NİYAZİ AKDAŞ

Transkript

NİYAZİ AKDAŞ
başkandan...
AVRUPA HEDEF PAZAR OLMALI MI?
Değerli Meslektaşlarım,
2010 yılında döküm sektörümüz, ülkemizde sağladığı istihdam, yarattığı katma değer, direkt
ve endirekt ihracat tutarları ile ülkemizin en başarılı sektörleri arasında gösterilmektedir. Yaşadığı gelişme ve büyüme ile dikkati çekmektedir, ayrıca CAEF ve AFS’nin son verileri sektörümüzün Avrupa ve Dünya sıralamalarındaki gücünü ortaya koymaktadır. Dünya’nın her yerinden ülkemize döküm talepleri gelmektedir. İç taleplerdeki artış ve birçok dökümhanenin
dolu olduğunu görmek bizleri mutlu etmektedir. Tedarikçisi olduğumuz sektörlerdeki gelişmeler incelendiğinde, 2011 yılının 2009 ve 2010 yıllarına göre daha problemsiz geçeceği görülmektedir. 2010 yılında otomotiv sanayii ekonominin itici gücü oldu, 2011 ve 2012 yıllarında ise makine ve yenilenebilir enerji sektörlerinin ekonomiye damgasını vuracağı yıllar olacağı tahmin edilmektedir.
2011 yılının ortalarına yaklaştığımız ve yaz aylarına girmekte olduğumuz bu günlerde sizleri
ekonomik değerlendirmelerle sıkmak istemiyorum ancak önemli birkaç hususa da dikkatlerinizi çekmeden geçemeyeceğim. 2008 yılında başlayıp 2009 yılında kendisini yoğun bir şekilde hissettiren küresel krizin etkileri giderek azalsa da gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde bıraktığı tesir ağır oldu. Gelişmiş ekonomiler, girilen kamu borçlanmalarını ve verilen bütçe açıklarını kapatabilmek için likidite sağlamak zorundaydılar. Bu nedenle de para basmak mecburiyetinde kaldılar. Bugün için ekonomilerinde bir düzelme hissedilse de bunun bedelinin ilerde ödenmesi gerekeceği gerçeğini unutmamak gerekiyor. Avrupa’da yerleşik 286 ekonomist
tarafından yapılan ekonomik durum değerlendirmelerine göre; Almanya “mükemmel”, Avusturya ve Finlandiya “iyi”, Belçika, Hollanda ve Slovakya “olumlu”, Fransa, Estonya ve Güney Kıbrıs “olumluya doğru” gidiş göstermekte ancak, İtalya “bıçak sırtında”, İspanya, İrlanda, Portekiz ve Yunanistan ise “zayıf” görünümü devam ettirmektedir. Portekiz ve Yunanistan’da ekonominin daha da kötüye gideceği beklenmektedir. Avrupa Merkez Bankası son 9 ayda bu ülkelere 77 milyar Euro katkı sağlamıştır. 2013’e kadar bu miktarın 500 milyar Euro’ya çıkacağı
varsayılmaktadır. Avrupa’da enflasyon hedeflerinin şaşacağı ve yüzde 2,5’a varacağı şimdiden
kabul edilmektedir ki bu oran Avrupa Merkez Bankası hedefinin üzerindedir. Avrupa’da ekonomik büyümenin ise yüzde 1,7-1,9 aralığında gerçekleşeceği beklenmektedir.
İhracatımızın yarıdan fazlasını Avrupa’ya yapmaktayız. Kriz sonrası özellikle Almanya’daki ekonomik gelişme ile kendini gösteren Avrupa’daki ekonomik toparlanmaya ve bizim Avrupa’ya
olan ihracatımızdaki artış eğilimine rağmen, bütün bu ekonomik değerlendirmeler neticesinde, Avrupa’yı hedef pazar olarak seçmenin ne derece doğru olduğu firmalarımız tarafından tekrar değerlendirilmelidir.
Grafikte görüldüğü gibi gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarındaki ayrışma halen devam etmektedir. Gelişmiş ülkelerde uygulanan para politikaları, Avrupa Merkez Bankasının faiz oranlarını arttırması,
USD ve EURO paritelerindeki dalgalanma, Japonya depremi ve onu takiben gelen tsunami faciası, Kuzey Afrika
ve Arap yarımadasındaki halkların demokrasi ve özgürlük talepleri ile başlayan gerilimler ve olaylar, bunları takiben gelen petrol fiyatlarındaki artışlar dünyamızın kritik bir dönemden geçmekte olduğunu göstermektedir.
Bu kaotik durumun dünya ekonomisine etkisinin muhakkak olacağını düşünüyor, hem politik hem de ekonomik açıdan çok dikkatli olmamız ve aşırı borçlanmalardan kaçınmamız gerektiği inancını taşıyorum.
Son yemekli toplantımızda katılımcılarla paylaştığımız
gibi eğitim hedeflerimiz kapsamında belirttiğimiz “çevre mevzuatı eğitimi”ni Haziran ayı başında gerçekleştireceğiz. Bu eğitim hem pratik hem de teorik bilgileri bakımından çok donanımlı iki uzman tarafından verilecektir. Gündemimize bu yıllarda giren Enerji Verimliliği ile ilgili eğitimi Haziran ayı sonlarında, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği eğitimini ise Eylül ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu eğitimler de konularında uzman kişilerce verilecektir. Eğitimlere katılımın fazla olması bizleri mutlu
edecektir. Ayrıca sizlerden teknik eğitim konuları ile ilgili isteklerinizi de bekliyoruz. Teknik eğitimlerle ilgili önümüzdeki iki yılı kapsayacak bir teknik eğitim programı
hazırlamayı düşünüyoruz.
Yaz başı yemeğimizi Haziran ayı içinde İstanbul
Boğazı’nda tekne turunda akşam yemeği şeklinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz, boğaz gecesinin eşsiz güzelliğini üyelerimizle birlikte yaşayacağız.
Yaz sonu bizi yoğun bir program bekliyor. Nisan ayında
yapılması planlanan fakat karşı tarafın isteğiyle Eylül ayına ertelenen Ukrayna gezimizi gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu yıl, 25 Ekim 1976 tarihinde kurulan derneğimizin
35’inci kuruluş yıldönümüdür. Kuruluş yıldönümümüzü
GSYİH ORANLARI (AVRUPA – USA – BRIC)
eşlerimizle birlikte kutlayacağımız bir toplantı düzenleyeceğiz.
Derneğimiz “Demir ve Çelik Döküm Sanayicileri Derneği” adı ile Silvan Döküm Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Sabahattin Mollaoğlu ve Emaş A.Ş. nin Genel Müdürü Sayın Mithat Ural’ın gayretleri ile o tarihlerde uygulanmakta olan İstihsal Vergisi sorununun ve sektörün diğer sorunlarının bir dernek etkinliği ile çözülmesi amacıyla kurulmuştur. Kurucu firmalar arasında Silvan,
Akmetal, Emaş, İral, Aldıkaçtılar, Fer Döküm, Yörük Çelik
ve Elektrometal firmaları bulunmakta idi. Bugün bu firmalardan Silvan ve Akmetal haricinde hiçbiri faaliyette
değildir. Emaş firmasında ise döküm üretilmemektedir.
İlk genel kurula kadar yönetim kurulu başkanlığını Sayın Sabahattin Mollaoğlu üstlenmiş daha sonra bayrağı o tarihte Elektrometal Yönetim Kurulu Başkanı olan
8. Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal’a devretmiştir.
Bizi bir dernek halinde toplayan bu büyüklerimizin hayatta olanlarına teşekkür ediyor, ebediyete intikal etmiş
olanlara da tanrıdan rahmet diliyorum. Beni bu güzide
insanların başkanlık yaptığı makama layık gören sizlere
de şükranlarımı sunuyor, hepinize sağlık ve başarılar diliyorum.
M. Niyazi Akdaş
TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı
SUNUŞ
GIFA’ya Rekor Katılım
Yeni bir sayı ile herkese merhaba,
Sektörümüz ve ekonomimiz için hızlı başlayan 2011 yılının ortalarına gelmiş bulunuyoruz. Yılın ilk yarısında sektörümüzü yakından ilgilendiren iki önemli etkinlikten Hannover Messe 2011 Industrial Supply Fuarını geride bırakırken, metalurji dünyasının 4 yılda bir gerçekleşen en önemli fuar organizasyonu GIFA, METEC,
THERMPROCESS ve NEWCAST 28 Haziran – 2 Temmuz 2011 tarihleri arasında Almanya - Düsseldorf’da bizleri bekliyor.
Kubilay Dal
TÜDÖKSAD Genel Sekreteri
Hem katılım hem de gördüğümüz ilgi yönünden, son yılların en başarılı Hannover Fuarını geride bıraktık. 32 dökümcü firmamız ile 1,200 metrekare’nin üzerinde alanda rekor bir katılımla, bizlerle özdeşleşen 3. holde ilgi odağı olduk. Hedef
pazarımız konumunda olan Avrupa Ana Sanayi’nin dökümhanelerimize olan ilgi
grafiğinin her yıl yukarılara doğru yükselmesi göğsümüzü kabartıyor. Bu mutluluğumuza katkı sağlayan tüm dökümhanelerimize sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Üyelerimizin ülke ekonomisi ve ihracatına yaptığı katkıları, fuarda tüm
standlarımızı tek tek ziyaret eden Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Banımız Sayın
Zafer Çağlayan da taktir etti. Sektörümüzün gücünü göstermek ve yeni iş bağlantıları sağlamak adına Hannover Endüstri Fuarı’na bundan sonra da bu derece
güçlü bir şekilde katılım sağlamamız çok önemli.
2010 yılı sonlarında yapılan ve büyük başarılara imza atan Ankiros – Annofer Turkcast fuarlarından sonra metalurji dünyasının 4 yılda bir sabırsızlıkla beklediği Gifa – Metec - Thermprocess ve Newcast fuarlarına Türkiye’den rekor bir katılım var. Bu yıl “Bright World of Metals” mottosu altında organize edilen Gifa fuarlarının ana konusunu enerji ve doğal kaynak verimliliği oluşturuyor. Hepimizin
yakından takip ettiği ve önem verdiği enerji ile kaynak verimliliğinin öne çıkması fuara olan ilgiyi daha da yükseltiyor. Üye olduğumuz WFO ve VDG Alman Dökümcüler Birliği tarafından organize edilen Technical Forum 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında zengin bir teknik içerik ile sektör mensuplarının katılımına açık olacaktır.
Derneğimizin bir info stand, İMMİB’in de kapsamlı bir tanıtım standı ile Türk Döküm Sanayiini temsil edeceği bu fuarlarda Türkiye’den 60 firma fuar kataloğunda yer almaktadır. Haziranın son haftasını Düsseldorf’ta hep beraber olacağız.
Elinizde bulunan Turkcast/Türkdöküm’ün ilerleyen sayfalarında, ülkemizde oluşturulan ilk döküm kümesiyle ilgili Konya Döküm Kümesi Derneği Başkanı, derneğimizin de üyesi Mehmet Ali Acar ile yapılmış röportajı göreceksiniz. Türkiye’de
ilk olarak otomotiv sektöründe ve değişik sektörlerde de kurulmaya devam eden
kümelenmeyi mercek altına aldık. Sektörümüzde kurulan ilk kümeye dikkatinizi çekmek istiyoruz.
İmes Sanayi Sitesi C Blok
306 Sk. No. 4 Yukarı Dudullu, Ümraniye,
İstanbul, 34775
T. +90 (216) 540 00 60
F. +90 (216) 540 00 61
www.aveks.com • [email protected]
Eski Yapanlar Plaza No. 1/1 K. 6
S.M. Fatih Öngül Sk. Kozyatağı
İstanbul, 34742
T. +90 (216) 410 00 60
F. +90 (216) 410 00 90
İÇİNDEKİLER
HAZİRAN / 2011
4
BAŞKANDAN
6
SUNUŞ
10
DERNEKTEN HABERLER
•TÜDÖKSAD’dan Bahara Merhaba
12
EZBERDIŞI
• Ramazan Demirci ile Ezber Dışı
12
18
ÜYELERDEN HABERLER
• Hassas Döküm ile Robot Teknolojisi Bir Arada
• Yeni Versiyon MAGMA5’’’ 5.2 GIFA’da Görücüye
RAMAZAN DEMİRCİ İLE
EZBERDIŞI
Çıkıyor
Ramazan Demirci ile Haytaş’ı ve döküm
sektörü dışında yaptığı yatırımları
konuştuk.
• Gedik Döküm’ün Yeni Ocakları Inductotherm’den
• Geliştirilmiş Stoper ve Nozul Geometrisiyle Döküm
Kalitesinin Artırılması
30
ANALİZ
• “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı
2011-2014
34
KONGRE/FUAR
• GIFA Enerji ve Kaynakların Verimliliğine Odaklanıyor
• WFO Teknik Forum Düsseldorf’ta
• Hannover Fuarından Markalaşmaya
54
FABRİKADA 4 ADIMDA ENERJİ:
VERİMLİ ÇÖZÜM YARATMAK
48
RÖPORTAJ
•Türkiye’nin ilk Döküm Kümesi Konya’da Oluşturuldu
KÜNYE
TÜRKDÖKÜM / TURKCAST DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ: Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı M. NİYAZİ AKDAŞ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: KUBİLAY DAL (Genel Sekreter) YAYIN KURULU: UMUR DENİZCİ - MEHMET ATİK - UĞUR KOCAOĞLU - UĞUR DEMİRCİ - SEYFİ DEĞİRMENCİ
DR. CAN AKBAŞOĞLU - PROF. DR. E. SABRİ KAYALI - M. ERHAN İŞKOL - CAN DEMİR - TEVFİK GÜNHAN
YÖNETİM YERİ: Yasemin Sok. Birlik Apt. No: 7 / 3 34349 Gayrettepe - İSTANBUL Tel: 0212 267 13 98 Faks: 0212 213 06 31 www.tudoksad.org.tr
YAYINA HAZIRLAYAN: TEMATİK MEDYA Yayıncılık ve Ajans Hiz. Ltd. Şti. BASKI: Promat Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş Tel: 0212 622 63 63
YAYIN TÜRÜ: Yerel - Süreli / TÜRKDÖKÜM - TURKCAST dergisi 3 ayda bir yayınlanır. Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek kısmen veya tamamen yayınlanabilir.
30
54
TÜRKİYE’NİN
SANAYİ EYLEM PLANI
ENERJİ
• Fabrikada 4 Adımda Enerji: Verimli Çözüm Yaratmak
60
YAZILIM
• Döküm Endüstrisinde Kurumsal Kaynak
Planlama (ERP) Yazılımı
64
İÇİMİZDEN BİRİ
• Erdoğan Alkan
70
HAMMADDE PİYASALARI
• TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat Endeksi
72
MAKALE
• Çimento Harcı ve Beton Üretiminde Kullanılmış
48
Döküm Kumunun Yeri
80
82
ÜYE REHBERİ
TÜRKİYE’NIN İLK DÖKÜM KÜMESİ
KONYA’DA OLUŞTURULDU
Sektörel kümelenmeler Türkiye’de
yaklaşık dört yıldır gündemimizde
ve değişik sektörler küme kurmaya
devam ediyor. İlk kurulan döküm
kümesini tüm yönleriyle
Mehmet Ali Acar’a sorduk.
FUAR AJANDASI
İNDEKS
AMCOL MİNERAL..............................................................47
EVREN...................................................................................23
MARMARA METAL..........................................Arka Kapak
ANKIROS.......... ...................................................................46
FERRO TRADE.....................................................................63
META-FOR.....................................................................58, 59
ASK CHEMICALS.................................................................45
FOSECO................................................................................39
ÖRS MAKİNA (BOMAKSAN)............................................71
AVEKS.......................................................................................7
HERAUS................................................................................27
TOSÇELİK.........................................................Ön Kapak İçi
BES MÜHENDİSLİK............................................................19
INDUCTOTHERM...............................................................41
WORLD FOUNDRY CONGRESS.....................................52
EGES...........................................................................3, 29, 30
MAGMA................................................................................53
YILKAN...........................................................Arka Kapak İçi
DERNEKTEN
TÜDÖKSAD’dan
Bahara Merhaba
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği bahar yemeğinde üyeleriyle buluştu. Üyelerin yoğun ilgi
gösterdiği yemekli toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş açılış konuşması yaptı. 35.
yılını kutlayan TÜDÖKSAD Ekim 2011 tarihinde “35. Yıl Balosu” yapacak.
T
ÜDÖKSAD’ın geleneksel olarak organize ettiği
“Bahar Yemeği Toplantısı” bu yıl 22 Nisan 2011
tarihinde İstanbul Sheraton Maslak Otel’de yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen dernek üyeleri akşam yemeği eşliğinde sohbet etme imkanı buldu. Dernek üyelerinin büyük ilgi gösterdiği yemekli toplantıda TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkan’ı ve
Üyeleri de hazır bulundu. Akşam yemeğine geçilmeden
bir konuşma yapan TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş, gelen misafirlere teşekkürlerini sunarak sektörün genel durumu, dernek çalışmaları ve gelecek aylarda yapılacak eğitim programları hakkında bilgi verdi.
Bu yıl TÜDÖKSAD’ın 35 yaşına girdiğini söyleyen Niyazi Akdaş, Ekim ayında 35. yıl şerefine döküm sektörünün
büyüklüğünü ve geldiği noktayı gösterecek ihtişamlı bir
eşli Balo tertip edeceklerinin müjdeledi. Ekim ayındaki Balo’ya kadarki zamanda uzman kişilerin vereceği üç
farklı eğitim programı hazırladıklarını belirten Niyazi Akdaş, bu eğitimlerden birincisinin ‘Çevre Mevzuatı Eğitimi
olacağını söyledi. 2010 yılında yürürlüğe giren ve Çevre
Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni Çevre Mevzuatı’nın
döküm sektörünü yakından ilgilendirdiğinin bilgisini
veren Niyazi Akdaş, bundan dolayı birinci eğitim programını yeni çevre mevzuatına ayırdıklarını belirtti. Çev-
10
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
re mevzuatının dökümhanelere yeni yükümlülükler getirdiğini vurgulayan Niyazi Akdaş, uzman kişilerin vereceği eğitimlerde üye dökümhanelerden konuyla ilgili
yetkililerin katılmasının kendileri açısından faydalı olacağını söyledi. İkinci eğitimi ‘Enerji Verimliliği’ olarak belirlediklerini belirten Niyazi Akdaş, enerjinin verimli kullanılmasının ve yenilenebilir enerjinin döküm sektörünün geleceği için çok önemli olduğuna dikkat çekerek
bu konuda üye dökümhaneleri aydınlatma hedefinde
olduklarını vurguladı. Üçüncü eğitim programını ise ‘İş
Güvenliği’ne ayırdıklarını söyleyen Niyazi Akdaş, iş ve
işçi güvenliğinin tüm süreçlerin başlangıcı olduğunun
altını çizdi.
Global ekonomik kriz döneminde kayıp yaşayan sektörün 2010 yılında toparlandığını ve 2011 yılına hızlı bir giriş yaptığını söyleyen Niyazi Akdaş, tüm iyi gelişmelere
rağmen her zaman temkinli davranarak doğru adımlarla
hedefe varmanın da önemli olduğuna dikkat çekti. Sektörü ölçmek için son Hannover endüstri fuarının önemli bir gösterge olduğunu belirten Niyazi Akdaş şöyle konuştu, “ Döküm sektöründe düşen kapasitelerden sonra Hannover fuarında gördüğümüz işlerimizin yeniden
düzeldiğidir. Fuara katılan dökümhanelerin standlarına
ilgi beklediğimizden çok fazlaydı. Temennimiz, bu ilginin önemli projelere ve işlere yeni kapılar açmasıdır.”
DERNEKTEN
küm ağırlığı 50 kiloya indiriliyor.” Otomotiv sanayine yönelik çalışan dökümhaneler için bu gelişmelerin önemine dikkat çeken Yaylalı Günay, Almanya’nın teknolojisinin geliştiğini ve Türkiye’nin buna ayak uydurması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin ucuz ürün satmak yerine,
bu teknolojinin peşinden giderek Almanya’nın ihtiyacı
olan ürünlere destek vermesinin olabilirliliğini düşünmesi gerektiğini belirten Yaylalı Günay, dökümhanelerin teknik birimlerinde görevli mühendislerin Hannover
gibi fuarlara gidip oradaki havayı koklamaları gerektiğini, bunun ufuklarının açılmasına son derece önemli katkılar sunacağını söyledi.
TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş
“Almanya dünyaya damgasını vuruyor”
TÜDÖKSAD bahar yemeği toplantısında Başkan Niyazi
Akdaş’tan sonra söz alan Yönetim Kurulu Eski Başkan’ı
Yaylalı Günay, emekli olduktan sonra meslek ve meslek
dışı tüm fuarlara katılmaya çalıştığını söyledi ve son yapılan Hannover fuarında dikkatini çektiği birkaç hususu
üyelerle paylaştı. “Benim gördüğüm Almanya’nın hem
teknolojisi, innovasyonları hem de milliyetçiliği açısından dünyaya damgasını vurmasıdır. Fuarda dikkat ettim
artık hiç İngilizce konuşulmuyor, fuardaki konferansları takip etmeye çalıştım, düşünün kendi ürünlerini satmak için yaptığı konferanslarda bile tamamen Almanca konuşuluyordu.” Slaytların Almanca, konuşmacılar ve
dinleyenlerin de Alman olduğunu belirten Yaylalı Günay, konferanslarda sadece kendisi gibi birkaç yabancının bulunduğunu söyledi. “Orada bulunan tanıdıklarıma sordum. ‘niye böyle oldu ?’ diye, ‘Eyalet karar aldı,
bundan sonra tüm faaliyetlerde sadece Almanca konuşulacak’ dediler. Almanya’da bizim TUBİTAK’a eş değer bir araştırma-geliştirme merkezi var. Fuarda onların standında birkaç profesör ile konuştum. Bana söyledikleri, ‘Otomobilde döküm ağırlığı 50 kiloya indirilecek,
bununla ilgili çalışmalar yapılıyor’.
Eges 30. yılını kutluyor
Bahar yemeğinde Niyazi Akdaş ve Yaylalı Günay’dan
sonra söz alarak kısa bir açıklama yapan Eges Yönetim
Kurulu Başkanı İsmet İzgül ise bu yılın kendileri için ayrı
bir öneme sahip olduğunu belirtti. Eges’in ilk endüksiyon ocağını imal etmesinin üzerinden 30 yıl geçtiğini
ve 1981 yılında Makine Kimya Endüstrisi’ne 50 kiloluk
bir endüksiyon ocağı yaparak iş hayatına başladıklarını söyleyen İsmet İzgül, “30’uncu yılımızda şunu gururla
söylemek istiyorum, Türkiye’de iki ayrı 30 tonluk endüksiyon ocağı siparişi almış bulunuyoruz. Bu siparişlerden
biri Akdaş Döküm, diğeri de 20 yıllık müşterimiz olan
Samsun Makina tarafından verildi. Samsun Makina’ya
7. ocağımızı vermiş olacağız. Yeni sipariş ocaklar 15 MW
gücünde, 30 ton kapasiteli olacak. Döküm sektörünün
bize gösterdiği teveccühten dolayı tüm sektöre teşekkür ediyoruz.” dedi.
Sektör mensupları yemek öncesinde ve sonrasında bir
araya gelme fırsatını değerlendirerek karşılıklı olarak
sektörel bilgileri paylaştılar.
Yeni nesil otomobillerde 50 kilo döküm olacak!
Yaylalı Günay, kullanılacak döküm ağırlığını şöyle açıkladı: “Otomobillerde alüminyum, magnezyum gibi dökümler kullanılacak, tabi motor da elektrikli olarak düşünülüyor. Kapılar karbon fiber, küçük bir alüminyum
takviye de var, bütün karkas alüminyum, jantlar ise tamamen karbon fiber yapılmış. Böylece otomobilde dö-
Türkdöküm
11
EZBERDISI
EZBER DIŞI
Ramazan
Demirci
“Dökümcülükten geldik, onu yapabilen ya da orada
başarabilen bu işleri de yapabilir. Dökümcülük çok farklı,
zor şartlarda üretip kazanıyorsunuz. Döküm insanı
disipline ediyor” sözleri Ezber Dışı’nın bu sayıdaki konuğu
Ramazan Demirci’ye ait. Döküm mesleğine ortaokul
yıllarında başlayan Ramazan Demirci, Haytaş Döküm
ile döküm sektöründe devam ederken, 1997 yılında
Honda’nın, 2000 yılında ise Peugeot’nun bayiliğini alarak
Ayışığı Otomotiv ve Açı Otomotiv bünyesinde otomobil
alım satımı ve servis işine de giriyor. Bunların dışında
Günışığı Sigorta ve Balance Line Stüdio ise diğer iki yatırımı.
Ramazan Demirci ile Haytaş’ı ve döküm dışında başka
sektörlerdeki yatırımlarını konuştuk.
EZBER DIŞI
Sizi tanıyarak başlayalım? Döküme nasıl başladınız?
1962 Kastamonu doğumluyum. İlköğretimim devam
ettiğim yıllarda, adetti, çocuklar, yaz tatillerinde çalışırdı. Ben de yaz tatillerinde çalışırdım. Liseden sonra tamamen babam ile birlikte çalışmaya başladım. Babam,
Kalafat Yeri’nde rahmetli Ahmet Çelikkol ustasının yanında, dökümcülüğe başlamış, Çeşmemeydanı ilk atölye, daha sonra da Gaziosmanpaşa’da Piyerloti caddesinde ortak bir dökümhanesi olmuştu. Ardından da 1976
yılında Alibeyköy’de bir döküm atölyesi açtı. 1986’da
babamızın işyerinden ticari anlamda ayrılarak, Dudulu İmes Sanayi Sitesin’de dökümcülük yapmaya başladık. O tarihlerde döküm dışında otomotiv yedek parça
işi de yapıyorduk, önemli bir firmaya yan sanayi olarak
çalışıyorduk. Haytaş’a 1980’lerin sonunda İMES’te iki küçük dökümhane daha ilave etmiştik. Otomotiv yan sanayi olarak hizmet veriyorduk. Kalıp ve plastik işine girdik, oradaki yönetim, kardeşimin sorumluluğunda devam ediyor.
Dökümhaneden sonra başka iş arayışlarına girdik. Neler
yapabiliriz diye araştırmalar yaptık. Karşımıza otomobil
bayiliği teklifi çıktı. Aslında başlangıçta bu işi biraz soğuk karşıladık, ama devren satılık bir yer vardı. Biz de
burayı alarak işe başlamaya karar verdik.
Neden döküm dışında da bir şeyler yapma gereği
duydunuz?
Döküm dışında bir sektörde daha yatırım yapmak gerektiğini düşünüyorduk ve istiyorduk. karşımıza sürpriz olarak otomotiv çıktı, başladık ve bu işten oldukça
memnunuz.
Otomobilde tam olarak neler yapıyorsunuz?
İki markanın bayiliğini yapıyoruz. Bu işe 1997 mayıs
ayında başladık. Biz önce başka bir bayilik almıştık, işletirken sorun çıktı onu bıraktık. Baktık ki bu sektör farklı, devam etmeye karar verdik ve Honda otomobil markasının bayiliğini aldık. Şuan bulunduğumuz Altunizade, otomobil ticaretinde o sıralar lokasyon olarak
İstanbul’un en bilinen bölgesi idi. İlk yıl Türkiye’nin temsil ettiğimiz markanın en iyi bayisi olduk. Sonraki iki yıl
da böyle geçti. Bugün iyi bir noktada olan Günışığı Sigorta Ltd.Şti.’yi de 1997 yılında kurmuş olduk. İşler normal akışında ilerlemeye başladı ve bugüne kadar devam ettik. Honda’nın yanında Peugeot’un Altunizade
bayiliğini de Açı Otomotiv A.Ş.’yi kurup alarak çalışmalarımıza devam ettik. Değişmeyen kuralımız, müşterimizin sürekliliğini oluşturmak, onlara dürüst davranmak,
güven vermek, onlara bizim ürünlerimizi satın alma ve
kullanma mutluluğunu hissettirme başlıca hedeflerimiz
olmuştur. Çalışma arkadaşlarımızın da elimizdeki imkanlar nispetinde mutlu olabilmeleri için çalışıyoruz.
İlk başladığınız da hem dökümhane hem de burayı
birlikte mi sürdürüyordunuz?
İkisini birlikte yürütüyorduk ama bunu birlikte sürdür-
Döküm dışında bir sektörde
daha yatırım yapmak
gerektiğini düşünüyorduk
ve istiyorduk. Sadece döküm
sektöründe devam da
edebilirdik ancak en az iki
sektörde iş yapmanın daha
doğru olacağına kanaat
getirdik
mek kolay olmadı. Dolayısıyla bir ayrışmaya girdik. Ben
otomotiv kısmını, kardeşim ise dökümhaneyi yürütmeye başladı. Bu iş de döküm gibi yoğun emek gerektiriyordu. Bizim bildiğimiz bir sektör de değildi. Öğrenmek ve işi yürütmek için sürekli takip etmek gerekiyordu. Hafta sonu, tatil demeden her anımızı buraya ayırdık. Dökümhaneden kalan, çalışma alışkanlığını burada da sürdürdük. Bildiğiniz gibi dökümhanenin tatili olmaz, sürekli işin başında olmak durumundasınız biz de
bu alışkanlığımızı buraya da taşıdık.
İlk sene kaç adet araç satışı gerçekleştirdiniz?
1997 yılından bu yana araba satışlarımız iyi durumda diyebilirim. Yılda marka başına 1.000 yeni araç satışı düşünebiliriz. Otomobil bayiliğinin yanında bir de sigorta şirketimiz var. Bu konuda da iyi durumdayız, bu bölümdeki çalışma arkadaşlarımız da İstanbul’da en başarılı sigorta grupları arasında yer almaktadır. Honda ve Peugeot ’un bayiliğini yapıyoruz. Her iki markanın hem satış hem de satış sonrası hizmetini veriyoruz.
Sektörünüz ve işiniz için 1997 yılı ile bugün arasında ne gibi farklar görüyorsunuz, neler değişti?
1997 yılında 15 günde bir otomobil fiyatları düşüyordu,
döviz kurları değiştiği için direkt fiyat da değişiyordu. O
zamanlar otomobilde banka faizleri aylık yüzde 7 idi. İnsanlar bu faiz oranını nedense çok fazla bulmuyorlardı.
Arabayı aldıktan 2 hafta sonra kaç lira oldu diye soruyorlardı, memnun oluyorlardı ‘iyi zam gelmiş, doğru yatırım yaptım’ diyorlardı. Enflasyon ekonomisi vardı. Bindiği arabanın ikinci eli de sürekli artıyordu. Şimdi ise insanlar şikayetçi, ‘eskiden biniyordum, sonra da kar edip
satıyordum’ diyor. Aslında kar etmiyorlardı, otomobil fiyatları artıyordu, şimdi ise 4-5 yıldır otomobil fiyatları
neredeyse aynı. Vergilerden dolayı fiyatlar biraz oynadı,
bazen de döviz kurlarından dolayı. Kurda istikrar olduğu için fiyatlar pek değişmiyor. İnsanlar yüzde 7 faiz oranıyla araç kredisi alıyordu, arabayı sattığında ikinci elin
para ettiğini sanıyordu. Ancak faize verdiği parayı pek
Türkdöküm
13
EZBER DIŞI
hesap etmiyordu. Şimdi faiz oranları düştü, otomobil almak yatırım aracı olmaktan çıktı.
Araba almakta eski motivasyon kalktı mı diyorsunuz?
Faizler düşük, 0,78 civarında, çok değil 5 yıl önce faizler aylık yüzde 1 olsa, yılda 1 milyon adet binek otomobil satılır diyorduk. Şimdi 0,78 stoklarda bu hesaba göre
araç kalmaması gerek, üstelik kişi başı yıllık ortalama
gelir 3 bin dolarlardan10 bin dolar seviyelerine geldiği
halde henüz bu adetleri tam yakalayamadı Türk halkı.
Döküm sektörü zor olarak bilinir. Döküm işini yapan her işi yapar mı?
Dökümcülükten geldik, onu yapabilen ya da orada başarabilenler, başka yatırımları da, kolay başarabilir de diyebiliriz. Dökümcülük çok daha farklı, daha zor şartlarda üretip kazanıyorsunuz. Mücadele çok farklı. Burada
hizmet sektöründeyiz. Biz burada bir ürün üretmiyoruz,
bir ürün alıp satıyoruz. Otomotiv parçası üretene sormak lazım. Otomobili kim üretiyor? Üretilebilme şartları nedir? Örneğin geçen ay ortalama 10 adet gelen bir
araç aniden ayda 1 adete düştü. Yan sanayi zarar görmüş, kendini toparlama sürecinde, üretilemiyor bu parça. Bizim işimiz zor gibi gözüküyor ama burada satıyoruz, uygun Pazar var ise, ki insanlar bizden daha iyi takip
ediyor ve alım tercihi yapıyor. Bizim görevimiz, sadece
müşteriye bu alım sürecini keyifli geçirtebilmek. Döküm
daha farklı, bir şey üretiyorsunuz. Bu ürünü ben yaptım
diyorsunuz. Biz burada aldım- sattım diyoruz, yada servis hizmeti veriyoruz, bunun da keyfi başka tabi.
14
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
İMES sanayi sitesinin en canlı olduğu dönemde siz
oradaydınız. Dökümhaneyi büyütmeyi düşünmediniz mi? Ya da döküm ile ilgi bir şeyler yapmak, örneğin döküm işleme, otomotiv parça konusunda markalaşmak gibi… aklınızdan geçmedi mi? O dönemlerde döküme yakın bir iş yapmak dökümcüler arasında daha revaçta idi.
Bizim de düşüncemizde vardı. Krank yatırımı yapma düşüncemiz vardı. Bizim seviyemiz dökümhaneler arasında ilk shell moulding maça makinesini biz bulup aldık.
Bir İtalyan makinesiydi. Büyük dökümhanelerin bu tür
makineleri muhakkak ki vardı. Maça makinesini satın
alıp çalışır duruma getirdik. İMES’te bunu ilk biz yaptık.
Daha sonra indüksiyon ocağına geçtik. Yedek parça konusunda marka yaratıp ürünü rafa koyma gibi hedefimiz vardı. Bununla ilgili olarak da TÜDÖKSAD’ın düzenlediği bir Amerika gezisinde Philadelphia’da fuarda Japon Sinto derecesiz kalıplama makinesi görüp izledik.
Ertesi gün Dernek’in ziyaret düzenlediği bir alüminyum
dökümhanesine Ardöksan’dan Sayın Sabahattin Karalar
ile birlikte gittik. Inductoterhm Genel Müdürü sayın Levent Otsukarcı Bey sağolsun bize yardımcı oldu. Levent
Bey’in yardımıyla konuştuk, pazarlık yaptık makineyi almaya karar verdik. Orada hem biz hem Ardöksan sipariş verdik. Türkiye’ye döndüğümüz de otomobil bayilik
işi karşımıza çıkınca sermaye yapısı hem bunu hem de
makine yatırımını kaldıramayacağı için makine siparişimizi iptal ettik. Bu işe kanalize olduk. Bayilik işi imkanı
bir ay gecikseydi, bu durumumuz olmayabilirdi. Kısmet
bu tarafa oldu. Pişman mısınız diye sorsanız, değiliz. Aslında bizim arazi olarak uygun yerimiz mevcut. Dökümhaneyi büyütebiliriz. Böyle bir düşüncemiz de zaten var.
Ailenizin döküm geleneğinden bahsedebilir misiniz?
Babam döküm sektöründe işe çırak olarak başlamış. İlk
çalıştığı yer Kalafat Yeri. Ustasının yanında başlamış, ustasını çok sever ve hürmet ederdi. Bize de bunu telkin
ederdi. Babamın ustasını bizler de bir akrabamız gibi sayar severdik. O da dökümden emekli olduktan sora manifaturacılık yapmıştı. Vefatına kadar hiçbir şekilde irtibatımız kopmadı. Kalafat yerinde ondan sonra da döküm işini çocukları devam ettiriyordu.
Döküm işimizde bir usta çırak ilişkisi vardı. Babam o kültürle devam ettirdi, biz de öyle devam ettik, mühendis değiliz. Biz üç erkek kardeşiz. Kardeşlerimden birinin Gebze’de dökümhanesi var, o bizden ayrı. Ben diğer
kardeşimle birlikte döküm işini sürdürüyorum.
Haytaş Döküm şuan neler yapıyor?
İşleri kardeşim sürdürüyor. Biz biraz daha butik bir dökümhaneyiz, ekseriyetle daha zor ve sipariş adetleri az
parçaları döküyoruz. Çünkü fiyatta rekabet edecek bir
durumumuz yok. Biz de makinalaşma veya otomasyon
yeteri düzeyde değil. Dolayısıyla maliyetlerimizdeki işçilik gideri payımız yüzde 25’in altına düşmüyor. Daha
EZBER DIŞI
Dökümcülükten geldik,
onu yapabilen ya da
orada başarabilen bu işleri
de yapabilir diyebiliriz.
Dökümcülük çok daha farklı,
daha zor şartlarda üretip
kazanıyorsunuz. Mücadele çok
farklı, yani burada yapabilirsin
sonuçta sermayedir belki
önemli olan, hizmet işi
yapıyoruz
fazla, az adetli işler yapıyoruz.
Biz daha çok otomotiv yan sanayi parçaları döküyorduk,
bu azaldı tabi. Adetler yükselince otomotivde seri imalat daha fazla öne çıktı. Dolayısıyla bizim otomotiv yan
sanayiye olan kapasitemiz azaldı. Az adetli yedek parça işleri bizde kaldı kamyon, traktör parçaları gibi. Hazır
beton sektörü gelişmeye başladığında o aralar kapasitemiz oldu. Betonarme iskele kalıpları yada beton mikserlerinin dönen dirsekleri gibi parçaları yaparak belli
bir kapasiteye ulaştık. Şimdi yine makine parçaları olarak devam ediyoruz. Üretimimizin yüzde 15’i de ihraç
ediliyor. İtalya’daki bir müşterimize yıllarca üretim yaptık, çok önemliydi.
Bir dönem ise, kendi kapasitemizin haricinde çok sayıda dökümhaneyi kısmen veya tamamen işlettik. Bunlar
küçük dökümhanelerdi. 1980 - 1990 yılları arasında 10’a
yakın dökümhane işlettik. İşlerini veriyorduk, hammaddesini veriyorduk, hatta işçiliklerini bile ayrı verdiğimiz
bazı dökümhaneler vardı. Bu 10 dökümhaneyi çalıştırabilecek kadar işimiz vardı, orada ürettirip sevk ediyorduk. Müşterinin istediği kalitede, istediği zamanda yapıp teminini sağlıyorduk. Bizim işlerimiz çoğalmış idi,
biz de kapasiteleri boş olan bazı firmaları organize ettik.
ma gibi bir eğrisi vardı her zaman. Tahminin gelecek dönemde Türkiye’ye geldiği gibi gitmesidir. Gelişmiş ülkelerde çevre bilinci gelişiyor, üretim maliyetleri artıyor.
Döküm gibi iş alanları her zaman az gelişmiş ülkelere
doğru gider. Dökümde en büyük sıkıntılardan biri, çalışan bulmak olacak. Gelişmiş ülke insanları bu işte çalışmak istemez. Haytaş’ta 20 yıldır çalışan elemanlar var,
yenilerini bulmakta zorluk yaşıyoruz. Çevre bilinci ve
çalışan istihdam edebilme sıkıntısından, daha az teknoloji ve kalite gereken parçaların üretimi Avrupa’dan
Türkiye’ye, buradan da daha az gelişmiş ülkelere gidecek diye düşünüyorum.
Aynı zamanda Türkiye’de döküm sektöründe çok
ciddi yatırımlar var. Belki yeni dökümhaneler kurulmuyor ama var olan dökümhanelerin büyük bir çoğunluğu kapasitelerini artırıyor. Sizce bu bir çelişki değil mi?
Yeni yatırımlar yada kapasite artışı da görebiliyorsunuz.
Biz tüm sanayi yatırımcılarını tebrik ediyoruz. Ürünlerini
rekabetin daha az yaşandığı yeni pazarlarla da tanıştırmaya çalışıyorlar. Yeni yatırımlar yerine, mevcut şartlarla yenilenen yatırımlarla üretimi artırma, artan rekabet
ve maliyetlerden ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Büyümek durumundasınız, yoksa küçük kalır ve rekabet edemezsiniz. Kazancınızın bir kısmını tesise tekrar geri yatırmak durumundasınız. Vergi planlaması için de bir gerekliliktir yatırım.
Genelde otomobil tarafındasınız. Döküm kısmını
nasıl takip ediyorsunuz?
İşin açık tarafı ben çok fazla takip etmiyorum. Haytaş’ın
Siz şimdi zaman ayırabiliyor musunuz dökümhaneye?
Fiili olarak orada bulunmuyorum. Ama hesaplar günlük
olarak geliyor, gidip bakmıyoruz ancak neler olduğunu
rahatlıkla hissedebiliyoruz.
Sizi hem dökümün içinde hem de dışında kabul
edersek Türkiye’de döküm sektörünü nasıl görüyorsunuz?
Normal olarak düşündüğünüzde dökümün Türkiye’ye
geldiği gibi artık uzaklaşması gerekiyor. Döküm sanayisinin gelişmiş ülkelerden daha az gelişmiş ülkelere kay-
Türkdöküm
15
EZBER DIŞI
O zaman rekabet böyle değildi tabi. Şimdi her şey zor
rekabet edemiyorsanız ayakta durmanız imkansız. Eskiden üretim de zordu, örneğin bir döküm dökülecek
50 metrekare, 100 metrekare yerde, 10 günde, 20 günde bir dökebiliyor, şimdi bu mümkün mü? Ciro yapmak,
para kazanmak için bir dökümü 20 gün bekleyebilir misiniz? Var olan kapasiteyi sürekli dolu tutmak zorundasınız.
Genelde söylenen o tozu yutan bir daha bırakmaz
derler, ama siz bıraktınız?
Evet doğrudur, az kişi bırakıyor, ben ara verdim fakat
orada edinmiş olduğum iş alışkanlıklarına hala devam
ediyorum. Yine sürekli işin başındayım, hafta sonları genelde çalışıyorum .
başında kardeşim var, o takip ediyor. Ancak sektörü genel olarak takip etmeye çalışıyorum, bir çok dökümcü
dostum var, onlarla birlikte olmayı seviyorum. Tabi otomobil tarafı çok zamanımızı alıyor, çok kurumsallaşabilen bir firma değiliz. Dolayısıyla her zaman ilgilenmeniz
gerekiyor. Kendim bire bir her şeyle uğraşıyorum.
Siz dökümhanede ne kadar bir süre bulundunuz?
Ben dökümhanede bilfiil çalıştım, genelde idari olarak
çalıştım. Kupol ocakçılığı, indüksiyon ocakçılığı ve maça
makinasında da çalıştım.
Döküm zor bir iş miydi?
Evet zordu denebilir. Hem idare eden için hem de çalışanlar için zahmetliydi. Onun için kazanılan her kuruşun helal olduğu söylenir. Fiziki koşulları, gerçekten zor
bir meslek.
Dökümde eskiden para çok kazanılıyormuş, bir akşamda da yeniliyormuş denir hep. Bu biraz tuhaf, yani çok
kazanılan para aslında bir akşam yenilmekle bitmez. Demek ki çok kazanılmıyormuş ki bir haftalık kazancını bir
akşamda harcayabiliyormuş. Yani 5-10 kişinin bir akşam
yemek yiyerek bitirebileceği bir para. İnsanlar ileriyi görmediği için, rekabetin bilinmediği dönemlerde kendilerini ileriki yıllara hazırlayamamışlar. Yani küçük de olsa
kazancını sermayeye dönüştürüp yatırım yapanlar işlerini büyütüp bugün birer sanayici oldular. Diğerleri de
emekli oldular veya başka bir iş tuttular diye biliyorum.
16
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Geçmiş dönemden bugüne, döküm sektöründe bir
çok firmayı da kişiyi tanıdınız. Sektörü başarılı buluyor musunuz?
Başarılıydı sektör, hatta bazıları çok başarılıydı, sürekli yatırım yapıyorlardı, biz özenerek bakıyorduk onlara, bizim hedefimizde de o vardı, başarılı olmuş firmalara yaklaşmaktı ama sektör değişince dikkatimiz başka
yöne kaydı. 1997 yılından beri döküm sektöründe büyümek gibi bir hedefimiz olmadı, ama bir gün dönersek yine büyüme hedefini muhakkak ki koyacağız. Çünkü kazanç ve istihdam fazla üretmekten geçer. Artık az
üretip çok kazanmak kalmadı, sürekliliği sağlamak gerekiyor.
Yatırım yapmak gibi bir düşünceniz gerçekten var
diyebilir miyiz?
Tabi aklımızın bir kenarında döküm sektöründe iyi bir
yatırım yapmak duruyor. Yatırım konusunda samimiyetimize inandığımız an böyle bir işe girebiliriz. Neticede
döküm bizim baba mesleğimiz ve bunu halihazırda zaten yapıyoruz. Döküm konusunda daha büyük bir yatırım yapmak her zaman bizim için bir gerçekliğin ifadesidir. Bunu yaptığımızda ne biz ne de bir başkası sanırım
şaşırmaz. Her ne kadar başka yatırımlara, sektörlere de
girmişsek döküm de bizim işimizin bir parçası ve bizim
çıkış noktamız orası, biz dökümcülükten geliyoruz ve
Haytaş Döküm olarak zaten sektörde devam ediyoruz.
Otomobil tarafına yeniden dönersek, bayilik ve serviste kaç kişi istihdam ediyorsunuz?
Ayışığı Honda bayiliğinde 105 kişi çalışıyor. Peugeot’da
75 kişi çalışıyor. Yılda ortalama, her bir markada, 1000
adet yeni araba, 500 adet de ikinci el araba satıyoruz.
Senede 15 bin de her bir markaya servis ve satış sonrası hizmet veriyoruz. Bu binamızın üst katında kendimizin bir yıldır işlettiğimiz bir plates ve yoga stüdyomuz
var. Balance Line Stüdio. İstanbul’da, butik bir işletme
oldu. Eşim çok istedi, zaten kendisi işin başında. Üyelik
sistemi ile değil, ders verecek hocalar ile randevu alınarak spor yapılan bir stüdyo.
EZBER DIŞI
Dökümcü birkaç dostuma
önerilerde bulunmuştum, bu
sektöre yatırım yapabilirsiniz
diye. Sektörden yatırım
yapanlar olursa seviniriz. Bilgi
konusunda destek de veririz.
Ama bu işin başında fiilen
olmak gerekiyor
Otomotiv bayilik işi kazançlı mı?
Kazançlı aslında, bir dönem gayet iyiydi. Yeni girmek
için yatırımın doğru olmadığını düşünüyorum, örneğin alabileceğimiz yeni markalar var kendimiz işin içinde olmamıza rağmen girmede tereddüt ediyoruz. Çünkü yatırımın karşılığını almak çok zor. Tabi bu sektörün
en güzel yönü iadesi yok, sattığınız üründe fire olabilir
ama iade yok. Dökümde veya diğer işlerde iade bir sorundur. Yani karlı iken zarar edebiliyorsunuz ama burada öyle bir şey yok. Ürün ve parça peşin alınır, peşin satılır. Bu kısmı çok güzel.
Bu işteki hedefiniz nedir?
Burada bir marka daha ekleyebiliriz, hatta birkaç marka. Bu konuda niyetimiz ne kadar var derseniz işin açık
tarafı biraz tereddütlüyüz, çünkü yeni baştan bir yatırım
günümüz karlarını pek karşılayacak gibi değil. Kar marjlarından dolayı bu sektöre çok girmek istenmiyor. Biz
sektörde olduğumuz halde tereddüt yaşıyoruz. İnsanlar sektöre girmeye meraklı olabilir ama işin içine girdiğinizde karlılıklara baktığınızda doğru bir yatırım olmadığına kanaat getiriyorsunuz. Tabi bunu yeni başlayacaklar için söylüyorum. İşin içindeyken sistem bir şekilde dönüyor. Döküme ilgi nasıldır bilmiyorum ama bu
sektöre girmek isteyen çok kişi var. Yada bu sektörde çalışanlar birden çok sektörde bulunabiliyor.
sin olarak fiilen olmak gerekiyor. İyi marka seçmek gerekiyor, dökümde de böyledir iyi parça dökmeniz gerekiyor. Distribütörünüz önemli, yani çalıştığınız partnerin yaklaşımı ve şirket kültürü başarınızda büyük etken. Ama otomobil ve döküm sektörünün müşteri ilişkileri çok ayrı. Dökümde biri arıyor, 30 yıldır çalışıyoruz
aynı firmayla, eşini tanıyorum, ailesini tanıyorum selam
söyleyiniz diyorum. Müşterilerinizle dost oluyorsunuz.
Burada bir kere araç satıyorsunuz belki birkaç yıl sonra o da araç yenilerse karşılaşıyorsunuz. Orada müşteri sayınız az, sıcak dostluklar olabilir. Bizim mesela 40
müşterimiz vardı, 40 da mal altıklarımız vardı toplam 80
kişi. Bunlardan diyelim ki yüzde 20’si ile yüzde 80 kapasitenizle iş yapıyorsunuz. Bir de meslektaşlarınız var ve
dostlarınız. Bu işte de dostluk var ama kimse birbirine
doğruyu söyleyemez. Gerçi doğru söyleseniz de inanmıyor kimse. Dökümde ilişkiler daha dostanedir. Orada da bazen fiyat düşürme, iş alabilme adına, sıkıntılar
yaşandığını biliyorum. Tabi döküm sektöründe kaybettiğiniz bir müşterinizle burada kaybettiğiniz bir müşteri arasında çok fark var. Orada kapasite düşüyor burada
ise sadece bir araç satmamış oluyorsunuz.
Siz piyasayı yakından takip eden biri olarak döküm
sektörünü de yakından ilgilendiren elektrikli araçlar konusunda ne düşünüyorsunuz?
Elektrikli araçların yakın vadede gelişme sağlayacağını
düşünmüyorum. Şuanda şehir içi kullanıma müsaitler.
İtalya’da var böyle araçlar. İşe gidip gelmek için uygun
araçlar. Şarj konusu çözülebilirse insanlar rağbet gösterecek. Uzun vadede oturabilecek bir konu. Tabi elektrikli
araçların geleceği olduğunu söyleyebiliriz. Şuanda, motor üreticileri yerine, pil üreticilerinin, küçük, hafif ve büyük enerjili, kendi kendini şarj eden gibi ar-ge yatırımları yapıldığına göre bu işi uzun vadede olacak. Hükümetler de çevreyi kirletmediklerinden ötürü aldıkları ÖTV’yi
düşürürlerse insanlar da tercih edecekler. Kullanımları
yaygınlaşacak.
Beni işyerimde ziyaret ederek zaman ayırdığınız için, sizlere ve TÜDÖKSAD’a teşekkür ederim.
Bu sektörde yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?
Olabilecek ekonomik krizlerde hemen etkileniyor. Ürün
sağlayıcı firma, sigorta şirketleri ve müşteriler arasında
sıkışıp kalmış bir meslekteyiz.
Döküm sektöründe yatırım yapanlara bu sektörü
öneriyor musunuz?
Dökümcü birkaç dostuma önerilerde bulunmuştum,
bu sektöre yatırım yapabilirsiniz diye. Sektörden yatırım
yapanlar olursa seviniriz. Bilgi konusunda kendi bilgimiz kadar destek de veririz. Ama bu işin başında da ke-
Türkdöküm
17
ÜYELERDEN
Hassas Döküm ile
Robot Teknoloji Bir Arada
Gedik Hassas Döküm ile GeKa® Robot, hassas döküm sonrası yüksek işçilik
gerektiren işlemlerde kolaylık sağlamak için birlikte yürüttükleri endüstriyel
robot projesini hayata geçirdiler. Bu yöntem seri üretim parçalarda üretim hızını
ve kaliteyi artırırken düşük maliyet, iyi çalışma koşulları, iş esnekliği ve yönetim
kolaylığı gibi avantajlar sağlıyor.
T
ek bir kaynaktan, yüksek hacimli, düşük et kalınlığı olan kompleks parçaları montaja hazır,
bitmiş ürün olarak üreten Gedik Hassas Döküm, teklif aşamasından, numune, üretim ve
bitmiş parça üretim aşamalarına kadar olan süreçlerde
esnek üretim yapısı ve sürekli yenilenen teknolojisi saGedik Hassas Döküm
ile GeKa® Robot
birlikte yürüttükleri
endüstriyel robot
projesini hayata
geçirerek bir ilke daha
imza attı
18
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
yesinde müşteri beklentilerini en üst düzeyde karşılıyor. Gedik Holding bünyesinde 1982 yılında kurulan
ve hassas döküm yönteminin Türkiye’de birçok alanda yaygın biçimde kullanılmasına öncülük eden Gedik
Hassas Döküm, yenilikçi anlayışıyla ürün kalitesini sürekli geliştirmeye devam ediyor.
Uzman kadrosu, modern üretim hatları ve kalite kontrol ekipmanları ile müşterilerine daha kaliteli, ekonomik ve hızlı hizmet verebilmek için yeni projeler geliştirmeye devam eden Gedik Hassas Döküm, son olarak
hassas döküm teknolojisiyle robot teknolojisini bir araya getirdi. Ek işlem gerektirmeden, çok özel formların
bile imal edilebilmesini sağlayan hassas döküm yöntemi, grift parçaların ekonomik olarak üretilmesini sağlasa da döküm sonrası işlemler oldukça yüksek işçilik
gerektiriyor. Gedik Hassas Döküm ile GeKa® Robot bu
sorunu ortadan kaldırmak için birlikte yürüttükleri endüstriyel robot projesini hayata geçirerek bir ilke daha
imza attı.
Hassas dökümde en yüksek işçilik gerektiren döküm
sonrası işlemler için döküm parçaların son işlemlerinde yollukların sıfırlanması ve çapak alma gibi operasyonlarda GeKa Robot otomasyon sistemlerinin kullanımına başlandı. Bu yöntem seri üretim parçalarda üretim hızını ve kaliteyi artırırken düşük maliyet, iyi çalışma koşulları, iş esnekliği ve yönetim kolaylığı gibi
avantajlar sağlıyor. Robot teknolojisini kullanmaya
başlayan Gedik Hassas Döküm, bundan böyle müşterilerine daha hızlı ve yüksek kaliteli ürünlerle hizmet vermeyi hedefliyor. Gedik Hassas Döküm, GeKa® Robot ile
çalışmaları devam eden diğer projeler tamamlandığında üretiminin birçok safhasında endüstriyel robot kullanımına geçmeyi planlıyor.
Türkdöküm
ÜYELERDEN
Yeni Versiyon MAGMA 5.2
GIFA’da Görücüye Çıkıyor
5’’’
Magma, GIFA 2011’de döküm proses simülasyonunun ekonomik yararlarını
5’’’
ve MAGMA 5.2’nin tüm döküm malzemeleri ve prosesleri için geliştirilmiş
olanaklarını sergiliyor.
Döküm kalıp kullanılarak görselleştirilen
5’’’
MAGMA proses oryantasyonu
M
agma GmbH, 28 Haziran – 2 Temmuz
2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek
olan 12. Uluslararası Döküm Fuarı GIFA’ da
döküm proses simülasyonu için kullanılacak yeni nesil yazılımı MAGMA5’’’’i gösterime sunuyor.
300 m2’lik stand alanında döküm üretim prosesinin her
aşamasında optimizasyon sağlanması için MAGMA5’’’’ ile
döküm simülasyonunun ne şekilde gerçekleştirilebileceğini ziyaretçileri ile paylaşacak olan Magma, en yeni
versiyon MAGMA5’’’ 5.2’nin tüm döküm malzemeleri ve
prosesleri için geliştirilmiş olanaklarını sergiliyor. Fuarda maça üretim prosesinin simülasyonu için oluşturulan yeni yazılımı MAGMA C+M ilk kez gösterime sunuluyor ve döküm proseslerinin otomatik optimizasyonu
konusundaki gelecek uygulamaları hakkında bilgi veriliyor. Magma, bunlara ilave olarak enerjinin daha verimli bir şekilde kullanılmasına olanak sağlayacak inovatif
ürün ve prosesleri geliştiren şirketleri destekleyen “ecoMetals” kampanyasına da katılıyor. Şirket, bir dökümhanenin enerji ve kaynak verimliliğini kayda değer ölçüde
nasıl arttırdığını gösteren döküm prosesi simülasyon-
20
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
larını pratik örnekler eşliğinde ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
5’’’
MAGMA – optimize
edilmiş gerçeklik
MAGMA5’’’ 5.2 kokil döküm, alçak basınçlı kuma ve alçak basınçlı kokile döküm için
yeni proses modları gibi çeşitli yeni simülasyon olanakları sunuyor. Yazılım aynı zamanda bir simülasyon devam ederken proses parametrelerini kontrol etme olanağı tanıyarak proses tasarımını da destekliyor. Kullanılmak üzere DISAMATIC ve hassas döküm için proses modülleri de artık hizmetinizde.
Magma, GIFA’da aynı zamanda dökülmüş haldeki ve ısıl
işlem görmüş alüminyum, demir ve çelik dökümlerde
lokal mikro yapıların ve özelliklerin kantitatif olarak belirlenmesi konusundaki en yeni gelişmeleri de sergiliyor. MAGMA5’’’ kalıp dolumu sırasında oluşabilecek kum
ve oksitlenme kalıntılarını simüle ederek döküm malzemelerinin neden olabileceği hataları tahmin edebiliyor.
ÜYELERDEN
DÖKÜM PROSES SİMÜLASYONU YAZILIM
Döküm proses simülasyonu yazılımı, kalıp doldurma,
katılaşma ve soğumanın da dahil olduğu tüm proses
aşamalarını göz önünde bulundurarak mekanik özelliklerin, termal döküm gerilmelerinin ve döküm bileşenlerinin distorsiyonunun kantitatif olarak tahmin
edilmesine olanak sağlar. Simülasyon bir döküm parçasının kalitesini üretim başlamadan evvel ortaya koyar. Bu sayede döküm prosesi istenilen parça özelliklerine göre tasarlanabilir.
Son on yıl süresince birçok dökümhane için döküm
simülasyon programı kullanımı bir zorunluluk haline geldi. MAGMA5’’’ artık döküm proses simülasyonu
olanaklarını daha da genişletiyor ve bu teknolojinin
kabul görmesini daha da hızlandıracağa benziyor.
MAGMAnonferrous, eriyiğin metalurji, aşılama ve hidrojen içeriğini göz önünde bulundurarak alüminyum
alaşımlarının son mikro yapısı ve mekanik özelliklerini hesaplayabiliyor. MAGMAiron demir malzemeler için
grafit büyümesinden matriste faz dağılımına kadar çeşitli lokal mikro yapıları öngörüyor. MAGMAsteel ise çelik dökümlerdeki makro segregasyonları ve ısıl işlemin
neden olduğu lokal mikro yapıları hesaplayabiliyor.
Gerilme modülü MAGMA stress ilk kez döküm çatlak problemleri ve çarpılmaları tahmin edebilmek için
ısıl işlem ve son işlemlerin de dahil olduğu tüm üretim
adımlarında termal döküm gerilmelerini hesaplayabilme seçeneklerini sunuyor. Simüle edilmiş çarpılma sonuçları bir koordinat ölçüm makinesi yardımıyla çok
kısa sürede değerlendirilerek gerçek ölçüm değerleri
ile karşılaştırılabiliyor. Yeni MAGMAdielife modülü ile ilk
defa takım tasarımı ve termal gerilmelerin sürekli döküm kalıplarının mukavemeti üzerindeki etkilerini değerlendirme olanağı sağlanıyor.
MAGMA Core+Mold – maça üretiminde saydamlık
Magma, MAGMA C+M ile maça üretim prosesinin si-
MAGMA C+M ile kompleks takımlar için maça oluşturma
prosesinin simülasyonu gerçekleştirilebilir. Resimde tek maça
kutusu içinde 3 maçanın simülasyonu görülmektedir.
mülasyonu için entegre bir araç sunuyor. MAGMA
C+M organik ve inorganik maçaların çıkarılması, üflenmesi ve sertleştirilmesini simüle edebiliyor. Bağlayıcı sertleşmesinin katalizör bir gaz tarafından gerçekleştiği ya da temperlenmiş maça sandığı ile desteklenen maça üretim prosesleri de program tarafından destekleniyor. MAGMA C+M hava kum karışımının akışını
hesaplayabilmek için maça çıkarmadan başlamak üzere tüm maça üretim adımlarını göz önünde bulunduruyor. Entegre veri tabanı yardımıyla kum ve bağlayıcı
sisteminin, maça sandığı ve üfleme borularının karakteristik özelliklerini belirleme olanağı sağlanıyor. Program gaz ile sertleştirilen maçalardaki gaz çıkışı, temizleme ve kürleşme reaksiyonlarını simüle edebiliyor. Isıyla kürlenmiş maça sandıklarının temperlemesinin tasarım ve kontrolü ısıtma filtrelerinin ve yağ kanallarının
modellenmesi ile efektif olarak destekleniyor. MAGMA
C+M, inorganik maçalarda ısıtılmış maça sandığı içerisinde maça kuruma süresini hesaplayabiliyor. Program
MAGMA5’’’ in tüm fonksiyonlarından faydalanabilirken
ister tek başına bağımsız olarak, ister MAGMA5’’’ eklentisi şeklinde de kullanılabiliyor.
5’’’
Döküm kalıp kullanılarak görselleştirilen MAGMA proses oryantasyonu
Türkdöküm
21
ÜYELERDEN
Otomatik optimizasyon geleceği ifade ediyor
Dökümcüler kalite ve maliyet hedeflerini gerçekleştirebilmek için otomatik optimizasyondan faydalanabilirler. Otonom optimizasyon doğru döküm tasarımı veya
optimum proses parametrelerinin sağlanması için çeşitli seçenekler sunar. Bilgisayardaki görsel döküm testi optimum konfigürasyon için gerekli parametre değişimlerine ve sistematik irdelemelere olanak sağlar. İçerisinde entegre şekilde yer alan temel fizik bilgilerini baz
alan MAGMA5’’’, yolluk girişleri, besleyiciler ve soğutucuların en iyi konumlarını ve ebatlarını tesbit eder. MAGMA endüstriyel örnekler kullanarak en son teknoloji
olanaklarını sergileyecek ve optimizasyonun geleceği
hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacak.
MAGMA TÜRKİYE
Türkiye’de ofis açarak faaliyet yürüten, metal döküm
endüstrisi, döküm alıcıları ve döküm tasarımcılarına kapsamlı çözümler sunan Magma, ürün ve servis
portfolyosunda güçlü modüler simülasyon yazılımı
MAGMASOFT® , en son sürümü MAGMA5’’’ ile, ayrıca döküm tasarım ve optimizasyonu için çeşitli mühendislik hizmetleri yer alıyor. MAGMASOFT® bugün
özellikle otomotiv ve ağır sanayi uygulamalarındaki döküm parçaların optimizasyonunda olmak üzere
tüm metal döküm endüstrisinde kullanılıyor.
Gedik Döküm’ün Yeni
Ocakları Inductotherm’den
Gedik Holding Adapazarı Hendek’te kurduğu yeni tesislerinde
Inductoterm’in ocaklarını tercih etti.
G
edik Holding bünyesinde faaliyet gösteren Gedik Döküm, yeni yatırımları için ihtiyaç duyduğu 3ergitme sistemi ile bir adet ısıtma sistemi için inductotherm’i tercih etti. Gedik Holding, Hendek’te
kurulan yeni entegre tesisinde dökümhane için gereken ergitme ve ısıtma sistemlerinin tamamını
inductotherm’e geçtiğimiz yıl sipariş etmişti. Üretim ve kurulumu tamamlanan ocaklar ise 1750+250
KW Meltmanagerli Dual Trak Plus, 2 x 3 ton çelik gövdeli, tartılı, tam kapalı kapaklı ocak, 1250+250 KW Meltmanagerli Dual Trak Plus, 2 x 2 ton çelik gövdeli, tartılı ve tam kapalı kapaklı ocak. Bronz alaşımları ergitme için 125
KW 3 Khz VIP- I 1 x 200 kg push out ocak ile 50 KW 3 KHz bronz takoz ısıtma sistemleri olarak sıralanıyor. Ankiros Fuarında ve sonrasında yeni aldığı siparişlerle 2011 yılına tam kapasite girdiğini açıklayan inductotherm,
aynı doluluk oranı ile üretimine devam ediyor.
22
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Türkdöküm
ÜYELERDEN
Geliştirilmiş Stoper ve Nozul
Geometrisiyle Döküm Kalitesinin
Artırılması
Thorsten Knappe, Stahlguss Sande GmbH
Jens-Stender Robertz, Pleissner Guss GmbH
Rudi Bittniok, Foseco Foundry Division, Vesuvius GmbH
Giriş
Alttan akıtmalı potalar, ergimiş metali kalıp veya bir başka potaya kontrollü bir şekilde taşımada temel sistemlerden biridir. Stoperli döküm sistemi hem çelik hem de demir dökümhanelerinde kullanılmaktadır. Bu çok
sağlıklı, güvenli ve aynı zamanda ekonomik bir sistemdir, çünkü:
• cüruf potada kalır
• farklı ölçülerde stoper ve nozul kullanılabilir
• değişik stoper burnu ve nozul iç çap ölçüleriyle metal
akışının hassas kontrolü sağlanır
• çelik döküm potalarında monoblok stoperler döküm
sisteminin çoklu kullanımını sağlarlar
• grafit malzeme kullanımı daha iyi ıslanmazlıkla beraber
mükemmel bir yoğunluk elde edilmesini sağlar
Nozulun görevi
Stoper ve nozul, potadan veya döküm ocağından ergimiş metal akışının kontrol edilebildiği bir valf sistemi
oluşturur. Stoperin nozul deliği ile tam olarak örtüşmesi önemlidir. Bu, stoper burnunun ve nozul ağız çapının
geometrisiyle sağlanır. Stoperin kolay açılmasını sağlamak için, iki parçanın
birbirine yapışması önlenmelidir. Aynı zamanda stoper
ile nozulun temas yüzeyindeki parçaların kırılmasını önlemek de önemlidir, çünkü bu durum ergimiş metalin
kontrolsüz bir şekilde potadan boşalmasıyla sonuçlanabilir. Dolum sırasında ergimiş metal aşırı sıcaklık kaybına maruz bırakılmamalıdır, aksi takdirde ergimiş metal
döküm için çok soğumuş olur, hatta katılaşma başlayabilir ve döküm parçada hataya sebep olur. Ergimiş metalin düzgün ve kontrollü akışını sağlamak için nozul çapının döküm esnasında aşırı derecede genişlememesi
çok önemlidir çünkü bu durum kalıbın aşırı dolmasına
ve metal israfına ve yol açabilir.
24
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Malzeme seçimi
Birçok araştırma ve geliştirmeden sonra, grafit stoper
ve nozulların refrakter performansı yönünden en iyi sonuçları verdiği kabul görmüştür. Bunlar “siyah malzemeler” olarak adlandırılmaktadır, aynı zamanda karbon
bağlayıcılı seramikler olarak da bilinmektedirler (Şekil
1 ve 2). Bu ürünler dökümhanelere iş emniyetini arttırma ve maliyet azaltma yönünde fırsatlar sunmaktadır.
Bu refrakterler
ROTOLOK* stoper kafaları ve VAPEX* nozulların yanı sıra
VISO* ve VAPEX monoblok stoperlerin üretiminde kullanılmaktadır. VISO ve VAPEX karbon bağlayıcılı ürünlerde en son teknolojiden yararlanmaktadır ve daha uzun
ömür ve cürufa karşı direnç için sırlanmaktadır. Genelde çelik dökümhane potalarında VISO stoperler, VAPEX
nozullarla birlikte kullanılmakta iken demir dökümhane uygulamalarında (döküm ocaklarında veya döküm
oluklarında) VAPEX monoblok stoper ve nozulları kullanılmaktadır.
ÜYELERDEN
Refrakterlere grafit ilavesi cürufa karşı direnci artırmakla beraber refrakter sisteminin oksitlenme direncini de oldukça artırmaktadır. Daha da önemlisi, basit ateş kili ürünlerine kıyasla, sıcaklık değişimine karşı daha dirençlidir. Grafit refrakterlerin ıslanmama
özelliği stoper ve nozulun birbirine
kaynamasını da önlemektedir. Bu özellik
yüksek kalitede alümina grafit ürünlerinin döküm potaları ve döküm ünitelerinde çoklu kullanımını ve bu sayede
ekonomiklik sağlamaktadır.
Ayrıca, alümina grafit ürünlerinde
yüksek kalite alümina hammadde kullanımı,
ısı direncini önemli ölçüde artırmaktadır ve granül yapısının optimizasyonuyla, malzemenin sferolaşması da
artmış olur. Normal ateş kili ürünlere kıyasla nozul iç
çap ölçüsü yüksek hassasiyette üretilir, bu da daha iyi
akış kontrolü sağlar.
Grafit stoper ve nozulların mükemmel korozyon direnci, refrakter malzeme ile temas halinde olan metalik oksitlerin karbon tarafından indirgenmesinden kaynaklanmaktadır. Böylece refrakter malzeme ile reaksiyona
giremez.
Stoper ve nozulu kapama
Bütün alttan döküm sistemlerinde stoper ve nozul arasında metal sızdırmazlığını sağlamak çok önemlidir. Bu
oldukça zordur çünkü iyi kapanma ile kötü kapanma
arasındaki fark çok küçüktür. Bu yüzden, yapışma yapmadan sıkı kapanmayı sağlamak için “yumuşak-sert”
kombinasyonunu kullanmak faydalıdır. İyi örtüşme için
“sert” nozullar (stoper malzemesine kıyasla) yüksek grafit içerikli “yumuşak” stoperlerle birlikte kullanılır demektir.
Şekil 1 Demir ve çelik
dökümler için monoblok
stoperler
Böyle bir tasarım dökümden önce ve döküm sırasında
temas yüzeylerinde olabilecek pürüzlükleri dengelemeyi sağlar. Stoper ve nozulu kapatırken herhangi bir
şüphe oluşturacak durum varsa uzman desteği alınmalıdır. Bu, sadece döküm prosesinin iyi kontrolünün sağlanması değil aynı zamanda iş güvenliği için de kritiktir.
Vapex cross nozul ile nozul iç çapının
Gelişmiş geometrisi
Nozul iç çapının geometrisi, döküm prosesinde sıkıntı yaşamamak için çok önemlidir. Normalde nozul deliği silindiriktir, üst (stopere temas eden) yüzey yuvarlak
ve kapama yüzeyi olarak çalışır (Şekil 3).
Silindirik delikli nozul kullanan dökümhaneler türbülanslı akıştan şikayet etmektedirler. Sıvı metal nozuldan ayrılırken şemsiye gibi yayılmaktadır ve havşasına
dökülen bu metalin yüzey alanı fazlasıyla artmaktadır
(Şekil 4). Döküm akışında oluşan türbülans ortamdaki
havanın metale karışmasıyla düzensiz döküme sebep
olur. Bu durum metalin oksitlenmesine ve dolayısıyla
döküm hatalarına sebep olur.
Bu problemin çözümüne yönelik araştırmalar uzun zamandır devam ediyor. Çalışmalar iki noktaya odaklandı: potada nozul ve döküm ünitesi ve kalıp havşası. Denemeler yeni dizayn cross nozul VAPEX sisteminden
yararlanılarak devam ediyor. Dairesel nozul deliği
metal akışını yönlendirmek için artı (+) şeklinde tasarlanmıştır Bu geometriye dayalı denemeler Almanya’da birçok çelik ve demir dökümhanesinde yapıldı ve açıkça gösterdi ki
nozul deliğinin geliştirilmiş geometrisi klasik
silindirik nozul geometrisinde görülen şemsiye tipi akışın aksine kusursuz düzlükte döküm akışı oluşuyor.
Standart nozula kıyasla vapex cross nozul
demir ve çelik dökümhanelerinde önemli
faydalar sağlıyor. Bunlar:
• Akan metalin saçılmasının önemli ölçüde
azalması
Şekil 2 Demir ve çelik dökümler için nozullar
Türkdöküm
25
ÜYELERDEN
• Kalıbın düzgün dolması
• Döküm havşasını merkezleme
• Döküm sakatlarında azalma ve parça yüzeylerinde
iyileşme
• Dökümün daha iyi kontrol edilerek çalışanların kaza
• Geçirme riskinin ve döküm hatalarının azalması
Çelik dökümhane potalarında çoklu kullanım
VAPEX nozul/cross nozul ile birlikte VISO ve VAPEX mo-
Şekil 3 Standart nozul geometrisi (kesit görünüş)
26
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Nozulda akışı artıracak faktörler
Geliştirilmiş nozul geometrisi - artı şeklindeki – girintiler
laminer akış hızında artış sağlar. Geliştirilmiş iç çap geo-
Şekil 4 Standart nozulla döküm akışı
metrisiyle nozul deliği daha küçük kesitli yüzey alanına
ve bu sayede daha yüksek akış direncine sahiptir. Daha
yüksek akış direncinin olumlu etkisi vardır, çünkü döküm sistemindeki herhangi bir (stoper ile nozul arasında oluşabilecek boşluk gibi) aksilikten uzak tutar. Metal
basıncı nozul uzunluğu artırılarak düşürülebilir. Böylece
basınç dalgalanmalarından da etkilenmez.
Artı şeklinde dört girinti, sıvı metalin nozuldan ayrıldığı
kırılma çizgisini sabit hale getirerek akışın daha iyi kontrolünü sağlar.
Şekil 5 Geliştirilmiş nozul deliği
(kesit görünüm)
noblok stoperler çoklu kullanıma imkan vermektedir.
Günümüzde VAPEX nozul kullanımı Alman çelik dökümhanelerinde çok yaygındır:
Bakım zamanı ve malzeme kullanımı azaltılarak tasarruf
elde edebiliyor.
Sonuç
Alümina grafit VAPEX cross nozulun kullanım avantajları testlerle kanıtlanmıştır. Aynı döküm parçalar fakat
farklı nozul geometrileriyle direkt karşılaştırma yapılmıştır. Geliştirilmiş geometride nozul kullanarak dökülen döküm parçalarda daha iyi yüzey kalitesi elde edilmiş ve böylece daha az temizleme, tamamlama gereksinimi olmuş ve üretim maliyetleri düşürülmüştür. Eğer
monoblok stoper ile birlikte kullanılırsa daha yüksek
kontrollü döküm elde edilebilir.
Şekil 6 Geliştirilmiş nozul deliği
(üstten görünüm)
Şekil 7 Döküm akışı – geliştirilmiş
delikli nozul
Türkdöküm
EGES MÜŞTERİLERİNİN SAYISI DÜNYA ÇAPINDA ARTMAYA DEVAM EDİYOR.
PROFESYONELLER 38 ÜLKEDE EGES SİSTEMLERİNİ TERCİH EDİYORLAR.
ATİK METAL – İZMİR / TURKEY 2 Set 5000 kW + 500 kW - 8 ton Melt&Hold
EGES ELEKTRİK VE ELEKTRONİK SAN. TİC. A.Ş.
Mahmutbey Taşocağı Yolu Yelken Sok. No:10/3 Bağcılar-İSTANBUL / TURKEY
Tel:+90 212 446 4121 Fax:+90 212 446 4127 e-mail: [email protected] www.eges.com.tr
EGES INTERNATIONAL (UK) LTD.
166 Upper Richmond Road LONDON, SW15 2SH
Tel:+44 20 8789 4150 Fax: +44 20 8785 4016 e-mail: [email protected] www.eges.com.tr
EGES RUSSIA
43A Leningradskoye Shosse, Office 303, 125212 Moscow– RUSSIA
Tel& Fax: +7 499 159 75 49 Mobile:+7 926 467 5775 e-mail: [email protected] www.eges.com.tr
UKREST LTD. UKRAINE
Address: Yuzhnoukrainskaya Street 5/1 Zaparozhye, UKRAINE
Tel:+38 (061) 213 41 56 Fax: +38 (061) 213 41 57 e-mail: [email protected]
Yüksek kaliteli üretim ve servis hizmetlerimizi her zamanki gibi sürdürmeye devam ediyoruz.
Eges, özellikle son 5-6 yıldır, endüksiyon ocakları
ile yüksek verimli ve düşük kapasiteli ingot kütük
üretim tesisleri kurmaktadır. Diğer taraftan Eges’in
yüksek teknolojisi tüm Dünya döküm endüstrisine
hizmet vermeye devam etmektedir.
Piyasada bulunabilecek ucuz ama riski yüksek
ürünler karşısında Eges daima yüksek kaliteli,
günün 24 saati ve yılın 365 günü çalışabilen
sistemler
üretmektedir.
Eges
endüksiyon
ocaklarında kullanılan diğer yan sanayi ürünleri
de titizlikle seçilmekte ve 24 saat çalışma
prensibine uygun olma şartı aranmaktadır. Eges
35 yıllık tecrübesi ve bunun getirdiği sorumlulukla
aynı kalitede ve özellikte hizmet vermeye devam
edecektir.
ATİK METAL :İzmir-Aliağa’da modern bir sanayi
2
bölgesinde , 20.000 m ’si kapalı, toplam 80.000
2
m ’lik alana kurulu, Modern teknolojili ve en
üstün ekipmanlarla donatılmış yeni fabrikası
Yatırım 50.000 ton/yıl üretim kapasiteli olacak
şekilde ypılırken ergitme sistemlerinde Eges’in
üstün teknoloji ocakları tercih edildi. Eges ile
birlikte diğer Dünya markaları olan HWS ve Eirich
sistemleri de Atik Metal’in bu yeni fabrikasında
çalışmaya başladı. 2009 yılında Atik Metal ile Eges
arasında imzalanan anlaşma ile 2 set 5 MW+500
kW-2x8 ton’luk Melt&Hold ergitme ve bekletme
sistemleri geçtiğimiz yılın ortalarında başarı ile
devreye alınmış ve Eylül 2010’dan itibaren de
tam kapasite ile çalışmaya başlamıştır.
kolay cürüf alabilmek için geriye doğru devrilebilir
şekilde, ocaklar içindeki metal miktarını görmeye
yarayacak ağırlık tartı sistemi ve ocak astarı
bozmak için kullanılan push-out ekipmanları ile
donatılmıştır. Ayrıca tüm sistem Promelt Scada
sistemi ile izlenmekte ve operatörün işini oldukça
kolaylaştırmaktadır. Atik Metal’in şu anki kapasitesi
20ton/saat’tir ve 3. Sistemle birlikte bu kapasite 30
ton/saat olacaktır.
Eges’in keşfini yaptığı Melt&Hold sistemi son 15
yıldır profesyonellerin en çok tercih ettiği sistem
olmuştur.
Atik Metal’deki ergitme sisteminin özellikleri:
Ergitme sistemi 2 set 5’er MW’lık ergitme konvertörü
ve 500’er kW’lık bekletme konvertörü ile 4 adet
8’er tonluk ocaklardan meydana gelmektedir.
Sistem çelik konstrüksiyon ocaklar, eksoz emişli
ve her iki yöne açılabilir kapaklar ve filtre ünitesi,
Eges, özellikle son 5-6 yıldır, endüksiyon ocakları ile yüksek verimli ve düşük
kapasiteli ingot kütük üretim tesisleri kurmaktadır. Diğer taraftan Eges’in yüksek
teknolojisi tüm Dünya döküm endüstrisine hizmet vermeye devam etmektedir.
ANALİZ
Türkiye’nin
Sanayi Eylem
Planı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca
hazırlanan, Avrupa Birliği
müzakere sürecindeki
“işletmeler ve sanayi politikası”
faslının kapanış kriterleri
arasında yer alan “Türkiye
Sanayi Stratejisi Belgesi ve
Eylem Planı 2011-2014” Ocak
ayında açıklanmıştı. Strateji
belgesinde öne çıkan noktaları
ve TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Niyazi Akdaş’ın
değerlendirmelerine yer
veriyoruz.
D
ünyadaki, AB’deki ve
Türkiye’deki gelişmelerin
analizlerine dayanan, katılımcı bir yaklaşımla tasarlanan Türkiye’nin yeni sanayi stratejisi, belirlenmiş uzun vadeli vizyon, genel amaç ve stratejik hedefler doğrultusunda sanayinin ve sektörlerin rekabet gücünü artırmak üzere yapısal
dönüşümü yönlendirmeye ve desteklemeye katkı verecek. Sanayi stratejisi AB’deki sanayi politikası yaklaşımlarıyla uyumlu, Türk sanayisinin güçlü
ve zayıf yönleriyle sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler sonucu oluşturulan bir politika çerçevesini içeriyor.
Sanayi stratejisinin vizyonu, orta
ve yüksek teknolojili ürünlerde
Avrasya’nın üretim üssü olmak şeklinde belirlendi. Sanayi stratejisi, Türk sanayisinin rekabet edilebilirliğinin ve
verimliliğinin yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri
teknolojili ürünlerin üretildiği nitelikli
işgücüne sahip ve aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor. Stratejik hedefler olarak becerilerini sürekli geliştirebilen şirketlerin
ekonomideki, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki ağırlığının artırılması ve düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yük-
30
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
ANALİZ
sek ürünlere geçilmesi yer alıyor. Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi eylem planında “yatay sanayi politikası alanları”, “sektörel sanayi politikası alanları” ile “uygulama,
izleme ve koordinasyon” başlıkları altında hedefler sıralandı. Buna göre, yatay sanayi politikası alanları kapsamında, yatırımı ve iş ortamının iyileştirilmesi alanında sanayi sektöründe girişimciliğin yaygınlaştırılmasına yönelik eğitimler verilecek ve destekler sağlanacak.
Bu eylemde, özellikle imalat sanayi alanında faaliyet
gösteren KOBİ girişimcilerinin desteklenerek girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan düzenlemelerin, rekabet koşulları üzerindeki olası etkilerinin
analizine yönelik bir kılavuz hazırlanacaktır. Hazırlanacak kılavuz ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından
gerçekleştirilen düzenlemelerin rekabet koşulları açısından değerlendirilmesi amaçlanıyor.
Yeni gelir vergisi kanunu
Çevrimiçi şirket işlemleri projesi gerçekleştirilecek. Yeni
şirket kurulumu, çeşitli lisans başvuruları, mali destek ve
teşvik başvuruları, çalışan SSK kayıtları, gümrük işlemleri, vergi beyan ve ödemeleri, iflas başvuruları, unvan değişikliği ve genel kurul bildirimi gibi işlemlerin tek bir
noktadan çevrimiçi yapılabilmesi sağlanacak. Gelir vergisi sistemi yeniden düzenlenecek. Süresi 2012 olarak
belirtilen eylemde, etkili ve verimli bir vergi sisteminin
oluşturulmasına yönelik çalışmalar kapsamında, serbest piyasa ekonomisiyle uyumlu, yatırımları ve istihdamı destekleyen ve vergiye uyumu artırarak kayıt dışılığı
azaltan, yeni Gelir Vergisi Kanunu yürürlüğe konulacak.
İhracatta sektör ve ülkeler çeşitlendirilecek
Uluslararası ticaret ve yatırımlar alanında ise ihracatta
sektör ve ülke çeşitlendirme stratejisi oluşturulacak. İhracatta sektör ve ülke bağımlılıklarının azaltılması için
yeni ihraç pazarları oluşturmaya yönelik sektör ve ülke
stratejileri hazırlanacak.
KOBİ’lerin pazarlama ve ihracat kapasitesini artırmaya
yönelik destekler verilecek ve etkinlikler sürdürülecek.
KOBİ’lere sağlanan ihracat destekleri ve bilinçlendirme
faaliyetleri ile ihracat ve pazarlama kapasitelerinin artırılması amaçlanıyor.
Sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak amacıyla; yenilikçi fikirler ve Ar-Ge’ye dayalı, katma değeri yüksek,
markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçleri desteklenecek.
Başta AB olmak üzere, bölgesel oluşumlar ile ikili ve çok
taraflı ilişkiler kapsamında pazara giriş imkanlarının artırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulacak.
DTM internet sitesinin geliştirilmesi, erişimin özendirilmesi ve sitenin dış ticaret portalına dönüştürülmesi sağlanacak. Portal aracılığı ile dış pazarlara erişim imkanlarının artırılması hedefleniyor.
Nihat Ergün
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ticaret politikası uygulamalarında önlem alınması süresinin kısaltılması ve önlemin etkinleştirilmesi sağlanacak. Bu bağlamda haksız rekabet hallerinden damping ve sübvansiyona konu ithalatın sebep olduğu zarara karşı ülkenin üretim dallarının etkin korunmasına
devam edilecek.
Mesleki yeterlilik sistemlerine önem verilecek
Eylem planının beceriler ve insan kaynağı alanında özel
sektörün mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları açmasına imkan verecek düzenlemeler yapılacak ve bu
kurumlar desteklenecek.
Özel sektör, istihdam garantili okul açması halinde, eğitime yüzde 100 destek kapsamında vergi indiriminden
yararlandırılacak. Organize Sanayi Bölgesi, turizm bölgesi, serbest ticaret bölgesi ve küçük sanayi sitesi yönetimlerine, ilk planlama aşamasından itibaren istihdam
edilecek nitelikli insan gücünü yetiştirmek, çalışanlarını geliştirmek ve uyum eğitimlerini sağlamak amacıyla
yeni kurulacak organize sanayi bölgesi, turizm bölgesi
ve serbest ticaret bölgesinde mesleki ve teknik eğitim
okul/kurumu için arsa ayırması ve okul/kurum yapma
zorunluluğunun getirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılacak. Bu konuda ilgili bölge yönetimleri teşvik
edilecek. Mesleki yeterlilik sistemi güçlendirilecek ve
öncelikli sektörlerde meslek standartları geliştirilecek.
Ar-Ge destekleri
Strateji belgesi ve eylem planının yatay sanayi politikası
alanları kapsamında, KOBİ’lerin finansmana erişimi konusunda, KOBİ’lerin finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılacak, kredi garanti ve girişim sermaye sistemleri geliştirilecek ve yaygınlaştırılacak. Firmaların teknolojik gelişimi alanında özel sektör ve kamu sektörü tarafından yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması desteklenecek.
Bilgi yoğun sanayilerin geliştirilmesi amacıyla, özel sektör ve kamu tarafından yürütülen özellikle ileri teknoloji
Türkdöküm
31
ANALİZ
gerektiren nanoteknoloji, biyoteknoloji, vb alanlarında
kapasite oluşturma çalışmalarına ağırlık verilecek.
KOBİ’ler Ar-Ge, yenilikçilik ve kalite geliştirme konusunda desteklenecek, KOBİ’lerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılacak.
Teknolojinin oynayacağı rolün ortaya konması ve öngörülen vizyonun gerçekleşmesi amacıyla teknoloji öngörü kültürünü yaygınlaştırma çalışmaları desteklenecek.
Sınai mülkiyet hakları konusunda, bilinçlendirme, teşvik
sistemi ve yeni ürünlerin korunmasına yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştirilecek.
Yöresel özellikleriyle öne çıkan ürünlerin korunması
amacıyla Türkiye’de coğrafi işaret korumasına konu olabilecek ürünlerin tespiti yapılacak ve tescille korunmasına ilişkin faaliyetler yürütülecek. Hezarfen Projesi’nin
yaygınlaştırılması sağlanacak.
Verimlilikle ilgili göstergelerin oluşturulması, hesaplanması ve yayımlanması gerçekleştirilecek. Ar-Ge kanunu
kapsamında, rekabet öncesi işbirliği projelerinin desteklenmesi, Ar-Ge merkezlerinin kurulması, izlenmesi
ve desteklenmesi ile teknogirişim sermayesi desteğinin
verilmesi sağlanacak.
Kıyı yapıları master planı hazırlanacak
Altyapı sektörleri alanında ise, bilgi iletişim teknolojisi
kullanımı yaygınlaştırılacak. Organize sanayi bölgelerine, büyük fabrikalara ve limanlara özel sektör katkısı
ile demiryolu bağlantı hatları yapılacak. İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) demiryolu bağlantı
hattı inşaatı ve Tekirdağ-Muratlı Demiryolu yapım projesi, Ankara-İzmir hızlı demiryolu, İstanbul-Halkalı-EdirneKapıkule, Ankara-İstanbul sürat demiryolu, Sivas-Kars,
Bandırma-İzmir, Kayseri-Şefaatli, Eskişehir-Antalya,
Konya-Mersin,Bakü-Tiflis-Kars, Samsun-İskenderun demiryolu inşaatları; Tokat, Şanlıurfa, Kırşehir illerine demiryolu bağlantısı yapılacak ve projelerin etüt-proje,
ÇED, fizibilite vb. giderleri ile eksik kalan işleri tamamlanacak. Limanların geri sahasında demiryolu aktarım
terminalleri veya karada konteyner terminalleri kurularak, demiryolu taşımacılık anlayışından lojistik taşımacılık anlayışına geçilecek.
Kocaeli-Köseköy ve Hasanbey lojistik merkezleri tamamlanacak; Palandöken, Uşak, Boğazköprü, Yenice
ve Gökköy lojistik merkezlerinin yapımına başlanacak;
Adapazarı-Karasu, Karadeniz Ereğli, Kilyos, Güllük, Bartın, Çandırlı ve Ambarlı Limanlarına demiryolu bağlantısı yapılacak.
Kıyı Yapıları Mastır Planı hazırlanacak. Artan ticaretin kesintisiz ve etkin bir şekilde akışını sağlayacak ve
Türkiye’nin transit ülke konumuna gelmesini kolaylaştıracak olan büyük ölçekli ana limanlar oluşturulabilmesi amacıyla, uygun liman sahalarını belirleyecek ve girişimcilerin bu sahalara yönlendirilmesini sağlayacak
Kıyı Yapıları Mastır Planı çalışması tamamlanacak; Filyos,
32
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Çandarlı-Hubport, Mersin-Konteynır-Hubport, DerinceKonteynır Limanları; Karadeniz Ereğli Tersaneler Bölgesi, Samsun Tekkeköy Mendirek ve Tersane Limanları;
ulaştırma kıyı yapıları ve turizm kıyı yapıları mastır planı
çalışmaları gerçekleştirilecek.
Enerji verimliliği...
Türkiye’nin hidrolik, rüzgar, jeotermal, güneş, biyokütle diğer yenilenebilir enerji kaynakları öncelikli olmak
üzere, enerji kaynaklarının çevre etkileri de dikkate alınarak değerlendirilmesi için kullanılabilir enerji potansiyellerini belirlenecek ve bu potansiyellerden yararlanma yöntemleri ortaya konacaktır. Alternatif enerji kaynaklarına dayalı ürünlerin sanayide kullanımı ve teknik
altyapısının geliştirilmesi ve ticari ürünlere dönüştürülmesi amacıyla çalışmalar yürütülecek.
Enerji verimliliğine ilişkin ikincil mevzuat çalışmaları tamamlanarak enerji verimliliğini ve tasarrufunu artırmaya yönelik etkili mekanizmalar oluşturulacak.
Çevre etkilerini de dikkate alarak, enerjinin ve enerji kaynaklarının verimli ve etkin kullanılmasına yönelik
yöntem ve araçlar geliştirilecek, bunların uygulanması
sağlanacak ve toplumsal bilinç oluşturulacak.
Organize Sanayi Bölgeleri altyapı-arıtma ve Küçük Sanayi Siteleri üstyapı-altyapı inşaatlarının tamamlanması sağlanacak.
Dış ticareti kolaylaştırıcı politikalar oluşturmak amacı
kapsamında; lojistik yapıların kurulmasını ve mevcutların iyileştirilmesini sağlayacak politikalar oluşturulacak.
ANALİZ
Sanayi kaynaklı sera gazı emisyonlarının kontrolü
sağlanacak
Çevre alanında, sanayicilerin iklim değişikliği ile mücadele konusunda bilinçlendirilmesi yönünde yoğun bilgilendirme çalışmaları yürütülecek ve kılavuz, kitap/
rehber yayımlanacak.
Yılda 1000 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) üzerinde enerji tüketen tüm sanayi kuruluşlarında enerji yöneticisi atanması ile ilgili süreçler tamamlanarak bu sistemin etkin
çalışması sağlanacak. Alıcı ortamların (hava, su toprak)
kalitesi korunacak ve iyileştirilecek.
İklim değişikliğine neden olan sanayi kaynaklı sera gazı
emisyonlarının kontrolü sağlanacak, izlenecek ve raporlanacak.
Bölgesel yenilik sistemleri tanımlanacak
Sanayi politikası ve bölgesel kalkınma alanında, IPA’nın
Bölgesel Kalkınma ile İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi
bileşenleri altındaki operasyonel programlar 2012-2013
dönemi için revize edilecek.
KOBİ’lere yönelik olarak bölgesel kalkınma odaklı proje-
ler desteklenecek. Bölgesel yenilik sistemleri tanımlanacak ve desteklenecek.
Kümelenme…
Kümelenme konusunda yerel ve merkezi düzeyde politika çerçevesini çizecek bir yönetişim modeli oluşturulacak. Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı yaygınlaştırılacak. Eylem planının sektörel sanayi politikası alanları başlıklı bölümüne göre, sanayide sektörlerin
rekabet gücünün artırılması amacıyla sektörel stratejilerin hazırlanması, izlenmesi, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi sağlanacaktır. Uygulama, izleme ve koordinasyon başlığı altında ise girişimci Bilgi Sistemi geliştirilecek. Sanayi Stratejisinin geliştirilmesi, uygulanması
ve izlenmesi konularında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın
Kurumsal kapasitesi geliştirilecek.
Yatay sanayi politikası alanlarında eylemlerin izlenmesi,
değerlendirilmesi ve raporlanmasını teminen girişimler
oluşturulacak. Bu eylem planı Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) ve diğer strateji belgeleri ile eşgüdüm içerisinde uygulanacak.
NİYAZİ AKDAŞ: “HEDEFE VARMAK İÇİN ÖNCE SANAYİ
YAPIMIZIN ENVANTERİNİ ÇIKARMALIYIZ”
T
ürk iş dünyası olarak, Ocak başında açıklanan ve “Türk sanayinin
rekabet gücü ve verimliliğinin artırılması, ihracata dönük yüksek
katma değerli ve ileri teknolojiye dayalı üretimin gerçekleştirilmesi”
temel hedefi ile 7 ana sektörü öne çıkaran Sanayi Strateji Belgesi ve
Eylem Planını önemli ve faydalı bir “ilk adım” olarak değerlendiriyoruz. Mevcut iş ortamı koşullarının sanayici olmayı zorlaştırdığı bir dönemde sadece sanayinin önemine dikkat çekmesi açısından bile bu
strateji belgesinin yayımlanması bizi umutlandırdı ve yapısal dönüşüm ve reformların yeniden ivme kazanabileceği yönünde inancımızı artırdı. Ancak unutulmamalıdır ki, sanayi stratejisi, ülkenin kalkınma stratejisinin bir bölümüdür ve diğer unsurlarla bütünleşik olarak
belirlenmez ve ele alınmazsa başarılı olamaz. Dolayısıyla, artık erteleme lüksüne sahip olmadığımız eğitim, istihdam, vergi, kamu yönetimi ve yargı reformlarını eş zamanlı olarak gündeme almamız ve başta enerji ve demiryolu taşımacılığı olmak üzere tüm altyapı yatırımlarını başlatmamız gerekmektedir. Belgede ısrarla vurgulanan ileri (orta-yüksek) teknolojiye dayalı üretim yapmak ve katma değeri yüksek ürünlere yönelmek
elbette çok önemlidir ve bizler gibi yatırım yapan, üretim yapan her sanayicinin amacıdır. Asıl yapılması gereken
bu hedefin bugüne kadar niye gerçekleşemediğini sorgulamak ve nedenlerini doğru tespit etmektir. Aksi takdirde açıklanan sanayi stratejisinin hedefine ulaşması çok güçleşir. En az bu saydıklarım kadar önemli bir başka nokta da, sanayi yapımızın güncel ve gerçek envanterini elbirliğiyle hazırlamamız gerektiğidir. Nitekim teknolojik imkanları ve kapasitesi tam olarak bilinmeyen, hangi sektörlerde fazla kapasite hangilerinde ise gelişme potansiyelinin var olduğu tam olarak tespit edilemeyen bir sanayi için hedef belirlemek gerçekçi olmayacaktır. Sayın Nihat Ergün’ün strateji belgesini sunarken sarfettiği “Plan, mikro alanlardaki reformları gerçekleştirmemizi sağlayacak bir enstrüman olduğu için son derece önemli ve kıymetlidir” teminatını, başta toplumsal refah ve gelişmişlik seviyemizi artıracak ve iş dünyasının önünü açacak yapısal dönüşümün gerçekleşebileceği bir Türkiye inancımız açısından önemsiyoruz.
Türkdöküm
33
FUAR
GIFA Enerji ve
Kaynakların Verimliliğine
Odaklanıyor
Alanında uluslararası uzmanların zirve toplantısı niteliği taşıyan fuar dörtlüsü Gifa, Metec,
Thermprocess ve Newcast, 28 Haziran – 2 Temmuz 2011 tarihleri arasında Düsseldorf’da
kapılarını açıyor. Döküm teknolojisi, metalürji, ısıl işlem tekniği ve döküm ürünlerinin sergilendiği
fuarlara Türkiye de önceki yıllara göre 2011 yılında rekor katılımla 60 firmayla yerini alıyor.
34
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
FUAR
M
etalurji sektörünün uluslararası teknoloji
fuarları GIFA, METEC, THERMPROCESS ve
NEWCAST 28 Haziran – 2 Temmuz 2011
tarihleri arasında Düsseldorf’da kapılarını
açıyor. Sektörle ilgili herkesin sabırsızlıkla beklediği ve
sektörün seyrinin görüldüğü 4 yılda bir gerçekleşen fuarlara dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçiler iştirak ediyor. Türkiye firmalarının da büyük ilgi gösterdiği ve ilki 1956 yılında yapılan GIFA fuarıyla başlayan fuar dörtlüsü bundan dolayı da her zaman GIFA fuarı adıyla anılıyor. Fuara sayısız seminerler, uluslararası
kongreler ve tebliğlerle üst düzeyde bir çerçeve programı eşlik ediyor.
“ecoMetals - Efficient Process Solutions”
Girişimi
“Bright World of Metals” adı altında gerçekleştirilecek
dört ihtisas fuarının ağırlıklı konusunu enerji ve doğal
kaynak verimliliği oluşturuyor. Son yıllarda uluslararası
sanayinin önem verdiği enerji ve kaynak verimliliğinin
fuarın ana konusu olması fuarlara olan büyük ilgiyi daha
da yükselteceği öngörülüyor. Sanayinin olmazsa olmazı
olan Döküm sanayii ile ilgili tüm süreçleri içeren GIFA’da,
döküm ve eritme tesisleri, döküm makineleri, teknik donanım, çeşitli uygulamalar ve ürünlerin yanısıra sektördeki tüm gelişmeleri yakından izlenebilir. Metec, uluslararası alanda haddehane tekniğini konu alan tek ihtisas
fuarı konumunda. Bu fuarda hammadde üretimi, ham
demir elde edilmesi ve redüksiyon yöntemi, çelik ve demirdışı metallerin elde edilmesi, çelik ve demir dışı metallere şekil verilmesi konusunda tüm tesisler ve donanım; sıcak haddehanelerle ilgili tesisler, çevre koruma,
atık tahliye ve gaz arıtımı ile ilgili tesisler; ölçü, ayar ve
analiz teknikleri ve haddehanelerle ilgili diğer donanımın yanısıra sektördeki tüm gelişmeler görülebiliyor.
Thermprocess, sanayi fırınları ve ısıl işlem tesisleri; sanayi fırınları ve ısıl işlem tesisleri ile ilgili her türlü yapı
elemanı, donanım ve yardımcı ekipman, ateşe dayanıklı fırın yapı malzemeleri, ölçü, ayar ve kontrol teknikleri ile çevre koruma ve atık tahliye tesisleri yer alıyor. İlki
2003 yılında yapılan Newcast ise, her türlü döküm ürü-
Joachim Schäfer
Messe Düsseldorf Genel Müdürü
nünün sergilendiği fuar konumunda. Türk dökümhanelerinin Ankiros ve Hannover Endüstri fuarıyla birlikte en
fazla katılım gösterdiği Newcast fuarı uluslararası arenada Türkiye döküm sektörünün geldiği noktayı görmesi
açısından da önem taşıyor. Dökümhanelerimiz bu uluslar arası platformda rekabet ettiği dökümhanelerle yan
yana geliyor.
Fuarların Türkiye temsilciliğini yapan Tezulaş Fuarcılık tarafından 1 Mart tarihinde İstanbul’da yapılan basını bilgilendirme toplantısında konuşan fuar organizatörü Messe Düsseldorf Genel Müdürü Joachim Schäfer
Türkiye’den rekor düzeyde katılım olduğunu ve bundan çok mutlu olduklarını söyledi. Metal şöleninin gerçekleştiği yer olan Gifa fuarlarında teknolojinin tüm
ürün yelpazelerinin görülebileceğini belirten Joachim
Schäfer fuarların alanında hem katılımcı hem de kullanılan alan bakımından en büyük fuar olduğuna dikkat
çekti.
DÖKÜM SANAYİNİN 1 NUMARALI FUARI GIFA
T
üm dünyadan 800 katılımcı firma, döküm, makine üretimi, sanayi, ticaret ve zanaat sektörlerinden 50.000’i aşkın uluslararası ihtisas ziyaretçisi Gifa’da buluşuyor. Fuarın ana ürün yelpazesini; tesisler (eritme tesisleri, kalıp ve
çekirdek hazırlama, kalıp malzemesi hazırlama, boşaltma, temizleme ve döküm sonrası işlemler), döküm makineleri, komple döküm tesisleri, model ve kalıp üretimi, handling ve otomasyon sistemleri, ölçüm ve test teknikleri, çevre koruma ve atık imhası oluşturuyor.
Türkdöküm
35
FUAR
Dr. Gotthard Wolf
Alman Döküm Sanayi Federal Birliği (bdguss) Genel Sekreteri
“Döküm Sanayinin Geleceğini Yenilikçi Gücü
Belirliyor”
Basını bilgilendirme toplantısında konuşan Alman Döküm Sanayi Federal Birliği (bdguss) Genel Sekreteri Dr.
Gotthard Wolf Newcast fuarının, döküm sanayinin uluslar arası performans gösterisi niteliği taşıdığını söyledi.
Küresel döküm sanayinin ekonomik kriz sonrasında yeniden büyüme yoluna girdiğini belirten Wolf şu değerlendirmelerde bulundu,“ Klasik yan sanayi niteliği taşıyan sektörümüzün güçlü olduğu otomotiv, makine üretimi ve enerji teknolojileri sektörlerinin gelişimiyle yakın bağlantı içinde bulunuyor. Yaşanan ekonomik krizde dökümhanelerin geleceklerini güvence altına almak
için ciddi bir çaba içine girerek geliştirmiş oldukları çözümler sayesinde uluslar arası rekabet arenasında yer
almaya devam ediyorlar.”
Dünya genelinde artan enerji ve hammadde fiyatlarının
artık döküm tesislerini ve döküm yan sanayini ciddi öl-
Döküm tesisleri son yıllarda
üretim zincirlerini sürekli
olarak geliştirme yolunda
ciddi başarılar elde etti. Artık
döküm tesisleri müşterilerine
ürün geliştirme alanında
da destek vererek, aynı
zamanda da döküm
parçaların mekanik
işlemlerine yönelik büyük
yatırımlara giriyorlar. Her iki
alan da döküm tesislerinin
müşterileri için önemli ve
vazgeçilmez
çüde enerji ve malzeme verimliliği sağlayacak çözümler
geliştirme zorunluluğu getiriyor. Bu hedefe ulaşabilmek
için döküm teknikleri alanında kaydedilen ilerlemelerle,
yenilikçi döküm parça üretiminde olabilirlik sınırları belirgin şekilde genişletildi.
Döküm parçalarda gerek kullanılan hammadde türleri gerekse karmaşık şekiller açısından bundan birkaç
yıl önce hayal dahi edilemeyen bir düzeye ulaşıldığını
belirten Wolf, bunun yanı sıra döküm parçalara özellikle hassasiyet ve kusursuzluk alanlarında giderek daha
yüksek beklentiler yöneltildiğinin de altını çiziyor.
Hangi hammaddeye dayanıyor olursa olsun, üretilen yüksek nitelikli döküm parçaların kalıcı olmadığının unutulmaması gereken bir nokta olduğunu, bu nedenle döküm sanayii artan enerji ve hammadde fiyatları karşısında ekonomik açıdan yenilikçi çözümler getirebilmek ve böylelikle rekabet ortamında pazardaki konumunu sürdürebilmek için teknolojik olanakları zorla-
DÖKÜM ÜRÜNLERİ İHTİSAS FUARI NEWCAST 2011
D
ünyanın farklı ülkelerinden 300’ü aşkın katılımcı firma, otomotiv, makine üretimi, sanayi, ticaret ve zanaat sektörlerinden 3.500’ü aşkın uluslararası ihtisas ziyaretçisi Newcast fuarında buluşuyor.
Fuarda, demirdöküm - demir, çelik ve temper döküm tesisleri, demirdışı metal dökümleri – alüminyum, çinko, bakır,
magnezyum, nikel ve diğer demirdışı alaşımlar için döküm tesisleri, hizmetler – hizmet sunan döküm tesisleri yerini alıyor.
36
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
FUAR
WFO TECHNICAL FORUM 2011 VE GIFA-ÖZEL GÖSTERİLERİ
Forumda döküm tesislerinde enerji ve malzeme
verimliliğinin artırılması ele alınıyor:
• Eritme ve döküm işletmelerinde enerji tasarrufu sağlanması
• Döküm tesislerinde atık gaz miktarının asgari düzeye indirilmesi
• Enerji tasarrufu sağlayan emisyonsuz kalıp ve çekirdek üretimi
• Simulasyon cihazlarıyla verimin artırılması
• Otomasyon, ölçüm ve kumanda teknikleri
• Enformasyon yönetimi ve eğitim sistemleri
• Döküm tesislerinde yenilikçi çalışma sistemleri
yarak sürekli gelişme kaydetmesi gerektiğinin bilincinde olduğunu söylüyor Dr. Wolf ve ekliyor, “Döküm tesisleri son yıllarda üretim zincirlerini sürekli olarak geliştirme yolunda ciddi başarılar elde etti. Artık döküm
tesisleri müşterilerine ürün geliştirme alanında da destek vererek, aynı zamanda da döküm parçaların mekanik işlemlerine yönelik büyük yatırımlara giriyorlar. Her
iki alan da döküm tesislerinin müşterileri için önemli ve
vazgeçilmez bir üretim ortağı haline gelmelerinde belirleyici rol oynuyor.”
Sıfır hatalı ürün ve tam zamanında teslimat yönündeki
taleplerin ise döküm tesislerinde kapsamlı üretim oto-
masyonu ihtiyacını ortaya çıkardığını vurgulayan Dr.
Wolf, döküm tesislerinde ölçülere uyulabilmesi, aynı
yüksek nitelikte ürünün seri üretilebilmesi ve hatasız
ürün teslim edilebilmesi yönündeki taleplere yanıt verilebilmesi ancak otomasyon sistemleriyle mümkün olabilir diyor. Proses otomasyonu aynı zamanda üretim süreci boyunca rasyonalizasyon sağlanması ve böylelikle
maliyetin asgari düzeye indirilmesi açısından da önemli katkı sağlıyor. Otomasyon sistemleri döküm işlemlerinin diğer üretim yöntemleri arasında güçlenebilmesi
açısından da belirleyici rol oynuyor.
Döküm yöntemlerinin yenilikçi komponentler için uy-
Türkdöküm
37
FUAR
gun bir teknoloji olarak kabullenilebilmesi için, müşterilerimizi ve toplumu döküm işlemlerinin çevredostu bir üretim yöntemi olduğuna inandırmamız gerektiğini önemine değinen Dr.Wolf, döküm yan sanayinin
geleceğe yönelik çevredostu çözümler sunabilmek için
yoğun çalışmalar gerçekleştirdiğini, bunun sonucunda
modern, düşük emisyonlu kalıp ve kalıp çekirdeği hazırlama yöntemlerinin emisyonların ciddi oranlarda düşürülmesini sağladığını ve verimli, çevreye dost bin-
der sistemlerinin GIFA kapsamında önemli yer tutacağını söylüyor. GIFA fuarı ile birlikte düzenlenecek olan
NEWCAST, döküm sanayinin uluslararası performans
gösterisi niteliğini taşıyor. Döküm tesisleri NEWCAST
fuarı kapsamında “Simultaneous Engineering” alanında ne denli önemli bir ürün geliştirme ortağı haline gelmiş olduklarını etkileyici bir biçimde kanıtlama olanağı bulacak. Dökümhanelerin tasarım ve ürün geliştirme
alanlarındaki çalışmaları döküm parçaların şekillendirilme olanaklarından yararlanılmasına ve bunların yeni
ürünlere dönüştürülmesine büyük katkı sağlıyor. Dökümhaneler NEWCAST kapsamında kusursuz bir tasarım ve yüksek teknolojiye sahip üretim yöntemleri sayesinde döküm parçaların artık neredeyse teknolojinin
tüm alanlarında en uygun çözümü sunmakta olduğunu
gösterecekler. Uygulayıcılar teknoloji alanındaki en yeni
gelişmeler ve döküm tekniklerinin uygulama olanakları
hakkında bilgi alacaklar.
Fuarda döküm teknikleri alanında kullanılan tüm hammadde ve yöntemlere kapsamlı şekilde yer verileceğinden, tasarımcılar ve müşteriler döküm yöntemiyle üretim alanındaki olanaklar hakkında uluslararası düzeyde
bilgi sahibi olacaklar. NEWCAST ve GIFA fuarlarının birlikte düzenleniyor olması, döküm ürünleri ve bunlarla
bağlantılı üretim teknolojilerini bir arada izleme olanağı
sunduğunun altını çizen Dr. Wolf “İki fuarı birleştirmek
suretiyle katılımcı firmalara üretim yöntemleri arasındaki yoğun rekabet ortamında döküm tekniklerinin sahip
olduğu avantajları ortaya koyabilme imkanı veriyoruz.
Böylelikle müşterilerimizle işbirliği içinde uzmanlığımızı kanıtlıyoruz” diyor.
TÜRKİYE’DEN KATILIMCILAR
GIFA fuarının Türkiye’den en eski katılımcılarından biri Eges. İlk olarak 1994’te katılmaya başladı ve aralıksız olarak yapılan her Gifa fuarına iştirak etti. Eges Satış Pazarlama Müdürü Emre Sezgin, her firma gibi Eges olarak kendilerinin de bu fuarlara bir takım beklentilerle katıldıklarını söylüyor. “Bir taraftan yeni pazarlar bulabilmeye,
diğer taraftan içinde olduğumuz pazarlarda daha fazla penetre olmaya çalışıyoruz. Gifa, bu yüzden pek çok milletten gelen ziyaretçisi ile aslında hepimize bulunmaz bir fırsat yaratıyor. Fakat fuarların
size getirisi biraz zaman alıyor. Kimi projeler 2-3 sene kadar sürebiliyor. Kısacası kısa vade de fuarlardan bir şeyler ummak çok doğru
olmayacaktır.” İlk katıldıkları yıllar ile bugün arasında hem GIFA fuarı ve düzenleyicileri için hem de Eges için ciddi değişiklikler ve yenilikler yaşandığını belirten Emre Sezgin, “Teknolojiyi sürekli takip
ederek her kesimin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. O yıllarda
bize rüya gibi gelebilecek pek çok işi şu anda başarmanın gururu
içindeyiz. Son olarak 15 MW- 30 tonluk ocak siparişleri ile yerli sanayicimizin güvenini kazandığımızı görmek de ayrı bir sevinç kaynağı
bizim için. Eges, dünya döküm sanayinde her zaman ülkemizin bayrak taşıyıcısı oldu ve olmaya devam edecek. Şu anda tam 4 kıtada ve
38 ülkede Eges endüksiyon ocakları çalışıyor.
38
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Türkdöküm
STA GIFA
FUA
ND
I
M
RI’
HO
I
L 12 ZA B NDA
EKL
STA
İYO
ND
NO
RU
12
Z
A04
BOYALAR
FİLTRASYON
BESLEYİCİ SİSTEMLERİ
OCAK VE POTA
ASTARLARI
METAL TRETMANLARI
REÇİNELER
POTALAR
THE POWER OF 2
Hayatın her alanında güzel bir ahenk vardır. Örneğin, yüksek kaliteli döküm
parçalar elde edebilmeniz için bizim teknolojimiz ve sizin dökümhaneniz.
Veya günlük hayatta kullandığımız mükemmel teknolojileri üreten
mühendislerin elllerinde sizin döküm parçalarınız.
Dökümhane uzmanlarımız dökümhane ihtiyaçlarınıza uygun yenilikçi
çözümler geliştirmenize yardımcı olmak için her zaman hazırlar.
Bizim ürünlerimiz, hizmetlerimiz ve uzmanlığımız ve sizin becerileriniz
ve proses bilginizle dökümhane operasyonlarınızın gerçek potansiyelini
ortaya çıkaralım.
Sakat oranını azaltmak, döküm kalitesini yükseltmek, verimliliği artırmak
veya maliyetlerinizi düşürmek isterseniz, Foseco’ya güvenebilirsiniz.
Her türlü dökümhane ihtiyaçlarınız için, bizimle irtibata geçin
Sizin dökümhaneniz ve Foseco. Çözüm üreten ortaklık.
ŞİMDİ YERLİ
Telefon: 0262 677 1050
Faks:
0262 677 1060
[email protected]
www.foseco.com.tr
WFO
WFO Teknik Forum
Düsseldorf’ta
WFO Teknik Forum 2011, Gifa fuarlarıyla eş zamanlı olarak Düsseldorf’ta “Döküm tesislerinde
enerji ve malzeme verimliliğinin artırılması” ana temasıyla düzenleniyor .
M
etal sektörüne yönelik fuar dörtlüsü GifaNewcast-Metec-Thermprocess 2011 fuarları yine çeşitli seminer, mesleki sempozyum, özel gösteri, teknik forum ve uluslararası kongre ve seminerlerden oluşan kapsamlı ve ilginç bir çerçeve programı ile destekleniyor. Fuar dörtlüsünden Newcast fuarı çerçeve programında, Newcast
Award, WFO Technical Forum, Newcast Forum ve özel
gösteriler yapılıyor. Etkinlikler, fuarlarla eşzamanlı olarak 28 Haziran -1 Temmuz tarihleri arasında yapılacak.
NEWCAST Award
Yenilikçi döküm parçalar için uluslararası ödül olan Nevcast Award ile en iyi işlev entegrasyonu, en iyi ikame ve
döküm tekniği açısından en başarılı çözüm gibi üç ana
kategoride ödül veriliyor.
WFO Technical Forum 2011
Bu yıl ana temanın “Döküm tesislerinde enerji ve malzeme verimliliğinin artırılması” olan teknik forumunda
40
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
şu ana başlıklar yer alıyor:
• Eritme ve döküm işletmelerinde enerji tasarrufu sağlanması
• Döküm tesislerinde atık gaz miktarının asgari düzeye
indirilmesi
• Enerji tasarrufu sağlayan emisyonsuz kalıp ve çekirdek
üretimi
• Simulasyon cihazlarıyla verimin artırılması
• Otomasyon, ölçüm ve kumanda teknikleri
• Enformasyon yönetimi ve eğitim sistemleri
• Döküm tesislerinde yenilikçi çalışma sistemleri
NEWCAST Forum 2011
Döküm parça tasarımlarında en uygun hammadde ve
yöntemin seçimi, otomotiv, makine üretimi, enerji teknolojileri, ulaşım teknikleri ve mimari alanında yaratıcı
döküm tasarımlarıyla hafif yapı ve dayanıklılık elde edilmesi ile döküm parçaların tasarımına yönelik teknoloji
Newcast Forum’da öne çıkıyor.
Türkdöküm
FUAR
Hannover Fuarı’ndan
Markalaşmaya
Uzun yıllardır fuarda yer alan ve 3. Holle bütünleşen Türk Dökümhaneleri
Grup Pavyonu, Hannover Messe 2011 Industrial Supply fuarında göz
doldurdu. 32 Türk dökümhanenin yer aldığı fuarda dış ticaretten sorumlu
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan tüm standları ziyaret ederek döküm
sektörünün ihracat performansına dikkat çekti.
T
ürkiye Döküm Sanayicileri Derneği’nin 2000
yılından bu yana kesintisiz olarak üyeleriyle
birlikte yer aldığı ve bu yıl 4 - 8 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Avrupa’nın en önemli
endüstri fuarı Hannover Messe’de, katılımcılar, küresel
ekonomik krizin etkilerinin azaldığının gözlemlendiği
bir fuara tanıklık etti.
Türkiye dökümhanelerinin en önemli hedef pazarı Av-
42
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
rupa Ana Sanayi’nin, gelişen üretim teknolojileri ve ekonomik modelinin içinde Türk Döküm Sanayi’ne olan ilgisin her yıl artığının kanıtlandığı fuara 32 döküm üreticisi firmamız stand açarak katıldı. Fuarın genelindeki canlılık ve TÜDÖKSAD üyelerinin standlarına olan ilgi katılımcılar için tatmin edici oldu. Bu ilginin yakın zamanda ne kadarının siparişlere yansıyacağını da hep birlikte göreceğiz.
FUAR
3.holün gözdesi Türk dökümhaneleri
Döküm ürünlerinin sergilendiği 3.holde fuarı ziyaret
eden döküm alıcılarının uğramadan geçemeyeceği ve
herkesin gözdesi durumuna gelen Türk dökümhaneleri
grup standı, Alman Dökümcüler Derneği VDG pavyonu
ile komşu olarak bu yılda ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Ana sanayi tedarikçilerinin ürün yelpazelerini sergilediği ve yeni iş bağlantıları kurma imkanı bulduğu “Industrial Supply – Endüstriyel Tedarik” fuarı, endüstriyel malzemeler, teknolojik know-how ve gelişmeler, yeni dizaynlar ile üretilen komponent ve sistemlerin sergilendiği en önemli platformlardan birisi durumunda. Bu
platform dahilinde 4 holde 50 ülkeden bin 500 kuruluş
otuz bir bin 500 metrekare sergileme alanında yan sanayi ve hafif konstrüksiyonlar konusunda yeni teknolojileri sergiledi. Geleceğin üretim teknolojilerinin yoğunlaştığı çevreci ve hafif malzemeler ile malzeme forumu ise dikkat çeken önemli bir etkinlik oldu. Seramik
malzemeler, hafif metaller, yüksek mukavemetli çelik,
kompozit malzemelerdeki gelişmeler ile hafif yapılar ile
konstrüksiyonlar ve birleştirme teknikleri ilgi çeken sergiler oldu.
TÜDÖKSAD üyelerinin standlarını tek tek ziyaret eden
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan,
firmaları üretim ve ihracattaki performanslarını kutlayarak güncel sorun ve sıkıntılarını sordu.
Türk Döküm Sanayi Grup Standı’nın, yüksek katılım, büyüyen stand alanı ve geniş ürün yelpazesiyle 2000 yılından bu yana yarattığı etkiye katkı sağlayan 2011 yılı katılımcıları; Anadolu Döküm, Denizciler Döküm, Ardöksan, Akman, Entil, Çimsataş, Körfez, Demisaş, Trakya, İstanbul, Pakçelik, Hekimoğlu, Akmetal, Gürmetal, Çemaş, Şenkaya, Ferro Döküm, Pınar, Akdaş, Dirinler, Ayhan Metal, Torun Bakır, Ardemir, Koçak Metalurji, Adöksan, Burdöksan, Gedik Döküm, Mesa Makina, İğrek Makina, Hema Otomotiv, Silvan Sanayi, Toprak Demirdöküm firmaları oldu.
Bu yıl fuarda “Sürdürülebilir Büyüme için İnovasyon” te-
ması ile Fransa partner ülke statüsüyle yer aldı. Fransa,
özellikle nükleer enerji ve yenilenebilir enerji uygulamaları ile Fransa öne çıktı.
Bu yılki fuara ilişkin bazı istatistiki bilgileri özetlediğimizde; Hannover Messe, 13 ayrı fuar ve 1.000’den fazla
forum ve konferansa ev sahipliği yaptı. 65 ülkeden altı
bin 500 katılımcı, 230 bin metrakare fuar alanından 5
binden fazla teknolojik inovasyonları 230 binden fazla
ziyaretçiye sergiledi. Partner ülke olan Fransa 5 bin metrekare alanda 240 firması ile yer aldı. İstatistikler Hannover Messe 201’in son 10 yılın en başarılı fuarı olduğunu
işaret ediyor. Ziyaretçi sayısı 2009 yılının yüzde 15 üzerinde oldu.
Türkdöküm
43
Dünya Çapında müşteri odaklı imalat ve
hizmet konusunda yeni boyutları yakalayın
ASK Chemicals, döküm sektöründe müşterilerine tek elden toplam çözümler ve özel
danışmanlık hizmetleri sunan dünyanın en büyük tedarikçilerinden birisidir.
Dünyanın en önemli döküm pazarlarını kapsayan 24 ülke ve 30 değişik noktadaki
firmalarımız sayesinde döküm sektöründeki küresel gelişmelere ayak uydurmanız için sizlere
hizmet etmeye hazırız. Birlikte yaratıcı çözümler geliştirerek hızlı gelişme sağlayabiliriz.
ASK Chemicals – Dökümlerinizi geliştiriyoruz
Meet us at GIFA
Dusseldorf/Germany
June 28 – July 02, 2011
Hall 12, Booth A24
ASK Chemicals hakkında daha fazlasını öğrenmek için
www.ask-chemicals.com
Döküm Kimyasallarıı | Besleyici çözümleri ve Filtreler
Döküm hanelere hizmetlerı | Metalurjik Ürünler
An AshlAnd & süd-Chemie Joint Venture.
RÖPORTAJ
Küme’deki Başarımız
Diğer Bölgelere
Örnek Olacak
Döküm kümelenmesini “Ortak menfaatler
önemlidir, kümelenme asla ortaklık değil ortak
menfaatler etrafında birleşmektir” diye
özetliyor, Türkiye’nin ilk döküm kümesi
olan Konya Döküm Kümesi Derneği
Başkanı Mehmet Ali Acar. Sektörel
kümelenmeler Türkiye’de yaklaşık
dört yıldır gündemimizde ve
değişik sektörler küme kurmaya
devam ediyor. İlk kurulan
döküm kümesini tüm yönleriyle
Mehmet Ali Acar’a sorduk.
Konya’da döküm kümesi oluşturdunuz ve dernekleştiniz. Nedir
bu döküm kümesi?
Aslında önce kümelenme nedir ondan başlamak lazım. Kümelenmeye
aynı meslek grubunda ve onların yan
tedarik grubundaki firmaların bir araya gelerek oluşturduğu bir meslek kuruluşu denebilir. Yani aynı sektördeki ve o sektöre hizmet ve tedarik sağlayan diğer firmaların ortak menfaatler çerçevesinde bir araya gelmesidir. Bu asla bir iş ortaklığı anlamına gelmemekte, ortak menfaatler etrafında birleşmektir. Bu menfaatler neler olabilir; ortak satın
alma, ortak bir proje üzerinde çalışmak, vs gibi. Varsayalım bir üretim yapılacak, bir parçanın bir firma tarafından dökülüp diğer firma tarafından işlenebilmesi kümelenmeye en güzel örnektir. Bizim yaptığımız da değişik yollarla ortak menfaatlerin paylaşılması esasına dayanan bir dernekleşme kümeleşme modeli. Şu anda
bunun dünyada bir çok örneği başarıyla uygulanıyor.
3-4 yıldır da bu model Türkiye’de Sanayi Bakanlığı tarafından desteklenmekte. Kümelenmenin amacı sanayileşmede güçlenme, ulusal ve küresel rekabette yer alabilme, etkin bir işbirliği içinde olabilme ve inovasyonu
gerçekleştirebilmedir.
48
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Konya Döküm Kümesi süreci nasıl başladı?
Sanayi Bakanlığı projesi olarak her bölgede en büyük
sektörlerde bu birliktelikler oluşmaya başlamıştı. Yani
devlet kümelenmeye destek veriyor. Konya’da önce
otomotiv kümesi oluşturuldu, şu an 40 üyesi bulunuyor.
Bu üyeler arasında otomotive yedek parça sağlayan firmalar da var. Dolayısıyla döküm firmaları da bu kümede yer alıyor. Konya’da otomotivden sonra en önemli
sektör döküm sektörüdür. Şu an Konya’da 400’e yakın
üretim yapan döküm firması faaliyet gösteriyor ki bu rakam Türkiye’deki döküm firmalarının sayısal olarak yüzde 25’ine tekabül ediyor. Bizim yaptığımız bir araştırmaya göre Konya’da 2008 yılında yapılan üretim miktarı 180.000 tondur. Bu rakam Türkiye’deki döküm üretiminin yüzde 18’ine karşılık gelmektedir. Bu rakamın çok
RÖPORTAJ
bilimsel bir araştırma olmadığını da belirtmek isterim.
Firmalara sorduğumuz soruların, yaptığımız anketlere
verilen cevaplar ve üyesi olduğumuz Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği’nin (TÜDÖKSAD) yıllık verilerinden çıkan bir sonuç. Konya’daki döküm firmaları daha çok küçük ölçekli yani 10-30 arasında işçi çalıştıran, senelik kapasitesi 500-1500 ton civarında olan, -tabi 300 – 500
ton/yıl olanlar da var onları saymıyorum- firmalar.
Konya’da döküm ne zaman başlamış dersek ilk olarak Çatalhöyük(Konya-Çumra)’te başlamış, burası bilinen dünyanın ilk yerleşim yeri ve yapılan kazılarda dökümden bronz parçalar bulunduğuna göre biz diyoruz ki dünyanın ilk dökümünün yapıldığı yerlerden birisi Konya’dır. Döküm kültürü zaman içinde devam ederek bugüne gelmiş, 1970’lerden sonra biraz daha fabrikasyon durumuna gelmeye başlamış, birkaç büyük firmadan dağılan ustalar ve mühendisler sektörü bugünkü durumuna getirmiş.
Döküm kümesi oluşturma fikri nasıl oluştu?
Otomotiv kümesinin ortaya koyduğu ortak projelerin
başarılı olması, dökümcüleri de harekete geçirdi. Kendi
aramızdaki sohbetlerde bir araya gelmemizin fayda sağlayacağı kanısı oluştu. ABİGEM tarafından Konya’daki
dökümcüler üzerinde bunun bir araştırması yapıldı. Bu
araştırma hem üretim miktarlarını, hem faaliyetleri, artı
ve eksi yönlerini karşılaştırmak anlamında önemliydi.
Konya Sanayi Odası öncülüğünde yönetim kurulumuzun kararıyla döküm kümesinin kuruluş faaliyetleri başladı. Tabi bu bahsettiğim süreç çok eski değil 6-7 aylık
bir dönemden bahsediyorum.
Bu süre içinde ne gibi çalışmalar yaptınız?
Döküm Kümelenme Derneği’ni kurduk, üye kayıtlarımız devam ediyor. Mevlana Kalkınma Ajansı’na küme
derneğimizle ilgili bir proje sunduk, bu projemiz kabul
edildi. Projenin içinde Döküm Kümelenme Derneği ile
ilgili eğitim faaliyetleri, ortak koordinasyon merkezinin
oluşturulması var. Eğitime önem veriyoruz. Firmalarımızın bazı teknik bilgilere ulaşmasının zor olduğunu kabul
ediyoruz. Çünkü Konya’da ne yazık ki şöyle bir durum
var: Konya bir üniversite şehri olmasına rağmen Metalurji Mühendisliği bölümü yoktu. Metalurji bölümünü
geçen sene kurdurabildik, bu sene birinci sınıf öğrencileri var. Böyle olunca mühendisin ve bilgi birikiminin
Konya’ya gelmesi zor. İstanbul gibi yerlerden de yetişmiş mühendis getirmek çok kolay değil. Bilgi birikimine erişmekte eksiklerimizin bilincinde olduğumuzdan
önceliğimizi eğitime verdik. Dolayısıyla bu seneyi eğitim faaliyetlerine ayırdık. Bu arada ortak satın alma, ortak lojistik gibi değişik fikirler toplantılarda ortaya çıkıyor. Tabi tek tek tartışılıyor, belli bir sıralamaya koymadık. Birinci önceliğimizin eğitim olduğundan hemfikiriz.
Derneğimiz aracılığıyla döküm ve kalite ile ilgili eğitimler vereceğiz. Bu eğitimlerin de Konya döküm sanayine
büyük faydaları olacağı inancındayız.
Kümeyi biraz daha açarsak, avantajlarından bahsettiniz bunları alt alta koyup sıralarsak, döküm firmalarına ne tür fayda sağlayacak? Bu sadece bir ortak
satın alma mı olacak?
Bu soruyu şöyle bir örnekle cevaplamak istiyorum. Biz
burada bir Kümelenme Çalıştayı yaptık. Üyelerimize kü-
Otomotiv kümesinin
ortaya koyduğu ortak
projelerin başarılı
olması, dökümcüleri de
harekete geçirdi.
Türkdöküm
49
RÖPORTAJ
melenme çerçevesinde çözüme kavuşturulması gereken sorunlarımızı sorduk. Çıkan sonuç ilginçti, aldığımız
cevap kesinlikle ortak satın alma değildi. Herkes temel
sorunun kaliteyi yükseltmek, geliştirmek olduğunu söyledi. Çözüme kavuşturulması gereken birincil konu kaliteyi nasıl yükseltirim oldu. Firmaların çoğunluğu küçük
olduğundan kaliteyi yükseltmek maliyet olarak sıkıntı
yaratıyor, bunu ortak eğitimlerle aşmayı düşünüyoruz.
Ortak bir laboratuar kurma düşüncemiz var. KOSGEB
desteklerinden yararlanarak ortak bir döküm laboratuarı kurma düşüncesindeyiz. Şu an Konya’da tahribatsız
muayene laboratuarı yok ve dökümcülerden de artık bu
kalite kontrol sistemi isteniyor. Firmaların ise bunu tek
başına sağlaması çok zor. Belirttiğim gibi küçük firmaların bunun altından tek başına çıkması imkansız.
Ortak laboratuarla birlikte ortak eleman istihdam etme
durumu da ortaya çıkacak. Bu laboratuarlarda çalışan
elemanların maliyetleri de yüksek olacağından maliyeti bölüştürmek ortak fikrimiz. Kümelenme bunları sağlayacak. Çalıştay’da öne çıkan diğer sorunlar şöyle; maliyet azaltma, üretkenlik, yenilikçilik, teknik bilgi, eğitim
beceri geliştirme, Pazar farkındalığı, satın alma ve satış.
Mesela satın alma en sonlarda geliyor. Ortak satın almaya aslında herkes biraz soğuk bakıyor, çünkü bu konuda başarılı olduklarını düşünüyorlar. Ortak atık ve çevre yönetimi, iş güvenliği vs. yani bunu çok daha fazla çeşitlendirebilirsiniz, önemli olan insanları bir masanın etrafında toplayıp, sektörüne ne fayda sağlayabilir onları konuşabilmek. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz, şuanda yaptığımız da budur. Bunu bu sene başlattık, senenin sonunda da sahaya ineceğiz.
Burada öngördüğünüz sıkıntılar ne olabilir? Her ne
kadar bu sayıda firma bir araya gelse de bu tür organizasyonlarda fikir ayrılıkları, aksaklıklar da beklenir.
Mutlaka hepimizin aynı bakış açısıyla olaylara bakma-
Kümelenmenin asıl mantığı ortak
proje geliştirmek veya ortak projeyi
gerçekleştirmek yani bir noktada
ortak üretim ama asla firma
ortaklığı değil
50
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Bölgesel olarak kalkınma
ajanslarından destek
sağlayabiliyoruz veya Avrupa
Birliği projelerinden destek
alabiliyoruz. Kümelenmede
önemli olan projeyi oluşturup
sunabilmektir
sı mümkün değil, zaten bizde de serbestlik var. Şimdi
kümenin içinde herhangi bir fikir çıktı, varsayalım kartvizit bastıracağız, bir matbaayla anlaşacağız 10 firma
bunu bastırabilir ama 11. firmanın buna ihtiyacı olmayabilir, dolayısıyla o firmanın ona katılma zorunluluğu
yok. Veya bir laboratuar oluşturulacak 50 firma katılır da
150 firma dışarıda kalabilir ama laboratuar o maliyetleri
karşılayan 50 firmanın olur. Herkes katılıp katılmamakta serbesttir. Kümede bulunan firmaların tüm projelerin
içinde yer alması zorunluluğu yok. Yapacağımız her faaliyet, sadece katılan firmalarla ilgili olacak hiçbir zorunluluk olmayacak. Yapının esnekliğinden dolayı çok fazla
sorun çıkacağını düşünmüyoruz.
Devlet kümelenmeye ne tür bir destek veriyor?
Aslında devletin kümelenmeye verdiği normal bir destek şu anda yok. Ancak bölgesel olarak kalkınma ajanslarından destek sağlayabiliyoruz veya Avrupa Birliği projelerinden destek alabiliyoruz. Kümelenmede
önemli olan projeyi oluşturup sunabilmektir. Şuanda
Sanayi Bakanlığı’nın da kendi içinde kümelenme bölümü oluşturma çabaları var. Bu desteklerin tek bir yerden yönlendirilmesi ve yönetilmesi düşüncesi var. Tabi
bu tür çalışmalar uzun süreçler alır. Aslında kümelenme
RÖPORTAJ
çok yeni, hatta yeni bir moda diyebiliriz, dolayısıyla bunun oturması biraz zaman alacaktır.
Kümelenmenin dünyadaki örneklerini inceleyebildiniz mi?
Otomotiv kümelenmesi bizden önce oluştuğu için biz
onlardan da yararlanıyoruz, o da bizim sanayi odasının
bünyesinde gerçekleşiyor. Dünyada başarılı küme örnekleri var. Örneğin Almanya Darmstadt’ta bir otomotiv kümesi var. Volkswagen, herhangi bir aracı üreteceği zaman kümeye gelip diyor ki; ben bu aracın şanzımanını alacağım, bunu üretin diyor. Küme elamanlarından
biri dişlisini, biri keçesini, biri yağını veriyor, biri dışındaki dişli kutusunu döküyor, biri işliyor, biri fiberini veriyor.
Yani 40-50 firma bir araya geliyor bunu üretiyor. Hatta bunun geliştirmesini de yapıyor, yani projeyi küme
de sunabiliyor. Projenin sadece otomotiv firması tarafından sunulmasını beklemiyorlar. Firma bu projeyi kabul ettiğinde tüm satın almayı o kümeden gerçekleştiriyor. Aslında kümelenmenin asıl mantığı bu ortak proje
geliştirmek veya ortak projeyi gerçekleştirmek yani bir
noktada ortak üretim ama asla firma ortaklığı değil, sermaye ortaklığı anlamına gelmiyor.
Tabi bu anlattığınız bizim ortak çalışma kültürüne
çok yakın değil, bizde normal sermaye ortaklıkları
bile biraz zor devam ediyor, teşebbüs ruhu var ama
ortak çalışma kültürü biraz zayıf. Bunu da aşmak gerekiyor…
Şimdi global dünyada şöyle düşünmek lazım; dünyada
şu an otomotiv üreten beş grup var. Bu kadar devasa
firmalar birleşebildiğine göre bizim birleşebilmemizin
bunların yanında hiç tartışmasının olmaması gerekir.
Birleşmemiz gerekiyor, küçük lokmaları yutmak daha
kolaydır, ama büyük lokma olduğunuz da yutulmanız
zorlaşır, biz de büyük lokmalar olmaya çalışmalıyız. Nedir bu büyük lokmalar, dökümcülükte düşünürsek örneğin ortak büyük satın almalar, her zaman 100 ton mal almakla bin ton mal almak arasında maliyet farkı oluşur.
Aynı şekilde ortak üretim gücü, şimdi ben kendi başıma ayda 250 ton döküm üretirim, ama bazen bana ayda
bin ton sipariş geliyor veya istekte bulunuluyor, bunu
nasıl yapıyorum, kapasitesi dolu olmayan başka bir dökümhaneyle birlikte yapıyorum. Dolayısıyla bu sistemi
aslında bir şekilde zaten kendi aramızda yapıyoruz, gelen böyle büyük teklifleri açıyoruz kim beraber çalışmak
ister? Çalışmak isteyenlerle de bunu birlikte yapıyoruz.
Bunu hali hazırda büyükten küçüğe doğru zaten herkes
yapıyor. Amacımız bunu daha da geliştirmek.
Bizim çıkış amacımız ortak bir masa etrafında dökümcüleri toplayabilmekti. Herkes fikrini, sesini duyursun istedik, bunu başardığımıza inanıyorum. Şuanda 32 firma
kümemize, derneğimize üye oldu ve bu sayı her geçen
gün artıyor, büyük ilgi var. Hedefimiz 100 firmayı ortak
menfaatler etrafında bir çatı altında toplayabilmek. Herkese açığız, büyük küçük firmaların hepsi buraya üye
olabilir. Burada sadece döküm firmaları da olmayabilir,
bize malzeme sağlayan, lojistik sağlayan, hizmet sağlayan firmalar da bulunabilir.
Konya’da döküm firmalarının yapısı daha doğrusu
döküm sektörünün genel yapısı nasıl?
Yanlış anlaşılmasını istemem ama Konya döküm sektörünü Çin’deki yapılanmaya benzetiyorum, TÜDÖKSAD
ile birlikte Ekim 2010’da Çin’e yaptığımız gezide gördüğümüz dökümhaneler vardı. Bu gezide bir çok yerde Konya’yı gördüm. Yani en ilkel üretim şartlarından
en modern üretim şartlarına kadar hepsi Konya’da var.
2-3 kişinin çalıştığı kupol ocağı da var bin kişinin çalıştığı modern dökümhane de var. Bütün yelpaze Konya’da
mevcut. Konya döküm sanayisinin geleceğini açık görüyorum, bütün firmalarımız üretime dayalı yatırımlara
aç, Konya’da çok hızlı bir yatırım süreci yaşanıyor. Şuan
ki yatırımlar tamamlansa kapasite iki katına çıkar. Fakat
çalışma kültürü ve kalite konusunda bazı eksikliklerimiz
var bunları kabul etmek gerekiyor. Henüz 24 saat çalışan çok az fabrikamız var, yani kapasiteler tam olarak
kullanılmadan yeni kapasite artırımlarına gidiliyor. 24
saat çalışma kültürünü ne yazık ki işçilerimiz edinemedi. Kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor. Dökümcülüğe
ilgi az. Vasıfsız eleman da bile çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Konya gazetelerine bakın en çok aranan eleman ilanı dökümcülerdendir.
Artık sadece üretmek yetmiyor, kaliteli üretmek gerekiyor, kalite de insan eliyle sağlanır. Selçuk Üniversitesi’nde
açılan metalurji bölümü hem mühendis istihdam etmede hem de sanayi-üniversite arasındaki bilgi alış verişini
hızlandıracak diye düşünüyorum.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Küme olarak diğer kentlere ve bölgelere de umarım
olumlu bir örnek teşkil ederiz. Bizim burada başarılı olmamız diğer bölgelere örnek olacaktır. Umarım iyi bir
örnek oluruz, kötü örnek olmak istemeyiz. Son olarak
belirtmek istediğim, ortak menfaatler önemlidir, kümelenme asla ortaklık değil ortak menfaatler etrafında birleşmektir.
Türkdöküm
51
April 25 – 27, 2012 Monterrey, Nuevo Léon, México
Call for Papers
The WFC2012 organizers invite you to send your paper abstracts according the Symposiums and schedule.
WFC2012 Symposiums
General Chairman: Dr. Felipe Arturo Reyes Valdés
Symposium
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
Chairing by (proposed):
Environmental protection
Energy saving
Cast Irons
Steel Castings
Cast Composites
Heat Treatment Casting
Casting Simulation of casting processes
Application of computers, robotics and
automation in the Foundry Industry
Inorganic chemical binders
Evaporative patterns casting, Lost foam
Rapid prototyping
Austempered ductile iron
Light alloy castings
Innovations and education in foundry
New refractory developments
Mats Holmgren
Vijay Prakash Saha
Chair vacant, Inform. Gotthard Wolf
Reinhold Hanus
Natalia Sobczak
Emilio Ramous
Vinod Kapur
Tony Lowe or Oliver Johnson
Adel Nofal
Salvador Valtierra
Lee Styger
Call for papers schedule
Event
Dead line to received abstracts
Review of abstracts
Accepted author will notify to prepare final papers.
Deadline to receive final papers
Send comments and corrections of papers to the authors
Deadline to receive the final corrected papers
Date
January-June 2011
January-June 2011
July 2011
October 2011
October-December
January 2012
Text Format
Abstract.- At least 75 words are required and not to exceed 150 words.
Text.- Use Microsoft XP or lower version of word or Rich Text Format (RTF). Published
papers will be fully formatted by WFO editors after peer review approval. Papers
should be submitted using plain text in a full column format, with minimal formatting
such as bold type columns, etc.
Key Words. - For purposes of citation and search, a list of key words should be
included at the top of each paper just prior to the abstract. Example:
 Keywords: magnesium, nanocomposites, ultrasonic cavitations, dispersion
Contacts to Information:
Andrew Turner
[email protected]
WFO General Secretary
J. Antonio Lazcano P.
[email protected]
COMIMSA General Director
The abstracts should be sending to: [email protected]
www.wfc2012.com
Arturo Reyes
[email protected]
WFC2012 General Chair
Tek kelİmeyle kazançlı!
Üretim maliyetlerini düşürmenin yolu, model değişikliklerinin, deneme dökümlerinin,
fire ve tamir oranlarının istikrarlı bir şekilde düşürülmesi ile başlar. MAGMA ile bu
maliyetlerinizden sürekli kar edecek bir standarda sahip olacaksınız.
MAGMA Bilişim ve Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti.
Yalı Boyu Caddesi No: 41/2
34676 Beylerbeyi - Üsküdar
İstanbul, Turkey
Tel +90 (216) 557 50 26
Fax +90 (216) 557 64 00
[email protected]
www.magmasoft.com.tr
ENERJİ
Fabrikada 4 Adımda Enerji:
Verimli çözüm yaratmak
E
nerjiyi verimli temin etmenin ve kullanmanın
özgün yollarını aramak bugünün akıllı şirketlerinin ve firmalarının başlıca eylem planı haline
geldi. Ancak bu noktada temelleri oturmadan
büyük bir hızla büyüyen diğer her pazarda olduğu gibi
suistimal kapılarının belirdiğine dair bir uyarı yapmakta da fayda var. Enerji verimliliği konusunda belli girişimler hatta yatırımlar yapmayı düşünen şirket yöneticileri unutmamalıdır ki, bugün dünya üstünde geliştirilen hiçbir ürün ya da hiçbir hizmet kesinlikle ve kesinlikle her yere adapte edilebilir ve her ortamda kullanılabilir değildir. Zaten eğer böyle bir tablo mümkün olsa
idi, konu ile ilgili çalışma yapan üniversiteler ve teknoloji merkezleri farklı projelendirme sistemleri için yüzlerce
milyon doları gözden çıkarmak zorunda kalmazlar, bunun yerine tıpkı internet, otomotiv ya da inşaat sektöründe olduğu gibi temel enstrümanlar üzerinden kolayca çözüm üretebilirlerdi. Ancak bunun tam aksine tüm
enerji verimliliği teknolojisi ve tekniği geliştiricileri her
enerji tüketim noktasının mekaniğine ve iç işleyişine
göre ayrı ayrı, ama toplamda aynı bütünden türevlenmiş yeni yöntemler ve çözümler geliştirmeye çalışmakta. Yani özetle, hiçbir enerji verimi çözümü umarsızca
söylenen pazarlama cümlelerin aksine “her yere uygulanabilir, kesin çözüm veya enerjide mutlak yüzde (…) kadar tasarruf sağlayabilir” niteliğe sahip değildir. Bunun
yerine sektöre hatta direkt üretim bandına özel olarak
odaklanarak tasarım detayları belirlenmiş ve o üretimin
uygulama dinamiklerine göre özgün çalışma algoritma-
54
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
ları ile modellenmiş spesifik çözümler gerçek kazanımları sağlayabilmektedir.
Adım -1: tasarım modelleme – çözümü
somutlaştırma
Bunun için öncelikle, enerji tasarrufu sağlanmak istenen fabrikanın ya da üretim ortamının iş akış parametreleri dikkate alınarak detaylı analizler yapılmalı ve bu
analizlere bağlı olarak ihtiyaçların neler olduğu saptanmalı, ardından bu ihtiyaçları optimum verimde karşılayacak mekanik ürünler ve matematiksel programlamalar geliştirilmelidir. Bu aşamada pek tabi, dünyadaki en son mühendislik gelişmeleri araştırılarak, kıyaslama (benchmarking) çalışmaları ve akabinde uygulama
yapılan firmanın yönetiminin de katılımı ile gerçekleştirilen ar-ge faaliyetlerinin gerekliliği söz konusu. Ancak
ve ancak bu şekilde bir sıralama takip edilerek yüksek
getirili sonuçları elde etmek mümkün olabilecektir. Bu
silsilenin takibi ile birlikte çalışmanın yapıldığı şirketin
fabrikasında uygulanması en yüksek katma değeri sağlayacak doğru ürün ya da mühendislik modeli (faydalı model) ortaya çıkartılabilecektir. Ar-ge sonuçları çalışma yapılan fabrikanın enerji ihtiyaçlarını optimum verimde karşılamak için en doğru çözüm bütününün hangi parçalardan oluşması gerektiğini işaret edecektir. Zaten bu ar-ge faaliyetlerinin beslendiği analiz çalışmalarında tespit edilen enerji tüketim biçimlerine dair karakteristik bilgiler, enerji tüketiminde verimi artırmak için
doğru mühendislik yaklaşımının ne olması gerektiği-
ENERJİ
Üretim
alanının iş akış
parametrelerinin
belirlenmesi
Ürünün
faydalı modelin
somutlaştırılması
Parametrelerin
analiz edilmesi:
Enerji ihtiyaçlarının
İhtiyaçları optimum
verimde karşılayacak
matematik/mekanik
mühendisliğinin
geliştirilmesi
Kıyaslama
(Benchmarking)
Ar-Ge
faaliyetleri
*Adım-1
ne dair ipuçları verecektir. Bu noktada tüm bu dizimin
öneminin hayati olduğunun üstünde vurgu yapmakta
fayda var. Zira analiz ve analizin devamında gelen arge çalışmaları (ürün ya da faydalı model niteliğindeki)
doğru çözümün, yani bir başka deyişle enerji verimliliği
sağlayacak “tedavi”nin başarılı sonuç yüzdesini doğrudan etkilemektedir. Çünkü bu çalışmalardan elde edilen bilgi birikimleri ile çözüm paketinin somutlaştırılması, detaylarının net ve eksiksiz biçimde ortaya konması mümkün olacaktır.
Püf noktası: Bir ürün ya da faydalı model olarak somutlaştırılan çözüm paketinin yüksek verimde sonuç
vermesi için analitik ve sayısal göstergelerle dolu bir
ar-ge çalışmasını geride bırakmak gerekir. Üretim verimi enerji odağında artırmak amaçlı bir çözüm ortaya çıkarmak için anahtar göstergelerin titizlikle geliştirilmesi ve ar-ge sonucu tespit edilen çözümün bu göstergelerdeki verim değerlerini eniyilemesi üzerine performans analizi yapılmalıdır. Dolayısı ile göstergeler enerji odağındaki üretkenliği ne kadar derinlemesine incelmeyi başarırsa sonuç o kadar etkili olacaktır.
Adım – 2: ekonomik değer analizi
Enerjide verimi artıracak gerçek çözümü somutlaştırdıktan sonra bir sonraki adımda sıra ekonomik boyutun
tahliline gelmelidir. Geliştirilen çözümün maddi açıdan
ne kadar ve ne boyutta getiri sağlayacağını tahlil etmeden kazanılacak enerji tasarrufu hakkında kesin bir yargıya varmak büyük bir yanılgı yaratabilir. Bunun önüne geçmek, dahası çözüm paketinin avantajları hakkında kesin bir hükme varmak için detaylı verim analizi çalışması yapılmalıdır. Bu analizi başarılı biçimde yapabilmek için üç basamaklı bir değerlendirme aşamasını geçmek faydalı olacaktır. Değerlendirme basamaklarının ilkinde, Adım – 1’deki somutlaştırılan enerji verimliliği çözümünün bulgulanan göstergelere göre sağlayacağı kazancın sayısal ifadeleri tespit edilmeli ve enerji mühendisliği normlarına göre farklı birim çeşitleri-
ne çevrilmelidir. Ardındansa, ikinci basamakta bu çözümün yatırım ve işletme maliyetleri hesaplanmalıdır. Son
tahlilde de tüm kazanç ve bedel göstergeleri, yine mühendislik normlarına göre, karşılaştırılarak ay ve yıllara
göre katma değer tespitleri yapılmalıdır. Değerlendirme evresi başarı ile tamamlandıktan sonra artık fizibilite tabloları detaylı ve en doğru sonucu alacak şekilde
oluşturulabilir. Bu sayede, çözümün kısa, orta ve uzun
vadede ne kadar kazanç sağlayacağı, uygulamaya değer olup olmadığı ve amorti süresi “gerçek” değerleri ile
tespit edilmiş olacaktır.
Püf noktası: Katma değer analizlerinin gerçek ve en
doğru sonucu vermesi için tek başına enerji değer ölçümleri yapmak yeterli olmayacaktır. Bunun ötesinde derinlemesine analize; enerjinin kullanım kalitesinin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Ekserji analizi olarak
BUĞRA PEKUSLU
Akdaş Döküm A.Ş.
Enerji Verimliliği Proje
Koordinatörü GreenBusiness
Genel Editörü
Enerji Verimliliği Uzmanı
Endüstri ve Enerji Mühendisi
Türkdöküm
55
ENERJİ
Değerlendirme Modülü
1. Çözümün
sağlayacağı kazancın
sayısal ifadesinin
tahlili ve EM
normlarına
çevrilmesi
2. Çözümün
gerektirdiği yatırımın
ve işletmenin
maliyetlerin
hesaplanması
3. Maliyet ve
kazançların EM
normlarına göre
karşılaştırılması
Fizibilite tablolarının ve (NPV,
BEP, PI vb) enstrümanlarının
hazırlanması
*Adım-2
tabir edilen bu ölçümlemelerle fabrika içinde kullanılan enerjiden gerçekten maksimum fayda sağlanıp sağlanmadığı ancak ortaya çıkarılabilir. Burada özetle enerji mühendisliği esaslarına göre kullanılan enerjiden elde
edilebilecek maksimum iş gücünün tamamının kullanılıp kullanılamadığı tespit edilecektir.
Adım -3: montaj ve adaptasyon
Ekonomik çıkarımın da ardından sıra, yine uzman ekipler aracılığı ile gerçekleştirilmesinde fayda olan montaj işlemlerinin yönetimine gelmekte. Optimum adaptasyon için analiz işleminde tespit edilen üretim karakteristiklerinin parametreleri kullanılarak hassasiyetlerin ortaya çıkarılması faydalı olacaktır. Burada hassasiyetten kasıt, üretkenlik verimini negatif yönde etkilenmesini engelleyecek mühendislik adımlarının oluşturulmasını simgelemektedir. Keza üretimde maliyet yönetimini güçlendirmek adına yapılan bir enerji verimliliği girişiminin üretimin dinamik akışına zarar vermesi
kabul edilemez bir sonuçtur. Bunun için tesis güzergahı optimizasyonu, makine tesisat entegrasyon optimizasyonu ve üretim planlama optimizasyonu gibi başlıklara uygun modellemelerin yine aynı uzman kadro tarafından geliştirilmesi olmazsa olmaz niteliğinde birer gerekliliktir. Ancak bu şekilde üretimi aksatmadan/baltalamadan sisteme doğrudan uyumlu bir enerji verimliliği entegrasyonu çalışmasını kotarmak imkan dahilinde olacaktır.
Püf noktası: Doğru adaptasyon için tüm bu anlatılan
optimizasyon faaliyetlerinden de önce esasında asıl önkoşul doğru tasarımın gerçekleştirilmesidir. Belirlenen
iş akışı parametrelerinin analizi kapsamında üretim dinamikleri ve şirketin belirlediği üretim planlama hedefleri dikkate alınarak bütünleşik bir ürün modeli üretimi yapmak gerekmektedir. Bir başka deyişle geliştirilecek enerji verimliliği ürününün/faydalı modelinin tasarımında hem üretimin hem de enerji kullanımı verimi-
56
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
nin eşzamanlı biçimde artırılmasını sağlayacak detayların yer alması asıl fark yaratacak çözümü ortaya çıkarmanın püf noktasıdır. Bu da aslında demektir ki, üretimin enerji verimi odağında artırıldığı mühendislik yaklaşımı ile fabrikaya özgü ürünü/faydalı modeli somutlaştırmak, optimum sonucu beraberinde getirecektir.
Ki, bu da en başta belirtildiği üzere her yere her fabrikaya uyumlu olduğu iddia edilen ütopik ürünlerin hiç şansı olmadığını göstermektedir.
Adım – 4: örnek uygulamalar ve rutin kullanıma
geçiş
Şu ana kadar fabrikaya sağlayacağı katma değerler ve
kullanım uyumluluğu üzerine çalışılmış ürün, bu basamağa gelindiğinde, maksimum avantaj sağlayacak şekilde fabrikaya adapte edilmiş demektir. Şimdi sıra örnek çalıştırmalarla –belirlenen göstergelere göre– performansının analizine ve en iyi çalışma sonucuna ulaşmak amacı ile detayları revize etmeye geldi. Ürünün
sağladığı enerji tasarrufunu ölçümlemek için öncelikle
hem ürün üstünde yer alacak hem de fabrikada daha
evvelden bulunan sayaçlardan periyodik veri tespiti yapılması gereklidir. Ardından hem bu veriler hem de üretim hacmi verileri kullanılarak göstergelerin sayısal karşılıkları -belirlenen metodolojilere uygun olarak- belirlenmelidir. Bu göstergeler ürünün mevcut durumunu
ve artırmak için çalıştırmada nasıl değişiklikler yapılması gerektiğini gösterecektir. Bu ana kadar takip edilen
sistematik sayesinde çabuk atlatılması beklenen test
evresinden sonra çözüm ürünü nihai çalışma formunda
fabrikaya maksimum güç avantajı sağlar hale gelecektir.
Püf noktası: Ürünün her daim maksimum verim sağlayacak şekilde çalışmasını garanti altına almak için, özgün bir iş zekası ile kodlanmış yazılım uygulaması ile
desteklenmesi faydalı olacaktır. Daha önceden belirlenen verim göstergelerinin beslendiği parametreleri
esas alarak geliştirilecek optimizasyon modeli ile çözüm
ENERJİ
Makine tesisat entegrasyon
optimizasyonu
Tesis güzergahı optimizasyonu
Adaptasyon
Planlaması
Üretim planlama
optimizasyonu
Adım-3
ürünü her zaman en verimli çalışma planlamasını otomatik olarak yapabilir. Bu modelin aktarılacağı kodlar ile
geliştirilecek yazılım uygulamasıyla da çözüm ürünü çalıştırıldığı her an fabrika kaynaklarının optimum biçimde kullanılmasını sağlayacaktır.
Adım adım döküm sanayi
Döküm fabrikaları dünyanın önde gelen standardizasyon kuruluşlarının ve şirketlerinin benimsediği tüm
bu çalışma sistematiğinin tam olarak uyarlanabileceği
iç yapıya sahiptir. Üretimin akışı ve bu akış içerisindeki enerji tüketim çeşitleri ve bu çeşitlerin miktarsal dağılımları sistematiğin yüksek katma değerli bir çözüm
geliştirebilme imkanını geniş ölçekte tutmakta. Döküm
üretim sürecinin akışındaki temel işlemlerdeki (ergitim,
tavlama, parça düzeltme) enerji ihtiyaçlarının muhtelif
olması enerji mühendisliği marifeti ile yeni ve yenilikçi bir çözümün ortama adapte edilebileceğini işaret etmekte. Dinamik döküm üretim ortamı içerisinde (bu işlemler seri olarak gerçekleştirilirken )ısı ve elektriğe aynı
anda ihtiyaç duyuluyor olması Adım-1 kısmından zengin detaylara sahip bir tasarımın çıkartılmasına imkan
tanımakta. Dahası, temel işlem basamaklarının gerçekleştirilmesi için gereken birim enerji miktarlarındaki ters
piramidi anımsatan dağılım, yani azalım, nihai çözüm
ürünü için çok daha avantajlı bir tabloyu ortaya çıkarıyor. Döküm fabrikaları içerisindeki atık enerji çıkışlarının algoritmik düzenleri ve birikme noktaları da geliştirilecek çözümün iştah kabartacak hatta büyük heyecan
yaratacak kadar fazla katma değer yaratacağını doğrular nitelikte. Tüm bunlara ek olarak dökümhanelerdeki
karbon salımları ile ilgili mevcutta dezavantaj gibi görünen konvansiyonel tüketim alışkanlıklarını da aslında
karbon ticareti kapsamında sağlam bir gelir kapısına çevirmenin de mümkün olduğunu söylemekte fayda var.
Sağlam ve detaylı çalışmalarla geçilen analiz ve tasarım
modelleme çalışmaları, sağlam mekanik ve faydalı mo-
del ürünlerini ortaya çıkarmakta. Bu sayede, tüm dünyadaki döküm sanayi kuruluşlarına ve hatta ardından
-döküm sanayinin birçok endüstrinin başlangıç noktası olmasına bağlı olarak- diğer birçok sanayi dalına katma değer, dünyayaysa daha sürdürülebilir bir gelecek
yaratmanın artık mümkün olduğu tüm gönül rahatlığıyla ve gururla söylenebilir. Sistemli çalışma yönetiminin getirileri sayesinde bu sanayi dalının geleceğini yeniden yapılandıracak, kalıcı, enerji odağında üretim verimini artırıcı çözüm ürünleriyle daha güçlü bir gelecek
artık çok daha yakın.
Adım-4
Örnek
Periyodik
enerji
tüketimi
ve üretim
Nihai
Gösterge
analizi ve
iyileştirme
belirleme
* GreenBusiness tüm hakları saklıdır.
Türkdöküm
57
MAKALE
Döküm Endüstrisinde Kurumsal
Kaynak Planlama (ERP) Yazılımı
Ayşe Eser Baransel (Bs Müh.)
Ar-Ge Müdürü Bilişim Ltd. Ankara
I. Giriş
İşletmelerin temel amaçları verimlilik düzeyini yükseltmek kapasite ve kaliteyi artırmak, maliyetleri düşürmek
ve çalışma ortamının koşullarını uygun hale getirmektir.
Günümüzde teknolojinin sürekli gelişip değişmesi, sermayenin küreselleşmesinin de etkisiyle rekabet koşullarının sertleşmesi, işletmeleri, üretim sistemlerini daha
etkin, daha verimli, dolayısıyla daha düşük maliyetle yapılanmaya zorlamaktadır. Son yıllarda yaşanan küresel mali krizin aşılmasında alınacak önlemlerin başında, bilişimsizlik maliyetini ortadan kaldırmak, bilişim ve
uygulama yazılımı teknolojilerine yatırım yapmak gelmektedir. Özellikle üretim sektöründeki kuruluşlar için
bir kurumsal kaynak planlama (İng. Enterprise Resource
Planning System, ERP) yazılımına sahip olmak ve başarıyla kullanabilmek yaşamcıl düzeyde önemlidir.
II. Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımı
Kurumsal Kaynak Planlama sistemleri, kurumların, tedarikten başlayıp dağıtıma kadar olan tüm iş süreçlerinin
doğru, verimli, güvenilir ve kolay biçimde denetim altına alınmasını amaçlayan sistemlerdir. ERP yazılımı, kendi içinde bütünlüğü olan, kurumun bütün iş süreçlerini
kapsayan gelişkin ve kapsamlı bir sistemdir. ERP Sistemlerinde amaç, bir işletmede üretimden satışa, satın almadan muhasebeye tüm faaliyetleri birbiri ile bütünleşik biçimde yönetmektir. Kendi başına, bağımsız da çalışabilecek birçok alt sistemden oluşan bu yazılım sistemi, kurumda farklı işlevlerini kullanan çok sayıda kulla-
60
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
nıcıya hizmet sunar.
Üretim kesiminde etkin olan firmaların gereksinimlerine yanıt verecek türde ve kapasitede, profesyonel biçimde oluşturulmuş bir Kurumsal Kaynak Planlama yazılımı, aşağıdaki alt sistemleri bütünleşik çalışacak biçimde içinde barındırır:
- Üretim Yönetimi (üretim planı (MPS), malzeme ihtiyaç
planlama(MRP), kaba kapasite planlama (RCCP) işlevlerinden oluşan Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II)
gibi gelişkin planlama işlemlerini içerir)
- Stok Yönetimi
- Satış Yönetimi
- Satınalma Yönetimi
- Kalite Yönetimi
- İnsan Kaynakları Yönetimi
- Finans Yönetimi
- Maliyet Yönetimi
- Bakım-Onarım Yönetimi
Sistemler arası veri akışı, iş süreçlerini kısaltacak ve günlük işlemlerde kullanıcının işini kolaylaştıracak biçimde
yapılır. Örneğin Üretim Yönetimi, üretim için gereken
malzeme miktarlarını Stok Yönetimi’ne verir, bu sistemden malzeme stok düzeylerini alır. Ana üretim planını
oluşturan sipariş bilgilerini, Satış Yönetimi’nden sağlar.
Bakım Onarım Yönetimi’nden, operasyonlarda kullanılan makinelere ilişkin arıza ve bakım bilgilerini alır. Satınalma Yönetimiyle satınalma siparişleri ile ilgili veri alışverişinde bulunur.
Türkdöküm
MAKALE
III. Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımının Üretim Kesiminde Sağladığı Yararlar
Kurumsal Kaynak Planlama yazılımlarının üretim kesiminde yer alan kurumlara 5 boyutta önemli yararlar
(Adam & Sammon 2004) sağladığı bilinmektedir.
1. Operasyonel Boyutta Sağladığı Yararlar: ERP sistemleri, iş süreçlerini otomatikleştirdiği ve süreç değişikliklerini olanaklı kıldığı için kurumlara aşağıdaki operasyonel yararları sağlarlar:
- Maliyetlerin azaltılması
- Çevrim zamanlarının azaltılması
- Verimin artması
- Kalitenin yükseltilmesi
- Müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesi
2- Yönetimsel Yararlar: ERP sistemlerinde bütünleşik
verinin merkezi bir veri tabanında bulunması, gelişkin
ERP sistemleri içinde veri çözümleme işlevlerinin yer alması ise, kaynakların daha iyi yönetilmesi, karar alma
ve planlama süreçlerinin geliştirilmesi, performansın
iyileştirilmesi gibi önemli yönetimsel yararlardır. Bir
malın kuruma hammadde olarak girişinden, son ürüne
dönüşene dek yapılan bütün işlemler, harcanan malzeme, işgücü, kullanılan üretim tezgahları gibi bilgiler sistem içinde yer alır ve izlenir. Doğru kullanım sonucunda,
sistem yöneticiye yapılan işlerle ilgili akıllı çözümleme
raporları üretir. Yönetici, üretim sürecinin hangi aşamasında verimsiz çalıştıklarını, gereksiz yere stok maliyetlerini arttırıp arttırmadıklarını, yaptıkları işten ne kadar
kar, ne kadar zarar ettiklerini bu raporlarda görür. ERP
sistemi olmaksızın, sezgiye ve gözleme dayalı öznel kararlar alırken, ERP sistemiyle birlikte, bilgiye dayalı sağlıklı nesnel kararlar alma şansına kavuşur.
3- Stratejik Yararlar: ERP yazılımları geniş ölçekli iş süreçleri kapsamı, iç ve dış sistemlerle sağladığı bütünleşme
yetenekleriyle de kurumların aşağıdaki türde stratejik
amaçlarına ulaşmalarına yardımcı olurlar:
- Büyümenin desteklenmesi
- İş birleşmelerinin desteklenmesi
- Yeniliklerin desteklenmesi
- Ürün farklılaştırma
- Müşterilerle ve tedarikçilerle ilişkilerin düzenlenmesi
- Dünya çapında genişleme
- E-iş olanaklarından yararlanılması
4- Bilgi Teknolojileri Altyapısı: ERP yazılımları bütünleşik uygulama yazılımı mimarilerine sahip sistemler olarak kurumların bilgi teknolojileri altyapılarını bir üst düzeye yükseltirler. ERP yazılımları ile BT altyapısı, var olan
ve gelecekteki değişimler için esneklik kazanır, BT maliyetleri uzun dönemde düşer, kapasite artar.
5- Örgütsel Yararlar: ERP yazılımlarının bütünleşik bilgi işleme yetenekleri, kurumların örgütsel gelişimine de
katkı sağlar. Kurumsal yapı değişikliklerini, kurumsal öğrenme süreçlerini destekler, kurumsal yapıyı güçlendirir,
ortak vizyonun oluşturulmasına, çalışanların memnuniyetlerinin ve motivasyonlarının artmasına yardımcı olur.
IV. Döküm Endüstrisinde ERP Kullanımı
Türk Döküm sanayinin son yıllarda yakaladığı başarılı büyümeyi ve gelişmeyi sürdürebilmesi, Avrupa ülkeleriyle yüksek teknoloji ve kalite alanında, Hindistan ve
Çin gibi düşük maliyetli işgücü ile pazarı zorlayan ülkelerle de kaynakların verimli kullanımı konusunda yarışabilmesi için bilgi teknolojileri altyapısının ve internetin sunduğu olanaklarla birlikte Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımlarından yararlanması kaçınılmaz olarak görülmektedir.
Bir önceki bölümde açıklanan çok boyutlu yararlarının
yanı sıra, endüstriyel alanda özellikle döküm endüstrisi alanında ERP yazılımının başarıyla kullanılması sonucunda, kullanıcılara ve yöneticilere hammadde tüketimini izleme ve stokları yüzde 30 ile yüzde 50 arasında azaltma olanağı verdiği görülmüştür. Buna ek olarak, kurumların, ERP ile bütünleşik olarak yapılandırılacak barkod ya da gelişkin otomasyon süreçleriyle de
elle yapılan işlemlerde iş yükünü yarıya indirebildikleri
gözlenmiştir.
Döküm sektöründe ERP uygulamalarının başarılı olması için, kullanılacak yazılım sisteminin üretim planlama,
üretim verisini kaydetme gibi yalnızca üretim süreçlerini değil satış, satın alma, kalite ve kalite belgelerinin yönetimi gibi özellikle ürün izlenirliğini sağlayan işlevleri de içeren bütünleşik bir sistem olmasına dikkat edilmelidir. Bir ERP yazılımının kalite odaklı olması ve kalite
belgelerinin yönetimini aynı sistem çatısı altında kullanıcıya kolaylıkla bütünleşik biçimde sunması çetin rekabet koşulları içinde ihracat yapan kuruluşlar için büyük
önem taşımaktadır. Kalite Yönetimi süreçlerinin ERP uygulaması içinde bütünleşik biçimde yer alması aşağıdaki yararları sağlar:
- Kalite sistemi ve ürüne yönelik her türlü belge yönetiminin başka bir sisteme gerek duymadan aynı sistem
Türkdöküm
61
MAKALE
içinde yapılması,
- Belgelerin sistemin tümünde verilerle ilişkilendirilmesi, yetkilere göre anında belgelere ulaşılması,
- Kalite hedeflerinin izlenmesi, ürüne ve sisteme yönelik
veri analizlerine hızlı ve kolay erişim,
- Üretim hedeflerine göre gerçekleşmelerin anında sorgulanması, üretim performansı ve satış analizleri,
- Operasyon bazında ürüne özgü gerekli doğrulama,
geçerleme, izleme, tetkik ve test aktivitelerinin operatör ve kontrol planları aracılığıyla, üretimin her aşaması
için tanımlanabilmesi,
- Mühendislik değişikliklerinin izlenmesi,
- Ürün-Model ilişkileri kurularak model geçmişi, ömrünün izlenmesi,
- Düzeltici önleyici faaliyetlerin izlenmesi,
- Uygun olmayan ürünün izlenmesi, uygunsuzluk kayıtlarının karakteristik, hata, hata nedeni, sorumlu bölüm
gibi seçeneklere göre analizi,
- Tedarikçi performansının izlenmesi,
- Üretim takımlarının yönetimi, izlenmesi,
- İş emri sistemine bağlı ürün izlenebilirliğinin sağlanması,
- Ürün sertifikalarının sistemden otomatik alınabilmesi,
- İzleme ve ölçme cihazlarının kalibrasyon takip sistemi,
- İnsan kaynakları sistemi ile bütünleşik biçimde, çalışanların yetkinliklerinin izlenmesi ve eğitim gereksinimlerinin belirlenebilmesi.
62
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Döküm sektöründe bu
sistemlere yatırım yapan
yöneticilerin yaptıkları
yatırımın geri dönüşünü
görebilmeleri için başarıyla
uygulanan bir işletime geçiş
projesine, doğru ve ilkeli proje
yönetimi yaklaşımlarına,
nitelikli danışmanlık
hizmetlerine, en önemlisi
de, kurumlarında, değişime
ve yeniliğe inanmış, sistemi
sahiplenecek nitelikli bir
işgücüne gerek vardır
V. Sonuç
Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımları, web tabanlı, çok katmanlı yazılım mimarilerinin kullanıldığı,
bilgi teknolojisindeki ve yazılım mühendisliği alanındaki son gelişmeleri, kapsamlı bir işlevsellikle bir arada içeren gelişkin sistemlerdir. Başka bir deyişle kişisel
bir bilgisayarda çalışacak, bir kaç kişinin kullanacağı sınırlı işlevsellikte, küçük boyutlu paket programlardan
çok farklıdır. Döküm sektöründe bu sistemlere yatırım
yapan yöneticilerin yaptıkları yatırımın geri dönüşünü
görebilmeleri için başarıyla uygulanan bir işletime geçiş projesine, doğru ve ilkeli proje yönetimi yaklaşımlarına, nitelikli danışmanlık hizmetlerine, en önemlisi de,
kurumlarında, değişime ve yeniliğe inanmış, sistemi sahiplenecek nitelikli bir işgücüne gerek vardır.
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği’nin Mart 2011 tarihinde hazırladığı “Türkiye Döküm Sanayi, 2011 Yılına Girerken Mevcut Durum” başlıklı raporunda sektörün bir
SWOT analizi yapılmış ve döküm sektörü için güçlü yanlar, zayıf yanlar, tehditler ve fırsatlar belirlenmiştir. Sektörün karşı karşıya olduğu fırsatların başında “Gelişmiş
bilgi teknolojileri altyapısı ve bilgi teknolojilerinin uygulanması” gelmektedir. Bir diğer fırsat ise “Genç ve Yetişmiş İnsangücü” olarak değerlendirilmiştir. Aynı raporda, Türk Döküm sektörünün güçlü yanları arasında da,
genç ve yetişmiş, bilgisayarı yoğun olarak kullanan bir
işgücünün varlığı yer almaktadır. Türk döküm endüstrisinin yalnızca bu özellikleri bile sektörün, yeni ekonominin bilgi ve teknolojiye dayalı yeni koşullarına hazır
olduğunu, sürdürülebilir başarı için Kurumsal Kaynak
Planlama sistemleri gibi gelişkin sistemleri başarıyla uygulayabileceğini göstermektedir.
Erdoğan
Alkan
64
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
İstanbul Teknik Üniversite’sinde okurken öğrenci değişim
programıyla 1961 yılında Almanya’ya gider. Stajer olarak
çalıştığı dökümhanede ark ocaklarının kapaklarında
bir tadilat yapar, bu tadilat aslında bir buluştur. Bu
Buluş’un sahibi Erdoğan Alkan, Makina Kimya, Ereğli
Demir Çelik, Karamancılar, Doğu Çelik, Pınar Döküm
gibi kuruluşlarda yıllarca yönetici olarak emek verir.
Kendisine ait mühendislik, şirketinde mutfak fırınlarında
kullanılan vidaları ısıl işlemle ilk tanıştıran ve sıcakta patır
patır dökülmesini ortadan kaldıran da odur. Sonra yolu
TÜDÖKSAD ile çakışır ve Genel Sekreter olarak 14 yıl da
dernekte sektöre emek verir.
Erdoğan Alkan’ı çok sevdiği dernek merkezinde ağırladık.
İÇİMİZDEN BİRİ
Erdoğan Bey, nerede doğdunuz, eğitiminize nerede
başladı, kısaca hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?
1937 Kırşehir doğumluyum, ilk ve orta öğrenimimi
Kırşehir’de tamamladım. Babamın bir ekmek fırını vardı, 7 kardeştik. Babam bizlerin fırında ona yardım etmesini isterdi. O zaman ağabeyimle birlikte okulda başarılıydık. Hocalarımız, babama “çocukları bu işte çalıştırma okula devam etsinler” demiş, babam da “ben bunları okutamam maddi gücüm yok demiş” hocalarımız ise
“bunlar liseyi bitirdikten sonra burs kazanır okurlar” demiş. Böylece orta öğretime devam ettik, liseyi bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’ne kayıt yapmak
için İstanbul’a geldim. O zamana kadar hiç Kırşehir dışına hiç çıkmamıştım. Taşkışla’da sınava girdim, imtihan
üç gün sürdü, sonra da yine Kırşehir’e döndüm. Sınav
sonucu mektup ile bildirilecekti.
Babam İTÜ’den gelen mektubu saklamış, “fırın işçim olacak demiş, sonra vicdanım el vermiyor bana böyle bir
mektup geldi, Teknik Üniversiteyi kazanmışsın” dedi.
Ekim ayına kadar babama yardım ettim, sonra okul zamanı tekrar İstanbul’a geldim. O zaman Kimya Metalurji fakültesi yoktu. Maden Fakültesi vardı, kaydımı oraya yaptım. Genel Sekreter Saniye Hanım’ın yardımıyla Makine Kimya Endüstrisi bana burs verdi böylelikle
okumaya başladım. 1963 yılında mezun oldum, mezun
olduktan sonra hemen askere aldılar o zaman askerlik
de 18 aydı. Polatlı’da topçu olarak askerliğe başladım,
mühendisler hep topçu yapılıyordu. 6 ay sonra kurayla Erzurum’a gittim. Askerliği bitirdikten sonra burs aldığımdan dolayı çalışmak üzere Makine Kimya’ya gittim.
Kırıkkale’ye gönderdiler, onlar da beni arıyormuş, bana
dediler ki “Ereğli Demir Çelik bizim bütün metalurji mühendislerini kiraladı, seni arıyorlar” beni Almanya’dan
tavsiye etmişler.
Almanya’da bulundunuz mu? Almanya’dan niye sizi
önermişler?
Teknik Üniversite’de okurken burslu olarak Almanya’ya
gitmiştim. Alman ekip beni ikinci sene tekrar istedi. Orada ark ocaklarının kapaklarında bir tadilat yaptım. Almanlar çok dikkatlidir, bana o zamanlar olağanüstü bir
ikramiye verdiler. Henüz talebeydim, “Bu bir buluştur,
bunun patentini biz alıyoruz, sana da bunun karşılığını vereceğiz” dediler. Bu buluştan dolayı adımın karşısına işaret koymuşlar. Dolayısıyla Ereğli Demir Çelik de
beni arıyormuş.
Ereğli’de bazik oksijen fırınları vardı, beni bu fırınlarda
gece vardiyasına verdiler. İlk döküm alınacak, tabi oradaki işçilerimiz eğitim yapıyor; sakın korkmayın, kıvılcımlar olur, ocaklar da 90 tonluktu. Çok büyük ocaklar,
boş potayla vinci öğrettiler, vinççiye diyoruz ki “bak şu
deliği şunun üzerine ayarlayacaksın, şu ipi çektiğin zaman potanın ağzı açılır, sonra pota dökülür sen yukardan seyrediyorsun” vinççilere gözlük de verdik.
İlk döküm alıyoruz, potayı bir açtı, dökülüyor potanın
Teknik Üniversite’de okurken
burslu olarak Almanya’ya
gitmiştim. Alman ekip beni
ikinci sene tekrar istedi. Orada
ark ocaklarının kapaklarında
bir tadilat yaptım
içinden, slaplar da büyük slap hani, fakat işçiler bu kıvılcımları görünce fabrikadan kaçmaya başlamazlar mı?
Yalvarıyoruz “gelin korkmayın, biz de buradayız” diye…
”Aman dediler cehennem dedikleri bu herhalde,” buna
benzer komiklikler yaşadık. Bu bahsettiğim 1965 senesiydi.
Almanya sürecini biraz daha açabilir misiniz?
Biz Kırşehir lisesinde yabancı dil dersi diye bir şey görmedik, hep vekalet emriyle geçti diye yazar notlarda,
zaten yabancı dil bilen çok az sayıda kişi vardı. Teknik
Üniversite’ye devam ederken Alman Kültür Merkezi’nde
kursa başladım, yurtta kaldığım için Almanca çalışmak
için bol zamanım vardı. Almanca hocam bana öğrenci
değişim programıyla Almanya’ya gitmeyi teklif etti ben
de kabul ettim. Bizim zamanımızda metal mühendisliği yoktu, 5 senelik maden mühendisliği vardı, 3. yıldan
sonra alan seçiyordunuz, ben de izabe-dökümü seçtim.
O zaman Metalurji kavramı kullanılmıyordu, daha çok
malzeme deniliyordu. Almanya’ya gitmek için bir sınav
vardı onu kazandım ve mesleğim üzerine bir fabrikaya
stajer olarak gittim. İlk önce beni farklı yerlerde çalıştırdılar, sonra stajerin az çok teknik olduğunu söyleyip
araştırma geliştirme bölümüne aldılar. Bölüm laboratuar gibiydi, küçük çapta çeşitli endüksiyon ocakları, ark
ocakları vardı. Onlardan küçük küçük kaliteli dökümler yapıyorlardı. Ark ocaklarından birini gösterdiler ve
tavan tuğlasının çabuk yıkıldığını söylediler. Çünkü tavan tuğlalarını soğutamıyorlar, üç tane elektrot gidiyor,
o elektrotlarla oradaki tuğlalar yanıyor. Ben dedim ki
“bunların dibine su soğutma cihazları yapalım,” “kolaysa yap” dediler. Ben de oturup çizdim, çünkü teknik resim de okuyoruz. “Üç tane halka yapacağız hidroliklerin
kalktığı yerden su vereceğiz, oradan su devir daim yapacak bir yerden girecek diğer yerden çıkacak” dedim, bizim Türkler gibi olmaz demediler, hemen imal ettirdiler.
Getirip oturttular, tuğlayı ördüler, bir denediler, adamlar
10 döküm fazla yaptık diye birbirlerine sarılıyorlar. Baktılar ki hakikaten oldu bu iş, hemen Genel Müdür’e anlatılmış. O da beni çağırdı ve dedi ki “gördüğün o küçük
ark ocağının 90 tonluğu var içeride, soğutamamamızdan dolayı, büyük ocakta çok sıkıntı yaşıyorduk. Senin
fikrin asıl orada işimize yaracak ve orada kazanacağız”
Türkdöküm
65
İÇİMİZDEN BİRİ
dedi, teşekkür etti. Bunun patentini almak istediklerini
söyledi, “şu kağıtları imzala” dediler ben de imzaladım.
O ay benim maaş zarfımdan başka bir zarf daha verdiler. Zarfta yüklüce bir para ve teşekkür mektubu vardı.
Aynı şirket ertesi yıl direkt olarak Teknik Üniversite’den
davetiye ile beni tekrar çağırdı. Bu sefer de altın eritmeleri, titanyumlu çelikler, borlu çelikler konusunda çalışma yapmamı istediler.
Dediler ki “Teknik Üniversite’den isteyeceğiz seni burada okuyacaksın, biz sana her türlü yardımı yaparız.” Ben
de dedim ki “babama sormadan olmaz.” Babama telefon ettim, tabi babam kabul etmedi, “seni memleket
için büyüttüm hakkımı helal etmem” dedi. Ben de böylelikle Almanya maceramı tamamlayıp Türkiye’ye döndüm. İyi ki de dönmüşüm, hiç pişman olmadım, bizim
insan yapımız daha iyi ve tatlı.
Ereğli Demir Çelik’teki günlerinize dönersek…
Ereğli küçük bir kasabaydı. Lojmanda kaldım, lojmanlar Amerikalılar için yapılmıştı çok rahattı. Talebeliğimde döküm işiyle uğraştığım için gece vardiyasına aldılar. Gece vardiyasındaki işçiler çok korkuyormuş dökümü orada yapmamı istediler. Döküm de 90 tonluk konvertörlerle yapılıyor. İçlerine oksijen üfleniyor, yüksek fırınlara vagonlarla geliyor konvertöre döküyor, dikleniyor 90 derece lans denilen bir boruyla, biz içine yaklaştırarak oksijeni yakıyoruz.
Oksijen ne kadar düşük olursa sac o kadar kıymetli oluyor, aksi taktirde sac sert olur. Onu yakıyoruz, sonra potaya boşaltıyoruz, potadan 10’ar tonluk ingotlara döküyoruz. O ingotlar açılır açılmaz kırmızı vaziyette hemen tav fırınlarına geliyor. Fırınlara girdikten yarım saat
sonra bakıyorsunuz rulo halde saclar çıkıyor. 90 tonun
biri eğiliyor diğeri kalkıyor. Normalde saatte bir döküm
alıyorsunuz o kadar süratli onlar. Ereğli Demir Çelik’te
epeyce kaldım, sonra Makine Kimya tekrar çağırdı. 1970
yılında ise Makine Kimya’dan ayrıldım.
Özel sektöre geçişiniz nasıl oldu?
Makine Kimya’dan özel sektörde çalışmak için ayrıldım. Almanya’da ark ocaklarının kapaklarındaki su devir daim sistemlerinde küçük bir buluş yaptığımdan
adamlar bunu deftere işlemişler. Onlara gelip fikir soranlara Erdoğan’ı bulun diyorlarmış. Ankara’da Harman
Un Fabrikası’nın sahibi Karamancılar vardı, çok zenginlerdi. Bana geldiler ben de o zaman Kırıkkale Çelik Fabrikası’nın imalat müdürüyüm. Devlet dairesinde
genç yaşta müdür oluyorsunuz. Hatta ben yalvardım
atölyede çalışmak istiyorum diye ama müdürlük verdiler. Müdür olmak da öyle rahat değil, akşama kadar
imza atıyorsunuz. Ben tekniğimi ilerletmek istiyorum,
dediler “oturduğun yerden yazar çizersin.” Orada bir kitap yazdım, çünkü kimse ne yaptığını bilmiyor. Böylece
özel sektöre geçtik.
66
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Dökümhane miydi burası?
Dökümhaneydi. Öncelikle oksijen fabrikası, ardında da
haddehane kurmamı istediler. Bunlarla birlikte bir adet
de soğuk çekme atölyesi kurduk. 4 sene boyunca dökümhanede güzel küçük işler yaptık. Tabi o zamanlarda özel sektörün fabrikaları, Makine Kimya’nın dökümhanesi kadar bile büyük değildi. Ama rakam olarak çok
iyi iş yapıyorlardı. Örneğin Makine Kimya, kar etmiyordu
ama onlar kar ediyordu.
Dökümhaneler var mıydı o zaman, kimler vardı,
kimi biliyordunuz?
O zaman çok az dökümhane vardı, Ankara’da Döksan
vardı, pik dökümhaneleri vardı. Sincan’a hafta sonları götürürlerdi beni, dökerken şunlar oluyor gel bir bak
derlerdi, onlar kupol ocaklarında eritip döküyorlardı.
Üstelik kupol ocakları kovalı değildi, sırtlarında taşıyıp
götürüp döküyorlardı. Hatta bir arkadaş “ben döküm
piki eriteceğim, bunu nasıl yaparım” dedi. Almanya’da
görmüştüm, tornalardan çıkan döküm pikleriydi. Dedim ki “gaz tenekeleri al onların içine koy, öyle potaya
akıt, tenekeleri kapat, ağızlarını bük öyle eritirsin.” Sonra gelip beni yanaklarımdan öptü. Önemli bir şey değil
Almanya’da gördüğümü söyledim.
Özel sektörden devam edersek…
Karamancılar’dayken Kıbrıs Barış Harekatı oldu. Amerika öyle bir ambargo uyguladı ki bütün işyerleri kapandı. Dışarıdan bir şey ithal edemiyorsun, bir şey satamıyorsun. Türkiye bu dönem çok sıkıntıya düştü. O
koca Karamancı, çelik üretiyor ama satamıyor. Ben onlara Almanya’da otomat çeliği öğrendiğimi söyledim.
İstanbul’da bununla ilgili bir araştırma yapmalarını
önerdim. İstanbul’da otomat çeliği hiç yok. Dolayısıyla biz başladık otomat çeliği imal etmeye. Haddehanemiz de var burada çekiyoruz. Çok satmaya başladık. Karamancı, Kıbrıs barış hareketi sonrası ambargoda çok sıkıntı yaşamaya başladı. Tornacılar çalışamıyor, iş yapılamıyor, üretim yapılamıyor. “İşçileri çıkaracağız” dedi. Ahmet Bey’e “ilk ben gideyim, madem ben buranın müdürüyüm, işçimden önce çıkmam lazım” dedim ve böylece ayrıldım.
3 ay sonra Elazığ’da bulunan Doğu Çelik firmasından bir
teklif aldım. Kabul ettim ve ailemle birlikte Elazığ’a gittim. Baktım kökten yanlış şeyler yapılmış. Fabrikayı yeniden dizayn ettik. İdare binası yapılmış ama fabrikaya dönük camlar yok, camlar havaalanına bakıyor. “Burada, müdüründen işçiye herkesin fabrikayı görmesi lazım” dedim. Çünkü işimiz orayla. Yeniden bir dizayn yaptık, vinç yoktu onu kurduk, bir tane endüksiyon ocağı
vardı, yeni bir ocak daha aldırdım. Orada da 1979 yılına
kadar 4-5 yıl çalıştım. Çalışırken Cuma günleri de Fırat
Üniversitesi’nde derslere gidiyordum. Makine ve elektrik öğrencilerine malzeme dersi veriyordum.
Bu arada benim çocuklar da büyüdü. Kızım, İstanbul
İÇİMİZDEN BİRİ
Kadıköy Anadolu Lisesi’ni kazandı. Burası da çok iyi bir
okuldu. Çocuklarımın eğitimi için İstanbul’a geldim.
Geldiğimde mühendislik, müşavirlik, danışmanlık adı
altında kendime ait bir işyeri kurdum. Auer firmasına
gittim. Buranın Genel Müdürü, Ereğli’de birlikte çalıştığımız bir çocuktu. İş istedim, onların kullandığı sac vidaları vardı. Ben de “nasıl yaparım bu vidayı” dedim. “Yaparsın dediler.” Kadınların kullandığı fırın, ısınmaya başlayınca vida pat pat kopuyormuş. Vidanın ısıl işleme girmediği için koptuğunu söyledim. Isıya dayanmıyor, ısıl
işlem yapılınca sorunun kalmayacağını belirttim. Benden bunu yapmamı istediler. Vidayı satın aldıkları yer ısıl
işlemin ne olduğunu bilmiyordu. Bir vida atölyesine gidip, bana ayda 2 milyon vida yapmalarını teklif ettim.
Tabi şaşırdılar, bu kadar vidayı ne yapacağımı sordular.
Yüzde 10 avans verip vidaları yapmaya başladım. Bir bürom vardı. Orayı ortadan ikiye ayırıp bir tarafını kapattım. Ateş tuğlasından tuğlalar alıp kendim bir fırın yaptım. Bir de eleman aldım. Orada yaptığım fırında vidaları ısıl işleme tabi tuttum. Ayrıca bir tambur da koydum,
o da döndürüyor vidaya tekrar eski parlaklığını kazandırıyor. Böylece vidaları alıp Auer’e teslim ettim. Auer de
vidaları monte etti. Mühendisler vidaları denemiş, bakmışlar ki artık patlamıyor. Böylece tüm vidaları teslim
ettim. Bu işten oldukça fazla para kazandım. Kazandıklarımla da gayrimenkul yatırımı yaptım. Böylelikle kendi
işimde de para kazandım.
Yine Rami’de vidalarla uğraşırken İzmir’den Pınar Döküm genel müdürlük teklif etti. 3 yıl da orada çalıştım. Pınar Döküm’ün ortakları Hüseyin ve İsmail Beylerdi. Hüseyin Bey’in oğlu Savaş Bey de ekonomi mezunu, çok başarılı biriydi. Savaş Bey finanstan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldu. İsmail Bey’in oğlu Ersan Bey
de makine mühendisi, pırlanta gibi iyi niyetli biriydi. O
da teknik sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldu. Ersan
Bey atölyenin başına geçti. Orada çalışanlarla çok iyi ilişki kurduk. Aramızda büyük bir sinerji oldu, çok iyi randıman aldık. Bir yıl içinde, öyle bir duruma geldik ki iş yetiştiremiyorduk. Üç sene Pınar Döküm’de kaldım, Savaş
ve Ersan Bey işi zaten öğrenmişlerdi. Ben de bıraktım,
hakikaten çocuklar çok zeki ve temizlerdi ve ikisi işleri gayet iyi yürüttüler. Tekrar Rami’ye gelip kendi işimin
başına geçtim. Devam ederken Sayın Mithat Ural geldi,
bana Döküm Sanayicileri Derneği’nde çalışmayı teklif
etti, hem kendi işini hem de bu işleri sürdürürsün dedi.
Dernekle ilişkiniz böyle mi başladı?
Dernekle ilk ilişkim Doğu Çelik’teyken başlamıştı. Orada çalışırken derneğin kurulacağını öğrenmiştim bizim
patronu İhsan Bey’i hemen gönderdim, ikimizi derneğe
üye yaptı. Yani dernekte çalışmaya başladığımda üyeydim.
Mithat Bey, Derneğe vakit ayırmakta zorluk çekiyordu,
daha doğrusu Yönetim Kurulu Üyeleri’nin tüm mesailerini Derneğe ayırmaları mümkün değildi. Ben de pro-
fesyonel olarak çalışmaya başladım. Derneğe ilk başladığımda sürekli gezip üyeleri ziyaret ediyorum. Sonra
Derneğin şimdiki merkezinin satın alınması gündeme
geldi. Üyelerimizden topladığımız bağışlarla mevcut
dernek merkezini satın aldık. İçini dizayn ettik, bir o kadar para da ona harcadık. Sekreter bulamadık, Mete Bey
kendi sekreteri Gülbin Hanım’ı getirdi ve çalışmalara burada devam ettik. Açılışı herkesin bildiği gibi derneğin
kurucusu o zaman Cumhurbaşkanı olan Rahmetli Turgut Özal yaptı. Dediler ki “bu açılışa Cumhurbaşkanını
çağırsak gelir mi” o zaman yönetimde Mete Nakiboğlu,
Önay Çekin, Mithat Ural, Akın Aydınceren, Metin Başaran vardı. Cumhurbaşkanı’nı, açılış için davet ettik. O da
bizi kırmadı geldi ve açılışı yaptı. Fotoğraf çektirdik, Sayın Özal, Genel Sekreter’i sormuş, tabi ben de koşturuyorum misafirlerle ilgileniyorum. Dediler ki başkan seni
çağırıyor fotoğraf çektirdik, beni tam karşısına oturttu.
Sayın Özal, “Genel Sekreter olmayınca dernek dönmez”
dedi. Rahmetli Özal, çok öngörülü bir yöneticiydi. “Hepiniz Dernek’te yarım saat kalıyorsunuz ama Derneği Genel Sekreter döndürüyor” dedi. Tabi bize iltifat etti, bu
da bizim hoşumuza gitti.
Üyeler o dönem Dernek merkezine geliyor muydu?
Üyelerimiz geliyordu, hatta hiç unutmam burada bir
toplantı oldu. Sayın Rahmi Koç, Rahmetli Sakıp Sabancı gibi bir çok patron bu toplantıya gelmişti. Onlara hizmet ettik, çok beğendiler burayı, hepsi çok mütevazi insanlardı. Onlara birkaç defa ev sahipliği yaptık. Toplantıda Üzeyir Garih de vardı. Hepsi özel görüşmeleri için
gelmişlerdi. Birkaç kez böyle özel toplantılara ev sahipliği yapmıştık.
Ne zamana kadar dernekte devam ettiniz?
Derneğe devam ederken Rami’deki işyerimde vida yapıyordum. Hatta vidacılığım o kadar meşhur oldu ki
metalurjiyi bıraktım. Enka, bana bir teklif getirdi, Irak’a
milyon adetlerde vida götürüyorlardı ve de vida lazımdı. Onlara da vida yaptım. Rami’de yanımda Denet Cıvata vardı. Onlara sipariş veriyorum adamlar yerinden
Türkdöküm
67
İÇİMİZDEN BİRİ
nıza gelmeyecek dökümler yapılırdı. Fakat hiç çelik döküm yoktu, hep kupol ocağı ve pik vardı. Çelik döküm,
endüksiyon ocağı veya bir küçük ark ocağı çok büyük
maliyetti. Sermaye birikimi o kadar az ki yatırıma yetmiyordu. Şimdi ise ark ocağı üretimiyle, döküm üretimiyle dünyanın tozunu atıyoruz. Dernekte bulunduğum
dönemde neredeyse İtalya’yı omuzluyorduk, şimdi ise
İngiltere’yi, İspanya’yı geçmişiz, hatta çelik dökümde
Almanya’dan sonra ikinciyiz, hepsini geçmişiz.
uçuyor, ne yapıyorsun diye soruyorlar, ben tabi bir şey
demiyorum. Bazen Rami’den aşağı tarafa iniyorum İshak Alaton’dan cıvataları alıyorum. Bazen de Perşembe
Pazarı’ndan topluyordum. Enka’ya kalite kontrolü kendi atölyemde yapmalarını teklif ettim. “Iraklı uzman da
gelsin, gümrükçü de gelsin işi burada bitirsin” dedim.
Kabul ettiler. O zamanlarda da sanayide çok az mühendis vardı. Dolayısıyla Enka gibi şirketler bize güveniyordu. Rami’den onlara iki tır malzeme gönderdik. Bütün
Rami bizi konuşuyordu. Küçücük bir yerden ihracat yapıyoruz diye adımız esrarengize çıkmıştı.
Konuştuğumuz bu 60-70’li yıllarda döküm sanayinin durumu nasıldı?
Çok iyi değildi belki ama çok büyük bir heyecan vardı,
inanılmazdı, herkes sanayi için çırpınıyordu, çoğunluk
el yordamıyla üretim yapılıyordu. Teknik elemanlar yeni
yeni yetişiyordu. Örneğin Çolakoğlu, Diler, İskenderun
tarafındaki ark ocakları gibi kuruluşlar ne kadar teknik
eleman var ise hepsini alıyordu. Onlar o zaman çok büyük paralar kazanıyordu, büyük işler yapıyorlardı, metalurji mühendislerini onlar alıyordu. Döküm camiasına
çok az sayıda mühendis kalıyordu. Halbuki döküm camiası o kadar emek yoğun bir yer ki iğneyle delik kazmak gibi tek tek ürün alınıyordu. Tabi sonradan disamatikler çıktı. Bizde de ark ocakları gibi seri üretim başladı. O zamanlar herkes disamatik getiremiyordu. Örneğin İzzet Baysal, fittings malzemeler kullanıyordu. Bütün
malzemeler çok pahalı, çok sinirlenmiş, almış eline demiş ki “bu kadar maliyet olmaz.” İzzet Bey’in asıl mesleği mimarlıktı. İnşaat yapıyor, orada kullanacak malzeme
yurtdışından geldiğinden pahalı, çok kızmış ve fittings
kurmuş. O zamanın şartlarında disamatik getirmişti. En
modern fittings de zaten oradaydı. Daha sonra diğerleri
de getirmeye başladı.
Perşembe pazarının alt tarafı kalafat yeriydi. Orada aklı-
68
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Dernek devam ederken vida işi de devam ediyor
muydu?
Evet devam ediyordu. Hatta son bir seneye kadar dışarıdan işler yapıyordum. O zaman Nadir Bilgiç benim mühendisimdi, işleri o yürütüyordu. Toros Gübre’ye iş yapıyordum. Gemlik’te Azot Gübre diye büyük bir fabrika vardı. Döküm olarak vakum pompalarına ihtiyaçları
vardı, İspanya’dan tanesini 100 bin dolara getiriyorlardı. Ben aynısını onlara 50 bin dolara yaptım. Bizim yanımızda bir pompacı vardı, çok hassas çalışan bir fabrikaydı, orada yaptırdım götürdüm monte ettiler. 4 adet
istediler, yapıp götürdük. Bir tanesinin parası masraf gitti, diğer 3 pompa parası bize kaldı. Sonra bu işi bıraktım, çünkü dernekle birlikte yürütmek biraz zordu. Ama
güzel bir dönemdi. Döküm camiasında anlaşmadığım
kimse yoktu ben onları onlar beni severdi.
Dernekte güzel anılarınız da vardır. Biraz bahsederseniz?
Döküm aslında güzel bir sektör, güzel insanlar toplanıp
güzel şeyler yapmışlar. Bu her derneğe nasip olan bir
şey değildir. Ben dernekteyken gelen gençler çok iyiydi,
hepsi çok mütevazi ve saygılıydılar. Şimdiki jenerasyonun aynı şekilde mütevazi ve çalışkan olduklarını duyuyorum. Rahmetli Vehbi Koç Bey arada derneğe gelen biriydi. Bize deneyimlerinden tavsiyelerde bulunurdu. Bir
gün şöyle bir şey söyledi, daha doğrusu işadamı olacaklara söyledi. “Kendi parasına sahip olmayan hiçbir şeye
sahip olamaz” dedi. “Bunu biraz açın dedik. “İnsanlar iş
yeri kurar dedi, muhasebeyi dışarıdan birine verirler takip etsin diye, biraz toparlanınca muhasebeyi büronuzda tutturmalısınız. Çünkü muhasebede bir takım sırlarınız olur, o sırları kaybederseniz büyüyemezsiniz. İkincisi, ne kadar zenginleşirseniz zenginleşin batmamak için
yat almayacaksınız, çünkü yatı kullanan kişiye bağlısınız,
iş adamlarına tavsiyemdir“ dedi.
Kalafat yerinden bahsettiniz, o dönemin tanığı olarak neler aktarabilirsiniz?
Haliç’te Perşembe Pazarı vardı, alt tarafı Kalafat yeriydi.
Dökümcüler vardı, tarihi çok eskilere dayanırdı. İlk talebeyken mesleği öğrenmek için gitmiştim. Oraya gider
dökümü seyrederdim, hatta oradaki kalafatçılar “talebe yine geldin mi?” derlerdi. Yemek söylerlerdi, birlik-
İÇİMİZDEN BİRİ
te yemek yerdik. Ayakları çıplak kumun içinde gezerlerdi, çok becerikli insanlardı. Biri örneğin otomobil parçası getirirdi, “bana acil lazım derdi”, “tamam derlerdi, sen
git yarın gel”, model yok o işin kenarlarına çamur sıvarlardı, pat dökerlerdi. Diyelim ki eksantrik bir parça gelirdi Kalafat Çarşısı’nda model çıkarmadan hemen dökerlerdi. Adı üzerinde kalafatçılar çarşısı. Orada çok enteresan şeyler gördüm. Bir Rum model ustası vardı, hayran
kalırdın, onun yanında çok modelci yetişmiştir. Bizim
dökümcülerin kökeni oradan gelir. İtalyanlar kurmuştur
orayı, onların da geçmişi ta Cenevizlilerden gelir.
İşini de güzel yürütüyor. Diğer kızım da tekstilci, kimya
mühendisi tekstilci bir eşi var, daha ziyade Çin ile ticaret
yapıyorlar. Tekstil ürünlerini Çin’den alıp burada mamul
haline getirip pazarlıyorlar. Küçük kızım Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’nı bitirdi, o da İngilizce öğretmenliği yapıyor, ancak okulda değil, yabancı iş
adamlarına Türkçe öğretiyor. Kızlarımın birinden bir kız,
diğerinden de bir erkek torunum var. Eşim ev hanımı,
her şeyimizi o toparlar, aile işlerini yürüten odur. 50 senedir evliyiz.
Şimdi neler yapıyorsunuz?
Dernek’teyken Ankara’ya sık sık gittiğinizi duymuşGençliğimde lisede resimle uğraşırdım, yağlıboya çatuk. Kalkınma planlarında çalışmalar yaptığınızı bilışmalarım var. Çini çalışmalarım, tabak, porselen, vazo
liyoruz. Bunlardan bahsetmek ister misiniz?
gibi onlarla uğraşıyorum. Böylece kafamı boşaltıyorum.
Evet 5 yıllık planlarda çalıştık. Bu planların değişmez
Bunlar aynı zamanda çok zamanımı da alıyor. Bir de
adamıydım. Mithat Bey, bir iki defa gitti, sonra hep ben
emeklileri boş gördüler mi bir yerlere yönetici yaparlar
gittim. Eksik olmasınlar beni hepsi severdi. Telefon açarbeni de apartman yöneticisi yaptılar. Yazlığa giderken
lardı “geliyor musun?”
de tuvalimi yanıma alıyorum
diye. Burada bir ön haama çinileri götüremiyorum,
zırlık yapardık, çağırırdık
Rahmetli Vehbi Koç Bey arada çünkü orada fırın bulamıyodökümcüleri, onların firum. Çinileri Bayrampaşa’da
derneğe gelen biriydi. Bize
kirlerini alırdık, ana tasyaptırıyorum. Seramiğin fılak olarak şunlar bunlar
rınlanması için 900-1000 dedeneyimlerinden tavsiyelerde
olsun derdik, sonra ihrece sıcaklık gerekiyor, burabulunurdu. “Kendi parasına
racat konusu için giderda yapan yerler var. Dolayısahip olmayan hiçbir şeye sahip sıyla dökümden biraz uzakdik. Aslında Ankara’ya
çok sık giderdik. Dış Tilaştım. Ama dergimizi sürekolamaz” derdi
caret
Müsteşarlığı’na,
li takip ediyorum, buradan
gümrüklere, pik konuarkadaşların neler yaptığına
sunda, sfero konusunda
bakıyorum. Yeni bir kütüpdernek olarak giderdik. Zaten bizim derneğin Ankara’da
hane yaptım, tarihe merak sardım, bol bol kitap okuyoçok ağırlığı vardı. Bunun hala devam ettiğini biliyorum.
rum. Araştırma tarihleri, dinimizi okuyorum. Ömrüm yeGittiğinizde çok itibar gösterirlerdi ve sözümüze de yüzter ise bir kitap çalışması yapacağım.
de yüz inanırlardı. Zaten bu derneğin ilk kurulması da
istihsal vergisi sıkıntısındandır, Mümin Erkunt Bey isyan
Tecrübelerinize dayanarak genç nesile neler öneriretmiştir, demiştir ki “ben Ereğli’den sac alıyorum onu
siniz?
eritiyorum ona zaten istihsal vergisi veriyorum. YaptıHer şeyden önce mesleklerini sevmelerini tavsiye ediyoğım mamulden ikinci defa niye yine vergi vereyim.” Kişirum, mesleklerinden uzak durmamalılar. Bir Alman atasel olarak çok uğraştı, tek başına bir şey yapmak zordu.
sözü var “ Eğer mesleğini seversen çöpçülükten belediDaha sonra 4-5 kişi bir araya gelerek derneği kuruyorye reisi olursun” hakikaten doğru, herkes anlatır bunu.
lar. “Arkamızda dökümcüler var ve biz bunu büyütelim”
Makine Kimya’nın bursuyla okurken beni Almanya dıdiyorlar. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki derneğimiz
şında bir de Hollanda’ya iş eğitimine göndermişlerdi.
her zaman etkili, güçlü ve çalışkan bir dernek olmuştur,
Orada malzeme fiyatları konusunda bir bucuk ay kadar
şimdi de böyle devam etmesi beni mutlu ediyor.
eğitim gördüm. Almanya’da da 2 ay insan idaresi yani
yöneticilik dersleri aldım. Mutlak suretle hiç kimseden
Aile yaşamınıza geçersek, çocuklarınız nerede doğdaha zekiyim demeyeceksin ve vizyon sahibi olmak için
du, ne iş ile meşgullar, mesleğinizle ilgililer mi?
de biraz kültürlü olmak zorundasın. Geniş ufuklu olabilİki kızım var, bir tanesi İstanbul’da diğeri Kırıkkale’de
mek için okuyup, araştırıp, gezip görmek lazım. Bunlar
doğdu. Biri Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü biolunca ufkun genişler. Dökümcülüğü sevmelerini tavtirdi. Şimdi serbest çalışıyor Allianz Sigorta’nın temsilcisiye ederim, çok da kafa çalıştıran, yeniliğe açık ve her
liğini yapıyor. Bir kızı var. Sigortacılık sayın Rahmi Koç
zaman geleceği olan bir meslek. Dökümcülük hiçbir zaBey’in bize bir hediyesi oldu. Dernekten ayrılırken Rahman kaybolmaz, gelişmiş ülkeler bunu bırakıyor denilir
mi Bey’in bana hediyesi oldu, ben de kızıma devrettim.
ama bence hiç kimse bunu bırakmaz, inanmayın.
Türkdöküm
69
HAMMADDE PİYASALARI
TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat Endeksi
Hammadde fiyat endeks tablosu, her ayın ilk haftası güncellenmekte ve TÜDÖKSAD’ın web sitesi www.tudoksad.org.tr ‘den yayınlanmaktadır.
Hammadde fiyatları TL / ton
Dönem
2004 Ortalama
2005 Ortalama
2006 Ortalama
2006 Aralık
2007 Ocak
2007 Ortalama
2007 Aralık
2008 Ocak
2008 Ortalama
2008 Aralık
2009 Ocak
2009 Şubat
2009 Mart
2009 Nisan
2009 Mayıs
2009 Haziran
2009 Temmuz
2009 Ağustos
2009 Eylül
2009 Ekim
2009 Kasım
2009 Aralık
2010 Ocak
2010 Şubat
2010 Mart
2010 Nisan
2010 Mayıs
2010 Haziran
2010 Temmuz
2010 Ağustos
2010 Eylül
2010 Ekim
2010 Kasım
2010 Aralık
2011 Ocak
2011 Şubat
2011 Mart
2011 Nisan
Hurda (1)
SferoPiki (2) Hematit Pik (3) Çelik Piki (4)
Ort
Ort
373
407
453
471
487
487
492
612
460
497
491
470
465
468
457
517
553
542
519
515
524
545
593
672
731
671
624
633
687
669
632
615
715
818
806
800
771
Max
490
495
560
510
526
910
510
543
525
519
470
590
510
600
639
610
577
590
550
565
640
747
765
745
710
718
710
750
690
680
770
845
900
820
792
472
515
541
558
589
622
671
978
960
880
869
810
696
645
604
633
734
656
660
587
607
700
680
857
1048
856
827
831
897
840
850
796
924
962
980
1008
996
Max
650
652
717
717
757
1605
1605
1340
1350
1070
900
850
831
745
780
750
780
690
680
780
750
1040
1225
925
843
865
935
912
955
900
1016
1030
1152
1065
1065
Ort
558
571
594
584
659
982
975
822
723
657
655
610
569
640
687
659
659
585
617
692
717
851
1047
874
845
824
843
812
782
812
906
1002
980
966
972
Hurda Fiyatı (1)
Çolakoğlu Metalurji A kalite fiyatı ve Türkiye genelindeki dökümhanelerce satın alınan paketli veya dökme, kaplamasız, DKP sac
hurdalarının maliyet fiyatlarının günlük hesap edilmiş, ağırlıklı
aylık ortalaması
Sfero Piki (2)
İthal kaynaklardan temin edilen Sfero pikinin güncel fiyatlar ve
bağlanan sözleşmeler ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması
Hematit Piki (3)
İsdemir, Kardemir ve ithal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması
70
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
Max
Ort
620
628
641
614
705
1416
1010
992
756
710
670
700
635
640
770
725
660
620
660
725
740
950
1180
925
850
864
860
840
800
857
939
1030
1040
1014
1014
471
428
462
479
494
521
507
596
859
765
678
664
568
543
504
505
540
568
567
546
513
572
675
663
823
914
838
766
779
812
765
721
745
848
875
898
901
893
Max
541
550
592
530
623
1227
840
840
707
650
600
563
537
563
600
605
600
560
656
747
665
900
1150
950
795
824
830
800
780
820
905
960
970
970
973
Sfero
Pik
Çelik
Döküm Döküm Döküm
(7)
(8)
(9)
423
461
497
515
535
555
582
795
710
689
680
640
581
557
531
575
644
599
590
551
566
623
637
765
890
764
726
732
792
755
741
716
820
890
893
904
884
486
502
515
516
560
766
665
624
592
541
532
513
497
554
590
578
558
532
559
614
642
755
856
764
715
717
757
729
692
707
796
878
873
867
852
373
407
453
471
483
487
492
612
460
497
491
470
465
468
457
517
553
542
519
515
524
545
593
672
731
671
624
633
687
669
632
635
715
818
806
800
771
Çelik Piki (4)
İsdemir, Kardemir ve ithal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması
Sfero Döküm Hammadde Maliyeti (7)
Ortalama yüzde 50 sfero piki ile yüzde 50 hurda ile hesaplanan
malzeme maliyeti
Pik Döküm Hammadde Maliyeti (8)
Ortalama yüzde 50 hurda ile yüzde 25 hematit ve yüzde 25 çelik
piki ile hesaplanan malzeme maliyeti
Çelik Döküm Hammadde Maliyeti (9)
Yüzde 100 hurda ile hesaplanan malzeme maliyeti
MAKALE
Çimento Harcı ve Beton
Üretiminde Kullanılmış Döküm
Kumunun Yeri
Saveria Monosi, Daniela Sani* and Francesca Tittarelli
*Università Politecnica delle Marche, Dipartimento di Fisica, Ingegneria dei Materiali e del Territorio (FIMET), Italy
Çeviren: Ümran Başak Güleken
(Erkunt Sanayi A.Ş.)
ÖZET
Kullanılmış döküm kumu, dökümhaneler tarafından
oluşturulan en yüksek miktardaki katı atıkları temsil eder. Döküm kumu; Avrupa Birliği mevzuatlarında tehlikesiz atık olarak sınıflandırılmış olup, temelde bina yapımı olmak üzere birkaç endüstriyel sektörde yeniden kullanılabilecek uygun bir kaynağı temsil eder. Mevcut çalışmada; kumun kısmi olarak yerine kullanılan farklı dozlarda “kullanılmış döküm
kumu”(KDK) içeren beton ve harçların özellikleri, hem
yaş hem sertleşmiş koşullarda incelenmiştir. Harçlara
kıyasla betonlarda; bilhassa yüksek; ancak tüm agrega (kaba ve ince) göz önüne alındığında düşük; yüzdelerdeki eklemeler/katkılar göz önüne alınmıştır.
Hem betonlar hem de harçlar yaş karışımın kıvamına
ve sertleşmiş karışımın basma dayanımına göre değerlendirilmiştir. Betonlarda sertleştirilmiş malzeme-
1.GİRİŞ
Kullanılmış döküm kumu (KDK) demir ve demir dışı metal döküm sanayilerinde meydana gelen bir malzemedir. KDK; çeşitli bağlayıcılar, metal döküm prosesinden
kaynaklanan demir ve demir dışı yan ürünlerden oluşan
az miktarda empüriteler ve yüksek kalitede, belirli tane
boyutuna sahip silis kumunun bir karışımıdır.
Demir (demir ve çelik) ve demir dışı (bakır, alüminyum,
pirinç) döküm sanayilerinde silis kumunun kalıp malzemesi olarak kullanılmasının temel sebebi yüksek ısıl iletkenliğidir. Normalde ham kum, inşaat dolgu sahalarında kullanılan dere kumu ve doğal kumdan daha yüksek
kalitededir. Döküm prosesinde kalıp kumları birkaç kez
geri dönüştürülür ve yeniden kullanılır; demir ve demir
dışı yan ürünlerin az miktardaki kalıntıları genellikle geri
dönüşüm sürecinden gelir. Döküm kumunu tekrar kullanılmadan önce; silika kumunun manyetik separetör
ve elek sistemleri ile temizlenmesi, yeniden kullanılabi-
72
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
nin elastik modülü tespit edilmiştir.
Düşük miktarda (yüzde 10) kullanılmış döküm kumu
harcın performansını değiştirmez. Daha yüksek katkılarda şekil verilebilirlikte bir azalmanın altı çizilebilir;
ve stabiliteyi sağlamak için daha yüksek dozlarda süper plastisiziter ilavesi gereklidir. Kullanılmış döküm
kumu eklemesi olmayan konglomeralara göre yüzde
20 – 30 daha düşük mekanik performans gözlenmiştir. Sektördeki yüksek cezalardan dolayı daha iyi kalitede konglomeralarla ilgilenilmektedir (örneğin daha
düşük su-çimento oranı)
Anahtar Kelimeler: Kullanılmış döküm kumu (KDK),
harcanmış döküm kumu, beton basma dayanımı, harç
basma dayanımı, çimento agrega muadili, harç agrega muadili
lir olan kumun çeşitli boyutlardaki parçacıklar ve diğer
atıklardan ayrılarak temizlenmesi gerekir [1, 2].
Kalıp malzemesi olarak kum; hem üretilecek olan kalıp
modeline göre hem de normal kalıplama operasyonları ile oluşturulması mümkün olamayan kalıp boşluklarını oluşturmak için maça olarak sıkıştırılmakta ve şekillendirilmektedir. Bu yüzden, KDK’lar kullanılmış oldukları özel uygulamaya bağlı olarak çok çeşitli bağlayıcılar
(bağlantısız kumlu karışımları bağlamak için bağlayıcılar
gereklidir) içerir.
Her ne kadar KDK’nın kendisi, pek çok üretim çeviriminde başarı ile geri dönüştürülmüş ve yeniden kullanılmış
olsa da, bu süreç sonunda özelliklerini; en çok da temizlik ve homojenliğini kaybeder. Üretim prosesi için uygun
olmaktan çıktığı için atık olarak ayrılır.
Genel anlamda; otomotiv sanayisi ve bu sanayinin parça tedarikçileri döküm kumu ortaya çıkaran ana kaynaklardır. (Tahmini KDK’nın yaklaşık yüzde 95’i). Özellikle sürdürülebilir kalkınma açısından gözardı edilemez
MAKALE
bir etki ile, üretilen her ton demir ya da çelik döküm başına yaklaşık bir ton döküm kumu kullanırlar. Bir metal
döküm sanayi grubu olan American Foundry Society’e
(AFS) göre döküm prosesi yıllık 9.4 milyon tonluk döküm
kumu ortaya çıkarır (2007 verisi) [3]. Şu aralar, çevresel
konulara büyük önem verilmesine rağmen, genel eğilim
hala KDK’larını bazen günlük örtü olarak da kullandıkları
atık sahalarına boşaltmaktır. American Foundry Society
tarafından hesaplandığı kadarıyla toplam üretimin yaklaşık 2 / 3’ü olan 6.8 milyon ton döküm kumu (2007 verisi) [3] atık sahalarına boşaltılmıştır.
Avrupa’ya göre; veriler konglomera üretimi ve performansında KDK teknik özelliklerine artan bir ilgiye işaret etmektedir [18, 19]. Dahası, KDK kullanımının ön koşullarının altını çizmek için çevresel koşullar ve uyum incelenmektedir [20, 21]. Mevcut çalışma yapı malzemesi olarak KDK kullanımın uygunluğu konulu çalışmalara katkı koymayı amaçlar. Çalışma bilhassa, doğal kumu
kısmen KDK ile ikame etmenin fizibilitesini araştırarak ve
yeni konglomera karışımlarını hem yaş hem de sertleştirilmiş koşullarda tanımlayarak, yapısal beton ve harçlara odaklanır.
Bu eğilim ışığında birtakım aşikar çekinceler
listelenebilir:
• Malzeme ömür çeviriminin erken tamamlanması nedeniyle işlenmemiş ham maddelerin daha fazla kullanımı
• Mevcut atık sahalarının doyuma ulaşması ve kontrolsüz atık sahalarında toprak kirlenmesi
• Ağır metaller (kadmiyum, kurşun, bakır, nikel ve çinko)
ve fenoller gibi, kum tarafından kalıplama prosesi ve döküm operasyonu sırasında absorbe edilen sıvıda çözünebilir kirleticilerin salınması
• Özellikle KDK taşınması için oluşan lojistik masrafları
kast edilerek (bazı durumlarda atık alanı dökümhaneye
pek de yakın olmayabiliyor), ekonomik etki
• Önceki çekincelerden kaynaklı CO2 emisyonuna bağlı
olarak oluşan iklim değişikliği, çevresel etki
Dahası; KDK Avrupa birliği Mevzuatları uyarınca tehlikesiz atık olarak tanımlanmıştır ve bu yüzden, özellikle demir ve çelik açısından, önemli bir özgün ekonomik değeri vardır. Yakın zamanda, bir kısım uygulamalı araştırmacı [6 - 9]; patenti de içerecek şekilde [10]; demir sanayi dışındaki sektörlerde KDK’nın tekrar kullanımı için fizibilite araştırmasına atıfta bulundular. KDK’nın; Portland
çimento klinkeri, yapısal beton, tuğla fabrikaları, bina
konglomeraları, asfalt altı dolgu malzemesi, yapısal dolgu, akıcı dolgu, zemin ıslahı veya beton ya da sıcak asfalt
ince kum agregası olarak [11 - 13] birkaç yapı malzemesinde kullanılmasından dolayı en uygun sektör inşaat sanayi gibi göründü. Buna ek olarak bazı kumlar; plastikler
gibi endüstriyel malzemelerde, belirli dokular ve renkler sağlamak için yüksek kaliteli katkı olarak kullanılabilir [12]. Geçmişte döküm kumunun çeşitli faydalı uygulamaları hakkında detaylı sayısal veri uygun şekilde dokümante edilmemiştir. Yakın zamanda, AFS tarafından; az
miktarda KDK’nın Portland çimento klinkeri sanayinde
hala kullanıldığına işaret eden bir ön araştırma yürütülmüştür [14]. Özellikle dökümhanenin yüksek miktardaki günlük üretimi göz önüne alındığında, son varış noktası olan fabrika ile ilintili taşıma maliyetlerine bağlı gibi
görünüyor. Ancak, Portland Çimentosu Derneği’ne göre
döküm kumu bir takım Kuzey Amerikalı çimento fırınınca kullanılıyor [15 - 17].
Kullanılmış döküm kumu özellikleri üzerine temel
literatür gözden geçirmesi
Metal sanayinde döküm kumunun yüksek konsantrasyonu ve yıllık üretiminden dolayı, KDK üzerine uygulamalı araştırmalar 1980’den başlar. Özellikle, KDK’nın düşük mukavemetli malzeme bileşeni olarak kullanılması
kapsamlı bir biçimde araştırılmıştır [1, 2, 9, 22, 23].
Döküm kumunun sınıflandırılması (fiziksel ve kimyasal)
ve davranışı, kesin suretle çıktığı döküm prosesi ve endüstriyel sektöre, özellikle de proseste kullanılan bağlayıcı sisteminin tipine bağlıdır. Tipik olarak; farklı fiziksel ve çevresel özelliklere sahip; kil ve kimyasal bağlayıcılar olmak üzere iki tip bağlayıcı sistemi kullanılmaktadır. Buna göre döküm kumu, kil ile bağlanmış (yaş kum)
ve kimyasal ile bağlanmış sistemler olarak sınıflandırılır.
Genellikle döküm hacminin yüzde 90’ını oluşturan yaş
kum en yaygın kullanılandır. [24].
Yaş kum aşağıdaki karışımdan oluşur:
• Yüksek kalite silis kumu (yüzde 85 – 95) – yüksek sıcaklığa dayanıklı malzeme olarak
• Bentonit kili (yüzde 4 – 10) – bağlayıcı olarak
• Karbon katkı (yüzde 2 – 10) – döküm yüzey kalitesini
arttırmak için
• Su (yüzde 2 – 3) – bağlayıcıyı aktifleştirip kumu şekil-
lendirebilmek için
Yaş kum; 75 μm elekten geçen (elek no.200, ASTM C136
- 06 İnce ve Kaba Kumların Elek analizi için Standart Test
Yöntemi) malzemenin yüzdesine göre su ve kil sayesinde bir araya getirilip yapışmayı sağlayacak bir kil miktarına sahiptir. Karbon içeriğinden dolayı siyah ya da bazen
gri görünür. MgO, K2O ve TiO gibi eser elementler de
içerir [24]. Kimyasal bağlayıcılı kum, silika kumu ve bir
katalizör tarafından aktive edilen kimyasal bağlayıcıdan
oluşur. Kimyasal bağlayıcılı kumlar genellikle %93 – 99
silis ve %1 – 3 kimyasal bağlayıcıdan oluşur. Döküm sektöründe kullanılan çok çeşitli kimyasal bağlayıcı türleri (genellikle kimyasal kompozisyonu tescilli olan) mevcuttur. Her ne kadar bazı sistemler inorganik bağlayıcılar (ör. Sodyum silikatlar) kullansa da çoğu; fenolik üretanlar, epoksi reçineler, furfuril alkoller gibi organik bağlayıcılardan oluşur. Bunlar, kalıp yapımında da kullanıl-
Türkdöküm
73
MAKALE
Şekil.1: Kullanılmış Döküm Kumu (UFS) – Bir İtalyan dökümhanesinin yaş kumu: a) normal görünüm b) optik mikroskopta büyütülmüş görünüm
makla beraber yaygın olarak, ergimiş metalin ısısına dayanım için yüksek mukavemetlerin gerekli olduğu maça
yapımında kullanılır. Silis kumu kimyasallarla tamamen
karıştırılır ve bir katalizör, kütlenin kürleşmesini ve sertleşmesini sağlayan reaksiyonu başlatır. Kimyasal olarak
bağlanmış kum genel olarak açık kahve ya da kirli beyaz
renklidir. Kullanılmış döküm kumları genellikle köşeliden yuvarlak şekle dönüşür. Tane boyut dağılımı düzgündür: malzemenin yüzde 85 – 95’i 0.6 ile 0.15 arasında değişir; yüzde 5 – 12’si 75μm’den küçük olabilir. Döküm kumunun özgül ağırlığı kategoriye göre değişkenlik gösterebilir; genellikle 2200 ve 2600 kg/m3 arasında
değişir. Kullanılmış döküm kumu sertleşir ve düşük emilime sahiptir [25].
Malzemeler ve metodoloji
Mevcut çalışma, hem harçlarda hem de betonlarda KDK
kullanımının etkisi ile ilgilenir. Özellikle farklı su / çimento (s / ç) oranlarındaki konglomeraların (harçlar ve betonlar) performansları incelenmiştir. Hedef, esas olarak
işlenebilirlik anlamında, mekanik performans (ör. basma dayanımı, dinamik elastik modül) ve kuru çekme açısından çok ağır bedeller ödemeden karışıma eklenebile-
Şekil.2: Döküm kumu, doğal kum ve bağlayıcılı (%30 KDK içeren)
kum için elek analizi eğrileri
74
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
cek kullanılmış döküm kumu miktarını belirlemektir.
Avrupa Standardı EN-197/1’e uygun ticari bir Portland –
kireç taşı karışımı çimento olan CEM II/A-L 42.5 R tipi çimento kullanılmıştır.
Çimento; 0.415 m2/g Blaine tane inceliği (UNI EN 196/6)
ve 3100 kg/m3 yoğunluk ile tanımlanmıştır. Çimentonun kimyasal kompozisyonu Tablo.1’de verilmiştir. Bu
araştırmanın konusu olan KDK otomotiv sanayine metal
parçalar üreten bit İtalyan dökümhanesinin döküm prosesinden gelen yaş kumdur (Şekil.1).
Avrupa Birliği ve ulusal mevzuatlara göre sanayi bu
kumu tehlikesiz atık olarak elden çıkarmaktadır. Elden
çıkarılan kumun kimyasal analizi (çözünme testi de dahil) kumun tehlikesiz doğasını doğrulamaktadır (Tablo.2). Organik içerik açısından; ölçülmüş olan kumda çözünmüş organik karbon (ÇOK) İtalyan alt limitinin (< 80
mg l-1) altındadır.
KDK; özgül ağırlık (UNI EN 1097-6:2002), X-ışını difraksiyonu analizi (75 μm’den küçük olan kısım), Diferansiyel
Termal Analiz ile fiziksel ve kimyasal olarak incelenmiştir. Tane boyut dağılımı elek analizi ile değerlendirilmiştir (UNI EN 933-1). KDK’nın fiziksel özellikleri ile ilgili olarak, özgül ağırlığı 2260 kg/m3dür. Kumda yüksek miktar-
Şekil.3: 75 μm’den ince olan KDKnın X-ışını difraktogramı
MAKALE
Oksit SiO2
%
29.67
Al2O3
Fe2O3
TiO2
CaO
MgO
SO3
K2O
3.74
1.80
0.09
59.25
1.15
3.25
0.79
Na2O L.O.I
0.26
11.62
Tablo.1: Betonun kimyasal kompozisyonu (L.O.I: Yanma Kaybı)
Iyon
Mg l-1
Na
K
Mg
Ca
Al
Zn
DOC
340
10.8
2.5
9.1
36.0
0.16
<80
Tablo.2: KDK çözelti katyon miktarı ve çözünmüş organik karbon (ÇOK)
da bulunan bağlayıcı dolayısıyla, elek analizinde yüksek
oranda 75 μm’den küçük malzeme görülmektedir (Şekil.2). Şekil.2’de KDK’nın elek analizi doğal kumunki ile
de karşılaştırılmıştır. Ayrıca doğal kum (yüzde 70) ve KDK
(yüzde 30) karışımının elek analizi eğrisini değiştirdiğine
dair bir örnek de verilmiştir.
Bağlayıcı bileşeni Şekil.3 ve Şekil.4’de daha iyi ifade edilmiştir. Şekil.3 75 μm’den küçük tanecikler üzerinde yapılan X-ışını incelemesine ilişkindir ve montmorilonit ile
beraber kuartz ve karbonatların (kalsit ve dolomit) da
varlığını açığa çıkartır. Şekil.4; teslim edilen hali ile KDK
üzerinde gerçekleştirilen Diferansiyel Termal Analize
(DTA) ilişkindir ve içerikteki karbon bileşenli katkı miktarını ağırlıkça yüzde 2.8 olarak niteler.
Harç ve beton hazırlanması açısından öncelikle kullanılmış döküm kumu olmaksızın (sadece doğal kum ile) hazırlanan harç ve betonlara eğilelim.
Hem harçlar hem de betonlarda doğal agreganın
içeriği aşağıdaki gibidir:
• En çok 22 mm boyut ve 2660 kg/m3 özgül ağırlığa sahip iri agrega
• En çok 4 mm boyut ve 2620 kg/m3 özgül ağırlığa sahip ince agrega
Deney aşamasında ince agrega yerine kısmi olarak KDK
kullanılması planlanmaktadır. Doğal kum yerine ağırlık-
Şekil.4: KDK’nın Diferansiyel Termal Analizi
ça yüzde 10, yüzde 20 ve yüzde 30 KDK kullanılarak harç
numunesi setleri üretilmiştir. Diğer yandan tüm agreganın yüzde 7 – 10’unun yani sadece kum ağırlığının yüzde 20 – 30’unun KDK ile değiştirildiği beton numuneleri üretilmiştir.
Harçlar (H1, H2, H3) 0.45, 0.50 ve 0.55 su – çimento (s/ç)
oranları ile; betonlar ise (B1, B2) 0.46 ve 0.50 su – çimento (s / ç) oranları ile üretilmiştir. Kompozisyonlar; İşlenebilirliği de içerecek şekilde Tablo.2 ve Tablo.3’de verilmiştir. Özel olarak; temelde bağlayıcılı ince kısmı elimine etmek ve betondaki bağı iyileştirmek için KDK ön işlemden geçirilmiştir. Bu araştırmada KDK suda yıkanarak
ve 75 μm’lik elekten geçirilerek temizlenmiştir. Sonuçları karşılaştırmak ve KDK’yı temizlemenin faydalarını test
etmek için, ağırlıkça yüzde 20 temizlenmiş KDK içeren
bir harç numunesi (bkz. Tablo.3; H2 – 20c) hazırlanmıştır.
Karışımlar, hem KDK içeren hem de içermeyen durumlarda mümkün olduğunca aynı işlenebilirliğin elde edilebilmesi amaçlanarak oranlanmıştır. Bu amaçla, ihtiyaç
halinde işlenebilirliği ayarlayabilmek için karışıma akrilik
bazlı bir süper plastizör eklenmiştir.
Yoğunluk testi, harçlar için çökme miktarını verir. Vibrasyon masasında (UNI EN 1015-3) yapılan ölçümlerde bu
değer 110-145 mm’dir. Abrams konisi (UNI EN 12350-2)
ile betonlar için yapılan ölçümlerde çökme değeri 120160 mm’dir.
Basma mukavemetini (UNI EN 1015-11 ve UNI EN 125044), dinamik elastik modülünü (UNI EN 1015-11 ve UNI
EN 12504-4) test etmek ve ardından numunelerin mekanik performansını anlamak için; her karışımdan, prizmatik harç numuneleri (4x4x16 cm) ve kübik beton numuneleri (15x15x15 cm) hazırlanmıştır. Hidrasyon kinetiğinin zamana bağlı değişimine göre mekanik performans trendini ortaya çıkarmak için 1, 3, 7, 14 ve 28 günlük kürleşmelerde KDK kullanılarak ve kullanılmadan hazırlanmış harç ve beton numunelerinin basma mukavemeti belirlenmiştir.
KDK kullanımının betondaki kuru çekmeye olan etkilerini raporlamak için beton kirişler (10x10x50 cm) uygun
şekilde test (UNI 11307) edilmiştir.
Kürleşme süresinin ilk günü boyunca tüm numuneler
Türkdöküm
75
MAKALE
KARIŞIM
H1
H1-10
H1-20
H1-30
H2
H2-20
H2-20c
H2-30
H3-30
Çimento (Kg)
500
500
500
500
480
480
480
480
510
Doğal Kum (Kg)
1500
1350
1200
1050
1445
1155
1155
1010
1065
-
150
300
450
-
290
290
435
455
Su (Kg)
250
250
250
250
265
265
265
265
230
Su/Çimento (S / Ç)
0.50
0.50
0.50
0.50
0.55
0.55
0.55
0.55
0.45
Süperplastizör (%)
0.5
0.5
1.5
1.8
-
0.9
-
1.2
2
Çökme Hızı (Mm)
142
130
115
110
145
123
130
118
116
Döküm Kumu (Kg)
Tablo.3: Harç kompozisyonları ve yaş karışım işlenebilirliği
kalıplarda saklanmıştır. Kalıptan çıkarıldıktan sonra suyun buharlaşmasını önlemek için neme doymuş bir ortamda kürleşmeye bırakılmışlardır. Kuru çekme ölçümleri için; beton kirişler tüm kürleşme süresi boyunca,
yaklaşık yüzde 60 bağıl nemde, kontrollü bir ortamda
korunmuştur. Sıcaklık 20 0C de sabit tutulmuştur.
Sonuç ve Tartışma:
Hem harçlar hem de betonların yaş karışımları (Tablo.3
ve Tablo.4) ile ilgili veriler; doğal kum yerine eklenen
KDK’nın işlenebilirliği azalttığını ve aynı işlenebilirlik değerlerini yakalayabilmek için daha yüksek miktarda süper plastizer eklemek gerektiğini göstermektedir.
0.5’lik s/ç oranına sahip harç kontrol numunesi çimento ağırlığınca yüzde 0.5’lik bir süper plastizör ilavesi gerektirirken; KDK içeren harçlar yüzde 1.8’e kadar ilaveler
gerektirir. Benzer olarak KDK içeren beton karışımları da
belirli bir miktar süper plastizör gerektirir. Bu miktar, kullanılan s/ç oranına bağlı olarak çimento ağırlığınca yüzKARIŞIM
B1
B1-7
B1-10
B2
B2-10
Çimento (Kg)
350
350
350
355
355
Doğal Kum (Kg)
645
515
460
655
456
İri Agrega (Kg)
1210
1210
1210
1230
1230
-
130
185
-
187
Su (Kg)
175
175
175
165
165
Su / Çimento (S / Ç) (-)
0.50
0.50
0.50
0.46
0.46
Süper Plastizör (%)
0.75
0.95
1.4
0.95
1.7
Çökme (Mm)
160
130
150
130
120
Birim Ağırlık (Kg/M3)
2378
2367
2356
2404
2389
1.8
1.9
1.8
1.5
2.3
Döküm Kumu (Kg)
Hava İçeriği (%)
Tablo.4: Beton kompozisyonları ve yaş karışım performansları
76
de 1.4 ile %1.7 arasında değişir. Süperplastizör eklentisindeki bu artış sıradan konglomeraya eklenen miktarla karşılaştırıldığında bir hayli yüksek olarak değerlendirilebilir.
Yaş karışım birim ağırlığı (UNI EN 12350-6) ve hapsolmuş
hava miktarı (UNI EN 12350-7) döküm kumunun varlığına bağlı olarak her hangi bir farka işaret etmemektedir.
(bkz. Tablo.4)
Farklı su/çimento oranlarına sahip harç karışımlarına ait
mekanik performans sonuçları Şekil.5’te verilmiştir (ayrıca bkz. Tablo.5). Mekanik performanstaki düşüş herhangi bir KDK oranında gözlenebilir; bu düşüş oranı doğal
kum yerine kullanılan KDK miktarı ile karşılaştırılabilir.
Basma dayanımının mutlak değerine karşın; basma dayanımının azalmasında KDK’nın varlığına atfedilen negatif etkinin, düşük s/ç oranları kullanıldığında daha fazla olduğu görülmektedir.
Bu savı açıklığa kavuşturmak için; Şekil.6’da aynı KDK
oranına sahip üç farklı s / ç oranında (0.45, 0.50 ve 0.55)
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
MAKALE
KARIŞIM
H1
H1-10
H1-20
H1-30
H2
H2-20
H2-30
H3
1 gün
17
17
14
12
13
11
9
16
3 gün
32
33
27
23
28
23
20
27
7 gün
41
41
34
30
33
28
23
32
14 gün
46
44
37
32
36
31
25
35
28 gün
48
47
38
34
40
33
27
36
Tablo.5: Harçlarda zamana (gün) bağlı olarak basma dayanımındaki (MPa) değişim
harç numunesi mekanik performans açısından karşılaştırılmıştır. Her ne kadar basma dayanımının mutlak değeri düşük s / ç oranlarında yüksek ise de, her zamanki gibi, s/ç oranının 0.50’den düşük olduğu durumlarda
göz ardı edilebilir avantajlar kazanmaktadır. Sonuç olarak; mukavemetlerde KDK’nın varlığından doğan düşüş;
basitçe, s/ç oranını azaltarak düzeltilemez. Dolayısıyla;
bu çözüm, artan süperplastizör ek miktarı sebebiyle, belirli değerlerin altında uygun değildir.
Bir diğer genişletilmiş açı da, KDK katkısı temizlendiğinde basma mukavemeti üzerindeki etkisinin karşılaştırılması ile bağlayıcı etkisidir. Şekil.6b’de bağlayıcının basma mukavemetini düşürmekteki negatif etkisi destekleniyor gibi görünmektedir. Bununla beraber; her ne kadar bu ufak artış eksik görünse de (bkz. Şekil.6b, H2 ve
H2-20c eğrileri); KDK’yı ön işlemden geçirmedeki karmaşıklık mekanik performanstaki ufak artışı doğrular nitelikte görünmemektedir. Farklı su-çimento oranlarına
sahip beton karışımları (0.46, 0.50) Şekil.7’de verilmiştir (Ayrıca bkz. Tablo.6). Basma mukavemeti konusunda
harçlardan çıkarılan değerlendirmeler, beton karışımları da kapsayarak önceki sonuçları destekler niteliktedir.
Basma mukavemetindeki negatif etki; doğal kum yerine
kısmi olarak kullanılan ve karışımda belirtilen miktarına
bağlı olan KDK’ya atfedilmelidir.
[20, 29, 30]’da da vurgulandığı gibi; beton türevi malzemelerde basma mukavemetindeki düşüş döküm kumundaki bağlayıcıların varlığına bağlıdır. İnce toz halindeki karbon ve kilden oluşan bağlayıcı; çimento hamuru
ve agrega arasındaki bağın zayıflamasına yol açar. Özellikle; karbon bağlayıcı durumunda; çimento hidrasyonunda bir gecikme de mümkündür. Aslına bakılırsa, çok
kısa kürleşme zamanlarının söz konusu olması halinde
de basma mukavemeti azalır (ör: Tablo.5 ve Tablo.6’daki
1 ve 3 gün). Daha önce harçlarda da vurgulandığı üzere; basma dayanımının mutlak değerine karşın; basma dayanımının azalmasında KDK’nın varlığına atfedilen negatif etkinin, düşük s / ç oranları kullanıldığında
daha fazla olduğu görülmektedir. Gerçekte, s / ç oranı
0.46 olan betonların basma mukavemetinde; s/ç oranı
0.50 olan betonlarda görülen yüzde 20’lik azalma yerine; yüzde 30’luk ağır bir azalma görülür (Şekil.7). s/ç oranı 0.50’nin altına düştüğünde göz ardı edilebilir avantajlara erişilebilir olduğu Şekil.7’de görülmektedir.
Genelde; elde edilmiş olan, 35 MPa - 40 MPa arasında
değişen değerler; tipik konglomeralarla karşılaştırıldığında kabul edilebilir sayılır [31].
Tablo.7’de 28 günlük kürleşme zamanı sonunda dinamik
elastik modül değerleri verilmiştir. Basma dayanımı değerleri ile tutarlı bir biçimde; KDK içeren betonların elas-
Şekil.5a: s / ç =0.50 oranında harç basma mukavemeti sonuçları
Şekil.5b: s / ç =0.55 oranında harç basma mukavemeti sonuçları
Türkdöküm
77
MAKALE
Şekil.6a: Farklı s/ç oranlarında (M1=0.50, M2=0.55, M3=0.45)
%30’luk KDK katkısına sahip harçların basma dayanımı
Şekil.6b: Farklı KDK katkıları (M2, M2-20, M2-20c) ve sabit 0.55 s/ç
oranına sahip harçların basma dayanımı
Şekil.7b: s/ç =0.045 iken betonlarda basma mukavemeti
Şekil.7a: s/ç =0.050 iken betonlarda basma mukavemeti
tik modülleri doğal kum kullanılan betonlara göre daha
düşüktür. Ancak bu kürleşme zamanlarında (ör: 28 gün)
aradaki fark küçüktür ve yaklaşık %6’yı geçmez. Bu az
farkı doğrulamak ve aynı davranışın daha düşük kürleşme zamanlarında (ör: < 28 gün) da yakalanıp yakalanmadığına ulaşmak için daha fazla araştırma yapılması
gereklidir. Beton numunelerindeki kuru çekme değerleri (Şekil.8); beklenildiği üzere; KDK bulunan karışımlarda
doğal kumla yapılan karışımlara
Kuru çekmedeki artış basma dayanımı testleri ve elastik
modül belirlemeleri ile tam anlamıyla uyum içerisindedir. Genelde, betondaki çekme; hamur gözenekliliği, ag-
rega tipi ve hacmi, elastik modülü de içeren birkaç faktörden etkilenebilir. Mevcut çalışmanın konusu olduğu üzere; bir açıklama; yukarıda da belirtildiği gibi; karbon (grafit) parçacıkları yüzünden beton hidrasyonunda muhtemel görünen bir gecikme ve/veya çimento hamuru ve agrega arasındaki bağların gevşemesinde olabilir.
Değerlendirme:
Elde edilen test sonuçlarına göre doğal kumun bir kısmı
yerine KDK kullanılarak yapısal harç ya da çimento üretilebileceği yargısına varılabilir. Atık olarak çıkan döküm
KARIŞIM
B1
B1-7
B1-10
B2
B2-10
1 gün
18
16
14
26
17
3 gün
31
27
23
34
23
7 gün
36
31
27
43
29
14 gün
-
-
-
52
36
28 gün
45
38
35
56
39
Tablo.6: Betonlarda zamana (gün) bağlı olarak basma dayanımındaki (MPa) değişim
78
Nisan - Mayıs - Haziran / 2011
MAKALE
Şekil.8: s/ç =0.50 (B1) ve s/ç =0.46 (B2) oranlarında beton kuru
çekmesinin zamana göre değişimi
kumunu geri dönüştürmenin uygun bir yöntemi olarak
bina yapı malzemesi şeklinde kullanımı önerilebilir.
KARIŞIM
Dinamik
Elastik Modül
C1
C1-7
40167
40052
Yaş beton ile ilgili veriler, KDK içeren tüm karışımlarda
iyi bir şekil verilebilirlik elde edebilmek için yüksek dozda süperplastizör gerektiğini göstermektedir. Özünde;
KDK katkısı temelde, içerisinde çok ince bağlayıcıların
bulunmasından dolayı düşük çökme (ya da çökme hızı)
değerleri vermektedir. Mekanik performans açısından;
KDK içeren harçlar, 0.5 su-çimento oranında, referans
karışıma göre yüzde 20 – 30 daha düşük basma mukavemetleri gösterir. Elastik modülde kayda değer bir değişim gözlenmez; en kötü durumda kontrol numunesinin modülünün yaklaşık yüzde 94 civarında değerler
gözlemlenir. Mekanik performanslarda düşüşle beraber
kuru çekmesi artar.
KDK’nın çimento hidrasyon kinetikleri üzerindeki etkilerini açıklığa kavuşturmaya ve KDK’yı ince bağlayıcılardan arındırmaya daha fazla çalışma odaklanmaktadır.
C1-10
37632
C2
41920
C2-10
39046
Tablo.7: Farklı beton karışımlarını 28 gün kürleşme zamanı sonunda dinamik Elastik Modülleri (MPa)
Acı Kaybımız…
Hisar Çelik Döküm Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Avni Ferah 24.03.2011 tarihinde vefat etmiştir.
Sayın Avni Ferah’a Allahtan rahmet, yakınlarına ve Hisar Çelik ailesine başsağlığı dileriz.
TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu
SATILIK DÖKÜMHANE EKİPMANLARI
Aşağıdaki dökümhane makinaları firmalarımızın yeni yatırımları sonrası
kullanım dışı kaldığından satılacaktır.
2000 yılında devreye alınmış 60 ton/saat kapasiteli
Eirich Marka Kum Tesisi
2 x 5 ton Inductotherm Endüksiyon ocakları
2000 model Şen-El Mak.San.Ltd. Şti. yapımı
25 Kg shell maça makinası
AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş.
Tel: 0232 478 18 20
[email protected] www.akdokum.com.tr
DİRİNLER DÖKÜM SAN. TUR. LİMAN İŞL. TİC. A.Ş.
Tel: 0232 376 87 87
[email protected]
Türkdöküm
79
TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI
FİRMA ADI
ŞEHİR
BURSA
0224 714 82 00 Fax:022471487 49
www.adarad.com.tr
AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş.
İZMİR
0232 478 18 20 0232 478 18 96
www.akdokum.com.tr
AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
ANKARA
0312 267 18 80 0312 267 18 88
www.akdas.com.tr
AKMAN DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 689 04 33 0212 689 01 57
www.akmandokum.com
AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş.
İSTANBUL
0216 593 03 80 0216 593 03 82
www.akmetal.com
ALBAKSAN ALAŞIMLI BAKIR SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 875 11 43 0212 875 11 42
www.albaksan.com
ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
KOCAELİ
0262 527 23 51 0262 527 28 76
www.anadoludokum.com.tr
ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0212 567 51 66 0212 612 90 33
www.araldokum.com.tr
ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
KONYA
0332 248 25 00 0332 249 40 40
www.ardemir.com
ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
www.ardoksan.com
ARPEK ARKAN PARÇA ALUMİNYUM ENJEKSİYON KALIP SAN. TİC. A.Ş.
KOCAELİ
0212 595 10 08 0212 595 16 49
0262 658 97 44 0262 658 97 49
AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. LTD. ŞTİ
SAMSUN
0362 266 88 47 0362 266 67 46
www.ascelikltd.com
AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TIC. A.Ş.
ANKARA
0312 267 04 57 0312 267 04 56
www.aydokum.com
AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
KOCAELİ
0262 751 21 94 0262 751 21 98
www.ayhanmetal.com.tr
BİLGE DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 565 60 65 0212 565 61 70
www.bilgedokum.com
BMC SANAYİ TİCARET A.Ş.
İZMİR
0232 477 18 00 0232 477 18 77
www.bmc.com.tr
BORAN ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş.
www.arpek.com.tr
ANKARA
0312 640 11 66 0312 640 11 77
www.borancelik.com
BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SAN. A.Ş.
BURSA
0224 243 11 07 0224 243 21 82
www.burcelik.com.tr
BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
BURSA
0224 493 26 06 0224 493 26 09
www.burdoksan.com
CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
İZMİR
0232 478 10 00 0232 478 10 10
www.cevherdokum.com
CMS JANT ve MAKİNA SAN. A.Ş.
İZMİR
0232 399 10 00 0232 399 10 10
www.cms.com.tr
COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC SAN. A.Ş.
BURSA
0224 573 42 63 0224 573 42 73
www.componenta.com
ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş.
İSTANBUL
0212 771 45 55 0212 771 20 57
www.celikgranul.com
ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM İMALAT SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 311 14 42 0216 311 10 67
www.celikel.com
ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
KIRŞEHİR
0386 234 80 80 0386 234 83 49
www.cemas.com.tr
ÇUKUROVA-İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş.
MERSİN
0324 221 84 00 0324 221 50 20
www.cimsatas.com
DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ADAPAZARI
0264 275 48 07 0264 275 14 11
www.daloglu.com
DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş.
KOCAELİ
0262 677 46 00 0262 677 46 99
www.demisas.com.tr
DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş.
İZMİR
0232 376 72 80 0232 376 72 83
www.denizcast.com
DİRİNLER DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
İZMİR
0232 376 87 87 0232 376 85 67
www.dirinlerdokum.com
DOĞRU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
BURSA
0224 482 29 35 0224 482 29 39
www.dogrudokum.com
DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ELAZIĞ
0424 255 50 77 0424 255 56 56
www.dogudokum.com.tr
KOCAELİ
0262 658 29 10 0262 658 26 69
www.doksandokum.com
ÇORUM
0364 254 90 01 0364 254 90 04
www.duduoglu.com.tr
www.duyarvalve.com
DÖKSAN BASINÇLI DÖK. MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ
DUDUOĞLU ÇELİK DÖK SAN. TİC. A.Ş.
DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 668 18 06 0212 594 73 42
EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK. SAN. İTH. İHR. LTD. ŞTİ.
ANKARA
0312 267 05 56 0312 267 05 59
www.ekstrametal.com.tr
EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş.
KOCAELİ
0262 658 10 01 0262 658 10 00
www.eku.com.tr
ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. A.Ş. ODÖKSAN OSMANELİ ŞB.
BİLECİK
0228 461 58 30 0228 461 58 36
www.odoksan.com.tr
ENTİL END. YAT. TICARET A.Ş.
ESKISEHIR
0222 237 57 46 0222 237 26 79
www.entil.com
ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 377 01 42 0216 377 01 47
www.erdokum.com
ERGENEKON ÇELİK SAN. TİC. A.Ş.
ANKARA
0312 280 86 97 0312 280 86 99
www.ergenekon.com.tr
ANKARA
0312 397 25 00 0312 397 25 07
www.erkunt.com.tr
KOCAELİ
0262 653 42 60 0262 653 41 60
www.ferrodokum.com.tr
İSTANBUL
0216 307 12 62 0216 307 28 68
www.gedikdokum.com.tr
GÜR METAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 394 33 31 0216 394 32 88
www.gurmetal.com.tr
GÜVEN PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 365 94 34 0216 365 29 82
www.gpdpress.com
İSTANBUL
0216 365 10 56 0216 314 19 80
www.haytas.com.tr
HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş.
TRABZON
0462 325 50 42 0462 325 50 44
www.hekimogludokum.com
HEMA OTOMOTİV SİSTEMLERİ A.Ş.
TEKİRDAĞ
0282 758 10 40 0282 758 10 90
www.hattatholding.com
www.hisarcelik.com
ERKUNT SANAYİ A.Ş.
FERRO DÖKÜM SANAYİ DIŞ TİC. A.Ş.
GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş.
HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 464 70 00 0216 464 70 20
İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.
BURSA
0224 243 16 06 0224 243 13 20
www.igrek.com.tr
İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
KOCAELİ
0262 728 13 00 0262 728 13 08
www.istanbuldokum.com
KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
DÜZCE
0380 537 52 67 0380 537 52 68
www.karamandokum.com
KARDÖKMAK – KARDEMİR DÖKÜM MAKİNA A.Ş.
KARABÜK
0370 418 22 34 0370 424 36 81
www.kardokmak.com.tr
HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI
FİRMA ADI
ŞEHİR
KAYDÖKSAN – KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
KAYSERİ
0352 321 12 57
0352 321 11 94
www.kaydoksan.com.tr
KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
ÇORUM
0364 235 03 16
0364 235 03 20
www.kizilirmakdokum.com
KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
KOCAELİ
0262 754 51 77
0262 754 51 80
www.korfezdokum.com
MENSAN OTOMOTİV MAK. ASK. SAN. TİC. A.Ş.
MANİSA
0236 213 02 30
0236 213 02 29
www.mensanotomotiv.com.tr
MERT DÖKÜM MAKİNA İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 364 32 12
0216 415 74 51
www.mertdokum.com.tr
MES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0212 886 90 00
0212 886 54 57
www.mesdokum.com.tr
NORMSAN TİCARET METAL İML. SAN. LTD. ŞTİ.,
İSTANBUL
0216 593 11 61
0216 593 05 15
www.normsan.com
ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0212 485 48 74
0212 485 48 73
www.onmetal.com.tr
ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
ADANA
0322 441 07 07
0322 441 14 14
www.ozgumus.com.tr
PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
İZMİR
0232 479 03 53
0232 479 05 16
www.pinardokum.com.tr
RUBA PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.
MANİSA
0236 213 08 86
0236 213 08 08
www.rubapresdokum.com
SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş.
SAMSUN
0362 266 51 60
0362 266 51 62
www.samsunmakina.com.tr
SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 394 23 52
0216 394 23 55
www.serpahassasdokum.com
SİLVAN SANAYİ A.Ş.
İSTANBUL
0216 399 15 55
0216 383 31 38
www.silvansanayi.com
SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş.
İZMİR
0232 877 02 12
0232 877 02 17
www.superpar.com
ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
0232 437 01 83
0232 437 01 85
www.sahindokum.com
ŞENKAYA ÇELİK DÖKÜM VE YEDEK PARCA FABR.
İZMİR
0232 877 21 23
0232 877 21 24
www.senkaya.com
TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.
ELAZIĞ
0424 255 55 60
0424 255 55 63
www.tancelik.com
TOSÇELİK GRANÜL SAN. A.Ş.
İSTANBUL
0216 544 36 00
0216 544 36 06
www.toscelikgranul.com.tr
TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TIC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 315 52 40
0212 274 01 12
www.trakyadokum.com.tr
ÜMİT DÖKÜM TİCARET SANAYİ LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 499 46 46
0216 499 46 50
www.umitdokum.com.tr
ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş.
İSTANBUL
0216 394 03 90
0216 591 08 79
www.unimetal.com.tr
ANKARA
0312 641 31 83
0312 641 31 82
www.yazkan.com.tr
ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ODASI
ANKARA
0312 267 13 93
0312 267 04 97
www.ankara-dokumoda.org.tr
İZMİR BİLUMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARLAR ODASI
İZMİR
0232 437 02 43
0232 437 01 46
-
KAYSERİ
0352 326 80 00
0352 326 89 69
-
5M ELEKTROMEKANİK İML. İNŞ. TUR. DAH. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 527 83 54
0216 527 85 24
www.5mtr.com
ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 296 46 07
0212 230 24 64
www.acarermetal.com
AMCOL MİNERAL MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 414 96 16
0216 414 96 20
www.amcol.com.tr
AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 410 00 60
0216 410 00 90
www.aveks.com.tr
BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş.
YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ.
BÖLGESEL KURULUŞLAR
SİNAN DÖKÜMCÜLER TEMİN TEVZİ KOOPERATİFİ
KATILIMCI ÜYELER
İZMİR
0232 433 72 30
0232 457 37 69
www.bilginoglu-endustri.com.tr
ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 275 57 13
0212 347 87 07
www.celiktassilis.com
ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş.
MANİSA
0236 233 23 20
0236 233 23 23
www.cukurovakimya.com.tr
EGES ELEKTRİK & ELEKTRONİK GER SAN TİC. A.Ş
İSTANBUL
0212 446 41 21
0212 447 36 00
www.eges.com.tr
EVREN İTH. İHR. PAZ. A.Ş.
İSTANBUL
0212 325 96 60
0212 283 77 78
[email protected]
EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 573 38 88
0216 573 06 28
www.expert.com.tr
FERROMET MÜMESSİLLİK TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0212 275 33 00
0212 275 11 42
www.dokumizabe.com
FOSECO DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
KOCAELİ
0262 677 10 50
0262 677 10 60
www.foseco.com.tr
HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş.
ANKARA
0312 439 67 92
0312 439 67 66
www.ankiros.com
www.electro-nite.com
HERAEUS ELECTRO-NİTE TERMO TEKNİK SAN. TİC. A.Ş.
ANKARA
0312 267 08 88
0312 267 08 87
INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİST. SAN. A.Ş.
KOCAELİ
0262 646 34 24
0262 646 29 62
www.inductotherm.com.tr
[email protected]
INTERIMPEKS DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 688 44 10
0216 688 44 09
KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.
KARABÜK
0370 424 10 50
0370 415 66 50
www.kadioglumaden.com.tr
KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 593 09 57
0216 593 09 59
www.kumsandokum.com.tr
www.lma.com.tr
LMA MOTİF ALÜM. DÖKÜM SAN. MÜM. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 593 13 61
0216 593 13 62
MAGMA BİLİŞİM TEKN. HİZM. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 557 64 00
0216 557 64 00
www.magmasoft.com.tr
MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 447 29 55
0216 447 29 69
www.marmarametal.com
META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0212 270 07 08
0212 270 08 88
www.metamak.com.tr
METKO HÜTTENES ALB. KİMYA SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 411 69 16
0216 363 60 73
www.metkoha.com
NUROL TEKNOLOJİ SAN. MAD. TİC. A.Ş. (POTERN)
ANKARA
0312 278 02 78
0312 278 02 76
www.nurol.com.tr
SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş.
İSTANBUL
0216 380 36 18
0216 416 91 59
www.silvanticaret.com
UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL
0216 399 98 68
0216 442 11 90
www.unikon.com.tr
YILKAN MAÇA SUP. ÜRETİM PAZ. SAN. TİC. A.Ş.
BURSA
0224 573 88 72
0224 573 74 93
www.yilkanchaplet.com
FUAR AJANDASI
GIFA - METE
C
THERMPROC
ES
S-NEWCAST
Tarih : 28.06
–
Yer : Duss 2.07.2011
eldorf – Alma
nya
Web : www.g
ifa.de
WORL
D
TECHN FOUNDRY
ICAL F
ORUM
Tarih:
2
Yer: D 8.06.2011
usseld
or
web: w
ww.the f - Almanya
wfo.co
m
SUBCON BIRMINGHAM
: Tarih: 7 – 9.06.2011 Yer: Birmingham - İngiltere web: www.subconshow.co.uk
ALUMINIUM CHINA
: Tarih: 13 - 15.07.2011 Yer: Shangay - Çin web: www.aluminiumchina.com
8. CHINA INTERNATIONAL CASTING INDUSTRY EXHIBITION
: Tarih: 10 – 12.08.2011 Yer: Pekin - Çin
METALLURGY UKRAINE 2011
: Tarih: 6 – 9.09.2011 Yer: Donetsk - Ukrayna
INDUSTRIAL AND TECHNOLOGICAL SUMMIT
: Tarih: 27 – 30.09.2011 Yer: Bilbao - İspanya
2.ALUEXPO ALUMINIUM TECH. MACH. & PRODUCTS TRADE FAIR : Tarih: 13 – 16.10.2011 Yer: İstanbul Fuar Merkezi - İstanbul web: www.aluexpo.com
AFRIMOLD – FOUNDRIES CONFERENCE
: Tarih: 27 – 29.10.2011 Yer: Johannesburg, Güney Africa web: www.afrimold.co.ca
ALUMINIUM INDIA
: Tarih: 10 – 12.11.2011 Yer: Mumbai - Hindistan web: www.aluminium-india.com
EUROPEAN ALUMINIUM CONGRESS 1
: Tarih: 22 – 23.11.2011 Yer: Düsseldorf - Almanya web: www.aluminium-congress.com
EUROGUSS
: Tarih: 17. -19.01.2012 Yer: Nürnberg- Almanya web: www.euroguss.de
METEF – FOUNDEQ 2012
: Tarih: 18. – 21.04.2012 Yer: Brescia - İtalya web: www.metef.com
70. WFC DÜNYA DÖKÜM KONGRESİ
: Tarih: 25.-27.04.2012 Yer: Monterrey - Meksika web: www.wfc2012.com
HANNOVER MESSE 2012
: Tarih: 23,-27,04.2012 Yer: Hannover - Almanya web: www.hannovermesse.com
AUTOMECHANIKA 2012
: Tarih: 11. –16.09.2012 Yer: Frankfurt - Almanya web: www.messefrankfurt.com
SMM HAMBURG
: Tarih: 4. – 7.09.2012 Yer: Hamburg - Almanya web: www.smm-hamburg.de
INNOTRANS 2012
: Tarih: 18. – 21.09.2012 Yer: Berlin - Almanya web: www.innotrans.com
ALUMINIUM 2012
: Tarih: 9. – 11.10.2012 Yer: Düsseldorf - Almanya web: www.aluminium-messe.com
ANKIROS 2012
: Tarih: 13. – 16.09.2012 Yer: Tüyap - İstanbul web: www.ankiros.com
ANNOFER 2012
: Tarih: 13. – 16.09.2012 Yer: Tüyap - İstanbul web: www.ankiros.com
TURKCAST 2012
: Tarih: 13. – 16.09.2012 Yer: Tüyap - İstanbul web: www.ankiros.com

Benzer belgeler