ramazan ayında oruç: obezite cerrahisi ve durum değerlendirilmesi

Transkript

ramazan ayında oruç: obezite cerrahisi ve durum değerlendirilmesi
RAMAZAN AYINDA ORUÇ: OBEZİTE
CERRAHİSİ
VE
DURUM
DEĞERLENDİRİLMESİ
Ramazan ayı, kendinizi fiziksel ve ruhsal yönden yenilemeniz
için süper bir fırsat oluşturmaktadır. Hem vücudunuz hem de
ruhunuz için detoks (arınma) yaptığınızı düşünebilirsiniz.
Dört gözle beklediğimiz ramazan ayında genellikle sahur, iftar
olmak üzere iki öğün yapılmakta ve sofralar daha özenli
kurulmaktadır. Tüm Müslümanlar için geçerli olan şudur ki;
kişi eğer çok yaşlıysa, kronik bir hastalığı varsa, gebeyse,
emzikli bir anneyse yada küçük bir çocuksa orucunu
tutmayabilir.
Peki Ramazan Ayında Nelere Dikkat Edilmeli?
1-Yiyecek Seçenekleri
Ramazan ayı, sağlıklı beslenme önerilerinden diğer aylara göre
çok da farklı değildir. Fakat dikkat edilmesi gereken yada
tercih yaparken düşünmemiz gereken noktalar olabilir. Ara ara
sık sık beslenme şuan için en ideal olsa da bu
alışkanlığınıza, ramazan ayı sonrasında da devam
edebilirsiniz.
2- Az uyku
Ramazan ayı boyunca değişen rutinimiz, hormonal yanıtlarımızın
değişimine de neden olabilmektedir. Gün içinde hiçbir şey
yiyip içmemek neticesinde yavaşlayan metabolizmanıza eşlik
eden sürekli uyku haliniz dikkat dağınıklığına dolayısıyla da
olası kazalara sebep olabilir. Ramazan ayının yaz saatlerine
denk gelmesi, uzayan açlık süresi kısa süreli dinlenmelerle
desteklenebilir. Örneğin rutin olarak öğle yemeği yediğiniz
saatte ve iftardan hemen önce yapmış olduğunuz mini
şekerlemeler ile kendinizi daha dinç hissedebilir ve
dikkatinizi daha kolay toplayabilirsiniz.
3-Fiziksel Aktivite
Fiziksel aktivite, ramazan ayı için kulağa ne kadar uzak gelse
de bu ay içinde aktif kalmaya çalışmak olası kilo alımını
engellemek için yapılabilir. Normalde haftada beş kez en az 30
dakika orta seviyede aerobik aktivite sağlıklı yaşam için
önerilirken ramazan ayında yapıyor olduğunuz egzersizin
şiddetinin yada yoğunluğunun arttırılması tabiki iyi bir
tercih değildir! “Ramazan Ayında neler yapılabilir?”
düşünmelisiniz.
Koşulları
ve
olasılıkları
değerlendirmelisiniz.
Egzersizin Değerlendirilmesi
Egzersizin sağlıklı yaşamda ki önemini biliyoruz. Fakat bu
durum ramazan ayında “Nasıl olmalı?”
Eş dost ile birlikte güzelleşen sofralar ve ramazan ayı ile
kat ve kat değer
bırakabilir.
kazanan
ibadet,
egzersizi
gölge
de
Ramazan ayındaki egzersiz diğer günlerde yapılan egzersizler
kadar kapsamlı olmasa da yine de yapılmalıdır. Yapılan
egzersizin güvenilir olması için sloganımız “Kendini Dinle ve
Ramazanda da Formda Kal!” olmalıdır.
Aklınızda Bulunsun!
Dehidratasyon (vücudun sıvı kaybetmesi) veya hipoglisemi
riski nedeniyle egzersize çok da sıcak bakmamak yerine
neler yapılabileceğini düşünün!
Ramazan ayında amacınız kilo kaybetmek olmasa da en
azından bu ayı rutininizin dışına çıkarak fırsata
çevirebilirsiniz .
İftarda hafif bir yemek ardından hafif bir egzersiz ve
üzerine yine hafif bir yemek ile bedenen ve ruhen huzura
kavuşabilirsiniz.
Eğer kardio yapıyor ve bunu durumunuzu ramazan ayında da
devam ettirmek istiyorsanız doğru zaman iftardan en az
1-2 saat sonrasıdır.
Ramazan ayı içinde hem egzersiz yapmak istiyor hem de
vaktinizin olmadığını düşünüyorsanız yoga ve plates gibi
sıkılaştırıcı sporları da tercih edebilirsiniz.
Bazı fitness severler, oruç açmadan önce 30 dakika kadar
yoga, plates ya da yürüyüşün kendilerine tam tükenmişlik
saatlerinde tekrardan güç kazandırdığı hissini
savunmaktadırlar. Ama yine de sloganımızı unutmayın…
“Kendini Dinle ve Ramazanda da Formda Kal!”
Yaz saatine denk gelen ramazan ayında oruç tutmak için
lütfen hekimlerinize danışınız. Unutmayın ki sizler
bizim için değerlisiniz.
İftar ve sahur arasında en az 2 litre su içmeğe özen
gösteriniz!
Obezite Cerrahisi Geçiren Hastalar Oruç Tutabilir mi?
Obezite cerrahisi prosedürlerinin çoğu tek oturuşta yenilen
yemeğin ve tüketilen içeceğin miktarını kısıtlayıcı yöndedir.
Bu yüzden bu hastaların az miktarlarla daha sık öğün yapmaları
gerekmektedir.
Yaz ayında tutacağımız orucun uzun süresi, bu hastaların
dehidrasyon (vucüdun sıvı kaybetmesi) riskine sokmaktadır.
Ayrıca uzun süreli aç kalım, iftarda kişinin bir anda büyük
miktarda yeme isteği duymasına neden olabilir. Bu ise
kusmalara, dehidrasyona , yetersiz ve karbonhidrat ağırlıklı
besin alımına yol açar. Ayrıca iftarda yenilen yemeklerde
şekerlemeler veya kızartmalı yiyecekler uzun süreli açlıktan
sonra dumping sendromu yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca bu
hastaların mide hacimlerinin küçük olması ramazandaki kısıtlı
sürede vitamin ve mineral takviyelerinin alınmasında zorluk
yaşamasına neden olabilir.
Ameliyattan sonraki ilk yıl içerisinde obezite cerrahisi
geçiren hasta grubunun oruç tutması sakıncalı olabilmektedir.
Ancak ikinci yıldan sonra beslenme düzeninin iyileşmesi
neticesinde oruç tutulması hekim ile görüşülerek bu ibadetimiz
gerçekleştirilebilir.
Obezite cerrahisi geçirmiş kişilerin
önemli şey; kişilerin ana öğünlerini
ve yüksek kalitede protein içerikli
ve aynı zamanda besin takviyelerini
olmalıdır.
dikkat etmesi gereken en
kompleks karbonhidratlar
olmasına özen göstermesi
ihmal etmemeleri yönünde
Hayırlı Ramazanlar…
Uzm. Bariaktrik Dyt.Nazlı ACAR
UYKU SOLUNUM BOZUKLUKLARI VE
OBEZİTE
CERRAHİSİNİN
TEDAVİDEKİ YERİ
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) çok bileşenli etiyolojisi
olan, sık sık gece apne (solunum durması) epizodları oluşumu
ve üst hava yollarında yinelenen güçten düşmelerin neden
olduğu bir hastalıktır. Tanıda gece uykusunun izlenmesinden
kullanılan polisomnografi kullanılmaktadır. Bu sendroma neden
olan faktörlerden biri obezitedir. Obezitenin yaygınlığı son
yıllarda tüm dünyada artış göstermektedir. OSAS hastaların
yaşam kalitesinde ve süresinde ciddi bir azalmaya sebep
olmaktadır.
OSAS’ın morbid obez (VKİ>40 kg/m2) hastalarda görülme sıklığı
yaklaşık %80 dir.VKİ>28 kg/m² üzerindeki obez hastalar ise
risk grubundadırlar. OSAS tedavisinde değişik tedavi
alternatifleri olmakla birlikte obez hastalarda uygulanan
cerrahi teknikler (mide balonu, tüp mide, gastrik bypass ve
duedonal switch) oldukça etkili sonuçlar vermektedir. Obezite
cerrahisinde hastanın diyet alışkanlıkları, yandaş
hastalıkları, yaşam tarzı gibi birçok faktör göz önünde
bulundurularak hastaya en uygun cerrahi tedavi seçeneği
uygulanmalıdır. Cerrahi tedavi kalıcı kilo kaybını sağlayan,
yandaş hastalıkların düzelmesine neden olan ve yaşam süresini
uzatan efektif bir tedavi şeklidir.
Kilodaki %10’luk artışın Apne-Hipopne Indeksi (AHI) de
yaklaşık %32’lik bir artış ile, kilodaki %10’luk bir azalmanın
ise AHI’de %26’lık bir azalma ile ilişkili olduğunu
saptanmıştır. Ortalama %222 fazla kiloya sahip ve şiddetli
apnesi olan hastaların değerlendirildiği bir çalışmada
ameliyattan 6 ay sonra AHI’nin 88.8’den 11.8 olay/saat’e
düştüğü bulunmuştur. Dixon ve arkadaşlarının yaptığı diğer bir
çalışmada ise obezite cerrahisinden 17 ay sonra fazla kiloda
%50 ± 15’lik azalma, AHI’de 61.6 ± 34’ten 13.4 ± 13 olay/saate
bir düşüş, ek olarak uyku kalitesinde, diurnal uyuklama ve
yaşam kalitesinde büyük bir iyileşme tespit edilmiştir. Diyet
ile kilo vermede başarılı olan hastalardan yalnızca %5-10’u
birkaç yıl boyunca kilolarını korudukları düşünüldüğünde
obezite cerrahisi uzun dönemde son derece etkili bir
yöntemdir.
Obezite cerrahisi, kilonun çok daha düşük seviyelere
düşürülmesinde, uzun vadede kilo kaybının sürdürülmesinde ve
aralarında OSAS’ında bulunduğu yandaş hastalıkların
düzeltilmesinde iyi sonuçların alındığı etkili bir tedavi
seçeneğidir.
Prof. Dr. Halil Coşkun
OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI
“DUMPİNG
SENDROMU”
VE
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Ameliyat sonrasında basit karbonhidratlı yiyeceklerin fazla tüketimi
“Dumping Sendromu” neden olabilir. Dumping göstergesi olarak abdominal
ağrı ve kramp, bulantı, ishal, bayılma hissi, kızarma, taşikardi ve
senkop
sıklıkla
bildirilmekte
olup,
kalorisi
yüksek
gıda
ve
içeceklerin alınmasına engel olmaktadır.
Dumping gastrik bypass ameliyatı geçiren hastaların %70-76’sında
başlangıçta görülmektedir. Bazı raporlar Dumping’in tüm hastalarda
görülmediğini ya da yalnızca ameliyattan sonraki ilk yıl içinde geçici
olarak
görüldüğünü
bildirmektedir.
Bazı
hastalar
için
Dumping
istenilen bir yan etki olarak düşünülebilir, çünkü zayıflamaya engel
olan kalorisi yoğun sıvıların alımını engellemektedir.
Dumping zamanla azalma eğiliminde olup, aşağıdaki belirli beslenme
değişiklikleri ile kontrol altına alınabilmektedir:
1- Sık ve az yemek;
2- Katı yemek alımından 30 dakika sonrasına kadar sıvı alımından
kaçınmak;
3- Basit şekerlerin alımından kaçınmak ve lifli karbonhidrat alımını
artırmak;
4- Protein alımını artırmak.
Bu önlemler işe yaramadığı takdirde öğünlerden 30 dakika önce 50 mg
“Oktreotid” alınması bazı hastalarda semptomları hafifletebilir. Geç
dönemdeki Dumping reaktif hipoglisemiye bağlı olabilir ve sıklıkla
beslenme
düzenlenmesi
atıştırmalar
edilebilir.
yapmasını
ile
yönetilebilir
sağlayarak
ya
da
profilaktik
hastanın
olarak
ufak
tedavi
Doç. Dr. Halil Coşkun
OBEZİTE VE METABOLİK CERRAHİ:
PROF. DR. HALİL COŞKUN
Prof. Dr. Halil COŞKUN
1970′te Samsun’da doğdu. 1986 yılında Samsun 19 Mayıs
Lisesi’ni bitirdi. Tıp öğrenimini 1987-2004 yılları arasında
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyarak tamamladı.
Genel Cerrahi Uzmanlığını “Morbid Obezite Tedavisinde
Ayarlanabilir Silikon Mide Bandı Uygulaması” başlıklı teziyle
İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD da tamamlayarak Genel
Cerrahi Uzmanı oldu (1995-2000).
Hamburg (Almanya) da European Surgical Enstitutie’de (1999)
ileri düzey Laparoskopik Cerrahi Eğitimi – Bürüksel (Belçika)
da Laparoskopik Ayaralanabilir Silikon Mide Bandı Eğitimi
(2000)
İhtisas yıllarında Hamburg, Almanya’daki European Surgical
Institute de (1999) ileri düzey Laparoskopik Cerrahi Eğitim
Programına katıldı. Uzmanlığı takiben Obezite Cerrahisindeki
deneyimini artırmak için Bürüksel’de Hopital Universitaire St
Pierre de “Laparoscopic Adjustable Silicone Gastric Banding”
eğitim sertifika programına katılarak başarıyla tamamladı
(2001). 2003 yılında Lyon, Fransa’da “Laparoskopik MID-Band”
Eğitim sertifika programına katılarak tamamladı.
Genel Cerrahi Uzmanlığını takiben Obezite Cerrahisindeki
deneyimleri. 120′nin üzerinde uluslararası ve ulusal bilimsel
makale
İlk uluslararası makalesini asistanlığının ilk yılında yazdı.
Obezite Cerrahisi ile ilgili dünyanın en iyi dergisi olarak
kabul edilen Obesity Surgery de orjinal klinik prospektifretrospektif çalışmaları, deneysel çalışmaları, vaka
takdimleri ve editöre mektupları yayınlandı. Bu çalışmalarına
yüksek düzeyde atıflarda bulunuldu.
Cleveland Clinic Faundation, Ohio, USA (2004)
2004 yılında Cleveland Clinic Foundation (ABD) Endokrin
Cerrahisi ve Minimal İnvaziv Cerrahi Departmanında Observer
Fellow olarak Prof. Allan Siperstein ile çalışmalarda bulundu.
Prof. Karl Miller ile Laparoskopik Gastrik Bypass ve Gastrik
Band Ameliyatları (2006)
2006 yılında Obezite Cerrahisinde dünyanın sayılı otörlerinden
biri olarak kabul edilen Prof. Karl Miller’ın düzenlediği
eğitim programına Avusturya, Salzburg Obezite Akademisinde
katılarak başarıyla tamamladı.
Prof. Philip Schauer ile Cleveland Clinic Bariatric Surgery ve
Matabolic Enstitute de Fellow olarak çalışmalar (2007)
2007 yılında American Society of Bariatric Surgery (ASBS)
Başkanı olan Prof. Philip Schauer ve Cleveland Clinic Cerrahi
Endoskopi Direktörü Asist. Prof. Biphand Chand ile
Laparoskopik Gastrik Bypass, Laparoskopik Gastrik Banding
(Mide Bandı), Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ve
ameliyat sonrası endoskopik değerlendirmeler ve invaziv
girişimler konusunda çalışmalarda bulundu.
Metabolic Surgery Master Class Program katılımı (2009-2010)
2010 yılında Paris, Fransa’da Metabolik Cerrahi (Tip 2
Diyabet’in Cerrahi Tedavisi) Master Class programına katılarak
bu alandaki son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde
bulundu.
Prof. Francesco Rubino ile Weill Cornel Medical Collage da
Diyabet Cerrahisi Merkezinde çalışmalar (2012)
2012 yılında NewYork Presbyterian Hospital, Weill Cornell
Medical Collage da Prof. Dr. Francesco Rubino ile Diyabet
Cerrahisi ve bu konudaki güncel gelişmeler hakkında
çalışmalarda bulundu.
Prof. Tomasz Rogula ile Cleveland Clinic Bariatric Surgery ve
Matabolic Enstitute de Robotik Bariatrik Cerrahi Eğitim ve
Uygulama çalışmaları (2014)
2014 yılında Cleveland Clinic Bariatric Surgery ve Metabolic
Enstitute de Prof. Tomasz Rogula ile birlikte Robotik
Bariatrik Cerrahi alanında çalışmalarda bulundu.
Çalışma Hayatı
Dr. Coşkun 2009 yılında Üniversitelerarası Kurul Sınavında
başarılı olarak Genel Cerrahi DOÇENT’lik ünvanı almıştır.
2010-2015 yılları arasında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp
Fakültesi, Genel Cerrahi ABD da kurucu Öğretim Üyesi olarak
çalışmıştır. 2016 yılından itibaren Sanko Vakıf Ünv. Tıp Fak.
de kısmi zamanlı Öğretim Üyesi olarak akademik çalışmalarda
bulunup aynı zamanda serbest hekimlik yaparak çalışmalarına
devam etmektedir. International Fedaration for the Surgical
Obesity and Metabolic Disorders (IFSO), The Society of
American Gastrointestinal and Endoscopic Surgeons (SAGES) ve
Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Derneği (BMCD) aktif üyesidir.
Dr. Coşkun mesleki deneyimlerini www.halilcoskun.com BLOG
adresinden ve www.bariatriklab.com web sitesi üzerinden
paylaşmaktadır.
Randevu: 0532 054 00 49
Muayenehane Adres: BariatrikLab, Nişantaşı, İstanbul
Maçka Cd. Feza Apt. No:1/3
Nişantaşı / Beşiktaş
Prof. Dr. Halil Coşkun
BARİATRİK BESLENME UZMANI:
UZM. DYT. NAZLI ACAR
Uzm. Bariatrik Diyetisyen Nazlı ACAR 1987’de Bursa’da doğdu.
2005 yılında Bursa Erkek Lisesi’ni bitirdi. Beslenme ve
Diyetetik öğrenimini 2005-2010 yılları arasında Başkent
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde okuyarak
tamamladı. “Kalsiyum Mineralinin Obezite Üzerine Etkisi’
başlıklı teziyle Haliç Üniversite Sağlıklı Bilimleri
Enstitüsü’nden uzmanlığını alarak Uzman Diyetisyen oldu
(2010-2013). 2013 yılında Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Enstitüsü’nde doktora programına başladı ve halen devam
etmektedir.
Cleveland Clinic Faundation, Ohio, USA (2014) 2014 yılında
Cleveland Clinic Foundation (ABD) Bariatrik ve Metabolizma
Cerrahisi Departmanında Observer Nutritionist olarak Prof. Dr.
Tomasz Rogula ve Prof. Dr. Philip Schauer ile çalışmalarda
bulundu. “Bariatrik Nutritionist” sertifikasıyla, Türkiye’de
ilk ‘Bariatrik Diyetisyen’ ünvanına sahip oldu. Beslenme ve
Diyet Uzmanlığı Deneyimleri Çeşitli kongre ve sempozyumlara
konuşmacı olarak katıldı. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik
Kongresinde yayınlanmış bildirileri bulunmaktadır. Bariatrik
Diyetisyen, Sporcu Diyetisyenliği, Diyabet Diyetisyenliği,
Nutrisyon Team Diyetisyenliği sertifika programlarına
katılarak başarıyla tamamlamış bulunmaktadır.
Doç. Dr.Halil Coşkun ile Obezite ve Metabolizma Cerrahisi
Hasta Takibi 2012 yılından itibaren Bezmialem Vakıf
Üniversitesi bünyesinde ve Doç. Dr. Halil Coşkun ile birlikte
750’nin üzerinde obezite cerrahisi hastalarının takibini
sürdürmektedir.
Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar, 2011 yılından itibaren
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde
Beslenme ve Diyet Ünitesinin sorumlu diyetisyeni olarak görev
yapmaktadır ve aynı zamanda Doç. Dr. Halil Coşkun ile birlikte
serbest çalışarak çalışmalarına devam etmektedir. Nazlı Acar,
Türkiye Diyetisyenler Derneğinin (TDD) de aktif üyesidir.
Randevu: 0532 054 00 49

Benzer belgeler

gastrik bypass nedir? - Prof. Dr. Halil Coşkun

gastrik bypass nedir? - Prof. Dr. Halil Coşkun başarılı olarak Genel Cerrahi DOÇENT’lik ünvanı almıştır. 2010-2015 yılları arasında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi ABD da kurucu Öğretim Üyesi olarak çalışmıştır. 2016 y...

Detaylı