polya`nın problem çözme yönteminin fen bilgisi öğretiminde
Transkript
polya`nın problem çözme yönteminin fen bilgisi öğretiminde
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 POLYA’NIN PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNİN FEN BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE KULLANILMASINA YÖNELİK BİR ÇALIŞMA: KANIT TEMELLİ UYGULAMAYA DOĞRU S.Ahmet Kıray *, Aslan İlik * Selçuk Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, [email protected] ÖZET Alanyazında problem çözme yönteminin farklı uygulamaları olmasına rağmen bunların tamamının öğrencilerin başarılarını artırmada etkili olduğunu gösteren güçlü bulgular (kanıtlar) vardır. Bu araştırmada bu kanıtlardan destek alarak fen öğretimi için problem çözme yönteminin farklı bir uygulama tarzına yer verilmiştir. Çalışmada Polya’nın problem çözme basamaklarını temel alarak oluşturulan ve uygulanan problem çözme yönteminin öğrencilerin fen dersindeki erişileri üzerinde etkili olup olmadığı araştırılmıştır. Uygulama Konya’daki bir ilköğretim okulunun yedinci sınıf (13 ve 14 yaş) öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu ilköğretim okulundaki üçü deney (76 öğrenci) üçü kontrol (84 öğrenci) olmak üzere altı şubedeki toplam 160 öğrenci oluşturmuştur. Geliştirilen test ile uygulama öncesinde ve sonrasında yapılan ölçümlerde öğrencilerin puanları t testi ile karşılaştırılmıştır. Araştırma sonuçları uyarlanan problem çözme yönteminin uygulandığı deney grubu öğrencilerinin bilgi, kavrama, uygulama ve uygulama üstü düzeyindeki soruları çözmede geleneksel eğitim alan kontrol grubundan daha başarılı olduğunu göstermiştir. Araştırma sonuçlarının problem çözme yöntemi ve kanıt temelli eğitim (evidence informed practice) alanındaki çalışmaların fen öğretimi alanında yaygın şekilde kullanılmasına katkı sağlaması düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Problem Çözme Yöntemi, Araştırmaya Dayalı Eğitim, Kanıta Dayalı Uygulama, Kanıt Temelli Uygulama Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 A STUDY ABOUT USING POLYA’S PROBLEM-SOLVING METHODOLOGY IN SCIENCE EDUCATION: TOWARDS EVIDENCE INFORMED PRACTICE S.Ahmet Kıray*, Aslan İlik *Selcuk University, Ahmet Kelesoglu Faculty of Education, [email protected] ABSTRACT Although there are different types of application about problem-solving method, there are strong evidences which show that these methods are effective at increasing students’achievement in science. Different kinds of application about problem-solving in science education were mentioned in this study. The effects of problem-solving methodology which was constructed and applied based on Polya’s problem-solving steps and its effectiveness on students’ achievement in science was investigated. Application was carried out at a primary school in Konya city with seventh grade students (aged 13 and 14). Study group consisted of 160 students with six groups (three of them experimental-76 students, three of them control-84 students). The scores of students which were calculated by tests which were constructed pre and post applications were compared by t-test. The research results show that experimental group students who were applied problem-solving method were more successful in solving knowledge, comprehension, application and upper application level questions than control group students. It is thought that the research results will contribute for commonly using problem-solving method and evidence-informed practice in science education. Keyword: Problem Solving Method, Research Based Instruction, Evidence Based Practice, Evidence Informed Practice. Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 185 GİRİŞ İnsan yaşamı boyunca sayısız problemlerle karşılaşır. Yaşamını sürdürebilmesi için bu problemlerin en azından bir kısmına çözümler bulması gerekir. Hayatın bu gerçeğini temele alan çağdaş eğitim anlayışı, problem çözmeyi öğrenilebilen bir beceri olarak kabul etmekte ve karşılaştığı problemlere çözümler üretebilen bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir. Problemlere çözüm bulma çabası insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte bilim insanları tarafından yaklaşık yüz yıldan beri bilimsel metotlar kullanılarak açıklanmaya çalışılmaktadır. Problem çözme öğretiminin Thorndike (1898)’ın bulmaca kutularındaki hayvanların davranışlarını incelediği çalışmalar ile başladığı söylenebilir (Dominowski ve Bourne, 1994). Thorndike gibi hayvanlar üzerinde çalışma yapan bir diğer araştırmacı ise Köhler’dir. Bu iki bilim insanın çalışmalarına bütünü görerek ve bütünü görmeden problemi çözmeye çalışma denemeleri penceresinden bakılabilir. Gestaltçılar, Thorndike’ın deneylerinde bütünü görmeden deneme yanılma yapılırken, Köhler’in deneylerinde şempanzelerin bütünü görerek düşündüklerini, bunun sonucu olarak deneme yanılmanın ötesine geçtiklerini iddia etmektedir (Senemoğlu, 2004, s.261). Bütünü görerek düşünmeye vurgu yapanlar sadece gestaltçı psikologlar değildir. Gerçek hayatta bilginin bütün halinde bulunduğunu öne süren faydacılık (pragmatic) felsefesini savunan filozoflar ve bu felsefenin eğitime yansıması olan ilerlemecilik (progressive) eğitim akımının temsilcileri de önceliği bütünü görmeye vermiştir. Bu felsefenin eğitim alanındaki en önemli savunucularından biri olan John Dewey, bilginin problem çözme ile elde edilebileceğini belirtmiş (Dewey, 1933) ve düşünmeyi bir problem çözme davranışı olarak tanımlamıştır (Kaya, 2009). Dewey, problem çözme için beş basamaktan oluşan bir yöntem önermiştir. Bu basamaklar 1-) Güçlük yaratan bir durumla karşı karşıya kalma 2-) Bu durumda problemi keşfedip tanıma 3-) Olası çözümleri belirleme ve denenceler kurma 4-) Denenceleri sınama, sonuçları düşünme 5-) Uygulama sonuçlarına göre denenceleri askıya alma, değiştirme, onarma (Dewey, 1933, s.107; Sönmez, 1994, s.103) şeklindedir. Dewey’nin yönteminin ilk iki basamağı bütüne bakma şeklinde düşünülebilir. Sönmez (1994), Dewey’nin bu yönteminde tümevarım baskın olmakla birlikte aslında hipotetik dedüktüf (tümevarım ve tümdengelim birlikte) bir sürecin var olduğunu ifade etmiştir. Dewey’nin bir çok ders kitabında bilimsel yöntem olarak adlandırılan (Hermanovicz, 1961) bu yönteminin fen alanında çalışan bilim insanları ve fen eğitimcileri tarafından yaygın şekilde kabul gördüğü ifade edilebilir. Günümüzde problem çözmenin matematik alanındaki temsilcisi olarak ise George Polya’nın kabul edildiği söylenebilir. Polya’nın yönteminin Dewey’ninki ile ortak yanları bulunmakla birlikte problem çözmeyi matematik problemleri ile açıklaması ve matematikten örneklerle yöntemini desteklemesi ona matematikçilerin daha fazla sahip çıkmasına yol açmış olabilir. Polya’nın öğretim yönteminde izlenen adımlar aşağıdaki gibi özetlenebilir (Polya, 1957, s. 6-19). Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 186 S. A. Kıray, A. İlik Problemi Anlama: Polya problemi anlama basamağını, problemle tanışma ve problemi daha iyi anlamaya çalışma şeklinde ikiye ayırır. Polya, problem cümlesi üzerinden bir öğretimi savunur. Örneğin bir dikdörtgen prizmanın köşegenini bulma öğretilecekse “uzunluğu, genişliği, yüksekliği bilinen dikdörtgen prizmanın köşegenini bulun” şeklinde bir problemi sınıfa yöneltmeyi önerir. Daha sonra öğretmenin bu problemi somut hale getirmesini, bilinenleri ve bilinmeyenleri sınıfla birlikte belirlemesini, gerekiyorsa uygun işaretler (köşelere harf verme, ya da bilinmeyene x deme gibi) kullanmasını sonra tekrar problem ifadesine dönmesini önerir. Plan Yapma : Polya, problemi anlamayı başardığımız zaman, bilinenlerden bilinmeyeni/leri bulmak için zihnimizde ani bir ışık yanacağını iddia eder. Bir problem çözülemiyorsa, önce onunla bağlantılı daha kolay yorumlanabilecek başka bir problem düşünmeyi, daha sonra problemi parçalara ayırarak düşünmeyi ve parçalara çözümler bularak ana problemdeki bilinmeyeni yeniden gözden geçirmeyi önerir. Planı uygulama : Yapılan planı çözüm için uygulamaya geçirmeyi önerir. Her adımın kontrol edilmesini ve atılan adımlardan emin olunmasını söyler. Atılan adımların doğruluğunun kanıtlanmasını (matematikte ispat yöntemini ima eder) ister. Geriye bakış: Bulunan çözümü irdelemenin ve sonucu kontrol etmenin önemine vurgu yapar. Sonuca farklı yollardan gitmenin mümkün olup olmadığı, sonucun ya da yöntemin başka bir probleme uyarlanıp uyarlanamayacağı sorularına cevap bulmayı önerir. Problem çözme, programlarda (NCTM, 2000; MEB, 2009) matematiğe ait bir beceri olarak tanımlanmasına rağmen eğitimcilerin çoğu tarafından hem fen hem de matematik için ortak beceri olarak gösterilmektedir (Berlin ve White, 1995; Davison, Miller ve Metheny, 1995; Meier, Cobbs ve Nicol, 1998; Roebuck ve Warden, 1998; Czerniak, Weber, Sandmann ve Ahern, 1999; Venville, Wallace, Rennie ve Malone, 2002; Kıray, 2010). Bazı araştırmacılar ise problem çözmenin bir dersin sınırlarına hapsedilemeyeceğini, bütün derslerde geliştirilmesi gereken bir beceri olduğunu düşünmektedir (Savery ve Duffy, 1995; Walker ve Leary, 2009). Okullardan mezun olan bireyler, hangi mesleği seçerse seçsin büyük olasılıkla çözüm bulması gereken bir problemle karşı karşıya gelecektir. En sık problem çözülecek mesleklerden biri ise hiç şüphesiz doktorluktur. Problem çözme uygulamalarının tıp alanında yaygın kabul görmesi bu nedenle şaşırtıcı değildir. Tıp alanındaki problem çözme uygulamaları 1960’li yıllarda probleme dayalı öğrenme adıyla alanyazına girmiştir. Probleme dayalı öğrenme 1990’lı yıllardan itibaren ise okullarda öğretim yöntemi olarak kullanılmaya başlanmıştır (Kılınç, 2007). Probleme dayalı öğrenme gibi tıp alanında ün kazanıp eğitim alanına Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 187 transfer edilen bir diğer çalışma alanı ise kanıt temelli uygulamadır (evidence based practice/evidence informed practice). Tıp ve sağlık alanında yaygın şekilde kullanılan kanıt araştırmasının (evidence research), eğitim alanında kanıt temelli uygulama (evidence based practice) adıyla ilk kez Hargreaves tarafından 1996 yılında kullanıldığına inanılmaktadır (Çakmakcı, Tosun, Turgut, Örenler, Şengül ve Top, in press). Hargreaves (1997), doktorların müşterilerinin sağlını iyi yönde değiştirmek için kanıta dayalı müdahaleler (interventions) yaptıklarını, bu kanıt temelli müdahale anlayışının eğitimin kalitesini artırmak için kullanılabileceği savunur. Türkçeye tıptaki uygulamalarında kanıt olarak çevrilmiş olmakla birlikte kesin kanıt olmayacağının kabul edildiği günümüzde, bu ifadenin kanıt düzeyi güçlü (hayvanlar ve insanlar üzerinde denenmiş ve olumlu sonuçlar alındığı yayınlarla belgelenmiş, 0 ve 1 arasında sonsuz doğruluk değeri bulunan bir mantık anlayışında doğruluk düzeyi 1’e daha yakın) şeklinde anlaşılması daha uygun olabilir. Bu çalışmada kanıt kelimesi “bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil” (TDK, 2010), kanıt düzeyi güçlü ifadesi ise “metaanalizlerde ve saygın dergilerde yapılan yayınlarda etkili olduğu belirtilen, doğru uygulamaya yönlendirme ihtimali çok yüksek” anlamında kullanılmıştır. Doktorlar bir vakaya müdahale ederken önce kanıt düzeyi güçlü olan yöntemleri göz önüne alırlar. Kanıt düzeyi güçlü olan müdahale sonuç vermezse kademeli olarak kanıt düzeyi daha düşük olan müdahaleye ya da müdahalelere karar verebilirler. Vakanın durumuna göre farklı kanıt düzeylerine sahip birkaç müdahaleyi de aynı problemi çözmek için kullanabilirler. Kanıta/Araştırmaya dayalı uygulama anlayışı pratik anlamda, hekimin tecrübesi ve bilgisi ile farklı hastalardan elde edilen bulguları bir arada değerlendirmesi ve bir karara varması şeklinde ifade edilebilir (Demirkan, Ekici, Uçar ve Başkan, 2000). Doktor önce bir problemle karşılaşır. Bu rutin bir problem olabileceği gibi rutin olmayan bir problem de olabilir. Doktor hangi tarz problem olursa olsun elindeki en iyi kanıtı araştırmak zorundadır. Doktorun elindeki kanıtları önem ve geçerlik düzeyine göre sıralaması, problemi anlayıp araştırmalara/kanıtlara dayalı bir çözüme zihinsel olarak karar verdikten sonra pratik uygulamaya geçmesi gerekir (Demirkan ve diğerleri, 2000; Gray, 2002; Özerdem, Tunca, Aydın, Örs ve Karaçam, 2008). Günümüzde bazı eğitimciler tıptaki bu uygulamanın eğitim alanında etkililiğini incelemektedir. Kanıta/Araştırmaya dayalı uygulamayı temele alan bir çalışmayı Çakmakcı ve diğerleri (in press), öğrencilerin bilim insanı imajlarını değiştirmek için tasarlamışlardır. Çalışmalarında öğrencilerin zihinlerindeki yanlış bilim insanı imajları probleminin çözümü ile ilgili alanyazında kanıt düzeyi güçlü uygulamalar olduğunu tespit etmişlerdir. Bir ilköğretim okulundaki öğrencilerin bilim insanı algılarını değiştirmek için bu uygulamalardan faydalanarak kanıt düzeyi güçlü müdahaleler geliştirmişler ve uygulamışlardır. Çakmakçı ve diğerlerinin (in press) kullandığı bu yöntem, bu çalışmanın teorik çerçevesinin oluşturulmasına katkı sağlamıştır. Çalışmanın teorik çerçevesi oluşturulurken Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 188 S. A. Kıray, A. İlik kanıt/araştırma temelli uygulamaların en güçlü dayanaklarından biri olarak görülen meta-analiz çalışmalarına ve daha önce hakemli dergilerde yayımlanmış bağımsız çalışmalara ulaşılmaya çalışılmıştır. Kanıt/ Araştırma Temelli Uygulamaya Doğru Polya, problem çözme yöntemini açıklarken kitabında “sınıfın içinde” diye bir bölüm açmış ve problem çözmenin bir öğretmen tarafından sınıfta nasıl uygulanacağından söz etmiştir. Bununla birlikte yakın zamana kadar yapılan birçok araştırmada (Simon ve Simon, 1978; Larkin ve Reif, 1979; Larkin, 1979, 1980, 1983; Anzai ve Yokoyama, 1984; Finegold ve Mass, 1985; Mc Millan ve Swadener, 1991), problem çözme yöntemi, ağırlıklı olarak bireylerin bir problemi nasıl çözdüğü, çözerken nasıl düşündüğü, şeklinde ele alınmıştır. Bu çalışmalar uzmanların acemilerden daha iyi problem çözdüğünü, problem çözmenin tecrübe ile kazanılabildiğini göstermiştir. Son yıllarda ise sınıfta problem çözme öğretiminin, Polya’nın problem çözme basamaklarına göre yapıldığı görülmektedir (Verschaffel, De Corte ve Lasure, 1999; Altun ve Memnu, 2008). Problem çözme metodu sınıf içinde öğretim metodu olarak farklı şekillerde uygulanmakta ve bazen farklı isimlerle adlandırılmaktadır (problem çözme yöntemi, probleme dayalı öğrenme, problem temelli öğrenme gibi). Problem çözme alanında yapılan meta analiz çalışmaları, deneysel çalışmalarda bilişsel alana yönelik (öğrencilerin kazandığı bilginin ve problem çözme becerisin ölçüldüğü) araştırmaların ağırlıkta olduğunu ortaya çıkarmaktadır (Dochy, Segers, Bossche ve Gijbels, 2003; Gijbels, Dochy, Bossche, ve Segers, 2005). Yapılan çalışmalar uygulanan problem çözme yöntemlerinin matematik başta olmak üzere bir çok alanda öğrencilerin başarılarını artırdığını ve problem çözme becerisini geliştirdiğini göstermektedir (Verschaffel ve diğerleri, 1999; Dochy ve diğerleri, 2003; Gijbels ve diğerleri, 2005; Özsoy, 2005; Akinsola ve Awofala, 2008; Çalışkan, Selçuk ve Erol, 2010; Tüysüz, Tatar ve Kuşdemir, 2010). Polya’nın yöntemi hem problem çözme becerisi kazandırma yöntemi hem de sınıfta bir öğretim yöntemi olarak kullanılabilir. Bu alanda yapılan araştırmalar incelendiğinde, problem çözmenin yöntem olarak kullanıldığı çalışmalarda Polya’nın problem çözme yönteminin referans alındığı belirtilse de yöntemin uygulandığı alana göre bazı farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Örneğin, tıp öğrencileri bir kadavra ile baş başa bırakılabilmekte, ya da onlardan hastanede yatmakta olan bir hasta ile ilgili bulguları inceleyip problemine çözüm bulmaları istenebilmektedir. Problem tarzı, matematikteki bir dikdörtgen prizmanın köşegenini bulma problemi ile çok fazla benzerlik göstermeyen bu tarz problem durumları, problem çözme yönteminde bazı farklılıkların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bununla birlikte bazı uyarlamalar yapılsa da bu çalışmaların tamamında Polya’nın basamaklarına bağlı kalındığı görülmektedir. Bu araştırmada da fen ve matematik arasındaki farklılıklar dikkate alınarak Polya’nın problem çözme yöntemi fen bilgisi dersine uyarlanmıştır. Uyarlama yapılırken Polya’nın problem çözme basamaklarının ana hatlarının korunmasına Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 189 özen gösterilmiştir. Uyarlama alanyazındaki kanıtlardan destek alınarak problem çözmenin doğasına uygun olarak geliştirilen müdahalelerle oluşturulmuştur. Polya’nın basamaklarını da içine alan bu müdahaleler aşağıda verilmiştir. Polya’nın birinci basamağı (Problemi anlama): Müdahale 1, 2 ve 3 bu basamağı yeniden şekillendirmek için kanıt temelli olarak geliştirilmiştir. Müdahale 1: Öğrenme birimi hedeflerinin üstünü tamamen kapatacak şekilde amaçlı problemlerin oluşturulması Müdahale 1 ’in temel amacı ünitenin bilişsel alanına yönelik hedeflerinden /kazanımlarından taviz vermemektir. Bunun için ünitenin/öğrenme biriminin hedeflerini/kazanımlarını tamamen kapsayacak şekilde problemler oluşturulur. Problemler hedefe göre rutin olmayan problem şeklinde olabileceği gibi rutin problemler de tercih edilebilir. Derse daha önce tasarlanmış amaçlı problemlerden birincisi ile başlanır. Problemlere sırayla çözüm bularak ünite öğrenilmeye devam edilir. Gagne’nin öğrenme kuramında önemli olan “öğretim sonunda ulaşılması gereken hedefi belirlemek ve öğretim etkinliklerini ona göre düzenlemektir” (Özmen, 2004). Geçtiğimiz yüzyılın başlarında John Dewey’nin okulları içerik bilgisinden taviz verildiği için essentialistler tarafından aşırı derecede eleştirilmiş, Dewey’nin sistemi ile eğitim alan çocukların karşılaştırmalı sınavlarda akranlarının gerisine düştüğü iddia edilmiştir (Bal, 1991). Bunun sonucu olarak Dewey’nin okulları ikinci dünya savaşı sonrasında popülerliğini yitirmiştir. “Son zamanlarda yapılan meta-analiz çalışmalarının iki tanesinde (Dochy ve diğerleri, 2003; Gijbels ve diğerleri, 2006) probleme dayalı öğrenme uygulamalarının disiplin hedeflerini kuşatacak şekilde” (Walker ve Leavy, 2009) içeriğinin tasarlandığından söz edilmektedir. Bu kanıt, bu müdahalenin alanyazın ile uyum içinde olduğunu göstermektedir. Fen bilimleri doğası gereği rutin olmayan problemleri geliştirmeye daha uygundur. Bununla birlikte bütün rutin olmayan problemlerin çözümünde rutin problemlerden yararlanılır (Schloeglmann, 2004). Bu nedenle hedefin/kazanımın yapısına göre rutin veya rutin olmayan problem tercih edilebilir. Ünitenin hedeflerinden taviz vermemek koşuluyla her ikisinin de geliştirilmesi önemlidir. Müdahale 2: Öğrencileri problem çözme sürecine dahil etmek için problemin birlikte analiz edilmesi Bu müdahalenin amacı öğrencilerin problemin bilinenlerini ve bilinmeyenlerini tespit ederlerken aslında neyi öğrenmeleri gerektiğinin de farkına varmalarını sağlamaktır. Problem ifadesi içinde yer alan veya problemin çözümü için bilinmesi gereken kavram, ilke v.b. sınıfta öğrenciler ile birlikte tespit edilir. Hedefin belli olmasının bilinmeyeni öğrenmeye karşı motivasyonu artırması beklenir. Bu müdahale, Gagne’nin öğretim modelindeki “dikkati sağlama ve motivasyonu harekete geçirme” ve “öğrenciyi dersin ya da ünitenin sonunda Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 190 S. A. Kıray, A. İlik ulaşılması istenen amaçlardan (hedeflerden) haberdar etme” basamakları (Fidan, 1996) ile uyum içerisindedir. Öğrenci, bu yöntemde süreç esnasında problem içerisinde bilinmeyen olarak işaretlediği kavramı/terimi öğrenmeye başlayacağının farkına varır. Bu müdahalenin en önemli özelliği hedefin farkında olmayı sağlamasıdır. Bu müdahalede öğrenci aktif hale geçmek için ilk adımı atar. Öğrencilerin sürece katıldığı ve aktif olduğu bir eğitim anlayışının duyuşsal, bilişsel veya psikomotor alan üzerindeki olumlu etkilerine işaret eden çok sayıda araştırma/kanıt (Springer, Stanne ve Donovan, 1999; Kalem ve Fer, 2003; Şahin, Cerrah, Saka ve Şahin, 2004; Prince, 2004; Taçman, 2007; Şahin, 2007; Aydede ve Matyar, 2009) vardır. Öğrencilerin aktif hale geçirilmesi önerisi alanyazındaki kanıtlarla uyumludur. Problemin analiz edilmesi Polya (1957) ve Dewey (1933), başta olmak üzere hemen hemen bütün problem çözme yöntemlerinde yer alır. Torp ve Sage (1998) öğrenmenin bir problemle karşılaşma ve bu probleme çözüm bulma ile gerçekleşebileceğini belirtmiştir. Walker ve Leavy (2009) yaptıkları meta-analiz sonucunda, öğrencinin karşılaştığı problemi çözebilmek için neyi öğrenmesi gerektiği sorusuna cevap bulmak amacıyla anahtar konuyu/kavramı problem içinden çekebilmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca, problem çözücünün kendisindeki bilgi eksikliğinin farkına varmasının ve eksik bilgiyi elde etmek için çaba sarf etmesinin önemine vurgu yapmıştır. Barrows (2002), Hmelo-Silver ve Barrows(2006)’nın çalışmaları da bu bulguları destekleyen fazladan kanıtlar içermektedir. Problemin türü ne olursa olsun öğrencilerin nelerin bilinip nelerin bilinmediğine karar vermesi, çözüm için plan yapmaya başlamalarının ilk aşamasını oluşturur. Müdahale 3: Bilinmeyen kavram ve ilkelerin tümdengelim ağırlıklı hipotetik dedüktif akıl yürütme süreci ile öğrenilmesi Bu müdahalede bilinmediği tespit edilen yeni öğrenilecek kavram veya ilke için yeni bir problem durumu oluşturulur. Polya’nın köşegen öğretimi için üçgen ile ilgili bir problem durumu oluşturması gibi, kavram öğretimi için problem içinde problem durumu oluşturulur. Klausmeire’a göre kavram öğretimine ilk aşamada öğrenciye kavramın bütünlük içindeki yeri gösterilerek başlanmalıdır (Ülgen, 1996). Ausubel (1963), kavramın ilkönce öğretmen tarafından tanımlanması, sonra kavramı öğrencilerin çeşitli örneklere uygulaması ve belli ölçütlere göre analiz etmesini savunur. Ausubel’e göre, kavramın öğrenilebilmesi için problem çözme denemelerinin de bu kavram kullanılarak yapılması gerekir. Ausubel’in anlamlı öğrenme anlayışından yola çıkılarak geliştirilen tümdengelim ağırlıklı hipotetik dedüktüf bir akıl yürütme süreci gerektiren kavram haritaları, kavramsal değişim metinleri ve çürütme metinleri aracılığıyla yapılan eğitimlerin etkili olduğunu gösteren (Pankratius, 1990; Cicognani, 2000; Toka ve Aşkar, 2002; Özmen ve Demircioğlu, 2003; Özsoy ve Üzel, 2004; Türkmen, Çardak ve Dikmenli, 2005; Öner ve Arslan, 2005; Köse, Ayas, Uşak, 2006; Nesbit ve Adesope, 2006; Çakır Olgun, 2008; Cerit Berber ve Sarı, 2009; Tippet, in print) çok sayıda araştırma/kanıt vardır. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 191 Bu müdahalede kavram öğretimi için tümdengelim ağırlıklı hipotetik dedüktüf bir akıl yürütme süreci tercih edilir. Akıl yürütme süreci fen deneyleri/etkinlikleri ile desteklenerek kavram öğretimi derinleştirilir. Gijbels ve diğerleri (2005), yaptıkları meta-analiz çalışmasında problem çözme öğretiminde hipotetik dedüktif bir akıl yürütme sürecinin kullanılması yönündeki öneriye dikkat çekmişlerdir. Bu müdahalede kavram öğretimi, yeni bir problem çözme süreci olarak tasarlandığı için hipotetik dedüktüf akıl yürütme süreci doğal olarak devreye girer. Bu tarz bir akıl yürütmenin etkili olacağını destekleyen başka bir meta-analiz çalışmasında, Sio ve Ormerod (2009), problem çözücünün uzun süren bir kuluçka döneminin (sürecin başladığı an ile problemin çözümünün uygulanmaya başlandığı sürenin arasında kalan dönem) ardından tekrar probleme dönmesinin, onun gelişimine büyük katkı sağladığını iddia etmektedir. Kanıtlarla uyum içinde olan bu müdahalede, bilinmeyenlerden biri öğrenildiğinde, ana problem ifadesine geri dönülür ve problemin çözüme hazır hale gelip gelmediği kontrol edilir. Polya’nın ikinci basamağı (Plan Yapma): Müdahale 4, Polya’nın plan yapma basamağını, ana hatlarını koruyarak yeniden şekillendirmek için araştırma/kanıt destekli olarak tasarlanmıştır. Müdahale 4: Çözüm için öğrencilerle birlikte plan yapılması Müdahale 4, öğrencilerin gruplar halinde çalışmasını öngörür. Problemde istenen koşulu sağlamak için öğrencilerin grup olarak bir karara varmaları ve planlarını açıklamaları istenir. Müdahale 4, anlaşılmış olan her problemin çözümü için eldeki verilere bakarak bir plan yapmayı önerir. Probleme zihinsel çözüm bulmayı temele alır. Bu basamak Polya (1957)’nın plan yapma, Dewey (1933)’nin olası çözümler belirleme ve denenceler kurma basamakları ile paralellik gösterir. Müdahale 4, Polya’nın matematik problemleri için örnek verdiği plan yapmadan farklı olarak, deney tasarlama becerisinin de yapılacak planların içerisine dahil edilmesini önerir. Öğrencilerin karar alma ve uygulama sürecine katılmasının önemine işaret eden Müdahale 2’deki kanıtlar bu basamağı da destekler niteliktedir. Polya’nın problem çözme yöntemini temele alan yöntemlerin etkili olduğunu gösteren meta-analiz sonuçları (Dochy ve diğerleri, 2003; Gijbels ve diğerleri, 2006; Walker ve Leavy, 2009), Polya’nın basamaklarının ana hatlarına bağlı kalmanın önemine işaret eden kanıtlar olarak görülebilir. Bu çalışmada yapılan uyarlamanın Polya’nın plan yapma basamağının özünü kaybettirmemesi nedeniyle, alanyazındaki kanıtlar ile uyum içinde olduğu söylenebilir. Polya’nın üçüncü basamağı (Planı uygulama): Müdahale 5, bilimin doğası dikkate alınarak Polya’nın planı uygulama basamağını yeniden şekillendirmek için tasarlanmıştır. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 192 S. A. Kıray, A. İlik Müdahale 5: Planın uygulamaya geçirilmesi ve adımların doğrulanması Müdahale 5’te yapılan plan uygulamaya geçirilir. Plandaki basamakların doğruluğundan emin olmak için doğrulama çalışması yapılır. Bu basamak da Polya’nın öngörüsü ile aynıdır. Polya’nın basamaklarını kullanmanın öğrenci başarısını artırdığını gösteren araştırmalar/kanıtlar (Dochy ve diğerleri, 2003; Gijbels ve diğerleri, 2006; Walker ve Leavy, 2009) bu basamağın kullanılmasına kanıt olarak gösterilebilir. Polya bir matematik problemini çözmeyi örnek verir, oysa bir fen dersinde yapılan plana göre bu basamakta deney de yapılabilir. Fen problemlerinin çözümleri çoğunlukla deney yapmayı gerektirebilir. Dewey (1933), bu nedenle bu basamağı denencelerin sınanması şeklinde ifade etmiştir. Bu basamağın Polya’dan ayrılan yanı plandaki basamakların doğrulanması kısmıdır. Polya burada matematiksel ispata göz kırparken fen bilimleri mutlak doğruyu kabul etmediği için ispatı reddeder (Güzel, 1999, s.33; Schwartz, Gfeller ve Lederman, 2001). Ancak fazladan doğrulamalar ya da genellemeleri kabul eder. Bu müdahale mutlak doğru anlayışını reddeden bilimin doğası çalışmaları ile uyum içindedir. Polya’nın dördüncü basamağı (Geriye Bakış): Müdahale 6, Polya’nın geriye bakış basamağını kanıtları göz önüne alarak yeniden şekillendirmek için tasarlanmıştır. Müdahale 6: Öğrenilen bilginin başka bir duruma uyarlanması Bu müdahalede elde edilen sonuç kontrol edildikten sonra başka bir duruma/probleme uygulanıp uygulanamayacağı gözden geçirilir. Transferi gerçekleştirmek bu müdahalenin temel amacıdır. Gestaltçı kurama göre öğrenme transfere bağlıdır (Sönmez, 2004, s.12). Bugün etkili olduğu çok sayıda araştırma (Demircioğlu, Özmen ve Demircioğlu, 2004; Özsevgenç, 2006; Çardak, Dikmenli ve Sarıtaş, 2008; Ergin, Kanlı ve Ünsal, 2008; Liu, Peng, Wu ve Lin, 2009) ile test edilmiş olan 5E, 7E öğrenme modeli, 6 basamaklı teknik gibi öğretim modellerinin basamakları arasında bilginin derinleştirmesi (başka bir duruma uygulanması) önemli yer tutar. Buna rağmen öğrencilerin okulda öğrendikleri bilgi ve becerileri okul dışında veya diğer derslerdeki yeni konulara uygulamada başarısız olduklarını gösteren çalışmalar hala ortaya çıkmaya devam etmektedir (Blanchette ve Dunbar, 2002; Sousa, 2006, s.138 ). Müdahale 6 bilgiyi başka duruma uygulamanın geliştirilmesine işaret eden alanyazındaki bu kanıtlar ile uyum içindedir. ARAŞTIRMANIN AMACI Bu çalışmada, kanıt/araştırma temelli uygulama araştırmalarına örnek oluşturacak bir araştırma tasarlamak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda Kıray (2003)’ün Polya’nın problem çözme basamaklarını esneterek on dört adımda uyguladığı problem çözme yöntemi ile ilgili araştırmadan faydalanılmıştır. 2003 yılında yapılan araştırmada çok sayıda kaynaktan faydalanılmasına rağmen kanıt Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 193 temelli uygulama anlayışına vurgu yapılmamıştır. Bu amaçla bu çalışmada daha önce kullanılmış olan 14 basamak, 6 ayrı müdahale başlığı altında toplanmış, her müdahalenin alanyazındaki desteği ve ne anlama geldiği açıklanarak kanıt temelli uygulama tarzı bir araştırma şekline getirilmiştir. Bulgularından faydalanılan 2003 yılındaki araştırmanın kaynakçası bu çalışma için güncelleştirilmiştir. YÖNTEM Araştırmanın çalışma grubunu, 2002-2003 öğretim yılı bahar döneminde Konya ilinde bir ilköğretim okulunun 7. sınıf öğrencilerinin tamamı oluşturmuştur. Araştırma 6 sınıfta yer alan toplam 160 öğrenci (76 deney, 84 kontrol) ile öntestsontest kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Deney ve kontrol grubunun “Ya basınç olmasaydı” ünitesindeki başarılarının karşılaştırıldığı çalışmada, test ölçümlerinin güvenirlik katsayısı, 0.82 (Cronbach alpha) olarak tespit edilmiştir. Çoktan seçmeli 28 sorudan oluşan testteki sorular Bloom (1971)’un taksonomisi dikkate alınarak bilgi, kavrama, uygulama ve uygulama üstü şeklinde sınıflandırılmıştır. Test orta güçlükte ve ayırıcılık gücü yüksek sorulardan oluşturulmuştur. BULGULAR VE YORUMLAR Deney ve kontrol gruplarının öntest puanlarının karşılaştırıldığı t testi sonucu tablo 1’ de verilmiştir. Tablo 1. Deney ve Kontrol Gruplarında Yer Alan Öğrencilerin Öntest Puanlarının Karşılaştırılması GRUP N A.O S.S t p ÖNB ÖNK ÖNUY ÖNÜST ÖNTOP Den. G. Kon. G. Den. G. Kon. G. Den. G Kon. G. Den. G. Kon. G. Den. G. Kon. G. 76 84 76 84 76 84 76 84 76 84 4,43 4,87 4,95 4,46 ,72 ,69 ,74 ,88 11,25 11,37 1,68 1,91 2,33 1,82 ,67 ,66 ,74 ,68 3,00 3,10 1,52 0,129 1,47 0,144 0,31 0,752 1,28 0,201 0,24 0,806 Tablo 1’ de, geliştirilen erişi testi deney ve kontrol gruplarına öntest olarak uygulandığında, öğrencilerin öntest bilgi (ÖNB), kavrama (ÖNK) , uygulama (ÖNUY), uygulama üstü (ÖNÜST) ve toplam başarıları (ÖNTOP) kategorisinde yer alan sorulara verdikleri cevaplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir. Bu sonuç grupların testteki sorular hakkındaki ön bilgilerinin deneysel sürecin başında denk olduğu şeklinde yorumlanabilir. Uygulama başında grupların denk olması nedeniyle uygulanan yöntemin etkililiğine her iki grubun sontest sonuçlarına bakılarak karar verilebilir. Deney Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 194 S. A. Kıray, A. İlik ve kontrol gruplarının sontest puanlarının karşılaştırıldığı t testi sonucu tablo 2’ de verilmiştir. Tablo 2. Deney ve Kontrol Gruplarında Yer Alan Öğrencilerin Sontest Puanlarının Karşılaştırılması GRUP N A.O S.S t p E.B SONB SONK SONUY SONÜST SONTOP Den. G. Kon. G. Den. G. Kon. G. Den. G Kon. G. Den. G. Kon. G. Den. G. Kon. G. 76 84 76 84 76 84 76 84 76 84 6,97 4,93 8,82 5,56 1,22 ,86 1,41 ,83 18,97 12,69. 1,37 1,99 2,38 2,80 ,60 ,64 ,90 ,71 3,66 4,60 7,49 0,000 1.02 7,88 0,000 1.16 3,71 0,000 0,56 4,51 0,000 0.81 9,49 0,000 1.36 Tablo 2’de erişi testi deney ve kontrol gruplarına son test olarak uygulandığında öğrencilerin sontest bilgi (SONB), kavrama (SONK) , uygulama (SONUY), uygulama üstü (SONÜST) ve toplam başarıları (SONTOP) kategorisinde yer alan sorulara verdikleri cevaplar arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Etki büyüklüğü değerleri bu farkın çok geniş düzeyde etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu bulgu deney grubundaki öğrencilerin bütün kategorilerde kontrol grubundaki öğrencilerden daha başarılı olduğu şeklinde yorumlanabilir. SONUÇ VE TARTIŞMA Deney grubunun bütün kategorilerde kontrol grubundan daha başarılı olması, Polya’nın problem çözme yöntemine göre uyarlanan yeni yöntemin etkili olmasından kaynaklanmış olabilir. Bu sonuç, alanyazındaki problem çözmenin öğrencinin bilişsel alandaki gelişimine olumlu katkı sağladığını belirten araştırmalardan (Verschaffel ve diğerleri, 1999; Dochy ve diğerleri, 2003; Gijbels ve diğerleri, 2005; Özsoy, 2005; Akinsola ve Awofala, 2008; Çalışkan ve diğerleri, 2010; Tüysüz ve diğerleri, 2010) sağlanan kanıtlara göre öğrenme ortamının düzenlenmiş olmasının öğrenci başarısını artırdığı şeklinde yorumlanabilir. Bu sonucun nedenlerinden birisi, Larkin (1980); Chi, Feltovich ve Glaser (1981), Azai ve Yokoyama (1984), Verschaffel ve diğerleri (1999), Altun ve Sezgin Memnu (2008) tarafından alanyazında iddia edildiği gibi problem çözme becerisinin öğrenilebilir bir beceri olmasından kaynaklanmış olabilir. Alanyazındaki bu kanıt dikkate alınarak öğrenciler süreç içerisinde sürekli olarak sistemli problem çözme yöntemi ile karşı karşıya bırakılmıştır. Bu nedenle deney grubu öğrencileri, problem çözmede uzmanlaşmış, kendilerine has problem çözme stratejileri geliştirmiş olabilir. Derste problem çözme yöntemini öğrenmiş öğrenciler, bunu karşılaştıkları başka problemlere uygulamada başarılı olmuş olabilir. Bir diğer neden ise alanyazındaki kanıtlar ışığında geliştirilen Müdahale 6 ile öğrencilerin öğrendikleri bilgiyi başka problemlere ve başka Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 195 durumlara transfer etmesi nedeniyle konuları daha iyi öğrenmesi ve öğrencilerin transfer etme becerilerinin gelişmesi olabilir. Lawrenz, Lin ve Cheng (2000), geleneksel yöntemin kavram öğretiminde yetersiz kaldığını belirtmişlerdir. Geleneksel yöntemle eğitim alan öğrencilerin sadece algoritmik problemleri çözmeye şartlanmaları nedeniyle kavramsal düzeydeki soruları çözmede başarılı olamadıklarını ifade etmişlerdir. Uygulanan problem çözme yönteminde alanyazındaki kanıtlar dikkate alınarak geliştirilen Müdahale 2 ve Müdahale 3 ile kavram öğretimine özel önem verilmesi deney grubundaki öğrencilerin bilgi, kavrama ve uygulama üstü kategorisindeki sorularda daha başarılı olmasına yol açmış olabilir. Bu kategorilerdeki etki büyüklüğü değerinin çok geniş olması bu olasılığı destekler niteliktedir. Deney ve kontrol grubunun öntest ve sontestteki aritmetik ortalamaları karşılaştırıldığında deney grubunda bütün kategorilerde artış olduğu, kontrol grubunda ise UST şeklinde tanımlanan üst düzey düşünme becerisi gerektiren soruları çözmede öğrencilerin aritmetik ortalamalarında bir artış olmadığı görülmektedir. Alanyazında bir üst düzey düşünme becerisi (Seferoğlu ve Akbıyık, 2006) olarak belirtilen ve problem çözme yönteminin üst düzey düşünme becerilerini geliştirdiğini ifade eden (Hmelo ve Ferrari, 1997) kanıtları/araştırmaları dikkate alan bu çalışmada, deney grubunda problem çözme yönteminin öğretim yöntemi olarak uygulanmış olması, deney grubu öğrencilerinin üst düzey düşünme becerisi gerektiren soruları çözmede daha başarılı olmasına yol açmış olabilir. Bu araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak alanyazındaki güçlü kanıtlardan destek alınarak yapılacak uygulamalarda başarılı olma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Özellikle kısa süreli uygulamalar için kanıt düzeyi güçlü uygulamaların tercih edilmesi önerilebilir. Kavram yanılgılarının giderilmesi/zihindeki imajların değiştirilmesi gibi ders içerisinde nokta atışı yapılması gereken durumlarda alanyazındaki kanıtlardan destek alarak geliştirilmiş müdahalelerin kullanılması önerilebilir. Araştırma/kanıt temelli araştırmaların en büyük referans noktasını alandaki araştırmalar ve bu araştırmalar üzerinde yapılmış çalışmalar oluşturur. Bu yöntemin benimsenmesi halinde meta-analiz çalışmalarına ihtiyaç duyulması kaçınılmaz olur. Bu nedenle araştırmacılara özellikle çok sayıda eğitim araştırmasının olduğu konularda meta-analiz çalışmaları yapmaları tavsiye edilebilir. Polya’nın problem çözme yönteminin temel basamakları korunduğu müddetçe duruma göre alanyazın destekli yapılacak uyarlamalarda olumlu sonuç alınabilir. Problem çözme becerisini geliştirmek için öğretmenlere en azından bir öğrenme birimini bu yöntem ile öğretmeleri tavsiye edilebilir. KAYNAKÇA Akinsola, M.K. & Awofala, A.O.O. (2008). Effects of problem context and reasoning complexity on mathematics problem-solving achievement and transfer Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 196 S. A. Kıray, A. İlik of secondary school students. European Journal of Scienctific Research, 20(3), 641-651. Altun, M. & Sezgin Memun, D. (2008). Matematik öğretmeni adaylarının rutin olmayan matematiksel problemleri çözme becerileri ve bu konudaki düşünceleri. Eğitimde Kuram ve Uygulama, 4(2), 213-238. Anzai, Y. & Yokoyoma, T. (1984). Internal models in physics problem solving. Cognition and Instruction, 1(4), 397-450. Ausubel, D. P. (1963). The psychology of meaningful verbal learning. New York: Grune and Stratton. Aydede, M.N. & Matyar, F. (2009). Fen bilgisi öğretiminde aktif öğrenme yaklaşımının bilişsel düzeyde öğrenci başarısına etkisi. Türk Fen Eğitimi Dergisi, 6(1),115-127. Berlin, D. F., & White, A. L. (1995). Connecting school science and mathematics. In P. A. House & A. F. Coxford (Eds.), Connecting mathematics across the curriculum. National Council of Teachers of Mathematics Yearbook, Reston, VA: National Council of Teachers of Mathematics. Barrows, H. S. (2002). Is it truly possible to have such a thing as dPBL? Distance Education, 23(1), 119-122. Blanchette, I. & Dunbar, K. (2002). Representational change and analogy: How analogical inferences alter target representations. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 28, 672-685. Bloom, B. S., Hastings, J. T., & Madaus, G. F. (1971). Handbook on formative and summative evaluation of student learning. New York: McGraw Hill. Cerit Berber, N. & Sarı, M. (2009). Kavramsal değişim metinlerinin iş, güç, enerji konusunu anlamaya etkisi. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, 27, 159-172. Chi, M.T.H., Feltovich, P.S., & Glaser, R. (1981). Categorization and representation of physics problems by experts and novices. Cognitive science, 5, 121-152. Cicognani, A. (2000). Concept mapping as a collaborative tool for enhanced online learning. Educational Technology & Society, 3(3), 150-158. Czerniak, C.M., Weber, W.B., Sandmann, J.A. & Ahern, J. (1999). School Science & Mathematics, 99(8 ), 421-430. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 197 Çakır Olgun, Ö. S. (2008). Examining the fifth graders’ understanding of heat and temperature concepts via concept mapping. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 34, 54-62. Çakmakcı, G., Tosun, Ö., Turgut, Ş., Örenler, Ş., Şengül, K. & Top G. (in print). Promoting an inclusive image of scientists among students: Towards research evidence-based practice. International Journal of Science and Mathematics Education. DOI: 10.1007/s10763-010-9217-4. Çalışkan, S., Sezgin Selçuk, G. & Erol, M. (2006). Fizik öğretmen adaylarının problem çözme davranışlarının değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 30, 73-81. Çalışkan, S., Sezgin Selçuk, G. & Erol, M.. (2010). Instruction of problem solving strategies: Effects on physics achievement and self efficacy beliefs. Journal of Baltic Science Education, 9(1), 20-34. Çardak, O., Dikmenli, M. & Sarıtaş, Ö. (2008). Effect of 5E instructional model in student success in primary school 6th year circulatory system topic. AsiaPacific Forum on Science Learning and Teaching, 9(2), 1-11. Davison, D.M., Miller, K.W. & Metheny, D.L. (1995). What does integration of science and mathematics really mean? School Science and Mathematics, 95(5), 226-230. Dede, Y. & Yaman, S. (2006) . Fen ve matematik eğitiminde problem çözme: Kuramsal bir çalışma. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 32(2), 116-128. Demircioğlu, G., Özmen, H. & Demircioğlu, H. (2004). Developing activities based on the constructivist view of learning and investigating of their effectiveness. Türk Fen Eğitimi Dergisi, 1(1), 21-25. Demirkan, A., Ekici, Y., Uçar, K. & Baksan, S. (2000). Kanıta dayalı tıp. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, 53(4), 221-225. Dewey, J. (1933). How we think: A restatement of the relation of reflective thinking to the educative process. Boston: DC Heath and Company Dochy, F., Segers, M., Bossche, P.V. & Gijbels, D. (2003). Effects of problembased learning: A metaanalysis. Learning and Instruction, 13, 533–568. Dominowski, R. L., & Bourne, L. E. Jr. (1994). History of research on thinking and problem solving. In R.J. Sternberg (Ed.), Thinking and problem solving (pp. 1-35). San Diego, CA: Academic Press. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 198 S. A. Kıray, A. İlik Ergin, İ., Kanlı, U. & Ünsal, Y. (2008). An example for the effect of 5E model on the academic success and attitude levels of students’: “Inclined projectile motion”. Türk Fen Eğitimi Dergisi, 5(3), 47-59. Fidan, N. (1996). Okulda öğrenme ve öğretme. Ankara: Alkım Yayıncılık. Finegold, M., & Mass, R. (1985). Differences in the process of solving physics problems between good physics problem solvers and poor physics problem solvers. Research In Science and Tecnological Education, 3, 59-67. Gijbels, D., Dochy, F., Bossche, P.V. & Segers, M. (2005). Effects of problembased learning: A Meta-analysis from the angle of assessment. Review of Educational Research, 75(1), 27-61. Gray G.E. (2002) Evidence –based medicine: An introduction for psychiatrists. Journal of Psychiatric Practice, 8, 5-13. Güzel, C. (1999). Çoğulculuğun kuramcısı: Lakatos. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları. Hargreaves, D. H. (1997). In defence of research for evidence-based teaching: A rejoinder to Martyn Hammersley. British Educational Research Journal, 23(4), 405–419. Hermanowicz, H.J. (1961). Problem solving as teaching method. Educational Leadership, 18(5), 299-307. Hmelo, C.E. & Ferrari, M. (1997). The problem-based learning tutorial: Cultivating higher order thinking skills. Journal for the Education of the Gifted, 20(4), 401-422. Hmelo-Silver, C. E., & Barrows, H. S. (2006). Goals and strategies of a problem based learning facilitator. The interdisciplinary Journal of Problem-based Learning, 1(1), 21-39. Kalem, S. & Fer, S. (2003). The effects of active learning model on the learning, teaching and communication process of students. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri (Educational Sciences Theory & Practice), 3 (2), 433-461. Kaya, B. (2009). İlköğretim 6-7-8. sınıf öğrencilerinin düşünme stilleri ile matematik akademik başarılarının okul türüne, cinsiyete ve sınıf düzeyine göre incelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Kılınç, A. (2007). Probleme dayalı öğrenme. Kastamonu Eğitim Dergisi, 15 (2), 561-578. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 199 Kıray, S.A. (2003). İlköğretim 7. sınıflarda fen bilgisi dersinde uygulanan problem çözme stratejisinin öğrencilerin kavramları anlama ve problem çözme performansları üzerine etkisi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. Kıray, S.A. (2010). İlköğretim ikinci kademede uygulanan fen ve matematik entegrasyonunun etkililiği. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Köse, S., Ayas, A. & Uşak, M. (2006). The effect of conceptual change texts instructions. Internatinal Journal of Environmental and Science Education, 1(1), 78-103. Larkin, J. H. (1979). Processing information for effective problem solving. Engineering Education, 70, 285-288. Larkin, J. H. (1980). Skilled problem solving in physics: A hierarchical planning model. Journal of Structural Learning, 1, 271-297. Larkin, J. H. (1983). The role of problem representation in physics. In D. Gentner & A. L. Stevens (Eds.), Mental models. Hillsdale, Nj: Lawrence Erlbaum, 75-98. Larkin, J. H. & Reif, F. (1979). Understanding and teaching problem solving in physics. Europan Journal of Science Education, 1(2), 191-203. Lawrenz, F., Lin, H. & Cheng, H. (2000). The assesment of students and teachers’ understanding of gaz laws. Journal of Chemical Education, 77(2), 235238. Liu, T.-C., Peng, H., Wu, W.-H.,& Lin, M.-S. (2009). The effects of mobile natural science learning based on the 5E learning cycle: A case study. Educational technology & society, 12 (4), 344–358. MEB (2009). Matematik Programı. http://ttkb.meb.gov.tr/ogretmen/ (18 Ekim 2010) Mc Millan, C. & Swadener, M. (1991). Novice use of qualitative versus quantative problem solving in electrostatics. Journal Of Research In Science Teaching, 28(8), 661-670. Meier, S.L., Cobbs, G. & Nicol, M. (1998). Potential benefits and barriers to integration. School Science and Mathematics, 98(8), 438-447. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 200 S. A. Kıray, A. İlik National Council of Teachers of Mathematics (2000). Principles and standards for school mathematics. Reston, Va. NCTM. Nesbit, J.C. & Adesope, O.O. (2006). Learning with concept and knowledge maps: A meta-analysis. Review of Educational Research, 76(3), 413-448. Öner, F. & Arslan, M. (2005). İlköğretim 6. sınıf fen bilgisi dersi elektrik ünitesinde kavram haritaları ile öğretimin öğrenme düzeyine etkisi. The Turkish Online Journal of Educational Technology, 4(4), 163-169. Özerdem, A., Tunca, Z., Aydın, H., Örs, Y. & Karaçam,Ö. (2008). Kanıta dayalı tıp ve psikiyatri. 43. Ulusal Psikiyatri Kongresinde Panel Olarak Sunulmuştur, İstanbul. Özmen, H. (2004). Fen öğretiminde öğrenme teorileri ve teknoloji destekli yapılandırmacı (constructivist) öğrenme. The Turkish Online Journal of Educational Technology, 3(1), 100-111. Özmen, H. & Demircioğlu, G. (2003). Asitler ve bazlar konusundaki öğrenci yanlış anlamalarının değerlendirilmesinde kavramsal değişim metinlerinin etkisi. Milli Eğitim Dergisi, 159. Özsevgenç, T. (2006). Kuvvet ve hareket ünitesine yönelik 5E modeline göre geliştirilen öğrenci rehber materyalinin etkililiğinin değerlendirilmesi. Türk Fen Eğitimi Dergisi, 3(2), 36-48. Özsoy, G. (2005). Problem çözme becerisi ile matematik başarısı arasındaki ilişki. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 3, 179-190. Özsoy, N. & Üzel, D. (2004). Kavram haritası ve Vee diyagramı kullanımının ilköğretim 7. sınıf matematik öğretiminde öğrenci başarısına etkisi. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, 15, 57-64. Pankratius, W. J. (1990). Building an organized knowledge base: Concept mapping and achievement in secondary school physics. Journal of Research in Science Teaching, 27(4), 315-333. Polya, G. (1957). How to solve it: A new aspect of mathematical method. Princeton: Princeton University Press. Prince, M. (2004). Does active learning work? A review of the research. Journal of Engineering Education, 93(3), 223-231. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 Polya’nın Problem Çözme Yönteminin Fen Bilgisi Öğretiminde… 201 Roebuck, K.I. & Warden M. A. (1998). Searching for the center on the mathematics- science continuum. School Science and Mathematics, 98(6), 328333. Savery, J. R., & Duffy, T. M. (1995). Problem based learning: An instructional model and its constructivist framework. Educational Technology, 35(5), 31-38. Schloeglmann, W. (2004). Routines in non-routine problem-solving processes. In: M.Johnsen Hoines and A. B. Fuglestad (Eds.): Proceedings of the 28th Conference of the International Group for the Psychology of Mathematics Education, Bergen University College, Bergen 2004/4, 161-168. Schwartz, R.S., Gfeller, M.K. & Lederman, N.G. (2001). Integrating science and mathematics: A natural connection or strange bedfellows? Paper Presented at the Annual Meeting of the Association for the Education of Teachers in Science, Costa Mesa, CA. Seferoğlu, S. & Akbıyık, C. (2006). Eleştirel düşünme ve öğretimi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 30, 193-200. Senemoğlu, N. (2004). Gelişim öğrenme ve öğretim:Kuramdan uygulamaya. Ankara: Gazi Kitabevi. Simon, D.P., & Simon, H.A. (1978). Individual differencies in solving physics problems. In R. S. Siegler (Ed.), Children’s Thinking: What Develops? Hillsdale, Nj: Lawrence Erlbaum, 325-348. Sio, U.N. & Ormerod, T.C. (2009). Does incubation enhance problem solving? A Meta-analytic review. Psychological Bulletin, 135(1), 94-120. Sousa, D. A. (2006). How the brain learns. California: Corwin Press Sönmez, V. (1994). Eğitim felsefesi. Ankara: Pegem Yayıncılık Sönmez, V. (2004). Dizgeli eğitim. Ankara: Anı Yayıncılık Springer, L., Stanne, M.E. & Donovan, S.S. (1999). Effects of small-group learning on undergraduates in science, mathematics, engineering, and technology: A Meta-analysis. Review of Educational Research, 69(1), 21-52. Şahin, M. (2007). The importance of efficiency in active learning. Türk Fen Eğitimi Dergisi, 4(2), 61-74. Şahin, N.F., Cerrah, L., Saka, A. & Şahin, B. (2004). Yüksek öğretimde öğrenci merkezli çevre eğitimi dersine yönelik bir uygulama. GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(3), 113-128. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011 202 S. A. Kıray, A. İlik Taçman, M. (2007). Aktif öğrenme modeliyle oluşturulan sınıf ortamının öğrenciler üzerine etkisi. 7.Uluslararası Eğitim Teknoloji Konferansı. Yakın Doğu Üniversitesi, Kıbrıs. TDK (2010). Büyük Türkçe sözlük. http://www.tdkterim. gov. Tr(18 Ekim 2010) Tippet, C.D. (in print). Refutation text in science education: A review of two decades of research. International Journal of Science and Mathematics Education, DOI: 10.1007/s10763-010-9203-x Toka, Y. & Aşkar, P. (2002). Bilişsel çelişki ve kavramsal değişim metni yöntemlerinin bir bilinmeyenli denklemlerle ilgili öğrenci başarısına etkisi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 23, 211-217. Torp, L. & Sage, S. (1998). Problems as possibilities: Problem-based learning for K-12 education. Alexandria, VA: Association for supervision and Curriculum Development. Türkmen, L., Çardak, O. & Dikmenli, M. (2005). Using concept maps changing the misconceptions of the first year high school students in biology courses in classification of living things and their diversity. Journal of Gazi Educational Faculty, 25(1), 155-168. Tüysüz, C., Tatar, E. & Kuşdemir, M. (2010). Probleme dayalı öğrenmenin kimya dersinde öğrencilerin başarı ve tutumlarına etkisinin incelenmesi. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(13), 48-55. Ülgen, G. (1996). Kavram geliştirme: Kuramlar ve uygulamalar. Ankara:Setma Venville, G. J., Wallace, J., Rennie, L. J. & Malone, J. A. (2002). Curriculum integration: Eroding the high ground of science as a school subject? Studies in Science Education, 17, 43-84. Verschaffel, L., De Corte, E. & Lasure, S. (1999). Learning to solve mathematical application problems: A design experiment with fifth graders. Mathematical Thinking and Learning, 1(3), 195-229. Walker, A. & Leary, H. (2009). A Problem Based Learning Meta Analysis: Differences Across Problem Types, Implementation Types, Disciplines, and Assessment Levels. The Interdisciplinary Journal of Problem-based Learning, 3(1),12-43. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 31, Sayfa 183-202, 2011