kavram-ozgun-web

Transkript

kavram-ozgun-web
*
bu baskı almanak ve kavram
haritasının süperpozisyonudur. açık
hali poster olarak, kapalı hali kitapçık
gibi kullanılabilir.
ls
ge
en
post-modernite
r
le
iz
sar
s
tre
at
le
arc
hiz
oo
m
new babylon
ll
igram
arch
ütopya
hippiler
ro
s
lhaa
koo
tsch
umi
1968
be
a
çeli s
şki
venturi
r
n
luş
vi
eg
kla
’
ck
tems
il
hib
rid
va
ro
ka
-v
t
kimlik
1980’ler
kit
ne sch
olib
er
al
is
m
Üzerine yazması en zor başlık postmodern olmalı. Herhalde insan içinde
olduğu şeye dışarıdan bakmakta
zorlanıyor. Bugün kimse okulda mimar
olmayı öğretmiyor, çünkü nasıl mimar
olunacağının kesin bir tanımı artık yok.
Mimarlığın kesin kuralları ya da mutlak
bir
teorisinden
bahsedemiyoruz.
Herşeyin iç içe geçtiği, sınırların
kaybolduğu bir noktada bulunuyoruz ve
vardığımız her yargıda, çizdiğimiz her
çerçevede yeni çelişkiler yaratıyoruz.
Mimarlık bundan böyle sadece içerik
değil, bağlam, anlam, süreç, deneyim
gibi karmaşık bir ilişkiler ağından
oluşuyor. Günümüzde mimarlık bu
ilişkiler üzerinden kuruluyor.
ove
rexp
so
osu
sy
re
al
me
dy
a
so
e
re
lair
u
v
p
eb r po
f
le telie
a
ro
Paul
Virilio’nun
‘‘The
Overexposed
City’’makalesi tam yirmi yıl önce yazılmış
olmasına ve o günden bu güne çok şey
değişmiş
olmasına
rağmen
içinde
bulunduğumuz dijital çağa her zamankinden
daha çok uyuyor. Yazarın belirttiği ‘yapılı
çevrenin elektronik bir topos içinde varolma
durumu’nu sosyal medyanın, bir adım öteye
taşıyarak, kamusal alanı elektronik bir ağın
içinde ürettiğini söyleyebiliriz. Bu mecrada
sadece bireyler değil, mimarlık da yeniden
varoluyor. Peki bilgisayar içerisinde üretim ve
temsil yeni bir mimarlık deneyimine olanak
tanıyor mu?
MİMARI
İTÜ İç Mimarlık Bitirme Projesi Makedi, İstanbul 2010
ÇAĞIN
Centre Pompidou, Paris 2011
ji
lt
6
Bostancı’da İsimsiz Modern, İstanbul 2012
id
had
gehry
bil
e
om
n
fe laklık
muğ
yeni
Yaşadığım yere modern düşünce biraz geç gelmiş olsa gerek. En azından mimarlık alanında bunu
söyleyebiliriz. Bizim Kadıköy’ün tipik apartmanlarından bahsediyorum. Çoğu altmışlar ve sonrasında
inşa edilen bu yapılar birbirlerine benzerler, geniş balkonları, uzun ve büyük pencereleri, yalın cepheleriyle jenerik apartmanlardan kolayca ayırılırlar. Ancak modern mimarlıkla ilişkilerini kurmak biraz daha
zordur; Mimarlık Fakültesi’nde ilk yıllarımda yani Villa Savoye’u yeni tanıdığımda bizim güzel apartmanlarla arasında biçimsel bir benzerlik kuramamıştım. Modernizmin öğretisinde önemli olanın biçim değil,
işlev olduğunu kavramak gerekiyordu. Nedense çok daha sonra tanıdığım 1919 yılına tarihlenen
Maison Domino ile taşlar yerine oturdu. Betonarme karkas, serbest cephe, serbest plan; Kadıköy’ün
apartmanları aslında ilk fikirden 50 sene sonra üretilmişlerdi.
au
las
ri
3D P
co
py
lef
ım
sar ım
a
t
r
ik
etr
sa
m
a
a
t
par
kli
e
st
e
d
ar
y
a
gis
m
genius-loci
nting
dijitalizasyon
lik
uc
siberkültür
s
ev
işl
hareke
i
elc
lo
no
ğla
a
t
kübizmp
m
cha
u
d
modernizm
fo
w
ww
ba
em
le
x,
Halı Yıkayanlar, İstanbul 2010
sin
iş
pa ürlük
30
özg
1848 devrim
71
18
ar
Hepimiz akıllı çocuklardık, Beyoğlu’nda takribi
150 yaşında, yığma, oldukça büyük bir lise
binasının üç katından ikincisinde, geniş ve
yüksek tavanlı bir sınıfın en arka sırasında
oturmuş dersi dinliyordum. Mösyö Batteau
uzun boylu, ince yapılı, ciddi bakışlı bir fransız
evladıydı. Aydınlanma çağı ve rasyonalizmle bizi
tanıştırmak için biçilmiş kaftandı. Toplum
sözleşmesi, ilk ansiklopedi, insan hakları bildirisi,
kuvvetler ayrılığı, Robespierre, 1789 devrimi…
bunların hepsi aklın üstünlüğü ile başarılmıştı.
Öğrenmek, bilmek, sorgulamak, birey olmak,
akıl ile değerlendirmek gerekiyordu. Hepimiz
akıllı çocuklardık, mutlak doğruya akıl ile
ulaşacağımızdan emindik.
m
ko
m
Özgürlüğü Seyreden İnsanlar, Paris 2011
Kent büyümüştü. Aslında doğma
büyüme
İstanbulluydum.
Ancak
İstanbul ile tanışmam üniversiteye yeni
başladığım dönemde oldu. Aylakça
bir özgürlükle kalabalığa karıştım.
Kendimi sokaklara, eski mahallelere
ait hissettim. Çevrem değişiyordu, bir
yandan kentin işlek noktalarında pırıl
pırıl ve dev gibi alış veriş merkezlerirezidanslar yükseliyor, diğer yandan
eski sokaklar yeniden keşfedilirken,
kafe ve barlar ayak bastığım her yerde
peşimden
geliyordu.
Akşamları
Taksim Meydanı girişinden İstiklal
Caddesi’ne
doğru
baktığımı
hatırlıyorum. Birazdan içine dalacağım
kalabalığı nefesimi tutarak seyreder,
mağazaların ve süslü cadde ışıklarının
önünde
inip
kalkan
siluetlere
heyecanlanırdım. Globalleşen kentle,
endüstriyelleşen
kent
arasındaki
paralellikleri bugün kursam da galiba o
günlerde
anladım
ondokuzuncu
yüzyılda Paris nasıl bir yerdi.
im
ris
ius
que
belle épo
la
modern yaşam pasajlar,
bulvarlar
ü
ün
18
zamanın ruhu üzerinden
mimarlık yolculuğum.
m
fla
bi
ç
işçi
ba
ka udela
ire
la
ba
lık
uc
lle
tle
-d
vio
kl
op
ed
i
an
si
sq
te
n
mo eau
rouss
leri
lle
aha
u
ba
grop
r
nö
avant-garde
Gezi kelimesi Türk Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlük’ünde ancak dördüncü anlamında bugün
ifade ettiklerinden ufak bir iz taşıyor: ‘‘Gezinti yeri: İnönü gezisi. Taksim gezisi.’’ Bahsettiğim anlam
hayaller, özgürlük ve isyan değil. Daha çok hayal kırıklığı ve baskılar karşısında gösterdiğimiz duygusal
bir tepki olabilir. Çünkü, 80 sonrası doğmuş orta sınıf çocukları olarak ortak payemiz kandırılmış
olmamızdı. Üniversiteyi kazanma endeksli bir yarış ve onca yıllık sabırdan sonra, öğrenimimiz bittiğinde
ne bize vaadedildiği gibi özgürdük, ne de sınıf atlayabilmiştik. Üç kuruş maaşa çok yoğun bir tempoda
kendimizi herşeyden vazgeçmiş olarak bulduk. Üstelik mavi yakalı yaşıtlarımızın aksine bu kadere son
derece hazırlıksızdık. Yaşadığımız hayal kırıklığının üstüne bir de otoritenin mevcut kurtarılmış bölgelerimize sarkması tuz biber oldu. Sokağa çıktık, 1968 öğrenci hareketlerinden farklı olarak hiç bir stratejik
amaç gütmedik, tepkimizi kustuk ve evlerimize dağıldık.
aydınlanma
u
uie
n
ol
rasyonalizm
an
re
mo
s
i
less
va
nd
er
roh
e
ier
us
rb
co
sm
s
u
ha
le
us
p
ro
ha
et
m
s
te
ar
sc
de
özgün gürsürer - 502131028
rch
a
une
s
r
ve
mais
on d
omin
o
Canlı Yayın Aracı, İstanbul 2013
1789
re
tu
itec

Benzer belgeler

ndtl I nt e (ace

ndtl I nt e (ace Hyunwoo Bldg. 206, AnyangT-Dong, Manan-Gu, Anya n g-City, Gyeo ng g i - D o, KO REA 4 3 0-8 | 7 -429-0789, Fax: +82-31 -429-3607 tt p :// www. s b m ko r e a. co m

Detaylı