HASAN demen makale en son (1)
Transkript
HASAN demen makale en son (1)
Tralleis Elektronik Dergisi http://dergi.adu.edu.tr/tralleis e-TRALLEIS 4 (2015) 8-17 ©ADÜ Diyarbakır İli Arıcılığın Yapısı ve Sorunları Hasan DEMEN1 Mete KARACAOĞLU2 Aytül UÇAK KOÇ3 1. Diyarbakır İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, DİYARBAKIR 2. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, 09100, AYDIN Adnan Menderes Üniversitesi, Koçarlı Meslek Yüksekokulu, 09100, Aydın 3. ESER BİLGİSİ Araştırma Makalesi – Tarım Bilimleri Sorumlu yazar: Aytül UÇAK KOÇ, [email protected] Yayına Kabul Tarihi: 26.10.2015 Özet: Bu çalışma, Diyarbakır ilinde arıcılığın sosyo-ekonomik yapısı, koloni yönetimindeki uygulamaları, hastalık ve zararlılarla mücadele yöntemleri, koloni kayıpları ve arıcılıkta yaşanan sorunların belirlenmesi için yapılmıştır. Bu amaçla, Diyarbakır Arıcılar Birliği’ne üye 432 arıcılık işletmesi koloni sayısı bakımından üç gruba ayrılarak (I. Grup: 1-99 koloniye sahip 19 arıcı, II. Grup: 100-299 koloniye sahip 44 arıcı, III. Grup: 300 ve üzeri koloniye sahip 15 arıcı) 78’i ile yüz yüze görüşme yapılmıştır. Anket sonuçlarına göre, arıcıların yaş ortalaması 46.4±1.47 yıl, eğitim düzeyi olarak %52-63’ü ilkokul mezunu iken arıcıların %70.5’inin tek gelir kaynaklarının arıcılık olduğu belirlenmiştir. Arıcıların %52’si ana arının yaşını takip ettiğini, %28’i kolonilerin ana arılarını iki yılda bir değiştirdiklerini belirtmişlerdir. Kolonilerini yılda 4’den fazla yer değiştirenlerin oranı ise %44.9’dur. Arıcıların yaklaşık %95’inin varroaya karşı kimyasal mücadele ettiklerini ve %43.59’unun bu parazite karşı yılda dört kereden fazla mücadele ettikleri belirlenmiştir. En yüksek bal verimi 24.53±4.28 kg ile üçüncü grupta, en düşük bal verimi ise 18.41±1.71 kg ile ikinci grupta (P<0.05) elde edilmiş. Diğer taraftan, arıcıların 2011-2012 yılında koloni kış kayıpları %30.65 olarak belirlenmiştir. Arıcılar, genellikle koloni yönetimi, hastalık ve zararlılara karşı mücadele, polen, arı sütü ve propolis üretimi konularında kendilerini geliştirmek istediklerini ifade etmişlerdir. Yöredeki arıcıların öne çıkan sorunları arasında konaklama, desteklemelerin yetersizliği, koloni yönetimi ve arıcılığın örgütlü bir yapıdan uzak olmaları olarak sıralanabilir. Anahtar Kelimeler: Anket, Arıcılık, Bal verimi, Koloni kayıpları, Sorunlar, Diyarbakır Beekeeping Structure and Problems in Diyarbakır Province Abstract: In this study, the socio-economic structure of beekeeping in Diyarbakır province, colony management practices, disease and pest control methods, the problems and bee colony losses were determined. For this purpose, 432 members of Diyarbakır Beekeepers Association are divided into three groups (I. Group: 19 beekeepers having 1-99 colonies, II. Group: 44 beekeepers having 100-299 colonies and III. Group: 15 beekeepers having more than 300 colonies) and 78 of the were chosen for face to face interview. According to the survey results it was determined that the average age of beekeepers is 46.4±1.47 years and as the group proportions 52-63% of them graduated from primary school, and 70.5% of beekeepers stated that their main income source is beekeeping. Fifty-two percent of the beekeepers stated that they record the age of the queen bee, 28% of them stated that they renew the queen bees of their colonies in every two years. The percentage of the replacement frequency of the colonies more than 4 times in a year is 44.9%. About 95% of the beekeepers struggled against to varroa with chemicals, and 43.59% of the them fight against to varroa is more than 4 times in a year. The highest honey yield per colony were determined at the third group and the average was 24.53±4.28 kg, and the lowest honey yield was obtained for the second group with 18.41±1.71 kg (P<0.05). On the other hand, wintering colony looses between 2011 and 2012 was determined to be 30.65%. In general, beekeepers usually want to develop themselves about colony management, struggle against to diseases and pests 8 and to produce pollen, royal jelly and propolis. The problems come out among the beekeepers in the region are accommodation, insufficient supports from the government, colony management and lack of organized structure. Key Words: Questionnaire, Beekeeping, Honey yield, Colony losses, Problems, Diyarbakır Giriş Öncelikli amaçları farklı olsa da arıcılığın günümüzde hem gelişmiş refah toplumlarının hem de gelişmekte olan toplumların önemle üzerinde durdukları bir üretim dalı olduğu gözlenmektedir. Gelişmiş ülkelerde arıcılık, arı ürünleri üretim faaliyeti olması yanı sıra öncelikle bitkisel üretimin bir girdisidir. Bitki tozlaşmasındaki etkinliği ile bal arıları bu ülkelerde yoğun tarım teknikleri arasında sayılmakta ve arıcılığa her türlü destek verilmektedir. Toprağa bağımlı olmaması, yatırım ve işletme maliyetlerinin düşük olması, her türlü materyal ve ekipmanın yurt içi kaynaklardan sağlanabilmesi, diğer tarım dallarına kıyasla az işgücü kullanması, ürünlerinin kolayca saklanabilmesi ve değer fiyatla satılabilmesi gibi özellikleri ile arıcılık gelişmekte olan ülkelerde ise kırsal nüfusa iş, gelir ve sağlıklı beslenme olanağı sağlama aracı olarak kabul edilmektedir (Karacaoğlu ve Uçak Koç, 2007). FAO’nun 2013 yılı verilerine göre koloni sayısı bakımından ilk sırayı 8 milyon dokuz yüz bin koloni ile Çin alırken, ikinci sırada 6 milyon altı yüz bin koloni ile Türkiye yer alır. Koloni sayıları bakımından ilk sırada yer alan Çin, bal üretiminde de ilk sırada (446 bin ton) yer almakta, Çin’i Türkiye (94 bin ton), ABD (67 bin ton) ve Arjantin (59 bin ton) takip etmektedir. değişiklik olmamış bal verimi 14–16 kg arasında kalmıştır. Ülkemiz koloni varlığı bakımından dünya ülkeleri içinde ilk sıralarda yer almasına karşın kovan başına bal verimi düşüktür. Arıcılıkta, istenen üretim ve ihracat rakamlarına ulaşılabilmesi için çözülmesi gereken bazı sorunlar olduğu açıktır. Kolonilerin verim azlığının en önemli nedeni, ülkemiz nektar kaynakları ile koloni varlığı arasındaki uyumsuzluktur. Türkiye, birim alana düşen koloni sayısı bakımından sıkıntılıdır (kilometre kareye 7 koloni). Oysa arıcılığı gelişmiş ülkelerde bu oran çok daha azdır (1’in altında). Arıcılığımızın diğer bir önemli sorunu da arıcılık işletmelerinin yapısı ve bilgilerin yetersiz niteliklerine ilişkin olmasıdır. Bal üretimimizin artması ve kovan başına verimin üst sınırlara çıkabilmesi arıcılık için gerekli olan nektar kaynaklarının çoğaltılması ve arıcılığın sistemli tarzda yapılmasına bağlıdır. Türkiye’de 1980’li yıllardan başlayarak üniversiteler ve araştırma kurumlarından araştırıcılar, başta arı biyolojisi olmak üzere arı ıslahı, koloni yönetimi, hastalık ve zararlıların tanımlanması ve sağaltılması konularında artan nicelik ve nitelikte çalışmalar yapmaktadır. Yine konu ile ilgili bilim insanları, arıcılıkta faaliyet gösteren işletmelerin sosyo-ekonomik, teknik yapılarına ilişkin veriler ve yayım, bilgiye ulaşma yolları gibi bilgiler değerlendirilmiştir. Bu çalışmalarda, arıcılar genel olarak, nakliye ve konaklama yeri, bal fiyatı, pazarlanması ve finans sorunları, arı hastalık ve zararlılarıyla mücadele yöntemlerinde karşılaştıkları sorunları dile getirmişlerdir. Araştırıcılar ise, arıcıların koloni yönetimindeki eksiklikleri, kayıt tutma, ana arı kullanımı, arı ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve ürün pazarlama konularında sorunlar olduğunu belirtmişlerdir Arıcılık, Anadolu insanının kültüründe yer edinmiş geleneksel bir tarımsal faaliyettir. Türkiye’nin her yöresinde arıcılık yapılmaktadır. Türkiye’de, 1970’li yıllarda iki milyon olan koloni varlığı 2000’li yıllarda dört milyon iki yüz bine, bal üretimi 20 bin tondan 70 bin tona yükselmiştir. Sonraki on beş yıllık süreçte koloni varlığımız 2.5-3 milyon daha artmış olmasına karşın bal üretimimiz, iklimde yaşanan dalgalanmalar nedeniyle yıllara göre 80-100 bin ton arasında değişmiştir. Bu süreçte koloni verimlerinde önemli bir 9 (Erkan, 1998; Cengiz, 1999; Kösoğlu ve ark., 2000; Yaşar ve ark., 2000; Saner ve ark., 2005; Sıralı ve Doğaroğlu, 2005; Demir, 2007; Günbey, 2007; Ören ve ark. 2010; Uçak Koç ve Karacaoğlu, 2015). Bulgular Arıcıların Sosyo-Ekonomik Nitelikleri Bu çalışmada, 78 arıcının yaş ortalaması 46.4±1.47 yıl olarak belirlenirken, 1. grupta 49.8 ± 2.98 yıl, 2. grupta 44.9±1.96 yıl, 3. grupta 46.3±3.36 yıl olarak belirlenmiş, varyans analizi sonucuna göre grupların yaşlarının benzer olduğu belirlenmiştir (Çizelge 1). Ankete katılan arıcıların %60’ı ilkokul mezunu, 78 arıcının %70’i arıcılığın asıl meslekleri olduğunu belirtmelerine karşın, arıcılığı yapma nedeni olarak 3. grup deneklerin çoğunluğu ek gelir sağlama cevabını vermişlerdir. Bu çalışmada arıcılık deneyimleri ortalama 13.8±1.00 yıl olarak belirlenirken, deneyim yılı 1. gruptan 3.gruba doğru artarken (Çizelge 1), gruplar arasındaki fark önemli bulunmuştur (P<0.05). Bu anket çalışmasında arıcılar genel olarak koloni yönetimi, arı hastalık ve zararlıları ve arı ürünleri yetiştiriciliği konusunda kendilerini geliştirmek istediklerini belirtmişlerdir. Türkiye arıcılığında, TÜİK 2013 yılı verilerine göre koloni varlığı ve bal üretimi bakımından beşinci sırada yer alan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde toplam 389 bin adet koloniden 5478 ton bal üretilmektedir. Bu çalışmada da Güneydoğu bölgesinin en büyük ili olan Diyarbakır’da arıcılığın yapısı, arıcılık işletmelerin sosyal yapısı, teknik arıcılık uygulamaları, pazarlama ve arıcılık sorunlarına yönelik bilgiler üretilecektir. Materyal Yöntem Diyarbakır İl’ine bağlı 4 merkez ilçe dahil 15 ilçede Arı Yetiştiricileri Birliği’ne üye 432 arıcı, koloni sayılarına göre gruplandırılarak tabakalı tesadüfî örnekleme yöntemine göre belirlenen 78 arıcı çalışmanın deneklerini oluşturmuştur. Koloni sayısı bakımından işletmeler üç gruba ayrılmış, her bir tabakadan kaç işletmenin örneğe çıkacağı tabakalı tesadüfî örnekleme yöntemine göre belirlenmiştir. Buna göre; birinci grupta 1–99 koloniye sahip 19 arıcı, ikinci grupta 100–299 koloniye sahip 44 arıcı, üçüncü grupta 300 ve üzeri koloniye sahip 15 arıcı yer almıştır. Bu arıcılar ile yüz yüze görüşülerek anket soruları sorulmuştur. Teknik Arıcılık Faaliyetleri Diyarbakır İlinde yürütülen bu anket çalışmasında, arıcıların %45’i kayıt tutmadığını yaklaşık %3’ü düzenli olarak kayıt tutuğunu, %52’si ise kovan üstüne ve deftere zaman zaman not aldığını belirtmişlerdir. Yine arıcıların %53’ü ana arının yaşını takip ettiğini belirtirken, ana arıyı yenileme sıklığı olarak %69.2’si ana arıyı 2 yıldan daha uzun bir sürede yenilediğini, %39.74’ü ana arıyı ana arı yetiştiren işletmelerden satın aldığını belirtmiş, bu oran koloni sayıları 300’den fazla olan 3. grupta %60’a kadar yükselmiştir (Çizelge 1). Ana arıyı satın alan arıcıların %32.26’sı ana arı kabulünde sorun yaşadıklarını belirtmişlerdir. Ankete katılan arıcıların %34.62’si kolonilerini oğul yoluyla çoğalttığını, 61.54’ü kolonilerini bölerek çoğalttığını belirtmişlerdir. Araştırmada elde edilen verilere uygulanan X² testi sonucu koloni çoğaltma yöntemleri bakımından 2. ve 3. grupların 1. gruptan farklı olduğu saptanmıştır (P<0.05). Arıcılara kişisel, teknik arıcılık bilgileri, pazarlama ve organizasyon ile ilgili 112 soru yöneltilmiştir. Anketler arıcılar ile karşılıklı görüşmeler sonucu doldurulmuş olup, 78 adet anketin tamamı 2012 yılı Mayıs- Ağustos aylarında yapılmıştır. Ankete başlamadan önce, anket sorularının doğru ve anlaşılırlığını test etmek için deneme anketi yapılmış ve böylece meydana gelebilecek olumsuzlukların en aza indirgenmesi sağlanmıştır. Anket verilerinin değerlendirilmesinde oransal dağılımdan yararlanılmıştır. Ayrıca toplanan veriler Microsoft Excel programında değerlendirilmiş ayrıca verilere varyans analizi (Anova) ve Khi kare bağımsızlık testi uygulanmıştır. Ankete katılan arıcıların % 95’i sonbahar beslemesi yaptığını belirtirken gruplar arasında koloni sayıları 150’den fazla olan 3. 10 grubun tamamı sonbahar beslemesi yaptığını belirtmiştir. Arıcıların % 80’inin sonbaharda şeker şurubu ve kek beslemesi yaptığı, %19’unun Kek (Vit.+Antibiyotik) verdiği 2. ve 3. grubun %20’sinin keke antibiyotik ve vitamin kattığını koloni sayısı arttıkça şeker şurubuna vitamin ve antibiyotik katma oranının arttığı belirlenmiştir. çoğunluğu (%90) varroa ile mücadelede kimyasal ilaçlar kullandığını söylemişlerdir. Varroaya karşı mücadeleyi erken ilkbahar-geç sonbaharda yaptığını belirten arıcıların %12.82’si yılda 4 kez, %43.59’u da 4 kereden fazla mücadele ettiklerini belirtmiştir (Çizelge 1). Varroa ile mücadelede yılda 4’ten fazla kimyasal mücadele edenlerin oranı 1. gruptan 3.gruba doğru %31’den %60’a kadar çıkmış, gruplar farklı bulunmuştur (P<0.05). Anket çalışmasında, erken ilkbahar beslemesi yaptığını söyleyenlerin oranı %99’dur. Erken ilkbahar döneminde arıcıların %85’i şeker şurubu, %69.23’ü kek, %13 kek (Vit.+Antibiyotik), %13’ü şeker şurubu (Vit.+Antibiyotik), %1.28’i kek (polenli) ile besleme yapmaktadır. Arıcıların hiç biri kolonilere glikoz şurubu vermediğini belirtmişlerdir. Arıcılar son 3 yıl içerisinde ortalama 32 çuval şeker tüketmişlerdir. Koloni başına şeker tüketimi ise 9 kg’dır. Koloni sayısı 100’den küçük olan 1. grupta yer alan arıcıların koloni başına şeker tüketimi 12.5 kg, 2. grupta 10 kg ve 3. grupta 6.5 kg olup, 1. ve 2. grup 3. gruptan farklı bulunmuştur (P<0.05). Ankete katılan arıcılara kolonilerini yer değiştirme sıklığı sorulduğunda, sadece 1. grupta %5.26’sı sabit arıcılık yaparken 2. ve 3. gruptaki arıcıların kolonilerini yılda 4 kereden fazla yer değiştirdiği belirlenmiştir. Bu çalışmada, erken ilkbaharda kolonilerin kaç çerçeve arısı olduğu sorusuna arıcıların %72’si 4-6 çerçeve, %18’i 4 çerçeveden az olduğunu, %10’u 7-10 çerçeve olduğunu belirtmişlerdir. Arıcıların %62’si 6-8 çerçeve arı ile kıştan çıktığını belirtmişlerdir. Ankete katılan arıcılar genel olarak 2-3 kez bal hasadı yaptığını, hasada temmuz başlarında başladığını ağustos sonuna kadar devam ettirdiklerini belirtmişler. Diyarbakır’da nektarlı bitkilerden ovada üçgül ve sarıdiken (altın diken) Karacadağ eteklerinde ağırlıklı olarak bulunan geveni nektar kaynakları olarak belirtmişlerdir. Bal dışında hangi arı ürünü üretiyorsunuz sorusuna arıcıların %5’i polen, %12’si oğul, %4 ‘ü balmumu, %3’ü ise ana arı üretiyorum cevabını vermiştir. Ankette, koloni kayıplarının 2009 yılından 2012 yılına doğru bir artış gösterdiği ve son yılda üç grupta da koloni kayıplarının yaklaşık %30 olduğu ifade etmişlerdir. Arıcılar, varroayı, yavru hastalıklarını, kireç hastalığını, petek güvesini tanıdığını, arıcıların sadece yarısının arı felci ve nosemayı tanıdığını belirtmişlerdir. Arıcıların büyük 11 Çizelge 1. Gruplara göre arıcıların sosyal yapısı ve koloni uygulamalarına yönelik bilgiler Özellikler Arıcının yaşı (yıl) Arıcılık deneyimi (yıl) Koloni Sayıları (adet) Ana arıyı satın alanlar (%) Ana arı yenileme sıklığı (%) İki Yılda Bir İki Yıldan Fazla Ana arı kabulünde sorun yaşayanlar (%) Ek beslemede katkı Şeker şurubu (Vit.+Antibiyotik) yapanlar (%) Kek (Vit.+Antibiyotik) Koloni Kayıpları (%) 2009-2010 2010-2011 2011-2012 Arılarınızı nasıl Oğul yoluyla çoğaltıyorsunuz Güçlü kolonileri bölerek Satın alarak Varroa ile mücadele sıklığı Yılda 4 kez Yılda 4 kereden fazla Kolonileri yer değiştirme sıklığı (%) sabit 1 Kez 2 kez 3 kez 4 ve üstü Koloni Bal verimleri (kg) Koloni başına şeker tüketimi (kg) P<0.05: a,b,c 1.grup (Koloni sayısı <100) N=19 49.8±2.98 10.2±1.41a 59.74±5.02a 21.05 a 26.32 a 73.68 a 0a 22.22 b 11.11 18.33 b 22.9 a 29.4 a 47.37 b 36.84 a 15.79 b 10.53 a 31.58 a 5.26 10.5 36.8 26.3 21.1a 20.95±3.94 ab 2.grup (Koloni sayısı:100–299 arası) N=44 44.9±1.96 13.9±1.40b 157.73±7.82b 40.91 b 27.27 a 72.73 a 38.89 b 13.64 a 9.09 14.87 a 23.27 a 30.95 a 31.82 a 68.18 b 0a 15.91 b 43.18 b 0 6.8 25.0 25.0 43.2b 18.41±1.71a 3.grup Koloni sayısı >300 N=15 46.3±3.36 18.1±2.25c 391.33±19.19c 60.0 c 33.33 b 53.33 b 33.33 b 10.0 a 10.0 13.14 a 18.78 b 31.3 a 26.67a 73.33 b 0a 6.67 a 60 c 0 0 13.3 6.7 80.0c 24.53±4.28 b 46.4±1.47 13.8±1.00 178.78±13.95 39.74 28.21 69.23 32.26 12.82 12.82 15.18 22.2 30.65 34.62 61.54 3.85 12.82 43.59 1.28 6.41 25.6 21.8 44.9 20.21±1.59 12.5b 10b 6.5a 9 12 Genel N=78 Arıcı neler yapmalı neler yapmalı sorusuna ise arıcıların verdiği yanıtlar aşağıda özetlenmiştir. Pazarlama ve Organizasyon Faaliyetleri Ankete katılan arıcıların %87’si balı teneke ile, %3’ü kavanoz ile, %10’u da açıkta pazarladığını, üçüncü grup ürettiği balın tamamını teneke ile pazarladığını belirtmiştir. Araştırmada arıcılardan elde edilen verilere uygulanan Khi Kare testi sonucu balı pazarlama yöntemleri bakımından grupların farklı olduğu saptanmıştır (P<0.05). Ankete katılanların %80’i balı tüccara, %10’u birlik, koop. v.b., %8’i köydeki aracıya, %2’si de kendi pazarladığını belirtmiştir. Balın teneke satış fiyatını arıcıların %38’i 200 TL, %44’ü 200 TL’den az, %18’i ise 300 TL olarak yanıtlamışlar, ücretini de genel olarak peşin aldıklarını belirtmişlerdir. 1. Dürüst davranıp sağlık bal üretmeli, 2. Birlikte hareket edip balı işleyip pazarlayacak işletmeler kurmalı, 3. Balda kalıntı bırakan ilaçları kullanmamalı, 4. Arıcılık ile ilgili eğitimleri talep edip, katılım sağlamalı, 5. Hastalıklarla mücadelede kimyasal ilaç kullanmamalı olarak belirtmişlerdir. Tartışma Bu çalışmada da önceki çalışmalarda belirtildiği gibi (Erkan, 1998; Parlakay ve Esengün, 2005; Günbey, 2007; Tunca ve Çimrin, 2012; Uçak Koç ve Karacaoğlu, 2015) arıcıların yaş ortalaması 40’ın üzerindedir. Ayrıca, araştırmada her on arıcıdan altısının ilkokul mezunu olduğu, babadan kalma bir meslek olması ve aile bireylerinin katkı düzeyleri diğer çalışmalar ile benzerlik göstermiştir (Çiçek ve ark., 1993; Erkan, 1998; Çakmak ve ark., 2003; Günbey, 2007; Pirim ve ark., 2011; Uçak Koç ve Karacaoğlu, 2015). Ankete katılan arıcıların tümü Arıcılar Birliğine üye olduğunu, devletin verdiği teşviklerden haberdar olduklarını Arıcılara arıcılığın belirtmişlerdir. desteklenmesi için; Devlet ve arıcı birlikleri neler yapmalı sorusuna arıcıların verdiği yanıtlar aşağıda özetlenmiştir. 1. Arıcılara arı ve kovan desteğinin yapılması, 2. Destek miktarlarının arttırılması, koloni desteğinin 8 TL’si birlik tarafından kesildiği ve bunun çözülmesi, 3. Arıcıların denetlenmesi, 4. Nektarlı bitki üretiminin artırılması, 5. Balın değer fiyata satılmasının sağlanması, 6. Faizsiz kredi desteğini arttırıp süresinin en az 3 yıl yapılması, 7. Konaklama sorununun çözülmesi, 8. Arıcı örgütlerinin yetiştiricilik konusunda bilgi vermesi 9. Sahte bal ile mücadele edilmesi, 10. Kamu görevlilerinin arıcıların sorunlarına duyarlı olması, 11. Üretilen balların analizini yaparak pazarlama sorununun çözülmesi, Arıcıların arıcılık deneyimleri 10 yılın üzerinde ve literatür ile uyumludur (Erkan, 1998; Özbilgin ve ark, 1998; Kösoğlu ve ark, 2000; Erkan ve Aşkın, 2001; Şahinler ve Gül, 2003; Parlakay ve Esengül, 2005; Demir, 2007). Arıcıların deneyim yılı arttıkça koloni sayıları da artış göstermiştir. Arıcıların son üç yıldaki koloni sayılarının ortalaması 178.8±13.95 adettir. Ülkemizin farklı illerinde yapılan çalışmalarda ortalama koloni sayıları arasında farklar yüksektir. Bazı araştırıcılar koloni sayısını 50’den az (Çiçek ve ark., 1993; Parlakay ve Esengün, 2005) belirlerken, bazıları 50-100 adet arasında (Özbilgin ve ark., 1998; Çakmak ve ark., 2003), bazıları da 150-200 adet arasında (Çelik, 1994; Günbey, 2007) belirlemişlerdir. 13 ekonomik sorunların önemli bir kısmı örgütlenme eksikliğinin bir sonucudur. Arıcıların girdi teminin yanında damızlık materyal sağlamada ve üretilen ürünlerin pazarlanmasında üretici örgütlerinin geliştirilmesine büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Genel olarak yıllık koloni kaybı ortalaması %22.5, bazı araştırıcıların bulduğu değerden yüksek bulunurken (Uzundumlu ve ark., 2011; Tunca ve Çimrin, 2012; Uçak Koç ve Karacaoğlu, 2015) bazı araştırıcıların bulduğu değerden de düşük bulunmuştur (Aydın ve ark., 2003; Sıralı ve Doğaroğlu, 2005; Kekeçoğlu ve Rasgele, 2013). Son yıllarda tüm dünyada önemini koruyan konulardan birisi de kış kayıplarıdır. Bu çalışmada %13.14 ile %31.3 arasında değiştiği belirlenen koloni kış kayıpları COLOSS’un 2012–2013 yılı için yayınladığı rapora ve Tunca ve Çimrin (2012) ile benzerlik göstermiştir. Bu çalışmada yıllar arasında koloni kış kaybının farklı bulunması yıllara göre önemli iklimsel farklılıkların görülmesine bağlanabilir. Arıcıların önemli sorunları arasında konaklama ve konaklamada arılıkların yakın olması gelmektedir. Bölgeye diğer bölgelerden gelen arıcıların belli zamanlarda çok yoğunlaşması yerli arıcıları sıkıntıya sokmaktadır. Bölge dışından çok sayıda arıcının gelmesi sınırlı sayıdaki nektar kaynaklarını bölüşmelerine, bölge arıcılarının göç sayısının artmasına, kolonilerini daha sık beslemelerine, arılıkların birbirine yakın olması yağmacılık, varroa ve bazı hastalıkların bulaşmasını hızlandırmaktadır. Ayrıca diğer bölgelerden gelen arıcıların balını bu bölgede de satışa sunması bölgedeki bal fiyatlarının aşağıya çekilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle konaklama ile ilgili yönetmelik yeniden düzenlenmeli ve belli bölgede koloni yığılmalarını önlemek için gerekirse sınırlamalar getirilmelidir. Araştırma sonuçlarına göre, 3. grupta koloni sayıları 300’den fazla olan arıcıların son üç yıllık ortalama bal verimleri 24.53±4.28 kg, genel ortalama ise 20.21±1.59 kg olarak belirlenmiştir. Belirlenen bal verimi (20.21±1.59) ülkemizin bazı yörelerinde yapılan çalışmalardan genel olarak yüksek bulunmuştur (Çiçek ve ark., 1993; Özbilgin ve ark., 1998; Kösoğlu ve ark., 2000; Erkan ve Aşkın, 2001; Uzundumlu ve ark., 2011). Araştırmada arıcıların koloni bal verimlerinin ülke ortalamasından yüksek belirlenmiştir. Bunun nedeni olarak, kolonilerini fazla sayıda yer değiştirmeleri özellikle 3. grubun yılda 8-10 kez kolonilerini yer değiştirmesi olarak gösterilebilir. Sonuç Türkiye’de arıcılık işletmelerinin tanımlanmasına yönelik çalışmalar Aydın ve Muğla’dan Van’a, Tekirdağ’dan Adana ve Mardin’e kadar tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde yapılmıştır (Kösoğlu ve ark., 2000; Erkan ve Aşkın, 2001; Aydın ve ark., 2003; Çakmak ve ark., 2003; Parlakay ve Esengün, 2005; Kekeçoğlu ve ark., 2007; Pirim ve ark., 2011; Tunca ve Çimrin, 2012; Kekeçoğlu ve ark., 2013). Türkiye’deki ekolojik, ekonomik ve sosyal farklara karşın, Türkiye arıcılığı ile ilgili bilgi üretmeye yönelik çalışmalarda ve bu araştırmada da sorulan sorulara alınan yanıtlar, sorunlar ve beklentiler benzer bulunmuştur. Türkiye’de koloni sayısının fazlalığı ve yoğun gezgin arıcılık, işletmelerin benzer yapıda ve beklentide olmasının en önemli Arıcılar genel olarak balın toptan teneke fiyatını 200 TL’den aza sattıklarını, nakliye ve şeker masrafları düşünüldüğünde oldukça düşük bulduklarını ifade etmişlerdir. Arıcılar balın fiyatının düşük olmasında, sahte bal ve kaçak balın etkisi olabileceği gibi, örgütlü bir yapıya sahip olmamanın da payı olduğunu ifade etmişlerdir. Arı yetiştiriciliğinde ortaya çıkan teknik ve 14 nedenleri arasındadır. Arıcılar için en önemli sorun, konaklama yeri ve arı nakilleridir. Türkiye’de arıcılar ortalama 4 -6 kez yer değiştirmektedir. Bu hem yerel arıcılar hem de yerel halk arasında sürtüşmelere yol açmaktadır. Arıcıların diğer en önemli sorunu balın değerlendirilmesinde yaşanan sıkıntılardır. Bu konuda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve ek talep yaratılması konularında arıcı örgütlerinin yetersiz kaldığı söylenebilir. Türkiye’de son istatistiklere göre 100 bin ton üretilmektedir. Kişi başına bal tüketimi ise 1 kg’ın altındadır. Bal dışsatımı da 5-10 bin ton arasındadır. Bu durum talebe bağlı olarak yıllar itibariyle artan oranda stok sorunu yaratarak bal fiyatlarına yansımaktadır. Son olarak Türkiye gibi önemli bir arıcılık ülkesinde, bal dışında polen, arı sütü, propolis vb. gibi öteki arı ürünleri üretiminin yok denecek kadar az olması bu çalışmada da saptanmıştır. 15 Kaynaklar Aydın, L., Çakmak I., Güleğen, E., Korkut M. 2003. Güney Marmara Bölgesi Arı Hastalık ve Zararlıları Anket Sonuçları. Uludağ Arıcılık Dergisi, 3(1): 37- 40. Cengiz, M.M. 1999. Erzurum Yöresinde Arıcılığın Yapısal Analizi (Yüksek Lisans Tezi). Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Tekirdağ. Çakmak, İ., Aydın, L., Seven, S., Korkut, M. 2003 . Güney Marmara Bölgesi’nde Arıcılık Anket Sonuçları. Uludağ Bee Journal Dergisi, Şubat 2003, Bursa. Çelik, H. 1994. Kalecik İlçesinde Gezginci Arıcıların Sorunları ve Arıcılıkta Yararlanılan Bilgi Kaynakları Üzerine Bir Araştırma. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ankara. Çiçek, A., Yücer, A.A., Karakoyun, H. 1993. Tokat İlinde Arıcılığın Yeri, Ekonomik Önemi ve Sorunları Üzerine Bir Araştırma. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 10:150-160. Demir, Y. 2007. Mardin İlinde Arıcılığın Yapısal Analizi. Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. 2007,Erzurum. Erkan, C., 1998. Van ili Bahçesaray ilçesi arıcılık faaliyetleri, Yüzüncü yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Van. Erkan, C., Aşkın, Y. 2001. Van İli Bahçesaray İlçesinde Arıcılığın Yapısı ve Arıcılık Faaliyetleri Yüzüncü Yıl Üniv Zir Fak Tarım Bil Derg (J. Agric. Sci.), 2001, 11(1):19-28, Van, 2001. Günbey, V.S. 2007. Van İli Gezginci Arıcılık Hareketlerinin Belirlenmesi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Yüksek Lisan Tezi. 2007, Van. Karacaoğlu, M. ve Uçak Koç, A. 2007. Ege bölgesi arıcılığında kısıtlar ve fırsatlar. Ege Bölgesi Arıcılık Semineri, 15-16 Şubat 2007, s:2532. Kekeçoğlu, M., Gürcan, E.K., Soysal, M.İ. 2007. Türkiye Arı Yetişticiliğinin Bal Üretimi Bakımından Durumu. Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 4(2): 227-236. Kekeçoğlu, M., Rasgele, G. P. 2013. Düzce İli Yığılca İlçesindeki Arıcılık Faaliyetleri Üzerine Bir Çalışma, U. Bee J. February 2013, 13 (1): 23-32. Kösoğlu M., Karacaoğlu M., Gençer V. 2000. Aydın İli Karpuzlu İlçesi Arıcılarının Sosyo-Ekonomik Nitelikleri ve Temel Sorunları, Türkiye III. Arıcılık Kongresi. Adana, (Poster). Ören, N., Alemdar, T., Parlakay, O., Yılmaz, H. I., Seçer, A., Güngör, C., Yağar, B., Gürer, B. B. 2010. Adana İlinde Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi. TEAE Yayın No: 178. Özbilgin, N., Alataş, İ., Balkan, C., Öztürk, A.İ., Karaca, Ü. 1998. Ege Bölgesi Arıcılık Faaliyetlerinin Teknik ve Ekonomik Başlıca Karakteristiklerinin Belirlenmesi. Menemen, İzmir Parlakay, O., Esengün, K. 2005. Tokat İli Merkez İlçede Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi ve İşletmecilik Sorunları. GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2005, 22 (1), 21-30. Pirim, L., Çan, F.M., Sönmez, M.M. 2011. Bingöl Arıcılık Raporu, Sektörel Araştırmalar Serisi-4,Bingöl. http://www.fka.org.tr/SayfaDownlo ad/Bing%C3%B6l%20Ar%C4%B1 c%C4%B1l%C4%B1k%20Raporu. pdf. 16 Saner, G., Engindeniz, S., Çukur, F., Yücel, B. 2005. İzmir ve Muğla illerinde faaliyet gösteren arıcılık işletmelerinin teknik ve ekonomik yapısı ile sorunları üzerine bir araştırma, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Yayın No:126, Ankara. Sıralı, R., Doğaroğlu, M. 2005. Trakya Bölgesi Arı Hastalıkları ve Zararlıları Üzerine Anket Sonuçları. Uludağ Arıcılık Dergisi, 5: 71-78. Şahinler, N., Gül, A. 2003. Hatay İlinde Arıcılığın Yapısal Analizi, Sorunları ve Çözüm Önerileri. Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 8(1-2): 105-118, 2003.Hatay. Tunca Rİ., Çimrin, T., 2012. Kırşehir İlinde Bal Aarısı Yetiştiricilik Aktiviteleri Üzerine Anket Çalışması. Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2(2):99-108. Uçak Koç, A., Karacaoğlu, M. 2015. Beekeeping Structure, Problems and Colony Losses in the Aegean Region of Turkey. International Scientific Symposium, Modern Animal Husbandry-Food Safety and Durable Development, İaşi, Romania. October 22 – 23, 2015. Uzundumlu, A.S., Aksoy, A., Işık, H.B. 2011. Arıcılık İşletmelerinde Mevcut Yapı ve Temel Sorunlar; Bingöl İli Örneği. Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg., 42 (1): 49-55. Yaşar, N., Güler, A., Yesiltas, H. B., Bulut, G., Gökçe, M. 2000. Karadeniz Bölgesi Arıcılığının Genel Yapısının Belirlenmesi. Arıcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Ordu. 17
Benzer belgeler
PDF ( 0 )
ESER BİLGİSİ Araştırma Makalesi – Tarım Bilimleri Sorumlu yazar: Aytül UÇAK KOÇ, [email protected] Yayına Kabul Tarihi: 26.10.2015
DetaylıÜlkemiz Ballarında Kalıntı Sorunu ve İnsan Sağlığı
ifade etmektedir. Yine bu tebliğde balın sağlıklı arı kovanlarından elde edilmiş olması yanında balda bulunabilecek maksimum pestisit kalıntı miktarları da vurgulanmıştır. Bu kapsamda elde edilen b...
DetaylıSiyah-Alaca İneklerin Ağız Sütü Kalitesi ve İçeriği Üzerine Bir
Tralleis Elektronik Dergisi http://dergi.adu.edu.tr/tralleis
Detaylı