tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni

Transkript

tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI
YARGI MEVZUATI BÜLTENİ
Bültenin Kapsadığı Tarihler
15 Mart 2012
Yayımlandığı Tarih
15 Mart 2012
Sayı
2012-5
İÇİNDEKİLER
-
-
Basın İlân Kurumu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 01 Mart 2012 – 28220)
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden 2012 Yılı Noterlik
Ücretleri Tarifesi Hakkında
(R.G. 01 Mart 2012 – 28220)
Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü
Olduğu Miktar ile Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının
Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’De Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2012/2)
(R.G. 03 Mart
2012 – 28222)
Adalet Bakanlığından Münhal Noterlik İlanları
(R.G. 04 Mart 2012 – 28223)
Sayıştay Başkanlığından Çeşitli İlanlar
(R.G. 05 Mart 2012 – 28224)
Hükümlü Yakup AYGÜN’ün Kalan Cezasının Kaldırılması Hakkında Karar
(No: 2012/12) (R.G. 06 Mart 2012 – 28225)
Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Yabancı Dille
Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 06 Mart 2012 – 28225)
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu 01/03/2012 Tarihli ve 4617
Sayılı Kararı
(R.G. 06 Mart 2012 – 28225)
Sınır Tespitine Dair Kararlar
(R.G. 07 Mart 2012 – 28226)
Sağlık Bakanlığı Bağlı Kuruluşları Hizmet Birimlerinin Görevleri ile Çalışma
Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
(R.G. 07 Mart 2012 – 28226)
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Çeviri ve Yayım Yönetmeliği
(R.G. 07 Mart 2012 – 28226)
Yazma Eser Uzmanlığı Yönetmeliği
(R.G. 07 Mart 2012 – 28226)
Ceza ve Tevkifevler Genel Müdürlüğü Yardım Kampanyası
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik
-
-
-
-
-
Yapılmasına Dair Kanun
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Bazı Mahalli İdare Birliklerinin Kurulmasına İzin Verilmesi Hakkında
2012/2742 Sayılı Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Karayolları Genel Müdürlüğünün Taşra Teşkilatında Düzenleme Yapılması
Hakkında 2012/2763 Sayılı Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
2012 Yılı Yatırım Programında Yer Alan Küçük Su İşleri Projesi
Kapsamındaki Trabzon-Of-Solaklı Vadisi Taşkın Koruma, Rehabilitasyon ve
Çevre Düzenlemesi İşinin Yapımı Amacıyla Bazı Taşınmazların Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında
2012/2766 Sayılı Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Bazı Yerlerde Arazi Toplulaştırılması Yapılması Hakkında 2012/2767 Sayılı
Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Kahramanmaraş İli, Merkez Yusuflar Mahallesinde Bulunan Bazı
Taşınmazların Dere Yatağı Islahı Projesi Kapsamında Kahramanmaraş
Belediyesi Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında 2012/2791 Sayılı
Karar
(R.G. 08 Mart
2012 – 28227)
Bodrum Yolcu İskelesinin Daimi Yolcu Giriş-Çıkış Deniz Hudut Kapısı
Olarak Tespiti Hakkında 2012/2792 Sayılı Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
2012 Yılı Yatırım Programında Yer Alan “Suruç Ovası Pompaj Sulaması
(Gap) Projesi” Kapsamındaki Taşbasan Depolaması İşinin Yapımı Amacıyla
Depolama Sahasındaki Taşınmazlar ve Depolama İnşaatında Kullanılacak
Malzeme İhtiyacının Karşılanacağı Ariyet ve Taş Ocağının Bulunduğu
Yerlerdeki Taşınmazlar ile Rölekasyon Yolu Üzerinde Bulunan
Taşınmazların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele
Kamulaştırılması Hakkında 2012/2817 Sayılı Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesinde Bulunan Alanın Sarıgüllük Kentsel
Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı İlan Edilmesi Hakkında 2012/2822 Sayılı
Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında
Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2830 Sayılı Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/9)
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/10)
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/12)
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temas Eden Madde ve Malzemelerde
Bulunacak Sembolün Belirlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2002/8)’İn
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/20)
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerindeki Bulaşanların Maksimum Limitleri
Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2008/26)’in Yürürlükten Kaldırılmasına Dair
Tebliğ (Tebliğ No: 2012/21)
-
-
-
-
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği (Tebliğ No: 2009/6)’nin
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/22)
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme
Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği (Tebliğ No: 2002/58)’nin
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/23)
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227)
Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temasta Bulunan Madde ve
Malzemeler Tebliği (Tebliğ No: 2002/32)’nin Yürürlükten Kaldırılmasına
Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/24)
(R.G. 08 Mart 2012
– 28227)
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla
Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Onaylanması Hakkında
2012/2816 Sayılı Karar
(R.G. 08 Mart 2012 – 28227Mükerrer)
Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine
İlişkin Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2780 Sayılı Tüzük
(R.G. 09 Mart 2012 – 28228)
Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 344)
(R.G. 09 Mart 2012 – 28228)
Adalet Bakanlığından Münhal Noterlikler İlanı
(R.G. 09 Mart 2012 – 28228)
Yayın İşleri Dairesi Başkanlığından Adalet Dergisi Hakkında Duyuru
Bazı Anlaşmaları Yürürlük Tarihlerinin Tespit Edilmesi Hakkında 2012/2758
Sayılı Karar
(R.G. 10 Mart 2012 – 28229)
Rize İli, Merkez İlçesinde Bulunan Bazı Taşınmazların Rize Üniversitesi
Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında 2012/2892 Sayılı Karar
(R.G. 13 Mart 2012 – 28232)
Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 13 Mart 2012 – 28232)
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının Çalışma
Usûl ve Esasları Hakkında Yönetmelik
(R.G. 13 Mart 2012 – 28232)
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve
Tescili Hakkında Yönetmelik
(R.G. 13 Mart 2012 – 28232)
Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 13 Mart 2012 – 28232)
Portföy Yönetim Şirketleri Tarafından Yatırılan Teminatların Kullanım
Esasları Tebliği (Seri: V, No: 130)
(R.G. 13 Mart 2012 – 28232)
Danıştay Onbirinci Dairesine Ait Kararlar
(R.G. 13 Mart 2012 – 28232)
Tütün Üretimi, İşlenmesi, İç ve Dış Ticareti ile İlgili Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 14 Mart 2012 – 28233)
Adalet Bakanlığından İlanı
-
-
-
(R.G. 14 Mart 2012 – 28233)
Genel Yönetim Kapsamındaki Mahalli İdareler ile Bunların Bağlı Kuruluşları
ve İktisadi Teşebbüslerinin Yurtiçi Piyasalarda Yapacakları Tahvil
İhraçlarının İzin Sürecine İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik
(R.G. 15 Mart 2012 – 28234)
Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına
Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik
(R.G. 15 Mart 2012 – 28234)
Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelikte
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik
(R.G. 15 Mart 2012 – 28234)
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Serbest
Maden Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve
Belgelendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 15 Mart 2012 – 28234)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/12)
(R.G. 15 Mart 2012 – 28234)
Elektrik Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi Düzenlenmesi Hakkında
Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ
(R.G. 15 Mart 2012 – 28234)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Ali Turgut ŞEKERLİSOY
/Türkiye Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Cafer CANGÖZ /Türkiye Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Ekici ve Diğerleri /Türkiye Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Halime GÖRGÜLÜ ve
Diğerleri /Türkiye Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Müdet KÖMÜRCÜ /Türkiye
Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Oktay İNCEKARA /Türkiye
Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Paşaoğlu /Türkiye Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Samsa /Türkiye Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Senaş Servis Endüstrisi
A.Ş./Türkiye Davası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Sinan YAKUT /Türkiye Davası)
Basın İlân Kurumu Genel Müdürlüğünden:
BASIN İLÂN KURUMU YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 12/12/1997 tarihli ve 23198 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Basın İlân
Kurumu Yönetmeliğinin 45 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sicil özetlerini
getirtir.” ibaresi “gerekli görülen bilgi ve belgeleri getirtir.” olarak değiştirilmiş ve aynı
fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 55 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi
“Ancak, bu kişilerden evvelce çalıştıkları kurumlarca düzenlenen özlük dosyaları istenir.”
şeklinde değiştirilmiş ve son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“Sicillerinde terfie” ibaresi “Terfie” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“sicilden silinmesine” ibaresi “özlük dosyasından çıkarılmasına” şeklinde değiştirilmiş ve
ikinci fıkrasında yer alan “iyi veya çok iyi derecede sicil alan” ibaresi yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 66 ncı maddenin birinci fıkrasında yer alan “sicil
dosyasından silinmesini” ibaresi “özlük dosyasından çıkarılmasını” şeklinde, ikinci fıkrasında
yer alan “sicilden silinmesine” ibaresi “özlük dosyasından çıkarılmasına” şeklinde
değiştirilmiş ve birinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 75 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve ikinci ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Her memur ve müstahdem için bir özlük dosyası tutulur. Memur ve müstahdemleri
ilgilendiren bütün kararlar ve belgeler bu dosyada saklanır. Personel özlük dosyalarının
tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Genel Müdür tarafından belirlenir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki Geçici Madde 2 eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2 – Personel sicil dosyaları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren beş yıl Genel Müdürün görevlendirdiği birim tarafından saklanır ve süre sonunda
Genel Müdür tarafından teşkil olunan üç kişilik komisyon tarafından imha edilir.”
MADDE 8 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 9 – Bu Yönetmelik hükümlerini Basın İlân Kurumu Genel Müdürü yürütür.
[R.G. 01 Mart 2012 – 28220]
—— • ——
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden:
2012 YILI NOTERLİK ÜCRET TARİFESİ
Noter ücreti:
Madde 1- Noterler, yaptıkları işlemlerden Harçlar Kanunu’na göre aldıkları harçların
yüzde otuzu oranında noter ücreti alırlar.
Bu ücret, bir noterlik işleminde 2.35-TL. dan az olamaz.
Bu suretle hesaplanan ücret miktarlarında (0.5-KR’nın ) yarım kuruşun altındaki
değerler dikkate alınmaz.
Düzenleme ücreti :
Madde 2- Noterler, yaptıkları vasiyetname ve vakıf senedi düzenlemesinden 106.47
-TL. düzenleme ücreti alırlar.
Bu işlemlerden vazgeçme veya bunların feshi, iptali ve değiştirilmesi yukarıda belirtilen
ücretin üçte biri oranında ücrete tabidir. Düzenleme ücreti alınması gereken bir işlemde hesap
edilecek noter ücreti ile düzenleme ücretinden hangisi fazla ise o ücret alınır.
Yazı ücreti :
Madde 3- Noterler, her ne suretle olursa olsun yazdıkları kağıtların dairede kalan
nüshası ile iş sahibine verilen asıl ve örneklerinin her sayfasından 3.19-TL. yazı ücreti alırlar.
Yukarıdaki fıkrada gösterilen kağıtların örneklerinin iş sahibinin istek ve onayı üzerine,
noterlik dairesinde fotokopi yoluyla çıkartılması halinde, bu örneklerin her sayfası da aynı
ücrete tabidir.
Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf tutulan işlemleri noter yazdığı
takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü gereğince yazı ücreti alınır.
Tanıklık ve onama şerhlerinden yazı ücreti alınmaz.
Çevirme ücreti :
Madde 4- 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 103. maddesi hükmü uyarınca, noter
tarafından bir dilden diğer dile, bir yazıdan diğer yazıya çevrilen veya çevirtilen kağıtların her
sayfasından 26.66-TL. çevirme ücreti alınır.
Bir dilden diğer dile veya bir yazıdan diğer yazıya çevrilen veya çevirtilen kağıtların 10
veya daha az satırı içeren sayfalarından birinci fıkrada gösterilenin yarısı kadar ücret alınır.
Karşılaştırma ücreti :
Madde 5- Dışarıda yazılıp onama veya tebliğ için noterliğe getirilen kağıtların
karşılaştırılmasından (Asıllar hariç) sayfa başına 3.19-TL. ücret alınır.
Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf tutulan işlemlerden de bu
ücret aynen alınır.
Tescil ücreti :
Madde 6- Kanun uyarınca tescili gereken işlemlere ait kağıtlardan, işlem başına maktu
olarak 1.00,-TL. tescil ücreti alınır.
Emanetlerin saklanması ücreti :
Madde 7- Noterler, saklayacakları emanetler için (emanet ister eşya, isterse kıymetli
evrak olsun) maktu olarak yıllık 7.45-TL. ücret alırlar. Tutanakta yazılı emanetler birden fazla
olsa dahi, tek saklama ücreti alınır.
Emanetlerin saklanması ayrıca gideri gerektirmekte ise noter, birinci fıkra uyarınca
alacağı ücretten başka, bu sebeple yapacağı gerçek gideri de ilgilisinden alır. Emanetler
birden fazla kişilere ait ise, emanetlerin miktarına ve kapladığı yere göre, gider aralarında
paylaştırılır.
Saklama süresi kanunca belirtilmiş olan hallerde ücret, belirtilen süre için peşin olarak
alınır. Saklama süresi kanunca belli olmayan emanetlerin ücreti, her yıl peşin olarak alınır.
Noterin değişmesi halinde, ayrılan noter, aldığı saklama ücretinden geriye kalan süreye
ait tutarı yeni notere devreder.
Harç, damga vergisi ve resimden muaf işlemlerle kamulaştırma tebliğlerinde noter
ücreti :
Madde 8- Noterler, özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf olduğu
belirtilen, ancak değer içeren işlemlerden, harç alınmış olsa idi alınması gereken harcın yüzde
onu oranında noter ücreti alırlar. Değer içermeyen bu çeşit işlemler dolayısıyla noterler
onadıkları her imza için 2.70-TL. ücret alırlar.
Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf olduğu belirtilen ve imza
onaylamasını gerektirmeyen protesto, ihtarname, ihbarname işlemlerinde ilgilisine tebliğ
edilecek her nüsha için 2.70-TL. ücret alınır.
Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca yapılacak kamulaştırma tebliğlerinde
ilgilisine tebliğ edilecek her nüsha için 2.70-TL. ücret alınır.
Defter onaylama ücreti :
Madde 9- Defterlerin açılış onaylamasından, yüz sayfaya kadar olanlardan (yüz sayfa
dahil) 1.00-TL., yüz sayfadan yukarı her yüz sayfadan da 38-KR. onaylama ücreti alınır. Yüz
sayfadan fazla olan defterlerin küsuratı elli sayfaya kadar olursa ücret alınmaz. Elli ve daha
fazla olursa 38-KR. ücret alınır.
Ara ve kapanış onaylamalarında maktu olarak 38-KR. ücret alınır.
Özel kanunlarına göre harç, damga vergisi ve resimden muaf olanlara ait defterlerin
onaylamasından da, yukarıdaki fıkralar uyarınca ücret alınır.
Bildirim yazı ücreti :
Madde 10- Noterler, kanunda öngörülen bildirim yükümlülükleri doğrultusunda
yazacakları her yazı için 1.00-TL. bildirim yazı ücreti alırlar.
Yol ödeneği :
Madde 11- Noterler ve imzaya yetkili vekilleri, noterlik dairesi dışında iş yapmak veya
Noterlik Kanunu’nun 55 inci maddesi hükmü uyarınca evrak ve defterleri götürmek için
daireden ayrıldıklarında gerekli yol giderlerinden başka her işten, her gün için 12.78-TL. yol
ödeneği alırlar.
Noterlik dairesi dışında piyango, özel ve resmî kuruluşların kur’a, seçim ve
toplantılarında hazır bulunarak; tutanak düzenlemeleri halinde, noterler ve imzaya yetkili
vekilleri gerekli yol giderlerinden başka her işten, her gün için 117.18-TL. yol ödeneği alırlar.
Aracılık ücreti :
Madde 12- Aracı noter, işin gerektirdiği her türlü giderden başka, her işlem için maktu
olarak 72-KR. aracılık ücreti alır.
Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi işlemlerinden
alınacak ücret :
Madde 13- Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi
işlemlerinde, noter ücreti ile yazı ücreti 1 inci ve 3 üncü maddelerde yer alan hükümler
doğrultusunda alınır.
Yürürlük tarihi :
Madde 14- Bu tarife, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun değişik 112. maddesi uyarınca
hazırlanmış olup, 1 Mart 2012 tarihinden itibaren uygulanır.
1753/1-1
[R.G. 01 Mart 2012 – 28220]
—— • ——
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
ÇEK DEFTERLERİNİN BASKI ŞEKLİNE, BANKALARIN HAMİLE ÖDEMEKLE
YÜKÜMLÜ
OLDUĞU MİKTAR İLE ÇEK DÜZENLEME VE ÇEK HESABI AÇMA YASAĞI
KARARLARININ BİLDİRİLMESİNE VE DUYURULMASINA İLİŞKİN
TEBLİĞ (SAYI: 2010/2)’DE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SAYI: 2012/2)
MADDE 1 – 20/1/2010 tarihli ve 27468 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çek
Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar ile Çek
Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine ve Duyurulmasına
İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’in 2 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Bu Tebliğ, 6273 sayılı Kanunla değişik 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek
Kanununun 2, 3, 5, 6, geçici 1 ve geçici 3 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki (ç) bendi eklenmiştir.
“c) Çek defterlerinin her yaprağına, çek numarası, çekin basıldığı tarih, çek hesap
numarası, çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı, çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı
ve soyadı, çek hesabı sahibi tüzel kişinin adı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin
Vergi Kimlik Numarası ile tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadının
yazılmasına ve imzaya imkan verecek ibareler konulur.
ç) Çek yaprağında çekin basıldığı tarih, ay ibaresi yazıyla olacak biçimde gün, ay, yıl
şeklinde yer alır.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Çek Kanununun 5 ve 6 ncı maddeleri kapsamında verilen çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı ile bu yasağın kaldırılmasına ilişkin kararlara ait bilgiler, güvenli
elektronik imza ile imzalandıktan sonra Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi
(UYAP) aracılığıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Merkezi’ne elektronik
ortamda bir hafta içinde bildirilir.
(2) Birinci fıkrada yer alan kararlara ilişkin bildirimlerde;
a) Kararın türü (çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı/çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağının kaldırılması kararı),
b) Yargı merciinin adı,
c) Karar tarihi,
ç) Karar numarası,
d) Kararın kesinleşme tarihi,
e) Kararın esas tarihi ve numarası,
f) Dosya Türü (3-Mahkeme Esas, 4-Mahkeme Değişik İş, 16-Savcılık Soruşturma, 109Savcılık Kabahat dosyalarını tanımlayan kodlar bulunmaktadır.)
g) Yasaklılık süresi,
ğ) Çek yasaklısı;
- Gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası, adı ve soyadı, baba adı, anne
adı, doğum yeri, doğum tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu il/ilçe/mah./köy bilgileri,
- Tüzel kişi ise Vergi Kimlik Numarası ve unvanı,
yer alır.”
MADDE 4 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı
yürütür.
[R.G. 03 Mart 2012 – 28222]
—— • ——
Adalet Bakanlığından :
MÜNHAL NOTERLİKLER
Aşağıda 2011 yılı gayrisafi gelirleri ve isimleri yazılı olan İKİNCİ SINIF NOTERLİKLER
münhaldir.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN BU NOTERLİKLERE atanmaya istekli olanların ilan
tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet
Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içerisinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde dikkate alınmaz.
İlan olunur.
SIRA NO:
NOTERLİĞİN ADI:
GAYRİSAFİ GELİRİ
1 - AFYONKARAHİSAR ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ343.155,10.-TL.
2 - BODRUM ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ
422.018,84.-TL.
3 - BODRUM ALTINCI NOTERLİĞİ
430.957,01.-TL.
4 -ÇANAKKALE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ156.373,39.-TL.
5 - ÇORLU YEDİNCİ NOTERLİĞİ
375.335,61.-TL.
6 - DEVREK NOTERLİĞİ
333.262,50.-TL.
7 - DÜZCE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ
361.739,61.-TL.
8 - EDİRNE BİRİNCİ NOTERLİĞİ
353.434,29.-TL.
9 - EDİRNE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ
193.588,94.-TL.
10 - ERZİNCAN ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ
327.072,30.-TL.
11 - KAHRAMANMARAŞ YEDİNCİ NOTERLİĞİ253.580,15.-TL.
12 - KEŞAN BİRİNCİ NOTERLİĞİ
374.199,75.-TL.
13 - KIRIKKALE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ
232.462,63.-TL.
14 - MARDİN BİRİNCİ NOTERLİĞİ
341.347,94.-TL.
15 - MUĞLA BİRİNCİ NOTERLİĞİ
174.493,09.-TL.
16 - NEVŞEHİR İKİNCİ NOTERLİĞİ
518.996,00.-TL.
17 - ORDU İKİNCİ NOTERLİĞİ
315.604,35.-TL.
18 - SAPANCA NOTERLİĞİ
226.563,62.-TL.
19 - SULUOVA NOTERLİĞİ
204.121,61.-TL.
20 - TURHAL BİRİNCİ NOTERLİĞİ
208.941,70.-TL.
21 - YÜKSEKOVA NOTERLİĞİ
405.688,90.-TL.
2011
YILI
1822/1-1
—————
Emet Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/253 Esas sayılı dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Daierelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
1823/1-1
—————
MÜNHAL NOTERLİKLER
Aşağıda 2011 yılı gayrisafı gelirleri ve isimleri yazılı olan ÜÇÜNCÜ SINIF noterlikler
münhaldir.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF,
İKİNCİ SINIF, ÜÇÜNCÜ SINIF NOTERLERDEN VE NOTERLİK BELGESİ
SAHİPLERİNDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay
içinde ve istekli oldukları her noterlik için ayrı dilekçe vermek suretiyle Bakanlığımıza veya
bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir.
Başvuruda bulunan ve belge numarası 8500'ün altında olan belge sahiplerinin başvuru
dilekçelerine 1512 sayılı Noterlik Kanununun 23 üncü maddesi gereğince sabıka kaydı, sağlık
raporu, mal bildirimi, kayıtlı olunan barodan hakkında soruşturma ya da disiplin cezası olup,
olmadığına ilişkin belge, vukuatlı nüfus kayıt örneği ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından
temin edilebilecek beyannameyi eklemeleri gerekmektedir. Eksik belgelerini ilan tarihinden
itibaren bir ay içinde tamamlamayan kişilerin istemi dikkate alınmaz.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler ve ekleri başvurma
süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde dikkate alınmaz.
Aynı kanunun değişik 30 uncu maddesi uyarınca, atanma emrinin tebellüğünden sonra
vazgeçme halinde noterlik belgesi sahipleri de noterler gibi istifa etmiş sayılacaktır.
İlan olunur.
SIRA NO: NOTERLİĞİN ADI:
İLİ: 2011 YILI GAYRİ
SAFİ GELİRİ
1 - AKÇAKENT NOTERLİĞİ
KIRŞEHİR
13.022,37.-TL.
2 - AKKUŞ NOTERLİĞİ ORDU
70.197,06.-TL.
3 - BABADAĞ NOTERLİĞİ
DENİZLİ
15.353,23.-TL.
4 - BAHÇE NOTERLİĞİ
OSMANİYE
64.123,65.-TL.
5 - BİTLİS BİRİNCİ NOTERLİĞİ
189.678,20.-TL.
6 - DOĞANŞEHİR NOTERLİĞİ
MALATYA
77.563,25.-TL.
7 - DÜZİÇİ NOTERLİĞİ
OSMANİYE 272.585,75.-TL.
8 - GENÇ NOTERLİĞİ
BİNGÖL
46.966,54.-TL.
9 - KARAPÜRÇEK NOTERLİĞİ
SAKARYA
49.335,95.- TL.
10 - LADİK NOTERLİĞİ SAMSUN
53.178,02.- TL.
11 - LAPSEKİ NOTERLİĞİ ÇANAKKALE133.548,57.- TL.
12 - OTLUKBELİ NOTERLİĞİ
ERZİNCAN
6.344,70.- TL.
13 - SARAYKENT NOTERLİĞİ
YOZGAT
35.532,11.- TL.
14-SARIYAHŞİ NOTERLİĞİ
AKSARAY
19.573,49.- TL.
15 - SARIZ NOTERLİĞİ
KAYSERİ
35.606,54.- TL.
16 - ŞABANÖZÜ NOTERLİĞİ
ÇANKIRI
58.897,49.- TL.
17 - ULUBEY NOTERLİĞİ ORDU
38.138,84.- TL.
1824/1-1
[R.G. 04 Mart 2012 – 28223]
—— • ——
Sayıştay Başkanlığından :
Adları aşağıda yazılı muhasebe birimlerinin hizalarında belirtilen yıllara ilişkin
hesaplarının incelenmesi sırasında mevzuata aykırı ve noksan görülen işlemler hakkında,
6085 sayılı Sayıştay Kanununun geçici 3 üncü maddesi 2 nci fıkrası uyarınca, mülga 832
sayılı Kanunu 48'inci maddesi gereğince yazılı savunmalarının alınması maksadıyla aranılan
ve dairelerince gösterilen adreslerde bulunamayan ad ve soyadları ile memuriyet unvanı ve
görevleri gösterilen sorumluların, konu ile ilgili sorgularını almak veya kendilerine tebligatın
yapılabileceği açık adreslerini bildirmek üzere, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde bizzat
veya yazı ile Başkanlığımıza başvurmaları gerektiği; aksi takdirde işbu ilanın tebligat yerine
geçeceği ilan olunur.
MUHASEBE
BİRİMİNİN
ADI
HESABIN
YILI
ADI VE
SOYADI
UNVANI
GÖREVİ
Ankara
Etimesgut
Belediye
Başkanlığı
2008
Ankara
Etimesgut
Belediye
Başkanlığı
2008
Karayolları
Genel
Müdürlüğü
Merkez
Saymanlık
Müdürlüğü
2010
Cumhur Alp
DURAK
Fen İşleri Ankara
Etimesgut
Müdürü Belediye Başkanlığı
DüzenleyenGerçekleştirme
Görevlisi
Mustafa
Destek
Ankara
Etimesgut
POLAT
Hiz.
Belediye Başkanlığı
Müd.DüzenleyenMemur
Gerçekleştirme
Görevlisi
Faruk
1. Bölge- Karayolları
Genel
YILDIZHAN Proje
MüdürlüğüMüdürü Gerçekleştirme
Görevlisi
1832/1-1
[R.G. 05 Mart 2012 – 28224]
—— • ——
Cumhurbaşkanlığından:
Karar Sayısı : 2012/12
Zonguldak 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 6/3/2008 tarihli ve E:2007/372, K:2008/131
sayılı kararıyla, orman alanında işgal ve faydalanma suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına karar verilen ve cezası kesinleşen, Zonguldak İli, Merkez İlçesi, İnağzı
Mahallesi/Köyü, Cilt No: 8, Hane No: 111, Birey Sıra No: 1’de nüfusa kayıtlı, Cafer ve
Maksude’den olma, 2/3/1939 doğumlu, 71074096992 T.C. kimlik numaralı Yakup
AYGÜN’ün cezası, Adalet Bakanlığının 21/2/2012 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.07-1020848-2011/348/9926 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık, sakatlık
ve kocama hali kapsamında bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adlî Tıp İhtisas
Kurulunun 12/12/2011 tarihli ve B.03.1.ATK.0.06.00.03-101.01.02-11/83406/10828-10729
sayılı raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca kaldırılmıştır.
5/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
[R.G. 06 Mart 2012 – 28225]
—— • ——
YÖNETMELİK
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından:
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA YABANCI DİL ÖĞRETİMİ VE
YABANCI DİLLE ÖĞRETİM YAPILMASINDA UYULACAK
ESASLARA İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 4/12/2008 tarihli ve 27074 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Yabancı Dille Öğretim Yapılmasında
Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 7 nci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(5) Birinci ve ikinci fıkralar kapsamına giren programlara yer veren fakülte, enstitü,
yüksekokul veya meslek yüksekokullarının bağlı bulunduğu üniversitelerde yabancı dil
hazırlık sınıfı açılır. Hazırlık sınıfı, rektörler arasında imzalanan ve Yükseköğretim Genel
Kurulunun onayı ile kabul edilen protokole istinaden, bir başka üniversitede de açılabilir. 5
inci madde hükümlerine göre yabancı dil seviye tespit sınavından muaf olanlar hariç olmak
üzere, bu fakülte, enstitü veya yüksekokullara kayıt yaptırmış olan öğrenciler, yabancı dil
hazırlık sınıfına devam etmekle yükümlüdürler.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Yükseköğretim Kurulu Başkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
4/12/2008
27074
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
28/6/2009
27272
[R.G. 06 Mart 2012 – 28225]
—— • ——
KURUL KARARI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI
Karar Sayısı: 4617
Karar Tarihi: 1/3/2012
Kurul Başkanlığının 29/2/2012 tarihli yazısı ekinde gönderilen 22/2/2012 tarih ve
B.02.01.BDK.0.06.00.00-010.03[4/8]-3819 sayılı yazı ve ekinin incelenmesi sonucunda;
23/10/2011 tarihinde Van ili ve çevresinde meydana gelen deprem felaketi ile ilgili
bankalar tarafından bölge halkına yardım amacıyla o bölgede yerleşik kişilere yine o bölgede
kullandırılan krediler ile ilgili olarak alınması düşünülen önlemler için düzenlemelerden
kaynaklanabilecek engellerin aşılmasını teminen alınan 27/10/2011 tarihli ve 4445 sayılı
Kurul Kararında 31 Mart 2012 olarak belirlenen sürenin, deprem ve kötü hava koşullarına
bağlı olarak deprem bölgesindeki kişilerin büyük çoğunluğunun şehri terk etmesi nedeni ile
bankaların kredi müşterileri ile sağlıklı bir iletişim kuramaması ve bölge ekonomisinin
geleceğine ilişkin müşteriler ve bankalar tarafından sağlıklı bir öngörüde bulunulamaması
dolayısıyla, müşteriler özelinde yapılandırma koşullarının bahse konu tarihe kadar
belirlenemeyebileceğine dair kanaat oluşması sebebi ile 31 Aralık 2012 olarak
değiştirilmesine, bu kapsamda sözleşme koşullarında değişiklik yapılan kredilerin sözleşme
koşullarının bu süre içinde ve/veya sonrasında ikinci veya daha fazla değiştirilmesi halinde
Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin
Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen ilave genel karşılıkların ayrılmasının
bankaların ihtiyarına bırakılmasına ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 87 nci maddesinin
sekizinci fıkrası uyarınca işbu Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasına
karar verilmiştir.
[R.G. 06 Mart 2012 – 28225]
—— • ——
SINIR TESPİT KARARLARI
İçişleri Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2012/156
1 - Sivas İli Gemerek İlçesi Sızır Belediyesi ile Yozgat İli Çayıralan İlçesi Merkez
Bucağına bağlı Güzelyayla Köyü arasında kalan iki il arası sınırın özel krokisinde de
gösterildiği üzere;
“Akçal Sırtından başlayarak, buradan Akören Ağzına çekilen hat, buradan Kaleboynu
Tepesine çekilen hat, buradan Celal Obasına (yaylasına) giden yolu takiben obanın batı
bitişiğindeki Sarıçamlar Mevkiinden güneydoğu istikametinde Çiçekalanına çekilen hat,
buradan 989 nolu nirengi noktası olan 1914.5 rakımlı tepeye çekilen hat, buradan 998 nolu
nirengi noktası olan 1852 rakımlı tepeye çekilen hat, bu noktadan Haflıoluk Deresi ağzı
(Selim Yaylası Deresi boyunca takip eden dere boyu) gidilerek Eyüp Yaylası 17 nolu kadastro
sınırtaşına, buradan 1984.6 rakımlı Çatalsay Tepesine çekilen ve burada son bulan hat” olarak
belirlenmesi,
5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin (B) ve (D) bentlerine göre uygun
görülmüştür.
2 - Tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel hakları saklıdır.
3 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür.
5/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
İdris Naim ŞAHİN
Başbakan
İçişleri Bakanı
—— • ——
İçişleri Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2012/157
1 - Gaziantep İli Nurdağı İlçesi Merkez Bucağına bağlı İncegedik Köyü ile İslahiye
İlçesi Fevzipaşa Bucağına bağlı Bayraktepe Köyü ve aynı ilçe Merkez Bucağına bağlı
Yelliburun köyü arasında kalan iki ilçe arası sınırın özel krokisinde de gösterildiği üzere;
“İncegedik (Kürdikanlı)-Hudutçiftliği köy yolu üzerinde bulunan 40 nolu
(Y=302536.731, X=4102927.536) noktadan başlayarak, buradan 1 nolu (Y=302357.259,
X=4103189.893) noktaya çekilen hat, buradan batıya doğru 2 nolu (Y=302106.273,
X=4103186.296) Tavşan Tepe'sinin zirvesine çekilen düz hat, buradan güneybatıya doğru 41
nolu (Y=301547.416, X=4102565.960) ve 531 rakımlı Yassı Tepe'nin zirvesine çekilen düz
hat, buradan batıya doğru 42 nolu (Y=300336.278, X=4102190.067) ve 647 rakımlı Yüksek
Tepe'nin zirvesine çekilen düz hat, buradan İncegedik ve Yüksek Tepe'nin arasından
başlayarak güneybatı istikametinde akan dere ile Yüksek Tepe'nin güneybatısından
başlayarak kuzeybatı istikametinde akan derenin birleştiği 44 nolu (Y=299699.163,
X=4102343.570) noktaya çekilen düz hat, buradan derenin akış yönünde gidilerek 51 nolu
(Y=299268.309, X=4102217.105) Göç Yoluna çekilen hat, buradan güney istikametinde Göç
Yolunu takiben 37 nolu (Y=299141.746, X=4100606.570) Göç yolundaki dereye çekilen hat,
buradan kuzeydoğuya doğru Ömerkır Harabeleri'ne giden dereyi takiben 17 nolu
(Y=299673.583, X=4100889.090) noktadan geçerek 11 nolu (Y=300162.385,
X=4100850.698) Ömerkır Harabeleri'ne çekilen hat, buradan güneydoğuda bulunan 5 nolu
(Y=300654.335, X=4100704.213) ve 602 rakımlı isimsiz tepenin zirvesine çekilen düz hat,
buradan güneybatı istikametinde isimsiz tepelerin zirvesini takip ederek 14 nolu
(Y=300014.482, X=4099422.431) ve 634 rakımlı Çamlıtaş Tepesi'nin zirvesine çekilen hat,
buradan güneydoğu istikametinde 875 metre mesafe ve Karataş Deresi mevkiinde bulunan
köy yoluna 4 nolu (Y=300763.379, X=4098887.287) nokta olarak çekilen ve burada son
bulan düz hat” olarak belirlenmesi,
5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin (B) ve (D) bentlerine göre uygun
görülmüştür.
2 - Tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel hakları saklıdır.
3 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür.
5/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
İdris Naim ŞAHİN
Başbakan
İçişleri Bakanı
—— • ——
İçişleri Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2012/158
1 - Giresun İli Merkez İlçesi Merkez Bucağına bağlı İnişdibi Belediyesi ile Dereli İlçesi
Merkez Bucağına bağlı Yavuzkemal Belediyesi arasında kalan iki ilçe arası sınırın özel
krokisinde de gösterildiği üzere;
“1 nolu nokta olan (Y=436033.95, X=4501920.15) Kaynarca mezarlığından başlayıp,
buradan Kaynarca tepesini takiben 2 nolu (Y=437474.44, X=4502093.77) Çeş Tepesine,
buradan 3 nolu (Y=437886.78, X=4502625.47) Kemezler mezarlığını takiben 1890 rakımlı
isimsiz tepeye, buradan 1940 rakımlı Kazankaya, Bektaş ve Yavuzkemal yol ayrımına,
buradan Kazankaya tepesinin güneyinden geçen araba yolunu takiben Alçakbel tepesinin
kuzeyinde bulunan 4 nolu (Y=440000.05, X=4503496.28) 1678 rakımlı isimsiz tepeye,
buradan Kabak tepenin güneyinden geçen vasıta yolunu takiben 5 nolu (Y=440344.57,
X=4503387.77), 6 nolu (Y=441041.76, X=4503732.29) ve 7 nolu (Y=441093.30,
X=4504103.94) noktaları geçerek Gürgenli boğazının üzerinden geçen vasıta yolunu takiben
1678 rakımlı İnişdibi, Yavuzkemal, Bektaş ve Kulakkaya dört yol ayrımına, buradan 8 nolu
(Y=442894.76, X=4505210.06) 1732 rakımlı Cavlak tepeye, buradan 9 nolu (Y=443580.45,
X=4505551.12) 1750 rakımlı isimsiz tepeye, buradan 10 nolu (Y=443760.54, X=4506211.86)
1781 rakımlı Göktaş tepeyi takiben 11 nolu (Y=444088.36, X=4506323.32) Tesbet suyunda
son bulan hat” olarak belirlenmesi,
5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin (B) ve (D) bentlerine göre uygun
görülmüştür.
2 - Tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel hakları saklıdır.
3 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür.
5/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
İdris Naim ŞAHİN
İçişleri Bakanı
—— • ——
İçişleri Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2012/159
1 - Niğde İli Merkez İlçesine bağlı Fertek Belediyesi ile Kumluca ve Hamamlı
Köylerinin tüzel kişiliğinin kaldırılarak Niğde Belediyesi sınırları içine katılması 5393 sayılı
Belediye Kanununun 11 inci maddesi uyarınca uygun görülmüştür.
2 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür.
5/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
İdris Naim ŞAHİN
Başbakan
İçişleri Bakanı
[R.G. 07 Mart 2012 – 28226]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Sağlık Bakanlığından:
SAĞLIK BAKANLIĞI BAĞLI KURULUŞLARI HİZMET BİRİMLERİNİN
GÖREVLERİ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI
HAKKINDA YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Sağlık Bakanlığı bağlı kuruluşları hizmet
birimlerinin görev tanımları, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını
düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik Sağlık Bakanlığının bağlı kuruluşlarını kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve
Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı
maddesinin dördüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bağlı Kuruluş: Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu,
Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu ve Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel
Müdürlüğünü,
b) Bakan: Sağlık Bakanını,
c) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını,
ç) Başkan: Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve
Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun Başkanını,
d) Genel Müdür: Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürünü,
e) Genel Müdürlük: Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünü,
f) Kurum: Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve
Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Temel Esaslar ve Bağlı Kuruluşların Merkez Teşkilatı
Hizmetlerin yürütülmesinde temel esaslar
MADDE 5 – (1) Bağlı kuruluşlar aşağıdaki temel esaslar çerçevesinde hizmetlerini
yürütürler.
a) Bakanlık politikalarına, strateji ve hedeflerine, planlama ve düzenlemelerine uygun
davranırlar.
b) Sağlık hizmetinin kesintisiz ve bütünlük içerisinde sunumunu sağlamaya yönelik
tedbirleri alırlar.
c) İnsan gücünde ve maddî kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak amacıyla
hizmetlerin planlanmasında ve sunumunda müşterek hareket ederler.
ç) Birlikte yürütülmesi gereken işlerde azami ölçüde işbirliği ve yardımlaşma içerisinde
bulunurlar.
d) Hizmetin yürütülmesinde ortaya çıkan kurumlar arası ihtilaf ve tereddütlü hususlarda
Bakanlığın kararına göre hareket ederler. Bu yetki illerde 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu
hükümleri çerçevesinde Bakanlık il sağlık müdürleri tarafından kullanılır.
Merkez teşkilatı
MADDE 6 – (1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı
kuruluşlar merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir.
(2) Merkez teşkilatları;
a) Kurumlar Başkanlık, hizmet birimi olarak teşkil olunan Başkan Yardımcılıkları,
Hukuk Müşavirliği, Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı ve Strateji Geliştirme Daire
Başkanlığından,
b) Genel Müdürlük Genel Müdür, iki genel müdür yardımcılığı, hizmet birimi olarak
teşkil olunan daire başkanlıkları ve Strateji Geliştirme Daire Başkanlığından,
meydana gelir.
(3) Kurumların Başkan Yardımcılıklarına bağlı daire başkanlıklarının görev dağılımı ile
ilgili hususlar kurumların teklifi ve Bakan onayı ile yürürlüğe konulacak yönerge ile
belirlenir.
(4) Bakanlık ve bağlı kuruluşları muhakemat hizmetlerini yürütmek üzere birbirlerinden
hizmet talebinde bulunabilirler.
Kurum başkanı/genel müdürün görev, yetki ve sorumlulukları
MADDE 7 – (1) Bağlı kuruluşların en üst amiri olan Başkan veya Genel Müdür,
yürütülen hizmetlerden ve emri altındakilerin faaliyet ve işlemlerinden Bakana karşı
sorumludur.
(2) Başkanlar ve Genel Müdürün görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
a) Kurum/Genel Müdürlük hizmetlerini mevzuat hükümlerine, kurumun amaç ve
politikalarına, stratejik planına uygun olarak yönetmek.
b) Bakanlık politikalarına uygun şekilde, ikincil düzenlemeleri yapmak, stratejik plan,
yıllık performans programları ve faaliyet raporlarını hazırlamak ve uygulamak.
c) Kurumun/Genel Müdürlüğün faaliyetlerini etkin, etkili, kolay ulaşılabilir ve halkın ve
sektörün ihtiyaç ve beklentilerine uygun, ayrım gözetmeyen, şeffaf ve hesap verebilir şekilde
yürütmek ve yürütülmesini sağlamak.
ç) Kurumu/Genel Müdürlüğü temsil etmek.
d) Kurum/Genel Müdürlük bütçesini hazırlamak.
e) Görev alanına giren konularda bağlı kuruluşlar ve diğer kurum ve kuruluşlar ile
işbirliği yapmak ve koordinasyonu sağlamak.
Başkan yardımcısı/genel müdür yardımcısının görev, yetki ve sorumlulukları
MADDE 8 – (1) Başkan yardımcıları, kurumların başkan yardımcılığı şeklinde teşkil
edilen hizmet birimlerinin yönetiminden ve maiyetindeki daire başkanlıklarının sevk ve
idaresinden Başkana karşı sorumludur.
(2) Genel müdür yardımcıları, Genel Müdürlüğün görevlerinin yürütülmesinde Genel
Müdüre yardımcı olmak üzere görevlendirilir ve Genel Müdüre karşı sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bağlı Kuruluşların Merkez Hizmet Birimleri
Türkiye kamu hastaneleri kurumu
MADDE 9 – (1) Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun merkez hizmet birimleri ve
görevleri şunlardır.
a)
Hastane Hizmetleri Başkan Yardımcılığı:
1) Kuruma bağlı hastane, ağız ve diş sağlığı merkezleri ve benzeri sağlık kuruluşlarının
açılması, işletilmesi, birleştirilmesi, ayrılması, nakledilmesi ve kapatılması işlemlerini
yürütmek.
2) Kamu hastane birliklerinin kuruluş işlemlerini yürütmek, işletilmesini ve
koordinasyonunu sağlamak.
3) Sağlık kuruluşlarında özel nitelikli sağlık hizmetleri ile ilgili işlemleri yürütmek.
4) Sağlık hizmet sunumunu nitelik açısından değerlendirmek.
5) Sağlık kuruluşlarında hasta hizmetleri ile sağlık otelciliği hizmetlerini düzenlemek.
6) Kamu hastanelerinin yatırımlarının takibini, donanım, ödenek ve tedarik planlamasını
yapmak.
7) Hasta hakları, hasta ve çalışan güvenliğinin belirlenen standart ve düzenlemelere
uygun olarak yürütülmesini ve kurumsallaşmasını sağlamak.
8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
b) Finans Hizmetleri Başkan Yardımcılığı:
1) Kamu hastane birliklerinin ve sağlık kuruluşlarının stoklarını izlemek, analiz etmek
ve değerlendirmek.
2) Sağlık kuruluşlarının döner sermaye bütçe ve muhasebe işlemlerini düzenlemek,
yürütülmesini sağlamak.
3) Sağlık kuruluşlarının tedarik yöntemleri konusunda düzenleme yapmak.
4) Sağlık kuruluşlarının gelirlerini izlemek, analiz etmek ve gelir artırıcı düzenlemeler
yapmak.
5) Sağlık kuruluşlarının tıbbi cihaz ihtiyaçlarının planlamalara uygun olarak merkezi
alımla karşılanması ve buna ilişkin ihale süreçleri ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
6) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
c) İzleme, Ölçme ve Değerlendirme Başkan Yardımcılığı:
1) Bireysel ve yönetici performans kriterleri ve hedeflerini belirlemek ve
değerlendirmek.
2) Sağlık kuruluşlarında performansa dayalı ek ödeme uygulamalarını düzenlemek,
izlemek ve değerlendirmek.
3) Sağlık kuruluşlarının finansal kaynaklarının kullanımını izlemek.
4) Hizmetlerin maliyet analizi ve fiyatlandırılmasına ilişkin görüş oluşturmak ve öneride
bulunmak.
5) Sağlık kuruluşlarını ve hizmet sunumunu verimlilik açısından değerlendirmek.
6) Sağlık kuruluşları ve hizmetleriyle ilgili istatistikî çalışmaları yürütmek, analiz ve
değerlendirme yapmak.
7) Sağlık insan gücü planlaması, izleme ve değerlendirmesi yapmak.
8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
ç) İnsan Kaynakları Başkan Yardımcılığı:
1) Atama, nakil ve sözleşme işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve
yürütmek.
2) Personelin özlük, terfi, emeklilik ve benzeri işlemlerini yürütmek.
3) Kadro standartları iş ve işlemlerini yürütmek.
4) Personelin hizmet içi eğitimlerini yürütmek.
5) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
d) Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı:
1) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kiralama ve satın alma işlemlerini
yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek,
yürütülmesini sağlamak.
2) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek.
3) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve
yürütmek.
4) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek.
5) Bilgi sistemleri ve iletişim teknolojileri ile ilgili işlemleri yürütmek.
6) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek.
7) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
Türkiye halk sağlığı kurumu
MADDE 10 – (1) Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun merkez hizmet birimleri ve
görevleri şunlardır.
a) Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcılığı:
1) Aile hekimliği ile ilgili iş ve işlemleri tesis etmek, izleme ve değerlendirme yapmak,
eğitim ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçlara uygun eğitim müfredatını belirlemek ve uygulamak.
2) Aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve sağlık evleri gibi birinci
basamak sağlık kurum ve kuruluşlarının teknik ve fiziki özelliklerini belirlemek ve
planlamak.
3) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
b) Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları Başkan Yardımcılığı:
1) Bulaşıcı hastalıkların kontrolü ile ilgili programlar oluşturmak ve programların
uygulanmasını sağlamak.
2) Sağlık tehditlerine yönelik erken uyarı ve cevap sistemi oluşturmak ve saha
epidemiyolojisi eğitim çalışmalarını yürütmek.
3) Koruyucu sağlık hizmetlerinde kullanılan aşı, antiserum, enjektör ve benzeri soğuk
zincir malzemelerinin lojistik hizmetlerinin yürütülmesini, bağışıklama programlarının
hazırlanmasını ve uygulanmasını sağlamak, ulusal düzeyde aşılama oranlarını ve soğuk zincir
sistemini izlemek.
4) Zoonotik, paraziter ve vektörel hastalıkların görülme sıklığının belirlenmesini,
hastalık kontrol programlarının geliştirilmesini ve yürütülmesini sağlamak.
5) Verem hastalığının kontrolüne yönelik plan ve program yapmak ve uygulamak,
politika önerileri geliştirmek.
6) Mikrobiyolojik ulusal referans laboratuarı hizmetlerinin yürütülmesini sağlamak.
7) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
c) Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Başkan Yardımcılığı:
1) Bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolü ile ilgili programlar oluşturmak ve
programların uygulanmasını sağlamak, yaşlılık ve özürlülük gibi kronik durumlara yönelik
sağlık programları oluşturmak, evde bakım hizmetlerinin sunulmasını sağlamak.
2) Erken teşhis ve tarama faaliyetleri başta olmak üzere kanserle mücadele
hizmetlerinin etkin bir şekilde yapılmasını sağlamak, buna ilişkin plan ve programlar yapmak
ve uygulanmasını sağlamak.
3) Tütün, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerin zararları ile mücadele ve kontrol
faaliyetlerini yürütmek.
4) Çocuk, ergen, kadın, üreme ve ruh sağlığına ilişkin programlar oluşturmak.
5) Beslenme, fiziksel aktivite gibi sağlıklı yaşama yönelik programlar oluşturmak ve
alışkanlıklar kazandırmak.
6) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
ç) Tüketici ve Çalışan Güvenliği Başkan Yardımcılığı:
1) Çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesi için araştırmalar yapmak, ulusal
sağlık politikaları geliştirmek ve uygulanmasını sağlamak, işyeri hekimliği ve meslek
hastalıklarına yönelik çalışmalar yapmak.
2) Biyosidal ürünlerin ve bildirim sistemine tabi ürünlerin etiket onayı ile bildirim
onayının kontrol edilmesini sağlamak, biyosidal ürünleri ruhsatlandırmak.
3) İnsani tüketim amaçlı, doğal mineralli, kaplıca, havuz ve yüzme sularının
denetimlerini yapmak, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak.
4) Tüketici güvenliğine yönelik olarak Kurumun görev alanına giren ürünlerin
analizlerini yapmak veya yaptırmak, referans laboratuvarları oluşturmak.
5) Halk sağlığı laboratuarlarının yapısını ve organizasyonunu belirlemek,
standardizasyonunu, iç ve dış kalite kontrol hizmetlerini düzenlemek.
6) Görev alanına ilişkin eğitim ihtiyaçlarını tespit etmek ve eğitim faaliyetlerini
yürütmek.
7) Aşı, antijen, antiserum, serum gibi biyolojik ürün üretmek veya üretilmesini
sağlamak.
8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
d) Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı:
1) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kiralama ve satın alma işlemlerini
yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek,
yürütülmesini sağlamak.
2) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek.
3) İnsan gücü ihtiyacını tespit etmek ve planlama yapmak, kadro standartlarına ait iş ve
işlemleri yürütmek.
4) Atama ve nakil işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve yürütmek.
5) Personelin eğitim ve sertifikasyon faaliyetleri ile özlük, terfi, emeklilik, disiplin ve
benzeri işlemlerini yürütmek.
6) Döner sermaye bütçesinin iş ve işlemlerini yürütmek ve koordine etmek.
7) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve
yürütmek.
8) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek.
9) Kurumun kalite çalışmalarını yürütmek, laboratuvarlarına yönelik test ve kalibrasyon
merkezi oluşturmak ve bu merkezlerin iş ve işlemlerini yürütmek.
10) Kurumun görev alanı ile ilgili istatistiki çalışmaları yürütmek, analizler yapmak,
kurumun ihtiyaç duyduğu bilgi işlem programlarını geliştirmek ve koordine etmek.
11) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek.
12) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
Türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu
MADDE 11 – (1) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun hizmet birimleri ve görevleri
şunlardır.
a) İlaç, Biyolojik ve Tıbbi Ürünler Başkan Yardımcılığı:
1) İlaçlar, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, ulusal ve uluslararası
kontrole tabi maddeler, geleneksel bitkisel tıbbî ürünler, homeopatik tıbbî ürünler ve özel
amaçlı diyet gıdalar hakkında düzenleme yapmak.
2) İlaçta etkinlik, kalite ve güvenliliğin sağlanmasına yönelik ve işlemleri yürütmek.
3) Tanıtım faaliyetlerine dair düzenlemeleri yapmak.
4) Ruhsatlı olmayan veya ruhsatı bulunsa dahi piyasada bulunmayan ürünlerin
üretiminin temini veya şahsi tedavi amacıyla yurtdışından getirilmesini sağlamaya yönelik
hizmetler ve endikasyon dışı ilaç kullanımına ilişkin işlemleri yürütmek.
5) Klinik ilaç araştırmaları ve gözlemsel ilaç çalışmaları ile ilgili işlemleri yürütmek.
6) Ecza depoları hakkında düzenleme yapmak, ecza depolarının ruhsatlandırılması ile
ilgili işlemleri yürütmek.
7) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
b) Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcılığı:
1) Tıbbi cihaz ve kozmetikler hakkında düzenleme yapmak, strateji ve proje geliştirmek
ve yürütmek.
2) Tıbbi cihaz kullanım güvenliğine dayalı standartların belirlenmesine yönelik işlemler
ile sınıflandırma, risk tanımlama gibi teknik değerlendirmeleri yapmak.
3) Tıbbi cihaz alanında hizmet gören kişi, kurum ve kuruluşları yetkilendirmek,
yetkilendirme süreçlerinin takibini yapmak.
4) Tıbbi cihazların klinik araştırmalarına yönelik işlemleri yürütmek.
5) Protez, ortez, optik cihazlar ve işitme cihazları satış ve uygulama merkezlerini
yetkilendirmek.
6) Tıbbi cihazlar alanında faaliyet gösterecek onaylanmış kuruluşlara ait iş ve işlemleri
yürütmek.
7) Kozmetik ürünlerin ön inceleme, kayıt ve bildirim işlemlerini yürütmek ve
kozmetovijilans değerlendirmesi faaliyetlerini yönetmek.
8) Tıbbi cihaz ve kozmetik ürünlerin tanıtım faaliyetlerine dair düzenlemeleri yapmak.
9) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
c) Ekonomik Araştırmalar ve Bilgi Yönetimi Başkan Yardımcılığı:
1) Avrupa Birliği müktesebatına uyuma ilişkin iş ve işlemleri yürütmek, görüş
bildirmek.
2) Uluslararası standartlara uygun kalite çalışmaları yapmak, bu kapsamda kurum içi ve
dışı iletişimi ve koordinasyonu sağlamak.
3) Kurumun görev alanına giren ürünlerin sağlık teknolojilerini değerlendirmek,
fiyatlandırma ve mali etüt çalışmalarını yürütmek.
4) Ruhsata esas ürünlerin fiyatlarını onaylamak, fiyat takibi yapmak.
5) İlaçların akılcı kullanımını temin etmeye yönelik faaliyetleri yürütmek.
6) Bilgi sistemleri alt yapısının kurulması ve işletilmesi ile ilgili iş ve işlemleri
yürütmek.
7) Kurumun verilerini sayısal verilere dönüştürmek ve istatistiksel çalışmalar yapmak.
8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
ç) Analiz ve Kontrol Laboratuvarları Başkan Yardımcılığı:
1) İlaç, biyolojik ürünler, tıbbi ürünler ile kozmetik ürünlerin analizlerini ve tıbbi cihaz
kalite kontrol testlerini yapmak, yaptırmak.
2) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
d) Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı:
1) İnsan gücü ihtiyacını tespit etmek ve planlama yapmak, performans değerlendirme
ölçütleri oluşturmak.
2) Kadro standartlarına ve kariyer planlamasına ait iş ve işlemleri yürütmek.
3) Atama ve nakil işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve yürütmek,
4) Personelin eğitim ve sertifikasyon faaliyetlerini, özlük, terfi, emeklilik, disiplin ve
benzeri işlemlerini yürütmek.
5) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kiralama ve satın alma işlemlerini
yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek,
yürütülmesini sağlamak.
6) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek.
7) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve
yürütmek.
8) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek.
9) Kuruma görev alanına giren ürünlere ilişkin başvuru evrakının ön incelemesini
yapmak.
10) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek.
11) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
Kurumların merkez teşkilatlarının ortak hizmet birimleri ve görevleri
MADDE 12 – (1) Kurumların ortak merkez hizmet birimleri ve görevleri şunlardır:
a) Hukuk Müşavirliği:
1) 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde
Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre
hukuk birimlerine verilen görevleri yapmak.
2) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
b) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı:
1) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 22/12/2005 tarihli ve 5436
sayılı Kanunun 15 inci maddesi ve diğer mevzuatla strateji geliştirme ve malî hizmetler
birimlerine verilen görevleri yapmak.
2) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
c) Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı:
1) Denetime ilişkin yöntem ve teknikleri geliştirmek, denetim alanındaki standart ve
ilkelerin oluşturulmasını sağlamak, denetim rehberleri hazırlamak, denetimlerin etkinliğini ve
verimliliğini artırıcı tedbirler almak.
2) Performans denetimi yapmak.
3) Kurum personelinin iş ve işlemleri hakkında Başkanın emri veya onayı üzerine
denetim, inceleme ve soruşturma yapmak.
4) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
(2) Ayrıca Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı,
ilaç ve kozmetik ürünlerin üretim yerlerinin ve ecza depolarının denetim hizmetleri ile ilaç,
tıbbi cihaz ve kozmetik ürünlerin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerini ve tüketici
şikâyetlerine yönelik iş ve işlemleri yürütür.
Türkiye hudut ve sahiller sağlık genel müdürlüğü
MADDE 13 – (1) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün merkez
hizmet birimleri ve görevleri şunlardır.
a) Türk Boğazları ve Sağlık Denetimleri Daire Başkanlığı:
1) Türk boğazları, hudut ve sahilleri ile ilgili uluslararası sözleşme ve mevzuat
hükümlerinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek.
2) Uluslararası önemi haiz halk sağlığı risklerinin ülkemize girmesini önlemek amacıyla
uluslararası giriş noktaları ve bunların gümrüklü alanlarında gerekli her türlü sağlık tedbirini
almak veya aldırmak, halk sağlığını etkileyecek etkenlere karşı alınacak kontrol önlemlerinin
standardını belirlemek, belgelendirmek, denetlemek.
3) Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Denizcilik Örgütü, Uluslararası Sivil Havacılık
Örgütü ve diğer ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapmak ve Genel Müdürlüğün
dış ilişkileri ile ilgili iş ve işlemleri yapmak.
4) Uluslararası giriş noktalarında yapılması gereken tüm sağlık hizmetleri, sağlık
denetimleri, cenaze girişleri, sağlık resmi ve çevre sağlığı işlemlerini yürütmek, tarife usul ve
esaslarını belirlemek.
5) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
b) Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığı:
1) Uluslararası nakil vasıtalarının ve bu vasıtalarda görevli personelin sağlık şartlarına
dair düzenlemeleri yapmak, iş ve işlemlerini yürütmek.
2) Uluslararası önemi haiz halk sağlığı riski olan ülkelere giden insanlara seyahat sağlığı
hizmeti vermek.
3) Ulusal ve uluslararası sularda seyir eden gemilere uzaktan sağlık yardımı ve desteği
vermek.
4) Uluslararası giriş noktalarında hac, göç veya seyahat gibi toplu nüfus hareketlerinde
gerekli sağlık tedbirlerini almak veya aldırmak.
5) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
c) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı:
1) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve 5436 sayılı Kanunun 15 inci
maddesi ve diğer mevzuatla strateji geliştirme ve malî hizmetler birimlerine verilen görevleri
yapmak.
2) Gelirler ve para cezalarının tahakkuk ve tahsil işlemlerini gerçekleştirmek.
3) Malî kaynakların geliştirilmesini ve etkili ve verimli kullanılmasını sağlamak, gerekli
tedbirleri almak, bu konuda araştırmalar yapmak, yaptırmak.
4) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
ç) İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı:
1) İnsan gücü ihtiyacını tespit etmek ve planlama yapmak, performans değerlendirme
ölçütleri oluşturmak.
2) Kadro standartlarına ve kariyer planlamasına ait iş ve işlemleri yürütmek.
3) Atama ve nakil işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve yürütmek.
4) Personelin eğitim ve sertifikasyon faaliyetlerini, özlük, terfi, emeklilik, disiplin ve
benzeri işlemlerini yürütmek.
5) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
d) Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı:
1) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Genel Müdürlüğün merkez ve taşra
teşkilatına ait kiralama ve satın alma işlemlerini yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma,
ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek, yürütülmesini sağlamak.
2) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek.
3) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve
yürütmek.
4) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek.
5) Bilgi sistemleri ve iletişim teknolojileri ile ilgili işlemleri yürütmek.
6) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek.
7) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yazışma ve il içinde kurumlar arası geçici görevlendirme
MADDE 14 – (1) Bağlı kuruluşların taşra yönetim birimleri;
a) Disiplin amirliği ve soruşturma yetkisi gibi ilgili kanunların bizzat valinin kararını
veya onayını mecbur kıldığı iş ve işlemleri,
b) Sağlık kuruluşlarının planlama ve yatırımlarına, kadro ve yönetici atama taleplerine,
başkanlığı vali veya yardımcısı tarafından yürütülen kurul kararları ile önemli ve stratejik
görüş ve teklif içeren konulara ilişkin yazışmaları,
Bakanlık il sağlık müdürü üzerinden valilik kanalıyla yaparlar.
(2) 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci maddesinin dördüncü fıkrası
hükümleri çerçevesinde, bağlı kuruluşların taşra teşkilatında çalışan personel, lüzumu halinde
bir yılı aşmamak üzere bağlı kuruluşlar arasında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu çerçevesinde
Bakanlık il sağlık müdürlüklerince valilik onayı ile geçici olarak görevlendirilir.
Taşra hizmet birimlerinin görevleri ve kadroları
MADDE 15 – (1) Bağlı kuruluşların taşra hizmet birimlerinin görevleri, çalışma usul ve
esasları, kadro standartları ve iş tanımları ile ilgili diğer hususlar Kurumlarının teklifi ve
Bakan onayı ile yürürlüğe konulacak yönerge ile belirlenir.
Kamu hastane birliklerinin kurulması
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Kamu hastane birlikleri kuruluncaya kadar, Türkiye Kamu
Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevini Bakanlık il sağlık müdürlükleri yerine
getirir.
Yürürlük
MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
[R.G. 07 Mart 2012 – 28226]
—— • ——
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığından:
TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI
ÇEVİRİ VE YAYIM YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik; Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının
kuruluş, amaç ve görevleri doğrultusunda yayımlayacağı her türlü basılı yayın ile basılı
olmayan CD, DVD ve benzeri manyetik depolama ünitesi ve Başkanlık internet sitesinde
hizmete sunulan elektronik yayına ilişkin iş ve işlemleri, seçimini, basım-yayın usullerini,
Başkanlık bünyesinde kurulan yayın kurullarının kuruluş, işleyiş ve çalışma esasları ile görev
ve yetkilerini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 28/12/2010 tarihli ve 6093 sayılı Türkiye Yazma
Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü, 4 üncü ve 12 nci
maddeleri, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 27/6/1989
tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 1 inci maddesi hükümlerine
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Başkan: Yazma Eserler Kurumu Başkanını,
b) Başkanlık: Yazma Eserler Kurumu Başkanlığını,
c) Çeviri: Yazıldığı dilden başka bir dile aynen çevrilen eseri, tercümeyi,
ç) Daire Başkanı: Çeviri ve Yayım Daire Başkanını,
d) Daire Başkanlığı: Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığını,
e) Derleme: Özgün eser üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla, ansiklopediler ve
antolojiler gibi muhtevası seçme ve düzenlemelerden oluşan ve bir düşünce yaratıcılığı
sonucu olan eseri,
f) Elektronik yayın: Geleneksel yöntemlerle hazırlanmış veya basılmış kitap ve derginin
her türlü elektronik ortamda sadece okunabilmesi amacıyla sunulmuş şeklini,
g) İşlenme eser: Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle
müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini,
ğ) İtibarî sayfa: Basılı veya manyetik depolama ünitesi şeklinde ya da internet
ortamında hizmete sunulan bir eserin 200 kelimeden meydana gelen kısmını,
h) Külliyat: Bir eser sahibinin değişik veya aynı cinsten olan eserlerini toplayan diziyi,
ı) Latinizasyon: Değişik alfabeli metinlerin latin alfabesine çevrilmesini, çeviri yazıyı,
i) Manyetik depolama üniteleri: Geleneksel yöntemlerle hazırlanmış veya basılmış kitap
ve derginin her türlü elektronik ortamda okunabilmesi amacıyla CD, DVD ve benzeri
şekillerde depolanmış şeklini,
j) Telif eser: Herhangi bir şekilde dil ile ifade olunan eserler ile doğrudan meydana
getirilen fikir mahsullerini,
k) Yayımlamak: Kitap, dergi ve benzeri basılı yayınlar ile basılı olmayan CD, DVD ve
benzeri manyetik depolama ünitelerini çoğaltmak ve yaymak, elektronik yayınların ise
Başkanlık internet sitesinde hizmete sunulmak suretiyle umuma arz edilmesini,
l) Yayın: Basılı kitap ve dergi gibi eserler ile basılı olmayan CD, DVD ve benzeri
manyetik depolama üniteleri ile Başkanlık internet sitesinde hizmete sunulan elektronik
eserleri,
m) Yayın Kurulları: Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulu ve Yayın Kurulunu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Yayın Kurulları, Eserlerin İncelenmesi ve Seçilmesi
Yayın kurullarının oluşturulması
MADDE 4 – (1) Başkanlığa yapılan yayın önerilerini değerlendirmek, ilke kararları
almak, basılacak eserleri ve projeleri değerlendirmek üzere iki adet yayın kurulu oluşturulur.
Başkan ve Başkanlığın yayınlardan sorumlu Çeviri ve Yayım Daire Başkanı, Yayın
Kurullarının daimi üyesidir. Başkan bu kurullara başkanlık eder. Her bir yayın kurulu daimi
üyelerle birlikte Başkanlık dışından bilim, kültür, sanat, felsefe, tarih, edebiyat ve ilahiyat
alanlarında uzman kişilerden seçilecek toplam beş üyeden oluşur. Daimi üyeler ilgili
görevlerinden ayrıldıklarında üyelikleri düşmüş sayılır. Yayın işleriyle ilgili kurullar, Çeviri
ve Yayım Daire Başkanlığının teklifi ve Başkanın Oluru ile oluşturulur. Kurul üyeleri Daire
Başkanlığınca teklif edilir ve Başkan tarafından görevlendirilir.
(2) Yayın kurulları;
a) Başkanlığa yapılan yayın başvurularını ve projeleri değerlendirmek ve
yayınlanmasına karar vermek üzere teşkil edilen Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulu,
b) Özel ihtisas gerektiren konuları değerlendirmek, yurt içi ve yurt dışındaki çeşitli
kurumlarla ortak olarak yayımlanacak eserler ile Başkanlıkça yayınlanacak eserleri
belirlemek, Başkanlık mevzuatı kapsamındaki eserlerin başta Türkçe olmak üzere değişik
dillerde yayınlanmasına verilecek destek projelerini yürütmek üzere teşkil edilen Yayın
Kuruludur.
Toplantı ve karar
MADDE 5 – (1) Yayın kurulları, Başkanlığın gerekli gördüğü hâllerde üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıya katılan üye sayısının salt
çoğunluğu ile alır. Oyların eşitliği halinde Başkanın oyu yönünde karar alınmış sayılır.
(2) Toplantılar, Başkanlıkça hazırlanan gündemle yapılır. Başkanlıkça belirlenen
başvuru şartlarına uymayan eserler, ilgili yayın kurulu gündemine alınmaz. Yayın kurulları
gerektiğinde Başkanın teklifi ile ortak toplantı yapabilir. Kurulların sekreterya ve raportörlük
görevi, Başkanlığın yayımlardan sorumlu Daire Başkanlığınca yürütülür.
Yayın kurullarının görevleri ve yetkileri
MADDE 6 – (1) Yayın kurullarının görev ve yetkileri şunlardır:
a) Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun görev ve yetkileri; yayımlanması isteğiyle
Başkanlığa gönderilen eserleri inceleyerek veya inceleterek, eserlerin basılı veya elektronik
ortamda veya internet sitesinde yayımlanıp yayımlanamayacağı konusunda görüş belirtir.
b) Yayın Kurulunun görev ve yetkileri, yayımlanması doğrultusunda görüş belirtilen
eserlerin yayım süreçlerini yürütmek, iş programı ve iş hacmine göre önceliklerini belirlemek,
çalışma şartnamelerine göre, kapsam, üslup, dil ve bilimsel içerik bakımından yeterliliklerini
belirlemek üzere alt yayın komisyonları oluşturmak ve bu komisyonların raporları
doğrultusunda eserlerin yayımlanmasına karar verir. Bu kapsamda Yayın Kurulu;
1) Başkanlığın kanununda sarahaten ifade edilen Başkanlığa bağlı kütüphanelerde;
gerek yazma, gerek matbu gerekse dijital ortamda bulunan eserlerin çevirisi, sadeleştirmesi,
tıpkı basımı, latinizasyonu, paralel çok dilli yayını ve bu yayınlarla ilgili yapılacak olan
bilimsel inceleme, araştırma, edisyon, redaksiyon, tashih ve koordinatörlük görevlerini
gerçekleştirmek üzere yetkilidir.
2) Söz konusu faaliyetleri ile ilgili her türlü çalışmayı yaptırma, kontrol mekanizmasını
oluşturma ve bu Yönetmeliğin ilgili maddesinde geçen kriterlere uygun olarak bunları
ücretlendirmeye ve gerekli görüldüğü takdirde bu ücretlerin artırılmasına veya eksiltilmesine
karar vermeye yetkilidir.
c) Yayın Kurulları, Başkanlık yayın kurullarının yayın politikasını ve 11 inci maddede
belirtilen ilkelerini göz önünde bulundurmak zorundadır.
İncelemede usul
MADDE 7 – (1) Yayın kurulları, yayımlanmak talebiyle gönderilen eserleri ve
gerektiğinde diğer dokümanları, incelenmek ve yazılı görüşünü almak üzere Başkanlığın ilgili
birimlerine veya konunun özelliğine göre Başkanlık dışından uzmanlara gönderebilir.
(2) İnceleyicinin verdiği gerekçeli rapor yeterli görülmez veya süresi içinde incelenip
Başkanlığa teslim edilmezse eser ikinci bir inceleyiciye gönderilebilir. Alınan rapor, Yayın
Kurulunda değerlendirilir ve eserin yayımlanıp yayımlanmamasına karar verilir.
(3) Yayın Kurulu, eserleri bir inceleyiciye göndermeden de yayımlanmasını teklif
edebilir veya geri çevirebilir.
Başkanlık adına eser hazırlattırılması ve temini
MADDE 8 – (1) Başkanlık adına eser hazırlattırılması istenen kişi veya kişiler belirtilen
süre içinde çalışmayı tamamlayıp Başkanlığa sunmadıkları takdirde, bu kişi veya kişilerden
işi geri almak ve bir başka hazırlayıcıya vermek konusunda Yayın Kurulları ve Başkanlık
yetkilidir.
(2) Kurum kapsamındaki yazma ve matbu eserler ve içerikleriyle ilgili olarak yurtiçi ve
yurtdışında yayınlanmış olan eserlerin ve çalışmaların satın alınarak; kültür-sanat, eğitimöğretim faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlar, kütüphaneler ve şahıslara ücretsiz olarak
dağıtılması Yayın Kurulunun teklifi ve Başkan Oluru ile gerçekleştirilebilir.
Yayım ve tespit usulü
MADDE 9 – (1) Yayın Kurullarınca uygun görülen eserlerden hangilerinin hangi
yöntemle yayımlanacağı, basılacak eserlerin dizileri ve baskı sayıları, CD veya DVD gibi
elektronik ortamda hazırlanacakların sayıları, internet sitesinde yayımlanacakların sayıları ve
yayım süreleri, Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığının teklifi ve Başkan Oluru ile tespit edilir.
Değerlendirme ilkeleri
MADDE 10 – (1) Yayın Kurullarınca, yayımlanacak eserlerin seçiminde,
hazırlanmasında, sadeleştirilmesinde ve tercüme edilmesinde göz önünde bulundurulacak
temel ilkeler şunlardır;
a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına uygun olması ve kanunlara göre suç
oluşturmamak,
b) Atatürk ilke ve inkılaplarının korunması, yaşatılması ve benimsetilmesi prensibine
aykırı olmamak,
c) Millî birlik ve beraberliği bozucu görüşlere, insanı, aileyi veya toplumun belirli bir
kesimini küçük düşürücü bilgi, belge ve yorumlara yer verilmemek,
ç) Millî kültürümüzü evrensel boyutlara ulaştıracak ve insanlığın ortak değerlerine
katkıda bulunacak nitelikte olması, toplumsal yararlılığı ve evrenselliği göz önünde
bulundurmak,
d) Medeniyetimizin evrensel değerleri ihtiva eden kültürel ve bilimsel mirasının ulusal
ve uluslararası düzlemlerde kendisini tanıtmasına katkı sağlayıcı nitelikte olmak,
e) Ortak kültür bağlarımız olan diğer Türk ve İslam ülkeleri ile ikili kültür alış-verişini
sağlayıcı ve dostluk bağlarını güçlendirici nitelikte olmak,
f) Eserlerin Türk Dilinin zengin varlığından faydalanılarak, herkesin kolayca
anlayacağı, yaşayan ve konuşulan Türkçe kurallarına uygun hazırlanmış olmak,
g) Bilimsel yöntemlere veya bir sanatın özelliklerine göre hazırlanmış olmak,
ğ) Tarihimizi, bugüne ulaşan kültürel, bilimsel, düşünsel zenginliğimizi işleyici, tanıtıcı,
zenginleştirici ve gelecek nesillere taşıyıcı nitelikte olmak.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeviri ve Yayım Şartları, Telif Hakları ve Ücretlendirilmesi
Başvuru şartları
MADDE 11 – (1) Eserlerin yayımlanması için başvuruda bulunanlar;
a) Eserlerin dil, resim, grafik, tablo, çizelge, şekil, nota, harita ve benzeri bakımından
basım ve elektronik ortam teknolojilerine uygun olacak şekilde hazırlanmış hâlini,
b) Fotoğraf ve diaları kaliteli bir basım ve elektronik ortam için yeterli özellikte, baskıya
hazırlanmış halini,
c) Bilgisayar ortamında düzenlenmiş bir nüshasını,
ç) Eserin kaydı olan disket, CD/DVD’sini,
d) Yazarın, çevirmenin, resimleyenin ve benzeri hazırlayanın özgeçmişini,
e) İmzalı başvuru dilekçesini,
teslim etmek zorundadır.
Yayım şartları
MADDE 12 – (1) Eserlerinin yayımlanmasını isteyenler;
a) Eserinin üzerinde başka kurum veya kuruluşlar ile kişilerin haklarının bulunmadığına
ve bu hususta her türlü hukukî sorumluluğu üstlendiklerine dair taahhütnameyi,
b) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ilgili hükümlerine göre; eserdeki tüm
bilgi ve dokümana ait gerekli izinleri almış olduklarını belirtir beyannameyi,
c) Muhtemel maddi hatalar konusunda Başkanlığın tasarruf yetkisini kabul ettiklerini
belirtir izin belgesini,
ç) Yayımlanması ve ücret ödenmesi uygun görülen eserinin basılı manyetik depolama
ürünleri vasıtasıyla ve internet sitesinde elektronik ortamda çoğaltma ve yayma hakkını
Başkanlığa devrettiğine dair düzenleyeceği temliknameyi,
Başkanlığa vermekle yükümlüdürler.
Ücretlerin hesaplanması esasları
MADDE 13 – (1) Yayımlanmasına karar verilen eserlerin birinci baskıları için
ödenecek telif ücretleri, 23/8/2006 tarihli ve 2006/10932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla
yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri
Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen gösterge rakamları ile
eserin basımının yapıldığı tarihteki memur maaş katsayısı ve itibarî sayfa sayısı ile çarpılması
suretiyle bulunacak rakam üzerinden Türk Lirası olarak hesaplanır ve basımı yapıldıktan
sonra ödenir.
(2) Her türlü yayın ücretlerinin hesaplanmasında kullanılacak gösterge rakamları Yayın
Kurulunun gerekçeli önerisi ve Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulu kararı ile beş katına
kadar arttırılabilir. Ancak, zorluğu, çok büyük emek ve zaman harcandığı, alanında yenilikler
getirdiği ve Türk kültür ve bilimine katkılarının olduğu tespit edilerek yayınlanacak telif ve
tercüme eserler ile eleştirmeli metinlere ilişkin göstergelerin Yayın Kurulunun önerisi ve
Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun onaylaması suretiyle on katına kadar artırılması
önerilebilir. Bu öneri, Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Başkan Oluru ile
karara bağlanır.
(3) Yayınlarda tıpkı basımların, eleştirmeli metinlerin veya çeviri yazıların ücretleri ayrı
ayrı hesaplanarak toplamları telif ücreti olarak ödenir.
(4) İtibarî sayfa karşılığı gösterge rakamları ekli tabloda gösterilmiştir. Yayın Kurulu,
eserin niteliğine göre gösterge rakamlarından birini önerir. Bu öneri Yayın Projeleri
Değerlendirme Kurulu tarafından karara bağlanır. Eserin niteliğine göre bu göstergelerin
altında rakam tespitine, yayın kurullarının teklifi üzerine Başkanlık yetkilidir.
(5) Telif, tercüme ve işlenme ücretlerinin hesaplanmasında baskı miktarı aşağıda
belirtildiği şekilde dikkate alınır.
a) 10000 baskıya kadar her 1000 baskı için,
b) 10000’den 30000 baskıya kadar her 2000 baskı için,
c) 30000’den 60000 baskıya kadar her 3000 baskı için,
ç) 60000’den 100000 baskıya kadar her 4000 baskı için,
d) 100000’den sonraki her 5000 baskı için,
itibarî sayfa karşılığı telif ücreti tutarının en fazla % 10 u baskı sayısı karşılığı telif
ücreti olarak ödenir. Hesaplamalarda, ara baskı karşılığı oranlanarak bulunur. 300000
baskıdan sonrası için ücret ödenmez.
(6) İkinci ve sonraki baskılarda sadece yeni baskı sayısı dikkate alınır. Yeni baskının
yapılması aynı kurulların teklif ve onayı ile kararlaştırılır. Yeni baskı telif ücreti yeni
katsayıya göre hesaplanır. Önce ödenen baskı miktarı ücreti hariç, eski ödenmiş telif ücreti
bundan düşülerek kalan miktar yeni baskıya karşılık olarak ödenir.
(7) Eserin tamamında veya bir kısmında değişiklik yapılmış ve bu değişiklik yayın
kurulunca tespit ve kabul edilmişse, sadece değişen kısımlara ait itibarî sayfa sayısına göre ilk
baskı gibi telif ücreti ödenir. Kitabın muhtevasında herhangi bir değişiklik yapmadan sadece
bölüm ve konu itibariyle sıra değişikliği yapılmışsa, bu hüküm uygulanmaz.
(8) Dergi, bülten ve gazete gibi periyodik yayınlar ile tanıtma ve duyurma amacına
yönelik broşür, katalog gibi yayımlarda baskı sayısı dikkate alınmaz. Sadece itibarî sayfa
karşılığı telif ücreti ödenir. Ancak bu eserlerin telif ücreti yayın komisyonlarınca % 100’e
kadar artırılabilir. İkinci ve sonraki baskılar için de herhangi bir ücret ödenmez.
(9) Bilimsel konferanslara ödenecek ücret, konferans metni itibarî sayfa sayısına göre
hesaplanır. Bilimsel konferansların ücreti yayın komisyonlarınca % 50’ye kadar artırılabilir.
Ancak konferansların yayımlanması hâlinde ayrıca telif ücreti ödenmez.
İtibarî sayfanın tespiti
MADDE 14 – (1) Yayımlanması kabul edilen eserler için telif hakkı olarak verilecek
ücretin tespitinde itibarî sayfa esas tutulur ve ücret, eserin baskı miktarına göre hesaplanır.
200 kelimelik bir metin, bir itibarî sayfa sayılır. Eserin itibarî sayfa sayısının tespiti şu şekilde
yapılır:
a) Önce eserin veya işlenmesinin çeşitli yerlerinden metin ile tam olarak dolu on sayfa
seçilerek kelimeler sayılır ve toplanır. Bu toplam ona bölünerek eserin veya işlenmenin dolu
bir sayfasında ortalama kaç kelime bulunduğu tespit edilir.
b) Sonra eserin tamamındaki metinle dolu sayfalar sayılır. Yarım veya yarımdan fazla
sayfalar tam sayfa kabul edilir. Yarımdan az olan sayfaların ikisi bir tam sayfa kabul edilir.
Fihrist, indeks ve benzeri sayfaların yazarın fikrî çalışmasının sonucu olduğu, yayın
komisyonlarınca tespit edildiği takdirde telif ücreti hesabında sayfa sayısına dâhil edilir.
c) Bundan sonra (a) bendine göre bir sayfada bulunan ortalama kelime sayısı ile (b)
bendine göre bulunan dolu sayfa sayısı çarpılarak eserin metinle dolu sayfalarının kelime
sayısı bulunur.
ç) Daha sonra orijinal fotoğraf, harita, grafik, tablo, çizelge ve şekillerin basıldıktan
sonraki yüzölçümlerinin santimetre karesinde iki kelime, resim ve motiflerde dört kelime
bulunduğu varsayılarak eserin veya işlenmenin bu kısımlarına düşen kelime sayısı hesaplanır.
Daha önce yayımlanmış olanlar için ödeme yapılmaz.
d) Çeviri eserlerde ve derlemelerde bulunan fotoğraf, harita, grafik, tablo, çizelge ve
şekiller için çeviri yapılmamışsa ödeme yapılmaz.
e) Sonunda metinle dolu sayfaların ve diğer kısımların (c) ve (d) bentlerine göre
bulunup toplanan kelime sayısı ikiyüze bölünerek eserin itibarî sayfa sayısı belirlenmiş olur.
Telif ve işlenme ücretinin ödenemeyeceği, eksik ödeneceği veya bölüneceği hâller
MADDE 15 – (1) Başkanlık ve başkanlık birimlerinde kadrolu personel ile sözleşmeli
uzman personelin görevi gereği yaptığı çalışmalara telif, tercüme veya işlenme ücreti
ödenmez. Ancak, sözü geçen personelin makale, telif ve konferansları ile mesai dışında
meydana getirdiği bütün eserler bunun dışındadır.
(2) Telif veya işlenme ücreti almaya birden çok kişinin hak kazanmış olması hâlinde
verilecek ücret aralarında paylaştırılır.
(3) Yayın Kurulunun kendi içerisinden veya dışından bir eser veya işlenmeyi incelemek
için verdiği kişi veya kişilerin rapor ve değerlendirmesi, Yayın Kurulunun önerisi ile Yayın
Projeleri Değerlendirme Kurulunda yeterli ve başarılı bulunduğu takdirde, inceleyen uzman
veya uzmanlara 14 üncü maddedeki baskı sayısı karşılığı telif ücreti hariç, itibarî sayfa
karşılığı telif ücretinin % 10 unu geçmemek üzere inceleme ücreti verilebilir. Kadrolu
uzmanlara inceleme ücreti verilmez.
(4) Eserlerin baskısı sırasında Yayın Kurulunun kararı ve Başkanın Oluru ile tashih
işlemine gerek görülmesi halinde Başkanlık dışından görevlendirilen uzmanlara, sadece itibarî
sayfa adedine göre hesaplanacak telif ücretinin % 10’u tashih ücreti olarak ödenir.
(5) Yayın Kurulu kararı ve Başkanın Oluru ile yayın koordinatörlüğüne Başkanlık
dışındaki uzmanların görevlendirilmesi halinde telif ücretinin % 10 unu geçmeyecek miktarda
koordinatörlük ücreti ödenir.
(6) Yayın Kurulu kararı ve başkanın onayı ile yayın editörlüğüne Başkanlık dışındaki
uzmanların görevlendirilmesi halinde telif ücretinin % 25 ini geçmeyecek miktarda editörlük
ücreti ödenir.
(7) İnceleme, tashih, koordinatörlük ve editörlük hizmetleri karşılığı verilecek ücretler
yazara verilecek telif ücretinden kesilmez. Tediyeye ilişkin bu hükümler dışarıdan verilen
veya Başkanlıkça hazırlattırılan eserler için basılmasına karar verilmese dahi, uygulanır.
Yayımların maliyet hesabı
MADDE 16 – (1) Kitabın maliyeti; telif hakkı, klişe, kâğıt, baskı, cilt bedelleri ile kitap
dağıtan kuruluş veya şirketlere verilecek ücret ve benzeri hususlar ile ücretsiz olarak verilecek
kitaplar için % 50 oranındaki bedel tutarından oluşur. Bulunan toplamın baskı adedine
bölünmesi ile bir kitabın maliyeti bulunmuş olur. Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun
teklifi ve Başkanın Olur’u ile maliyetin altında satış bedeli tespit edilebilir.
Telif hakkı ve ilgili hükümler
MADDE 17 – (1) Başkanlık dışından hazırlanarak verilen basılacak eserler için yazar
veya çevirmen ile Başkanlık arasında eserlerin baskı ve yayın hakkının Başkanlığa
devredildiğine, basım işlerinin bu Yönetmelik hükümleri gereğince yapılmasının kabul
edildiğine ilişkin sözleşme düzenlenir ve imza edilir.
(2) Başkanlıkça yayımlanan bir eserin yeni baskısının yapılması, çoğaltılması veya
yayım hakkının eser sahibine veya başka birine devredilebilmesi; Başkanlıkça yapılmış
baskısının yüzde doksanının bitmiş olmasını müteakip Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığının
teklifi ve Başkan Oluruna bağlıdır.
(3) Başkanlıkça elektronik ortamda veya manyetik depolama ünitelerinde yayımlanan
eserlerin yayım hakkının eser sahibine veya başka birine devredilebilmesi, yayımlandığı
tarihten itibaren beş yıl sonunda yazar veya yazarlarının isteği üzerine Çeviri ve Yayım Daire
Başkanlığının teklifi ve Başkan Oluruna bağlıdır.
(4) Çevirmen ve Yazar, basılmak üzere Başkanlığa basma ve yayma hakkını devrettiği
kitabını olduğu gibi veya değiştirerek başka bir yerde bastıramaz.
(5) Başkanlıkça ısmarlanan ve teslim alınan bir kitap üç yıl içinde yayınlanmazsa, yazar
veya çevirmen bunu kendi hesabına bastırmakta serbesttir. Bu takdirde Başkanlık, ödenmiş
olan telif veya işlenme ya da çevirmen ücretini yazardan isteyemez.
(6) Başkanlık içinde hazırlatılan eserler hakkında bu hükümler uygulanmaz.
Satış bedeli
MADDE 18 – (1) Yayınların satış bedeli ya da hangi oranlarda indirimli olarak
satılacağı veya ücretsiz olarak hangi kurum ya da kişilere ücretsiz olarak gönderileceği Yayın
Kurulunun teklifi ve Başkan Oluru ile tespit edilir.
Yazara verilecek miktar
MADDE 19 – (1) Basılan eserlerden otuz adedi yazara veya çevirmene ücretsiz olarak
verilir. Dergi ve kolektif eserlerdeki makalelerden yazar veya çevirmene yirmişer adet
ayrıbasım verilir. Kolektif eserin düzenleyicilerine beşer adet verilir.
(2) Yazar adına veya başka bir nedenle fazladan bir miktar basılamaz ve bastırılamaz.
Toplantı ücreti ve harcırah
MADDE 20 – (1) Başkanlık dışından kurul toplantılarına katılan üyelere, 23/8/2006
tarihli ve 2006/10932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve
Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre
toplantı ücreti ödenir. Toplantıya başka yerden katılan üyelere 6245 sayılı Harcırah Kanunu
hükümlerine göre harcırah ödenir.
Yayın kurulu kararı gerekmeyen durumlar
MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca ücret ödenmeyecek olan yayınlarda yer
alacak metinler veya eserler için Yayın Kurulu kararı alınması zorunlu değildir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Hüküm bulunmayan hususlar
MADDE 22 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hususlarda 23/8/2006 tarihli ve
2006/10932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve
Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri Hakkında Yönetmelik hükümleri
uygulanır.
Yürürlük
MADDE 23 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini, Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanı yürütür.
[R.G. 07 Mart 2012 – 28226]
—— • ——
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığından:
YAZMA ESER UZMANLIĞI YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Yazma Eser Uzman Yardımcılarının mesleğe
alınma, yetiştirilme, tez ve yeterlik sınavları ile Yazma Eser Uzmanlığına atanma usul ve
esaslarını; Yazma Eser Uzmanı ve Uzman Yardımcılarının çalışma usul ve esasları ile görev,
yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir.
(2) Bu Yönetmelik, Yazma Eser Uzmanları ile Yazma Eser Uzman Yardımcılarını
kapsar.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 28/12/2010 tarihli ve 6093 sayılı Türkiye Yazma
Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesi ile
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 41 inci maddesine
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;
a) Bakan: Kültür ve Turizm Bakanını,
b) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
c) Başkan: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanını,
ç) Başkanlık: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığını,
d) Giriş Sınavı: Yazma Eser Uzman Yardımcılığı için yapılacak giriş sınavını,
e) KPDS: Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavını,
f) KPSS: Kamu Personel Seçme Sınavını,
g) Komisyon: Yazma Eser Uzmanlığı Yeterlik Sınavı Komisyonunu,
ğ) Kurul:Yazma Eser Uzman Yardımcılığı Giriş Sınavı Kurulunu,
h) Uzman: Yazma Eser Uzmanını,
ı) Uzman Yardımcısı: Yazma Eser Uzman Yardımcısını,
i) Tez: Yazma Eser Uzman Yardımcılarının hazırlayacakları uzmanlık tezlerini,
j) Yeterlik Sınavı: Yazma Eser Uzmanlığı yeterlik sınavını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Uzman Yardımcılığı Giriş Sınavı ve Atamaya İlişkin Esaslar
Uzman yardımcılığına giriş
MADDE 4 – (1) Uzmanlığa giriş aşaması, uzman yardımcılığıdır. Uzman
yardımcılığına atanabilmek için KPSS’ye katılmış ve her sınav döneminde Başkanlıkça
belirlenen puan türünde tespit edilecek asgari puanı almış olanlar arasından Başkanlıkça
yapılan giriş sınavında başarılı olmak şarttır.
Giriş sınavı
MADDE 5 – (1) Uzman yardımcıları, mesleğe giriş sınavı ile alınırlar. Uzman
yardımcılığı giriş sınavı, KPSS sonuçlarına göre Başkanlıkça yapılacak yazılı ve sözlü
sınavdan oluşur.
(2) Giriş sınavı, kadro ve ihtiyaç durumuna göre Başkanlıkça uygun görülecek
zamanlarda ve öğrenim dallarında hizmet alanı ve özellikleri göz önüne alınarak Komisyon
tarafından yapılır. Başkanlık ihtiyaç duyulan öğrenim dallarına göre ayrı ayrı kontenjan
belirleyebilir.
(3) Giriş sınavına, KPSS sonuçlarına göre sınav ilanında belirtilen taban puan esas
alınarak ilan olunan kadro sayısının en fazla yirmi katı aday (son sıradaki adayla aynı puanı
alanlar dahil) çağrılır.
(4) Giriş sınavına, öğrenim dalları itibariyle alınacak her bir uzman yardımcısı kadro
kontenjanı için Başkanlıkça öngörülen sayıda başvurunun olmaması halinde kadro ve ihtiyaç
durumuna göre öğrenim dalları arasındaki sayısal belirleme ve değişiklik yapma yetkisi
Başkanlığa aittir.
Giriş sınavı duyurusu
MADDE 6 – (1) Giriş sınavına katılma şartları, sınavın yapılış şekli, yeri, zamanı,
içeriği ve değerlendirme yöntemi, KPSS puan türleri ve asgari puanlar, puan sıralamasına
göre kaç adayın çağrılabileceği, son başvuru tarihi, başvuru yeri, başvuru şekli ve başvuruda
istenecek belge ve beyanlar, gerek görülmesi halinde öğrenim dalları ve kontenjanları, atama
yapılacak kadro sayısı, sınıfı ve derecesi ile diğer hususlar sınav başvurusu için öngörülen son
tarihten en az otuz gün önce Resmî Gazete’de ve Türkiye genelinde yayınlanan tirajı en
yüksek ilk beş gazetenin en az birinde yayımlanır, ayrıca Başkanlığın kurumsal internet
sayfasında duyurulur.
Giriş sınavına başvuru şartları
MADDE 7 – (1) Uzman yardımcılığı giriş sınavına başvurmak isteyenlerin aşağıda
belirtilen şartları taşımaları gerekir:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinde yer alan
genel şartları taşımak,
b) En az dört yıllık lisans eğitimi veren kütüphanecilik, arşivcilik, bilgi ve belge
yönetimi, Türk dili ve edebiyatı, Arap dili ve edebiyatı, Fars dili ve edebiyatı, tarih, Türk el
sanatları, taşınır kültür varlıklarının korunması ve restorasyonu, kimya, biyoloji, sanat tarihi
bölümleri ve ilahiyat fakültesi ile Arkeoloji ve Sanat Tarihi, Bilim Tarihi, Biyokimya,
Çeviribilim, Dilbilimi, Dünya Dinleri, El Sanatları Tasarımı ve Üretimi, Eski Yunan Dili ve
Edebiyatı, Felsefe, Hukuk, İbrani Dili ve Edebiyatı, Arapça Öğretmenliği, İlköğretim Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, İngilizce İlahiyat, İslam ve Din Bilimleri, İslami
İlimler, Karşılaştırmalı Edebiyat, Kimya Mühendisliği, Kimya Mühendisliği ve Uygulamalı
Kimya, Kimya-Biyoloji Mühendisliği, Kürt Dili ve Edebiyatı, Latin Dili ve Edebiyatı,
Matematik, Matematik Mühendisliği, Mütercim-Tercümanlık, Psikoloji, Sanat ve Tasarım
Yönetimi, Sosyoloji, Tarih Öğretmenliği, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölüm veya
fakülteleri veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilmiş
yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak veya bu alanlarda doktora yapmış
olmak,
c) Giriş sınavının yapıldığı tarihte otuzbeş yaşını doldurmamış olmak,
ç) Son başvuru tarihi itibarıyla geçerlilik süresi dolmamış KPSS’den, giriş sınav
duyurusunda belirtilen puan türlerine göre asgari puana sahip olmak,
d) Başkanlıkça ilan edilecek ihtiyaç öncelikli dillerin herhangi birinden KPDS’den (C)
düzeyinde ya da buna denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen sınavlardan
eşdeğer seviyede puan almış olmak,
şartları aranır.
Başvuruda istenecek belgeler ve başvuru şekli
MADDE 8 – (1) Uzman yardımcılığı yarışma sınavına katılabilmek için Başkanlık
internet sayfasından temin edilerek doldurulacak başvuru formu ile birlikte aşağıda yer alan
belgelerin sınav ilanında belirtilen tarihe kadar Başkanlık İnsan Kaynakları ve Destek
Hizmetleri Dairesi Başkanlığına şahsen veya posta yoluyla teslim edilmesi gerekir.
a) KPSS sonuç belgesinin aslı veya fotokopisi ya da bilgisayar çıktısı,
b) Yükseköğrenim diplomasının veya geçici mezuniyet belgesinin aslı veya Başkanlıkça
onaylanmış örneği,
c) KPDS ya da buna denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen
sınavlardan eşdeğer seviyede puan almış olanların sonuç belgesi aslı veya Başkanlıkça onaylı
örneği,
ç) İki adet vesikalık fotoğraf (4,5x6 cm),
d) Adayın özgeçmişi.
(2) Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılarak
atamaları yapılmaz. Atamaları yapılmış olsa dahi iptal edilir. Bunlar hiçbir hak talep
edemezler ve haklarında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
(3) Postadaki gecikmeler ve ilanda belirtilen süre içerisinde yapılmayan başvurular
değerlendirmeye alınmaz. Ancak posta yoluyla yapılan başvurularda istenilen belgelerin
ilanda belirtilen son başvuru tarihine kadar Başkanlığa ulaşmış olması gerekir. Postadaki
gecikme nedeniyle son başvuru tarihinden sonra Başkanlığa ulaşan başvurular işleme konmaz.
Giriş sınavına çağrı
MADDE 9 – (1) Giriş sınavına ilişkin bilgiler Başkanlığın internet sayfasında yazılı
sınavdan en az on gün önce ilan edilir.
Giriş sınavı hazırlık komisyonu
MADDE 10 – (1) Yapılacak sınav ön çalışmalarını yürütmek üzere İnsan Kaynakları ve
Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığında, ana hizmet ve danışma birimlerinden olmak üzere
en az beş kişiden Giriş Sınavı Hazırlık Komisyonu oluşturulur.
(2) Giriş Sınavı Hazırlık Komisyonu, başvuru için öngörülen süre içerisinde yapılan
müracaatları inceleyerek ilgililerde aranan gerekli şartların varlığını veya yokluğunu tespit
eder, gerekli şartları haiz olmayanların belgelerini iade eder.
Sekretarya hizmetleri
MADDE 11 – (1) Sınav hazırlık komisyonu, uzman yardımcılığı giriş sınavı kurulu ile
uzmanlık yeterlik sınav komisyonunun sekretarya hizmetleri İnsan Kaynakları ve Destek
Hizmetleri Dairesi Başkanlığınca yürütülür.
Giriş sınavı kurulu
MADDE 12 – (1) Başkanlık tarafından, Bakanlıktan alınan onayla, Başkanın veya
görevlendireceği bir hizmet birimi daire başkanının ya da bir bölge müdürünün başkanlığında,
diğer daire başkanları ile bir bölge müdürü olmak üzere beş üye ile Giriş Sınavı Kurulu
oluşturulur. Ana hizmet birimi başkanlarının tümü bu kurulda başkan ya da üye sıfatıyla yer
alır. Başkanlığın diğer daire başkanları ve bölge müdürleri yedek üye olarak görevlendirilir.
İhtiyaç duyulması halinde üniversite öğretim üyeleri arasından en fazla iki kişi kurul asil üyesi
olarak görevlendirilebilir.
(2) Kurulun asil ve yedek üyelerini belirlemeye Başkanlık yetkilidir.
(3) Kurul, üye tamsayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır.
(4) Kurul başkan ve üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, üçüncü
dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kayın
hısımlarının veya evlatlıklarının katıldığı sınavda görev alamazlar.
Kurulun görevleri
MADDE 13 – (1) Kurul; giriş sınavı sorularını hazırlar ve yapar, sınavların sonuçlarını
değerlendirir, giriş sınavı başarı sıralamasını yapar, uzman yardımcısı aday listesini
hazırlayarak Başkanlık Makamına sunar.
Yazılı sınav ve konuları
MADDE 14 – (1) Yazılı Sınav, klasik veya test usulünde Kurulca yapılır.
(2) Yazılı sınav konularının ağırlık puanları sınav ilanında belirtilir.
(3) Yazılı sınav iki ayrı grup olarak,
a) Kütüphanecilik, arşivcilik, bilgi ve belge yönetimi, Türk dili ve edebiyatı, Arap dili
ve edebiyatı, Fars dili ve edebiyatı, sanat tarihi, tarih bölümleri ile ilahiyat fakültesi
mezunlarına yönelik,
1) Yazma ve eski basma eserlerin kataloglanması, sınıflanması, dijitalleştirilmesi,
hizmete sunulması ve benzeri kütüphanecilik meslek bilgisi,
2) Kitap ve kütüphanecilik tarihi, hat, tezhip, minyatür ve benzeri geleneksel Türk el
sanatları, Fen ve Sosyal İlimler alanlarında eser vermiş ünlü müellifler ve eserleri,
3) Bu fıkrada belirtilen alanlardaki eserlerin diline ve içeriğine vukufiyet derecesi,
4) Yazma ve eski basma eserlerde Osmanlı Türkçesi, Arapça ya da Farsça,
transkripsiyon veya çevirisi,
b) Türk el sanatları, taşınır kültür varlıklarının korunması ve restorasyonu, kimya,
biyoloji bölüm mezunlarına yönelik,
1) Yazma ve eski basma eserlerin konservasyonu, restorasyonu, ciltçilik ve benzeri
mesleki bilgi,
2) Kitap ve kütüphanecilik tarihi, hat, tezhip, minyatür ve benzeri geleneksel Türk el
sanatları, Fen ve Sosyal İlimler alanlarında eser vermiş ünlü müellifler ve eserleri,
3) Eski basma eserlerde Osmanlı Türkçesi okuma ve transkripsiyonu,
konularından oluşur.
Yazılı sınav sorularının hazırlanması ve yapılış şekli
MADDE 15 – (1) Yazılı sınav soruları Kurul tarafından hazırlanır. Sınav soruları Kurul
üyelerince imzalanarak mühürlü zarf içinde Kurul Başkanına teslim edilir.
(2) Yazılı sınavlarda isim yeri kapalı özel cevap kağıtları kullanılır. Sınav, Kurulca
görevlendirilecek yeterli sayıda salon başkanı ve gözetmenin gözetimi ve denetimi altında
yapılır. Sınav başlamadan önce, adayların kimliklerinin kontrol edildiği, soru zarfının sağlam,
kapalı ve mühürlü olduğu hususunda tutanak düzenlenir. Sınav kuralları açıklanarak,
adayların önünde kapalı soru zarfı açılarak sorular dağıtılır.
(3) Sınavın başlama ve bitiş saati, kaç adayın katıldığı, her adayın kullandığı kağıt
adedini gösteren tutanak düzenlenir. Toplanan cevap kağıtları ve tutanaklar zarf içine
konularak kapatılıp mühürlendikten sonra Kurul Başkanına teslim edilir.
(4) Sınavda düzenlenen tutanaklar salon başkanı ve gözetmenlerce de imzalanır.
Yazılı sınavın değerlendirilmesi
MADDE 16 – (1) Kurul, sınav kağıtlarını değerlendirmek üzere üye tam sayısı ile
toplanır. Cevap kağıtlarının bulunduğu kapalı zarf açılır. Cevap kağıtları numaralandırılarak,
bu numaralandırmaya ilişkin bir liste oluşturulur. Her adaya Kurul üyelerince ayrı ayrı yüz
puan üzerinden not verilir. Son değerlendirme notu, her bir aday için Kurulca verilen notların
aritmetik ortalaması alınarak belirlenir. Son değerlendirme notları, cevap kâğıtlarının
numaralarına ilişkin listeye işlenir. Adayların ad ve soyadları, değerlendirme notlarının listeye
işlenmesinden sonra, Sınav Kurulunca cevap kâğıtlarının ad yazılı kısımları açılmak suretiyle
listedeki ilgili alanlara geçirilir.
(2) Yazılı Sınav geçer notu en az yetmiş olup,
a) 14 üncü maddenin üçüncü fıkrasının birinci bendinde yer alan gruptaki adayların
yazılı sınavda başarılı sayılabilmeleri için, aynı maddenin aynı fıkrası ve aynı bendinin (1),
(2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yer alan konular yüzde elli üzerinden; (4) numaralı alt
bendinde yer alan konu yüzde elli üzerinden,
b) 14 üncü maddenin üçüncü fıkrasının ikinci bendinde yer alan gruptaki adayların
yazılı sınavda başarılı sayılabilmeleri için, aynı maddenin aynı fıkrası ve aynı bendinin (1) ve
(2) numaralı alt bendinde yer alan konular yüzde yetmiş üzerinden; (3) numaralı alt bendinde
yer alan konu yüzde otuz üzerinden,
hesaplanır.
(3) Başarı sıralamasına göre oluşturulan liste, sınav bitimini takip eden on iş günü içinde
Başkanın onayına sunulur. Liste Başkanlık binasında asılmak ve Bakanlığın veya Başkanlığın
internet sitesinde yayımlanmak suretiyle duyurulur. İlgililer, duyuru tarihinden itibaren beş iş
günü içerisinde sınav sonuçlarına itiraz edebilir. Yapılan itirazlar sınav kurulunca otuz gün
içinde sonuçlandırılır. Sınav sonucu, sözlü sınava girecek tüm adaylara yazılı olarak bildirilir.
Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava alınmazlar.
(4) Yazılı sınavda başarılı olanlar arasından, en yüksek puandan başlanarak giriş sınavı
duyurusunda belirtilen kadronun dört katı kadar aday sözlü sınava çağrılır. Çağrılacak olan
son sıradaki aday ile eşit puana sahip adayların tamamı da sözlü sınava çağrılır.
(5) Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan almış olmak asıl ve yedek listedeki sıralamaya
giremeyen adaylar için müktesep hak teşkil etmez.
Yazılı sınav sonuçlarının duyurulması
MADDE 17 – (1) Yazılı sınav sonuçları, Başkanlık internet sayfasında duyurulur.
(2) Sözlü sınava girmeye hak kazananlar, sözlü sınav tarihinden en az on beş gün önce
sınavın yapılacağı yer, gün ve saat yazılı veya elektronik olarak bildirilmek suretiyle sınava
çağrılırlar.
Sözlü sınavın yapılması ve değerlendirilmesi
MADDE 18 – (1) Sözlü sınav 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 41 inci
maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına göre yapılır.
(2) Buna göre sözlü sınav adayların;
a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu,
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
d) Genel yetenek ve genel kültürü,
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı
yönlerinden değerlendirilerek, ayrı ayrı puan verilmek suretiyle gerçekleştirilir.
(3) Adaylar, kurul tarafından ikinci fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ila (e)
bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen
puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt
sistemi kullanılmaz. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için, kurul başkan ve üyelerinin yüz tam
puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır.
Giriş sınavı başarı puanının ve başarı sıralamasının tespit edilmesi
MADDE 19 – (1) Giriş sınavı başarı puanı; yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik
ortalamasından oluşur.
(2) Giriş sınavı sonuçları, komisyonca, puanı en yüksek adaydan başlamak suretiyle
başarı derecesine göre sıraya konulup, atama yapılacak kadro sayısı kadar aday asıl, sınav
duyurusunda belirtilen uzman yardımcısı kadro sayısının yarısı kadar aday ise yedek olarak
tespit edilerek bir liste halinde tutanağa bağlanır.
(3) İhtiyaç duyulan öğrenim dallarına göre ayrı ayrı kontenjan belirlenmiş ise bu
belirleme göz önünde bulundurulmak suretiyle asıl ve yedek listeler oluşturulur.
(4) Asıl ve yedek listelerde sıralama yapılırken, adayların giriş sınavı puanının eşit
olması halinde, yazılı puanı yüksek olan adaya; yazılı puanların da eşit olması halinde, KPSS
puanı yüksek olan adaya öncelik tanınır.
(5) Başarı sırasına göre alınacak yedek listede yer alan adayların hakları ilan tarihini
takip eden altı ay süreyle geçerli olup, daha sonraki sınavlar için müktesep hak veya herhangi
bir öncelik hakkı teşkil etmez.
(6) Giriş sınavından 70 ve üzerinde puan almış olmak asıl ve yedek listedeki sıralamaya
giremeyen adaylar için müktesep hak teşkil etmez.
(7) Sınavda başarılı olanların sayısı ilan edilen kadro sayısından daha az ise sadece
başarılı olanlar sınavı kazanmış kabul edilir.
Sınav sonucunun duyurulması ve itiraz
MADDE 20 – (1) Giriş sınavı sonuçları Başkanlığın internet sayfasında duyurulur.
Ayrıca asıl ve yedek listelerde yer alan adaylara sınav sonucu yazılı olarak bildirilir.
(2) Sınav sonuçlarının duyurulmasından itibaren beş işgünü içinde yazılı olarak
Komisyona itiraz edilebilir. İtirazlar, Sınav Kurulunca en fazla on gün içinde incelenerek
karara bağlanır. İtiraz sonucu adaya yazılı olarak bildirilir.
(3) Giriş sınavı neticesinde sınavı kazanıp uzman yardımcısı kadrolarına atananların
sınavla ilgili belgeleri özlük dosyalarında saklanır. Atanamayanların başvuru belgeleri giriş
sınavını sonuçlarının ilanını izleyen altı ay içinde talepleri halinde ilgililere iade edilir.
Uzman yardımcılarının atanması
MADDE 21 – (1) Giriş sınavını kazananlar bildirim tarihinden itibaren;
a) Adli sicil kaydına dair yazılı beyanı,
b) Sağlık açısından görevini devamlı yapmasına engel bir durumu olmadığına ilişkin
yazılı beyanı,
c) Erkek adaylar için askerlikle ilişiği olmadığına dair yazılı beyanı,
ç) Mal bildirimi,
d) 4 adet renkli vesikalık fotoğraf
ile birlikte yazılı olarak yapacakları başvuru üzerine durumlarına uygun uzman
yardımcısı kadrolarına atamaları yapılır.
(2) Atama işlemlerinin yapılması için kendilerine bildirilen süre içerisinde geçerli bir
mazereti olmadığı hâlde müracaat etmeyenlerin atama işlemleri yapılmaz.
(3) Giriş sınavını kazananlardan başvuru belgelerinde gerçeğe aykırı beyanda
bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılır ve atamaları yapılmaz. Atamaları
yapılmış olsa dahi iptal edilir. Bu kişiler hiçbir hak talep edemezler ve haklarında,
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Uzman Yardımcılarının Yetiştirilmesi,
Yeterlik Sınavı ve Uzmanlığa Atama
Uzman yardımcılarının eğitimi ve yetiştirilmesi
MADDE 22 – (1) Uzman Yardımcılığı süresi fiilen en az üç yıldır.
(2) Uzman yardımcıları, 21/2/1983 tarihli ve 83/6061 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla
yürürlüğe konulan Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik hükümleri
çerçevesinde eğitim ve staja tabi tutulurlar.
(3) İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığınca diğer birimlerin
görüşleri de alınmak suretiyle uzman yardımcıları için üç yıllık bir süreyi kapsayacak şekilde
çalışma ve yetiştirme planı hazırlanır ve Başkan tarafından onaylanır.
(4) Çalışma ve yetiştirme planı;
a) Kurumun görev alanı ile ilgili inceleme ve araştırma yapılmasını,
b) Yazışma, rapor yazma, inceleme, araştırma ve denetim teknikleri, stratejik yönetim
anlayışı konularında gerekli bilgi ve yeteneğin kazandırılmasını,
c) Bilimsel çalışma ve araştırma alışkanlığının kazandırılmasını,
ç) Yabancı dil bilgisinin geliştirilmesini,
d) Başkanlığın çalışma alanı ile ilgili olarak yurtiçi ve yurtdışında konferans, seminer ve
eğitim programlarına katılım yoluyla eğitim tecrübesi kazandırılmasını,
e) Meslekî bilgi ve becerilerin edinilmesini, bunun için gerektiğinde Başkanlığın hizmet
birimlerinde staj amaçlı rotasyona tabi tutulabilmelerini,
f) Uzman yardımcılarına, görevlerinde uzmanlaşabilmeleri için gerekli tanım, kavram,
yöntem ve uygulamalara ilişkin asgari temel bilgilerin ve kurumsal kültürün kazandırılmasını,
sağlamaya yönelik çalışmaları içerir.
(5) Görev yapılan hizmet birimlerinin daire başkanları, uzman yardımcılarının
çalışmaları ve genel davranışları hakkındaki görüşlerine de yer verdikleri Başkanlıkça
hazırlanan Uzman Yardımcısı Değerlendirme Formunu, staj sürecinin bitimini takip eden otuz
gün içinde düzenleyerek, İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına
gönderirler.
Çalışma düzeni
MADDE 23 – (1) Uzman yardımcıları, bağlı oldukları daire başkanınca belirlenen
uzmanlarla birlikte ve onların gözetiminde çalışırlar.
Tez konusunun belirlenmesi
MADDE 24 – (1) Uzman yardımcıları; aylıksız izin, toplamı üç ayı aşan hastalık ve
refakat izinleri hariç olmak üzere, iki yıllık hizmet süresinin bitiminden önceki bir ay
içerisinde Başkanlığın görev alanı ile ilgili konularda bir tez konusu seçerek birim amirleri
aracılığıyla İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına gönderirler. Tez
konuları İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından incelenerek
Başkanlıktan alınacak onay ile kesinleşir.
(2) Tez konusunun Başkanlık tarafından uygun bulunmaması halinde uzman yardımcısı,
tebliğ tarihinden itibaren en geç onbeş gün içerisinde birim amirinin önerileri doğrultusunda
yeni bir tez konusu belirler. Belirlenen tez konusu aynı usulle onaya sunulur. Tez konusunun
ikinci kez uygun görülmemesi halinde onay mercii tarafından yeni bir tez konusu re’sen
belirlenir.
(3) Belirlenen tez konusu, uzman yardımcısının talebi ve bağlı bulunduğu birim
amirinin onayı ile bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir.
(4) Tez konusu uygun bulunan adayın, tezinde yeterli ilerlemeyi sağlayamaması ve
konusunu değiştirmeyi istemesi durumunda tez danışmanının onayı, değiştirme isteğinin
gerekçesi ile yeni tez konusunu belirten dilekçesi üzerine tez konusunun kesinleşmesinden
itibaren en geç üç ay içerisinde tez konusu Başkanlıkça değiştirilebilir.
(5) Kesinleşen tez konusu ilgili uzman yardımcısına ve çalıştığı birime tebliğ edilir.
(6) Tez konusunun kesinleşip ilgiliye tebliğinden itibaren on beş gün içinde kurum
içinden ilgili tez konusunda uzman bir personel tez danışmanı olarak Başkanlıkça
görevlendirilerek ilgililere tebliğ edilir. Gerektiğinde, kamu kurum ve kuruluşları ile
yükseköğretim kurumlarından Başkanlıkça uygun görülecek kişiler tez danışmanı olarak
görevlendirilebilir.
(7) Tez danışmanının Başkanın onayı ile görevinden çekilmesi durumunda, yeni bir tez
danışmanı belirlenir.
Uzmanlık tezinin hazırlanması
MADDE 25 – (1) Uzman yardımcıları tez danışmanlarının belirlendiği tarihten itibaren
en geç iki ay içinde tez danışmanı rehberliğinde bir tez önerisi hazırlarlar.
(2) Uzmanlık tezi, tez konusunun kesinleşmesini takip eden tarihten itibaren en geç bir
yıl içerisinde hazırlanır. Tezde İngilizce ve Türkçe hazırlanacak, ikişer sayfayı geçmeyecek
özet bölümün de bulunması şarttır.
(3) Uzmanlık tezleri, tez danışmanının danışmanlığında bilimsel esaslara uygun olarak
hazırlanır.
(4) Uzman yardımcısının hazırlayacağı tezin kendi görüş ve değerlendirmelerini
içermesi ve bilimsel çalışma etiğine uygun olması gerekir. Tezin daha önce yüksek lisans,
doktora tezi veya başka bir amaçla benzer tarzda hazırlanmamış ve kullanılmamış olması
esastır. Aksi durumun tespiti halinde tez geçersiz sayılır ve ilgililer hakkında disiplin işlemleri
uygulanır.
(5) Hazırlanacak tezlerin şekil unsurları ile ilgili usul ve esaslar yönerge ile belirlenir.
Uzmanlık tezinin teslimi
MADDE 26 – (1) Uzman yardımcıları hazırladıkları tezleri tez danışmanına tutanakla
teslim eder, tez danışmanı on gün içinde tez ile ilgili raporunu hazırlar, ilgili birim tarafından
tezler danışmanca hazırlanan raporlarla birlikte yedi nüsha olarak İnsan Kaynakları ve Destek
Hizmetleri Daire Başkanlığına teslim edilir.
Tez savunması
MADDE 27 – (1) Teslim edilen tezler, İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire
Başkanlığı tarafından bir hafta içinde 30 uncu maddedeki esaslara göre oluşturulacak Yeterlik
Sınav Komisyonuna gönderilir. Komisyon, tez jürisi olarak uzman yardımcısının tezini
değerlendirir.
(2) Komisyon, her bir adayın tez savunmalarını alır ve tez danışmanı raporu ile birlikte
değerlendirir. Tezin yeterli veya yetersiz olduğuna oy çokluğu ile karar verilir. Yetersiz
bulunan tezler için gerekçenin gösterilmesi zorunludur. Yeterli bulunup şekil yönünden
düzeltilmesi istenen tezler, ilgili uzman yardımcıları tarafından bir ay içinde düzeltilir.
(3) Tezin başarısız bulunması veya süresi içinde tezin sunulmaması halinde, Komisyon
tarafından tezde tespit edilen eksiklikler yazılı olarak bildirilir ve uzman yardımcısına tezini
düzeltmesi veya yeni bir tez hazırlaması ya da tezini sunması için altı ayı aşmamak üzere ek
süre verilir.
Yeterlik sınavı ve değerlendirme
MADDE 28 – (1) Yeterlik sınavı yazılı sınavdan oluşur. Yeterlik sınavıyla, uzman
yardımcılarının görev ve yetki alanlarını ilgilendiren mevzuat ve uygulamaları ile mesleğin
gerektirdiği bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür ve Yeterlik Sınav Komisyonu
tarafından yapılır.
(2) Yeterlik sınav tarihi, konuları ve yapılış şekli Başkanlıkça belirlenerek, sınav
tarihinden en az iki ay önce uzman yardımcılarına yazılı olarak bildirilir.
(3) Sınavda yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır.
(4) Yeterlik sınavı sonucunda başarılı olanlar, en yüksek puandan başlanmak suretiyle
başarı puanına göre sıralanarak bu hususta hazırlanan isim listesi İnsan Kaynakları ve Destek
Hizmetleri Daire Başkanlığına gönderilir.
(5) Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde
geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci bir hak daha
verilir.
(6) Sınav sonucuna itirazlar, sonuçların ilan edildiği tarihten itibaren beş işgünü
içerisinde, yapılır. İtirazlar, komisyona ulaştığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içerisinde
incelenerek sonuçlandırılır ve neticesi ilgiliye yazılı olarak bildirilir.
Yeterlik sınavına girme koşulları
MADDE 29 – (1) Yeterlik sınavına girebilmek için aşağıdaki şartlar aranır:
a) Uzman yardımcısı kadrosunda, adaylıkta geçen süreler dâhil ve aylıksız izin ile
toplamı üç ayı aşan hastalık ve refakat izinleri hariç olmak üzere, en az üç yıl fiilen çalışmış
olmak.
b) Hazırladıkları uzmanlık tezinin tez komisyonu tarafından başarılı bulunması.
Yeterlik sınav komisyonu
MADDE 30 – (1) Yeterlik Sınav Komisyonu, Başkanın veya görevlendireceği bir daire
başkanının başkanlığında; daire başkanları ve bölge müdürlerinden, Başkanlıkça seçilen altı
üye olmak üzere toplam yedi kişiden teşekkül eder. Ayrıca, Kurum içinden üç yedek üye aynı
usulle tespit edilir. Asıl üyelerin herhangi bir nedenle Komisyona katılamamaları halinde
yedek üyeler tespit sırasına göre Komisyona katılırlar.
(2) Komisyonun başkan ve üyeleri kendilerinin, eşlerinin, üçüncü derece dahil olmak
üzere bu dereceye kadar kan ve ikinci derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar kayın
hısımlarının katıldığı sınavda görev alamazlar.
(3) Komisyon üye tam sayısı ile toplanır, kararlar oy çokluğu ile alınır, çekimser oy
kullanılamaz ve olumsuz oylar gerekçelendirilir.
Uzman kadrosuna atama
MADDE 31 – (1) Uzman yardımcısının uzman kadrosuna atanabilmesi için;
a) Aylıksız izin, toplamı üç ayı aşan hastalık ve refakat izni nedeniyle görevden ayrı
kalınan süreler hesaba katılmaksızın en az üç yıl fiilen çalışmış olması,
b) Başkanlığın çalışma konuları ile ilgili hazırladığı uzmanlık tezinin kabul edilmesi,
c) Yeterlik sınavında başarılı olması,
ç) KPDS’den asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denk kabul
edilen ve uluslar arası geçerliliği bulunan başka bir belgenin yeterlik sınav tarihinden itibaren
en geç iki yıl içerisinde ibraz edilmesi
şartları aranır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen şartları taşıyan uzman yardımcısı, münhal kadro durumuna
göre uzman olarak atanır.
Başarısızlık hali
MADDE 32 – (1) Verilen ek süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa
hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav
hakkını kullanmayanlar uzman yardımcısı unvanını kaybederler ve Başkanlıkta durumlarına
uygun memur unvanlı kadrolara atanırlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzman ve Uzman Yardımcılarının Görev ve Sorumlulukları
Uzman yardımcılarının görevleri
MADDE 33 – (1) Uzman Yardımcıları;
a) Görevlendirildikleri dairenin günlük, kısa ve uzun vadeli işlerine katkıda bulunmak,
b) Uzmanlarca yapılacak araştırma, inceleme ve diğer çalışmalar için gerekli
dokümanları toplamak, ön hazırlıkları ve gerektiğinde tek başına araştırma ve inceleme
çalışmaları yapmak,
c) Mesleki bilgilerinin geliştirilmesinde yararlı olacağı daire başkanlıklarınca belirlenen
yayınları takip ederek, okudukları yayınların isimleri ile özet ve eleştirilerini kapsayan bir
raporu üç ayda bir bağlı olduğu daire başkanına vermek,
ç) Uzmanlar ile birlikte ulusal veya uluslar arası bilimsel konferans, sempozyum ve
benzeri etkinliklere katılmak ve düzenlemek,
d) Eğitim ve yetiştirme programlarına katılmak,
e) İlgili Daire Başkanlarınca veya Uzmanlarca verilecek benzeri nitelikteki diğer
görevleri yerine getirmek,
ile yükümlüdürler.
Uzmanların görev, yetki ve sorumlulukları
MADDE 34 – (1) Uzmanlar,
a) 6093 Sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Teşkilat Kanunu ile Kuruma
verilmiş olan görevlerin yerine getirilmesine ve başarıyla sonuçlandırılmasına yönelik
uzmanlık gerektiren tüm iş ve işlemleri yapmak ve yapılmasını gözetlemekle,
b) Başkanlıkça veya ilgili daire başkanlığınca verilecek diğer görevleri yapmak ve
uzman yardımcılarını yetiştirmekle,
c) Kendilerine verilen benzeri nitelikteki diğer görevleri zamanında ve mevzuata uygun
olarak yerine getirmekle,
sorumludurlar.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Eğitim
MADDE 35 – (1) Uzman ve uzman yardımcıları uygun görülecek zamanlarda eğitim
programlarına alınır.
(2) Eğitimler Başkanlık çalışanları tarafından verilebileceği gibi ihtiyaç duyulması
halinde diğer kamu görevlilerinden de faydalanılabilir. Eğitimler, Başkanlıkça gerek
görülmesi halinde gerçek veya tüzel kişilerden hizmet satın alınması yoluyla da yaptırılabilir.
(3) Uzmanlar mesleki kıdemleri dikkate alınarak, İnsan Kaynakları ve Destek
Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından tespit edilecek programlar çerçevesinde staj veya
araştırma yapmak, mesleki bilgi ve görgülerini artırmak veya yurtdışındaki üniversitelerden
kabul belgesi almaları şartı ile lisansüstü çalışma yapmak üzere; 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu ve 21/1/1974 tarihli ve 7/7756 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik
hükümleri çerçevesinde yurtdışına gönderilebilirler.
Mesleki kıdem
MADDE 36 – (1) Uzmanların çalışma, yetişme ve ilerlemelerinde kıdem esası
uygulanır.
(2) Kıdem meslekte geçirilen süredir. Geçici ayrılmalar bu süreye dahildir. Aynı giriş
veya aynı yeterlik sınavında başarı göstererek uzmanlığa atananlar arasında kıdem sıralaması
başarı sırasına göre belirlenir.
Uzmanlığa yeniden atanma
MADDE 37 – (1) Uzman unvanını kazandıktan sonra herhangi bir sebeple
Başkanlıktaki görevinden ayrılmış olup da yeniden uzmanlığa atanmak isteyenler, boş kadro
bulunmak ve gereken şartları kaybetmemiş olmak kaydıyla, durumlarına uygun uzman
kadrolarına atanabilirler.
Yetki
MADDE 38 – (1) Başkanlık, uzman ve uzman yardımcılarının bu Yönetmelikte yer
alan konularla ilgili olarak alt düzenleyici işlemleri yapmaya yetkilidir.
Hüküm bulunmayan hâller
MADDE 39 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâllerde, 6093 sayılı Türkiye
Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu ve 18/3/2002 tarihli ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında
Genel Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 6093 sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen fakülte
veya yüksekokullardan veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca onaylanmış yurt
dışındaki yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmak şartıyla,
a) Kamu kurum ve kuruluşlarında halen çalışmakta olanlardan, mesleğe yarışma sınavı
ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlilik sınavı sonucunda
uzman kadrolarına atanmış ve 6093 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç
altı ay içinde başvuranlardan Bakanlıkça yazılı ve sözlü sınav şeklinde yapılacak Osmanlı
Türkçesi sınavının her bir aşamasından 100 üzerinden en az 70 puan alarak başarılı olanlar
Kanunun Geçici 1 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamında uzman kadrolarına,
b) Bakanlık bünyesinde 6093 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle en az üç
yıl çalışmış olan personelden, bir yıl içinde başvuranlardan Bakanlıkça yapılacak mesleki
bilgiyi içeren sınavda başarılı olanlar, Kanunun Geçici 1 inci maddesinin sekizinci fıkrası
kapsamında uzman yardımcısı kadrolarına,
c) Bakanlıkta Kültür ve Turizm Uzmanları arasından bir yıl içerisinde başvuranlar,
Kurulca mülakata çağrılarak değerlendirilir; başarılı sayılanlar Kanunun Geçici 1 inci
maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında uzman kadrolarına,
naklen atanırlar.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre Başkanlık kadrolarına naklen
atanacak olanların sayısı, uzman kadro sayısının yüzde yirmisini; (b) ve (c) bentlerine göre
atanacak olanların sayısı ise, uzman ve uzman yardımcısı kadro sayılarının yüzde kırkını
geçemez.
(3) Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine göre yapılacak olan
başvurular, bu yönetmeliğin 10 uncu maddesinde tanımlanan Komisyonca değerlendirilir.
(4) Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen; sınav ve
mülakatlar Bakanlık onayı ile, bu Yönetmeliğin 12 nci maddesinde tanımlanan Kurulca
yapılır.
(5) Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine göre mülakatta adayların
değerlendirilmesi bu Yönetmeliğin 18 inci maddesi esaslarına göre gerçekleştirilir.
(6) Sınavda başarılı olanların atamaları yapılır.
(7) Bakanlık bünyesinde Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı kadrolarında çalışmakta
olup, sınava girme koşullarını taşıyan ve uzman yardımcılığı giriş sınavında başarılı olanların
atamaları yapıldıktan sonra Bakanlıkta uzman yardımcılığında geçirmiş oldukları süreler,
Yazma Eser Uzman Yardımcılığında geçmiş sayılır ve 29 uncu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendindeki sürenin hesabında dikkate alınır.
Yürürlük
MADDE 40 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 41 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Başkan yürütür.
[R.G. 07 Mart 2012 – 28226]
—— • ——
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.CTE.0.00.20-929/1501/32011
Konu : Yardım kampanyası
06/03/2012
EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza infaz Kurumu İnfaz ve Koruma Memuru
Doğan İŞİK’in ailesine maddi destek sağlanması bakımından yardım toplanması amacıyla
başlatılan yardım kampanyasının tüm teşkilata duyurulması için Yargı Mevzuatı Bülteninde
yayımlanmasına dair Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2012 tarihli ve
B.M.2012/1595-5 sayılı yazısı ve ekleri ile Bakanlık Onayı ilişikte gönderilmiştir.
Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ali YILDIZ
Hâkim
Genel Müdür Yardımcısı
EKLER :
1- Bakanlık Onayı (1 sayfa)
2- Savcılık yazısı ve ekleri (10 sayfa)
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Sayı
05/03/2012
Konu
: B.03.0.CTE.0.00.20-929/1478
: Yardım kampanyası
BAKANLIĞA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2012 tarihli ve 2012/1595-5 sayılı
yazısında, Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma
Memuru olarak görev yapmakta iken 18/09/2011 tarihinde hayatını kaybeden Doğan İŞİK’in
ailesine Diyarbakır Valiliğinin 10/01/2012 tarihli ve 353 sayılı onayı ile maddi destek
amacıyla iki (2) ay süreyle alınan yardım toplanma izninin Yargı Mevzuat Bülteninde
yayımlanması talebinde bulunulmuş olup, söz konusu talep yerinde görüldüğünden teşkilât
mensuplarımızın yapacakları nakdî yardım ve destek kampanyası ile ilgili olarak gerekli
duyurunun yapılmasına izin verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Bu itibarla;
Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma
Memuru olarak görev yapmakta iken 18/09/2011 tarihinde hayatını kaybeden Doğan İŞİK’in
ailesine maddi destek amacıyla iki (2) ay süreyle yardım toplanması amacıyla ülke genelinde
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 38'inci maddesinin “G” bendi ile 2860 sayılı Yardım
Toplama Kanunu’nun 7'nci maddesi doğrultusunda Diyarbakır Valiliğinin 10/01/2012 tarihli
ve 353 sayılı onayı ile yardım toplanmasına izin verildiği anlaşıldığından söz konusu yardım
kampanyasının başlatılması hususundaki bildirimin Yargı Mevzuatı Bülteni aracılığıyla tüm
Teşkilâta duyurulmasını,
Gerekli işlem ve tebligatın buna göre yapılmasını yüksek tasviplerinize arz ederim.
Mustafa ONUK
Hâkim
Genel Müdür V.
OLUR
..../..../ 2012
Sefa MERMERCİ
Hâkim
Bakan a .
Müsteşar Yardımcısı
—— • ——
KANUN
SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6283
Kabul Tarihi: 1/3/2012
MADDE 1 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 67 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “nüfus cüzdanı”
ibaresinden önce gelmek üzere “biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının yapılması
ve/veya” ifadesi eklenmiştir.
MADDE 2 – 5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasına ikinci cümleden
sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Yukarıdaki (b) ve (c) bentleri kapsamına giren sağlık hizmetlerinden alınacak katılım payını
% 1’e kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
yetkilidir.”
MADDE 3 – 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“j) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere
ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık
iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca
belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler
hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve
belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her
bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası
uygulanır.”
MADDE 4 – 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci
cümlesinde yer alan “iki yıl” ibaresi “dört yıl” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 39 – (1) Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı Ocak ayı
başından önce olup, 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre
bağlanan malûllük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malûllük veya yaşlılık aylığı
almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, bu madde hükümlerine göre
yeniden hesaplanır.
(2) Aylıkların hesaplanmasında, 506 sayılı Kanunun mülga maddeleri uyarınca
hazırlanan ve 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gösterge veya üst gösterge
tablosundan sigortalı için tespit edilmiş olan mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde
yürürlükte bulunan memur aylık katsayısı esas alınır.
(3) Sigortalının aylık bağlama oranı aşağıdaki şekilde belirlenir:
a) Malûllük aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60,
sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması halinde % 70, üst gösterge tablosundan aylık
hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına
göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Yaştan
ve günden artırım ve eksiltme yapılmaz.
b) Yaşlılık aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst
gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte
bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık
bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı, sigortalının tahsis
talep tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve
5000 günden fazla ödediği her 240 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için
(l)’er artırılır, 5000 günden noksan ödediği her 240 gün için (1)’er eksiltilir. Maden
işyerlerinin yer altı işlerinde çalışması, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce malûl olması, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması veya erken yaşlanması
nedeniyle tarafına yaşlılık aylığı bağlananlara günden dolayı eksiltme yapılmaz.
c) Ölüm aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge
tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve
gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı
esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı sigortalının ölüm tarihi itibarıyla
kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla
ödediği her 240 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır. Günden
dolayı eksiltme yapılmaz. Malûllük aylığı almakta iken ölen sigortalılar hakkında bakıma
muhtaçlık durumu dikkate alınmaksızın (a) bendi, yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalılar
hakkında ise (b) bendi hükümleri uygulanır.
ç) Malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı % 85’ten fazla olamaz.
(4) Sigortalının 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla aylığı, yukarıdaki
hükümlere göre tespit edilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ve aylık bağlama
oranının çarpımı suretiyle belirlenir.
(5) Bu madde hükümlerine göre 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla
hesaplanan aylık tutarı, % 5,9 oranında artırılarak 2000 yılı Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı
için bu şekilde hesaplanan aylık tutarı ise, (7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı
Ocak ayına taşınır. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme
döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dahil) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan aylıklara
uygulanmış olan aylık artışları ile artırılır.
(6) Bu maddeye göre hesaplanan aylık tutarının, sigortalı veya hak sahiplerine 2013 yılı
Ocak ayı ödeme döneminde ödenmekte olan aylık tutarının altında kalması halinde, mevcut
aylıkların ödenmesine devam edilir.
(7) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme
yapılmaz.
(8) Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle
tam aylığa yükseltenler ile geçici 20 nci maddeye göre devir alınacak sandıklardan aylık
alanlara devir tarihinden sonra bu madde hükümleri uygulanmaz.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye Kurum Yönetim Kurulu
yetkilidir.”
MADDE 6 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 40 – (1) 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 17 nci maddesine göre
1/4/2002 ile 30/6/2002 tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları esas
alınarak hesaplanmış olan aylıklar bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.
(2) Geçici 27 nci madde uyarınca 1/4/2002 ile 30/6/2002 tarihleri arasında kullanılmak
üzere hazırlanan gelir basamakları esas alınarak 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 11 inci
maddesine göre 2002 yılı Nisan ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, aynı
ödeme döneminde % 8,9 oranında artırıldıktan sonra 2002 yılı Mayıs ayı ödeme döneminden
başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar, 1479 sayılı Kanun kapsamında
bağlanmış olan aylıklara söz konusu dönemlerde uygulanan artış oranları ile artırılır ve
aylıklar 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminden itibaren yeni belirlenen tutar üzerinden
ödenmeye devam olunur.
(3) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme
yapılmaz.”
GEÇİCİ MADDE 1 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde bu Kanunun 3
üncü maddesi ile yapılan değişiklik, bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahakkuk ettirildiği
halde ödenmemiş olan cezalar için de uygulanır, ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya
mahsup edilmez.
MADDE 7 – Bu Kanunun 5 inci ve 6 ncı maddeleri 2013 yılı Ocak ayı ödeme
döneminde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
7/3/2012
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2012/2742
Ekli listede adı yazılı mahalli idare birliğinin kurulmasına izin verilmesi; İçişleri
Bakanlığının 6/1/2012 tarihli ve 533 sayılı yazısı üzerine, 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri
Kanununun 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/1/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
C. YILMAZ
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
B. YILDIRIM
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
Gıda,
H. YAZICI
İçişleri Bakanı V.
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Tarım
ve
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
E. BAYRAKTAR
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı V.
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2763
Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında düzenleme yapılması hakkındaki
ekli Kararın yürürlüğe konulması; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının
26/12/2011 tarihli ve 666 sayılı yazısı üzerine, 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunun 17
nci maddesinin (f) bendine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
E. GÜNAY
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
M. M. EKER
H. YAZICI
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
N. ERGÜN
Maliye Bakanı V.
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
30/1/2012 TARİHLİ VE 2012/2763 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
KARAR
MADDE 1 – (1) Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında yer alan 12 nci
Bölge Müdürlüğü ile 18 inci Bölge Müdürlüğünün kapsadığı iller ekli listede belirtildiği
şekilde düzenlenmiştir.
(2) Adı geçen bölge müdürlüklerinin Artvin İline ilişkin sorumluluk alanları Karayolları
Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu bakanın onayı ile belirlenir.
MADDE 2 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
LİSTE
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2766
2012 Yılı Yatırım Programında 1977A010320 proje numarası ile yer alan Küçük Su
İşleri Projesi kapsamındaki Trabzon-Of-Solaklı Vadisi Taşkın Koruma, Rehabilitasyon ve
Çevre Düzenlemesi İşinin yapımı amacıyla ekli haritada gösterilen taşınmazların Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması; Orman ve Su İşleri Bakanlığının
19/1/2012 tarihli ve 101 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci
maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
E. GÜNAY
ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
V.
M. M. EKER
H. YAZICI
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
C. YILMAZ
E. GÜNAY
N. ERGÜN
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı V.
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2767
Ekli listede ili, ilçesi ve sınırları belirtilen yerlerde arazi toplulaştırılması yapılması;
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 10/1/2012 tarihli ve 638 sayılı yazısı üzerine,
3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
30/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
E. GÜNAY
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
C. YILMAZ
E. GÜNAY
N. ERGÜN
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı V.
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2791
Kahramanmaraş İli, Merkez Yusuflar Mahallesinde bulunan ve ekli listede ada ve parsel
numaraları gösterilen taşınmazların Dere Yatağı Islahı Projesi kapsamında Kahramanmaraş
Belediyesi tarafından acele kamulaştırılması; İçişleri Bakanlığının 19/1/2012 tarihli ve 47017
sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 3/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
C. YILMAZ
B. ATALAY
S. ERGİN
Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan Yardımcısı
Yardımcısı V.
Başbakan
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR B. ATALAY M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanıÇevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Ekonomi Bakanı
Bilim,
Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Gümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
İçişleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
3/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2791 SAYILI KARARNAMENİN EKİ
LİSTE
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2792
Bodrum Yolcu İskelesinin daimi yolcu giriş-çıkış deniz hudut kapısı olarak tespiti;
İçişleri Bakanlığının 13/1/2012 tarihli ve 19156 sayılı yazısı üzerine, 5682 sayılı Pasaport
Kanununun 1 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 3/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
C. YILMAZ
B. ATALAY
S. ERGİN
Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
B. ATALAY
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2817
2012 Yılı Yatırım Programında 1999A010070 proje numarası ile yer alan “Suruç Ovası
Pompaj Sulaması (GAP) Projesi” kapsamındaki Taşbasan Depolaması işinin yapımı amacıyla
ekli haritada gösterilen depolama sahasındaki taşınmazlar ve depolama inşaatında
kullanılacak malzeme ihtiyacının karşılanacağı ariyet ve taş ocağının bulunduğu yerlerdeki
taşınmazlar ile rölekasyon yolu üzerinde bulunan taşınmazların Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması; Orman ve Su İşleri Bakanlığının 1/2/2012
tarihli ve 219 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine
göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
S. ERGİN
E. BAYRAKTAR
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V.
Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2822
Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları
gösterilen alanın Sarıgüllük Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ilan edilmesi; İçişleri
Bakanlığının 30/1/2012 tarihli ve 2971 sayılı yazısı üzerine, 5393 sayılı Belediye Kanununun
73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
S. ERGİN
E. BAYRAKTAR
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V.
Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2830
Ekli “4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında
Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Gümrük ve Ticaret
Bakanlığının 6/2/2012 tarihli ve 3763 sayılı yazısı üzerine, 4458 sayılı Gümrük Kanununun
16, 74, 131, 132, 141, 167, 169, 195, 202, 214, 215, 221, 225 ve 237 nci maddelerine göre,
Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
4458 SAYILI GÜMRÜK KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN UYGULANMASI
HAKKINDA KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR
MADDE 1 – 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması
Hakkında Kararın 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c), (ç), (d) ve (e) bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“c) Test, deneme veya tanıtıma tabi tutulmak amacıyla gönderilen eşya,
ç) Test, deneme veya tanıtımın gerçekleştirilebilmesi için kullanılması gereken eşya,
d) Niteliği gereği eşyanın reklamının yapılması veya eşyanın belirgin özelliğinin
tanıtılması amacıyla gönderilen eşya,
e) Test veya denemeye tabi tutulmayı içeren satış sözleşmesine konu eşya,”
“f) (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen eşya, anılan bentlerde belirtilen getiriliş
amacı dışında başka bir amaçla kazanç elde etmek için kullanılamaz.”
MADDE 2 – Aynı Kararın 68 inci maddesinin üçüncü fıkrasına “ambulans” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, cenaze arabaları” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 3 – Aynı Kararın 96 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş
ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ç) Otobüslerde 300 litreyi,”
“(4) 95 inci maddenin birinci fıkrasında bahsi geçen muafiyet, Avrupa Birliği
ülkelerinden giriş yapanlar hariç olmak üzere, hususi ve ticari olarak kayıt ve tescil ettirilmiş
yerli ve yabancı plakalı otomobil ile hususi olarak kayıt ve tescil ettirilmiş yerli ve yabancı
plakalı minibüs ve kamyonetler için ayda en fazla dört defa kullandırılır. Bir ay içerisinde dört
defadan fazla giriş yapan araçlardan her giriş için tüm depodan litre başına 4760 sayılı Özel
Tüketim Vergisi Kanunu uyarınca uygulanmakta olan özel tüketim vergisi tutarındaki vergi,
tek ve maktu vergi olarak tahsil edilir.”
GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kararın 1 inci maddesindeki hükümler halen geçici ithalat
rejimine tabi olan yeniden ihraç edilmemiş eşyaya da uygulanır.
MADDE 4 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Karar hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
7/10/2009
26230
Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı
Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
113/7/2010
27640
28/4/2011
27899
320/8/2011
28031
411/1/2012
28170
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
TEBLİĞLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
İşyeri
: 2012/9
: Katılım İnş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. Kolejtepe Mah.
Yeşil Cami Cd. No:8 Şahinbey/GAZİANTEP(merkez)
SGK Sicil No : 1000630.027-1080577.027-1080158.027-1079881-027
Tespiti İsteyen :
Genel-İş Sendikası
İnceleme
: Katılım İnş. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; şirketin Gaziantep İli Şahinbey Belediyesi ile yaptığı “Yardımcı Hizmet
Personeli Hizmet Alımı”, “Şahinbey İlçe Sınırlarındaki Yeşil Alanların Yönetimi Hizmet
Alımı” ve “Atık Yönetimi Hizmet Alımı” sözleşmeleri çerçevesinde işçi çalıştırdığı, şirketin
merkez işyerinde yapılan büro işlerinin ise asıl işe yardımcı işler olduğu, bu nedenle
işyerlerinde yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 28 sıra numaralı “Genel işler” işkolunda yer
aldığı tespit edilmiştir.
Karar : Katılım İnş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. ve bağlı işyerlerinde yürütülen işlerin
niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 28 sıra numaralı “Genel işler” işkoluna girdiğine ve
yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun
4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/10
İşyeri
: THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş. Atatürk Havalimanı
B Kapısı Yeşilköy/İSTANBUL (Genel Müdürlük)
SGK Sicil No : 1149553.034-1043007.061-1076692.001-1137744.0061293572.035-1094571.048-1094573.048-1120737.0071063716.061-1235110.034-1106047.001-1140603.0481093740.034-1138361.034
Tespiti İsteyen :
Öz Gıda-İş Sendikası
İnceleme
: THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; Atatürk Havalimanı B Kapısı Yeşilköy/İSTANBUL adresinde kurulu bulunan
Genel Müdürlük işyerinde büro, üretim ve operasyon faaliyetlerinin yürütüldüğü, Genel
Müdürlüğe bağlı TRABZON’da kurulu Trabzon Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü,
ADANA’da kurulu Şakirpaşa Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, ANKARA’da kurulu
Esenboğa Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, İZMİR’de kurulu Adnan Menderes
Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, Dalaman/MUĞLA’da kurulu Dalaman Havalimanı
İkram Hizmetleri Müdürlüğü, Bodrum/MUĞLA’da kurulu Bodrum Havalimanı İkram
Hizmetleri Müdürlüğü, ANTALYA’da kurulu Antalya Havalimanı İkram Hizmetleri
Müdürlüğü işyerlerinde THY ve diğer havayolu şirketlerine ait uçaklarda sunulan
yiyeceklerin üretimi, uçaklara ulaştırılması, yüklenmesi ve ikramı faaliyetlerinin yürütüldüğü,
TRABZON’da kurulu Trabzon Havalimanı İç Hatlar Terminali CIP Salonu,
Yeşilköy/İSTANBUL’da kurulu Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Gidiş Katı THY
CIP Salonu, ADANA’da kurulu Adana Şakirpaşa Havalimanı CIP Salonu işyerlerinde ve
Dalaman/MUĞLA’da kurulu Dalaman Havalimanı İç Hatlar Terminali CIP Salonu
işyerlerinde, Genel Müdürlükte yarı mamul olarak üretilen yiyeceklerin ikrama hazır hale
getirilmesinin yanı sıra salonun işletilmesi, yolcuların ağırlanması ve üretilen yiyeceklerin
ikramı faaliyetlerinin yürütüldüğü, Kurtköy-Pendik/İSTANBUL adresinde kurulu Sabiha
Gökçen Havalimanı Operasyon Müdürlüğü işyerinde merkezde üretilen ürünlerin uçaklara
ulaştırılması, yüklenmesi ve ikramı işlerinin yapılmakta olduğu ve “İşkolları Tüzüğü”nün 25
sıra numaralı “Konaklama ve eğlence yerleri” işkolunda,
Muallim Naci Cad. No:28 Ortaköy/İSTANBUL adresinde otel inşaatı faaliyetinin
yürütüldüğü ve “İşkolları Tüzüğü”nün 15 sıra numaralı “İnşaat” işkolunda,
yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar : Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar
Kanununun 4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/11
İşyeri
: Detay Gıda San. Tic. A.Ş. Atatürk Mah. 422 Sk. No: 8
Kıraç-Esenyurt/İSTANBUL (merkez)
Tespiti İsteyen :
Öz Gıda-İş Sendikası
İnceleme
: Detay Gıda San. Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; söz
konusu şirketin Atatürk Mah. 422 Sk. No:8 Kıraç-Esenyurt/İSTANBUL adresinde kurulu
merkez işyeri ile Meclis-i Mebusan Cad. İnebolu Sk. Ekemen Han No: 1/A K:5
Beyoğlu/İSTANBUL ve Yulaflı Köyü Hacı Şeremet Mevkii 57 pafta 2251 parsel
Çorlu/TEKİRDAĞ adreslerinde faaliyet gösteren işyerlerinde, kahve ve kakao ile kahve ve
kakaodan mamul ürünlerin, çikolata ve çikolatadan mamul maddelerin üretilmesi, işlenmesi,
ambalajlanması, ticareti, pazarlanması, toptan ve perakende alım, satım, ithalat ve ihracatı,
şirkete ve müşterilere ait malların nakliye, dağıtım ve organizasyonlarının yapıldığı, bu
nedenle “İşkolları Tüzüğü”nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkolunda yer aldığı tespit
edilmiştir.
Karar : Detay Gıda San. Tic. A.Ş. ve bağlı işyerlerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle
İşkolları Tüzüğü’nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin
Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4’üncü maddesi
gereğince karar verilmiştir.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİ İLE TEMAS EDEN MADDE VE
MALZEMELERDE BULUNACAK SEMBOLÜN BELİRLENMESİ
HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2002/8)’İN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/20)
MADDE 1 – 6/2/2002 tarihli ve 24663 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temas Eden Madde ve Malzemelerde Bulunacak Sembolün
Belirlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2002/8) yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİNDEKİ BULAŞANLARIN MAKSİMUM
LİMİTLERİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008/26)’İN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/21)
MADDE 1 – 17/5/2008 tarihli ve 26879 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Gıda Maddelerindeki Bulaşanların Maksimum Limitleri Hakkında Tebliğ (Tebliğ
No: 2008/26) yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
TÜRK GIDA KODEKSİ MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER
TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2009/6)’NİN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/22)
MADDE 1 – 6/2/2009 tarihli ve 27133 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği (Tebliğ No: 2009/6) yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİNİN GENEL ETİKETLEME VE
BESLENME YÖNÜNDEN ETİKETLEME KURALLARI TEBLİĞİ
(TEBLİĞ NO: 2002/58)’NİN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/23)
MADDE 1 – 25/8/2002 tarihli ve 24857 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları
Tebliği (Tebliğ No: 2002/58) yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİ İLE TEMASTA BULUNAN
MADDE VE MALZEMELER TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2002/32)’NİN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/24)
MADDE 1 – 22/4/2002 tarihli ve 24734 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temasta Bulunan Madde ve Malzemeler Tebliği (Tebliğ No:
2002/32) yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227]
—— • ——
MİLLETLERARASI SÖZLEŞME
Karar Sayısı : 2012/2816
11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanan ve 24/11/2011 tarihli ve 6251 sayılı
Kanunla onaylanması uygun bulunan ekli “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin
Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin onaylanması;
Dışişleri Bakanlığının 12/1/2012 tarihli ve HUM/7771842 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963
tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2012
tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
S. ERGİN
E. BAYRAKTAR
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V.
Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 08 Mart 2012 – 28227 -Mükerrer]
—— • ——
TÜZÜK
Karar Sayısı : 2012/2780
Ekli “Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin
Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük”ün yürürlüğe konulması; Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının 10/9/2011 tarihli ve 333 sayılı yazısı üzerine, 4721 sayılı Türk
Medenî Kanununun 320 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 10/2/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
S. ERGİN
E. BAYRAKTAR
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V.
Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
KÜÇÜKLERİN EVLAT EDİNİLMESİNDE ARACILIK FAALİYETLERİNİN
YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN TÜZÜKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TÜZÜK
MADDE 1 – 25/2/2009 tarih ve 2009/14729 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin
Tüzüğün 7 nci maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Ancak korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlat edinilmesi veya oluşmuş anne, baba ve
küçük ilişkisinin bulunması, hısımlığın söz konusu olması ya da koruyucu ailenin bakmakta
olduğu çocuğu evlat edinmeye ilişkin talebinin Kurum tarafından uygun bulunması
durumlarında bu esasa bağlı kalınmaz.”
MADDE 2 – Danıştayca incelenmiş olan bu Tüzük yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 09 Mart 2012 – 28228]
—— • ——
Maliye Bakanlığından:
MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 344)
Bilindiği üzere, 9/4/2006 tarihli ve 26134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinde; bütün
hükümleri itibariyle 1/1/2006 tarihinde yürürlüğe giren 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre; daha önce “Genel Bütçe (Devlet
Tüzel Kişiliğinin Bütçesi)” kapsamı dışında iken, “Genel Bütçe” kapsamına alınarak bu
Kanunun 12 nci maddesi gereğince tüzel kişiliklerini kaybeden kamu idarelerinin
mülkiyetlerindeki taşınmazların, bu Kanunun 45 inci ve geçici 12 nci maddeleri gereğince
tapuda re’sen Hazine adına tescil edilmesine ilişkin işlemler açıklanmıştır.
2/11/2011 tarihli ve 28103 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
giren 11/10/2011 tarihli ve 662 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin;
-56 ncı maddesiyle, 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna eklenen geçici 9 uncu maddenin
üçüncü fıkrasında; “Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde iken, 5018
sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesi gereğince Hazineye devredilen ve DSİ faaliyetleri için
Hazine adına kamulaştırılan taşınmazlardan bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla satışı
yapılmamış, başka kurum ve kuruluşlara tahsis edilmemiş ve devredilmemiş olanların
mülkiyetinin, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde tapuda DSİ Genel
Müdürlüğü adına re’sen tescil edileceği, tescil işlemi nedeniyle hiçbir bedel ve harç
alınmayacağı” hüküm altına alınmıştır.
-58 inci maddesiyle de; 5018 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Cetvelin “48) Petrol İşleri
Genel Müdürlüğü” ve “51) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü” sıraları ile (II) Sayılı Cetvelin
“B) Özel Bütçeli Diğer İdareler” bölümünün “19) Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel
Müdürlüğü” sırası yürürlükten kaldırılmış, (II) Sayılı Cetvelin “B) Özel Bütçeli Diğer
İdareler” bölümüne “42) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü” sırası eklenmiştir.
Buna göre, yukarıdaki hükümlerin uygulanması konusunda aşağıdaki açıklamaların
yapılması uygun görülmüştür:
1- 6200 sayılı Kanuna 662 sayılı KHK’nın 56 ncı maddesiyle eklenen geçici 9 uncu
maddenin üçüncü fıkrasında öngörülen altı aylık süre içerisinde; evveliyatı itibariyle
mülkiyetleri DSİ Genel Müdürlüğüne ait ve tapuda bu Genel Müdürlük adına kayıtlı iken,
5018 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesi ve Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak
Genel Tebliği uyarınca Hazineye devredilen ve tapuda re’sen Hazine adına tescil edilen
taşınmazlar ile DSİ faaliyetleri için Hazine adına kamulaştırılan (2942 sayılı Kamulaştırma
Kanunu hükümlerine göre satın alma yoluyla kamulaştırılan veya aynı Kanunun 30 uncu
maddesi uyarınca devir alınan taşınmazlar dahil) taşınmazlardan bu maddenin yayımı tarihi
itibarıyla satışları yapılmayan ve halen tapuda Hazine adına tescilli olup başka kamu kurum
ve kuruluşlarına tahsis edilmeyen ve devredilmeyenlerin bir listesi çıkarılarak ilgili tapu
müdürlüğüne yazılacak bir üst yazı ile; bu listedeki taşınmazların tapuda DSİ Genel
Müdürlüğü adına devren ve tashihen re’sen tesciline muvafakat edildiği belirtilerek, bu
taşınmazların adı geçen Genel Müdürlük adına tescillerinin yapılarak işlemlerin sonucundan
bilgi verilmesi istenilecek ve bu işlemlerden DSİ Genel Müdürlüğünün mahalli birimine bilgi
verilecektir.
Tapu müdürlüğüne bildirilen bu taşınmazların tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına
devren ve tashihen tescillerinin yapıldığının bildirilmesi üzerine, MEOP Taşınmaz
Programında bu taşınmazlara ait kayıtlar pasif hale getirilerek, açıklama kısmına “6200 sayılı
Kanun” ibaresi yazılacaktır.
2- 5018 sayılı Kanun hükümlerine göre daha önce “Genel Bütçe” kapsamına alınan DSİ
Genel Müdürlüğü tarafından, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra kamulaştırma
dışındaki diğer yollarla edinilerek doğrudan tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazların
da bir listesi çıkarılarak ilgili tapu müdürlüğüne yazılacak bir üst yazıyla; 5018 sayılı
Kanunun 45 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; bu listedeki taşınmazların tapuda DSİ
Genel Müdürlüğü adına devren tesciline muvafakat edildiği belirtilerek, bu taşınmazların adı
geçen Genel Müdürlük adına tescillerinin yapılarak işlemlerin sonucundan bilgi verilmesi
istenilecek ve bu işlemlerden DSİ Genel Müdürlüğünün mahalli birimine bilgi verilecektir.
Tapu müdürlüğüne bildirilen bu taşınmazların tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına
devren tescillerinin yapıldığının bildirilmesi üzerine, MEOP Taşınmaz Programında bu
taşınmazlara ait kayıtlar pasif hale getirilerek, açıklama kısmına “5018 sayılı Kanun” ibaresi
yazılacaktır.
3- 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi uyarınca yapılan
imar uygulamaları sırasında; evveliyatı itibariyle DSİ Genel Müdürlüğüne ait iken, 5018
sayılı Kanun hükümleri uyarınca tapuda re’sen veya bu Genel Müdürlük tarafından 5018
sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gerek kamulaştırma ve gerekse diğer yollarla
edinilerek doğrudan Hazine adına tescil edilen taşınmazlar, evveliyatı itibariyle Hazineye ait
veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazlar ile birlikte imar uygulamasına tabi
tutulmuş ve Hazine adına yeni parseller oluşturulmuş ise; imar dağıtım cetvelleri incelenerek
yeni oluşan taşınmazların hangi kısımlarının (paylarının) evveliyatı itibariyle DSİ Genel
Müdürlüğüne ait olduğu veya DSİ Genel Müdürlüğü tarafından Hazine adına kamulaştırıldığı
veya diğer yollarla edinildiği belirlenecek ve bu taşınmazların sadece bu kısımlarının
(paylarının) tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına tesciline muvafakat verilecek, buna karşın,
evveliyatı itibariyle Hazinenin özel mülkiyetindeki ya da Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki taşınmazlardan gelen kısımların (paylarının) devri yapılmayacaktır.
4- Evveliyatı itibariyle mülkiyeti DSİ Genel Müdürlüğüne ait iken, 5018 sayılı Kanunun
geçici 12 nci maddesi ve Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca
tapuda re’sen veya bu Genel Müdürlük tarafından 5018 sayılı Kanunun yürürlüğe
girmesinden sonra gerek kamulaştırma ve gerekse diğer yollarla edinilerek doğrudan Hazine
adına tescil edilen taşınmazlardan Bakanlığımızca daha önce kiraya verilen, ön izin verilen
veya üzerlerinde irtifak hakkı tesis edilenlerin yukarıda belirtilen şekilde tapuda bu Genel
Müdürlük adına tescillerinden sonra, bu taşınmazların kiracıları, ön izin veya irtifak hakkı
lehtarlarına konu hakkında bilgi verilerek, devir ve tescil tarihinden sonraki döneme isabet
eden kira, ön izin veya irtifak hakkı bedellerini ilgili DSİ İdaresine ödemeleri istenilecek ve
ayrıca, bu konuda taşınmaza ait işlem dosyasının bir örneği gönderilerek DSİ Genel
Müdürlüğünün mahalli birimine bilgi verilecektir.
Yukarıda belirtilen şekilde, gerek tapuda re’sen, gerekse doğrudan Hazine adına tescil
edilen bu taşınmazlardan 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri
uyarınca tapudan terkin edilenlerden kiraya verilen, ön izin veya kullanma izni verilenler
hakkında da aynı şekilde işlem yapılacaktır.
5- 662 sayılı KHK ile 6200 sayılı Kanuna eklenen geçici 9 uncu maddesinin yürürlüğe
girdiği 2/11/2011 tarihten sonra, bu Kanunun geçici 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası
gereğince devren ve tashihen tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına tescilleri gereken
taşınmazların satışına, trampasına, arsa veya kat karşılığı inşaat yaptırılmasına, kiraya
verilmesine, ön izin verilmesine, üzerlerinde irtifak hakkı kurulmasına ve tahsisine yönelik
talepler değerlendirilmeyecek, bu konuda işlem tesis edilmeyecek ve konu DSİ Genel
Müdürlüğünün mahalli birimine intikal ettirilecek ve ilgilisine bu yönde bilgi verilecektir.
6- 9/4/2006 tarihli ve 26134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin beşinci fıkrasının (b) bendinde
yer alan “b) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü,” ibaresi fıkra metninden çıkartılmıştır.
Tebliğ olunur.
[R.G. 09 Mart 2012 – 28228]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
MÜNHAL NOTERLİKLER
2011 yılı gayri safi gelirleri ve isimleri yazılı olan birinci sınıf Üsküdar Onbeşinci
Noterliği 28 Nisan 2012 ve Alanya İkinci Noterliği 3 Mayıs 2012 tarihlerinde yaş tahdidi
nedeniyle boşalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay
içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları
gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
SIRA NO:
NOTERLİĞİN ADI:
2011 YILI GAYRİSAFİ GELİRLERİ:
1ALANYA İKİNCİ NOTERLİĞİ
380.814,35.-TL.
2ÜSKÜDAR ONBEŞİNCİ NOTERLİĞİ1.048.782,64.-TL.
1951/1-1
[R.G. 09 Mart 2012 – 28228]
—— • ——
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Yayın İşleri Dairesi Başkanlığı
Sayı : B.03.0.YDB.0.01/
..../03/2012
Konu : Adalet Dergisi
DUYURU
Adalet Dergisi’nin 2012 yılı Mayıs ayına ait 43’üncü sayısında, hukukî konulara
ilişkin çeşitli araştırma, inceleme yazıları yayımlanacaktır.
Yayımlanacak araştırma ve inceleme yazılarının:
1. Daha önce hiçbir yerde yayımlanmadığı veya yayımlanmak üzere gönderilmediği,
başka kurum ve kuruluşlar ile kişilerin haklarının bulunmadığı ve bu husustaki tüm
sorumluluğun üstlenildiğinin yazılı olarak beyan edilmesi,
2. Yazıların, 12.10.1994 tarih ve 22079 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Adalet
Bakanlığı Yayın Yönetmeliğinin 9’uncu maddesinde belirtilen şekil ve esas ilkeleri
doğrultusunda olması, yazı içeriğinde gereksiz tekrardan kaçınılması ve 20 sayfayı
geçmemesi, dipnotların sayısal olarak gereğinden fazla ve uzun olmaması,
Dipnotlarda yazar adı ve soyadı, basım yılı, eser adı, basım yeri, yayıncı adı ve sayfa
numarasının yazılması, takip eden sayfalarda ise sadece yazarın adı soyadı ve sayfa
numarasına yer verilmesi, kaynakça ile ilgili işlemlerin de aynı usulde hazırlanması,
3. Araştırma ve inceleme yazılarının bilgisayar ortamında hazırlanması ve bir
örneğinin yazılı imzalı dilekçe ekinde 16.04.2012 tarihine kadar Yayın İşleri Dairesi
Başkanlığına, bir örneğinin de aşağıda elektronik posta adresi yazılı şahsa sanal ortamda
gönderilmesi,
4. Araştırma ve inceleme yazısı sahiplerinin yazıları ile ilgili olarak ihtiyaç halinde
görüşme sağlanabilmesi için dilekçelerinde iş ve taşınabilir telefon numaralarının da
belirtilmesi,
gerekmektedir.
Adalet Dergisi’nin 2012 yılı Mayıs ayı 43’üncü sayısında yayımlanmaması yönünde
karar verilen araştırma ve inceleme yazıları için ayrıca sahiplerine yazılı cevap
verilmeyecektir.
Duyurulur.
Bekir UÇAR
Yayın İşleri Dairesi Başkanı
Elektronik posta adresi:
[email protected].
_________________________
__________________________________________________
Cevizlidere Mah. Gökkuşağı Cad. 2146/1 Sok. No:5 Balgat / ANKARA
Telefon: (312) 573 18 49 e-posta:[email protected] & www.yayin.adalet.gov.trS
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARI
Karar Sayısı : 2012/2758
Ekli listede imza yeri ve tarihleri ile adları yazılı anlaşmaların yürürlüğe girdiği
tarihlerin aynı listede belirtildiği şekilde tespit edilmesi; Dışişleri Bakanlığının anılan listede
tarih ve sayıları belirtilen yazıları üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
C. YILMAZ
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
B. YILDIRIM
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
H. YAZICI
İçişleri Bakanı V.
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
E. BAYRAKTAR
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı V.
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 10 Mart 2012 – 28229]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2892
Rize İli, Merkez İlçesinde bulunan ve ekli listede mahalle adları ile ada ve parsel
numaraları belirtilen taşınmazların Rize Üniversitesi tarafından acele kamulaştırılması; Milli
Eğitim Bakanlığının 10/2/2012 tarihli ve 3771 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/2/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
Başbakan Yardımcısı
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet Bakanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanıGençlik ve Spor Bakanı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Gümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
27/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2892 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
LİSTE
MAHALLE
ADI
ADA NO
FENER
296
İSLAMPAŞA
938
PARSEL NO
2, 3, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16,
17, 18
3, 4, 7, 10
[R.G. 13 Mart 2012 – 28232]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:
ÖLÇÜ VE ÖLÇÜ ALETLERİNDEN ALINACAK MUAYENE VE DAMGALAMA
ÜCRET
YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 8/2/1989 tarihli ve 20074 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ölçü ve
Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliğinin 3 üncü
maddesinde yer alan muayene ve damgalama ücretlerine aşağıdaki satır eklenmiştir.
“24 HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLAR İÇİN OTOMATİK TARTI ALETLERİ
150 TL”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
8/2/1989
20074
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
128/12/2011
28156
22/2/2012
28192
[R.G. 13 Mart 2012 – 28232]
—— • ——
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI YÜKSEK FEN KURULU
BAŞKANLIĞININ ÇALIŞMA USÛL VE ESASLARI
HAKKINDA YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının çalışma usûl ve
esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı
maddesinin beşinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakan: Çevre ve Şehircilik Bakanını,
b) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
c) Başkan: Yüksek Fen Kurulu Başkanını,
ç) Başkanlık: Yüksek Fen Kurulu Başkanlığını,
d) Kanun Hükmünde Kararname: 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyi,
e) Kurul: Yüksek Fen Kurulunu,
f) Üye: Yüksek Fen Kurulu Üyesini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Teşkilat ve Görevler
Teşkilat
MADDE 4 – (1) Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı; Başkanlık ve Kurul ile şube
müdürlüklerinden meydana gelir.
Başkanlığın görevleri
MADDE 5 – (1) Başkanlığın görevleri şunlardır:
a) Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapım ve yapım ile ilgili danışmanlık hizmet işlerine
ilişkin olarak akdedilen sözleşmelerin yürütülmesinden doğan yeni fiyat tespiti
anlaşmazlıkları hariç olmak üzere diğer anlaşmazlıkları ilgili idarenin talebine istinaden
inceleyip karara bağlamak ve yeni fiyat tespiti anlaşmazlıklarında ise tarafları bağlayacak
şekilde fiyatı kesin olarak tespit etmek.
b) Çevre ve imar mevzuatının yürütülmesinden doğan anlaşmazlıkları ilgili idarelerin
talebine istinaden inceleyip karara bağlamak.
c) Teknik veya fiziki yönden birbirini etkileyen plân ve yapım işleri ile ilgili olarak,
kamu kurum ve kuruluşları arasında doğan anlaşmazlıkları, taraf olan idarelerin birlikte talep
etmeleri halinde inceleyip karara bağlamak.
ç) Plân, çevre, yapım ve yapımla ilgili hizmet işlerine ilişkin konularda kamu kurum ve
kuruluşları ile yapı kooperatiflerine görüş vermek.
d) Bayındırlık ve iskân işleri ile ilgili şartname, tip sözleşme, yıllık rayiç, birim fiyat,
birim fiyatlara ait analiz ve tarifleri hazırlamak ve yayımlamak.
e) Yapı, tesis ve onarım işleri ihalelerinde kullanılan müteahhitlik karneleri ve iş bitirme
belgelerinin yıllara ait değerlendirme katsayılarını, mimarlık ve mühendislik hizmet
bedellerinin hesabında kullanılacak yapı yaklaşık birim maliyetlerini ve proje ve kontrollük
işlerinde uygulanacak fiyat artış oranlarını tespit etmek ve yayımlamak.
f) Bakanlığın görev alanı ile ilgili olarak yurtiçinde ve yurtdışında meydana gelen teknik
gelişmeleri izlemek, değerlendirmek ve bunlardan faydalı görülenler hakkında teklifte
bulunmak.
g) Bakanlık birimleri arasında teknik konularda uygulama birliği ve koordinasyonu
sağlamak.
ğ) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
Başkanın görevleri
MADDE 6 – (1) Başkanın görevleri şunlardır:
a) Kurul toplantılarına başkanlık etmek.
b) Başkanlık görevlerinin usûlüne uygun olarak yürütülmesini sağlamak, uyumlu,
verimli ve düzenli olarak çalışılmasını temin etmek.
c) Kurul toplantılarının gündem ve zamanını belirlemek, toplantıları idare etmek.
ç) Kurul karar ve görüşlerini ilgili idarelerine bildirmek ve gerektiğinde yayımlanmasını
sağlamak.
d) Başkanlığa ait iş ve işlemler ile incelenmesi gereken konuların dengeli bir şekilde
dağıtılmasını ve sonuçlandırılmasını sağlamak.
e) Başkanlığın yıllık bütçe teklifi, faaliyet raporları ve ilgili diğer dokümanlarının
hazırlanmasını sağlamak.
f) Uygulama birliği ve koordinasyonu gerektiren teknik konularla ilgili gereken
çalışmaların yapılmasını sağlamak.
g) Başkanlığın daha verimli ve etkili hizmet verebilmesi için gerekli olan personel ve
diğer ihtiyaçları belirlemek ve buna ilişkin teklifte bulunmak.
ğ) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak, yapılmasını sağlamak.
(2) Başkan, bu görevlerin yerine getirilmesi için gerektiğinde çalışma grupları teşkil
edebilir.
Üyelerin görevleri
MADDE 7 – (1) Kurul üyelerinin görevleri şunlardır:
a) Kurul çalışmaları ile toplantılarına katılmak, gereken katkıyı sağlamak, görüşlerini
belirtmek, oyunu kullanmak.
b) Başkan tarafından incelenmek, araştırılmak ve değerlendirilmek üzere havale edilen
başvurular ve konulara ilişkin çalışmaları mevzuatına uygun olarak özenle yapmak, inceleme
raporlarını detaylı ve gerekçeli olarak hazırlamak, gerektiğinde Kurula sunmak.
c) Başkanlığın görevleri ile ilgili konularda inceleme ve araştırmalarda bulunmak,
teklifler getirmek, rapor hazırlamak.
ç) Başkanın vereceği diğer görevleri yapmak.
Şube müdürlüklerinin görevleri
MADDE 8 – (1) Şube müdürlükleri, şube müdürü ve yeterli sayıda personelden oluşur.
(2) Şube müdürlüklerinin hangi görevleri yürüteceği, Başkanlık Onayı ile belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kurul Toplantıları ve Karar
Kurul toplantılarına davet, toplantı gündemi ve zamanı
MADDE 9 – (1) Kurul; Başkanın daveti üzerine toplanır. Toplantının zamanı ve
gündemi Başkan tarafından belirlenir.
(2) Kurulda görüşülecek konuların üyeler tarafından incelenmesi esas olup bunu temin
etmek üzere toplantının tarihi ve saati ile gündemi, görüşülecek konular ile ilgili inceleme ve
değerlendirme raporu ile birlikte, Başkanlık tarafından toplantı tarihinden en az bir gün önce
üyelere yazılı olarak veya elektronik ortamda iletilir.
(3) Toplantı yeter sayısının sağlanamaması halinde izinli üyelerden yeteri kadarı Başkan
tarafından toplantıya çağrılabilir.
(4) Görüşülmeye başlanmış olsa dahi, gündemin tamamı veya bir kısmı Başkan
tarafından geri çekilebilir.
(5) Başkan tarafından görüşlerini bildirmeleri istenilen personel haricindeki kimseler
toplantılara katılamaz. Ancak Başkan, gündemdeki konu ile ilgili olmak kaydıyla, ilgili taraf
veya kuruluş temsilcilerini ve uzmanları dinlemek üzere toplantıya davet edebilir.
Toplantı ve karar nisabı
MADDE 10 – (1) Kurul, en az üçte iki çoğunluk ile toplanır ve toplantıya katılanların
çoğunluğu ile karar alır; oyların eşitliği hâlinde Başkanın taraf olduğu görüş çoğunlukta
sayılır. Üyeler çekimser oy kullanamaz; karşı görüşte olanların karşı oy gerekçeleri yazılı
olarak karara eklenir.
(2) İmar mevzuatı ile bu mevzuatın yürütülmesinden doğan anlaşmazlıklar ile ilgili
konuların, şehir plâncısı veya mimar olan üyelerden en az birinin hazır bulunacağı toplantıda
görüşülmesi esastır.
Toplantı ve oylamaya katılmama hâlleri
MADDE 11 – (1) Başkan ve üyelerin bütün toplantılara katılmaları esastır. Ancak
üyeler, fiilî ve hukukî engeller sebebiyle katılamayacakları hâllerde, toplantı tarihinden önce
yazılı olarak, âcil hâllerde yazılı bildirim sonradan yapılmak kaydıyla diğer iletişim
vasıtalarıyla mazeretlerini Başkanlığa bildirir veya bildirilmesini sağlar.
(2) Üyeler, kendilerini, eşlerini ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar
kayın hısımlarını ilgilendiren kararlarla ilgili toplantı ve oylamaya katılamaz.
Görüşmelerde usûl ve alınacak kararlar
MADDE 12 – (1) Toplantı yeter sayısının bulunduğu belirlendikten sonra toplantı
Başkan tarafından açılır ve toplantıya katılanlara ilişkin tutanak düzenlenir.
(2) Gündemdeki konuların sırasıyla müzakeresine başlanır. Görüşülecek konu ile ilgili
olarak hazırlanan ve üyelere dağıtılan inceleme ve değerlendirme raporu okunduktan sonra
konu hakkında görüşlerini açıklamak isteyen üyelere Başkan tarafından istek sırasına göre söz
verilir.
(3) Başkan tarafından, yeterince tartışıldığına kanâat getirilen konular ile ilave
değerlendirmeye ihtiyaç olmadığı belirlenen konularda oylamaya geçilir. Oylanacak hususlar,
oylamadan önce açıkça belirtilir. Oylamaya geçildikten sonra katılanlara söz verilmez.
Başkan oyunu en son kullanır.
(4) Kurulca müzakere edilen konular, mahiyetine göre “Kurul Kararı” veya “Kurul
Görüşü” olarak karara bağlanır ve ilgili mercilere intikal ettirilir.
(5) Kararlar ve görüşler, müzakere ve oylamalara uygun, şüphe ve tereddüde mahal
vermeyecek şekilde gerekçeli olarak yazılır ve imzalanır. Kurul görüşüne dair yazıların
Başkanlık’taki nüshasında üyelerin parafeleri bulunur.
(6) Oy birliği sağlanmayan hâllerde, çoğunluk kararına katılmayan üyeler karşı oy
gerekçesini ilgisine göre karara ve görüş yazısına ekler.
(7) Kararlarda; konu, karar tarihi ve karar sayısı belirtilir.
Kararların gönderilmesi, arşivlenmesi ve açıklanması
MADDE 13 – (1) Kurul kararları ve görüş yazılarının bir nüshası, var ise karşı oy
gerekçeleriyle birlikte Başkanlığın yazısı ile talep sahibi idare veya idarelere gönderilir.
(2) Kurul kararlarının Başkanlık mensupları dışındaki kişiler tarafından incelenmesi
Başkanın iznine bağlıdır. 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu
hükümleri saklıdır.
(3) Karar örneklerinin aslına uygunluğu Başkan tarafından onaylanır.
(4) Kurul karar ve görüşleri, elektronik ortamda ayrıca arşivlenir. Başkan tarafından
uygun görülen kararlar ve görüşler, taraf ve yer adları belli olmayacak şekilde Bakanlığın
internet ve intranet sayfalarında yayınlanabilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Başvuru usûlü
MADDE 14 – (1) Başkanlığa yapılacak müracaatlarda aşağıdaki usûl ve esaslara
uyulur:
a) Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapım ve yapım ile ilgili danışmanlık hizmet işlerine
ilişkin olarak akdedilen sözleşmelerin yürütülmesinden doğan anlaşmazlıklar hakkında görüş
isteme başvurularına dair idare talep yazısına, anlaşmazlık konusu işin sözleşmesi ile
hakkında görüş sorulan konuya dair eklerinin, konu ile ilgili diğer belgelerin, yüklenicinin
beyan ve itirazlarına dair belgelerin birer suretleri eklenir. Ayrıca talep yazısında veya ekinde,
talepte bulunan idarenin hakkında görüş sorulan konuya dair görüşleri, gerekçeli dayanakları
ile birlikte açık olarak belirtilir.
b) Sözleşmelerin yürütülmesinden doğan yeni fiyat tespiti anlaşmazlıkları hakkındaki
başvurularda da yukarıdaki usûl ve esaslara uyulur. Yeni fiyat tespitinde taraflar anlaşamaz
ise, uyuşmazlığın sebebini teşkil eden hususlar hakkında taraflarca ileri sürülen gerekçeler ile
kendilerine göre olması gereken fiyatları belirtecek şekilde anlaşmazlık tutanağı düzenlenir.
Anlaşmazlık tutanağı ile birlikte, uyuşmazlık konusu fiyat tespit tutanakları ve var ise bunlara
ilişkin analiz belgeleri ve benzeri belgeler, talep yazısına eklenir. Yeni fiyat tespiti
uyuşmazlıklarının Kurulca incelenebilmesi için, taraflarca düzenlenen fiyat tutanağının
idarece onaylanmaksızın sözleşmede ve ilgili şartnamede öngörülen usûle göre düzenlenmiş
ve süresi içinde Kurula intikal ettirilmiş olması şarttır.
c) Çevre ve imar mevzuatının yürütülmesinden doğan anlaşmazlıklar ile ilgili görüş
talep yazılarında, ilgili idarî tarafların talebe ilişkin hususlar hakkındaki görüşleri, gerekçeli
dayanakları ile birlikte açık olarak belirtilir ve ilgili belgeler talep yazısına eklenir.
ç) Teknik veya fizikî yönden birbirini etkileyen plân ve yapım işleri ile ilgili görüş talep
yazılarında, ilgili idarî tarafların talebe ilişkin hususlar hakkındaki görüşlerinin, gerekçeli
dayanakları ile birlikte açık olarak belirtilmesi ve anlaşmazlığa taraf olan bütün idarelerce
talepte bulunulması şarttır.
d) Plân, çevre, yapım ve yapıma dair hizmet işlerine ilişkin konular hakkında kamu
kurum ve kuruluşları ile yapı kooperatiflerince görüş talep edilen hâllerde, talep sahibinin
talebe ilişkin hususlara dair görüşleri, gerekçeli dayanakları ile birlikte talep yazısında veya
ekindeki belgelerde açık olarak belirtilir ve talep yazısına konu hakkındaki diğer belgeler de
eklenir.
(2) Yeni fiyat tespiti anlaşmazlıkları, tarafların yargı yoluna müracaat hakları saklı
kalmak üzere, Kurulca kesin olarak karara bağlanır ve Kurulca tespit edilen yeni fiyat
sözleşmenin taraflarını bağlar.
(3) Yargı mercilerine ve Sayıştay’a intikal etmiş konular hakkında idarelerce görüş
talebinde bulunulamaz ve bulunulmuş ise Kurulca görüş ve karar verilmez.
(4) Başkanlığın görevleri dışında kalan konular ile ilgili başvurular işleme konulmaz.
(5) Başvurulara ilişkin diğer usûl ve esaslar bir genelge ile düzenlenir.
Bilgi ve belge istenilmesi
MADDE 15 – (1) Başvuru sırasında olması gereken bilgi ve belgelerde eksiklik olması
veya başvuru usûlüne uyulmamış olması hâlinde, neler olduğu belirtilerek bunların
giderilmesi, süre verilmek suretiyle talep sahibinden istenir. İhtiyaç duyulan diğer bilgi ve
belgeler de istenebilir.
(2) İstenilen bilgi ve belgelerin süresi içerisinde gönderilmemesi hâlinde, başvuru ile
ilgili belgeler talep sahibine iade edilir.
Yürürlük
MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.
R.G. 13 Mart 2012 – 28232]
—— • ——
Kültür ve Turizm Bakanlığından:
KORUNMASI GEREKLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ
VE SİTLERİN TESPİT VE TESCİLİ
HAKKINDA YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan ve 6 ncı maddesinde
açıklanan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları, doğal sitler hariç olmak üzere sitlerin
tespit ve tescili ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanununun 7 nci ile 10 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Arkeolojik sit: İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer
altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve
kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanları,
b) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
c) Etkileşim-geçiş sahası: Korunması gerekli kültür varlıklarını ve sit alanlarını
doğrudan etkileyen, sit bölgeleriyle bütünlük gösteren, daha önceden sit sınırları içindeyken
sit sınırları dışına çıkarılmış veya sit sınırları dışında tutulmuş korunacak sokak, meydan, yapı
grupları ve benzerlerinin yer aldığı, sit bölgeleri arasında kalmış, sitleri doğrudan etkileyen
veya koruma amaçlı imar planlarının hazırlanma aşamasında göz önünde bulundurulması
gereken alanları,
ç) Genel Müdürlük: Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünü,
d) İrdeleme: Daha önce tespit ve tescili yapılmış taşınmaz kültür varlıkları ile sitlerde
yasal ve hukuki zorunluluklar, bilimsel araştırmalar veya koruma bölge kurulu kararı gereği
Bakanlığın imkanları çerçevesinde yenilenen/yinelenen tespit çalışmalarını,
e) Kentsel arkeolojik sit: 2863 sayılı Kanun kapsamına giren arkeolojik sitlerle birlikte
korunması gerekli kentsel dokuları içeren ve bu özellikleri ile bütünlük arz eden alanları,
f) Kentsel sit: Mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada
bulunmaları ve bir bütün olarak o yerleşmenin ait oldukları dönemin yaşam biçimini gelecek
nesillere aktarmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan,
kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları,
duvarlar, sokak ve meydanlar, v.b.) birlikte bulundukları alanları,
g) Koruma Bölge Kurulu: Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunu,
ğ) Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü: Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu
Müdürlüğünü,
h) Koruma Yüksek Kurulu: Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunu,
ı) Korunacak sokak: Her türlü yapı tarzında ve doku özellikli yerleşmelerde korumaya
değer sivil mimari örneklerinin toplu şekilde bulunduğu hallerde, bütünlüğü veren yapı adası
veya sokak ölçeğindeki alanı,
i) Korunma alanı: Taşınmaz kültür varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde
korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alanları,
j) Ören yeri: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup,
topoğrafik olarak tanımlanabilecek derecede yeterince belirgin ve mütecanis özelliklere sahip,
aynı zamanda tarihsel, arkeolojik, sanatsal, bilimsel, sosyal veya teknik bakımlardan dikkate
değer, kısmen inşa edilmiş, insan emeği kültür varlıkları ile tabiat varlıklarının birleştiği
alanları,
k) Sit: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup,
yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent
kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya
önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile
korunması gerekli alanları,
l) Tarihi sit: İnsanlık tarihi, milli tarihimiz veya askeri harp tarihi açısından çok önemli
tarihi olayların cereyan ettiği ve bu sebeple korunması gerekli yerleri,
m) Taşınmaz kültür varlıkları: Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve
güzel sanatlarla ilgili bulunan, o eseri meydana getiren toplumun toplumsal, kültürel,
ekonomik, siyasal, bilimsel ya da estetik niteliklerinin belgesi olan yer üstünde, yer altında
veya su altındaki korunması gerekli taşınmaz varlıkları,
n) Tescil: Bakanlıkça tespiti yapılan taşınmaz kültür varlıkları ile sitlerin korunması
gerekli olanlarının, koruma bölge kurulu kararıyla belirlenmesini,
o) Tespit: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3 üncü
maddesinde tanımlanan ve 6 ncı maddesinde açıklanan korunması gerekli taşınmaz kültür
varlıklarının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 7 nci maddesine
göre bu yönetmelikte belirtilen usuller, esaslar ve kıstaslar doğrultusunda, oluşturulacak bir
ekip tarafından, teknik bir çalışma ile değerlendirilerek belgelendirilmesini, koruma amaçlı
imar planı müellifi, üniversiteler ya da bilimsel araştırma yapan uzmanlarca veya ilgili meslek
odası gibi konu ile doğrudan ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarca bu yönetmeliğe göre
hazırlanarak Bakanlık ilgili birimlerine iletilen çalışmaların Bakanlık ilgili birim
elemanlarınca yerinde kontrol edilmesini,
ö) Tespit ekibi: Tespit çalışmalarını yapmak üzere, yapılacak çalışmanın konusu,
çalışmaya esas teşkil eden varlıkların nitelikleri ve yerine göre Bakanlıkça ya da Bakanlıkça
gerektiğinde diğer ilgili kurum ve kuruluşların uzmanlarından veya Vakıflar Genel
Müdürlüğünün kendi uzmanlarından iki kişiden az olmamak üzere kurulacak ekibi,
p) Tespit programı: Tespit çalışmalarını yapmak üzere; Genel Müdürlük, Koruma Bölge
Kurulu Müdürlükleri veya Müze Müdürlüklerince Bakanlığın imkânları, mevsim ve arazi
şartları, konunun önemi, kamusal yararı, tarih sırası ve çalışmayı yapacak tespit ekibinin
durumu gözetilerek hazırlanan ve güncelleştirilen programı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Tespitlerde değerlendirme kıstasları
MADDE 4 – (1) Kaya mezarlıkları, yazılı, resimli ve kabartmalı kayalar, resimli
mağaralar, höyükler, tümülüsler, ören yerleri, akropol ve nekropoller; kale, hisar, burç, sur,
tarihi kışla, tabya ve istihkamlar ile bunlarda bulunan sabit silahlar; harabeler, kervansaraylar,
han, hamam ve medreseler; kümbet, türbe ve kitabeler, köprüler, su kemerleri, su yolları,
sarnıç ve kuyular; tarihi yol kalıntıları, mesafe taşları, eski sınırları belirten delikli taşlar,
dikili taşlar; sunaklar, tersaneler, rıhtımlar; tarihi saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar;
camiler, mescitler, musallalar, namazgahlar; çeşme ve sebiller; imarethane, darphane,
şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler; mezarlıklar, hazireler, arastalar,
bedestenler, kapalı çarşılar, sandukalar, siteller, sinagoglar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar;
külliyeler, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar, mozaikler, peri bacaları, okul,
devlet yapısı ve benzeri taşınmaz kültür varlıklarından korunması gerekli olanlar ile sitlerin
tespitinde;
a) On dokuzuncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlardan olması,
b) Ondokuzuncu yüzyıl sonrasında yapılmış olmasına rağmen önem ve özellikleri
bakımından korunmalarına gerek görülmesi veya bu yapıların ait oldukları dönemin kendine
özgü niteliklerini anlatan belge niteliğinde olması ya da var olan bir geleneğin hala
sürdüğünün göstergesi olan ve bir bütünün parçası olarak çevreye katkıda bulunan
taşınmazlardan olması,
c) Tek yapılar için; taşınmazın sanat, mimari, tarihi, estetik, mahalli, dekoratif,
simgesel, belgesel, işlevsel, maddi, hatıra, izlenim, özgünlük, teklik, nadirlik, homojenlik,
onarılabilirlik değerlerinin yanı sıra, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, biçim
bakımından özellik göstermesi,
ç) Kentsel sitler için; korunması gerekli kültür varlığı özelliği gösteren tek yapıların
yoğunluk, mimari, tarihi bütünlük göstermesi ya da geleneksel kentsel dokuyu bir bütün
halinde yansıtması,
d) Arkeolojik sitler için; yazılı bilgiler, sathi kalıntılar veya bilimsel araştırmalara
dayanması; çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar veya topoğrafik açılardan yeterli
niteliklere sahip olması;
1) Birinci Derece Arkeolojik Sitlerde; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli
medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri
özelliklerini yansıtan kent kalıntıları ile yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş;
taşınmaz kültür varlıklarına ait kalıntılar ve buluntuların veya bunu destekleyen taşınır kültür
varlığı buluntularının yoğun olarak yer aldığı alanlardan olması,
2) İkinci Derece Arkeolojik Sitlerde; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli
medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri
özelliklerini kısmen yansıtan yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş alanlardan
olması; ancak Birinci Derece Arkeolojik sitler kadar yoğun kültür varlığı kalıntı ve
buluntusuna sahip olmayan veya kısmen modern yerleşme birimleri ile de doku bozulmaları
görülen arkeolojik alanlardan olması,
3) Üçüncü Derece Arkeolojik Sitlerde; ender rastlanılan buluntulardan ve/veya bilimsel
araştırmalar, çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar sonucunda kültür varlığı veya
kalıntısı bulunma olasılığı olan alanlardan olması veya Birinci ve İkinci Derece Arkeolojik
Sitlerle etkileşim içinde ve bu alanların korunmasında uzun ya da kısa vadede kamu yararı
olan alanlardan olması,
e) Kentsel Arkeolojik Sitler için; arkeolojik alanlarla günümüzde sosyal yaşamın devam
ettiği geleneksel kentsel dokunun bir arada bulunması,
f) Tarihi sitler için; yazılı bilgi-belgeler ve bilimsel araştırmalar sonucunda ulusal
tarihimiz ve askeri harp tarihi açısından önemli tarihi olayların cereyan ettiği hususunun sabit
olması,
g) Taşınmazın milli tarihimizdeki önemleri sebebiyle zaman unsuru ve tescil söz konusu
olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda büyük tarihi olaylara
sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından
kullanılmış evlerden olması,
ğ) Etkileşim-geçiş sahası için; korunması gerekli kültür varlıklarını ve sit alanlarını
doğrudan etkileyen, sit bölgeleriyle bütünlük gösteren, daha önceden sit sınırları içindeyken
sit sınırları dışına çıkarılmış veya sit sınırları dışında tutulmuş korunacak sokak, meydan, yapı
grupları ve benzerlerinin yer aldığı, sit bölgeleri arasında kalmış, sitleri doğrudan etkileyen
veya koruma amaçlı imar planlarının hazırlanma aşamasında göz önünde bulundurulması
gereken alanlardan olması,
hususları göz önünde bulundurulur.
Tespit sonucu düzenlenecek belgeler
MADDE 5 – (1) Yapılan tespitler sonucunda tescile esas olmak üzere aşağıdaki
belgeler düzenlenir:
a) Taşınmaz kültür varlıkları ile sitlerin tescili için gerekli yazılı ve görsel bilgileri
içeren Anıt ve Sit Fişi.
b) Tanıtmaya yeterli fotoğraflar.
c) Tek yapılar için; taşınmazı içten, dıştan ve çevresiyle birlikte gösteren tespit fişi
üzerinde yer alan fotoğraflar.
ç) Sitler için; alanı bütünüyle algılamayı sağlamak amacıyla panoramik olarak çekilmiş
fotoğraflar ve alan üzerindeki taşınmaz kültür varlıkları ile küçük buluntuların detaylı
çekilmiş, tasdikli, çekim tarihleri belirtilmiş albüm haline getirilmiş fotoğraflar.
d) Tespiti yapılan taşınmazın ve sitin yerini ve sınırlarını gösterir Ek-1, 2 ve 3’'teki
tablolara uyularak hazırlanan ve yapılara verilen sıra numaraları işlenen harita. (Sit sınırları,
15/7/2005 tarihli ve 25876 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Büyük
Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmış haritalar
üzerinde belirlenir. Sit sınırları kadastral haritaların üretildiği alanlarda kadastral haritalarda,
kadastral haritaları üretilmemiş alanlarda ise; üretilmişse 1/5000 ölçekli standart topografik
fotogrametrik uçuş paftaları, halihazır haritalar, orotofoto haritalar üzerinde, bunlardan hiçbiri
üretilmemişse 1/25000 ölçekli topografik harita üzerinde işaretlenir. Tescil fişine sit alanının
konumunu gösterir 1/25000 ölçekli topografik harita eklenir.)
e) Taşınmaz kültür varlıkları ile siti tanımlayan ve tespit ekibinin görüşünü içeren ve
Ek-4'teki şemaya göre hazırlanan rapor ve ekinde korunması önerilen taşınmaz kültür
varlıklarının Ek-5 ve 6’daki tabloya uyularak hazırlanan listesi.
(2) Sit sınırları Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliğine uygun
olarak hazırlanmış haritalar üzerinde belirlenir. Sit sınırları kadastral haritaların üretildiği
alanlarda kadastral haritalarda, kadastral haritaları üretilmemiş alanlarda ise; üretilmişse
1/5000 ölçekli standart topografik fotogrametrik uçuş paftaları, halihazır haritalar, orotofoto
haritalar üzerinde, bunlardan hiçbiri üretilmemişse 1/25000 ölçekli topografik harita üzerinde
işaretlenir. Tescil fişine sit alanının konumunu gösterir 1/25000 ölçekli topografik harita
eklenir.
Koordinasyon
MADDE 6 – (1) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 7 nci
maddesi gereği, Genel Müdürlükçe veya ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce, tespite
konu olan alanla ilgili ve faaliyetleri etkilenen kurum ve kuruluşların görüşleri alınır.
(2) Görüş istenen kurum ve kuruşlarca kırk beş gün içinde görüş verilmemesi
durumunda çalışmalar Bakanlıkça doğrudan tamamlanır.
Tescil kararı
MADDE 7 – (1) Taşınmaz kültür varlıklarından ve sitlerden Bakanlıkça tespiti
yapılanlar koruma bölge kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur.
(2) Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde veya denetiminde bulunan mazbut ve
mülhak vakıflara ait taşınmaz kültür varlıkları, gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan
cami, türbe, kervansaray, medrese, han, hamam, mescit, zaviye, sebil, mevlevihane, çeşme ve
benzeri korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının tespiti ve envanterlenmesi Vakıflar
Genel Müdürlüğünce yapılır ve tespiti yapılan taşınmaz kültür varlıkları koruma bölge
kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur.
(3) Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespiti yapılıp, koruma bölge kurullarınca
değerlendirilerek tescil olunan taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi
Vakıflar Genel Müdürlüğünce yürütülür.
Tescil işlemleri
MADDE 8 – (1) Yapılan tespitler sonucu hazırlanan belgelerin Koruma Bölge
Kurulunca değerlendirilip uygun bulunması sonucunda alınan tescil kararının ilgili
kuruluşlara dağıtımı, kararı alan koruma bölge kurulu müdürlüğünce yapılır. Tescil edilen
korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, belirlenen korunma alanları ve sitler il merkez
ilçesi sınırları içerisinde ise valilikçe, ilçe sınırları içinde ise kaymakamlıkça, tescil kararının
valiliğe veya kaymakamlığa tebliğ tarihinden itibaren en geç üç gün içinde ilan tahtalarına
asmak, belediye hoparlörüyle duyurmak, köy muhtarlığına bildirmek ve internet sitesinde
yayımlamak suretiyle ilân edilir. Bu ilana ait tutanak ilgili Koruma Bölge Kurulu
Müdürlüğüne iletilmek üzere Bakanlığın o ildeki temsilcisine teslim edilir.
(2) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ile sitler kadastral haritalar üzerinde
belirlenmişse, bu taşınmazlara ilişkin köy-mahalle-pafta adı, ada-parsel numarası, parselin bir
bölümünün veya tamamının sit içinde kaldığına ilişkin bilgileri gösterir liste ilgili valilik ve
kaymakamlık tarafından ilgili kadastro müdürlüğüne hazırlattırılarak ilgili tapu
müdürlüklerine gönderilir.
(3) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ile sitler kadastral haritalar üzerinde
belirlenmemiş ise bu bilgiler, Genel Müdürlük ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
arasında düzenlenen bir protokol kapsamında Koruma Bölge Kurulu Müdürlükleri ile
Kadastro Müdürlüklerince ortaklaşa belirlenir.
(4) Bu işlemler tamamlandıktan sonra, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı,
belirlenen korunma alanları ve sitler, il merkez ilçe sınırları içinde ise valinin, ilçe sınırları
içinde kalırsa kaymakamın yazısı üzerine veya tapu müdürlüklerince doğrudan tapu
kütüğünün beyanlar hanesine, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya
cinsi, derecesi ve bir bölümünün ya da tamamının sit içinde kaldığı da belirtilerek sit
olduğuna dair kayıt konur.
(5) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya sit olarak Bakanlıkça
tespiti yapılarak Koruma Bölge Kurullarınca tescil edilen, 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı
Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen mera,
yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi sınırlandırması yapılmış ve parsel
numarası verilerek, özel siciline yazılmış taşınmazlar için korunması gerekli taşınmaz kültür
varlığı, korunma alanı veya cinsi, derecesi ve bir bölümünün ya da tamamının sit içinde
kaldığı da belirtilerek sit olduğuna dair kayıt konur.
(6) 3402 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen,
devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar ile bunlardan çıkan
kaynaklar gibi tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular ile
yol, meydan, köprü, yeşil alan ve park gibi tescil ve sınırlandırması yapılmayarak tapu siciline
kayıt edilmeyen alanlar için yukarıda belirtilen kayıt konulmaz.
(7) Bu alanlarda yeni bir sınırlandırma ve parsel ihdası Koruma Bölge Kurulu izni ile
yapılır.
Tescil kaydının kaldırılması
MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre tescil edilmiş korunması gerekli
taşınmaz kültür varlıklarının tescil kayıtlarının kaldırılması tescil işlemleri ile ilgili esaslara
uygun olarak yürütülür.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 10 – (1) 10/12/1987 tarihli ve 19660 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında
Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
Ek-1
Ek-2
Ek-3
Ek-4
RAPOR HAZIRLAMA ŞEMASI
RAPOR
1. İnceleme konusu ve adres bilgileri ( İl, İlçe, Mahalle/ Köy, Mevki, Cadde, Sokak, Kapı
No, Kadastral Durum),
2. İnceleme nedeni ve inceleme tarihi,
3. Taşınmaz kültür varlıkları ya da sitlerin yeri ve genel tanımı (bulunduğu konum,
çevresiyle ilişkisi, taşınmazın sit alanı içinde olup olmadığı, plan ve cephe tipolojileri,
konutlardaki müştemilatları, avlu- yapı- parsel ilişkisi, genelde parsel nitelikleri, varsa
ağaç, çeşme, sokak niteliği, meydan, kullanım, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı
veya sit olarak tescilli bulunup bulunmadığı, derecesi, grup kararı bulunup bulunmadığı
alana ilişkin yürürlükteki planlar, plan kararları, yapılanma durumu, uluslar arası
sözleşmeler kapsamında yada doğal sit, Milli Park, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim
Bölgesi v.b. ulusal ölçekte bir alan olarak ilan edilip edilmediği, korumaya yönelik diğer
mevzuatlarla olan ilişkisi, daha önceden tescilli ise yapılan uygulamalarda koruma bölge
kurulundan izin alınıp alınmadığı, v.b. bilgiler yer alır),
4. Taşınmaz kültür varlıkları ya da sitler ve yakın çevresine ilişkin kurul kararları,
5. Taşınmaz kültür varlıklarının yakın çevresindeki yapıların günümüzdeki durumları (kat
sayısı, eski veya yeni doku olup olmadığı, v.b. ), sitlerin yakın çevresindeki gözlemler
6. Taşınmaz kültür varlıkları ya da sitlerin tanımı (bugünkü durumu),
7. Görüşler ve görüşe esas gerekçeler,
8. Öneriler
9. Raporun hazırlanma tarihi,
10. Raporu hazırlayanlar ve unvanları.
Ek-5
Sıra
No
Adı
veya
Türü
Adresi
Kadastro Bilgileri
Pafta
Ada
Parsel
Harita No
veya
Koordinat
KORUNMASI GEREKLİ KÜLTÜR VARLIKLARININ TESPİTİ ÇALIŞMALARI
İÇİN KULLANILACAK TABLO
Ek 6
İRDELEME ÇALIŞMASI İÇİN KULLANILACAK TABLO
Eski
Sıra
No
Yeni
Sıra
No
Adı
veya
Türü
Kadastro Bilgileri
Adresi
Pafta
Ada
Parsel
Harita No
veya Koordinat
R.G. 13 Mart 2012 – 28232]
—— • ——
Kültür ve Turizm Bakanlığından:
BANDROL UYGULAMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 8/11/2001 ve 24577 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bandrol
Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Genel Müdürlük: Telif Hakları Genel Müdürlüğünü,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (c), (e) ve (g)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Yurt dışında dağıtımı yapılmak üzere ve ülke içinde ticari dolaşıma sunulmamak
kaydıyla sadece çoğaltımı ülke içinde yaptırılan yayınlar veya eser nüshaları,”
“e) Kapak hariç toplam 48 sayfayı geçmeyen, okul öncesine, ilköğretime ve
ortaöğretime yönelik eğitim amaçlı süreli olmayan yayınlar,”
“g) “Parayla satılamaz.” ibaresi taşımak kaydıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
veya Merkezi Açıköğretim Sistemi kapsamında Anadolu Üniversitesi tarafından öğrencilere
ücretsiz dağıtılan ders kitapları,”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve altıncı
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin yedinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Sinema ve müzik eseri nüshalarında kullanılacak bandroller İstanbul Telif Hakları ve
Sinema Müdürlüğünden, süreli olmayan yayınlar için kullanılacak bandroller ise İstanbul
Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğünden veya İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerinden temin
edilebilir.”
“Ayrıca Bakanlık belirleyeceği satış fiyatı üzerinden meslek birlikleri/federasyonlar
aracılığıyla bandrol satışı yapabilir. Satış fiyatı sabit kalmak kaydıyla meslek
birliklerine/federasyonlara verilecek bandrollerin bedeli Bakanlık tarafından tespit edilir.
Meslek birlikleri/federasyonlarca gerçekleştirilecek bandrol satışlarından alınacak ücretlerden,
Bakanlıkça belirlenen bandrol bedeli mahsup edildikten sonra kalan tutar, bandrol satışının;
meslek birliğince gerçekleştirilmesi halinde birlik tarafından, federasyonca gerçekleştirilmesi
halinde federasyon ve üyesi meslek birlikleri tarafından yönetim giderlerinin karşılanması ve
fikri mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi amaçlarıyla kullanılır. Bakanlık tarafından
yetkilendirilen meslek birlikleri/federasyonlara yapılan bandrol başvurularında ibraz edilen
belgelerin doğruluğunu inceleme ve muhafaza etme yükümlülük ve sorumluluğu ilgili
birlik/federasyona aittir. Bakanlık, meslek birliklerince/federasyonlarca yapılacak bandrol
satışına ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere, alt düzenleme yapmaya yetkilidir.”
“Bandroller Bakanlık tarafından bastırılır. Bandrollerin türü ve özellikleri Genel
Müdürlükçe belirlenir ve her türdeki bandrol satışı Genel Müdürlük tarafından da yapılabilir.
Bandrol başvurusunda çoğaltım adedinden eksik veya fazla sayıda bandrol talebinde
bulunulamaz. Bandrol verilebilmesi için başvuru sırasında hak sahiplerince Ek-2’de yer alan
tabloda belirtilen belge ve bilgilerin ibraz edilmesi gerekir. Ayrıca uygulamada ortaya
çıkabilecek sorunların giderilmesi bakımından Bakanlık ve Bakanlık tarafından
yetkilendirilen meslek birlikleri/federasyonlar bandrol başvurusunda belirtilen nüshalara
ilişkin denetim yapabilir.”
“Süreli olmayan yayınlarda kullanılacak bandroller, bandrol talebinde bulunanların
faaliyet merkezlerinin bulunduğu veya bandrol talep edilen nüshaların çoğaltımının yapılacağı
ilden ya da Bakanlıkça yetkilendirilen meslek birlikleri/federasyonlardan alınır.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 1 – Usulüne uygun biçimde temin edilmiş bandrollerin kullanılmaması
veya hatalı kullanımı hallerinde, söz konusu bandrollerin imhası Genel Müdürlükçe
oluşturulacak bir komisyon veya noter marifetiyle, imha edilen bandrollerin seri
numaralarının açık şekilde belirtildiği bir tutanak tanzim edilmek suretiyle gerçekleştirilir.
İmha işlemi sonucunda usulüne uygun düzenlenmiş imha tutanağı Genel Müdürlüğe
gönderilir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-2, ekteki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
EK:
“EK-2 BANDROL BAŞVURU BELGELERİ
SIRA
NO
ESER
TÜRÜ
BAŞVURUDA İSTENEN BİLGİ VE BELGELER
1- Bandrol talep ve taahhütname formu (müzik eserleri için ilgili meslek
birliğinden geçirilmiş) (Kamu kurumlarınca yapılan başvurularda ilgili
meslek birliğinden geçirilme şartı aranmaz.)
1
YERLİ SİNEMA
VE MÜZİK
ESERLERİ
2- Bandrol teslim tutanağı
3- Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı
4- Vergi numarası beyanı
5- Yapımcı kodu beyanı
6- Dolum tesisi sertifikası numarası beyanı (CD, VDC gibi taşıyıcı materyaller
bakımından)
7- Kayıt tescil belgesi
8- Yapımcının dolum tesisine verdiği vekaletname (CD, VDC gibi taşıyıcı
materyaller bakımından)
9- Banka dekontu
1- Bandrol talep ve taahhütname formu (müzik eserleri için ilgili meslek
birliğinden geçirilmiş) (Kamu kurumlarınca yapılan başvurularda ilgili
meslek birliğinden geçirilme şartı aranmaz.)
2- Bandrol teslim tutanağı
3- Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı
2
MAMUL
OLMAYAN
YABANCI
SİNEMA VE
MÜZİK
ESERLERİ
4- Vergi numarası beyanı
5- Dolum tesisi sertifikası numarası beyanı (CD, VDC gibi taşıyıcı materyaller
bakımından)
6- Kayıt tescil belgesi
7- İthalatçının/yapımcının dolum tesisine verdiği vekaletname (CD, VDC gibi
taşıyıcı materyaller bakımından)
8- Sözleşme süresi bitmiş eserler için ana yapımcıdan alınmış süre uzatım
yazısı ve tercümesi
9- Banka dekontu
1- Bandrol talep ve taahhütname formu (müzik eserleri için ilgili meslek
birliğinden geçirilmiş) (Kamu kurumlarınca yapılan başvurularda ilgili
meslek birliğinden geçirilme şartı aranmaz.)
3
YURT DIŞINDA
ÇOĞALTILAN
İTHAL
SİNEMA VE
MÜZİK
ESERLERİ
SIRA
NO
ESER
TÜRÜ
2- Bandrol teslim tutanağı
3- Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı
4- Vergi numarası beyanı
5- Kayıt tescil belgesi
6- Sözleşme süresi bitmiş eserler için ana yapımcıdan alınmış süre uzatım
yazısı ve tercümesi
7- Eserin ana yapımcıdan gelmemesi durumunda ana yapımcının ürünü
gönderen firmaya verdiği yetki yazısı ve tercümesi
8- Gümrük giriş beyannamesi, gümrük tasdikli fatura ve gümrük vezne
alındısı
9- Banka dekontu
BAŞVURUDA İSTENEN BİLGİ VE BELGELER
1- Başvuru dilekçesi
4
5
6
SÜRELİ
OLMAYAN
YAYINLAR
(GERÇEK
KİŞİLER)
SÜRELİ
OLMAYAN
YAYINLAR
(İŞLETMELER)
SÜRELİ
OLMAYAN
YAYINLAR
(DERNEK VE
VAKIFLAR)
2- Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir)
3- T.C. kimlik numarası beyanı
4- Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin
belgeleri
5- Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait
sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında
çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri”
6- Matbaa veya dolum tesisi yazısı
7- Banka dekontu
1234567-
Başvuru dilekçesi
Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir)
Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı
Vergi numarası beyanı
Yayıncı sertifika numarası beyanı (başvuranın yayınevi olması halinde)
Ticaret veya esnaf odası faaliyet belgesi ve sicil gazetesi
Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin
belgeleri
8- Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait
sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında
çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri”
9- Matbaa veya dolum tesisi yazısı
10- Yayıncı Meslek Birliklerinden alınmış referans belgesi (ithal eserler için)
11- Banka dekontu
123456-
789-
Başvuru dilekçesi
Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir)
Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı
Dernek tüzüğü/vakıf senedi
Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin
belgeleri
Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait
sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında
çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri”
Matbaa veya dolum tesisi yazısı
Yayıncı Meslek Birliklerinden alınmış referans belgesi (ithal eserler için)
Banka dekontu
*İktisadi işletme işleten dernek ve vakıflar 5 nolu sırada belirtilen
“İŞLETMELER” için belirlenen belgeleri ibraz ederler.
SIRA
NO
ESER
TÜRÜ
7
SÜRELİ
OLMAYAN
YAYINLAR
(KAMU
KURUMLARI)
8
İSTEĞE BAĞLI
BANDROL
(Diğer eser
grupları için)
BAŞVURUDA İSTENEN BİLGİ VE BELGELER
12345-
Başvuru dilekçesi
Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir)
Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı
Yetki belgesi
Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin
belgeleri
6- Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait
sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında
çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri”
7- Banka dekontu
Başvuru sahibi (gerçek kişi/dernek/vakıf ve benzeri) esas alınmak suretiyle süreli
olmayan yayın bandrolü başvurusunda istenen belgelere ek olarak kayıt-tescil
numarası beyanı
NOT: Başvurularda ibraz edilen belgelerde, "vekaletname" ve bazı hallerde "imza sirküleri" sayılmamış
olmakla birlikte, genel hukuk hükümleri gereğince, söz konusu işlemlerin gerçek kişi veya tüzel kişi adına, bu
kişilerce yetkilendirecek kişiler tarafından gerçekleştirilecek olması halinde, bu belgelerin ibrazı zorunludur.
Hak sahibi mirasçıların katılımını gerektiren başvurularda tabloda belirtilen belgelere ek olarak "veraset
ilamı"nın ibrazı zorunludur.”
R.G. 13 Mart 2012 – 28232]
—— • ——
TEBLİĞİ
Sermaye Piyasası Kurulundan :
PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ TARAFINDAN YATIRILAN
TEMİNATLARIN KULLANIM ESASLARI TEBLİĞİ
(SERİ: V, NO: 130)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, bu Tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde portföy
yönetim şirketlerince Kurul adına verilen teminatların yatırılmasına ve serbest bırakılmasına
ilişkin esasları düzenlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası
Kanununun 22 nci maddesinin ikinci fıkrası, 30 uncu maddesinin (f) bendi ve 31 inci
maddelerine dayanılarak düzenlenmiştir.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Borsa: Sermaye piyasası araçlarının işlem göreceği borsalar ve teşkilatlanmış diğer
piyasaları,
b) Kanun: 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununu,
c) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu,
ç) MKK: Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’yi,
d) Asgari ödenmiş sermaye tutarı: Kurulun Seri:V, No: 59 sayılı Tebliğinin 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen ve her yıl Maliye Bakanlığı tarafından
ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak Kurulca yeniden belirlenen tutarı,
e) Seri:V, No:59 sayılı Tebliğ: 21/1/2003 tarihli ve 25000 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Portföy Yöneticiliği Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin
Esaslar Tebliği (Seri: V, No: 59)’ni,
f) Seri: V, No: 34 sayılı Tebliğ: 26/6/1998 tarih ve 23384 sayılı mükerrer Resmî
Gazete’de yayımlanan Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin
Esaslar Tebliği (Seri:V, No:34 )’ni,
g) Şirket: Portföy yönetim şirketini,
ğ) Takasbank: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Takas ve Saklama Bankası A.Ş.’ni,
h) TSPAKB: Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği’ni,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Şirketlerin yatıracakları teminatlara ilişkin esaslar
MADDE 4 – (1) Kurul Seri:V, No:59 sayılı Tebliğ kapsamında faaliyet göstermekte
olan şirketlerden bu Tebliğde belirlenen esaslar dahilinde belirlenen teminatları yatırmalarını
isteyebilir.
Teminatların şekli
MADDE 5 – (1) Şirketlerin bu Tebliğin 4 üncü maddesi uyarınca yatıracakları
teminatlar nakit, kamu borçlanma senedi veya Türkiye’de kurulu bir bankadan alınmış
teminat mektubu şeklinde olabilir.
Teminatların miktarı
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğin 4 üncü maddesi uyarınca şirketler Seri:V, No:59 sayılı
Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen asgari ödenmiş sermaye
tutarının %15’ini Takasbank nezdinde bloke ederler. Söz konusu teminat tutarı her yıl Maliye
Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak Kurulca yeniden
belirlenen tutar üzerinden hesaplanır.
Teminatların yatırılacağı yer ve zaman
MADDE 7 – (1) Şirketlerin bu Tebliğ kapsamında yatıracakları teminatlar Kurul adına
Takasbank’a tevdi edilir. Teminatın şirket adına üçüncü bir kişi tarafından tevdi edilmesi
durumunda, üçüncü kişi teminata ilişkin haklarını şirkete devrettiğine ilişkin bir temlikname
verir. Teminat ile ilgili hususlarda Kurul nezdindeki işlemleri şirket yürütür. Teminatın
serbest bırakılmasına yönelik işlemlerde de muhatap şirkettir.
(2) Şirketler kendilerine Kurul veya Takasbank tarafından bildirim yapılmasını takip
eden beş iş günü içerisinde teminatları Takasbank’a tevdi etmekle yükümlüdürler. Bu süre
teminat tamamlanması gereken haller için de geçerlidir. Seri:V, No:59 sayılı Tebliğin 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen asgari ödenmiş sermaye tutarının her yıl
Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak Kurulca
yeniden belirlenmesi sonucunda ortaya çıkabilecek olan teminat açığının ilgili yılın altıncı ay
sonuna kadar tamamlanması gerekir.
Teminatların değerlemesi ve takibi
MADDE 8 – (1) Şirketlerin bu Tebliğ kapsamında yatıracakları teminat varlıkların
değerlemesinde Seri:V, No:34 sayılı Tebliğin 5 inci maddesinde yer alan değerleme ilkeleri
dikkate alınır.
(2) Teminat yükümlülüklerinde eksilme olması halinde eksik kısmın tamamlatılmasına
ilişkin işlemler Takasbank tarafından yerine getirilir. Eksik teminat tamamlama işlemlerini
beş iş günü içinde yapmayan şirketler Takasbank tarafından ivedilikle Kurula bildirilir.
Takasbank teminatlara ilişkin değer takibini haftalık olarak yerine getirir. Takasbank
teminatların durumuna ilişkin rapor hazırlayarak yılsonunu takip eden 15 iş günü içerisinde
Kurula gönderir.
Faaliyetleri kendi talepleri doğrultusunda geçici veya sürekli durdurulan
şirketlerin teminatlarının serbest bırakılması
MADDE 9 – (1) Şirketlerin bu Tebliğ kapsamında yatırdıkları teminatlar ile bu Tebliğ
yürürlüğe girmeden önce yatırmış oldukları teminatların, kendi talepleri doğrultusunda
faaliyetlerinin sona ermesi nedeniyle Kurulca serbest bırakılması hususunda Kurula
yapacakları başvuruların değerlendirilmeye alınabilmesi için;
a) Şirketin portföy yöneticiliği yetki belgesinin kendi isteği ile iptal edilmiş olması,
b) Şirket nezdinde Kurulca yürütülen ve teminatların serbest bırakılmasına engel olacak
herhangi bir denetim, şikayet, uyuşmazlık bulunmaması,
c) Şirketin taraf olduğu yatırımcı ihtilaflarına ilişkin olarak şirket tarafından dava
tutarları ve/veya icra takibine konu nakit ve/veya diğer kıymetlerin Takasbank nezdinde
müşteri adına açılacak bir hesapta ihtilaf konusu tutarın bloke gününe kadar işlemiş faizlerini
de içerecek şekilde bloke edilmesi,
ç) EK/1’de yer alan ilan metninin şirket tarafından Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ve
ülke çapında günlük olarak yayım yapan en az iki gazetede ilan edilerek söz konusu ilanların
birer örneğinin Kurula gönderilmesi,
d) İlanda yer alan süre sonunda, dava açan veya hak talebinde bulunan müşteri olması
halinde şirket tarafından söz konusu davalara ve hak taleplerine ilişkin detaylı bilgileri
içerecek şekilde Kurula bildirimde bulunulması,
e) İlan sonunda dava açan veya hak talebinde bulunan müşterilerin dava tutarları
ve/veya icra takibine konu nakit ve/veya diğer kıymetlerin bloke gününe kadar işlemiş
faizlerini de içerecek şekilde Takasbank nezdinde müşteri adına ihtilaf konusu tutarın bloke
edilmesi,
f) Şirketin ortaklık yapısında %10’un üzerinde paya sahip tüm ortaklarından, şirket
ortaklık yapısında %10’un altında paya sahip ortakların olması halinde ise pay oranları
toplamı mevcut sermayenin asgaride %90’ını teşkil edecek şekilde diğer ortaklarından
alınacak EK/2’de yer alan noter onaylı taahhütnamenin Kurula iletilmesi,
g) Şirketin Borsalar, MKK, Takasbank, TSPAKB veya Kurula karşı temerrüde düştüğü
herhangi bir mali yükümlülüğünün bulunmaması,
ğ) Şirket yönetim kurulu üyeleri tarafından EK/2’de yer alan noter onaylı
taahhütnamenin verilmesi,
h) Şirket unvanının ve faaliyet konusunun sermaye piyasası faaliyetlerini içermeyecek
şekilde değiştirilmesi
şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasında yer alan şartları yerine getirmiş olan şirketin
teminatları Kurulun bildirimi ile Takasbank tarafından serbest bırakılır.
(3) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan başvurularda bu maddenin
birinci fıkrasının (f) ve (ğ) bentleri uygulanmaz.
(4) Yetki belgeleri kendi talepleri doğrultusunda iptal edilen şirketin elektrik, su,
telefon, vergi, ücret, sigorta primi gibi zaruri faaliyet giderlerinin şirketin teminatlarından
ödenmesi mümkündür. Ancak ödemeler şirket teminatlarının müşterilerin nakit ve menkul
kıymet alacakları ile ihtilaflı alacaklara ilişkin tutulan tutar dışında kalan teminatlardan
yapılabilir. Söz konusu ödemeler şirket ortaklarının yazılı onaylarının bulunması ve şirket
tarafından yapılan ödemenin tevsik edilmesi şartıyla mümkündür. Yapılan ödemelerin
muvazaalı veya gerçek hak sahiplerine yapılmamış olması durumunda, yapılan ödemeler
nedeniyle şirket yönetim kurulu sorumludur. Söz konusu ödemelerin yapılabilmesi için,
ödemelerin yapılmasına ilişkin ilgili ortakların yazılı onayı ile şirket yönetim kurulu kararı ve
bu maddenin birinci fıkrasının (f) ve (ğ) bentlerinde yer alan taahhütnamelerin Kurula
verilmiş olması şarttır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan başvurularda
taahhütname aranmaz.
(5) Faaliyetleri kendi talebi ile Kurul tarafından geçici olarak durdurulan şirketlerin
teminatlarının iadesi için yapılan başvurularda bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (h)
bentleri uygulanmaz.
(6) Yetki belgeleri kendi talepleri doğrultusunda Kurulca iptal edilip tasfiye halinde
olan şirketlerin teminatlarının iadesi için yapılan başvurularda bu maddenin birinci fıkrasının
(h) bendi uygulanmaz.
Faaliyetleri kurulca durdurulan şirketlere ilişkin teminatların serbest bırakılması
MADDE 10 – (1) Kurulca Kanunun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi
uyarınca yetki belgeleri iptal edilen şirketlerin teminatları tedrici tasfiye veya iflas süreci
sonuçlanıncaya kadar serbest bırakılmaz. Kurulca Kanunun 46 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (h) bendi uyarınca yetki belgeleri iptal edilen ancak hakkında tedrici tasfiye veya
iflas kararı verilmeyen şirketlerin teminatları bu Tebliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(b) ve devamı bentlerinde yer alan prosedürün tamamlanması durumunda serbest bırakılır.
(2) Kanunun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca yetki belgeleri iptal
edilen şirketlerin teminatları, bu Tebliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) ve devamı
bentlerinde yer alan prosedürün tamamlanması durumunda serbest bırakılır.
(3) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan başvurularda bu Tebliğin 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (ğ) bentleri uygulanmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Tebliğden önce yetki belgeleri iptal edilen şirketler
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin yürürlüğe girmesinden önce Kurulca yetki
belgeleri iptal edilen şirketler için de bu Tebliğ hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.
EK/1
İLAN METNİ
.................................PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş.’YE İLİŞKİN SERMAYE
PİYASASI KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN YAPILAN DUYURU
............Portföy Yönetimi A.Ş.'nin (Şirket) ...../...../.....tarih ve.............. sayılı portföy
yöneticiliği yetki belgesi Kurulun .../.../.... tarih ve .... sayılı toplantısında iptal edilmiş ve
Şirket tarafından ...../...../....... tarihinde Kurula sermaye blokajı amacı ile yatırılan teminatların
serbest bırakılması için başvuruda bulunulmuştur.
Bu nedenle, Şirket'ten sermaye piyasası faaliyetleri ile ilgili olarak herhangi bir hak
veya alacağı bulunduğu iddiasında olan ya da hesabı ile mutabık olmayan, işbu ilan tarihinden
itibaren 2 ay içinde hak talebinde bulunan veya dava açarak dava açıldığına ilişkin
mahkemeden derkenar alan yatırımcıların, ilgili bilgi ve belgeleri Şirkete, Kurula ve İMKB
Takas ve Saklama Bankası A.Ş.'ye bildirmeleri gerekmekte olup, söz konusu süre içerisinde
herhangi bir bildirim yapılmaması halinde Şirketin teminatları serbest bırakılacaktır.
Kamuoyuna önemle duyurulur.
İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.
Şişli Merkez Mahallesi, Merkez Caddesi No:6 34381 Şişli/İSTANBUL
Tel: 0 212 315 25 25
Şirket adı adresi telefonu
EK/2
TAAHHÜTNAME
Sermaye Piyasası Kurulu adına İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. nezdinde açılmış
olan hesaba yatırılmış olan sermaye blokajının (teminatın) serbest bırakılması nedeniyle;
yönetim kurulu üyesi/%10'dan fazla pay ile ortağı olduğumuz ..............A.Ş.'nin ekte yer alan
sermaye yeterliliği tabloları1 ve mizanının işbu taahhütname tarihi itibariyle gerçek durumu
yansıttığını, herhangi bir hata ve eksiklik olmadığını, kayıtlara yansıtılan veya yansıtılmayan,
sermaye piyasası faaliyetlerinden kaynaklanan yargı kararı ile kesinleşen borçlarının kayıtsız
şartsız ödeneceğini, bu durumun tarafımıza bildirilmesini müteakip başkaca hiçbir şarta gerek
kalmaksızın müşteri alacağının tutarı ne olursa olsun derhal ödeneceğini; müşterinin doğrudan
doğruya hakkımızda kovuşturma yapabileceğini; yasal zamanaşımı süreleri içerisinde bu
borçlardan tarafımıza ödenen tutar ile sınırlı olarak şahsen, müteselsilen ve tüm
malvarlığımızla sorumlu olduğumuzu kabul, beyan ve taahhüt ederiz. TARİH
İMZALAR
(YÖNETİM KURULU BAŞKAN-ÜYELER-ORTAK)
————————
1 Faaliyetleri geçici veya sürekli olarak durdurulan şirketler için söz konusu taahhütnamede
"sermaye yeterliliği tabloları ve" ifadesinin bulunmasına gerek olmayıp, taahhütname ekinde
de yalnızca güncel mizanın gönderilmesi yeterlidir.
R.G. 13 Mart 2012 – 28232]
—— • ——
Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığından:
Esas No : 2011/3405
Karar No : 2011/5519
Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan : Danıştay Başsavcılığı - ANKARA
Davacı
: Fuat Dayıbaş
Vekili
: Av. İbrahim Atila
518 Sok. No:13 Daire:1 - Şirinyer / İZMİR
Davalı
: İzmir Valiliği - İZMİR
İstemin Özeti
: İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 günlü,
E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması
istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi
: Gülsen Akın
Düşüncesi
: Dosyanın incelenmesinden; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali
Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri"
konulu Genel Yazısının 9. maddesi "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu 1.8.2005 tarihli ve
15307 sayılı Genel Yazının 9. maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptali üzerine, anılan
kararın kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle söz konusu iptal kararına da
değinerek davacı tarafından yapılan başvurunun, düzenleyici işlem nedeniyle daha önce
menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan
yararlandırılması istemiyle yapıldığı ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10.
maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge
İdare Mahkemesince verilen kararın, yürürlükteki hukuka ve Danıştay İçtihatlarına aykırı
olması nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca
hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Başsavcısı : Turgut Candan
Düşüncesi
: Kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali
haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına
Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 5'inci maddesinin
6'ncı fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı
"Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin, Danıştay Onbirinci
Dairesinin 10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine,
1.8.2005 tarihinden itibaren eksik yapılan ek ödemelerin hesaplanarak tazminat olarak
ödenmesi istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptaline, ek ödemelerin idareye
başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine dair İzmir İkinci İdare Mahkemesi
Hakimliğinin 24.12.2009 gün ve E:2009/1272, K:2009/2008 sayılı kararına karşı yapılan
itiraz başvurusu kabul edilerek anılan kararın süre aşımı nedeniyle bozulması yolundaki İzmir
Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 gün ve E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının
hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması konusunda Danıştay
Başsavcılığını bilgilendiren dilekçe üzerine konu incelendi.
İdari Yargılama Hukuku ilkelerine göre, idari işlemin idari yargı yerince iptali, iptal
edilen idari işlemin tesisinden önceki hukuksal durumun kendiliğinden geri gelmesini sağlar.
Yine; aynı ilkelere göre, genel, kişilik dışı ve kural koyucu nitelikteki düzenleyici idari
işlemin iptali, aynı hukuki durumda bulunan tüm idare edilenler için aynı hukuksal sonucu
yaratır. Başka anlatımla; iptal kararı sonuçlarından aynı statüdeki idare edilenlerin tümünün
yararlanabileceği hukuksal durumun doğmasını sağlar.
Nitekim; Danıştay Onbirinci Dairesi ile İdari Dava Daireleri Kurulunun yerleşik içtihadı
da, bu yoldadır. Dolayısıyla; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün
1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu
maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan,
anılan Genel Yazının düzenleme alanı içinde olan, davacının da yararlanması ve iptal edilen
düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini
istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine de idari dava
yoluna gitmesi olanaklıdır.
Açıklanan nedenle, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin aksi yolda verilen ve yürürlükteki
hukuka aykırı sonuç ifade eden 27.10.2010 gün ve E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı
kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51'inci maddesi uyarınca, kanun
yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince İzmir Bölge İdare Mahkemesinin
27.10.2010 günlü, E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı
tarafından kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği
görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali
haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına
Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 5. maddesinin (6).
fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan Maliye
Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık
Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesi Danıştay Onbirinci Dairesinin
10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine, davacının, iptal
edilen genel düzenleyici işlem nedeniyle fark tazminatından mahsup edilmek suretiyle eksik
ödenen mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle başvuruda bulunduğu,
başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile eksik ödenen mali haklarının yasal faizi ile
birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, İzmir 2. İdare Mahkemesi
Hakimliğince dava konusu işlemin iptaline, eksik yapılan ek ödeme tutarının davalı idareye
başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar
verildiği, bu karara karşı davalı idare tarafından yapılan itiraz başvurusunun kabul edilerek,
davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7., 11. ve 12. maddesi kapsamında
değerlendirilmek suretiyle bozulmasına ve davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair İzmir
Bölge İdare Mahkemesi kararının, karar düzeltme aşamasından da geçerek kesinleştiği
anlaşılmaktadır.
Danıştay Başsavcılığı, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin söz konusu kararının, Maliye
Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık
Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince
iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan, davacının da yararlanması ve iptal edilen
düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini
istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine idari dava
yoluna gitmesinin olanaklı olduğu, bu haliyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının
yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinde, "İlgililer, haklarında
idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara
başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer
altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay, idare
ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap
kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da
bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden
itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış
günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden
itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." kuralı yer almaktadır.
İdare Hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih
itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini
sağlar. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece
o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği
kuşkusuzdur. İptal kararı ile bu düzenleyici işleme dayanılarak yapılan işlemlerin doğurduğu
etki ve sonuçlar ortadan kalkar. Bu nedenle iptal edilen bir düzenleyici işlemden dolayı,
menfaati ihlal edilen veya kişisel hakkı etkilenen kişinin, verilen iptal kararının doğurduğu
sonuçlardan yararlanmak amacıyla idareye başvurabileceği tabiidir.
Davacı tarafından 29.6.2008 tarihinde yapılan başvuru, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali
Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri"
konulu Genel Yazısının 9. maddesinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay
Onbirinci Dairesince verilen iptal kararının kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle
yapılmış bir başvuru olup, davacının, söz konusu iptal kararına da değinerek yaptığı bu
başvurunun, genel ve düzenleyici nitelikteki bir idari işlemin iptali yolundaki kararın, o
düzenleme ile ilgili herkes için hüküm ifade edeceği gerçeğinden hareketle ve o düzenleyici
işlem nedeniyle daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu
hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığının ve 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğunun kabulü
gerekmektedir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 7., 11. ve 12. maddeleri uyarınca davanın süre aşımı
nedeniyle reddine ilişkin bulunan İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge
İdare Mahkemesince verilen 27.10.2010 günlü, E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına
etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin İzmir Valiliği ile
Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına,
25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığından:
Esas No : 2011/3406
Karar No : 2011/5520
Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan : Danıştay Başsavcılığı-ANKARA
Davacı
: Nazife Çetin
Vekili
: Av. İbrahim Atila
518 Sok. No: 13 Daire: 1-Şirinyer/İZMİR
Davalı
: İzmir Valiliği-İZMİR
İstemin Özeti
: İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 günlü,
E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması
istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi
: Gülsen Akın
Düşüncesi
: Dosyanın incelenmesinden; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali
Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri"
konulu Genel Yazısının 9. maddesi "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu 1.8.2005 tarihli ve
15307 sayılı Genel Yazının 9. maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptali üzerine, anılan
kararın kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle söz konusu iptal kararına da
değinerek davacı tarafından yapılan başvurunun, düzenleyici işlem nedeniyle daha önce
menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan
yararlandırılması istemiyle yapıldığı ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10.
maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge
İdare Mahkemesince verilen kararın, yürürlükteki hukuka ve Danıştay İçtihatlarına aykırı
olması nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca
hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Başsavcısı : Turgut Candan
Düşüncesi
: Kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali
haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına
Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun' un 5'inci maddesinin
6' ncı fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı
"Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin, Danıştay Onbirinci
Dairesinin 10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine,
1.8.2005 tarihinden itibaren eksik yapılan ek ödemelerin hesaplanarak tazminat olarak
ödenmesi istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptaline, ek ödemelerin idareye
başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine dair İzmir Dördüncü İdare Mahkemesi
Hakimliğinin 26.2.2010 gün ve E:2009/1409, K:2010/215 sayılı kararına karşı yapılan itiraz
başvurusu kabul edilerek anılan kararın süre aşımı nedeniyle bozulması yolundaki İzmir
Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 gün ve E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının
hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması konusunda Danıştay
Başsavcılığını bilgilendiren dilekçe üzerine konu incelendi.
İdari Yargılama Hukuku ilkelerine göre, idari işlemin idari yargı yerince iptali, iptal
edilen idari işlemin tesisinden önceki hukuksal durumun kendiliğinden geri gelmesini sağlar.
Yine; aynı ilkelere göre, genel, kişilik dışı ve kural koyucu nitelikteki düzenleyici idari
işlemin iptali, aynı hukuki durumda bulunan tüm idare edilenler için aynı hukuksal sonucu
yaratır. Başka anlatımla; iptal kararı sonuçlarından aynı statüdeki idare edilenlerin tümünün
yararlanabileceği hukuksal durumun doğmasını sağlar.
Nitekim; Danıştay Onbirinci Dairesi ile İdari Dava Daireleri Kurulunun yerleşik içtihadı
da, bu yoldadır. Dolayısıyla; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün
1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9' uncu
maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan,
anılan Genel Yazının düzenleme alanı içinde olan, davacının da yararlanması ve iptal edilen
düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini
istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine de idari dava
yoluna gitmesi olanaklıdır.
Açıklanan nedenle, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin aksi yolda verilen ve yürürlükteki
hukuka aykırı sonuç ifade eden 27.10.2010 gün ve E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı
kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51'inci maddesi uyarınca, kanun
yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince İzmir Bölge İdare Mahkemesinin
27.10.2010 günlü, E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı
tarafından kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği
görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali
haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına
Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 5. maddesinin (6).
fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan Maliye
Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık
Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesi Danıştay Onbirinci Dairesinin
10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine, davacının, iptal
edilen genel düzenleyici işlem nedeniyle fark tazminatından mahsup edilmek suretiyle eksik
ödenen mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle başvuruda bulunduğu,
başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile eksik ödenen mali haklarının yasal faizi ile
birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, İzmir 4. İdare Mahkemesi
Hakimliğince dava konusu işlemin iptaline, eksik yapılan ek ödeme tutarının davalı idareye
başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar
verildiği, bu karara karşı davalı idare tarafından yapılan itiraz başvurusunun kabul edilerek,
davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7., 11. ve 12. maddesi kapsamında
değerlendirilmek suretiyle bozulmasına ve davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair İzmir
Bölge İdare Mahkemesi kararının, karar düzeltme aşamasından da geçerek kesinleştiği
anlaşılmaktadır.
Danıştay Başsavcılığı, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin söz konusu kararının, Maliye
Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık
Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince
iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan, davacının da yararlanması ve iptal edilen
düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini
istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine idari dava
yoluna gitmesinin olanaklı olduğu, bu haliyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının
yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinde, "İlgililer, haklarında
idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara
başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer
altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay, idare
ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap
kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da
bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden
itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış
günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden
itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." kuralı yer almaktadır.
İdare Hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih
itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini
sağlar. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece
o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği
kuşkusuzdur. İptal kararı ile bu düzenleyici işleme dayanılarak yapılan işlemlerin doğurduğu
etki ve sonuçlar ortadan kalkar. Bu nedenle iptal edilen bir düzenleyici işlemden dolayı,
menfaati ihlal edilen veya kişisel hakkı etkilenen kişinin, verilen iptal kararının doğurduğu
sonuçlardan yararlanmak amacıyla idareye başvurabileceği tabiidir.
Davacı tarafından 25.5.2009 tarihinde yapılan başvuru, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali
Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri"
konulu Genel Yazısının 9. maddesinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay
Onbirinci Dairesince verilen iptal kararının kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle
yapılmış bir başvuru olup, davacının, söz konusu iptal kararına da değinerek yaptığı bu
başvurunun, genel ve düzenleyici nitelikteki bir idari işlemin iptali yolundaki kararın, o
düzenleme ile ilgili herkes için hüküm ifade edeceği gerçeğinden hareketle ve o düzenleyici
işlem nedeniyle daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu
hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığının ve 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğunun kabulü
gerekmektedir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 7., 11. ve 12. maddeleri uyarınca davanın süre aşımı
nedeniyle reddine ilişkin bulunan İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık
bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge
İdare Mahkemesince verilen 27.10.2010 günlü, E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına
etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin İzmir Valiliği ile
Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına,
25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
R.G. 13 Mart 2012 – 28232]
—— • ——
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan:
TÜTÜN ÜRETİMİ, İŞLENMESİ, İÇ VE DIŞ TİCARETİ İLE İLGİLİ
USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 10/7/2010 tarihli ve 27637 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tütün
Üretimi, İşlenmesi, İç ve Dış Ticareti ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5 inci
maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Üreticilerin, 25/11/2011 tarihli ve 28123 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Bitkisel Üretimde Kullanılan Bitki Koruma Ürünlerinin Kayıtlarının Tutulması ve İzlenmesi
Hakkında Yönetmelikle belirlenen görev ve sorumlulukları yerine getirmeleri zorunludur.
Yazılı sözleşme usulüyle yapılan üretimde, alıcı tarafından üreticiye verilen bitki koruma
ürünlerinin kayıtları ayrıca alıcı tarafından tutulur.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu
Başkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
10/7/2010
27637
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
2/11/2011
28103
R.G. 14 Mart 2012 – 28233]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
Eskişehir 2. İdare Mahkemesinin 2007/151 Esas, 2007/186 Karar sayılı dosyasının zayi
olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle
Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere
Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosyalar için uygulanmasına ve anılan Kanun
hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
2057/1-1
R.G. 14 Mart 2012 – 28233]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı)’tan:
GENEL YÖNETİM KAPSAMINDAKİ MAHALLİ İDARELER İLE BUNLARIN
BAĞLI KURULUŞLARI
VE İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİNİN YURTİÇİ PİYASALARDA YAPACAKLARI
TAHVİL
İHRAÇLARININ İZİN SÜRECİNE İLİŞKİN USUL VE
ESASLARA DAİR YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik mahalli idareler ile bunların bağlı kuruluşları ve
iktisadi teşebbüslerinin yurtiçi piyasalarda tahvil ihracı yapabilmeleri için Müsteşarlıktan izin
almalarını ve bu şekilde sağlanan finansmanın izlenmesine ilişkin usul ve esasları
düzenlemektedir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve
Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 16 ncı maddelerine
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen:
a) Bakan: Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanı,
b) İhraççı: Bu Yönetmelik kapsamında, yurtiçi piyasada halka arz edilerek veya halka
arz edilmeksizin tahvil ihracını gerçekleştiren mahalli idareler ile bunların bağlı kuruluşları ve
iktisadi teşebbüslerinin her birini,
c) Kanun: 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanunu,
ç) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu,
d) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,
e) Tahvil: Mahalli idareler ile bunların bağlı kuruluşları ve iktisadi teşebbüslerinin bu
Yönetmelik kapsamında itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları
vadesi bir yıldan az olmayan borç senetlerini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
İzin verilirken uygulanacak usul ve esaslar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yurtiçi piyasalarda yapılacak tahvil
ihraçları Müsteşarlığın iznine tabidir. Müsteşarlıkça izin verilmesi Hazine garantisi sağlandığı
anlamına gelmez.
(2) Başvurunun yapılacağı tarih itibarıyla Müsteşarlığa vadesi gelmiş
yükümlülüklerinden ödenmemiş borcu bulunan ihraççı başvuruda bulunamaz.
(3) Sermaye Piyasası Kuruluna başvuru yapılmadan önce İhraççı söz konusu izin için
Müsteşarlık Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğüne müracaat eder.
(4) İhraççı Müsteşarlığa izin başvurusunu yazılı olarak yapar. İzin başvurusunda aşağıda
sıralanan bilgi ve belgelerin Müsteşarlığa ibraz edilmesi zorunludur.
a) Tahvilin ihraç gerekçesi,
b) Ek-1’de yer alan Tahvil İzin Başvurusu Formu,
c) Büyükşehir belediyeleri, belediyeler, bağlı kuruluşları ve bunların sermayesinin
yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler için izin başvurusunun yapıldığı tarih
itibarıyla 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 68 inci maddesinde öngörülen
borç stoku düzeyine ilişkin bilgiler.
(5) Müsteşarlık dördüncü fıkrada yer alan bilgi ve belgelerin dışında gerekli gördüğü
taktirde ihraççıdan uygun göreceği diğer bilgi ve belgeleri talep edebilir.
(6) Müsteşarlık ihraççının talebini kendi görev alanı ile sınırlı olarak, Hazine Finansman
Programı ile dördüncü ve beşinci fıkralar kapsamında sağlanan bilgi ve belgeler dikkate
alınarak değerlendirir. Sermaye piyasası mevzuatı hükümleri saklıdır.
(7) İhraççının Müsteşarlıkça verilen izne istinaden yurtiçi piyasalarda ihraç edeceği
nominal tutar, belirlenen izin tutarını aşamaz.
(8) İhraççı Müsteşarlık tarafından iznin verildiği tarihten itibaren bir yıllık süre
içerisinde tahvil ihracını gerçekleştirmekle yükümlüdür. İhracın bu süre içinde
gerçekleştirilmemesi halinde ihraççı bu Yönetmelik kapsamında yeniden başvuruda bulunmak
zorundadır.
Tahvilin kaydı ve izlenmesi
MADDE 5 – (1) İhraççı satış sonuçlarının Kurula bildirilmesi sonrasında, satışa ilişkin
detaylı bilgileri içeren ve Ek-2’de yer alan Tahvil İzleme Formu’nu Müsteşarlığa iletir.
(2) İhraççı Tahvil İzleme Formu’nu ihraç tarihinden itibaren on işgünü içinde, bir yıllık
izin süresi içerisinde ek ihraç yapması halinde ise ek ihraç tarihinden itibaren on işgünü içinde
Müsteşarlığın Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğüne iletmekle yükümlüdür.
Sorumluluk
MADDE 6 – (1) Müsteşarlık tarafından verilen izne istinaden ihraç edilen tahvilin
kullanımı, bütçeleştirilmesi ve muhasebeleştirilmesinden ve bu tahvil ile finanse edilecek
yatırımlar kapsamındaki iş ve işlemlerden ilgili ihraççı sorumludur. Müsteşarlığın yapacağı
değerlendirmeler ihraççı tarafından ibraz edilen bilgi ve belgelerle sınırlı olup, söz konusu
bilgi ve belgelerin temini ve doğruluğundan ihraççı sorumludur.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında tahvil ihracı için izin isteyen ihraççının talebi
değerlendirilirken ihraççının önceki tahvil ihracı/ihraçlarında bu Yönetmelik hükümlerine
uyum şartı aranır.
İdari yaptırım
MADDE 7 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yer almasına rağmen Müsteşarlıktan izin
alınmaksızın tahvil ihracının gerçekleştirilmesi durumunda 6 ncı maddenin birinci fıkrasında
sayılanlar hakkında, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi
Hakkında Kanunun 14/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca idari para cezası
uygulanır.
Yürürlük
MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan
tarafından yürütülür.
R.G. 15 Mart 2012 – 28234]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN EMANETE ALINAN KİŞİSEL PARALARININ
KULLANIMINA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK
MADDE 1 – 13/7/2005 tarihli ve 25874 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hükümlü
ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmeliğin 7 nci
maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye üçüncü fıkra
eklenmiştir.
“Hükümlü ve tutukluların kantinden yapacakları alışverişler Bakanlıkça belirlenen
haftalık harcama limitini geçemez.”
“Hükümlü ve tutukluların kantinden yapacakları alışveriş dışında kalan haberleşme
giderleri, sağlık ve eğitim harcamaları, mahkeme harçları ve tazmin giderleri ile kantinden
yapacakları buzdolabı, semaver, vantilatör ve tv alım harcamaları Bakanlıkça belirlenen
haftalık harcama limitine dahil edilmez.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı maddeye ikinci fıkra eklenmiştir.
“Hükümlü veya tutuklunun başka bir kuruma nakledildiği durumlarda, hükümlü ve
tutuklu adına UYAP'ta kayıtlı parası, nakledildiği kuruma banka veya posta aracılığıyla derhal
gönderilir.”
“Nakil sırasında haftalık harcama limitinin 1/3 oranını aşmayacak miktarda para
hükümlü ve tutukluya verilebilir.”
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür
R.G. 15 Mart 2012 – 28234]
—— • ——
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
PETROL PİYASASINDA UYGULANACAK TEKNİK KRİTERLER HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK
MADDE 1 – 10/9/2004 tarihli ve 25579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Petrol
Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 11 inci maddesinin ikinci
fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Analiz ve doğrulama raporlarını tanzim edecek laboratuvarlar, tüm sorumluluk kendilerine
ait olmak üzere, akredite olmadıkları azami iki deney yönteminde diğer akredite
laboratuvarlardan hizmet alabilirler.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı
yürütür.
R.G. 15 Mart 2012 – 28234]
—— • ——
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odasından:
TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ MADEN MÜHENDİSLERİ
ODASI
SERBEST MADEN MÜHENDİSLİĞİ HİZMETLERİ UYGULAMA,
TESCİL, DENETİM VE BELGELENDİRME YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 21/9/2005 tarihli ve 25943 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Serbest Maden Mühendisliği
Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “Sosyal Sigortalar Kurumu”
ibaresi “Sosyal Güvenlik Kurumu” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (1)
numaralı alt bendinde yer alan “ücretli çalışan maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi aldığı
tarihten, belge yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde BAĞ-KUR
kaydının olmadığını belgelemesi,” ibaresi; aynı bendin (2) numaralı alt bendinde yer alan
“kendi adına serbest çalışan maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi aldığı tarihten belge
yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu
kaydının olmadığını belgelemesi,” ibaresi; aynı bendin (3) numaralı alt bendinde yer alan “;
adi ortaklıkta ortak olarak çalışan maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi aldığı tarihten,
belge yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu
kaydının olmadığını belgelemesi” ibaresi ile aynı bendin (4) numaralı alt bendinde yer alan
“Sermaye şirketi ortağı olarak faaliyet gösteren maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi
aldığı tarihten, belge yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde Sosyal
Güvenlik Kurumu kaydının olmadığını belgelemesi” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
yürürlükten kaldırılmış, (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) Teknik nezaretçilik yapan SMM’ler, Oda tarafından yapılacak bilgi yenileme
eğitimlerine teknik nezaretçilik belgesi aldıkları tarihten veya 6/11/2010 tarihli ve 27751
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 132
nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre belge aldıkları tarihten itibaren beş yıl sonra
düzenlenecek ilk bilgi yenileme eğitimine katılmak zorundadırlar. İlk bilgi yenileme eğitimine
katılanlar, maden mevzuatında köklü değişiklikler meydana gelmesi ve bu değişiklikler
sonucunda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Yönetim
Kurulunun SMM’lerin bu eğitime katılmasını zorunlu kılması durumunda, bilgi yenileme
eğitimine katılmak zorundadırlar. Bilgi yenileme eğitimine katılmayanların belgeleri iptal
edilir.”
MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu yürütür.
R.G. 15 Mart 2012 – 28234]
—— • ——
TEBLİĞLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/12
İşyeri
: ENS Temizlik Akaryakıt Yemek Gıda İnş. San.
ve Tic. Ltd. Şti.
Hafiziye Mah. Telli Sok. No: 5 VAN (merkez)
Tespiti İsteyen : Hizmet-İş Sendikası
İnceleme
: ENS Temizlik Akaryakıt Yemek Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
işyerlerinde Bakanlığımızca yapılan incelemede;
Şirket merkezinin Kazım Karabekir Cad. Numune Apt. Kat: 3 No: 7 VAN adresinde
faaliyet gösterdiği, ancak binanın depremde hasar görmesi nedeniyle geçici olarak Hafiziye
Mah. Telli Sok. No: 5 VAN adresine taşındığı, şirketin her türlü yönetim, muhasebe, ihale
hazırlığı, organizasyon ve insan kaynaklarına ilişkin işlerinin burada yürütülmesi nedeniyle
İşkolları Tüzüğü’nün 17 sıra numaralı “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda,
Erciş Yolu Üzeri S.S. Doğu Toptancılar Sitesi A Blok No: 2 VAN adresinde şirkete ait
yemek fabrikasının kurulu olduğu ve yapılan işin hizmet alımı yoluyla iş aldıkları kurumlar
için yemek üretimi olması sebebiyle İşkolları Tüzüğü’nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii”
işkolunda,
yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar : Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar
Kanununun 4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.
R.G. 15 Mart 2012 – 28234]
—— • ——
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
ELEKTRİK PİYASASINDA PERAKENDE SATIŞ SÖZLEŞMESİ DÜZENLENMESİ
HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
MADDE 1 – 31/8/2003 tarihli ve 25215 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik
Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi Düzenlenmesi Hakkında Tebliğin 4 üncü maddesinin
ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, mevcut tedarikçisini değiştirmek suretiyle
elektrik enerjisi ve/veya kapasite almak isteyen bir gerçek veya tüzel kişiden, bir önceki
tedarikçisine olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini yazılı olarak beyan etmesi istenir.
Başvuru sahibinin bir önceki tedarikçisinden, borcu olmadığına ilişkin belge talep etmesi
halinde söz konusu belge başvuru tarihini izleyen iki iş günü içerisinde başvuru sahibine
verilir.”
“Tedarikçisi aynı kalmak kaydıyla kullanım yerini değiştiren müşterinin bir önceki
kullanım yerine ait elektrik enerjisi tüketiminden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine
getirmesi zorunludur. Bu yükümlülükler yerine getirilmeden yeni bir perakende satış
sözleşmesi imzalanamaz. Yükümlülüklerin yerine getirildiği hususunda belge talep edilmez.
Aksine bir belge/kayıt mevcut değilse ilgilisinin yazılı beyanına itibar edilir.”
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı
yürütür.
R.G. 15 Mart 2012 – 28234]
—— • ——
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
ALİ TURGUT ŞEKERLİSOY
Başvuru No:2925/04
9 Eylül 2008
İKİNCİ DAİRE
(Dostane Çözüm)
OLAYLAR
Türk vatandaşı olan başvuran Ali Turgut Şekerlisoy, 1941 doğumlu olup Bandırma’da
(Balıkesir) ikamet etmektedir. Başvuran, Balıkesir Barosu avukatlarından F. İnal ve T. İnal
tarafından temsil edilmektedir.
Tarafların aktardığı şekliyle dava olayları şu şekilde özetlenebilir:
18 Kasım 1991 tarihinde, başvuran bir iş kazasının kurbanı olmuş ve aylarca hastanede
kalmıştır.
16 Eylül 1996 tarihinde, başvuran iş kazası nedeniyle Bandırma Asliye Hukuk
Mahkemesi’nde tazminat davası açmıştır. Aynı mahkemede açılan ek bir dava ile başvuran,
işten çıkarılma tazminatı olarak ve hakkı olduğuna kanaat getirdiği para yardımı başlığı
altında kendisine belli bir miktar ödenmesini talep etmiştir.
Ödenecek tazminat miktarlarına ve tazminatlara veya para yardımına ilişkin olarak birçok
bilirkişi raporu düzenlenmesinin ardından 1 Ekim 2002 tarihinde mahkeme başvuranı kısmen
haklı bulmuştur. Mahkeme, başvurana maddi tazminat olarak 20.000.000 TL ve manevi
tazminat olarak 150.000.000 TL ödemesine hükmetmiştir.
Başvurularında başvuran gecikme faizi başlangıç tarihini belirtmediğinden, mahkeme
sözkonusu tarihin başvuranın başvurusunu sunduğu andan itibaren başlaması gerektiğine
kanaat getirmiştir.
15 Ekim 2003 tarihli bir kararla, Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır.
ŞİKAYETLER
AİHS’nin hiçbir maddesine atıfta bulunmaksızın, başvuran, yargılamanın hakkaniyetten
yoksun olmasından şikayetçidir ve ulusal mahkemelerin kendisinin talep ettiği miktardan
daha az miktarda tazminata hükmettiklerini ileri sürmektedir. Ayrıca başvuran, ilk derece
mahkemesinin gecikme faizi başlangıç tarihi konusunda bir hata yaptığını iddia etmektedir.
Son olarak başvuran, yargılama süresinin “makul süre” ilkesine riayet etmediğini ileri
sürmektedir.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir
HUKUK
AİHM, Hükümet’ten izleyen beyanı almıştır.
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin AİHM önünde bulunan yukarıda belirtilen başvuru
kaynaklı davayı dostane çözüme kavuşturmak üzere, Ali Turgut Şekerlisoy’a karşılıksız
olarak 5.000 Euro (beş bin Euro) tutarında ödeme yapmayı önerdiğini bildiririm.
Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm
vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi
uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru
üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde
yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına
kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan
fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu tutarın ödenmesi, davanın nihai çözüme
kavuşturulmasını teşkil edecektir.”
AİHM, başvuran taraf tarafından imzalanan izleyen beyanı almıştır:
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, AİHM’de görülmekte olan yukarıda belirtilen başvuru
kaynaklı davayı dostane çözüme kavuşturmak üzere, Ali Turgut Şekerlisoy’a karşılıksız
olarak 5.000 Euro (beş bin Euro) tutarını ödemeye hazır olduğunu not ediyorum.
Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm
vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi
uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru
üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde
yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına
kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan
fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır.
Ali Turgut Şekerlisoy bu öneriyi kabul etmekte ve sözkonusu başvuruya yol açan olaylar
hususunda Türkiye Cumhuriyeti aleyhindeki diğer tüm taleplerden vazgeçmektedir. Davanın
nihai sonuca ulaştığını bildiririm.”
AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözümü kaydeder. Bu çözümün Sözleşme ve
Eki Protokoller’de tanımlanan insan haklarına saygı ilkesine uygun olduğu kanaatinde olup,
diğer taraftan, başvurunun incelenmesine devam etmeyi haklı gösterecek kamu düzenine
ilişkin hiçbir gerekçe görmemektedir (AİHS’nin 37/1 maddesi in fine). Sonuç olarak,
AİHS’nin 29 / 3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın zabıttan düşürülmesi
uygun olacaktır.
BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİYLE,
Başvurunun kayıttan düşürülmesine karar vermiştir
—— • ——
Cafer CANGÖZ
Başvuru No:13087/02
30 Eylül 2008
Dostane Çözüm
ÜÇÜNCÜ DAİRE
OLAYLAR
Türk vatandaşı olan başvuran Cafer Cangöz, 1957 doğumludur. Başvuran, 2005 yılında vefat
etmiştir. Başvuran, AİHM önünde İstanbul Barosu avukatlarından E. Kanar tarafından temsil
edilmektedir.
Tarafların aktardığı şekliyle dava olayları şu şekilde özetlenebilir:
15 Haziran 1995 tarihinde, yasadışı bir örgütün çeşitli eylemlerine katıldığı şüphesiyle
başvuran İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde görev yapan polis
memurları tarafından yakalanmış ve gözaltına alınmıştır.
28 Haziran 1995 tarihinde, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi hakimi tarafından
başvuranın tutuklanmasına hükmedilmiştir.
21 Temmuz 1995 tarihli bir iddianame ile Cumhuriyet Savcısı, yasadışı bir örgütün kurucu
üyesi olduğu gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 168/1 maddesi uyarınca başvuran hakkında
dava açmıştır.
Devlet Güvenlik Mahkemesi’ndeki duruşmalar sırasında, başvuran, AİHS’nin 5/3 maddesine
atıfta bulunarak, düzenli olarak serbest bırakılma talebinde bulunmuştur.
Sözkonusu talep, başvuranın serbest bırakıldığı 4 Temmuz 2001 tarihine kadar reddedilmiştir.
12 Mayıs 2003 tarihinde, Devlet Güvenlik Mahkemesi, başvuranı, on sekiz yıl dokuz ay ağır
hapis cezasına çarptırmıştır.
Başvuran, temyiz yoluna başvurmuştur.
4 Mart 2004 tarihli bir kararla, Yargıtay, yargılamadaki eksiklikler nedeniyle, ilk derece
mahkemesinin kararını bozmuştur.
17 Haziran 2005 tarihinde dava halen Devlet Güvenlik Mahkemesinde derdest iken, başvuran
vefat etmiştir.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
ŞİKAYETLER
AİHS’nin 5/3 maddesine atıfta bulunarak, başvuran, gözaltı ve tutukluluk süresinin çok uzun
olmasından şikayetçidir.
Başvuran, ayrıca “makul süre ilkesine riayet edilmediğinden” de şikayetçi olmakta ve esas
bakımından AİHS’nin 6/1 maddesine atıfta bulunmaktadır.
HUKUK
AİHM, Hükümet’ten izleyen beyanı almıştır:
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin 13087/02 başvuru kaynaklı davanın dostane çözüme
kavuşturulması amacıyla başvuranın ölümünün ardından hak sahipleri Mustafa CANGÖZ ve
Fatma CANGÖZ’e ex gratia olarak zararlar için 9.700 Euro (dokuz bin yedi yüz Euro) ve
yargılama masraf ve giderleri için 500 Euro (beş yüz Euro) tutarında ödeme yapmayı
önerdiğini bildiririm.
Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm
vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi
uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru
üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde
yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına
kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan
fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu tutarın ödenmesi, davanın nihai çözüme
kavuşturulmasını teşkil edecektir.”
AİHM, başvuran taraf tarafından izleyen beyanı almıştır:
“Hükümet’in beyanından haberdar oldum. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, AİHM’de
görülmekte olan yukarıda belirtilen başvuru kaynaklı davanın dostane çözüme kavuşturulması
amacıyla, Mustafa CANGÖZ’e ve Fatma CANGÖZ’e ex gratia olarak zararlar için 9.700
Euro (dokuz bin yedi yüz Euro) ve yargılama masraf ve giderleri için 500 Euro (beş yüz Euro)
tutarını ödemeye hazır olduğunu not ediyorum.
Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm
vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi
uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru
üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde
yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına
kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan
fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır.
Mustafa ve Fatma CANGÖZ bu öneriyi kabul etmekte ve sözkonusu başvuruya yol açan
olaylar hususunda Türkiye Cumhuriyeti aleyhindeki diğer tüm taleplerden vazgeçmektedir.
Davanın nihai sonuca ulaştığını bildirirler.”
AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözümü kaydeder. Bu çözümün Sözleşme ve
Eki Protokoller’de tanımlanan insan haklarına saygı ilkesine uygun olduğu kanaatinde olup,
diğer taraftan, başvurunun incelenmesine devam etmeyi haklı gösterecek kamu düzenine
ilişkin hiçbir gerekçe görmemektedir (AİHS’nin 37/1 maddesi in fine). Sonuç olarak,
AİHS’nin 29 / 3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın zabıttan düşürülmesi
uygun olacaktır.
BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİYLE,
Başvurunun kayıttan düşürülmesine karar vermiştir.
—— • ——
EKİCİ VE DİĞERLERİ/Türkiye Davası*
Başvuru No. 28877/03
Strazburg
23 Eylül 2008
İKİNCİ DAİRE
USUL
Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan 28877/03 no’lu davanın nedeni T.C. vatandaşları
olan Niyazi Ekici, Şükrü Güntoğar, Bayram Akbulut, Salih Demircan ve Müzeyyen Kalkan’ın
(“başvuranlar”) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 22 Mayıs 2003 tarihinde, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin (“Sözleşme”) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur.
Başvuranlar, AİHM önünde Diyarbakır Barosu avukatlarından S. Çınar tarafından
temsil edilmiştir.
OLAYLAR
DAVANIN KOŞULLARI
5 Mayıs 1999 tarihinde başvuranlar, çalışmakta oldukları Diyarbakır Sur
Belediyesi’nden çıkarılmışlardır. Başvuranların her biri ödenmemiş maaşları, işten çıkarma
tazminatı, kıdem tazminatı ve diğer maddi zararları için Diyarbakır İş Mahkemesi’nde dava
açmıştır.
Mahkeme 11 Kasım 1999 tarihinde başvuranlar lehine karar vermiş ve belediyeyi
başvuranlara masraflar ve 15 Haziran 1999 tarihinden itibaren işleyen yasal faiz dahil olmak
üzere Türk Lirası cinsinden belli miktarlar ödemeye mahkûm etmiştir.
İtiraz edilmemesi üzerine kararlar 22 Kasım 1999 tarihinde kesinleşmiştir.
Takip eden aylar içerisinde kendilerine ödeme yapılmaması nedeniyle başvuranlar
mahkeme kararlarının uygulanması amacıyla müdahale edilmesi talebiyle Diyarbakır
Valiliği’ne başvurmuşlardır. Valilik, zararların tazmin edilmesi için belediyeden talepte
bulunulduğunu ancak mali yetersizlikler nedeniyle belediyenin ödeme yapmadığını
bildirmiştir.
Somut başvurunun yapıldığı tarihte sözkonusu ilamlı borçlar halen ödenmemişti. Bu
nedenle aşağıda belirtilen tarihlerde, belirtilen başvuranlarla belediye arasında dostane
çözüme varılmıştır:
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
- Müzeyyen Kalkan (15 Mart 2005)
- Şükrü Güntoğar (23 Ocak 2006)
- Bayram Akbulut (11 Aralık 2007)
Diğer başvuranlara ilişkin olarak bir çözüme ulaşılmamış ancak belediye, kalan
başvuranlara ödenmek üzere icra dairesinin ilgili hesabına kısmi bir miktar yatırmıştır. 21
Şubat 2005 tarihinde Salih Demircan’a 822 Yeni Türk Lirası ödenmiştir.
HUKUK
I.
BAŞVURANLARIN MAĞDUR STATÜSÜ
Hükümet, başvurunun yapılmasından sonra belediyenin başvuranları ödenmemiş
miktarları teslim almaya davet etmiş olduğunu ifade etmiştir. Sonuç olarak başvuranlardan
üçü belediye ile dostane çözüme varmıştır. Teklifi reddetmiş olmasına rağmen Niyazi Ekici
adlı başvuranın alacağı da icra dairesinin hesabında hazır bulundurulmuştur. Salih Demircan’a
822 YTL ödenmiştir. Bu nedenle Hükümet başvurunun kayıttan düşürülmesini Mahkeme’den
talep etmiştir.
Başvuranlar, mali sıkıntıları nedeniyle belli anlaşmaların yapılması gerektiğini ve
yatırılan miktarların sadece kısmi ödemeleri teşkil ettiğini savunmuşlardır.
Mahkeme somut başvuruyu Çiçek ve Öztemel ve Diğerleri (no. 74069/01, 74703/01,
76380/01, 16809/02, 25710/02, 25714/02 ve 30383/02) kararında belirtilen ilkeler ışığında
inceleyecektir.
Mahkeme belediyenin Müzeyyen Kalkan, Şükrü Güntoğar ve Bayram Akbulut ile
çözüm anlaşmaları imzaladığını gözlemler.
Anlaşmalar sözkonusu başvuranların belli bir toplu ödeme karşılığında ödenmemiş
tazminatlar, yargı giderleri ve avukatlık masrafları da dahil olmak üzere hak ve diğer
alacaklardan feragat etmelerini öngörmüştür.
Mahkeme, mağdur statülerinin varılan sözkonusu anlaşmalarla ancak kısmen azaldığı
kanaatindedir. Varılan çözüm şahısların sadece 1 no’lu Protokolün 1. maddesi bağlamındaki
taleplerini kapsamaktadır. Bu nedenle AİHS’nin 6/1 maddesine dayanan şikâyetlerinin halen
ayrı olarak incelenmesi gerekmektedir.
Salih Demircan için ilgili icra dairesinin hesabına yatırılan miktara ilişkin olarak
Mahkeme, sözkonusu miktarın iş mahkemesinin hükmettiği ödemenin tamamını ve iş
alacaklarının geç ödenmesini düzenleyen ulusal kanunlara göre başvuranlara ödenmesi
gereken gerçek miktarları karşılamadığını gözlemler. Buna göre Mahkeme, Salih Demircan’ın
halen AİHS’nin 6/1 ve 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin ihlalinden mağdur olduğunu iddia
edebileceğini tespit etmektedir.
Niyazi Ekinci adlı başvurana ilişkin olarak ise Mahkeme, mahkeme kararlarının
uygulanması bağlamında kendisine hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu ve onun da AİHS’nin
6/1 ve 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin ihlalinden mağdur olduğunu iddia edebileceğini
gözlemlemektedir.
II.
AİHS’YE EK 1 NO’LU PROTOKOLÜN 1. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ
İDDİASI
Başvuranlar yetkililerin ilamlı borçları ödememesinin mülkiyet dokunulmazlığı hakkını
ihlal etmesinden şikâyetçi olmuştur. 1 no’lu Protokolün 1. maddesine atıfta bulunmuşlardır.
Önceki paragraflarda açıklanan nedenlere dayanarak Mahkeme, sözkonusu şikâyetin
incelenmesini başvuranlar Salih Demircan ve Niyazi Ekici ile sınırlı tutacaktır.
A. Kabuledilebilirlik
Başvuranların artık mağdur olarak görülemeyeceği şeklindeki görüşlerine ek olarak
Hükümet ayrıca davaların kabuledilebilirliğine ilişkin olarak aşağıdaki itirazları ortaya
koymuştur:
Birinci olarak Hükümet, icra takibi başlatmamış olmaları nedeniyle başvuranların iç
hukuk yollarını tüketmediklerini savunmuştur.
İkinci olarak ise belediyenin hükmedilen miktarları ödeyememesine rağmen iş
mahkemesi kararlarının geçerli olması nedeniyle 1 no’lu Protokolün 1. maddesi bağlamında
yapılan şikâyetlerin açıkça dayanaktan yoksun olduğunu savunmuştur. Buna göre
başvuranların hiçbir haktan mahrum bırakılmış olarak değerlendirilemeyeceğini savunmuştur.
Mahkeme Çiçek ve Öztemel ve Diğerleri (yukarıda anılan) davasında benzer ön itirazları
reddetmiş olduğunu gözlemler. Somut davada başka bir karara varmak için neden
görmemekte, bu nedenle Hükümetin itirazlarını reddetmektedir.
Mahkeme, Salih Demircan ve Niyazi Ekici tarafından yapılan mülkiyet şikâyetinin esas
incelemesi gerektirdiği ve kabuledilemezlik gerekçesi bulunmadığına hükmeder.
B. Esas
AİHM, icraya konulabilirliği yeterince ispat edildiği takdirde bir “alacağın” Ek 1 no’lu
Protokol’ün 1. maddesi çerçevesinde bir “mülk” teşkil edebileceğini yinelemektedir (bkz.
Stran Greek Refineries ve Stratis Andreadis – Yunanistan, A Serisi no. 301-B).
Diyarbakır İş Mahkemesi’nin 11 Kasım 1999 tarihli kararları yukarıda bahsedilen
başvuranlara sadece devletten destek alma genel hakkı değil icra edilebilir bir alacak
sağlamıştır. İtirazda bulunulmamış olması nedeniyle kararlar kesinleşmiştir. Başvuranların
lehlerinde olan sözkonusu kararları uygulatma imkânlarının bulunmaması, 1 no’lu Protokolün
1. maddesinin ilk paragrafının birinci cümlesinde belirtilen mülkiyet dokunulmazlığı hakkına
bir müdahale teşkil etmiştir.
Ulusal merciler iş mahkemesi kararlarına uymayarak başvuranların hak ettikleri parayı
almasını engellemişlerdir. Hükümet sözkonusu müdahaleye ikna edici bir gerekçe ortaya
koymamıştır ve Mahkeme mali yetersizliğin böyle bir ihmali haklı çıkaramadığı görüşündedir
(bkz. mutatis mutandis, Ambruosi – İtalya, no. 31227/96 ve Burdov – Rusya, no. 59498/00).
Bu nedenle 1 no’lu Protokolün 1. maddesi başvuranlar Salih Demircan ve Niyazi Ekici
açısından ihlal edilmiştir.
III.
AİHS’NİN 6/1 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI
Başvuranlar aynı zamanda iş mahkemesi kararlarının yetkililer tarafından uzun bir süre
uygulanmamış olmasının AİHS’nin 6. maddesinde belirtilen “makul süre” şartını ihlal
etmesinden şikâyetçi olmuşlardır.
A. Kabuledilebilirlik
AİHS’nin 35. maddesinin 3. paragrafı çerçevesinde şikâyetin dayanaktan yoksun
olmadığını kaydeden AİHM, başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru
bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle şikâyet tüm başvuranlar bakımından kabuledilebilir
niteliktedir.
B. Esas
Mahkeme, 6/1. maddesinin herkesin medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili taleplerini
mahkemeye götürme hakkını güvence altına aldığını yineler. Bu şekilde mahkemeye erişim
hakkının, yani hukuk mahkemelerinde dava açma hakkının bir yönünü oluşturduğu
“mahkemeye erişim hakkı”nı somutlaştırır. Ancak bu hak, Sözleşmeci Devlet’in iç hukuk
sisteminin kesin ve bağlayıcı bir mahkeme kararının, bir tarafın zararına olacak şekilde
işlevsiz kalması durumunda aldatıcı olacaktır. 6/1 maddenin davacılara tanınan - davaların
adil, açık ve hızlı görülmesi - usul güvencelerini ayrıntılı olarak açıklayıp mahkeme
kararlarının uygulanmasını güvence altına almaması düşünülemez; 6. maddeyi yalnızca
mahkemeye erişim ve davanın yürütülme şekli ile ilgili olduğu şeklinde yorumlamak
Sözleşmeci Devletlerin AİHS’yi imzalarken güvence altına almayı üstlendikleri hukukun
üstünlüğü ilkesine aykırı durumlara yol açabilir. Bu nedenle herhangi bir mahkeme tarafından
verilen kararların uygulanması 6. maddenin amacı bağlamında “davanın görülmesi”nin bir
parçası olarak görülmelidir (bkz. Hornsby – Yunanistan, Raporlar 1997-II).
Bir devlet kurumunun ilamlı bir borcu ödememekte mali yetersizliği mazeret olarak
sunmaya hakkı yoktur. Bir kararın yürütülmesindeki gecikme belli koşullarda haklı
çıkarılabilir, ancak bu 6/1 maddeyle korunan hakkın özüne halel getirecek şekilde olamaz
(bkz. Immobiliare Saffi – İtalya [BD], no. 22774/93). Somut davada başvuranların
kazandıkları davadan sonuç almaları Diyarbakır Sur Belediyesi’nin yaşadığı iddia edilen mali
güçlükler gerekçesiyle engellenmemeliydi.
Mahkeme, Diyarbakır İş Mahkemesi’nin 11 Kasım 1999 tarihli kararlarının Salih
Demircan ve Niyazi Ekici adlı başvuranlar açısından uygulanmamış olduğunu kaydeder.
Diğer üç başvuran belediye ile aşağıda belirtilen tarihlerde yaptıkları anlaşmalarla bir miktar
para almışlardır:
- Müzeyyen Kalkan (15 Mart 2005)
- Şükrü Güntoğar (23 Ocak 2006)
- Bayram Akbulut (11 Aralık 2007)
Bu değerlendirmeler ışığında Mahkeme, sözkonusu davalardaki nihai yargı kararlarına
uymak adına gerekli tedbirleri yıllar boyunca uygulamayarak yetkililerin 6/1 madde
hükümlerinin yararlı etkisinin büyük bir bölümünü ortadan kaldırdıklarını tespit etmiştir.
Bu nedenle AİHS’nin 6/1 maddesi tüm başvuranlar açısından ihlal edilmiştir.
IV.
AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI
AİHS’nin 41. maddesine göre:
“Mahkeme işbu Sözleşme ve Protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek
Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiği
takdirde, hakkaniyete uygun surette, zarar gören tarafın tatminine hükmeder.”
A.
Tazminat
Başvuranlar maddi tazminat olarak zamanında ödenmiş ve bir vadeli hesapta
biriktirilmiş olması halinde olması halinde ilamlı borçların ulaşacağını iddia ettikleri değişik
miktarları talep etmişlerdir. Manevi tazminat olarak ise her biri 6,000 Euro talep etmişlerdir.
Hükümet, hayali hesaplamalara dayandığını iddia ederek talepleri reddetmiştir.
Mahkemenin somut davalarda ihlal tespit etmesi halinde bunun başvuranların uğradığı iddia
edilen tüm manevi zararlar için yeterli bir telafi olacağını ifade etmişlerdir.
Mahkeme, 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin ihlalinin tespiti uyarınca Salih Demircan
ve Niyazi Ekici’nin maddi tazminat almaya hak kazandıkları görüşündedir. Başvuranların
şikâyetinin mahkeme kararlarıyla sabit tazminatların ödenmemesi ile ilgili olduğu dikkate
alındığında Mahkeme, sözkonusu ödenmemiş ilamlı borçların, iç hukukta iş alacaklarının geç
ödenmesinden doğan yasal faizle birlikte Hükümetçe ödenmesinin başvuranların bu başlık
altındaki taleplerini tatmin edeceğini tespit etmiştir.
Sözkonusu kararlar uzun bir süre uygulanmamış olduğundan AİHS’nin 6/1 maddesinin
ihlalinin tespit edilmiş olması nedeniyle Mahkeme başvuranların zararının sadece ihlal
tespitiyle yeterince tazmin edilemeyeceği görüşündedir (Çiçek ve Öztemel ve Diğerleri,
yukarıda anılan). Dava koşulları ve içtihadını dikkate alan Mahkeme, her bir başvurana 3,000
Euro manevi tazminat ödenmesini uygun bulmaktadır.
B.
Yargılama masraf ve giderleri
Başvuranların her biri ulusal merciler ve AİHM önündeki yargılamalar sırasında ortaya
çıkan masraf ve harcamalara karşılık olarak 1,101 Euro talep etmiştir.
Hükümet başvuranların taleplerinin tamamen temelsiz olduğunu savunmuştur.
AİHM’nin içtihadına göre bir başvuran, ancak masrafların gerçekten ve gerektiği için
yapıldığı ve miktarın makul olduğu kanıtlanmış ise bunları geri almaya hak kazanmaktadır
(bkz. Sunday Times – İngiltere (no. 1), A Serisi no. 38). Mahkeme başvuranların bu başlık
altındaki taleplerini destekleyen belgeye dayalı delil sunmamış olduklarını gözlemler; bu
nedenle talebi reddeder.
C.
Gecikme faizi
AİHM, gecikme faizi olarak Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi faizlerine
uyguladığı orana üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranın uygun olduğuna karar
vermiştir.
BU GEREKÇELERE DAYANARAK AİHM OYBİRLİĞİYLE,
1.
AİHS’nin 6/1 maddesine dayanan şikâyetin kabuledilebilir olduğuna;
2.
1 no’lu Protokolün 1. maddesine dayanan şikâyetin Niyazi Ekici ve Salih
Demircan açısından kabuledilebilir, diğer başvuranlar açısından kabuledilemez olduğuna;
3.
1 no’lu Protokolün 1. maddesinin Niyazi Ekici ve Salih Demircan açısından ihlal
edildiğine;
4.
AİHS’nin 6/1 maddesinin tüm başvuranlar açısından ihlal edildiğine;
5.
6.
(a) Sorumlu Devlet’in Niyazi Ekici ve Salih Demircan’a, AİHS’nin 44/2 maddesi
uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, halen ödenmemiş ilamlı borçların
iç hukukta mevcut yasal faizi ile birlikte ödenmesine;
(b) Sorumlu Devlet’in aynı üç ay içerisinde, başvuranların her birine, ödeme tarihinde geçerli
kur üzerinden Yeni Türk Lirası’na çevrilmek ve tüm masraf ve vergilerden muaf olmak üzere
3,000 Euro manevi tazminat ödemesine;
(c) Sözkonusu sürenin bittiği tarihten ödemenin yapılmasına kadar geçen süre için Avrupa
Merkez Bankası’nın marjinal kredilere uyguladığı faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde
edilecek oranın gecikme faizi olarak uygulanmasına;
Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine
KARAR VERMİŞTİR.
İşbu karar İngilizce olarak hazırlanmış ve AİHM İç Tüzüğü’nün 77. maddesinin 2. ve 3.
paragrafları uyarınca 23 Eylül 2008 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiştir.
—— • ——
HALİME GÖRGÜLÜ VE DİĞERLERİ/Türkiye Davası
Başvuru No: 6802/03
Strazburg
30 Eylül 2008
Dostane Çözüm
ÜÇÜNCÜ DAİRE
OLAYLAR
Başvuranlar Halime Görgülü, Nigar Dirgen, Nuran Ata ve Mehmet Turan Görgülü T.C.
vatandaşı olup sırasıyla 1929, 1951, 1960 ve 1950 doğumlu olup İzmir’de ikamet etmektedir.
Başvuranlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde Aydın Barosu avukatlarından
S. Atmaca Sümer tarafından temsil edilmektedir.
Taşınmazlarının kamulaştırılmasının ardından İdare tarafından verilen kamulaştırma bedelini
yetersiz bulan başvuranlar İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ek tazminat talebiyle dava
açmışlardır.
Asliye Hukuk Mahkemesi 2 Nisan 1998 tarihli bir karar ile başvuranların bu talebini yerinde
bulmuş ve başvuranlara 19 Kasım 1996 tarihinden itibaren geçerli yasal faiz ile birlikte
591.250.500 TL. ödenmesine karar vermiştir.
Yargıtay 12 Ekim 1998 tarihli kararı ile bu hükmü onamıştır.
İdare 21 Nisan 2000 tarihinde ödemeyi gerçekleştirmiştir.
ŞİKAYETLER
AİHS’nin 6. ve Ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddesine atıfta bulunan başvuranlar ek
kamulaştırma bedelinin ödenmesindeki gecikmeden ve olayların meydana geldiği dönemdeki
enflasyon oranı karşısında ek kamulaştırma bedelinin yetersiz olduğundan şikayetçidir.
HUKUK
AİHM, Hükümetin izleyen beyanını almıştır:
«Türk Hükümeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane
çözüme kavuşturulması bakımından başvuranlar Halime Görgülü, Nigar Dirgen, Nuran Ata,
Mehmet Turan Görgülü’ye ortak karşılıksız olarak 2.280 (iki bin iki yüz seksen) Euro
ödemeyi taahhüt eder.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup
ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden
Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği
kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre
içerisinde yapılmaması durumunda, Hükümet tarafından sözkonusu sürenin bittiği tarihten
itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o
dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu ödeme
davanın nihai halini oluşturacaktır.»
AİHM, başvuranlar tarafından imzalanan izleyen beyanı almıştır:
«Türk Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane
çözüme kavuşturulması bakımından başvuranlar Halime Görgülü, Nigar Dirgen, Nuran Ata
ve Mehmet Turan Görgülü’ye ortak karşılıksız olarak 2.280 (iki bin iki yüz seksen) Euro
ödemeyi taahhüt eden beyanını not etmekteyim.
Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup
ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden
Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği
kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre
içerisinde yapılmaması durumunda, sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin
yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli
faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır.
Yapılan bu öneriyi kabul etmekte ve bu başvuruya neden olan olaylarla ilgili Türkiye
Cumhuriyeti aleyhindeki tüm şikayetlerden vazgeçmekteyim. Davanın nihai hale geldiğini
beyan ederim.»
AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözüm antlaşmasını dikkate almakta ve bu
antlaşmanın Sözleşme ve eki Protokollerde tanımlanan İnsan Haklarına saygı ilkesine uygun
olduğuna kanaat getirmektedir (Sözleşmenin 37/1 in fine maddesi). Sonuç olarak davanın
kayıttan düşürülmesi gerekmektedir.
Bu gerekçelere dayalı olarak, AİHM, oybirliğiyle,
Davanın kayıttan düşürülmesine karar vermiştir.
—— • ——
MÜDET KÖMÜRCÜ/Türkiye Davası*
Başvuru No:2623/04
Strazburg
23 Eylül 2008
İKİNCİ DAİRE
USUL
Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (2623/04) no’lu davanın nedeni T.C. vatandaşı
Müdet Kömürcü’nün (başvuran), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 15 Aralık 2003
tarihinde Temel İnsan Hakları ve Özgürlüklerini güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin (AİHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur.
Başvuran, AİHM önünde İstanbul Barosu avukatlarından M.A. Kırdök ve M. Kırdök
tarafından temsil edilmektedir.
OLAYLAR
Başvuran, 1972 doğumludur ve Kocaeli’nde ikamet etmektedir.
26 Kasım 1997 tarihinde, başvuran yasadışı örgüt olan MLSPB/DK mensubu olduğu ve
patlayıcı madde kullandığı gerekçeleriyle yakalanmış ve gözaltına alınmıştır.
2 Aralık 1997 tarihinde, başvuran, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi nöbetçi hakimi
karşısına çıkarılmıştır. Nöbetçi hakim başvuranı dinlemiş ve başvuranın tutuklanmasına karar
vermiştir. Hakim karşısında, başvuran, kötü muamelenin ardından göz altı sırasında verdiğini
ileri sürdüğü ifadesinin içeriğine itiraz etmiştir.
8 Aralık 1997 tarihinde, Cumhuriyet Savcısı, başvuranı ve diğer sekiz kişiyi, yasadışı örgüt
mensubu olmak ve patlayıcı madde kullanmakla suçlamıştır. Savcı, Türk Ceza Kanunu’nun
168/2 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın yasadışı örgüt mensubu olmakla ilgili 5.
maddesi uyarınca başvuranın mahkumiyetini talep etmiştir. Savcı ayrıca başvuran hakkında
patlayıcı madde kullanmaktan Türk Ceza Kanunu’nun 246/6 ve 246/8 maddelerinin de
uygulanmasını talep etmiştir.
Başvuran, diğer yedi sanıkla birlikte Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmıştır.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
25 Şubat 1998 tarihinden 12 Temmuz 2000 tarihine kadar, Devlet Güvenlik Mahkemesi, on
bir duruşma gerçekleştirmiş, duruşmalar sırasında sanıkların ve avukatlarının savunmalarını
dinlemiştir. Sözkonusu dönem boyunca, Devlet Güvenlik Mahkemesi, atılı suçların niteliğine,
dosyanın kapsamına, kanıtların durumuna ve tutuklu kaldığı süreye dayanarak başvuranın
serbest bırakılma taleplerini reddetmiştir. Başvuranın avukatı, müvekkilinin tutukluluk halinin
devamının, kötü muamele sonucunda hukuka aykırı bir biçimde elde edilen kanıtlara
dayandığını ileri sürmüştür. Başvuranın avukatı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 254.
maddesi ve AİHM içtihadı uyarınca, bu şekilde kanıt unsurlarının toplanamayacağını
savunmuştur. Başvuranın, avukatı ayrıca, sorumlu polis memurları hakkında ceza davası
açıldığını belirtmektedir. Başvuran ve avukatı, 2 Kasım 1998 ve 29 Aralık 1999 tarihli
duruşmalara katılmamıştır. 12 Mayıs 2000 tarihli duruşma sırasında, başvuranın avukatı,
cezaevi girişinde yapılan kontroller nedeniyle müvekkili ile görüşme imkanı bulamamasından
dolayı savunmasını hazırlayamadığını beyan etmiştir.
26 Aralık 2001 tarihinde, Devlet Güvenlik Mahkemesi, yirmi birinci duruşmasını
gerçekleştirmiştir. Duruşma sırasında, başvuran, savunma layihasını sunmuş ve serbest
bırakılma talebini yinelemiştir. Sözkonusu talep, atılı suçların niteliği, kanıtların durumu ve
tutukluluk süresi göz önüne alınarak reddedilmiştir.
5 Nisan 2002 tarihinden 23 Nisan 2003 tarihine kadar Devlet Güvenlik Mahkemesi üç
duruşma gerçekleştirmiş ve her seferinde gözaltı sırasında başvuran hakkında düzenlenen adli
tıp raporunun örneğinin mahkemeye tevdi edilmesini talep etmiştir. Başvuranın avukatı,
tutukluluk süresinin çok uzun olduğunu ve bu süreyi destekleyecek kanıt unsurlarının
bulunmadığını belirterek başvuranın serbest bırakılmasını talep etmiştir. Mahkeme, atılı
suçların niteliğini, kanıtların durumunu, tutuklandığı tarihi ve tutuklu bulunduğu süreyi göz
önüne alarak, başvuranın tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.
20 Haziran 2003 tarihinde, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, bir polis memurunu, sorgu
sırasında başvurana kötü muamelede bulunduğu gerekçesiyle, bir yıl hapis cezasına mahkum
etmiş ve üç ay süre ile memuriyetten mahrumiyetine karar vermiştir.
2 Temmuz 2003 tarihinde, başvuranın avukatı, sözkonusu mahkumiyet kararını Devlet
Güvenlik Mahkemesi’nin bilgisine sunmuş ve bu mahkumiyetin, başvuran hakkında toplanan
kanıtların yasadışı sorgu yöntemleri ile tedarik edildiğini ortaya koyduğunu ifade etmiştir.
Avukat ayrıca, başvuranın tutukluluk süresinin uzun olduğunu belirtmiş ve bu bağlamda
AİHS’ye ve AİHM’nin içtihadına atıfta bulunmuştur. Mahkeme, atılı suçların niteliğine ve
özelliğine, kanıtların durumuna ve tutukluluk süresine dayanarak sözkonusu talebi
reddetmiştir.
3 Aralık 2003 tarihinde, başvuranın avukatı, tutukluluk halinin makul süreyi aşması nedeniyle
müvekkilinin serbest bırakılmasını talep ettiği savunma layihasını sunmuştur. Başvuranın
avukatı, sözkonusu tutukluluğun masumiyet karinesi ilkesini ihlal ettiğini ve cezanın infazı
anlamına geldiğini ileri sürmüştür.
Aynı gün Devlet Güvenlik Mahkemesi, sözkonusu talebi, atılı suçların niteliğine, mevcut
kanıtlara ve tutukluluk tarihine dayanarak reddetmiştir.
Belirtilmeyen bir tarihte, başvuranın avukatı, 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne
başvuruda bulunarak serbest bırakmaya ilişkin ret kararına ve tutukluluk halinin devamına
itiraz etmiştir.
9 Aralık 2003 tarihinde, dosyayı inceleyen 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, uygulanan
cezanın sınırını ve tutukluluk süresini göz önüne alarak, sözkonusu talebi reddetmiştir.
10 Mart 2004 tarihli duruşma sırasında, başvuranın avukatı, başvuranın tutukluluğunun
cezanın infazı halini aldığını belirterek, serbest bırakma talebini yinelemiştir. Sözkonusu
duruşmanın sonunda, Devlet Güvenlik Mahkemesi, atılı suçların niteliğini ve özelliğini,
kanıtların durumunu ve tutuklama tarihini göz önüne alarak başvuranın tutukluluk halinin
devamına karar vermiştir.
23 Haziran 2004 tarihli duruşma sırasında, Devlet Güvenlik Mahkemesi, Devlet Güvenlik
Mahkemeleri’nin kaldırılmasına ilişkin yasanın kabul edilmekte olduğunu belirtmiştir.
Mahkeme, davanın hükme varılacak düzeye geldiğine kanaat getirmişse de meydana
gelebilecek her türlü karışıklığı önlemek için kararın yeni mahkeme tarafından verilmesinin
uygun olacağına karar vermiştir. Sözkonusu duruşmanın sonunda, atılı suçların niteliğini ve
özelliğini, kanıtların durumunu ve tutuklama tarihini göz önüne alarak, başvuranın tutukluluk
halinin devamına karar vermiştir. Devlet Güvenlik Mahkemesi, uygulanan cezanın süresinin
yedi yıldan fazla olmasını ve firar riskini de göz önüne almıştır.
Bilahare, dava, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştür.
8 Eylül 2004 tarihinde, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, başvuranın serbest bırakılmasına
karar vermiştir.
Dosya unsurlarına göre, işbu başvurunun kabul edildiği tarihte, dava halen derdest
bulunmaktaydı.
HUKUK
I. AİHS’NİN 5/3 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA
Başvuran, özgürlük hakkının ve masumiyet ilkesine saygı hakkının ihlal edildiğini belirterek
tutukluluk süresinden şikayetçi olmaktadır. Başvuran, bu bağlamda AİHS’nin 5/3 maddesine
atıfta bulunmaktadır.
Hükümet, bu iddiaya karşı çıkmaktadır.
AİHM, dikkate alınacak tutukluluk süresinin başvuranın yakalandığı tarih olan 26 Kasım
1997 tarihinde başladığını ve serbest bırakıldığı tarih olan 8 Eylül 2004 tarihinde sona erdiğini
gözlemlemektedir. Bu durumda, sözkonusu süre yaklaşık altı yıl dokuz ay sürmüştür.
A. Kabuledilebilirliğe ilişkin
AİHS’nin 35. maddesinin 3. paragrafı çerçevesinde başvurunun dayanaktan yoksun
olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca, başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru
bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle başvuru kabuledilebilir niteliktedir.
B. Esas
Hükümet, AİHM’nin hiçbir zaman tutukluluk hali kapsamında belirli bir süre belirtemediğini
ve sözkonusu sürenin her davanın kendi özgü koşularına bağlı olduğunu savunmaktadır.
Mevcut davada, atılı suçların niteliği ve sayısı ile sanıkların sayısı göz önüne alındığında,
başvuranın tutuklu tutulması, suçun tekerrürü, firar ve kanıtların ortadan kaldırılması
tehlikesinin önlenmesinde gerekliydi. Ayrıca Hükümet, duruşma tutanaklarını talep ederek,
sanıkların ve avukatlarının da davanın uzamasına katkı sağladıklarını savunmaktadır.
Başvuran, sözkonusu argümanlara karşı çıkmaktadır ve davanın uzun süre tutuklu kalmayı
haklı kılacak nitelikte bir karmaşıklığının bulunmadığını ileri sürmektedir. Ayrıca, ulusal
mahkemeler, başvuranın tutukluluk halinin devamını basmakalıp gerekçelere dayandırmak ile
yetinmiştir.
AİHM, belirli bir durumda bir sanığın tutuklu yargılanma süresinin makul süre sınırını
geçmemesine özen göstermenin, ilk olarak ulusal hukuk mercilerinin üzerine düşen bir görev
olduğunu hatırlatmaktadır. Bu amaçla, masumiyet karinesi uyarınca, kişisel özgürlüğe saygı
kuralına bir istisna olan tutukluluğu haklı kılan kamu çıkarı gerekliliğinin gerçekten var olup
olmadığını ortaya çıkaracak bütün unsurları incelemeli ve serbest bırakılmayı reddettiği
kararlarında bunları gerekçelendirmelidir. AİHM, AİHS’nin 5/3 maddesinin ihlal edilip
edilmediğini, esasen, söz konusu kararlarda yer alan gerekçelere ve başvurularında ilgilinin
belirttiği reddedilemeyen olaylara dayanarak belirlemelidir (bakınız, Assenov ve diğerleriBulgaristan, 28 Ekim 1998 tarihli karar).
AİHM, tutukluluk halinin yalnızca kamu düzeni gerçekten tehdit altında olduğunda meşru
olabileceğini, tutukluluk halinin devamının erken verilmiş özgürlükten yoksun bırakma cezası
olmaması gerektiğini hatırlatır (bakınız, Letellier-Fransa, 26 Haziran 1991 tarihli karar ve
I.A.-Fransa, 23 Eylül 1998 tarihli karar).
Bu bağlamda, yakalanan bir kişinin suç işlediği şüphesini uyandıracak makul nedenlerin
sürekliliği, tutukluluk halinin devamı için sine qua non koşuludur ancak bir süre sonra bu da
yeterli değildir; dolayısıyla AİHM, adli makamlar tarafından kabul edilen diğer gerekçelerin,
özgürlükten yoksun bırakmayı haklı göstermeye devam edip etmediğini ortaya koymalıdır. Bu
gerekçeler “uygun” ve “yeterli” olduğu takdirde, AİHM bunun üzerine yetkili ulusal
makamların “yargılamanın devamına özel bir ihtimam gösterip göstermediğini araştırmalıdır
(bakınız, diğerleri arasından, Mansur-Türkiye, 8 Haziran 1995 tarihli karar ve Ali Hıdır PolatTürkiye, başvuru no: 61446/00, 5 Nisan 2005).
Dosya unsurlarından, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin, her duruşmanın sonunda düzenli bir
şekilde, atılı suçun niteliği, kanıtların durumu, dosyanın içeriği, tutuklandığı tarih ve
tutukluluk süresi gibi neredeyse aynı hatta basmakalıp gerekçelere dayanarak ilgilinin
tutukluluk halinin devamına karar verdiğine ulaşılmaktadır. Devlet Güvenlik Mahkemesi, bir
kere başvuranın firar riskini belirtmiştir.
Ayrıca AİHM, firar tehlikesinin sadece verilen cezanın ağırlığına göre değil aynı zamanda
firar tehlikesinin mevcudiyetini teyit edebilen veya tutuklu tutulmayı haklı kılamayacak
derecede düşük olduğunu ortaya koyabilen ilgili tamamlayıcı öğelerin tamamı ışığında
değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir (bakınız, diğerleri arasından, Letellier).
AİHM’ye göre, “delillerin durumu” suçluluğun ciddi göstergelerinin var olduğunu ve var
olmaya devam ettiğini anlama imkanı sunmuş olsa da ve genel olarak bu koşullar uygun
etkenleri oluşturabilse de bu davada sözkonusu koşullar, bu kadar uzun bir süre başvuranın
tutuklu kalmaya devam etmesini tek başına haklı gösteremez (sözü edilen Mansur).
Bu durumda, AİHM, ihtilaflı tutukluluk süresince başvuranın tutukluluk halinin devam
etmesinin AİHS’nin 5/3 maddesini ihlal ettiğine kanaat getirmektedir.
II. AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA
A. Tazminat
Başvuran, maruz kaldığı manevi zarar için 12.000 Euro talep etmektedir.
Hükümet, sözkonusu iddialara karşı çıkmaktadır.
AİHM, başvurana 4.900 Euro manevi tazminat ödenmesinin uygun olacağı kanaatindedir.
B. Yargılama masraf ve giderleri
Başvuran, avukatlık ücreti olarak 5.000 YTL [yaklaşık 2.480 Euro] ve AİHM önünde yapmış
olduğu masraf ve giderler için 210 YTL [yaklaşık 104 Euro] talep etmektedir. Başvuran, saati
200 YTL’lik [yaklaşık 99 Euro] bir avukatlık ücret sözleşmesi ile masraf dekontunu belge
olarak sunmaktadır.
Hükümet, bu iddialara karşı çıkmaktadır.
AİHM, içtihadına göre, bir başvuran, yargılama masraf ve giderlerinin geri ödemesini ancak
gerçekliği, gerekliliği ve makul oranda olduğu ortaya konulduğu sürece elde edebilir. Mevcut
davada sahip olduğu unsurları ve yukarıda sözü edilen kriterleri göz önüne alarak, AİHM,
AİHM önündeki yargılama için başvurana 1.500 Euro ödenmesinin makul olacağı
kanaatindedir.
C. Gecikme faizi
Gecikme faizi Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı orana üç
puanlık bir artış eklenerek belirlenecektir.
BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, AİHM, OYBİRLİĞİYLE,
1. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna;
2. AİHS’nin 5/3 maddesinin ihlal edildiğine;
3. a) AİHS’nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde,
ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek üzere, Savunmacı Devlet
tarafından başvurana:
i. her türlü vergiden muaf tutularak, 4.900 Euro (dört bin dokuz yüz Euro) manevi tazminat
ödenmesine;
ii. her türlü vergiden muaf tutarak yargılama masraf ve giderleri için 1.500 Euro (bin beş yüz
Euro) ödenmesine;
b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet
tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç
puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına;
4. Adil tatmine ilişkin diğer tüm taleplerin reddine;
KARAR VERMİŞTİR.
İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3.
paragraflarına uygun olarak 23 Eylül 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir.
—— • ——
OKTAY İNCEKARA
Başvuru No:1700/05
23 Eylül 2008
İKİNCİ DAİRE
Dostane Çözüm
OLAYLAR
Türk vatandaşı olan başvuran Oktay İncekara, 1946 doğumlu olup İstanbul’da ikamet
etmektedir. Başvuran, AİHM önünde İstanbul Barosu avukatlarından Y. Baysal tarafından
temsil edilmektedir.
Tarafların aktardığı şekliyle dava olayları şu şekilde özetlenebilir:
1972 ve 1979 yılları arasında başvuran, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı bir
hastanede radyoloji bölümünde asistan olarak görev yapmıştır.
90’lı yılların başında, başvuran, hizmet süresinin hesaplanması ve radyoloji bölümünde
çalışanlara ve X ışınlarına maruz kalanlara tanınan ek tazminattan yararlanabilmek amacıyla
yetkili makamlara başvuruda bulunmuştur.
5 Ocak 1993 tarihli bir mektup ile İstanbul Üniversitesi, başvuranın ek tazminat için yeterli
koşulları yerine getirmediğini başvuranın bilgisine sunmuştur.
1 Mart 1993 tarihinde, Üniversite’nin sözkonusu kararına itiraz ederek başvuran, İstanbul
İdare Mahkemesi’nde karar hakkında iptal davası açmıştır. 21 Aralık 1995 tarihli bir karar ile
İstanbul İdare Mahkemesi, başvuranın talebini reddetmiştir.
25 Şubat 1999 tarihinde, Danıştay, dava konusu olayların değerlendirilmesinde hata yapıldığı
gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Danıştay ayrıca, 7 Haziran 2000
tarihinde İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan karar düzeltme talebini de reddetmiştir.
Kararı yeniden inceleyen mahkeme, 22 Aralık 2000 tarihli bir kararla başvuranı haklı bulmuş
ve ihtilaflı kararı iptal etmiştir.
22 Eylül 2004 tarihinde, Danıştay, sözkonusu kararı onamış ve 29 Mayıs 2007 tarihinde
Üniversite tarafından yapılan karar düzeltme talebini reddetmiştir.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
ŞİKAYETLER
AİHS’nin 6/1 maddesine atıfta bulunarak, başvuran, idari yargılama süresinden şikayetçi
olmaktadır.
AİHS’nin 13. maddesine atıfta bulunarak, başvuran, dava konusu yargılama süresine itiraz
etmek için iç hukukta başvuru yolunun bulunmayışından da şikayetçidir.
HUKUK
AİHM, Hükümet’ten izleyen beyanı almıştır:
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin AİHM önünde bulunan başvuruyu dostane çözüme
kavuşturmak üzere, Oktay İncekara’ya karşılıksız olarak 6.000 Euro (altı bin Euro) tutarında
ödeme yapmayı önerdiğini bildiririm.
Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm
vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi
uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru
üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde
yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına
kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan
fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu tutarın ödenmesi, davanın nihai çözüme
kavuşturulmasını teşkil edecektir.”
AİHM, başvuran taraf tarafından imzalanan izleyen beyanı almıştır:
“Başvuranın avukatı olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, AİHM’de görülmekte olan
yukarıda belirtilen başvuru kaynaklı davanın dostane çözüme kavuşturulması amacıyla, Oktay
İncekara’ya karşılıksız olarak 6.000 Euro (altı bin Euro) tutarını ödemeye hazır olduğunu not
ediyorum.
Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm
vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi
uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru
üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde
yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına
kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan
fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır.
Bu öneriyi kabul etmekte ve söz konusu başvuruya yol açan olaylar hususunda Türkiye
Cumhuriyeti aleyhindeki diğer tüm taleplerden vazgeçmekteyim. Davanın nihai sonuca
ulaştığını bildiririm.”
AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözümü kaydeder. Bu çözümün Sözleşme ve
Eki Protokoller’de tanımlanan insan haklarına saygı ilkesine uygun olduğu kanaatinde olup,
diğer taraftan, başvurunun incelenmesine devam etmeyi haklı gösterecek kamu düzenine
ilişkin hiçbir gerekçe görmemektedir (AİHS’nin 37/1 maddesi in fine). Sonuç olarak,
AİHS’nin 29 / 3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın zabıttan düşürülmesi
uygun olacaktır.
BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİYLE,
Başvurunun kayıttan düşürülmesine karar vermiştir.
—— • ——
PAŞAOĞLU/Türkiye Davası*
Başvuru No: 8932/03
Strazburg
8 Temmuz 2008
İKİNCİ DAİRE
USUL
Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (8932/03) no’lu davanın nedeni (T.C. vatandaşı)
Turan Paşaoğlu’nun (başvuran) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) 17 Ocak 2003
tarihinde Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi’nin (AİHS)
34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur.
Başvuran, AİHM önünde Ankara Barosu avukatlarından E. Saraçoğlu ve D. Sanlı tarafından
temsil edilmektedir.
OLAYLAR
1963 doğumlu olan başvuran Selanik’te ikamet etmektedir.
Yunan vatandaşı bir kadınla evli olan başvuran bir çocuk babasıdır.
Başvuran pasaport süresinin uzatılması talebiyle 18 Ekim 1999 tarihinde Türkiye’nin Selanik
Başkonsolosluğu’na başvuruda bulunmuştur. İçişleri Bakanlığı’nın talimatı üzerine
başvuranın bu talebi reddedilmiştir.
Aynı gün başvuran Başkonsolos’a müracaat ederek hangi gerekçelerle başvurusunun
reddedildiği hakkında bilgi talebinde bulunmuştur.
Başvuranın avukatı, hangi gerekçelerle başvurana yönelik tahdit fişi tanzim edildiği
konusunda bilgi edinmek maksadıyla 27 Ekim 1999 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne
başvurmuştur.
Emniyet Genel Müdürlüğü 9 Kasım 1999 tarihinde İstanbul Valiliği’ne, başvuranın
yurtdışında kalmasının ve kendisine pasaport verilmesinin 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun
3463 sayılı Kanunla değişik 22. maddesi uyarınca ülke güvenliği açısından sakıncalı
olduğunu bu nedenle de başvuranla ilgili olarak bir tahdit fişi tanzim edildiği bilgi vermiştir.
Başvuranın avukatı 10 Kasım 1999 tarihinde başvuranın konu edildiği sınırlama tedbirine
ilişkin bilgi talebiyle Emniyet Müdürlüğü’ne başvurmuştur.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara Valiliği’ne başvuranın yurtdışında
kalmasının ve kendisine pasaport verilmesinin 5682 sayılı Pasaport Kanunun 22. maddesi
uyarınca ülke güvenliği açısından sakıncalı olduğunu bu nedenle de başvuranla ilgili olarak
bir tahdit fişi tanzim edildiği bilgisini vermiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü bu çerçevede
genel güvenlik gerekçeleriyle başvuranla ilgili olarak bir tahdit fişi tanzim edildiğine dikkat
çekmiştir.
Aynı gün Dışişleri Bakanlığı’ndan dış temsilciliğine başvuranın pasaportuna el konularak
İstanbul Valiliği’ne gönderilmesi talimatı vermesi talebinde bulunmuştur.
Başvuran 13 Aralık 1999 tarihinde yurtdışına çıkış yasağının iptali ve yürütmesinin
durdurulmasına yönelik olarak Ankara İdare Mahkemesi önünde bir dava açmıştır.
Savunma Bakanlığı savunma layihasında, başvuranın, ‘Pontus’ propagandası yaptığı
gerekçesiyle hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunan Yunan yazar Georgios Andreadis’in
damadı olduğunu, bir turizm şirketi işlettiğini ve Yunanistan’dan Türkiye’ye turlar
düzenlediğini belirterek bu turlarda ‘Pontus’ propagandası yapabileceğini savunmuştur.
Bakanlık ayrıca 16 Temmuz 1999 tarihli bir bakanlık kararıyla başvuranın yurtdışında
kalmasının ve pasaport talebinin yerine getirilmesinin 5682 sayılı Kanun’un 22. maddesi
bakımından ülke güvenliği açısından sakıncalı olduğunu belirtmiştir.
İdare Mahkemesi 10 Şubat 2000 tarihinde yürütmenin durdurulması talebini reddetmiştir.
Davaya bakan hakimlerden biri, hakkında herhangi bir ceza mahkumiyeti bulunmayan
başvurana isnat edilen olayların hiçbir kanıt unsuruyla ortaya konulamadığı gerekçesiyle bu
karara muhalefet etmiştir. Sözkonusu hakim Yunanistan ile Türkiye arasındaki mevcut
yakınlaşmanın göz önünde bulundurularak ihtilaf konusu tedbirin yürütmesinin durdurulması
gerektiğini savunmuştur.
Başvuran yürütmenin durdurulması yönündeki talebinin reddi kararına 2 Mart 2000 tarihinde
itiraz etmiştir.
İdare Mahkemesi bu itirazı 8 Mart 2000 tarihinde reddetmiştir.
İdare Mahkemesi 5 Ekim 2000 tarihinde başvuranın iptal başvurusunu reddetmiştir. Bu
doğrultuda ihtilaf konusu kısıtlama tedbirinin yasal temeline dikkat çeken mahkeme,
başvuranın kayınpederi tarafından eğitilen turist gruplarıyla Türkiye’ye seyahat düzenlemek
suretiyle Helenizm propagandası yaptığının dosya unsurlarıyla sabit olduğu kanaatine varmış
ve bu durumun ülke güvenliği açısından bir tehdit arz edebileceğini belirtmiştir.
Başvuran, ilke derece mahkemesi kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle 1
Aralık 2000 tarihinde Danıştay’a başvurmuştur. Başvuran, cezaların kişiselliği ilkesinin
çiğnendiğini ve Türkiye’ye dönmesinin engellenmesine yönelik tedbirlerin kanundışı
olduğunu iddia etmiştir. Başvuran ayrıca sözkonusu turizm şirketinin artık hissedarı
olmadığını belirtmiştir.
Danıştay 7 Şubat 2001 tarihinde başvuranın yürütmenin durdurulması talebini reddetmiştir.
25 Ekim 2001 tarihinde Danıştay ilk derece mahkemesinin kararının yasaya ve usul
kaidelerine uygun olduğu ve itiraz gerekçelerinin bu kararın bozulmasını haklı çıkaracak
nitelikte olmadığı hükmüne vararak iptal başvurusunu reddetmiştir.
Başvuran 19 Aralık 2001 tarihinde bu karara itiraz etmiştir.
Danıştay 15 Mayıs 2002 tarihinde verdiği bir kararla sözkonusu itirazı reddetmiştir. Bu karar
başvurana 9 Ağustos 2002 tarihinde tebliğ edilmiştir.
21 Ağustos 2002 tarihinde İstanbul DGM Başsavcısı, Devletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde
propaganda yaptığı gerekçesiyle başvuran hakkında bir arama müzekkeresi çıkarmıştır.
Başvuran 26 Şubat 2004 tarihinde Türkiye’nin Madrid’deki temsilciliği nezdinde yeniden bir
pasaport talebinde bulunmuştur.
İstanbul Valiliği 15 Nisan 2004 tarihinde, Devletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde
propaganda yaptığı gerekçesiyle İstanbul DGM Başsavcılığı tarafından başvuran hakkında bir
arama müzekkeresi çıkarıldığı konusunda İçişleri Bakanlığı ve Türkiye’nin Madrid’deki
temsilciliğine bilgi vermiştir.
İçişleri Bakanlığı 28 Nisan 2004 tarihinde Türkiye’nin Madrid’deki temsilciliğini başvuranın
pasaport talebini reddetmeye ancak kendisine kısa süreli ‘seyahat belgesi’ verilmek suretiyle
Türkiye’ye dönmesini teşvik etmeye davet etmiştir.
Başvuran 13 Ekim 2004 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na hakkındaki tahdit fişinin iptal edilerek
bir pasaport verilmesi için bir dilekçe yazmıştır.
İçişleri Bakanlığı 7 Mart 2005’te, genel güvenlik bakımından ve daha evvel idare
mahkemelerince alınan kararlara istinaden sözkonusu iptal talebinin yerine getirilmesinin
uygun olmayacağı kanaatine varmıştır.
Başvuranın avukatı 11 Mart 2005’te, müvekkili hakkındaki pasaport yasağının hala devam
edip etmediği ve şayet bu yasak devam ediyorsa pasaport yasaklarının kaldırılmasını öngören
genelgenin kabulü halinde kaldırılıp kaldırılamayacağı konularında İçişleri Bakanlığı Emniyet
Genel Müdürlüğü’nden bilgi istemiştir.
17 Mart 2005 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü, başvuranın avukatına tebliğ edilmek üzere
Ankara Valiliği’ne idare mahkemelerince alınan konuyla ilgili kararlara istinaden başvuran
hakkındaki tahdit fişinin iptal edilmesine yer olmadığı kanaatine varmıştır.
3 Mayıs 2005’te TBMM Dilekçe Komisyonu pasaport yasağıyla ilgili bir dilekçeye cevap
verilmemesini kararlaştırmıştır.
HUKUK
I. AİHS’NİN 8. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA
Başvuran pasaport verilmesi konusunda konulan idari tahditten, ulusal makamların pasaport
süresini uzatmayı reddetmesinden ve buna bağlı olarak özgürlüğünün, özel hayatının ve aile
hayatının ihlal edildiğinden şikayetçi olmaktadır. Başvuran bu hususta AİHS’nin 8.
maddesine atıfta bulunmaktadır.
Hükümet bu sava karşı çıkmaktadır.
A. Kabuledilebilirliğe ilişkin
AİHM AİHS’nin 3573 maddesi bakımından bu şikayetin açıkça dayanaktan yoksun
olmadığını tespit etmektedir. Ayrıca bu şikayetin başka herhangi bir kabuledilemezlik
gerekçesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetin kabuledilebilir ilan edilmesi yerinde
olacaktır.
B. Esasa ilişkin
Hükümet kişiler arasında ‘yakın kişisel bağlar’ olmasının AİHS’nin 8. maddesi anlamında bir
aile hayatının mevcut olmasının olmazsa olmaz koşulu olduğunu hatırlatarak mevcut davada,
başvuranın eşi ve çocuğuyla birlikte Türkiye’de yaşamasının engellenmediği gibi başvuranın
Türkiye’deki aile fertleriyle ‘sıkı bağları’ olduğunu kesinlikle kanıtlayamadığını
belirtmektedir.
Hükümet ayrıca, başvuranın 4 No’lu Ek Protokol’ün 2. maddesi bakımından mağduriyet
iddiasında bulunabileceği kabul edilse dahi sözkonusu protokolün Türkiye tarafından
onaylanmadığını anımsatmaktadır. Hükümet, AİHM’nin mevcut davada bir müdahale olduğu
kanaatine varması gerekse bile, bu müdahalenin Pasaport Kanunu ile öngörülmüş olduğunu
ve ulusal güvenliğin ve kamu düzeninin korunması gibi meşru bir amaç taşıdığını
belirtmektedir. Hükümet Pasaport Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca her Türk vatandaşına
Türkiye’ye girme hakkı verildiğini bu cihetle başvuranın ikametgahını Türkiye’ye nakledip
ailesiyle birlikte yerleşebileceğini belirtmektedir.
Başvuran kendisine ilişkin kısıtlamanın hiçbir gerçek olaya dayanmadığını ve Hükümetin
hangi davranışının ulusal güvenliğe ve kamu düzenine zarar verdiği konusunda herhangi bir
izahat vermediğini iddia etmektedir. Başvuran ayrıca, Pasaport Kanunu’nun 3. maddesi
uyarınca kendisine sunulan Türkiye’ye dönme imkanının Türk topraklarını terk etme imkanı
tanınmadığı sürece etkili olmayacağını belirtmektedir. İlgili bu çerçevede bölücü propaganda
yaptığı gerekçesiyle hakkında bir suçlamada bulunulduğunu öğrendiğine dikkat çekmektedir.
İlgili, annesi, erkek ve kız kardeşlerinin ayrıca amca ve halalarının Türkiye’de yaşadığını
belirterek kendisine ilişkin kısıtlamanın aile hayatına, ticari faaliyetlerine ve mal ve
mülklerine erişimine zarar verdiğini iddia etmektedir.
AİHM, alınan bir tedbir sonucu bir kimsenin sözgelimi pasaport gibi bir seyahat belgesinden
yoksun bırakılmasının hiç kuşkusuz 4 No’lu Ek Protokol’ün 2. maddesinde güvence altına
alındığı haliyle serbest dolaşım özgürlüğünün kullanılmasına yönelik bir müdahale olarak
değerlendirileceğini anımsatır (Baumann – Fransa, no: 33592/96, prg. 62, daha yakın tarihli,
Sissanis – Romanya, no: 23468/02, prg. 63, 25 Ocak 2007). Ancak bu protokol Türkiye
tarafından imzalanmış fakat onaylanmamıştır. Bu nedenle sözkonusu protokol hükümleri
mevcut davada uygulanamaz.
Bununla birlikte AİHM, 8. madde hükümlerinin 4 No’lu Ek Protokol’ün 2. maddesinin
hükümleriyle tebdil edilemeyeceğine dikkat çekmekle birlikte sözkonusu protokol maddesi
hükmüyle 8. madde arasında sıkı bir bağ olduğunu da kabul eder. Bu vesileyle AİHM, serbest
dolaşımın ve bilhassa da sınır ötesi serbest dolaşımın özel hayatın gelişmesi açısından esas
olarak değerlendirildiği bir çağda birçok ülkeye yayılan aile bağları olan kişiler sözkonusu
olduğunda kendi yargısına tabi bir kişiye herhangi bir gerekçe göstermeksizin bu özgürlüğü
vermeyi reddetmesinin o Devlet için yükümlülüklerinin ciddi ihlalini teşkil ettiğini ifade eder
(bkz. İletmiş – Türkiye, no: 29871/96, prg. 50).
Halihazırda AİHM başvuranın eşi ve çocuğuyla birlikte Yunanistan’da ikamet ettiğini,
başvuranın annesinin ve erkek ve kız kardeşlerinin ise Türkiye’de yaşadığını
gözlemlemektedir. Başvurana, gerektiğinde Türkiye’ye gidebilmesine imkan tanıyan bir
‘seyahat belgesi’ hakkı verilmişse de başvuran bu ülkeye gittikten sonra pasaportu olmadan
eşinin ve kızının ikamet ettiği Yunanistan’a dönemezdi. Bu itibarla AİHM, pasaport
verilmesine yönelik idari kısıtlamaların ve yetkili makamların başvuranın pasaport süresinin
uzatılmasını reddetmelerinin başvuranın özel hayatına ve aile hayatına saygı hakkına yönelik
bir müdahale teşkil ettiği kanısına varmaktadır. AİHM esasen yeterince sağlam kişisel bağlar
bulunduğunu ancak sözkonusu tedbirin uygulanması nedeniyle bu bağların ciddi biçimde
etkilendiğini değerlendirmektedir.
Bu müdahale 5682 sayılı Pasaport Kanunu ile öngörülmüş olup AİHS’nin 8. maddesinin
ikinci paragrafı anlamında ulusal güvenliğin muhafazası gibi meşru bir amaç taşımaktaydı.
Bundan sonra sözkonusu müdahalenin demokratik bir toplumda zorunlu olup olmadığının
yani acil bir sosyal ihtiyaca cevap verip vermediğinin ve gözetilen amaçla orantılı olup
olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede AİHM, ihtilaf konusu tedbirin bir cezai takibattan ya da başvuran aleyhinde
verilen bir hapsen tazyik cezasının infaz edilmesinden kaynaklanmayıp İçişleri Bakanlığı
tarafından tanzim edilmiş bir ‘tahdit fişine’ istinaden idari kolluk tarafından alınan önleyici
nitelikte bir tedbir teşkil ettiğini gözlemlemektedir. Başvuranın sözkonusu tedbire bu konulara
bakan idare mahkemeleri önünde itiraz edebildiği doğrudur. Ancak sözkonusu mahkemeler,
başvuranın evlenme yoluyla akrabalık tesis ettiği Georgios Andreadis ile arasındaki bağa ve
bakanlık tarafından tanzim edilmiş bulunan, başvuranın erişiminin mümkün olmadığı bir
‘tahdit fişine’ istinaden bu tedbiri haklı bularak ilgilinin Devletin bölünmez bütünlüğü
aleyhinde propaganda yaptığı hükmüne varmışlardır.
Bu çerçevede AİHM idare mahkemelerinin başvuran hakkında herhangi bir ceza
mahkumiyeti ya da cezai takibat bulunmamasına rağmen bu karara vardıklarını tespit
etmektedir. Önleyici tedbirlerin meşru amacına bağlı yarar, mevcut davadaki gibi durumlarda,
zamanla ağırlığını yitirir (İletmiş, adıgeçen, prg. 46-47). AİHM ihtilaf konusu tedbirin tüm
idari süreç boyunca yani yaklaşık dört yılı aşkın bir süre devam ettiği halde başvurana isnat
edilen, iç hukuk gereğince suç teşkil eden olaylarla ilgili olarak herhangi bir ithamda
bulunulmamış olmasını görmezden gelemez. Sonuç olarak bu idari sürecin sona ermesiyle
birlikte başvuran hakkında cezai takibat başlatılmıştır.
Bu itibarla AİHM gizli bakanlık verilerine dayanan belirginlikten yoksun ihtilaf konusu
tedbirin devam ettirilmesinin başvuranın hayatında yol açtığı belirsizlik ve sarsıntıyı hesaba
katmalıdır. Başvuranın olayların meydana geldiği dönemdeki şahsi ve ailevi durumunu göz
önünde bulunduran AİHM hiçbir cezai ithamda bulunulmamış olmasına rağmen sözkonusu
tedbirin bu denli uzun bir süre boyunca devam ettirilmesinin orantısız olduğu ve ‘demokratik
bir toplumda zorunlu’ olarak addedilemeyeceği kanaatine varmaktadır.
Dolayısıyla AİHS’nin 8. maddesi ihlal edilmiştir.
II. AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA
A. Tazminat
Başvuran yaşadığı gelir kaybı nedeniyle 150.000 Euro maddi tazminat, maruz kaldığını iddia
ettiği manevi zarar için ise 200.000 Euro tazminat talep etmektedir.
Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir.
Gelir kaybı iddiasına ilişkin olarak AİHM başvuran tarafından sunulan belgelerin uğradığını
iddia ettiği zararlarını kanıtlaması için yeterli olmadığını değerlendirmektedir. Buna karşın
AİHM maruz kaldığı manevi zarar için başvurana 5.000 Euro ödenmesinin yerinde olacağına
hükmetmektedir.
B. Yargılama masraf ve giderleri
Başvuran ulusal mahkemeler önünde yaptığı masraf ve harcamalar için 215,93 YTL (yaklaşık
112 Euro) talep etmektedir. Başvuran, başvuruyu yaptığı sırada avukatına ödediği 300 YTL
tutarındaki avukatlık ücretinin iadesini talep etmektedir. Başvuran bu talebini desteklemek
üzere Ankara Barosu tarafından belirlenen asgari avukatlık ücret tarifesini ve ulusal
mahkemeler önünde yaptığı masrafları gösterir makbuzları ve başvurunun AİHM’ye
sunulmasıyla ilgili faturayı sunmaktadır.
Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir.
AİHM’nin içtihadına göre bir başvurana yaptığı masraf ve harcamaların iadesi ancak bu
masraf ve harcamaların gerçekliği, gerekliliği ve makul oranda olduğu ortaya konulduğu
müddetçe mümkündür. Elindeki unsurları ve yukarıda anılan kıstasları dikkate alan AİHM
tüm masraf ve giderleri için başvurana 267 Euro ödenmesine hükmetmektedir.
C. Gecikme faizi
AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç
puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir.
BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİ İLE
1. Başvurunun geriye kalanının kabuledilebilir ilan edilmesine ;
2. AİHS’nin 8. maddesinin ihlal edildiğine ;
3. a) AİHS’nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde,
döviz kuru üzerinden YTL.’ye çevrilmek üzere Savunmacı Hükümet tarafından başvurana
i. yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak manevi tazminat için 5.000 Euro
(beş bin Euro) ödenmesine;
ii. yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak yargılama masraf ve giderleri için
267 Euro (iki yüz altmış yedi Euro) ödenmesine;
b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet
tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan
fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına;
4. Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine;
Karar vermiştir.
İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3.
paragraflarına uygun olarak 8 Temmuz 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir.
—— • ——
SAMSA/Türkiye Davası*
Başvuru No: 3372/05
Strazburg
1 Temmuz 2008
İKİNCİ DAİRE
USUL
Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan 3372/05 numaralı başvurunun nedeni T.C. vatandaşı
Nurettin Samsa’nın (başvuran) 6 Aralık 2004 tarihinde Temel İnsan Hakları ve Özgürlüklerini
güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 34. maddesi uyarınca
yapmış olduğu başvurudur.
Başvuran Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde Gaziantep barosu avukatlarından
N. M. Demir tarafından temsil edilmektedir.
OLAYLAR
DAVANIN KOŞULLARI
Başvuran 1976 doğumlu olup Gaziantep’te ikamet etmektedir.
Başvuran 7 Ekim 1998 tarihinde evrakta sahtecilik şüphesi ile polis tarafından ifadesi
alınmıştır. Başvuran vermiş olduğu ifadelerinde hakkında yapılan suçlamaları reddetmiştir.
Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı 13 Ekim 1998 tarihli bir iddianame
ile eski TCK’nın 345. maddesine dayalı olarak evrakta sahtecilik suçundan başvuran hakkında
ceza davası açmıştır.
Bu ithamlar dikkate alınarak, polis akademisi giriş sınavını kazanmasına rağmen polislik
mesleğinden men edilmiştir.
Asliye Ceza Mahkemesi 15 Ekim 1998 ve 24 Ekim 2003 tarihleri arasında on iki duruşma
gerçekleştirmiş, duruşmalar sırasında başvuranın ya da avukatının huzurunda tarafları,
tanıkları ve İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanlarını dinlemiştir.
Asliye Ceza Mahkemesi 24 Ekim 2003 tarihinde dosyada yer alan unsurlar ışığında ve
başvurana yapılan suçlamaları dikkate alarak bu eylemlerin eski TCK’nın 345. maddesinin
değil 342. maddesinin alanına girdiğine itibar ederek Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi lehine
yetkisizlik kararı vermiştir.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
Ağır Ceza Mahkemesi 14 Kasım 2003 ve 21 Haziran 2004 tarihleri arasında üç duruşma
gerçekleştirmiş, tarafları ve tanıkları dinlemiştir. Mahkemeye çağrıldığı halde başvuran 24
Mart 2004 tarihli duruşmaya katılmamıştır ve mahkeme duruşmanın 21 Haziran 2004 tarihine
ertelenmesine karar vermiştir.
Ağır Ceza mahkemesi 21 Haziran 2004 tarihinde delil yetersizliğinden başvuranı beraat
ettirmiştir. Temyize gidilmediğinden, karar nihai hale gelmiştir.
HUKUK
I. AİHS’NİN 6/1 MADDESİ’NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA
Başvuran yargılamanın uzunluğunun AİHS’nin 6/1 maddesinde öngörülen «makul süre»
ilkesinin ihlaline yol açtığını ileri sürmektedir.
Hükümet bu iddiaya karşı çıkmakta, bilhassa başvuranın tutumunun ve davanın karmaşık
yapısının davanın sonuçlanmasını geciktirdiğinin altını çizmektedir.
A. Kabuledilebilirlik hakkında
AİHS’nin 35. maddesinin 3. paragrafı çerçevesinde başvurunun dayanaktan yoksun
olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru
bulunmadığını tespit eder.
B. Esasa dair
Hükümet dikkate alınması gereken dönemin başvuranın iddia ettiğinin aksine hakkında
yapılan suçlamalardan haberdar olduğu 7 Ekim 1998 tarihinde değil, Asliye Ceza
Mahkemesi’nin davayı görmeye başladığı 13 Ekim 1998 tarihinde başladığını ifade
etmektedir. Taraflar bu dönemin Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu beraat kararı ile
tamamlandığında hemfikirdir.
AİHM ceza sürecinin uzunluğunun incelenmesinde dikkate alınacak dönemin bir kimsenin
özerk ve kelimenin tam anlamıyla kesin olarak «itham edildiği» gün başladığını ve son yargı
aşamasında suçunun sabit bulunması veya serbest bırakılması ile sona erdiğini
hatırlatmaktadır (Bkz. diğerleri arasında, Corigliano-İtalya kararı, 10 Aralık 1982 ve
Imbrioscia-İsviçre kararı, 24 Kasım 1993).
Sonuç itibarıyla, incelenmesi gereken dönem başvuranın polis tarafından dinlendiği 7 Ekim
1998 tarihinde başlamakta ve ilk derece mahkemesinde hakkında yapılan suçlamalardan
beraat ettiği 21 Haziran 2004 tarihinde sona ermektedir. Temyize gidilmediğinden sözü edilen
karar bu son tarihte nihai hale gelmiştir. Bahse konu süreç tek dereceli yargıda yaklaşık beş
yıl sekiz aydır.
Esasa gelince, AİHM yargılama süresinin uygunluğunun davanın şartları ışığında ve özellikle
de davanın karmaşıklığı ile başvuran ve ilgili mercilerin tutumu gibi, içtihadında yerleşmiş
ölçütlere bakılarak değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatır (Bkz. diğer birçokları arasında,
Pelissier ve Sassi-Fransa kararı, no: 25444/94).
AİHM sözkonusu davanın pek çok bilirkişi incelemesini gerektirdiği cihetle, bir ölçüde
karmaşık bir yapısının olduğunu tespit eder.
Tarafların tutumuna gelince, AİHM Asliye Ceza Mahkemesi önündeki yargılamayı geciktirici
başvurana yüklenebilecek herhangi bir ihmalin olmadığını kaydetmektedir. Başvuran bizzat
kendisi veya temsilcisi aracılığıyla mahkeme tarafından yapılan duruşmaların tamamında
hazır bulunmuştur. Buna karşın, başvuran Ağır Ceza Mahkemesi önünde halka açık yapılan
üç duruşmadan 24 Mart 2004 tarihli olanında mahkemeye çağrıldığı halde gelmemiştir.
Mahkeme bunun üzerine duruşmayı başvuranın huzurunda kararını verdiği 21 Haziran 2004
tarihine ertelemiştir. Bu ise mezkur yargılamayı yaklaşık üç ay geciktirmiştir.
AİHM bununla birlikte Asliye Ceza Mahkemesi’nin beşinci yılın sonunda sözü edilen davada
Ağır Ceza Mahkemesi lehine yetkisizlik kararı verdiğini tespit etmektedir. Fakat yine de
dosyada bu denli uzun bir süreyi haklı gösterecek herhangi bir unsur yer almamaktadır.
AİHM bu başvurudakine benzer şikayetleri daha önce de incelediğini ve AİHS’nin 6/1
maddesinin ihlal edildiği sonucuna vardığını hatırlatır (Bkz. sözü edilen Pelissier ve Sassi
kararı).
AİHM mahkemeye sunulan tüm delil unsurlarının incelediğini, Hükümetin Mahkemenin bu
davada farklı bir sonuca ulaşmasını sağlayacak ikna edici hiçbir tespit ve delil sunmadığına
itibar etmektedir. Mahkemenin bu yöndeki yerleşik içtihadı ışığında AİHM, sözkonusu yargı
sürecinin aşırı olduğu ve «makul süre» koşulunu karşılamadığı sonucuna varmaktadır.
Bu nedenle AİHS’nin 6/1 maddesi ihlal edilmiştir.
II. AİHS’NİN 13. MADDESİ’NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA
Başvuran Türkiye’de yargılamanın uzunluğuna karşı çıkacak başvuru yolunun mevcut
olmadığından şikayetçidir ve AİHS’nin 13. maddesine atıfta bulunmaktadır.
Hükümet kabuledilebilirlik ve davanın esasına ilişkin 3 Aralık 2007 tarihli görüşlerinde
argümanlarını sunmamıştır.
Başvuran 18 Ocak 2008 tarihli cevaben sunduğu görüşlerinde iddiasını yinelemiştir.
Hükümet daha sonra 26 Şubat 2008 tarihli cevaben vermiş olduğu görüşlerinde yargılamanın
uzunluğuna karşı iç hukukta başvuru yollarının mevcut olduğunu savunmuş, bu itibarla
Anayasa’nın 141. maddesini ve olayların meydana geldiği dönemde yürürlükte bulunan ve
mahkemelere dava dosyalarının bir an evvel incelenmesini şart koşan Yargı Muhakeme Usulü
Kanunu’nun 77. maddesine atıfta bulunmaktadır. Fakat başvuran bu başvuru yolunu
kullanmamıştır. Bu nedenle başvuran iç hukuk yollarını tüketmiş sayılmamaktadır ve
AİHS’nin 13. maddesinin ihlal edildiği yönündeki şikayeti dayanaktan yoksundur.
AİHM bu şikayetin yukarıda ele alınan şikayet ile ilintili olduğu için kabuledilebilir nitelikte
olduğunu tespit eder.
AİHM 13. maddenin davaların makul bir süre zarfında sonuçlandırılmasını öngören 6/1
maddesinin ihlaline karşı iç hukuktaki mahkemeler nezdinde etkili bir başvuru hakkını
güvence altına aldığını hatırlatır (Bkz. Kudla-Polonya no: 30210/96). AİHM daha önce de
Hükümetin buna benzer itirazlarını ve argümanlarını reddettiğini, mevcut davada bu sonucu
farklı kılacak herhangi bir gerekçenin yer almadığını hatırlatır (Bkz. diğer birçokları arasında,
Tendik vd.-Türkiye, no: 23188/02, 22 Aralık 2005 ve Ebru ve Tayfun Çolak-Türkiye kararı
no: 60176/00, 30 Mayıs 2006).
AİHM sonuç olarak, başvuranın AİHS’nin 6/1 maddesi uyarınca davasının makul bir süre
zarfında görülmesi hakkına karşı iç hukukta bir başvuru yolunun bulunmamasının AİHS’nin
13. maddesinin ihlaline yol açtığına itibar etmektedir.
III. AİHS’NİN 41. MADDESİ’NİN UYGULANMASINA İLİŞKİN
AİHS’nin 41. maddesine göre “Mahkeme işbu Sözleşme ve Protokollerinin ihlal edildiğine
karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi
edebiliyorsa, AİHM, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun surette, zarar gören tarafın adil
tatminine hükmeder.”
A. Tazminat
Başvuran polislik mesleği boyunca kazanmış olduğu meblağ ila bu mesleği sürdürebilmiş
olsaydı uğrayacağı maddi zarara karşılık 631.000 YTL maddi ve 50.000 Euro manevi
tazminat talep etmektedir.
Hükümet bu miktarlara karşı çıkmaktadır.
AİHM tespit edilen ihlal ile öne sürülen maddi tazminat arasında bir illiyet bağı kuramamakta
ve bu talebi reddetmektedir. Buna karşılık, AİHM başvuranın yargılamanın uzunluğu ve buna
karşı etkili bir başvuru yolunun bulunmayışının ihlal tespiti ile giderilemeyeceğini
belirtmektedir (Bkz. özellikle sözü edilen Kudla kararı ve Acunbay-Türkiye kararı no:
61442/00 ve 61445/00, 31 Mayıs 2005). AİHM hakkaniyete uygun olarak başvurana 5.000
Euro ödenmesini kararlaştırmıştır.
B. Yargılama masraf ve giderleri
Başvuran AİHM önünde yapmış olduğu yargı giderleri için 2.465 Euro talep etmekte, bu
talebini destekleyici herhangi bir kanıtlayıcı belge sunmamaktadır.
Hükümet bu miktara karşı çıkmaktadır.
AİHM’nin yerleşik içtihadına göre bir başvuran gerçekliğini, gerekliğini kanıtladığı makul
miktarlardaki yargı giderlerini elde edebilir. AİHM sunulan belgeler ve sözü edilen kıstaslar
ışığında başvuranın bu talebini reddetmektedir.
C. Gecikme Faizi
AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç
puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir.
BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, MAHKEME, OYBİRLİĞİYLE,
1. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna;
2. AİHS’nin 6/1 maddesinin ihlal edildiğine;
3. AİHS’nin 13. maddesinin ihlal edildiğine;
4 a) AİHS’nin 44 / 2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde,
miktara yansıtılabilecek her türlü vergi ve masraflarla birlikte, ödeme tarihindeki döviz kuru
üzerinden YTL.’ye çevrilmek üzere Savunmacı Hükümet tarafından başvurana manevi
tazminat için 5000 (beş bin) Euro ödenmesine;
b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapıldığı tarihe kadar Hükümet
tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan
fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına;
4. Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine;
KARAR VERMİŞTİR.
İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3.
paragraflarına uygun olarak 1 Temmuz 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir.
—— • ——
SENAŞ SERVİS ENDÜSTRİSİ A.Ş./Türkiye Davası*
Başvuru No: 19520/02
Strazburg
21 Ekim 2008
USUL
Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (19520/02) no’lu davanın nedeni bu ülke
hukukuna tabi Senaş Servis Endüstrisi Anonim Şirketi’nin (başvuran) Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’ne (AİHM) 29 Ocak 2002 tarihinde Avrupa İnsan Hakları ve Temel
Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi’nin (AİHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu
başvurudur.
Başvuran İstanbul Barosu avukatlarından A. Bingöl tarafından temsil edilmektedir.
OLAYLAR
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü başvuran şirkete ait Antalya’da bulunan
bir taşınmazı 9 Temmuz 1997 tarihinde istimlak etmiştir. İstimlak bedeli, belirtilmeyen bir
tarihte ödenmiştir.
İdare tarafından ödenen kamulaştırma bedelini yetersiz bulan başvuran 15 Ocak 1998
tarihinde kamulaştırma bedelinin artırımı talebiyle Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne
başvurmuştur.
Mahkeme, 15 Temmuz 1998 tarihinde aldığı bir kararla, iki bilirkişi raporuna dayanarak
başvurana 243.071.898.435 TL (sözkonusu tarihte 904.184 ABD Dolarına tekabül
etmekteydi) ek kamulaştırma tazminatı ödenmesine hükmetmiştir. Yargıtay bu kararı bozarak
dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iade etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi yeniden
bilirkişi incelemesi yaptırdıktan sonra 23 Haziran 1999 tarihinde bir karara vararak başvurana
231.810.426.895 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak 554.067 ABD Dolarına tekabül
etmekteydi) ödenmesine hükmetmiştir. İdare bu karara itiraz etmiştir.
Yargıtay, başvurana ait taşınmaz için ödenen meblağın bu taşınmaza komşu olan taşınmazlar
için o ana kadar ödenen meblağın çok üzerinde olduğu gerekçesiyle Asliye Hukuk
Mahkemesi’nin kararını bir kez daha bozmuştur.
Asliye Hukuk Mahkemesi bir kez daha Yargıtay kararına uyarak yeniden bilirkişi incelemesi
yaptırmıştır. Ancak başvuranın 23 Haziran 1999 tarihinde belirlenen meblağa itiraz etmediği
gerekçesiyle sözkonusu meblağı kabul etmiş sayılması gerektiği kanaatine vararak bir kez
daha aynı meblağa hükmetmiştir.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
Yargıtay 20 Haziran 2000 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını üçüncü kez
bozmuştur. Yargıtay 1997 yılından bu yana sözkonusu bölgede yapılan kamulaştırmalara
ilişkin davalarda belirlenen metrekare fiyatına yakın bir meblağa hükmedilmediğini
gözlemlemiştir. Karar düzeltme talebi 26 Eylül 2000 tarihinde reddedilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi 15 Kasım 2000 tarihinde aldığı kararla, her davanın kendi özel
koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerektiği ve Yargıtay’ın bilirkişilere taşınmazlara değer
biçerken hesaba katmaları gereken bir tavan fiyat empoze etme yetkisi bulunmadığından
bahisle daha önce verdiği kararda ısrar etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18 Nisan 2001 tarihinde bu kararı dördüncü kez bozmuştur.
YHGK başvurana ait taşınmaza bu taşınmaza komşu olan taşınmazlardan daha fazla değer
biçilmesini gerektirecek herhangi bir objektif unsur bulunmadığına dikkat çekmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi 18 Eylül 2001 tarihinde başvurana toplam olarak 111.810.000.000
TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak 73.559 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) ek
kamulaştırma bedeli ödenmesine hükmetmiştir. Bu meblağa, bedel artırımı başvurusunun
yapıldığı 15 Ocak 1998 tarihinden geçerli olmak üzere işletilen yasal gecikme faizi de
eklenmiştir.
Yargıtay,18 Eylül 2001 tarihli kararı 13 Kasım 2001 tarihinde onamıştır.
Bu arada 24 Temmuz 2001 tarihinde 65.651.713.000 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak
50.115 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) tutarında bir ilk ödeme yapılmıştır. 26 Ekim 2001
ve 28 Kasım 2001 tarihlerinde sırasıyla 374.155.397.135 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık
olarak 236.519 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) ve 5.590.000.000 TL (sözkonusu tarihte
yaklaşık olarak 3.857 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) tutarlarında iki ödeme daha
yapılmıştır.
HUKUK
I. AİHS’YE EK 1 NO’LU PROTOKOL’ÜN 1. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ
İDDİASI HAKKINDA
Başvuran ulusal mahkemeler tarafından hükmedilen tazminatın yetersiz olmasından ve bu
tazminatın ödeme tarihinde değerini yitirmesinden şikayetçi olmaktadır. Başvuran bu konuda
1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesine atıfta bulunmaktadır.
A. Kabuledilebilirliğe ilişkin
Hükümet, iç hukuktaki başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle AİHM’yi bu başvuruyu
reddetmeye davet etmektedir. Bu çerçevede Hükümet, başvuranın Borçlar Kanunu’nun 105.
maddesinde öngörülen enflasyondan doğan zararının tazminine yönelik olarak başvuruda
bulunmadığını savunmaktadır.
Başvuran bu sava itiraz etmektedir.
AİHM Borçlar Kanunu’nun 105 maddesinde öngörülen başvuru yolunun etkisiz olması
nedeniyle daha evvel benzer bir itirazı reddettiğini anımsatır (bkz., bilhassa, Aka, adıgeçen,
prg. 34-37). Bu itibarla AİHM sözkonusu ön itirazı da aynı gerekçeyle reddeder.
AİHM, bu şikayetin başka herhangi bir kabuledilemezlik gerekçesinin bulunmadığını tespit
etmektedir. Dolayısıyla sözkonusu şikayeti kabuledilebilir ilan etmek yerinde olacaktır.
B. Esasa ilişkin
Arabacı – Türkiye (no: 65714/01, 7 Mart 2002) ve Gül ve diğerleri – Türkiye (no: 44715/98,
18 Mart 2004) davalarını emsal gösteren Hükümet, AİHM’yi bu şikayeti açıkça dayanaktan
yoksun olduğu gerekçesiyle reddetmeye davet etmektedir. Hükümet, sözkonusu ek
kamulaştırma bedelinin tamamının Yargıtay kararı verilmeden önce idare tarafından
ödendiğini savunmaktadır.
AİHM, ek kamulaştırma bedelinin bir bölümünün, 15 Ocak 1998 tarihinden itibaren işletilen
gecikme faiziyle birlikte Yargıtay tarafından ilk derece mahkemesinin kararının
onanmasından önce başvurana gerçekten ödendiğini tespit etmektedir. Bununla birlikte
paranın değer kaybetmesinden doğan muhtemel bir zarar olup olmadığını belirlemek
maksadıyla AİHM, ilgili döneme ait ekonomik verileri dikkate alan bir hesaplama yöntemi
kullanarak bu zarar hakkında bir hükme varmalıdır.
Mevcut davada AİHM, tazminat elde etmek amacıyla açılan davanın üç yıl sürdüğünü ve bu
dönemde parada görülen değer kaybının başvuranı mülkünün kamulaştırılmasına ek olarak
ayrı bir zarara daha soktuğunu kaydetmektedir. Başvuranın alacağının taşınmazının
kamulaştırıldığı dönemdeki değeriyle, ödemenin yapıldığı tarihteki değeri arasındaki fark
AİHM’yi, ilgilinin kamu menfaati gereklilikleriyle mülkiyet hakkına saygının korunması
arasında olması gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak
zorunda kaldığı yönünde düşünmeye sevk etmektedir (bkz., diğer birçokları arasında, Aka,
adıgeçen ; Akkuş, adıgeçen ; Ertuğrul Kılıç – Türkiye, no: 38667/02, prg. 20, 12 Aralık 2006).
Bu itibarla 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesi ihlal edilmiştir.
II. AİHS’NİN 6/1 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA
Başvuran, Yargıtay’ın kendisine ödenecek ek kamulaştırma bedeli miktarının düşürülmesi
yönünde bilirkişilere talimat vermek suretiyle adli denetim yetkisini aştığını iddia etmektedir.
Bu çerçevede başvuran, sözkonusu miktarın taşınmazının piyasa değerini karşılamaktan uzak
olduğunu iddia ederek mevcut davada uygulanan gecikme faizi oranlarının Türkiye’deki
yüksek enflasyon oranı karşısında yetersiz kalması nedeniyle ödenen meblağın değerini
yitirdiğinden yakınmaktadır. Başvuran ayrıca yargılama sürelerinin AİHS’nin 6/1 maddesine
aykırı olduğunu iddia etmektedir.
AİHM bu şikayetlerin yukarıda incelenen şikayetlerle bağlantılı olması sebebiyle
kabuledilebilir ilan edilmesi gerektiğini tespit etmektedir. Ancak 1 No’lu Ek Protokol’ün 1.
maddesi yönünden yaptığı tespiti göz önünde bulunduran AİHM şikayetlerin geriye kalanını
ayrıca incelemeye gerek olmadığı kanaatindedir.
III. AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA
A. Maddi ve manevi tazminat
Başvuran maddi tazminat olarak, taşınmazın piyasa değeri ile eline geçen kamulaştırma bedeli
arasındaki farka tekabül edecek şekilde 2.788.000 Euro, ödemelerdeki gecikmelerin tazmini
için 26.067.000 Euro, kamulaştırma nedeniyle doğan zararı için ise 1.584.000 Euro talep
etmektedir. Başvuran ayrıca 200.000 Euro manevi tazminat talep etmektedir.
Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir.
Konuyla ilgili içtihadına (adıgeçen Aka ve Akkuş kararları) uygun olarak elinde bulunan
uygun ekonomik veriler ışığında kendi hesap yöntemine başvuran AİHM, başvurana 117.175
Euro maddi tazminat ödenmesine hükmetmektedir.
Manevi tazminata ilişkin olarak ise AİHM, mevcut dava koşullarında ihlal tespitinin başlı
başına yeterli bir adil tatmin teşkil ettiği kanaatindedir.
B. Yargılama masraf ve giderleri
Başvuran ayrıca, AİHM önünde yargılama için avukatlık ücreti olarak 20.000 Euro talep
etmektedir.
Hükümet bu talebe itiraz etmektedir.
AİHM’nin içtihadına göre bir başvurana yaptığı masraf ve harcamaların iadesi ancak bu
masraf ve harcamaların gerçekliğini, gerekliliğini ve makul oranda olduğunu ortaya koyduğu
müddetçe mümkündür. Mevcut davada elindeki unsurları ve yukarıda anılan kıstasları göz
önünde bulunduran AİHM bu yönde başvurana 1.000 Euro ödenmesinin makul olacağına
hükmeder.
C. Gecikme faizi
AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç
puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir.
BU GEREKÇELERE DAYANARAK AİHM, OYBİRLİĞİ İLE
1.
2.
3.
4.
Başvurunun kabuledilebilir ilan edilmesine ;
1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edildiğine ;
AİHS’nin 6. maddesi yönünden yapılan şikayetlerin ayrıca incelenmesine gerek olmadığına ;
Bu kararın başvuranın uğradığı manevi zarar için başlı başına yeterli bir adil tatmin teşkil
ettiğine ;
5. a) AİHS’nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, döviz
kuru üzerinden Y.T.L.’ye çevrilmek üzere Savunmacı Hükümet tarafından başvurana :
i. maddi tazminat olarak 117.175 Euro (yüz on yedi bin yüz yetmiş beş Euro) ;
ii. yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak yargılama masraf ve giderleri için
1.000 Euro (bin Euro) ödenmesine;
b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet
tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan
fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına;
6. Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine;
Karar vermiştir.
İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3.
paragraflarına uygun olarak 21 Ekim 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir
—— • ——
SİNAN YAKUT/Türkiye Davası*
Başvuru No: 9892/07
Strazburg
8 Temmuz 2008
İKİNCİ DAİRE
Dostane Çözüm
OLAYLAR
Başvuran Sinan Yakut T.C. vatandaşı olup 1968 doğumludur ve halen Diyarbakır
Cezaevi’nde tutuklu bulunmaktadır. Başvuran Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
önünde Batman Barosu avukatlarından H. Yakut tarafından temsil edilmektedir.
Başvuran 28 Ocak 2000 tarihinde yasadışı silahlı örgüt Hizbullah’a karşı düzenlenen
operasyon kapsamında Konya’da yakalanmıştır.
Başvuran 3 Şubat 2000’de Batman Cumhuriyet Savcılığı karşısına çıkarılmış, burada
tutukluluk kararı verilmiştir.
24 Mayıs 2000 tarihli bir iddianame ile Türk anayasal düzenini silah zoruyla yıkma
teşebbüsünde bulunmak suçundan eski TCK’nın 146/1 maddesince kamu davası açılmıştır.
Başvuran başlangıçta Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi önüne çıkarılmıştır.
Bu sırada TBMM, 16 Haziran 2004 tarih ve 5190 sayılı Kanun ile hukuk sisteminde Devlet
Güvenlik Mahkemelerinin varlığına son vermiştir. Sonuç itibariyle, başvuranın dosyası 5190
sayılı Kanun’un 1. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesi’ne geçmiştir.
Tutuklanmasından bu yana adli makamlar düzenli olarak başvuranın serbest bırakılma
taleplerini reddederek tutukluluk halinin devamına karar vermişlerdir.
Dava dosyasında yer alan bilgilere göre mevcut kararın alındığı tarihte dava halen Diyarbakır
Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekteydi ve başvuran halen tutuklu bulunmaktaydı.
ŞİKAYETLER
Başvuran AİHS’nin 5/3 ve 6/2 maddelerine dayalı olarak tutukluluk süresinin uzunluğundan
şikayetçi olmaktadır.
* Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
Başvuran hakkında yürütülen cezai sürecin uzunluğundan şikayetçi olmakta ve AİHS’nin 6/1
maddesine atıfta bulunmaktadır.
HUKUK
AİHM, 10 Mart 2008 tarihinde Hükümetin izleyen beyanını almıştır:
«Türk Hükümeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane
çözüme kavuşturulması bakımından başvuran Sinan Yakut’a karşılıksız olarak 8.500 (sekiz
bin beş yüz) Euro ödemeyi taahhüt eder.
Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup
ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden
Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği
kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre
içerisinde yapılmaması durumunda, Hükümet tarafından sözkonusu sürenin bittiği tarihten
itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o
dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu ödeme
davanın nihai halini oluşturacaktır.»
AİHM, 27 Mart 2008 tarihinde başvuran tarafın imzaladığı beyanı almıştır:
«Türk Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane
çözüme kavuşturulması bakımından karşılıksız olarak 8.500 (sekiz bin beş yüz) Euro ödemeyi
taahhüt eden beyanını not etmekteyim.
Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup
ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden
Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği
kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre
içerisinde yapılmaması durumunda, sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin
yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli
faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır.
Yapılan bu öneriyi kabul etmekte ve bu başvuruya neden olan olaylarla ilgili Türkiye
Cumhuriyeti aleyhindeki tüm şikayetlerden vazgeçmekteyim. Davanın nihai hale geldiğini
beyan ederim.»
AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözüm antlaşmasını dikkate almakta ve bu
antlaşmanın Sözleşme ve eki Protokollerde tanımlanan İnsan Haklarına saygı ilkesine uygun
olduğuna kanaat getirmektedir (Sözleşmenin 37/1 in fine maddesi). Bununla birlikte, mevcut
davanın özel koşullarında AİHM, Savunmacı Hükümetin adaletin iyi işleyişi için gerekli tüm
tedbirleri alarak veya sözkonusu süreç boyunca başvuranı serbest bırakarak iç hukuktaki
sürecin mümkün olan en kısa zamanda tamamlanması için gerekli tüm tedbirleri alması
gerektiğine itibar etmektedir (Bkz. Yakışan-Türkiye kararı, no: 11339/03, 6 Mart 2007; KaticSırbistan kararı no: 13920/04, 4 Mart 2008; Batmaz-Türkiye kararı, no: 34997/06, 1 Nisan
2008). Sonuç olarak AİHS’nin 29/3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın
kayıttan düşürülmesi gerekmektedir.
Bu gerekçelere dayalı olarak, AİHM, oybirliğiyle,
Davanın kayıttan düşürülmesine karar vermiştir.
—— • ——

Benzer belgeler