tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni
Transkript
tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni
T.C. ADALET BAKANLIĞI EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI YARGI MEVZUATI BÜLTENİ Bültenin Kapsadığı Tarihler 15 Mart 2012 Yayımlandığı Tarih 15 Mart 2012 Sayı 2012-5 İÇİNDEKİLER - - Basın İlân Kurumu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 01 Mart 2012 – 28220) Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden 2012 Yılı Noterlik Ücretleri Tarifesi Hakkında (R.G. 01 Mart 2012 – 28220) Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar ile Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2012/2) (R.G. 03 Mart 2012 – 28222) Adalet Bakanlığından Münhal Noterlik İlanları (R.G. 04 Mart 2012 – 28223) Sayıştay Başkanlığından Çeşitli İlanlar (R.G. 05 Mart 2012 – 28224) Hükümlü Yakup AYGÜN’ün Kalan Cezasının Kaldırılması Hakkında Karar (No: 2012/12) (R.G. 06 Mart 2012 – 28225) Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Yabancı Dille Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 06 Mart 2012 – 28225) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu 01/03/2012 Tarihli ve 4617 Sayılı Kararı (R.G. 06 Mart 2012 – 28225) Sınır Tespitine Dair Kararlar (R.G. 07 Mart 2012 – 28226) Sağlık Bakanlığı Bağlı Kuruluşları Hizmet Birimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik (R.G. 07 Mart 2012 – 28226) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Çeviri ve Yayım Yönetmeliği (R.G. 07 Mart 2012 – 28226) Yazma Eser Uzmanlığı Yönetmeliği (R.G. 07 Mart 2012 – 28226) Ceza ve Tevkifevler Genel Müdürlüğü Yardım Kampanyası Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik - - - - - Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Bazı Mahalli İdare Birliklerinin Kurulmasına İzin Verilmesi Hakkında 2012/2742 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Karayolları Genel Müdürlüğünün Taşra Teşkilatında Düzenleme Yapılması Hakkında 2012/2763 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) 2012 Yılı Yatırım Programında Yer Alan Küçük Su İşleri Projesi Kapsamındaki Trabzon-Of-Solaklı Vadisi Taşkın Koruma, Rehabilitasyon ve Çevre Düzenlemesi İşinin Yapımı Amacıyla Bazı Taşınmazların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında 2012/2766 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Bazı Yerlerde Arazi Toplulaştırılması Yapılması Hakkında 2012/2767 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Kahramanmaraş İli, Merkez Yusuflar Mahallesinde Bulunan Bazı Taşınmazların Dere Yatağı Islahı Projesi Kapsamında Kahramanmaraş Belediyesi Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında 2012/2791 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Bodrum Yolcu İskelesinin Daimi Yolcu Giriş-Çıkış Deniz Hudut Kapısı Olarak Tespiti Hakkında 2012/2792 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) 2012 Yılı Yatırım Programında Yer Alan “Suruç Ovası Pompaj Sulaması (Gap) Projesi” Kapsamındaki Taşbasan Depolaması İşinin Yapımı Amacıyla Depolama Sahasındaki Taşınmazlar ve Depolama İnşaatında Kullanılacak Malzeme İhtiyacının Karşılanacağı Ariyet ve Taş Ocağının Bulunduğu Yerlerdeki Taşınmazlar ile Rölekasyon Yolu Üzerinde Bulunan Taşınmazların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında 2012/2817 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesinde Bulunan Alanın Sarıgüllük Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı İlan Edilmesi Hakkında 2012/2822 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2830 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/9) (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/10) (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/12) (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temas Eden Madde ve Malzemelerde Bulunacak Sembolün Belirlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2002/8)’İn Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/20) (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerindeki Bulaşanların Maksimum Limitleri Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2008/26)’in Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/21) - - - - (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği (Tebliğ No: 2009/6)’nin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/22) (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği (Tebliğ No: 2002/58)’nin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/23) (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temasta Bulunan Madde ve Malzemeler Tebliği (Tebliğ No: 2002/32)’nin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/24) (R.G. 08 Mart 2012 – 28227) Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Onaylanması Hakkında 2012/2816 Sayılı Karar (R.G. 08 Mart 2012 – 28227Mükerrer) Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2780 Sayılı Tüzük (R.G. 09 Mart 2012 – 28228) Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 344) (R.G. 09 Mart 2012 – 28228) Adalet Bakanlığından Münhal Noterlikler İlanı (R.G. 09 Mart 2012 – 28228) Yayın İşleri Dairesi Başkanlığından Adalet Dergisi Hakkında Duyuru Bazı Anlaşmaları Yürürlük Tarihlerinin Tespit Edilmesi Hakkında 2012/2758 Sayılı Karar (R.G. 10 Mart 2012 – 28229) Rize İli, Merkez İlçesinde Bulunan Bazı Taşınmazların Rize Üniversitesi Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında 2012/2892 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2012 – 28232) Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 13 Mart 2012 – 28232) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının Çalışma Usûl ve Esasları Hakkında Yönetmelik (R.G. 13 Mart 2012 – 28232) Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik (R.G. 13 Mart 2012 – 28232) Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 13 Mart 2012 – 28232) Portföy Yönetim Şirketleri Tarafından Yatırılan Teminatların Kullanım Esasları Tebliği (Seri: V, No: 130) (R.G. 13 Mart 2012 – 28232) Danıştay Onbirinci Dairesine Ait Kararlar (R.G. 13 Mart 2012 – 28232) Tütün Üretimi, İşlenmesi, İç ve Dış Ticareti ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 14 Mart 2012 – 28233) Adalet Bakanlığından İlanı - - - (R.G. 14 Mart 2012 – 28233) Genel Yönetim Kapsamındaki Mahalli İdareler ile Bunların Bağlı Kuruluşları ve İktisadi Teşebbüslerinin Yurtiçi Piyasalarda Yapacakları Tahvil İhraçlarının İzin Sürecine İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik (R.G. 15 Mart 2012 – 28234) Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik (R.G. 15 Mart 2012 – 28234) Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik (R.G. 15 Mart 2012 – 28234) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Serbest Maden Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 15 Mart 2012 – 28234) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/12) (R.G. 15 Mart 2012 – 28234) Elektrik Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi Düzenlenmesi Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ (R.G. 15 Mart 2012 – 28234) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Ali Turgut ŞEKERLİSOY /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Cafer CANGÖZ /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Ekici ve Diğerleri /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Halime GÖRGÜLÜ ve Diğerleri /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Müdet KÖMÜRCÜ /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Oktay İNCEKARA /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Paşaoğlu /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Samsa /Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Senaş Servis Endüstrisi A.Ş./Türkiye Davası) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Sinan YAKUT /Türkiye Davası) Basın İlân Kurumu Genel Müdürlüğünden: BASIN İLÂN KURUMU YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 12/12/1997 tarihli ve 23198 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Basın İlân Kurumu Yönetmeliğinin 45 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sicil özetlerini getirtir.” ibaresi “gerekli görülen bilgi ve belgeleri getirtir.” olarak değiştirilmiş ve aynı fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 55 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi “Ancak, bu kişilerden evvelce çalıştıkları kurumlarca düzenlenen özlük dosyaları istenir.” şeklinde değiştirilmiş ve son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Sicillerinde terfie” ibaresi “Terfie” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sicilden silinmesine” ibaresi “özlük dosyasından çıkarılmasına” şeklinde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasında yer alan “iyi veya çok iyi derecede sicil alan” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 66 ncı maddenin birinci fıkrasında yer alan “sicil dosyasından silinmesini” ibaresi “özlük dosyasından çıkarılmasını” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “sicilden silinmesine” ibaresi “özlük dosyasından çıkarılmasına” şeklinde değiştirilmiş ve birinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 75 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. “Her memur ve müstahdem için bir özlük dosyası tutulur. Memur ve müstahdemleri ilgilendiren bütün kararlar ve belgeler bu dosyada saklanır. Personel özlük dosyalarının tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Genel Müdür tarafından belirlenir.” MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki Geçici Madde 2 eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 2 – Personel sicil dosyaları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl Genel Müdürün görevlendirdiği birim tarafından saklanır ve süre sonunda Genel Müdür tarafından teşkil olunan üç kişilik komisyon tarafından imha edilir.” MADDE 8 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 9 – Bu Yönetmelik hükümlerini Basın İlân Kurumu Genel Müdürü yürütür. [R.G. 01 Mart 2012 – 28220] —— • —— Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden: 2012 YILI NOTERLİK ÜCRET TARİFESİ Noter ücreti: Madde 1- Noterler, yaptıkları işlemlerden Harçlar Kanunu’na göre aldıkları harçların yüzde otuzu oranında noter ücreti alırlar. Bu ücret, bir noterlik işleminde 2.35-TL. dan az olamaz. Bu suretle hesaplanan ücret miktarlarında (0.5-KR’nın ) yarım kuruşun altındaki değerler dikkate alınmaz. Düzenleme ücreti : Madde 2- Noterler, yaptıkları vasiyetname ve vakıf senedi düzenlemesinden 106.47 -TL. düzenleme ücreti alırlar. Bu işlemlerden vazgeçme veya bunların feshi, iptali ve değiştirilmesi yukarıda belirtilen ücretin üçte biri oranında ücrete tabidir. Düzenleme ücreti alınması gereken bir işlemde hesap edilecek noter ücreti ile düzenleme ücretinden hangisi fazla ise o ücret alınır. Yazı ücreti : Madde 3- Noterler, her ne suretle olursa olsun yazdıkları kağıtların dairede kalan nüshası ile iş sahibine verilen asıl ve örneklerinin her sayfasından 3.19-TL. yazı ücreti alırlar. Yukarıdaki fıkrada gösterilen kağıtların örneklerinin iş sahibinin istek ve onayı üzerine, noterlik dairesinde fotokopi yoluyla çıkartılması halinde, bu örneklerin her sayfası da aynı ücrete tabidir. Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf tutulan işlemleri noter yazdığı takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü gereğince yazı ücreti alınır. Tanıklık ve onama şerhlerinden yazı ücreti alınmaz. Çevirme ücreti : Madde 4- 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 103. maddesi hükmü uyarınca, noter tarafından bir dilden diğer dile, bir yazıdan diğer yazıya çevrilen veya çevirtilen kağıtların her sayfasından 26.66-TL. çevirme ücreti alınır. Bir dilden diğer dile veya bir yazıdan diğer yazıya çevrilen veya çevirtilen kağıtların 10 veya daha az satırı içeren sayfalarından birinci fıkrada gösterilenin yarısı kadar ücret alınır. Karşılaştırma ücreti : Madde 5- Dışarıda yazılıp onama veya tebliğ için noterliğe getirilen kağıtların karşılaştırılmasından (Asıllar hariç) sayfa başına 3.19-TL. ücret alınır. Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf tutulan işlemlerden de bu ücret aynen alınır. Tescil ücreti : Madde 6- Kanun uyarınca tescili gereken işlemlere ait kağıtlardan, işlem başına maktu olarak 1.00,-TL. tescil ücreti alınır. Emanetlerin saklanması ücreti : Madde 7- Noterler, saklayacakları emanetler için (emanet ister eşya, isterse kıymetli evrak olsun) maktu olarak yıllık 7.45-TL. ücret alırlar. Tutanakta yazılı emanetler birden fazla olsa dahi, tek saklama ücreti alınır. Emanetlerin saklanması ayrıca gideri gerektirmekte ise noter, birinci fıkra uyarınca alacağı ücretten başka, bu sebeple yapacağı gerçek gideri de ilgilisinden alır. Emanetler birden fazla kişilere ait ise, emanetlerin miktarına ve kapladığı yere göre, gider aralarında paylaştırılır. Saklama süresi kanunca belirtilmiş olan hallerde ücret, belirtilen süre için peşin olarak alınır. Saklama süresi kanunca belli olmayan emanetlerin ücreti, her yıl peşin olarak alınır. Noterin değişmesi halinde, ayrılan noter, aldığı saklama ücretinden geriye kalan süreye ait tutarı yeni notere devreder. Harç, damga vergisi ve resimden muaf işlemlerle kamulaştırma tebliğlerinde noter ücreti : Madde 8- Noterler, özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf olduğu belirtilen, ancak değer içeren işlemlerden, harç alınmış olsa idi alınması gereken harcın yüzde onu oranında noter ücreti alırlar. Değer içermeyen bu çeşit işlemler dolayısıyla noterler onadıkları her imza için 2.70-TL. ücret alırlar. Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf olduğu belirtilen ve imza onaylamasını gerektirmeyen protesto, ihtarname, ihbarname işlemlerinde ilgilisine tebliğ edilecek her nüsha için 2.70-TL. ücret alınır. Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca yapılacak kamulaştırma tebliğlerinde ilgilisine tebliğ edilecek her nüsha için 2.70-TL. ücret alınır. Defter onaylama ücreti : Madde 9- Defterlerin açılış onaylamasından, yüz sayfaya kadar olanlardan (yüz sayfa dahil) 1.00-TL., yüz sayfadan yukarı her yüz sayfadan da 38-KR. onaylama ücreti alınır. Yüz sayfadan fazla olan defterlerin küsuratı elli sayfaya kadar olursa ücret alınmaz. Elli ve daha fazla olursa 38-KR. ücret alınır. Ara ve kapanış onaylamalarında maktu olarak 38-KR. ücret alınır. Özel kanunlarına göre harç, damga vergisi ve resimden muaf olanlara ait defterlerin onaylamasından da, yukarıdaki fıkralar uyarınca ücret alınır. Bildirim yazı ücreti : Madde 10- Noterler, kanunda öngörülen bildirim yükümlülükleri doğrultusunda yazacakları her yazı için 1.00-TL. bildirim yazı ücreti alırlar. Yol ödeneği : Madde 11- Noterler ve imzaya yetkili vekilleri, noterlik dairesi dışında iş yapmak veya Noterlik Kanunu’nun 55 inci maddesi hükmü uyarınca evrak ve defterleri götürmek için daireden ayrıldıklarında gerekli yol giderlerinden başka her işten, her gün için 12.78-TL. yol ödeneği alırlar. Noterlik dairesi dışında piyango, özel ve resmî kuruluşların kur’a, seçim ve toplantılarında hazır bulunarak; tutanak düzenlemeleri halinde, noterler ve imzaya yetkili vekilleri gerekli yol giderlerinden başka her işten, her gün için 117.18-TL. yol ödeneği alırlar. Aracılık ücreti : Madde 12- Aracı noter, işin gerektirdiği her türlü giderden başka, her işlem için maktu olarak 72-KR. aracılık ücreti alır. Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi işlemlerinden alınacak ücret : Madde 13- Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi işlemlerinde, noter ücreti ile yazı ücreti 1 inci ve 3 üncü maddelerde yer alan hükümler doğrultusunda alınır. Yürürlük tarihi : Madde 14- Bu tarife, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun değişik 112. maddesi uyarınca hazırlanmış olup, 1 Mart 2012 tarihinden itibaren uygulanır. 1753/1-1 [R.G. 01 Mart 2012 – 28220] —— • —— Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: ÇEK DEFTERLERİNİN BASKI ŞEKLİNE, BANKALARIN HAMİLE ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞU MİKTAR İLE ÇEK DÜZENLEME VE ÇEK HESABI AÇMA YASAĞI KARARLARININ BİLDİRİLMESİNE VE DUYURULMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (SAYI: 2010/2)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SAYI: 2012/2) MADDE 1 – 20/1/2010 tarihli ve 27468 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar ile Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’in 2 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Bu Tebliğ, 6273 sayılı Kanunla değişik 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununun 2, 3, 5, 6, geçici 1 ve geçici 3 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.” MADDE 2 – Aynı Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki (ç) bendi eklenmiştir. “c) Çek defterlerinin her yaprağına, çek numarası, çekin basıldığı tarih, çek hesap numarası, çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı, çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, çek hesabı sahibi tüzel kişinin adı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin Vergi Kimlik Numarası ile tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadının yazılmasına ve imzaya imkan verecek ibareler konulur. ç) Çek yaprağında çekin basıldığı tarih, ay ibaresi yazıyla olacak biçimde gün, ay, yıl şeklinde yer alır.” MADDE 3 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Çek Kanununun 5 ve 6 ncı maddeleri kapsamında verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı ile bu yasağın kaldırılmasına ilişkin kararlara ait bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Merkezi’ne elektronik ortamda bir hafta içinde bildirilir. (2) Birinci fıkrada yer alan kararlara ilişkin bildirimlerde; a) Kararın türü (çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı/çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması kararı), b) Yargı merciinin adı, c) Karar tarihi, ç) Karar numarası, d) Kararın kesinleşme tarihi, e) Kararın esas tarihi ve numarası, f) Dosya Türü (3-Mahkeme Esas, 4-Mahkeme Değişik İş, 16-Savcılık Soruşturma, 109Savcılık Kabahat dosyalarını tanımlayan kodlar bulunmaktadır.) g) Yasaklılık süresi, ğ) Çek yasaklısı; - Gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası, adı ve soyadı, baba adı, anne adı, doğum yeri, doğum tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu il/ilçe/mah./köy bilgileri, - Tüzel kişi ise Vergi Kimlik Numarası ve unvanı, yer alır.” MADDE 4 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür. [R.G. 03 Mart 2012 – 28222] —— • —— Adalet Bakanlığından : MÜNHAL NOTERLİKLER Aşağıda 2011 yılı gayrisafi gelirleri ve isimleri yazılı olan İKİNCİ SINIF NOTERLİKLER münhaldir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN BU NOTERLİKLERE atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi içerisinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde dikkate alınmaz. İlan olunur. SIRA NO: NOTERLİĞİN ADI: GAYRİSAFİ GELİRİ 1 - AFYONKARAHİSAR ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ343.155,10.-TL. 2 - BODRUM ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 422.018,84.-TL. 3 - BODRUM ALTINCI NOTERLİĞİ 430.957,01.-TL. 4 -ÇANAKKALE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ156.373,39.-TL. 5 - ÇORLU YEDİNCİ NOTERLİĞİ 375.335,61.-TL. 6 - DEVREK NOTERLİĞİ 333.262,50.-TL. 7 - DÜZCE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ 361.739,61.-TL. 8 - EDİRNE BİRİNCİ NOTERLİĞİ 353.434,29.-TL. 9 - EDİRNE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ 193.588,94.-TL. 10 - ERZİNCAN ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 327.072,30.-TL. 11 - KAHRAMANMARAŞ YEDİNCİ NOTERLİĞİ253.580,15.-TL. 12 - KEŞAN BİRİNCİ NOTERLİĞİ 374.199,75.-TL. 13 - KIRIKKALE DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ 232.462,63.-TL. 14 - MARDİN BİRİNCİ NOTERLİĞİ 341.347,94.-TL. 15 - MUĞLA BİRİNCİ NOTERLİĞİ 174.493,09.-TL. 16 - NEVŞEHİR İKİNCİ NOTERLİĞİ 518.996,00.-TL. 17 - ORDU İKİNCİ NOTERLİĞİ 315.604,35.-TL. 18 - SAPANCA NOTERLİĞİ 226.563,62.-TL. 19 - SULUOVA NOTERLİĞİ 204.121,61.-TL. 20 - TURHAL BİRİNCİ NOTERLİĞİ 208.941,70.-TL. 21 - YÜKSEKOVA NOTERLİĞİ 405.688,90.-TL. 2011 YILI 1822/1-1 ————— Emet Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/253 Esas sayılı dosyasının zayi olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Daierelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 1823/1-1 ————— MÜNHAL NOTERLİKLER Aşağıda 2011 yılı gayrisafı gelirleri ve isimleri yazılı olan ÜÇÜNCÜ SINIF noterlikler münhaldir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF, İKİNCİ SINIF, ÜÇÜNCÜ SINIF NOTERLERDEN VE NOTERLİK BELGESİ SAHİPLERİNDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde ve istekli oldukları her noterlik için ayrı dilekçe vermek suretiyle Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Başvuruda bulunan ve belge numarası 8500'ün altında olan belge sahiplerinin başvuru dilekçelerine 1512 sayılı Noterlik Kanununun 23 üncü maddesi gereğince sabıka kaydı, sağlık raporu, mal bildirimi, kayıtlı olunan barodan hakkında soruşturma ya da disiplin cezası olup, olmadığına ilişkin belge, vukuatlı nüfus kayıt örneği ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından temin edilebilecek beyannameyi eklemeleri gerekmektedir. Eksik belgelerini ilan tarihinden itibaren bir ay içinde tamamlamayan kişilerin istemi dikkate alınmaz. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler ve ekleri başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde dikkate alınmaz. Aynı kanunun değişik 30 uncu maddesi uyarınca, atanma emrinin tebellüğünden sonra vazgeçme halinde noterlik belgesi sahipleri de noterler gibi istifa etmiş sayılacaktır. İlan olunur. SIRA NO: NOTERLİĞİN ADI: İLİ: 2011 YILI GAYRİ SAFİ GELİRİ 1 - AKÇAKENT NOTERLİĞİ KIRŞEHİR 13.022,37.-TL. 2 - AKKUŞ NOTERLİĞİ ORDU 70.197,06.-TL. 3 - BABADAĞ NOTERLİĞİ DENİZLİ 15.353,23.-TL. 4 - BAHÇE NOTERLİĞİ OSMANİYE 64.123,65.-TL. 5 - BİTLİS BİRİNCİ NOTERLİĞİ 189.678,20.-TL. 6 - DOĞANŞEHİR NOTERLİĞİ MALATYA 77.563,25.-TL. 7 - DÜZİÇİ NOTERLİĞİ OSMANİYE 272.585,75.-TL. 8 - GENÇ NOTERLİĞİ BİNGÖL 46.966,54.-TL. 9 - KARAPÜRÇEK NOTERLİĞİ SAKARYA 49.335,95.- TL. 10 - LADİK NOTERLİĞİ SAMSUN 53.178,02.- TL. 11 - LAPSEKİ NOTERLİĞİ ÇANAKKALE133.548,57.- TL. 12 - OTLUKBELİ NOTERLİĞİ ERZİNCAN 6.344,70.- TL. 13 - SARAYKENT NOTERLİĞİ YOZGAT 35.532,11.- TL. 14-SARIYAHŞİ NOTERLİĞİ AKSARAY 19.573,49.- TL. 15 - SARIZ NOTERLİĞİ KAYSERİ 35.606,54.- TL. 16 - ŞABANÖZÜ NOTERLİĞİ ÇANKIRI 58.897,49.- TL. 17 - ULUBEY NOTERLİĞİ ORDU 38.138,84.- TL. 1824/1-1 [R.G. 04 Mart 2012 – 28223] —— • —— Sayıştay Başkanlığından : Adları aşağıda yazılı muhasebe birimlerinin hizalarında belirtilen yıllara ilişkin hesaplarının incelenmesi sırasında mevzuata aykırı ve noksan görülen işlemler hakkında, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun geçici 3 üncü maddesi 2 nci fıkrası uyarınca, mülga 832 sayılı Kanunu 48'inci maddesi gereğince yazılı savunmalarının alınması maksadıyla aranılan ve dairelerince gösterilen adreslerde bulunamayan ad ve soyadları ile memuriyet unvanı ve görevleri gösterilen sorumluların, konu ile ilgili sorgularını almak veya kendilerine tebligatın yapılabileceği açık adreslerini bildirmek üzere, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde bizzat veya yazı ile Başkanlığımıza başvurmaları gerektiği; aksi takdirde işbu ilanın tebligat yerine geçeceği ilan olunur. MUHASEBE BİRİMİNİN ADI HESABIN YILI ADI VE SOYADI UNVANI GÖREVİ Ankara Etimesgut Belediye Başkanlığı 2008 Ankara Etimesgut Belediye Başkanlığı 2008 Karayolları Genel Müdürlüğü Merkez Saymanlık Müdürlüğü 2010 Cumhur Alp DURAK Fen İşleri Ankara Etimesgut Müdürü Belediye Başkanlığı DüzenleyenGerçekleştirme Görevlisi Mustafa Destek Ankara Etimesgut POLAT Hiz. Belediye Başkanlığı Müd.DüzenleyenMemur Gerçekleştirme Görevlisi Faruk 1. Bölge- Karayolları Genel YILDIZHAN Proje MüdürlüğüMüdürü Gerçekleştirme Görevlisi 1832/1-1 [R.G. 05 Mart 2012 – 28224] —— • —— Cumhurbaşkanlığından: Karar Sayısı : 2012/12 Zonguldak 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 6/3/2008 tarihli ve E:2007/372, K:2008/131 sayılı kararıyla, orman alanında işgal ve faydalanma suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen ve cezası kesinleşen, Zonguldak İli, Merkez İlçesi, İnağzı Mahallesi/Köyü, Cilt No: 8, Hane No: 111, Birey Sıra No: 1’de nüfusa kayıtlı, Cafer ve Maksude’den olma, 2/3/1939 doğumlu, 71074096992 T.C. kimlik numaralı Yakup AYGÜN’ün cezası, Adalet Bakanlığının 21/2/2012 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.07-1020848-2011/348/9926 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali kapsamında bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adlî Tıp İhtisas Kurulunun 12/12/2011 tarihli ve B.03.1.ATK.0.06.00.03-101.01.02-11/83406/10828-10729 sayılı raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca kaldırılmıştır. 5/3/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI [R.G. 06 Mart 2012 – 28225] —— • —— YÖNETMELİK Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA YABANCI DİL ÖĞRETİMİ VE YABANCI DİLLE ÖĞRETİM YAPILMASINDA UYULACAK ESASLARA İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 4/12/2008 tarihli ve 27074 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Yabancı Dille Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 7 nci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(5) Birinci ve ikinci fıkralar kapsamına giren programlara yer veren fakülte, enstitü, yüksekokul veya meslek yüksekokullarının bağlı bulunduğu üniversitelerde yabancı dil hazırlık sınıfı açılır. Hazırlık sınıfı, rektörler arasında imzalanan ve Yükseköğretim Genel Kurulunun onayı ile kabul edilen protokole istinaden, bir başka üniversitede de açılabilir. 5 inci madde hükümlerine göre yabancı dil seviye tespit sınavından muaf olanlar hariç olmak üzere, bu fakülte, enstitü veya yüksekokullara kayıt yaptırmış olan öğrenciler, yabancı dil hazırlık sınıfına devam etmekle yükümlüdürler.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Yükseköğretim Kurulu Başkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 4/12/2008 27074 Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 28/6/2009 27272 [R.G. 06 Mart 2012 – 28225] —— • —— KURUL KARARI Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI Karar Sayısı: 4617 Karar Tarihi: 1/3/2012 Kurul Başkanlığının 29/2/2012 tarihli yazısı ekinde gönderilen 22/2/2012 tarih ve B.02.01.BDK.0.06.00.00-010.03[4/8]-3819 sayılı yazı ve ekinin incelenmesi sonucunda; 23/10/2011 tarihinde Van ili ve çevresinde meydana gelen deprem felaketi ile ilgili bankalar tarafından bölge halkına yardım amacıyla o bölgede yerleşik kişilere yine o bölgede kullandırılan krediler ile ilgili olarak alınması düşünülen önlemler için düzenlemelerden kaynaklanabilecek engellerin aşılmasını teminen alınan 27/10/2011 tarihli ve 4445 sayılı Kurul Kararında 31 Mart 2012 olarak belirlenen sürenin, deprem ve kötü hava koşullarına bağlı olarak deprem bölgesindeki kişilerin büyük çoğunluğunun şehri terk etmesi nedeni ile bankaların kredi müşterileri ile sağlıklı bir iletişim kuramaması ve bölge ekonomisinin geleceğine ilişkin müşteriler ve bankalar tarafından sağlıklı bir öngörüde bulunulamaması dolayısıyla, müşteriler özelinde yapılandırma koşullarının bahse konu tarihe kadar belirlenemeyebileceğine dair kanaat oluşması sebebi ile 31 Aralık 2012 olarak değiştirilmesine, bu kapsamda sözleşme koşullarında değişiklik yapılan kredilerin sözleşme koşullarının bu süre içinde ve/veya sonrasında ikinci veya daha fazla değiştirilmesi halinde Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen ilave genel karşılıkların ayrılmasının bankaların ihtiyarına bırakılmasına ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 87 nci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca işbu Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasına karar verilmiştir. [R.G. 06 Mart 2012 – 28225] —— • —— SINIR TESPİT KARARLARI İçişleri Bakanlığından: Karar Sayısı : 2012/156 1 - Sivas İli Gemerek İlçesi Sızır Belediyesi ile Yozgat İli Çayıralan İlçesi Merkez Bucağına bağlı Güzelyayla Köyü arasında kalan iki il arası sınırın özel krokisinde de gösterildiği üzere; “Akçal Sırtından başlayarak, buradan Akören Ağzına çekilen hat, buradan Kaleboynu Tepesine çekilen hat, buradan Celal Obasına (yaylasına) giden yolu takiben obanın batı bitişiğindeki Sarıçamlar Mevkiinden güneydoğu istikametinde Çiçekalanına çekilen hat, buradan 989 nolu nirengi noktası olan 1914.5 rakımlı tepeye çekilen hat, buradan 998 nolu nirengi noktası olan 1852 rakımlı tepeye çekilen hat, bu noktadan Haflıoluk Deresi ağzı (Selim Yaylası Deresi boyunca takip eden dere boyu) gidilerek Eyüp Yaylası 17 nolu kadastro sınırtaşına, buradan 1984.6 rakımlı Çatalsay Tepesine çekilen ve burada son bulan hat” olarak belirlenmesi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin (B) ve (D) bentlerine göre uygun görülmüştür. 2 - Tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel hakları saklıdır. 3 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür. 5/3/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN İdris Naim ŞAHİN Başbakan İçişleri Bakanı —— • —— İçişleri Bakanlığından: Karar Sayısı : 2012/157 1 - Gaziantep İli Nurdağı İlçesi Merkez Bucağına bağlı İncegedik Köyü ile İslahiye İlçesi Fevzipaşa Bucağına bağlı Bayraktepe Köyü ve aynı ilçe Merkez Bucağına bağlı Yelliburun köyü arasında kalan iki ilçe arası sınırın özel krokisinde de gösterildiği üzere; “İncegedik (Kürdikanlı)-Hudutçiftliği köy yolu üzerinde bulunan 40 nolu (Y=302536.731, X=4102927.536) noktadan başlayarak, buradan 1 nolu (Y=302357.259, X=4103189.893) noktaya çekilen hat, buradan batıya doğru 2 nolu (Y=302106.273, X=4103186.296) Tavşan Tepe'sinin zirvesine çekilen düz hat, buradan güneybatıya doğru 41 nolu (Y=301547.416, X=4102565.960) ve 531 rakımlı Yassı Tepe'nin zirvesine çekilen düz hat, buradan batıya doğru 42 nolu (Y=300336.278, X=4102190.067) ve 647 rakımlı Yüksek Tepe'nin zirvesine çekilen düz hat, buradan İncegedik ve Yüksek Tepe'nin arasından başlayarak güneybatı istikametinde akan dere ile Yüksek Tepe'nin güneybatısından başlayarak kuzeybatı istikametinde akan derenin birleştiği 44 nolu (Y=299699.163, X=4102343.570) noktaya çekilen düz hat, buradan derenin akış yönünde gidilerek 51 nolu (Y=299268.309, X=4102217.105) Göç Yoluna çekilen hat, buradan güney istikametinde Göç Yolunu takiben 37 nolu (Y=299141.746, X=4100606.570) Göç yolundaki dereye çekilen hat, buradan kuzeydoğuya doğru Ömerkır Harabeleri'ne giden dereyi takiben 17 nolu (Y=299673.583, X=4100889.090) noktadan geçerek 11 nolu (Y=300162.385, X=4100850.698) Ömerkır Harabeleri'ne çekilen hat, buradan güneydoğuda bulunan 5 nolu (Y=300654.335, X=4100704.213) ve 602 rakımlı isimsiz tepenin zirvesine çekilen düz hat, buradan güneybatı istikametinde isimsiz tepelerin zirvesini takip ederek 14 nolu (Y=300014.482, X=4099422.431) ve 634 rakımlı Çamlıtaş Tepesi'nin zirvesine çekilen hat, buradan güneydoğu istikametinde 875 metre mesafe ve Karataş Deresi mevkiinde bulunan köy yoluna 4 nolu (Y=300763.379, X=4098887.287) nokta olarak çekilen ve burada son bulan düz hat” olarak belirlenmesi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin (B) ve (D) bentlerine göre uygun görülmüştür. 2 - Tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel hakları saklıdır. 3 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür. 5/3/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN İdris Naim ŞAHİN Başbakan İçişleri Bakanı —— • —— İçişleri Bakanlığından: Karar Sayısı : 2012/158 1 - Giresun İli Merkez İlçesi Merkez Bucağına bağlı İnişdibi Belediyesi ile Dereli İlçesi Merkez Bucağına bağlı Yavuzkemal Belediyesi arasında kalan iki ilçe arası sınırın özel krokisinde de gösterildiği üzere; “1 nolu nokta olan (Y=436033.95, X=4501920.15) Kaynarca mezarlığından başlayıp, buradan Kaynarca tepesini takiben 2 nolu (Y=437474.44, X=4502093.77) Çeş Tepesine, buradan 3 nolu (Y=437886.78, X=4502625.47) Kemezler mezarlığını takiben 1890 rakımlı isimsiz tepeye, buradan 1940 rakımlı Kazankaya, Bektaş ve Yavuzkemal yol ayrımına, buradan Kazankaya tepesinin güneyinden geçen araba yolunu takiben Alçakbel tepesinin kuzeyinde bulunan 4 nolu (Y=440000.05, X=4503496.28) 1678 rakımlı isimsiz tepeye, buradan Kabak tepenin güneyinden geçen vasıta yolunu takiben 5 nolu (Y=440344.57, X=4503387.77), 6 nolu (Y=441041.76, X=4503732.29) ve 7 nolu (Y=441093.30, X=4504103.94) noktaları geçerek Gürgenli boğazının üzerinden geçen vasıta yolunu takiben 1678 rakımlı İnişdibi, Yavuzkemal, Bektaş ve Kulakkaya dört yol ayrımına, buradan 8 nolu (Y=442894.76, X=4505210.06) 1732 rakımlı Cavlak tepeye, buradan 9 nolu (Y=443580.45, X=4505551.12) 1750 rakımlı isimsiz tepeye, buradan 10 nolu (Y=443760.54, X=4506211.86) 1781 rakımlı Göktaş tepeyi takiben 11 nolu (Y=444088.36, X=4506323.32) Tesbet suyunda son bulan hat” olarak belirlenmesi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin (B) ve (D) bentlerine göre uygun görülmüştür. 2 - Tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel hakları saklıdır. 3 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür. 5/3/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan İdris Naim ŞAHİN İçişleri Bakanı —— • —— İçişleri Bakanlığından: Karar Sayısı : 2012/159 1 - Niğde İli Merkez İlçesine bağlı Fertek Belediyesi ile Kumluca ve Hamamlı Köylerinin tüzel kişiliğinin kaldırılarak Niğde Belediyesi sınırları içine katılması 5393 sayılı Belediye Kanununun 11 inci maddesi uyarınca uygun görülmüştür. 2 - Bu kararı İçişleri Bakanı yürütür. 5/3/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN İdris Naim ŞAHİN Başbakan İçişleri Bakanı [R.G. 07 Mart 2012 – 28226] —— • —— YÖNETMELİKLER Sağlık Bakanlığından: SAĞLIK BAKANLIĞI BAĞLI KURULUŞLARI HİZMET BİRİMLERİNİN GÖREVLERİ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Sağlık Bakanlığı bağlı kuruluşları hizmet birimlerinin görev tanımları, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik Sağlık Bakanlığının bağlı kuruluşlarını kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bağlı Kuruluş: Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu ve Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünü, b) Bakan: Sağlık Bakanını, c) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını, ç) Başkan: Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun Başkanını, d) Genel Müdür: Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürünü, e) Genel Müdürlük: Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünü, f) Kurum: Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunu, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Temel Esaslar ve Bağlı Kuruluşların Merkez Teşkilatı Hizmetlerin yürütülmesinde temel esaslar MADDE 5 – (1) Bağlı kuruluşlar aşağıdaki temel esaslar çerçevesinde hizmetlerini yürütürler. a) Bakanlık politikalarına, strateji ve hedeflerine, planlama ve düzenlemelerine uygun davranırlar. b) Sağlık hizmetinin kesintisiz ve bütünlük içerisinde sunumunu sağlamaya yönelik tedbirleri alırlar. c) İnsan gücünde ve maddî kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak amacıyla hizmetlerin planlanmasında ve sunumunda müşterek hareket ederler. ç) Birlikte yürütülmesi gereken işlerde azami ölçüde işbirliği ve yardımlaşma içerisinde bulunurlar. d) Hizmetin yürütülmesinde ortaya çıkan kurumlar arası ihtilaf ve tereddütlü hususlarda Bakanlığın kararına göre hareket ederler. Bu yetki illerde 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri çerçevesinde Bakanlık il sağlık müdürleri tarafından kullanılır. Merkez teşkilatı MADDE 6 – (1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (2) Merkez teşkilatları; a) Kurumlar Başkanlık, hizmet birimi olarak teşkil olunan Başkan Yardımcılıkları, Hukuk Müşavirliği, Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı ve Strateji Geliştirme Daire Başkanlığından, b) Genel Müdürlük Genel Müdür, iki genel müdür yardımcılığı, hizmet birimi olarak teşkil olunan daire başkanlıkları ve Strateji Geliştirme Daire Başkanlığından, meydana gelir. (3) Kurumların Başkan Yardımcılıklarına bağlı daire başkanlıklarının görev dağılımı ile ilgili hususlar kurumların teklifi ve Bakan onayı ile yürürlüğe konulacak yönerge ile belirlenir. (4) Bakanlık ve bağlı kuruluşları muhakemat hizmetlerini yürütmek üzere birbirlerinden hizmet talebinde bulunabilirler. Kurum başkanı/genel müdürün görev, yetki ve sorumlulukları MADDE 7 – (1) Bağlı kuruluşların en üst amiri olan Başkan veya Genel Müdür, yürütülen hizmetlerden ve emri altındakilerin faaliyet ve işlemlerinden Bakana karşı sorumludur. (2) Başkanlar ve Genel Müdürün görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır: a) Kurum/Genel Müdürlük hizmetlerini mevzuat hükümlerine, kurumun amaç ve politikalarına, stratejik planına uygun olarak yönetmek. b) Bakanlık politikalarına uygun şekilde, ikincil düzenlemeleri yapmak, stratejik plan, yıllık performans programları ve faaliyet raporlarını hazırlamak ve uygulamak. c) Kurumun/Genel Müdürlüğün faaliyetlerini etkin, etkili, kolay ulaşılabilir ve halkın ve sektörün ihtiyaç ve beklentilerine uygun, ayrım gözetmeyen, şeffaf ve hesap verebilir şekilde yürütmek ve yürütülmesini sağlamak. ç) Kurumu/Genel Müdürlüğü temsil etmek. d) Kurum/Genel Müdürlük bütçesini hazırlamak. e) Görev alanına giren konularda bağlı kuruluşlar ve diğer kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yapmak ve koordinasyonu sağlamak. Başkan yardımcısı/genel müdür yardımcısının görev, yetki ve sorumlulukları MADDE 8 – (1) Başkan yardımcıları, kurumların başkan yardımcılığı şeklinde teşkil edilen hizmet birimlerinin yönetiminden ve maiyetindeki daire başkanlıklarının sevk ve idaresinden Başkana karşı sorumludur. (2) Genel müdür yardımcıları, Genel Müdürlüğün görevlerinin yürütülmesinde Genel Müdüre yardımcı olmak üzere görevlendirilir ve Genel Müdüre karşı sorumludur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Bağlı Kuruluşların Merkez Hizmet Birimleri Türkiye kamu hastaneleri kurumu MADDE 9 – (1) Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun merkez hizmet birimleri ve görevleri şunlardır. a) Hastane Hizmetleri Başkan Yardımcılığı: 1) Kuruma bağlı hastane, ağız ve diş sağlığı merkezleri ve benzeri sağlık kuruluşlarının açılması, işletilmesi, birleştirilmesi, ayrılması, nakledilmesi ve kapatılması işlemlerini yürütmek. 2) Kamu hastane birliklerinin kuruluş işlemlerini yürütmek, işletilmesini ve koordinasyonunu sağlamak. 3) Sağlık kuruluşlarında özel nitelikli sağlık hizmetleri ile ilgili işlemleri yürütmek. 4) Sağlık hizmet sunumunu nitelik açısından değerlendirmek. 5) Sağlık kuruluşlarında hasta hizmetleri ile sağlık otelciliği hizmetlerini düzenlemek. 6) Kamu hastanelerinin yatırımlarının takibini, donanım, ödenek ve tedarik planlamasını yapmak. 7) Hasta hakları, hasta ve çalışan güvenliğinin belirlenen standart ve düzenlemelere uygun olarak yürütülmesini ve kurumsallaşmasını sağlamak. 8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. b) Finans Hizmetleri Başkan Yardımcılığı: 1) Kamu hastane birliklerinin ve sağlık kuruluşlarının stoklarını izlemek, analiz etmek ve değerlendirmek. 2) Sağlık kuruluşlarının döner sermaye bütçe ve muhasebe işlemlerini düzenlemek, yürütülmesini sağlamak. 3) Sağlık kuruluşlarının tedarik yöntemleri konusunda düzenleme yapmak. 4) Sağlık kuruluşlarının gelirlerini izlemek, analiz etmek ve gelir artırıcı düzenlemeler yapmak. 5) Sağlık kuruluşlarının tıbbi cihaz ihtiyaçlarının planlamalara uygun olarak merkezi alımla karşılanması ve buna ilişkin ihale süreçleri ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek. 6) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. c) İzleme, Ölçme ve Değerlendirme Başkan Yardımcılığı: 1) Bireysel ve yönetici performans kriterleri ve hedeflerini belirlemek ve değerlendirmek. 2) Sağlık kuruluşlarında performansa dayalı ek ödeme uygulamalarını düzenlemek, izlemek ve değerlendirmek. 3) Sağlık kuruluşlarının finansal kaynaklarının kullanımını izlemek. 4) Hizmetlerin maliyet analizi ve fiyatlandırılmasına ilişkin görüş oluşturmak ve öneride bulunmak. 5) Sağlık kuruluşlarını ve hizmet sunumunu verimlilik açısından değerlendirmek. 6) Sağlık kuruluşları ve hizmetleriyle ilgili istatistikî çalışmaları yürütmek, analiz ve değerlendirme yapmak. 7) Sağlık insan gücü planlaması, izleme ve değerlendirmesi yapmak. 8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. ç) İnsan Kaynakları Başkan Yardımcılığı: 1) Atama, nakil ve sözleşme işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve yürütmek. 2) Personelin özlük, terfi, emeklilik ve benzeri işlemlerini yürütmek. 3) Kadro standartları iş ve işlemlerini yürütmek. 4) Personelin hizmet içi eğitimlerini yürütmek. 5) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. d) Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı: 1) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kiralama ve satın alma işlemlerini yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek, yürütülmesini sağlamak. 2) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek. 3) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve yürütmek. 4) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek. 5) Bilgi sistemleri ve iletişim teknolojileri ile ilgili işlemleri yürütmek. 6) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek. 7) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. Türkiye halk sağlığı kurumu MADDE 10 – (1) Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun merkez hizmet birimleri ve görevleri şunlardır. a) Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcılığı: 1) Aile hekimliği ile ilgili iş ve işlemleri tesis etmek, izleme ve değerlendirme yapmak, eğitim ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçlara uygun eğitim müfredatını belirlemek ve uygulamak. 2) Aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve sağlık evleri gibi birinci basamak sağlık kurum ve kuruluşlarının teknik ve fiziki özelliklerini belirlemek ve planlamak. 3) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. b) Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları Başkan Yardımcılığı: 1) Bulaşıcı hastalıkların kontrolü ile ilgili programlar oluşturmak ve programların uygulanmasını sağlamak. 2) Sağlık tehditlerine yönelik erken uyarı ve cevap sistemi oluşturmak ve saha epidemiyolojisi eğitim çalışmalarını yürütmek. 3) Koruyucu sağlık hizmetlerinde kullanılan aşı, antiserum, enjektör ve benzeri soğuk zincir malzemelerinin lojistik hizmetlerinin yürütülmesini, bağışıklama programlarının hazırlanmasını ve uygulanmasını sağlamak, ulusal düzeyde aşılama oranlarını ve soğuk zincir sistemini izlemek. 4) Zoonotik, paraziter ve vektörel hastalıkların görülme sıklığının belirlenmesini, hastalık kontrol programlarının geliştirilmesini ve yürütülmesini sağlamak. 5) Verem hastalığının kontrolüne yönelik plan ve program yapmak ve uygulamak, politika önerileri geliştirmek. 6) Mikrobiyolojik ulusal referans laboratuarı hizmetlerinin yürütülmesini sağlamak. 7) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. c) Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Başkan Yardımcılığı: 1) Bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolü ile ilgili programlar oluşturmak ve programların uygulanmasını sağlamak, yaşlılık ve özürlülük gibi kronik durumlara yönelik sağlık programları oluşturmak, evde bakım hizmetlerinin sunulmasını sağlamak. 2) Erken teşhis ve tarama faaliyetleri başta olmak üzere kanserle mücadele hizmetlerinin etkin bir şekilde yapılmasını sağlamak, buna ilişkin plan ve programlar yapmak ve uygulanmasını sağlamak. 3) Tütün, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerin zararları ile mücadele ve kontrol faaliyetlerini yürütmek. 4) Çocuk, ergen, kadın, üreme ve ruh sağlığına ilişkin programlar oluşturmak. 5) Beslenme, fiziksel aktivite gibi sağlıklı yaşama yönelik programlar oluşturmak ve alışkanlıklar kazandırmak. 6) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. ç) Tüketici ve Çalışan Güvenliği Başkan Yardımcılığı: 1) Çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesi için araştırmalar yapmak, ulusal sağlık politikaları geliştirmek ve uygulanmasını sağlamak, işyeri hekimliği ve meslek hastalıklarına yönelik çalışmalar yapmak. 2) Biyosidal ürünlerin ve bildirim sistemine tabi ürünlerin etiket onayı ile bildirim onayının kontrol edilmesini sağlamak, biyosidal ürünleri ruhsatlandırmak. 3) İnsani tüketim amaçlı, doğal mineralli, kaplıca, havuz ve yüzme sularının denetimlerini yapmak, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak. 4) Tüketici güvenliğine yönelik olarak Kurumun görev alanına giren ürünlerin analizlerini yapmak veya yaptırmak, referans laboratuvarları oluşturmak. 5) Halk sağlığı laboratuarlarının yapısını ve organizasyonunu belirlemek, standardizasyonunu, iç ve dış kalite kontrol hizmetlerini düzenlemek. 6) Görev alanına ilişkin eğitim ihtiyaçlarını tespit etmek ve eğitim faaliyetlerini yürütmek. 7) Aşı, antijen, antiserum, serum gibi biyolojik ürün üretmek veya üretilmesini sağlamak. 8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. d) Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı: 1) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kiralama ve satın alma işlemlerini yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek, yürütülmesini sağlamak. 2) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek. 3) İnsan gücü ihtiyacını tespit etmek ve planlama yapmak, kadro standartlarına ait iş ve işlemleri yürütmek. 4) Atama ve nakil işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve yürütmek. 5) Personelin eğitim ve sertifikasyon faaliyetleri ile özlük, terfi, emeklilik, disiplin ve benzeri işlemlerini yürütmek. 6) Döner sermaye bütçesinin iş ve işlemlerini yürütmek ve koordine etmek. 7) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve yürütmek. 8) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek. 9) Kurumun kalite çalışmalarını yürütmek, laboratuvarlarına yönelik test ve kalibrasyon merkezi oluşturmak ve bu merkezlerin iş ve işlemlerini yürütmek. 10) Kurumun görev alanı ile ilgili istatistiki çalışmaları yürütmek, analizler yapmak, kurumun ihtiyaç duyduğu bilgi işlem programlarını geliştirmek ve koordine etmek. 11) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek. 12) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. Türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu MADDE 11 – (1) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun hizmet birimleri ve görevleri şunlardır. a) İlaç, Biyolojik ve Tıbbi Ürünler Başkan Yardımcılığı: 1) İlaçlar, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, ulusal ve uluslararası kontrole tabi maddeler, geleneksel bitkisel tıbbî ürünler, homeopatik tıbbî ürünler ve özel amaçlı diyet gıdalar hakkında düzenleme yapmak. 2) İlaçta etkinlik, kalite ve güvenliliğin sağlanmasına yönelik ve işlemleri yürütmek. 3) Tanıtım faaliyetlerine dair düzenlemeleri yapmak. 4) Ruhsatlı olmayan veya ruhsatı bulunsa dahi piyasada bulunmayan ürünlerin üretiminin temini veya şahsi tedavi amacıyla yurtdışından getirilmesini sağlamaya yönelik hizmetler ve endikasyon dışı ilaç kullanımına ilişkin işlemleri yürütmek. 5) Klinik ilaç araştırmaları ve gözlemsel ilaç çalışmaları ile ilgili işlemleri yürütmek. 6) Ecza depoları hakkında düzenleme yapmak, ecza depolarının ruhsatlandırılması ile ilgili işlemleri yürütmek. 7) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. b) Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcılığı: 1) Tıbbi cihaz ve kozmetikler hakkında düzenleme yapmak, strateji ve proje geliştirmek ve yürütmek. 2) Tıbbi cihaz kullanım güvenliğine dayalı standartların belirlenmesine yönelik işlemler ile sınıflandırma, risk tanımlama gibi teknik değerlendirmeleri yapmak. 3) Tıbbi cihaz alanında hizmet gören kişi, kurum ve kuruluşları yetkilendirmek, yetkilendirme süreçlerinin takibini yapmak. 4) Tıbbi cihazların klinik araştırmalarına yönelik işlemleri yürütmek. 5) Protez, ortez, optik cihazlar ve işitme cihazları satış ve uygulama merkezlerini yetkilendirmek. 6) Tıbbi cihazlar alanında faaliyet gösterecek onaylanmış kuruluşlara ait iş ve işlemleri yürütmek. 7) Kozmetik ürünlerin ön inceleme, kayıt ve bildirim işlemlerini yürütmek ve kozmetovijilans değerlendirmesi faaliyetlerini yönetmek. 8) Tıbbi cihaz ve kozmetik ürünlerin tanıtım faaliyetlerine dair düzenlemeleri yapmak. 9) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. c) Ekonomik Araştırmalar ve Bilgi Yönetimi Başkan Yardımcılığı: 1) Avrupa Birliği müktesebatına uyuma ilişkin iş ve işlemleri yürütmek, görüş bildirmek. 2) Uluslararası standartlara uygun kalite çalışmaları yapmak, bu kapsamda kurum içi ve dışı iletişimi ve koordinasyonu sağlamak. 3) Kurumun görev alanına giren ürünlerin sağlık teknolojilerini değerlendirmek, fiyatlandırma ve mali etüt çalışmalarını yürütmek. 4) Ruhsata esas ürünlerin fiyatlarını onaylamak, fiyat takibi yapmak. 5) İlaçların akılcı kullanımını temin etmeye yönelik faaliyetleri yürütmek. 6) Bilgi sistemleri alt yapısının kurulması ve işletilmesi ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek. 7) Kurumun verilerini sayısal verilere dönüştürmek ve istatistiksel çalışmalar yapmak. 8) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. ç) Analiz ve Kontrol Laboratuvarları Başkan Yardımcılığı: 1) İlaç, biyolojik ürünler, tıbbi ürünler ile kozmetik ürünlerin analizlerini ve tıbbi cihaz kalite kontrol testlerini yapmak, yaptırmak. 2) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. d) Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı: 1) İnsan gücü ihtiyacını tespit etmek ve planlama yapmak, performans değerlendirme ölçütleri oluşturmak. 2) Kadro standartlarına ve kariyer planlamasına ait iş ve işlemleri yürütmek. 3) Atama ve nakil işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve yürütmek, 4) Personelin eğitim ve sertifikasyon faaliyetlerini, özlük, terfi, emeklilik, disiplin ve benzeri işlemlerini yürütmek. 5) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kiralama ve satın alma işlemlerini yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek, yürütülmesini sağlamak. 6) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek. 7) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve yürütmek. 8) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek. 9) Kuruma görev alanına giren ürünlere ilişkin başvuru evrakının ön incelemesini yapmak. 10) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek. 11) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. Kurumların merkez teşkilatlarının ortak hizmet birimleri ve görevleri MADDE 12 – (1) Kurumların ortak merkez hizmet birimleri ve görevleri şunlardır: a) Hukuk Müşavirliği: 1) 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre hukuk birimlerine verilen görevleri yapmak. 2) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. b) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı: 1) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 22/12/2005 tarihli ve 5436 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ve diğer mevzuatla strateji geliştirme ve malî hizmetler birimlerine verilen görevleri yapmak. 2) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. c) Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı: 1) Denetime ilişkin yöntem ve teknikleri geliştirmek, denetim alanındaki standart ve ilkelerin oluşturulmasını sağlamak, denetim rehberleri hazırlamak, denetimlerin etkinliğini ve verimliliğini artırıcı tedbirler almak. 2) Performans denetimi yapmak. 3) Kurum personelinin iş ve işlemleri hakkında Başkanın emri veya onayı üzerine denetim, inceleme ve soruşturma yapmak. 4) Kurum Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. (2) Ayrıca Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı, ilaç ve kozmetik ürünlerin üretim yerlerinin ve ecza depolarının denetim hizmetleri ile ilaç, tıbbi cihaz ve kozmetik ürünlerin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerini ve tüketici şikâyetlerine yönelik iş ve işlemleri yürütür. Türkiye hudut ve sahiller sağlık genel müdürlüğü MADDE 13 – (1) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün merkez hizmet birimleri ve görevleri şunlardır. a) Türk Boğazları ve Sağlık Denetimleri Daire Başkanlığı: 1) Türk boğazları, hudut ve sahilleri ile ilgili uluslararası sözleşme ve mevzuat hükümlerinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek. 2) Uluslararası önemi haiz halk sağlığı risklerinin ülkemize girmesini önlemek amacıyla uluslararası giriş noktaları ve bunların gümrüklü alanlarında gerekli her türlü sağlık tedbirini almak veya aldırmak, halk sağlığını etkileyecek etkenlere karşı alınacak kontrol önlemlerinin standardını belirlemek, belgelendirmek, denetlemek. 3) Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Denizcilik Örgütü, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ve diğer ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapmak ve Genel Müdürlüğün dış ilişkileri ile ilgili iş ve işlemleri yapmak. 4) Uluslararası giriş noktalarında yapılması gereken tüm sağlık hizmetleri, sağlık denetimleri, cenaze girişleri, sağlık resmi ve çevre sağlığı işlemlerini yürütmek, tarife usul ve esaslarını belirlemek. 5) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. b) Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığı: 1) Uluslararası nakil vasıtalarının ve bu vasıtalarda görevli personelin sağlık şartlarına dair düzenlemeleri yapmak, iş ve işlemlerini yürütmek. 2) Uluslararası önemi haiz halk sağlığı riski olan ülkelere giden insanlara seyahat sağlığı hizmeti vermek. 3) Ulusal ve uluslararası sularda seyir eden gemilere uzaktan sağlık yardımı ve desteği vermek. 4) Uluslararası giriş noktalarında hac, göç veya seyahat gibi toplu nüfus hareketlerinde gerekli sağlık tedbirlerini almak veya aldırmak. 5) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. c) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı: 1) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve 5436 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ve diğer mevzuatla strateji geliştirme ve malî hizmetler birimlerine verilen görevleri yapmak. 2) Gelirler ve para cezalarının tahakkuk ve tahsil işlemlerini gerçekleştirmek. 3) Malî kaynakların geliştirilmesini ve etkili ve verimli kullanılmasını sağlamak, gerekli tedbirleri almak, bu konuda araştırmalar yapmak, yaptırmak. 4) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. ç) İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı: 1) İnsan gücü ihtiyacını tespit etmek ve planlama yapmak, performans değerlendirme ölçütleri oluşturmak. 2) Kadro standartlarına ve kariyer planlamasına ait iş ve işlemleri yürütmek. 3) Atama ve nakil işlemleri ile diğer personel hareketlerini düzenlemek ve yürütmek. 4) Personelin eğitim ve sertifikasyon faaliyetlerini, özlük, terfi, emeklilik, disiplin ve benzeri işlemlerini yürütmek. 5) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. d) Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı: 1) 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Genel Müdürlüğün merkez ve taşra teşkilatına ait kiralama ve satın alma işlemlerini yürütmek, temizlik, güvenlik, aydınlatma, ısıtma, onarım gibi destek hizmetlerini yürütmek, yürütülmesini sağlamak. 2) Taşınır ve taşınmazlarına ilişkin işlemleri ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütmek. 3) Sosyal hizmetler ile sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini planlamak ve yürütmek. 4) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek. 5) Bilgi sistemleri ve iletişim teknolojileri ile ilgili işlemleri yürütmek. 6) Basın ve halkla ilişkilere yönelik faaliyetlerini planlamak ve yürütmek. 7) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Yazışma ve il içinde kurumlar arası geçici görevlendirme MADDE 14 – (1) Bağlı kuruluşların taşra yönetim birimleri; a) Disiplin amirliği ve soruşturma yetkisi gibi ilgili kanunların bizzat valinin kararını veya onayını mecbur kıldığı iş ve işlemleri, b) Sağlık kuruluşlarının planlama ve yatırımlarına, kadro ve yönetici atama taleplerine, başkanlığı vali veya yardımcısı tarafından yürütülen kurul kararları ile önemli ve stratejik görüş ve teklif içeren konulara ilişkin yazışmaları, Bakanlık il sağlık müdürü üzerinden valilik kanalıyla yaparlar. (2) 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde, bağlı kuruluşların taşra teşkilatında çalışan personel, lüzumu halinde bir yılı aşmamak üzere bağlı kuruluşlar arasında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu çerçevesinde Bakanlık il sağlık müdürlüklerince valilik onayı ile geçici olarak görevlendirilir. Taşra hizmet birimlerinin görevleri ve kadroları MADDE 15 – (1) Bağlı kuruluşların taşra hizmet birimlerinin görevleri, çalışma usul ve esasları, kadro standartları ve iş tanımları ile ilgili diğer hususlar Kurumlarının teklifi ve Bakan onayı ile yürürlüğe konulacak yönerge ile belirlenir. Kamu hastane birliklerinin kurulması GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Kamu hastane birlikleri kuruluncaya kadar, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevini Bakanlık il sağlık müdürlükleri yerine getirir. Yürürlük MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür. [R.G. 07 Mart 2012 – 28226] —— • —— Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığından: TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI ÇEVİRİ VE YAYIM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik; Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının kuruluş, amaç ve görevleri doğrultusunda yayımlayacağı her türlü basılı yayın ile basılı olmayan CD, DVD ve benzeri manyetik depolama ünitesi ve Başkanlık internet sitesinde hizmete sunulan elektronik yayına ilişkin iş ve işlemleri, seçimini, basım-yayın usullerini, Başkanlık bünyesinde kurulan yayın kurullarının kuruluş, işleyiş ve çalışma esasları ile görev ve yetkilerini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 28/12/2010 tarihli ve 6093 sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü, 4 üncü ve 12 nci maddeleri, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 1 inci maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Başkan: Yazma Eserler Kurumu Başkanını, b) Başkanlık: Yazma Eserler Kurumu Başkanlığını, c) Çeviri: Yazıldığı dilden başka bir dile aynen çevrilen eseri, tercümeyi, ç) Daire Başkanı: Çeviri ve Yayım Daire Başkanını, d) Daire Başkanlığı: Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığını, e) Derleme: Özgün eser üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla, ansiklopediler ve antolojiler gibi muhtevası seçme ve düzenlemelerden oluşan ve bir düşünce yaratıcılığı sonucu olan eseri, f) Elektronik yayın: Geleneksel yöntemlerle hazırlanmış veya basılmış kitap ve derginin her türlü elektronik ortamda sadece okunabilmesi amacıyla sunulmuş şeklini, g) İşlenme eser: Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini, ğ) İtibarî sayfa: Basılı veya manyetik depolama ünitesi şeklinde ya da internet ortamında hizmete sunulan bir eserin 200 kelimeden meydana gelen kısmını, h) Külliyat: Bir eser sahibinin değişik veya aynı cinsten olan eserlerini toplayan diziyi, ı) Latinizasyon: Değişik alfabeli metinlerin latin alfabesine çevrilmesini, çeviri yazıyı, i) Manyetik depolama üniteleri: Geleneksel yöntemlerle hazırlanmış veya basılmış kitap ve derginin her türlü elektronik ortamda okunabilmesi amacıyla CD, DVD ve benzeri şekillerde depolanmış şeklini, j) Telif eser: Herhangi bir şekilde dil ile ifade olunan eserler ile doğrudan meydana getirilen fikir mahsullerini, k) Yayımlamak: Kitap, dergi ve benzeri basılı yayınlar ile basılı olmayan CD, DVD ve benzeri manyetik depolama ünitelerini çoğaltmak ve yaymak, elektronik yayınların ise Başkanlık internet sitesinde hizmete sunulmak suretiyle umuma arz edilmesini, l) Yayın: Basılı kitap ve dergi gibi eserler ile basılı olmayan CD, DVD ve benzeri manyetik depolama üniteleri ile Başkanlık internet sitesinde hizmete sunulan elektronik eserleri, m) Yayın Kurulları: Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulu ve Yayın Kurulunu, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Yayın Kurulları, Eserlerin İncelenmesi ve Seçilmesi Yayın kurullarının oluşturulması MADDE 4 – (1) Başkanlığa yapılan yayın önerilerini değerlendirmek, ilke kararları almak, basılacak eserleri ve projeleri değerlendirmek üzere iki adet yayın kurulu oluşturulur. Başkan ve Başkanlığın yayınlardan sorumlu Çeviri ve Yayım Daire Başkanı, Yayın Kurullarının daimi üyesidir. Başkan bu kurullara başkanlık eder. Her bir yayın kurulu daimi üyelerle birlikte Başkanlık dışından bilim, kültür, sanat, felsefe, tarih, edebiyat ve ilahiyat alanlarında uzman kişilerden seçilecek toplam beş üyeden oluşur. Daimi üyeler ilgili görevlerinden ayrıldıklarında üyelikleri düşmüş sayılır. Yayın işleriyle ilgili kurullar, Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığının teklifi ve Başkanın Oluru ile oluşturulur. Kurul üyeleri Daire Başkanlığınca teklif edilir ve Başkan tarafından görevlendirilir. (2) Yayın kurulları; a) Başkanlığa yapılan yayın başvurularını ve projeleri değerlendirmek ve yayınlanmasına karar vermek üzere teşkil edilen Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulu, b) Özel ihtisas gerektiren konuları değerlendirmek, yurt içi ve yurt dışındaki çeşitli kurumlarla ortak olarak yayımlanacak eserler ile Başkanlıkça yayınlanacak eserleri belirlemek, Başkanlık mevzuatı kapsamındaki eserlerin başta Türkçe olmak üzere değişik dillerde yayınlanmasına verilecek destek projelerini yürütmek üzere teşkil edilen Yayın Kuruludur. Toplantı ve karar MADDE 5 – (1) Yayın kurulları, Başkanlığın gerekli gördüğü hâllerde üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıya katılan üye sayısının salt çoğunluğu ile alır. Oyların eşitliği halinde Başkanın oyu yönünde karar alınmış sayılır. (2) Toplantılar, Başkanlıkça hazırlanan gündemle yapılır. Başkanlıkça belirlenen başvuru şartlarına uymayan eserler, ilgili yayın kurulu gündemine alınmaz. Yayın kurulları gerektiğinde Başkanın teklifi ile ortak toplantı yapabilir. Kurulların sekreterya ve raportörlük görevi, Başkanlığın yayımlardan sorumlu Daire Başkanlığınca yürütülür. Yayın kurullarının görevleri ve yetkileri MADDE 6 – (1) Yayın kurullarının görev ve yetkileri şunlardır: a) Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun görev ve yetkileri; yayımlanması isteğiyle Başkanlığa gönderilen eserleri inceleyerek veya inceleterek, eserlerin basılı veya elektronik ortamda veya internet sitesinde yayımlanıp yayımlanamayacağı konusunda görüş belirtir. b) Yayın Kurulunun görev ve yetkileri, yayımlanması doğrultusunda görüş belirtilen eserlerin yayım süreçlerini yürütmek, iş programı ve iş hacmine göre önceliklerini belirlemek, çalışma şartnamelerine göre, kapsam, üslup, dil ve bilimsel içerik bakımından yeterliliklerini belirlemek üzere alt yayın komisyonları oluşturmak ve bu komisyonların raporları doğrultusunda eserlerin yayımlanmasına karar verir. Bu kapsamda Yayın Kurulu; 1) Başkanlığın kanununda sarahaten ifade edilen Başkanlığa bağlı kütüphanelerde; gerek yazma, gerek matbu gerekse dijital ortamda bulunan eserlerin çevirisi, sadeleştirmesi, tıpkı basımı, latinizasyonu, paralel çok dilli yayını ve bu yayınlarla ilgili yapılacak olan bilimsel inceleme, araştırma, edisyon, redaksiyon, tashih ve koordinatörlük görevlerini gerçekleştirmek üzere yetkilidir. 2) Söz konusu faaliyetleri ile ilgili her türlü çalışmayı yaptırma, kontrol mekanizmasını oluşturma ve bu Yönetmeliğin ilgili maddesinde geçen kriterlere uygun olarak bunları ücretlendirmeye ve gerekli görüldüğü takdirde bu ücretlerin artırılmasına veya eksiltilmesine karar vermeye yetkilidir. c) Yayın Kurulları, Başkanlık yayın kurullarının yayın politikasını ve 11 inci maddede belirtilen ilkelerini göz önünde bulundurmak zorundadır. İncelemede usul MADDE 7 – (1) Yayın kurulları, yayımlanmak talebiyle gönderilen eserleri ve gerektiğinde diğer dokümanları, incelenmek ve yazılı görüşünü almak üzere Başkanlığın ilgili birimlerine veya konunun özelliğine göre Başkanlık dışından uzmanlara gönderebilir. (2) İnceleyicinin verdiği gerekçeli rapor yeterli görülmez veya süresi içinde incelenip Başkanlığa teslim edilmezse eser ikinci bir inceleyiciye gönderilebilir. Alınan rapor, Yayın Kurulunda değerlendirilir ve eserin yayımlanıp yayımlanmamasına karar verilir. (3) Yayın Kurulu, eserleri bir inceleyiciye göndermeden de yayımlanmasını teklif edebilir veya geri çevirebilir. Başkanlık adına eser hazırlattırılması ve temini MADDE 8 – (1) Başkanlık adına eser hazırlattırılması istenen kişi veya kişiler belirtilen süre içinde çalışmayı tamamlayıp Başkanlığa sunmadıkları takdirde, bu kişi veya kişilerden işi geri almak ve bir başka hazırlayıcıya vermek konusunda Yayın Kurulları ve Başkanlık yetkilidir. (2) Kurum kapsamındaki yazma ve matbu eserler ve içerikleriyle ilgili olarak yurtiçi ve yurtdışında yayınlanmış olan eserlerin ve çalışmaların satın alınarak; kültür-sanat, eğitimöğretim faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlar, kütüphaneler ve şahıslara ücretsiz olarak dağıtılması Yayın Kurulunun teklifi ve Başkan Oluru ile gerçekleştirilebilir. Yayım ve tespit usulü MADDE 9 – (1) Yayın Kurullarınca uygun görülen eserlerden hangilerinin hangi yöntemle yayımlanacağı, basılacak eserlerin dizileri ve baskı sayıları, CD veya DVD gibi elektronik ortamda hazırlanacakların sayıları, internet sitesinde yayımlanacakların sayıları ve yayım süreleri, Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığının teklifi ve Başkan Oluru ile tespit edilir. Değerlendirme ilkeleri MADDE 10 – (1) Yayın Kurullarınca, yayımlanacak eserlerin seçiminde, hazırlanmasında, sadeleştirilmesinde ve tercüme edilmesinde göz önünde bulundurulacak temel ilkeler şunlardır; a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına uygun olması ve kanunlara göre suç oluşturmamak, b) Atatürk ilke ve inkılaplarının korunması, yaşatılması ve benimsetilmesi prensibine aykırı olmamak, c) Millî birlik ve beraberliği bozucu görüşlere, insanı, aileyi veya toplumun belirli bir kesimini küçük düşürücü bilgi, belge ve yorumlara yer verilmemek, ç) Millî kültürümüzü evrensel boyutlara ulaştıracak ve insanlığın ortak değerlerine katkıda bulunacak nitelikte olması, toplumsal yararlılığı ve evrenselliği göz önünde bulundurmak, d) Medeniyetimizin evrensel değerleri ihtiva eden kültürel ve bilimsel mirasının ulusal ve uluslararası düzlemlerde kendisini tanıtmasına katkı sağlayıcı nitelikte olmak, e) Ortak kültür bağlarımız olan diğer Türk ve İslam ülkeleri ile ikili kültür alış-verişini sağlayıcı ve dostluk bağlarını güçlendirici nitelikte olmak, f) Eserlerin Türk Dilinin zengin varlığından faydalanılarak, herkesin kolayca anlayacağı, yaşayan ve konuşulan Türkçe kurallarına uygun hazırlanmış olmak, g) Bilimsel yöntemlere veya bir sanatın özelliklerine göre hazırlanmış olmak, ğ) Tarihimizi, bugüne ulaşan kültürel, bilimsel, düşünsel zenginliğimizi işleyici, tanıtıcı, zenginleştirici ve gelecek nesillere taşıyıcı nitelikte olmak. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Çeviri ve Yayım Şartları, Telif Hakları ve Ücretlendirilmesi Başvuru şartları MADDE 11 – (1) Eserlerin yayımlanması için başvuruda bulunanlar; a) Eserlerin dil, resim, grafik, tablo, çizelge, şekil, nota, harita ve benzeri bakımından basım ve elektronik ortam teknolojilerine uygun olacak şekilde hazırlanmış hâlini, b) Fotoğraf ve diaları kaliteli bir basım ve elektronik ortam için yeterli özellikte, baskıya hazırlanmış halini, c) Bilgisayar ortamında düzenlenmiş bir nüshasını, ç) Eserin kaydı olan disket, CD/DVD’sini, d) Yazarın, çevirmenin, resimleyenin ve benzeri hazırlayanın özgeçmişini, e) İmzalı başvuru dilekçesini, teslim etmek zorundadır. Yayım şartları MADDE 12 – (1) Eserlerinin yayımlanmasını isteyenler; a) Eserinin üzerinde başka kurum veya kuruluşlar ile kişilerin haklarının bulunmadığına ve bu hususta her türlü hukukî sorumluluğu üstlendiklerine dair taahhütnameyi, b) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ilgili hükümlerine göre; eserdeki tüm bilgi ve dokümana ait gerekli izinleri almış olduklarını belirtir beyannameyi, c) Muhtemel maddi hatalar konusunda Başkanlığın tasarruf yetkisini kabul ettiklerini belirtir izin belgesini, ç) Yayımlanması ve ücret ödenmesi uygun görülen eserinin basılı manyetik depolama ürünleri vasıtasıyla ve internet sitesinde elektronik ortamda çoğaltma ve yayma hakkını Başkanlığa devrettiğine dair düzenleyeceği temliknameyi, Başkanlığa vermekle yükümlüdürler. Ücretlerin hesaplanması esasları MADDE 13 – (1) Yayımlanmasına karar verilen eserlerin birinci baskıları için ödenecek telif ücretleri, 23/8/2006 tarihli ve 2006/10932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen gösterge rakamları ile eserin basımının yapıldığı tarihteki memur maaş katsayısı ve itibarî sayfa sayısı ile çarpılması suretiyle bulunacak rakam üzerinden Türk Lirası olarak hesaplanır ve basımı yapıldıktan sonra ödenir. (2) Her türlü yayın ücretlerinin hesaplanmasında kullanılacak gösterge rakamları Yayın Kurulunun gerekçeli önerisi ve Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulu kararı ile beş katına kadar arttırılabilir. Ancak, zorluğu, çok büyük emek ve zaman harcandığı, alanında yenilikler getirdiği ve Türk kültür ve bilimine katkılarının olduğu tespit edilerek yayınlanacak telif ve tercüme eserler ile eleştirmeli metinlere ilişkin göstergelerin Yayın Kurulunun önerisi ve Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun onaylaması suretiyle on katına kadar artırılması önerilebilir. Bu öneri, Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Başkan Oluru ile karara bağlanır. (3) Yayınlarda tıpkı basımların, eleştirmeli metinlerin veya çeviri yazıların ücretleri ayrı ayrı hesaplanarak toplamları telif ücreti olarak ödenir. (4) İtibarî sayfa karşılığı gösterge rakamları ekli tabloda gösterilmiştir. Yayın Kurulu, eserin niteliğine göre gösterge rakamlarından birini önerir. Bu öneri Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulu tarafından karara bağlanır. Eserin niteliğine göre bu göstergelerin altında rakam tespitine, yayın kurullarının teklifi üzerine Başkanlık yetkilidir. (5) Telif, tercüme ve işlenme ücretlerinin hesaplanmasında baskı miktarı aşağıda belirtildiği şekilde dikkate alınır. a) 10000 baskıya kadar her 1000 baskı için, b) 10000’den 30000 baskıya kadar her 2000 baskı için, c) 30000’den 60000 baskıya kadar her 3000 baskı için, ç) 60000’den 100000 baskıya kadar her 4000 baskı için, d) 100000’den sonraki her 5000 baskı için, itibarî sayfa karşılığı telif ücreti tutarının en fazla % 10 u baskı sayısı karşılığı telif ücreti olarak ödenir. Hesaplamalarda, ara baskı karşılığı oranlanarak bulunur. 300000 baskıdan sonrası için ücret ödenmez. (6) İkinci ve sonraki baskılarda sadece yeni baskı sayısı dikkate alınır. Yeni baskının yapılması aynı kurulların teklif ve onayı ile kararlaştırılır. Yeni baskı telif ücreti yeni katsayıya göre hesaplanır. Önce ödenen baskı miktarı ücreti hariç, eski ödenmiş telif ücreti bundan düşülerek kalan miktar yeni baskıya karşılık olarak ödenir. (7) Eserin tamamında veya bir kısmında değişiklik yapılmış ve bu değişiklik yayın kurulunca tespit ve kabul edilmişse, sadece değişen kısımlara ait itibarî sayfa sayısına göre ilk baskı gibi telif ücreti ödenir. Kitabın muhtevasında herhangi bir değişiklik yapmadan sadece bölüm ve konu itibariyle sıra değişikliği yapılmışsa, bu hüküm uygulanmaz. (8) Dergi, bülten ve gazete gibi periyodik yayınlar ile tanıtma ve duyurma amacına yönelik broşür, katalog gibi yayımlarda baskı sayısı dikkate alınmaz. Sadece itibarî sayfa karşılığı telif ücreti ödenir. Ancak bu eserlerin telif ücreti yayın komisyonlarınca % 100’e kadar artırılabilir. İkinci ve sonraki baskılar için de herhangi bir ücret ödenmez. (9) Bilimsel konferanslara ödenecek ücret, konferans metni itibarî sayfa sayısına göre hesaplanır. Bilimsel konferansların ücreti yayın komisyonlarınca % 50’ye kadar artırılabilir. Ancak konferansların yayımlanması hâlinde ayrıca telif ücreti ödenmez. İtibarî sayfanın tespiti MADDE 14 – (1) Yayımlanması kabul edilen eserler için telif hakkı olarak verilecek ücretin tespitinde itibarî sayfa esas tutulur ve ücret, eserin baskı miktarına göre hesaplanır. 200 kelimelik bir metin, bir itibarî sayfa sayılır. Eserin itibarî sayfa sayısının tespiti şu şekilde yapılır: a) Önce eserin veya işlenmesinin çeşitli yerlerinden metin ile tam olarak dolu on sayfa seçilerek kelimeler sayılır ve toplanır. Bu toplam ona bölünerek eserin veya işlenmenin dolu bir sayfasında ortalama kaç kelime bulunduğu tespit edilir. b) Sonra eserin tamamındaki metinle dolu sayfalar sayılır. Yarım veya yarımdan fazla sayfalar tam sayfa kabul edilir. Yarımdan az olan sayfaların ikisi bir tam sayfa kabul edilir. Fihrist, indeks ve benzeri sayfaların yazarın fikrî çalışmasının sonucu olduğu, yayın komisyonlarınca tespit edildiği takdirde telif ücreti hesabında sayfa sayısına dâhil edilir. c) Bundan sonra (a) bendine göre bir sayfada bulunan ortalama kelime sayısı ile (b) bendine göre bulunan dolu sayfa sayısı çarpılarak eserin metinle dolu sayfalarının kelime sayısı bulunur. ç) Daha sonra orijinal fotoğraf, harita, grafik, tablo, çizelge ve şekillerin basıldıktan sonraki yüzölçümlerinin santimetre karesinde iki kelime, resim ve motiflerde dört kelime bulunduğu varsayılarak eserin veya işlenmenin bu kısımlarına düşen kelime sayısı hesaplanır. Daha önce yayımlanmış olanlar için ödeme yapılmaz. d) Çeviri eserlerde ve derlemelerde bulunan fotoğraf, harita, grafik, tablo, çizelge ve şekiller için çeviri yapılmamışsa ödeme yapılmaz. e) Sonunda metinle dolu sayfaların ve diğer kısımların (c) ve (d) bentlerine göre bulunup toplanan kelime sayısı ikiyüze bölünerek eserin itibarî sayfa sayısı belirlenmiş olur. Telif ve işlenme ücretinin ödenemeyeceği, eksik ödeneceği veya bölüneceği hâller MADDE 15 – (1) Başkanlık ve başkanlık birimlerinde kadrolu personel ile sözleşmeli uzman personelin görevi gereği yaptığı çalışmalara telif, tercüme veya işlenme ücreti ödenmez. Ancak, sözü geçen personelin makale, telif ve konferansları ile mesai dışında meydana getirdiği bütün eserler bunun dışındadır. (2) Telif veya işlenme ücreti almaya birden çok kişinin hak kazanmış olması hâlinde verilecek ücret aralarında paylaştırılır. (3) Yayın Kurulunun kendi içerisinden veya dışından bir eser veya işlenmeyi incelemek için verdiği kişi veya kişilerin rapor ve değerlendirmesi, Yayın Kurulunun önerisi ile Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunda yeterli ve başarılı bulunduğu takdirde, inceleyen uzman veya uzmanlara 14 üncü maddedeki baskı sayısı karşılığı telif ücreti hariç, itibarî sayfa karşılığı telif ücretinin % 10 unu geçmemek üzere inceleme ücreti verilebilir. Kadrolu uzmanlara inceleme ücreti verilmez. (4) Eserlerin baskısı sırasında Yayın Kurulunun kararı ve Başkanın Oluru ile tashih işlemine gerek görülmesi halinde Başkanlık dışından görevlendirilen uzmanlara, sadece itibarî sayfa adedine göre hesaplanacak telif ücretinin % 10’u tashih ücreti olarak ödenir. (5) Yayın Kurulu kararı ve Başkanın Oluru ile yayın koordinatörlüğüne Başkanlık dışındaki uzmanların görevlendirilmesi halinde telif ücretinin % 10 unu geçmeyecek miktarda koordinatörlük ücreti ödenir. (6) Yayın Kurulu kararı ve başkanın onayı ile yayın editörlüğüne Başkanlık dışındaki uzmanların görevlendirilmesi halinde telif ücretinin % 25 ini geçmeyecek miktarda editörlük ücreti ödenir. (7) İnceleme, tashih, koordinatörlük ve editörlük hizmetleri karşılığı verilecek ücretler yazara verilecek telif ücretinden kesilmez. Tediyeye ilişkin bu hükümler dışarıdan verilen veya Başkanlıkça hazırlattırılan eserler için basılmasına karar verilmese dahi, uygulanır. Yayımların maliyet hesabı MADDE 16 – (1) Kitabın maliyeti; telif hakkı, klişe, kâğıt, baskı, cilt bedelleri ile kitap dağıtan kuruluş veya şirketlere verilecek ücret ve benzeri hususlar ile ücretsiz olarak verilecek kitaplar için % 50 oranındaki bedel tutarından oluşur. Bulunan toplamın baskı adedine bölünmesi ile bir kitabın maliyeti bulunmuş olur. Yayın Projeleri Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Başkanın Olur’u ile maliyetin altında satış bedeli tespit edilebilir. Telif hakkı ve ilgili hükümler MADDE 17 – (1) Başkanlık dışından hazırlanarak verilen basılacak eserler için yazar veya çevirmen ile Başkanlık arasında eserlerin baskı ve yayın hakkının Başkanlığa devredildiğine, basım işlerinin bu Yönetmelik hükümleri gereğince yapılmasının kabul edildiğine ilişkin sözleşme düzenlenir ve imza edilir. (2) Başkanlıkça yayımlanan bir eserin yeni baskısının yapılması, çoğaltılması veya yayım hakkının eser sahibine veya başka birine devredilebilmesi; Başkanlıkça yapılmış baskısının yüzde doksanının bitmiş olmasını müteakip Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığının teklifi ve Başkan Oluruna bağlıdır. (3) Başkanlıkça elektronik ortamda veya manyetik depolama ünitelerinde yayımlanan eserlerin yayım hakkının eser sahibine veya başka birine devredilebilmesi, yayımlandığı tarihten itibaren beş yıl sonunda yazar veya yazarlarının isteği üzerine Çeviri ve Yayım Daire Başkanlığının teklifi ve Başkan Oluruna bağlıdır. (4) Çevirmen ve Yazar, basılmak üzere Başkanlığa basma ve yayma hakkını devrettiği kitabını olduğu gibi veya değiştirerek başka bir yerde bastıramaz. (5) Başkanlıkça ısmarlanan ve teslim alınan bir kitap üç yıl içinde yayınlanmazsa, yazar veya çevirmen bunu kendi hesabına bastırmakta serbesttir. Bu takdirde Başkanlık, ödenmiş olan telif veya işlenme ya da çevirmen ücretini yazardan isteyemez. (6) Başkanlık içinde hazırlatılan eserler hakkında bu hükümler uygulanmaz. Satış bedeli MADDE 18 – (1) Yayınların satış bedeli ya da hangi oranlarda indirimli olarak satılacağı veya ücretsiz olarak hangi kurum ya da kişilere ücretsiz olarak gönderileceği Yayın Kurulunun teklifi ve Başkan Oluru ile tespit edilir. Yazara verilecek miktar MADDE 19 – (1) Basılan eserlerden otuz adedi yazara veya çevirmene ücretsiz olarak verilir. Dergi ve kolektif eserlerdeki makalelerden yazar veya çevirmene yirmişer adet ayrıbasım verilir. Kolektif eserin düzenleyicilerine beşer adet verilir. (2) Yazar adına veya başka bir nedenle fazladan bir miktar basılamaz ve bastırılamaz. Toplantı ücreti ve harcırah MADDE 20 – (1) Başkanlık dışından kurul toplantılarına katılan üyelere, 23/8/2006 tarihli ve 2006/10932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre toplantı ücreti ödenir. Toplantıya başka yerden katılan üyelere 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre harcırah ödenir. Yayın kurulu kararı gerekmeyen durumlar MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca ücret ödenmeyecek olan yayınlarda yer alacak metinler veya eserler için Yayın Kurulu kararı alınması zorunlu değildir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Hüküm bulunmayan hususlar MADDE 22 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hususlarda 23/8/2006 tarihli ve 2006/10932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır. Yürürlük MADDE 23 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı yürütür. [R.G. 07 Mart 2012 – 28226] —— • —— Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığından: YAZMA ESER UZMANLIĞI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Yazma Eser Uzman Yardımcılarının mesleğe alınma, yetiştirilme, tez ve yeterlik sınavları ile Yazma Eser Uzmanlığına atanma usul ve esaslarını; Yazma Eser Uzmanı ve Uzman Yardımcılarının çalışma usul ve esasları ile görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir. (2) Bu Yönetmelik, Yazma Eser Uzmanları ile Yazma Eser Uzman Yardımcılarını kapsar. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 28/12/2010 tarihli ve 6093 sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesi ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 41 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında; a) Bakan: Kültür ve Turizm Bakanını, b) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını, c) Başkan: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanını, ç) Başkanlık: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığını, d) Giriş Sınavı: Yazma Eser Uzman Yardımcılığı için yapılacak giriş sınavını, e) KPDS: Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavını, f) KPSS: Kamu Personel Seçme Sınavını, g) Komisyon: Yazma Eser Uzmanlığı Yeterlik Sınavı Komisyonunu, ğ) Kurul:Yazma Eser Uzman Yardımcılığı Giriş Sınavı Kurulunu, h) Uzman: Yazma Eser Uzmanını, ı) Uzman Yardımcısı: Yazma Eser Uzman Yardımcısını, i) Tez: Yazma Eser Uzman Yardımcılarının hazırlayacakları uzmanlık tezlerini, j) Yeterlik Sınavı: Yazma Eser Uzmanlığı yeterlik sınavını, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Uzman Yardımcılığı Giriş Sınavı ve Atamaya İlişkin Esaslar Uzman yardımcılığına giriş MADDE 4 – (1) Uzmanlığa giriş aşaması, uzman yardımcılığıdır. Uzman yardımcılığına atanabilmek için KPSS’ye katılmış ve her sınav döneminde Başkanlıkça belirlenen puan türünde tespit edilecek asgari puanı almış olanlar arasından Başkanlıkça yapılan giriş sınavında başarılı olmak şarttır. Giriş sınavı MADDE 5 – (1) Uzman yardımcıları, mesleğe giriş sınavı ile alınırlar. Uzman yardımcılığı giriş sınavı, KPSS sonuçlarına göre Başkanlıkça yapılacak yazılı ve sözlü sınavdan oluşur. (2) Giriş sınavı, kadro ve ihtiyaç durumuna göre Başkanlıkça uygun görülecek zamanlarda ve öğrenim dallarında hizmet alanı ve özellikleri göz önüne alınarak Komisyon tarafından yapılır. Başkanlık ihtiyaç duyulan öğrenim dallarına göre ayrı ayrı kontenjan belirleyebilir. (3) Giriş sınavına, KPSS sonuçlarına göre sınav ilanında belirtilen taban puan esas alınarak ilan olunan kadro sayısının en fazla yirmi katı aday (son sıradaki adayla aynı puanı alanlar dahil) çağrılır. (4) Giriş sınavına, öğrenim dalları itibariyle alınacak her bir uzman yardımcısı kadro kontenjanı için Başkanlıkça öngörülen sayıda başvurunun olmaması halinde kadro ve ihtiyaç durumuna göre öğrenim dalları arasındaki sayısal belirleme ve değişiklik yapma yetkisi Başkanlığa aittir. Giriş sınavı duyurusu MADDE 6 – (1) Giriş sınavına katılma şartları, sınavın yapılış şekli, yeri, zamanı, içeriği ve değerlendirme yöntemi, KPSS puan türleri ve asgari puanlar, puan sıralamasına göre kaç adayın çağrılabileceği, son başvuru tarihi, başvuru yeri, başvuru şekli ve başvuruda istenecek belge ve beyanlar, gerek görülmesi halinde öğrenim dalları ve kontenjanları, atama yapılacak kadro sayısı, sınıfı ve derecesi ile diğer hususlar sınav başvurusu için öngörülen son tarihten en az otuz gün önce Resmî Gazete’de ve Türkiye genelinde yayınlanan tirajı en yüksek ilk beş gazetenin en az birinde yayımlanır, ayrıca Başkanlığın kurumsal internet sayfasında duyurulur. Giriş sınavına başvuru şartları MADDE 7 – (1) Uzman yardımcılığı giriş sınavına başvurmak isteyenlerin aşağıda belirtilen şartları taşımaları gerekir: a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinde yer alan genel şartları taşımak, b) En az dört yıllık lisans eğitimi veren kütüphanecilik, arşivcilik, bilgi ve belge yönetimi, Türk dili ve edebiyatı, Arap dili ve edebiyatı, Fars dili ve edebiyatı, tarih, Türk el sanatları, taşınır kültür varlıklarının korunması ve restorasyonu, kimya, biyoloji, sanat tarihi bölümleri ve ilahiyat fakültesi ile Arkeoloji ve Sanat Tarihi, Bilim Tarihi, Biyokimya, Çeviribilim, Dilbilimi, Dünya Dinleri, El Sanatları Tasarımı ve Üretimi, Eski Yunan Dili ve Edebiyatı, Felsefe, Hukuk, İbrani Dili ve Edebiyatı, Arapça Öğretmenliği, İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, İngilizce İlahiyat, İslam ve Din Bilimleri, İslami İlimler, Karşılaştırmalı Edebiyat, Kimya Mühendisliği, Kimya Mühendisliği ve Uygulamalı Kimya, Kimya-Biyoloji Mühendisliği, Kürt Dili ve Edebiyatı, Latin Dili ve Edebiyatı, Matematik, Matematik Mühendisliği, Mütercim-Tercümanlık, Psikoloji, Sanat ve Tasarım Yönetimi, Sosyoloji, Tarih Öğretmenliği, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölüm veya fakülteleri veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilmiş yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak veya bu alanlarda doktora yapmış olmak, c) Giriş sınavının yapıldığı tarihte otuzbeş yaşını doldurmamış olmak, ç) Son başvuru tarihi itibarıyla geçerlilik süresi dolmamış KPSS’den, giriş sınav duyurusunda belirtilen puan türlerine göre asgari puana sahip olmak, d) Başkanlıkça ilan edilecek ihtiyaç öncelikli dillerin herhangi birinden KPDS’den (C) düzeyinde ya da buna denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen sınavlardan eşdeğer seviyede puan almış olmak, şartları aranır. Başvuruda istenecek belgeler ve başvuru şekli MADDE 8 – (1) Uzman yardımcılığı yarışma sınavına katılabilmek için Başkanlık internet sayfasından temin edilerek doldurulacak başvuru formu ile birlikte aşağıda yer alan belgelerin sınav ilanında belirtilen tarihe kadar Başkanlık İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığına şahsen veya posta yoluyla teslim edilmesi gerekir. a) KPSS sonuç belgesinin aslı veya fotokopisi ya da bilgisayar çıktısı, b) Yükseköğrenim diplomasının veya geçici mezuniyet belgesinin aslı veya Başkanlıkça onaylanmış örneği, c) KPDS ya da buna denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen sınavlardan eşdeğer seviyede puan almış olanların sonuç belgesi aslı veya Başkanlıkça onaylı örneği, ç) İki adet vesikalık fotoğraf (4,5x6 cm), d) Adayın özgeçmişi. (2) Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılarak atamaları yapılmaz. Atamaları yapılmış olsa dahi iptal edilir. Bunlar hiçbir hak talep edemezler ve haklarında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. (3) Postadaki gecikmeler ve ilanda belirtilen süre içerisinde yapılmayan başvurular değerlendirmeye alınmaz. Ancak posta yoluyla yapılan başvurularda istenilen belgelerin ilanda belirtilen son başvuru tarihine kadar Başkanlığa ulaşmış olması gerekir. Postadaki gecikme nedeniyle son başvuru tarihinden sonra Başkanlığa ulaşan başvurular işleme konmaz. Giriş sınavına çağrı MADDE 9 – (1) Giriş sınavına ilişkin bilgiler Başkanlığın internet sayfasında yazılı sınavdan en az on gün önce ilan edilir. Giriş sınavı hazırlık komisyonu MADDE 10 – (1) Yapılacak sınav ön çalışmalarını yürütmek üzere İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığında, ana hizmet ve danışma birimlerinden olmak üzere en az beş kişiden Giriş Sınavı Hazırlık Komisyonu oluşturulur. (2) Giriş Sınavı Hazırlık Komisyonu, başvuru için öngörülen süre içerisinde yapılan müracaatları inceleyerek ilgililerde aranan gerekli şartların varlığını veya yokluğunu tespit eder, gerekli şartları haiz olmayanların belgelerini iade eder. Sekretarya hizmetleri MADDE 11 – (1) Sınav hazırlık komisyonu, uzman yardımcılığı giriş sınavı kurulu ile uzmanlık yeterlik sınav komisyonunun sekretarya hizmetleri İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığınca yürütülür. Giriş sınavı kurulu MADDE 12 – (1) Başkanlık tarafından, Bakanlıktan alınan onayla, Başkanın veya görevlendireceği bir hizmet birimi daire başkanının ya da bir bölge müdürünün başkanlığında, diğer daire başkanları ile bir bölge müdürü olmak üzere beş üye ile Giriş Sınavı Kurulu oluşturulur. Ana hizmet birimi başkanlarının tümü bu kurulda başkan ya da üye sıfatıyla yer alır. Başkanlığın diğer daire başkanları ve bölge müdürleri yedek üye olarak görevlendirilir. İhtiyaç duyulması halinde üniversite öğretim üyeleri arasından en fazla iki kişi kurul asil üyesi olarak görevlendirilebilir. (2) Kurulun asil ve yedek üyelerini belirlemeye Başkanlık yetkilidir. (3) Kurul, üye tamsayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. (4) Kurul başkan ve üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kayın hısımlarının veya evlatlıklarının katıldığı sınavda görev alamazlar. Kurulun görevleri MADDE 13 – (1) Kurul; giriş sınavı sorularını hazırlar ve yapar, sınavların sonuçlarını değerlendirir, giriş sınavı başarı sıralamasını yapar, uzman yardımcısı aday listesini hazırlayarak Başkanlık Makamına sunar. Yazılı sınav ve konuları MADDE 14 – (1) Yazılı Sınav, klasik veya test usulünde Kurulca yapılır. (2) Yazılı sınav konularının ağırlık puanları sınav ilanında belirtilir. (3) Yazılı sınav iki ayrı grup olarak, a) Kütüphanecilik, arşivcilik, bilgi ve belge yönetimi, Türk dili ve edebiyatı, Arap dili ve edebiyatı, Fars dili ve edebiyatı, sanat tarihi, tarih bölümleri ile ilahiyat fakültesi mezunlarına yönelik, 1) Yazma ve eski basma eserlerin kataloglanması, sınıflanması, dijitalleştirilmesi, hizmete sunulması ve benzeri kütüphanecilik meslek bilgisi, 2) Kitap ve kütüphanecilik tarihi, hat, tezhip, minyatür ve benzeri geleneksel Türk el sanatları, Fen ve Sosyal İlimler alanlarında eser vermiş ünlü müellifler ve eserleri, 3) Bu fıkrada belirtilen alanlardaki eserlerin diline ve içeriğine vukufiyet derecesi, 4) Yazma ve eski basma eserlerde Osmanlı Türkçesi, Arapça ya da Farsça, transkripsiyon veya çevirisi, b) Türk el sanatları, taşınır kültür varlıklarının korunması ve restorasyonu, kimya, biyoloji bölüm mezunlarına yönelik, 1) Yazma ve eski basma eserlerin konservasyonu, restorasyonu, ciltçilik ve benzeri mesleki bilgi, 2) Kitap ve kütüphanecilik tarihi, hat, tezhip, minyatür ve benzeri geleneksel Türk el sanatları, Fen ve Sosyal İlimler alanlarında eser vermiş ünlü müellifler ve eserleri, 3) Eski basma eserlerde Osmanlı Türkçesi okuma ve transkripsiyonu, konularından oluşur. Yazılı sınav sorularının hazırlanması ve yapılış şekli MADDE 15 – (1) Yazılı sınav soruları Kurul tarafından hazırlanır. Sınav soruları Kurul üyelerince imzalanarak mühürlü zarf içinde Kurul Başkanına teslim edilir. (2) Yazılı sınavlarda isim yeri kapalı özel cevap kağıtları kullanılır. Sınav, Kurulca görevlendirilecek yeterli sayıda salon başkanı ve gözetmenin gözetimi ve denetimi altında yapılır. Sınav başlamadan önce, adayların kimliklerinin kontrol edildiği, soru zarfının sağlam, kapalı ve mühürlü olduğu hususunda tutanak düzenlenir. Sınav kuralları açıklanarak, adayların önünde kapalı soru zarfı açılarak sorular dağıtılır. (3) Sınavın başlama ve bitiş saati, kaç adayın katıldığı, her adayın kullandığı kağıt adedini gösteren tutanak düzenlenir. Toplanan cevap kağıtları ve tutanaklar zarf içine konularak kapatılıp mühürlendikten sonra Kurul Başkanına teslim edilir. (4) Sınavda düzenlenen tutanaklar salon başkanı ve gözetmenlerce de imzalanır. Yazılı sınavın değerlendirilmesi MADDE 16 – (1) Kurul, sınav kağıtlarını değerlendirmek üzere üye tam sayısı ile toplanır. Cevap kağıtlarının bulunduğu kapalı zarf açılır. Cevap kağıtları numaralandırılarak, bu numaralandırmaya ilişkin bir liste oluşturulur. Her adaya Kurul üyelerince ayrı ayrı yüz puan üzerinden not verilir. Son değerlendirme notu, her bir aday için Kurulca verilen notların aritmetik ortalaması alınarak belirlenir. Son değerlendirme notları, cevap kâğıtlarının numaralarına ilişkin listeye işlenir. Adayların ad ve soyadları, değerlendirme notlarının listeye işlenmesinden sonra, Sınav Kurulunca cevap kâğıtlarının ad yazılı kısımları açılmak suretiyle listedeki ilgili alanlara geçirilir. (2) Yazılı Sınav geçer notu en az yetmiş olup, a) 14 üncü maddenin üçüncü fıkrasının birinci bendinde yer alan gruptaki adayların yazılı sınavda başarılı sayılabilmeleri için, aynı maddenin aynı fıkrası ve aynı bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yer alan konular yüzde elli üzerinden; (4) numaralı alt bendinde yer alan konu yüzde elli üzerinden, b) 14 üncü maddenin üçüncü fıkrasının ikinci bendinde yer alan gruptaki adayların yazılı sınavda başarılı sayılabilmeleri için, aynı maddenin aynı fıkrası ve aynı bendinin (1) ve (2) numaralı alt bendinde yer alan konular yüzde yetmiş üzerinden; (3) numaralı alt bendinde yer alan konu yüzde otuz üzerinden, hesaplanır. (3) Başarı sıralamasına göre oluşturulan liste, sınav bitimini takip eden on iş günü içinde Başkanın onayına sunulur. Liste Başkanlık binasında asılmak ve Bakanlığın veya Başkanlığın internet sitesinde yayımlanmak suretiyle duyurulur. İlgililer, duyuru tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde sınav sonuçlarına itiraz edebilir. Yapılan itirazlar sınav kurulunca otuz gün içinde sonuçlandırılır. Sınav sonucu, sözlü sınava girecek tüm adaylara yazılı olarak bildirilir. Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava alınmazlar. (4) Yazılı sınavda başarılı olanlar arasından, en yüksek puandan başlanarak giriş sınavı duyurusunda belirtilen kadronun dört katı kadar aday sözlü sınava çağrılır. Çağrılacak olan son sıradaki aday ile eşit puana sahip adayların tamamı da sözlü sınava çağrılır. (5) Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan almış olmak asıl ve yedek listedeki sıralamaya giremeyen adaylar için müktesep hak teşkil etmez. Yazılı sınav sonuçlarının duyurulması MADDE 17 – (1) Yazılı sınav sonuçları, Başkanlık internet sayfasında duyurulur. (2) Sözlü sınava girmeye hak kazananlar, sözlü sınav tarihinden en az on beş gün önce sınavın yapılacağı yer, gün ve saat yazılı veya elektronik olarak bildirilmek suretiyle sınava çağrılırlar. Sözlü sınavın yapılması ve değerlendirilmesi MADDE 18 – (1) Sözlü sınav 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 41 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına göre yapılır. (2) Buna göre sözlü sınav adayların; a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, d) Genel yetenek ve genel kültürü, e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı yönlerinden değerlendirilerek, ayrı ayrı puan verilmek suretiyle gerçekleştirilir. (3) Adaylar, kurul tarafından ikinci fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ila (e) bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için, kurul başkan ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. Giriş sınavı başarı puanının ve başarı sıralamasının tespit edilmesi MADDE 19 – (1) Giriş sınavı başarı puanı; yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasından oluşur. (2) Giriş sınavı sonuçları, komisyonca, puanı en yüksek adaydan başlamak suretiyle başarı derecesine göre sıraya konulup, atama yapılacak kadro sayısı kadar aday asıl, sınav duyurusunda belirtilen uzman yardımcısı kadro sayısının yarısı kadar aday ise yedek olarak tespit edilerek bir liste halinde tutanağa bağlanır. (3) İhtiyaç duyulan öğrenim dallarına göre ayrı ayrı kontenjan belirlenmiş ise bu belirleme göz önünde bulundurulmak suretiyle asıl ve yedek listeler oluşturulur. (4) Asıl ve yedek listelerde sıralama yapılırken, adayların giriş sınavı puanının eşit olması halinde, yazılı puanı yüksek olan adaya; yazılı puanların da eşit olması halinde, KPSS puanı yüksek olan adaya öncelik tanınır. (5) Başarı sırasına göre alınacak yedek listede yer alan adayların hakları ilan tarihini takip eden altı ay süreyle geçerli olup, daha sonraki sınavlar için müktesep hak veya herhangi bir öncelik hakkı teşkil etmez. (6) Giriş sınavından 70 ve üzerinde puan almış olmak asıl ve yedek listedeki sıralamaya giremeyen adaylar için müktesep hak teşkil etmez. (7) Sınavda başarılı olanların sayısı ilan edilen kadro sayısından daha az ise sadece başarılı olanlar sınavı kazanmış kabul edilir. Sınav sonucunun duyurulması ve itiraz MADDE 20 – (1) Giriş sınavı sonuçları Başkanlığın internet sayfasında duyurulur. Ayrıca asıl ve yedek listelerde yer alan adaylara sınav sonucu yazılı olarak bildirilir. (2) Sınav sonuçlarının duyurulmasından itibaren beş işgünü içinde yazılı olarak Komisyona itiraz edilebilir. İtirazlar, Sınav Kurulunca en fazla on gün içinde incelenerek karara bağlanır. İtiraz sonucu adaya yazılı olarak bildirilir. (3) Giriş sınavı neticesinde sınavı kazanıp uzman yardımcısı kadrolarına atananların sınavla ilgili belgeleri özlük dosyalarında saklanır. Atanamayanların başvuru belgeleri giriş sınavını sonuçlarının ilanını izleyen altı ay içinde talepleri halinde ilgililere iade edilir. Uzman yardımcılarının atanması MADDE 21 – (1) Giriş sınavını kazananlar bildirim tarihinden itibaren; a) Adli sicil kaydına dair yazılı beyanı, b) Sağlık açısından görevini devamlı yapmasına engel bir durumu olmadığına ilişkin yazılı beyanı, c) Erkek adaylar için askerlikle ilişiği olmadığına dair yazılı beyanı, ç) Mal bildirimi, d) 4 adet renkli vesikalık fotoğraf ile birlikte yazılı olarak yapacakları başvuru üzerine durumlarına uygun uzman yardımcısı kadrolarına atamaları yapılır. (2) Atama işlemlerinin yapılması için kendilerine bildirilen süre içerisinde geçerli bir mazereti olmadığı hâlde müracaat etmeyenlerin atama işlemleri yapılmaz. (3) Giriş sınavını kazananlardan başvuru belgelerinde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılır ve atamaları yapılmaz. Atamaları yapılmış olsa dahi iptal edilir. Bu kişiler hiçbir hak talep edemezler ve haklarında, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Uzman Yardımcılarının Yetiştirilmesi, Yeterlik Sınavı ve Uzmanlığa Atama Uzman yardımcılarının eğitimi ve yetiştirilmesi MADDE 22 – (1) Uzman Yardımcılığı süresi fiilen en az üç yıldır. (2) Uzman yardımcıları, 21/2/1983 tarihli ve 83/6061 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde eğitim ve staja tabi tutulurlar. (3) İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığınca diğer birimlerin görüşleri de alınmak suretiyle uzman yardımcıları için üç yıllık bir süreyi kapsayacak şekilde çalışma ve yetiştirme planı hazırlanır ve Başkan tarafından onaylanır. (4) Çalışma ve yetiştirme planı; a) Kurumun görev alanı ile ilgili inceleme ve araştırma yapılmasını, b) Yazışma, rapor yazma, inceleme, araştırma ve denetim teknikleri, stratejik yönetim anlayışı konularında gerekli bilgi ve yeteneğin kazandırılmasını, c) Bilimsel çalışma ve araştırma alışkanlığının kazandırılmasını, ç) Yabancı dil bilgisinin geliştirilmesini, d) Başkanlığın çalışma alanı ile ilgili olarak yurtiçi ve yurtdışında konferans, seminer ve eğitim programlarına katılım yoluyla eğitim tecrübesi kazandırılmasını, e) Meslekî bilgi ve becerilerin edinilmesini, bunun için gerektiğinde Başkanlığın hizmet birimlerinde staj amaçlı rotasyona tabi tutulabilmelerini, f) Uzman yardımcılarına, görevlerinde uzmanlaşabilmeleri için gerekli tanım, kavram, yöntem ve uygulamalara ilişkin asgari temel bilgilerin ve kurumsal kültürün kazandırılmasını, sağlamaya yönelik çalışmaları içerir. (5) Görev yapılan hizmet birimlerinin daire başkanları, uzman yardımcılarının çalışmaları ve genel davranışları hakkındaki görüşlerine de yer verdikleri Başkanlıkça hazırlanan Uzman Yardımcısı Değerlendirme Formunu, staj sürecinin bitimini takip eden otuz gün içinde düzenleyerek, İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına gönderirler. Çalışma düzeni MADDE 23 – (1) Uzman yardımcıları, bağlı oldukları daire başkanınca belirlenen uzmanlarla birlikte ve onların gözetiminde çalışırlar. Tez konusunun belirlenmesi MADDE 24 – (1) Uzman yardımcıları; aylıksız izin, toplamı üç ayı aşan hastalık ve refakat izinleri hariç olmak üzere, iki yıllık hizmet süresinin bitiminden önceki bir ay içerisinde Başkanlığın görev alanı ile ilgili konularda bir tez konusu seçerek birim amirleri aracılığıyla İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına gönderirler. Tez konuları İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından incelenerek Başkanlıktan alınacak onay ile kesinleşir. (2) Tez konusunun Başkanlık tarafından uygun bulunmaması halinde uzman yardımcısı, tebliğ tarihinden itibaren en geç onbeş gün içerisinde birim amirinin önerileri doğrultusunda yeni bir tez konusu belirler. Belirlenen tez konusu aynı usulle onaya sunulur. Tez konusunun ikinci kez uygun görülmemesi halinde onay mercii tarafından yeni bir tez konusu re’sen belirlenir. (3) Belirlenen tez konusu, uzman yardımcısının talebi ve bağlı bulunduğu birim amirinin onayı ile bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir. (4) Tez konusu uygun bulunan adayın, tezinde yeterli ilerlemeyi sağlayamaması ve konusunu değiştirmeyi istemesi durumunda tez danışmanının onayı, değiştirme isteğinin gerekçesi ile yeni tez konusunu belirten dilekçesi üzerine tez konusunun kesinleşmesinden itibaren en geç üç ay içerisinde tez konusu Başkanlıkça değiştirilebilir. (5) Kesinleşen tez konusu ilgili uzman yardımcısına ve çalıştığı birime tebliğ edilir. (6) Tez konusunun kesinleşip ilgiliye tebliğinden itibaren on beş gün içinde kurum içinden ilgili tez konusunda uzman bir personel tez danışmanı olarak Başkanlıkça görevlendirilerek ilgililere tebliğ edilir. Gerektiğinde, kamu kurum ve kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarından Başkanlıkça uygun görülecek kişiler tez danışmanı olarak görevlendirilebilir. (7) Tez danışmanının Başkanın onayı ile görevinden çekilmesi durumunda, yeni bir tez danışmanı belirlenir. Uzmanlık tezinin hazırlanması MADDE 25 – (1) Uzman yardımcıları tez danışmanlarının belirlendiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde tez danışmanı rehberliğinde bir tez önerisi hazırlarlar. (2) Uzmanlık tezi, tez konusunun kesinleşmesini takip eden tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde hazırlanır. Tezde İngilizce ve Türkçe hazırlanacak, ikişer sayfayı geçmeyecek özet bölümün de bulunması şarttır. (3) Uzmanlık tezleri, tez danışmanının danışmanlığında bilimsel esaslara uygun olarak hazırlanır. (4) Uzman yardımcısının hazırlayacağı tezin kendi görüş ve değerlendirmelerini içermesi ve bilimsel çalışma etiğine uygun olması gerekir. Tezin daha önce yüksek lisans, doktora tezi veya başka bir amaçla benzer tarzda hazırlanmamış ve kullanılmamış olması esastır. Aksi durumun tespiti halinde tez geçersiz sayılır ve ilgililer hakkında disiplin işlemleri uygulanır. (5) Hazırlanacak tezlerin şekil unsurları ile ilgili usul ve esaslar yönerge ile belirlenir. Uzmanlık tezinin teslimi MADDE 26 – (1) Uzman yardımcıları hazırladıkları tezleri tez danışmanına tutanakla teslim eder, tez danışmanı on gün içinde tez ile ilgili raporunu hazırlar, ilgili birim tarafından tezler danışmanca hazırlanan raporlarla birlikte yedi nüsha olarak İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına teslim edilir. Tez savunması MADDE 27 – (1) Teslim edilen tezler, İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından bir hafta içinde 30 uncu maddedeki esaslara göre oluşturulacak Yeterlik Sınav Komisyonuna gönderilir. Komisyon, tez jürisi olarak uzman yardımcısının tezini değerlendirir. (2) Komisyon, her bir adayın tez savunmalarını alır ve tez danışmanı raporu ile birlikte değerlendirir. Tezin yeterli veya yetersiz olduğuna oy çokluğu ile karar verilir. Yetersiz bulunan tezler için gerekçenin gösterilmesi zorunludur. Yeterli bulunup şekil yönünden düzeltilmesi istenen tezler, ilgili uzman yardımcıları tarafından bir ay içinde düzeltilir. (3) Tezin başarısız bulunması veya süresi içinde tezin sunulmaması halinde, Komisyon tarafından tezde tespit edilen eksiklikler yazılı olarak bildirilir ve uzman yardımcısına tezini düzeltmesi veya yeni bir tez hazırlaması ya da tezini sunması için altı ayı aşmamak üzere ek süre verilir. Yeterlik sınavı ve değerlendirme MADDE 28 – (1) Yeterlik sınavı yazılı sınavdan oluşur. Yeterlik sınavıyla, uzman yardımcılarının görev ve yetki alanlarını ilgilendiren mevzuat ve uygulamaları ile mesleğin gerektirdiği bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür ve Yeterlik Sınav Komisyonu tarafından yapılır. (2) Yeterlik sınav tarihi, konuları ve yapılış şekli Başkanlıkça belirlenerek, sınav tarihinden en az iki ay önce uzman yardımcılarına yazılı olarak bildirilir. (3) Sınavda yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır. (4) Yeterlik sınavı sonucunda başarılı olanlar, en yüksek puandan başlanmak suretiyle başarı puanına göre sıralanarak bu hususta hazırlanan isim listesi İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına gönderilir. (5) Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci bir hak daha verilir. (6) Sınav sonucuna itirazlar, sonuçların ilan edildiği tarihten itibaren beş işgünü içerisinde, yapılır. İtirazlar, komisyona ulaştığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içerisinde incelenerek sonuçlandırılır ve neticesi ilgiliye yazılı olarak bildirilir. Yeterlik sınavına girme koşulları MADDE 29 – (1) Yeterlik sınavına girebilmek için aşağıdaki şartlar aranır: a) Uzman yardımcısı kadrosunda, adaylıkta geçen süreler dâhil ve aylıksız izin ile toplamı üç ayı aşan hastalık ve refakat izinleri hariç olmak üzere, en az üç yıl fiilen çalışmış olmak. b) Hazırladıkları uzmanlık tezinin tez komisyonu tarafından başarılı bulunması. Yeterlik sınav komisyonu MADDE 30 – (1) Yeterlik Sınav Komisyonu, Başkanın veya görevlendireceği bir daire başkanının başkanlığında; daire başkanları ve bölge müdürlerinden, Başkanlıkça seçilen altı üye olmak üzere toplam yedi kişiden teşekkül eder. Ayrıca, Kurum içinden üç yedek üye aynı usulle tespit edilir. Asıl üyelerin herhangi bir nedenle Komisyona katılamamaları halinde yedek üyeler tespit sırasına göre Komisyona katılırlar. (2) Komisyonun başkan ve üyeleri kendilerinin, eşlerinin, üçüncü derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar kan ve ikinci derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar kayın hısımlarının katıldığı sınavda görev alamazlar. (3) Komisyon üye tam sayısı ile toplanır, kararlar oy çokluğu ile alınır, çekimser oy kullanılamaz ve olumsuz oylar gerekçelendirilir. Uzman kadrosuna atama MADDE 31 – (1) Uzman yardımcısının uzman kadrosuna atanabilmesi için; a) Aylıksız izin, toplamı üç ayı aşan hastalık ve refakat izni nedeniyle görevden ayrı kalınan süreler hesaba katılmaksızın en az üç yıl fiilen çalışmış olması, b) Başkanlığın çalışma konuları ile ilgili hazırladığı uzmanlık tezinin kabul edilmesi, c) Yeterlik sınavında başarılı olması, ç) KPDS’den asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denk kabul edilen ve uluslar arası geçerliliği bulunan başka bir belgenin yeterlik sınav tarihinden itibaren en geç iki yıl içerisinde ibraz edilmesi şartları aranır. (2) Birinci fıkrada belirtilen şartları taşıyan uzman yardımcısı, münhal kadro durumuna göre uzman olarak atanır. Başarısızlık hali MADDE 32 – (1) Verilen ek süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar uzman yardımcısı unvanını kaybederler ve Başkanlıkta durumlarına uygun memur unvanlı kadrolara atanırlar. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Uzman ve Uzman Yardımcılarının Görev ve Sorumlulukları Uzman yardımcılarının görevleri MADDE 33 – (1) Uzman Yardımcıları; a) Görevlendirildikleri dairenin günlük, kısa ve uzun vadeli işlerine katkıda bulunmak, b) Uzmanlarca yapılacak araştırma, inceleme ve diğer çalışmalar için gerekli dokümanları toplamak, ön hazırlıkları ve gerektiğinde tek başına araştırma ve inceleme çalışmaları yapmak, c) Mesleki bilgilerinin geliştirilmesinde yararlı olacağı daire başkanlıklarınca belirlenen yayınları takip ederek, okudukları yayınların isimleri ile özet ve eleştirilerini kapsayan bir raporu üç ayda bir bağlı olduğu daire başkanına vermek, ç) Uzmanlar ile birlikte ulusal veya uluslar arası bilimsel konferans, sempozyum ve benzeri etkinliklere katılmak ve düzenlemek, d) Eğitim ve yetiştirme programlarına katılmak, e) İlgili Daire Başkanlarınca veya Uzmanlarca verilecek benzeri nitelikteki diğer görevleri yerine getirmek, ile yükümlüdürler. Uzmanların görev, yetki ve sorumlulukları MADDE 34 – (1) Uzmanlar, a) 6093 Sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Teşkilat Kanunu ile Kuruma verilmiş olan görevlerin yerine getirilmesine ve başarıyla sonuçlandırılmasına yönelik uzmanlık gerektiren tüm iş ve işlemleri yapmak ve yapılmasını gözetlemekle, b) Başkanlıkça veya ilgili daire başkanlığınca verilecek diğer görevleri yapmak ve uzman yardımcılarını yetiştirmekle, c) Kendilerine verilen benzeri nitelikteki diğer görevleri zamanında ve mevzuata uygun olarak yerine getirmekle, sorumludurlar. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Eğitim MADDE 35 – (1) Uzman ve uzman yardımcıları uygun görülecek zamanlarda eğitim programlarına alınır. (2) Eğitimler Başkanlık çalışanları tarafından verilebileceği gibi ihtiyaç duyulması halinde diğer kamu görevlilerinden de faydalanılabilir. Eğitimler, Başkanlıkça gerek görülmesi halinde gerçek veya tüzel kişilerden hizmet satın alınması yoluyla da yaptırılabilir. (3) Uzmanlar mesleki kıdemleri dikkate alınarak, İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından tespit edilecek programlar çerçevesinde staj veya araştırma yapmak, mesleki bilgi ve görgülerini artırmak veya yurtdışındaki üniversitelerden kabul belgesi almaları şartı ile lisansüstü çalışma yapmak üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 21/1/1974 tarihli ve 7/7756 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yurtdışına gönderilebilirler. Mesleki kıdem MADDE 36 – (1) Uzmanların çalışma, yetişme ve ilerlemelerinde kıdem esası uygulanır. (2) Kıdem meslekte geçirilen süredir. Geçici ayrılmalar bu süreye dahildir. Aynı giriş veya aynı yeterlik sınavında başarı göstererek uzmanlığa atananlar arasında kıdem sıralaması başarı sırasına göre belirlenir. Uzmanlığa yeniden atanma MADDE 37 – (1) Uzman unvanını kazandıktan sonra herhangi bir sebeple Başkanlıktaki görevinden ayrılmış olup da yeniden uzmanlığa atanmak isteyenler, boş kadro bulunmak ve gereken şartları kaybetmemiş olmak kaydıyla, durumlarına uygun uzman kadrolarına atanabilirler. Yetki MADDE 38 – (1) Başkanlık, uzman ve uzman yardımcılarının bu Yönetmelikte yer alan konularla ilgili olarak alt düzenleyici işlemleri yapmaya yetkilidir. Hüküm bulunmayan hâller MADDE 39 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâllerde, 6093 sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 18/3/2002 tarihli ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik hükümleri uygulanır. Geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 6093 sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen fakülte veya yüksekokullardan veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca onaylanmış yurt dışındaki yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmak şartıyla, a) Kamu kurum ve kuruluşlarında halen çalışmakta olanlardan, mesleğe yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlilik sınavı sonucunda uzman kadrolarına atanmış ve 6093 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde başvuranlardan Bakanlıkça yazılı ve sözlü sınav şeklinde yapılacak Osmanlı Türkçesi sınavının her bir aşamasından 100 üzerinden en az 70 puan alarak başarılı olanlar Kanunun Geçici 1 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamında uzman kadrolarına, b) Bakanlık bünyesinde 6093 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle en az üç yıl çalışmış olan personelden, bir yıl içinde başvuranlardan Bakanlıkça yapılacak mesleki bilgiyi içeren sınavda başarılı olanlar, Kanunun Geçici 1 inci maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında uzman yardımcısı kadrolarına, c) Bakanlıkta Kültür ve Turizm Uzmanları arasından bir yıl içerisinde başvuranlar, Kurulca mülakata çağrılarak değerlendirilir; başarılı sayılanlar Kanunun Geçici 1 inci maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında uzman kadrolarına, naklen atanırlar. (2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre Başkanlık kadrolarına naklen atanacak olanların sayısı, uzman kadro sayısının yüzde yirmisini; (b) ve (c) bentlerine göre atanacak olanların sayısı ise, uzman ve uzman yardımcısı kadro sayılarının yüzde kırkını geçemez. (3) Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine göre yapılacak olan başvurular, bu yönetmeliğin 10 uncu maddesinde tanımlanan Komisyonca değerlendirilir. (4) Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen; sınav ve mülakatlar Bakanlık onayı ile, bu Yönetmeliğin 12 nci maddesinde tanımlanan Kurulca yapılır. (5) Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine göre mülakatta adayların değerlendirilmesi bu Yönetmeliğin 18 inci maddesi esaslarına göre gerçekleştirilir. (6) Sınavda başarılı olanların atamaları yapılır. (7) Bakanlık bünyesinde Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı kadrolarında çalışmakta olup, sınava girme koşullarını taşıyan ve uzman yardımcılığı giriş sınavında başarılı olanların atamaları yapıldıktan sonra Bakanlıkta uzman yardımcılığında geçirmiş oldukları süreler, Yazma Eser Uzman Yardımcılığında geçmiş sayılır ve 29 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki sürenin hesabında dikkate alınır. Yürürlük MADDE 40 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 41 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Başkan yürütür. [R.G. 07 Mart 2012 – 28226] —— • —— T.C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Sayı : B.03.0.CTE.0.00.20-929/1501/32011 Konu : Yardım kampanyası 06/03/2012 EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞINA Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza infaz Kurumu İnfaz ve Koruma Memuru Doğan İŞİK’in ailesine maddi destek sağlanması bakımından yardım toplanması amacıyla başlatılan yardım kampanyasının tüm teşkilata duyurulması için Yargı Mevzuatı Bülteninde yayımlanmasına dair Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2012 tarihli ve B.M.2012/1595-5 sayılı yazısı ve ekleri ile Bakanlık Onayı ilişikte gönderilmiştir. Bilgi ve gereğini arz ederim. Ali YILDIZ Hâkim Genel Müdür Yardımcısı EKLER : 1- Bakanlık Onayı (1 sayfa) 2- Savcılık yazısı ve ekleri (10 sayfa) T.C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Sayı 05/03/2012 Konu : B.03.0.CTE.0.00.20-929/1478 : Yardım kampanyası BAKANLIĞA Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2012 tarihli ve 2012/1595-5 sayılı yazısında, Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Memuru olarak görev yapmakta iken 18/09/2011 tarihinde hayatını kaybeden Doğan İŞİK’in ailesine Diyarbakır Valiliğinin 10/01/2012 tarihli ve 353 sayılı onayı ile maddi destek amacıyla iki (2) ay süreyle alınan yardım toplanma izninin Yargı Mevzuat Bülteninde yayımlanması talebinde bulunulmuş olup, söz konusu talep yerinde görüldüğünden teşkilât mensuplarımızın yapacakları nakdî yardım ve destek kampanyası ile ilgili olarak gerekli duyurunun yapılmasına izin verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Bu itibarla; Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Memuru olarak görev yapmakta iken 18/09/2011 tarihinde hayatını kaybeden Doğan İŞİK’in ailesine maddi destek amacıyla iki (2) ay süreyle yardım toplanması amacıyla ülke genelinde 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 38'inci maddesinin “G” bendi ile 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 7'nci maddesi doğrultusunda Diyarbakır Valiliğinin 10/01/2012 tarihli ve 353 sayılı onayı ile yardım toplanmasına izin verildiği anlaşıldığından söz konusu yardım kampanyasının başlatılması hususundaki bildirimin Yargı Mevzuatı Bülteni aracılığıyla tüm Teşkilâta duyurulmasını, Gerekli işlem ve tebligatın buna göre yapılmasını yüksek tasviplerinize arz ederim. Mustafa ONUK Hâkim Genel Müdür V. OLUR ..../..../ 2012 Sefa MERMERCİ Hâkim Bakan a . Müsteşar Yardımcısı —— • —— KANUN SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun No. 6283 Kabul Tarihi: 1/3/2012 MADDE 1 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 67 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “nüfus cüzdanı” ibaresinden önce gelmek üzere “biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının yapılması ve/veya” ifadesi eklenmiştir. MADDE 2 – 5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasına ikinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Yukarıdaki (b) ve (c) bentleri kapsamına giren sağlık hizmetlerinden alınacak katılım payını % 1’e kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkilidir.” MADDE 3 – 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “j) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.” MADDE 4 – 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “iki yıl” ibaresi “dört yıl” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 5 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 39 – (1) Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı Ocak ayı başından önce olup, 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre bağlanan malûllük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır. (2) Aylıkların hesaplanmasında, 506 sayılı Kanunun mülga maddeleri uyarınca hazırlanan ve 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gösterge veya üst gösterge tablosundan sigortalı için tespit edilmiş olan mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur aylık katsayısı esas alınır. (3) Sigortalının aylık bağlama oranı aşağıdaki şekilde belirlenir: a) Malûllük aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması halinde % 70, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Yaştan ve günden artırım ve eksiltme yapılmaz. b) Yaşlılık aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı, sigortalının tahsis talep tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır, 5000 günden noksan ödediği her 240 gün için (1)’er eksiltilir. Maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışması, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malûl olması, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması veya erken yaşlanması nedeniyle tarafına yaşlılık aylığı bağlananlara günden dolayı eksiltme yapılmaz. c) Ölüm aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı sigortalının ölüm tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır. Günden dolayı eksiltme yapılmaz. Malûllük aylığı almakta iken ölen sigortalılar hakkında bakıma muhtaçlık durumu dikkate alınmaksızın (a) bendi, yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalılar hakkında ise (b) bendi hükümleri uygulanır. ç) Malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı % 85’ten fazla olamaz. (4) Sigortalının 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla aylığı, yukarıdaki hükümlere göre tespit edilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımı suretiyle belirlenir. (5) Bu madde hükümlerine göre 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, % 5,9 oranında artırılarak 2000 yılı Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutarı ise, (7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına taşınır. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dahil) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan aylıklara uygulanmış olan aylık artışları ile artırılır. (6) Bu maddeye göre hesaplanan aylık tutarının, sigortalı veya hak sahiplerine 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde ödenmekte olan aylık tutarının altında kalması halinde, mevcut aylıkların ödenmesine devam edilir. (7) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz. (8) Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile geçici 20 nci maddeye göre devir alınacak sandıklardan aylık alanlara devir tarihinden sonra bu madde hükümleri uygulanmaz. (9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir.” MADDE 6 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 40 – (1) 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 17 nci maddesine göre 1/4/2002 ile 30/6/2002 tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları esas alınarak hesaplanmış olan aylıklar bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır. (2) Geçici 27 nci madde uyarınca 1/4/2002 ile 30/6/2002 tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları esas alınarak 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 11 inci maddesine göre 2002 yılı Nisan ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, aynı ödeme döneminde % 8,9 oranında artırıldıktan sonra 2002 yılı Mayıs ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar, 1479 sayılı Kanun kapsamında bağlanmış olan aylıklara söz konusu dönemlerde uygulanan artış oranları ile artırılır ve aylıklar 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminden itibaren yeni belirlenen tutar üzerinden ödenmeye devam olunur. (3) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.” GEÇİCİ MADDE 1 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde bu Kanunun 3 üncü maddesi ile yapılan değişiklik, bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahakkuk ettirildiği halde ödenmemiş olan cezalar için de uygulanır, ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez. MADDE 7 – Bu Kanunun 5 inci ve 6 ncı maddeleri 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 8 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 7/3/2012 [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2012/2742 Ekli listede adı yazılı mahalli idare birliğinin kurulmasına izin verilmesi; İçişleri Bakanlığının 6/1/2012 tarihli ve 533 sayılı yazısı üzerine, 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ C. YILMAZ B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN B. YILDIRIM N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı Gıda, H. YAZICI İçişleri Bakanı V. M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Tarım ve Ö. DİNÇER İ. YILMAZ E. BAYRAKTAR Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı V. R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2763 Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında düzenleme yapılması hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 26/12/2011 tarihli ve 666 sayılı yazısı üzerine, 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (f) bendine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR T. YILDIZ E. GÜNAY Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ S. KILIÇ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı M. M. EKER H. YAZICI Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ N. ERGÜN Maliye Bakanı V. V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı 30/1/2012 TARİHLİ VE 2012/2763 SAYILI KARARNAMENİN EKİ KARAR MADDE 1 – (1) Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında yer alan 12 nci Bölge Müdürlüğü ile 18 inci Bölge Müdürlüğünün kapsadığı iller ekli listede belirtildiği şekilde düzenlenmiştir. (2) Adı geçen bölge müdürlüklerinin Artvin İline ilişkin sorumluluk alanları Karayolları Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu bakanın onayı ile belirlenir. MADDE 2 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. LİSTE [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2766 2012 Yılı Yatırım Programında 1977A010320 proje numarası ile yer alan Küçük Su İşleri Projesi kapsamındaki Trabzon-Of-Solaklı Vadisi Taşkın Koruma, Rehabilitasyon ve Çevre Düzenlemesi İşinin yapımı amacıyla ekli haritada gösterilen taşınmazların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması; Orman ve Su İşleri Bakanlığının 19/1/2012 tarihli ve 101 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR T. YILDIZ E. GÜNAY ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ S. KILIÇ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı V. M. M. EKER H. YAZICI Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık C. YILMAZ E. GÜNAY N. ERGÜN Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı V. Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2767 Ekli listede ili, ilçesi ve sınırları belirtilen yerlerde arazi toplulaştırılması yapılması; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 10/1/2012 tarihli ve 638 sayılı yazısı üzerine, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR T. YILDIZ E. GÜNAY Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım C. YILMAZ E. GÜNAY N. ERGÜN Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı V. Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2791 Kahramanmaraş İli, Merkez Yusuflar Mahallesinde bulunan ve ekli listede ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazların Dere Yatağı Islahı Projesi kapsamında Kahramanmaraş Belediyesi tarafından acele kamulaştırılması; İçişleri Bakanlığının 19/1/2012 tarihli ve 47017 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 3/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ C. YILMAZ B. ATALAY S. ERGİN Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan Yardımcısı Yardımcısı V. Başbakan S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR B. ATALAY M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanıÇevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Ekonomi Bakanı Bilim, Bakanı V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Gümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN C. YILMAZ E. GÜNAY M. ŞİMŞEK İçişleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı 3/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2791 SAYILI KARARNAMENİN EKİ LİSTE [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2792 Bodrum Yolcu İskelesinin daimi yolcu giriş-çıkış deniz hudut kapısı olarak tespiti; İçişleri Bakanlığının 13/1/2012 tarihli ve 19156 sayılı yazısı üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 1 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 3/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ C. YILMAZ B. ATALAY S. ERGİN Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V. S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR B. ATALAY M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2817 2012 Yılı Yatırım Programında 1999A010070 proje numarası ile yer alan “Suruç Ovası Pompaj Sulaması (GAP) Projesi” kapsamındaki Taşbasan Depolaması işinin yapımı amacıyla ekli haritada gösterilen depolama sahasındaki taşınmazlar ve depolama inşaatında kullanılacak malzeme ihtiyacının karşılanacağı ariyet ve taş ocağının bulunduğu yerlerdeki taşınmazlar ile rölekasyon yolu üzerinde bulunan taşınmazların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması; Orman ve Su İşleri Bakanlığının 1/2/2012 tarihli ve 219 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. S. ERGİN E. BAYRAKTAR M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V. Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2822 Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın Sarıgüllük Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ilan edilmesi; İçişleri Bakanlığının 30/1/2012 tarihli ve 2971 sayılı yazısı üzerine, 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. S. ERGİN E. BAYRAKTAR M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V. Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2830 Ekli “4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 6/2/2012 tarihli ve 3763 sayılı yazısı üzerine, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 16, 74, 131, 132, 141, 167, 169, 195, 202, 214, 215, 221, 225 ve 237 nci maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım ve M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı 4458 SAYILI GÜMRÜK KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN UYGULANMASI HAKKINDA KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR MADDE 1 – 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c), (ç), (d) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir. “c) Test, deneme veya tanıtıma tabi tutulmak amacıyla gönderilen eşya, ç) Test, deneme veya tanıtımın gerçekleştirilebilmesi için kullanılması gereken eşya, d) Niteliği gereği eşyanın reklamının yapılması veya eşyanın belirgin özelliğinin tanıtılması amacıyla gönderilen eşya, e) Test veya denemeye tabi tutulmayı içeren satış sözleşmesine konu eşya,” “f) (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen eşya, anılan bentlerde belirtilen getiriliş amacı dışında başka bir amaçla kazanç elde etmek için kullanılamaz.” MADDE 2 – Aynı Kararın 68 inci maddesinin üçüncü fıkrasına “ambulans” ibaresinden sonra gelmek üzere “, cenaze arabaları” ibaresi eklenmiştir. MADDE 3 – Aynı Kararın 96 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “ç) Otobüslerde 300 litreyi,” “(4) 95 inci maddenin birinci fıkrasında bahsi geçen muafiyet, Avrupa Birliği ülkelerinden giriş yapanlar hariç olmak üzere, hususi ve ticari olarak kayıt ve tescil ettirilmiş yerli ve yabancı plakalı otomobil ile hususi olarak kayıt ve tescil ettirilmiş yerli ve yabancı plakalı minibüs ve kamyonetler için ayda en fazla dört defa kullandırılır. Bir ay içerisinde dört defadan fazla giriş yapan araçlardan her giriş için tüm depodan litre başına 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu uyarınca uygulanmakta olan özel tüketim vergisi tutarındaki vergi, tek ve maktu vergi olarak tahsil edilir.” GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kararın 1 inci maddesindeki hükümler halen geçici ithalat rejimine tabi olan yeniden ihraç edilmemiş eşyaya da uygulanır. MADDE 4 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Karar hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 7/10/2009 26230 Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 113/7/2010 27640 28/4/2011 27899 320/8/2011 28031 411/1/2012 28170 [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— TEBLİĞLER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No İşyeri : 2012/9 : Katılım İnş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. Kolejtepe Mah. Yeşil Cami Cd. No:8 Şahinbey/GAZİANTEP(merkez) SGK Sicil No : 1000630.027-1080577.027-1080158.027-1079881-027 Tespiti İsteyen : Genel-İş Sendikası İnceleme : Katılım İnş. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; şirketin Gaziantep İli Şahinbey Belediyesi ile yaptığı “Yardımcı Hizmet Personeli Hizmet Alımı”, “Şahinbey İlçe Sınırlarındaki Yeşil Alanların Yönetimi Hizmet Alımı” ve “Atık Yönetimi Hizmet Alımı” sözleşmeleri çerçevesinde işçi çalıştırdığı, şirketin merkez işyerinde yapılan büro işlerinin ise asıl işe yardımcı işler olduğu, bu nedenle işyerlerinde yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 28 sıra numaralı “Genel işler” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar : Katılım İnş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. ve bağlı işyerlerinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 28 sıra numaralı “Genel işler” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/10 İşyeri : THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş. Atatürk Havalimanı B Kapısı Yeşilköy/İSTANBUL (Genel Müdürlük) SGK Sicil No : 1149553.034-1043007.061-1076692.001-1137744.0061293572.035-1094571.048-1094573.048-1120737.0071063716.061-1235110.034-1106047.001-1140603.0481093740.034-1138361.034 Tespiti İsteyen : Öz Gıda-İş Sendikası İnceleme : THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; Atatürk Havalimanı B Kapısı Yeşilköy/İSTANBUL adresinde kurulu bulunan Genel Müdürlük işyerinde büro, üretim ve operasyon faaliyetlerinin yürütüldüğü, Genel Müdürlüğe bağlı TRABZON’da kurulu Trabzon Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, ADANA’da kurulu Şakirpaşa Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, ANKARA’da kurulu Esenboğa Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, İZMİR’de kurulu Adnan Menderes Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, Dalaman/MUĞLA’da kurulu Dalaman Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, Bodrum/MUĞLA’da kurulu Bodrum Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü, ANTALYA’da kurulu Antalya Havalimanı İkram Hizmetleri Müdürlüğü işyerlerinde THY ve diğer havayolu şirketlerine ait uçaklarda sunulan yiyeceklerin üretimi, uçaklara ulaştırılması, yüklenmesi ve ikramı faaliyetlerinin yürütüldüğü, TRABZON’da kurulu Trabzon Havalimanı İç Hatlar Terminali CIP Salonu, Yeşilköy/İSTANBUL’da kurulu Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Gidiş Katı THY CIP Salonu, ADANA’da kurulu Adana Şakirpaşa Havalimanı CIP Salonu işyerlerinde ve Dalaman/MUĞLA’da kurulu Dalaman Havalimanı İç Hatlar Terminali CIP Salonu işyerlerinde, Genel Müdürlükte yarı mamul olarak üretilen yiyeceklerin ikrama hazır hale getirilmesinin yanı sıra salonun işletilmesi, yolcuların ağırlanması ve üretilen yiyeceklerin ikramı faaliyetlerinin yürütüldüğü, Kurtköy-Pendik/İSTANBUL adresinde kurulu Sabiha Gökçen Havalimanı Operasyon Müdürlüğü işyerinde merkezde üretilen ürünlerin uçaklara ulaştırılması, yüklenmesi ve ikramı işlerinin yapılmakta olduğu ve “İşkolları Tüzüğü”nün 25 sıra numaralı “Konaklama ve eğlence yerleri” işkolunda, Muallim Naci Cad. No:28 Ortaköy/İSTANBUL adresinde otel inşaatı faaliyetinin yürütüldüğü ve “İşkolları Tüzüğü”nün 15 sıra numaralı “İnşaat” işkolunda, yer aldığı tespit edilmiştir. Karar : Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/11 İşyeri : Detay Gıda San. Tic. A.Ş. Atatürk Mah. 422 Sk. No: 8 Kıraç-Esenyurt/İSTANBUL (merkez) Tespiti İsteyen : Öz Gıda-İş Sendikası İnceleme : Detay Gıda San. Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; söz konusu şirketin Atatürk Mah. 422 Sk. No:8 Kıraç-Esenyurt/İSTANBUL adresinde kurulu merkez işyeri ile Meclis-i Mebusan Cad. İnebolu Sk. Ekemen Han No: 1/A K:5 Beyoğlu/İSTANBUL ve Yulaflı Köyü Hacı Şeremet Mevkii 57 pafta 2251 parsel Çorlu/TEKİRDAĞ adreslerinde faaliyet gösteren işyerlerinde, kahve ve kakao ile kahve ve kakaodan mamul ürünlerin, çikolata ve çikolatadan mamul maddelerin üretilmesi, işlenmesi, ambalajlanması, ticareti, pazarlanması, toptan ve perakende alım, satım, ithalat ve ihracatı, şirkete ve müşterilere ait malların nakliye, dağıtım ve organizasyonlarının yapıldığı, bu nedenle “İşkolları Tüzüğü”nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar : Detay Gıda San. Tic. A.Ş. ve bağlı işyerlerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİ İLE TEMAS EDEN MADDE VE MALZEMELERDE BULUNACAK SEMBOLÜN BELİRLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2002/8)’İN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/20) MADDE 1 – 6/2/2002 tarihli ve 24663 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temas Eden Madde ve Malzemelerde Bulunacak Sembolün Belirlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2002/8) yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİNDEKİ BULAŞANLARIN MAKSİMUM LİMİTLERİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008/26)’İN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/21) MADDE 1 – 17/5/2008 tarihli ve 26879 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerindeki Bulaşanların Maksimum Limitleri Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2008/26) yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2009/6)’NİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/22) MADDE 1 – 6/2/2009 tarihli ve 27133 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği (Tebliğ No: 2009/6) yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİNİN GENEL ETİKETLEME VE BESLENME YÖNÜNDEN ETİKETLEME KURALLARI TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2002/58)’NİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/23) MADDE 1 – 25/8/2002 tarihli ve 24857 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği (Tebliğ No: 2002/58) yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA MADDELERİ İLE TEMASTA BULUNAN MADDE VE MALZEMELER TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2002/32)’NİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/24) MADDE 1 – 22/4/2002 tarihli ve 24734 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temasta Bulunan Madde ve Malzemeler Tebliği (Tebliğ No: 2002/32) yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. [R.G. 08 Mart 2012 – 28227] —— • —— MİLLETLERARASI SÖZLEŞME Karar Sayısı : 2012/2816 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanan ve 24/11/2011 tarihli ve 6251 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ekli “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin onaylanması; Dışişleri Bakanlığının 12/1/2012 tarihli ve HUM/7771842 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. S. ERGİN E. BAYRAKTAR M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V. Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 08 Mart 2012 – 28227 -Mükerrer] —— • —— TÜZÜK Karar Sayısı : 2012/2780 Ekli “Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük”ün yürürlüğe konulması; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 10/9/2011 tarihli ve 333 sayılı yazısı üzerine, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 320 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 10/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. S. ERGİN E. BAYRAKTAR M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V. Gençlik ve Spor Bakanı V. Gıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı KÜÇÜKLERİN EVLAT EDİNİLMESİNDE ARACILIK FAALİYETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN TÜZÜKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TÜZÜK MADDE 1 – 25/2/2009 tarih ve 2009/14729 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün 7 nci maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Ancak korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlat edinilmesi veya oluşmuş anne, baba ve küçük ilişkisinin bulunması, hısımlığın söz konusu olması ya da koruyucu ailenin bakmakta olduğu çocuğu evlat edinmeye ilişkin talebinin Kurum tarafından uygun bulunması durumlarında bu esasa bağlı kalınmaz.” MADDE 2 – Danıştayca incelenmiş olan bu Tüzük yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G. 09 Mart 2012 – 28228] —— • —— Maliye Bakanlığından: MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 344) Bilindiği üzere, 9/4/2006 tarihli ve 26134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinde; bütün hükümleri itibariyle 1/1/2006 tarihinde yürürlüğe giren 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre; daha önce “Genel Bütçe (Devlet Tüzel Kişiliğinin Bütçesi)” kapsamı dışında iken, “Genel Bütçe” kapsamına alınarak bu Kanunun 12 nci maddesi gereğince tüzel kişiliklerini kaybeden kamu idarelerinin mülkiyetlerindeki taşınmazların, bu Kanunun 45 inci ve geçici 12 nci maddeleri gereğince tapuda re’sen Hazine adına tescil edilmesine ilişkin işlemler açıklanmıştır. 2/11/2011 tarihli ve 28103 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 11/10/2011 tarihli ve 662 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin; -56 ncı maddesiyle, 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna eklenen geçici 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasında; “Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde iken, 5018 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesi gereğince Hazineye devredilen ve DSİ faaliyetleri için Hazine adına kamulaştırılan taşınmazlardan bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla satışı yapılmamış, başka kurum ve kuruluşlara tahsis edilmemiş ve devredilmemiş olanların mülkiyetinin, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına re’sen tescil edileceği, tescil işlemi nedeniyle hiçbir bedel ve harç alınmayacağı” hüküm altına alınmıştır. -58 inci maddesiyle de; 5018 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Cetvelin “48) Petrol İşleri Genel Müdürlüğü” ve “51) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü” sıraları ile (II) Sayılı Cetvelin “B) Özel Bütçeli Diğer İdareler” bölümünün “19) Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdürlüğü” sırası yürürlükten kaldırılmış, (II) Sayılı Cetvelin “B) Özel Bütçeli Diğer İdareler” bölümüne “42) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü” sırası eklenmiştir. Buna göre, yukarıdaki hükümlerin uygulanması konusunda aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür: 1- 6200 sayılı Kanuna 662 sayılı KHK’nın 56 ncı maddesiyle eklenen geçici 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasında öngörülen altı aylık süre içerisinde; evveliyatı itibariyle mülkiyetleri DSİ Genel Müdürlüğüne ait ve tapuda bu Genel Müdürlük adına kayıtlı iken, 5018 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesi ve Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca Hazineye devredilen ve tapuda re’sen Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ile DSİ faaliyetleri için Hazine adına kamulaştırılan (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre satın alma yoluyla kamulaştırılan veya aynı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca devir alınan taşınmazlar dahil) taşınmazlardan bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla satışları yapılmayan ve halen tapuda Hazine adına tescilli olup başka kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edilmeyen ve devredilmeyenlerin bir listesi çıkarılarak ilgili tapu müdürlüğüne yazılacak bir üst yazı ile; bu listedeki taşınmazların tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına devren ve tashihen re’sen tesciline muvafakat edildiği belirtilerek, bu taşınmazların adı geçen Genel Müdürlük adına tescillerinin yapılarak işlemlerin sonucundan bilgi verilmesi istenilecek ve bu işlemlerden DSİ Genel Müdürlüğünün mahalli birimine bilgi verilecektir. Tapu müdürlüğüne bildirilen bu taşınmazların tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına devren ve tashihen tescillerinin yapıldığının bildirilmesi üzerine, MEOP Taşınmaz Programında bu taşınmazlara ait kayıtlar pasif hale getirilerek, açıklama kısmına “6200 sayılı Kanun” ibaresi yazılacaktır. 2- 5018 sayılı Kanun hükümlerine göre daha önce “Genel Bütçe” kapsamına alınan DSİ Genel Müdürlüğü tarafından, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra kamulaştırma dışındaki diğer yollarla edinilerek doğrudan tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazların da bir listesi çıkarılarak ilgili tapu müdürlüğüne yazılacak bir üst yazıyla; 5018 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; bu listedeki taşınmazların tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına devren tesciline muvafakat edildiği belirtilerek, bu taşınmazların adı geçen Genel Müdürlük adına tescillerinin yapılarak işlemlerin sonucundan bilgi verilmesi istenilecek ve bu işlemlerden DSİ Genel Müdürlüğünün mahalli birimine bilgi verilecektir. Tapu müdürlüğüne bildirilen bu taşınmazların tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına devren tescillerinin yapıldığının bildirilmesi üzerine, MEOP Taşınmaz Programında bu taşınmazlara ait kayıtlar pasif hale getirilerek, açıklama kısmına “5018 sayılı Kanun” ibaresi yazılacaktır. 3- 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi uyarınca yapılan imar uygulamaları sırasında; evveliyatı itibariyle DSİ Genel Müdürlüğüne ait iken, 5018 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tapuda re’sen veya bu Genel Müdürlük tarafından 5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gerek kamulaştırma ve gerekse diğer yollarla edinilerek doğrudan Hazine adına tescil edilen taşınmazlar, evveliyatı itibariyle Hazineye ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazlar ile birlikte imar uygulamasına tabi tutulmuş ve Hazine adına yeni parseller oluşturulmuş ise; imar dağıtım cetvelleri incelenerek yeni oluşan taşınmazların hangi kısımlarının (paylarının) evveliyatı itibariyle DSİ Genel Müdürlüğüne ait olduğu veya DSİ Genel Müdürlüğü tarafından Hazine adına kamulaştırıldığı veya diğer yollarla edinildiği belirlenecek ve bu taşınmazların sadece bu kısımlarının (paylarının) tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına tesciline muvafakat verilecek, buna karşın, evveliyatı itibariyle Hazinenin özel mülkiyetindeki ya da Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan gelen kısımların (paylarının) devri yapılmayacaktır. 4- Evveliyatı itibariyle mülkiyeti DSİ Genel Müdürlüğüne ait iken, 5018 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesi ve Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca tapuda re’sen veya bu Genel Müdürlük tarafından 5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gerek kamulaştırma ve gerekse diğer yollarla edinilerek doğrudan Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan Bakanlığımızca daha önce kiraya verilen, ön izin verilen veya üzerlerinde irtifak hakkı tesis edilenlerin yukarıda belirtilen şekilde tapuda bu Genel Müdürlük adına tescillerinden sonra, bu taşınmazların kiracıları, ön izin veya irtifak hakkı lehtarlarına konu hakkında bilgi verilerek, devir ve tescil tarihinden sonraki döneme isabet eden kira, ön izin veya irtifak hakkı bedellerini ilgili DSİ İdaresine ödemeleri istenilecek ve ayrıca, bu konuda taşınmaza ait işlem dosyasının bir örneği gönderilerek DSİ Genel Müdürlüğünün mahalli birimine bilgi verilecektir. Yukarıda belirtilen şekilde, gerek tapuda re’sen, gerekse doğrudan Hazine adına tescil edilen bu taşınmazlardan 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca tapudan terkin edilenlerden kiraya verilen, ön izin veya kullanma izni verilenler hakkında da aynı şekilde işlem yapılacaktır. 5- 662 sayılı KHK ile 6200 sayılı Kanuna eklenen geçici 9 uncu maddesinin yürürlüğe girdiği 2/11/2011 tarihten sonra, bu Kanunun geçici 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince devren ve tashihen tapuda DSİ Genel Müdürlüğü adına tescilleri gereken taşınmazların satışına, trampasına, arsa veya kat karşılığı inşaat yaptırılmasına, kiraya verilmesine, ön izin verilmesine, üzerlerinde irtifak hakkı kurulmasına ve tahsisine yönelik talepler değerlendirilmeyecek, bu konuda işlem tesis edilmeyecek ve konu DSİ Genel Müdürlüğünün mahalli birimine intikal ettirilecek ve ilgilisine bu yönde bilgi verilecektir. 6- 9/4/2006 tarihli ve 26134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlığımızın 303 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin beşinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “b) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü,” ibaresi fıkra metninden çıkartılmıştır. Tebliğ olunur. [R.G. 09 Mart 2012 – 28228] —— • —— Adalet Bakanlığından: MÜNHAL NOTERLİKLER 2011 yılı gayri safi gelirleri ve isimleri yazılı olan birinci sınıf Üsküdar Onbeşinci Noterliği 28 Nisan 2012 ve Alanya İkinci Noterliği 3 Mayıs 2012 tarihlerinde yaş tahdidi nedeniyle boşalacaktır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz. Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur. SIRA NO: NOTERLİĞİN ADI: 2011 YILI GAYRİSAFİ GELİRLERİ: 1ALANYA İKİNCİ NOTERLİĞİ 380.814,35.-TL. 2ÜSKÜDAR ONBEŞİNCİ NOTERLİĞİ1.048.782,64.-TL. 1951/1-1 [R.G. 09 Mart 2012 – 28228] —— • —— T.C. ADALET BAKANLIĞI Yayın İşleri Dairesi Başkanlığı Sayı : B.03.0.YDB.0.01/ ..../03/2012 Konu : Adalet Dergisi DUYURU Adalet Dergisi’nin 2012 yılı Mayıs ayına ait 43’üncü sayısında, hukukî konulara ilişkin çeşitli araştırma, inceleme yazıları yayımlanacaktır. Yayımlanacak araştırma ve inceleme yazılarının: 1. Daha önce hiçbir yerde yayımlanmadığı veya yayımlanmak üzere gönderilmediği, başka kurum ve kuruluşlar ile kişilerin haklarının bulunmadığı ve bu husustaki tüm sorumluluğun üstlenildiğinin yazılı olarak beyan edilmesi, 2. Yazıların, 12.10.1994 tarih ve 22079 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığı Yayın Yönetmeliğinin 9’uncu maddesinde belirtilen şekil ve esas ilkeleri doğrultusunda olması, yazı içeriğinde gereksiz tekrardan kaçınılması ve 20 sayfayı geçmemesi, dipnotların sayısal olarak gereğinden fazla ve uzun olmaması, Dipnotlarda yazar adı ve soyadı, basım yılı, eser adı, basım yeri, yayıncı adı ve sayfa numarasının yazılması, takip eden sayfalarda ise sadece yazarın adı soyadı ve sayfa numarasına yer verilmesi, kaynakça ile ilgili işlemlerin de aynı usulde hazırlanması, 3. Araştırma ve inceleme yazılarının bilgisayar ortamında hazırlanması ve bir örneğinin yazılı imzalı dilekçe ekinde 16.04.2012 tarihine kadar Yayın İşleri Dairesi Başkanlığına, bir örneğinin de aşağıda elektronik posta adresi yazılı şahsa sanal ortamda gönderilmesi, 4. Araştırma ve inceleme yazısı sahiplerinin yazıları ile ilgili olarak ihtiyaç halinde görüşme sağlanabilmesi için dilekçelerinde iş ve taşınabilir telefon numaralarının da belirtilmesi, gerekmektedir. Adalet Dergisi’nin 2012 yılı Mayıs ayı 43’üncü sayısında yayımlanmaması yönünde karar verilen araştırma ve inceleme yazıları için ayrıca sahiplerine yazılı cevap verilmeyecektir. Duyurulur. Bekir UÇAR Yayın İşleri Dairesi Başkanı Elektronik posta adresi: [email protected]. _________________________ __________________________________________________ Cevizlidere Mah. Gökkuşağı Cad. 2146/1 Sok. No:5 Balgat / ANKARA Telefon: (312) 573 18 49 e-posta:[email protected] & www.yayin.adalet.gov.trS —— • —— BAKANLAR KURULU KARARI Karar Sayısı : 2012/2758 Ekli listede imza yeri ve tarihleri ile adları yazılı anlaşmaların yürürlüğe girdiği tarihlerin aynı listede belirtildiği şekilde tespit edilmesi; Dışişleri Bakanlığının anılan listede tarih ve sayıları belirtilen yazıları üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/1/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ C. YILMAZ B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN B. YILDIRIM N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım H. YAZICI İçişleri Bakanı V. M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve Ö. DİNÇER İ. YILMAZ E. BAYRAKTAR Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı V. R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G. 10 Mart 2012 – 28229] —— • —— Karar Sayısı : 2012/2892 Rize İli, Merkez İlçesinde bulunan ve ekli listede mahalle adları ile ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların Rize Üniversitesi tarafından acele kamulaştırılması; Milli Eğitim Bakanlığının 10/2/2012 tarihli ve 3771 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ Başbakan Yardımcısı A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet Bakanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanıGençlik ve Spor Bakanı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Gümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY M. ŞİMŞEK Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı 27/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2892 SAYILI KARARNAMENİN EKİ LİSTE MAHALLE ADI ADA NO FENER 296 İSLAMPAŞA 938 PARSEL NO 2, 3, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18 3, 4, 7, 10 [R.G. 13 Mart 2012 – 28232] —— • —— YÖNETMELİKLER Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: ÖLÇÜ VE ÖLÇÜ ALETLERİNDEN ALINACAK MUAYENE VE DAMGALAMA ÜCRET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 8/2/1989 tarihli ve 20074 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde yer alan muayene ve damgalama ücretlerine aşağıdaki satır eklenmiştir. “24 HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLAR İÇİN OTOMATİK TARTI ALETLERİ 150 TL” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 8/2/1989 20074 Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 128/12/2011 28156 22/2/2012 28192 [R.G. 13 Mart 2012 – 28232] —— • —— Çevre ve Şehircilik Bakanlığından: ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI YÜKSEK FEN KURULU BAŞKANLIĞININ ÇALIŞMA USÛL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının çalışma usûl ve esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesinin beşinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakan: Çevre ve Şehircilik Bakanını, b) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, c) Başkan: Yüksek Fen Kurulu Başkanını, ç) Başkanlık: Yüksek Fen Kurulu Başkanlığını, d) Kanun Hükmünde Kararname: 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyi, e) Kurul: Yüksek Fen Kurulunu, f) Üye: Yüksek Fen Kurulu Üyesini, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Teşkilat ve Görevler Teşkilat MADDE 4 – (1) Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı; Başkanlık ve Kurul ile şube müdürlüklerinden meydana gelir. Başkanlığın görevleri MADDE 5 – (1) Başkanlığın görevleri şunlardır: a) Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapım ve yapım ile ilgili danışmanlık hizmet işlerine ilişkin olarak akdedilen sözleşmelerin yürütülmesinden doğan yeni fiyat tespiti anlaşmazlıkları hariç olmak üzere diğer anlaşmazlıkları ilgili idarenin talebine istinaden inceleyip karara bağlamak ve yeni fiyat tespiti anlaşmazlıklarında ise tarafları bağlayacak şekilde fiyatı kesin olarak tespit etmek. b) Çevre ve imar mevzuatının yürütülmesinden doğan anlaşmazlıkları ilgili idarelerin talebine istinaden inceleyip karara bağlamak. c) Teknik veya fiziki yönden birbirini etkileyen plân ve yapım işleri ile ilgili olarak, kamu kurum ve kuruluşları arasında doğan anlaşmazlıkları, taraf olan idarelerin birlikte talep etmeleri halinde inceleyip karara bağlamak. ç) Plân, çevre, yapım ve yapımla ilgili hizmet işlerine ilişkin konularda kamu kurum ve kuruluşları ile yapı kooperatiflerine görüş vermek. d) Bayındırlık ve iskân işleri ile ilgili şartname, tip sözleşme, yıllık rayiç, birim fiyat, birim fiyatlara ait analiz ve tarifleri hazırlamak ve yayımlamak. e) Yapı, tesis ve onarım işleri ihalelerinde kullanılan müteahhitlik karneleri ve iş bitirme belgelerinin yıllara ait değerlendirme katsayılarını, mimarlık ve mühendislik hizmet bedellerinin hesabında kullanılacak yapı yaklaşık birim maliyetlerini ve proje ve kontrollük işlerinde uygulanacak fiyat artış oranlarını tespit etmek ve yayımlamak. f) Bakanlığın görev alanı ile ilgili olarak yurtiçinde ve yurtdışında meydana gelen teknik gelişmeleri izlemek, değerlendirmek ve bunlardan faydalı görülenler hakkında teklifte bulunmak. g) Bakanlık birimleri arasında teknik konularda uygulama birliği ve koordinasyonu sağlamak. ğ) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. Başkanın görevleri MADDE 6 – (1) Başkanın görevleri şunlardır: a) Kurul toplantılarına başkanlık etmek. b) Başkanlık görevlerinin usûlüne uygun olarak yürütülmesini sağlamak, uyumlu, verimli ve düzenli olarak çalışılmasını temin etmek. c) Kurul toplantılarının gündem ve zamanını belirlemek, toplantıları idare etmek. ç) Kurul karar ve görüşlerini ilgili idarelerine bildirmek ve gerektiğinde yayımlanmasını sağlamak. d) Başkanlığa ait iş ve işlemler ile incelenmesi gereken konuların dengeli bir şekilde dağıtılmasını ve sonuçlandırılmasını sağlamak. e) Başkanlığın yıllık bütçe teklifi, faaliyet raporları ve ilgili diğer dokümanlarının hazırlanmasını sağlamak. f) Uygulama birliği ve koordinasyonu gerektiren teknik konularla ilgili gereken çalışmaların yapılmasını sağlamak. g) Başkanlığın daha verimli ve etkili hizmet verebilmesi için gerekli olan personel ve diğer ihtiyaçları belirlemek ve buna ilişkin teklifte bulunmak. ğ) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak, yapılmasını sağlamak. (2) Başkan, bu görevlerin yerine getirilmesi için gerektiğinde çalışma grupları teşkil edebilir. Üyelerin görevleri MADDE 7 – (1) Kurul üyelerinin görevleri şunlardır: a) Kurul çalışmaları ile toplantılarına katılmak, gereken katkıyı sağlamak, görüşlerini belirtmek, oyunu kullanmak. b) Başkan tarafından incelenmek, araştırılmak ve değerlendirilmek üzere havale edilen başvurular ve konulara ilişkin çalışmaları mevzuatına uygun olarak özenle yapmak, inceleme raporlarını detaylı ve gerekçeli olarak hazırlamak, gerektiğinde Kurula sunmak. c) Başkanlığın görevleri ile ilgili konularda inceleme ve araştırmalarda bulunmak, teklifler getirmek, rapor hazırlamak. ç) Başkanın vereceği diğer görevleri yapmak. Şube müdürlüklerinin görevleri MADDE 8 – (1) Şube müdürlükleri, şube müdürü ve yeterli sayıda personelden oluşur. (2) Şube müdürlüklerinin hangi görevleri yürüteceği, Başkanlık Onayı ile belirlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kurul Toplantıları ve Karar Kurul toplantılarına davet, toplantı gündemi ve zamanı MADDE 9 – (1) Kurul; Başkanın daveti üzerine toplanır. Toplantının zamanı ve gündemi Başkan tarafından belirlenir. (2) Kurulda görüşülecek konuların üyeler tarafından incelenmesi esas olup bunu temin etmek üzere toplantının tarihi ve saati ile gündemi, görüşülecek konular ile ilgili inceleme ve değerlendirme raporu ile birlikte, Başkanlık tarafından toplantı tarihinden en az bir gün önce üyelere yazılı olarak veya elektronik ortamda iletilir. (3) Toplantı yeter sayısının sağlanamaması halinde izinli üyelerden yeteri kadarı Başkan tarafından toplantıya çağrılabilir. (4) Görüşülmeye başlanmış olsa dahi, gündemin tamamı veya bir kısmı Başkan tarafından geri çekilebilir. (5) Başkan tarafından görüşlerini bildirmeleri istenilen personel haricindeki kimseler toplantılara katılamaz. Ancak Başkan, gündemdeki konu ile ilgili olmak kaydıyla, ilgili taraf veya kuruluş temsilcilerini ve uzmanları dinlemek üzere toplantıya davet edebilir. Toplantı ve karar nisabı MADDE 10 – (1) Kurul, en az üçte iki çoğunluk ile toplanır ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar alır; oyların eşitliği hâlinde Başkanın taraf olduğu görüş çoğunlukta sayılır. Üyeler çekimser oy kullanamaz; karşı görüşte olanların karşı oy gerekçeleri yazılı olarak karara eklenir. (2) İmar mevzuatı ile bu mevzuatın yürütülmesinden doğan anlaşmazlıklar ile ilgili konuların, şehir plâncısı veya mimar olan üyelerden en az birinin hazır bulunacağı toplantıda görüşülmesi esastır. Toplantı ve oylamaya katılmama hâlleri MADDE 11 – (1) Başkan ve üyelerin bütün toplantılara katılmaları esastır. Ancak üyeler, fiilî ve hukukî engeller sebebiyle katılamayacakları hâllerde, toplantı tarihinden önce yazılı olarak, âcil hâllerde yazılı bildirim sonradan yapılmak kaydıyla diğer iletişim vasıtalarıyla mazeretlerini Başkanlığa bildirir veya bildirilmesini sağlar. (2) Üyeler, kendilerini, eşlerini ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımlarını ilgilendiren kararlarla ilgili toplantı ve oylamaya katılamaz. Görüşmelerde usûl ve alınacak kararlar MADDE 12 – (1) Toplantı yeter sayısının bulunduğu belirlendikten sonra toplantı Başkan tarafından açılır ve toplantıya katılanlara ilişkin tutanak düzenlenir. (2) Gündemdeki konuların sırasıyla müzakeresine başlanır. Görüşülecek konu ile ilgili olarak hazırlanan ve üyelere dağıtılan inceleme ve değerlendirme raporu okunduktan sonra konu hakkında görüşlerini açıklamak isteyen üyelere Başkan tarafından istek sırasına göre söz verilir. (3) Başkan tarafından, yeterince tartışıldığına kanâat getirilen konular ile ilave değerlendirmeye ihtiyaç olmadığı belirlenen konularda oylamaya geçilir. Oylanacak hususlar, oylamadan önce açıkça belirtilir. Oylamaya geçildikten sonra katılanlara söz verilmez. Başkan oyunu en son kullanır. (4) Kurulca müzakere edilen konular, mahiyetine göre “Kurul Kararı” veya “Kurul Görüşü” olarak karara bağlanır ve ilgili mercilere intikal ettirilir. (5) Kararlar ve görüşler, müzakere ve oylamalara uygun, şüphe ve tereddüde mahal vermeyecek şekilde gerekçeli olarak yazılır ve imzalanır. Kurul görüşüne dair yazıların Başkanlık’taki nüshasında üyelerin parafeleri bulunur. (6) Oy birliği sağlanmayan hâllerde, çoğunluk kararına katılmayan üyeler karşı oy gerekçesini ilgisine göre karara ve görüş yazısına ekler. (7) Kararlarda; konu, karar tarihi ve karar sayısı belirtilir. Kararların gönderilmesi, arşivlenmesi ve açıklanması MADDE 13 – (1) Kurul kararları ve görüş yazılarının bir nüshası, var ise karşı oy gerekçeleriyle birlikte Başkanlığın yazısı ile talep sahibi idare veya idarelere gönderilir. (2) Kurul kararlarının Başkanlık mensupları dışındaki kişiler tarafından incelenmesi Başkanın iznine bağlıdır. 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu hükümleri saklıdır. (3) Karar örneklerinin aslına uygunluğu Başkan tarafından onaylanır. (4) Kurul karar ve görüşleri, elektronik ortamda ayrıca arşivlenir. Başkan tarafından uygun görülen kararlar ve görüşler, taraf ve yer adları belli olmayacak şekilde Bakanlığın internet ve intranet sayfalarında yayınlanabilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Başvuru usûlü MADDE 14 – (1) Başkanlığa yapılacak müracaatlarda aşağıdaki usûl ve esaslara uyulur: a) Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapım ve yapım ile ilgili danışmanlık hizmet işlerine ilişkin olarak akdedilen sözleşmelerin yürütülmesinden doğan anlaşmazlıklar hakkında görüş isteme başvurularına dair idare talep yazısına, anlaşmazlık konusu işin sözleşmesi ile hakkında görüş sorulan konuya dair eklerinin, konu ile ilgili diğer belgelerin, yüklenicinin beyan ve itirazlarına dair belgelerin birer suretleri eklenir. Ayrıca talep yazısında veya ekinde, talepte bulunan idarenin hakkında görüş sorulan konuya dair görüşleri, gerekçeli dayanakları ile birlikte açık olarak belirtilir. b) Sözleşmelerin yürütülmesinden doğan yeni fiyat tespiti anlaşmazlıkları hakkındaki başvurularda da yukarıdaki usûl ve esaslara uyulur. Yeni fiyat tespitinde taraflar anlaşamaz ise, uyuşmazlığın sebebini teşkil eden hususlar hakkında taraflarca ileri sürülen gerekçeler ile kendilerine göre olması gereken fiyatları belirtecek şekilde anlaşmazlık tutanağı düzenlenir. Anlaşmazlık tutanağı ile birlikte, uyuşmazlık konusu fiyat tespit tutanakları ve var ise bunlara ilişkin analiz belgeleri ve benzeri belgeler, talep yazısına eklenir. Yeni fiyat tespiti uyuşmazlıklarının Kurulca incelenebilmesi için, taraflarca düzenlenen fiyat tutanağının idarece onaylanmaksızın sözleşmede ve ilgili şartnamede öngörülen usûle göre düzenlenmiş ve süresi içinde Kurula intikal ettirilmiş olması şarttır. c) Çevre ve imar mevzuatının yürütülmesinden doğan anlaşmazlıklar ile ilgili görüş talep yazılarında, ilgili idarî tarafların talebe ilişkin hususlar hakkındaki görüşleri, gerekçeli dayanakları ile birlikte açık olarak belirtilir ve ilgili belgeler talep yazısına eklenir. ç) Teknik veya fizikî yönden birbirini etkileyen plân ve yapım işleri ile ilgili görüş talep yazılarında, ilgili idarî tarafların talebe ilişkin hususlar hakkındaki görüşlerinin, gerekçeli dayanakları ile birlikte açık olarak belirtilmesi ve anlaşmazlığa taraf olan bütün idarelerce talepte bulunulması şarttır. d) Plân, çevre, yapım ve yapıma dair hizmet işlerine ilişkin konular hakkında kamu kurum ve kuruluşları ile yapı kooperatiflerince görüş talep edilen hâllerde, talep sahibinin talebe ilişkin hususlara dair görüşleri, gerekçeli dayanakları ile birlikte talep yazısında veya ekindeki belgelerde açık olarak belirtilir ve talep yazısına konu hakkındaki diğer belgeler de eklenir. (2) Yeni fiyat tespiti anlaşmazlıkları, tarafların yargı yoluna müracaat hakları saklı kalmak üzere, Kurulca kesin olarak karara bağlanır ve Kurulca tespit edilen yeni fiyat sözleşmenin taraflarını bağlar. (3) Yargı mercilerine ve Sayıştay’a intikal etmiş konular hakkında idarelerce görüş talebinde bulunulamaz ve bulunulmuş ise Kurulca görüş ve karar verilmez. (4) Başkanlığın görevleri dışında kalan konular ile ilgili başvurular işleme konulmaz. (5) Başvurulara ilişkin diğer usûl ve esaslar bir genelge ile düzenlenir. Bilgi ve belge istenilmesi MADDE 15 – (1) Başvuru sırasında olması gereken bilgi ve belgelerde eksiklik olması veya başvuru usûlüne uyulmamış olması hâlinde, neler olduğu belirtilerek bunların giderilmesi, süre verilmek suretiyle talep sahibinden istenir. İhtiyaç duyulan diğer bilgi ve belgeler de istenebilir. (2) İstenilen bilgi ve belgelerin süresi içerisinde gönderilmemesi hâlinde, başvuru ile ilgili belgeler talep sahibine iade edilir. Yürürlük MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür. R.G. 13 Mart 2012 – 28232] —— • —— Kültür ve Turizm Bakanlığından: KORUNMASI GEREKLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ VE SİTLERİN TESPİT VE TESCİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan ve 6 ncı maddesinde açıklanan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları, doğal sitler hariç olmak üzere sitlerin tespit ve tescili ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 7 nci ile 10 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Arkeolojik sit: İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanları, b) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını, c) Etkileşim-geçiş sahası: Korunması gerekli kültür varlıklarını ve sit alanlarını doğrudan etkileyen, sit bölgeleriyle bütünlük gösteren, daha önceden sit sınırları içindeyken sit sınırları dışına çıkarılmış veya sit sınırları dışında tutulmuş korunacak sokak, meydan, yapı grupları ve benzerlerinin yer aldığı, sit bölgeleri arasında kalmış, sitleri doğrudan etkileyen veya koruma amaçlı imar planlarının hazırlanma aşamasında göz önünde bulundurulması gereken alanları, ç) Genel Müdürlük: Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünü, d) İrdeleme: Daha önce tespit ve tescili yapılmış taşınmaz kültür varlıkları ile sitlerde yasal ve hukuki zorunluluklar, bilimsel araştırmalar veya koruma bölge kurulu kararı gereği Bakanlığın imkanları çerçevesinde yenilenen/yinelenen tespit çalışmalarını, e) Kentsel arkeolojik sit: 2863 sayılı Kanun kapsamına giren arkeolojik sitlerle birlikte korunması gerekli kentsel dokuları içeren ve bu özellikleri ile bütünlük arz eden alanları, f) Kentsel sit: Mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları ve bir bütün olarak o yerleşmenin ait oldukları dönemin yaşam biçimini gelecek nesillere aktarmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar, sokak ve meydanlar, v.b.) birlikte bulundukları alanları, g) Koruma Bölge Kurulu: Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunu, ğ) Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü: Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünü, h) Koruma Yüksek Kurulu: Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunu, ı) Korunacak sokak: Her türlü yapı tarzında ve doku özellikli yerleşmelerde korumaya değer sivil mimari örneklerinin toplu şekilde bulunduğu hallerde, bütünlüğü veren yapı adası veya sokak ölçeğindeki alanı, i) Korunma alanı: Taşınmaz kültür varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alanları, j) Ören yeri: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup, topoğrafik olarak tanımlanabilecek derecede yeterince belirgin ve mütecanis özelliklere sahip, aynı zamanda tarihsel, arkeolojik, sanatsal, bilimsel, sosyal veya teknik bakımlardan dikkate değer, kısmen inşa edilmiş, insan emeği kültür varlıkları ile tabiat varlıklarının birleştiği alanları, k) Sit: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanları, l) Tarihi sit: İnsanlık tarihi, milli tarihimiz veya askeri harp tarihi açısından çok önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu sebeple korunması gerekli yerleri, m) Taşınmaz kültür varlıkları: Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan, o eseri meydana getiren toplumun toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasal, bilimsel ya da estetik niteliklerinin belgesi olan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taşınmaz varlıkları, n) Tescil: Bakanlıkça tespiti yapılan taşınmaz kültür varlıkları ile sitlerin korunması gerekli olanlarının, koruma bölge kurulu kararıyla belirlenmesini, o) Tespit: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan ve 6 ncı maddesinde açıklanan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 7 nci maddesine göre bu yönetmelikte belirtilen usuller, esaslar ve kıstaslar doğrultusunda, oluşturulacak bir ekip tarafından, teknik bir çalışma ile değerlendirilerek belgelendirilmesini, koruma amaçlı imar planı müellifi, üniversiteler ya da bilimsel araştırma yapan uzmanlarca veya ilgili meslek odası gibi konu ile doğrudan ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarca bu yönetmeliğe göre hazırlanarak Bakanlık ilgili birimlerine iletilen çalışmaların Bakanlık ilgili birim elemanlarınca yerinde kontrol edilmesini, ö) Tespit ekibi: Tespit çalışmalarını yapmak üzere, yapılacak çalışmanın konusu, çalışmaya esas teşkil eden varlıkların nitelikleri ve yerine göre Bakanlıkça ya da Bakanlıkça gerektiğinde diğer ilgili kurum ve kuruluşların uzmanlarından veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün kendi uzmanlarından iki kişiden az olmamak üzere kurulacak ekibi, p) Tespit programı: Tespit çalışmalarını yapmak üzere; Genel Müdürlük, Koruma Bölge Kurulu Müdürlükleri veya Müze Müdürlüklerince Bakanlığın imkânları, mevsim ve arazi şartları, konunun önemi, kamusal yararı, tarih sırası ve çalışmayı yapacak tespit ekibinin durumu gözetilerek hazırlanan ve güncelleştirilen programı, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar Tespitlerde değerlendirme kıstasları MADDE 4 – (1) Kaya mezarlıkları, yazılı, resimli ve kabartmalı kayalar, resimli mağaralar, höyükler, tümülüsler, ören yerleri, akropol ve nekropoller; kale, hisar, burç, sur, tarihi kışla, tabya ve istihkamlar ile bunlarda bulunan sabit silahlar; harabeler, kervansaraylar, han, hamam ve medreseler; kümbet, türbe ve kitabeler, köprüler, su kemerleri, su yolları, sarnıç ve kuyular; tarihi yol kalıntıları, mesafe taşları, eski sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar; sunaklar, tersaneler, rıhtımlar; tarihi saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar; camiler, mescitler, musallalar, namazgahlar; çeşme ve sebiller; imarethane, darphane, şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler; mezarlıklar, hazireler, arastalar, bedestenler, kapalı çarşılar, sandukalar, siteller, sinagoglar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar; külliyeler, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar, mozaikler, peri bacaları, okul, devlet yapısı ve benzeri taşınmaz kültür varlıklarından korunması gerekli olanlar ile sitlerin tespitinde; a) On dokuzuncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlardan olması, b) Ondokuzuncu yüzyıl sonrasında yapılmış olmasına rağmen önem ve özellikleri bakımından korunmalarına gerek görülmesi veya bu yapıların ait oldukları dönemin kendine özgü niteliklerini anlatan belge niteliğinde olması ya da var olan bir geleneğin hala sürdüğünün göstergesi olan ve bir bütünün parçası olarak çevreye katkıda bulunan taşınmazlardan olması, c) Tek yapılar için; taşınmazın sanat, mimari, tarihi, estetik, mahalli, dekoratif, simgesel, belgesel, işlevsel, maddi, hatıra, izlenim, özgünlük, teklik, nadirlik, homojenlik, onarılabilirlik değerlerinin yanı sıra, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, biçim bakımından özellik göstermesi, ç) Kentsel sitler için; korunması gerekli kültür varlığı özelliği gösteren tek yapıların yoğunluk, mimari, tarihi bütünlük göstermesi ya da geleneksel kentsel dokuyu bir bütün halinde yansıtması, d) Arkeolojik sitler için; yazılı bilgiler, sathi kalıntılar veya bilimsel araştırmalara dayanması; çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar veya topoğrafik açılardan yeterli niteliklere sahip olması; 1) Birinci Derece Arkeolojik Sitlerde; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent kalıntıları ile yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş; taşınmaz kültür varlıklarına ait kalıntılar ve buluntuların veya bunu destekleyen taşınır kültür varlığı buluntularının yoğun olarak yer aldığı alanlardan olması, 2) İkinci Derece Arkeolojik Sitlerde; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini kısmen yansıtan yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş alanlardan olması; ancak Birinci Derece Arkeolojik sitler kadar yoğun kültür varlığı kalıntı ve buluntusuna sahip olmayan veya kısmen modern yerleşme birimleri ile de doku bozulmaları görülen arkeolojik alanlardan olması, 3) Üçüncü Derece Arkeolojik Sitlerde; ender rastlanılan buluntulardan ve/veya bilimsel araştırmalar, çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar sonucunda kültür varlığı veya kalıntısı bulunma olasılığı olan alanlardan olması veya Birinci ve İkinci Derece Arkeolojik Sitlerle etkileşim içinde ve bu alanların korunmasında uzun ya da kısa vadede kamu yararı olan alanlardan olması, e) Kentsel Arkeolojik Sitler için; arkeolojik alanlarla günümüzde sosyal yaşamın devam ettiği geleneksel kentsel dokunun bir arada bulunması, f) Tarihi sitler için; yazılı bilgi-belgeler ve bilimsel araştırmalar sonucunda ulusal tarihimiz ve askeri harp tarihi açısından önemli tarihi olayların cereyan ettiği hususunun sabit olması, g) Taşınmazın milli tarihimizdeki önemleri sebebiyle zaman unsuru ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından kullanılmış evlerden olması, ğ) Etkileşim-geçiş sahası için; korunması gerekli kültür varlıklarını ve sit alanlarını doğrudan etkileyen, sit bölgeleriyle bütünlük gösteren, daha önceden sit sınırları içindeyken sit sınırları dışına çıkarılmış veya sit sınırları dışında tutulmuş korunacak sokak, meydan, yapı grupları ve benzerlerinin yer aldığı, sit bölgeleri arasında kalmış, sitleri doğrudan etkileyen veya koruma amaçlı imar planlarının hazırlanma aşamasında göz önünde bulundurulması gereken alanlardan olması, hususları göz önünde bulundurulur. Tespit sonucu düzenlenecek belgeler MADDE 5 – (1) Yapılan tespitler sonucunda tescile esas olmak üzere aşağıdaki belgeler düzenlenir: a) Taşınmaz kültür varlıkları ile sitlerin tescili için gerekli yazılı ve görsel bilgileri içeren Anıt ve Sit Fişi. b) Tanıtmaya yeterli fotoğraflar. c) Tek yapılar için; taşınmazı içten, dıştan ve çevresiyle birlikte gösteren tespit fişi üzerinde yer alan fotoğraflar. ç) Sitler için; alanı bütünüyle algılamayı sağlamak amacıyla panoramik olarak çekilmiş fotoğraflar ve alan üzerindeki taşınmaz kültür varlıkları ile küçük buluntuların detaylı çekilmiş, tasdikli, çekim tarihleri belirtilmiş albüm haline getirilmiş fotoğraflar. d) Tespiti yapılan taşınmazın ve sitin yerini ve sınırlarını gösterir Ek-1, 2 ve 3’'teki tablolara uyularak hazırlanan ve yapılara verilen sıra numaraları işlenen harita. (Sit sınırları, 15/7/2005 tarihli ve 25876 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmış haritalar üzerinde belirlenir. Sit sınırları kadastral haritaların üretildiği alanlarda kadastral haritalarda, kadastral haritaları üretilmemiş alanlarda ise; üretilmişse 1/5000 ölçekli standart topografik fotogrametrik uçuş paftaları, halihazır haritalar, orotofoto haritalar üzerinde, bunlardan hiçbiri üretilmemişse 1/25000 ölçekli topografik harita üzerinde işaretlenir. Tescil fişine sit alanının konumunu gösterir 1/25000 ölçekli topografik harita eklenir.) e) Taşınmaz kültür varlıkları ile siti tanımlayan ve tespit ekibinin görüşünü içeren ve Ek-4'teki şemaya göre hazırlanan rapor ve ekinde korunması önerilen taşınmaz kültür varlıklarının Ek-5 ve 6’daki tabloya uyularak hazırlanan listesi. (2) Sit sınırları Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmış haritalar üzerinde belirlenir. Sit sınırları kadastral haritaların üretildiği alanlarda kadastral haritalarda, kadastral haritaları üretilmemiş alanlarda ise; üretilmişse 1/5000 ölçekli standart topografik fotogrametrik uçuş paftaları, halihazır haritalar, orotofoto haritalar üzerinde, bunlardan hiçbiri üretilmemişse 1/25000 ölçekli topografik harita üzerinde işaretlenir. Tescil fişine sit alanının konumunu gösterir 1/25000 ölçekli topografik harita eklenir. Koordinasyon MADDE 6 – (1) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 7 nci maddesi gereği, Genel Müdürlükçe veya ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce, tespite konu olan alanla ilgili ve faaliyetleri etkilenen kurum ve kuruluşların görüşleri alınır. (2) Görüş istenen kurum ve kuruşlarca kırk beş gün içinde görüş verilmemesi durumunda çalışmalar Bakanlıkça doğrudan tamamlanır. Tescil kararı MADDE 7 – (1) Taşınmaz kültür varlıklarından ve sitlerden Bakanlıkça tespiti yapılanlar koruma bölge kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur. (2) Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde veya denetiminde bulunan mazbut ve mülhak vakıflara ait taşınmaz kültür varlıkları, gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan cami, türbe, kervansaray, medrese, han, hamam, mescit, zaviye, sebil, mevlevihane, çeşme ve benzeri korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının tespiti ve envanterlenmesi Vakıflar Genel Müdürlüğünce yapılır ve tespiti yapılan taşınmaz kültür varlıkları koruma bölge kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur. (3) Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespiti yapılıp, koruma bölge kurullarınca değerlendirilerek tescil olunan taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi Vakıflar Genel Müdürlüğünce yürütülür. Tescil işlemleri MADDE 8 – (1) Yapılan tespitler sonucu hazırlanan belgelerin Koruma Bölge Kurulunca değerlendirilip uygun bulunması sonucunda alınan tescil kararının ilgili kuruluşlara dağıtımı, kararı alan koruma bölge kurulu müdürlüğünce yapılır. Tescil edilen korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, belirlenen korunma alanları ve sitler il merkez ilçesi sınırları içerisinde ise valilikçe, ilçe sınırları içinde ise kaymakamlıkça, tescil kararının valiliğe veya kaymakamlığa tebliğ tarihinden itibaren en geç üç gün içinde ilan tahtalarına asmak, belediye hoparlörüyle duyurmak, köy muhtarlığına bildirmek ve internet sitesinde yayımlamak suretiyle ilân edilir. Bu ilana ait tutanak ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne iletilmek üzere Bakanlığın o ildeki temsilcisine teslim edilir. (2) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ile sitler kadastral haritalar üzerinde belirlenmişse, bu taşınmazlara ilişkin köy-mahalle-pafta adı, ada-parsel numarası, parselin bir bölümünün veya tamamının sit içinde kaldığına ilişkin bilgileri gösterir liste ilgili valilik ve kaymakamlık tarafından ilgili kadastro müdürlüğüne hazırlattırılarak ilgili tapu müdürlüklerine gönderilir. (3) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ile sitler kadastral haritalar üzerinde belirlenmemiş ise bu bilgiler, Genel Müdürlük ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen bir protokol kapsamında Koruma Bölge Kurulu Müdürlükleri ile Kadastro Müdürlüklerince ortaklaşa belirlenir. (4) Bu işlemler tamamlandıktan sonra, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, belirlenen korunma alanları ve sitler, il merkez ilçe sınırları içinde ise valinin, ilçe sınırları içinde kalırsa kaymakamın yazısı üzerine veya tapu müdürlüklerince doğrudan tapu kütüğünün beyanlar hanesine, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya cinsi, derecesi ve bir bölümünün ya da tamamının sit içinde kaldığı da belirtilerek sit olduğuna dair kayıt konur. (5) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya sit olarak Bakanlıkça tespiti yapılarak Koruma Bölge Kurullarınca tescil edilen, 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi sınırlandırması yapılmış ve parsel numarası verilerek, özel siciline yazılmış taşınmazlar için korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya cinsi, derecesi ve bir bölümünün ya da tamamının sit içinde kaldığı da belirtilerek sit olduğuna dair kayıt konur. (6) 3402 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar ile bunlardan çıkan kaynaklar gibi tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular ile yol, meydan, köprü, yeşil alan ve park gibi tescil ve sınırlandırması yapılmayarak tapu siciline kayıt edilmeyen alanlar için yukarıda belirtilen kayıt konulmaz. (7) Bu alanlarda yeni bir sınırlandırma ve parsel ihdası Koruma Bölge Kurulu izni ile yapılır. Tescil kaydının kaldırılması MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre tescil edilmiş korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının tescil kayıtlarının kaldırılması tescil işlemleri ile ilgili esaslara uygun olarak yürütülür. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 10 – (1) 10/12/1987 tarihli ve 19660 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür. Ek-1 Ek-2 Ek-3 Ek-4 RAPOR HAZIRLAMA ŞEMASI RAPOR 1. İnceleme konusu ve adres bilgileri ( İl, İlçe, Mahalle/ Köy, Mevki, Cadde, Sokak, Kapı No, Kadastral Durum), 2. İnceleme nedeni ve inceleme tarihi, 3. Taşınmaz kültür varlıkları ya da sitlerin yeri ve genel tanımı (bulunduğu konum, çevresiyle ilişkisi, taşınmazın sit alanı içinde olup olmadığı, plan ve cephe tipolojileri, konutlardaki müştemilatları, avlu- yapı- parsel ilişkisi, genelde parsel nitelikleri, varsa ağaç, çeşme, sokak niteliği, meydan, kullanım, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı veya sit olarak tescilli bulunup bulunmadığı, derecesi, grup kararı bulunup bulunmadığı alana ilişkin yürürlükteki planlar, plan kararları, yapılanma durumu, uluslar arası sözleşmeler kapsamında yada doğal sit, Milli Park, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi v.b. ulusal ölçekte bir alan olarak ilan edilip edilmediği, korumaya yönelik diğer mevzuatlarla olan ilişkisi, daha önceden tescilli ise yapılan uygulamalarda koruma bölge kurulundan izin alınıp alınmadığı, v.b. bilgiler yer alır), 4. Taşınmaz kültür varlıkları ya da sitler ve yakın çevresine ilişkin kurul kararları, 5. Taşınmaz kültür varlıklarının yakın çevresindeki yapıların günümüzdeki durumları (kat sayısı, eski veya yeni doku olup olmadığı, v.b. ), sitlerin yakın çevresindeki gözlemler 6. Taşınmaz kültür varlıkları ya da sitlerin tanımı (bugünkü durumu), 7. Görüşler ve görüşe esas gerekçeler, 8. Öneriler 9. Raporun hazırlanma tarihi, 10. Raporu hazırlayanlar ve unvanları. Ek-5 Sıra No Adı veya Türü Adresi Kadastro Bilgileri Pafta Ada Parsel Harita No veya Koordinat KORUNMASI GEREKLİ KÜLTÜR VARLIKLARININ TESPİTİ ÇALIŞMALARI İÇİN KULLANILACAK TABLO Ek 6 İRDELEME ÇALIŞMASI İÇİN KULLANILACAK TABLO Eski Sıra No Yeni Sıra No Adı veya Türü Kadastro Bilgileri Adresi Pafta Ada Parsel Harita No veya Koordinat R.G. 13 Mart 2012 – 28232] —— • —— Kültür ve Turizm Bakanlığından: BANDROL UYGULAMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 8/11/2001 ve 24577 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “c) Genel Müdürlük: Telif Hakları Genel Müdürlüğünü,” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (c), (e) ve (g) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “c) Yurt dışında dağıtımı yapılmak üzere ve ülke içinde ticari dolaşıma sunulmamak kaydıyla sadece çoğaltımı ülke içinde yaptırılan yayınlar veya eser nüshaları,” “e) Kapak hariç toplam 48 sayfayı geçmeyen, okul öncesine, ilköğretime ve ortaöğretime yönelik eğitim amaçlı süreli olmayan yayınlar,” “g) “Parayla satılamaz.” ibaresi taşımak kaydıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından veya Merkezi Açıköğretim Sistemi kapsamında Anadolu Üniversitesi tarafından öğrencilere ücretsiz dağıtılan ders kitapları,” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin yedinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. “Sinema ve müzik eseri nüshalarında kullanılacak bandroller İstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğünden, süreli olmayan yayınlar için kullanılacak bandroller ise İstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğünden veya İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerinden temin edilebilir.” “Ayrıca Bakanlık belirleyeceği satış fiyatı üzerinden meslek birlikleri/federasyonlar aracılığıyla bandrol satışı yapabilir. Satış fiyatı sabit kalmak kaydıyla meslek birliklerine/federasyonlara verilecek bandrollerin bedeli Bakanlık tarafından tespit edilir. Meslek birlikleri/federasyonlarca gerçekleştirilecek bandrol satışlarından alınacak ücretlerden, Bakanlıkça belirlenen bandrol bedeli mahsup edildikten sonra kalan tutar, bandrol satışının; meslek birliğince gerçekleştirilmesi halinde birlik tarafından, federasyonca gerçekleştirilmesi halinde federasyon ve üyesi meslek birlikleri tarafından yönetim giderlerinin karşılanması ve fikri mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi amaçlarıyla kullanılır. Bakanlık tarafından yetkilendirilen meslek birlikleri/federasyonlara yapılan bandrol başvurularında ibraz edilen belgelerin doğruluğunu inceleme ve muhafaza etme yükümlülük ve sorumluluğu ilgili birlik/federasyona aittir. Bakanlık, meslek birliklerince/federasyonlarca yapılacak bandrol satışına ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere, alt düzenleme yapmaya yetkilidir.” “Bandroller Bakanlık tarafından bastırılır. Bandrollerin türü ve özellikleri Genel Müdürlükçe belirlenir ve her türdeki bandrol satışı Genel Müdürlük tarafından da yapılabilir. Bandrol başvurusunda çoğaltım adedinden eksik veya fazla sayıda bandrol talebinde bulunulamaz. Bandrol verilebilmesi için başvuru sırasında hak sahiplerince Ek-2’de yer alan tabloda belirtilen belge ve bilgilerin ibraz edilmesi gerekir. Ayrıca uygulamada ortaya çıkabilecek sorunların giderilmesi bakımından Bakanlık ve Bakanlık tarafından yetkilendirilen meslek birlikleri/federasyonlar bandrol başvurusunda belirtilen nüshalara ilişkin denetim yapabilir.” “Süreli olmayan yayınlarda kullanılacak bandroller, bandrol talebinde bulunanların faaliyet merkezlerinin bulunduğu veya bandrol talep edilen nüshaların çoğaltımının yapılacağı ilden ya da Bakanlıkça yetkilendirilen meslek birlikleri/federasyonlardan alınır.” MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “EK MADDE 1 – Usulüne uygun biçimde temin edilmiş bandrollerin kullanılmaması veya hatalı kullanımı hallerinde, söz konusu bandrollerin imhası Genel Müdürlükçe oluşturulacak bir komisyon veya noter marifetiyle, imha edilen bandrollerin seri numaralarının açık şekilde belirtildiği bir tutanak tanzim edilmek suretiyle gerçekleştirilir. İmha işlemi sonucunda usulüne uygun düzenlenmiş imha tutanağı Genel Müdürlüğe gönderilir.” MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-2, ekteki şekilde değiştirilmiştir. MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür. EK: “EK-2 BANDROL BAŞVURU BELGELERİ SIRA NO ESER TÜRÜ BAŞVURUDA İSTENEN BİLGİ VE BELGELER 1- Bandrol talep ve taahhütname formu (müzik eserleri için ilgili meslek birliğinden geçirilmiş) (Kamu kurumlarınca yapılan başvurularda ilgili meslek birliğinden geçirilme şartı aranmaz.) 1 YERLİ SİNEMA VE MÜZİK ESERLERİ 2- Bandrol teslim tutanağı 3- Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı 4- Vergi numarası beyanı 5- Yapımcı kodu beyanı 6- Dolum tesisi sertifikası numarası beyanı (CD, VDC gibi taşıyıcı materyaller bakımından) 7- Kayıt tescil belgesi 8- Yapımcının dolum tesisine verdiği vekaletname (CD, VDC gibi taşıyıcı materyaller bakımından) 9- Banka dekontu 1- Bandrol talep ve taahhütname formu (müzik eserleri için ilgili meslek birliğinden geçirilmiş) (Kamu kurumlarınca yapılan başvurularda ilgili meslek birliğinden geçirilme şartı aranmaz.) 2- Bandrol teslim tutanağı 3- Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı 2 MAMUL OLMAYAN YABANCI SİNEMA VE MÜZİK ESERLERİ 4- Vergi numarası beyanı 5- Dolum tesisi sertifikası numarası beyanı (CD, VDC gibi taşıyıcı materyaller bakımından) 6- Kayıt tescil belgesi 7- İthalatçının/yapımcının dolum tesisine verdiği vekaletname (CD, VDC gibi taşıyıcı materyaller bakımından) 8- Sözleşme süresi bitmiş eserler için ana yapımcıdan alınmış süre uzatım yazısı ve tercümesi 9- Banka dekontu 1- Bandrol talep ve taahhütname formu (müzik eserleri için ilgili meslek birliğinden geçirilmiş) (Kamu kurumlarınca yapılan başvurularda ilgili meslek birliğinden geçirilme şartı aranmaz.) 3 YURT DIŞINDA ÇOĞALTILAN İTHAL SİNEMA VE MÜZİK ESERLERİ SIRA NO ESER TÜRÜ 2- Bandrol teslim tutanağı 3- Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı 4- Vergi numarası beyanı 5- Kayıt tescil belgesi 6- Sözleşme süresi bitmiş eserler için ana yapımcıdan alınmış süre uzatım yazısı ve tercümesi 7- Eserin ana yapımcıdan gelmemesi durumunda ana yapımcının ürünü gönderen firmaya verdiği yetki yazısı ve tercümesi 8- Gümrük giriş beyannamesi, gümrük tasdikli fatura ve gümrük vezne alındısı 9- Banka dekontu BAŞVURUDA İSTENEN BİLGİ VE BELGELER 1- Başvuru dilekçesi 4 5 6 SÜRELİ OLMAYAN YAYINLAR (GERÇEK KİŞİLER) SÜRELİ OLMAYAN YAYINLAR (İŞLETMELER) SÜRELİ OLMAYAN YAYINLAR (DERNEK VE VAKIFLAR) 2- Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir) 3- T.C. kimlik numarası beyanı 4- Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin belgeleri 5- Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri” 6- Matbaa veya dolum tesisi yazısı 7- Banka dekontu 1234567- Başvuru dilekçesi Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir) Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı Vergi numarası beyanı Yayıncı sertifika numarası beyanı (başvuranın yayınevi olması halinde) Ticaret veya esnaf odası faaliyet belgesi ve sicil gazetesi Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin belgeleri 8- Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri” 9- Matbaa veya dolum tesisi yazısı 10- Yayıncı Meslek Birliklerinden alınmış referans belgesi (ithal eserler için) 11- Banka dekontu 123456- 789- Başvuru dilekçesi Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir) Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı Dernek tüzüğü/vakıf senedi Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin belgeleri Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri” Matbaa veya dolum tesisi yazısı Yayıncı Meslek Birliklerinden alınmış referans belgesi (ithal eserler için) Banka dekontu *İktisadi işletme işleten dernek ve vakıflar 5 nolu sırada belirtilen “İŞLETMELER” için belirlenen belgeleri ibraz ederler. SIRA NO ESER TÜRÜ 7 SÜRELİ OLMAYAN YAYINLAR (KAMU KURUMLARI) 8 İSTEĞE BAĞLI BANDROL (Diğer eser grupları için) BAŞVURUDA İSTENEN BİLGİ VE BELGELER 12345- Başvuru dilekçesi Talep formu ve taahhütname (talep numarasını gösterir) Yetkilinin T.C. kimlik numarası beyanı Yetki belgesi Mali hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin belgeleri 6- Yurtiçinde çoğaltılan nüshalar için “çoğaltım veya dolum yapan işyerine ait sertifika numarası beyanı” / çoğaltma hakkına sahip olup yurtdışında çoğaltılan nüshalar için “gümrük giriş belgeleri” 7- Banka dekontu Başvuru sahibi (gerçek kişi/dernek/vakıf ve benzeri) esas alınmak suretiyle süreli olmayan yayın bandrolü başvurusunda istenen belgelere ek olarak kayıt-tescil numarası beyanı NOT: Başvurularda ibraz edilen belgelerde, "vekaletname" ve bazı hallerde "imza sirküleri" sayılmamış olmakla birlikte, genel hukuk hükümleri gereğince, söz konusu işlemlerin gerçek kişi veya tüzel kişi adına, bu kişilerce yetkilendirecek kişiler tarafından gerçekleştirilecek olması halinde, bu belgelerin ibrazı zorunludur. Hak sahibi mirasçıların katılımını gerektiren başvurularda tabloda belirtilen belgelere ek olarak "veraset ilamı"nın ibrazı zorunludur.” R.G. 13 Mart 2012 – 28232] —— • —— TEBLİĞİ Sermaye Piyasası Kurulundan : PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ TARAFINDAN YATIRILAN TEMİNATLARIN KULLANIM ESASLARI TEBLİĞİ (SERİ: V, NO: 130) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, bu Tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde portföy yönetim şirketlerince Kurul adına verilen teminatların yatırılmasına ve serbest bırakılmasına ilişkin esasları düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin ikinci fıkrası, 30 uncu maddesinin (f) bendi ve 31 inci maddelerine dayanılarak düzenlenmiştir. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen; a) Borsa: Sermaye piyasası araçlarının işlem göreceği borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasaları, b) Kanun: 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununu, c) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu, ç) MKK: Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’yi, d) Asgari ödenmiş sermaye tutarı: Kurulun Seri:V, No: 59 sayılı Tebliğinin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen ve her yıl Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak Kurulca yeniden belirlenen tutarı, e) Seri:V, No:59 sayılı Tebliğ: 21/1/2003 tarihli ve 25000 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Portföy Yöneticiliği Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Tebliği (Seri: V, No: 59)’ni, f) Seri: V, No: 34 sayılı Tebliğ: 26/6/1998 tarih ve 23384 sayılı mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği (Seri:V, No:34 )’ni, g) Şirket: Portföy yönetim şirketini, ğ) Takasbank: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Takas ve Saklama Bankası A.Ş.’ni, h) TSPAKB: Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği’ni, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar Şirketlerin yatıracakları teminatlara ilişkin esaslar MADDE 4 – (1) Kurul Seri:V, No:59 sayılı Tebliğ kapsamında faaliyet göstermekte olan şirketlerden bu Tebliğde belirlenen esaslar dahilinde belirlenen teminatları yatırmalarını isteyebilir. Teminatların şekli MADDE 5 – (1) Şirketlerin bu Tebliğin 4 üncü maddesi uyarınca yatıracakları teminatlar nakit, kamu borçlanma senedi veya Türkiye’de kurulu bir bankadan alınmış teminat mektubu şeklinde olabilir. Teminatların miktarı MADDE 6 – (1) Bu Tebliğin 4 üncü maddesi uyarınca şirketler Seri:V, No:59 sayılı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen asgari ödenmiş sermaye tutarının %15’ini Takasbank nezdinde bloke ederler. Söz konusu teminat tutarı her yıl Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak Kurulca yeniden belirlenen tutar üzerinden hesaplanır. Teminatların yatırılacağı yer ve zaman MADDE 7 – (1) Şirketlerin bu Tebliğ kapsamında yatıracakları teminatlar Kurul adına Takasbank’a tevdi edilir. Teminatın şirket adına üçüncü bir kişi tarafından tevdi edilmesi durumunda, üçüncü kişi teminata ilişkin haklarını şirkete devrettiğine ilişkin bir temlikname verir. Teminat ile ilgili hususlarda Kurul nezdindeki işlemleri şirket yürütür. Teminatın serbest bırakılmasına yönelik işlemlerde de muhatap şirkettir. (2) Şirketler kendilerine Kurul veya Takasbank tarafından bildirim yapılmasını takip eden beş iş günü içerisinde teminatları Takasbank’a tevdi etmekle yükümlüdürler. Bu süre teminat tamamlanması gereken haller için de geçerlidir. Seri:V, No:59 sayılı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen asgari ödenmiş sermaye tutarının her yıl Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak Kurulca yeniden belirlenmesi sonucunda ortaya çıkabilecek olan teminat açığının ilgili yılın altıncı ay sonuna kadar tamamlanması gerekir. Teminatların değerlemesi ve takibi MADDE 8 – (1) Şirketlerin bu Tebliğ kapsamında yatıracakları teminat varlıkların değerlemesinde Seri:V, No:34 sayılı Tebliğin 5 inci maddesinde yer alan değerleme ilkeleri dikkate alınır. (2) Teminat yükümlülüklerinde eksilme olması halinde eksik kısmın tamamlatılmasına ilişkin işlemler Takasbank tarafından yerine getirilir. Eksik teminat tamamlama işlemlerini beş iş günü içinde yapmayan şirketler Takasbank tarafından ivedilikle Kurula bildirilir. Takasbank teminatlara ilişkin değer takibini haftalık olarak yerine getirir. Takasbank teminatların durumuna ilişkin rapor hazırlayarak yılsonunu takip eden 15 iş günü içerisinde Kurula gönderir. Faaliyetleri kendi talepleri doğrultusunda geçici veya sürekli durdurulan şirketlerin teminatlarının serbest bırakılması MADDE 9 – (1) Şirketlerin bu Tebliğ kapsamında yatırdıkları teminatlar ile bu Tebliğ yürürlüğe girmeden önce yatırmış oldukları teminatların, kendi talepleri doğrultusunda faaliyetlerinin sona ermesi nedeniyle Kurulca serbest bırakılması hususunda Kurula yapacakları başvuruların değerlendirilmeye alınabilmesi için; a) Şirketin portföy yöneticiliği yetki belgesinin kendi isteği ile iptal edilmiş olması, b) Şirket nezdinde Kurulca yürütülen ve teminatların serbest bırakılmasına engel olacak herhangi bir denetim, şikayet, uyuşmazlık bulunmaması, c) Şirketin taraf olduğu yatırımcı ihtilaflarına ilişkin olarak şirket tarafından dava tutarları ve/veya icra takibine konu nakit ve/veya diğer kıymetlerin Takasbank nezdinde müşteri adına açılacak bir hesapta ihtilaf konusu tutarın bloke gününe kadar işlemiş faizlerini de içerecek şekilde bloke edilmesi, ç) EK/1’de yer alan ilan metninin şirket tarafından Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ve ülke çapında günlük olarak yayım yapan en az iki gazetede ilan edilerek söz konusu ilanların birer örneğinin Kurula gönderilmesi, d) İlanda yer alan süre sonunda, dava açan veya hak talebinde bulunan müşteri olması halinde şirket tarafından söz konusu davalara ve hak taleplerine ilişkin detaylı bilgileri içerecek şekilde Kurula bildirimde bulunulması, e) İlan sonunda dava açan veya hak talebinde bulunan müşterilerin dava tutarları ve/veya icra takibine konu nakit ve/veya diğer kıymetlerin bloke gününe kadar işlemiş faizlerini de içerecek şekilde Takasbank nezdinde müşteri adına ihtilaf konusu tutarın bloke edilmesi, f) Şirketin ortaklık yapısında %10’un üzerinde paya sahip tüm ortaklarından, şirket ortaklık yapısında %10’un altında paya sahip ortakların olması halinde ise pay oranları toplamı mevcut sermayenin asgaride %90’ını teşkil edecek şekilde diğer ortaklarından alınacak EK/2’de yer alan noter onaylı taahhütnamenin Kurula iletilmesi, g) Şirketin Borsalar, MKK, Takasbank, TSPAKB veya Kurula karşı temerrüde düştüğü herhangi bir mali yükümlülüğünün bulunmaması, ğ) Şirket yönetim kurulu üyeleri tarafından EK/2’de yer alan noter onaylı taahhütnamenin verilmesi, h) Şirket unvanının ve faaliyet konusunun sermaye piyasası faaliyetlerini içermeyecek şekilde değiştirilmesi şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. (2) Bu maddenin birinci fıkrasında yer alan şartları yerine getirmiş olan şirketin teminatları Kurulun bildirimi ile Takasbank tarafından serbest bırakılır. (3) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan başvurularda bu maddenin birinci fıkrasının (f) ve (ğ) bentleri uygulanmaz. (4) Yetki belgeleri kendi talepleri doğrultusunda iptal edilen şirketin elektrik, su, telefon, vergi, ücret, sigorta primi gibi zaruri faaliyet giderlerinin şirketin teminatlarından ödenmesi mümkündür. Ancak ödemeler şirket teminatlarının müşterilerin nakit ve menkul kıymet alacakları ile ihtilaflı alacaklara ilişkin tutulan tutar dışında kalan teminatlardan yapılabilir. Söz konusu ödemeler şirket ortaklarının yazılı onaylarının bulunması ve şirket tarafından yapılan ödemenin tevsik edilmesi şartıyla mümkündür. Yapılan ödemelerin muvazaalı veya gerçek hak sahiplerine yapılmamış olması durumunda, yapılan ödemeler nedeniyle şirket yönetim kurulu sorumludur. Söz konusu ödemelerin yapılabilmesi için, ödemelerin yapılmasına ilişkin ilgili ortakların yazılı onayı ile şirket yönetim kurulu kararı ve bu maddenin birinci fıkrasının (f) ve (ğ) bentlerinde yer alan taahhütnamelerin Kurula verilmiş olması şarttır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan başvurularda taahhütname aranmaz. (5) Faaliyetleri kendi talebi ile Kurul tarafından geçici olarak durdurulan şirketlerin teminatlarının iadesi için yapılan başvurularda bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (h) bentleri uygulanmaz. (6) Yetki belgeleri kendi talepleri doğrultusunda Kurulca iptal edilip tasfiye halinde olan şirketlerin teminatlarının iadesi için yapılan başvurularda bu maddenin birinci fıkrasının (h) bendi uygulanmaz. Faaliyetleri kurulca durdurulan şirketlere ilişkin teminatların serbest bırakılması MADDE 10 – (1) Kurulca Kanunun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca yetki belgeleri iptal edilen şirketlerin teminatları tedrici tasfiye veya iflas süreci sonuçlanıncaya kadar serbest bırakılmaz. Kurulca Kanunun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca yetki belgeleri iptal edilen ancak hakkında tedrici tasfiye veya iflas kararı verilmeyen şirketlerin teminatları bu Tebliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) ve devamı bentlerinde yer alan prosedürün tamamlanması durumunda serbest bırakılır. (2) Kanunun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca yetki belgeleri iptal edilen şirketlerin teminatları, bu Tebliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) ve devamı bentlerinde yer alan prosedürün tamamlanması durumunda serbest bırakılır. (3) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan başvurularda bu Tebliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (ğ) bentleri uygulanmaz. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Tebliğden önce yetki belgeleri iptal edilen şirketler GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin yürürlüğe girmesinden önce Kurulca yetki belgeleri iptal edilen şirketler için de bu Tebliğ hükümleri uygulanır. Yürürlük MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür. EK/1 İLAN METNİ .................................PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş.’YE İLİŞKİN SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN YAPILAN DUYURU ............Portföy Yönetimi A.Ş.'nin (Şirket) ...../...../.....tarih ve.............. sayılı portföy yöneticiliği yetki belgesi Kurulun .../.../.... tarih ve .... sayılı toplantısında iptal edilmiş ve Şirket tarafından ...../...../....... tarihinde Kurula sermaye blokajı amacı ile yatırılan teminatların serbest bırakılması için başvuruda bulunulmuştur. Bu nedenle, Şirket'ten sermaye piyasası faaliyetleri ile ilgili olarak herhangi bir hak veya alacağı bulunduğu iddiasında olan ya da hesabı ile mutabık olmayan, işbu ilan tarihinden itibaren 2 ay içinde hak talebinde bulunan veya dava açarak dava açıldığına ilişkin mahkemeden derkenar alan yatırımcıların, ilgili bilgi ve belgeleri Şirkete, Kurula ve İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.'ye bildirmeleri gerekmekte olup, söz konusu süre içerisinde herhangi bir bildirim yapılmaması halinde Şirketin teminatları serbest bırakılacaktır. Kamuoyuna önemle duyurulur. İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. Şişli Merkez Mahallesi, Merkez Caddesi No:6 34381 Şişli/İSTANBUL Tel: 0 212 315 25 25 Şirket adı adresi telefonu EK/2 TAAHHÜTNAME Sermaye Piyasası Kurulu adına İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. nezdinde açılmış olan hesaba yatırılmış olan sermaye blokajının (teminatın) serbest bırakılması nedeniyle; yönetim kurulu üyesi/%10'dan fazla pay ile ortağı olduğumuz ..............A.Ş.'nin ekte yer alan sermaye yeterliliği tabloları1 ve mizanının işbu taahhütname tarihi itibariyle gerçek durumu yansıttığını, herhangi bir hata ve eksiklik olmadığını, kayıtlara yansıtılan veya yansıtılmayan, sermaye piyasası faaliyetlerinden kaynaklanan yargı kararı ile kesinleşen borçlarının kayıtsız şartsız ödeneceğini, bu durumun tarafımıza bildirilmesini müteakip başkaca hiçbir şarta gerek kalmaksızın müşteri alacağının tutarı ne olursa olsun derhal ödeneceğini; müşterinin doğrudan doğruya hakkımızda kovuşturma yapabileceğini; yasal zamanaşımı süreleri içerisinde bu borçlardan tarafımıza ödenen tutar ile sınırlı olarak şahsen, müteselsilen ve tüm malvarlığımızla sorumlu olduğumuzu kabul, beyan ve taahhüt ederiz. TARİH İMZALAR (YÖNETİM KURULU BAŞKAN-ÜYELER-ORTAK) ———————— 1 Faaliyetleri geçici veya sürekli olarak durdurulan şirketler için söz konusu taahhütnamede "sermaye yeterliliği tabloları ve" ifadesinin bulunmasına gerek olmayıp, taahhütname ekinde de yalnızca güncel mizanın gönderilmesi yeterlidir. R.G. 13 Mart 2012 – 28232] —— • —— Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığından: Esas No : 2011/3405 Karar No : 2011/5519 Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan : Danıştay Başsavcılığı - ANKARA Davacı : Fuat Dayıbaş Vekili : Av. İbrahim Atila 518 Sok. No:13 Daire:1 - Şirinyer / İZMİR Davalı : İzmir Valiliği - İZMİR İstemin Özeti : İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 günlü, E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir. Danıştay Tetkik Hakimi : Gülsen Akın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesi "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu 1.8.2005 tarihli ve 15307 sayılı Genel Yazının 9. maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptali üzerine, anılan kararın kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle söz konusu iptal kararına da değinerek davacı tarafından yapılan başvurunun, düzenleyici işlem nedeniyle daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığı ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın, yürürlükteki hukuka ve Danıştay İçtihatlarına aykırı olması nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Başsavcısı : Turgut Candan Düşüncesi : Kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 5'inci maddesinin 6'ncı fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin, Danıştay Onbirinci Dairesinin 10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine, 1.8.2005 tarihinden itibaren eksik yapılan ek ödemelerin hesaplanarak tazminat olarak ödenmesi istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptaline, ek ödemelerin idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine dair İzmir İkinci İdare Mahkemesi Hakimliğinin 24.12.2009 gün ve E:2009/1272, K:2009/2008 sayılı kararına karşı yapılan itiraz başvurusu kabul edilerek anılan kararın süre aşımı nedeniyle bozulması yolundaki İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 gün ve E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması konusunda Danıştay Başsavcılığını bilgilendiren dilekçe üzerine konu incelendi. İdari Yargılama Hukuku ilkelerine göre, idari işlemin idari yargı yerince iptali, iptal edilen idari işlemin tesisinden önceki hukuksal durumun kendiliğinden geri gelmesini sağlar. Yine; aynı ilkelere göre, genel, kişilik dışı ve kural koyucu nitelikteki düzenleyici idari işlemin iptali, aynı hukuki durumda bulunan tüm idare edilenler için aynı hukuksal sonucu yaratır. Başka anlatımla; iptal kararı sonuçlarından aynı statüdeki idare edilenlerin tümünün yararlanabileceği hukuksal durumun doğmasını sağlar. Nitekim; Danıştay Onbirinci Dairesi ile İdari Dava Daireleri Kurulunun yerleşik içtihadı da, bu yoldadır. Dolayısıyla; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan, anılan Genel Yazının düzenleme alanı içinde olan, davacının da yararlanması ve iptal edilen düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine de idari dava yoluna gitmesi olanaklıdır. Açıklanan nedenle, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin aksi yolda verilen ve yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden 27.10.2010 gün ve E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51'inci maddesi uyarınca, kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 günlü, E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği görüşüldü: Dosyanın incelenmesinden; kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 5. maddesinin (6). fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesi Danıştay Onbirinci Dairesinin 10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine, davacının, iptal edilen genel düzenleyici işlem nedeniyle fark tazminatından mahsup edilmek suretiyle eksik ödenen mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle başvuruda bulunduğu, başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile eksik ödenen mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, İzmir 2. İdare Mahkemesi Hakimliğince dava konusu işlemin iptaline, eksik yapılan ek ödeme tutarının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği, bu karara karşı davalı idare tarafından yapılan itiraz başvurusunun kabul edilerek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7., 11. ve 12. maddesi kapsamında değerlendirilmek suretiyle bozulmasına ve davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının, karar düzeltme aşamasından da geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Danıştay Başsavcılığı, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin söz konusu kararının, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan, davacının da yararlanması ve iptal edilen düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine idari dava yoluna gitmesinin olanaklı olduğu, bu haliyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinde, "İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." kuralı yer almaktadır. İdare Hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini sağlar. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği kuşkusuzdur. İptal kararı ile bu düzenleyici işleme dayanılarak yapılan işlemlerin doğurduğu etki ve sonuçlar ortadan kalkar. Bu nedenle iptal edilen bir düzenleyici işlemden dolayı, menfaati ihlal edilen veya kişisel hakkı etkilenen kişinin, verilen iptal kararının doğurduğu sonuçlardan yararlanmak amacıyla idareye başvurabileceği tabiidir. Davacı tarafından 29.6.2008 tarihinde yapılan başvuru, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen iptal kararının kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle yapılmış bir başvuru olup, davacının, söz konusu iptal kararına da değinerek yaptığı bu başvurunun, genel ve düzenleyici nitelikteki bir idari işlemin iptali yolundaki kararın, o düzenleme ile ilgili herkes için hüküm ifade edeceği gerçeğinden hareketle ve o düzenleyici işlem nedeniyle daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığının ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 7., 11. ve 12. maddeleri uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin bulunan İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesince verilen 27.10.2010 günlü, E:2010/1457, K:2010/4674 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin İzmir Valiliği ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. —— • —— Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığından: Esas No : 2011/3406 Karar No : 2011/5520 Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan : Danıştay Başsavcılığı-ANKARA Davacı : Nazife Çetin Vekili : Av. İbrahim Atila 518 Sok. No: 13 Daire: 1-Şirinyer/İZMİR Davalı : İzmir Valiliği-İZMİR İstemin Özeti : İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 günlü, E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir. Danıştay Tetkik Hakimi : Gülsen Akın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesi "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu 1.8.2005 tarihli ve 15307 sayılı Genel Yazının 9. maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptali üzerine, anılan kararın kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle söz konusu iptal kararına da değinerek davacı tarafından yapılan başvurunun, düzenleyici işlem nedeniyle daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığı ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın, yürürlükteki hukuka ve Danıştay İçtihatlarına aykırı olması nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Başsavcısı : Turgut Candan Düşüncesi : Kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun' un 5'inci maddesinin 6' ncı fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin, Danıştay Onbirinci Dairesinin 10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine, 1.8.2005 tarihinden itibaren eksik yapılan ek ödemelerin hesaplanarak tazminat olarak ödenmesi istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptaline, ek ödemelerin idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine dair İzmir Dördüncü İdare Mahkemesi Hakimliğinin 26.2.2010 gün ve E:2009/1409, K:2010/215 sayılı kararına karşı yapılan itiraz başvurusu kabul edilerek anılan kararın süre aşımı nedeniyle bozulması yolundaki İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 gün ve E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması konusunda Danıştay Başsavcılığını bilgilendiren dilekçe üzerine konu incelendi. İdari Yargılama Hukuku ilkelerine göre, idari işlemin idari yargı yerince iptali, iptal edilen idari işlemin tesisinden önceki hukuksal durumun kendiliğinden geri gelmesini sağlar. Yine; aynı ilkelere göre, genel, kişilik dışı ve kural koyucu nitelikteki düzenleyici idari işlemin iptali, aynı hukuki durumda bulunan tüm idare edilenler için aynı hukuksal sonucu yaratır. Başka anlatımla; iptal kararı sonuçlarından aynı statüdeki idare edilenlerin tümünün yararlanabileceği hukuksal durumun doğmasını sağlar. Nitekim; Danıştay Onbirinci Dairesi ile İdari Dava Daireleri Kurulunun yerleşik içtihadı da, bu yoldadır. Dolayısıyla; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9' uncu maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan, anılan Genel Yazının düzenleme alanı içinde olan, davacının da yararlanması ve iptal edilen düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine de idari dava yoluna gitmesi olanaklıdır. Açıklanan nedenle, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin aksi yolda verilen ve yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden 27.10.2010 gün ve E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51'inci maddesi uyarınca, kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 27.10.2010 günlü, E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği görüşüldü: Dosyanın incelenmesinden; kadroları Sağlık Bakanlığına devredilen personelin mali haklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 5. maddesinin (6). fıkrasına ilişkin olarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayımlanan Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesi Danıştay Onbirinci Dairesinin 10.3.2008 gün ve E:2006/6044, K:2008/2354 sayılı kararı ile iptali üzerine, davacının, iptal edilen genel düzenleyici işlem nedeniyle fark tazminatından mahsup edilmek suretiyle eksik ödenen mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle başvuruda bulunduğu, başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile eksik ödenen mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, İzmir 4. İdare Mahkemesi Hakimliğince dava konusu işlemin iptaline, eksik yapılan ek ödeme tutarının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği, bu karara karşı davalı idare tarafından yapılan itiraz başvurusunun kabul edilerek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7., 11. ve 12. maddesi kapsamında değerlendirilmek suretiyle bozulmasına ve davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının, karar düzeltme aşamasından da geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Danıştay Başsavcılığı, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin söz konusu kararının, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9'uncu maddesinin Danıştay Onbirinci Dairesince iptal edilmesi sonucu doğan hukuki durumdan, davacının da yararlanması ve iptal edilen düzenleyici işlemin uygulanması sonucu mahrum kalmış olduğu parasal haklarının tazmini istemiyle davalı idareye başvuruda bulunması ve bu başvurunun reddi üzerine idari dava yoluna gitmesinin olanaklı olduğu, bu haliyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinde, "İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." kuralı yer almaktadır. İdare Hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini sağlar. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği kuşkusuzdur. İptal kararı ile bu düzenleyici işleme dayanılarak yapılan işlemlerin doğurduğu etki ve sonuçlar ortadan kalkar. Bu nedenle iptal edilen bir düzenleyici işlemden dolayı, menfaati ihlal edilen veya kişisel hakkı etkilenen kişinin, verilen iptal kararının doğurduğu sonuçlardan yararlanmak amacıyla idareye başvurabileceği tabiidir. Davacı tarafından 25.5.2009 tarihinde yapılan başvuru, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 1.8.2005 gün ve 15307 sayılı "Sağlık Birimlerinin Devri" konulu Genel Yazısının 9. maddesinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen iptal kararının kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle yapılmış bir başvuru olup, davacının, söz konusu iptal kararına da değinerek yaptığı bu başvurunun, genel ve düzenleyici nitelikteki bir idari işlemin iptali yolundaki kararın, o düzenleme ile ilgili herkes için hüküm ifade edeceği gerçeğinden hareketle ve o düzenleyici işlem nedeniyle daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığının ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 7., 11. ve 12. maddeleri uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin bulunan İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesince verilen 27.10.2010 günlü, E:2010/1732, K:2010/4692 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin İzmir Valiliği ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. R.G. 13 Mart 2012 – 28232] —— • —— Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan: TÜTÜN ÜRETİMİ, İŞLENMESİ, İÇ VE DIŞ TİCARETİ İLE İLGİLİ USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 10/7/2010 tarihli ve 27637 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tütün Üretimi, İşlenmesi, İç ve Dış Ticareti ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(4) Üreticilerin, 25/11/2011 tarihli ve 28123 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bitkisel Üretimde Kullanılan Bitki Koruma Ürünlerinin Kayıtlarının Tutulması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelikle belirlenen görev ve sorumlulukları yerine getirmeleri zorunludur. Yazılı sözleşme usulüyle yapılan üretimde, alıcı tarafından üreticiye verilen bitki koruma ürünlerinin kayıtları ayrıca alıcı tarafından tutulur.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 10/7/2010 27637 Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 2/11/2011 28103 R.G. 14 Mart 2012 – 28233] —— • —— Adalet Bakanlığından: Eskişehir 2. İdare Mahkemesinin 2007/151 Esas, 2007/186 Karar sayılı dosyasının zayi olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosyalar için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 2057/1-1 R.G. 14 Mart 2012 – 28233] —— • —— YÖNETMELİKLER Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı)’tan: GENEL YÖNETİM KAPSAMINDAKİ MAHALLİ İDARELER İLE BUNLARIN BAĞLI KURULUŞLARI VE İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİNİN YURTİÇİ PİYASALARDA YAPACAKLARI TAHVİL İHRAÇLARININ İZİN SÜRECİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik mahalli idareler ile bunların bağlı kuruluşları ve iktisadi teşebbüslerinin yurtiçi piyasalarda tahvil ihracı yapabilmeleri için Müsteşarlıktan izin almalarını ve bu şekilde sağlanan finansmanın izlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 16 ncı maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen: a) Bakan: Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanı, b) İhraççı: Bu Yönetmelik kapsamında, yurtiçi piyasada halka arz edilerek veya halka arz edilmeksizin tahvil ihracını gerçekleştiren mahalli idareler ile bunların bağlı kuruluşları ve iktisadi teşebbüslerinin her birini, c) Kanun: 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu, ç) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu, d) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını, e) Tahvil: Mahalli idareler ile bunların bağlı kuruluşları ve iktisadi teşebbüslerinin bu Yönetmelik kapsamında itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları vadesi bir yıldan az olmayan borç senetlerini, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler İzin verilirken uygulanacak usul ve esaslar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yurtiçi piyasalarda yapılacak tahvil ihraçları Müsteşarlığın iznine tabidir. Müsteşarlıkça izin verilmesi Hazine garantisi sağlandığı anlamına gelmez. (2) Başvurunun yapılacağı tarih itibarıyla Müsteşarlığa vadesi gelmiş yükümlülüklerinden ödenmemiş borcu bulunan ihraççı başvuruda bulunamaz. (3) Sermaye Piyasası Kuruluna başvuru yapılmadan önce İhraççı söz konusu izin için Müsteşarlık Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğüne müracaat eder. (4) İhraççı Müsteşarlığa izin başvurusunu yazılı olarak yapar. İzin başvurusunda aşağıda sıralanan bilgi ve belgelerin Müsteşarlığa ibraz edilmesi zorunludur. a) Tahvilin ihraç gerekçesi, b) Ek-1’de yer alan Tahvil İzin Başvurusu Formu, c) Büyükşehir belediyeleri, belediyeler, bağlı kuruluşları ve bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler için izin başvurusunun yapıldığı tarih itibarıyla 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 68 inci maddesinde öngörülen borç stoku düzeyine ilişkin bilgiler. (5) Müsteşarlık dördüncü fıkrada yer alan bilgi ve belgelerin dışında gerekli gördüğü taktirde ihraççıdan uygun göreceği diğer bilgi ve belgeleri talep edebilir. (6) Müsteşarlık ihraççının talebini kendi görev alanı ile sınırlı olarak, Hazine Finansman Programı ile dördüncü ve beşinci fıkralar kapsamında sağlanan bilgi ve belgeler dikkate alınarak değerlendirir. Sermaye piyasası mevzuatı hükümleri saklıdır. (7) İhraççının Müsteşarlıkça verilen izne istinaden yurtiçi piyasalarda ihraç edeceği nominal tutar, belirlenen izin tutarını aşamaz. (8) İhraççı Müsteşarlık tarafından iznin verildiği tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde tahvil ihracını gerçekleştirmekle yükümlüdür. İhracın bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde ihraççı bu Yönetmelik kapsamında yeniden başvuruda bulunmak zorundadır. Tahvilin kaydı ve izlenmesi MADDE 5 – (1) İhraççı satış sonuçlarının Kurula bildirilmesi sonrasında, satışa ilişkin detaylı bilgileri içeren ve Ek-2’de yer alan Tahvil İzleme Formu’nu Müsteşarlığa iletir. (2) İhraççı Tahvil İzleme Formu’nu ihraç tarihinden itibaren on işgünü içinde, bir yıllık izin süresi içerisinde ek ihraç yapması halinde ise ek ihraç tarihinden itibaren on işgünü içinde Müsteşarlığın Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğüne iletmekle yükümlüdür. Sorumluluk MADDE 6 – (1) Müsteşarlık tarafından verilen izne istinaden ihraç edilen tahvilin kullanımı, bütçeleştirilmesi ve muhasebeleştirilmesinden ve bu tahvil ile finanse edilecek yatırımlar kapsamındaki iş ve işlemlerden ilgili ihraççı sorumludur. Müsteşarlığın yapacağı değerlendirmeler ihraççı tarafından ibraz edilen bilgi ve belgelerle sınırlı olup, söz konusu bilgi ve belgelerin temini ve doğruluğundan ihraççı sorumludur. (2) Bu Yönetmelik kapsamında tahvil ihracı için izin isteyen ihraççının talebi değerlendirilirken ihraççının önceki tahvil ihracı/ihraçlarında bu Yönetmelik hükümlerine uyum şartı aranır. İdari yaptırım MADDE 7 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yer almasına rağmen Müsteşarlıktan izin alınmaksızın tahvil ihracının gerçekleştirilmesi durumunda 6 ncı maddenin birinci fıkrasında sayılanlar hakkında, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 14/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. Yürürlük MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından yürütülür. R.G. 15 Mart 2012 – 28234] —— • —— Adalet Bakanlığından: HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN EMANETE ALINAN KİŞİSEL PARALARININ KULLANIMINA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK MADDE 1 – 13/7/2005 tarihli ve 25874 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmeliğin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye üçüncü fıkra eklenmiştir. “Hükümlü ve tutukluların kantinden yapacakları alışverişler Bakanlıkça belirlenen haftalık harcama limitini geçemez.” “Hükümlü ve tutukluların kantinden yapacakları alışveriş dışında kalan haberleşme giderleri, sağlık ve eğitim harcamaları, mahkeme harçları ve tazmin giderleri ile kantinden yapacakları buzdolabı, semaver, vantilatör ve tv alım harcamaları Bakanlıkça belirlenen haftalık harcama limitine dahil edilmez.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye ikinci fıkra eklenmiştir. “Hükümlü veya tutuklunun başka bir kuruma nakledildiği durumlarda, hükümlü ve tutuklu adına UYAP'ta kayıtlı parası, nakledildiği kuruma banka veya posta aracılığıyla derhal gönderilir.” “Nakil sırasında haftalık harcama limitinin 1/3 oranını aşmayacak miktarda para hükümlü ve tutukluya verilebilir.” MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür R.G. 15 Mart 2012 – 28234] —— • —— Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan: PETROL PİYASASINDA UYGULANACAK TEKNİK KRİTERLER HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK MADDE 1 – 10/9/2004 tarihli ve 25579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 11 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Analiz ve doğrulama raporlarını tanzim edecek laboratuvarlar, tüm sorumluluk kendilerine ait olmak üzere, akredite olmadıkları azami iki deney yönteminde diğer akredite laboratuvarlardan hizmet alabilirler.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı yürütür. R.G. 15 Mart 2012 – 28234] —— • —— Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odasından: TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI SERBEST MADEN MÜHENDİSLİĞİ HİZMETLERİ UYGULAMA, TESCİL, DENETİM VE BELGELENDİRME YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 21/9/2005 tarihli ve 25943 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Serbest Maden Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “Sosyal Sigortalar Kurumu” ibaresi “Sosyal Güvenlik Kurumu” olarak değiştirilmiştir. MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “ücretli çalışan maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi aldığı tarihten, belge yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde BAĞ-KUR kaydının olmadığını belgelemesi,” ibaresi; aynı bendin (2) numaralı alt bendinde yer alan “kendi adına serbest çalışan maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi aldığı tarihten belge yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının olmadığını belgelemesi,” ibaresi; aynı bendin (3) numaralı alt bendinde yer alan “; adi ortaklıkta ortak olarak çalışan maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi aldığı tarihten, belge yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının olmadığını belgelemesi” ibaresi ile aynı bendin (4) numaralı alt bendinde yer alan “Sermaye şirketi ortağı olarak faaliyet gösteren maden mühendisi sıfatıyla SMM Belgesi aldığı tarihten, belge yenileme için başvurulan tarihe kadar olan dönem içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının olmadığını belgelemesi” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi yürürlükten kaldırılmış, (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “e) Teknik nezaretçilik yapan SMM’ler, Oda tarafından yapılacak bilgi yenileme eğitimlerine teknik nezaretçilik belgesi aldıkları tarihten veya 6/11/2010 tarihli ve 27751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 132 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre belge aldıkları tarihten itibaren beş yıl sonra düzenlenecek ilk bilgi yenileme eğitimine katılmak zorundadırlar. İlk bilgi yenileme eğitimine katılanlar, maden mevzuatında köklü değişiklikler meydana gelmesi ve bu değişiklikler sonucunda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun SMM’lerin bu eğitime katılmasını zorunlu kılması durumunda, bilgi yenileme eğitimine katılmak zorundadırlar. Bilgi yenileme eğitimine katılmayanların belgeleri iptal edilir.” MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu yürütür. R.G. 15 Mart 2012 – 28234] —— • —— TEBLİĞLER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/12 İşyeri : ENS Temizlik Akaryakıt Yemek Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Hafiziye Mah. Telli Sok. No: 5 VAN (merkez) Tespiti İsteyen : Hizmet-İş Sendikası İnceleme : ENS Temizlik Akaryakıt Yemek Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerlerinde Bakanlığımızca yapılan incelemede; Şirket merkezinin Kazım Karabekir Cad. Numune Apt. Kat: 3 No: 7 VAN adresinde faaliyet gösterdiği, ancak binanın depremde hasar görmesi nedeniyle geçici olarak Hafiziye Mah. Telli Sok. No: 5 VAN adresine taşındığı, şirketin her türlü yönetim, muhasebe, ihale hazırlığı, organizasyon ve insan kaynaklarına ilişkin işlerinin burada yürütülmesi nedeniyle İşkolları Tüzüğü’nün 17 sıra numaralı “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda, Erciş Yolu Üzeri S.S. Doğu Toptancılar Sitesi A Blok No: 2 VAN adresinde şirkete ait yemek fabrikasının kurulu olduğu ve yapılan işin hizmet alımı yoluyla iş aldıkları kurumlar için yemek üretimi olması sebebiyle İşkolları Tüzüğü’nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkolunda, yer aldığı tespit edilmiştir. Karar : Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir. R.G. 15 Mart 2012 – 28234] —— • —— Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan: ELEKTRİK PİYASASINDA PERAKENDE SATIŞ SÖZLEŞMESİ DÜZENLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ MADDE 1 – 31/8/2003 tarihli ve 25215 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi Düzenlenmesi Hakkında Tebliğin 4 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, mevcut tedarikçisini değiştirmek suretiyle elektrik enerjisi ve/veya kapasite almak isteyen bir gerçek veya tüzel kişiden, bir önceki tedarikçisine olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini yazılı olarak beyan etmesi istenir. Başvuru sahibinin bir önceki tedarikçisinden, borcu olmadığına ilişkin belge talep etmesi halinde söz konusu belge başvuru tarihini izleyen iki iş günü içerisinde başvuru sahibine verilir.” “Tedarikçisi aynı kalmak kaydıyla kullanım yerini değiştiren müşterinin bir önceki kullanım yerine ait elektrik enerjisi tüketiminden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi zorunludur. Bu yükümlülükler yerine getirilmeden yeni bir perakende satış sözleşmesi imzalanamaz. Yükümlülüklerin yerine getirildiği hususunda belge talep edilmez. Aksine bir belge/kayıt mevcut değilse ilgilisinin yazılı beyanına itibar edilir.” MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı yürütür. R.G. 15 Mart 2012 – 28234] —— • —— Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları ALİ TURGUT ŞEKERLİSOY Başvuru No:2925/04 9 Eylül 2008 İKİNCİ DAİRE (Dostane Çözüm) OLAYLAR Türk vatandaşı olan başvuran Ali Turgut Şekerlisoy, 1941 doğumlu olup Bandırma’da (Balıkesir) ikamet etmektedir. Başvuran, Balıkesir Barosu avukatlarından F. İnal ve T. İnal tarafından temsil edilmektedir. Tarafların aktardığı şekliyle dava olayları şu şekilde özetlenebilir: 18 Kasım 1991 tarihinde, başvuran bir iş kazasının kurbanı olmuş ve aylarca hastanede kalmıştır. 16 Eylül 1996 tarihinde, başvuran iş kazası nedeniyle Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açmıştır. Aynı mahkemede açılan ek bir dava ile başvuran, işten çıkarılma tazminatı olarak ve hakkı olduğuna kanaat getirdiği para yardımı başlığı altında kendisine belli bir miktar ödenmesini talep etmiştir. Ödenecek tazminat miktarlarına ve tazminatlara veya para yardımına ilişkin olarak birçok bilirkişi raporu düzenlenmesinin ardından 1 Ekim 2002 tarihinde mahkeme başvuranı kısmen haklı bulmuştur. Mahkeme, başvurana maddi tazminat olarak 20.000.000 TL ve manevi tazminat olarak 150.000.000 TL ödemesine hükmetmiştir. Başvurularında başvuran gecikme faizi başlangıç tarihini belirtmediğinden, mahkeme sözkonusu tarihin başvuranın başvurusunu sunduğu andan itibaren başlaması gerektiğine kanaat getirmiştir. 15 Ekim 2003 tarihli bir kararla, Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır. ŞİKAYETLER AİHS’nin hiçbir maddesine atıfta bulunmaksızın, başvuran, yargılamanın hakkaniyetten yoksun olmasından şikayetçidir ve ulusal mahkemelerin kendisinin talep ettiği miktardan daha az miktarda tazminata hükmettiklerini ileri sürmektedir. Ayrıca başvuran, ilk derece mahkemesinin gecikme faizi başlangıç tarihi konusunda bir hata yaptığını iddia etmektedir. Son olarak başvuran, yargılama süresinin “makul süre” ilkesine riayet etmediğini ileri sürmektedir. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir HUKUK AİHM, Hükümet’ten izleyen beyanı almıştır. “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin AİHM önünde bulunan yukarıda belirtilen başvuru kaynaklı davayı dostane çözüme kavuşturmak üzere, Ali Turgut Şekerlisoy’a karşılıksız olarak 5.000 Euro (beş bin Euro) tutarında ödeme yapmayı önerdiğini bildiririm. Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu tutarın ödenmesi, davanın nihai çözüme kavuşturulmasını teşkil edecektir.” AİHM, başvuran taraf tarafından imzalanan izleyen beyanı almıştır: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, AİHM’de görülmekte olan yukarıda belirtilen başvuru kaynaklı davayı dostane çözüme kavuşturmak üzere, Ali Turgut Şekerlisoy’a karşılıksız olarak 5.000 Euro (beş bin Euro) tutarını ödemeye hazır olduğunu not ediyorum. Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Ali Turgut Şekerlisoy bu öneriyi kabul etmekte ve sözkonusu başvuruya yol açan olaylar hususunda Türkiye Cumhuriyeti aleyhindeki diğer tüm taleplerden vazgeçmektedir. Davanın nihai sonuca ulaştığını bildiririm.” AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözümü kaydeder. Bu çözümün Sözleşme ve Eki Protokoller’de tanımlanan insan haklarına saygı ilkesine uygun olduğu kanaatinde olup, diğer taraftan, başvurunun incelenmesine devam etmeyi haklı gösterecek kamu düzenine ilişkin hiçbir gerekçe görmemektedir (AİHS’nin 37/1 maddesi in fine). Sonuç olarak, AİHS’nin 29 / 3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın zabıttan düşürülmesi uygun olacaktır. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİYLE, Başvurunun kayıttan düşürülmesine karar vermiştir —— • —— Cafer CANGÖZ Başvuru No:13087/02 30 Eylül 2008 Dostane Çözüm ÜÇÜNCÜ DAİRE OLAYLAR Türk vatandaşı olan başvuran Cafer Cangöz, 1957 doğumludur. Başvuran, 2005 yılında vefat etmiştir. Başvuran, AİHM önünde İstanbul Barosu avukatlarından E. Kanar tarafından temsil edilmektedir. Tarafların aktardığı şekliyle dava olayları şu şekilde özetlenebilir: 15 Haziran 1995 tarihinde, yasadışı bir örgütün çeşitli eylemlerine katıldığı şüphesiyle başvuran İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde görev yapan polis memurları tarafından yakalanmış ve gözaltına alınmıştır. 28 Haziran 1995 tarihinde, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi hakimi tarafından başvuranın tutuklanmasına hükmedilmiştir. 21 Temmuz 1995 tarihli bir iddianame ile Cumhuriyet Savcısı, yasadışı bir örgütün kurucu üyesi olduğu gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 168/1 maddesi uyarınca başvuran hakkında dava açmıştır. Devlet Güvenlik Mahkemesi’ndeki duruşmalar sırasında, başvuran, AİHS’nin 5/3 maddesine atıfta bulunarak, düzenli olarak serbest bırakılma talebinde bulunmuştur. Sözkonusu talep, başvuranın serbest bırakıldığı 4 Temmuz 2001 tarihine kadar reddedilmiştir. 12 Mayıs 2003 tarihinde, Devlet Güvenlik Mahkemesi, başvuranı, on sekiz yıl dokuz ay ağır hapis cezasına çarptırmıştır. Başvuran, temyiz yoluna başvurmuştur. 4 Mart 2004 tarihli bir kararla, Yargıtay, yargılamadaki eksiklikler nedeniyle, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. 17 Haziran 2005 tarihinde dava halen Devlet Güvenlik Mahkemesinde derdest iken, başvuran vefat etmiştir. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. ŞİKAYETLER AİHS’nin 5/3 maddesine atıfta bulunarak, başvuran, gözaltı ve tutukluluk süresinin çok uzun olmasından şikayetçidir. Başvuran, ayrıca “makul süre ilkesine riayet edilmediğinden” de şikayetçi olmakta ve esas bakımından AİHS’nin 6/1 maddesine atıfta bulunmaktadır. HUKUK AİHM, Hükümet’ten izleyen beyanı almıştır: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin 13087/02 başvuru kaynaklı davanın dostane çözüme kavuşturulması amacıyla başvuranın ölümünün ardından hak sahipleri Mustafa CANGÖZ ve Fatma CANGÖZ’e ex gratia olarak zararlar için 9.700 Euro (dokuz bin yedi yüz Euro) ve yargılama masraf ve giderleri için 500 Euro (beş yüz Euro) tutarında ödeme yapmayı önerdiğini bildiririm. Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu tutarın ödenmesi, davanın nihai çözüme kavuşturulmasını teşkil edecektir.” AİHM, başvuran taraf tarafından izleyen beyanı almıştır: “Hükümet’in beyanından haberdar oldum. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, AİHM’de görülmekte olan yukarıda belirtilen başvuru kaynaklı davanın dostane çözüme kavuşturulması amacıyla, Mustafa CANGÖZ’e ve Fatma CANGÖZ’e ex gratia olarak zararlar için 9.700 Euro (dokuz bin yedi yüz Euro) ve yargılama masraf ve giderleri için 500 Euro (beş yüz Euro) tutarını ödemeye hazır olduğunu not ediyorum. Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Mustafa ve Fatma CANGÖZ bu öneriyi kabul etmekte ve sözkonusu başvuruya yol açan olaylar hususunda Türkiye Cumhuriyeti aleyhindeki diğer tüm taleplerden vazgeçmektedir. Davanın nihai sonuca ulaştığını bildirirler.” AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözümü kaydeder. Bu çözümün Sözleşme ve Eki Protokoller’de tanımlanan insan haklarına saygı ilkesine uygun olduğu kanaatinde olup, diğer taraftan, başvurunun incelenmesine devam etmeyi haklı gösterecek kamu düzenine ilişkin hiçbir gerekçe görmemektedir (AİHS’nin 37/1 maddesi in fine). Sonuç olarak, AİHS’nin 29 / 3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın zabıttan düşürülmesi uygun olacaktır. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİYLE, Başvurunun kayıttan düşürülmesine karar vermiştir. —— • —— EKİCİ VE DİĞERLERİ/Türkiye Davası* Başvuru No. 28877/03 Strazburg 23 Eylül 2008 İKİNCİ DAİRE USUL Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan 28877/03 no’lu davanın nedeni T.C. vatandaşları olan Niyazi Ekici, Şükrü Güntoğar, Bayram Akbulut, Salih Demircan ve Müzeyyen Kalkan’ın (“başvuranlar”) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 22 Mayıs 2003 tarihinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (“Sözleşme”) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur. Başvuranlar, AİHM önünde Diyarbakır Barosu avukatlarından S. Çınar tarafından temsil edilmiştir. OLAYLAR DAVANIN KOŞULLARI 5 Mayıs 1999 tarihinde başvuranlar, çalışmakta oldukları Diyarbakır Sur Belediyesi’nden çıkarılmışlardır. Başvuranların her biri ödenmemiş maaşları, işten çıkarma tazminatı, kıdem tazminatı ve diğer maddi zararları için Diyarbakır İş Mahkemesi’nde dava açmıştır. Mahkeme 11 Kasım 1999 tarihinde başvuranlar lehine karar vermiş ve belediyeyi başvuranlara masraflar ve 15 Haziran 1999 tarihinden itibaren işleyen yasal faiz dahil olmak üzere Türk Lirası cinsinden belli miktarlar ödemeye mahkûm etmiştir. İtiraz edilmemesi üzerine kararlar 22 Kasım 1999 tarihinde kesinleşmiştir. Takip eden aylar içerisinde kendilerine ödeme yapılmaması nedeniyle başvuranlar mahkeme kararlarının uygulanması amacıyla müdahale edilmesi talebiyle Diyarbakır Valiliği’ne başvurmuşlardır. Valilik, zararların tazmin edilmesi için belediyeden talepte bulunulduğunu ancak mali yetersizlikler nedeniyle belediyenin ödeme yapmadığını bildirmiştir. Somut başvurunun yapıldığı tarihte sözkonusu ilamlı borçlar halen ödenmemişti. Bu nedenle aşağıda belirtilen tarihlerde, belirtilen başvuranlarla belediye arasında dostane çözüme varılmıştır: * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. - Müzeyyen Kalkan (15 Mart 2005) - Şükrü Güntoğar (23 Ocak 2006) - Bayram Akbulut (11 Aralık 2007) Diğer başvuranlara ilişkin olarak bir çözüme ulaşılmamış ancak belediye, kalan başvuranlara ödenmek üzere icra dairesinin ilgili hesabına kısmi bir miktar yatırmıştır. 21 Şubat 2005 tarihinde Salih Demircan’a 822 Yeni Türk Lirası ödenmiştir. HUKUK I. BAŞVURANLARIN MAĞDUR STATÜSÜ Hükümet, başvurunun yapılmasından sonra belediyenin başvuranları ödenmemiş miktarları teslim almaya davet etmiş olduğunu ifade etmiştir. Sonuç olarak başvuranlardan üçü belediye ile dostane çözüme varmıştır. Teklifi reddetmiş olmasına rağmen Niyazi Ekici adlı başvuranın alacağı da icra dairesinin hesabında hazır bulundurulmuştur. Salih Demircan’a 822 YTL ödenmiştir. Bu nedenle Hükümet başvurunun kayıttan düşürülmesini Mahkeme’den talep etmiştir. Başvuranlar, mali sıkıntıları nedeniyle belli anlaşmaların yapılması gerektiğini ve yatırılan miktarların sadece kısmi ödemeleri teşkil ettiğini savunmuşlardır. Mahkeme somut başvuruyu Çiçek ve Öztemel ve Diğerleri (no. 74069/01, 74703/01, 76380/01, 16809/02, 25710/02, 25714/02 ve 30383/02) kararında belirtilen ilkeler ışığında inceleyecektir. Mahkeme belediyenin Müzeyyen Kalkan, Şükrü Güntoğar ve Bayram Akbulut ile çözüm anlaşmaları imzaladığını gözlemler. Anlaşmalar sözkonusu başvuranların belli bir toplu ödeme karşılığında ödenmemiş tazminatlar, yargı giderleri ve avukatlık masrafları da dahil olmak üzere hak ve diğer alacaklardan feragat etmelerini öngörmüştür. Mahkeme, mağdur statülerinin varılan sözkonusu anlaşmalarla ancak kısmen azaldığı kanaatindedir. Varılan çözüm şahısların sadece 1 no’lu Protokolün 1. maddesi bağlamındaki taleplerini kapsamaktadır. Bu nedenle AİHS’nin 6/1 maddesine dayanan şikâyetlerinin halen ayrı olarak incelenmesi gerekmektedir. Salih Demircan için ilgili icra dairesinin hesabına yatırılan miktara ilişkin olarak Mahkeme, sözkonusu miktarın iş mahkemesinin hükmettiği ödemenin tamamını ve iş alacaklarının geç ödenmesini düzenleyen ulusal kanunlara göre başvuranlara ödenmesi gereken gerçek miktarları karşılamadığını gözlemler. Buna göre Mahkeme, Salih Demircan’ın halen AİHS’nin 6/1 ve 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin ihlalinden mağdur olduğunu iddia edebileceğini tespit etmektedir. Niyazi Ekinci adlı başvurana ilişkin olarak ise Mahkeme, mahkeme kararlarının uygulanması bağlamında kendisine hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu ve onun da AİHS’nin 6/1 ve 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin ihlalinden mağdur olduğunu iddia edebileceğini gözlemlemektedir. II. AİHS’YE EK 1 NO’LU PROTOKOLÜN 1. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI Başvuranlar yetkililerin ilamlı borçları ödememesinin mülkiyet dokunulmazlığı hakkını ihlal etmesinden şikâyetçi olmuştur. 1 no’lu Protokolün 1. maddesine atıfta bulunmuşlardır. Önceki paragraflarda açıklanan nedenlere dayanarak Mahkeme, sözkonusu şikâyetin incelenmesini başvuranlar Salih Demircan ve Niyazi Ekici ile sınırlı tutacaktır. A. Kabuledilebilirlik Başvuranların artık mağdur olarak görülemeyeceği şeklindeki görüşlerine ek olarak Hükümet ayrıca davaların kabuledilebilirliğine ilişkin olarak aşağıdaki itirazları ortaya koymuştur: Birinci olarak Hükümet, icra takibi başlatmamış olmaları nedeniyle başvuranların iç hukuk yollarını tüketmediklerini savunmuştur. İkinci olarak ise belediyenin hükmedilen miktarları ödeyememesine rağmen iş mahkemesi kararlarının geçerli olması nedeniyle 1 no’lu Protokolün 1. maddesi bağlamında yapılan şikâyetlerin açıkça dayanaktan yoksun olduğunu savunmuştur. Buna göre başvuranların hiçbir haktan mahrum bırakılmış olarak değerlendirilemeyeceğini savunmuştur. Mahkeme Çiçek ve Öztemel ve Diğerleri (yukarıda anılan) davasında benzer ön itirazları reddetmiş olduğunu gözlemler. Somut davada başka bir karara varmak için neden görmemekte, bu nedenle Hükümetin itirazlarını reddetmektedir. Mahkeme, Salih Demircan ve Niyazi Ekici tarafından yapılan mülkiyet şikâyetinin esas incelemesi gerektirdiği ve kabuledilemezlik gerekçesi bulunmadığına hükmeder. B. Esas AİHM, icraya konulabilirliği yeterince ispat edildiği takdirde bir “alacağın” Ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddesi çerçevesinde bir “mülk” teşkil edebileceğini yinelemektedir (bkz. Stran Greek Refineries ve Stratis Andreadis – Yunanistan, A Serisi no. 301-B). Diyarbakır İş Mahkemesi’nin 11 Kasım 1999 tarihli kararları yukarıda bahsedilen başvuranlara sadece devletten destek alma genel hakkı değil icra edilebilir bir alacak sağlamıştır. İtirazda bulunulmamış olması nedeniyle kararlar kesinleşmiştir. Başvuranların lehlerinde olan sözkonusu kararları uygulatma imkânlarının bulunmaması, 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin ilk paragrafının birinci cümlesinde belirtilen mülkiyet dokunulmazlığı hakkına bir müdahale teşkil etmiştir. Ulusal merciler iş mahkemesi kararlarına uymayarak başvuranların hak ettikleri parayı almasını engellemişlerdir. Hükümet sözkonusu müdahaleye ikna edici bir gerekçe ortaya koymamıştır ve Mahkeme mali yetersizliğin böyle bir ihmali haklı çıkaramadığı görüşündedir (bkz. mutatis mutandis, Ambruosi – İtalya, no. 31227/96 ve Burdov – Rusya, no. 59498/00). Bu nedenle 1 no’lu Protokolün 1. maddesi başvuranlar Salih Demircan ve Niyazi Ekici açısından ihlal edilmiştir. III. AİHS’NİN 6/1 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI Başvuranlar aynı zamanda iş mahkemesi kararlarının yetkililer tarafından uzun bir süre uygulanmamış olmasının AİHS’nin 6. maddesinde belirtilen “makul süre” şartını ihlal etmesinden şikâyetçi olmuşlardır. A. Kabuledilebilirlik AİHS’nin 35. maddesinin 3. paragrafı çerçevesinde şikâyetin dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AİHM, başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle şikâyet tüm başvuranlar bakımından kabuledilebilir niteliktedir. B. Esas Mahkeme, 6/1. maddesinin herkesin medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili taleplerini mahkemeye götürme hakkını güvence altına aldığını yineler. Bu şekilde mahkemeye erişim hakkının, yani hukuk mahkemelerinde dava açma hakkının bir yönünü oluşturduğu “mahkemeye erişim hakkı”nı somutlaştırır. Ancak bu hak, Sözleşmeci Devlet’in iç hukuk sisteminin kesin ve bağlayıcı bir mahkeme kararının, bir tarafın zararına olacak şekilde işlevsiz kalması durumunda aldatıcı olacaktır. 6/1 maddenin davacılara tanınan - davaların adil, açık ve hızlı görülmesi - usul güvencelerini ayrıntılı olarak açıklayıp mahkeme kararlarının uygulanmasını güvence altına almaması düşünülemez; 6. maddeyi yalnızca mahkemeye erişim ve davanın yürütülme şekli ile ilgili olduğu şeklinde yorumlamak Sözleşmeci Devletlerin AİHS’yi imzalarken güvence altına almayı üstlendikleri hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı durumlara yol açabilir. Bu nedenle herhangi bir mahkeme tarafından verilen kararların uygulanması 6. maddenin amacı bağlamında “davanın görülmesi”nin bir parçası olarak görülmelidir (bkz. Hornsby – Yunanistan, Raporlar 1997-II). Bir devlet kurumunun ilamlı bir borcu ödememekte mali yetersizliği mazeret olarak sunmaya hakkı yoktur. Bir kararın yürütülmesindeki gecikme belli koşullarda haklı çıkarılabilir, ancak bu 6/1 maddeyle korunan hakkın özüne halel getirecek şekilde olamaz (bkz. Immobiliare Saffi – İtalya [BD], no. 22774/93). Somut davada başvuranların kazandıkları davadan sonuç almaları Diyarbakır Sur Belediyesi’nin yaşadığı iddia edilen mali güçlükler gerekçesiyle engellenmemeliydi. Mahkeme, Diyarbakır İş Mahkemesi’nin 11 Kasım 1999 tarihli kararlarının Salih Demircan ve Niyazi Ekici adlı başvuranlar açısından uygulanmamış olduğunu kaydeder. Diğer üç başvuran belediye ile aşağıda belirtilen tarihlerde yaptıkları anlaşmalarla bir miktar para almışlardır: - Müzeyyen Kalkan (15 Mart 2005) - Şükrü Güntoğar (23 Ocak 2006) - Bayram Akbulut (11 Aralık 2007) Bu değerlendirmeler ışığında Mahkeme, sözkonusu davalardaki nihai yargı kararlarına uymak adına gerekli tedbirleri yıllar boyunca uygulamayarak yetkililerin 6/1 madde hükümlerinin yararlı etkisinin büyük bir bölümünü ortadan kaldırdıklarını tespit etmiştir. Bu nedenle AİHS’nin 6/1 maddesi tüm başvuranlar açısından ihlal edilmiştir. IV. AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI AİHS’nin 41. maddesine göre: “Mahkeme işbu Sözleşme ve Protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun surette, zarar gören tarafın tatminine hükmeder.” A. Tazminat Başvuranlar maddi tazminat olarak zamanında ödenmiş ve bir vadeli hesapta biriktirilmiş olması halinde olması halinde ilamlı borçların ulaşacağını iddia ettikleri değişik miktarları talep etmişlerdir. Manevi tazminat olarak ise her biri 6,000 Euro talep etmişlerdir. Hükümet, hayali hesaplamalara dayandığını iddia ederek talepleri reddetmiştir. Mahkemenin somut davalarda ihlal tespit etmesi halinde bunun başvuranların uğradığı iddia edilen tüm manevi zararlar için yeterli bir telafi olacağını ifade etmişlerdir. Mahkeme, 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin ihlalinin tespiti uyarınca Salih Demircan ve Niyazi Ekici’nin maddi tazminat almaya hak kazandıkları görüşündedir. Başvuranların şikâyetinin mahkeme kararlarıyla sabit tazminatların ödenmemesi ile ilgili olduğu dikkate alındığında Mahkeme, sözkonusu ödenmemiş ilamlı borçların, iç hukukta iş alacaklarının geç ödenmesinden doğan yasal faizle birlikte Hükümetçe ödenmesinin başvuranların bu başlık altındaki taleplerini tatmin edeceğini tespit etmiştir. Sözkonusu kararlar uzun bir süre uygulanmamış olduğundan AİHS’nin 6/1 maddesinin ihlalinin tespit edilmiş olması nedeniyle Mahkeme başvuranların zararının sadece ihlal tespitiyle yeterince tazmin edilemeyeceği görüşündedir (Çiçek ve Öztemel ve Diğerleri, yukarıda anılan). Dava koşulları ve içtihadını dikkate alan Mahkeme, her bir başvurana 3,000 Euro manevi tazminat ödenmesini uygun bulmaktadır. B. Yargılama masraf ve giderleri Başvuranların her biri ulusal merciler ve AİHM önündeki yargılamalar sırasında ortaya çıkan masraf ve harcamalara karşılık olarak 1,101 Euro talep etmiştir. Hükümet başvuranların taleplerinin tamamen temelsiz olduğunu savunmuştur. AİHM’nin içtihadına göre bir başvuran, ancak masrafların gerçekten ve gerektiği için yapıldığı ve miktarın makul olduğu kanıtlanmış ise bunları geri almaya hak kazanmaktadır (bkz. Sunday Times – İngiltere (no. 1), A Serisi no. 38). Mahkeme başvuranların bu başlık altındaki taleplerini destekleyen belgeye dayalı delil sunmamış olduklarını gözlemler; bu nedenle talebi reddeder. C. Gecikme faizi AİHM, gecikme faizi olarak Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi faizlerine uyguladığı orana üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranın uygun olduğuna karar vermiştir. BU GEREKÇELERE DAYANARAK AİHM OYBİRLİĞİYLE, 1. AİHS’nin 6/1 maddesine dayanan şikâyetin kabuledilebilir olduğuna; 2. 1 no’lu Protokolün 1. maddesine dayanan şikâyetin Niyazi Ekici ve Salih Demircan açısından kabuledilebilir, diğer başvuranlar açısından kabuledilemez olduğuna; 3. 1 no’lu Protokolün 1. maddesinin Niyazi Ekici ve Salih Demircan açısından ihlal edildiğine; 4. AİHS’nin 6/1 maddesinin tüm başvuranlar açısından ihlal edildiğine; 5. 6. (a) Sorumlu Devlet’in Niyazi Ekici ve Salih Demircan’a, AİHS’nin 44/2 maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, halen ödenmemiş ilamlı borçların iç hukukta mevcut yasal faizi ile birlikte ödenmesine; (b) Sorumlu Devlet’in aynı üç ay içerisinde, başvuranların her birine, ödeme tarihinde geçerli kur üzerinden Yeni Türk Lirası’na çevrilmek ve tüm masraf ve vergilerden muaf olmak üzere 3,000 Euro manevi tazminat ödemesine; (c) Sözkonusu sürenin bittiği tarihten ödemenin yapılmasına kadar geçen süre için Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredilere uyguladığı faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranın gecikme faizi olarak uygulanmasına; Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine KARAR VERMİŞTİR. İşbu karar İngilizce olarak hazırlanmış ve AİHM İç Tüzüğü’nün 77. maddesinin 2. ve 3. paragrafları uyarınca 23 Eylül 2008 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiştir. —— • —— HALİME GÖRGÜLÜ VE DİĞERLERİ/Türkiye Davası Başvuru No: 6802/03 Strazburg 30 Eylül 2008 Dostane Çözüm ÜÇÜNCÜ DAİRE OLAYLAR Başvuranlar Halime Görgülü, Nigar Dirgen, Nuran Ata ve Mehmet Turan Görgülü T.C. vatandaşı olup sırasıyla 1929, 1951, 1960 ve 1950 doğumlu olup İzmir’de ikamet etmektedir. Başvuranlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde Aydın Barosu avukatlarından S. Atmaca Sümer tarafından temsil edilmektedir. Taşınmazlarının kamulaştırılmasının ardından İdare tarafından verilen kamulaştırma bedelini yetersiz bulan başvuranlar İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ek tazminat talebiyle dava açmışlardır. Asliye Hukuk Mahkemesi 2 Nisan 1998 tarihli bir karar ile başvuranların bu talebini yerinde bulmuş ve başvuranlara 19 Kasım 1996 tarihinden itibaren geçerli yasal faiz ile birlikte 591.250.500 TL. ödenmesine karar vermiştir. Yargıtay 12 Ekim 1998 tarihli kararı ile bu hükmü onamıştır. İdare 21 Nisan 2000 tarihinde ödemeyi gerçekleştirmiştir. ŞİKAYETLER AİHS’nin 6. ve Ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddesine atıfta bulunan başvuranlar ek kamulaştırma bedelinin ödenmesindeki gecikmeden ve olayların meydana geldiği dönemdeki enflasyon oranı karşısında ek kamulaştırma bedelinin yetersiz olduğundan şikayetçidir. HUKUK AİHM, Hükümetin izleyen beyanını almıştır: «Türk Hükümeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane çözüme kavuşturulması bakımından başvuranlar Halime Görgülü, Nigar Dirgen, Nuran Ata, Mehmet Turan Görgülü’ye ortak karşılıksız olarak 2.280 (iki bin iki yüz seksen) Euro ödemeyi taahhüt eder. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre içerisinde yapılmaması durumunda, Hükümet tarafından sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu ödeme davanın nihai halini oluşturacaktır.» AİHM, başvuranlar tarafından imzalanan izleyen beyanı almıştır: «Türk Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane çözüme kavuşturulması bakımından başvuranlar Halime Görgülü, Nigar Dirgen, Nuran Ata ve Mehmet Turan Görgülü’ye ortak karşılıksız olarak 2.280 (iki bin iki yüz seksen) Euro ödemeyi taahhüt eden beyanını not etmekteyim. Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre içerisinde yapılmaması durumunda, sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Yapılan bu öneriyi kabul etmekte ve bu başvuruya neden olan olaylarla ilgili Türkiye Cumhuriyeti aleyhindeki tüm şikayetlerden vazgeçmekteyim. Davanın nihai hale geldiğini beyan ederim.» AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözüm antlaşmasını dikkate almakta ve bu antlaşmanın Sözleşme ve eki Protokollerde tanımlanan İnsan Haklarına saygı ilkesine uygun olduğuna kanaat getirmektedir (Sözleşmenin 37/1 in fine maddesi). Sonuç olarak davanın kayıttan düşürülmesi gerekmektedir. Bu gerekçelere dayalı olarak, AİHM, oybirliğiyle, Davanın kayıttan düşürülmesine karar vermiştir. —— • —— MÜDET KÖMÜRCÜ/Türkiye Davası* Başvuru No:2623/04 Strazburg 23 Eylül 2008 İKİNCİ DAİRE USUL Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (2623/04) no’lu davanın nedeni T.C. vatandaşı Müdet Kömürcü’nün (başvuran), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 15 Aralık 2003 tarihinde Temel İnsan Hakları ve Özgürlüklerini güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur. Başvuran, AİHM önünde İstanbul Barosu avukatlarından M.A. Kırdök ve M. Kırdök tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR Başvuran, 1972 doğumludur ve Kocaeli’nde ikamet etmektedir. 26 Kasım 1997 tarihinde, başvuran yasadışı örgüt olan MLSPB/DK mensubu olduğu ve patlayıcı madde kullandığı gerekçeleriyle yakalanmış ve gözaltına alınmıştır. 2 Aralık 1997 tarihinde, başvuran, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi nöbetçi hakimi karşısına çıkarılmıştır. Nöbetçi hakim başvuranı dinlemiş ve başvuranın tutuklanmasına karar vermiştir. Hakim karşısında, başvuran, kötü muamelenin ardından göz altı sırasında verdiğini ileri sürdüğü ifadesinin içeriğine itiraz etmiştir. 8 Aralık 1997 tarihinde, Cumhuriyet Savcısı, başvuranı ve diğer sekiz kişiyi, yasadışı örgüt mensubu olmak ve patlayıcı madde kullanmakla suçlamıştır. Savcı, Türk Ceza Kanunu’nun 168/2 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın yasadışı örgüt mensubu olmakla ilgili 5. maddesi uyarınca başvuranın mahkumiyetini talep etmiştir. Savcı ayrıca başvuran hakkında patlayıcı madde kullanmaktan Türk Ceza Kanunu’nun 246/6 ve 246/8 maddelerinin de uygulanmasını talep etmiştir. Başvuran, diğer yedi sanıkla birlikte Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmıştır. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. 25 Şubat 1998 tarihinden 12 Temmuz 2000 tarihine kadar, Devlet Güvenlik Mahkemesi, on bir duruşma gerçekleştirmiş, duruşmalar sırasında sanıkların ve avukatlarının savunmalarını dinlemiştir. Sözkonusu dönem boyunca, Devlet Güvenlik Mahkemesi, atılı suçların niteliğine, dosyanın kapsamına, kanıtların durumuna ve tutuklu kaldığı süreye dayanarak başvuranın serbest bırakılma taleplerini reddetmiştir. Başvuranın avukatı, müvekkilinin tutukluluk halinin devamının, kötü muamele sonucunda hukuka aykırı bir biçimde elde edilen kanıtlara dayandığını ileri sürmüştür. Başvuranın avukatı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 254. maddesi ve AİHM içtihadı uyarınca, bu şekilde kanıt unsurlarının toplanamayacağını savunmuştur. Başvuranın, avukatı ayrıca, sorumlu polis memurları hakkında ceza davası açıldığını belirtmektedir. Başvuran ve avukatı, 2 Kasım 1998 ve 29 Aralık 1999 tarihli duruşmalara katılmamıştır. 12 Mayıs 2000 tarihli duruşma sırasında, başvuranın avukatı, cezaevi girişinde yapılan kontroller nedeniyle müvekkili ile görüşme imkanı bulamamasından dolayı savunmasını hazırlayamadığını beyan etmiştir. 26 Aralık 2001 tarihinde, Devlet Güvenlik Mahkemesi, yirmi birinci duruşmasını gerçekleştirmiştir. Duruşma sırasında, başvuran, savunma layihasını sunmuş ve serbest bırakılma talebini yinelemiştir. Sözkonusu talep, atılı suçların niteliği, kanıtların durumu ve tutukluluk süresi göz önüne alınarak reddedilmiştir. 5 Nisan 2002 tarihinden 23 Nisan 2003 tarihine kadar Devlet Güvenlik Mahkemesi üç duruşma gerçekleştirmiş ve her seferinde gözaltı sırasında başvuran hakkında düzenlenen adli tıp raporunun örneğinin mahkemeye tevdi edilmesini talep etmiştir. Başvuranın avukatı, tutukluluk süresinin çok uzun olduğunu ve bu süreyi destekleyecek kanıt unsurlarının bulunmadığını belirterek başvuranın serbest bırakılmasını talep etmiştir. Mahkeme, atılı suçların niteliğini, kanıtların durumunu, tutuklandığı tarihi ve tutuklu bulunduğu süreyi göz önüne alarak, başvuranın tutukluluk halinin devamına karar vermiştir. 20 Haziran 2003 tarihinde, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, bir polis memurunu, sorgu sırasında başvurana kötü muamelede bulunduğu gerekçesiyle, bir yıl hapis cezasına mahkum etmiş ve üç ay süre ile memuriyetten mahrumiyetine karar vermiştir. 2 Temmuz 2003 tarihinde, başvuranın avukatı, sözkonusu mahkumiyet kararını Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin bilgisine sunmuş ve bu mahkumiyetin, başvuran hakkında toplanan kanıtların yasadışı sorgu yöntemleri ile tedarik edildiğini ortaya koyduğunu ifade etmiştir. Avukat ayrıca, başvuranın tutukluluk süresinin uzun olduğunu belirtmiş ve bu bağlamda AİHS’ye ve AİHM’nin içtihadına atıfta bulunmuştur. Mahkeme, atılı suçların niteliğine ve özelliğine, kanıtların durumuna ve tutukluluk süresine dayanarak sözkonusu talebi reddetmiştir. 3 Aralık 2003 tarihinde, başvuranın avukatı, tutukluluk halinin makul süreyi aşması nedeniyle müvekkilinin serbest bırakılmasını talep ettiği savunma layihasını sunmuştur. Başvuranın avukatı, sözkonusu tutukluluğun masumiyet karinesi ilkesini ihlal ettiğini ve cezanın infazı anlamına geldiğini ileri sürmüştür. Aynı gün Devlet Güvenlik Mahkemesi, sözkonusu talebi, atılı suçların niteliğine, mevcut kanıtlara ve tutukluluk tarihine dayanarak reddetmiştir. Belirtilmeyen bir tarihte, başvuranın avukatı, 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak serbest bırakmaya ilişkin ret kararına ve tutukluluk halinin devamına itiraz etmiştir. 9 Aralık 2003 tarihinde, dosyayı inceleyen 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, uygulanan cezanın sınırını ve tutukluluk süresini göz önüne alarak, sözkonusu talebi reddetmiştir. 10 Mart 2004 tarihli duruşma sırasında, başvuranın avukatı, başvuranın tutukluluğunun cezanın infazı halini aldığını belirterek, serbest bırakma talebini yinelemiştir. Sözkonusu duruşmanın sonunda, Devlet Güvenlik Mahkemesi, atılı suçların niteliğini ve özelliğini, kanıtların durumunu ve tutuklama tarihini göz önüne alarak başvuranın tutukluluk halinin devamına karar vermiştir. 23 Haziran 2004 tarihli duruşma sırasında, Devlet Güvenlik Mahkemesi, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılmasına ilişkin yasanın kabul edilmekte olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, davanın hükme varılacak düzeye geldiğine kanaat getirmişse de meydana gelebilecek her türlü karışıklığı önlemek için kararın yeni mahkeme tarafından verilmesinin uygun olacağına karar vermiştir. Sözkonusu duruşmanın sonunda, atılı suçların niteliğini ve özelliğini, kanıtların durumunu ve tutuklama tarihini göz önüne alarak, başvuranın tutukluluk halinin devamına karar vermiştir. Devlet Güvenlik Mahkemesi, uygulanan cezanın süresinin yedi yıldan fazla olmasını ve firar riskini de göz önüne almıştır. Bilahare, dava, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştür. 8 Eylül 2004 tarihinde, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, başvuranın serbest bırakılmasına karar vermiştir. Dosya unsurlarına göre, işbu başvurunun kabul edildiği tarihte, dava halen derdest bulunmaktaydı. HUKUK I. AİHS’NİN 5/3 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuran, özgürlük hakkının ve masumiyet ilkesine saygı hakkının ihlal edildiğini belirterek tutukluluk süresinden şikayetçi olmaktadır. Başvuran, bu bağlamda AİHS’nin 5/3 maddesine atıfta bulunmaktadır. Hükümet, bu iddiaya karşı çıkmaktadır. AİHM, dikkate alınacak tutukluluk süresinin başvuranın yakalandığı tarih olan 26 Kasım 1997 tarihinde başladığını ve serbest bırakıldığı tarih olan 8 Eylül 2004 tarihinde sona erdiğini gözlemlemektedir. Bu durumda, sözkonusu süre yaklaşık altı yıl dokuz ay sürmüştür. A. Kabuledilebilirliğe ilişkin AİHS’nin 35. maddesinin 3. paragrafı çerçevesinde başvurunun dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca, başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle başvuru kabuledilebilir niteliktedir. B. Esas Hükümet, AİHM’nin hiçbir zaman tutukluluk hali kapsamında belirli bir süre belirtemediğini ve sözkonusu sürenin her davanın kendi özgü koşularına bağlı olduğunu savunmaktadır. Mevcut davada, atılı suçların niteliği ve sayısı ile sanıkların sayısı göz önüne alındığında, başvuranın tutuklu tutulması, suçun tekerrürü, firar ve kanıtların ortadan kaldırılması tehlikesinin önlenmesinde gerekliydi. Ayrıca Hükümet, duruşma tutanaklarını talep ederek, sanıkların ve avukatlarının da davanın uzamasına katkı sağladıklarını savunmaktadır. Başvuran, sözkonusu argümanlara karşı çıkmaktadır ve davanın uzun süre tutuklu kalmayı haklı kılacak nitelikte bir karmaşıklığının bulunmadığını ileri sürmektedir. Ayrıca, ulusal mahkemeler, başvuranın tutukluluk halinin devamını basmakalıp gerekçelere dayandırmak ile yetinmiştir. AİHM, belirli bir durumda bir sanığın tutuklu yargılanma süresinin makul süre sınırını geçmemesine özen göstermenin, ilk olarak ulusal hukuk mercilerinin üzerine düşen bir görev olduğunu hatırlatmaktadır. Bu amaçla, masumiyet karinesi uyarınca, kişisel özgürlüğe saygı kuralına bir istisna olan tutukluluğu haklı kılan kamu çıkarı gerekliliğinin gerçekten var olup olmadığını ortaya çıkaracak bütün unsurları incelemeli ve serbest bırakılmayı reddettiği kararlarında bunları gerekçelendirmelidir. AİHM, AİHS’nin 5/3 maddesinin ihlal edilip edilmediğini, esasen, söz konusu kararlarda yer alan gerekçelere ve başvurularında ilgilinin belirttiği reddedilemeyen olaylara dayanarak belirlemelidir (bakınız, Assenov ve diğerleriBulgaristan, 28 Ekim 1998 tarihli karar). AİHM, tutukluluk halinin yalnızca kamu düzeni gerçekten tehdit altında olduğunda meşru olabileceğini, tutukluluk halinin devamının erken verilmiş özgürlükten yoksun bırakma cezası olmaması gerektiğini hatırlatır (bakınız, Letellier-Fransa, 26 Haziran 1991 tarihli karar ve I.A.-Fransa, 23 Eylül 1998 tarihli karar). Bu bağlamda, yakalanan bir kişinin suç işlediği şüphesini uyandıracak makul nedenlerin sürekliliği, tutukluluk halinin devamı için sine qua non koşuludur ancak bir süre sonra bu da yeterli değildir; dolayısıyla AİHM, adli makamlar tarafından kabul edilen diğer gerekçelerin, özgürlükten yoksun bırakmayı haklı göstermeye devam edip etmediğini ortaya koymalıdır. Bu gerekçeler “uygun” ve “yeterli” olduğu takdirde, AİHM bunun üzerine yetkili ulusal makamların “yargılamanın devamına özel bir ihtimam gösterip göstermediğini araştırmalıdır (bakınız, diğerleri arasından, Mansur-Türkiye, 8 Haziran 1995 tarihli karar ve Ali Hıdır PolatTürkiye, başvuru no: 61446/00, 5 Nisan 2005). Dosya unsurlarından, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin, her duruşmanın sonunda düzenli bir şekilde, atılı suçun niteliği, kanıtların durumu, dosyanın içeriği, tutuklandığı tarih ve tutukluluk süresi gibi neredeyse aynı hatta basmakalıp gerekçelere dayanarak ilgilinin tutukluluk halinin devamına karar verdiğine ulaşılmaktadır. Devlet Güvenlik Mahkemesi, bir kere başvuranın firar riskini belirtmiştir. Ayrıca AİHM, firar tehlikesinin sadece verilen cezanın ağırlığına göre değil aynı zamanda firar tehlikesinin mevcudiyetini teyit edebilen veya tutuklu tutulmayı haklı kılamayacak derecede düşük olduğunu ortaya koyabilen ilgili tamamlayıcı öğelerin tamamı ışığında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir (bakınız, diğerleri arasından, Letellier). AİHM’ye göre, “delillerin durumu” suçluluğun ciddi göstergelerinin var olduğunu ve var olmaya devam ettiğini anlama imkanı sunmuş olsa da ve genel olarak bu koşullar uygun etkenleri oluşturabilse de bu davada sözkonusu koşullar, bu kadar uzun bir süre başvuranın tutuklu kalmaya devam etmesini tek başına haklı gösteremez (sözü edilen Mansur). Bu durumda, AİHM, ihtilaflı tutukluluk süresince başvuranın tutukluluk halinin devam etmesinin AİHS’nin 5/3 maddesini ihlal ettiğine kanaat getirmektedir. II. AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA A. Tazminat Başvuran, maruz kaldığı manevi zarar için 12.000 Euro talep etmektedir. Hükümet, sözkonusu iddialara karşı çıkmaktadır. AİHM, başvurana 4.900 Euro manevi tazminat ödenmesinin uygun olacağı kanaatindedir. B. Yargılama masraf ve giderleri Başvuran, avukatlık ücreti olarak 5.000 YTL [yaklaşık 2.480 Euro] ve AİHM önünde yapmış olduğu masraf ve giderler için 210 YTL [yaklaşık 104 Euro] talep etmektedir. Başvuran, saati 200 YTL’lik [yaklaşık 99 Euro] bir avukatlık ücret sözleşmesi ile masraf dekontunu belge olarak sunmaktadır. Hükümet, bu iddialara karşı çıkmaktadır. AİHM, içtihadına göre, bir başvuran, yargılama masraf ve giderlerinin geri ödemesini ancak gerçekliği, gerekliliği ve makul oranda olduğu ortaya konulduğu sürece elde edebilir. Mevcut davada sahip olduğu unsurları ve yukarıda sözü edilen kriterleri göz önüne alarak, AİHM, AİHM önündeki yargılama için başvurana 1.500 Euro ödenmesinin makul olacağı kanaatindedir. C. Gecikme faizi Gecikme faizi Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı orana üç puanlık bir artış eklenerek belirlenecektir. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, AİHM, OYBİRLİĞİYLE, 1. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna; 2. AİHS’nin 5/3 maddesinin ihlal edildiğine; 3. a) AİHS’nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek üzere, Savunmacı Devlet tarafından başvurana: i. her türlü vergiden muaf tutularak, 4.900 Euro (dört bin dokuz yüz Euro) manevi tazminat ödenmesine; ii. her türlü vergiden muaf tutarak yargılama masraf ve giderleri için 1.500 Euro (bin beş yüz Euro) ödenmesine; b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına; 4. Adil tatmine ilişkin diğer tüm taleplerin reddine; KARAR VERMİŞTİR. İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3. paragraflarına uygun olarak 23 Eylül 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir. —— • —— OKTAY İNCEKARA Başvuru No:1700/05 23 Eylül 2008 İKİNCİ DAİRE Dostane Çözüm OLAYLAR Türk vatandaşı olan başvuran Oktay İncekara, 1946 doğumlu olup İstanbul’da ikamet etmektedir. Başvuran, AİHM önünde İstanbul Barosu avukatlarından Y. Baysal tarafından temsil edilmektedir. Tarafların aktardığı şekliyle dava olayları şu şekilde özetlenebilir: 1972 ve 1979 yılları arasında başvuran, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı bir hastanede radyoloji bölümünde asistan olarak görev yapmıştır. 90’lı yılların başında, başvuran, hizmet süresinin hesaplanması ve radyoloji bölümünde çalışanlara ve X ışınlarına maruz kalanlara tanınan ek tazminattan yararlanabilmek amacıyla yetkili makamlara başvuruda bulunmuştur. 5 Ocak 1993 tarihli bir mektup ile İstanbul Üniversitesi, başvuranın ek tazminat için yeterli koşulları yerine getirmediğini başvuranın bilgisine sunmuştur. 1 Mart 1993 tarihinde, Üniversite’nin sözkonusu kararına itiraz ederek başvuran, İstanbul İdare Mahkemesi’nde karar hakkında iptal davası açmıştır. 21 Aralık 1995 tarihli bir karar ile İstanbul İdare Mahkemesi, başvuranın talebini reddetmiştir. 25 Şubat 1999 tarihinde, Danıştay, dava konusu olayların değerlendirilmesinde hata yapıldığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Danıştay ayrıca, 7 Haziran 2000 tarihinde İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan karar düzeltme talebini de reddetmiştir. Kararı yeniden inceleyen mahkeme, 22 Aralık 2000 tarihli bir kararla başvuranı haklı bulmuş ve ihtilaflı kararı iptal etmiştir. 22 Eylül 2004 tarihinde, Danıştay, sözkonusu kararı onamış ve 29 Mayıs 2007 tarihinde Üniversite tarafından yapılan karar düzeltme talebini reddetmiştir. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. ŞİKAYETLER AİHS’nin 6/1 maddesine atıfta bulunarak, başvuran, idari yargılama süresinden şikayetçi olmaktadır. AİHS’nin 13. maddesine atıfta bulunarak, başvuran, dava konusu yargılama süresine itiraz etmek için iç hukukta başvuru yolunun bulunmayışından da şikayetçidir. HUKUK AİHM, Hükümet’ten izleyen beyanı almıştır: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin AİHM önünde bulunan başvuruyu dostane çözüme kavuşturmak üzere, Oktay İncekara’ya karşılıksız olarak 6.000 Euro (altı bin Euro) tutarında ödeme yapmayı önerdiğini bildiririm. Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu tutarın ödenmesi, davanın nihai çözüme kavuşturulmasını teşkil edecektir.” AİHM, başvuran taraf tarafından imzalanan izleyen beyanı almıştır: “Başvuranın avukatı olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, AİHM’de görülmekte olan yukarıda belirtilen başvuru kaynaklı davanın dostane çözüme kavuşturulması amacıyla, Oktay İncekara’ya karşılıksız olarak 6.000 Euro (altı bin Euro) tutarını ödemeye hazır olduğunu not ediyorum. Bu miktar maddi, manevi her türlü tazminat ile masraf ve harcamaları kapsamakta olup tüm vergilerden muaf olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin AİHS’nin 37/1 maddesi uyarınca verdiği kararın bildirilmesini müteakip üç ay içinde ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL’ ye çevrilmek suretiyle ödenecektir. Ödemenin öngörülen süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu öneriyi kabul etmekte ve söz konusu başvuruya yol açan olaylar hususunda Türkiye Cumhuriyeti aleyhindeki diğer tüm taleplerden vazgeçmekteyim. Davanın nihai sonuca ulaştığını bildiririm.” AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözümü kaydeder. Bu çözümün Sözleşme ve Eki Protokoller’de tanımlanan insan haklarına saygı ilkesine uygun olduğu kanaatinde olup, diğer taraftan, başvurunun incelenmesine devam etmeyi haklı gösterecek kamu düzenine ilişkin hiçbir gerekçe görmemektedir (AİHS’nin 37/1 maddesi in fine). Sonuç olarak, AİHS’nin 29 / 3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın zabıttan düşürülmesi uygun olacaktır. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİYLE, Başvurunun kayıttan düşürülmesine karar vermiştir. —— • —— PAŞAOĞLU/Türkiye Davası* Başvuru No: 8932/03 Strazburg 8 Temmuz 2008 İKİNCİ DAİRE USUL Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (8932/03) no’lu davanın nedeni (T.C. vatandaşı) Turan Paşaoğlu’nun (başvuran) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) 17 Ocak 2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi’nin (AİHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur. Başvuran, AİHM önünde Ankara Barosu avukatlarından E. Saraçoğlu ve D. Sanlı tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR 1963 doğumlu olan başvuran Selanik’te ikamet etmektedir. Yunan vatandaşı bir kadınla evli olan başvuran bir çocuk babasıdır. Başvuran pasaport süresinin uzatılması talebiyle 18 Ekim 1999 tarihinde Türkiye’nin Selanik Başkonsolosluğu’na başvuruda bulunmuştur. İçişleri Bakanlığı’nın talimatı üzerine başvuranın bu talebi reddedilmiştir. Aynı gün başvuran Başkonsolos’a müracaat ederek hangi gerekçelerle başvurusunun reddedildiği hakkında bilgi talebinde bulunmuştur. Başvuranın avukatı, hangi gerekçelerle başvurana yönelik tahdit fişi tanzim edildiği konusunda bilgi edinmek maksadıyla 27 Ekim 1999 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne başvurmuştur. Emniyet Genel Müdürlüğü 9 Kasım 1999 tarihinde İstanbul Valiliği’ne, başvuranın yurtdışında kalmasının ve kendisine pasaport verilmesinin 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 3463 sayılı Kanunla değişik 22. maddesi uyarınca ülke güvenliği açısından sakıncalı olduğunu bu nedenle de başvuranla ilgili olarak bir tahdit fişi tanzim edildiği bilgi vermiştir. Başvuranın avukatı 10 Kasım 1999 tarihinde başvuranın konu edildiği sınırlama tedbirine ilişkin bilgi talebiyle Emniyet Müdürlüğü’ne başvurmuştur. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara Valiliği’ne başvuranın yurtdışında kalmasının ve kendisine pasaport verilmesinin 5682 sayılı Pasaport Kanunun 22. maddesi uyarınca ülke güvenliği açısından sakıncalı olduğunu bu nedenle de başvuranla ilgili olarak bir tahdit fişi tanzim edildiği bilgisini vermiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü bu çerçevede genel güvenlik gerekçeleriyle başvuranla ilgili olarak bir tahdit fişi tanzim edildiğine dikkat çekmiştir. Aynı gün Dışişleri Bakanlığı’ndan dış temsilciliğine başvuranın pasaportuna el konularak İstanbul Valiliği’ne gönderilmesi talimatı vermesi talebinde bulunmuştur. Başvuran 13 Aralık 1999 tarihinde yurtdışına çıkış yasağının iptali ve yürütmesinin durdurulmasına yönelik olarak Ankara İdare Mahkemesi önünde bir dava açmıştır. Savunma Bakanlığı savunma layihasında, başvuranın, ‘Pontus’ propagandası yaptığı gerekçesiyle hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunan Yunan yazar Georgios Andreadis’in damadı olduğunu, bir turizm şirketi işlettiğini ve Yunanistan’dan Türkiye’ye turlar düzenlediğini belirterek bu turlarda ‘Pontus’ propagandası yapabileceğini savunmuştur. Bakanlık ayrıca 16 Temmuz 1999 tarihli bir bakanlık kararıyla başvuranın yurtdışında kalmasının ve pasaport talebinin yerine getirilmesinin 5682 sayılı Kanun’un 22. maddesi bakımından ülke güvenliği açısından sakıncalı olduğunu belirtmiştir. İdare Mahkemesi 10 Şubat 2000 tarihinde yürütmenin durdurulması talebini reddetmiştir. Davaya bakan hakimlerden biri, hakkında herhangi bir ceza mahkumiyeti bulunmayan başvurana isnat edilen olayların hiçbir kanıt unsuruyla ortaya konulamadığı gerekçesiyle bu karara muhalefet etmiştir. Sözkonusu hakim Yunanistan ile Türkiye arasındaki mevcut yakınlaşmanın göz önünde bulundurularak ihtilaf konusu tedbirin yürütmesinin durdurulması gerektiğini savunmuştur. Başvuran yürütmenin durdurulması yönündeki talebinin reddi kararına 2 Mart 2000 tarihinde itiraz etmiştir. İdare Mahkemesi bu itirazı 8 Mart 2000 tarihinde reddetmiştir. İdare Mahkemesi 5 Ekim 2000 tarihinde başvuranın iptal başvurusunu reddetmiştir. Bu doğrultuda ihtilaf konusu kısıtlama tedbirinin yasal temeline dikkat çeken mahkeme, başvuranın kayınpederi tarafından eğitilen turist gruplarıyla Türkiye’ye seyahat düzenlemek suretiyle Helenizm propagandası yaptığının dosya unsurlarıyla sabit olduğu kanaatine varmış ve bu durumun ülke güvenliği açısından bir tehdit arz edebileceğini belirtmiştir. Başvuran, ilke derece mahkemesi kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle 1 Aralık 2000 tarihinde Danıştay’a başvurmuştur. Başvuran, cezaların kişiselliği ilkesinin çiğnendiğini ve Türkiye’ye dönmesinin engellenmesine yönelik tedbirlerin kanundışı olduğunu iddia etmiştir. Başvuran ayrıca sözkonusu turizm şirketinin artık hissedarı olmadığını belirtmiştir. Danıştay 7 Şubat 2001 tarihinde başvuranın yürütmenin durdurulması talebini reddetmiştir. 25 Ekim 2001 tarihinde Danıştay ilk derece mahkemesinin kararının yasaya ve usul kaidelerine uygun olduğu ve itiraz gerekçelerinin bu kararın bozulmasını haklı çıkaracak nitelikte olmadığı hükmüne vararak iptal başvurusunu reddetmiştir. Başvuran 19 Aralık 2001 tarihinde bu karara itiraz etmiştir. Danıştay 15 Mayıs 2002 tarihinde verdiği bir kararla sözkonusu itirazı reddetmiştir. Bu karar başvurana 9 Ağustos 2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. 21 Ağustos 2002 tarihinde İstanbul DGM Başsavcısı, Devletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde propaganda yaptığı gerekçesiyle başvuran hakkında bir arama müzekkeresi çıkarmıştır. Başvuran 26 Şubat 2004 tarihinde Türkiye’nin Madrid’deki temsilciliği nezdinde yeniden bir pasaport talebinde bulunmuştur. İstanbul Valiliği 15 Nisan 2004 tarihinde, Devletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde propaganda yaptığı gerekçesiyle İstanbul DGM Başsavcılığı tarafından başvuran hakkında bir arama müzekkeresi çıkarıldığı konusunda İçişleri Bakanlığı ve Türkiye’nin Madrid’deki temsilciliğine bilgi vermiştir. İçişleri Bakanlığı 28 Nisan 2004 tarihinde Türkiye’nin Madrid’deki temsilciliğini başvuranın pasaport talebini reddetmeye ancak kendisine kısa süreli ‘seyahat belgesi’ verilmek suretiyle Türkiye’ye dönmesini teşvik etmeye davet etmiştir. Başvuran 13 Ekim 2004 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na hakkındaki tahdit fişinin iptal edilerek bir pasaport verilmesi için bir dilekçe yazmıştır. İçişleri Bakanlığı 7 Mart 2005’te, genel güvenlik bakımından ve daha evvel idare mahkemelerince alınan kararlara istinaden sözkonusu iptal talebinin yerine getirilmesinin uygun olmayacağı kanaatine varmıştır. Başvuranın avukatı 11 Mart 2005’te, müvekkili hakkındaki pasaport yasağının hala devam edip etmediği ve şayet bu yasak devam ediyorsa pasaport yasaklarının kaldırılmasını öngören genelgenin kabulü halinde kaldırılıp kaldırılamayacağı konularında İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nden bilgi istemiştir. 17 Mart 2005 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü, başvuranın avukatına tebliğ edilmek üzere Ankara Valiliği’ne idare mahkemelerince alınan konuyla ilgili kararlara istinaden başvuran hakkındaki tahdit fişinin iptal edilmesine yer olmadığı kanaatine varmıştır. 3 Mayıs 2005’te TBMM Dilekçe Komisyonu pasaport yasağıyla ilgili bir dilekçeye cevap verilmemesini kararlaştırmıştır. HUKUK I. AİHS’NİN 8. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuran pasaport verilmesi konusunda konulan idari tahditten, ulusal makamların pasaport süresini uzatmayı reddetmesinden ve buna bağlı olarak özgürlüğünün, özel hayatının ve aile hayatının ihlal edildiğinden şikayetçi olmaktadır. Başvuran bu hususta AİHS’nin 8. maddesine atıfta bulunmaktadır. Hükümet bu sava karşı çıkmaktadır. A. Kabuledilebilirliğe ilişkin AİHM AİHS’nin 3573 maddesi bakımından bu şikayetin açıkça dayanaktan yoksun olmadığını tespit etmektedir. Ayrıca bu şikayetin başka herhangi bir kabuledilemezlik gerekçesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetin kabuledilebilir ilan edilmesi yerinde olacaktır. B. Esasa ilişkin Hükümet kişiler arasında ‘yakın kişisel bağlar’ olmasının AİHS’nin 8. maddesi anlamında bir aile hayatının mevcut olmasının olmazsa olmaz koşulu olduğunu hatırlatarak mevcut davada, başvuranın eşi ve çocuğuyla birlikte Türkiye’de yaşamasının engellenmediği gibi başvuranın Türkiye’deki aile fertleriyle ‘sıkı bağları’ olduğunu kesinlikle kanıtlayamadığını belirtmektedir. Hükümet ayrıca, başvuranın 4 No’lu Ek Protokol’ün 2. maddesi bakımından mağduriyet iddiasında bulunabileceği kabul edilse dahi sözkonusu protokolün Türkiye tarafından onaylanmadığını anımsatmaktadır. Hükümet, AİHM’nin mevcut davada bir müdahale olduğu kanaatine varması gerekse bile, bu müdahalenin Pasaport Kanunu ile öngörülmüş olduğunu ve ulusal güvenliğin ve kamu düzeninin korunması gibi meşru bir amaç taşıdığını belirtmektedir. Hükümet Pasaport Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca her Türk vatandaşına Türkiye’ye girme hakkı verildiğini bu cihetle başvuranın ikametgahını Türkiye’ye nakledip ailesiyle birlikte yerleşebileceğini belirtmektedir. Başvuran kendisine ilişkin kısıtlamanın hiçbir gerçek olaya dayanmadığını ve Hükümetin hangi davranışının ulusal güvenliğe ve kamu düzenine zarar verdiği konusunda herhangi bir izahat vermediğini iddia etmektedir. Başvuran ayrıca, Pasaport Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca kendisine sunulan Türkiye’ye dönme imkanının Türk topraklarını terk etme imkanı tanınmadığı sürece etkili olmayacağını belirtmektedir. İlgili bu çerçevede bölücü propaganda yaptığı gerekçesiyle hakkında bir suçlamada bulunulduğunu öğrendiğine dikkat çekmektedir. İlgili, annesi, erkek ve kız kardeşlerinin ayrıca amca ve halalarının Türkiye’de yaşadığını belirterek kendisine ilişkin kısıtlamanın aile hayatına, ticari faaliyetlerine ve mal ve mülklerine erişimine zarar verdiğini iddia etmektedir. AİHM, alınan bir tedbir sonucu bir kimsenin sözgelimi pasaport gibi bir seyahat belgesinden yoksun bırakılmasının hiç kuşkusuz 4 No’lu Ek Protokol’ün 2. maddesinde güvence altına alındığı haliyle serbest dolaşım özgürlüğünün kullanılmasına yönelik bir müdahale olarak değerlendirileceğini anımsatır (Baumann – Fransa, no: 33592/96, prg. 62, daha yakın tarihli, Sissanis – Romanya, no: 23468/02, prg. 63, 25 Ocak 2007). Ancak bu protokol Türkiye tarafından imzalanmış fakat onaylanmamıştır. Bu nedenle sözkonusu protokol hükümleri mevcut davada uygulanamaz. Bununla birlikte AİHM, 8. madde hükümlerinin 4 No’lu Ek Protokol’ün 2. maddesinin hükümleriyle tebdil edilemeyeceğine dikkat çekmekle birlikte sözkonusu protokol maddesi hükmüyle 8. madde arasında sıkı bir bağ olduğunu da kabul eder. Bu vesileyle AİHM, serbest dolaşımın ve bilhassa da sınır ötesi serbest dolaşımın özel hayatın gelişmesi açısından esas olarak değerlendirildiği bir çağda birçok ülkeye yayılan aile bağları olan kişiler sözkonusu olduğunda kendi yargısına tabi bir kişiye herhangi bir gerekçe göstermeksizin bu özgürlüğü vermeyi reddetmesinin o Devlet için yükümlülüklerinin ciddi ihlalini teşkil ettiğini ifade eder (bkz. İletmiş – Türkiye, no: 29871/96, prg. 50). Halihazırda AİHM başvuranın eşi ve çocuğuyla birlikte Yunanistan’da ikamet ettiğini, başvuranın annesinin ve erkek ve kız kardeşlerinin ise Türkiye’de yaşadığını gözlemlemektedir. Başvurana, gerektiğinde Türkiye’ye gidebilmesine imkan tanıyan bir ‘seyahat belgesi’ hakkı verilmişse de başvuran bu ülkeye gittikten sonra pasaportu olmadan eşinin ve kızının ikamet ettiği Yunanistan’a dönemezdi. Bu itibarla AİHM, pasaport verilmesine yönelik idari kısıtlamaların ve yetkili makamların başvuranın pasaport süresinin uzatılmasını reddetmelerinin başvuranın özel hayatına ve aile hayatına saygı hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiği kanısına varmaktadır. AİHM esasen yeterince sağlam kişisel bağlar bulunduğunu ancak sözkonusu tedbirin uygulanması nedeniyle bu bağların ciddi biçimde etkilendiğini değerlendirmektedir. Bu müdahale 5682 sayılı Pasaport Kanunu ile öngörülmüş olup AİHS’nin 8. maddesinin ikinci paragrafı anlamında ulusal güvenliğin muhafazası gibi meşru bir amaç taşımaktaydı. Bundan sonra sözkonusu müdahalenin demokratik bir toplumda zorunlu olup olmadığının yani acil bir sosyal ihtiyaca cevap verip vermediğinin ve gözetilen amaçla orantılı olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede AİHM, ihtilaf konusu tedbirin bir cezai takibattan ya da başvuran aleyhinde verilen bir hapsen tazyik cezasının infaz edilmesinden kaynaklanmayıp İçişleri Bakanlığı tarafından tanzim edilmiş bir ‘tahdit fişine’ istinaden idari kolluk tarafından alınan önleyici nitelikte bir tedbir teşkil ettiğini gözlemlemektedir. Başvuranın sözkonusu tedbire bu konulara bakan idare mahkemeleri önünde itiraz edebildiği doğrudur. Ancak sözkonusu mahkemeler, başvuranın evlenme yoluyla akrabalık tesis ettiği Georgios Andreadis ile arasındaki bağa ve bakanlık tarafından tanzim edilmiş bulunan, başvuranın erişiminin mümkün olmadığı bir ‘tahdit fişine’ istinaden bu tedbiri haklı bularak ilgilinin Devletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde propaganda yaptığı hükmüne varmışlardır. Bu çerçevede AİHM idare mahkemelerinin başvuran hakkında herhangi bir ceza mahkumiyeti ya da cezai takibat bulunmamasına rağmen bu karara vardıklarını tespit etmektedir. Önleyici tedbirlerin meşru amacına bağlı yarar, mevcut davadaki gibi durumlarda, zamanla ağırlığını yitirir (İletmiş, adıgeçen, prg. 46-47). AİHM ihtilaf konusu tedbirin tüm idari süreç boyunca yani yaklaşık dört yılı aşkın bir süre devam ettiği halde başvurana isnat edilen, iç hukuk gereğince suç teşkil eden olaylarla ilgili olarak herhangi bir ithamda bulunulmamış olmasını görmezden gelemez. Sonuç olarak bu idari sürecin sona ermesiyle birlikte başvuran hakkında cezai takibat başlatılmıştır. Bu itibarla AİHM gizli bakanlık verilerine dayanan belirginlikten yoksun ihtilaf konusu tedbirin devam ettirilmesinin başvuranın hayatında yol açtığı belirsizlik ve sarsıntıyı hesaba katmalıdır. Başvuranın olayların meydana geldiği dönemdeki şahsi ve ailevi durumunu göz önünde bulunduran AİHM hiçbir cezai ithamda bulunulmamış olmasına rağmen sözkonusu tedbirin bu denli uzun bir süre boyunca devam ettirilmesinin orantısız olduğu ve ‘demokratik bir toplumda zorunlu’ olarak addedilemeyeceği kanaatine varmaktadır. Dolayısıyla AİHS’nin 8. maddesi ihlal edilmiştir. II. AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA A. Tazminat Başvuran yaşadığı gelir kaybı nedeniyle 150.000 Euro maddi tazminat, maruz kaldığını iddia ettiği manevi zarar için ise 200.000 Euro tazminat talep etmektedir. Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir. Gelir kaybı iddiasına ilişkin olarak AİHM başvuran tarafından sunulan belgelerin uğradığını iddia ettiği zararlarını kanıtlaması için yeterli olmadığını değerlendirmektedir. Buna karşın AİHM maruz kaldığı manevi zarar için başvurana 5.000 Euro ödenmesinin yerinde olacağına hükmetmektedir. B. Yargılama masraf ve giderleri Başvuran ulusal mahkemeler önünde yaptığı masraf ve harcamalar için 215,93 YTL (yaklaşık 112 Euro) talep etmektedir. Başvuran, başvuruyu yaptığı sırada avukatına ödediği 300 YTL tutarındaki avukatlık ücretinin iadesini talep etmektedir. Başvuran bu talebini desteklemek üzere Ankara Barosu tarafından belirlenen asgari avukatlık ücret tarifesini ve ulusal mahkemeler önünde yaptığı masrafları gösterir makbuzları ve başvurunun AİHM’ye sunulmasıyla ilgili faturayı sunmaktadır. Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir. AİHM’nin içtihadına göre bir başvurana yaptığı masraf ve harcamaların iadesi ancak bu masraf ve harcamaların gerçekliği, gerekliliği ve makul oranda olduğu ortaya konulduğu müddetçe mümkündür. Elindeki unsurları ve yukarıda anılan kıstasları dikkate alan AİHM tüm masraf ve giderleri için başvurana 267 Euro ödenmesine hükmetmektedir. C. Gecikme faizi AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM, OYBİRLİĞİ İLE 1. Başvurunun geriye kalanının kabuledilebilir ilan edilmesine ; 2. AİHS’nin 8. maddesinin ihlal edildiğine ; 3. a) AİHS’nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, döviz kuru üzerinden YTL.’ye çevrilmek üzere Savunmacı Hükümet tarafından başvurana i. yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak manevi tazminat için 5.000 Euro (beş bin Euro) ödenmesine; ii. yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak yargılama masraf ve giderleri için 267 Euro (iki yüz altmış yedi Euro) ödenmesine; b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına; 4. Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine; Karar vermiştir. İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3. paragraflarına uygun olarak 8 Temmuz 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir. —— • —— SAMSA/Türkiye Davası* Başvuru No: 3372/05 Strazburg 1 Temmuz 2008 İKİNCİ DAİRE USUL Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan 3372/05 numaralı başvurunun nedeni T.C. vatandaşı Nurettin Samsa’nın (başvuran) 6 Aralık 2004 tarihinde Temel İnsan Hakları ve Özgürlüklerini güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur. Başvuran Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde Gaziantep barosu avukatlarından N. M. Demir tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR DAVANIN KOŞULLARI Başvuran 1976 doğumlu olup Gaziantep’te ikamet etmektedir. Başvuran 7 Ekim 1998 tarihinde evrakta sahtecilik şüphesi ile polis tarafından ifadesi alınmıştır. Başvuran vermiş olduğu ifadelerinde hakkında yapılan suçlamaları reddetmiştir. Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı 13 Ekim 1998 tarihli bir iddianame ile eski TCK’nın 345. maddesine dayalı olarak evrakta sahtecilik suçundan başvuran hakkında ceza davası açmıştır. Bu ithamlar dikkate alınarak, polis akademisi giriş sınavını kazanmasına rağmen polislik mesleğinden men edilmiştir. Asliye Ceza Mahkemesi 15 Ekim 1998 ve 24 Ekim 2003 tarihleri arasında on iki duruşma gerçekleştirmiş, duruşmalar sırasında başvuranın ya da avukatının huzurunda tarafları, tanıkları ve İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanlarını dinlemiştir. Asliye Ceza Mahkemesi 24 Ekim 2003 tarihinde dosyada yer alan unsurlar ışığında ve başvurana yapılan suçlamaları dikkate alarak bu eylemlerin eski TCK’nın 345. maddesinin değil 342. maddesinin alanına girdiğine itibar ederek Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi lehine yetkisizlik kararı vermiştir. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. Ağır Ceza Mahkemesi 14 Kasım 2003 ve 21 Haziran 2004 tarihleri arasında üç duruşma gerçekleştirmiş, tarafları ve tanıkları dinlemiştir. Mahkemeye çağrıldığı halde başvuran 24 Mart 2004 tarihli duruşmaya katılmamıştır ve mahkeme duruşmanın 21 Haziran 2004 tarihine ertelenmesine karar vermiştir. Ağır Ceza mahkemesi 21 Haziran 2004 tarihinde delil yetersizliğinden başvuranı beraat ettirmiştir. Temyize gidilmediğinden, karar nihai hale gelmiştir. HUKUK I. AİHS’NİN 6/1 MADDESİ’NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuran yargılamanın uzunluğunun AİHS’nin 6/1 maddesinde öngörülen «makul süre» ilkesinin ihlaline yol açtığını ileri sürmektedir. Hükümet bu iddiaya karşı çıkmakta, bilhassa başvuranın tutumunun ve davanın karmaşık yapısının davanın sonuçlanmasını geciktirdiğinin altını çizmektedir. A. Kabuledilebilirlik hakkında AİHS’nin 35. maddesinin 3. paragrafı çerçevesinde başvurunun dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. B. Esasa dair Hükümet dikkate alınması gereken dönemin başvuranın iddia ettiğinin aksine hakkında yapılan suçlamalardan haberdar olduğu 7 Ekim 1998 tarihinde değil, Asliye Ceza Mahkemesi’nin davayı görmeye başladığı 13 Ekim 1998 tarihinde başladığını ifade etmektedir. Taraflar bu dönemin Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu beraat kararı ile tamamlandığında hemfikirdir. AİHM ceza sürecinin uzunluğunun incelenmesinde dikkate alınacak dönemin bir kimsenin özerk ve kelimenin tam anlamıyla kesin olarak «itham edildiği» gün başladığını ve son yargı aşamasında suçunun sabit bulunması veya serbest bırakılması ile sona erdiğini hatırlatmaktadır (Bkz. diğerleri arasında, Corigliano-İtalya kararı, 10 Aralık 1982 ve Imbrioscia-İsviçre kararı, 24 Kasım 1993). Sonuç itibarıyla, incelenmesi gereken dönem başvuranın polis tarafından dinlendiği 7 Ekim 1998 tarihinde başlamakta ve ilk derece mahkemesinde hakkında yapılan suçlamalardan beraat ettiği 21 Haziran 2004 tarihinde sona ermektedir. Temyize gidilmediğinden sözü edilen karar bu son tarihte nihai hale gelmiştir. Bahse konu süreç tek dereceli yargıda yaklaşık beş yıl sekiz aydır. Esasa gelince, AİHM yargılama süresinin uygunluğunun davanın şartları ışığında ve özellikle de davanın karmaşıklığı ile başvuran ve ilgili mercilerin tutumu gibi, içtihadında yerleşmiş ölçütlere bakılarak değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatır (Bkz. diğer birçokları arasında, Pelissier ve Sassi-Fransa kararı, no: 25444/94). AİHM sözkonusu davanın pek çok bilirkişi incelemesini gerektirdiği cihetle, bir ölçüde karmaşık bir yapısının olduğunu tespit eder. Tarafların tutumuna gelince, AİHM Asliye Ceza Mahkemesi önündeki yargılamayı geciktirici başvurana yüklenebilecek herhangi bir ihmalin olmadığını kaydetmektedir. Başvuran bizzat kendisi veya temsilcisi aracılığıyla mahkeme tarafından yapılan duruşmaların tamamında hazır bulunmuştur. Buna karşın, başvuran Ağır Ceza Mahkemesi önünde halka açık yapılan üç duruşmadan 24 Mart 2004 tarihli olanında mahkemeye çağrıldığı halde gelmemiştir. Mahkeme bunun üzerine duruşmayı başvuranın huzurunda kararını verdiği 21 Haziran 2004 tarihine ertelemiştir. Bu ise mezkur yargılamayı yaklaşık üç ay geciktirmiştir. AİHM bununla birlikte Asliye Ceza Mahkemesi’nin beşinci yılın sonunda sözü edilen davada Ağır Ceza Mahkemesi lehine yetkisizlik kararı verdiğini tespit etmektedir. Fakat yine de dosyada bu denli uzun bir süreyi haklı gösterecek herhangi bir unsur yer almamaktadır. AİHM bu başvurudakine benzer şikayetleri daha önce de incelediğini ve AİHS’nin 6/1 maddesinin ihlal edildiği sonucuna vardığını hatırlatır (Bkz. sözü edilen Pelissier ve Sassi kararı). AİHM mahkemeye sunulan tüm delil unsurlarının incelediğini, Hükümetin Mahkemenin bu davada farklı bir sonuca ulaşmasını sağlayacak ikna edici hiçbir tespit ve delil sunmadığına itibar etmektedir. Mahkemenin bu yöndeki yerleşik içtihadı ışığında AİHM, sözkonusu yargı sürecinin aşırı olduğu ve «makul süre» koşulunu karşılamadığı sonucuna varmaktadır. Bu nedenle AİHS’nin 6/1 maddesi ihlal edilmiştir. II. AİHS’NİN 13. MADDESİ’NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuran Türkiye’de yargılamanın uzunluğuna karşı çıkacak başvuru yolunun mevcut olmadığından şikayetçidir ve AİHS’nin 13. maddesine atıfta bulunmaktadır. Hükümet kabuledilebilirlik ve davanın esasına ilişkin 3 Aralık 2007 tarihli görüşlerinde argümanlarını sunmamıştır. Başvuran 18 Ocak 2008 tarihli cevaben sunduğu görüşlerinde iddiasını yinelemiştir. Hükümet daha sonra 26 Şubat 2008 tarihli cevaben vermiş olduğu görüşlerinde yargılamanın uzunluğuna karşı iç hukukta başvuru yollarının mevcut olduğunu savunmuş, bu itibarla Anayasa’nın 141. maddesini ve olayların meydana geldiği dönemde yürürlükte bulunan ve mahkemelere dava dosyalarının bir an evvel incelenmesini şart koşan Yargı Muhakeme Usulü Kanunu’nun 77. maddesine atıfta bulunmaktadır. Fakat başvuran bu başvuru yolunu kullanmamıştır. Bu nedenle başvuran iç hukuk yollarını tüketmiş sayılmamaktadır ve AİHS’nin 13. maddesinin ihlal edildiği yönündeki şikayeti dayanaktan yoksundur. AİHM bu şikayetin yukarıda ele alınan şikayet ile ilintili olduğu için kabuledilebilir nitelikte olduğunu tespit eder. AİHM 13. maddenin davaların makul bir süre zarfında sonuçlandırılmasını öngören 6/1 maddesinin ihlaline karşı iç hukuktaki mahkemeler nezdinde etkili bir başvuru hakkını güvence altına aldığını hatırlatır (Bkz. Kudla-Polonya no: 30210/96). AİHM daha önce de Hükümetin buna benzer itirazlarını ve argümanlarını reddettiğini, mevcut davada bu sonucu farklı kılacak herhangi bir gerekçenin yer almadığını hatırlatır (Bkz. diğer birçokları arasında, Tendik vd.-Türkiye, no: 23188/02, 22 Aralık 2005 ve Ebru ve Tayfun Çolak-Türkiye kararı no: 60176/00, 30 Mayıs 2006). AİHM sonuç olarak, başvuranın AİHS’nin 6/1 maddesi uyarınca davasının makul bir süre zarfında görülmesi hakkına karşı iç hukukta bir başvuru yolunun bulunmamasının AİHS’nin 13. maddesinin ihlaline yol açtığına itibar etmektedir. III. AİHS’NİN 41. MADDESİ’NİN UYGULANMASINA İLİŞKİN AİHS’nin 41. maddesine göre “Mahkeme işbu Sözleşme ve Protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, AİHM, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun surette, zarar gören tarafın adil tatminine hükmeder.” A. Tazminat Başvuran polislik mesleği boyunca kazanmış olduğu meblağ ila bu mesleği sürdürebilmiş olsaydı uğrayacağı maddi zarara karşılık 631.000 YTL maddi ve 50.000 Euro manevi tazminat talep etmektedir. Hükümet bu miktarlara karşı çıkmaktadır. AİHM tespit edilen ihlal ile öne sürülen maddi tazminat arasında bir illiyet bağı kuramamakta ve bu talebi reddetmektedir. Buna karşılık, AİHM başvuranın yargılamanın uzunluğu ve buna karşı etkili bir başvuru yolunun bulunmayışının ihlal tespiti ile giderilemeyeceğini belirtmektedir (Bkz. özellikle sözü edilen Kudla kararı ve Acunbay-Türkiye kararı no: 61442/00 ve 61445/00, 31 Mayıs 2005). AİHM hakkaniyete uygun olarak başvurana 5.000 Euro ödenmesini kararlaştırmıştır. B. Yargılama masraf ve giderleri Başvuran AİHM önünde yapmış olduğu yargı giderleri için 2.465 Euro talep etmekte, bu talebini destekleyici herhangi bir kanıtlayıcı belge sunmamaktadır. Hükümet bu miktara karşı çıkmaktadır. AİHM’nin yerleşik içtihadına göre bir başvuran gerçekliğini, gerekliğini kanıtladığı makul miktarlardaki yargı giderlerini elde edebilir. AİHM sunulan belgeler ve sözü edilen kıstaslar ışığında başvuranın bu talebini reddetmektedir. C. Gecikme Faizi AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir. BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, MAHKEME, OYBİRLİĞİYLE, 1. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna; 2. AİHS’nin 6/1 maddesinin ihlal edildiğine; 3. AİHS’nin 13. maddesinin ihlal edildiğine; 4 a) AİHS’nin 44 / 2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, miktara yansıtılabilecek her türlü vergi ve masraflarla birlikte, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL.’ye çevrilmek üzere Savunmacı Hükümet tarafından başvurana manevi tazminat için 5000 (beş bin) Euro ödenmesine; b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapıldığı tarihe kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına; 4. Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine; KARAR VERMİŞTİR. İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3. paragraflarına uygun olarak 1 Temmuz 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir. —— • —— SENAŞ SERVİS ENDÜSTRİSİ A.Ş./Türkiye Davası* Başvuru No: 19520/02 Strazburg 21 Ekim 2008 USUL Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (19520/02) no’lu davanın nedeni bu ülke hukukuna tabi Senaş Servis Endüstrisi Anonim Şirketi’nin (başvuran) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) 29 Ocak 2002 tarihinde Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi’nin (AİHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur. Başvuran İstanbul Barosu avukatlarından A. Bingöl tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü başvuran şirkete ait Antalya’da bulunan bir taşınmazı 9 Temmuz 1997 tarihinde istimlak etmiştir. İstimlak bedeli, belirtilmeyen bir tarihte ödenmiştir. İdare tarafından ödenen kamulaştırma bedelini yetersiz bulan başvuran 15 Ocak 1998 tarihinde kamulaştırma bedelinin artırımı talebiyle Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuştur. Mahkeme, 15 Temmuz 1998 tarihinde aldığı bir kararla, iki bilirkişi raporuna dayanarak başvurana 243.071.898.435 TL (sözkonusu tarihte 904.184 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) ek kamulaştırma tazminatı ödenmesine hükmetmiştir. Yargıtay bu kararı bozarak dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iade etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi yeniden bilirkişi incelemesi yaptırdıktan sonra 23 Haziran 1999 tarihinde bir karara vararak başvurana 231.810.426.895 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak 554.067 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) ödenmesine hükmetmiştir. İdare bu karara itiraz etmiştir. Yargıtay, başvurana ait taşınmaz için ödenen meblağın bu taşınmaza komşu olan taşınmazlar için o ana kadar ödenen meblağın çok üzerinde olduğu gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını bir kez daha bozmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi bir kez daha Yargıtay kararına uyarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırmıştır. Ancak başvuranın 23 Haziran 1999 tarihinde belirlenen meblağa itiraz etmediği gerekçesiyle sözkonusu meblağı kabul etmiş sayılması gerektiği kanaatine vararak bir kez daha aynı meblağa hükmetmiştir. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. Yargıtay 20 Haziran 2000 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını üçüncü kez bozmuştur. Yargıtay 1997 yılından bu yana sözkonusu bölgede yapılan kamulaştırmalara ilişkin davalarda belirlenen metrekare fiyatına yakın bir meblağa hükmedilmediğini gözlemlemiştir. Karar düzeltme talebi 26 Eylül 2000 tarihinde reddedilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi 15 Kasım 2000 tarihinde aldığı kararla, her davanın kendi özel koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerektiği ve Yargıtay’ın bilirkişilere taşınmazlara değer biçerken hesaba katmaları gereken bir tavan fiyat empoze etme yetkisi bulunmadığından bahisle daha önce verdiği kararda ısrar etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18 Nisan 2001 tarihinde bu kararı dördüncü kez bozmuştur. YHGK başvurana ait taşınmaza bu taşınmaza komşu olan taşınmazlardan daha fazla değer biçilmesini gerektirecek herhangi bir objektif unsur bulunmadığına dikkat çekmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi 18 Eylül 2001 tarihinde başvurana toplam olarak 111.810.000.000 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak 73.559 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) ek kamulaştırma bedeli ödenmesine hükmetmiştir. Bu meblağa, bedel artırımı başvurusunun yapıldığı 15 Ocak 1998 tarihinden geçerli olmak üzere işletilen yasal gecikme faizi de eklenmiştir. Yargıtay,18 Eylül 2001 tarihli kararı 13 Kasım 2001 tarihinde onamıştır. Bu arada 24 Temmuz 2001 tarihinde 65.651.713.000 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak 50.115 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) tutarında bir ilk ödeme yapılmıştır. 26 Ekim 2001 ve 28 Kasım 2001 tarihlerinde sırasıyla 374.155.397.135 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak 236.519 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) ve 5.590.000.000 TL (sözkonusu tarihte yaklaşık olarak 3.857 ABD Dolarına tekabül etmekteydi) tutarlarında iki ödeme daha yapılmıştır. HUKUK I. AİHS’YE EK 1 NO’LU PROTOKOL’ÜN 1. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuran ulusal mahkemeler tarafından hükmedilen tazminatın yetersiz olmasından ve bu tazminatın ödeme tarihinde değerini yitirmesinden şikayetçi olmaktadır. Başvuran bu konuda 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesine atıfta bulunmaktadır. A. Kabuledilebilirliğe ilişkin Hükümet, iç hukuktaki başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle AİHM’yi bu başvuruyu reddetmeye davet etmektedir. Bu çerçevede Hükümet, başvuranın Borçlar Kanunu’nun 105. maddesinde öngörülen enflasyondan doğan zararının tazminine yönelik olarak başvuruda bulunmadığını savunmaktadır. Başvuran bu sava itiraz etmektedir. AİHM Borçlar Kanunu’nun 105 maddesinde öngörülen başvuru yolunun etkisiz olması nedeniyle daha evvel benzer bir itirazı reddettiğini anımsatır (bkz., bilhassa, Aka, adıgeçen, prg. 34-37). Bu itibarla AİHM sözkonusu ön itirazı da aynı gerekçeyle reddeder. AİHM, bu şikayetin başka herhangi bir kabuledilemezlik gerekçesinin bulunmadığını tespit etmektedir. Dolayısıyla sözkonusu şikayeti kabuledilebilir ilan etmek yerinde olacaktır. B. Esasa ilişkin Arabacı – Türkiye (no: 65714/01, 7 Mart 2002) ve Gül ve diğerleri – Türkiye (no: 44715/98, 18 Mart 2004) davalarını emsal gösteren Hükümet, AİHM’yi bu şikayeti açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle reddetmeye davet etmektedir. Hükümet, sözkonusu ek kamulaştırma bedelinin tamamının Yargıtay kararı verilmeden önce idare tarafından ödendiğini savunmaktadır. AİHM, ek kamulaştırma bedelinin bir bölümünün, 15 Ocak 1998 tarihinden itibaren işletilen gecikme faiziyle birlikte Yargıtay tarafından ilk derece mahkemesinin kararının onanmasından önce başvurana gerçekten ödendiğini tespit etmektedir. Bununla birlikte paranın değer kaybetmesinden doğan muhtemel bir zarar olup olmadığını belirlemek maksadıyla AİHM, ilgili döneme ait ekonomik verileri dikkate alan bir hesaplama yöntemi kullanarak bu zarar hakkında bir hükme varmalıdır. Mevcut davada AİHM, tazminat elde etmek amacıyla açılan davanın üç yıl sürdüğünü ve bu dönemde parada görülen değer kaybının başvuranı mülkünün kamulaştırılmasına ek olarak ayrı bir zarara daha soktuğunu kaydetmektedir. Başvuranın alacağının taşınmazının kamulaştırıldığı dönemdeki değeriyle, ödemenin yapıldığı tarihteki değeri arasındaki fark AİHM’yi, ilgilinin kamu menfaati gereklilikleriyle mülkiyet hakkına saygının korunması arasında olması gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda kaldığı yönünde düşünmeye sevk etmektedir (bkz., diğer birçokları arasında, Aka, adıgeçen ; Akkuş, adıgeçen ; Ertuğrul Kılıç – Türkiye, no: 38667/02, prg. 20, 12 Aralık 2006). Bu itibarla 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesi ihlal edilmiştir. II. AİHS’NİN 6/1 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA Başvuran, Yargıtay’ın kendisine ödenecek ek kamulaştırma bedeli miktarının düşürülmesi yönünde bilirkişilere talimat vermek suretiyle adli denetim yetkisini aştığını iddia etmektedir. Bu çerçevede başvuran, sözkonusu miktarın taşınmazının piyasa değerini karşılamaktan uzak olduğunu iddia ederek mevcut davada uygulanan gecikme faizi oranlarının Türkiye’deki yüksek enflasyon oranı karşısında yetersiz kalması nedeniyle ödenen meblağın değerini yitirdiğinden yakınmaktadır. Başvuran ayrıca yargılama sürelerinin AİHS’nin 6/1 maddesine aykırı olduğunu iddia etmektedir. AİHM bu şikayetlerin yukarıda incelenen şikayetlerle bağlantılı olması sebebiyle kabuledilebilir ilan edilmesi gerektiğini tespit etmektedir. Ancak 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesi yönünden yaptığı tespiti göz önünde bulunduran AİHM şikayetlerin geriye kalanını ayrıca incelemeye gerek olmadığı kanaatindedir. III. AİHS’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA A. Maddi ve manevi tazminat Başvuran maddi tazminat olarak, taşınmazın piyasa değeri ile eline geçen kamulaştırma bedeli arasındaki farka tekabül edecek şekilde 2.788.000 Euro, ödemelerdeki gecikmelerin tazmini için 26.067.000 Euro, kamulaştırma nedeniyle doğan zararı için ise 1.584.000 Euro talep etmektedir. Başvuran ayrıca 200.000 Euro manevi tazminat talep etmektedir. Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir. Konuyla ilgili içtihadına (adıgeçen Aka ve Akkuş kararları) uygun olarak elinde bulunan uygun ekonomik veriler ışığında kendi hesap yöntemine başvuran AİHM, başvurana 117.175 Euro maddi tazminat ödenmesine hükmetmektedir. Manevi tazminata ilişkin olarak ise AİHM, mevcut dava koşullarında ihlal tespitinin başlı başına yeterli bir adil tatmin teşkil ettiği kanaatindedir. B. Yargılama masraf ve giderleri Başvuran ayrıca, AİHM önünde yargılama için avukatlık ücreti olarak 20.000 Euro talep etmektedir. Hükümet bu talebe itiraz etmektedir. AİHM’nin içtihadına göre bir başvurana yaptığı masraf ve harcamaların iadesi ancak bu masraf ve harcamaların gerçekliğini, gerekliliğini ve makul oranda olduğunu ortaya koyduğu müddetçe mümkündür. Mevcut davada elindeki unsurları ve yukarıda anılan kıstasları göz önünde bulunduran AİHM bu yönde başvurana 1.000 Euro ödenmesinin makul olacağına hükmeder. C. Gecikme faizi AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir. BU GEREKÇELERE DAYANARAK AİHM, OYBİRLİĞİ İLE 1. 2. 3. 4. Başvurunun kabuledilebilir ilan edilmesine ; 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edildiğine ; AİHS’nin 6. maddesi yönünden yapılan şikayetlerin ayrıca incelenmesine gerek olmadığına ; Bu kararın başvuranın uğradığı manevi zarar için başlı başına yeterli bir adil tatmin teşkil ettiğine ; 5. a) AİHS’nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, döviz kuru üzerinden Y.T.L.’ye çevrilmek üzere Savunmacı Hükümet tarafından başvurana : i. maddi tazminat olarak 117.175 Euro (yüz on yedi bin yüz yetmiş beş Euro) ; ii. yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak yargılama masraf ve giderleri için 1.000 Euro (bin Euro) ödenmesine; b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına; 6. Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddine; Karar vermiştir. İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3. paragraflarına uygun olarak 21 Ekim 2008 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir —— • —— SİNAN YAKUT/Türkiye Davası* Başvuru No: 9892/07 Strazburg 8 Temmuz 2008 İKİNCİ DAİRE Dostane Çözüm OLAYLAR Başvuran Sinan Yakut T.C. vatandaşı olup 1968 doğumludur ve halen Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunmaktadır. Başvuran Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde Batman Barosu avukatlarından H. Yakut tarafından temsil edilmektedir. Başvuran 28 Ocak 2000 tarihinde yasadışı silahlı örgüt Hizbullah’a karşı düzenlenen operasyon kapsamında Konya’da yakalanmıştır. Başvuran 3 Şubat 2000’de Batman Cumhuriyet Savcılığı karşısına çıkarılmış, burada tutukluluk kararı verilmiştir. 24 Mayıs 2000 tarihli bir iddianame ile Türk anayasal düzenini silah zoruyla yıkma teşebbüsünde bulunmak suçundan eski TCK’nın 146/1 maddesince kamu davası açılmıştır. Başvuran başlangıçta Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi önüne çıkarılmıştır. Bu sırada TBMM, 16 Haziran 2004 tarih ve 5190 sayılı Kanun ile hukuk sisteminde Devlet Güvenlik Mahkemelerinin varlığına son vermiştir. Sonuç itibariyle, başvuranın dosyası 5190 sayılı Kanun’un 1. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesi’ne geçmiştir. Tutuklanmasından bu yana adli makamlar düzenli olarak başvuranın serbest bırakılma taleplerini reddederek tutukluluk halinin devamına karar vermişlerdir. Dava dosyasında yer alan bilgilere göre mevcut kararın alındığı tarihte dava halen Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekteydi ve başvuran halen tutuklu bulunmaktaydı. ŞİKAYETLER Başvuran AİHS’nin 5/3 ve 6/2 maddelerine dayalı olarak tutukluluk süresinin uzunluğundan şikayetçi olmaktadır. * Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir. Başvuran hakkında yürütülen cezai sürecin uzunluğundan şikayetçi olmakta ve AİHS’nin 6/1 maddesine atıfta bulunmaktadır. HUKUK AİHM, 10 Mart 2008 tarihinde Hükümetin izleyen beyanını almıştır: «Türk Hükümeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane çözüme kavuşturulması bakımından başvuran Sinan Yakut’a karşılıksız olarak 8.500 (sekiz bin beş yüz) Euro ödemeyi taahhüt eder. Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre içerisinde yapılmaması durumunda, Hükümet tarafından sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Bu ödeme davanın nihai halini oluşturacaktır.» AİHM, 27 Mart 2008 tarihinde başvuran tarafın imzaladığı beyanı almıştır: «Türk Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bulunan başvurunun dostane çözüme kavuşturulması bakımından karşılıksız olarak 8.500 (sekiz bin beş yüz) Euro ödemeyi taahhüt eden beyanını not etmekteyim. Bu miktar her türlü maddi, manevi zarar ile yargı giderlerini ve harcamaları kapsamakta olup ilgili dönemdeki her türlü vergiden muaf tutularak ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Yeni Türk Lirası’na çevrilecek ve AİHM’nin AİHS’nin 37/1 maddesi gereğince verdiği kararın tebliğ edilmesini izleyen üç ay içinde ödenecektir. Ödemenin öngörülen üç aylık süre içerisinde yapılmaması durumunda, sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanacaktır. Yapılan bu öneriyi kabul etmekte ve bu başvuruya neden olan olaylarla ilgili Türkiye Cumhuriyeti aleyhindeki tüm şikayetlerden vazgeçmekteyim. Davanın nihai hale geldiğini beyan ederim.» AİHM, tarafların üzerinde uzlaştıkları dostane çözüm antlaşmasını dikkate almakta ve bu antlaşmanın Sözleşme ve eki Protokollerde tanımlanan İnsan Haklarına saygı ilkesine uygun olduğuna kanaat getirmektedir (Sözleşmenin 37/1 in fine maddesi). Bununla birlikte, mevcut davanın özel koşullarında AİHM, Savunmacı Hükümetin adaletin iyi işleyişi için gerekli tüm tedbirleri alarak veya sözkonusu süreç boyunca başvuranı serbest bırakarak iç hukuktaki sürecin mümkün olan en kısa zamanda tamamlanması için gerekli tüm tedbirleri alması gerektiğine itibar etmektedir (Bkz. Yakışan-Türkiye kararı, no: 11339/03, 6 Mart 2007; KaticSırbistan kararı no: 13920/04, 4 Mart 2008; Batmaz-Türkiye kararı, no: 34997/06, 1 Nisan 2008). Sonuç olarak AİHS’nin 29/3 maddesinin uygulanmasına son verilmesi ve davanın kayıttan düşürülmesi gerekmektedir. Bu gerekçelere dayalı olarak, AİHM, oybirliğiyle, Davanın kayıttan düşürülmesine karar vermiştir. —— • ——