Sorumluluk Davası Sonucunda Bağlı Şirket Pay

Transkript

Sorumluluk Davası Sonucunda Bağlı Şirket Pay
11 Temmuz 2013
Sorumluluk Davası Sonucunda Bağlı Şirket Pay
Sahiplerinin Ortaklıktan Çıkarılması
Giriş
Çıkar çatışmaları sadece çoğunluk ve azınlık pay sahipleri arasında yaşanmamakta, ekonomik
yoğunlaşmaların artmasıyla birlikte şirketler topluluğu içerisinde yer alan hâkim şirket ile bağlı
şirketin pay sahipleri arasında da gerçekleşebilmektedir. Öte yandan hâkim şirketin bağlı şirket
üzerindeki hâkimiyet hakkını hukuka uygun bir şekilde kullanması gerekmekte olup, aksi halde
bağlı şirketin pay sahiplerinin TTK m. 202/1/b hükmü doğrultusunda1 mahkemeye başvurarak
bağlı şirketin uğramış olduğu kayıpların tazmin ettirilmesini talep etme hakları bulunmaktadır.
Sorumluluk davası olarak isimlendirilen bu dava sonucunda aralarında davacı konumundaki bağlı
şirket pay sahiplerinin pay sahipliğinden çıkarılma sonucuna yol açan çözüm yollarına da
başvurulabilmektedir2.
Sorumluluk Davası
TTK m. 202/1/b hükmü doğrultusunda hâkim şirketin tazminat sorumluluğunun doğması ve bağlı
şirketin pay sahiplerinin sorumluluk davası açabilmeleri için hâkim şirketin; a) hâkimiyetini
hukuka aykırı bir biçimde kullanması, b) bağlı şirketi zarara uğratması, c) hâkimiyetin hukuka
aykırı kullanılması ile zarar arasında illiyet bağının bulunması ve d) bu zararın hâkim şirket
tarafından giderilmemiş olması gerekmektedir3.
Hâkim şirket, bağlı şirket üzerindeki hâkimiyetini hukuka aykırı kullanmasından kaynaklanan
kayıplarını tazmin etmek zorundadır. Diğer taraftan bağlı şirketi kayba uğratan iş ve işlemin, aynı
konumda bulunan bağımsız bir şirketin, şirketin menfaatlerini gözeten dürüst ve tedbirli
yöneticileri tarafından da yapılabileceği ortaya konulduğu takdirde, her ne kadar ilgili iş veya işlem
hâkim şirketin yönlendirmesiyle yapılmış olsa ve bağlı şirketi kayba uğratsa dahi, hâkim şirketin
denkleştirme borcu doğmaz ve hâkim şirket başkaca bir sorumluluk altına girmez4.
_________________________________________________________________
1 TTK 202/1(b) - Denkleştirme, faaliyet yılı içinde fiilen yerine getirilmez veya süresi içinde denk bir istem hakkı
tanınmazsa, bağlı şirketin her pay sahibi, hâkim şirketten ve onun, kayba sebep olan, yönetim kurulu üyelerinden,
şirketin zararını tazmin etmelerini isteyebilir. Hâkim istem üzerine veya resen somut olayda hakkaniyete uygun
düşecekse, tazminat yerine bu maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre, davacı pay sahiplerinin paylarının hâkim şirket
tarafından satın alınmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözüme karar verebilir.
2 Çelik, Aytekin, Anonim Şirketlerde Ortaklıktan Çıkarılma, 2. Baskı, Ocak 2012s. 278.
3 Okutan Nilsson, Gül, Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Şirketler Topluluğu Hukuku, Ağustos 2009, s. 327.
4 Okutan Nilsson, s. 261.
Ertuğrul Bayramoğulları
Avukat
+90 212 326 6868
[email protected]
www.gsghukuk.com
www.gsgattorneysatlaw.com
11 Temmuz 2013
Sorumluluk Davası Sonucunda Bağlı Şirket Pay
Sahiplerinin Ortaklıktan Çıkarılması
Diğer bir ifade ile davranışın özen ölçüsü çerçevesinde kalması, bir hukuka uygunluk sebebidir ve
hâkim şirket bakımından sorumluluğun doğmasını engeller (TTK m. 202/1/d)5.
Hâkim şirketin hâkimiyetini hukuka aykırı kullanmak suretiyle bağlı şirketi kayba uğratması,
sorumluluk davasının açılması açısından yeterli değildir6. Çünkü hâkim şirketin hâkimiyetini
kullanarak bağlı şirketi kayba uğratacak iş ve işlemlere yöneltmesi yasaklanmışken, hâkimiyetin
kullanılmasına getirilen bu sınırlama, bir koşulun yerine getirilmesi ile ortadan kalkmaktadır. Bu
koşul, bağlı şirketin uğradığı kaybın, “o faaliyet yılı içinde fiilen denkleştirilmesi veya kaybın nasıl
ve ne zaman denkleştirileceği belirtilmek suretiyle en geç o faaliyet yılı sonuna kadar, bağlı
şirkete denk değerde bir istem hakkı tanınması”dır (TTK m. 202/1/a). Denkleştirmenin bu şekilde
yerine getirilmesi, hâkimiyetin kullanılması yoluyla bağlı şirketin kaybına sebebiyet verebilecek iş
ve işlemlerin yapılmasına yol açılmasını hukuka aykırı olmaktan çıkarmaktadır7.
Usul
Sorumluluk davasını ancak bağlı şirketin pay sahipleri ve alacaklıları açabilmekte olup, bağlı
şirketin sorumluluk davası açabilmesi mümkün değildir8. Şirketteki pay oranlarına bakılmaksızın
bağlı şirketin her bir pay sahibi hâkim şirkete karşı sorumluluk davasını açabilir ve davanın karşı
tarafında hâkim şirket ve kayba neden olan yönetim kurulu üyeleri yer alır. Dava sonucunda
tazminata hükmedilmesi halinde bu tazminat bağlı şirkete ödenir (TTK m. 202/1/e, 555/1). Davada
görevli ve yetkili mahkeme hâkim şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret
mahkemesidir (TTK m. 202/1/e, 561/1). Hâkim şirketin merkezinin yurt dışında bulunması
halinde dava, bağlı şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde açılır. Bu
davanın, davacıların zararı ve sorumluyu öğrendikleri tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı
doğuran fiilin meydana geldiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde açılması gerekir.
_________________________________________________________________
5 TTK m. 202/1/d Gerekçe’si ; “...Hüküm, adaletin gereğidir. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan işlem ve
fiiller hâkimiyet ilişkilerinden doğmayıp da basiretli hareketin bir gereği olarak ortaya çıkıyorsa, maddenin
uygulanmasına imkân yoktur...”.
6 Çelik, s.313.
7 Okutan Nilsson, s. 281.
8 TTK m. 202 Gerekçe’si; “ ... Dava hakkı, şirkete tanınmamış, bunun yerine pay sahipleriyle şirket alacaklılarına bu
olanak sağlanmıştır. Bunun sebebi hukukî gerçekçiliktir. Çünkü şirketin bu davayı hâkim şirkete karşı açıp samimiyetle
izleyebileceği konusunda şüpheye düşülmüştür. Kökleşmiş uygulama da bu şüpheyi destekler niteliktedir. Ayrıca bağlı
şirket yönetim kurulunu, hâkim şirket ve yönetim kurulu ile karşı karşıya getirmenin doğru bir hukuk politikası
olmadığı inancı ağırlık kazanmıştır...”.
Ertuğrul Bayramoğulları
Avukat
+90 212 326 6868
[email protected]
www.gsghukuk.com
www.gsgattorneysatlaw.com
11 Temmuz 2013
Sorumluluk Davası Sonucunda Bağlı Şirket Pay
Sahiplerinin Ortaklıktan Çıkarılması
Fakat ceza zamanaşımının süresinin daha uzun olması halinde denkleştirme davasında da bu
zamanaşımı süresi uygulama alanı bulur (TTK m. 202/1/e, 560/1)9.
Ortalıktan Çıkarma
Sorumluluk davasının konusu, bağlı şirketin kayıplarının giderilmesi olmakla birlikte,
mahkemelere bunun ötesinde çeşitli çözüm yollarını uygulama yetkisi tanınmıştır. Bu doğrultuda
mahkemeler aralarında ortaklıktan çıkarılmanın da bulunduğu pek çok çözüm yolunu
uygulayabileceklerdir. TTK m. 202/1/b’ye göre davacı pay sahipleri bağlı şirketin kayıplarının
tazmini yerine payların hâkim şirket tarafından satın alınması veya duruma uygun düşen, kabul
edilebilir başka bir çözüm yolunun uygulanması talebiyle de mahkemeye başvuruda bulunabilirler.
Hâkim şirketle bağlı şirket arasındaki çıkar çatışmalarının çözümü konusunda duruma uygun
başka bir çözüm bulunamadığı hallerde ise, mahkeme, davacı pay sahiplerinin paylarının hâkim
şirket tarafından satın alınmasına karar verebilecektir. Hâkim şirketin hukuka aykırı
davranışlarının devamlılık taşıdığı ve söz konusu davranışların ortaklıktan çıkarma dışında farklı
çözüm yollarıyla giderilmesinin mümkün olmadığı hallerde çıkarma kararı verilmesinin daha doğru
olduğu kanaatindeyiz10.
Pay sahiplerine pay bedellerinin ödenmesi
Denkleştirme davaları sonucunda davacı pay sahiplerinin ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi
pay sahiplerinin sergilediği olumsuz davranışlarından ötürü değil, hâkim şirketin bağlı şirket
üzerindeki hâkimiyetini hukuka aykırı kullanmasından kaynaklanır. Dolayısıyla ortaklık çıkarılma
kararı bir yaptırım olarak uygulanmamalı, çıkar çatışmalarına çözüm bulmak amacıyla
başvurulmaktadır. Bu sebeple bu tür davalar sonucunda davacı pay sahiplerinin ortaklıktan
çıkarılmasına karar verildiği hallerde pay bedellerinin değerinin tam ve eksiksiz ödenmesi
gerekmektedir.
_________________________________________________________________
9 Çelik, s.315.
10 “ ... Pay sahiplerinin paylarının hâkim şirket tarafından satın alınması şeklindeki çözüm, somut olayda hakkaniyete
uygun düştüğü takdirde kabul edilebilir. Kayba sebebiyet veren iş veya işlemin niteliği gereği zararın hesaplanmasının
ve denkleştirmenin sağlanmasının mümkün olmadığı hallerde bu çözüm hakkaniyete uygundur. Örneğin şirketin
faaliyetlerinin adeta sona ermesine veya önemli ölçüde nitelik değiştirmesine yol açacak şekilde şirketin önemli
malvarlığı değerlerinin satılması, tesislerinin haklı sebep olmaksızın yenilenmemesi gibi durumlarda, şirketin uğradığı
zararın miktarının tespiti neredeyse imkânsız olabilir. Bu gibi hallerde, davacı pay sahiplerinin paylarının hâkim şirket
tarafından satın alınmasına izin vererek onları zarardan uzak tutmaya çalışmak, 202. maddenin öngördüğü bir
çözümdür...” Okutan Nilsson, s. 383
Ertuğrul Bayramoğulları
Avukat
+90 212 326 6868
[email protected]
www.gsghukuk.com
www.gsgattorneysatlaw.com
11 Temmuz 2013
Sorumluluk Davası Sonucunda Bağlı Şirket Pay
Sahiplerinin Ortaklıktan Çıkarılması
Payların satın alınmasına hükmedilmesi durumunda, davacı pay sahiplerinin tüm paylarının satın
alınması gerekir. TTK m. 202/1/b’de, payların satın alınmasının, aynı maddenin ikinci fıkrasında
öngörülen kurallara göre yapılacağı belirtilmiştir.
_________________________________________________________________
11 Okutan Nilsson, s. 385.
Ertuğrul Bayramoğulları
Avukat
+90 212 326 6868
[email protected]
www.gsghukuk.com
www.gsgattorneysatlaw.com

Benzer belgeler