Ekinciler Yat›r›m Menkul De¤erler Afi. Genel Müdürü Alp
Transkript
Ekinciler Yat›r›m Menkul De¤erler Afi. Genel Müdürü Alp
@EKOVITRIN_nisan_son.qxd 3/30/12 8:22 PM Page 142 RÖPORTAJ / ALP TEK‹NCE Ahmet DO⁄AN ÖZEL RÖPORTAJ YATIRIMCILAR PROFESYONEL DESTEKLE YATIRIM YAPMALI Ekinciler Yat›r›m Menkul De¤erler Afi. Genel Müdürü Alp Tekince, yat›r›mc›lar›n bireysel bazda yat›r›m yapmaktan ziyade profesyonel destekle yat›r›m yapmalar›n› tercih ettikleri vurgulad›. kinciler Yatırım Menkul Değerler AŞ. Genel Müdürü Alp Tekince, Türkiye’de artık bireysel yatırımcıların klasik bir borsa yatırım sisteminden ziyade bireysel portföy yönetimini tercih edecek hale gelmeleri gerektiğini ifade etti. Beklentilerinin bu yönde olduğunu kaydeden Tekince, “Sermaye piyasasının gelişeceği yüzde yüz. Türkiye’de çok ciddi bir potansiyel var, hala bu potansiyelin çok altındayız. Türkiye’deki hisse senedine sahiplik oranı gelişmekte olan ülkelerin bile altında görünüyor. Bunun artacağını düşünüyoruz. Reel anlamda şu anda faiz oranlarındaki gerileme hızlanma sürecine giriyor. Artık aracı kurumlar Türkiye’de sadece borsa işlemi yapmıyor. Finansal bir butik hizmeti veriyor. Çünkü, elimizdeki enstrümanlar o kadar çeşitli ki pariteden tutun altına, altından tutun yabancı vadeli işlemlere, Amerikan endekslerine kadar alıp satabiliyoruz” dedi. Tekince; Ekinciler Yatırım Men- E ÖZEL BANKACILIK MÜfiTER‹LER‹YLE YAKIN B‹R TEMASIMIZ VAR Ekinciler Yat›r›m Menkul De¤erler Afi. Genel Müdürü Alp Tekince, Yat›r›m fonlar›n›n 1995 y›l›ndan beri var oldu¤unu ifade ediyor. Tekince: “Bireysel portföy yönetimini ise yaklafl›k iki y›ld›r baflar›yla yap›yoruz. Bu alanda özellikle özel bankac›l›k müflterileriyle daha yak›n bir temas›m›z var. 142 EKOV‹TR‹N N‹SAN 2012 kul Değerler olarak müşterilerin bir bankada bulabileceklerinin çok ötesinde şeyleri Ekinciler Yatırım’da bulma imkanına sahip olduklarını kaydederek yatırımcıların bireysel bazda yatırım yapmaktan ziyade profesyonel destekle yatırım yapmalarını tercih etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Ekinciler Yatırım Menkul Değerler AŞ. Genel Müdürü Alp Tekince, Ekovitrin Editörü Ahmet Doğan’a çok önemli açıklamalarda bulundu. 1990’lı yıllarda kurulan Ekinciler Yatırım Menkul Değerler’i tanıyabilir miyiz? Ekinciler Grubu, öncelikle bir sanayi grubu. Sonuç olarak sanayicinin, Türkiye’deki iş adamının sorunlarını bilen; onların sevincini, üzüntüsünü paylaşan bir kültürden geliyoruz. 1990 yılında kurulmuş olmakla beraber sektörün en köklü şirketlerinden biriyiz. Grup olarak temel ürünlerimizden biri inşaat demiri üretiyor olmamız. Fakat üretilen bu demir, özel hu- @EKOVITRIN_nisan_son.qxd 3/30/12 8:22 PM Page 143 susiyeti olan bir demir türüdür. Burj El Arap, Ekinciler’in demir- çeliği ile yapılmış bir yapıdır. Dubai’deki Palmiye Adaları da keza Ekinciler’in demir-çeliği ile yapılmıştır. ABD’liler genelde elçilik ve konsoloslukların yapımında Ekinciler demir ve çeliğini tercih ediyorlar. DEPREME DAYANIKLI B‹R DEM‹R-ÇEL‹K ÜRET‹YORUZ Ekinciler Demir Çelik’in özelliği nedir? Depreme dayanıklı bir demir-çelik üretiyoruz. Bunun dışında grubumuzun inşaat şirketi de var. İnşaat şirketimiz daha çok ihtisas inşaatları yapıyor. Spor tesisleri, stadyumlar, bazı restorasyon projeleri gibi… Mesela, İstanbul’daki Feriye’nin restorasyonunu Ekinciler yapmıştı. ÖZ KAYNAK KARLILI⁄INDA SÜREKL‹ ‹LK 10’DAYIZ Ekinciler Yatırım Menkul Değerler AŞ. olarak farklılıklarınız nelerdir? Bizi diğerlerinden ayıran faktörler aslında birden fazla. Sektörde 90’a yakın şirket var. Ülkenin bu sektöründe öz kaynak karlılığında her zaman ilk 10’dayız. Öz kaynaklar açısından çok iyi bir noktadayız. Bunu yıllardır sürdürüyoruz. İstikrarlı bir şekilde gidiyoruz. Sektörde neredeyse birçok ilki gerçekleştirdik. Örneğin, yabancı yatırımcılarla çalışan ilk şirketlerdeniz. Dünyanın en ünlü sermaye piyasasındaki kurumsal oyuncuların çoğu şirketimizde müşteri olarak işlem yapıyordu. Fakat özellikle 2000’li yıllardan sonra biz sermaye piyasasındaki katma değerin ağırlıklı olarak portföy yönetiminde olduğunu varsayarak yatırım fonlarına ağırlık verdik ve yatırım fonumuzu yurt dışında pazarlama başarısı gösterdik. 2006-2008 yıllarında yatırım fonlarımızı Türkiye’de yerli yatırımcılar nasıl fon alıyorsa yabancılar da alır hale geldi. Bunun için İsviçre ve İngiltere’de bazı çalışmalar yaptık ve çok da başarılı olduk. HALKA ARZ KONUSUNDA DA ÇOK AKT‹F B‹R fi‹RKET‹Z Halka arzlar konusunda çalışmalarınız var mı? Halka arz konusunda da çok aktif bir şirketiz. 40’ın üzerinde halka arza katıldık. Bunların ikisinde lider, birinde eşlider olduk. Bizim en çok övündüğümüz ve gururlandığımız konu portföy yönetimi ve aktif yönetimi dediğimiz birikim yönetimi alanı oldu. Bu alanda büyümek bizim için en büyük hedef. Bu anlamda da biz kendi yatırım fonlarımızın dışında bireysel portföy yönetimimizi de başlattık. Kaç yıldır yapıyorsunuz bunu? Yatırım fonlarımız 1995 yılından beri var. Bireysel portföy yönetimini ise yaklaşık iki yıldır başarıyla yapıyoruz. Bu alanda özellikle özel bankacılık müşterileriyle daha yakın bir temasımız var. Özel bankacılık segmentinde çalışan müşterileri sermaye piyasasına kanalize etmek bizim açımızdan önemli bir misyon. Türkiye’de 7 şubede faaliyet gösteriyoruz. Şubelerimiz ağırlıklı olarak Akdeniz Bölgesi’nde. Bunun da tabi temel sebebi Ekinciler Demir-Çelik’in İskenderun’da kurulmuş olması. Kültürel ola- rak öyle bir alışkanlık olmuş. Zamanında şubeler hep Akdeniz’de kurulmuş. SEKTÖRDE EN ÇOK MÜfiTER‹ SAH‹B‹ OLAN 23. KURUMUZ Şubeleriniz nerelerde? Doğudan başlamak gerekirse Malatya, Gaziantep, İskenderun, Adana, Mersin, İzmir ve İstanbul’da. Sektördeki 90 kurumun içinde bankalar da dahil olmak üzere sektörde en çok müşteri sahibi olan 23. kurumuz. Bu da bizi çok gururlandırıyor. Çünkü sektörde en büyük sorun müşteri sayısının azlığıdır. Türkiye’de de aslında sermaye piyasası hala çok sığ, hala yatırımcı sayısında ciddi bir kısırlık söz konusu. Bu kısırlığın kırılması için uzun vadede yatırım yapmak, şubeleri kurup o şubelerin olduğu bölgelerde istikrarlı bir şekilde durmak, lokal bağlarınızı büyütmeniz gerekiyor. Yıllardır bu konuda istikrar sağladık. Hem personel yapımızda hem bilançomuzda istikrarımız var. Bu da uzun vadede her zaman meyvesini veriyor. EKOV‹TR‹N N‹SAN 2012 143 @EKOVITRIN_nisan_son.qxd 3/30/12 8:22 PM Page 144 RÖPORTAJ / ALP TEK‹NCE 13 milyon TL’nin üzerinde bir öz sermayemiz var “Yaklafl›k olarak 13 milyonun üzerinde bir özsermayemiz var. Aktif büyüklü¤ü arac› kurumlarda önemli bir kriter de¤il, bizi bu ba¤lamda bankalar gibi düflünmeyin. Burada önemli olan özsermaye karl›l›¤› aç›s›ndan ne noktada oldu¤umuzdur. Özsermaye karl›l›¤› aç›s›ndan genelde y›ll›k yüzde 20’ler civar›nda bir özsermaye karl›l›¤›m›z var. Özkaynağınız ve aktif büyük lüğünüz hakkında bir bilgi alabilir miyim? Yaklaşık olarak 13 milyon TL’nin üzerinde bir özsermayemiz var. Aktif büyüklüğü aracı kurumlarda önemli bir kriter değil, bizi bu bağlamda bankalar gibi düşünmeyin. Burada önemli olan özsermaye karlılığı açısından ne noktada olduğumuzdur. Özsermaye karlılığı açısından genelde yıllık yüzde 20’ler civarında bir özsermaye karlılığımız var. Bu, bankacılık seviyesi bile değil. Bankalar bunun çok aşağısında. Bankaların çok üstünde bir özsermaye karlılığıyla çalışıyoruz. Biz çünkü bankalar gibi mevduatı toplamıyor, bankalar gibi kredi vermiyoruz. Dolayısıyla muazzam bir özsermaye ihtiyacımız yok. Ama buna rağmen biz özsermayemizi yıllardır çok iyi noktalarda tutuyoruz. Bu sermayeyle sektörde ilk 20’lere giriyoruz. 6 B‹N AKT‹F MÜfiTER‹ 30 B‹N KAYITLI MÜfiTER‹ ‘En çok müşteri sayısı’ açısından 23. kurum olduğunuzu söylediniz. Peki toplamda kaç bin müşteriye hizmet veriyorsunuz? Şu an aktif müşteri sayımız 6 bin seviyelerinde. Kayıtlı müşteri sayımız 30 bin seviyelerinde. Bu 30 144 EKOV‹TR‹N N‹SAN 2012 bin müşterinin bir kısmı hisse senedinde işlem yapıyor, bir kısmı yatırım fonlarında, bir kısmı tahvil bonoda. Bizi yine diğer kurumlardan ayıran önemli özelliklerden biri de şu: Tahvil bono piyasası işlem hacminde aracı kurumlar arasında üçüncüyüz. Çok yoğun bir tahvil bono işlem hacmimiz var. Ödünç hisse senedi işlemlerinde biz genelde ödünç veren tarafız. Bu bazda da sektörde en çok işlem yapan beşinci kurumuz. Sizin bir de aktif olarak işlem yapan bireysel ve kurumsal kategoriniz var. Biraz bunlardan bahseder misiniz? Hisse senedi, alım-satım işlemleri Türkiye’de ağırlıklı olarak bireysel olarak yapılıyor. Bizim şubeleşmemizin temel nedenlerinde biri de bu. Bireylere daha iyi hizmet vermek. Kurum olarak da aynı zamanda beraber çalıştığımız kurumlar var. Bunlarla daha çok portföy yönetimi alanında çalışıyoruz. Yani bunlarda iş yoğunluklarından, odaklanma problemlerinden dolayı doğal olarak alım-satım yapmak konusuna ihtiyaç duymuyorlar. Portföy yönetimi çok daha yüksek bir katma değer sağlayan bir araç. Kurumsal müşterilerimize o ürünü daha çok tavsiye ediyoruz. Kurumsal müşterilere yatırım fonları da satılıyor. Geliflen iflletmeler piyasas› “Hisse senedi, al›m-sat›m ifllemleri Türkiye’de a¤›rl›kl› olarak bireysel olarak yap›l›yor. Bizim flubeleflmemizin temel nedenlerinde biri de bu. Bireylere daha iyi hizmet vermek. Müşterilerinize danışmanlık hizmetleri de veriyorsunuz. Bunu biraz açarak anlatır mısınız? İMKB’de Gelişen İşletmeler Piyasası adı altında bir piyasa kuruldu. Biz bu piyasanın üyesiyiz. Gelişen İşletmeler Piyasası’nın Türkiye’de çok ilgi yaratacağını düşünüyorum. Türkiye’de çok fazla küçük ve orta ölçekte işletme var. Bunların birçoğu halka açılma konusunda bilgi sahibi değiller. Son zamanlarda halka arz seferberliğiyle canlanan bir ilgi var. Bu ilginin buraya kanalize edilmesi yönünde bir hedefimiz var. Bu hedef doğrultusunda zaten Gelişen İşletmeler Piyasası’na üye olduk. Bazı şirketlere danışmanlık yaparak onların süreç içerisinde Gelişen İşletmeler @EKOVITRIN_nisan_son.qxd 3/30/12 8:31 PM “‹NTERNETTE YO⁄UN B‹R MÜfiTER‹ A⁄IMIZ VAR” İçinde bulunduğumuz dö nem hız dönemi, zamanı efektif kullanma dönemi. Bunun en iyi çaresi de internet. Ekinciler Yatırım olarak müşterilerinize internette ne gibi hizmetler sunuyorsunuz? Bizim işlem hacmimizin hemen hemen yüzde 25’i internet üzerinden gider. İnternette yoğun bir müşteri ağımız var. Müşterilerimizin yaklaşık yüzde 30’u internetten işlem yapıyor. Bu oran her geçen gün artıyor. İnternette verdiğimiz hizmetin bir okul hüviyetinde olması çok önemli. Biz internette müşterilerimize sadece işlem yapma platformu sunmuyoruz. Onlara mali analiz yapma imkanı da sunuyoruz. Sürekli güncel tutuğumuz bilgilerden müşterilerimizi mail yoluyla haberdar ediyoruz. Bu uygulamanın zamanla bize geri dönüşü çok oldu. Piyasası’nda halka arz edilmesini sağlayacağız. Amacımız bu… Bu bazlı teklifler vermeye de başladık. “EN ÇOK KAZANDIRAN 8.FONUZ” Yatırım fonlarınız hakkında bilgi alabilir miyim? İki tane yatırım fonumuz var. Biri B tipi değişken fon diğeri B tipi likit fon. Şu anda B tipi değişken fonumuz 1999-2000 arasında en çok kazandıran ilk 10 fon arasındadır. Gerçekten iyi bir performans var. Yönetim ücretlerinin düşürülmesiyle şu an bu performans daha da ortaya çıkmaya başladı. Nitekim bu yılın başından beri Ekinciler Değişken Fonu çok iyi bir noktada. Bu da bir ilgi sağlayacaktır yatırım fonumuza. Diğer likit fonumuz da zaten klasik bir li- Page 145 “fiu an aktif müflteri say›m›z 6 bin seviyelerinde. Kay›tl› müflteri say›m›z 30 bin seviyelerinde. Bu 30 bin müflterinin bir k›sm› hisse senedinde ifllem yap›yor, bir k›sm› yat›r›m fonlar›nda, bir k›sm› tahvil bonoda. Bizi yine di¤er kurumlardan ay›ran önemli özelliklerden biri de flu: Tahvil bono piyasas› ifllem hacminde arac› kurumlar aras›nda üçüncüyüz.” kit fon olma hüviyetinde. Şu anda onu da B tipi kısa vadeli tahvil bono haline getiriyoruz. Kısa vadeli tahvil bono fonu olunca doğal olarak daha fazla tahvile yatırım yapılacak. Tahvil bono yatırımla müşterilere daha fazla katma değer sağlayacak. Bu yöne doğru fonları odaklıyoruz. “EN ÇA⁄DAfi YATIRIM ENSTRÜMANI PORTFÖY YÖNET‹M‹” Şuan itibarıyla sizce en çağ daş yatırım enstrümanı nedir pe ki? Portföy yönetimi bence şu anda en çağdaş yatırım enstrümanlarından biri konumunda. Çünkü Türkiye’de bir borsadan herhangi bir hisse senedi alıyor olsanız bile bütün piyasaları izlemek zorunda- sınız. Son derece global parametrelerle çalışan bir borsa var. İşte biz bu noktada yabancı piyasaları, yurt dışında yıllarını geçirmiş, bu piyasalarda işlem yapmış, uzmanların raporlarına abone olarak bu abonelik sayesinde sağladığımız katma değerle bu portföyleri yönetiyoruz. Ve burada çok ciddi başarılar sağlamaya başladığımızı da eklemeliyim. Bunu müşterilerimiz de fark ettikçe artık giderek yayılan ve genişleyen bir çember haline geldi bu durum. Portföy yönetimi bence en çağdaş enstrüman, çünkü bir aracı kurumun katma değerini en net olarak gösterebildiği ürün bu. Portföy yönetiminde bize emanet ettiğiniz parayı biz yönetiriz, her unsuruyla biz ilgileniriz. Müşteriyi aylık raporlarla bilgilendiririz.. EKOV‹TR‹N N‹SAN 2012 145 @EKOVITRIN_nisan_son.qxd 3/30/12 8:31 PM Page 146 RÖPORTAJ / ALP TEK‹NCE “‹NTERNET YÜZÜNÜ TAMAMEN YEN‹L‹YORUZ” 2012’de internetle ilgili farklı bir uygulama olacak mı? Böyle bir yenilik var mı? Evet, internet yüzünü tamamen yeniliyoruz. Teknolojik olarak çok ilginç şeyler deneyeceğiz. Burada hem vadeli işlemler, hem borsa açısından çok cazip noktalar olacak; hem de hisse senedi müşterileri açısından çok cazip olacak unsurlar katacağız. Onları kattığımızda sanırım internet sitesi bayağı bir ön plana geçecek. “TÜRK ‹NSANINI ÇOK ‹Y‹ TANIMAK LAZIM” Menkul Kıymetler Piyasa sı’na yönelik Ekinciler Yatırım ve Menkul Değerler AŞ.’nin araştırma ve raporlar hazırladığından bahsettiniz ve bunları mail yoluyla müşterilere gönderdiğinizi de söylediniz. Buradaki araştırmaları neler üzerine, hangi alanlarda yapıyorsunuz? Türk insanını çok iyi tanımak lazım. Yerli yatırımcı çok okuyan bir yatırımcı kitle değil. Dolayısıyla bizim yaptığımız araştırma raporları biraz daha sonuca dönük. Yani müşteriye sadece işin özünü veriyoruz. Bir şirketin niye karlı olabileceği, niye zararlı olabileceği konusunda ana fikirleri veriyoruz. Detayları için de müşteri raporlara girebilir ama biz özeti zaten maille gönderiyoruz. Türk müşteri yapısında her zaman detaydan çok genel fikri almak çok önemli. Tabi finansal okuryazarlığın artması da gerekiyor. Bir mali analiz artık uzmanın yapması gereken bir şey değil. Bunu sıradan bir insan bile günlük hayatta farkında olmadan kendi bütçesi için bazı mali analizlerini kendisi yapabiliyor. Bunu şirketler için de insanların yapabilmesi lazım. Biz onu da internet sitemizde o platformu sunarak zaten sağlıyoruz. “AVRUPA’NIN TEMEL SORUNU REKABETÇ‹L‹K” AB ülkelerinde bir sıkıntı var. Şu sıra İspanya, Portekiz ve 146 EKOV‹TR‹N N‹SAN 2012 MERKEZ BANKASI ÇOK YALNIZ BIRAKILDI Hükümetin ve Merkez Bankası’nın politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Mali istikrar anlamında çok başarılılar. Ama Merkez Bankası çok yalnız bırakıldı. 2010 yılının Kasım ayında Merkez Bankası çok cesur girişimlerde bulundu, kredi artış hızını azaltmaya, finansal istikrarı kullanmaya yönelik adımlar attılar ama, BDDK buna ancak 2011’in Haziran’ında katıldı. Bu katı- özellikle de Yunanistan gibi ülke lerde. Haliyle kredi notları da düşüyor. Gelec ekle ilgili sizin öngörü nüz nasıl? Gelecekte nasıl bir AB’yle karşılaşabiliriz? Bu geliş meler Türkiye’yi nasıl etkiler? Global perspektifinde bakarsak Avrupa’nın temel sorunu rekabetçilik sorunu. Yani Avrupa’da çözülmesi en zor konu. Kuzey ülkelerinin tamamen yapısının ihracat odaklı yapıdan çevrilip tüketim odaklı yapıya dönüştürülmesi aslında kesin çözüm fakat çok zor. Bunun da uzun vadede olabileceği şüpheli bir konu. Bu yapılmadan lımdan sonra kredilerdeki azalma belirginlik kazandı. Bunun yanında Merkez Bankası’nın proaktif politikalarını destekliyoruz. Bu konuda hakikaten çok iyi gidiyorlar. Sermaye piyasası konularında daha katılımcı bir şeyler yaparlarsa daha iyi olur. İMKB’deki son organizasyon biraz yukardan dayatmaca bir biçimde oldu. Onun biraz daha demokratik biçimde olmasını tercih ederdik. da Avrupa’da sorunların hepsinin halının altına atılası dışında bir seçenek kalmıyor. İşte Avrupa Merkez Bankası’nın para basması sorunların şu anda ötelenmesi dışında bir şey değil. Ama bu, piyasalarda gerçekten bir doping havası yaratıyor ve yaratacak da. Şubat sonunda yapılacak Avrupa Merkez Bankası İhalesi’nde en az 400 Milyar Avro ile 1 Trilyon Avro arasında bir para yine piyasaya arz edilecek. Bunlar tabi piyasaya bir katkı sağlıyor ama, kalıcılığı konusunda da hepimizin bir şüphesi var. @EKOVITRIN_nisan_son.qxd 3/30/12 8:31 PM Page 147 EKONOM‹ YÖNET‹M‹M‹Z ‹Y‹ Avrupa’da kriz yaşanırken Türkiye piyasaları bu krizden etkilenmeyen bir süreç içine mi girdi? ‘Kriz bizi teğet geçmeyecek bile denildi’ sayın başbakan tarafından. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de kriz yönetimi aslında oldukça iyi yapıldı diyebiliriz ama, belki şöyle bir ihmalden söz edebiliriz. 2009 yılında Türkiye küçüldü. Çin’le karşılaştırarak söylüyorum bunu. Çin’i kriz hiç etkilemedi diyebiliriz. Çünkü Çin, krizin hiçbir sürecinde küçülme yaşamadı. Ama Türkiye çok ciddi bir küçülme yaşadı. Bunu unutmamak lazım. Eğer bu küçülmeyi biz yaşamasaydık hem çok daha ciddi bir dünya ticaretinden hem de dünya üretiminden çok daha büyük bir pay alıyor olabilirdik. Burada sadece kaçan bir fırsattan söz edebilirim. Ama bunun dışında ekonomi yönetimi iyiydi. En azından mali disiplinden taviz verilmemesi Türkiye’nin şu anki konforunu sağladı. Türk piyasasına sıcak para nereden geliyor, nerelere yatırılıyor? Piyasaları belirleyen sıcak para oyuncuları kimler oluyor? Şu anda sıcak para dediğimiz şey global… Muazzam bir likitle var ve bu likitlerin hepsini sıcak para olarak tanımlayabilirsiniz. Ben, şu anda Merkez bankaları’nın izlediği politikaların dünyadaki bütün paraları sıcak para haline getirdiğini düşünüyorum. Amerika’da faiz eğer şu anda 0,25 seviyesindeyse ve Avrupa’da da yüzde 1’ler seviyesindeyse; zaten dünyada bütün parayı siz otomatikman gelişmekte olan ülkelere doğru akıtmaktasınız. Bu süreç şu şekilde ancak tersine çevrilebilir: Kalıcı çözümler üretilirse gelişmiş ülkeler tarafından ki bu da çok zor. Avrupa’nın bu konuda çıkmazı var. Amerika’da da şu anda Amerikan Merkez Bankası belki dünyanın en büyük hedge fonu(kaldıraçlı fon) gibi muazzam bir kaldıraçla çalışıyor. Hal böyleyken zaten bütün para arzı gelişmekte olan ülkeler arasına doğru akıyor ve akacak da. Bu akışın önünde bazı engeller olma ihtimali var. O engelleri çok iyi aşmak lazım. Türkiye’nin o tuzağa düşmemesi lazım ki; Türkiye bence bu manada çok iyi gidiyor. Hem Merkez Bankası’nın sıcak paraya karşı uyguladığı politika, bazı noktalarda faiz bandı uygulaması sıcak parayı caydırıcı bir etki yaptı diyebiliriz. O manada Türkiye daha kontrollü gidiyor diyebilirim. “H‹SSE SENED‹NDE YÜZDE 60’LARIN ÜZER‹NDE YABANCI B‹R KATILIM VAR” Yabancı müşteriler Türkiye piyasasında daha çok hangi enstrümanlara yöneliyorlar? Daha çok kurumsal ürünlerimizi, yatırım fonlarımızı tercih ediyorlar. Kendi yönetimimizin altında olan portföyler onlar açısından daha cazip. Türkiye genelinde ise hisse senedini tercih ediyorlar. Şu anda tahvil bonoya giriyorlar. Hisse senedinde yüzde 60’ların üzerinde yabancı bir katılım var. Bu oran daha da yükselecek ama Türkiye, özel sektör halka açılmaları daha da ar- REPO FA‹ZLER‹NDE SEY‹R MERKEZ BANKASI POL‹T‹KALARINA BA⁄LI 2012 günlük işlemler ba zında ne gibi farklılıklara gebe olabilir? 2012’de öyle ciddi bir kriz beklemiyoruz. Bu nedenle İMKB işlem hacminde artış olacak ama bu sınırlı olacak. İşlem hacmi açısından bunu söyleyebilirim. Repo faizlerinde de seyir Merkez Bankası politikalarına bağlı. Orada muhtemelen bandın daralacağını düşünüyorum. Merkez Bankası faiz bandını daraltacak, daraltırsa da aşağı yönde bir daraltma olacak. Yani faizler 5.75’e yakınsamaya başlayacak. EKOV‹TR‹N N‹SAN 2012 147 @EKOVITRIN_nisan_son.qxd 3/30/12 8:31 PM Page 148 RÖPORTAJ / ALP TEK‹NCE tırarak yabancıların oranını yavaş yavaş biraz daha dengeleyecek. Halka açılmalar arttıkça yeni müşteriler gelecek. Yeni yatırımcılar girecek piyasaya. Onlar girdikçe sermaye piyasası da gelişecek, halka arzlar da gelişecek ve yatırımcı tabanı de genişleyecek. Şu anda yatırımcı tabanı çok dar. Küçük yatırımcılar size geldiklerinde onlara önerileriniz hangi doğrultuda oluyor? Öncelikli tavsiyemiz bireysel yatırım yapmaktan ziyade portföy yönetimine girmeleri konusunda oluyor. Portföy yönetimine girerlerse hem kendi işlerine odaklanırlar, hem de profesyonel kadrolar tarafından getiri maksimizasyonu sağlanır. Ayrıca uzmanlarımız her ay sonu portföy durumu hakkında kendilerini bilgilendirirler. Ama kendi başlarına işlem yapmak istiyorlarsa eğer, üç tane önemli tercih kriteri var. Birincisi, temettü ödeyen şirketler revaçta. Reel temettü ödeyen şirketler Türkiye’de daha yolun başındalar ve daha çok gelişecekler. Daha fazla temettü ödeyecekler. Buna yatırım yapabilirler. İkincisi, Türkiye’de şu anda ihracatçı şirketler bence çok daha avantajlı konumdalar. Geçen yıl iç piyasaya üretim yapanlar avantajlıydı, bu yıl ihracatçılar avantajlı. 148 EKOV‹TR‹N N‹SAN 2012 MARKA PR‹M‹ Nedeni ne peki? Nedeni şu: Avrupa bölgesinin tasarrufa girmesi ve Türkiye’nin ürettiği ürünlerde de ağırlıklı olarak marka priminin olmaması… Marka primi ödemediği için bu, Avrupa’nın işine geliyor. Türkiye’nin lojistik olarak hem yakın bir ülke hem de marka primi ödenmeyen ürünler satması şu anda Avrupa’nın ithalatta ilk akla gelen ülkesi durumunda. Eğer Uzak Doğu’dan ithalat yapmak isterse büyük ölçekli ithalat yapmak zorunda ki o zaman stok taşıması gerekir. Avrupalı ithalatçı stok taşımak istemiyor. Bu, Türkiye’nin en büyük rekabet avantajı. Dolayısıyla ihracatçıların biz çok daha büyük cirolara erişeceğini düşünüyoruz. Bireysel yatırımlarda ihracatçı şirketler ön planda olmalı. Üçüncüsü Türkiye’de çekirdek enflasyon manşet enflasyonu etkilemeye hemen hemen geçen yaz sonlarından itibaren başladı. Bu tüketici için kötü haber ama sanayici için iyi haber. Çünkü sanayici maliyetlerini fiyatlarına yansıtmaya başladı. Bu da sanayicinin karlılığını artıracak bir unsur. Bu kriterlere dikkat ederek yatırım yapabilirler. “YATIRIMIN ZAMANLAMASI ÇOK ÖNEML‹” Hisse senetleri, altın, repo, yatırım fonlarını 2012 için değerlendirir misiniz? 2012 yılında parasını değerlendirmek isteyenlere ne ler önerirsiniz? Bütün yatırım araçlarında zikzag olacak. Bundan sonraki 2-3 yıl içerisinde bu perspektifi hep göreceğiz. Bu yüzden portföy yönetimi daha anlamlı. Çünkü bütün piyasaları takip etmeniz gerekecek. Bütün bu çerçeve içerisinde hisse senetleri yatırımcılar için hep cazip olacak. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerde özellikle hisse senetleri piyasalarında cazibenin olacağını düşünüyoruz. Bu cazibe olacağı için de hisse senetlerine belli bir oranda yatırım yapılmasında fayda görüyoruz ama bu yatırımın zamanlaması çok önemli. Yani endeks 62 bindeyken bir hisse senedi alırsanız uzun süre bekleseniz dahi kar edemeyebilirsiniz. Ama 52 binlerden alırsanız çok daha farklı bir perspektif yaşayabilirsiniz. Şu anda endekste kar realizasyonlarına gireceğimiz bir zamana giriyoruz. Çünkü bilançolar açıklanıyor, bilançolar açıklandıktan sonra beklentiler bitiyor. Kar realizasyonu bitecek. Bundan sonra portfölyelerinin belli bir kısmında hisse senetlerini almalarını tavsiye ediyorum ama bu belli kısım yüzde 40’ı geçmemeli. ÖZEL SEKTÖR TAHV‹L P‹YASASI CANLANDI Geri kalanını ne yapmalılar? Özel sektör tahvil piyasasının canlandığını görüyorum. Özel sektör tahvillerinde de şu anda devlet tahvillerinin üstünde bir prim var. Örneğin devlet tahvilleri şu anda yüzde 9’lardaysa, özel sektör tahvilleri bunun üstüne 1,5 puan koyabiliyor. Faizden yaralanmak isteyen yatırımcı oradan da yararlanabilir. Altın, çok güzel bir araç. Çünkü, Çin’in altın talebinin ben çok uzun bir süre devam edeceğini düşünüyorum ve bu; altın fiyatlarını yukarıya çekecek.