UNIT – 5

Transkript

UNIT – 5

TEOG
UNIT – 5
IMPORTANT WORDS
USEFUL EXPRESSIONS
You don't have access to use the phone.
It is crucial to consume healthy food and avoid smoking in order to lead a healthier life.
Equal access to knowledge means equal opportunities in life.
Keep your comments to yourself. Let me do the talking.
Every one creates the thing they dream.
Alzheimer is a disease that affects many people, particularly the elderly.
Oscar doesn't know about his mother's death and he searches for her everywhere.
Are you alone in the universe or are you connected to anything?
I have trouble expressing my emotions.
The mind is the central point of yoga practice.
A member of the Fraternity is dead because of me.
People often think I am tactless and rude.
Google makes 2.5 billion searches per day.
It's not your responsibility to solve everything.
Thanks for the information. Really.
It doesn't matter. The woman's not interested in me. The woman rejected me.
There's someone I would like you to meet.
I'll wait for you. However long it takes, I'll wait for you forever.
Adapted from: www.voscreen.com
TEOG-Unit 5-Important Words
1
Click the link below to watch the videos…
http://www.voscreen.com/playlists/0e297426f5/teog-unit-5-important-words-1
1.
You don't have access to use the phone.
Telefonu kullanma iznin yok.
2.
Oh, I'm an accountant.
Ah, ben bir muhasebeciyim.
3.
You can get addicted to a certain kind of sadness.
Belli bir tür hüzne bağımlı hale gelebilirsin.
4.
Dyslexia affects up to one in five people.
Disleksi, insanların beşte biri kadarını etkiler.
5.
As the Buddha said, “Attachment is the root of all suffering.”
Buda'nın dediği gibi, "Bağlanma tüm acıların köküdür."
6.
It is crucial to consume healthy food and avoid smoking in order to lead a healthier life.
Daha sağlıklı bir yaşam sürmek için sağlıklı yiyecekler tüketmek ve sigaradan kaçınmak çok önemlidir.
7.
Have you noticed any changes in your husband's behaviour?
Eşinizin davranışlarında herhangi bir değişiklik fark ettiniz mi?
8.
A population chart of England in seventeen hundred looks like a pyramid.
1700 yılında İngiltere'nin nüfus grafiği bir piramit gibi görünüyor.
9.
Just checking.
Sadece kontrol ediyordum.
10. A: Check this out. B: What?
A: Şuna bak. B: Neye?
11. Check under the table. The closet, behind you.
Masanın altına bak. Bir de dolaba, arkandaki.
12. A: All right? B: No comment.
A: Tamam mı? B: Yorum yok.
2
http://www.voscreen.com/playlists/b8810cf4ef/teog-unit-5-important-words-2
1.
Equal access to knowledge means equal opportunities in life.
Bilgiye eşit erişim hayatta eşit fırsatlar anlamına gelir.
2.
Climate change is affecting all of us.
İklim değişikliği hepimizi etkiliyor.
3.
It is necessary for parents to avoid any conflicts when children are around.
Ebeveynlerin, çocukların yanında her türlü çatışmadan kaçınmaları gereklidir.
4.
Behaviour like that will not be tolerated in my prison.
Böyle bir davranışa benim hapishanemde tolerans gösterilmeyecektir.
5.
Keep your comments to yourself. Let me do the talking.
Yorumlarını kendine sakla. Bırak da konuşmayı ben yapayım.
6.
DNA confirmed. It's Jack.
DNA onaylandı. O Jack.
7.
Discover connections.
Bağlantıları keşfedin.
8.
The internet exists because we need to communicate.
İnternet iletişim kurmamız gerektiği için vardır.
9.
A: A beautiful campus. John, don't you think? B: Yeah, the brochure is great.
A: Güzel bir kampüs. Öyle değil mi, John? B: Evet. Broşür harika.
10. His classmates laughed at him and called him names because of this, and because he was
Jewish.
Bundan dolayı ve Yahudi olduğu için, sınıf arkadaşları onunla alay ettiler ve ona kaba lakaplar takarak
hitap ettiler.
11. Every one creates the thing they dream.
Herkes hayalini kurduğu şeyi yaratır.
12. She is extremely dangerous.
O, son derece tehlikeli.
3
http://www.voscreen.com/playlists/95f5685018/teog-unit-5-important-words-3
1.
You know, I grew up in Colombia. Colombia is a developing country where a lot of people
don't have access to the most basic needs.
Biliyorsunuz, ben Kolombiya'da büyüdüm. Kolombiya, çok sayıda insanın en temel ihtiyaçlara
erişimlerinin olmadığı, gelişmekte olan bir ülkedir.
2.
I understand what you're saying, and your comments are valuable, but I'm gonna ignore your
advice.
Ne söylediğini anlıyorum ve senin yorumların değerli ancak önerini gözardı edeceğim.
3.
Today, almost three billion people are connected.
Günümüzde neredeyse üç milyar insan birbiriyle bağlantılıdır.
4.
Alzheimer is a disease that affects many people, particularly the elderly.
Alzheimer, birçok kişiyi, özellikle de yaşlıları etkileyen bir hastalıktır.
5.
It was a tiny little brochure.
Minicik küçük bir broşürdü.
6.
But some of the most amazing things about dolphins are their senses of empathy, altruism,
and attachment.
Ama yunuslar hakkındaki en şaşırtıcı şeylerden bazıları, yunusların empati, yardımseverlik ve bağlılık
duyularıdır.
7.
Elephants create art by carefully choosing and combining different colors and elements.
Filler farklı renkleri ve ögeleri dikkatle seçerek ve birleştirerek sanat yaparlar.
8.
Humboldt discovered and understood the importance of these connections.
Humboldt bu bağlantıların önemini keşfetti ve yorumladı.
9.
Launch the downloads.
İndirmeleri başlat.
10. Listen to me, Derek. This is very dangerous.
Beni dinle, Derek. Bu çok tehlikeli.
11. Excuse me, all electronic devices must be turned off.
Afedersiniz, bütün elektronik araçlar kapatılmalı.
12. Oscar doesn't know about his mother's death and he searches for her everywhere.
Oscar annesinin öldüğünü bilmiyor ve her yerde onu arıyor.
4
http://www.voscreen.com/playlists/23af646206/teog-unit-5-important-words-4
1.
The World is more connected than ever.
Dünya her zamankinden daha fazla bağlantılı.
2.
The hospital that is near our house is equipped with modern devices.
Evimizin yakınındaki hastane modern cihazlarla donanımlıdır.
3.
Are you alone in the universe or are you connected to anything?
Evrende yalnız mısın yoksa herhangi bir şeyle bağlantılı mısın?
4.
Over 80% of small and midsize businesses are using mobile devices.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin %80'inden fazlası mobil cihazları kullanıyor.
5.
Don't just buy a new video game, make one. Don't just download the latest app, help design
it.
Sadece yeni bir video oyunu satın almayın, bir tane de siz yapın. Sadece yeni çıkan bir uygulamayı
indirmeyin, tasarlanmasına katkı yapın.
6.
A: Where are we going, Johnny? B: Everywhere.
A: Nereye gidiyoruz Johnny? B: Her yere.
7.
I have trouble understanding the expressions on people's faces.
İnsanların surat ifadelerini anlamakta güçlük çekiyorum.
8.
I have trouble expressing my emotions.
Duygularımı ifade etmekte güçlük çekiyorum.
9.
All reptiles are experts at saving energy.
Tüm sürüngenler enerji tasarrufunda uzmandır.
10. A: So you read my file. B: I made a few calls to London.
A: Demek dosyamı okudun. B: Londra'yla birkaç telefon görüşmesi yaptım.
11. Sit down, close your eyes and find some inner peace and harmony.
Oturun, gözlerinizi kapatın ve biraz içsel huzur ve uyum bulun.
12. You identify, predict, analyze and assess the forces of social change.
Sizler, sosyal değişim dengelerini belirler, öngörür, analiz eder ve değerlendirirsiniz.
5
http://www.voscreen.com/playlists/535ae32813/teog-unit-5-important-words-5
1.
In Islamic culture, geometry is everywhere.
İslami kültürde, geometri her yerdedir.
2.
A: You won't find a better place. B: I don't expect to.
A: Daha iyi bir yer bulamazsın. B: Bulmayı beklemiyorum.
3.
I find a fantastic connection between science education and global health.
Bilim eğitimi ile kürsel sağlık arasında harika bir bağlantı görüyorum.
4.
Are you confident that you can identify the people who want to harm me?
Bana zarar vermek isteyen insanları tespit edebileceğine emin misin?
5.
He is giving information to the FBI.
O, FBI'a bilgi veriyor.
6.
Fine day, Sunday. In my opinion, best day of the week. Why is that, Dudley?
Güzel gün, Pazar. Bana kalırsa, haftanın en güzel günü. Nedendir, Dudley?
7.
Communication is key, Elliot. Real human interaction.
İletişim kilit noktadır, Elliot. Gerçek insan etkileşimi.
8.
When I find out what's happening to the fish, I'll be back.
Balıklara ne olduğunu bulunca geri döneceğim.
9.
If I pay you now, you'll want more and more. No matter how much I give, you will inform the
police anyway.
Şimdi sana para verirsem gitgide daha fazlasını isteyeceksin. Sana ne kadar verirsem vereyim, yine de
polise ihbar edeceksin.
10. The mind is the central point of yoga practice.
Zihin, yoga egzersizinin merkez noktasıdır.
11. John, we have to continue our search.
John, aramaya devam etmemiz gerekiyor.
12. Do you remember when you first realized that your computer was more than just a monitor
and keyboard?
Bilgisayarınızın yalnızca bir ekran ve klavyeden fazlası olduğunu ilk fark ettiğiniz zamanı hatırlıyor
musunuz?
6
http://www.voscreen.com/playlists/ab6826246c/teog-unit-5-important-words-6
1.
Do you mind if I ask you a few questions? I'm looking for some information.
Birkaç soru sormamın bir sakıncası var mı? Bir kaç bilgi arıyorum.
2.
A member of the Fraternity is dead because of me.
Kardeşliğin bir üyesi benim yüzümden öldü.
3.
Numerous studies show that naps can improve the memory.
Birçok araştırma, kısa uykunun hafızayı geliştirebileceğini gösteriyor.
4.
Online crime is out of control.
İnternet suçları çığırından çıktı.
5.
I don't need hours, or days, or years. I only need seconds.
Saatlere ya da günlere veya yıllara ihtiyacım yok. Sadece saniyelere ihtiyacım var.
6.
A: There is a tiny problem. B: "Tiny." As long as it's tiny, who cares? A: Well, before I got the
password I erased him.
A: Minicik bir sorun var. B: "Minicik." Minicikse, kimin umurunda? A: Pekala, şifreyi almadan onu
bellekten sildim.
7.
Looks like a very personal story.
Çok kişisel bir hikayeye benziyor.
8.
It's private information. It could hurt him.
Bu, özel bir bilgi. Onu incitebilir.
9.
Fishing practice begins when the cubs are four months old.
Balık avlama alıştırmaları, yavrular dört aylıkken başlar.
10. l wanna help you, find a surgeon. l'm a researcher. l can find anyone.
Sana yardım etmek istiyorum, cerrah bulmana. Ben bir araştırmacıyım. Herhangi birini bulabilirim.
11. Research shows that 19 out of 20 people who attempt suicide will fail.
Araştırmalara göre intihara kalkışan 20 kişiden 19'u başarısız olacak.
12. People often think I am tactless and rude.
İnsanlar çoğu zaman patavatsız ve kaba olduğumu düşünüyor.
7
http://www.voscreen.com/playlists/199b99c838/teog-unit-5-important-words-7
1.
I'm responsible for the safety of this crew.
Bu ekibin güvenliğinden ben sorumluyum.
2.
Today, I want to share with you a simple idea.
Bugün sizinle basit bir fikri paylaşmak istiyorum.
3.
Google makes 2.5 billion searches per day.
Google günde 2.5 milyar arama yapıyor.
4.
People spend six hours a year searching for a cashpoint.
İnsanlar bankamatik bulmak için yılda altı saat harcıyorlar.
5.
For three years, I searched for the house he built.
Üç yıl boyunca onun inşa ettiği evi aradım.
6.
This company is one of the top software companies in the world.
Bu şirket, dünyanın en iyi yazılım şirketlerinden biri.
7.
State your name.
İsmini söyle.
8.
There's no right. There's no wrong. There's only popular opinion.
Doğru yoktur. Yanlış yoktur. Yalnızca genel kabul görmüş fikir vardır.
9.
The rule here is total silence.
Buranın kuralı tam bir sessizliktir.
10. He eats three chickens every day for breakfast, lunch, supper and dessert. That's twelve in
total per diem.
O her gün kahvaltıda, öğle yemeğinde, akşam yemeğinde ve tatlı olarak üçer tavuk yer. Bu da
toplamda günde oniki tane eder.
11. How does your smartphone know exactly where you are?
Akıllı telefonunuz tam olarak nerede olduğunuzu nasıl biliyor?
12. The brain can solve complicated problems.
Beyin karmaşık sorunları çözebilir.
8
http://www.voscreen.com/playlists/023541ff7b/teog-unit-5-important-words-8
1.
In the United States, only 3 million farmers are left.
Birleşik Devletler'de geriye sadece 3 milyon çiftçi kaldı.
2.
Video package is ready for upload.
Video paketi yüklenmeye hazır.
3.
Bob also has a web site.
Bob'un bir web sitesi de var.
4.
Now, I will try to achieve a trance state.
Şimdi, bir trans durumuna girmeye çalışacağım.
5.
Today there are already more than 33 million mobile, fixed and wireless internet services.
Günümüzde, daha şimdiden 33 milyondan fazla mobil, sabit ve kablosuz internet hizmeti vardır.
6.
It's not your responsibility to solve everything.
Her şeyi çözmek, senin sorumluluğun değil.
7.
Start looking for a job.
İş aramaya başla.
8.
What's more important than the safety of the American people?
Amerikan halkının güvenliğinden daha önemli olan şey nedir?
9.
I'd like to end on a personal note.
Kişisel bir notla bitirmek istiyorum.
10. I can feel my brain, the deepest parts of my memory.
Beynimi, hafızamın en derin yerlerini hissedebiliyorum.
11. Thanks for the information. Really.
Bilgi için sağ ol. Gerçekten.
12. A: Now you're being rude. B: Sorry.
A: Şimdi de kabalaşıyorsun. B: Özür dilerim.
TEOG-Unit 5-Useful Expressions
1
http://www.voscreen.com/playlists/90a5c768af/teog-unit-5-useful-expressions-1
1.
Would you like to come?
Gelmek ister misin?
2.
Frank, would you be interested in working with the FBI's Financial Crimes Unit?
Frank FBl'ın Mali Suçlar Şubesi'nde çalışmakla ilgilenir miydin?
3.
It doesn't matter. The woman's not interested in me. The woman rejected me.
Önemi yok. Kadın benimle ilgilenmiyor. Kadın beni reddetti.
4.
Steve, why don't you join us this time? Have a seat.
Steve, neden bu sefer bize katılmıyorsun? Otursana.
5.
A: You want some coffee? B: Yeah. Sure.
A: Kahve ister misin? B: Evet, elbette.
6.
Where are you going?
Nereye gidiyorsun?
7.
I'd like to meet her.
Onunla tanışmak isterim.
8.
Jimmy. There's someone I would like you to meet.
Jimmy. Tanışmanı istediğim biri var.
9.
A: Let's go fishing. B: Sorry, I can't. I'm busy.
A: Hadi balık tutmaya gidelim. B: Üzgünüm gidemem. Meşgulüm.
10. I don't have time.
Zamanım yok.
11. A: Did you want to start now? B: Why don't we finish the section first?
A: Hemen mi başlamak isterdin? B: Neden önce ilk bölümü bitirmiyoruz?
12. A: Where are you going? B: I left my number on your fridge. A: Come here. I want to tell you a
secret.
A: Nereye gidiyorsun? B: Numaramı buzdolabının üstüne bıraktım. A: Buraya gel. Sana bir sır vermek
istiyorum.
2
http://www.voscreen.com/playlists/537ec1d67f/teog-unit-5-useful-expressions-2
1.
Listen everyone. I want to tell you about Christmas Town.
Herkes dinlesin. Size Noel Kasabası'nı anlatmak istiyorum.
2.
I'm sorry but as of today you're fired.
Üzgünüm, ama bugün itibarıyla, kovuldun.
3.
Look. It's not in my nature to be mysterious. But I can't talk about it, and I can't talk about
why.
Bak. Gizemli olmak benim özümde değil. Ama ondan bahsedemiyorum ve nedeninden
bahsedemiyorum.
4.
Wish I could say yes, but I can't.
Keşke evet diyebilseydim, ama yapamam.
5.
A: I have a problem. B: Okay. What is it?
A: Bir sorunum var. B: Pekala, nedir?
6.
You got a problem with me, man?
Benimle bir problemin mi var ahbap?
7.
Can you help me?
Bana yardım edebilir misiniz?
8.
A: What did you do? B: What do you mean?
A: Ne yaptın? B: Ne demek istiyorsun?
9.
And this whole book, it doesn't just run on the iPad. It also runs on the iPhone.
Ve bu tüm kitap, sadece iPad üzerinde çalışmıyor. iPhone'da da çalışıyor.
10. A: What do you mean? B: I mean our partnership is untied.
A: Ne demek istiyorsun? B: Demek istediğim ortaklığımız sona erdi.
11. I have to go the library before it closes, but we'll talk about this later ok?
Kapanmadan önce kütüphaneye gitmeliyim, ama bunu daha sonra konuşacağız, tamam mı?
12. So, I'm going to help you and do my best to welcome you here again.
O zaman, sana yardım edeceğim ve seni burada tekrar ağırlamak için elimden gelenin en iyisini
yapacağım.
http://www.voscreen.com/playlists/a6576a8275/teog-unit-5-useful-expressions-3
1.
Hey. Be careful!
Hey. Dikkatli ol!
2.
How many people in this world do you trust?
Dünyada kaç kişiye güveniyorsun?
3.
A: How often do you see them? B: All the time.
A: Onları ne kadar sıklıkta görüyorsun? B: Her zaman.
4.
I mean. Look at him. He doesn't look so good.
Yani, ona bak. Çok iyi görünmüyor.
5.
Oh, come on, Buzz, I... Buzz, I can't do this without you. I need your help.
Hadi ama, Buzz... Buzz, sen olmadan bunu başaramam. Yardımına ihtiyacım var.
6.
I think I'm weak.
Zayıf olduğumu düşünüyorum.
7.
I think I'm in love with you.
Sanırım sana aşığım.
8.
Maybe I'll go crazy.
Belki de delireceğim.
9.
Oh! Never mind.
Ah! Boş ver.
10. Say hello to EDI. Now he's asleep. Let's wake him up. EDI, EDI.
EDI'ye merhaba deyin. Şu anda uyuyor. Hadi onu uyandıralım. EDI, EDI.
11. That's right. I'm studying to be a priest.
Bu doğru. Rahip olmak için okuyorum.
12. I'll wait for you. However long it takes, I'll wait for you forever.
Seni bekleyeceğim. Ne kadar sürerse sürsün, seni sonsuza dek bekleyeceğim.
3

UNIT – 5

Transkript

Benzer belgeler

Microsoft PowerPoint - FinansMerkezi mart 2011.ppt

19/09/16 - 25/09/16 Week 38 LIVE - TV