Saray 101. sayı - Bizturkmeniz.com

Transkript

Saray 101. sayı - Bizturkmeniz.com
8
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Ferrari sert yüzünü
ortaya çıkarıyor!
Saray-Ajanslar
Ferrari gelecek ay Frankfurt Otomobil Fuarı’nda
sergileyeceği otomobili 458 modelini tanıttı.
458 için çeşitli isimler arasında bir türlü tercih
yapılamamıştı. Monte Carlo, Scuderia, Stradale
gibi ünvanlar konuşulurken aracın adı Speciale
olarak tanımlandı.
Kaputun altında 4.5 litrelik V8 motor görev
yapacak. 1.290 kg ağırlınğında olan araç, 0’dan
200’e 9.1 saniyede ulaşabiliyor.
Pininfarina ile iş birliği yapan Ferrari, aerodina-
saray
Aşırı sıcaklar ruh
sağlığını bozuyor
mik olarak bir dizi farklılık ile karşımıza çıkıyor.
Aracın denge kaybı yaşadığı anlarda otomatik
olarak devreye giren ön ve arka kanatlar yerleştirilmiş.
Ferrari 458 Speciale modelinde aracın kayma
açısını da kontrol etme imkanına sahip bir sistemi devreye soktu.
Bu sistem otomobilin ürettiği tork miktarını çeşitli verilerle analiz ederek, iki tekerler arasında
denge sağlıyor ve bu sayede motor gücü eşit
şekilde tekerleklere yansıtmış oluyor.
Nokia 515 Satışa Sunuldu!
Akıllı telefon pazarındaki yoluna Windows
Phone 8’li Lumia ailesiyle devam etme
kararı alan Nokia, bir önceki işletim sistemi S40’ı kullanan “Nokia 515” modelini
satışa sundu.
Ürettiği akıllı modelleriyle yeniden popülerlik kazanan Nokia, kullandığı işletim
sistemi olarakWindows Phone 8’i seçmekte doğru bir karar verdiği açıkça ortada.
Akıllı telefon pazarında sahip olduğu yüksek konumla beraber kendini rekabetin
ortasında bulan Finlandiyalı marka, giriş
sınıfı olarak adlandırdığı “Nokia 515”i
satışa sundu.
Nokia’nın cep telefonu ürettiği zamanlardan kalma tuş takımlı tasarımıyla görünen
515, klasikleşen kasa görünümü, modernize edilerek günümüzün akıllı telefonları
görünümüne büründürmüş. 3.5G HSDPA
standartlarının bulunduğu cihaz, tek ve çift
sim kart seçeneklerinin bulunduğu iki ayrı
model olarak satılacak.
İrmik Helvası
Mis kokulu irmik helvasının üzerine bir top
da dondurma koyarsanız parmaklarınızı
yemeniz garanti
Malzemeler:
1.5 su bardağı irmik
- 100 gram tereyağ
- 1 su bardağı süt
- 1 su bardağı su
- 1 su bardağı + 2 çorba kaşığı toz şeker
- 1 avuç dolmalık fıstık
- 1 paket vanilya
Yapılışı:
İrmik, yağ ve fıstığı kısık ateşte 40-50
dakika kavurun. Renklerinin değişmesi çok
önemli. Ayrı bir kapta 1 su bardağı şekeri,
vanilyayı, soğuk sütü ve suyu karıştırın.
İrmiği kavurduktan sonra bu karışımı üzerine dökün. Kaynayıncaya kadar karıştırın.
Fokurdamaya başladığında kapağını kapatın ve suyunu çekmesi için biraz öyle kaynatın. Suyunu çekince 2 çorba kaşığı şekeri
serpip dinlendirin. Servis yapmadan önce
üzerine bir top dondurma koyabilirsiniz.
Saray-Ajanslar
Ruh Sağlığı Uzmanı Dr.
Melike Ceyhan Balcı, aşırı
sıcakların stres kaynağı
oluşturduğunu ve psikolojik
rahatsızlıkları tetikleyebileceğini söyledi.
Aşırı sıcakların insan psikolojisi üzerindeki etkilerine
değinen Dr. Melike Ceyhan
Balcı, bunaltıcı havalarla
birlikte insanların sinirlilik
düzeylerinin doruk noktasına ulaştığını söyledi.
Bununla da stresin zihinsel,
ruhsal ve hatta fiziksel açıdan sağlığı olumsuz yönde
etkileyen bir tehdit unsuru
haline geldiğini belirten Dr.
Balcı, “Bu yüzden stresi
kontrol altında tutarak hayatı daha üretken bir hale
getirmeliyiz” dedi.
Dr. Balcı, aşırı sıcaklarla
birlikte oluşan stresin kişide öfke, bıkkınlık, halsizlik,
tartışma, kavgalar, hatta
polisiye olaylara neden
olduğunu belirtti. Dr. Balcı,
“Stresle birlikte reflekslerde
meydana gelen zayıflama
ile ev, işyeri ve trafik kazalarında artış görülebilirken,
yeme, içme bozuklukları,
uykusuzluk, huzursuzluk,
iştah kaybı, aşırı yeme
eğilimleri, sigara ve alkol
kullanımının artması, konsantrasyon eksikliği, sürekli
yorgunluk gibi kişinin iş ve
sosyal yaşantısını son derece olumsuz etkileyebilecek belirtiler ortaya çıkabiliyor. Yoğun ve uzun süreli
stres altındayken dolaşım
sisteminde salgılanan adrenalin ve sinir hormonları
da kalp hastalıkları, yüksek
tansiyon, şeker hastalıkları,
bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sağlık açısından risk oluşturacak problemlere yol açabiliyor” diye
konuştu.
saray
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Kürdistan süper ligi Ekim’de start alacak
7
Saray-Erbil
Erbil Spor Kulübü salonunda yapılan kurada 2013-2014 sezonunda yer alacak takımlar belli oldu.
Yeni sezon Ekim ayının başında
start alacak. Kürdistan Futbol
Federasyonu Başkanı Sefin Kanabi, yeni sezonda güçlü maçlar
izlemek istediklerini söyledi. Kura
töreninde konuşan Kanabi, federasyon olarak ligin en iyi şekilde
yürümesi için ellerinden gelen
çabayı göstereceklerini kaydetti.
Teknik direktör Ömer Mecit artık Erbil’de yok
Saray-Erbil
Erbil teknik direktörü Ömer Mecit, takımının Irak liginde ardarda iki yenilgiye maruz kalmasından sonra istifa
etti.
Yönetim Mecit’in yerine Ekrem Salman’ı görevlendirdi.
Mecit Saray’a yaptığı açıklamada,
artık hiçbir takımın teklifini kabul
etmeyeceğini söyledi. Bir süreliğine
teknik direktörlüğünden uzak kalacağını ifade eden Mecit, kendini tahsile
vereceğini kaydetti.
Bilindiği gibi Ömer Mecit kaleci ve
teknik direktör olarak Erbil’e 22 yılını
vermişti.
Avrupa’da yılın oyuncusu belli oldu
UEFA, Avrupa yılın en iyi oyuncusu
olarak Bayern Münih’in Fransız yıldızı
Franck Ribery’i seçti.
UEFA Şampiyonlar ligi kura çekimlerinde Avrupa’da yılın oyuncusu da
seçildi.Cristiano Ronaldo, Lionel Messi
ve Frank Ribery aday olarak gösterildi.
Oylamaya Cristiano Ronaldo katılmadı.
2013 - 2014 sezonunda Avrupa’nın en
iyi oyuncusu, Bayern Münih’in Fransız
yıldızı Frank Ribery seçildi.
Bayern Münih’te bu sene Bundesliga
Şampiyonluğu, Avrupa şampiyonlar
Ligi Şampiyonluğu yaşayan Fransız
Milan ile Sneijder için
görüştü
futbolcu, 1987 - 88 sezonunda Altın
Ayakkabı Ödülü’nü alan Tanju Çolak
ve 2001-02 sezonunda Avrupa’nın En
İyi Futbolcusu Ödülü alan Cezayir asıllı
Fransız futbolcu Zinedine Zidane’dan
sonra Avrupa’da ödül alan üçüncü
Müslüman sporcu oldu.
Fenerbahçe’nin yerine APOEL Avrupa Ligi’nde
Saray-Ajanslar
UEFA, Avrupa
Ligi’ne Fenerbahçe’nin yerine hangi
takımın gideceğini
kura sonucu belirledi.
CAS’ın, Fenerbahçe’nin men edilmesi
kararını onamasının
ardından gözler,
UEFA’nın çekeceği
kuraya çevrilmişti.
Avrupa Ligi
Play-off’unda elenen takımların
katıldığı kuranın
sonucunda, Sarı-lacivertliler’in yerine
Avrupa Ligi gruplarına Kıbrıs Rum
Kesimi’nden APOEL
takımı katılma hakkı
kazandı.
APOEL Nicosia,
Play-off’ta Zulte Waregem’e elenmişti.
Galatasaray Sportif Direktörü
Bülent Tulun’un İtalya’da AC
Milan’la Wesley Sneijder için de
görüştüğü iddia edildi.
İtalyan ekibinin, Hollandalı yıldıza karşılık Ganalı Sulley Muntari
ile 5 milyon euro teklif ettiği ifade
edildi.
Tarafların 5 Eylül’e kadar tekrar
masaya oturacakları bildirildi.
AC Milan, daha önce de Ganalı
yıldızı Prince Boateng’i Galatasaray’a teklif etmiş, ancak Fatih
Terim bu oyuncuyu istememişti.
6
saray
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürü Geylan Altıparmak:
Particilik yapmak için değil, iş yapmak için burdayım
Saray-Röp
Türkmen Kültür ve Sanat
Genel Müdürü olarak atanan
Geylan Altıparmak ilk röportajını Saray’a verdi. Çalışmalarından söz eden Altıparmak,
“Türkmen yetkilileri, Türkmenevini kendi evleri gibi görsünler” dedi.
Saray: Yeni görevinize bir
süre önce başladınız. Gerçekleştirdiğiniz faaliyetler
hakkında bilgi verir misiniz?
G. Altıparmak: İlk ve çok
önemli icraatımız Türkmenevi’nin faaliyetlere açılmasıydı. Bu işi bakanlıktan onay
aldıktan sonra başardık.
Türkmenevi’ni tamir ettikten
sonra Ramazan’a girdik. Bu
ayda neler yapacağımızı
tartışmak için bakanlıkta bir
toplantı düzenledik. Aldığımız
karara göre; Türkmenevi’nde
festival düzenledik. Festivalde sini zarf, masa tenisi ve
tenis oyunlarının yanı sıra şiir
ve hoyrat gecesi düzenledik.
Festivale Erbil’in yanı sıra
Kerkük, Telafer, Tuzhurmatu
ve Altunköprü’den takımlar
katıldı. Yaklaşık 25 gün süren festivalde dereceye giren
takımları ödüllendirdik. Ödül
törenine Kültür Bakanı, parti
yetkilileri ve misafirler katıldı.
Ayrıca bir de bir iftar yemeği
verdik.
Ramazan’dan önce Türkçe
kursu açtık. Dil kursumuz
süreklidir. Kültür dil demek.
Türkmenler olarak bizim
dilimiz Türkçe’dir. Kimse
yanlış anlamasın biz Türklere
hizmet etmiyoruz, dediğim
gibi dilimize hizmet ediyoruz.
Örneğin okullarımızda Türkçe
okuyoruz ve müfredat Türkçe’dir. Gazetelerimiz bu dilde
çıkıyor. Örneğin Saray Türkçe ve Kürtçe çıkıyor. Dolayısıyla bu zengin kültürümüze
de hiçbir ücret ödemeden.
Hedefimiz Türkmen’e hizmet
etmektir.
Ayrıca futbol, voleybol ve
diğer spor sahalarımız var.
Türkmen gençleri burada oynayıp kendilerine müsabaka
düzenleyeceğiz. Başarılılara
top ve spor kıyafeti hediye
edeceğiz.
Türkmenevinde Türkmen
yayınlarına oda tahsis etmeyi
düşünüyoruz. Örneğin Saray
gazetesine bir oda verip yardım edeceğiz. Burası Türkmenevi olduğu için devlet
dairelerinin olmaması lazım.
Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürlüğü buradan taşınmalıdır. Müdürlük birkaç ay
sonra başka bir yere taşınaSaray: Yeni projeleriniz
cak. Türkmenevinde tamirat
nelerdir?
işi bittikten sonra faaliyetlere
G. Altıparmak: Türkmenebaşlanacak. Burası için bir
vinde “Türkmen” adında bir
müdür tayin edeceğim. Farksalon var. Türkmen grupları,
lı birlikler, gazete ve dergi
ses ve ışık sistemleriyle tam
donanımlı salonda toplantı ve merkezleri olacak. Halay ve
kongre düzenleyebilirler. Hem müzik ekipleri kurularak burahizmet ediyoruz.
İki Türkçe kursu açtık. İlkinde
sayın Esat Erbil görev yaptı.
İkincisinde ise kendim görev
yaptım. Kurstan 10 kursiyer
mezun olarak sertifika aldılar.
Sertifika törenine aralarında
Kürtlerin de bulunduğu çok
sayıda insan katıldı. Kürt
aileler, çocuklarının Türkçe
öğrendiği için bize teşekkür
ettiler. Ayrıca müzik kursu da
düzenledik. 15 müzikseverin
katıldığı kursta 3 öğretmen
görev yaptı. Kursta piyano,
keman ve saz enstrümanları
hakkında bilgi verildi. İki ay
sürecek olan kursa katılanlara enstrümanlar hediye edilecek.
da faaliyet yapacaklar.
Diğer bir odada ise milli
kıyafet ve eski eşya ve malzemeler sergilenecek. Ayrıca
açacağımız kütüphane bölümünde Türkmen eserleri
arşiflenerek korunacak.
Bahçeleri şiir geceleri ve
seminerler düzenleyerek
değerlendireceğiz. Tüm bu
faaliyetleri gerçekleştirdiğimiz
takdirde buraya gerçekten
Türkmenevi adını verebiliriz.
Yanlız Kürtlerin değil, hepimizin bayramı olan Nevruz’da 3
gün boyunca farklı faaliyetler
gerçekleştireceğiz. Yılda bir
milli Türkmen kıyafet giyeceğiz. Toplu sünnet törenleri
düzenleyerek mevlit okutacağız. Çocuklara sünnet kıyafeti
hediye edeceğiz. Sayın bakanın da uygun gördüğü düğün
törenleri düzenleyeceğiz.
Düğün masrafını biz karşılayacağız. Törende Türkmen
müziği çalınarak milli kıyafet
giyinecek. Ancak bu proje
daha onaylanmadı.
Saray: Farklı görüşlü birçok
Türkmen parti ve grup var.
Siz bunları nasıl toplayabilirsiniz?
G. Altıparmak: Burası bir
kamu kurumudur. Dolayısıyla parti gözüyle bakmamak
lazım. Tüm Türkmen gruplarıyla koordinasyon içindeyim.
Bu yer onların hizmeti içindir.
Örneğin Türkmen yetkililerini
uzun zamandır birlikte görmemiştik. Ancak Ramazan
festivalinde bunların hepsinin
yan yana oturduklarını gördük.
Bu bizi sevindirdi. Zaten hedef de budur. Bu durum bize
itibar sağlar. Ben particilik
yapmak için değil hizmet için
burdayım.
Türkmen yetkilileri misafir gibi
davranmasınlar, Türkmenevini kendi evleri gibi görsünler.
Türkmen Eğitimi Genel Müdürlüğünden duyuru
Türkmen Eğitimi Genel Müdürlüğü, fen fakültesi ve IT bölüm mezunu 9 öğretmene, Erbil’deki Türkmen liselerinde sözleşmeli tayin imkanı sağlayacaktır.
Adayların Latince harfleriyle Türkçe ders anlatmaları şart olarak koşulmaktadır.
Tayin olmak isteyenlerin Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Türkmen Eğitimi Genel
Müdürlüğü’ne başvurmaları gerekmektedir.
10 kursiyer sertifika aldı
Saray-Erbil
Türkmenevi’nde düzenlenen Türkçe kursu sona
erdi. 18.08.2013 günü düzenlenen törene kursiyerlerin aileleri, Kültür Bakanlığı temsilcisi, Türkmen
Kültür ve Sanat Genel
Müdürü ve siyasi parti ve
grup temsilcileri katıldı.
Yaklaşık iki ay süren
kurstan mezun olan 10
kursiyere sertifika verildi.
Kursiyerler güzel Türkçemizi öğrendiler.
Hayata dair
Genel kültür
Berivan Serhenk (*)
Genel kültür herkese
lazım. Hem toplum
içinde hem de özel
hayatta başarılı olabilmenin yolu kültürlü
olmaktan geçer. Bu
da okumakla ve bilgi
kaynağına ulaşmakla
olur. Kültürlü olmanın
ne sınırı var ne de
yaşı.
Etrafımızda bazı insanlar, kimi iktisadi
kimi siyasi kimi de
başka sebeplerden
okul okumadıklarını
veya okul tamamlamadıklarını öne sürebiliyorlar.
Ben bunu yersiz bir
bahane olarak görüyorum. Çünkü okumaktan ve öğrenmekten kaçmak çok ayıp
bir şey. Bilim adamları ve filozoflar bu düzeye okuyarak geldiler. Dolayısıyla günde
birkaç satır okumak
insanları ekonomik
olarak etkilemez veya
hapse düşürmez.
Teknolojinin jet hızıyla geliştiği bir dönemde yaşıyoruz. Ancak
yine de bazıları geçmişteki ekonomik
sıkıntıları öne sürerek
öğrenmediklerini iddia ediyorlar. Bunlar
ekonomik durumları
iyileşse de öğrenmek
istemiyorlar. Dolayısıyla bugün zengin
cahil sayısı kültürlü
fakir sayısının çok
altında.
Kültürlü olmak zengin
ve işadamlarının da
yararınadır. Bunların
çalıştıkları sektör hakkında bilgileri yoksa
iflas ve zarar ihtimalleri çok fazla olur.
Yani başka bir deyişle başarılı olmak için
okumak ve kültürlü
olmak gerekir.
(*) Parlamento Kürdistani Grup Üyesi
saray
5
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Şair Burhan Cahit’in hayatı ve edebi çalışması
Şirzat Şeyh Muhammet
Erbil Türkçe, Kürtçe, Arapça ve
Farsça şiir yazan birçok şaire
evsahipliği yapmış bir kenttir.
Erbil’de özellikle Arapça’da
“Muhammes” olarak geçen
beşlik tarzında şiirler yazan
birçok şair vardı. Bunlardan
Abdürrezzak Ağa, Yakup Ağa,
Şeyh Muhammet Esat Efendi,
Molla Muhammet Müfti, Nahid,
Kadı Reşat Müfti, Abdüccebar
Ağa Kani ve Burhan Cahit.
Burhan Cahit Erbil’in meşhur
şairlerindendir. Tanınmış şair
Abdüccebar Ağa Kani’nin
yeğenidir. Abdüccebar Ağa
Kani Kardeşlik Dergisi’nin 195.
sayısında büyük edebiyatçı ve
araştırmacı Ata Terzibaşı’na
Türkçe yazdığı mektupta, büyük
dedelerinin 4. Sultan Murat’ın
hamlesiyle Erbil’e yerleştiklerini,
dedesinin mesleğinin
Doğramacı olduğunu ifade
ediyor.
Abdurrahman Ağa’nın oğlu
Burhan Cahit 1918’de Erbil
Kalesi’nin Saray Mahallesinde
doğdu. Asil bir aile mensubu
olan şair Burhan’a Cahit
lakabını amcası Abdüccebar
Ağa Kani’nin verdiği deniliyor.
Daha çocuk yaştayken babasını
kaybeden Cahit’e annesi
bakmaya başladı. 1934’te daha
ilkokul ikinci sınıftayken annesini
de kaybeden Cahit, yetimlik
duygusuyla büyüdü. Okulu
bırakmak zorunda kalan Cahit’in
bu sıkıntılı yaşamını gören
amcası şair Kani, yeğeninin
durumunu anlatan bu şiiri
yazmıştır:
Sayenizde doldu sinem ulumi
gayibden
Mektebe gitsem bile üstadı
irşad eylerim
1944’te Kürt milli şair Dildar’la
dostane ilişkiler kuran Cahit
arkadaşıyla Kürtçe ve Türkçe
“Mulmi” şiirler yazdılar.
Ardından hiciv şiirler de
yazmaya başlayan Cahit, 25
yıl Kerkük’te yaşadı. Kerkük’te
uzun zaman kaldıktan
sonra Erbil’e dönen şair,
Kerkük’teyken tanınmış şairler
Hicri Dede, Muhammet Sadık
ve diğerleriyle güçlü ilişkiler
kurdu.
Ünlü Türkmen edebiyatçı, yazar
ve araştırmacı Ata Terzibaşı,
(Erbil şairleri) adlı eserinde
Cahit’in yazmış olduğu
aşağıdaki dörtlüğe yer veriyor:
Kataram
Ğamüe ğem kataram
Gahde bir ğem elinnen
Özüm bura ataram
Erbil’e döndükten sonra bir
süre Kale Camiinde kalan
Cahit, birgün Molla Efendi’nin
divanhanesine gider. Cahit,
Molla Efendi’ye bu şiiri okur:
Erbil’de birgün ben sarhoş idim
Kendimden geçüp çok behoş
idim
Molla Efendi şiiri duyar duymaz
Cahit’in elinden tutup camiiden
kovar.
Birgün Hanaka Camiindeyken
Şeyh Muhammet Saip
Nakşibendi, Cahit’in başından
geçen bir olayı bana anlatırken
şunları söyledi: “Hanaka
Camii yanındaki Hacı Mevlüt
Camiinde Şeyh Muhammet
Kadı, kendi akrabası olduğu
için Cahit’e bir oda tahsis etti
ve ona bir sandalye ve bir
masa aldı. Cahit burada bir
süre kaldı. Ardından odayı terk
ederek sandalye ve masayı
sattığı öğrenildi. Cahit çıkarken
odasının kapısı üzerinde Kürtçe
bir şiir yazar. Şiirde sandalye ve
masayı karnını doyurmak için
sattığını anlatır.
Şiirin Kürtçe orijinali şöyle:
Le hejmet zgi brsi
froştım mezü kürsi
Uzun zaman işsizlikten sonra
1965’te Aşgal Dairesinde tayin
olan Cahit evlenip Muhammet
ve Şehla adlarında iki
çocukları olur. 1985’te Ankava
Kütüphanesine tayini çıkan
Cahit, çileli bir yaşam sürdürse
de, şiir aleminde özel bir yere
sahiptir.
Kürtçe ve Türkçe çok ağır
şiirler yazan Cahit 1991’de 73
yaşında hayata veda etti.
Ünlü Türkmen edebiyatçı,
yazar ve araştırmacı Ata
Terzibaşı, (Erbil şairleri) adlı
eserinde Cahit’e de yer veriyor.
Cahit’in 14 yaşında hiciv şiirler
yazmaya başladığını ifade
eden Terzibaşı, Erbilli şairin
Namık Kemal, Fuzuli, Nesimi,
Sadi, Safi, Şeyh Rıza Talabani
ve diğer şairlerden etkilendiğini
yazar. Amcası Kani gibi
klasik şiirler de yazan Cahit,
kendisinden çok etkilendiği
büyük şair Fuzuli’nin bu şiirini
Kürtçe çevirdi:
Öyle sermestim ki idrak
etmezdim dünya nedir
Men kimem saki olan kim mey
ve sehpa nedir
Çok iyi bildiği Arap aruz
ölçüsünde şiirlerini yazan
Cahit’in ilk şiir kitabı 64
sayfadan oluşuyordu. Kitap
1957’de Kerkük’ün Terakki
matbaasında basıldı. Ardından
1979, 1983 ve 1985 yıllarında
Cahit’in yeni eserleri basıldı.
Şiir okuyan ve edebiyatla ilgilenen yok
Şair Burhan Yaralı: “Türkmenler şiir ve edebiyat konusunda fakirdir. Şairleri toplayan ve destekleyen kimse yok. Korkarım şu an hayatta olan şair ve edebiyatçıların yerini dolduranlar olmaz”
Saray-Erbil
Şiir ve edebiyata ilgi her geçen
gün daha da azalıyor. Şair
ve edebiyatçılar bu durumu,
dünyada gelişen teknolojinin
etkili olduğunu düşünüyorlar.
Facebook, internet ve cep
telefonu insanları şiir ve
edebiyatı takip etmekten
alıkoyuyor.
Erbil’in tanınmış şairlerinden
Serkevt Resul, “zaten şiir
okuyanların sayısı azdır” dedi.
Saray’a konuşan Resul, “Şiir
okuyanların sayısı eskiden
de azdı. Dolayısıyla okuyucu
sayısı azaldı demek doğrı
olmaz. Eskiden insanlar
zaman geçirmek için şiir
okumayı bir vesile olarak
kullanıyordu. Ancak şu
günümüzde zamanlarını
bilgisayar karşısında oturmak
ve internette sosyal paylaşım
sitelerini ziyaret ederek
geçiriyorlar” diye konuştu.
Aydınlanmak için insanların
dergi ve gazete okumak
yerine bilgisayarı ve elektronik
oyunları tercih ettiğini ifade
eden şair Resul, günlük
geçim sıkıntısının insanlar için
öncelik taşıdığını söyledi.
Şiir ve edebiyata ilginin
azalmasının geçici bir durum
olduğunu savunan Resul, şiirin
her zaman yerini koruduğunu
belirtti. Resul: “şarkı ve
türkünün kaynağı şiirdir.
Kayıt edebiyatın son on yılda
yazılı edebiyatın yerini almış
durumda” diye devam etti.
Türkmen şair ve yazar
Burhan Yaralı, yeni neslin
eski nesilden farklı olduğunu
düşünüyor. Eskiden insanların
şiir okuduğunu ve edebiyatla
ilgilendiğini dile getiren
Yaralı, insanların geceleri
şiir ve hoyrat okuyarak
geçirdiğini söyledi. Yaralı: “o
zamanlar özellikle Türkmen
Ocağında haftalık şiir geceleri
düzenlenirdi. Ancak şu
günümüzdeki yeni teknolojinin
etkisiyle şiir ve edebiyata fazla
zaman ayrılmıyor” dedi.
İnsanların şiir ve edebiyat
konusundaki ihtiyaçlarını
internette karşıladığına
dikkat çeken Yaralı, “sadece
şiir değil gazete ve dergi
okuyanların sayısında
da azalma söz konusu.
İnsanlar günlük geçimlerini
sağlamakla meşgul oldukları
için şiir okumaya zaman
bulmuyorlar. Ayrıca genç
şairler destek görmüyorlar.
Örneğin şiir yazmak için ilk
adımlarını atan genç bir şair,
şiirini gözden geçirmesi için
tecrübeli bir şaire gittiğinde
hemen reddediliyor. Sen
nerenin şairisin cevabını
alıyor. Halbuki gençlere destek
olunmalıdır” dedi.
Türkmenlerin şiir ve edebiyat
konusunda fakir olduğunu
ifade eden Yaralı, “şairleri
toplayan ve destekleyen kimse
yok. Korkarım şu an hayatta
olan şair ve edebiyatçıların
yerini dolduranlar olmaz.
Dolayısıyla Türkmen Kültür
ve Sanat Müdürlüğü gibi
kültürle ilgilenen çevreler yeni
nesillere şiir ve edebiyatımızı
tanıtmalıdır” diye konuştu.
Türkmen genç şair Ercüment
Terzi de Burhan Yaralı gibi
düşünüyor. İletişimde yeni
gelişen teknolojinin şiir ve
edebiyata ilgiyi azalttığını
ifade eden Terzi, facebook
ve twiter gibi sosyal paylaşım
sitelerini felaket olarak
niteledi.
Kültürlü olmanın şiir ve
edebiyat okumaktan geçtiğini
dile getiren şair Terzi,
“insanlar zamanlarını internet
karşısında geçiriyorlar.
Türkmenler olarak Erbil’de
kültürle ilgilenen birkaç
kuruluşumuz var. Edebiyatçı
ve Yazarlar Birliği, Türkmen
Kültür Cemiyeti, Türkmen
Kardeşlik Ocağı ve Türkmen
Kültür ve Sanat Müdürlüğü
gibi. Bu kuruluşların üzerine
büyük görevler düşüyor.
Aylık seminer ve şiir geceleri
düzenleyerek insanların ruh
gıdası olan şiir ve edebiyatı
tanıtmalı ve yaymalıdırlar”
diye konuştu.
4
saray
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Milyonerlerin kaptanı
* Ahenk Nakşibendi
Bu lakap, İngiltere’den Amerika’ya yola çıkan Titanic
gemisine kaptanı Edwar
Smith’e verilmiştir. Gemi
14 Nisan 1912 gecesi saat
11:40’ta bir buz dağına çarparak batmıştı.
27 Ocak 1850 tarihinde dünyaya gelen Kaptan Edwar
Smith 15 Mart 1912 tarihinde
vefat etmiştir.
Geminin batmasında sorumlu olarak gösterilen Smith,
Titanic’in hızını arttarak batmasına yol açmıştır. Ancak
vicdan azabı ve acı çekmemek için kendini suya atarak
ölümü tercih etmiştir.
Gemiden kurtulanlar Smith’in
Titanic’in tamamen batımından 7 dakika önce “Ben
gemiyle birlikte batarak karanlığa gömüleceğim” dediğini aktarıyorlar.
Robert Bilard’ın kitabına
göre; Smith saat 2:13’te vefat
etti. Ardından 7 dakika sonra
gemi tamamen battı.
Titanic iki bölümden oluşuyordu. Birinci bölümde zenginler ve sermayedarlar kalıyordu. Bu bölüm altın, kristal,
ipek ve koklu sabun ve şampuandan inşa edilmişti.
İkinci bölüm ise fakir ve işçilerin kaldığı bölümdü. Kabin
şeklinde inşa edilen her odada 4 yastık ve bakırdan yapılmış küçük bir lavabo vardı.
Misafirlerin erken yatması
için bölümden elektrik saat
sekizden itibaren kapatılırdı.
Parçaları 73 yıl sonra bulunan Titanic çok ilginç hikayelerle doludur. Bunlardan
İskandinav kökenli emekli
çiftin hikayesidir. Aralarında
yüzüklerinin de bulunduğu
eşyaları bulunan çift bir mektup bırakmıştı. Mektupta “Biz
bu yüzükle evlendik ve birlikteliğimizi sürdürdük ve bu
yüzükle öleceğiz” yazılıydı.
Halbuki kadın kurtulabilirdi.
Çünkü kadın ve çocukların
kurtulmasına öncelik tanınırdı. Ama yaşlı kadın bunu reddederek eşiyle birlikte ölmeyi
seçti.
Mektupta fotoğrafları da bulundu. Üzerinde “kısa da olsa
birlikte yaşadık ve ölümümüz
de birlikte olsun istiyoruz”
yazılıydı.
Amerika’da yaşayan İsveçli
bir işadamı, kısa bir süre için
anavatanına döndü. Adam
Amerika’ya dönüşü sırasında
yanına aldığı yüklü parasıyla
birlikte suya gömülerek öldü.
Geminin 9 kişilik orkestra takımı üyeleri felaket esnasında müzik çalarak yolcuların
moralini yükseltmeye çalıştılar. Mesajları ölümü müzikle
karşılamak olmuştu. Gemide
toplam 1495 kişi hayatını
kaybetti. Bunların çoğunu
fakir ve işçiler oluşturuyordu.
Çünkü bunlar geminin en alt
kısmında kalıyorlardı. Ölümlerin nedeni büyük derecede
soğuk suydu. Çünkü denizin
soğuk suyuna 20-25 dakika
dayanabilirdi.
Gemiden kurtulan bir yolcunun dediğine göre; kaptan
Smith bir çocuğu kendi eliyle
kurtararak küçük bir bota
taşıdı. Ardından Titanic’e geri
döndü. Smith’in öncelik genç
ve çocuklara tanınmalı dediği
ifade ediliyor.
Bence Smith’e milyonerlerin
kaptanı demek insafsızcadır. Çünkü eğer öyle olsaydı
kendini düşünecekti. Ancak
buna yanaşmadı ve ölümü
tercih etti.
73 yıl sonra anılarına ulaşılanlar kendilerini dünyaya
ölü olarak tanıttılar. Demek
ki eğer bir gemi tehlikedey-
se ve kaptanı sadık ise fakir
zengin ne fark eder. Çünkü
eğer batarsa hepsi batar...
* Milletvekili
1927’de çekilmiş Erbil Mutasarrıfı ve memurlarının fotoğrafı
Necat Yasin Neccar *
Bu fotoğraf 1927’de Erbil
Mutasarrıflık binasında çekilmiş. Fotoğrafta bacakları-
nı üst üste koyan Mutasarrıf
Ahmet Efendi ve memurları
görünüyor. Bir yanında Erbil
Kadısı Ahmet Muhtar diğer
yanında ise İdari Müfettiş
Mr. James oturuyor.
Erbil o zaman, 1921’de kurulan Irak’ın başkenti Bağdat’a bağlı bir vilayetti.
Erbil dönemin İngiliz idaresi
zamanında 1 Kasım 1919
günü vilayet statüsüne kavuştu. Bu tarihte Bağdat’taki
İngiliz yetkilileri tarafından
çıkan resmi kararla Erbil
vilayet oldu. Erbil’in vilayet statüsüne kavuşması
önerisi, kentin İngiliz yöneticisi Mr. Hey tarafından
Musul’un İngiliz yöneticisi
yüzbaşı Lachman’a sunuldu. Hey’in yanında dönemin
Erbil Belediye Başkanı Ahmet Efendi de vardı. Erbil o
zaman idari olarak Musul’a
bağlıydı.
Lachman’ın desteklediği öneri Bağdat’ta ikamet
eden Irak hakimi Mr. Welson’a sunuldu. İlk başta
öneriye sıcak bakmayan
Mr. Welson, sonra öneri
kabul eder.
Bu bizim için şunu gösteriyor ki Erbil İngiliz idaresi
döneminde hiç kalkınma
yaşamadı. Sadece kent direkt Bağdat’a bağlıydı. Ahmet Osman Efendi şehrin
ilk mutasarrıfı olarak seçildi.
Vilayet statüsüne kavuşan
Erbil’e Köysancak ve Ruanduz bağlandı.
Fotoğrafta yer alanlar şöyle:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
Ad
Ali Galip
Ali Pirot
Hamdi Hasan
Hasan Hayyat
Mr. James
Ahmet Osman Efendi
Ahmet Muhtar
Ali Paşa Doğramac
Reşit Efendi
Yahya Muhlis Beg
Bahaddin Davut
Efendi
Assaf Beg Rauf
Abdullah Efendi
Hikmet Efendi
Cemil Arif
Meçhul bir kişi
Hüseyin Efendi
Nuri Bavil Ağa
Abdülgani Efendi
Rifat Cemal
Taha Efendi
Reşit Efendi
Kureyş Efendi
Meçhul kişi
Meçhul kişi
Şeyho Efendi
Neşet Efendi
Salih Efendi
Tevfik Efendi
Şeyh Yunus Hasan
Efendi
Şeyh Muhammet
Abbas Efendi
Kadri Hasan
Faraç
Ömer Naci
Ünvan
Polis komiser yard.
Polis müdürü
Hakim
Sağlk müdürü
İngiliz idari müfettiş
Mutasarrf
Erbil kads
----Hazine muhasebecisi
Tahrirat müdürü
Tahrirat katibi
Not
Oturuyor
Oturuyor
Oturuyor
Oturuyor
Oturuyor
Oturuyor
Oturuyor
Oturuyor
Oturuyor
Duruyor
Duruyor
Tahrirat katibi
Tapu Müdürü
Tahrirat katibi
Tahrirat katibi
Polis muhasebecisi
Polis komiseri
Polis komiseri
Polis komiseri
İdari müfettiş katibi
Emlak memuru
Hazine müdürü
Baytar
----İdari kurye
Maliye katibi
Veznedar
İdari kurye
Nüfus müdürü
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
İdari kurye
Maliye katibi
Polis
Mutasarrfn hademesi
Tapu müdürü
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
Duruyor
saray
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Kota sistemi istemiyorlar
durumun ortadan kaldırılması
için kota sisteminin iptal
edilmesi gerektiğini ifade eden
Kürt yetkili, “Kota kaldırılırsa
belki Türkmen ve Hıristiyanlar
5 sandalyeden fazla elde
ederler” dedi.
Türkmen ve Hıristiyan
parlamenterlerini pasiflikle
suçlayan Osman, “Bu iki
grup temsilcileri bütçe
tartışmalarında da sessiz
kaldılar. Kendi haklarını bile
savunmadılar” diye konuştu.
Siyasi gözlemci Mesut
Abdulhalık, kotanın çok
hassas bir konu olduğunu
söyledi. Birçok ülkede etnik
sorun olduğuna dikkat
Saray-Erbil
Kürdistan parlamentosunda
Türkmen ve Hıristiyanlara
uygulanan kota sistemi
tartışma konusu olmaya
devam ediyor. Çoğu
gruplar kota sisteminin
kaldırılmasını isterken, bazı
gruplar sistemin Türkmen
ve Hıristiyanların çıkarına
olduğunu düşünüyor.
Türkmen Liberaller Cemiyeti
Başkanı Sami Şebek,
sistemin Türkmenlerin
çıkarına olmadığını söyledi.
Saray’a konuşan Şebek,
Irak’ın üçüncü Kürdistan
bölgesinin ikinci en büyük
unsuru olan Türkmenler’in
Türkmen Liberaller Cemiyeti
Başkanı: “Biz
küçük bir grup
değiliz ki bize
kota reva görülsün”
kotaya ihtiyacı olmadığını
kaydetti.
Türkmen yetkili, “Türkmenler
olarak eğer kendimizi Irak’ın
üçüncü Kürdistan bölgesinin
ikinci en büyük unsuru kabul
edersek o zaman kotaya tabi
olmamalıyız” dedi.
Şebek şöyle konuştu: “Şu
an Irakiye bloku Türkmen
Cephesine 5 sandalye
vermiş bulunuyor. Tabi
ki bu belli şartlar altında
oluyor. Ancak eğer kota
kaldırılırsa o zaman belki
3
Kürdistan koalisyonu bir takım
Türkmeni aday gösterecek.
Diğer listeler de keza. Bu
durumda Türkmen milletvekili
sayısında bir artış olur. Bu
Kürdistan parlamentosu için
de geçerlidir. Eğer burada
kota sistemi olmamış olsaydı,
belki bazı Türkmenler KDP,
KYB, Değişim Hareketi veya
İslami gruplarında adaylarını
koyacaklardı. Bu durumda
Kürdistan parlamentosunda
da Türkmen milletvekili sayısı
artardı”.
Kota sistemini reddeden
Şebek : “Biz küçük bir grup
değiliz ki bize kota reva
görülsün” diye konuştu.
Türkmen Demokratik Partisi
Başkanı Dilşat Çavuşlu, kota
sisteminin olumlu ve olumsuz
yanlarına açıklık getirdi.
“Eğer bir Türkmen aday bir
Kürt listesiyle seçime katılırsa
acaba 20 bin oy alabilir mi?”
diye sordu.
Değişim Hareketin’den bir
yetkili: “Türkmen ve Hıristiyan parlamenterler kendi
haklarını bile
savunmadılar”
Halihazırda kota sisteminin
iyi bir sistem olduğuna dikkat
çeken Çavuşlu, kotanın
yanında Kürt listelerinde de
Türkmen adayların olması iyi
bir gelişme olacağını kaydetti.
Türkmen yetkili: “Böylece iki
taraftan yararlanacağız” diye
konuştu.
Asuri Demokratik Hareketi
Başkanı ve eski parlamenter
Yonadım Yufus Kınna
kotayı savundu. “Ancak
listeler gösterecekleri
adayların kazanacaklarını
garantileyemezler” deyen
Kınna: “ Birinci dönem
Kürdistan parlamentosunda
kota sistemi yoktu. Ancak
Franso Hariri KDP listesi
üzerinden aday gösterildi ve
kazandı. Serkiz Ağa da öyle.
KYB ve Komünist partisinde
de Hıristiyan adaylar vardı,
ancak kazanamadılar” diye
konuştu. Yetkili, KDP ve diğer
listelerde Hıristiyan adayların
bulunmasını savundu.
Değişim Hareketi Türkmen
ve Hıristiyanlara yönelik
uygulanan kota sisteminin
kaldırılmasını istiyor. Kotanın
bazı gruplar tarafından
kullanıldığını ifade eden
Değişim Hareketi yetkilisi Sevil
Osman, Türkmen ve Hıristiyan
parlamenterler diğer grupların
kuyruğu olmakla suçladı. Bu
Siyasi bir gözlemci:“Her
ülkede uzlaşı
sistemi varsa
kotaya gerek
kalmaz” dedi
çeken Abdulhalık, “Vatandaş
ülkelerinde çoğunluk-azınlık
kriteri zarar veriyor. Ancak her
ülkede uzlaşı sistemi varsa
kotaya gerek kalmaz” dedi.
Şu şartlarda bölgede kota
sisteminin gerekli olduğunu
savunan gözlemci Abdulhalık,
bölgede siyasi sistemin
vatandaş sistemine doğru yol
aldığını kaydetti.
Bu sistemin etnik gruplara
zarar verdiğini ifade eden
Abdullah, “çünkü sayı olarak
azınlıklar parlamento ve devlet
kurum ve kuruluşlarında temsil
edilme şansları düşük olur”
diye konuştu.
Hükümetten yardım istiyorlar
Saray-Erbil
Kürdistan bölge
parlamento seçimlerine
hazırlanan partiler, seçim
kampanyası için tahsis
ettikleri para miktarını
medyayla paylaşmaya
yanaşmıyor.
Kürdistan Demokratik
Milliyetçi Birliği Başkanı
Gafur Mahmuri,
parti olarak seçim
kampanyasını ellerindeki
imkanlarla sürdüreceklerini
söyledi.
Saray’a açıklamada
bulunan Mahmuri,
kampanyada
harcayacakları büyük
para miktarını medyayla
paylaşmak istemediklerini
kaydetti.
Bölge yönetimini, düşük
bütçeye sahip partilere
yardım etmediği için
eleştiren Kürt yetkili,
yönetimi bu partilere
yardım etmeye çağırdı.
Türkmen Demokrasi
Hareketi Başkanı Karhi
Altıparmak, parti olarak
seçim kampanyası için
tahsis ettikleri parayı
medyayla paylaşmak
istemediklerini söyledi.
“Hükümet propaganda
yapabilmeleri için
partilere özel bir bütçe
tahsis etmeliydi” diyen
Altıparmak, seçim
kampanyasının yüklü bir
para gerektirdiğini belirtti.
Bütçesi düşük partilerin
büyük bir baskı altında
olduğuna dikkat çeken
Türkmen parti yetkilisi,
zengin ve medya
kuruluşlara sahip partileri,
düşük bütçeli partilerden
ayırmak gerektiğini
söyledi. Altıparmak,
“Ancak duracak değiliz,
elimizden geldiği kadar
çalışacağız” diye konuştu.
Reform ve Kalkınma
Listesi Başkanı Dr.
Muhammet Bazyani,
seçim kampanya
çalışmasının gizli olduğu
için bütçelerini açıklamak
istemediklerini söyledi.
Saray’a konuşan Bazyani,
seçim kampanyası için
tahsis ettikleri parayı
iyi hesapladıklarını
söyledi. Ancak bu parayı
açıklamaları halinde rakip
partileri etkileyeceğini
dile getiren Bazyani:
“eğer büyük bir para
harcadığımız öğrenilirse
rakip partiler daha çok
para harcayarak bizi
geçmek isterler” diye
konuştu.
Komünist Partisi seçim
kampanyası için henüz
bir miktar belirlemiş
değil. Parti yetkilisi
Ahmet Şervani, “Seçim
tarihi kesinleşmediği
için kafamız karışıyor ve
nasıl hareket edeceğimizi
bilmiyoruz. Bu da
hem partilere hem de
halka yapılan büyük bir
haksızlıktır” dedi.
Kürdistan İslami Cemaati
Seçim Masası Sorumlusu
İbrahim Muhammet
Aziz, seçim kampanyası
için henüz bir para
belirlemediklerini söyledi.
Ancak bazı ön çalışmalar
gerçekleştirdiklerini ifade
eden Aziz, bu çalışmaların
büyük kısmını kendi
yayın organları yoluyla
yürüttüklerini kaydetti. Aziz
“Maddi gücümüz sınırlı”
dedi.
Yetkili, hükmetten partilerin
seçim kampanyasında
harcadığı paraları
karşılamaya çağırdı.
Saray konuyla ilgili olarak
KDP yetkilisi Hasro Goran
ve KYB yetkilisi Şorış
İsmail’e temas kurmaya
çalıştı. Ancak iki yetkili
telefona çıkmadılar.
2
saray
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Erbil Türkmen Listesi Başkanı Şerdil Tahsin:
Geçmişteki vaatleri yerine getirmemiz, listemizin dürüstlüğünü kanıtlıyor
Saray-Erbil
Erbil Türkmen Listesi
Başkanı Şerdil Tahsin, seçim
vaatlerini yerine getirdiklerini
belgelerle kanıtladı. Saray’a
röportaj veren Tahsin, Kürt
partilerin Türkmen listelerine
karıştığı yönünde yapılan
söylentileri reddetti. Tahsin:
“Kürt partileri, hiçbir listeye
destek vermeyecekleri ve aynı
mesafede olacaklarına dair
bize söz verdiler” dedi.
Saray: Türkmenler için geçen
4 yıllık parlamento döneminde
neler başardınız?
Ş.Tahsin: Hem halkımız
hem şehrimiz için geçen 4
yıllık parlamento döneminde
bir takım kazanım elde
ettik, önerilerde bulunduk.
Halkımıza bulunmuş olduğum
vaatlerin büyük kısmını yerine
getirdiğimizi diyebilirim.
Bunların en önemlisi Türkmen
Kale Kulübü için bir saha
istemekti. Şimdi saha hazır ve
duvarları tamamlandı. Şimdi
ise kulübe bir bina istiyoruz.
Ayrıca Türkmen bayramı
için özel bir günün tahsis
edilmesini, şeref kıtasına
Türkmen kıyafeti giymiş
iki polisin atanmasını da
talep ettik. Parlamentoya
anayasanın dönmesini talep
eden tek Türkmen taraf biziz.
Anayasada tadilat yapılarak
Türkmenlerin ikinci unsur
olarak kabul edilmesinin
içermesini, kilik görevlerin
birisinin Türkmenlere
verilmesini, milli marş ve
bölge bayrağına Türkmen
sembolünün eklenmesini,
parlamento tablosunda
Türkmence de yazılmasını,
yeni inşa edilen mahallelerin
Hanaka ve Arap gibi orijinal
adlarının verilmesini de talep
ettik.
Söz verdiğim gibi maaşımın
bir bölümünü fakir ailelere
tahsis ettim. Şehit yasasına
Türkmen şehitlerinin de
eklenmesini talep ettim.
Süleymaniye il meclisinde Kifri
Türkmenlerinin kotayla temsil
edilmesini talep ettim. Talebim
reddedilince parlamento
salonunu terk ettim. Yasa
parlamentoya tekrar gelirse
benzer tavırlar takınacağım.
Spor için de çok uğraştım.
İlk yılımda bazı arkadaşların
çabasıyla spora 10 milyar dinar
tahsis edilmesini sağladık.
Bu Kürdistan bölgesinde bir
ilkti ki spora böyle büyük bir
para tahsis edilsin. Ertesi yıl
başbakanla toplanarak bu
miktarı 18 milyara çıkarttık.
Sayın Neçirvan başbakan
olduğunda yine 12 milyar
tahsis edildi. Bu para
sporculara avans olarak
kullandırılacak.
Kısacası şehrimiz ve
halkımızın yararına ne varsa
yaptım. Parlamento dışında
da faaliyetlerim oldu. Şahsi
ilişkilerimi kullanarak yetkililerle
görüşmek suretiyle halkın
işlerini kolaylaştırdım.
Sayın bakanımız da çok çalıştı.
Bakanlığa bir takım Türkmen’i
tayin ettirdi. Türkmen işadamı
ve tüccara yardımcı oldu.
Listemiz Doğramacı Vakfı’nın
yardımıyla bir takım okul ve
anaokulunun tamirini üstlendi.
Bunların malzeme, servis ve
öğretmen ihtiyaçlarını karşıladı.
Bilkent Koleji her yıl çok sayıda
Türkmen öğrenciye ücretsiz
eğitim olanağı sağlıyor. Erbil
Kliniği ayırım yapmaksızın
her gün vatandaşlara sağlık
hizmetleri veriyor. Yurtdışında
hastalara tedavi olanağı
sağlıyor. Liste olarak Türkmen
bölgesinde bulunan Telafer,
Kerkük ve Tuzhurmatu’daki
terörzedelere ve Suriye’de
savaştan kaçanlara yardım
gönderdik. Bu konuda bize
kolaylıklar sağlayan Erbil
valisine ve Erbil kaymakamına
teşekkür ediyoruz. Bir sonraki
dönem için bunun fazlasını
yapacağız. Geçmişteki vaatleri
yerine getirmemiz, listemizin
dürüstlüğünü kanıtlıyor.
Listemizde yer alan adayların
hepsi diplomalı olup geniş bir
tabana sahipler. Bu da bizim
için iftihar yeridir.
Saray: Listeniz bu seçimde kaç
sandalye elde eder?
Ş.Tahsin: Buna millet karar
verecek. Halkımıza hizmet
konusunda Erbil Türkmen
Listesi Konseyindeki
arkadaşlarımız durmadan
çalışıyorlar.
Saray: Başbakan Neçirvan
Barzani Türkmenler için nelere
imza attı?
Ş.Tahsin:Türkmen
grupları olarak başbakan
ve yardımcısı ile 2 kez
görüştük. Taleplerimizi yerine
getireceklerini söylediler.
Ancak bizden tek ses
olmamızı istediler. Türkmen
Ocağı girişimde bulunarak
Türkmen gruplarını topladı.
Ancak bazı grup toplantıya
gelmediler.
Bu grupların tek ses
olmaması bize zarar verdi.
Çünkü her grup gizlice
davranarak görevleri kendine
istedi. Başbakan sözünde
duruyor durmasına. Ancak
kabahat bizde. Örneğin 4
parlamenterin imzasıyla bir
kişiyi, uzun zamandır boş
kalan Türkmen Sanat ve
Kültür Müdürü olarak tayin
ettik.
Saray: Erbil il meclis seçimleri
için hazırlıklarınız ne seviyede?
Ş.Tahsin:Adayları olmadığı
için bazı gruplar bu seçime
katılmayabilir. Ancak aday
olabilmek için bizimle birçok
insan temas kuruyor. Aday
sayımız çok fazla olduğu
için il seçimlerine iki listeyle
katılabiliriz. Listelerin biri
bağımsız olacak.
Saray: KDP ve KYB’nin Türkmen listelerine yaklaşımı
nasıldır?
Ş.Tahsin:Kendileriyle
görüştüğümüz Kürt yetkilileri,
hiçbir listeye destek
vermeyeceklerini, kimseye
liste kurdurmayacaklarını ve
aynı mesafede olacaklarını
söylediler. Çünkü bu seçim
önceki seçimlerden farklı
olacak. Örneğin o zaman nasıl
çalışacağımızı bilmiyorlardı.
KDP ve KYB yetkilileri,
çalışmalarımızı ve Kürdistan’ın
hayati meselelerini nasıl
savunduğumuzu takdir ettiklerini
ilk ağızdan bize ifade etmişlerdi.
Türkmen Cephesi Başkanı Erşet Salihi:
Kerkük valisi ile birçok sorun yaşıyoruz
Saray-Röp
Türkmen Cephesi Başkanı
ve parlamenter Erşet Salihi,
Kerkük valisi ile yaşadıkları
sorunları anlattı. Saray’a
röportaj veren Salihi, valinin
Türkmen vatandaşların kamuda
atanmasına zorluk çıkardığını
kaydetti. “Türkmenleri mezhep
temelinde bölmeye çalışan
parmaklar var” diyen Salihi,
Tuzhurmatu işlerini Münir
Kafili’nin yürüttüğünü söyledi.
Saray: Neden bugüne kadar Ali
Haşim’in yerine birini atamadınız?
Salihi: Kuşkusuz ki Tuzhurmatu
bizim için çok önemli. İlçedeki
teşkilatımız ne zaman birini
belirlerse ve siyasi büro kabul
ederse o zaman Ali Haşim’in
yerini dolduracağız. Halihazırda
Tuzhurmatu işlerini siyasi büro
üyesi Münir Kafili yürütüyor.
Saray: Kerkük valisi ile sorun
yaşadığınız deniliyor. Sebep
nedir?
Salihi: Kürtlere yönelik iyi
yaklaşımlar gösterdik. Böyle
bir şeyi onlardan da bekliyoruz.
Kerkük valisi ve diğer tarafların
iyi niyetini bekliyoruz. Vali KYB’yi
değil Kerkük’ü temsil ediyor.
Bu kent Kuzey Irak yönetimine
değil merkez hükümete
bağlıdır. Vali ile sorunumuz
çok yönlüdür. Vali Bağdat’ın
Türkmen vatandaşların atama
kararlarını uygulamıyor. Ancak
atananların çoğu Kürt ise hemen
kararları uyguluyor. Bir diğer
sorun Türkmen tarım arazileriyle
ilgilidir. Vali bu arazileri belediye
bakanlığının yatırım planları
kapsamında değerlendiriyor.
Ancak plana Kerkük il meclisi
onay vermiyor. Dolayısıyla planı
valinin de reddetmesi gerekir.
Çünkü Türkmenler de karşıdır.
Bir başka sorun da Kerkük’te
Salihi: Kongrenin
düzenlenmesini en çok ben
istiyorum. Medya olarak bu
konuyu işlemeniz gerekir.
En yakın zamanda Türkmen
meclisinin teşkil edilmesini ve
milli kongrenin yapılmasını
gündeme getirin. Türkmen
sorununu mezhep sorunu
olarak göstermeye çalışanlar
var. Buna karşı çıkarak
sorunun milli sorun olduğunu
göstermemiz lazım.
Saray: Türkmen medyası neden zayıftır?
Salihi: Genel olarak Türkmen
medyası iyi bir durumda
değil. Bu medyanın yeniden
yapılandırılarak gelişmesi
gerekir. Geçtiğimiz aylarda
peşmerge varlığıdır. Kerkük’te İstanbul’da çalışmalarını
tamamlayan Türkmen basın
ortak bir yönetim istiyoruz.
Ancak vali bize dönmeden son konseyinin yeni yönetiminden
günlerde kente 6 bin peşmerge Türkmen medya kuruluşları ve
partileriyle derhal bir toplantı
getirtti. Bu davranış yasalara
düzenleyerek konuyu ele
aykırıdır. Vali Bağdatlıların
almasını talep ettim.
kente girişini kabul etmezken
Türkmen Cephesine bağlı
peşmerge getirttiyor. Umarız
medya kendi imkanlarıyla
Kerkük valisinin bu hareketi,
çalışıyor. Haftalık bir gazetemiz
KYB’nin değil kendi şahsi
ve lokal bir televizyonumuz
görüşü ve davranışıdır. Bu
var. Bunlar az imkanlarla
konuda önümüzdeki günlerde
KYB yetkilileriyle görüşeceğiz. çalışıyorlar. Eğer bütçemiz
arttırılırsa medyamıza da iyi bir
Saray: ITC ne zaman kongre
para tahsis ederiz.
düzenleyecek?
Saray: Şayet Irak hükümeti
size bütçe tahsis ederse, kabul
eder misiniz?
Salihi: Bütçeyi Irak
hükümetinin bir parçası olarak
kabul ederiz. Kürt idaresi
genel bütçeden %17’lik bir pay
alıyor. Bu bütçeden bir payın
Türkmen bölgelerinin tamirine
harcanmalıdır.
Saray: Türkmen Cephesinde
mezhep sorunu var deniliyor.
Örneğin son seçimlerde Şii
Türkmenler ITC’ye değil Şii
partilere oy verdiler?
Salihi: Bizde böyle bir
sorun söz konusu değildir.
Tüm teşkilatlarımız ve
sempatizanlarımız bize oy
verdiler. Sadece Kerkük’te
60 bin oy aldım. Dakuk’tan,
Tuz’dan Beşir’den ve
Taze’den oy aldım. Bana oy
verenler mezhep değil milli
kimliklerini düşünerek hareket
ettiler. 2005 seçiminde böyle
bir şey olmuş olabilir. Ancak
bundan sonraki yıllarda bu
tamamen ortadan kalktı.
Çünkü ITC’nin Türkmen milli
iradesinin gerçek temsilcisi
olduğu kanıtlanmıştır.
Ancak Türkmenleri mezhep
temelinde bölmeye çalışan
parmaklar var.
Erbil Türkmen Listesi Başkanı 21 Eylül›de
gerçekleşecek parlamento seçimini
değerlendirdi
....2
Sayı:101
31 Ağustos 2013
Türkmenleri Şii-Sünni olarak
ayırmak istiyorlar
2
Şair Burhan Cahit›in edebi
çalışması
Kota istemiyorlar
3
Türkmen Kültür ve Sanat Müdürü
Saray›a faaliyetlerini anlattı
5
6
Saray katılan listelerin adını açıklıyor
Erbil il meclisi seçimlerine Türkmenler
4 listeyle katılacak
Saray-Özel
Önümüzdeki Kasım ayında
yapılması beklenen Erbil il
meclisi seçimlerine Türkmen
grupları da katılacak.
Dört Türkmen grubunun
katılacağı il meclisi
seçimlerinin 21 Kasım 2013
tarihinde gerçekleşmesi
bekleniyor.
Katılacak gruplar şunlardır:
“Türkmen Erbil Listesi, Irak
Türkmen Cephesi, Türkmen
Demokratik Hareketi ve
Türkmen Değişim ve
Yenilenme Listesi”.
Seçimlere üç liste 6’şar
adayla katılırken Türkmen
Değişim ve Yenilenme
Listesi bir adayla katılacak.
Türkmen Demokratik
Hareketi Başkanı Karhi
Altıparmak söz konusu
seçimlere katılmak için
resmi başvurularını
tamamladıklarını söyledi.
ITC yetkilisi Aydın Maruf,
parti olarak Erbil il meclis
seçimlerine katılacaklarını
söyledi. Saray’a konuşan
Maruf seçimlere 6 adayla
katılacaklarını kaydetti.
Maruf, “Eğer müdahale
yapılmayacaksa Kürdistan
bölgesinde tüm seçimlere
katılacağz” dedi.
Seçimlere bir adayla
katılan Türkmen Değişim
ve Yenilenme Listesi
üyesi Muhammet İlhanlı,
listelerinin adayın ismini
taşıdığını hatırlattı.
Bilindiği gibi 28 sandalyeden
oluşan Erbil il meclisinde
Türkmenlere 3 kontenjanlık
bir kota tahsis ediliyor.
Seçime katılacak 4 Türkmen
liste, kotayı kazanabilmek
için aralarında kıyasıya
yarışacaklar.
m
kla
Re
Parlak bir gelecek ve huzurlu bir yaşam için
Erbil Türkmen Listesine oy ver
Sayı 121
Şerdil Tahsin
1
Songül Adnan
2
Macit Osman
3
Selve Ahmet
4
Ubeyd Sadık
5

Benzer belgeler

Adnan Şenses`e veda! Emrah`a Twitter şoku

Adnan Şenses`e veda! Emrah`a Twitter şoku Fezalar Eğitim Kurumları Başkanı Sayın Talip Büyük, Milletvekililerimiz Sayın Macit Bezirgan ve Sayın Şerdil Arslan, ve bizi hiç bir zaman yanlız bırakmayan, her zaman yanımızda yer alan Asil Erbil...

Detaylı

Fazla Kiloların Suçlusu Tayt Mı?

Fazla Kiloların Suçlusu Tayt Mı? tarafından KDP’ye katıldığını ifade eden Hillop, 14-15 yaşlarında katıldığı KDP’de altmışlı yıllara kadar devam ettiğini söyledi. Celal Talabani’nin KDP’den

Detaylı