Dev projeye dev kule vinçler Dev projeye dev kule vinçler

Transkript

Dev projeye dev kule vinçler Dev projeye dev kule vinçler
NCKY’nin tercihi
TEKNOÇEVRE
Gebze’de AAT’ler “ITT Flygt” dedi
NCKY, yapımını gerçekleştirdiği
Ankara-Pozantı otoyol projesinde yarma
şevlerinin yarattığı risklere karşı,
TEKNOÇEVRE ile birlikte gerçekleştirdiği
çelik ağ uygulamasıyla önlem alıyor
Sayfa 3
Gebze’de inşaatı devam
eden iki Su Arıtma Tesisi (AAT)
projesinde tercih yine “ ITT
Sayfa 11 >
Flygt” oldu.
>
2011- Sayı 1
TEKNO İnşaat Makinaları Tic. ve San. A.Ş. kurumsal yayınıdır.
Dev projeye dev kule vinçler
Türkiye’nin yapımı devam
eden en büyük baraj projesi
olan Boyabat Barajı
inşaatında, Türkiye’deki en
büyük kule vinçler,
Potain MD 2200’ler kullanılıyor
Sayfa 6
>
Sayfa 4
Günfalt’ın MBA
3000 siparişleri
devam ediyor
>
“TEKNO tüm
distribütörlerimize örnek’’
Manitowoc Orta Doğu Genel Müdürü
David Semple, Manitowoc’u, firmanın
Potain’i satın alma sürecini, Türkiye kule
vinç pazarı ile ilgili görüşlerini ve TEKNO ile
ile olan ilişkilerini TEKNO GÜNDEM’e
anlattı
Sayfa 12 >
Arıza ihbarı ile çözüm
arasındaki en kısa mesafe
Sayfa 9
TEKNO, 2011 yılında Türkiye’deki müteahhitler için
Bennighoven’e 10 adetten fazla MBA 3000 model asfalt
plenti ayırttı. 2010 yılında MBA 3000 modelinin ilk alıcısı
olan Günfalt ise, plentin performansından çok
memnun kaldığı için şimdiden ikinci siparişini verdi
Sayfa 5
>
David Semple
STROS ile hızlı ve güvenli çözümler
>
TEKNOVİNÇ’in satış ve
pazarlamasını yaptığı
STROS dış cephe
asansörleri, temel esas
olarak güvenliği ele
alıyor. STROS’a ait tescilli
paraşüt fren sistemi,
güvenli bir işletme
rahatlığı sağlıyor
Sayfa 10
>
Kısa Haberler
TEKNO
Maccaferri’den Gaziantep’deki arkeolojik kazılara destek
Mezopotamya ile Anadolu arasındaki geçiş noktası olan Tilmen Arkeolojik Parkı’nda kazı çalışmaları
devam ediyor. Tamamlandığı zaman, bölgenin tarihine ışık tutacak olan bu önemli arkeolojik kazı
için yüksek teknoloji kullanılıyor. Bologna Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Nicola
Marchetti’ninde yer aldığı bu arkeolojik kazıdaki bir
diğer dikkat çekici İtalyan isim de, Maccaferri.
Tilmen Arkeolojik Parkı’ndaki kazıların sponsorları
arasında yer alan Maccaferri, yüksek teknolojili ürün-
Benninghoven, Arnavutluk ve Romanya’dan
sonra Kosova Otoyolu’nda
Enka-Bechtel tarafından Kosova’da inşaatına başlanan
117 kilometrelik Morina-Priştine-Merdare Otoyolu’nda,
Arnavutluk ve Romanya Otoyol inşaatlarında olduğu
gibi, performansı büyük takdir toplayan Benninghoven
asfalt plentleri tercih edildi. 1 milyar Dolar’a mal olması
planlanan bu otoyol, Kosova’yı batıda Arnavutluk’a ve
doğuda Sırbistan’a bağlayarak, ülkenin ekonomik kalkınmasındaki en önemli proje olma özelliğini taşıyor.
Yeni kurulacak Benninghoven MBA 2500 model asfalt
plentinin Kosova şantiyesinde 2011 bahar döneminde
asfalt üretimine başlaması planlanıyor.
Üniversite inşaatına 180 vinç damgası
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapımı devam eden ve
yalnız kız öğrencilere mahsus olan Nora Bint Abdul Rahman
Üniversitesi’nin inşaatı, Orta Doğu’daki en kapsamlı inşaat projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. 8 milyon metrekare alan
üzerine yapılan üniversite inşaatında 180’den fazla Potain kule
vinç, Grove mobil vinçler ve Manitowoc paletli vinçler kullanılıyor.
Üniversite inşaatının 11,5 milyar dolara mal olması bekleniyor.
Manitowoc’un Orta Doğu bölgesinden sorumlu Genel Müdürü,
kadınlara eğitim ve çalışma olanağı sağlayacak olan bu projenin;
maliyet, ölçek ve prestij yönünden, gerek Orta Doğu gerekse
dünya çapında yer aldıkları en büyük projelerden biri olduğunu
söylüyor ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah tarafından da desteklendiğini belirtiyor. Şubat 2009’da başlayan üniversite inşaatının
2011’in ortalarında tamamlanması bekleniyor.
TEKNO’da Atamalar
Yeni Genel Müdürlük binasına
taşınmasının ardından hızla
büyümeyi hedefleyen TEKNO,
faaliyet gösterdiği sektörlerde
etkin, verimli ve kaliteli hizmet
sunma ilkesi çerçevesinde,
çalışan kadrosunu da
genişletmeye devam ediyor.
TEKNO’nun kadrosuna son dönemde katılan ve
ataması yapılan isimler:
Işın Aktan
TEKNO Genel Müdürlük / İnsan Kaynakları,
Hukuki ve İdari İşler Danışmanı
Derya Bayrak
TEKNO Kule Vinç Grubu, Satış Mühendisi
Doğan Gündoğdu
TEKNO Çevre Grubu, Satış Mühendisi
Volkan Üstünel
TEKNO Çevre Grubu, Satış Mühendisi
Aysel Yıldız
TEKNO Genel Müdürlük, Muhasebe Bölümü
TEKNO İnşaat Makinaları
Ticaret ve Sanayi A.Ş. adına
İmtiyaz Sahibi:
Altay Coşkunoğlu
Sorumlu Editör:
Hüda Kaşkaya
Baskı:
Altan Basım Ltd.
Yüzyıl Mah. Matbaacılar Sitesi 222/A
Bağcılar-İstanbul
Tel: 0212 629 03 74 • Faks: 0212 629 03 76
2011
| Sayı:1
leri ile projeye önemli katkı sağlıyor. Maccaferri’nin
geliştirdiği gabion tel kafes, yılın büyük bir bölümü
baraj suları altında kalan höyükte erozyonu durdurmak amacıyla kullanılıyor. Marchetti, “Maccaferri ile
birlikte Taşlı Geçit için geliştirdiğimiz kafes önemli
bir rol üstleniyor” diyor.
Gabion tel kafesleri, kurulumu kolay olan, esnek ve
geçirgen bir malzeme olmasından dolayı erozyon
kontrolü, dere ıslahı ve istinad yapılarında çokça
tercih edilen malzemelerdir.
Merhaba...
2011 yılına girerken,
sizlere farklı bir platformda
“merhaba” demek ve yeni
kurumsal yayın organımız
olan dergimiz aracılığıyla
sektöre ilişkin gündemi
paylaşmak istedik.
1986 yılından bu yana, inşaat, yol ve çevre hizmetleri
ile ekipmanlarının satışı, paAltay Coşkunoğlu
zarlanması ve uygulanması
konularında faaliyetlerini
Yönetim Kurulu Başkanı
sürdüren TEKNO İnşaat Makinaları Tic. ve San. A.Ş. olarak, bugün; “uzmanı olduğu her alanda dünyadaki son teknolojik gelişmeleri ve
yenilikleri yakinen takip etmesi ve uygulamasıyla öne
çıkan, sektördeki bazı hizmetleri profesyonel anlamda
ilk kez başlatan, uluslararası pazarda saygınlığını ve
güvenilirliğini ispatlamış yabancı kuruluşların distribütörlüğünü de üstlenmek suretiyle, birçok prestijli
projede adını duyuran, sunduğu hizmetlerin kalitesi ve
satış sonrası hizmet yaklaşımları ile takdir gören, örnek
ve lider bir kuruluş” şeklinde anılmaktan memnuniyet
duymaktayız.
Giderek genişleyen, gelişen ve geçtiğimiz yıl İstanbul
Genel Müdürlük Merkezini Ataşehir’deki yeni binasına
taşıyan şirketimiz; yeniliklere hızla ayak uydurabilen ve
değişime açık kimliğiyle, önümüzdeki dönemlerde de,
hizmet ve üretim kapasitesini artırmayı ve bu doğrultuda sektördeki başarı grafiğini daha da yükseltmeyi
hedeflemektedir.
TEKNO’yu bugünlere taşıyan; deneyimli ve özverili yöneticilerimiz ve çalışanlarımızın yanı sıra, müşterilerimize de buradan teşekkürlerimi iletiyor ve TEKNO Ailesi
adına, 2011 yılının ülkemiz, dünyamız ve sektörümüz
için hayırlı, başarılı ve verimli bir yıl olmasını diliyorum.
Gelecek sayımızda yine birlikte olmak dileğiyle...
İletişim:
TEKNO PLAZA
Şehit Şakir Elkovan Cd.
No:2 A Blok, 34750
Ataşehir – İstanbul
Tel : 0 216 577 63 00
www.tekno.com.tr
Yayın Türü: Yerel süreli
Tekno Gündem gazetesi,
dahili ve harici dağıtım içindir;
parayla satılamaz.
TEKNOÇEVRE
Teknik
“KAYA – TAŞ DÜŞEBİLİR” İŞARETLERİNİ KALDIRIYORUZ!
Hazırlayan: Ali Kemal Kermooğlu-TEKNOÇEVRE Grup Müdürü
sahalarda uygulama öncesinde uzman dağcı ekibimiz
ile şev/yamaç temizliği işlerini de yürütmekteyiz. Kaya
kütlesinin jeomekanik özellikleri, şevin geometrisi gibi
parametreler dikkate alınarak lokasyona özel farklı çözümler sunabilmekteyiz. Bu çözümlerimizden en sık
kullanılanları kısaca tanıtacak olursak:
1985 yılında Maccaferri ile D-80 Otoyolu Hereke kesiminde başladığımız “kaya ve taş düşmelerine karşı”
önlem alma serüvenimiz, 2010 yılı içinde oldukça yoğun bir şekilde sürmektedir. Şev yüzeylerinin “pasif
koruma” olarak sınıflandırılan çelik tel ağlar ile kaplanması, bu önlemlerin en basit halidir. Gelinen son
aşamada, TEKNO’nun mühendisliği ön plana çıkaran
yaklaşımları ile, geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle bu
önlemler alınabilmektedir. Özellikle karayolu, demiryolu projelerinin yanı sıra, gündemde olan hidroelektrik
santrallerinde de profesyonel çözümler sunmaya devam etmekteyiz.
Çalışmalarımızda, “risk analizi” çalışmaları kapsamında
mutlaka sahayı yerinde ziyaret ederek mevcut riskler
ve alınması gereken önlemler hakkında “teknik yaklaşım raporu” hazırladıktan sonra uygulama hizmetlerimizi vermekteyiz. Bununla beraber ihtiyaç duyulan
Enerji Sönümleyici Kaya Bariyerleri
Şevin üst kısmından düşecek kaya bloklarının, kullanmış olduğumuz özel bir bilgisayar programı sayesinde
şev boyunca kinetik enerjisi, hızı ve sıçrama noktaları
tespit edilmektedir. Buna göre de şevin alt kesiminde
en optimum yere 250 kJ ile 5.000 kJ arasında enerji sönümleme kapasitesine sahip, en uygun kaya bariyeri
konumlandırılmaktadır. Bu sistemle, bütün bir şevin
koruma altına alınması yerine lokal olarak önlem alınarak maliyet minimize edilebilmektedir.
Çelik Grid
Galvaniz veya galfan kaplı çift bükümlü tel ağ olarak
şev yüzeylerindeki yüzeysel kaya–taş düşmelerine karşı pasif önlem sistemi olarak uygulanmaktadır.
NCKY’nin tercihi
TEKNOÇEVRE
Çelik Kompozit Grid
Klasik olarak şev kaplamalarında kullanılan çift bükümlü tel ağlardan farklı olarak, üretim esnasında tek yönlü
(boyuna) veya iki yönlü olarak, çift bükümler arasından
geçirilen 8 mm kalınlığındaki halatlar ile güçlendirilmiş galfan kaplı bir sistemdir. Ayrıca montaj işleminde
klasik olarak bağlama telleri yerine “laplink”ler kullanılmaktadır.
Yüksek Enerji Sönümleyici Paneller (HEA Panel)
Bu çözüm, lokal olarak düşme potansiyeli olan kaya
blokları için kullanılmaktadır. 24,4 kN maksimum kopma yükü dayanımına sahip özel bir bağlantı yöntemiyle bağlanmış halatlardan oluşan panellerin boyutları
nominal olarak 2,5 x 2,5 m, 3,0 x 3,0 m ve 4,0 x 4,0
m’dir.
Karayollarımızdaki “Kaya – Taş Düşebilir” işaretinin
sayısını her geçen yıl azaltan TEKNOÇEVRE Grubu, deneyimlerle dolu altyapısı, geniş ürün yelpazesi, genç
ve dinamik kadrosu ile doğaya uyumlu mühendislik
çözümleri sunmaya devam edecek olup, sektördeki
öncü ve lider konumunu sürdürecektir.
2010 yılı içerisinde hizmet verdiğimiz bazı projeler şu şekilde sıralanmaktadır:
Adana – Ankara Otoyolu Projesi (NCKY) - Çelik tel grid
Cevizlik HES Projesi – İkizdere – İspir Yolu ( Sanko Akım Enerji) – Çelik kompozit grid
Kavşakbendi HES Projesi – Adana (Enerjisa) – Çelik grid ve Çelik kompozit grid
Menge HES Projesi – Adana (Enerjisa) – Yamaç temizliği
Çanakçı HES Projesi – Trabzon (Can Enerji) – Yamaç Temizliği ve Çelik grid
Bozüyük – Mekece Karayolu İyileştirme Projesi (MÖN İnşaat) – Çelik grid
D-100 Karayolu Genişletme Projesi - Hereke (Gülsan İnşaat) – Çelik kompozit grid
Nurol, Cengiz, Kiska ve Yüksel inşaat firmalarının otoyol projesi için bir araya gelerek kurduğu
bir ortaklık olan NCKY Adi Ortaklığı, 2000 yılının
Haziran ayında başlanan Ankara-Pozantı Otoyol
Projesi’ni kısmi olarak teslim etti. Yol, Karayolları Genel Müdürlüğü’nce trafiğe açılmış durumda. Ankara-Pozantı Otoyol Projesi, Adana’dan
Pozantı’ya kadar gelen otoyol ağını, Toroslar üzerinden Ankara’ya bağlayacak toplam 365 km.’lik
otoyol inşaatının 23.55 km.’lik kesimini ve yapılacak bu otoyolu, E90 Devlet Yolu’na bağlayacak
31.38 km.’lik Ereğli Bağlantı Yolu İnşaatı işini kapsıyor. Otoyolun ve bağlantı yolunun tamamı 2x3
şeritli ve bölge trafiğini büyük ölçüde rahatlatacak şekilde projelendirilmiş durumda.
Çelik grid temiz ve az maliyetli
NCKY Proje Müdürü Serhat Yağcı, yarmalar ile
ilgili verdiği bilgilerde; yollarda trafiğin akışı ve
can güvenliği açısından dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, başlangıçta yarma şevlerinin yatık yapılması gerektiğini, eğer bu atlanmışsa iki
seçenek bulunduğunu söyledi. Yağcı’ya göre, bu
durumda yapılacak şey, ya uygun olan yerlerde
püskürtme beton ile şev yüzlerinin kaplanması
ya da çelik grid veya şev dibinde yer varsa etek
duvarı yapılmasıdır. Bu tip şev koruma yöntemleriyle kaya düşmelerine karşı önlem alınabiliyor.
Yağcı, koruma zorunluluğunun olduğu durum-
larda işin süratli ve düşük maliyetli olması açısından, çelik grid uygulanabilecek yerlerde çelik
grid tercih ettiklerini belirterek, “Püskürtme hem
daha zorlu ve maliyetli bir iş hem de temiz bir
çalışma yapamıyorsunuz. Çelik ağ uygulamasını
tercih ederim. Diğer yöntem asfalt ve şeve zarar verebiliyor, oysa çelik grid daha temiz ve az
maliyetli” ifadelerini kullandı. Bu sistemlerin aynı
zamanda çevreci ürün olma özeliklerinin de bulunduğunu belirten Yağcı, tercih nedenlerinden
birisinin de bu olduğunu belirtti.
İş partnerimiz TEKNOÇEVRE
Bütün iş kalemleri için iş güvenliğinin çok önemli
olduğunun da altını çizen Yağcı, “Biz çalışma şartları ve kazalara karşı önlemlerini alacak, bu konuda titiz, profesyonel çalışacak firma ve kişileri
tercih ediyoruz. Kendi ekiplerimiz de iş güvenliği
konusunda sürekli önlemler alıyor” dedi.
Bu uygulamada iş partnerlerinin TEKNOÇEVRE
Grubu olduğunu da söyleyen Yağcı, “Tercihimiz
TEKNO’dan yana oldu. İki senedir çalışıyoruz, ilk
sene sonucunda ürün, imalat ve uygulamalarından memnun kaldık, bundan dolayı TEKNO ile
çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Yağcı, daha
geniş ölçekte ürün ve uygulamaların tanıtımının
iş sahiplerine, devlet veya belediyelere yapılması
ve bu konuyla ilgili kişi ve kuruluşların bilinçlendirilmesi gerektiğini de belirtti.
2011
| Sayı:1
Kiralama
TEKNOVİNÇ
Ak-Asya projesinin kalbi Potain kule vinçler
Ak-Asya Projesi’nin üç etabından biri olan A etabının ana yüklenicisi olan Akyapı, projede kullanılacak
kule vinç için Potain’i, personel ve malzeme asansörü için ise Stros’u tercih etti ve her iki markanın da
Türkiye temsilcisi TEKNOVİNÇ’ten bu makinaları kiraladı
1998 yılında iki inşaat
mühendisinin güçlerini birleştirerek,
sektöre deneyimlerini profesyonel ortamda aktarabilmesi
için kurulan Akyapı
İnşaat, tecrübeli ve
özverili kadrosu ile
sanayi sitelerinden
fabrikalara, alışveriş
merkezlerinden villa
Erhan Ayyıldız
inşaatlarına, altyapı
ve çevre düzenleme
işlerine kadar, inşaat
sektörünün her alanında adından sıkça söz ettirmeye
ve faaliyetlerini başarı ile sürdürmeye devam ediyor.
Akyapı, yatırımcısının SAF Gayrimenkul A.Ş’nin olduğu
Ak-Asya projesinin A, B ve C’den oluşan üç etabından,
A etabının ana yüklenicisi.
Toplam 182 bin metrekare alan üzerine kurulu olan
proje, 650 bin metrekare inşaat alanına, bin 600 adet
toplam konuta, 7 bin 500 metrekare gölet alana, 58
bin metrekare toplam yeşil alana ve 5 bin 500 araçlık
otoparka sahip. 2009 Ekim ayında başlanan projenin,
Mayıs 2011’de tamamlanması hedefleniyor. Projesinde kule vinç ile personel ve malzeme taşıma asansörleri kullanan firma, bu tercihlerinde kendi sektörlerinde lider Potain ve Stros markalarını tercih etti ve bu
markaların Türkiye temsilcisi TEKNO ile temasa geçti.
Projede kullanılan ana ekipmanlardan biri olan Potain kule vinç, yüksekliği 155 metre olan binaya hizmet
veriyor. Potain MC 175B model olan kule vinç, maksimum 8 ton kaldırma kapasitesili. Bom uzunluğu 60
metre olan vinç, bom ucunda ise 1400 kilogram kaldırabilme kapasitesine sahip.
Potain ile doğru analiz
Bina yüksekliğinin 150 metre olması nedeniyle projede teknik sıkıntılar yaşamamak için yapılan araştırmalar ve analizler sonucunda, Potain’in teknik olarak
sahip olduğu üstün özellikler, Akyapı’nın bu markayı
seçmesindeki en önemli etkenlerden birisini oluşturuyor. Akyapı Kaba İşler Şantiye Şefi Erhan Ayyıldız (inşaat mühendisi), projelendirme aşamasında TEKNO’nun
çözüm odaklı yaklaşımı, satış öncesi ve satış sonrası
teknik destek konusundaki hızlı ve efektif hizmetlerinin, bu projede Akyapı’nın TEKNOVİNÇ ile çalışmayı
tercih etmesinde etkin rol oynadığını söyledi. Ayyıldız,
projede kullanılan personel ve malzeme taşıma asansörünün ise Ant Yapı’nın AntHill projesinde incelediklerini ve diğerlerine göre daha güvenli buldukları için
Stros marka asansörleri kullanmaya karar verdiklerini
dile getirdi.
“En büyük yardımcımız TEKNOVİNÇ”
Şantiye Şefi Ayyıldız, projede kullanılan kule vinç ve
asansörlerin maliyetinin daha düşük olması sebebiyle
kiralama yöntemine gidildiğini belirtti. Ayyıldız, Potain
MC 175B model kule vincin güvenlik ve teknik donanım açısından, daha önce çalıştıkları kule vinçlerin çok
üzerinde bir kaliteye sahip olduğunu söyledi. Stros
NOV 2032 UPII model personel ve malzeme taşıma
asansörü için ise, “Her kabinde, 2000 kilogram veya
25 kişilik kapasitesi ile en üst modellerden biri. Ayrıca,
sahip olduğu güvenlik ekipmanları ve patentli paraşüt
frenleri sayesinde, her şeyden önce tedirgin olmadan
güvenli bir şekilde yukarı çıkıyoruz” şeklinde bilgi verdi
ve kendileri için iş güvenliğinin her şeyden önce geldiğinin altını çizdi. Ayyıldız ayrıca, “TEKNOVİNÇ, hem
tecrübesi hem teknik yeterliliği olan bir firma olduğu
için, yaptığımız işlerde sürekliliğin sağlanması noktasında en büyük yardımcımız oldu” diye konuştu.
Pusula Makine, TEKNOASFALT bünyesine katıldı
TEKNOASFALT için, 2006 yılından beri, Benninghoven
asfalt plentleri komponent imalatları yapan Pusula Makine, 2011 yılı itibari ile TEKNO İnşaat Makineleri Grubu
bünyesine dahil oldu.
Çelik konstrüksiyon ve tank imalatlarında uzun yıllardır
Ankara’da imalat ve servis kalitesi ile ön plana çıkan
Pusula Makine bütün şantiyelerde özellikle tercih edilen bir marka haline geldi. Ankara’da bulunan iki ayrı
üretim tesisinde, 48 kişilik idari ve teknik kadrosuyla
hizmet veren Pusula Makine, artık TEKNOASFALT’ın
imalat merkezi olarak faaliyetlerini sürdürecek. Pusula
Makine, uzun bir süredir Türkiye’de satış rekorları kıran
Benninghoven asfalt plentlerinin bazı ünitelerini imal
ediyor.
Pusula Makine tarafından üretilen tüm imalatlarda
Benninghoven’in projeleri ve malzeme teknik spesifikasyonları kullanılıyor. Benninghoven asfalt plentlerinin
bazı üniteleri için üretilen bu malzemeler, aynı zamanda Orta Doğu, Balkanlar ve Rusya’ya da sevk ediliyor.
İhtiyaç duyulan tüm ekipmanlar üretiliyor
Pusula Makine tarafından imal edilen bu üniteler; çeşitli
kapasitelerdeki soğuk agrega siloları, filler siloları, kızgın
2011
| Sayı:1
yağ jeneratörleri, sıcak asfalt siloları, geri dönüşüm üniteleri, bitüm ve yakıt tankları olarak sıralanabilir. Özellikle yeni nesil dikey elektrikli bitüm tankları imalatının
giderek artan talepler doğrultusunda yeni sezonda birçok şantiyede kullanılmaya başlanacağı öngörülüyor.
TEKNOASFALT’ın üretim portföyünde; modifiye bitüm
plentleri, emilsüyon plentleri, mekanik plentler, asfalt
distribütörleri, çeşitli yakıt tankları, elekler, eşanjörler
gibi asfalt şantiyelerinde ihtiyaç duyulan bütün ekipmanlar yer alıyor.
Yeni tesis 2011’de hazır
Ayrıca Türkiye’de sayıları sürekli artış gösteren asfalt
üretim tesislerinin ekipman ihtiyaçlarını daha hızlı şekilde karşılamak isteyen TEKNOASFALT, mevcut tesislerini büyütmek ve geliştirmek amacıyla 2011 yılında
Ankara’daki yeni yerini faaliyete geçirmeyi planlıyor. En
son teknolojik makine ve sistemlerin kullanılacağı bu
yeni tesisler, araştırma-geliştirme ve eğitim merkezini
de içine alacak ve konusunda Türkiye’nin en büyük tesisleri olacak.
TEKNOASFALT
Haber
Günfalt’ın MBA 3000 siparişleri devam ediyor
İlk kez 2010 Bauma Fuarı’nda sergilenen
Benninghoven MBA 3000 asfalt plentini
ilk satın alan firma Günfalt olmuştu. “Aslında ilk çıkan makinayı almamak gerekir,
ama işin içinde TEKNO ve Benninghoven
olunca hiç tereddüt etmeden aldık” diyen
Günfalt’ın Yönetim Kurulu Başkanı Heybet
Güneş, MBA 3000 modelinden çok memnun kalınca şimdiden ikinciyi sipariş etti.
1986 yılında asfalt işine giren ve bugüne
kadar birçok projeye imza atan Günfalt,
yurdun muhtelif bölgelerinde mühendislik, mimarlık ve renkli desenli asfalt uygulamaları, yol ve altyapı işleri yapıyor. Firma,
üstlendiği işleri taahhüt süresinden önce
tamamlaması ile tanınıyor ve bu yönü ile
de hizmet verdiği kamu ve özel kuruluşların takdirini topluyor. Benninghoven marka
asfalt plentini kullandıktan sonra üründen
beklediğinin üzerinde performans alan
Günfalt, yeni yol projelerinde ise plent
tercihini yenilenen MBA 3000 asfalt plentinden yana kullandı. Güneş, bu tercihteki
en büyük etkenlerin başında, TEKNO’nun
çok profesyonel ve hızlı bir şekilde servis
ve yedek parça hizmeti vermesini, satış
sonrasında, projenin başından sonuna kadar müşterinin yanında olmasını ve çözüm
ortağı gibi davranmasını gösteriyor.
TEKNO’dan ilk asfalt plentini 2008 yılında
alan ve o günden bugüne iş birliğini devam
ettiren Günfalt, bu beraberlikten oldukça
memnun. İlk olarak Benninghoven’den
MBA 2500, 200 ton/saatlik bir asfalt plenti
aldıklarını söyleyen Güneş, “Benninghoven plent ile çalıştıktan sonra ürün, yatırım
maliyetini kısa sürede çıkarttı. Bu nedenle
bundan sonra da yeni model Benninghoven plent almaya devam edeceğiz” dedi.
“Benninghoven’i tavsiye ederim”
Günfalt, TEKNOASFALT’ın satış sonrası ve
yedek parça hizmetlerinden de oldukça
memnun. Bu konudaki görüşlerini aktaran
Güneş, “Plent, çok ciddi bir arıza vermediği
gibi, en küçük bir arızada da servis anında
müdahale ediyor. Daha önceki deneyim-
TEKNO, 2011
yılında Türkiye’deki
müteahhitler için
Bennighoven’e 10
adetten fazla MBA
3000 model asfalt
plenti ayırttı. 2010
yılından MBA 3000
modelinin
ilk alıcısı olan
Günfalt ise plentin
performansından
çok memnun kaldığı
için şimdiden ikinci
siparişini verdi
lerden kaynaklı satış sonrası hizmetlerinden memnun kalmadığım hiçbir makinayı
tercih etmiyorum. Ürünün zamanında teslim edilmesi de ayrıca bizim işimizde çok
önemli” dedi.
Birçok firmanın da tavsiyeleri üzerine Benninghoven asfalt plenti almaya karar verdiğini ve bu firmaların da Bennighoven’den
memnun kaldıklarını dile getiren Güneş,
“Benninghoven asfalt plentini, gerek ürün
kalitesinden dolayı, gerekse TEKNO’nun
vermiş olduğu kaliteli hizmet anlayışından
dolayı asfalt işini yapan herkese tavsiye
ederim” dedi.
“Söz konusu TEKNO ve Benninghoven
ise tereddüt etmem”
Bennighoven tarafından geliştirilen ve ilk
kez 2010 Bauma Fuarı’nda sergilenen
MBA 3000 (240 ton/saat) asfalt plentini
ilk satın alan firma Günfalt oldu. Bu kararı
verirken hiçbir şekilde tereddüt etmediklerinin altını çizen Güneş, “Değişik yerlerde projelerimiz olduğundan ve plentimizi projenin olduğu bölgelere taşımamız
gerektiğinden demontajı, nakliyesi,
montajı hızlı ve maliyeti az olan mobil
plentleri tercih ediyoruz. Benninghoven
MBA 3000 model plent, bu taleplerimizin
tümünü karşılamış oldu. Kaliteli ve doğru
işler yaparak yollarına devam etmek istediklerini belirten Güneş, “Bunun yolunun doğru kişilerle, zamanı iyi kullanarak
çalışmak olduğunu biliyoruz” diyor.
Günfalt, MBA 3000 Asfalt Plentini;
Edirne’de Babaeski TCK 1. Bölge Kule-
2011
li-Necatiye Varyant, Havza-Uzunköprü
(41kilometre) ve Havza-Kırklareli (21 kilometre) yollarının yapımında kullanmaya
devam ediyor. Yeni sipariş edilen MBA
3000 ve ECO 4000 model asfalt plentlerinin, Günfalt’ın İstanbul ve İzmit civarındaki şantiyelerinde kurulması planlanıyor.
TEKNO, 2011 yılında Türkiye’deki müteahhitler için Bennighoven’e sipariş ettiği
rekor sayıdaki asfalt plentinin 10 adedini
MBA 3000 modeli olarak belirledi. 2010
yılında MBA 3000 modelinin ilk alıcısı
olan Günfalt, plentin performansından
çok memnun kaldığı için şimdiden ikinci siparişini verdi. Ayrıca 2011 yılının en
yeni modeli olan ECO 4000 asfalt plentinin de ilk siparişini veren firma oldu.
| Sayı:1
PROJE
DEV
Türkiye’nin şu anda yapımı devam eden en büyük inşaat projesi olan Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, gerek yapım
metodolojisi, gerekse yapımında
kullanılan makina ve tesislerle
sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli projelerinden
biri olma özelliğini taşıyor. Yapım
metodolojisinden ötürü tercih
edilen ve özellikle gövde inşaatının yapımında çok etkin bir rol
oynayan Potain MD 2200 model
kule vinçler, yüksek teknolojileri,
üst düzey emniyet önlemleri ve
tabii ki kapasiteleri bakımından
Türkiye’nin en büyük kule vinçleri
olma özelliğini taşıyor
Türkiye’nin en büyük beşinci barajı Boyabat’ta inşa ediliyor.
Türkiye topraklarında doğan ve yine bu topraklardan denize
dökülen en büyük akarsu olan Kızılırmak üzerinde, SinopÇorum illeri arasında inşa edilen Boyabat Barajı, yapım metodolojisi ve mühendislik çalışmaları ile Türkiye’nin en önemli
projelerinden biri olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Boyabat
Barajı, Türkiye’nin en büyük baraj projelerinden biri olmasının yanı sıra, aynı zamanda su kullanım hakkı özel sektöre
verilmiş olan en büyük baraj olma özelliğini de taşıyor. Boyabat Elektirk Üretim ve Ticaret A.Ş. ile Doğuş İnşaat arasında
Mart 2008’de imzalanan protokol ile inşasına başlanan Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, tamamlandığı zaman
Türkiye’nin en büyük beşinci, Atatürk Barajı’ndan sonra ise
en çok elektrik üreten ikinci barajı olacak.
Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, 1990 yılında Devlet
Su İşleri (DSİ) tarafından projelendirildi. Devlet tarafından o
dönemde önce derivasyon tüneli, baraj gövdesine ulaşım
tünelleri ve yolları ile sosyal tesisleri ihale ederek yaptırıldı.
Ancak birtakım nedenlerden ötürü baraj inşaatına devam
edilemedi. Son olarak ise, su kullanım hakkı Boyabat Elektrik
Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye Yap-İşlet-Devret kapsamında verildi.
Boyabat Elektrik de müteahhit firma olarak Doğuş İnşaat’ı
seçti ve projenin yapımına tekrar başlandı.
Saatte 528 MW elektrik üretecek
Doğuş İnşaat tarafından 47,5 ayda tamamlanacağı taahhüt
edilen Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, 176 x 3 megavat (toplam 528 MW) üç üniteli bir baraj olacak. Santralde,
düşey eksenli Francis tipi türbin kullanılacak. Boyabat Barajı,
gerek yapım metodolojisi olarak, gerekse mühendislik çalışması olarak Türkiye’de birkaç tane ilke sahip olma özelliği ile
de dikkat çekiyor. Proje dahilinde toplam dökülecek olan beton miktarı, bu betonda kullanılan agreganın çapı, betonun
üretim ve döküm özellikleri, gövdeye taşınması ve tabii ki bu
projenin olmazsa olmazı kule vinçler... İşte bu -şimdilik- özet
geçtiğimiz çalışmalar yönünden incelendiğinde Boyabat Barajı, Türkiye’nin ötesinde dünya standartlarının üzerinde bir
proje olma özelliği taşıyor.
2011
| Sayı:1
projeye
kule vinçler
Boyabat Barajı’nın
eli kolu MD 2200’ler
Semple:
Beton hacmi: 2 milyon 750 bin metreküp
Boyabat Barajı, baraj gövdesinin yapısı itibariyle incelendiğinde beton ağırlıklı bir baraj. Projenin toplam beton hacmi 2
milyon 750 bin metreküp. Gövdenin tabandaki beton kalınlığı 230 metre, tavandaki beton kalınlığı ise 11 metre olacak.
Kasım 2012’de tamamlanacak
Baraj şantiyesinde görüştüğümüz Doğuş İnşaat Makina İkmal ve Satınalma Koordinatörü Selahattin Kolaşınlı ve bu
projenin Makina ve İkmal Müdürü Seyfi Ülger projede gelinen noktaya ilişkin bilgi verdi ve proje kapsamında yürütülen
çalışmaları detaylarıyla anlattı.
Projenin inşasına başlanmasının ardından yapılan ve yapılacak olan çalışmaları kronolojik olarak anlatan Selahattin Kolaşınlı şunları söyledi: “2008 Aralık ayında projeye başladık,
2009 Mart ayında, gövde kazısını yaptık. 2009’un son çeyreğinde tesislerin kurulumuna başladık; yani konkasör tesisi,
soğutma grubu, beton santrali, konveyör sistemleri ve kule
vinçleri kurduk. 2010 yılı başından itibaren deneme betonlarını döktük. 2010 Haziran’ı itibariyle tam kapasite çalışmaya
başladık.”
Yatırım bedeli 2 milyar dolar
Kolaşınlı, baraj ve HES projesinin yatırım bedelinin toplam 2
milyar dolar olduğunu ve gelinen noktada parasal anlamda
proje bedelinin yüzde 25’inin tamamlandığını belirtti. Projede dökülecek betonun 600 bin metreküpünü döktükleri
bilgisini veren Kolaşınlı, santral binası inşaatının daha hızlı
ilerlediğini ve beton hacminin yüzde 35’inin tamamlandığını ifade etti. Projede yürütülen çalışmalara ilişkin bilgiler
veren projenin Makina İkmal Müdürü Seyfi Ülger ise, öncelikle gövdede kullanılan betonun özelliklerine dikkat çekti.
Gövde betonu, özellik olarak çimento oranı düşük, ancak
mukavemeti yüksek bir beton. Betonun üretiminde kullanılan agrega 150 mm’lik çapı itibariyle Türkiye’de ilk olma
özelliği taşıyor. Projede her bir bölümde kullanılacak beton
ayrı özellliklere sahip. Bu projede için yaklaşık 20 tane beton
miksi yapılmış.
Türkiye’nin en büyük kule vinçleri Boyabat’ta
Boyabat Barajı için Potain kule vinçler kilit bir görev üstleniyor.
Kule vinçler için, bu projenin eli-kolu diyebiliriz, ki Seyfi Ülger
de zaten, “Kule vinçler olmadan bu proje yapılamaz!” diyor.
Barajın inşası için seçilen yöntemden dolayı anoların içine gerekli makina ve malzemelerin taşınması için kule vinç sistemi
tercih edilmiş. Ülger, bu yöntemin seçilmesine ilişkin şunları
söylüyor: “Bu tür baraj inşaatlarında esas olarak kablolu vinçler
kullanılıyor. Ancak buranın coğrafik yapısı kablolu vinç kullanmaya çok müsait değil. Böyle bir yöntem seçilmiş olsaydı, neredeyse baraj kadar bir maliyet gerektirirdi. ‘Bu yükseklikte ve
bu boyutta bir baraj inşaatında nasıl bir yöntem izlenmelidir’
diye araştırma yapıldığında, en uygun yöntem olarak bizim şu
an uyguladığımız yöntem düşünüldü. Şu ana kadar da bu yönteme dair olumsuz bir gelişme yaşamadık. Potain marka bu
kule vinçler, kapasite itibariyle bakıldığında ise, Türkiye’de şu
anda kullanılan en büyük kule vinçler olma özelliği taşıyor.”
Projede toplam dört kule vinç kullanılacak. Bunlardan üçü
kurulu diğeri ise kurulma aşamasında. MD2200 model kule
vinçler, 64 ton kapasiteli ve 85 metre bom uzunluğunda 20
ton kaldırma kapasitesine sahip. Bu vinçlerin şu anki serbest
yükseklikleri ise 105 metre.
Üç vincin çelik kule elemanları gövde içinde kalacak!
Projenin diğer önemli detaylarından birini daha vurgulamak
gerekiyor. Baraj gövdesi içinde kalacak şekilde yerleştirilmiş olan üç adet vincin çelik kule elemanları baraj gövdesinin içinde kalacak. Bu konu ile ilgili detaylı bilgiyi Selahattin
Kolaşınlı’dan aldık: “Burada birinci vincimizin 45 metresi, ikinci
vincimizin ise yaklaşık 160 metresi gövde içinde kalacak. İkinci
vincimiz kanca altı yüksekliği olarak 240 metreye kadar yükselecek. Neden gövdenin içinde bırakıyoruz? Çünkü vincin
çelik gövde elemanlarını gövde içinde bırakmak, çıkarmaya
çalışmaktan daha ucuza mal oluyor. Aslında gövdeyi alabilirdik, ancak çıkarma işleminin maliyeti çok daha yüksek olduğu
için, gövde içerisinde bırakmayı tercih ettik. Baraj gövdesinin
bu yapım metodolojisinde, vinçlerden maksimum verim alabilmek için, kurulduğu yerin gövdenin içerisinde yer alması
PROJE
gerekliydi. Böyle olunca da, vinçlerin etrafının beton ile doldurulması ve beton içerisinde bırakılması, işin en ekonomik
yoluydu. Standart inşaat yöntemlerinde böyle bir yöntem yok.
Baraj inşaatlarında uygulanan bir yöntem ve biz de bu yöntemi seçtik. Tabii bunlar inşaat sürecini kısaltmak amacıyla seçilmiş yöntemler.”
Seyfi Ülger ise, kule vinçlerin yaptığı işe ilişkin şunları söylüyor:
“Kullandığımız betonun karakterinden dolayı vibrasyonu biz
ekskavatörlerle yapıyoruz. Genellikle 15 tonluk ekskavatörler
kullanıyoruz. Bazen beton dökümünde kova da kullanıyoruz.
Bu nedenle 6-9 metreküplük kovalar kullanıyoruz. Bu ortalama
20 ton gibi bir ağırlık eder. Dolayısıyla bomun uç noktasında
bu kapasitede bir yükü kaldıracak kule vince ihtiyaç vardı. Bu
nedenle bu vinçleri tercih ettik.”
Top Tracing, Potain’in kendi lisanslı ürünü.
Bölge kontrol mantığı ile çalışıyor. Bu sistem
sayesinde birbirine bu kadar yakın çalışan vinçlerden biri hareket halindeyken, diğerinin ona
yaklaşmasına sistem izin vermiyor. Bu sistem
de Türkiye’de ilk kez ve sadece bu projede
kullanılıyor.
Baraj inşaatındaki her kule vincin üç operatörü
var. Bu operatörlerden ikisi tüm vinçleri kullanabilecek yetkinliğe sahip. Bir tane de tüm bu
sistemi yöneten bir koordinatör var. Vinçlerde
operatör ve işaretçilerin her birinde telsiz var
ve bu telsizler sadece birbiriyle temas halinde.
Yani bu telsizlerin kanalına operatör ve işaretçilerin dışında kimse giremiyor.
“Üç parametreyi tamamlayan TEKNO oldu”
Projede kullanılacak kule vinçlerin Potain’den alınmasına ilişkin bilgi veren Selahattin Kolaşınlı, Potain’in bu projeye uzun
zamandır çalıştığı, Doğuş İnşaat’ın da en son bu projenin
yüklenicisi olarak çalışmaya başlamasının ardından, Potain
ile çalışmaya devam etme kararı aldığını söyledi. Farklı vinç
markaları ile de görüşmeler yaptıklarını dile getiren Kolaşınlı,
özel gerekçelerden dolayı Potain ile çalışmaya karar verdiklerini dile getirdi ve bu özel gerekçeleri şöyle özetledi: “İnşaat
sektöründeki bir firmanın, bir markayı tercih etmesinin altında
birkaç tane parametre vardır. Bunlardan birincisi, tercih edilecek markanın o işi yapabilmesidir. İkincisi, fiyat; üçüncüsü ise satış sonrası hizmetlerdir. Bu üç parametreyi tamamlayan TEKNO
oldu ve biz de TEKNO ve Potain ile çalışmayı tercih ettik.”
Mühendis ve operatörlere özel eğitim
Bu projede çalışan operatör ve işaretçilerin
hepsi, Fransa’dan gelen özel eğitmenler tarafından eğitilmiş. Selahattin Kolaşınlı, eğitimler
sonrasında pratikte emin olunmadan hiçbir
operatör ve işaretçiye görev verilmediğini belirtti ve “Operatör ve işaretçiler ayrıca Potain
tarafından sertifikalandırıldı” dedi.
Ayrıca kule vinçlerin bakım ve işletmesinde
görev alacak elektrik ve makina mühendislerinden oluşan bir gruba hem Potain’in Fransadaki La clayette Eğitim tesislerinde hem de
şantiyede onar günlük yoğun bir eğitim verildi. Bunun sayesinde kule vinçler, arızasız bir
şekilde çalıştırıyor ve sadece bakım için durduruluyor.
Barajda, 2011 Kasım ayı itibariyle su tutmaya
başlanacak. 2012 Kasım ayında ise projenin
tamamlanması ve enerji üretime başlanması
hedefleniyor. Bu nedenle tüm şantiye ekibi
yoğun bir tempo ile çalışıyor ve ancak 15 günde bir gün tatil yapabiliyor.
Emniyet Top Tracing sistemi ile sağlanıyor
Gövde inşaatında kullanılan vinçler konum olarak birbirine
çok yakın çalışıyor. Birbirine bu kadar yakın vinçlerin nasıl bir
senkronizasyon içerisinde çalıştıkları ve emniyetin nasıl sağlandığına ilişkin bilgiyi ise Seyfi Ülger verdi: “Vinçlerin bir takım
emniyet sistemleri var. Top Tracing adı verilen sistem sayesinde birbiriyle çok iç içe olmalarına karşın, bu emniyet sistemleri
sayesinde birbirleriyle çok fazla uyum içerisinde çalışıyor.”
2011
| Sayı:1
Satış Sonrası Hizmetler
TEKNOASFALT
Asfalt plentlerinde kış bakımı
TeknoASFALT, deneyimli teknik kadrosu ile kış döneminde, asfalt plentlerinin
genel incelemelerini yapıyor ve bir sonraki sezonda normal verimde çalışması
için gerekli tüm bakımları gerçekleştiriyor
Plentler, yıl boyunca yoğun bir tempo ile çalışır. Bu nedenle aslında kış döneminde yapılacak bakımların sezon
içinde de periyodik olarak yapılması gerekir. Ancak, kış
döneminde farklı birtakım bakımların da yapılması gereklidir. Bu aşamada kış bakımı çok önemli; çünkü, bir yıl boyunca yoğun bir tempoda çalışmış plentten bir sonraki yıl
da aynı performansı bekliyorsak, gerekli bakımlar özellikle
yapılmalıdır.
tedir. Bu yüzden belirli periyotlarda bu ünitelerin kontrol
edilmesi ve sezon sonunda kantarların yük hücrelerinin
kontrol edilmesi, miksere ait aşınma plakaları ve mikser
kol ve pedalları kontrol edilmelidir.
Asfalt plentlerinde kış bakımı yaparken, özellikle aşınma
plakaları kontrol edilmelidir. Bu aşınma plakaları, hem
kurutucunun içerisinde, hem mikserin içerisinde hem de
malzeme akış kanallarında bulunur. Eğer bir aşınma varsa, sezon içerisinde bunları değiştirmek zaman alır, dolayısıyla plentin çalışma zamanından çalmış olursunuz. Bu
nedenle kış döneminde aşınma plakalarını kontrol etmek
ve aşınma varsa değiştirmek en doğrusudur.
Kış döneminde uygulanan bakım çalışmaları
Asfalt plentlerinde kış döneminde uygulanan bakım çalışmalarına ilişkin soğuk besleme sisteminden başlayarak
bilgi verecek olursak; plentin bir sonraki sezona hazır olabilmesi için, en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan
biri agrega taşıyıcı sistemleridir. Agrega taşıyıcı bantlarında yırtık olup olmadığı kontrol edilmeli. Taşıyıcı bantlara
ait motorların yağ seviyeleri ve rulman yataklarının kontrol
edilmesi gerekmektedir. Bunun dışında; kurutucu makara
ve ringleri ile kurutucu kanatçıklarında deformasyon olup
olmadığı kontrol edilmelidir.
Ülkemizde her bölgede aynı kalitede yakıt bulmak olanaksız olduğundan brülör ve yakıt ekipmanlarının bakımı
önem kazanmaktadır. Yakıtın kalitesizliğinen dolayı zamanla brülörün ön tarafı kurum bağlayabilir. Bu kurumun
belirli zamanlarda ve sezon sonunda mutlaka kontrol
edilmesi gerekmektedir.
Filtre ünitesinin ve filtre torbalarının kontrolü hem sezon
içinde hem de sezon sonunda yapılacak önemli kontrollerden biridir. Filtre torbalarının yüzeyinde birikecek olan
toz, nemden dolayı zamanla çamurlaşarak filtre torbalarının üzerinde çamurumsu bir tabaka oluşmasına neden
olur. Bu ise filtre ünitesinin ve buna bağlı olarak diğer
ünitelerin sağlıklı çalışmamasına sebep olur. Bunu ön-
Filler silolarının temizlenmesi
Asfalt yapımında kullanılan filler, su gibi akışkan bir maddedir; ancak zamanla kullanılmaması durumunda nemden dolayı sertleşir. Bu nedenle özellikle filler silolarının
sezon bitiminde mutlaka boşaltılması gerekir. Kış döneminde helezonlarda herhangi bir aşınma olup olmadığı
da kontrol edilmelidir.
Mikser kollarının bakımı da çok önemlidir. Çünkü
Türkiye’deki agrega belli bir düzeyde değil. Kimi bölgelerde yumuşak, kimi bölgelerde ise sert yapılı agregalar
kullanıldığından dolayı, özellikle mikser kollarının aşınma
ömürleri değişiklik gösterir. Örneğin, sert agreganın kullanıldığı bölgelerdeki plentlerde çalışmaya bağlı olarak bir
yıl kullanılan aşınma plakası, daha yumuşak agreganın
kullanıldığı bölgelerde 5 yıla kadar kullanılabilir. Bu nedenle özellikle sert agrega kullanılan bölgelerde aşınma
plakalarının kontrolüne özen göstermek gerekir.
Tüm plentlerde katalogda belirtilen yağların kullanılması
ve periyodik olarak yağlamanın yapılması gerekir. Hangi
ünitede ne zaman yağlama yapılacak, hangi yağ kullanılacak, tüm bunlar müşterilerimize verdiğimiz bakım ve
kullanım kılavuzlarında yer almaktadır. Ayrıca plent kurulduğu zaman TEKNOASFALT teknisyenleri tarafından yağlama ile ilgili bu bilgiler operatörlere verilir.
Barış Bakır
Tekno Asfalt Grubu Servis Müdürü
lemek için filtre torbalarının belirli zamanlarda ve sezon
sonunda mutlaka kontrol edilmelidir. Bunun dışında agrega ile birlikte gelen yabancı maddelerin (iplik, kumaş,
dal parçası v.s..) tutulduğu ızgaralarında kontrol edilmesi
ve gerekirse temizlenmesi gerekir. Ayrıca, agrega ve filler
elevatörlerinin kova ve zincir sistemlerinin kontrol edilerek esneme ve/veya aşınma olup olmadığına bakılması
gerekmektedir.
Asfalt üretiminde kalite ve kapasiteyi etkileyen en önemli
kriterlerden biri eleme sistemidir. Bu yüzden elek ünitesinin belirli aralıklarda ve ayrıca sezon sonunda kontrol edilmesi; benzer şekilde kaliteli bir asfalt için tartım sisteminin
ve karışım sisteminin de çok sağlıklı çalışması gerekmek-
Üç kademeli eğitim
TEKNOASFALT Grubu’nda eğitim çalışmaları üç ana bölümden oluşuyor: Birincisi, yurt dışında Benninghoven’ın
fabrikalarında teorik ve uygulamalı yapılan eğitimler, İkincisi TEKNO’nun kurum içi eğitimleri, Üçüncüsü ise müşteri
çalışmalarına ve operatörlere yönelik eğitimler...
Yurt dışı eğitimler
Plent teknolojisindeki son gelişmeler, yeni sistemler ve
plentte kullanılan tüm ünitelerin bakım ve arızalarının giderilmesine ilişkin TEKNOASFALT teknik servisi, belirli dönemlerde Benninghoven’in Almanya’daki üretim tesislerine gönderilerek, burada uzmanlar tarafından eğitiliyor. Bu
eğitimlerden biri de en son 31 Ocak-7 Şubat 2010 döneminde gerçekleşti. Tüm TEKNOASFALT teknik ekibinin katıldığı bu eğitimde; frekans konvertörleri, yumuşak yol vericiler, seviye-kapasite-sıcaklık cihazları, kombine brülör beyni
etamatic, brülör ayarları, gaz emülsiyon ölçüm cihazlarının
kullanımı, haberleşme modülleri, kumanda sistemleri,
PCPLC arasındaki haberleşme sistemleri, PLC yazılımı, Online Batcheer 3000 ve BLS 3000 plent programları, kumanda
sistemlerinde kullanılan yeni tip cihazlar ve plentlerin mekanik birimlerindeki gelişmeler hakkında eğitimler alındı.
2011
| Sayı:1
Kurum içi eğitimler
Benninghoven’dan gelen uzmanların da katıldığı şirket içi
eğitimler, TEKNO Ankara Ofis’te ve uygulamalı olarak şantiyelerde yapılıyor. Kurum içi eğitimlerin ise en sonuncusu,
22 Kasım–04 Aralık 2010 tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Benninghoven’dan gelen dört uzman kumanda sistemi,
mekanik, brülör, proses-işletme konularında eğitim verdi.
TEKNO Ankara Ofis’te Ar-Ge ile uzaktan erişim birimi bulunuyor. Bu depertmanda yeni çıkan ürünlerle ilgili araştırmalar ve uygulamalar yapılıyor. Burada ürünün özellikleri araştırılıyor ve arıza anında nasıl müdahale edilmesi
gerektiği konusunda teknik ekip bilgilendiriliyor. Ayrıca,
plentlere buradaki kumanda düzeni vasıtası ile uzaktan
müdahale yapılıyor, yazılımlar yükleniyor ve arızalar gideriliyor.
Operatörlere verilen eğitimler
Plent kurulurken tüm montaj aşamalarını görmesi ve plent
üniteleri ile bunların çalışma mantığını öğrenmesi, çıkabilecek problemlere en kısa sürede ve doğru şekilde nasıl
müdahale edeceği konularında bilgi sahibi olması için
operatörün de plent kurulumunda bulunması gerekiyor.
Plent kurulduktan sonra, operatöre plentin tüm özellikleri
ve tüm bölümleri detaylı olarak anlatılıyor. Asfalt üretimi
esnasında; plentten en iyi kalitede asfalt alınabilmesi için
nelere dikkat edilmesi gerektiği konularında operatörler
bilgilendiriliyor.
TEKNOVİNÇ
Satış Sonrası Hizmetler
Arıza ihbarı ile çözüm
arasındaki en kısa mesafe
Günümüzde müteahhitlik
hizmetlerinde kalite ve hız
çok büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, projelerde kullanılan makinaların
kaliteli olmasının yanı sıra,
kesintisiz çalışması da gerekmekte... Özellikle zor ve
uzmanlık gerektiren kule
vinç sektöründe satış sonrası hizmetleri ve yedek
parça stokları güçlü olan
firmalar ön plana çıkıyor.
TEKNO diğer alanlarda olduğu gibi bu alanda da
liderliğini sürdürmeye
devam ediyor
Faaliyetlerine 1980’li yılların sonunda başlayan TEKNO,
Türkiye’de Potain kule vinçlerinin sayısının artmasına bağlı
olarak, teknik servis kadrosunu ve yedek parça stoklarını
sürekli artırıyor. Firmanın satış sonrası hizmet anlayışının
temelinde ise sorunu mümkün olan en kısa sürede tespit
etmek ve çözmek bulunuyor.
Aynı gün çözüm
Firmanın teknik servisinin temel ilkelerinden biri arıza
ihbarının yapıldığı gün, sorunu çözmek ve gereken durumlarda yedek parçayı hemen ulaştırmak. TEKNOVİNÇ
Grubu Teknik Servis Yöneticisi Musa Ata, arıza hallerinde
aynı gün müdahale ettiklerini belirterek, sadece yurt içine
değil, yurt dışına da anında hizmet verdiklerini söylüyor.
Ata, teknik servis ekibinin şu an 30 kişi olduğunu söyle-
yerek, “Müdahale etme hızı, yalnızca teknik servis personelinin hızı ile ilgili değil, aynı zamanda yedek parça stok
durumuna da bağlıdır. Bu nedenle biz çok geniş bir yedek
parça stoğuna sahibiz. Hatta gezici teknik servis araçları
da acil yedek parça stoklarına sahiptir” diyor.
Sürekli alınan teknik eğitimler sayesinde telefonla dahi arıza tespiti yapabildiklerini açıklayan Ata, Potain kule vinçlerinde oluşan her türlü arızayı aynı gün içerisinde çözüme
kavuşturduklarını söylüyor.
TEKNO, yurt dışında da Türk müteahhitlerinin bulunduğu
birçok ülkeye satış sonrası teknik servis ve yedek parça
desteği sağlıyor. Bu ülkeler arasında Türkmenistan, Kazakistan, Irak, Libya, Cezayir, Rusya, Ukrayna, Gürcistan,
Azerbaycan, Sierra Leone, Romanya, Bosna-Hersek, Arnavutluk ve Sudan’ı sayabiliriz.
Danışmanlık hizmeti ve eğitim
TEKNOVİNÇ; saha ekspertizi, projelendirme, altyapı hazırlık bilgileri, operatör eğitimleri gibi, bedelsiz danışmanlık
hizmetleri de sunuyor. Ata, “Kule vinç alanında projelendirme çok önemli. Projeye uygun kule vincin, nereye ve
nasıl kurulacağı, altyapısının nasıl hazırlanacağı çok iyi
etüt edilmelidir. Biz bu anlamda, her tür bilgiyi bilgisayar
ortamında projelendirdikten sonra müşterilerimize sunuyoruz” şeklinde bilgi veriyor. Ayrıca, TEKNO’nun en çok
önem verdiği konuların başında eğitim geliyor. Kurum içi
eğitim için yılda dört kez yurt dışından gelen uzman eğitmenler, yeni teknolojileri ve kule vinç sektöründeki gelişmeleri anlatıyorlar. Bu sayede teknik servis personelinin
bilgi seviyesi sürekli artırılıyor. Ayrıca İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve yüksekte çalışma eğitimleri de düzenli olarak verilen
eğitimler arasında yer alıyor.
Simülasyon merkezi
TEKNO’nun, Pendik’te bulunan atölyelerindeki eğitim
merkezinde, mevcut olan motor grupları, elektrik panoları
ve operatör kabinlerinden oluşan ekipmanların yer aldığı
bir simulasyon merkezi de bulunuyor. Ortamda satış sonrası hizmetlerle ilgili kurum içi eğitimlerin yanı sıra, müşterilerden gelen operatör, formen ya da mühendisler için
eğitim talepleri de karşılanıyor.
TEKNO teknik ekibi, aynı zamanda Makina Mühendisleri
Odası’nın eğitim taleplerine de cevap veriyor. TEKNOVİNÇ
Grubu Teknik Servis Yöneticisi Ata, kule vinç sektöründe
gelişen uluslararası standartlardaki değişiklikleri en hızlı
şekilde tüm şantiyelerde uygulayan firmanın TEKNO olduğunu belirterek, “Kule vinç sektörüne ve diğer firmalara
öncülük ediyoruz” diyor.
2011
| Sayı:1
9
TEKNO
011’e Girerken…
2010 yılı, TEKNO Ailesi için yoğun bir temponun yaşandığı, 2009 yılında planlanan tüm faaliyetlerin ve
hedeflerin yanı sıra, beklentilerimizin ötesinde bir satış grafiğinin gerçekleştiği; diğer bir ifadeyle çalışmalarımızın bize başarı olarak geri döndüğü ve rekorların
kırıldığı bir yıl oldu.
2009 yılında yeni Genel Müdürlük binasına taşınmamızla beraber, şirketin istikrarlı şekilde büyümeye
devam etmesi ve gelişmesi için gerekli alt yapıyı da
hazırlamış olduk.
TEKNOVİNÇ Grubu, satış ve kiralamada artan bir ivme
kazanarak, kiralama filosunda bulunan 80’e yakın
kule vinç ile Türkiye’nin en büyük kule vinç parkı sahibi konumuna geldi. Yaşları giderek gençleşen makinalarımızla birlikte, 2011 yılında toplam adedin 100’den
fazla olacağını öngörmekteyiz. Önümüzdeki yılda
diğer bir hedefimiz ise Ankara Bölge Deposunu faaliyete geçirerek, Ankara bölgesi müteahhitlerine daha
etkin hizmet verebilmek olacaktır.
Diğer taraftan, önümüzdeki dönemde İstanbul’da
daha büyük bir alanda faaliyete geçmesi planlanan
yedek parça merkez depomuzla hizmet alanımızı genişletmeyi amaçlıyoruz.
TEKNOASFALT Grubu için 2010 yılı, yeni ve ikinci el olmak üzere, toplam 25 adet asfalt plenti satışı ile Avrupa ve Türkiye rekorlarını kırdığımız bir yıl oldu. 2011
yılında da yeni rekorlara imza atmak üzere gerekli hazırlıkları yapmaya devam ediyoruz.
Alman Benninghoven firmasıyla işbirliği içinde yürütülen, asfalt makinalarına ait yerli imalat kalemleri konusunda; Ankara’daki imalatlarımızı yürütmekte olan
Pusula Makina yeni yıl itibari ile TEKNO Grubu bünyesine dahil oldu. Ankara’daki imalat tesislerimizde, artan
talepleri karşılayacak kapasitede asfalt plent komponentleri üretimine ve yeni nesil elektrikli bitüm tankları
imalatına devam ediyor olacağız.
Ayrıca mevcut tesislerimizi genişletmek amacıyla
Ankara’daki arsamızda yeni yıl itibari ile inşaata başlayarak, bu konuda Türkiye’nin en büyük fabrikasını
faaliyete geçirmeyi planlıyoruz.
Bir diğer grubumuz olan ve yeniden yapılandırılan
TEKNOÇEVRE Grubu, geniş mühendis kadrosu ile “Çevreci Mühendislik Çözümleri” sunmaya devam ediyor.
2010 yılında, kaya düşmelerine karşı tel ağ sisteminin
otoyol kenarlarında yaygın olarak kullanılmaya başlanması, 2011 yılında daha yoğun ve yüksek kapasitede
taleplerle karşılaşacağımızın göstergesidir. Bu konudaki hedefimiz, Türkiye’nin dört bir yanındaki otoyollarda, demiryollarında ve HES projelerinde kullanılan
bu sistemin, teknik şartlara uygun olarak ve kaliteden
ödün vermeden uygulanmasını sağlamak olacaktır.
Ayrıca; katı atık depolama, istinat yapıları, dere ıslahı,
taşkın koruma, şev ıslahı ve erozyon kontrolü ile asfalt
güçlendirme konularında projelendirme ve uygulama
hizmetlerinin Türkiye’de kullanımını yaygınlaştırmada
öncü olma ve çevreci ve kalıcı çözümler üretme misyonumuzu devam ettireceğiz.
Grup şirketimiz Anadolu Flygt’a gelince; su ve atık su
konusunda dünyanın en büyük kuruluşu olan ITT Water & Wastewater’ın Türkiye’deki çözüm ortağı olarak
2010 yılını başarılı bir şekilde kapatmaktayız. Pazardaki
lider konumumuzu bu yıl da devam ettiren Anadolu
Flygt, sektörde en gelişmiş temiz su ve atıksu teknolojileri kullanımında referans kuruluş olmaya devam
etmektedir.
Anadolu Flygt, dalgıç atık su, drenaj, sulama pompaları ve havalandırma ve arıtma tesisi ekipmanları ile
belediyeler, inşaat, madencilik, enerji, tarım, tekstil
ve diğer sektörlere geniş ürün yelpazesi ile hizmet
vermeyi sürdürmektedir. Bunun yanı sıra, pompa kiralama hizmetlerini Türkiye’de ilk başlatan ve en geniş
kiralık pompa hattına sahip firma olarak, 2011 yılında
da kiralama konusundaki başarısını yeni kazanımlarla
büyütecektir.
K. Kazım Bayölken
TEKNO İnşaat Makinaları Genel Koordinatörü
STROS ile hızlı ve güvenli çözümler
TEKNOVİNÇ’in satış ve pazarlamasını yaptığı STROS
dış cephe asansörleri, temel esas olarak güvenliği
ele alıyor. STROS’a ait tescilli paraşüt fren sistemi, güvenli bir işletme rahatlığı sağlıyor
“Sizin güvenliğiniz bizim önceliğimizdir” ilkesini benimseyen STROS personel ve malzeme asansörlerinin Türkiye temsilciliği yapan
TEKNOVİNÇ, işinizi kolaylaştırıcı ve güvenli çözümler sunuyor.
TEKNO, STROS dış cephe asansörleri ile satış
ve satış sonrası hizmetlerinin yanı sıra, anahtar
teslimi kiralama hizmeti de veriyor. Birçok prestijli projede, TEKNO güvencesine sahip STROS
marka inşaat asansörleri tercih ediliyor.
Tescilli paraşüt fren
STROS’un 650 kg’dan 3 bin 200 kg’a kadar
kaldırma kapasitelerine göre sınıflandırılmış
cephe asansörleri, hizmet vereceği yüksekliğe
kadar kurulan gövde elemanları üzerinde bulunan kramayer dişli – pinyon prensibiyle çalışıyor. NORD marka tahrik grubunun kullanıldığı uzun ömürlü kabinler ile çelik profiller ve
alüminyum plakalarla donatılan cephe asansörleri, dizaynı STROS’a ait tescilli paraşüt fren
mekanizması ile güvenli bir işletme rahatlığı
sağlıyor. Birçok emniyet mekanizması ile insan
hatalarına karşı önlemin alındığı asansörlerde,
daldırma galvaniz kaplı gövde elemanlarının
her biri 125-190 kg ağırlığında üretiliyor. Bu
sayede de asansörlerin maksimum kapasite
ve yüksek rüzgar hızlarında dahi stabil olması
sağlanıyor.
Diğer yandan talebe göre dakikada 100 m’lik
10
2011
hıza çıkabilen frekans kontrol üniteleri, özelikle yüksek katlı yapılarda verimi arttırıyor.
STROS, endüstriyel alanlarda kullanılan kalıcı
tip personel ve malzeme asansörleri ile eğik
düzlem asansörleri gibi standart modellerin
yanı sıra, talebe göre özel dizayn asansörler de
üretiyor. Çalışma platformları da üreten STROS,
30 metre uzunluğa sahip 2X3 ton kapasiteli çalışma platformları ile birçok projede yer alıyor.
Anahtar teslim kiralama
Tecrübeli ve eğitimli teknik ekibi ile arızalara
kısa sürede cevap veren TEKNO, sahip olduğu
30’a yakın cephe asansöründen oluşan makina parkı ile kiralama yolunu seçen firmalara
hizmet veriyor. Kiralama operasyonlarında;
Nakliye, montaj, demontaj, sigorta gibi birçok
işlemi gerçekleştiren TEKNO, işletmeye hazır
cephe asansörü teslim ediyor.
50 yıllık tecrübesiyle tüm dünyadaki inşaat sektöründe prestijli bir yere sahip olan STROS, Çek
Cumhuriyeti’nin Sedlcany bölgesinde kurulu
fabrikasında, özellikle Ar-Ge çalışmaları ve gelişimci yönüyle sektöre yön veriyor.
“Sizin güvenliğiniz bizim önceliğimizdir” ilkesi
ile üretim yapan STROS’un, kalite ve güvenlikle özdeş tüm ürün grupları Avrupa normlarıyla
sertifikalandırılmış olup, Avrupa, Kuzey Amerika, Rusya ve Türki Cumhuriyetler’de büyük
pazar paylarına sahip.
| Sayı:1
ANADOLUFLYGT
Haber
Gebze’de AAT’ler “ITT Flygt” dedi
Gebze’de inşaatı
devam eden
iki Su Arıtma Tesisi
(AAT) projesinde
tercih yine
“ITT Flygt” oldu
Bu iki büyük projede için
tedarik edilen ekipmanlar:
Gebze AAT projesi
ITT Flygt pompalar
ITT Flygt karıştırıcılar
Dresser Roots blowerlar
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yapımı süren iki büyük
ATT projesinde Anadolu Flygt ekipmanları tercih edildi. Bu büyük yatırımlardan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ISU Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen
Gebze Atık Su Arıtma Tesisi, bölgenin en büyük atık su
arıtma tesislerinden biri olacak. Gebze Atık Su Arıtma
Tesisi’nde Gebze, Çayırova ve Darıca ilçelerinin atık
suları arıtılacak.
Diğer büyük proje ise, Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’nin endüstriyel atık suyunun arıtılacağı Gebze
Organize Sanayi Bölgesi Atık Su Arıtma Tesisi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük projelerinden biri olan Gebze Atık Su Arıtma Tesisi’nde 125 bin
metreküp/gün işletme debisi ile evsel atık su arıtması
yapılacak. Bu tesiste; 28 adet ITT Flygt dalgıç pompalar,
36 adet ITT Flygt dalgıç karıştırıcılar ve 15 adet Dresser
Roots blowerlar kullanılacak.
GOSB’nin suyunu da ITT Flygt arıtacak
Türkiye’nin en köklü sanayi bölgesi olan Gebze Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yapılan Gebze Organize
Sanayi Bölgesi Atık Su Arıtma Tesisi’nde ise, günlük 6
bin 400 metreküp endüstriyel atık su arıtması yapılacak. Bölgede çok çeşitli üretim yapan fabrikalardan
gelen farklı nitelikteki atık suların arıtılacağı bu tesiste
ise 35 adet ITT Flygt dalgıç pompalar, 9 adet ITT Flygt
dalgıç karıştırıcılar, 8 adet Dresser Roots blowerlar, 8
adet Mono pompalar ve 2000 adet Gummi Jaeger difüzörler kullanılacak.
En az enerji tüketimi ile atık su arıtma işleminin yapıl-
Gebze GOSB AAT projesi
ITT Flygt pompalar
ITT Flygt karıştırıcılar
Dresser Roots blowerlar
Mono pompalar
Gummi Jaeger difüzörler
28 adet
36 adet
15 adet
35 adet
9 adet
8 adet
8 adet
2000 adet
ması için, istenen kapasitelere uygun en verimli dalgıç
pompa, dalgıç karıştırıcı ile Mono pompa ve blower
modellerinin önerildiği bu iki proje, aynı zamanda
Anadolu Flygt’ın merkez binasına yakın olmaları nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Bu iki büyük proje de,
Anadolu Flygt’a, bu tesislerde çalışan ekipmanlarını
ziyaretçilerine gösterme imkânı tanıyor.
20 yıllık tecrübenin adı: Anadolu Flygt
Anadolu Flygt, İşveç’te faaliyet gösteren ve ITT Water&Wastewater bünyesindeki en büyük kuruluş olan
ITT Flygt ortaklığı ile 1991 yılında kuruldu. Temiz ve atık su teknolojisi kullanımında referans kuruluş
olarak kabul edilen ITT Flygt, pazar payı olarak da lider konumda bulunuyor. ITT Water & Wastewater
bünyesindeki Flygt, Sanitaire, Leopold, Wedeco markalarına ait ekipman ve sistemlerin satış ve pazarlamasını gerçekleştiren Anadolu Flygt ise, Türkiye’de su ve atık su arıtması ile ilgili her konuya yönelmiş,
yetkin bir kuruluş olma özelliğini taşıyor.
Anadolu Flygt’ın ürün yelpazesinde; dalgıç atıksu, drenaj, sulama pompaları ve havalandırma ve arıtma
tesisi ekipmanları bulunuyor. Geniş ürün yelpazesi ile belediyelere ve inşaat, madencilik, enerji, tarım,
tekstil gibi diğer birçok sektörlere hizmet veren Anadolu Flygt, ayrıca pompa kiralama hizmetlerini
Türkiye’de ilk başlatan ve en geniş kiralık pompa hattına sahip olan firma olarak dikkat çekiyor.
Anadolu Flygt, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki merkez binasında genel müdürlük, imalat atölyeleri, stok alanları, satış sonrası hizmetler ve kiralama birimleri ile hizmet veriyor. Türkiye genelinde
projelendirmeler yapan Anadolu Flygt, ürün ve sistem temini sağlıyor ve uygulamasını yapıyor.
2011
| Sayı:1
11
Röportaj
TEKNO
TEKNO tüm distribütörlerimize örnek
Manitowoc’un bir şirket olarak kurulduğu günden
bu yana izlediği rotayı özetleyebilir misiniz?
Manitowoc, aslında ABD’nin Wisconsin eyaletinde, Michigan gölü kıyısında yer alan küçük bir kasabanın ismi.
Şirket, 1902 yılında bu kasabada bir tersane şeklinde
faaliyetlerine başladı. Great Lakes göller bölgesinde sefer yapan gemiler inşa ediyor ve aynı zamanda onarım
hizmeti veriyordu. Manitowoc, kendi gemi inşa faaliyetlerine destek olması amacıyla, 1930’larda vinç tasarımı
yapmaya girişti. 20’nci yüzyılın sonuna gelindiğinde, kafes bomlu paletli vinçler alanında tanınmış bir Amerikalı
üreticiydi artık. Ancak, asıl olarak Amerikan iç pazarına
odaklanmaktaydı.
Potain firması ise 1928 yılında, Fransa’nın küçük bir
kasabası olan La Clayette’te Faustin Potain tarafından
kuruldu. Manitowoc’a benzer bir yol izlediler ve belli
bir süre sonunda, kule vinç tasarımı ile vinç üretiminde
önemli bir deneyime kavuştular. Potain, 1960’lardan bu
yana, son derece kaliteli, pazara liderlik yapan bir kule
vinç markası olarak anılıyor. 1970’lerden itibaren, Potain
ürünleri dünyanın dört bir yanına ihraç edilmeye başlandı ve böylece dünyaca ünlü bir marka ortaya çıktı.
Faustin Potain’in ölümünün ardından, firma birkaç kez
el değiştirdi ve son olarak 2001 yılında, hem coğrafi bakımdan pazarlarını genişletmek, hem de ürün serisine
çeşitlilik kazandırmak isteyen Manitowoc tarafından satın alındı. Bir yıl sonra, 2002’de, bu kez mobil vinçler
alanında ünlü bir üretici olan Grove şirketi Manitowoc
bünyesine katıldı. Manitowoc, Potain ve Grove ürün yelpazelerinin bir araya gelmesiyle, son on yıllık dönemde
Manitowoc’un tam anlamıyla küresel bir vinç üreticisine
ve sektöre liderlik eden bir kuruluşa dönüştüğüne şahit
olduk.
Dünya kule vinç sektöründe Manitowoc nasıl bir
konuma sahip? Pazar payınızı hangi düzeyde görüyorsunuz?
Bugün, Manitowoc, Liebherr ve Terex firmalarıyla birlikte, kesinlikle önde gelen küresel vinç üreticilerinden biri
konumundadır. Diğer firmaların küçük ölçekte kaldığını
veya dünyanın sadece belli bölgelerine odaklandığını
görüyoruz. Özel olarak kule vinç sektörüne baktığımızda ise, Potain’in geçmişten bu yana daima rakipleri karşısında bir üstünlük kurmuş olduğunu düşünüyorum.
Potain, 1928 yılından günümüze kadar 110 bin adetten
fazla kule vinç imal etti. Dünyanın hiçbir yerinde bu sayıya ulaşabilen başka bir üretici bulamazsınız.
İkinci olarak, Potain’in mükemmel tasarımlarına ve kalite düzeyine değinmeliyiz. Potain vinçleri, iyi iş çıkarmaları, sektöre yenilik getirmeleri ve buna karşın montaj
ile nakliyede kolaylık sunmaları ile bilinir. Potain vinçleri
değerini uzun süre korur ve ikinci el pazarında diğer
markalara göre çok daha kolayca alıcı bulur.
Üçüncüsü; Potain vinçleri, üretim ve nakliye masraflarını düşürmek amacıyla, dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış farklı fabrikalarda imal ediliyor ve ürün özellikleri
de hitap edilen pazarın beklentileri doğrultusunda düzenleniyor.
Yukarıda saydığım nedenlerle, Manitowoc’un pazardaki
konum ve pazar payı anlamında kule vinç sektörünün
en tepesinde yer aldığı kanısındayım. Elbette Potain
markası sayesinde.
Türkiye kule vinç pazarı hakkında genel bir değerlendirme alabilir miyiz?
Ben, Türkiye’yi batı dünyası ile daha “doğulu” değerler
ve tutumların eşsiz bir bileşimi olarak görüyorum. Aradan
geçen yıllarda, Türk müşterilerin son derece profesyonel
ve çalışkan olduğunu, kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik
konularından ödün vermeye yanaşmadığını gördüm.
Bu, Türkiye’nin batılı yanı. Ancak ülkenin doğulu yanı
da, Türkler’i muhtemelen dünyanın en iyi pazarlık yapan
müşterileri haline getiriyor. Her müzakerede, alabileceklerinin en fazlasını koparmaya çalışıyorlar. Ancak bunu da
asla rahatsız edici bir havaya sokmuyorlar ve kendimizi
daima sıcak, dostça bir ortamın içerisinde buluyoruz.
Dolayısıyla, Türk kule vinç sektörünün, ödediği paranın
karşılığında çok iyi hizmet aldığı kanısındayım.
Bununla birlikte, ikinci sınıf vinç üreticilerinin son yıllarda pazara önemli ölçüde nüfuz etmiş olmasının beni bir
miktar endişelendirdiğini de eklemeliyim. Bu tip firmalar,
genel olarak Manitowoc’tan veya diğer önemli vinç üreticilerinden daha uygun fiyatlarla satış yapıyor.
Ben, Türkler’in kalite ve güvenlikten
asla ödün vermek istemediklerini
düşündüğüm için –yollarda
rastladığım
Mercedes
David Semple
kamyon filolarından an-
Manitowoc Orta Doğu Genel Müdürü David Semple, Manitowoc’u,
firmanın Potain’i satın alma sürecini, Türkiye kule vinç pazarı ile ilgili
görüşlerini ve TEKNO ile olan ilişkilerini TEKNO GÜNDEM’e anlattı
ladığım kadarıyla-, bu son durum pazarı yeniden değerlendirmeye itiyor beni. Küresel ekonomik ve mali krizin,
pek çok müşterinin yatırım kararlarında değişiklik yarattığına inanıyorum. Kiralama, satın almaya göre çok ama
çok daha öncelikli bir tercihe dönüşüyor. Yatırım yapmak
yerine harcama yapmak öne çıkıyor.
Türkiye kule vinç pazarının gelişme potansiyelini
yakın gelecek için nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye kule vinç pazarı hakkında son derece iyimser bir
bakışa sahibim. 2000’lerin başlarını hatırlıyorum; Türk
müşterilere sadece birkaç tane kule vinç satabiliyorduk
ve o makinalar da, ayakta kalmak için yurt dışında iş yapmaya çalışan yükleniciler tarafından kullanılıyordu. Oysa
bugünkü durum ne kadar farklı!
Mali kriz elbette bir etki yarattı ve pek çok müşteriyi, aynı
zamanda bankaları birkaç yıl için “bekle ve gör” şeklinde
pozisyon almaya itti. Ancak, son aylarda talebin yeniden
tırmanışa geçtiğini açıkça görebiliyoruz.
Altyapı ve konut alanındaki muazzam projelere ve
Türkiye‘nin müthiş potansiyeli ile hacmine baktığımda,
önümüzdeki yılların inşaat sektörü için olumlu geçeceği
kanısına varıyorum. Kurulacak yeni şantiyelerde çok daha
fazla kule vince ihtiyaç duyulacağına inanıyorum.
Türkiye’de gözlemlediğim bir diğer eğilim de, kullanıcıların makina satın almak yerine kiralama seçeneğine yönelmesiyle ilgili. İstanbul, Ankara, Antalya ve İzmir gibi
belli başlı kentlerin dışında kalan yerlerde, onlarca orta
büyüklükte Türk şehrinde kule vinç ihtiyacının önemli ölçüde artmasını bekliyorum.
Conrad Hotel İstanbul
Oradaydık...
TEKNO İnşaat Makinaları, mazisinde de büyük projelerin altında imzasını bulunduruyor.Bunlardan biri de
İstanbul’un en güzel otellerinden Conrad Hotel.
Göze çarpan mimarisiyle İstanbul’un en iyi otelleri
arasında yer alan Conrad İstanbul Hotel, 1990 yılında
inşa edildiğinde, TEKNO oradaydı. Üçgen İnşaat’ın
yüklenicisi olduğu bu otel projesinde, o dönemde
TEKNO’nun ürün portföyünde yer alan Simma GT 183
ve Cadillon C 40S marka kule vinçler kullanılmıştı..
1
2011
| Sayı:1
Türkiye distribütörlüğünüzü uzun süredir TEKNO
firması yürütüyor. İlişkilerinizin nasıl başladığını ve
TEKNO’nun satış, satış sonrası hizmetler ve kiralama
performansıyla ilgili görüşlerinizi anlatabilir misiniz?
Eskiden, TEKNO, önce Simma, Cadillon ve BPR gibi daha
küçük kule vinç markalarıyla çalışmaya başlamıştı. Potain
ise, TEKNO’ya göre daha büyük bir firma ile çalışmaktaydı. 1990’larda bu markaların Potain tarafından bir bir satın
alınması ile Türkiye’de Potain vinçlerinin kim tarafından satılacağını belirleme ihtiyacı doğdu. Bu tercih, ben sektörde
çalışmaya başlamadan önce yapıldı. Ancak 90’ların ikinci
yarısında TEKNO ile yapılan anlaşmayı, Potain’in en yerinde
tercihlerinden biri olarak görüyorum.
Ben, Türkiye pazarıyla ilgilenmeye 2001’de başladım.
TEKNO’nun tercih edilme nedenleri, işin en başından beri
son derece açıktı. TEKNO’da görev yapan insanlar, kule vinçler alanında gerçek birer uzmandılar. Bizim sektörümüzde
başarıya giden yolda uzmanlık kilit rol oynar. Elinizdeki
vinçlerin neler yapabileceğini ya da yapamayacağını tam
anlamıyla bilmeden başarılı bir kule vinç satış veya kiralama
şirketi olmanız mümkün değildir. Tüm başarılı Potain acenteleri aynı ortak özelliğe sahiptir: Çok fazla alana birden eğilerek uzmanlıktan uzak kalmak yerine, yalnızca kule vinçler
alanında tartışmasız birer uzman haline gelirler. Potain’in
TEKNO’da bulduğu şey de tam olarak budur.
2001’den bu yana TEKNO ile çalıştığım dokuz yıl boyunca sektörde pek çok değişiklik yaşandı. Önce Manitowoc
Potain’i satın aldı ve bir yıl sonra Grove da şirkete katıldı. Başarılı bir atılım yaparak, küresel bir vinç üreticisine dönüştük.
Ben de bu başarı öyküsünün bir parçası olarak, vinç satış
müdürlüğünden, ürünler, bölge ve işin içeriği anlamında
daha kapsamlı sorumluluklar ortaya çıkartan yeni bir ticari
faaliyetin yöneticiliğine kadar yükseldim. Bu süre zarfında
TEKNO’nun gelişimini de pek çok bakımdan izleme olanağına sahip oldum. Küçük bir ticaret şirketi iken, eksiksiz bir
kule vinç distribütörüne ve vinç kiralama şirketine dönüştüler. Bugün herhangi bir inşaat projesinin kolay veya zor
her türlü kule vinç ihtiyacına çözüm bulabilecek konumdalar. İster İstanbul’daki standart kule vinç hakkında, isterse
Moskova’daki gökdelenlerde çalışacak dev bir vinç hakkında konuşun, TEKNO bu işin üstesinden gelecektir.
Elbette, bu seviyeye gelmeleri için çok çalışmaları, kendi
alanlarına odaklanmaları ve kendilerini bu işe adamaları
gerekti. Ancak TEKNO başardıklarıyla övünebilir ve Manitowoc da vinç üreticileri arasında elde ettiği konumla gurur
duyabilir bence. Bugün, TEKNO’nun en iyi distribütörlerimiz
arasında yer aldığını düşünüyoruz ve bu başarılı ilişkiyi daha
onlarca yıl devam ettirme niyetindeyiz.

Benzer belgeler