Dev projeye dev kule vinçler Dev projeye dev kule vinçler
Transkript
Dev projeye dev kule vinçler Dev projeye dev kule vinçler
NCKY’nin tercihi TEKNOÇEVRE Gebze’de AAT’ler “ITT Flygt” dedi NCKY, yapımını gerçekleştirdiği Ankara-Pozantı otoyol projesinde yarma şevlerinin yarattığı risklere karşı, TEKNOÇEVRE ile birlikte gerçekleştirdiği çelik ağ uygulamasıyla önlem alıyor Sayfa 3 Gebze’de inşaatı devam eden iki Su Arıtma Tesisi (AAT) projesinde tercih yine “ ITT Sayfa 11 > Flygt” oldu. > 2011- Sayı 1 TEKNO İnşaat Makinaları Tic. ve San. A.Ş. kurumsal yayınıdır. Dev projeye dev kule vinçler Türkiye’nin yapımı devam eden en büyük baraj projesi olan Boyabat Barajı inşaatında, Türkiye’deki en büyük kule vinçler, Potain MD 2200’ler kullanılıyor Sayfa 6 > Sayfa 4 Günfalt’ın MBA 3000 siparişleri devam ediyor > “TEKNO tüm distribütörlerimize örnek’’ Manitowoc Orta Doğu Genel Müdürü David Semple, Manitowoc’u, firmanın Potain’i satın alma sürecini, Türkiye kule vinç pazarı ile ilgili görüşlerini ve TEKNO ile ile olan ilişkilerini TEKNO GÜNDEM’e anlattı Sayfa 12 > Arıza ihbarı ile çözüm arasındaki en kısa mesafe Sayfa 9 TEKNO, 2011 yılında Türkiye’deki müteahhitler için Bennighoven’e 10 adetten fazla MBA 3000 model asfalt plenti ayırttı. 2010 yılında MBA 3000 modelinin ilk alıcısı olan Günfalt ise, plentin performansından çok memnun kaldığı için şimdiden ikinci siparişini verdi Sayfa 5 > David Semple STROS ile hızlı ve güvenli çözümler > TEKNOVİNÇ’in satış ve pazarlamasını yaptığı STROS dış cephe asansörleri, temel esas olarak güvenliği ele alıyor. STROS’a ait tescilli paraşüt fren sistemi, güvenli bir işletme rahatlığı sağlıyor Sayfa 10 > Kısa Haberler TEKNO Maccaferri’den Gaziantep’deki arkeolojik kazılara destek Mezopotamya ile Anadolu arasındaki geçiş noktası olan Tilmen Arkeolojik Parkı’nda kazı çalışmaları devam ediyor. Tamamlandığı zaman, bölgenin tarihine ışık tutacak olan bu önemli arkeolojik kazı için yüksek teknoloji kullanılıyor. Bologna Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Nicola Marchetti’ninde yer aldığı bu arkeolojik kazıdaki bir diğer dikkat çekici İtalyan isim de, Maccaferri. Tilmen Arkeolojik Parkı’ndaki kazıların sponsorları arasında yer alan Maccaferri, yüksek teknolojili ürün- Benninghoven, Arnavutluk ve Romanya’dan sonra Kosova Otoyolu’nda Enka-Bechtel tarafından Kosova’da inşaatına başlanan 117 kilometrelik Morina-Priştine-Merdare Otoyolu’nda, Arnavutluk ve Romanya Otoyol inşaatlarında olduğu gibi, performansı büyük takdir toplayan Benninghoven asfalt plentleri tercih edildi. 1 milyar Dolar’a mal olması planlanan bu otoyol, Kosova’yı batıda Arnavutluk’a ve doğuda Sırbistan’a bağlayarak, ülkenin ekonomik kalkınmasındaki en önemli proje olma özelliğini taşıyor. Yeni kurulacak Benninghoven MBA 2500 model asfalt plentinin Kosova şantiyesinde 2011 bahar döneminde asfalt üretimine başlaması planlanıyor. Üniversite inşaatına 180 vinç damgası Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapımı devam eden ve yalnız kız öğrencilere mahsus olan Nora Bint Abdul Rahman Üniversitesi’nin inşaatı, Orta Doğu’daki en kapsamlı inşaat projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. 8 milyon metrekare alan üzerine yapılan üniversite inşaatında 180’den fazla Potain kule vinç, Grove mobil vinçler ve Manitowoc paletli vinçler kullanılıyor. Üniversite inşaatının 11,5 milyar dolara mal olması bekleniyor. Manitowoc’un Orta Doğu bölgesinden sorumlu Genel Müdürü, kadınlara eğitim ve çalışma olanağı sağlayacak olan bu projenin; maliyet, ölçek ve prestij yönünden, gerek Orta Doğu gerekse dünya çapında yer aldıkları en büyük projelerden biri olduğunu söylüyor ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah tarafından da desteklendiğini belirtiyor. Şubat 2009’da başlayan üniversite inşaatının 2011’in ortalarında tamamlanması bekleniyor. TEKNO’da Atamalar Yeni Genel Müdürlük binasına taşınmasının ardından hızla büyümeyi hedefleyen TEKNO, faaliyet gösterdiği sektörlerde etkin, verimli ve kaliteli hizmet sunma ilkesi çerçevesinde, çalışan kadrosunu da genişletmeye devam ediyor. TEKNO’nun kadrosuna son dönemde katılan ve ataması yapılan isimler: Işın Aktan TEKNO Genel Müdürlük / İnsan Kaynakları, Hukuki ve İdari İşler Danışmanı Derya Bayrak TEKNO Kule Vinç Grubu, Satış Mühendisi Doğan Gündoğdu TEKNO Çevre Grubu, Satış Mühendisi Volkan Üstünel TEKNO Çevre Grubu, Satış Mühendisi Aysel Yıldız TEKNO Genel Müdürlük, Muhasebe Bölümü TEKNO İnşaat Makinaları Ticaret ve Sanayi A.Ş. adına İmtiyaz Sahibi: Altay Coşkunoğlu Sorumlu Editör: Hüda Kaşkaya Baskı: Altan Basım Ltd. Yüzyıl Mah. Matbaacılar Sitesi 222/A Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 629 03 74 • Faks: 0212 629 03 76 2011 | Sayı:1 leri ile projeye önemli katkı sağlıyor. Maccaferri’nin geliştirdiği gabion tel kafes, yılın büyük bir bölümü baraj suları altında kalan höyükte erozyonu durdurmak amacıyla kullanılıyor. Marchetti, “Maccaferri ile birlikte Taşlı Geçit için geliştirdiğimiz kafes önemli bir rol üstleniyor” diyor. Gabion tel kafesleri, kurulumu kolay olan, esnek ve geçirgen bir malzeme olmasından dolayı erozyon kontrolü, dere ıslahı ve istinad yapılarında çokça tercih edilen malzemelerdir. Merhaba... 2011 yılına girerken, sizlere farklı bir platformda “merhaba” demek ve yeni kurumsal yayın organımız olan dergimiz aracılığıyla sektöre ilişkin gündemi paylaşmak istedik. 1986 yılından bu yana, inşaat, yol ve çevre hizmetleri ile ekipmanlarının satışı, paAltay Coşkunoğlu zarlanması ve uygulanması konularında faaliyetlerini Yönetim Kurulu Başkanı sürdüren TEKNO İnşaat Makinaları Tic. ve San. A.Ş. olarak, bugün; “uzmanı olduğu her alanda dünyadaki son teknolojik gelişmeleri ve yenilikleri yakinen takip etmesi ve uygulamasıyla öne çıkan, sektördeki bazı hizmetleri profesyonel anlamda ilk kez başlatan, uluslararası pazarda saygınlığını ve güvenilirliğini ispatlamış yabancı kuruluşların distribütörlüğünü de üstlenmek suretiyle, birçok prestijli projede adını duyuran, sunduğu hizmetlerin kalitesi ve satış sonrası hizmet yaklaşımları ile takdir gören, örnek ve lider bir kuruluş” şeklinde anılmaktan memnuniyet duymaktayız. Giderek genişleyen, gelişen ve geçtiğimiz yıl İstanbul Genel Müdürlük Merkezini Ataşehir’deki yeni binasına taşıyan şirketimiz; yeniliklere hızla ayak uydurabilen ve değişime açık kimliğiyle, önümüzdeki dönemlerde de, hizmet ve üretim kapasitesini artırmayı ve bu doğrultuda sektördeki başarı grafiğini daha da yükseltmeyi hedeflemektedir. TEKNO’yu bugünlere taşıyan; deneyimli ve özverili yöneticilerimiz ve çalışanlarımızın yanı sıra, müşterilerimize de buradan teşekkürlerimi iletiyor ve TEKNO Ailesi adına, 2011 yılının ülkemiz, dünyamız ve sektörümüz için hayırlı, başarılı ve verimli bir yıl olmasını diliyorum. Gelecek sayımızda yine birlikte olmak dileğiyle... İletişim: TEKNO PLAZA Şehit Şakir Elkovan Cd. No:2 A Blok, 34750 Ataşehir – İstanbul Tel : 0 216 577 63 00 www.tekno.com.tr Yayın Türü: Yerel süreli Tekno Gündem gazetesi, dahili ve harici dağıtım içindir; parayla satılamaz. TEKNOÇEVRE Teknik “KAYA – TAŞ DÜŞEBİLİR” İŞARETLERİNİ KALDIRIYORUZ! Hazırlayan: Ali Kemal Kermooğlu-TEKNOÇEVRE Grup Müdürü sahalarda uygulama öncesinde uzman dağcı ekibimiz ile şev/yamaç temizliği işlerini de yürütmekteyiz. Kaya kütlesinin jeomekanik özellikleri, şevin geometrisi gibi parametreler dikkate alınarak lokasyona özel farklı çözümler sunabilmekteyiz. Bu çözümlerimizden en sık kullanılanları kısaca tanıtacak olursak: 1985 yılında Maccaferri ile D-80 Otoyolu Hereke kesiminde başladığımız “kaya ve taş düşmelerine karşı” önlem alma serüvenimiz, 2010 yılı içinde oldukça yoğun bir şekilde sürmektedir. Şev yüzeylerinin “pasif koruma” olarak sınıflandırılan çelik tel ağlar ile kaplanması, bu önlemlerin en basit halidir. Gelinen son aşamada, TEKNO’nun mühendisliği ön plana çıkaran yaklaşımları ile, geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle bu önlemler alınabilmektedir. Özellikle karayolu, demiryolu projelerinin yanı sıra, gündemde olan hidroelektrik santrallerinde de profesyonel çözümler sunmaya devam etmekteyiz. Çalışmalarımızda, “risk analizi” çalışmaları kapsamında mutlaka sahayı yerinde ziyaret ederek mevcut riskler ve alınması gereken önlemler hakkında “teknik yaklaşım raporu” hazırladıktan sonra uygulama hizmetlerimizi vermekteyiz. Bununla beraber ihtiyaç duyulan Enerji Sönümleyici Kaya Bariyerleri Şevin üst kısmından düşecek kaya bloklarının, kullanmış olduğumuz özel bir bilgisayar programı sayesinde şev boyunca kinetik enerjisi, hızı ve sıçrama noktaları tespit edilmektedir. Buna göre de şevin alt kesiminde en optimum yere 250 kJ ile 5.000 kJ arasında enerji sönümleme kapasitesine sahip, en uygun kaya bariyeri konumlandırılmaktadır. Bu sistemle, bütün bir şevin koruma altına alınması yerine lokal olarak önlem alınarak maliyet minimize edilebilmektedir. Çelik Grid Galvaniz veya galfan kaplı çift bükümlü tel ağ olarak şev yüzeylerindeki yüzeysel kaya–taş düşmelerine karşı pasif önlem sistemi olarak uygulanmaktadır. NCKY’nin tercihi TEKNOÇEVRE Çelik Kompozit Grid Klasik olarak şev kaplamalarında kullanılan çift bükümlü tel ağlardan farklı olarak, üretim esnasında tek yönlü (boyuna) veya iki yönlü olarak, çift bükümler arasından geçirilen 8 mm kalınlığındaki halatlar ile güçlendirilmiş galfan kaplı bir sistemdir. Ayrıca montaj işleminde klasik olarak bağlama telleri yerine “laplink”ler kullanılmaktadır. Yüksek Enerji Sönümleyici Paneller (HEA Panel) Bu çözüm, lokal olarak düşme potansiyeli olan kaya blokları için kullanılmaktadır. 24,4 kN maksimum kopma yükü dayanımına sahip özel bir bağlantı yöntemiyle bağlanmış halatlardan oluşan panellerin boyutları nominal olarak 2,5 x 2,5 m, 3,0 x 3,0 m ve 4,0 x 4,0 m’dir. Karayollarımızdaki “Kaya – Taş Düşebilir” işaretinin sayısını her geçen yıl azaltan TEKNOÇEVRE Grubu, deneyimlerle dolu altyapısı, geniş ürün yelpazesi, genç ve dinamik kadrosu ile doğaya uyumlu mühendislik çözümleri sunmaya devam edecek olup, sektördeki öncü ve lider konumunu sürdürecektir. 2010 yılı içerisinde hizmet verdiğimiz bazı projeler şu şekilde sıralanmaktadır: Adana – Ankara Otoyolu Projesi (NCKY) - Çelik tel grid Cevizlik HES Projesi – İkizdere – İspir Yolu ( Sanko Akım Enerji) – Çelik kompozit grid Kavşakbendi HES Projesi – Adana (Enerjisa) – Çelik grid ve Çelik kompozit grid Menge HES Projesi – Adana (Enerjisa) – Yamaç temizliği Çanakçı HES Projesi – Trabzon (Can Enerji) – Yamaç Temizliği ve Çelik grid Bozüyük – Mekece Karayolu İyileştirme Projesi (MÖN İnşaat) – Çelik grid D-100 Karayolu Genişletme Projesi - Hereke (Gülsan İnşaat) – Çelik kompozit grid Nurol, Cengiz, Kiska ve Yüksel inşaat firmalarının otoyol projesi için bir araya gelerek kurduğu bir ortaklık olan NCKY Adi Ortaklığı, 2000 yılının Haziran ayında başlanan Ankara-Pozantı Otoyol Projesi’ni kısmi olarak teslim etti. Yol, Karayolları Genel Müdürlüğü’nce trafiğe açılmış durumda. Ankara-Pozantı Otoyol Projesi, Adana’dan Pozantı’ya kadar gelen otoyol ağını, Toroslar üzerinden Ankara’ya bağlayacak toplam 365 km.’lik otoyol inşaatının 23.55 km.’lik kesimini ve yapılacak bu otoyolu, E90 Devlet Yolu’na bağlayacak 31.38 km.’lik Ereğli Bağlantı Yolu İnşaatı işini kapsıyor. Otoyolun ve bağlantı yolunun tamamı 2x3 şeritli ve bölge trafiğini büyük ölçüde rahatlatacak şekilde projelendirilmiş durumda. Çelik grid temiz ve az maliyetli NCKY Proje Müdürü Serhat Yağcı, yarmalar ile ilgili verdiği bilgilerde; yollarda trafiğin akışı ve can güvenliği açısından dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, başlangıçta yarma şevlerinin yatık yapılması gerektiğini, eğer bu atlanmışsa iki seçenek bulunduğunu söyledi. Yağcı’ya göre, bu durumda yapılacak şey, ya uygun olan yerlerde püskürtme beton ile şev yüzlerinin kaplanması ya da çelik grid veya şev dibinde yer varsa etek duvarı yapılmasıdır. Bu tip şev koruma yöntemleriyle kaya düşmelerine karşı önlem alınabiliyor. Yağcı, koruma zorunluluğunun olduğu durum- larda işin süratli ve düşük maliyetli olması açısından, çelik grid uygulanabilecek yerlerde çelik grid tercih ettiklerini belirterek, “Püskürtme hem daha zorlu ve maliyetli bir iş hem de temiz bir çalışma yapamıyorsunuz. Çelik ağ uygulamasını tercih ederim. Diğer yöntem asfalt ve şeve zarar verebiliyor, oysa çelik grid daha temiz ve az maliyetli” ifadelerini kullandı. Bu sistemlerin aynı zamanda çevreci ürün olma özeliklerinin de bulunduğunu belirten Yağcı, tercih nedenlerinden birisinin de bu olduğunu belirtti. İş partnerimiz TEKNOÇEVRE Bütün iş kalemleri için iş güvenliğinin çok önemli olduğunun da altını çizen Yağcı, “Biz çalışma şartları ve kazalara karşı önlemlerini alacak, bu konuda titiz, profesyonel çalışacak firma ve kişileri tercih ediyoruz. Kendi ekiplerimiz de iş güvenliği konusunda sürekli önlemler alıyor” dedi. Bu uygulamada iş partnerlerinin TEKNOÇEVRE Grubu olduğunu da söyleyen Yağcı, “Tercihimiz TEKNO’dan yana oldu. İki senedir çalışıyoruz, ilk sene sonucunda ürün, imalat ve uygulamalarından memnun kaldık, bundan dolayı TEKNO ile çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Yağcı, daha geniş ölçekte ürün ve uygulamaların tanıtımının iş sahiplerine, devlet veya belediyelere yapılması ve bu konuyla ilgili kişi ve kuruluşların bilinçlendirilmesi gerektiğini de belirtti. 2011 | Sayı:1 Kiralama TEKNOVİNÇ Ak-Asya projesinin kalbi Potain kule vinçler Ak-Asya Projesi’nin üç etabından biri olan A etabının ana yüklenicisi olan Akyapı, projede kullanılacak kule vinç için Potain’i, personel ve malzeme asansörü için ise Stros’u tercih etti ve her iki markanın da Türkiye temsilcisi TEKNOVİNÇ’ten bu makinaları kiraladı 1998 yılında iki inşaat mühendisinin güçlerini birleştirerek, sektöre deneyimlerini profesyonel ortamda aktarabilmesi için kurulan Akyapı İnşaat, tecrübeli ve özverili kadrosu ile sanayi sitelerinden fabrikalara, alışveriş merkezlerinden villa Erhan Ayyıldız inşaatlarına, altyapı ve çevre düzenleme işlerine kadar, inşaat sektörünün her alanında adından sıkça söz ettirmeye ve faaliyetlerini başarı ile sürdürmeye devam ediyor. Akyapı, yatırımcısının SAF Gayrimenkul A.Ş’nin olduğu Ak-Asya projesinin A, B ve C’den oluşan üç etabından, A etabının ana yüklenicisi. Toplam 182 bin metrekare alan üzerine kurulu olan proje, 650 bin metrekare inşaat alanına, bin 600 adet toplam konuta, 7 bin 500 metrekare gölet alana, 58 bin metrekare toplam yeşil alana ve 5 bin 500 araçlık otoparka sahip. 2009 Ekim ayında başlanan projenin, Mayıs 2011’de tamamlanması hedefleniyor. Projesinde kule vinç ile personel ve malzeme taşıma asansörleri kullanan firma, bu tercihlerinde kendi sektörlerinde lider Potain ve Stros markalarını tercih etti ve bu markaların Türkiye temsilcisi TEKNO ile temasa geçti. Projede kullanılan ana ekipmanlardan biri olan Potain kule vinç, yüksekliği 155 metre olan binaya hizmet veriyor. Potain MC 175B model olan kule vinç, maksimum 8 ton kaldırma kapasitesili. Bom uzunluğu 60 metre olan vinç, bom ucunda ise 1400 kilogram kaldırabilme kapasitesine sahip. Potain ile doğru analiz Bina yüksekliğinin 150 metre olması nedeniyle projede teknik sıkıntılar yaşamamak için yapılan araştırmalar ve analizler sonucunda, Potain’in teknik olarak sahip olduğu üstün özellikler, Akyapı’nın bu markayı seçmesindeki en önemli etkenlerden birisini oluşturuyor. Akyapı Kaba İşler Şantiye Şefi Erhan Ayyıldız (inşaat mühendisi), projelendirme aşamasında TEKNO’nun çözüm odaklı yaklaşımı, satış öncesi ve satış sonrası teknik destek konusundaki hızlı ve efektif hizmetlerinin, bu projede Akyapı’nın TEKNOVİNÇ ile çalışmayı tercih etmesinde etkin rol oynadığını söyledi. Ayyıldız, projede kullanılan personel ve malzeme taşıma asansörünün ise Ant Yapı’nın AntHill projesinde incelediklerini ve diğerlerine göre daha güvenli buldukları için Stros marka asansörleri kullanmaya karar verdiklerini dile getirdi. “En büyük yardımcımız TEKNOVİNÇ” Şantiye Şefi Ayyıldız, projede kullanılan kule vinç ve asansörlerin maliyetinin daha düşük olması sebebiyle kiralama yöntemine gidildiğini belirtti. Ayyıldız, Potain MC 175B model kule vincin güvenlik ve teknik donanım açısından, daha önce çalıştıkları kule vinçlerin çok üzerinde bir kaliteye sahip olduğunu söyledi. Stros NOV 2032 UPII model personel ve malzeme taşıma asansörü için ise, “Her kabinde, 2000 kilogram veya 25 kişilik kapasitesi ile en üst modellerden biri. Ayrıca, sahip olduğu güvenlik ekipmanları ve patentli paraşüt frenleri sayesinde, her şeyden önce tedirgin olmadan güvenli bir şekilde yukarı çıkıyoruz” şeklinde bilgi verdi ve kendileri için iş güvenliğinin her şeyden önce geldiğinin altını çizdi. Ayyıldız ayrıca, “TEKNOVİNÇ, hem tecrübesi hem teknik yeterliliği olan bir firma olduğu için, yaptığımız işlerde sürekliliğin sağlanması noktasında en büyük yardımcımız oldu” diye konuştu. Pusula Makine, TEKNOASFALT bünyesine katıldı TEKNOASFALT için, 2006 yılından beri, Benninghoven asfalt plentleri komponent imalatları yapan Pusula Makine, 2011 yılı itibari ile TEKNO İnşaat Makineleri Grubu bünyesine dahil oldu. Çelik konstrüksiyon ve tank imalatlarında uzun yıllardır Ankara’da imalat ve servis kalitesi ile ön plana çıkan Pusula Makine bütün şantiyelerde özellikle tercih edilen bir marka haline geldi. Ankara’da bulunan iki ayrı üretim tesisinde, 48 kişilik idari ve teknik kadrosuyla hizmet veren Pusula Makine, artık TEKNOASFALT’ın imalat merkezi olarak faaliyetlerini sürdürecek. Pusula Makine, uzun bir süredir Türkiye’de satış rekorları kıran Benninghoven asfalt plentlerinin bazı ünitelerini imal ediyor. Pusula Makine tarafından üretilen tüm imalatlarda Benninghoven’in projeleri ve malzeme teknik spesifikasyonları kullanılıyor. Benninghoven asfalt plentlerinin bazı üniteleri için üretilen bu malzemeler, aynı zamanda Orta Doğu, Balkanlar ve Rusya’ya da sevk ediliyor. İhtiyaç duyulan tüm ekipmanlar üretiliyor Pusula Makine tarafından imal edilen bu üniteler; çeşitli kapasitelerdeki soğuk agrega siloları, filler siloları, kızgın 2011 | Sayı:1 yağ jeneratörleri, sıcak asfalt siloları, geri dönüşüm üniteleri, bitüm ve yakıt tankları olarak sıralanabilir. Özellikle yeni nesil dikey elektrikli bitüm tankları imalatının giderek artan talepler doğrultusunda yeni sezonda birçok şantiyede kullanılmaya başlanacağı öngörülüyor. TEKNOASFALT’ın üretim portföyünde; modifiye bitüm plentleri, emilsüyon plentleri, mekanik plentler, asfalt distribütörleri, çeşitli yakıt tankları, elekler, eşanjörler gibi asfalt şantiyelerinde ihtiyaç duyulan bütün ekipmanlar yer alıyor. Yeni tesis 2011’de hazır Ayrıca Türkiye’de sayıları sürekli artış gösteren asfalt üretim tesislerinin ekipman ihtiyaçlarını daha hızlı şekilde karşılamak isteyen TEKNOASFALT, mevcut tesislerini büyütmek ve geliştirmek amacıyla 2011 yılında Ankara’daki yeni yerini faaliyete geçirmeyi planlıyor. En son teknolojik makine ve sistemlerin kullanılacağı bu yeni tesisler, araştırma-geliştirme ve eğitim merkezini de içine alacak ve konusunda Türkiye’nin en büyük tesisleri olacak. TEKNOASFALT Haber Günfalt’ın MBA 3000 siparişleri devam ediyor İlk kez 2010 Bauma Fuarı’nda sergilenen Benninghoven MBA 3000 asfalt plentini ilk satın alan firma Günfalt olmuştu. “Aslında ilk çıkan makinayı almamak gerekir, ama işin içinde TEKNO ve Benninghoven olunca hiç tereddüt etmeden aldık” diyen Günfalt’ın Yönetim Kurulu Başkanı Heybet Güneş, MBA 3000 modelinden çok memnun kalınca şimdiden ikinciyi sipariş etti. 1986 yılında asfalt işine giren ve bugüne kadar birçok projeye imza atan Günfalt, yurdun muhtelif bölgelerinde mühendislik, mimarlık ve renkli desenli asfalt uygulamaları, yol ve altyapı işleri yapıyor. Firma, üstlendiği işleri taahhüt süresinden önce tamamlaması ile tanınıyor ve bu yönü ile de hizmet verdiği kamu ve özel kuruluşların takdirini topluyor. Benninghoven marka asfalt plentini kullandıktan sonra üründen beklediğinin üzerinde performans alan Günfalt, yeni yol projelerinde ise plent tercihini yenilenen MBA 3000 asfalt plentinden yana kullandı. Güneş, bu tercihteki en büyük etkenlerin başında, TEKNO’nun çok profesyonel ve hızlı bir şekilde servis ve yedek parça hizmeti vermesini, satış sonrasında, projenin başından sonuna kadar müşterinin yanında olmasını ve çözüm ortağı gibi davranmasını gösteriyor. TEKNO’dan ilk asfalt plentini 2008 yılında alan ve o günden bugüne iş birliğini devam ettiren Günfalt, bu beraberlikten oldukça memnun. İlk olarak Benninghoven’den MBA 2500, 200 ton/saatlik bir asfalt plenti aldıklarını söyleyen Güneş, “Benninghoven plent ile çalıştıktan sonra ürün, yatırım maliyetini kısa sürede çıkarttı. Bu nedenle bundan sonra da yeni model Benninghoven plent almaya devam edeceğiz” dedi. “Benninghoven’i tavsiye ederim” Günfalt, TEKNOASFALT’ın satış sonrası ve yedek parça hizmetlerinden de oldukça memnun. Bu konudaki görüşlerini aktaran Güneş, “Plent, çok ciddi bir arıza vermediği gibi, en küçük bir arızada da servis anında müdahale ediyor. Daha önceki deneyim- TEKNO, 2011 yılında Türkiye’deki müteahhitler için Bennighoven’e 10 adetten fazla MBA 3000 model asfalt plenti ayırttı. 2010 yılından MBA 3000 modelinin ilk alıcısı olan Günfalt ise plentin performansından çok memnun kaldığı için şimdiden ikinci siparişini verdi lerden kaynaklı satış sonrası hizmetlerinden memnun kalmadığım hiçbir makinayı tercih etmiyorum. Ürünün zamanında teslim edilmesi de ayrıca bizim işimizde çok önemli” dedi. Birçok firmanın da tavsiyeleri üzerine Benninghoven asfalt plenti almaya karar verdiğini ve bu firmaların da Bennighoven’den memnun kaldıklarını dile getiren Güneş, “Benninghoven asfalt plentini, gerek ürün kalitesinden dolayı, gerekse TEKNO’nun vermiş olduğu kaliteli hizmet anlayışından dolayı asfalt işini yapan herkese tavsiye ederim” dedi. “Söz konusu TEKNO ve Benninghoven ise tereddüt etmem” Bennighoven tarafından geliştirilen ve ilk kez 2010 Bauma Fuarı’nda sergilenen MBA 3000 (240 ton/saat) asfalt plentini ilk satın alan firma Günfalt oldu. Bu kararı verirken hiçbir şekilde tereddüt etmediklerinin altını çizen Güneş, “Değişik yerlerde projelerimiz olduğundan ve plentimizi projenin olduğu bölgelere taşımamız gerektiğinden demontajı, nakliyesi, montajı hızlı ve maliyeti az olan mobil plentleri tercih ediyoruz. Benninghoven MBA 3000 model plent, bu taleplerimizin tümünü karşılamış oldu. Kaliteli ve doğru işler yaparak yollarına devam etmek istediklerini belirten Güneş, “Bunun yolunun doğru kişilerle, zamanı iyi kullanarak çalışmak olduğunu biliyoruz” diyor. Günfalt, MBA 3000 Asfalt Plentini; Edirne’de Babaeski TCK 1. Bölge Kule- 2011 li-Necatiye Varyant, Havza-Uzunköprü (41kilometre) ve Havza-Kırklareli (21 kilometre) yollarının yapımında kullanmaya devam ediyor. Yeni sipariş edilen MBA 3000 ve ECO 4000 model asfalt plentlerinin, Günfalt’ın İstanbul ve İzmit civarındaki şantiyelerinde kurulması planlanıyor. TEKNO, 2011 yılında Türkiye’deki müteahhitler için Bennighoven’e sipariş ettiği rekor sayıdaki asfalt plentinin 10 adedini MBA 3000 modeli olarak belirledi. 2010 yılında MBA 3000 modelinin ilk alıcısı olan Günfalt, plentin performansından çok memnun kaldığı için şimdiden ikinci siparişini verdi. Ayrıca 2011 yılının en yeni modeli olan ECO 4000 asfalt plentinin de ilk siparişini veren firma oldu. | Sayı:1 PROJE DEV Türkiye’nin şu anda yapımı devam eden en büyük inşaat projesi olan Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, gerek yapım metodolojisi, gerekse yapımında kullanılan makina ve tesislerle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli projelerinden biri olma özelliğini taşıyor. Yapım metodolojisinden ötürü tercih edilen ve özellikle gövde inşaatının yapımında çok etkin bir rol oynayan Potain MD 2200 model kule vinçler, yüksek teknolojileri, üst düzey emniyet önlemleri ve tabii ki kapasiteleri bakımından Türkiye’nin en büyük kule vinçleri olma özelliğini taşıyor Türkiye’nin en büyük beşinci barajı Boyabat’ta inşa ediliyor. Türkiye topraklarında doğan ve yine bu topraklardan denize dökülen en büyük akarsu olan Kızılırmak üzerinde, SinopÇorum illeri arasında inşa edilen Boyabat Barajı, yapım metodolojisi ve mühendislik çalışmaları ile Türkiye’nin en önemli projelerinden biri olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Boyabat Barajı, Türkiye’nin en büyük baraj projelerinden biri olmasının yanı sıra, aynı zamanda su kullanım hakkı özel sektöre verilmiş olan en büyük baraj olma özelliğini de taşıyor. Boyabat Elektirk Üretim ve Ticaret A.Ş. ile Doğuş İnşaat arasında Mart 2008’de imzalanan protokol ile inşasına başlanan Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, tamamlandığı zaman Türkiye’nin en büyük beşinci, Atatürk Barajı’ndan sonra ise en çok elektrik üreten ikinci barajı olacak. Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, 1990 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından projelendirildi. Devlet tarafından o dönemde önce derivasyon tüneli, baraj gövdesine ulaşım tünelleri ve yolları ile sosyal tesisleri ihale ederek yaptırıldı. Ancak birtakım nedenlerden ötürü baraj inşaatına devam edilemedi. Son olarak ise, su kullanım hakkı Boyabat Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye Yap-İşlet-Devret kapsamında verildi. Boyabat Elektrik de müteahhit firma olarak Doğuş İnşaat’ı seçti ve projenin yapımına tekrar başlandı. Saatte 528 MW elektrik üretecek Doğuş İnşaat tarafından 47,5 ayda tamamlanacağı taahhüt edilen Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrali, 176 x 3 megavat (toplam 528 MW) üç üniteli bir baraj olacak. Santralde, düşey eksenli Francis tipi türbin kullanılacak. Boyabat Barajı, gerek yapım metodolojisi olarak, gerekse mühendislik çalışması olarak Türkiye’de birkaç tane ilke sahip olma özelliği ile de dikkat çekiyor. Proje dahilinde toplam dökülecek olan beton miktarı, bu betonda kullanılan agreganın çapı, betonun üretim ve döküm özellikleri, gövdeye taşınması ve tabii ki bu projenin olmazsa olmazı kule vinçler... İşte bu -şimdilik- özet geçtiğimiz çalışmalar yönünden incelendiğinde Boyabat Barajı, Türkiye’nin ötesinde dünya standartlarının üzerinde bir proje olma özelliği taşıyor. 2011 | Sayı:1 projeye kule vinçler Boyabat Barajı’nın eli kolu MD 2200’ler Semple: Beton hacmi: 2 milyon 750 bin metreküp Boyabat Barajı, baraj gövdesinin yapısı itibariyle incelendiğinde beton ağırlıklı bir baraj. Projenin toplam beton hacmi 2 milyon 750 bin metreküp. Gövdenin tabandaki beton kalınlığı 230 metre, tavandaki beton kalınlığı ise 11 metre olacak. Kasım 2012’de tamamlanacak Baraj şantiyesinde görüştüğümüz Doğuş İnşaat Makina İkmal ve Satınalma Koordinatörü Selahattin Kolaşınlı ve bu projenin Makina ve İkmal Müdürü Seyfi Ülger projede gelinen noktaya ilişkin bilgi verdi ve proje kapsamında yürütülen çalışmaları detaylarıyla anlattı. Projenin inşasına başlanmasının ardından yapılan ve yapılacak olan çalışmaları kronolojik olarak anlatan Selahattin Kolaşınlı şunları söyledi: “2008 Aralık ayında projeye başladık, 2009 Mart ayında, gövde kazısını yaptık. 2009’un son çeyreğinde tesislerin kurulumuna başladık; yani konkasör tesisi, soğutma grubu, beton santrali, konveyör sistemleri ve kule vinçleri kurduk. 2010 yılı başından itibaren deneme betonlarını döktük. 2010 Haziran’ı itibariyle tam kapasite çalışmaya başladık.” Yatırım bedeli 2 milyar dolar Kolaşınlı, baraj ve HES projesinin yatırım bedelinin toplam 2 milyar dolar olduğunu ve gelinen noktada parasal anlamda proje bedelinin yüzde 25’inin tamamlandığını belirtti. Projede dökülecek betonun 600 bin metreküpünü döktükleri bilgisini veren Kolaşınlı, santral binası inşaatının daha hızlı ilerlediğini ve beton hacminin yüzde 35’inin tamamlandığını ifade etti. Projede yürütülen çalışmalara ilişkin bilgiler veren projenin Makina İkmal Müdürü Seyfi Ülger ise, öncelikle gövdede kullanılan betonun özelliklerine dikkat çekti. Gövde betonu, özellik olarak çimento oranı düşük, ancak mukavemeti yüksek bir beton. Betonun üretiminde kullanılan agrega 150 mm’lik çapı itibariyle Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor. Projede her bir bölümde kullanılacak beton ayrı özellliklere sahip. Bu projede için yaklaşık 20 tane beton miksi yapılmış. Türkiye’nin en büyük kule vinçleri Boyabat’ta Boyabat Barajı için Potain kule vinçler kilit bir görev üstleniyor. Kule vinçler için, bu projenin eli-kolu diyebiliriz, ki Seyfi Ülger de zaten, “Kule vinçler olmadan bu proje yapılamaz!” diyor. Barajın inşası için seçilen yöntemden dolayı anoların içine gerekli makina ve malzemelerin taşınması için kule vinç sistemi tercih edilmiş. Ülger, bu yöntemin seçilmesine ilişkin şunları söylüyor: “Bu tür baraj inşaatlarında esas olarak kablolu vinçler kullanılıyor. Ancak buranın coğrafik yapısı kablolu vinç kullanmaya çok müsait değil. Böyle bir yöntem seçilmiş olsaydı, neredeyse baraj kadar bir maliyet gerektirirdi. ‘Bu yükseklikte ve bu boyutta bir baraj inşaatında nasıl bir yöntem izlenmelidir’ diye araştırma yapıldığında, en uygun yöntem olarak bizim şu an uyguladığımız yöntem düşünüldü. Şu ana kadar da bu yönteme dair olumsuz bir gelişme yaşamadık. Potain marka bu kule vinçler, kapasite itibariyle bakıldığında ise, Türkiye’de şu anda kullanılan en büyük kule vinçler olma özelliği taşıyor.” Projede toplam dört kule vinç kullanılacak. Bunlardan üçü kurulu diğeri ise kurulma aşamasında. MD2200 model kule vinçler, 64 ton kapasiteli ve 85 metre bom uzunluğunda 20 ton kaldırma kapasitesine sahip. Bu vinçlerin şu anki serbest yükseklikleri ise 105 metre. Üç vincin çelik kule elemanları gövde içinde kalacak! Projenin diğer önemli detaylarından birini daha vurgulamak gerekiyor. Baraj gövdesi içinde kalacak şekilde yerleştirilmiş olan üç adet vincin çelik kule elemanları baraj gövdesinin içinde kalacak. Bu konu ile ilgili detaylı bilgiyi Selahattin Kolaşınlı’dan aldık: “Burada birinci vincimizin 45 metresi, ikinci vincimizin ise yaklaşık 160 metresi gövde içinde kalacak. İkinci vincimiz kanca altı yüksekliği olarak 240 metreye kadar yükselecek. Neden gövdenin içinde bırakıyoruz? Çünkü vincin çelik gövde elemanlarını gövde içinde bırakmak, çıkarmaya çalışmaktan daha ucuza mal oluyor. Aslında gövdeyi alabilirdik, ancak çıkarma işleminin maliyeti çok daha yüksek olduğu için, gövde içerisinde bırakmayı tercih ettik. Baraj gövdesinin bu yapım metodolojisinde, vinçlerden maksimum verim alabilmek için, kurulduğu yerin gövdenin içerisinde yer alması PROJE gerekliydi. Böyle olunca da, vinçlerin etrafının beton ile doldurulması ve beton içerisinde bırakılması, işin en ekonomik yoluydu. Standart inşaat yöntemlerinde böyle bir yöntem yok. Baraj inşaatlarında uygulanan bir yöntem ve biz de bu yöntemi seçtik. Tabii bunlar inşaat sürecini kısaltmak amacıyla seçilmiş yöntemler.” Seyfi Ülger ise, kule vinçlerin yaptığı işe ilişkin şunları söylüyor: “Kullandığımız betonun karakterinden dolayı vibrasyonu biz ekskavatörlerle yapıyoruz. Genellikle 15 tonluk ekskavatörler kullanıyoruz. Bazen beton dökümünde kova da kullanıyoruz. Bu nedenle 6-9 metreküplük kovalar kullanıyoruz. Bu ortalama 20 ton gibi bir ağırlık eder. Dolayısıyla bomun uç noktasında bu kapasitede bir yükü kaldıracak kule vince ihtiyaç vardı. Bu nedenle bu vinçleri tercih ettik.” Top Tracing, Potain’in kendi lisanslı ürünü. Bölge kontrol mantığı ile çalışıyor. Bu sistem sayesinde birbirine bu kadar yakın çalışan vinçlerden biri hareket halindeyken, diğerinin ona yaklaşmasına sistem izin vermiyor. Bu sistem de Türkiye’de ilk kez ve sadece bu projede kullanılıyor. Baraj inşaatındaki her kule vincin üç operatörü var. Bu operatörlerden ikisi tüm vinçleri kullanabilecek yetkinliğe sahip. Bir tane de tüm bu sistemi yöneten bir koordinatör var. Vinçlerde operatör ve işaretçilerin her birinde telsiz var ve bu telsizler sadece birbiriyle temas halinde. Yani bu telsizlerin kanalına operatör ve işaretçilerin dışında kimse giremiyor. “Üç parametreyi tamamlayan TEKNO oldu” Projede kullanılacak kule vinçlerin Potain’den alınmasına ilişkin bilgi veren Selahattin Kolaşınlı, Potain’in bu projeye uzun zamandır çalıştığı, Doğuş İnşaat’ın da en son bu projenin yüklenicisi olarak çalışmaya başlamasının ardından, Potain ile çalışmaya devam etme kararı aldığını söyledi. Farklı vinç markaları ile de görüşmeler yaptıklarını dile getiren Kolaşınlı, özel gerekçelerden dolayı Potain ile çalışmaya karar verdiklerini dile getirdi ve bu özel gerekçeleri şöyle özetledi: “İnşaat sektöründeki bir firmanın, bir markayı tercih etmesinin altında birkaç tane parametre vardır. Bunlardan birincisi, tercih edilecek markanın o işi yapabilmesidir. İkincisi, fiyat; üçüncüsü ise satış sonrası hizmetlerdir. Bu üç parametreyi tamamlayan TEKNO oldu ve biz de TEKNO ve Potain ile çalışmayı tercih ettik.” Mühendis ve operatörlere özel eğitim Bu projede çalışan operatör ve işaretçilerin hepsi, Fransa’dan gelen özel eğitmenler tarafından eğitilmiş. Selahattin Kolaşınlı, eğitimler sonrasında pratikte emin olunmadan hiçbir operatör ve işaretçiye görev verilmediğini belirtti ve “Operatör ve işaretçiler ayrıca Potain tarafından sertifikalandırıldı” dedi. Ayrıca kule vinçlerin bakım ve işletmesinde görev alacak elektrik ve makina mühendislerinden oluşan bir gruba hem Potain’in Fransadaki La clayette Eğitim tesislerinde hem de şantiyede onar günlük yoğun bir eğitim verildi. Bunun sayesinde kule vinçler, arızasız bir şekilde çalıştırıyor ve sadece bakım için durduruluyor. Barajda, 2011 Kasım ayı itibariyle su tutmaya başlanacak. 2012 Kasım ayında ise projenin tamamlanması ve enerji üretime başlanması hedefleniyor. Bu nedenle tüm şantiye ekibi yoğun bir tempo ile çalışıyor ve ancak 15 günde bir gün tatil yapabiliyor. Emniyet Top Tracing sistemi ile sağlanıyor Gövde inşaatında kullanılan vinçler konum olarak birbirine çok yakın çalışıyor. Birbirine bu kadar yakın vinçlerin nasıl bir senkronizasyon içerisinde çalıştıkları ve emniyetin nasıl sağlandığına ilişkin bilgiyi ise Seyfi Ülger verdi: “Vinçlerin bir takım emniyet sistemleri var. Top Tracing adı verilen sistem sayesinde birbiriyle çok iç içe olmalarına karşın, bu emniyet sistemleri sayesinde birbirleriyle çok fazla uyum içerisinde çalışıyor.” 2011 | Sayı:1 Satış Sonrası Hizmetler TEKNOASFALT Asfalt plentlerinde kış bakımı TeknoASFALT, deneyimli teknik kadrosu ile kış döneminde, asfalt plentlerinin genel incelemelerini yapıyor ve bir sonraki sezonda normal verimde çalışması için gerekli tüm bakımları gerçekleştiriyor Plentler, yıl boyunca yoğun bir tempo ile çalışır. Bu nedenle aslında kış döneminde yapılacak bakımların sezon içinde de periyodik olarak yapılması gerekir. Ancak, kış döneminde farklı birtakım bakımların da yapılması gereklidir. Bu aşamada kış bakımı çok önemli; çünkü, bir yıl boyunca yoğun bir tempoda çalışmış plentten bir sonraki yıl da aynı performansı bekliyorsak, gerekli bakımlar özellikle yapılmalıdır. tedir. Bu yüzden belirli periyotlarda bu ünitelerin kontrol edilmesi ve sezon sonunda kantarların yük hücrelerinin kontrol edilmesi, miksere ait aşınma plakaları ve mikser kol ve pedalları kontrol edilmelidir. Asfalt plentlerinde kış bakımı yaparken, özellikle aşınma plakaları kontrol edilmelidir. Bu aşınma plakaları, hem kurutucunun içerisinde, hem mikserin içerisinde hem de malzeme akış kanallarında bulunur. Eğer bir aşınma varsa, sezon içerisinde bunları değiştirmek zaman alır, dolayısıyla plentin çalışma zamanından çalmış olursunuz. Bu nedenle kış döneminde aşınma plakalarını kontrol etmek ve aşınma varsa değiştirmek en doğrusudur. Kış döneminde uygulanan bakım çalışmaları Asfalt plentlerinde kış döneminde uygulanan bakım çalışmalarına ilişkin soğuk besleme sisteminden başlayarak bilgi verecek olursak; plentin bir sonraki sezona hazır olabilmesi için, en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri agrega taşıyıcı sistemleridir. Agrega taşıyıcı bantlarında yırtık olup olmadığı kontrol edilmeli. Taşıyıcı bantlara ait motorların yağ seviyeleri ve rulman yataklarının kontrol edilmesi gerekmektedir. Bunun dışında; kurutucu makara ve ringleri ile kurutucu kanatçıklarında deformasyon olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ülkemizde her bölgede aynı kalitede yakıt bulmak olanaksız olduğundan brülör ve yakıt ekipmanlarının bakımı önem kazanmaktadır. Yakıtın kalitesizliğinen dolayı zamanla brülörün ön tarafı kurum bağlayabilir. Bu kurumun belirli zamanlarda ve sezon sonunda mutlaka kontrol edilmesi gerekmektedir. Filtre ünitesinin ve filtre torbalarının kontrolü hem sezon içinde hem de sezon sonunda yapılacak önemli kontrollerden biridir. Filtre torbalarının yüzeyinde birikecek olan toz, nemden dolayı zamanla çamurlaşarak filtre torbalarının üzerinde çamurumsu bir tabaka oluşmasına neden olur. Bu ise filtre ünitesinin ve buna bağlı olarak diğer ünitelerin sağlıklı çalışmamasına sebep olur. Bunu ön- Filler silolarının temizlenmesi Asfalt yapımında kullanılan filler, su gibi akışkan bir maddedir; ancak zamanla kullanılmaması durumunda nemden dolayı sertleşir. Bu nedenle özellikle filler silolarının sezon bitiminde mutlaka boşaltılması gerekir. Kış döneminde helezonlarda herhangi bir aşınma olup olmadığı da kontrol edilmelidir. Mikser kollarının bakımı da çok önemlidir. Çünkü Türkiye’deki agrega belli bir düzeyde değil. Kimi bölgelerde yumuşak, kimi bölgelerde ise sert yapılı agregalar kullanıldığından dolayı, özellikle mikser kollarının aşınma ömürleri değişiklik gösterir. Örneğin, sert agreganın kullanıldığı bölgelerdeki plentlerde çalışmaya bağlı olarak bir yıl kullanılan aşınma plakası, daha yumuşak agreganın kullanıldığı bölgelerde 5 yıla kadar kullanılabilir. Bu nedenle özellikle sert agrega kullanılan bölgelerde aşınma plakalarının kontrolüne özen göstermek gerekir. Tüm plentlerde katalogda belirtilen yağların kullanılması ve periyodik olarak yağlamanın yapılması gerekir. Hangi ünitede ne zaman yağlama yapılacak, hangi yağ kullanılacak, tüm bunlar müşterilerimize verdiğimiz bakım ve kullanım kılavuzlarında yer almaktadır. Ayrıca plent kurulduğu zaman TEKNOASFALT teknisyenleri tarafından yağlama ile ilgili bu bilgiler operatörlere verilir. Barış Bakır Tekno Asfalt Grubu Servis Müdürü lemek için filtre torbalarının belirli zamanlarda ve sezon sonunda mutlaka kontrol edilmelidir. Bunun dışında agrega ile birlikte gelen yabancı maddelerin (iplik, kumaş, dal parçası v.s..) tutulduğu ızgaralarında kontrol edilmesi ve gerekirse temizlenmesi gerekir. Ayrıca, agrega ve filler elevatörlerinin kova ve zincir sistemlerinin kontrol edilerek esneme ve/veya aşınma olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Asfalt üretiminde kalite ve kapasiteyi etkileyen en önemli kriterlerden biri eleme sistemidir. Bu yüzden elek ünitesinin belirli aralıklarda ve ayrıca sezon sonunda kontrol edilmesi; benzer şekilde kaliteli bir asfalt için tartım sisteminin ve karışım sisteminin de çok sağlıklı çalışması gerekmek- Üç kademeli eğitim TEKNOASFALT Grubu’nda eğitim çalışmaları üç ana bölümden oluşuyor: Birincisi, yurt dışında Benninghoven’ın fabrikalarında teorik ve uygulamalı yapılan eğitimler, İkincisi TEKNO’nun kurum içi eğitimleri, Üçüncüsü ise müşteri çalışmalarına ve operatörlere yönelik eğitimler... Yurt dışı eğitimler Plent teknolojisindeki son gelişmeler, yeni sistemler ve plentte kullanılan tüm ünitelerin bakım ve arızalarının giderilmesine ilişkin TEKNOASFALT teknik servisi, belirli dönemlerde Benninghoven’in Almanya’daki üretim tesislerine gönderilerek, burada uzmanlar tarafından eğitiliyor. Bu eğitimlerden biri de en son 31 Ocak-7 Şubat 2010 döneminde gerçekleşti. Tüm TEKNOASFALT teknik ekibinin katıldığı bu eğitimde; frekans konvertörleri, yumuşak yol vericiler, seviye-kapasite-sıcaklık cihazları, kombine brülör beyni etamatic, brülör ayarları, gaz emülsiyon ölçüm cihazlarının kullanımı, haberleşme modülleri, kumanda sistemleri, PCPLC arasındaki haberleşme sistemleri, PLC yazılımı, Online Batcheer 3000 ve BLS 3000 plent programları, kumanda sistemlerinde kullanılan yeni tip cihazlar ve plentlerin mekanik birimlerindeki gelişmeler hakkında eğitimler alındı. 2011 | Sayı:1 Kurum içi eğitimler Benninghoven’dan gelen uzmanların da katıldığı şirket içi eğitimler, TEKNO Ankara Ofis’te ve uygulamalı olarak şantiyelerde yapılıyor. Kurum içi eğitimlerin ise en sonuncusu, 22 Kasım–04 Aralık 2010 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Benninghoven’dan gelen dört uzman kumanda sistemi, mekanik, brülör, proses-işletme konularında eğitim verdi. TEKNO Ankara Ofis’te Ar-Ge ile uzaktan erişim birimi bulunuyor. Bu depertmanda yeni çıkan ürünlerle ilgili araştırmalar ve uygulamalar yapılıyor. Burada ürünün özellikleri araştırılıyor ve arıza anında nasıl müdahale edilmesi gerektiği konusunda teknik ekip bilgilendiriliyor. Ayrıca, plentlere buradaki kumanda düzeni vasıtası ile uzaktan müdahale yapılıyor, yazılımlar yükleniyor ve arızalar gideriliyor. Operatörlere verilen eğitimler Plent kurulurken tüm montaj aşamalarını görmesi ve plent üniteleri ile bunların çalışma mantığını öğrenmesi, çıkabilecek problemlere en kısa sürede ve doğru şekilde nasıl müdahale edeceği konularında bilgi sahibi olması için operatörün de plent kurulumunda bulunması gerekiyor. Plent kurulduktan sonra, operatöre plentin tüm özellikleri ve tüm bölümleri detaylı olarak anlatılıyor. Asfalt üretimi esnasında; plentten en iyi kalitede asfalt alınabilmesi için nelere dikkat edilmesi gerektiği konularında operatörler bilgilendiriliyor. TEKNOVİNÇ Satış Sonrası Hizmetler Arıza ihbarı ile çözüm arasındaki en kısa mesafe Günümüzde müteahhitlik hizmetlerinde kalite ve hız çok büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, projelerde kullanılan makinaların kaliteli olmasının yanı sıra, kesintisiz çalışması da gerekmekte... Özellikle zor ve uzmanlık gerektiren kule vinç sektöründe satış sonrası hizmetleri ve yedek parça stokları güçlü olan firmalar ön plana çıkıyor. TEKNO diğer alanlarda olduğu gibi bu alanda da liderliğini sürdürmeye devam ediyor Faaliyetlerine 1980’li yılların sonunda başlayan TEKNO, Türkiye’de Potain kule vinçlerinin sayısının artmasına bağlı olarak, teknik servis kadrosunu ve yedek parça stoklarını sürekli artırıyor. Firmanın satış sonrası hizmet anlayışının temelinde ise sorunu mümkün olan en kısa sürede tespit etmek ve çözmek bulunuyor. Aynı gün çözüm Firmanın teknik servisinin temel ilkelerinden biri arıza ihbarının yapıldığı gün, sorunu çözmek ve gereken durumlarda yedek parçayı hemen ulaştırmak. TEKNOVİNÇ Grubu Teknik Servis Yöneticisi Musa Ata, arıza hallerinde aynı gün müdahale ettiklerini belirterek, sadece yurt içine değil, yurt dışına da anında hizmet verdiklerini söylüyor. Ata, teknik servis ekibinin şu an 30 kişi olduğunu söyle- yerek, “Müdahale etme hızı, yalnızca teknik servis personelinin hızı ile ilgili değil, aynı zamanda yedek parça stok durumuna da bağlıdır. Bu nedenle biz çok geniş bir yedek parça stoğuna sahibiz. Hatta gezici teknik servis araçları da acil yedek parça stoklarına sahiptir” diyor. Sürekli alınan teknik eğitimler sayesinde telefonla dahi arıza tespiti yapabildiklerini açıklayan Ata, Potain kule vinçlerinde oluşan her türlü arızayı aynı gün içerisinde çözüme kavuşturduklarını söylüyor. TEKNO, yurt dışında da Türk müteahhitlerinin bulunduğu birçok ülkeye satış sonrası teknik servis ve yedek parça desteği sağlıyor. Bu ülkeler arasında Türkmenistan, Kazakistan, Irak, Libya, Cezayir, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Sierra Leone, Romanya, Bosna-Hersek, Arnavutluk ve Sudan’ı sayabiliriz. Danışmanlık hizmeti ve eğitim TEKNOVİNÇ; saha ekspertizi, projelendirme, altyapı hazırlık bilgileri, operatör eğitimleri gibi, bedelsiz danışmanlık hizmetleri de sunuyor. Ata, “Kule vinç alanında projelendirme çok önemli. Projeye uygun kule vincin, nereye ve nasıl kurulacağı, altyapısının nasıl hazırlanacağı çok iyi etüt edilmelidir. Biz bu anlamda, her tür bilgiyi bilgisayar ortamında projelendirdikten sonra müşterilerimize sunuyoruz” şeklinde bilgi veriyor. Ayrıca, TEKNO’nun en çok önem verdiği konuların başında eğitim geliyor. Kurum içi eğitim için yılda dört kez yurt dışından gelen uzman eğitmenler, yeni teknolojileri ve kule vinç sektöründeki gelişmeleri anlatıyorlar. Bu sayede teknik servis personelinin bilgi seviyesi sürekli artırılıyor. Ayrıca İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve yüksekte çalışma eğitimleri de düzenli olarak verilen eğitimler arasında yer alıyor. Simülasyon merkezi TEKNO’nun, Pendik’te bulunan atölyelerindeki eğitim merkezinde, mevcut olan motor grupları, elektrik panoları ve operatör kabinlerinden oluşan ekipmanların yer aldığı bir simulasyon merkezi de bulunuyor. Ortamda satış sonrası hizmetlerle ilgili kurum içi eğitimlerin yanı sıra, müşterilerden gelen operatör, formen ya da mühendisler için eğitim talepleri de karşılanıyor. TEKNO teknik ekibi, aynı zamanda Makina Mühendisleri Odası’nın eğitim taleplerine de cevap veriyor. TEKNOVİNÇ Grubu Teknik Servis Yöneticisi Ata, kule vinç sektöründe gelişen uluslararası standartlardaki değişiklikleri en hızlı şekilde tüm şantiyelerde uygulayan firmanın TEKNO olduğunu belirterek, “Kule vinç sektörüne ve diğer firmalara öncülük ediyoruz” diyor. 2011 | Sayı:1 9 TEKNO 011’e Girerken… 2010 yılı, TEKNO Ailesi için yoğun bir temponun yaşandığı, 2009 yılında planlanan tüm faaliyetlerin ve hedeflerin yanı sıra, beklentilerimizin ötesinde bir satış grafiğinin gerçekleştiği; diğer bir ifadeyle çalışmalarımızın bize başarı olarak geri döndüğü ve rekorların kırıldığı bir yıl oldu. 2009 yılında yeni Genel Müdürlük binasına taşınmamızla beraber, şirketin istikrarlı şekilde büyümeye devam etmesi ve gelişmesi için gerekli alt yapıyı da hazırlamış olduk. TEKNOVİNÇ Grubu, satış ve kiralamada artan bir ivme kazanarak, kiralama filosunda bulunan 80’e yakın kule vinç ile Türkiye’nin en büyük kule vinç parkı sahibi konumuna geldi. Yaşları giderek gençleşen makinalarımızla birlikte, 2011 yılında toplam adedin 100’den fazla olacağını öngörmekteyiz. Önümüzdeki yılda diğer bir hedefimiz ise Ankara Bölge Deposunu faaliyete geçirerek, Ankara bölgesi müteahhitlerine daha etkin hizmet verebilmek olacaktır. Diğer taraftan, önümüzdeki dönemde İstanbul’da daha büyük bir alanda faaliyete geçmesi planlanan yedek parça merkez depomuzla hizmet alanımızı genişletmeyi amaçlıyoruz. TEKNOASFALT Grubu için 2010 yılı, yeni ve ikinci el olmak üzere, toplam 25 adet asfalt plenti satışı ile Avrupa ve Türkiye rekorlarını kırdığımız bir yıl oldu. 2011 yılında da yeni rekorlara imza atmak üzere gerekli hazırlıkları yapmaya devam ediyoruz. Alman Benninghoven firmasıyla işbirliği içinde yürütülen, asfalt makinalarına ait yerli imalat kalemleri konusunda; Ankara’daki imalatlarımızı yürütmekte olan Pusula Makina yeni yıl itibari ile TEKNO Grubu bünyesine dahil oldu. Ankara’daki imalat tesislerimizde, artan talepleri karşılayacak kapasitede asfalt plent komponentleri üretimine ve yeni nesil elektrikli bitüm tankları imalatına devam ediyor olacağız. Ayrıca mevcut tesislerimizi genişletmek amacıyla Ankara’daki arsamızda yeni yıl itibari ile inşaata başlayarak, bu konuda Türkiye’nin en büyük fabrikasını faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Bir diğer grubumuz olan ve yeniden yapılandırılan TEKNOÇEVRE Grubu, geniş mühendis kadrosu ile “Çevreci Mühendislik Çözümleri” sunmaya devam ediyor. 2010 yılında, kaya düşmelerine karşı tel ağ sisteminin otoyol kenarlarında yaygın olarak kullanılmaya başlanması, 2011 yılında daha yoğun ve yüksek kapasitede taleplerle karşılaşacağımızın göstergesidir. Bu konudaki hedefimiz, Türkiye’nin dört bir yanındaki otoyollarda, demiryollarında ve HES projelerinde kullanılan bu sistemin, teknik şartlara uygun olarak ve kaliteden ödün vermeden uygulanmasını sağlamak olacaktır. Ayrıca; katı atık depolama, istinat yapıları, dere ıslahı, taşkın koruma, şev ıslahı ve erozyon kontrolü ile asfalt güçlendirme konularında projelendirme ve uygulama hizmetlerinin Türkiye’de kullanımını yaygınlaştırmada öncü olma ve çevreci ve kalıcı çözümler üretme misyonumuzu devam ettireceğiz. Grup şirketimiz Anadolu Flygt’a gelince; su ve atık su konusunda dünyanın en büyük kuruluşu olan ITT Water & Wastewater’ın Türkiye’deki çözüm ortağı olarak 2010 yılını başarılı bir şekilde kapatmaktayız. Pazardaki lider konumumuzu bu yıl da devam ettiren Anadolu Flygt, sektörde en gelişmiş temiz su ve atıksu teknolojileri kullanımında referans kuruluş olmaya devam etmektedir. Anadolu Flygt, dalgıç atık su, drenaj, sulama pompaları ve havalandırma ve arıtma tesisi ekipmanları ile belediyeler, inşaat, madencilik, enerji, tarım, tekstil ve diğer sektörlere geniş ürün yelpazesi ile hizmet vermeyi sürdürmektedir. Bunun yanı sıra, pompa kiralama hizmetlerini Türkiye’de ilk başlatan ve en geniş kiralık pompa hattına sahip firma olarak, 2011 yılında da kiralama konusundaki başarısını yeni kazanımlarla büyütecektir. K. Kazım Bayölken TEKNO İnşaat Makinaları Genel Koordinatörü STROS ile hızlı ve güvenli çözümler TEKNOVİNÇ’in satış ve pazarlamasını yaptığı STROS dış cephe asansörleri, temel esas olarak güvenliği ele alıyor. STROS’a ait tescilli paraşüt fren sistemi, güvenli bir işletme rahatlığı sağlıyor “Sizin güvenliğiniz bizim önceliğimizdir” ilkesini benimseyen STROS personel ve malzeme asansörlerinin Türkiye temsilciliği yapan TEKNOVİNÇ, işinizi kolaylaştırıcı ve güvenli çözümler sunuyor. TEKNO, STROS dış cephe asansörleri ile satış ve satış sonrası hizmetlerinin yanı sıra, anahtar teslimi kiralama hizmeti de veriyor. Birçok prestijli projede, TEKNO güvencesine sahip STROS marka inşaat asansörleri tercih ediliyor. Tescilli paraşüt fren STROS’un 650 kg’dan 3 bin 200 kg’a kadar kaldırma kapasitelerine göre sınıflandırılmış cephe asansörleri, hizmet vereceği yüksekliğe kadar kurulan gövde elemanları üzerinde bulunan kramayer dişli – pinyon prensibiyle çalışıyor. NORD marka tahrik grubunun kullanıldığı uzun ömürlü kabinler ile çelik profiller ve alüminyum plakalarla donatılan cephe asansörleri, dizaynı STROS’a ait tescilli paraşüt fren mekanizması ile güvenli bir işletme rahatlığı sağlıyor. Birçok emniyet mekanizması ile insan hatalarına karşı önlemin alındığı asansörlerde, daldırma galvaniz kaplı gövde elemanlarının her biri 125-190 kg ağırlığında üretiliyor. Bu sayede de asansörlerin maksimum kapasite ve yüksek rüzgar hızlarında dahi stabil olması sağlanıyor. Diğer yandan talebe göre dakikada 100 m’lik 10 2011 hıza çıkabilen frekans kontrol üniteleri, özelikle yüksek katlı yapılarda verimi arttırıyor. STROS, endüstriyel alanlarda kullanılan kalıcı tip personel ve malzeme asansörleri ile eğik düzlem asansörleri gibi standart modellerin yanı sıra, talebe göre özel dizayn asansörler de üretiyor. Çalışma platformları da üreten STROS, 30 metre uzunluğa sahip 2X3 ton kapasiteli çalışma platformları ile birçok projede yer alıyor. Anahtar teslim kiralama Tecrübeli ve eğitimli teknik ekibi ile arızalara kısa sürede cevap veren TEKNO, sahip olduğu 30’a yakın cephe asansöründen oluşan makina parkı ile kiralama yolunu seçen firmalara hizmet veriyor. Kiralama operasyonlarında; Nakliye, montaj, demontaj, sigorta gibi birçok işlemi gerçekleştiren TEKNO, işletmeye hazır cephe asansörü teslim ediyor. 50 yıllık tecrübesiyle tüm dünyadaki inşaat sektöründe prestijli bir yere sahip olan STROS, Çek Cumhuriyeti’nin Sedlcany bölgesinde kurulu fabrikasında, özellikle Ar-Ge çalışmaları ve gelişimci yönüyle sektöre yön veriyor. “Sizin güvenliğiniz bizim önceliğimizdir” ilkesi ile üretim yapan STROS’un, kalite ve güvenlikle özdeş tüm ürün grupları Avrupa normlarıyla sertifikalandırılmış olup, Avrupa, Kuzey Amerika, Rusya ve Türki Cumhuriyetler’de büyük pazar paylarına sahip. | Sayı:1 ANADOLUFLYGT Haber Gebze’de AAT’ler “ITT Flygt” dedi Gebze’de inşaatı devam eden iki Su Arıtma Tesisi (AAT) projesinde tercih yine “ITT Flygt” oldu Bu iki büyük projede için tedarik edilen ekipmanlar: Gebze AAT projesi ITT Flygt pompalar ITT Flygt karıştırıcılar Dresser Roots blowerlar Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yapımı süren iki büyük ATT projesinde Anadolu Flygt ekipmanları tercih edildi. Bu büyük yatırımlardan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ISU Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Gebze Atık Su Arıtma Tesisi, bölgenin en büyük atık su arıtma tesislerinden biri olacak. Gebze Atık Su Arıtma Tesisi’nde Gebze, Çayırova ve Darıca ilçelerinin atık suları arıtılacak. Diğer büyük proje ise, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nin endüstriyel atık suyunun arıtılacağı Gebze Organize Sanayi Bölgesi Atık Su Arıtma Tesisi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük projelerinden biri olan Gebze Atık Su Arıtma Tesisi’nde 125 bin metreküp/gün işletme debisi ile evsel atık su arıtması yapılacak. Bu tesiste; 28 adet ITT Flygt dalgıç pompalar, 36 adet ITT Flygt dalgıç karıştırıcılar ve 15 adet Dresser Roots blowerlar kullanılacak. GOSB’nin suyunu da ITT Flygt arıtacak Türkiye’nin en köklü sanayi bölgesi olan Gebze Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yapılan Gebze Organize Sanayi Bölgesi Atık Su Arıtma Tesisi’nde ise, günlük 6 bin 400 metreküp endüstriyel atık su arıtması yapılacak. Bölgede çok çeşitli üretim yapan fabrikalardan gelen farklı nitelikteki atık suların arıtılacağı bu tesiste ise 35 adet ITT Flygt dalgıç pompalar, 9 adet ITT Flygt dalgıç karıştırıcılar, 8 adet Dresser Roots blowerlar, 8 adet Mono pompalar ve 2000 adet Gummi Jaeger difüzörler kullanılacak. En az enerji tüketimi ile atık su arıtma işleminin yapıl- Gebze GOSB AAT projesi ITT Flygt pompalar ITT Flygt karıştırıcılar Dresser Roots blowerlar Mono pompalar Gummi Jaeger difüzörler 28 adet 36 adet 15 adet 35 adet 9 adet 8 adet 8 adet 2000 adet ması için, istenen kapasitelere uygun en verimli dalgıç pompa, dalgıç karıştırıcı ile Mono pompa ve blower modellerinin önerildiği bu iki proje, aynı zamanda Anadolu Flygt’ın merkez binasına yakın olmaları nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Bu iki büyük proje de, Anadolu Flygt’a, bu tesislerde çalışan ekipmanlarını ziyaretçilerine gösterme imkânı tanıyor. 20 yıllık tecrübenin adı: Anadolu Flygt Anadolu Flygt, İşveç’te faaliyet gösteren ve ITT Water&Wastewater bünyesindeki en büyük kuruluş olan ITT Flygt ortaklığı ile 1991 yılında kuruldu. Temiz ve atık su teknolojisi kullanımında referans kuruluş olarak kabul edilen ITT Flygt, pazar payı olarak da lider konumda bulunuyor. ITT Water & Wastewater bünyesindeki Flygt, Sanitaire, Leopold, Wedeco markalarına ait ekipman ve sistemlerin satış ve pazarlamasını gerçekleştiren Anadolu Flygt ise, Türkiye’de su ve atık su arıtması ile ilgili her konuya yönelmiş, yetkin bir kuruluş olma özelliğini taşıyor. Anadolu Flygt’ın ürün yelpazesinde; dalgıç atıksu, drenaj, sulama pompaları ve havalandırma ve arıtma tesisi ekipmanları bulunuyor. Geniş ürün yelpazesi ile belediyelere ve inşaat, madencilik, enerji, tarım, tekstil gibi diğer birçok sektörlere hizmet veren Anadolu Flygt, ayrıca pompa kiralama hizmetlerini Türkiye’de ilk başlatan ve en geniş kiralık pompa hattına sahip olan firma olarak dikkat çekiyor. Anadolu Flygt, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki merkez binasında genel müdürlük, imalat atölyeleri, stok alanları, satış sonrası hizmetler ve kiralama birimleri ile hizmet veriyor. Türkiye genelinde projelendirmeler yapan Anadolu Flygt, ürün ve sistem temini sağlıyor ve uygulamasını yapıyor. 2011 | Sayı:1 11 Röportaj TEKNO TEKNO tüm distribütörlerimize örnek Manitowoc’un bir şirket olarak kurulduğu günden bu yana izlediği rotayı özetleyebilir misiniz? Manitowoc, aslında ABD’nin Wisconsin eyaletinde, Michigan gölü kıyısında yer alan küçük bir kasabanın ismi. Şirket, 1902 yılında bu kasabada bir tersane şeklinde faaliyetlerine başladı. Great Lakes göller bölgesinde sefer yapan gemiler inşa ediyor ve aynı zamanda onarım hizmeti veriyordu. Manitowoc, kendi gemi inşa faaliyetlerine destek olması amacıyla, 1930’larda vinç tasarımı yapmaya girişti. 20’nci yüzyılın sonuna gelindiğinde, kafes bomlu paletli vinçler alanında tanınmış bir Amerikalı üreticiydi artık. Ancak, asıl olarak Amerikan iç pazarına odaklanmaktaydı. Potain firması ise 1928 yılında, Fransa’nın küçük bir kasabası olan La Clayette’te Faustin Potain tarafından kuruldu. Manitowoc’a benzer bir yol izlediler ve belli bir süre sonunda, kule vinç tasarımı ile vinç üretiminde önemli bir deneyime kavuştular. Potain, 1960’lardan bu yana, son derece kaliteli, pazara liderlik yapan bir kule vinç markası olarak anılıyor. 1970’lerden itibaren, Potain ürünleri dünyanın dört bir yanına ihraç edilmeye başlandı ve böylece dünyaca ünlü bir marka ortaya çıktı. Faustin Potain’in ölümünün ardından, firma birkaç kez el değiştirdi ve son olarak 2001 yılında, hem coğrafi bakımdan pazarlarını genişletmek, hem de ürün serisine çeşitlilik kazandırmak isteyen Manitowoc tarafından satın alındı. Bir yıl sonra, 2002’de, bu kez mobil vinçler alanında ünlü bir üretici olan Grove şirketi Manitowoc bünyesine katıldı. Manitowoc, Potain ve Grove ürün yelpazelerinin bir araya gelmesiyle, son on yıllık dönemde Manitowoc’un tam anlamıyla küresel bir vinç üreticisine ve sektöre liderlik eden bir kuruluşa dönüştüğüne şahit olduk. Dünya kule vinç sektöründe Manitowoc nasıl bir konuma sahip? Pazar payınızı hangi düzeyde görüyorsunuz? Bugün, Manitowoc, Liebherr ve Terex firmalarıyla birlikte, kesinlikle önde gelen küresel vinç üreticilerinden biri konumundadır. Diğer firmaların küçük ölçekte kaldığını veya dünyanın sadece belli bölgelerine odaklandığını görüyoruz. Özel olarak kule vinç sektörüne baktığımızda ise, Potain’in geçmişten bu yana daima rakipleri karşısında bir üstünlük kurmuş olduğunu düşünüyorum. Potain, 1928 yılından günümüze kadar 110 bin adetten fazla kule vinç imal etti. Dünyanın hiçbir yerinde bu sayıya ulaşabilen başka bir üretici bulamazsınız. İkinci olarak, Potain’in mükemmel tasarımlarına ve kalite düzeyine değinmeliyiz. Potain vinçleri, iyi iş çıkarmaları, sektöre yenilik getirmeleri ve buna karşın montaj ile nakliyede kolaylık sunmaları ile bilinir. Potain vinçleri değerini uzun süre korur ve ikinci el pazarında diğer markalara göre çok daha kolayca alıcı bulur. Üçüncüsü; Potain vinçleri, üretim ve nakliye masraflarını düşürmek amacıyla, dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış farklı fabrikalarda imal ediliyor ve ürün özellikleri de hitap edilen pazarın beklentileri doğrultusunda düzenleniyor. Yukarıda saydığım nedenlerle, Manitowoc’un pazardaki konum ve pazar payı anlamında kule vinç sektörünün en tepesinde yer aldığı kanısındayım. Elbette Potain markası sayesinde. Türkiye kule vinç pazarı hakkında genel bir değerlendirme alabilir miyiz? Ben, Türkiye’yi batı dünyası ile daha “doğulu” değerler ve tutumların eşsiz bir bileşimi olarak görüyorum. Aradan geçen yıllarda, Türk müşterilerin son derece profesyonel ve çalışkan olduğunu, kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik konularından ödün vermeye yanaşmadığını gördüm. Bu, Türkiye’nin batılı yanı. Ancak ülkenin doğulu yanı da, Türkler’i muhtemelen dünyanın en iyi pazarlık yapan müşterileri haline getiriyor. Her müzakerede, alabileceklerinin en fazlasını koparmaya çalışıyorlar. Ancak bunu da asla rahatsız edici bir havaya sokmuyorlar ve kendimizi daima sıcak, dostça bir ortamın içerisinde buluyoruz. Dolayısıyla, Türk kule vinç sektörünün, ödediği paranın karşılığında çok iyi hizmet aldığı kanısındayım. Bununla birlikte, ikinci sınıf vinç üreticilerinin son yıllarda pazara önemli ölçüde nüfuz etmiş olmasının beni bir miktar endişelendirdiğini de eklemeliyim. Bu tip firmalar, genel olarak Manitowoc’tan veya diğer önemli vinç üreticilerinden daha uygun fiyatlarla satış yapıyor. Ben, Türkler’in kalite ve güvenlikten asla ödün vermek istemediklerini düşündüğüm için –yollarda rastladığım Mercedes David Semple kamyon filolarından an- Manitowoc Orta Doğu Genel Müdürü David Semple, Manitowoc’u, firmanın Potain’i satın alma sürecini, Türkiye kule vinç pazarı ile ilgili görüşlerini ve TEKNO ile olan ilişkilerini TEKNO GÜNDEM’e anlattı ladığım kadarıyla-, bu son durum pazarı yeniden değerlendirmeye itiyor beni. Küresel ekonomik ve mali krizin, pek çok müşterinin yatırım kararlarında değişiklik yarattığına inanıyorum. Kiralama, satın almaya göre çok ama çok daha öncelikli bir tercihe dönüşüyor. Yatırım yapmak yerine harcama yapmak öne çıkıyor. Türkiye kule vinç pazarının gelişme potansiyelini yakın gelecek için nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye kule vinç pazarı hakkında son derece iyimser bir bakışa sahibim. 2000’lerin başlarını hatırlıyorum; Türk müşterilere sadece birkaç tane kule vinç satabiliyorduk ve o makinalar da, ayakta kalmak için yurt dışında iş yapmaya çalışan yükleniciler tarafından kullanılıyordu. Oysa bugünkü durum ne kadar farklı! Mali kriz elbette bir etki yarattı ve pek çok müşteriyi, aynı zamanda bankaları birkaç yıl için “bekle ve gör” şeklinde pozisyon almaya itti. Ancak, son aylarda talebin yeniden tırmanışa geçtiğini açıkça görebiliyoruz. Altyapı ve konut alanındaki muazzam projelere ve Türkiye‘nin müthiş potansiyeli ile hacmine baktığımda, önümüzdeki yılların inşaat sektörü için olumlu geçeceği kanısına varıyorum. Kurulacak yeni şantiyelerde çok daha fazla kule vince ihtiyaç duyulacağına inanıyorum. Türkiye’de gözlemlediğim bir diğer eğilim de, kullanıcıların makina satın almak yerine kiralama seçeneğine yönelmesiyle ilgili. İstanbul, Ankara, Antalya ve İzmir gibi belli başlı kentlerin dışında kalan yerlerde, onlarca orta büyüklükte Türk şehrinde kule vinç ihtiyacının önemli ölçüde artmasını bekliyorum. Conrad Hotel İstanbul Oradaydık... TEKNO İnşaat Makinaları, mazisinde de büyük projelerin altında imzasını bulunduruyor.Bunlardan biri de İstanbul’un en güzel otellerinden Conrad Hotel. Göze çarpan mimarisiyle İstanbul’un en iyi otelleri arasında yer alan Conrad İstanbul Hotel, 1990 yılında inşa edildiğinde, TEKNO oradaydı. Üçgen İnşaat’ın yüklenicisi olduğu bu otel projesinde, o dönemde TEKNO’nun ürün portföyünde yer alan Simma GT 183 ve Cadillon C 40S marka kule vinçler kullanılmıştı.. 1 2011 | Sayı:1 Türkiye distribütörlüğünüzü uzun süredir TEKNO firması yürütüyor. İlişkilerinizin nasıl başladığını ve TEKNO’nun satış, satış sonrası hizmetler ve kiralama performansıyla ilgili görüşlerinizi anlatabilir misiniz? Eskiden, TEKNO, önce Simma, Cadillon ve BPR gibi daha küçük kule vinç markalarıyla çalışmaya başlamıştı. Potain ise, TEKNO’ya göre daha büyük bir firma ile çalışmaktaydı. 1990’larda bu markaların Potain tarafından bir bir satın alınması ile Türkiye’de Potain vinçlerinin kim tarafından satılacağını belirleme ihtiyacı doğdu. Bu tercih, ben sektörde çalışmaya başlamadan önce yapıldı. Ancak 90’ların ikinci yarısında TEKNO ile yapılan anlaşmayı, Potain’in en yerinde tercihlerinden biri olarak görüyorum. Ben, Türkiye pazarıyla ilgilenmeye 2001’de başladım. TEKNO’nun tercih edilme nedenleri, işin en başından beri son derece açıktı. TEKNO’da görev yapan insanlar, kule vinçler alanında gerçek birer uzmandılar. Bizim sektörümüzde başarıya giden yolda uzmanlık kilit rol oynar. Elinizdeki vinçlerin neler yapabileceğini ya da yapamayacağını tam anlamıyla bilmeden başarılı bir kule vinç satış veya kiralama şirketi olmanız mümkün değildir. Tüm başarılı Potain acenteleri aynı ortak özelliğe sahiptir: Çok fazla alana birden eğilerek uzmanlıktan uzak kalmak yerine, yalnızca kule vinçler alanında tartışmasız birer uzman haline gelirler. Potain’in TEKNO’da bulduğu şey de tam olarak budur. 2001’den bu yana TEKNO ile çalıştığım dokuz yıl boyunca sektörde pek çok değişiklik yaşandı. Önce Manitowoc Potain’i satın aldı ve bir yıl sonra Grove da şirkete katıldı. Başarılı bir atılım yaparak, küresel bir vinç üreticisine dönüştük. Ben de bu başarı öyküsünün bir parçası olarak, vinç satış müdürlüğünden, ürünler, bölge ve işin içeriği anlamında daha kapsamlı sorumluluklar ortaya çıkartan yeni bir ticari faaliyetin yöneticiliğine kadar yükseldim. Bu süre zarfında TEKNO’nun gelişimini de pek çok bakımdan izleme olanağına sahip oldum. Küçük bir ticaret şirketi iken, eksiksiz bir kule vinç distribütörüne ve vinç kiralama şirketine dönüştüler. Bugün herhangi bir inşaat projesinin kolay veya zor her türlü kule vinç ihtiyacına çözüm bulabilecek konumdalar. İster İstanbul’daki standart kule vinç hakkında, isterse Moskova’daki gökdelenlerde çalışacak dev bir vinç hakkında konuşun, TEKNO bu işin üstesinden gelecektir. Elbette, bu seviyeye gelmeleri için çok çalışmaları, kendi alanlarına odaklanmaları ve kendilerini bu işe adamaları gerekti. Ancak TEKNO başardıklarıyla övünebilir ve Manitowoc da vinç üreticileri arasında elde ettiği konumla gurur duyabilir bence. Bugün, TEKNO’nun en iyi distribütörlerimiz arasında yer aldığını düşünüyoruz ve bu başarılı ilişkiyi daha onlarca yıl devam ettirme niyetindeyiz.