Nisan 2005 3 - Arıyorum İTÜ Gazetesi

Transkript

Nisan 2005 3 - Arıyorum İTÜ Gazetesi
3
Kütüphanelerimizde
ders dışında ne kadar
vakit geçiriyoruz? Peki ya
kütüphanelerimizin hangi
olanaklara sahip olduğunu
biliyor muyuz?
12-13
İTÜ Mezunu Dr. Yücel
Erdem’le dolu dolu
bir başarı öyküsü 8-9
Uzaktan Algılıyoruz...
İTÜ-UHUZAM Merkezi
4-5
Haydi gençler
Avrupa’ya!
Yol dışında hiçbir
masrafınız olmadan
Avrupa’daki kurslara
katılmak ister misiniz?
10
Nisan 2005
2
Güncel
Nisan 2005
SOSYAL KÜLTÜREL
MERKEZ’DEN
ÇAĞRI
MERKEZ
Sevgili arkadaşımız, İTÜ
İşletme Fakültesi 3. sınıf
öğrencisi Hakan Nergis,
Nergis 10
Nisan 2005 tarihinde
karbonmonoksit
zehirlenmesi sonucu
aramızdan ayrılmıştır.
Arkadaşımızın ailesine ve
tüm İTÜ’lülere başsağlığı
diliyoruz.
Üçledik...
3. sayımızla beraber gazetemize olan ilginin
artması, şüphesiz ki bizi sevindiriyor. Hala bu
sevinci yaşamakla birlikte çeşitli fakültelerden ve
birimlerden öğretim görevlileri ve personelin de
içerik konusunda çalışmalar yapması, yön
göstermesi, gazetemizin gerçek amacımıza
ulaşıp tüm İTÜ’lülerin sahiplendiği bir gazete
olma yolunda attığı adımın sağlamlığını
göstermekte.
Bununla birlikte mezunlarımızı İTÜ’lülere
tanıtma konusunda ilk adımımızı değerli
mezunumuz Yücel Erdem’le gerçekleştirdik ve
öyle umuyoruz ki her sayımızda başka bir
mezunumuzu sizlere tanıtabilelim.
Üniversitemizdeki etkinliklerin duyurulması ve
İTÜ’lülerin bu etkinliklere katılımının teşvik
edilmesi konusunda gösterdiğimiz önemi, bu
sayımızda gerek fakültelerden, gerekse öğrenci
kulüplerinden gelen yoğun içerikle yer vermeye
çalıştık. Şunu da farkettiğimizi söylemeden
geçemeyiz; İTÜ’de tiyatro gerçekten oldukça
hızlı ilerliyor. Bu sayımızda İTÜ’lü 6 tiyatro
grubunun tanıtımını yapmaktan bu anlamda
oldukça gurur duyduk. Tiyatro kulüplerinin
yanısıra İTÜ’deki diğer öğrenci kulüplerinin de
etkinlik programlarının oldukça yoğun olduğuna
tanık olmak bizi sevindirdi.
İTÜ Basın Yayın Kulübü Arıyorum İTÜ Gazetesi , Süreli Yayın
Bu sayımızda da bizleri yalnız bırakmayan çok
değerli mezunumuz Sayın Orhan Öcalgiray’a;
fikirleri ile bizlere yön gösteren rektör
yardımcımız Sayın Haluk Karadoğan’a;
unutulmaz katkıları ve ilgisi için Sayın Zeki
Şimşek’e; destekleri ve İTÜ için sürekli ürettiği
projeleri ile her zaman yanımızda olan Sayın
Suha Çalkıvik’e; tasarım ve çizim konusundaki
katkıları için sevgili arkadaşlarımız Şahin Can
Erdemir’e, Fırat Turan’a; gazetemizin tanıtımı,
dağıtımı ve içeriği konusundaki destekleri için
Hande Özküçük, Cihangir Ertaban, Cem Oyvat,
Bengü Gökcan, Ömer Özçam’a, Feyza Şahinler
ve Mehmet Aşık’a teşekkürlerimizi sunarız.
Özel bir teşekkürü ise sıcaklıkları ile bizlere her
an destek olan Öğrenci İşleri Daire
Başkanlığı’nın çok değerli çalışanlarına sunmak
istiyoruz.
İTÜ Basın Yayın Kulübü
Arıyorum İTÜ Gazetesi
Öğrenci İşleri Otomasyonu Binası, Giriş Katı
Yayın Danışmanları: Prof. Dr. Fuat Anday, Prof. Dr. Bihrat Önöz, Doç. Dr. Yüksel Güvenilir, Y. Doç. Dr. Beyza Taşkın
İTÜ Ayazağa Yerleşkesi
Yayın Kurulu: Fatih Avcı, Selin Erkişi, Huriye Uzun, S. Selçuk Bucak, Nezaket Atakul, M. Fatih Kıvrak, H. Tansu Özer, Onur
Maslak-İstanbul
Çalhanoğlu, Engin Özsoy, Hakan Fatih Karagül, Ata Emir Gürkan, Osman Ceylan, Yunus K. Hıdıroğlu, Ufuk Sevim, Batuhan Çetin,
[email protected]
Harun K. Şubaşı, Sarp İçaçan, Alper Demirel, Derya Doğan, Seda Ulutaş, Özge Merzali, Murat Özgür Doğan, İlke Günel, Seçil
http://www.gazete.itu.edu.tr
Durman, Ali Çetin Çetinel, Taylan Bağcı, Ali Güler
Faks: 0212 285 65 95
İstanbul Teknik Üniversitesi Adına Yayın Sahibi Rektör Prof. Dr. Faruk Karadoğan, Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Erkin Nasuf
Baskı: Cenkler Matbaa, 0212 264 18 21
www.gazete.itu.edu.tr
Nisan 2005
3
Güncel
ÝTÜFEST’05
BOMBA
GÝBÝ
GELÝYOR
Basýn sponsoru olduðumuz ÝTÜFest’05 organizasyon komitesi ile bu seneki
þenlik hakkýnda ufak bir söyleþi yaptýk. Her ne kadar sürpriz olarak tutulduðu
için etkinlikle ilgili pek bilgi alamasak da, finallerden sonra olacaðýný ve 1
günden fazla süreceðini öðrenebildik. Ama iþin asýl zevkli kýsmý bu güzel
etkinlikleri bizlere sunan komitedeki arkadaþlarýmýzý tanýmak oldu
Amatör rock gruplarýný desteklemeyi kurulduðu günden
beri sürdüren ÝTÜ Rock Kulübü, tamamen ücretsiz
olmasýný ilke edindiði "Ýstanbul Rock Festivalleri"nin
yedincisini bu yýl düzenliyor. Festival, 18-22 Nisan
2005'te Ýstanbul Teknik Üniversitesi Ayazaða
Kampüsü'nde gerçekleþecek. "7. ÝSTANBUL ROCK
FESTÝVALÝ", 18 ve 19 Nisan'da film, konser, dia
gösterimleri ve söyleþiler ile baþlayýp 20-21-22 Nisan
tarihlerinde açýk hava konserleriyle devam edecektir.
ÝTÜ ROCK Kulübü’nün daha önce altý kez düzenlediði bu etkinlik,
Ýstanbul’un ilk açýk hava festivali olma özelliðini taþýyor. Beklenenden
yoðun ilgi gördüðü ve içeriðinin geniþlediðini söyleyen ÝTÜ ROCK Kulübü,
kaçýrýlmamasý gereken bu festivale tüm ÝTÜ’lüleri bekliyor.
istedik. Festival kapsamýnda ÝTÜ’deki amatör
gruplarýn konserleri olabilir.
-Konserler ücretli mi olacak, olacaksa neden
ücretli olacak?
Konser ücretli olacak. Çünkü ücretsiz konser
yaptýðýnýz zaman insanlar gelmiyorlar. Ücretin
olmasý yapýlan organizasyonun kalitesini de
etkiliyor. Ücret fazla yüksek olmayacak.
Önceden alýmlarda indirimler olacak.
- ÝTÜFest2005’e rektörlük destek oluyor mu?
Rektörlükten netleþmiþ bir destek henüz
gelmedi ama genel olarak rektörlük her zaman
arkamýzda. Özellikle geçen sene rektörlüðün
maddi olarak büyük desteði vardý. Ýnanýyoruz
ki bu sene de gerekli destek yapýlacaktýr.
Sonuçta burada kar amaçlý bir organizasyon
yapmýyoruz. Geçen sene Reamonn geldi çýta
yükseldi. Tam rakip olarak görmesek de diðer
üniversitelerden farkýmýzýn olmasýný istiyoruz.
Senenin sonunda bakýldýðýnda ÝTÜ bu sene
güzel bir festival yaptý dedirtmek istiyoruz.
- Festival hakkýnda fazla bilgi alamadýk.
Festivale bir buçuk ay gibi bir süre var. O
yüzden þimdilik sürpriz olsun.
- Son olarak organizasyon komitesinin
söylemek istediði bir þey var mý?
ÝTÜ Festivali’nin bütün öðrenciler tarafýndan
sahiplenilmesi ve gereken desteðin verilmesi
gerekir.
organizasyoon
komitesi
7. ÝSTANBUL ROCK FESTÝVALÝ’nde
misin?
- Organizasyon Komitesi 2003’te oluþtu. Nasýl
baþladý?
Ankara’ya bir gezi yapýlmýþtý. Esin Kaneti
Gidon vardý o sýralar. Toplantý yaptýk bir
etkinlik yapalým diye. Bazý kulüplerden
arkadaþlar sahiplendi bu iþi. Esin Haným da
çok emek verdi, toplantýlar yapýldý ve böylece
bir ayda konser organize edildi.
- ÝTÜFest2004 ile ÝTÜ’nün iyi bir tanýtýmý
yapýldý. Özellikle yabancý bir grubun gelmesi
çok ses getirdi. Bu nasýl oldu?
Geçen sene aramýzda konuþurken birden
yabancý grup getirelim diye bir fikir atýldý ve
çalýþmalarýmýzý bunun üzerine yoðunlaþtýrdýk.
- Gelelim ÝTÜFest 2005’e. Geçen seneki
organizasyonun güzelliði bu seneki festival için
beklentileri oldukça yükseltti. Bu sene de
geçen seneki gibi unutulmaz bir þenlik mi
yaþayacaðýz, yoksa öðrenciler hayal kýrýklýðýna
mý uðrayacak?
Geçen sene Teoman’ý dinledikten sonra bir
çok insan evine gitti. Kimse Reamonn’ ý
beklemedi.
Türkiye’deki
üniversite
festivallerinde isim yapmýþ büyük gruplarý
getirmedikten sonra emeklerinizin karþýlýðýný
alamýyorsunuz.
- Þu merak edilen
organizasyondan
bahsedelim biraz da. Çalýþmalara ne zaman
baþladýnýz? Nasýl gidiyor?
Çalýþmalara baþlayalý bir ay oldu. Hedefimiz
bu sene ÝTÜ’nün gerçek bir festivale ev
sahipliði yapmasýný saðlamak.
- Zaten geçen seneki festivalin bir gün sürmesi
ve tam bir festival havasýnýn oturmamýþ olmasý
çok eleþtirilmiþti. Geçen sene öðrenci kulüpleri
ÝTÜFest’te çok etkin deðildi. Bu sene durum
nasýl?
Bu sene özellikle Rock Kulübü’nden yardým
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Mustafa Kemal GEÇÝM
Tahsin Alper YIKICI
Fikret AYNIBAL
Utkan ÇORBACIOÐLU
Ömer ÖZÇAM
Ilgýn PAKER
Miray ÇELÝKBÝLEK
Selen BEYTEKÝN
Pýnar GÜNGÖR
TEKNÝK ÜNÝVERSÝTE
ÇANAKKALE’DEYDÝ
Çanakkale Zaferi’nin 90. yýlýnda ÝTÜ
öðrencileri þehitlikleri ziyaret etti.
Çeþitli fakülte ve öðrenci kulüplerinden
oluþan 6 otobüs ile 25 Mart gecesi
Maslak’tan Çanakkale’ye doðru yola
çýktýk. Otobüste; tanýþma faslý, yemek,
içmek, muhabbet derken sabaha karþý
vardýk þehitler diyarýna.
Milli parkta yaptýðýmýz kahvaltýnýn
ardýndan rehberimizi de alýp Arýburnu,
Anzak Koyu ve Anzak Kalesi’nden
baþladýk
gezimize.
Kanlýsýrt,
Conkbayýrý ve 57. Alay Þehitliði’ne
uðradýk sonra. Ýlk nefeste iliklerimize
kadar iþleyen þehitliðin manevi
havasýyla, rehberimizin duygulu anlatýþý
bir kez daha hayran býraktý bizi Türk
askerine. Öðlene doðru Gelibolu’nun
küçük bir köyüne geldik yemek için.
Hemen ardýndan Seddülbahir, Ertuðrul
Koyu ve Þehitler Abidesi’ne geçtik.
Okulumuzun
flamasý
ve
rengini
þehitlerimizin
kanýndan alan al
bayraðýmýz
ellerimizde,
hem
duygulanarak hem de gururlanarak
yürüdük. Abidenin altýnda hep birlikte
okuduðumuz Ýstiklal Marþý daha da
yoðunlaþtýrdý duygularýmýzý. Oradan
Kilitbahir Kalesi ve Eceabat’a da
uðradýktan sonra akþama doðru tuttuk
Ýstanbul yolunu þehitlerimizi bir kez daha
anarak...
Huriye UZUN
4
Ýçinde bulunduðumuz 21. yüzyýlýn en önemli
karakteristiði, hýzla geliþen teknoloji ve sanayileþmenin
paralelinde doðal kaynaklarýn yok edilip, ekolojik
dengenin bozulmasýdýr. Günümüzde doðal kaynaklarýn,
çevrenin ve ekolojik dengenin korunmasý gibi temel
problemlerin çözümünde Uzaktan Algýlama, Coðrafi
Bilgi Sistemleri (GIS) ve Global Konum Belirleme (GPS)
gibi yeni teknolojilerin getirdiði yeni yaklaþýmlar ile
doðru, rasyonel ve hýzlý bilgi elde etmek mümkün
olabilmektedir.
Uzay bilimleri teknolojileri kapsamýna giren Uzaktan
Algýlama, cisimden belirli bir uzaklýktan, yani arada
fiziksel bir temas olmaksýzýn, cismin fiziksel özellikleri
hakkýnda bilgi elde etme bilimi olarak kýsaca
tanýmlanmaktadýr. Uzaktan algýlamada, cisimle
elektromanyetik enerji arasýndaki etkileþimi kaydeden
uydu ve/veya uçaklara yerleþtirilmiþ algýlayýcýlardan
Asýrlardýr Çaðdaþ
elde edilen görüntü ve ilgili veriler toplanýr, iþlenir ve
yorumlanýr. Bu iþlem sýrasýnda yeryüzündeki cisimlerin
yaydýðý veya yansýttýðý elektromanyetik enerjinin
yoðunluðu ölçülür ve enerji yayma veya yansýtma
özelliðine göre cisimlerin özellikleri belirlenmeye
çalýþýlýr. Ýdeal bir pasif uzaktan algýlama modeli,
spektrumun her bölümünde ýþýma yapan bir
elektromanyetik enerji kaynaðý (1), enerjinin kaynaktan
hedefe ulaþmasýný saðlayacak yol (2), elektromanyetik
enerjinin bilinen özellikler altýnda cisimlerle etkileþmesi
(3) ve bu etkileþen enerjinin kaydedileceði uydu
platformuna yerleþtirilmiþ bir algýlama sistemini (4)
içerir.
Uydu sistemlerinin kaydettiði veriler
yeryüzündeki uydu yer istasyonlarýnda bulunan alýcý
anten sistemi (5) tarafýndan indirilerek görüntü
formatýna dönüþtürülmekte (6) ve gerek CBS
analizlerinde girdi olarak, gerekse doðrudan karar
mekanizmalarýna
(7)
sunulmaktadýr. Çeþitli
algýlayýcý
sistemler
tarafýndan algýlanarak
analog ve/veya dijital
formda elde edilen bu
görüntüler, baþta tarým,
ormancýlýk,
jeoloji,
hidroloji, meteoroloji,
oþinografi, þehir ve
bölge planlama ve doðal
kaynak
araþtýrmalarý
olmak üzere birçok
alanda kullanýlmaktadýr.
Ülkemizin
uydu
teknolojileri konularýnda
ulusal
ve/veya
uluslararasý,
sivil
ve/veya askeri amaçlý
araþtýrma, geliþtirme ve
eðitim
çalýþmalarýna
katký
saðlamak
www.gazete.itu.edu.tr
Nisan 2005
amacýyla, 1996 yýlýnda, Devlet Planlama Teþkilatý
(DPT)’nýn 15 milyon $’lýk desteðiyle Ýstanbul Teknik
Üniversitesi, Maslak Kampüsü içerisinde ilk uydu yer
istasyonu (ÝTÜ-SAGRES) kurulmuþtur. Dünyada
sayýlarý 30 civarýnda olan uydu yer istasyonlarý arasýnda
önemli bir yere sahip olan uydu yer istasyonumuz
Mayýs 2003 tarihinde ÝTÜ-Uydu Haberleþmesi ve
Uzaktan Algýlama Merkezi (ÝTÜ-UHUZAM) olarak
yeniden yapýlandýrýlmýþtýr.
Merkezimizin misyonu, uzaktan algýlama ve uydu
haberleþmesi konularýnda ülkenin bilimsel ve
operasyonel ihtiyaçlarýný karþýlayacak yeterliliði
saðlamak, vizyonu ise Uydu Haberleþmesi ve Uzaktan
Algýlama
Teknolojileri
konularýnda
sivil/askeri
uygulamalarda, ulusal/uluslararasý araþtýrma ve
uygulama projeleri ile eðitim programlarýný organize
etmek ve yürütmekte lider kurum olmaktýr.
Geliþmekte olan ülkeler pahalý altyapý yatýrýmlarýna
gerek olmadan uydular ile ses, görüntü, veri gibi her tür
haberleþme sinyalini istenilen her yere gönderebilmekte
ve bu sayede geliþme proseslerinde enformasyon
çaðýný yakalayabilmektedirler. Uydu iletiþim sistemleri
genel olarak bir uydu, bir yer istasyonu (uydunun
yörüngesi, uzaydaki konumu ve çalýþmasýný
denetleyen), uydu üzerindeki transponder (alma
frekansýný gönderme frekansýna çevirici) ve iletiþim
trafiðinin
gönderilmesini
ve/veya
alýnmasýný
(uplink/downlink) saðlayan yer terminalleri aðýndan
oluþmaktadýr. Bu amaca yönelik olarak Merkezimizde,
Ku bandýnda çalýþan 4.8 m çaplý sabit ve 2.5 m çaplý
hareketli iki anten sistemi bulunmakta olup, kablosuz
internet, LMDS ve uzaktan eðitim uygulamalarýna
yönelik alanlarda kullanýlabilmektedir.
ÝTÜ-UHUZAM’da, uydu haberleþmesine yönelik
anten sisteminin yaný sýra uzaktan algýlama amaçlý tam
hareketli, X bandýnda algýlama yapan 13m çaplý bir
çanak anten sistemi bulunmaktadýr. Ayrýca meteorolojik
amaçlý NOAA ve METEOSAT uydu verilerinin alýnmasý
için 2 ayrý anten sistemi mevcuttur.
5
Asýrlardýr Çaðdaþ
Nisan 2005
ÝTÜ-UHUZAM, uzaktan algýlama uydularýndan
görüntü
verilerinin
alýnarak
iþlenmesi,
formatlanmasýný, arþivlenmesini, bu verilerin uydu
link baðlantýlarý ile ülke içinde ve dýþýnda bulunan
kullanýcýlara ulaþtýrýlmasýný saðlayacak ileri teknoloji
donaným ve yazýlýma sahiptir. Uydu Yer
Ýstasyonumuzda Ekim 2002 tarihinden itibaren resmî
olarak
SPOT-2,
SPOT-4
ve
RADARSAT-1
uydularýndan veri indirilmektedir. Bu verilerin yaný
sýra arþivimizde 2003 yýlýna ait tüm Türkiye’nin ERS2 verileri mevcuttur. Merkezin Ýnternet sitesine ve
on-line görüntü arþivine www .cscrs.itu.edu.tr
adresinden eriþebilirsiniz.
Türkiye'nin ilk kez gerçekleþtireceði 21 Aðustos'taki Formula 1 yarýþ pistinin yapýlacaðý alanýn havza, ekoloji, þehircilik, tarým, vb.
bakýmlarýndan oluþan ve/veya oluþabilecek çevre deðiþimleri çok zamanlý uydu görüntüleri yardýmýyla incelenebilmektedir. Yukarýda ÝTÜUHUZAM tarafýndan alýnan uydu görüntülerinde yaklaþýk 2 yýl içinde arazi örtüsü/kullanýmýndaki deðiþimler gösterilmektedir.
Ýstasyon, kuzeyde Ýskandinav Yarýmadasý’ndan
güneyde Sahra Çölü’nün güneyine, batýda Atlantik
Okyanusu’ndan doðuda Aral Gölü’ne kadar farklý uydu
yörüngelerine baðlý olarak yaklaþýk 3000 kilometre
yarýçaplý bir alanda görüntü alabilme yeteneðine
sahiptir.
1960’lý yýllardan beri elde edilmekte olan uydu
görüntüleri, yeryüzü kaynaklarýnýn araþtýrýlmasý,
izlenmesi ve korunmasýnýn yaný
sýra, bu kaynaklar üzerindeki
olumlu veya olumsuz yöndeki
deðiþimlerin sürekli olarak analiz
edilmesiyle fiziksel, sosyal,
ekonomik ve hatta politik
kararlarýn alýnmasýnda etkin rol
oynamaktadýr.
ÝTÜ-UHUZAM, kamu ve özel
sektör kuruluþlarý, araþtýrma
merkezleri, üniversiteler ve
ulusal/uluslararasý kuruluþlar ile
uzaktan algýlama alanýnda
çeþitli uygulama ve araþtýrma
projeleri konusunda iþbirliði
yaparak
çevre
koruma
programlarýný desteklemekte ve
aktif rol almaktadýr. Avrupa
Birliði FP6 projesine sunulan iki
uluslararasý projede katýlýmcý
olarak yer almakta olup,
Merkezimizde yapýlmýþ ve
devam etmekte olan araþtýrma
www.gazete.itu.edu.tr
ve uygulama çalýþmalarýndan örnekler aþaðýda
verilmektedir:
1.
JRC (Joint Research Center) Projesi – 2004:
Bu projede amaç Akdeniz’deki belirli pilot bölgelerde
(Ýspanya, Ýtalya ve Yunanistan) kaçak balýkçýlýk
faaliyetlerinin radar uydu görüntü verileri ile izlenmesidir.
Proje kapsamýnda 10 NRT (Near Real Time/ Gerçek
Zamanlý < 2 saat) radar görüntüsü saðlanmýþtýr.
Özellikle NRT alýmlarýnda çok önemli olan hýzlý veri
aktarýmýný saðlamak amacýyla Haziran 2004 tarihinde
yapýlan özel internet servis anlaþmasý ile baðlantýmýz 2
Mbit’lik bir bant geniþliðine ulaþtýrýlmýþtýr. Bu,
kullanýcýlara uydu görüntü verilerinin çok daha hýzlý ve
güvenilir bir þekilde aktarýlmasýný saðlamaktadýr.
2. Hazar Denizi Projesi - 2004/2005: Proje, Hazar
Denizi’ndeki petrol platformlarýnýn olasý buzul
hareketlerine karþýn izlenmesi ve önlem alýnmasý amacý
ile baþlatýlmýþtýr. Proje halihazýrda devam etmekte olup,
þu ana kadar 60 NRT radar görüntüsü saðlanmýþtýr.
3. INSAR Projesi - 2004/2005: Ýtalyan hükümeti ve
Radarsat Inc. ortak yürütülen bu projede amaç
interferometrik yöntem ile deformasyon analizidir.
Prof. Dr. Filiz Sunar ERBEK
ÝTÜ-UHUZAM Eþ-Koordinatörü
ÝTÜ Ýnþaat Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh.,
Uzaktan Algýlama Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi
6
Kulüpler ve Kulüp Etkinlikleri
Nisan 2005
ITUI2E0 E0 E5
PROJEKENT
Ýstanbul Teknik Üniversitesi IEEE
Öðrenci Kulübü tarafýndan 3- 5
Mayýs
2005 tarihleri arasýnda
Süleyman
Demirel
Kültür
Merkezi’nde Telsim ve Oksijen
firmalarýnýn
ana
sponsorluðu,
TTG‘nin yardýmcý sponsorluðu, icon’un hizmet sponsorluðu ve
Arýteknokent’in yarýþma ödüllerini
daðýtmasý ile gerçekleþtirilecek olan
“ÝTÜ
PROJEKENT
2005”
adlý
etkinlik, temel olarak ülkemizde ve
yurt dýþýnda Araþtýrma-Geliþtirme
çalýþmalarý sürdüren üniversite ve
firmalarýn
uygulama
ve
teori
alanýnda
yaklaþýmlarýnýn,
yöntemlerinin ve proje sonuçlarýnýn
paylaþýmýný
gerçekleþtirecek.
Türkiye’nin
genç
dinamiðini
hareketlendirebilmek
amacýyla
Türkiye
ve dünyadaki Ar-Ge
çalýþmalarýnýn
sergileneceði,
aþamalarýnýn anlatýlacaðý etkinlikte
sizler de kendi projelerinizi iþ
dünyasýna tanýtabilir, projelerinizi
patent alarak sahiplenebilir ve
eðitimlere katýlarak daha iyi projeler
ortaya
çýkarmak
için
yol
katedebilirsiniz.
Ýþ
dünyasýyla
buluþmak ya da proje bilgilerinizi
ulaþtýrabilmek için
www .projekent.com
adresine kayýt olmanýz yeterli.
AR-GE Proje Yönetim ve Pazarlama Eðitimi:
AR-GE Proje Yarýþmasý
Organizasyonun bu bölümünde proje hazýrlamayý planlayan
öðrencilere eðitim vermek üzere www.projekent.com adresi
üzerinden internet ortamýnda “Proje Yönetimi”, “Patent” ve “Proje
Pazarlama” konulu eðitim dökümanlarý yayýnlanacak. Ayrýca
organizasyon sýrasýnda bu konularla ilgili eðitimler düzenlenecek.
Organizasyonda sergilenecek öðrenci projelerini seçmek üzere mühendislik eðitimi veren her
üniversiteden internetten yapýlacak ön baþvuru yoluyla Elektrik-Elektronik ve Makina Fakülteleri’nden
lisans ve lisans üzeri projeler toplanacak. Ardýndan organizasyonun hakem kurulu tarafýndan yapýlacak
bir ön eleme ile ilk 20 proje belirlenecek. Daha sonra bu 20 proje tekrar organizasyon sýrasýnda
yarýþtýrýlacak ve dereceye giren projeler ödüllendirilecek. Arýteknokent tarafýndan düzenlenen
yarýþmada toplam 3000 YTL deðerinde ödül daðýtýlacak.
AR-GE Seminerleri
Bu bölümde yurt içinden ve yurt dýþýndan farklý alanlarda AR-GE çalýþmalarý sürdüren
akademisyenler, firma çalýþanlarý ve kurum yöneticileri yaptýklarý ve yapmakta olduklarý
AR-GE çalýþmalarýný ve bu çalýþmalarýn ilerleyiþini, karþýlaþtýklarý problemleri ve bu
problemlerin hangi yöntemlerle üstesinden geldiklerini ve bütün bunlarýn sonunda nasýl bir
çalýþma meydana getirdiklerini anlatacaklar.
AR-GE Fuarý
AR-GE Fuarý’nda projelerini hazýrlamýþ olan
öðrenci, akademisyen ve firma çalýþanlarý
yapmýþ olduklarý çalýþmalarý sergileme ve
anlatma þansý elde edecekler.
AR-GE Proje Pazarý
Bu bölümde proje satýn almak isteyen
þirketler ile projelerinin sergileyen
katýlýmcýlar ikili görüþmeler yapacaklar.
Diðer bir deyiþle projelerin pazarlanmasý
bu bölümde gerçekleþtirilecek.
Katýlým Ýçin Son Tarihler
Katýlýmcý Öðrenciler için:
1 Mayýs 2005
Proje sunan öðrenciler için:
25 Nisan 2005
www.gazete.itu.edu.tr
8
Asýrlardýr Çaðdaþ
Nisan 2005
Yücel
Erdem
Dolu dolu bir
öyküsü
Yer Süleyman Demirel Kültür Merkezi… 2004-2005 yýlý
doktora öðrencilerinin diploma töreni sonrasý kokteylde
masalar arasýnda gezinirken enerjisi ve neþesiyle bir ÝTÜ
mezunu çekiyor dikkatimizi. Hemen yanýna gidiyoruz.
Kendisinin eðlenceli birisi olduðunu bizden önce fark edenler
çevrelemiþ etrafýný. Hemen biz de yaklaþýyoruz. Hayata dair ne
varsa baþýndan geçen –komik, dramatik- anlatýyor. Baþarýlý ve
bir o kadar da alçak gönüllü. Hemen arada bir randevu
ayarlýyoruz kendisinden; hem bilgi daðarcýðýndan
yararlanmak, hem de bu deðerli ÝTÜ mezununu sizlere
tanýtmak için…
Öncelikle hayat hikayesini anlatýyor bizlere:
“Ben 24 Mayýs 1936’da Kars’ta doðdum. Babam
öðretmendi. Ýlkokul, ortaokul ve liseyi Kars’ta okudum.
Sonra Teknik Üniversite’nin mühendislik ve Ýstanbul
Üniversitesi’nin eczacýlýk imtihanlarýna girdim. Ýkisini
de kazandým ama mühendis olmayý tercih ettim. Her
sene staja girdim. O stajlar çok faydalýydý. Stajyer
olarak gitmenin en büyük faydasý neydi biliyor musun,
öðrenci olduðun için herkes seni hoþgörüyor. Yani
mühendis olarak gittiðin zaman bir þeyi çarþaflarsan,
bir þeyi halledemezsen, bilemezsen ayýp oluyor.
Halbuki talebeyken her þeyi rahat soruyorsun. Ve ben
o stajlarýmda çok þey öðrendim, çok güzel iþlerde
çalýþtým. Hatta son stajýmda son sýnýfa geçmiþtim.
Beni iki ay okula göndermediler çünkü þantiye þefliði
yapýyordum bir yol þantiyesinde. Sonra mezun oldum,
Karayollarý’na girdim. Erzurum bölgesine gittim. Sonra
Ankara’ya çaðýrdýlar projeye yardým edeyim diye. O
sýralarda da bizim hanýmla tanýþtýk. O Karayollarý’na
girmiþ yeni mezun bir avukattý. Ben de iþte çiçeði
burnunda mühendis. Evlendik. Sonradan Ankara’dan
tekrar Erzurum’a gittik. Biraz çalýþtýktan sonra Elazýð
Bölge Müdürü oldum. O zaman da çok gençtim yani.
O bölgenin de en hararetli zamanlarýydý, çünkü Keban
Barajý yapýlýyordu. Keban Barajý su tutmadan evvel
birçok yollarýn o rölakasyon projeleri dedikleri yani
sualtýndan kalan yollarýn alternatiflerini yapmak icap
ediyordu ve o yollarý yaptýk, yetiþtirdik. 7 tane büyük
su geçiþini yetiþtirdik, çünkü barajýn altýnda kalýyordu.
Sonra ben askere gittim. Askerlik bittikten sonra Ýzmir
Bölge Müdürü oldum. Sonra Karayollarý’ndan ayrýldým
kendi iþimi kurmuþtum. Ýþte o zamanki hükümet
çaðýrdý beni iþini býrakacaksýn, Ýskenderun Demir
Yollarý’na gideceksin dedi, Süleyman Demirel
zamanýnda. Kalktýk gittik Ýskenderun Demir Çelik’e.
Bütün o kuruluþ safhasýnda inþaat ve montajýn
baþýndaydým. Bu bana çok þey öðretti, büyük bir
tecrübe oldu. Çünkü 18500 kiþi çalýþýyordu inþaatýnda.
Bir de þehirden uzaktasýn, bir belediye reisi, bir Milli
Eðitim müdürü gibi davrandým. Mesela, bir demet
maydonoz için millet þehre gidiyordu. Bir market açtýk,
ilkokul yaptýk ve açtýk. Oranýn müdürü, öðretmenleri
hep benden danýþýrlardý. Çok enteresan bir þey
söyleyeyim; akrep, yýlan vb. çok fazlaydý. Ve bunlar
inþaat baþlayýnca eve kaçmaya baþladýlar. Bir
doktorumuzu Ankara’ya eðitime gönderdik. Bunlarla
nasýl mücadele edeceðimizi öðrendik. Demir-Çelik’ten
sonra ben serbest çalýþmaya karar verdim. Fakat
Enka grubu beni çaðýrdý. Genel müdürlük yaptým
Enka’da uzun süre. Birtakým þirketlerinin de yönetim
kurulu üyesiydim ayný zamanda. Bu arada hem
yurtiçinde hem de yurtdýþýnda büyük faaliyetlerimiz
oldu, birtakým yabancýlarla iþbirlikleri oldu. Sonra
düþündüm artýk çocuklar da büyüdü, ben kendi
iþlerimi kurayým. Bir arkadaþla birlikte bir proje
www.gazete.itu.edu.tr
müþavirlik mühendislik þirketi kurduk. Proje,
müþavirlik, mühendislik iþleri yapýyoruz. Ve bu güne
kadar yaptýðýmýz önemli iþler, mesela Ýzmir-Aydýn
arasýndaki otoyolun, hem de Ýzmir çevre yolunun, 155
km’dir, bunun bütün mühendislik hizmetlerini biz
yaptýk. Tünelinin yapýmýný biz kontrol ettik, biz
projelendirdik. Ayný þekilde Ýzmir-Çeþme yolunu biz
yaptýk. Bunun dýþýnda Adana – Gaziantep arasýndaki
tünel projelerini yaptýk. Polonya’da bir otoyol, onun
282 km’lik kýsmýný biz yaptýk. Bunlar benim yaptýðým
iþler. Ve inþaat mühendisiyim ama öyle þeylerle
Nisan 2005
uðraþtým ki, makineyle uðraþtým, demir-çelik
çalýþmalarý, inþaat, montaj, bambaþka iþler… Ve bir
endüstri tesisini kuracaðýn zaman onun prosesini
öðrenmen lazým. Çünkü öncelikler çýkýyor ortaya.
Hangisini daha önce monte edeceksin? O öncelikleri
bilmezsen adým atamazsýn ikinci etaptan sonra. Ve hep
sana soruyorlar. Mecbursun birtakým þeyleri bilmeye.
Bu arada 35 yaþýndan sonra lisan öðrendim kendi
kendime. Kendime göre bir sistem geliþtirdim, o
sisteme göre Ýngilizce öðrendim yani. Çünkü baktým
olmuyor. Büyük þirketleri yönetiyorsun, Enka, STFA’da
üç þirketin yönetim kurulu baþkanýydým. Entes’te
yönetim kurulu üyesi ve bir þirketinin yönetim kurulu
baþkanýydým. Her þey tercümanla olmuyor. Bu arada
da birtakým uluslararasý kuruluþlarda, bizim ülkemizin
üye olduðu kuruluþlarda ben Türkiye’yi temsil
ediyorum. Mesela International Road Federation, yol
federasyonu. Bir çok ülkede merkezi var bunun;
Cenevre, Washington, Brüksel, Çin… Ve tüm bunlarýn
üstünde bir dünya heyeti var. Beni oraya da seçtiler.
Orada da çalýþýyorum. Sonra, Ýnternational Panelling
Assosiation, bu tüneller birliði var. Mesela ilk defa üç
günlük yeraltý tünellerle ilgili bir eðitim programý var,
sertifika vereceðiz. ÝTÜ’de yapacaðýz bunu. “
Daha sonra eðitim yýllarýný soruyoruz kendisine ve
þaþkýnlýkla Ýstanbul Üniversitesi’nde Ýktisat
Fakültesi’nde doktora yaptýðýný öðreniyoruz. Hem
de 61 yaþýnda!!!
“Sýrf doktor olayým, unvan olsun diye çabalamadým.
Konuþmak çok kolay, yazmak zordur. Eksiklerimi
tamamlayayým dedim. Ýþte ben doktora yaptým bu
amaçlarla, ama ortaya da güzel bir kitap çýktý. Bazý
yerlerde ders kitabý gibi okutuluyor, yahut kaynak kitap
olarak müracat edilen konuda. Stratejik iþbirlikleri ve
bununla ilgili yönetsel, finansal, uluslar arasý her
konuyu ihtiva eden, hatta bunlar arasýndaki ihtilaflarý,
yani “dispute”larý nasýl çözülür, onlarý kapsayan.
Türkiye’de bu konuda biriki tane makale var. Bununla
birlikte yaptýðýmýz projelerle ilgili pek çok kitap
oluþturduk ve bunlardan ÝTÜ’ye hediye ettik. 20-25
yayýnýmýz var. En son Ýstanbul ulaþýmýyla ilgili rapor
geliþtirdik. Boþ durmuyoruz yani. “
Sohbetimiz devam ediyor.
-ÝTÜ ile baðýnýz?
“Biz ÝTÜ’ye geldiðimizde çok kalabalýk deðildik. 90-100
civarýnda Türk talebe vardý. 45 kadar yabancý uyruklu
öðrenci vardý. Birbirimizle çok kaynaþtýk tabi.
Birbirimizle irtibatý kaybetmedik.. Zaman zaman
toplanýp yemek yiyoruz. Bir de 5 senede, 10 senede bir
yapýlan büyük toplantýlar vardýr. Biz birbirimizi hep
sevdik, ilgilendik. Mektebimizi, okulumuzu çok
seviyoruz. Ýlerde mezun olacaklara diyeceðim,
9
Asýrlardýr Çaðdaþ
birbirinizle iliþkiyi kesmeyin.
-ÝTÜ’nün o zamanki eðitimiyle
þimdiki eðitimi araýsnda kýyas
yapabiliyor musunuz?
ÝTÜ o zamanlar Türkiye’nin en
seçkin okuluydu. Þimdi de en
seçkin okuludur. Fakat þimdi 78
üniversite var Türkiye’de. Ben
bunu çok takdir ediyorum, Kars’da
Kafkas
Üniversitesi
açýldý,
fevkalade geliþiyor. Erzurum’da
Atatürk Üniversitesi açýldý, ben
Karayollarý’nda
yeni
bir
mühendistim. Ýnþaatlarý devam
ediyordu. Fakat þimdi bakýyorum o
þehri bayaðý bir yerlere götürüyor.
Üniversite þehri kalkýndýrýyor. Biz
þanslý insanlardýk ÝTÜ’yü kazandýk.
Fakat þimdi bakýyorum, benim
kýzým da ÝTÜ’lüdür, Mimarlýk’ta
doçent. Ýnþallah bu sene profesör
olacak. Bakýyoruz öðrencilerin
hocalarla olan iliþkileri fevkalade
yakýn. Benim evime cumartesipazar öðrenciler toplanýyorlar,
arkadaþ gibi. Bizim zamanýmýzda
hocalara zor yaklaþýrdýk. Çok
deðerli hocalarýmýz vardý ama
kürsüyle öðrenci arasýnda duvar gibi bir þey vardý.
-Kötü bir etkisi oluyor muydu?
Yok, bizim zamanýmýzda üniversitelere liselerin
birincileri, en iyi talebeleri geliyordu. O ivmeyle
gidiyorsun zaten. Ýyi yetiþmiþsin, liseden geldiðin için o
havayý yadýrgamýyorsun. Fakat þimdi öðrenci-hoca
iliþkisi çok daha pozitif gidiyor. Bu önemli.
-Türkiye’nin sanayileþme sürecini mesleðiniz
açýsýndan nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Benim mesleðimde, inþaat
sektöründe, Türkiye en önde
gelen ülkeler arasýna girmiþtir.
Yani Türkiye dýþarýda kendini
ispat etmiþtir. Hem çok kaliteli,
hem çok süratli, hem çok
çaðdaþ eserler yarattýlar. Ve
hiçbir zaman da 18-20 milyar
dolardan aþaðý paket yok.
Bunlar kolay olmadý tabi.
1970’li yýllarýn baþýnda baþladý
bu yurtdýþý tecrübesi. Fakat
bunlar zamanla alýþýldý, alýþýldý,
büyük devler doðdu. Bugün bir
Enka,
Rusya’da
bir
fenomendir. Bir STFA, Libya’da
bütün yatýrýmlarý yapmýþtýr.
Ortadoðu ülkelerinde birçok iþ
yapýldý. Ve öyle hýzlý gidiyor ki,
Þili’den Türk müteahhitlere
teklif geldi geçenlerde. Bizim
inþaat sektöründe herkesle
rekabet edecek durumdayýz,
hatta çoðu kimse bizimle
rekabet edemez. Diðer sanayi
dallarýnda da Türkiye bayaðý
büyük atýlýmlar kazanmýþtýr.
Burada tabi örgütlenme çok
önemlidir. Bir de rekabeti adam
gibi anlamak lazým. Rekabet birbirinin gözünü oymak
demek deðildir. Diyordum ya iþbirlikleri çok önemli. Tek
baþýna giremediðin yere birlik olup girebilirsin. Çünkü
firmalarýn, gruplarýn elle dokunulur ve elle tutulmayan
varlýklarý vardýr. Tecrübedir, bilgidir. Bunlarý bir araya
getirebilmek lazým. Bunlar da stratejik iþbirliklerinin
temelidir. Rekabeti doðru anlarsak, iþbirliðini doðru
anlarsak, bizim bileðimizi kimse bükemez. Endüstri’nin
her kolunda faaliyetimiz var. Bugün beyaz eþya
konusunda dünya devi olduk biliyorsunuz. Türkiye’nin
bir eksiði yok. Ýyi beyinler var. Yani bu eðitimde benim
gördüðüm þey þu; diploma aldýðýn zaman her þeyi bitti
zannediyorsun. Bu yanlýþ. Bu bence sonuna kadar
gitmesi icap eden bir þeydir. Ben bu yaþa geldim, 69
yaþýndayým, devamlý okuyorum, kendimi yenilemeye
uðraþýyorum. Bütün bu modern geliþmelerden haberim
www.gazete.itu.edu.tr
olsun istiyorum. Benim þirketimdeki arkadaþlarým da
öyle çalýþýyor. Ve bu kadar yurtdýþýndaki teþekküllerle,
kuruluþlarla iliþkilerimizin sebebi oradan bilgilerin
buralara aktarýlmasý.
-ÝTÜ öðrencilerine vereceðiniz öðütler nedir?
En baþta lisan muhakkak þart. Bilgisayar, önüne
klavyeyi koydun, orgçu gibi oynamak deðil. Onun
teknolojisinden haberdar olmak lazým. Ve biraz kapýlarý,
pencereyi dünyaya açmak lazým, neler oluyor, neler
geliþiyor. Þimdi bir çok yayýn var, kütüphaneye gitmeyi
öðrenmek lazým, kütüphaneden birþeyler bakmayý
öðrenmek lazým. Ve öðrenmenin sonu yok. Biraz görgü
lazým. Lisan þart burada. Ve fýrsat bulunursa yurtdýþýna
çýkmak lazým. Yurtdýþýnda çalýþmanýn faydasý da
oluyor. Orada birikim oluyor. Vakit harcanmýyor. Bir
kere okuma yazmayý býrakmamak lazým. Biz okuryazar deðiliz yüzde 80-90’ýmýz. Mektep bitti kitap
kapanýyor. Hele yazmaya çok üþeniyoruz. Tabi
‘chat’leþmek ayrý… Bence okuma yazmaya kapýlarý
açýk tutmak lazým.
-Stajýn çok faydalý olduðunu söylüyorsunuz…
Staj çok faydalý ama artýk staj yozlaþtý. Stajý adam gibi
yapmak lazým. Çoðu yerde bakýyorum kaðýdý
dolduruyor, hiç. Onbeþ gün staj olmaz, bir ay olmaz.
Biri gidecek bir þantiyede, fabrikaysa orada uzun süre
staj yapacak. Benim oðlum makina mühendisidir. Çelik
imalat þirketinde çalýþtý, staj yaptý. Bir sene de aðýr iþ
makinalarý ile ilgili bölümde staj yaptý. Tulumu giy,
makineyi sök tak. O benim oðlumdu diye yaptý. Ama
herkesin oðluna o imkaný bulmak lazým bence.
Üniversitenin de önayak olmasý lazým. Bana bir yazý
geldi Ýnþaat Fakültesi’nden þirketinizde staj imkaný
tanýyýn diye. Ben bulacaðým tabi. Ama lütfen
arkadaþlarýnýza da iletin, stajý faydalý olarak görün.
Yalandan kaðýt doldurtayým, bu deðil. Çünkü en rahat
öðrenim yeri orasýdýr. Sizin kusurunuz kabahatiniz
görülmez. Bu öðrencidir, eksiði olabilir denir.
-ÝTÜ’de staj bulma, ayarlama konusunda sýkýntýlar
var. Bir staj merkezi yok. Staj yerleri kontenjaný
çabuk doluyor.
Zamanýnda stajla ilgili bir birim vardý ÝTÜ’de. Onlar
toplarlardý ve biz oradan müracaat ederdik, biz
aramazdýk staj yerine gidelim diye. Sen de bulurdun
tabi de. O zaman da üniversiteye baþvururdun ben
bunu ayarladým diye. Çünkü akredite edilmemiþ bir
kuruluþsa senin stajýn kabul olmayabiliyordu. Onun için
bir staj merkezi oluþturmak lazým bence. Bir yerde iþe
de baþlangýç oluyor. Ama stajyerde de o bilincin olmasý
lazým. Kaðýdýmý imzalatayým diye mantýk olmamalý.
Fatih Avcý
[email protected]
10
Kulüpler ve Kulüp Etkinlikleri
Nisan 2005
Pasaportlarýnýz hazýr mý?
ÝTÜ Uluslararasý Mühendislik Kulübü (UMK) yaz dönemi etkinlikleri ile tekrar karþýnýzda. Aralýk 2004'te UMK'nýn BEST (Board of
European Students of Technology) resmi üyesi statüsüne yükselmesi ile ÝTÜ öðrencilerine yepyeni bir olanak sunuluyor; BEST
KURSLARI. Ýlgi çekici güncel konular üzerine dersler, hem takým
ruhunuzu hem de dil yetenðinizi geliþtirecek gruplar, bir çok ülkeden arkadaþlar ve tabi ki garantili eðlence... Çýlgýn partiler, farklý
Artificial bones, joints & tissues make your body better!
Yer:
Bratislava , Slovakia
Tarih: 03 Tem - 17 Tem 2005
oyunlar, dinlendirici gezintiler ve çok daha fazlasý. Hepsi BEST
aracýlýðýyla sizlere sunulan 15 günlük Avrupa kurslarýnda. Üstelik
çok ucuz bir þekilde; konaklama ve yemek ücretlerini BEST karþýlýyor, size de sadece biletlerinizi almak ve pasaportlarýnýzý hazýrlamak
kalýyor. Aþaðýda listesi bulunan kurslar ile ilgileniyorsanýz, hiç vakit
kaybetmeden www.umk.itu.edu.tr
www.umk.itu.edu.tr adresine göz atýn. Acele edin
çünkü son baþvuru tarihi 25 Nisan! Þimdiden iyi yolculuklar ….
I've got the POWER! Try alternative energy sources
Lodz , Poland
Yer:
Tarih: 08 Tem - 22 Tem 2005
The tales of Captain Planet - Be
Entertained by Sustainable Technology
Yer:
Tarih:
Veszprem, Hungary
17 Tem - 25 Tem 2005
Applied mecatronics - Shake
hands with a robot
Yer:
Cluj-Napoca , Romania
Tarih: 03 Tem - 18 Tem 2005
How to do it again, again, again...
Renewable Sources of Energy
Warsaw, Poland
Yer:
Tarih: 22 Tem - 6 Aðus 2005
Food, Wine... The BEST of
Macedonia
Skopje, Macedonia FYR
Yer:
Tarih: 03 Tem - 17 Tem 2005
Coimbra2005 - Space Odyssey
Let's take a ride
Yer:
Tarih:
Maribor, Slovenia
03 Tem - 12 Tem 2005
Yer:
Tarih:
Universal Design - Architecture for
everyone
Yer:
Vienna, Austria
Tarih: 09 Tem - 23 Tem 2005
Designing the Game of the Future: The
Next Generation of Game Design
Yer:
Tarih:
Eindhoven , Holland
10 Tem - 23 Tem 2005
Enlarge your FIBER, open your
OPTICS
Brasov , Romania
Yer:
Tarih: 24 Tem - 07 Aðus 2005
Micro- and nanotechnology - Why
size matters!
Yer:
Copenhagen , Denmark
Tarih: 29 Tem - 13 Aðus 2005
Full of Energy: let´s RENEW our
minds!
Porto, Portugal
Yer:
Tarih: 02 Eyl - 16 Eyl 2005
Leuven, Belgium
10 Tem - 23 Tem 2005
Entering the Digital World - Technologies
behind Audiovisual Content Analysis and
Representation
Show us what you're made of:
Advanced Materials
Yer:
Tarih:
Belgian Beer secrets (theory and
practice)
Louvain-la-Neuve, Belgium
Yer:
Tarih: 17 Tem - 30 Tem 2005
Bio Xplorer: Human Clockwork
MagicBox-Solar Decathlon'05 - Renewable Energies
and New Materials meet to build the house of your
dreams
Yer:
Tarih:
Madrid, Spain
03 Tem - 18 Tem 2005
Reveal Secrets of Alchemy
Yer:
Tarih:
Gliwice , Poland
03 Tem - 16 Tem 2005
Yer:
Tarih:
Yer:
Tarih:
Ghent , Belgium
10 Tem - 23 Tem 2005
Near surface geophysical
methods
Yer:
Chania , Greece
Tarih: 11 Tem - 24 Tem 2005
Iasi , Romania
17 Tem - 31 Tem 2005
SimRobots - now in space!
Yer:
Tarih:
Lund, Sweden
29 Tem - 13 Aðus 2005
The Great Lisbon Earthquake Shaking again this summer!
Lisbon, Portugal
Yer:
Tarih: 29 Tem - 13 Aðus 2005
Solar cells - Power the future
Trondheim, Norway
07 Aðus - 20 Aðus 2005
Tech me tender...
Yer:
Tarih:
Yer:
Tarih:
What Does This Button Do?
Patras, Greece
17 Tem - 31 Tem 2005
Yer:
Tarih:
Tallinn, Estonia
07 Aðus - 21 Aðus 2005
To wire or not to wire - The newest technologies in telecommunication
Kindly yours, Technology
Yer:
Tarih:
Yer:
Tarih:
Krakow, Poland
03 Tem - 17 Tem 2005
Network Based Automation
Yer:
Tarih:
Tampere, Finland
07 Tem - 20 Tem 2005
High-Tech Engineering in
Medicine
Almada , Portugal
Yer:
Tarih: 28 Aðus - 10 Eyl 2005
Coimbra , Portugal
23 Tem - 6 Aðus 2005
Nanotechnology, size does matter!
Yer:
Tarih:
From Pythagoras to Wiles:
Mathematics without the comma
Uppsala, Sweden
Yer:
Tarih: 25 Aðus- 3 Eyl 2005
Timisoara, Romania
08 Aðus - 19 Aðus 2005
Follow the yellow brick road to the
future of biotechnology!
Yer:
Budapest , Hungary
Tarih: 14 Aðus - 27 Aðus 2005
www.gazete.itu.edu.tr
Brussels , Belgium
03 Eyl - 17 Eyl 2005
Telecommunications: hands on
your planet
Naples, Italy
Yer:
Tarih: 03 ,Eyl - 17 Eyl 2005
My House - My Castle
Yer:
Tarih:
Kosice, Slovakia
04 Eyl - 13 Eyl 2005
Taste the Technology: around
Piedmont in 80 dishes
Yer:
Turin, Italy
Tarih: 21 Eyl - 06 Ekim 2005
Optical Communication Systems &
Networks: Lightpaths to the Future
Yer:
Tarih:
Valladolid, Spain
28 Eyl - 08 Ekim 2005
12
Kütüphane
Nisan 2005
Finaller mi geldi?
Çoğumuzun yalnızca sınav dönemlerinde
uğradığı kütüphanemizin aslında ne gibi
çeşitli hizmetleri olduğundan haberiniz var
mı? Örneğin girişteki o ilginç makinenin ne
işe yaradığını ya da nasıl kullanıldığını
kaçımız biliyoruz? Ya da kaçımız
kütüphanemiz dahilinde bir Görsel İşitsel
Merkez olduğundan haberdar?
ütüphanemiz 1209’u basılı, 9763’ü
elektronik olmak üzere toplam 11.000
adet dergi aboneliği, 25.000 elektronik
kitap, 42 adet online ve CD-ROM
veritabanı, onbinlerce basılı ve elektronik
standart ile 250.000 civarında kitap ve tez
ile ülkemizdeki sayılı kütüphanelerden.
Aradığınız yayını kolayca bulabilmek için 25 adet
tarama bilgisayarının yanı sıra uygun donanıma
sahip bilgisayarlarınızla da kablosuz internet
erişiminden faydalanabilirsiniz. Aradığınız yayını
bulup, karşısında belirtilen raftan aldıktan sonra ise
iki seçeneğiniz var; ya sürekli dolu olan ödünç verme
bankosuna gidip kısa bir kuyrukta bekledikten sonra
kimliğinizi verip kitabı ödünç alacaksınız, ya da
sürekli boş olan ödünç alma makinesinden
faydalanarak kimseye muhtaç kalmadan işinizi
halledeceksiniz. Lütfen alacağınız kitabı bu iki
işlemden birine tabi tutmadan kütüphaneden
çıkmaya çalışmayın, çıkışta çalan alarm ile güvenlik
görevlisinin yanınızda bitmesi bir olacaktır.
Ödünç aldığınız kitabı geri vermeniz gereken tarih
geldi fakat kitap size daha uzun süre lazım veya
kütüphaneye uğrayacak vaktiniz yok. Hemen
endişelenmeyin, kütüphane internet sayfası
hizmetinizde. Her türlü süre uzatma, kitap ayırtma
işlemlerinizi buradan kolaylıkla yürütebilirsiniz. Tabi
bu hizmetten yararlanabilmek için bankodan bir pin
numarası almanız gerekiyor.
K
Ödünç Alma Makinesi Nasıl Kullanılır?
Ülkemizde ilk kez
kütüphanemizde
kullanılmaya başlanan bu
sistemden faydalanmak için
öncelikle kartınızın
üzerindeki barkodu
okutarak 4 haneli pininizi
girip, # tuşuna basın (Eğer
pininiz yoksa ödünç verme
bankosundan alabilirsiniz).
Daha sonra alacağınız
kitabın barkodunu
okuttuğunuzda makbuz
verilecektir. Artık kitap sizin
hesabınıza geçmiş olur.
Belki de hiç çıkmadığınız, çıkmaya bile
üşendiğiniz asma katta ise 1980 öncesine ait süreli
yayınlara ulaşabilirsiniz. İkinci katta ise 1980 sonrası
basılı süreli yayınlar ve
elektronik yayınları
okuyabileceğiniz bir okuma salonu bulunmakta.
Buradan Elsevier, Kluwer, Springer, Wiley, IEEE,
Institute of Physics, Oxford Journals Online,
Cambridge University Press, American Mathematical
Society, American Chemical Society, Blackwell’s,
Taylor and Francis ve daha birçok yayıncının
dergilerine, IEEE ve ASTM standartları gibi pek çok
elektronik yayına; Web of Science, Engineering
Village,
Iconda, Econlit, ABI/Inform, Digital
Dissertation, Applied Science and Technology, Food
Science and Technology abstracts gibi bir çok
veritabanına ulaşabilirsiniz.
Aradığınız bir kitap veya makaleyi bulamadığınız
zaman Doküman Sağlama Servisi’ne (Interlibrary
Loan) başvurabilirsiniz. İstediğiniz yayın en kısa
zamanda getirilecektir. Fotokopi için ise bu birimin
hemen yanındaki odayı kullanabilirsiniz. Fotokopi
için bir başka çözüm de bu katta bulunan kartlı
fotokopi makinesi. Süreli yayınlar ile ilgili sorularınıza
ise Süreli Yayın Ofisi’nde cevap bulacaksınız.
Girişte kartınızı okuttuktan sonra sola değil de
sağa giderseniz Görsel İşitsel Merkez’e ulaşmış
olursunuz.Burada VHS,VCD ve DVD izlenebilen
internet bağlantılı bireysel kabinleri kullanabilirsiniz.
Ayrıca bu merkez grup kullanımı için slayt makinesi,
tepegöz, projeksiyon, DVD, VCD, VHS
donanımlarına ve 50 oturma kapasitesine sahiptir.
Burada her 15 günde bir “Film Günleri” adı altında
toplu film gösterimi etkinliği düzenlenmektedir. (Bu
etkinlik duyuruları herkesin İTÜ e-posta hesabına
gönderilmektedir) Ancak buradan faydalanabilmek
için [email protected] adresinden, 285 66 25
numaralı telefondan veya Görsel İşitsel Merkez’e
bizzat giderek yer ayırtmanız gerekmektedir.
Aradığınız kitaplar İTÜ Kütüphanelerinde yoksa
ve bu kitabın İTÜ Kütüphanelerine satın alınmasını
isterseniz bu isteğinizi kütüphanenin internet
sayfasındaki yayın sağlama ve kitap talebi
bağlantısı altındaki formu doldurarak kütüphaneye
iletebilirsiniz. Talebiniz mutlaka değerlendirilir ve
sonucundan e-posta ile bilgilendirilirsiniz.
Kütüphanenin hizmet ve olanakları hakkında
daha ayrıntılı bilgi almak için en iyisi siz ödünç
verme
bankosunun
yanındaki
danışma
kütüphanecisine uğrayın.
www.gazete.itu.edu.tr
Merkez
Kütüphaneye
Adı Verilen
Mustafa İnan
Kimdir?
Mustafa İnan,1911 tarihinde Adana'da dünyaya geldi. Liseyi
birincilikle bitirdi. Mühendis Mektebi'ne (Şimdiki İTÜ) 1. olarak
girdi. Mühendislik Mektebi’ni birinci olarak bitirdi ve
doktorasını İsviçre'deki Zürih Üniversitesi’nde yaptı,
Fotoelastisite konusunda araştırma yapan ilk Türk bilim adamı
oldu. Doktorası bittikten sonra yurda dönen Mustafa İnan,
30.09.1941 tarihinde Yüksek Mühendis Mektebi’nde Teknik
Mekanik ve Mukavemet Muallim Muavinliği'ne tayin edildi.
'Kayma Merkezi' isimli ilk makalesini 1943 yılında yayınladı,
1944’te doçentliğe, bir yıl sonra da Profesörlüğe atandı. Prof.
Dr. Mustafa İnan, 1954-1957 yılları arasında İnşaat Fakültesi
Dekanlığı ve 1957-1959 yılları arasında da rektörlük
görevinde bulundu. Mustafa İnan, 1961’de TÜBİTAK kanunu
çıkarıldıktan sonra oluşturulan bilim kurulunda, vefatına kadar
görev aldı. 1959-1964 yılları arasında, ilk yapay uyduların yeni
yeni fırlatıldığı sıralarda 'Suni Peyklerin Yörünge Hesaplarına
Dair Bazı Sonuçlar' isimli makalesiyle başlayarak, toplam 11
adet makalesi yayınladı. Bu süre zarfında (1961) 'Taşıma
Matrisi' (Carryover Matrix) kavramını 'Elastomekanikte İntikal
Matrisi' isimli makalesiyle tanımlayarak dünyada taşıma
matrisi probleminde çalışma yapan ilk bilim adamlarından
oldu, bu konuda dersler verdi. 1965 yılında 'Cisimlerin
Mukavemeti' isimli kitabının ilk şekli ofsette 500 adet basılarak
öğrenci notları olarak ortaya çıkarıldığında ilk 3 günde tümü
satılınca, Mustafa İnan hemen kitabın basılması gerektiğine
karar verdi. İlk baskısı 1967 yılında yapılan kitap 3 ayda
10.000 adet satıldı. İkinci baskısını ne yazık ki göremeyen
Mustafa İnan'ın bu eseri halen referans kitap olarak
kullanılmakla beraber, zamanının en kapsamlı eserlerinden
biridir. Bu eser dışında 'Elasto-Mekanik'te Başlangıç Değerleri
Metodu ve Taşıma Matrisi', 'Elastik Çubukların Genel teorisi'
ve 'Düzlemde Elastisite' isimli üç eseri daha bulunan Mustafa
İnan’ın dil üzerine de çeşitli çalışmaları mevcuttur.
5 Ağustos 1967’de vafat eden Mustafa İnan’a, vefatından 4
sene sonra TÜBİTAK Bilim Kurulu, 9 Ağustos gün ve 134
sayılı toplantısında 1971 HİZMET ÖDÜLÜ vermeyi
kararlaştırmıştır.
-Genel olarak neler var kütüphanede? Ne tür
olanaklar var? İnternette nadir eserlerle ilgili çok az
bir bilgi var. Nedir bunlar?
Birinci olarak basılı kaynaklarımız var, bunlar kitaplar
ve dergiler, yani süreli yayınlar. Bir de elektronik
kaynaklarımız var. Elektronik kaynakları da ikiye ayırmak
mümkün: dergiler ve veri tabanları. İçerik-özet veri
tabanlarında ilgili konularda özet bilgiler bulunmakta.
İstenirse buradan makalenin tam metnine de ulaşılabilir.
Bir de uzun zamandır üzerinde çalıştığımız nadir
eserlerimiz var. Nadir eserler; Mühendishane’den beri
kütüphanelerimizde bulunan Latin harfli ve Osmanlıca
eserlerdir. 5000 civarında böyle kitabımız var.
Kütüphanenin internet sayfasından bunların kaynağı ile
ilgili bilgilere ve bazılarının görüntülerine ulaşabilirsiniz.
Bu yayınları açık raf sisteminde kullanıma açmıyoruz.
Özel izinle kullandırıyoruz. Basılı ve elektronik
kaynakların yanı sıra görsel-işitsel kaynaklar çoğalıyor.
Bir görsel-işitsel merkezimiz var, orada DVD, VCD, video
ve ses kasedi biçiminde yayınlar ve filmler var.
Önümüzdeki yıllarda bu koleksiyon daha da gelişecek.
Belki bir süre sonra onların bir kısmını internet üzerinden,
yasal olarak imkan olduğu oranda, açmak mümkün
olacak. Genel olarak koleksiyon bu.
- Öğrencilerin bir şikayeti de fotokopi ücretlerinin
kütüphanede daha pahalı olması.
Bizim servisimizin diğer fotokopicilerden farkı şu:
Kütüphanedeki fotokopici iş olsun ya da olmasın, okul
tatilde olsun ya da olmasın açık olmak, en az iki adam
bulundurmak, en az iki makineyi çalışır biçimde tutmak
ve beli bir kaliteyi tutturmak zorunda. Üstelik bizim
onunla yasal bir sözleşmemiz var, kira ve elektrik parası
ödüyor. Diğer fotokopiciler genellikle notlardan
çekiyorlar. Yani bu fotokopiciler bir notu alıyor, makineye
koyuyor, yüzlerce kopyasını üretebiliyor. Burada böyle
değil, daha çok dışarı çıkarılamayan yayınlar çekiliyor.
Diğerleri aynı zamanda kırtasiye ürünleri satıyorlar,
ciltleme yapıyorlar. Burada öyle bir faaliyete izin
vermiyoruz. Bu nedenle fiyatlar 1,5 kuruş daha pahalı.
- Kapanma saatleri hakkında şikayetler var. Saat
22:00 erken diyenler var. Pazar günleri daha erken
kapatılıyor. Cumartesileri hiç açılmıyor.
22 iyi bir saat. Bizim yıllardır istatistikler var elimizde.
Görünüyor ki saat 22’de kütüphanede az sayıda kişi
kalıyor. Haftanın 6 günü çalışıyoruz. Ayrıca 7. günü
açmak için de elimizde yeterli personelimiz yok. Saat
22’den sonrası için çok fazla bir talep yok. Yerleşke biraz
daha canlı hale gelirse belki kütüphaneye de saat 22’den
sonra talep de artabilir.
Sayılarla İTÜ Kütüphaneleri
Yayın Alım Bütçesi: 2.986.000 YTL (En büyük 4.
kütüphane bütçesi)
Abone Olunan Dergi Sayısı: 11.000
Abone Olunan Veritabanı Sayısı: 42
Elektronik Kitap Sayısı: 25.000
Basılı Kitap Sayısı: 300.000
Merkez ve Şube Kütüphanesi Sayısı: 7
Kütüphane Çalışanı Sayısı: 55
2004 Yılında Sadece Elektronik Kaynaklardan
İndirilen Makale Sayısı: 400.000
2004 Yılında Ödünç Verilen Yayın Sayısı: 145.000
13
Kütüphane
Nisan 2005
- Belki finallerden
önceki boş haftada
bu yapılabilir.
Bizim
internet
sitemiz üzerinden bir
a
n
k
e
t
düzenleyebiliriz. O
anketin sonuçlarına
bakarız. Bu sonuçları
üniversiteye sunup
gelecek dönem ne
yapacağımıza karar
verebiliriz.
Çünkü
daha uzun süre
a ç ı l d ı ğ ı n d a
hakikaten bir işe
yaramalı.
Ama
cumartesileri
k o n u s u n d a
yapabileceğimiz pek
bir şey yok. Çok az
personelimiz
var.
Üniversitenin
de
sıkıntıları
var
personel sağlama
konusunda; çünkü
hükumet politikaları
gereği yeni personel
alımı çok zor.
- Bulamadığımız makaleleri getirtme hizmeti
hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ankara’da bir yarı zamanlı kütüphaneci çalıştırıyoruz.
Diyelim ki siz aradığınız bir makaleye erişemediniz.
Arkadaşlarımız araştırıyorlar ve eğer o makale
Ankara’da; ODTÜ, Bilkent veya ULAKBİM’de varsa biz
buradan her hafta perşembe günü bizden istenen
makaleleri oradaki kütüphanecimize bildiriyoruz.
Kütüphaneci cumartesi günü o kütüphanelere gidiyor,
fotokopi çektiriyor ve o gün kargoya veriyor. Kargo bizim
elimize pazartesi günü geçiyor, biz makaleleri salı günü
şube kütüphanelerine dağıtıyoruz. Ancak bu hizmeti
yalnız doktora ve yüksek lisans öğrencileri ile öğretim
üyelerine veriyoruz. Yurtdışından da makale sağlıyoruz
ancak bu bir ay gibi bir sürede elinize geçiyor; çünkü
isteğimizi biz buradan elektronik olarak geçiyoruz, o
kütüphanede varsa fotokopisini çekip normal postayla
bize gönderiyorlar. Uçakla göndermeye kalksalar 40-50
dolar gibi bir masraf çıkar ki biz bunun altından
kalkamayız.
Kütüphane
Haftası’nda
okulumuz
kütüphanesinin
durumunu İTÜ
Kütüphane ve
Dökümantasyon
Daire Başkanı
Ayhan
Kaygusuz’la
konuştuk
Bunları Biliyor muydunuz?
-
Öğretim elemanları 1 ay süreyle 10 kitap,
idari personel 1 ay süreyle 5 kitap, yüksek
lisans ve doktora öğrencileri 15 gün süreyle 5
kitap, lisans öğrencileri 15 gün süreyle 3 kitap
alabilmektedir.
Geciken yayınlar için öğretim üyelerinden
ilk 7 gün için 0,25 YTL/gün, sonraki günler için
0,50 YTL/gün; diğer kullanıcılardan ilk 7 gün
için 0,15 YTL/gün, sonraki günler için 0,25
YTL/gün ceza ücreti alınmaktadır.
Saatlik ödünç verilen ders kitapları için
geciken her saat 0,25 YTL gecikme cezası
alınır. Ayrıca üyeye 1 hafta süreyle ödünç
yayın verilmez.
-
-Talep çok oluyor mu?
Çok oluyor. Geçen yıl 1500 tane makale getirttik.
- Bunun maddi olarak bir yükü var mı?
Kullanıcılarımız sadece fotokopi ücretlerini ödüyorlar.
Ankara’daki kütüphanecinin giderini, kargoyu biz
ödüyoruz. Yurtdışından istendiğinde de arkadaşlarımız
üniversitelerin politikalarına bakıyorlar. Genellikle
ücretsiz gönderenleri seçiyoruz. Onlardan bulabilirsek
hiç ücret almıyoruz. Eğer bizden bir para isterlerse bunu
makale isteyenden alıyoruz; çünkü bizim öyle bir
ödeneğimiz yok. Ama genellikle bu olmuyor. Olduğunda
da en fazla 10 dolarlık bir masraf oluyor.
- Kütüphanede suyun dışında başka gıda yenilip
içilmiyor. Oysa çalışan öğrenciler acıkıyorlar ve
yakınlarda kafeterya gibi bir alan da yok. Bu konuda
oldukça şikayet var.
En haklı eleştiri bu. Çünkü burada çalışan insanların
belirli aralıklarla bir şeyler yeme-içme ihtiyaçları oluyor.
Bu konuda yerden göğe kadar haklısınız ama bu binada
bir şey yapma şansımız yok. Bu olanağı
sağlayamadığımız için ağzı kapalı şişelerde getirilen
içeceklere göz yumuyoruz. Derdimiz kitaplara, yere
dökülmesin, zarar vermesin. Bizim amacımız yasak
koymak değil ancak kütüphanenin kafeterya gibi
kullanılmasına da göz yumamayız. Bu bina son derece
küçük ve çok sayıda işlevi yerine getiremiyoruz. Yeni
bina bittiğinde binanın girişinde sol tarafta çok modern bir
kafeterya olacak. Orası kontrolsüz alan olduğu için
kullanıcılar daha rahat davranabilecekler. Kafeterya ve
tuvaletlerin bulunduğu katın üstünde kendi kitaplarıyla
çalışma salonu bulunacak. Yani kullanıcıların grup
halinde gidip makul bir sesle çalışabilecekleri bir alan
olacak. Hatta sol taraftaki kontrolsüz alana bilgisayarlar
koyup orasını belki 24 saat açmak mümkün olacak.
Öğrenciler kartlarını kullanarak girebilirler ve güvenlik
sorununu kameralarla aşabiliriz. Sağ taraf ise kütüphane
hizmetlerinin sunulduğu birimlerden oluşacak.
- Peki poşetlerde sandviç tipi dökülmeyecek
yiyecekler getirilebilir mi?
Hayır. Sadece bisküvi türü gıdalara göz yumuyoruz.
Onun dışındakilere izin vermeye başladığınızda bunun
önünü alamıyorsunuz. Bu durumda kütüphanede yemeiçme faaliyetlerinin normal olduğu izlenimi vermiş
oluyorsunuz. Biraz hoşgörü gösteriyoruz, fazla
sıkmıyoruz; çünkü bu amaçla kullanılabilecek bir
alanımız yok.
Öğrencilerimizin nelerden şikayet ettiğini bilmek isterim;
çünkü ancak böylelikle geliştirebiliriz kütüphanemizi.
Soruları olduğunda öğrencilerimiz rahatlıkla buraya
gelebilirler, hem biz bilgi almış oluruz, hem de soruları
cevaplamaya çalışırız...
Batuhan Çetin, [email protected]
Ufuk Sevim, [email protected]
www.gazete.itu.edu.tr
14
Bilim ve Teknoloji
Nisan 2005
Teknoloji Modasý
TOSHIBA 30 GB’yi
1,8”e sýðdýrdý
Masa üstü sistemlerde disk kapasitelerinin 500
GB gibi uçuk deðerlere ulaþmasýna
raðmen dizüstü bilgisayar ve dijital
fotoðraf makineleri gibi küçük
fakat marifetli cihazlarda bu
deðerler henüz istenilen
seviyede degil. Özellikle
çok yüksek çözünürlüklü dijital
fotoðraf makinelerinde 1 veya 2
GB’lik depolama sistemleri artýk
yetmemekte. Bu sorunlarý aþmak için
yapýlan çalýþmalardan birisi de Toshiba'nýn
MK3006GAL kod adlý 1.8"lik diski. Bu modelde
Toshiba tek bir 1.8"lik disk plakasý üzerine 30 GB veri depolamayý
olanaklý hale getiriyor. Ürünün boyutu yaklaþýk bir PCMCIA kartý
kadar. 4200 rpm dönüþ hýzý ve 2 MB önbellekle piyasaya sunulan bu
ürün 22mb/s transfer ve 19ms eriþim hýzlarýna sahip.
World of Warcraft’a
gerçek hayatta devam
Blizzard Entertaintment, online oyunu
World of Warcraft’ta, oyun içinde
kazandýklarý altýnlarý gerçek hayatta para
karþýlýðý sattýðýný belirlediði binden fazla
oyuncuya süresiz yasak getirdi. Warcraft
III’ün online versiyonu olan WOW, þu an
için en gözde online RPG’lerden birisi.
Toshiba’dan
sadece 1 dakikada
þarj olan piller
Toshiba, negatif elektrotlardaki nano parçacýklara uyguladýðý yeni
yöntem sayesinde pil þarj olurken organik sývý elektrolitlerin
artmasýný önlemeyi baþarmýþ ve bu yeni nano parçacýklar boþa
çýkan lityum iyonlarýný çok hýzlý bir þekilde emip depolayabilmiþ,
üstelik bunu hiçbir elektrolite zarar vermeden yapmayý baþarmýþ. Bu
sayede 1 dakikalýk bir þarj süresi içinde pilin %80 kapasitesi geri
kazanýlabiliyor, üstelik normal þarj edilebilir pillere göre de gayet
uzun bir pil ömrü sunuyor. 1000 defa þarjdan sonra pilde sadece
%1’lik bir kapasite kaybý söz konusu. Pilin tamamýný þarj edebilmek
için ise 6 dakikalýk bir zaman verilmiþ.Bu yeni pillerin 2006 gibi
piyasaya sürülmesi ve laptop gibi taþýnabilir cihazlarda neredeyse
kesintisiz çalýþma prensibiyle kullanýlmasý planlanýyor.
MSI - RX9550-TD128
Yeni overclock canavarý
Msi þu sýralar RADEON 9550 iþlemcili
modeliyle
overclock’cularýn
iþtahýný
kabartýyor. Giriþ seviyesi ekran kartlarý
sýnýfýna giren bu kart uygun fiyatýyla ve
yüksek overclock deðerleriyle þu sýralar çok
gözde. “Default” deðerlerde 250 mhz
çekirdek hýzý ve 400 mhz bellek hýzýyla çalýþan ekran kartý
overclock’la rahatlýkla bir Ati 9600 pro seviyesine yaklaþmakta. 4
piksel pipeline ve 128bit bellek veri yoluna sahip kartta, 128 MB
Samsung 5 n.s bellekler kullanýlmýþ. Ayný zamanda kart DV-I, SVIDEO ve COMPOSITE TV çýkýþlarýna sahip. AGP 8x ve Directx 9
desteði de sunan kart, düþük fiyata yüksek performans isteyen
kullanýcýlar için biçilmiþ kaftan gibi görünüyor. Kartýn þu sýralar fiyatý
ise 70$ + KDV seviyelerinde.
MOTOROLA MPx200
Kameralý cep telefonlarýna olan ilginin artmasý ve
üreticilerin bu yöndeki yoðun çalýþmalarý, piyasadaki diðer
cep telefonlarýnýn fiyatýný önemli ölçüde düþürmüþe
benziyor. Bunun en önemli örneklerinden birisi de
Motorola’nýn MPx200 modeli. Bu telefonun fiyatý yakýn
geçmiþe kadar 1000ytl seviyelerinde dolaþýrken, þu günlerde
320ytl gibi uygun bir fiyata bulmak mümkün. Windows tabanlý bir
iþletim sistemi kullanan telefonda mp3 dinleyebilir, internette
dolaþabilir, MS Office programlarýný kullanabilir, hatta Media
Player’da DivX izleyip Msn’de sohbet edebilirsiniz. 10 MB yerleþik
bellek ile gelen telefonda SD kart yuvasý mevcut, bu da telefonun belleðini 1 GB seviyelerine
kadar SD belleklerle arttýrýlabileceði anlamýna geliyor.Telefonun eksilerini ise Bluetooth
olmayýþý ve pilinin birkaç kullanýmdan sonra yeterli gelmemesi olarak sýralayabiliriz. Ancak
içinde bir iþletim sisteminin çalýþtýðýný ve gün boyu elimizden düþürmeyeceðimizi düþünürsek,
bu kabul edilebilir bir kusur.
‘DVD Jon’ iTunes þifresini
kýrdýðýný açýkladý
Asýl adý Jon Lech Johansen olan 'DVD Jon' lakaplý internet korsaný, ücretli
müzik indirmek için kurulan Apple iTunes’un Linux tabanlý sitesini kýrdýðýný
açýkladý. Bu sayede bedava müzik indirmek için þifreleri eline geçiren 'DVD
jon' daha önce de DVD’lerde bulunan DeCSS kodlarýný 1999 yýlýnda kýrmak
ve bu kodlarý daðýtmak suçundan mahkemeye çýkmýþ ve beraat etmiþti.
ECS, AMD ve Intel
Tek anakartta
2005 Cebit’te tanýtýlan ECS nin PF88 modeli Amd’yi ve
Intel’i ayný anakartta birleþtiren ilk ve tek ürün.Anakartýn
kendisi SIS965 ve SIS656 çipsetlerinin tüm özelliklerini
barýndýrmakta ve LGA775 platformundaki bütün intel p4
leri desteklemekte. Bu anakartý özel yapan ise bir
dönüþtürücü kart yardýmýyla Amd 939 tabanlý tüm Amd
64 iþlemcilerini stabil bir þekilde kullanmayý mümkün hale getirmesi. Kart ayný zamanda
DDR2, SATA2, GigaLAN ve 1394a firewire portu gibi güncel teknolojileri de desteklemekte.
Creative Zen Micro
Creative’in þimdiye kadar ürettiði en küçük zen serisi ürün
karþýnýzda.Creative bu ürün için 1”lik mikro bir “hard disk” kulanmýþ ve
kapasitesini bu boyutta bir cihaz için gayet tatminkar görünen 5 GB
seviyesine çýkarmýþ. Ölçülerini resimdeki kulaklýðýylada karþýlaþtýrarak tahmin
edebileceðiniz ürün, 51mm x 84mm x 19mm boyutlarýnda ve sadece 108 gr
aðýrlýðýnda. Yeni Zen’in ekraný 160x104 piksel çözünürlüðünde ve beyaz
arkaplan ýþýðýna sahip. Cihaz içinde yerleþik 32 kanal hafýzalý bir radyo barýndýrýyor ve radyodan
veya dýþardan ses kaydetmenize olanak tanýyor. Zen’i þarj etmek için bilgisayarýnýzda bir usb
port olmasý yeterli 12 saat kesintisiz mp3 ve 16 saat radyo dinlemenize imkan veren bir þarj
edilebilir li-on pile sahip.
Bu PSU çýt çýkarmýyor
Fansýz güç kaynaðý olur mu demeyin, bilgisayar kasasýnýn en
çok ses çýkaran parçalarýndan biri olan güç kaynaðý,
Thermaltake in yeni ürünü sayesinde çýt çýkarmýyor.Bu sistem
bakýr borular ve bakýr yapraklarla oluþturulmuþ ve þu an için
350w güç saðlayabilmekte. Psu’nun çalýþýp çalýþmadýðýný anlamak
güç olduðu için arkadaki on/off butonu üzerine ikaz ledi konulmuþ, bu da
donaným montajý sýrasýnda bir sorun çýkmamasý
Yunus Hýdýroðlu,
için Thermaltake’in bulduðu bir çözüm.
[email protected]
www.gazete.itu.edu.tr
Kültür Sanat Hayat
Nisan 2005
14
Windows’tan birkaç püf
Bu yazýmýzda þu an için kullanýlan en yaygýn iþletim sistemi
olan Windows XP den en iyi þekilde performans almak ve onu
en hakim þekilde kullanmak için birkaç püf noktasýna
deðinmek istedik.
MSN messenger’ý kaldýrmak:
Windows Xp iþeltim sistemiyle birlikte kurulan ve “denetim masasý” içindeki
“donaným ekle kaldýr” kýsmýnda görünmeyen, sistemden kaldýramadýðýmýz msn
messenger’ý, Win-R tuþ kombinasyonu ile yada “Baþlat” + “Çalýþtýr” ile açtýðýmýz
pencereye þu kodu aynen girerek kaldýrabilirsiniz:
RunDll32 advpack.dll,LaunchINFSection%windir%\INF\msmsgs.inf,BLC.Remove
Ancak bu kodu girerken messenger’ý kapatmayý unutmayýn.
Windows’u hýýzlý biçimde kurtarmak:
Bir sebepten dolayý Windows’u açamýyor olabilirsiniz.Bu durumda yapýlacak en
zahmetsiz þey Sistem Geri Yüklemeyi kullanmaktýr.Bunun için bilgisayar açýldýktan
ve Windows logosu görünmeden hemen önce F5 e basýp, açýlan listeden (Safe
Mode With Command Prompt) Güvenli Kip Komut Ýstemi ni seçin. Bu þekilde
windows’u güvenli kipte baþlatýp yönetici parolasýyla giriþ yaptýktan sonra karþýnýza
bir dos komut satýrý çýkacak, buraya
%systemroot%\system32\restore\rstrui.exe
komutunu yazýp enter a bastýðýnýzda Sistem Geri yükleme Yardýmcýsý ný çalýþtýrmýþ
olursunuz.
HKEY_CURRENT_USERSoftwareMicrosoftWindowsCurrentVersionExplorerAdvanced
yolunu takip ederek anahtara ulaþýn ve EnableBallonTips DWORD deðerini 1 den
“0” a çevirin.
Yanýt vermeyen uygulamayý daha hýzlý kapatmak:
Herhangi bir sorundan dolayý “Yanýt vermiyor” moduna geçen bir uygulamanýn kýsa
sürede kapatýlmasý için yine Baþlat/Çalýþtýr/regedit den
HKEY_CURRENT_USERControlPanelDesktop
anahtarýna ulaþýp, HungAppTimeout deðerini 500 yapýn.
Sitem bip lerini kapatmak için:
Xp nin rahatsýz edici ekrana bir anda “bip” den çok “dang” diye çýkan uyarý
mesajlarýný kapatmak için. Regedit den
HKEY_CURRENT_USERControlPanelSound
anahtarýna ulaþýn ve Beep deðerini “no” olarak deðiþtirin.
Gereksiz Servislerden Kurtularak Performansý Arttýrýn:
Bunu yapmak için öncelikle Baþlat/Çalýþtýr/services.msc yi açýn ve burdaki
servisleri kapatmak için çift týklayarak baþlangýç türüne “devre dýþý” veya “elle”
olarak deðiþtirin.
a-DHPC Istemcisi : Eðer Bilgisayarýnýz otomatik olarak IP almýyorsa, bunu
kapatabilirsiniz.
b-DNS Istemcisi : Yerel aðýnýzda DNS sunucusu yoksa bu servisi kapatabilirsiniz.
CD lerin Otomatik Açýlmasý:
Sürücüye yerleþtirdiðiniz her cd, eðer üzerinde kurulum varsa bunu otomatik olarak
çalýþtýrýr, bu özellik eðer siz sadece cd içindeki bir veriyi araþtýracaksanýz, bir sure
sonar sýkýcý bir hal almaya baþlar bu özelliði kaldýrmak için þu yolu kullanabilirsiniz.
c- Nvidia Driver Help Service : Nvidia ‘nýn yardým Servisi eðer gerek
duymuyorsanýz ki pek gerekli bir þey deðil hemen kapatýn.
Xp Home için: Baþlat/Çalýþtýr/Regedit yoluyla açýlan pencerede anahtarýna ulaþýp
ç- Internet Baðlantý Güvenlik Duvarý (ICS) : Eðer firewall kullanmýyorsanýz ve
Internet paylaþýmý yapmýyorsanýz bunu iptal edebilirsiniz.
HKEY_LOCAL_MACHINESYSTEMCurrentControlSetServicesCdrom
d-Görev Zamanlayýcý : Görev zamanlayýcý kullanmýyorsanýz kapatabilirsiniz.
Autorun kaydýnýn deðerini “0” yapýn.
Xp Pro için: Baþlat/Çalýþtýr/gpedit.msc yolundan açýlan pencerede Bilgisayar
yapýlandýrmasý baþlýðýndan Yönetim Þablonlarý/system dizinini açýn,sonar sað
tarafta açýlan otomatik çalýþtýr özelliðini devre dýþý býrak öðesine çift týklayýp açýlan
pencereyi etkin hale getirin.
e- Kablosuz Sýfýr Yapýlandýrma: Kablosuz aðlarla herhangi bir ilginiz yoksa kapatýn
gitsin.
f-Taþýnabilir Ortam Seri No : Bu servis portatif müzik çalarýnýzýn seri numarasýný
alýyor. Sýk kullanmýyorsanýz durdurun. (Ne olduðunu bilmiyorsanýz hemen
durdurun)
Internet Explorer’ýn yeniden kurulumu:
Bunu hýzlý bir biçimde yapmak için Xp cd sini sürücüye yerleþtirip Baþlat/Çalýþtýr a
þu komutu girin:
g-Hata Bildirim Hizmeti : Bir çok kullanýcý gibi hoþunuza gitmiyorsa durdurun.
rundll32.exe.setupapi,InstallHinfSection.DefaultIn stall.132.%windir%infie.inf
ð-Otomatik Güncelleþtirme : Windows un otomatik güncelleþtirilmesini
istemiyorsanýz durdurun.
Xp’nin rahatsýz edici uyarýlarýný kapatmak:
“Diskinizde az yer kaldý” yada “cd ye yazýlmayý bekleyen dosyalar” gibi xp nin
rahatsýz edici dialog pencerelerinden kurtulmak için Baþlat/Çalýþtýr/regedit ’den
h-Messenger: Eðer bir Windows2000 domain e baðlý deðilseniz durdurun.
kestirmeden windows
•
CTRL+C (Kopyala)
• CTRL+X (Kes)
• CTRL+V (Yapýþtýr)
• CTRL+Z (Geri)
• DELETE (Sil)
• SHIFT+DELETE (Geri Dönüþüm
KutusunaTaþýmadan Sil)
• CTRL Sürüklerken (Seçilen Nesneyi kopyala)
• CTRL+SHIFT Sürüklerken (Nesnenin
Kýsayolunu Oluþturur)
• F2 key (Tekrar Adlandýrýr)
• CTRL+RIGHT ARROW (Ýmleçi Sonraki
Kelimenin Baþýna Götürür)
• CTRL+LEFT ARROW (Ýmleci Önceki
Kelimenin Baþýna Götürür)
• CTRL+DOWN ARROW (Ýmleci Sonraki
Paraðrafýn Baþýna Götürür)
• CTRL+UP ARROW (Ýmleci Önceki Paraðrafýn
Baþýna Götürür)
• CTRL+SHIFT Ok tuþlarýyla birlikte (Yazý
Bloðunu Renklendirir)
• SHIFT Ok tuþlarýyla birlikte (Penceredeki Yada
Masaüstündeki Birden Çok Nesneyi Seçer, Veya
Dökümandan Yazý Seçer)
• CTRL+A (Hepsini Seç)
• F3 key (Dosya Veya Klasör Ara)
• ALT+ENTER (Seçilen Nesnenin Özelliklerini
Gösterir)
• ALT+F4 (Aktif Pencereyi Kapat, Yada
Aktif Programdan Çýk )
• ALT+SPACEBAR (Aktif Pencere Ýçin Kýsayol
Menüsünü Açar)
• ALT+TAB (Açýk Programlar Arasýnda Hýzlý
Geçiþ Saðlar)
• ALT+ESC (Programlar Arasýnda Açýlýþ
Sýrasýna Göre Dolaþýr)
• F6 key (Ekrandaki Elemanlar Arasýnda
dolaþýr)
• F4 key (Adres Bar özelliðini açar)
• SHIFT+F10 (Seçilen Nesne Ýçin Kýsayol
Menüsünü Açar)
• ALT+SPACEBAR (Aktif Pencere Ýçin Sistem
Penceresini Açar)
• CTRL+ESC (Baþlat Menüsünü Açar)
• ALT+Menü Ýsmindeki Altý Çizili Harf (Uygun
Menüyü Açar)
• Açýk Menüdeki Komut Adlarýndaki Altý Çizili
Harf (Uygun Komutu Çlýþtýrýr)
• F10 key (Açýk Programdaki Menü Çubuðunu
Açar)
• F5 key (Aktif Pencereyi Yeniler)
• BACKSPACE (Bilgisayarým’da Yada Windows
Explorer da Bir Düzey Yukarý Çýkar)
• ESC (Çalýþan Görevi Durdurur)
• SHIFT Sürücüye CD yerleþtirildiðinde (Cd’nin
Otomatik Çalýþmasýný engeller)
Microsoft Natural Keyboard Kýsayollarý
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Windows Logo (Baþlat Menüsünü Açar Veya Kapatýr)
Windows Logo+BREAK (System Properties Penceresini Açar)
Windows Logo+D (Masaüstünü Gösterir)
Windows Logo+M (Bütün Pencereleri Küçültür)
Windows Logo+SHIFT+M (Küçültülmüþ Pencereleri Eski Boyutuna Getirir)
Windows Logo+E (Bilgisayarým Klasörünü Açar)
Windows Logo+F (Dosya Veya Klasör Arar)
CTRL+Windows Logo+F (Bilgisayar Arar)
Windows Logo+F1 (Windows Yardýmý Açar)
Windows Logo+ L (Klavyeyi Kilitler)
Windows Logo+R (Çalýþtýr Penceresini Açar)
• Windows Logo+U (Utility Manager Penceresini Açar)
Microsoft Internet Explorer Navigasyonu
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
CTRL+B (Organize Favorites Penceresini Açar)
CTRL+E (Search bar’ý Açar)
CTRL+F (Find Özelliðini Açar)
CTRL+H (Geçmiþ Çubuðunu Açar)
CTRL+I (Özellikler Çubuðunu Açar)
CTRL+L (Open Penceresini Açar)
CTRL+N (Ayný Web adresinde Pencereden Bir Tane Daha Açar)
CTRL+O (Open Penceresini Açar, CTRL+L ile Ayný)
CTRL+P (Print Penceresini Açar)
Yunus Hýdýroðlu,
CTRL+R (Açýk Pencereyi Günceller)
• CTRL+W (Pencereyi Kapar)
[email protected]
www.gazete.itu.edu.tr
16
ýsa
ýsa k
sa kýsa
sa
kýsa
kýsa k
ý
sa ýsa kýs
k
kýsa ký
k ý sa k
a
kýs
a
ký sa
sa
ký
sa k
sa
ký
sa kýsa
ký
sa
Nisan 2005
kýsa kýs
sa ký
k
ý sa
sa ký
kýsa
a ký
kýs
sa kýsa ký
ký
a kýsa ký
a k ýs
sa ký
ýsa kýsa
Kültür Sanat Hayat
Kentten Kýsa Kýsa
Aþkin Arsunan
19 Nisan Sali 21:30
Babylon
Ferhat Göçer "Beyaz Perde
Ezgileri"
22 Nisan Cuma 21:00
Besiktas Kültür Merkezi
Orange Blue
22 Nisan Cuma 22:00
Yeni Melek Gösteri Merkezi
Tibet Agirtan "Kirik Kalpler"
23 Nisan Cumartesi 23:30
ROLLinn
Teoman
23 Nisan Cumartesi 23:59
Balans Music & Performance
Hall
Müzikten Kýsa Kýsa
Moby - Hotel
Dans müziðin alçakgönüllü, sevimli ismi Moby,
22 martta piyasaya çýkan son albümü "Hotel" ile
karþýnýzda ve Avrupa müzik listelerinin en
tepesine oturmuþ durumda. Adýndan da
anlaþýldýðý gibi albümde otel temasý iþlenmiþ. 14
þarkýdan oluþan albümün 10’unda Moby kendi
sesini kullanmýþ ve söylenenlere göre bu albüm
için tam 250 þarký yazmýþ. Önceki albümlerine
kýyasla biraz daha rock unsurlarý içeren "Hotel",
bol gitarlý, bol davullu bir albüm. Diðer þarkýlarda
ise Moby'e Laura Dawn eþlik etmiþ. Ayrýca Moby
bu albümde bir New Order klasiði olan
"Temptation"u gayet baþarýlý bir þekilde
“cover”lamýþ. "Hotel", Moby'nin önceki albümü
"Play"in 15 milyonluk satýþ baþarýsýný geçecek
gibi görünüyor.
Agir Roman
24 Nisan Pazar 15:30
Küçük Sahne Sadri Alisik
Tiyatrosu
Yunus Hýdýroðlu
Edebiyattan Kýsa Kýsa
Zatoichi
19-24 Nisan 14:30-16:30-19:30
Tarik Zafer Tunaya Kültür
Merkezi
Eduardo Galeano - Tepetaklak
Uruguaylý yazar Eduardo
Galeano'nun sivri kalemi ve
Meksikalý baský ustasý Jasé
Guadalupe Posada'nýn
çizimleriyle sentezlenen, tersine
dünya öðretileri ile dolu bir kitap.
Tepetaklak… Kitaba katkýda
bulunanlarý suç ortaðý sayan,
alçakgönüllülüðü küçük gören,
çalýþmayý cezalandýran,
vicdansýzlýðý ödüllendiren,
yamyamlýðý besleyen, tersine
ödüllendirmeler bütünü.
Tepetaklak, sadece günümüz
dünyasýnýn içinde bulunduðu içler
acýsý halini kah acýmasýzca
eleþtiren, kah mizahi bir dille
Karpuz Kabugundan Gemiler
Yapmak
26 Nisan-01 Mayis 14:30-16:3019:30
Tarik Zafer Tunaya Kültür Merkezi
Feridun Düzagaç & Apsent
29 Nisan Cuma 22:00
Kemanci Bar
Kiralýk Daire
30 Nisan Cumartesi 21:00
Gazanfer Özcan Tiyatrosu
Yasar Kurt
Her Sali - 23:00 / 02:00
Jazz Stop - Taksim
Bülent Ortaçgil
Her çarsamba
Jazz Cafe - Taksim
iðneleyen bir kitap deðil. Bütün
bunlarý yaparken, günümüz
dünyasýnýn içinde bulunduðu
korkunç ortamý tüm çýplaklýðýyla
gözler önüne seriyor.
Tepetaklak'la birlikte, okuyucu ne
kadar ironik bir dünyada
yaþadýðýný anlayacak, kitapta
anlatýlagelen tersine dünya
öðretilerine kulak verecektir.
Bülent Kale tarafýndan dilimize
kazandýrýlan kitap, mayýs 2004'de
ülkemizde piyasaya sunulmuþ.
Birçok insan için baþucu kitabý
niteliði taþýyan Tepetaklak, hemen
hemen her satýrý ile okuyucusuna
öðütler veriyor.
Kitaptan tadýmlýk…
Yüzyýl Sonundan Gün Batýmýnýn Görünüþü
Bizi gömen ya da süren toprak zehirleniyor.
Hava yok, havasýzlýk var.
Yaðmur yok, asit yaðmuru var.
Parklar yok, park yerleri var
Eþler yok, ortaklar var
Uluslar yerine, þirketler var
Pain Of Salvation
6 Mayis Cuma 22:00
Yeni Melek Gösteri Merkezi
Yurttaþlar yerine, tüketiciler var
Þehirler yerine, yýðýlmalar var
Bireyler yok, dinleyiciler var
Gerçekler yok, reklamlar var
Vizyonlar yok, televizyonlar var
Bir çiçeði övmek için, "plastik gibi" deniyor…
Murat Özgür Doðan
www.gazete.itu.edu.tr
Nisan 2005
Selin: Hepiniz aynı bölümdesiniz, sanırım grup
oluştururken bu itici güç oldu.
Tulip: Bu grup oluşturmanın hikayesini şöyle
anlatalım; bizde ödev grupları olur 4’er 5’er kişilik, biz
de böyle bir ödev grubuyduk. Aslında bizim başka bir
beşincimiz vardı ama bize katılamadı belli
problemlerden dolayı. Daha sonra beşinci olarak
Sema geldi. Bu şekilde yeni bir takım olduk. Yani hadi
grup oluşturalım deyip oluşmadı. Birbirimizi tanıyoruz
yani.
S: Başlarda adınız ÖTESİ idi. Bu isim nerden çıktı?
T: Özgür, Taha, Esin, Seda ve İrem’di. Baş
harflerimizden oluşuyordu başta takım ismi. Bizim
yahoogroups’ta oluşturduğumuz mail grubumuzun adı
buydu. ÖTESİ. Daha sonra Taha gelemeyince biz yine
o isimle devam ettik. Sema’nın da isim konusunda
takıntısı yoktu. (Sema aradan atılıyor: Yok hakkaten!)
O yüzden de bu isme devam ettik. Ama olayın
uluslararası boyutu olunca, Fransızlar da “ö” leri
söyleyemediğinden başka bir isim bulun dediler. Biz
de düşündük ne olacak ne olacak… Sonra Türkiye’yi
çağrıştırsın dedik. Lale devrinin daha reformal, daha
batıya yakın olmasından dolayı TULIP olsun dedik.
S: Peki bu yarışmaya katılmak nereden çıktı? İlanı
nerde gördünüz? Karar anını bizimle paylaşır
mısınız?
T: Esin; “Danone’nin bir yarışması var, düşünün bunu!”
dedi. Biz de katılsak mı dedik kendi aramızda, sonra
Esin bizi gaza getirdi. Katılmaya karar verdik.
S: Ben bir de şunu merak ediyorum, sizden başka
kaç grup vardı, İTÜ genelinde, Türkiye genelinde…?
T: Türkiye’den 70 grup varmış. Bunarın 16’sı İTÜ’den. İlk
etapta, İTÜ’den 5 takım seçiliyor. Ve bu seçim, sizin o
gönderdiğiniz
özgeçmişlere,
formlara,
soruları
cevaplamanıza vs. göre seçiliyor. Finale kalanlar ya
endüstri
mühendisliğinden
ya
da
işletme
mühendisliğinden öğrencilerdi. Sonra her üniversiteden
beşer grup kaldık.
S: Hangi üniversiteler?
T: Sadece ODTÜ, Boğaziçi ve İTÜ. Şimdilik sadece bu 3
üniversite imiş.
S: Peki yarışmaya katılmaya karar verdikten sonra
neler oluyor, süreç nasıl işliyor?
T: Aslında biz ödev verirler de yaparız diye
düşünüyorduk ama öyle olmadı. Bir gün bizi topladılar bir
yere, beş takımı da. Bir iki günümüz öyle geçti. Önceden
bir çalışma falan yapmamıştık, son anda oldu hepsi.
Yarışmada size verilen 20 sayfalık bir vaka var. Hepimiz
onu okuduk. Ondan sonra stratejik olarak ileriye dönük
neler yapılabilir diye düşünüyorsun. Piyasada rakip
firmalar var, pazarlar var, işe alım vs. Hepsini
düşünüyorsun. Aynı zamanda bilgisayar tarafından
simülasyon şeklinde şimdi neler yapmalı tarzında çoktan
seçmeli sorular geliyor. Onlar belli bi indeks oluşturuyor
işte bu finans bölümü, insan kaynakları gibi…
S: Sonra?
T- Sonra beşten bir seçiliyor.Sonrasında bir gününüz var,
en sonra yurtdışından gelenlerin ve Türkiye’den yönetim
kurulu üyelerinin yer aldığı bir jürinin önünde sunum
yapıyorsunuz. Neden bu kararları aldık, şu an neredeyiz
ve on sene içerisinde nerede olacağız gibisinden.
S- Bu beşten bir, her üniversiteden bir tane mi?
T- Tabi tabi her üniversiteden bir grup. Aynı gün içinde
17
Söyleşi
Sunumda da eksikmişiz. Ortaya çıktı bunlar. Biz ise
tamamen
içeriğe
bakmışız.
Nasıl
pazarlayacağımıza,
nasıl
satacağımıza
yoğunlaşmamışız. Biraz süslemek gerekiyormuş,
bunu da öğrendik yani.
S-Fransa’ya gideceksiniz, ne zaman olacak bu,
bununla ilgili çalışmalarınız var mı?
T- Orada daha farklı bir şey gelecek önümüze yani
burada çalışabileceğimiz bir şey yok. Ama biz
sunum
anlamında
kendimizi
geliştirmeyi
düşünüyoruz. O yüzden de elimizdeki sunum
üzerinden yeni bir şey hazırlayacağız. Eski vaka ile
alakalı olarak, onun üzerinden tekrar giderek genel
bir tekrar yapacağız. Genel değerlendirme toplantısı
yaptık; nerede eksik, nerede fazla diye. Herkes
birbirini değerlendirdi. Ona göre bir bakıma prova
yaptık. Zaten başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Oturup finans ya da başka bir şey çalışamayız.
S-Kaç ülke olacak Fransa’da?
T-Danone’nin üretim yaptığı ülkeler. Singapur,
Meksika, Endonezya da var, yani sadece Avrupa
üniversiteleri
değil. Avrupa’dakiler de hep
duyduğumuz iyi üniversiteler.
S-Paris’te öne çıkarsanız ne olacak?
T-Muallakta o, biz de bilmiyoruz, büyük bir ödülden
bahsediliyor ama… Aslında kimsenin ödül beklediği
de yok. Bizim tek isteğimiz gitmekti, şimdi ise kazanmak
istiyoruz. Bir gün sırf bu işe verilecek. Toplam 2 gün.
Artık biraz da gezeceğiz.
S-Peki her şeyi Danone mi finanse ediyor?
T-Yarışma ile ilgili evet. Kalacak yer, uçak bileti vs.
Fransa’da Danone’nin CEO’su var ona sunum
yapacakmışız. Geçen sene Meksika birinci olmuş, çok
güzel bir proje yapmışlar. Büyük bir ihtimalle asıl
istedikleri şey gelişme odaklı, yani gelişmekte olan
ülkelere yönelik şeyler. O yüzden Avrupa Birliği
ülkelerindeki daha yaygın, daha esnek projeleri
isteyeceklerini sanmıyoruz. Danone biraz daha
gelişmeye odaklı bir firma. Danoneway denilen bir
şeyleri var mesela. Bakış açıcı, yasa gibi adeta. İş
yaparken buna uygun olsun, işte sadece kar odaklı
olmayalım, herkese karşı sorumluluğumuz olsun gibi.
Tüketicinin sağlığı falan çok önemli.
S-Sonuç olarak toparlarsak bu yarışmanın size
kazandırdıklarını özetler misiniz?
T-En basitinden otelde güzel kahvemizi içtik. Olayın
eğlence kısmı da var, biz hakikaten çok eğlenen bir
gruptuk. İnsanlar kar-zarar analizi yaparken, biz orada
mandalina kabuklarını da soyalım diyorduk. Bir de şunu
fark ettik ki hakikaten bir şeyler oluyormuş. İşletme
mühendisi olmuşuz. Çünkü kafamızda soru işaretleri
vardı bayağı. Yani bir şey katıyor mu diye. Ama
katıyormuş. Öğrendiklerimizin epey bir faydasını gördük.
İşletme mühendisliği biraz daha nereye konacağı belli
olmayan bir bölümdür. Ne işletmecisiniz, ne mühendis.
Ne olduğumuzu algıladık. Çıkıp da onca insanın
karşısında sunum yapmak da sana çok şeyler katıyor.
S-Sohbet için teşekkür ederim. Sizi tanıdığıma
gerçekten sevindim. Sizleri ekibim adına tebrik
ediyor ve Fransa’da bol şanslar diliyorum.
Danone Trust
Yarışması’nda
diğer üniversite
grupları
arasından
sıyrılıp Türkiye temsilcisi olarak
Fransa’da yapılacak finale katılacak
olan İTÜ İşletme Mühendisliği 4. sınıf
öğrencileri Özgür Eralp, Esin Özge
Usluer, Sema Şener, Seda Tacer ve
İrem Gökcel… Onlarla yarışmaya
katılmaya nasıl karar verdikleri, nasıl
hazırlandıkları ve bundan sonra onları
nelerin beklediği hakkında ufak bir
söyleşi yaptık
İTÜ, ODTÜ ve Boğaziçi sunum yaptılar. 15- 20 dakika
sürüyor, sorular soruyorlar bu neden böyle diye. Cevap
verebiliyor musun, stratejini destekleyebiliyor musun
diye… Tabi bu arada sunumlar İngilizce.
S- Peki sizin gözünüzle diğer gruplar nasıldı?
T: Kimse birbirinin sunumunu göremedi. Diğer grupları
bilmiyoruz. Fakat ertesi gün onların temsilcileriyle
görüştük. Sağlam gruplar açıkçası. Yüksek Lisans
öğrencileri vardı. Adamlar inşaat mühendisi, üstüne
işletmeden yüksek lisans yapıyorlar ve ciddi anlamda iki
taraftan bakabiliyorlar. Hem mühendis bakış açısıyla,
hem de işletmeci bakış açısıyla. Boğaziçililer çok sağlam
pazarlama yeteneğine sahip. Kazandıktan sonra onların
sunumlarından birini gördük ve hakikaten ciddilermiş,
iyilermiş dedik. İyi takımlardı gerçekten. Biz süperdik en
iyi bizdik diyemeyiz. Boğaziçi’nin sunumu iyiymiş ama
stratejileri kötüymüş. ODTÜ ile başa baş gitmişiz.
S- Sizce neden kazandınız peki?
T- Doğru kararlar verdik. Bir de iyi bir takımız,
anlaşıyoruz. Ego savaşımız yok. Onlarda şöyle bir şey
vardı. İki kişi “Haydi Danone’ye katılıyoruz” diye karar
veriyor ve biri onun arkadaşı öteki ötekinin. Öyle
toplanıyorlar. Biz öyle değildik. Yani hakikaten bu bizim
için bir avantajdı. Zaten her yıl beş on tane grup ödevi
yapılıyor. Kim nasıl çalışır herkes biliyor yani...
S-Peki sizin grupta iş bölümü olmuş muydu?
T-Evet herkesin bir görevi vardı. Pazarlama, üretim,
insan kaynakları, finans ve genel müdür şeklinde.
Herkes kendi bölümleriyle ilgili kararlar verdi ve soruları
da ona göre yanıtladı.Bu ekip çalışması da bize bayağı
bir artı puan getirmiş.
S-Peki siz diğer bu tarz yarışmaları incelemiş
miydiniz?
T-Kıyaslama yapacak kadar bir bilgimiz yok. Ama daha
insancıl bir yarışmaydı bu, mesela diğerleri sadece
internet üzerinden. Loreal’de hep sanal sorular vardı. Bu
daha insan odaklı bir yarışmaydı. Bir süre sonra
Danone’de çalışan herkesi tanımaya başlıyorsun.
www.gazete.itu.edu.tr
Selin Erkişi,
[email protected]
18
Kültür Sanat Hayat
ÝTÜ Oyuncularý
Sokaklarda
Her An Karþýnýza
Çýkabilir!
TÝMÝS OYUNCULARI
SAHNEDE
Þimdiye kadar ÝTÜ Tiyatro
Tiyatro Kulübü’nde
tiyatro yapmýþ kiþilerden oluþan TÝMÝS
Oyuncularý, bu yýl Kültür ve Sanat Birliði
T iyatro Kulübü bünyesinde Ocak ayýnda
çalýþmalarýna baþladý
Zamanla
çalýþmalarýn
bir
ürünle
deðerlenebileceði
konusunda
oluþan
inancýn, grubu ünlü Çek oyun yazarý Vaclav
Havel’in “Bildirim” oyununa çalýþmaya
yönelttiðini belirten Timis, ayrýca bu oyunun
seçilme sebeplerinin en önemlilerinden
birinin de anlatýlmak istenenin tüm
oyuncular tarafýndan benimsenmesi ve bir
yaþam sorunsalý olma çekiciliðinin
bulunmasý olduðunu söyledi.
"Bildirim", genel olarak dilin büyüsünü,
devlet bürokrasisinin olaðan dünyasýný da
aþan saçma bir toplumun ortaya konuþunu,
ancak kendi iç mantýðýyla anlamsýzlýktan
kurtulan bu saçmalýklarý sahneye taþýyan
bir insan-toplum benzetmesi sayýlabilir.
Fakat metin bu benzetmeyi öyle bir ironi ile
yapar ki, seyirci onda sýra dýþý bir
saçmalýðý deðil, her an bu saçmalýða
dönüþebilecek olan kendi hayatýný bulur.
Ýzleyici, oyunda kendini her yerde
rastlayabileceðimiz; içine kapanýk, çýkar
arzularý ve iþ yapma budalalýklarýyla dolu
uyuþuk bir memur dünyasýnda buluyor ve
burada “Pitidapça” adlý yeni bir resmi dil
tanýtýlýyor. Yazýþmanýn ve "mevki
iliþkisinin" çok önemli bir yer aldýðý bu
dünyada, iþleri kolaylaþtýrmak için
üretilen bu yeni bürokrasi dili, gündelik
konuþma dilinden doðan karýþýklýklarý
sözde ortadan kaldýracak ve hiçbir
sözcüðün
baþka
bir
sözcükle
karýþtýrýlmamasýný saðlayacaktýr. Baþka bir
deyiþle dil, bütünüyle bürokrasinin üretim ve
tüketim aracý olmaya doðru yol almýþtýr.
Ýnsanlar ise bu halde çalýþýrken hem
alabildiðine acýnasý hem de gülünç
durumlara düþerler.
Ýlk gösterimini 25 Nisan ÝTÜ Maçka
Yerleþkesi Mustafa Kemal Anfisi’nde sunacak
olan grup, üç kez de ÝTÜ Maslak
Yerleþkesi’nde oyunlarýný sahneleyecekler.
25
27
3
5
Nisan 2005
ÝTÜ oyuncularý 11 yýldýr KSB çatýsý altýnda çalýþmalarýný
sürdüren bir tiyatro topluluðu. Bundan önceki 10 yýlda 10 oyun
sahneleyen grup, bu yýl seyirciyi sahneye getirmek yerine
tiyatroyu seyircinin gündelik hayatýna taþýma yolunu seçti ve
sokak tiyatrosuna adýmýný attý. Yavaþ yavaþ boþalan tiyatro
salonlarýnýn oyuncularý sokaða ittiðini belirten ÝTÜ Oyuncularý,
sokak tiyatrosunun doðaçlama gücünden faydalanmak ve
tiyatronun etkileþimli bir iletiþim aracý olduðunu kanýtlamak için
sokaklarýn vazgeçilmez bir mekan olduðunu düþünüyor.
“Her geçen gün daha fazla kültürsüzlüðe ve sanatsýzlýða
itilen bir toplumda tiyatrodan bihaber yaþýyan insanlarýn
yaþamýna tiyatroyu sokmak gerekir” düþüncesiyle ÝTÜ
Nisan ÝTÜ Maçka Yerleþkesi Mustafa Kemal Anfisi
Nisan ÝTÜ KSB Büyük Salon
Mayýs ÝTÜ KSB Büyük Salon
Mayýs ÝTÜ KSB Büyük Salon
HBSK Halk Oyunlarý
Yýl Sonu Gösterisini
Sunar
“Halk kültürünü ve halk oyunlarýný ÝTÜ
öðrencilerine tanýtmak ve sevdirmek” amacýnda
olan Halk Bilimi ve Sanatlarý Kulübü Halk Oyunlarý
Topluluðu, yýl içinde yaptýklarý çalýþmalarýn
sonucunu bir gösteriyle ÝTÜ’lülere sunuyor.
Topluluk, 2003’te Kýrlareli, Ýzmir, Anamur, Bitlis
ve Trabzon Yöreleri halk oyunlarýnýn sergilendiði
Diyar-ý Divane, 2004’te Artvin, Kýrklareli, Ýzmir, Van
ve Trabzon yörelerinin sergilendiði Sevdarengi adlý
gösterilerinin ardýndan bu yýl bahar döneminde
Artvin, Bolu, Erzurum, Van ve Trabzon yörelerinin
yýl boyunca konservatuar öðretim üyelerinin
eþliðinde çalýþtýklarý oyunlarýný sergiliyorlar.
29 Nisan 18.30
Maçka Mustafa Kemal G Amfisi
30 Nisan 18.30
Maslak KSB Büyük Salon
www.hbsk.itu.edu.tr
www.gazete.itu.edu.tr
oyuncularý 23 Mart Çarþamba günü yemekhane önünde bir
gösteri yapar:
KSB'den yola çýkan 7 palyaço, kampüste yaptýðý kýsa bir
turdan sonra yemekhane önünde topladýðý seyirciyi bir çember
etrafýna yerleþtirmiþtir. Her biri kendi gösterilerini sunmaya
çalýþýr, fakat bir türlü baþarýlý olamazlar. Görünüþlerinin
absürdlüðünün yanýna bir de arayýþlarý eklenmiþtir. Bu arayýþ
aslýnda onlarýn bir karakter yaratabilme çabasýdýr, fakat bunu
asla baþaramazlar.
Oyunun kurgusu, “Godot'yu Beklerken” dramaturjisi
üzerinden hareket edilerek düzenlenmiþ. Þimdi de asýlý kalmýþ
insanlarýn sonuçsuz çabalamalarý ve bir çözüm
bulamamalarýný anlatýr. Ýletiþim aracý olan dil artýk görevini
yerine getirememektedir ve bu durumda dil bir anlatým aracý
olarak seçilemez. Oyunda da klasik tiyatro metinlerinin ve
sahneleme tarzýnýn bir eleþtirisi vardýr.
Gözlerinizi dört açýn çünkü ÝTÜ Oyuncularý “Bundan sonraki
oyunlarýmýzýn tarihi belli deðildir, fakat her an karþýnýza
çýkabiliriz.” diyerek yeni heyecanlarýn körüklenmesini saðlýyor.
20
Kültür Sanat Hayat
Nisan 2005
dan
sonra
tiyatro
ÝTÜ’nün çeþitli bölümlerinden mezun olmuþ bir topluluk... Kimi mühendis olmuþ, kimi mimar.
Ama onlarý ortak noktada buluþturan bir þey var: “Altýdan Sonra Tiyatro”
Bilim ve sanat... Ayný kaynaktan beslenen ve yine ayný
kaynaða, insana, dönen iki kavram. Dünyanýn, uluslarýn
tarihsel akýþý izlendiðinde, bu iki kavramýn birbirine
paralel geliþtikleri, olay ve durumlardan ayný ölçüde
etkilendikleri görülecektir. Birbirlerine karþýt gibi
algýlanmalarýna raðmen aslýnda “ancak birlikteyken”
varlýklarýný tamamlayabilirler. Felsefenin, oluþumundan
günümüze deðin ‘insan’ kavramýný açýklamaya
çalýþýrken baþvurduðu yöntemse yine ikisi olmuþtur.
Sanat, ‘neden?’ diye sorandýr, bilimse bu soruyu
yanýtlamaya çalýþan...
Altýdan Sonra Tiyatro, bu iki olgunun arasýnda köprü
olmayý seçmiþ kendine. Topluluk üyeleri, akademik
eðitimlerini,
Ýstanbul
Teknik
Üniversitesi’nde
tamamlamýþ, mimar ve mühendislerden oluþuyor. Grup,
bilimin gösterdiði çözümleme yöntemini, sanatýn tuttuðu
ýþýkla birleþtirip, seyircisine alýþýlagelmiþin dýþýnda bir
tiyatro anlayýþýný yansýtma çabasýnda. Tiyatroyu bir hobi
olarak deðil, yaþamý anlama ve anlatma sanatý olarak
gören grup üyeleri, sahne üstünde gösterilen ‘þeyi’,
anlama ve anlamlandýrma çabasýnýn ürünü olarak
görüyorlar.
Grup üyeleri, tiyatroya, ÝTÜ Güzel Sanatlar Bölümü
Tiyatro Topluluðu’nda baþlamýþlar. 1998 yýlýnýn Kasým
ayýnda da Altýdan Sonra olarak çalýþmalarýný
sürdürmüþler. ÝTÜ GSBTT’deyken, klasikten moderne,
antikten absürd oyunlara kadar pek çok oyunda;
oyuncu, yönetmen, yazar, dekor ve kostüm sorumlusu
olarak rol almýþlardýr. Halen devam etmekte olan bu
oluþumdan da, her sene belli koþullarý yerine getirmiþ
olan kiþileri seçip, kurumu büyütme amacýný da
gütmektedirler. Konservatuar
eðitimi almamalarýna karþýn,
eðitimin
hiçbir
zaman
bitmeyeceðinin
bilincinde
olduklarý için,
kendilerini
devamlý geliþtirmekte, sahne
üstü çalýþmalarýný ve sahne
gerisi
yapýlanma
ve
donanýmlarýný
sistemli
bir
þekilde devam ettirmektedirler.
Grubun en çok önemsediði
ve ilk olarak benimsediði koþul,
altýna imzasýný attýðý her
üretimin, maddi hedeflerden,
kolaycýlýktan, seviyesizlikten
arýndýrýlmýþ
olmasýdýr.
Tamamladýklarý
üniversite
eðitiminin sonucunda edindikleri
mesleklerinin yanýnda, ‘tiyatro
yapma’
gayretini
göstermelerinin sebebi de
aslýnda budur. Çaðýn getirdiði
koþullarýn ne kadar yýpratýcý
olduðunun farkýnda olmalarýna raðmen, yýpranmaya
karþý korunmak ve korumak için de yöntem olarak
tiyatroyu seçmiþlerdir. Çaðlar geçip de insanoðlu
ilerledikçe, teknolojinin büyük ölçüde tutsaðý olmakta.
Duyularýmýzla algýladýklarýmýzýn önümüzde açtýðý
kapýlar hepimizi heyecanlandýrmakta ve bizi merakla
takip etme yönünde teþvik etmekte. Bu insanlýk adýna
sevindiricidir. Fakat diðer yandan içine sürüklendiðimiz
sanal
yalnýzlýk,
bizi
eninde
sonunda
boðacaktýr. Bugün ya da
yarýn,
insanlar
her
þeyden býkýp da, özlerini
hatýrlamak istediklerinde,
ihtiyaçlarýný karþýlayacak
þey, insaný en sýcak ve
gerçek þekilde yansýtan,
tiyatro sanatý olacaktýr.
Bu açýdan bakýldýðýnda
ise, tiyatronun asla yitip
gitmeyecek ve her zaman
toplumsal
rolünü
koruyacak bir sanat
olduðu
görülmektedir.
Ýþte bu rolü üstlenmek
adýna da, kiþilere baðlý
olmayan, tek baþýna
ayakta durabilecek bir
kurum yaratma hedefi ve
gayreti içindedir Altýdan
Sonra Tiyatro ve þimdiki
üyeleri.
Þu
sýralar
sahnelenen oyunlarýnýn
ismi “O.B.E.B.”, yani
www.gazete.itu.edu.tr
ortak bölenlerin en büyüðü. Oyun; 1970'li yýllarda bir
psikolog ve yardýmcýsý tarafýndan, birbirinden farklý dört
kadýnýn psikodrama yöntemiyle, 'merkezce' belirlenen
hedeflere yönlendirilmesini anlatan,'komplo teorisi'
üzerine kurulmuþ bir komedi.
NÝSAN AYI OYUN TARÝHLERÝ:
16 Nisan Cumartesi 20:00
19-26 Nisan Salý 20:00
MAYA SAHNESÝ (Halep Pasajý K.2 Beyoðlu)
0212 252 74 52, www.altidansonra.com/obeb.html
Huriye Uzun
[email protected]
Nisan 2005
21
Kültür Sanat Hayat
YILLARDIR
DINMEYEN
FIRTINA
KARSINIZDA
Videolarý televizyonda verilmeyen, þarkýlarý radyoda
duyulmayan, basýnda çok az görülebilen bir grup
düþünün. Sizce bu grup ne kadar baþarýlý olabilir? Ýþte
Iron Maiden verilecek cevaplarýn en iyileriden biri. Iron
Maiden 70’lerin sonundan beri basýn yayýn organlarýnýn
hep þüpheyle baktýðý bir grup oldu. “Punk” ýn revaçta
olduðu bir zamanda piyasaya çýktýlar, “punk”ý gölgede
býrakan Ýngiliz Heavy Metal’in öncüsü oldular. Fakat daha
ikinci albümlerinde piyasadan gelen tepkilere maruz
kaldýlar. Grup, Long Beach‘te seyirci rekoru kýrarken MTV
onlarý görmezden geldi. Kýsacasý Maiden baþarýlarýyla
deðil “mainstream” basýnýn görmek istediði þekilde
insanlara tanýtýldý. Iron Maiden yeryüzündeki en büyük
konserlere imzasýný atmýþ bir grup olarak, modern rock
gruplarý gibi (?) deðil bizzat þarký sözlerinde barýþtan
yana olduklarýný vurguladý. Doðu Londra’nýn kötü
barlarýnda onbeþ yirmi kiþiye çalan, iþçi sýnýfýndan
geldikleri halde 300.000 kiþiye konser vermeleri de ne
denli bir baþarýya sahip olduklarýnýn kanýtýdýr.
Iron Maiden hikayesi denildi mi, elbetteki o ismin ilk
dile geldiði an baþlangýç kabul edilmelidir. Bu baþlangýç
aný Steve Harris’in odasýnda gerçekleþir. Grubun ismi
Steve Harris’in The Man in the Iron Mask / Demir Maskeli
Adam’ý televizyonda gösterildiði an aklýna gelir. O
efsanevi aný Harris þöyle
anlatýyor: ‘’Aslýnda filmde
gerçekten bir demir bakire(Iron
Maiden) yoktu ama ben bunun
iyi bir grup ismi olacaðýný
düþündüm.’’ Grubun ismi o an
konulmuþ olabilir ama grup fikri
ilk baþlarda Harry lakaplý
basçýdan þöyle çýkmýþtýr:
’’Muhteþem albümler yapan bir
rock
grubu,
inanýlmaz
konserler verecek ve hiçbir
zaman ruhunu satmayacak.’’
3 Mart 1956’da Londra’nýn
Leytonstone
kasabasýnda
dünyaya gelen Steve; kendini
babasý dýþýnda sekiz kadýnýn
(üç kýz kardeþ, babasýnýn dört
kýz kardeþi ve annesi) yaþadýðý
küçücük bir evde buldu. O
evde sürekli müzik yapardý. The Beatles ve Simon ve
Garfunkel ile büyüdü Steve. Ama gitardan önce ilk
tutkusu futbol oldu. Bu tutku karþýlýklýydý. 14 yaþýnda
West Ham menajerleri tarafýndan keþfedildi. Fakat West
Ham’da her þey beklediði gibi olmadý. Antrenman
programý Steve’i yýldýrmýþtý. Ayný zamanda müzik tutkusu
futbol sevgisini gölgeliyordu. Takým arkadaþlarý paralarýný
kramponlara ve tekmeliklere yatýrýrken Steve tüm
parasýný Deep Purple, Black Sabbath, Free, Wishbone
Ash, Thin Lizzy ve Led Zeplin gibi hard rock gruplarýnýn
plaklarýna yatýrýyordu. Ýþte Iron Maiden’ýn temellerini atan
insanýn hikayesi böyle baþlar.
Maiden’in baþarýsýyla beraber “punk”ýn kontrolündeki
Ýngiliz müziði de farklýlýklar göstermeye baþladý.New
Wave of British Heavy Metal isimli yeni müzik akýmý
Ýngiltere’nin çeþitli yerlerinde kendini gösterdi. Angel
Witch, Samson, Def Leppard, Praying Mantis,Tygers of
Pan Tang, Saxon ve tabi ki Iron Maiden’ýn önderliðinde
çok kýsa sürede tüm Avrupa’da bir trende dönüþen bu
müzik dalgasý Metallica dahil birçok Amerikan rock
grubunun da geliþimini derinden etkiledi.
1980 yýlýnda soðuk bir Ocak ayýnda Maiden tam kadro
Londra’da Kingsway Stüdyolarýna kapandý.Ýlk single 15
Þubat 1980’de ‘Running Free’ adýnda çýktý. 8 gün içinde
10.500’ün üzerinde satýþ yaptý ve listelere 44 numaradan
giriþ yaptý.Albüm daha sonra 14 Nisan 1980’de çýktý.
Listelere 4 numaradan girince herkes þok oldu. Steve
Harris bu durumu þöyle yorumlamýþtýr: “Birisi bir hata
yapmýþtýr, ya 40’týr ya da 14 falan diye düþünüyordum.”
7-8 Eylül 1998’de Türkiye’ye gelen Iron Maiden, Ýstanbul
Açýkhava Tiyatrosu’nda hayranlarýnýn rüyalarýný
gerçekleþtiren iki gece yaþattý.
Iron Maiden, Live After Death albümüyle dünyada uzun
metrajlý konser videosu çýkaran ilk grup oldu. World
Slavery Tur’da 125.000 mili aþan Maiden, tur boyunca
7.778 otel odasý kullandý 6.932 gitar teli eskitti, 3.760
baget parçaladý, 3.008 pena kýrdý, 45.000’in üzerinde bira
6.000 þiþe süt, 3.000 portakal
suyu 30.000 “hafif “ içki tüketti.
Steve’in ve Bruce’ un çok
sevdiði Jetro Tull’dan CrossEyed Mary’i The Trooper
single’inýn
b-tarafý
için
kaydettiler. Hesapta yokken
Amerikan rock radyolarý bu
þarkýyý çok sevdi ve sürekli
çalmaya baþladýlar. Kýsa
zamanda Maiden’ýn bu þarkýsý
Amerikan radyolarýnda en
çok çalýnan þarký oldu.
EMI, Maiden’ýn bu þarký
üzerinden
ticaret
yapmasýný istedi, ama grup
kendi þarkýlarý olmadýðý için bu
teklifi reddetti.
‘‘Bruce Dickinson, Samson’la
birlikte verdiði bir konserde
çok fazla içinden gelerek bir çýðlýk attý ve mekandaki bir
camýn kýrýlmasýna sebep oldu. Konseri izlemeye
gelenlerin bazýlarý korku, bazýlarý neþe içinde karþýladýlar
bu olayý. Bu olaydan sonra hayranlar ona ’Air Raid Siren’
(Uçak Sireni) lakabýný taktýlar.’’
‘’Hayatýnda hiç uyuþturucu kullanmayan, aþýrý alkol
tüketimini de yanlýþ bulan Steve Harris, sesini alkol ve
uyuþturucu kullanarak yok eden eski grup elemanlarý
Paul’ün 20 Eylül’de gruptan ayrýlmasýný saðladý. Yerine
Samson’dan Bruce’u transfer etti. Samson’da Bruce
Bruce ismini kullanan Dickinson Maiden’a gelince gerçek
ismine döndü. Bruce Maiden’a geldiðinde ‘’Ýlk
gördüðümde vokalistlerine bakýp o neden orada
www.gazete.itu.edu.tr
demiþtim’’ demiþtir.
‘’Powerslave þarkýsýnda gücüne tutsak bir firavunun
hikayesini anlatan Bruce, aslýnda o dönemde hayranlarý
ve medya tarafýndan efsane olarak görülmesinden dolayý
içine girdiði psikolojiyi anlatýyordu.’’
‘’Piece of Mind’da Trooper ile Stil Life arasýnda Nicko’nun
tersten çaldýðý bir konuþmasý vardýr. Nicko orada þunu
söylemektedir; ’’ what he said the thing with three bonce,
don’t meddle with things you don’t understand.’’ Bu
kelimeler aslýnda onlara Number of The Beast
þarkýslarýndan dolayý satanist damgasý vuran
muhafazakarlara karþý söylenmiþtir.’’
ALBUMLER
Iron Maiden
Killers
The Number of the Beast
Piece of Mind
Powerslave
Somewhere in time
Seventh Son of A Seventh Son
No Prayer For The Dying
Fear of The Dark
The X Factor
Virtual 11
Brave New World
Dance of The Death
14/04/1980
02/02/1981
29/03/1982
16/05/1983
03/09/1984
29/09/1986
11/04/1988
01/10/1990
11/05/1992
02/10/1995
24/03/1998
30/05/2000
08/09/2003
Sarp Ýçaçan, [email protected]
Spor
22
ÝTÜ DEÐÝL
DOSTLUK
KAZANDI
Nisan 2005
Nisan baþýnda düzenlenecek olan Üniversitelerarasý
Ýkinci Lig Ýstanbul Elemeleri’ne en iyi þekilde
hazýrlanmaya çalýþan Ýstanbul Teknik Üniversitesi Futbol
Takýmý (okul takýmý), gruplardaki olasý rakiplerinden olan
Hava Harp Okulu ve Koç Üniversitesi’yle hazýrlýk maçlarý
yaptý. Ýlk önce 21 Mart 2005’te, Bakýrköy’de Hava Harp
Okulu ile oynan maç, yakýnlardaki ruh ve sinir
hastanesinin etkisinden midir bilinmez, oldukça dostane
geçti. Her ne kadar kalecimiz bu dostluk havasýný
fazlaca abartýp rakibe ikramlarda bulunmuþ olsa da,
hazýrlýk açýsýndan maç takýma faydalý oldu. Ýkinci maç
ise 24 Mart Perþembe günü Koç Üniversitesi ile Salý
günüydü. Bu sefer maça tam kadro ile gelen takýmýmýz
oldukça çekiþmeli geçen maçta iyi mücadele etmiþ olsa
da kazanan yine dostluk oldu.
Mevcut þartlarda turnuvaya en iyi þekilde
hazýrlanmaya çalýþan ÝTÜ futbol takýmý, 4-8 Nisan
tarihleri arasýnda (bu yazý yazýlýrken) düzenlenen
Ýstanbul Üniversiteler arasý Birinci Ligi’nde Kadir Has,
Ýstanbul, Bilgi üniversiteleri ve Deniz Harp Okulu ile ayný
grupta mücadele ediyordu. Oynanan karþýlaþmalar
sonunda aldýðý þanssýz sonuçlarla þampiyonluk iddiasýný
yitiren takýmýmýz da yeni hedefi ligde kalmak olarak
belirlendi.
EY EDÝP ADANA’DA PÝDE YE
Bu yýlki Üniversitelerarasý Masa Tenisi
Turnuvasý 10-13 Mart tarihleri
arasýnda Adana'da yapýldý. Maçlarýn
yapýldýðý tesis ise ilk kez yeni adýyla bir
etkinliðe ev sahipliði yapan Lütfü
Aksungur Kapalý Spor Salonu'ydu.
Ýsmini Çukurova Üniversitesi'nin eski
rektörlerinden biri ve ayný üniversitenin
týp fakültesinin kurucularýndan olan
Lütfü Aksungur' dan alan salonda, ilk
kupayý kaldýrmak için erkeklerde 41,
bayanlarda ise 16 takým mücadele etti.
Birgül
Hoca
ve
Rýfat
Hoca
sorumluluðundaki Ýstanbul Teknik
Üniversitesi'ni temsil eden erkek
takýmý M. Selim Demir (kaptan), Nezih
Oktay, Can Aksöz ve Emin Talabi'den
oluþuyordu. Bayanlarda ise yeterli
sayýya ulaþýlamadýðý için bir takým
çýkmadý. Erkek takýmýmýz iyi bir
sonuçla dönmüþ olsa da, sürüden
ayrýlaný kurt kapar misali ne erkeklerde
ne de bayanlarda bireysel olarak üst
düzey bir baþarý gelmedi.
Turnuvanýn
ilk
turu
grup
mücadelelerine sahne oldu. Geçen
sene gruptan çýkamadýðý için seri baþý
olma hakkýný kaybeden ÝTÜ'nün dahil
olduðu 10. gruptaki diðer takýmlar
Hava Harp Okulu, ki kendileri grubun
seri baþýydý, Kafkas Üniversitesi (Kars)
ve Mustafa Kemal Üniversitesiydi
(Hatay). ÝTÜ bu grupta birinci olarak
Atatürk'ü üzse de, hem bir üst tura
çýkan 12 takýmdan biri olma, hem de
seneye yapýlacak turnuvada seri baþý
olarak katýlma hakkýný elde etti.
Ýkinci tura kalma hakkýný elde eden
takýmlar yine gruplara bölündüler. Her
biri üçer takýmdan oluþan gruplarda
(basit bir matematiksel iþlemle kaç
tane grup olduðunu bulabilirsiniz)
ÝTÜ'nün karþýsýna Ankara Üniversitesi
(Geçen senenin ilk turunda bizim
gruptan zaferle ayrýlan, bünyesinde iki
tane milli oyuncu barýndýran takým) ve
Polis Akademisi çýktý. Bu grupta 3.
olmaktan kurtulamayan Ýstanbul
Teknik Üniversitesi, dokuzunculuk ile
on ikincilik arasýndaki dereceleri
belirleyecek olan grupta, 100. Yýl
Üniversitesi (Galatasaray Üniversitesi
deðil), Deniz Harp Okulu (Hava Harp
ve Polis akademisinden sonra Deniz
Harp ile karþýlaþmasak ayýp olurdu.
Sanki masa tenisi turnuvasýna deðil
savaþa
gidiyoruz.)
ve
Gazi
Üniversitesi ile mücadele etti. Bu
grupta sadece 100. Yýl Üniversitesini
yenerek ÝTÜ turnuvayý 11. olarak
tamamladý.
Türkiye genelinde 11. olma
baþarýsýný gösteren ÝTÜ masa tenisi
okul takýmýnýn kaptaný M. Selim Demir
yine de ilk 12 içerisindeki yerlerini ters
çevirerek (ki bu ters çevirme iþi
baþlýktan da anlaþýlacaðý gibi
Adana'da pek mümkün deðil ) sondan
ikincilik yerine baþtan ikinciliði elde
edemedikleri için hafif buruk bir sevinç
yaþadýklarýný belirtti.
S. Selçuk Bucak
"Son haftalarda Salý ve Perþembe günleri antrenman
yapýp ve gerekli taktikleri Rýfat Hoca' dan aldýk. Yapýlan
elemeler sonunda oluþan takým ÝTÜ'yü 41 üniversite
arasýnda temsil etme hakký kazandý. Bana göre bu tür
organizasyonlarda önemli olan ÝTÜ'nün ismini duyurmak
ve Teknik Üniversitelilerin sadece mühendislik alanýnda
deðil, kültürel ve sportif faaliyetlerde de baþarýlý
olduðunu göstermektir. Teknik bir üniversite olmamýza
raðmen beden eðitimi bölümü olan ve milli sporculara
sahip okullarla boy ölçüþmemiz bile takdir edilecek bir
durum. Seneye seri baþý olma avantajýný iyi kullanýp
daha büyük baþarýlara imza atmak istiyoruz."
M. Selim Demir
www.gazete.itu.edu.tr
23
Spor
Nisan 2005
Ligin sonu geldi. ÝTÜ için
kritik haftalar baþladý. ÝTÜ’de
spor ve sezon boyunca zor
þartlarda mücadele eden
takýmýmýzýn durumu ile ilgili
ÝTÜ’lülerle konuþtuk. Ýþte
deðerlendirmeleri ile Emin
Tacer, Kemal Erdenay, Recep
Þen ve Harun Erdenay
Recep Þen:
Ýlk hedef ligde kalmak
- Bu sene ÝTÜ bir iyi bir kötü gitti. Genel
deðerlendirme yapabilir misiniz?
Recep Þen(Baþ Antrenör): Ýyi olmak için iyi kadro
lazým, iyi organize olmak lazým. Böyle böyle 3 iyi bir
kötü olur, zamanla geliþir, þampiyonluk kovalayan bir
takým yaratýrýz. Bunun içinse maddi bir temelin olmasý
lazým ama bu sadece maddi bir þey deðil. Biz burada
sene baþýnda iþe baþladýðýmýzda hiçbir þey belli
deðildi. Kimin ne kadar para alacaðý, kimin oynayýp
oynamayacaðý... Ama insanlarý buraya toplayan baþka
amaçlar vardý. Burasý bir oyuncunun kendini ispat
etmesi için iyi bir yer. Biz beklenmeyen bir þeyi yaptýk.
Takým içi dengeleri iyi ayarladýk, enteresan galibiyetler
aldýk. FB, Telekom gibi ki mesela Telekom’ un bütçesi
3 milyon dolar civarýnda bizim ise 100 milyar TL.
Okyanusta kayýkla yüzmek gibi. Ama asla aðlama
edebiyatý yapmadýk, yapmayýz da.
- Efes, Ülker gibi büyük bütçeli takýmlarla
oynarken
oyuncularýnýzý maça nasýl motive
ediyorsunuz?
- Bu bizi olumlu etkiliyor ama kýrýlma noktalarýnda
maç kopuyor, maçýn baþýnda artý bir etkisi oluyor da
diyebilirim. Seyirciye böyle büyük galibiyetler lazým. Bu
sene ilk hedef ligde kalmak ve iyi basket oynamak, iyi
organizasyonla iyi þeyler yapmak. Sponsorlarla
güçlenmek.
- Bu arada yanýmýza gelen yardýmcý antrenörümüz
Tolga Esenci’ye kulak verelim
- Altyapýda 3 yýl sonra 1 yýl Beþiktaþ ve þu an yýldýz
milli takýmý yardýmcý antronürüyüm. Biz iþimizi
yapmaya çalýþýyoruz, öðrencileri maçlara çaðýrýyoruz,
onlara sahada mücadele etmenin sözünü veriyoruz.
Emin Tacer:
Toprak saha çimleniyor
- ÝTÜ’de spor nedir, Spor Kulübü ne yapar?
Bizim amacýmýz Teknik Üniversitelileri biraraya
getirip kaynaþtýrmak. Personel, eðitmenler, öðrenciler,
mezunlar… Amaç birliktelik, buna da lokomotif olan þey
basketbol, 30’lu yýllarda eski hocalarýmýz paylaþmayý
ve özgüveni öðretmek gerek diye düþünmüþ ve
insanda bu duygularý spor yaratýr demiþler, ilk voleybol
sahasý ÝTÜ’de yapýlmýþ. 44’te Gümüþsuyu’ndaki basket
sahasý yapýlmýþ. 52’de öðrencilerin müsabakalarda
ÝTÜ’yü temsil etmeleri için Spor Kulübü kurulmuþ. Önce
voleybol, 60’larda basketbol derken ÝTÜ ekol olmaya
baþlamýþ, basketbol okulunu açmýþ. Basketbolda ekol
olmuþ, yetiþtirdiði sporcular çok büyük yerlere gelmiþ.
Biz okul olarak 17 branþta müsabaka katýlýyoruz.
Basket takýmý hariç diðer takýmlarýn tamamý ÝTÜ
Kemal Erdenay:
Harun’daki ÝTÜ sevgisi
öðrencilerde yok
-Harun’un basketbola baþlamasý ve öðrenim
hayatýný biraz anlatýr mýsýnýz?
KEMAL ERDENAY: Çok küçük yaþta sahalara geldi
Harun. Sergi sarayýna gelir maçlarý izlerdi, 5
yaþýndayken milli maça maskot olarak çýktý. 17 yaþýnda
transfer teklifi aldý. O zamanki statüye göre bir oyuncu
kulüp izin vermedikçe 22 yaþýna kadar transfer
yapamýyordu. Ben okulunu bitirip Ýngilizce ve Almanca
öðrenmesini istedim fakat profesyonel takýmlar öyle
mazeret falan dinlemez, günde çift idman ister, Harun’a
Harun Erdenay:
Seyirci olsun, ýsýnmaya
gerek duymam
- Öncelikle ÝTÜ’lülere söylemek
istediðiniz bir þey var mý?
- Sað olsunlar bizi bütün sene içten
desteklediler, daha ne isteyelim ki.
- Peki bu taraftarýn maça gelip
gelmemesi sizleri nasýl etkiliyor ya da
genel anlamda profesyonel bir
sporcuyu nasýl etkiler?
- Tam dolarsa gerçekten çok etkili
oluyor. Mesela FB, BJK maçlarýnda rakip
takýmýn taraftarlarýný bastýrdýklarý zaman
gerçekten çok mutlu oluyorum. Diðer
dediðine gelince, oyuncuya göre deðiþir.
Kimisi vardýr hiç etkilenmez, ama benim
gibi oyuncular için þöyle söyleyeyim, ben
seyirci çok olsun ýsýnmaya bile gerek
duymam, öyle çýksam olur maça.
- Seneye ÝTÜ?
- Þimdi aðlamýyoruz, ama herkesin
öðrencilerinden oluþmakta, Spor Kulübü bu öðrencilere
lisans çýkarýp liglere girmesine imkan veriyor. Sitemim
þu ki Karþýyaka maçýnda ÝTÜ’lü öðrencilerin birbirine
girmesi, spor bu öðrencileri kaynaþtýrmalý ve mezun
olunca ÝTÜ bilinci olmalý. Benim misyonum yarýn
mezun olduðunda müdür olacak, þef olacak insanlara
burada bir þeyler verebilmek, ortaklaþa birþeyler
yapmayý öðretmek, mezuniyet sonrasý ÝTÜ’lüleri
birleþtirecek ortak noktalar yaratmak. Burasý liseden
farklý bir yer. Kampüs yaþanýr bir yer olmalý.
- Öðrencilerin toprak saha ile ilgili þikayeti var?
- Rektörümüzün orayla ilgili bir projesi var. O saha
yakýn zamanda çimlenecek, ama þu an ilk olarak havuz
bakýmý yapýlýyor. Daha sonra ise aþaðýsýna futbol
sahasý, soyunma odalarý ile birlikte yapýlacak.
- Peki bunca yýl neden olmadý?
- Þimdiye kadar para önce laboratuarlara ve
kütüphaneye harcandý, bu tercih meselesi.
teklif edilen parayý o zamanýn büyük holding müdürleri
almýyordu, yani okulu bitirip kazanýlmasý imkansýz bir
paraydý. Þu an ise ÝTÜ bütçesi mukayese edildiðinde
býrak 1. ligi, ikinci ligdeki çoðu takýmýn maddi durumu
ÝTÜ’den iyidir. Fakat Harun eþine ender rastlanýr bir
fedakarlýk yapýyor. Yani þu Harun’daki ÝTÜ sevgisi
öðrencilerde yok, benim tuhafýma giden de bu.
- Sponsor?
- Microsoft, Oracle, IBM, Teknokent görüþmeleri
devam ediyor ÝTÜ’de mini bir silikon vadisi kurma
hedefleri var. Eðer anlaþma saðlanýrsa burada 2000
öðrenciye yarý zamanlý iþ imkaný saðlayacaklarýný
belirtiyorlar. Yazýlým gurubu 15000 metrekareye
yerleþirse, Spor Kulubü’ne metrekare baþýna 2 dolar
verseler ayda 30 000 dolar yapar. Bak sen o zaman
(eliyle tribünleri göstererek) buralar nasýl dolar.
bilmesini istediðim þeyler var. Benim
eþim Migros Bayan Takýmý’nda oynuyor,
þuan bayanlar liginde 7.’ler. Hadi geçtim
onlarý 2. ligdeki çoðu kulübün ekonomik
durumu bizden iyi, bizim çocuklar iyi
mücadele ediyor. Bu þartlarda yapýlanlar
baþarýdýr bence.
- Bir ara Boðaziçi’nde okumuþsunuz
sonra yoðun antreman programý
yüzünden eðitiminiz yarým kalmýþ…
- Ben aslýnda ÝTÜ’ye girmek istiyordum
ama puan yetmedi. Ama ÝTÜ’ye girsem
mezun olurdum herhalde. Ee tanýdýk bir
ortam, profesörleri falan tanýyorsunuz.
- Ýnsanlar sizi Ülker’li Harun diye
biliyor Efes’li Harun olabilir miydi?
- Efes hep bana soðuk geldi. Rus takýmý
gibidir onlar, espri olmaz. Ne bileyim
gülmezler pek. Bir de Ülker’de Orhun
vardý, Paþabahçe’den tanýrým onu. O
yüzden Ülker daha cazip geldi, oraya
gittim ama ilk Efes’e gitseydim de hep
orada oynardým.
- Kariyerinizde oynamak istediniz bir
takým var mý?
- Jordan’lý Þikago’da oynamak isterdim.
www.gazete.itu.edu.tr
- Ýstemeyen basketçi yoktur heralde.
Peki unutamadýðýnýz maçlar?
- Çok var. Çok sayý attýðým Efes serisi
var. 37 sayý atýýðým FB’nin Avrupa maçý,
45 sayýlýk Ülker-Kolej maçý, 40 sayý
attýðým Real Madrid maçý var
- Potalarda mikrofon vardý. Ben
TV’den izliyordum. Her sayýda
potadan tak diye bir ses geliyordu. Biz
de evde çoþuyorduk.
- O maç ilginçti. O sene ben her maçta
çok sayý atýyordum, hatta Stayokoviç’in
ardýndan sayý krallýðýnda 2. olmuþtum.
Madrid Koçu “býrakýn Harun atsýn, gerisi
atmasýn” demiþ, ben de hep boþum,
bakýyorum kimse yok, attým 40 sayý,
yendik. Adam piþman olmuþtur heralde.
- ‘Harun saçýný geriye tara’ tezeruatu
size neyi hatýrlatýyor…
- (Gülüyor) Kaþýyaka seyircisi sever
beni. Ne bileyim o zaman saçým vardý,
ama yine de derlerdi
M. Fatih Kývrak
[email protected]
Türkiye’de yeni yeni geliþen spor dallarý
arasýnda bulunan sualtý sporlarýnýn ilginç ve bir o kadar
da zevkli bir kolu daha var ki dünyanýn tek üç boyutlu
sporu ve her boyutta oynanabilen tek spor. Bu spor
uzayda, boþlukta top oynamaktýr. Öyle ki suyun altýnda
özgürce hareket edebiliyor, rakibinizin altýndan ve
üstünden geçebiliyorsunuz. 5 metre derinlikteki suda
ayrý bir haz alýyorsunuz. Zor ve sert bir spordur bu. Tabi
bütün bunlarý ÝTÜ Sualtý Sporlarý Kulübü (ÝTÜ-SAS)
Sualtý Ragbi Takýmý söylüyor. Sualtý Sporlarýnýn
Türkiye’deki geliþiminde öncü bir rol üstlenen ÝTÜ SAS,
sualtý sporlarýndaki iddiasýný, sualtý ragbide de
sürdürüyor. ÝTÜ SAS Baþkaný Öð. Gr. Dr. Murat
Kuruoðlu ile sualtý sporlarýnýn Türkiye’deki geliþimini ve
ÝTÜ SAS’ýn bu yöndeki katkýsýný konuþtuk. Dilerseniz
Murat Kuruoðlu’nun aðzýndan
ÝTÜ
SAS’ýn
kurulma
macerasýný dinleyelim:
tutularak
yapýlan bir spor olduðundan zor ve
sert bir spor olduðunu söylüyor ve yoðun
eforu ve ayný zamanda da akýllý olmayý
gerektirdiðini de ekliyor sözlerine.
Türkiye’nin ilk sualtý ragbi turnuvasý 1992 yýlýnda
ÝTÜ’nün giriþimleri ile gerçekleþiyor ve ÝTÜ’lü oyuncular
birkaç yýl üst üste Türkiye Þampiyonu oluyorlar. 1996
yýlýnda oyuncularýn eksilmesi ile daðýlan ÝTÜ SAS, Murat
Kuruoðlu’nun çabalarý ile 1998’de tekrar toparlanýyor ve
2000 yýlýnda da sualtý ragbi takýmý yeniden çalýþmalarýna
baþlýyor. Yapýlan turnuvalarda 7., 4., 3. gibi derecelerle
dönen takým, baþarýlarýnýn artmasý ile bayan ragbi takýmý
için de giriþimlere baþlýyor. Önceleri erkeklerin yanýnda
çalýþmalar yapan bayanlar, kurulun geniþlemesiyle
bayan sualtý ragbi takýmýný oluþturuyorlar.
Çalýþmalarýný tüm hýzýyla sürdüren ÝTÜ SAS Sualtý
Ragbi Takýmý þu anda 41 erkek ve 10 bayan sporcudan
oluþuyor.
Gelin þimdi sualtý ragbisinin nasýl oynandýðýna ve
kurallarýnýn neler olduðuna bir bakalým.
Sualtý ragbi, palet, maske ve þnorkel giyen
oyunculardan oluþan altýþar kiþilik iki takýmýn su
Murat Kuruoðlu: “Kulübün
“
altnda, sudan daha yoðun bir maddeden
kurulma aþamasý ilginç bir
yapýlmýþ topla yaptýklarý bir spordur. Oyundaki
maceradýr. Dalgýç yetiþtirelim
amaç topu rakip kaleye mümkün olduðu kadar
diyorlar ama palet yok. Lastiði
çok sokmaktýr. Tabi bu arada rakibin de ayný
çekip
palet
yapýyorlar.
þeyi yapmasýný engellemek de oyunu
Regülatör
alýyorlar.
kazanmak için bir artýdýr.
Eskiþehirden vakum ayarlayýcý
Mücadelelerin yapýldýðý havuzun derinliði
bir alet ve kompresör yapmak
3,5m - 5 m, geniþliði 8 m – 12 m, uzunluðu ise
için aletler alýyorlar. Tüpe hava
12 m – 18 m arasý olmalýdýr. Halatlarla
basmak için ilk komprasörü ve
sýnýrlanan oyun alanýnýn 3 m dýþýnda ise
basýnç yapmak için de
oyuncu deðiþim alaný vardýr. Oyuncularýn ceza
regülatörü üretiyorlar. Böyle
olarak bekletildikleri penaltý alaný ise oyuncu
baþlýyorlar ve bir kulüp kuralým
deðiþim alanýnýn yanýndadýr.
diyorlar: Su Altý Sporlarý
Top kendisine dibe doðru 1000-1250
Kulübü.
Ýlan
veriyorlar.
mm/sn’lik bir hýz kazandýracak bir maddeyle
ÝTÜ
SAS
Baþkaný
Dr.
Murat
Kuruoðlu
Taþkýþla’da bir sýnýfta 250 kiþi
doludur (tuzlu su gibi). Topun çevresi ise erkek
bir araya geliyor. Ama malzeme
sporcularýn
müsabakalarýnda
520-540
mm,
yok. O zaman diyorlar ki bu kursa katýlmak için para
bayanlarýnkinde ise 490-510 mm’dir. Top konusunda
isteyelim. Ýstiyorlar ve katýlým 50 ye düþüyor. Madem
çok renk seçeneði olmasa
öyle bir de kondüsyon sýnavý yapacaðýz diyorlar ve bir
da en azýndan siyahyük gemisine binip adada denize atýyorlar ve elenip 14
beyaz topun yanýsýra
kiþi kalýyorlar. Yüzdürüyorlar epey ve en son 12 kiþi
kýrmýzý renkli top da
kalýyorlar ve 12 kiþi
kullanýlabiliyor.
Topun
kuruyor kulübü.”
sokulmaya çalýþýldýðý kale
Bu macera güzel sonuçlar doðuruyor. Sualtý
ise yumuþak bir maddeyle
çalýþmalarýnýn ilerlemesi ile ÝTÜ SAS’ýn ve Bostancý
kaplanmýþ,
450mm
Balýkadamlar’ýn aðýrlýðýnda oluþan Türkiye Sualtý
yüksekliðinde, 390-400
Federasyonu kuruluyor ve bu federasyonun ilk
mm çaplý sepet biçimli bir
kitaplarýný ÝTÜ hazýrlýyor. Tabi bu federasyon daha ragbi
cisimdir.
ile bizleri tanýþtýrmadan 1980’li yýllarda dalgýç yetiþtirerek
Suya altý kiþi girse de
baþlýyor çalýþmalarýna ve dalgýçlarýn çoðunun zýpkýnla
bir takým sadece bu
balýk avlamasýndan dolayý zýpkýn avlarý düzenleyerek
oyunculardan oluþmaz.
devam ediyor, yarýþmalar düzenliyor. Ve nihayetinde
Her takýmýn bir maça bu
Dünya Sualtý Sporlar Federasyonu’nun sistematiðinde
altý asýn yaný sýra beþi
bulunan branþlarýn ele alýnmasý ile bu sporlar teker teker
yedek olmak üzere dokuz
ülkemize gelmeye baþlýyor. Sualtý Ragbi ise bu sporlarýn
oyuncu daha getirme
ilk branþý olarak tarihe geçiyor. Murat Kuruoðlu bu
hakký vardýr. Bu dokuz
sporun fiziksel kondisyonu gerektirmesiyle birlikte nefes
oyuncunun kalan dördü
www.gazete.itu.edu.tr
ise
tribün yedeði oluyor ve maçta forma giyemiyor. Maç
sýrasýnda her takýmýn iki oyuncu deðiþtirme hakký olup,
oyuncu deðiþikliði çýkmak isteyen oyuncunun iþaretiyle
yapýlýr. Bir kere çýkan oyuncunun tekrar girme þansý olsa
da bu olay ikinci deðiþiklik olarak kayýtlara geçer.
Oyuncular kullanmak zorunda olduklarý araçlar ve
kulak korumalý baþlýklar dýþýnda diðer oyuncularýn
saðlýklarýný tehlikeye atmadýklarý sürece koruyucu
gereçler kullanabilirler. Fakat týrnak uzatmalarý ve
vücutlarýna herhangibir çeþit krem sürmeleri yasak ki bu
da metroseksüel sporcularýn iþini zorlaþtýran bir unsur.
Kurallara göre ev sahibi ya da ismi önce yazýlan takým
koyu mavi renk elbise, rakibi ise beyaz üniforma
giymelidir.
Oyun 15’er dakikalýk iki periyottan oluþur ve bu iki
bölümün arasýnda 5 dakikalýk ara vardýr. Her iki devre
de, oyuncular ellerini duvara dayayarak beklerken,
topun havuzun ortasýndan býrakýlmasýyla baþlar. Bir
takýmýn galibiyeti ile bitmesi gereken bir maç eðer
beraberlikle sonuçlanýrsa oyun 5 dakikalýk bir aradan
sonra 15 dakikalýk 3. periyotla devam eder. Bu süre
zarfýnda ilk golü atan ekip kazanan olur. Bu uzatmada
da eþitlik bozulmazsa son söz penaltýlarda söylenir. Her
takýmdan 3’er oyuncu sýrayla penaltý kullanýr. Eðer hala
eþitlik söz konusuysa takýmlar sýrasýyla eþitlik bozulana
kadar teker teker penaltý kullanýr. Penaltý atýþýný kullanan
oyuncu havuzun ortasýndan aldýðý topu 45 saniye içinde
gol yapmak zorundadýr. O sýrada havuzda onun dýþýnda
bulunabilen tek oyuncu olan rakip defans elemaný ise
kendi kalesinden 2 m’den fazla açýlamaz.
“Sualtý ragbisinde” fiziki mücadelelere, abartýlý olmadýðý
sürece izin verilir. Rakibin baþlýðýna, þnorkeline ve
paletlerine müdahale etmek
kesinlikle yasaktýr. Bunun
dýþýnda
bir
oyuncu
hýzlanmak ya da rakibini
yavaþlatmak için rakibine
müdahale edemez. Rakibe
gereksizce ya da vahþice
yapýlan hareketlerin yasak
olduðunu belirtmeye gerek
bile yok. Bunlarýn dýþýnda
topu suyun dýþýna çýkarmak
da yasaktýr.
Eðer bir
oyuncuya penaltý cezasý
verilirse, o oyuncu penaltý
alanýnda iki dakika beklemek
zorundadýr.
Fatih Avcý
S. Selçuk Bucak