en hain miyim?

Transkript

en hain miyim?
Ş
RKETlER-SÜREÇlER-ÖRNEKlER
•
••
en hain miyim?
Strateji ve ݧ Geli§tirme Grup Ba§kanı'yken Sabancı'dan
ayrılan Ali Sabancı'nın verdiği yanıtta aile §irketleri ve
giri§imcilik üzerine alınacak dersler var ___ A i
•• ç
YIL OTURDUGU,
Türkiye'nin en büyük
holdinglerinden Saban­
cı Holding'deki Strateji
ve İş Geliştirme Grup
U
Başkanlığı
koltuğunu
2004'te boşaltan AJi Sabancı, bu­
gün -Galatasaray'ın şampiyonlu­
ğundan dolayı sarı-kırmızı balon­
larla dona ttığı- Pegasus Havayol­
FOTOGRAFLAR ÇAGRl KıuÇÇI
ları'ndaki odasında kendine şu
soruyu soruyor: "Ben hain mi­
yim?" İşte bu, bir türlü yerinde
duramayan, her an herkesi şaşır­
tan, amcası Sakıp Sabancı'nın de­
yimi ile "Sempatik, başarılı ve
koşkan bir insan" olarak AJi Sa­
bancı'nın durduğu an ... Ali Sa­
bancı artık bulduğu yanıtı paylaş­
maya
hazır.
3 Haziran'da gerçek­
leştirilecek
5. Uluslararası Aile
Forumu'nda yanıtını
kendileri gibi aile şirketi olan
grupların patronları ve yönetici­
lerine anlatacak. Aile şirketleri
danışmanı Dr. Haluk Alacaklıoğ­
lu'nun bu yıl "Aile Şirketlerinde
Girişimcilik" teması ile düzenle­
diği forumun ana konuşmacısı
olacak.
Şirketleri
Haziran 2008 FORTUNE - 151
YÖNETİM
Alacaklıoğlu, bir uzman ola­
rak Sabancı'nın sorusuna profes­
yonel bir yaklaşım getiriyor:
"İki-üç nesil sonra kurucuyla ay­
nı kan bağına ve karaktere sahip
olan bir insan 'Ben gidiyorum'
diyebilir. O zaman ihanet mi?
Hayır, bu tamamen dışarıya gi­
dip bir şeyler yaratma güdüsü."
İşte bu güdü ile ilk önce Ali Sa­
bancı'nın babası Şevket Sabancı
ve kız kardeşi Emine Kamışlı,
2000 yılında kendi işlerini kur­
maya karar vermişti. Aileye o da
diler. Zorlu'nun Antalya'daki et
işleme tesisini satın alarak hazır
gıda işine el attılar. Elektronik
perakendecilikte Dixons Grubu
ile Eleetroworld adında elektro­
nik mağazalar açan holding, BSK
ile de orta ölçekli sağlık kuruluş­
larına ortak olup hastane zinciri
kurma yolunda.
Ayrıca, büyüklüğü en az 2 bin
metrekare olacak, dekorasyon­
dan mobilyaya kadar her şeyin
bulunacağı zincir
mağazalar
projesi üzerinde çalışıyorlar.
iki yıl Morgan Stanley & Co.
Inc.'da görev yapan Sabancı,
1995'te Columbia Business Scho­
ol'da uluslararası finans üzerine
MBA yapıp Türkiye'ye döndü.
İstanbul'a ayak bastığında, "Tür­
kiye benim gibi bir evladı olduğu
için şanslı" diyen adam, bugün
"insanları çok kırdım" diyecek
kadar da özeleştiriye açık. Saban­
cı ile kendisi de bir aile şirketi
olan Esas Holding'i, neyi nasıl
farklı yapmaya çalıştıklarını ve
tüm bu süreç içindeki değişimini
konuştuk.
Esas Holding'i Sabancı Hol­
ding'den ayıran en önemli özellik
nedir?
İki önemli özellik var. Esas
Holding, Sabancı kadar kurum­
sal değiL. Dolayısıyla da bürokra­
tik değiL. Çünkü kurumsallık ya­
nında bürokrasi getiriyor. İkinci
özellik ise Esas Holding'de ka­
rarlar çok hızlı alınıyor. Sisteme
bağlı olmadan karar verilebili­
yor. Her işi götüren insan tam
yetkili.
katıldı.
AiLE
ŞiRKETLERi
FORUMU'NU
düzenleyen Haluk
Alacaklıoğlu
(sağda)
Sabancı
ve Ali
Fortune
için bir araya
geldi.
Bir risk sermayesi firma­
olarak işe başlayan Esas Hol­
ding olarak önce Medline'ı, ar­
dından da City Farm'ı satın aldı­
lar. Sonra Bilkent Hodling'le
birlikte Promed'i kurdular. Pan
Tarım'ı satın alarak tarıma,
Sporting mağazalarına ortak
olarak spor perakendeciliğine
girdiler. Derindere Otomotiv ile
birlikte Renty'yi kurdular. Tam
verim alamadıkları Sporting'den
çıktıktan sonra gıdadaki büyü­
meyi gördükleri için 2004'te Ço­
ban yoğurtlarını aldılar.
Pegasus'u satın aldıktan sonra
hızla bir yatırım holdingi olma
yolunda ilerlemeye başladılar. En
son Peyman ile yüzde 30 ortaklık
yaparak atıştırmalık pazarına gir­
sı
152 • FORTUNE Haziran 2008
2008'de üç mağazayla başlayıp bu
sayıyı 30'a çıkarmayı hedefliyor­
lar. Bu konuda her birinin yıllık
cirosu 10 milyar dolar olan iki şir­
ket ile görüşmeleri devam ediyor.
13 firmayla faaliyet gösteren
holdingin 2006'da 500 milyon
YTL olan cirosu 2007'de 700 mil­
yon YTL'ye çıktı. 2008 hedefiyse
1 milyar dolar. 2007'de 150 mil­
yon dolarlık yatırım yapan hol­
ding, 2008 için aynı oranda yatı­
rım planlıyor. Holdingin yönetim
kurulu üyesi ve Pegasus'un Yö­
netim Kurulu Başkanı Ali Saban­
cı "kendi şirketimde asla yapma­
yacağım" dediği birçok şeyi haya­
ta geçirmenin peşinde.
ABD Tuft's Üniversitesi'nde
politika ve ekonomi eğitimi alan,
Kendi holdinginizde nasıl bir bü­
yüme mode'li geliştirdiniz?
Esas Holding'in tüm hisse­
darları aynı zamanda Sabancı
Holding'in ve Akbank'ın hisse­
darı. Demek ki Esas'ın arkasın­
da çok ciddi bir mali güç var. Bi­
zim amacımız Esas'ı bu mali
güçten faydalanarak daha hızlı
büyütmek.
Yatırım yaparken bazı insan­
lar işin büyüklüğüne, bazıları ge­
tirisine, bazıları ise sektörüne ba­
kar. Biz diyoruz ki bunu çerçeve­
lememeliyiz. "Bunlar bizim işe
bakmazlar, o yüzden onlara gö­
türmeyelim" düşüncesini önle­
mek istiyoruz. Önümüze gelen iş
büyüklük, getiri, sektör açısından
bizim düşüncemize yakınsa o za­
man biz burada konsolide ediyo­
ruz. Eğer bilmediğimiz bir sek­
törle ilgili bir fırsat gelirse biz o
sektörü bilen birini bulup Esas
Holding ailesine dahil ediyoruz.
Sabancı
Holding'deyken "Kendi
holdingimde asla yapmam" dedi­
neydi?
"Sıkılmayacağım" dedim. Bir
işyerinde sıkılmamak çok önemli
çünkü zamanınızın çoğunu işte
harcıyorsunuz. Kendime dediğim
ikinci şeyse "entelektüel seviyede
etik olacağım". Çalışanların
ölüm, düğün, evlilik yıl dönümü,
doğum gününü takip eden bir ai­
le yönetimi birimi var insan kay­
nakları departmanı içinde. Ma­
nen onların yanında olduğumu
gösteriyorum.
Entelektüel seviyede etik ola­
rak yapmamam gereken ikinci
görevim; "hiçbir zaman yalan söy­
lemeyeceksin." Çünkü bir zaman
yalan söylersen o kişiye ne yalan
ğiniz şey
söylediğini düşünmeye başlarsın.
Hiç buna gerek yok. Son olarak
da "huzursuz" olmayacağım. Şim­
di huzursuz olmuyor muyum, olu­
yorum tabii ki ama işimle ilgili
huzursuiluklar bunlar. Saban­
cı'dayken yapamadığım işlerle il­
gili huzursuzluk duyardım.
Sabancı'da
de
ne yapmak istediniz
yapamadınız?
Kaçan balık büyük olur hesabı
yapabilirim ve bir sürü insana da
haksızlık edebilirim şu anda.
Strateji Grup Başkanı iken ayrıl­
dım Sabancı'dan. O ortamda san­
ki ben grubun daha hızlı büyüye­
bileceğini düşünüyordum. Türki­
ye çok ciddi bir özelleştirme evre­
sinden geçti. En sonunda Türk
Telekom'un çok ciddi bir paraya
satılması bunun en iyi örneği.
Hala da bu evreden geçiyor Tür­
kiye. Fırsatları bazen kendin ya­
ratabiliyorsun bazen de fırsatlar
senden bağımsız oluşuyor. Ama
sen sadece kendi yaratmaya çalış­
tığın fırsatlara odaklanırsan o za­
man önünden kendi başına olu­
şan fırsatlar geçip gidiyor.
Sabancı, daha kurumsaldı dedi­
niz. Kurumsallaşmak nedir size
göre?
.
Bana göre yönetim sistemini
oluşturmak ve yönetimin devam­
hlığını sağlamaktır. Başarılı bir
şirketin hangi seviyede kurumsal­
laşması gerektiği
içinde bulundu­
hklar var ve o alışkanıtklar seni
ortamla birebir ilişkili. Mc sen yapıyor. Ama kurumsallaş­
Kinsey diye bir şirket var. Ku­
mak adına diyorsun ki "Senin ar­
rumsallaşmayı öğretiyor. Bana
tık bayrağı teslim etmen lazım".
"Size dünyadaki en iyi örneklerle Adam "Ben şimdi ne yapacağım?
geldim" diyor. "Kore'de şöyle ol­
Sabah kalkıp ofise geliyordum,
muş, isveç'te böyle olmuş,
bir asistanım vardı" derken, sen
ABD'de şöyle olmuş, bizim hede­
"Merak etme araba da veririz sa­
fimiz de bunlar olmalı" diyor.
na oda da" diyorsun. Sorun o de­
Ama ben Türkiye'de çalışıyorum. ğil ki. O kartın üzerinde yazan bir
Ben bu şekilde Türkiye'de ku­
titr var. Adamın ona ihtiyacı var.
rumsal olursam acaba Türkiye'ye Eğer şirketleri kurumsallaştırsak
göre bazı fırsatları kaçırıyor olur o ortamlara uygun sistemleri ku­
muyum? Bu kebapçıda suşi iste­
rarız ama o şablon illa başka biri­
rnek gibi bir şey.
nin ayakkabısı olmaz.
Bana göre kurumsallaşmayla
Ben mastır yaparken aile şir­
ilgili iki ayakkabı var. Birinci ketleri dersi almıştım orada bir
ayakkabı; içinde bulunduğun or­
sunum yaptım: 20 aile ferdiyiz ve
tamı göz önünde bulundurmalı­
şirket cirosu 10 milyar dolar.
sın. İkinci ayakkabı ise; bana gö­
Adam başına düşen ciro 500 mil­
re kimleri kurumsallaştırmaya yon dolar. Problem ne zaman
çalıştığın çok önem­
başlıyor?
Ondan
li. Likit insanlar ya­
sonraki jenerasyon
"qNCE ŞiR~ET Mi
ratmak lazım. Sa­
diyelim ki 40'a çıktı.
AILE MI? ŞIRKET
bancı'da enflasyo­
Ama iş 12 milyar do­
OFiSTE ÖNEMLi,
nun altında zam
larda, şimdi adam
AiLE ONUN
yapsanız bile kimse
başına ciro küçüldü.
DıŞıNDA ÖNEMLi."
ayrılmazdı. "Acaba
Adam başına uğraşı
bu insanlar neden
veya başarı bazı kü­
gitmiyor" derdim. Sabancı'yı çok çüldü. işler büyürken bunun gibi
seviyorlar diye mi? Çünkü likit yeterlilikler bazında insanları de­
değiller yahu... 35 sene sonra
recelendirmek gibi işler ikinci
nereye gideceksin? Kurumsal­
plana atılıyor. işler ne zaman kü­
laşmanın en önemli noktaların­
çülürse o zaman tekrar sisteme
dan biri de her departmanda odaklanmaya başlıyorsun.
yüzde 5-10 arası bir devir hare­
Firmalarda aile fertlerinin üst
ketini teşvik etmen gerekiyor.
Eğer etmezsen içeride sağlıklı
düzey pozisyonlarda yer almasını
bir rekabet yaratmayı, pazarda nasıl değerlendiriyorsunuz?
ne olup bittiğini dahi bilmezsin.
Sabancı'dayken bir toplantıya
çağrıldım. Sakıp Amcam ve ba­
Peki şirketrer kimleri kurumsal­
bam vardı: En iyi insanı bulmak
laştırmaya çalışıyor?
çok önemli diyorlardı. Sonra ben
Biz aile şirketlerinde kurum­
dedim ki "Biz dünyanın en şanslı
sallaşmakla, kendimizi kendi­
ailesiyiz." "Niye" diye sordular,
mizden koruyoruz. Ben hep ken­
dedim ki: "Bizde bütün aile fert­
dime şunu soruyorum: Bir aile leri ve eşleri bizim şirkette hep en
büyüğü kendine iki şey söyleye­
üst seviyelerde. Demek ki bizim
bilir: "Bir gün ben öldüğümde iş­ aile daima en iyi insanları üreti­
lerin böyle olmasını isterim", ki yor." Şuna gelmeye çalışıyorum:
bu bana göre en sağlıklısı. Bir de O ayakkabıyı biçerken şirketi mi
"Bir gün ölürsem" diyenler var. yoksa şahısları mı kurumsallaştı­
"Bir gün ölürsem" diyor ama racaksın bunu iyi belirlemen ge­
"Ölmeye de bilirim ona göre"!
rekiyor.
Yani, "Eğer ölmezsem kurum­
sallaşırız" diyen kesim.
Esas Holding'de nasıl bir yapı
40 sene boyunca belli alışkan- kurdunuz?
ğu
Haziran 2008 FORTUNE • 153
YÖNETİM
rum. Ben günün sonunda aileme
kendi tercihlerini yapabilecek bir
şirket yaratmaya çalışıyorum.
Havayolu şirketi babamın haya­
liydi, ben onun hayalini gerçek­
leştirdim. Sordum babama: "Sen
15 - 16 yıldır havayolu işinin doğ­
ru olduğunu düşünüyorsun. Sa­
bancı'da ortalama kararlardan
dolayı bu işe girilmemiş. Böyle
bir şirketin sahibi olacağını düşü­
nüyor muydun?" Ama bugün Pe­
gasus THY'den sonraki en büyük
havayolu şirketi.
Ali
Şirketleri
Forumu'nda neler
anlatacaksınız?
iAS Holding'in
ışkan yardımcısı
nine Kamışlı'nın
iisel tercihi de
ganik
ünlerden yana.
Bizde prim sistemi var. Bu
performansa dayalı bir sistem.
Manevi tarafta ise sürekli bilgi
paylaşımında bulunuyoruz. Yılda
beş defa farklı şehirlerde toplan­
tılar yapıyoruz ben ve Sertaç be­
yin (Sertaç Haybat) liderliğinde.
Dolayısıyla kulaktan kulağa hiç­
bir şey gitmiyor. Tekrar sisteme
dönecek olursak: Örneğin Saban­
cı'dayken aile konseyine eşimi
sokmadım, niye? Çünkü eşimi se­
çen benim, aile konseyi değiL.
Konseye girmek ve çıkmak evlilik
vesilesiyle olmamalı. Hanımın
(Vuslat Doğan Sabancı) aile kon­
seyine de ben girmem.
nin ne dediğin yetmiyor karşın­
dakinin de ne anlayacağını iyi
bilmen lazım." Ama bazen de
dan, dun konuşacaksm. İnsanlar
seni daha az tahmin edebilirse
bir kutuya koymuyor. Seni kutu­
ya koymadığı zaman kendisini
de o kutuya koymuyor. O zaman
daha serbest düşünülüyor.
Konuların başında şu var: "Bir
insan aile şirketinden ayrılarak o
aileye ihanet ediyor mu etmiyor
mu?" Biz Mc Kinsey ile çalışırken
önce aile mi, şirket mİ diye bir so­
ru sormuşlardı. O zaman bize şir­
ketin önemli olduğunu aşılamış­
lardı. Şimdi anlıyorum ki bu doğru
ama yetmiyor. Şirket ofiste önem­ li, aile bunun dışında önemli.
Sakıp Sabancı
sizin ona ihanet
mü?
Şimdi şirketinizde nasıl bir sis­
Dile getirmedi ama-düşünmüş
olabilir. Ama çok doğaL. Bazı ku­
tem işliyor?
eV'lerini değerlendirmemiz zenlerim bana kızdı ama onlarla
için iş başvurularından 10 YTL şimdi daha iyi anlaşıyorum. Genç
alan bir şirketten
jenerasyonlar, ba-ba
bahsediyoruz. Bu­
mesleği ne olursa ol­
"iNSANLAR SENi
rada insanlar yüzde
sun kendilerini bu
DAHA AZ TAHMiN
10 kar payı alıyor.
mesleğe hazırlama­
EDEBiLiRSE BiR
Geçmişe bakınca ne gibi hatalar
Petrol fiyatı 125 do­
ya çalışırlar. Kurucu
KUTUYA
yaptığınızı düşünüyorsunuz?
lara çıktığında bijenerasyonlar
da
KOYMUYOR."
İnsan büyürken anlıyor... LL­ , zim 2008 kar bütçe­
"gönüllerinde" kur­
derim, vizyonum var falan bun­
dukları işin kendi
miz yerlerde sürüların hepsi boş. Lider olanın ar­
çocukları tarafından devam etti­
nüyor. Sonra toplantıda "Bu so­
kasından birilerinin gelmesi la­
run bir tek benim sorunum mu"
rileceğini umar. Genç jenerasyon
zım. Mustafa Koç, çok doğru
dedim. Adam çıkartmak verimli­
bu düzene aykırı davrandığında
söylüyor: Vizyonla illüzyon ara­
liği artırmanm en kötü yolu. Bu­
bazen kendileri düzene ihanet et­
sında çok ince bir çİzgi vardır.
nu asla yapmayacağız. Maaşları tiklerini düşünürler, bazen aile
Dönüp bakıyorum neler demi·
da azaltmayacağız. Çünkü ama­
fertleri düzene ihanet ettiklerini
şim, insanları nasıl kırmışım. Yi·
cımız verimlilik.
düşünürler, bazen de her ikisi.
Ne kadar stres dolu bir oluşum
ne de buna rağmen kuzenlerim
bana tahammül edebiimiş. Söy­
Çocuklarınıza Sabancı Holding
değil mi? Ama kendi işini kur- S
lediklerimin kimi inciteceğini gibi bir holding bırakmayı hayal
mak çok sağlıklı bir şey. Ben 3 - 4 ~
hesap etmiyoidum. İletişimde, ediyor musunuz?
yıldır başarı ihtimali yüksek bir ~
dediğimle insanların anladıkları
Bir kere çocuklarım bu şirketi
şirketin peşinden koşuyorum. ~
arasında fark olduğunu fark et­
devralacak mı, daha doğru bir so­
Başarılı olup olmadığı seneler ~.
tim. Bu konuda profesyonel yar­
sonra belli olacak. O
J>
ru. Bu çocuklarıma haksızlık mı,
~
dım aldım. Bana dendi ki; "Se­
<'
yoksa doğru mu olurdu bilemiyo- pcelik@forıuneturkey.com
• FORTUNE Haziran 2008
ettiğinizi düşündü

Benzer belgeler