Seferihisar/İzmir - Dünya Enerji Konseyi

Transkript

Seferihisar/İzmir - Dünya Enerji Konseyi
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi
TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ
CUMALI [SEFERIHISAR/İZMIR] JEOTERMAL ALANINDA YAPILAN
SP, MANYETİK VE ELEKTROMANYETİK ÇALIŞMALAR
Petek SINDIRGI1, Emre TİMUR1
1
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü 35160 Buca İZMİR
ÖZET
Jeotermal enerji günümüzde enerji üretimi amacıyla kullanılan en temiz
kaynaklardan biridir. Sondajlarla rezervuardan yüzeye çıkarılan sıcak su ve buhar
jeotermal enerjinin üretiminde kullanılmaktadır. Elde edilen termal enerji;
doğrudan konut ısıtmasında, tarımsal ve endüstriyel amaçlı olarak kullanımının
yanında daha yüksek sıcaklıktaki sistemlerden elde edilen enerji, elektrik
üretiminde kullanılabilmektedir.
İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Cumalı kaplıcaları bölgesinde yapılan çalışmada,
SP, Manyetik ve VLF-EM yöntemleri uygulanmıştır. Alışılagelmiş SP
değerlendirmelerinin yanısıra yöntemin sıcaklıkla olan ilişkisi kullanılarak
kaynağın doğasına uygun modellemeler yapılmıştır. Toplam manyetik alan
ölçümleri ile üç farklı frekansta yapılan VLF-EM ölçümlerinin çeşitli veri işlem
teknikleriyle değerlendirilmesi sonucunda kırık hattı üzerinde belirgin izler elde
edilmiş ve yapı modellenmiştir.
Aynı alanda uygulanan bu üç yöntem yüzeyaltı yapısının ortaya konmasında
uyumlu sonuçlar vermiştir. Yapılan çalışmalar ışığında, bölgedeki ana rezervuar
yapısının büyük bir olasılıkla Kretase filiş olduğu belirlenmiş, kırık yapısının yeri
ve derinliği saptanmıştır.
1.
GİRİŞ
Uzun zamandır kullanılan petrol, kömür gibi fosil enerji kaynaklarının tükenebilirlik
ve çevre kirliliğine yol açması gibi sorunları nedeniyle yeni enerji kaynaklarının
aranması gerekmiştir. Bu tür olumsuzlukları içermeyen enerjilerden biri olan
jeotermal enerjinin denetimli kullanılması durumunda ise; kendini yenileyebilme
özelliği ve oldukça az çevre kirliliği yaratması, ekonomik olması ve akışkan
sıcaklığına göre çok çeşitli kullanım alanlarına sahip olması gibi avantajları vardır.
167
Dünyada jeotermal zenginliği ile yedinci sırada yer alan Türkiye, jeotermal
potansiyeli ile toplam elektrik enerjisi ihtiyacının % 5’ine kadar, ısıtmada ısı
enerjisi ihtiyacının %30’una kadar karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Bu
potansiyel, Anadolu plakasının aktif bir jeolojik yapıya sahip olmasından
kaynaklanmaktadır. İnceleme alanı olarak seçilen İzmir-Seferihisar-Cumalı
kaplıcaları bölgesi de Batı Anadolu’nun önemli jeotermal alanlarından biridir. MTA
tarafından 1970 yılından bu yana ayrıntılı Jeoloji, jeokimya ve sondaj çalışmaları
yapılmış ve önemli sonuçlar elde edilmiştir. Ancak alanda uygulanan jeofizik
araştırmaların ve yöntem sıklığının azlığı, ortama ait jeotermal modelin
yorumlanmasında bazı güçlüklere neden olmaktadır. Bu güçlükleri bir ölçüde olsa
aşabilmek amacıyla, alanın Cumalı kaplıcası çevresinde doğal gerilim (SP),
manyetik ve VLF araştırmaları yapılmıştır [Şekil 1].
Şekil 1. Çalışma alanı ve uygulanan jeofizik yöntemlere ait profiller
2.
BÖLGEDE DAHA ÖNCE YAPILAN JEOFİZİK ÇALIŞMALAR
Jeotermal sistemlerin çözümlenmesi için çok gerekli olan jeolojik ve jeofizik
çalışmalar geçmiş yıllarda İzmir - Seferihisar - Cumalı kaplıcaları bölgesine de
2
uygulanmıştır. Ekingen [1970], 1000 km lik bir alanda gravite çalışmaları yaparak
bölgenin tektonik hatlarını çıkarmaya çalışmıştır. Ekingen’e göre rezidüel Bouguer
belirtilerindeki negatif değerlerin Cumalı ve Tuzla kaplıcaları çevresinde pozitif
değerlerin ise Karakoç kaplıcası yakınında görülmesi, yükselim ve çöküntü
yapılarının bir kanıtıdır. Bölgede yapılmış önemli çalışmalardan biri olan Eşder &
Şimşek [1975]’in çalışmasında, alanın jeolojik yapısı, ısıl özellikleri ile
ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Yine Eşder [1990] bölgenin dolaşım mekanizmasını
açıklamıştır. Özgüler &Ünay [1977], yaptıkları özdirenç çalışmasında, özdirenç
değerlerinin GD-KB yönünde düştüğünü ve bunun bölgedeki ana tektonik yapıları
yansıtabileceğini belirtmişlerdir. Çakır [1984], bölgeye uyguladığı özdirenç ve
gravite yöntemleri ile, Karakoç yükselimi ve volkanik domlar çevresinde özdirencin
168
çok düştüğünü ve çöküntü derinliğinin 1.6 km. civarında olduğunu bulmuştur.
Drahor et al. [1999], bölgede SP ve gravite ölçümleri yapmıştır. SP çalışmaları
sonucunda, uçlaşma odak derinliklerini; gravite çalışmaları ile de yükselimçöküntü yapısındaki bölgenin genel yapısal uzanım yönünün KD-GB olduğunu ve
taban derinliğinin ise 1.5-1.7 km olduğunu saptamışlardır.
3.
SEFERİHİSAR JEOTERMAL ALANININ JEOLOJİSİ VE TEKTONİĞİ
Seferihisar jeotermal alanı, İzmir ilinin yaklaşık 40 km. güneybatısında
yeralmaktadır. Seferihisar jeotermal alanının temelini, Menderes masifine ait
Paleozoik yaşlı metamorfikler oluşturur. Bu birim mikaşist, kalkşist ve mermerden
oluşmuştur [Eşder&Şimşek, 1975]. Üst kesimlerinde mermerlerin kalınlığı 150
metreyi bulmaktadır.
Bu birim üzerinde ise, pelitik şist, kumtaşı ve altere kireçtaşından oluşan Kretase
yaşlı İzmir flişi uzanır. Bu birimin alt seviyelerindeki Ultrabazik kayaçlar, üst
seviyelere doğru itilerek, KD-GB doğrultusunda yüzeylenirler [Eşder & Şimşek,
1977]. Birimin üst seviyeleri ise fliş, Permiyenden Kretaseye doğru yaşlardaki
kireçtaşları ve serpantinitler içerir.
İzmir flişi, Bölgenin kuzeybatı ve güneydoğusunda yer alırken, bölgenin ota
kesimlerinde, geniş bir bölümü Miyosen yaşlı tortullarla örtülü olan ve KD - GB
uzanımlı Çubukludağ çöküntüsü bulunmaktadır. Bu çöküntüyü örten tortullar
Yeniköy Formasyonu olarak bilinir. Bu tortullar İzmir flişi ile açısal uyumsuzluk
gösterir [Eşder & Şimşek 1977].
Yeniköy formasyonu üzerinde Pliyosen-Pleyistosen yaşlı Cumaovası volkanikleri
yer alır. Bu birimin alt seviyeleri, tüf, tüfit, aglomera ve perlitlerden oluşur. Riyolit
ve riyodasitlerden oluşan üst seviyeler ise yüzeyde mostra veren Yeniköy
formasyonunu kesmektedir.
Seferihisar jeotermal sistemi, Tersiyer ve Kuvaterner volkanizmanın yer aldığı bir
bölgede oluşmuştur. Genelde riyolit ve riyodasitler atmosfere gaz kaçışını
engeller ve derindeki ısı birikimine katkıda bulunur. Ayrıca derindeki asit
volkanikler ısıyı biriktirerek jeotermal gradyentin artmasına neden olurlar. Bu
nedenle riyolit ve riyodasit lav domlarının bulunduğu bölgelerin jeotermal özellik
taşıma olasılığı yüksektir. Seferihisar jeotermal sistemindeki riyolit ve riyodasit lav
domlarının dizilimi de volkanizma yayılımına ve tektonizmaya uygun olarak GBKD uzanımlıdır [Şekil 2].
Seferihisar jeotermal alanının güneydoğusunu, bölgenin en yüksek kesimi olan
Dereboğazı yükselimi sınırlar. İkinci geniş ve önemli yükselim ise KD-GB
doğrultulu Seferihisar yükselimidir. Çubukludağ çöküntüsünü ve Seferihisar
yükselimini sınırlandıran önemli tektonik hatlar bulunmaktadır. Seferihisar
yükseliminin güneydoğu uzanımı tektonik yoğunluğun merkezidir. Çubukludağ
çöküntüsünün bu kısmında, Yeniköy formasyonunu kesen, Doğanbey Ilıcası
169
yükselimi ve Karakoç yükselimi bulunmaktadır. Bunlar çöküntüyü daha küçük
çöküntülere bölmektedir. Seferihisar yükselimi ile Dereboğazı yükselimi
arasındaki Çubukludağ çöküntüsünü KB-GD uzanımlı faylar sınırlandırır.
Çalışma alanı olarak seçilen Cumalı kaplıcaları bölgesi, güneybatıda Çubukludağ
çöküntüsünün sonunda yer alır. Bölge, Seferihisar ve Karakoç yükselimleri
arasında bulunmakta ve Cumalı ters fayına paralel olarak uzanmaktadır.
Kuzeybatıda, yeniköy formasyonu altındaki İzmir flişi kireçtaşı rezervlerinin
yapısal istifine uygun olarak, Cumalı ters fayına doğru dalmaktadır. Bununla
birlikte doğuda, şeyller arasında azalarak incelmektedir. Bölge, temel tektonik
trende uygun olarak KD-GB doğrultusunda uzanmaktadır [Şekil 2].
Şekil. 2. Seferihisar jeotermal alanı jeoloji ve tektonik haritaları [Eşder ve
Şimşek, 1975’ten iyileştirilerek alınmıştır].
4.
ARAZİ UYGULAMALARI
4.1 SP UYGULAMALARI
Jeotermal alanlarda ölçülen doğal gerilimin kökeni ısılelektrik, elektrokinetik ve
elektrokimyasal mekanizmalar ile açıklanmaktadır [Onsager, 1931, Nourbehecht,
1963; Corwin ve Hoover, 1979; Sill, 1982]. Çeşitli bileşimlere sahip sıcak sular ve
buhar içeren rezervuar ve bununla ilişkili taşıyıcı kırık ve kırık sistemleri doğal
gerilim yöntemi yardımıyla belirlenebilmektedir.
1970’li yılların başından beri dünyanın birçok jeotermal alanında, sistemi
tanımlamaya katkıda bulunmak üzere bu yöntem uygulanmış ve olumlu sonuçlar
alınmıştır [Corwin ve Hoover, 1979; Sill, 1983].Bu araştırmada, yukarıda değinilen
170
mekanizmalar yardımıyla, sıcaklık uçlaşması problemleri; iletim (kondüksiyon) ve
dolaşım (konveksiyon) kavramlarıyla bağlantılı biçimde çözülmüştür. Bu inceleme
sonucunda SP anomalileri üzerinde en etkili parametrelerin ısılelektrik potansiyel
katsayısı olduğu belirlenmiştir.
Bilinen klasik doğal gerilim modellemelerinden farklı olarak, jeolojik ortama uygun
olarak geliştirilen iki modelde çeşitli sayı ve güçlerde sıcaklık kaynakları
oluşturulmuş; ayrıca, ortamların ısıl iletkenlikleri ve ısıl elektrik potansiyel
katsayıları belirlenmiştir [Sındırgı, 2005] [Şekil 3].
Ayrıca doğal gerilim verileri, alışılagelen aşırı tanımlı en küçük kareler ters çözüm
tekniği ile de değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucu saptanan parametreler
Tablo 1.’de
20
Gerilim (mV)
30
20
10
0
-10 0
100
200
300
400
500
Doğal Gerilim (mV)
15
10
5
0
-5 0
100
200
300
400
500
-10
-15
-20
-20
-25
Mesafe (m)
Uzaklık (m)
3. profil gerilim değerleri
3. profil için hesaplanan
Arazi verisi
Model
Şekil 3. 3 ve 4 nolu profiller için oluşturulan modeller, bu modellerin yarattığı
belirtiler ve ölçülen SP anomalisi
Tablo 1. SP profillerine ait polarlanma açıları ve derinlikler.
Profil
No
3
4
Polarlanma
Açısı
278
271
Derinlik(m)
121
124
171
4.2.
MANYETİK VE VLF UYGULAMALARI
Seferihisar-Cumalı jeotermal alanında Doğal Gerilim yöntemini ile birlikte 2 profil
üzerinde manyetik ve VLF-EM yöntemleriyle ölçümler alınarak değerlendirilmiştir.
Alanda yapılan SP ölçümleri sonucunda elde edilen anomali grafikleri ile aynı
konumlarda büyük değişimler gözlenmiştir. Manyetik veriler farklı modeller için
yuvarlatılıp 1-Boyutlu ters çözüm yöntemleri
[Raju, 2003] kullanılarak
değerlendirilmiş; VLF verileri de 1-Boyutlu filtrelenerek [Fraser, 1969] çizdirilip
yorumlanmıştır.
Jeofizik arama yöntemlerinden belkide en eskisi olan manyetik metod, jeotermal
alanlarda son yıllarda sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır [Serpa, L. F., Kenneth, L.
C., 1984; Smith et. al., 2002; Smith and Pratt, 2003]. Yer içindeki ferromanyetik
mineral içeren kayaçların oluşturduğu manyetik alan, yer manyetik alanı üzerinde
farklılıklara neden olmaktadır. Yüzeyden veya havadan yapılan ölçümlerle
belirlenen farklıklıklar özellikle manyetik küri izotermi ile kabuğun içindeki sıcak
girişim çalışmalarında ve jeotermal alanlarda bulunan kırık hatlarının
modellenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu alanlar özellikle basen kökenli
olası gaz üretim sahaları olarakta değerlendirilebilmektedir [Nabighian et. al.,
2005].
60
nT
40
20
0
-20
0
20
40
60
80
100
120
m
140
-40
-60
-80
-100
Ölçülen Veri
-120
Hesaplanan Veri (Fay Modeli)
-140
Hesaplanan Veri (Dayk Modeli)
Hesaplanan Veri (Katman Modeli)
Yapı
Derinliği
Modeller [m]
FAY
15.69
DAYK
19.57
Süseptibilit
e [EMU]
-0.002
-0.006
KATMAN 19.82
0.018
Dip [d]
196.47
197.86
Orijinden
Uzaklık
[m]
39.52
46.38
Taban Derinliği= 39.52 m
Genişlik= 10.88 m
196.11
46.04
Kalınlık= 1.98 m
Şekil 4. 1nolu profil için ölçülen-hesaplanan manyetik veri grafikleri ve ilgili
parametre değerler
172
60
nT
40
20
0
0
20
40
60
80
100
m
140
120
-20
-40
-60
Ölçülen Veri
Hesaplanan Veri (Fay Modeli)
-80
Hesaplanan Veri (Dayk Modeli)
-100
Hesaplanan Veri (Katman Modeli)
Yapı
Derinli
Modeller ği [m]
FAY
8.07
DAYK
12.93
Süseptibilit
e [EMU]
-0.003
-0.091
KATMAN 13.21
0.014
Dip [d]
246.32
244.53
Orijinden
Uzaklık
[m]
54.6
53.41
Taban Derinliği= 28.66 m
Genişlik= 1.12 m
246.78
54.69
Kalınlık= 1.52 m
Şekil 5. 2 nolu profil için ölçülen-hesaplanan manyetik veri grafikleri ve ilgili
parametre değerleri
VLF elektromanyetik yöntemi yüzeye yakın kırık hatlarının belirlenmesinde, su
kaynaklarının araştırılmasında, gömülü yapıların iletkenlik değişiminin
incelenmesinde ve arkeolojik araştırmalarda sıklıkla uygulanmaktadır [Fraser,
1969; McNeill, J.D. and Labson, V. 1991; Blakely et. al., 2000a; Timur, 2003].
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki radyo vericilerini kaynak olarak kabul eden
yöntem, yapıların elektriksel iletkenliğinden etkilenmektedir. Yerin sığ derinlikleri
(0-30 m) hakkında bilgi elde etmek için hızlı ve güvenilir bir yöntemdir.
100
%
150
o
100
50
0
0
100
200
300
400
500
600
700
50
m
800
-50
0
-100
-50
0
100
200
300
400
500
600
m
800
Tilt Data
In-phase
-150
700
-100
Quadrature
Fraser Data
Şekil 6. 1 nolu profilin gerçel-sanal bileşen grafikleri ile ham ve filtrelenmiş tilt açısı grafikleri.
80
%
100
60
80
40
60
40
20
0
-20
0
100
200
300
400
500
600
20
m
700
0
-40
-20
-60
-80
o
0
100
200
300
400
500
600
m
700
-40
In-phase
Quadrature
-60
Tilt Data
Fraser Data
Şekil 7. 2 nolu profilin gerçel-sanal bileşen grafikleri ile ham ve filtrelenmiş tilt açısı grafikleri.
173
5.
SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Jeotermal sistemlerin belirlenmesinde, çeşitli yerbilimsel uygulamaların bir arada
yapılması ve sonuçlarının birleştirilerek yorumlamaya gidilmesi çok önemlidir. Bu
çalışmada İzmir-Seferihisar jeotermal alanının Cumalı Kaplıcaları bölgesinde
yapılan jeofizik (SP, Manyetik ve VLF) çalışmalar daha önceden yapılmış jeolojik
çalışmaların sonuçları ile birleştirilerek sunulmuştur.
SP çalışmaları sonucunda ortam jeolojisine uygun olarak geliştirilen modelde her
profile ait çeşitli sayı ve güçlerde sıcaklık kaynakları oluşturulmuş; ayrıca,
ortamların ısıl iletkenlikleri ve ısıl elektrik potansiyel katsayıları belirlenmiştir.
70 metre derinliğe sahip, neojen birimlerin,
özdirencinin 40 Ωm,
o
ısıl elektrik potansiyel katsayısının 0.1 mV/ C,
o
ısıl iletkenliğinin 0.7 W/ m C,
900 metre derinliğe kadar yayılan kretase flişin,
özdirenci 150 Ωm,
o
ısıl elektrik potansiyel katsayısı 2 mV/ C,
o
ısıl iletkenliği 12 W/ m C
ve tabandaki metamorfik temelin
özdirencinin 75 Ωm,
o
ısıl elektrik potansiyel katsayısının 2 mV/ C,
o
ısıl iletkenliğinin 5 W/ m C
olabileceği saptanmıştır. Sıcaklık kaynaklarının büyük bir çoğunluğunun kretase
fliş birimi içinde yer alması ve bu birimin ısıl iletkenliğinin diğer birimlere göre
oldukça yüksek olması, bu birimin akifer rolü oynadığını göstermektedir. Daha
önce yapılmış jeolojik çalışmalar da [Eşder, 2003] bu sonucu desteklemektedir.
İleride akifere yönelik yapılacak çalışmalarda kretase flişe önem verilmesi önerilir.
Manyetik arama yöntemi ile alınan verilerin ters çözüm yöntemleriyle
değerlendirilmesi sonucunda, 10-20 m arasında gözlenen yapı derinliği
rezervuara ait yüzey çıkışları olarak değerlendirilmiştir. 2 profile ait model
parametreleri incelendiğinde yapı derinliğinin kuzeye doğru derinleştiği
belirlenmiştir [Şekil 4,5]. Bu sonuç bölge jeolojisi ile uyumlu olup yapılacak
çalışmaların sayısının arttırılarak desteklenmesi durumunda, alanın jeotermal
potansiyelinin ve havzanın modelinin oluşturulması için büyük yarar sağlanacağı
düşünülmektedir.
VLF-EM yöntemi ile elde edilen veriler sonucunda mayetik ve SP yöntemi ile aynı
konumlarda iletkenliğin hızlı bir değişim gösterdiği gözlenmiştir. Özellikle tilt açısı
verilerinin filltrelenmesi ile elde edilen grafikte olası fayın yeri çok net
gözlenebilmektedir. Özellikle 1 nolu profilin 300. ve 450. metrelerinde gözlenen
174
değişimler, alanda bulunması olası 2 farklı kırık sisteminin varlığını göstermektedir
[Şekil 6]. Benzer değişim aynı doğrultuda 2 nolu profilde de gözlenmiştir [Şekil 7].
Seferihisar jeotermal alanı, Cumalı’nın yanısıra Tuzla, Karakoç ve Doğanbey gibi
ılıcaları da kapsamaktadır. Yapılan çalışmalar, alanın tamamını kapsayan ve
rezervuarların belirlenmesine yönelik, çeşitli jeofizik yöntemleri içeren, daha geniş
çaplı çalışmaların yapılmasının gerekliliğini ortaya koymuştur.
6.
KAYNAKLAR
Blakely, R. J., V. E. Langenheim, D. A. Ponce, and G. L. Dixon, [2000a].
Aeromagnetic survey of the Amargosa Desert, Nevada and California; a tool for
understanding near-surface geology and hydrology: U. S. Geological Survey
Open File Report 00-0188, http://pubs.usgs.gov/open-file/of00-188/.
Corwin, R.F.,& Hoover, D.B.[1979]. The self-potential method in geothermal
exploration. Geophysics, 44, 226-245.
Çakır, E. [1984]. İzmir Seferihisar alanında gravite ve özdirenç çalışmaları, D.E.Ü.
Mühendislik Fakültesi, Bitirme Tezi.
Drahor, M.G., Sarı, C.,& Şalk, M.[1999]. Seferihisar jeotermal alanında doğal
gerilim ve gravite çalışmaları, D.E.Ü. Mühendislik Fakültesi, Fen ve Mühendislik
Dergisi,1, 3, 97-112.
Eşder ,T.,& Şimşek, Ş. [1975]. Geology of İzmir-Seferihisar geothermal area,
Western Anatolia of Turkey; Determination of reservoir by means of gradient
drilling. 2. U.N. symposium on the development and use of geothermal recources,
San Francisco, 349-361.
Eşder,T.,& Şimşek, Ş. [1977]. The relationship between the temperature gradient
distribution and geological structure in the İzmir – Seferihisar geothermal area,
Turkey. CENTO Scientific programme symposium on geothermal energy, 93-112.
Eşder, T. [1990]. The crust structure convection mechanism of geothermal fluids
in Seferihisar Geothermal area. Int: Earth Sci. Con. On Aegean regions, İzmir,
Turkey, 1,135-147.
Eşder, T. [2003].Cumalı-Tuzla [Seferihisar-İzmir] sektöründe jeotermal enerji
potansiyeli ve elektrik dışı uygulamalar üzerine çalışmalar.DEÜ Jenarum Yaz
Okulu,s.34-47.
Ekingen, A., [1970]. Gravity survey of the İzmir-Urla district, Maden Tetkik ve
Arama Genel Müdürlüğü, Ankara.
Fraser, D. C. [1969] Countouring of VLF-EM Data. Geophysics, 34, 958-967
175
McNeill, J.D.,& Labson, V. [1991]. Geolocical mapping using VLF Radio Fields. In
Ward S.H., Electromagnetic methods in applied geophysics- Investigations in
Geophysics, Vol. 3. Soc. of Expl. Geophysics., pp. 522-559.
Nourbehecht, B. [1963]. Irreversible thermodynamics effects in inhomogenous
media and their application in certain geoelectric problems. Ph. D. thesis, M.I.T.
Nabighian M. N., Grauch V. J. S., Hansen R. O., LaFehr T. R., Li Y., Peirce J. W.,
Phillips J. D., and Ruder M. E., [2005]. The historical development of the
magnetic method in exploration. Geophysics, Vol:70, No:6, pp.33-61.
Onsager, L. [1931]. Reciprocal relations in irreversible processes.1. Physical
review, 37, 405-426.
Özgüler, M.E.,&Ünay, T. [1977]. Resistivity field work for exploration of
geothermal energy in Seferihisar, İzmir, Turkey, CENTO Scientific programme
symposium on geothermal energy, 115-129.
Raju, V. C. [2003]. LIMAT: a computer program for least-squares inversion of
magnetic anomalies over long tabular bodies. Computer&Geoscience, 29, pp.9198
Sill, W.R. [1982]. Self Potential Effects Due to Hydrothermal Convection Velocity
Crosscoupling, DOE/ID/12079-68.
Serpa, L. F., Kenneth, L. C., [1984]. Simultaneous inversion modelling of gravity
and aeromagnetic data applied to a geothermal study in Utah, Geophysics Vol:49
No:8 p.1327-1337.
Sındırgı, P.,[2005]. Sıcak Alanlada Jeofizik Modellemeler ve Uygulamaları,
Doktora Tezi, DEÜ –Fen Bil. Enst.,İZMİR.
Smith, R. P., V. J. S. Grauch, and D. D. Blackwell, [2002]. Preliminary results of a
high-resolution aeromagnetic survey to identify buried faults at Dixie Valley,
Nevada: Geothermal Resources Council Transactions, 26, 543–546.
Smith, D. V., and D. Pratt, [2003]. Advanced processing and interpretation of the
high resolution aeromagnetic survey data over the Central Edwards Aquifer,
Texas: Proceedings from the Symposium on the Application of Geophysics to
Engineering and Environmental Problems, Environmental and Engineering
Society.
Timur, E. [2003]. VLF Yönteminin Arkeolojik Alanlarda Uygulanması. DEÜ Fen
Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi. İzmir.
176

Benzer belgeler