Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Polt: Kosova
baðýmsýz olacak
Kosova Mayýs sonunda
baðýmsýzlýðý ilan edecek
Kosova Baþbakaný Agim Çeku, Mayýs sonunda baðýmsýzlýk ilan edeceklerini ifade etti.
Ç
Polt, Konseyin bölgeyi ziyaret etmesini taraflar
arasýnda görüþmelerin yeniden baþlatýlmasýnýn
bir adýmý olarak algýlanmasýna þiddetle karþý
çýkarken, Kosova’nýn yaza kadar uluslar arasý
denetim altýndaki baðýmsýzlýðýna
kavuþacaðý müjdesini verdi.
eku, New York
Times gazetesindeki mülakatýnda,
baðýmsýzlýklarýna dair
güçlü bir uluslar arasý
destek olduðunu söyledi.
Baþbakan Çeku,
“Kosova’nýn mayýs sonunda baðýmsýzlýk ilan edeceðini sanýyorum. ABD’de
bu konuda çok kesin kararlýlýk var. ABD artýk iþi bitirmek
istiyor. Ýngiltere Baþbakaný Tony Blair de bu kanaattedir” dedi.
Kosova’nýn gelecek statüsünün önümüzdeki haftalarda
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi tarafýndan belirlenmesi
bekleniyor.
A
BD Belgrat Büyükelçisi Michael Polt, Belgrat
medyasýna yaptýðý konuþmasýnda diðerleri
arasýnda Kosova sorununun çözümüne de
deðindi. Kosova statü sürecinin önemine deðinen Polt,
“Kosova yaza dek uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýný kazanacaðýný” ileri sürdü.
d e v a m ý s a y f a 9 ’d a
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 375
YIL: 9
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Fiyatý: 0.50
Sanatla uyanýyoruz
5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni görkemli bir açýlýþla baþladý
30 Nisan — 6 Mayýs 2007 tarihleri arasýnda gerçekleþecek þölende bir dizi kültürel etkinlik düzenlenecek. Þölene Ayþe Kulin ve Gani Müjde katýlýyor.
P
Taner Güçlütürk
rizren Belediyesinin ev sahipliðinde
düzenlenen geleneksel
Uluslararasý Sanatla Uyanmak
Þöleninin beþincisi 30 Nisan Pazartesi
akþamý, “Gazi Mehmet Paþa”
Hamamýnda düzenlenen görkemli bir
törenle baþladý.
5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak
Þöleni Tertipleme Kurulu Baþkaný Ercan
Þpat, töreninin açýlýþýnda yaptýðý konuþmada, katýlýmcýlarý tek tek selamladý ve
uluslararasý çapa ulaþan þölenin beþinci
yýldönümüne varmasýnýn mutluluðunu
yaþadýðýný vurguladý. Þpat, þölenin
mekan olarak “Gazi Mehmet Paþa”
Hamamýnda düzenlenmesinin baþlýca amacýnýn
bu tarihi eserimizin içerisinde bulunduðu duruma dikkat çekmek olduðunu vurguladý.
d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e
Priþtine testten baþarýyla geçti
Haftalardýr merakla beklenen Güvenlik Konseyi heyeti Sýrbistan’dan
sonra Kosova’yý ziyaret ederek Kosova’da yerli ve uluslararasý sivil ve
askeri yetkilerle bir araya gelerek Kosova’daki süreçle ilgili bilgi aldýlar.
Kosovalý liderler bu ziyareti bir test olarak görürken, üyeler
Kosova’nýn testi geçtiklerini söylediler.
BM
Güvenlik Konseyi
heyetti Belgrat
ziyaretini tamamlar
tamamlamaz Priþtine’ye hareket ettiler.
Öðleden sonra Priþtine hava limanýna
iniþ yapan konsey üyeleri, Priþtine
ziyaretleri çerçevesinde ilk olarak BM
Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim
Rüker ve KFOR Komutaný General
Kater ile bir araya geldiler.
Belçika BM Büyükelçisi Yohan
Verbeke baþkanlýðýndaki BM Güvenlik
Konseyi heyeti Kosova ziyaretlerinin
ikinci gününde Kosova müzakere
heyetti, bakanlýklar ile Meclis Baþkaný
Kol Beriþa baþkanlýðýndaki Meclis
Gurup Baþkan vekilleri ile ayrý ayrý
görüþmelerde bulundular.
BM Güvenlik Konseyi heyetti bu
görüþmelerin ardýndan iki bölüme
ayrýlarak, iki gurup halinde temaslarýný
sürdürdüler. Bir grup Kosova Sýrp liderleri ile bir araya gelirken diðer grup
ise Kosova Ýslam ve Katolik cemaati
yetkilileri ile bir fikir alýþ veriþinde
bulundular.
Kosova üst düzey yetkilileri BM
Güvenlik Konseyi üyeleri ile gerçekleþtirdikleri görüþmeyi baþarýlý olarak
deðerlendirirken, Kosova standartlarýný
hayata geçirilmesi testini baþarýyla
geçtiklerini belirttiler. Diðer taraftan
konsey üyeleri de yaptýklarý açýklamalarda Kosova’dan memnun edici bir
izlenim aldýklarýný ve buradan umutlu
bir þekilde ayrýlacaklarýný ifade ettiler.
Gani Müjde hemþehrileriyle
bir araya geldi
T
ürkiye’nin ad yapmýþ senaryo yazarý ve karikatür ustasý
Gani Müjde, 5. Uluslar arasý Sanatla Uyanmak Þöleni
Çerçevesinde 2 Mayýs Salý akþamý “Gazi Mehmed Paþa”
Hamamýnda konferans verdi. Prizren kökenli Müjde, konferansýnda dünden bugüne sanat yaþamý, karikatür, çok sayýda dizi ve
filim senaryo yazarlýðý çalýþmalarýyla ilgili konuþma yaptý.
Ýleriye yönelik projelerinden bahseden
Müjde, konferans sonrasýnda katýlýmcýlarýn
sorularýný yanýtladý.
Yöneltilen sorular üzerine en çok etkilendiði
edebiyatçýlar üzerine
duran Müjde, en çok
Aziz Nesin ve Ephraim
Kiþon’un eserlerinden
etkilendiðini vurguladý.
Kitaplarýný “Nesin Vakfý” yararýna Prizrenli okuyucularýna imzalayan Müjde, Prizren’i ilk olarak 1972 yýlýnda ziyaret ettiðini ve
çok etkilendiðini anlattý. “Ýlk o zamanlarda Kosova-Prizren’de
renkli televizyon gibi en son geliþmiþ teknolojiyi burada görmüþtüm” diyen Müjde, geçmiþe kýyasla memleketi Prizren’de
kendine güvenen ve iyi yetiþmiþ bir genç nesli bulduðunu söyledi. Türk Toplumunu da daha rahat ve ilerlemiþ bir toplum olarak
gördüðünün altýný çizen Müjde, ilerideki çalýþmalarýnda ister
hemþehri tiyatrocularý, ister de Prizren ve Kosova konusunu projelerine dahil edip, bu deðerlere sahip çýkacaðýna söz verdi.
Kosova müzakere ekibi üyeleri
görüþme ardýndan gazetecilere yaptýklarý açýklamada “BM Güvenlik
Konseyi üyelerine Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn bölgede istikrarýn saðlanmasýný garanti altýna alacaðýný ve
Kosovalýlarýn bütün topluluklarýn haklarýný garanti altýna alacak olan
demokratik bir devletin kurulmasý
yönünde çaba sarf edeceklerinin
sözünü verdiklerini” bildirdiler.
Baþkan Fatmir Seydiu, “BM
Güvenlik Konseyi heyeti bizler tarafýndan topluluklarýn haklarýnýn garanti
altýna alýnmasý ile ilgili göstermiþ
olduðumuz kararlýlýðý taktir ettiler”
dedi. Toplantýda Kosova tarafý olarak
görüþmelerin devam etmesi taraftarý
olmadýklarýný dile getirdiklerini
belirten Seydiu, BM Güvenlik
Konseyi’nin mayýs ayý içinde Kosova
ile ilgili yeni bir karar alacaðýna
inandýðýný sözlerine ekledi.
Baþbakan Agim Çeku da Güvenlik
Konseyi heyeti ile görüþmeleri baþarýlý
olarak deðerlendirirken, heyete
www.yenidonem.org
Taner GÜÇLÜTÜRK
Kosova’nýn baðýmsýz bir devlet olarak
hareket etmeye hazýr olduðunu ispatladýklarýný ifade etti.
Meclis Baþkaný Kol Beriþa, kendilerinin Marthi Ahtisari tarafýndan
hazýrlanan çözüm öneri paketi dýþýnda
hiçbir þey kabul etmeyeceklerini dile
getirdiðini söyledi.
PDK Baþkaný ve Kosova müzakere
heyeti üyesi Haþim Thaçi, baðýmsýzlýðýn Kosova için tek çözüm olduðunu
belirtirken, baðýmsýz Kosova’nýn bölge
istikrarýna olumlu etki edeceðini
söyledi.
ORA Baþkaný Veton Suroi, Kosova
için tek seçeneðin BM Güvenlik
Konseyi masasýnda bulunan öneri
olduðunu ifade etti.
Güvenlik Konseyi üyeleri de
Kosova’da yaptýklarý ziyaretten memnun olduklarý dile getirirken,
Kosova’dan iyimser bir þekilde
ayrýldýklarýný dile getirdiler.
d e v a m ý s a y fa 2 ’ d e
Kosova
Priþtine testten baþarýyla geçti
Haftalardýr merakla beklenen Güvenlik Konseyi heyeti Sýrbistan’dan sonra Kosova’yý
ziyaret ederek Kosova’da yerli ve uluslararasý sivil ve askeri yetkilerle bir araya gelerek
Kosova’daki süreçle ilgili bilgi aldýlar. Kosovalý liderler bu ziyareti bir test olarak
görürken, üyeler Kosova’nýn testi geçtiklerini söylediler.
A
BD BM Büyükelçisi Zalmay Khalilzad,
Kosova’da gerçekleþtirdiði görüþmelerden
memnuniyet duyduðunu belirtirken, BM
Güvenlik Konseyi birkaç hafta içinde Kosova
hakkýnda yeni bir karar alacaðýný söyledi.
Khalilzad, “Kosova’da büyük ilerlemeler
kaydedildiðine tanýk olduk. Kosovalý liderleri uluslararasý toplum yetkilileri ile gerçekleþtirdikleri
uyumlu ve yapýcý çalýþmalarýndan dolayý kutladýk.
Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketi
çerçevesinde yeni kararý almalýyýz. Önümüzdeki
haftalarda Ahtisari’nin paket önerisine göre yeni bir
karar alýnacaktýr” dedi. Fransa BM Büyükelçisi Jan
Mark de Sabliyer, Kosovalýlarýn BM Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin çözüm öneri paketinin
hayata geçirilmesi için gösterdikleri özenden dolayý
duygulandýðýný itiraf etti.
Belçika BM Büyükelçisi Yohan Verbeke, BM
Güvenlik Konseyi, Kosova statüsü ile ilgili karar
almadan önce, heyetin Kosova’da mevcut durum
hakkýnda bilgi edinmek için gönderildiðini söyledi.
Verbeke, “New York’a dönüyoruz. Konseyde bu
sorunun çözümün nasýl olacaðý ile ilgili danýþmalarýmýzý sürdüreceðiz” dedi.
BM Güvenlik Konseyi heyetti Kosova ziyaret-
leri çerçevesinde Mitroviça’yý ikiye bölen köprüyü
yaya geçerek kuzeyde bulunan Kosova Sýrp temsilcileri ile bir araya geldiler. Basýna kapalý yapýlan
toplantýda Güvenlik Konseyi heyetine Kosovalý
Sýrp yetkililerin Kosova’daki mevcut durumla ilgili
bilgi verdikleri tahmin ediliyor.
Görüþme ardýndan Sýrp yetkilileri gazetecilere yaptýklarý açýklamalarda Konsey üyelerine Ahtisari’nin
çözüm öneri paketinin Sýrplar için kabul edilemez
olduðunu ilettik. Kosova Dönüþ ve mülteciler
Bakaný Branislav Grbiç, Kosova statüsü ne olursa
olsun, Kosovalý Sýrplarýn evlerine dönmeleri için
yapýlan ve yapýlmasý gereken çalýþmalarýný
sürdürülmesinin gereðine iþaret etti.
Güvenlik Konseyi heyeti ziyaretleri
çerçevesinde Kosova Elektro Ýktisadisini (KEK)
ziyaret ederek kurumun çalýþmalarý ile ilgili bilgi
aldýlar.
15 üyeden oluþan Güvenlik Konseyi heyetti
cumartesi günü Küçük Kruþa’yý ziyaret ederek akýbeti bilinmeyen kiþilerin aileleri ile bir araya geldiler.
Güvenlik Konseyi üyeleri ardýndan iki yýl önce
evlerine dönen Brestovik köyündeki Sýrp ailelerini
ziyaret ettiler.
Güvenlik Konseyi heyetinin ilk duraðý
Brüksel oldu. Heyetle görüþen Schefer,
Kosova için acil bir çözüm talep derken,
Rehn, Kosova sorununun Avrupa
Birliði’nin esas sorunu olduðunu söyledi.
edilmesi talebinde bulundu. Rehn, “Kosova için
kabul edilecek yeni karar, uluslararasý topluma ve
Avrupa Birliði’ne Kosova’da çalýþmalarýný yürütmeleri için yasal yetki verecektir” dedi. Kosova
sorununun Avrupa Birliði’nin esas sorunu olduðunu
belirten Rehn, AB’nin Kosova’da güvenlik, istikrar,
barýþ ve özgürlüðün korunmasý için çalýþmaya hazýr
olduðunu söyledi. Rehn, AB’nin Marthi
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini desteklediðini yinelerken, konsey üyelerinden yeni bir
karar alýnmasýnýn tam zamaný olduðunu söyledi.
Brüksel’de BM Güvenlik konseyi heyeti ile gerçekleþen görüþmede AB Ortak Dýþ siyaset ve güvenlik
sorumlusu ve ayný zamanda AB’nin Kosova sivil
yöneticisi Piter Feyt de hazýr bulundu.
NATO Basýn sözcüsü Ceyms Apaturai görüþme ile
ilgili yaptýðý açýklamada “NATO Genel Sekreterinin
Kosova sorununun çözülmesinde kendilerinin
sürece nasýl katkýda bulunabilecekleri hakkýnda
bilgi verdiðini söyledi. Apaturai, “Schefer, çok kýsa
bir zaman içinde BM Güvenlik Konseyi
üyelerinden Kosova ile ilgili yeni bir kararýn kabul
edilmesi çaðrýsýnda bulundu. NATO, Marthi
Ahtisari’nin Kosova paket önerisini desteklemektedir. Biz, Güvenlik Konseyi’nin Kosova sorununu
daha ciddi bir biçimde ele almasý taraftarýyýz.
Güvenlik Konseyi’nde Ahtisari’nin hazýrladýðý
çözüm öneri paketi dikkate alýnarak bir kararýn
alýnmasýný istediðimizi heyet üyelerine bildirdik”
dedi. BM Güvenlik konseyi heyetti Belçika
Dýþiþleri Bakaný Karel de Guht ile de bir araya
geldi.
Heyetten acil çözüm istemi
K
osova statü sürecinin son dönemecine girilen bu günlerde bölgede incelemelerde
bulunacak olan BM Güvenlik Konseyi
heyettin ilk duraðý Brüksel oldu. Güvenlik Konseyi
heyetti Brüksel ziyaretleri esnasýnda NATO Genel
sekreteri Jap Hoop de Schefer ve AB Geniþlemeden
sorumlu komiseri Oli Rehn ile bir araya geldi.
Güvenlik Konseyi heyetine Kosova’da mevcut
durum hakkýnda bilgi veren NATO Genel Sekreteri
Schefer, “Kosova sorunu, Avrupa’da istikrarýn
saðlanmasýnda önemli bir sorunu oluþturmaktadýr.
Biz NATO olarak Kosova statüsünün bir an önce
çözülmesinden yana olduðumuzu sürekli dile
getiriyoruz. Kosova’da bugün mevcut olan sakin
ortam kalýcý ve uzun süreli deðildir. Bu yüzden
hemen çözüm taraftarýyýz” dedi. NATO’nun
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini desteklediðini heyete hatýrlatan Schefer, bu önerinin
ileride atýlacak olan adýmlar için olumlu bir temel
oluþturacaðýný ifade etti. NATO üyelerinin Kosova
statüsünün herhangi bir gecikmeye yada ertelenme
durumundan üzüntü duyacaðýný belirten Schafer,
Kosova’da KFOR birliklerinin barýþ ve istikrarý
korumak için her zaman hazýrda olduðunu söyledi.
AB Geniþlemeden sorumlusu Oli Rehn, konsey
üyelerinden Kosova için yeni bir karar kabul
Ýsteiðiniz þekilde
standartlar bahçesini
yetiþtirdik.
www.yenidonem.org
2
Sýrbistan’a baðýmsýzlýk
denetim testi
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Rusya’nýn istemi üzerine oluþturulan heyet Brüksel’den
sonra Belgrat’tý ziyaret etti. Üst düzey Sýrp yetkilileri ile
bir araya gelen üyeler, Sýrp yetkililerinden süreçle ilgili
bilgi alýþ — veriþinde bulundular.
BM
Güvenlik Konseyi heyetti Kosova statü süreci
ile ilgili deliler toplamak için bölge ziyaret
çerçevesinde ilk olarak Belgrat’ý ziyaret etti.
Brüksel’den Belgrat’a gelen 15 kiþiden oluþan heyet ziyaretleri
çerçevesinde Sýrbistan üst düzey yetkilileri ile bir araya geldi.
Belçika BM Büyükelçisi Yohan Verbreke baþkanlýðýndaki
heyet, Sýrbistan üst düzey yetkililerinden Sýrplarýn Kosova ile
düþünceleri hakkýnda bilgi edindiler.
BM Güvenlik Konseyi heyeti baþkaný Yohan Verbreke
görüþmelerden sonra yaptýðý açýklamasýnda Kosova sorununa
çözüm bulmak için iyi niyetleri gözlemlediðini söyledi.
Verbreke, “Sýrp yetkilileri Kosova statüsünün belirlenmesi
ardýndan herhangi bir güç kullanmayacaklarýný söylediler”
dedi. Verbeke, BM Güvenlik Konseyi heyetti zaman darlýðýndan dolayý Sýrbistan - Kosova sýnýrýnda bulunan yerleri ziyaret
edemeyeceklerini ifade etti. Belgrat’a gerçekleþtirdikleri
ziyareti olumlu olarak deðinen Verbreke, “Ziyaretimiz kýsa ve
dengeli bir ortamda gerçekleþmiþtir. Bizim yaptýðýmýz bu
ziyaretlerin amacý herhangi bir karar almak deðil, sadece bilgi
toplamak amaçlýdýr” dedi.
BM Güvenlik Konseyi heyetti Belgrat ziyaretleri esnasýnda
ilk olarak geçenlerde görev süresini dolduran Sýrbistan
Baþbakaný Voyislav Koþtuniça ile bir araya geldi.
Koþtuniça’nýn danýþmaný Slobodan Samarciç görüþme sonrasý
yaptýðý açýklamada, heyet üyelerine Kosova’da “gerçek
durum” ile Viyana görüþmeleri hakkýnda Sýrbistan’ýn takýndýðý
tutum hakkýnda bilgi verildiðini söyledi. Samarciç, Baþbakan
Koþtuniça’nýn görüþmede Sýrbistan’ýn görüþmeler sürecinde
yapýcý bir tavýr sergilediðinin altýný çizdiðini ve Sýrbistan’ýn
uluslararasý toplum tarafýndan önerilen uluslar arasý bir denetim altýnda Kosova’ya baðýmsýzlýk verilmesini kabul etmeyeceklerini dile getirdiðini ifade etti. Samarciç, “Heyete BM
1244 sayýlý kararýna saygý duyulmadýðý ile ilgili uyarýlarda
bulunduk” dedi. Samarciç, Baþbakan Koþtuniça’nýn heyete
Kosova’da Sýrplarýn durumu, insan haklarý ihlalleri, sýnýrýn
ihlali, evlerin ve kiliselerin yýkýlmasý gibi konularda bilgi sunduðunu söyledi. Samarciç, Baþbakan Koþtuniça’nýn ricasýna
raðmen heyetin, evlerini terk eden binlerce Kosovalý Sýrplýnýn
yaþadýðý Kosova sýnýrýnýn yakýnýnda bulunan Yarine’yi ziyaret
etmeyeceklerini ileri sürdü.
Baþbakan Koþtuniça’nýn diðer danýþmaný Aleksandar
Simiç, Büyük Britanya Büyükelçisi Karen Pirs, BM 1244
sayýlý kararýn Kosova statüsünü belirlemediðini sadece bu
karar ile örgüt Kosova’da geçici kurumlarýn kurulmasý ve
nihai statü görüþmelerin yapýlmasý için olanaklar yaratmasý
için kabul edildiðini ifade ettiðini söyledi. Simiç,
Koþtuniça’nýn Büyük Britanya Büyükelçisinin açýklamasýndan
memnun olmadýðýný ve heyeti BM Beyannamesine saygýlý
davranmaya davet ettiðini belirtti. Simiç, Büyük Britanya
Büyükelçisi Pirs’in Arnavutlarýn, Sýrbistan’ýn önerdiði özerkliði kabul etmesi takdirde NATO Genel Sekreteri Schefer’in
bölgedeki askeri sayýsýný artýrmasý gerektiði dile getirdiðini
söyledi. Schefer, Koþtuniça’ya NATO askerlerinin sayýsý
Kosova statüsünün belirlenmesine etki edemeyeceðini söyledi.
ABD BM Büyükelçisi Zalmey Kalilzad, görüþmede
Koþtuniça’ya BM Güvenlik Konseyi’nin Ahtisari’nin çözüm
öneri paketini kabul etmesi halinde Sýrbistan’ýn ne yapacaðý
sorusunu Koþtuniça bir varsayým ve inanýlmaz bir þey olarak
niteledi.
Koþtuniça, Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm
öneri paketinin görüþmeler sonucu oluþturmadýðýný ifade
ederken, bu önerinin Arnavutlarý tutuðunu söyledi. Ahtisari’nin
önerisinin gerçekleri yansýtmadýðýný belirten Koþtuniça, önerinin BM Beyannamesini ihlal ettiðini söyledi. Arnavut milliyetçilerinin Kosova baðýmsýz olmadýðý taktirde çýkabilecek
olan olasý kargaþa ile tehdit ettiðini ileri süren Koþtuniça, uluslararasý toplumun bu tür tehditlere sert önlemler almasý
gerekliliðine iþaret etti.
BM Güvenlik Konseyi heyeti Belgrat ziyaretlerini tamamladýktan sonra 26 Nisan’da öðleden sonra Priþtine’ye geçti.
3
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Kosova
Polt: Kosova baðýmsýz
olacak
K
osova’da incelemelerde bulunmak için bulunan Güvenlik
Konseyi heyetinin ziyaretine
deðinen Büyükelçi Polt, heyetin
Kosova’da mevcut durumu tespit
etmek ve bununla ilgili konseye rapor
hazýrlamak için bölgeyi ziyaret ettiklerini söyledi.
Heyetinin esas görevinin
Kosova’da insan haklarýnýn ne durumda olduðunu tespit etmek olduðunu
ifade eden Polt, heyetin hazýrlayacaðý
rapor Kosova için yeni kararýn alýnmasýnda önemli katkýsý bulunacaðýný
söyledi.
Güzel sözler
Kusurlarýnýzý size söyleyebilecek arkadaþlar bulun.
Ýki taraf arasýnda görüþmelerin
yeniden devem etmesine karþý olduklarýný yineleyen Büyükelçi Polt, artýk
Kosova ile ilgili yeni bir kararýn alýnmasýnýn tam zamaný olduðunu sözlerine ekledi. Polt, “Bu ziyaretler yeni
görüþmelerin baþlangýcý olarak algýlanmasýn. Biz yeni görüþmelerin baþlamasýna þiddetle karþýyýz. Temas Artý
gurubu ile yeni kararýn hazýrlanmasý
için iþbirliði içindeyiz. Kosova ile ilgili
yeni bir kararýn kabul edilmesini bekliyoruz. Kosova’nýn yaza kadar uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýný
kazanacaðýna inanýyorum” dedi.
(NÝCOLAS BOÝLEAU)
Kosova’ya insan
haklarýndan geçerli not
Kosova’da insan haklarýnda hatýrý sayýlýr ilerlemelerin gözlemlediðinin
altýný çizen Vnendt, bunun yanýnda yasalarýn üstünlüðünde
de olumlu adýmlar atýldýðýný söyledi.
A
GÝT Misyonu þefi Verner
Vnendt ve Hýrvatistan
Sýrplarýn lideri ve ayný
zamanda danýþmaný olan Milorad
Pupovac ile beraber Almanya
ziyaretinde bulundular. Vnendt ile
Pupovac, Almanya ziyaretleri
çerçevesinde Almanya Bundestag
Ýnsan haklarý ve Ýnsancýl Yardým
Konseyi üyeleri ile bir araya geldiler.
Yaptýklarý konuþmalarda
Kosova’da insan haklarýnýn bugünkü
durumu ile bilgi verirken Vnend ve
Pupovac, Kosova’da 1999 yýlýndan
beri tüm topluluklar için insan haklarýnda hatýrý sayýlýr ilerlemeler saðlandýðýný dile getirdiler.
Ýnternet sayfasýnda yayýnlanan
bildiride, Kosova AGÝT Misyonu þefi
Kosova insan haklarýnýn korunmasýnda kurumsal çerçeve oturtulduðuna
dikkat çekti. Kosova’da çok sayýda
yasanýn kabul edildiðini de belirten
Vnendt, ama bu yasalarýn uygulanmasýnda halkýn pek istekli olmadýðýný
söyledi. Kosova statüsü görüþmeleri
esnasýnda Kosova’da yasalarýn üstünlüðünde bir artýþýn var olduðunu
belirten Vnendt, Arnavutlarýn uzlaþmalar için büyük ilgi göstermeye
baþladýklarýný ifade etti.
Hýrvatistan Sýrp lideri ve
Vnendt’in danýþmaný Milorad
Pupovac, Kosova’da insan haklarýnýn
korunmasýnda önemli mesafeler kat
edildiðini belirtirken, Sýrplarýn
Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarýna
katýlmamalarý insan haklarýnda ilerlemelerin kaydedilmesine olumsuz
etki ettiðini belirtti. Pupovaca göre,
Kosova’da bazý gruplar arasýnda var
olan psikolojik farklar ve güvensizlik
duygusunun bu gibi olumsuzluklardan geldiðini ileri sürdü.
AB’nin Kosova’da rolü hakkýnda
açýklamalarda bulunan Vnendt,
Balkanlarýn parlak bir Avrupa geleceði olmasý gerektiðini belirtirken,
Balkanlar için Kosova statüsü deðil,
Avrupa geleceðinin olmasýnýn daha
çok önemli olduðunu söyledi.
Kosova’da insan haklarýnda ilerlemeler saðlandýðýný belirten
Pupovac, Kosova tüm vatandaþlarýn
olduðuna vurgu yapmanýn önemine
deðindi. Marthi Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm öneri paketinin
büyük bir bölümünün her iki taraf
açýsýndan da
kabul
edilebilir
olduðunu
ifade eden
Pupovac,
vatandaþlarýn
bu öneri ile
ilgili daha
fazla bilgilendirilmesi gerektiðine
iþaret etti.
Kosova’da
Romlarýn
durumuna
deðinen Vnendt ve Pupovac,
Romalarýn Kosova’da olduðu gibi
tüm Balkanlarda durumunun “çok
kötü” olduðunu ifade ettiler.
NATO, süreçte aceleci
NATO Dýþiþleri Bankalarýný bir araya getiren Oslo’daki toplantýda
Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile acil bir yeni karar alýnmasý istenirken,
NATO Genel Sekreteri Schefer, Kosova sürecinin kesintiye uðramasýnýn
istikrarsýzlýðý doðuracaðýný söyledi.
K
osova statü süreci
dünyanýn gündeminden bir türlü
düþmüyor. Oslo’da bir araya
gelen NATO Dýþiþleri
Bakanlarý Kosova sorununu
masaya yatýrdýlar. Açýlýþ
konuþmasýný yapan NATO
Genel Sekreteri Jap Hoop de
Schefer, “BM Güvenlik
Konseyi’nde Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri
paketi kabul edilirse o zaman
Kosova statüsünün belirlenmesinde desteðimizi
sürdürmeye devam edeceðiz” dedi. BM
Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari tarafýndan hazýrlanan önerinin
gerçek bir çözüm önerisi olduðunu
belirten Schefer, Kosova statüsünde bir
ertelemenin, istikrarsýzlýk getireceðine
dikkat çekti. BM Güvenlik Konseyi
tarafýndan alýnacak yeni kararla çözüme
olumlu bir adým atýlacaðýný belirten
Schefer, aksi takdirde kontrol altýna alýnamayan ve sonu gelmeyen bir süreçle
karþý karþýya kalýnabileceðini söyledi.
Kosova’da þiddet olaylarýna deðinen
Schefer, Kosova’da her tür þiddet olaylarýna karþý olduklarýný ve NATO güçleri olarak her tür þiddet olayýný önlemek için hazýrlýklý olduklarýný söyledi.
NATO Dýþiþleri bakanlarý toplantýdan
sonra yayýnladýklarý bildiride “NATO,
BM Güvenlik Konseyi’nden Marthi
Ahtisari tarafýndan konseye sunulan
çözüm öneri paketi çerçevesinde
Kosova statüsünün belirlenmesi için bir
karar alýnmasý” isteniyor.
NATO Basýn sözcüsü Ceyms
www.yenidonem.org
Apaturai toplantý ile ilgili yaptýðý açýklamada “NATO Dýþiþleri Bakanlarý
Avrupa’da güvenliðin saðlanmasýnýn
Kosova sorununun çözülmesinde öncü
rol oynadýðý fikrinde birleþtiklerini
söyledi. NATO, Sýrbistan ile iyi iliþkilerin yürütülmesinden yana olduðunu
belirten Sözcü Apaturai, Belgrat’tan
savaþ suçlularýný Lahey Mahkemesine
teslim etmesini ve NATO ile iþbirliðine
girmesinin dile getirildiðini belirtti.
NATO Dýþiþleri Bakanlarý ayrýca
NATO - Rusya konseyi çerçevesinde
Rusya Dýþiþleri bakaný Sergey Lavrov
ile bir araya geldi. Resmi olmayan açýklamalara göre NATO Dýþiþleri Bakanlarý
Lavrov’u Ahtisari tarafýndan hazýrlanan
Kosova çözüm öneri paketinin kabul
etmesin için ikna giriþimlerinde bulunduklarý ileri sürüldü.
ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza
Rice, Rusya Dýþiþleri Bakaný ile gerçekleþtirdiði görüþmede Moskova’nýn
Ahtisari’nin çözüm öneri paketinin
kabul edilmesi ile ilgili giriþiminde
bulunduðu iddia edildi.
K
Rusya, Sýrbistan ve
Balkanlar
Fevzi Karamuço
osova nihai statüsünde sona doðru
adým adým ilerliyoruz. Bugün
bulunduðumuz konuma gelmek için
epeyce zaman harcandý. Çözüm için artýk
yýllar deðil, en çok birkaç ay yani haziran
ayý son adým olarak görülüyor. Süreç beklendiði gibi baðýmsýzlýkla sonuçlanýrsa
dünya en yeni üyesine kavuþacaktýr.
Dünyaya gelecek olan bu yeni devlet, uluslararasý birliði ve Kosova halkýnýn verdiði
zor mücadelenin bir ürünü olarak uluslararasý arenaya sýyrýlacaktýr. Bu uðurda
verilen mücadele hiçbir zaman hafýzalardan
silinmeyecek gibi görülüyor. Uluslararasý
birliði tarafýndan sürekli dile getirilen
“Kosova özel bir olaydýr”, deyimini bir þekilde doðrular nitelikte.
Uzun doðum sancýlarý ardýndan
Kosova, nihayet dünyaya gelmek için
zamanýný bekler vaziyete geçmiþ durumda
bulunuyor. Doðumun en geç haziran ayýna
kadar gerçekleþmesi bekleniyor.
Uluslararasý birliðinde söz sahibi devletlerin
baþýný çeken ABD ve Büyük Britanya,
Rusya’nýn karþý çýkmasýna raðmen doðumun sezaryenle yani acilen gerçekleþtirme
taraftarý durumunda bulunuyorlar. Kosova
sorununun bugünlere gelinmesinin en
önemli baþ rol oyuncularýnýn baþýnda bulunan ABD, sorunun artýk sorun olmaktan
çýkarýlýp çözüme kavuþturulmasýnýn
zamanýnýn geldiðini sürekli dile getiriyor.
Kosova statüsünün sorunsuz bir þekilde
sonuçlanacaðýna hiç kimse inanmýyor.
Uluslararasý birliðinin her ne olursa olsun
baþlattýðý oyunu sona erdirmekte kararlý
davranýþlar sergiliyor. Artýk iþin sonuna
doðru gelinmiþken süreci ertelenmenin
sorun yaratmaktan baþka bir þeye yol
açmayacaðý göz önünde bulundurularak
Kosova
sorunun artýk en kýsa zamanda sorun olmaktan çýkarýlmasý için düðmeye basýlmýþ
bulunuyor. Kosova’da sekiz yýl süren belirsizliðin sonucu herkes tarafýndan merak
edilen konular baþýnda bulunuyor. Her yeni
doðum gibi bu doðumun da sancýsýz bir
þekilde gerçekleþmesini beklemek hayalden
baþka bir þey olmaz. Ama uluslararasý birliði ne olursa olsun artýk doðumu gerçekleþtirmede kararlý görünüyor. Yýllardýr
Avrupa’nýn kanayan yarasý olarak yorumlanan Kosova sorunu, þu sýralar gerçekten
de Avrupa’yý etkisi altýna almýþ durumda.
Bir ortak anayasa etrafýnda tek bir devlet
olma yolunda ilerleyen Avrupa Birliði,
bahçesinde bulunan bu çatlaðý tamir ederek
örgüt içindeki hukuki sürece kendini vermek istemektedir. Bu yüzden de Avrupa
Birliði artýk Kosova sorununu çözerek
Avrupa’da barýþ ve istikrarý saðlama alma
peþinde koþmaktadýr.
Kosova sorununun çözümünde sona
yaklaþtýðýmýz bu günlerde süreci sekteye
vurabilecek bir Rusya ile karþý karþýya kalabiliriz. Rusya, son günlerde yaptýðý açýklamalarda Sýrbistan’ý desteklerken,
görüþmelerin devam etmesini talep ediyorlar. Viyana’da taraflar arasýnda bir buçuk yýl
kadar süren görüþmelerde hiçbir anlaþma
saðlanmadýðý herkes tarafýndan bilinen bir
gerçek. Taraflar sadece görüþme masraflarýný ortak karþýlamayý kabul ettiler.
Rusya’nýn görüþmelerin devam etmesini
istemesi çözümü ertelemekten baþka bir
anlama gelmemektedir. Çünkü taraflar on
yýl daha bir araya gelse aralarýnda bir anlaþmaya varamayacaklarý taraflar tarafýndan da
çok iyi biliniyor.
Rusya tarih kitaplarýnda Balkanlarla
yakýndan ilgilenen ve bölgeyi etkileyen
devletler arasýnda yerini almýþ bulunuyor.
Ruslarýn, Osmanlý’ya karþý yürüttüðü
savaþlar bir bakýma Balkanlar’a inme poli-
Bunlar
iþçi deðil,
iþsizlerdir
: 3 75
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Muhabirler:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Enis TABAK
Yüksel POMAK
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Luan MORÝNA
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Perþembe, 3 Mayýs 2007
tikasý olarak görülebilir. Balkan topraklarýnda yaþayan Slavlarý hamiliðini üstlenerek
Balkan politikasýný yürütmeye çalýþmýþtýr.
Plevne savaþý ile epeyce Balkanlara yaklaþan Ruslar, Aya Stefanos anlaþmasý ile
kendini Balkan Yarýmadasý’nda bulmuþtur.
Batý devletleri, öncelikle Ýngiltere, Berlin
anlaþmasý ile Ruslarý Balkanlardan uzak tutmayý baþarmýþtýr.
Rusya’nýn bugünlerde Sýrbistan’a arka
çýkmasý beklenmektedir. Ama iki ülke
arasýnda tarihi iliþkilerine göz atmamýzda
yarar var diye düþünüyorum. Ýki ülke
arasýnda ilginç iliþkiler de baþ göstermiþtir.
Sýrplar’ýn Batý’ya yakýnlaþmasýna raðmen
Rusya ile yine iliþkiler kesilmemiþ ayný
seyirde sürdürülmüþtür. Sýrplara saldýran
Avusturya Macaristan’a karþý Rusya da
savaþa dahil oldu. Batý devletleri de bu noktada Sýrplarýn yanýnda yer aldý.
Arnavutluk’a çekilmek zorunda kalan Sýrp
askerlerini Fransýzlarýn yardýmý ile Korfu
Adasý’na taþýndýlar. Selanik cephesinde yer
alan Sýrplara, Batý devletleri askeri yardýmda bulunmaya devam etmiþtir. Versay barýþ
anlaþmasý ile Sýrp — Hýrvat - Sloven Krallýðý
kuruldu. Batý devletlerinin bu devletin
kurulmasýnda payý büyüktü. Ýleride uluslararasý birliðine baþ aðrýsý yaratacak olan
Kosova’da bu krallýk içinde yerini almýþ
oldu. Kosova nüfusunun çoðunluðunu oluþturan Arnavutlar istememelerine raðmen
krallýk içinde kendilerini buldular. O süre
zarfýnda Rusya deðiþimlere sahne olmuþtu.
Ýktidara Lenin’in yönetimindeki Bolþevikler
gelmiþti. Bolþevik Rusya ve Kominterna bu
krallýðý suni bir varlýk olarak deðerlendirirken krallýk içinde devrime karþý kiþilerin var olduðu gerekçesi ile krallýk ile
iliþkileri dondurma faslýna geçmiþtir.
Bolþevik Rusya, kendisinin eðittiði
komünistleri krallýðý yýkmakla görevlendirdi. Ýkinci dünya savaþýnýn sona ermesi ile
krallýkta yönetimi Tito’nun liderliðindeki
komünistler devraldý.
Tito ile Sovyetler Birliði arasýnda iki yýl
süren “dostluktan” sonra iliþkiler bozuldu.
Ýki komünist devlet proletarya enternasyonalizm anlayýþýnda anlaþamayarak iki yol
ayrýmýna gittiler. Bununla birlikte Ruslar,
Balkanlarda söz sahibi olma inisiyatifini
kaybetmiþ oldu. Rusya’nýn Balkanlar ile
yakýndan ilgilenmesi Batý devletleri tarafýndan tepki ve kuþku ile karþýlanmýþtýr. Batýlý
devletler ellerinden geldiðince Ruslarý
Balkanlardan uzak tutmak için çeþitli
önlemler almýþlardýr. Rusya, artýk
Balkanlara müdahale edemeyeceðinin
farkýnda. Çünkü son yirmi yýl içinde Rusya
büyük deðiþmelere sahne oldu. Bir tarafta
Kýzýl imparatorluk parçalandý. Kremlin’den
dünyaya hakim olmak isteyen “kýrmýzý çarlar” artýk sahneden çekilmiþ durumdalar.
Ama Rusya son yirmi yýl içinde büyük
deðiþikliklerle karþý karþýya kaldý.
Gorbaçov’un reformlarý sonucu sarsýlan
Rusya eski gücünü kaybetti. Baþkan Yelcin
ne kadar çabalasa da Rusya’yý düzlüðe
çýkarmakta baþarýlý olmadý. Bir bakýma
Rusya’nýn iki süper gücünden biri olma
imajýný kaybetmiþ oldu
Yelcin’den sonra Rusya’da baþkanlýk
görevini üstlenen Vladimir Putin, Yelcin’in
baþaramadýðý bazý þeyleri hayata geçirmek
için harekete geçti. Putin, Sovyetler Biriliði
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
Web: www.yenidonem.org
Web tasarýmý ve günceleme:
Erhan JABLE
e-mail:
[email protected]
[email protected]
www.yenidonem.org
4
zamanýnda olduðu gibi uluslararasý arenada
söz sahibi olmayý bir amaç olarak görmeye
baþladý. Çünkü, NATO, Rusya sýnýrlarýna
kadar dayanmýþ bulunuyordu. Rusya’ya bu
kuþatmadan rahatsýz olduðunu Putin vasýtasýyla dile getirmeye baþladý. Putin, batýnýn
gözünün ülke içindeki doðal kaynaklarda
olduðunu farkýnda ve o günden bu yana dek
doðal gazý batý ülkelere yönelik bir silah
olarak kullanýyor.
Bugün Rusya, Balkanlardan çok uzak
kalmýþ durumda bulunuyor. Soðuk savaþ
döneminde, Sovyetler Birliði’nin müttefiki
olan Bulgaristan, Romanya ve Macaristan
þu an AB yada NATO üyesi. Ama,
Sovyetler Birliði’nin parçalanmasý ile
durum tümüyle deðiþmiþ bulunuyor. Rusya
bu daðýlma ile Balkanlardan çok uzaklaþtý.
Artýk, Rusya’nýn Balkanlardan bir þeyler
beklediði söylenemez. Ama bölgede çýkarlar her zaman vardý bugünde vardýr. Rusya,
Kosova sorununu ön plana çýkararak ABD
ve NATO’yu kendi sorunlu olan bölgelerinden uzak tutmayý hedeflemektedir.
ABD, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne
radar ve füze sistemleri yerleþtirerek bir
bakýma Rusya’yý tehdit ediyor. Ayrýca
Rusya’nýn doðal zenginlikleri de batýnýn
iþtahýný kabartýyor.
Yelcinin baþkanlýk döneminde
Kosova’ya yönelik NATO hava müdahalesi
baþladý. On bir hafta süren müdahale ile
NATO güçleri, Kosova’da Miloþeviç rejimini kýrarak Sýrp askerlerini bölgeden
arýndýrýyor. Bu dönemde Rusya’dan büyük
destek bekleyen Miloþeviç, hayal kýrýklýðýna
uðruyor. Batýlý devletler Baþkan Yelcin’e
bazý vaatlerde bulunarak onu Kosova’ya
müdahalede oyunun dýþarý tutmayý
baþardýlar. Baþkan Yelcinin Sýrp halkýna
yapabileceði yani yaptýðý tek þey NATO
güçlerinden önce Bosna’da bulunan Rus
birliklerinin Kosova’nýn en önemli yeri olan
Priþtine hava limanýný iþgal etmesi oldu.
NATO, Ruslarýn Kosova’da barýþ gücü
çerçevesine görev almalarýna izin verdi. Rus
askerleri Kameniça belediyesinde görevde
bulundular. Ama Ruslarýn, Kosova’daki bu
serüvenleri kýsa sürdü.
Sýrplarýn din kardeþi olarak bilinen
Rusya, tarihte Sýrplara sahip çýkmamýþtýr.
Ruslar, 1804 yýlýnda Birinci Sýrp ayaklanmasýnda din kardeþlerine yardýmda
bulunurken Napoleon Bonaparta’nýn
Rusya’ya yaptýðý saldýrý yüzünden askeri
yardýmý keserek askerlerini geri almýþtýr.
Balkanlarda Slav halkýný kendi çýkarlarý için
kullanan Rusya, her zaman çýkarlarý
çerçevesinde siyasetler izlemiþtir. Çýkarlarý
çatýþtýðý zaman Slavlara sýrtýný çevirmesi de
olmuþtur. Tarih sayfalarý bu gibi olaylarla
doludur. Bir Ýngiliz atasözü söyle der: “Hep
ama hep, önce çýkardýr”. Ruslarýn, din
kardeþleri Sýrplarýn bu zor durumunda nasýl
bir tavýr takýnacaðý merak edilen en önemli
konular arasýnda yerini almýþ bulunuyor.
Sýrp yetkililer yaptýklarý açýklamalarda
Rusya’nýn Ahtisari tarafýndan hazýrlanmýþ
olan Kosova çözüm öneri paketini veto edeceðine inandýklarýný sürekli dile getiriyorlar.
Rus yetkililer de konseydeki görüþmelerde
takýnacaklarý tavýr ile net açýklama yapmazken, sürecin nasýl sonuçlanacaðý merak
konusu.
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Banka: Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský: “SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Kosova
Dronov’dan samimi açýklama
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Uluslararasý yetkililer Kosova statü süreci ile vatandaþlarý bilgilendirme ziyaretlerine tam gaz devam ediyorlar.
Rüker, Kosovalý Sýrplara Ahtisari çözüm öneri paketinin Sýrplar açýsýndan kabul edilebilir olduðunu dile
getirirken, General Kater, KFOR’un ayrým göz etmeden güvenliði saðlamaya devam edeceðini söyledi. Dronov,
Sýrp vatandaþlarýna Rusya’nýn Kosova olayýndan dolayý ABD ile iliþkilerini bozmayacaðýný ifade etti.
K
osova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker, KFOR
Komutaný Roland Kater ve
Rusya Priþtine Eþgüdüm Bürosu þefi
Andrey Dronov, Gilan belediyesinde
Sýrplarýn yaþadýklarý Parteþ köyünü
ziyaret ederek köy sakinleri ile Marthi
Ahtisari’nin çözüm öneri paketi ile
ilgili bilgi verdiler.
Marthi Ahtisari’nin Kosova
paket önerisine deðinen Kosova
UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker,
Ahtisari’nin taraflar arasýnda bir buçuk
yýl yapýlan görüþmelerden sonra bu
çözüm öneri paketini hazýrladýðýný
hatýrlatýrken, önerinin Güvenlik
Konseyi’ne havale edildiðini ve kýsa
bir zaman içinde de Kosova ile ilgili
yeni bir kararýn edilmesinin beklendiðini söyledi. Rüker, Ahtisari’nin
çözüm öneri paketinin büyük bir
bölümünü Sýrplara ayýrdýðýna dikkat
çekerken, bunun Sýrplarýn da
Kosova’da bir geleceði olduðunun
göstergesi olduðunu ifade etti.
Kosova’nýn uluslar arasý denetim altýnda baðýmsýz bir devlet olacaðýna
inandýðýný ifade eden Rüker, BM
Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un
Ahtisari’nin raporunu olumlu olarak
deðerlendirdiðini söyledi. Uluslararasý
toplum Balkanlarýn çözülmemiþ olan
son sorununu teþkil eden bu sorunu
çözmeye hazýr olduðunu belirten
Rüker, sýnýrlarýn eskisi kadar pek bir
anlam ifade etmediðini çünkü Balkan
devletlerin geleceðinin Avrupa
Birliði’ne dahil olmak olduðunu söyledi. Kosova kendi baþýna bir ada olmayacaðýný ifade eden Rüker, Avrupa’nýn
bir bölümü olacaðýný söyledi.
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri
paketinde Sýrplar açýsýndan kabul
edilebilir olduðunu belirten Rüker, “Bu
öneri ile Sýrplara ademi merkezcilik
çerçevesinde yeni belediyelere sahip
olabilme hakkýný vermektedir. Öneri
ile Sýrplarýn güvenliði ile kültür
miraslarýnýn korunmasý da garanti
ediliyor. Ayrýca öneride Sýrplarýn
ekonomik sorunlarýnýn çözümü de
hedeflenmektedir” dedi.
KFOR Komutaný General
Kater yaptýðý konuþmada Kosovalý
Müftü Týrnava,
Amerika keþfinde
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için lobi faaliyetleri
çerçevesinde ABD’de bulunan Ýslam Birliði Baþkaný
Týrnava, temaslarýna tam gaz devam ediyor. Týrnava,
Amerikan yetkilileri ile gerçekleþtirdiði görüþmelerde
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna destek verilmesini talep
ederken, sürecin baðýmsýzlýkla sonuçlanmasý için elinden geleni yapmaya çalýþýyor.
K
osova’nýn baðýmsýzlýðý için destek bulma ziyaretleri
çerçevesinde ABD’de bulunan Kosova Ýslam Birliði
Baþkaný Müftü Naim Týrnava, Amerika’da temaslarýný
sürdürüyor. Müftü Týrnava, destek ziyaretleri sýrasýnda ABD
Baþkaný Milli Güvenlik konseyi danýþmanlar ve temsilcileri ile
Dýþiþleri Bakanlýðý Güneydoðu Avrupa sorumlusu ile bir araya
geldi.
Müftü Týrnava gerçekleþtirdiði bu görüþmelerde, Amerika
yetkililerinden Washington’un Marthi Ahtisari’nin Kosova’ya
uluslararasý denetim altýnda bir baðýmsýzlýk önerisi için destek
istedi. Görüþmelerde Týrnava’nýn ABD’li yetkililerden olumlu
mesajlar aldýðý iddia edildi. Amerikan yetkilileri görüþmeler
sýrasýnda Týrnava aracýlýðýyla Kosovalýlardan, statüsün sonuçlanmasýna dek sabýrlý olmalarý istenirken, Amerikan yetkililerinin
Kosova Ýslam Birliði ile baþkanýnýn bu süreç içinde gösterdikleri
anlayýþ ve çabalardan dolayý tebrik edildiði iddia edildi.
Müftü Týrnava, ABD kongresine gerçekleþtirdiði ziyaret
esnasýnda Kosova dostu olarak bilinen Amerikan Kongre üyesi
Eliot Encel ile bir araya geldi. Eliot Encel’in, yirmi yýllýk zaman
diliminde Kosova’nýn baðýmsýzlýk mücadelesinde her tür desteði
sunduðunu hatýrlatan Müftü Týrnava, Encel’e Kosova statü süreci
ve öncesi sunmuþ olduðu katkýlardan dolayý teþekkür etti.
Eliot Encel, 19 yýl Amerikan Kongre üyesi olarak siyasi hayatýnýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile sona ermesinden büyük mutluluk duyduðunu belirtti. Encel, Týrnava’ya kongrede, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý yönünde çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi.
Kosova Müftüsü Naim Týrnava, ABD de diðer bazý eyaletlerde de
lobi faaliyetlerinde bulunacaðý bildirildi. Müftü Týrnava, New
York’a gerçekleþtirilmesi beklenen ziyaretinde Güvenlik Konseyi
üye temsilcileri ile bir araya gelmesi bekleniyor. Müftü Týrnava
ayrýca Amerika temaslarý çerçevesinde Amerika’da yaþayan
Arnavut temsilcileri ile bir araya gelmesi bekleniyor.
Sýrplarýn statü süreci ile ilgili herhangi
bir endiþeye kapýlmamalarý gerektiðini,
KFOR birliklerinin Kosova’da barýþ ve
huzuru saðlamak için görevini sürdüreceðini ifade etti. NATO’nun Marthi
Ahtisari’nin çözüm öneri paketini
desteklediðini hatýrlatan General Kater,
Kosova’da herhangi bir ayrým göz
etmeden herkesin güvenliðinin saðlamaya devam edeceklerini dile getirdi.
Kater, “Hepinize parlak bir gelecek
için güvenliðinizi korumak için buradayýz. Görevimizi gerektiði kadar
sürdüreceðiz. 2007 ile 2008 yýllarý
arasýnda Kosova’da KFOR güçlerinin
görevlerinde herhangi bir deðiþme söz
konusu deðildir” dedi.
Rusya’nýn tarih boyunca
Sýrplarýn dostu olduðunu söyleyen
Rusya Priþtine Eþgüdüm Bürosu þefi
Andrey Dronov, Kosova sorununun
Rusya’nýn ABD ile iliþkilerini bozmasý
için bir sebep olamayacaðýný söyledi.
Rusya’nýn uluslararasý toplumun önde
gelen devletleri arasýnda olduðunu
belirten Dronov, kendilerinin bu sorunun çözüme kavuþturulmasý için
yapýlacak olan adil çalýþmalara destek
vereceðini söyledi.
Rusya’nýn
Kosova sorununun çözümünü desteklediðini belirten Dronov, Marthi
Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm
öneri paketinde kabul edilebilir ile
kabul edilemeyecek noktalarý olduðunu
ama kendilerinin bu planý desteklemediklerini belirtti. Kosova
statüsünün çözümü için taraflar arasýnda iki defa görüþüldüðünü belirten
Dronov, Rusya hükümetinin Ahtisari
çözüm öneri paketinin iki tarafý da tatmin etmediðini ifade ederken, “Rusya
iki tarafý tatmin edecek bir çözümden
yanadýr” dedi. Rusya’nýn taraflar
arasýnda görüþmelerin devam
edilmesinden yana olduðunu hatýrlatan
Dronov, her bir sorunun uluslararasý
hukuk çerçevesinde çözülmesi
gereðine iþaret etti. Dronov, “Kosova
statü sürecini Moskova’da görüþtük.
Görüþmeler çok aðýr bir ortamda
sürdü. Çözüm bulmak için daha çok
çalýþmalýyýz” dedi.
Tartýþmaya katýlan Parteþ köyü
sakinleri konuþmalarýnda Marthi
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri
paketine karþý olduklarýný dile getirdiler.
Gilan belediyesi asbaþkaný
Bojidar Periç, Ahtisari’nin planýna
karþý olduðunu belirtirken, baðýmsýz
bir Kosova’nýn Balkanlarda istikrarsýzlýðýn kaynaðý olacaðýný ileri sürdü
Sýrplar protestolarýna
son verdiler
Güvenlik Konseyi heyetinin Kosova’ya gerçekleþtirdiði ziyareti fýrsat bilen Kosovalý
Sýrplar, yaþadýklarý zor þartlarý dile getirmek amacýyla Kosova — Sýrbistan sýnýr
bölgesinde protestolar düzenlediler.
K
osova savaþýndan sonra Kosova’yý terk
eden Sýrplar, BM Güvenlik Konseyi
heyetinin dikkatini çekerek var olan
sorunlarýný dile getirmek
amacýyla Sýrbistan Kosova sýnýrýnda toplandýlar. BM Güvenlik
Konseyi heyetinin
Sýrbistan ve Kosova’ya
gerçekleþtireceði ziyaretleri fýrsatýndan yararlanmak isteyen Kosovalý
Sýrplar, heyet ile görüþmek
istediklerini duyurdular.
Kosovalý Sýrplar Güvenlik
Konseyi heyetinin
Kosova’da bulunacaðý süre
içinde Kosova’ya zorla
girecekleri tehdidini savurdular.
Sýrbistan Baþbakaný
Voyislav Koþtuniça,
Belgrat ziyaretinde bulunan Güvenlik Konseyi heyetinden evlerini terk
ederek mülteci durumuna düþen Kosovalý
Sýrplarla görüþmeleri isteminde bulundu.
Güvenlik Konseyi heyeti Baþkaný Yohan
Berbeke, zaman kýsýtlýlýðýný dile getirerek bu
isteði geri çevirdi.
Raþka ve Yarine’de bir araya gelen 7 bin kadar
Kosovalý Sýrplý, aðýr durumlarýna iþaret etmek
için uluslararasý toplumdan evlerine dönmeleri
için giriþimde bulunmalarýný dile getirdiler.
Kosovalý Sýrplar, Güvenlik Konseyi heyetinin
www.yenidonem.org
Mitroviça’ya yapacaðý ziyaret sýrasýnda hazýrlamýþ olduklarý 19 maddeyi içeren listeyi heyete
sunmaya hazýrlanýyorlar.
Mitroviça Polis birlikleri basýn sözcüsü
yaptýðý açýklamada
7000 kadar Sýrplýnýn iki
akþamdan beri hazýrladýklarý sýðýnaklarda
barýndýklarýný söyledi.
Polis sözcüsü,
Kosova’ya zorla girmek
isteyenlere izin verilmeyeceðini, ama
Güvenlik Konseyi
heyetine hazýrlamýþ
olduklarý listeyi vereleri
için izin verilebileceðini
ifade etti.
Mitroviça bölgesi
KFOR komutaný
General Klemon Bole,
Kosova sýnýrýnda
toplanan protestocularý ziyaret ederek onlarla
bir araya geldi. General Bole konu ile ilgili yaptýðý açýklamada bölgede durumun sakin
olduðunu belirtirken, “Kendim oraya gittim.
Orada büyük bir kalabalýk ve geriye dönen boþ
otobüsleri gördüm. Ýnsanlar sýnýr boyunca
geziyorlar. Durum çok rahat ve sakin” dedi.
BM Güvenlik Konseyi heyeti Kosova’da
görüþmelerini tamamladýktan sonra, iki gün
süren protesto ardýndan Kosovalý Sýrplar sakin
bir þekilde sýnýrdan ayrýldýlar.
Hacý Baþkim Çabrat’týn 45. Sanat yýldönümü nedeniyle…
Sanatla 45 Yýl
Baþkim
ÇABRAT
D
Yo r u m
Türk Sanat ve Halk müziðine âþýk oldu, Türk Tasavvuf Müziðinin tadýyla
zehirlenerek bu müzikten zevk aldý ve onun kölesi oldu.
Sanat ve Tasavvuf müziði
ünyada, kuruluþunalanýnda emek vermiþ
dan günümüze
Sayýn Hacý Baþkim
kadar yaþayan
Çabrat’a yer almaktadýr.
insanlarýn hayatlarýnýn
büyük bir bölümünde sýralý
Sanatçýmýzýn kýsaca
yaþam mücadelesi yanýnyaþam öyküsü:
da, kültürel etkinlikler
Baþkim, Çabrat 23.
önemli bir yer almaktadýr.
Aðustos. 1947 yýlýnda
Bu kültürel etkinliklerinde
Prizren’de doðmuþtur.
mütenevvi sanat dallarý yer
Anaokulunu Cuma
alýrken, bu muhtevada
müzik özel bir yere sahiptir. RAÝF VIRMÝÇA Camiin karþýsýndaki Ýsmail
Bin Beytulah mektebi
Çünkü müzik insanýmýzýn
diðer edinimleriyle birlikte duygusunu, binasýnda müteakiben Aliþanlarýn ev
okulunda ilköðretimine devam etmiþtir.
düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna
Daha ilkokul okul sýralarýnda iken
olarak, insanýmýzýn maddi ve manevi
türkü söylemeye baþlamýþ. Okul
deðerlerinin kuþaktan kuþaða da
piyeslerine katýlarak güzel sesiyle bu
taþýyýcýsý olduðunu tefhim ederken
piyeslerde rol icabý türkü ve þarký da
Sanat ve müzik her toplumun önemli
söylermiþ.
ve çok deðerli unsuru olmakla ona
sahip çýkmanýn da o halkýn deðerli vazifelerinden biri sayýlmaktadýr.
Bir toplumda müziðe ve sanata sahip
çýkmanýn yolu o sanatýn ve müziðin
bütün kurallarýný öðrenmekten geçer.
Bunu da baþarmasý için insan ilk önce
sanatý ve müziði sevmelidir ve bu sahada baþarmasý için de hep çaba içinde
bulunmasýdýr. Her toplumun kendine
has bir sanatý ve müziði vardýr. Bugün
Kosova’da yaþamakta olan Türk
toplumun da kendine has bir sanatý ve
müziði vardýr. Kosova Türk toplumu
yýllar boyunca yaþatmýþ olduðu sanatý
ve müziðiyle kendini bugünlere kadar
taþýmýþ ve diðer edinimleriyle birlikte
bu ortamýn kopmayan parçasý olmakla
birlikte, bu topraklarda geleceðimizi ve
mevcudiyetimizi belirleyecek ve yaþatacak önemli ve deðerli unsurlarýmýzdan Ýlkokul tamamladýðýnda, müzik okuluna devam etmek istemiþ, fakat babasý
biri olduðunu geniþ bir çevreye ispatbuna izin vermemiþ ve onu zanaata
lamýþtýr.
göndermiþ ve ,,Famipa,, fabrikasýnda
Ýkinci Dünya savaþýndan sonraki
metal iþletmecisi çýraðý olarak çalýþdönemi kendine özel þartlar altýnda
maya baþlamýþ. Zanaat yaný sýra Çabrat
deðerlendirmeye çalýþtýðýmýzda, bu
dönemde bilakis 1951 yýlýnda meydana meslek okulunda eðitim görmeye
baþlamýþtýr. Üç yýl sonra bu okuldan
gelen toplumsal geliþmeler, burada
mezun olmuþtur.
yaþamakta olan Türk halkýnýn yeniden
1971
yýlýnda Famipa’dan ulaþým þirketi
doðuþunu ve “DOÐRU YOL” TKSD
,,Kosovatransýn,,
oto yedek parçalarý
derneðinin kuruluþunu da beraberinde
deposuna transfer olmuþtur. Bu iþte
getirdiðini görmüþ oluruz. Kosova
Türkleri için bir dönüm noktasýný oluþ- otomotiv üzerine yýllarca uðraþ vererek
büyük tecrübe edinmiþ ki ileriki yýllarturan 1951 yýlýnda Prizren’de Türk
da bu deneyim onun branþýda þirket
dilinde ilk ve ortaokullar yaný sýra
açmasýna neden olmuþtur. Bu arada
“DOÐRU YOL” derneðinin ve diðer
Türk kurum ve kuruluþlarýn açýlmasý ve Ýpek þehrinde bulunan yüksek ticaret
okuluna kaydýný yaptýrarak üç yýl
geliþmesi yanýnda bura Türk halkýnýn
sonra bu okuldan mezun olmuþ, ardýnda yeniden sahneye çýkýp kültür, sanat
dan da ayný þirkette ,,Muhasebecilik,,
ve müzik alanýndaki geliþmesini
yapmaya
baþlamýþ ve bu þirkette 1994
saðlamýþtýr.
yýlýna
kadar
kalmýþtýr. 1992 yýlýnda ise
Bugün bir ekol olarak bilinen bu
,,Burak,, adýnda kendi maðazasýný
dernekte kuruluþundan günümüze
açmýþ ve daha sonra maðaza küçük bir
kadar Türk kültürünün ve sanatýnýn
þirkete dönüþmüþtür ve 15 yýldýr
dehasý sergilenip geniþ bir çevreye
,,Burak,, þirketi baþarýlý olarak çalýþTürk kültürün ve sanatýn damgasý, bu
masýna devam etmektedir ve þehrimdernekte yetiþen yüzlerce sanatçýnýn
izde
ve Kosova’da ad yapmýþ ve ün
katkýlarýyla vurulduðu bir gerçektir.
kazanan þirketlerden biri olmaya baþarÝþte bu damganýn vurulmasýnda emeði
mýþtýr.
geçen sanatçýlarýn baþýnda 45 yýldan
1962 yýlýnda “Doðru Yol” Derneði
fazla bu derneðin Türk halk, Türk
Perþembe, 3 Mayýs 2007
6
sekreteri görevinde bulunan ve o
zamanda Baþkim Çabrat’ýn
Türkçe öðretmeni olan
Muhammed Þerif, sesini güzel
bulduðu için bir gün Baþkim’i
elinden alýp Doðru Yol derneðine
götürmüþtür. Büyük bir heyecanla okuduðu türkü ve þarkýlardan
sonra sesini beðendiren Çabrat, bu
dernekten girdiði günden
günümüze kadar hiç ayrýlmamýþtýr.
Doðru Yol derneðinde
büyüyen ve bugün bu derneðin en
deðerli ve en deneyimli
Baþkim Çabrat’ýn 35. Jübile
sanatçýlarýndan biri olan Baþkim
konserinden bir kesit
Çabrat, küçük yaþtan “Doðru Yol”
derneðine solist olarak gelip, kýsa
tasavvuf müziðini bu derneðin repertuzamanda kanun akabinde de baðlamayý arýna oturtmasý ve bu nevi müziðin
çalmaya öðrenmiþtir. “Doðru Yol”un
Kosova’da ilk temel taþlarýný atan biri
bütün faaliyetlerine katýlan Çabrat,
olmasý yanýnda, bugüne kadar sanat ve
Türk Sanat Müziði ve Türk Halk
müzik alanýnda sunmuþ olduðu
Müziði kolu baþkaný görevlerinde bulu- katkýlarýnýn ve baþarýsýnýn en deðerlisinarak usule, makama büyük önem ver- ni ve en önemlisini oluþturmaktadýr.
erek, teveccühünde halkýmýza çok
Bu aþamada Baþkim Çabrat’ýn Eski
deðerli konserler sunulmuþtur. Son on
Prizren þairlerinden derlemiþ ve
beþ yýlda Türk Tasavvuf Müziði Kolu
bestelemiþ olduðu ilahiler, Kosova’da
baþýnda bulunan Çabrat, sanat müzbu nevi yapýlan bestelerin ilkini oluþiðinde gibi tasavvuf müziðinde de
turmakla Çabrat,ý Kosova Türk
büyük baþarýlara imza atmýþ, Kosova
Tasavvuf Müziðinin kurucusu mertebeTürk sanatýnýn ve müziðinin
sine ulaþtýrmýþtýr. Çünkü bugün
geliþmesinde ve bugünkü seviyesine
Kosova’da Türk Tasavvuf müziði
ulaþmasýnda Kosova Türk sanatçýlarýn
dendiðinde, herkesin aklýna Baþkim
baþýnda gelmektedir. Son yýllarda
Çabrat gelmektedir. Çabrat, bu çalýþPrizren þairlerinin yazmýþ olduðu ilahi- malarýyla buralarda yaþayan halkýn her
leri derleyip ve besteleyip Kosova’da
günkü hayatýna bu müziði de
kendini ilk Türk tasavvuf bestecisi
sevdirerek sokmuþ ve onu her günkü
mertebesine mazhar etmiþtir.
müziðimizin kopmayan parçasý haline
Çabrat’ýn bu baþarýsý ise onun özel
getirmiþtir. Bu yüzden bu konuda onu
yanlarýndan biri olan, sanata, müziðe
sadece kutlamak deðil tekdir etmek
ve kültüre karþý göstermiþ olduðu ilgisi yanýnda ödüllendirmek gerekir.
ve hayatý boyunca sanatla ve müzikle
Çabrat’ýn bu nevi çalýþmalarý bugünden
iç içe olmasýndan kaynaklanmaktadýr.
deðil bundan 12 yýl önce Türkçe,
Müziði hayatý kadar seven Çabrat,
Boþnakça ve Arnavutça yayýnlamýþ
hiçbir zaman müzikten ayrý kalmayýp
olduðu “Prizren’de okunan Mevlidi
onunla bütünleþip yetiþmiþtir ve bugün- Þerif” kitabýyla baþlamýþ ve kitabýn
lere kadar gelip son 10 yýl içinde
kýsa bir zamanda her Türkün evine
sanatýn zirvesine ulaþmýþtýr.
girmesiyle devam etmiþtir. Bu kitap
Hayatý boyunca müzikten ve sanatherkese mevlit okuma imkânýný
tan hiç kopmayan sanatçý, bu yönde
saðladýðý için, Çabrat ve onun mevlit
kendini çok geliþtirerek baþlangýçta
kitabý, son on iki yýlda Prizren halkýnda
“Doðru Yol” derneðinin sýralý ses
en çok okunulan kitaplardan biri
sanatçýsý üyesi olma yanýnda baðlama
olmaya baþarmýþtýr. Dolayýsýyla
ve kanun çalmaya baþlamýþtýr. Kýsa bir Kosova’da bu nevi müziðin kurucusu
zamanda bu sahada kendini ispatlayan
olarak gördüðümüz Baþkim Çabrat,
Çabrat, bu özellikleriyle derneðin nadir Kosova’da hemen hemen bütün
sanatçýlardan ve kendi neslinin en
tasavvuf konserine katýlmýþ, onlarýn
mümtaz ve en baþta gelen üyelerinden
hazýrlamasýný yaparak yönetimiyle
bir olmaya baþarmýþtýr ve günümüze
üstlenmesi yanýnda, 2001 yýlýndan
kadar da öyle kalmaya baþarmýþtýr.
baþlayarak her yýl Kosova’nýn muhtelif
Bugün 60 yaþýnda olmasýna raðmen
yerlerinde Hz Peygamberimizin doðum
Çabrat, hala genç bir müzisyen ve
günü vesilesiyle kutlanan Doðum
sanatçý gibi bu nevi faaliyetlerine
Kutlu haftalarýnda bütün tasavvuf müzbüyük bir hevesle devam etmektedir.
iði konserlerinin de bu sanatçýmýzýn
Doðru Yol derneðinin ikinci neslinden
teveccühünde gerçekleþmesine vesile
gelen Baþkim Çabrat, 45 yýldýr bu
olmuþtur.
derneðe þeyler veren,
Türk sanat müziði
alanýnda hep yenilikler peþinden koþan,
makam ve usule
büyük ehemmiyet
veren ender sanatçýlar
muhtevasýnda yer
almaktadýr, Bu göz
gönlü müzik ve
sanatla dopdolu olan
yolda, Çabrat’ýn
“Doðru Yol”
derneðinin muhtelif
faaliyetleri
muhtevasýnda, son on
beþ yýl içinde
Akþehir - Nasrettin Hoca Þenlikleri - 1982
www.yenidonem.org
7
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Son on iki yýlda ciddi bir þekilde
sürdürmüþ olduðu bu nevi müzik çalýþmalarýyla Çabrat, hep yeni þeyler
öðrenmek ve öðretmek içinde bunup,
bunlarýn en iyi örneklerini teþhir edip,
Doðru Yol derneðinin ileriye dönük
olarak, sadece Türk halk ve sanat müziði alanýnda deðil, tasavvuf müziði
alanýnda da gündemde kalmasýný amaç
edinmiþtir.
Çabrat, ailesi ve hayatý kadar sevdiði
Doðru Yol’a ve onun çoðu sanatçýlarýna belli durumlarda güç ve moral vererek, hayatýnýn büyük bir bölümünü bu
derneðe adamýþ ve derneðin toplumda
örnek bir dernek olmasýnda çaba sarf
eden sanatçýlarýmýzýn baþýnda gelmektedir. O yapmýþ olduðu müziðiyle ve
sanatýyla, kendini, mutlu, güçlü, onurlu
ve saygý gösterilen insanlar olarak
yetiþtirmeye çalýþmýþtýr. Yaþamýþ
olduðu hayatý boyunca müzik ve sanat
onun için sevilen deðil, en çok sevilen
ve kutsal bir iþ veya meslek olarak
olmuþ. O yapmýþ olduðu müziðiyle ve
sanatýyla seyircisine þarký ve türkülerimizin ve ilahilerimizin tadýný, içtenliðini ve duygusallýðýný dile getirmeye
çalýþýrken, kývrak sesiyle müziðimizi
bize sevdirmiþtir.
Onun mertliði, insan ve hayýrseverliði yanýnda ses ve saz alanýnda yüksek
aþamadaki profesyonelliði, onun diðer
arkadaþlarýndan farklý kýldýðý
hususiyetlerinden biridir. Her hususta
çok yönlü bir sanatçý olan Baþkim
Çabrat’â, kültürümüze olan katkýlarýndan ve müziðimizin tanýtýlmasýnda ve
özel yere sahip olmasýnda, deðerli bir
þahýs olarak teþekkür etmemiz gerekir.
Ýnsanlýðýn, yakýnlýðýn, dostluðun,
dürüstlüðün yanýnda, derlenip unutulmuþluktan kurtulan Safuþum, “Vurdu
Da Beni Bir Delikanlý” gibi derlemiþ
ve o kývrak sesiyle okumuþ olduðu
türküleriyle de ad yapan ve kendini
geniþ bir çevreye tanýtan sanatçý dinleyicisinin yüreðine yerleþmiþ adeta bu
türkülerin baþkalarý tarafýndan
seslendirmesine fýrsat býrakmamýþtýr.
Çabrat, 45 yýllýk sanat hayatýnda yapmýþ olduðu çalýþmalarýyla örnek olmuþ,
genç meslektaþlarýna her türlü yardýmda bulunmuþ, sevdalý ve yakýnlýk tutumuyla çalmýþ olduðu baðlama ve
kanunuyla kendini sevdirmiþ,
davranýþlarýyla ve bunca yýl sahne tutumuyla seyircisine ve meslektaþlarýna
örnek bir sanatçýnýn numunesini teþhir
etmiþtir.
Bunca konser, festival, radyo, TV,
düðün ve diðer merasimlere katýlan
Çabrat’ýn 45 yýllýk muhtevasýnda
müzik ve genelde kültür sanat
dünyamýza sonsuz katkýlar sunduðu
Yo r u m
aktarýlan sanat ve
bilinen bir
müzik kültürümüz,
hakikattir.
diðerleri arasýnda
Çünkü 45 yýl
bu tür ender
çalýþmalarýnda
sanatçýlarýmýzdan
dur nedir
da süzülüp gelerek
bilmeyen
derneðin ve genç
Çabrat, Türk
sanatçýlarýmýzýn
sanat müziðine
baþarýlarýnýn görünâþýk oldu, Türk
meyen yanýný oluþtasavvuf müzturur.
iðinin kölesi
Çabrat’a göre
oldu, bu müzsanat, din ve felsefe
iðinin tadýyla
gibi, insaný günlük
“zehirlenerek bu
hayatýnýn dar kalýmüzikten zevk
plarýndan kurtaran
aldý ve onun
bir teneffüs aný
etkisi altýnda
gibidir. Sanatta
kaldý. Bu aþagüzeli aramak
mada Hacý
aslýnda kendini araÖmer Lütfü,
maktýr. Her sanat
Âþýk Ferki,
var olan bir þey ile,
Hafiz Feti gibi
bir nesne ile ilgiunutulmayan
lidir, belli bir varPrizren þairlerlýðý anlatýr, ondan
imizden ilahiler
bir kesit ortaya
derledi ve
Baþkim Çabrat, Ala Geyik
koyar. Örneðin Bir
besteledi ve
türküsünü söylerken 1971
þiir ya da müzik
bütün bunlarý
parçasý, ya tabiattan
güzel, kývrak,
ya da insan ruhundan, insan duygugür ve doyurucu sesiyle okudu seyirlarýndan bir anlatýmdýr. Sanatçýnýn
cisinin yüreðine bu tür müziði de
gördüðü, kavradýðý ve gerçeklik olarak
sindirdi.
belirlediði varlýðýn bilgisi, sanatýn öz
Konya’da 2005 yýlýnda Hz.
konusunu oluþturur.
Mevlana’nýn vuslat yýldönümü
Sanatçýda, diðer insanlarda
nedeniyle Þeb-i Aruz Þenliklerine diðer
sanatçý arkadaþlarýyla birlikte katýlarak görülmeyen kurma gücü, duyarlýk ve
duygu üstünlüðü, çaðrýþým zenginliði
bu tür müziðimizin ve özel Prizren
ve baþka özellikler bulunmaktadýr.
aðzýyla ve üslubuyla okunan Mevlid’i
Fakat asýl ayýrýcý özellik, sanatçýnýn
Þerif’i de icra ederek, bu tür müzalgýsýndadýr çünkü sanatçý bir
iðimizin zenginliðini ve içtenliðini
yaratýcýdýr ve duyum, sanatýn bir
teþhir ederek Doðru Yol derneðinin bu
alanda da bir ilke imza atmasýna vesile baþlangýç noktasýdýr. Sanat ýn içinden
alýnmýþ bir kesittir. Örneðin bir
olarak büyük takdir kazanmýþtýr.
müzisyen coþkulu, lü huzur verici
Çabrat, bugün Kosova Türk müziði
sahasýnda zirveye ulaþmýþ sanatçýlardan duygularý kulaktan kalbe indiren ve
hissettiren ve yansýtan bir dýr, çünkü
bir olarak, sadece ilahileri deðil daha
sanat bir güçtür ve sanatýn larýnda etkönce belirtildiðine göre, Prizren’de
ileme yeteneði vardýr.
söylenen türküleri, aslýna uygun olan
Sanatçý, karþýlýk beklemeden, sürekbu yörenin telafli kendisinden verendir. Sanatçý,
fuzuyla söyleyerek
herkesin duyduðunu, herkesin
meclislerde özlem
duyanlarýn kalplerine gördüðünü, herkesin hissettiðini,
herkesin düþündüðünü, farklý þekilde
mehlem olmuþtur.
duyan, farklý þekilde gören, farklý þekTabi ki Çabrat’ýn
ilde hisseden, farklý þekilde düþünen,
bütün bu sanat alanfarklý þekilde yorumlayan, farklý þeklarýnda baþarýlý
ilde yansýtan bir kiþidir. Dolayýsýyla
olmasý, baþka
Sanatçý topluma örnek olan, yol
sanatçýlarý
gösteren kiþidir. Bu nedenle en iyiyi,
küçümsemeden,
en i sunabilmek için çalýþmalý kendini
baþkasýna yük
geliþtirmeli ve sürekli yenilemelidir.
olmadan, kendini
Sanatçýlar bir toplumun nadir kiþibaþkasýndan üstün
lerinden sayýlýrlar. Toplumda daha az
saymadan, hep alçak
bulunduklarýndan dolayý deðeri de daha
gönüllü, hayýrsever
büyüktür ve toplum açýsýndan daha
ruhuyla ve erdemli
tutumuyla baþardýðýný faydalýlar.
Müzik sanatçýsý yani iyi bir ses
söylemek gerekir.
sanatçýsý olmak için ilk önce yetenek
Baþkim Çabrat’ýn Türk kültür ve
deðil, aksine iyi sesin olmasý gerekir.
sanat yaþamýnda iliþkin örnekler her
Akabinde yetenek zamanla kazanýladönemde dikkati çekecek kadar çoðalbilen bir unsur olarak ikinci planda
maya baþlamýþtý. Bu bazen ilk sanat
gelmektedir. Bunun dýþýnda fizik
yýllarýnda yönettiði bir Türk Sanat veya görünüþü ve eðitim de büyük önem
halk müziði konseri veya son yýllarda
taþýmaktadýr. Bizim ortamýmýzda
yönettiði bir Tasavvuf konseri de olaböyle özelliklerin pek nadir
biliyordu. Dolayýsýyla ilk dönemlerden olduðunu söylemek gerekir. Oysa
baþlayarak günümüze kadar uzanan
buna raðmen bugün Kosova’da mevçok zengin müzik sanatýmýzýn geliþme- cut olan bütün sanatçýlarýmýzýn
si Çabrat’ýn da köklü ve zengin izlerini bugüne kadar yapmýþ olduklarý etkintaþýmaktadýr. Bu yüzden “Doðru
likleri sayesinde, bu topraklarda
Yol”un yýllardýr ulaþtýðý sanat ve müzik müziðimizin, kültürümüzün,
baþarýlarý rastlantý olarak gösterilemez. sanatýmýzýn ve diðer edinmelerimizin
Aksine dernekte nesilden nesle
belirli bir seviyeye ulaþmasýnda
www.yenidonem.org
büyük katkýsý olmuþtur. Bu
sanatçýlarýmýzýn sayesinde eskiden
kalan, yenisi de dahil buralarda Türkün
sanat dehasý sergilenmeye devam
etmektedir ve eskiden vurulan Türk
damgasý hala korunmaktadýr.
Çabrat, sanatýn önemi ve gücünden
söz ederken þunlarý da vurgulamaktadýr: “Balkan savaþý ardýndan meydana gelen büyük göçlere raðmen
kültürümüzün, sanatýmýzýn yaþatýlmasýna sahip çýkan Türklerin bunu inançla
koruduklarý ve günümüzde de korumaya çalýþtýklarý bir gerçektir. Bu
dönemde gösterilen faaliyetler, konserler, eðlenceler, müsamereler, tiyatro
oyunlarý vb. insan unsurumuzun ne
kadar canlý ve dinamik olduðunun en
büyük bir kanýtýdýr. Etkin bir yaþamý
elden býrakmadan sürdürmek aðýzdan,
dilden dile dolanan türkü ve
þarkýlarýmýzýn yaratýcý heyecanýný,
ateþini söndürmemek, bilakis daha da
parlak kýlmak halkýmýzýn ve
sanatçýlarýmýzýn geçmiþten geleceðe
taþýdýðý özelliklerden sadece birisidir.
Bu nedenle Ýkinci Dünya savaþýn karmaþýklýðý ve tehlikelerine raðmen bu
topraklarda yaþayan Türklerin de bütün
alanlarda yaþantýsýný etkilemiþ, kesintiye uðratmýþ, fakat hiçbir þekilde
söndürememiþtir. Çünkü toplumsal bir
olay olarak savaþýn yararlarýnýn sýralamasýnda sanatýmýzýn ve kültürümüzün
bizlere verdiði umut, sunduðu yaþama
direncinin her þeyden üstün olduðunu
kanýtlamýþtýr.
1951’lerden sonra bu topraklarda
yetiþen sanatçý, yazar, þair, tiyatro
sanatçýsý, ressam, aydýn, tek sözle
Türklüðün ve Türkçenin bayraðýný dalgalandýranlarýn büyük bir çoðunluðu
çeþitli derneklerden duygu ve beceri
aþýsýný almýþ, bu amaçta hizmeti en
kutsal ve onurlu bir görev olarak
bilmiþtir. Bugüne kadar düzenlendiði
sayýsýz konserler, katýldýklarý ulusal ve
uluslararasý festival ve yarýþmalarda,
þiir dinletilerinde, yayýnladýklarý dergileriyle, katýldýklarý her nevi kültür ve
sanat þenliklerinde, bu yörelerde biz
Türklerin sayýca az olmamýza raðmen,
sanat alanýna bir dev olduðumuzu
ispatlamýþlardýr.
Bu yüzden Kosova halký kendi
sanatçýsýný saymakla birlikte onun kopmayan bir parçasý olduðunu da kanýtlamýþtýr. Çünkü Kosova Türk halký ve
seyircisi her zaman sanatýn geniþ yararlý olma niteliðini göz önünde tutarak,
Türk musikisinin ve diðer sanat etkinliklerin estetik deðerlerine önem vererek bu topraklarda Türk musikisinin
sanat dehasý hep güncel olarak
kalmýþtýr ve hala da kalacaktýr.
Güncel/Kosova
Ölümünün birinci yýldönümünde Hasan Mercan’ý anýyoruz
Yazýnla dopdoldu ve gurbetin kucaðýnda
Pürzerrin özlemiyle noktalanan bir ömür
H
Taner GÜÇLÜTÜRK
asan Mercan, bir yýl önce (29 Nisan 2006
tarihinde) Ankara’daki evinde geçirdiði bir
kalp krizi sonucunda 62 yaþýnda hayatýný
kaybetti. Cenazesi ayný gün ikindi namazý ile Sincan
Cimþit Köyü Mezarlýðý’nda topraða verildi.
Son günlerinde ölüme iyice yaklaþtýðýný hisseden
yazarýn, en son giydiði gömleðinin cebinden çýkan
veda ve sorgu niteliðindeki son þiirinde ölümü
kendine yakýþtýrmaz. Çünkü yapacaðý daha çok iþi,
Türk Edebiyatýna kazandýrmayý düþündüðü onca eseri
ve çalýþmasý vardýr, bitirilmemiþ:
“...Demek ki bir süre sonra/ bir birimize
yakýþmýyoruz.../ ve kendi kendimizi
terketmek zorundayýz /yoksa ölüm dedikleri þey/
böyle mi baþlýyor./ Yavaþ yavaþ bizler bizsiz kalarak/
Bana yakýþmaz diye diye.../ Ve kendimizden uzakta/
Cümleler bunlar anlamlar derin/ Ýnsan (Ben) ve
Ölüm/ (Kimin Ölümü?)” (Mezar taþýndan)
1999 yýlý Kosova savaþý sýrasýnda Türkiye’ye ailesiyle birlikte göç etmek zorunda kalan Mercan,
yaþadýðý sýkýntýlar ve Priþtine’deki dairesinde basýma
hazýr el yazýlarýnýn talan edilmesi üzerine yaþadýðý
derin üzüntü sonucunda kalp krizi, ardýndan da yakalandýðý akciðer hastalýðý onu iyice yorar.
Mercan’ýn yaþamýnda ‘Sevinç (hep) Uzak Bir
Düþtür. Yüreði tarifsiz sýzýlarla doludur çünkü. Elde
tek kalan varý ‘Hüzün’dür onun. “Birkaç Söz” baþlýklý yazýsýnda þöyle diyordu: “Ardýmda kalanýn hepsi
yalanda, dolanda, talanda, hepsi alevde, kayýpta,
kýyamette; daire, kitaplýk, el yazýlarý,
her þey. Tarihim bile.”
Artýk onlarý, anayurdunda gönüllü
sürgün olduklarý bir yaþam beklemektedir.
Onun bu geliþi bir baþka sevdadýr
(Ümit Sarýaslan). Ancak anavatanda
yabancýdýr. Hayal kýrýklýðý
içerisindedir. Ana ülkesinde
“yabancý” olmak, bir iki dostu hariç,
onlar dýþýnda aranmamak, ilgisizliðe
mahkum kýlýnmak onu hayal kýrýklýðýna sürükler. Ýþte bu yabancýlýk ve
ilgisini beklediði dostlarýnýn arayýp
sormamasý onu derinden yýkar. Üzerine geçim sýkýntýsý da eklenince...
Bir süre sonra Bilkent Üniversitesinde konuk araþtýrmacý görevi verilir. Prof. Dr.
Talat Sait Halman’ýn desteðiyle yeni eserler yazmaya
baþlar. Beþ yýl boyunca Türkiye Kültür ve Turizm
Bakanlýðý Döner Sermayesi Ýþletmesinde çalýþan
Hasan Mercan, Halk Kültürü Kütüphanesi hizmetlerinde görevlilere yardýmcý oldu.
Hasan Mercan, 30 Aðustos 1943 tarihinde
Prizren’de (Pürzerrin’de) doðdu. Annesiz, babasýz
geçen bir çocukluk ve ömür, daha sonra onun yaþamý
ve edebiyatý üzerine de büyük etkisini býraktý. Ýlk ve
ortaokulu Prizren’de okudu. Lisede öðrenim
görürken, ondaki yazma yeteneðini keþfeden Hocasý
Muhammed Þerif’in önerisiyle Yugoslavya (bugün
Makedonya) Türk Edebiyatýnýn önemli yazarlarýndan
Fahri Kaya tarafýndan Üsküp’e götürüldü. Üsküp’te
bir yandan Birlik gazetesinde gazetecilik yaparak
ekmeðini kazanýrken, diðer yandan Yüksek Pedagoji
Okuluna kaydýný yaparak okumaya devam etti. On
yedi yýl sonra aradýðý annesi Fethiye Hanýmý bu sýrada Üsküp’te buldu. “Tomurcuk” adlý çocuk dergisiyle
“Sevinç” dergisinin yayýn yönetmenliðine getirildi.
Priþtine’ye gidinceye kadar bu görevlerini sürdürdü.
1961 yýlýnda Meyrem Hanýmla yaptýðý ilk evliliðinden Kurtuluþ adýnda bir kýz çocuðu dünyaya
geldi. Ancak 9 ay sonra geçirdiði bir rahatsýzlýk sonucu küçük kýzýný kaybetti. 13 yýl süren evlilikte 1968
yýlýnda Barýþ isminde bir çocuðu dünyaya geldi. 1969
— 1971 yýllarý arasýnda iki yýl Ýstanbul’da Cumhuriyet
gazetesinde gazetecilik stajý yaptý. Bu staj ona ekmek
Kosova Türk Gazeteciler Derneðinden laik,
çaðdaþ ve demokratik Türkiye’ye destek
K
osova Türk Gazeteciler
Derneði, 30 Nisan Pazartesi
günü Prizren’de düzenlediði
yönetim kurulu toplantýsýnda,
Türkiye’deki son siyasi geliþmeler ýþýðý
altýnda Cumhuriyet ilkelerinin korunmasý ve yaþatýlmasý için verilen desteði,
takdirle karþýladý. Konuyla ilgili basýna
yayýnlanan bildiride, Atatürk’ün kurduðu Türkiye Cumhuriyeti’nin laik,
çaðdaþ ve demokratik yapýsýnýn
muhafaza edilmesi için çabalarýn süreceði inancýnýn tam olduðu görüþü paylaþýldý. Yayýnlanan basýn bildirisinde
diðerleri arasýnda þöyle dendi:
“Kosova Türk Gazeteciler Derneði
(KTGD), sivil toplum kuruluþu olarak,
Türkiye’deki son siyasi geliþmeler ýþýðý
altýnda Cumhuriyet ilkelerinin korunmasý ve yaþatýlmasý için verilen
desteði, takdirle karþýlamaktadýr.
KTGD, Yüce Atatürk’ün kurduðu
Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, çaðdaþ
ve demokratik yapýsýnýn muhafaza
edilmesi için çabalarýn süreceði
inancýnýn tam olduðu görüþündedir.
Yaþanan geliþmelerin en kýsa zamanda
Türkiye Cumhuriyetine yakýþýr þekilde
çözüleceðine inanýyoruz. Türkiye’nin
dünyadaki yer ve rolünün daha da
güçlenmesine her kesimin katký
sunacaðýna güveniyoruz.”
Toplantýnýn devamýnda, derneðin
önümüzdeki dönemde düzenlemeyi
planlaþtýrdýðý diðer etkinlikler de ele
alýndý.
Perþembe, 3 Mayýs 2007
8
teknesinin kapýlarýný ve dünyaya açýlmasýnýn imkanlarýný yarattý.
Mercan 1975 yýlýnda Nurten Haným’la gerçekleþtirdiði ikinci evlikte mutluluðu yakaladý ve Âdile,
Ali ile Yaþar adlarýnda üç çocuklarý dünyaya geldi.
1975 yýlýnda Priþtine’ye yerleþti. Kýsa bir süre TAN
Gazetesi, ardýndan da Priþtine
Televizyonu Türkçe Yayýnlar
Bölümünde program yapmaya baþladý.
Bu þehirde yayýmlanan “Tan” gazetesi
ile “Çevren” ve “Çýð” dergilerinde,
Makedonya, Sýrbistan ve Türkiye’de
de eserleri yayýnlandý. “Tan” Gazetesi
‘nde köþe yazarlýðý yaptý. “Kuþ” adlý
çocuk dergisinin de yöneticisi idi.
Yugoslavya (Kosova) Türk
Edebiyatý ve bu edebiyatýn ikinci
kuþaðýn bütünleþmiþ bir kimliði
sayýlan Mercan’ýn edebiyatýn her
türünde 74 özgün ve 27 çeviri eseri
gün yüzünü gördü, 15 eseri daha
yayýnlanmayý bekliyor. Eser verimliliði açýsýndan diðer Kosovalý ve
Makedonyalý Türk yazarlarýna kýyasla en önde yer
aldý. Röportaj türüyle Yugoslavya Türk Basýn ve
Yayýnýna çýðýr açan Mercan, Pulitzer ödülüne aday
gösterildi, çok sayýda yerel ve uluslararasý yazýn
ödülünün sahibi oldu; Türk edebiyatý dünyasýnda kurduðu köprü ve iliþkiler sayesinde bir nevi kültür elçiliði yaptý.
Bugünlerde Priþtine Üniversitesi Filoloji Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü Yüksek Lisans
uzmanlarý tarafýndan hayatý ve edebiyatý irdelenen
Hasan Mercan’ýn, çalýþmalarý ve eserleri ilk defa bilimsel olarak araþtýrýlýyor. Çalýþmanýn tamamlanmasý
üzerine kitap halinde de basýmdan çýkýp edebiyat severler ile uzmanlarýnýn eline ulaþmasý bekleniyor.
Hasan Mercan’ýn son dönemlerde Ankara’da
yazdýklarý, “anýlara saygýydý”, “... yaþayanlara bir
tepki (sitem) olsun diyerek, bir ‘korku’yla bir
‘kuþku’nun dillendirilmesiydi” dediði gibi. Gurbete
düþtüðü Ankara’da yazmýþ olduðu þu þiirde doðum
þehri Prizren’e seslenen yazar, ona hem dert yandý,
hem de onun özlemiyle þu dizelerle terki diyar eyledi:
“Gelecekte þöyle dursun/Düþ’te bile çocuklarýna/Korku ve kuþkuyu/Miras olarak býrakamazsýn/inan
bana kentim/Sende yaþayanlarýn çoðunu/Benim
kadar tanýyamazsýn/Bu kadar isli
yalnýzlýða/Yanaþmýyor yüreðim/Bunca oynak kalabalýða/zor anlarsýn/Darýlma bana kentim/Sen benim
kadar aðlayamazsýn.”
Tarkan Haziran’da Kosova’da
Kosova’da Arnavutça çýkan yüksek tirajlý günlük gazetelerden Lajm,
Türkiye’nin mega starý Tarkan’ýn Haziran ayýnda Kosova’nýn baþkenti
Priþtine’de görkemli bir konser vereceðini yazdý.
H
abere geniþ
yer veren
gazete, Tarkan
konserini Kosova’da
‘yüzyýlýn sanat olayý’
olarak niteledi.
Tarkan’ýn dünya çapýnda bir star olduðu
belirtilen geniþ haberde, dünyada gençlerin yüreðinde taht
kuran mega star
Tarkan’ýn Priþtine’ye
80 kiþilik bir kadro ile
geleceði yazýldý.
L-entertainment þirketi tarafýndan
organize edilecek konserin kent
stadyumunda düzenleneceði ve 30
bin biletin satýþa çýkarýlacaðý belirtildi. “Tarkan Kosova’yý sallayacak”
ifadesine yer verilen haberde, Tarkan
www.yenidonem.org
konseri için cihaz ve
tesisat taþýyan 12
TIR’ýn Priþtine’ye
geleceði ileri
sürüldü.
Haberde, konserden Kosova’da
þimdiye kadar
görülmemiþ göz
kamaþtýrýcý, görkemli bir kültür sanat
olayý olarak söz
ediliyor. Konserin
kesin tarihinin verilmediði ancak bu
yýlýn Haziran ayý içerisinde yapýlacaðý belirtilen haberde, Tarkan’ýn
menajerlerinin geçenlerde Priþtine’de
temaslarda bulunduðu kaydedildi.
Tarkan, Kosovalýlar’ýn en çok
sevdiði sanatçýlarýn baþýnda geliyor.
9
Balkan
Ývica Racan, 1944-2007
Perþembe, 3 Mayýs 2007
S
osyal Demokrat Parti’nin
(SDP) kurucusu ve uzun
zamandýr genel baþkaný olan
Ývica Racan, kansere karþý giriþtiði
mücadelede yenik düþerek 29 Nisan
Pazar günü 63 yaþýnda vefat etti.
Racan, hastanedeki yataðýnda eþi
Diana Plestina yanýndayken þafaktan
önce uykusunda öldü. Son arzusu,
cenazesine yalnýzca ailesi ve en
yakýn dostlarýný katýlmasý oldu. Bu
yüzden cenaze tarihi halka açýklanmayacak. Racan arkasýnda güçlü bir
siyasi miras býraktý. Ülkenin en popüler
siyasilerinden biri olmayý sürdürüyor
ve genelde hiçbir büyük skandala karýþmamýþ dürüst ve adil bir kiþi olarak
tanýnýyor. Baþbakanlýkta kararlýlýk
eksikliði gösterdiði ve yolsuzlukla
mücadelede etkili olamadýðý
düþünülmesine karþýn, anlaþma,
baþkalarýnýn görüþlerini dinleme ve
uzlaþma arama isteði gösterdi.
ktidardaki Demokrat Parti
(DP) genel baþkaný ve
Baþbakan Sali Beriþa
hafta sonu yaptýðý açýklamada,
iktidar koalisyonu içinde
kabineyi tehdit edecek derecede ciddi kavgalar olduðunu
açýk bir dille yalanladý. Beriþa
koalisyon içinde “kabul
edilebilir derecede görüþ farklýlýðý” olduðunu kabul etmesine karþýn, hükümetin
istikrarlý ve belirlenen reformlar
üzerinde baþarýlý bir þekilde çalýþmakta olduðunu vurguladý. Son zamanlarda yerel basýnda koalisyon ortaklarýndan bazýlarýnýn DP’nin yasa önerileri
ve Beriþa’nýn kabinedeki yakýn tarihli
kadro deðiþikliklerini eleþtirdikleri
yönünde söylentiler yer alýyordu.
Deðiþikliðe, Dýþiþleri Bakaný Besnik
Mustafay’ýn geçen haftaki sürpriz
istifasý yol açmýþtý.
BH ve Hýrvatistan’a UAD
kararýna yanýt gelmedi
D
ýþiþleri Bakaný Vuk Draskoviç
yaptýðý açýklamada, Belgrad’a
Uluslararasý Adalet
Divaný’nýn BH’nin Sýrbistan’a açmýþ
olduðu soykýrým davasýnda erdiði
kararla ilgili olarak Saraybosna ve
Zagreb’e göndermiþ olduðu diplomatik notayla ilgili olarak henüz
resmi bir yanýt gelmediðini syledi.
Sýrbistan geçen hafta, BH ve
Hýrvatistan’dan UAD’nin almýþ
olduðu ve Sýrbistan’ý Temmuz
T
1995’te Srebrenica’da gerçekleþen
soykýrýmda doðrudan sorumluluk
sahibi olmaktan temize çýkaran kararý
aleyhinde yürütülen Belgrad’ýn deyimiyle “kötü niyetli” kampanyaya
son vermelerini istemiþti. Pazar günü,
BH cumhurbaþkanlýðýnýn Boþnak
üyesi Haris Silayciç Sýrbistan’ýn
hareketini sert bir dille eleþtirerek
bunu baþka bir devletin egemen haklarýna müdahale etme giriþimi olarak
nitelendirdi.
Bulgar Hemþireler
davasý sürüyor
rablusgarp bölge
mahkemesinin tartýþmalý bir
HIV salgýný davasýnda idam
cezasýna çarptýrýlmýþ olan altý yabancý
saðlýk görevlisi aleyhindeki iftira
davasýnýn bir sonraki ve muhtemelen
de son duruþmasý 6 Mayýs’ta gerçekleþecek. Yargýçlar, yedi Libyalý polis
memurunun beþ Bulgar hemþire ve
bir Filistinli doktor aleyhinde sun-
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Beriþa “Kavga Yok” dedi
Ý
E RH A N
T ÜR B E DA R
duklarý þikayeti incelemek üzere 29
Nisan Pazar günü altýncý defa toplandýlar. Saðlýk görevlileri, polisin
HIV davasýnda suçlarýný itiraf
etmeleri için kendilerine iþkence yaptýðýný öne sürmeleri üzerine suçlanmýþlardý. Suçlu bulunduklarý takdirde
hapis cezasý ve yüklü bir tazminat
ödemeye mahkum edilebilirler.
G
Sýrbistan’ýn Notasý
eçtiðimiz günlerde
Sýrbistan Dýþiþleri
Bakanlýðý, Hýrvatistan ile
Bosna-Hersek’e bir nota gönderdi. Notada, Sýrp ve
Karadaðlýlarýn aleyhine BosnaHersek’in açmýþ olduðu davaya
istinaden Uluslararasý Adalet
Divaný’nýn (UAD) 26 Þubat 2007
tarihinde açýklamýþ olduðu kararý
artýk tartýþmayýn deniyor, tabi
diplomatik kelimelerle. Bu ne
anlama geliyor? Sýrbistan, UAD
kararýnýn revizyona uðratýlmasý
doðrultusunda uluslararasý bir
kamuoyunun oluþabileceðinden
endiþeleniyor ve bu yüzden
Hýrvat ile Boþnaklardan “kararý
artýk kurcalamamalarýný” istiyor.
Söz konusu notalarý imzalayan,
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk
Draþkoviç. Bir baþka ifadeyle,
1990’larda Hýrvatistan ve BosnaHersek’te savaþ suçu iþleyen
“Sýrbistan gönüllülerini”
örgütleyenlerden biri olan
Draþkoviç, þimdi de savaþ
suçlarýna uðrayan insanlara,
“adalet peþinde koþmayýn” diyor.
Bu ne biçim zihniyet!
Sýrbistan’ý bu yöndeki notalar
göndermeye iten þey, UAD’ye
kullandýrýlmayan Yugoslavya
Savunma Konseyi’nin toplantý
tutanaklarýdýr. Bu tutanaklar kýsmen, Eski Yugoslavya Üzerine
Uluslararasý Ceza Mahkemesinin
Slobodan Miloþeviç davasýnda
kullanýldý. Ne var ki, ayný
deliller, oynanan oyunla,
UAD’ye kullandýrýlmamýþ,
Boþnaklarýn UAD’nin kararýyla
ilgili en çok isyan ettikleri noktalardan biri bu. Yugoslavya
Savunma Konseyi’nin toplantý
tutanaklarýnda ne tür bilgilerin
bulunduðunu elbette ki bilemeyiz. Ancak, bir araþtýrmacýnýn bu
olaydan çýkarabileceði basit bir
sonuç þudur: Orada bir yerde bir
takým deliller varsa ve gizlenmeye çalýþýlýyorsa, o zaman bu
delilerin, Bosna-Hersek’in
UAD’de görülmüþ olan soykýrým
davasýnýn sonucu etkileyebilirdi.
Hatýrlatmak gerekirse, Bosna’nýn
soykýrým davasý üzerine
www.yenidonem.org
UAD’nin aldýðý kararda;
“Soykýrým sadece Srebrenitsa’da
gerçekleþmiþ” denmekte ve bu
fiilden “Bosnalý Sýrplarýn
Ordusu” sorumlu tutmaktadýr.
Srebrenitsa dýþýndaki kýyýmlar,
yeterince delil olmadýðý gerekçesiyle, soykýrým olarak nitelenmiyor. Sýrbistan’a gelince, bu
ülke Soykýrým Sözleþmesi’nin 3.
maddesinde etkili cezalarýn verilmesini öngören hususlarýn
hiçbirinden sorumlu tutulmuyor.
Sýrbistan sadece,
Srebrenitsa’daki soykýrým suçunu
gerçekleþtirenleri engelleme
yükümlülüðüne uymadýðý ve
soykýrýmý gerçekleþtiren þahýslarý
tutuklayýp, Eski Yugoslavya
Üzerine Uluslararasý Ceza
Mahkemesi’ne teslim etmediði
yönünde suçlandý.
UAD’nin kararý, 5 Mayýs
2007’de Ýstanbul’da düzenlenecek olan “Uluslararasý
Suçlar: Bosna-Hersek Örneði”
isimli uluslararasý sempozyumda
katýlacak. Avrasya Stratejik
Araþtýrmalar Merkezi (ASAM)
bünyesinde kurulmuþ olan Ýnsanlýða Karþý Suçlar Enstitüsü’nün
(IKSAREN) düzenlemekte
olduðu bu uluslararasý sempozyumda, konunun uzmanlarý
konuþacak. Kimler mi var?
Bosna ve Hersek Federasyonu,
Kayýp Kiþilerin Araþtýrýlmasý
Komisyonu Baþkaný Amor
Maþoviç, Srebrenitsa Belediyesi
Baþkaný Abdurahman Malkiç,
1992-1993 yýllarýnda Birleþmiþ
Milletler Güvenlik Konseyi’nin
Baþkanlýðýný yapan Venezüellalý
diplomat Diego E. Arria, Ýnsancýl
Hukuk Vakfý Baþkaný Nataþa
Kandiç, UAD’de görülen
soykýrým davasý duruþmalarýnda
Bosna-Hersek’in yardýmcý dava
vekili, Phon van den Biesen vb.
(Sempozyum ile ilgili diðer
ayrýntýlarý adresinden
öðrenebilirisiniz).
Sempozyumun verimli geçeceðinden kuþkum yok. Ancak,
umarým, Sýrbistan bu sempozyum
yüzünden de, “bir nota göndermez.”
B
Dünya
Blair görevi býrakýyor
aþbakanlýk
koltuðundaki 10.
yýlýný kutlayan
Blair,görevinden ne zaman
ayrýlacaðýna yönelik tartýþmalarý haftaya noktalayacaðýný söyledi. Ýngiliz
GMTV televizyonuna
konuþan Blair, “Gelecek
hafta duruma netlik
kazandýracaðým.” dedi.
Blair, “Baþbakanlýk için
10 yýl uzun bir süre. Artýk
yeni bir takýmýn baþa
gelmesi lazým.” þeklinde
konuþtu. Blair, muhtemel
veliahtý Maliye Bakaný
Gordon Brown’un da “çok
iyi bir baþbakan” olacaðýný söyledi. Brown’un
bakanlýktaki performansýný puanlamasýný
“
isteyen televizyona
Blair, Brown’a 10
üzerinden 10
verdiðini kaydetti.
Blair, “Onun her
zaman iyi bir
baþbakan olacaðýný
söyledim. Buna
inanýyorum.” dedi.
Ýngiltere Baþbakaný
Blair’in 3
Mayýs’taki yerel
seçimlerin ardýndan
görevinden ayrýlacaðý iddia ediliyordu. Baþka bir iddia
da Blair, Kuzey
Ýrlanda meclisinin
gelecek hafta yapacaðý toplantýnýn ardýndan
istifa edeceði yönünde.
Venezuela IMF
Üyeliðinden Çýkýyor
Bundan böyle, ne IMF’ye, ne de Dünya
Bankasý’na ihtiyacýmýz var.”Bu sözler,
Uluslararasý Para Fonu IMF ve Dünya
Bankasý’ndan ayrýldýklarýný açýklayan
Venezuela Cumhurbaþkaný Hugo Chavez’e ait.
Chavez, ülkesinin, “Amerikan emperyalizminin emrinde” olduðu gerekçesiyle, bu iki
kurumun üyeliðinden ayrýldýðýný bildirdi.
Dünyanýn beþinci büyük petrol ihracatçýsý
olan Venezuela, IMF’ye ve Dünya
Bankasý’na 2012 yýlýna kadar olan bütün
borçlarýný geçen ay ödeyerek kapatmýþtý.
Venezuela Cumhurbaþkaný Hugo Chavez, 1
Mayýs Ýþçi Bayramý dolayýsýyla katýldýðý bir
toplantýda, “Bundan böyle, ne IMF’ye, ne
de Dünya Bankasý’na ihtiyacýmýz var. Artýk
Washington’a gitmek zorunda deðiliz”
dedi. Bu iki kuruluþu Güney Amerika’nýn
içinde bulunduðu yoksulluktan sorumlu
tutan Chavez, bölge ülkelerinin kendi
aralarýnda alternatif bir kredi kurumu oluþturmalarýný öneriyor. Bu fikre, Arjantin,
Bolivya, Ekvador ve Brezilya da destek
EL Kaide’nin Irak lideri
öldürülüdü
El Kaide terör örgütünün Irak’taki
uzantýsýnýn lideri Ebu Eyyüb El
Masri’nin, militanlar arasýnda çýkan
çatýþmada öldürüldüðü kaydedildi.
Ýçiþleri Bakanlýðý sözcüsü, El
Masri’nin baþkent Baðdat’ýn
kuzeyinde bugün militanlar arasýnda
çýkan iç çatýþmada öldürüldüðünü
bildirdi. Tuðgeneral Abdül Kerim
Halef, Reuters’a yaptýðý açýklamada,
El Masri’nin bugün öldürüldüðüne
dair ellerinde kesin istihbarat bilgilerinin olduðunu söyledi.
Ýklim deðiþiklik
görüþmelerinde ilerleme
saðlandý
AB Komisyonu Baþkaný Jose Manuel
veriyor. Ekvador Cumhurbaþkaný Rafael
Correa da ülkesinin IMF’ye olan borcunu
ödediðini ve kurumla baðlarý koparacaðýný
açýklamýþtý. Bu arada Venezuela’da dünyanýn
en büyük petrol alanlarýndan birinin kontrolü,
özel sektörden devlete geçiyor. Altý uluslararasý
þirket, Chavez’in belirlediði koþullarla çoðunluk hisselerinden vazgeçti.
Barroso, iklim deðiþikliði konusunda
ABD ile yapýlan görüþmede ilerleme
olduðunu belirtti. Beyaz Saray’daki
AB-ABD zirvesinin ardýndan düzenlenen ortak basýn toplantýsýnda Barroso,
ABD Baþkaný Baþkaný George W.
Bush ile yapýlan görüþmede ilerleme
olduðunu kaydetti. Bush da ‘’iki
tarafýn bir sorun olduðunu ve yeni
teknolojileri teþvik ederek küresel ýsýnmayý yavaþlatmak için birlikte çalýþmalarý gerektiðini kabul ettiðini’’
söyledi. Ancak Bush, 1997 yýlýnda
müzakere edilmesinden bu yana
ABD’nin onaylamayý reddettiði,
Koyoto Antlaþmasý uyarýnca diðer
ülkelerin kabul ettiði formülün benzeri
olan karbon gazý salýmý konusunda
Avrupa’nýn zirve çaðrýlarýndan söz
etmedi.
Prens Asker Olarak Irak’a
Gidiyor
Perþembe, 3 Mayýs 2007
10
Fransa’da Tansiyon
Yükseliyor
F
ransa’da
Pazar günü
yapýlacak
olan cumhurbaþkanlýðý seçiminin ikinci turu
öncesinde, tansiyon giderek yükseliyor. Yapýlan
son anketler,
Nicholas
Sarkozy’nin önde
olduðunu gösteriyor, ancak Segolene Royal de giderek arayý
kapatýyor. Ülkede yapýlan son anket, oylarýn yüzde 52’sinin
Sarkozy’ye, yüzde 48’inin ise Royal’e gideceðini gösteriyor.
Ankete göre, seçmenlerin yüzde 16’sý hala kararsýzlýðýný
koruyor. Ýlk turda elenen merkez-sað aday Francois
Bayrou’nun seçmenlerinin de, kýsmen Royal’e yöneldiði
belirtiliyor. Siyasi gözlemciler, “Sarkozy ve Royal’in katýlacaðý ve çarþamba günü televizyonda yayýnlanacak tartýþma
programýnýn, kararsýz seçmenleri etkileyeceðini” belirtiyor.
Guantanomo
Zanlýlarýnýn Davasý
G
uantanomo tutuklularýna yargý engeli. Amerikan Temyiz
Mahkemesi, iki Guantanamo tutuklusunun askeri
mahkemelerin yasallýðýna iliþkin davasýný görüþmeyi
reddetti. Amerikan Temyiz mahkemesi, biri Kanada diðeri
Yemen vatandaþý iki Guantanamo zanlýsýnýn, 11 Eylül’den sonra
kurulan özel askeri mahkemelerin yasalara uygunluðunu sorgulayan davasýný görüþmeyi reddetti. Yüksek mahkeme, iki zanlýnýn temyize baþvurmadan önce duruþmalarýnýn yapýlmasý
kararýnda ýsrar etti. Davacýlardan Yemenli Salim Ahmed
Hamdan, geçen yýl Amerikan Temyiz Mahkemesinin “askeri
yargýlama sisteminin yasa dýþý olduðuna dair hükmü” ile dönüm
noktasý olarak nitelenen davayý kazanmýþtý. Her iki zanlý da
askeri mahkemede duruþmaya çýkarýlmadan önce davalarýnýn
Temyiz mahkemesinde görüþülmesini ve anayasa ile korunup
korunmadýklarýna dair Temyiz Mahkemesinin karar vermesini
talep etmiþti. Küba Adasý’ndaki Guantanamo askeri üssünde
yaklaþýk 400 terör zanlýsý bulunuyor. Tutuklularýn, dýþ dünyadan
baðýmsýz, adil olmayan bir yargýlama süreciyle karþý karþýya
olmasýndan dolayý Guantanamo Üssü, insan haklarý kuruluþunca
sýk sýk eleþtiriliyor.
Düny a Turu
Ýngiliz tahtýnýn varislerinden Prens
Harry asker olarak Irak’a gidiyor.
Ýngiltere Genelkurmay Baþkaný
Orgeneral Richard Dannatt, Prens
Harry’nin, Irak’a gitmesine karar
verdiðini açýkladý. Orgeneral Dannatt,
BBC’ye yaptýðý açýklamada, Prens
Harry’nin Irak’a konuþlanmasýyla
ilgili spekülasyonlarý sona erdirmeyi
istediðini belirterek, Harry’nin Irak’a
gitmesi kararýnýn alýndýðýný söyledi.
Prens Charles ile Lady Diana’nýn oðlu
olan 22 yaþýndaki Prens Harry’nin,
Irak’taki Ýngiliz askerlerinin rotasyonu
çerçevesinde önümüzdeki haftalarda
“Blues and Royals” birliðinin baþýnda
Irak’a gitmesi bekleniyor. Harry’in 6
ay boyunca 11 kiþilik bir tank ekibine
komuta etmesi planlanýyor.
Azerbaycan’dan Rusya’ya
Nota
www.yenidonem.org
Azerbaycan Rusya Büyük
Ansiklopedisinde Daðlýk Karabað’ýn
baðýmsýz bir devlet olarak gösterilmesi
dolayýsýyla Rusya’ya nota verdi.
Rusya’nýn Azerbaycan Büyükelçisi
Vasili Ýstratov, Azerbaycan Dýþiþleri
Bakanlýðý’na çaðrýlarak, Büyük
Ansiklopedi’de Daðlýk Karabað’ýn
baðýmsýz bir devlet olarak gösterilmesinden duyulan rahatsýzlýk kendisine iletildi. Ansiklopedideki yayýnýn
gerçekleri saptýrma çabasý olduðu
belirtilerek, bu tür kasýtlý yanlýþlarýn
Rusya’nýn Daðlýk Karabað konusundaki arabuluculuk rolüne olumsuz yansýyacaðý büyükelçiye hatýrlatýldý.
Azerbaycan Dýþiþleri Bakanlýðý, 2006
yýlýnda yayýnlanan bu ansiklopedide
deðiþiklik yapýlmasýný ve daðýtýlan
nüshalarýn toplatýlmasýný içeren notayý
Rusya’nýn Azerbaycan Büyükelçisi
Vasili Ýstratov’a verdi.
Türkiye
Sezer’den Yargýtay’a Atama Çaðlayan: Bir devir teslim töreni
11
Perþembe, 3 Mayýs 2007
C
umhurbaþkaný Ahmet Necdet
Sezer, Yargýtay Cumhuriyet
Baþsavcýlýðýna, Yargýtay
Cumhuriyet Baþsavcý vekili Abdurrahman
Yalçýnkaya’yý atadý. Cumhurbaþkanlýðý
Basýn Merkezi’nden verilen bilgiye göre,
Sezer, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý
görevine Yargýtay Büyük Genel
Kurulu’nca gösterilen adaylar arasýndan
Abdurrahman Yalçýnkaya’yý seçti.
Yalçýnkaya, görevine 21 Mayýs 2007 tarihinde baþlayacak.
Ý
Ýstanbul’da Cumhuriyet
Mitingi
stanbul Çaðlayan
Meydaný’nda
“Cumhuriyet mitingi”
yapýldý. Türkiye’nin çeþitli
illerinden gelen vatandaþlar
ellerinde Türk bayraklarý ve
büyük önder Atatürk’ün
fotoðraflarýný taþýyarak,
“Laik, Çaðdaþ, Baðýmsýz
Türkiye” sloganlarýyla
Çaðlayan Meydaný’ndaki
yerlerini aldý. Sivil toplum
örgütlerinin katýlýmýyla
gerçekleþtirilen mitingde bazý
siyasi parti temsilcileri de
bulundu. Sanatçýlarýn
þarkýlarýný seslendirdiði miting saygý
duruþu ve Ýstiklal Marþý ile baþladý.
Katýlýmcýlarýn, þarký ve türkülerle çoþtuðu
mitingde, Ata’nýn gençliðe hitabesi ve
Nazým Hikmet’in memleketim þiiri okundu. Mitingte yapýlan Konuþmalarda da
Cumhuriyete sahip çýkýlmasý istenirken,
laiklik ilkesinin önemi vurgulandý. Miting
dolayýsýyla Ýstanbul’da geniþ güvenlik
önlemleri alýndý. 7 bin polisin görev yaptýðý
mitingde 19 kontrol noktasý kuruldu.
Çaðlayan’daki Cumhuriyet Mitingi, geniþ
katýlýma karþýn herhangi bir olay yaþanmadan sona erdi.
Ýstanbul’da 1 Mayýs kutlandý
Ý
stanbul’da, valiliðin izin
vermemesine karþýn 1
Mayýs’ý Taksim’de kutlamak isteyen bazý gruplara
polis müdahale etti. Bini
aþkýn kiþi gözaltýna alýndý.
Valilikçe izin verilen
Kadýköy’deki açýk hava
toplantýsý ise olaysýz sona
erdi. Ýstanbul Kazancý
yokuþunda sabah Türk-Ýþ
tarafýndan, 1 Mayýs
1977’deki olaylarda hayatýný
kaybedenler için anma töreni
düzenlendi. Türk-iþ yetkilileriyle siyasi parti ve sivil
toplum örgütü temsilcileri,
ilk olarak Gümüþsuyu’ndan
Taksim Kazancý yokuþuna
yürüyerek karanfil býraktý.
Yapýlan konuþmalarýn ardýndan Türk-Ýþ
yetkililerince Taksim Cumhuriyet Anýtý’na
çelenk konuldu. Ýstanbul Valisi Muammer
Güler, bu kiþilerin bazýlarýnda gaz
maskeleri, spreyler, bilyeler ve tabanca ele
geçirildiðini bildirdi. Güler, toplantý ve
gösteri kanununa uygun olmayan 1 Mayýs
kutlamalarýna izin verilmediðini ve verilemeyeceðini belirterek, buna yönelenler
hakkýnda da suç duyurusunda bulunacaklarýný söyledi. Anma töreninin ardýndan
Çaðdaþ Yaþamý Destekleme Derneði’ni kurduklarýnda Türkân
Saylan Cumhurbaþkaný Evren’e gitmiþ.
Sormuþ:
“18 yaþýna kadar çocuða dünyanýn öküzün boynuzunda durduðu
anlatýlýrsa biz bu bilgiyi nasýl düzeltiriz?”
Evren geçiþtirmiþ:
“Namuslu çocuklar onlar, iyi olurlar.” (“Güneþ Umuttan Þimdi
Doðar”, Ýþ Kültür Y., 2004)
Saylan, askeri darbelerin geri kafalýlýðý engelleyemeyeceðine orada
inanmýþ olmalý...
O inançladýr ki kurduðu dernek, Türkiye’de çaðdaþ yaþam uðruna
büyük bir mücadeleye giriþti; pazar günü de Çaðlayan mitingine
diðerleriyle birlikte imza attý.
Orada Saylan, hükümeti eleþtirdikten sonra (Tandoðan’dan farklý bir
yaklaþýmla) þöyle dedi:
“Bizler bütün bunlarýn çözümünün darbeler olmadýðýný da yaþayarak, kurbanlar vererek öðrendik.”
***
Çaðlayan, birçok anlamda Türkiye’de bir ilktir:
Ýlk kez bu kadar büyük bir kitle bir arada ve olaysýz yürümüþtür.
Partilerüstü kitlenin mesajý çok net verilmiþ ve daha da önemlisi
sonuç alýnmýþtýr:
Cumhuriyetin sahipsiz olmadýðý kanýtlanmýþ; gür bir sesle “sivil bir
muhtýra” imzalanmýþtýr.
Bu ses, iktidarca da muhalefetçe de alkýþlanmýþtýr.
“Birleþin” çaðrýsý en saðýr kulaklarda bile yankýlanmýþtýr.
Dahasý, bu tür bayraklý mitinglerde görmeye alýþtýðýmýz “Ordu
göreve” pankartlarý indirilmiþtir.
“Hazýr ol” komutunun hemen ardýndan gelen bu “Rahat” çaðrýsýyla
sivil toplum rüþtünü ispat etmiþ, parti liderleri de muhtýrayla arasýna
mesafe koymak zorunluluðu hissetmiþtir.
Böylece Çaðlayan, sivillerin cumhuriyet nöbetini askerden
devraldýðý bir bayrak töreni olmuþtur ayný zamanda...
Bu nedenle de ve belki de en çok bu nedenle alkýþlanmalýdýr.
***
Bu coþkun nehrin, totaliter bir yataða kaymadýðý sürece önümüzdeki
dönemde birçok bariyeri aþabileceðine inanýyorum.
Bir defa “yalnýz deðiliz” hissi, toplumdaki paniði dindirecektir.
Ýkincisi, kitleler, gerçek kudretin kendi ellerinde olduðunu, birleþince imkânsýzýn mümküne döndüðünü fark edecek; bugüne kadar
uzak durduðu politikaya katýlým konusunda cesaretlenecektir.
Mitinge hâkim olan çok seslilik ve demokratik katýlýmcýlýðý partilerden de bekleyecek, “lider sultasý”nýn karþýsýna dikileceklerdir.
Bu anlayýþ, muhtemel ittifak çabalarýna ve çaðlayan bu nehri
sandýða yansýtma arayýþlarýna da yön verecektir.
Ve umuyorum ki mitingin barýþçýl havasý, karþýt görüþ sahiplerinin benzeri mitinglerine yönelik bir hoþgörüyü de beraberinde
getirecektir.
***
slogan atarak yürüyüþe geçen ve Ýstiklal
Caddesi giriþinde toplanan 200-300 kiþilik
gruba polis müdahale etti. DÝSK Genel
Baþkaný Süleyman Çelebi ise, Taksim’de
yaþanan gerginliðin ardýndan DÝSK Genel
Merkezi’nde düzenlediði basýn toplantýsýnda, “Artýk Taksim 1 Mayýs alanýdýr” diye
konuþtu. Amaçlarýnýn yalnýzca 1977 yýlýnda
ölen arkadaþlarýný anmak olduðunu belirten
Çelebi, anlayamadýklarý bir þekilde engellendiklerini ifade etti.
www.yenidonem.org
Mitinge 600 sivil toplum örgütünün imza atmasý, askerin göreve
çaðrýlmamasý, tersine kürsüden darbelerin kýnanmasý ibret ve umut
vericidir.
Þimdi partilere düþen, toplumdaki bu olgunluðun, bu tepkinin,
hakkýyla siyasi mecraya akýtýlmasý, Meclis’e yansýtýlmasýdýr.
Bu kritik günün sabahýndaki yazýmý, mitingin açýlýþýný yapan
Bulutsuzluk Özlemi’nin o gün kürsüden seslendirdiði 20 yýllýk
“Acil Demokrasi” þarkýsýnýn hâlâ güncel olan talepleriyle bitireyim:
“Bugünlerde nüksetti baþým yine/
Saða çarptým, sola çarptým ha bire/
Her yaným yara bere içinde/
Hür demokratik/ parlamenter sistemde
Olaðanüstü haller/ geçiþ dönemleri / sýkýyönetimler/
“Þimdi sýrasý deðil”ler/ Fikir suçlarý (..)/
Böyle mi geçsin ömrüm?/
Acil demokrasi! Acil demokrasi!”
(Can Dündar’ýn yazýsý Milliyet’ten alýnmýþtýr)
Güncel/Kosova
Prizren’de “Printeks”
iplik ve dokuma sanayisi
P
Zahit Volkan
rizren’in “Printeks” iplik ve
dokuma sanayisi 16 hekterlik
bir arazi üzerine inþa edilmiþtir.
Fabrikanýn 10 hekterlik bölümüne
makineler kurulmuþtur. Geri kalan
kýsmý da boþ araziden ibarettir. 1961
yýlýnda inþa edilmeye baþlayan fabrikanýn teknolojisi Almanya’ya aittir.
Alman mühendislerinin monte ettiði
fabrikadan bir gurup iþçi Almanya’ya
gönderilerek, makineler üzerine gerekli eðitimden geçmiþlerdir. Fabrikadaki
iþçi ve görevli sayýsý toplam 2800’dü.
Fabrikanýn Reçana ve Jur köylerinde
olmak üzere iki kolu (bölümü) daha
vardý. Fabrika þu çalýþma bölümlerinden oluþurdu:
Ýplik iþ bölümü, Dokuma iþ bölümü,
Konfeksiyon iþ bölümü, Hidrofil ve
sanatiriyum iþ bölümü, Enerji iþ
bölümü, Ýdari iþ bölümü ve Tekstil
araþtýrma iþ bölümü.
Fabrikanýn üzerinde inþa edildiði
arazi, Prizren’in en verimli arazilerinden oluþup, Prizrenli bahçývanlar
bu arazi üzerinde sebze yetiþtirirlerdi.
Üretilen iplikler çeþitli kalýnlýklardan oluþup deðiþik renklerden oluþurdu. Üretilen ipliklerin bir kýsmý ayný
fabrikanýn dokuma iþlerinde kullanýrdý.
Pamuk ve poliesterden oluþan
karýþýk iplikler, dantel ipliði olarak ta
kullanýlýr, çeþitli boyalý iplikler de
masa örtüleri, sofra bezi, deðiþik pafta
ile çocuk bezlerinin üretiminde yararlanýlýrdý. Sentetik iplikler ile
(þuþkavac) dediðimiz yaðmurluklar ve
naylon gömlekler üretilirdi.
Dokuma iþ bölümünde renksiz
bezler dokunurdu. Basma denen bu
bezler deðiþik renklerde boyanýrdý. Bu
ürünler Kosova’nýn ve Yugoslavya’nýn
deðiþik þehirlerinde satýlýrdý.
Konfeksiyon iþ bölümünde iç
çamaþýr üretimi gerçekleþtirilirdi. Bu
bölüm dýþýnda 1975 yýlýnda terzicilik
iþ kolu da kuruldu. Ismarlama üzerine
iþ yapan bölümde erkeklere yönelik
takým elbise dikilirdi.
Hidrofil ve sanatiriyum iþ
bölümünde pamuktan iplik üretilirdi.
Arta kalan ikinci kalite pamuklar
yýkanýp dezenfekte edildikten sonra
kadýnlara yönelik hijyen malzemeleri,
kulak temizleyici pamuklar ve deðiþik
ürünler üretilirdi.
Tekstil araþtýrma bölümünde yüksek
tahsilli on kadar kiþi çalýþýrdý. Enerji
bölümü tüm zanaatçýlardan oluþurdu.
Marangozcu, elektro motor tamircileri,
Eðitim Fakültesinde þiir þöleni
5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni çerçevesinde
G
örkemli bir açýlýþla baþlayan 5.
Uluslararasý Sanatla Uyanmak
Þöleninin ikinci gününde
Prizren’in Eðitim Fakültesi anfisinde þiir
þöleni düzenlendi. Þölene Ayþe Kulin ve
Gani Müjde de katýldý. Kosovalý þairlerin
þiirleriyle yer aldýðý þölende Ayþe Kulin ve
K
Gani Müjde sohbetleriyle renk kattý.
Eðitim Fakültesi Türkçe Eðitim Bölümü
öðrencilerinin misafirlere soru sorma fýrsatýný yakaladýklarý sohbette, Ayþe Kulin
“Töre” þiirini okudu. Þölen öðrencilerin
imzalattýklarý kitap ile çektirdikleri hatýra
fotoðraflarýyla son buldu.
Sanatla uyanýyoruz
osova Demokratik Türk Partisi Genel
Baþkaný Mahir Yaðcýlar, Uluslararasý Sanatla
Uyanmak Þöleninin ulaþtýðý beþinci
yýldönümünde toplumsal, kültürel ve eðitim açýsýndan epeyce ilerlemelerin kaydedildiðini ifade etti.
Yapýlan giriþimler neticesinde “Gazi Mehmet Paþa”
hamamýnýn restorasyon çalýþmalarýna yakýnda
baþlanacaðýný kaydeden Yaðcýlar, bu süreçte desteklerini esirgemeyen Türkiye Cumhuriyetinin deðiþik
kuruluþlarýna teþekkür etti. Türkiye Cumhuriyeti
Kültür Bakanlýðý Araþtýrma ve Eðitim Genel Müdürü
Celil Güngör, böyle bir þölende yer almaktan büyük
mutluluk duyduðunu ve kendini Prizren’de memleketindeymiþ gibi hissettiðini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti Akdeniz Üniversitesi Alanya
Ýþletme Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Ahmet Aktaþ ise,
Prizren’in havasý ve mimari yapýsýndan oldukça etkilendiðini söyledi. Aktaþ, doðru bir þekilde deðerlendirildiði takdirde Prizren’in kültürel ve turizm
merkezine dönüþebileceðini, bu yönde de kendilerinin her türlü desteði sunmaya hazýr olduklarýný
kaydetti.
Ardýndan sözü alan resim sanatçýsý Emel Özgen
12
þoför, araç tamircileri, makine ustalarý
bu bölümde iþ balý yaparlardý. Ýdari iþ
bölümünde ise fabrikanýn idari iþleri
yürütülürdü.
1990 yýlýnda Belgrat’tan fabrikanýn
deðerini biçmeye gelen uzmanlar, yaptýklarý deðerlendirmeden sonra 10 hekterlik arazi üzerindeki fabrikanýn
deðerinin 230 milyon dolar olduðunu
belirlemiþlerdir.
Özelleþtirme politikalarý ardýndan
elde ettiðim bilgilere göre, fabrika
yaklaþýk 3 milyon euroya satýlmýþtýr.
Fabrikanýn özelleþtirilmesinden
sonra yaþanan geçiþ döneminde fabrikanýn tekrar üretime geçip geçmeyeceði, ayný üretimi yapýp yapmayacaðý,
eski iþçilerin iþyerlerine dönüp dönmeyeceði bilinmiyor. Buradan yetkililerimize sesleniyor, daha önce fabrikada çalýþan binlerce iþçimizin iþ
yerlerinden olmalarýna müsaade
etmemelerine çaðrý yapýyorum.
Ferhat Derviþ’e yardým
konseri düzenlendi
Konserde Derviþ’e geçmiþ olsun dilekleri iletilirken, sevenlerinin ve dernek üyelerinin maddi ve manevi olarak
her zaman yanlarýnda olacaklarý vurgulandý.
“Filizler” Türk Kültür Sanat Derneði, 26 Nisan Perþembe
akþamý deðerli öðretmen, aydýn ve sanatçýmýz Ferhat Derviþ’e
geçirdiði rahatsýzlýk yüzünden maddi ve manevi yardým sunmak amacýyla konser düzenledi. “Filizler Derneði” üyelerinin
yer aldýðý konserde, “Filizler” derneði üyelerinin yaný sýra
Fikret Refeya, Reyhan Kantarcý ve Mavi Duvar Grubu sahne
aldý. Konserde tiyatrocularýmýz tarafýndan da skeçler
sunulurken, Ferhat Derviþ’e geçmiþ olsun dilekleri iletildi.
Filizler Derneði Baþkaný Ferhat Derviþ, bir süre önce rahatsýzlanmýþ ve Belgrat’ta acil bir ameliyata alýnmýþtý. Bu yardým
konseri, Türk aydýný ve kültür iþçisi Ferhat Derviþ’e moral
verdi. Baþarýlý ameliyatýn ardýndan Ferhat Derviþ, Prizren’e
döndü.
Seyrantepe, Balkan Türk Ressamlarý
Karma Resim Sergisinin açýlýþýný yaptý ve
seriye katýlan sanatçýlarýn eserleri hakkýnda bilgi verdi. Sergide, Bulgaristan’dan
Nedret Yaþar, Makedonya’dan Mustafa
Asým ve Bilge Koçitsa, Türkiye’den
Gültekin Sebest ve Emel Özgen Seyrantepe,
Gagauzya/Moldavya’dan Dimitri Ayoðlu ile
Kosova’dan Ethem Baymak ve Reþit Ýsmet’in eserleri yer aldý. Gece, ses sanatçýmýz Nevzat Þundo’nun
Türk Sanat Müziði Konseri ve verilen kokteyl ile
son buldu. Açýlýþa yerel ve uluslararasý olmak üzere
çok sayýda davetli katýldý.
Hafta boyu bir dizi etkinlik
5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni, 1 Mayýs
günü Prizren Eðitim Fakültesinde düzenlenen þiir
þöleniyle, ayný günün akþamý da Gani Müjde’nin
konferansýyla devam edecek. 2 Mayýs tarihinde
Priþtine ve Mitroviça’da Ayþe Kulin, Gani Müjde ve
Reþit Ýsmet’in konuk olduðu “Sazdan Söze” buluþmasý ve Kosova Türk Þairlerinin Þiir Dinletisi
düzenlenecek. 2 Mayýs akþamý saat 19:00’da düzenlecek konferans ile Ayþe Kulin Kosovalý
okur ve sevenleriyle bir araya gelecek. 3
Mayýs akþamý Raif Výrmiça’nýn hazýrladýðý sanatçýmýz Baþkim Çabrat’ýn
portresi sunulacak. Ayný akþam
UNESCO’nun 2007 yýlýný ilan ettiði
Mevlana’nýn doðumunun 800.
yýldönümü kaydedilecek. 4 Mayýs
akþamý saat 19:00’da Esengül
Leskovçalý tarafýndan “Kosova Türk
Tiyatrosu” konferansý, saat 20:00’de de
kültür evinde Hasan Hüseyin, ustasý
Tacettin Diker’le “Karagöz ve Hacivat”
temsili sunulacak. Ayný temsil 5 Mayýs
saat 12:00’de Gilan’da, saat 16:00’da da
www.yenidonem.org
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Priþtine’de sunulacak. Ayný günün akþamýnda
Prizren’de Fahri Ali, Ýlhami Emin, Fahri Kaya’nýn
katýlýmýyla “Makedonya Türk Þiiri” paneli ve Enver
Baki’nin basýmdan çýkan “Salýncak” ile “Altay
Suroy”un “Kosova’da Türk Dernekleri ve
Kuruluþlarýnýn tanýtýmý gerçekleþtirilecek. 6 Mayýs
saat 12:00’de Mamuþa kültür evinde Hasan Hüseyin,
ustasý Tacettin Diker’le “Karagöz ve Hacivat” temsili sunulacak. 6 Mayýs akþamý saat 19:00’da da
Nevzat Þundo’nun “Prizren Türküleri” konseriyle
son bulacak. 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak
Þöleni, Prizren Belediyesi Baþkan Vekili Ercan Þpat
himayesinde, Prizren Belediyesi Kültür, Gençlik ve
Spor Müdürlüðü organizasyonuyla düzenleniyor.
Þölen, Kosova Kültür, Gençlik ve Spor Bakanlýðý ve
Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý
(TÝKA) tarafýndan destekleniyor.
13
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
ÝS KE N DE R MU Z BE G
Hasan Mercan Gerçek Dostluklardan Yana Bir Þairdi
- Ölümünün 1. yýlýnda þairi saygýyla anýyoruz -
Deðerli þair, dost Hasan Mercan bir yýl
önce bu hayata gözlerini yummuþtu. Onun
ölüm haberi hemen duyulmuþ, hiç gecikmemiþti!
Çaðdaþ iletiþim çaðýnda her haber hele
hele ölüm haberleri, özellikle bu haber bir
sanatçýnýn ölümüne dair olunca, çok çabuk
gelirmiþ meðer...
Evet, geçen yýlýn nisan ayýnýn son günlerinin birinde Ankara’dan üzücü bir haber
dünyaya yayýlmýþtý. Þairliðiyle de bilinen
gazeteci yazar Þecaettin Koka’nýn imzasýyla internet üzerinden Prizrenliler Sitesi
aracýlýðýyla yayýnlanan haber kýsaca þöyle
idi:
Ankara’da 1999 yýlý Kosova Savaþýndan
bu yana yaþamakta olan Kosova Türk
Yazarlar Derneði’nin en verimli yazarý
Hasan Mercan bu sabah saat beþte
Ankara’daki evinde vefat etti. Kosova
Türklerine gazeteci ve yazar olarak
yazýlarýyla çok önemli katký sunan Hasan
Mercan (...) 1944’te Prizren’de
doðdu.Otuz yýldan daha fazla gazetecilikte
ekmeðini kazanan ozan ve yazarýn elliden
çok kitabý yayýnlandý. Birçok ödüller alan
Hasan Mercan’ýn eserleri 12 dile çevrildi.
Türkiye’de de ondan çok kitabý yayýnlandý.
Üsküp Halklar Tiyatrosunda, Prizren,
Gilan ve Priþtine tiyatrolarýnda, Priþtine,
Üsküp radyolarýnda, Priþtine televizyonunda,Prizren’in Doðru Yol Derneði
dram kolunca 14 oyunu sahnelenip
gerçekleþti. Hasan Mercan bir süre röportaj türünde de Türk okurlarýna önemli
yazýlar yazdý ve bu türde Türkler arasýnda
çýðýr açtý. Ayrýca tercüme alanýnda da çok
verimli olan yazar 3o’un üzerinde oyun,
roman, þiir kitaplarýný dilimize kazandýrdý.
Takvimler 29 Nisan 2006’yý gösteriyordu.
Ayný gün Ankara’da topraða verilmiþti
dost Hasan Mercan.
... Ve ben, bunun ardýndan bu köþede
diðerleri arasýnda þunun altýný çizmiþtim
2006 mayýsýnda:
Hasan Mercan’ý da kaybettik. Süreyya
Yusuf’u, Necati Zekeriya’yý, Fahri
Mermer’i kaybettiðimiz gibi... Bugün bu
satýrlarý yeniden okurken, bunun devamýna
þu cümlenin de eklenmesi gerektiðini
seziyorum: Bir bütünü oluþturan
Makedonya ve Kosova Türk edebiyatýnýn
önemli simalarýndan Þükrü Ramo’yu,
Naim Þaban’ý, Ýsmail Tamnik’i, Lütfi
Seyfullah’ý ve burada adlarýný anamadýðým ama kaybettiðimiz diðer
sanatçýlarý gibi, Hasan Mercan’ý da kaybettik. Gerçek bir dostu kaybettik yani.
Cana yakýn bir sanatçýyý kaybettik.”
Benim, iyi veya kötü, bir huyum
vardýr: Sanatçý dostlarýmdan herhangi biri
bir baþarýya imza attý mý, onun baþarýsýný
kendi baþarým olarak kutlarým ve
kütüphanemin ayrý bir köþesinde bulunan
o sanatçýyla ilgili dosyama baþ vurur,
dosyadaki notlarýma, bana gönderilen
mektuplara vb. bir göz atar, dost ile adeta
saatlerce süren konuþmalara dalarým.
Bugün avukatlýk görevini icra ettiðim
ofiste de sanatçý dostlarýma ayrýlan bir
köþe — bir Sanat Köþesi vardýr. O köþedeki
bilgiler en az ayda bir kere deðiþtirilir,
yenilenirler. Örneðin söz konusu ofisteki
Sanat Köþesi’nde nisan ayýnýn sonuna
kadar Zeynel Beksaç’ýn soyut resimlerini
içeren, Zeynel’in son Priþtine Resim sergisiyle ilgili kitapçýk bulunmaktaydý. Þu
sýrada bu köþede Sanatla Uyanmak
kitapçýðý, doðrusu bu kitapçýðýn 8. ve 9.
sayfalarý yani UNESCO 2007 Mevlana’nýn
800. Doðum Yýldönümü ve Baþkim
Çabrat Portresi ile ilgili bölümler bulunmaktadýr.
Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (7)
Büyüklerimiz
M
. Akif’e göre bizim ihtiyacýmýz
Batý medeniyetinin ilmi, fenni,
sanayisi, edebiyatý gibi özellikleridir. Tanzimat’la birlikte birçok genç,
Batýlýlaþma fikriyle Avrupa’ya gönderilmiþtir. Ancak Batý’ya giden bu gençler,
geri döndüklerinde, ülkemize, Avrupa’nýn
ilmi yerine yaþam þeklini, kültürünü getirmiþlerdir. Akif bu durumdan son derece
muzdariptir.
Onun netice-i ikâzýdýr ki: “Avrupalý” /
Denince rûhu saðýr, kalbi his için kapalý, /
Müebbeden bize düþman bir ümmet
anlardýk. (1990, s. 275)
M. Akif bu mýsralarda da bazý sýfatlarý
kullanarak Avrupa’yý tanýmlamaktadýr.
Avrupa’nýn ruhu saðýr, kalbi hissizdir.
Özellikle Þark milletlerine yapýlan zulümler karþýsýnda, Avrupa’nýn bu özellikleri net
bir þekilde görülmektedir.
Bu, yanmadýk yeri kalmýþsa, kaðþamýþ
yurda, / Meðerse Avrupa kundak sokar
dururmuþ da! (1990, s. 281) mýsralarýnda
ise M. Akif, Avrupa’nýn “kundakçý”
olduðunu söylemektedir. Türk Dil
Kurumu’nun hazýrladýðý Türkçe sözlüðü
göre kundakçý, yangýn çýkarmak için kundak koyan kimse ve ara bozcu anlamlarýnda kullanýlmaktadýr. (T.D.K, 1988)) Buna
göre Avrupa, siyasi anlamda, diðer milletleri birbirine düþürerek onlarýn arasýný
bozan, onlarýn siyâsî istikbalînî ortadan
kaldýrmaya çalýþan bir özelliðe sahiptir.
Bunun somut örnekleri çoktur. Avrupa,
özellikle Ýngilizler, Mýsýr, Hindistan gibi
Asya’daki sömürgelerinin siyasi varlýklarýný ortadan kaldýrmýþlar, bugün bile bu
topraklarý yangýn yerine çeviren kundaðý
bu topraklara koymaktan çekinmemiþlerdir. Bugün sýkýntýlarýný çektiðimiz
Kýbrýs meselesi, Ermeni sorunu, Adalar
meselesi, Ortadoðu vb. problemlerde Batýlý
devletlerin kundakçýlýðýnýn rolü elbette ki
inkar edilemez.
Ne hayasýzca tahaþþüd ki ufuklar
kapalý! / Nerde-gösterdiði vahþete “bu bir
Avrupalý” / Dedirir-yýrtýcý-his yoksulu, sýrtlan kümesi, / Varsa gelmiþ, açýlýp mahbesi,
yâhud kafesi! (1990, s. 354)
M. Akif, bu mýsralarda “Kimi Hindû,
Þu anda ben, þair dost Hasan
Mercan’ýn ölümünün 1. yýlý nedeniyle
kütüphanemdeki Hasan Mercan dosyasýný
karýþtýrýyorum; Gerçek dost Hasan’ýn
manevi huzurunda saygýyla eðiliyorum.
Neler mi var bu dosyada?
Hasan Mercan var iþte... Koca bir Hasan,
bileþik bir Mercan. Mektuplar, mektuplar...
Hasan Mercan’ýn þiir ve düzyazýlarýnýn
yayýnlandýðý gazete kupürleri... Örneðin
Hasan’ýn 24.09.1977 tarihli “Tan”da
(Priþtine) yayýnlanan ve “Çevren” Dergisi
Öykü Yarýþmasý’nda Ýkinci Ödül’ü
kazanan “Ahmet” öyküsü, 20.01.1979 tarihli “Tan”da yayýnlanan “Elez” öyküsü,
29.03.1980 tarihli “Birlik”te (Üsküp)
yayýnlaan “Sami” öyküsü...
Dilerseniz, Hasan Mercan’ýn yaratýcýlýðýna
saygý ve bu yaratýcýlýktaki güzellikleri
yaþamak adýna burada þimdi “Elez”
baþlýklý öykünün bir bölümünü beraber
okuyalým:
“Dedem tamamen iþsiz kalmýþtý. (...)
Ninem de, Yel Teyzenin halamýn yataðýna
bir kýz evlat getirmesi yüzünden onlara
konuk olmuþ, (...) evde dedemle kalmýþtým.
(...) Ertesi gün (...) dedemle baþlanmýþtým en güzel baðlara iye olan Bülbül
Deresi bayýrcýðýna doðru.
Bülbül Deresi derdik de ortalýkta dere
adýna tek bir iþaret yoktu. Çokça yaðan
yaðmurlarýn aþaðýya aþaðýya , Terziler
Sokaðý’nýn bitimindeki meydanlýða dek
sularýn aktýklarýndan, kara, kuru, çatlak
taþçýklarla karýþýk topraklarý kemire
kemire açtýklarý kocaman , insanboyu
çukurlarý vardý ortalýðýn, o kadar!
Etrafýnda Kýptý kadýnlarý kara boya
çapalar, onlarý yumurta þeklinde yapýp
avlularý büyük evlere iye olan hanýmlara
satar, geçinirlerdi.”
Hasan Mercan’ýn öykülerinde bu
yazarýn müthiþ bir betimleme gücüne rastlamak mümkündür. Bülbül Deresi’ni veya
Prizren’in bir baþka semtini olduðu gibi,
kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…”
diye nitelediði Avrupa devletlerinin
Çanakkale savaþlarýnda ortaya çýkan özelliklerini bazý sýfatlarý kullanarak ortaya
koyar. Avrupa yýrtýcý, his yoksulu bir varlýk
olarak nitelenirken, Çanakkale Savaþý
sýrasýnda Avrupa devletlerinin ortaya koyduðu vahþet, Akif’in böylesine vahþi bir
medeniyete karþý oluþunu da haklý kýlmaktadýr.
Ah o yirminci asýr yok mu o mahlûk-i
asîl, / Ne kadar gözdesi mevcûd ise,
hakkýyle sefîl, / Kustu Mehmedciðin aylarca durup karþýsýna, / Döktü karnýndaki
esrârý hayâsýzcasýna. / Maska yýrtýlmasa
hâlâ bize âfetti o yüz... / Medeniyyet
denilen kahbe, hakîkat, yüzsüz. (1990, s.
355)
Akif’in ‘Çanakkale Þehitleri’ne ithaf
ettiði þiirinde geçen bu mýsralarda, M. Akif
bazý sýfatlarý kullanarak Batý medeniyetini
tanýmlamakta, ona yeni anlamlar yüklemektedir.
Buna göre Batý medeniyeti iki
yüzlüdür. Yüzüne sevimli bir maske takan
Avrupalý, yýllarca diðer milletlere karþý
þirin gözükmüþtür. Ancak Batý’nýn bu
maskesi Çanakkale Savaþlarýnda yýrtýlýnca,
bu medeniyetin gerçek yüzü ortaya çýk-
www.yenidonem.org
bu semtlerde yaþayan insanlarýn karakterlerini de anlatýrken Hasan yalýn bir dile,
ayný zamanda da yoðun imgelere baþ vurmakta, bu iþte baþarýlý olmaktadýr.
Hasan Mercan’ýn þiirinde de, okuyucu,
isterse eðer, imge sýradaðlarýna týrmanabilir ve dünyayý oradan seyredebilir.
Ben Hasan Mercan’ýn þiirlerini “Birlik”,
“Sevinç” ve “Tomurcuk”ta ilk okuyanlardan biriyim. Hasan’ýn “Birlik”in “Özel
Ýlave”sinde yayýnlanan þiirlerini ayrý bir
ciddiyetle okuduðumu hatýrlýyorum çünkü
“Özel Ýlave” aslen bir sanat dergisi
niteliðindeydi.
Hasan Mercan’ýn mektuplarýna gelince,
Hasan Mercan’ýn gazetecilik ve
yazarlýðýnýn 35.yýldönümü törenli kutlamalarýnda (23.12.1995) okuduðum “Hasan
Mercan’la Dostluðumuzun Otuzuncu
Yýlý”baþlýklý makalemden bir alýntý yapmak istiyorum:
“Hasan Mercan’ýn bana göndermiþ olduðu
mektuplardan, onun yüreðinin pek büyük,
duygularýnýn dostsever, tavýrlarýnýn yakýnlýklý, düþüncelerinin dürüst olduðunu biraz
daha çok anlýyorum.”
Sözü þiire getirdiðimizde, aþaðýda Hasan
Mercan’ýn gazete sayfalarýnda yayýnlanmýþ
ve bir bakýma bizim þiirimize yön vermiþ
dizelerinden birkaçýný beraber okuyalým:
Bu bir gerçek
Ýnsan öldükçe / Þiir gülecek
Daha daha / Sabaha doðru
Ve aniden kanatlanýp / Uuçacak ak kumru
Gururu / Onuru / Ve uðuru
Defne dalý gagasýnda
Armaðan edecek insanlýða
Demek ki / Gelecek
Kokmayacak yalnýzlýða
Ýnsan güldükçe / Þiir gebeleþecek.
(Hasan Mercan: Nazým Hikmet’in
Yaðmurlarý’ndan”,
“Birlik” gazetesi, Üsküp, 24.02.1981).
mýþtýr. Kuvvete dayanan, zayýfý ezen, kendisinden baþkasýna yaþama hakký vermeyen bu medeniyet, gerçekte kahpe ve
yüzsüzdür. Hayasýz, sefil olan Batý
medeniyeti, Çanakkale Savaþlarý’nda her
türlü vahþeti sergileyerek bu vahþî tarafýný
ortaya koymuþtur.
Garb’ýn âfâkýný sarmýþsa çelik zýrhlý
duvar; / Benim îman dolu göðsüm gibi serhaddim var. / Ulusun, korkma! Nasýl böyle
bir îmâný boðar, / “Medeniyyet!” dediðin
tek diþi kalmýþ canavar? (1990, s. 441)
Ýstiklâl Marþý’nda geçen ve Mehmet
Akif’in en çok medeniyet düþmaný olduðuna hükmettiren bu mýsralarda ‘medeniyet’
tek diþi kalmýþ canavara benzetilmiþtir.
Buradaki medeniyet kelimesi ile kastedilen, milletimiz üzerinde alçakça emelleri
bulunan Avrupa’dýr.
Rýdvan Caným ve Etem Çalýk’ýn hazýrladýklarý “Mehmet Âkif ve Ýstiklâl Marþý”
adlý eserde, bu dörtlük þöyle tahlil
edilmektedir : “Bu dörtlükte Batýlý milletler ile Türk milletinin karþýlaþtýrýlmasý
yapýlmaktadýr. Batý, çelik zýrhýný kuþanmýþ
ehl-i salîb (haçlý ordusu) ruhuyla
medeniyet adýna Türk milletini yutmak
için saldýrmaktadýr.
Röportaj
Demiri Terbiye Edenler
Onlar demiri ateþle imtihan edip, suyla terbiye edenlerdi. Onlar ateþe ve
suya ve sevgiye ve barýþa sahip olanlardý. Onlar bu öðeler olmadýðý
sürece Romlarýn da yani kendilerinin de olamayacaðýný söyleyenlerdi.
Prizrenli Rom demirciler böyle anlatýyorlardý kendilerini, kendilerine
HARTÂSI yani demirci diyerek.
“Hade usta hade buyrun ... tungatjeta” diyerek baþladýk sohbete
dedelerinden devraldýðý mesleðe sahip
olan Türan Halabat ile. Türan Halabat
30’larýna yaklaþan veya 30’larýnda olan
bir genç. Demir döverek, demiri terbiye
ederek, demirden aletler edavatlar
yaparak kazanýyor hayatýný. Ama son
zamanlarda zanaatýnýn kýymetinin pek
kalmadýðýndan yakýnarak yetkililerden
vergilerin de indirilmesini istiyor.
“Zanaatýmýz son zamanlarda biraz
düþtü, artýk insanlar tarým alanýnda
pek çalýþmýyorlar. Yaptýk çapalar,
yaptýk kazmalar ama pek gitmiyor.
Demir çok pahalý ama demirden yaptýðýmýz aletler ucuza gidiyor” diyor
Türan, belki de farkýnda olmadan
Kosova’nýn iþlenmeyen tarýmýna da
dikkat çekiyor aslýnda. Zanaatlarýný
nereden öðrendiklerini sorduðum
zaman ise bir uzun “Ooooo...” çektikten sonra “Dedelerden; yüzlerce sene
biz bu iþi yapýyoruz” dedi ve gururlu
gururlu þu laflarý etti demirci ustasý:
“Dünyada Allah’ýn yarattýðý her þey
bizden oldu. Fabrikalar bizden
yapýldý. Yemek içmek gene bize
baðlýdýr. Topraðý iþleyen saban
olmazsa buðday da yetiþmez ve
ekmek de olmaz. Çapayý, kazmayý,
küreði biz ürettik bunlar bizim
zanaatýn bir parçasýdýr. Sonradan
fabrikalar geliþti ama her þeyin
temelinde biz varýz.”
Hurdaya atýlmýþ demir parçalarýný ateþle
iþleyip, suyla terbiye ettikten sonra
demir parçalarýndan aletler üretiyordu
demirciler. Romlarda ateþin ayrý bir
önemi olup olmadýðýný soruyorum Rom
entelektüellerinden Kujtim Paçaku’ya:
“Vardýr. Romlar için üç temel öðe
önemlidir. Su, ateþ ve sevgi Romlarýn
karakteristik üç özelliðidir. Ustanýn
da dediði gibi demircilik Kosova’da
belki de tüm Balkanlarda Romlarýn
Demir bir heykel misali duruyor
Skender Halabat’ýn küçük oðlu.
Biz sohbeti tamamladýktan sonra
yanýmýza geldi ve bu fotoðrafa bir
heykel misali dikildi.
en eski mesleðidir. Bundan dolayý
Romlarýn bir kýsmý Rom ‘kovaç’ veya
Rom demirci olarak bilinirler.
Demircilikte ateþin önemi olduðu
kadar suyun da önemi vardýr. Isýtýlan
demirin hangi derecede suya daldýrýlmasý gerektiði demircilik mesleðinin
püf noktalarýndan biridir.
Rom felsefesinde sevgi ve barýþ da
çok önemlidir. Eðer sevgi ve barýþ
yoksa o zaman Romlar da Rom olamaz. Ancak sevginin ve barýþýn
hüküm sürdüðü yerde Romlar
özgürce Rom olabilirler. Romlarýn
serbestçe konuþma, çalýþma, þarký
söyleme özgürlüðü olmadýðý zaman
onlar Rom olamazlar. Çünkü Romlar
barýþçý bir millettir.”
kötülükler yapýlan topluluktu da ayný
zamanda. Paçaku devam ediyor konuþmasýna “Daha önce de dediðim gibi
Romlar hep iki ateþ arasýnda
kalmýþtýr. Mesela savaþta veya
olaðanüstü durumlarda birilerinin,
baþka milletleri korkutmak için
Romlarý dövmesi, aþaðýlamasý,
hakaret etmesi gerekiyordu ve bunlar
sistematik bir biçimde yapýldý.
Kötülük yapmanýn bir geleneðidir bu
ve kötülükler hep Romlardan baþlar.
Yani kötülükler önce
Romlara yapýlýr.”
Ya eðitim durumu ne olacak
eðitim durumu...
Mesleklerini yüzlerce yýl
sürdürdüklerini söyleyen
Türan’ýn babasý Skender
Halabat, torununun fýrsat
bulursa okumasýný istiyor.
Tahmini 50 yaþlarýndaki baba
þöyle anlatýyor demircilik
mesleði ile iliþkilerini: “Biz
Osmanlýnýn bu bölgeye
gelmesinden bu yana
Romca Hârtasi diyorlar demirciye.
demircilik mesleði ile
Bilgisayar bile inat ediyor a harfine ters
uðraþmaktayýz. Biz sadece
þapkayý giydirme konusunda. Doðrusu
Hindistan’dan deðil;
bizim yazdýðýmýz gibi deðil, fotoðrafta
dedelerimin aktardýðýna
görüldüðü gibi.
göre Ýran, Irak, Türkiye,
Halep gibi yerlerden de
Oysa ki her barýþ bir savaþý da
göçüp buralara yerleþtik ve hep
çaðrýþtýrýyordu kendi içinde. Barýþ
demircilikle uðraþtýk. Biz bu bölortamlarý nedense ya savaþla
gelere geldiðimiz zaman elimizde
kazanýlmýþtý veya savaþ sonrasý ortaya
zanaatýmýz vardý ve gelen Romlar
çýkan durumlara barýþ denilmiþti. Ama
buralarda fayton yaptýlar, araba yapRomlar, tarihin hiçbir zamanýnda savaþtýlar, tezgâh yaptýlar ve küçük parça
mamýþlardý. Onlar barýþý bulmaya
demirlerle iþleyerek her çeþit alet
çalýþanlar deðil, barýþa sahip olanlar idi.
edavat yaptýlar ve diðer topluluklarla
Tarihte Romlar hiç savaþ yapmýþlar
beraber yaþadýlar.
mýdýr? Ordular kurup ülkeler fethetCamiiler inþa edilirken bizler demir
miþler midir dediðim zaman net bir
parmaklýklarýný yaptýk; taþlarý bir“Hayýr” cevabý geldi Kujtim
birine baðlayan demir kelepçeler
Paçaku’dan, biraz da gülümseyerek.
ürettik. Biz zanaat sahibi topluluktuk
“Hayýr, Romlar bunu hiçbir zaman
ve aþaðýlýk insanlar deðildik. Ama
yapmamýþlardýr. Romlar hiçbir
uslu insanlar olduðumuz için,
zaman savaþmamýþlardýr. Bir efsanburadaki millet bizi bu hale getirdi.
eye göre Romlar demir toplamak için
Biri itip kaktýðý zaman biz karþýlýk
gezinirken, Türklerin savaþtýðýný görvermedik, baþ kaldýrmadýk. Fakat
müþler ve Romlar bu savaþta
maalesef sadece zanaatla kaldýk, okuTürklere yardým etmiþler. Bu yardýmadýk; okuyamadýk. Hep aðýr
ma bir teþekkür olarak Türkler,
meslekleri yaptýk.”
Romlara bir sancak (bir bayrak)
emanet etmiþtir. Bu bayrak bugün
Siz zanaatý babanýzdan öðrendiniz; o da
hala Terzi Mahallesindeki Rom
kendi babasýndan... zanaatý oðlunuza
sokaðýnda korunmaktadýr.
aktardýnýz peki torununuzun da bu
Romlar her zaman iki ateþ arasýnda
mesleði devam ettirmesini ister misiniz
kalan bir top misalidir. Tarihte bu
sorusuna kararlýlýkla “Hayýr” diyor
hep böyle olmuþtur, bugün de
Skender usta: “Hayýr, okumasýný
böyledir.”
isterim. Eðer yapabilirsek okumasýný
isteriz. Madem buraya Avrupa
Romlar sadece iki ateþ arasý kalan
kurumlarý geldi bizim de biraz haktopluluk deðil; hor görülen, itilip
larýmýzýn olduðunu düþünüyorum.
kakýlan, eðitimsiz býrakýlan, en büyük
www.yenidonem.org
Perþembe, 3 Mayýs 2007
14
Ýþte Halabat
ailesinin
ekmek kapýsý
küçük
demirci
dükkanlarý.
Fotoðrafta
Türan
Halabat
görülüyor,
arkada
babasý
Skender.
Çünkü daha
önce kimse bize bu hakký vermemiþti.
Çocuklarýmýz okullara gitmekten
korktu; okulda bizim çocuklarýmýz
aþaðýlandý, dövüldü. Hep baþka
dillerde eðitim gördük hatta o dereceye varan vakalar oldu ki kendi dilini
yani Romca’yý konuþmaya korkanlar
var. Aramýzda cahillik de var ve dilimizi kaybedenler var.”
Delikanlý Türan’a soruyorum,
mesleðinizi devam edilebilir olarak
görüyor musun diye... þöyle bir diyalog
geliþiyor ardýndan:
“Ben nereye kadar götürebilirsem
devam edeceðim ama benim çocuklarýma tavsiye etmem.”
Peki ne olmalarýný istersin?
“Büyük adam olmasýný isterim.
Mektepli olsunlar.”
Buradaki toplum çocuðunuzun
serbestçe okumasýna olanak tanýyor
mu?
“Vallah biraz zor. Bizim tek tük okumuþlarýmýz var ama onlarý da adam
yerine koymuyorlar. Okumuþ bir
insanýmýza Macup diyorlar veya
sizinkiler (Türkleri kast ederek) Çingene diyorlar. Halbuki Allah Kuran’ý
Kerim’de Çingene veya baþka bir þey
yazmadý. Biz hepimiz kardeþiz.
Benim de damarlarýmý kestiðiniz
zaman kan çýkacak týpký sizinkilerin
gibi...”
Bugün Romlarýn bir kýsmý en eski
meslekleri olan demirciliðin bile
Romcasýný bilmiyorlar. Oysa Skender
usta, ocaðýnýn baþýna tebeþirle
HARTÂSI yazmýþ. Bu sözü kendilerine
Kujtim’in anlattýðýný ve öðrettiðini
belirten ustalar bugün Romca demirciye
HARTÂSI denildiðini bilmenin gururunu yaþýyorlar. Herkese öðretmek istercesine de ocaðýn baþýna yazmýþlar
kelimeyi. Türan þöyle anlatýyor:
“Demirciliðe Romca HARTÂSI denir
ama maalesef bunu pek çok Rom bile
bilmiyor. Bu ismi dil çalýþmasý ile
bizim baba dediðimiz Kujtim Paçaku
buldu. Ama bu kelimeyi bilmedikleri
için bize Arnavutça ve Sýrpça bir söz
olan kovaç demektedirler; veya
Türkçe demirci derler. Fakat
bazýlarýndan aþaðýlayýcý laflar da
duyuyoruz. ‘Macup veya Çingeneye
gidiyoruz’ diyenler de oluyor. Bu bize
yapýlan bir aþaðýlamaktýr ama ne
yapalým o tür insanlar çoban olarak
doðmuþ ve öyle ölecekler.”
(Devam edecek:
Haftaya Romlarýn
eðitimi ve Çingene kavramý)
15
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Türkçenin Kosova’sý
Ý
Güncel
Alpay
ÝÐCÝ
Prizren’ime Yakýþýr
nsan, doðduðu topraðý ayrý bir þekilde deðerlendirir. Çok önemli ve büyük rahatsýzlýklar verici
olaylar dahi kiþiyi baþka yönlere savursa da
doðum yeri ayrýdýr. Tabii doðduðu yer gerçekten de
onun milletine ait bir yerse bu durum geçerlidir. Yoksa
Londra’da doðan bir Türk için Londra’nýn “memleket” olma özelliðinin ne kadar olduðunu bilemem.
Olduðundan emin deðilim zira beyin orayý farklý
algýlar. Ýstisnalar kaideyi bozmaz.
Benim doðduðum yýllarda Prizren eski gücünde
deðildi. Büyüklerimin bana anlattýklarý, bu düþünceye
sahip olmamý saðladý. Daha doðru bir deyiþle, benim
doðduðum yýllardan bugüne gelindiðinde Prizren’in
durumu düzelmedi, kötüleþti diyebilirim. Tabii,
kötüleþmekten kastýmýn ne olduðunu anlatmam
gerekecek. Zira kötülük kiþiden kiþiye deðiþir. Mesela
Prizren’in Arasta Camisi’nin yýkýlmasý benim için
büyük kayýp, vahþet iken baþka birisi için normal olabilir. Tabii, bu gibi durumlarý “norm”al karþýlayan bir
kiþinin Prizren’in kanýndan olmasý çok zordur. Mesela,
Prizren’de Türkçemin gücü günden güne azaltýldý.
Hepsini saymaya kalksam, uykunuz gelebilir.
Bugünlerde Prizren’de yeni bir etkinlik baþladý.
30 Nisan—6 Mayýs tarihleri arasýnda yapýlacak olan 5.
Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni’nin Prizren’ime
hayýrlý uðurlu olmasýný dilerim. Pazartesi akþamýnda
açýlýþý yapýlan ve birçok seçkin konuðun katýldýðý
törenlerin çoðalmasý þarttýr. Bu ve bunlara benzer
etkinlikler, þölenler, toplaþmalar olunca hoþlanmanýn
yanýnda baþka duygular da kaplýyor beni. Özlemini
duyduðum bazý þeyleri aramaya, onlarý daha da çoðalmasýný istemeye baþlýyorum. Derken derinlere dalýyorum.
Nereden girip baþlasam, nerelere varsam bilemiyorum. Osmanlý’nýn Prizren’i yaþandý gitti. Osmanlý
Prizren’inde yaþayanlar da gitti. Hatta o gidenlerin
ardýnda býraktýklarý torunlarýnýn bir kýsmý da
Prizren’den gitti. Sonuçta bugünkü Kosova ortaya
çýktý. Kosova’nýn Türkleri azaldýkça azaldý. Statü
görüþmelerinin baþlarýnda yazmýþ olduðum bir yazýda,
bu günlerde Kosovalý Türklere çok iþ düþtüðünü
söylemiþtim. Statü belgesindeki haklarýný almak,
Kosova’daki yer adlarýnýn Türkçede kullanýlacak
þekillerini oluþturmak veya kullanýma çýkarmak... Bu
gibi küçüklü büyüklü eksiklikleri düþünürüm ve bazen
ahlara vahlara dalarým. Bir yerlerde hatalar yapýlmýþtý
ki sonraki nesiller o sorunlarýn devamýný getirdi, bir
þeyler elden çýktý. Gün düzeltme günüdür. Aðlamak,
dert yanmak faydasýz ve gereksizdir artýk. Çalýþmak,
çalýþmak ve yine çalýþmak lazým.
Prizren þehri, bütün bozma çalýþmalarýna raðmen,
Osmanlý þehridir. Türklüðün kalelerinden biridir.
Müslüman ahalisini Müslüman mimarîsiyle gösteren
tatlý bir yerdir. Bunlarý söylemek lazým ama bunlarý
söylemekle yetinmemek lazým. Prizren’in bu durumunu daha da iyiye getirmek için planlar üretmek,
yapýlmasý gerekenlerin baþýnda gelir. Sonrasý da bu
planlarý iþleme sokmak, yeni planlar üretmek...
5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni’nden
Prizren, alnýnýn akýyla çýkacaktýr. Güzel anlar
yaþanacaktýr. Ben, buradan daha büyük etkinliklere
koþulmasýnýn gerekliliðini görüyorum. Prizren’in kullanacaðý çok güzellikleri var ve ister Türk, ister
Müslüman dünyasýnda olsun, önemli bir yeri var
Prizren’in. Tabii, sadece Prizren’in deðil. Ancak,
Prizren’in Türk Dünyasýndaki duyulmuþluðu artýyor,
bu durumdan yararlanmak lazým. Gilanlý, Mitroviçalý
dostlar bana kýrýlmasýnlar. Prizrencilik yapmak olmaz
þu Kosova dendiðinde. Çok açýk olan bir þey vardýr ki
iþlemeyen demir pas tutar. Ýþlemeyen fikir de unutulur.
Hele iþlemeyen milletlerin akýbeti çok fenadýr. Yok
olurlar, yok.
Yeni Kosova’ya ilerlenen böyle bir dönemde
Prizren ve Prizren gibi þehirler için bir þeyler yapmak
lazýmdýr. Bu tarz organizasyonlarýn sayýsýný ve þeklini
arttýrmak ilk aþamada yapýlacaklardandýr. Prizren’e
Türkiye’den gelen Türkiye Türklerinin sayýsýnýn artmasý, her iki Türk grubu açýsýndan da önemlidir.
Kosovalý Türkler, yalnýz olmadýklarýný görürlerken,
Türkiyeli Türkler, Kosova’nýn yabancý ve sýnýr
ötesinde farklý bir bölge olmadýðýný bir kez daha görmüþ olurlar. Görenler de Kosova’ya daha bir yaklaþmýþ olurlar. Ýnsan denen varlýk mekanik deðildir,
robot deðildir. Ýnsanla ilgili bütün kültürel olgular için
de durum aynýdýr. Yani, insanlarý birbirine yaklaþtýrmak masa baþlarýnda olacak iþ deðildir. Dünyanýn en
eski dönemlerin bugüne varýncaya dek defalarca
yapýlan planlarýn, ortaya koyulan ideolojilerin
bazýlarýnýn iþlememesinin sebebi de budur. “Efendim,
Müslümanlar kardeþtir. Kudüs bizimdir” cümlelerine
“Demek öyle. E Müslüman kardeþ, bugün Kudüs için
ne yaptýn? Kudüs’le ilgili neler bildin?” diye sormak
yanlýþ olmasa gerektir. Ayný þekilde, Dünya
Türklerinin bir ve ayný olduklarýný kolayca söyleyip,
haritada parmaðýn vardýðý bütün Türk bölgelerinin birleþeceklerini dile getirmek de ayný mantýðýn eseridir.
Devletler, sýnýrlar vardýr. Hep de olacaktýr. Devletler
sýnýrlarýný geniþletip daraltabilirler de. Esas olan milletler ve kültür daireleridir. Ayný kültürün uzak çocuklarý birbirine yaklaþsýn, birbirini tanýsýn. Bunlarý ayný
devlet içinde olup olmamalarý ayrý bir konudur.
Bugün, kültürlerin birbirlerine yakýnlaþtýklarý
söyleniyor. Doðrudur ama bu taným sanki biraz eksiktir. Bazen yakýnlaþma oluþurken her iki taraf da
hareket etmeyebiliyor. Yan yana duran bir kýz ve bir
oðlandan, oðlanýn kýza yanaþmasýný düþünün. Hafiften
geliyor ve kýza bir gül veriyor. Kýz yerinden oynamadan oðlana yakýnlaþmýþ oluyor ve sadece gülümsüyor. Ýþte, bugünkü dünyamýzýn kültürel etkileþimi
bazen böyle oluyor. Az önceki örnekte kýz da erkek de
masum olabilir. Ancak, kültürel etkileþim için ayný þey
söylenemiyor kolayca. Batýdan gelen bir yel var ve
ensemizde esiyor. Bizi üþütecek gibi. Aman dikkat!
Tam da bu anda, Türklerin ve Müslümanlarýn kültürel
etkileþimleri düþünülebilir. Birbirimize gitmeden, birbirimizle konuþup dertlerimizi bilmeden bir þeylerden
bahsetmek abestir. Kosova Türkleri yalnýz deðillerdir
ve olamazlar da. Onlar, kocaman Türk Dünyasýnýn bir
parçasý olarak büyük bir mirasýn Balkanlar’daki bekçilerindendirler. Ayrýca, Kosova topraðýnda, diðer milletlerle beraber Kosova’nýn yýlmaz bekçileridirler.
Kosova’nýn oluþumunda asýl unsurlardan biridirler.
Kosova’da ve onun önemli þehirlerinde 5.
Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni gibi daha nice
nice þölenlerin olmasýný dilerim. Sadece Türklerin
kendi aralarýnda yaptýklarý etkinlikler olmasý da þart
deðil. Kosovalý Arnavutlarla ortaklaþarak, beraberce
bir etkinliðe de imza atýlabilir. Kosovalý Türkler,
Kosova’ya Birleþmiþ Milletler’in uçaklarýndan paraþütle atlayarak gelmediler. Onlar bu topraklarda, binlerce
yýldýr vardýlar. Geçmiþte de Kosova’yý þekillendirdiler,
yarýnda da þekillendirecekler. Þölenler de bu þekillendirme ve sahiplenmenin bir bölümüdür. Prizren’in,
Priþtine’nin, Gilan’ýn, Mitroviça’nýn, Ýpek’in,
Yakova’nýn, Dobýrçan’ýn Mamuþa’nýn ve daha birçok
yerin Türk Dünyasýnda daha fazla bilinmesi lazýmdýr.
Þölen gibi nice günler dileðiyle...
www.yenidonem.org
Prizren
Vilayeti (4)
Osmanlý zamanýnda topraklarýmýz
S
Prizren Vilayetinde nüfüs, köy ve evlerin sayýsý
ultan Muhamed II. Sýrplarýn son istikameti
olan Novo Brdo’yu XV. y.y. ele geçirince,
Bütün bu etraf topraklarý da ele geçiriyorlar
ve Prizren’de 21. Haziran 1455 y.Osmanlýlar eline
geçiriyor.
XV. y. sonra Osmanlýlar aldýklarý bu topraklarda çok defa aðýz þartlar altýnda nufus sayýmý yapýyorlar fakat daha fazla resmi olan sayýlar XIX. y.y
yapýlan nufus sayýlarýymýþ.
Salnamet yazýlara göre nufus sayýsý buralarda
yaþayan topluluk çeþitleri (Türk, Arnavut, Sýrp,
Vlah, Bulgar, Yunan vs.) sayýsýný göstermiyorsadece Müslüman ve Müslüman olmayan nufus
sayýsýný gösteriyormuþ. Müslüman olanlara Türkler
ve Arnavutlar düþerken, Müslüman olmayanlara
ise Sýrplar, Vlahlar Katolik Arnavutlar, Bulgarlar,
Yunanlar düþüyormuþ. O zamanlarda nufus
sayýsýný çok aðýr þartlar altýnda yapýyorlarmýþ.
Hatta bazý bölgelerde sayým yapmak gayri
kabilmiþ. Mesela Kazasýnda, bazý Výçýtýrýn kazasýnýon mahiyelerinde ve debre sancaðýnýn Mati,
yukarý ve aþaðý Mamahiye kazalarýnda. Nufus
sayýmýnda Salnamet yazýlardan mada seyatanemelerinde yazýlarý “Prizren” gazetesinde
yazýlanlar ve tarihi kitaplarda bulunan yazýlar ele
geçirilmiþtir. Fakat yine bazý yanlýþlar mevcuttur.
Zira bazý kaza ve mahiyelerde ebeveyinler askerilik sebebinden genç erkekleri yazdýrmýyorlarmýþ.
Dolayýsýyla bazý genç bayanlarýnda sivil defterlere
yazýlmaktan kaçýnýyorlarmýþ.
Göze çarpan yanlýþlýklarda Niþ sancaðýna düþen
Znepole kazasýnda 7000’den fazla nufüs ve 94
köyde yalnýz 208 evin mevcut olmasý gayri
kabildir.
Nufus sayýsýyla birlikte Vilayet, sancak ve
kazalarda köy ve ev sayýlarýnda salnamet yazýlarda
gösteriyor.
Prizren Vilayetinde sancak ve kazalarda nufus, köy
ve ev sayýsý:
Sürecek
Süleyman Randobrava
To p l u m
Din ve Toplum
M.Tevfik Yücesoy
[email protected]
[email protected]
Lâiilâhe Ýillallah
Lâ Ýlâhe Ýllallah -Allah’tan baþka ilâh
yoktur-, Ýslâm dininin temel
rüknüdür. Yani uluhiyyeti,
yaratýcýlýðý, Rabliði, saltanatý ve
hâkimiyeti sadece Allah’a tahsis etme
kaidesi.
Lâ Ýlâhe Ýllallah, kelime-i tevhid *
olarak da bilinir. Allah (c.c)’ýn birlik
davasýný anlatmakta ve Muhammed
(s.a.s)’in O’nun rasûlü olduðunu
açýklamaktadýr.
“Lâ Ýlâhe”, hiçbir ilâh yoktur
manâsýný taþýmaktadýr. Ýlâhýn ýstýlâhî
manasý ise; tapýlacak, rýzýk veren,
herþeyi bilen, yaratan, doðmayýp
doðurmayan, yücelerin yücesi
demektir.
“Ýllallah”, sadece Allah vardýr,
manâsýný taþýr. Ýçindeki (Arapça)
“illâ” edatý, istisna edatlarýndandýr.
Bu edat, kendisinden sonra gelen
kelimeyi müstesna kýlar, yani öncekilerin dýþýnda býrakýr. Yani “hiçbir ilâh
yoktur sadece Allah vardýr”
manâsýnýn ortaya çýkmasýný saðlar.
Dolayýsýyla “Lâ Ýlâhe Ýllallah”,
Allah’tan baþka ilâh yoktur, demektir.
Ýslâmiyet, tevhid dinidir. Tevhid, iki
ana temelden meydana gelir. Bunlar
birbirini tamamlamaktadýrlar. Ýkisi de
ayrý ayrý, yalnýz baþýna düþünülemez.
“Lâ Ýlâhe Ýllallah” kelime-i tevhidini,
“Muhammedün Rasûlullah” yani
“Muhammed Allah’ýn Resûlüdür”
cümlesi tamamlar. “Lâ Ýlâhe Ýllallah”ý
kabul edip “Muhammedün
Rasûlullah”ý reddetmek, tevhidi
ortadan kaldýrýr.
“Lâ Ýlâhe Ýllallah”, bir hareket tarzýný
gerektirir. Bu kelimenin yüklediði
manâlar vardýr. Tevhidi kabullenen
kimse, artýk bu yükümlülüðün altýna
girmiþtir. Allah katýnda o yükümlülükleri yerine getirenler için büyük
mükâfat, terkeden kimseler için de
büyük ceza vardýr. Bu yüzden “Lâ
Ýlâhe Ýllallah” þahadetiyle
“Muhammedun Rasûlullah” þehadeti
kesinlikle birbirinden ayrýlmazlar.
Ýkisi beraber olduðu müddetçe, ancak
bir bütünlük arzederler.
Allahu Teâlâ’ya kul olma ilkesi, her
þeyden önce Rasûlullah (s.a.s)’ýn
rehberliðine dayanmaktadýr.
Nitekim Allahu Teâlâ bu hususta
Kur’an-ý Kerim’de: “Rasûlullah size
ne getirdiyse onu alýnýz, kabul ediniz.
Size neyi de yasaklýyorsa, onu yapmaktan vazgeçiniz” (el-Haþr, 59/7)
buyurmaktadýr.
Allahu Teâlâ kullarýna, Kur’an-ý
Kerim’de kulluklarý için gerekli olan
her þeyi belirtmiþ, Rasûlullah
(s.a.s)’de onlarý en güzel þekilde
insanlara açýklamýþtýr. Rasûlullah
(s.a.s), âyetle de sabittir ki kendi
hevâ ve hevesinden hiçbir þey
söyleyemez, ancak kendine vahyolunaný konuþur. Onun sünneti, Allah’ýn
koyduðu þerîatýn bir bölümü, bir
parçasý ve açýklayýcýsý, canlý bir tatbikatý mahiyetini taþýr. Çünkü
Rasûlullah (s.a.s)’a uymak, Allah’a
uymak demektir. Kur’an-ý Kerim’in
beyanýna göre imanýn varlýðý ve yokluðu Allah’ýn dinine ve Rasûlullah’ýn
sünnetine tabi olmaya baðlýdýr.
Kelime-i Tevhid’in bize verdiði
mesajlar olarak zikrettiðimiz nitelikleri Allah (c.c) Kur’an-ý Kerim’in
bazý âyetlerinde þu þekilde beyan
ediyor:
Allah’tan baþka ilâh olmadýðýna dair:
“Eðer yerle gökte Allah’tan baþka
ilâh olsaydý, ikisi de bozulurdu. Arþýn
Rabbi olan Allah, onlarýn
vasýflandýrdýklarýndan münezzehtir”
(el-Enbiya, 21/22).
Allah çocuk edinmemiþtir. O’nun
yanýnda hiçbir ilah yoktur. Olsaydý,
her ilâh kendi yarattýðý ile beraber
gider ve birbirinden üstün olmaya
çalýþýrlardý. Allah, onlarýn
vasýflandýrdýklarýndan münezzehtir”
(el-Mü’minun, 23/91).
Allah, üçün üçüncüsüdür, diyenler
kâfir olmuþlardýr. Tek ilâhtan baþka
hiç bir ilâh yoktur. Eðer vazgeçmezlerse, aralarýndaki kâfirler acý bir
azaba çarptýrýlacaklardýr” (el-Maide,
5/73).
Perþembe, 3 Mayýs 2007
16
Ressam Ethem Baymak’ýn
Belfast’ta resim sergisi açýlýyor
Balkan Türk ressamlarýnýn ad yapmýþ ismi Ethem Baymak’ýn uluslar
arasý arenada bir baþarýsý daha.
K
Ahmet S. Ýðciler
uzey Ýrlanda’nýn Belfast
þehrinde 1-7 Mayýs 2007 tarihlerinde sürecek olan törenli
bir atmosferde sýrasýyla 65. kiþisel
sergisi bugün açýldý. Comnunity
Relations Council giriþimiyle
gerçekleþen sergide ressam Ethem
Baymak’ýn 30 eseri yer alýyor. 20
yaðlý boya yaný sýra 10 kara çalýþmasýnýn sergilendiði galeride
NÝTECA genel müdürü Ali Çopur’un mütevazi bir deðerlendirmesiyle sergi açýldý.
Belfast’ýn en köklü üniversitelerinden olan Queen’s Üniversitesinde “Traditional Turkish
Decorative Arts” adý altýnda
düzenlenen festival vesilesiyle
ressam Ethem Baymak’ýn eserlerinin sergilendiði salonda Sufi
müzik de eþlik etti.
Ressam Ethem Baymak’ýn
Balkanlar’da Osmanlý-Türk
mimarisini ölümsüzleþtiren tablolar
resim severler tarafýndan çok beðenildiði ve tarihe birer belge olarak
kalacaðý inancýyla bu tür sergilerin
daha sýk sýk düzenlenmesi isteminde
bulundu.
DUYURU
Mamuþa Pilot Belediye Birimi AGÝT iþbirliðiyle Belediye Þeffaflýðý Projesi
çerçevesi içerisinde Cuma, 4 Mayýs tarihinde saat 11:00’de Mamuþa
Belediyesi binasýnda sýrasýyla halka açýk ikinci toplantýyý düzenliyor.
Düzenlenecek halka açýk toplantýda vatandaþlara, belediye tarafýndan standartlarýn uygulanmasý hakkýnda bilgiler verilecektir. Tüm vatandaþlar
toplantýya davet edilmektedir.
LAJMËRIM
Me datën 4 Maj në ora 11:00 Pilot Njësia Komunale e Mamushës në
bashkpunim me OSBE-në do të organizoj mbledhje të hapur publike të
dytën me radhë në kuadër të Projektit për Transparencën në Komunë. Në
këtë mbledhje të hapur, qytetarëve do të ipen informata në lidhje me përmbushjen e standardeve nga ana e Komunës. Ftohen të gjithë qytetarët të
marrin pjesë në mbledhje.
Düzelti
Geçen hafta Fevzi Karamuço imzalý karikatüründe yazýlý metin
yazýmýnda hata yapýlmýþtýr. Metnin doðrusu, “Çocuklar 16 ay
berberdiler anlaþamýyorlar, þimdiden sonra anlaþacaklarýna inanmýyorum” olmalýydý. Okurlarýmýzdan özür dileriz.
“O, gökte de, yerde de ilah olandýr”
(ez-Zuhruf 43/84).
“Onlar hâlâ o Cahiliyye devrinin
hükmünü mü istiyorlar? Yakînen
bilen bir toplum için Allah’tan daha
iyi hüküm veren kim vardýr?” (elMaide, 5/50) buyurmakta ve mü’minlere “Lâ Ýlâhe Ýllallah”ýn taþýdýðý
anlam ve gerçeði en açýk bir þekilde
göstermektedir.
www.yenidonem.org
Asim (Rüstem) Pala’yý
Ölümünün 40. gününde rahmetle anýyoruz.
Sen baþýmýzýn tacý evimizin direðiydin.
Ölümsüzlüðe gittiðinden bu yana içimizde
ki yangýn hiç sönmedi, sönmeyecekte.
Ayrýca bizler var oldukça sende bizlerle
birlikte içimizde yaþayacaksýn. Mekanýnýn
cennet olmasý için Allah’a duacýyýz.
Ruhun þad olsun.
Ananlar: Eþi: Saniye, Oðlu: Orhan, Kýzlarý:
Ümran, Özcan, Severcan, Gelin: Sebahat,
Damatlarý: Nezir, Rami, Luan ve torunlarý.
17
Perþembe, 3 Mayýs 2007
Ýlan
DUYURU
“ESNAF’” Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneði
Prizren “ESNAF” Ýþadamlarý
ve Esnaflar Derneði üyeleri ve
diðer iþverenlere çalýþtýklarý
mesleklerde uzmanlaþma
aracýlýðýnda bulunacak.
Mesleki ara eðitim Türkiye
Cumhuriyetinde düzenlenecek.
Mesleki ara eðitime 18 — 25
yaþ arasý gençler katýlabilecek.
Mesleki ara eðitime katýlmak
isteyen adayýn Türkçe bilmesi
gerekir.
- Pasaport — vize iþlemleri
adaylara aittir.
Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneði
ofisinde saat 10 — 13 ve 18 —
22 arasýnda Mbretresha Teuta
No. 17 / Eski peynir pazarý
- Vakýf binasý üst katýnda /
karþýsý
yapýlýr.
Daha geniþ bilgi (029) 41931 numaralý telefondan
edinebilirsiniz.
Kayýt için gereken evraklar:
1. Tamamladýðý okul diplomasý,
2. Çalýþma belgesi / en az bir
yýllýk,
3. Üç adet fotoðraf ve
4. Pasaport fotokopisi
Kayýtlar “ESNAF”
- Son baþvuru tarihi: 31 Mayýs
2007.
Adnan Fuþa
Komisyon Baþkaný
Kaliteli bir ortam ve profesyonel eðitime sahip eðitimcilerin olduðu bir
okul öncesi kurumda çocuðunuzun eðitim görmesini ister miydiniz?
Çocuðunuzun bu iki dilliliði tanýmasýný ve toplumsal faydalar elde etmesini ister miydiniz?
Kendi komþularýnýn kültürünü ve dilini tanýma imkaný olacaðý bir gelecek için çocuðunuzu hazýrlamak ister miydiniz?
Mozaik Guruplar çok yakýnda Prizren ve Ýpek’teki çocuk yuvalarýnda açýlacaktýr.
Bu sýnýflar, farklý etnik guruplara
Prizren’in “Yllka” Çocukyuvasý’n- sahip bölgelerdeki uluslar arasý bir
da iki “Mozaik” Gurubuyla çalýþproje olan Mozaik modeline
maya baþlanacak. Gurubun birinde dayanmaktadýr. Sýnýflar,
iki çalýþtýrýcýdan biri Arnavutça,
Makedonya Search for Common
diðeri ise Boþnakça konuþacak.
Ground destekleri ve USAÝD’in
Mozaik gurup, 3-5 yaþ arasý en
maddi yardýmlarýyla, Kosova’daki
fazla 20 çocuktan oluþuyor.
Save the Children ve Eðitim,
Sýnýftaki çocuklarýn yarýsý, her bir Bilim ve Teknoloji Bakanlýðý
etnik gurup mensubudur. Çocuklar (EBTB) tarafýndan düzenlenmekve eðitimciler, diðerleriyle yan
tedir.
yana diðerlerinin dil ve kültürünü
birlikte, karþýlýklý öðreniyorlar.
Kendi çocuðunuzu Mozaik
gurubuna kaydýný yapmak için
www.yenidonem.org
ilgileniyor yada çocuðunuz için
Mozaik tarafýndan sunulan imkanlar hakkýnda daha fazla bilgi için
lütfen aþaðýdaki adresler
üzerinden irtibata geçiniz:
Prizren çocuk yuvasý “Yllka”
Tel: + 381 (0) 29 42 166
Ýçerik hakkýnda Birleþik Krallýk
Save the Children sorumluluðundadýr ve USAID ya da Amerika
Devleti görüþlerini yansýtacaðý
anlamýna gelmez.
S
Gençlik
18
Aðanýn atlarý
Perþembe, 3 Mayýs 2007
BU YAZIN MODASI DOÐALLIK
ýcak günlere az kaldý. Bu yaz
her zaman olduðu gibi rahat ve
kullanýþlý saç modelleri yine ön
planda olacak. Saç modasýyla ilgili
son trendleri, kuaför Levent Yýldýz ile
konuþtuk, onun önerilerini dinledik…
- Bu yaz hanýmlar saçlarýnda ne tür
deðiþiklikler yapacak?
Bu yaz saçlarda çok fazla deðiþiklik
olmayacak. Çünkü tüm kýþ saçýyla
uðraþmak hanýmlarda býkkýnlýk yarattýðýndan yazýn daha salaþ ve yýkayýp
çýkabilecekleri modelleri tercih edeceklerdir. Gerek sýcak hava gerek
deniz havuz aktivitelerinden dolayý
da kuaföre bile uðramak istemeyecekler. Bunun içinde bu yaz çoðu
kadýnýn baþýnda bandanalar, tül fularlar ve aksesuarlar görürseniz
Þaþýrmayýn. Daðýnýk kadýnlar farkýnda olmadan bir akým yaratacaklar
sanýrým! Bence de doðrusu bu, ne
öyle yazýn sýcaðýnda kuaförde özenle
yapýlmýþ saçla dolaþmak, mevsime
bile aykýrý. Ne yapmalý at kuyruklarý
basit örgüler veya kýsacýk kesimlerle
yaz atlatýlmalý. Yazýn düðün ve gece
davetlerinin bol olduðu bir mevsim,
bu tür anlarda da saçý uzun olanlara
sýký ense topuzlarý ya da çok doðal
dalgalar öneriyoruz, ne de olsa 60’lar
geri geldi.
- Kýsa saç modelleri, çok da riskli bir
grup galiba…
Yazýn en favorisi kýsa kesimlerdir.
Gerek sýcak havalar gerek rahat bir
kullaným için kýsa saç deðiþmez bir
yaz modelidir. Ancak kýsa kesimlerde
en çok dikkat edilmesi gereken unsur
kiþinin kuaförden çýktýktan sonra da
kendinin de rahatça þekillendirip kullanacaðý modeller olmalý. Ayrýca kýsa
saçý ön plana çýkaran renktir ve renklendirilmemiþ kýsa bir saçýn havasý
olmaz. Renklendirirken de çabuk
akýp solacak renklerden uzak durun
bunun içinde daha çok sarý ve tonlarýný öneriyoruz.
- Bunun dýþýnda öne çýkan bir renk
olacak mý?
Bu senenin renkleri devam edecek.
Yine karameller hafif ya da yoðun
bakýrlar daha yumuþak ve doðal tonlar tercih edilmeli. Bu yazýn modasý
doðallýk ve bu yaza doðal kadýnlar
damgasýný vuracak.
Eflatun’a iki soru sormuþlar…
Birincisi; “Ýnsanoðlunun
sizi en çok þaþýrtan
davranýþlarý nedir?”
Eflatun tek tek sýralamýþ:
-Çocukluktan sýkýlýrlar ve
büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarýný özlerler…
-Para kazanmak için
saðlýklarýný yitirirler ama
K
saðlýklarýný geri almak
için de para öderler…
-Yarýndan endiþe ederken
bugünü unuturlar.
Dolayýsýyla ne bu günü ne
de yarýný yaþarlar…
-Hiç ölmeyecek gibi
yaþarlar, ancak hiç yaþamamýþ gibi ölürler…
Sýra gelmiþ ikinci soruya ;
“Peki sen ne öneriyorsun?”
Bilge yine sýralamýþ;
-Kimseye kendinizi
“sevdirmeye” kalkmayýn!
Yapýlmasý gereken tek þey,
sadece kendinizi “sevilmeye” býrakmaktýr…
-Önemli olan; hayatta “En
çok þeye sahip olmak”
deðil, “En az þeye ihtiyaç
duymaktýr”.
-Sizi seven çok kiþi vardýr
ama onlar duygularýný
nasýl ifade edeceklerini
bilmeyebilirler…
-Bazen baþkalarý tarafýndan affedilmek yetmez,
siz de kendinizi affedebilmelisiniz…
Yýlýn Telesekreter Mesajý
onumuz California´daki Pacific Palisades adlý
okul.. Burada okuyan çocuklarýn velileri, bütün
okulu ve öðretmenleri dava ediyor, çünkü
bütün dönem boyunca 15 ile 30 gün arasýnda devamsýzlýk yaptýklarý halde çocuklarýnýn derslerden
kalmalarýný kabul etmiyorlar.. Velilerin neredeyse
tehdide varan itirazlarýyla baþ edemeyen okul yönetimi,
en sonunda telesekreter mesajýný aþaðýdaki þekilde
deðiþtiriyor, ve “YILIN TELESEKRETER MESAJI”
ödülünü kazanýyor.
“Merhaba! Pacific Palisades´e hoþgeldiniz. Bu bir
otomatik mesajdýr. Lütfen seçenekleri tek tek dinleyerek istediðiniz departmanla ilgili tuþa basýnýz.
Çocuðunuzun neden devamsýzlýk yaptýðý konusunda
yalan söylemek için 1´e
Çocuðunuzun neden ödevlerini yapmadýðý konusunda
yalan söylemek için 2´ye
Bizim hangi konularda iþe yaramadýðýmýzý belirtmek
için 3´e
Evinize gönderilen ve alýcý imzanýz üzerinde olduðu
halde almadýðýnýzý iddia ettiðiniz uyarý mektuplarý için
4´e
Müdür ve diðer yetkililere küfür etmek için 5´e
Çocuðunuzu her sabah en az 10 dakika bekleyen okul
otobüsü hakkýndaki þikayetleriniz için 6´ya
Süper kabiliyetli mükemmel çocuðunuzun beceriksiz
öðretmeninden yakýnmak için 7´ye
Býraksanýz bütün okulu yiyecek çocuðunuzun yetersiz
bulduðu okul menüsünden þikayet etmek için 8´e
basýnýz.
Çocuðunuzun gerçek bir dünyada yasadýðýnýn farkýndaysanýz ve sorumluluk almayý öðrenmesini istiyorsanýz, bunun için de ona verilen ödevleri zamanýnda ve
tam olarak yapmasýnýn çok önemli olduðuna inanýyorsanýz, ayrýca eðitimin ilk önce ailede baþladýðýnýn bilincindeyseniz, artýk telefonu kapatabilirsiniz.. iyi günler
dileðiyle.
Ben arýyým, dersin, balýn var mýdýr? (AÞIK VEYSEL)
Þöhret, zehirli bir baldýr. (BEDÝÜZZAMAN)
21 Mart - 20 Nisan
Akýl ve dirayetin ak saçlýlarýnki gibi, ama yüreðin
mâsum çocukluk yüreði olsun. (SCHÝLLER)
Bir ülkenin büyüklüðü, topyekün o ülkede yaþayanlarla
temsil edilir. (M.F.GÜLEN)
Aðzýnda bal olan arýnýn, kuyruðunda iðnesi vardýr.
(JOHN LYLY)
Felaket, dost sayýsýný sýfýra indirir. (W. SHAKESPEARE)
Her fert, kendisi ve milleti için gerekli olan þeyleri
öðrenip deðerlendirmeli ve gereksiz
þeylerle ömrünü beyhude zayi etmemelidir. (M. F.
GÜLEN)
Büyük saadetler büyük acýlarýn yaný baþýndadýr.
(H.ERHAN BENER)
www.yenidonem.org
Dolunayýn enerjisi parasal yükümlülükleri,
insanlarla iþbirliði yapmayý, ve de yardýmlaþmayý hayatýnda daha önemli bir konuma
yerleþtirecek. Aþkta ve de iþte kendini
baþarýlý hissedebilirsin.
Sana kendine yönelme fýrsatýný verecek.
Ýnsanlarla daha fazla ilgilenmeye, daha fazla
zaman ayýrmaya baþlayabilirsin. Ýyimserliðin
artmasý seni rahat tutacak. Yardýmlara açýk
olman aile ve iþ iliþkilerini güzelleþtirecek.
21 Mayýs - 21 Haziran
23 Temmuz - 22 Aðustos
22 Haziran - 22 Temmuz
Bu hafta sana önemli bir keþif getirecek, önemli bir kavrayýþ ve de karar. Ev ve aile içinde
çok daha fazla iþ, sorumluluk, olay seni yoðun
tutmaya baþlayabilir. Ama ayný zamanda pek
çok iþin üstesinden kolaylýkla geleceksin.
Bu hafta sana garip bir güven, cesaret getirecek,
hayatýn dizginlerini ellerinde hissedeceksin.
Yeni fikirler ve de kavrayýþlar aþk hayatýna
heyecan getirebilir. Bir þeyin açýklýða kavuþmasý senin yeni bir karar almana neden olabilir.
23 Eylül - 22 Ekim
21 Nisan - 20 Mayýs
Bu hafta sana geliþme, ilerleme þansýný
sunacak. Bu nedenden dolayý çok daha fazla
hareket etmek, çalýþmak durumunda kalabilirsin. Geçmiþle baðlantýlý bir durum da bu
hafta alýnacak bir kararla neticeye ulaþacak.
Bu hafta sana bir tür gerçeði, bir tür paylaþýmý yaþatacak. Duygusal yönden çok heyecanlý olabilirsin. Aþk damarlarýndan dýþarý
sýzabilir ama kapalý kapýlar ardýndan. Hafta
sonu bir insan belki seni zorlayabilir.
Devletin hazinesi adalettir. (KONFÝÇYUS)
Affetmek, zaferin zekatýdýr. (HADÝS-Ý ÞERÝF)
Z
engin bir köy aðasý vefat
eder. Vasiyeti açýlýr.
Mallarýnýn yarýsýný(1/2)
büyük oðluna, dörtte birini(1/4)
ortanca oðluna ve beþte birini(1/5)
küçük oðluna býrakmýþtýr. Bütün
mallar paylaþýlýr ancak Ortada 19
tane de “at” vardýr. 19’u ne ikiye, ne
dörde, ne de beþe bölmek
mümkündür. Köyün en akýllý adamýna gidip akýl danýþýrlar. Adam da
onlara yardýmcý olabileceðini söyler.
Der ki:
-”Benim de bir atým var. Alýn
bunu size veriyorum. Oldu mu 20
at? Yarýsýný sen al bakalým (10).
Dörtte birini de (5) ortanca kardeþin
alsýn. Beþte birini de (4) en
küçüðünüze verelim. On, beþ daha
onbeþ. Dört daha ondokuz. Verin
bakalým þu bizim geriye kalan
düldülü...!
23 Aðustos - 22 Eylül
Bu hafta sana yoðun heyecan ve de hareket
getirecek. Özellikle yeni bir karar almanla
aþk ve iþ hayatýn farklý bir güce eriþecek.
Bazý kavrayýþlar sana yeni gerçekler
sunacak.
Kendini daha özgür hissedebilirsin, maddi
açýdan da olumlu geliþmelerle karþýlaþabilirsin. Diðer insanlara odaklý hareket edebilirsin, iliþkiler ve de anlaþmalar hayatýnda
farklý bir önem kazanabilir.
23 Ekim - 21 Kasým
22 Kasým - 20 Aralýk
Bu hafta içsel olarak daha fazla hayal ve
düþünce seni gizli bir biçimde sarmalayacak.
Bir tür baþarý kendini tekrar edebilir. Ve de
bu baþarý sana iþ hayatýn, günlük düzeninde
yeni bir karar aldýrtabilir.
20 Ocak - 18 Þubat
Duygusal açýdan baðlý olduðun, sevdiðin biri
senin aklýný karýþýk tutabilir. Hayatýnýn bazý
noktalarý, özellikle aþk, eðlenmek ve de keyif
almakla alakalý önemli bir kavrayýþ neticesinde
seni bazý yönlerden harekete geçirecek
Bu haftaki geliþmeler þans ve de baþarýyla
kaynaþmýþ bir biçimde hayatýnda belirecek.
Bir hedefe, bir amaca ulaþmak senin için
önem kazanacak. Sadece, iletiþim kurarken ve
de aile içinde kýrýlganlýðýn artabilir.
Bu hafta ev ve ailenle ilgili yeni kavrayýþlar,
olaylara farklý gözlerle bakmana neden olacak. Hafta sonu iletiþim trafiðin yoðunlaþabilir, çok daha hýzlý hareket edebilirsin.Sosyal
hayatýn renklenebilir.
21 Aralýk - 19 Ocak
19 Þubat - 20 Mart
19
Perþembe, 3 Mayýs 2007
“Yeþil bina” Ne Demek?
“Yeþil bina” ne demek? Çevreyle dost evler,
fabrikalar ve ofisler demek…
Konuyla ilgili yetkili kiþi olan Holowka’nýn
açýklamasýna göre yeþil yapý, “yapýlarýn
topraða olan etkilerini azaltmak” anlamýna da
geliyor. Holowka’ nýn dediðine göre
Amerika’da elektrik üretiminin % 65’ i binalar
için kullanýlýyor.
Ýþte bu yeþil yapýlar su ve enerji tüketimini
azaltýyor. Ayný zamanda insanlar arabalarýný
daha az kullansýn diye bu binalar metro ve otobüsler gibi halkýn ulaþým yerlerinin yakýnlarýnda kuruluyor. Bu çevre için iyi çünkü arabalar
benzin gibi doðal kaynaklarý kullanarak
çevreyi kirletiyorlar. Yeþil binalar gelecekte
geniþletilebilecek alanlara kuruluyor ve
böylece binalar ormanlarý ve doðal yaþamý yok
etmiyor. Marty Dettling, bu fikirleri ortaya
koyan proje yöneticisi. Ülkenin oturulan ilk
yeþil yüksek binasýnýn adý ise Solaire.
Dettling “Enerji tüketimimizin 1/3 ünü geri
kazanýrýz ve su tüketimimizin de % 50 sinden
tasarruf ederiz.” diyor.
The Solaire, güneþ enerjisi kullanarak, enerjide
tasarruf yapacak.
“Binanýn bir yüzü güneþ panelleri dediðimiz
panellerle kaplý. Bu paneller güneþ ýþýðýný
emiyor ve elektrik enerjisine çeviriyor” diye
açýklýyor Dettling.
Solar ayný zamanda insanlar odadan çýktýklarýnda ýþýðý otomatik olarak kapayacak. Buna
ek olarak binanýn birçok camý var. Bu insanlara gün boyunca lamba ýþýðý yerine gün ýþýðýný
kullanmalarýný saðlayacak.
The Solaire suyu tekrar kullanarak tasarruf
saðlayacak. Bina, kullanýlmýþ suyu alýp,
duþlara ve tuvaletlere tekrar yollayacak.
Holowka çocuklarýn normal evlerinde
yaþarken de ayný tasarrufu yapabileceklerini
söylüyor. Kullanmadýðýnýzda su musluklarýný
kapatýrsanýz veya odadan çýktýðýnýzda elektriði
söndürürseniz çevreye faydalý olursunuz.
Þimdilik kimse yeþil binalara talep göstermiyor. Bazý insanlar yýllar sonra güneþ enerjisi
panel fiyatlarýnýn geleneksel enerji kaynaklarýndan daha pahalý olacaðýný düþünüyor.
Ne olursa olsun Holowka gelecekte yeþil
binalarýn yaygýnlaþacaðýný düþünüyor.
ATLAMALAR
1-Yüksek Atlama:
Seyretmesi en zevkli yarýþmalardan
biridir. Koþarak hýz alýnýr ve iki dik
ayaðýn üzerinde duran çýtaya yaklaþýldýðýnda, tek bacak ile sýçranarak, çýtayý düþürmeden diðer tarafa
geçmeye çalýþýlýr. Atletler istedikleri yükseklikten yarýþmaya baþlayabilirler. Yada
bir yüksekliði pas geçebilir, bir sonra ki
yüksekliði deneyebilirler. Eðer 3
baþarýsýz atlayýþý 3 defa üst üste
yaparlarsa elenirler.
2-Uzun Atlama (tek adým atlama)
Yaklaþýk 45m.yi bulan hýz alma
mesafesinden baþlar ve basma tahtasýnda belirlenen alaný geçmeden kum
havuzuna atlanýr. Basma tahtasýnýn
üzerine macun gibi bir madde
döþenir ve sporcunun ayaðýnýn geçip
geçmediðine bakýlýr. Ayak, basma tahtasýný geçmiþse atlayýþ, havaya kaldýrýlan
kýrmýzý bayrakla geçersiz sayýlýr. Bu
nedenle sporcular, nereye kadar nasýl
koþacaklarýný iþaretlerler. Basma tahtasýnýn bitiminden, sporcunun en son
deðdiði yere kadar ölçüm yapýlýr. Bu
nedenle sporcular, atlayýþtan sonra geriye
düþmemeye özen gösterirler. Atletlerin 6
atlayýþ hakký vardýr. En uzun olaný en iyi
atlayýþý olarak sayýlýr.
büyük adým atar ve atlayýþýný yapar. Basma
tahtasýna yine dikkat edilmelidir. Ve uzun
atlamada olduðu
gibi atletin 6 atlayýþ yapma hakký vardýr.
4-Sýrýkla Atlama:
Yaklaþýk 5m.uzunluðunda, 2kg. aðýrlýðýnda
özel madden yapýlmýþ sýrýklar kullanýlarak, yükseklik geçilmeye çalýþýlýr.
Ýzlemesi çok zevklidir ancak zor bir
atlayýþ türüdür. Yarýþmacý istediði yükseklikten yarýþmaya baþlar. Ayný yükseklikte 3
defa çýtayý devirirse elenir. Dilerse iki
hatalý atlayýþtan sonra sonuncu hakkýný
daha yüksek bir çýtada deneyebilir. Atlet
hýz koþusu (Sýrýk saplama yapar ve sýrýðýný,
sýrýk sandýðýna yerleþtirerek oradan alýnan
güçle sandýðý) havaya yükselmeye
çalýþýr. Sýrýk kýrýlýrsa hata sayýlmaz.
3-Adým Atlama:
Hýz mesafesi uzun atlamada olduðu
gibi 45m.dir.Atletler yine süratli Bir
koþuyla baþlarlar,Kum havuzuna yaklaþtýðýnda 3
www.yenidonem.org
O
Elektrikçi
nlar olmadan, ýþýklar yanmaz,
bilgisayarlar çalýþmaz , televizyonlar duvarlara yerleþtirilmezdi.
Elektrikçiler bize elektriði saðlar. Onlar
evlere, ofislere ve fabrikalara elektrik
kablosu baðlar. Ayný zamanda elektrikli
aletleri monte eder. Elektrikçiler, elektriðin akýþ þemalarýný gösteren haritalarý
okuyarak iþe baþlarlar. Haritalar kablolarýn, elektrik gereçlerinin ve çýkýþlarýn
nerelere baðlanacaðýný gösterir. Yeni bir
bina için çalýþýrken elektrikçiler yeni
haritalar yaparlar.
Sonra, kablolarý ve tüpleri duvarlarýn
içine yerleþtirirler. Elektrik kutularýný ve
anahtarlarýný duvara monte ederler. Bu
yol elektrik devresi olarak adlandýrýlýr. Bütün bu yaptýklarý yerleþtirme olayýndan sonra, ohm metre, voltmetre ve osiloskoplarý kullanarak yaptýklarý devrenin doðru çalýþýp çalýþmadýðýný
kontrol ederler.
Bazý elektrikçiler fabrikalarda çalýþýr. Motorlarý, jeneratörleri ve elektronik robotlarý üretirler. Yöneticilere elektrik
tesisatýnýn yenilenmesi gerektiðini yada tehlikeli olduðunu
haber verirler. Bazý elektrikçiler tozlu, kirli yada sýcak yerlerde
çalýþmak zorundadýrlar. Elektrikçiler elektrik þokundan,
kesilme ve düþmelerden sakýnmalýdýr.
E
ski Romalýlar
yeni teknolojiler yaratmak ve
inþa etmek konusundaki becerileriyle
meþhurlardý. Bugün bu
teknolojiler artýk
sýradan olsa da 2000
yýl önce insanlar bunlarýn hiçbirisini
bilmiyordu.
Su kemerleri bir
sýra kemerin bir araya
gelmesiyle oluþturulmuþ ve su taþýmak
amacýyla yapýlmýþtý.
Ýtalya
Roma’nýn ve çevre
kasabalarýn su ihtiyacýný bu þekilde
karþýlanýrdý. Su,
içmek, temizlik ve
Roma’daki
çeþmelere su saðlamak için hayati
önem taþýrdý.
Romalýlar ilk
ilkel merkezi ýsýtma
sistemini kurmuþlardý. Evler taþ
kümelerden inþa
edilmiþti ve sýcak
hava bu taþlarýn
arasýnda hareket ederek binayý ýsýtýyordu. Sýcak hava ise köleler tarafýndan yakýlan ocaklardan gelirdi.
Kanalizasyon,
Romalýlarýn yaptýðý icatlarýn en az çekici olaný
olsa da en önemlisi
olduðuna þüphe yok.
Þehir ve kalelerde yeraltý kanalizasyon aðý
geliþtirilmiþti. Bunun
anlamý ise eski zamanlarda Romalýlar diðer
medeniyetlere oranla
hastalýða yakalanma
riskini azaltmýþlardý.
Spor
Þampiyon Ýnönü’de mi Belli Olacak?
F
ortis Türkiye Kupasý yarý
finalinde Beþiktaþ’a elenerek
büyük moral bozukluðu
yaþayan Fenerbahçe, 30. haftanýn son
maçýnda Denizlispor ile 2-2 berabere
kalarak, þampiyonluk yarýþýnda çok
önemli 2 puan kaybetti. Sarý-lacivertli
ekip, buna raðmen bu hafta sonunda
da 60 puanla liderliðini korudu.
Beþiktaþ, deplasmanda Sivasspor’u 1-
3-1
1-1
2-1
1-2
1-1
1-2
0-3
0-1
2-2
Ç.Rizespor-Ankaragücü
Ankaraspor-Vestel Manisa
Kayserispor-Konyaspor
Gençlerbirliði-Kayseri.E.
Bursaspor-Gaziantepspor:
Antalyaspor-Trabzonspor:
Sakaryaspor-Galatasaray:
Sivasspor-Beþiktaþ:
Fenerbahçe-Denizlispor:
1.FENERBAHÇE
2.BEÞÝKTAÞ
3.GALATASARAY
4.KAYSERÝSPOR
5.TRABZONSPOR
6.SÝVASSPOR
7.ANKARASPOR
8.KONYASPOR
9.GENÇLERBÝRLÝÐÝ
10.BURSASPOR
11.ANTALYASPOR
12.VESTEL MANÝSA
13.ANKARAGÜCÜ
14.GAZÝANTEPSPOR
15.ÇAYKUR RÝZESPOR
16.DENÝZLÝSPOR
17.KAYSERÝ ERCÝYESS
18.SAKARYASPOR
Perþembe, 3 Mayýs 2007
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
30
60
58
54
48
45
41
40
39
39
38
37
37
36
36
35
35
32
21
0 yenerek puanýný 58’e çýkardý.
Beþiktaþ, lider Fenerbahçe’nin de haftayý 1 puanla kapatmasý sonucunda
aradaki puan farkýný 2’ye indirdi ve
þampiyonluk yolunda büyük avantaj
yakaladý. Puan cetvelinde 3. sýrada
bulunan Galatasaray, Sakaryaspor’u
deplasmanda 3-0 yenerek puanýný 54’e
çýkardý ve puan tablosundaki yerini
korudu. Fenerbahçe’nin Brezilyalý futbolcusu Alex, önde götürdüðü gol
krallýðý yarýþýnda bu hafta da lider
durumda bulunuyor. Denizlispor
karþýsýnda 2 gol bulan Alex, gol
sayýsýný 19’a çýkardý. Alex’i 2. sýradan
takip eden Galatasaraylý Ümit Karan
da, bu hafta Sakaryaspor’a 2 gol
atarak 17 golle yerini korudu.
Trabzonspor-Sivasspor,
V.Manisaspor-Kayserispor,
Gaziantepspor- Ankaraspor,
Ankaragücü-Sakaryaspor,
Konyaspor-Gençlerbirliði,
Denizlispor- Bursaspor,
K.Erciyesspor-Ç.Rizespor,
Beþiktaþ-Fenerbahçe,
Galatasaray-Antalyaspor
PFDK Fenerbahçe’ye Ýnter þampiyonluðu Manchester mutlu
sona yakýn
kutladý
ceza yaðdýrdý…
S
P
FDK, Türkiye Kupasý’nda Saracoðlu’nda Fenerbahçe
ile Beþiktaþ arasýnda oynanan karþýlaþma sonrasý
Tahkim Kurulu’na sevk edilenlerin cezalarýný açýklandý.
Buna göre PFDK’nýn verdiði cezalar þöyle:
Aziz Yýldýrým: 1 yýl, 20 bin YTL.
Murat Özaydýnlý: 6 ay, 10 bin YTL.
Ali Koç: 2 yýl, 30 bin YTL.
Mahmut Uslu: 1 ay.
Zico: 1 maç.
Aurelio: 2 maç.
Fenerbahçe: 1 maç seyircisiz, 30 bin YTL para cezasý.
Beþiktaþ: 25 bin YTL.
erie A’da geçen hafta þampiyonluðu ilan
eden Inter, Empoli’yi 3-1 yenerek uzun
süre
sonra gelen
zaferi
sahasýnda
kutladý ve
kupasýný
kaldýrdý.
Milano
ekibinin
San
Siro’daki
þampiyonluk kutlamalarý karþýlaþma öncesinde
baþladý. Interli oyuncular çocuklarýyla birlikte
San siro’ya çýktýlar ve kutlamalara baþladýlar.
Karþýlaþmada ise Cruz, Stankovic ve
Recoba’nýn golleri skoru 3-1 olarak belirledi.
Asýl kutlamalar ise maç sonundaydý.
Tribünlerle bütünleþen Lacivert siyahlýlar, 18
yýl sonra aldýklarý kupayla taraftarlarý selamladý. Interli yýldýzlar stadý uzun süre terketmedi.
Ligde kalma mücadelesi devam ediyor
K
osova Futbol þampiyonasý sonuna dek daha
yedi maç kaldý. Liria ile
Vlaznimi futbol takýmlarý arasýnda ligde kalma mücadelesi
sürüyor. Prizren’de Liria ile
Vlaznimi takýmý arasýnda
oynanan maç berabere sona
ermesiyle, bu iki takýmýn ligde
kalma belirsizliðini daha da
artýrdý.
5.000 kiþi önünde oynanan
maçta Liria takýmý daha üstün
bir oyun sergilemesine raðmen
oyun 0 : 0 sonuçla biti.
Kosova Süper lig XXIII hafta
oynanan maçlarda ev sahipleri 4
galibiyet, üç maç ise beraber ve
Flamurtari deplasmanda Kosova
(P) takýmýný 4:1 yenmeye
baþardý.
Kosova Süper lig XXIII
hafta oynanan maçlarda 17 gol
kaydedildi.
Kosova Süper lig XXIII hafta
sonuçlarý:
Dreniça - Priþtine
Trepça 89 - Besa
Besiana - Ferizovik
Kos. (P) - Flamur.
Gilan - Kos. (V)
Liria - Vlaznimi
KEK - Trepça
Hüsi - Þçiponya
1. Besa
2. Priþtine
3. Trepça 89
4. Dreniça
5. Flamurtari
46
45
43
34
33
1:1(0:1)
3:0(2:0)
1:0 (1:0)
1:4 (1:1)
2:1(2:1)
0:0
0:0
2:1 (0:1)
6. Kosova (V)
7. Besiana
8. Þçiponya
9. Hüsi
1o. Gilan
11. Trepça
12. KEK
13. Ferizovik
14. Liria
15. Vlaznimi
16. Kosova (P)
33
33
32
31
31
30
28
28
26 (-3)
23
6
5 ile 6 Mayýsta oynanacak
Kosova Süper lir futbol þampiyonasý maçlarý:
Priþtine — Hüsi, Þçiponya —
KEK; Trepça — Liria; VlaznimiGilan; Kosova (V) — Kosova (P);
Flamurtari — Besiana; FerizovikTrepça 89 ve Besa — Dreniça.
Ý
ngiltere Premier Lig’inde yapýlan 35. hafta
maçlarý ardýndan, Everton’ý deplasmanda 20’dan 4-2 maðlup eden lider Manchester
United, bitime 3 hafta kala Chelsea ile arasýndaki puan farkýný 5’e çýkardý. Ligin 36. haftasýnda
kýrmýzý þeytanlar, Manchester derbisinde City
ile karþýlaþýrken Chelsea zorlu Arsenal deplasmanýna çýkacak. 9 Mayýs’ta oynanacak ligin 37.
hafta mücadelesinde ise Chelsea evinde
Manchester United’ý konuk edecek.
Parlak bir
kariyerin sonu
25 yaþýndaki Hýrvat kayak
yýldýzý Janica Kosteliç, 19
Nisan’da düzenlediði basýn
toplantýsýnda profesyonel
kayaða veda ettiðini açýkladý. Dört altýn ve iki
gümüþ Olimpiyat
madalyasý, üç kez Dünya
Kupasý þampiyonu ve bir
yýl içinde Alp disiplininde
üç altýn madalya kazanan
tek kadýn olarak kayak tarihi yazmýþ olan, Hýrvat
basýný ve halkýnýn taktýðý
lakapla “Kar Kraliçesi”,
sporu býraktýðýný açýkladý. Kendi sözleriyle, “sýradan bir
kýzýn” basit, özel hayatýný yaþamayý seçti. Janica
Kosteliç’in basketbol efsanesi Drazan Petroviç ile ayný
kefede olduðunu yazýyor.

Benzer belgeler