Slayt 1 - Bizim sokağın çocukları

Transkript

Slayt 1 - Bizim sokağın çocukları
AHLAK VE ETİK
OKAN AYDIN
HASAN DÜZEN
NELER ANLATACAĞIZ ?
ETİK
AHLAK
AHLAK KAVRAMI
NEDİR ?
 DİN VE AHLAK
İLİŞKİSİ
 İŞ AHLAKI

ETİK KAVRAMI
 ETİK NEDİR
 TARİHSEL SÜREÇ
İÇERİSİNDE ETİK
 ETİK VE AHLAK

AHLAK KAVRAMı NEDIR
?
AHLAK KAVRAMI
Ahlak, insan ilişkilerinde “doğru” ya da “yanlış” veya “iyi”
yada “kötü” olarak adlandırdığımız değer yargılarıdır.
 Ahlak, bir sosyal bilim dalı olarak toplum içerisinde
oluşmuş örf ve adetlerin değer yargılarının, norm ve
kuralların oluşturduğu sistem bütününü inceler.
 Bu sistem bütünü bir bireyin, bir grubun ya da tüm
toplumun doğru ve yanlışlarını belirler.

Ahlak ; toplumdan
topluma,kültürden
kültüre, zamandan
zamana
değişiklikler
gösterir.
Ahlak ; göreceli ve
özneldir.

Bu anlamda “ahlak”değil “ahlaklar” vardır.Ahlak
kuralları “iyi” ve “kötü” nün ne olduğunu bildiğini
savlar ve buna göre iyinin yapılmasını kötünün
yapılmamasını emreder.

Yani kural koyucu (normatif) bir özellik
gösterirler.Uyulmadığında yaptırımlara sahiptirler
ve bireyleri kendisine uymaya zorlarlar.
Operatör bir doktor hastaneye girdiğinde, hemşirenin
telaşla koşuştuğuna tanık olur; hemşire doktora sorunu
şöyle anlatır: “Doktor! Ambulans biraz önce çok kritik
durumdaki beş kişiyi getirdi. İkisinin böbrekleri ciddi
zarar görmüş vaziyette, birinin kalbi zedelenmiş,
birinin akciğeri mahvolmuş, birinin karaciğeri
yırtılmış. Organ bağışı bulabilecek durumda değiliz
ama sağlıklı genç bir adam kan bağışında bulunmak
için geldi ve lobide oturuyor. Eğer bu adamın
organlarını alırsak beş hastamızın hepsini
kurtarabiliriz. Elbette ki bu genç adam ölecek ama beş
hastayı kurtarmış
olacağız.”
OPERATÖR
DOKTORUN
BU GENÇ ADAMıN

ORGANLARıNı ALMASı AHLAKEN MEŞRU
MUDUR?

Bir tren saatte 150 mil hızla ilerlemektedir. Birden treni süren
makinist, kontrol panelindeki bir lambanın frenlerin
patladığını haber verdiğini görür. Bu olay olduğunda makinist,
trenin normal güzergâhının üstündeki yolun üstünde beş
kişinin arkaları dönük bir şekilde, trenden habersiz
yürüdüklerini fark eder. Makinist tren yolunun birazdan ikiye
ayrıldığını, yan yola sapıp çocukları ezmeyebileceğini, fakat
yan yolda da bir kişinin arkası dönük bir şekilde, trenden
habersiz yürüdüğünü fark eder. Makinistin bir karar vermesi
gerekmektedir: Ya treni normal güzergâhından
saptırmayacaktır ve beş kişi ölecektir, ya da treni yan yola
geçirecektir ve bir kişi ölecektir ama beş kişi kurtulmuş
olacaktır
MAKINISTIN TRENI YAN YOLA GEÇIRMESI AHLAKEN
MEŞRU MUDUR?
DİN VE AHLAK İLİŞKİSİ

Genel anlamda din; Tanrı’ya, doğaüstü güçlere,
çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve eylemde
bulunmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum;
üstün bir güç ve ilke inancı, bu inancın sonucu olan
ve bir yaşam kuralı oluşturabilecek zihni ve ahlaki
bir tutum; akıl sahiplerini kendi arzularıyla bizzat
iyiliğe yönelten ilâhî bir nizamdır.

Başka bir ifadeyle din; insanların dünya ve ahiret
mutluluğunu amaçlayan, iyi ve kötüyü birbirinden
ayırt ederek, iyiye ulaşmanın yollarını gösterip,
insanı yaşam yönünden olgunluğa eriştirerek, her
bakımdan onu mutlu kılmayı hedefleyen kurallar
toplamıdır.

Ahlak da aynı şekilde insanın iyi ve kötü olarak
nitelendirilmesine yol açan, insanda bulunan
manevi nitelikli huylar ve bunların etkisiyle ortaya
çıkan iradeli davranışlar; ya da bir toplum içinde
kişilerin uyması istenen davranış biçimleri ve
kurallar toplamıdır.

Ahlakın amacının da bu kuralları insanlara
uygulatarak, onları mutlu kılmaktır. Buradan
anlaşılacağı gibi, din ve ahlakın amaç birliği içinde
oldukları belirginleşmektedir.
İŞ AHLAKI
İş ahlakı, belli bir alanda işin yürütümü ve
uygulanması sırasında yararlı görülen kurallar ve
davranış şekilleri olarak tanımlanabileceği gibi,
bütün iş ilişkilerinde dürüstlüğün, güvenin,
saygının ön plana çıkarılması ve adil davranılması
olarak ifade edilebilmektedir.
 Genel anlamda iş ahlakını, genel ahlak kurallarının
iş yaşamında uygulanması şeklinde tanımlamak
mümkündür.

İŞLETME AHLAKI NEDEN
GEREKLİDİR?
İş ahlakı işletme açısından şu nedenlerden dolayı
önem taşımaktadır:
-Çalışanlarda ve müşterilerde sosyal sorumluluk
duygusunu geliştirir.
-Hissedarlara karşı sorumluluk duygusunu
geliştirir.
-Doğaya karşı sorumluk duygusunu geliştirir.
-Rakipleri ve topluma karşı sorumluluk duygusu
geliştirir.
ETİK
ETİK KAVRAMI
 Kelime
anlamıyla ‘etik’ Yunanca ethos yani
"töre" sözcüğünden türemiştir, özgün
Yunanca kullanımı ‘Etika’dır, tıpkı politika
(siyaset bilimi), poetika (şiir kuramı) gibi.
 Felsefenin
dört ana dalından biridir. Yanlışı
doğrudan ayırt edebilmek amacıyla ahlâk
kavramının doğasını anlamaya
çalışmaktadır. Bu yönüyle, kendine ait
kuralları olsa da, halen de tartışılarak
gelişen bir daldır.
ETİK NEDİR ?
 Etik;
varolan ahlak(moralite) üzerine
düşünme,varolan ahlakı sorgulama
etkinliğidir. İnsanın ahlaka ilişkin
davranışlarının doğurduğu sorunları ele
alan felsefe dalıdır. Etik her zaman, her
yerde ve her koşul altında geçerli
olabilecek ahlak kuralları olup olmadığını
sorgular.
Etik; “İyi” ve “kötü”nün ne olduğunu bir
problem olarak ele alır ve dolayısıyla
“şunu yap”,” bunu yapma” biçiminde
kurallar koymaz.Yani normatif değildir.
Etik, pratik felsefenin bir konusudur. Pratik, çünkü
insanların ne şekilde davranmaları gerektiğiyle ilgili
somut ve kanıtsal bilgiler sunar.
 İyi ve kötü davranış nedir? İyi veya kötü nedir? Bu
sorular kulağa biraz teorik gelebilir ama sık sık
karar vermek zorunda kaldığımız durumlarla
karşılaşırız. Yolda bulduğumuz bir cüzdan bizde
kalabilir mi, yoksa kayıp bürosu veya karakola mı
bırakmalıyız? İzin almadan arkadaşımızın kalemini
kullanabilir miyiz?

TARİHSEL SÜREÇ
İÇERİSİNDE ETİK
KAVRAMI

Her ne kadar etik anlayışının tam olarak ne zaman
başladığı bilinmese de, dünyanın farklı yerlerinde
birçok farklı toplulukta çok eski çağlardan beri etik
anlayışının var olduğu bilinmektedir. Dinler tarihi,
felsefe tarihi ile antropolojik ve arkeolojik bulgular
bunu kanıtlar niteliktedir.

Felsefi etik anlayışına Antik Çağ Çin felsefesinde ve yine
Antik Yunan felsefesinde rastlanır. Bu dönemlerde ortaya
çıkan felsefi etik anlayışları, ortaya çıktıkları çağ ve
bölgenin kültür ve toplumsal yapısıyla yakından
ilişkilidir.

İnsanlar eskiden toplumsal değerler ve doğru
davranışlarla ilgili soruları yanıtlamak için genelde
din kitaplarına başvuruyorlardı. Fakat özellikle de
Batı ülkelerinde Immanuel Kant ve aydınlanma
devrinden sonra insan bu tür soruları aklı ve
zekasıyla yanıtlamaya başladı. Fakat insanların ilgi
alanları ve fikirler farklı olduğundan herkesin kabul
ettiği değerlerin de farklı olması kaçınılmazdır.

Etik alanı öylesine geniş bir konudur ki, bazen ne
olduğu veya ne anlama geldiği konusunda sağlıklı
bir bütünlük de sağlanamayabilir. Günümüzde
farklı etik alanlar bulunmaktadır: Kürtaj, yasal ve
ahlaki meseleler, Hayvan hakları, Biyoetik, İş etiği,
Kriminal adalet, Çevresel etik, Feminizm, İnsan
hakları, Gazetecilik etiği, Tıbbi etik, Teknolojik etik,
Faydacı etik, Faydacı biyoetik, vb. Bunların
yanında, farklı açılardan ele alınan etik başlıkları da
söz konusudur.

Tarihte ilk önce Batı dünyasında bilgi ve gücü iç
denetime kavuşturmak için etik kuralları
oluşturulmaya başlanmıştır. Bu etik kuralları, bazen
yasa gücünde bazen de bir meslek grubunun iç
denetim ilkeleri olarak ortaya çıkmaktadır. Her iki
durumda da, Etik Değerler/ kurallar bir başka
insana ve topluma karşı iç sorumlulukları
içermektedir.

Ancak bu alanda tam bir başarı sağlandığını
söyleyebilmek zordur. Zira insanoğlunun iyi ve kötü
tarafının da gelişimi sonsuzdur. Yakın çağda bilim ve
teknolojinin ilerlemesi, devlet kurumlarının aşırı güç
kazanması vb. nedenler etik ilkelerinin oluşturulması ve
benimsenmesini gerekli kılmıştır.

Halen Etik değerlerin çiğnenmesi durumunda –
çoğunlukla bu değerler çiğnenmektedirleröngörülen vicdani cezalar son derece yetersizdir.
Hukuki cezalar ise son derece edilgen, karmaşık ve
her zaman kamu vicdanını tam tamir edici değildir.

Bu gün dolayısıyla – veya alan uzmanlığı itibarıylaaraştırma yapanların Etik /İnsan ilişkisi ve Ahlak
üzerinde de durmaları bu yüzden bir gerekliliktir.
Zira Yunan Felsefesi ve Batı Uygarlığı, kuramsal ve
hukuki açıdan çok gelişmiş olmakla birlikte, insan
öğesine yeterli değeri verebilmiş değildir. Bizim
kültürümüzdeki ve inancımızdaki ahlak anlayışı ise
hala tarihin derinliklerinden tam olarak bugüne
taşınabilmiş değildir.
ETİK = AHLAK MIDIR?

Ahlak, içinde yaşadığımız topluma göre değişir ve genelde
çoğunluk tarafından herhangi bir gerekçe gösterilemeden
doğru kabul edilen değerlerin ve düşüncelerin toplamıdır.
"Doğru" olduğu hissedilenler ahlaka uygun olarak kabul
edilir. Ve bu durum toplumdan topluma farklılık gösterir.

Buna karşılık etik, kuralları mantıklı olarak yorumlamaya
çalışır. Etiği, ahlakın üzerinde yeniden düşünme olarak
tanımlamak da mümkündür. Bilimde ve hukuk
sisteminde sadece mantıklı açıklamalar bulunduğu için
de biyoahlak değil sadece biyoetik vardır.

Kısacası “ahlak” bir toplumda kendisine uymaya zorlayan
kurallar bütününü ifade ederken, “etik” varolan bu
kuralları sorgulama etkinliğini ifade etmektedir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN
TEŞEKKÜR EDERİZ…
HAZIRLAYANLAR:
OKAN AYDIN
HASAN DÜZEN

Benzer belgeler