Hayal de¤il, e¤itim paras›z olacak

Transkript

Hayal de¤il, e¤itim paras›z olacak
fiark›lar Filistin ve Lübnan halklar› için
Halkevleri’nin düzenledi¤i Filistin ve Lübnan
halklar›yla dayan›flma kampanyas› halktan yo¤un ilgi görüyor. Halkevciler,
sokak sokak, kap› kap›
dolaflarak g›da mal-
zemesi toplamaya devam ediyor. Kampanya ‹stanbul ve Ankara’da yap›lacak dayan›flma konserleriyle son bulacak. 8 Ekim’de Harbiye Aç›khava’da, 15 Ekim’de ise Ankara Atatürk Kapal›
Spor Salonu’nda yap›lacak dayan›flma konser-
lerinde, bilet yerine Filistin ve Lübnanl› çocuklara gönderilmek üzere mama getirilmesi istenecek. Ankara’daki konsere, Bulutsuzluk Özlemi,
Gece Yolcular›, Ali Ekber Eren, Bayar fiahin,
Nurettin Rençber ve Grup Günyüzü kat›lacak.
Y›l 1 Say› 13
5 Ekim 2006
50 YKr
15 Günlük
Siyasi Gazete
?
BU BEDELLER‹
ÖDEMEYE
DE⁄ER M‹
‹fiGALE KARfiI SAVAfiAN
KOMfiU HALKLA DÜfiMANLIK
Erdo¤an Bush’u masaya oturtmad›, Bush Erdo¤an’› ça¤›rd›. Bush’un
gündemi, ‹ran-Suriye ablukas›n›n ilerletilmesi ve Irak’ta derinleflen batakl›¤›n maliyetlerinin hafifletilmesi. Erdo¤an, Bush’tan alaca¤› görevleri görüflmek üzere gitti; masaya onurumuzu ve gelece¤imizi koydu
Direnen Irak halk›, bir
gün kendi ülkesinde
yeniden egemen olacak. Ayn› co¤rafyay›
paylaflt›¤›m›z bir halk›
zor gününde arkadan
vurman›n utanc› tarih
boyunca hat›rlanacakt›r.
Sayfa 3’de
YEN‹ GÖÇLER, YEN‹ YANGINLAR
Türkiye’den göç ettirilmifl Kürtlere yeniden
sürgün yolu gösteriliyor. Bu kirli savafla
aç›k bir davetiye, köylerin ve kamplar›n yak›ld›¤› yeni vahflet tablolar› demektir
‹RAN’LA 500 YILLIK BARIfiI
BOZACAKLAR
Türkiye ile ‹ran aras›nda 500
y›ld›r kesintiye u¤ramayan bir
bar›fl var. ABD’nin zorlamas›yla bu bar›fl› bozmak, bölgemizde halklar aras›nda bar›fl›n
yeniden yarat›lmas› umutsuz bir
hayale dönüflecek.
LULA B‹R KEZ DAHA
Brezilya’da sa¤
yine kaybediyor
Hayal de¤il, e¤itim paras›z olacak
Ö⁄RENC‹LER
18 EK‹M’DE
ANKARA’DA
Herkese “Eflit, Paras›z, Nitelikli Üniversite E¤itimi
Hakk›” talebiyle üniversitelerde, yoksul mahallelerde,
kent meydanlar›nda, tüm Türkiye çap›nda yaklafl›k 100
bin imza toplayan Ö¤renci Kolektifleri 18 Ekim’de
Ankara’da olacak. Düzenlenecek mitingin ard›ndan,
imzalar› TBMM’ye teslim edecek olan Kolektifler,
toplumsal muhalefetin tüm bileflenlerini mücadelelerine
destek vermeye ça¤›r›yorlar.
Sayfa 12’de
LÜBNAN VE F‹L‹ST‹N’DE
‹Ç SAVAfi ZORLAMASI
Gazze’de El Fetih ve Hamas aras›ndaki çat›flmalarda çok say›da ölü ve yaral› var. Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kurulamamas› çat›flmay›
derinlefltirdi. Lübnan’da da hükümetin BM yanl›s› tavr› Hizbullah’la iliflkilerini gerdi. Sayfa 8’de
Kurban bayram›na
haz›rl›k yapal›m
Devlet kirli savafl
rüzgar› estiriyor
Türkiye ABD’nin peflinde
Ortado¤u batakl›¤›na sürüklenir, Kürt sorununda “askeri
çözüm” öne ç›karken rejim
sertlefliyor. “Gaye” operasyonu ile gazetecilerin, kültür
merkezlerinin, sendikac›lar›n
ve sosyalistlerin hedef al›nmas›; U¤ur Kaymaz’› öldüren
polislerin davas›na kat›lmak
isteyenlere yönelik polis terörü kirli savafl›n devrede oldu¤unu gösteriyor. Sayfa 4’te
Michel Chossudowsky
Dünya kritik bir yol
ayr›m›nda
Hedef somut
kazan›mlar
Siyasal sahnede a¤›r
toplar›n at›fl halinde oldu¤u bu dönemde her
an de¤iflebilecek dengeler içinde yer aramak yerine, kendi ba¤›ms›z politik/pratik program›m›z›
uygulamak en do¤ru
tercih olacakt›r. Bunu
gerçeklefltirdi¤imizde solun siyaset yapma yönteminde de köklü bir
de¤iflikli¤in a¤›r a¤›r bafllayaca¤›n› görmeliyiz.
Sayfa 2’de
Umar Karatepe
Dalgalar
yükselirken
Sayfa 9’da
Çal›flanlar›n ortak
örgütlenmesi
H. Hüseyin Baflar
Sayfa 8’de
E¤itime bütçe
okulumuza ödenek
Metin Özu¤urlu
Sayfa6’da
Hamide Yi¤it
Sayfa 4’te
Brezilya’da 1 Ekim’de yap›lan baflkanl›k seçimlerinde ‹flçi Partisi lideri Cumhurbaflkan› Lula
da Silva ilk turda galip gelmesine yetecek oy oran›n› k›l pay› farkla kaç›rd›. Yüzde ellinin yaklafl›k
bir puan alt›na düflen Lula da Silva'n›n Ekim sonunda yap›lacak ikinci turda rakibi Sao Paula eski valisi Geraldo Alckmin olacak.
Lula da Silva'n›n en yak›n rakibi Geraldo Alckmin'in deste¤i Lula'n›n lideri oldu¤u ‹flçi Partisi'nin ad›n›n yolsuzluk skandallar›na kar›flmas›
sonras›nda artt›. Yaklafl›k %41 oran›nda oy alan
Alckmin’in ikinci tur için pek flans› yok. Çünkü oylar›n geri kalan›n› da ‹flçi Partisi’nden ayr›lan sol
kanad›n kurdu¤u Özgürlük ve Sosyalizm Partisi
PSOL aday› Heloisa ald› ve PSOL seçmenlenirinin
küçük bir bölümünün deste¤i dahi Lula’y› yeniden Baflkan yapmaya yetecek. Lula’n›n ikinci kez
seçilmesini, neo-liberal çizgisi nedeniyle flu flekilde yorumlan›yor: “Sa¤ yine kaybetti ama sol da
kazanmad›.”
Sayfa 8’de
Sayfa 2’de
E¤itim Sen, “E¤itime yeterli bütçe okuluma
ödenek istiyorum” kampanyas›yla kamusal e¤itimin y›k›m›na karfl› mücadeleyi gündemine ald›.
Sayfa 5’de
Ö⁄RETMEN: E⁄‹T‹M
PARALI OLMAZ
Sa¤l›kta ikinci
raund bafll›yor
Aile Hekimli¤i uygulamas› Düzce’nin ard›ndan
10 pilot bölgeye daha yayg›nlaflt›r›l›yor. GSS, 2007
Ocak ay›ndan itibaren uygulanmaya
bafllayacak.
AKP halk›n sa¤l›¤›yla oynamaya
d e v a m
ederken,
toplumsal
muhalefette de hareketlenmeler bafllad›. Edirne’nin
ard›ndan Samsun’da gerçeklefltirilen Aile Hekimli¤i
karfl›t› mitingine de ilgi yo¤un
oldu.
SES
ise
aç›klad›¤›
eylem takvimiyle sa¤l›kta y›k›m›
durdurmay›
hedefliyor.
Sayfa 3’de
“E¤itime Bütçe Okulumuza Ödenek” nas›l istenmeli
Hamide Y‹⁄‹T
E¤itim-Sen’in
bu mücadele
sürecinde
kendi taban›n›
kararl›l›¤›na
ikna etmesi
özel bir
gereklilktir.
Çünkü E¤itimSen taban›
y›llard›r
iktidarlar›n
ad›m ad›m
okullar›
ödeneksiz
b›rakarak
piyasalaflman›n
yolunu
döfleyen
ad›mlar›na
sendika
yönetiminin
seyirci kald›¤›n›
gördü, biliyor.
T
E
¤itim-Sen yönetimi nihayet
e¤itimdeki özellefltirmeci y›k›m politikas›n›n, sendikal
hareketi de y›k›ma sürükledi¤ini hissetmeye bafllad›. “E¤itime
Bütçe, Okuluma Ödenek ‹stiyorum”
kampanyas› bafllat›ld›. Hemen ard›ndan da belirlenen ilk sürenin yeterli olmayaca¤› görüldü¤ü için
kampanyan›n uzat›ld›¤› aç›kland›.
“E¤itime bütçe” talebi, hükümetin, kendisinden önceki hükümetlerden devrald›¤› ve uygulamakta bugüne kadar kararl› ad›mlar
att›¤› köklü bir siyasal programa
karfl› siyasal-toplumsal bir baflkald›r›d›r. Böyle bir talep hareketinin kitlesellefltirilmesi mücadelesi, 1-1,5
ayl›k gibi bir zamana, bas›n aç›klamalar›na, imza kampanyalar›na,
sembolik hareketlere s›k›flt›r›lamazd›, s›k›flmad›¤› da ancak
görüldükten sonra kabul edildi.
E¤itim-Sen’in bu mücadele
sürecinde, kendi taban›n› kararl›l›¤›na ikna etmesi özel bir gereklilktir.
Çünkü E¤itim-Sen taban› y›llard›r iktidarlar›n ad›m ad›m okullar› ödeneksiz b›rakarak piyasalaflman›n yolunu döfleyen ad›mlar›na sendika
yönetiminin seyirci kald›¤›n› gördü,
biliyor. Yine bu taban, yönetimin,
on y›ld›r “paras›z e¤itim hakk› için
bir mücadele program› oluflturulmas›” yönünde sunulan tüm önerilere kulaklar›n› t›kad›¤›n› da biliyor.
Mücadele karar›nda samimiyetin en temel göstergesi, e¤itimde
flimdiki noktaya gelinene kadar hükümetlerin att›¤› ad›mlar› hat›rlamak ve E¤itim-Sen’in bu ad›mlar
karfl›s›ndaki tav›rs›zl›¤›n›n yol açt›¤›
mevzi kayb›n› kavramakt›r.
Bu özelefltirel tutum, “Okuluma
Ödenek ‹stiyorum” kampanyas›n›
sonuç al›c› bir kampanyaya dönüfltürecek kapsaml›l›kta, derinlikte bir
yaklafl›m› üretebilmek için de özel
bir önem tafl›maktad›r.
Hükümetleri farkl› olsa da programlar› ayn› olan Milli E¤itim Bakanlar› kamusal e¤itim kurumlar›n›
hangi ad›mlar› atarak y›km›fllard› ve
buna karfl› E¤itim-Sen’in tavr› ne olmufltu?
1- 90’l› y›llar›n bafl›nda okullarda “ba¤›fl” ad› alt›nda e¤itime katk›
pay› toplama uygulamas› çok düflük
bir mebla¤la (50 TL) bafllad›. Bu uygulaman›n, e¤itimin özellefltirilmesi
program›n›n bir parças› oldu¤unu
ürkiye için çok önemli siyasi geliflmelerin yaflanaca¤› önümüzdeki bir y›l için resmi bafllama
düdü¤ü çald›. Art›k herkesin
kendi planlar›n› uygulamaya geçirme zaman›.
Hakkari’de sivil k›yafetli askerlerin
flehrin çöplerini toplama giriflimi ve belediye hizmetlerinin yetersizli¤ini protesto
etmeleri bir iflaret fifle¤i gibiydi. Cumhuriyet tarihinde ordu ilk defa “sivil görünümlü bir kitlesel protesto hareketi” düzenledi. Bir askeri yetkilinin belirtti¤i gibi,
“her zaman tank geçirmek gerekmez”di.
Eylemden önce, Kara Kuvvetleri Komutan› Baflbu¤, “anlaml› bir tesadüf” sonucu, 2. Ordu bölgesindeki askeri birlikleri
ve bu arada Hakkari’yi de denetlemiflti.
‹ki gün sonra da Büyükan›t ve kuvvet komutanlar› 2. Ordu karargah›n›n bulundu¤u Malatya’da ve 3. Ordu karargah›n›n
bulundu¤u Erzincan’da ABD’yi ve PKK’yi
hedef alan aç›klamalar yapm›flt›. “Ordunun, flimdilik Kürt sorununu öne ç›kararak, güçlü bir meflruiyet oluflturmay› hedefledi¤ini” geçen say›m›zda belirtmifltik.
Bu bafllang›ç noktas›ndan hareket eden
ordu, bir ad›m daha att› ve “irtica tehlikesi”ni vurgulayan ç›k›fllar› da bafllatt›.
Bütün bu ç›k›fllar serisi “tüm devlet ad›na” Bush’la masaya oturan Erdo¤an’›n
ABD yolculu¤u öncesine denk geldi.
Kuvvet komutanlar›n›n harp okullar›nda yapt›klar› konuflmalarda dikkat çeken “sivil deste¤e” yap›lan vurgulard›.
Ordunun uzunca bir süredir “sivil deste¤i” bizzat örgütledi¤i ve maniple etti¤i
biliniyor (ADD, Ça¤dafl Kad›nlar Derne¤i,
ASAM, vb ile). Dan›fltay sald›r›s›nda tepkileri bizzat Org. Özkök’ün k›flk›rtmas›;
komutanlar›n son dönemdeki her asker
cenazesine kat›lmalar›; Erman Toro¤lu’nun ‘kodu mu oturtan pafla talebi’ türü medya organizasyonlar›; ve elbette
CHP’nin “Ordu Partisi” haline getirilmesi.
Ancak tüm bunlar “sivil destek” için yeterli görülmüyor olmal› ki yeni ve güçlü
destekler aran›yor; özellikle birbirini izleyecek seçimler döneminin öncesinde.
Avrupa Birli¤i Türkiye Temsilcisi
Hansjörg Krestschmer’in 22 Eylül’de yapt›¤› konuflmada “TSK’n›n yasal ve kurumsal düzene sayg› duymad›¤›, kontrol
kabul etmedi¤i”ni söylemesi Yaflar Büyükan›t’› çok etkilemifl olmal› ki, 2 Ekim’de
Harp Akademisi’nde yapt›¤› konuflman›n
önemli bir bölümünü bu rapora ay›rd›.
Ama bu konuflma, Erdo¤an’›n Bush ile
ve bunun bu rakamla kalmayaca¤›
öngörüsüyle hareket etmek gerekti¤ini söyleyenlere kulak as›lmad›.
2- Katk› pay›n›n ö¤retmenlere
toplatt›r›lmas›na karfl› ç›k›lmad›.
3- E¤itim-Sen, kendi üyelerine
“katk› pay›n› toplamay›n” ça¤r›s›
yapmad›, kesin bir karar bildirmedi.
4- Hükümetler “meflru” bir biçimde para toplatabilmek için
‘Norm Kadro’ uygulamas›yla hizmetli kadrolar› s›n›rlad›. Bu uygulama, temizlik iflini tümüyle ve zorunlu olarak velilerin omuzlar›na yükledi. E¤itim-Sen yönetiminin sonuçlar› en a¤›r basiretsizli¤i bu noktada
ortaya ç›kt›. “Norm Kadro”ya karfl›
iptal davas› bile aç›lmad›, Milli E¤itim Bakanl›¤› ile yönetmeli¤in temeldeki tahribat›n› engellemeyen
bir uzlaflma yolu tercih edildi. fiimdi
tüm okullarda, veliden toplanan parayla sözleflmeli hizmetli çal›flt›r›l›yor.
5- Okullar›n yükünü velilerin
omuzlar›na y›kan uygulamalar karfl›s›nda e¤itim emekçileri ile velileri
ortak bir cephede buluflturmay› hedefleyen bir mücadele program›n›n
oluflturulmas› önerileri, E¤itim-Sen
yönetimince dikkate al›nmad›¤› için,
olay, “veli-ö¤renci” sözleflmesi imzalatt›r›lmas›na kadar ilerletildi ve
veliler, giderek a¤›r yükümlülükler
alt›na imza atmaya al›flt›r›ld›lar.
Bu duyars›zl›k ve basiretsizlik,
“kamusal hizmet” kavram›n›n e¤itim hakk› ile iliflkisinin genifl y›¤›nlar›n bilincinde gizlenmesine; e¤itim
hakk›n›n önce ücretsiz olarak “al›nan bir hizmet” daha sonra “art›k
GEL‹P GEÇERKEN...
bir bedel ödemeksizin ulafl›lamayan
bir hizmet” arkas›ndan da “bedeli
ödenerek sat›n al›nmas› gereken bir
mal” olarak alg›lat›lmas›na katk›da
bulundu. Do¤rudan do¤ruya biz
ö¤retmenler aras›nda da ayn› kavray›fl yay›ld›; bu anlay›flta olmayanlar
için bile ola¤anlaflt›.
K›sacas› gelinen noktada “okulumuza ödenek istiyoruz” talebinin
kitleselleflmesinin olanaklar›, okullar›n ödene¤inin kesilmeye baflland›¤›
ilk günlerle k›yasland›¤›nda daralm›fl durumdad›r. Kampanyan›n,
e¤itim hakk› bilinci çarp›lm›fl genifl
kitleye ve ö¤retmen arkadafllar›m›za bu hakk›n bilincini yeniden kazand›racak bir mücadele anlay›fl›yla
yürütülmesi bu nedenle yaflamsal
önemdedir. Bu yüzden ilk elden flu
Alaattin T‹MUR
bir el gördüm Havana'n›n 150 kilometre do¤usunda deniz k›y›s›na yak›n / bir duvar›n üstünde bir el gördüm / ferah bir türküydü duvar (...)
sen el resimleri yapars›n Abidin bizim ›rgatlar›n demircilerin ellerini
Kübal› bal›kç› Nikolas'›n da elini yap karakalem (...) kocaman bir el / deniz kaplumba¤as› bir el / ferah bir duvar› okflayabildi¤ine inanamayan bir el /
art›k bütün sevinçlere inanan bir el / güneflli denizli kutsal bir el / Fidel'in sözleri gibi bereketli topraklarda flekerkam›fl› h›z›yla f›flk›r›p yeflerip ballanan
umutlar›n eli / 1961'de Küba'da çok renkli çok serin a¤açlar gibi evler ve çok rahat evler gibi a¤açlar diken ellerden biri /
çelik dökme¤e haz›rlanan ellerden biri / mitralyözü türkülefltiren türküleri mitralyözlefltiren el / yalans›z hürriyetin eli / Fidel'in s›kt›¤› el
ömrünün ilk kurflunkalemiyle ömrünün ilk kâad›na hürriyet sözcü¤ünü yazan el
Naz›m Hikmet
noktalar›n alt›n› çizmemiz gerekir.
n Kampanya, k›sa bir zaman
dilimine s›k›flt›r›lmamal›, toplumsal
muhalefetin bütününü harekete
geçirerek genifl y›¤›nlar›n ortak bilincini etkilemeyi hedefleyen zengin
ve genifl bir ufuklu bir eylem ve etkinlik tarz›yla örgütlenmelidir.
n E¤itim-Sen, paras›z e¤itim ve
paras›z sa¤l›k hakk› için, ‘ortak mücadele’ program›n› oluflturmak üzere KESK ve di¤er tüm demokrasi
güçleriyle birlikte ad›m ataca¤›n›
tam bir kararl›l›kla deklere etmelidir.
n E¤itim-Sen tüm üyelerine
“para toplamamalar›” konusunda
ça¤r› yapmal› ve bunu örgütsel bir
kara dönüfltürmelidir.
n Kampanya, KESK’in tüm bileflenleriyle ortaklaflan eylem ve etkinliklerle donat›lmal›d›r.
n Kampanyan›n veli ve ö¤renci
aya¤› mutlaka yarat›lmal›, il il, bölge
bölge bu ortak mücadelenin odaklar› oluflturulmal›d›r. E¤itim-Sen bunun için, yerel demokratik güçler ve
örgütlenmeleri içine alan flemsiye
tarz›nda örgütlenmelerin önünü açmal›d›r.
n Bu mücadele, kampanyan›n
afiflinin okul panolar›nda as›lmas›ndan ibaret olarak alg›lanmamal›d›r.
Para okullarda toplanmaktad›r ve
konunun merkezinde de okul e¤itimi bulunmaktad›r; bu nedenle
kampanya her fleyden önce iflyeri
örgütlenmesini güçlendiren biçimlerle yürütülmelidir. Bunun için bütün iflyerlerimizde sürekli çal›flma birimleri oluflturulmal›, en az›ndan sürekli masalar kurulmal›d›r.
n Hizmetli kadrosu verilmedi¤i
için temizlik eleman› çal›flt›rmak ve
paras›n› veliye ödettirmek zorunda
b›rak›lan her ö¤retmen ve idareciyi,
bu mücadelenin öznesi haline getirecek bir çal›flma tarz› kullan›lmal›d›r. Devam›nda, iflyerlerinin kendi
özgün yerel iliflkileriyle gelifltirdikleri
hareketlere dayanan “hizmetli kadrosu istiyorum” kampanyalar›n›n
taçland›raca¤› bir program oluflturulmal›d›r.
n Kamusal e¤itimin y›k›m›na
yönelik olarak at›lan ad›mlar kitle
muhalefetinin sürekli bir gündemi
kabul edilmeli ve bu ad›mlara karfl›
kitle tepkisinin örgütlenmesi E¤itim
Sen’in birincil sorumlulu¤u olarak
görülmelidir.
fiimdi hedef küçüklü büyüklü
somut kazan›mlar
yapaca¤› görüflmeden alt› saat önce yap›ld› ve Akademi’den canl› yay›nla Washington’a kadar ulaflt›r›ld›.
Oysa Erdo¤an uça¤a binmeden önce
“Yaflar Pafla’ya gerginlik yarat›c› aç›klamalardan kaç›n›lmas› gerekti¤ini” söylemifl, “bunlar ekonomiyi etkiliyor” demifl
ve bunu da uça¤›na ald›¤› gazetecilerine
aktarm›flt›. Yani Erdo¤an da bofl durmuyor, Washington’a ordu gerilimden, ben
istikrardan yanay›m mesaj›n› veriyordu.
Cumhurbaflkan›’n›n 1 Ekim’deki “özgürlüklerin laiklik için ask›ya al›nabilece¤i” do¤rultusundaki tehditkar konuflmas›
ilk bak›flta, askerlerin ard› ard›na gelen
“ç›k›fllar›”yla birlikte bir dizi oluflturuyormufl gibi görünse de özdefl de¤ildi. Bunun, devletin tepesinde çok bafll› bir gerilim sürecinin gündeme gelmesi demek
olup olmad›¤› yak›nda anlafl›lacak. Bu
noktada YÖK Baflkan›’n›n Sezer’in ayr›lmas›ndan önce istifa etmesi ve yenisinin
atanmas› hesab›na dikkat edilmeli.
Ordu ile Erdo¤an aras›ndaki ortak
payda, ABD ile mutlaka uyum sa¤lanmas› gere¤inde yat›yor. ABD’nin de Ortado¤u’da izledi¤i politika nedeniyle Türkiye’de 1 Mart’taki gibi bir kargaflal›¤›na
tahammülü yok. Bu yüzden ordu ve AKP
aras›ndaki iktidar çat›flmas› ne kadar gerilirse gerilsin bir “yüksek hakem” ve “hizaya getirici” var. Bu nedenle ABD’nin
hakemlik misyonunun gere¤i olarak
Bush’un, T. Erdo¤an’› dinlerken, Büyükan›t’›n konuflmalar›ndaki vurgular› es geçmesi beklenmemelidir.
***
Erdo¤an’›n ABD gezisinin öncesinde
Ortado¤u’daki uluslararas› ortam ve iliflkilerin yeni bir düzenleme dönemine girdi¤i apaç›k görülüyordu. Oluflturulan
“PKK’yle mücadele ortak çal›flma grubu”nun, Kürt sorununun de¤iflik ülkelerdeki geliflme seyrinin Ortado¤u çap›ndaki bir plana ba¤l› olarak flekillendirildi¤i
askeri nitelikli bir diplomasi masas› olaca¤› daha bafltan belliydi. ABD’nin öteden
beri konunun böylesi bir masadan ve tek
elden yönetilmesini istedi¤i biliniyordu.
Ancak Türkiye ilk defa, Kürt sorununun
ortak iradeyle flekillendirilecek uluslararas› bir sorun oldu¤unu kabul etti.
Bu geliflmeler karfl›s›nda PKK’nin
ateflkes ilan›; ABD-AKP-ordu aras›ndaki
uzlaflman›n içeri¤ini ve imkanlar›n› de¤erlendirmek için bir “mola” olarak gündeme geldi. Bu ateflkesin bütün taraflar
taraf›ndan istenmifl oldu¤u o¤ul Talaba-
ni’nin aç›klamalar›yla ortaya ç›kt›. Yeni
Irak Anayasas›’n›n iflleyifline ba¤l› olarak
önümüzdeki günlerde yap›lacak Kerkük
referandumu öncesine ABD Irak Kürtleriyle Türkiye aras›nda PKK üzerinden bir
anlaflma tesis etmek istiyordu.
Bugüne dek reel politik manevralarla
idare eden PKK’nin pragmatizmi de s›n›rlarna yaklafl›yor. PKK do¤rudan ve bütün varl›¤›yla Amerikan projesinin bir
parças› olmakla (Talabani ve Barzani gibi)
ya da yoksul Kürt halk›yla birlikte ba¤›ms›z bir sol/sosyalist proje aras›nda giderek
daha fazla s›k›fl›yor.
PKK için bir baflka yo¤un dönem ilkbaharla birlikte bafllayacak. Genel Seçimlere do¤ru Kürt halk›n›n siyasal temsili
sorunu önem kazanacak. AKP’nin ikinci
parti durumunda oldu¤u bölgede Erdo¤an’la flimdiye kadar oldu¤undan çok
daha fazla karfl› karfl›ya gelecekler.
***
AKP iktidar›nda dördüncü Ramazan
ay› da bafllad›. Sosyal yaflam› de¤ifltirmeye dönük zorlay›c› müdahaleleri en ç›plak haliyle Ramazan ayl›nda görmek
mümkün. ‹slamc›lar için bu ay siyasal faaliyetin en yo¤un ve mütecaviz biçimlerle
sürdürülmesi demek. AKP’nin iktidar olanaklar›n› do¤rudan kullanarak örgütledi¤i birkaç örnek çok taze; K›br›s’ta gerici
örgütlenmenin geliflimi ve Diyarbak›r’da
kuran kurslar›n›n üç kat artmas›. Ancak
buna ra¤men AKP Ramazan ay› boyunca, faturas› kendisine kesilecek her türlü
giriflimi bizzat parti mekanizmalar›yla engellemeye çal›flsa da radikal ‹slamc› gruplar için bu dönem para toplama, örgütlenme ve eylem zaman›. Gerici hegemonya halk›n üzerinde her geçen gün
a¤›rl›¤›n› artt›r›yor ama yoksullu¤u örtemiyor. ‹ftar saatinden 2-3 saat öncesinde
kuyruklar çad›rlar›n önlerinde uzam›fl
oluyor. Erdo¤an’›n dilinde bu durum;
“partimizin oylar›nda karars›zlara do¤ru
bir kay›fl var” fleklinde ifade ediliyor.
CHP’de yanl›fl bir biçimde Deniz Baykal’›n kiflili¤iyle özdefllefltirilen sol akl›n
d›fl›ndaki muhalefet çizgisi k›r›lmaks›z›n
sürüyor. Anlafl›lan o ki Baykal ve ekibinin
plan›nda iki kritik nokta var. Arkas›na orduyu almak ve Erdo¤an’›n (veya gericili¤i
tescilli baflka bir flahsiyetin) cumhurbaflkan› seçilmesini beklemek. Bu durumun
gerçekleflmesiyle girilecek genel seçimlerde ana tema belli: “Dengeyi sa¤lay›n,
Cumhurbaflkan› onlardan oldu, bari hükümet bizden olsun”. Buna bir plan m›
denir yoksa spekülatif bir hayal mi, bunu
hep birlikte görece¤iz.
Sol muhalefet cephesindeki geliflmeler ise izlenmesi gereken yolun bafllang›c›na ›fl›k tutuyor. Solun dayand›¤› toplumsal muhalefet temelindeki daralma,
savafl ve kirli savafl tehdidi alt›nda flekillenen iç politika gündemi karfl›s›nda güçlü
bir sol kitle muhalefetinin gelifltirilememesine neden oluyor. ‹ktidar›n Türkiye’nin gelece¤ini karartan tehlikeli oyunlar›na karfl› politik-toplumsal tepkiler, etkisiz gösteriler ve adet yerini bulsun diye
yap›lan kampanyalarla karfl›lan›yor. Sol
merkezler bu tablo karfl›s›nda ortak bir
strateji gelifltirmeye yanaflm›yor, da¤›n›kl›k ve parçal›l›k devam ediyor.
Bu koflullarda devrimci çizginin nas›l
somutlanaca¤› sorusuna yine de anlaml›
pratik yan›tlar verilebiliyor. Devrimciler
kurucu bir politik kavray›flla hareket ederek baz› olumlu örnekler yaratabiliyorlar.
Somut bir örnek olarak “savafl karfl›s›ndaki” konumlan›fl verilebilir. Bir taraftan
ilerici toplumsal muhalefet içinde tüm
güçle yer al›nmaya çal›fl›l›rken, di¤er yandan ba¤›ms›z bir eylem çizgisi izlenmeye
çal›fl›ld›. Savafla ve asker göndermeye
karfl› ç›kman›n yan›nda, pozitif bir siyasetin gere¤i olarak, (Filistin ve Lübnan halk›na) bir yard›m kampanyas› örgütlenmeye giriflildi. Ayn› dönemde, kamusal
alan›n tasfiyesine karfl› bulunulan her
yerde bir direnifl hatt› oluflturmaya dönük çal›flmalar da ihmal edilmemeye çal›fl›ld›. E¤itim ve sa¤l›k hakk› mücadeleleri, enerji ve ulafl›m alanlar›n›n tasfiyesine karfl› mücadele, kentsel dönüflüm politikalar›na karfl› direnifl çizgisinde somutlaflan bar›nma hakk› mücadelesi, Ö¤renci
Kolektiflerinin MP3 kampanyas› bu kapsamdaki çal›flmalar. Tam bu noktada
E¤itim Sen ve SES’in e¤itim ve sa¤l›k
hakk› mücadelesini sendikal kanaldan
kitlesellefltirmeyi hedefleyen giriflimlerinin
geliflmesiyle yeni bir toplumsal hareket
alan›, siyasal mücadele alan›n›n yan› bafl›nda verimli bir topra¤› yaratmaya bafllayacak gibi görünüyor.
Tüm bu faaliyetleri bir zihniyet dönüflümüyle de birlefltirerek kavramal›y›z. Bu
bafllang›ç an›nda etkinlik say›s› ya da sesin gür ç›kmas› tek bafl›na baflar›n›n kriteri say›lmamal›. Geri çektirilen uygulamalar, elde edilen kazan›mlar›n yeni hareketin kitleselleflmesinin s›çrama tafllar›n› oluflturaca¤› bilinmeli. Bu nedenle, paras›z e¤itim için mücadelenin baflar› öl-
çüsü kaç okulda kaç çocu¤un paras›z kay›t yapt›r›ld›¤›; kaç okulun kamu kaynaklar›ndan sa¤lanan bütçesinin gelifltirildi¤inde aranmal›d›r. Okullar›n ve hastanelerin elektrik, su ve do¤algaz gibi ihtiyaçlar›n›n ücretsiz sa¤lanmas› için mücadeleyi salt bir “fikri propaganda etme vesilesi” saymak yerine, bunlar› parça parça
elde etmeyi amaç edinmeliyiz. Somut
kazançlar› hedefleyen ad›mlarla ilerlemeli, bu kazançlar› sa¤layacak yeni kitle
mücadelesi örgütleri flekillendirmeliyiz.
Siyasal sahnede a¤›r toplar›n at›fl halinde oldu¤u bu dönemde her an de¤iflebilecek dengeler içinde yer aramak yerine, kendi ba¤›ms›z politik/pratik program›m›z› uygulamak en do¤ru tercih olacakt›r. Bunu gerçeklefltirdi¤imizde ise,
solun siyaset yapma yönteminde de köklü bir de¤iflikli¤in a¤›r a¤›r yaflanmaya
bafllayaca¤›n› görmeliyiz.
Egemenlerin iktidar mücadeleleri
kendileri için nas›l yeni bir dönemin arifesinde oldu¤umuzu ortaya koyuyorsa,
bugün muhalefetteki de¤iflim dönemi de
“ba¤›ms›z bir sol” hareketin mayalanmas› için uygun koflullar› yaratmaktad›r. Ülkemizdeki sol parti, örgüt ve gruplar›n
içinde ne yaz›k ki ba¤›ms›z bir sol hareket yaratma iradesi ve yetene¤i bugün
için güçlü de¤ildir. Baz› parti ve örgütler
izledikleri egemenlerin çeflitli fraksiyonlar›yla (ulusalc›larla, ‹slamc›larla, sosyal demokratlarla, AB’cilerle ve hatta Amerikanc›larla) ittifak siyasetleriyle, “kuyrukçuluk” yapmakta ve solun temel bir politik güç olmas›n› engellemektedirler. Bu
durum bir yandan solun üzerinde yükselece¤i politik çerçeveyi bulan›klaflt›r›p, solun amaçlar›n› belirsizlefltirirken, di¤er
yandan da solu düzenin de¤iflik fraksiyonlar›na yamamak için bitmez tükenmez bir iç çat›flmaya sürüklemektedir.
Bugün her fleyden önce, uluslararas›
planda ve özellikle de ulusal düzlemde
ba¤›ms›z sol hareketin yeniden yarat›lma, yeniden infla dönemidir. Bu infla döneminde halkç›-sol politikalar›n en berrak biçimlerde ortaya konmas› temel bir
ihtiyaçt›r. Ba¤›ms›z halkç›-sol politikalar›n
hayata geçirilmesi sürecinde ise, egemenlerle hiçbir ittifak aramadan, halk
kesimleri aras›nda en genifl hedefler ve
en genifl çal›flma biçimleri esas al›nmal›d›r. Mücadele ve örgütlenme tarz›m›z›
“en ar› halkç›-sol siyaset için, halk kesimleri aras›nda en genifl çal›flma” prensibi
çerçevesinde biçimlendirmeliyiz.
Ortado¤u’daki
serseri may›n:
Pakistan
Immanuel WALLERSTEIN
Binghampton Universitesi Sosyoloji Prof.
D
ikkatler yanl›fl yere yönelmifl durumda. Ço¤u analist, gazeteci ve
siyasi lider, kimi yönetimlerin Ortado¤u’da denge bozarak genifl bölgesel
tahribat yaratmas›ndan kayg›lan›yor.
Standart san›klar -ki, kiflinin politik alg›s›na göre de¤iflir- Irak, ‹ran, ‹srail ve
ABD’dir. Fakat, bunlar›n hiçbiri yak›n gelecekte savafl› genellefltirecek bir senaryoyu teflvik etmeye e¤ilimli de¤il. Irak, iç
savafla ve ABD varl›¤›n› sonland›rma çabalar›na saplanm›fl durumda. ‹ran’›n istikrarl› bir rejimi var ve sadece hareketlerinin ABD taraf›ndan k›s›tlanmayaca¤›ndan emin olmaya çal›fl›yor. ‹srail Lübnan
fiyaskosundan sonra bir çat›flma ç›karacak durumda de¤il. ABD ise Ortado¤u
yaralar›n› sarmakta ve kendi ç›karlar›na
halihaz›rda vermifl oldu¤u zarar› en aza
indirgemeye çal›flmaktad›r.
Ortado¤u’daki serseri may›n Pakistan’d›r. Tarihini düflünelim. ‹ngiliz Hindistan’›nda, buradan Müslüman a¤›rl›kl› bir
bölge elde ederek ba¤›ms›z bir devlet
olarak tan›nma savafl›ndaki oldukça laik
ve “modern” bir politik hareket vard›.
Hindistan ve Pakistan 1948’de ba¤›ms›zl›klar›n› kazand›ktan hemen sonra, birbirleriyle savafl›p a¤›r kay›plar verdiler ve bir
nüfus mübadelesine girifltiler. S›n›r bölgesi Keflmir’in taksiminden beri, iki taraf
da taksimi tan›mam›flt›r; iki devlet aras›nda bir gerilim yaflanmaktad›r.
Bundan sonra, önemli de¤iflimler olmufltur. Pakistan ikiye bölünmüfltür. Do¤u yar›s›n›n Bangladefl haline gelmesiyle
co¤rafi olarak bölünmüfltür. Hindistan ve
Pakistan aras›nda birçok savafl yaflanm›flt›r. So¤uk Savafl boyunca Hindistan,
SSCB ile dostane iliflkilerini sürdürerek
Ba¤lant›s›zlar Hareketi’nin lideri olmufltur. Sonuç olarak, iki ülke Hindistan’›n
d›fl politikas›ndan dertlidir: ABD ve Çin.
Bu yüzden her ikisi de Pakistan ile yak›n
iliflki içindedir.
Ne Hindistan ne de Pakistan Nükleer
Silahlar›n Ço¤almas›n› Önleme Antlaflmas›’n› imzalam›flt›r. ‹kisi de nükleer silah
gelifltirmifltir. Hindistan’›n 1948’den beri
karmafl›k bir iç siyasi tarihi olmufltur. Fakat görünüflteki da¤›lma potansiyeline
ra¤men politik istikrar›n› korumufltur.
Hindistan ordunun müdahalesine dair
hiçbir iflaret bulunmayan çok fazla hükümet de¤iflimi yaflam›flt›r. Pakistan’›n öyküsü ise büsbütün farkl›d›r. Birçok rejim
de¤iflikli¤i yaflanm›flt›r ve ordu bunlar›n
ço¤undan sorumludur. fiu anki rejim de
bir darbe sonucunda ortaya ç›km›flt›r.
Din, iki ülkede farkl› roller oynam›flt›r. Hindistan’da Hindu köktencili¤i çok
güçlü ve fliddete e¤ilimli olagelmifltir
ama kendisini bir siyasi partiyle ifade etmifltir. Bu, parlamenter kurallarla oynayan Birleflik Hindistan Partisi’dir.
Hindistan’da büyük bir Müslüman
nüfus bulunmaktad›r. Pakistan’da ‹slami
köktenciler bir ç›rp›da çok yol alm›flt›r.
Partiler kurmufl ama Keflmir’deki gerilla
hareketleri de yaratm›fllard›r. Dahas›, bir
zamanlar tamamen laik olan silahl› kuvvetlere ve özellikle istihbarat operasyonlar›na s›zm›fllar ve Kuzeybat› s›n›r›nda fiili
otonom rejimler kurmufllard›r.
Pakistanl› hükümetler varl›klar›n› sürdürebilmek için mücadele etmek zorunda kalm›fllard›r. Ayn› anda iki taraf› tatmin etmeleri gerekmifltir: bir yanda “modernleflmeci” s›n›f di¤er yanda çok daha
“popüler” olan ‹slamc› gruplar. Bu kolay
bir oyun de¤ildir. Anahtar tekniklerinden
biri ABD ile mu¤lak ama yak›n bir iliflki
gelifltirmektir. Burada amaç, ABD’den
mümkün olan en fazla mali ve politik-askeri deste¤i al›rken en az›n› vermektir.
Bin Ladin’in bafltaki amaçlar›ndan biri bu mu¤lakl›k oyunuyla cesaretleri k›rmakt›r. Ladin, 11 Eylül sald›r›lar›yla,
ABD’nin Pakistan’a daha emin bir müttefik olmas› için bask› yapaca¤›n› ummufltur; (Bush rejiminin jeopolitik kütlü¤üne ba¤l› olarak) bunu bir dereceye kadar baflarm›flt›r. Bu, Pakistan’a karfl› aç›k
bir tepki do¤urmufltur. Ordunun kuzeybat› eyaletlerine “düzen” getirme ve Ladin’i yakalama teflebbüsü baflar›s›z olmufl ve ordu çekilmek zorunda kalm›flt›r.
Bu esnada Hindistan, ABD’yi nükleer geliflmelerini meflrulaflt›rmakta kullanm›flt›r
ve ABD ayn› fleyi, geliflen Hindistan iliflkileriyle ilgili planlar› akamete u¤ratmas›ndan korktu¤u için Pakistan’la yapmay›
reddetmifltir. Pakistan bu bofllu¤u doldurmak için yüzünü eski müttefiki Çin’e
dönmüfltür
Yine de Pakistan Devlet Baflkan› Pervez Müflerref artan bir politik baflar›s›zl›k
içerisindedir. Ordusu Afganistan’daki
(1990’larda bafll›ca destekleyicisi oldu¤u)
Taliban’a olan deste¤ini gizlice yenilemekteyken ABD bundan artan bir rahats›zl›k duymaktad›r. E¤er Müflerref sendelerse, Pakistan’›n bir sonraki yönetimi
gerçekten ABD’ye tamamen düflman ve
‹slamc› nitelikte olabilir ve hatta bu kez
Pakistan, Ladin’in dokunulmazl›kla ikamet etti¤i askeri olarak güçlü nükleer silahl› bir ülke olabilir.
Peki sonra?
Çeviri: Açalya Temel / Sendika.Org
5 Ekim
18 Ekim
2006
GÜNDEM 3
Iktidar icin pis pazarl›k
Erdo¤an, ABD’nin “kirli savafl vizesi” vermesi karfl›l›¤›nda, Ba¤dat’taki ABD gücüne 5 bin asker verme teklifini
götürdü. Bu teklif, Kürt sorununun askeri çözümünde
›srar›n Türkiye’yi nas›l ak›l d›fl› bir konuma sürükledi¤ini gösteriyor
E
rdo¤an’›n “aktif
‹ran diplomasisi”
için May›s ay›nda
baflvurusunu yapt›¤› Bush görüflmesi bafllad›.
Görüflmenin temel konusunu
ABD’nin ‹ran, Suriye, Lübnan, K›br›s ve Irak’ta Türkiye’den istedikleri oluflturuyor.
Erdo¤an bu randevu için aylarca kap›da bekledi. Randevuyu ancak Türkiye’nin
‹ran’a karfl› ABD’nin yan›nda yer almay› kabullendi¤i
“Stratejik Vizyon Belgesi”ni
imzalay›p, Lübnan’a asker
gönderme karar›n› ç›karaca¤›
güvencesini vermesinden sonra alabildi. Erdo¤an’›n masaya götürdü¤ü tek konu olarak
“PKK’nin Irak Kürdistan›’ndaki silahl› varl›¤›na son
verilmesi” talebi görünüyor.
Türkiye bas›n›n›n tamam›,
Beyaz Saray’daki gündemi
Erdo¤an’›n belirledi¤i ve masada yaln›zca PKK sorununun bulunaca¤› havas›n› estirdi. Oysa Bush Erdo¤an’la
görüflmesini, Pakistan Devlet
Baflkan› Müflerref ve Afganistan Devlet Baflkan› Karzai’nin ard›ndan yap›yor. Erdo¤an Bush’u masaya oturtmad›, Bush Erdo¤an’› ça¤›rd›. Bush’un gündemi, ‹ranSuriye ablukas›n›n ilerletilmesi ve Irak’ta derinleflen batakl›¤›n maliyetlerinin hafifle-
tilmesi. Erdo¤an,
bu gündemle ilgili
olarak
Bush’tan alaca¤›
görevleri görüflmek
üzere
ABD’ye gitti.
E r d o ¤ a n
“ABD’deki Türk
toplumu temsilcileri”ne yapt›¤›
k o n u fl m a d a ,
“‹kili görüflmelerimiz olmufltur.
Ortak bir kanaatimiz vard›r o
da terör örgütünü yok etmektir. Terör örgütünü zarars›z
hale getirmektir. E¤er Afganistan'da varsak, terörle mücadele için var›z. Ayn› flekilde dünyan›n de¤iflik yerinde
varsak, bunun için var›z” dedi. Erdo¤an’›n bu konuflmas›
ABD’nin verece¤i “görevleri”
ZAL‹M‹N
SOFRASINA
OTURAN DA
ZAL‹MD‹R
almaya
haz›r
oldu¤unu,
“PKK
sorununu”
da
ABD’nin terörle mücadelesi
kapsam›nda bir sorun olarak
çözüm masas›na koyaca¤›n›
göstermifl oldu.
Erdo¤an’›n, “PKK’yle mücadelede etkin iflbirli¤i” karfl›l›¤›nda Ba¤dat’a 5 bin as-
ker göndermeyi ve ABD’nin
‹ran’a sald›r›s›na aktif veya
pasif destek sunmay› önerece¤i yolundaki haberler yalanlanmad›. ABD’nin bu katk›y› isteyip istemeyece¤i henüz bilinmiyor.
Ancak ABD’nin Ba¤dat’taki birliklerinin komutan› Gn.
Bush’un, Erdo¤an’› 5 ay kap›da beklettikten sonra
kabul etmesinin arkas›nda, istedi¤i her fleyi kabul
ettirece¤i bir noktaya getirmifl olmas› var. Erdo¤an’›n Bush’tan istediklerinin ne ölçüde karfl›lanaca¤›, karfl›lansa bile etkili olup olmayaca¤› belirsiz
Thurman geçti¤imiz hafta 3
bin askere daha ihtiyac› oldu¤unu aç›klam›flt›.
Erdo¤an’›n bu “hizmetler”
karfl›l›¤›nda ABD’den almak
istedi¤i fley ise “kirli savafl
vizesi”. PKK’nin Irak’taki
“bütün faaliyetlerinin” engellenmesini isteyecek olan Er-
do¤an’›n bu iste¤inin, Mahmur
kamp›n›n da¤›t›lm a s › n d a n
PKK’nin Irak’taki silahl› varl›¤›na son verilmesine dek uzanan
unsurlar› içerdi¤i
belirtiliyor. Böylece köyleri yak›larak
Türkiye’den göç ettirilen PKK sempatizan› Kürtlerin Irak Kürdistan› içinde eritilmesi ve
PKK’nin silahl› birimlerinin
buradaki “yasal bar›nma olana¤›n›n ortadan kald›r›lmas›”
öngörülüyor. Bunun ard›ndan
ç›kar›lacak yeni bir “piflmanl›k yasas›” ile PKK’nin politik olarak tasfiye edilebilece¤i, bu tasfiyeye boyun e¤me-
YANLIfi HESABIN FATURASI FELAKET VE ONURSUZLUK
ABD’nin vermesi istenilen
“Kirli Savafl vizesi” karfl›l›¤›nda
al›nacak görevler Türkiye için
tam bir onursuzluk ve felaket
tablosu yaratacak.
Ba¤dat’taki ABD kuvvetlerine asker vermesi halinde, Türkiye öncelikle, iflgal alt›ndaki bir
komflu halk›n kurtulufl savafl›n›
bast›rma rolüne soyunarak,
onun hakl› düflmanl›¤›n› kazanacak. Bu savaflta Türkiye’nin verece¤i kay›p da silahl› Kürt ulusal
hareketinden kaynaklanan kay›plar›n›n çok ötesine geçecek.
Bir di¤er büyük felaket ise
1639’dan bu yana 500 y›ld›r neredeyse kesintisiz bir bar›fl içinde
oldu¤umuz bölgenin en köklü
devleti ‹ran’la geliflecek tehlikeli
husumet olacak. ABD saf›nda
yer alarak ‹ran’la gelifltirilecek bir
husumetin yol açabilece¤i y›k›c›
potansiyeli kavramak için ‹ran’›n
72 milyon nüfusa, 1 milyonluk
bir orduya ve 8.5 y›l süren ‹ranIrak savafl›n› yürütecek ölçekte
güçlü ve önemli ölçüde ba¤›ms›z
bir silah sanayine sahip bir ülke
oldu¤unu hat›rlamak yeterli.
Devleti yöneten güçlerin Türkiye halk› için utanç verici ve felaketli bu sonuçlar› getirecek angajmanlara girmesinin temel nedeninin, Türkiye’nin kendi içerisindeki Kürt sorununu demokra-
tik yöntemlerle çözümlemek yerine “kirli savafl”la çözme tercihi
oldu¤u görülmelidir. Türkiye’nin
Kürt sorununu bu yolla çözemeyece¤i görülüyor. Türkiye’nin
Kürt sorununu çözmek için demokrasiye mahkum oldu¤u ancak büyük bir felaket yaflanarak
m› kabul edilecek?
mesi halinde ise PKK sorununun askeri çözümü için
ABD’nin izninin al›nabilece¤i
varsay›l›yor. Evdeki bu hesab›n çarfl›ya uymas› ise hemen
hemen olanaks›z. PKK’nin
yaln›zlaflt›r›larak bask›lanmas›
ve da¤›t›lmas›na dayanan bu
plan›n önündeki birinci engel,
Türkiye’deki Kürt halk›.
Plan, Irak Kürdistan›’n›n
PKK’ye kazand›rd›¤› hareket
alan›n›n
daralt›lmas›
ve
ABD’nin Türkiye’nin uygulayaca¤› “topyekün savafl” politikalar›na müsamahas› ile
PKK’nin yaln›zlaflt›r›labilece¤ini varsay›yor. Bu varsay›m
Türkiye’deki Kürtlerin ulusal
taleplerini, siyasal ihtiyaçlar›n› görmüyor. Böyle olunca
da daha bafllangݍtan itibaren
büyük mülteci trajedilerinin
gündeme
getirilmesine,
PKK’nin silahl› varl›¤› bahanesiyle “imha” politikas›na
yönelinmesine ve bunun devam›nda da 90’l› y›llar›n kirli savafl ortam›n›n yeniden
yarat›lmas›na giden bir sürecin ortaya ç›kmas› çok daha
büyük olas›l›k.
Erdo¤an’›n bu her taraf›
batak olan siyaseti uygulamaya sokmak için ç›rp›n›fl›n›n
tek nedeni ise Türkiye’de liberal siyasi islam› iktidara tafl›yacak iç ve d›fl dengelerin
oluflmas›n› sa¤lamak.
Generaller: ‹ktidara orta¤›z!
Kara, Deniz ve Hava Harp
okullar›n›n aç›l›fl törenlerinde
komutanlar›n yapt›klar› “zehir
zemberek” denilen konuflmalar serisi, Cumhurbaflkan› Sezer’in Meclis’in aç›l›fl›nda yapt›¤› konuflman›n ard›ndan,
Org. Büyükan›t’›n Harp Akademilerinin aç›l›fl›nda yapt›¤›
konuflmayla tamamland›.
Bütün bu konuflmalarda
generallerin “ateflli” bir biçimde vurgulad›klar› konu irtica
tehlikesi oldu. Generaller, bu
konunun d›fl›nda hükümeti
aç›kça suçlayan ifadeleri pek
kullanmad›lar. Ateflli üslu-
plar›n›n a¤›rl›kl› hedeflerini
AB, Kürtler, bas›n, kimi sivil
kurumlar ve liberal ayd›nlar
olarak belirlediler.
Cumhurbaflkan›’n›n özellefltirmelerden d›fl politikaya, idarenin iflleyiflinden bas›n›n tekelleflmesine kadar
uzanan oldukça genifl bir alan› içine
alan elefltirilerinin
hemen tamam› ise
hükümeti hedefliyordu.
Büyükan›t’›n, di¤er komutanlar›n elefltirilerini “toparlayan” konuflmas› da ayn› çizgide oldu. Kendinden önce konuflan tüm komutanlara
“harfiyyen” kat›ld›¤›n› ifade
eden Büyükan›t da, hükümeti yaln›zca irtica konusunda
aç›kça hedef ald›, buna karfl›l›k, “hassasiyetinin” a¤›rl›kl›
unsurunu “ordunun y›prat›lmas›” ve “bölücü teröre karfl›
mücadelede, bat› dünyas›n›n
gösterdi¤i iki yüzlülük” olarak
belirledi; en önemli vurgusu,
“silahl› kuvvetlerin kendisini
savunma hakk› vard›r” biçimindeydi. Komutanlar›n konuflmalar›n›n özeti fluydu:
TSK iktidar›n orta¤›d›r ve iktidardaki konumunu savunacakt›r!
fiemdinli çetesi yeniden faal
24 Eylül’de Hakkari ilginç
bir “sivil toplum” eylemi gördü. Eylemciler “sivil” k›yafet
giymifl askerlerdi. Eylemci askerlerin iddias› “Hakkari’de
çöplerin toplanmad›¤›” idi ve
belediyeye “Bölücülü¤ü b›rak
iflini yap” mesaj› verildi.
Üst düzey bir askeri yetkili
Sabah’a yapt›¤› aç›klamada 28
fiubat sürecinin Sincan operasyonuna at›fla “Her zaman
tanklar yürütülmez” dedi.
Bu eylemin Hakkari halk›n›n gönlünü kazanmak için
yap›ld›¤› ve psikolojik savafl›n
bir parças› oldu¤u iddia edildi.
Ancak eyleme Hakkari halk›
hiç pas vermedi ve hatta sonras›nda eylemi k›nayan gösteriler yap›ld›. Kaynak yetersizli¤i içinde ç›rp›nan, borçlardan
bo¤ulan, çal›flanlar›na 20 ayd›r maafl ödeyemeyen Beledi-
ye’ye yönelik “sivil” tepki çarfl›
iznine ç›kan askerlerle s›n›rl›
kald›.
“Tebdili k›yafet” Hakkari
sokaklar›na inen TSK’n›n,
DTP’li belediye ile kap›flarak
Türkiye siyasetinde yeni operasyonlar için meflruiyet kazanmaya çal›flt›¤› iddia edildi.
Zira eylemin örgütçüsü Hakkari Da¤ Komando Tugay›’n›n bölge halk› aras›nda meflruiyet kazanmas› çok zor.
n fiemdinli eylemini savunmak için görev yat›¤› dönemde “sa¤a sola bomba atmak”la övünen MHP’li Altay
bu tugay›n komutan› idi. Tugay Genelkurmay Baflkan›
Büyükan›t’a ba¤l›yd›. Tugay›n
ad› 18 Temmuz 1989’da
Yoncal›’da üç köylünün yak›lmas› ve dört köylünün kaç›r›lmas› ile gündeme geldi. Bu
köylülerden hala haber yok.
n EMASYA (Emniyet Asayifl
Yard›mlaflma) Direktiflerinin
güncellefltirildi¤i 6 Temmuz
2005’ten sonra bölgeye bir
çok atama yap›ld›. Tugay Komutanl›¤›’na EMASYA Tali
Bölge Komutanl›¤› statüsü
verildi. Ard›ndan Hakkari Bölgesi'nde 18 patlama meydana geldi. Sonuncusu halk›n
failleri suçüstü yakalad›¤›
fiemdinli patlamas›yd›.
n PKK itirafç›s› olarak Tugay
Komutanl›¤› emrinde görevli
Kahraman Bilgiç geçen y›l
bölgedeki zenginlerden haraç
ald›klar›n›, fidye için adam kaç›rd›klar›n› itiraf etmiflti.
n Kirli savafl döneminde ayyuka ç›kan uyuflturucu ticareti ifllerini yürüten “Hakkari ve
Yüksekova çetelerinin” yarg›lanan üyeleri aras›nda bu tugay›n emrinde kifliler bulunmaktayd›.
Ateflkese karfl› ayn› nakarat
DTP’nin ve Abdullah Öcalan’›n ça¤r›lar›n› yapt›¤›, Talabani’nin öncesinden duyurdu¤u tek tarafl› ateflkes, PKK
Kongra Gel taraf›ndan geçti¤imiz günlerde ilan edildi.
Ateflkesin “Kürt sorunun çözümü ve demokratik sürecin
bafllat›lmas›” için ilan edildi¤i
duyuruldu.
Ateflkesin ilan›ndan sonra
“en iyi Kürt ölü Küttür” cephesinden geleneksel aç›klamalar geldi:
“K›fl›n sald›r› yürütemeyecekleri için ateflkes ilan ettiler”
“Belleri büküldü, köfleye
s›k›flt›lar. Ateflkes çaresizlikle
al›nm›fl bir karard›r”
“Ateflkes devletler aras›nda olur, böyle bir tan›m› kabul
etmiyoruz”.
Bu 22 y›ld›r silahl› eylemlerini sürdüren PKK’nin dördüncü ateflkesi. Yani resmi
a¤›zlar›n söyledi¤i gibi PKK
her k›fl ateflkes ilan etmiyor.
Madem bu karar çaresizlikten al›n›yor, neden tükenmifl bir örgütün Irak’tan sürülmesi için tüm egemenler
ABD’nin her dedi¤ine eyvallah çekmeye bafllad›?
Belli ki, PKK’nin ilan etti¤i
ateflkesi küçümseyenler, gerçekte, askeri çözümü mutlaklaflt›r›yor. Oysa y›llard›r ›srarla sürdürülen askeri çözüm yöluyla “kökü kaz›nan”
PKK olmad›. Aksine Türkiye’nin görece ba¤›ms›z hareketini sa¤layan tüm olanaklar›n, ‹ran baflta olmak üzere
komflular›yla olan “dengeli”
d›fl politikas›n›n kökü kaz›n›yor. Nedeni ne olursa olsun
ateflkes tüm Türkiye toplumu
için, Kürt sorununda gerçekten etkili ve olumlu bir çözüm
yöntemi üzerinde yeniden
düflünebilme f›rsat› veriyor.
AKP HEM SERVETLER‹ HEM KUYRUKLARI BÜYÜTÜYOR
AKP’li belediyelerin geleneksel iftar çad›rlar›n›n hem say›lar›
artt› hem de önlerindeki kuyruklar uzad›. S›rada bekleyen
yoksullar›n iftar vakti zenginlerden bir-iki saat geç geliyor art›k. Bunun nedenini Erdo¤an’›n ABD’ye giderken uçakta söy-
lediklerinde aramak laz›m: AKP iktidar›nda Ciner ve Do¤an
10 kat zenginleflmifl. Ve Erdo¤an’›n ifadesiyle AKP’nin oylar›
azal›rken karars›zlar›n say›s› art›yor. “Say›s› artanlar” kuyruklarda, flimdilik karars›z... Ama flimdilik...
Liberal sol AB’ye
bakt› hizay› ald›
AB projesi Türkiye halk› için ran liberal sol eski al›flkanl›klar›numut olmaktan ç›karken iç ve d›fl dan vazgeçemiyor.
Özgürlük ve demokrasi mücasiyasetin iplerini giderek ABD’ye
teslim eden iktidar için de “pa- delesini AB ufku ile belirleyen
zarlanabilir bir illüzyon” olmaktan bu kesimlerin son günlerdeki kiç›k›yor. Etnik/kültürel temelli “de- mi geliflmelere karfl› çifte stanmokratikleflme” tart›flmalar› ve dartl› tav›rlar› AB izi tafl›yor. At›l›m Gazetesi bürolar› baK›br›s sorunu AB ile ips›l›rken, radyocular ve
lerin gerilmesine neden
sendikac›lar tutuklaoluyor. Geçti¤imiz
n›rken, kültür mergünlerde onaylaAB’ci
ayd›nlar›n
kezleri talan edilirnan Avrupa Parlatatl›
su
liberalli¤i
ken “üç maymentosu raporumun”u oynayan
nun K›br›s’a liAt›l›m operasyonuyla
sol ve sa¤ liberalmanlar›n aç›lmaiyiden iyiye s›r›tt›
ler, AB’nin ilgi
mas›na dair talepalan›na giren 301.
leri hükümetin ve
madde söz konusu
askerlerin sert elefloldu¤unda gayet baflar›l›
tirilerine neden oldu.
bir muhalefet performans›
ABD’nin yeni bölgesel politikalar›yla dengesi bozulan iktidar un- sergiliyorlar. AB’nin hiç de derdi
surlar› “AB ile ipleri atmay›” tar- olmad›¤› aç›kça görülen örgütlent›flmaya bafllad›lar. Hükümetin ne- me özgürlü¤üne, sendikal haklara
oliberal “dönüflümleri” gerçekleflti- ve toplumsal muhalefete yönelik
rirken kulland›¤› ana malzemele- bask›lar karfl›s›nda liberal sol da
rinden olan “AB projesi” giderek dut yemifl bülbüle dönüyor. K›labir avuç liberal ayd›n›n “özgürlük vuzu karga olan liberal sol, devve demokrasi masal›”na dönüflü- letin ve AB’nin Türkiye solunu
yor. Uzun süredir tüm siyasetini “terörist ve uslu sol” olarak ayve konumlan›fl›n› AB’ye göre ku- r›flt›rmas›n› normallefltiriyor.
ÜN‹VERS‹TEDE
ÖRGÜTLÜ
DEVLET TERÖRÜ
‹stanbul Üniversitesi yeni ö¤renim y›l›na, afifl asan ö¤rencilerine
sald›rarak merhaba dedi. 2
Ekim’de aç›lan ‹Ü Avc›lar Mühendislik Fakültesi’nde, üzerinde
“Üniversitemiz Ticarethane Olmas›n”, “Müflteri De¤il Ö¤renciyiz”
yaz›l› afiflleri indirmeye çal›flan özel
güvenlikler ö¤rencilerin direnifliyle
karfl›lafl›nca sald›r›ya geçtiler. Dekan gözetiminde gerçekleflen sald›r›da sandalyeler uçufltu, ö¤renciler yaraland›. Okul kap›s›nda da
solcu ö¤rencileri taciz eden güvenlikler, itiraz eden bir ö¤renciyi
kelepçelemeye kalk›flt›.
Mesut Parlak dönemiyle birlikte solcu ö¤rencilere ve özellefltirme karfl›t› herkese savafl açan ‹Ü
yönetimi polisle s›k› iflbirli¤i içinde.
Ayn› sertleflmenin di¤er üniversitelerde de izlenmesi bekleniyor.
Bu y›l 23 üniversitenin yöneticileri, Vali Muammer Güler baflkanl›¤›nda, Celalettin Cerrah’›n da
kat›ld›¤› bir toplant› düzenlemiflti.
Güler, muhalif ö¤rencilere karfl›
en sert tedbirlerin al›nmas›n› istemiflti. Anlafl›lan o ki, rektörler tercihlerini ak›l ve bilimden de¤il polisten ve bask›dan yana koymufl.
5 Ekim
18 Ekim
4 GÜNDEM
URFA KÖYLÜLER‹ PES ETM‹YOR
BEH‹Ç AfiÇI D‹REN‹YOR
DICKINSON SINIRDIfiI ED‹L‹YOR
2006
“ABD ile uzlaflm›yoruz”
Emek tecrite karfl›
“Ya sev ya terket” dediler
Belediye gazete kapatt›
fiER‹ATIN KEST‹⁄‹ PARMAK:
301’LE KAT‹LLER‹ KORUYORLAR
Köylerine füze
düflüren ABD’lilerin araçlar›n› tafllad›klar› için yarg›lanan Urfal› köylüler 29 Eylül’deki
mahkemede “ uzlaflma” teklifini yine reddetti, duruflma sonras›
konuflan muhtar Mustafa Karakufl, “Hiçbir
devlet yetkilisi bu olay› k›nayacak bir aç›klamada bulunmad›¤› için biz kendi tepkimizi ortaya
koyduk ve o gün yumurta ve tafl att›k” dedi.
D‹SK,
KESK,
TMMOB ve TTB genel
baflkan ve yöneticileri,
ölüm orucu direniflinin
177. gününde Av. Behiç Aflç›’y› ziyaret etti.
fiiflli’deki direnifl evinde
Aflç›’y› ziyaret eden heyet ad›na bas›n aç›klamas›n› okuyan D‹SK Genel Baflkan› Süleyman
Çelebi siyasal iktidar›n tecrit sorununu çözme
noktas›nda hiçbir ad›m atmad›¤›n› söyledi ve
tecritin kald›r›lmas›n› istedi.
Baflbakan Erdo¤an'›
Bush'un köpe¤i olarak
tasvir etti¤i kolaj çal›flmas› nedeniyle Ümraniye Cezaevi ve Zeytinburnu Yabanc›lar fiubesi'nde 10 gün tutulan
kolaj sanatç›s› Michael
Dickinson 20 y›ld›r yaflad›¤› Türkiye’den s›n›rd›fl› ediliyor. “Baflbakan isen karikatürün çizilir”
diyen Dickonson Türkiye’ye turist vizesiyle
dönece¤ini söyledi.
Tuzla Belediyesi’nce da¤›t›lan “Aile
‹lmihali”nde nikâh
yapan çiftlere fleriat
hükümlerine göre yaflamalar›n›n ve bunun
için cihat yapmalar›n›n önerildi¤ini yazan "Ça¤dafl Tuzla" gazetesine ait iflyeri, "iskans›z oldu¤u" gerekçesiyle
mühürlendi. Gazete çal›flanlar› açl›k grevine
bafllarken bölgedeki hemen hemen tüm binalar›n iskans›z oldu¤u bildirildi.
1 May›s 1977
katliam› ile ilgili bir
aç›klama yapan Mersin 78'liler Derne¤i
Baflkan› Ethem Dinçer hakk›nda TCK'nin
301. maddesi uyar›nca dava aç›ld›. Dinçer 15 Aral›k’ta Mersin 6.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hâkim karfl›s›na ç›kacak. Mersin 78'liler Derne¤i ise Dinçer'e aç›lan dava üzerine, ''Bu suçsa biz de orta¤›z'' kampanyas› bafllatmaya haz›rlan›yor.
Mersin 78’lilere dava
Devlet kirli savafl rüzgar› estiriyor
Gazeteciler, radyocular, kad›nlar, kültür ve sanat emekçileri, sendikac›lar tutukland›. Polisin terörle mücadele ad› alt›nda yürüttü¤ü “Gaye Operasyonu”nun toplumsal muhalefete gözda¤› vermeyi
amaçlayan bir terör harekat› oldu¤u aç›kça ortaya ç›kt›. 12 yafl›ndayken öldürülen U¤ur Kaymaz’›n davas›n› izlemeye gelenlere yönelik polis terörü, kirli savafl›n giderek yükseltilece¤ini gösteriyor
“Gaye”nin gayesi terör
Polisin “Gaye” ad›n› verdi¤i operasyonun “gaye”si
her geçen gün daha net ortaya ç›k›yor. Kültür merkezleri çal›flanlar›, sendikac›lar,
gazeteciler, radyocular, kad›n
mücadelesi aktivistleri üzerindeki devlet terörü giderek
t›rman›yor. Yaklafl›k bir ayd›r At›l›m Gazetesi, Özgür
Radyo, Sanat ve Hayat Dergisi, BEKSAV, Dayan›flma
Gazetesi, Sosyalist Gençlik
Derne¤i, Emekçi Kad›nlar
Derne¤i bürolar›n› basan, bu
kurumlar›n emekçilerine yönelik bir sindirme harekat›
bafllatan polis toplam olarak
150’nin üstünde kifliyi göz
alt›na al›rken, 60’›n üzerinde
kifli tutuklanarak cezaevine
gönderildi.
Operasyonun zamanlamas› da oldukça ilginç. Hükümet ve ordunun, Kürt sorunun
sözde
çözümünde
ABD’nin katk›lar›n› ve onay›n› alabilmek için emperyalistlerin tüm kirli ve kanl›
hesaplar›na angaje olmak
konusunda görüfl birli¤ine
vard›klar› bu dönemde, ülke
içinde de kirli savafl yöntemlerinin
yayg›nlaflmas›
beklenen bir geliflmeydi.
Opererasyon ile sadece
gözalt›na al›nan, tutuklanan
devrimciler hedef al›nm›yor,
K
korku salmaya yönelik
bir terör harekat›yla karfl› karfl›ya olundu¤unu
gösteriyor.
‹flte tutuklanan kiflilerden baz›lar›:
At›l›m Gazetesi Genel Yay›n Yönetmeni
‹brahim Çiçek, Yay›n
Koordinatörü Sedat fieno¤lu, gazete çal›flan›
Özge Kelekçi, Gazete
yazar› Hasan Coflar, Antep muhabiri Mehmet
Güzel, Diyarbak›r temsilcisi Serdal Ifl›k.
Dayan›flma Gazetesi
Editörü Emin Orhan.
Özgür Radyo Genel
ayn› zamanda
tüm
toplumsal muhalefete
iflbirlikçilik ve kirli
savafl karfl›s›nda sessiz kal›nmas› mesaj›
veriliyor.
Operasyonda
tutuklananlar›n
kimlikleri toplumsal muhalefetin tümüne
reketi bu varl›k alan›n› ret ve terk
amu çal›flanlar› hareketi
“çal›flanlar›n ortak örgütlen- etmedi¤i müddetçe, s›n›f›n derdine
mesi” konusunu yeniden ve derman olamaz.
Telafla mahal yok. Evet, manzara
daha yayg›n bir flekilde tart›flmaya
iç aç›c› de¤ildir.1990’la birlikte gehaz›rlan›yor. Mevcut sendikal yap›
ve iflleyiflle yeni liberal sald›r›ya karfl› nelleflen ve eme¤in üretim ve topkonulam›yor olmas›, bu aray›fl›n te- lumsal yeniden-üretim sürecini çevreleyen muazzam çapta bir enformel gerekçesini oluflturuyor.
malleflmeye tan›kl›k ediyoruz. Bu
Sermaye sald›r›s›n›n niteli¤i ile
ise, emekçilerin bünyesinde; iflsizle
eme¤in direnifl çizgisindeki muazifli olan›, gençle yafll›y›, kad›nla erzam asimetriye dikkatinizi çekmek
ke¤i, düflük ücretliyle yüksek ücretisterim: Sermaye her alandan, efl
liyi, falanca sektördekiyle filanca
zamanl› olarak ve fiili bir biçimde
sektördekini,
sald›r›yor. Emek
güvencesizle gühareketi ise
mevzi nitelikte,
Çal›flanlar›n venceliyi, vas›fs›zla vas›fl›y› ve
ard›fl›k zamanl›
ortak
nihayet örgütlü
ve a¤›rl›kla huile örgütsüzü
kuksal zeminde
örgütlenmesi
karfl› karfl›ya geyo¤unlaflan bir
tiren, emekçiledirenme çizgisi
rin bünyesindeki
izliyor. Bu duMetin ÖZU⁄URLU
her türlü farkl›l›rum karfl›s›nda
[email protected]
¤› çat›flmal› bir
“ne yapmal›” sokaraktere bürusunun yan›t›
ründürerek derinlefltiaç›k; bu asimetriye
Çal›flanlar›n
ren bir süreci tetikliemek lehine son veyor. Bu sürece, ayn›
rilmeli. Her alanda,
ortak örgütlenzamanda, toplumsal
eflzamanl›, birleflik ve
kimlik inflas›nda s›n›f
fiili bir direnifl çizgisi
mesi,
kamusal
kodlar› yerine, ›rk, etinfla edilmeli. “Çal›ni, din, mezhep gibi
flanlar›n ortak örgütalan› yeniden
kodlar›n efllik etmesi
lenmesi” konusu aninfla etme
eklendi¤inde, vaziyet
cak bu ba¤lam içinde
sendikac›l›k hareketi
anlam kazan›yor. Bu
ba¤lam›na
bak›m›ndan tam anise, tüm ortak örgütlam›yla bir ç›kmaza
lülü¤ün yeni-liberayerlefltirilmelidir
dönüflüyor.
lizmle kavgan›n heAma yine de telafla
men bafl›nda de¤il
fakat sonunda gerçekleflece¤i anla- mahal yok; elefltirel emek tarihçilem›na gelir. Bu tarihsel bilinçle sab›r- rinden ö¤rendi¤imiz fludur; sermayenin toplumsal› parçalama yönelil› ve kararl› ad›mlarla yürümek gemi, yeni-liberal politikalara özgü olrekiyor.
may›p sermayenin karakteri gere¤iBu nokta önemlidir; zira özellikle
geliflmifl kapitalist ülkelerin örgütsel dir. Yani, sermayenin mayas› bozguncudur. Eme¤in do¤rultusu da
gücü zay›flayan ve temsil krizine
bafl›ndan beri hep toplumsal› yenisürüklenen yerleflik sendikalar›nda,
den infla etme yönünde olmufltur.
büyük sendikalar›n küçükleri bünEmek hareketi bugün atalar›n›n yoyesine almas› fleklinde gerçekleflen
lunu izleyecekse, “çal›flanlar›n ortak
bir birleflme furyas› yaflanmaktad›r.
örgütlenmesi” program›n› cemaatBizim flu meflhur “kafa ve kasa birlili¤i” slogan›, bugün Avrupa sendi- leflerek çözülen toplumsal› yeniden
infla etme, güncel anlam› itibar›yla
kac›l›k hareketinin gündemindedir.
kamusal alan› yeniden infla etme
“Çal›flanlar›n ortak örgütlülü¤ü”
program› e¤er bu temelde kavran›- ba¤lam›na yerlefltirmek durumundad›r.
yorsa, bunun en hafif deyimle anBu ba¤lam içinde “çal›flanlar›n
lam›, iflçi s›n›f›n›n bütüncül ç›karlaortak örgütlenmesi”, emekçiler arar›n›n, örgütlü olan bölü¤ün k›sa
s›nda yukar›da an›lan farkl›l›klar› iherimli ç›kar›na feda edilmesidir.
mal etmeyen ve fakat bütünün ç›Yerleflik sendikalar›n günü kurtarma ve varl›klar›n› sürdürme tela- karlar›n› gözetmek suretiyle, farkl›l›klar›n parçalay›c› etkisini ortadan
fl›yla birleflmelere yönelmeleri anlakald›ran bir örgütsel forma ve ifllefl›l›rd›r; ancak, sermayenin sendikayifle sahip olmak durumundad›r.
lara tan›d›klar› varl›k alan› bellidir;
sendikalara, “firman›n kar ve reka- Bunun örneklerini yeni ve militan
bet önceli¤ine tabi olursan yaflarsendikac›l›k hareketlerinde bolca
s›n” denmektedir. Sendikac›l›k habulmak mümkündür.
Yay›n Koordinatörü Füsun Erdo¤an, Haber
Müdürü Halil Dinç, radyo çal›flan› Sinan Gerçek.
D‹SK Limter-‹fl Sendikas› Genel Baflkan›
Cem Dinç, Genel Sekreteri Zafer Tektafl, Tekstil-Sen Genel Baflkan›
Ayfle Yumli Yeter.
Emekçi
Kad›nlar
Derne¤i ‹stanbul Baflkan› Çiçek Otlu.
Ezilenlerin Sosyalist
Platformu ‹stanbul Temsilcisi Figen Yüksekda¤.
Sosyalist
Gençlik
Derne¤i Antep Baflkan›
Sinan Tanr›verdi.
fiimdi dayan›flma zaman›
“Gaye” operasyonu
kapsam›ndaki devlet terörüne karfl› dayan›flma
da giderek geniflliyor.
Gazeteci ve yazarlar
Varl›k Özmenek, Hasan
Pek çok ayd›n yazar ve gazeteci At›l›m bürolar›nda çal›flarak sald›r›ya karfl› tav›r al›rken, pek çok yerde At›l›m gazetesi sat›fl›na toplumsal muhalefetin fark› kesimleri de
kat›ld›.
O¤uz, Ayfle Çekiç Yamaç ve Günay Kubilay
At›l›m gazetesine yaz›lar›yla destek verirken
Haluk Gerger, Uluslararas› PEN Türkiye temsilcisi Rag›p Zarakolu,
Birgün Gazetesi Yaz›iflleri Müdürü ‹brahim
Çeflmecio¤lu ve Ege’nin
Sesi gazetesinin sahibi
Sinan Kara, Devrimci
Hareket ve Al›nteri dergilerinin çal›flanlar› ve
Ferhat Tunç At›l›m Gazetesi’nde birgün çal›flarak dayan›flma örne¤i
sergilediler. Halk›n Sesi
gazetesi emekçileri de
gazetede bir gün çal›flacaklar. SDP ve ‹flçi
Köylü gazetesi ise bilgisayar deste¤inde bulundu.
27 Eylül’de ise Adana’da
ESP,
SDP,
EMEP, DHP ve Halkevleri At›l›m Gazetesi sat›fl› yapt›lar. Benzer flekilde
‹stanbul 1
M a y › s
mahallesinde de
toplu gazete sat›fl›
gerçeklefltirildi.
Öldürmek serbest
hesap sormak yasak!
‹ki y›l önce,
12
yafl›ndaki
U¤ur Kaymaz ve
babas› Ahmet
Kaymaz’›n Mardin K›z›ltepe’de
öldürülmesi ile
ilgili davada bir
kez daha polis
terörü yafland›.
27 Eylül günü Eskiflehir’de yap›lan duruflmaya
kat›lmak isteyen Kaymaz ailesinin avukat› Ayfle Batumlu ve SDP üyeleri duruflmaya de¤il gözalt›na
al›nd› ve gözalt›ndayken polisin fliddetine maruz kald›lar. Avukat Batumlu’nun duruflman›n herkese
aç›k oldu¤unu polise bildirmesine ra¤men polis
“Yasak! Sen kim oluyorsun?” cevab›n› verdi.
Batumlu’nun gözalt›ndan ç›kt›ktan sonra görüfltü¤ü Savc› Ahmet Tekne ise “Ben bir savc›n›n yarg›land›¤› davada tarafl› olurum, polisler de polisler
yarg›lan›rken böyle davran›yor, normal” diyerek
devletin ve yarg›n›n kime taraf kime tarafs›z oldu¤unu aç›k bir flekilde ortaya koydu.
Gözalt›na al›nan avukat ve beraberindekilerin
kat›lamad›¤› davan›n sonucunda ise cinayete kat›ld›¤› kamera görüntülerinden tespit edilen polisler
hakk›nda istenen tutuklu yarg›lanma talebi reddedildi.
Sol’da savrulmalar
Solu bir süredir etkisi alt›na alan sa¤a yanaflma çabalar› giderek daha keskin
bir savrulmaya dönüflüyor. Solun bir k›sm›n›n sa¤a çark› ›rkç›larla, bir k›sm›n›n
ki ise siyasal islamla kol kola girerek gerçeklefliyor
Kerinçsiz’i vekil yap tam olsun
Solculuktan istifas›n› verip
sa¤c›lara göz k›rpan CHP Genel Baflkan› Deniz Baykal faflist
provokatör Kerinçsiz ile ayn›
dili konuflmaya bafllad›. Meclis’teki CHP grup toplant›s›nda, birçok ayd›n ve yazar›n
yarg›lanmas›na sebep olan
301. maddeyi savunan Baykal
“Neredeyse Türk olmaktan
dolay› özür dilemek zorunda
kalaca¤›z” dedi. Türklü¤ün
hakarete tabi tutulmas›n›n,
düflünce özgürlü¤ü olarak düflünülmemesi
gerekti¤ini söyleyen
Baykal konuflmas›na
''Ne mutlu Türküm diyene'' sözüyle devam
etti.
Bir süredir resmi
ideolojinin biraz d›fl›na
düflen ayd›nlara karfl› bafllat›lan linç kampanyas›n›n sivri
ucu olan 301. maddeye Baykal’›n sahip ç›k›fl› çok da yad›rganmad›. Bilindi¤i gibi Baykal
son dönemlerde partisinde
yaflanan daralman›n çaresini
sa¤a göz k›rpmakta ar›yor.
Baykal daha önce de emekçi
ve yoksul düflman› ekonomi
politikalar›n› hayata geçiren
“liberal” Kemal Dervifl’i ve Diyanet ‹flleri Eski Baflkan› “sa¤c›” Yaflar Nuri Öztürk’ü saflar›na katm›flt›. fiimdi ak›llara düflen soru MHP’nin bile do¤rudan sahiplenmekte tereddüt
etti¤i fanatik Kerinçsiz’in Baykal taraf›ndan milletvekili aday› gösterilip gösterilmeyece¤i.
Durumun vahim taraf› sosyal
demokrat tabandan hiç kimsenin gönül rahatl›¤› ile bu soruya “hay›r“ yan›t› verememesi ve “bu kadar› da olmaz” diyememesi. Yurt gezilerinde MHP konvoylar›
ile karfl›lanman›n gaz›yla, çubu¤u giderek daha
sa¤a büken Baykal’›n s›n›r›n›
kimse tahmin edemiyor.
Birdal’dan AKP’ye mavi boncuk
SDP ve ‹HD’nin eski Genel ile ilgili konuflurken de “Baflör- lum-Der ile çok kardeflçe
Baflkanlar›’ndan Ak›n Birdal, tülü ö¤rencilerin bize büyük bir ortak çal›flma kültürü
‹nternethaber adl› web sitesin- sempatisi vard›r. Biz ‹slamc› yaratt›k” dedi. Birdal Kürt
de yay›nlanan röportaj›ndaki çevrelerin hak ve özgürlükleri- sorunundan bahsederken giderek “milliyetçi-›rkç›”
kimi
sözleriyle
söylemlerini art›ran
AKP’ye “s›cak” meAKP’nin de ateflkes süsajlar verdi. “Röporreci istedi¤ini “ama
tajda, insan haklar›
baflka güçlerin izin verkonusunda görüfllemedi¤ini” iddia etti ve
rini aktarmak için
genel olarak hükümeC u m h u r b a fl k a tin, ana muhalefetin
n›’ndan birkaç kez
tam tersi daha özgürrandevu istediklerini
lükçü, daha eflitlikçi,
ama yan›t alamad›kdaha sivil göründü¤ülar›n› söyleyen Birdal,
nü savundu.
Meclis Baflkan› BüBirdal,
üç
ay
önce
‹HD’nin
20.
y›l
resepsiyoCumhurbaflkanl›¤›
lent Ar›nç ile istedi¤i
nunda Bülent Ar›nç ile bu samimi pozu vermiflseçimleri öncesi ülke
zaman görüflebilditi. Ar›nç bu foto¤raf çekilmeden iki gün önce
siyaseti milliyetçi ve ‹s¤ini söylemeyi de ihlamc› gericilikler eksemal etmedi.
“Lenin’i ölü görmekten mutlu oldum” demiflti.
ninde flekillendirilirken
Cumhurbaflkan›’n›n “türban” gibi gündemi ni öncelik olarak gören ve son- Birdal’›n sözleri gerici kamplamanipüle eden konularla u¤- ra da bütün hak ve özgürlük- rdan birinin de¤irmenine su
raflt›¤›n› vurgulayan Birdal ‹HD ler çerçevesinde çal›flan Maz- tafl›d›.
Kerinçsiz ava
gitti avland›
Yapt›¤› provokatif eylemlerle, son
dönem yükselen “linç kültürü”nün simge
ismi haline gelen Kemal Kerinçsiz’in
Elif fiafak davas›ndaki flov giriflimi hüsranla sonuçland›.
Kerinçsiz ve ekibi 21 Eylül
günü Beyo¤lu Adliyesi’nde
yarg›lanan Elif fiafak davas›n›
provoke
etmek
için
günler öncesinden linç
ça¤r›lar›na
bafllam›fllard›.
Halk› “Milletine
küfretmenin bedelini
Türk düflmanlar›na ödetmek için” adliye önüne
ça¤›ran Kerinçsiz’in ça¤r›lar› karfl›l›¤›n› bulmad› ve mahkeme
önünde ancak bir avuç faflist topland›.
Faflistlere karfl› mahkemeye gelen çok say›da avukat, ayd›n, yazar, sendikac›, demokratik kitle örgütü
ve parti temsilcisi ile Elif fiafak’›n okurlar› faflizme
karfl› önemli bir dayan›flma sergilediler.
Duruflma sonunda fiafak’›n beraatine tahammül
edemeyen Kerinçsiz ve flürekas› yine olay ç›karmaya
çal›flt›. Kameralar›n karfl›s›na geçip fiafak’a ve destek
için gelenlere hakaretler ya¤d›ran Kerinçsiz “Faflizme
karfl› omuz omuza” slogan›yla durduruldu. Burada ç›kan arbedede Kerinçsiz çetesi polis korumas›nda olay
yerinden uzaklaflmak zorunda kald›. Kerinçsiz’in hakaretlerine ve provokasyonlar›na anlad›¤› dilden yan›t
veren toplulu¤a müdahale eden polis ‹HD emekçisi
fiaban Dayanan ve yay›nc› Latif fiimflek’i gözalt›na
al›rken, aralar›nda "Nokta" dergisi muhabiri Ahmet
fi›k'›n da bulundu¤u çok say›da gazeteciyi tartaklad›.
Geçti¤imiz aylarda da Hrant Dink davas›nda olay
ç›karmaya çal›flan Kerinçsiz, Dink ile dayan›flma için
mahkemeye gelenlerden dayak yemiflti.
5 Ekim
18 Ekim
2006
GÜNDEM 5
Dayan›flma sokak sokak büyüyor
Yoksul mahallelerde kap› kap› dolaflan Halkevciler, ABD emperyalizmi ve ‹srail siyonizmine karfl› Lübnan ve Filistin halklar›n›n yan›nda olma ça¤r›s› yap›yorlar. Emperyalizmin iflbirlikçilerinin Lübnan’a
asker, silah, kan ve gözyafl› göndermesine karfl› ç›kan Halkevcilere kampanyan›n yürütüldü¤ü her yerde halk yüre¤ini açt›. Yoksullu¤unu paylaflanlar, akflam piflirece¤i makarnas›n›, çocu¤unun
mamas›n›, eczaneden bin bir zorlukla ald›¤› ilac›n› Lübnanl›, Filistinli kardefllerine gönderiyor. Kampanya, ‹stanbul’da ve Ankara’da yap›lacak konserlerle son bulacak
‹stanbul’da kampanya 8
Ekim’de gerçeklefltirilecek
dayan›flma konseriyle son
bulacak. Konsere kat›lacaklar
bilet de¤il Filistin ve Lübnanl› çocuklara mama alacak.
Bak›rköy Özgürlük Meydan›’nda ve Kad›köy Meydan›’nda her gün aç›lan dayan›flma masas› ve resim sergisine ilgi yo¤un. Binlerce imzan›n ve kolilerce yard›m›n
topland›¤› dayan›flma çad›rlar›nda demokratik kurumlardan
ziyaretçiler de eksik olmuyor.
Bak›rköy stand›na 30 Eylül’de Bak›rköy TKP ve E¤itim-Sen 1 No’lu flube temsilcileri ziyarette bulundu.
Esenyal› Halkevi, mahalle
marketinin önünde dayan›flma
masas› aç›yor. Al›flverifle gelen halk al›flverifl sepetine bir
de Filistin ve Lübnan halk›
için
erzak
at›yor.
1-2
Ekim’de Ayd›nl› Köyü’nde
kap› kap› dolafl›larak erzak
topland›.
Beykozlu Halkevciler açt›klar› dayan›flma masas› ile
yard›m toplamay› sürdürüyorlar. 15 Ekim’de Beykoz Karya Sinema Salonu’nda Beykoz Halkevi Tiyatro Atölyesi’nin “Y›k›las›n Paris” adl›
oyunu kampanyaya destek
için sergilenecek.
Hopa’da Artvinli sanatç›
Bayar fiahin 29 Eylül’de Hopa Meydan›'ndaki dayan›flma
çad›r›n› ziyaret ederek Halkevcilerle kampanya hakk›nda
sohbet etti.
Öte yandan 26 Eylül günü Halkevciler’in ast›klar›
kampanya pankart› polis taraf›ndan indirildi. Polisin pankart› ald›¤›n› reddetmesine
ra¤men Halkevcilerin ›srar›
sonucunda polis pankart› geri
getirmek zorunda kald›. Yap›lan bas›n aç›klamas› sonras›
Hopa ‹lçe Emniyet Müdürü
dayan›flma çad›r›na gelerek
özür diledi. Sungurlu Mahallesi’nde ise kampanyan›n duyurulmas›n›n ard›ndan bulgurlar›, pirinçleri ve bebek mamalar›yla standa gelen kad›nlar kap› kap› dolafl›p yard›m
toplayarak kampanyaya sahip
Zenginli¤imiz
banka hesab›nda
de¤il yürekte!
ç›kt›lar.
Adana ‹smetpafla Mahallesi’nde, bir kad›n toplad›¤›
yard›mlarla kalmay›p Kayseri’deki köylülerini de Lübnan
için seferber ederek çuvallarla erzak toplanmas›n› sa¤lad›.
Halkevleri Çukurova Böl-
gesi Temsilcisi Sevil Ulafl,
"Antakya’dan Mersin’e; ‹skenderun’dan Adana’ya kadar
Halkevleri’nin oldu¤u her
yerde yard›m kampanyas›n›n
her geçen gün daha da büyüdü¤ünü” söyledi.
‹zmir Eskiizmir, Limonte-
pe, Güzeltepe, Gültepe dayan›flma flenlikleri yap›ld›. fienlik öncesi kampanyan›n duyurusu tiyatro ekibi ve çocuklar›n trampetleriyle ve bofl fliflelerle yapt›klar› “gürültü” ile
duyuruldu. fienliklere Gültepe
Halkevi Müzik Grubu türkü-
Bir çok ilde devam eden dayan›flma kampanyas›, yoksul halk›n yo¤un ilgisiyle karfl›land›. Birçok zengin, ‹srail’in
kuyru¤unda Lübnan iflgaline destek verirken, yoksul halk›m›z zenginli¤in banka hesaplar›nda de¤il yürekte oldu¤unu gösterdi. SSPE hastas› Ozan Ergen’in annesi yandaki mektupla kendi çocu¤u için getirilen mamalar›n, Filistin
ve Lübnanl› çocuklara ba¤›fllanmas›n› isteyerek dayan›flma ruhunun en güzel örneklerinden birini sergiledi
leriyle, Zülfikar fiahin dost
sesiyle efllik ederken; AKP
ve ABD aras›ndaki iflbirli¤ini
mizahi bir dille anlatan liseli
ö¤rencilerin tiyatro oyunu
sergilendi. Yeni Kap› Tiyatro
Toplulu¤u da oyunlar›yla
kampanyaya destek verdi.
“Bizler SSPE’li çocuklar›m›z nedeniyle mama (enteral besinin) ne denli özel, ne
denli zor bulunur, ne denli
yaflamsal oldu¤unu biliyoruz.
Gönlümüz tüm yata¤a
ve bak›ma ba¤›ml›lar ve
tüm engellilerin ve tüm hastalar›n ve tüm ma¤dur edilmifllerin temel insan haklar›ndan biri olan BESLENME
HAKKI/ YAfiAMDA KALMANIN TEMEL YOLU/YAfiAMA HAKLARIn› sa¤layal›m istiyor. Ne yaz›k ki henüz o kadar güçlü de¤iliz.
Olaca¤›z ama.
Ne yaz›k ki bizler de,
çocuklar›m›z›n kurban oldu¤u/edildi¤i SSPE nedeni ile
yoksullaflm›fl aileleriz.
Kendi aram›zda t›bbi
malzeme yard›m› yap›yoruz.
Ozan Ergen adl› hastam›za
derne¤imiz mensubu olmayan, Ozan'›n annesinin arkadafllar›nca kendi paralar›
ile flifle flifle al›p getirdikleri
mamalar› annesi; derne¤imiz ve Halkevleri arac›l›¤› ile
Filistin ve Lübnanl› yata¤a
ve bak›ma ba¤›ml› hastalara
iletilmesini rica eder.
OÇU OLUfiUM SSPE
HASTA ve YAKINI HAKLARI
KURUMU DERNE⁄‹ bir baflka savafl alan›nda yaflamda
kalma mücadelesi veren yata¤a ve bak›ma ba¤›ml›lara
SEVG‹LER‹N‹ VE DUALARINI
YOLLUYOR.
Sa¤l›cakla.”
fienlikler gelecek haftalarda
devam edecek.
Kocaeli‘nde çeflitli mahallelerde düzenlenecek olan
dayan›flma konserlerinde bilet
yerine yard›m malzemeleri
toplan›yor. Kampanya 4 Kas›m'da Kardefl Türküler ve
Sabahat Akkiraz'›n kat›laca¤›
büyük bir konser ile son bulacak.
Bekirpafla Halkevi, Kentsel Dönüflüm Projesi kapsam›nda evleri y›k›lmak istenen
ve Erenler Mahallesi'nde bir
etkinlikle beraber yard›m toplad›. Mahalle halk›n›n kampanyaya ilgisi yo¤undu. Derince Çeneda¤› Halkevi 1
Ekim’de Erzurum Mahallesi’nde düzenledi¤i bir konserle yard›m toplad›.
Öte yandan Derince Çeneda¤› Halkevi 8 Ekim’de Ö¤retmenler
Mahallesi’nde;
Körfez Halkevi, 4 Ekim Çarflamba Esentepe Mahallesi’nde ve 15 Ekim Pazar
Çaml›tepe
Mahallesi’nde
Grup Hazal konserleri gerçeklefltirecek. Bekirpafla Halkevi,
7 Ekim Cumartesi Yuvam
Akarca Konutlar›’nda Grup
Hazal’›n kat›laca¤› konserler
yapacak. Kampanyan›n finali 4 Kas›m’da Atatürk Kapal› Spor Salonu'nda Kardefl
Türküler, Sabahat Akkiraz ve
Grup Hazal'›n kat›l›m›yla gerçekleflecek.
Mersin’de merkez ve mahallelerde sürdürülen kampanya çeflitli etkinliklerle sürdürülüyor. 23 Eylül’de Grup
Nidal, Tafl Bina önündeki dayan›flma masas›nda bir dinleti verdi.
Ankara’da yard›m masalar› aç›lmaya devam ederken,
15 Ekim’de Atatürk Kapal›
Spor Salonu’nda yap›lacak
dayan›flma konseriyle kampanya son bulacak.
servis
Ö¤retmen: E¤itim paral› Veliler
hakk›n› kazand›
olmaz
‹stanbul Gaziosmanpafla ilçesindeki Melehat Öztoprak
‹lkö¤retim Okulu 1 Eylül’de
bafllayan tadilatla, baflka okullara tafl›nd›. Ö¤rencilere gösterilen okullara servis olmaks›z›n ulaflmak ise imkans›zd›.
170 YTL servis fiyat› yoksullar›n a¤›rl›kta oldu¤u velilerin
tepkisine neden oldu. Valili¤e
sorunlar›n› anlatan veliler,
“servislerin fiyat›n›n 130 milyona çekilebilece¤i” karfl›l›¤›n› ald›lar. Bunu yeterli bulmayan veliler iki yerde yol
kesme eylemi yapt›lar. E¤itim-Sen’le toplant› yapan veliler, e¤itim emekçilerinin
tavsiyeleri üzerine bir veli
komitesi kurmaya karar verdiler. Veliler 20 kifliden oluflan
bir komite kurarak, taleplerini
bildirdiler. Ücretsiz ulafl›m,
E¤itim-Sen, özel okullara
kaynak bulmakta
“zorlanmayan” hükümete asli
görevini hat›rlatmak ve
ödeneksizli¤i nedeniyle
kaloriferi yanmayan, araç
gereci eksik, susuz,
elektriksiz okullar›nda daha
nitelikli bir e¤itim talep etmek
için yola ç›kt›
E¤itim-Sen paras›z, nitelikli e¤itim için 15 Eylül’de ülke çap›nda
"E¤itime Yeterli Bütçe, Okuluma
Ödenek ‹stiyorum" bafll›kl› bir kampanya bafllatt›. 20 Ekim’de sona erecek olan kampanya kapsam›nda tüm
Türkiye’de e¤itim emekçileri, taleplerini destekleyenlerden imza topluyor
ve flehir merkezlerinde kampanyalar›n› tan›tan masalar aç›yor. E¤itim-Sen
Genel Merkezi de sendikalar›, meslek odalar›n›, kitle örgütlerini ve siyasi parti yöneticilerini ziyaret ederek kampanyaya destek verme ça¤r›s›nda bulunuyorlar.
E¤itim-Sen bu kampanyayla e¤itim hizmetinin giderek paral› hale
getirildi¤i bu günlerde e¤itimin herkese eflit bir biçimde nitelikli ve paras›z verilebilmesi için kamuoyunda
bir duyarl›l›k yaratmay› amaçl›yor.
"E¤itime Yeterli Bütçe, Okuluma Ödenek ‹stiyorum" diyen e¤itim
emekçileri, birçok ilde çal›flmalar›n› sürdürüyor. E¤itim emekçileri
bas›n aç›klamalar› yaparak ve imza toplayarak, e¤itime daha
fazla kaynak ay›r›lmas›n› talep ediyorlar
AKP Hükümeti’nin e¤itim hizmetini
giderek piyasaya açt›¤›; devlet okullar›na bütçe yetersizli¤ini bahane
ederek kaynak ay›rmad›¤›; buna ra¤men Özel Okullara Teflvik Yasas›’yla beraber özel okullara maddi kaynak sa¤lad›¤› biliniyor. Bu sebeple
E¤itim-Sen özel okullara kaynak bulan hükümete asli görevini hat›rlatmak ve ödeneksizlik nedeniyle kaloriferi yanmayan, araç gereci eksik,
susuz, elektriksiz okullarda hizmet
veren e¤itim emekçilerinin, okullar›ndaki bu eksikliklerin giderilmesi
için ödenek talep etmek için Eylül
ay› bafl›ndan bu yana çal›flmalar›n›
sürdürüyor.
DERS K‹TAPLARI ‹Ç‹N GECEYARISI EYLEM‹
E¤itim-Sen Ankara flubeleri, Milli
E¤itim Bakanl›¤›'n›n (MEB) Ders Kitaplar› ve E¤itim Araçlar›'n›n denetimini Talim
Terbiye Kurulu'nun elinden alan yönetmeli¤ini protesto etmek için 16 Eylül günü bakanl›k önüne siyah çelenk b›rakt›lar. Siyah elbise giyen Ankara E¤itimSen’liler yönetmeli¤in geri çekmesini ta-
lep ettiler. Ayn› taleple 21 Eylül Perflembe günü de Ankara E¤itim Sen fiubeleri
Milli E¤itim Bakanl›¤› önünde saat
15’ten itibaren bir oturma eylemi bafllatt›. E¤itim emekçileri gece yar›s›na kadar
sürdürdükleri eylemle ders kitaplar›n›n
denetiminin yeniden Talim Terbiye
Kurulu’na devredilmesini istedi.
Kampanya
tüm
Türkiye’de
“E¤itime
Yeterli Bütçe, Okuluma
Ödenek ‹stiyorum” kampanyas›yla beraber geçti¤imiz hafta
E¤itim-Sen Çaycuma fiubesi ilçelerinde bulunan demokratik kitle örgütleri ve kurumlar› ziyaret etti. 20 Eylül günü E¤itim-Sen Ankara 1 Nolu
fiube üyeleri K›z›lay’da bulunan sendika binalar›n›n önünde kampanya
masas› açt›. E¤itim-Sen Hatay fiubesi, “E¤itime yeterli bütçe, okuluma
ödenek istiyorum” kampanyas› çerçevesinde 23 Eylül günü Antakya Ulus
Meydan›'nda imza stand› açt›. E¤itim-Sen Tunceli fiubesi 24 Eylül günü Sanat Soka¤›’nda bir bas›n aç›klamas› yaparak 2 Ekim’e kadar aç›k
tutacaklar› kampanya masalar›n› açt›.
Adana’da ise çok say›da destekçi kurumun kat›l›m›yla 29 Eylül günü ‹smet ‹nönü Park›'nda yap›lan bir ba-
okulun ikinci döneme kadar
e¤itime haz›r hale getirilmesini, tamirat›n bitiminden sonra
katk› pay› aln›nmamas›n› talep eden veliler, taleplerin kabul edilmemesi halinde çocuklar›n› okula göndermeyeceklerini ve eyleme geçeceklerini belirttiler. 16 Eylül’de
otobüs gönderilece¤inin söylenmesinin ard›ndan eylemden
vazgeçen veliler okullar›n
aç›ld›¤› sabah 4700 kifliye iki
otobüs gönderildi¤ini görünce
otoban› trafi¤e kapatt›lar. Emniyet Müdürü’nün temsilcilerle görüflmesi ve sorunun çözülece¤i sözü vermesi üzerine
eylemi bitiren veliler, 12 otobüsün gelmesiyle önemli bir
kazan›m elde ettiler ve benzer sorunlar yaflayan velilere
yol gösterdiler.
Okulda polis var!
s›n aç›klamas›yla E¤itim-Sen flubesi
kampanyalar›n› bafllatt›. Ni¤de E¤itim-Sen flubesi ise 27 Ekim’de Cumhuriyet Meydan›’nda bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirerek kampanyay›
Ni¤de’de sürdüreceklerini duyurdu.
27 Eylül’de Zonguldak E¤itim-Sen
fiubesi de benzer bir aç›klamayla
Zonguldak Vergi Dairesi önündeki
kampanya masalar›n› açt›. E¤itim-Sen
Dersim fiubesi 25 Eylül’de bir bas›n
aç›klamas› ile kampanyay› bafllatt›.
‹mza kampanyas›n› destekleyen kitle
örgütlerinin Dersim temsilcileriyle
birlikte Sanat Soka¤›'nda imza masas› aç›ld›. Bolu E¤itim-Sen fiubesi,
flube baflkan› Ahmet Özkan’›n 28
Eylül’de yapt›¤› bas›n aç›klamas› ile
kampanyay› bafllatt›.
Okullarda yaflanan fliddet tart›flmalar›, okula polis girmesi
noktas›na vard›r›ld›. Daha önce Fransa’da ve Almanya’da sa¤c›-›rkç› politikac›lar›n; özellikle yoksullar›n ve göçmenlerin yaflad›¤› bölgelerdeki okullarda yaflanan fliddet sonras› gündeme
getirdi¤i okullara karakol uygulamas› Türkiye’de hayata geçiyor. Asl›nda toplumsal eflitsizli¤in, yoksullu¤un, s›n›flar›n kalabal›k olmas›n›n, e¤itimci yetersizli¤inin, bas›nda
fliddetin sürekli yüceltilmesinin sonucu olan
bu sorunu okulda polis bulundurarak çözmeye çal›flmak sorunu daha da büyütmekten baflka bir ifle yaramayacak
gibi görünüyor.
5 Ekim
18 Ekim
6 EMEK
2006
Patronlar daha çok esneklik diyor
Kurban
bayram›na
haz›rl›k
yapal›m
K
urban bayram›na daha epeyce var ama geçen hafta Zonguldak’ta meydana gelen
olay daha flimdiden haz›rl›k yapmam›z› gerektiriyor. Küçük Alperen
basit bir göz rahats›zl›¤› için gitti¤i
hastanede yanl›fl anestezi uygulamas› yüzünden hayat›n› kaybetti.
Cinayetin sebebi belli: Ameliyata
girmesi gereken anestezi uzman›
hastanede yok, yerine teknikerler
girmifl ve en önemlisi kullan›lan cihaz 32 y›ll›km›fl ve daha önce hurdaya ç›kart›lmas› için rapor düzenlenmifl.
Sa¤l›k Bakan›’n›n olayla ilgili aç›klamas› ise tam bir “özrü kabahatinden büyük” cinsinden. “Bu kadar
çok say›da insana hizmet verilen bir
ortamda böyle fleyler olur” diyor say›n Bakan. “Biz nerede hata yapt›k”
diye sormuyor. Çünkü sorsa hatan›n
büyük bir pervas›zl›kla takip etti¤i liberal kapitalist uygulamalarda oldu¤unu görecek.
Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n kamu yat›r›mlar› için ayr›lan bütçesi neredeyse
%2’ler civar›nda. Devlet bütçesinin
yar›s›na yak›n› zaten faiz ödemesiyle
yerli-yabanc› zenginlere gidiyor. Bu
durum karfl›s›nda say›n bakan›m›z
“Keflke bütçeden daha fazla pay ayr›lsa da kamu hastanelerimizdeki
teknik donan›m›m›z› yenilesek” diyemiyor. Muhtemelen akl›ndan geçirmeye bile korkuyor. Çünkü biliyor
ki, akl›ndan geçirdi¤i an kafas›na
IMF sopas› inecek. “Höst diyecek”
IMF, “bütçe paras› bize laz›m, öyle
hastaneye yat›r›m, personele maafl
falan yok.” Bizimkiler çaresiz ellerini
kucaklar›na koyacak. Baflka türlü iktidarda kalma flanslar› yok çünkü.
‹kinci sebep anestezi uzman› yoklu¤u imifl. Çapa T›p Fakültesi Anestezi Bölümü Baflkan› Profesörün dedi¤ine göre 4 bin anestezi uzman›
ihtiyac› varken 2 bin anestezi uzman› varm›fl. NEDEN? “Çünkü” diyor
bölüm baflkan›, “anestezi uzman›n›n para kazanma flans› düflük, bu
nedenle yeni mezun doktorlar bu
bölümü seçmiyor, üstelik bu bölümü bitirenler de zamanla baflka bölümlere kay›yorlar.” Doktorluk parayla ölçülür hale gelmifl. Zavall› hekimlik! Her fleyin parayla al›n›p sat›ld›¤› bir düzende hekimlerin “insan”
olarak kalmas›n› beklemek bofluna.
T.C. Devletinin yöneticileri asla bu
gerçe¤i görmek istemeyeceklerdir.
Çünkü 300 milyar dolar borçla bu
devletin düzeni bütün varl›¤›n› emperyalistlerin deste¤ine ba¤lam›flt›r.
Emperyalizmden ba¤›ms›z ne sanayisi, ne tar›m›, ne askeri teknolojisi
ne meclisi ne de hükümeti var olabilir.
Neyse biz flimdi bunlar› b›rakal›m.
Hastaneleri kurtarmak yine bize
düfltü. Baksan›za küçük Alperen’in
ölümünden bir gün sonra hastaneye anestezi cihazlar› gelmifl. Yeni cihazlar azot ve oksijenin ayr› ayr› verilmesini engelleyen bir mekanizmaya sahipmifl. Yani bu cihaz olsayd›
Alperen ölmeyecekti.
fiimdi kurban bayram›na haz›rl›k
yapma zaman›. Yeni canlar vermemek için baz›lar›m›z›n çocuklar›n›n
kurban olmas› flart oldu art›k!Hastanelerimizi ve gelecek nesilleri kurtarman›n yolu bugünkü annelerin,
babalar›n ve çocuklar›n fedakarl›klar›na ba¤l›. Kurban bayram› için yurdun dört bir yan›ndaki hastanelerde
çocuklar›m›z› kurban olmaya haz›rlayal›m. Para tanr›s› ve onun yeryüzündeki gölgeleri böyle istiyor!
Isciler
lastik mi?
AKP-Fiskobirlik el ele
Metaldeki sözleflme görüflmelerinde
MESS, fazla mesainin kald›r›lmas›n›,
deneme süresinin 4 ay olmas›n› istedi
Metal iflkolundaki grup
toplu sözleflmesi görüflmelerinde MESS, esnek çal›flma
çerçevesinin daha da geniflletilmesini istedi. MESS,
denklefltirme süresinin ve
halen 2 ay olan deneme süresinin 4 aya ç›kar›lmas›n›
istedi. Bu fazla mesailerin
ve ifl güvencesinin ortadan
kald›r›ld›¤› bir çal›flma düzeninin kurulmas› demek.
MESS, bu iste¤ini “rekabetin gere¤i” olarak sunuyor
ve süre s›n›rlamas›yla güvenceli çal›flma usulünü savunmay› “kat› ve köhne kurallarla çal›flmay› talep etmek, uyumu reddetmek”
olarak
nitelendiriyor.
MESS’in “esneklik” istedi¤i
konular flöyle s›ralan›yor:
“Çal›flma Süreleri, Vardiya
Çal›flmalar›, Çal›fl›lm›fl Say›lan Süreler, Fazla Çal›flma,
Hafta Tatili, ‹fl ve ‹flyeri
De¤iflikli¤i, Deneme Süresi,
K›dem Tazminat›, SSK’yla
ilgili izinler, ‹fl Sa¤l›¤›”.
Türk Metal ve Çelik
‹fl’in yetkili
oldu¤u bir
çok iflyer i n d e
MESS’in
istedi¤i
denklefltirme ve deneme sürelerinin fiilen
uygulanmas› nedeniyle MESS’in
bu isteklerinde ›srarl› oldu¤u görülüyor.
Türk
Metal’in
MESS’in öngördü¤ü çal›flma
düzenini yetkili oldu¤u iflyerlerinde uygulatt›¤› biliniyor. ‹ki “sendika”n›n üzerinde anlaflt›¤› “Hasar Tazminat›”yla iflbirli¤i iyice ilerledi. “‹mal etti¤i ifli bozan,
hatal› yapan iflçiden vukua
getirdi¤i zarar›n tazmini”ni
öngören bu tazminatla patronlar, yap›lan hatal› üretimin bedelini iflçiye ödetebilecekler.
4
Ekim’den
itibaren bafllayacak ücret müzakerelerinde D‹SK’e ba¤l› Birleflik Metal’in izledi¤i
çizgi, di¤er sendikalar›
da bir ölçüde etkileyecek gibi. Türk
Metal ve Çelik ‹fl,
her zaman oldu¤u
gibi %18-20’lik zam
talepleriyle masaya oturmufllard›.
Birleflik Metal,
iflçiler aras›ndaki
ücret farkl›l›klar›n› azaltmay› öngören bir paket teklif etmiflti. Teklifte,
“önce düflük saat ücretlerinin 2,80 YTL’ye ç›kar›lmas› ve bundan sonra tüm ücretlere ortalama olarak yüzde 8 art› 0,40 YTL zam yap›lmas›” öneriliyordu. 19
Eylül’de yap›lan üçüncü
oturumun ard›ndan Çelik-‹fl
sendikas› da bir aç›klama
yaparak, iflçiler aras›ndaki
ücret uçurumunun gideril-
mesini istedi¤ini
belirtti.
Esneklik dayatmas›yla
birçok
maddenin
ertelenmesinin ard›ndan Birleflik
Metal sendikas› iflyeri komiteleriyle “2. tur görüflmelerini bafllatt›¤›n›” aç›klad›.
Birleflik Metal ayr›ca, görüflmelerin genel gidiflini bültenlerle üyelerine duyuruyor.
Çelik-‹fl sözcüleri de görüflmelerini iflyerlerindeki üyelerine sözlü olarak aktard›klar›n› söylüyorlar.
Metal iflkolundaki 4. tur
sözleflme görüflmeleri Ekim
ay›n›n ilk haftas›nda yap›lacak.
Türk-‹fl’in ikiyüzlülü¤ü
Hükümetin Avrupa Sosyal fiart›’na çekince koymas›na karfl› ç›kan Türk-‹fl, sendikal yasalardaki ILO hükümlerine ayk›r› k›s›tlamalar›n kald›r›lmamas› için bin dereden su getiriyor
Emek Platformu 25 Eylül’de Meclis önünde bir
aç›klama yaparak, hükümetin Avrupa Sosyal fiart›’n›
çekincesiz kabul etmesini istedi. Türk-‹fl’in de kat›ld›¤›
aç›klamada, AKP’nin sözleflmenin “adil ücret”, “örgütlenme özgürlü¤ü” ve
“toplu pazarl›k hakk›”na
iliflkin maddelerine koydu¤u çekincelere karfl›
ç›k›ld›. KESK Genel
Baflkan› ‹. Hakk›
Tombul’un yapt›¤›
aç›klamada,
“Özgürce örgütlenme, toplu
pazarl›k, grev ve adil ücret
hakk›m›z› istiyoruz. Çekinceler kald›r›l›ncaya dek mücadele edece¤iz” denildi.
Hükümet, Sosyal fiart’›n
sendikal örgütlenme, grev
ve toplu sözleflme haklar›n›
düzenleyen 5. ve 6. maddesine iliflkin çekincesinde
flunlar› söylüyordu: “Ülkemiz sosyo-ekonomik flartlar›
gözönünde bulundurulmufl,
bu maddeler (5 ve 6) üzerinde konulmufl olan çekincelerin geçerlili¤ini korudu-
Tafleron
iflçisi
kendini
yakt›
¤u kanaatine var›lm›flt›r.”
AKP’nin bu çekincesine
sözde karfl› ç›kan Türk-‹fl,
sendikal yasaklar›n gevfletilmesinin önündeki en büyük
engel olmay› sürdürüyor.
AB’ne uyum süreci vesilesiyle yeniden gündeme gelen Sendikalar, Grev ve
Toplu Sözleflme Yasalar›n›n
de¤ifltirilmesi yine Türk-‹fl
engeliyle karfl›laflt›. Geçen
hafta toplanan Türk-‹fl Baflkanlar Kurulu’nun ard›ndan,
örgütlenme, grev ve toplu
sözleflme hakk›n› kullan›l-
Beykoz
Belediyesi'nin tafleron temizlik
firmas› Yön Temizlik
A.fi.'deki iflinden ç›kar›lan Serkan Öztürk Beykoz Belediyesi önünde
kendisini yakt›. ‹flten ç›kart›ld›ktan sonra paras›z kalan ve kirac›s› oldu¤u evden de ç›kar›l›nca Beykoz Belediye
maz hale getiren düzenlemelerin yerinde kalmas›n› hatta güçlendirilmesini öngören
görüfller savunuldu.
‹flkolu baraj›n›n tamamen
kald›r›lmas›n›n “asla tart›flma konusu yap›lmayaca¤›”
bildirilen aç›klamada, bu baraj›n iflkollar›n›n say›s›n›n
azalt›lmas›na ba¤l› olarak
tart›flma konusu edilebilece¤i belirtildi. Halen 28 olan
iflkolu say›s›n›n 18’e düflürülmesi halinde Türk-‹fl’in
halihaz›rdaki yetkileri tart›flma konusu olacak ve “fliflirilmifl” üye say›lar› da bu
baraj› aflmaya yetmeyecek.
Türk-‹fl, “esnek çal›flma”
yani iflletme içi tafleronlaflt›rmalar ve geniflleyen kapsamd›fl› personel uygulamas›
nedeniyle iflyeri baraj›n›n art›k afl›lamaz hale geldi¤ini
belirterek, flu an %50+1
olan bu baraj›n %33’e düflürülmesini istedi.
Türk-‹fl sendika üyeli¤i
ve istifas›nda uygulanan
“noter flart›”n›n kald›r›lmas›na da dolayl› olarak karfl›
ç›kt›. Noter flart›n›n kald›r›lmas› halinde “k›ymetli evrak niteli¤inde belli formatta ve seri numaral› olarak
bast›r›lan formlar›n sendikalara zimmetle teslim edilmesi ve iflçinin parmak izinin
al›nmas›” istendi.
Bilindi¤i gibi ILO sözleflmelerine ayk›r›l›¤› defalarca ilan edilen 12 Eylül
damgal› sendikal yasaklar
Türk-‹fl’in yapt›¤› engellemelerin de etkisiyle y›llard›r
de¤ifltirilemiyor. Bu yasalar›n yard›m›yla sendikalar›n
üye say›lar› 2.5 milyondan
700 bine kadar düflürüldü.
Baflkan› Muharrem Ergül'e sorununu aktarmak
isteyen Öztürk, Baflkan’la görüflemeyince
belediyenin girifl kap›s›
önünde üzerine benzin
dökmeye bafllad›. Polislerin müdahalesi üzerine
elindeki çakma¤› yakan
Serkan Öztürk, bir anda
alevler içerisinde kald›.
Öztürk halen Haydarpafla Numune hastanesinde tedavi alt›nda. Geçti¤imiz günlerde Tafleron flirketlere ba¤l› olarak belediye hizmetlerinde çal›flt›r›lan iflçiler
kadrolu iflçilerin sendikal haklar›ndan yararlanmamas› için yeni bir
yasa daha ç›kar›lm›flt›.
AKP’nin Fiskobirlik’i MHP’yi truva at› olarak kullanarak
denetimi alt›na ald›¤› ortaya ç›kt›. Kongrenin ard›ndan TMO
ile Fiskobirlik aras›nda “bar›fl” imzaland›. Fiskobirlik kendi f›nd›k depolar›n› TMO’ya tahsis etti, karfl›l›¤›nda ise daha önce
buldu¤u yabanc› banka kredisine hazine garantisi ald›. Ald›¤›
krediyi eski borçlar›n› kapatmakta kullanacak olan Fiskobirlik,
yeni mahsule, gelecek sene ödenmek üzere 5 YTL fiyat verdi.
Böylece bu y›l›n mahsulünü alivrecilerin 2,30 YTL’ye kapatabilmesinin yolu aç›lm›fl oldu. Fiskobirlik’in denetim alt›na
al›nmas›yla birlikte, Hükümet, tar›msal y›k›m program›nda
üreticilere karfl› bir mevzi daha kazand›.
Hükümetin bu manevras› karfl›s›nda, Özgürlük ve
Dayan›flma Partisi 29 Eylül’de Trabzon’dan Ankara’ya bir
“F›nd›k Üreticlerine Destek Yürüyüflü” bafllatt›. Yürüyüfl, Tar›m
Bakanl›¤›’na tar›mda yaflanan y›k›m›n boyutlar›n› ve çözüm
önerilerini içeren bir raporun verilmesiyle tamamlanacak.
Çiftçi sendikalar›na kapatma
Hükümet, Birlikleri mali bask› ve siyasi kanallarla “yola getirirken”, çiftçilerin yeni ba¤›ms›z mücadele kanallar› oluflturmas› da kapatma kararlar›yla engellenmek isteniyor. F›nd›k
Sen hakk›ndaki kapatma karar›ndan sonra, ‹zmir 2. ‹fl Mahkemesi 19 Eylül’de Tütün-Sen hakk›nda kapatma karar› ald›. Tütün-Sen Genel Baflkan› Ali Bülent Erdem karar› temyiz edeceklerini ve mücadelelerini sürdüreceklerini aç›klad›. Türkiye'nin
çiftçilerin sendikal haklar›n› güvenceleyen 6 uluslararas› sözleflmeyi onaylad›¤›n› hat›rlatan Erdem, sendikalar›n›n yasal ve
meflru oldu¤unu söyledi. AKP’nin bu konudaki iç hukuk düzenlemesinden kaç›nd›¤›n› belirten Erdem “oysa uluslararas›
sözleflmelerin sermayeyi ilgilendiren k›s›mlar›nda iç düzenlemeler an›nda yap›lmakta” diyor. Çiftçi Sendikalar› sözcüsü Abdullah Aysu, “Çiftçi örgütlenmesi durdurulamayacak” dedi.
Üreticiden Mey’e protesto
Elaz›¤'da üzüm üreticileri, Mey ‹çki 'nin üzüm taban fiyat›n› 800 bin lira olarak aç›klamas› karfl›s›nda 22 Eylül’de
fabrika önünde eylem yapt›. Üreticiler ad›na Mey yetkilileriyle görüflen üretici ‹lbay Çal›k, görüflmenin ard›ndan bir
bas›n aç›klamas› yapt›. Fiyatlar›n 2002 y›l›nda verilen fiyat›n
alt›na çekildi¤ini söyleyen Çal›k, Amerikal› yetkililerin, üreticilerin örgütsüzlü¤ünden yararland›¤›n›, 3 gün boyunca
bekleyeceklerini ve ba¤ bozumu yapmayacaklar›n› belirtti.
KESK soka¤a ›s›n›yor
KESK’in “grev ça¤r›s›”n›n “geleneksel bütçe eylemi”
s›n›rlar›n› aflmas› için tabanda güçlü bir istek var
Toplu Görüflme masas›ndan çekilerek, soka¤a dönme karar› ald›¤›n› aç›klayan
KESK ve ba¤l› sendikalar,
hükümetin 2007 y›l›na iliflkin olarak yapt›¤› zam
aç›klamas›n›n ard›ndan hareketlenmeye devam ediyor.
Hükümetin %3+3 ile
4+4 aras›nda de¤iflen maafl
zamm› ve %2.6 denge tazminat› aç›klamas›n›n ard›ndan KESK ad›na yap›lan
aç›klamada tüm kamu çal›flanlar› bütçe görüflmeleri s›ras›nda greve ça¤›r›ld›. ‹flyerlerinden bafllayarak bütün kamu çal›flanlar›n› seferber etmeyi hedefledi¤ini
ilan eden KESK, tüm konfederasyonlar› ortaklafla eyleme geçmeye davet etti.
Hükümetin zamm› Memur Sen taraf›ndan yeterli
Balcal›’da bask› k›nand› Emekli-Sen’in miting ça¤r›s›
Novamed greve ç›kt›
TMMOB’dan miting ça¤r›s›
n Çukurova Üniversitesi Balcal› Hastanesi'nde hastane ve üniversite yönetimleri taraf›ndan sendikal› olduklar› için
iflten ç›kart›lan 3 iflçinin davalar›n›n ard›ndan yap›lan bas›n aç›klamas›nda Balcal› Hastanesi ile ilgili yerel bas›na da
yans›yan sorunlar›n ve ayr›ca Konya
Selçuk Üniversitesi Hastanesi’nde önceki gün yaflanan ölümlerin alt› çizilerek,
bunlar›n güvencesiz çal›flt›rman›n sonuçlar› oldu¤u vurguland›. Yaklafl›k 50 kiflinin kat›ld›¤› aç›klamaya D‹SK ve
KESK’e ba¤l› sendikalar›n Adana temsilcileri ile Halkevleri, EMEP ve ESP
temsilcileri destek verdi.
n Antalya Serbest Bölgesi’e ilk kez
sendika girmesini sa¤layan Alman Novamed fabrikas› iflçileri 26 Eylül’de greve ç›kt›. Diyaliz hastalar›na set üreten
firman›n iflçileri iki y›l önce örgütlenme
çal›flmalar›na bafllam›flt›. Greve, patronun sendika düflman› tutumu ve toplu ifl
sözleflmesi görüflmelerinde 6 ayd›r anlaflma sa¤lanamamas› neden oldu. 300
iflçinin çal›flt›¤› fabrikada 104 iflçi greve ç›karken, 213 iflçi çal›flmaya devam
ediyor. Fabrikaya, grev karar›ndan sonra 60’a yak›n iflçi alan patron, toplu
görüflme sürecinde Petrol-‹fl üyesi iflçiler
üzerinde bask› uyguluyordu.
n AKP Hükümeti’nin ülkesinin mühendisini, mimar›n›, flehir planc›s›n› gözden
ç›kararak, IMF-DB patentli yasal düzenlemeleri uygulamas›na karfl› TMMOB
tüm emekçileri mitinge ça¤›r›yor. Neoliberal politikalar›n yaratt›¤› tahribata,
yoksullaflmaya, ifl kazalar›na, açl›k s›n›r›nda yaflamaya mahkum b›rak›lmaya
karfl› düzenlenen "Eme¤e, ‹nsan›m›za,
Üyemize, Yaflama, Mesle¤imize, Ülkemize Sahip Ç›k›yoruz" bafll›kl› miting
için tüm illerden otobüsler kalkacak. 14
Ekim Cumartesi günü 10'da, Ankara
Gar›nda buluflacak mimar, mühendis ve
ö¤renciler buradan yürüyüfle geçecek.
n Emekli-Sen, “Yeter Art›k, B›çak Kemi¤e Dayand›” slogan›yla 7 Ekim’de
Ankara’da miting düzenliyor. ‹nsanca
yaflanacak ücret ve toplu sözleflme taleplerini dile getirecek olan emekliler
çeflitli illerde yap›lan bas›n aç›klamalar›
ve eylemlerle mitinge tüm emekçileri
ça¤›rd›. “‹ste¤imiz eme¤imizin karfl›l›¤›d›r” diyen emekliler, insanca ücret, banka ve hastane kuyruklar›n› ortadan kald›r›lmas› ve toplu görüflme hakk› talep
ediyorlar. Emekli-Sen 11 y›ld›r verdi¤i
mücadele ile tüzel kiflili¤ini kabul ettirdi, ancak emekliler ad›na taraf say›lmas›n› sa¤layacak yasa hala ç›kar›lmad›.
bulundu. %5+5 zam isteminde bulunan Türkiye Kamu Sen ise “soka¤a ç›kaca¤›n›” ifade etmesine karfl›n
program›n› aç›klamad›.
BES, SES ve E¤itim
Sen’in soka¤a yönelik hareketlenmesi
sürerken,
KESK’e ba¤l› tüm sendikalar, iflyerlerine yönelik çal›flmalar› art›rmak üzere
bölge toplant›lar› yapmaya
bafllad›lar.
KESK’in
söyleminin
“y›ll›k geleneksel bütçe eylemi” flablonunu aflan bir
mücadele çizgisiyle buluflup
buluflmayaca¤› önümüzdeki
günlerde görülecek. Kamu
çal›flanlar›, istekli olmakla
birlikte, KESK’in ça¤r›s›na
di¤er
konfederasyonlar›n
kat›l›p kat›lmayaca¤›n› merak ediyorlar.
E¤itim-Sen:
Kadrolaflmaya Hay›r!
n E¤itim-Sen üyeleri “Kadrolaflma,
bask›, ceza ve sürgün politikalar›na hay›r” demek için 28 Eylül’de Milli E¤itim Bakanl›¤› önünde oturma eylemi
yapt›. “E¤itime iflimize ve ifl yerimize
sahip ç›k›yoruz” yaz›l› bir pankart açan
emekçiler “Mücadelemiz, AKP Hükümeti’nin kadrolaflma, bask› kurma,
okullar› cemaatlerin arka bahçesi yapma politikalar›ndan vazgeçmesine kadar
sürecektir. Ders kitaplar›ndan dahi rant
elde ediyorlar, çocuklara siyasal anlay›fllar›n› aktarmaya çal›fl›yorlar” dedi.
2006
Aile Hekimli¤i uygulamas›na tepkiler yükseliyor
5 Ekim
18 Ekim
‹NSANCA YAfiAM 7
Sa¤l›kta ikinci
raund bafll›yor!
MUHALEFET
Çimento fabrikas›na
karfl› protesto eylemi
n Antalya-Akseki’de, çimento fabrikas› yap›lmas›n› onaylayan Belediye Baflkan› Osman Salih Çelikel 23 Eylül’de
yap›lan eylemle protesto edildi. ‹lk
olarak Hükümet Kona¤› önünde toplanan yöre halk› ve 11 köy muhtar›, çimento fabrikas› kurulmas› giriflimine
tepki gösterdi. Eylemciler, haz›rlad›klar› siyah tabutu da fabrikan›n yap›laca¤› alana b›rakt›. Fabrikan›n, do¤ay› ve
yerleflim birimlerini olumsuz etkileyece¤ini belirten eylemciler, “Alternatif
turizm imkanlar›, fabrikan›n kurulmas›yla yok olacak" dedi.
Aile Hekimli¤i pilot uygulamas› Düzce’nin ard›ndan 10 vilayete daha yayg›nlaflt›r›l›yor. Bu y›l›n sonuna kadar tamamlanmas› planlanan uygulama sa¤l›k emekçilerinden ve halktan tepki toplamaya devam ediyor. Çünkü Aile Hekimli¤i
sistemine geçilen illerde bakanl›¤›n iddialar›n›n aksine sa¤l›k sistemi giderek dibe vurmaya bafllad›
Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan Düzce’deki uygulaman›n sonuçlar› de¤erlendirildikten sonra di¤er illere geniflletilip geniflletilmeyece¤ine karar verilece¤i aç›klanm›fl olmas›na
ra¤men Düzce’ye dair
herhangi bir de¤erlendirme yap›lmaks›z›n uygulama yayg›nlaflt›r›l›yor.
TTB Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n yapmad›¤›n› yaparak
pilot uygulamalar›n sonuçlar›na dair bir de¤erlendirme yay›nlad›. “Aile Hekimli¤i’nde Son Durum”
bafll›kl› raporda, Düzce
uygulamas›n›n bir propoganda faaliyetinden ibaret
oldu¤unun alt› çiziliyor.
Sa¤l›k hizmetleri tüm ülkede giderek paral›laflt›r›l›rken Düzce’de kayna¤›
belirsiz bir biçimde sa¤l›k
hizmetlerinin ücretsiz verilmesi bunun kan›t› olarak gösteriliyor. Di¤er taraftan, 2. basamak sa¤l›k
hizmetlerine ulaflmak için
aile hekiminden sevk alma zorunlulu¤u ile hekim
bafl›na muayene say›s›n›n
yaz aylar›nda dahi 130’a
ulaflt›¤›, bunun ise sa¤l›k
hizmetlerinde ciddi bir ni-
Aile Hekimli¤i hükümetin iddialar›n›n aksine ilk s›nav›nda son derece olumsuz sonuçlara neden oldu.
Uygulama bir çok ilde yo¤un tepkilere neden oldu. Ancak hükümet bu konudaki ›srar›na sürdürüyor
telik kayb›na yol açt›¤› ne sevksiz giden hastalarvurgulan›yor. Uygulama dan 5 YTL ücret al›nmasüresince Düzce’de hes› plan› da elefltiriliyor.
kim bafl›na konulan
Cari giderler ad›
%15’lik sevk koalt›nda verilen ve
HEK‹M
tas›, hastalar ile
“idareli kullan›rBAfiINA
hekim aras›nda
san›z üstü sizde
3750
s›k s›k gerginlikkal›r”
denilen
HASTA
ler
yaflanmas›na
1900 YTL’nin yetneden olmufl. Rapormedi¤inin ortaya ç›kda bakanl›¤›n bu soruna t›¤› Düzce’de, bu rakam›n
çözüm olarak önerdi¤i 2. üzerine ç›kan harcamalar
basamak sa¤l›k hizmetleri- hekim ücretlerinden kesil-
di¤i için, hekimler hastalar›n› bir sonraki ay baflvurmaya
yönlendirmek
durumunda kalm›fl. Raporda sözü geçen di¤er bafll›klardan baz›lar› flöyle:
“Bafllang›çta 104 olarak belirlenen aile hekimli¤i pozisyonu 84’e düflürülerek hekim bafl› nüfus
3750’ye ç›kar›lmak istenmektedir. Aile Hekimli¤i
uygulamas› yap›lan birçok
ülkede sistemin tüm
olumsuzluklar› bir yana bu rakam 500-2000
aras›ndad›r.”
Raporda, uygulaman›n
mevcut kaynaklar› verimsizlefltirdi¤i verilerle ortaya konuluyor: “Düzce’deki pratisyen hekim say›s›
80’den, 180’e ve hekim
d›fl› sa¤l›k personeli say›s› 180’den, 200’e ç›km›fl
oldu¤u halde sa¤l›k göstergelerinde hiçbir de¤ifliklik olmamas› Aile Hekimli¤i’nin iddia edildi¤i
gibi sa¤l›k hizmetlerini
olumlu
etkilemedi¤inin
göstergesidir”.
Aile Hekimli¤i di¤er
pilot illerde de sorunlarla
bafllad›. Eskiflehir’de uygulamayla birlikte 60 bin
kifli “aile hekimi”nden
mahrum kald›. Gönüllülük
üzerine kuruldu¤u iddia
edilen sistem hekimlerin
%90’›ndan fazlas›n›n karfl›
ç›kmas›na ra¤men uygulan›yor. 7-10 günlük uyum
e¤itimlerinin yetersizli¤inden söz edilen raporda
birçok hekimin tehditlerle e¤itimlere kat›lmaya zorland›¤› ortaya
konuluyor.
Samsun’da
örnek davran›fl
TTB, SES, TMMOB ve
D‹SK’in düzenledi¤i “Sa¤l›kta
y›k›m› durdural›m, Aile Hekimli¤i’ne hay›r” mitingi 23 Eylül‘de
yap›ld›. Yürüyüfle 2000’i aflk›n
kifli kat›ld›. Mitinge KESK,
TMMOB, SES Genel Baflkanlar›
da kat›ld›. Miting alan›na giriflte
polisin hakaret ve tacizine u¤rayan Halkevleri Samsun fiube
Sekreteri Tolgahan Y›ld›r›m bir
sivil polisi “dövdü¤ü” iddias›yla
gözalt›na al›nd›. Bunun üzerine
Halkevleri yöneticilerinin serbest
b›rak›lmas› talebi ile oturma eylemi bafllatt›. Tertip komitesinin
örnek bir davran›fl sergileyerek,
“Arkadafl›m›z serbest b›rak›lmadan miting alan›n› terk etmeyece¤iz” aç›klamas› polisin geri
ad›m atmas›n› sa¤lad›. Yap›lan
giriflimler üzerine Tolgahan Y›ld›r›m’›n savc›l›¤a ç›kar›laca¤› ve
tutuklama talebinde bulunulmayaca¤› taahhüdünün verilmesiyle miting normal seyrine
döndü.
GSS’ye karfl› SES ç›kt›!
SES 1 Ocak 2007 itibariyle hayata geçecek olan SSGSS yasas›na karfl› bafllatt›¤›
“Sa¤l›kta Y›k›m› Durdural›m” kampanyas› için haz›rlad›¤› program› aç›klad›
Sa¤l›k
emekçileri
önümüzdeki dört ay›
kapsayan mücadele programlar›n› 21 Eylül’de
yapt›klar› bas›n aç›klamas›yla duyurdu.
Sa¤l›k
Bakanl›¤›
önünde yap›lan eyleme
bir çok dernek ve demokratik kitle örgütü
destek verdi. Eylemde
“Sa¤l›kta Y›k›m› Durdural›m, ‹lac›ma Dokunma,
Sa¤l›k Hakt›r Sat›lamaz”
sloganlar› at›l›rken, gazetelerde ç›kan sa¤l›kta y›k›m›n yol açt›¤› rezalet
haberleri döviz olarak
kullan›ld›. Sa¤l›k emekçilerinin mücadele prog-
ram› flöyle: Eylül ay›nda
bölge mitingleri, Ekim
ay›nda yayg›n bildiri da¤›t›m›, standlar kurma,
afiflleme ve programa
destek veren kurumlar›n
aç›klamalar›,
Kas›m
ay›nda mitingler, kol yürüyüflleri, flayet y›k›m
program› durdurulmazsa
1 günlük uyar› ve
devam›nda birkaç
günlük ifl b›rakma
eylemleri gerçeklefltirme.
27 Eylül’de ise
SES Kocaeli flubesinde kampanyan›n
Kocaeli program› kamuoyuna duyuruldu.
Öldüren “hata” Önce halk›n evlerine göz dikti, sonra Halkevlerine
Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde göz ameliyat›na giren 3.5 yafl›ndaki Alperen Büber'in yanl›fl narkoz
yüzünden ölmesiyle ortaya ç›kan skandal, anestezi cihaz›n›n 32 y›ll›k oldu¤u ve 12 y›l önce hurdaya ç›kar›lmas› gerekti¤inin ortaya ç›kmas›yla korkunç bir boyut kazand›. SES Zonguldak fiube Baflkan› Özgür Nizam, “Yeni cihazlarda hata pay› s›f›r. Maalesef
sa¤l›kta gidilen tasarruf tedbirleri
ölümleri de beraberinde getiriyor" dedi. Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤ ise
olay›n normal karfl›layarak, "Böyle bir
hizmet alan› içinde zaman zaman yanl›fl uygulamalar olabilir" dedi.
Kocaeli Erenler ve Cedit mahallelerinde yap›lmak istenen y›k›mlara karfl› kurduklar› mahalle
meclisi ile direnen mahalle halk›n›n mücadelesinden rahats›z
olan Kocaeli Büyükflehir Belediye
Baflkan› ‹brahim Karaosmano¤lu
çareyi Halkevi’ne sald›rmakta
buldu. “Halkevleri ortal›¤› kar›flt›r›yor, ma¤dur yok” diyen Bafl-
Sa¤l›k oca¤›
için imza
fi›rnak'›n Silopi ‹lçesi'nde fiehit Harun Boy Mahallesi halk›, sa¤l›k oca¤›
kurulmas› için imza kampanyas› bafllatt›. 2 bin imza toplayan mahalle halk›, en yak›n sa¤l›k oca¤›n›n 3 kilometre uzakl›kta oldu¤unu belirterek, mahalleye sa¤l›k oca¤› yap›lmas›n› istedi.
Mahalle halk› sa¤l›k oca¤› için ödenek
geldi¤ini ancak ihaleyi alan flirketin iflgüzarl›¤› yüzünden sa¤l›k oca¤›n›n yap›lmad›¤›n›
savundu.
Mahalleliler
toplad›klar›
imzalar› en
k›sa zamanda kaymakaml›¤a vereceklerini
söylediler.
kan’a yan›t mahalle halk›ndan
geldi. Erenler ve Cedit mahallesinde oluflturulan Mahalle Meclisi 27 Eylül’de Ana Çocuk Sa¤l›¤›
Merkezi'nin önünde bir bas›n
aç›klamas› yaparak bar›nma hakk› mücadelesinin aktif yürütücüsü olan Halkevleri’nin hedef gösterilmesine tepki gösterdi. Meclis
ad›na aç›klama yapan Fatma Demir, Halkevleri'nin kamuoyunda “öcü”
gibi gösterilmesini k›nad›klar›n›
ve Karaosman o ¤ lu'nun bu
tavr›ndan vazgeçmesi gerekti¤ini söyledi. Demir, Kentsel Dönüflüm Projesi ile ilgili ma¤duriyetlerini bir dizi eylem ve etkinliklerle dile getirmeye çal›flt›klar›n› ancak Büyükflehir Belediyesi'nin
bunu görmezden geldi¤ini belirtti. Demir, “Projenin gündeme
gelmesinden itibaren muhatap
al›nmay› istedik. Bu projenin ne
oldu¤u, nas›l yap›ld›¤› konusunda bize bir aç›klama yap›lmas›n›
istedik. Bu taleplerle iki kez Belediye'ye yürüdük ama muhatap
al›nmad›k ve tatmin edici bir
aç›klama ile karfl›laflmad›k” dedi.
Demir, her türlü destekleriyle
yanlar›nda olan Halkevleri'ne teflekkür ettiklerini söyledi.
Kocaeli Halkevleri de 27 Eylül’de bir bas›n aç›klamas› yap›larak Halkevleri’ni hedef gösteren
Belediye Baflkan›’n› protesto etti.
Sat›l›k mahalle var!
n Sakarya'n›n Hendek ‹lçesi'ne ba¤l›
Yeni Mahalle halk› 17 y›ld›r çektikleri yol sorununun çözülmesi için eyleme geçti. 27 Eylül’de haz›rlad›klar›
"Sat›l›k mahalle" pankart› ile eylem
yapan mahalleli, yoldan kalkan tozlar
nedeniyle ya kanser ya üst solunum
yolu enfeksiyonu hastas› oldu¤uklar›n›
söyledi. Yeni Mahalle ‹lkö¤retim Okulu'nun yolunun da bulunmad›¤›n› söyleyen mahalle sakinleri “Okulun yolu
yok. Yetkililere defalarca durumu ilettik ama kimse bizimle ilgilenmedi.
fiimdi çocuklar kayalar›n üzerinden, dikenli tellerin içinden geçip okula gidiyor" dediler.
“K›z›l›rmak ölmesin”
n Kimyasal at›klar nedeniyle K›z›l›rmak'›n kirlili¤inin artmas› ve K›z›l›rmak Deltas›’ndaki canl› yaflam›n› tehdit etmeye bafllamas›na karfl› "K›z›l›rmak'a A¤›t Yürüyüflü" düzenlendi.
Bafra Çevre Platformu taraf›ndan düzenlenen "K›z›l›rmak'a A¤›t Yürüyüflü"
ile K›z›l›rmak'›n rafineriler ve beton
fabrikalar› taraf›ndan kirletilmesine tepki gösterildi. Mitingde Türkiye Çevre
Platformu ad›na konuflan Tanay S›tk›
Uyar, toprak ve su kirlili¤inin endüstriyel at›klar nedeniyle artt›¤›n› kaydederek, acil önlem al›nmas›n› istedi.
Avflar: Oca¤›n›z bats›n
Gökçek çizmeyi aflt›
‹lker Mahallesi’nde Gökçek’in
y›k›m ekipleri 23
Eylül’de, Olukman
ailesine ait evi, ailenin evde olmamas›n› f›rsat bilerek y›kmak istedi. Y›k›m flartlar›n› kabul etmeyen, üstelik ellerinde tapu tahsis senedi bulunan
Olukman ailesi evlerinin y›k›lmakta oldu¤unu görünce olay yerine gitti. Ancak, y›k›m ekipleri evi kullan›lamaz hale getirmiflti. Olukman ailesi y›k›mc›lar› durdurduktan sonra durumu polise
bildirdi. Üç saat sonra olay yerine gelen polis y›k›mc›lar› ve aileyi ifadelerini almak üzere karakola götürdü.
n Bodrum Avflar Köyü sakinleri, çevreye zarar veren ve sa¤l›klar›n› bozan
tafl oca¤›n›n kapat›lmas› için tafl oca¤›nda 23 Eylül günü bir eylem yapt›.
Yurtsever Cephe ça¤r›s›yla yap›lan eyleme yerel ve ulusal çevre örgütleri de
kat›larak destek verdi. Yap›lan konuflmalarda, oca¤›n bal›k çiftliklerini kuruttu¤u, zeytini, pamu¤u bu¤day› yok
etti¤i, evleri temelinden sarst›¤› anlat›ld›. 13 y›ld›r Avflarl›lara toz yutturan
oca¤›n art›k kapat›lmas› gerekti¤ini belirten köylüler, ocak kapat›lana kadar
mücadele etmekte kararl› olduklar›n›
belirttiler.
Y›k›ma geçit yok
Mücadele ettiler kazand›lar
Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤ 22 Eylül günü Diyarbak›r Çocuk Hastanesi'nde, k›zam›k sonras› ortaya ç›kan a¤›r beyin iltihab›
hastal›¤›na (SSPE) yakalanan çocuklar›n yak›nlar› taraf›ndan protesto edildi
Bakan›n önünü kesen aileler çocuklar›n›n ilaçlar›n›n
devlet taraf›ndan karfl›lanmad›¤›n›, hastanelerde paras›z
tedavi olmad›klar›n› söyleyerek isyan ederken Bakan’›n
ailelere karfl› öfkeli tavr› dikkat çekti. SSPE hastas› çocuklar›n› kucaklar›na alan aileler “Bunun sorumlusu kim?
Çocuklar›m›z günden güne
odun gibi oldu sizin evlad›n›z olsa dayanabilir misiniz?
Bize yard›m edin” diye veryans›n ettiler. Baz› anneler
ise Güneydo¤u’ya bozuk afl›
gönderilmesi nedeniyle k›zam›¤›n ve SSPE’nin bu bölgede daha çok görüldü¤ünü
söylediler. 1993’te Türkiye
çap›nda yap›lan tek doz afl›laman›n hastal›¤›n önemli bir
nedeni oldu¤una dair iddialar
Bakan taraf›ndan da teyit edilirken Akda¤ “Bu durum bizim dönemimizde gerçekleflmemifltir” dedi. Uzun zamand›r eylemlerini sürdüren aileler, Diyarbak›r’daki sert tepkileri sonras›nda Bakan ile
özel bir toplant› yaparak paras›z ilaç ve tedavi haklar›na
dair söz ald›lar.
n Denizli Belediyesi'nin Kentsel Dönüflüm Projesi kapsam›nda y›k›m yapmak istedi¤i ‹lbar› Mahallesi halk› 23
Eylül’de eylem yapt›. Siyasi partilerin
ve yerel derneklerin destekledi¤i eylemde mahalle halk›n›n insanca yaflanacak konutlara hakk› oldu¤u ancak
bu y›k›mlarla mahallelinin madur edilece¤i vurguland›.
5 Ekim
18 Ekim
8 DÜNYA
Filistin ve Lübnan’da
iç savafl zorlamas›
Lübnan’da direnifl ve hükümet aras› ayr›l›klar derinlefliyor.
Filistin’de El Fetih ve Hamas birbirine girdi. Lübnan savafl›n› kaybeden ‹srail’in iç savafl ç›karma planlar› ilerliyor
GAZZE’DE
‹NSANLIK CAN
ÇEK‹fi‹YOR
El Fetih ve Hamas aras›nda fliddetlenen çat›flmalarla yeniden hat›rlanan Gazze’de, insani kriz tahammül edilemeyecek boyutlara
ulaflt›. ‹srail’in dört ayd›r abluka alt›nda tuttu¤u bölgede 1,5 milyon
insan elektrik, su, g›da ve t›bbi araçtan yoksun. Bir Birleflmifl Milletler
uzman›, durumu "Gazze'nin ‹srail
taraf›ndan bir cezaevine dönüfltürülerek anahtar›n›n da d›flar› at›lmas›" sözleriyle özetliyor.
Dünyan›n nüfus yo¤unlu¤u en
yüksek bölgelerinden biri olan Gazze'de yaflayan Filistinlilerin dörtte
üçü abluka yüzünden g›da yard›m›na muhtaç. D›fl yard›mlar›n kesilmesiyle aylard›r maafl alamayan çal›flanlar, El Fetih kanal›yla da¤›t›lacak 370 dolarl›k yard›m›n da yeterli
olmayaca¤›n› söylüyor ve eylemlerini sürdürüyorlar. ‹ç çat›flmalar›n
t›rmanmas›n›n durumu daha da
kötülefltirmesinden korkuluyor.
Lübnan ve Filistin’de korkulan oluyor. Savafl›n y›k›nt›lar› üzerinde ekonomik
ve siyasi zorlamalarla
iç ayr›l›klar yarat›lmaya çal›fl›l›yor. ‹ç
savafl›n kaç›n›lmazl›¤›ndan
bahsetmek
abart›l› olsa da, iflgal
cephesinin ülke içi
güçleri “düflman” ve
“müttefik güçler” olarak
s›n›fland›rmas›
baflar›l› olmufl görünüyor.
1 Ekim’de fieba
bölgesi hariç Lübnan’dan
bütünüyle
çekilen ‹srail, bundan
sonra bütün sorumlulu¤un Fuad Sinyora
hükümetinde oldu¤unu ilan etti. Bu koflullarda ülke içinde
giderek yaln›zlaflan ve
askeri ve ekonomik
anlamda da oldukça
zay›f olan Lübnan
hükümeti ise BMABD-‹ngiltere karfl›s›nda daha teslimiyetçi bir çizgiye yöneliyor. Sinyora’n›n Lübnan’a gelen Blair’e
dostluk gösterisinde
bulunmas›yla belirginleflen ayr›l›k, Nasrallah’›n demeçleri ve
22 Eylül Zafer Mitingi ile derinleflmifl görünüyor.
Beyrut’ta
yaklafl›k 500 bin kifliye seslenen Nasrallah,
“dünya yüzünde bizi
silahs›zland›racak ordu yok” diyerek BM
karar›na, ‹srail’e ve
hükümetin
ülkede
tam hakimiyet iddias›na rest çekti. Nasrallah, El Cezire’ye
verdi¤i röportajda da
hükümetin istifas›n›
istedi.
Di¤er yandan ‹srail hükümeti,
Hizbullah’la
üç dört ay
içinde yeniden çat›flaca¤›na
kesin
gözüyle bak›yor. ‹srailli
bir hükümet
yetkilisi, “‹srail, bu kez
sivillere çok
zarar vermeden Nasrallah’› öldürmeli” diye konufltu.
Filistin ise, tüm
siyasi güçleri bir araya getirecek bir Ulusal Mutabakat Hükümeti kurma yönündeki giriflimin baflar›s›z
olmas›yla birlikte El
r
Küçük generalle
e
rin
le
bu kez kardefl
ar
t›l
tafl at
Gazze’de, Ramallah sokaklar›nda büyüklü küçüklü El Fetih ve Hamas
taraftarlar› s›k s›k fliddetli çat›flmalarda karfl› karfl›ya geliyor (üstte)
500 bin kiflilik Hizbullah mitinginde hükümetin istifas› istendi (solda)
Fetih
ve Hamas aras›nda
ç›kan kanl› çat›flmalarla sars›l›yor. Hamas hükümeti, onlarca üyesinin ‹srail taraf›ndan kaç›r›lmas›
ve d›fl yard›mlar›n
kesilmesi karfl›s›nda
adeta felç olmufltu.
Hamas’› terörist ilan
Tayland’›n
“Genç Parti”sine
ABD-DTÖ darbesi
DARBEYE
ABD DE
AVRUPA DA
SESS‹Z
kontrolündeki ordunun darbesiyle
devrildi. Darbe gerekçesi, Thaksin’in yolsuzluklar› ve hükümetinin “flimdiye dek görülmemifl ölçüde toplumu bölmesi” oldu.
Pentagon’a ba¤l› generallerin
yönetimindeki Tayland ordusu,
son y›llarda “reform”dan geçirildi
ve Do¤u Timor’daki BM Bar›fl
Gücü ve Irak’daki ABD iflgal gücü içinde görev alan birlikler
oluflturdu.
Darbenin ard›ndan ülkede s›k›yönetim ilan edildi. Darbeciler,
“uluslararas› toplumun güvenini
kazanmak için” Pentagon’un emri
alt›nda, ordu reformunu yapan General Surayud Chulanon’u getirdi.
1997’de Polis Örgütü’nün bilgisayar sistemini kurarak zengin
olan eski polis albay› Thaksin, ik-
ti. Ancak, yükselen gerilim de yabana at›l›r gibi
de¤il. Zengin eyaletlerde
"özerklik" propagandas›
yükseliyor. Bu bölgelerde faflist gençlik örgütleri kuruluyor. Toprak sahipleri, toprak reformuna
karfl› silahl› çeteler örgütlüyor.
MAS hükümeti ise
son
olarak,
köylülerin ilerici süreci savunmak gerekti¤inde silahlanmas› yönünde
bir
ça¤r› yay›nlad›.
kesin gözüyle bak›lan
Lübnan’da
mevcut
ayr›m›n direnifl hareketini korumak ve diri tutmak gibi bir anlam› var. Ancak Filistin’in iç çat›flmas›,
flu anda kendi krizini
derinlefltirmenin ötesine geçemiyor. Yak›n
vadede, ‹ran’a sald›r›y› gündemine alan
ABD-‹srail cephesinin
bu gerilimleri derinlefltirme
çabalar›na
flahit olaca¤›z.
Baflkenti sivil direnifle geçen Obrador’un ikili iktidar ilan›yla sars›lan Meksika’da, Oaxaca Halk Meclisi’nin baflkald›r›s› egemen siyasetin krizini derinlefltiriyor
tidara geldikten sonra, iç pazar›
gelifltirmeye dayal› bir büyüme
modelini izledi. KOB‹’leri güçlendiren sa¤l›k ve e¤itim reformlar›,
mikro kredi, köy destekleme fonlar›, üreticiye teknik destek programlar› Thaksin iktidar›n›n halka
dönük yüzünü oluflturdu. Di¤er tarafta ise Thaksin’in piramidin tepesinde oldu¤u kendine ba¤›ml›
yeni bir burjuvazi yaratma politikas› bulunuyordu. Thaksin, son
olarak orta¤› oldu¤u Shin Holding’deki hisselerini vergisiz sat›fl›yla büyük bir skandala yol açm›flt›.
Thaksin’in politikas›ndan zarar
gören Tayland’›n geleneksel burjuvazisi, meflruti monarfliyle yönetilen Tayland’da kralc›-liberal bir
“muhalefet” hareketi bafllatm›flt›.
Andlarda karfl›devrim
tehdidi büyüyor
Bolivya’da ilerici süreci baltalama çabalar›na
darbe söylentileri efllik
ediyor. Söylentiler üzerine, Genelkurmay Baflkanl›¤› darbe iddialar›n›n
as›ls›z oldu¤unu aç›klad›.
Bolivya ordusu, ABD
yanl›s› darbelerle dolu
geçmifline ra¤men do¤algaz›n kamulaflt›rmas›nda
hükümete do¤rudan destek vermifl-
lar›n›n hükümete destek gösterileri Eylül’de çat›flmaya dönüfltü. Çat›flmalar 1
Ekim’de doruk noktas›na ç›kt›; 5 kifli öldü, 30 kifli yaraland›.
Protestolar›n sürmesi
karfl›s›nda Hamas’›n
bakanl›k faaliyetlerini
durdurmas› ise yaflanan krizin derinli¤ini
a盤a vuruyor.
Dört ay gibi bir
süre sonra savafl›n
yeniden bafllamas›na
Halk Meclisi
iktidar›n› ilan etti
Thaksin, Cem Uzan’›n “baflar›l›” örne¤iydi. IMF’yi
karfl›s›na ald›; hem halkç› politika izledi hem küpünü
doldurdu. Irak’a gönderdi¤i ordunun darbesini yedi
1998’deki Asya Krizi’yle mevcut partilerin tümünün itibar›n›n
s›f›rland›¤› s›rada kurdu¤u “Taylandl› Taylandl›y› Sever Partisi”
(TAK) ile IMF ve DB ile ba¤lar› koparma ça¤r›s› yaparak iktidara gelen Thaksin, Pentagon’un
eden ‹srail-ABDAB cephesi de
kuflatmay› sürdürürken, müzakerelerde
ve hükümete ödenmesi gereken yard›mlarda El Fetih’i muhatap
alarak gerilimi t›rmand›rm›flt›.
El Fetih yandafllar›n›n maafllar›n ödenmemesi karfl›s›ndaki
protestolar› ve buna
karfl› Hamas yandafl-
Pervez Müflerref
zorbas›ndan memnun
Eylül ay›nda ABD’ye
giden Pakistan Devlet
Baflkan› Pervez Müflerref, Afganistan iflgali
bafllad›¤›nda
dönemin
ABD D›fliflleri Bakan
Yard›mc›s› Richard Armitage’›n Pakistan'› bombalay›p “Tafl Devri'ne
döndürmekle” tehdit etti¤ini söyledi. Müflerref,
bunun üzerine Afganistan
iflgalinde ABD’yi desteklediklerini aç›klad›. ‹kilinin görüflmesinden bir
gün önce, Bush’un
Pakistan’a askeri
müdahale olas›l›¤›ndan söz etmesi
üzerine,
Müflerref bunu kendilerinin yapmak istedi¤ini
ve Bush’a güvendi¤ini
aç›klad›.
Meksika'n›n Oaxaca eyaletinde
Ulusal Ö¤retmenler Sendikas› taraf›ndan sürdürülen grev beflinci ay›na girerken sendikan›n Oaxaca'da örgütlü
Section 22
flubesinden
greve devam
karar› ç›kt›.
fiube baflkan›
Enrique Rueda Pacheco,
vali Ulises Ruiz Ortiz'in görevden al›nmas› yönündeki talepleri kabul edilmedi¤i takdirde grevin kitlesel ve birleflik bir flekilde devam ettirilece¤ini aç›klad›.
Ö¤retmenler Meclisi taraf›ndan
gerçeklefltirilen toplant›da konuflan
Pacheco, örgütünün, Oaxaca Halk
Meclisi’ni oluflturduklar› di¤er örgütlerle birlikte, direnifli sürdürece¤ini ve
parçal› de¤il tek bir cephe olduklar›n›
söyledi.
Sendika, halka dönük bask›lar›n
durdurulmas›, halka sald›ranlar›n cezaland›r›lmas› ve
politik tutsaklar›n koflulsuz
olarak derhal
serbest b›rak›lmas› yönündeki taleplerini tekrarlad›.
Meclis,
herhangi bir
askeri sald›r›n›n 14,000
okulda ve
eyaletin di¤er bölgelerinde direniflle karfl›laflaca¤›n› aç›klad›. Ö¤retmenler, eyalete dönük
askeri müdahalelere karfl›
olduklar›n› ve
askerlerin
k › fl l a l a r › n a
dönmesini istediklerini
bildirdi.
Bu arada, Kurumsal
Devrimci Parti PRI yandafllar›n›n Halk
Meclisi’ne karfl› eylemler düzenledi¤i
ve sald›r› planlar› yapt›¤› bildiriliyor.
Hükümet yanl›lar›n›n oluflturdu¤u
“flok birlikleri” provokatif sald›r›lar
düzenlerken, federal polisin ve ordunun da bu durumdan istifade ederek
kente sald›rmas›ndan endifleleniliyor.
Halk Meclisi’ne ait asi radyo geliflmeleri an be an aktar›rken barikatlar›n güçlendirilmesi ve sald›r›ya haz›r
olunmas› ça¤r›s›nda bulunuyor.
Vali Ortizin istifas›, politik bask›lar›n son bulmas› ve yaflam koflullar›n›n
iyilefltirilmesi talepleriyle greve giden
ö¤retmenler öncülü¤ünde kurulan
Halk Meclisi (APPO), Federal hükümeti tan›mad›¤›n› aç›klayarak kendi
iktidar›n› ilan etmiflti.
Seçim hilesiyle iktidara gelen Baflkan Calderon, hükümetin ana gündeminin Oaxaca oldu¤unu belirterek, rakibi Obrador yandafllar›n›n baflkentte iki ayd›r süren kuflatmas›n›n
ve ikili iktidar ilan›n›n
dahi kendileri aç›s›ndan Oaxaca’dan
daha az tehlikeli oldu¤unu aç›klam›flt›.
APPO benzeri halk
meclislerinin ülkenin
di¤er bölgelerinde de
ortaya ç›kt›¤› bildiriliyor.
2006
Dünya
Kritik Bir
Yol Ayr›m›nda
Michel CHOSSUDOVSKY
Küreselleflme Hakk›nda Araflt›rma Merkezi
B
ush yönetimi insanl›¤›n gelece¤ini tehdit eden askeri bir macera
bafllatt›. Bu abart› de¤il. ‹ran’a karfl›
hava sald›r›lar› bafllat›lacak olursa, bu,
kara savafl›n› ve çat›flman›n yay›lmas›n› da tetikleyecek. Hava ve füze sald›r›lar›, konvansiyonel silahlar kullan›ld›¤›nda bile, ‹ran’›n nükleer tesislerinin
y›k›m›ndan do¤acak “Çernobil tipi”
bir nükleer kabus bafllatacak.
Tarih boyunca, askeri ittifaklar›n yap›s›
önemli çat›flmalar›n tetiklenmesinde
yaflamsal rol oynad›. Irak iflgali öncesindeki durumun tersine, flimdi
ABD’nin askeri maceras› Franko-Alman ittifak›nca destekleniyor. Üstelik,
‹srail’in bu operasyonda do¤rudan rol
oynamas› öngörülüyor.
NATO, Anglo-Amerikan-‹srail askeri
ekseni ile ittifak içinde. NATO 2005’te
‹srail ile askeri iflbirli¤i anlaflmas› imzalad› ve ‹srail-Türkiye ile çift tarafl› askeri anlaflmaya sahip.
‹ran, fianghay ‹flbirli¤i Örgütü’nde
gözlemci ve tam üye olmas› bekleniyor. Çin ve Rusya’n›n, ‹ran’la uzun
erimli askeri iflbirli¤i anlaflmalar› var.
Çin ve Rusya, ABD yönetimindeki askeri operasyona karfl› ç›kt›lar. ABD’nin
plan› Rusya ve Çin’in, Orta Asya ve
Hazar havzas›ndaki ç›karlar›n› tehdit
ederken, bu ülkelerin ‹ran ya da Suriye için bir askeri müdahalede bulunmalar› beklenmiyor.
Çat›flma Ortado¤u’dan Hazar havzas›na kolayca yay›labilir. ABD birliklerinin
konuflland›¤› Azerbaycan ve Gürcistan’› da içerecektir.
‹ran ve Suriye’ye karfl› askeri eylem,
Ortado¤u’da daha genifl bir savafl› tetikleyecek olan ‹srail’in do¤rudan kat›l›m›n› içerecektir. Türkiye de öngörülen hava sald›r›lar›yla yak›ndan iliflkilidir.
ABD-Britanya-‹srail savafl planlar› ilerlerse, Genifl Ortado¤u-Orta Asya bölgesi, Do¤u Akdeniz’den Afgan-Çin s›n›r›na dek yang›n yerine döner. fiimdi,
üç önemli savafl tiyatrosu var: Afganistan, Irak ve Filistin-Lübnan. ‹ran’›
hedef alan bir sald›r› bu tiyatrolar›n
bütünleflmesine hizmet eder.
‹ran’a yönelik ABD bombard›manlar›
Irak’taki koalisyon birliklerine yönelik
‹ran sald›r›lar›yla karakterize olan bir
kara savafl›n›n tetiklenmesine de katk›da bulunabilir. ‹srail güçleri de Suriye’ye girecektir.
‹ran’a yönelik sald›r› Irak direniflini
do¤rudan etkiler. ABD’nin Irak ve Afganistan’da afl›r› zorlanan askeri yetenek ve kaynaklar›n› da bas›nç alt›na
sokar.
Orta Asya-Ortado¤u bölgesinin sallant›l› jeopoliti¤i, ABD’nin içinde oldu¤u üç savafl tiyatrosu, ‹srail ve Türkiye’nin do¤rudan kat›l›m›, ABD sponsorlu¤undaki askeri ittifaklar›n yap›s›
vb. daha genifl bir çat›flma olas›l›¤›n›
gündeme getirmektedir.
‹ran’a yönelik savafl, tüm Hazar havzas›n›, eninde sonunda Rus Federasyonu’nun istikrars›zlaflt›r›lmas›na ve
fethedilmesine yol açacak biçimde askerilefltirmeyi hedefleyen uzun vadeli
ABD askeri gündeminin parças›d›r.
Yazar›n “Ortado¤u Savafl›n›n Bir Sonraki
Evresi” bafll›kl› makalesinin bir
bölümüdür.
Gerilim t›rman›yor
n ABD Baflkan› George Bush, ‹ran'a
destek veren flirket, kurulufl veya devletlere yapt›r›m uygulanmas›n› öngören
bir yasay› onaylad›. Yasada, ‹ran’›n
“kitle imha silah›” elde etmesine yönelik desteklerin hedef al›nd›¤› belirtilse de, bu esnek ifadenin ‹ran’› bütünüyle tecrit etmeyi hedefledi¤i çok
aç›k. D›fl politikada sertleflen ABD yönetimi, ayn› sertleflmeyi içerde de sergiliyor. ABD Senatosu, ''terörle savafl''
flüphelilerinin sorgulanmas› ve yarg›lanmas› s›ras›nda “iflkence izni” ya da
“yarg›s›z infaz izni” olarak da nitelenen bir yasay› kabul etti.
Yunanistan’da ö¤retim
üyeleri grevde
n Yunanistan'da e¤itimciler sendikas›, düflük maafllara ve yeni e¤itim yasas›na karfl›, Eylül ortas›nda ülke genelinde bafllatt›klar› grevi haftalard›r
sürdürüyor. Eylemlerinin üçüncü haftas›nda bir toplant› yapan e¤itimciler,
hükümetin umursamaz tavr› karfl›s›nda
grevi sürdürme karar› ald›lar. Hükümet
ö¤retim görevlilerinin maafllara zam talebini kabul etmiyor. E¤itimciler hükümetin bu tavr›n› 2 Ekim’de ülke genelinde kitlesel eylemlerle protesto ettiler. Yo¤un bir eylem program› aç›klayan e¤itimciler hükümetin geri ad›m
atmamas› halinde grevin süresiz devam
ettirilece¤ini aç›klad›lar.
5 Ekim
18 Ekim
2006
EKONOM‹ 9
Hanuka’da haham, Ramazan’da imam oluyorlar
Kâr için her fley caiz
Umar KARATEPE
[email protected]
T
Büyük g›da, finans ve perakende tekelleri Ramazan ay› reklam kuflaklar›yla Osmanl›’y› ve dini
yeniden keflfediyorlar. Yap› Kredi’nin “Vadaa”lar› fes tak›yor, Burger King hamburgerin yan›nda
“apple pie” de¤il hurma veriyor, Coca Cola iftar sofralar›n›n bafl köflesine konuluyor
RAMAZAN GELD‹
ZAM SEZONU AÇILDI
Ramazan’›n geldi¤ini anlamak için bir markete girip fiyatlara bakmak yetiyor. Ramazan’da
reklamlarla körüklenen tüketim art›fl›na geleneksel zamlar da eklenince sermayeye gün do¤uyor, olansa yine vatandafla oluyor.
Bu y›l da Ramazan öncesi pek çok g›da ürününe zam yap›ld›. Et en az yüzde 12 zamlan›rken yumurtan›n fiyat› iki kat›na ç›kt›. Ya¤, salça,
un, fleker gibi temel g›da maddeleri yüzde
20’ler civar›nda zamland›. Türk-‹fl’in Ramazan
zamlar› sonras› yapt›¤› araflt›rmaya göre 4 kiflilik
bir ailenin açl›k s›n›r› 586 YTL’ye yükseldi.
Zamlar›n üstüne sonbahar›n gelmesiyle yükselen sebze meyve fiyatlar› eklenince yoksullar›n
hali iyice evlere flenlik oluyor. Bu zam haberleri
sonras› bozulan a¤z›m›z›n tad›n› bir tatl›yla düzeltelim dedi¤imizde Güllaç’a gelen yüzde 36,
baklavaya gelen yüzde 10 Ramazan zamm› bunun da mümkün olmad›¤›n› gösteriyor.
Bilderberg
Konferans›
Yap› Kredi’nin Vadaa yarat›klar› kafalar›na
fesleri takm›fllar, sultan
kay›klar›yla
Migros’a
Ramazan al›flverifline gidiyorlar. Müslüman olan
Vadaa yarat›klar›
Osmanl›’y›
yeniden
keflfetmifller.
Osmanl›’y› keflfeden bir di¤er
firma da Amerikan fast food
zinciri Burger
King. Ramazan için sunduklar› Sultan
Menü’nün
reklamlar›nda
yeniçeriler
hamburgerli
iftar›n tad›na
var›yor. Hamburgerin
yan›nda hurma veren
Burger King’in Ramazan
menüsü Amerikanc›-Osmanl›c› çizgiyi ülke iktidar›ndan sonra iftar sofralar›nda da egemen k›lmaya çal›fl›yor. Gelenek-
sel Ramazan reklam›n›
günler öncesinden gösterime sokan Coca Cola
ise sevgi, yard›mseverlik, hoflgörü dolu reklamlar›yla “Coca Cola
karfl›s›nda hepimiz eflitiz” mesaj› veriyor.
Televizyonlar
Ramazan’a özel
reklam ve
promosyonlarla
dolup tafl›yor. Tüm
fl i r k e t l e r
“eksik kalmayal›m”
diyerek bir
reklam çevirmifl Ram a z a n
için.
Bu
topraklara
ait ne var ne yoksa yerlisiyle yabanc›s›yla flirketlerin malzemesi.
fiirketlerin
Ramazan’›n maneviyat›ndan
etkilendi¤ini düflünenler
varsa yan›l›yor. Bunlar›n
hepsi “kâr kokan” hareketler. Koç Grubu yeni
ald›klar› Yap› Kredi
Bankas›’n›n müflterilerini
yine kendisine ait Migros’a çekerek koç gibi
kâr etmenin peflinde.
Coca Cola karfl›s›nda ne
kadar eflit oldu¤umuz
sorusunun yan›t›n› ise
bize geçen y›l Coca Cola’n›n kendisi vermiflti.
Haklar›n› örgütlü bir flekilde aramak isteyen
110 Coca Cola iflçisi
D‹SK’e ba¤l› G›da-‹fl’te
örgütlenince kendilerini
birden kap›n›n d›fl›nda
bulmufllard›. Sendikal›
iflçiye tahammülü olmayan ve onlar› iflten atan
Coca Cola geçen y›lki
reklam›nda utanmadan
iftar›n› Coca Cola ile
açan maden iflçilerini
kullanm›flt›.
Reklamlar›n kimsenin
diniyle iman›yla bayram›yla ilgisi yok. Amaç
reklamlarla tüketimi körükleyip sat›fllar› art›rmak. Bunun en aç›k
göstergesi
ABD-‹srail
Paskalya’da papaz, Hanuka’da haham, Ramazan’da imam olmak sermayeyi gocundurmuyor.
Emperyalizm
ile
“muhafazakarl›k-mukaddesatç›l›k” siyasi iktidar›n ard›ndan Ramazan’a
özel reklam kampanyalar›nda da kol kola giriyor.
Haydutlar Türkiye’de toplan›yor
Emperyalist-kapitalist sistemin en önemli legal suç örgütlerinden Bilderberg’in 2007 y›l›ndaki
toplant›s›n›n May›s ay›nda ‹stanbul’da gerçeklefltirilece¤i duyuruldu
Dünyay› yöneten siyasetçilerin, askeri kurmaylar›n ve sermaye kesimlerinin “gizemli” toplant›s›
olarak bilinen Bilderberg
Konferans› 2007’de Türkiye’de toplanacak.
‹kinci Dünya Savafl›
sonras›
emperyalizmin
sosyalizme karfl› savafl›n›
örgütlemek ve ABD egemenli¤ini dünya çap›nda
yayg›nlaflt›rmak için toplanan bu konferans ad›n›
ilk toplant›n›n yap›ld›¤›
otelden al›yor. Toplant›ya
kat›lanlar kesinlikle gizli
tutuluyor ve kat›l›mc›lar›n
menfleli bir flirket olan
Coca Cola’n›n bir yandan Ortado¤u savafl›n›
desteklerken di¤er yandan Müslümanlar›n iftar
sofras›na konuk olmaya
çal›flmas›.
Yerlisi yabanc›s›yla
sermaye için kâr deyince akan sular duruyor.
Kârlar› art›rmak için
içeride konuflulanlara dair
bilgi vermesi yasaklan›yor. Toplant›da not al›nam›yor ve yaz›l› bir tutanak kesinlikle tutulam›-
yor. Her y›l›n May›s ay›nda organize edilen toplant›lara 40 ila 120 kifli
aras›nda kat›l›m gerçeklefliyor ve gizlilik koflullar›
alt›ndaki toplant›ya ancak
en güvenilir isimler davet
ediliyor. Büyük tekellerin
en üst düzey yöneticileri,
devlet baflkanlar›, merkez
bankas› baflkanlar› ve generaller seçilerek toplant›ya davet ediliyor. Türkiye’den bu toplant›ya flu
ana kadar Adnan Mende-
ABD dünya kaynaklar›n› emerek bir
y›lda en zenginlerini
%10 zenginlefltirirken
bu ülkede ücretler
düflmeye devam
ediyor. Biliflim tekeli
Microsoft’un patronu
Bill Gates bu sene de
ABD’nin en zengin
adam› oldu
Amerika: Kimine
rüya, kimine kabus
Forbes dergisinin aç›klad›¤›
“ABD’nin En Zengin 400 kiflisi” listesindeki isimlerin serveti bir y›lda %10 civar›nda
artt›.
Ayr›ca bu y›l ilk kez, listeye girenlerinin hepsinin serveti
1 milyar dolardan fazla. En
zenginler listesinde en üstte bir
kez daha biliflim tekeli Microsoft’un patronu Bill Gates yer
al›rken, ilk onda Migros’u almas› beklenen Wal Mart flirketinin 4 orta¤› birden yer ald›.
ABD ekonomisi zenginlerini zengin ederken, Ekonomik
Politikalar Enstitüsü'ne (EPI)
göre hane halk› reel gelir ortalamas› son befl y›ld›r düflüyor. ABD'de maafllar gerilerken, EPI, gelirde yaflanan düflüflü Afrikal› ve Hispanik ailelerin daha çok hissetti¤ini aç›klad›. Emek piyasas›na yeni gi-
renler de eskiye oranla daha
kötü maafllarla ifle bafll›yorlar.
Üniversite mezunlar›n›n ifle girifl ücretleri de 2000-2005 aras›nda reel olarak gerilerken,
flirketlerin çal›flanlar›na sundu¤u sosyal imkanlar da giderek
azal›yor.
1992-2005 y›llar› aras›nda
ABD'de büyük flirketlerin
CEO'lar›n›n ald›¤› ücretler ise
üç kata yak›n bir oranda art›fl
gösterdi. Böylece 1960 y›l›nda
flirketlerin üst düzey yöneticileriyle iflçiler aras›nda 24 kat
olan maafl fark› da geçen sene
262 kata yükselmifl oldu.
Dünya kaynaklar›n› emen
ABD’de h›zla artan toplumsal
kutuplaflman›n, bu ülke egemenlerince dünya çap›nda sürdürülen terörist sald›rganl›¤›n
ülke içine tafl›nmas›na neden
olabilece¤i tart›fl›l›yor.
res, Süleyman Demirel,
Mesut Y›lmaz, ‹smail
Cem, Ali Babacan, Fehmi
Koru gibi isimler ça¤›r›lm›flt›.
Bu “çete” toplant›s›nda muhalif hareketlere ve
sola karfl› uygulanacak terör yöntemlerinden, kapitalizmin sorunlar›na kadar
birçok konu konufluluyor.
2007’de ‹stanbul’da toplanacak Bilderberg çetesine Türkiye’den kimin kat›laca¤› merak edilirken,
Türkiye soluna da bu toplant›y› engellemek gibi
önemli bir görev düflüyor.
2009’da çok iflimiz var
Dünya Su Forumu’nun ard›ndan, IMF ve Dünya Bankas›’n›n 2009 y›l› toplant›lar› da
Türkiye’ye kesildi
IMF ve Dünya Bankas›’n›n
2009 y›l› toplant›lar›n›n ‹stanbul'da
yap›lmas›na iliflkin mutabakat zapt›, Singapur'da imzaland›. Yoksul
halklar›n bafl düflman› bu iki örgüt
d›fl›nda, dünyan›n su kaynaklar›n›
uluslararas› su tekellerine peflkefl
çekmek için oluflturulan Dünya Su
Forumu da 2009’da ülkemizde
toplanacak. 2009 y›l› Türkiye halk›n›n, dünyan›n dört bir yan›ndaki
yoksul halklar ad›na sömürgecilerden hesap soraca¤› bir y›l olacak.
‹flçi düflman› Wal-Mart
Türkiye’ye mi geliyor?
TÜPRAfi’› sat›n al›rken alt›na girdi¤i d›fl borçlar ile zor günler yaflayan Koç Grubu Migros’u satmaya
haz›rlan›yor. Sat›flta ad› en çok geçen grup, iflçi düflmanl›¤›n›n “kitab›n› yazan”, girdi¤i ülkelerdeki
küçük parakendeciyi ezip geçen ABD’li Wal-Mart marketler zinciri
Koç grubunun Migros
için ABD hipermarket zinciri Wal-Mart ile flörtü
sürüyor.
Migros’un sat›fl› için
geçen y›l Wal-Mart ile yap›lan görüflmelerde, “biraz
daha büyüyün öyle alal›m”
dendi¤i bas›na yans›m›fl,
Migros bu süre içinde
Tansafl’› da bünyesine katm›flt›.
90 milyar dolarl›k servet ile dünyan›n en zengin
ailelerinden birinin sahip
oldu¤u Wal-Mart’›n y›ll›k
cirosu 300 milyar dolara
yak›n. Türkiye’nin Gayri
Safi Milli Has›las›’na yak›n bir ciro elde eden
Wal-Mart’›n
temel
slogan› “Minimum
zamanda
maksimum
kar”. Bu
amaca
u l a fl -
mak için yo¤un bir emek
sömürüsü mekanizmas› kuran Wal-Mart’›n iflçi düflman› yöntemleri “WalMartizm” ad›yla insan
kaynaklar› literatürüne de
girmifl durumda ve okullarda ders olarak okutuluyor.
Wal-Mart çok düflük
ücretleri, a¤›r çal›flma koflullar›n› ve esnek çal›flma
saatlerini iflçilere kabul ettirebilmek için iflyerlerinde
sendikaya göz açt›rm›yor.
Wal-Mart ma¤azalar›nda
sendika aç›k aç›k “iç düflman” olarak tan›mlan›yor.
ABD d›fl›nda, Arjantin,
Brezilya,
Kanada,
Ç i n ,
Almanya, Güney Kore, Meksika, ‹ngiltere ve
Meksika'da da
ma¤azalar› bu-
lunan Wal-Mart’›n sadece
Kanada’daki ma¤azalar›na
sendika girebildi ve firma
bu ülkedeki tüm ma¤azalar›n› kapatt›. Kapat›rken
“Kanada’daki çal›flma yasalar›n›n demokratik olmad›¤›n›” gerekçe gösterdi.
Wal-Mart birçok ülke-
Dalgalar
yükselirken...
nin GSMH’sinden bile
yüksek cirosuyla girdi¤i
ülkelerin siyasetinde de
belirleyici rol oynuyor. Bu
yüzden Wal-Mart’›n Migros’u almas› durumunda
Türkiye’deki iflçi düflmanl›¤›n›n “Koç bafl›” olaca¤›
düflünülüyor.
ürkiye ekonomisi 22 Eylül Cuma günü bir kere daha “dalgaland›”. Dolar 1.44 YTL’den
1.55 YTL’ye yükselirken, faiz oranlar›
%22’ye ulaflt›. Gün içerisinde borsa
tepetaklak olurken yaflanan dalgalanma birçok ekonomist taraf›ndan
“s›cak paraya dayanan büyümenin
yarataca¤› büyük bir depremin öncü
sars›nt›lar›” olarak yorumland›.
Ekonomi benzeri bir dalgalanmay› Haziran ay›nda da yaflam›fl, hükümet sars›nt›n›n d›fl etkilerden kaynakland›¤›n› söyleyerek “iyimser bir
tablo” çizmiflti. Fakat Haziran sars›nt›s›ndan sonra h›zla devreye sokulan
faiz oranlar›n›n art›r›m› ve faiz geliri
vergilerinin s›f›rlanmas› gibi önlemler
asl›nda ortada bir sorun oldu¤unu
göstermekteydi. S›cak para “Türkiye’nin riski yükseldi” diyerek daha
fazla “risk primi” yani daha fazla faiz
geliri istiyor, hükümet de bu talebe
yan›t vermek zorunda kal›yordu.
Tüm bu geliflmelerden 2-3 ay
sonra Türkiye ekonomisinin yeniden
“ufak çapl› bir sars›nt›” geçirmesi hiç
de hayra alamet de¤il. Hükümet ve
sermaye medyas›n›n büyük bir bölümü sorunun “Polonya, Macaristan,
Tayland, Brezilya ve Ekvador kaynakl› oldu¤unu”, bu ülkelerdeki kimi geliflmelerin s›cak paran›n “yükselen piyasalar” denilen rant alanlar›ndan çekilmesine neden oldu¤unu iddia ediyorlar.
Gerçekten de dünya kapitalizminin yaflad›¤› daralman›n ve kriz
emarelerinin artmas›ndan dolay›
spekülatörler “yükselen piyasalar”dan çekilme e¤ilimindeler. Çünkü
bu ülkelerin 2000’li y›llarda suni bir
flekilde, yani “tafl›ma suyla” büyüdü¤ünü en iyi onlar biliyor ve krizden
ilk etkilenecek olan bu ülkelerde risk
almak istemiyor, “risk al›rsak da daha
tatl› karlar isteriz” diyorlar. Bu yüzden Türkiye’de 2005 Eylül’ünde
%14.8 olan faiz oranlar› 2006’n›n
ayn› ay›nda %22’ye yükseliyor. Giderek s›klaflan dalgalanmalar spekülatörlere vur-kaç olanaklar› yarat›rken,
sermayenin tüm kesimlerinin spekülatif e¤ilimleri daha da güçleniyor.
Bu koflullar alt›nda “dünya çap›nda büyük bir finansal depremin olup
olmayaca¤›”na dair de¤il, “ne zaman” olaca¤›na dair tart›flmalar al›p
bafl›n› gidiyor. IMF Baflekonomisti bile s›cak para ile büyümenin sonuna
gelindi¤ini itiraf ederken hükümet
“nuh diyor peygamber demiyor”.
Merkez Bankas›’n›n ‹stanbul’a tafl›nmas›yla beraber finans kesimine yeni
vergi k›yaklar›n› gündemine al›yor ve
ülkeyi bir s›cak para merkezi yapaca¤›n› iddia ediyor.
Yani sorun ekonomik sars›nt›n›n
d›fl kaynakl› olup olmamas›ndan öte,
hükümetin deprem riskini göre göre
pamuk ipli¤ine ba¤l› s›cak para ba¤›ml›l›¤›nda ›srar etmesi. Hükümet
oluflabilecek finansal depremlere karfl› s›cak para girifl ç›k›fllar›n›n s›n›rland›r›lmas›n› içeren korumac› tedbirler
almak yerine dalgalar›n ortas›na alt›
delik bir tekneyle daha fazla aç›l›yor.
Eylül sonunda dünya çap›ndaki sars›nt›n›n etkilerinin en çok Türkiye’de
hissedilmesinin en önemli nedeni de
bu. AKP’nin ekonomi politikalar›yla
öncü sars›nt›lar›n merkez üssü haline
dönüflen Türkiye ekonomisi, eli kula¤›nda denilen finansal depremlerde
büyük bir ekonomik ve toplumsal y›k›mla karfl› karfl›ya kalacak.
KISA... KISA...
B›rak›n›z kaç›rs›nlar
b›rak›n›z çals›nlar
n Türkiye’de vergi kay›plar› ve kaçaklar› giderek artarken, vergi denetim
kadrolar› azalmaya devam ediyor. Gelir ‹daresi verilerine göre 2004 y›l›nda
beyan edilen her 100 YTL’lik gelire
karfl›l›k 84.6 YTL’nin gizlendi¤i anlafl›l›rken, 2005’te bu rakam 119
YTL’ye yükseldi. Vergi kaç›rma yayg›nlafl›rken “devletin küçültülmesi” slogan›yla yürütülen politikalar›n sonucu
her 3 vergi denetim kadrosundan sadece 1’i dolu. Sermayeden vergi almamak için k›rk dereden su getiren hükümet, sadece yasal düzenlemelerle de¤il kaça¤› denetleyecek kamu kurumlar›n›n içini boflaltarak ta h›rs›zlara yol
veriyor.
Yeni vergiler can s›kar
n ‹l Özel ‹daresi ve Belediye Gelirleri Kanun Tasar›s› ile baz› vergilerin
kapsam› geniflletilirken, yeni vergiler
de getiriliyor. Tasar›yla emlak vergileri art›p, otopark ve ek e¤lence vergisi
getirilirken, en önemli düzenleme kanalizasyon ve su yat›r›mlar›nda halk›n
masrafa kat›l›m›n›n yasayla prensip haline getirilmesi. Hükümet ve belediyeler düzenlemeyi “Hizmet alan paras›n›
öder” sözleriyle savunuyorlar.
5 Ekim
18 Ekim
10 YÜZYÜZE
2006
“Ba¤lant›s›zlar aya¤a kalkt›”
Gazeteci yazar Ertu¤rul Mavio¤lu, Ba¤lant›s›zlar Hareketi’nin Havana’da toplanan 14. Zirvesi’ni izlemek için Küba’dayd›. Mavio¤lu ile Ba¤lant›s›zlar’›n dünü ve bugünü, Ba¤lant›s›zlar içinde Küba-Venezüella-Bolivya ekseninin yaratt›¤› yeni rüzgar üzerine konufltuk
Ba¤lant›s›zlar Hareketi (BH)
bugünkü koflullarda ne anlama
geliyor?
Bandung Konferans›’yla Ba¤lant›s›zlar Hareketi’nin ilk harc›
at›l›yor ve Yugoslavya lideri Tito
bafl› çekiyor. “Ne Sovyetler Birli¤i’nin ne de ABD’nin hükmü alt›nda olmadan nas›l bir yaflam
alan› bulabiliriz?” sorusuna yan›t
ar›yorlar.
1980’lerin sonlar›na do¤ru,
Sosyalist Blok parçalan›yor ve
Ba¤lant›s›zlar›n varl›k flartlar› ortadan kalk›yor. Uzun bir dönem
toplanam›yorlar. Epey sonra toplanan bir zirve var Kuala Lumpur’da. Orada al›nan kararlar da
çok da çarp›c› de¤il. Benim de izledi¤im, flimdiki Havana toplant›s›
o dönemde kararlaflt›r›lm›fl.
BH’deki ülkelerin say›s›, son
iki üyenin de kat›l›m›yla 118’e
ç›km›fl durumda. Dünya nüfusunun %61’ine tekabül ediyor bu.
fiu anda BM’den sonraki en büyük güç BH.
BH’yi yeniden gündeme getiren fley ne?
Ba¤lant›s›zlar›n bir araya gelmesinin birkaç nedeni var. Bunlardan biri, kendi ülkelerinin ç›karlar›n› savunacak bir zemine sahip olmad›klar›n›, son 15-20 y›ld›r, özellikle Sovyetler Birli¤i’nin
da¤›lmas› ile birlikte, BM’nin
ABD güdümü alt›na girdi¤ini düflünüyorlar. Ba¤lant›s›zlar BM’nin,
baflta ABD olmak üzere Güvenlik
Konseyinde veto hakk› olan ülkelerin güdümüne girmifl bir topluluk oldu¤una inan›yorlar.
Sadece ABD’ye yönelik de¤il
miydi bu karar?
“ABD baflta olmak üzere” diye bir vurgu var. Bu, Venezüella
gibi baz› ülkeler aç›s›ndan di¤er
ülkelerin ismi dahi an›lmadan ifade ediliyor. Baz› ülkeler aç›s›ndan
da, veto hakk› olan ülkeler diye
ifade ediliyor. Bu, iflin bir taraf›.
Ama esas taraf›, “dünyada nas›l
bir tabloyla karfl› karfl›yay›z” sorusuna verilen cevapla alakal›…
Afganistan iflgal edilmifl. Pakistan, o dönem iflgal tehdidiyle
karfl› karfl›ya kalm›fl, Müflerref boyun e¤mifl. Lübnan’da ‹srail’in
aç›k sald›r›s›… Filistinlilerin haklar›n›n hiçbir flekilde tan›nmamas›... ‹ran’›n ve Suriye’nin hedefte
olmas›. Büyük ülkelerdeki nükleer
programlara
ses ç›kart›lmazken,
ABD’nin
Kuzey Kore’nin nükleer çal›flmalar›n›,
keza
‹ran’›nkini
de düflmanca
bir
tav›rla
karfl›lamas›.
Küba’n›n yaflad›¤› ambargolar. Venezüella’ya
karfl› hasmane tutumlar. Bolivya’da ve benzeri ülkelerde, darbe tehditlerinin
gündemde tutulmas›… ABD’nin
dünyay› bir jandarma gibi yönetiyor olmas›; baflka bir ifadeyle tek
kutuplulu¤un art›k ifrada varmas›;
ülkelerin kendi egemenlik haklar›n› ciddi bir flekilde tehdit etti¤i
gerçe¤inden hareketle baflka bir
birlik zemini ortaya ç›kart›yor.
Ama bana sorarsan›z, bu zemin,
üye 118 ülkenin 118’ini de kucaklayan bir özelli¤e sahip de¤il.
Dünya 11 Eylül’den beri, tam
da Bush’un “ya bizdensiniz ya
onlardan” fleklinde özetledi¤i yeni
zeminde ilerliyor.
Peki Ba¤lant›s›zlar›n bu konuda gelifltirdi¤i ortak bir tav›r
var m›?
Bu olay› kendili¤inden bir süreç gibi alg›lamayan, daha iradi
bir tav›r içerisinde bulunan, son
Zirve’nin lokomotifi konumunda
olan ülkeler var. Örne¤in Venezüella, Küba, Bolivya, Kuzey Kore,
Belarus. Bu ülkelerin, zirve öncesinde belli bir anlaflma zeminleri
oldu¤unu net bir flekilde hissettik.
Küba dünyan›n o yakas›na farkl›
bir pencere açm›fl oldu.
O pencereden görünen ne?
Temsilciler ülkelerine döndüklerinde, küresel kapitalizmin dünyay› açl›¤a mahkum eden tavr›n›n
sorgulamas›n› hiç kuflkusuz yeniden yapacak. Dünyan›n bir yakas›n›n buna zorlanmas› bile, bence
bu Ba¤lant›s›zlara ayr› bir karakter üstünlü¤ü kazand›r›yor.
Son söyleyece¤ini ilk söyle
Temsilciler ülkelerine döndüklerinde,
dünyay› açl›¤a mahkum eden küresel
kapitalizmin sorgulamas›n› hiç kuflkusuz
yeniden yapacak.
Dünyan›n bir yakas›n›n buna zorlanmas›
bile, bence bu Ba¤lant›s›zlara ayr› bir
karakter üstünlü¤ü
kazand›r›yor.
fiimdi,
“bunun
içerisinde
‹ran’›n yeri nedir?” sorusu; bu anti-Amerikan birli¤in çizmifl oldu¤u
çerçeve içerisinde de¤erlendirilmesi gereken daha genifl bir konu.
Arjantin ve Brezilya’n›n pozisyonu neydi?
Arjantin gözlemci konumunda.
Brezilya’n›n sesi bile ç›kmad›,
yoktu Zirve’de.
Küba’n›n gerçek bir inisiyatifi
vard›. Dünyan›n açl›k, e¤itim sorunlar›na iliflkin Küba’n›n bugüne
kadar “ba¤lant›s›z” politikalarla elde etmifl oldu¤u birikimler, bir rapor halinde bu zenginlikten yararlanmak isteyen herkese sunuldu.
derseniz, bu Zirve’den bir rüzgar
yakalanm›flt›r derim ben.
Peki dünya bu rüzgar› nas›l
de¤erlendirebilir?
Zirve öncesinde de “bu sonuç
ç›kacak” denilenden daha ileri
noktalar elde edilemedi. Niye? Bilemiyorum. Kapal› kap›lar ard›nda
sürdürülen heyet çal›flmalar› var.
Muhtemel ki, daha ileri noktalarda, örne¤in ABD’ye daha aç›k tav›r ve ABD’nin iflgaline karfl› bir
yapt›r›m oluflturma gibi öneriler
de gelmifltir. Bunlar›n, en az›ndan,
yay›nlanan bildiri düzeyinde bir
karfl›l›¤›n›n olmad›¤›n› biliyoruz.
Burada, mevcut bileflimin bir
öncekine göre ileri olmas›na ra¤men amorf bir bileflim olmas› m›
etkili?
Tabii, çok amorf. Ama öncekine göre, 2003 Malezya bileflimine göre çok ileri. Ama, alt›n› çizerek ifade ediyorum, “siyasal
düzlemdeki somut sonuçlar› ne
olacak?” sorusu, sahiden belirsiz.
Dünyada düne kadar ABD’nin
borusu öterdi. Ama görüldü ki,
ABD’nin borusunun sesinin k›s›ld›¤› yerler de
var. Öyle cesur tav›r alm›fl, vatan›n›
savunma namusunu bafl›na
taç yapm›fl ülkeler var.
Baflka bir
gerçek
daha
var
ki,
ABD’nin dayatmalar› hala
sürüyor. ABD,
Ba¤lant›s›zlar
var diye herhangi bir hesab›ndan geri
ad›m
atm›fl
de¤il. Ba¤lant›s›zlar›n hayata geçirebilecekleri
somut bir fleye ihtiyaçlar› var.
Küba-Venezüella-Bolivya’n›n,
ABD tehdidi karfl›s›nda, ilerici liderliklere sahip olmayan ‹ran gibi uluslararas› ittifaklara a¤›rl›k
vererek, içteki ilerici süreci geri
plana atma riski var m› sizce?
Chavez sadece ‹ran’a gitmedi.
Rusya’ya, Çin’e, pek çok ülkeye
gitti. Soru flu belki de, “Venezüella niye kendi ülkesindeki devrimi tamamlamak yerine uluslararas› iliflkileri daha öne ç›kart›yor?”
Anlayabildi¤im kadar›yla, Chavez
flöyle bir strateji izliyor. Kendi ülkesinde sald›r›lar› bofla ç›karabil-
mesinin yolunun, ABD’yi güçsüzlefltirmekten geçti¤ini biliyor.
Peki, Ba¤lant›s›zlar’›n hareket
etti¤i zemini, hegemonyas› sars›lmakta olan ABD’nin tek tarafl›l›¤› karfl›s›nda çok kutuplulaflma
e¤ilimine girmifl bir dünya olarak
tarif edebilir miyiz?
Ba¤lant›s›zlardan yola ç›karak,
dünya çok kutuplulu¤a gidiyor
dersek do¤ru bir fley yapmay›z.
Ba¤lant›s›zlar› bir kutuplaflma
olarak kastetmiyorum zaten, Rusya ve Çin’in pozisyonunu de¤erlendirirken diyorum mesela…
Yok, henüz bence ayr› bir kutup oluflma gibi bir durum söz
konusu de¤il. ABD baflta olmak
üzere dünyan›n en büyük 7 ülkesi G-7’ler, “Biz her yerde istedi¤imiz gibi sömürü mekanizmalar›n› oluflturmak istiyoruz” diyorlar.
Bence, Ba¤lant›s›zlar içinde bir
damar bunu engellemeye kararl›.
Venezüella lideri Chavez’in, ç›k›p
da Bush’a “ayyafl” demesi, “sen
bir efleksin” demesi asl›nda biraz
karizma çizme çabas›. “Bu asl›nda san›ld›¤› kadar korkunç bir herif de¤il” diyor yani. Gerçekten
art›k flunu düflünmeye bafll›yorsunuz; dünyaya ölüm ya¤d›ran bu
kudret yenilmez bir kudret de¤il.
Bugünkü durum, bence yeni
bir safhan›n habercisi. Yani dünyada öyle bir damar geliyor ki,
ABD’nin, emperyalizmin yenilmezli¤i düsturunu yerle bir edecek
bir damar. Ben, karfl› durufl zemininin güçlenme e¤iliminde oldu¤unu net olarak gördüm.
“Bütün ülkeler bu dalgaya kap›lacak, yeni bir odak ç›kt›” gibi
fleyler, abart›l›. Bizi yeni hayal k›r›kl›klar›na u¤rat›r. Tabii bir de flu
var. S›rtlar art›k duvarda, gidecek
yer kalmad›. Yani sinme devri,
art›k aya¤a kalkma devri ile yer
de¤ifltirmek zorunda.
Bolivya’n›n hedefteki lideri saf, kurnaz, yerli EVO MORALES:
Asla politikac›
olmak istemedim
Amy Goodman ve Juan Gonzales “Democracy Now!” isimli bir radyo program›nda o s›rada BM aç›l›fl toplant›s›
için ABD New York’ta bulunan Bolivya Baflkan› Evo Morales ile görüfltü
Baflkan Morales, BM’ye niçin
bir koka yapra¤› getirdiniz?
Koka yapra¤›n›n uyuflturucu
oldu¤u iddia edildi, ben de öyle
olmad›¤›n› ve çok yararl› oldu¤unu göstermek için buraya getirdim.
Yararlar› nedir? Bolivya için
neden bu kadar önemli?
Koka yapra¤› kültürümüzün bir
parças›. Koka yapra¤›n› çi¤nemek
geleneksel bir kullan›m. Harvard
Üniversitesi’nde yap›lan bir çal›flma koka yapra¤›n›n beslenme aç›s›ndan yararl› oldu¤unu gösterdi.
Dini törenlerde önemli bir yeri
var. Evlenme teklif ederken de
koka yapra¤› önemli.
ABD’de seçmenler adaylar›n
seçildikten sonra sözünü unutmas›na al›fl›k. Siz Baflkan seçildikten sonra h›zla de¤ifliklikler yapmaya bafllad›n›z. Nas›l bir mesaj
vermeye çal›fl›yorsunuz?
Ben hiçbir zaman politikac› olmak istemedim. Ülkemde politikac›lar yalanc›, h›rs›z ve kibirli kifliler olarak görülüyor. 1997’de
baflkanl›k yar›fl›na kat›lmam istendi ama kabul etmedim. At›n kuyru¤u olmaktansa farenin bafl› olmak tercihimdi. Bofl vaatlerde bulunmak yerine örgütlerimin bafl›nda mücadele etmeyi ye¤ledim.
Ama ’95, ’96, ’97 y›llar›nda
politik çal›flman›n halka hizmet
oldu¤unu ö¤rendim. Tabandaki örgütlerin taleplerini iflittikten sonra
baflkanl›k yar›fl›na kat›lmaya karar
verdim.
On maddelik bir program›m›z
vard›. Alt›s›n› flimdiden gerçeklefltirdik. Kendi maafl›mla beraber,
bakanlar›n ve milletvekillerinin
maafl›n› yar› yar›ya indirdim. Tasarruf edilen paray› sa¤l›k ve e¤i-
Tembel olma. Halk, üniversiteye
gitmedi¤imi biliyor. Hiç olana¤›m
olmad›. Ama, çocuklu¤umdan beri
mücadelenin
içindeyim.
1998’den beri önde gelen liderlerden biriyim. Çok kereler beni sat›n almak isteyenler oldu. Ama
kültürümüzde
dürüstlük
çok
Bu ayr›mc›l›¤a
u¤ram›fl
insanlar›n birlik
olma duygular›
kuvvetli ama
h›nç almak,
ezmek için de¤il
tim hizmetlerine aktard›m.
Do¤algaz ve petrol sektörünü
kamulaflt›raca¤›z dedik, bu sözümüzü de tuttuk.
Y›llar boyu biriken baflka sorunlarla da u¤rafl›yoruz. Örne¤in,
açt›¤›m›z göz bak›m› ve ameliyat› merkezleri, okuma-yazma seferberli¤i gibi.
Seçimlerden önce halk›n sizi
destekledi¤i görülüyordu ama seçimleri beklenmeyen bir ço¤unlukla kazand›n›z. Bu ço¤unlu¤u
kazanman›z neye dayan›yordu?
Bizim kültürümüzde yayg›n bir
inanç var. Çalma. Yalan söyleme.
önemli. Beni baflkanl›¤a getirenin
dürüstlük oldu¤una inan›yorum.
Baflkan Bush hakk›nda düflünceleriniz nedir?
Yerli kültürleri ölüm ve savafl
de¤il diyalog ve yaflam kültürleridir. ABD askerlerini Irak’tan çekmeli, çünkü hem iflgalciler hem
de iflgal edilenlerin, özellikle masum insanlar›n ölmeye devam etmesi kabul edilebilir bir fley de¤ildir. Uyuflmazl›klar BM gibi kurumlarda tart›fl›lmal›d›r. BM’nin
demokratiklefltirilmesi gerekti¤ini
düflünüyorum.
Yerli topluluklar Tabiat Ana
ile de uyum içinde yaflar. ‹nsanlar› susuz b›rakan, küresel ›s›nmadan kayg›l›y›z. Su kaynaklar›n›n
azald›¤›n› görüyoruz. Ifl›k olmazsa
ya¤ lambalar›yla ayd›nlanabiliriz
ama su olmazsa yaflayamay›z.
Kamulaflt›rd›¤›n›z gaz flirketlerinden baz›lar› da Bolivya gaz›nda söz sahibi olan Brezilya flirketleriydi. Bölgeler aras› sorunlar› nas›l hallettiniz ve pazarl›k
yapt›n›z?
Bafllang›çta itirazlar vard›; hatta yoldafl Lula’dan bile. Dört baflkan Arjantin’de acil topland›k.
Kapal› kap›lar ard›nda konufltuk.
Bu konuda ilk defa konufluyorum.
Bana sald›rd›lar. Lula çok fliddetli ç›k›flt›, “Ortakl›¤›m›z nerede?
Aram›zdaki samimiyet nerede?
Önce niye bana dan›flmad›n?”
Ama kendimi savundum ve
ona ba¤›ms›z bir ülke olarak
gelecek için stratejik kaynaklar›m›z ile ilgili her türlü
karar› almaya hakk›m›z
oldu¤unu söyledim.
Avrupal›lar›n k›tay›
fethetmesinden 500 y›l
sonra, Latin Amerika’da yerliler politikada aktif rol oynamaya bafllad›. Bu
hareketin
Latin
Amerika için önemi
nedir?
500 y›ldan beri d›fllananlar›n da tam haklar› var.
34 y›l önce annemin kamusal yerlerde, kald›r›mlarda, alanlarda yürüme¤e hakk› yoktu. Bu ayr›mc›l›¤a u¤ram›fl insanlar›n birlik olma
duygular› kuvvetli ama h›nç almak, ezmek için de¤il. Yerlilerin
nas›l konuksever oldu¤unu, insanlar› d›fllamad›¤›n› biliyorum. Ayr›mc›l›¤a u¤rayan kendileri. Ama
biz temelde sadece haklar›m›z›n
kabul edilmesini istiyoruz.
Son bir soru, say›n Baflkan.
ABD’nin sizin karfl›tlar›n›z› paraca destekledi¤ini düflünüyor musunuz?
Elimde belgesel kan›t yok ama
USAID’in Latin Amerika
Bölümü yöneticisi eflit
kuvvette politik bir muhalefeti fi-
Koka yapra¤›n›n
uyuflturucu oldu¤u
iddia edildi. Öyle
olmad›¤›n› göstermek için
getirdim.
nanse edeceklerini aç›klad›.
Bu bizim için bir sorun. E¤er
ABD yard›m› olacaksa, ulusal yetkililer arac›l›¤› ile yap›lmal›.
USAID’in yard›m› ABD halk›n›n
vergilerinden karfl›lan›yor. Bu paran›n politik nedenlerle de¤il sosyal programlar›n gerçekleflmesi
için, yolsuzlu¤a yer vermeden iyi
kullan›lmas› gerek. Çünkü, örne¤in, Chapare’de belediye baflkanlar›m›z çok güzel bir spor sahas›n› 30,000 bolivyanoya mal ediyor.
USAID ise 90,000’e yap›yor. Bu
fonlar›n iyi kullan›lmas›n› ve bundan
gençlerimizin
yararlanmas›n› istiyoruz.
S a y › n
B a fl k a n ,
çok teflekkürler.
Ben de
t e fl e k k ü r
ederim.
cmy k
3. GÜZ F‹LM fiENL‹⁄‹
TUSSY MARX’IN YAfiAMI
‹STANBUL FOTO⁄RAF B‹ENAL‹
GENÇ SANATÇILAR BULUfiUYOR
1. ‹zmir düfl günleri
“Roman m› Öykü mü”
Ankara’ya film ya¤acak
Eva Weissweiler yazd›¤›
bu sürükleyici biyografide,
Karl Marx’›n en küçük k›z›n›n hayat› anlat›l›yor. Hayat›n› sosyalizm ve kad›n hareketi için çal›flmakla geçiren
ve Marx’›n birçok elyazmas›n› yay›na haz›rlayan Tussy’nin yaflam öyküsünde Karl Marx’›n ve 19. yüzy›l iflçi hareketi öncülerinin hayat› hakk›nda pek çok bilgi gün ›fl›¤›na ç›k›yor. Çitlembik yay›nlar›ndan ç›kan kitap
Ays›n Öymen çevirisiyle kitapç›larda yerini ald›.
1. Uluslararas› ‹stanbul Foto¤raf Bienali, sokaklara tafl›n›yor. Bienal‘de “Çocuklar›n Gözüyle” projesi sergileniyor. ‹zleyiciler, ‹stiklal
Caddesi’ni geçerek Ahmet Y›ld›r›m vapurundaki “fiehir Hayali, Hayali fiehir” sergisini izlemek
için Kad›köy'e geçebiliyor ve Kargart'taki çal›flmalar› takip edebiliyorlar veya Eminönü-Darphane-i Amire'deki çal›flmalar› görebiliyorlar.
www.ifsak.org.tr/bienal
Türkiyenin çeflitli kentlerinden genç sanatç›lar›n
çal›flmalar›n›n yer alaca¤› 1.
‹zmir düfl günleri Hayalbaz
Sanat Derne¤i’nin K›br›s
fiehitleri Caddesi’ndeki binas›nda gerçeklefltirilecek.
7-17 Ekim tarihleri aras›nda
yap›lacak olan etkinlik kapsam›nda resim, foto¤raf, video-art, k›sa film, fanzin sergisi; bilimkurguworkshop çal›flmas› ve müzik yer alacak.
‹ki ayl›k öykü kültürü dergisi Eflik Cininin 5. say›s› öykü roman iliflkisini irdeliyor.
Dergide ayr›ca Ece Ayhan’›n kitaplaflmam›fl
öyküleri yay›nlan›yor.
Nurduran
Duman
Amerikal› feminist öykücü Cris Mazza’y› ilk kez
tan›t›yor. Murat Batmankaya, C. S. Taranc›’n›n
öykülerine bak›yor. Dergide geçen ay yitirdi¤imiz Muzaffer Buyrukçu da unutulmam›fl.
Ankara Sinema Kültürü
Derne¤i (ASKD) taraf›ndan,
gerçeklefltirilen film+/Ankara
Güz Film fienli¤i’nin üçüncüsü
5-15 Ekim tarihleri aras›nda Ankaral› sinemaseverlerle bulufluyor. Ankara Tüze Ankapol Sinemas›’nda gerçeklefltirilecek olan
flenlikte her biri özenle seçilmifl ve bol ödüllü, Avrupa ve Dünya Sinemas›’ndan büyük yank› uyand›ran yeni filmler ile usta yönetmenlerin baflyap›tlar› yer al›yor. www.askfest.org
Babas›n›n k›z›
5 Ekim
18 Ekim
‹ki k›ta aras› sergi
Efi‹K C‹N‹ 5. SAYI ÇIKTI
2006
Hollywood’a mahkum de¤iliz
Bir aralar, y›lda ancak on filmin çekilebildi¤i s›k›nt›l› bir dönem geçiren sinemam›z son y›llarda çok say›da yap›m›n izleyiciyle bulufltu¤u bir aflamaya geldi. Türkiyeli
filmlerin ulaflt›¤› seyirci rakamlar› Hollywoodlu rakiplerini aratm›yor. Önümüzdeki haftalarda vizyona girecek befl film mutlak izlenmeyi hak eden yerli yap›mlar
Sinema, paray› verenin
düdü¤ü çalmas›na en müsait sanat dal› oldu¤u için son
y›llarda say›s› giderek artan
yerli filmlerin ço¤u ticari
kayg›lar›n ön planda oldu¤u
toplumun sorunlar›ndan kopuk ‘kaç›fl filmleri’ niteli¤inde. Yine de tüm bu ticari, ticari oldu¤u kadar da
kötü filmlerin içerisinde kömür madeninde bir elmas
gibi parlayan filmler de var.
Bir avuç yönetmen diflleriyle t›rnaklar›yla çabalayarak,
paran›n hükmetmedi¤i filmler yapmay› sürdürüyor.
Önümüzdeki haftalarda vizyona girecek yerli yap›mlardan göze çarpan, ana ak›m›n d›fl›ndaki filmlere dik-
katinizi çekmek istedik.
Bu
filmler
kaçmaz…
Befl Vakit:
Yazan ve Yöneten: Reha
Erdem Oyuncular: Özkan
Özen, Ali Bey
Kayal›
S›rt›n› yüksek kayal›klara
dayam›fl, yüzünü
denize dönmüfl,
etekleri zeytinliklerle süslü
küçük fakir bir köyde çocukluktan gençli¤e geçen,
12-13 yafllar›nda üç çocu¤un öyküsü. Filmin odak
noktas›n› zaman kavram›
o l u fl t u r u y o r .
Film, ad›n› da
zaman›n ezan
sesiyle
befl
vakte ayr›lmas›ndan alm›fl.
Reha Erdem
filmin temas›n›
“Günde
befl kez okunan ezan, insan›n
befl
vaktini yani
befl halini,
korkusunu ve arzusunu,
sevgisini ve kinini, inanc›n›
ve ac›s›n›, 盤l›¤›n› ve h›çk›r›¤›n›, tutkusunu ve nefretini mevsimler gibi, günefl
gibi, ay gibi döndürüp karfl›s›na getiriyor” diye özetliyor. Bir Ege
köyü olan Kozlu’da
çekilen
film
Anadolu
do¤as›n›n büyüleyici görüntülerini içeriyor.
‹klimler: Yazan
ve Yöneten: Nuri
Bilge Ceylan
Oyuncular: Ebru
Ceylan, Nuri Bilge Ceylan
20 Ekim’de
izleyiciyle buluflacak olan ‹klimler, Kasaba,
May›s S›k›nt›s›
ve Uzak’la Tür-
Özgürlük Rüzgar›
Filmekimi’nde esiyor
Filmekimi 13-19 Ekim tarihleri aras›nda dünlenecek. 21 filmlik bir seçkinin yer alaca¤› Filmekimi’nde gösterimler Beyo¤lu Emek Sinemas›’nda yap›lacak. Festivalde yer alan iki yap›m
özellikle izlenmeye de¤er. Cannes’da
Alt›n Palmiye
kazanan, Ken
Loach’un son
filmi ‘Özgürlük Rüzgar›’
ve
Richard
Linklater’in
‘Hamburger
Cumhuriyeti’.
Ken Loach’un
Ba¤›ms›z ‹rlanda Cum-
huriyeti’nin ve Kuzey ‹rlanda’n›n ortaya ç›k›fl›yla sonuçlanan olaylar› anlatt›¤› filmi, Irak’ta süregelen savaflla da
paralellikler kuruyor. Hamburger
Cumhuriyeti ise Amerika’n›n fast food
endüstrisinin karanl›k s›rlar›n› gözler
önüne seriyor.
Festivalin ayr›nt›l› program,
www.iksv.org/
filmekimi adresinden bulunabilir. Ayr›ca
gündüz seanslar›ndan yer
bulanlar filmleri 2.5 YTL’ye
izleyebilir.
Hepimiz BEKSAV’l›y›z
Birçok ayd›n, yazar, sanatç› ve
ilerici kültür merkezi 28 Eylül günü
yay›nlad›klar›
“Hepimiz
BEKSAV’l›y›z” adl› bildiride BEKSAV ile
Sanat ve Hayat’a dönük TMY terörünü
protesto ettiler. Ayr›-
ca 21 Eylül günü Kad›köy ‹skele
Meydan›’nda bir araya gelen BEKSAV ve Sanat Hayat
çal›flanlar›, yapt›klar›
eylemle onlarca kurumun bas›lmas›na ve
çal›flanlar›n›n gözalt›na al›nmas›na tepki
gösterdi.
kiye sinemas›n›n son dönemde yurt d›fl›nda en çok
yank› yaratan yönetmeni
Nuri Bilge Ceylan’›n yeni
filmi. Ceylan bu
kez ikili iliflkilere odaklan›yor. Yönetmenin önceki
filmlerinde oldu¤u gibi ‹klimler’de de insan ruhunun
derinliklerine çentikler atmay› sürdürece¤inden emin
olabiliriz. Ceylan’a Alt›n
Portakal’da En ‹yi Yönetmen ödülü kazand›ran film,
Cannes’da da Uluslararas›
Elefltirmenler Birli¤i (FIPRESCI) Ödülü kazand›.
Filmlerinde ailesinden insanlar› oynatmay› imzas› haline
getiren yönetmenin bu son
filminde efliyle birlikte bizzat kamera karfl›s›na geçti¤ini de belirtelim.
Kader: Yazan ve Yöneten:
Zeki Demirkubuz Oyuncular:
Ufuk Bayraktar, Vildan Atasever
90’l› y›llarda
sinemam›za damgas›n›
vuran,
“Masumiyet”in
geçmiflini anlatan
bir film. Sadece
Türkiye’de de¤il
dünya sinemas›nda
da, kendine özgü
bir felsefesi olan
ve bunu tüm filmlerinde temel bir
tema olarak gelifltirip çeflitlendiren say›l› yönetmenlerden
birisi Zeki Demirkubuz.
Demirkubuz’un ‘varoluflçu
arabesk’ olarak adland›rabilece¤imiz felsefesi bu filme
de damgas›n› vurmufl. Alt›n
Portakal’da büyük ödülü kazanan filmde, Masumiyet’ten tan›d›¤›m›z, Bekir ve
U¤ur’un
marazi
a fl k › n › n
öyküsü
anlat›l›yor. Kader
17
Kas›m’da
vizyona
giriyor.
Bu y›l
sonuna
kadar vizyona girecekler aras›nda önerdi¤imiz bu üç filmin d›fl›nda da, önemli yerli
filmler
var.
Ömer
U¤ur’un 12 Eylül’ü iflleyen
filmi Eve Dönüfl 3 Kas›m’da vizyona giriyor. 24 Kas›m’da gösterime ç›kacak
Yüksel Aksu imzal› Dondurmam Gaymak, izleyicilere s›cak bir Ege filmi vaat
ediyor.
n Ahmet Meriç fiENYÜZ
Pantolondaki Tekme, halka aras›na hiçbir mesafe, sahne koymaks›z›n
sokaklarda tiyatro yap›yor. Her yer tiyatro herkes oyuncu olabiliyor
¤erine “Yoksul halk›n
Bush’a ataca¤› tekmeyi
simgeleyen bir tekme”
atmas›yla bafllayan bir
öykünün sonunda ismini
buldu. Tekmeyi yiyen
oyuncunun iki gün sonra ayn› pantolonla Halkevi’ne gelip “tekme izi
halen duruyor” demesi
üzerine topluluk ismini
belirledi.
Pantolondaki Tekme
Tiyatro Toplulu¤u 32
kifliden olufluyor, bun-
ATMA
RECEP
[email protected]
Bir tekme de tiyatrodan
“Biz Hopa Halkevi
‘Pantolondaki Tekme’
tiyatro toplulu¤u olarak
gericili¤in ve yozlaflman›n karfl›s›nda tiyatronun bir perde oldu¤unu
ve bu perdenin bar›fltan
kardefllikten dostluktan
insanl›ktan ve insanca
bir yaflamdan yana aç›lmas› gerekti¤ini düflündü¤ümüz için yola ç›kt›k”. Pantolondaki Tekme bu sözlerle bafllad›
sokakta tiyatroya. Tiyatroyla soka¤a ç›kma serüveni NATO’nun Türkiye toplant›s› öncesinde
bafllad›. Emperyalistlerin
temsilcileri daha çok
kan daha çok gözyafl›
için ‹stanbul’a gelirken
Hopa Halkevi, ‘Pantolondaki Tekme‘ ile tiyatro çal›flmalar›n› soka¤a ve eylemlere tafl›d›.
NATO sürecinde isimsiz olan toplulu¤un bir
oyun
çal›flmas›nda,
oyunculardan birinin di-
KÜLTÜR/SANAT 11
lardan sekiz tanesi tiyatronun çocuk üyelerinden olufluyor. Kimi zaman sa¤l›kta dönüflüm
yasas›na karfl›, kimi za-
man 8 Mart kad›nlar
gününde, kimi zaman
da yerel sorunlarda; fuhufla uyuflturucuya ve
çetelere karfl› yoksulun
ve emekçinin sesini soka¤a tafl›yor. Topluluk
oyunlar›n› soka¤a tafl›d›¤›nda provalar›na sad›k
kalam›yor. Çünkü oyu-
nun bir yerinde seyirciler içerisinden gelip
oyuna dahil olanlar oluyor, hemen orac›kta tiyatro elemanlar› d›flar›dan müdahalelere ba¤l›
olarak oyunun seyrini
do¤açlamalarla de¤ifltiriyorlar. Tiyatro elemanlar› yoksulun yaflam›n›
soka¤a tafl›rken sokakta
yoksuldan emekçiden
ö¤rendiklerini de hemen
orada oyuna aktar›yorlar. 1 May›s alanlar›nda
kamyonun
üstünde
‘Sponsorsursuz
Halk
Festivali’nde sokak aralar›nda ya da meydanlarda emperyalizme ve
faflizme karfl› tiyatral
durufllar›yla halk› örgütlenmeye
ça¤›r›yorlar.
‘Pantolondaki Tekme’
ezilenlerin tiyatrosunu
yapan tiyatro topluluklar›yla iletiflimlerini gelifltirmek istiyor. ‹letiflim
için; [email protected]
Amerika seyahati öncesi Recebin
yan›na tak›ld›k havaalan›na do¤ru gidiyoz. Tramvayla havaalan›na do¤ru
giderken ABD’de ne kadar e¤lenece¤imizin planlar›n› yap›yoz. Derken havaalan›na geldik. Havaalan›nda bi görevli pasaportlar› filan kontrol ederken bizi pis pis kesmeye bafllad›. K›sa
süre sonra olay aç›kl›¤a kavufltu. Pasaport als›n diye yollad›¤›m›z Atma
Recep emekçisi verdi¤imiz bütün paray› ataride harcam›fl. Bize de k›rtasiyeden ikametgah ilmuhaberi alm›fl.
Ulan biz de diyoz bizim pasaportlar
niye komple patates bask›.
Neyse sevgili okur paralar› yiyen
Atma Recep emekçisini Ertu¤rul Özkök’ü öpmekle cezaland›rd›ktan sonra gözyafllar›yla Recebimize sar›ld›k
bize yazmay› unutma dedik. Bufla
sürpriz olsun diye özenle paketletti¤imiz ‹smail YK’n›n Allah Belan› Versin
kasedini recebe vererek eve döndük.
Bu say› ne yazsak ne yazsak diye
düflünürken, birden kap› ac› ac› çalmaya bafllad›. Postac› elinde Waflingtondan gönderilmifl bir mektupla gülümsüyordu. Recepten gelen bu
mektubu virgülüne dahi dokunmadan yay›nl›yoruz.
“Sevgili Atma Recepciler
Burada çok can›m s›k›l›yo iyi ki
gelmemiflsiniz. Bufl iyice fl›marm›fl. Seni cumhurbaflkan› yapacam diye beni
kand›r›p akflama kadar s›rt›mdan inmedi. Bütün beyaz saray› öylece dolaflt›k. Belim b›k›n›m k›r›ld›. Zaten hep
demiflimdir dünyada üç beyazdan
uzak duracan; beyaz Türkler, Zekeriya beyaz bi de beyaz saray…
Sonra Buflla 90 dakika görüflme
yapt›k. Ben bel a¤r›s› nedeniyle yerde
biraz k›vrand›¤›m için 10 dakika da
uzatma oldu. Ben Kuzey Irak’tan konu açmaya çal›flt›kça Bufl her seferinde “abi güneyde süper yerler var
bencede Kuzeyi bIrak” diye anlamazl›¤a vurdukça vurdu. Mübarek gün
asab›m› iyice bozdu. Neyse pek yak›nda yan›n›zda olacam. Memlekette
irtica tehtidi varm›fl aman kendinize
dikkat edin:).Yours recep”
***
Sevgili okur Amerika’ya gidemedi¤imiz gibi alt taraf› da peter pana
kapt›rd›k, moralimiz bozuk. Bu haftal›k böyle art›k. Biz flu petere bi güzellik düflünecez de uçuyo eflflolusu.
Peter Pan: 100 y›l
sonra geriye döndü
James
Matthew
Barrie'nin
unutulmaz
eseri Peter
Pan’n›n
maceralar›
100
y›l
sonra devam ediyor. 5 Ekim’de Candan Baysan’›n çevirisiyle kitapç›lardaki yerini
alan “Peter Pan Define Av›nda”da, Peter eski dostlar›yla yeniden bulufluyor
ve dünyada en çok istedikleri fleyleri
bar›nd›ran bir definenin peflinde maceral› bir yolculu¤a düflüyor. 2004’te kitab›n yay›n haklar›na sahip olan bir
çocuk hastanesinin düzenledi¤i yar›flmay› kazanan Geraldine McCaughrean’›n yazd›¤› kitap, çocuklara paylaflman›n ve dostlu¤un de¤erini ö¤retiyor.
. . . ‹ Z L E M E L ‹ . . . D ‹ N L E M E L ‹ . . . O K U M A L I . . .
Köylüler kavgay› ö¤renirken
Müzikte çingeneler zaman›
Bir dönemin penceresinden
amuray
ustas›
Kambei’nin cesareti ve fedakarl›¤›na
inanan bir grup köylü, eflkiyalar taraf›ndan talan edilen köylerini korumas› için
yard›m ister. Kambei
köyü savunmas› için
kendisine bir tak›m
gerekti¤ini söyler. Ve
yan›na 6 samuray ister. Kambei köylülere savaflmay› ve köylerini savunmay› ö¤retecektir.
Akira Kurosawan›n yönetti¤i 1954 Japonya
yap›m› ‘Yedi Samuray’ tam bir bafl yap›t.
es Yeux Noirs
grubu, iki keman, bir viyolonsel,
bir bas, bir gitar,
bir akerdeon ve bir
bateriden olufluyor.
Otantik figürlerini
bozmadan
Çigan
müzi¤i yap›yorlar. Genelde Macar çingenelerinin üretti¤i bu flark›lar› tüm dünyaya çok sevdirdiler. ‘Balamouk’ albümlerinde, filmlerden ve televizyondan aflina oldu¤umuz flark›lar›n orijinal halleri
yer al›yor. 2000 y›l›nda yap›lan bu albüm kesinlikle dinlemeye de¤er.
May›s öncesinin
hareketlenen siyasi atmosferinde, biri
soldan kopmufl di¤eri
henüz kavgaya at›lm›fl
iki kiflinin roman›. Y›llar önce “müdüriyette
yedi¤i iki tokatla” tüm
cesaretini yitiren Kenan, afl›k oldu¤u Günsel’de yitirdi¤i de¤erlerini bulmaya çal›flacakt›r ancak yitirdikleri o kadar çoktur
ki… Vedat Türkali’nin ilk roman› olan
“Bir Gün Tek Bafl›na” fonda bir dönemin
sol hareketinin yans›t›ld›¤› bir aflk öyküsü.
S
cmy k
L
27
NEREDE BULURSAN OK
U
1- Sevdad›r
Arkadafl Z. Özger
2- Bütün Öyküleri
Sait Faik Abas›yan›k
3- Demir Ökçe
Jack London
4- Ve Çeli¤e Su Verildi
Nikolay Ostrovski
5- Dirilifl
Lev Tolstoy
6- Gurbet Kufllar›
Orhan Kemal
7- fieker Portakal›
Vascancelos
www.halkinsesigazetesi.net
[email protected]
15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Umar KARATEPE
n
Telefon-Faks
0 212 245 9037
n
Adres
Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3
BEYO⁄LU/‹STANBUL
n
Bas›ld›¤› Yer
Sinerji Bas›n Yay. ve ‹let. Hizm. A.fi.
Bask› Tesisleri - KOCAEL‹
n
Da¤›t›m
Yay-Sat
4 Ekim - 17 Ekim
Kolektifler Meclis’e ders verecek
Üniversite s›nav›ndan mezuniyete kadar bütün bir yüksek ö¤renim yaflam›n› ö¤rencilerin ve velilerin büyük ço¤unlu¤u
için eziyet kap›s›na çeviren yasalar ç›karan TBMM, 18 Ekim’de üniversitelileri dinlemek zorunda kalacak
Herkese eflit, paras›z, nitelikli üniversite e¤itimi talebiyle sürdürdükleri imza
kampanyas›n›n sonuna yaklaflan Ö¤renci Kolektifleri,
kampanya boyunca toplad›klar› imzalar› TBMM’ye teslim etmek için 18 Ekim’de
Ankara’da olacaklar.
Türkiye’nin pek çok ilindeki üniversitelerde paral›
e¤itim uygulamalar›na karfl›
eylem ve etkinliklerde bir araya gelen ö¤rencilerin oluflturdu¤u Kolektifler, Meclis’ten MP3 diye adland›rd›klar› üç temel taleplerinin yerine getirilmesini isteyecekler:
Harçlar›n ve kay›t paralar›n›n kald›r›lmas›, üniversite
içi tüm hizmetlerin paras›z
olmas›;
E¤itim süreci boyunca
ulafl›m, beslenme, bar›nma
ihtiyaçlar›n›n ücretsiz olarak
sa¤lanmas›;
Üniversitelerde nitelikli ve
bilimsel bir e¤itim sürecinin
gerektirdi¤i tüm koflullar›n
sa¤lanmas›.
Bu talepleri savunan tüm
üniversitelileri 18 Ekim’deki
Ankara eylemine ça¤›ran Ko-
lektifler; YÖK’ün de hükümetin de dünya yansa vazgeçmedi¤i özellefltirme sevdas›na karfl› üniversitelilerin ortak sesini yükseltmenin önemine dikkat çekiyorlar.
‹mza kampanyas› d›fl›nda,
okullar›n aç›l›fl döneminde
yap›lan toplu paras›z kay›t
eylemleriyle de gündeme gelen Kolektifler anlaml› bir
enerji ve birikim de yakalam›fl durumda. Üniversitelilerin paras›z e¤itim mücadelesinin, neo-liberalizme karfl›
insanca bir yaflam mücadelesinin de önemli bir parças›
oldu¤unu belirten Kolektifler,
toplumsal muhalefetin di¤er
bileflenlerini 18 Ekim eylemine destek vermeye ça¤›r›yorlar.
Kolektiflerin kampanya
ve eylemleriyle ilgili
ayr›nt›l› bilgiye kolektifler.net sitesinde
ulaflabilirsiniz.
Miting öncesi
ulafl›m ve iletiflim bilgilerine
de siteden ulafl›labilecek.
Rektör hem suçlu
hem güçlü
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Emin Al›c›’yla görüflebilmek için 90 YTL ödeyerek randevu alan Prof. Dr. ‹zge Günal
hakk›ndaki soruflturma sonucunda “amirini küçük düflürdü¤ü için görevden çekilmifl sayma” cezas› verildi.
Günal A¤ustos’ta üniversitedeki temizlik flirketinin iflten
ç›kard›¤› 213 iflçinin geri al›nmas› için toplanan imzalar› rektöre iletmek istemifl ancak randevu alamam›flt›. Bunun üzerine ayn› koridorda görev yapt›¤› rektörle görüflebilmek için
hasta gibi randevu alm›flt›. Olay›n bas›na yans›mas›n›n ard›ndan Günal hakk›nda soruflturma aç›lm›flt›. Günal, rektörün
ayk›r› ses istemedi¤ini ifade etti.
fiu anda ortopedi alan›nda
en çok uluslararas› makalenin
sahibi Günal, yasal oldu¤u halde hastalar›ndan prim alm›yor.
Ö¤renciler konufltu
Aras’›n nutku tutuldu
Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret Aras, aç›l›fl töreninde, üniversitenin belgeli
hukuksuzlu¤unu dile getiren ö¤rencilerin sürpriziyle
karfl›laflt›. Kay›tlarda zorla
toplanan paralar›n geri ödenip ödenmeyece¤ini soran
Ö¤renci Kolektifi üyesi ö¤renciler, Kemal
Vuraldo¤an
adl› ö¤rencinin kay›t paras›n›n geri ödenmesi için açt›¤›
davay› kazand›¤›n› söylediler. Ö¤rencilere verecek yan›t bulamayan rektör, özel
güvenlikleri
imdada ça¤›rarak ö¤rencileri
d›flar› ç›kartt›.
Ö¤renciler, kay›t paralar›n›n
geri ödenmesi
için toplu davaya
haz›rlan›yor.
‹nsaf be hocam!
Ni¤de Üniversitesi ö¤rencileri, ders geçme notunun
60’dan 70'e ç›kart›lmas›n› ve s›n›rs›z kredi haklar›n›n kald›r›lmas›n› 30 Ekim’de düzenledikleri bir eylemle protesto ettiler.
Rektörlük önünde toplanan 150 ö¤renci, yap›lan de¤ifliklikler yüzünden yüzlerce ö¤rencinin okulunun bir ya da iki y›l
uzad›¤›n› ve bu durumun kendilerine a¤›r bir yük getirdi¤ini
belirttiler. Dar gelirli ailelerin çocuklar›
olduklar›n› belirten
ö¤renciler, ma¤duriyetlerini giderecek
somut bir ad›m at›lmas›n› talep ediyorlar.
Ulafl›m zamm›na
ö¤rencilerden tepki
Bursa Uluda¤ Üniversitesi ö¤rencileri ulafl›m ücretlerindeki art›fllar› protesto
etmek için bir kampanya
b a fl l a t t › .
Zamlar›n
geri al›nmas› için bir
platform
oluflturan
ve 25 Eylül’den beri
her
gün
kampüste yürüyüfl yapan
ö¤renciler yüzlerce kiflinin
kat›ld›¤› ve gün geçtikçe kalabal›klaflan kortejlerle yürüyor. Genifl
yank› uyand›ran eylem sayesinde zamlar›n geri
çekilece¤i
tahmin
ediliyor.
18 EK‹M’DE
ANKARA’YA
Kolektifler, “bu sese kulak
verin” diye yola ç›km›flt›.
Yaz döneminde öyle yo¤un
bir tempoyla çal›flt›lar ki bu
sesi duymayan kalmad›. 18
Ekim eyleminde de, en zor
ve en a¤›r duyan Meclis’e
seslenecekler.
PARALI E⁄‹T‹ME 100 B‹N KERE HAYIR!
Ö¤renci Kolektifleri’nin paral› e¤itime karfl› bafllatt›klar› imza kampanyas›na üniversiteli,
liseli, yoksul mahalleli, esnaf, genç, iflsiz yaklafl›k
yüz bin kifli kat›ld›. Yaklafl›k 20 ilde sürdürülen
kampanyaya halk›n gösterdi¤i yo¤un ilgi üniversitelilerin moral kayna¤› oldu.
Kay›t soyguncular›na aman yok
Bu y›lki üniversite kay›tlar›nda can› s›k›lan sadece ö¤renciler ve veliler de¤ildi. Pek çok üniversite yönetimi kay›t paras› ödemek istemeyen ö¤rencilerin itirazlar› karfl›s›nda pes etmek zorunda kald›. Kay›tlar paras›z yap›ld›. Y›llard›r s›zlanman›n ötesine geçemeyen tepkilerin, bu y›l yayg›n
biçimde sonuç al›c› eylemlere yönelmesinde ö¤renci hareketinin ›srarl› çabalar›n›n ve birikiminin pay› büyük
Ö¤renci Kolektifleri’nin
20 Eylül günü Dokuz Eylül
Üniversitesi Buca E¤itim Fakültesi'nde bafllatt›¤› toplu kay›t eylemi esnas›nda okul yönetimi okulu kapatmaya ve
herkesi d›flar› ç›karmaya çal›flt›. Buna karfl› ö¤renciler de
dilekçeleri topluca dekanl›¤a
iletti ve di¤er fakülte ö¤rencileriyle birlikte dilekçe vererek paras›z kay›t yapt›rmay›
yayg›nlaflt›rma karar› ald›lar.
Ertesi gün çeflitli fakültelerden 143 ö¤renci toplu kay›t
yapt›rd›. Kay›t kabul paras›
vermeden kay›t olan ö¤rencilerin say›s› giderek artt›. Daha sonra zorunlu kay›t paras›
uygulamas›ndan fiilen vazgeçen yönetim, para vermeyen
ö¤rencilerin kapat›lm›fl kay›t
sayfalar›n› da açmaya bafllad›.
Böylece 500 civar›nda ö¤ren-
ci bu y›l DEÜ’de paras›z kay›t yapt›rm›fl oldu.
Trakya Üniversite Ö¤rencileri de, üniversite yönetiminin kay›t için ‹fl Bankas›’na
40 YTL yat›r›lmas› yönündeki talebine karfl› ç›karak, banka ve rektörlü¤e bu
paray› ödemeyeceklerini bildiren dilekçeler verdiler. Rektörlük ise
ö¤rencilere
kay›t yapmama tehdidi ile yan›t verdi
ve görüflmeye giden ö¤ren-
cileri kovdu. Bunun üzerine
ders kay›tlar› yap›lana kadar
‹fl Bankas›’n›n önünde bekleyen ö¤renciler bankaya gelen
di¤er ö¤rencilere de durumu
anlatt›. K›sa süre sonra 80
ö¤rencinin kayd› para al›n-
maks›z›n yap›ld›.
Kocaeli Üniversitesi’nde
de çok say›da ö¤renci, Ö¤renci
Kolektifi’nin çabalar›
sonucu paras›z kay›t yapt›r›rken, yönetim kay›t paras›
ödemeyen ö¤rencilere soruflturma açarak
adeta intikam almaya
ç a l › fl › y o r .
Üniversite
hayatlar›
henüz dokuz
günden ibaret iki ö¤renci “kay›tlar s›ras›ndaki hal ve
davran›fllar›”
gerekçe gösterilerek rektörlük soruflturmas›na ta-
“Rektör karfl›t› slogana
megafon tutmak...”
E¤itim-Sen 6 No’lu fiube E¤itim Sekreteri Hüseyin Y›lmaz’la, ‹stanbul Üniversitesi’ndeki bask›lar, ö¤retim üyeleri ve üniversite çal›flanlar›n›n durumu üzerine konufltuk
Pek duyulmad›
ama ‹Ü’deki ö¤retim
üyeleri ve üniversite
çal›flanlar› da
Rektör Parlak’›n bask›
politikas›ndan
etkilendi.
Neler oldu
k›saca anlat›r m›s›n›z?
Parlak’›n, bask› politikas› karfl›s›nda ö¤rencilerin yan›nda yer ald›k. Bir de bas›n aç›klamas› yapm›flt›k. Soruflturmalar, bu bas›n
aç›klamas›na iliflkindi. Gerekçeler
de çok komik; “ö¤rencilerin rektör
aleyhine att›¤› sloganlara megafon
tutmak, açt›klar› pankart› toplatmamak”. Alt› kifliye soruflturma aç›lm›flt›. ‹ki kiflinin cezas› kesinleflti.
Verilen ceza nedir?
Üç y›l kademe ilerlemesinin
durdurulmas›.
Soruflturmalar karfl›s›nda, yaflanan yaln›zlaflmaya karfl› ne yapmak gerek, ne yapacaks›n›z?
Mücadele içerisine girmeyenlerin, baflkalar›n›n u¤rad›¤› haks›zl›klara tepki vermesi maalesef mümkün olmuyor. Bu kampanyalar› sürdürdü¤ümüz ölçüde insanlarla bir
araya gelme flans›m›z olacak. Duyars›zl›¤› ancak böyle k›rabiliriz.
Parlak çok pervas›zca sald›r›yor.
Bunun ard›ndan ne var, kim durduracak bu adam›?
(Gülerek) Bir dahaki seçimler
durduracak. Hiç çekinmiyor. Çünkü
AKP ile yak›n iliflkide. Ayr›ca, sadece bir dönem rektörlük yapacak.
Bu bast›rma kampanyas›n›n, bir dahaki dönem ona olumsuz bir yans›mas› olmayacak. Art›, milletvekili
aday› olmay› planl›yor. Sa¤l›k Bakanl›¤›’na oynuyor. Bu hizmetkarl›kla, olur da. Bu yüzden kayg›s›zca muhalefeti bast›rmaya çal›fl›yor.
bi tutuldu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Ö¤renci Kolektifi üyesi
ö¤renciler, "etkinlik ücreti"
olarak adland›r›lan kay›t paras›n› ödemeden toplu kay›t
yapt›rmak amac›yla 25 Eylül'de kampüs içerisindeki
banka flubesine baflvurdular.
Banka memurlar›yla yap›lan
tart›flmalardan sonuç alamay›nca, alk›fllar ve sloganlar›yla rektörlü¤e yürüyen ö¤renciler, özel güvenlik ve jandarman›n sald›r›s›na maruz kald›lar. Rektörlü¤ün görüflmekten kaç›nd›¤› ö¤renciler, “etkinlik ücreti” adl› bu soyguna karfl› sonuna kadar direneceklerini aç›klad›lar.
Ö¤renci Kolektifleri Eskiflehir Anadolu ve Kütahya
Dumlup›nar üniversitelerinde
de paras›z kay›t yapt›rd›lar.
Üniversitelilerin çad›rlar›na da el
konunca karton barakalar kurdular
Meydan› Parlak’a
b›rakmad›lar
Rektör Parlak yönetiminin soruflturma
bombard›man›n›n ard›ndan, yaz›n gizlice
okuldan at›ld›klar›n› ö¤renen Beyaz›t Ö¤renci Kolektifi üyesi ö¤rencilerin çad›r eylemi
di¤er ö¤renci gruplar›n›n da kat›l›m›yla sürüyor. “Beyaz›t’ta meydan› Parlak’a b›rakmayaca¤›z” diyen üniversiteliler ilk olarak 18 Eylül’de ana kap› önünde çad›r açm›fl, polis eylem karfl›s›nda ilginç engelleme taktiklerine
baflvurmufltu. ‹lk gün ö¤rencilere müdahale
edemeyen polis, ikinci ve üçüncü günler zab›ta ekipleri, dördüncü gün de temizlik iflçileri ile gelerek ö¤rencilerin çad›r›na el koymufl daha sonra bas›n›n ilgisinin artmas›yla
sald›rmaktan vazgeçmiflti. Çad›r eylemlerini
okulun 2 Ekim’de aç›lmas›yla yeniden bafllatan üniversiteliler, okul kap›s›n›n d›fl›nda imza toplayarak rektörlü¤ün sald›r›lar›n› di¤er
üniversitelilere teflhir ediyorlar. Ö¤renciler
cezalara karfl› dava açarak mücadelelerini
hukuki alanda da sürdürüyorlar.

Benzer belgeler