Feride Bektaş - Antoloji.Com

Transkript

Feride Bektaş - Antoloji.Com
Feride Bektaş
- şiirler -
Yayın Tarihi:
2.10.2009
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine
aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti
yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu
doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya
temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması
kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve
taraf değildir.
Feride Bektaş (Biyografim)
1.3.1956.Adıyaman doğumluyum(asıl doğum tarihim; 24.12.1960)
.Üniversite mezunu(Hemşirelik önlisans)
Hemşireyim..Halen görevime devam etmekteyim.Evli,bir kız çocuk
annesiyim.Ulusal dergilerde aylık makalelerim,mahli gazetelerde köşe
yazılarım ve şiirlerim yayımlandı.2005 yılında HEMŞİRELER GÜNÜ nedeniyle
RADYO TEK'İN düzenlediği anketle Adıyaman'da YILIN HEMŞİRESİ
seçildim.Aynı yıl,1.Aralık Adıyaman il oluşu nedeniyle Belediye başkanlığınca
düzenlenen' şiir yarışmasında'ADIYAMAN HASRETİ isimli şiirim 150 şiir
arasında 4. oldu.O güne dek hiç bir şiir yarışmasına katılmamıştım.1985
yılından bu yana büyük bir tutkuyla şiir yazmaktayım.
Diyorum ki; Şair,şiir için nefes alır.Şiirin doğup hayata gelmesi için
sancılar çeker,iç dünyasında onulmaz acılara yaşar.An olur 5 dakika,an olur 5
yıl sürer.Her iki süreçte de doğacak olan şiirin ilk habercisi o ilk sancıdır..
Doğacak olan şiirin tüm uzvunun düzgün,ahenk içinde bütünlüğü,etkili ve
içsel doyuma erişip doğma sürecini tamamlamış olması gerekmektedir...
HAZZI tıpkı bir annenin bebeğinin o ilk çığlık sesini duyduğu anda ki o eşsiz
mutluluğa benzer.
Evet şairliğin öyle kolay bir sanat olamadığının bilincindeyim.Her hecenin
potasında erimek ve yeniden mısralarda can bulmak.Bu doğuşun özünde
hasret,sevda,sitem,umut,sebep içinde sebep...bu nekahat dönemde bir
duygu yumağı çözülür ki ebrulimsi renkler,amber kokular ve doyumsuz
tatlardan alır ilacını...
Kendimce O MÜKEMMEL ŞİİRİ yazma çabasI
içindeyim.Buluncaya-ölünceye dek arayacağım...şiir severlere selamlar...
Eserleri:
MAKALELERİM:
1-İslam öncesi ve sonrasy kadın,
2-Çağdaş kadın,
3-İslam'ın sembol kadınları
4-Kadının toplumsal yeri,
5-Ehl-i beyt çizgisinde kadın,
6-Genç kuşağımız
7-Hadis ve kadın,
8-İslamda Kadın-Erkek HUKUKU,
KÖŞE YAZILARIM:
1-Doğru söz yuvarlak taş,
2-Güzelliklerin eseri SEVGİ,
3-Ateizim ve yaradılış,
4-Kalpler nasıl dayanacak bu acıya-DEPREM,
5-Çağdaş sömürgecilik:FAİZ,
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
6-Olduğun gibi görün,
7-Teşhis belli. YA TEDAVİ?
8-Şiir,400 adet
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
-AZERBAYCAN’LıM
<font color='#800000'><br><font face='Monotype corsiva '' size='5' ><font
color='#330066' >
<img
src='http://turkbirligicephesi.com/wp-content/uploads/2009/06/azerbaycan-pulu2.png'
>
Mazlumlara dil olur, zalimlere duvar,
Kara gün dostudur, zorun önünde durur,
“Elif” gibi dimdik ”Hak’ın” yolunda yürür,
İrfan yolunda bitmeyen bir mumdur AZERİ’M…
Ülkü yolunda yorulmaz o uçan bir Şahan,
Ömrünce yozlaşmayla, cehaletle savaşan,
Top tüfeklere ne hacet o yürekten pehlivan,
İlim yolunda bitmeyen bir mumdur AZERİ’M…
Gününü gün edip ömrünü boşa harcamayan
İlerletici yoldan bir an olsun ayrılmayan
Yarınlara ışık tutan ilkelerden kopmayan
İrfan yolunda bitmeyen bir mumdur AZERİ’M…
Unutmaz fikri bilir ki dünya boştur sonu yok,
“Çıkar nedir “ hiç bilmez, haksızlığa da karnı tok,
Ne bir makam hevesi var, ne de bilir bir koltuk,
İrfan yolunda bitmeyen bir mumdur AZERİ’M..
Herkes düz yolda yol alır, o zoru seçer gider,
“Zulmün çarkına çomak”der, sel olur coşar gider,
O bir yiğit er ki hedefe yürümez, koşar gider,
İlim yolunda tükenmeyen bir mumdur AZERİ’M…
Madde çirkeftir, sevgi çiçeği açar gönlünde,
Ölse düşürmez bayrağın dimdik tutar elinde
VATAN AŞKI bitmeyen bir türküdür dilinde,
İlim yolunda tükenmeyen bir mumdur AZERİ’M…
FERİDE BEKTAŞ /ADIYAMAN
16.01.2009
<img src='http://www.ulkevizesi.com/ulkeler/azerbaycan-vizesi_2.png'>
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ACEP SAYDIN Mı?
Gonca gülüm açmadan soldu gördün mü?
Dalım yaprağım yad el yoldu gördün mü?
Ah! çekmekten zülfüm ak doldu gördün mü?
Kaç yıl geçti aradan, bilmem saydın mı?
Göz yaşım tel tel kirpiğimde dokunur
Yardan yare gelen mektuplar okunur,
Benim gözlerim yar yoluna bakınır,
Hasretlik kaç yıl oldu, acep saydın mı?
Gözümde kanlı yaşlar,sinemde keder
Dil lal,akıl perişan,fikir derbeder,
Zaman geçti,ömür bitiyor can heder,
Kaç yıl geçti aradan, bilmem saydın mı?
Yardan gayrı, her şey- herkesi unuttum,
Hayalle,düşlerle gönlümü uyuttum,
Umuda bel bağlayıp nice avuttum,
Hasretlik kaç yıl oldu, acep saydın mı?
Yar ben senin ürkek yaralı Ceylanın,
Sen de gönül dağımda gezen Seyrani’m
Kulun, müptelan hem özüne hayranım
Kaç yıl geçti aradan, bilmem saydın mı?
“Yarin gelmiş” desinler kesem kurbanı,
Obalarda aşıklar sunsun ayranı,
Menekşe gül,sümbüller yapsın bayramı,
Hasretlik kaç yıl oldu, acep saydın mı?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ACıMASIZIM
Neler çektim gönül elinden ah!
Gözümde kanlı yaşlar akıtır.
Yar pervane yüreğim çilegah,
Döne döne ızdırap akıtır....
Ahlar - vahlar çıldıran sancılar,
Umudu olmazlara bağlatır
Kavuran,yakan,yıkan acılar,
Deva bulmaz kan irin akıtır......
Daldım ummana yandım köz gibi,
Talih çığrından çıkmış çağlatır.
Gördüğüm o rüya kabus gibi,
Matem salar karalar bağlatır...
Kime arz edem asırlık zulmü?
Her can diğer bir canı ağlatır.
Bilmem bu dünya boş mu dolu mu?
Diri diri ateşte dağlatır......
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
AKLıM,YÜREĞİM VE DÜNÜM
Off be of,İllallah elinizden,
Biriniz bu yana biriniz öteki yana,
Çekip durmanızdan,
Bıktım,usandım elinizden.
AKLIM; aman ha bak artık yeter,
Şunun şurasında ne kaldı görüp göreceğin..
Bak ölüm var,bak öteler var,
Cennet var,Cehennem var,
Sonra el alem ne der….
YÜREĞİM; kafamı kuma gömer,
Ayrılıktan bihaber koşturur durur,
Hayallerin,serapların peşisıra,
Ezelden ebede çekiştirip durur,
Çıkmazların labirentinde….
Bırakın yakamı be bırakın!
Her ikinizde terk edin beni.
Ne bu ya!
Çırçır makinesi gibi,
Hallaç pamuğuna döndürdünüz beni.
Anlayın artık;
Bundan böyle benden,
Ne yorgan olur ne döşek.
Annemin başına yastık olmayı da
Çoktan yitirdim
Çok ezelde kaldı;
O saf,o pak,o tertemiz çocuksu hayallerim.
Ne çok istemiştim o zamanlar;
Siyah tüy yakalı,ponponları olan,
Düğmeli,iki cepli,
Kırmızı bir mantomun olmasını.
Ha bir de bavul tipi okul sırt çantası,
Tabi ki kenarları fırfırlı bir de şemsiyem.
Her akşam yatmadan önce,
hep dua ederdim,bu isteklerim için.
Sonra işaret parmağımı Feride yapardım.
Onu bir bir giydirirdim böylece….
Ben bu hayallerle cedelleşirken;
Bana dediler ”artık büyüdün,
Al şu akfili,kanaviçeyi,
Otur nakış işle çeyizin için…,
Ama hayallerim!
Ya kırmızı mantom?
………………………….
Ne ulaşılmaz şeymş HAYALLER!
Demek ki yıllar yılı
giysilerimin renginin kırmızı,siyah,
nadiren beyazı seçmemin sebebi buymuş,
Bugün anlıyorum ki,
neyi çok istemişsem o olmuyormuş,
ben mi hep olmazları seçip istemişim,
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
yoksa olmazlar mı gelip beni bulmuş
Hayat ne garip bir şeymiş,
Sırtımda kamburu,
Ne beni duyan oldu
ne de kamburumu gören
Hayallerim bir bir yok olup bittiler,
OLMAZLARIN döngüsünde…..
17.1.2009 /Altınşehir
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ANLADIN Mı?
Sözler verip,yeminler ettim
“Bu kez son her şey bitti” dedim,
Olmaz duaya “Amin” deyip,
Kapattım dış dünyaya kapılarımı...
Yiğit değilim bak döndüm sözümden,
Andıkça seni kan akar gözlerimden
Ben yalancı,sözünde durmayan,
İflah olmaz bir aşk mahkumu
Bu mahpusluktan kurtulmak isteyen de kim?
Zincirlerin zaptedemediği,
Uslanmaz zır delinin biriyim,
ANLADIN MI?
Kendimi senden çıkardığımda sıfır kalmıyor,
Toplasam,çıkarsam,çarpsam,bölsem de
Hesap tutmuyor…
“Doluya koyuyorum almıyor,
Boşa koyuyorum dolmuyor”
Sevdan yüzünden,
Olmazların elinden,
Ben adam olamayacağım…
Zincirlerin zaptedemediği,
İflah olmaz bir zır deliyim,
ANLADIN MI?
Dil ne derse desin, bin yemin etsem de;
Sevda çiçeğin katmer katmer açar yüreğimde,
Gönül kelebeğim kanat çırpar koşar,
Ses etmez yanar kor ateşinde.
Güneş seninle doğar,
Döne döne semah eder,
Yok olur batar ekseninde...
Ben başının belası,
Zincirlerin zapteedemediği,
Uslanmaz zır delinin biriyim,
ANLADIN MI?
Senden başkasına yönümü dönüp de;
hayallere dalarak anılarınla yaşayamam.
Hadi kıyma bana,
unutamam “şiir gibi” sözlerini.
Nasıl unuturum o bahar gözlerini
Sen gideli,
Gülmek neyime,
ağlayıp inledikçe hep şarkımız dolanır dilime.
“Sen gözlerimde bir renk,
Kulaklarımda bir ses,
ve içimde bir nefes olarak kalacaksın”
Gücüm yetmiyor;
Karabulutları kaldırmaya
duvarları yıkmaya,
engelleri aşmaya...
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Var mısın bu gece rüyanda vuslatla barışmaya?
Sensiz ben, ben değilim hep eksik bir yanım...
Ne yapayım;
seni ölümüne sevdim be canım,ölümüne,
Ben başının belası,
Zincirlerin zaptedemediği,
Uslanmaz zır delinin biriyim,
ANLADIN MI?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ANLARSıN
Yar gün gelir de geçmişi anarsan,
Geçmişe dalıp da beni ararsan,
Ahlar vahlar pişmanlıkla yanarsan,
İşte o zaman hatanı anlarsın…….
Gün gelir de bir başına kalırsan,
Başın kaldırıp semaya bakarsan,
Ufukta kaybolup düşe dalarsan,
İşte o zaman hatanı anlarsın…….
Yağmur,dolu,kırağı tutulursan,
Devran döner sonbahara gelirsen,
Açan al gelinciği ben sanırsan,
İşte o zaman hatanı anlarsın…….
Maziye dönüp yanmaya başlarsan,
Yokluğumda kaybolmaya başlarsan,
Günden güne de solmaya başlarsan
İşte o zaman hatanı anlarsın…….
Yaş kaça geldi unutmuş değilsin,
Ben de unutmadım bunu bilesin,
Bize ettiğini bir düşünesin,
İşte o zaman hatanı anlarsın…….
Ar'ım babama değişmem bilesin
Olmadık hayale kapılmayasın,
Bir sen kalsan bir ben 'asla 'bilesin,
İşte o zaman hatanı anlarsın…….
Maksadım seni üzmek sanmayasın,
Bu saatten sonra suçlamayasın,
Bir de zan altında bırakmayasın,
İşte o zaman af etmem bilesin….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
AVCI OLUP VURAMADıM..
Aradım izini bir bilsen ne çok
Avcı olup bulamadım yar seni.
Kaşım zifiri yaydır kirpiklerim ok,
Avcı olup vuramadım yar seni.
Şen gönlüm, yoluna örülmüş ağdı,
Çekemedim tora zalim yar seni
Saçlarım tel tel tuzağıma bağdı,
Avcı olup tutamadım yar seni.
Bazen dağda kâh çölde kalandım,
Mecnun olup toz toprağa belendim,
Leyla olup ardın sıra dolandım,
Avcı olup bulamadım yar seni.
Sen” Kevi Gozel “oldun ben de şahin
Geçiremedim pençeme ben seni
Dağa taşa sindi feryadım ahım,
Avcı olup vuramadım yar seni.
Matemim tutup yasa bürünesin,
Mecnun gibi çöllerde görünesin,
Seraba sarılıp yar diye sürünesin,
Avcı olup vuramadım yar seni.
Kusur kimde bilemedim gitti,
Ümit gün gün sabırsızlığa itti,
Ha bugün ha yarın derken gün bitti,
Avcı olup bulamadım yar seni.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
AYıRAMAM Kİ SENİ KENDİMDEN
Bahar geçti artık,hazan yüz tuttu,
Günahkar ne ak ne kara buluttu,
Asıl kabahat yalnız ikimizin;
Bak hatıralar da bizi unuttu…..
Göreceksin geçmiş olacak;
Güzel günlerden eser kalmayacak,
Yalvarıp çeşmine yaş dileyeceksin,
Çorak pınarın damla salmayacak…
Hazinemizde sevda saklı idi,
Onlarınki dalavere aklı idi,
Kilidi haramiye teslim ettin;
Biz haksız, hoyratlar da haklı idi,
Ağlayıp inlemek gayrı nafile,
Gelsin ah! dert gam kafile kafile
Mucize bundan böyle kaldı lafta;
Himmet edip de gelmiyor af bile….
Yazık,günah ömür geçiyor bizsiz,
Gece,gündüz ağlarız sessiz sessiz,
Hayallerde buluşuruz gizlice;
Yanar dururuz, sen bensiz ben sensiz…
Unutup yeminin döndün sözünden,
Bu hasret,ayrılık senin yüzünden
Ne desem ne söylesem şimdi boş;
Hiç ayıramam ki seni kendimden......
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BEKLERiM
Ah yar! yetmez mi çöllerde kavurduğun,
Küllerimi rüzgarlara savurduğun,
Cennetinde Cehenneme kovduğun,
Artık bu ömür ağır geliyor bana.
Gel artık gel şu mahzun gönlümü güldür,
Duy feryadımı hasret ateşin söndür,
Hadi artık hadi vuslat çarkın döndür,
Artık bu ömür ağır geliyor bana.
Kıyıp bu aşka “paydos artık” diyemem,
Ah dönüp arkamı! çekip de gidemem,
Kızıl kıyametler kopar dindiremem,
Artık bu ömür ağır geliyor bana.
Salkım söğüt dallarım renga reng açsın,
Al- moru misk i amber kokular saçsın,
Yeşerecek dalım varsa o da sensin,
Artık bu ömür ağır geliyor bana.
Ömrü sensiz neyleyim varsın tez bitsin,
Neyleyim ümidi o da çekip gitsin,
Gayrı bu gurbetlik bu hasretlik yetsin,
Artık bu ömür ağır geliyor bana.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ben MAHPUS sen MAHKUM // Sesli şiir
Dışarıda güneş,içimde fırtınam,
Derdimiz yazılmaz yarım satırınan,
Boşuna be gülüm boşuna yırtınmam,
Ben içerde mahpus sen dışarda mahkum.
Kem talih dört nala bizse tökezleriz,
Felek fırsat verse nal'ın takozlarız,
Kapkara yazgılı bahtsız ikizleriz,
Ben içerde mahpus sen dışarda mahkum.
Şansım deli tay bakın şu kırata,
Düze adım atmaz yol alır sırata,
Gözyaşım sel olur karışır Fırat’a,
Ben içerde mahpus sen dışarda mahkum.
Ayrılık süresi boyum aşar gider,
Zulüm kaç vakittir ömre coşar gider,
Tahammül kalmadı sabrım taşar gider,
Ben içerde mahpus sen dışarda mahkum.
Noktayı koyup da aşkı bitiremem,
Gönle söz geçirip güç de yetiremem,
Ninniler deyip sevdamı avutamam,
Ben içerde mahpus sen dışarda mahkum.
Bana yakın iken olduk şimdi siz biz,
El gibi davranan yabancı gibiyiz,
Hasretiz ikimiz...durma öyle sessiz,
Ben içerde mahpus sen dışarda mahkum.
<embed
src='http://www.antoloji.com/siir/media/52/www_antoloji_com_908252_426.WAV'
width='70' height='25' autostart='true' loop='true'></embed></td>
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ben YARE HASRET,Yar BANA GURBET
Tebdilim şaşırdım derdim büyüktür,
Ciğer pare pare delik deşiktir,
Can elmasım yanar,aklım yitiktir,
Ben yare hasretim,yar bana gurbet…
Ayrılık ateşi yakıyor beni,
Söküp de alsınlar canda ki teni
Yarim Kerem olmuş, ben Aslı hani,
Ben yare hasretim,yar bana gurbet…
Bülbüllerde yoktur benim figanım,
Sevdamdan ziyade mi gûmanım
Çektikçe artıyor,eksilmez gamım,
Ben yare hasretim,yar bana gurbet…
Gel gönül konuşma,sen bil kendini,
Dile düşer rüsva ederler seni
Demezsem “aşk derdi” boğuyor beni,
Ben yare hasretim,yar bana gurbet…
Vuslat esrarıyla tozarım böyle
Hep karalar giyer, gezerim öyle,
Kendimce söyleyip,yazarım böyle,
Ben yare hasretim,yar bana gurbet…
Feride Bektaş
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BENiM NASİBİM
Everest Tepesi aşkın eğimi,
Bir yan kor,bir yan buz gör yüreğimi,
Baştan başa yaktı can direğimi,
Lavlara kapılmak benim kısmetim.
Yanmak kısmette varmış neylemeli,
Gönle ne demeli,nasıl eylemeli?
Bu yazgıyı baştan sona silmeli,
Boyun burup eğmek benim nasibim.
“Olmazlarda” kavruldum bile bile,
Tekme,tokat,sille yedim söz ile,
Anlamam dalavere,ne hile.....
Ağlamak inlemek benim nasibim.
Kalmadı ar,gurur ne de erdemi,
Onca cefaya görmedim bir demi,
Bülbül kimden aldın bu söylemi,
Açmadan solmakmış benim kısmetim.
Ah! ayrılık FELEK ile dost imiş,
'Tuzağımı,oyunumu gör 'demiş,
Feleksizin kasti,hep bana imiş,
Yenilgi,esaret benim nasibim.
Çaresizlikten aklım tozuttun,
Eyvallah ettikçe işi azıttın,
Daha öldürmeden mezar kazıttın,
Yar ardından bakmak benim kısmetim.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BEYLER. Kadınlar günü anısına
Ateşler yaktınız ağrı dağına,
Çöl aşıp dağ deldiniz ne uğruna,
Ne oldu o Ferhat,Mecnun ruhuna,
Hani KADIN eş,gönüldaş'tı BEYLER?
Kadınlar için ölüp öldürdünüz,
Bazen Habil,bazen Kabil oldunuz,
Aşılmaz dağları mekan tutunuz,
Hani KADIN eş,gönüldaş'tı BEYLER?
Sıpa,sopayla unuttuk sevmeyi,
Bırakın'kaşık düşmanı'demeyi,
Boyunduruklara alıp koşmayı,
Hani KADIN eş,gönüldaş'tı BEYLER?
Ha gayret,bileniniz var mı biz kimiz?
Sahi melek mi,şeytan mı; biz neyiz?
İnsan mı,köle mi var mı bileniniz?
Hani KADIN eş,gönüldaş'tı BEYLER?
Bırakın kemikleşmiş her yalanı,
Verin kadına özveri güveni,
Kim sever,ister yolun yitireni,
Hani KADIN eş,gönüldaş'tı BEYLER?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BEYZANuRUM
Beyzanurum ter çiçeksin dünyaya
Bakışların gönülleri yandırar
Yavrucagım sen umutsun her aya
Her gülüşün gamzeleri kandırar
Efsunkarsın hem güneşe,hem aya
Güzelliğin dua eder mevlaya
Gönülleri dize dize sıraya
Yürüyüşün ceylanları andırar.
Yanaklarda al laleler açılmış
Neden hilal kaşlar yay tek çatılmış
Dudakların bal gönçesi kirazmış
Tebessümün cihanları yandırar
Zülfün bahar nesimidir sevdaya
Kuşlar sensiz kanat çalmaz semaya
Elçilerin katlanacak çefaya
Gamli sözün şimşekleri çaktırar.
Ahu gözler sevdalara uyanmış
Kipriklerin kaşlarına dayanmış
Adıyaman toprağından güc almış
Şeker dilin gönül sazı çaldırar.
Nazın ince hesap çekir edaya
Helal olsun gül doğuran Anaya
Senin için eller girer halaya
Ince gülün nice atlı saldırar.
Utancından ayçiçekler gizlenmiş
Beyzanurum çinar gibi yükselmiş
Duyurdular hurilerden güzelmiş
Avçuları öz yolundan azdırar.
Rizan için güller durmuş duaya
Elinden su içip baksın semaya
Toy düyün sesine gelsem oraya
Doğudan batıya yollar açtırar.
Gülnare Leman
17.07.2007
BEYZANuRUM
Beyzanurum ter çiçeksin dünyaya
Efsunkarsın hem güneşe,hem aya
Yanaklarda al laleler açılmış
Zülfün bahar nesimidir sevdaya
Ahu gözler,kirpiklere dolanmış
Nazlı bakış hesap verir edaya.
Utancından ayçiçekler kapanmış
Rizan için onlar durar duaya
Umuduna arzu yeli yüklenmiş
Muhabbetle yol alarsın bin aya.
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Gulnare Leman
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BIKTıM...
Gönlümü dinleyip yar diye seçtim,
Seni yar belleyip acılar içtim,
Maziyi eleyip kendimden geçtim,
Onca cevr u cefan nedendir bilmem?
Şen anımda vurdun sen can evimden
Ben hep es geçtikçe coştun yeniden,
Bıktım artık senden hem de kendimden,
Bunca cevr u cefan nedendir bilmem?
Olmazı oldurup sevsen ne çare,
Tüketin sevgimi göz göre göre,
Bu hal yakıştı mı sen gibi Yare?
Onca cevr u cefan nedendir bilmem?
Sevmediğin bilsem dönüp de bakmam,
Ateş çıngılını körükle yakmam,
Seni görmek için bentleri yıkmam,
Bunca cevr u cefan nedendir bilmem?
Hani değişmezdin beni gözüne?
Dünyayı yakardın bir tek sözüme,
Derdin “ben hayranım senin özüne”
Onca cevr u cefan nedendir bilmem?
Hoş değil üslubun bu nasıl hitap?
Şiirlere sığmaz ne alır kitap,
Bu mücadeleden düştüm bak bitap,
Bunca cevr u cefan nedendir bilmem?
Düşmanın değilim rüsva eyleyım
Eş-dosta herkese seni söyleyim
Ben kendimi daha nasıl bileyim?
Onca cevr u cefan nedendir bilmem?
Bed sözün ciğerde açıyor yare,
Akıl paramparça kalp pare pare,
Olmaz olsun sevdan batsın be yere
Bunca cevr u cefan nedendir bilmem?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BiR TARİHTE SEVGİLİLER
Ay sularla raks ederken,
Yakamozların eteğinde,
Karanlık kötülenmezdi,
Gecenin serüveninde,
Aşk.
………………………….
aşk nağmeleri,
dökülürken dudaklarda,
Salmışken,
Sevgililer ılık melteme sere serpe
Kendilerini.
İçti bir yudumda geceyi,
Mahrur aşk…..
Tanrıça Afrodit doğdu.
………………………………..
Yıldızlar taktı parmak uçlarına,
kızıl tanı…..
Bulutlar gök kubbe gibi mağrurdu.
Güneşe hükmetti denizin dibi,
………………………………….
Nereden çıktı bu asi rüzgar?
Pervazsızca naralar atmakta,
Rüzgar tanrısı Artemis,
Bir kabus gibi bozdu sihirli geceyi.
Ne diye doğdu gün,
Bu güneş Tanrıçası Arinna’nın işi,
Kıskandı,
Ay ışığında ki sevgili Afrodit ‘ti
İşbirlikçi Taşup’a ne demeli?
Korkusuz,
Hesapsız,
Umarsızca
Bir bardak suda kopardı fırtınayı,
Ve
Ayrılan sevgililer,
GECELER boyunca,
boğazında ki düğüm düğüm
hıçkırıklarla,
hep ağladılar için için,
O gün bugündür..........
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BU BEN MİYiM?
Elden ne gelir?
Paşa paşa çekmekteyim cezamı…
Yaş geldi geçiyor,
Sevdan yüreğimde büyüdükçe
Küçülüp nokta olmaktayım.
Bir çılgınlık ki kendimden utandıkça
Arsızlaşıyor,pişkin pişkin…
Çaresiz,perişan,
Ortaöğretim öğrencisi gibi heyecanlı;
Gitsem mi,kalsam mı,dursam mı yürüsem mi?
Ellerimi koyacak yer bulamıyorum,
Burnum bile fazla geliyor bana;
Kendimden kaçmak ne mümkün?
Bu ben miyim?
Şaşırdım,şaşkınım.
Yıllar oldu,neden hala çömezim?
Neden hâlâ bu kadar zor,
Frenledikçe gazlayan,
Eksilttikçe artan bu aşk.
Uçmuşum,sarhoşum
Adrenalinim hâlâ benliğimle oyun oynamakta,
Bıçak sırtında yürümekteyim.
Kendimden kaçmak ne mümkün?
Bu ben miyim?
Sevda elinden yorgun harfler,
Hece hece susmakta,
Cevabını arayan sorular,
Çıkmazlara yol almakta,
Kendimle baş başa kalmaktan
Korkuyorum,
Korkuyorum kendimden,
Hayallerimden,
Bir çılgınlık yapacağımdan
Elveda derken bile görüşme ümidi,
Kendimden kaçmak ne mümkün?
Bu ben miyim?
Feride BEKTAŞ
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
BU ŞİİRi TAMAMLAR MISINIZ?
Tut elimden, kalk gidelim
Sevda yüklü diyarlara,
Sırtı hörgüçlü dağlara
Sığınalım……
Kalk gidelim,
Kendimizi bir sal gibi,
Kah kıyılara kah sulara,
Köpük köpük ırmaklara,
Ne gelirse gelsin başa…..
Kalk ayağa çık gidelim,
Vuralım kendimizi yollara,
Bilinmeyen topraklara
Aldırmadan dedikodulara…
Burada;
Gülmek haram,ağlamak yasak,
Kimliksiz ve kaçak,
Birimiz mahkum,birimiz tutsak,
Ha yaşasak ha yaşamasak………..
Gözüme yar görünür;
Yol kenarında ki uçurum,
Açmış kollarını “gel gel “der,
Siyahlar giyen ışıl ışıl kayalar,
Yüreğim aşağı çeker,başım geri iter,
Akıl biçare,gövdem isyanlarda,
bacaklarımda yük taşımanın yorgunluğu,
“buz gibi bir yer bulsam sere serpe uzansam”
Bir nefesçik daha yaşınsa ki ne değişecek?
“Hayat uçurum kenarında dar bir yol……”
Bu diyarda,
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
CaN ANAM
Solan al yanağına,dökülen mercan dişine,
Kınalı saçının her teline kurbanım anam.
O takatsiz halin,sönen ferin; ters düşüyor yaşına,
Sözüne-sohbetin,verdiğin öğüdüne hayranım anam.
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
Evin-barkın gönlünce ne de güzel döşeli,
Gözünde ki yaşlarla nasıl görünürsün neşeli,
Mazini didik didik,delik deşik eşeli;
Unuttun yaşamayı söyle niçin be anam?
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
Kendine sıkıyönetimler uygularsın,
Kapıya çıkmaz,eş-dosta uğramazsın,
Hayatla arana mesafeler koyarsın,
Hakkını helal et,benii affeyle anam,
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
Babamın ötelere gidişini arada bir sayarım,
İçin için,uğrun uğrun ağladığını duyarım,
Üzüntümden bozulur sinir denen ayarım,
Hakkını helal et,benii affeyle anam,
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
Bacı,gardaş,evladı nasıl senin yerine koyayım,
Başımı dizlerine koyup kana kana ağlayım.
Kutsal kitap gibi o ellerine sarılıp öpeyim,
N’olur iyileştiğini ölmeden bir göreyim,
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
Sensin güç-kuvvetim hem de tek dayanağım,
Sana olan sevgimi nasıl ne şekil anlatayım,
Yalnızlığın acısını tatmadım ki nerden bileyim,
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
Fikrin dolaşık,aklın-mantığın karmakarışık,
O cömert yüreğin cümle alemle barışık,
Bir ömür seni sırtımızda taşımaya çalışsak;
Denizde damla olur,hakkını helal et be anam,
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
Kafamızı gömmüşüz kuma,görmek istemeyiz halini,
Bildiğimizi okuruz,anlamak istemeyiz dilini,
Kırıp dururuz kırk yerinden o incecik belini,
Hakkını helal et,affeyle,evlat,damad,gelini,
Haldaşım,dertdaşım,sırdaşımsın CAN ANAM.
O nurlu yüzüne gölgeler düşmesin,
O sıcacık yüreğin hiç mi hiç üşümesin,
Dünyamız seninle kurulu bunu böyle bilesin,
Bize kırılıp da sakın ha küsmeyesin,
Haldaşımız,dertdaşımız,sırdaşımız CAN ANAM.
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
CAN İÇiNDE o yar
Can içinde o yar dağlı,
Yaram üstüne köz bağlı,
Gönül coşar akıl naçar,
Gül dalında diken bağlı....
Aşkın adı olmuş çile,
Aşkındır düşüren dile,
Al gülüm açmadan soldu;
Döndüm çileli bülbüle.....
Hasret üzerime yürür,
Aklın defterini dürür,
Sebebini anlamadım;
Diken değil de gül kurur...
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
CAYıR CAYIR YAKAR BENİ.. (CİNAS'A BUYURUN.)
Yarin yüzünde ki beni,
Mecnun’a çevirir beni
Derim; bil artık sen seni;
Gönül dinlemiyor beni.
Kahve rengi her bir beni;
Ateşlere atar beni.
Pervane vardır ya hani;
Ondan beter eder beni.
Göz göz sinede ki beni
Ölmeden öldürdü beni,
Hele bir yokla sen seni;
Ne hale getirdin beni.
Yada deyişmem al beni,
Bu hasretlik yıkar beni,
Ayrılığın tek nedeni;
Cayır cayır yaktı beni
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ÇARESİZİZ ÇARESiZ
<img src='http://img212.imageshack.us/img212/5021/38748397hc4.jpg'>
Yol vermez dumanlı dağlar,
Engel olup yolum bağlar,
Gözyaşım sel olur çağlar,
Çaresizim ah çaresiz!
Nicedir göremem yari,
Beni benden etti varı
Ta serimden çıktı harı,
Çaresizim ah çaresiz!
Görmeyeydim onu bari
Bet beniz kaçmış sapsarı,
Diyemedim” yar gel beri”
Çaresizim ah çaresiz!
Yarin kime var zararı?
Taşa çalmaz namus arı
Ağlatmayın zarı zarı,
Çaresizim ah çaresiz!
Aşk yarası içerimde
Dumanı tüter serimde,
Bekler dururum yerimde,
Çaresizim ah çaresiz!
Böğrümüzde keskin sancı
Yar derdimizin ilacı,
Ayrılık ölümden acı,
Çaresizim ah çaresiz!
Hasret elinden püryanım,
Semaya erdi figanım,
Peri perişan üryanım
Çaresizim ah çaresiz!
Yüreğimde sönmez ateş,
Kaynar bağrımda kanlı yaş,
Zehir zıkkımdır ekmek aş
Çaresizim ah çaresiz!
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ÇıKSAM KALEYE // Sesli şiir
Şu zalim ilde kapıldım bir hayale,
Ah çektikçe derinden döndüm deliye,
Aman dileyip döksem, haykırsam derdim;
Duyarm'ola yar beni çıksam kaleye?
Yol-yolak yok,çıkış nerde, her şey harap!
Dağların erişilmez, kayaların sarp
Gün korkuyu, yarınlar uçurum,Ya Rap...
Duyarm'ola yar beni çıksam kaleye?
Ey yar! karaları bağlamam nicedir?
Onulmaz çilem dağlardan de yücedir,
Dünya başıma zindan bu ne gecedir?
Duyarm'ola yar beni çıksam kaleye?
Bu can aşkın elemiyle çürüyüp gider,
Ne çare bu öksüzlük ölümden beter,
Haşre kadar süren çabam, boşa gider,
Duyarm'ola yar beni çıksam kaleye?
Bıktım,sükut elinden harap olmaktan,
Her gün,doğan güne umut bağlamaktan,
Usandım,tuz basıp sabır dilemekten,
Duyarm'ola yar beni çıksam kaleye?
Ne mezhep ne namlı tarih ne nedenim....
Bağrında ki yarim olmayınca benim,
Görmem güzelliğin Adıyaman senin,
Duyarm'ola yar beni çıksam kaleye?
Destancı Hamo destanımı çığırsın,
Haber edin Delal Sait’e bağırsın,
Avazın duyursun, kaybımı çağırsın,
Duyarm'ola yar bizi çıksak kaleye?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
DECAAL NEFSiM..
Ah! Bir bağlayabilseydim belime Eliflamet kuşağını,
Giyebilsem ah o tennure çilegah giysisini,
Takabilseydim boynuma tığy-bent kemendini,
Ah! Kazıyıp söke bileydim beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Ey insafsız nefsim! Elbet erişirdim ilhamı Mülhime’ye,
Kurtulup murada ulaşırdım Nefs-i Zekiye’ye,
Şek şüpheden arınır kavuşurdum Radiyye’ye,
Kazıyıp sökebilsem içimden beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Hak’ın kula ikramı ulu aklı sakın gereksizliğe yorma,
Beşeriyetin gölgesine sığınır,ardına saklanır durma,
Cenaze gibi insanlara binip sırtlara yük olma
Ah! Kazıyıp sökebileydim beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Dört yanda parlayan, ışık saçan kandil ol,
Yürekler sırçadandır içinde ki o nuru bul,
İman ve inanç en hakiki delil en reddedilmez yol,
Kazıyıp sökebilsem içimden beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Dedikoduya yol verme,gıybetten uzak dur,
Yoksa aşamazsın önünde yükselir yol denen o sur,
Nefsini terbiye et olmazsa ölümüne ölümüne vur,
Ah! Kazıyıp söke bileydim beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Ey Decaal nefsim! Yeter secde eyle Allah rızasına,
Çıkar,soyun at çirkinliği,girme günahkarlar hızasına,
Kanma üç beş fani hevesine ne de inan bazısına….
Ah! Kazıyıp sökebileydim beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Ey Yüreğim! Yeter bunca yıl külfetine katlandığım,
Türlü türlü dünyevi cevr ü cefana,çilene dayandığım,
Boş boşuna olmaz hayale kapılıp ateşinde yandığım,
Kazıyıp sökebilsem içimden beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Bundan böyle talip ol Yaradan’ın HAK kulluğuna,
İman eyle aklar akı,saflar safı o emsalsiz duruluğuna,
Can koy,baş ver yoluna, emir eylediği buyruğuna,
Ah! Kazıyıp söke bileydim beşeri nefs yüklü yüreğimi…
“ Leyla! Leyla “deyip Leyla’sını bulanda“Sen değilsin tabibim…”
Behr-i çöllerde serap Leyla,şah damarı der “ Habib’im,Habib’im “
Yaradan aşkıyla yanan, Mecnun olmak gerek EY! KALBİM,
Kazıyıp sökebilsem içimden beşeri nefs yüklü yüreğimi…
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
DEDİLER KADINSıN
Dardayım bugün off! canım çok sıkkın,
Ne haddine isyan ne de ha yakın!
Hep itaatkar ol yakınma sakın.
Dediler kadınsın,yok ki söz hakkın.
Abin,Baban,Eşin aman haa sus,
Sineye çektikçe kalmadı ki us,
Git içindekini lavaboya kus,
Dediler kadınsın,yok ki söz hakkın
Söze karışıp da deme fikrini,
Yanlış yorumlarlar hemen zikrini,
“Eyvallah “dedikçe uzar rakımı,
Dediler kadınsın,yok ki söz hakkın
Çektiğimiz çile son bulur sandık
Ekmeği zehire bal diye bandık,
Vicdan nerde hani, amanın yandık!
Dediler kadınsın,yok ki söz hakkın
Doğarken verildi Hakkı’ya hakkı,
Ölünceye kadar her hakkı baki,
Yalan değil sözüm hepsi hakiki
Dediler kadınsın,yok ki söz hakkın
Egemen güçsünüz mubahtır, haktır,
Ey kadınlar bize bu müstahaktır,
Dersek” Yaratan’dan sonra er haktır”,
Dediler kadınsın,yok ki söz hakkın
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
DENİZ KıZI
Bulutlar usulca toplkarken eteklerini,
Örtüsünü yavaşça açtı lacivert yüzlü gök.
Yıldızlar pür teleş yakarken maytaplarını;
Sessizce ak yelkenini açtı,hilal yüzlü ay.
Gelditlerde çıldıran dizginsiz dalgalarda,
Kayıp gitti bir yıldız gibi deniz yüzü,
Yağmurun hoş sedası dağılıken ufuklarda;
Yankılanan sese çıkageldi deniz kızı.
Şu bahar akşamı kaç mevsim yaşadılar,
Ne yıldızlar kaydı,yapraklar indi dallardan.
Nice coşan nehirler menzilin şaşırdılar,
Ne kollar kırıldı dağların kanatlarında.
Kimi ağlayan gözlerle çığırdı türküler,
'Açmadan soldu kızıl şafakta ki güller'
Kimi yaslı yüreklerle okudu şiirler,
'Kızgın mengenede tutuşup yandı emeller'
Ah...yine hayaller iklimine tam yol fora;
Şu yosun sarhoşluğum kainattan da büyük.
'O SES' deli dalgalarıyla çekiyor zora;
Sonbaharda taşınmaz ki ilkbahardaki yük.
Gökyüzünün ay-yıldızlarla süslediği etek;
Deniz kızı menzile ulaşırmış tek tek.
Getiremez bana O YEŞİL MAZİMİ bir tek;
Bugünden uzanıp gençliğime yükselerek....
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
DESEM O YAR DARILIR Mı?
Ben bu candan bizar oldum,
Dertliye dert sorulur mu?
Yokuş çıkmaktan yoruldum;
Desem o yar darılır mı?
Gel güle ah etme bülbül,
Diken elinde kalmış gül...
Yine melül melül gönül;
Desem o yar darılır mı? (BEKLEYİŞ şiir kitabımdan)
Her dem yönüm yare dönük,
Akıl,mantık bölük pörsük,
Omuz düşük,buyun bükük;
Desem o yar darılır mı?
Bağladın elim kolumu,
Susturamam bu dilimi,
Şaşırttın doğru yolumu;
Desem o yar darılır mı?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
DOSTLARDAN MANiLER...
Verirsin değer azar,
Deli çoş olur tozar,
Kendini bir şey sanır,
Âdâbın hemen bozar……........................ Feride BEKTAŞ
Bülbül güle zar etme,
Küsüp güle ah etme,
Gül dalında diken var,
Güle ah u zar etme…………Feride BEKTAŞ
Derdini söylersen destan olursun,
Yad ele söylesen dosttan olursun,
Dostlar düşman kesilir gelir seyre,
Çakallar uğrağı bostan olursun.....................Feride BEKTAŞ
Kötü yazar isen postam olursun
Çok güzel yazarsan ustam olursun
Oku yazdığımı şiir gibiyse
Sen de yazmak için hastam olursun..........Osman Öcal
DOĞRU SÖZDen cıkarsan
benlğinden olursun
cakala güvenirsen eger
sen canından olursun ***********************gökçe demir
GELİR MANİ YAZARIZ
HEP DOSTLARI ARARIZ
BİRLİKTE OLMAYINCA
BU NEŞEYİ ALMAYIZ
..............-NECLA ARGÜZ
Dağların dağları oy yüce dağlar
Gözlerim kanlıdır derdolan ağlar
Derdimin dermanı olmaz mısınız
Bir gülün sevdası yüreğim dağlar..................Osman Öcal
Kapılıp alınmış kalem kaşlara
Aldanıp zahire girer yaslara
Aldanma sen sakın sahte seslere
Sahte bülbül için kuştan olursun………………kazım uzun
Yetti bu ayrılık bitsin diyorum,
Beni birkez olsun sevsin diyorum,
Bu özlem bu hasre böyle giderse
ÖLÜM tek çaremdir bilsin diyorum.................A.Nevzat Uçar.
Akşam yoktum olmadı haberim,
Mani yazarı oldunuz bilirim,
Ben çok sevdiğim dostlarım için,
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dağı taşı aşarda gelirim.................................Hikmet Atiş
•
CAGIL CAGIL AGLARIM
GECE GUNDUZ YAZARIM
BEN DOSTLARLA VARIM
DIYENLER GELSIN***GÖKÇE DEMIR
FERİDE BEKTASI SEVENLER GELSİN
MANİYLE ATIŞMAK ISTEYENLER GELSIN
ŞAİRİZDEYİP SİİRE
GÖNÜL VERENLER GELSIN
AIĞIN HALİNDEN ANLARIM DİYEN GELSIN
GULYUZLU MUHAMMETI SEVENLER GELSİN
ASIĞIM O CANANA DEYİPTE
GECE GUNDUZ AGLAYAN GELŞIN*******GÖKÇE DEMİR
DERDİM DAĞLAR GİBİ DİNLEYEN GELSİN
BEYHUDE GEZERİM SÖYLEYEN GELSİN
DOSTLARIM OTURMUŞ BAL SOFRASINA
EN GÜZELİ SÖZÜ SÖYLERİM DİYEN GELSİN-NECLA ARGÜZ
Başımdaki tek tacım
Hep sevgine muhtacım
Yılda bir ay olsa da
Doysun yoksulum acım....Osman Öcal
YAZIM OLUR GÜZÜM OLUR
BAHCELERDE ÜZÜM OLUR
DARILMA BE SEVDİCEĞİM
BELKİ SENDE GÖZÜM OLUR…………………. Necati Ocakcı
Mendilimi alladım
Kenarını gülledim
Kalbim koydum içine
Sevdiğime yolladım
Oldun başta taç şimdi
Güller gibi aç şimdi
Eğer annen koymazsa
Al bohçanı kaç şimdi....Fatma Biber
Mendil aldım elime.
Selam Söylen geline.
Ben geline vuruldum.
Nazar Değdi gülüme.....Aşık Korhani
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sen benim canım mısın?
Derdimi alır mısın?
Seni çok sevdim amma.
Bir hatır sorar mısın? ......................... ozandili
Gönülsüz gelin olmaz
Olursa hayır gelmez
Sevdası başa bela
Çiçeği koku vermez...*kiraz çiçeği*
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
DÖNüP DURDUM
Yeşil dallarda dururdum,
Açan bir gül idim soldum,
Yazı görmeden kurudum,
Kışın olmaza vuruldum...
Yazgıma sebabin sordum,
'Neden'diye kafa yordum,
Ben kendimi vurmuş buldum,
Mazimizde dönüp durdum...
Zevke,keyfe çizgi çektim,
Can elmasıma dert ektim,
Dert üstüne çile çektim,
'HİÇ'LİKTE' kaybolup gittim...
Boynu bükük durur iken,
Gel de bu ayrılığı yen,
Böyle şans bizde var iken.....
'Elveda 'diyemedim ben.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
EHL-İ BEYT ve KERBELA
Bizi yücelerden seyreden ŞAHIM.
Kerbela odu’na su Padişahım,
Hüseyin! Dedikçe yükselir ahım,
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM.
Hüseyin ırağı yakın eden pir,
Bu dava ezelden sır içinde sır,
Bu sırrın içinde yoktur zerre kir,
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM.
Mazlumlar biçare gitsin ne yana,
Zalim Yezit nasıl kıydın o cana?
Ehl-i Beyt’in ahı kalır mı sana?
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM.
Dingin akan Fırat sanki çıldırmış
Yer oynar yerinden sema kudurmuş
Neylesin ki Fırat, zalim bent kurmuş
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM.
Kerbela ne melet yer nede belaymış.
Gökleri kapkara toprak elaymış,
Yezit entrikasın Ali bileymiş…..
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM.
Bu hal ile dara nasıl varalım,
Pak’ı dışa kiri içe vuralım.
Siyahın üstüne allar saralım
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM
Güzel dosta acep el varır mola?
Varmaz ise halim gör nice ola?
Bu cefa ilerde son bulur mola?
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM.
Gün gelir ki ulu divan kurulur.
Yezidin soyundan hesap sorulur.
Ehl-i Beyt’ e kalkan eller kırılır.
Yetiş ey güzel dost medet ya ŞAHIM
Sitemkâr Feride, Yöneldi ŞAHA
Ömür yetmiyor ki ah ile vaha.
Şikâyetim benim Yüce ALLAH’ a.
Yetiş ey güzel dost, medet ya şahım
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
EL OLDu GİTTİ
Hallaç pamuğu gibi gönül dağım,
Tükenmiş fitilim,yanmaz çırağım,
Kırılmış bellerim, çözülmüş bağım,
Yari ben sevmiştim el aldı gitti…..
Bu handa nice aşık gelip geçti,
Biri var ki su diye kanım içti,
O feleksiz,feleği bile geçti,
Yari ben sevmiştim el oldu gitti.....
O yare döktüm feryad u ahımı
Duymadı zalim dinmez giryanımı,
Yad el bilmez suzişi nihanımı,
Yari ben sevmiştim el aldı gitti.....
Her sabır çektikçe, boynumu büktüm,
Yıllarca yarime gözyaşı döktüm,
Boşa dert dağlayıp çiğerim söktüm
Yari ben sevmiştim el oldu gitti…..
Çağırmadan gelen gerek Emrah’ım,
Ben mazlumun yerde kalır mı ahım,
Ölünceye dek bitmez ah u vahım,
Yari ben sevmiştim el aldı gitti.....
İmkansız vuslatı ölmeden görmek
Muhabbette erip hal hatır sormak,
Teselli bi fayda rüyada görmek
Yari ben sevmiştim el oldu gitti.......
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
FERiDE BEKTAŞ
Feride Bektaş
Hüsnü zanda bulun tak başa tacı
Yoldaş olmayanlar nekadar acı
Fatımaların da yolunda bacı
Şiire konudur Feride BEKTAŞ.
03.11.2008
Osman Karahasanoğlu
Ablam yoktu, can abla oldun bana
Doğrular sende sakın geri durma
Bu özelliktir gönlüne ket vurma
dostluk ummanıdır FERİDE BEKTAŞ......Erdal SONUÇ..
Yolunuz şaşmaz gidin izinde
Yarenler sıcaklık bulur sözünde
Olmaz ki yanlışı merttir özünde
Dostluğun hanıdır Feride BEKTAŞ.......Kazım UZUN / ANTALYA.4.1.2009
Tanıdığımdan beri yüreğim şaşkın
İçerisi güzellik dolu güzel köşkün
Hem Dünyevidir hem de ilahi Aşkın
Bilinmeyen yanıdır Feride BEKTAŞ............(Hasan Gültekin
Yolun açık olsun, bahtın ışıklı,
Yuvanda maile, sofran aşıklı,
Şiirin sevdalı, sözün aşıklı,
Hak'ka sevgin ile, Feride Bektaş............Nafi Çelik
Ok gibi doğrudur sözü
Hacıbektaştandır özü.
Dostluk için yanar közü.
Dostta dosttur Feride BEKTAŞ*******Aşık Korhani
samimi, içten, yapmacıksız,,,
riyasız ve kandırmacasız.
nasıl yanmazsa soba, bacasız..
şiir öksüz kalır,yazmazsa Feride BEKTAŞ... Yaşanmamış Aşkların Şairi
furkan02
26.05.2009 17:59
Bakarım eşime bakarım Beyza'ma.
onlar da bana bakar,
sevgimiz gün gün hepten artar.
Baba eve gelince Beyzam hemen kapıya koşar.
Birden bire sanki sevinçen uçar.
Biz mutlu bir ayleyiz,
bir birimize saygılıyız
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
büyük sevgimizi;
kapı komşularımız da anlatır,
biz örnek bir ayleyiz sevgiyle doluyuz.
elerinize sağlık Feride hanım çok güzel KAZİM BEKTAŞ
(Senin de yüreğine sağlık BİRTANEM.Sen bizim CANIMIZ,yuvamızın temel direği
BİRİCİK BABAMIZSIN.Seni çooooooooook seviyoruz.Feride-Beyza)
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
GeL GEL
…….. GeL GEL
Böyle ikrar,böyle karar mı olur?
Bi vefa can damarım koptu tel tel,
Hep gam,elem böyle zarar mı olur?
Aşk girdabı yuttu beni gel gayrı…..
Vefasız yar söyle bu nasıl ikrar?
Müebbet ceza mı, verdiğin karar?
Dünden bugüne ne fayda hep zarar
Aşk girdabı beni yuttu gel gayrı….
Dil lal,akıl şaşkın,gönül derbeder,
Göz de kanlı yaşlar,sinemde keder,
Ağlayıp inlemekten oldum heder
Aşk girdabı yuttu beni gel gayrı…..
Tel tel saçlarıma düşmekte aklar,
Unutkanlık günbegün aklım yoklar
Geçen zalim yıllar vebalim saklar,
Aşk girdabı yuttu beni gel gayrı…..
Felek kara bahtı silmez karalar,
Gör sinemi göz göz olmuş yaralar,
Bitmez matemim giyerim karalar,
Aşk girdabı yuttu beni gel gayrı…..
Geçmişim Kerbele nasıl susadım,
Umut silahını giydim kuşandım,
Ayrılık cenginden bıktım usandım,
Aşk girdabı yuttu beni gel gayrı…..
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
GİDERiM
Kör olası kahır çile bitmiyor,
Peşinde koşmaya gücüm yetmiyor,
Vuslat gelmeyince hasret gitmiyor
Tül kanatlarımla har’a giderim.
Bağıma çiy düşmüş sarmış kırağı,
Sapsarı yaralı narin yaprağı,
Çor elinde oldum Acem çırağı,
Har da ziyan olur zar’a giderim,
Bir zehri derya ki panzehiri yok,
Derindir girdabı labirenti çok
Üzerime yağar ateş yüklü ok
Zar’da zelil olu zor’a giderim,
Sırma saçlarımda çözüldü bağım
Nasıl gelip geçti şu gençlik çağım,
Bülbülüm terk etmiş gül-i şen bağım,
Zor'da viran olur yar’a giderim,
Ta ezelden düştü cana zelzele,
Aklımı zay ettim, dilde velvele,
Vaveylamda feryat-figan el ele,
Yar’da zülal olur ar’a giderim.
Ayrılık hançeri saplı çiğerde
Yaralarım göz göz deva yok derde,
Tabibim derdimin dermanı yar’de
Ar’da Zühre olur var’a giderim.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
GİRDAPTA BiR CAN
Gülistan diyarında bir garibim
Gülün kokusunda donanlardanım.
Sevdaya turab, hasretten harabım
Çöllerde dört yana dönenlerdenim.
Yar aşkında yek olmaya çalışan,
Benlikten bi haber “hiçe” karışan,
Efkar diyarında halim perişan,
Kızıl ateşlerde yananlardanım.
Hasret çilesi yüreğimde baki
Yürek od’uma su yok mu ey saki?
Hayli zamandır çekerim bu yükü
Dört büklüm beli bükülenlerdenim,
Benden gayrı herkes mutlu bahtiyar
Ümit adım atmaz yerinde sayar,
Dervişler gibi dağ-taş diyar diyar,
Yar yolunda ter kurutanlardanım
Vermiyorlar yar denen sevdiğimi,
Duymuyorlar yarin ne dediğini,
Zalimler okur durur bildiğini,
Girdap çıkmazında kalanlardanım
Şu ömür gün be gün uzar da uzar,
Kaderim durmadan ayrılık yazar,
Böyle yaşamaktan olmuşum bizar
Hasretten iflah olmayanlardanım
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
GiTME DİYİŞİNİ
Gözünde ki o nemli yalvarışını,
Sanma görmedim yüreğin yanışını,
Beni kendinden bile sakınışını,
Sanma ki duymadım” gitme”diyişini.
Sandım ki gecem,sabahı hiç görmeyecek,
Sandım kopan fırtına hiç dinmeyecek,
“Zaman” hangi derde deva olmayacak?
Sanma ki duymadım” gitme”diyişini.
Kimseler anlamaz,kim duyar imdadım,
Hakka tevekkülüm,emre itikadım,
Aşk cefasıyla sarsılmaz itimadım,
Sanma ki duymadım” gitme”diyişini.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
GüLSEMDE BAZEN
Beste ayrı dert,şiirse hazan,
Tutmuyor akort neylesin ozan,
Sırma telli sazım almaz düzen,
Çalar ağlarım,gülsem de bazen
Gördükçe hayalin kudururum,
Bazen coşar bazen durulurum,
Dinlenirken bile yorulurum,
Ağlar gezerim,gülsem de bazen
Ne diyem derdim,ne verim sırrım,
Yar,sevdam hem namusum hem arım,
Ah servetim,vah çekmek tek karım,
Yanar gezerim,gülsem de bazen…..
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HADi DOSTLAR DÖRTLÜKLERE....
Derdini bir döksen destan olursun,
Yad ele söylesen dosttan olursun,
Dostlar düşman kesilir gelir seyre;
Çakallar uğrağı bostan olursun..........FERİDE BEKTAŞ
Yadel sır saklamaz sır verme sakın
Gözyaşın sel olsa, acılar yükün
Ağaç gibi oyulsa topragın kökün
Yerinden yurdundan dostan olursun.... YILDIRIM ÖĞRETMEN
dostuna kalbine açandan olasın
dostunun elinden tutandan olasın
düşmanı dost maskkesinde görüpte
dostluğu düşmanlık saymayandan olasın...ÜNAL KAR
Dost cana can katar olmaz pazarda
Ne ummanda ara ne de Hazar'da
Davete icabet takıldım işte
Ben nasıl dururum sizler yazar da......osman öcal
Selamun aleykum dostlar bizden de
Bu meclise giren anlar azdan da
Dağların ardından bir ses duymasın
Dosta el vermeye geçer hazdan da......KAZİM UZUN
Mail oldum dost yüzüne,
Muhabbet-i dost sözüne,
Gelin gidek yar yerenler,
Ateş düştü can özüme
Bahar gelmiş bülbül susmuş,
Ateş sönmüş duman yanmış,
Artık gidek yar yarenler,
Devr-i alem bize küsmüş.
Gelin gidek dosta canlar,
Dost yüzüne hasta canlar,
Can-ı canan deyu deyu
Yasta kalan yasta canlar.
Bey dünyayı zindan etmiş,
Yiğitleri dara çekmiş,
Kalkın gidek alperenler,
Can öz canı zara çekmiş
Bülbülleri zara çekmiş.
Muhabbet ki haram bize,
Ateş düştü yanar öze,
Kalkın gidek Alperenler,
Ne gerek var lafa söze.
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ol yiğitler hercan olmuş,
Bülbül susmuş gonca solmuş,
Kalkın gidek yar yarenler,
Devr-i zaman tamam olmuş.............bilalozcan
Sözünü dinlerler var ise paran.......
Yoksa iyileşmez kapanmaz yaran........
Zalime güvenme derdine sen yan.......
Sırtına giydiğin posttan olursun....EROL ŞAHNA.
Dostumu dost bilirim can gibi canan gibi
Uğruna kerem olup ateşe yanan gibi
Mecnun'un ey yar diye dolanıp kızgın çölde
Gördüğü her hayali Leylası sanan gibi...........ŞEMSETTİN DERVİŞOĞLU
Aramasak da dostumuzu unuttuk sanma.
Varsa yüreğinde sevgi söylenene kanma.
Hakimi mutlak dururken sen şeytanı anma.
Bazen aşkta fazla naz, haz aşık usandırır.......KERİM BAYDAK
O aşk bir kerecik, düşse kalplere
Takılmaz gözlerde, başka yerlere
Bak firak çatarsa, döner deliye
Aşkından dolayı, külhan olursun
.......................................Osman Karahasanoğlu
Geçmişin küllenen aşklarına alır götürür şarkılar
Akşamların serin sessizliği yüreklerimizde yangın
Heyhat,hepimiz sararıp soluyoruz hazan da yapraklarla
Oğul,oğul kovana doluşan arılar gibi anılar,ah anılar.
........................................................Dinmez ER
ayak verdin uyak oldu
sevgi verdin tuzak oldu
herkes bildiğini dedi
mevsim verdin kazak oldu...))) ...............Metin Topçu /Rize
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HALA ÇEKERiM GÖNÜL DERDİ
Çocuk aklımla seni ne çok sevdim,
Bu sevda uğruna ömrümü verdim,
Ölüm olur,ayrılık olmaz derdim
Gel gör ki hala bitmez gönül derdi.
Kimler ağlar kimler yanar halime,
O yar beni gurbet etti kendine,
Yad yar oldu, zehir çaldı derdime,
Gel gör ki hala bitmez gönül derdi.
Simsiyah zülfüme aklar çalan yar,
Derdinle gezer oldum diyar diyar,
Ceylan gözlerimin feri söndü yar,
Gel gör ki hala bitmez gönül derdi.
Yar denince dillerim kılmaz karar,
Hep karışır doğru-yanlış, kar- zarar,
Gönül vaz gelmez aklım beni yorar,
Gel gör ki hala bitmez gönül derdi.
Biraz durulsun derken iş karışır,
Düşman bile işimize karışır,
Bulanık su berrak suya karışır,
Gel gör ki hala bitmez gönül deri.
Artık kavuşmak hayal ile düştür,
Fırsatlar önü yar, ardı yokuştur,
Arkasından koşmaksa hepten boştur,
Gel gör ki hala bitmez gönül derdi.
Ha bugün ha yarın diyip aldandı,
Ömür pamuk ipliğine bağlandı,
Yaş geldi artık elliye dayandı,
Gel gör ki hala bitmez gönül deri.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HALA DERSİN ŞİMR ü YEZİT..
Peygamberdir ulu Mevla,
Ali Haydar koca derya,
Hacı Bektaş pir evliya,
Hala dersin yezit yezit….
Eza gördü Al-i aba,
Pir sultan’a bu mu reva?
Şahididir Yüce MEVLAM,
Hala dersin Hızır Paşa,
Behey gafil gezme şaşkın,
Münafıklar olmuş aşkın,
İki bin yılını da aştın,
Hala dersin Cafer el Mansur,(Kan dökücü)
Karşında hazret-i kamber,
Nice mazlum ettin heder,
Tövbe etmen boşa gider,
Hala dersin Şimr ü Yezit....
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HANi RESUL'UN ÜMMETİ? ...
Her tür iftira- gıybete sabredip dayandık,
Gergef kazanlarında fokur fokur kaynadık,
Biz Bedir de Uhut'ta aynı kana boyandık,
Hani Resul'ün Ümmeti, hepimiz kardeştik?
Hakkım helal etmem,edersem yalancıyım,
İkilik oldukça, ötelerde davacıyım,
Ben kardeşliğin, hem birlikteliğin aç'ıyım,
Hani Resul'ün Ümmeti, hepimiz kardeştik?
Petek petek,kovanların hep aynı balıyız,
Yok ayrı gayrı tek,ağacın birer dalıyız,
Aynı dalda birleşen coşkun akan seliyiz,
Hani Resul'ün Ümmeti, hepimiz kardeştik?
Kiminiz'Ağabey' kiminizi 'Kardeş' bildim,
Kin 'Düşman' diyip, nefreti tek kalemde sildim,
Komşumla ağladım,onlar gülünce ben güldüm,
Hani Resul'ün Ümmeti, hepimiz kardeştik?
“Müminler sadece kardeştir” Kuran'da ayettir,
Yetmiş iki Millete bir göz ile bakmayan;
Şeriatın evliyası olsa hakikatte asidir.
Gönül ehli Yunus Emre’den bu bir beyittir.
Hani Resul'ün Ümmeti, hepimiz kardeştik?
“Türk'ü,Kürd'ü ne Çerkez'i,
Hep Adem'in oğlu kızı,
Beraberce şehit gazi,
Yalan var mı ve neresi? ”diye;
İnsanlığa seslenmiş Aşık Veysel.
Hani Resul'ün Ümmeti, hepimiz kardeştik?
Kimileri Sünni, Kimisi,Aleviydi,
Kimileri Dede idi, kimi de Şeyh idi,
Koyun koyuna yatan Çanakkale şehidi,
Bak Resulün Ümmetine, hepimiz kardeştik?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HASRETiN SULTANIYIM
<FONT color=#ff0000><FONT face='Courier New, Courier, mono'><EM>
><br><font face='Monotype corsiva '' size='5' ><
<img
src='http://img113.imageshack.us/img113/4291/movingonbyblackdogmt1ra3.jpg'>
Bahtım gün yüzü görmez kapkaradır geceden
Hayaller mutluluğa kanıyor işkenceden,
Deli gönlüm bahtiyar közdeki neticeden,
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.
Pervaneyim narinim aşk kor’una muhtacım,
Ben ateşe aşığım suya yok ihtiyacım,
Aşk için ölüm denen ŞEB -İ ARÜSA acım,
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.
Bu âlem de bitmesin çileli imtihanım,
Bülbüle inancım var, al güle itimadım,
İmtinaya ne hacet duyulmasın imdadım
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.
Döngüsüz saatler bu ne karanlık gecedir
Ezel-ebet yakası murat almaz nicedir,
Sırrı kılıçtan keskin gaib kıldan incedir,
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HASRETİNLE YAKMA BENi....
Geceyi bekleyen GÜN aşkına,
Deva bekleyen HASTA aşkına,
Sararıp dökülen YAPRAK aşkına,
Hasretinle yakıp yıkma beni......
Hayat bahçeme ekti zulmü,
Verdi dikeni aldı gülümü,
Dün bedel kesti bugün yoluma,
Hasretinle yakıp yıkma beni......
Darda kalan maşuk aşkına,
Yetim,öksüz,bikesler aşkına,
İflah olmayan bu CAN aşkına,
Hasretinle yakıp yıkma beni......
Izdırap gökleri sardı uyan,
Hem de bu çileye gel de dayan,
Canlar duymaz taşlara ayan,
Hasretinle yakıp yıkma beni......
Kaynayıp coşan şu dağ aşkına,
Eğilip bükülen su aşkına,
Suyu çekilen derya aşkına,
Hasretinle yakıp yıkma beni......
Hasret çekenler iflah olmaz,
Kefene sığmaz tabut almaz,
Ecel almaz,vuslat gelmez,
Hasretinle yakıp yıkma beni......
Feride Bektaş
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HAŞR'e KADAR
O öpülesi ellerini;
Bir ömür tutsam haşr'a kadar.
Bal akan şirin dillerine
Kanıp gitsem haşr'e kadar.
Her dem her vakit yar ben seni,
Sevip sarsam doyamam sana
Büyümü yaptın söyle bana
Doyamam sana haşr'e kadar.
Gel Gözlerimde ummana dal,
Bir ömür yanı başımda kal,
Gel beni benden koparıp al,
Kanıp gitsem haşr'e kadar.
Hasretten kurumuş damak dil,
Olmuşum su görmeyen sahil,
Çöllerden de besbeterim bil,
Doyamam sana haşr'e kadar.
Yaram sızlar eskiden beter,
Ah! göz göz olmuş kanar gider
Yarama bir merhem çal yeter
Doyamam sana haşr'e kadar.
Say ki aşkımız daha yeni
Zaman değiştirmesin seni
Ebetten ezele sev sen beni,
Kanıp gitsen haşr'e kadar.
Söyle uğruna söyle netsem,
Başım yoluna kurban etsem,
Varlığında yok olup gitsem
Doyamam sana haşr'e kadar.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
HAYKIRıŞIM
Haykırışım;
demir perdeli kayalara çarpar,
kurşun olur sineme saplanır.
Bu sessizlik,bu suskunluk,bu sensizlik,
Cımbız cımbız koparır ruhumu.
Hangi teselli kar eder,
Volkan misali patlayan çığlığımı,
susturabilir,
Yarden gayrı......
Dolup taşan AHLAR elinden, bükük boynum,
VAHLAR,kaçan fırsatlara gebe,
Çektiğim onca OFLARIN haddi hesabı yok.
Çaresizlikten gayrı ne kaldı?
Yarınlara......
Ne çare ki biçareyim biçare....
Bir çöl deryası ki gönlüm,
Susuzluğum,
okyanusları içse nafile.
Aklım oyun oynamakta benimle
Kah hayalin peşinde,
Kah serabın gelgitlerinde,
Düşe kalka yol almaktayım
Mecnun'dan da besbeter.
Bitkinim Cansuyum,
Bıkkınım Çeşminurum,
Derbederim derbeder.....
Kim besliyor her gece hasret denen şu kederi?
Yok eden kim ümit yüklü hayalleri mi?
Şu talihin benden alıp veremediği de ne?
Ne bitmez bir hesabı varmış benimle.
Bir yastığa baş koyup,
Doğan güne'günaydın'busesi bizden ırak,
Evimizi elimizle yıktık başımıza,
Bir ömrü ayaklarına serdiğim,
Bir lokma ekmeği bölüşemedik.
Bu aldanış,
Bu cesaret,
Bu çıkmazlar,
Ve korkular,
Bunca çalişki,
Hayra alamet değil Ey yar!
Gel de saatlik aldanmalarla yetin,
Vuslat ölüm kadar zor ve çetin,
Ayrılık ise ecele can vermek....
Olmuyor yar olmuyor,
Gönül yare doymuyor,
Bir çiçek açmayınen;
Sonsuz bahar gelmiyor.
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Hz.HÜSEYİN' E AĞIT
Ay giyinmiş yas damatlığını,
Güneşin yok olmasını diler gibi,
Yıldızlar daha bir parlak,
Günün doğmasını istemez gibi,
Tan mahcup,doğuşa pişman,
Kendini yok etmeye çalışır gibi,
Zalimler zebani kesilmiş,
Cehennemi satın almışlar gibi,
Gök kubbenin ötesi,misafir perver,
Hazreti Hüseyin’i bekler gibi….
Dünya giyinmiş yas gelinliğini,
Mehti’nin gelişini bekler gibi……
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İHTİRAMLA ADIN ANMAYıNCA
Tatlı dilli yarim şeyda bülbülüm,
Misk-i amber koku sensin gülüm,
Varlığına hayran kurban olayım;
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim,
Hiç kalmadı artık tahammül bende,
Hasret denen hasmı hele bir yende
O dem sitem isyan kalır mı bende?
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim.
Şu koca alemde yalnız kimsesiz
Sükut sığınağım isyanım sessiz
Düşmüşüm takatten kalmışım sensiz,
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim.
Seni candan özge,canda can bildim,
Gayrı sabretmekten usandım yıldım,
Umut,düş ne varsa hepsini sildin
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim
Bu bize reva mı el gibi olmak?
Ne müşkül şeymiş umutsuz kalmak,
Tek emelim vardı ki dil-şad olmak,
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim.
Yar gönül bahçemde her dem gezerdin,
Halim ahvalimi içten sezerdin,
Kahrından peş peşe türkü dizerdin,
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim.
Yar her dem duamda ki muhatabım….
Beş vakit yön dönüp Hak’ka hitabım,
Mahbup’um reva mı hüsran hitamım?
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim.
İhtiramla adın yar anmayınca;
Kapanmaz ki açık gider gözlerim,
Son nefes verende...sen gelmeyince;
Boynum bükük kalır lal olur dilim.
Gel de mihrabına yüzüm süreyim,
Ben seni,sen beni dünya gözüyle;
Ölmeden bir daha son kez göreyim.
Boynum bükük kaldı lal oldu dilim.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İKiLEME
Yar bilir canevimden vurgunum ona,
Ukde hem tutku oldu o yar bu cana,
Olmuşum tiryakisi ne verdi bana,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Yediveren dal olsam çoktan solmuştum,
Oğul veren tiyek olsam kurumuştum
Taş olsam şimdiye un ufak olmuştum,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Dermiş ki ”O yar benim dengim ayarım”
Beni sevdiğini yad elde duyarım,
Günü güne ekler zamanı sayarım,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Eş-dost sitemkar olmama garip bakar
Ömrüm avuçlarımda su olup akar,
Aşkın ateşi beni çiğerden yakar,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Dostlar gönül yaram eski, değil yeni,
Aşk derdini demez isem boğar beni
O yar elinden unutmuşum ben beni
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati
Başımı hangi taşa… ne yana gidem
Çilelerin biçim biçim söyle nidem?
Erişmiyor ki yare feryad ı nidam,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Yalan dünyada beklerken selamını,
Darağaca salıp kırmış kalemini,
Daha söylememiştim son kelamımı,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
O yar bana takılmayı çok severdi,
“Her halin güzel“ der,kendince överdi,
Ah çekip sinesini ne çok döverdi,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Gözüme yaban göz değse çıldırırdı
Elime bir yad el değse delirirdi,
Aşırı sevgisi beni yıldırırdı
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Damla göz yaşıma yakardı dünyayı,
Kuruturdu okyanus,dereyi çayı,
Vuslata indirirdi güneşi ayı,
Bir yanda hiddeti bir yanda şefkati.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İN MİSİN CİN MİSiN EY AŞK?
EY AŞK senin kanın ne renk,?
Kah zifiri siyah,kah kehribar sarısı,
Bazen kardan beyaz,
bazen de alaca bulaca gibisin.
Aslın astarın ne?
Ağırlığın kaç ton yoksa gram mı demeliyim?
hacmin nasıl, duruma göre mi şekil alırsın?
İn misin cin misin?
Söyle sen nesin?
EY AŞK;
Kanın zifiri siyah olduğu gün;
Gökyüzüme gün doğmaz,
Gündüzlerim zifiri gece…….
Yıldızlar bir bir söner uydularımda
Ufkumda başlar karartmalı geceler.
Dünya el ayası olur,
Bakar kör,
ve kötürüm olurum.
Yüreğimde açan kasımpatılar,
Kehribar sarısına kesilir
Yemyeşil yapraklar sarılığa tutulur
Dal dal marazlanır……
Dünya başıma yıkılır,
EY AŞK……
Her şey tükendi,bitti derken,
Bir ak gün doğar ki pırıl pırıl,
Dünyam ışıl ışıl aydınlanır.
Canlanır börtü böcek ve doğa
Hayallerim tutunur düşlerin eteklerine,
Düşe kalka emekler emellerin ardında
Hayat yeni bir güne, tan vaktine yüz tutar,
İn misin cin misin,
Söyle sen nesin,
EY AŞK?
Kan kırmızılığın;
deli coş rüzgarları estirir serimde,
Bir bardakta fırtınalar kopartır,
Yaşayan ölü çatal yürekli cengaver kesilir,
Savaşır yedi başlı devlerle,
Ümit kırıntılarıyla
Eline alır küçücük bir kama;
Dünyaya meydan okur.
İn misin cin misin?
Söyle sen nesin,
EY AŞK?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
iNAT..
Anılarımın o ak anlından öpüyorum,
O soku dönemece oynadığım çocukluğum,
Körebe,saklambaç bir yorgan gibi örtünüyorum,
Çocukluğum ısıtıyor beni üşüdüğümde,
Bugünün ayazına,fırtınasına,kasırgasına inat…..
Hatıralarımın çocuksu anılarında,
Yol alıyorum bugünden hesap sorarak.
Yapraklar sararıp solup tek tek dökülmekte,
Servileri dikenleşip boy atma davasını güderek,
Çocukluğumun mutlu,mesut kahkahalarına inat….
Kim içime akan kezzap yüklü gözyaşımı göre bilir?
İştirak edilir, paylaşılır gibi değil gam yüküm.
Kim kızgınlığımı,kimsesiz üzüntümü idrak edebilir?
AF hükümsüz sessiz çığlıklara mahkum.
Geri döndürmez kahkahalarımı,o çocukluğuma inat…
Ah! ah! akılsız aklım öğretmedi bana,
Hayal kırıklığını,hüsranı,zoru görünce kaçmayı.
Deneyimsiz,densiz yüreğim ders almayı bilmedi,
Donanımsız,hep çömez,düşünce dara çekip gitmeyi,
Yanıt arayan sebebe,cevapsız kalan sorulara inat…….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İNCİR...(Mani tadında...
Oğul tutmuş sarı incir,
Dallar uzar sanki zincir,
Esen kasırga hasut bencil,
İçten içe gönlüm incir….
Dalıma taktım şalvarı,
Çiçek desenli alları,
Yare yalvarı yalvarı,
İnce ince gönlüm incir…
Bahçesinde bin türlü meyve,
Elma,üzüm,fıstık,ayva,
Şol kekik kokulu hava,
Eser eser gönlüm incir….
Baka kalır yar ardımdan,
Ölürüm ben yar derdinden,
Kopamam yarin yurdundan,
İçten içe gönlüm incir….
Aklım aldı yeşil turnem,
Coşar yaşım buram buram,
Yanar durur aha şuram,
İçten içe gönlüm incir….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İSTANBUL'A SiTEM
Anadan üryan yılların şanlı yalısı;
Bahçende zama zingo zonta gençlik.
Motelinde,vapurunda yeditepende;
Langa lunga korsan kafalı gençlik.
Geceni sarmış,ahtapot kollu kadın tüccarları,
Koy'unda bekleyen birer sırtlan,şaklaban tosunları.
Bu hal nedir İSTANBUL'UM?
Cankurtaran kıyında,kayanın dibinde,
Yatıyor ki bir FİDAN kanrevan içinde.
Yakışır mı ihtişamlı SÜLEYMANYE'nin şanına,
Yaraşır mı hadiste ki o FATİHİN ecdadına,
Korkarum İSTANBUL'UM;
Şimşek gibi çakan harflarin,
Çözülecek çil yavrusu gibi bu ipsizlere inat,
Belki de katil edecekler seni bu AKBABALAR,
Bu hal ne hal 'İSTANBUL'UM?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İŞTE BOYNuM
Coşan gönül durulur mu?
Yar diyen dil yorulur mu?
Saran kollar yorulur mu?
İşte hançer işte sinem...
Yarimin yurdu hep yayla,
Gelmiş gitmez başta bele,
Bu mu bize reva Mevla?
İşte ömrüm,işte canım...
O yeri aldın elimden,
Koptu bel orta yerinden,
Can feda korkmam ölümden,
İşte kement işte boynum
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
KINARLAR BENi
Gönülden gönül’e yola erenler,
El bilmez halimi sınarlar beni,
Derdime bir çare bulun erenler,
El bilmez halimi kınarlar beni.
Çektiğim cefalar bahtım gereği,
Ak düştü saçıma oldu kırağı,
Sevdiğim gönlümün temel direği,
El bilmez halimi kınarlar beni.
Dertlerim az değil kesretten kesret,
Gündüzü ayrı dert gecesi kasvet,
Ateşler ateşi aşk denen hasret,
El bilmez halimi kınarlar beni.
Ah çekip inlerim düşmüşüm derde,
Nerde sevdiceğim söyleyin nerde?
Bu nasıl bir sevda durmuyor serde,
El bilmez halimi kınarlar beni.
Sevdayla yaşayıp aşkla doğruldum,
Olmadık acıyla gamla yoğruldum,
Deryada geçerken çayda boğuldum,
El bilmez halimi kınarlar beni.
Haydi gel varalım kutlu yapıya
İmdat dileyelim tap-tuk tapıya,
Dilek kabul eden Şah-ı kapıya,
El bilir halimi anarlar beni
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
KıŞ GELMEDEN
Dünümüz hüzün dolu,yarınlara sığındık,
Lal dil ile inleyip için için ığındık
Ne diye bu kadar birbirimize bağlandık,
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık....
Tabipler de deva bulmaz gönül yarasına,
Onulmaz bu derdimin bir bakın çaresine,
Bir çıkar yol yok mu şu bahtımın karasına?
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık…..
Şu ömrümün devranı nasıl geçti bilemem,
Göz yaşlı,gönül kırık bu hal ile gülemem,
Dolmayan bu çilemi düşmanıma dilemem,
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık.....
Bitmez gurbet yaşanmaz vuslatın müebbeti
Kaybettim ah o yari gözümdedir süreti,
Unutamam yar ile yaptığım muhabbeti,
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık…..
Ne çok göz yaşı döküp bizbize hep çağladık,
Kendimizden geçerek dua edip ağladık,
Birbirimizden bi haber ne kurbanlar adadık,
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık…..
Uzattığın o el ki bir olmaya davetti,
Beklediğin o cevap çığlık cığlık “evet”ti
Feleğin sillesi bu, pireyi deve etti,
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık…..
Aldanmakmış avunmak baharın yeli gibi,
Çılgınlara dönmüştüm ırmağın seli gibi,
Mezar taşıma yazın “olmuştu deli gibi “
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık…..
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
KiMSELERİ KOYMAYASIN YERİME // Sesli şiir
Hiç seven sevene eder mi böyle?
Kimlere” yar” dersin benim yerime?
Buna hangi can dayanır yar söyle?
Kimseleri koymayasın yerime….
Ya ferman çıkartasın bu serime
Ya da bir çare bulasın yareme,
Yad eller girmesin senle arama
Kimseleri koymayasın yerime….
Ne dönen var ne de bir haber eden
Nedendir bilmem geri dönmez giden?
Yar bu can bu tene sığmıyor neden,?
Kimseleri koymayasın yerime….
Yar uğruna göz yaşlarım çağlasın,
Her damlası ciğerimi dağlasın!
Sinemde göz göz yaralar bağlasın,
Kimseleri koymayasın yerime….
Geceler pervane olmuş dönüyor,
Bak yine yar sensiz sabah oluyor,
Umut ışığım günbe gün sönüyor,
Kimseleri koymayasın yerime….
Ellerim açık her dem her saniye;
Dualarım kabul olmuyor niye?
Beklerim gün gelir dönersin diye,
Kimseleri koymayasın yerime….
İçten içe durmadan kanar yaram,
Vuslatla gün gün açılıyor aram,
Sensiz dünyada gülmek bana haram,
Kimseleri koymayasın yerime….
Geçen günlerden görmedim bir hayır,
Düşmandan koru el alemden kayır
Tut elimden gezelim dağ,taş,bayır,
Kimseleri koymayasın yerime….
<img src='http://minikkelebek.files.wordpress.com/2008/02/kutudaiekxn1.jpg'>
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
MAHŞERE BEL BAĞLaMA
Yarim hasretin derdime dert katar,
O güzel cemalin gözümde tüter,
Ayrılığın bana ölümden beter,
Eğleşip mahşere bel bağlama yar….
Şu hasretlik derdi beni bitirdi,
Ölümden de beter zülüm getirdi,
Müjde beklerken BET haber getirdi,
Eğleşip mahşere bel bağlama yar….
Gel sevdiğim ayrılığı aşalım,
“Aşıp yüce dağı engin düşelim”,
Engelleri savuşup kavuşalım,
Eğleşip mahşere bel bağlama yar….
Coşkun sular gibi gel çağlayalım,
Gel birbirimize bel bağlayalım,
Sevinelim,gülelim,ağlayalım,
Eğleşip mahşere bel bağlama yar….
Gün dediğin ne gelip gediyor bak,
Bu yalan rüyadan uyanmaya bak,
Ömrümüz ahla,vahla doluyor bak,
Eğleşip mahşere bel bağlama yar….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
27.11.2007
MeĞER
Derdim anlatmaya derman mı yeter?
Çilemin üstüne hasretlik biter,
Şu cihanda var mı benden bes beter?
Ah edip çağlamam boşaymış meğer.
Sevda hikmetiyle dilsiz dillenir,
Dilimi kesmeye bıçak bilenir,
Amanlar dileyip yardım dilenir,
İmkanlar sağlamam boşaymış meğer.
Büküldü bellerim doğrulmaz gayrı,
Yar orda ben burada kalmışız ayrı,
Bu ömrün olmadı bize bir hayrı,
Karalar bağlamam boşaymış meğer
Fırtınadan beter esince yelin,
Nice olur bu can görün de gelin
Cismim var olsa da ben yokum bilin,
Sinemi dağlamam boşaymış meğer.
Nideyim nideyim ey can ben seni!
Hayli zaman oldu bir görsen beni,
Bu yara nicedir sanma ki yeni,
İnleyip ağlamam boşaymış meğer.
Halimden kim anlar kim duyar beni?
Hayalde,düşte hep görürüm hani,
Pençe yiyen sazım çığırır seni,
Çatlayan bağlamam boşaymış meğer
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
MEVSiM...
Gökyüzü masmavi koca bir yakut,
Şaha kalkmış tül kanatlı bir bulut,
Saplanmış bağrına kara bir bulut,
Eflatun ahenkli bir akşam üstü.
Bulutlar semada kol kola girmiş,
Ufukta raks edip akıp gitmekte,
Morumtırak renkler yola koyulmuş,
Dağlar zor bir kışa hazırlanmakta…
Çiçekler solmuş,yaprak dalda düşer,
Bağlar bozululup viran olmakta,
Bıçak gibi keskin bir rüzgar eser,
Serçeler sıcak diyara göçmekte….
İlkbahar,yaz,sonbahar ve kış derken,
Arılar çiçeklerden bal toplarken,
Zaman potasında akıp giderken;
Şu yıllar ne de çabuk geçti erken……
Bir tepeye tırmanır gibi
Ağır ağır giderken yıllar
Şimdi tepeden iner gibi
Koşarcasına gidiyorlar....Bir-Can//Sami Çimen 03.02.2008 23:21
Asik olan yüreginden dökülenlerle etrafina da bahari yasatir
Sevene her mevsim bahar
Son bahar
Kis bahar
Ilk bahar
Yaz bahar..........
Asik olan yüreginden dökülenlerle etrafindakilere de bahari yasatir.
Seven yürekte
Her mevsim BAHAR
Sevdamin adi SENSIN
Sen sonbaharda yasanan ILKBAHAR.........
'bahar yüzlü sevdalar sürsün sonsuza kadar 'Adiyaman'a Hollanda,dan selamlar
Anna
No More Drama
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
O BÜYÜK GiZ
Son hudutun sınırsız diyarına,
Günbe gün adım adım bak hepimiz,
Kimi varmadan yaşın kemaline,
Alır son yolculuğa o büyük giz....
Yağma yok biraz daha yaşamaya,
Ve ardından bir eser bırakmaya,
Ya da bir dost,ahbapla hellaşmaya,
Alır son yolculuğa o büyük giz....
Hep acelesi var verir mi rahat?
Durmak bilmez çökmeyince saltanat,
Gögsün düzünde koparır kıyamet,
Alır son yolculuğa o büyük giz....
Ne bir iz ne yurt ne de yeri belli,
Yol,köprü ne geçit,gözükmez seli,
İçi çukur,dış kabir bir bu belli,
Alır son yolculuğa o büyük giz....
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
O DAĞLAR K i;
Hafif bir rüzgar okşuyordu,
Güneşin altında ki baygın,püsküren küçük dalgaları.
Öte yandan ufukları yaran,
Heybetli,azamet bakışlı dağlar kızgındı;
Üzerinde tepinen,
Eli silahlı,
Aznavur ruhlu AYRILIKLARA.
O Dağlar ki;
Kurtlar,
Kuşlar,
Ve
Ceylanlar, birbirleriyle bayramlaşır,
bulutlarla buluşan güneşin altında.
kah kardelenler,kâh nergisler sunardı;
Misk-i anber kokularını,
Kekik kokulu,
DAĞLARA…
O Dağlar ki;
Karaca oğlan’dan ne çok dinlemişlerdi,
“ Tozar elif elif,diye” türküsünü.
Kerem ile Aslı’ya kadirşinas,
Ferhat’ın emrine amade,
“Delikli demir çıktı,mertlik bozuldu” diyen,
Köroğlu’na misafirperver.
Ne kadar mutluydular,
Bir zamanlar,koyun koyuna,
Yaşayıp giderlerdi…
O DAĞLARDA;
Bulutlar altında ki kurşuni kayaların;
Gölgesinde serinleyen,soğuk havalar da
Mağaralara sığınan,
Aznavur denen ayrılığın,
ayakları altında
mayınlar patlatıp,
lavlar mı püskürtmeliydi?
Ya da,
alevden taşları
şarapnel parçaları gibi,
sinelerinde;
ölümcül güller mi açmalıydı?
Hasret denen EŞKİYANIN
Ta dibinden kesmeli
hor ayaklarını.
Öyle def etmeli ki;
Tıpkı dört yandan,
Ülkemi istilaya gelen,
Haçlı çapulcuları gibi,
“geldikleri gibi gitmeliydi…”,
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Şimdi;
Eli silahlı,aznavur ruhlu,AYRILIKLARA,
Yataklık yapmakta, O DAĞLAR…
O DAĞLARIN;
Zirvesinden
Eteklerine,
Renga renk,
Katmer katmer,
Vuslat çiçekleri açmalı
Her nevruz da;
bir baştan bir başa,
Dilberler; zılgıtı,
Yiğitler; sevinç narası atmalı.
AŞIKLAR;
Karalar bağlayıp
Ağıtlar yakmamalı,hasrete inat…
Kol kola halaylar çekmeli,
AŞIKLAR VUSLATA ERMELİ,
SİTTÎNSENE…
Yeniden doğmalı,
AŞIK Garipler,
Şah SENEMLER....
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
OLUŞuM...
Zahmetli bir yol tam da sırat,
Rakiplerle savaşıyorum.
O gölcük sanki dicle,fırat,
Bir noktacığım yüzüyorum...
Doğmuşa uzak, bana yakın,
Canda canım,ne münasebet...
Düştüm anarahmine bakın,
Can bana verildi emanet.....
Dokuz ayda dolarmış takvim;
Oluşur el,yüz her bir şekil,
Tüm mahlukatta 'o tek hakim'
Zor nefsime edildim vekil...
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
PUANLı ELBİSEM (Lütfen gözünüz korkmasın)
Kırmızı zemin üzerinde beyaz puanları olan,
Zemini beyaz üzerinde kırmızı puanlar bulunan,
Kırmızı karpuz kol,
Dikdörtgen yaka,
Eteği sekiz parça,her parçası beyaz ve kırmızı,
Zemini beyaz belden oturtmalı elbisemin
Modelini,
Tasarımını,
Yani ben,
Yani Feride,
Yani kendim,
Önermiştim terzimize,
On üç yaş heyecanıyla.
Tek ayak üzerinde;
bir öne bir arkaya,
bir sağa bir sola,
eteklerimi şişire şişire,
fır dönmüştüm,
balerinler gibi…..
Annemin ”beden aynası” dediği,
O kocaman aynanın karşısında,
Güzel görünüyordum,
On üç yaş heyecanıyla.
İlk aşkım,
Nedense sen geldin aklıma.
Beni ilk sen görmeliydin,
Elbisemi ilk sen fark etmeliydin,
İlk sen “ Çok yakışmış “ demeliydin.
Kendimi prensesler gibi hissettiğim bu anda,
Çağırışımı sesimi duyup,
Çıka gelmeliydin,
On üç yaş heyecanıyla.
“Allah’ım n’olur çıkıp gelse,
gelip de bu elbiseyle beni görse”,
zaman geçmek ne, bilmiyordu,
Ya annemler çıkıp gelse,
Ya beni senden önce onlar görse,
zaman su gibi akıyordu.
Ne çok yalvarmıştım bir bilsen?
On üç yaş heyecanıyla.
Beklemenin yorgunluğu,
Yaz sıcağının durgunluğu,
Belirsizlik rehavetiyle,
Örtmedeki tahta makatta
Uyuyakalmıştım,
On üç yaş heyecanıyla.
İşlemeli büyük tenekeli dış kapımız,
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yıkılırcasına çalınıyordu,
Bir solukta fırlayıp açıverdim.
Sen duruyordun karşımda,
Elbisen de çok yakışmış
Senin için geldim,
Seni isteyeceğim babandan,
Bana varır mısın? ,
“Evet” dersen;
nişan töreni yapacağım,
okul bittiğinde de evleniriz,diyordun.
Tam da;
Evet,evet, bin kez evet,
Diyecektim ki;
Nerden geldiğini anlayamadığım,
Bir fırtına,
Bir kasırga,
Tozu dumana kattı,
Kıyametler kopuyordu.
…………………………………..
Bir ses bana “uyan,uyan” diyordu,
Derinden çalınan kapının sesi geliyordu.
Korku içinde ikinci kez açtım kapıyı,
Karşımda sahiden sen duruyordun.
“Evde kimse yok mu? diye soruyordun.
Henüz rüya mı gerçek mi,
Ne olduğunu kavrayamadan,
ÇEKİP GİTTİN!
Ne beni ne de elbisemi fark ettin.
Öylece kalakaldım,
On üç yaş heyecanıyla.
Ah be zalim!
Ah be hayin!
Şimdi;
yad el bize helal! ...
birbirimize,
hem günah hem haram,
yad olup gittik...
İlk aşkım;
Beni
Şair ettin,
Şiirler yazmaktayım,
HÂLÂ;
On üç yaş heyecanıyla.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SANA SENiN GİBi OLAMIYORUZ ANNE
SANA SENİN GİBİ OLAMIYORUZ
ANNE.
Rahmine düştüğümüz günden beri,
Ne güzel ninniler söylerdin bize,
Bize muhtaçlığından beri,
Sana; senin gibi ninni söylemiyoruz anne.
Miniciktik bu yaşa getirdin bizi,
Dur duraksız yedirdin giydirdin bizi,
Mevki makama yetirdin bizi,
Sana; senin gibi bakamıyoruz anne.
Her dem her derdimize deva oldun,
Ne zaman dara düşsek seni bulduk,
Sen nasıl bir kulsun söyle be anne?
Sana; senin gibi hemdert olamıyoruz anne.
Bu nasıl bir hayat çözemiyorum anne,
Dünya denen deryada yüzemiyorum anne,
Sensiz prangaları çözemiyorum anne,
Sana; senin gibi olamıyorum anne.
Kimseler daraltamadı seni ben gibi,
Bir an olsun “of be kızım! ” demedin,
Şimdi kim dinler beni sen gibi,
Sana; senin gibi haldeş olamıyorum anne.
Sen ki yiğit mi yiğit dişi bir erdin,
Hep fakir,fukara,mazlumu severdin,
Özlü sözlerinle bizlere rehberdin,
Sana; senin gibi olamıyoruz anne.
Bu zor günler geçer mi bilmem,
Bu hastalığı düşmanıma dilemem,
Sen hastayken bilesin ben gülemem,
Sana; senin gibi bakamıyorum anne.
Ne dem bitecek “Ayzaymır” denen derdin?
Yavrularına“ Derdiniz bana gelsin”derdin,
Bu nasıl bir dua’dı,muradına erdin,
Sana; senin gibi diyemiyoruz anne.
Sen sırtımı dayadığım yüce dağsın,
Sevincim mutluluğum,yüreğime yağsın,
Benim gözlerime yağmurlar yağsın,
Yete ki kirpiklerin ıslanmasın anne
13.03.2009 -Saat 01 de
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SEN DEĞİL MİSiN AH SEN!
Uzaktasın sen zifiri karanlıklar kadar,
Görmek, iki keskin çizgiyse eğer,
Işık kadar aydınlık,
Sonsuzluk kadar karanlıksın.
Sen bedenimin kapılarını açan,
Ruhumu dışarıya salan özgürlüksün.
Senle düşüncelerim üstüme salınan köpek sürüsü gibi,
Siyah simsiyah gözlerin ışığıyla beni aydınlatan,
Dokunuşuyla alevler içinde bırakan,
Sen değil misin ah sen!
Seninle sensiz alevler içinde olmak,
Ateşle-acıyla büyümek,
Tam da büyüdüğünü sanırken,
Küçüldüğünü yok olduğunu görmek.
İçimi acıtan zamansız acılar,
Zamansız ve sahipsiz……
Hiçlikse beni var eden hem varım hem yokum.
“Bu ne yaman çelişki be Anne……….”
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SENDEN VAZ GEÇTiM
Sen ne gülen bahtım ne kaderimsin,
Karanlığa gömdüğüm günahımsın,
Kelepçenden,prangandan kurtulmak varmış nasipde,
Artık ne hasret kasırgam ne de vazgeçemediğimsin,
Ben bu riyadan,gafletten ve senden vaz geçtim….
Usandım dipsiz girdabından,labirent çıkmazından,
Yusuf’un kör kuyusunda,zindanlarda yaşamaktan,
Usandım kısır döngünden,ekseninde dönüp durmaktan,
Zifiri gecelerde, yolsuz yollarında düşe kalka yol almaktan
Ben bu rüyadan,düşten ve senden vaz geçtim….
Hayalimdeki hatıranı,dimağımdaki resmini sileceğim,
Artık tutmayacağım sana şans şarkılarını,
Ne de tek satır şiir yazacağım senin için,
Mihnetli sevdan beni terk ettiğinde “Oh be” diyeceğim,
Ben bu hülyadan,emelimden ve senden vaz geçtim….
Geçtiğin yollar vuslata varsa;
Toprağına ayak basmayacağım.
Uğradığın pınarlar şifa olsa;
Deva için damla içmeyeceğim.
Ben bu hayalden,hatırandan ve senden vaz geçtim….
Elbet bir gün can evin için için yanacak,
İşte o vakit sevinç çığlığı,sarhoş narası atacağım.
Ağlayıp inlediğin duyduğumda ki o gün çok yakın;
Bayramım olacak çiftetelli oynayacağım.
Ben bu aşktan,sevdandan ve senden vaz geçtim….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SENiNLE YAŞLANMAK...
Seni benim için vermiş Yaradan
Düşman bir çekilse çıksa aradan
Felek bir ayırsa yaşı kurudan;
Yaşlanır giderdik senle beraber.
Her zaman her yerde seni aradım,
Seninle kendimi bilip tanıdım,
Hep sena süslenip sana tarandım
Yaşlanır giderdik senle beraber?
Tek gerçeğim sensin gerisi yalan
Sensiz viraneyim aklım hor talan,
Sensin can evimde tek baki kalan,
Yaşlanır giderdik senle beraber?
Öylece boşluğa gözüm takılı,
Hayalin zihnime mıhlı- çakılı,
Sevdana düşmüşüm olmam akıllı,
Yaşlanır giderdik senle beraber?
Ayrılık canıma gayrı yetti bak....
Bir kıvılcım olsun hadi artık çak
Gel baştan tırnağa gel bu canı yak,
Yaşlanır giderdik senle beraber
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SENSiZ DÜNYA....
SENSiZ DÜNYA....
Dünya dar kafes, her yan toz duman,
Kalmadı gözde fer,dizde derman,
Havar havar havar yar,
Sensiz bu can zulüm yar......
Sevda labirentinde kaybolan,
Tepe takla girdabına dalan,
Yaman yaman yaman yar,
Sensiz kalmak zulüm yar..
Derinden tazelenen yaram var,
Aklımı çaldı gönüldeki yar,
Amman amman amman yar,
Sensiz cihan zulüm yar...
Ben yari felekte beni arar,
Taşlara çalsam da sönmüyor nar,
Sebep sebep sebep yar,
Sensiz dünya zulüm yar...
Ey yar! nedir gerçek nedir yalan;
Ömür şarteli inmeden uyan,
Zaman zaman zaman yar
Sensiz hayat zulüm yar...
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sevdam, ah bu SEVDAM!
Sevdam, ah bu SEVDAM;
Bir ömür hayallerle süslediğim,
Eşten,dosttan,herkeslerden gizlediğim,
Umutlara bel bağlayıp,
Olmayacak düşlerle bezediğim.
Dönüp dururum yasak denen behri çölde,
Ben Mecnun,yar SERAP bana...
Sevdam, ah bu SEVDAM;
Yar ”Kara saplı hançer gibi sineme saplanan yar”,
İçimde kanayan hasretin devasız yarası,
Bikes yar,dermansız yar, çaresiz yar;
Ayrılık ahtapot kollu, tek celsede boşlanılmıyor ki,
Nede verdiği hasar tespiti yapıla biliniyor.....
Zaman zalim,zaman hain,zaman gaddar,
Anlımda ayrılığın kapkara yazgısı,
Dönüp dururum yasak denen behri çölde,
Ben Mecnun,yar SERAP bana...
Sevdam, ah bu SEVDAM;
Beklerken bembeyaz tel duvakları,
Ak ellerde al kınaları…..
Bembeyaz kefenler giydirdi ruhuma,
Çelikten bir tabut,vidalarla,mıhlarla çakılı,
Bir ölü kaç kez ölebilir?
Ölüm kurtara bilir mi,bu dipsiz mezardan?
Dönüp dururum yasak denen behri çölde,
Ben MECNUN,yar SERAP bana.....
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SEVDİCEĞiM
Umudun türküsünü nasıl söylemeyim
Ben garip, dosta kulak asıp dinlemeyim,
Gönülden gönüle yol bulup varamayım
Gönül kapım açık sana gir sevdiceğim.
Seninle varım,sensiz ben neye yararım,
Gönül coştukça dilde olur mu kararım?
Dağa taşa,uçan kuşla seni sorarım,
Gönül kapım açık sana gir sevdiceğim.
Sensin gözlerden sakındığım emsalsizim,
Kelimeler kifayetsiz,sen misalsizim,
Anlatamam yokluk elinde, imkansızım,
Gönül kapım açık sana gir sevdiceğim.
Yastık taştan, nefesine değsin nefesim
Senle kuru yerde bir çarşaf, bir nevresim,
Gayrısın görmesin gözüm,kör olsun nefsim,
Gönül kapım açık sana gir sevdiceğim.
Öyle kutsal kal,değmesin günahkar bir el,
Kıskanırım, deyse saçın teline hor yel,
Bu elde değil öte diyarlarda çık gel,
Gönül kapım açık sana gir sevdiceğim.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SİTEM (Beyit)
Sübhan aşkına merâmına et visal şimdi.
Geçen zaman ölümden beter bir misal şimdi.
Diken elinde biçare, yanar gülüm al al,
Kafeste ki bülbülüm kurtuluşa sal şimdi.
Ne figanım duyan var ne de derde bir çare,
Gün gelir erişir mi visali yâre şimdi?
Cihanda yok devam sensin yareme tek çarem,
Yar senden gayrı cümlesi bana haram şimdi.
Hasretin girdabında boğar beni efkârım,
Kalmadı gönlümde sabrı iftiharım şimdi.
Doğru ne yanlış nasıl kalmadı ki kararım,
Varlığım ziyan kendime yok yararım şimdi.
Seraptan kurtarmaz yar gelmez gönül şad olsun,
Leyla’dan beter rengi ruhsarım solsun şimdi.
Sonsuz hayallerimiz hep yarınlara baktı,
Şad olan günlerimiz hicrana aktı şimdi.
Daha dün neşeyle kuşlar gibi ötüşürken;
Bugün” aka kara” der,tersine akışır şimdi”
Ah tak etti bu cana hasret denen ayrılık,
Yardan hiç haber yok her günüm karanlık şimdi.
Nettim ki gönül sarayımdan çeker gidersin,
Kimlere “Sultanım “der dilşad edersin şimdi.
Onca eza yazık günah bu aşka karar kıl,
Gel de kurtar hasret elinden murada sal şimdi.
Gönül andıkça mesut demleri matem bağlar,
Ah derunumda sevdam ağlar yar ağyar şimdi,
Yok baykuşlara gönül damımdan bir kerpiç,
Sevdamız olsun dulda kasaveti geç şimdi.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sitemkar Ablama (Feride BEKTAŞ) ithafen
Sitemkar Ablama (Feride BEKTAŞ)
ithafen
SİTEMKAR ABLAMA
(Feride BEKTAŞ)
Bulunmaz bir cansın, yarene yoldaş.
Sitemkar ablamsın, Feride Bektaş.
Bazen arkadaşsın, bazen de kardeş.
Sitem sana uymaz, Feride Bektaş.
Özü, sözü birdir, gerçektir ve mert.
Menfaat uğruna, olmaz ki hiç dert
Merde yumuşak, namer de hep sert,
Sitem sana gelmez, Feride Bektaş.
Şairlik deminde, en uygun çağı.
Doğrudur yüreği, bilemez yağı.
Güllerle dolu hep, muhabbet bağı.
Sitem sana gelmez, Feride Bektaş.
Sohbetinde olmak, cana güç verir.
Yüreğinde kaygı, hemen göç verir.
Sevgiye tez varır, kini geç verir.
Sitem hiç kar etmez, Feride Bektaş.
Hüzünler kaygılar, varmaz yanına.
Yürek dostluğudur, uyar şanına.
Sevgi dergahında, kılıç kınına.
Sitemle koymuştur, Feride Bektaş.
Mevlam güzel vermiş, tatlıdır dili.
Dosta güven verir, güzeldir hali.
Hemşire mesleği, tutar her eli.
Sitem seni bilmez, Feride Bektaş.
Adıyaman-Kerim Baydak
10.06.2007 10.06.2007 19:30 Anısına
Feride BEKTAŞ ablama ithafen
Kerim Baydak
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sitemkâr Feride Bektaş / (KORHANİ AĞABEYİN ŞİİR İ)
Tanıdım ben onu sanal alemde.
Kara gün dostudur Feride BEKTAŞ.
Yüreğinde sevgi eli kalemde.
Erenler postudur Feride BEKTEŞ.
Gayet nezaketli nazik mi nazik.
Düzenin elinden yüreği ezik.
Dostta bergüzardır, yarene azık.
Kara gün dostudur Feride BEKTAŞ.
O benim bacımdır, hem de baş tacım.
Yürekte bitmedi bitmiyor sancım.
Erenler ceminde olsa da öncüm.
Tutunacak posttur Feride BEKTAŞ.
Ben bacı demişim, o bana gardaş.
Herkese açıktır soframız da aş.
Zümrüt lâl misali kıymetli bir taş.
Düşmanına yastır Feride BEKTAŞ.
İnsan sağlığına veriyor değer.
Sağlık alanında er oğlu bir er.
Atatürk Yolunda yılmayan nefer.
Bir düzendir kastır, Feride BEKTAŞ.
Çözülmesi zordur, sanki bilmece.
İnsanlık onuru her şeyden yüce.
Şiirde öyküde sonsuz bir hece.
Ozanlıkta hastır Feride BEKTAŞ
Kıymet verilmez mi böyle bacıya.
Her daim merhemdir bizde acıya.
Nur-u pâk misali benzer inciye.
Vatanın da nâs -dır Feride BEKTAŞ.
Aşık Korhani’nin kadim bacısı.
Boynuna taktığı zümrüt incisi.
Bacılar içinde en birincisi.
Kemliklere pastır Feride BEKTAŞ
……………………Aşık KORHANİ
*******************************
LUGATÇE****SÖZLÜK
*******************************
Pas&#8594; Hüküm, Tepki Silah, muşta,i
Nâs&#8594; İnsan, İnsanlar, halk
Kas&#8594; kendi başına düzen, sistem
Has&#8594; Arı, özel, som, saf
Yas&#8594; Matem,
Post &#8594; Dört Makamdan biri&#8594; Halifeye vekil Şeyh &#8594; veya dört
nişaneden biri (Bunlar; Sofra,Bayrak,Çırak, Posttur)
Nuru-Pâk&#8594; ilahi Nur gibi temiz ve ak
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Lâl&#8594; Hindistan da, Ceylan Barsak ve Kanından Fırınlanılarak Yapılan kırmızı
renkli Çok Kıymetli bir taş
Zümrüt –Hz. Ali’ nin hâtem yüzüğünün yeşil renkli taşı&#8594; &#8594; (Kaşı)
Sofra&#8594; Dört makamdan biri&#8594; veya nişaneden biri
Bergüzâr&#8594; Hediye, armağan
Nefer&#8594; Asker, taraftar, er
Cem&#8594; Bektaşilikte Saz eşliğinde Nefesler söylenerek yapılan dini tören&#8594;
Ayn-i Cem
Azık&#8594; Yemek, dürüm, lokma, Yiyecek
Kemlik&#8594; kötülü, fenalık
Kadim&#8594; Çok eski, Çok evel, ezeli
***************************************
Dost Yüreklerden dökülen damlalar
Al gülü dalından kırmadım demiş
Sevenlere engel kurmadım demiş
Avcı olup ceylan vurmadım demiş
Gönüllerde süstür Feride Bektaş......Tuncay Akdeniz
Aşıklar dertlidir yüzleri gülmez
Neden ağlar hiç kimseler bilmez
Cahilinen sohbet etmeye gelmez
Konuşma küs dur Feride Bektaş
Dostumun bacısı bacımdır benim
Kederi acısı acımdır benim
Gönül dostu baş tacımdır benim
Dostluğu hastır Zaralı Turan ın
Ne güzel yazmışsın Aşık Korhani
Methiye dizmişsin Aşık Korhani
Yüreğin çözmüşsün Aşık Korhani
Dertlere dermandır Feride Bektaş..........Fatma Biber
Kıymet verilmez mi böyle bacıya.
Her daim merhemdir bizde acıya.
Nur-u pâk misali benzer inciye.
Vatanın da nâs -dır Feride BEKTAŞ.
Aşık Korhani’nin kadim bacısı.
Boynuna taktığı zümrüt incisi.
Bacılar içinde en birincisi.
Kemliklere pastır Feride BEKTAŞ
Hüsnü zanda bulun tak başa tacı
Yoldaş olmayanlar nekadar acı
Fatımaların da yolunda bacı
Şiire konudur Feride BEKTAŞ.
....................Osman Karahasanoğlu
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Her iki cihanda ağabey derim,
Gönlü gani,gözü pek, can bilirim,
Uğruna bir değil, bin can veririm.
Hak aşığı KORHANİ AĞABEYİM.
17.11.2008 11:48
Abla demiştik sana nerden çıktı korhani
Allah muhabbetinizi arttırsın kıskandım hani
Kardeşindik, bize danışmadan buldun abi
Anlayamam, anlayamıyorum nasıl yani...............MECHUL_ MECNUN
TEŞEKKÜRLER....
Not:O kocaman yüreğine ne oldu be güzel kardeşim? Kıskanmana hiç gerek yok.Beş
parmağın kökü bilektir.Hangisini kesecek olursan canın acır.
Kardeşlik öylesine kocaman,asil ve özel bir derya ki kaynağı yürek olan bu kutsal var
oluş sonsuzluğa,ebetten-ezele akıp gider.....
Korhani ağabeyim de yüreğimde ki aile bireylerimin AĞABEYİ...
iyi inansınız belli hemide ozan
iyi bir anne
iyi bir eş
iyi bir dost
iyi bir arkadaş....
iyi bir sevgi yürek..
güzel bir çiçek.....
Yüreğinde sadece sevgi olsa yeter ki....
Bu kadar güzelliği olan bir insan nasıl sevilmez ki.. nayilkabak
Kardeşim ve ağabeyim dediğim kişi benim için dünya ahiret kardeşim ve ağabeyim
ömrüm el verdikçe kardeşliğin o mukaddes görevini gücüm yettikçe yerine getirmeye
gayret ederim.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Son Dilek // Sesli şiir
-Kavuşamayan âşıklar adına<img src='http://img142.imageshack.us/img142/359/ju6es6uc0.png'>
Vuslat ülkesine yolun olayım
Sen bülbülüm ben de gülün olayım
Leblerine değen dilin olayım,
Bir ömür yanında böyle kalayım.
Yanımda olsaydın olmazdı cefam
Sitemden dem vurup demem “bivefam”
Ömrümce sürerdi visal-i sefam,
Bir ömür yanında böyle kalayım.
Nasıl diyem ”Kader bu imiş zahir”,
Sonumuzu yaptık Zühre'yle Tahir,
Seninle olsaydım ne gam ne kahır….
Bir ömür yanında böyle kalayım.
”Öl” desen ölürüm, diyemem hayır,
Yüreğim yanıyor bak cayır cayır,
Gel de canı candan koparıp ayır,
Bir ömür yanında böyle kalayım.
İçimizde ukde aşk evliliği,
Giydiremedin ki o gelinliği,
Ağ kefene sar de: “En son dileği.”
Bir ömür yanında böyle kalayım.
Aşkınla yanmışım yanacak kadar,
Külümden savrulur kor gibi keder,
Yan yana gömsünler bari ey kader,
Bir ömür yanında böyle kalayım.
<img src='http://img507.imageshack.us/img507/9228/eessmerimage4lg0aq1.jpg'>
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SON PERDE iNMEDEN
Elimde ki yastığı buzdolabına itiyor,
Ağzımda sigara, paketi arıyorum,
Aynada kendime “ Bu da kim? ”diye soruyorum.,
Simaları,isimleri,her şeyi,herkesi unutuyorum
Bir SENİ UNUTAMIYORUM! ...
Unutuyorum kendimi seni sevmekten,
Kimseyi göremiyorum sana bakmaktan,
Ya bir daha göremezsem seni,
Ya bu gitmeler bezdirirse canından seni?
Huzursuzum,hırçınım;
UNTKANLIĞIM ondan! ...
Uyuyorum rüyamda hep sen,
Uyanıyorum aklımda yine sen,
Seninle başlıyor tüm günüm,
Seninle bitiyor her gecem,
Seni ne çok sevdiğimi bir bilsen;
UNUTKANLIĞIM bundan! ...
Yar, şu gönlüme neler yaptın böyle...
Döndürmüşsün beni şeyda bülbüle.
Neden şirin aklımdan beni ettin,söyle?
Korkuyorum,tedirginim;
UNUTKANLIĞIM senin yüzünden! ...
Hadi çok geç olmadan,
Daha fazla geç kalmadan,
Güz gülleri gibi solmadan
Bugünden tezi yok;
Birden tüme gel kat beni,
SON PERDE inmeden….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SORGULAMA (Be adam)
<font face='Comic Sans MS'font size='3pt'color='BLACK'>
Felek çarkın döndürsün diye,
Fırat’a Dicle’ye yol verdim.
Kaldırdım tüm barajların bendini,
Dağların bağrında ki fitili ben ateşledim,
Lavlara taşı toprağı kül et, diyen benim
Umuttan yana ne varsa hepsini sil süpür, dedim
Gör bak işte kaderle işbirliği içindeyim,
Ben bildiğin gibi masum değilim be adam!
Bakma cüsselli gözüktüğüme;
İncecik, yufka bir yürek,
Yitik bir akıl,
Geçmişe takılan bir hafıza,
Miadın dolduran kalemimle,
Ardı ardına dolup taşırdığım sayfalar,
Haddi hesabı belli değil,
Karalanıp yırtılan kâğıtların.
Dimağım esir alan anılar,
Elimde düşmeyen sigaram,
Ben işte buyum be adam!
Kanma yiğit göründüğüme,
Bir çocuk gibi ürkek,
Bir öksüz gibi bikes,
Köprü altındakiler gibi biçare,
Gündüzlerle küs, geceyle barışık,
Acılarla beslenen, hüzünden gücünü alan,
Ve kendisiyle hep kavgalı….
Ben işe yaramazın biriyim be adam!
Dünden yarınımın işgalcisi sen,
Sensin tüm zamanımı gasp eden,
Gönül ırmağımın değişmeyen yatağı,
Hasret girdabın çıkmaz batağı,
Varım-yoğum, yakınım- uzağım
Böyle bir şey her şeyimsin sen….
Sen ne zannettin beni be adam!
Zamana sığmaz yarımlardan çektiklerim,
Yasakların, olmazların çıkmazında,
Düşe kalka dönüp duran,
Kısır döngülerin çarkında.
Tül kanatalı bir kelebeğim,
Nasıl taşırım Kaf dağını?
Beni Anka kuşu mu sandın be adam!
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SORULAR SORULAR Sorular? ? ?
Sen hayatımın en güzel,en sahici değeri,
Şayet geçmişim bana verilseydi geri,
Bu aşk savaşının kalesine çekerdim,
Zafer bayrağını, hep daha ileri ileri…..
İdama mahkum edilen bir suçluyum ben
Gel de bu müebbet belasını,şansızlığı yen,
Parmağa takacağın halkayı beklerken;
Kola kelepçe, ayağa prangalar takan sen….
Ayrılığı hep bir katil gibi taktın peşime,
Gölge gibi takipte dayamış silahı enseme
Tek kurşunu sürmüş namlunun ağzına;
Rus ruleti oynar nişan alır her hevesime…..
Derdin” her şey zamanla yoluna girecek? ”
Canıma kastin daha ne kadar sürecek?
Kezzap dök beynime,sök yüreğimi yerinden;
Bu oyun,bu kabus,bu kaos söyle ne dem bitecek?
Kimseler sormasın bana ”iyi misin? ” diye
Ömrü damgalayan bunca acı, yardan bana hediye
Gam böğrümde,çile omuzumda, hasret önümde;
Yol alırım dört büklüm keder denen vadiye….
Gör bak işte şaheserini ettin harap hem virane,
Bir yanda çilene bir yanda kullara direne direne
Bugün ne bir barınağımız ne de bir yuvamız.......
Vefasız yar,hain yar,bir sen koy kendini yerime…..
Hani gerekirse dünyayı alacaktık karşımıza,
Derdin” isterse top tüfekleriyle gelsinler bize”
Bu nasıl bir mukavemet,ne biçim bir direnme?
Küçücük bir hücumda düşmana terk ettin mevziyi…..
Mahkemeyi kübra olsa affedecek deliller,
Kurtarır ifademiz, doğru söyleyen diller,
Bu nasıl bir bedel ne bitmeyen bir ceza?
Şahidimizdir aşıklar,mecnunlar,veliler….
Keşke herkesi,her şeyi bir yana bırakabilseydik,
Her tür tasa,kaygıyı kendimizden ırak tutabilseydik
Kim geçmişimizi geri döndürüp bize getirebilir ki?
Ah..Bir yastıkta biz bize yaşlanarak ölüp gidebilseydik….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
SÜKUTTAN HABeR VER..
Dünü unut,bugünü karala,yarını sil-at,
Öfkem sensizliğe neden olan ”ayıba”,
Dargınlığım bensizliğe sebep olan ”günaha”,
Kavgam kuramadığımız “Aşk yüklü yuvaya”,
İyisi mi sen sabrı öğret yüreğime,
Bana sükuttan haber ver…….
Boğuluyorum,nefes almamı önlüyor bu aşk
Duvarlar üstüme,tavan başıma çöküyor,
Ayak bastığım yerde toprak kayıyor,
Ne bir adım ileri ne bir adım geri,
İyisi mi sen sabrı öğret yüreğime,
Bana sükuttan haber ver…….
Düne,bugüne,yarınlara hayıflanmaya inat,
Çok da iyi ettik; hoş geldik hoş bulduk,
Güle güle diyeceğimizi bile bile;
Kapıldık birbirimize göz göre göre,
İyisi mi sen sabrı öğret yüreğime,
Bana sükuttan haber ver…….
Ah…ah! şu ayrılık yok mu,mübarek toprak gibi;
Yaza, kışa,sonbahara aldırdığı yok,nadasa ne gerek
Verimli mi verimli, bire beş vermekte…..
Hasılatımız iflas,batırdık sermayeyi,
İyisi mi sen sabrı öğret yüreğime,
Bana sükuttan haber ver…….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ŞiMDİ..(Beyit)
Sinemde maksuda ermeden gidersin şimdi,
Gönül sultanım sukuta meyledersin şimdi?
Bana ah u zar sevdama ağyar olan ey yar!
Yad ele dulda iltifat ı diyarsın şimdi.
Tozu dumana katar, fırtına koparırsın,
Ne kusur eyledim mah cemalin dönersin şimdi,
Firkat ü figanım sebebi suziş i nihan,
Ey zalim dinmeyen giryanım bilirsin, şimdi,
Ah derunum da sırrım, akıl sevdama ağyar,
Düşman kesilir,halimi seyr edersin şimdi,
Onca eza yazık günah gel gönlü şad eyle,
Ey derde derman kimi dilşad edersin şimdi?
Yıllar dost olmadı bana her günüm derd ü gam,
Bana değil ağyara dulda,didarsın şimdi…
Ah bir dalsan o efsunlu gözlere ben gibi;
Gurur nafile nefs elinde teklersin şimdi
Beşeri aşka dudak büküp olsan da dindar,
Vebalimle nereye kaçar, nidersin şimdi.
Aşk od'u her yaktıkça külünde dirilirim
Yol alsam da maksuda lakin dindarsın şimdi.
Yok baykuşa gönül damımda tek kerpiç şimdi,
Aşk iksirim gönül evime handansın şimdi.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
TAŞıRMA SABRI….
Gönül düşme hayal peşine,
Aşk kim,sen kim var git işine,
Olmaz işler açma başıma,
Taşırma sabrı git işine….
Gel de yokta “hiç’liğe tutun,
Yenilmek zor,yenmekse çetin,
Bu güreşte bulunmaz metin,
Taşırma sabrı git işine….
Olan bitene dönde bir bak,
Bir düğüm atmış ki çözen yok,
Köyler ötesinde köyler çok,
Taşırma sabrı git işine….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
TOPyEKÜN
Her tür cevr ü cefaya dayanır,katlanırım,
Dayanmam yokluğuna kör kötürüm olurum
Eyüp,Yakup,Mecnun,topyekün hepsi ben, benim,
Yusufum elbet çıkar gelir,diye beklerim...
Kaynayan pınardan coşkundum,çekildi suyum,
Çatladı toprağım,taş mıyım kurudu köküm?
Çöllere döndü yurdum,ilim,obam hem köyüm,
Hayalime-seraplar sökün eder topyekün...
Gün,gündüzüm gecem yok, kaybettiğim ey uykum;
Yoksa çileler çekip yanmak mı benim huyum?
Derin kazılmış derin,kader denen körkuyum,
Hem Kullar hem FELEĞİ hucum eder topyekün...
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
TuBA DALINA....
Gün gele devran döne,
Kor ateş güle döne.
Turnam yuvaya döne,
'Konak Tuba dalına'
Aşk meyini içenler,
Kendinden vaz geçenler,
Cennet kapısın açanlar,
'Konak Tuba dalına'
Aşk ile zikreyleyem,
O güne şükreyleyem,
Öteyi fikreyleyem,
'Konak Tuba dalına'
Feride'm ne eylesin,
Derdin kime söylesin?
Dünya balın neylesin,
'Konak Tuba dalına'
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
TÜRKÜLERDEN BiR DEMET
“Bir dalda uzamış yar yar sarmaşık gibi”,
Türküsünü o yar ne çok severdi
Bir yanda çığırır bir yanda bağrın döverdi
“Suç bende günah bende”der dururdu.
Ardından büyük üstat Neşet Ertaş’tan,
“Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Daha sonra “Telli Turnam”,
Hasretten yana tüm nağmeler,
Bir bir peş peşe dökülürdü O has sesinden,
“Suç bende günah bende”der dururdu.
O bahar gözlerden indikçe yaşlar,
Bir OF çekerdi ki karşı dağlar yıkılır,
Sanırsın ciğerine hançerler sokulur,
“Suç bende günah bende”der dururdu.
Bu ayrılık bize reva görüldü,
Bahtımız zift karasıyla yazıldı,
Bak ölmeden defterimiz dürüldü,
“Suç bende günah bende”der dururdu.
Can sana kurban bu yar sana hayran,
Böyle yaşamaya alış,artık dayan,
Bunca ceza,cevr ü cefa ömre ziyan.
“Suç bende günah bende”der dururdum.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
UÇUN KuŞLAR
Uçun kuşlar uçun kuşlar,
Yar yurduna gidin kuşlar,
O can ona külfet olmuş;
Deyip haber edin kuşlar.
Hayalde düşte ararım,
Dağ taş kurt kuşa sorarım,
Fallardan medet umarım,
Deyip haber edin kuşlar.
Çor tutmuş gonca bağlarım,
Bülbül gibi zar ağlarım,
Derdimle yürek dağlarım
Deyip haber edin kuşlar.
Ne ölü ne sağ gibiyim
Vakti geçmiş çağ gibiyim
Bağrı oyuk dağ dibiyim,
Deyip haber edin kuşlar.
Düşmanlara var yararım,
Kendimedir hep zararım,
Ömrümü hiç’e sayarım.
Deyip haber edin kuşlar.
Halim tuhaf hem acayip,
Ne ar kaldı nede ayıp.
Sabır bitmiş akıl kayıp;
Deyip haber edin kuşlar.
Dert kasavet olsa yasak
Dönülmez meçhule atsak,
Korkusuzca aşkı tatsak;
Deyip haber edin kuşlar.
Bak Feride oldu deli.
Gözyaşları geçti seli.
Erken esti seher yeli.
Deyip haber edin kuşlar.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
UMUDUN DEFNi…
Saçları tel tel ağardı ettiğim duaların,
Çizgi çizgi yüzü çukurlarla dolmuş hayallerin,
Beli doksanlık bükülmüş ihtiyar düşlerin,
Bir sanduka içinde omuzlarda taşınmakta,
Yıllar yılı yüreğimde beslediğim umut;
Beni ben eden, ne varsa alıp götürdü,
Yol almakta bir mezara doğru,
Dışarıda kalan tabut.
Sonbaharlarda bitmeye yüz tuttu,
Üşüyor umutsuz kalan düşlerim,
Çırılçıplak yaslanmış bir duvara,
Bikesliğim,yalnızlığım,suskunluğum,
Her yan ayaz,dört yanım kar,tipi,
Ardım ateş,önüm uçurum,
Bir yanda kasırga, bir yanda tufan
Bu bir felaket,bu bir kıyamet,
Bu nasıl acı! bu nasıl bir ızdırap?
Beni ben eden, ne varsa alıp götürdü,
Yol almakta bir mezara doğru,
Dışarıda kalan tabut.
Bu ne hikmet? Hey hat!
Umut yine sarılmış beyazlara,
Bu ne bir ak damatlık ne de gelinlik,
Dört metrelik patiskadan bir bez,
Bağlanmış başından ve ayağından,
Konmak üzere bir çukurun dibine,
Beni ben eden, ne varsa alıp götürdü,
Yol almakta bir mezara doğru,
Dışarıda kalan tabut.
Dimağımda hasret şiiri,
Gözlerimde kıpkızıl bir nehir,
Can alan matem bırakmadı us,
Kucağında ölümü tattığım ayrılık;
Ecel ile barışık vuslat ile küs,
Ötelere yol alan umutsuzluk,
Mahşer günü nereye kaçabilirsin ey umut?
Beni ben eden, ne varsa alıp götürdü,
Yol almakta bir mezara doğru,
Dışarıda kalan tabut.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
UNUTMUŞUM BEN SENi...
Söz vermiştim ben sana,
Hani gelecektim ya sana,
Dalıp düşünürken seni,
Unutmuşum bak, ben seni....
Sanma gönül durulur,
Gün dolanır sende durur,
Kusuruma bakma n'olur,
Yar,unutmuşum ben seni...
Gece gündüz hayalinle,
Akıl,mantık benliğimle,
Sarhoşum yar seninle,
Unutmuşum bak,ben seni....
Benden böyle bir sevdan,
Alıyorsun beni benden,
Seni kıskanırken senden,
Yar unutmuşum ben seni....
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
USuL USUL...
Çilegah dergahın “Dervişi” bir siz misiniz?
Duvarlar kan terime boyanır usul usul.
Tespih tespih duamda hep “Yar” bilir misiniz?
Mezar gibi hücremde çürürüm usul usul.
Aşk ezası mey olmuş şu gönül kadehimde,
Felek can suyum içer çöl misal usul usul…
Elinde sırca kalbim, yar şikest bedhahımda,
Bir garip aşığınım yanarım usul usul
Hışmıyla dağlar aşan ne o zor bey kizirim,
Aşk hırkasını giyer gezerim usul usul,
Ne şeriat müftüsü ne de ulu vezirim,
Sevdanın tekkesinde seccadeyim usul usul…
Murat sinede ukde,vuslat yok bu dünyada,
Yar aşkıyla yoğrulur yüreğim usul usul…
Sevdam cenneti ala cehennemin üstünde,
Tuğba’nın gölgesinde yar ile usul usul…
Niceler gelip geçti, bu bir sevday ı alem,
Aşk diyarında dönüp durdular usul usul…
Bize terk i sermaye mağlubiyet vesselam.
Ebetten ezele yol alırız usul usul…
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
UYAN KAÇINCI UYKUDASıN?
Gök kızıla boyandı vuslat ötelerde,
Dağlar nicedir uyandı,kuşlar göklerde,
Ben yasakların hükmettiği yerde,
Uyan kaçıncı uykudasın EY BAHTIM?
Mesafeler gama gebe,ateş bağdaş kurmuş,
Nedenler HİÇ’likle kör talihle birleşmiş,
Çıkmazlarda yaşamanın nesi faziletmiş?
Uyan kaçıncı uykudasın EY BAHTIM?
Gitmiyor serimde fecirsiz düşünceler,
Ey urbamda ki can! terkeyle beni yeter,
Bitsin bu beklentiler,çilekeş ürpertiler,
Uyan kaçıncı uykudasın EY BAHTIM?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Üfle Ey Ney! .. // Sesli şiir
Üfle ey ney hicranımı, sırrımı duysun cihan-ı alem,
Hasreti yazmaktan yırtıldı kağıt, çatladı kalem.
Saplansın sineme cevri cefa kınasın el alem,
Namert olayım şikayet edip etsem tek bir kelam.
Akıl neyime gerek, yok onunla bir işim; o, benden;
Anlamak, bilmek, bulmak, bencillik daha neler neler…
Hasetten, kıskançlıktan, hırstan bana ne bunlardan!
Namert olayım şikayet edip etsem tek bir kelam.
Yarsız kanadı kırık kuş, suda çıkmış balığa dönerim,
Ben yârin kölesiyim, sevdama ibadet ederim,
Sevgiliye mümin, akla çetin...Allah’ıma şükrederim.
Namert olayım şikayet edip etsem tek bir kelam.
Ey ney! Sen yârİn leblerinden mi aldın şekerini?
Yoksa kederimden mi aldın nağmeni,sesini?
Üfle ey ney, her bir gözünde ah yüklü nefesini...
Namert olayım şikayet edip etsem tek bir kelam.
İkiye ayırdılar seni, can denen şeker kamış dalından
İçin boş, yok bir tek bir kıvrım, sinen delik deşik, göz göz...
Feryadımı hafızana kaz, bir kez inle benim için derinden!
Namert olayım şikayet edip etsem tek bir kelam.
Ey ney! Ey ney! Sen sitem et yâre benim yerime,
Hem şikayet hem derdin dök derdime...
Her gözünden bir çığ gibi kederin aksın üstüme!
Namert olayım şikayet edip etsem tek bir kelam.
Yâr, yâr bana bilirim 'hor' değil!
Yâr, yâr bana bilirim 'har' değil!
Yâr aktini getirseydi yerine...
Namert olayım sitem edip etseydim tek bir kelam.
FERİDE BEKTAŞ
<EMBED
src='http://www.antoloji.com/siir/media/09/www_antoloji_com_899209_832.WAV'aut
ostart='true' loop='true'width='50%'</P><br>
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
VAZ GEÇMEM SENDeN
Çıkıp yücelerden seyreden aşık,
Balaban bakışlım,fikrim karışık,
Siyah zülfüm tel tel aklar dolaşık,
Tövben faydasızdır vazgeçmem senden.
O bahar gözlere kandım ezelden,
Türküler yakarım yanık gazelden,
Terk edip sılayı gitsen tez elden,
Tövben faydasızdır vazgeçmem senden.
Sen gönül dağımın yanan ateşi,
Küllerin yakıyor toprağı,taşı,
Hangi taşa çalam bu garip başı?
Tövben faydasızdır vazgeçmem senden.
Bahar geldi sevdan vara dağlara,
Bülbül figan edip ine bağlara,
Çeşmim ab -ı revan giden çağlara,
Tövben faydasızdır vazgeçmem senden.
Beri gel,gel beri; ey canda canım,
Neler çektiğimi bir bilsen benim,
Ah u zar elinden çürür sol yanım,
Tövben faydasızdır vazgeçmem senden.
O gül cemalini benden döndürme,
Gönül ülkesine baykuş kondurma,
Aşk ile yaktığın od'u söndürme,
Tövben faydasızdır vazgeçmem senden.
Feride yar diye çağlayıp durur,
Derdinle kıvranır ağlayıp durur,
Huzurda el pençe bağlayıp durur,
Tövben faydasızdır vazgeçmem senden.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
VeDA
Şeyda bülbül idi,yar etmez kelam
Ne bir haber eyler, ne de bir selam,
Her gün keder çile, her dem gam elem
Havar ne beladır, bu nasıl vade?
Bed bir haber geldi, kırıldı belim,
Tersyüz oldu dünyam, lal kaldı dilim,
Kime arz edeyim, yamandır halim,
Havar ne beladır,bu nasıl veda?
Gizli gam çekenin duldası yoktur,
Düşmanı dostundan kat be kat çoktur,
İmalı sözlere gayr karnım toktur,
Havar ne beladır bu nasıl veda?
Yar aşkı banadır iyi bilirim,
Nemli gözlerinden yaşlar silerim,
Ah kader! dedikçe,ölüm dilerim.
Havar ne beladır bu nasıl veda?
İnceden bir sızı,bağrımda acı,
Onulmaz derdimin yoktur ilacı,
Ana,baba,gardaş herkes yalancı,
Havar ne beladır bu nasıl veda?
Anlımda ki busen ettiğin veda,
Yar ayyuka çıktı isyanlı seda,
Veda adı TÖRE neden EY HUDA?
Havar ne beladır bu nasıl veda?
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
VUSLATLA UYANDıM
Yarımların çemberinde ilk kez yol aldım,
Çeyreğin döngüsünde Felekten gün çaldım,
Düş mü,hayal mi, gerçek mi anlayamadım?
Cennete bedel rüyada vuslata uyandım.
Vuslata zar attım zar döndü döndü döndü,
Olacak iş değil, düşeş yerinde dondu!
Rakibi yendim,şans ibresi bana döndü,
Cennete bedel rüyada vuslata uyandım..
Dedim”Elbet kader güler yar döner bir gün'
Sabrı aylara,yıllara bağladım gün gün,
Tahammül isyan bayrağın çekti daha dün,
Cennete bedel rüyada vuslata uyandım.
O yar dönülmez yollardan bak döndü geri,
Dedi “ canımın cananı,hadi gel gel beri”
Ah çekip! boyun büktü önüne düştü seri,
Cennete bedel rüyada vuslata uyandım.
Mutluluk definesi buldum, cevher yüküm,
Körtalihim,cefaya geçmez artık hükmün,
Bugün Şeb i arus’günü,düğün var düğün,
Cennete bedel rüyada vuslata uyandım.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
YAR Dermansız, BEN Biçare
Deli gönlüm yeter kanma,
Aşkta merhamet var sanma
Boş yere narında yanma
Yar dermansız,ben bi çare.....
Talih,aşka vermez aman,
Hilesi Felekten yaman,
Bal çalsa da zaman zaman,
Yar dermansız,ben bi çare.....
Bilmez misin sen huyunu,
Kulak verme ne duy onu,
Bitmez entrika oyunu,
Yar dermansız,ben bi çare…
Çıkar bir yol varmış sandık,
Geçen günden ne anladık,
Umutlandıkça hep yandık,
Yar dermansız,ben bi çare…
Murat gelse de af ile,
Vakit geç çaba nafile
Ah vah; kafile kafile…
Yar bi çare ben,dermansız…
Derdimden yari kırarım,
Cana olsa da zararım
Yari üzmemek kararım
Yar bi çare ben,dermansız…
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
YAR SuSTU PUSTU ÇEKTİ İÇİNİ.
Gayrı ses vermiyor gönül sazım
Yar yar diye bak tükendi özüm,
Dedim' Ne nazım var ne bir sözüm,'
Yar sustu pustu çekti içini.
Her “Yar” dedikçe tebdilim şaştı,
El ayak birbirine dolaştı,
Dedim” Mantık serden uzaklaştı.”
Yar sustu pustu çekti içini.
Kalmadı tahammül artık yetti,
Sabır da beni terk edip gitti,
Dedim”Dönüş yok ki yollar bitti”
Yar sustu pustu çekti içini.
Kendim söyledim kendim dinledim,
Sana değil kendime kinlendim
Dedim” Boşuna yanıp inledim,”
Yar sustu pustu çekti içini.
Bazen ılgıt yel olur tozarsın,
Kah kasırga bağ bahçem bozarsın,
Dedim”Aşkıma mezar kazarsın,”
Yar sustu pustu çekti içini.
Cana can kattım demedim 'Aman',
'Çok çektim senden' dedi 'Ne zaman'?
Dedim'Ayrılık ölümden yaman,
Yar sustu pustu çekti içini.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
YÂR YADA YÂR OLDu BANA DA AĞYÂR
Sefer kıldım giderim dost elinden,
Vazgeçtim o yarin şirin dilinden,
Yönümü döndürdüm yar cemalinden,
Yâr yada yâr oldu bana da ağyâr.
Yar muhabbeti umuttu yarına,
Yanar dururum nur ile narına,
Tutuşur giderdim âh u zârına,
Yâr yada yâr oldu bana da ağyâr
Ayrılığın eni boyu çile cefâ,
Cevr ü cefa çektim görmedim sefâ,
Ne dem sürebildim ne buldum vefâ
Yâr yada yâr oldu bana da ağyâr
Ah çilemin belli olsa müddetti,
Yaramın azmazdı her gün şiddeti
Ölümden betermiş gam müebbetti,
Yâr yada yâr oldu bana da ağyâr
Hasret girdabında dönüp dururum,
Gün gün solar içten içe çürürüm,
Bir görsem Feleği çeker vururum,
Yâr yada yâr oldu bana da ağyâr.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
YARıM KALIR HEP BİR YANIM...
Tükenmiş yağ fitil yanmaz,
Yardıma bir gelen olmaz,
Cezam bitmez,çilem dolmaz,
Yarım kalır hep bir yanım….
Ahlar çekerim derinden,
Bakarım ben el ardından,
Kalmadı güman yarından
Yarım kalır hep bir yanım….
Çile,hasret bin bir zülüm,
Düze varmaz yokuş yolum,
Aşk bu mu söyle be gülüm?
Yarım kalır hep bir yanım….
Veren vermiş yok dermanım,
Felek elinde fermanım,
Umut kesmem Yaradanım.
Yarım kalır hep bir yanım….
Unuttu diyen o haydut;
İçimi kemiren bir kurt,
“Yar, unutmaz” der bir umut,
Yarım kalır hep bir yanım….
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
YAŞIYORUZ iŞTE!
Nedir bu yaşadığımız demeyin ha sakın (?)
Nefes alıp veriyoruz ya siz ona bakın,
Daha beter günler yaşayacağımız yakın!
Bu kafayla şükür ede ede yaşıyoruz.
Yaşıyorsunuz ya beyler nankörlük etmeyin,
Bizler bonfile yeriz sakın heves etmeyin,
Hedefimiz sağlığınız ekmek, et yemeyin,
Koyun gibi meleye meleye yaşıyoruz.
Yaşıyoruz galiba, şayet yaşamak buysa,
Sürünmenin diğer adı yaşamak olduysa,
Şikâyet ettiğimiz maazallah bir duysa!
Hâle bak ödümüz kopa kopa yaşıyoruz.
Yiğitsen burnundan bir kıl aldırmaya çalış,
Halin ahvalin hele bir anlatmaya kalkış,
Tekme tokat yersin, atanlar da alır alkış,
Biz birbirimizi eze eze yaşıyoruz.
Bağış’la hilebazlık birbirine karıştı,
Pirinç, kömür, beyaz eşya dörtnala yarışta,
Siyasetçiyi geç bürokrat işe karıştı,
Yaşasın seçim, rey diye diye yaşıyoruz.
Kimin parası vergisiyle hayır işlenir?
Doğmamış yetim hakkı parça parça dişlenir,
Kefenin cebi yok onca mal mülkü nişlenir?
Ölü toprağına bana bana yaşıyoruz.
Biz vatandaşlar boş vaatlerin tiryakisi,
İki geri bir ileri bizlerin krokisi,
Kazıklar sivri, budaklı parçalasa da bizi;
Ne hacet of deme! güle güle yaşıyoruz.
Ne işe yarıyor aldığın onca diploman,
SBS,ÖSS,KPSS hepsi vesvese nafiledir hoplaman,
Olunca torpil kolaydır makama zıplaman,
Kara listelerden korka korka yaşıyoruz.
Vatan aşkıyla yürekleri yanan tutuşan,
Kalemiyle doğruları söylemeye koşan,
Hesapsız çıkarsız dimdik durmaya çalışan,
Faili meçhule kata kata yaşıyoruz.
Bu dünyaya gelmek ki; yaşamaktır hakkımız,
Bunca musibete az değildir ki katkımız,
Baş kaldırmaya değil eyvallaha yatkınız,
Vebale kazıklar çaka çaka yaşıyoruz.
Din simsarı verince yarım yamalak nutuk;
Öteler telaşıyla bu âlemi kuruttuk,
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ölüm kaygısıyla yaşamayı unuttuk,
Dönen çarka çomak koya koya yaşıyoruz.
Adım Feride lakin ferik bile olamam,
Üstadın parmağında tırnak bile olamam,
Şiir de hem nazım da çırak bile olamam,
Ufacık dizeler yaza yaza yaşıyoruz.
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
YURDUMUN OĞLU KıZI
Yurdumun göğe uzanan başı, dünyayı saran kolları,
Hesapsız dağı,ovası,ormanı,köyü,kasabası,kentleri,
Geçmişten geleceğe uzanan şanlı-şöhretli tarihimiz,
Göklerde 'Ak hilal,kan kırmızı ' dalgalanan BAYRAĞIMIZ var.
Yağmurumuz çok,güneşimiz bol,tarlada başaklar sarı,
Üç yan derya,deniz, Everest gibi dik durur insanları
İlmimiz,irfanımız,ihsanımız,ahlakımız ve inancımız,
TÜRKİYE’MİZ emsalsiz,bizlerin yegane,biricik varı.
Gencecik nüfusumuz, gönlü gani,gözü pek gençlerimiz,
Dalyan boy erimiz,kara gözlü,kara kaşlı çocuklarımız,
Hep barıştan yana ”Yurda sulh,cihanda sulh” demiş ATAMIZ,
Ak hilal,kan kırmızı durmadan dalgalanan BAYRAĞIMIZ var.
Bilimde,eğitimde,sağlıkta,askerlikte üstün başarılarımız,
Şehitlerimiz,gazilerimiz,sayısız zaferlerimiz var,
İlerletici,yenilikçi yarınlara ışık tutan ilkelerimiz,
TÜRKİYE’MİN emsali yok,bizlerin yegane,biricik varı.
Eşkıyanın kuzu kızartmasın helal lokmamıza karıştırmayız,
İnançsızları,çapulcuları yurdumuza hiç adım bastırmayız,
İki cihan bir araya gelse toprağımızdan bir karış vermeyiz
Göklerde 'Ak hilal,kan kırmızı ' dalgalanan BAYRAĞIMIZ var.
Kol kola,omuz omuza halay çeksin yurdumun oğlu-kızı,
Duysun düşmanlar; hiç kimse hiçbir şekilde durduramaz bizi,
Dost,düşman tüm kainat kulak verin,artık duyun sesimizi,
Milyon can feda TÜRKİYE’MİZ- BAYRAĞIMIZIN,BİZLERİN biricik varı…
Şehitlerimizin anısına.....hitaben....
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yürek Çığlığım
(Hikayesi yok bu sevdanın,
Hiç bir yerde yeri,hanesi yok…….)
Seni kapıp
Yalan dolanın olmadığı,
Maskelerin takınmadığı
Bütün gizlerden uzak,
Şansı bu denli zorlamadan,
ve
Hesapsız ve korkusuzca,
Bizi biz eden varlığımızı
Sevda eline
götürmek için,
Olabilseydim;
kocaman kanatlı bir Kartal.
Oysa sen Kaf dağının bir yüzüne,
Ben aşılmaz dağların öteki yüzüne,
Sürgün edilmişiz.
Bu ellerde kuş uçmaz kervan geçmez,
Bahtımız kör bir kuyunun dibinde tutsak
Masalımsı cengaverler bile biçare
Hikayesi yok bu sevdanın
Ah Kader denen şu çıkmaz var ya!
Yoksa biz mi uydurduk
olmaz anlarda,
O zifiri eteklerin altına sığınmak için,
En kestirme yolu?
kolay olanı seçip
Çatlayan yüreğimize su serpmek:
KADER adına
Hep gıpta etmişimdir
Sonsuzlukta kanat çırpan kuşlara……..
Var mıdır onlarda da
Gitmek istedikleri diyarlara erişememek,
Hep hesaplı hep ölçülü
Gram gram
Olmazların potasında yok olmak,
Sıfırın döngüsünde dönüp durmak
Korkulara gebe kalmadan.
YAR!
Hiç değilse
Bir serçe olsam,
Konsam dalına
Ya da;
Allı bir turna,
Süzülsem usulca
Açık duran kollarına……
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
YÜRÜTEÇ (Nazire)
Bana emeklemeyi, sen öğrettin yürümeyi,
Bitmez sorularıma hiç demedin “of be, ne? ”
Kim ister kim ben gibi diz üstü sürünmeyi?
El âlemden bana ne, vurgun yemişim can anne(m) ,
………………………………………………İçim kor dışım kar buz.
Ellerim nasırlaşır, beni bu yürüteç yer,
Bu yürüteç çok faklı huysuzluğundan değil,
Bebekli yürütecim nerde bana onu ver,
Kalkamam ki ayağa,anne öpmeğe eğil.
………………………………………takat yok halim tuz buz.
Salonlara hapsolan düğünleri netmeli,
Şu beton yığma evlerden nedir çektiğimiz,
Suni nebattan bıktım köyümüze gitmeli
Sebzeler mis kokardı ne oldu ektiğimiz,
…………………………………….. canım çekiyor yarpuz
Nerede çocukluğum, o renga renk uçurtmam,
Allı tahta tayyarem, taş soku dönemecim,
Lolipop, bici bici, hani ya karlamacım,
Tv,laptop,mp3 istemiyorum, yok bunlara ihtiyacım
Saklambaç oynama gel,
…………………………………fır dönen tahta topuz
Şu makûs talihimden ah bir kurtulabilsem!
Desteksiz bir başıma ayakta durabilsem,
O değil ben onu kemiren kurt olabilsem
Hayata yürüteçsiz Of bir tutunabilsem!
……………………………………… İçim soğutur karpuz
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ZAMAN ZORBADıR YAR
Hayallerim yelken açtı,
Gönül coştu,akıl kaçtı,
Takvimler de bana der ki;
'Zaman zorbadır yar.
Şifasız yaramı düşün,
Ateşlerde yanar kışın,
Mevsimler bana der ki;
'Zaman' zorbadır yar.
O ettikçe dedik 'hay hay',
Vay bizim halimize vay
Amansız 'ah' bana der ki;
'Zaman' zorbadır yar.
Çare mi darağacı, ip?
Can cefada,yar da seyip,
Öteler de bana der ki;
'Zaman 'zorbadır yar
Feride Bektaş
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Benzer belgeler