Rapor - Muhalefet

Transkript

Rapor - Muhalefet
2012
Marmara Park
Yangını Raporu
İnşaat Sektörü, Ölümlü Kaza
11 Mart 2012 tarihinde saat 21.00 sıralarında Marmara Park AVM Şantiyesi’nde
çalışan işçilerin bir bölümünün kaldığı kamp alanında çıkan yangın sonucunda
üç çadır yanmış ve on bir işçi hayatını kaybetmiştir.
Marmara Park Şantiyesi Yangın İnceleme Heyeti (Makina
MO İstanbul Şubesi, İnşaat MO İstanbul Şubesi, Elektrik MO
İstanbul Şubesi, Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge
Temsilciliği)
MARMARA PARK ŞANTİYESİ YANGINI İNCELEME RAPORU
GİRİŞ
Esenyurt’ta 11 Mart 2012 tarihinde 11 insanımızı şantiye kamp alanında çıkan
yangın sonucunda kaybetmiş bulunuyoruz. Acımız büyüktür. Bu facianın
sorumlularının ortaya çıkarılması, benzer facialar yaşanmaması ve işçilerin sağlıklı
ve güvenli şartlarda barınmasının sağlanabilmesi için bizler aşağıdaki raporu
kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyoruz.
Olay Özeti:
11 Mart 2012 tarihinde saat 21.00 sıralarında eski Tatilya eğlence merkezinin bulunduğu
yerde yapılmakta olan 300.000 m² inşaat alanlı Marmara Park AVM Şantiyesi’nde çalışan
işçilerin bir bölümünün kaldığı kamp alanında yangın çıkmış, yangında 3 çadır yanmış
ve 11 işçi hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden işçilerin isimleri aşağıdaki gibidir.
Ege Bayram Pehlivan(48), Çetin Coşkun(42), Seyfettin Topal(38), Abdurrahman
Demir(42), Sevdin Özen(28), İsa Topal(22).Ahmet Yağal(30), Barış Kıyak(30), Hakim
Alican(46), Fatih Acun(24), ve Ahmet Keskin
Firma ve Sektör Profili:
Yatırım hacmi 220 milyon euro olan Marmara Park AVM’nin ortakları ise Ece Türkiye,
Deutche Bank’ın yatırım şirketi DWS, Finansbank, İş GYO ve Kayı İnşaat firmalarıdır. Ece
Türkiye, 16 ülkede faaliyet yürüten ve 2000 yılında Türkiye’de faaliyete başlayan dünya
çapında 137 Türkiye’de ise 10 AVM yöneten bir şirkettir. Kayı inşaat ise 1991 yılında
kurulan, 2006 yılından itibaren enerji sektörüne giren ve 25 farklı bölgede yatırım
yapan büyük ölçekli bir firmadır.
AVM’nin inşaatı 1 Mart 2011’de başlamış yaklaşık dört bin işçi çalıştırılarak
yürütülmüştür.
İnşaat sektörü, tüm kenti bir şantiye alanına dönüştüren bir sektördür. Dağınık çalışma
alanı ve esnek çalışma biçimleri ile denetimin güçlükle gerçekleştiği bir yapı arz
etmektedir. İşçilerin önemli bir kısmı taşeron firmaların günlük ya da belirli süreyle
çalıştırdığı bireylerden oluşmaktadır. Göçmen işçilerin de sıkça rastlandığı bir alandır.
İşçilerin çalışma yerleri ile barındıkları yerler aynı derecede korunaksız ve çoğu zaman
içiçe geçmiştir. Yangının yaşandığı kamp alanında da 20-30 işçinin aynı anda ranza
sistemiyle barınması, sözkonusu sistemin tipik bir örneğidir. İşçilerin ücretleri ise
genellikle günlük çalışmalarının bedeli olarak yevmiye şeklinde ödenmektedir.
Sigortaları ise sektörün esnek emek sürecinden beslenen bir yapının doğal sonucu
2
olarak oldukça belirsizdir. Sözkonusu olayda da örneği görülen işçilerin kaza sonrasında
sigortalanması yine oldukça tipik bir durumdur.
İnceleme Heyeti Oluşumu ve Çalışması:
12 Mart 2012 tarihinde Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Elektrik
Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve
Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği temsilcileriyle bir inceleme grubu
oluşturulmuştur. Heyetin inceleme yapabilmesi için 12 Mart günü savcılığa dilekçe
verilmiştir. Sözlü olarak savcılıktan “inceleme yapılabileceği” cevabı alınması üzerine
olay yerine hareket edilmiştir.
Heyet olay yerine giderek oradaki polis yetkilileriyle görüşmüş ve inceleme talebi ile
savcılıktan verilen sözlü cevabı bildirmiştir. Emniyet yetkilileri önce, polis olay yeri
incelemesi tamamlanınca heyetin inceleme yapabileceğini bildirmiş, bir süre sonra ise
olay yeri incelemesinin gün içinde bitmeyeceği ifade edilmiştir.
Heyet üyelerimiz ancak 14-16 Mart günlerinde yangın yerinde inceleme yapmıştır.
Ayrıca kamp alanında kalan işçilerle ve çevredeki görgü tanıklarıyla da görüşülmüştür.
Rapor bu bulgular ışığında hazırlanmıştır.
Raporumuz 11 işçinin ölümüne yol açan yangına ilişkin olarak somut durumu objektif
şekilde belirlemenin yanında, işçilerin barınmasına ilişkin genel sorunlara da dikkat
çekerek, önümüzdeki dönemde işçilerin daha sağlıklı ve güvenli şartlarda barınmasına
katkı sunmayı hedeflemektedir. Bu nedenle kamp alanının genel yapısı ve yangının
ulaşmadığı konteynırların özellikleri de değerlendirmeye alınmıştır.
Tespitler (Tanıklıklar):
12 Mart günü inceleme heyetimiz, olayı yaşayan ve tanık olanlarla yapılan görüşmeler
sonucunda aşağıdaki tespitlere ulaşmıştır.

Olay yerinde, ölen işçilerden Çetin Coşkun’un yakınlarıyla görüşülmüştür. Çetin
Coşkun'un o gün işe başladığını, belgelerini verdiğini, henüz sigortasının
yapılmadığını belirtmişlerdir. Sonraki günlerde Çetin Coşkun’un sigorta girişinin,
yangında yaşamını yitirmesinden 2 saat kadar sonra yapıldığı açığa çıkmıştır.

Görüşülenlerden birisi de müteahhit şirket Kayı İnşaat'ta çalışırken vinçle yaşanan
bir kaza sonrasında sakatlanan bir işçidir. Söz konusu işçi, hastanede şirket
muhasebecisinin kendisine "olayın iş kazası olmadığını söylemesi, kendilerinin
masraflarını karşılayacakları" yönünde telkinde bulunduğunu ancak sonradan
kendisine sahip çıkılmadığını ifade etmiştir. Şirket müdürüne durumu şikayet
ettiğini, ancak artık şantiye kapılarından içeri alınmadığını söylemektedir.
3

Başka işçiler de şantiyede kazalar yaşandığını (yüksekten düşmeler gibi), ancak
üstlerinin örtüldüğünü belirtmişlerdir.

Çevredekilerden ve işçiler arasından, ölümlerin elektrik çarpmasından kaynaklı
olduğunu ifade edenler olmuştur. Bu iddiaya göre ölenlerin bazıları ranzaya
tutunarak kaskatı kesilmiştir.

İddiaya göre, yangın sırasında sıyrılan kablolardan elektrik çadırın omurgasını
oluşturan metal yüzeye ve oradan zeminin de ıslaklığı nedeniyle çalışanlara
ulaşmıştır. Çadırın omurgasının ve ranzaların metal olması, elektrik kablolarının
buralara temas ettiği iddiaları, yağışlar nedeniyle yerlerin ıslak olması gibi
nedenlerle böyle bir ihtimal vardır. Ancak, adli tıp incelemesine ilişkin somut bilgiye
ihtiyaç vardır.

Diğer bazı işçiler ise yangının çadır kapısı tarafında başlaması, işçilerin dışarı
çıkamamaları nedeniyle ranzaların altına sığındığını ve yangın nedeniyle öldüğünü
belirtmektedirler. Bu işçilere göre işçilerin çadırdan çıkamamasının nedeni yangının
çok hızlı gelişmesidir.

Yangın sırasında yan taraftaki konteynırda olan bir işçi ise (DESAT işçisi, elektrikçi)
olayı şöyle anlatmaktadır: "Çadırlarda yerde yatak yoktu, ranzada yatılıyordu.
Yangının başladığı çadırda kalanların sayısı 30-40 kişi kadardı, ancak pazar günü
olması nedeniyle çoğu dışardaydı. İşçilerin yorganları, şilteleri vardı. Ayrıca çadır
içersinde plastik esaslı malzemeler vardı. Rüzgar nedeniyle yangın çok hızlı yayıldı.
İlk çadırda yangın çıktıktan sonra, bir kişi kendini dışarı atarken kapının açılmasıyla
birlikte alevler yandaki çadıra sıçradı. Biz bulunduğumuz konteynırdan dışarı
kaçtık. Ancak geçitler dar olduğundan kapılar insanların çıkmasına engel oldu. Tek
bir çıkış yolu vardı, orada sıkışıklık yaşandı."
Olay Yeri İncelemesi:
Kamp alanında 4 çadır (3 tanesi yanmış) ile konteynırlar mevcuttur. Yanan çadırlardan
birisi yemekhane olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tuvalet ve banyo konteynırları ile
işçilerin iş elbiselerinin konulduğu, bir tarafı açık ahşap yapılar vardır.
Ölümlerin olduğu çadırda kalan işçiler KALDEM isimli taşeron şirketin işçileridir. Diğer
taşeronların işçileri konteynırlarda kalmaktadır. Yangında 4 çadırdan 2’si tamamen ve
yemekhane çadırının ise tamamına yakını yanmıştır. 1 çadıra ise yangın ulaşmamıştır.
Çadırların ve çevrenin durumu şöyledir:

1. Çadır: Yangının başladığı ve ölümlerin yaşandığı çadırdır. İçerde 20 ranza
mevcuttur. 40 kişi kapasiteli olarak kullanılmaktadır. Çadırın bir tarafında kapı
olduğu, diğer tarafında ise kapı olmadığı görülmektedir. Kapının bulunmadığı arka
taraf toprak zemine dönüktür.
4

2. Çadır: Bu çadırda 15-16 ranza tespit edilebilmiştir. Yine tek tarafında kapı vardır.
Elektrik besleme kablosu kapının yanından gelmekte ve çadır iskelet demirleri
boyunca aydınlatma, ısıtma ve diğer kullanım için çadıra dağıtılmaktadır.

3. Çadır: Yemekhane çadırı olarak kullanılmaktadır. Çadırın tamamına yakını
yanmıştır. Çadır brandasının kalan kısmından anlaşıldığı üzere çadır malzemesinin
yanıcı malzeme olduğu görülmüştür. Çadır 3 katmandan oluşmaktadır. Ortadaki
katman yalıtım katmanıdır.

4. Çadır: Yanmamıştır. İçinde 17 adet ranza mevcuttur. Bu haliyle 34 kişi
kapasitelidir. Yer betondur. Ranza aralarında işçilerin oturacağı yer örtüleri
serilmiştir. İşçilerin kullandıkları yataklar, kolay yanabilen basit sünger yataklardır.
Çadırın ön ve arka cepheleri ahşaptır.

Kamp alanında çadırlar ve konteynırların çıkış kapısı olmayan bölümlerinin harfiyat
veya şevli toprak yığınının hemen sırtına kurulduğu gözlemlenmiştir.

Çadırların uzunluğu 14 m, genişliği 7 m, yüksekliği 3,5 m’dir, yaklaşık hacimleri 270
m3’tür. Koğuş olarak kullanılan konteynırlar ise 7*3*3= 63 m3 hacmindedir.

Kamp alanına giriş ve çıkışın uygun olmadığı ve kamp alanı düzenlenmesinin gelişi
güzel yapıldığı (kampta bulunan insan trafiğine uygun yol ve geçişlerin
düzenlenmediği) görülmüştür.

Çadırlar, konteynırlar, ahşap yapılar arasındaki mesafelerin dar ve insan trafiğini
karşılayacak konumda olmadığı görülmüştür.

Acil çıkış ve güvenlik ikaz tabelalarının olmadığı görülmüştür.

Kamp alanına gelen elektrik hattının Marmara Park İnşaat Şantiyesi Tali Panosunda
metal elektrik direkleri üzerinden taşınarak 3x70 mm2 kesitli alpek kablo ile alındığı
ve direkler arasında alpek kablonun gergi teli vasıtasıyla taşındığı, gergi telinin nötr
hat olarak tesis edildiği ve topraklama hattı tesis edilmediği görülmüştür.

Marmara Park İnşaat Şantiyesi Tali Panosundan çıkan 3x70+35mm2 NYY kablonun,
pano önündeki direkten başlayarak alpek kabloya ek yapılmak suretiyle (Nötr
kablo irtibatlı değildir) ve 3 adet taşıyıcı direk teşkilinden sonra 4. son direkten
havai hat olarak gelen alpek kablo, 3x70+35 mm2 NYY kabloya ek yapılarak ve
direkten yer altına inilerek kamp alanındaki Ana Panoya bağlanmıştır.

Kamp alanındaki panoya bağlanan 3x70+35mm2 NYY kablonun toprak altından
getirildiği, ancak bu panodan kamp alanındaki tali tablolara dağıtımın toprak
üstünden yapıldığı ve herhangi bir topraklama tesisi yapılmadığı görülmüştür.

Marmara Park İnşaat Şantiyesinden hat başı olarak alınan elektriğin başka bir
parselde ve kamp alanına gelen elektriğin başka bir parselde yani ayrı-ayrı parselde
olduğu görülmüştür.
5

Gerek hat başı olarak elektriğin ilk bağlantı noktası olan panonun ve kamp alanında
bulunan panoların etanj tip (açık alanda kullanılabilen) panolar olmadığı ve
bazılarının elektrik iç tesisat sistemlerinde kullanılan panolar olduğu gözlenmiştir.

Marmara Park Şantiyesi Tali Panosundan hat başı olarak alınan elektriğin resmi
işlem görmüş mühürlü sayaç olmadığı görülmüştür. Aynı konu kamp yeri ana
tablosunda da araştırılmış orada da resmi işlem görmüş mühürlü sayaç olmadığı
tespit edilmiştir. Kamp alanında bulunan taşeron firmaların kullandığı elektrik
mühürlü olmayan gayri resmi olarak süzme sayaçlar üzerinden verilmiştir.

Panolardan elektrik ihtiyacı olan tüketim noktalarına (çadırlar-konteynırlar-wcbanyo-depo v.b) giden dağıtım kabloların hafif işletme koşullarında kullanılan NYM
ve F tipi kablolar olduğu ve toprak üstünde olduğu tespit edilmiştir.

Ana ve tüm tali panolarda dokunma gerilimine karşı önlem olarak kaçak akım
rölelerinin olmadığı, kamp yerindeki ana panoda ana şalterin bulunmadığı ve bütün
panolarda topraklama tesisi yapılmadığı görülmüştür. Sadece 1 adet dağıtım
panosunda topraklama olarak 2x2,5mm2 F tipi kablonun topraklama olarak tesis
edilmeye çalışıldığı görülmüş, fakat panoya bağlantısının olup olmadığı tespit
edilememiştir. Bu panodan çıkan topraklama kablosunun tüketim noktalarında
bulunan sigorta panolarında olmaması nedeniyle bu kablo konusunda kuşkuya
düşülmüştür.

Sağlam olan ve tamamı yanmayan çadırda yapılan inceleme neticesinde yanan
çadırlarda da aynı elektrifikasyon uygulaması olduğu varsayılarak yapılan
incelemede çadırlarda aydınlatmalar, ısıtıcılar, prizler v.b elektrik ihtiyacı dağıtımı,
çadır kapısı üstünde ve ahşap yüzeye monte edilmiş olarak bulunan pvc sigorta
kutusundan NYM ve F tipi kabloların tel ve pvc kablo bağı ile çadırın en üst ve
yanlardaki taşıyıcı metal aksamına bağlanarak gayri nizami yapıldığı gözlenmiştir.
Paralel kablo hat geçişlerinin birbiri üzerine burularak bağlanmak ve izole bant ile
sarılmak ve açıkta kalmak suretiyle gayri nizami yapıldığı görülmüştür.

Çadır içinde kalan kişilerin temel ihtiyaçları için gereken elektriğin seyyar çoklu
prizlerden verildiği ve bu kabloların güvensiz bir şekilde yerlerde olduğu tespit
edilmiştir.

Çadırlara verilen elektrik hatlarının 3faz+1nötr’den oluştuğu ve topraklama hattının
olmadığı, ayrıca çadır taşıyıcı metal aksamın topraklanmadığı görülmüştür.
Konteynırlar: Konteynırlar 2 katlı olarak yerleştirilmiştir. Koğuşların yanı sıra tuvalet
konteynırı da bulunmaktadır. Konteynırlarda genelde 5, bazılarında 6 ranza olduğu
görülmüştür. Konteynır koğuşları 10-12 kişilik olarak kullanılmaktadır. Karşılıklı olarak
yerleştirilen konteynırlar arasındaki mesafe oldukça dardır. Bir konteynırın kapısı
açıldığında çıkış yönünü hemen hemen tümüyle kapatmaktadır. Koridor genişliği 90-100
cm arasında ölçülmüştür. Üst katta kalanların kullanabileceği tek merdiven vardır. Bu
merdivenin genişliği 60 cm’dir ve oldukça dik (takriben 55-60 derece) bir merdivendir.
6
60 ile 70 kişinin kaldığı üst katın tahliyesi ancak bu merdivenden yapılabilmektedir.
Ayrıca konteynır grubundan arka tarafa doğru da bir adet tahta seyyar merdiven
sözkonusudur. Ancak, bu merdivenin herhangi bir tahliye için kullanılması mümkün ve
doğru değildir.
Bazı konteynırların kapıları kilitli olduğundan içine girilememiştir. İçine girilebilen
konteynırlarda (yangın dedektörü, yangın söndürücüler vb.) ve koridorlarda herhangi
bir yangın önlemine rastlanmamıştır.
İlgili Mevzuat:
-
-
-
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. Maddesinde işyeri tanımı, işveren ile alt işveren
arasındaki ilişkiyi düzenleyen fıkra; “İş Sağlığı ve Güvenliği” ni düzenleyen 77-89
arası maddeleri kapsayan 5. Bölüm ile bu maddelere atıfta bulunan ceza maddeleri;
“Çalışma Hayatının Denetimi ve Teftişini” içeren 7. Bölüm
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 46-56. Maddeler arasını kapsayan “İşçilere
Ait Yatıp Kalkma Yerlerinde ve Diğer Müştemilatında Bulunması Gereken Sağlık
Şartları ve Güvenlik Tedbirleri” başlıklı bölüm; “İşyerlerinde Yangına Karşı Alınacak
Güvenlik Tedbirleri” başlıklı bölüm.
Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliğinin yangına karşı önlemleri içeren 4.
maddesi
Yapı Denetimi Hakkında Kanun
Olayla İlgili Mevzuatın Açıklanması:
İş Kanunu 2. Madde işyerini, yapılan iş ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan yerlerle
birlikte ve bu kapsamda “dinlenme” yerleri de dahil olmak üzere bir bütün olarak kabul
etmektedir. Yine İş Kanunu 2. Madde, asıl işveren alt işveren ilişkisinde, asıl işvereni
Kanundan doğan yükümlülüklerde alt işveren ile birlikte sorumlu tutmaktadır. Bu
açıdan, taşeron şirkete ait kamp yerine ilişkin olarak asıl işverenin, kamp yerinin
sağlıklı ve güvenli olmasına ilişkin yükümlülüğü olduğu görülmektedir. Ayrıca
kamp alanının elektriğinin şantiye sahasından verilmiş olması da, şantiyeyle organik
bağı gösteren ek bir olgudur.
İş Kanunu’nun 77. Maddesi işverenleri, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden “her
türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak” ile yükümlü tutmuştur.
Ayrıca işverenler alınan önlemlere uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri riskler,
tedbirler, iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitmek zorundadır.
İş Kanunu 91. Maddeye göre çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izleme
görevi devlete aittir. Devlet adına bu görevi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş
teftiş birimleri yürütmek durumundadır.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 46, 47, 48. Maddelerinde işçi koğuşlarının
özellikleri belirtilmektedir. Buna göre bekar işçiler için “müşterek koğuşları bulunan
binalar halinde” konutlar olmalıdır. Bu konutlar kolayca temizlenebilmelidir, yataklar
7
yerlere değil karyola ve somyalara yerleştirilmeli ve aralarındaki mesafe 80 cm’den az
olmamalıdır. Koğuşlarda tavan yüksekliği 280 cm’den aşağı olmayacak ve kişi başına en
az 12 metreküp hava hacmi düşecektir. Koğuşların soğuk mevsimlerde sağlığa uygun
şekilde ısıtılması gerekmektedir. İşveren veya vekilleri, konutlar ve
müştemilatının uygun durumda olup olmadığını denetleyeceklerdir. (abç)
İSİG Tüzüğü 55. Maddeye göre “yol, demiryolu, köprü inşaatı gibi açık havada ve meskün
yerlerden uzakta yapılan işlerde çalışanlar için basit barakalar veya çadırlar sağlanır. Bu
yerler korunaklı olacak, yerler düzeltilecek ve drenaj tedbirleri alınacaktır.
İSİG Tüzüğü’nde meskün yerlerden uzaktaki çalışmalarda “çadır” tanımlanmıştır. Ancak,
yangının yaşandığı Marmara Park şantiyesi şehir içinde olduğundan dolayı işçiler 46,
47, 48. Maddelerde söz edilen konut ve koğuşlarda kalmalıdır.
İSİG Tüzüğü’nde işyerlerindeki merdiven ve geçit boyutları da tanımlanmıştır (Madde
23). Buna göre merdivenlerin genişliği 110 cm’den aşağı olmayacak, merdivenlerin
yatayla açısı 45 dereceden fazla olmayacaktır. Oysa, konteynırların tahliyesini sağlayan
merdiven 60 cm genişliğinde ve yaklaşık 55-60 derecelik bir açıya sahiptir. Bu
gözlemler, görüşülen işçilerin “tahliye sırasında sıkışıklık oldu” şeklindeki ifadelerinin
nedenini göstermektedir. Koridor genişlikleri de yetersizdir.
Çadır ve konteynırların sağlık şartları açısından da uygun şekilde yerleştirilmediği
görülmektedir. İSİG Tüzüğü’nün yukarda aktarılan maddelerine göre, işçi başına düşen
hava hacmi ve yatak yerleşim mesafelerine göre olay yerindeki çadırlarda en fazla 22-24
işçinin kalması gerekirken, 30-40 işçinin yerleştirildiği görülmektedir. Konteynırlarda
ise en fazla 5 işçinin kalması gerekirken 10-12 işçi bir konteynıra yerleştirilmiştir.
2004 yılında çıkarılan “Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” de işçi
barakalarındaki yangın önlemlerine ilişkin başlıklar taşımaktadır. İlgili madde şöyledir:
“4. Yangın algılama ve yangınla mücadele
4.1. Yapı alanının özelliklerine, işçi barakalarının boyutlarına ve kullanım şekline,
alandaki ekipmana, alanda bulunan maddelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerine,
bulunabilecek maksimum kişi sayısına bağlı olarak uygun nitelikte ve yeterli sayıda
yangınla mücadele araç ve gereci ve gerekli yerlerde yangın dedektörleri ve alarm
sistemleri bulundurulacaktır.
4.2. Yangınla mücadele araç ve gereçleri, yangın dedektörleri ve alarm sistemlerinin
düzenli olarak kontrol ve bakımı sağlanacaktır. Periyodik olarak uygun deneme ve
testleri yapılacaktır.
4.3. Otomatik olmayan yangın söndürme ekipmanı kolayca erişilebilir yerlerde
bulunacak ve kullanımı basit olacaktır.
Ekipmanlar ilgili yönetmeliğe uygun şekilde işaretlenmiş olacaktır. İşaretler uygun
yerlere konulacak ve kalıcı olacaktır.”
Olay yerinde yapılan incelemede söz konusu yangın dedektörleri, alarm sistemleri
ve yeterli yangın söndürme ekipmanının olmadığı görülmüştür.
8
Yapı Denetimi Hakkında Kanun’a göre (No: 4708/md. 2-f) yapı denetim
kuruluşlarının görevleri arasında “İş yerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda
gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya
uyulmadığı takdirde durumu ilgili bölge çalışma müdürlüğüne bildirmek”
bulunmaktadır. İş Kanunu “işyerini” işçi dinlenme yerleri de dahil olarak ele almakta,
işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı da işçilerin kaldıkları yerlere ilişkin düzenlemeler
içermektedir. Bu nedenle, işçi kampı da “işçi sağlığı ve iş güvenliği” başlığı içinde yer
almaktadır. Yapı Denetim şirketi bu nedenle kamp alanına ilişkin olarak ta
sorumluluk taşımaktadır.
DEĞERLENDİRME












Sektörün öncü ve ödüllü firmaları olarak lanse edilen müteahhit firma (Kayı İnşaat)
ve taşeron firmalar, işçilerin barınmaları için iş güvenliği önlemlerini hiçe sayan
koşullarla çadır ve konteynırları kullanmıştır.
Baraka/konteynır yerine çadır kullanılması yanlıştır. Ancak, tek başına
konteynır/baraka düzeneği de yeterli değildir. Çünkü yerleşim, kullanım, planlama
ve önlemlerdeki sorunlar nedeniyle buralarda da büyük facialar yaşanabilmektedir.
Çadır malzemeleri ve çadırların yerleşimi uygun değildir.
Elektrik tesisatında sorun var. Kabloların kapasitelerinin uygunluğu ve
izolasyonlarının yeterliliği sorunludur. Ayrıca panoda kaçak akım rölesi
bulunmalıdır.
Gerek çadırlarda, gerekse konteynır tipi koğuşlarda yangından korunma ve güvenlik
önlemleri bulunmamaktadır. Yangın algılama ve söndürme sistemlerinde eksiklik
vardır. Bir işçi tanıklığı, yangın tüpünün boş olduğunu ifade etmiştir. Hızlı müdahale
için çevrede su, yangın söndürücüler ile eğitimli ve hazırlıklı personel bulunması
gereklidir.
Acil durum çıkışları ve yolları çalışan sayısı ve trafiğine göre yetersizidir.
Kamp alanında teşkil edilen ve kullanılan elektriğin resmi olduğu yani ilgili
kurumlardan resmi sözleşme yapılarak alındığı konusunda kuşkuya düşülmüştür.
Elektriğin alındığı hat başı parseli ile kamp yeri parseli arasında farklılık bulunması
nedeniyle kullanılan elektriğin hangi resmi koşullarla alındığı ve kullanıldığı
kuşkuludur.
Açık alanda teşkil edilen Elektrik Dağıtım Panolar yönetmeliklere ve standartlara
uygun değildir. Ve kaçak akım röleleri bulunmamaktadır.
Topraklama Tesisatı bulunmamaktadır.
Kablo cinsleri, kullanılan elektrik güçlerine göre seçilen kablo kesitleri ve bağlantı
biçimleri ve bunlara bağlı malzeme seçimleri sorunludur.
Kamp alanına gelen ve Kamp alanında kurulan elektrik tesisatı ve ekipmanları
yönetmeliklere (Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği, Topraklama Yönetmeliği,
Standartlara v.b) uygun teşkil edilmemiştir.
Sonuç olarak, 11 işçinin yaşamını kaybetmesine neden olan olayda heyetimizin gözlem
ve bulgularına göre;
 İşverenlerin ticari kaygıları, işçi sağlığı ve iş güvenliğinde önlem alınmasına yönelik
koşulların sağlanmasının önüne geçmiştir. İşveren firma, müteahhit firma, taşeron
9


firmalar, yapı denetim firması, enerji dağıtım şirketi ve ilgili birimleri
sorumluluklarını yerine getirmediklerinden dolayı kusurludur.
Gerekli denetimleri yapmadıklarından dolayı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı ve ilgili birimleri, Büyük Şehir Belediyesi ve ilgili birimleri kusurludur.
Sözkonusu şirketlerin iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin yapmaları
gereken risk analizlerini, denetimleri ve uyarıları yapıp yapmadığı konusunda
somut bilgi bulunamamıştır. Meslek örgütlerimiz mesleki açıdan çalışmaların uygun
şekilde yapılıp yapılmadığını incelemeli ve mahkeme sürecini bu açıdan da takip
etmelidir.
ÖNERİLER





Şantiye ve işçilerin barınmasına yönelik planlanan alanların yönetmelik, tüzük ve
yasalar çerçevesinde projelendirilmesi sağlanmalı, ilgili kurumlar tarafından proje
onaylanmalı ve faaliyete geçmeden önce projeye bağlılığı denetlenerek ruhsat
verilmek suretiyle şantiyelerin ve işçilerin kalacağı kamp alanlarının kullanılmasına
müsaade edilmelidir.
Yapı denetim görevinin yasada müteahhit firma tarafından anlaşılan özel şirketlere
bırakılmış olması bir handikaptır. Yapı denetiminin inşaat şirketlerinden bağımsız
olarak ve kamusal olarak yapılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
İş güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimlerinin işverene ekonomik ve özlük hakları
açısından bağlı olması da bu uzmanların görevlerini yeterli şekilde yerine getirmesi
önünde engeldir. Mesleki bağımsızlığı sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
Devlet birimlerinin (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Belediye, İtfaiye)
denetimleri ve yaptırımları artırılmalıdır.
İşçilerin çalışma ve barınma koşulları üzerinde söz ve karar sahibi olmaları
sağlanmalıdır.
Marmara Park Şantiyesi Yangın İnceleme Heyeti (Makina MO İstanbul Şubesi, İnşaat
MO İstanbul Şubesi, Elektrik MO İstanbul Şubesi, Mimarlar Odası Trakya Büyükkent
Bölge Temsilciliği)
10
İlgili Fotoğraflar:
Çadırları besleyen elektrik tablosu
Çadırlara giden elektrik kabloları
11
Yanmış yemekhane çadırından görüntü
Yanmamış çadırdan görüntü
Konteynırdaki yatak yerleşimi
Konteynırların ulaşım merdiveni

Benzer belgeler