HALİÇ EYÜP

Transkript

HALİÇ EYÜP
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
HALİÇ
EYÜP
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Miniatürk
Santral İstanbul
EYÜ
Vialand
tanbuş
ÜP
istanbulturizmmerkezleri.org
Fener Rum Patrikhanesi
Rahmi Koç Müzesi
Hasköy İskelesi
Bulgar Kilisesi
Dimitri Kantemir
Müzesi
Fener Rum Erkek Lisesi
Panagia Muhliotissa Müzesi
Ahida Balat Sinagogu
Yanbol Sinagogu
Panagia Balinou
Surp Hreşdagabed
Ayios Dimitros
Kilisesi
Kilisesi
Panayia Vlaherna
Ayvansaray Kilisesi
Kilisesi ve Ayazması
72
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Haliç - Eyüp
Haliç Efsaneleri
Mitoloji ve İstanbul ile ilgilenip de Haliç’le ilgili öyküleri duymayan herhalde pek yoktur!
Mitolojik olanlardan en yaygın olanı; Argos prensesi Io ile Tanrı Zeus arasındaki yasak aşktan
kaynaklananı. Zeus, karısı Hera’nın Io’yu görmemesi için onu bir beyaz inek şekline sokar. Fakat
Hera bu işte bir tuhaflık olduğunu sezip, Zeus’tan o ineği kendisine hediye etmesini ister. Alınca
da, dev Argos Panoptes’i ineğe gözkulak olması için görevlendirir. Zeus, Io’yu kurtarmak için
habercisi Hermes’i gönderir. Ama o sırada Hera İo’nun rahatını kaçırmak için ona bir atsineği
musallat etmiştir.
Bu öykünün bundan sonrasında rivayet muhtelif! Bazıları, ineğin sinekten kurtulmak için
sonunda kendini sulara atıp yüzerken geçtiği derin vadinin suyla dolduğu ve böylece Boğaz’ın
oluştuğu biçiminde biter ki Boğaziçi’ne Eski Grekçe’de “Bosphorosus”, İngilizce’de “Bosphorus”,
Fransızca “Corne d’Or” yani “İnek Geçidi” denilmesinin de kaynağı budur. Genellikle bütün
öykülerin sonunda İo ile Zeus bir araya gelirler, Zeus bir dokunuşta İo’yu eski haline döndürür.
Keroessa adı verilen bir kızları olur. O da deniz tanrısı Poseidon ile evlenir ve Bizans’ı kuracak
olan Byzas’ı doğurur.
Haliç’e “Altın Boynuz” / “Golden Horn”
denilmesi bu öykülerdeki ortak noktaların
neredeyse hepsine bağlanabiliyor.
Her hâlükârda bölgenin sonraki sakinleri
çok daha gerçekçi yaklaşımlarla Haliç’in
ne kadar stratejik bir liman olduğunun,
bu kentin can damarının orada attığının
bilincinde imişler.
Osmanlılar ise Arapça “körfez” anlamına
gelen “Haliç”i, “saadet evi” dedikleri başkent
İstanbul’la birleştirerek burayı “İstanbul
Boğazı” sayıp, “Haliç-i Dersaadet” demişler.
Boğaziçi’ne de “Haliç-i Bahr-i Siyah” yani
Karadeniz Boğazı! 16. yüzyılda, Osmanlı
Sultanı II. Beyazıt zamanında Leonardo
da Vinci de Haliç’in iki kıyısını birbirine
bağlayacak bir köprü çizmiş fakat uygulanmamış. Da Vinci’nin Alman Türkolog Franz
Babinger’in bulduğu mektupları ve çizimleri
bugün Topkapı Müzesi’nde duruyor!
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
EYÜP
Kuruluşu MS 5. yüzyıl ortalarına uzanan
yerleşme, çevredeki dini yapılar nedeniyle,
kutsal bir şifa merkezi olarak tanınmıştı.
6. ve 7. yüzyıllarda Konstantinapolis, sur
dışına doğru uzanıp, özellikle Haliç’in
kuzeyindeki Sycae ticaret kolonisi ile
ilişkiler geliştirmeye başlamış, 6. yüzyılda
Justinianos döneminde Ayvansaray’da
Meryem’e ithaf edilen büyük kilise, Eyüp’te
de manastırlar yaptırılmıştı. Bu dönemde
Eyüp’ün bulunduğu alan, Haliç’in diğer
sahilleri gibi, zengin ve yoğun bir bitki örtüsüyle kaplı olduğundan ve yakın çevresindeki ormanlarda av hayvanları yaşadığından,
imparatorlar tarafından avlanma alanı ve
sayfiye yeri olarak da kullanılıyordu..
Bizans Döneminde Eyüp ve Bir İpucu:
Zafer Yolu
MS 5. yüzyılda Konstantinopolis kendini
koruması için yaptırılmış birinci kuşak surlar aşılmış, kent batıya doğru yayılarak Theodosios Surları’na dayanmıştı. Bu gelişme
sırasında kentin ilk çekirdek bölgesinden
başlayıp, kara surları üzerindeki giriş kapılarına doğru yönelen iki ana eksen/yol ortaya
çıkmıştı: “Meşe Yolu” ve “Zafer Yolu”.
Osmanlı Döneminde Haliç ve Eyüp
15. ve 16. yüzyıllar
1453 yılında Osmanlı topraklarına katılan
Konstantinopolis, bu tarihten başlayarak
hızla toparlanıyordu. Fatih ve arkasından
gelen padişahlar, devletin ve imparatorluğun gücünü simgeleyen bir dünya
kenti olabilmesi için kent yönetimini hızla
örgütlüyorlardı. Başkent İstanbul’daki bu
örgütlenme, kentteki üretimi de kapsıyordu. Mal ve hizmet üretim tesisleri Saray
çevresinde, Bedesten ve Kapalıçarşı’da, savaş
endüstrisi tesisleri de Haliç limanı çevresinde toplanmıştı.
Eyüp’ü Eyüp yapan sır!
Eyüp’e yüklenen roller İstanbul’un fethi sırasında başlamıştı. “Eyüp Sultan”, Muhammed
peygamberin sahabelerinden Ebu Eyyub’a
ait olduğuna inanılan bir mezarın bulun-
masıyla ortaya çıkarılmıştı. Fatih, bu mezar
üzerine hemen bir türbe yaptırmış, yanında
İstanbul’un ilk sultan camii ve külliyesi inşa
edilmişti. İşte bu külliye bugünkü Eyüp
yerleşiminin çekirdeğidir.
Mekke, Medine, Kudüs’ten sonra Eyüp
Eyüp’ün Eyüp Sultan ile başlayan manevi
sembolizmi Osmanlı İmparatorluğu’nun
sultanlarının halife olarak İslam dünyasının dini temsilcisi sıfatına erişmesi, bunun
gereği olarak Hz. Peygamber’e ait kutsal
emanetlerin de Eyüp’e taşınması ile yükselmişti. Bu dönemde Eyüp, Mekke, Medine ve
Kudüs’ten sonra en kutsal 4. İslam ziyaretgahı haline gelip, tarikatlara ait tekkeler, ileri
gelen bilgin ve saray mensubuna ait türbeler
ve kabristanlarla büyümüştü.
17. ve 18. Yüzyıllarda Eyüp
17. yüzyıl boyunca Anadolu’dan, 18. yüzyılda da Rumeli’den gelenlerle Haliç boyunca
konut alanları yoğunlaşıyordu.
18. yüzyılda Anadolu’dan kopup gelen bazı
ailelerden başka, bekar erkekler, yeniçerilikten ayrılanlar da çoğunluktaydı. Doğal
olarak bunlar geçim sıkıntısı içindeydi,
geçimini meşru ve yasal yollardan sağlayamayanlar da vardı. Eyüp, Kasımpaşa ve
Üsküdar’da gecekondulaşmanın ve sefaletin
ilk işaretleri görülmeye başlanmıştı. Refik
Ahmet Sevengil, “İstanbul Nasıl Eğleniyordu?” başlıklı kitabında diğerlerinin yanı
sıra Eyüp’deki sefahata da ilginç örnekler
verirken, padişahların aldıkları düzenleyici
önlemlere de değiniyor.
Eyüp karakolları ile de pek meşhurdur.
Sosyal, kültürel ve ticari hayatın etkinliği
burada diğer kadılıklara göre daha fazla
karakola ihtiyaç hissettirmiş olmalı. Abdülaziz’le birlikte karakolların cephelerı bitkisel
süslemelerle bezenmiş.
1718-1730 Lale Devri’nde dönem yapılarının çoğunluğu tarihi merkezin dışında,
Kağıthane ya da Boğaziçi’nde yer alır. Lale
Devri’nde Eyüp, bugün Haliç ile Eyüp Sultan arasında yer alan bölgede genişlemiştir.
73
74
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Eyüp’e Pierre Loti Etkisi
Selanik’e gelip orada Aziyade adında bir
Türk kızına aşık olan Fransız Pierre Loti
daha sonra İstanbul’da yaşayıp Eyüp sırtlarından gördüğü Haliç’e hayran olmuş ve
Eyüp algısına çok şey katmış.
Cumhuriyet Döneminde Eyüp
Cumhuriyetin ilk dönemindeki kentlerin
planlanması çalışmalarında İstanbul için
farklı ülkelerden Batılı uzmanlar plan ve
öneriler geliştirmiş, ancak hepsi de Haliç’i
bir sanayi alanı olarak görmüşler. 1940’lı
yıllarda Rami yöresinde oluşturulmuş yeni
yerleşme alanına Balkan göçmenlerinin
yerleştirilmesi, Eyüp’ün sanayi ile iç içe girerek, Haliç kıyısı boyunca kuzeybatıya doğru
büyümesine yol açmış.
İade-i İtibar Arayışları
1980’den sonra Eyüp, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ilçe konumuna
getirildi. Haliç’in kıyıdaki imalathaneler ve
Sütlüce’deki mezbaha kaldırıldı, sahilde yeni
dolgu alanları tesis edilerek geniş ve kıyı
kotundan yüksek sahil yolu düzenlendi.
Ardından Kemerburgaz yerleşmesi ve kırsal
alanı Eyüp Belediyesi’ne bağlandı, böylelikle
Eyüp Karadeniz kıyılarına kadar çok geniş
bir alanın yerel yönetim merkezi oldu.
Bilgi Çağının Eyüp’ü
Eyüp’teki Özel Rehberiniz; Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) ile EYÜPMOBİL
Uygulaması
İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği ile
Eyüp Belediyesi tarafından hazırlanan ve
“Artırılmış Gerçeklik” (Augmented Reality)
ile zenginleştirilen bir mobil uygulama var,
adı “EYUPMOBİL”.
Web Portalı: www.eyupmobil.com
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Bugün Eyüp’e Niçin gidilir?
Eyüp eskiden beri taşıdığı kutsal kimliği ve önemli bir ziyaretgah özelliğini bugün de korumaktadır. Müslümanlar genellikle bu yüzden giderler. Eylül aylarında geleneksel sünnet giysileri
giydirilmiş ve Eyüp Sultan’ı ziyarete götürülmüş erkek çocukları ile dolar. Eyüp’e her şeyden
önce mitolojik “Altın Boynuz”u görmek için gidilir. En güzel mezartaşlarına ise Eyüp’te rastlanır.
Rota −1: Haliç’in en mistik köşesi Eyüp’te
Osmanlı Ünlülerinin Mezarları
Güzergah:
1. Eyüp İskelesi ve Sahili
2. Kaptan Paşa Camii ve Üçgen Ada
3. Reşadiye Okulu (şimdiki Ebusuud İmam
Hatip Ortaokulu) ve Sultan Reşad Türbesi
4. Adile Sultan Türbesi
5. Hasan Hüsnü Paşa Türbesi
6. Prens Sabahattin Türbesi
7. Mihrişah Sultan Türbesi - Bostan İskelesi
Sok.
8. Vakıf İmareti - Aşevi
9. Hüsrev Paşa Kütüphanesi- Beybaba Sok.
10. Sultan Süleyman Çeşmesi
11. Bahariye Sokağındaki Hediyelik eşya
dükkanları
12. Teleferik
13. Piyer Loti Kahvesi
14. Eyüp Sultan Meydanı
15. Eyüp Sultan Camii ve Türbesi
16. Akmanoğlu Fırını
17. Sokullu Külliyesi
18. Saçlı Abdülkadir Efendi Mescid ve
Türbesi
19. Eyüp Oyuncakçılığı Atölyesi
20. Zal Mahmud Paşa Camii ve Türbesi
21. Feshane
Rota 2- Haliç’te Ortodoks ve Yahudi İzleri
Güzergah:
1. Fener Ortodoks Patrikhanesi
2. Fener Rum Erkek Lisesi
3. Dimitri Kantemir Müzesi
4. Panayia Muhliotissa Kilisesi
5. Bulgar Kilisesi
6. Yanbol Sinagogu ve Balat
7. Balat Çarşısı
8. Surp Hreşdagabed
9. Panagia Balinou
10. Ayios Dimitros
11. Ahida Balat Sinagogu
12. Panayia Vlaherna Kilisesi ve Ayazma
13. Ayvansaray İskelesi
Rota 3- Haliç ve Eyüp’te Çocuk, Genç,
Eğitim ve Eğlence
Güzergah:
1. Hasköy İskelesi
2. Rahmi Koç Müzesi
3. Miniaturk
4. Santral İstanbul
5. Vialand
75
76
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Pier Loti Kahvesi
Fener Rum Patrikhanesi
Rahmi Koç Müzesi
Hasköy İskelesi
Miniatürk
Dimitri Kantemir
Müzesi
Bulgar Kilisesi
EYÜP
Vialand
Teleferik
* Sultan Süleyman Çeşmesi
* Eyüp Sultan Oyuncakcılığı Atölyesi
* Mihrişah Sultan Türbesi
* Vakıf İmareti Aşevi
Hüsrev Paşa Halk Kütüphanesi
Eyüp Sultan Camii
* Adile Sultan Türbesi
* Hasan Hüsnü Paşa Türbesi
* Prens Sabahattin Türbesi
Reşadiye Okulu ve Sultan Reşat Türbesi
Akmanoğlu Fırını
Saçlı Abdülkadir Efendi
Mescidi ve Türbesi
Fener Rum Erkek Lisesi
Panagia Muhliotissa Müzesi
Ahida Balat Sinagogu
Yanbol Sinagogu
Panagia Balinou
Surp Hreşdagabed
Ayios Dimitros
Kilisesi
Kilisesi
Panayia Vlaherna
Ayvansaray Kilisesi
Kilisesi ve Ayazması
Santral İstanbul
Kaptanpaşa Camii
Eyüp İskelesi
Sokullu Külliyesi
Zal Mahmut Paşa
Camii ve Türbesi
Feshane
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Rota −1: Haliç’in en mistik köşesi Eyüp’te
Osmanlı meşhurlarının mezarları
Ulaşım
Eyüp’e gelmenin en keyifli ve pratik yolu
Taksim ve Topkapı’dan gelen tramvay
hattına en yakın iskeleden bineceğiniz
Üsküdar - Eyüp hattı vapurları ile denizden
ulaşımdır. Karadan toplu taşım araçlarını
tercih ederseniz, İETT’nin Akşemsettin
-Eminönü arası çalışan 99 Hattı da işinizi
kolaylaştırabilir. Öte yandan İETT’nin 1453
numaralı Tarihi İstanbul Gezi Ring Hattı,
Topkapı ve Sultanahmet semtlerinden geçip,
Haliç’in her iki kıyısını da dolaşarak hemen
hemen tüm duraklara sizi ulaştırabilir: 1453
Ring Hattı ve Vapur...
1- Eyüp İskelesi ve Sahili
Eyüp İskelesi, 1913 yılında İtalyan bir şirket
tarafından ahşap bir iskele binası olarak
inşa edilmiş, tarihi karakterini bugün de
korumaktadır.
1990’lı yıllarda yapılan Haliç temizleme
çalışmalarından sonra artık Eyüp İskelesi’ne
yeniden vapur yanaşabilmektedir.
2- Kaptan Paşa Camii ve Üçgen Ada
Eyüp İskele Meydanı’ndaki iki katlı, kare
planlı bu cami, denize ve Eyüp İskelesi’ne
en yakın camilerden biri. Sultan III. Murad
döneminde, Hacı Mahmud Ağa tarafından
1577 yılında yaptırılmış. 819 yılında Cevri
Usta tarafından yenilenen Camii, bugünkü haline 1900 yılında Kaptan-ı Derya
Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa tarafından
getirilmiş.
77
78
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
3- Reşadiye Okulu (şimdiki Ebusuud İmam
Hatip Ortaokulu) ve Sultan Reşad Türbesi
Ebussuud Efendi, otuz yıla yakın şeyhülislâmlık yapmış büyük bir İslam âlimi
idi. Ebussuud Efendi Eyüp Sultan civarına
defnedilmeyi vasiyet etmiş. Nitekim kabri
Eyüp Sultan meydanında, bizzat kendisi
tarafından kurulan Dar-ül Hadis’in bahçesindeki Ebussuud haziresindedir.
Görmenizi istediğimiz okul binasına
gelince...
Sultan 5. Reşad, padişah olduktan sonra
Eyüp’te kendi adına bir okul yaptırmış.
Sultan Reşad Türbesi
Sultan V. Mehmed Reşad, henüz sağ iken
kendi türbesini Mimar Kemâlettin’e yaptırmıştır. Neo-Klasik üsluptaki bu türbe son
Osmanlı padişah türbesidir. Bu nişin üzerinde de hattat Ömer Vasfi Efendi’nin yazmış
olduğu Besmele yer alıyor. Onun altında da
türbenin yapım tarihi olan 1913-1914 yazılı.
1911-1912 yıllarında Mimar Kemaleddin
tarafından tasarlanan ve inşa edilen okul
da “Reşadiye Numune Mektebi” hizmete
açılmış. Bugünkü Eyüp Spor’un “Eyüp
İdman Yuvası” olarak doğduğu yıllardan söz
ediyoruz...
2005-2006’da Eyüp Anadolu Lisesi statüsüne
yükselen okul, şimdi “Ebussuut İmam Hatip
İlköğretim Okulu” levhası taşıyor.
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin önemli
mimarlarından olan Mimar Kemalettin Bey,
1870-1927 yılları arasında yaşamış ve ulusal
mimarinin öncüleri arasında yer almıştır.
79
80
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
4) Adile Sultan Türbesi
1826 doğumlu Adile Sultan, Sultan II. Mahmud’un kızı. Sarayda çok güçlü bir eğitimden geçen Adile Sultan, Osmanlı hanedanı
içinde Divan’ı olan tek kadın şair imiş. Fakir
çocukları okutur, kendisi de okuyup yazmayı çok severmiş. Adile Sultan’ın Fındıklı’da,
eski Güzel Sanatlar Akademisi şimdiki
Mimar Sinan Üniversitesi’nin yerinde bir
sahil sarayı, Kandilli’de eski Kandilli Kız
Lisesi, şimdiki Adile Sultan kültür merkezinin yerinde bir sarayı, Kuruçeşme’de Esma
Sultan’dan kalma bir yalısı, Üsküdar’da,
Valde Bağı’nda, Kağıthane civarında ayrıca
sarayları vardı.
5) Hasan Hüsnü Paşa Türbesi
Hasan Hüsnü Paşa, Sultan 2. Abdülhamid’in
Bahriye Nazırı olup aynı zamanda Osmanlı
ordusuna denizaltı teknolojisini getiren kişidir. Başarılı çalışmaları ile “Kaptanı Derya”
rütbesi de alan Hasan Hüsnü Paşa’nın Ertuğrul Zırhlısı’nın Uzakdoğu’ya gönderilmesinde de etkili olduğu bilinir. 1903 yılında
ölen Hasan Hüsnü Paşa’nın Boyacı Sokak’taki türbesi 1904 yılında inşa edilmiş.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
6) Prens Sabahattin (Halil Rıfat Paşa)
Türbesi
Eskiden, Bostan İskelesi’nde bulunan bu
türbe 19. yüzyıl başlarında yapılmıştır.
Türbe içindeki sandukalardan birisi paşanın
oğlu Prens Sabahattin’e aittir. 1878 doğumlu
Prens Mehmed Sabahattin, II. Meşrutiyet
döneminden sonra siyasi ve sosyal görüşleri
ile ön plana çıkmıştır, sosyoloji alanında çalışma yapan ilk Türk aydınlarından birisidir.
7) Mihrişah Sultan Türbesi - Bostan
İskelesi Sokak
Hayırseverliği ile tanınan Ceneviz asıllı
Mihrişah Valide Sultan, III. Mustafa’nın
eşi ve III. Selim’in annesidir. III. Selim’in
yenilikçi fikirlerini her zaman destekleyen
Mihrişah Sultan, oğlu tahta çıktığında
Valide Sultan’lığa yükselmiş. 1805 tarihinde
öldüğünde, onun Bostan İskelesi Sokak’ta
yaptırdığı imaret, sebil, çeşme ve sıbyan
mektebinden oluşan külliyenin haziresindeki türbesine defnedilmiş.
81
82
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
8) Eyüp İmareti - Aşevi
Eyüp semti her ne kadar Osmanlı’nın
seçilmiş, hali vakti yerinde olan insanlarının
yaşadıkları bir yer idiyse de her yerde olduğu gibi burada da eşini kaybetmiş ve yalnız
kalmış yaşlılar, savaşta kayıplara uğrayan ve
çalışamaz halde olanlar, esnaf, zanaatkâr ve
onların çalıştırdığı insanların geliri son derece sınırlı idi. Hayırsever Mihrişah Valide
Sultan da bu nedenle külliyesinde bu imarete yer vermişti. Mihrişah Valide Sultan’ın
1795 yılında hizmete açtığı imaret (Aşevi) o
yıldan beri aralıksız olarak çevredeki ihtiyaç
sahiplerine sıcak yemek dağıtarak hizmet
veriyor.
9) Hüsrev Paşa Kütüphanesi- Beybaba Sok.
Bostan İskelesi Sokağı üzerinde ve Hüsrev
Paşa Türbesi karşısında yer alan Kütüphane, 1839 tarihinde yaptırılmış. Kurucusu,
III. Selim, II. Mahmud ve Abdülmecid
devirlerinin Seraskerlik, Kaptan-ı Deryalık,
Sadrazamlık ve Mısır valiliklerinde bulunan, tanınmış devlet adamlarından Hüsrev
Paşa’dır. Günümüze kadar gelebilen bu kütüphane yalnızca Eyüp’ün değil, İstanbul’un
en önemli kütüphanelerinden biridir.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Eyüp’ün Diğer Kütüphaneleri
Hasan Hüsnü Paşa Kütüphanesi
Boyacı Sokağı üzerinde ve Hasan Hüsnü
Paşa Türbesi karşısında yer almaktadır.
Eyüp semtinin son vakıf kütüphanesi olan
bu kütüphane türbesiyle birlikte 1901 tarihinde yaptırılmış.
İsmihan Sultan Kütüphanesi
İsmihan Sultan tarafından 1568 tarihinde Sokullu Mehmed Paşa Medresesi’nde
okunması için kurulmuş. Kitaplar, 1957’de
Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilmiştir.
Şeyh Murad Efendi Tekkesi Kütüphanesi
Sultan II. Mahmud döneminde, tekke
şeyhleri tarafından kurulmuş ve bağışları
ile zenginleşmiştir. Buradaki kitaplar da
Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir.
Görme Engelliler Kütüphanesi
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından
1998’de Atatürk Kitaplığı’nda kurulan Sesli
Kitap Bölümü’nün büyük ilgi görmesi üzerine Sesli Kitap Bölümü, restore edilen Eyüp
Hüsrev Paşa Tekkesi’ne taşınarak burada bağımsız bir kütüphane oluşturulmuş. Bugüne
kadar 3 bin kitap seslendirilen kütüphanede,
Brail baskı yapabilen yazıcısı bulunuyor.
10) Sultan Süleyman Çeşmesi
Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi Eyüp
Cami civarındaki Silahtar Ağa Caddesi
üzerinde, Bostan İskelesi Sokak’ın tam karşısında bulunuyor. Eyüp Sultan Camii’nin
arkasındaki bu çeşme 1997 yılında belediye
tarafından yenilenmiş.
83
84
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
11) Bahariye Sokağı’ndaki Hediyelik Eşya
Dükkanları
Yavaş yavaş Eyüp’ün en çekici yerlerinden
birine, Pierre Loti tepesine yaklaşıyoruz.
Buraya yürüyerek gidebileceğiniz gibi,
teleferikle de çıkabilirsiniz. Teleferik terminaline geldiğinizde birçok hediyelik eşya
dükkanı sizi karşılıyor.
12) Teleferik
Piyer Loti tepesine ulaşmak için teleferik
tercih ediliyor. 380 metre uzunluğundaki
teleferikte ikişerli gidiş dönüşlerle toplam 4
vagon hizmet vermektedir.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
13) Piyer Loti Tepesi ve Kahvehanesi
Bu tepe, Haliç limanı ve Pera’ya, Boğaz’ın
başlangıcına hakim bir nokta olduğu için
eskiden askeri ve ekonomik amaçlarla
önemsenirdi. Tepe artık aynı yerlerin seyredilebildiği bir yer olarak öne çıkıyor.
Asıl adı Lois Marie Julien Viaud olan Pierre
Loti, Fransa’da doğmuş ve 1873’de deniz
subayı olmuş. Osmanlı yaşam kültürüne
duyduğu hayranlığı Illustration gibi ciddi
Fransız dergilerine yazarak dile getirmiş.
Oturduğu ev ve caddeye adı da verilen Pierre Loti 1913 yılında “La Turquie Agonisante”
(Can Çekişen Türkiye) adlı bir kitap yazmış.
Kitabında Batı politikalarını eleştiren Loti,
Türkiye’ye geldiğinde büyük bir törenle
karşılanmış.
Kahvehanenin Dünü ve Bugünü
Bulunduğunuz tepe ve buradaki birkaç
yüzyıllık geçmişe sahip kahvehane, Pierre
Loti burayı kendisine mekan tutmaya
başladıktan sonra “Piyer Loti Kahvesi”
olarak anılır olmuş. Loti’nin kavuşamadığı
aşkı Aziyade’ye duyduğu büyük sevgi ile de
özdeşleşen tepe ve kahvehane günümüzdeki aşıkların da geleneksel buluşma
noktalarından biri.
1997’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
tepedeki tarihi dokuyu istimlak ediyor ve
bölgeyi turizme kazandırmak amacıyla
giriştiği projenin ürünleri ortaya çıkıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu projede
“Piyer Loti Tepesi Sosyal Tesisleri” üst
başlığı altında yer alan tesislerin işletmesini “Atalar” şirketler grubuna vermiş
bulunuyor.
Pierre Loti Tepesi Turistik Tesisleri’ne
gelenler muhteşem manzaranın yanı sıra
Miniatürk’ü yukarıdan görme şansına da
sahipler.
85
86
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
14- Eyüp Sultan Meydanı
Bu meydanı İstanbul’daki diğer meydanlardan ayıran özellik, Eyüp Sultan Camii ve
Külliyesi ile yakın komşu oluşudur. Öte yandan Eyüp Sultan’a verilen büyük değerden
ötürü, birçok kimse öldükten sonra buraya
gömülmeyi vasiyet etmiş, böylece külliyenin
çevresi yüzlerce yıl boyunca türbe ve mezarlarla kaplanmıştır.
Meydandaki ziyaretçilerin büyük çoğunluğunun Eyüp Sultan’dan manevi destek
almak için buraya geldikleri bir gerçektir.
Fakat camiden çıkıldığı andan itibaren Eyüp
lezzet duraklarından tad almayı sevdikleri de
açıkça gözlemlenebilen bir olgudur.
87
88
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
15) Eyüp Sultan Camii ve Külliyesi
Eyüp Sultan Camii Külliyesi, Cami Kebir Sokak’ta yer alır. Külliye’nin adı, Emevilerin İstanbul
kuşatmasına katılan ve burada şehit olan “Mihmandar-ı Resulullah” yani Muhammed peygamberin mihmandarı, Halit bin Ebu Eyüp el-Ensari’den gelmektedir.
Eyüp Sultan Camii
Cami, imaret, türbe, medrese ve çifte hamamdan meydana gelen külliye; caminin tamamlandığı
1459 yılından itibaren gelişmeye başlamıştır. Eyüp Sultan Camii Külliyesi, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u aldıktan sonra yaptırdığı ilk yapı topluluğudur. Tüm Osmanlı padişahlarının
tahta çıkarken, sefere giderken, burada kılıç kuşanmış olmaları bakımından da benzerlerinden
ayrılır.
Eyüp Sultan Türbesi
Giriş kapısında, Sultan III. Ahmet dönemine ait, mermer bir kitabe vardır. Asıl türbe, Sultan I.
Ahmet’in yaptırdığı ziyaret bölümünün içinde yer alır. Türbe özellikle Cuma, kandil ve bayram
günleri ziyaretçilerle dolup taşar.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
16) Akmanoğlu Fırını
Eyüp’e gelmişken eski Eyüp’e has lezzetlerden tatmak da gerekir. Özellikle “Eyüp
halkası” ve “Acıbadem kurabiyesi”ni. 1883
yılında Eyüp Camii’nin arkasında börekçi
dükkanı olarak açılan sonra ekmek yapmaya
başlayan Akmanoğlu, Eyüp tarihinde ayrı
bir yere sahip.
Web: http://www.akmanoglu.com.tr
İstikamet: Kalenderhane Caddesi
17) Sokullu Külliyesi
İlk durağımız Mimar Sinan yapımı Sokullu
Mehmed Paşa Külliyesi olacak. Kanuni Sultan Süleyman Han’ın son yıllarında sadrazamlığa getirilen Sokullu Mehmet Paşa’nın
büyük bir devlet adamı olduğu biliniyor.
1568 tarihli türbesi çok köşeli, köşeleri ince
sütunlu ve kubbeli bir yapı. İçeride Sokullu
Mehmet Paşa’nın ahşap sandukasından
başka yakınlarına ait on mermer lahit daha
bulunmakta.
89
90
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
18) Saçlı Abdülkadir Efendi Mescid ve
Türbesi
Kalenderhane Caddesi üzerindeyken
gözünüze Saçlı Abdülkadir Efendi Mescidi
ve Türbesi de çarpacak. Mescid, Şeyhülislam Abdülkadir Efendi tarafından 1537’de
yaptırılmış.
19) Eyüp Oyuncakları Atölyesi
Kalenderhane Caddesi üzerinde Eyüp Belediyesi’nin Cafer Paşa Medresesi’nde kurduğu Eyüp Oyuncakları Atölyesi bulunmakta.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
20) Zal Mahmud Paşa Külliyesi, Camii ve Türbesi
Bosnalı bir Boşnak olan Zal Mahmut Paşa, Enderûndan yetişmiş, Kanuni Sultan Süleyman’ın,
oğlu, Şehzade Mustafa’nın siyaseten “hal” edilmesinde önemli rol oynamış. Külliyenin merkezini oluşturan cami, heybetli duvarlarıyla Haliç Sütlüce’den bile görülebiliyor.
Türbede, 1580 yılında 50 yaşındayken ölen Zal Mahmut Paşa ile eşi Şah Sultan yatıyor.
91
92
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
21) Feshane
“Fes” deyip geçmemek gerek!
Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilikçi
padişahı Sultan II. Mahmut, Yeniçeri Ocağı
yerine, kendi adıyla bir ordu kurduğunda
1827 yılında askeri üniformalarda da yenilemeler yaptırmıştı. Başlık olarak fesi beğenen II. Mahmud yeni ordunun askerlerinin
fes giymesi için bir ferman çıkarmış.
Tunus’tan getirtilen ustalar ve üretim alanı
yetersiz kalınca feshane binası aranmış ve
sahilde, Defterdar İskelesi’ndeki Beyhan
Sultan Sarayı bulunmuş ve 1833 yılında
sahil sarayı yeni Feshane’ye dönüştürülmüş.
Feshane Tarihinin Kilometre Taşları
1839’da Tanzimat Fermanı’nın ilanından
sonra Osmanlı toplumunda tüm erkekler
fes giymeye başlamış. Sultan Abdülmecid’in fermanı ile Feshane’ye İngiltere,
Fransa ve Belçika’dan buhar ve apre makinaları getirilmiş.
Tarihi Feshane artık İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Beltur şirketinin
yönetiminde bir organizasyon merkezine
dönüşmüş durumda. Yeni adı da; “Feshane
Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi”.
Web: www.feshane.com.tr
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Rota 2- Haliç’te Ortodoks ve Yahudi İzleri
Bizans dönemi İstanbulu’nda ve Haliç’te
Rum Ortodoks nüfusun yanı sıra diğer
dinlere mensup topluluklar da yerleşik
yaşamlar sürmüştür. İkinci rotamızda bu
izleri süreceğiz.
Güzergah:
1) Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi
Buraya Eminönü’nden kalkan 44B, 99A,
399B otobüslerinden biriyle ya da Üsküdar
- Eyüp vapuru yoluyla ve Fener İskelesi’nde inip Sadrazam Ali Paşa Caddesi’ndeki
Patrikhane’ye yürüyerek ulaşıyorsunuz.
Öte yandan İETT’nin 1453 numaralı Tarihi
İstanbul Gezi Ring Hattı, Sultanahmet ve
Topkapı semtleri de dahil, Haliç’in her
iki kıyısını da dolaşarak rotalarımızda
bulunan hemen hemen tüm duraklara sizi
ulaştırabilir.
Geçmişten Bugüne Patrikhane
Türkiye’de resmi olarak “Fener Rum
Patrikhanesi”, dünyada “Constantinopolis
Ekümenik Patrikhanesi” olarak anılan bu
kurum, dünya üzerinde 250 milyon üyesi
bulunan Ortodoks dünyasının ruhani
önderi konumunda olan bir kurumdur.
MS 37 yılında İsa peygamberin havarilerinden olan Apostol Andrea tarafından
kurulan Rum Patrikhanesi, MS 451’de 4.
Ekümenik Konsül’ün kararları ile Roma
Patrikhanesi ile eşit sayılmış. Ortodoks
Kilisesi, 5. yüzyılda Katolik Kilisesi’nden
ayrılmış.
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan
Mehmet, Patrikhane’ye de bazı ayrıcalıklar
tanıyan bir ferman çıkarmış. Böylece Fener
veya Ökümenik Patriklik de denilen Patrikhane ve Rum Patrikliği’nin yasal statüsü
süreklilik kazanmış.
Patrikhane Binası
Şu anda ziyaret ettiğiniz Sadrazam Ali Paşa
Caddesi’ndeki Patrikhane binası, Bizans
döneminde “Petrion” (Kaya) adıyla anılan
Fener semtinin en önemli yapılarından
biri ve Ortodoks Rumları’nın da en kutsal
mekanıdır. 1602 yılında bugünkü binasına
taşınan Patrikhane, şimdiki görüntüsüne
1800’lü yıllarda yapılan restorasyonla
kavuştu.
93
94
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
2) Fener Rum Erkek Lisesi
Haliç’in şu anda belki de en muhteşem binası olan bu okul, ilk laik okul olma özelliğini de taşıyor. Fener Rum Lisesi, fetihten önce faaliyet gösteren Patriklik Akademisi’nin bir devamı. Okul,
burada yaşayan azınlığın manevi ve kültürel merkezi olmuş. Okul 1804 yılında Boğaziçi’nde
Kuruçeşme’ye taşınmış ve 1850’de yılında tekrar Fener semtine dönerek Patrikhane karşısındaki
binada eğitim hizmetine devam etmiştir.
Lise Binası
1881 yılında Patrik 3. İoakim döneminde, mimar Kostandin Dimadis tarafından planlanan ve
halen kullanılmakta olan bu görkemli bina inşa edilmiş. Binada Marsilya’dan getirilen kırmızı
tuğlalar ve granit kullandığı için Kırmızı Saray diye de anılırmış.
Web Sitesi ve İletişim: http://fenerrumlisesi.k12.tr/
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
3- Dimitri Kantemir Müzesi
Dimitri Kandemir kimdir? Babası bir
Boğdan Beyi olan 1673 doğumlu Dimitri
Kantemir küçük yaştan itibaren müzik
dersleri almaya başlamış. Daha iyi bir
eğitim alması için İstanbul’a gönderilmiş
ve Fener Rum Erkek Lisesi’nin binasında
öğrenim görmüş. 18. yüzyıl Türk musikisinin en önemli bestecilerinden olan biri
olan, sonradan Boğdan Prensi unvanını da
alan Dimitri Kantemir, Türkiye’de doğu ve
batı kültürlerinin buluşmasında büyük bir
rol oynamış.
Boğdan Prensi Dimitri Kantemir’in iki ciltlik Kitabu İlmi’l-Musıki ‘ala vechi’l-Hurufat
yani adlı eseri, günümüz Türkçesiyle ve
Yapı Kredi Yayınları desteğiyle 2001 yılında
yayımlandı.
Kantemir, Türk mûsikîşinaslarının nota
kullanmamaları üzerine Arap harfleriyle
yazdığı ve değerleri sayılarla gösterdiği bir
tür nota icat etmiş. Türkçe bir mûsikî kitabı
da yazarak II. Sultan Ahmed’e sunmuş.
Türk müziğinin ilk yazılı notalarından biri
olan bu eser, kendisinden önceki ve kendi
dönemini kayda geçirmesi bakımından bir
hazine değerinde.
Kantemir Sarayı ve Müzesi
Kantemir, Fener’de bugün büyük kısmı
yok olan bir saray yapmak istemiş. Yapı
yükseldikçe kıskançlıklar ve dedikodular
artmış ve inşaat durdurulmuş. Rivayete
göre Kantemir, Çorlulu Ali Paşa’nın yardımı sayesinde sarayın inşaatını tamamlayabilmiş (1710). “Dimitri Kantemir Evi” diye
adlandırılan o sarayın kalıntıları küçük bir
müze olarak bugün Fener’de, Merdivenli
Mektep Sokağı’nın başında.
Müzenin Adresi: Tevkii Cafer Mahallesi,
Merdivenli Mektep Sokak No: 1
Fener, Fatih ISTANBUL
Adres: Sıraselviler Cad., 21, Taksim,
Beyoglu, 34433, Istanbul
Tel. & Faks: + 90 212.292.43.45 E.Posta:
[email protected]
95
96
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
4) Panayia Muhliotissa Kilisesi
Fener’de, Firketeci Sokak ile Tevkii Cafer
sokaklarının köşesinde bulunan bu kilise
“Moğolların Meryemi Kilisesi” veya “Kanlı
Kilise” diye de bilinir. 13. yüzyılda İstanbul’un fethinden önce inşa edilmiş Rum
Ortodoks ibadethanesi işlevini sürdürebilen
tek yapı budur. Meryem Ana mozayiği hazine değerindedir.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
5) Bulgar Kilisesi
Haliç kıyısında, Ayvansaray Caddesi ile Mürsel Paşa Caddesi arasına doğru ilerliyoruz.
İstanbul ve Bulgarlar
19. yüzyılda Fener Ortodoks Patrikhanesi’nden bağımsız olarak kendi kiliselerini
kurmak isteyen Osmanlı’daki Bulgar azınlık
tarafından inşa edilen bu kiliseyi Bulgarlar
“Stevi Stefan”; “Demir Kilise” diye adlandırıyorlar.
18. yüzyılın ortalarından itibaren İstanbul’da
sürekli bir Bulgar yerleşmesi görülmeye
başlanmış. Prens Stefan Bogoridi de Sultan
Abdülmecit’ten İstanbul’da Fener Rum
Patrikliğinden bağımsız bir Bulgar Kilisesi
kurulması için özel izin almış. Prensin
bağışladığı Fener semtindeki konak, 9 Ekim
1849 tarihinde kilise olarak kutsanmış. İki
yıl sonra bu r “Metoh” (papaz evi) binası inşa
edilmiş.
Metoh Evi’inden sonra yolun karşısına küçük
bir ahşap kilise bina edilmiş; daha sonraları
yıkılan bu ahşap kilisenin yerine günümüzdeki kilise inşa edilmiş. Projesi, İstanbul
Ermenilerinden Mimar Hovsep Aznavur’a
ait binanın uygulama projesi için düzenlenen
uluslararası yarışmayı kazanan Avusturya’lı
mimar Rudolf Philip Waagner’in firması,
toplam 500 ton ağırlığında demir döktürmüş. Viyana’daki fabrika bahçesinde
hazırlanan parçalar Tuna ve Boğazlar yoluyla
gemilerle getirilip birleştirilmiş. Demir kilise
8 Eylül 1898 tarihinde kutsanarak ibadete
açılmıştır.
Web Sitesi: http://www.waagner-biro.com/
en
“Let’s preserve the Iron Church”: “Haydi,
Demir Kilise’yi Koruyalım!”
97
98
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
6) Yanbol Sinagogu - Balat
Balat hakkında
Balat, Haliç kıyısında, Ayvansaray ile Fener
arasındaki semtin adı. Bu ad, muhtemelen
“Palation” (saray) sözcüğünden gelmekte
olup, semt, surlardaki Blaherna Sarayı’na
yakınlığından ötürü bu adla tanınıyor.
15. yüzyıldan itibaren İstanbul’un Musevi
toplumu, Balat’ta ve Haliç’in karşı kıyısındaki Hasköy’de oturmuştur. Eski bir Bizans
mahallesi olan Balat, Osmanlı döneminden
1950’li yıllara dek Sefarad Yahudileri’ne de
ev sahipliği yapmıştı.
Yanbol Sinagogu
İlk yapılışı Bizans devrine ait olan bu
Sinagog 10 Mayıs 1694 tarihli bir fermanla
yenilenmiş. Binanın üst örtüsü ahşap tonozlu olup buradaki süslemeler 18. yüzyıldan
kalma.
Yanbol Sinagog’u son yıllarda tekrar ibadete
açılmış. Ayrıca özel günler ve düğün gibi
ritüeller için kullanıma açılmakta.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
7) Balat Çarşısı
Eski Balat kapısından içeri girildiğinde sağ
tarafta Ahrida Sinagogu da bulunur. Ayrıca
Ayios Strati Ortodoks Kilisesi, Mimar
Sinan’ın eseri ve bu semtteki tek cami olan
Ferruh Kethüda Camii, ondan biraz ileride
aslen bir Rum Ortodoks kilisesi olan ama
1629’da Ermeni-Gregoryen toplumuna
verilen Surp Hreşdegabet Kilisesi de Balat
semtindedir.
Osmanlılar Yahudilere “Çıfıt” diye hitap
ettikleri için bugün adı Leblebiciler Sokağı
olan Çarşı bölgesine eskiden “Çıfıt Çarşısı”
denilirmiş. Fener ve Balat Semtleri Rehabilitasyon Programı tarihi Balat Çarşısı’nın
onarım ve yenileme çalışmalarını kapsıyor.
8) Surp Hreşdagabed Ermeni Kilisesi
Balat Surp Hreşdagabed Kilisesi’nin
İstanbul’da bulunan 38 kilise arasında özel
bir yeri var. Çünkü burası bir “Çarkhapan”,
yani yüzyıllarca, mucizelerin ortaya çıktığı,
kötülükleri engelleyen kutsal bir yer olarak
tanınıyor.
Kilise 8 Eylül 1835 tarihinde Patrik Stepanos
Ağavni tarafından ibadete açılmış, 1923’de
bir ruhban okulu faaliyete geçmiş.
99
100
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
9) Panagia Balinou
Şimdi artık Ayvansaray’a gelmiş bulunuyoruz. Mahkeme Altı Caddesi, 59/B adresinde
bulunan Panagia Balinou Rum Ortodoks
Kilisesi, pek çok yeniden yapım ve onarımdan geçmiş ve birden çok kitabesi var.
Kilise içindeki tasvirler yağlı boya tekniğiyle
yapılmış.
10) Ayios Dimitros Kilisesi
Ayvansaray Kırkambar Sokak’taki Hagios
Demetrios Kilisesi’nin, 1204 yılında inşa
edildiği kabul edilmektedir. İkinci Dünya
Savaşı sırasında farklı amaçlar için kullanıldığından tahrip olmuştur. 1947 yılında
yeniden ibadete açılmış.
Adres: Kırkambar Sok. 12, Ayvansaray,
Haliç
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
11) Ahrida Sinagogu
Makedonya’nın Ohri kasabasından gelen
Yahudilerin yaptırdığı Balat’taki Ahrida
(Ohrida) Sinagogu Bizans Dönemi’nde de
varlığı bilinen eski bir ibadethane. Ohri
(Ohrid) gül demekmiş. Ahrida, 500 kişilik
kapasitesi ile Balat’taki en büyük ve en görkemli sinagogu. İbadete sürekli olarak açık
bulunan bu sinagog önceden izin alınmak
koşuluyla ziyarete de açık.
Sinagogun önemli bir parçası, dua kürsüsü
Teva. Sinagogun iç arka duvarındaki bezemeler, İber’den göç edenlerden kalmış.
Adres: Ayan Cad. Gevili Sokak,
Balat, Fatih, İstanbul
Tel: +90 212 523 47 29
500. Yıl Vakfı, Türk Musevileri Müzesi
Müze’nin giriş kapısı alınlığında, Tevrat’tan
alıntı:
“Seni Yerleştirdiğim Şehrin Barışını Gözetecek ve Tanrı’ya Bunun İçin Yakaracaksın”
500. Yıl Vakfı, Türk Musevileri Müzesi.
Web: http://www.muze500.com
101
102
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
12) Panayia Vlaherna - Ayazma Kilisesi
Ayvansaray’da Damataşı, Kuyu ve Marul
sokaklarının çevrelediği alandadır. Bu kilise
ve Ayazma’nın en önemli özelliği dünyada
Pazar günü ayinini Cuma günü yapan tek
Hristiyan Kilisesi olmasıdır. Bu özellik
1400 yıl önceki bir efsaneye dayanmaktadır. Adını eskiden ait olduğu Blakhernea
Sarayı’ndan almaktadır.
13) Ayvansaray İskelesi
151 metrekare alana oturan Ayvansaray
İskele ve platformunun tamamı deniz içinde
kazık üzerinde inşa edilmiş. Üzerinde tek
katlı ahşap kaplamalı iskele binası var.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
3) Çocuk, Genç, Eğitim ve Eğlence Rotası
1) Hasköy (Piri Mehmet Paşa) İskelesi
Önerimiz 3. Rota’ya Haliç’in karşı kıyısındaki Hasköy İskelesi’nden başlamanız.
Buraya Şehir Hatları’nın Üsküdar-Eyüp
hattı vapurlarından biri ile gelebilirsiniz.
Otobüsle gelirseniz İETT 47, 47C ve 47E
hatlarını da kullanabilirsiniz. Bu hatlar sizi
daha sonra “Miniaturk”e de götürebiliyor.
90’lı yılların başından bu yana bakım ve
onarım görmemiş Haliç ve Boğaz iskelelerini restore eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kaldırıldığı için hizmet veremeyen
iskeleleri de yeniden hayata geçirdi. Hasköy
Piri Mehmet Paşa iskelesi de yeniden yapılanlardan biri.
103
104
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
2) Rahmi Koç Müzesi
İstanbul’daki özel müzelerin en güzellerinden biri olan Rahmi Koç Müzesi, Koç Grubu’na ait. Tekel’e ait bir ispirto deposunun
1994’te ziyarete açılan müze 1996’da Avrupa
Konseyi ‘Yılın Müzesi Özel Ödülü’ne layık
görüldü. 1996’da özelleştirilen Hasköy
Tersanesi de müze tarafından satın alınmış.
Temmuz 2001 tarihinde açılan gerçek
boyuttaki eserler sergileniyor
Bu Müzede Neler Var?
Uluç Ali Reis - Denizaltı
Denizaltı, 1944 yılında Portsmouth Tersanesi’nde 93 m uzunluğunda 2,400 ton
ağırlığında inşa edilmiş. İkinci Dünya Savaşı
süresince Japonya’ya karşı görev almış. 30 yıl
Türkiye Cumhuriyeti’ne değerli hizmetlerde
bulunmuş.
Fenerbahçe Vapuru
İkizi Dolmabahçe Vapuru’yla birlikte
1952’de İskoçya Glasgow’da William Denny
& Brothers Dumbarton tezgahlarında inşa
edilmiş. Şirket-i Hayriye’de (Türkiye Denizcilik İşletmeleri) 14 Mayıs 1953 tarihinde
hizmete girmiş. 22 Aralık 2008 tarihinde
Veda Turu isimli son seferini gerçekleştirmiş.
Keşif Küresi’nde Haftasonu Sineması
Keşif Küresi’nde sadece hafta sonları ve
belirli saatlerde film gösterimleri yapılıyor.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Hafta sonları Liman 2
1935 yılında Hollanda’da üretilen, 1990
yılına kadar aralıksız İstanbul Liman İşletmesi tarafından kullanılan Liman 2, 1991
yılında müze tarafından restore edilmek için
alınmış.
Hafta arası Kont Ostrorog
Restorasyon görmüş bir balıkçı teknesi
olan Kont Ostrorog’un Haliç’te yaptığı gezi
seferlerinde 12 kişiyi rahatlıkla ağırlaması
mümkün.
Nostaljik Demiryolu Seferi
Hafta sonları, nostaljik bir tren ile Haliç boyunca kısa bir gezi yapılıyor. Ücretsiz olarak
binilen ve 45 kişi kapasiteli tren seferleri
için rezervasyon yaptırmanız gerek.
Hafta sonu Eğitim Atölyeleri
2002 yılından itibaren sistemli bir şekilde
Müze Eğitimi Projeleri hazırlanıp uygulanıyor. 2009 yılında bu projelere Faber
Castell’in destekleriyle “Hafta Sonu Eğitim
Atölyesi Projesi” dâhil edilmiş. Belirli
haftalarda, konusunda uzman sanatçılar, bu
atölyelere misafir oluyor. Detaylı bilgi almak
için eğitim bölümüne başvurabilirsiniz.
Email: [email protected]
105
106
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
4) Miniaturk
Türkiye’nin ilk minyatür parkı olan Miniaturk, 2003’de ziyarete açılmıştı.
Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş
eserlerin 1/25 ölçekli maketlerinin yer aldığı
Miniaturk’te 122 eser maketi sergileniyor.
Miniaturk’te, 400 kişilik oturma kapasitesiyle anfitiyatro, hediyelik eşyaların satışa
sunulduğu alışveriş merkezi, oluşan oyun
alanı, minyatür ekspres tren bulunuyor.
Kristal İstanbul ise cam, ışık ve yüksek lazer
teknolojisini tarihle buluşturan 3 boyutlu
eser müzesi. İstanbul’un 16 tarihi eserinin,
kristal cam içine lazerle işlenerek oluşturulan dünyanın en büyük figürleri “Kristal
İstanbul”da.
Başka neler var?
Rüzgar, yağmur, kar, dokunma gibi realistik
efektlerle zenginleştirilmiş 3 boyutlu
helikopter ve kara çekimlerinden oluşan bu
simülasyon farklı tur seçenekleri sunmaktadır.
İletişim: 0212 603 68 88 [email protected]
Web: www.flyride.com.tr
Adres: İmrahor Cad. Borsa Durağı Mevkii
Sütlüce 34445
Tel: 0212 222 28 82 pbx
Faks: 0212 222 21 06
Web: www.miniaturk.com
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
107
108
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
5) Silahtarağa Elektrik Santralı ya da
santralİstanbul ve Enerji Müzesi
İstanbul’u elektrikle aydınlatma konusu
1900’lü yılların başında ele alındı. Elektrik
üretimi için Haliç’in son durağı, Silahdârağa
belirlendi. Silahdarağa Santralı, 1983 yılına
kadar İstanbul’un enerji gereksiniminin
karşılanmasında kullanılıyordu.
Silahtarağa Elektrik Santralı 2004’de
İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne tahsis edildi.
Santralde yoğun renovasyon çalışmaları
yapıldı, bugüne kadar gerçekleştirilmiş en
kapsamlı dönüşüm projelerinden biri haline
geldi ve “santralistanbul” kimliğiyle, 8 Eylül
2007’de ziyarete açıldı.
santralistanbul bünyesindeki Enerji Müzesi,
2012’de Avrupa Müze Akademisi tarafından
DASA Ödülü’ne layık görüldü, Ana Galeri
binası International Architecture Awards
2010 ödüllünü elde etti. Yeme-içme mekanları tasarım ödülleri aldı.
Web: http://www.santralistanbul.org
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
109
110
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
6) Vialand
Türkiye’nin ilk uluslararası mega tema
parkı, gösteri merkezi ve alışveriş merkezini
bir arada sunan Vialand, İstanbul’un kalbi
Eyüp’te inşa edildi, 2013’de kapılarını açtı.
Bir Zamanlar İstanbul
Bu sokağa girer girmez kendinizi eski
İstanbul’un o cumbalı evleri, çeşmeleri, şık
mimarisiyle dükkânları arasında bulacak,
eşsiz lezzetler tadarken geçmişe büyülü bir
yolculuk yapacaksınız.
Adalet Kulesi’nde 50 metre yükseğe çıkmanın keyfini sürebilirsiniz.
Saray Salıncağı, bildiklerinizden biraz farklı! 40 kişilik kapasitesi ve 20 metre çapındaki dairesi ile Osmanlı Sarayı’nın bahçesinde
heyecanı doruklara taşıyan bir salıncak!
Sulu eğlenceleri seviyorsanız, dünyanın en
popüler 4. eğlence treni “Viking”, bu parktaki favoriniz olacak.
Ulaşım Bilgileri, Harita ve Ziyaretçi
Rehberi İçin:
Web Sitesi: http://www.vialand.com.tr/
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
111