Ürün Önerisi - Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği
Transkript
Ürün Önerisi - Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği
PharmeticSağlık YIL 2 / SAYI 8 / İLKBAHAR 2011 ZAyıflAMA stRAtejİleRİ 20 GÜZellİk ÖNeRİsİ Çocuklarda İlAç kUllANıMı röportaj: Bade İşçİl 85 Ürün Önerisi •cinsel gücü artıran takviyeler •anne-bebek •anti-aging •kampanyalar •yeni çıkan ürünler •bahar yorgunluğunu gideren vitaminler Bahar ve Yenilenme! + UZMAN GÖRÜŞÜ Prof.Dr.Bengi Semerci Prof.Dr.Bülent Tutluoğlu Prof.Dr.Gürhan Özcan Uzm.Ezc.Levent Gökgünneç Ecz.Sevda Batuhan Ecz.Ufuk Topçuoğlu Ecz.Ümran Civan Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği’nin ücretsiz yayınıdır. www.pharmetic.org YENİLİK SELÜLİT ÜZERİNDE 3’LÜ ETKİ • PÜRÜSÜZLEŞTİRİCİ ETKİ • YENİDEN ŞEKİLLENDİRİCİ ETKİ • SELÜLİT OLUŞUMUNU TEKRAR ENGELLEYİCİ ETKİ* 14 GÜNDE GÖZLE GÖRÜLÜR İNCELME * 1 AY İÇERİSİNDE PharmeticSağlık Başkandan YÖNETİM İmtiyaz Sahibi Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği adına Ecz.Neylan Zırhlıoğlu Yönetim Yeri Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği Söğütlüçeşme Caddesi Küçük Çarşı Pasajı No: 9 K: 3 Kadıköy İstanbul Tel: 0216 450 12 71 www.pharmetic.org Sorumlu Müdür: Ecz.Ayşen Ünlütürk Genel Yayın Yönetmeni: Ecz.Umut Eren Yayın Kurulu: Ecz. Esra Zengin, Ecz. Nesrin Gültekin, Ecz.Fulya Urgancıoğlu Hukuk Danışmanı: Av. İzzet Hamle YÖNETİM KURULU Başkan: Ecz.Neylan Zırhlıoğlu Başkan Yrd.: Ecz.A. Gaye Garip Ecz.Mehmet Ongan Genel Sekreter: Ecz.Ayfer Denizoğlu Sayman: Ecz.Yeşim Belli Üye: Ecz.M. Taylan Çağlar Üye: Ecz.Sedat Çakar YAPIM-YAYIN Maya Plus Maya İletişim ve Tasarım Hizmetleri Ltd. Şti Halaskargazi Cad. Sait Kuran İş Merkezi No: 145, Kat: 4 / 34381, Şişli, İstanbul Tel: 0212 224 93 30 (pbx) Faks: 0212 224 86 46 www.mayailetisim.com Yayın Koordinatörü Nevzat Çalışkan [email protected] Genel Koordinatör Nejla Burnazoğlu Turner [email protected] Kreatif Direktör Halil Özbayrak [email protected] Görsel Yönetmen Cansu Özcömert [email protected] Editörler: Tuğçe Kayar [email protected] Zeynep Merve Kaya [email protected] Yazı İşleri Melis Tüzmen [email protected] Katkıda bulunanlar: Prof.Dr.Bengi Semerci, Prof.Dr.Bülent Tutluoğlu, Prof.Dr.Gürhan Özcan, Uzm.Ezc.Levent Gökgünneç, Ecz.Sevda Batuhan, Ecz.Ufuk Topçuoğlu, Ecz.Ümran Civan, Selin Miloşyan, Tuğçe Tekmen, Ece Çağlar, Tuna Yılmaz, Müge Serçek, Doç.Dr.Mustafa K. Yılmaz, Hande Tokmak, Nejat Talas REKLAM Ecz.Ayşen Ünlütürk [email protected] Ecz.Umut Eren [email protected] Reklam Rezervasyon Mesut Öztürk [email protected] Tel: 0212 219 19 32 / 320 BASKI Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş. Tel: 0216 585 90 00 www.turkuvazmatbaacilik.com Baskı öncesi hazırlık ve teknik koordinasyon Punto Baskı Çözümleri Tel: 0212 231 30 68 www.puntops.com Baskı Yeri ve Tarihi: İstanbul, Mart 2011 Yayın Türü: Yaygın, süreli yayın Yayın Periyodu: 3 Aylık Pharmetic Sağlık Dergisi, Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği tarafından Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği üyesi olan eczacılar için onların tüketiciye tavsiyelerini kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmaktadır ve bu bağlamda tüketiciye ücretsiz olarak iletilmektedir. Pharmetic Sağlık dergisi, Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği adına Maya İletişim ve Tasarım Hizmetleri tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Pharmetic Sağlık dergisinin isim ve yayın hakkı Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği’ne aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan reklamların sorumluluğu ise reklamverene aittir. Ecz.Neylan Zırhlıoğlu PGED Yönetim Kurulu Başkanı www.pharmetic.org Baharla birlikte dergimiz de yenilendi! Pharmetic Sağlık dergimizin yenilenen yüzü ile 8. kez siz sevgili okurlarımızla buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Dergimizin ilk sayısını çıkardığımız günlerden bugünlere şöyle bir göz atacak olursak, amatör ruhumuzu hiç kaybetmeden ancak her yeni sayıda edindiğimiz tecrübeler sayesinde kendimizi geliştirerek sizlere her geçen gün daha faydalı olmaya çalıştığımızı söyleyebiliriz. Eczanelerimize gelen siz sevgili okurlarımızın; “Yeni dergi ne zaman çıkacak?” sorusu belki de bizi en mutlu eden ve daha güzeli yapmaya teşvik eden unsurların başında geliyor. Pharmetic Sağlık dergisi tüketicilerimizi bilinçlendirmek ve yeniliklerden haberdar etmek için hazırlanmış bir eczacı dergisidir. Dergimiz; konusunda uzman, hekim ve eczacıların yazılarından, röportajlardan ve sektöre yeni giren veya kampanyalı ürün bilgilerinden oluşuyor. İlkbaharın bizlere göz kırptığı, yaklaştığı bu günlerde, dopdolu, birbirinden güzel konularla ilginizi çekeceğine inandığımız son sayımızla yine birlikteyiz. ECZACILAR EN YAKIN SAĞLIK DANIŞMANINIZDIR. Pharmetic Eczacılar Grubu olarak; sizlere, daha çağdaş hizmet verebilmek için tüm bilgi ve deneyimimizle yanıbaşınızdayız. PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 03 İÇİNDEKİLER İLKBAHAR 2011 UZMAN GÖRÜŞÜ 06 Eczacı ve doktorların kaleminden... Prof.Dr.Bengi Semerci, Prof.Dr.Bülent Tutluoğlu, Prof.Dr.Gürhan Özcan, Uzm.Ezc.Levent Gökgünneç, Ecz.Sevda Batuhan, Ecz.Ufuk Topçuoğlu, Ecz.Ümran Civan YAKIN PLAN 28 Sağlık, güzellik ve beslenme gündeminde en son haberler... 40 SAĞLIK & BESLENME 38 Zayıflama stratejileri İlkbaharı sağlıklı ve fit bir bedenle karşılamak, üç hafta gibi kısa bir zaman diliminde zayıflamak istiyorsanız yoğun egzersiz programımıza kulak verin. 42 Eyvah bahar geldi! Bahar aylarının korkulu rüyası alerjilerle ilgili çarpıcı gerçekleri ve onlardan korunmanın yollarını sizin için derledik. 54 48 Mevsiminde ıspanak Sağlıklı yaşam için en vazgeçilmez besinlerden olan ıspanak ve diğer yeşilleri mercek altına alıyoruz. ÇOCUK & AİLE 82 Hamileliğin 7 günahı Hamilelik sırasında kaçınmanız gerekenleri bilmek bebeğiniz ve kendi sağlığınız için büyük önem taşıyor. 50 Süper atıştırmalıklar Daha hafif ve enerji dolu bir yaşam için hazırlaması kolay, 10 atıştırmalık. ALIŞVERİŞ 40 Zayıflatan ürünler, Bahar yorgunluğunu gideren vitaminler, Yeni çıkan ürünler, Kampanyalı ürünler, Cinsel gücü artıran takviyeler, Antiaging, Anne-bebek 84 Çocuklarda ilaç Büyüme çağındayken çeşitli hastalıklarla savaşan çocuklarda akılcı ve güvenli ilaç kullanımı; gelişim fizyolojisi ve farmakolojinin temel kurallarını iyi bilmek ve yöntemler konusunda bilinçli olmaktan geçiyor. RÖPORTAJ 54 Bade İşçil ile beslenme, sağlık ve güzellik üzerine sohbet... BAKIM & GÜZELLİK 70 20 güzellik önerisi Dermatoloji uzmanlarının görüşleri doğrultusunda hazırladığımız altın öneriler sayesinde artık daha sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olabilirsiniz. 78 Sheldon Pinnell Dünyadaki ilk saf topikal C vitamini teknolojisi patentine sahip SkinCeuticals markasının yaratıcısı Prof. Dr. Sheldon Pinnell ile İstanbul’u ziyaretinde bir söyleşi... 04 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 84 YAŞAM 88 Seyahat Balkanların incisi Karadağ 92 Psikoloji Öfkenizi tanıyın! 96 Çevre Çevreci yaşam için 10 pratik fikir 98 Tasarım otel Güney Fransa’da bir sağlık tapınağı, La Réserve Ramatuelle 50 C M Y CM MY CY CMY K Uzman Görüşü Prof.Dr.Bülent TUTLUOĞLU İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Küresel ısınmayla beraber etkisi artan bahar alerjileri çocukları olduğu kadar yetişkinleri de hasta ediyor. İlaçla tedavi onlardan kurtulmanın en iyi yolu. BAHAR ALERJİLERİ G ünümüzün en sık rastlanan ve hızla yayılan hastalıklarından biri olan alerji, özellikle bahar aylarında artan polenlerle beraber pek çok insanı etkisi altına alıyor. Küresel ısınmayla beraber ılık geçen kışlar ve erken gelen ilkbahar polen mevsimini de öne çekiyor. Polenlerin alerji yapma potansiyellerinin artması ve daha uzun süre hayatımıza egemen olmasıysa yine küresel ısınmanın sonuçlarından. Tüm bu etkenlerin paralelinde alerjinin sebepleri, sonuçları ve alınması gereken önlemleri irdeliyoruz. ALERJİ NEDİR? Alerji en basit anlatımıyla, kişilerin gerçekte zararlı olmayan bazı maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermesine deniyor. İnsanları bazı zararlı organizmalara karşı koruyan bağışıklık sistemi, bazı alerji yapıcı maddelere karşı Ig E adında bir immünglobulin üretiyor. Genetik yatkınlığı olan bazı insanlarda, aslında zararlı olmayan alerjenlere karşı aşırı bir reaksiyon gelişiyor. Alerji denilen bu aşırı reaksiyonlarla karşılaşmamak için hassasiyeti olan kişileri bu maddelerden korumak gerekiyor, çünkü söz konusu hassasiyetin vücuda çeşitli zararları da var. Alerjenle temas sonucu bu kişilerde göz, burun, solunum yolları ve cilt gibi organların bir veya daha fazlasında reaksiyonlar ortaya çıkıyor. Bu organlarda zaten var olan kronik iltihap alerjenle yoğun temas sonucu artarak abartılı reaksiyonlara yol açıyor. Alerjik rahatsızlıklar en çok çocukları etkiliyor. Günümüzde 10 çocuktan biri alerjik durumla karşılaşıyor. Anne ya da babada alerjik bir durum varsa bu oran yüzde 25’lere kadar çıkıyor. ÇOCUKLARDA ALERJİ Bebeklik çağında, 5 yaşından büyük çocuklara göre daha farklı alerjiler görülüyor. Çok küçük yaşlarda en sık görülen alerji türü, besin alerjisi. Ayrıca yumurta ve süt alerjilerine de rastlanıyor. Bebeklik çağında görülen besin alerjileri bir süre sonra geçse de, ardından astıma benzer belirtiler ortaya çıkabiliyor. Çocukluk çağında görülen alerjik astım ise ergenlik döneminde geçebiliyor. 7-8 yaş civarındaki çocuklarda en çok alerjik nezle görülüyor. Polenlerin de nedenleri arasında yer aldığı 06 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık A4.fh11 2/22/11 2:54 PM Page 1 C Composite M Y CM MY CY CMY K Uzman Görüşü alerjik nezle; burunda akıntı, tıkanıklık, hapşırık, kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Gerekli ilaçlarla sorun gideriliyor. Nefes yoluyla vücuda yerleşen polenler baharın müjdecisi olduğu kadar, alerjilerin de habercisi. Bağışıklık sistemi aslında zararlı olmayan polenleri adeta düşman gibi görüyor ve veri bankasına kaydedip takip altına alıyor. Onlarla karşılaştığında ise zararlı maddeler ortaya çıkıyor ve bu maddeler burun, solunum yolları, göz ve ciltte var olan alerjik iltihabını daha da artırıyor. Polen alerjisine yol açabilecek bitkilerin başında çimen, çayır ve arpa, yulaf, çavdar, mısır gibi hububat polenleri geliyor. Bunlar küresel ısınma ile birlikte artık mart aylarından haziran dönemine kadar olan sürede reaksiyonlara yol açabiliyor. Yabani ot polenleri ve bazı ağaç polenleri ise sonbahara kadar olan dönemde etkili oluyor. Polen alerjisi gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık ve burun kaşıntısı gibi belirtiler dışında, alt solunum yollarını da etkileyerek bir astım tablosu yaratabiliyor. Bu durumda, özellikle yeşil alanlarda belirginleşen, nefes darlığı, öksürük, göğüste daralma hissi, hırıltı ve hışıltı görülebiliyor. İLAÇLA TEDAVİ Tedavide ilk etapta kullandığımız ilaçları yeni jenerasyon antihistaminikler oluşturuyor. Loratadin, desloratadin, setirizin, levosetirizin, fexofenadin ve rupatadin grubu ilaçlar en çok tercih ettiklerimiz arasında. Günde tek doz kullanılan bu grup ilaçların en büyük avantajı, fazla sedasyona yol açmamaları. Bunun yanı sıra burun veya göze lokal olarak kullanılan kortikosteroid veya antihistaminik damlalar da özellikle antihistaminik tedavi ile kontrol altına alamadığımız olgular için yararlandığımız tedavi gruplarını oluşturuyor. Bu damlalardan kortizon içeren beklametazon, flutikazon, budesonide, mometazon triamsinolon gerek burun gerek göz şikâyetlerini kontrol altına almamızı sağlıyor. Bu ilaçlar kortizon içerse de, herhangi bir yan etkisi bulunmuyor. Oral antihistaminik+nazal steroid tedaviye rağmen şikâyetleri kontrol altına alınamayan, özelliklede öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi semptomları ön planda olan hastalarda montelukast içeren ilaçları tercih edebiliriz. Nefes darlığının daha ağır, daha sık ve yaşam kalitesini etkilemekte olduğu polen alerjik astımlı hastalarda ise tek başına inhalasyon yoluyla verilen steroidleri veya steroid+uzun etkili beta mimetik kombinasyonlarını kullanıyoruz. Polen döneminde şikâyetleri uzun süren ve ilaç tedavisi ile istenilen sonuç alınamayan olgularda çok seyrek olarak halk arasında alerji aşısı olarak bilinen özgül immünoterapi yapılabiliyor. Bu da klasik olarak koldan cilt altına enjeksiyon şeklinde uygulanabildiği gibi dil altına sprey şeklinde de verilebiliyor. Son zamanlarda çimen polenlerine karşı tablet şeklinde aşılar da geliştirilmiş olup hangi tedavinin daha uygun olduğunu belirlemek için uzman bir hekime başvurmakta fayda var. 08 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Polen alerjisi gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtiler yaratmasının dışında alt solunum yollarını da etkileyebiliyor. >Çimen, arpa, mısır gibi hububatların polenleri alerjiyi tetikliyor. Uzman Görüşü Ecz. Ümran CİVAN Erkek cinselliğini olumsuz yönde etkileyen, fiziksel ve psikolojik sorunlar sonucu son yıllarda giderek artan cinsel işlev bozuklukları, bitkisel çözümlerle de giderilebiliyor. ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI D ünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre cinsel sağlık; kişilik, iletişim ve aşkı artıran yollarla cinsel varoluşun bedensel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerinin bir bütünleşmesidir. Cinsellikle ilgili problemler bu bütünlüğün bozulmasına yol açarak, bireylerin ruhsal ve sosyal sorunlar yaşamasına sebep olur. İktidarsızlık bugün toplumun azımsanmayacak bir bölümünü ilgilendiren, zira çoğu zaman açıklanamayan bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI Tüm kronik rahatsızlıklar, diyabet, damar hastalıkları, hormonal hastalıklar, alkol ve sigara kullanımı, bazı depresyon ve tansiyon ilaçları, epilepsi ilaçları (sara), >Avena Sativa erkeklik hormonu olan testesteron sekresyonunu artırıyor. idrar söktürücüler, kolesterol düşürücü ilaçlar, kalp glikozitleri (digoksin), vücutta serbest radikallerde artış gibi biyolojik nedenler sonucu ortaya çıkan performans anksiyetesi, güven olgusunun yitirilmesi ve kronik yorgunluk; cinsel işlev bozukluklarının nedenleri olarak sıralanabilir. Erkekte cinsel işlev bozukluğu birkaç şekilde ortaya çıkar. Libidonun azalması, karşı cinse duyulan istek ve arzuda eksilme sonucu uyarılma ve boşalma zorlukları görülür. Erkeklerde en sık görülen cinsel sorunlardan olan uyarılma bozukluğu (erektil disfonksiyon), sürekli ya da tekrarlayıcı bir biçimde, yeterli ereksiyon (sertleşme) sağlayamama ya da cinsel etkinlik bitene kadar ereksiyonu sürdürememe durumu olarak tanımlanır. Geç boşalma olarak da bilinen orgazm bozuklukları da, en sık rastlanan sorunlardan biridir. Cinsel birleşme sırasında çok büyük güçlükle ejakülasyona (boşalma) ulaşma ya da hiç ulaşamama durumudur. Erkeğin sürekli veya kendi isteğinden önce boşalması ve orgazma ulaşması (prematüre ejakülasyon) ise yine erkek cinsel hayatının normal işlemesini engelleyen en önemli faktörlerdendir. Bu durum vajinal girişten önce, giriş sırasında veya girişten hemen sonra ortaya çıkabilir. SPERM SAYISINDA AZALMA VE KISIRLIK Son yıllarda erkek cinselliği üzerine yapılan araştırmalar erkek spermlerinin azaldığını bilimsel olarak kanıtladı. Bu çalışmalar sperm oranının son 50 yılda yarı yarıya azaldığını, geçmiş yıllarda mililitrede 120 milyon sperm varken, bu sayının yarı yarıya düştüğünü ve önümüzdeki 50 yıl içinde sperm hücresinin tamamen ortadan kalkacağını 10 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Uzman Görüşü Son yıllarda erkek cinselliği üzerine yapılan araştırmalar erkek spermlerinin azaldığını bilimsel olarak kanıtladı. ortaya koyuyor. Ayrıca sperm sayısının azalması, hormonal etkenler, ilaç kullanımı, sigara, varikosel gibi rahatsızlıkların erkekte kısırlığa neden olabildiği de biliniyor. Erkeklerde cinsel hayatı zorlaştıran hastalıklardan olan Benign Prostat Hiperplazi (BPH) son derece sık görülen ve hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunu. Prostat büyümesine bağlı olarak hastalığın belirtileri gece sık sık idrara çıkmak, idrar akım hızında azalma, idrar yapma zorluğu, idrar sonu damlama ve kesik kesik işeme olarak tezahür ediyor. BPH orta yaş ve üzerindeki erkeklerin yarısına yakınının sorunu olan iyi huylu prostat büyümesi olarak biliniyor. CİNSEL SORUNLAR FİTOTERAPİ İLE ÇÖZÜLÜYOR Fitoterapi, “tıbbi bitkilerle tedavi” anlamına geliyor. Fitoterapi günümüzde alternatif tıp konuları arasında değerlendirilmekle birlikte, tarih boyunca birikimi, gelişimi ve uygulanışı ile birçok tıp bilimine öncülük etmiş. İlaç üretiminde taze ve kurutulmuş bitki kısımları (drog) ya da bunlardan elde edilen ekstraksiyon ürünleri kullanılıyor. Yapılan birçok araştırma, fitoterapi uygulamalarının bazen konvansiyonel tıp metotlarına denk, hatta onlardan daha üstün olabileceğini gösteriyor. Örneğin Serenoa Repens (Saw Palmetto) Cüce Palmiyesi bitkisinin semptomatik BPH’li hastalarda sentetik etken maddelere eş etki gösterdiği, buna ek olarak daha az yan etkiye sahip olduğu klinik çalışmalarda gösterilmiş. Konvansiyonel tıp yöntemlerinin kullanılması ve erken dönemde önlem alınması, cinsel işlev bozukluklarının nedenini ortadan kaldırmada, sperm sayısında azalma, kısırlık ve prostat hiperplazisi gelişmesini önlemede önemli bir etken. Diğer doğal desteklerde olduğu gibi cinsellikle ilgili desteklerin de sadece eczanelerden temin edilmesi çok önemli. Eczane dışı satış kanallarının doğal destek piyasasına göstermiş olduğu hevesi durdurmak ve Pharmetic Eczacılar olarak bu konuya sahip çıkmak, en temel öncelikler arasında yer almalı. Cinsel sağlıkta bitkilerin mucizevi etkisi *Saw Palmetto erkeklerde testosteron hormonunun prostat hücrelerinin çoğalmasına neden olan dihidro-testosterona dönüşmesini önlüyor. İdrar akışını artırıcı özelliği ile mesaneyi rahatlatıp idrar yapma zorluğunu ortadan kaldırıyor. *Tribulus Terrestris L. (demir dikeni, çoban çökerten) cinsel işlevleri düzeltmek amacıyla kullanılan androjenik etkinlikli bir bitki. Sperm sayısı ve hareketliliğinde, ejakülat (meni) hacminde artış sağlayarak infertilite (kısırlık) tedavisinde destekleyici rol oynuyor. Dolayısıyla fertil (doğurgan) erkek sayısında artış sağlıyor. *Panax Ginseng’in (Kırmızı Kore Ginsengi) cinsel aktivite- yi artırdığı ve penis kavernöz dokusunda kanlanmayı artırıcı yönde etkiye sahip olduğu, klinik çalışmalarla kanıtlanmış. *Lepidium meyenii (Maca) sperm kalitesinde ve karşı cinse olan ilginin artırılmasında (afrodizyak etkinlik) destekleyici etkiye sahip. *Ginkgo Biloba kan akışkanlığını artırarak, penise daha fazla kan gitmesini sağlıyor ve ereksiyonu destekliyor. Güçlü bir antioksidan olup hafıza, konsantrasyon ve beyin fonksiyonlarını güçlendiriyor. *Avena Sativa erkeklik hormonu olan testosteron sekresyonunu artırıyor. Stresi, halsizlik ve yorgunluğu azaltmaya yardımcı oluyor. >Güçlü bir antioksidan olan ginkgo biloba, konsantrasyonu ve beyin fonksiyonlarını güçlendiriyor. 12 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık BT_kalp ilan_A4.indd 1 21.02.2011 16:37 Uzman Görüşü Ecz. Ufuk TOPÇUOĞLU Yaşam standardını düşüren ve yaydığı kötü kokularla kişiyi zor durumda bırakan terlemeye karşı deodorant ya da antiperspiranların yardımına başvururken, bu tür ürünlerin vücudumuza zarar vermemesine de özen göstermeliyiz. 14 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık TERLEMEYE KARŞI T erleme tümüyle istemimiz dışında gelişen, metabolizmamızın doğal bir fonksiyonudur. İki önemli işlevi vardır; cildi nemlendirip, vücut ısısını sabitler ve vücudun boşaltım sistemine katkıda bulunur. Ter aslında salgılandığında renksiz ve kokusuzdur. Fakat bakteriler koltuk altı gibi sıcak ve nemli ortamlarda hızla çoğalarak bu salgının kötü kokmasına neden olur. İnsan vücudunda eccrine ve apocrine adlı iki tür ter bezi bulunur. Eccrine ter bezleri insan vücudunda tüm vücut yüzeyine dağılmış olup 2-3 milyon adet civarındadır. Cildin çok damarlı (kırmızı) bölgelerinde (dudaklar gibi) bulunmayan ter bezlerinin yoğunluğu cm2 başına 100400 adet arasında değişir. Eccrine ter bezlerinin temel fonksiyonu sıcak bir ortamda ya da fiziksel çalışma sırasında vücut ısısının dengelenmesidir. Bu durumlarda vücut ısısı dengelenmezse sıcak çarpması oluşur. Bu yüzden eccrine ter bezleri insanların her türlü iklime uyum sağlamasına yardımcı olur. Bunların bir diğer fonksiyonu da vücutta birikmiş olan toksinlerin terleme yoluyla dışarı atılmasını sağlamaktır. Özellikle koltuk altı, genital bölge ve yüzde, doğumdan itibaren bulunan apocrine ter bezleri ise ergenlikle birlikte aktif hale gelir. Ter, adrenalin ve noradrenalin gibi hormonlarla yakından ilgili olup heyecan, acı veya cinsel dürtülerle salgılanır. Vücuttan çıkan sıvı ilk anda yağlı ve kokusuzdur. Zira çevre faktörleri koltuk altında bakteri oluşması için ideal bir ortam oluşturur. Ayrıca her iki ter bezi de (eccrine ve apocrine) bakteri gelişimini destekleyen aminoasit, yağ ve eloktrolit gibi kalıntılar salgılar. Bakteri florasının yapısına ve toplam bakteri sayısına göre değişen çeşitli koltuk altı kokuları oluşur. İstenmeyen kötü kokuların giderilmesi için en temel çözüm, temiz olmaktan geçer. Ter kokusuyla baş etmenin en kolay yolu ise deodorant ya da antiperspiranlar kullanmaktır. Deodorantlar bakterilerin çürümesiyle ortaya çıkan, daha çok apocrine ter bezlerinin neden olduğu etkileri maskelerken, antiperspiranlar eccrine ter bezlerinin salgılanmasını azaltır. Latince ‘’odorare’’ (hoş koku veren) kelimesinden gelen deodorantın kökeni çok eskiye dayanıyor. 4000 yıl önce Çin’de ağaçlardan elde edilen aromatik reçinelerin hayvansal yağlarla karıştırılması ile birtakım çözümler üretildiği biliniyor. Kokunun giderilmesinden çok maskelenmesini sağlayan bu yöntemler yerini zamanla triklosan, alkol, farnesol veya polyglycerin-2 gibi antibakteriyel maddelere bıraktı. Bazı deodorantlar, terin ayrışması için bakterilerin ihtiyaç duyduğu enzimleri içerir. Genellikle antimikrobiyal ajan olarak; alkol, triklosan, farnesol veya poligliserin gibi aktif maddeler kullanılır. Ayrıca alüminyum klorhidrat ve alüminyum zirkonyum ya da doğal mineral tuzların bulunduğu ürünler de tercih edilir. Sonuç olarak bu tarz ürünlerin kullanımında dikkat edilmelidir. Vücudumuzda ürünü uyguladığımız bölgenin temiz ve kuru olmasına özen göstermeliyiz. Doğal içerikli ürünlere öncelik verilmesi de önemli; böylece kimyasal içeriklerin neden olabileceği alerjik reaksiyonlar en aza indirilir. Sprey’lerin ozon tabakasına olumsuz etkileri düşünüldüğünde roll-on formda ürünler kullanılması daha sağlıklı olabilir. Tüm bu bilgiler için eczacınıza danışmak sağlıklı bir tercih yapmanızda yardımcı olacaktır. Güneşin zararlı etkilerinden kaçtınız hayatınız boyunca… Her yaz, sıcaklar bastırınca gölgelerde saklandınız. Ozon tabakasının incelmesi, UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkileri derken yaz mevsimini sevmez oldunuz…. Tüm bunlar için size bir önerimiz var. Avène Dermatoloji Laboratuvarları sizi güneşle ve yaz mevsimi ile barıştırmak için güneş koruyucu ürün gamını geliştirdi. Avène’den devrim yaratan formül Avène güneş koruyucu ürünleri eşsiz içerikleri ile devrim yaratıyor. MPI-SORB, güneşin cilde zarar veren ışınlarına karşı geliştirilmiş mucizevi bir formül. Tinosorb M+S complex ise özellikle UVA ışınlarına karşı geliştirilmiş bir filtre formülü. Bu muhteşem birleşime eklenen antioksidan etkili Pre-tocopheryl Avène’in mükemmel içeriğini tamamlıyor. Avène güneş koruyucu ürünlerinin sağladığı faydalar • • • • Eşsiz filtre sistemi ile yüksek koruma sağlar Cilt yüzeyinden hızla emilir Nemlendirme ve yeniden yapılandırma özelliklerine sahiptir Paraben içermez Güneşten korunarak güneşin tadını çıkarın... Sizi vaktinden önce yaşlandıran en kuvvetli etkenin güneş olduğunu biliyor muydunuz? Kırışıklıklar ve sarkmaların dışında, güneş cildinizi yaşlandırırken aynı zamanda birçok cilt hastalığını da tetikler. Cilt kanserleri, lekelenmeler, alerjik reaksiyonlar... Yaz aylarında, akne tedavilerinde veya pigment yapımızı etkileyen ilaçlarla beraber güneşten koruyucu bir ürün kullanmazsanız cildinizde istemediğiniz lekeler oluşabilir. Bu korkutucu tablonun hemen oluşmasını istemiyorsanız güneşten korunmanız şart. Güneşten en etkin şekilde korunmak için Avène güneşten korunma ürünlerini tercih edebilirsiniz. Uzman Görüşü Dolgu maddeleri kullanımında önemli bir komplikasyon Prof.Dr. Gürhan ÖZCAN Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dolgu maddeleri öncelikle yüz bölgesinde olmak üzere vücudun diğer yerlerinde de çok sık kullanılan ürünlerdir. Enjeksiyondan yaklaşık altı ay sonra kendiliğinden yok olan bu ürünler plastik cerrahlar ve dermatologlar tarafından güvenle kullanılıyor. 16 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Biyofilmler B u yazımda sizlere plastik cerrahi literatüründe son yıllarda gittikçe önem kazanan “biyofilm” gelişimi ve can sıkıcı komplikasyonun dolgu maddeleri kullanımı ile ilgili bağlantısından söz edeceğim. Biyofilmler canlı veya inert bir yüzeye kalıcı olarak yapışmış, kendiliğinden gelişen bir polimerik matriks ile çevrili, kendini yönetebilen mikroorganizma topluluğu olarak tanımlanabilir. Biyofilmlerin ilk gözlemleri Anthony van Leeuwenhoek tarafından diş plaklarında yapılmıştır. Leeuwenhoek kendi dişine yapışmış mikroorganizmaların yok edilmesinde çaresizliğini belirtmiştir. Costerton 1978’de biyofilmleri ilk kez teorize etmişse de, bunların görüntülenmesi scanning elektron mikroskobunun kullanımına kadar mümkün olmamıştır. Bakterilerin bir yüzeye yapışarak çoğalması 1940 yılında tanımlanmıştır. Ancak biyofilmler yüzeye yapışması, strüktürel heterojenitesi, genetik çeşitliliği, polimerik maddelerin ekstrasellüler matriks özellikleri ile karakterizedirler. Ekstrasellüler matriks esas olarak polisakkaritlerden oluşur, bunlar nötral ya da polianyonik olabilirler. İlginç bir özellik olarak bu matriks fosilleşecek derecede sağlam olup, 3,25 milyar yıl öncesinde varlığı gösterilmiştir. KARAKTERİSTİKLERİ Biyofilmlerin yapısı bu ismin hatalı kullanıldığı izlenimi verir, çünkü bu devamlılık arz eden bir “tek tabaka” düzeninde değildir. Aksine, bakteri kolonilerinin heterojen olarak biriktiği, polimerik maddelerin oluşturduğu bir ekstrasellüler matriks varlığı ve interstisyel boşlukların da tabloya eklendiği karmaşık bir görüntü arz eder. Biyofilmde birden fazla mikroorganizma cinsi vardır ve bunların tümü birlikte “biyofilmin kendi organizmasını” oluşturur, birlikte hareket eder. Uyarıya yanıt, büyüme ve homeostatik çevreyi sürdürme hep bu birlikte hareket etme kabiliyeti ile gerçekleşir. Biyofilmler host immün sistem penetrasyonunu bozarlar, gen ekspresyonu ve görüntüsünü değiştirirler. İmmün sisteme daha az görünürler, bir bakterinin tek başına üretemediği maddeleri salgılayabilirler. Ekstrasellüler matriksleri makrofaj fagositozunu bozar. Antibiyotiklere 1000 kat daha fazla direnç oluşturabilirler. Bunu antimikrobiyal rezistansı Untitled-1 1 09.02.2011 17:39:58 Uzman Görüşü şifreleyen ekstrakromozomal DNA plazmidlerinin uygun değişimi ile sağlarlar. Mevcut kültür teknikleri biyofilmleri teşhis edemez. Sonuçlar steril gelebilir. Hastanın antibiyotik alıyor olması, duyarlı anaerobların uygun taşınmaması nedeniyle laboratuara ulaşana kadar ölmesi, birçok laboratuarın atipik mikroorganizma kültürü için 2-3 hafta beklememesi ve bazı patojenlerin ancak spesifik ortamda üreyebileceği, fakat bunların rutin kullanılmaması gibi nedenlerle tanı konması başarısız olabilir. YUMUŞAK DOKU DOLGULARININ KOMPLİKASYONU Enjekte edilen ajanların kozmetik yüz rejuvenasyonunda artan sayıda kullanımının biyofilm nedenli yumuşak doku dolgu komplikasyonlarını artıracağı şüphesiz. Otojen yağ enjeksiyonları hariç bütün dolgu maddeleri hastaya yabancı madde olacak katkılar içerir ve biyofilm formasyonu için potansiyel kaynak kabul edilmelidir. Nadir olmakla birlikte bütün dolgu maddelerinin ters reaksiyonu olabilir. Bu reaksiyonlar çoğunlukla geçici ve hafif derecededir. Ciddi reaksiyonlar enfeksiyon şeklindedir ve insidansı yüzde 0,01 – 0,1 olarak verilir. Bu olasıdır ki, gerçeğin altında bir değerdir, çünkü hekimlerin eksik rapor tutması, kasıtlı firma müdahaleleri, hastaların şikâyetlerini her zaman iletmemeleri gibi sebeplerle gerçek insidans daha yüksek olabilir. Hastaların % 80’inde injeksiyondan hemen sonra kızarıklık ve ödem olur. Travmatik iğne delikleri lokal etkisi birkaç saat kızarıklık için, birkaç gün şişlik için sürebilir. Damara denk gelen iğne travmasında oluşan morluk bir hafta kadar sürer. Intraarteriyel enjeksiyon o bölgede nekroza neden olabilir. Allerjik reaksiyonlar olabilir. Hipersensitivite angioödem ve anaflaksi derecesinde ciddi olabilir. Enjeksiyon sonrası görünen tümsekler ve yığılmalar teknik hatadır. Geç devrede ortaya çıkan ve ele gelen sertlik ve kızarıklık ile karaterize lezyonlar ağrılı ya da ağrısız olabilirler. Yabancı cisme ve hafif enfeksiyona vücudun bir yanıtıdır. Materyalin fazla volümde enjeksiyonu, materyalin yeterli pürifikasyonda olmaması gibi nedenler buna sebep olabilir. Enfeksiyon nedeni arasında sistemik bir enfeksiyondan kontaminasyon da söz konusu olabilir. Özellikle uzun süre erimeyen dolgular biyofilm oluşmasına daha yatkındır. ÖNLEMLER Biyofilmler eradike edilemediklerinden ve tedavileri son derece zor olduğundan önlem alınması en doğru yoldur. Öncelikle hastanın hikâyesi dikkatle alınmalıdır. Daha önce enjeksiyon yapılıp da reaksiyon yaşanıp yaşanmadığı, kanama sorunları ve immün sistem ile ilgili problemleri varsa öğrenilmelidir. Enjeksiyon sırasında aseptik kurallara uyulmalıdır. Genellikle cildin alkolle temizlenmesi yeterliyse de, klorheksidin de yardımcı olacaktır. Özellikle katlantı yerleri temizlenirken cildi gerip katlantı dibini de temizlemelidir. Kalıcı ve yarı kalıcı dolgularda profilaktik antibiyotik uygundur. Travmanın az olması ve bakteri girişini engellemek amacıyla ince iğne ile enjeksiyon yapılmalıdır. Enjeksiyonun hemen öncesi ve hemen sonrasında makyajdan kaçınılmalıdır. Bir alana fazla volüm vermekten kaçınmalıdır. 18 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Gelecekteki araştırma alanları Biyofilm oluşmasında nasıl engel olunabileceği konusunda birkaç alanda çalışmalar yoğunlaşmaktadır. Örneğin kontakt lenslerde biofilmlere karşı enzimler kullanılmaktadır. Bakteri biyofilmlerinin yeterli eritilmesi amacıyla bazı enzim karışımları üzerinde çalışılmaktadır. Yüzey düzgünlüğü ile ilgili mühendislik çalışmaları, elektrik yüklenme dansitesi ve polielektrolit çok katlar oluşturma ile bakteri kolonilerini azaltmak çabaları sürmektedir. Yüzeylerin gümüş ile kaplanması enfeksiyonu azaltmaktadır. Antibiyotik kaplama ortopedik literatürde fazlaca çalışılmaktadır. Bakteri ve biyofilm harabiyeti üzerinde lazerlerin etkileri çalışılmaktadır. Son olarak biyofilm organizmalarının gösterdiği spesifik genlerin ortaya konması gerekmektedir. Aktif akne veya enfeksiyon alanlarına yakın enjeksiyon yapılmamalıdır. Dudak enjeksiyonlarında özellikle dikkatli olunmalıdır, oral florada 500’den fazla bakteri çeşidi olduğu hatırlanmalıdır. TEDAVİ Komplikasyon durumunda algoritmik biçimde derhal müdahale edilmelidir. Mümkünse nasıl bir materyalin enjekte edildiği bilinmelidir. Flüktüasyon varsa iğne ile direne edilip kültür alınmalıdır. Kültür bekletilmeden gönderilmeli, 21 gün boyunca rutin ve atipik bakteri için monitorize edilmelidir. Başlangıç antibiyotik tedavisi ikili olmalı ve tercihen quinolone ve üçüncü jenerasyon macrolide içermelidir, biyofilm oluşmasını böyle engellemek olasıdır. Macrolidler cilt altı yağ dokusunda iyi birikirler. İntralezyonel yüksek doz steroid düşünülebilir. Hiyaluronik asit enjekte edilmişse hiyoluronidaz kullanılabilir. Eksizyon son çare olarak düşünülmelidir. Uzman Görüşü Prof. Dr. Bengi SEMERCİ Psikiyatrist Bengi Semerci Enstitüsü www.bengisemercienstitusu.com Yaşamın her alanında karşımıza iletişim kurmakta zorlandığımız kişiler ile çözmekte sorun yaşadığımız ve bizi strese sokan durumlarla karşılaşırız. Söz konusu iş yaşamı olduğu zaman zor insanlarla ve zor durumlarla başa çıkmak daha önemli bir sorun haline gelir. ZOR İNSANLARLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI İ ş yerinde baş edemediğimiz her ilişki ve durum bizim başarı, verim ve mutluluğumuzu, hem de çalıştığımız kurumun verim ve huzurunu etkiler. Zor çalışma arkadaşları kadar, çoğu zaman vazgeçilmez olan zor müşteriler de önemli bir sorun haline gelebilir. Sürekli şikâyet eden, her şeye öfkelenen müşterilerle iletişim kurmak hiç kolay değildir. İletişim kurmakta zorluk çekilen insanlara zor insanlar, bizi çaresiz bırakan durumlara da zor durumlar diyoruz. İş yerinde çalışma arkadaşlarımız, yöneticilerimiz ya da müşterilerimizle yaşadığımız sorunları, onlardan uzak durarak çözmek iyi bir yöntem gibi görünse de, bunu devamlı yapmamız olası değildir. O kişilerle çatışmaya girmek ise sorunu çözmek yerine artırır. Öyle ki, bireylerin zor durum ve insanlarla başa çıkmayı bilmeleri, bu tip insanlarla karşılaştıklarında nasıl davranmaları konusunda gerekli donanıma sahip olmaları önemli bir konu. Zor insan tipleri sizin konumunuza, iletişim biçiminize ve kendi bireysel özelliklerinize göre artıp azalabilir. Önemli olan zor insanların davranışlarını kişiselleştirmemeniz ve onlarla nasıl baş edebileceğinizi bilmenizdir. Enstitümüz bu nedenlerle “Zor İnsanlarla Başa Çıkma” başlığı altında kurumsal eğitimler vermeye başladı. Bu eğitimin amacı; kendinizi iyi tanımak, iletişim yöntemlerini öğrenmek, kimlerin ve hangi durumların size zor geldiğini anlamak, zorlukların getireceği olumsuzlukları engellemek, bireysel ve kurumsal gelişime katkıda bulunmaktır. Baş edilemeyen her ilişki ve durum, başarısızlık, verim düşüklüğü, stres ve öfkeye sebebiyet verebilir. Tüm bu etkenler kişinin işini kaybetmesine kadar gidebilir. Bu nedenle, stres yönetimi ve öfke kontrolü seminerleri ile desteklenen bu eğitimin temellerini sizlerle paylaşmak istedim. Olumsuz davranışlarıyla sorun yaratan zor insanlar kişilik özelliklerine göre farklı kategorilere ayrılır. ZORBA SALDIRGANLAR Taciz edip sindirici ve aşağılayıcı bir tavır takınırlar. Güçlü güdülere sahiptirler. Karşısındakileri ezilmiş ve güçsüz hissettirmeye çalışır, kendilerini her zaman haklı bulurlar. Zayıf ve kafası karışmış görünen kişilerle uğraşmaktan zevk alırlar. Anlık hedeflerle hareket edip empati yapmayı ve saygı duymayı bilmezler. 20 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Uzman Görüşü SİNSİ SALDIRGANLAR Dalga geçerek aşağılamayı çok severler. Herkesle ilgili bir fikirleri vardır. Genellikle kahkahalardan beslenirler. ŞİKÂYETÇİLER Sürekli hata bulmaya çalışır, konu üzerinde esas çalışan kişiden daha fazla söz sahibi gibi görünmeye gayret ederler. Mükemmeliyetçi olarak değerlendirilmek istedikleri halde, karşılaştıkları sorunları çözecek güçte olmadıkları için sorumluluktan kaçarlar. Çok işleri olduğundan ve kimsenin kıymetlerini bilmediğinden yakınırlar. MUHALİFLER En çok “Hayır” kelimesini kullanan muhalifler her öneriyi yetersiz ve işe yaramaz addeder. Hataları hemen bulurlar, zira çözüm önerileri yoktur. Sıklıkla her şeyin kontrolleri dışında geliştiği hissine kapılır, farkındalık dışı bir güçsüzlük ve başarısızlık hissinden kaçma ihtiyacı duyarlar. HER ŞEYİ BİLENLER (BULDOZERLER) Çevrelerindeki herkesin yetersiz olduğuna inanan bu tipler, her zaman en doğruyu bilmekle övünür ve yanılmayı kişiliğe hakaret olarak algılar. Kontrol duyguları yüksektir, değişik ve belirsizliğe tahammülsüzdürler. HER ŞEYİ BİLENLER (BALONLAR) Az bilgilerine rağmen ağızları çok laf yapar. “Herkes bana bayılsın” duygusuyla hareket eder, söylediklerine sadece kendileri inanır. UMURSAMAZLAR Tepkisizlik ve umursamazlık duygusuyla hareket eden bu tipler, başlangıçta iş birliğine açık gibi görünseler de sorumluluk aşamasında sorun çıkarırlar. Görevi alıp, takip etmek ya da başka birine devretmek için bile harekete geçmezler. 22 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık KARARSIZLAR Çok iyi dinler, çok soru sorar ama bir türlü karar veremezler. “Ya birini kırarsam”, “Ya bu kararı onaylamazlarsa” gibi düşüncelerle somut adım atamaz, harekete geçemezler. NASIL BAŞA ÇIKARIZ? Zor insanlarla çalışabilmek için önce kendimizi, iletişim biçimimizi, yeterli ve yetersiz hissettiğimiz özelliklerimizi tanımamız gerekir. Böylece kişinin bize niçin zor geldiğini anlayabiliriz. İnsanların davranış biçimlerini değiştiremeyiz ama kendi tutumlarımızı değiştirerek, daha kararlı ve net olarak onları durdurabiliriz. Ayrıca karşınızdaki kişinin iletişim biçimini değerlendirmek, sakin olmak, stres ve öfke ile mücadele edebilmek de size üstünlük sağlar. Zor insanların davranışlarının sizi hedef almadığını, sadece kişisel özelliklerinden dolayı böyle hareket ettiklerini unutmayın. Bu tip insanlarla baş edebilmenin yolu, davranışlarını kişiselleştirmemekten geçer. Önce kendinizi gözden geçirin. Nasıl iletişim kurduğunuzu değerlendirip, o kişiyle ilişkinin neden zor yürüdüğünü araştırın. Karşınızdaki kişinin iletişim biçimini değerlendirin. İletişimi sürdürmek zorunda olup olmadığınıza karar verin. Sakin olun. Davranış biçiminizi değiştirmeye çalışın. Stres ve öfke ile mücadele etmeyi öğrenin. Yapılan davranışların kişisel olarak sizi hedef almadığını unutmayın. Karşınızdakini değil, kendinizi değiştirmeye gayret edin. Tutum değiştirdiğinizde karşı tarafın da değişeceğini, değişmese bile sizi rahatsız edemeyeceğini unutmayın. >Sakin olmak, stres ile mücadele edebilmek, zorluklara karşı üstünlük kurmanızı sağlar. Bu sayede beraberinde gelen olumsuzluklar ortadan kalkar. Uzman Görüşü BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE DUYGU DURUM Uzm. Ecz. Levent GÖKGÜNNEÇ Daha önceki yazılarda güçlü bir bağışıklık sistemi için hangi bitkileri kullanabileceğimizi, ne yiyip ne içebileceğimizi ve aslında neleri yapmamamız gerektiğini gözden geçirmiştik. Bu yazıda tüm bunlardan daha önemli bir konunun bağışıklığımıza nasıl etki edebileceğinden bahsedeceğiz; ne düşündüğümüz ve ne hissettiğimiz! 24 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık B u konu artık gittikçe daha çok üzerinde durulan ve önemi anlaşılan bir konu haline geldi. Özellike yeni gelişen nöropsikoimmunoloji dalı direkt stres, duygu durum ve bağışıklık sistemi arasındaki ilişkileri inceliyor ve bu alanda ilginç araştırmalar yapılıyor. Bugüne dek yapılmış çalışmalar ışığında artık duygu durum ile bağışıklık arasında aşağıdaki bağlantılar olduğu biliniyor; KÖTÜMSER RUH DURUMU Düşük lenfosit aktivitesi, T-hücrelerinin aktivitesinde düşüş DEPRESYON Lenfosit, T-hücre ve doğal öldürücü hücre sayısında ve aktivitesinde azalma YALNIZLIK Düşük doğal öldürücü hücre sayısı GÜÇ VE KONTROL ARAYIŞI Lenfosit ve doğal öldürücü hücre aktivitesinde azalma KRONİK STRES Düşük lenfosit aktivitesi, T- ve B-hücrelerinin aktivitesinde düşüş, dolaşımda daha fazla virüs KARİYER (İŞ) STRESİ T-hücre ve doğal öldürücü hücre sayısında ve aktivitesinde azalma, IgA aktivitesinde azalma, virüs enfeksiyonlarına yakalanma riskinde artış Burada dikkat edilirse özellikle iş stresi ve güç-kontrol arayışı, yani günümüz Batı kültürünü ifade eden kavramlar direkt bağışıklık sistemine olumsuz etkileri olan en önemli faktörler. 1967’de Holmes & Rahe’nin yayınladığı çok bilinen “stres puanlaması” da yine günlük hayatta karşılaştığımız durumların hastalıklara yakalanma riskiyle bağlantısını ortaya seriyordu. Yukarıdaki tabloda günlük yaşam deneyimlerinin puan değerleri 300’ün üzerindeyse özellikle kronik hastalıkların gelişme riskinde iki kata yakın bir artış görüldüğü biliniyor. Puan 150300 arasındaysa riskte %30 civarı bir artış görülüyor. 150 puanın altı ise DENEYİM STRES PUANI Eşin ölümü Boşanmak Hapis Ailede ölüm Hastalık veya yaralanma Evlilik İşten ayrılmak Emeklilik Hamilelik Cinsel problemler Finansal zorluklar Yakın arkadaşın ölümü Kredi almak İş değişimi Terfi etmek Taşınmak Uyku problemleri Tatil 100 73 63 63 53 50 47 45 40 39 38 37 32 29 28 20 16 13 hastalıklara yakalanma riskinin düşük olduğunu gösteriyor. Pozitif duygudurum ise bağışıklık sistemini şu şekillerde destekleyebiliyor; TATMİN EDİCİ İLİŞKİLER VE DESTEKLEYİCİ SOSYAL ORTAM Artan lenfosit ve T-hücre aktivitesi, virüslere karşı dirençte artış MİZAH Lenfosit, sayısında ve aktivitesinde artış, IgA sayısında artış GEVŞEME TEKNİKLERİ Artan lenfosit ve Doğal Öldürücü Hücre aktivitesi EGZERSİZ Akyuvar sayısı ve aktivitesinde artış, yükselmiş endorfin seviyeleri Bağışıklığı desteklemek için yapılabilecekler arasında yoga-meditasyon gibi uygun gevşeme teknikleri, düzenli egzersiz, pozitif imajinasyon (ya da popüler adıyla kuantum olumlama), aromaterapi, fitoterapi ve hatta müzik terapisi (klasik müzik, geleneksel Hint rajaları veya bana göre 70’lerin senfonik progressive müziğinin sağlık için kullanımı) var. Sonuç olarak bağışıklığımızı yüksek tutmak, duygu durumumuzu yüksek tutmakla yakından ilişkili. Örneğin bunun için doğanın bize sunduğu St.John’s Wort, Passiflora, Rhodiola gibi çok değerli bitkiler de var. Daha ayrıntılı bilgi için lütfen eczacınıza danışın. Uzman Görüşü ZAYIFLAMAYA YARDIMCI BESİN TAKVİYELERİ Ecz. Sevda BATUHAN Yağların vücuttan atılmasını kolaylaştıran, iştah kontrolü sağlayan ve zor diyetlerde enerji veren besin takviyelerini kullanırken doktor ya da eczacınızın önerilerine kulak vermeyi ihmal etmeyin. >Mate vücuttaki yağ parçalayıcı enzimleri aktive ederek kilo vermeyi kolaylaştırıyor. 26 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Z ayıflama programlarının kişiye özgü planlanması gerektiği gibi, zayıflama ilaçlarının da doktorlar ve eczacılar tarafından önerilmesi gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü, diyet ve egzersiz programı tedavisine yanıt vermeyen kişilerin doktor, diyetisyen ve eczacı kontrolünde zayıflama ilacı kullanmalarını öneriyor. İlaçlara yanıt vermeyen vakalar ise cerrahi müdahaleyi gerekli kılıyor. Zayıflama ilaçlarının bir bölümü vücutta besin emilimini azaltırken, bir başka bölümü de iştah mekanizmalarını bastırarak etkinlik sağlıyor. Orlistat: Diyet, egzersiz ve kilo kontrolü tedavilerini içeren bir programın tamamlayıcı bir parçası olup, besinlerden bağırsağa ulaşan yağların vücuttan hızla atılmasını sağlıyor. Böylece yediğimiz gıdalardaki trigliseridler emilime uygun yağ asitlerine dönüşmüyor. Emilim engellenmiş ve yağların atılımı yaklaşık % 30 artmış oluyor. Psilyum: Lifli besinleri tüketirken bol su içmek sindirim sistemini hızlandırıyor. Suyla temas edince, çözünebilir lifler sünger gibi emici hale gelip yumuşuyor ve normal hacminin birkaç katı hacme ulaşıyor. Psilyum, çözünebilir lifleri bol miktarda içermesinden dolayı yumuşak ve nazik bir fırça görevi görüyor. Kalın bağırsağın kıvrım ve oyuklarına sıkışmış olan artık maddeleri parçalıyor ve yüzeyinde kaygan bir film tabakası oluşturuyor. Böylece atık maddelerin hareketini ve atılmasını kolaylaştırıyor. Mate: Tüm dünyada obezite tedavisinde kullanan Mate, metabolizmayı hızlandırıp enerji veriyor. Vücuttaki yağ parçalayıcı enzimleri aktive ederek kilo kaybetmeyi kolaylaştıran bu besin, aşırı iştahı engelleyen özelliğiyle de diyet yapanlar için ideal. Guarana: Yağ yakımını hızlandıran, yağların parçalanmasını ve vücuttan atılmasını sağlayan bu besin, kafein benzeri etkisiyle sinir sistemini uyararak metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca enerjik ve aktif hissettirerek açlık duygusunu bastırıyor. Ananas: Ananas sapı, içeriğinde bol miktarda bulunan proteolitik bir enzim olan bromelain sayesinde, yağ hücrelerinin etrafını saran deforme olmuş kolajen dokuyu parçalıyor ve yağların açığa çıkmasına yardımcı oluyor. Selülit oluşumunu engelleyen ve bölgesel ödemi azaltan özelliğini de unutmamak gerek. İnositol: Kolesterolü düşürmenin yanı sıra karaciğer rahatsızlıklarının önlenmesinde ve yağların karaciğerden atılmasında görev yapan inositol; sinir iletimi ve beyin fonksiyonlarının işlevselliği için de gerekli. Krom: Krom takviyesi hem yağ kitlesinde azalma hem de kan şekerindeki ani dalgalanmaları önleyip, iştah kontrolünü sağlıyor. Sporcu beslenmesinde tercih ediliyor. CLA (Konjüge Linoleik Asit): Kilo kaybından sonra kilonun tekrar geri alımını engelliyor. Araştırmalar ayrıca CLA’nın depolanmış yağların kaslarda enerji kaynağı olarak kullanılmasına ve vücuttaki yağ miktarının azaltılmasına destek sağladığını gösteriyor. Yeşil çay: Doğal yeşil çay, ekstresindeki EGCG’nin (Epigallokateşin Gallat) vücutta metabolizma hızlandırıcı etkisiyle kalori yakımını hızlandırıyor. İçeriğindeki kafeinin uyarıcı ve diüretik etkileri olduğu da biliniyor. Sonuç olarak, kalorisi düşük diyetler sonucunda oluşan vitamin-mineral eksikliği kilo kontrolüne destek veren formülasyonlarla giderilebilir. Günlük olarak alınan yağ, protein ve karbonhidratların günün tüm öğünlerine eşit olarak bölünmesine, rutin egzersiz ve ilaç tedavisinin sıkı takibine ve porsiyonlara dikkat etmekte fayda var. Ayrıca doktor, eczacı, beslenme uzmanı veya bir diyetisyenin hazırlayacağı beslenme programıyla sağlıklı bir zayıflama programı uygulanabilir. Yakın Plan Sağlık, güzellik ve beslenme gündeminde en son haberler... SAÇ Stres belirtisi: Stres hormonlarının yarattığı sıkıntı, kafa derisine zarar verip saçların uzamasını engelleyebilir. Çözüm: Yeteri kadar demir, omega 3 yağ asidi ve B 12 vitamini alın. Bunların hepsi saçınızın uzamasına yardımcı olur. Besin olarak da somon ve brokoli gibi yiyecekler tüketmelisiniz. ÇENE Stres belirtisi: Çenenizde yanma hissi vardır. Geceleri gerginlik yüzünden dişlerinizi gıcırdatıyor olabilirsiniz. Çözüm: Yatağa yatmadan önce beş dakika boyunca çenenize sıcak bir kumaş koyun. Isı, kaslarınızı rahatlatarak gıcırdatmanızı önler. Eğer işe yaramazsa o zaman diş doktorunuzla görüşüp bir ağız koruması isteyebilirsiniz. MİDE Stres belirtisi: Vücudunuzdaki stres hormonu kortizol seviyesinin yükselmesiyle sürekli bir şeyler atıştırmak, tatlı tüketmek isteyebilirsiniz. Çözüm: Yüksek kalorili, sağlıksız ve açlık hissini artıran atıştırmalıklar yerine şekersiz ama şeker tadı olan bir sakız çiğneyebilirsiniz. BURUN Stres belirtisi: Alerjiye yatkın bir bünyeniz varsa bağışıklık sistemini zayıflatan stres, hapşırığınızı artırabilir. Ayrıca sürekli burnunuzu çekmeye başlarsınız. Çözüm: Reçetesiz satılan ilaçlar bu alerjik duruma son verebilir. Ayrıca günde 30 dakika boyunca yapacağınız egzersizlerle adrenalin salgılayıp stresinizi atabilirsiniz. Stresten arının Kronik stres ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor (migren, depresyon, kalp hastalıkları gibi). Cleveland Clinic’s Wellness Institute’dan Doktor Elizabeth Ricanati, birçok insanın stresle savaşırken kendine zarar verdiğini, nitekim bu durumun farkında olmadan yaşamaya devam ettiğini vurguluyor. 28 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık DERİ Stres belirtisi: İsilik olabilirsiniz. Ayrıca gergin olduğunuzda bedeniniz ekstra adrenalin pompalayarak, deride sivilce oluşumuna sebep olan sebum maddesinin yayılmasını harekete geçirir. Çözüm: Problemli bölgeleri günde iki kez yıkayın. Jel veya sabun gibi temizleyiciler yağın yok olması için idealdir. Bunların bir faydasını görmezseniz, eczacınızdan sebumu yok eden bir krem önerisinde bulunmasını isteyebilirsiniz. KALÇA BÖLGESİ Stres belirtisi: Stresli olduğunuzda beyniniz yumurtlama düzenini bozacak sinyaller göndermeye başlar ve bunun sonucunda düzensiz adet görebilir ya da hiç regl olmayabilirsiniz. Çözüm: Jinekoloğunuza danışıp doğum kontrol hapı alabilirsiniz. Böylece eski adet düzeninize kavuşabilirsiniz. Kansere karşı K vitamini Ağırlıklı olarak yeşil besin tüketmek, lenf bezi çoğalmasıyla seyreden Hodgkin lenfoma adlı kanser türünün oluşumunu engelleyebiliyor. Mayo Clinic araştırmacıları 1.600 kişinin beslenme şekli üzerinde yapılan bir çalışmadan yola çıkarak karalahana ve brokoli gibi K vitamini bol besin tüketenlerin tüketmeyenlere oranla % 45 daha az kanser geliştirme riski taşıdıklarını kanıtlamış. Araştırmanın koordinatörü Doktor James Cerhan, K vitamininin beyaz kan hücreleri tarafından üretilen bir protein olan interlökin 6’nın önünü kesip Hodgkin lenfoma hastalığının oluşumuna engel olabildiğini vurguluyor. Bakteri alarmı Bu kimyasaldan uzak durun Bisfenol A(BPA) adı verilen, alüminyum kutularda veya kâğıt makbuzlarda bulunan bu plastik bileşime uzun süre maruz kalmanın, (130’un üzerinde yapılan çalışma sonucuna göre) meme kanserine etki ettiği gözlenmiş. Türkiye’de de yasaklanan BPA, östrojen değerlerini artırır ve kanser hücrelerinin hızla büyümesine neden olur. Biyolog Doktor Carlos Sonnenscheim, içeriğinde BPA bulunan ürünlerden uzak durmanızı öneriyor. New Jersey, Rowan Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar kozmetik mağazalarındaki deneme ürünlerinde çok sayıda bakteri bulunduğunu ortaya çıkardı. Üniversitenin Biyoloji Bilimi Profesörü Elizabeth Brooks, “Bu ürünleri kullanarak kıpkırmızı gözlere ve sivilceli bir cilde sahip olabilirsiniz” diyor. İşte ürün denerken aklınızda bulunması gereken birkaç ipucu. GÖZ FARI DENERKEN Yalnızca kaş kemiğinizin olduğu bölgeye bir kulak çubuğu ile uygulayın. Göz kapaklarınızdan uzak durun. RUJ DENERKEN Bir peçeteyle rujun üst kısmını silin ve dudaklarınıza bir kulak çubuğu ile uygulayın. KATI FONDÖTEN DENERKEN Üstteki tabakayı peçeteyle alın. Tek kullanımlık makyaj pamuğu ile ürünü cildinize uygulayın. LOSYON DENERKEN Losyon seçerken kavanozda olanları değil, tüp ya da pompalı şişede olanları tercih edin. ALLIK DENERKEN Herkesin kullandığı bir allığı deneyecekseniz allığın üzerine alkol içeren bir sprey sıkıp bir-iki dakika kurumasını bekleyin ve sonra kullanın. Dişlerinizi günde en az iki defa fırçalayarak kalp hastalığına yakalanma riskini yüzde 70 oranında azaltabilirsiniz. Kaynak: British Medical Journal PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 29 Yakın Plan Dudak çevresi Kadınların dudak çevresinde erkeklerden daha çok kırışıklık bulunduğu fark edildi. Aesthetic Surgery Journal’da yapılan bir araştırma bu durumu şöyle açıklıyor: Kadınlar, dudak çevresinde daha az kan damarına sahip olduğundan bu bölgeye yeterli derecede oksijen gelmiyor. Kaslar da yüzeye daha yakın olduğu için dudak çevresi daha çabuk kırışıyor. Hollanda’daki University of Medical Center’dan araştırmaya imza atan Emma Paes, “Bu bulgular amaçlanan tedavi yönteminin bulunmasını sağlayabilir” diyor. İştahınız sadece beyninizde Current Directions in Psychological Science’ın raporuna göre iştah kontrolü tamamen beyinde gerçekleşiyor. Araştırmalar yiyeceğin görsel cazibesi olmayınca iştah seviyesinin de düştüğünü ortaya çıkarmış. Siz de hemen zihninizden bu güzel kızarmış patates fotoğrafını atın ve başka şeylerle ilgilenin; e-postalarınıza bakın veya masanızda duran dergileri karıştırın. TEK KELİMEYLE Protein Egzersizle kalori yakmak istiyorsanız, protein tüketimine önem verin. Ağırlık çalışmadan önce 18 gram protein tüketen kişiler, karbonhidrat tüketenlerden daha fazla kalori yakıyormuş. Proteinin ayrıca egzersiz sonrası kasları onardığını da unutmayın. Kaynak: Medicine & Science in Sports & Exercise 30 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Kuvvetli Bağışıklık = Sağlıklı Hayat Bağırsak sistemini ve bağışıklığı güçlendiren bir gıda takviyesi olan MGN-3/Biobran, 1992 yılında Japonya’da şitake mantarı enzimi vasıtasıyla pirinç kabuğu parçalanarak (ön sindirimli) üretildi. Arabinoksilan gibi glukonutrientlerle kısa zincirli polisakkaritler ve hemiselülozik bileşiklerden oluşan ürün vücudun kendi doğal iyileşmesini sağlamaya yardımcı olan, son derece etkili bir gıda takviyesi. MGN-3, birkaç haftada NK hücrelerin aktivitesini %300, T ve B hücrelerinin aktivitelerini %150-200 oranında artırabiliyor. Yapılan araştırmalara göre, ürünün antienflamatuvar ve antioksidan etkileri olduğu gibi, aynı zamanda glikoz toleransını, pankreas ve karaciğer fonksiyonlarını artırıyor, kemoterapinin yan etkilerini azaltarak yaşam kalitesini üst seviyeye çıkarıyor. Bu sebeple kanser, virütik enfeksiyonlar (HIV, AIDS, Hepatit B ve C), bakteriyel enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, gıda zehirlenmeleri) ve alerjilerin iyileştirilmesinde uygulanan geleneksel tedavilerin yanında bağışıklığa yardımcı olması için bir takviye ürünü olarak rahatlıkla kullanılabiliyor. Hiçbir yan etkisi olmayan MGN-3/Biobran, çocuklarda da güvenli olarak kullanılabiliyor. Yakın Plan AKLINIZDA OLSUN Implant lens Lazer ameliyat, plastik ya da silikon lenslere göre daha güvenli bir yöntem olarak kabul ediliyor. Miyop göz kusurunun lazer ameliyatla düzeltilmesi sonucu, gözlük ya da lens kullanımı sona erer. D vitamini mucizesi Kendinizi yorgun hissediyor, egzersiz yapacak enerji bulamıyorsanız, doktorunuzdan D vitamini seviyenizi kontrol etmesini isteyebilirsiniz. The Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism, D vitamini eksikliği olan kadınların vücudunda hem daha fazla yağ biriktiğini, hem de daha az kas bulunduğunu vurguluyor. McGill Üniversitesi’nden Doktor Richard Kremer da, günde 800–1.000 mikrogram D vitamini tüketiminin önemine değiniyor. 5 50 Aynı gün içinde alındığında insanı strese sokan e-postaların sayısı. Endişelenmeyi önlemek için önce önemli olanları işaretleyin. Birkaç gün daha bekleyebilecek olanları ise oluşturduğunuz “yapılacaklar dosyası”na kaldırın. Kaynak: Intermedia/Haris Kaynak: Cochrane Reviews Doğru nefes almanın önemi Nefes alıp vermenin kolaylığı uyurken bile onu sürdürülebilir kılıyor. Ancak özellikle astım gibi hastalıklarda, doğru nefes tekniklerini bilmek çok önemli. Hatta Thorax bültenlerinde yer alan bir çalışma, doğru nefes tekniklerini bilmenin astım belirtilerini hafiflettiğini ortaya koymuş. Araştırmacılar astımı olan 57 gönüllüye birkaç tane nefes tekniği göstermiş. Katılımcılar da 30 hafta boyunca günde iki kez 25 dakika süren çalışmalarla bu tekniği uygulamış. Sonuçta tüm gruptakilerin kriz esnasında soluk aldırma cihazını kullanma oranı yüzde 80 azalmış. Çalışmayı yürüten Doktor Christine Jenkins katılımcıların nefeslerini kontrol etmeyi öğrenerek semptomları azaltabilmeyi başardıklarını düşünüyor. Siz de konuyla ilgili doktorunuza danışabilirsiniz. Dünya Omega-3 Günü İnsan sağlığında Omega3’ün önemini vurgulamak için 3 Mart tüm dünyada Omega-3 Günü olarak kutlanmaya başladı. Tıp dünyası Omega-3’ün faydalarını şöyle sıralıyor: Bebeklerde sinir ve göz gelişimi, çocuklarda ruhsal durum, odaklanma, okuma ve matematik skorları, kalp-damar sistemi, kadın sağlığı, bağışıklık sistemi, eklemler, göz, cilt ve zihin/ ruh üzerine olumlu etkileri mevcut. Omega-3 içeren Seven Seas ailesinin ürünlerini eczacınıza danışarak kullanabilirsiniz. AKLINIZDA OLSUN! Tükettiğiniz beyaz pirincin her gün sadece üçte birini kepekli pirinç ya da arpayla değiştirirseniz Tip 2 diyabet riskini bu oranda azaltmış olursunuz. Kaynak: Archives of Internal Medicine 32 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Untitled-1 1 28.02.2011 11:08:19 Yakın Plan 40 dakika egzersiz Archives of Internal Medicine, egzersizin kolesterol seviyesini dengeleyebilmesi için yoğun değil ama uzun olması gerektiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar haftada birkaç kez 40 dakikalık egzersiz yapmanın iyi kolesterolü 2,53 puan artırdığını söylüyor. Japon araştırmacı Satoru Kodama, LPL enziminin harekete geçmesi için en az 40 dakika egzersiz yapmak gerektiğini söylüyor. HDL seviyesi 40 miligramın altında olanlara, haftada üç kez 45 dakikalık egzersiz yapmaları öneriliyor. Vişneyle gelen sağlık Son günlerde adı sıkça sağlıklı meyveler arasında geçen vişneye derin dondurucunuzda yer açma vakti geldi. American Dietetic Association’ın sözcüsü ve Teksas Üniversitesi’nin beslenme uzmanlarından Doktor Lona Sandon, “Bu meyvenin suyu ağrıyan kaslara, uykusuzluğa ve daha pek çok probleme iyi geliyor. Ayrıca ondan faydalanmak için ille de suyunu içmeniz gerekmiyor” diyor. Taze ya da donmuş vişneyle yapılan tartlar da aynı besin öğelerini içeriyor. 250 ml’lik vişne suyunu 240 gram taze vişne ya da 120 gr kuru vişneyle değiştirerek tüketebilirsiniz. İşte vişnenin üç faydası: ENERJİ SAĞLAMA Glikoz ve fruktoz, kolay ve çabuk sindirilen karbonhidratlar olsa da, egzersiz sırasında ihtiyaç duyduğunuz anlık enerjiyi sağlayabilir. Egzersize başlamadan bir saat önce 250 ml vişne suyu içerek karbonhidrat deponuzu doldurabilirsiniz. ACIYI AZALTMA Antosiyanin salınımını sağlar. Bu da vücutta aynı ibuprofen gibi doğal olarak antienflamatuar bir etki yaratır. İki hafta boyunca yarışlardan önce günde iki kere 250 ml’lik vişne suyu içen koşucular, placebo (etkisiz ilaç) kullananlara oranla çok daha az ağrı çekmiş. UYKUYU DÜZENLEME Melatonin, vücudumuzda uyku düzenini sağlayan hormondur. Journal of Medicinal Food’un yayımladığı bir araştırmaya göre iki hafta boyunca günde iki kere 250 ml’lik vişne suyu içen insomnia hastalarının içmeyenlerden 20 dakika daha önce uyumaya başladığı ve deliksiz bir uyku çektiği ortaya çıktı. 34 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık AKLINIZDA OLSUN Turkdermatoloji. org’a tıklayarak yaşadığınız bölgedeki dermatologlara ulaşabilir ve kanser tarama testi yaptırabilirsiniz. Tansiyona karşı bitter çikolata Kalp hastalıklarının her yıl milyonlarca kişinin ölümüne yol açtığını biliyoruz. Journal of the American Medical Association, düzenli olarak tüketilen bitter çikolatanın tansiyonu düşürdüğünü vurguluyor. Yüksek tansiyondan şikâyetçi 44 kişi, 30 kalori değerinde bitter ya da beyaz çikolata tüketmiş. 18 hafta sonunda bitter çikolata yiyenlerin tansiyonu üç puan düşmüş. Beyaz çikolata yiyenlerde ise hiçbir gelişme gözlenmemiş. Uzmanlar kakaodaki polifenollerin kan damarlarını genişlettiğini söylüyor. Siz de en az % 40 ya da % 50 kakao içeren çikolata çeşitlerini tercih ederek, kalp sağlığınıza değer verdiğinizi gösterebilirsiniz. C M Y CM MY CY CMY K Yakın Plan Fasulyenin faydaları Kalp sağlığına çok faydalı olan fasulyenin göğüs kanseri riskini de azalttığı ortaya çıktı. Harvard School of Public Health araştırmacılarının 90.000 kadın üzerinde yürüttüğü bir çalışma, haftada iki kez fasulye tüketenlerin göğüs kanserine yakalanma riskinin, tüketmeyenlere oranla % 24 daha az olduğunu ortaya koydu. Araştırmayı yürüten Doktor Clement A. Adebamowo, fasulyenin neden böyle bir etkisi olduğunun tam olarak bilinmediğini zira kempferol, kesretin ve mirisetin gibi flavonollerin bunda rolü olabileceğini söyledi. Fasulyeyi tek başına yemeyi sevmiyorsanız, salata ya da çorbaya karıştırabilirsiniz. Patates kızartmasını fasulyeli sosa banıp yemek de bir alternatif. Atıştırmadan önce düşünün Yaşlanmak güzeldir Journal of Neuroscience’da yayımlanan bir anket yaşları 12 ile 79 arasında değişen 242 kadın ve erkeğin duygusal durumunu incelemiş. Evham ve korku gibi negatif düşünceler en çok 12 ile 19 yaş aralığındakilerde gözlemlenirken, yaşları 50 ile 79 yaş arasında olanlarda bu tip duyguların çok az görüldüğü ortaya çıkmış. Araştırmacılar MRI cihazlarıyla kişilerin farklı yüz ifadeleri yaparken verdikleri beyin tepkilerini incelemiş. Sonuç olarak gençler korkuyu fark etmede diğerlerinden daha iyi, ancak mutluluk anlamında daha vasat düzeyde çıkmış. Çalışmanın koordinatörü Doktor Leanne Williams, “Hayat deneyimi arttıkça insanlar hangi olayların kendilerine daha çok zarar verdiğini anlayıp, daha kaliteli sosyal etkileşimlere yönelebilir” diyor. 36 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Stresli olduğunuz za manlarda canınız bir şeyler atıştı rm öncelikle şunu deneyin ak istiyorsa, : Bütün negatif düşüncelerin izin, üzerinde “Yarın maraton var!”, “İlk buluşma heyecanı!”, “Sunuma üç gün kaldı!” gibi etiketlerle bir ba nt üzerinde gözünüzün önünden geçtiğini düşünün. Gözünüzün önünden kayıp giden bant gibi proble mlerinizin de gözden uzaklaşıp ka ybolduğunu düşünün. Temple Ün iversitesi Obezite Araştırma Merkezi’nde bir deneye katılan bireyler, bu yö ntemin işe yaradığını söylüyor. ARAŞTIRMA Journal of the American College of Surgeons’un araştırmalarına göre meme kanseri teşhisi konulan kadınların % 59’unda, kütle ameliyatla alınıyor. Geri kalan % 41’e ise mastektomi uygulanıyor. Sağlık & Beslenme Zayıflama Stratejİlerİ Yaklaşan yaz aylarıyla beraber vücut hatlarımızı ortaya çıkaran mini etekler, kısa elbiseler ve kolsuz bluzlar vitrinlerde yerlerini çoktan almaya başladı. İlkbaharı sağlıklı ve fit bir bedenle karşılamak, üç hafta gibi kısa bir zaman diliminde zayıflamak istiyorsanız yoğun egzersiz programımıza kulak verin. Yazı: ece Çağlar K ışın rehavetinde kendini bırakan ve gevşeyen bedeniniz yaza hazır mı? İşte tatil programlarının yapıldığı, güneşin bize göz kırptığı bu günler zayıflamaya başlamak için en ideal dönem. Sizin için hazırladığımız üç haftalık programla kısa zamanda incelebilir ve kaslarınızı biçimlendirebilirsiniz. Bu egzersiz programı ve dengeli bir beslenme planı ile üç haftada yedi kilo kaybedebilirsiniz. Metabolizmanızı hızlandırıp maksimum kalori yakmak istiyorsanız Egzersiz Bilimi Uzmanı Tom Holland tarafından tasarlanan programı uygulamaya hemen başlayın. Birinci hafta: Vücudunuzu hazırlayın Metabolizmanızın hızlanması için kasları çalıştırmak çok önemli. Kas kütlesi kalori yakmayı sağlar. Haftanın dört günü ağırlık çalışabilir, ardından da 35–40 dakikalık kardiyo seansına devam edebilirsiniz. 38 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Kaslarınızı geliştirin Daha ağır dambıllarla çalışıp daha az tekrar yapın. Bu durum kuvvet kullanıp kas dayanıklılığını artırmayı kolaylaştırır. Ağırlık çalışmasını haftada 2 gün arka arkaya yapmanın önemi de büyük; sıkı çalışan kaslar daha hızlı biçimlenecektir. enerji depolayın Araştırmalar insülin seviyesinin yoğun egzersizler esnasında düştüğünü gösteriyor. Düşen iensülin seviyesi, vücut stres hormonu olarak bilinen kortizol üretir. Kas liflerini eriten kortizol ise karında yağ birikmesine yol açar. İnsülin seviyesini dengelemek için egzersiz esnasında sporcu içeceklerinden faydalanabilirsiniz. Dinlenme seansından faydalanın Egzersiz sırasında hızlanan metabolizma, çalışmaya dinlenirken de devam ediyor. Öyle ki, karbonhidratlı gıdalarla glikojen takviyesi yaparak protein sayesinde kasların yeniden yapılanmasını sağlayabilirsiniz. Egzersizlerin ardından ilk üç saatte günlük kalori ihtiyacının üçte birini tüketebileceğinizi unutmayın. Besin maddelerini karıştırın Tufts Üniversitesi Beslenme Uzmanı Ann Yelmokas Mc Dermott, protein, karbonhidrat ve yağları dengeli olarak tüketmeniz gerektiğini söylüyor. Besin maddelerinden sadece birini tüketirseniz yakın zamanda tekrar acıkabilirsiniz. Besin maddelerini karıştırdığınızda, uzun süre açlık hissetmezsiniz. İkinci hafta: Metabolizmanızı hızlandırın Artık kaslarınızı biraz geliştirdiğinize göre, daha yoğun çalışıp metabolizmanızı iyice hızlandırabilirsiniz. Aralıklı çalışma yaparak kardiyo çalışmasını daha verimli hale getirebilir, daha çok kalori yakabilirsiniz. Bol su için Günde iki üç litre su tüketerek metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz. Uzmanlar terlemeyle meydana gelen su kaybının metabolizmayı yüzde iki kadar yavaşlattığını söylüyor. Bu da günde 30 yakılmamış kalori anlamına geliyor. Su içerek egzersiz yapma isteğini artırabilir ve bu şekilde kilo kaybını hızlandırabilirsiniz. Durun ve koşun Yarım saat boyunca hiç durmadan koşmak yerine ara vererek koşmak daha faydalı. Egzersiz yoğunluğunda yapacağınız hız değişiklikleri metabolizmanızı hızlandırırken, dinlenme aralıkları daha sıkı çalışmanızı sağlar. Proteinle beslenin Metabolizmanızı hızlandırmak için protein tüketimini artırmak gerekiyor. Uzmanlar geçici bir süreliğine beslenme düzenine 30 gr protein ilave etmeyi öneriyor. Protein ağırlıklı beslenme, vücudu daha çok çalıştırıp kalori harcamasını artırır. 15 gr süzme peynir, 11 gr az yağlı yoğurt, 8 gr az yağlı süt ve 22 gr ton balığından oluşan protein takviyesiyle daha hızlı kilo kaybedebilirsiniz. Direnciniz artırın Kardiyoya yoğunluk katarak direncinizi artırabilirsiniz. Tom Holland tepe yürüyüşü yapmayı, yüksek bir tepeye hızla çıkıp, geri inmeyi öneriyor. 5-10 dakikalık ısınma süresinden sonra bu egzersizi beş defa tekrarlayabilirsiniz. Bunu koşu bandında hızı ya da kondisyon bandında vitesi artırarak da yapabilirsiniz. İntervali uzatın Egzersiz sırası ve sonrasında maksimum kalori yakabilmek için intervalleri uzatan tempolu koşular yapabilirsiniz. Yoğunluğu artırmak egzersiz sonrasında metabolizmanın hızla çalışmaya devam etmesini sağlar. Holland, beş dakikalık yüksek tempolu koşunun ardından yine beş dakika jogging yapmayı öneriyor. Egzersiz ağrılarınızı hafifletin Yoğun bir egzersiz programı süresince kaslarınızda acı, sertlik ve yorgunluk hissedebilirsiniz. İncinmeleri önlemek ve acısız spor yapmak için önerilerimize kulak verin. Esneme hareketleriyle kaslarınızı rahatlatın ve vücudunuzu spora hazırlayın. Yere sırtüstü uzanın, sağ dizinizi göğsünüze doğru çekin ve sola doğru uzatın. Sağ kolunuzu yana doğru açarken sağ omzunuzdan arkaya doğru bakın. Yoğun egzersiz sonrasında kas ağrılarını engelleyecek kas sulandırıcı ve gevşetici kullanın. Epsom tuzu ya da 250 ml deniz tuzu veya 500 ml kabartma tozu karışımı eklenmiş küvete uzanın. Kasları rahatlatan tuz aynı zamanda toksik maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Soğuk suyla duş alıp yanmaları azaltın. Ayrıca duş alırken sıcak ve soğuk su değişimi yaparak kendi kendinize hidroterapi uygula-yabilirsiniz. Böylece kan dolaşımını artırmış olursunuz. Kaslarınızı masajla rahatlatın. Masaj, kas liflerini yumuşatıp ağrıları hafifletir. >Spor sonrası oluşan kas ağrılarında kullanabileceğiniz Stimol, uyku bozmaz, kilo aldırmaz ya da doping etkisi yapmaz. Eczacınıza danışarak kullanabilirsiniz. Düzenli uykuyu ihmal etmeyin Her gece en az altı saat uyuyarak sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz. Uzmanlar bedenimize besin, oksijen ve vitaminler kadar gerekli olan düzenli uykunun, vücut kaslarını dengeleyen büyüme hormonunu salgıladığına dikkat çekiyor. Üçüncü hafta: egzersizleri artırın Üç hafta içinde en fazla kalori yakacağınız günler geldi. İlk iki hafta boyunca güçlenen kaslar, bu dönemde ağır kardiyo egzersizlerine hazır hale gelmiş oluyor. Konuşmamayı deneyin Egzersiz Bilimi Profesörü Ronald Deitrick metabolizmayı hızlandırmak için konuşamayacağınız bir hıza çıkmanızı öneriyor. İki dakika boyunca hızınızı artırın ve konuşamayacak duruma gelin. Sonraki iki dakika ise hızınızı yavaşlatın. PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 39 Alışveriş Sağlıklı zayıflama 7 - Hızlı yağ yakımı Cla/X, özel içeriğiyle yağ yakımını hızlandırarak kilo kaybına yardımcı oluyor. www.eksenlife.com life Time Cla/X: 99 Tl 8 - Zayıflarken karaciğerinizi de koruyun zayıflama takviyeleri sağlıklı, dengeli ve hızlı kilo vermenize yardımcı olurken, ideal kilonuzu korumanıza da katkıda bulunuyor. lipotropic factors kullanarak hem sağlıklı kilo verebilir hem de karaciğer yağlanmasını engelleyebilirsiniz. www.solgar.com.tr Solgar lipotropic factors: 50 tablet 27,95 Tl; 100 tablet 52,50 Tl 9 - Depoladığınız yağları yakın 1 maxi l-Carnitine, vücudunuzdaki depo yağların yakılarak enerjiye dönüştürülmesine ve kas kitlenizin artırılmasına yardımcı oluyor. www.solgar.com.tr Solgar maxi l-Carnitine: 59,50 Tl 3 2 10 - Doğal tokluk hissi Psyllium Husks fibre’ın içeriğindeki doğal lif, karnıyarık otundan elde edildiği için yemeklerden önce alındığında tokluk hissi veriyor. açlığınızı ve sürekli atıştırma ihtiyacınızı bu ürünle azaltabilirsiniz. www.solgar.com.tr Solgar Psyllium Husks fibre: 41,95 Tl 4 8 9 1 - En büyük desteğiniz alli, diyetle kaybettiğiniz her 2 kiloya ek olarak 1 kilo daha vermenize yardım ederken, aldığınız yağın % 25’inin vücudunuz tarafından emilmesini engelliyor. www.allihap.com alli: 42 kapsül 50 Tl; 84 kapsül 85 Tl 2 - Etkinliği bilimsel olarak kanıtlandı fDa onaylı ilk ve tek karbonhidrat bloke edici Natrol Phase2, zayıflamayı garantiliyor. İçeriğindeki 5-HTP ile diyete uyumu kolaylaştırıyor ve iştahınızı kontrol altına alıyor. www.sagliklikal.net Natrol Phase2: 79 Tl 3 - İştah kontrolü Tokluk hissinin uzun sürmesini sağlayan Natrol Cravex, fazla şekerin yağa çevrilip depolanmasını engelleyerek iştahınızı kontrol altına almanıza ve kilo vermenize yardım ediyor. www.sagliklikal.net Natrol Cravex: 69 Tl 40 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 5 6 7 11 - Krom takviyesi 10 11 12 12 - Yaz yaklaşırken 4 - 4.3.2.1 İncel! fransa’nın en çok satan zayıflama ürünü 4.3.2.1 Ultimate içeriğindeki 10 farklı bitki ile vücuttaki yağların yakılmasını hızlandırırken vücudu sıkılaştırıyor. kapsül olarak da kullanılıyor. www.4321inceliyorum.com 4.3.2.1 Ultimate: 79 Tl 5 - Metabolizmanızı hızlandırın Hem yorgunluğunuzdan hem de kilolarınızdan kurtulmak ister misiniz? Guarana ile metabolizmanızı hızlandırarak fazla yağlarınızdan kurtulabilir ve enerji düzeyinizi yükseltebilirsiniz. www.sagliklikal.net kal Guarana: 39 Tl 6 - Denizden gelen yardım Chitosan, aktif maddesi kitin sayesinde doygunluk hissi sağlıyor ve yeme isteğini azaltıyor. www.sagliklikal.net lifetime Chitosan: 58,90 Tl aktif krom, ensülin etkinliğini sağlayarak açlık kontrolüne, yağın yakılmasına ve kas oluşumuna destek olur. Chromium Picolinate, krom eksikliğini tamamlayarak sağlıklı bir şekilde zayıflamanıza yardımcı oluyor. www.solgar.com.tr Solgar Chromium Picolinate: 32,95 Tl Douglas laboraties tarafından üretilen, Dr. Ender Saraç’a ait formula 7, sağlıklı ve fit bir bedene kavuşmanıza yardım ediyor. www.formula7.com.tr formula 7: 2 kutu 149 Tl; 3 kutu: 209 Tl İnceltici bakım Su birikmesi ve selülit görünümünü azaltmak için tek dokunuş, çift etki: Vichy aquadestock! * İlk uygulamadan itibaren bacaklarda hafifleme hissi * 28 günde incelen bel çevresi * 7. günden itibaren gözle görünür biçimde portakal kabuğu görünümünde pürüzsüzleşme sağlar. Vichy Aquadestock, 75 TL Sağlık & Beslenme Eyvah bahar geldi! Bahar aylarının korkulu rüyası alerjilerle ilgili çarpıcı gerçekleri ve onlardan korunmanın yollarını sizin için araştırdık. b ahar mevsiminin kapımızı çalması ve havaların ısınmasıyla beraber kalın montlardan kurtulur ve doğayla daha yakın temasa geçeriz. İşte dışarıdan gelen çeşitli maddelere karşı vücudun gösterdiği aşırı tepki olarak tanımlanan alerji de bu mevsimde yakamıza yapışır. Günümüzde alerjenler daha da yaygınlaşmış durumda. Polenden (bitki veya çiçeğin üremesini sağlayan tohum niteliğindeki toz) ambrosiaya (saman nezlesine sebep olan yaygın bir ot) havada uçuşan tetikleyiciler son 20 yılda katlanarak çoğaldı. >Bahar aylarında artan polen ve ambrosialar sürekli hapşırmayı, burun akıntısını tetikliyor. 42 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Sağlık & Beslenme Bahar aylarında ortaya çıkan saman nezlesi, önlem alınmadığı takdirde yorgunluk, iştahsızlık, sinüzit ya da astım gibi hastalıklara dönüşebiliyor Hayatında çok az nezle olmuş insanlar şimdilerde sonu gelmeyen bir burun akıntısı ve öksürükten şikâyet ediyor. Eğer siz de sürekli nezle oluyor ve mendilsiz dolaşamıyorsanız, konuyla ilgili araştırmaları ve çözümleri içeren yazımızı mutlaka okuyun. ALERJİ VE SAMAN NEZLESİ Havadaki polenler solunum yoluyla vücuda girdiği zaman, burun, gözler ve hava geçitlerini döşeyen mukoz zarlarının iltihaplanmasına neden olur. Bu da hapşırma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, kuru öksürük, boğaz, burun, kulak ve gözlerde kaşıntı gibi belirtilerle saman nezlesinin başlamasına sebebiyet verir. Halk arasında “bahar nezlesi”, “alerjik nezle” veya “polen nezlesi” diye adlandırılan saman nezlesinin en tipik belirtisi arka arkaya 15-20 defa tekrarlanabilen hapşırıktır. Harvard Medical School, Center for Health and the Global Environment bölümü öğretim üyesi Dr. Paul R. Epstein, saman nezlesinin ilkbaharda ağaçlardan, yazın otlardan sonbaharda da ambrosia adındaki bir çeşit ottan kaynaklandığını söylüyor. Saman nezlesi önlem alınmadığı takdirde yorgunluk, iştahsızlık, sinir, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit veya astım gibi hastalıklara dönüşebiliyor. Bol sebze ve meyve tüketerek, multivitamin ve mineral desteği alarak kendinizi koruyabilirsiniz. POLENLER KONTROLSÜZCE ARTIYOR Küresel ısınma ve iklim şartlarının değişmesiyle uzayan polen mevsimi, yukarıda saydığımız tüm rahatsızlıklarla da aylar boyunca baş etmek zorunda bırakıyor bizi. National Resources Defense Council’s Health and Environment programında görev alan Dr. Kim Knowlton “Bazı bölgelerde bahar 20 yıl öncesine göre, 10-14 gün daha erken geliyor” diyor. Isı ve karbondioksit artışının bitkilerin üremesinde önemli rol oynadığı yadsınamaz bir gerçek. Dr. Paul R. Epstein “Bundan 10 yıl önce atmosferdeki karbondioksit artışının bitkilere enerji kaynağı sağlayacağından, büyümeleri için faydalı olacağını düşünmüştük” diyor. Oysa otlar (ambrosia gibi) artık sadece gelişmiyor, çok hızlı da ürüyor. Karbondioksitin artması, burun etrafında fazladan uçuşan polenlerle beraber çok daha fazla alerjiye sebep olan bir “süper polen” türünün oluşumuna neden oluyor. Bunlardan ufacık bir miktar bile burnunuz için sıkıntı yaratabiliyor. 44 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Polen alerjisinden korunma yöntemleri: * Hava kalitesi endeksini takip edin. Bunun için Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün internet sayfasından faydalanabilirsiniz. * Polenlerin yoğun olduğu dönemde pencereleri açmayın, otomobilinizin camlarını da kapalı tutun. * Hava filtresi iyi olan bir klima kullanın. * Eve girer girmez kıyafetlerinizi değiştirin ve duş alın. Bu şekilde sokaktaki polen ve tozu eve getirmemiş olursunuz. * Dışarıda gözlük kullanın. Böylece poleni göz kapaklarınızdan ve kirpiklerinizden uzak tutmuş olursunuz. * Güçlü ve aşındırıcı sabun kullanmayın. Araştırmalar bu tür maddelerin üst derideki koruyucu hücreleri alıp götürdüğü dolayısıyla da alerji yapan tanelerin bedene daha çabuk nüfuz ettiğini gösteriyor. * Burun deliğinin dış bölgesine uygulanan jeller kullanın. * Alerji testi yaptırın ve kendinize en uygun tedavi yöntemini bulun. Sağlık & Beslenme Bahar yorgunluğuna son! Bağışıklık sisteminin gösterdiği aşırı tepkiden oluşan bahar alerjisi ve yorgunluğu özellikle mevsim değişikliklerinde sık sık yaşanabiliyor. Bu dönemi hastalanmadan ve dirençli bir şekilde atlatabilmek için dışarıdan destek alabilirsiniz. Performansınızı yükseltin siberian ginseng root Extract; bünyenizi güçlendiren ve stresinizi azaltıp motivasyonunuzu yükselten bitkisel bir çözüm. Bu özellikleriyle beraber üretkenliğinizin de desteklenmesine yardımcı oluyor. www.solgar.com.tr solgar siberian ginseng root Extract: 39,95 Tl Dinamik bir gün için sabahları uyanmakta güçlük çekiyor, fiziksel ve zihinsel performans düşüklüğü yaşıyorsanız, ginVit ile strese karşı dayanıklılığınızı artırıp gün boyu enerjik kalabilirsiniz. www.sifar.com.tr ginVit: 35 Tl Günlük destek Centrum, günlük beslenmenizde eksik kalan vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılayarak daha zinde olmanızı sağlıyor. www.pfizer.com.tr Centrum 30 Tablet: 35,35 Tl; 60 Tablet: 60.54 Tl Doğal enerjinize kavuşun Doping etkisi yaratmadan vücut enerjisini artıran nadh, bahar yorgunluğuna karşı bağışıklık sistemini güçlendirip metabolizmanın daha hızlı çalışmasına destek oluyor. www.sagliklikal.net Kal nadh 5 mg: 59 Tl Gençlik aşısı Dirençli bir beden Béres Drops Plus, antioksidan etkisi göstererek vücudu zararlı artıklardan temizlerken, taze hücrelerin üremesine de yardımcı oluyor. İçeriğinde; demir ve demirin emilimini artıran flor, çinko, bakır ve vücudun bakırdan faydalanmasını artıran molibden, manganez, selenyum ve krom bulunuyor. www.beresvitamin.com Béres Drops Plus 100ml: 90 Tl, 30ml 30 Tl Günlük beslenmeye destek Multibionta diğer multivitaminlerden farklı olarak günlük beslenmeye destek olurken aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirip sindirimi kolaylaştırıyor. www.abdiibrahim.com.tr Multibionta Probiotic Multivitamin: 33,60 Tl 46 / İlkbahar 2011 / Pharmeticsağlık yaşlanmanın yavaşlatılması ve cilt hücrelerinin sağlığını koruyabilmesinde, enerji önemli rol oynar. 40’lı yaşlardan itibaren azalan enerji konusunda destek sağlayan CoEnz QH, kırışıklıklardan saç sağlığına kadar vazgeçilmeziniz oluyor. www.sifar.com.tr CoEnz QH: 79 Tl ilan(C).indd 1 11.02.2011 19:29 Sağlık & Beslenme mevsimiNDe ıspaNak ve DiğeR yeŞilleR Sağlıklı yaşam için en vazgeçilmez besinlerden olan ıspanak ve diğer yeşilleri mercek altına alıyoruz. Nasıl TükeTilmeli? * Buzdolabınızda bir torba ıspanak yaprağı bulundurun. Durulanmış yaprakları alıp hemen bir salata yapabilir veya sandviçinize koyabilirsiniz. Bu yemek klasik salatadan çok daha besleyicidir. * Ispanağı canlandırmak için sıcak yemeklerle kullanabilirsiniz. Bir çay kaşığı zeytinyağını yapışmayan tavada orta ateşte ısıttıktan sonra, ezilmiş sarımsak ve karabiber ekleyin. Sonra dört avuç ıspanak yaprağını ilave edip karıştırmak suretiyle bir-iki dakika pişirin * Hep aynı yeşillikleri yemekten sıkıldınız mı? O zaman roka, tere, hindiba, hardal yaprağı, Çin lahanası ve yer lahanasını deneyin. FAYDALARI: Neredeyse kalorisiz ancak yaşamsal vitaminler bakımından zengin. GiZli silaHlaRı: İçerdiği A, C, K vitaminleri, folik asit, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller, lif ve beta karoten sayesinde birçok hastalıkla savaşabiliyor. ORTAKLARI: Brokoli ve Brüksel lahanası gibi turpgillerle ortak özelliklere sahip. DüŞmaNlaRı: Kanser, kalp hastalıkları, inme, obezite ve osteoporoza karşı koruyucu etkiye sahip. İki dakikada ıspanaklı karides Hazırlaması çok kolay olan ıspanaklı karides yemeği, besleyici özelliği ve hoş sunumuyla dikkat çekiyor. Malzemeler * 24 adet büyük karides (kabukları soyulmuş ve kesilmiş) * 120 gr doğranmış ıspanak yaprağı * 1 tatlı kaşığı zeytinyağı * 1 diş sarımsak, ezilmiş * 1/2 tatlı kaşığı kuru reyhan * 1 veya 2 acı sos damlası İsteğe bağlı susam tohumu Hazırlanışı Mikrodalga fırına koyabileceğiniz bir kâsede bütün malzemeleri karıştırın ve karidesleri üzerine yerleştirin. Sonra bir dakika mikrodalgada ısıtın. Çıkardıktan sonra tekrar karıştırın. Bir dakika 15 saniye daha fırınlayın ve susamları üzerine serpiştirin. >Demir yönünden zengin ıspanak, sağlıklı beslenmenin vazgeçilmezlerinden. 48 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık iki kiŞilik: servis başına; 91 kalori, 3 gr yağ (1 gr’ı doymuş), 1 gr karbonhidrat, 165 mg sodyum, 0 gr lif, ve 14 gr protein içeriyor. Sağlık & Beslenme Süper atıştırmalıklar Daha hafif ve enerji dolu bir yaşam için hazırlaması kolay, 10 besleyici atıştırmalık. Yazı: tuğçe tekmen Tahıl, kurutulmuş meyve ve yemişten oluşan bar Karşılaştığınız bütün tahıllı gevrekler aynı değil. Özellikle en kıtır olanını tercih etmelisiniz. Gerçek yemiş ve tahıldan elde edilenler hem lezzetli hem de az kalorili ve lif bakımından zengin. Gidus, “Bu tür kıtırlı ve tatlı besinlerle abur cubur hissini yakalayabiliyorsunuz” diyor. 100 gramı 100–300 kalori arasında değişen barları deneyebilirsiniz. Donmuş bezelye ve mısır Donmuş sebzelerin genellikle güzel bir tadı vardır çünkü raflarda bekleyen benzerleri gibi ağızda hemen nişastaya dönüşmezler. Sebzeleri dondurmak, onların tatlarını da korur. 120 miligram bezelyede 55 kalori ve 3 gram lif bulunur. Aynı miktar mısırda ise 72 kalori ve 2 gram lif vardır. Yüksek lif ve düşük kalori yoğunluğunun birleşimi, doyurucu ve tatmin edici bir besinle karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Tıpkı sebzeler gibi meyvelere da aynı yöntemi uygulayabilirsiniz. Üzüm ve kirazları dondurup, düşük kalorili ve lezzetli bir ara öğün deneyimi yaşayabilirsiniz. Ekspres yulaf Akşamları canınız atıştırmak istediğinde patlamış mısıra alternatif olarak yulaf ezmesi tüketebilirsiniz. Üzerine bir çorba kaşığı yabanmersini serperek hem tatlı isteğinizi bastırmış, hem de az kalorili ve doyurucu bir ara öğün yemiş olursunuz. Gidus, yulaf ezmesinin herhangi bir tahıla göre daha fazla karın doyurduğunu, aynı miktarda lif ve kalori barındırdığını hatırlatıyor. Hazırlaması çok kolay olduğundan ofiste de karnınız acıktığında tüketebilirsiniz. 50 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık A çlığımızı hızlıca bastırmak için çoğu zaman cips, çikolata, şeker ya da gazlı içecekler gibi sağlıksız atıştırmalıklar tüketiyor ve kilo alımını tetikliyoruz. Oysa lezzetli ve sağlıklı seçimlerle de doygunluk hissi yaratabilir, fit kalmayı başarabiliriz. Açlığı kontrol etmek ve yemek sırasında kendinizi dizginlemek ara öğünlerde yenilen besleyici ve tok tutan atıştırmalıklarla çok daha kolay. “Akıllı atıştırmalık sizi doyurmalı, besleyici ve 100 – 200 kalori arasında olmalı,” diye vurgulayan American Dietetic Association diyetisyeni Tara Gidus’un önerileri ışığında 10 sağlıklı atıştırmalıktan oluşan bir liste hazırladık. Sadece yoğurt İçinde meyve bulunan ve şeker değeri yüksek yoğurtları bir kenara bırakın. Onun yerine pürüzsüz süzme yoğurdu deneyin. Yoğun olduğu için doygunluk hissi sağlar ve içeriğinde hiç yağ bulunmaz. Servis başına sadece 80 kalori olduğu için içine istediğiniz meyveyi koymakta özgürsünüz. Mesela kayısı ve hurmayı deneyebilirsiniz. “Süt ürünlerinden edinilen kalsiyumun zayıflattığı kanıtlanmıştır. Ayrıca bu ürünler protein ve lif de içerir,” diyor Gidus. Donatılmış elma 2003 yılında Brezilya’da yapılan bir araştırmaya göre günde üç elma tüketimi kiloyu sabit tutuyor, hatta kilo vermeye yardımcı oluyor. Cornell Üniversitesi’nden Doktor Rui Hai Liu’nun, “Elma gibi mucizevî bir bileşim başka bir yerde yok. Kilo kaybetmenin en iyi yolu meyve ve sebze tüketimini artırmaktır,” sözleri elmanın sağlıklı beslenme ve zayıflama programlarındaki önemini açığa çıkarıyor. Eğer beş dakikanız ve bir bıçağınız varsa; önce elmanızı dilimleyin, üzerine bir miktar ezilmiş ceviz serpin ve sonra da en üste bir veya iki çay kaşığı akçaağaç şurubu dökün. Başka bir seçenek ise elmayı bir çorba kaşığı fıstık ezmesiyle beraber yemek. Fıstığın doyurucu gücünün bedeli ise sadece 100 kalori. ECZANENİZİ RENKLENDİRİN şimdi 18ml. DBP, FORMALDEHİT VE TOLÜEN İÇERMEYEN TIRNAK BAKIM ÜRÜNLERİ VE OJELERİ Ürünlerimiz hakkında daha detaylı bilgi için www.orly.com.tr Untitled-1 1 17.02.2011 11:27:02 Sağlık & Beslenme Öğün arasında kilo almadan açlığı gidermek hiç de zor değil: Tek yapmanız gereken, akıllı atıştırmalıkları tercih etmek. Meyveli dondurma Meyveli dondurmalar hem lezzetli, hem sağlıklı hem de tatlı arzusunu tatmin eden atıştırmalıkların başında geliyor. 100 gr çikolata 528 kaloriye eşitken, 100 gr meyveli dondurma sadece 160–180 kaloridir. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Beslenme Uzmanı Diyetisyen Dr. Zeynep Koç da dondurmanın kalsiyum, fosfor, protein, A, E ve B grubu vitaminler içeren son derece besleyici bir gıda olduğunu, ayrıca bilinenin aksine zayıflattığını söylüyor. Çıtır mısır ve pirinç patlağı Açlığınızı gidermek ve gönül rahatlığıyla atıştırmak istiyorsanız, patlamış mısır ve pirinç tanelerinin sıkıştırılmasıyla üretilen mısır ve pirinç patlağını deneyebilirsiniz. Çıtır çıtır yenen mısır ve pirinç patlağı yağlı cipslerin ve kuruyemişin yerini alan, sağlıklı bir abur cubur olarak tanımlanabilir. Yağ ve şeker barındırmayan, 100 gramında 342 kalori bulunan bu besini evde, televizyon karşısında, sinemada ve ofiste çantanızdan çıkarıp rahatlıkla atıştırabilirsiniz. Tarçınlı kepekli bisküvi Bilindiği gibi lif kilo kaybına yardım eder. Özellikle yüksek lifli tarçın kilo vermeyi kolaylaştırır. Lif yönünden zengin tarçınlı kepekli bisküvi tokluk hissi sağlarken, kolesterolünüzün yükselmesini de engeller. Bağırsaklar için faydası ise kanser oluşum riskini azaltmasıdır. Ayrıca bilinen tatlı bisküvilere göre yüzde 30 daha az kalori içerir ve yağ oranı yüzde 75 azaltılmıştır. Tarçınlı Kepekli Bisküvi’nin bir paketi ise 118 kaloridir. 52 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Sakız Tüm bu saydığımız atıştırmalıklardan birini tüketmek istediğinizde kendinize gerçekten aç olup olmadığınızı sorun. Eğer aç olduğunuzdan emin değilseniz sakız çiğnemeyi deneyin. Mayo Clinic’ten Doktor James Levine sakız çiğneyerek yakılan kalori miktarını hesaplamış. Sadece çenenizi hareket ettirerek saatte 11 kalori yakabilirsiniz. Bu da oturarak yakılan kalori miktarının yüzde 19’u kadardır. 11 kalori fazla görünmeyebilir ama bir yıl üzerinden hesap edildiğinde yaklaşık yarım kiloya tekabül eder. Meyankökü Çiğnemekle daha işimiz bitmedi. Meyankökü, içeriğindeki glycyrrhetinic asit sayesinde bedendeki yağ kütlelerinin azalmasına yardım eder. İtalya’da Padova Üniversitesi’nde araştırma yapan Doktor Decio Armanini meyankökünün faydalarını şöyle anlatıyor: “Yağ birikimine neden olan bir enzimi bloke eder ve iştahı azaltır. Meyankökü yedikten sonra başka bir şey daha yemek istemezsiniz.” Marketten alabileceğiniz bir avuç meyankökü yaklaşık 150 kaloridir ve sizi çiğnemekle meşgul ederken tatlı ve tatmin edici tadı sayesinde rahatlıkla bir paket çikolatanın yerine geçer. >Açlık hissini çikolata, cips, ya da pasta yiyerek gidermek yerine, tarçınlı kepekli bisküvi ile doyma hissini yakalayabilirsiniz. Aynı zamanda mısır ve pirinç patlağı, meyveli dondurmayı gönül rahatlığıyla atıştırabilirsiniz. Cilt lekeleri için emülsiyon ve maske Güzelli¤inize gölge düflürmeyin Kullan›ld›¤› Durumlar Hamilelik lekesi Yafla ba¤l› lekeler Çil Günefl lekeleri Lazer, peeling ve kriyoterapi gibi dermatolojik uygulamalar sonras› oluflan lekeler Post enflamatuar yara izleri (Sivilce vb. taraf›ndan oluflan) Kahverengi lekelere karfl› korumaya, mevcut lekelerin giderilmesine ve tekrarlamas›n› önlemeye yard›mc› olur Fotosensitiviteye yol açmad›¤›ndan tüm y›l gündüz ve gece kullan›labilir Yüz, eller ve boyun gibi hassas bölgeler için idealdir www.biocodex.com.tr Röportaj Bade İşçİl “Ezel” dizisinde aldığı rolle adından sıkça bahsedilen Bade İşçil, her fırsatta işini çok sevdiğini dile getiriyor. Eğitimini Yeditepe Üniversitesi, Moda ve Desen Tasarımı üzerine almış olmasına rağmen İşçil, canlandırması zor karakterler oynayarak oyunculuk alanında kendini daha da yukarılara taşımak istiyor. Röportaj: Hande Tokmak Fotoğraflar: Nejat Talas 54 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Eğitiminizi moda üzerine aldığını biliyoruz ama galiba oyunculuk şu an daha çekici geliyor size. Bu nasıl oldu? Eğitimim moda üzerine evet ama bence bir sanatçı, sanatla ilgili her şeyi yapabilmeli. Ben, sanatın her alanında başarılı olabileceğimi düşünüyorum. Aslına bakarsanız kamera önünde bir şey yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Andaç Haznedaroğlu bana Gülpare dizisinde bir rol teklif etmiş ve “Sende bu ışığı görüyorum. İstersen sen bu işi başarırsın” demişti. Bunu özellikle bir kadından duyunca üzerimdeki etkisi büyük oldu. Karşı cins her zaman sana iltifat etmeye meyilli olur ama hemcinsimden olumlu cümleler duyunca oyunculuğu denemeye karar verdim. “Dermo-kozmetik ürünlerin daha güvenilir olduğunu düşündüğüm için güneş koruyucularımı mutlaka eczaneden alıyorum.” Ezel dizisindeki oyunculuğunuzdan memnun musunuz? Daha çok yol kat etmem gerektiğine inanıyorum. Oynadığım bazı duygusal sahneleri izlerken etkileniyorum. Bazen gözlerim bile doluyor hatta ama kendimi eleştirdiğim birçok şey de çıkıyor. İzleyerek eksiklerimi kapatmaya çalışıyorum. Ezel’den arta kalan zamanlarımda temel oyunculuk eğitimi alıyorum. Yani senaryo üzerinden bir çalışma yapmıyoruz, ama Ümit Çırak ile oyunculuğun temel kavramlarını ve bazı metotları çalışıyoruz. Pek düzenli olamasa da, oyunculuğumu geliştirmek için böyle bir eğitimi alıyor olmak bile güvenimi artırdı diyebilirim. Bade İşçil boş zamanlarında ne yapar? Spor. Uyanır mekik çeker. Yürüyüşe çıkar. Annem “Kendinle kafayı bozdun!” diyor gerçi ama ne yapabilirim? Seviyorum spor yapmayı. Bunun dışında kitap okurum. Her ne kadar cilt için sağlıksız olduğunu bilsem de itiraf etmek istiyorum; güneşlenmeyi çok seviyorum. Koruyucu kremler sürüp bütün gün güneşlenebilirim. Güneş koruyucularımı mutlaka eczaneden alıyorum çünkü dermakozmetik ürünlerin daha güvenilir olduğunu düşünüyorum. Modayla ilgilenmeyi bıraktığınızı söyleyebilir miyiz? Şimdi ekranda bir iş yapıyorum ve dizide giyilecek kıyafetlere karar veren ve bizle çalışan insanlar var. Dolayısıyla onlar çekimlerde giyeceklerimize karar veriyor. Ancak fikir alışverişinde bulunuyoruz. Dizinin dışında modayı dergi ve internet kullanarak takip ediyorum. Eskisi kadar ilgim kalmadı. Modadan vazgeçmedim ama bana kalan vakit kısıtlı olduğu için bu vakti ancak spor yaparak değerlendirebiliyorum. Spor yaparken giydiklerime de çok dikkat ettiğimi söyleyemem. Şu aralar sürekli kendi kıyafetlerimi kesip yırtıp bir şeyler ortaya çıkarıyorum. Ailenize düşkün müsünüz? Çok. Onlara o kadar bağlıyım ki ayrı kalmayı kesinlikle düşünemiyorum bile. Onlar, benim için çok kutsal. Evimde evladım gibi gördüğüm bir kedi, bir de köpeğim var. Düşünün ki onlardan ayrı kalamıyorum. Nerde kaldı kan bağım olan insanlardan uzak durmak. Ben sevdiğim insanları da ailemden biri gibi severim; sevginin en büyüğü benim için aile mertebesidir. O mertebeye ulaşan arkadaşlarıma “kardeşim” derim zaten. İnsanlara çabuk güvenebiliyor musunuz? Evet... Çok iyi bir şey yapmıyorum aslında. Güvenmemek gerekiyor. Zaman teknolojiye yenik düştükçe insanlar duygusallığını yitiriyor. Benim hâlâ saygı duyduğum şeyleri, insanlar çoktan tüketmiş ve dönüp arkasına bakmayacak katılığa ulaşmış durumda. Çocuksu ruhunuzun ardında duygusal mısınız yoksa mantıklı mı? Hepimiz insanız. Hayatımızda işin dışında ailevi ve çevresel bir takım faktörlerle de problemler yaşanabiliyor. Duygusallığımı içimde yaşarım ama sanırım bunu pek çaktırmıyorum. Gülümsüyorum ancak aslında bazen içimden ağlıyorum. Bu PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 55 Röportaj benim korunma içgüdüm olsa gerek. Belki de güler yüz, benim maskemdir. Ne sorunsuzum, ne dertsiz ama yüzüm gülüyor işte bir şekilde... 20’li yaşlarıma geçtikten sonra mantığım çok daha fazla ön plana çıktı. Çevremdeki insanları kaybettikçe hayatın boş olduğunu anladım. Vaktini nasıl değerlendirirsen, o sana kâr kalıyor felsefesiyle canım sıkıldığında boş vermeye çalışıyorum. Boş verirken çevremdekileri mutlu etme çabalarım devreye giriyor ve duygusallık gidiyor. Bu noktada ise o felsefeyi yaratan mantığım ön plana çıkıyor. Dış görüntünün insanları yanılttığı oluyor mu? Çok mesafeli bir duruşunuz var çünkü... Benimle her tanışan aynı şeyi söyler. Saçımın rengi ve Türk standartlarına göre farklı bir tip oluşum “Kesin havalıdır, sarı saçına mavi gözüne güveniyor, sarışınlar snobtur veya şımarıktır” gibi bir imaj yaratıyor. Bunlar hep söyleniyor ama beni tanıdıktan sonra çok şaşırıyor ve yanıldıklarını anlıyorlar. Dünya malı yalan geliyor bana. Bir şeye sahip oluyorsan onun için şükretmek gerekiyor. >Bade İşçil güzelliğini doğru beslenmeye dikkat ederek koruyor. Stilinizi üç kelimeyle tarif eder misin? Karmakarışık, spor ve klasik. Ekran önünde olunca ister istemez süslü, makyajlı ve şık oluyorsun. Normalde bir kadının olmak için çabaladığı gibi bir hale bürünüyorsun. Ekranda bunu yaşadığım ve doyduğum için günlük hayatımda spor ve sade olmayı tercih ediyorum. Güzellik sırlarınız neler? Zararlarını her ne kadar bilsem de bronz tenli olmayı seviyorum. Aldığım gıdalara dikkat ediyorum. Alkol kullanmıyorum. Doğru beslenmeye ve asitli içecek tüketmemeye çalışıyorum. Bir sürü bitki çayı içiyorum. Her türlü duruma uygun içtiğim bir bitki çayım var. Sabah ve akşam olmak üzere iki bardak süt içerim. Bunların dışında çok su içiyorum. Üç litreyi geçiyordur. Sırf yürürken o kadar su tüketiyorum bile diyebilirim. Günlük beslenme programınız nedir? Mümkün olduğunca güne müsli yiyerek başlamaya gayret ediyorum. İçine kuru dut ve kuru yemişler atıyorum. İncir ve kayısıyı küçük küçük doğrayıp içine katıyorum. Özellikle şimdi mevsimiyken taze olanlarını tüketiyorum. Karbonhidrat yiyeceksem öğle saatlerinde alıyorum. Ara öğün olarak kıtırdayan, grisini, galeta gibi sert şeyler yemeyi seviyorum. Akşamları da annem ne yaptıysa onu yiyorum ama genelde hep hafif geçiştiriyorum. Gece yatarken de bir bardak süt içip yatıyorum. Sporla aranızın çok iyi olduğunu biliyorum. Neler yapıyorsunuz? Gittiğim spor salonunda eşlik eden hocalarım oluyor ama artık bu konuda o kadar uzman oldum ki sanırım kimseye ihtiyacım kalmadı. Spor yapmadığım gün, vicdanım rahat etmiyor ve mutsuz oluyorum. Bir sene boyunca açık havada sahilde 20 kilometre kadar yürüdüm ve buna hâlâ devam ediyorum. Yürüdüğüm güzergâhta yer alan parkları geçerken depar atıyorum. Şöyle de bir şey var; vücut doyumsuz bir varlık. Artık 20 kilometre de yetmemeye başladı. Yürüyüş konusunda çok şikâyetlerim var. İnsanlarımız kaldırımda yürümeyi bilmiyor ve maalesef yürüme parkurumuz yok. Kaldırımlar otomobil dolu. 56 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Çağımızın kadını nasıl olmalı? Çağımızın kadını sırf kariyerinde başarılı değil fiziksel anlamda da güçlü olmalı. Madem paramı da kazanırım kendi kendime de yeterim diyoruz, o halde fiziksel anlamda da kuvvetlenmeliyiz diye düşünüyorum. Bence her bedeni taşıyan ruh, bedenine saygı duymak durumunda ve ona bakabildiği kadar iyi bakmalı. İstanbul’da yapmayı en çok sevdiğiniz şey nedir? Boğaz’da yürümek. Arnavutköy’deki Akıntı Burnu’ndan geçerken adeta deniz altımdan akıp geçiyor gibi hissediyorum. Soruyorsun ya bir daha âşık olur muyum diye... Benim aşkım bu işte; İstanbul’un Boğaz’ı. Sinema filminde rol almak ister misiniz? Evet, çok isterim. Teklif aldığım ama cesaret edemediğim için kabul etmediğim işler oldu. Ben çok hırslı bir insan değilim. Her yerde olayım, onu da yapayım bunu da yapayım diyen bir insan değilim. Daha ziyade gizleneyim ve yaptığım iş ne ise onu en iyi şekilde yerine getireyim diye çabalıyorum. Ancak beni daha yukarı taşıyacak ve daha azimle çalışmamı gerektirecek teklif olursa kabul ederim. Birçok karaktere bürünebilmeyi seviyorum. Her şeyde zoru seviyorum zaten ve kendimi aşmak istiyorum. Yeni projeleriniz olacak mı? Ezel’in çekimleri yoğun olarak devam ediyor, bunun dışında kendime ve oyunculuk eğitimine vakit ayırdığım için yeni bir şey yapmaya pek fazla zamanım olmuyor. Ama yine de gelen sinema tekliflerini, senaryoları değerlendirmeye çalışıyorum. Çünkü sinema henüz tecrübe etmediğim bir sektör ve sinema oyunculuğunun farklı bir heyecan olacağını düşünüyorum. İçime sinen bir projede yer almak ve beyaz perde heyecanını da hissetmek istiyorum. Untitled-2 1 24.02.2011 16:42:58 Alışveriş En yEnİlEr yepyeni ürünlerle tepeden tırnağa bakım yaptırmanın tam zamanı! 1 1 - Saçlarınızı şımartın Phytolium4 ile kronik ve inatçı saç dökülmesinin önüne geçmek çok kolay. Islakken temiz saça uygulanan Phytolium4’ten tam fayda sağlamak için üç aylık programın kullanımı öneriliyor. Ürün incelen saçların dökülmesini geciktirip büyümesini hızlandırıyor. Ayrıca saç ve saç derisinin yeniden yapılanmasına yardımcı olurken, saç telini kalınlaştırıp ömrünü uzatıyor. www.phyto.com Phytolium4 Bakım: 145 TL 2 - Derin bir nefes alın Nasodrill, burun salgılarının azalmasına ve yumuşamasına yardımcı oluyor. Nasodrill termal su içerikli burun spreyi, rinofarenjit veya soğuk algınlığı gibi tekrarlayan enfeksiyonların tedavilerinde destek olarak kullanılıyor. www.biocodex.com.tr Nasodrill: 28 TL 3 - Az zamanda çok iş 2 Tüy problemlerine kalıcı çözümler bulan Bioder, Tüy Azaltıcı Roll-On ile hem terlemeye hem de koltuk altı tüylerine savaş açıyor. Bu bölgede terleme sonucu artan kötü kokuyu, antiperspiran içeriğiyle engelliyor. Özel formülüyle de tüylerin azalmasına ve incelmesine yardımcı oluyor. Tamamen doğal ve yan etkisi olmayan bir ürün. www.bioder.com 3 Bioder Tüy Azaltıcı Roll-On: 14 TL 4 - Bebeğinizin hassas cildine tam koruma Türkiye’deki tek tamamen doğal güneşten koruma ürünü olan Sunny Bee, hassas bebek ciltleri için tasarlandı. Losyon formunda ve ciltte beyaz bir tabaka bırakmıyor. www.annevebebek.com.tr Bella B Sunny Bee SPF 40+ Güneş Koruyucu: 59,90 TL 5 - Hassas ciltlere özel Hassas bir cildin en belirgin işaretleri arasında kaşıntı, kızarıklık, yanma ve batma hissi yer alır. Dermalogica’nın UltraCalming™ serisi, hassas ciltler için çeşitli bitkisel özlerin kombinasyonlarından hazırlandı. Barrier Repair, hassas ciltlerin yaşadığı en temel sorunlara çözümler üretiyor ve cildi nemlendirip çevresel etkilere karşı koruyor. www. dermalogica.com.tr Dermalogica Barrier Repair: 135 TL 58 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 4 5 Alışveriş 7 6 - Parlak ve taze bir cilt Orly’nin el-ayak-vücut kremleri serisi Rich Renewal, içeriğindeki kakao özü, shea butter, aloe vera, A ve E vitaminleri sayesinde cildinizi besleyip parlatıyor. www.orly.com.tr Orly Rich Renewal 60ml: 14,5 TL; 240ml 39 TL 7 - Cildinizi kontrol altına alın Keracnyl; yağlı ve akneli ciltler için ürettiği jeli ile günlük hijyen sağlarken kremiyle de siyah nokta ve sivilcelere karşı bakım sağlıyor. www.elancyl.com Ducray Elancyl Keracnyl Jel: 34 TL; Keracnyl Creme: 38 TL 6 8 - Güneşten önce ve sonra Güneş öncesi ve sonrası olarak kullanılabilen Clinians After Sun, güneşlenmeden önce kullanıldığında melenini tetikleyerek sağlıklı ve hızlı bir şekilde bronzlaşmaya destek oluyor. Güneş sonrasında nemlendirici ve rahatlatıcı krem olarak kullanılabiliyor. www.clinians.it Clinians After Sun 200ml: 39 TL 9 - Bebeğiniz ve sizin için Balık yağı, hamile annelere tüketilmesi önemle önerilen bir besin. Anne sağlığı için vazgeçilmez olan balık yağı aynı zamanda bebeğin beyin, göz ve sinir sisteminin düzgün gelişiminde de etkili rol oynuyor. Prenata DHA balık yağı ile sağlıklı bir hamilelik geçirebilirsiniz. www.eksenlife.com Prenata DHA: 99 TL 10 - Lens solüsyonundan çok daha fazlası 8 9 Gözün doğal işleyişinden esinlenilerek geliştirilen Biotrue, hem lensin dezenfektasyonunu sağlıyor hem de gözün gün boyu temiz ve nemli kalmasına yardımcı oluyor. www.bausch.com.tr Bausch Lomb Biotrue: 26,50 TL 11 - Buğulu gözler Siz de Kleopatra’nın buğulu gözlerine sahip olmak ister misiniz? Eski mistik Mısır görüntüsünü elde edebilmek için Jane Iredale’in Mystikol iki uçlu toz sürmelerini mutlaka deneyin. www.mayaderm.com Jane Iredale Mystikol: 59 TL 11 10 12 - Organik saç bakım maskesi Dökülen ve yıpranmış saçlarınız Organicum’un Yoğun Onarım Aktif Saç Maskesi ile hayat buluyor. Tamamen organik bitki özsuları ve yağlarıyla formüle edilen maske; aşırı dökülme, kepeklenme, egzema, sivilce ve kaşıntılara karşı oldukça etkili. İçeriğindeki vitaminler ve buğday proteini sayesinde hem saçın hızlı uzamasını sağlıyor, hem de yeni saçların oluşmasına ortam hazırlıyor. www.organicum.com Organicum Yoğun Onarım Aktif Saç Maskesi: 39 TL 13 - Uzun ömürlü manikür Tırnak ve oje arasında koruyucu bir katman oluşturarak ojeyi tırnağa sabitleyen Orly Bonder, manikürünüzün ömrünü iki hafta uzatıyor. Top 2 Bottom ise ojenin renk ve parlaklığını korurken hızla kurumasını sağlıyor. www.orly.com.tr Orly Bonder: 26 TL, Top 2 Bottom: 28 TL 60 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 12 13 Alışveriş KAMPANYALI ÜRÜNLER İndirimli kofrelerden hediyeli ürünlere, bahar aylarının kampanyalarını takip edin! 1 - Ferahlık etkisi 1 2 Hafif parfümlü Bioderma Sensibio deodorant serisi, yatıştırıcı etkisiyle tahrişi önlüyor ve iz bırakmıyor. Bioderma Sensibio AntiPerspirant cildin tolerans eşiğini yükseltirken alerji yapmıyor. Freshness Deodorant ise kötü kokuları nötralize ederek ferahlık etkisi yaratıyor. Bioderma deodorantlardan bir adet aldığınızda ikincisi hediye. www.bioderma.com.tr 3 Bioderma Sensibio Anti-Perspirant: 24,50 TL Bioderma Sensibio Freshness Deodorant: 24,50 TL 2 - Genç ciltlere özel Genç ciltler için özel olarak geliştirilen Clean Start, cilt bakımına özen gösterenler için birebir. Özel Clean Start kutusu içinde Wash Off temizleyici, Welcome Matte ya da Brighten Up spf15 nemlendirici alan herkese All Over Clear tonik hediye! www.cleanstart.dermalogica.com.tr Dermalogica Clean Start Promosyon Kutusu: 140 TL 3 - Annelere muhteşem set Bella B’nin Welcome Home Baby setinde Squeaky Bee, saç ve vücut şampuanı, Silk&Honey nemlendirici ve Honey Bum pişik önleyici ve giderici krem bulunuyor. Kampanya süresince anne ürünlerinden 2 ürün alana Göğüs Ucu Çatlak Kremi veya Göğüs Ucu Temizleme Pedi hediye! www.annevebebek.com.tr 5 Bella B Welcome Home Baby Bebek Seti: 89,50 TL 4 - Yumuşak bir ten için Yoğun kuruluğa karşı vücudunuzu kaşındırmadan ve tahriş etmeden koruyan La Roche-Posay Lipikar Baume AP vücut balsamı, yüz ve vücut temizleme ürünü Lipikar Syndet hediyesiyle beraber satılıyor. www.laroche-posay.com La Roche-Posay Lipikar Baume AP: 200ml 49,90 TL, 400ml: 65 TL 4 5 - Sağlıklı ve gür saçlar Dengesiz beslenme saçı zayıflatır ve döker. Forcapil saç dökülmesini azaltıp saç kökünü güçlendiriyor. Şimdi Forcapil Kapsül’den 2 adet aldığınızda üçüncüsü hediye! Üstelik mini saç fırçası hediyeli! www.forcapilturkiye.com Forcapil, 60 Kapsül: 79 TL 6 - Komple bakım NUXE’ün anti-aging serilerinden iki adet ürün alan herkese, Contour des Yeux Prodigieux Şişkinlik Giderici Anti-aging Nemlendirici Göz Çevresi Kremi % 50 indirimli. Yeşil çay özü, bitkisel yağlar, A ve E vitaminleri ile zenginleştirilmiş içeriğiyle gözaltı morlukları ve şişkinlikleri için ideal. www.nuxe.com Nuxe Contour des Yeux Prodigieux Göz Çevresi Kremi: 59,50 TL 62 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 6 Advertorial TEMİZLE, KORU VE İYİLEŞTİR Dermatolog Dr. Howard Sobel ve Elaine Linker önderliğinde oluşturulan DDF markası; patentli ve etken maddeleri ile dermakozmetik alanında önde gelen dünya markalarından biri. “Temizle, koru ve iyileştir” felsefesiyle üretim yapan DDF, bugün P&G gibi dünya devlerinden birinin çatısı altında güçlenerek büyümeye devam ediyor. Amerika’dan ithal edilen DDF markası için Türkiye’deki tek yetkili RossPharma İlaç A.Ş. WeIghtless Defense OIl-free hyDratOr UV MOIst. sPf 45 Normal, normalden yağlıya eğilimli, yağlı ve akneli ciltler için, nemlendiricili, yağsız, güneş koruma kremi. yararlarI Cilt tarafından hemen emilir ve nemlendirme özelliği uzun süre devam eder. Cildi en iyi şekilde nemlendirirken geniş etkili UVA ve UVB korunma özelliğine sahiptir. Zengin anti-oksidan içeriğiyle serbest radikal zararlarını minimize ederek cildin daha genç bir görünüme kavuşmasını sağlar. KULLANIM ŞEKLİ Temiz cilde göz çevresi hariç, yüz, boyun ve dekolte bölgesi olmak üzere uygulanır. FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER Avobenzone 3%, Homosalate 15%, Octisalate 5%, Octocrylene 2.6%: UVA/ UVB ışınlarına karşı koruma sağlar. Propylene Glycol: Geniş spektrumlu antibakteriyel. Salisilik Asit 0.5%: Yağlanmayı kontrol altına alır. Gliserin: Cilde nem verir. DDf BleMIsh fOaMIng Cleanser Normalden yağlıya eğilimli ve yağlı ciltler için cildi kurutmadan temizleyen, makyaj arındırabilme özelliği olan köpük temizleyici. yararlarI Cildi kurutmadan ve tahriş etmeden derinlemesine temizler. Yağlı cildin aşırı olan yağ salgısının dengelenmesine yardımcı olur. KULLANIM ŞEKLİ Bir veya iki pompa köpük dairesel hareketlerle cilde uygulanır, bol suyla ciltten arındırılır. İstenilen sıklıkta kullanılabilen ürün göz çevresi temizliği için uygun değildir. FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER Salisilik asit %1: Aşırı yağ salınımını dengeler. Azelaik asit %0,2: Renk açıcı etkisi vardır. Red Clover (Çayırüçgülü): Anti-inflamatuar etkisi vardır. Calendula (Portakal nergisi): Cildi nemlendirir. Golden Seal Ext.(Sarı mühür çiçeği): Antiseptiktir. Myrrh Extresi: Antiseptiktir. Ekinezya Extresi: Antiseptiktir. Comfrey Extresi (Karakafes): Antiseptiktir. Cone Flower (Mor kozalak çiçeği): Anti-inflamatuar. DDf sUlfUr theraPeUtIC Mask Yağlıya eğilimli, yağlı ve akneli ciltler için kil maskesi. yararlarI Ciltten fazla yağı emer, anti bakteriyel etken maddeleri ile sivilceleri kurutur. Gözenekleri temizler. Siyah nokta oluşumunu önler; halihazırda var olanları ciltten arındırır. Cildin yağlanmasını kontrol altına alırken, cildi nemsiz bırakmaz ve cildi sakinleştirir, yatıştırır. KULLANIM ŞEKLİ Haftada 1 veya 2 kere, temiz cilde, göz çevresi hariç, ince bir tabaka halinde uygulanır. 5 ya da 10 dk. bekletildikten sonra bol suyla durulanır. FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER Sülfür: Anti bakteriyel. Yağ salgısını azaltır. Aloe Vera: Cildi yumuşatır, yatıştırır. Bentonit: Yağı absorbe eder. Kaolin: Yağı absorbe eder. Sodyum PCA: Cildi nemlendirir, yumuşatır. Okaliptüs yağı: Antiseptiktir. DDf MesOJeCtIOn healthy Cell serUM Tüm ciltler için anti-aging tedavisinde yüksek performanslı bakım serumu. yararlarI Serbest radikallerin zararlarını minimize eder. Cilde yumuşaklık kazandırır, aydınlık görünmesini sağlar. Cildin alt katmanlarına inerek daha uzun ve kalıcı sonuçlar sağlamaya yardımcı olur. Cildin genç görünümünü devam ettirir. KULLANIM ŞEKLİ Temiz cilde, göz çevresi hariç, sabah ve/ veya akşam alt ürün olarak uygulanır. FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER: Asai Böğürtleni: Çok güçlü bir antioksidandır. Scavenol: Çok güçlü bir antioksidandır. Emblica Glycol Complex: Cilde ışıltı kazandırır. Matrixyl Humectant Complex: Cildin doğal kolajen üretimini nem vererek destekler. Virtual Patch Teknolojisi: Cildin ihtiyacı olan aktif maddelerin hızlı emilmesini ve ciltte uzun süre kalmasını sağlayan sistemdir (iğnesiz mezoterapi gibi). www.rosspharma.com.tr Alışveriş 7 - Yağlı ciltlere bakım Normaderm Tri-Activ, cildinizi matlaştırıp nemlendirerek sorunu çözüyor. Ayrıca Normaderm Tri-Activ 50 ml alana orijinal boy Normaderm Jel veya Tonik hediye! www.vichy.com.tr Vichy Normaderm Tri-Activ 50 ml: 39,90 TL 8 7 8 - Sağlıklı tırnaklar Sally Hansen, Tırnak Bakım Kiti ile kuru tırnak etlerini anında nemlendirip yumuşatıyor, tırnakların çok daha sağlıklı uzamasına yardımcı oluyor. Özel kampanyasıyla E vitaminli nemlendirici tırnak ve tırnak eti yağını hediye ediyor! www.sallyhansen.com.tr Sally Hansen Tırnak Bakım Kiti: 57,50 TL 9 - Soğuğa meydan okuyun Kuru el ve dudaklar için Avène Cold Kremli El Bakım Kremi ve Avène Cold Kremli Dudak Bakım Kremi’nden oluşan ikili sette 2. ürün % 50 indirimli. www.eau-thermale-avene.com Avène Cold Kremli El Bakım 9 11 Kremi ve Dudak Bakım Kremi: 37,50 TL 10 - Kepeklere savaş açın Saç bakımı için bitkisel çözümler sunan Klorane, kepeklerden kurtulmanıza yardımcı oluyor. Kuru kepeğe karşı latin çiçeğinin, yağlı kepeğe karşı da mersin çiçeğinin özünü kullanarak saç derisini temizliyor ve yatıştırıyor. Avantajlı paketlerde ikinci ürün % 50 indirimli. www. pierre-fabre.com Klorane kepek ve devam şampuanı: 33 TL 11 - Profesyonel çözümler Saç dökülmesi, saçlarda cansızlık, yağlanma ve kepek gibi sorunlara profesyonel çözümler getiren Babé, mart ayı içinde saç serisinden iki ürün alana güneş serisi ürünlerini % 25 indirimli olarak sunuyor. www.laboratoriosbabe.com Babé Saç Serisi ürünleri: 32,50 TL ve 10 12 36,50 TL 12 - Saçlarınız dökülmesin Problemli saç ve saç derisi alanında uzmanlaşmış Ducray, erkeklerde görülen yoğun ve kronik saç dökülmesine karşı ürettiği Chronostim Losyon’u, saç dökülmesi tedavilerinde etkili bakım sağlayan Anaphase şampuan hediyesiyle satışa çıkarıyor. www.pierre-fabre.com Ducray Chronostim Losyon ve Anaphase 13 14 Şampuan bakım seti: 125 TL 13 - Dalgalar ve bukleler kontrol altında John Frieda Bukle Belirginleştirici Günlük Şampuan ve Bakım Kremi, 25 ml’lik Elektriklenme ve Kabarma Karşıtı Orijinal Serum hediyesiyle satılıyor. www.johnfrieda.com.tr John Frieda Bukleli ve Kıvırcık Saçlara Özel Kofre: 44 TL 14 - Doğal bakım Organik İçerik Sertifikası’na sahip olan saç bakım markası Petal Fresh, limon otu, lavanta, çay ağacı ve biberiye içerikli şampuan ve saç kremiyle, her saça uygun doğal bir bakım sağlıyor. Şampuan alana bakım kremi hediye! www.petalfresh.com Petal Fresh Şampuan ve Saç Kremi: 39 TL 15 - Herkese ve her keseye uygun çözüm Kullanıcılarına özel ürünler hazırlayan DDF, akneli ciltten yaşlanmayı giderici bakım serilerine kadar tüm ürünlerinde “3 al 2 öde” kampanyasıyla kullanıcılarını sevindiriyor. www.ddfskincare.com DDF ürünleri: 95-449 TL arasında 64 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 15 Advertorial Genç Olmak, Genç kalmak İçİnİzden Gelsİn Amerika’da kozmetik dermatoloji alanında çığır açan, gençleşmede hızlı ve etkili bir yöntem olarak sunulan OHT Peptide 3, kırışıklıklardan kurtulmak ve genç kalmak isteyenlerin gözde kremi. OHT şimdi de yeni ürünü OHT Destek Kapsülü ile antioksidan, vitamin ve mineralleri tek bir kapsülde sunarak genç kalmak isteyenlere kalıcı çözümler sunuyor. CİLDİNİZİ İÇERİDEN BESLEYEREK GENÇ KALIN Daha genç ve daha sağlıklı bir cilt için yalnızca tropikal ürünler yeterli değil. Yapılan araştırmalar, gençliğin uzun süre muhafaza edilebilmesi için cildin bedensel olarak desteklenip içeriden de beslenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Öyle ki, antioksidan, vitamin ve mineral takviyesi yaşlanmayı geciktirip genç bir görünüm kazandırırken, sağlıklı ve güçlü bir metabolizmayı da destekliyor. İşte tüm bu araştırmalar sonucunda geliştirilen ve pek çok antioksidan, vitamin ve minerali bir arada içeren OHT Destek Kapsülü, yaşlanmaya karşı savaş açıyor. ANTİOKSİDAN, VİTAMİN VE MİNERALLER TEK KAPSÜLDE Kapsül; likopen, Omega-3 yağ asitleri içeren balık kolajeni, üzüm çekirdeği özü, çam kabuğu ekstresi, resveratrol, CO enzim Q 10, Alfa Lipoik Asit, yeşil çay gibi son dönemin en gözde 11 antioksidanının yanı sıra Beta karoten, E vitamini, C vitamini, B12 vitamini gibi 12 ayrı önemli vitamini de kapsıyor. Bunlara ilaveten vücudun sağlıklı kalabilmesi için önemli görevleri olan demir, çinko, selenyum, krom ve magnezyum gibi mineraller de bu güçlü takviyenin içeriğinde yer alıyor. 11 önemli antioksidan, 12 vitamin ve 7 minerali içeren OHT Destek Kapsülü metabolizmayı yaşlandıran faktörlere karşı savaşan güçlü bir silah. Birden fazla besin takviyesi ile metabolizmayı yormak yerine, tek bir takviye ile hem cildi hem de bedeni yenilemesi; en önemli özelliklerinden. OHT Peptide 3’ün cildi içeriden de besleyen bu yeni ve güçlü kapsülü, 2011’in flaş ürünü olarak yine sadece eczanelerden temin ediliyor. Günde üç defa kullanılabilen OHT Destek Kapsülü, OHT Peptide 3 Yüz ve Boyun Kremi hediyesi ile birlikte, 129 TL olarak sadece yetkili eczanelerde satışa sunuluyor. www.ohtpeptide3.com.tr Alışveriş 1 5 5 - Kas gelişimi için 2 1 - Sorunları geride bırakın erkeklerde en sık görülen sertleşme sorunu, yeterli ereksiyonun sağlanamaması veya sürdürülememesi anlamına gelir. eğer siz de bu sorunu yaşıyorsanız mutlaka lifta’yı deneyin. www.abdiibrahim.com.tr lifta, 2film tablet: 32,95 Tl; 4film tablet: 59,38 Tl 6 3 7 3 - Arı sütü mucizesi Bağışıklık sistemini güçlendiren ve vücuda enerji veren arı sütü, antibakteriyel etkili propolis ve enerji verici ginseng içerikli yeni formülüyle çok daha etkili. Dynergie sayesinde yorgunluğunuzdan kurtulabilir, cinsel performansınızı artırabilirsiniz. www.arkoroyalturkiye.com Dynergie: 59 Tl 4 - Yorgunluğa karşı Yoğun yaşam temposu sonucu kendilerini yorgun hissedenler, zihinsel ve fiziksel performansta azalma yaşayanlar için geliştirilen argin–ex, özellikle cinsel sağlık konusunda kullanıcıları hayal kırıklığına uğratmıyor. www.eksenlife.com argin–ex: 69 Tl 6 - Cinsel hayatınızı düzenleyin Com, cinsel hayatınızı düzenlemeye yardımcı oluyor. Vitex, erkekler için cinsel fonksiyonu, performansı ve sperm kalitesini artırırken; Vitexia da kadınlar için libidoyu ve vajinal kayganlığı artırıyor. www.comilac.com.tr Com Vitex ve Vitexia 30kapsül: 47,50 Tl; 60kapsül: 88,50 Tl 2 - Doğal tedavi VigrX, içerdiği doğal bitki özleriyle ereksiyon problemleri ve erken boşalma gibi cinsel performans sorunlarını çözmeye yardımcı oluyor. Yan etkisi bulunmayan doğal içerikli VigrX, diyabet ve hipertansiyon hastaları tarafından da güvenle kullanılabiliyor. www.vigrx.com.tr VigrX: 120 Tl. l-arginine’in içinde bulunan l-arjinin sayesinde kas gelişimi sağlanıyor ve erkeklerde üreme sağlığı destekleniyor. Bu takviye ile atletik performansınızı artırabilir ve kasların onarılmasını hızlandırabilirsiniz. www.solgar.com.tr l-arginine: 22,50 Tl 7 - Yüksek performans Ginseng; spor sonrası yorgunluğunuzu gideriyor, konsantrasyonunuzu artırıyor ve afrodizyak etkisi sayesinde cinsel isteği tetikliyor. www.arkopharmaturkiye.com Ginseng: 29 Tl 8 - Prostata karşı 4 8 prostat büyümesi ve sonucunda ortaya çıkan şikâyetlerin hafiflemesine yardımcı olan tamamen bitkisel saw palmetto Berries, erkek tipi saç dökülmesine karşı da koruma sağlıyor. www.solgar.com.tr saw palmetto Berries: 48,95 Tl 9 - Yaşam temponuzu yükseltin 9 Gincosan, zihninizi aktif tutmakta ve fiziksel yorgunluğunuzu yenmekte size destek oluyor. İçeriğindeki ginkgo biloba ve panax ginseng ile konsantrasyonunuzu yükseltiyor. www.eczacibasi.com.tr Gincosan: 55 Tl Cİnsel performansı arTıran TaKVİYeler Cinsel performansı artıran takviyeler aynı zamanda yorgunluk ve halsizlik gibi sorunlarla da baş ediyor. 66 / İlkbahar 2011 / pharmeticsağlık Röportaj KALİTELİ YAŞAMA SANATI 1947 yılında Amerika’da kurulan Solgar, sağlıklı yaşam stilini benimseyenler için 500’ün üzerinde ürünü, 50’den fazla ülkede satışa sunuyor. Solgar Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Ütebay ile gerçekleştirdiğimiz sohbette kaliteli yaşamın önemi ve doğru vitamin tüketimi üzerine konuştuk… Röportaj: Tuğçe Kayar Fotoğraf: Tuna Yılmaz Size göre Türkiye’de vitamin bilinçli bir şekilde tüketiliyor mu? Solgar Türkiye’de ilk defa 1998 yılında satılmaya başladı. Bu işe ilk başladığımızda ülkemizde besin takviyeleriyle ilgili bilgi, vitaminden daha öte değildi. Hatta vitamin bile besin takviyesi sayılmıyor, ilaç olarak görülüyordu. İnsanlar kullandığı vitamine doktorun reçete ile vermesi gereken bir ilaç olarak bakarken, şimdi vitamini sağlıklı yaşam için kullanıyor. Tüketicilerin hızla bilinçlenmesinde kuşkusuz eczacıların rolü çok büyük. Sağlık ürünlerinin iyi bir sağlık danışmanı tarafından önerilerek ve bilgilendirilerek kullanılması gerekiyor. Kişi kendi kendine de bilgilenebilir, ama tüketici açısından en büyük bilgi kaynağı eczacılar. Tüketici eczaneye gittiğinde hiçbir ücret ödemeden bu bilgiye sahip olabiliyor. Birçok vitamin ürünü bulunuyor; Solgar ürünlerinin diğer vitamin ekinezyalarından ne farkı var? Solgar 60 yıldır bu işin içinde olmasının yanı sıra sektörü yaratan firmalardan biri. Vitaminlerini cam şişelerde sunan Solgar, Amerika’da yüksek potanslı multivitamini üreten ilk firma. Aynı zamanda ürünlerini hiçbir zorunluluk olmadığı halde, ilaç üretim standardında gerçekleştiriyor. Solgar dünyanın en çok satan vitamin markası olmayı değil, dünyanın en kaliteli vitamin markasını üretmeyi amaçlıyor. Günlük yaşamda besin takviyesi olarak vitamin kullanımının önemi nedir? İşin özü sağlıklı yaşama isteğinden kaynaklanıyor; insanlar artık uzun yaşamayı değil, hastalıklara maruz kalmadan kaliteli uzun yaşamı hedefliyor. Bunun en temel ayağı da sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam. Ağır bir spor ile uğraşmak zorunda değilsiniz ama yürümeye özen göstermeli, yaşamın her kademesinde hareketi ön planda tutmalısınız. Bütün bunları desteklemek için de besin takviyesi kullanmak gerekiyor. “Ben yeterince iyi besleniyorum ve hiçbir takviyeye ihtiyacım yok” demek yanıltıcıdır. İsteseniz de ihtiyacınız olanı alamıyorsunuz; selenyum bunun en basit örneğidir. Bitkilerden aldığınız bir mineral olan selenyuma baktığımızda son 20 senedir topraktaki seviyesinin ne kadar azalmış olduğunu görüyoruz. Bu da vücudun ihtiyacı olan selenyumu yeterince alamayacağının bir 68 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık göstergesi. Şunu da unutmamak gerekir ki vitamin takviyesi dengeli ve sağlıklı beslendiğiniz sürece etkindir. Bahar yorgunluğuna karşı Solgar’ın hangi ürünlerini önerirsiniz? Bu konuda en çok tavsiye ettiğimiz multivitaminler. Bunun yanında Coenzyme Q-10, enerji metobolizmasından kalbin işleyişine kadar çok önemi rol oynayan vitamin bazlı bir bileşendir. VM2000, Nutri-Nano COQ-10 gibi ürünler enerji seviyesini yükselttiğinden bahar yorgunluğuna karşı çok etkilidir. Bitkisel olarak da ginseng türevi ürünleri öneriyoruz; özellikle Sibirya ginsengi çok yumuşaktır ve yan etkileri olmayan bir vitamindir. Solgar ürünleri neden yalnızca eczanelerde satılıyor? İnsan sağlığını ilgilendiren ürünler doktor, diyetisyen ve eczacı danışmanlığında satın alınmalıdır. Bu kişiler arasında eczacılar tüketicilere en yakın sağlık danışmanları konumunda. Görevi size ürün sattırmak değil, doğru ürünü vermek olan eczacıların önceliği tüketicilerin sağlığı. Biz de ürünlerimizin doğru şekilde tavsiye edilerek satın alınması için Solgar’ın yalnızca eczanelerde satılması gerektiğine karar verdik. 2010 yılının en iyi doğal güzellik ürünü seçilen Hyaluronic Acid’in cilde sağladığı yararlar nelerdir? Hyaluronic Acid cildin nem kapasitesini yükselten ve dolayısıyla yaşlılık etkilerini yavaşlatan bir ürün. İçinde kolajen bulunuyor ve cildin temel yapısında bulunan bu madde cildin rejenarasyonuna katkı sağlıyor. Düzenli kullanımda yaşlanma etkilerini azaltıyorsunuz. Bu ürün kadınlarda 25, erkeklerde 30-35 yaştan sonra kullanılıyor. Skin Brightening Complex ece d a S ili e Yetkanelerd Ecz Güneş ve Yaşlılık Lekeleriyle Savaşan Formül Tunal› Hilmi Cad. Bu¤day Sk. No: 2 /8 06700 Kavakl›dere-Ankara Tel: 0 312 467 55 44 • Fax: 0 312 468 66 77 • www.dclturkiye.com Untitled-1 1 28.02.2011 18:08:40 Bakım & Güzellik GÜZELLİK ÖNERİSİ Dermatoloji uzmanlarının görüşleri doğrultusunda hazırladığımız altın öneriler sayesinde artık daha sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olabilirsiniz. 70 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 6 İstenmeyen tüylerden daha hızlı kurtulun Günlük uygulanan ve tüy gelişimini minimuma indiren serumlar oldukça pratik. Böylelikle yalnızca bacaklarınızdaki değil; aynı zamanda kollarınızdaki istenmeyen tüylerden de kurtulabileceksiniz. Pürüzsüz ve seksi bacaklara sahip olmak için birkaç noktaya daha dikkat etmekte fayda var. Özellikle alt bacakta meydana gelen kesik ve çiziklerin iyileşmesi zaman aldığından ve iltihaplanmaya daha eğilimli olduklarından, minik çiziklerden bakterilerin girmesini önlemek için her gece muhakkak nemlendirici uygulamalı. 1 Domatesi sevin Yapılan araştırmalar her gün beş yemek kaşığı domates püresinin güneşin zararlı etkilerini vücuttan uzak tuttuğunu gösteriyor. Domatese rengini veren likopen pigmenti güçlü bir antioksidan olduğu için vücudunuzda güneşin etkilerine karşı zırh etkisi gösterir. 2 Bakterilerden kurtulun Terlediğiniz zaman vücudunuz daha fazla sebum üretmeye başlar (gözenekleri tıkayan en önemli etken). Bakteriler için terli ve yağlı ortam biçilmiş kaftandır. Dolayısıyla duş faslını atladığınızda sivilcelere davetiye çıkarmış olursunuz. Kısaca sizi terleten her aktivitenin ardından vücudunuzu yağlardan arındıracak glikolik ve salisilik asit içeren bir ürünle soğuk duş alın. 3 Dudaklarınıza daha dikkatli bakın Vücuttaki en hassas bölgelerden biri olan dudaklarımız koruyucu pigment yani melanin içermediği için ekstra olarak korunmalı. Uzmanlar cilt kanserinin temelde dudaklarda başladığını ve buradan agresif bir şekilde yayıldığını vurguluyor. Güneş koruyuculu bir dudak balmı kullanarak dudaklarınızı koruyabilirsiniz. 4 Antioksidanı önemseyin Antioksidanlı bir ürüne başlamak için kaz ayaklarının ilk belirtilerini beklememelisiniz. Sandton Aesthetic Institute’den Nicolette Harmse, “20’li yaşlarındaki kadınlar bile hamile olmadığı sürece retinoidli ürün kullanmalı” diyor. Sebebine gelince; A Vitamini içeren retinoidler güneşin etkilerini ve erken yaşlanmayı tersine çeviren, ciltte etkisini birkaç ayrı şekilde gösteren önemli içeriklerdir. Cildinizin yenilenmesini hızlandırır ve kırışıklıkları önlemek için kolajen üretimini destekler. 5 Süt yerine soyayı tercih edin 7 Kızarıklıklara savaş açın Rosacea adlı deri hastalığını alkol, aşırı baharat ve güneş ışınlarının tetiklediğini biliyoruz. Uzmanlar rosacea hastalarına yüzlerini sonik cilt bakımı fırçasıyla yıkamalarını öneriyor ve bunun cildi sakinleştirebileceğini vurguluyor. Hafif peeling etkisi yaratan bu fırça yüzdeki yanmayı da hafifletiyor. 8 Organik veya doğal ürün tercih edin Tüm markalar organik ya da doğal olma yolunda ilerliyor. Eğer kullandığınız ürünün çevreci olmasını önemsiyorsanız, üzerinde organik onay damgası olan ürünleri satın almalısınız. 9 Çikolatanın nimetlerinden faydalanın Araştırmalar birkaç parça bitter çikolatanın cildi koruyucu besinlerle sarıp sarmaladığını açığa çıkarıyor. Çikolata aynı zamanda pompalanan kan miktarını artırarak daha göz alıcı bir cilde kavuşmanızı da sağlıyor. 12 hafta boyunca her gün flavonoid içeriği zengin kakao ile beslenen kadınlar, periyodun ardından daha yumuşak, daha az alerjik ve güneş ışınlarından daha az etkilenen bir cilde sahip olduklarını belirttiler. 10 Kişisel bakımınız için önemli ipuçları Artık her kadının bir nemlendiricisi, serumu, yüz yıkama jeli ve peeling’i var. Peki, bu ürünlerin içeriği hakkında bilgi sahibi misiniz? Journal of Cosmetic Dermatology’nin editörü Zoe Diana Draelos, her ürünün en fazla 10 farklı içerikten oluşması gerektiğini vurguluyor. Draelos, “Ürünün içeriği ne kadar az ise, cildiniz için o kadar az probleme sebep olacaktır” diyor. Ayrıca her uygulamanın ardından en az beş dakika beklemek bir sonraki aşamada kullanılan ürünün etkisinin azalmasını engelleyecektir. >Çikolatanın cilde pompalanan kan miktarını artırarak cildi güzelleştirdiğini biliyor muydunuz? Süt mevcut olan sivilceleri artırabilir. Yapılan araştırmalar ergenlik çağındaki gençlerin süt tükettikçe sivilcelerinin de çoğaldığını gösteriyor. Uzmanlar bunu ineğin sütle salgıladığı bir hormonla açıklarken, 20 ya da 30’ları süren kadınların bundan etkileneceğini söylüyor. Çalışmaları yöneten Onkolog Clement Adebamowo, “Sivilceli bir cilde sahipseniz süt içmeyi bir süreliğine bırakmalısınız” diyor. İnek sütü yerine soya sütü içmeyi deneyebilirsiniz. PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 71 Bakım & Güzellik Cildinize en uygun ürünü bulmak için eczacınıza danışabilirsiniz. Cilt bakım ürünlerini kullanırken her uygulamadan sonra 5 dakika ara verirseniz bir sonraki ürünün etkisini artırmış olursunuz. 11 Bronzlaştırıcı losyon kullanmanın püf noktaları Bronzlaştırıcı losyon uyguladıktan sonra ilk sekiz saat boyunca serbest radikallerin gazabına uğramaya daha elverişli oluyoruz. Araştırmacılar cilt örneklerinin üzerine bronzlaştırıcı içerik olan dihidroksiaseton’u (DHA) sürdükten 40 dakika sonra serbest radikal seviyesinin artığını gözlemledi (uygulanmayan cilde oranla yüzde 180 daha fazla). Cilt, bronzlaştırıcı içeriklerle temas ettikten kısa bir süre sonra güneş ışığına maruz kalırsa, serbest radikallerin ortaya çıkmasını tetikleyebilir. 12 SPF korumanızı seçerken Güneşten koruyucu kremlerle ilgili bilgilenmekte fayda var. SPF 15 özellikteki bir krem sizi UVB ışınlarından yüzde 94 korurken, SPF 30 yüzde 98, SPF 50 ise yüzde 100 koruma sağlar. Akıllı bir seçim yapabilmek için çinko oksit içeren geniş spektrumlu bir ürün kullanarak güneşin zararlı etkilerini kendinizden uzak tutabilirsiniz. Helioplex isimli içeriğin bulunduğu ürünler sizi oldukça memnun edecektir. 13 Denerken temkinli olun Bir kozmetik mağazasında ya da kuaförde test ürünlerini denerken onları sizden önce birçok kişinin kullandığını unutmayın. Daha önce denenmiş ruj, göz farı, allık ve fondöten gibi ürünler bakterilerin üremesi için oldukça uygun koşullara sahip. Bir ürünü denerken kesinlikle göz, dudak ve burun kenarına yaklaştırmayın. 14 Sivilcelerinizi asla sıkmayın Sivilcelerinizi patlatmak cildi güzelleştirmek yerine daha da çirkinleştirebilir. Yüzünüzün tam orta yerinde çıkan sivilceyi patlatarak daha iyi bir görüntüye sahip olacağınızı düşünseniz de, bu sıkma işlemi iltihap ve bakteriyi daha da derinlere taşıyabilir. Bu da o sivilcenin ciltte leke oluşturması anlamına gelir. Bırakın sivilceleriniz olduğu yerde kalsın! 15 Stresten uzak durun Üç farklı stres tipi vardır ve üçü de cildi farklı şekillerde etkiler. Ruhsal stres ciltte nemin kuruması şeklinde reaksiyon gösterir. İncelme, kuruluk ve cilt dokusuna besin akışını sağlayan mikrokanalların daralması, kırışıklık ve stres çizgileri ile sonuçlanır. Duygusal stres, sinir ve gerginlik sonucu yüz kızarmasına sebep olur. Fiziksel stres ise aşırı egzersiz, fazla çalışma ve vücudun gergin bir periyoda girmesi sonucu oluşur. 72 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 16 Cildinizi besleyin Beslenmenize dikkat ederek cildinizi güzelleştirmek sizin elinizde. Yeşil yapraklı sebzeler, süt, tofu, çekirdek gibi sindirimi kolay olan proteinler, zengin çinko içeriği ile kinoa ve beta-karotence zengin havuç ve kiraz tüketerek sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz. Badem ya da ceviz de protein ve yağlı içerikleriyle cildi destekler. 17 Nem her şeydir Cilt katmanlarını en içten dışa kadar nemli tutmak son derece önemli. Böylece cildin kurumasını önler ve yüzeyi için gerekli besini sağlayabilirsiniz. Bunun için bolca su tüketmelisiniz. Kışın sıcak su içmek, kanalların açılarak toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ayrıca nemli bir cilt için bol sebze, tatlı ve sulu meyve tüketimini ihmal etmeyin. 18 Cilt temizliği Cilt bakımı rutininde en önemli adım temizleme aşamasıdır. Cildiniz için doğru olan temizleyici, kirleri yok eder, yağ dengesini sağlar ve cildi nemlendirerek yumuşatır. Ürünlerin içeriğinin tam olarak cilde nüfuz edebilmesi için iki dakika boyunca kullanılması da önemli. 19 Bırakma zamanı geldi Sigaranın herkesçe bilinen zararları dışında çok fazla bilinmeyen sonuçları da var. Sigara güneşin bile göremediği bölgelere nüfuz ettiğinde cilt giderek sarı bir renk alabilir. Ayrıca sigaranın güneş ışınlarının yanında kırışıklıklara yol açan en önemli faktör olduğunu unutmayın. 20 Tatlı yerine meyve tercih edin Uzmanlar, “Şekerler kolajen dokularının arasına bağlanıp sertleşerek onların kırılmasına sebep olur” tespitleriyle; tatlıların kırışıklıkları artırmadaki rolünü açığa çıkarıyor. Yediklerimizin cilde yansıyacağını unutmamalı, bir an önce şekerden vazgeçip meyve ve sebzeye ağırlık vermeliyiz. B vitamininin, biotinin, niasinin ve pantenolün iyileştirici etkileriyle yapılmıştır. Amacı saç ve saç derisini kökten uca beslemek ve saç kökündeki dolaşımı hızlandırmaktır. İthalatçı Firma; Korkmazer İTR.GIDA LTD.ŞTİ. www.korkmazer.com.tr Untitled-1 1 24.02.2011 13:53:05 Bakım & Güzellik YaşlanmaYa veda edİn Hızla geçen yıllar, olumsuz hayat koşulları ve stresli yaşam çoğu zaman ciltte belirgin izler bırakıyor. Yaşlanmanın etkilerini tersine çeviren anti-aging ürünleriyle daha sağlıklı, genç ve pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz. 1- Göz çevresi için anti-aging bakım La Roche-Posay Redermic Eye, içerdiği yara iyileştirici etken madde Madecassoside ile cildin doldurucu dokularının yeniden oluşmasını sağlar ve derin kırışıklıkları doldurarak düzeltir. İçeriğindeki Hyalüronik Asid ile cildin optimal nem seviyesini sağlar ve korur; böylece yüzeysel çizgileri doldurarak yok eder. % 5 Saf C vitamini ile cildin alt katmanındaki dokuların sentezini hızlandırır; böylece cildin destek dokularını yeniden yapılandırır. www.laroche-posay.com 1 La Roche-Posay Redermic Eye: 69.90 TL 2- Önleminizi şimdiden alın Göz çevresindeki derin kırışıklıkları azaltmak veya ince çizgiler başladığında önlem almak için doğru seçim; Dr. Murad - Intensive Wrinkle Reducer For Eyes (Göz Çevresi İçin Yoğun ve Hızlı Kırışıklık Azaltıcı). Durian meyvesi ile glikolik asit birleşiminden oluşan özel formülü; sağlıklı hücrelerin çoğalmasını sağlayarak cilt yapısını düzeltmeye, antioksidan, antienflamatuvar ve nemlendiriciler ile de cilt hücrelerini korumaya yardımcı oluyor. Düzenli kullanımda, var olan kırışıklıkların gittikçe azalmasını sağlıyor. www.murad.com.tr Murad Intensive Wrinkle Reducer For Eyes: 270 TL 74 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 2 3 3- Gerçek kalite Dünyanın en kaliteli havyarı belugayı tercih eden Ingrid Millet’in yeni Caviaressence serisi, yoğun ifade çizgilerine karşı savaşmak için tasarlandı. www.ingridmillet.com.tr Caviaressence Kırışıklık Giderici Rahatlatıcı Krem: 388 TL, Rahatlatıcı Serum: 297 TL Lip and Eye Kırışıklık Giderici ve Rahatlatıcı Kalem: 249.50 TL 4 4- Geç kalmadınız Yaşlanmanın ilk izleri göz çevresindeki “kazayağı” çizgilerinin oluşmasıdır. Dermalogica’nın bu bölgedeki belirtileri onarmaya ve azaltmaya yönelik ürettiği Age Reversal Eye Complex ile yıllara meydan okuyun. Özel içeriği ile şişkinliği engelliyor, koyu renk halkaları azaltıyor ve nemsizliğe bağlı hassasiyet ve göz çevresindeki kırışıklıkları onarmaya yardımcı oluyor. www. dermalogica.com.tr Dermalogica Age Reversal Eye Complex: 175 TL 5- Olgun ciltlere özel Doğduğumuzda vücudumuzda yüksek oranda hyalüronik asit (HA) bulunur ve hacminin 1000 katı su tutabilir. Bu sebeple bebeklerin cildi pürüzsüzdür. Zamanla HA üretimi azalır ve 40’lı yaşlarda yaşlanma belirtileri oluşur. Avène Dermatoloji Laboratuarları, yaşlanma belirtileri ile savaşan Eluage’ı geliştirdi. Vücudun doğal HA sentezini tetikleyerek cildi gerginleştiriyor; derin ve yerleşmiş kırışıklıklarda dolgu etkisi yaparak çizgilerin görünümünü azaltıyor. www.aveneusa.com Eau Thermale Avène Eluage Yüz Kremi: 99 TL 6- Canlı ve sağlıklı göz çevresi için Göz çevresi fazla kan damarı içerdiğinden çok ince ve hassastır. Yaşlanmanın ilk izlerinin oluştuğu göz çevreniz sağlık ve gençliğin en önemli yansımasıdır. Darphin Anti-Fatigue Smoothing Eye Gel, içeriğindeki ceviz ve kafein ile cildin elastikiyetini ve hücre yenilenmesini harekete geçiriyor. Daha yumuşak ve dolgun bir görünüm sağlıyor. www.darphin.com.tr 5 7 6 Darphin Anti-Fatigue Smoothing Eye Gel: 79 TL 7- Mezoterapi ile tanışın Cildinizin daha ışıltılı ve yumuşak olmasını sağlarken aynı anda çizgileri de yok etme ayrıcalığına sahip olmak ister misiniz? Hepsini bir arada sunan Meso-Therapist, steril solüsyon NCTF ile cildinizi besliyor ve canlandırıyor. Üzerinde mikro iğnecikler bulunan roller ile mezoterapi mekanizmasının etkisini artırıyor. www.filorga.com Meso-Therapist: 290 TL 8- Yaşlanmayı geciktirin Cildin yaşlanmasının sebeplerinden biri de cildin oksidasyonudur. SkinCeuticals, yaşlanmayla savaşında cildin oksidasyonuna bağlı çizgileri önlüyor ve önceden oluşmuş hasarı düzeltiyor. İçeriğindeki phloretin CF, zararlı serbest radikallere karşı cildi koruyor ve kolajen sentezini harekete geçiriyor. Hücre yenilenmesini hızlandıran phloretin, yaşlanma belirtilerini azaltıyor. Kuru ciltler için C E Ferulic, karma/yağlı ciltler için de Phloretin CF günlük kullanıma uygundur. www.skinceuticals.com.tr 8 SkinCeuticals C E Ferulic: 375 TL, Phloretin CF: 375 TL PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 02 Bakım & Güzellik 9 9 - Cildinizi içeriden destekleyin Imedeen anti-aging cilt bakım tabletleri, cildin genç görünümünü koruması için içeriden destek sağlıyor. İçeriğindeki Marine Complex™, cildi içeriden besleyerek cildin yenilenmesini ve canlanmasını sağlıyor. Doğal bazlı Imedeen’in 30, 40 ve 50’ler olmak üzere üç farklı yaş grubuna özel ürünü bulunuyor. wwww.imedeen.com.tr IMEDEEN: 105-170 TL arasında 10 - Botoks etkisi Alın, ağız ve dudak çevresinde oluşan kırışıklıkları azaltıp yenilerinin oluşumunu engelleyen Babé’nin Anti-Age Spray’i, botoks benzeri etki gösteriyor. Cildin elastikiyetini ve sıkılaşmasını düzenliyor. www.optimersaglik.com Babé Anti-Age Spray 5’li Paket: 98 TL 11 - Eklemleriniz ve cildiniz koruma altında Solgar Hyaluronic Acid, kırışıklıkların azalmasına yardım ederken eklemlerin kayganlığını artırıp onarımını destekliyor. www.solgar.com.tr Solgar Hyaluronic Acid 30 Tablet: 79,95 TL 10 11 12 13 12 - Tam bir bakım Papulex’in akne oluşumuna eğilimli ciltler için hazırladığı yüz temizleme jeliyle bakterilerin cildinize nüfus etmesini önleyip cildinizin dayanıklılığını artırabilir, kremiyle de yağlanmayı azaltabilirsiniz. www.papulex.com Papulex Yağsız Krem 40ml: 35 TL, Temizleme Jeli 150ml: 35 TL, Lokalize Jel 40ml: 30 TL 13 - Gençlik iksiri OHT Destek Kapsülü, antioksidan, vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş içeriğiyle hem cildinize hem de bedeninize bakım sağlıyor. www.ohtpeptide3.com.tr OHT Peptide 3 Destek Kapsülü, Yüz ve Boyun Kremi Hediyesiyle: 129 TL 14 - Cildinizi onarın Yeni nesil mikrodermabrazyon cihazı olan DDF 400X Revolve, gözenekleri derinlemesine temizliyor; böylece cilt oksijenle daha fazla temasa geçiyor. Hassas parlatma kristalleri ve soyucu köpüğüyle yüzünüzü daha sağlıklı ve parlak bir görünüme kavuşuyor. www.ddfskincare.com DDF 400X Revolve Kit: 320 TL 15 - Her tip kırışıklığa karşı Vichy Liftactiv Retinol Ha Gece; kalıcı, değişken ve yapısal kırışıklıklarla savaşıyor. Kullanıldığı ilk günden itibaren dolgunlaştırıcı bakım uyguluyor. www.vichy.com.tr Vichy Liftactiv Retinol Ha Gece: 94,9 TL 15 76 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 14 Advertorial Moleküler YenilenMede ElEktroporasyon Cildimizdeki hücrelerin biyolojik faaliyetlerini güçlendirecek, onları yenileyecek ve dolayısıyla daha genç kılacak elemanların hücre içerisine sokulması hücre duvarının güçlü rezistans yapısı nedeniyle pek kolay olmamaktadır. o nedenle cilt yoluyla uygulanan ilaçların ve kozmetiklerin cilt hücreleri üzerindeki etkileri son derece düşüktür. FAYDALI MOLEKÜLLER HÜCRELERE SOKULUYOR Elektroporasyon sayesinde elektriksel olarak güdümlenmiş (polarize edilmiş) moleküller son derece zor engel olan hücre zarını aşarak hücre içerisine dahil edilebilmektedir. Hücre içerisine sokulmak istenen faydalı moleküller elektroporasyon cihazında elektromanyetik dalgalarla güdümlenir. Bu moleküller hızla cildin hücrelerini iterek kendisine geçici bir kanal oluşturur ve hücre içerisine dahil olduktan sonra oluşan kanal kendiliğinden kapanır. Bu metot ciltteki hücrelere herhangi bir zarar vermediği gibi bugüne kadar cilde çeşitli ürünlerin sokulabilmesi konusunda kullanılan metotlara göre çok daha yararlı bulunmuştur. MAKSİMUM FAYDA Elektroporasyon yeni bir yöntem değildir, özellikle moleküler biyolojide olmak üzere kanserden enfeksiyon hastalıklarına kadar tıbbın birçok alanında, birçok ülkede kullanılmasına karşın ülkemizde bu metot henüz bilinmemektedir. Elektromanyetik dalgalarla oluşturulan elektroporasyon metodunda cilde hayat verecek birçok molekül, cildin derinliklerine ve tüm noktalarına, eşit düzeyde gönderilebilmektedir. Uzm.dr.Sinan iBiŞ [email protected] KOZMETOLOJİDE ÇIĞIR Ciildin gençliğini devam ettirmesi biyolojik faaliyetlerini gençlik seviyesinde gerçekleştirmesiyle mümkün olmaktadır. Bunun içinde cildin ihtiyacı olan faydalı maddelerin hücrelere dahil edilmesi ve sağlıklı bir biyoloji içinde hücre zarındaki geçirgenliğin daha iyi bir seviyeye yükseltilmesiyle mümkün olabilmektedir. Özellikle kolajen, elastin, fosfolipid, aminoasit, mineral, vitamin, antioksidan ve daha birçok hücreye gençlik konusunda fayda sağlayacak maddelerin ciltteki tüm hücrelerin içerisine sokulması sağlıklı ve hızlı bir yenilenmeyi gerçekleştirmenin anahtarı olabilmektedir. BİRÇOK ALANDA UYGULAMA Elektroporasyon teknolojisi uygulamasında hekim tarafından cildin ihtiyaçları belirlendikten sonra, bu ihtiyaçları karşılayan kokteyl hazırlanır ve haftada 1 – 2 defa olmak üzere saçlı deride dahil olmak üzere tüm cilt bölgelerine uygulanabilir. Elektroporasyon saç dökülmesi, akne, elastikiyet ve kırışıklık problemleri, güneş ve yaşlılık problemleri, selülit, bölgesel yağlanma, terleme problemlerinde başarı ile kullanılabilir. DİĞER YÖNTEMLERLE SİNERJİ Daha genç bir cildin elde edilmesi amacıyla elektroporasyon yöntemi diğer metotlarla kombine edildiğinde daha etkin sonuçlar görülebiliyor. Örnek olarak leke, kırışıklık veya elastikiyet problemlerinde kimyasal peeling, arkasından lazerterapi veya fototerapi sonrası elektroporasyon yapıldığında ilk seanstan sonra ciltteki güçlü ışıltılar görülebiliyor. SAÇ DÖKÜLMESİNDE ELEKTROPORASYON Saç dökülmesinin birçok nedeni olabilir, ilk yapılması gereken bir cilt hastalıkları uzmanının problemi değerlendirmesidir. Saçlı deri hastalıkları dışında saçlı derinin güçlendirilmesi gereken durumda; hekiminizin tercihine göre soft lazer, radyodiyatermi, mezoterapi, sonoforez, karboksiterapi, yüksek frekans gibi teknolojiler kullanılabilmekle birlikte saç köklerinin biyolojik gücünü artıracak maddeleri kök hücrelerine gönderecek elektroporasyonda yeni bir tedavi seçeneği olabilir. Bakım & Güzellik Cİlt Bakımında antİoksİdan Farkı Dünyadaki ilk saf topikal C vitamini teknolojisi patentine sahip SkinCeuticals markasının yaratıcısı Prof. Dr. Sheldon Pinnell İstanbul’u ziyaret etti. Antioksidanların babası sayılan Pinnell, ziyaretinde Amerika’nın güzellik ve bakım dergisi Allure tarafından “2008’in En İyi Ürünü” ödülünü alan Phloretin CF’i tanıttı. Prof. Dr. Sheldon Pinnell ile Phloretin CF, antioksidanlar ve cilt bakımı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Röportaj: tuğçe kayar Fotoğraf: tuna Yılmaz antioksidanların önemi konusunda bizi bilgilendirebilir misiniz? Oksidatif stresi oluşturan hava kirliliği, sigara ve güneş ışığı cilde zarar verirken zaman içinde cilt kanserine neden olabiliyor. Vücudumuz genelde bu oksidatif strese karşı savaşıyor. 20 yıl süren çalışmalarımız sonrasında antioksidanları kullanan vücudun oksidatif strese karşı daha dayanıklı hale gelebileceğini ve böylece ciltteki oksitlenmenin yani cilt paslanmasının önlenebileceğini fark ettik. Üzerinde durulması gereken en önemli konu; binlerce antioksidanın cilde nüfuz edebilmesi. Antioksidanlardan yalnızca dört tanesi cilde nüfuz ediyor: C vitamini, E vitamini, Ferülik asit ve Phloretin. Bu antioksidan maddelerin cildin yaşlanmasına karşı çok etkili olduğu yadsınamaz bir gerçek. Zira birbiriyle etkileşim halinde olan antioksidanlar ancak iyi bir kombinasyonla etkili hale geliyor. Öyle ki, cilde uyguladığınızda vücuttaki antioksidan rezervuarına eklenip bu şekilde vücudu kanserden ve yaşlanmadan koruyor. C ve E vitamini türevleri ise cilt bakımı için etkin değil. 78 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık >Sheldon Pinnell: “Cilde nüfuz etmeyen ürünlerin hiçbir etkisi ve yararı olmaz.” Untitled-1 1 17.02.2011 10:37:31 Bakım & Güzellik Antioksidan kullananların çoğu, size bu lekelerin ne kadar kolay kaybolduğunu söyleyecektir. Antioksidan içeren ürünleri her gün kullanırsanız pigmentlerdeki lekelenme azalacaktır. SkinCeuticals’ın yeni ürünü Phloretin CF’in içeriğini neler oluşturuyor? SkinCeuticals’ın bu ürünü; bitkisel antioksidanlardan oluşan Phloretin, ferülik asit ve C vitamini birleşimini muhteva ediyor. SkinCeuticals antioksidan ürünlerini cilt bakımı için 15 yıldır öneriyoruz. Phoretin CF üzerinde çalışmaya 10 yıl önce C ve E vitaminleriyle başladık. Daha sonra bu iki maddeyi kombine ederek koruma düzeyini iki katına çıkardık. 5 yıl önce ise Amerika’da üçüncü nesil ürün ortaya çıktı. C ve E vitaminlerine ferülik asit ilave edildi ve koruma yine iki katına çıkarıldı. İşte bu bileşenlerle yarattığımız ürünler cildin korunması için çok önemli. Bu bileşenleri hap olarak alıp yuttuğunuzda aynı sonuca varacağınızı düşünebilirsiniz. Oysa yedikleriniz hemen metabolizmaya karıştığından, ürün daha cilde ulaşmadan vücut onu dışarı atar. Bu ürünü cilde ne sıklıkla ve ne kadar uygulamalıyız? Her gün cildinizi temizledikten sonra 6 damla serumu avucunuza alıp parmak uçlarınızla yüz ve boyun bölgesine uygulayabilirsiniz. SkinCeuticals ürünlerinin anti-aging etkisinden söz edebilir misiniz? Ürünlerin kullanımında belirli bir yaş skalası var mı? SkinCeutical’ın antioksidan içeren ürünleri C E Ferulic ve Phloretin CF’in etkileri hemen hemen eşit. C E Ferulic’te vitamin var; bu da cildi nemlendirmek için çok uygun. Yağlı ve genç cilde sahip herkes bu ürünü severek kullanıyor. E vitamini içermeyen Phloretin CF ise daha kurutucu bir etkiyle öne çıkıyor. Kısaca yağlı bir cilde sahip olanlar genelde Phloretin CF’i, daha yaşlı ve kuru bir cilde sahip olanlar ise C E Ferulic’i tercih ediyor. SkinCeuticals antioksidan ürünlerini diğer antioksidan ürünlerden ayıran en önemli özellik nedir? Cilde nüfuz etmeyen ürünlerin hiçbir etkisi ve yararı olmaz. Bugün mükemmel antioksidanlar üretiliyor ama hiçbiri cilde nüfuz etmiyor. Antioksidan ürünlerinin cildin dış tabakasından çok canlı tabakalara geçerek etkili olabildiklerini biliyoruz. İşte 80 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık SkinCeuticals ürünleri yalnızca canlı tabakalara değil, bütün cilde nüfuz ediyor. Bilimsel olarak kanıtlanan bu özellik onları diğer ürünlerden ayırıyor. Ayrıca doğal antioksidanlardan oluşmuş olması da, SkinCeuticals antioksidan ürünlerini benzerlerinden farklı kılıyor. Ciltteki pigment sorunlarımızla ilgili ne tür bir bakım uygulamalıyız? SkinCeuticals cilt lekelenmelerine karşı etkili mi? Lekelenme pigmentin bulunduğu yere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Pigment sorununuz varsa cildinizi mutlaka korumanız gerekiyor. SkinCeuticals ürünleri cildinizde önceden oluşmuş lekeleri yok etmemekle birlikte sonraki olası hasarlara karşı önlem alır. Cilt genellikle kendi kendini düzeltebilir. Eğer cildinizi daha büyük hasarlardan antioksidanlarla korursanız, cilt kendi kendini düzeltir ve böylece lekeler kaybolur. Başka bir deyişle antioksidan içeren ürünlerin düzenli kullanımı pigmentlerdeki lekelenmeyi azaltacaktır. Erkekler de bu ürünü kullanabilir mi? Erkekler genellikle yüzlerine bakım uygulamıyor. Ama çok fazla zaman almayacak basit bir işlemle, sadece birkaç damlayla ciltlerine özen gösterebilirler. Kuru, yaşlı ve yağlı cilde sahip kişilere SkinCeuticals’ın antioksidan ürünlerini öneriyoruz. Biyoterapi hakkında ne düşünüyorsunuz? Biyoterapi yöntemi bir gelenek haline geldi. Ama aşırı ve sık kullanımı bütün pigmentlerin kaybolmasına ve cildin beyazlıklarla dolmasına sebebiyet verebilir. Biyoterapinin etkisi pigmentin derinliğine bağlıdır. Pigmentler eğer cilt hücrelerine yakınsa biyoterapinin iyi bir yöntem olduğunu söyleyebilirim. SkinCeuticals Amerika’da birçok ünlü ismin kullandığı bir marka. Amerika’dan sonra ürünleriniz en çok hangi ülkelerde tercih ediliyor? SkinCeuticals ürünleri çok popüler oldukları Amerika’dan sonra Avustralya, Brezilya ve İngiltere gibi ülkelerde yaygın olarak kullanılıyor. Çocuk & Aile Hamİlelİğİn günahı Hamilelik sırasında kaçınmanız gerekenleri bilmek bebeğiniz ve kendi sağlığınız için büyük önem taşıyor Yazı: Müge Serçek Alkol Kafein Hamile olun ya da olmayın, bir bardak alkol bile size zarar verebilir. Kafein hamile kadınlarda kalp çarpıntısı ve midedeki asit üretimini artırırken, halk arasında mide ekşimesi olarak bilinen reflüye sebep olabilir. Sizin sağlığınız Bebeğinizin sağlığı Sizin sağlığınız Gebelik döneminde alkol plasentaya geçer. Aşırı alkol tüketimi, bebeğinizin zayıf doğmasına, görme, işitme ve daha ileri seviyelerde öğrenme ile ilgili problemlere yol açan fetal alkol sendromuna (FAS) yakalanmasına sebep olabilir. Bebeğinizin sağlığı Yasal sınır Gıda Standartları Ajansı (FSA) hamile kadınların günde 300 mg’dan fazla kafein tüketmemesi gerektiğini vurguluyor. Özdenetim yolu tavsiye ediliyor. Tehlikeler İngiltere’deki Royal College of Obstetricians & Gynecologists (RCOG) gebelik süresince ve bebek sahibi olmak istediğiniz ilk andan itibaren alkolü tamamen bırakmanın önemini vurguluyor. Birçok uzman haftada bir kez iki kadehten fazla içilmemesi gerektiğini belirtiyor. Benzer riskler Alkolün emilimi henüz ağızdayken başlar. Kana karışan alkol plasentaya geçerek bebeğin kan dolaşımına da karışır. Teratojen bir madde olan alkolün fetüs üzerinde toksik etkileri bulunuyor. 82 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Kafeinin plasentaya oradan da fetüse geçtiğini biliyoruz. Zira tüketimi aşırıya kaçmadığı sürece çok fazla zararlı değil. Yasal sınır Tehlikeler Kesin kanıtlar olmasa da, aşırı kafein tüketiminin düşük oranlarını artırdığına dair raporlar bulunuyor. Benzer riskler Kahve ve çayın yanı sıra kola, çeşitli enerji içecekleri ve hatta yeşil çayda bile kafein bulunduğundan, dikkat etmekte fayda var. Sigara Sizin sağlığınız 4000’den fazla zararlı kimyasal içeren sigara dumanı kalp rahatsızlığı ve kanser olma riskini artırabilir. Bebeğinizin sağlığı Tehlikeler Gebelik sürecinde sigara içmek, oksijenin plasentaya geçişini azaltır ve damar tıkanıklığına sebep olur. Bu da ölü doğum ya da düşük yapma riskini artırabilir. Dondurulmuş gıdalarda türeyen parazitlerin hamilelikte zararlı olduğu bilinmekle birlikte, istatistikler toksoplazmoz ile doğan bebek sayısının çok fazla olmadığını gösteriyor. Yasal sınır Benzer riskler En doğru çözüm; erken yaşlarda sigarayı bırakmak. Tehlikeler Eldiven kullanmadan kedi kumuyla temas etmek ve bahçeyle uğraşmak çeşitli parazitler kapmanıza neden olabilir. Araştırmalara göre sigara içen anneden doğan çocuklar, sigara içmeyen anneden doğanlara göre ortalama 200 gr daha zayıf. Yağlı balık Benzer riskler Pasif içicilik! Hamilelikleri süresince sigara dumanına maruz kalan anneler, daha fazla düşük yapma riski taşır. Yumuşak ve küf lü peynir Sizin sağlığınız Hamile kadınlara yumuşak ve küflü peynir yemeleri önerilmiyor. Listeriya gibi bakterilere bu tür peynirlerde sıkça rastlanabilir. Bebeğinizin sağlığı Çok nadir olmasına rağmen, listeriya bakterisi ölü ya da düşük doğuma ve yeni doğan bebeklerde ciddi hastalıklara sebep olabilir. Yasal sınır Bu tarz bir peynir yemekte ısrar ediyorsanız, peyniri pişirerek bakterileri öldürebilirsiniz. Tehlikeler Bu bakterinin fetüse zarar verdiğini gösteren bir araştırma henüz mevcut değil. Benzer riskler Bu bakteri tüm süt ürünlerinde bulunabilir. Dondurulmuş meyve ve sebzeler Sizin sağlığınız Yıkanmamış meyve ve sebzeler toprak kalıntıları ve beraberinde gelen parazitler içerebilir. Sizin sağlığınız Taze ton balığı, uskumru ve alabalık gibi yağlı balık tüketimi hem sizin sağlığınız hem de bebeğin beyin gelişimi için önemli. Bebeğinizin sağlığı Yağlı balık cıva içerir ve bebeğinizin sinir sistemi gelişimini ciddi bir biçimde etkileyebilir. Yasal sınır FSA, hamileleri haftada dört orta boy konserve ton balığından fazla tüketmemeleri konusunda uyarıyor. Ayrıca diğer balık çeşitleri de haftada iki porsiyonu aşmayacak şekilde tüketilmeli. Tehlikeler Civa oranı yüksek olan bazı balıkların belirtilen porsiyonu aşmamak koşuluyla tüketilmesi öneriliyor. Benzer riskler Zehirli atıklara maruz kalabilen köpek balığı, kılıç balığı ve marlin gibi büyük balıkların tüketimi riskli olabilir. Çiğ yumurta Sizin sağlığınız Çiğ yiyeceklerdeki bakteriler gıda zehirlenmesine neden olabilir. Bebeğinizin sağlığı Bu tarz zehirlenmeler bebeğe zarar vermez. Yasal sınır Bebeğinizin sağlığı Yumurtalar protein ve amino asitlerin mükemmel kaynağıdır. Fakat sarısı iyi pişirilmeli ve beyazı da katı olmalıdır. Bu tarz parazitler düşük, ölü doğum, büyüme problemleri, körlük, beyinde su toplanması ve epilepsiye yol açabilir. Yumurtadan geçen bakteriler hamileleri daha fazla etkileyebiliyor. Yasal sınır Tüm meyve ve sebzelerin tamamen yıkandığından emin olmalısınız. Tehlikeler Benzer riskler Çiğ yumurta kadar çiğ ya da pişmiş deniz ürünleri de gıda zehirlenmesi riski taşır. Sağlıklı bir gebelik için 7 öneri Folik asit alın Hamileliğin ilk 12 haftası ve gebe kal-madan önceki dönemde günde 0.4 mg miktarında tüketilen folik asit; bebeğin kemiklerini geliştirip sağlıklı bir gebelik geçirmenizi kolaylaştırır. Sağlıklı beslenin Bebeğinizin fiziksel ve zihinsel gelişimi için omega 3 ve omega 6 yağ asitleri içeren besinlere öncelik verin. Spor yapın Düzenli egzersiz yapmak doğumdan sonra vücudun tekrar eski haline dönmesini kolaylaştırır, kas elastikiyetini artırır ve şişliklerin azalmasına yardımcı olur. Uykuya zaman ayırın Hafif kestirmeler için zaman ayırın, uyuyamıyorsanız en azından yatakta dinlenin. Stresle savaşın Stresten kurtulmak için yoga yapmak ya da günlük yazmak rahatlatıcı bir yöntem. Doğum öncesi tetkikleri ihmal etmeyin Hamilelik boyunca yapılan düzenli kontroller, bebeğinizin sağlığı ve olası sorunlar konusunda sizi bilgilendirir. Bebeğinizle ilgilenin Her gün birkaç dakika bebeğinizle konuşun ve bu arada çeşitli yağlarla karnınıza masaj yapın. PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 83 Çocuk & Aile Çocuklarda İlaç Kullanımı Büyüme çağındayken çeşitli hastalıklarla savaşan çocuklarda akılcı ve güvenli ilaç kullanımı; gelişim fizyolojisi ve farmakolojinin temel kurallarını iyi bilmek ve yöntemler konusunda bilinçli olmaktan geçiyor. Yazı: Ecz.umut Eren 84 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık ç ocuklar yetişkinlerden farklı olarak çok hızlı, dinamik ve doğrusal olmayan bir gelişim ve değişim süreci yaşar. Dolayısıyla kilo, boy, vücut yüzey alanı, karaciğer ve böbreklerde; yani ilacın emildiği ve metabolize olduğu alanlarda ortaya çıkan bu değişim ve gelişimler ilaçlarda yetişkinlerden çok farklı farmakodinamik ve farmakokinetik davranışlar oluşturur. Bu da, bazı ilaçların yetişkinlere oranla çok daha yavaş metabolize olup, bazılarının ise aksine çok daha hızlı metabolize olması anlamına gelir. Dolayısıyla ilaçların çocuklar için uygun ve etkili dozunun, ancak pediatrik farmakoloji prensiplerini dikkate alabilecek bir çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı tarafından belirlenmesi gerekir. Kullanımlarına gelince, bebek ve çocuklara verilen oral yollu ilaçların çoğu şurup ya da damla formundadır. ŞuRuP VE SÜPOZİTuVaR Kullanımı Çocuklarda ilaç kullanımında şurup formu, en çok tercih edilen yöntemlerin başında gelir. Zira bazı şuruplar kullanıma hazır değildir; toz halinde satılır. Öyle ki, süspansiyon formundaki şurupları hazırlamak size düşer. Eğer ambalajın içinde süspansiyon hazırlama suyu yoksa öncelikle kaynatılmış ve soğutulmuş suyu hazırlamak gerekir. Soğutulmuş su, şurup şişesi üzerinde işaretli seviyenin yaklaşık yarısına kadar doldurulduktan sonra şişe güzelce çalkalanır. 10 dakikalık bir bekleme süresinden sonra şişe üzerindeki işaretli seviyeye kadar tekrar su ilave edilir ve iyice çalkalanır. Çalkalama işlemini her kullanımdan önce tekrarlamaya özen gösterin. Süpozituvar kullanımında da bazı noktalara dikkat etmekte fayda var. Öncelikle ellerinizi güzelce yıkamayı ihmal etmemelisiniz. Süpozituvarı plastik ambalajından çıkardıktan sonra, ince ucu içe gelecek ve tekrar dışarı çıkmayacak şekilde yavaşça rektuma itin. Mümkünse 1–2 dakika boyunca çocuğunuzun bacaklarını birleşik pozisyonda tutmanız, süpozituvarın dışarı çıkmasını engelleyecektir. İşlem bittikten sonra ellerinizi güzelce yıkamayı unutmayın. >Kesinlikle yapmayın * Çocuklarınızın yanında ilaç içmeyin. * İlacı çocuğunuza içirebilmek için şeker ya da tatlı olduğunu söylemeyin. * Doktorunuz ya da eczacınız dışında hiç kimsenin önerisiyle ilaç kullanmayın ve doz rejimini değiştirmeyin. * Çocuğunuzu acı bir ilaç vermekle ya da canını yakmakla (enjektabl ilaçlar için) korkutmayın. * Çocuğunuz iyileşmiş olsa bile kullanım süresi dolmadan ilacı bırakmayın. * Kullanım süresi dolduğunda, çocuğunuz hâlâ iyileşmemişse ilaca devam etmeyin; doktor ya da eczacınıza danışın. çocuğunuzu kucağınıza yatırın. Alt göz kapağını hafifçe aşağı çekerek ufak bir yuva yarattıktan sonra damlalığı göze değdirmeden damlayı gözün içine damlatabilirsiniz. Eğer mümkünse gözün buruna yakın iç köşesine 1–2 dakika işaret parmağınızla bastırabilirsiniz. İkinci bir damla aynı göze damlatılacaksa 5 dakika beklemekte fayda var. Burun damlası kullanımına ise, bebeğinizin ya da çocuğunuzun burnunu yavaşça boşaltarak başlayabilirsiniz. Ellerinizi güzelce yıkadıktan sonra damlalığınıza bir miktar damla çekin ve başını kucağınıza hafifçe yatırdığınız çocuğunuza gerekli sayıda damlayı damlatın. KulaK, GÖZ VE BuRun DamlalaRı Şurup ve fitil dışında, kulak, burun ve göz damlaları da çocuklarda ilaçla tedavinin en çok tercih edilen yöntemleri arasında yer alır. Damla kullanımı çok basit görünse de, yanlış yöntemler tedavinin etkili olmamasına sebebiyet verebilir. Etkili tedavi için damlanın, kulak, burun ve gözün içine tam olarak girdiğinden emin olmak çok önemli. Kulak damlasını kullanmadan önce şişeyi hafifçe ovalayarak damlayı ılık hale getirdikten sonra, bebeğinizi ya da çocuğunuzu damla damlatacağınız kulağı üste gelecek şekilde kucağınıza yatırmanız önerilir. Damlalığa bir miktar sıvı çektikten sonra ise, damlatmanız gereken sayıda damlayı kulağın içine damlatabilirsiniz. İşlem bittikten sonra bebek ya da çocuğunuzun 1–2 dakika bu pozisyonda kalmasını sağlamakta fayda var. Göz damlası kullanımı da bazı hassasiyetler gerektirir. Ellerinizi güzelce yıkadıktan sonra bebeğinizi ya da Doğru ilaç kullanımının 6 kuralı * Sadece çocuk doktorunuzun önerdiği ilaçları, eczacınızın uygulama önerileri ve saklama koşulları doğrultusunda kullanın. * İlaçları çocuklarınızın kesinlikle ulaşamayacağı bir yerde; mümkünse kilitli bir dolapta saklayın. * Özellikle dikkat edilmesi gereken yan etkileri eczacınız ya da doktorunuzdan öğrenin. * Çocuğunuzun herhangi bir alerjisi varsa, durumu hem doktorunuza hem de eczacınıza hatırlatın. * İlaçları mutlaka orijinal ambalajında; ışıktan ve sıcaktan uzakta saklayın. * Çocuğunuzun kullandığı herhangi bir ilaç varsa bunu mutlaka doktorunuza ve eczacınıza hatırlatın. PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 85 Çocuk & Aile Bakımlı anneler, Sağlıklı çocuklar Bebek ve çocuklara özel takviyelerden hamilelerin cilt çatlaklarını ve sarkmalarını engelleyen bakım ürünlerine kadar tüm desteğiniz bu ürünlerin arasında... 1 1 - Organik tercih Bella B, Peri Anal Bölge Rahatlatıcı Bakım Spreyi hamilelik dönemi ve doğum sonrası vajinal bölge problemlerini yatıştırıyor. www.annevebebek.com.tr 49 Tl 8 2 - Kuru ve atopik ciltlere özel ABCDerm Ato+ Emollient Balm, bebeklerde kaşınma hissini yatıştırıyor ve antibakteriyel etkisi ile de cildi arındırıyor. www.bioderma.com 59,50 Tl 3 - Sıkı ve elastik bir cilt için Vichy Action Integral Vergetures, hamilelik döneminde cildinizin sıkılaşmasına ve yeniden yapılanmasına yardımcı oluyor. www.vichy.com.tr 74,90 Tl 4 - Çatlaklardan kurtulun Specific Vergetures sayesinde hamilelik döneminde oluşabilecek çatlakları önleyebilir, Concentre Vergetures ile de var olanları tedavi edebilirsiniz. www.elancyl.com Her biri 59 Tl 3 86 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 7 - Gaz sancısını hemen giderin Bebeğinizin sisteminde, fazla hava ve gaz toplanmasının sebep olduğu sancıyı gidermek için Sabsimplex’i mutlaka deneyin. www.pfizer.com.tr 8 - Cilt kuruluğuna karşı Lipikar Baume AP, çocukların cildini nemlendirip iltihaplanma ve kaşıntıyı engelliyor. www.laroche-posay.com 400ml 65 Tl 9 - Peeling’le yenilenin Dermalogica Daily Microfoliant, peeling özelliği sayesinde ciltte parlaklık ve yumuşaklık sağlıyor. www.dermalogica.com.tr 160,50 Tl 10 - Pürüzsüzlüğe övgü Percutalfa, hamilelerde cilteki çatlakların önlenmesi ve gerilemesine yardımcı olup, pürüzsüz ve yumuşak bir cilde sahip olmanızı sağlıyor. www.biocodex.com.tr 59 Tl 4 11 - Çocuğunuzun gelişimi için Children’s DHA, 3 yaş ve üzeri çocuklar için doğal EFA oranlarını sağlıyor. www.eksenlife.com 10 27 Tl 6 9 2 5 - Doğal bağışıklık güçlendirici Amerikan FDA tarafından tam güvenli kategorisine sokulmuş tek doğal bağışıklık güçlendirici olan Vitaglucan Şurup ile çocuklar enfeksiyon ve kansere karşı güvenle korunuyor. www.vitaglucan.com 6 - Size ve bebeğinize özel Her gün alacağınız EFA Daily, hem doğum sonrası depresyon riskini azaltıyor, hem de çocuğunuzun matematik zekâsının gelişmesine yardımcı oluyor. www.newlife.com.tr 22 Tl 7 5 11 likit 64 Tl, Draje 63 Tl 12 - Çocuklara tam koruma Arı sütü ve probiotik kombinasyonu olan Royal Jelly Probiotics Junior, hastalıklara karşı korur, barsak florasını ve sindirimi düzenler; vücudu canlandırmaya yardımcıdır. www.arkoroyalturkiye.com 39 Tl 12 sab007_pharmetic_ilan_print 2/22/11 12:06 PM Page 1 C Composite M Y CM MY CY CMY K Yaşam BALKANLARIN SİYAH İNCİSİ: KARADAĞ Sonbahar yapraklarının dökülmeye başladığı Eylül ayının ortasında, asırlar boyu Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altında kalan, şimdilerde bağımsızlığını yeni kazanmış bulunan Karadağ’a kanat çırpıyoruz. THY’nın Karadağ’a direkt uçuşu olmadığı için yolculuğumuzu Sırbistan üzerinden yapacağız. Saat 13:30’da havalanan uçağımız 1 saat sonra Belgrad semalarında. Osmanlının Dar-ül Cihan adını verdiği Belgrad’a doğru alçalırken, Tuna Nehri ve üzerindeki köprüler gözalıcı güzellikte. Yazı: Doç. Dr. Mustafa K. Yılmaz B elgrad havalimanında 3 saatlik bir transit bekleyişin ardından Karadağ’a gitmek üzere, Montenegro Havayollarına ait eski model bir uçakla havalanıyoruz. Yaklaşık 40 dakika sonra Karadağ’ın Tivot Havalimanına doğru alçalırken, yemyeşil dağlar, dar patikalar ve masmavi bir deniz karşılıyor bizi. Tivot Havalimanı, Karadağ’ın iki havaalanından küçük ve konaklayacağımız Budva’ya yakın olanı. Diğer havalimanı başkent Podgorica yakınında. Havaalanından şirin bir sahil kasabası olan Budva’ya yolculuğumuz 20 dakika sürüyor. Etraf yemyeşil bir doğa örtüsü ve dağlarla çevrili. Otelimiz Budva’nın merkezindeki Avala Resorts and Villas. Odamın balkonuna çıkınca kendimi bir natür mortun kollarında hissediyorum. Palmiye ağaçları, pırıl pırıl parlayan deniz, muhteşem yat limanı, iki katlı, pencereleri ahşap panjurlarla kapanan taş evler ve yemyeşil dağlar manzarayı süsleyen güzelliklerden sadece birkaçı... 88 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık ORTAÇAĞDAN GÜNÜMÜZE UZANAN GÖRSEL SERÜVEN: BUDVA Sabah erken kalkıp Budva’yı gezmeye başlıyorum. Kale içindeki Eski Şehrin zemini kare taşlarla döşenmiş. Dar koridorlarla birbirini kesen sokak aralarında dolaşırken, kendimi 15. Yüzyıl Avrupa’sında hissediyorum. Renk renk çiçeklerle süslenmiş asma balkonları ile 2-3 katlı taştan yapılmış şirin evler görülmeye değer. Evlerin alt katında, tarihi dokuyu bozmayacak şekilde konumlandırılmış ve girişinde çift kanatlı ahşap kapılar bulunan dükkânlar var. Bu otantik atmosfer içinde göz zevkini bozan tek şey, sıcaktan korunmak için duvarlara asılmış olan klimalar. Eski Şehir yaşantısından kareleri objektifinize taşımak istiyorsanız, surlar boyunca uzanan gezi parkurunu adımlamalısınız. Beyaza boyalı ahşap panjurlu pencerelerle dış dünyaya açılan 2-3 katlı müstakil evler ve bahçeleri süsleyen palmiye ve nar ağaçları insanın iç dünyasını aydınlatıyor. Dar yolda ilerlerken, bir tarafınızı bu şirin evler, diğer tarafınızı ise muhteşem bir sahil şeridi süslüyor. Surlardan aşağı bakıldığında, denizin dibini süsleyen taşların parıltısı göz okşayıcı. Kalenin karşı tarafında bulunan ve tekne ile ulaşılan Saint Nicholas Adası da görülmeye değer. Dalgaların usul usul dövdüğü sahilde çok sayıda plaj var. Bunlardan biri de Eski Şehrin dibindeki halk plajı. Budva, başta Ruslar olmak üzere Avrupalı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği sayfiye yerlerinden biri. Yaz aylarında Budva’nın 600.000 olan nüfusu ikiye, üçe katlanıyor. Limana demirlemiş lüks tekneler de varlıklı insanların buraya gösterdikleri ilginin kanıtı. Budva’yı gezmek için en uygun mevsim ise Haziran ve Eylül ayları. Budva geceleri canlı ve hareketli. Farklı alternatifler sizi bekliyor. İster Kale içindeki eski yerleşim alanını gezip, dar >Etrafı yemyeşil bitki örtüsü ve dağlarla çevrilmiş Budva’yı gezmek için en uygun mevsim Haziran ve Eylül ayları sokak aralarında dolaşabilirsiniz, isterseniz Kale duvarları dibindeki kafelerden birine oturup sıcak bir şeyler içerek uzun sohbetler yapabilirsiniz. Bir başka alternatif de, muhteşem yatların demirlediği liman boyunca yürüyüş yapmak ve akşam yemeğinizi sahildeki lokantalardan birinde yemek. Budva’nın batı tarafındaki dağların yamacından uzanan yol takip edildiğinde, ülkenin başkenti Podgorica’ya gidilebilir. Kaş-Kalkan arasındaki yola benzeyen bu güzergâhta, sağ tarafınızda birbirinden güzel koylar ve çoğunun Ruslara ait olduğunu öğrendiğim havuzlu villalar var. Karadağ’ın en lüks oteli olan Hotel Splendid de bu yol üzerinde. Budva’yı gezmek için en uygun tercih ya araba kiralamak ya da tekne turuna katılarak koylarda denize girmek. Otobüsle kıvrıla kıvrıla PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 89 Yaşam >Tekne turuna katılarak kıyı şeridini keşfedebilirsiniz ilerlerken bir anda 10 km uzunluğunda, bugüne kadar içinden geçtiğim en uzun tünel olan Sozuia Tüneli’nin içine giriyoruz. İnsan bu tünelde yol alırken hiç sonu gelmeyecekmiş hissine kapılıyor. Ülkenin en gözde turistik yerlerinden biri olan Saint Stefani Adası ile eski krallık başkenti olan Çetinje de bu yol üzerinde. Akşam yemeği öncesinde, turizmden sonra ülkenin en önemli ikinci geçim kaynağı olan, çevredeki bağlarda yetiştirilen üzümlerin fermante edilmesi ile yapılan şarapların üretildiği bir merkeze gidiyoruz. Eskiden askeri amaçlı uçak hangarı ve karargâh olarak kullanılan bu mahzende, bazıları insanın boyunu aşan fıçılar, âdeta bir sanat eseri gibi estetik bir biçimde üst üste dizilmiş. Gezi sırasında, özel hazırlanmış bir masanın etrafında, her biri hakkında yapılışına ilişkin bilgiler verilen kırmızı-beyaz şaraplar tek tek servis yapılarak beğenimize sunuluyor. “LADY OF THE ROCK”, PEJESTO VE KANTOR Budva’yı sahilden gezmenin en güzel yolu, Tivot’a gidip buradan bir tekneye binmek. Biz de mütevazı bir tekne ile güneşli bir öğleden sonrasında sağlı sollu dağların eşlik ettiği sahil şeridi boyunca salınıyoruz. Önünden geçtiğimiz koylarda insanlar denize giriyor. İlk durağımız, “Our Lady of the Rock” adı verilen, 165 geminin taşıdığı taşlarla yapılmış iki katlı tarihi bir kilise. Yapımı 100 yıl süren kilisenin içindeki mermer kaplamalar, tavan ve duvar süslemeleri ile yağlı boya tablolar görülmeye değer. Kilisede çok sayıda antik eşya da bulunuyor. Ziyaretimiz sırasında bizi rencide eden tek şey ise, Osmanlıları barbar gösteren yağlı boya tablolar. Kilisenin bulunduğu yerin karşısındaki sahilde Pejesto adı verilen bir yerleşim birimi yer alıyor. Cunda Adası’nı andıran bu şirin sahil kasabasında taş işçiliği ile yapılmış ve dar sokak araları boyunca uzanan, otantik yapısı büyük ölçüde muhafaza edilmiş müstakil evler var. Sahilde, gezi teknelerinin demir attığı yerin ön tarafında bulunan kilisenin çan kulesine 90 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık çıkıldığında, muhteşem bir manzara sizi karşılıyor. Kuleden 360 derece açı ile baktığınızda; kırmızı çatılı taş evler, tarihi kiliseler, ikindi güneşinin ışık huzmeleri ile altın gibi parlayan muhteşem deniz ve biraz önce gezdiğimiz “Our Lady of Rock” ayaklarınızın altında. Bazı evlerin bahçesindeki asmalar ve bu asmalardan sarkan mor salkımlar insanın ağzının suyunu akıtacak cinsten. Tekne gezisinde son uğrak yerimiz, 1200 yıllık bir geçmişe sahip olan Kantor. Kantor’un en önemli yeri, Eski Kale Bölgesi ile tepelere uzanan ve 1200 basamaktan oluşan surları. Kalenin içinde, geniş bir yaşam alanı var. Taş döşeli ve birbirinin içine geçmiş dar sokak aralarında, alt katında dükkânların yer aldığı evler, çift kanatlı beyaz panjurlu pencereleri ve ferforjeli çıkma balkonları ile geçmişten günümüze izler taşıyor. Akşam geç saate kaldığımız için surlara çıkma imkânımız olmasa da, gecenin karanlığında aydınlatılmış görüntüleriyle surlar muhteşem bir ambiyans sunuyor. Untitled-3 1 16.02.2011 19:02:13 Yaşam >Öfkenizi rekabetin az olduğu sporlara yönelerek, meditasyon yaparak kontrol altına alabilirsiniz. Öfkenizi tanıyın Kontrol altında tutulabildiği sürece sağlıklı bir duygu olan öfke; ilişkilerinizi bozmaya başladığı noktada tehlikeli bir hal alır. Öfkenin bedeniniz üzerindeki etkilerini tanıyarak onu denetim altına alabilirsiniz. Yazı: Melis Tüzmen Ö fke; herkesin çok hafif bir tepkiden hiddete kadar farklı yoğunluklarda yaşadığı, vazgeçilemeyen, güçlü fakat kontrol edilmesi öğrenilebilen ve uygun ifade edildiğinde insani ve normal bir duygudur. Kıskançlık, yalnızlık, itilmişlik, utanç, hayal kırıklığı, kendinizi engellenmiş hissettiğinizde, sıkıldığınızda, kaygılandığınızda ve anlaşılamadığınızı hissettiğinizde tetiklenir. 92 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Öfkenin SinYALLeRi Öfkenin ABC’sini öğrenmek; öfkelenmenize yol açan sebepleri (Anger trigger), sizin davranışlarınızı (Behavior) ve davranışlarınızın sonuçlarını (Consequences) gözden geçirmenize ve yeniden değerlendirmenize olanak tanır. Öfkenin ifade edilme şekli ve kontrolü kültürel özelliklere, beklentilere, öğrenilmiş davranışlara, ailenin davranış şekillerine, eğitim durumuna, yaşa ve cinsiyete göre değişir. Yine de uzman psikologlara göre eğer dinlemeyi biliyorsanız, vücudunuz size öfkeli olduğunuz konusunda fiziksel ve zihinsel işaretler verir. Fiziksel işaretler; kan şekerinin yükselmesi, nabzın ve kan basıncının artması, sık sık ve zor nefes alma, baş ağrısı, kas, sırt ve boyun ağrıları, tehlikeli bir durumun habercisi olarak enerjiyi artıran adrenalin salgısının artmasıdır. Zihinsel işaretler; konsantrasyon bozukluğu, düşük performans, unutkanlık, uykusuzluk, dikkatsizlik; duygusal işaretleri de bunaltı, depresyon, anksiyete, kaygı olarak sıralanabilir. Vücut ve zihin “savaş ya da kaç” tepkisi için hazırdır. Eğer öfke doğru yönlendirilmezse madde bağımlılığı (sigara, alkol, Ekmeksiz sofraya oturmayanlar “Bir öğünde sofraya ekmek gelmezse doymuyorum, ama yedikçe de kilo alıyorum” diyenlere müjdeli haber Amerika’dan geldi. E kmek, pilav, makarna, hamurişleri gibi yüksek karbonhidratlı besinlerdeki karbonhidratı bloke ederek bu besinlerin kilo aldırıcı etkilerini büyük ölçüde engellemeye yardımcı olan Natrol Phase2, Amerika ve Avrupa’dan sonra şimdi de Türkiye’de, Türk damak zevkinden vazgeçemeyenler için satışa çıktı. Devrimsel bir ürün olarak nitelendirilebilecek olan Natrol Phase2 karbonhidratlı besinlerden kilo alımının engellenmesinin yanısıra, vücutta bulunan yağların yakımını arttıran, kan şekeri dengesinin sağlanmasına ve korunmasına yardım eden, kişinin diyete uyum sürecini destekleyen ve iştah azaltan etkileri ile de dikkat çekiyor. Yemeklerden hemen önce alınan Natrol Phase2 sayesinde ekmeksiz sofraya oturmayanlar, her öğün kilo alma korkusu olmadan ekmek yiyebilecekler. Beyaz fasülyeden elde edilen Natrol Phase2’nin tüm bu özelliklerinin yanısıra tamamen doğal bir ürün olarak, kişinin metabolizmasını bozan ya da genel sağlığını tehdit eden yan etkilere sahip olmadığı belirtildi. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından kilo kontrolüne yardımcı olabileceği ve tamamen güvenli olduğu onaylanan, hamur işleri, pilav, tatlı, patates, makarna gibi besinlerin kilo aldırıcı etkilerini azaltabildiği bilimsel olarak kanıtlanmış bir ürün olmayı başaran Natrol Phase2’nin ABD’den sonra Türkiye’de de yoğun ilgi ile karşılanması bekleniyor. Natrol Phase2, yaklaşık 30 yıldır Kaliforniya’da ABD’nin önde gelen besin destekleri üreticileri arasında yer alan ve dünya çapında 55 ülkede ürünleri güvenle satılan Natrol tarafından Pharmachem Laboratories ile işbirliği yapılarak üretilmiştir. Ayrıca CANTOX Health Sciences International tarafından hazırlanan 05.Mart.2007 tarihli raporda da Phase2’nin Generally Recognized as Safe (GRAS) “Genel olarak güvenli” olduğu ifade edilmektedir. FDA ONAYLI Etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış İLK VE TEK KARBONHİDRAT BLOKE EDİCİ KİLO KONTROL ÜRÜNÜ Sadece eczanelerde satılmaktadır. natrol dergi.indd 2 Ayrıntılı bilgi için; 0216 411 22 77 [email protected] www.dostvitamin.com 23.02.2011 15:16 Yaşam Psikologlara göre yüksek düzeyde öfke yaşayan kişiler öfkelerini kontrol altına alamıyorsa, mutlaka bir uzmana danışmalı. Danışman aracılığıyla bu kişilerin öfkesi, 8-10 hafta içinde orta düzeye inebiliyor. uyuşturucu bağımlılığı), yeme bozuklukları, saldırganlık, şiddet, zorbalık, huzursuzluk, acelecilik gibi davranış bozukluklarına yol açabilir. Dr. Harriet Lerner, Öfke Dansı kitabında “Öfkelenmemize yol açan bir şey olmasına rağmen, şikâyetlerimizi açıkça dile getiremezsek, diğerlerinin sempatisini kazanmak yerine anlayışsızlıkla karşılaşabiliriz. Bu da öfkemizi ve haksızlığa uğramışlık duygumuzu artırmaktan başka işe yaramaz. Gerçek sorunlar ise hâlâ tanımlanmamış olur,” diyor. ÖFKE KONTROLÜ Öfke kontrolü, öfkeyi doğru ifade edebilmektir. Öfke yönetimi programlarının ya da çalışmalarının amacı, öfke duygusunun tamamen ortadan kaldırılması değil; öfkenin neden olduğu duygusal ve fiziksel uyarılmanın azaltılabilmesi için teknikler gösterilmesi ve böylelikle öfkenin kişilere ve çevrelerine ilişkin etkilerini nasıl kontrol edeceğini öğretmektir. Uzman psikolog Hülya Kökdemir, doğru ifade edilmeyen öfkenin yol açtığı fiziksel problemler arasında baş ağrıları, mide rahatsızlıkları, solunum problemleri, cilt problemleri, böbrek fonksiyonlarında problemler, artirit, sinir sistemi rahatsızlıkları, dolaşım sorunları, varolan fiziksel rahatsızlıkların kötüleşmesi, duygusal rahatsızlıklar ve intiharın bulunabileceğini belirtiyor. ÖFKE KONTROLÜ TEKNİKLERİ 1. Nefesinize konsantre olun Öfkenizi kontrol altında tutabilmek için kullanabileceğiniz tekniklerden biri nefesinizi kontrol etmektir. Diyaframınızdan karnınızı dolduracak kadar derin nefesler alın ve yavaş yavaş verin. Nefes alıp verdiğinizde göğsünüz değil, karnınız şişmelidir. Bu arada kendinize “gevşe” veya “sakin ol” deyin. İçinizden 10’a kadar yavaş yavaş sayın. Yavaşça gerilen kaslarınızı gevşetmeye çalışın. 2. Sistematik gevşeyin Öfkelendiğinizi hissettiğiniz zaman gözlerinizi kapatın ve gerginliğinizi bırakın. Nefes almaya konsantre olun; burnunuzdan bütün ciğerlerinizi dolduracak kadar derin bir nefes alın ve ağzınızdan verin. Bunu üç kere tekrar ettikten sonra vücudunuzu dinleyip öfkenin tamamen geçip geçmediğini kontrol edin. Bedeniniz rahatlamış ve öfkeden arınmış ise gözlerinizi açın. 3. Siniriniz öfkeye dönüşmesin Öfke kontrol teknikleri üzerinde uzman olan Dr. Lyle Becourtney’e göre stres öfkenizin çok önemli bir tetikleyicisidir. Stres veya baskı hissediyorsanız, bunu öfkeye geçmeden önce tanımalı, azaltmalı ve tamamen durdurmalısınız. Zor durumlarla başa çıkabildiğinizi gördüğünüz zaman kendinizle gurur duyacaksınız. 94 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık 4. Empati kurun Bu kontrol yöntemi ile empati kurma ve öfke yönetimi arasındaki ilişkiye odaklanmalısınız. Öfke duyduğunuz kişinin/kişilerin yerine kendinizi koymaya çalışın. Kendinize farklı bir perspektiften bakmaya çalışmak öfkenizi azaltacaktır. 5. Kendinize sorular sorun Bu yöntem ile öfkelenmenize yol açan düşünce kalıplarınızın farkına varmış olacaksınız. Kendinizle yapacağınız bu konuşmada; öfkenizin gücüne, öfkenize ne kadar uzun süre tutunduğunuza ve öfkenizi nasıl ifade ettiğinize odaklanmış olursunuz. Öfkelenmeden önce neler düşündüğünüzü hatırlamaya çalışın. Öfkelendiğiniz anda kendinize “Aslında neye kızgınım?”, “Sorun ne ve kimin sorunu?”, “Kimin neden sorumlu olduğunu nasıl ayırt edebilirim?”, “Kızgınlığımı kendimi güçsüz ve çaresiz hissetmeme yol açmadan, savunmaya veya saldırıya geçmeden nasıl ifade edebilirim?” sorularını yöneltebilirsiniz. 6. Beklentilerinizi tekrar değerlendirin Öfkelenmenin en önemli sebeplerinden biri de alınan sonucun beklentileri karşılamamasıdır. Elinizdeki verileri tekrardan gözden geçirerek hem bunun sebebini öğrenmiş hem de öfkelenmenizi engellemiş olursunuz. Sonuç ve beklentileriniz örtüşmediği zaman oluşan içerleme duygusu da öfkeyi tetikler ve içerlenen kişiden daha çok içerleyen kişiye zarar verir. Bu durumda kendinizi korumaya devam ederek, affedebilir veya en azından durumu kabullenmeyi deneyebilirsiniz. 7. Akupunktur Bilimsel Akupunktur ve Regülasyon Derneği Onursal Başkanı Dr. Hüseyin Nazlıkul, doğada nasıl ki gece-gündüz gibi zıtlıklar dengesi varsa insan vücudunda da böyle zıtlıklardan oluşan bir denge sistemi olduğunu ve bu sisteme “yin” ve “yang” dengesi dendiğini belirtiyor. Stres ve öfke bu dengenin bozulmasına sebep oluyor. Akupunktur ile bozulan denge sistemi hem düzeltilebilir hem de kuvvetlendirilebilir. Yaşam >Çevreci yaşam tarzını gün içinde uygulayabileceğiniz basit yöntemlerle benimseyebilirsiniz. Çevreci yaşam iÇiN 9 pratik fikir Hem enerji tasarrufu yapmak hem de çevreye duyarlı yaşamak hiç de zor değil. Bunu sağlamanın 9 basit ve hesaplı yolunu sizler için hazırladık. Yazı: ece Çağlar 96 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık Naylon poşet kullanmayın Naylon poşet kullanımının çevre için ne kadar zararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Naylon poşet, oluşturduğu çöp ve kirlilikle doğal yaşam ortamlarına zarar verirken, üretim sürecinde suyu tüketip göl ve nehirlerin akış rejimlerini bozuyor. Naylon poşet yerine geri dönüşümlü poşetler ya da bez çantaları tercih edebilirsiniz. Gündelik yaşamda yaptığınız ufak değişikliklerle doğayı korumak ve enerji tasarrufu sağlamak zor değil. floresan ampulleri tercih edin Bu yöntemle hem harcamalarınızı kısabilir hem de enerji tasarrufu yapabilirsiniz. Örneğin 75 Watt’lık akkor flamanlı lamba yerine, 15 Watt’lık kompakt floresan lamba kullanırsanız aynı aydınlatmayı yüzde 80 daha az enerji tüketerek elde edebilirsiniz. Böylece elektrik faturanızdan 37 TL tasarruf ederek ampule daha az para harcamış olursunuz. Çamaşırlarınızı kaynar suda yıkamayın Çamaşırlarınızı soğuk suda yıkayarak da gayet güzel temizleyebilirsiniz. Sıcak suyun maliyeti soğuk suya oranla dokuz kat daha fazla. Öyle ki, kıyafetlerinizi yıkamak için sadece su, deterjan ve iyi çalkalayan bir çamaşır makinesi yeterli olacaktır. İnatçı yağ lekelerini ise ancak sıcak suyla çıkarabilirsiniz; önceden deterjanlı suda bekleterek lekeyi yumuşatabilirsiniz. Soğuk suyu tercih ederek karbondioksit gazlarının atmosfere yayılmasını engelleyebilirsiniz. Suyu yavaş akıtın Duş hortumu ve armatür arasına takılarak bağlantı görevi gören Eko Duş Debi Sabitleyici, duş konforunuzdan taviz vermeden suyun akışını % 60 oranında düşürüyor ve dakikada azami dokuz litrelik su tüketimine izin veriyor. Eko Duş Banyo Su Tasarruf Aparatı kullanan dört kişilik bir aile, yılda en az 515 TL kâr edecektir. Bu şekilde sudan tasarruf eden her birey yılda 13.817 litre suyun boşu boşuna harcanmasına engel olur. Bulaşıkları makinede yıkayın Bulaşık makineleri daha az su harcayarak çok daha iyi temizliyor. Ayrıca bulaşıkları makineye koymadan önce durulamak zorunda da değilsiniz; piyasaya çıkan yeni modellerin durulama programları mevcut. Doğa dostu EcoWash teknolojisiyle makinenizi çalıştırmak için tam olarak dolmasını da beklemeniz gerekmiyor. Bu makineler bulaşığınızın miktarı kadar elektrik ve su harcıyor; böylelikle siz de çevreyi korumuş oluyorsunuz. toplu taşıma araçlarını tercih edin Küresel ısınmayı tetikleyen en önemli faktörler arasında kuşkusuz araç egzozlarından yayılan karbondioksit emisyonları bulunuyor. Öyle ki, benzin fiyatlarının sürekli arttığı bir ortamda, toplu taşıma araçlarını daha sık kullanarak ve işe giderken arkadaşlarınızla aynı taşıtı paylaşarak çevreci bir yaşam tarzı benimseyebilirsiniz. aşırı sıcak suyla yıkanmayın Şofbeni 60 dereceye ayarlamanız yeterli olacaktır. Böylece hem cildinizi koruyacak hem de elektrik faturanızda en az % 10 azalma göreceksiniz. Sıcaklığı kısarak şofbenin ömrünü uzatıp boruların korozyondan aşınmalarını engelleyebilir, en önemlisi de karbondioksit emisyonunu azaltarak yaşadığınız dünyaya büyük bir iyilik etmiş olursunuz. Haftada en az bir gün vejetaryen beslenin Vejetaryen beslenme kalp başta olmak üzere insan sağlığına sayısız fayda sağlarken, çevre temizliğine de katkıda bulunuyor. Carnegie Mellon Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre kırmızı et yemeyi bırakırsanız, etlerin kesimi, işlenmesi ve paketlenmesi için harcanan enerjiden tasarruf ederek, çevre kirlenmesini engelleyebilirsiniz. Çamaşırlarınızı ipe asarak kurutun Kurutma makinesi yerine tıpkı anneannelerimizin yaptığı gibi çamaşırları ipte kurutarak kıyafetlerin daha uzun süre dayanmasını sağlayabilirsiniz. Kurutma makinenizin fişini çekerek hem yılda 53 TL kâr edecek, hem de atmosfere yayılan karbondioksit gazını azaltarak modern ve çevreye duyarlı bir profil çizeceksiniz (Yumuşacık havlular elde etmek için onları sadece beş dakika kurutma makinesinde tutmanız yeterli olacaktır; böylece iplikleri istediğiniz gibi kabarır). PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 97 Yaşam >La Réserve Ramatuelle, Provence’in eşsiz manzarasıyla sizi rahatlatıyor. GÜNEY FRANSA’DA BİR SAĞLIK TAPINAĞI St. Tropez yakınlarındaki La Réserve Ramatuelle, doğaya göz kırpan mimarisi ve doğaüstü spa merkeziyle sizi kendinize getirecek. Yazı: Zeynep Merve Kaya Fotoğraflar: Design Hotels 98 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık L a Réserve Ramatuelle, Güney Fransa’nın efsanevi Saint-Tropez kıyılarını kuşbakışı izleyen sessiz bir tepede yer alan bir sağlık merkezi ve tasarım oteli. Odaların pencerelerinden izleyebileceğiniz muhteşem Provence manzarası ve sağlık programlarının yanı sıra iç mekân tasarımı ve zarif mobilya seçimleri ile de göz dolduruyor. Mimar Jean-Michel Wilmotte’un 1950’ler mimarisinden ilham alarak tasarladığı otel binası ve iç mekânlar, doğal materyaller ve toprak renkleri ile bezenmiş. Olabildiğince doğaya ve saflığa yakın olmayı seçen otelde dünyanın en iyi tasarım evlerinden çıkma mobilya ve objeler kullanılmış. Kısa süreli tatil veya uzun süreli konaklama için kullanılabilecek özel villaların her biri ise farklı bir tarzda döşenmiş. 7 oda, 16 süit ve 12 villaya sahip olan La Réserve Ramatuelle’in kalbi; 1000 m2’lik bir alanda hizmet veren spa merkezi. Burada doktorlar, güzellik ve sağlık uzmanları tarafından çevrelenen müşteriler, kısa veya uzun süreli wellness programları ve zamanın izlerini silmeyi amaçlayan terapiler ile yenileniyor, detoks programları ile toksinlerinden arınarak huzurlu bir beden ve zihne kavuşuyorlar. 13 terapi odası, kapalı jet havuzu ve fitness merkezi de bulunan spa merkezinde, buhar banyosu, sauna ve solaryum hizmetleri de veriliyor. La Réserve Ramatuelle restoran ve barları ise Akdeniz ve wellness mutfağını bir araya getirerek yemek saatlerinin sağlık programlarını desteklemesini sağlıyor. www.lareserve-ramatuelle.com Untitled-1 1 23.02.2011 10:42:30