KORKU ÜZER NE J. Krishnamurti

Transkript

KORKU ÜZER NE J. Krishnamurti
KORKU ÜZERNE
J. Krishnamurti
KORKU ÜZERNE
J. Krishnamurti
Çeviren: Anita Tatlıer
ayna yayınevi: 10
felsefe dizisi: 6
ISBN 9758297090
Sertifika No: 14748
nisan 2000, istanbul 1. basım
nisan 2001, istanbul 2. basım
ocak 2003, istanbul 3. basım
eylül 2005, istanbul 4. Basım
haziran 2009, istanbul 5. basım
ubat 2012, istanbul 6. basım
Kitabın Özgün Adı:
On Fear/J. Krishnamurti
Çeviren:
Anita Tatlıer
© Copyright Krishnamurti Foundation Trust Limited and Krishnamurti
Foundation of America, 1992.
Brockwood Park, Bramdean, Hampshire SO24 0lQ, England.
“Brockwood Park School, Krishnamurti Study Centre ve dier yayınlar hakkında
Krishnamurti Foundation Trust Ltd.’e yazarak bilgi edinebilirsiniz.”
© Bu kitâbın Türkçe yayım hakları Ayna Yayınevi’ne âittir.
Yayınevimizden yazılı izin alınmadan tamamen veya kısmen alıntı
yapılamaz, hiçbir ekilde kopya edilemez,
çoaltılamaz ve yayınlanamaz.
Dizgi:
. Nurdan Tunca
Yayıma Hazırlayanlar:
Nurgül Demirdöven/Ahmet Y. Özbilen
ç Düzen:
Ahmet Y. Özbilen
Kapak Tasarım:
Murat Efe
Montaj/ç Baskı ve Cilt:
Güven Mücellit ve Matbaacılık
Tel: 212 445 00 04
Kapak Baskı:
Yıltem Matbaacılık
Ayna Yayınevi
Caalolu Yokuu No: 40 Kat: 2 Caalolustanbul
Tel: 212 513 80 19 Faks: 212 513 81 09
email: [email protected]
Korku vardır. Korku hiçbir zamân bir gerçeklik deildir; etkin im
diden ya önce ya da sonradır. Etkin imdide korku var ise, bu korku
mudur? Korku oradadır ve ondan kaçı yoktur, ondan kurtulmak
olası deildir. Orada, o gerçek ânda, fiziksel ya da psiik balamda,
tehlike ânına karı tam bir dikkat vardır. Tam bir dikkat oldu
unda korku yoktur. Ama gerçek dikkatsizlik olgusu korkuyu do
urur; korku, gerçek olgudan sakındıınızda, bundan bir kaçı
olduunda ortaya çıkar; o zamân kaçıın kendisi korkudur.
Krishnamurti’nin Not Defterinden
çindekiler
9
11
12
14
25
27
29
42
52
53
56
62
70
72
77
80
82
88
89
99
100
104
Önsöz
Bombay, 30 Ocak 1982
Ojai, 8 Mayıs 1982
Bilinenden Özgürlük’ten
Saanen, 22 Temmuz 1965
Saanen, 21 Temmuz 1964
Olanaksız Soru’dan, Saanen, 3 Austos 1970
Olanaksız Soru’dan, Saanen, 2 Austos 1970
Saanen, 25 Temmuz 1972
Saanen, 2 Austos 1962
Roma, 7 Nisan 1966
Rajghat Okulu’nda Örencilere Yapılan Konumâ,
5 Ocak 1954
Paris, 22 Mayıs 1966
iddetin Ötesi’nden,
San Diego Eyâlet Okulu, 6 Nisan 1970
Bombay, 22 ubat 1961
Bombay, 22 Ocak 1978
Brockwood Park, 1 Eylül 1979
Brockwood Park, 26 Austos 1986
Kartalın Uçuu’ndan, Londra, 16 Mart 1969
Madras, 7 Ocak 1979
Madras, 1 Ocak 1984
Mary Zimbalist ile Sohbet, Brockwood Park,
5 Ekim 1984
111
114
118
133
138
142
Yeni Delhi, 1 Kasım 1981
Ojai, 12 Mayıs 1981
Krishnamurti’nin Not Defteri’nden,
Paris, Eylül 1961
San Francisco, 11 Mart 1973
Saanen, 31 Temmuz 1974
Saanen’de Son Sohbetler 1985’den
14 Temmuz 1985
Önsöz
1895 yılında Hindistan’da doan Jiddu Krishnamurti, on üç
yaındayken Theosophical Society tarafından gelecei ilân
edilen “dünyâ öretmeni” olarak seçildi. Krishnamurti kısa
zamân içinde güçlü, ödün vermeyen ve sınıflandırılamayan bir
öretmen olarak ortaya çıktı. Sohbetleri ve yazıları herhangi
bir özel dîn ile baıntılı deildi. Ne Dou’ya ne de Batı’ya,
ama bütün dünyâya âitti. 1929 yılında kendisine yakıtırılan
mesihlik imgesini büyük bir kararlılıkla yadsıdı. Çevresinde
oluturulmu geni ve zengin örgütü açık bir biçimde da
ıttı. Hakîkatin, yolları olmayan bir ülke olduunu ve ona her
hangi bir biçimsel dîn, felsefe ya da tarîkat aracılııyla
yaklaılamayacaını açıkladı.
Yaamının kalan bölümünde Krishnamurti, bakalarının
kendisine kabûl ettirmee çalıtıkları guru statüsüne ısrârlı
bir biçimde karı çıktı. Bütün dünyâda geni dinleyici top
luluklarını cezbetmei sürdürdü. Fakat hiçbir yetke iddiâ et
medi, kimsenin mürîdi oluunu ârzûlamadı ve her zamân bir
birey ile bir baka birey olarak konumaı yeledi. Öretisinin
kalbinde bulunan ey ise, toplumda gerçekleecek bir köklü
deiimin, ancak bireysel bilinçlilikte bir dönüüm ile olanaklı
olduuydu. Kendini bilmee duyulan gereksinim ile dînsel
ve milliyetçi koullanıların sınırlayıcı, ayırıcı etkilerinin anlaı
lıını vurguladı. Krishnamurti her zamân, içinde hayâl bile edi
9
KORKU ÜZERNE
lemeyecek kadar büyük bir enerji barındıran beynin içindeki geni
uzay için açıklıın ivedî gereksinimini gösterdi. Bu ise insâ
nın kendisindeki yaratıcılıın birdenbire bir yay gibi fırla
yarak ortaya çıkıının ve yava yava etki eden bir ilâç gibi
halkın geni bir bölümünü etkileyiinin anahtarıydı.
Krishnamurti, 1986’da doksan yaında ölene kadar dünyânın
her yerinde sohbetlerini sürdürdü. Sohbetleri, söyleileri,
gazete yazıları ve mektûpları altmıın üzerinde kitâpta ve
yüzlerce kayıtta toplandı. Öretilerinin bu geni bedenin
den, konularına göre sınıflandırılmı bu kitâplar düzenlendi.
Her kitâp bizim günlük yaamımız içindeki önceliine göre
odaklanarak oluturuldu.
10
Bombay, 30 Ocak 1982
Birlikte korku konusu üzerine konuacaız. Ama buna gir
meden önce, ‘dinlemek sanatı’nı örenmek gerektiini dü
ünüyorum. Yalnızca konuan deil, karınız ya da kocanız,
en sevdiiniz müzik, bir gürültü, aaçtaki kargalar nasıl din
lenilir? Biz insânları gerçekten dinlemiyoruz, yalnızca rast
gele dinliyor ve bâzı sonuçlara varıyoruz ya da açıklamlar
arıyoruz, ama gerçekte, bir bakasının söylediklerini kesin
likle dinlemiyoruz. Her zamân bakalarının söylediklerini
yorumluyoruz. Birlikte, son derece karmâık korku sorunu
üzerine konuur iken, çok fazla ayrıntıya girmeden korku
hareketini bütünü ile ele alacak ve bunu sözel ya da gerçek
olarak nasıl anladıımızı inceleyeceiz. Sözcüklerin anlaılıı
ile gerçek korku durumunun anlaılıı arasında bir fark var
dır. Bizler korkuyu soyutlamaa, baka bir deyi ile korku
hakkında bir fikir oluturmaa eilimliyiz. Ama görünüe
bakılır ise, kendi öyküsünü anlatan korkunun sesini hiç din
lemiyoruz. Birlikte, bütün bu konuları konuacaız.
11
Ojai, 8 Mayıs 1982
Milyonlarca yıldır bu dünyâ üzerinde yaayan, teknolojik
açıdan gelimi bir zekâya sâhip insânların; savaların, in
sânların birbirlerini öldürülerinin balıca sebeplerinden biri
olabilecek bu son derece karmâık korku sorunundan kur
tulmak için zekâlarını neden kullanmadıklarını sorgulamaı
istiyoruz. Ne dünyâya yayılan dînler, ne gurular, ne kurtarı
cılar, ne de idealler bu sorunu çözebildiler. Öyle ise, dı güç
lerinher ne kadar yüceltilmi, propaganda aracılıı ile
halka tanıtılmı olursa olsuninsânın bu korku sorununu
çözebilii olası deildir.
Korku sorununu bütün yönleri ile sorguluyorsunuz, aratı
rıyorsunuz ve irdeliyorsunuz. Belki de korku düzeneini
öyle çok benimsedik ki, bundan uzaklamaı bile istemiyo
ruz. Peki, korku nedir? Korkunun oluumunu destekleyen
etkenler nelerdir? Tıpkı bir ırmaın olaanüstü hacmini sa
layan irili ufaklı sayısız akıntıda, dereciklerde olduu gibi,
korkuyu ortaya çıkaran, korkunun olaanüstü gücüne sâhip
ufak akıntılar nelerdir? Korkunun sebeplerinden biri karı
latırmak mıdır? Kendini bir bakası ile karılatırmak. Ku
kusuz öyle. Kendinizi kimse ile karılatırmadan bir yaam
sürdürebilir misiniz? Söylemek istediimi anlıyor musunuz?
Kendinizi ideolojik, psiik, hattâ fiziksel açılardan bir ba
kası ile karılatırdıınızda, onun gibi olmaa çalıırken, ola
12
KORKU ÜZERNE
mamak korkunuz da vardır. Bu gerçekletirmek isteidir,
ama gerçekletirmee yetkin olamayabilirsiniz. Karılatı
rının olduu yerde, kaçınılmaz olarak korku vardır.
Dolayısı ile insân, tek bir karılatırı yapmaksızın, güzel ya
da çirkin, haklı ya da haksız olup olmadıına ilikin kesin
likle hiçbir karılatırıya gitmeden, kendini birtakım ideal
lere, bâzı deer kalıplarına yakınlatırmadan yaanıp
yaanamayacaını sorgular. Bu karılatırılar sürekli devâm
eder. Bunun korkunun sebeplerinden biri olup olmadıını
soruyoruz. Buna kuku yok. Karılatırının olduu yerde ise
uygunluk göstermek, öykünmemek kaçınılmazdır. Öyle ise
karılatırıın, uygunluk salayıın ve öykünüün korkuyu
destekleyici sebepler olduunu söylüyoruz. nsân psiik açı
dan karılatırmadan, öykünmeden ya da uygunluk göster
meden yaayabilir mi? Elbette yaayabilir. Bunlar korkuyu
destekleyen etkenler ise ve siz korkunun sona erdirilii ile
ilgileniyorsanız, bu, içsel balamda karılatırının olmadıını
çarıtırır ve bu da dönüümün olmadıı anlamına gelir.
Karılatırının gerçek anlamı, daha iyi, daha yüce, daha
soylu olduunu düündüünüz eye dönümek anlamına
gelir. Dolayısı ile karılatırmak, dönümek demektir. Bu,
korkunun etkenlerinden biri midir? Bunu kendiniz kefet
mek zorundasınız. Bunların korkunun etkenleri olduu
doru ise, zihin, bu etkenlerin korkuyu ortaya çıkardıını
görüyor ise, bunların algılanıı, destekleyici sebepleri sona
erdirir. Mide arınıza yol açan fiziksel bir sebep olduunda,
bunun sebebinin bulunuu ile birlikte bu arınız da sona
erer. Benzer biçimde, herhangi bir sebebin olduu yerde bir
son da vardır.
13

Benzer belgeler