Bunu söyler söylemez Dev hemen kendini bir aslana

Transkript

Bunu söyler söylemez Dev hemen kendini bir aslana
Bunu söyler söylemez Dev hemen kendini bir aslana dönüştürüvermiş.
Çizmeli Kedi kendini dolabın üzerine zor atmış. Dev tekrar eski
haline dönünce dolaptan aşağı inmiş. “Mükemmel!” demiş Çizmeli
Kedi. “Ama fare gibi küçük bir şeye dönüşmek senin gibi cüsseli biri
ÇİZMELİ KEDİ
Bir zamanlar, üç oğlu
için imkânsız olmalı!”
olan bir değirmenci varmış.
“İmkânsız mı?” diye gülmüş Dev. “Benim yapamadığım şey yoktur!”
Değirmenci ölünce büyük
Dev bir anda fareye dönüşmüş, Çizmeli Kedi de onu hemen yutmuş.
oğluna değirmen, ortanca
Derken Kral, Dev’in şatosuna varmış. Şatonun artık kime ait olduğunu
oğluna eşek, küçük oğluna
tahmin etmişsinizdir herhalde! Çizmeli Kedi Kral’ın faytonunu şatonun
da kedi miras kalmış.
yolunda karşılamış. “Bu taraftan gelin,” demiş. “Sizi bir ziyafet
Küçük oğlu bu duruma çok
bekliyor.” (Dev o gün birkaç arkadaşına bir ziyafet vermeyi
üzülmüş.
planladığı için yemeklerle donatılmış büyük bir masa hazır
“Kedi ne işine yarar ki
bekliyormuş!”)
insanın?” diye yakınmış.
O gün sonunda Çizmeli Kedi’nin
“Pişirip yiyemezsin bile.”
sahibi Marki, Prenses’le nişanlanmış.
Kedi bunu duymuş ve hemen cevap vermiş. “Kötü bir mirasa sahip
Bir hafta sonra da evlenmişler.
olmadığınızı göreceksiniz efendim. Bana boş bir çuval ve bir çift de
Çizmeli Kedi’ye ne mi olmuş? Dokuz
çizme verirseniz, neye yarayacağımı görürsünüz.”
canından dokuzunu da sefa içinde
Şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kalan çocuk, kedinin istediklerini
sürmüş ve bir daha da fare
yapmış. Kedi çizmeleri giyince ayna karşısına geçmiş ve kendini pek
avlamasına gerek kalmamış - ara
beğenmiş. Sonra kilerden taze bir marulla güzel bir havuç seçip
sıra avlamış, o da kedi olduğunu unutmamak için.
ormanın yolunu tutmuş. Ormanda çuvalın ağzını açmış, marulla
havucu çuvalın içine yerleştirip bir ağacın arkasına saklanmış. Çok
geçmeden taze sebzelerin kokusunu alan küçük bir tavşan çuvalın
yanına gelmiş, zıplayıp içine atlamış. Kedi saklandığı yerden çıkıp
çuvalın ağzını sıkı sıkı bağlamış.
4
1
Ancak Çizmeli Kedi tavşanı efendisine götürmek yerine doğruca
bakışta âşık olmuş.
saraya gidip Kral’la görüşmek istediğini söylemiş. Kral’ın huzuruna
O sırada Çizmeli Kedi koşa
çıktığında yere eğilerek, “Yüce Efendimiz, size Efendim Marki’den bir
koşa oradan uzaklaşmış. Çok
hediye getirdim,” demiş. Bu hediye Kral’ın çok hoşuna gitmiş.
geçmeden büyük bir tarlada
Üç ay boyunca Çizmeli Kedi saraya o kadar çok hediye götürmüş ki,
ot biçen insanlara rastlamış.
Kral artık onun yolunu gözler olmuş. Derken Çizmeli Kedi’nin dört
“Beni dinleyin!” diye bağırmış.
gözle beklediği gün nihayet gelmiş çatmış. “Bana sakın neden diye
“Kral bu yöne doğru geliyor.
sormayın ve bu sabah ırmağa gidip yıkanın,” demiş sahibine. Çizmeli
Size bu tarlaların kime ait
Kedi, o sabah Kral’ın Prenses’le, yani kızıyla birlikte ırmağın
olduğunu sorarsa ona efendim
kenarından geçeceğini biliyormuş.
Marki’ye ait olduğunu
O sabah, Kral’ın faytonu ırmağın yakınından geçerken Çizmeli Kedi
söyleyeceksiniz. Yoksa sizi dilim
telaşla yanlarına yaklaşmış. “Yardım edin! Yardım edin!” diye
dilim doğrattırırım!”
bağırmış. “Efendim Marki boğuluyor!” Kral hemen bir alay askerini
Sonra Çizmeli Kedi bir süre daha koşmuş ve büyük bir tarlada
ırmağa yollamış.
buğday biçen adamlara rastlamış. Aynı şeyi onlara da söylemiş.
Fakat Çizmeli Kedi bununla da kalmamış.
Sonra tekrar koşmuş ve her rast geldiği insana aynı şeyleri
Kral’a, efendisi ırmakta yüzerken
tekrarlamış. Derken Dev’in şatosuna varmış.
hırsızların onun elbiselerini çaldıklarını
Kral’ın Faytonu Çizmeli Kedi’nin geçtiği yerlerden geçerken Kral her
söylemiş. (Oysa Çizmeli Kedi, efendisinin
rast geldiği insana, “Bu tarlalar kime ait?” diye soruyormuş. Her
elbiselerini çalıların arkasına kendisi
defasında da aynı cevabı alıyormuş. Kral, Marki’nin bu kadar çok
gizlemiş!) Kral, hiç gecikmeden Marki’ye
toprağa sahip olmasına şaşırmış. (Çizmeli Kedi’nin sahibi de öyle!)
bir takım elbise yollamış. Tahmin
O sırada Çizmeli Kedi Dev’in şatosunda başka bir işler çevirmekle
edeceğiniz gibi Çizmeli Kedi’nin sahibi,
meşgulmüş. “Dev,” demiş Çizmeli Kedi, Dev’in nefesinin kokusundan
kendisine Marki denmesine çok şaşırmış,
iğrendiğini gizlemeye çalışarak. “Senin aynı zamanda müthiş bir
ama akıllılık edip hiç sesini çıkarmamış.
sihirbazlık gücünün olduğunu söylüyorlar, doğru mu?”
Marki güzelce giydirildikten sonra Kral
“Öyle diyorlarsa, öyledir,” demiş Dev alçakgönüllülükle.
onu gideceği yere götürmek için faytonuna davet etmiş ve kızıyla
“Örneğin, istersen hemen bir aslana dönüşebildiğini söylüyorlar,”
tanıştırmış. Prenses, iki dirhem bir çekirdek giyinmiş olan Marki’ye bir
demiş Çizmeli Kedi.
2
3
TÜRKÇE DERSİ DEĞERLENDİRME SINAVI – 1 - (Çizmeli Kedi)
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Değirmenci ölünce büyük oğluna miras olarak ne kalmış?
A) eşek
B) kedi
C) değirmen
2. Değirmenci ölünce ortanca oğluna miras olarak ne kalmış?
A) eşek
B) kedi
C) değirmen
3. Değirmenci ölünce küçük oğluna miras olarak ne kalmış?
A) eşek
B) kedi
C) değirmen
5. Çizmeli Kedi’nin kilerden taze bir marulla güzel bir havuç almasının sebebi nedir?
A) Kral’a götürmek
B) Güzel bir yemek hazırlamak
C) Tavşan yakalamak
6. Çizmeli Kedi, Kral’a kaç ay boyunca hediye götürmüş?
A) Bir ay
B) Üç ay
C) Beş ay
7. Çizmeli Kedi’nin sahibi ırmakta yıkanırken elbiselerini kim saklamış?
A) Çizmeli Kedi
B) Köylüler
C) Kral’ın adamları
8. Kral, Çizmeli Kedi’nin sahibini gideceği yere ne ile götürmek istemiş?
A) Otomobilliyle
B) Faytonuyla
C) Kağnı arabasıyla
TÜRKÇE DERSİ DEĞERLENDİRME SINAVI – 1 - (Çizmeli Kedi)
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Değirmenci ölünce büyük oğluna miras olarak ne kalmış?
A) eşek
B) kedi
C) değirmen
2. Değirmenci ölünce ortanca oğluna miras olarak ne kalmış?
A) eşek
B) kedi
C) değirmen
3. Değirmenci ölünce küçük oğluna miras olarak ne kalmış?
A) eşek
B) kedi
C) değirmen
5. Çizmeli Kedi’nin kilerden taze bir marulla güzel bir havuç almasının sebebi nedir?
A) Kral’a götürmek
B) Güzel bir yemek hazırlamak
C) Tavşan yakalamak
6. Çizmeli Kedi, Kral’a kaç ay boyunca hediye götürmüş?
A) Bir ay
B) Üç ay
C) Beş ay
7. Çizmeli Kedi’nin sahibi ırmakta yıkanırken elbiselerini kim saklamış?
A) Çizmeli Kedi
B) Köylüler
C) Kral’ın adamları
8. Kral, Çizmeli Kedi’nin sahibini gideceği yere ne ile götürmek istemiş?
A) Otomobilliyle
B) Faytonuyla
C) Kağnı arabasıyla
9. Dev, nasıl bir yerde yaşıyormuş?
A) Ormanda
B) Mağarada
C) Şatoda
B) Kurbağaya
C) Kuşa
10. Dev’in en büyük özelliği neymiş?
A) Güzel şarkı söylermiş.
B) Çok iyi ok atarmış.
C) Sihirbazlık gücü varmış.
11. Dev, ilk önce neye dönüşmüş?
A) Aslana
12. Çizmeli Kedi, Dev’i yenmek için O’nun neye dönüşmesini istemiş?
A) Balığa
B) Fareye
C) Böceğe
13. Çizmeli Kedi, sarayda zevk ve sefa içinde yaşıyormuş. Ara sıra fare avlamasının sebebi nedir?
A) Çok acıktığı için
B) Kedi olduğunu unutmamak için
C) Yavrularını doyurmak için
14. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir?
A) Değirmencinin karısından
B) Kral’ın kızından
15. Çizmeli Kedi nasıl bir kahramandır?
A) Şaşkın, korkak ve sinirli
B) Akıllı, kurnaz ve cesur
9. Dev, nasıl bir yerde yaşıyormuş?
A) Ormanda
C) Köylülerden
C) Komik, aptal ve beceriksiz
B) Mağarada
C) Şatoda
B) Kurbağaya
C) Kuşa
10. Dev’in en büyük özelliği neymiş?
A) Güzel şarkı söylermiş.
B) Çok iyi ok atarmış.
C) Sihirbazlık gücü varmış.
11. Dev, ilk önce neye dönüşmüş?
A) Aslana
12. Çizmeli Kedi, Dev’i yenmek için O’nun neye dönüşmesini istemiş?
A) Balığa
B) Fareye
C) Böceğe
13. Çizmeli Kedi, sarayda zevk ve sefa içinde yaşıyormuş. Ara sıra fare avlamasının sebebi nedir?
A) Çok acıktığı için
B) Kedi olduğunu unutmamak için
C) Yavrularını doyurmak için
14. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir?
A) Değirmencinin karısından
B) Kral’ın kızından
15. Çizmeli Kedi nasıl bir kahramandır?
A) Şaşkın, korkak ve sinirli
B) Akıllı, kurnaz ve cesur
C) Köylülerden
C) Komik, aptal ve beceriksiz
Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu
tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış.
Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse
boğulacakmış. Binbir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi
suda çırpınıp dururken, biriktirdiği altınları da
KELOĞLAN ve SĠHĠRLĠ TAS
Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Evvel
zaman içinde bir Keloğlan varmış. Ġhtiyar ve yoksul
annesi, bu biricik oğlunu "Kel oğlum, keleş oğlum" diye
severmiş.
hırsızlar çalıp götürmüşler.
Artık tası bulmanın da imkânı kalmadığından ağlaya
ağlaya annesinin yanına
Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık
tutmaya
gitmiş.
Belki
dönmüş. Başına gelenleri
- Üzülme yavrum, demiş.
balık
yakalarım.
Anacığımla
pişirir,
Aç
karnımızı
doyururuz"
diye
düşünüyormuş.
Hay'dan gelen Hû'ya
Irmağın kenarına gelip
gider. Zaten, sen o tası
oltasını salmış. Öğleye
alnının teri, elinin emeği
doğru kocaman bir
ile kazanmamıştın.
iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün
kaç
yeriz.
anlatmış. Yaşlı kadın:
Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha
bir
balık tutmuş. Pulları
gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi
güzel bir balıkmış bu...
görme hastalığından kurtulursun."
Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp
vermiş.
temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı
O günden sonra da Sihirli Tası bir daha hiç anmamış.
içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir
sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın.
4
1
"Hem balığı götürürüm
Gereksiz masraflara,
anama, hem tası" demiş.
lüzumsuz harcamalara
girişmiş. "Oğlum bu işin sonu
Tası su ile doldurup balığı
kötü olabilir" diye öğüt
yıkamak istemiş. Birden
vermeye çalışan anasını bile
inanılmayacak bir şey olmuş.
Tastan boşalttığı sular altın
olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç
kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. "Bu, sihirli
bir tas galiba. Hemen anama haber vereyim" demiş.
dinlememiş.
"Sihirli tas elimde, ne
istersem yapabilirim..."
diyormuş.
Keloğlan'ın böyle kendini
Evlerine koşmuş.
beğenmesi, şımarması ve hırsa
Sihirli tasa küpler dolusu
kapılması, insanların ona
suyu doldurup doldurup
duyduğu sevgiyi azaltmış.
boşaltmış. Suyu boşalan
Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs
küplere de altınları
bürüdü Keloğlan'ın" demeye başlamış.
biriktirmiş.
Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli
Artık ülke hükümdarı bile
tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. "Suyu
onun yanında fakir sayılırmış...
tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. "
Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya
demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda
taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve
biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha
istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş.
hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka
Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış.
bir şey düşünmüyormuş.
2
3
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 2 - (Keloğlan ve Sihirli Tas)
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Keloğlan’ın annesinin özellikleri hangisidir?
A) zengin ve akılsız
B) ihtiyar ve yoksul
C) genç ve zengin
2. Keloğlan, balık tutmaya niçin gitmiş?
A) vakit geçirmek için
B) zengin olmak için
C) pişirip, aç karınlarını doyurmak için
3. Keloğlan, sihirli tası nerede bulmuş?
A) balığın karnında
B) ırmağın kenarında
C) ağacın altında
4. Sihirli tasın özelliği neymiş?
A) içine bineni uçurması
C) mücevher kaplıymış
B) içindeki suların altın olması
5. Çok zengin olmak, Keloğlan’ı nasıl değiştirmiş?
A) Kendini beğenip, şımarmış.
B) Herkese yardım etmiş.
C) Tüm dünyayı dolaşmış.
6. Çevresindekiler, Keloğlan hakkında neler düşünmeye başlamış?
A) Hep onunla gezmek istemişler.
B) Eski halini arar olmuşlar.
C) O’nu daha çok sevmişler.
7. Keloğlan, neden ırmağın kenarına tekrar gitmiş?
A) Tası ırmağa atmak için
B) Piknik yapmak için
C) Çok altın elde etmek için
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 2 - (Keloğlan ve Sihirli Tas)
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Keloğlan’ın annesinin özellikleri hangisidir?
A) zengin ve akılsız
B) ihtiyar ve yoksul
C) genç ve zengin
2. Keloğlan, balık tutmaya niçin gitmiş?
A) vakit geçirmek için
B) zengin olmak için
C) pişirip, aç karınlarını doyurmak için
3. Keloğlan, sihirli tası nerede bulmuş?
A) balığın karnında
B) ırmağın kenarında
C) ağacın altında
4. Sihirli tasın özelliği neymiş?
A) içine bineni uçurması
C) mücevher kaplıymış
B) içindeki suların altın olması
5. Çok zengin olmak, Keloğlan’ı nasıl değiştirmiş?
A) Kendini beğenip, şımarmış.
B) Herkese yardım etmiş.
C) Tüm dünyayı dolaşmış.
6. Çevresindekiler, Keloğlan hakkında neler düşünmeye başlamış?
A) Hep onunla gezmek istemişler. B) Eski halini arar olmuşlar.
C) O’nu daha çok sevmişler.
7. Keloğlan, neden ırmağın kenarına tekrar gitmiş?
A) Tası ırmağa atmak için
B) Piknik yapmak için
C) Çok altın elde etmek için
8. Keloğlan, neden ırmağa düşmüş?
A) Hırsızlardan korktuğu için
B) Düşen tası tutmak için
C) Balıkları yakalamak için
9. Keloğlan’ın biriktirdiği altınları kim çalmış?
A) Hırsızlar
B) Kral’ın adamları
C) Köylüler
10. Tası ve altınları kaybeden Keloğlan, nereye gitmiş?
A) Padişahın yanına
B) Karakola
C) Annesinin yanına
11. Keloğlan’ın her şeyini kaybettiğini öğrenen annesi ne yapmış?
A) Onu evden kovmuş
B) Güzelce dövmüş
C) Öğüt vererek teselli etmiş
12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz?
A) Çok çalışan, mutlu olur.
B) Alın teri ve el emeği ile kazanç sağlamalıyız.
C) Yalancıların sonu kötü olur.
13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir?
A) Altınlardan
B) Keloğlan’ın eşeğinden
C) Hırsızlardan
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
A) Keloğlan ve annesi
B) Keloğlan ve Padişah
C) Köylüler ve Keloğlan
8. Keloğlan, neden ırmağa düşmüş?
A) Hırsızlardan korktuğu için
B) Düşen tası tutmak için
C) Balıkları yakalamak için
9. Keloğlan’ın biriktirdiği altınları kim çalmış?
A) Hırsızlar
B) Kral’ın adamları
C) Köylüler
10. Tası ve altınları kaybeden Keloğlan, nereye gitmiş?
A) Padişahın yanına
B) Karakola
C) Annesinin yanına
11. Keloğlan’ın her şeyini kaybettiğini öğrenen annesi ne yapmış?
A) Onu evden kovmuş
B) Güzelce dövmüş
C) Öğüt vererek teselli etmiş
12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz?
A) Çok çalışan, mutlu olur.
B) Alın teri ve el emeği ile kazanç sağlamalıyız.
C) Yalancıların sonu kötü olur.
13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir?
A) Altınlardan
B) Keloğlan’ın eşeğinden
C) Hırsızlardan
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
A) Keloğlan ve annesi
B) Keloğlan ve Padişah
C) Köylüler ve Keloğlan
Keçi anne canavarın karnını yarmıĢ. Daha küçük bir yarık
açılır açılmaz oğlaklardan biri kafasını dıĢarı çıkarmıĢ. Bir
parça daha yarınca altısı da arka arkaya fırlayıp çıkmıĢlar.
Hepsi dipdiri sapsağlammıĢlar. Meğer kurt aç gözlülüğü
yüzünden bunları çiğnemeden yutmuĢmuĢ. O andaki sevinci
bir düĢünün! Hepsi sevgili annelerinin boynuna sarılmıĢlar.
Hoplayıp, sıçramaya baĢlamıĢlar. Keçi anne demiĢ ki: –
Haydi bakalım, Ģimdi gidip, taĢ toplayıp getirin…
Uyanmadan Ģu dinsiz imansızın karnına dolduralım. Yedi
oğlak çabucak taĢları bulup getirmiĢler; kurdun karnını
tıklım tıklım doldurmuĢlar. Sonra keçi anne çabucak derisini
dikmiĢ. Bu arada kurt bir
Ģey sezmemiĢ, yerinden bile
kıpırdamamıĢ. Kurt uykusunu
alınca ayağa kalkmıĢ. Karnı
taĢla dolu olduğu için pek
susamıĢmıĢ. Bir pınarın
baĢına gidip su içmek
istemiĢ. Yürürken oraya
buraya kımıldadıkça
karnındaki taĢlar
çarpıĢmaya, takırdamaya
baĢlamıĢ. Bunun üzerine
kurt: ġu acayip iĢe bak!
Karnım bir Ģeyle dolmuĢ; Yuttuğum altı oğlak Sanki birer
taĢ olmuĢ! demiĢ. Pınar . baĢına varınca suya doğru eğilip
içmek istemiĢ. Gel gelelim, karnındaki taĢlar yüzünden suya
yuvarlanmıĢ. Bağıra bağıra boğulup gitmiĢ. Yedi oğlak bunu
görünce koĢa koĢa gelmiĢler: – Kurt öldü! Kurt öldü! diye
bağrıĢmıĢlar. Anneleriyle birlikte pınarın çevresinde hoplayıp
dönmüĢler.
4
KURT ve YEDĠ KÜÇÜK OĞLAK
Bir varmıĢ, Bir yokmuĢ Evvel
zaman içinde yaĢlı bir keçinin yedi
yavrusu varmıĢ. Bir anne
çocuklarını nasıl severse o da
yavrularını öyle severmiĢ. Günün
birinde keçi, yavrularına yiyecek
bulup getirmek için ormana
giderken onları çevresinde
toplamıĢ: – Sevgili çocuklarım
demiĢ; ben ormana gidiyorum. Kendinizi kurttan sakının.
Eğer kurt evimize girerse hepinizi kıtır kıtır yer. Bu alçak
çok kez türlü kılıklara girer, ama kaba sesinden, kapkara
ayaklarından onu hemen tanıyabilirsiniz!
Küçük oğlaklar: – Sevgili annemiz, demiĢler, gözün arkada
kalmasın… Güle güle git, güle güle gel… Biz kendimizi
koruruz. Keçi melemiĢ, iç rahatlığıyla yola çıkmıĢ.
Aradan çok zaman geçmemiĢ. Evin kapısını
biri çalmıĢ: – Sevgili çocuklar diye seslenmiĢ,
kapıyı açın bakayım. Anneniz geldi, hepinize
bir Ģeyler getirdi. Fakat oğlaklar kurdun
kalın sesini tanımıĢlar; içerden seslenmiĢler: –
Sen annemiz değilsin… Onun sesi hem ince, hem de tatlıdır.
Senin sesin kalın. Sen kurtsun! Bunun üzerine kurt bir
dükkâna gitmiĢ, iri bir tebeĢir parçası satın almıĢ, bunu
yemiĢ, sesini inceltmiĢ. Sonra geri dönerek yine kapıyı
çalmıĢ: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım, demiĢ;
anneniz geldi, hepinize ormandan bir Ģeyler getirdi.
1
Kurt kapkara ayaklarını pencereye
dayamıĢmıĢ. Oğlaklar bunu görünce yine
bağırmıĢlar: – Sana kapıyı açmayız.
Annemizin ayakları seninkiler gibi kara
değil. Sen kurtsun! Kurt yine geri dönmüĢ,
bir fırıncıya gitmiĢ: – Ayağımı bir taĢa
çarptım demiĢ; üzerine biraz hamur sürer
misin? Fırıncı kurdun ayaklarına hamuru
sürmüĢ. Kurt bu kez değirmenciye koĢmuĢ: – Ayaklarıma bir
parça un serp demiĢ.
Değirmenci kendi kendine: – Kurt yine birini aldatmak
istiyor demiĢ, un vermek istememiĢ. Fakat kurt: – Dediğimi
yapmazsan seni yerim! diye bağırınca değirmenci korkmuĢ,
hemen bir avuç un alarak kurdun ayaklarına serpmiĢ.
Ġnsanlar böyledir zaten!
Bunun üzerine alçak hayvan üçüncü kez eve gitmiĢ, kapıyı
çalmıĢ: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım demiĢ;
anneniz geldi, hepinize ormandan bir Ģeyler getirdi.
Oğlaklar bağrıĢmıĢlar: – Önce ayaklarını göster de
anneciğimiz olup olmadığını anlayalım! demiĢler.
Kurt ayaklarını pencereye dayamıĢ. Oğlaklar bunların beyaz
olduğunu görünce kurdun sözlerine
inanmıĢlar… Kapıyı açmıĢlar. . Bir de ne
görsünler?.. Bu giren kurt değil mi?
Oğlaklar ne yapacaklarını ĢaĢırmıĢlar,
saklanacak yer aramıĢlar. Biri masanın
altına kaçmıĢ. Ġkincisi yatağa sokulmuĢ.
Üçüncüsü sobanın içine girmiĢ. Dördüncüsü mutfağa
saklanmıĢ. BeĢincisi dolaba girmiĢ. Altıncısı çamaĢır
sepetinin altına sokulmuĢ. Yedincisi de duvar saatinin içine
girmiĢ.
2
Fakat kurt vakit yitirmeden birer birer hepsini yakalayıp
tutmaya baĢlamıĢ. Yalnızca saatin içindeki yedinciyi
bulamamıĢ. Karnı da oldukça doyduğu için onu aramaktan
vazgeçmiĢ, çıkıp gitmiĢ. Evin önünde geniĢ bir çimenlik
varmıĢ. Orada bir ağacın altına sırt üstü yatmıĢ, uyumaya
baĢlamıĢ.
Aradan çok zaman geçmeden keçi anne eve dönmüĢ. Aman
Tanrım! Bir de ne görsün? Evin kapısı ardına kadar açık.
Masa, sandalyeler devrilmiĢ. ÇamaĢır sepeti paramparça
olmuĢ, yatıyor. Yastıklarla yorganlar
yerlere atılmıĢ… Keçi anne yavrularını
aramıĢ; hiçbir yerde bulamamıĢ. Birer
birer adlarını çağırmaya baĢlamıĢ.
Hiçbirinden karĢılık alamamıĢ. Sonunda
sıra sonuncunun adına gelmiĢ.
O zaman ince bir ses duyulmuĢ: – Duvar saatinin içindeyim,
anneciğim!
Keçi, yavrusunu oradan çıkarmıĢ. Küçük oğlak kurdun
geliĢini, öbür kardeĢlerinin hepsini yediğini anlatmıĢ. Keçi
annenin, zavallı yavruları için ne kadar gözyaĢı döktüğünü
kestirebilirsiniz. Sonunda bu acıyla dıĢarı çıkmıĢ. Küçücük
oğlak da birlikteymiĢ.
Çayırlığa vardıkları zaman kurdu bir ağacın altında yatar
bulmuĢlar. Öyle horluyormuĢ ki, ağacın dalları titriyormuĢ.
Keçi anne kurdu uzun uzun seyretmiĢ. Karnında bir Ģeylerin
kıpırdadığını, oradan oraya gidip geldiğini görmüĢ. Ġçinden:
– Aman Tanrım, demiĢ, yoksa kurdun akĢam yemeği yaptığı
yavrularım hâlâ sağ mı? Bunun üzerine küçük oğlak eve
kadar koĢa koĢa giderek makası, iğne-ipliği getirmiĢ.
3
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 3 (Kurt ile Yedi Keçi Yavrusu)
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Anne keçi, neden ormana gitmiş?
A) piknik yapmak için
B) odun toplamak için
C) yiyecek bulmak için
2. Anne keçi yavrularına hangi öğüdü vermiş?
A) Kendinizi kurttan sakının.
B) Evi fazla dağıtmayın.
C) Ödevlerinizi erken bitirin.
3. Kurt, kalın sesini değiştirmek için ne yapmış?
A) Bal yemiş.
B) Çiğ yumurta içmiş.
C) Tebeşir tozu yemiş.
4. Kurt, siyah ayaklarını beyazlatmak için ne yapmış?
A) Boya sürmüş.
B) Üzerine un serptirmiş.
C) Beyaz poşet sarmış.
5. Yedinci oğlak nereye saklanmış?
A) mutfağa
C) duvar saatinin içine
B) masanın altına
6. Kurt, neden yedinci oğlağı aramaktan vazgeçmiş?
A) korktuğu için
B) doyduğu için
C) zaman geçtiği için
7. Kurt, evden çıktıktan sonra nereye gitmiş?
A) Bir ağacın altına
B) Yuvasına
C) Ormanın içine
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 3 (Kurt ile Yedi Keçi Yavrusu)
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Anne keçi, neden ormana gitmiş?
A) piknik yapmak için
B) odun toplamak için
C) yiyecek bulmak için
2. Anne keçi yavrularına hangi öğüdü vermiş?
A) Kendinizi kurttan sakının.
B) Evi fazla dağıtmayın.
C) Ödevlerinizi erken bitirin.
3. Kurt, kalın sesini değiştirmek için ne yapmış?
A) Bal yemiş.
B) Çiğ yumurta içmiş.
C) Tebeşir tozu yemiş.
4. Kurt, siyah ayaklarını beyazlatmak için ne yapmış?
A) Boya sürmüş.
B) Üzerine un serptirmiş.
C) Beyaz poşet sarmış.
5. Yedinci oğlak nereye saklanmış?
A) mutfağa
C) duvar saatinin içine
B) masanın altına
6. Kurt, neden yedinci oğlağı aramaktan vazgeçmiş?
A) korktuğu için
B) doyduğu için
C) zaman geçtiği için
7. Kurt, evden çıktıktan sonra nereye gitmiş?
A) Bir ağacın altına
B) Yuvasına
C) Ormanın içine
8. Anne keçi eve gelince neden şaşırmış?
A) Sürpriz parti olduğu için
B) Ev darmadağınık olduğu için
C) Evde çobanı gördüğü için
9. Anne keçi, çayırlıkta ağacın altında uyuyan kurdu seyrederken dikkatini çeken neymiş?
A) Kurdun rengi
B) Kurdun büyüklüğü
C) Karnındaki kıpırdanmalar
10. Küçük oğlak, evden neler almaya gitmiş?
A) makas, iğne, iplik
B) bıçak, tüfek
C) kazma, kürek
11. Kurt nasıl ölmüş?
A) Onu çoban vurmuş.
C) Suda boğulmuş.
B) Uçurumdan düşmüş.
12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz?
A) Tanımadığımız kimselere kapıyı açmamalıyız.
B) İyilik eden iyilik bulur.
C) Her işi zamanında bitirmeliyiz.
13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir?
A) Kurttan
B) Avcıdan
C) Oğlaklardan
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
A) Anne keçi, yavrular ve kurt
B) Kurt, anne keçi ve oduncu
C) Avcı, kurt ve kuzular
8. Anne keçi eve gelince neden şaşırmış?
A) Sürpriz parti olduğu için
B) Ev darmadağınık olduğu için
C) Evde çobanı gördüğü için
9. Anne keçi, çayırlıkta ağacın altında uyuyan kurdu seyrederken dikkatini çeken neymiş?
A) Kurdun rengi
B) Kurdun büyüklüğü
C) Karnındaki kıpırdanmalar
10. Küçük oğlak, evden neler almaya gitmiş?
A) makas, iğne, iplik
B) bıçak, tüfek
C) kazma, kürek
11. Kurt nasıl ölmüş?
A) Onu çoban vurmuş.
C) Suda boğulmuş.
B) Uçurumdan düşmüş.
12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz?
A) Tanımadığımız kimselere kapıyı açmamalıyız.
B) İyilik eden iyilik bulur.
C) Her işi zamanında bitirmeliyiz.
13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir?
A) Kurttan
B) Avcıdan
C) Oğlaklardan
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
A) Anne keçi, yavrular ve kurt
B) Kurt, anne keçi ve oduncu
C) Avcı, kurt ve kuzular
Bafra Gazi
İlköğretim Okulu
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
Bafra Gazi
İlköğretim Okulu
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
Bafra Gazi
İlköğretim Okulu
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
Bafra Gazi
İlköğretim Okulu
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
Bafra Gazi
İlköğretim Okulu
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
Bafra Gazi
İlköğretim Okulu
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
Aradan yıllar geçmiş. Genç padişah, kendisini bildirmeden, babasına bir
mektup göndererek, memleketine dâvet etmiş. Babası, komşu bir memleket
padişahından gelen dâveti kabul etmiş. Gezip eğlenmeye bayıldığı için, bir
tabur askerle birlikte hemen gelmiş.
Genç padişah, çok güzel yemekler hazırlatmış. Fakat hiç birine tuz
koydurmamış.
Genç padişah bıyık ve sakal bıraktığı için, ilk karşılaştıkları zaman babasının
tanımadığını hissedince, pek sevinmiş.
Ne ise, akşam yemeğini yemişler. Misafir padişah yemekleri çok beğenmiş
ama tuzsuz oluşuna hayret etmiş. İçine baygınlıklar geldiği halde, hiçbir şey
söylememiş.
Ertesi gün, askerlerini dolaşmış. Hatırlarını sormuş. Onlar da yemeklerin
tuzsuz oluşundan şikâyet etmişler.
O gün öğle yemeğini yerlerken, misafir padişah:
Kuzum, sizin memlekette tuz bulunmaz mı? diye sormuş.
Genç padişah, gülerek:
Vardır padişahım, diye cevap vermiş. Hem o kadar
çoktur ki, bütün dünyaya tuz buradan gider.
Bu cevaba büsbütün şaşıran padişah:
İyi ama demiş, bütün yemekleriniz tuzsuz. Sebebi nedir?
Genç padişah bu sefer:
Sizin tuzu hiç sevmediğinizi, yemeklerinize
koydurmadığınızı söylediler de, demiş, onun için
koydurmadım.
Padişah, derhal atılmış:
Katiyen efendim, demiş, yanlış söylemişler. Tuzsuz hayat mı olurmuş? Ben
tuzu çok severim.
O zaman, genç padişah, gülerek:
Ama demiş, küçük oğlunuz size: “Ben seni tuz kadar severim” dediği zaman,
onu cellâtlara teslim etmiştiniz?
Bu söz üzerine, padişah, kendine gelmiş. Karşısındaki genç padişaha dikkatle
bakınca, oğlunu tanımış. Arkasından da gözlerinden iki damla yaş
yuvarlanmaya başlamış.
Baba, oğul hemen kucaklaşmışlar. Sevinçleri görülecek şeymiş. Onlar ermiş
muradına…
4
TUZ
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman
içinde, bir padişahın üç oğlu varmış.
Padişah, aklı oldukça kıt bir adammış. Yaşına, padişahlığına
yakışmayan hareketler yapar, herkesi kendine güldürürmüş.
Devlet işleriyle hiç uğraşmazmış. Vaktini hep ava gitmekle,
eğlenceler tertiplemekle geçirirmiş.
Günlerden bir gün, üç oğlunu da yanına çağırmış, onlara:
Söyleyin bakayım, diye sormuş, beni ne kadar seviyorsunuz?
Babalarının böyle tuhaf hallerine alışık olan şehzadeler, onun bu sorusunu hiç
yadırgamamışlar. Fakat onun, sorduğu bir şeye karşılık verilmediği zaman da
ne kadar kızdığını bilirlermiş. Önce en büyük şehzade cevap vererek:
Babacığım, demiş, sizi altın kadar, elmas kadar, pırlanta kadar seviyorum.
Büyük oğlunun bu cevabı padişahın pek hoşuna gitmiş. Kahkahalarla
güldükten sonra, ortanca oğluna bakmış:
Ya sen beni ne kadar seviyorsun bakayım? diye sormuş. O da:
Babacığım, demiş, ben sizi bal kadar, börek kadar, kadayıf kadar seviyorum.
Ortanca oğlunun cevabı da padişahın hoşuna gitmiş. Gene kahkahalarla
gülmüş. Sonra en küçük şehzadeye dönerek:
Söyle benim küçük oğlum, demiş, ya sen beni ne kadar seviyorsun bakayım?
Küçük oğlan, birdenbire cevap verememiş. Biraz yutkunduktan sonra:
Babacığım, demiş, ben sizi tuz kadar seviyorum.
Küçük şehzadenin bu beklenmedik cevabı karşısında, ağabeyleri, kendilerini
tutamayıp gülmüşler. Padişahın da suratı birden asılmış.
Kaşlarını çatarak:
Ne dedin, ne dedin? diye bağırmış. Beni tuz kadar seviyorsun
ha? Seni utanmaz, hain evlat seni. Dünyada tuzdan daha
kıymetli bir şey bulamadın mı?
Sonra, hiddetle, yanındaki küçük bir sedef sandıktan iki kese
altın çıkarmış. Birini büyük oğluna, ötekini de ortanca oğluna
atmış. Onlara, eliyle dışarı çıkmalarını işaret etmiş. Her iki
oğlu da âdeta yerleri öpüp geri geri giderlerken, padişah
ellerini çırpmış. İçeri bir Arap girince:
Çabuk bana cellâtları çağırın! Diye bağırmış.
Arap uşak hemen dışarıya çıkmış. Kısa bir zaman sonra, iri boylu, yarı çıplak
bir halde, korkunç iki Arap cellâtla içeri girmiş.
1
Padişah, küçük oğlunu göstererek:
Çabuk bunu alın! Kafasını uçurun! Diye bağırmış.
Eğer emrimi yerine getirmezseniz, ikinizi de parça
parça doğratırım…
Herkes gibi sarayda küçük şehzadeyi cellâtlar da pek
çok severlermiş. Padişahın bu emri üzerine, onu
tutup sürükleyerek dışarıya çıkarmışlar. Hemen iki
at hazırlatmışlar. Birisi küçük şehzadeyi yanına
almış. Atları dağlara doğru sürüp gitmişler.
Saraydan oldukça uzak bir yerde, bir dağ başında
durmuşlar.
Küçük şehzade pek üzüntülü imiş. Dokunsalar
nerede ise ağlayacakmış. Cellâtlar onun bu haline
acımışlar. Bir tanesi:
Şehzadem, demiş, biz sana kıyamayacağız. Ama padişahımızın emrini sen de
kulaklarınla duydun. Bari gömleğini çıkarıp bize ver de, bir tavşan yakalayıp
onun kanına bulayalım… “İşte şehzadeyi kestik” diye kanlı gömleği götürüp
babanıza verelim. Sen de buralardan uzaklaş, bir daha memlekete dönme!
Şehzade, cellâtların bu teklifine sevinmiş. Hemen soyunup gömleğini onlara
vermiş. Hayatını bağışladıkları için her ikisine de teşekkür etmiş. Atın birini de
onlardan alarak uzaklaşmış, gözden kaybolmuş.
Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, altı ay bir güz gitmiş… Nihayet bir
memlekete varmış. O kadar yorgunmuş ki, neredeyse, attan inerek yere
uzanıp uyuyacakmış.
Şehre girerken, yol kenarındaki ilk evin kapısını çalmış. Kapıyı ihtiyar bir kadın
açmış. Ona, şehzade olduğunu bildirmemiş, dünyada kimsesi bulanmadığını,
bu memleketin de yabancısı olduğunu söyleyerek kendisini evlatlığa kabul
etmesini rica etmiş. Zaten ihtiyar kadının da hiç kimsesi yokmuş. Zahmet
çekmeden yetişmiş bir çocuk sahibi oldum diye sevinerek şehzadeyi evlatlığa
kabul etmiş.
İhtiyar kadın, şehzadenin önüne yiyecek koymuş. Karnını doyuran şehzade,
gidip çeşmede elini, yüzünü, ayaklarını güzelce yıkamış. Sonra atının da
karnını doyurmuş. Bu işler bitince, kadının yaptığı yatağa kendini atarak derin
bir uykuya dalmış.
Ertesi sabah uyandığı zaman, şehzade, pencereden halkın akın halinde bir
tarafa doğru gittiğini görmüş, ihtiyar kadına:
2
Anacığım demiş, herkes böyle nereye gidiyor? Bayram filan mı var?
İhtiyar kadın:
Bayram değil ama oğlum, demiş, ondan daha önemli bir şey var. Bugün talih
kuşunu uçuracaklar, padişahımızı seçecekler…
Bu sefer şehzade:
Ne olur anacığım, demiş, beni de götür. Hiç olmazsa seyrederiz.
İhtiyar kadın evlatlığını kıramamış. Kalkıp giyinerek sokağa çıkmışlar. Halkla
beraber büyük meydana gitmişler.
Herkes toplandıktan sonra, talih kuşunu
uçurmuşlar. Talih kuşu, kalabalığın üzerinde
dolaşmaya başlamış. Kimisi, “acaba bana mı
konacak?” diye heyecan geçiriyor, kimisi de,
“benim başıma konsun” diye ayaklarının ucuna
basarak boyunu yükseltiyormuş.
Ne ise, kuş, döne dolaşa gelip bizim küçük
şehzadenin başına konmamış mı?
Buna hiç kimse razı olmamış. Her kafadan bir laf
çıkıyor, kimisi de:
O yabancı, padişah olamaz! diye bağırıyormuş. Çaresiz seçimi bozmuşlar.
Ertesi sabah tekrar toplanmaya karar vermişler.
Ertesi gün herkes gene meydanda toplanmış. Bu sefer de bir yanlışlık olur da,
halkı kızdırırım diye, küçük şehzade, gidip yol kenarındaki mezarlıkta, bir taşın
yanında oturmuş.
Talih kuşunu uçurmuşlar. Halk heyecandan kırılıyormuş. Ama kimsede de ses
seda yokmuş. Gözler hep havada kuşun uçuşunu dikkatle takip ediyormuş.
Talih kuşu, döne dolaşa gidip bu sefer de mezarlık kenarında oturan
şehzadenin başına konmamış mı?
Halk gene kıyameti koparmış. Bir taraftan da:
Olmadı, olmadı, Türk’ün şartı üçtür; diye bağıranlar olmuş. Çaresiz bu seçimi
de bozmuşlar. Yeniden toplanmaya karar vermişler.
Ertesi sabah, halk meydanda çok erkenden toplanmış. Şehzade ile ihtiyar
kadın evlerinden henüz çıkmış, meydana doğru gelirlerken, talih kuşu
uçurulmuş.
Kuş gene kalabalığın üzerinde birkaç defa dönmüş. Sonra oradan hızla
uzaklaşarak, gidip meydana doğru yeni gelmekte olan şehzadenin başına
üçüncü defa konmuş. Bu sefer hiç kimse itiraz edememiş. Bizim küçük
şehzade de padişah olarak o memleketin idaresini eline almış. Akıllı çocuk
olduğu için, kısa zamanda halka kendini sevdirmiş. Birçok işler yapmış.
3
Memleketi gül gibi idare etmeye başlamış.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 4 ( TUZ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Hangisi padişahın özelliklerinden biri değildir?
A) Aklı kıt biriymiş.
B) Herkes kendisine gülermiş.
C) Devlet işleriyle çok uğraşırmış.
2. Padişahın “Beni ne kadar çok seviyorsunuz?” sorusuna büyük oğlu nasıl cevap vermiş?
A) Altın kadar, elmas kadar, pırlanta kadar seviyorum.
B) Bal kadar, börek kadar, kadayıf kadar seviyorum.
C) Tuz kadar seviyorum.
3. “Baba seni tuz kadar seviyorum.” diyen kimdir?
A) Ortanca şehzade
B) Küçük şehzade
C) Büyük şehzade
4. Cellâtlar, küçük şehzadeyi neden öldürmemişler?
A) Para aldıkları için.
B) Şehzadeden korktukları için.
C) Onu çok sevdikleri için.
5. Küçük şehzade, gömleğini neden cellâtlara vermiş?
A) Hediye olsun diye.
B) Hatıra olsun diye.
C) Padişahı kandırmak için.
6. Yalnız, aç-susuz ve bitkin şehzadeye kim yardım etmiş?
A) Avcılar
B) İhtiyar bir kadın
C) Köy bekçisi
7. Halk neden talih kuşunu uçuruyormuş?
A) Gösteri yapmak için.
B) Şans getirmesi için.
C) Padişahı seçmek için.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 3 ( TUZ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Hangisi padişahın özelliklerinden biri değildir?
A) Aklı kıt biriymiş.
B) Herkes kendisine gülermiş.
C) Devlet işleriyle çok uğraşırmış.
2. Padişahın “Beni ne kadar çok seviyorsunuz?” sorusuna büyük oğlu nasıl cevap vermiş?
A) Altın kadar, elmas kadar, pırlanta kadar seviyorum.
B) Bal kadar, börek kadar, kadayıf kadar seviyorum.
C) Tuz kadar seviyorum.
3. “Baba seni tuz kadar seviyorum.” diyen kimdir?
A) Ortanca şehzade
B) Küçük şehzade
C) Büyük şehzade
4. Cellâtlar, küçük şehzadeyi neden öldürmemişler?
A) Para aldıkları için.
B) Şehzadeden korktukları için.
C) Onu çok sevdikleri için.
5. Küçük şehzade, gömleğini neden cellâtlara vermiş?
A) Hediye olsun diye.
B) Hatıra olsun diye.
C) Padişahı kandırmak için.
6. Yalnız, aç-susuz ve bitkin şehzadeye kim yardım etmiş?
A) Avcılar
B) İhtiyar bir kadın
C) Köy bekçisi
7. Halk neden talih kuşunu uçuruyormuş?
A) Gösteri yapmak için.
B) Şans getirmesi için.
C) Padişahı seçmek için.
8. Talih kuşu, kimin başına konmuş?
A) İhtiyar kadına
B) Küçük şehzadeye
C) Padişahın başına
9. Küçük şehzade, ülkeyi nasıl yönetmiş?
A) Gül gibi idare etmiş.
B) Başarısız olmuş.
C) Hiç kimse onu sevmemiş.
10. Babası, küçük şehzadenin davetini neden kabul etmiş?
A) Onu öldürmek için.
B) Gezip, eğlenmeyi sevdiği için.
C) Savaş yapmak için.
11. Babası, neden küçük oğlunu tanıyamamış?
A) Bıyık ve sakal bıraktığı için.
B) Estetik ve makyaj yaptığı için.
C) Peruk taktığı için.
12. Küçük şehzade, neden yemeklere tuz koydurmamış?
A) Babasını çok sevdiği ve tuz babasına dokunduğu için.
B) O ülkede hiç tuz olmadığı için.
C) Babasına ders vermek ve geçmişi hatırlatmak için.
13. Bu masalda hangilerinden bahsedilmemiştir?
A) Avcı, şeker, prenses
B) Padişah, cellât, tuz
C) Talih kuşu, ihtiyar kadın
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
A) Küçük şehzade, padişah
B) Büyük şehzade, ihtiyar kadın
C) Talih kuşu, cellât
8. Talih kuşu, kimin başına konmuş?
A) İhtiyar kadına
B) Küçük şehzadeye
C) Padişahın başına
9. Küçük şehzade, ülkeyi nasıl yönetmiş?
A) Gül gibi idare etmiş.
B) Başarısız olmuş.
C) Hiç kimse onu sevmemiş.
10. Babası, küçük şehzadenin davetini neden kabul etmiş?
A) Onu öldürmek için.
B) Gezip, eğlenmeyi sevdiği için.
C) Savaş yapmak için.
11. Babası, neden küçük oğlunu tanıyamamış?
A) Bıyık ve sakal bıraktığı için.
B) Estetik ve makyaj yaptığı için.
C) Peruk taktığı için.
12. Küçük şehzade, neden yemeklere tuz koydurmamış?
A) Babasını çok sevdiği ve tuz babasına dokunduğu için.
B) O ülkede hiç tuz olmadığı için.
C) Babasına ders vermek ve geçmişi hatırlatmak için.
13. Bu masalda hangilerinden bahsedilmemiştir?
A) Avcı, şeker, prenses
B) Padişah, cellât, tuz
C) Talih kuşu, ihtiyar kadın
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
A) Küçük şehzade, padişah
B) Büyük şehzade, ihtiyar kadın
C) Talih kuşu, cellât
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
bağırıyormuş cadı. Sonra da mutfağa gidip Gretel’e daha fazla
yemek yapmasını söylüyormuş.
Bu böyle bir ay sürmüş. Bir gün artık cadının sabrı taşmış.
“Şişman, zayıf fark etmez. Bugün Hansel böreği yapacağım!”
diye haykırmış Gretel’e. “Fırına bak bakalım hamur kıvama
gelmiş mi!” Korku içinde yaşamasına rağmen Gretel’in de
Hansel gibi hâlâ aklı yerindeymiş. Cadının onu fırına iteceğini
anlamış. “Başımı fırına sokamıyorum! Hamuru göremiyorum!”
diye sızlanmış. Cadı elinin tersiyle Gretel’i hızla kenara itmiş ve
başını fırına sokmuş. Gretel bütün gücünü toplayıp yaşlı cadıyı
fırının içine itmiş, sonra da arkasından kapağı kapamış.
Hansel böylece kurtulmuş, ama hâlâ eve nasıl gideceklerini
bilmiyorlarmış. Tekrar ormana dalmışlar. Bir süre sonra
karşılarına bir dere çıkmış. Bir
ördek önce Hansel’i sonra da
Gretel’i karşı kıyıya geçirmiş.
Çocuklar birden bulundukları
yeri tanımışlar. Hızla evlerine
doğru koşmuşlar. Onları
karşısında gören babaları çok
mutlu olmuş. Sevinç gözyaşları
içinde, onları ormanda
bıraktıktan kısa bir süre sonra o
acımasız üvey annelerinin
ailesinin yanına gittiğini
söylemiş. Yaptıkları için üzüntüden nasıl kahrolduğunu
anlatmış.
Babalarını bir sürpriz daha bekliyormuş. Hansel ceplerinden,
Gretel de önlüğünün cebinden cadının evinde buldukları altın
ve elmasları çıkartmışlar. Ailenin tüm sıkıntıları sona ermiş
böylece. O günden sonra da ömürlerini mutluluk içinde
sürdürmüşler.
4
HANSEL ve GRETEL
Bir zamanlar anneleri daha bebekken
ölen Hansel ve Gretel adında iki kardeş
varmış. Oduncu olan babaları, anneleri
öldükten birkaç yıl sonra tekrar
evlenmiş. Oduncunun yeni karısı hali
vakti yerinde bir aileden geliyormuş.
Bu kadın ormandaki virane bir
kulübede oturmaktan ve kıt kanaat
yaşamaktan nefret ediyor ve üvey
çocuklarını da hiç sevmiyormuş.
Hansel ve Gretel çok soğuk bir kış
gecesi, yataklarına yatmış uyumaya
hazırlanırken, üvey annelerinin babalarına, “Çok az yiyeceğimiz
kaldı. Eğer bu çocuklardan kurtulmazsak, hepimiz açlıktan
öleceğiz,” dediğini duymuşlar. Babaları bağırarak karşı çıkmış.
“Tartışmaya gerek yok,” demiş karısı. “Ben kararımı verdim.
Yarın onları ormana götürüp bırakacağız.” “Endişe etme,”
diyerek kardeşini teselli etmiş Hansel. “Evin yolunu buluruz.” O
gece Hansel geç saatlerde gizlice dışarı çıkmış ve cebine bir
sürü çakıl doldurmuş.
Sabah olunca, ailece ormana doğru yürümeye başlamışlar.
Yürürlerken Hansel
cebindeki çakılları kimseye
fark ettirmeden atıp,
geçtikleri yolu işaretlemiş.
Öğle üzeri babalarıyla üvey
anneleri onlar için bir ateş
yakmışlar ve hemen geri
döneceklerini söyleyip
ormanın içinde yok
olmuşlar. Tabii geri
dönmemişler.
1
Kurtlar etraflarında ulurken tir tir titreyen Hansel ve Gretel ay
doğana kadar ateşin yanından ayrılmamış. Sonra ay ışığında
parlayan çakılları izleyerek hemen evin yolunu bulmuşlar.
Babaları onları
görünce sevinçten
havalara uçmuş.
Üvey anneleri de çok
sevinmiş gibi
davranmış ama
aslında kararını
değiştirmemiş. Üç
gün sonra onlardan
kurtulmayı tekrar
denemek istemiş. Gece, çocukların odasının kapısını kilitlemiş.
Bu sefer Hansel’in çakıl toplamasına izin vermemiş. Ama
Hansel zeki bir çocukmuş. Sabah ormana doğru yürürlerken,
akşam yemeğinde cebine sakladığı kuru ekmeğin kırıntılarını
yere saçıp arkasında bir iz bırakmış. Öğleye doğru üvey
anneleriyle babaları çocukları yine bırakıp gitmişler. Onların
geri dönmediklerini görünce, Hansel ve Gretel sabırla ayın
doğup yollarını aydınlatmasını beklemişler. Ama bu sefer
geride bıraktıkları izi bulamamışlar. Çünkü kuşlar bütün ekmek
kırıntılarını yiyip bitirmişler.
Bu defa çocuklar gerçekten de
kaybolmuşlar. Ormanda, üç gün
üç gece, aç açına ve korkudan
titreyerek dolanıp durmuşlar.
Üçüncü gün, bir ağacın dalında
kar beyazı bir kuş görmüşler. Kuş
onlara güzel sesiyle şarkılar
söylemiş. Onlar da açlıklarını
unutup kuşun peşine düşmüşler.
Kuş onları tuhaf bir evin önüne
getirmiş. Bu evin duvarları ekmekten, çatısı pastadan ve
pencereleri şekerdenmiş. Çocuklar tüm sıkıntılarını unutmuşlar
ve eve doğru koşmuşlar. Tam Hansel çatıdan, Gretel de
pencereden bir parça yiyecekken
içeriden bir ses duyulmuş: “Evimi
kim kemiriyor bakiim?” Bir
bakmışlar kapıda dünya tatlısı
yaşlı bir teyze. “Zavallıcıklarım
benim,” demiş kadın, “girin içeri.”
İçeri girmişler ve hayatlarında hiç
yemedikleri yiyecekleri yemişler.
O gece kuş tüyü yataklarda
yatmışlar.
Fakat sabah her şey değişmiş.
Yaşlı kadın dikkatsiz çocukları tuzağa düşürmek için evini
ekmek ve pastadan yapmış bir cadıymış meğer. Hansel’i
saçlarından tuttuğu gibi yataktan kaldırmış ve onu bir ahıra
kilitlemiş. Sonra da Gretel’i sürüye sürüye mutfağa götürmüş.
“Kardeşin bir deri bir kemik!” demiş cırtlak bir sesle. “Ona
yemekler pişir! Onu şişmanlat! Eti budu yerine gelince ağzıma
layık bir yemek olacak! Ama sen hiçbir şey yemeyeceksin!
Bütün yemekleri o yiyecek.”
Gretel ağlamış, ağlamış, ama
çaresiz cadının söylediklerini
yapmış.
Neyse ki Hansel’in aklı hâlâ
başındaymış. Gözleri pek iyi
görmeyen cadıyı kandırmaya
karar vermiş. Cadı şişmanlayıp
şişmanlamadığını anlamak için her sabah Hansel’in parmağını
yokluyormuş. Hansel de parmağı yerine bir tavuk kemiği
uzatıyormuş ona. “Yok, olmaz. Yeterince şişman değil!” diye
2
4
3
4
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 5 ( HANSEL ve GRETEL )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Hansel ve Gretel’in babası ne iş yapıyormuş?
A) Avcılık
B) Bekçilik
C) Odunculuk
2. Üvey anne, çocuklara nasıl davranıyormuş?
A) Onları kendi çocukları gibi seviyormuş.
B) Çocukları hiç sevmiyormuş.
C) Bu evde yeni ailesiyle çok mutluymuş.
3. Üvey anne, neden çocuklardan kurtulmak istiyormuş?
A) Az yiyecekleri kaldığı için.
B) Balayına çıkmak için
C) Saraya yerleşmek için
4. Birinci defa ormana bırakılan çocuklar, geri dönüş yolunu nasıl bulmuşlar?
A) Pusulaya bakarak.
B) Haritaya bakarak.
C) Çakıl taşlarını kullanarak.
5. İkinci defa ormana bırakılan çocuklar, yolu neden bulamamışlar?
A) Kuşlar ekmek kırıntılarını yemiş.
B) Karanlık olduğu için.
C) Orman büyük olduğu için.
6. Duvarları ekmek, çatısı pasta ve pencereleri şeker olan evi, neyin sayesinde bulmuşlar?
A) Küçük geyiğin
B) Beyaz kuşun
C) Pamuk tavşanın
7. Evin sahibi yaşlı kadın önce onlara nasıl davranmış?
A) Yemek verip, yatırmış.
B) Kapıdan kovmuş.
C) Onları bekçiye teslim etmiş.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 5 ( HANSEL ve GRETEL )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Hansel ve Gretel’in babası ne iş yapıyormuş?
A) Avcılık
B) Bekçilik
C) Odunculuk
2. Üvey anne, çocuklara nasıl davranıyormuş?
A) Onları kendi çocukları gibi seviyormuş.
B) Çocukları hiç sevmiyormuş.
C) Bu evde yeni ailesiyle çok mutluymuş.
3. Üvey anne, neden çocuklardan kurtulmak istiyormuş?
A) Az yiyecekleri kaldığı için.
B) Balayına çıkmak için
C) Saraya yerleşmek için
4. Birinci defa ormana bırakılan çocuklar, geri dönüş yolunu nasıl bulmuşlar?
A) Pusulaya bakarak.
B) Haritaya bakarak.
C) Çakıl taşlarını kullanarak.
5. İkinci defa ormana bırakılan çocuklar, yolu neden bulamamışlar?
A) Kuşlar ekmek kırıntılarını yemiş. B) Karanlık olduğu için.
C) Orman büyük olduğu için.
6. Duvarları ekmek, çatısı pasta ve pencereleri şeker olan evi, neyin sayesinde bulmuşlar?
A) Küçük geyiğin
B) Beyaz kuşun
C) Pamuk tavşanın
7. Evin sahibi yaşlı kadın, onlara önce nasıl davranmış?
A) Yemek verip, yatırmış.
B) Kapıdan kovmuş.
C) Onları bekçiye teslim etmiş.
8. Cadı kadın, Hansel’i neden şişmanlatmak istiyormuş?
A) Çok güçlü olsun diye.
B) Ona çok iş yaptırmak için.
C) Onu yemek için.
9. Hansel, parmağını göstermek yerine cadıyı nasıl kandırıyormuş?
A) Ona tavuk kemiği uzatarak.
B) Ona tavşan kemiği uzatarak.
C) Ona koyun kemiği uzatarak.
10. Cadının sabrı ne zaman tükenmiş?
A) Bir hafta sonra.
B) Bir ay sonra.
C) Bir yıl sonra.
11. Hansel ve Gretel, yaşlı cadıdan nasıl kurtulmuşlar?
A) Cadıyı bodruma kapatmışlar. B) Cadıyı kuyuya atmışlar.
C) Cadıyı fırına atmışlar.
12. İki kardeş, babalarına hangi sürprizi yapmışlar?
A) Yanlarında getirdikleri şeker ve pastalarla sürpriz yapmışlar.
B) Yanlarında getirdikleri altın ve elmaslarla sürpriz yapmışlar.
C) Yanlarında getirdikleri altından balta ve kemerle sürpriz yapmışlar.
13. “üvey anne – Hansel – bekçi – Gretel – baba – prens – yaşlı cadı – beyaz kuş – peri kızı – cüce”
Bu masalda yukarıdakilerden kaç tanesinden bahsedilmemiştir?
A) 3
B) 4
C) 5
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Üvey anne, cadı – kulübede
B) cadı, oduncu – dere kenarında C) İki kardeş – ormanda
8. Cadı kadın, Hansel’i neden şişmanlatmak istiyormuş?
A) Çok güçlü olsun diye.
B) Ona çok iş yaptırmak için.
C) Onu yemek için.
9. Hansel, parmağını göstermek yerine cadıyı nasıl kandırıyormuş?
A) Ona tavuk kemiği uzatarak.
B) Ona tavşan kemiği uzatarak.
C) Ona koyun kemiği uzatarak.
10. Cadının sabrı ne zaman tükenmiş?
A) Bir hafta sonra.
B) Bir ay sonra.
C) Bir yıl sonra.
11. Hansel ve Gretel, yaşlı cadıdan nasıl kurtulmuşlar?
A) Cadıyı bodruma kapatmışlar. B) Cadıyı kuyuya atmışlar.
C) Cadıyı fırına atmışlar.
12. İki kardeş, babalarına hangi sürprizi yapmışlar?
A) Yanlarında getirdikleri şeker ve pastalarla sürpriz yapmışlar.
B) Yanlarında getirdikleri altın ve elmaslarla sürpriz yapmışlar.
C) Yanlarında getirdikleri altından balta ve kemerle sürpriz yapmışlar.
13. “üvey anne – Hansel – bekçi – Gretel – baba – prens – yaşlı cadı – beyaz kuş – peri kızı – cüce”
Bu masalda yukarıdakilerden kaç tanesinden bahsedilmemiştir?
A) 3
B) 4
C) 5
14. Bu masalın kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Üvey anne, cadı – kulübede
B) cadı, oduncu – dere kenarında C) İki kardeş – ormanda
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
Üvey kardeşleri ayakkabıyı denemişler. Olmamış. Ayaklarına
girmemiş bile. Prens çok üzgünmüş, çünkü uğramadığı
sadece birkaç ev kalmış. Tam oradan ayrılacakken evin
hizmetçisi dikkatini çekmiş.
KÜLKEDİSİ (CİNDERELLA)
Bir zamanlar güzeller güzeli bir kız
varmış. Annesi ölünce babası
yeniden evlenmiş. Üvey annesi de ilk
"Hanımefendi," demiş
evliliğinden olan iki kızıyla birlikte
Prens, Külkedisi’ne, "Bir
gelip eve yerleşmiş. Bu iki kız, yeni
de siz deneseniz?"
kız kardeşlerinden hiç hoşlanmamış.
"O mu deneyecek? Ne
Odasında ne var ne yoksa tavan
münasebet!" diye
arasına fırlatıp atmışlar. Ona bir
haykırmış üvey kardeşler.
kardeş gibi davranmak şöyle dursun,
Fakat Prens ısrar etmiş.
bütün ev işlerini üzerine yıkmışlar. Ev işleri bittikten sonra bile
Külkedisi’nin ne kadar
kızın, onlarla oturmasına izin verilmiyormuş. Akşamları,
güzel bir kız olduğu
mutfakta, sönmekte olan ocağın önünde duruyormuş tek
gözünden kaçmamış.
başına, ellerini küllere doğru tutup ısınmaya çalışarak. Bu
Tabii ayakkabı Külkedisi’nin ayağına kalıp gibi oturmuş. Prens
yüzden üvey kız kardeşleri ona "Külkedisi" adını takmışlar.
diz çöküp Külkedisi’ne evlenme teklif ederken iki üvey kardeşe
Bir gün iki kız kardeşe sarayda verilecek bir balo için davetiye
de öfke ve kıskançlıkla olanları seyretmek kalmış. Külkedisi
gelmiş. İkisi de heyecandan deliye dönmüşler. Herkes prensin
prensin teklifini tabii ki kabul etmiş. Ve harika bir düğünle
evlenmek istediğini biliyormuş. ‘Bakarsın ikimizden birini
evlenip mutlu mesut yaşamışlar.
seçer, belli mi olur?’ diye düşünmüşler. İki kız kardeş de
kendilerini mümkün olduğunca güzelleştirmek için hemen
kolları sıvamışlar. Fakat maalesef bu biraz zormuş, çünkü
Külkedisi’nin aksine bayağı çirkinmiş her ikisi de.
Balo akşamı, üvey kardeşleri gittikten sonra külkedisi mutfakta
oturmuş ve için için ağlamaya başlamış. "Neyin var, neden
ağlıyorsun Külkedisi?" diye sormuş bir kadın sesi.
"Ben de baloya gitmek istiyordum," demiş hıçkırarak Külkedisi.
"Gideceksin öyleyse,"
dönüşecek. Prensin bunu görmesini istemezsin herhalde?
demiş ses. Külkedisi
Şimdi git, dilediğince eğlen."
duyduğu sese doğru
O gece Külkedisi balonun yıldızı
dönüp bakmış,
olmuş. Baloya katılan hanımlar -
şaşkınlıktan
özellikle de iki üvey kız kardeşi- onun
donakalmış. Güzel bir
elbisesini çok beğenmişler ve terzisinin
kadın duruyormuş yanı
adını öğrenmek için ona yalvarmışlar.
başında.
Beyefendilerin hepsi onunla dans
"Ben senin peri annenim," demiş kadın. "Şimdi kaybedecek
etmek için birbirleriyle yarışmışlar. Prens ise görür görmez ona
zamanımız yok! Bana bir balkabağı getir hemen!"
âşık olmuş! Ve o andan sonra hiç kimseye bu kızla dans
Külkedisi bir balkabağı getirmiş. Peri annesi sihirli değneğiyle
etmek için izin verilmemiş. Saatler saatleri, dakikalar dakikaları
dokununca, balkabağı birdenbire altından bir fayton oluvermiş.
kovalamış ve Külkedisi saat tam on ikiyi vuracağı sırada evde
"Şimdi de altı fare..." Külkedisi altı fare bulup getirmiş, peri
olması gerektiğini hatırlamış. "Gitme!" diye seslenmiş prens
annesi onları hemen ata dönüştürmüş.
"Bir sıçan..." Onu da arabacı yapmış.
"Ve altı kertenkele..." Onları da faytonun arkasında koşacak
altı uşağa çevirivermiş.
Nihayet Külkedisi’ne gelmiş sıra. Peri değneğiyle bir
dokununca Külkedisi’nin yırtık, pırtık
giysileri nefesleri kesecek harika bir
elbiseye dönmüşmüş. Ayaklarında bir çift
camdan ayakkabı pırıl pırıl parlıyormuş.
"Bir şey var yalnız," demiş Peri. "Gece
yarısına kadar eve dönmelisin. Saat on
ikide elbisen tekrar eski giysilerine,
faytonun balkabağına, atların fareye
arkasından, ama Külkedisi bir an bile durmadan koşup oradan
uzaklaşmış. Sokağa çaktığında elbisesi tekrar eski elbiselerine
dönüşmüş. Geriye kala kala camdan ayakkabıların bir teki
kalmış. Diğer tekini nerede kaybettiğini bilmiyormuş. O gece
Külkedisi uyuyana kadar ağlamış.
Hayatının bir daha asla o geceki kadar
harika olamayacağını düşünüyormuş.
Ama bu doğru değilmiş. Ayakkabının diğer
tekini sarayın merdivenlerinde bulmuşlar.
Ertesi sabah prens ev ev dolaşıp ayakkabıyı tek tek bütün
genç kızlara denetmiş. "Bu ayakkabının dün gece
karşılaştığım güzel sahibini bulamazsam yaşayamam," demiş.
Derken Külkedisi’nin evine gelmiş.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 6 ( KÜLKEDİSİ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Üvey annenin kaç tane kızı varmış?
A) Bir tane
B) İki tane
C) Üç tane
2. Külkedisi’nin, üvey kardeşleri ile arası nasılmış?
A) Birlikte çok mutluymuşlar.
B) Her şeyi birlikte yapmaktan zevk alırlarmış.
C) Üvey kardeşleri ona çok kötü davranıyorlarmış.
3. Üvey kardeşleri neden ona, “Külkedisi” diyorlarmış?
A) Kedilerle külde oynadığı için.
B) Ceplerinde kül taşıdığı için.
C) Hep ocağın başında durup ısındığı için.
4. Üvey kız kardeşler, neden saraydaki baloya gitmek istemişler?
A) Kralı görmek için.
B) Prensle evlenmek için.
C) Sarayı görmek için.
5. Peri anne, sihir yaparak balkabağını neye dönüştürmüş?
A) Altından faytona
B) Güzel bir ata
C) Yakışıklı arabacıya
6. Peri anne, Külkedisi’ne hangi uyarıyı yapmış?
A) Sakın dans etme.
B) Saat on ikide eve dön
C) Hiç kimseyle konuşma.
7. Saraydaki baloda en göze çarpan kimmiş?
A) Külkedisi
B) Üvey kız kardeşler
C) Kral ve karısı
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 6 ( KÜLKEDİSİ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Üvey annenin kaç tane kızı varmış?
A) Bir tane
B) İki tane
C) Üç tane
2. Külkedisi’nin, üvey kardeşleri ile arası nasılmış?
A) Birlikte çok mutluymuşlar.
B) Her şeyi birlikte yapmaktan zevk alırlarmış.
C) Üvey kardeşleri ona çok kötü davranıyorlarmış.
3. Üvey kardeşleri neden ona, “Külkedisi” diyorlarmış?
A) Kedilerle külde oynadığı için.
B) Yatağında kül biriktirdiği için.
C) Hep ocağın başında durup ısındığı için.
4. Üvey kız kardeşler, neden saraydaki baloya gitmek istemişler?
A) Kralı görmek için.
B) Prensle evlenmek için.
C) Sarayı görmek için.
5. Peri anne, sihir yaparak balkabağını neye dönüştürmüş?
A) Altından faytona
B) Güzel bir ata
C) Yakışıklı arabacıya
6. Peri anne, Külkedisi’ne hangi uyarıyı yapmış?
A) Sakın dans etme.
B) Saat on ikide eve dön
C) Hiç kimseyle konuşma.
7. Saraydaki baloda en göze çarpan kimmiş?
A) Külkedisi
B) Üvey kız kardeşler
C) Kral ve karısı
8. Saraydaki baloda hangisi olmamıştır?
A) Prens, Külkedisi’ne hayran olmuş.
B) Külkedisi çok sıkılmış.
9. Külkedisi, saat on ikide saraydan telaşla çıkarken ne olmuş?
A) Elbisesi yırtılmış
B) Yüzüğünü düşürmüş
C) Beyefendilerin hepsi, Külkedisi ile
dans etmek istemişler.
C) Ayakkabısının tekini düşürmüş
10. Külkedisi, balodan eve dönünce uyuyana kadar neden ağlamış?
A) Bir daha böyle harika bir gece yaşayamayacağını düşündüğü için.
B) Üvey annesinden ve kız kardeşlerinden korktuğu için.
C) Prensin onu hiç beğenmediğini düşündüğü için.
11. Prens, camdan ayakkabıyı bulunca ne yapmış?
A) Hemen alıp müzeye götürmüş.
B) Ev ev dolaşıp ayakkabının sahibini aramış.
C) Ayakkabıcıya verip kırdırtmış.
12. Üvey kız kardeşler, neden Külkedisi’nin ayakkabıyı denemesini istememişler?
A) Külkedisi’nin hizmetçi ve çirkin olduğunu düşündükleri için.
B) Külkedisi’nin çok büyük ayakları olduğu için.
C) Külkedisi’nin, terbiyesiz ve beceriksiz olduğu için.
13. “peri anne – üvey anne – prens – ayakkabıcı – komutan – üvey kız kardeşler – fare – kertenkele – cam
ayakkabı” Bu masalda kaç tanesinden bahsedilmemiştir?
A) 2
B) 3
C) 4
14. Bu masalın esas kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Üvey kız kardeşler, prens – Sarayda
B) Peri anne, Külkedisi - Kulübede
C) Külkedisi, prens - Sarayda
8. Saraydaki baloda hangisi olmamıştır?
A) Prens, Külkedisi’ne hayran olmuş.
B) Külkedisi çok sıkılmış.
9. Külkedisi, saat on ikide saraydan telaşla çıkarken ne olmuş?
A) Elbisesi yırtılmış
B) Yüzüğünü düşürmüş
C) Beyefendilerin hepsi, Külkedisi ile
dans etmek istemişler.
C) Ayakkabısının tekini düşürmüş
10. Külkedisi, balodan eve dönünce uyuyana kadar neden ağlamış?
A) Bir daha böyle harika bir gece yaşayamayacağını düşündüğü için.
B) Üvey annesinden ve kız kardeşlerinden korktuğu için.
C) Prensin onu hiç beğenmediğini düşündüğü için.
11. Prens, camdan ayakkabıyı bulunca ne yapmış?
A) Hemen alıp müzeye götürmüş.
B) Ev ev dolaşıp ayakkabının sahibini aramış.
C) Ayakkabıcıya verip kırdırtmış.
12. Üvey kız kardeşler, neden Külkedisi’nin ayakkabıyı denemesini istememişler?
A) Külkedisi’nin hizmetçi ve çirkin olduğunu düşündükleri için.
B) Külkedisi’nin çok büyük ayakları olduğu için.
C) Külkedisi’nin, terbiyesiz ve beceriksiz olduğu için.
13. “peri anne – üvey anne – prens – ayakkabıcı – komutan – üvey kız kardeşler – fare – kertenkele – cam
ayakkabı” Bu masalda kaç tanesinden bahsedilmemiştir?
A) 2
B) 3
C) 4
14. Bu masalın esas kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Üvey kız kardeşler, prens – Sarayda
B) Peri anne, Külkedisi - Kulübede
C) Külkedisi, prens - Sarayda
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
Gece olduğu halde hava sıcak. Altındaki toprak,
gündüz güneşten ısınmış, fırın gibi yanıyor…
Küçük kız gözlerini yıldızlardan ayıramıyordu.
Uzaktan uzağa gece kuşları ötüyor, kurbağalar
bağrışıyordu. Derken bir yıldız kaydı, gökyüzüne
geniş bir yay çizerek uzaklaştı, söndü. Kızcağız:
“İşte, biri daha öldü.” diye mırıldandı. Bir gün,
ninesi söylemişti: “Her yıldız düştükçe
yeryüzünden biri ölürmüş…” Ninesini bir daha
görebilmek için bir kibrit daha çaktı. Soğuktan
kaskatı kesilmiş, beyni durmuştu. O şimdi sokak
ortasında olduğunu unutmuş, düşler dünyasına
dalmıştı. Kibritin alevinde yine ninesini görüyor,
onun sesini işitir gibi
oluyordu. İşte ninesi
geliyordu. Lapa lapa yağan
karların arasından bir melek
gibi iniyordu… Geldi, geldi…
Kollarını açtı, torununu
kucakladı, aldı göklere
doğru götürdü… Ertesi
sabah, yoldan geçenler, bir
evin basamağında donmuş
kalmış kızcağızın ölüsünü
buldular. Yanı başında bir
sürü boş kibrit kutusu vardı. “Zavallı kız ısınmak
için bütün kibritlerini yakmış dediler…” Bu
kibritlerin alevinde onun ne düşler gördüğünü
bilemezlerdi ki.
4
Bir yılbaşı gecesiydi.
Dondurucu, kavurucu bir
soğuk vardı. Yoldan
geçenler paltolarının
yakasını kaldırmışlar,
atkılarına bürünmüşler,
hızlı hızlı yürüyorlardı.
Kimi evine geç kalmış,
acele ediyor, kimi bir
eğlence yerine gidiyordu.
Çocuklar koşuyorlar,
birbirlerine kartopu
atıyorlardı. Gecenin
zevkini en çok onlar çıkarıyorlardı. Kahkahalarla
gülüyorlar, sevinçle haykırıyorlardı. Yalnız bir çocuk
vardı ki gelip geçenler onun farkında değillerdi.
Ufak bir kız çocuğu. Başı açık, elbisesi yama içinde,
yoksul bir kızcağız. Bir kapının önüne büzülmüş,
çıplak ayaklarını altına almıştı. Soğuktan morarmış
tir tir titriyordu. Üzerinde oturduğu taş basamakta
buz gibiydi. Yavrucağız da sanki donmuş, bir buz
parçası kesilmişti. Geniş bir mukavva kutunun içine
sıralanmış kibrit kutularına bakarken gözleri
yaşarıyordu. Evet, bu bir kibritçi kızdı. O gün bir tek
kutu kibrit bile satamamıştı. Satsa, bir kaç kuruş
para kazansa, kalkıp evine gider, annesiyle birlikte
hiç olmazsa bir kâse sıcak çorba içerdi.
Gidemiyordu, çünkü o gün hiç kibrit satamadığını
annesine söylemekten çekiniyordu.
1
Soğuktan, üzüntüsünden
titreyen kısık, incecik sesiyle
“Kibrit var, kibrit” diye
bağırıyordu. Sokaktan
geçenlerin hiçbiri başını
çevirip bakmıyordu… Ah hiç
olmazsa ayaklarında terlikleri
olsaydı! Biraz önce, sokak
sokak dolaşırken, hızla geçen
bir arabanın önünden
kaçmış, kaçarken terlikleri ayağından fırlamıştı.
Karşı kaldırıma geçtikten sonra, dönüp bakmış
hınzır bir çocuğun terlikleri kapıp kaçtığını
görmüştü. Arkasından seslenmişti ama çocuk alaylı
alaylı seslenerek koşa koşa uzaklaşmıştı. Kibritçi kız
bunun üzerine bir kapının
girintisine sığınmış,
oracığa kıvrılıp oturmuştu.
Parmakları donmuş,
sızlamaya başlamıştı.
Kızcağız bu acıya
dayanamadı, kutulardan
birini açıp bir kibrit çıkardı.
Parmakları uyuşmuştu,
kibrit çöpünü elinde
güçlükle tutuyordu. Eli
titreye titreye çöpü duvara sürttü. Kibrit birden alev
aldı; tatlı, yumuşacık, turuncu bir alev. Zavallı kız,
kibriti bir elinden öbür eline geçirerek, parmaklarını
ısıttı. İçi de ısınmıştı. Sanki gürül gürül yanan bir
ocağın karşısındaydı.
2
Gözleri aleve dikilmiş, düşlere dalmıştı: Güzel bir
odada, büyük bir o cağın karşısında oturuyordu.
Arkasında kalın bir yünlü hırka, ayaklarında kürklü
terlikler vardı. Isınmış,
terlemeye bile başlamıştı…
Derken kibrit sönüverdi.
Kibritin sönmesiyle, o tatlı
düşlerde sona ermişti.
Kızcağızın parmakları
yeniden donmaya,
sızlamaya başlamıştı. Bir
kibrit daha yaktı. Bu sırada
soğuk bir rüzgâr esti. Kız kibrit sönmesin diye,
duvardan yana döndü. Öbür elini aleve siper etti.
Aleve bakarken, karşısındaki duvar sanki eridi,
birden açıldı, içerisi göründü. İçeride geniş bir oda
vardı. Kar gibi bembeyaz örtü yayılmış bir masanın
üzerine tabak tabak yiyecekler dizilmişti. Sofrada
gümüş şamdanlar yanıyor, odayı gündüz gibi
aydınlatıyordu. Kızcağızın gözleri sofranın
ortasında, büyük bir tabağa konulmuş, nar gibi
kıpkırmızı kaz kızartmasına dikilmişti. Ağzı sulandı.
Elini oraya doğru uzattı. Kibrit yana yana sonuna
gelmişti, parmağını yakıyordu. Kızcağız çöpü yere
atıverdi. Atmasıyla birlikte, yılbaşı sofrası siliniverdi,
gözlerinin önüne taş duvar yeniden dikildi. Üçüncü
kibrit daha fazla düşler yarattı: Bir yaz gecesi…
Kibritçi Kız kırda bir ağacın altına oturmuş,
yıldızlara bakıyor.
3
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 7 ( KİBRİTÇİ KIZ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Yılbaşı gecesi hava nasıldı?
A) Yağmur yağıyordu.
B) Ilık bir hava vardı.
C) Dondurucu ve kavurucu bir soğuk
vardı.
2. Kibrit satan kız çocuğunun durumu nasıldı?
A) Çok mutluydu, gecenin zevkini çıkarıyordu.
B) Başı açık, elbisesi yama içinde, yoksul bir kızcağızdı.
C) Çok kalın ve sıkı giyinmiş, yeni ayakkabıları vardı.
3. Kibritçi kız, soğuk gecede neden evine gidemiyordu?
A) Evin yolunu bulamadığı için.
B) Hiç kibrit satamadığını annesine söylemekten çekindiği için.
C) Yılbaşı gecesi partiye gitmek ve eğlenmek istediği için.
4. Küçük kızın terliklerine ne olmuştu?
A) Hınzır bir çocuk kapıp kaçmış.
B) Evde unutmuştu.
C) Dereye düşürmüştü.
5. Kibritçi kız çok üşüyünce ne yaptı?
A) Komşunun evine gitti.
B) Bir kibrit yaktı.
C) En yakın fırına girdi.
6. Kibritçi kız, ilk kibriti yakınca hangi hayalleri gördü?
A) Güzel bir oda, büyük bir ocak
B) Sıcak bir pastanenin içini
C) Saraydaki mutfak masasını
7. Kibritçi kız, gökte kayan yıldızı görünce ne mırıldandı?
A) Hemen dilek tutmalıyım.
B) Ne güzel havai fişek bu!
C) İşte biri daha öldü.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 7 (KİBRİTÇİ KIZ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Yılbaşı gecesi hava nasıldı?
A) Yağmur yağıyordu.
B) Ilık bir hava vardı.
C) Dondurucu ve kavurucu bir soğuk
vardı.
2. Kibrit satan kız çocuğunun durumu nasıldı?
A) Çok mutluydu, gecenin zevkini çıkarıyordu.
B) Başı açık, elbisesi yama içinde, yoksul bir kızcağızdı.
C) Çok kalın ve sıkı giyinmiş, yeni ayakkabıları vardı.
3. Kibritçi kız, soğuk gecede neden evine gidemiyordu?
A) Evin yolunu bulamadığı için.
B) Hiç kibrit satamadığını annesine söylemekten çekindiği için.
C) Yılbaşı gecesi partiye gitmek ve eğlenmek istediği için.
4. Küçük kızın terliklerine ne olmuştu?
A) Hınzır bir çocuk kapıp kaçmış.
B) Evde unutmuştu.
C) Dereye düşürmüştü.
5. Kibritçi kız çok üşüyünce ne yaptı?
A) Komşunun evine gitti.
B) Bir kibrit yaktı.
C) En yakın fırına girdi.
6. Kibritçi kız, ilk kibriti yakınca hangi hayalleri gördü?
A) Güzel bir oda, büyük bir ocak
B) Sıcak bir pastanenin içini
C) Saraydaki mutfak masasını
7. Kibritçi kız, gökte kayan yıldızı görünce ne mırıldandı?
A) Hemen dilek tutmalıyım.
B) Ne güzel havai fişek bu!
C) İşte biri daha öldü.
8. Hayalinde gördüğü ninesi, onu nereye götürdü?
A) Sıcak bir bahçeye götürdü.
B) Güzel bir yatak odasına götürdü.
C) Göklere doğru götürdü.
9. Ertesi sabah yoldan geçenler neyi buldular?
A) Donarak ölen bir kızcağızı
B) Küçük kız ile ninesini
C) Küçük kızın terliklerini
10. Yazara göre yoldan geçenler neyi bilemezlermiş?
A) Kibritçi kızın kaç tane kibrit sattığını
B) Kibritlerin alevinde hangi düşleri gördüğünü
C) Kibritçi kızın ne kadar para kazandığını
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Fakir insanlara yardım etmeliyiz.
B) Soğuk havalarda hayal kurmalıyız.
C) Yoksul kimseleri görmezden gelmeyelim.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Küçük kızın hayal kurması.
B) Haylaz çocuğun terlikleri çalması.
C) Ninenin, karlar arasından melek gibi inmesi.
13. Masala göre hangisi Kibritçi Kız’ın özelliklerinden değildir?
A) Neşeli ve sağlıklıdır.
B) Mutsuz ve fakirdir.
C) Elbisesi yamalı ve üşümüştür.
14. Bu masalın esas kahraman kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Kibritçi Kız – Sokakta
B) Kibritçi Kız – Gökyüzünde
C) Nine – Gökyüzünde
8. Hayalinde gördüğü ninesi, onu nereye götürdü?
A) Sıcak bir bahçeye götürdü.
B) Güzel bir yatak odasına götürdü.
C) Göklere doğru götürdü.
9. Ertesi sabah yoldan geçenler neyi buldular?
A) Donarak ölen bir kızcağızı
B) Küçük kız ile ninesini
C) Küçük kızın terliklerini
10. Yazara göre yoldan geçenler neyi bilemezlermiş?
A) Kibritçi kızın kaç tane kibrit sattığını
B) Kibritlerin alevinde hangi düşleri gördüğünü
C) Kibritçi kızın ne kadar para kazandığını
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Fakir insanlara yardım etmeliyiz.
B) Soğuk havalarda hayal kurmalıyız.
C) Yoksul kimseleri görmezden gelmeyelim.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Küçük kızın hayal kurması.
B) Haylaz çocuğun terlikleri çalması.
C) Ninenin, karlar arasından melek gibi inmesi.
13. Masala göre hangisi Kibritçi Kız’ın özelliklerinden değildir?
A) Neşeli ve sağlıklıdır.
B) Mutsuz ve fakirdir.
C) Elbisesi yamalı ve üşümüştür.
14. Bu masalın esas kahraman kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Kibritçi Kız – Sokakta
B) Kibritçi Kız – Gökyüzünde
C) Nine – Gökyüzünde
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
Bunu duyan prenses çok üzülmüş.
Kurbağanın yanına oturmuş. “Ben
senin arkadaşın olurum” demiş prenses
ve bu defa içtenlikle söylüyormuş.
Sonra da kurbağanın küçük yeşil
yanağını öperek; “İyi geceler” demiş. O
an bir de ne görsün? Tam bu sırada kurbağa yakışıklı genç bir
prense dönüşmüş! Prenses çok şaşırmış.
Zaman geçmiş ve bir süre sonra prens ve prenses çok iyi
arkadaş olmuşlar. Birkaç yıl sonra da evlenip sonsuza kadar
mutlu yaşamışlar.
4
Evvel zaman içinde, ülkenin
birinde, altından yapılmış
oyuncaklarla oynayan bir
prenses varmış. En sevdiği
oyuncağı da altıntopuymuş.
Havanın sıcak olduğu günlerde,
ormandaki ırmağın yanında
oturarak topuyla oynarmış.
Fakat bir gün, çok sevdiği
altıntop parmaklarının arasından
kaymış ve çok derin olan ırmağın
içine düşmüş.
- Olamaz! Artık onu asla
bulamayacağım, diye ağlamaya
başlamış prenses. Aniden,
aşağıdan bir ses ona seslenmiş:
- Neyin var güzel prenses? Neden ağlıyorsun?
Prenses etrafına bakınmış ama kimseyi görememiş.
- Aşağıya bak, demiş ses. Prenses aşağı baktığında, kafası sudan
çıkan yeşil bir kurbağa görmüş.
- Ağlıyorum çünkü altıntopum suya düştü, demiş.
- Topunu sana geri getirebilirim ama bunun karşılığında ödülüm
ne olacak? Eğer benim en iyi arkadaşım olacağına, senin evinde
birlikte yemek yiyeceğimize ve uyuyacağımıza söz verirsen,
topunu sana getiririm, demiş kurbağa. “Tamam” diye söz
vermiş prenses. Fakat içten içe kurbağanın saçmaladığını
düşünüyormuş.
Kurbağa ırmağın derin sularına dalmış ve kısa bir süre sonra
ağzında altıntopla geri dönmüş.
1
Kurbağa topu prensesin
ayaklarının dibine bırakır
bırakmaz, prenses topunu
aldığı gibi bir teşekkür bile
etmeden koşarak oradan
uzaklaşmış.
- Bekle! Ben o kadar hızlı
koşamam! diye bağırmış
kurbağa. Fakat prenses
kurbağayla hiç ilgilenmemiş
bile.
Ertesi gün, prenses ailesiyle
birlikte akşam yemeği yerken, dışarıdan gelen garip bir ses
duymuş. Bir ses; “Prenses, kapıyı açın!” diye bağırmış. Sesin
sahibini merak eden prenses, koşarak kapıyı açmış, fakat bir de
ne görsün? Karşısında yeşil kurbağa durmuyor mu? Hemen
kapıyı kapatmış. Kral, bir terslik olduğunu anlamış. Kızına imin
geldiğini sormuş.
- Çirkin bir kurbağa, diye cevap vermiş prenses.
- Bir kurbağa senden ne isteyebilir ki? diye sormuş kral. Prenses
bir gün önce olanları babasına anlatırken, kapı tekrar çalmış.
“İzin ver içeri gireyim” demiş kurbağa
kapının arkasından. “Dün ırmakta
verdiğin sözü unuttun mu yoksa?” “Eğer
bir söz verdiysen, onu tutmalısın kızım”
demiş kral. “Kurbağayı içeri al.”
Prenses suratını asarak gidip kapıyı açmış
ve kurbağayı içeri almış. Kurbağa
prensesle birlikte yemek masasına kadar gelmiş.
- Beni kaldır da yanına oturayım, demiş.
- Olmaz! demiş prenses, fakat babasının
kendisine bakışını görünce kurbağanın
istediğini yapmaya karar vermiş.
Sandalyesi yeterince yüksek olmadığı için
kendisini masaya koymasını istemiş. Sonra
da:
- Tabağını bana yaklaştır da ben de yemek yiyebileyim” demiş
prensese. Prenses tabağını kurbağaya yaklaştırmış fakat onunla
aynı tabakta yemek yemekten hiç hoşlanmamış. Yemekten
sonra kurbağa:
- Beni odana taşı da uyuyayım, çok yoruldum, demiş. Çirkin bir
kurbağayla odasını paylaşacağını düşünmek prensesi o kadar
üzmüş ki, tekrar ağlamaya başlamış. Fakat kral:
- Sözünü tutmalısın. İhtiyacın varken sana yardım eden birine
arkanı dönmek doğru değildir! demiş. Prenses, babasının
sözünü dinleyerek kurbağayı dikkatlice kaldırmış ve odasına
götürmüş. Odasında, kendi yatağından en uzak köşeye bırakmış
kurbağayı. Fakat az sonra hemen yatağının altından kurbağanın
sesini duymuş.
- Ben de çok yorgunum. Beni yatağına al yoksa babana
söylerim!
Böylece prenses, onu yatağına yatırmış ve başını da yumuşacık
yastığa koymasına yardım etmiş. Tam kendi de yatağa yatmaya
hazırlanırken, kurbağanın hıçkırarak ağladığını duymuş. - Sorun
nedir küçük kurbağa? diye sormuş prenses. Kurbağa:
- Benim tek istediğim bir arkadaştı fakat belli ki sen beni hiç
sevmedin. Ben en iyisi ırmağa geri döneyim, demiş.
2
3
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 8 ( KURBAĞA PRENS )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Prensesin en sevdiği oyuncağı neymiş?
A) Oyuncak kurbağa
B) Altından top
C) Altından bez bebek
2. Prenses en sevdiği oyuncağıyla nerede oynarmış?
A) Ormandaki ırmağın yanında
B) Sarayın en geniş odasında
C) Sarayın bahçesindeki havuzda
3. Prenses oyuncağıyla oynarken ne olmuş?
A) Bir kuş, oyuncağı alıp uzaklara kaçmış.
C) Oyuncağı çok derin olan ırmağın içine düşmüş.
B) Oyuncağı çok derin olan gölün
içine düşmüş.
4. Kurbağa, neyin karşılığında oyuncağı geri getireceğini söylemiş?
A) En iyi arkadaşı olmasını ve birlikte uyumalarını istemiş.
C) Her gün kendisiyle oynamasını istemiş.
B) Bir kese altın ve güzel bir araba
istemiş.
5. Kurbağa oyuncağı getirince, prenses ne yapmış?
A) Ona çok teşekkür etmiş.
B) Koşarak oradan uzaklaşmış.
C) Ona sarılıp, öpmüş.
6. Prenses, istemediği halde saray kapısına kadar gelen kurbağayı neden içeri almış?
A) Babasının sözleri ve bakışı yüzünden
B) Ona acıdığı için
C) Kurbağanın elinde daha güzel oyuncak olduğu için
7. Kurbağanın birlikte uyuyalım teklifine prenses karşı çıkınca babası ne yapmış?
A) Kurbağayı azarlamış ve saraydan kovmuş.
B) Bu işe çok gülmüş
C) İhtiyacın varken sana yardım edene arkanı dönmemelisin demiş.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 8 (KURBAĞA PRENS )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Prensesin en sevdiği oyuncağı neymiş?
A) Oyuncak kurbağa
B) Altından top
C) Altından bez bebek
2. Prenses en sevdiği oyuncağıyla nerede oynarmış?
A) Ormandaki ırmağın yanında
B) Sarayın en geniş odasında
C) Sarayın bahçesindeki havuzda
3. Prenses oyuncağıyla oynarken ne olmuş?
A) Bir kuş, oyuncağı alıp uzaklara kaçmış.
C) Oyuncağı çok derin olan ırmağın içine düşmüş.
B) Oyuncağı çok derin olan gölün
içine düşmüş.
4. Kurbağa, neyin karşılığında oyuncağı geri getireceğini söylemiş?
A) En iyi arkadaşı olmasını ve birlikte uyumalarını istemiş.
C) Her gün kendisiyle oynamasını istemiş.
B) Bir kese altın ve güzel bir araba
istemiş.
5. Kurbağa oyuncağı getirince, prenses ne yapmış?
A) Ona çok teşekkür etmiş.
B) Koşarak oradan uzaklaşmış.
C) Ona sarılıp, öpmüş.
6. Prenses, istemediği halde saray kapısına kadar gelen kurbağayı neden içeri almış?
A) Babasının sözleri ve bakışı yüzünden
B) Ona acıdığı için
C) Kurbağanın elinde daha güzel oyuncak olduğu için
7. Kurbağanın birlikte uyuyalım teklifine prenses karşı çıkınca babası ne yapmış?
A) Kurbağayı azarlamış ve saraydan kovmuş.
B) Bu işe çok gülmüş
C) İhtiyacın varken sana yardım edene arkanı dönmemelisin demiş.
8. Kurbağanın birlikte yatma sözüne karşı, prenses ne yapmış?
A) Onu pencerenin dışına koymuş.
B) Onu yatağından en uzak köşeye bırakmış. C) Onu kapı dışarı etmiş.
9. Prenses, kendi de yatağa yatmak üzereyken, kurbağa ağlayarak ne söylemiş?
A) Çok teşekkür ederim, seni unutmayacağım
B) Seni çok seviyorum, beni
C) Benim istediğim bir arkadaştı ama sen beni hiç sevmedin.
bırakma.
10. Kurbağanın bu haline üzülen prenses ne yapmış?
A) Kurbağanın küçük yeşil yanağını öpmüş.
B) Ona çok para verip göle salmış.
C) Onu hizmetçilere vermiş.
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Söz verdiğimizde onu tutmalıyız.
B) Çirkin kimselerle arkadaşlık yapmamalıyız.
C) Hiç kimseyi dış görünüşüne göre değerlendirmeyelim.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Kurbağanın konuşması.
B) Prensesin altın oyuncakla oynaması.
C) Kralın, kızına öğütler vermesi.
13. Masala göre hangisi prensesin özelliklerinden değildir?
A) Oyun oynamayı sever.
B) Verdiği sözü tutar.
C) Babasını sever ve sayar.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Kurbağa ve prenses – Derede
B) Prenses ve kral – Sarayda
C) Kurbağa ve prenses – Sarayda
8. Kurbağanın birlikte yatma sözüne karşı, prenses ne yapmış?
A) Onu pencerenin dışına koymuş.
B) Onu yatağından en uzak köşeye bırakmış. C) Onu kapı dışarı etmiş.
9. Prenses, kendi de yatağa yatmak üzereyken, kurbağa ağlayarak ne söylemiş?
A) Çok teşekkür ederim, seni unutmayacağım
B) Seni çok seviyorum, beni
C) Benim istediğim bir arkadaştı ama sen beni hiç sevmedin.
bırakma.
10. Kurbağanın bu haline üzülen prenses ne yapmış?
A) Kurbağanın küçük yeşil yanağını öpmüş.
B) Ona çok para verip göle salmış.
C) Onu hizmetçilere vermiş.
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Söz verdiğimizde onu tutmalıyız.
B) Çirkin kimselerle arkadaşlık yapmamalıyız.
C) Hiç kimseyi dış görünüşüne göre değerlendirmeyelim.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Kurbağanın konuşması.
B) Prensesin altın oyuncakla oynaması.
C) Kralın, kızına öğütler vermesi.
13. Masala göre hangisi prensesin özelliklerinden değildir?
A) Oyun oynamayı sever.
B) Verdiği sözü tutar.
C) Babasını sever ve sayar.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Kurbağa ve prenses – Derede
B) Prenses ve kral – Sarayda
C) Kurbağa ve prenses – Sarayda
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
“Seni rezil kız! Beni nasıl da aldattın!
Ben seni dünyanın kötülüklerinden
korumaya çalışıyordum!” diye
bağırmaya başlamış cadı öfkeyle.
Rapunzel’i tuttuğu gibi saçlarını
kesmiş ve sonrada onu çok uzaklara
bir çöle göndermiş. O gece cadı
kalede kalıp Prensi beklemiş. Prens,
“Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın
sarısı saçlarını !” diye seslenince.
Cadı, Rapunzel’den kestiği saç
örgüsünü uzatmış aşağıya. Prens
başına neler geleceğini bilmeden yukarıya tırmanmış.
Prens kederinden kendini pencereden atmış. Fakat yere düşünce
ölmemiş, yalnız kulenin dibindeki dikenler gözlerine batmış.
Yıllarca gözleri kör bir halde yitirdiği Rapunzel’e gözyaşları
dökerek ormanda dolaşıp durmuş ve sadece bitki kökü ve yabani
yemiş yiyerek yaşamış.
Derken bir gün Rapunzel’in yaşadığı çöle varmış. Uzaklardan şarkı
söyleyen tatlı bir ses gelmiş kulaklarına.
“Rapunzel! Rapunzel!” diye seslenmiş. Rapunzel, prensini
görünce sevinçten bir çığlık atmış ve Rapunzel’in iki damla
mutluluk gözyaşı Prensin gözlerine akmış. Birden bir mucize
olmuş, Prensin gözleri açılmış ve Prens görmeye başlamış.
Birlikte mutlu bir şekilde Prensin ülkesine gitmişler. Orada halk
onları sevinçle karşılamış. Mutlulukları ömür boyu hiç bozulmamış.
4
RAPUNZEL
Bir zamanlar bir kadınla kocasının
çocukları yokmuş ve çocuk sahibi
olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman
git zaman kadın sonunda bir bebek
beklediğini fark etmiş.
Bir gün pencereden komşu evin
bahçesindeki güzel çiçekleri ve
sebzeleri seyrederken, kadının
gözleri sıra sıra ekilmiş özel bir tür
marula takılmış. O anda sanki
büyülenmiş ve o marullardan başka şey düşünemez olmuş.
“Ya bu marullardan yerim ya da ölürüm”
demiş kendi kendine. Yemeden içmeden
kesilmiş, zayıfladıkça zayıflamış.
Sonunda kocası kadının bu durumundan
öylesine endişelenmiş, öylesine
endişelenmiş ki, tüm cesaretini toplayıp
yandaki evin bahçe duvarına tırmanmış,
bahçeye girmiş ve bir avuç marul yaprağı
toplamış. Ancak, o bahçeye girmek büyük
cesaret istiyormuş, çünkü orası güçlü bir
cadıya aitmiş.
Kadın kocasının getirdiği marulları afiyetle yemiş ama bir avuç
yaprak ona yetmemiş. Kocası ertesi günün akşamı çaresiz tekrar
bahçeye girmiş. Fakat bu sefer cadı pusuya yatmış, onu
bekliyormuş.
1
“Bahçeme girip benim marullarımı
çalmaya nasıl cesaret edersin sen!”
diye ciyaklamış cadı. “Bunun
hesabını vereceksin!”
Kadının kocası kendisini affetmesi
için yalvarmış cadıya. Karısının
bahçedeki marulları nasıl canının
çektiğini, onlar yüzünden nasıl
yemeden içmeden kesildiğini bir bir
anlatmış.
“O zaman,” demiş cadı sesini biraz
daha alçaltarak, “alabilirsin, canı ne
kadar çekiyorsa alabilirsin. Ama bir
şartım var, bebeğiniz doğar doğmaz onu bana vereceksiniz.”
Kadının kocası cadının korkusundan bu şartı hemen kabul etmiş.
Birkaç hafta sonra bebek doğmuş. Daha hemen o gün cadı gelip
yeni doğan bebeği almış. Bebeğe Rapunzel adını vermiş. Çünkü
annesinin ne yapıp edip yemek istediği bahçedeki marul türünün
adı da Rapunzel’miş.
Cadı, küçük kıza çok iyi bakmış. Rapunzel on iki yaşına gelince,
dünyalar güzeli bir çocuk olmuş. Cadı bir ormanın göbeğinde,
yüksek bir kuleye yerleştirmiş onu. Bu kulenin hiç merdiveni
yokmuş, sadece en tepesinde küçük bir penceresi varmış.
Cadı onu ziyarete geldiğinde, aşağıdan “Rapunzel, Rapunzel! Uzat
altın sarısı saçlarını !” diye seslenirmiş. Rapunzel uzun örgülü
saçlarını pencereden uzatır, cadı da onun saçlarına tutuna tutuna
yukarı tırmanırmış. Bu yıllarca böyle sürüp gitmiş. Bir gün bir kralın
oğlu avlanmak için ormana girmiş. Daha çok uzaktayken güzel
2
sesli birinin söylediği şarkıyı
duymuş. Ormanda atını oradan
oraya sürmüş ve kuleye varmış
sonunda. Fakat sağa bakmış, sola
bakmış, ne merdiven görmüş ne
de yukarıya çıkılacak başka bir
şey.
Bu güzel sesin büyüsüne kapılan
Prens, cadının kuleye nasıl
çıktığını görüp öğrenene kadar
her gün oraya uğrar olmuş. Ertesi
gün hava kararırken, alçak bir
sesle “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !” diye
seslenirmiş. Sonrada kızın saçlarına tutunup bir çırpıda yukarı
tırmanmış.
Rapunzel önce biraz korkmuş, çünkü o güne kadar cadıdan
başkası gelmemiş ziyaretine. Fakat prens onu şarkı söylerken
dinlediğini, sesine âşık olduğunu anlatınca korkusu yatışmış. Prens
Rapunzel’e evlenme teklif etmiş, Rapunzel’de kabul etmiş, yüzü
hafifçe kızararak.
Ama Rapunzel’in bu yüksek kuleden kaçmasına imkân yokmuş.
Akıllı kızın parlak bir fikri varmış. Prens her gelişinde yanında bir
ipek çilesi getirirse, Rapunzel’de bunları birbirine ekleyerek bir
merdiven yapabilirmiş. Her şey yolunda gitmiş ve cadı olanları hiç
farketmemiş. Fakat bir gün Rapunzel boş bulunup da. “Anne,
Prens neden senden daha hızlı tırmanıyor saçlarıma?” diye
sorunca her şey ortaya çıkmış.
3
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 9 ( RAPUNZEL )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Hamile kadın, neden zayıflamaya başlamış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
2. Adam, cadının bahçesine neden tekrar gitmiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
3. Cadı, adamdan marulların karşılığında ne istemiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………...............................................
4. Cadı, bebeğe neden Rapunzel adını vermiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
5. Rapunzel, on iki yaşına geldiğinde cadı, onu nereye yerleştirmiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
6. Rapunzel’in saçlarının özelliği nelerdir?
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 9 ( RAPUNZEL )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Hamile kadın, neden zayıflamaya başlamış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
2. Adam, cadının bahçesine neden tekrar gitmiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
3. Cadı, adamdan marulların karşılığında ne istemiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………...............................................
4. Cadı, bebeğe neden Rapunzel adını vermiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
5. Rapunzel, on iki yaşına geldiğinde cadı, onu nereye yerleştirmiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
6. Rapunzel’in saçlarının özelliği nelerdir?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
7. Prens, kuleye nasıl çıkmış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
8. Prens kuleden kaçması için, Rapunzel’e ne getiriyormuş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
9. Rapunzel’in yalanı nasıl ortaya çıkmış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………...............................................
10. Cadı, Rapunzel’in prensle buluşmasına nasıl tepki göstermiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
11. Gözleri kör olan prens, ormanda neler yiyerek yaşamış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
12. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
13. Bu masalın konusunu yazınız?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
7. Prens, kuleye nasıl çıkmış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
8. Prens kuleden kaçması için, Rapunzel’e ne getiriyormuş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
9. Rapunzel’in yalanı nasıl ortaya çıkmış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………...............................................
10. Cadı, Rapunzel’in prensle buluşmasına nasıl tepki göstermiş?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..............................................
11. Gözleri kör olan prens, ormanda neler yiyerek yaşamış?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
12. Bu masalın kahramanları kimlerdir?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
13. Bu masalın konusunu yazınız?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
İKİ
Akkurbağa, arkadaşının bu kadar kolay vazgeçip ölmesine çok üzülmüş,
fakat ümidini hiç yitirmemiş. Sürekli şu şekilde yalvarmış Allah‟a:
“Darda kalanların sesini ancak Sen duyar, onların imdadına ancak Sen
koşarsın! Senin rahmet ve şefkatin süt güğümüne düşmüş zavallı bir
kurbağaya da yetişir elbet! Kurtar beni Allah‟ım!”
Akkurbağa, bu şekilde yalvarırken, bir taraftan da sebebini bilmeden sütün
içinde var gücüyle çırpınmış. Karanlıkta, yapayalnız, çaresiz, ama hiç
ümitsizliğe düşmeden… çırpınmış, çırpınmış… Bu hal dakikalarca devam
etmiş. Bir ara arka tarafından ayağına bir şey çarpmış. Dönüp baktığında
bunun irice bir tereyağı topağı olduğunu görmüş. Oraya nereden geldiğini
düşününce, bu tereyağının farkında olmadan kendi çırpınışlarıyla meydana
geldiğini anlamış. Gözleri sevinçle parlamış, çünkü bu
onun kurtuluş vesilesi olabilirmiş!
Azalmaya yüz tutan gücü, ummadığı kadar artmış. Bu
defa niçin yaptığını bilerek bacaklarını yine çırpıp
durmuş. Bir saat kadar sonra tereyağı topağı o kadar
büyümüş ki, onun üstüne basıp zıpladığı gibi
güğümün dışına atlamış ve ilk sözü şu olmuş:
“Rahmetinden ümidimi kestirmediğin ve imdadıma yetiştiğin için sana
şükürler olsun Allah‟ım!”
4
KURBAĞA
Biri beyaz, diğeri siyah renkteki kurbağanın huy ve
mizacı tıpkı renkleri gibi zıtmış. Akkurbağa ne kadar
iyimserse Karakurbağa o kadar kötümsermiş.
Akkurbağa bir şeye “ak” mı dedi; o hemen atılıp
“kara” dermiş. Her şeyin olumsuz tarafını görmeye o
kadar alışmış ki, gördüğü her şeyi eleştirmeyi neredeyse meslek haline
getirmiş. Yağmur yağsa, Karakurbağa:
“Offff! Olacak şey mi şimdi bu?” diye şikâyete başlarmış. “Yağmurda ne
derenin tadı olur, ne de ortalıkta avlayacak sinek bulunur. Nefret ediyorum
yağmurdan!”
Arkadaşının aksine her şeyin güzel tarafını görmeyi seven Akkurbağa cevap
vermeden edemezmiş:
“Haksızlık etme lütfen! Sırf senin keyfin bozuldu diye güzelim yağmura niye
düşman oluyorsun ki? Hem söylesene, yağmur yağmasa bizim evimizyurdumuz olan dereler, sazlıklar, bataklıklar kalır mı ortada?”
Elbette o, bu sözlerini tamamlayamadan Karakurbağa
atılırmış:
“Tamam, tamam, bay çokbilmiş kurbağa! Biliyor musun,
sen tam da insanların sözünü ettiği şu Polyanna‟ya
benziyorsun. Mutluluk rolü oynayacağım diye saçma
sapan sözler ediyorsun. Hani, uçurumdan aşağı düşsen,
„bak ne güzel uçuyorum‟ diyeceksin neredeyse. Azıcık gerçekçi olsana
canım!”
1
Akkurbağa, genelde bu tür tartışmaları uzatmak istemez ve şöyle dermiş:
“Gerçeği görmek için asıl kendi kötümser bakışını terk etmelisin.”
İşte böyle iki zıt kutupmuş bu iki kurbağa…
Günlerden bir gün canları sıkılınca derenin yakınındaki köye doğru gitmeye
karar vermişler. Akkurbağa:
“İstersen fazla yaklaşmayalım, biliyorsun yaramaz çocuklar bizi görürse
canımızı acıtabilirler” dediyse de, Karakurbağa ısrar etmiş:
“Akşamın bu karanlığında çocuklar bizi nereden görecek Allah aşkına! Şu
en yakındaki evin oraya kadar gidelim, sonra geri döneriz. Korkaklığı bırak
şimdi.”
Akkurbağa, korkaklıkla suçlanmaktan çekindiğinden, çaresiz kabul etmiş.
Köye girmişler ve evin yanına gelmişler. Akkurbağa sıkıntılı bir vıraklama ile
“Hadi, artık dönelim, içimde kötü duygular var!” demiş demesine, ama
Karakurbağa heyecanla atılmış:
“Gel bir oyun oynayıp öyle dönelim. Şuradaki yüksek
kovayı görüyor musun? İkimiz aynı anda üstünden
zıplayacağız. Bakalım yarışmayı kim kazanacak?”
“Akşamın bu vaktinde bırak böyle çocuklukları lütfen!”
diye itiraz edecek olmuş Akkurbağa, ancak yaramaz arkadaşı bir türlü
fikrinden vazgeçmemiş. Hatta “Dediğimi yapmazsan, seninle artık arkadaş
olmam!” diye tehdit bile savurmuş. Bunca yıllık arkadaşını kaybetmek
istemeyen Akkurbağa bu teklifi de istemeye istemeye kabul etmiş.
2
İki kurbağa hızla koşup zıplamışlar. Ama ne olduysa o zaman olmuş ve tam
kova dedikleri şeyin üzerinde çarpışıp içine düşmüşler! Acı gerçeği o zaman
anlamışlar: Üzerinden atlamaya çalıştıkları o şey, yarısına kadar dolu
kocaman bir süt güğümü değil miymiş meğer!
Yorulana kadar giriştikleri denemelerin sonucunda başka bir gerçeği daha
anlamışlar: Güğümün kenarları zıplayıp çıkmalarına imkân vermeyecek
kadar yüksekmiş. Karakurbağa ümitsizlik içinde haykırmış:
“Mahvolduk! Buradan çıkmamız mümkün değil! Bu güğümün içinde ölüp
gideceğiz.”
“O kadar kolay pes etme bakalım” diye karşılık vermiş Akkurbağa.
“Çıkmadık candan ümit kesilmez. Kim bilir, hiç ummadığımız bir anda
imdadımıza yardımsever bir el yetişir belki de.”
Karakurbağa acı bir kahkaha attıktan sonra şöyle demiş:
“Benim kurbağa Polyannam! Neler sayıklıyorsun sen? Bari böylesi bir
haldeyken hayal görmekten vazgeç.”
“Ben hayal filan görmüyorum. Nasıl bilmiyorum, ama buradan
kurtulacakmışız gibi bir his var içimde. Kendini koyuverme sakın!”
Ne yazık ki, Karakurbağa‟nın ümitsizliği her geçen dakika bütün kalbini daha
çok kaplamış ve ümitsizliği arttıkça bacaklarındaki güç ve kuvvet de
azaldıkça azalmış. Ve en sonunda:
“Bacaklarımda derman kalmamış. Hakkını helal et kardeşim!” deyip sütte
yüzmekten vazgeçmiş. Bir-iki dakika sonra da son nefesini vermiş…
3
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 10 ( İKİ KURBAĞA )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. İki kurbağanın huy ve mizacı nasılmış?
A) İkisinin de aynıymış.
B) Birbirine zıtmış.
C) Bazı huyları benziyormuş.
2. Karakurbağa’nın en büyük özelliği neymiş?
A) Her şeyin olumlu yanını görürmüş.
C) Hiçbir şeyi umursamazmış, hiç eleştiri yapmazmış.
B) Her şeyin olumsuz tarafını
görürmüş.
3. Karakurbağa, Akkurbağa’yı kime benzetiyormuş?
A) Kırmızı Başlıklı Kız’a
B) Pinokyo’ya
C) Polyanna’ya
4. Akkurbağa, tartışmaları uzatmak istemez ve neler söylermiş?
A) “Gerçeği görmek için asıl kendi kötümser bakışını terk etmelisin.”
B) “Artık seni dinlemek istemiyorum, çok kabasın.”
C) “Of, çekil başımdan, canımı sıkıyorsun!”
5. Günlerden bir gün canları sıkılınca nereye gitmeye karar vermişler?
A) Irmağın kenarına
B) Derenin yakınındaki köye
C) Mavi göldeki adaya
6. Karakurbağa, nasıl bir oyun oynamayı teklif etmiş?
A) Duvarın üzerinden zıplama yarışı B) Derenin içine atlama yarışı
C) Kovanın üstünden atlama yarışı
7. Akkurbağa, bu teklifi neden kabul etmiş?
A) Yarışı kazanacağı için.
B) Eğlenmek istediği için.
C) Bunca yıllık arkadaşını
kaybetmemek için.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 10 (İKİ KURBAĞA )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. İki kurbağanın huy ve mizacı nasılmış?
A) İkisinin de aynıymış.
B) Birbirine zıtmış.
C) Bazı huyları benziyormuş.
2. Karakurbağa’nın en büyük özelliği neymiş?
A) Her şeyin olumlu yanını görürmüş.
C) Hiçbir şeyi umursamazmış, hiç eleştiri yapmazmış.
B) Her şeyin olumsuz tarafını
görürmüş.
3. Karakurbağa, Akkurbağa’yı kime benzetiyormuş?
A) Kırmızı Başlıklı Kız’a
B) Pinokyo’ya
C) Polyanna’ya
4. Akkurbağa, tartışmaları uzatmak istemez ve neler söylermiş?
A) “Gerçeği görmek için asıl kendi kötümser bakışını terk etmelisin.”
B) “Artık seni dinlemek istemiyorum, çok kabasın.”
C) “Of, çekil başımdan, canımı sıkıyorsun!”
5. Günlerden bir gün canları sıkılınca nereye gitmeye karar vermişler?
A) Irmağın kenarına
B) Derenin yakınındaki köye
C) Mavi göldeki adaya
6. Karakurbağa, nasıl bir oyun oynamayı teklif etmiş?
A) Duvarın üzerinden zıplama yarışı B) Derenin içine atlama yarışı
C) Kovanın üstünden atlama yarışı
7. Akkurbağa, bu teklifi neden kabul etmiş?
A) Yarışı kazanacağı için.
B) Eğlenmek istediği için.
C) Bunca yıllık arkadaşını
kaybetmemek için.
8. İki kurbağa yorulunca hangi gerçeği anlamışlar?
A) Buradan çıkmaları mümkün değilmiş.
B) Burası çok rahat bir yermiş.
C) Burası çok eğlenceli bir yermiş.
9. Akkurbağa, Karakurbağa’nın kötümser düşüncelerine karşılık ne cevap vermiş?
A) “Evet, çok haklısın.”
B) “O kadar kolay pes etme bakalım.” C) “Haydi, yardım isteyelim”
10. Karakurbağa, neden yüzmekten vazgeçmiş?
A) Canı sıkıldığı için.
B) Artık zevk almadığı için.
C) Ümitsizliği arttığı için.
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Her yarışmanın sonunda kötü şeyler olur.
B) Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalıyız.
C) Zorluklar karşısında mücadele etmeye devam etmeliyiz.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Sütten tereyağı olması
B) Kurbağaların konuşması
C) Kurbağaların dere kenarında gezmesi
13. Masala göre hangisi Karakurbağa’nın özelliklerinden değildir?
A) Arkadaşına değer verir.
B) Ümidini hiç yitirmez.
C) Zorluklar karşısında çabuk yılar.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Akkurbağa ve Karakurbağa – Süt güğümünde
B) Akkurbağa ve Karakurbağa – Dere kenarında
C) Akkurbağa ve Karakurbağa – Gölde
8. İki kurbağa yorulunca hangi gerçeği anlamışlar?
A) Buradan çıkmaları mümkün değilmiş.
B) Burası çok rahat bir yermiş.
C) Burası çok eğlenceli bir yermiş.
9. Akkurbağa, Karakurbağa’nın kötümser düşüncelerine karşılık ne cevap vermiş?
A) “Evet, çok haklısın.”
B) “O kadar kolay pes etme bakalım.” C) “Haydi, yardım isteyelim”
10. Karakurbağa, neden yüzmekten vazgeçmiş?
A) Canı sıkıldığı için.
B) Artık zevk almadığı için.
C) Ümitsizliği arttığı için.
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Her yarışmanın sonunda kötü şeyler olur.
B) Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalıyız.
C) Zorluklar karşısında mücadele etmeye devam etmeliyiz.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Sütten tereyağı olması
B) Kurbağaların konuşması
C) Kurbağaların dere kenarında gezmesi
13. Masala göre hangisi Karakurbağa’nın özelliklerinden değildir?
A) Arkadaşına değer verir.
B) Ümidini hiç yitirmez.
C) Zorluklar karşısında çabuk yılar.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Akkurbağa ve Karakurbağa – Süt güğümünde
B) Akkurbağa ve Karakurbağa – Dere kenarında
C) Akkurbağa ve Karakurbağa – Gölde
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 11 ( KIRMIZI KELEBEK )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Oya, neden kırlara çıkmıştı?
A) Piknik yapmak için.
B) Çiçek toplamak için.
C) Kelebek yakalamak için.
2. Oya’nın rüyasında gördüğü kelebek neler yapıyordu?
A) Üzülmüş, ağlıyordu.
B) Masal anlatıyordu.
C) Dans edip, şarkı söylüyordu.
3. Sabahleyin Oya, olanları babasına anlatınca babası ne cevap verdi?
A) Evet, onu ben de gördüm.
B) Bir rüya görmüş olacaksın.
C) Haydi onu yakalayalım.
4. Sonunda Oya, kırmızı benekli kelebeği gerçekten nerede gördü?
A) Yatak odasına
B) Kartalın yuvasında
C) Yeşil ördeklerin başında
5. Oya, arkadaşı Afacan’a neden kızdı?
A) Afacan, kelebeğe şarkı söyletip, birlikte dans ettikleri için.
B) Afacan, kelebeği kovaladığı için.
C) Afacan, kelebeği çaldığı için.
6. Oya, dere boyunca yürüyüp yorulunca ne yaptı?
A) Oturup, ağladı.
B) Derede yüzmeye başladı.
C) Kartalın yuvasına oturdu.
7. Oya, olanları annesine anlatınca annesi ne cevap verdi?
A) Arkadaşlarınla oynamasına izin vermeliydin.
B) Kelebekler çok uzun yaşamaz.
C) Başka bir tane bulursun.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 11 (KIRMIZI KELEBEK )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Oya, neden kırlara çıkmıştı?
A) Piknik yapmak için.
B) Çiçek toplamak için.
C) Kelebek yakalamak için.
2. Oya’nın rüyasında gördüğü kelebek neler yapıyordu?
A) Üzülmüş, ağlıyordu.
B) Masal anlatıyordu.
C) Dans edip, şarkı söylüyordu.
3. Sabahleyin Oya, olanları babasına anlatınca babası ne cevap verdi?
A) Evet, onu ben de gördüm.
B) Bir rüya görmüş olacaksın.
C) Haydi onu yakalayalım.
4. Sonunda Oya, kırmızı benekli kelebeği gerçekten nerede gördü?
A) Yatak odasına
B) Kartalın yuvasında
C) Yeşil ördeklerin başında
5. Oya, arkadaşı Afacan’a neden kızdı?
A) Afacan, kelebeğe şarkı söyletip, birlikte dans ettikleri için.
B) Afacan, kelebeği kovaladığı için.
C) Afacan, kelebeği çaldığı için.
6. Oya, dere boyunca yürüyüp yorulunca ne yaptı?
A) Oturup, ağladı.
B) Derede yüzmeye başladı.
7. Oya, olanları annesine anlatınca annesi ne cevap verdi?
A) Arkadaşlarınla oynamasına izin vermeliydin.
B) Kelebekler çok uzun yaşamaz.
C) Başka bir tane bulursun.
C) Kartalın yuvasına oturdu.
8. Annesi, Oya’ya hangi öğüdü verdi?
A) Kelebeklerden hastalık bulaşabilir.
B) Sevdiğin bir şeyi arkadaşlarınla paylaşmalısın.
C) Kelebeği kafeste beslemelisin.
9. Oya, kelebeği bulmak için kartalın yuvasına gitti. Kelebeğin orada olmadığını görünce ne düşündü?
A) Herhalde ördeklerin yanındadır. B) Belki de yıldızlara uçmuştur.
C) Kartal onu yemiş olabilir.
10. En sonunda ağaç altında uyuyan Oya, rüyasında gördüğü kırmızı benekli kelebeğe ne söyledi?
A) Bu zamana kadar nerelerdeydin?
B) Sana küstüm, artık rüyama girme.
C) Git, arkadaşlarımla da oyna. Onlara dans edip, şarkı söyle.
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Hiçbir zaman bencil olmamalıyız.
C) Bize kötülük yapanı hiç affetmeyelim.
B) Bazı şeylerimizi başkalarıyla da paylaşmalıyız.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Oya’nın rüyasında kelebek görmesi.
B) Oya’nın, arkadaşı Afacan’a küsmesi.
C) Kırmızı benekli kelebeğin dans edip, şarkı söylemesi.
13. Masala göre hangisi Oya’nın özelliklerinden değildir?
A) Hayvanları sever.
B) Annesinin sözünü dinlemez.
C) Kırlarda dolaşmayı sever.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Oya ve kelebek - BAHÇEDE
B) Afacan ve kelebek - DEREDE
C) Oya ve kelebek - KIRLARDA
8. Annesi, Oya’ya hangi öğüdü verdi?
A) Kelebeklerden hastalık bulaşabilir.
B) Sevdiğin bir şeyi arkadaşlarınla paylaşmalısın.
C) Kelebeği kafeste beslemelisin.
9. Oya, kelebeği bulmak için kartalın yuvasına gitti. Kelebeğin orada olmadığını görünce ne düşündü?
A) Herhalde ördeklerin yanındadır. B) Belki de yıldızlara uçmuştur.
C) Kartal onu yemiş olabilir.
10. En sonunda ağaç altında uyuyan Oya, rüyasında gördüğü kırmızı benekli kelebeğe ne söyledi?
A) Bu zamana kadar nerelerdeydin?
B) Sana küstüm, artık rüyama girme.
C) Git, arkadaşlarımla da oyna. Onlara dans edip, şarkı söyle.
11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız?
A) Hiçbir zaman bencil olmamalıyız.
C) Bize kötülük yapanı hiç affetmeyelim.
B) Bazı şeylerimizi başkalarıyla da paylaşmalıyız.
12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir?
A) Oya’nın rüyasında kelebek görmesi.
B) Oya’nın, arkadaşı Afacan’a küsmesi.
C) Kırmızı benekli kelebeğin dans edip, şarkı söylemesi.
13. Masala göre hangisi Oya’nın özelliklerinden değildir?
A) Hayvanları sever.
B) Annesinin sözünü dinlemez.
C) Kırlarda dolaşmayı sever.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Oya ve kelebek - BAHÇEDE
B) Afacan ve kelebek - DEREDE
C) Oya ve kelebek - KIRLARDA
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
Dedi ama kelebek yerinden bile kımıldamadı. Bütün
gün çalının üstüne kondu durdu.
KIRMIZI BENEKLİ KELEBEK
Sıcak bir yaz günüydü. Oya kırlara çiçek toplamaya
çıkmıştı.
Yorulunca bir ağaca yaslandı. Derken uyuyakaldı. Rüya
görmeye başladı.
Oya, kelebeği orada bırakıp eve koştu. Olanları
annesine anlattı.
Annesi ona:
- Arkadaşlarınla oynamasına izin vermeliydin. Onun için kelebek sana
küsmüştür, dedi.
Rüyasında çok güzel rengârenk bir kelebek gördü. Kelebeğin kanatlarında
yıldızlar parlıyordu. Kırmızı benekleri vardı. Durmadan dans ediyor ve şarkı
söylüyordu.
Sonra devam etti:
Oya, kelebeğin dansını hayranlıkla seyretti ve şarkılarını dinledi.
- Sen kötü bir kızsın. Sevdiğin bir şeyi arkadaşlarınla paylaşmalısın.
Uyandığında kırmızı benekli kelebek gitmişti.
Oya, annesine hak verdi:
Oya, doğru eve gitti.
- Peki anneciğim. Bundan sonra iyi bir kız olacağım, dedi.
- Anne, kırmızı benekli kelebek nerde? diye sordu.
Doğru kartalın yuvasına koştu. Ama kelebek orada yoktu. Kartal onu yemiş
olmalıydı.
Annesi:
Oya çok üzüldü. Yaptığı kötülükten de çok utandı. Kendi kendine iyi bir kız
olmaya karar verdi.
- Ne kelebeği? dedi.
Oya :
Birkaç gün sonra Oya, kırlara çiçek toplamaya çıktı.
Sonra da bir ağacın altında uyuyakaldı. Rüyasında
kırmızı benekli kelebeğini gördü. Çok sevindi.
- Kırmızı benekli güzel kelebek, dedi. O dans edip bana şarkılar söyledi.
- Geldiğin için teşekkür ederim. Git, arkadaşlarımla da
oyna. Onlara dans edip şarkı söyle, dedi.
- Herhalde sen rüya gördün. Kırmızı benekli kelebek yalnız rüya
kelebeğidir.
Oya’nın annesi güldü:
Oya, onun kanatlarında parlayan yıldızları hatırladı ve:
Kırmızı benekli kelebek Oya’nın dediklerini aynen yaptı.
- O kelebek gerçek olmalı, dedi. Onu bulmaya gideceğim.
4
1
Oya, güzel kelebeğin kanatlarındaki yıldızları
düşündü.
Oya, önce arkadaşlarına sordu.
- Kırmızı benekli kelebeği gördünüz mü?
- Uyursam yine güzel kelebeği görebilirim, dedi.
Arkadaşları:
Fakat o gece rüyasında güzel kelebeği görmedi.
Dere kenarını ve yüzen ördekleri gördü.
- Hayır, dediler. Öyle bir kelebek olamaz.
Fakat Oya, kırmızı benekli kelebeği aramaya devam etti. Gide gide kartalın
yuvasına vardı. Kartal tek başına duruyordu.
Oya, bütün gün güzel kelebeği aradı durdu. Fakat ona bir türlü rastlamadı.
Sonunda eve döndü. Çok yorulmuştu. Hemen uyudu. Rüyasında kırmızı
benekli kelebeği yeniden gördü. Kelebek yine durmadan dans ediyor, şarkı
söylüyordu.
Ertesi gün Oya, dere kenarına yürüdü. Yüzen yeşil ördeklere baktı. Birden
ördeklerin başında dans eden kırmızı benekli kelebeği gördü. Kelebek şarkı
söylüyordu. Oya sevinçle bağırdı:
- Senin gerçek bir kelebek olduğunu biliyordum! Benimle dost ol; birlikte
oynayalım, dedi.
Kelebek, Oya’nın avucuna kondu. Oya onu eve götürüp annesine, sonra
arkadaşlarına gösterdi.
Oya, kelebeğe sordu:
- Hep seni aradım. Neredeydin? dedi.
Kelebek cevap vermedi. Dans etmeye devam etti.
Bir gün arkadaşı Afacan, kelebeği avucuna aldı. Ona şarkı söyletti. Sonra
birlikte dans ettiler.
Sabahleyin Oya, olanları babasına anlattı:
Oya, Afacan’a çok kızdı:
- Bu kelebeğin gerçek olduğuna inanıyorum, dedi.
- Seninle oynamasına izin veremem. Çünkü o benim kelebeğim, dedi.
Babası ona:
Afacan:
- Bir rüya görmüş olacaksın. Çünkü kırmızı benekli kelebek olmaz, dedi.
- Ne olur biraz benimle kalsın! diye rica etti.
Oya diretti:
Fakat Oya:
- Yine de arayıp bulacağım.
- Hayır, imkânsız! diyerek kelebeği alıp gitti.
Oya bütün gün yine kırmızı benekli kelebeği
aradı. Ama bulamadı. Eve döndüğünde gece
olmuştu. Gökyüzünde yıldızlar parlıyordu.
Oya, dere boyunca yürüdü. Çok yorulunca kartalın
yuvasına oturdu. Kartal yoktu. Oya, kelebeğe:
2
- Haydi, güzel kelebeğim. Şimdi benim için dans edip
şarkı söyle, dedi.
3
Aşağıdaki görselleri boyayınız.
AY ÇEŞMESİ
8
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman
içinde binbir çeşit canlının ve rengin yaşadığı büyük bir orman
varmış.
Gel zaman git zaman, bu büyük ormanda kuraklık
başgöstermiş. Hayvanlar susuz kalmış, ölümle burun buruna
gelmişler.
Ormandaki bütün dereler kurumuş. Kuyuların suyu bitmiş.
Bitkiler sararıp solmuş. Susuz kalan hayvanlar güçsüz
düşmüşler. Hele suda oynamayı çok seven filler hareket
edemez hale gelmişler. Hortumları kaskatı olmuş. Yelpaze
kulakları büzülmüş. Koskocaman gövdeleri sanki bir anda
küçülüvermiş.
Hayvanlar arasında sadece tavşanlar eski canlılıklarını
kaybetmemişler. Her yere zıp zıp gitmişler. Uzun kulaklarını
sallayarak arkadaşlarına selam vermişler. Çünkü tavşanlar
evlerinin bahçesinde, su içebilecek çok zengin bir pınar
bulmuşlar. Ama bunu ormandaki diğer hayvanlardan
gizlemişler.
Hele iri gövdeli filler burayı bulacak olursa, evlerinin başına
yıkılacağından korkmuşlar. Öte yandan ormanda susuzluktan
ölen arkadaşlarını düşünmüşler.
Tavşanlardan biri;
-Bu sorunu mutlaka halletmeliyiz. Ne biz evsiz kalalım ne de
onlar susuz kalsın demiş.
1
Diğer bir tavşan;
-O zaman bunu gidip ormanlar kralına anlatalım demiş.
Böylece tavşanlar ormanlar kralı ile konuşmaya karar vermişler.
Susuzluktan perişan olmuş bir fil, tavşanlardan önce davranarak
ormanlar kralına gitmiş. Uzun hortumunu güçlükle bir sağa bir sola
sallayarak durumlarını anlatmış.
-Günlerdir su içemiyoruz. Su içmediğimiz için de bütün gücümüzü
kaybettik. Ne olur derdimize bir çare bulun. Komşu ormandan bize su
getirin
Ormanlar kralı aslan, üzüntüyle kükremiş. Arkadaşlarından bazılarını
yanına çağırmış.
-Arkadaşlar! Hemen ormanda araştırma yapalım. Herhangi bir yerde
su kaynağı olup olmadığını öğrenelim, diyerek onları göndermiş.
Aslanın arkadaşları, ormanı karış karış aramışlar. Tam umudu
kesecekleri bir sırada, tavşanların evinin bahçesindeki pınarı
bulmuşlar. Bu pınar, tavşanların daha önce keşfettikleri Ay Çeşmesi
imiş.
Tavşanlar, sadece geceleri bu sudan içtikleri için buraya Ay Çeşmesi
adını vermişler.
Aslanın arkadaşları buranın suyunu çok lezzetli bulmuşlar. Hemen
gidip aslan krala durumu bildirmişler. Aslan arkadaşlarının getirdiği
bu habere çok sevinmiş. Hemen fillerin en bilgesine bir haberci
göndermiş.
Fillerin bilgesi de ormandaki tüm fillere haber göndermiş. Onlara bir
su kaynağı bulunduğu müjdesini vermiş.
Filler toplanarak Ay Çeşmesi’ne doğru yola çıkmışlar.
2
Sonra da sözlerine şöyle devam etmiş.
-Dostum tavşan! İstersen diğer fillere de söyleyelim. Ormanın
diğer ucuna hortumlarımızla su taşıyalım. Böylece buraya
gelemeyecek diğer hayvanlar da su içmiş olur. Ne dersin?
Tavşan filin bu teklifini çok beğenmiş.
O gün akşama kadar ormandaki bütün filler su taşımış.
Her biri hortumlarında taşıdıkları suları boş kuyulara
dökmüşler. Diğer hayvanlar da bu kuyulardan su içmişler.
Ormandaki hiçbir canlı susuz kalmamış. Ay Çeşmesi’nin suyu
herkese yetmiş. Tavşanların evleri de yıkılmamış.
O günden sonra ormandaki bütün hayvanlar iyi anlaşır
olmuşlar. Birbirlerine her zaman yardım etmişler. Yedikleri
yemeği, içtikleri suyu birbirleri ile paylaştıkları için, çok
geçmeden kuraklı sona ermiş. Orman tekrar o yeşil örtüsüne
bürünmüş.
7
-Aslan kral, benim bir fikrim var, demiş. Sonra da planını uzun
uzun anlatmış.
Aslan kral;
-Pekâlâ Topkuyruk! Sana güveniyorum. Fillerin de kalbini
kırmadan bu işi çözümleyin. Onlar çok iyi arkadaşlar ve hepsinin
pamuk gibi yumuşak ve arkadaş canlısı kalpleri vardır, demiş.
Tavşanlar aslan kralı selamlayarak oradan ayrılmışlar. Planlarını
uygulamak için Ay Çeşmesi’ne doğru gitmişler.
O gece Ay, gökyüzünde gümüş bir tepsi gibi yusyuvarlakmış.
Gecenin karanlığında sanki bir güneş gibi parlıyormuş.
Topkuyruk tavşan, filleri, Ay Çeşmesi’nin etrafında bulmuş.
Filler, günlerdir oradalarmış. Yanlarına çok fazla yaklaşmak
istememiş. “Filler o koskocaman ayaklarıyla beni ezebilirler”
diye düşünmüş.
Sonra da önlem olsun diye yüksek bir tepenin üzerine çıkmış.
Oradan fillere seslenmiş.
-Fillerin bilgesini arıyorum. Verilecek bir haberim var
Bilge fil, kafasını yavaşça yukarı kaldırmış.
-Bilge fil benim! Ne söyleyeceksen hemen söylemeye başla
demiş.
Topkuyruk tavşan;
-Beni size Ay gönderdi. Size Ay’dan haber getirdim.
Bilge fil, büyük bir şaşkınlıkla sormuş.
-Ne demek istiyorsun sen?
Topkuyruk sesini biraz incelterek büyük bir inandırıcılıkla
konuşmasına devam etmiş;
-Fil kardeş! Ay, size çok kızgın. Çünkü siz günlerdir Ay
Çeşmesi’nin başından ayrılmıyorsunuz. Başka bir hayvanın
oradan su içmesine izin vermiyorsunuz. Ay sizi bağışlar mı
bilmem?
Bilge fil, tavşanın bu sözlerini dinledikten sonra şaşkınlığı bir
kez daha artmış. Ay’dan özür dilemeye karar vermiş.
Topkuyruk’la beraber Ay Çeşmesi’nin başına gitmiş. Kaynağın
başına vardıkları zaman tavşan, fili durdurmuş. Gümüş gibi
parlayan Ay’ın sudaki yansımasını ona göstermiş.
-Bak görüyorsun değil mi? Ay orada! diyerek sudaki Ay’ı
işaret etmiş.
Fil, Ay’ın yüzünü durgun suda görünce şaşırmış. Pırıl pırıl
parıldayan bu yüzden korkmuş.
Kendi kendine,
-Demek ki Ay, bu kaynakta yaşıyormuş, diye düşünmüş.
Fil çok mahcup bir sesle sudaki aya doğru bakmış. Sonra da
tavşana dönüp sormuş.
-Ne yapmam gerekiyor?
Topkuyruk göğsünü gererek cevap vermiş.
-Hortumunu suyla doldur!
Fil hortumunu suya daldırarak suyla doldurmuş. Suyun içinde
halkalar oluşunca Ay’ın yüzü kırışık görünmüş.
4
5
Fil bunu görünce Ay’ın kendisine kızdığını zannetmiş.
-Kaynağından su aldığım için, Ay bana kızdı mı yoksa? diye titrek
bir sesle sormuş.
Tavşan, filin böyle düşünmesine çok sevinmiş. İçinden “Zekâ,
aslında en büyük güç” diye geçirmiş.
Sonra da filin sorusunu cevaplandırmış;
-Kızmamış ama hoşlanmamıştır da.
Bunun üzerine fil, kaynağın başından çekilmiş. Hortumunu bir
iki kez salladıktan sonra çok üzgün bir ses tonu ile konuşmuş.
-Cahilliğimi bağışlayın lütfen. Sizi biraz üzdük. Ama söz
veriyorum bundan sonra suyunuzdan herkes faydalanacak.
Fil sözlerini tamamladıktan sonra ayağa kalkmış. Ay’ın sudaki
yansımasına bakmış. Sudaki dalgalanmalar bittiği için Ay’ın yüzü
eskisi gibiymiş. Fil de Ay’ın kendisini bağışladığını düşünmüş.
Gözleri heyecanla parıldayarak tavşana bakmış.
-Beni affetti mi ne dersin?
Tavşan sesini alçaltarak cevap vermiş;
-Şişşşt. Bu kadar yüksek sesle konuşma kızabilir. Ama bana
kalırsa seni affetti. Yüzünün ifadesine baksana!
Bunu duyan fil çok mutlu olmuş. Son bir kez yere eğilerek Ay’ı
selamlamış.
Sonra da tavşana dönerek
-Tavşan kardeş! Beni uyardığın için sana minnettarım. Şimdi
beni iyi dinle. Sana bir teklifim var, demiş.
6
Fillerin Ay Çeşmesi’ne doğru ilerliyor olmaları tavşanları çok
korkutmuş.
İçlerinden bir tanesi uzun kulaklarını sallayarak;
-Günlerdir su içmeyen filler şimdi bizi de ezip geçerler.
Hemen buradan çekilelim diyerek arkadaşlarını uyarmış.
Çok geçmeden büyük bir sarsıntı olmuş. Tavşanlar, fillerin
geldiğini anlamışlar. Hemen yuvalarına çekilmişler.
Günlerce su içmeyen filler, Ay Çeşmesi’nden doya doya su
içmişler. Hortumlarına aldıkları suyla vücutlarını da
ıslatmışlar. Anne filler, yavrularının su içmelerine yardım
etmiş. Neşe içinde gülüp oynamışlar. Tavşanlar ise bir kıyıdan
onları gizlice izlemişler. İçlerinden biri;
-Filler yakında yuvalarımızı başımıza yıkacaklar. Baksana şu
hallerine! diyerek üzüntüyle söylenmiş.
Tavşanlar durumu, hemen gidip ormanlar kralına bildirmiş.
-Aslan kral, arkadaşlarımız evimizin bahçesinde pınar buldu.
Onu bir zaten daha önce bulmuştuk. Ama evimizin
yıkılmasından korktuğumuz için kimseye söyleyemedik. Tam
sizinle konuşmaya geliyorduk ki filler evimizi bastı. Şimdi ne
yapacağımızı bilemiyoruz.
Aslan kral, tavşanların söylediklerini dikkatle dinlemiş ve
sonra da kafasını kaşıyarak konuşmuş.
-Durum biraz karışık görünüyor. Filler de burada yaşıyorlar.
Bu nedenle o sudan içmelerine hiç kimse engel olmamalıdır.
Ama sizin evlerinize de zarar gelmemeli. Ne yapsak acaba?
Tavşanların içinden en zeki olan Topkuyruk konuşmaya
başlamış.
3
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 12 ( AY ÇEŞMESİ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Ormandaki hayvanlar neden susuz kalmış ve bitkiler kurumuş?
A) Baraj yapıldığı için
B) Kuraklık olduğu için
C) Filler tüm suları içtiği için
2. Susuz kalan fillerde hangi değişiklik olmamıştır?
A) Hortumları kaskatı olmuş.
B) Yelpaze kulakları küçülmüş.
C) Dişleri dökülmüş.
3. Hayvanlar arasında kimler eski canlılıklarını kaybetmemişler?
A) Tavşanlar
B) Filler
C) Aslanlar
4. Tavşanlar neden korkuyorlarmış?
A) Bahçedeki suyun biteceğinden
B) Fillerin evlerini başlarına yıkacağından
C) Aslanın onları yemesinden
5. Bu sorunu halletmek için tavşanlar bunu kime anlatmaya karar vermişler?
A) Bilge file
B) Aslan krala
C) Kurnaz tilkiye
6. Aslanın arkadaşları pınarı nerede bulmuşlar?
A) Tavşanların bahçesinde
B) Fillerin bahçesinde
C) Dağın eteklerinde
7. Tavşanlar neden bu pınara “Ay Çeşmesi” adını vermişler?
A) Ay şekline benzediği için.
B) Sadece geceleri bu sudan içtikleri için
C) Sadece Ay göründüğünde su içebildikleri için.
TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 12 (AY ÇEŞMESİ )
Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : …………………………………..
1. Ormandaki hayvanlar neden susuz kalmış ve bitkiler kurumuş?
A) Baraj yapıldığı için
B) Kuraklık olduğu için
C) Filler tüm suları içtiği için
2. Susuz kalan fillerde hangi değişiklik olmamıştır?
A) Hortumları kaskatı olmuş.
B) Yelpaze kulakları küçülmüş.
C) Dişleri dökülmüş.
3. Hayvanlar arasında kimler eski canlılıklarını kaybetmemişler?
A) Tavşanlar
B) Filler
C) Aslanlar
4. Tavşanlar neden korkuyorlarmış?
A) Bahçedeki suyun biteceğinden
B) Fillerin evlerini başlarına yıkacağından
C) Aslanın onları yemesinden
5. Bu sorunu halletmek için tavşanlar bunu kime anlatmaya karar vermişler?
A) Bilge file
B) Aslan krala
C) Kurnaz tilkiye
6. Aslanın arkadaşları pınarı nerede bulmuşlar?
A) Tavşanların bahçesinde
B) Fillerin bahçesinde
C) Dağın eteklerinde
7. Tavşanlar neden bu pınara “Ay Çeşmesi” adını vermişler?
A) Ay şekline benzediği için.
B) Sadece geceleri bu sudan içtikleri için
C) Sadece Ay göründüğünde su içebildikleri için.
8. Fillerin pınara gelmesinden sonra çok korkan tavşanlar aslan krala şikâyetlerini bildirmişler. Aslan kral bu duruma
nasıl cevap vermiş?
A) Madem çeşme sizin kimsenin içmesine izin vermeyin.
B) Buradaki suyu isterseniz parayla satabilirsiniz.
C) Filler de burada yaşıyor, bu nedenle o sudan içmelerine kimse engel olmamalıdır.
9. İşi çözmek isteyen Topkuyruk tavşan, fillerle konuşmak için nereye çıkmış?
A) Çeşmenin üzerine
B) Yüksek bir tepenin üzerine
C) Büyük kütüğün üzerine
10. Topkuyruk ile bilge fil birlikte nereye gitmişler?
A) Ay Çeşmesi’nin başına
B) Aslan kralın yanına
C) Fillerin bahçesine
11. En sonunda bilge fil, tavşana hangi teklifte bulunmuş?
A) Artık çeşme bizim oldu, size su vermeyeceğiz.
B) Bu suyu biz istediğimize veririz, istemediğimize vermeyiz.
C) Bu suyu ormanın diğer ucuna hortumlarımızla taşıyalım, böylece herkes su içebilsin.
12. Bu masalda hangi olay gerçek olabilir?
A) Fillerin suyu başka yerlere taşıması
C) Tavşanların aslandan yardım istemesi
B) Ormanda kuraklığın yaşanması
13. Bilge fil, ne zaman bir tavşan görse kendi kendine güler ve içinden ne dermiş?
A) Zavallı tavşan, anlattıklarına gerçekten inandığımı zannetti.
B) Bu tavşanlar da çok akıllıymış.
C) Aslan kral bu işi çok kolay çözüverdi.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Aslan kral ve fil - ORMANDA
B) Topkuyruk ve bilge fil - ORMANDA
C) Tavşan ve aslan - ORMANDA
8. Fillerin pınara gelmesinden sonra çok korkan tavşanlar aslan krala şikâyetlerini bildirmişler. Aslan kral bu duruma
nasıl cevap vermiş?
A) Madem çeşme sizin kimsenin içmesine izin vermeyin.
B) Buradaki suyu isterseniz parayla satabilirsiniz.
C) Filler de burada yaşıyor, bu nedenle o sudan içmelerine kimse engel olmamalıdır.
9. İşi çözmek isteyen Topkuyruk tavşan, fillerle konuşmak için nereye çıkmış?
A) Çeşmenin üzerine
B) Yüksek bir tepenin üzerine
C) Büyük kütüğün üzerine
10. Topkuyruk ile bilge fil birlikte nereye gitmişler?
A) Ay Çeşmesi’nin başına
B) Aslan kralın yanına
C) Fillerin bahçesine
11. En sonunda bilge fil, tavşana hangi teklifte bulunmuş?
A) Artık çeşme bizim oldu, size su vermeyeceğiz.
B) Bu suyu biz istediğimize veririz, istemediğimize vermeyiz.
C) Bu suyu ormanın diğer ucuna hortumlarımızla taşıyalım, böylece herkes su içebilsin.
12. Bu masalda hangi olay gerçek olabilir?
A) Fillerin suyu başka yerlere taşıması
C) Tavşanların aslandan yardım istemesi
B) Ormanda kuraklığın yaşanması
13. Bilge fil, ne zaman bir tavşan görse kendi kendine güler ve içinden ne dermiş?
A) Zavallı tavşan, anlattıklarına gerçekten inandığımı zannetti.
B) Bu tavşanlar da çok akıllıymış.
C) Aslan kral bu işi çok kolay çözüverdi.
14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir?
A) Aslan kral ve fil - ORMANDA
B) Topkuyruk ve bilge fil - ORMANDA
C) Tavşan ve aslan - ORMANDA
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
3. Sınıflar
Okuduğunu
Anlama Sınavı
…
Adı: …………...
Soyadı: ………..
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
1
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
2
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
3
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
4
A
B
C
5
6
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
5
6
A
A
5
6
A
C
5
6
A
B
5
6
A
A
5
6
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
7
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
8
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
9
A
B
C
10
11
A
B
C
A
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
B
C
A
B
C
A
B
C
A
B
C
10
11
A
A
10
11
A
C
10
11
A
B
10
11
A
A
10
11
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
12
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
13
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
14
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
15
A
B
C
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Doğru:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
Yanlış:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:
PUAN:

Benzer belgeler

Story - World Stories

Story - World Stories 2. Değirmenci ölünce ortanca oğluna miras olarak ne kalmış? A) eşek B) kedi

Detaylı