buroşürü indirmek için buraya tıklayın

Transkript

buroşürü indirmek için buraya tıklayın
1
Dünya
başkentleri sadece siyasetin
ve diplomasinin değil; aynı zamanda
kültürün ve sanatın da başkenti olma
misyonuna sahip olmalıdır. Sanatsal
ve
kültürel
faaliyetlere
kaynaklar
aktarılarak
önemli yatırımlar ve
hizmetler gerçekleştirilmesi sağlanan
bu başkentlerden birisi de, Türkiye
Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’dır.
Ankara Türkiye’nin başkenti, Çankaya’da
Ankara’nın kalbidir. Bu konum bize,
Bülent TANIK
her alanda olduğu gibi kültür ve sanat
Çankaya Belediye Başkanı alanında da özel sorumluluklar ve
görevler yüklemektedir. Sanata ve
sanatçıya önem vermek ve bu amaçla sanatsal etkinliklere sahip
çıkmak bizim en temel çizgilerimizdendir. Sanata verdiğimiz
destekte, kalıcılığı ve derinliği olan etkinliklere öncelik veren bir
yaklaşım içinde olmaya çalıştık. Çankaya ve Ankara’yı sanatın
estetik ve büyülü dünyasıyla buluşturmak için çaba sarfederken,
bir taraftan da Çankaya’nın yalnızca ülke düzeyinde değil,
uluslararası düzeyde de bir kültür ve sanat merkezi haline
gelmesi hedeflerimizden biri oldu. Çağdaş İtalyan Filmleri
Haftası süregenliği ve zenginliği ile Çankaya ve Ankara’ya önemli
katkılar sunmuş uluslararası bir sanatsal etkinlik olarak bu yıl da
Belediyemiz işbirliği ile seyircisini karşılamaya hazırlanıyor.
Bu değerli etkinliğin organizasyonunda emek sahibi olan tüm
dostlara teşekkür ediyor; tüm vatandaşlarımıza keyifli ve bol
sanatlı günler diliyorum.
Le capitali del mondo dovrebbero avere la missione di essere
centri, non solo della politica e della diplomazia, ma anche
della cultura e dell’arte. Una delle capitali nelle quali si rendono
possibili importanti investimenti e servizi tramite finanziamenti
per le attività artistiche e culturali, è Ankara; la capitale della
Repubblica di Turchia. Ankara è la capitale dela Turchia, mentre
Çankaya è il cuore di Ankara. Questa posizione ci attribuisce
particolari incarichi e responsabilità, anche nel campo
culturale ed artistico. Dare rilievo all’arte e all’artista e illustrare
quindi le attività artistiche è uno dei nostri principali obiettivi.
Nel supporto che diamo all’arte, abbiamo sempre cercato di
dare precedenza agli eventi che hanno una certa continuità
e profondità. Durante la nostra opera per far conoscere a
Çankaya e ad Ankara il magico mondo dell’arte, uno degli
obiettivi era poter rendere Çankaya un centro culturale ed
artistico non solo a livello nazionale ma anche internazionale.
La Settimana del Cinema Contemporaneo Italiano, un evento
culturale internazionale che ha dato un importante contributo
a Çankaya e ad Ankara con la sua continuità e ricchezza, in
collaborazione con questa Municipalità, si prepara anche
quest’anno ad accogliere il proprio pubblico.
Ringraziando tutti gli amici che hanno preso parte
nell’organizzazione di questo prezioso evento, auguro a tutti
giornate piacevoli piene di arte.
Bülent Tanık
Çankaya Belediye Başkanı
Sindaco della Municipalità di Çankaya
2
Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar
Merkezi ile sürdürülen güzel işbirliği
sayesinde, bu yıl Çağdaş İtalyan Filmleri
Haftası’nın
üçüncüsü
düzenleniyor.
Ankara İtalyan Kültür Merkezi olarak
bundan büyük gurur duyuyoruz.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, İtalyan Kültür
Merkezi’nin değerli dostu, Orkestra
Akademik Başkent’in şefi Ertuğ Korkmaz’ın
katkıları sayesinde bu yıl da izleyicilere bir
klasik müzik konseri sunabileceğiz.
Programda
son
dönem
İtalyan
Francesco SERVIDA
sinemasından yedi film yer alıyor.
Ank. İtalyan Kült. Mrk. Müdürü Özellikle yönetmen Francesco Bruni’nin
Scialla! (Sakin ol) filmine ve Ferzan
Özpetek’in Serseri Mayınlar filmine dikkat çekmek istiyorum.
Scialla (Sakin ol)’da Fabrizio Bentivoglio’nun büyük oyunculuğuyla
karşı karşıyayız. Filmde nesil farklılıkları ve eğitim sürecinin çok
sayıda yolla hayat bulabileceği gibi konular işleniyor. Film için
kelimenin tam anlamıyla ‘gerçekçi’ ifadesini kullanabiliriz;
nesiller arası ilişkiler ve gençler ile yetişkinler arasında dil kullanımı
farklılıklarına gösterilen dikkatten, yansıtılan ortama kadar tam
anlamıyla güncel gerçeklere sadık biçimde işlenmiş bir film.
Serseri Mayınlar’da ise başarılı yönetmen yine zor temaları
hafif bir yorum, rafine bir mizah ve humanist bir yaklaşımla
ele alıyor. İzleyicileri programda yer alan birbirinden ilgi çekici
filmleri görmeye davet ediyor ve başta Çankaya Belediyesi
Başkanı Sayın Bülent Tanık olmak üzere tüm Çankaya Belediyesi
mensuplarına kültür alanında yaptıkları başarılı çalışmalar için
teşekkür ediyorum.
La Settimana del Cinema Italiano Contemporaneo
giunge quest’anno alla sua terza edizione grazie alla bella
collaborazione con il Centro delle Arti Contemporanee del
Comune di Çankaya; questo è motivo di grande soddisfazione
per l’Istituto Italiano di Cultura. Anche quest’anno grazie al
contributo di un altro prezioso amico dell’Istituto Italiano
di Cultura, il Maestro Ertuğ Korkmaz direttore dell’Orkestra
Akademik Başkent, possiamo offrire al pubblico un concerto
musica classica. Il programma prevede sette film della
recente produzione italiana. Segnaliamo in particolare il film
Scialla! (Stai sereno) di Francesco Bruni e Mine vaganti di
Ferzan Özpetek. Scialla ci offre una grande interpretazione di
Fabrizio Bentivoglio, un film incentrato sul tema del confronto
tra generazione e sulle tante vie attraverso cui può prendere
vita un processo educativo; possiamo usare per il film la parola
realismo nel suo senso più ricco, intendendo estrema fedeltà al
clima vero di tali confronti, credibilità di tutta l’ambientazione a
cominciare dalla raffinata attenzione ai registri linguistici diversi
tra giovani e adulti.
In Mine vaganti il grande regista tratta temi difficili con mano
leggera, raffinata comicità, senso di umanità.
Concludo invitando il gentile pubblico a seguire tutte le
interessanti proposte del programma e ringraziando di cuore il
Sindaco Signor Bülent Tanık e tutto il Comune di Çankaya per la
brillante azione che svolge in favore della cultura.
Francesco Servida
Ankara İtalyan Kültür Merkezi Müdürü
Direttore dell’Istituto Italiano di Cultura di Ankara
3
ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT
29 Ekim 2003 tarihinde Kurucu Rektörümüz
Prof. Dr. Sayın Mehmet
Haberal’ın himayelerinde kurulan Orkestra Akademik Başkent, Başkent
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı bünyesinde
faaliyet
göstermektedir. Ankara’da Başkent
Üniversitesi,
Bağlıca
kampusünde
verdiği
periyodik konserlerinin
yanı sıra Türkiye’nin çeşitli kentlerinde ve yurt
dışında çok sayıda festival konserleri ve turneler
gerçekleştiren orkestranın repertuvarında, Barok dönemden çağdaş müziğe kadar geniş bir yelpazedeki eserler
yer almaktadır. Bugüne kadar Gürer Aykal, David Cohen,
Robert A. Hamwee, Rengim Gökmen, Giuseppe Romeo,
Erik Lundberg, Gülsin Onay, Elliot Lawson, Ahmet Kanneci, Cihat Aşkın, Hande Dalkılıç, Sergei Markarov, Çağatay
Akyol, Emre Elivar, Graham Nicholson, Rex Richardson,
Burak Tüzün, Gerassimos Ioannidis, Matthias Kamps, Martin Berkofsky, Aneleen Lenaerts, Benyamin Sönmez gibi
bir çok solist ve şef Orkestranın etkinliklerinde yer almıştır. Müzik direktörlüğü ve daimi şefliği Ertuğ Korkmaz, idari
direktörlüğü ise Lütfü Erol tarafından yürütülen Orkestra
Akademik Başkent’in kadrosunda yer alan sanatçıların
büyük bir kısmı Başkent Üniversitesi ve diğer üniversitelerde
akademik çalışmalar yürütmektedir. Ankara’nın ilk ve tek
kadrolu profesyonel sanatçılardan kurulu özel oda orkestrası olma özelliğini de taşıyan Orkestra Akademik Başkent,
Ekim 2005 St. Petersburg Piyano Festivali’ne davet edilmiş
ve UNESCO’nun kuruluşunun 60.yılı kapsamında düzenlenen bu Festivalin açılış konserini gerçekleştirmiştir. Orkestra
Akademik Başkent geçen yıllarda yine özel bir seslendirmeye imza atmış, Sergei Eisenstein’ın ünlü filmi Potemkin
Zırhlısı’nın restore edilmiş son versiyonu (Berlin Versiyonu)’un
müziklerini Frankfurt Filarmoni Orkestrasından sonra dünyada 2. kez 11. Avrupa Filmleri Festivali açılışında filmin
gösterimi ile eşzamanlı olarak canlı performansla seslendirmiş ve büyük beğeni toplamıştır.
4
Orchestra Akademİk Başkent
L’ O r c h e s t r a
Akademik
B a ş k e n t,
fondata
nel
2003 sotto il
patrocinio del
Prof. Mehmet
H a b e r a l
r e t t o r e
fondatore dell’Università di Başkent, é attiva presso
la struttura del Conservotorio Statale dell’omonima
università. L’Orchestra, che si esibisce periodicamente
in concerto presso il campus dell’università, partecipa
anche ai festival sia in Turchia che all’estero, il suo
repertorio contiene tante opere dal periodo Barocco
alla musica contemporanea. Fino ad oggi molti solisti
e direttori d’orchestra hanno collaborato agli eventi
dell’Orchestra Akademik Başkent tra cui Gürer Aykal, David
Cohen, Robert A. Hamwee, Rengim Gökmen, Giuseppe
Romeo, Erik Lundberg, Gülsin Onay, Elliot Lawson, Ahmet
Kanneci, Cihat Aşkın, Hande Dalkılıç, Sergei Markarov,
Çağatay Akyol, Emre Elivar, Graham Nicholson, Rex
Richardson, Burak Tüzün, Gerassimos Ioannidis, Matthias
Kamps, Martin Berkofsky, Aneleen Lenaerts, Benyamin
Sönmez. La maggior parte dei membri dell’orchestra,
di cui é Direttore in pianta stabile il M° Ertuğ Korkmaz e
il Direttore amministrativo è Lütfü Erol, si occupa degli
studi accademici presso l’Università di Başkent e le
altre università in Ankara. L’Orchestra Akademik Başkent,
che è la prima e unica orchestra di Ankara formata
da artisti professionisti, si può definire anche orchestra
privata da camera. L’Orchestra è stata invitata al Festival
di Pianoforte di St. Petersburg organizzato nell’ambito
del 60^ Anniversario della fondazione dell’UNESCO
nel 2005 e si è esibita per il concerto d’inaugurazione.
Inoltre ha eseguito le musiche del film “La corazzata
Potëmkin” di Sergei Eisenstein in un concerto,
contemporaneamente alla proiezione dell’omonimo
film in occasione dell’inaugurazione dell’11° Festival del
Cinema dell’Europa. Per la seconda volta al mondo
dopo l’Orchestra Filarmonica di Francoforte, l’Orchestra
Başkent ha eseguito le musiche del film La corazzata
Potëmkin.
Si ringrazia l’Orkestra Akademik Başkent diretta dal M°
Ertuğ Korkmaz per la preziosa collaborazione
Şef Ertuğ Korkmaz tarafından yönetilen Orkestra
Akademik Başkent’e çok değerli işbirliği için
teşekkür ederiz.
5
ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT KONSERİ
CONCERTO DELL’ORCHESTRA
AKADEMİK BAŞKENT
Şef / Direttore d’orchestra
Ertuğ Korkmaz
Konzertmeister
Caner Gençer
Keman / Violino
Caner Gençer, Eda H. Aymergen
Ceren K. Kırbaş, Gönenç Sazer, Özgür
Baskın, Özge Erdem, Mine Görür,
Damla Bozkurt, Tunç Küyel, Ümit Önder
Emek Y. Orhon, Meriç Fıratlı
Viyola / Viola
Ezgi Şentin - Emre Akgöl - Caner Soyberk
Viyolonsel / Violoncello
Ediz Şekercioğlu, Zeynep Aslı Dinçer
Can Ünver, Taşkın Sözen
Kontrabas / Özlem Er Cüceloğlu
Konser Programı /
Programma del concerto
P. I. Tchaikowsky ................ Elegy for Strings
E. Grieg ...................................... İki Melodi
K. Karayev .............................. Üç Minyatür
J. S. Bach ............................................ Aria
G. Puccini .............................. I Crisantemi
6
7
SERSERİ MAYINLAR / MINE VAGANTI
yönetmen / di Ferzan Özpetek
oyuncular/con Riccardo Scaramarcio, Nicole Grimaudo,
Lunetta Savino, Daniele Pecci, Carolina Crescentini,
Alessandro Preziosi
müzik / musica Pasquale Catalano
Drammatico, durata 110 min. - Italia 2010
Dram, 110 dakika, İtalya 2010
ödüller / premi 32 premi tra cui 2 David di Donatello,
6 Nastri d’argento, 4 Ciak d’oro, 5 Globi d’oro, Premio
Speciale della Giuria - Tribeca Film Festival, 5 premi di
Bari International Film Festival, Premio Bangkok Moviemov
Italian Film Festival
“Kimi seveceğini ya da kimden nefret edeceğini
söylemelerine sakın izin verme, hatalarını her zaman
kendin yap”. Yaşlı büyükannesi Tommaso’yu böyle
uyarmıştı. Tommaso Roma’dan evine dönmüş ve ailesini
karşısına almak pahasına kişisel seçimlerini açıklamaya
karar vermişti. Puglia’da bir makarna fabrikasının sahibi
olan Cantone’lerin küçük oğlu Tommaso’nun ailesi
kalabalık ve tuhaftır. Tüm aile heyecanla eve dönüşünü
beklemektedir: asi ve imkansız bir aşk hikayesinin
anılarına kısılıp kalmış bir büyükanne, sevgi dolu fakat
burjuva geleneklerinden bunalmış anne Stefania,
oğullarından beklediğini bulamamış, hayal kırıklığı içinde
baba Vincenzo, ‘oldukça tuhaf’ biri olan Luciana teyze,
evhanımlığı kaderinden kaçmaya çalışan kızkardeş Elena,
aile fabrikasının yeni yönetiminde beraber çalışması
gereken erkek kardeşi Antonio. Ve bir de iş nedeniyle yolu
Cantone ailesiyle kesişen Alba...
Birbiri ardına yapılan önemli açıklamalar ve beklenmedik
sonuçlar Tommaso’nun evden ayrılışını uzunca bir süre
erteleyecektir.
8
“Non farti mai dire dagli altri chi devi amare, e chi devi
odiare. Sbaglia per conto tuo, sempre”.
È il monito che l’anziana nonna rivolge al nipote
Tommaso rientrato a casa da Roma deciso ad
affermare le proprie scelte personali anche a costo di
scontrarsi con la famiglia.
Quella di Tommaso, il figlio minore dei Cantone
proprietari di un pastificio in Puglia, è una famiglia
numerosa e stravagante. In casa c’è molta attesa per
il suo ritorno: la nonna ribelle e intrappolata nel ricordo
di un amore impossibile, la mamma Stefania, amorosa
ma soffocata dalle convenzioni borghesi, il padre
Vincenzo deluso nelle aspettative sui figli, la zia Luciana
a dir poco eccentrica, la sorella Elena che rifugge un
destino da casalinga, il fratello Antonio da affiancare
nella nuova gestione del pastificio di famiglia. Insieme
a loro Alba, la cui strada incrocia professionalmente
quella dei Cantone.
Non mancano però sorprendenti rivelazioni e colpi di
scena. Ed anche per questo il soggiorno di Tommaso
dovrà protrarsi ben più a lungo del previsto…
9
SAKİN OL / SCIALLA!
yönetmen / di Francesco Bruni
oyuncular / con Fabrizio Bentivoglio, Filippo Scicchitano,
Barbora Bobulova, Vinicio Marchioni, Giuseppe Guarino,
Prince Manujibeya, Arianna Scommegna, Giacomo
Ceccarelli, Raffaella Lebboroni
müzik / musica Amir Issaa e Ceasar Productions
Drammatico, durata 95 min. - Italia 2011
Dram, 95 dakika, İtalya 2011
ödüller / premi 2 David di Donatello, 1 Nastro d’argento,
3 Premi Cinema Giovane
Bruno Beltrame hayata küsmüştür… hem de çok uzun
zaman önce. Eski yazarlık kabiliyetinden geriye kalanlar
ancak “başkalarının yazdığı kitapları” tamamlamaya,
futbolcuların ve TV ünlülerinin biyografilerini yazmaya
yetmektedir. Öğretme tutkusu yüzünden, evinde kendi
gibi hayata küsmüş öğrencilere özel dersler vermeye
başlamıştır; öğrencilerinden biri ise diğerleri kadar cahil
olsa da biraz aşırı hareketli ve umarsız olan onbeş
yaşındaki Luca’dır. Bir gün oğlanın annesi gelir ve
geçmişten gelen bir hayalet misali Bruno’nun dünyasını
değiştiren bir gerçeği açıklar: Luca onun oğludur…
varlığından haberdar olmadığı oğlu... Bu da yetmezmiş
gibi, kadın altı aylığına Afrika’da yardım görevlisi olarak
çalışmak için ülkeden ayrılma hazırlıkları yapmaktadır ve
oğlanı yanında götürme imkânı yoktur. Kadın Bruno’dan
çocuğu evine alıp ona bakmasını ister; ancak çocuğun
babası olduğunu oğlana söylememek kaydıyla.
Böylece, kayıtsız bir eski öğretmen ile kanı kaynayan bir
genç birlikte yaşamaya başlar; bu altı ay zarfında, Luca
karşısında bir yetişkin erkek rol modeli olarak Bruno’yu
bulacak, Bruno ise tüm kayıtsızlığına rağmen bu gizli
oğlunun bakımını üstlenecektir; ancak genç adam
kendini büyük bir belaya bulaştırmak üzeredir …
10
Bruno Beltrame ha tirato i remi in barca, e da un bel
pò. Del suo antico talento di scrittore è rimasto quel
poco che gli basta per scrivere su commissione “i libri
degli altri”, le biografie di calciatori e personaggi della
televisione; la sua passione per l’insegnamento ha
lasciato il posto ad uno svogliato tran-tran di ripetizioni
a domicilio a studenti altrettanto svogliati, fra i quali
spicca il quindicenne Luca, ignorante come gli altri,
ma vitale ed irriverente. Un bel giorno la madre del
ragazzo si fa viva, come un fantasma dal passato, con
una rivelazione che butta all’aria la vita di Bruno: Luca è
suo figlio, un figlio di cui ignorava l’esistenza. Non solo:
la donna è in procinto di partire per un lavoro di sei mesi
in Africa, e il ragazzo non può e non vuole certo seguirla
laggiù. La donna chiede a Bruno di ospitare a casa sua
il figlio, e di prendersi cura di lui, ma senza rivelargli la
sua vera identità. Inizia così una convivenza improbabile
fra l’apatico ex-professore e l’inquieto adolescente, sei
mesi durante i quali Luca si troverà a confrontarsi con
una figura maschile adulta e Bruno, suo malgrado,
non potrà fare a meno di prendersi cura di quel figlio
segreto, che oltretutto sembra destinato ad infilarsi in un
grosso guaio...
11
İŞ ADAMI / L’INDUSTRIALE
yönetmen / di Giuliano Montaldo
oyuncular / con Pier Francesco Favino, Carolina
Crescentini, Eduard Gabia, Francesco Scianna, Elena Di
Cioccio, Elisabetta Piccolomini, Andrea Tidona
müzik / musica Andrea Morricone
Drammatico, durata 95 min. – Italia 2011
Dram, 95 dakika, İtalya 2011
ödüller / premi 3 Globi d’oro, 2 Premi al Festival della
Cerase, Premio Bari International Film Festival, Premio
Festival Internazionale del Film di Roma
Film, Torino’da babasından miras kalmış, iflasın eşiğindeki
bir fabrikanın sahibi kırklı yaşlardaki Nicola’nın öyküsünü
anlatıyor. Fabrika borç batağına saplanmış, dünyayı
saran ekonomik kriz yüzünden bankaya ve piyasalara
çok borç yapmıştır. Nicola, bu sorunu hiç tereddüde
kapılmaksızın finans kurumlarıyla çözmeye karar verir.
Karısı Laura ise bu konuya uzak durmaktadır. Nicola
yavaş yavaş aşkını kaybetmekte, aralarındaki meseleleri
çözmek için de bir çaba sarf etmemektedir. Kaderlerini
tayin etmeye çalışan fabrika işçilerinin etrafını sardığı
Nicola, bir yandan da bir Alman şirketi ile ortaklığa
gitmeye çalışmaktadır. Kesinliğinden emin olmasa da
bir şey onu rahatsız etmeye başlar: karısı. Laura’ya kalbini
açmaktansa ondan şüphelenmeye ve onu takip etmeye
başlar. Hayatı alt üst olur. Almanlar sözleşmeyi reddetmiş,
karısı da boşanma davası açmıştır. Nicola çıldırır. Sonra
birden hayatın çarkı tersine döner ve her şey tekrar yoluna
girmiş görünmektedir…
12
Nicola ha quarant’anni, è proprietario di una fabbrica,
ereditata dal padre, sull’orlo del fallimento. Nicola
è strangolato dai debiti e dalle banche, nella Torino
che vive la grande crisi economica che soffoca tutto il
paese. Ma è orgoglioso, tenace. Ha deciso di risolvere
i suoi problemi senza farsi scrupoli, esattamente come
le finanziarie che lo vorrebbero al tappeto. Laura, sua
moglie, è sempre più distante. La sta perdendo, se ne è
accorto, ma non fa nulla per colmare la distanza che
ormai li separa. Assediato dagli operai che lo pressano
per conoscere il loro destino, in attesa di concludere
una joint venture con una compagnia tedesca, Nicola
avverte che qualcosa sta turbando l’unica certezza
che gli è rimasta: il matrimonio. Ma invece di aprirsi
con Laura comincia a sospettare di lei. E a seguirla di
nascosto. Tutto precipita. I tedeschi rifiutano l’accordo e
Laura annuncia che ha intenzione di separarsi. Nicola
annaspa e tira fuori il peggio di sé. Poi la ruota della vita
di Nicola gira. Tutto sembra tornare a posto: l’azienda, il
matrimonio, il successo sociale. Ma Nicola ha più di un
segreto e Laura non tarderà a smascherarlo.
13
KRiPTONiT / LA KRYPTONITE NELLA BORSA
yönetmen / di Ivan Cotroneo
oyuncular / con Valeria Golino, Luca Zingaretti, Cristiana
Capotondi, Libero De Rienzo, Fabrizio Gifuni, Lucia Ragni,
Antonia Truppo, Monica Nappo, Rosaria De Cicco,
Massimiliano Gallo, Luigi Catani, Vincenzo Nemolato,
Gennaro Cuomo
müzik / musica Pasquale Catalano
Drammatico, durata 110 min. – Italia 2011
Dram,110 dakika, İtalya 2011
ödüller / premi IOFAD Award, 3 Ciak d’oro
Her ailenin sırları vardır. Ama bazılarınınki diğerlerinden
daha komiktir. Yıl 1973, Napoli’deyiz. Dokuz yaşındaki
Peppino Sansone’nin, geniş ve kaotik bir ailesi vardır. Bir
de kendini Süpermen sanan Gennaro adlı yaşlı bir kuzeni.
Peppino gününün bir kısmını, çılgın ve renkli dünyalarıyla
hayatlarını meydanlarda ve partilerde dans edip feminist
toplantılara katılarak geçiren genç halası Titina ve amcası
Salvatore’yle geçmektedir. Gününün diğer kısmını ise
evde ve kendini eve kapayıp anlaşılması zor bir sessizliğe
bürünmüş annesi; kafasını dağıtması için babasının
evcil hayvan muamelesi gösterip ona verdiği tavuklarla
geçmektedir. Ama Gennaro ölünce, Peppino, sanki kuzeni
gerçekten de söylediği üzere bir süper kahramanmış
gibi, kendi hayal gücünü kullanarak gerçekleri yeniden
yazar ve bu sayede hayata dönmeye başlar. Bu hayali
arkadaş ve Napolili Süpermen sayesinde, onun çok da
süper olmayan güçlerini elinde tutan Peppino, ailesinin
bu tuhaflıklarına göğüs gerip yetişkinler dünyasına adım
atmaya başlar.
14
Peppino Sansone è, come tutti spesso gli dicono, un
bambino speciale. Molto speciale. Ed è dubbio che
questo sia un complimento. Peppino ha sette anni, è
decisamente bruttarello, è l’unico della sua classe a
portare gli occhiali, e vive in una famiglia affollata e
piuttosto scombinata della Napoli degli anni settanta.
Suo cugino più grande, Gennaro, crede di essere
Superman e va in giro per il quartiere vestito con una
calzamaglia azzurra e una mantellina da parrucchiere
annodata sulle spalle. Quando Gennaro muore,
cercando di fermare un autobus in corsa, la fantasia
di Peppino riscrive la realtà e lo riporta in vita, come
se il cugino fosse effettivamente il supereroe che dice
di essere. Ed è grazie a questo amico immaginario,
a questo superman napoletano dai poteri traballanti,
che Peppino riesce ad affrontare le vicissitudini della
sua famiglia, la depressione della madre Rosaria, i
tradimenti del padre, che ha per amante la figlia del
tabaccaio, e soprattutto le follie dei due zii giovani, Titina
e Salvatore, che lo portano in giro per una Napoli folle
e colorata, fra collettivi femministi e feste in discoteca,
facendogli anche varcare di straforo qualche ‘porta
della percezione’. Nel giro di pochi mesi i destini della
famiglia Sansone si rovesciano completamente: Rosaria
scopre strade moderne per affrontare il tradimento del
marito, suo padre Antonio torna a casa, gli zii giovani
hanno un inaspettato impatto con la vita, e Peppino
finalmente supera la sua personale linea d’ombra e
riesce a diventare grande.
15
ESARETTEN KAÇIŞ /
LA FUGA (A CAVALLO DELLA TIGRE)
yönetmen / di Carlo Mazzacurati
oyuncular / con Fabrizio Bentivoglio, Paola Cortellesi,
Tuncel Kurtiz, Marco Messeri, Marco Paolini, Rafik Boubker,
Manrico Gammarota, Roberto Citran,
müzik / musica Ivano Fossati
Drammatico, durata 102 min. – Italia 2002
Dram, 102 dakika, İtalya 2002
Kırklı yaşlarında sempatik ve hayat dolu Guido Milano’da
yaşamaktadır ve borç batağındadır. Maddi sorunlarını
çözmek için bir soygun planlar ve işin içine televizyon
dansçısı kızarkadaşı Antonella’yı da karıştırır.
Ancak kötü planlanmış soygun bir aksilik nedeniyle
başarısız olur. Guido tutuklanır, Antonella ise kimliği
saptanamadan kaçmayı başarır, kaçarken de tüm
ganimeti yanında götürür. İki yıl altı ay sonra, Guido
hapisten çıkmak üzereyken iki müebbet hapis hükümlüsü
Guido’yu ölümle tehdit ederek kendileriyle birlikte firara
zorlarlar. Hapishaneden kaçtıktan sonra, bu iki suçlunun
peşinden gitmekten başka çaresi yoktur. Ancak asıl
hedefi Antonella’yı bulmaktır.
16
Quarantenne simpatico e vitale, ma pieno di debiti,
Guido vive a Milano. Per risolvere la sua situazione
economica idea una rapina nella quale coinvolge
la sua compagna Antonella, ballerina televisiva. Ma
il colpo, male organizzato, va male a causa di un
imprevisto. Guido viene arrestato mentre Antonella
riesce a fuggire, senza essere identificata, portando
con sé l’intero bottino. Due anni e sei mesi dopo, Guido
sta per uscire di prigione quando due ergastolani lo
coinvolgono - sotto minaccia di morte - in una evasione.
Una volta fuori dal carcere, Guido non ha altra scelta
che seguire i due. Ma il suo vero scopo è quello di
ritrovare Antonella.
17
GIANNI VE KADINLAR /
GIANNI E LE DONNE
yönetmen / di Gianni Di Gregorio
oyuncular / con Gianni Di Gregorio, Valeria de Franciscis,
Alfonso Santagata, Elisabetta Piccolomini, Valeria Cavalli,
Aylin Prandi, Kristina Cepraga, Michelangelo Ciminale,
Teresa Di Gregorio, Lilia Silvi, Gabriella Sborgi, Laura
Squizzato, Silvia Squizzato
müzik / musica Commedia, durata 90 min. – Italia 2010
Komedi, 90 dakika, İtalya 2010
ödüller / premi 2 Premi Tulipani di Seta Nera
Gianni altmışlı yaşlarında, yaşını pek göstermeyen normal
sayılabilecek biridir. Yumuşak mizaçlı ve sonsuz sabır
gösterebilen biridir. Tüm ailenin hizmetindedir: çalışan
ve çok meşgul olan eşinin, hayran olduğu kızının, kızın
genç, işsiz güçsüz, bir şekilde eve yerleşmiş ve artık öz
oğlu gibi sevdiği erkek arkadaşının, köpeğin, kedinin...
Bunlar yetmezmiş gibi bir de annesinin hizmetindedir;
eski asilzadelerden doksan yaşında Roma’nın uzak bir
bölgesinde, eski bir villada yaşamakta inat eden ve
sürekli para harcayan annesi. Gianni’nin zavallı hayatı,
alışveriş, köpeği gezdirme ve ev işleri ile geçmektedir.
Erken emeklilik yaşamakta ve gereğinden fazla boş
zamanı bulunmaktadır. Ta ki arkadaşı Alfonso Gianni’nin
gözünü açana kadar...
18
Gianni, sessant’anni ben portati, è un uomo normale,
diciamo così. Ha una natura mite e un’immensa
capacità di sopportazione. È al servizio di sua moglie
che lavora e ha mille impegni, della figlia che adora,
del fidanzato della figlia, giovane nullafacente che si è
piazzato in casa e che ormai lui ama come un figlio,
del cane, del gatto. Dulcis in fundo, c’è sua madre,
novantenne nobildonna decaduta, che si ostina a vivere
nella vecchia villa alle porte di Roma facendo allegra
finanza, con badanti che vanno e vengono. La sua
vitarella scorre monotona fra commissioni, passeggiate
con il cane e faccende domestiche, del resto è in baby
pensione e di tempo ne ha fin troppo. Un giorno, l’amico
Alfonso gli fa aprire gli occhi...
19
NE İŞİM VAR BENİM BURADA! /
MA CHE CI FACCIO QUI!
yönetmen / di Francesco Amato
oyuncular / con Daniele De Angelis, Paolo Sassanelli,
Alina Nedelea, Chiara Nicola
müzik / musica Alberto Caruso
Commedia durata 92 min. – Italia 2006
Komedi 92 dakika, İtalya 2006
ödüller / premi Premio NICE New Italian Cinema
Events, 2 premi Magna Grecia Film Festival, Premio
Maremetraggio, Premio Santa Marinella Film Festival,
Premio Bianca Film Festival, Premio Simpatia, Premio
Annecy Cinema Italien
Alessio onsekiz yaşında bir delikanlıdır ve tek hayali
arkadaşlarıyla Avrupa’yı dolaşmaktır. Ne yazıkki sınıfta
kaldığını öğrenen ailesi ceza olarak bu seyahate
çıkmasına izin vermez. Alessio ailesinin kararına karşı çıkar
ve motorsikletle evden kaçar, arkadaşlarına yetişmeye
karar vermiştir. Bir seri olay sonucunda kendisini Roma
sahilinde bir plaj işletmesinde işe girmiş bulur. Yaz tatilinde
başına bir çok talihsizlik gelecektir, kaçışlar, aşklar,
beklenmedik buluşmalar... Tatil tecrübesi Alessio’ya
önemli bir ders verecektir: “yolculuk” her zaman
kilometrelerden ibaret değildir.
20
Alessio è un giovane diciottenne con il sogno di
attraversare l’Europa con i suoi amici. Purtroppo viene
bocciato a scuola e i suoi genitori decidono di non
farlo partire. Alessio non accetta la punizione e fugge
in motorino, deciso a raggiungere i suoi amici. Ma a
causa di una serie di eventi resterà bloccato sul litorale
romano dove inizierà a lavorare in uno stabilimento
balneare. Molte disavventure segneranno la sua estate,
fughe, amori, incontri improbabili. L’esperienza acquisita
servirà ad Alessio per imparare che a volte “viaggiare”
non è solo una questione di chilometri.
21
PROGRAM
1 Ekim 2012, Pazartesi
19.00 Açılış
“Orkestra Akademik Başkent” konseri
19.45 Kokteyl
20.00 Film gösterimi “SERSERİ MAYINLAR”
yönetmen Ferzan Özpetek
2 Ekim 2012, Salı
16.00 SCIALLA! (Sakin ol)
18.00 GIANNI VE KADINLAR
19.45 ESARETTEN KAÇIŞ
3 Ekim 2012, Çarşamba
16.00 İŞ ADAMI
18.00 NE İŞİM VAR BENİM BURADA!
19.45 KRİPTONİT
4 Ekim 2012, Perşembe
16.00 ESARETTEN KAÇIŞ
18.00 İŞ ADAMI
19.45 SCIALLA! (Sakin ol)
5 Ekim 2012, Cuma
16.00 KRİPTONİT
18.00 GIANNI VE KADINLAR
19.45 NE İŞİM VAR BENİM BURADA!
Filmler İtalyanca olup; İngilizce ve Türkçe Altyazılıdır
22
PROGRAMMA
Lunedì, 1 Ottobre 2012
19.00 inaugurazione
Concerto “Orchestra Akademik Başkent”
19.45 Cocktail
20.00 Proiezione film “MINE VAGANTI”
regia di Ferzan Özpetek
Martedì, 2 Ottobre 2012
16.00 SCIALLA! (Stai sereno)
18.00 GIANNI E LE DONNE
19.45 LA FUGA (A CAVALLO DELLA TIGRE)
Mercoledì, 3 Ottobre 2012
16.00 L’INDUSTRIALE
18.00 MA CHE CI FACCIO QUI!
19.45 LA KRYPTONITE NELLA BORSA
Giovedì, 4 Ottobre 2012
16.00 LA FUGA (A CAVALLO DELLA TIGRE)
18.00 L’INDUSTRIALE
19.45 SCIALLA! (Stai sereno)
Venerdì, 5 Ottobre 2012
16.00 LA KRYPTONITE NELLA BORSA
18.00 GIANNI E LE DONNE
19.45 MA CHE CI FACCIO QUI!
Film in italiano, con sottotitoli in inglese e in turco
23

Benzer belgeler