pdf - Wings

Transkript

pdf - Wings
San Francisco
San Francisco’nun da içinde bulunduğu Kaliforniya eyaleti, ne Amerika’nın
geri kalanına ne de şu dünya üzerinde başka bir yere benziyor. Burası iyi ve
keyifli yaşamayı neredeyse takıntı haline getirmiş bir eyalet. Kimi
bölgesinde Hollywood ışıltısı, kiminde golf ve spa keyfi, kiminde doğal
güzellikler yaygın. Hepsinin ortak özelliği ise organik ve sağlıklı beslenme
alışkanlıkları, spor merakı, iyi giyinme telaşı, güzel yerlerde bulunma isteği
ve eğlenme arzusu. San Francisco da bu özelliklerin hepsinden nasibini
almış bir şehir. Herkesin güzel ve sağlıklı olduğu ve iyi göründüğü bir yer.
Hangi kafeye, restorana girerseniz girin, hayal kırıklığına uğramayacağınız
kesin! Sanki bu dünyadan değil gibi. 43 tepesi bir süre sonra yorucu oluyor
ama biraz daha zaman geçince alışılıyor. Gökdelenleri ve köprüsüyle çok
etkileyici bir şehir siluetine sahip olan San Francisco kolay kolay
unutamayacağınız ve tekrar tekrar gelmek isteyeceğiniz bir şehir.
Bavulları toplamış, yola çıkmışsanız, kulaklığınızı da takın çünkü Gitmeden
Göz Atılacaklar da ufak bir Kaliforniya ve San Francisco playlist’i sizi
bekliyor!
>>NEREDE KALMALI?
En İyiler
 Westin St. Francis: St. Francis 1200 odasıyla şehrin en büyük
otellerinden biri. İki ayrı binadan oluşuyor. Bunlardan Landmark
1
San Francisco
Building, inşaatı 1913’te tamamlanmış 12 katlı bir bina. Modern
mimarinin en hoş örneklerinden biri. Tower Building ise 1972 yılında
inşa edilmiş, 32 katlı, camdan bir bina. Otelin, kendisi kadar ünlü bir
de restoranı var; Michael Mina’nın Bourbon Steak’i. Şehrin bu en
ünlü biftek restoranına ek olarak otel, bir lounge bara ve bir de kafeye
ev sahipliği yapıyor. Hazır otelin spor salonu ve spa’sı kalorilerden
kurtulmanız için seferber oluyorken, elinizi korkak alıştırmanıza gerek
yok. St. Francis’in ünlü konukları arasında Roosevelt, Reagan, Kraliçe
Elizabeth, Charlie Chaplin ve Cary Grant gibi isimler yer alıyor.
 Fairmont San Francisco: Şehrin mimari açıdan önemli binalarından
birinde hizmet veren Fairmont, ihtişamlı görünümü ve dekoruyla film
çekimlerine ve ünlü düğünlere çokça ev sahipliği yapan bir otel.
Klasik stili ve teknolojik donanımıyla konforlu bir konaklama vaat
ediyor. Acıkanlara Tonga Room & Hurricane Bar’da yağmur
ormanlarını hatırlatan bir atmosferde Asya mutfağından lezzetler
sunuyorlar. Bölgede yetişen taze malzemelerle yapılmış yemeklerle
sınırlı sayıda üretilen butik şaraplardan tatmak isteyenleri ve
akşamüstü çay keyfi yapmak isteyenleri Laurel Court Restaurant &
Bar’da ağırlıyor. Caffé Cento ise kahve ve atıştırmalıklar için
hizmetinizde.
 Mandarin Oriental San Francisco: Mandarin, San Francisco’nun en
yüksek gökdelenlerinden birinin üst katlarına yerleşmiş. Bu da hem
şehre hem de körfeze nazır muhteşem bir manzara demek elbette.
Tüm misafirlerin bu manzaranın tadını çıkarabilmesi için odalarda
birer dürbün bulunuyor. Brasserie S&P sabah, öğlen ve akşam şık
atmosferinde tipik brasserie menüsüyle hizmet veriyor. Otelin en
2
San Francisco
güzel taraflarından biri de spa’sı. Oldukça geniş bir alana yayılmış
olan spa’da taze meyve ve çay servisleri yapılıyor. Terapilerde de
eğitimli bir ekip, özel ürünler kullanıyor. Kısaca Mandarin San
Francisco, Mandarin’den beklentilerinizin hepsini karşılıyor ve fazla
sürprize yer bırakmadan alıştığınız konforu, hizmeti ve lezzeti, her
zamanki stiliyle sunuyor.
 St. Regis: St. Regis’de kalmayı düşünüyorsanız, bir kere daha
düşünün. Bir kere odanıza yerleştiniz mi asla çıkmak istemeyebilir,
tüm dünya sizi orada unutsun diye dua edebilirsiniz. Önce,
konaklamanıza yakın bir tarihte, otelden bir e-mail alıyorsunuz.
Mailde özel istekleriniz olup olmadığı soruluyor. Vardıktan sonra ise
otel görevlilerinden biri, adeta özel asistanınız gibi çalışıyor.
Odalardaki teknolojik donanım sayesinde, parmağınızın ucuyla
ışıkları, perdeleri kontrol edebiliyor, film kiralayabiliyor, oda servisi
sipariş edebiliyor, check-out yapabiliyor, masaj ayarlayabiliyorsunuz.
Acıktığınızda dördüncü katta bulunan Vitrine’in terasında sabah ve
öğle menülerinin tadını çıkarabilirsiniz. Akşam ise Michelin yıldızlı
Ame, sashimi barında sizi bekliyor olacak.
 Clift: Clift neredeyse 100 yıllık bir otel. Bir zamanlar Viktoryen
ihtişamıyla şehirdeki lüks çekim noktalarından biriyken yakın
zamanda, Philippe Starck imzalı başarılı bir restorasyondan geçmiş.
Lobide eklektik ilginç bir görünüm yakalamışlar. Burada Salvador
Dali tasarımı bir sehpa, René Magritte imzalı bir tabure ve bir William
Sawaya heykelini bir arada görmek sizi şaşırtmasın. Oda içinde spa
servisi ve 24 saat oda servisiyle konforlu bir konaklama sözü veriyor.
Spor salonunun 24 saat açık olması ve bavulunda spor kıyafetlere yer
3
San Francisco
bulamamış olanlara gerekli kıyafeti temin ediyor olması da oldukça
düşünceli. Otelin efsanevi barı Red Room ise orijinaline sadık
kalınarak restore edilmiş. Velvet Room ve Living Room’un benzer bir
ün salıp salmayacağını zaman gösterecek ancak Red Room daha uzun
yıllar, şehrin önemli mekânları arasında olacağa benziyor.
 Cavallo Point: Cavallo, şehrin biraz dışında ancak otobüs ve deniz
yolunu kullanarak kolayca ulaşılabiliyor. Historic Lodging ve
Contemporary Lodging olmak üzere iki ayrı konaklama formatı
sunuyor. Tarihi konaklamada, bir zamanlar askeri yerleşim alanı
olarak kullanılan evlerde kalabiliyorsunuz. Çağdaş konaklama da ise,
iki
katlı
binalarda
bulunan
yine
daire
şeklindeki
odalarda
kalabiliyorsunuz. Otelin Michelin yıldızlı bir restoranı, yemek kursu,
içinde Tea Bar’ı bulunan güzel bir spa’sı, uzun yürüyüş ve bisiklet
parkurları bulunuyor. Romantik bir tatil için, tek çocuklu genç aileler
için ve inziva seçenekleri için gelenlere özel paketler sunuluyor.
Bunlara Da Bakmaya Değer
 Vitale: Vitale, oldukça merkezi bir lokasyonda; şehrin Finans
Merkezi’nde bulunuyor. Otelin tasarımında dinginlik hissi ön plana
çıkıyor. Sağlıklı yaşama önem veren otel, zen bir ortam yaratmaya da
özen göstermiş. Spor salonuna alternatif olarak her odaya sahil
kenarındaki yürüyüş parkurlarının haritası bırakılıyor. Spa Vitale ise
en üst katta bulunduğundan, hoş bir şehir manzarası sunuyor.
Restoranı
The
Americano
ise,
4
Kuzey
Kaliforniya’nın
taze
San Francisco
malzemelerine İtalyan bir yorum getiriyor. Hem iş seyahatlerinde,
hem San Francisco’da gezmek ve dinlenmek için tercih edebileceğiniz
bir adres.
 Kabuki: Hem Japantown’a yakın, hem de caz kulüplerinin, butiklerin
ve restoranların bolca olduğu Fillmore Street’e yakın. Tasarımında
geleneksel Japon evlerinden ilham alınmış. Tatami stili yer
döşemeleri, shoji paneller ve futon oturma grupları tercih edilmiş.
Traditional Japanese Suit’i seçecek olursanız, tatami yatak ve bambu
bahçe köşesiyle geleneksel mimariyi daha da yoğun bir şekilde
göreceksiniz. Kabuki Springs & Spa’da Japon banyolarını ve spa’sını
keşfedebileceğiniz gibi oda içinde de spa servisi ayarlayabiliyorsunuz.
O Izakaya Lounge ise, sabah ve akşam Japon mutfağından lezzetler
sunuyor.
 The Good Hotel: The Good’un, Kaliforniya’nın ekolojik, sağlıklı ve
doğayla uyum içindeki yaşam stilini en iyi yansıtan otel olduğu
söylenebilir. SOMA’da bulunan otel, loftumsu havasıyla genç,
tasarımı seven, hip bir kitleye hitap ediyor. Odaların büyük kısmı ana
binada bulunuyor. Bir kısmı da avlu içinde dağılmış durumda.
Odanızdaki sanat eserlerini beğendiklerinizle değiştirebiliyorsunuz.
Otelin film arşivinden ve kütüphanesinden seçtiğiniz kitaplar,
konaklama süreniz boyunca odanızda duruyor. Odanızı dilediğiniz
gibi kişiselleştirdikten sonra, lobideki fotoğraf kabininde eğlenceli
fotoğraflar çekebilir, ardından otelin bisiklet kiralama servisinden
yararlanarak şehri turlayabilirsiniz.
 Triton: İlk bakışta Union Square’e yakın konumuyla dikkat çeken
Triton, tasarımıyla da ilgiyi hak ettiğini kanıtlıyor. Ortak alanlardaki
5
San Francisco
görsel kaos, su altında çok renkli bir dünya keşfetmişsiniz gibi
hissettiriyor. Odaların tasarımları ise birbirinden çok farklı olabiliyor.
Celebrity Suit’ler çok eğlenceli tasarımlara sahip; hele HaagenDazs’ın Sweet Suit’i içindeki Haagen-Dazs mini dondurma barıyla
çok iştah açıcı. Otelin hizmetleri ise say say bitmiyor. Her sabah
çayınız, kahveniz, gazeteniz, öğleden sonra kurabiyeleriniz kapınıza
geliyor.
>>NEREDE YEMELİ?
Kahvaltı & Brunch
 Tartine Bakery: Tartine Bakery’nin kendisi gibi sevimli 2 şef-sahibi
var. Kahvaltı tabağından croque moniseur’ye çeşitli kahvaltı
seçeneklerinin yanı sıra, kişler, tartlar, sandviçler de gün içinde
atıştırmak için ideal.
 Stable Cafe: Stable, iki katlı ahşap minicik bir evin içine açılmış.
Sabah sağlıklı kahvaltı seçenekleri, öğlen birkaç salata ve sandviç
çeşidi sunuyor. Akşam da tapas çeşitleri eşliğinde bira içebileceğiniz
bir yer. Ancak daha çok kahvaltısıyla meşhur ve gündüz saatlerinde
tercih edilen bir yer.
 Brenda’s French Soul Food: Brenda’s günü, kahvaltı, öğle yemeği,
ara öğün ve akşam yemeği olarak bölüyor ve her biri için ayrı bir
menü sunuyor. Aman dikkat, Pazartesi ve Salı günleri saat 15:00’da
kapanıyor. Pazar günleri 20:00’da, diğer günler ise 22:00’da
6
San Francisco
kapanıyor. Biz sabah 8’den itibaren açık olduğunu hatırlatır ve
kahvaltısını kaçırmamanızı öneririz.
Öğle Yemeği İçin En İyi Adresler
 The Slanted Door: Slanted Door’un yarattığı lezzet festivalini tarif
etmek oldukça zor. Ancak tabağınızla karşılaştığınızdaki o iştah ve
beğeni dolu bakışın ardından alacağınız ilk lokmada herşey çözülecek.
Şef Charles Phan, Vietnam mutfağının tekniklerini, taze malzemeleri
ve Asya’nın lezzetli tariflerini bir araya getirerek kendine özgü bir
mutfak yaratıyor. Hem öğlen, hem de akşam gidebileceğiniz hoş bir
adres.
 Piccino: Burası, tariflerini yerel küçük üreticilerden aldığı organik
ürünlerle hazırlamasıyla ünlü olmuş bir restoran. İtalyan mutfağı
ağırlıklı
restoranda
pizzalar,
ev
yapımı
makarnalar
ve
et
yemeklerinden herhangi birini rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Şarap
listesine ve tatlılarına da göz atmadan geçmeyin.
 Wood House Fish: Biri Market Street’te diğeri Fillmore Street’te
olmak üzere iki şubesi bulunuyor. Deniz mahsullerinin ağırlıklı
olduğu restoran, ıstakozlu ve yengeçli seçenekleriyle meşhur.
Rezervasyon kabul etmedikleri için, masalar kapanın elinde kalıyor
denebilir. Menüyü incelerken, fiyatların KDV’siz fiyatlar olduğunu
hatırlamakta fayda var.
 outerlands San Francisco: outerlands’in kendine has bir balıkçı
lokantası havası var. Ahşap duvarların ve tahta masaların olduğu, bir
7
San Francisco
seferde ancak sekiz kişiyi ağırlayabilen ufak bir yer. Öğlen ve akşam
için iki farklı tadım menüsü sunuyor. Modern, sade ve şık
atmosferinde, büyük bir mütevazılıkla sunuyor gurme tatlarını.
 Pizzeria del Fina: Pizza denince akla gelen birkaç çeşidi yapıyorlar
yalnızca. Ancak öyle bir yapıyorlar ki, tanımakta zorlanabilirsiniz.
Klasik tarifleri, kendilerine özgü ve büyüleyici bir yorumla
buluşturuyorlar. Yine de uyarmakta fayda var; kimi damaklar için
hamuru fazla gelebilir.
Akşam Yemeği
 Hakkasan: Hakkasan, Londra, New York, Dubai gibi şehirlerden
tanıdığımız bir restoran. San Francisco şubesi ise 2012 yılının
sonlarında açıldı. Asya mutfağından tarifleri, gizli formülleriyle
yorumlayarak sunuyor. Ördek ve tofu çeşitlerinin yanı sıra deniz
ürünlerinde ve vejetaryen menüde de oldukça başarılı.
 AQ: AQ her mevsim kendini değiştiren bir yer. Mevsim değiştikçe
dekoru da menüsü de değişiyor. Kuzey Kaliforniya’da yetişen taze
malzemeleri kullanarak Fransız mutfağı ağırlıklı olmak üzere Akdeniz
tatları sunuyorlar.
 SPQR: Sevimli İtalyan lokantalarının şık bir uyarlamasını yapmışlar.
Ancak lokantaların makarna ve pizza ağırlıklı menülerinden ziyade
gurme bir İtalyan restoranı menüsüne sahip. Oldukça detaylı ve zevkli
bir de şarap menüsü bulunuyor.
8
San Francisco
 Bouche: Bouche biraz San Franciscolu biraz da Fransız bir restoran.
Restoranın Fransız şefi çok genç ve yaratıcı. Fransız mutfağından
tarifleri,
Kaliforniya’da
yetişen
taze
malzemelerle
yeniden
yorumluyor. Bira ve şarap listesinde de yine Kaliforniyalı butik
üreticilerin ürünleri bulunuyor.
 Locanda: Locanda, Stoll çiftinin San Franciso’da estirdiği İtalyan
rüzgârının en yeni halkası. Burası aracılığıyla, klasik Roma tatlarını ve
tekniklerini San Francisco’ya taşımışlar. Şık ve samimi bir ortama
sahip. Gurme yemekler, nefis şaraplar, butik biralar ve özenle bir
araya getirilmiş kokteyl seçenekleri için denenmesi gereken bir yer.
 Dosa:
Fillmore
seçeneklerden
Caddesi
biri. Dosa,
ve
çevresindeki
denemeye
Güney Hindistan
mutfağı
değer
üzerine
uzmanlaşmış bir restoran. Karnataka, Tamil Nadu, Kerala ve Goa’nın
yoğun
aromalı
yemeklerini
burada
en
leziz
hallerinde
keşfedebilirsiniz.
 Sons and Daughters: Sons and Daughters, 22 kişilik kapasiteye sahip
ve yalnızca tadım menüsü sunan bir restoran. Tadım menüsüne,
dilerseniz, yan yemek veya tatlı çeşitlerinden ilave yapabiliyorsunuz.
Şefinin maharetine bir de şık atmosferi ve gurme şarap listesi
eklenince, karşı konulmaz bir alternatif olup çıkıyor.
 Beretta: Beretta nefis bir İtalyan restoranı ve nefis bir kokteyl mekânı.
Pizzalarından birini veya günün yemeğini seçerseniz pişman
olmayacaksınız. Zaten burada yemek biraz bahane, kokteyller şahane.
Şehrin en güzel ve hip restoranlarından biri.
 Park Tavern: North Beach’te bulunan restoran, yerel pazarlardan
9
San Francisco
temin ettiği taze ve günlük malzemeleri kullanmayı tercih eden
restoranlardan biri. Yeni açıldığı için oldukça merak edilen ve popüler
bir adres. Fransız ve Amerikan diner konseptlerini kendince
yorumlayarak sunan hoş bir yer.
 Benu: SOMA’da bulunan Benu, iki Michelin yıldızlı bir restoran.
Rezervasyonunuzu yaptırırken, yeme alışkanlıklarınızla ilgili önemli
bir durum varsa paylaşmanız bekleniyor. Tarihi bir binada bulunan
restoranın içi tamamen çağdaş trendlere göre dekore edilmiş. Küçük
avlumsu bahçe de bir an şehirden uzaklaşmışsınız gibi bir his
yaratıyor. A la carte menüsüne göz gezdirmek yerine doğrudan tadım
menüsünü tercih etmenizi öneririz.
Atıştırmalıklar
 Bi-Rite Creamery: Kurabiyeleri ve pastalarıyla iştah açıcı bir
görünüme sahip olan Bi-Rite’ın esas maharati dondurmalarında gizli.
Elde üretilen bu yoğun aromalı dondurmalardan mutlaka deneyin.
 Humphry Slocombe: Humphry, organik malzemeler kullanan bir
dondurmacı. Seçmekte çok zorlanmanıza sebep olabilecek bir çeşit
bolluğu sunuyorlar. Eğer tam bir dondurma meraklısıysanız ve
herkesin aklına gelmeyecek çeşitler sizi heyecanlandırıyorsa mutlaka
deneyin.
 Smitten Ice Cream: Smitten, en son çıkan dondurma üretim
teknolojileri sayesinde çok ilginç bir dondurma deneyimi sunuyor.
Dondurmanın da teknolojisi olur mu demeyin. Smitten sıvı nitrojen ve
10
San Francisco
hızlı soğutma teknikleri kullanarak, dondurmanızı siz sipariş
verdiğiniz an yapmaya başlıyor ve 60 saniyede hazır ediyor.
 Fraiche Yogurt: Kaliforniya’da toplu bir sağlıklı ve doğal beslenme
hali her mutfağa sinmiş durumda. En son kalori hesabı yapılacak yer
kısaca. Ancak gene de dondurma kalorisinden kısmak istediğiniz bir
gününüzdeyseniz hemen Fraiche Yogurt’a koşun ve organik, lezzetli,
taze muhteşem üçlüsünü bir arada yakalayın.
>>GECE KUŞLARINA
 Matrix Fillmore: 1965 yılında, Jefferson Airplane grubunun solisti
Marty Balin tarafından, grubun sahne alabileceği bir yer olsun diye
açılmış. 1960’lardan kalma lounge/kokteyl bar stilini hâlâ koruyan
The Matrix, o zamandan bu yana pek çok büyük ismin sahne aldığı bir
yer. Şimdilerde canlı performanslardan ziyade DJ’lerin house müzik
yaptığı bir yer. Gurme atıştırmalıkları, iddialı kokteylleri ve şampanya
seçenekleriyle tam not alan Matrix, şık ve eğlenceli bir atmosfere
sahip.
 Harlot: Harlot, San Francisco’nun en hareketli ve eğlenceli parti
mekânını arayanlar için altını çizerek önereceğimiz bir gece kulübü.
Görece daha sakin ve şık bir de lounge alanı var ancak kulübün çok
daha popüler olduğunu belirtmekte fayda var.
 Red Room: Clift Hotel’de bulunan Red Room’dan otel önerilerimizde
biraz bahsetmiştik. Ancak şehirle özdeşleşmiş ve artık markalaşmış
11
San Francisco
bir mekân olduğu için hatırlatmadan edemedik. Muhteşem barını
görmek ve o atmosferde bulunmak, şehrin olmazsa olmazlarından.
 Bourbon & Branch: Amerika’da 1840’larda başlayan ve 1930’lara
kadar süren alkol üretimi ve satışı yasağı sırasında kanuna karşı
gelerek alkol satan yerlere “speakeasy” denir olmuş. Bourbon &
Branch, 1920’lerde hizmet vermiş bir speakeasy’nin eski adresine
açılmış. Dönemin havasını yansıtmaya devam ediyor. Konsepti
tamamlamak için de birkaç kural geliştirmişler. Sipariş verirken çok
alçak sesle söylemeniz gerekiyor ki, polisler duymasın! Barda
dikilmek, cep telefonu kullanmak, fotoğraf çekmek, sigara içmek yok.
Cosmopolitan
gibi
artık
dillere
pelesenk
olmuş
kokteylleri
yapmıyorlar. Büyük bir işçilikle hazırlanan kokteylinizi sabırla
beklemeniz gerekiyor. Öylesine bir akşam geçirmek için biraz fazla
sıkı görünebilir. Ama konsept mekânlarda bulunmak ve oranın
kurallarına göre oynamak size eğlenceli geliyorsa, mutlaka görün.
 The End Up: 1973 yılında SOMA’da açılmış bir dans kulübü.
Şömineli bir lounge alanı ve ışıltılı dans pistinin olduğu kulüp alanı
olmak üzere 2 barı bulunuyor. Güçlü müzik sistemi ve şehrin en son
kapanan mekânı olması nedeniyle ün kazanmış bir yer. Çoğu zaman
ertesi günün sabah saatlerine kadar açık oluyor. Otele dönmeye
niyetiniz
yoksa
ama
her
yer
bir
bir
kapanıyorsa,
buraya
sığınabilirsiniz.
 Ambassador 415: Tuğla duvarı ve önünde dizilmiş telefonlu deri
koltukları, onun karşısında uzanan upuzun barı ve loş aydınlatmasıyla
Ambassador 415’in atmosferi çok hoş. Her an içeri Al Capone
ekibiyle gelip yüksek sesli kahkahalar atmaya başlayacakmış gibi bir
12
San Francisco
havası var. Şehrin genç ahalisinin favori mekânlarından.
>>YA BAŞKA?
Alışveriş
 Union Square: Union Square, şehrin alışveriş, sanat ve otel merkezi
olarak tanımlanabilir. Prada, Tiffany, Chanel, Louis Vuitton, Bottega
Veneta, Marc Jacobs ve aklınıza gelebilecek diğer tüm moda
devlerinin mağazalarını burada bulabilirsiniz. Forever 21, Old Navy,
Urban Outfitters gibi Amerika’da oldukça yaygın olan markaların da
burada şubeleri bulunuyor. Ayrıca şehirdeki sanat galerilerinin,
restoranların, kafelerin ve otellerin de önemli bir bölümü meydan ve
çevresinde konumlanmış durumda.
 New People World: Burası çok katlı konsept bir mağaza. İçinde kafe,
sanat galerisi ve sinema salonu bile bulunuyor. Japonya’da ortalığı
kasıp kavuran birkaç butiğin tasarımlarını bünyesinde toplamış.
 Modern Appealing Clothing (MAC): Dries Van Noten, Kolor,
Comme des Garçons , Mina Perhonen gibi tasarımcıların yanı sıra,
Kaliforniyalı tasarımcıların koleksiyonlarına da yer veriyorlar. Hemen
yakınındaki Dig Wine’dan şarap alışverişinizi yapabilir, Piccino’da
alışveriş yorgunluğunu atabilirsiniz.
 La Rosa: La Rosa’nın pek de güven telkin eden bir sokakta
olmadığını kabul ediyoruz. Ama bu sizi yıldırmasın, La Rosa insanın
moda iştahını açan bir yer. 1950’lerden kalma Dior elbiseler, filmlerde
kullanılmış kostümler La Rosa’nın dükkânını tıklım tıklım doldurmuş
13
San Francisco
durumda. Hiç aklınızda yokken nelere aşık olup, aldığınıza sonradan
siz de şaşıracaksınız.
 Curiosity Shoppe: Burası eviniz için esprili tasarım ürünleri
bulabileceğiniz bir yer. Dışarıdan lego gibi görünen usb’ler, çalı çırpı
gibi görünen kurşun kalemler, Fransa haritası şeklinde peynir tahtası;
bu ilginç ve sevimli tasarımlardan dikkat çekici birkaç örnek.
 Paper Source: Paper Source, isminin hakkını veren bir kâğıt kaynağı.
Boy boy, renk renk, desen desen kâğıt, davetiye, hediye paketi veya
zarf
bulabiliyorsunuz.
Kâğıdın
ne kadar
çeşitli
ve işlevsel
olabileceğine şaşıracaksınız.
 Zinc Details: Zinc, 21 tasarımcı ve üreticinin tasarladığı ev
eşyalarının satıldığı bir yer. Oturma gruplarından diş fırçalığa kadar
eviniz için modern ve minimal eşyalar bulabileceğiniz, hediye
alabileceğiniz bir yer.
 Nest: Nest, Fillmore Street’te bulunan ve ev eşyaları satan bir küçük
bir dükkân. Burada göreceğiniz hemen her şey elde dikilmiş. Evinize
romantik, vintage görünümlü ve renkli bir dokunuşta bulunabilecek
şirin bir yer.
Müzeler
 San Francisco Museum of Modern Art (SFMoMA): 1935 yılında
kurulan müze, 20. yüzyıl sanatının sergilendiği en önemli müzelerden
biri. Koleksiyonunda, resim, heykel, fotoğraf, medya, mimari ve
14
San Francisco
tasarım alanlarında 26.000 civarı eser bulunuyor. Modern sanatın
önemli sanatçılarının eserlerinin bir kısmını burada görmek mümkün.
 Palace of Fine Arts: 1915 yılında, Panama Kanalı’nın açılışını
kutlamak için Panama-Pacific International Exposition isimli bir fuar
düzenlenmişti. Palace of Fine Arts, bu sergideki eserleri sergilemek
için inşa edilmiş bir yapı. Bu ilginç yapıyı orijinal konumunda görmek
ve tarihi hakkında bir şeyler öğrenmek oldukça heyecan verici.
 de Young Museum: İş adamı ve gazeteci M. H. de Young’un anısına
1895 yılında açılmış bir müze. Müzede 17. yüzyıldan 21. yüzyıla
uluslararası modern sanat eserleri ve Amerika, Pasifik ve Afrika’dan
tekstil, kostüm ve güzel sanatlar alanlarında eserler görmek mümkün.
 Yerba Buena Center for the Arts: YBCA, şehrin en önemli sanat
merkezlerinden biri. Görsel sanatlar, performans sanatları ve müzik
alanlarında dünyanın farklı noktalarından sanatçıları bir araya
getiriyorlar.
 Asian Art Museum of San Francisco: Müze dünyadaki en kapsamlı
Asya sanatları müzelerinden biri. 1966 yılında M. H. de Young
Museum’un bir kanadı olarak açılmış. Ancak koleksiyonu giderek
büyüdüğü için yerine sığmaz hale gelmiş ve 2003 yılında bugünkü
yerine taşınmış. Aralarında 6000 yıllık eserlerin de olduğu 17.000
parça esere sahip.
 Exploratorium: Burası eğitim amaçlı kurulmuş bir müze. Eserlerin
tümü sanat ve bilimi bir araya getiren eserler. Hepsi de müzenin
içinde yapılmış, ortaya çıkarılmış eserler. Burada çalışma yapmış olan
15
San Francisco
isimlerin pek çoğu MacArthur Bursu’nu almış önemli isimler. “Dahi”
kabul edilen bu isimlerin burada neler yaptığı merak uyandırıyor.
 Pier
24:
Pier
24’u,
ancak
rezervasyon
yaptırdıysanız
gezebiliyorsunuz. Giriş ve rehberli tur için ücret almıyorlar. 2 saat
boyunca galerileri dilediğiniz gibi dolaşabiliyorsunuz. Eserlerle ilgili
herhangi bir bilgi bulunmuyor duvarlarda. Böylece tamamen esere
odaklanabiliyorsunuz. Eserler hakkında merak ettiklerinizi size eşlik
eden rehberlere soruyorsunuz.
Gitmeden Göz Atılacaklar
 ‘Milk’: Gus Van Sant’in yönettiği ve Sean Penn’in başrolde oynadığı
film, Harvey Milk’in politik kariyerini anlatıyor. Amerika’nın eşcinsel
haklarını savunan ilk politikacısı olarak bilinen ‘Milk’in hikâyesi
üzerinden Amerika’nın yakın tarihinin önemli bir bölümü de
aktarılıyor. Film Bafta’da 4 dalda, Akademi Ödülleri’nde ise 8 dalda
aday gösterilmişti.
 ‘Mrs. Doubtfire’: Robin Williams’ın bu eğlenceli filmi zaten çok
bilinen bir filmdir. Önceden izlemiş olsanız bile, bir kez de San
Francisco
sokaklarına
odaklanmak
için
izleyebilirsiniz.
Yola
çıkmadan önce sevimli ve eğlenceli bir seyir olacaktır.
 ‘Dirty Harry’: ‘Dirty Harry’, San Francisco Polis Departmanı’nda
çalışan bir polis olan Harry Callahan’ın hikâyesinin anlatıldığı roman
ve film serisinin ismi. Clint Eastwood’un canlandırdığı karakter,
16
San Francisco
sinema tarihinin kült karakterlerinden biri aynı zamanda. Polisiye
sevenlerin kaçırmaması gereken bir film.
 ‘Malta Şahini’ (The Maltese Falcon): San Francisco’da geçen bu
dedektiflik romanı klasikler arasında yerini çoktan aldı. Sinemaya da
1931 ve 1941 yıllarında iki kere uyarlanan hikâyenin, istediğiniz
versiyonuna göz atabilirsiniz.
 Alcatraz Hikâyeleri: Adada ve hapishanede pek çok ilginç yapım var.
Michael Bay’in yönettiği, Sean Connery, Nicolas Cage ve Ed
Harris’in oynadığı film ‘The Rock’ bunlardan biri. Burt Lancaster’ın
başrolde oynadığı, Türkiye’de de ‘Alkatraz Kuşçusu’ olarak bilinen
‘Birdman of Alcatraz’ yine izlemeye değer yapımlardan biri. Clint
Eastwood’un başrolünde oynadığı ‘Escape from Alcatraz’ ise, bir
Alcatraz’dan kaçış hikâyesi anlatıyor. Son olarak, ‘Lost’un ünlü
yapımcısı J. J. Abrams da ‘Alcatraz’ adında bir televizyon dizisinin
yapımcılığını üstlenmişti ancak dizi fazla uzun soluklu olmadı ve 13.
bölümde final yaptı.
Playlist
Katty Perry, Lenny Kravitz, Rufus Wainwright, Joni Mitchell ve
Semisonic’in ‘California’ adlı şarkıları, Red Hot Chili Peppers’ın
‘Californication’ adlı şarkısı, Tony Bennett’tan ‘I Left My Heart in San
Francisco’, Magnetic Fields’dan ‘California Girls’, Vanessa Carlton’dan
‘San Francisco’ ve tabii ki Scot McKenzie’nin meşhur ‘San Francisco’su…
17
San Francisco
Biliyor muydunuz?
Çin fal kurabiyeleri, San Francisco’da yaşayan Çinliler tarafından
düşünülmüş ve yapılmış.
İlk kot pantolon, buraya altın aramaya gelen madenciler için Gold Rush
döneminde yapılmış.
Irish Coffee, ilk kez San Francisco’da yapılmış. Kafeleriyle ünlü şehirde,
300’ün üzerinde kafe olduğu söyleniyor.
New York, Moskova ve Londra’dan sonra dünya üzerindeki en yüksek
milyarder nüfusu San Francisco’da yaşıyor.
Aman Aman
 Alcatraz Adası: San Francisco açıklarındaki Alcatraz Adası,
hapishanesiyle ünlü bir ada. Adada askeri bir üs ve bir de deniz feneri
bulunuyor. Hapishaneyi bu kadar ünlü yapan, ünlü mahkûmları.
Aralarında Al Capone’un da bulunduğu, Amerika’nın pek çok
tanınmış suçlusu buraya gönderilmişti. Bir diğer neden de, efsanevi
kaçma girişimleri ve bunların şiddetli bastırılmaları. Rehberli turlara
katılarak her şeyi tüm detayı ile öğrenebilirsiniz.
18
San Francisco
Sıkıcı Bilgiler
San Francisco Havaalanı’ndan şehir merkezine varmak taksiyle 30 dakika
sürüyor ve 45 dolar tutuyor. Metropolitan Oakland Havaalanı’ndan ise 30
dakikada varılıyor ve 30 dolar tutuyor.
69 dolar karşılığında alacağınız CityPass ile tramvaylara ve otobüslere
ücretsiz olarak binebiliyorsunuz. Ayrıca şehir içindeki beş müzeye de
ücretsiz olarak girebiliyorsunuz.
Şehirde bisiklet kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Ancak gene de yoğun
trafik, bisiklet yollarının kısıtlı bir bölgeyi kapsaması ve yokuşlu yollar,
şehrin sakinlerini bisikletten soğutmaya devam ediyor.
19

Benzer belgeler

pdf - Wings

pdf - Wings  The End Up: 1973 yılında SOMA’da açılmış bir dans kulübü. Şömineli bir lounge alanı ve ışıltılı dans pistinin olduğu kulüp alanı olmak üzere 2 barı bulunuyor. Güçlü müzik sistemi ve şehrin en son...

Detaylı

pdf

pdf mimarinin en hoş örneklerinden biri. Tower Building ise 1972 yılında inşa edilmiş, 32 katlı, camdan bir bina. Otelin, kendisi kadar ünlü bir de restoranı var; Michael Mina’nın Bourbon Steak’i. Şehr...

Detaylı

pdf

pdf açılmış. 1960’lardan kalma lounge/kokteyl bar stilini hâlâ koruyan The Matrix, o zamandan bu yana pek çok büyük ismin sahne aldığı bir yer. Şimdilerde canlı performanslardan ziyade DJ’lerin house m...

Detaylı

Nerede Kalmalı?

Nerede Kalmalı? malzemelerine İtalyan bir yorum getiriyor. Hem iş seyahatlerinde, hem San Francisco’da gezmek ve dinlenmek için tercih edebileceğiniz bir adres.  Kabuki: Hem Japantown’a yakın, hem de caz kulüpler...

Detaylı