Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Mehmetçik’ten örnek girişim
Türk askeri Kosova’nın gurur kaynağı
Kosova'da KFOR barış gücü
çerçevesinde görev yapan
Kosova Türk Taburu Görev
Kuvvet Komutanlığı
(KTTGKK) faaliyetler zincirine bir yenisini daha ekledi.
KTTGKK, Türk, Arnavut,
Boşnak ve Rom kültür sanat
derneklerini düzenlediği
şölende bir araya getirdi.
Prizren Belediyesinde
Yeni Dönem
Haber sayfa 7’de
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Kosova’da koalisyon
nihayet sonuç verdi
SAYI: 411
YIL: 10
Perşembe , 10 Ocak 2008
Fiyatý: 0.50
Prizren Belediyesi yeni dönemde Kosova
Demokratik Partisi PDK, Yeni Kosova Ýttifaký
AKR, Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP ve
VAKAT Koalisyonu tarafýndan yönetilecek.
KDTP, Birinci baþkan yardýmcýlýðý ile Kültür,
Gençlik ve Spor Müdürlüðünü elde etti.
Haber sayfa 3’te
Güvenlik Konseyi 16 Ocakta
Kosova’yý görüþüyor
Kosova statü sürecini dahil arka plana iten hükümet kurma giriþimi nihayet sonuç
verdi. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Kosova Demokratik Parti PDK Baþkaný
Haþim Thaçi, uzun görüþmelerden sonra Kosova Demokratik Birliði LDK ile koalisyonun yapýlmasý ile ilgili anlaþmaya varýldýðýný duyurdu. Ýki parti lideri arasýnda imzalanan anlaþma ile yeni hükümet PDK, LDK, “7 Gurubu” ve Sýrplardan oluþacak.
K
osova’da 17 Kasým 2007’de
gerçekleþtirilen genel seçimler
meyvesini
yeni
verdi.
Seçimlerden galip ayrýlan ve seçmenlerin oylarýnýn yüzde 34’ünü kazanan
Kosova Demokratik Partisi merkez
hükümetin kurulmasý için Kosova
Demokratik Birliði LDK ile koalisyon
anlaþmasýna vardý. Uzun süren koalisyon
görüþmeleri uluslararasý toplumun da
baskýsý sonucu nihayet Pazartesi noktalandý. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Kosova Demokratik Parti
Baþkaný Haþim Thaçi ile Kosova
Demokratik Birliði Baþkaný Fatmir
Seydiu, tarafýndan imzalanan anlaþma ile
iki aydan beri süren belirsizlikte son bulmuþ oldu.
Baþbakan Haþim Thaçi
Kosova Demokratik Partisi ile Kosova Demokratik
Birliði arasýnda imzalanan anlaþmaya göre yeni oluþacak
olan hükümetin baþbakanlýðýný Haþim Thaçi yapacak.
Thaçi’nin yardımcılığını PDK’den Hayrettin Kuçi ve
LDK’den Ram Manay yapacak.
Haşim Thaçi koalisyon hükümetinde PDK’den şu bakanlar görev yapacak; Enerji ve Madencilik Bakanı Yustina
Pula — Şiroka, Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Enver
Hocay, İçişleri Bakanı Zenun Payaziti, Tarımcılık ve
Ormancılık Bakanı İdriz Vehapi, Ekonomi ve Maliye Bakanı
Ahmet Şala, Ulaştırma ve Telekomünikasyon Bakanı Fatmir
Limay ve Kamu Hizmetler Bakanı Arsim Bayrami.
Haşim Thaçi koalisyon hükümetine LDK’dan seçilen
bakanlar; Ticaret ve Sanayi Bakanı Lutfi Jarku, Adalet
Bakanı Nekibe Kelmendi, Sağlık Bakanı Aluş Gaşi, Yerel
Yönetim Bakanı Sadri Ferati ve Kültür, Gençlik ve Spor
Bakanı Skender Hüseni.
Toplulukların hükümetteki bakanlıkları ise Çevre ve
Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar, Çalışma ve Sosyal
Esirgeme Bakanı Nenad Raşiç ve Topluluklar ve Dönüş
Bakanlığı Boban Stankoviç.
Haberin devamı sayfa 2’de
Haber sayfa 7’de
Türkiye Cumhurbaşkanı Gül,
ABD de Bush ile Görüþtü
Haber sayfa 11’e
Yağcılar,
Çevre ve Alan
Planlama Bakanı
K
osova Demokratik Türk Partisi
koalisyonun küçük ortağı olarak
yeni hükkümette bir bakanlık ile
temsil edilecek.
KDTPGenel Başkanı Mahir Yağcılar,
Haşim Thaçi hümütemetinde Çevre ve
Alan Planlama Bakanı olarak görev
yapacak.
AB’den Kosova’ya
para desteði
Avrupa Birliði Dýþiþleri Bakanlarýnýn
AB misyonunun Kosova’da görevi UNMIK’ten
yönünde kararýndan sonra birlik Kosova’ya birinci
etapta 2 milyar avro yardýmda bulunacak.
Haber sayfa 3’te
Üsküp Tiyatrosu sizi bekliyor
Üsküp Türk Tiyatrosu
“Kadýncýklar” oyununu
sunmak için Prizren’e
geliyor.
10
Ocak
Perþembe günü Prizren
Kültür Evi salonunda
seyircisiyle buluþacak
olan “Kadýncýklar” oyununu izlemek isteyenler
biletleri Kültür Evinden
temin edebilirler.
sayfa 14’te
Kosova
Kosova’da hükümet nihayet kuruldu
7 Artý Gurubu da koalisyon ortaðý
Anlaþmanýn imzalanmasýnýn ardýndan gazeteciler açýklamada bulunan Haþim Thaçi, imzaladýklarý
bu anlaþmanýn Kosova kurumlarýn baþarýlý çalýþmalarý için iyi niyet ve geleceði temin altýna alan
bir anlaþma olduðunu söyledi. Thaçi, “Ýmzaladýðýmýz anlaþma Kosova’da partiler arasýnda
devlet kurma özelliðinin var olduðunun açýk bir
kanýtýdýr. Kosova vatandaþlarýnýn baðýmsýz, egemen bir devlet kurulmasý için bize vermiþ olduðu
yetkiye dayanarak, LDK ile ortak siyasi enerjimizi
birleþtirmek için bu koalisyon anlaþmasýný imzalamayý uygun gördük” dedi.Thaçi, yeni oluþacak
hükümette, LDK’nýn dýþýnda “7 Artý Gurubu” ve
Sýrplarýn da yer alacaðýný söyledi.
Seydiu: Anlaþma Kosova’nýn geleceðidir
LDK Baþkaný Fatmir Seydiu imza töreninden
sonra yaptýðý açýklamada PDK ile imzalanan koalisyon anlaþmasýný 17 Kasýmda yapýlan seçimlerin
finali olarak nitelendirirken, bu anlaþma ile yeni
Kosova hükümetinin kurulmasý için olanaklarýn
yaratýldýðýný söyledi. Seydiu, “Bu anlaþmanýn
Kosova sorununun çözümü için baþlattýðýmýz siyasi
sürecin dinamiðinin devam etmesine olumlu
katkýlar sunacaðýný düþündüðümüz için imzalamýþ
bulunuyoruz. Bu anlaþma iki parti arasýndaki farklýlýklarý gidermek, Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýmak
ve parlak bir geleceði vatandaþlarýmýza sunmakla
eþdeðerdir” dedi.
Koalisyon anlaşmasını olumlu olarak değerlendiren Seydiu, bu anlaşma ile kalıcı kurumların
kurulacağını söyledi. Seydiu, “Bu anlaşma aynı
zamanda iki parti arasında her bir seviyede olan
olumlu işbirliği Kosova Müzakere heyettinde de
devam edecektir” dedi.
AKR: Koalisyon başarısız olacak
AKR Başkan yardımcısı ve Meclis Gurup
Başkanı İbrahim Makoli “Zeri” gazetesine verdiği
demeçte ilkesel olmayan bu anlaşmanın Kosova
kurumlarının ve hükümetin başarılı çalışmalar
yapacağını garanti etmediğini söyledi. Yeni kurulacak olan koalisyon hükümetinin kuruluş aşamasında çok sayıda sorunla karşılaştığını ve çalışmasının
başında başarısızlığa mahkûm olduklarına dikkat
çeken Makoli, bu tür koalisyon hükümetinin ne
Kosova demokrasinin gelişimine ne de Kosova’da
işlevsel kurumların oluşturulmasına zemin yaratmadığını söyledi.
LDD: Çıkarların ön planda oldu koalisyon
LDD Genel Sekreteri ve Meclis gurup Başkanı
Lulzim Zeneli iki parti arasında kurulan koalisyonu
ilkesel olmayan bir koalisyon olarak değerlendirdi.
Zeneli, “Yeni kurulan koalisyon eski yönetim ideolojisinin devamıdır. Kurulan bu koalisyon yetkilileri kendi çıkarlarını ön plana atarak, Kosova
vatandaşlarının çıkarlarını göz ardı edecektir. Bu
2
Avusturya, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýyacak
Avusturya Baþbakaný Alfred Gusenbauer, Kosova
sorunun artýk çözülme zamaný geldiðine dikkat
çekerken, “Zamaný geldiðinde baþkalarýnýn ne
yapacaðýný bakmayacaðýz. Bu noktada Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýyacak ilk ülkelerden biri
olacaðýz”dedi. Gusenbauer’in bu açýklamalarýna
Sýrbistan’dan tepki geldi.
Türk, Boþnak ve Rom Milletvekillerinden
oluþan ve Baþkanlýðýný Kosova Demokratik
Parti Baþkaný Mahir Yaðcýlar’ýn yaptýðý “7
Artý Gurubu” da hükümetin küçük ortaðý
olarak hükümette yer alacak. Gurup geçen
hafta, hükümeti kurmakla görevlendirilen
Haþim Thaçi ile hükümetin kurulmasý ile ilgili
bir anlaþmaya imza atmýþlardý.
“7 Artý Gurubu”na Kosova Çevre ve Alan
Planlamasý Bakanlýðý verildi.
Thaçi: Halkýn iradesine uyduk
Perşembe, 10 Ocak 2008
geri adım atılan ve ümit vermeyen bir koalisyon
örneğidir” dedi.
AAK: Koalisyon un ömrü kısa olacak
AAK Basın sözcüsü Besnik Tahiri partisinin
yapıcı muhalefet olarak çalışmalarını sürdüreceğini
ve iktidarın çalışmalarını özenle izleyeceklerini
söyledi. Tahiri, “AAK hükümetin görev süreci
içinde atacağı adımları dikkatlice izleyecektir. Bu
koalisyon birkaç kişinin çıkarlarını göz gönünde
bulundurarak kurulmuştur. Bu yüzden de koalisyonun kısa ömürlü olacağına inanıyorum” dedi.
Koalisyon anayasal çerçevede değişiklik
getiriyor
PDK ile LDK arasında imzalanan koalisyon
anlaşması Anayasa
Geçici
Çerçevesinde
değişmeleri de beraberinde getirecek Anlaşma
gereği Kosova Başkanı görevinin 3 yıldan 5 yıla,
Meclisin görevinin 3 yıldan 4 yıla uzatılması ve
partiler arasında Başkan ve Başbakanın güvenoyu
gereği olmadan seçilmesi noktaları değiştirilecek.
AKR Başkan yardımcısı ve Meclis Gurup
Başkanı İbrahim Makoli, PDK ile LDK ararsında
imzalanan anlaşma ile ilgili yaptığı değerlendirmede “Bu mantığa göre PDK ve LDK’nın
demokrasinin gelişmesi, istikrarlı kurumların oluşturulması ile hiç ilgilenmediklerini açıkça ifade
etmişlerdir. Başka bir deyişle anlaşma ulusal çıkarı
değil de bireysel çıkarları ön plana çıkarmaktadır”
dedi. Makoli’ye göre, iki parti arasında imzalanan
anlaşmanın birkaç bireyin çıkarlarını korumaktan
başka bir şey olmadığını söyledi. Makoli, “Bu
anlaşmaya göre Kosova’da yeni bir sistemin kurulması isteniyor. Buna göre, yönetimde olanların
dokunulmaz olacağı, güvenoyu almayacağı ve istedikleri gibi hareket edebilecekleri bir sistem kurma
peşindedirler. Bu demokrasi ilkelerinin ihlali
anlamına gelmektedir” dedi.
LDD Genel Sekreteri ve Meclis gurup Başkanı
Lulzim Zeneli koalisyon ortaklarının Anayasada
değişmeler yapmakta yetki sahibi olmadıklarını
savundu. Zeneli, “Başlangıçta bu koalisyonun
sadece yasal ihlal yaptığını değil, aynı zamanda
güvensizlik ve korku yarattığını gösteriyor. Onların
anlaşmaya eklemiş oldukları değişiklikler, onların
Kosova kurumlarından soyutlanmak istediklerinin
açık bir kanıtı olduğunu gözler önüne seriyor” dedi.
AAK Basın sözcüsü Besnik Tahiri, Kosova
devletinin temek evrakının değişmesine karşı
olduklarını söyledi. Tahiri, “Kendi siyasi menfaatleri uğruna Kosova devletinin temel evrakını
değiştirme hakları olmadığı kanısındayım. Bu aynı
zamanda Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisini kötüye kullanmakla eşdeğerdir” dedi. Kosova
anayasasının Kosova kurumları tarafından kabul
edilmesinden yana olduklarını belirten Zeneli,
Anayasaya parti çıkarlarını yansıtılmasına karşı
olduklarını söyledi.
A
vusturya Baþbakaný Alfred Gusenbauer APA ajansýna Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili önemli açýklamalarda bulundu. Kosova statü sürecinin artýk
çözülme zamaný geldiðini hatýrlatan Avusturya Baþbakaný,
“Kosova sorunu artýk sorun olmaktan çýkarýlmalýdýr.
Sorunun çözümü için yürütülen çalýþmalarýn meyvelerini
verme zamaný gelmiþtir. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan
etmesinden sonra bütün ülkeler baðýmsýzlýðýný tanýmasý
gerekmektedir. Baþkalarýnýn ne yapacaðýný bakmayacaðýz.
Bu
noktada
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný
tanýyacak
ilk
ülkelerden biri
olacaðýz”dedi.
Kosova’nýn
baðýmsýzlýk ile
ilgili adýmlarýný
Avrupa Birliði ile
koordineli
bir
þekilde atmasýnýn
gerekliliðine
iþaret
eden
Gusenbauer,
Kosova
ve
Sýrbistan yönetimini bu konunda
dikkatli ve iþbirliðine açýk olmaya davet etti. Priþtine’nin önümüzdeki haftalarda daha dikkatli olmasýný isteyen Gusenbauer, tüm
Kosovalýlarýn bu süreçte yapýcý ve AB ile iþbirliði içinde
olmasýnýn Kosova’ya baðýmsýzlýðý getireceðini söyledi.
Avrupa’nýn 20’ci yüz yýldan kalan bu sorunu
çözmesinin artýk kaçýnýlmaz olduðunu ifade eden
Avusturya Baþbakaný, sorunun çözülmesinde Kosovalý
Sýrplarýn güvenliðini de garanti altýna alýnmasý gerektiðini
söyledi. Gusenbauer, “Kosova’da ve Sýrbistan’da bulunan
dostlarýmýz bu sorunu çözmek için AB ile sýký bir iliþkide
bulunmalarý gerektiðini farkýnda olmalýdýrlar. Avusturya
bu sorunun çözülmesinde katkýda bulunmaya hazýrdýr. Biz
bölgede yeni silahlý çatýþmalarýn yaþanmasýna karþýyýz”
dedi.
Sýrbistan’dan Gusenbauer’e tepki var
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, Avusturya
Baþbakaný Gusenbauer’in “Avusturya Kosova’yý tanýyacak ilk ülkelerden biri olacak” açýklamasýný tepki ile
karþýladý. Tadiç, Kosova statüsünün belirlenmesine katýlacak olan ülkelerden sorunun çözümü için sorumluluða
davet ediyoruz. Ülkeler bu yönde faaliyet göstereceklerine
olayý farklý yönlere çekiyorlar. Bu da karþý tarafý
cesaretlendiriyor ve iki taraf arasýnda bir anlamayý
tümüyle ortadan kaldýrýyor” dedi. Tadiç, Kosova sorunun
tek taraflý baðýmsýzlýk ilaný ile çözülemeyeceðini ifade
ederken, sorununun
Güvenlik Konseyi tarafýndan
çözülmesi gerektiðini savundu.
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, Avusturya
Baþbakanýnýn bu açýklmalarýndan dolayý Belgrat’ýn
Avusturya Büyükelçiliðine bir nota verdi.
Sýrbistan Baþbakanlýk kabinesi tarafýndan yapýlan açýklamada, Avusturya Sýrbistan’ýn iç iþlerine karýþmakla suçlandý.
Avusturya Baþbakaný Gusenbauer, Sýrbistan yetkilileri
tarafýndan yapýlan sert açýklamalarý asýlsýz olarak deðerlendirdi. Gusenbauer, Tadiç’in açýklamasýný seçim kampanyasýnýn baþlangýcý olarak deðerlendirdi.
3
Kosova
G ü ze l s ö zl e r
Prizren Belediyesinde
Bir harf kâtibini göstermeksizin olmaz. San’atlý bir nakýþ
nakkaþýný bildirmemek olmaz.
Yeni Dönem
Perşembe, 10 Ocak 2008
(BEDÝÜZZAMAN)
Prizren Belediyesi yeni dönemde Kosova Demokratik Partisi
PDK, Yeni Kosova Ýttifaký AKR, Kosova Demokratik Türk
Partisi KDTP ve VAKAT Koalisyonu tarafýndan yönetilecek.
KDTP, Birinci baþkan yardýmcýlýðý ile Kültür, Gençlik ve Spor
Müdürlüðünü elde etti.
1
7 Kasým seçimlerinde Prizren’den
galip çýkan Kosova
Demokratik Partisi PDK
yeni Kosova Ýttifaký AKR,
Kosova Demokratik Türk
Partisi KDTP ve VAKAT
Koalisyonuyla yaptýklarý
koalisyon
anlaþmasý
gereði
Prizren
Belediyesinde yeni yönetimi kurdu.
Kosova Demokratik
Partisi PDK Prizren þubesi Pazartesi günü düzenlediði basýn toplantýsýyla belediye yönetimiyle ilgili
görev daðýlýmýný açýkladý.
PDK Prizren Þubesi basýn sözcüsü Niyazi Krüeziu Prizren’de belediye
yönetiminin PDK, AKR, KDTP ve VAKAT koalisyonuyla oluþturulduðunu
ve artýk Prizren’in bu koalisyon ile yönetileceðini açýkladý. Krüeziu yerel
yönetimin 11 müdürlükten ibaret olacaðýný belirtirken yaptýklarý koalisyon
anlaþmasý gereði Prizren Belediye Baþkanýn birinci baþkan yardýmcýlýðýný
KDTP, ikinci baþkan yardýmcýlýðýný da VAKAT koalisyonunun üstleneceðini belirtti.
PDK Prizren Þubesi bugün düzenlediði basýn toplantýsýnda KDTP’nin
birinci baþkan yardýmcýlýðý ve Gençlik, Kültür ve Spor Müdürlüðü, Vakat
Koalisyonunun ikinci baþkan yardýmcýlýðý ve topluluklar komitesi,
AKR’nin saðlýk ve sosyal güvenlik müdürlüðü, tarýmcýlýk ve kýrsal alan
müdürlüðü ile temsil edilirken , PDK ise Eðitim Müdürlüðü, Personel ve
Yönetim Müdürlüðü, Ekonomi, Finansi ve Kalkýnma Müdürlüðü, Alan
Planlama ve Bayýndýrlýk Müdürlüðü, Kamu Hizmetleri Müdürlüðü,
Kadastro ve Jeodezi Müdürlüðü ve Müfettiþler Müdürlüðünü aldý.
Yapýlan görev daðýlýmýna göre müdürlüklere kimlerin atandýklarýyla
ilgili bilgi verilmezken Krüeziu “bizim için önemli olan göreve kimlerin
seçileceði deðil, seçilen kiþilerin görevlerine uygun ve baþarýlý kiþiler
olmasýdýr” diye konuþtu.
Önümüzdeki hafta meclis toplantýsý düzenlenerek isimlerin belirlenmesi bekleniyor.
Yüksel POMAK
Yanþa: Bosna, Kosova’dan
daha büyük tehdit
A
vrupa Birliði Dönem Baþkanlýðýný devralan Slovenya, Baþbakaný
Yanez Yanþa yaptýðý açýklamada dönem baþkanlýklarý içinde özellikle Balkanlar’daki sorunlarý sorun olmaktan çýkarmak için çaba
sarf edileceðine belirtti. Balkanlarýn þu anda en önemli sorunun gündemde
yer alan Kosova sorunu olmadýðýný ifade eden Yanþa, Bosna’nýn en büyük
sorunu teþkil ettiðine dikkat etti. Yanþa, “Balkanlarýn gerçekten en büyük
sorunu Bosna’dýr. Kosova sorunun çözümü ile ilgili bugüne kadar belli bir
mesafe kat edildi. Kosova’ya çözüm aþaðý yukarý bulundu. Buna karþýn
Bosna ile ilgili ne yapýlacaðý belirsizliðini koruyor. Bu yüzden de Bosna,
Balkanlarýn en büyük sorununa tekabül ediyor” dedi. Ýki özerk bölüme
ayrýlmýþ olan Bosna’nýn nasýl iþlevsel hale getirileceðini bilmediklerini
ifade eden Yanþa, “Bosna’daki sorunun çözümü için Deyton anlaþmasý
imzalandý imzalanmasýna ama tam anlamýyla fonksiyonel deðil” dedi.
Bosna’da üniter devlet kurma yönünde giriþimlere deðinen Baþbakan
Yanþa, Bosna’da kýsa bir dönem içinde kendini yönetecek bir devlet
kurma olanaðýnýn olmadýðýný söyledi.
Avrupa Birliði ve Uluslar arasý toplumun Kosova için “gözetimli
baðýmsýzlýk” öngördüðünü hatýrlatan Yanþa, Avrupa Birliði’nin Kosova
konusunda yegane tutumu olmasa da, tüm üyelerin Kosova’yý tanýmasý
gerektiðini vurguladý. Janþa, AB’de büyük bir çoðunluk Kosova’yla ilgili
eylem planý konusunda oydaþtýr ve “sürpriz” beklenmemektedir. Janþa,
Kosova sorununun önümüzdeki 6 ay içerisinde, Slovenya’nýn baþkanlýðý
döneminde, çözüleceði umudunu ifade etti.
AB’den Kosova’ya para desteði
A
vrupa Birliði Dýþiþleri Bakanlarýnýn
AB misyonunun Kosova’da görevi
UNMIK’ten devralmasý yönünde
kararýndan sonra birlik Kosova’ya birinci
etapta 2 milyar avro yardýmda
bulunacak. Bu yardýmýn verileceðinin duyurulmasýndan
sonra paranýn nereye harcanacaðý ile ilgili çeþitli
spekülasyonlarda yapýlmaya
baþlandý.
Resmi olmayan açýklamalara göre paralarýn büyük
bir kýsmýnýn Enerji, Eðitim ve
Ekonomiye harcanacaðý iddia
edildi.
Kosova yetkilileri AB tarafýndan
Kosova’ya verilecek olan bu paranýn nereye
harcanacaðý hakkýnda bilgi sahibi olmadýklarýný söylediler.
Kosova Ekonomi ve Finans Bakan
yardýmcýsý Becet Brayþori bu yardým verileceðini doðrularken, paranýn nereye harcanacaðý hakkýnda bilgi sahibi olmadýðýný
söyledi. Brayþori, “Hükümet yardýmýn
gelmesi ile bu paralarýn nereye harcanacaðýný ve hangi bölümlere aktarýlacaðýný
karar verecektir” dedi.
Kosova Ekonomi Odasý yetkilisi Safet
Gýrcaliu göreve yeni baþlayacak hükümetin
paralarý nereye harcanacaðý hakkýnda bir
liste oluþturduðunu söyledi. AB tarafýndan
verilecek olan bu paralarýn bilinçli harcanmasý
gerekliliðine iþaret eden
Gýrcaliu,
yardýmýn
Kosova açýsýndan önem
arz
eden
sorunlarýn
çözümü için harcanmasýnýn herkesin çýkarýna
olacaðýný söyledi.
Bazý
iktisatçýlar
Kosova hükümeti AB
tarafýndan verilecek olan
bu paralarý beþ alanda harcanmasý gerektiðini savundular. Ýktisatçýlar,
Kosova hükümeti ilk olarak yönetim kapasitelerinin artýrýlmasý, sosyal sorunlarýn
çözülmesi, küçük ve orta þirketlerin kurulmasýnýn teþvik edilmesi, yargý organlarýnýn
sorumluluðun artýrýlmasý ve saðlýk alanýnda
kalitenin
artmasýnda
kullanýlmasýnýn
gerekliliðine iþaret ettiler.
AB’nin Kosova’da misyonu bu ay içinde
baþlanmasý bekleniyor. Bu yardýmýn da
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kazanmasýndan
sonra gelmesi bekleniyor.
Baþkan Seydiu,Rupel’i kutladý
K
osova
Baþkaný
Fatmir
Seydiu
Slovenya’nýn AB Dönem baþkanlýðý
görevini üstlenmesi dolayýsýyla Slovenya
Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel’e bir kutlama
mesajý gönderdi. Seydiu mesajýnda Slovenya’nýn
dönem baþkanlýðý süresinde Avrupa’nýn son
çözülmemiþ sorunu olan Kosova’ya çözüm bulacaðýndan duyduðu inancý dile getirdi. Kosova
statüsünün belirlenmesi için Slovenya’dan destek
ve yardým isteyen Seydiu, Priþtine’nin sorunun
çözümü için Avrupa Birliði ile iþbirliðine her
zaman hazýr olduðunu ifade etti. Seydiu mesajýnda, “Kosova’nýn birliðin bir parçasý
olmasý için büyük çaba harcamaktadýr. Kosova’nýn bir Avrupa sorunu olduðu aþikardýr.
Sorunun Avrupa perspektifi içinde çözülmesi için baþta Slovenya ve diðer birlik üyeleri
ile iþbirliðine hazýrýz. Ancak ve ancak Kosova sorunu çözülürse Avrupa’nýn istikrara
kavuþabilir. Slovenya’nýn dönem baþkanlýðýnda baðýmsýz olacaðýmýza yürekten inanýyoruz” denildi.
Çeku, ORA’ya
partisine geçiyor
1
7 Kasýmda yapýlan seçimlerde seçim barajýný aþamayarak
mecliste temsil edilme hakkýný kazanamayan ORA partisinde pati seçimleri öncesi hareketli geliþmeler yaþanmaya baþladý. Dün görev süresi dolan eski Kosova Baþbakaný
Agim Çeku, AAK’den ORA partisine geçmeye hazýrlanýyor.
Seçim baþarýsýzlýðýndan dolayý istifa eden ama parti kongresi
yapýlmadýðýndan dolayý mevcut görevini sürdüren ORA
Baþkanlýk Divaný üyesi Nazim Yaþari konu ile ilgili yaptýðý açýklamada “Çeku, baþbakanlýk görevini tamamladýktan sonra yeni
bir oluþum ile siyasi hayatýna devam etmek istediðini açýkça
ifade etmiþti. Biz de bunu dikkate alarak Agim Çeku gibi ad yapmýþ bir siyasinin partimize olumlu katký sunacaðýný
düþündüðümüz için kendisini partimize davet ettik” dedi.
Agim Çeku’yu parti baþkaný olarak mý davet edildiði ile ilgili
sorularý yanýtlamaktan kaçýnan Yaþari, “Þu an itibariyle Agim
Çeku’nun partimize katýlýmýný bekliyoruz. Kendisi yüksek bir
otoriteye sahip saygýlý bir siyasetçimizdir. Çeku’da diðer bazý
partilimiz gibi baþkanlýðý hak edenlerden biridir” demekle yetindi.
ORA partisinin parti seçimlerinin 26 Ocak tarihinde yapýlmasý bekleniyor. 26 Ocakta yapýlacak olan meclis toplantýsýnda
parti baþkaný ve diðer yönetim organlarýný seçecek.
Güvenlik Konseyi
16 Ocakta Kosova’yý
görüþüyor
B
M Güvenlik Konseyi Ocak ayý dönem Baþkaný Libya
Büyükelçisi Giadalla Ettalhi yaptýðý bir açýklamada BM
Güvenlik Konseyi’nin 16 Ocakta UNMIK tarafýndan
hazýrlanan Kosova raporunu görüþeceðini söyledi. BM Güvenlik
Konseyi’nde bir danýþma toplantýsý düzenlenmesi için bir anlaþma varýldýðýný belirten Libya büyükelçisi, Sýrbistan
Cumhurbaþkaný Boris Tadiç’in toplantýda konuþmak için baþvurduðunu söyledi.
Rüker, rapor sunacak
BM Güvenlik Konseyi’nin 16 Ocakta düzenlenecek olan
toplantýsýnda Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker’in
Kosova’da son üç ay içinde durum ve standartlarýn deðerlendirmesini içeren raporunu konseye sunmasý bekleniyor.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Kosova için artýk statükonun kabul edilemeyeceðini
belirtirken,
uluslararasý
toplumun
artýk bunun
farkýnda
olup sorunun çözümü
için
elini
taþýn altýna
sokmasý
gerektiðini
söyledi.
: 4 11
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Kosova
Perşembe, 10 Ocak 2008
4
Doris Pak: “AB Kosova’ya
mutlaka görev alacak”
Pak, Avrupa Birliði’nin vermiþ olduðu karardan dönemeyeceðini ifade ederken,
birliðin Kosova’ya misyonunu göndereceðini ifade etti ve Sýrbistan Baþbakaný
Koþtuniça’yý anlamakta zorlandýðýný söyledi.
A
lmanya Avrupa Parlamentosu milletvekili
Doris Pak “Doyçe Vele” radyosuna
verdiði demeçte UNMIK’in Kosova’dan
ayrýlmasýndan sonra bölgede bir siyasi boþluk
doðacaðýný ifade ederken, “Bu
boþluk AB misyonu ile doldurulacaktýr. AB polis ve yargýçlarý
evlerinde kalmýþ olursa orada
durum kaosa dönecektir. Bu
yüzden de AB’nin Kosova’ya
mutlaka misyonunu gönderecektir. AB, Kosova’ya misyonunu gönderme kararýnda geri
adým atamaz. Biz doðru yolda
olduðumuzun farkýndayýz. Bizi
kimse bildiðimiz bu yoldan caydýramaz” dedi.
Sýrbistan Baþbakaný Voyislav
Koþtuniça’nýn AB’nin Kosova’da görevi almasý
ile ilgili açýklamalarýný da deðerlendiren Doris
Pak, Koþtuniça’nýn AB’nin Kosova’da göreve
baþlamasýndan dolayý üzülmesi yerine sevinmesi
gerektiðini dile getirdi. Pak “Sýrp liderlerin ellerine geçmiþ olan bu fýrsatý nasýl geri teptiklerini
anlamakta zorlanýyorum. Ama bütün Sýrp yöneticilerin bu yolda yürümediðini bildiðim için rahattým” dedi. Pak, Koþtuniça’nýn AB’nin Ýstikrar ve
Birleþme kurulu ile anlaþma imzalamayacaðý
açýklamasýný ümitsizlik olarak
deðerlendirirken, “Koþtuniça
bugüne kadar kendini yasalara
saygýlý bir kiþi olarak tanýttý.
Þimdi o dürüst Koþtuniça, kendi
kendisi ile çeliþir bir uruma
düþmüþ bulunuyor. Koþtuniça
yaptýðý açýklamalar ile Avrupa
Birliði’ni
tehdit
ettiðini
düþünüyor. Ama o kendi vatandaþlarýnýn geleceðini tehdit
etmekten baþka bir iþ yapmýyor.
Bu bir baþbakan için bu bir
ayýba denk düþmektedir” dedi.
Sýrbistan’ýn AB’ne gereksenmesi olduðunun
altýný çizen Pak, buna karþýn AB’nin Sýrbistan’a
gereksinimi olmadýðýný söyledi. AB’nin Sýrbistan
ile iliþkilerini dondurup dondurmayacaðý ile ilgili
soruya Pak, Brüksel’in Sýrbistan’ý AB üyesi
olarak görmek istediðini söyledi.
Kosova statüsü belirsizliğini
korumaya devam ediyor
Kosova’nýn geleceði halen belirsizliðini korumaya devam ediyor. Uluslararasý toplumda sorunun çözümü için farklý sesler ve çözüm önerileri gelmeye devam ediyor.
B
M Kosova Özel temsilcisi Finlandiya
eski Baþbakaný Marthi Ahtisari, Reuters
ajansýna verdiði demeçte Kosova
statüsünün bu yýlýn ilk üç ayýna kadar belirleneceðini söyledi. Ahtisaari, “Kosova
statüsünün bu yýlýn ilk üç ay içinde çözüleceðine
inanýyorum. Sorunun nasýl çözüleceði baþka bir
soruna tekabül etmektedir” dedi. Kosova sorununun çözümü için BM Güvenlik Konseyi’nde
ortak bir tutum olmadýðýný belirten Ahtisaari,
Güvenlik Konseyi’ndeki bu tutumdan dolayý
duyduðu üzüntüyü dile getirdi.
Ýsveç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild,
Stokholm’da yayýnlanan Dagens Nyteher
gazetesine verdiði demeçte AB “barýþýn gerçek
gücü” olmak isterse “diplomatik, ekonomi ve
askeri” kapasitesini gözden geçirip kendi sýnýrlarý içinde var olan sorunlarý çözmesi gerektiðini söyledi. AB’nin 2008 yýlýnda karþýlaþacaðý
sorunlarý baþýnda Kosova sorunu olduðunun
altýný çizen Bild, birliðin Kosova sorunun kalýcý
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
bir çözümle sonuçlanmasý için çaba harcamasý
gerektiðini belirtti. Rusya’nýn Kosova ile ilgili
olumsuz tutumuna deðinen Bild, modern bir
ekonomik toplumu geniþletmek için “otoriter”
tutumundan vazgeçmesi gerekliliðine dikkat
çekti.
Ýtalya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema,
Uluslararasý Barýþ Günü dolayýsýyla Vatikan’da
yaptýðý konuþmada AB’nin Kosova statüsünün
belirlenmesi için ortak bir noktada bulunma
çaðrýsýnda bulundu. D’Alema, AB’nin
Balkanlarda uyumlu bir siyaset yürütmesi birliðin geleceði ve misyonu açýsýndan büyük
önem arz ettiðini söyledi.
Belçika Dýþiþleri Bakaný Karel de Guth,
Mitorviça’ya gerçekleþtirdiði ziyaret sýrasýnda
Belçika’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacaðýný söyledi. AB’nin 27 üyesi ile Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr olduklarýný
belirten Guth, Belçika’nýn koordinasyonlu bir
giriþimden yana olduðunu belirti.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Kosova
Kosova gündemi
Dubrava cezaevinde açlýk
grevi sona erdi
PDK ve LDK zoru baþardý
Perşembe, 10 Ocak 2008
K
osova Adalet Bakaný Yonuz Salihay
UNMIK Yöneticisi Rüker ile yaptýðý
son görüþme ardýndan Dubrava
cezaevini
ziyaret
ederek,
Baþkan
Seydiu’nun onlara göndermiþ olduðu destek
mesajýný iletti ve açlýk grevi son buldu
Bakan Salihay Dubrava cezaevine yaptýðý ziyaret ardýndan düzenlediði basýn
toplantýsýnda 470 mahkûma Baþkan
Seydiu’nun destek mesajýný okuduktan
sonra mahkûmlarýn açlýk grevine son
verdiklerini söyledi. Baþkan Seydiu’nun
mesajý hakkýnda da bilgi veren Salihay,
baþkanýn mesajýnda uluslararasý yasalar
çerçevesinde mahkûmlarýn cezalarýna af
getirmek için çaba vereceði sözünü verdiðini söyledi.
Dubrava cezaevi mahkûmlarý ile yaptýðý
görüþmeye de deðinen Bakan Salihay,
“Mahkûmlar ile görüþmem hiçte kolay
geçmedi. Onlar ne genel af ne de cezalarýnýn
affedilmesini istemiyorlar, onlar Kosova
kurumlarýndan adalet istiyorlar” dedi.
Kosova Adalet bakaný Yonuz Salihay,
Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker’i
UÇK mensuplarýnýn davalarýna özen göstermediði gerekçesiyle eleþtirdi. Salihay,
Dubrava cezaevinde mahkûmlarýn
açlýk grevi bir hafta kadar sürdü.
Mahkûmlarýn isteklerini Kosova
kurumlarýnýn daha büyük bir özenle
ele alacaklarý açýklamasý ardýndan bir
hafta kadar açlýk grevinde bulunan
mahkûmlar eylemlerini durdurma
kararý aldýlar.
“Dubrava cezaevinde uzun zamandan beri
tutuklu bulunan birkaç mahkûmun haklarý
uluslararasý toplum tarafýndan ihlal ediliyor.
Cezaevinde uzun zamandan birkaç UÇK üst
düzey yetkilisi bulunuyor. Adalet organlarý
bu kiþilerin davalarý ile ilgili bu güne dek
hiçbir adým atmadý” dedi.
Mahkûmlar ne istiyordu
Mahkûmlar cezalarýnýn yüzde 40’ýný
dolduranlarýn berat edilmesi, ceza süresinin
1 yýldan 9 aya düþürülmesi, üçte iki cezasýný
dolduranlarýn þartlý berat ettirilmesi, hafta
sonu tatillerini kullanýp bu günleri aileleri
ile geçirmek istedikleri arasýnda yer alýyordu.
Lari Rosin Kosova
UNMIK vekili
K
2
Feith,
AB’nin
yeni Kosova
temsilci gibi
8 Ocakta Brüksel’de yapılacak
AB Dışişleri Bakanları zirve
toplantısında Kosova’ya BM
Misyonu (EUSR) gönderme kararını
görüşecek. Bunun yanı sıra zirvede
ayrıca AB Kosova Özel temsilcisinin
de seçilmesi bekleniyor. Batı kaynaklarından edinilen bilgilere göre bu
göreve Hollandalı diplomat Peter
Feit’in getirileceği ileri sürüldü. Feith,
bir yıl önce Kosova Sivil Misyonu şefi
(ICR) görevine seçilmişti.
Hollandalı diplomat Peter Feith,
görgülü bir diplomat olarak bilinmektedir. Feith, Preşevo vadisinde ve
Makedonya’da silahlı çatışmaları durdurmak için NATO’nun özel temsilciliği görevini sürdürmüştü.
osova’da yirmi üç ay önce Kosova
UNMIK vekili görevini tamamlayan Lari
Rosin tekrar bu göreve seçildi. BM, ABD
Dışişleri bakanlığı ile yaptığı görüşmeler ardından
Lari Rosin’i bu göreve atama kararı aldı.
UNMIK Basın sözcüsü Rasel Giki “Zeri”
gazetesine verdiği demeçte Lari Rosin’in Kosova
UNMIK vekili görevine seçildiğini doğruladı.
Emekli ABD diplomatı Lari Rosin geçenlerde
UNMIK vekili görevinde bulunan Stişven Rosin,
Kosova UNMIK vekili görevinden 2006 yılının
şubat ayında ayrılmıştı. 55 yaşında olan Rosin zengin bir diplomatik geçmişe sahip. Kosova’da
görevini tamamladıktan sonra Rosin, görevi de
Haiti’de sürdürdü. Rosin ayrıca 1999 yılında
Rambuye’de yapılan görüşmelere katıldı.
H
Sencar Karamuço
ükümetin kurulmasý konusunda nihayet mutabýka
varýldý. Bundan böyle yeni hükümet Kosova
Demokratik Partisi, Kosova Demokratik Birliði ve
topluluklardan oluþacak. Bu tablo herkese olduðu gibi
bana da sürpriz oldu. PDK ile LDK’nýn ayný hükümet
çatýsý altýnda bir araya gelmesine ihtimal vermiyordum.
Çünkü her iki partinin de kimyasý bir defa birbirini tutmuyor. Seçim arifesinde her iki parti de birbirine aðýr
suçlamalarda bulunmuþken, PDK Kosova’nýn bugün darboðaza düþmesinin tek sorumlusu olarak þu anki koalisyon ortaðý LDK’yý göstermiþti. PDK bununla kalmayýp son
dönem hükümetinde yer alan bakanlarýn çalýþmalarý ile
ilgili hazýrlamýþ olduðu yolsuzluk raporunu adli organlara
teslim ederek cezalandýrýlmasýný istemiþtir. Bir önceki
hükümette þu anki koalisyon ortaðý LDK’dan da çok sayýda bakan görev almaktaydý. Bunlara iki parti arasýndaki
farklýlýklarý ön plana çýkaran daha nice örnekler verilebilir.
Her iki partinin de birbiri ile koalisyona girmesi siyasi
geleceklerine yönelik hiçbir kazanýmý olmayacaktýr.
Çünkü her iki partinin de tabaný böyle bir koalisyona þiddetle karþý çýkýyordu. Önümüzdeki seçimlerde her iki partinin de oy kaybýna uðramasýný bekleyebiliriz.
Ne oldu da iki parti bu kadar olumsuz neden varken bir
koalisyon hükümeti üzerine anlaþmaya vardý. Partileri bu
koalisyona iten sebepler nelerdi? Partiler önümüzdeki
seçimlerde kendilerine oy kaybettirecek olan bu anlaþmayý niye imzaladýlar? Haþim Thaçi’nin 2001 yýlýnda
baþbakan olmasýný engelleyen LDK ile neden anlaþtý?
LDK, kendi bakanlarýnýn yolsuzluða karýþtýðý iddiasýyla
adli makamlara baþvuran PDK ile ne oldu da ayný
hükümet çatýsý altýnda birleþti?
Bütün bu sorulara cevap “uluslararasý baský altýnda
ulusal çýkar” olarak verilebilir. Kosova için hayati önem
arz eden bu dönemde uluslararasý toplum Kosova’nýn
kader belirleyicisi olan bu dönemde güçlü bir hükümetin
Kosova’nýn geleceðine iliþkin kararlarý vermesini istiyordu. Çünkü dokuz yýldan beri Kosova sorununun çözümü
için harcanan mesai iki partinin iç çekiþmesi yüzünden
suya düþebilme tehlikesi ile karþý karþýya kalabilirdi.
Bunu riske atmak istemeyen uluslararasý toplum iki partiye baský yaparak, ikisini ayný hükümet çatýsý altýnda
toplanmaya ikna etti. Çünkü bu dönmede güçlü bir
muhalefet deðil de güçlü bir iktidar istediðini açýk bir þekilde ifade etmiþti. Þu anki yeni kurulan hükümetin uluslararasý toplumun bütün özellik ve isteklerini taþýdýðýný
görüyoruz. Hükümet güçlü olmakla birlikte, topluluklarý
içinde barýndýrýyor. Tam anlamýyla batý standartlarý
taþýyan bu hükümetin göstereceði performans Kosova’nýn
geleceðini belirleyecek.
Bu hükümetin kurulmasý için yapýlan baský da
Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecinden sapmamasý ile de
doðrudan orantýlý. Ýki partinin de birleþtiði temel noktayý
bu yani Kosova’nýn baðýmsýzlýðý oluþturuyor. Her iki parti
de 90’lý dönemlerden bu yana Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile
uzun mesailer harcamýþtý. LDK bu süreçte Kosova’nýn
diplomasi yolu ile baðýmsýz olmasý için çalýþmýþken, PDK
ise (Haþim Thaçi UÇK Komutaný) silahlý mücadeleyle
baðýmsýzlýk peþinden koþmuþtur. Bu noktadan sonra bizim
her iki partiden de bugüne karar Kosova’nýn baðýmsýzlýðý
yönünde sürdürmüþ olduklarý mücadelelerini devam
ettirmelerini dilemekten baþka bir þey kalmýyor.
Sonuç olarak, uzun görüþmelerden ve zorluklardan
sonra kurulan bu hükümet bizi artýk özlediðimiz ve yýllardan beri beklediðimiz “baðýmsýzlýða” taþýmasýný bekliyoruz.
6
Kosova
Fevzi Karamuço
AB Kosova’da EDSP
misyonu için karar alacak
Siyasi nikah
Perşembe, 10 Ocak 2008
1
kýyýldý
7 Kasýmda yapýlan seçimlerden bir buçuk aylýk bir süreç geçti.
Seçim sonuçlarý seçimlerden iki hafta sonra “küçük” bir gecikme
ile açýklanabildi. 17 Kasým akþamý resmi olmayan seçimler
medyaya yansýrken, PDK’lýlar parti merkezi önünde toplanan parti
taraftarlarý baþarýyý kutlarken, LDK ile koalisyona aykýrý sloganlara imza
attýlar.
Seçimlerin resmen açýklanmasýndan sonra PDK’nýn tek baþýna
hükümeti kuramayacaðý ve bir koalisyona gidilmesi gerektiði anlaþýlýnca
kimse iki parti (PDK-LDK) arasýnda bir “siyasi nikah” kýyýlacaðýna
kimse inanmýyordu. Ama bu olasýlýðý dýþlayanlar büyük bir yanýlgýya
düþtü. Çünkü iki parti aralarýnda eskiden var olan bütün anlaþmazlýklarý
göz ardý ederek yeni hükümetin kurulmasý için anlaþmaya vardýlar.
Bunun da ötesinde partiler koalisyon dönemi içinde birbirleri ile ilgili
hiçbir suçlamada bulunmayacaklarýna dair bir ibareyi de anlaþmaya not
ettirdiler.
Seçim sonuçlarýnýn açýklanmasýndan kýsa bir zaman sonra uluslar
arasý toplum iki parti arasýnda nikah kýymasýndan yana olduðunu duyurdu. Kosova UNMIK Yöneticisi Kosova’da kurulacak olan yeni hükümet
ile ilgili yaptýðý açýklamada hükümetin geniþ çaplý, güçlü ve topluluklarý
içine almasý gerektiðini bildirmiþti. Ve sonuçta hükümet Rüker’in istediði gibi oldu ve koalisyon hükümeti iki güçlü parti ve topluluklar
tarafýndan oluþturuldu. Operada daha fazla iki güçlü partinin sesi duyulacak. Bu dönemde güçlü bir muhalefet olmayacak. Herkes seçimleri
kaybeden LDK’nýn hükümete karþý güçlü bir muhalefet olmasýný beklerken onlar hükümette yer alarak herkesi þaþýrtmayý bildi.
Haþim Thaçi kiþisel olarak LDK ile koalisyon yapýlmasýna karþýydý.
Muhalefete bulunduðu süre içinde LDK partisini Kosova’daki aðýr durumu yüzünden sorumlu tutmuþ ve Baþkan Seydiu’yu “umutsuz bir partinin lideri olmakla” suçlamýþtý.
PDK ayrýca LDK yetkilileri tarafýndan yapýlan yolsuzluklarý bir
dosya haline getirerek UNMIK yönetimine sunmuþtu. Dosya adliye
makamlarýna sevk edilmesine raðmen bundan bir sonuç çýkmadý.
Sonuçta ülke çýkarlarý için her þey unutuldu. Kosova siyasi sahnesinde uzun zaman farklý telden çalan iki parti ülke çýkarlarýný göz
önünde bulundurarak önemli bir adýma imza attýlar.
Kosova tarihinin bu günlerde en önemli dönemini yaþýyor. Uzun
zamandýr beklenen baðýmsýzlýðýn bu dönem içinde kazanýlmasý beklenmektedir. Hükümetin kurulmasýndan sonra bütün aðýrlýk baðýmsýzlýða ve
vatandaþlarýn karþýlaþtýklarý siyasi ve ekonomik sorunlarýn çözülmesine
verilecektir.
Ama koalisyon hükümeti içinde koordinasyon sorunu ortaya çýkabilir. Çünkü Kosova’da UNMIK yardýmý ile kurulan hükümette bakanlar
arasýnda iþbirliðinin olamadýðýna çok defa þahit olduk. Seçilen bakanlar
kendi kabuðuna girerek çalýþmasýna hiç bir kýsýtlamaya tabi olmadan
sürdürüyorlar.
Yeni hükümetin kurulmasýyla siyasi hayatta son günlerdeki
hareketlilikte son bulmuþ olacak. Koalisyon hükümetinde yer alacak iki
güçlü partiye karþý tam anlamýyla güçlü bir muhalefet olmayacak.
Bu noktadan koalisyon hükümetinin çalýþma döneminde þu sorulara
cevap arayacaðýz. Ýki parti arasýnda kýyýlan nikah ne kadar sürecek?
Kosova baðýmsýzlýðý ardýndan esecek olan rüzgara koalisyon ortaklarý
dayanabilecekler mi?
B
rüksel’de bir araya
gelen AB’nin 27
üst düzey yetkilisi
14 Aralýk 2007 tarihinde
Kosova’da AB misyonu
için karar aldý. Bu kararla
AB Ortak Dýþ Siyaset ve
Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana ve AB
Dýþiþleri
Bakanlarýna
gereken
zamanda
Kosova’ya misyon göndermek için yetki verildi.
BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisari
tarafýndan
hazýrlanan
Kosova paket önerisine
göre Kosova’da AB’nin
yargý ve polis alanýnda (EDSP) misyonunun
görev almasý öngörülmüþtür.
Brüksel’de AB’nin Kosova’da misyonunun
baþlanmasý için alýnan karara göre Haviyer
Solana’ya BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve
Kosova UNMIK ve yerli yetkililer ile iþbirliði
yapma yetkisi verildi.
Kosova UNMIK Yöneticisi tarafýndan
Kosova’da son üç ay geliþmeler için hazýrlanan
raporlar Kosova’da AB misyonunun baþlanmasý ve Uluslararasý Sivil Dairesi’nin (ICO)
kurulmasý için önemli bir zemin oluþturacak.
28 Ocakta bir araya gelecek olan AB
Dýþiþleri Bakanlarý gündeminde Kosova’ya
EDSP misyonunun gönderme kararýný görüþecek. AB tarafýndan
Kosova’ya ESDP misyonunun gönderilmesi
Sýrbistan ve Rusya
tarafýndan tepki ile
karþýlandý.
Resmi
olmayan
açýklamalara
göre
Brüksel’de 28 Ocakta
bir araya gelecek olan
AB Dýþiþleri baklanlarýnýn
Kosova’ya
EDSP Misyonunun göndermesi için karar
almayacaðý
gibi
Sýrbistan
ile
de
Birleþme ve Ýstikrar Anlaþmasýný imzalanmayacaðý iddia edildi. AB Sýrbistan’da yapýlacak
olan seçimlerden Batý yanlýsý olarak bilinen
Sýrbistan baþbakaný Boris Tadiç’in olumsuz
etkilenmesi için kararýn askýya alýnabileceði
ileri sürüldü. Bu noktada büyük bir ihtimalle
bu süreç içinde AB Dýþiþleri Bakanlarýnýn
Kosova’ya birinci etapta göndermeyi planladýðý 1.800 polis ve yargýçta göndermeyecek.
Resmi olmayan açýklamalara göre Brüksel
Kosova’da ve bölgede durumu özenle izlediði
ve EDSP misyonunun ne zaman Kosova’da
göreve baþlayýp baþlamayacaðý ile ilgili karar
alacaðý duyuruldu.
Sırbistan, AB üyeliği
konusunda ikiye bölündü
Sırbistan’da Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili farklı sesler yükselmeye başladı.
Sırbistan Başbakanı, Avrupa Birliği’nin Kosova’ya olası misyonunu
göndermesi halinde birlik ile İstikrar ve Birleşme Anlaşmamasını
imzalamakla tehdit etti. Başbakan yardımcısı Çeliç ise Sırbistan’ın
amacının birliğe üye olmak olduğunu dile getirdi.
S
ırbistan Brüksel’e karşı sert açıklamalarını ve tehditlerini sürdürüyor. Bu
yönde öncüllüğü Sırbistan Başbakanı
Voyislav Koştuniça yürütüyor. Koştuniça
son
yaptığı
açıklamasında AB’nin
Kosova’ya misyonunu gönderme kararı
alması durumunda Sırbistan’ın İstikrar ve
Birleşme Anlaşmasını imzalamayacağını
söyledi. Koştuniça, “Bu konuda ciddi
olduğumuz herkesin bilmesi gerekiyor. Eğer
AB, ABD’nin baskısından dolayı bu yönde
kararı alması durumunda, uluslararası hukuk
ve Avrupa tarihine aykırı bir karar alacaktır.
AB, 28 Ocakta Sırbistan’ın parçalanması
yada Sırbistan’ın birliğe katılımı ile ilgili
nihai kararını verecek” dedi.
Sırbistan hükümeti Başbakan yardımcısı
Bojidar Celiç Belgrata yayınlanan
“Veçernye Novosti” gazetesine verdiği
demeçte Sırbistan’ın 28 Ocakta AB ile
İstikrar ve Birleşme Anlaşmasını imzalayarak Sırbistan’ın yılın sonuna dek AB’nin
aday üyelerinden biri olmak istediğini söyledi Çeliç, “Aday statüsünün kazanılması ile
Avrupa’ya entegre olma süreci tamamlanacak. Sırbistan nüfusunun % 70’inin
bunu desteklediğini göz önünde bulundurursak, bu konuda sorun yaşayacağımıza inanmıyorum” dedi. 2008 yılında Sırbistan’da 3
— 4 milyar avroluk yatırım yapılacağını
belirten Celiç, bununla Sırbistan’da kişi
başına gelirin 350 avro olacağını söyledi. AB
üyesi Bulgaristan’ın kişi başına gelirinin 220
avro olduğunu belirten Celiç, Sırbistan’ın
kişi başına düşen milli gelirinin bu ülkeden
fazla olduğunu dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu Sırbistan ile özel
ilişkiler sorumlusu Jelko Kacin, “Özgür
Avrupa” radyosuna yaptığı açıklamada
Kosova hariç Sırbistan ile üyelik ile ilgili
anlaşmanın sağlandığını ve ön protokolün
imzalandığını söyledi. Kacin, “Sırbistan’da
seçim talaşı yaşandığı bir gerçek. Bu
dönemde bazı siyasiler, Avrupa Birliği
üyeliğini seçim malzemesi olarak kullanmaya çalışıyor” dedi. Kacin, Sırbistan’da
yapılacak başkanlık seçimlerinden sonra
hangi Sırp partisinin Avrupa taraftarı
olduğunu ve AB’yi eleştiren partilerin de
neleri kaybettiklerinin farkına varacağını
söyledi.
Güncel
Kosovalı askerler,
Türkiye Cumhuriyeti
Temsilcileri, Prizren Belediye
TSK'dan destek bekliyor
7
Perşembe, 10 Ocak 2008
Başkanı'nı Ziyaret Etti
Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eşgüdüm Ofisi Şefi
Müsteşar Mustafa Sarnıç başkanlığındaki Türkiye
Cumhuriyeti temsilcileri, Prizren Belediyesi'ni ziyaret etti.
Görevine yeni başlayan Prizren Belediye Başkanı Ramadan
Muya'ya nezaket ziyaretinde bulunan Türk yetkililer, yeni
başkana çalışmalarında başarılar diledi.
Kosova Koruma Gücü (TMK) adına 2007 yılını başarılı bir yıl olarak değerlendiren TMK İkinci Bölge Komutanlığı Komutanı General Enver Cikaçi,
TMK'nın UÇK'nın dağılmasından sonra kurulduğunu ve tüm bu süreç
içerisinde NATO güçleriyle ilişkilerinin çok iyi olduğunu söyledi.
G
elinen aşamada TMK mensuplarının eğitilmesine önem verdiklerini belirten
General Cikaçi, TMK'nın bugünlerde
Kosova Güvenlik Birimlerine dönüşmeye hazırlandığını vurguladı. Bunun Ahtisari paketiyle de
şdügüm Şefi Mustafa
öngörüldüğünü hatırlatan General Cikaçi, "TMK
Sarnıç'ın yanı sıra
yakın gelecekte Kosova'nın güvenlik birimleri olaUNMIK Türk polisi
caktır" dedi.
kontenjanı komutanı Emniyet
General Cikaçi, "Bağımsızlığın ilanının ardınMüdürü Mustafa Soysal, TİKA
dan olası şiddet dalgasında TMK'nın tutumu ne olaKosova Koordinatörü Kürşat
cak? Olaylara müdahale etme hakkı var mı?"
Mahmat ve Diyanet İşleri
sorusuna da cevap olarak şimdiye kadarki sürecin
sakin ve istikrarlı geçtiği ve şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da şiddete gerek
Kosova Koordinatörü Tevfik
olmadığını kaydetti. Cikaçi, TMK'nın bütün siyasi ve toplumsal süreçlerinde yer aldığı gibi
Yücesoy, Prizren Belediye
şimdiden sonra da Kosova hükümetinin yer aldığı yerde TMK'nın da orada olacağının altını
Başkanı Ramadan Muya'yı
çizdi: "Tekrarlıyorum, şiddet olaylarına gerek yoktur. TMK tüm bu süreçlere sunduğu
ofisinde ziyaret etti. Prizren
katkıyla olumlu olarak etkilemiştir. Şimdiden sonra da yaşanacak gelişmelerde üzerine
Belediye Başkanı Ramadan
düşen görevi yapmaya hazırdır."
Muya'yı makamında ziyaret
TMK'nın güvenlik konusunda yürüttüğü çalışmalara değinen General Cikaçi, Kosova'da
eden Sarnıç ve beraberindeki
her bölgenin kendine özgü özellikleri olduğunu, Prizren söz konusu olduğunda, Prizren'in
heyet, seçimden başarıyla çıkması ve belediye başkanlık görevine başlaçok uluslu bir bölge olduğu için bütün topluluklarla işbirliğine hassasiyet gösterdiklerini; bu
masından dolayı, Muya'yı kutladı. Ramadan Muya ise Türkiye ile her
yönde de çok sayıda insani yardım faaliyeti gerçekleştirdiklerini ifade etti. General Cikaçi,
zaman yakın ilişkide olduklarını belirterek Türkiye'ye bugüne kadar ki
bu ve buna benzer gerçekleştirdikleri çalışmaların güvenliğin sağlanmasında olumlu olarak
katkılarından dolayı teşekkür etti.
etkilediğini söyledi.
Müsteşar Sarnıç, "Kendilerine yeni görevlerinde başarılar diledim.
Bağımsızlığın ilanı ardından KFOR'un Kosova'da güvenliği sağlamak için kalacağını,
Prizren bizim için çok büyük önemi olan, tarihte yer edinmiş, hakikaten
dolayısıyla
TMK'nın bu konudaki tutumunu öğrenmek için "KFOR'un burada kalmasını
önemli ve değerli bir şehirdir. Burada güçlü akrabalık ve kardeşlik
destekliyor
musunuz?"
sorusuna şu cevabı verdi: "NATO, günümüzün en güçlü siyasi-askeri
bağlarıyla değişik halklar iç içe bir arada barış içerisinde yaşamaktadırlar.
gücüdür. Bizim de hedefimiz, geleceğimizi gördüğümüz Avrupa Atlantik güçleriyle bütünKosova'daki Türk nüfusunun en yoğun olarak yaşadığı yer olması
leşmektir.
NATO'nun buradaki KFOR güçleriyle çok iyi ilişkilerimiz vardı, bu ilişkiler hala
bakımından da Prizren bizim için ayrıca önem taşımaktadır. Ben sayın
devam
ediyor
ve bundan böyle de öyle olacaktır. Bu değişim sürecinde de Kosova'daki
belediye başkanına ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda insani yardım
KFOR
güçleri
varlığının
devamı ve desteği bizim için önemli olacaktır."
alanında işbirliğimizin devam edeceğini beyan etim. Burada Prizren'de
"TMK'nın diğer etnik topluluk mensuplarına ilişkin yaklaşımı nedir? TMK ikinci bölge
konuşlu Türk askerine göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı
komutanlığı
bünyesinde Türk, Boşnak ve diğer topluluk mensuplarının oranı nedir?"
şükranlarımı sundum. Özellikle önümüzdeki dönemde ekonomik anlamda
sorusuna
karşı
ise General Cikaçi, düzenlemelere göre TMK'nın yüzden 10'nun etnik topluPrizren'e da açılım yapmak istediğimizi vurguladım. İlişkilerimiz devam
luk
mensuplarından
oluşmasının öngörüldüğünü belirtti. İlk zamanlarda TMK'ya katılım
edecektir" dedi.
konusunda ilgi gösterilmediğini ifade eden General Cikaçi, TMK'nın daha sonra etnik topluEnis TABAK
luklara yanaşarak başlattıkları birçok girişim sayesinde Boşnak ve
Türklerin TMK'nın ikinci bölge komutanlığına dahil edildiğini, bu
oranın
yüzde 8,6 olduğunu kaydetti.
Mehmetçik’ten örnek girişim
"Bu oran içerisinde Sırplar yer almıyor, TMK'nın ikinci bölge
komutanlığında Sırpların da yer almasını istedik. Fakat biliyorsunuz
onların kendilerine göre siyasi nedenleri var" diyen General Cikaçi,
bunun tek neden oluşturmadığını, nedenlerden bir diğerinin de TMK
Kosova'da KFOR barış gücü çerçevesinde görev yapan Kosova Türk Taburu
Görev Kuvvet Komutanlığı (KTTGKK) faaliyetler zincirine bir yenisini daha ekle- mensuplarının aldığı maaş oranının çok düşük olmasından kaynaklandığını açıkladı. Etnik topluluk mensuplarıyla ilişkilerini "çok
di. KTTGKK, Türk, Arnavut, Boşnak ve Rom kültür sanat derneklerini düzeniyi" olarak nitelendiren TMK Generali, TMK bünyesindeki etnik
lediği şölende bir araya getirdi.
topluluk mensubu (Türk ve Boşnakların) görevlerini layıkıyla yerine
getirdiklerini vurguladı. General Cikaçi, "Bünyemizdeki görevli
osova'da 1999 yılından bu yana
etnik topluluk mensuplarıyla olduğu gibi, bölgemizdeki etnik toplugörev yapan Türk askeri, gerçekluklarıyla da ilişkilerimiz çok iyi." dedi.
leştirmiş olduğu yardımlar yanında
"Türk Silahlı Kuvvetleri, Arnavutluk dahil çeşitli ülkelere subay
sosyal alanda da Kosovalıların yanında
yetiştirme konusunda eğitim desteği veriyor. Bağımsızlığın ilanınolmaya devam ediyor. Kosova Türk Taburu
dan sonra TMK mensuplarının, Türkiye'de böyle bir programa katılSivil Askeri İşbirliği (CIMIC) personeli
masını nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna ise General Cikaçi'nin şu
tarafından Cumartesi akşamı Prizren Kültür
şekilde yanıtladı: "KFOR bünyesindeki bütün birliklerle olduğu gibi
Evinde gerçekleşen "Şar Gölgesinde
bilhassa Türk Taburuyla da ilişkilerimiz mükemmeldi, çok iyi
Dostluk ve Gençlik Şöleni"nde Türk,
dostluklarımız var; bu dostluğumuz hala sürüyor. Tugay komutanıyArnavut, Boşnak ve Rom kültür sanat
la da işbirliğimiz ve sıkı bir irtibatımız var. Mensuplarımıza ve
dernekleri bir araya geldi.
halkımıza birçok eğitim programını ortaklaşa gerçekleştirdik. Birçok
Yaklaşık 20 derneğin katıldığı programfaaliyete ortaklaşa imza attık. Her ülke olduğu gibi, her ordu da bazı
da folklor gösterisinden, sanat müziğine
süreçlerden geçmiştir. Türk devletinin Arnavutluk'taki katkıları çok
birer teşekkür belgesi verdi.
dernekler her alanda birer gösteri sundu. Kadın
Geceye Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk büyük olmuştur. Bu Arnavutluk ordusunun eğitilmesi ve kalkındırılderneklerinin de kültür evi salonu holünde Eşgüdüm Bürosu Şefi Mustafa Sarnıç, Çok ması için de geçerlidir. Türk devletinin aynı desteğini Kosova için de
sergiledikleri el işleri misafirlerin beğenisine Uluslu Güney Tugayı Komutanı Tuğgeneral sunmasını bekliyoruz. Yakın zamanda TMK'nın böyle bir uzmanlaşsunuldu. Yapılan çekilişle hediyelerin Uğur Tarçın, Kosova Türk Taburu Görev ma sürecinde Türk devletinin sunacağı destek bizim için mükemmel
dağıtıldığı gece de zihinsel engellilerin Kuvvet Komutanı Kurmay Yarbay Kerim Acar, olur."
sergiledikleri gösteri davetliler tarafından ayak- Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı
General Cikaçi, son olarak "2008 yılı bizim için, Kosova için ve
ta alkışlandı.
Mahir Yağcılar yanı sıra Kosova'da görev yapan halkımız için çok önemli bir yıl olacaktır. Elbirliğiyle bu süreci de
Program sonunda Tuğgeneral Uğur Tarçın yerli ve yabancı üst düzey davetlilerde yer aldı. atlatacağımızı umuyorum. 2008'de halkımızın dileklerinin gerçekkatkılarından dolayı emeği geçen derneklere
Enis TABAK leşeceği bir yıl olmasını diliyorum" dedi.
Enis TABAK
E
Türk askeri Kosova’nın gurur kaynağı
K
Güncel
Hýrvatistan’ýn ilk Türkoloji sempozyumundan geriye kalanlar (2)
“Balkanlarda geçmişle gelecek
arasýnda bir kültür köprüsü
oluþturma misyonuyla
yola çýkmak”
H
Prof.Dr. İzzet Aganoviç
ýrvatistan Cumhurbaþkaný Sn. Styepan
Mesiç’in Bilim Danýþmaný Prof. Dr. Ýzzet
Aganoviç, açýlýþ konuþmasýnýn baþýnda,
Hýrvatistan Cumhurbaþkanýnýn bu toplantýnýn
önemini bilerekten memnuniyetle himayeleri
altýna aldýðýný ve Brüksel’de olduðu için üzüntülerini katýlýmcýlarla paylaþtýðýný söyledi ve O’nun
toplantýnýn baþarýlý geçmesi için dilek ve
selamlarýný iletti. Prof. Dr. Ýzzet Aganoviç, açýlýþ
konuşmasýnda şunlarý dile getirdi: “Bayan
Hafýz’ýn şükran nitelikli sözlerine teşekkür
ediyorum. Ben de Hýrvatistan’daki belli Türk
makamlarýnýn bu toplantýnýn ilk günden
itibaren önemini tanýmadýklarý ve gerekli
desteði sunmadýklarý için üzgünüm. Ancak
herşeye raðmen teþekkür ediyorum. Hýrvatlara
Türk toplumunu sorduðunuz zaman, hemen
diyecekleri üç þey olacaktýr, birincisi “kebap”,
ikincisi “baklava” ve üçüncüsü de “sevdah”dýr.
Fakat bundan daha derin ilişkiler, çok az
bilinen baðlar var. Bildiðiniz gibi benim
soyadým Aganoviç, bu soy ismime göre babam
herhalde aðalar sülalesindendi. Hýrvatça
dilinde ise çok sayýda Türkçe deyim ve Türkçe
kökenli kelimeler var, bunu da çok az insan
bilir. Şkalyiç’in 10 binin üzerinde Türkçe
kökenli kelimelik sözlüðü var, ben ise Hýrvatça
dilinde sadece günlük yaşamda kullanýlan
sözcükleri anlatacaðým. Onlarýn Türkçe kökenli
kelime olduklarýný bilen çok az insan var.
Örneðin: bakýr, boya, böbrek, çekiç, çorap,
çizme, tütün, cep, yorgovan-arguvan, katran,
kule, leş, maymun, pamuk, papuç, raký, sabun,
saat, şato, şeker, tambur, top, zanaat... Hýrvatça
diline yerel kelimeler olarak yerleþen ama bir
ikizi olmayan kelimeler de var: alet, barut, gerdan, yastýk, kafes, marhama, miras, şehir ve
torba. Haydukçular için belki büyük bir hayal
kýrýklýðýdýr ama hayduk temiz Türkçe kökenli
bir kelimedir. Şahsen Türkiye’yle ilgili iki
olumlu tecrübem var. Süleyman Demirel’in iki
defa misafiri olma imkaným oldu. 1992’de ise
Bosna Hersek’de savaş başladý, Ýstanbul’da
Hilton otelinde sunumum vardý, sunum
ardýndan orada yaşayan akrabam geldi ve beni
sunumum için tebrik eden bir beyefendiyle
tanýþtýrdý. Dostum söz konusu beyefendinin
muhalefette yer alan bir siyasetçi olduðunu
söyledi. O beyefendi birkaç yýl sonra Ýstanbul
valisi oldu, þimdilerde iste Türkiye baþbakaný,
Recep Tayyip Erdoðan. Hýrvatistan’da ne kadar
bilmiyorum, onu Prof. Çavuşeviç söyleyecektir,
Ante Starçeviç’in “Memleketimin Babasý” eseri
üzerinde ne kadar araþtýrma var, ki bu eserde
Osmanlý idaresine olumlu düşünceler sergilenmektedir. Bilimsel olarak araştýrýlmasý gereken
ikinci bir husus da batý Bosna’nýn, bilhassa
hala Hýrvatistan Türkiyesi denilen eyaletin
araştýrýlmasýdýr. Çok az bilinen bir diðer konu
da Osmanlý Ýmparatorluðu Türk idaresi döneminde Bosna’da ve Osmanlý Ýmparatorluðunda
kilise yapýlarýnýn ne kadar korunduðudur. Bir
defasýnda da Baþkan Mesiç’den almýþ olduðum
bilgilere göre, Yanovalýlarýn Dubrovnikli
Hýrvatlar olduðunu, onlarýn Kosova’da ki
Yanyevo kasabasýna yerleştiklerini ve Türk
Sultanýnýn özel fermanýyla Osmanlý-Türk
Ýmparatorluðu’nda çalýþma hakkýna sahip
olduklarýdýr. Bunlar araştýrýlmasý için sadece
birer fikirdir,“ dedi.
“Balkanlar“ dendi mi Avrupa’nýn arka bahçesi
olarak nitelendirildiðini, birçok savaşlarýn
yapýldýðý coðrafya olduðu için barut fýçýsý olarak
da bilindiðini ifade eden Bulgaristanlý Türkolog
Prof. Dr. Cengiz Hakov’a göre Balkanlar’ýn
dünya diplomasisinde “Balkanlaştýrýlma” terimi
olarak da yer aldýðýný sözlerine ekliyordu: “Ne
demek bu? Büyük devletlerin etkisiyle küçük
Balkan halk ve devletlerinin oluşturulmasý,
savaþlara sürüklemesidir. Güneydoðu’da ve
Güney Afrika’da Balkanlaþtýrýlma. Nasýl oldu
da bu coðrafyada Osmanlý’dan daha önceye
kadar uzanan bir gönül baðýyla yaþadý bu halklar? Balkanlarýn tarihinde bu kadar uzun süren
bir barýþ dönemi yok. Bunun suali cevabýnda
kurumlaşmýþ
olan
Balkan
Türkoloji
Araþtýrmalarý Merkezi’nin rolü çok büyüktür.
Bu araþtýrýlan esas konudur. Benim bu
konferansta edindiðim çok müsbet bir intibam o
ki, burada Osmanlý dönemi çok büyük bir
Prof.Dr. Cengiz Hakov
objektiflikle araþtýrýlýyor, sergileniyor. Maalesef
BALTAM’ýn dýþýnda böyle araþtýrmalar
yapýlamýyor”.
“Burada ortak kültürün zevkini tatma
fýrsatýný bulduk” diyen Kuzey Kýbrýs Türk
Cumhuriyetinin tanýnmýþ yazarý ve araştýrmacýsý
Harid Fedai, Türkiye ve Hýrvatistan makamlarýna
ve bu boþluðu dolduran BALTAM mensuplarýna
caný gönülden teþekkür ediyor ve bu çalýþmalarýn
devamýný diledi.
Sempozyumla ilgili görüşlerini paylaşan
Belgratlý Türkolog Prof. Dr. Miryana
Teodosiyeviç, “Bu sempozyum hepimizin
katýldýðýmýz sempozyumlardan çok farklý bir
sempozyum. Bu sempozyum daha çok bir aile
toplantýsýna benziyor. Tacida Haným ve
Nimetullah Hafýz, bu toplantýyý gerçekleþtirmek
için uðraþtýlar,
çabaladýlar en sonunda
baþardýlar. Bu güzel þehirden çok güzel
duygularla ayrýlacaðýz. Umarým ki bu
sempozyumlarýn ileride devamý gelmesi için
daimi bir kaynak, fon oluþturulur...” dedi.
Dinledikleri deðiþik teblið ve sunumlardan
yeni birikimler edindiklerini kaydeden Bosna
Hersek’den tarihçi Prof. Dr. Enes Pelediya’ya
göre, “Organizatörlere şükranlarýmýzý ifade
ederken, bizlerin bu tür bilimsel çalýþmalarýn
gerçekleriyle tekrar yakýnlaþmaya baþladýðýmýzý
görüyorum. Birçok þeyi geride býrakarak,
bilhassa eski Yugoslavya bölgelerinde
uðraþtýðýmýz konularý açýk bir þekilde masaya
yatýrarak, o konular üzerine tartýþarak, tek
taraflý lanse edilen konularý tekrar çok boyutlu
ele alýyoruz. Kimilerinin gösterdiði gibi Osmanlý
Ýmparatorluðu ne idealdi, ne de karþý tarafýn
lanse ettiði gibi kötü deðildi. Ýnsanlar bir
zamanlar olduðu gibi çok rahat, özgürce ve
kardeşlik içerisinde yaşadý. Yeni bildirilerle,
yeni konularla, derinliklerine ve inceliklerine
inen kimi bildirilerimiz gibi bilimin yön
gösterdiði doðrultuda daha ileriye gitmemiz
gerektiðine inanýyorum. Yeni gerçekleri
tanýmamýz, yeni gerçeklerle yüzleþip onlarý
kabullenerek bu yolda devam etmeliyiz”.
Ayný kültürle ilgili konularýn sunulduðunu ve
bu konularýn büyük bir ilgiyle dinlendiðini ifade
eden Makedonyalý Türkolog Prof. Dr. Hamdi
Hasan, “Dolayýsýyla biz kendimizi ne kadar
daha iyi tanýtýyorsak, ne kadar daha büyük
çalýþmalar bu konuda yapýyorsak, o kadar
birbirimize daha çok yakýnlaþma imkanlarýný
saðlamýþ oluyoruz. Birbirimizi daha iyi tanýmýþ
oluyoruz. Bu sempozyum bize bunu gösterdi. Bu
tür sempozyumlarýn örgütlenmesi için çok
büyük fedakarlýklar lazým. Bu fedakarlýklarý
Prof.Dr. Mirjana Teodosijeviç
gösteren baþta Tacida Haným, Nimetullah Hafýz
meslektaþlarýmýza ve dolayýsýyla Hýrvatistan
makamlarýna, Türkiye makamlarýna buradan
teþekkürlerimizi sunmayý bir borç biliyoruz...”
şeklinde düşüncelerini paylaştý.
“Bu sempozyum hepimizi burada birleştirdi.
Farklý bölgelerden geliyoruz. Farklý görüþlere
sahip
insanlarýz.
Farklý
alanlarda
çalýþmaktayýz. Kimisi tarihçisi, kimisi
edebiyatçýsý, kimisi dilcisi, kimisi sanat
tarihçisidir, çok deðiþik bölgelerden buraya
gelmiþiz” diyen Karadað’dan Adnan Pepiç,
konuşmasýný þu sözlerle sürdürüyordu: “Ve burada bir noktada birleştik. Bunu başaran BALTAM,
bunu başaran Tacida Hanýmefendi ve Nimetullah
Beyefendidir. Bu hocalarýmýzýn çabalarýnýn,
uðraþýlarýnýn baþarýsýdýr. Ayný zamanda hepimiz
burada baþarýlý olduk. Hepimiz bu baþarýya katký
sunduk. BALTAM’ýn gelecekte ümidi vardýr.
Çünkü gördüðümüz kadarýyla bu sempozyumda
gençler önemli derecede yer aldýlar. Bütün genç
akademisyenler adýna ben de hepinize teþekkür
ediyorum...”
Makedonya’dan Prof. Dr. Rastislav Terzioski
ise, “Gelişmeler böyle aksettiði için çok
memnunum. Bu konularla deðiþik alanlarda
uðraþan ve bu sempozyumun ilgisini çekecek
konular güzel, doðru yönde ilerliyor. Gelecek
sempozyumun
Üsküp’de
yapýlacaðýný
umuyorum” diye çaðrýda bulundu.
Balkan
Türkoloji Araştýrmalarý Merkezi’nin Balkanlarda
geçmiþle gelecek arasýnda bir kültür köprüsü
oluþturma misyonuyla yola çýktýðýný vurgulayan
Türkiye’den Prof. Dr. Erman Artun, BALTAM
sempozyumlarýnýn öneminin altýný þu sözlerle
çiziyordu: “Bu yýl dördüncüsü yapýlan
uluslararasý
sempozyumda
misyonu
gerçekleþtirmek için fahri bir üniversite gibi
çalýþmaktadýr. Bu sempozyumun amacý, bu
ortak mirasa sahip olma bilincini edinmektir.
Bu
sempozyumda
ortak
Türk-Balkan
kültürünün insanlýðýn ortak kültürel mirasýna
katkýlarý incelenip tartýþýlmýþtýr. Bu sempozyum
Prof.Dr. Hamdi Hasan
binlerce yýllýk geçmiþe sahip Türk-Balkan
kültürünün duygu ve davranýþ kalýplarý bilgi,
sanat ve beceri birikimi, kendi varlýðý
hakkýndaki tarih bilinci ve ulus olma
Perşembe, 10 Ocak 2008
8
sürecindeki sosyal ve kültürel yapýsý üzerinde
fikir edinmemizi saðlamýþtýr...”
BALTAM Genel Başkaný Prof. Dr. Nimetullah
Hafýz ise, ister IV. Uluslararasý Güneydoðu
Avrupa Türkolojisi Sempozyumu, ister de
BALTAM’ýn sempozyumlarla ilgili bu güne
kadar gerçekleştirdiði çalýþmalarý þöyle özetledi:
“I. Uluslararasý Sempozyumumuzu Prizren’de
düzenlendik. 35 katýlýmcý vardý. Görkemli bir
sempozyumdu.
Bu
sempozyumun
gerçekleþmesinde Kosova Türk Tabur Görev
Kuvvet Komutanlýðýnýn destekleri çok büyüktür.
Bu sempozyumun gerçekleþmesinde T.C. Kültür
Bakanlýðýnýn da destekleri büyüktür. Amacýmýz
sempozyumlarýn her Balkan ülkesinde
düzenlenmesiydi. Bu amaçla yola çýkarak ikinci
sempozyumumuzu Mostar’da düzenledik.
Dediðim gibi amacýmýz yaptýðýmýz çalýþmalarý,
onlarýn çalýþmalarýyla bir araya getirmek,
yalnýz Türkoloji’ye deðil, dünya bilimine,
özellikle onun içerisinde Türkoloji’ye katký
sunmaktý. Mostar köprüsünün kendisi
sempozyumlarýmýzýn sembolüdür. Bu köprü
sadece bir köprüden ibaret deðil, Balkan
ülkeleri, Balkan uluslarý arasýndaki bir köprüyü
simgelemektedir. Mostar’daki sempozyumumuzu da Türkiye Cumhuriyetinin yardýmýyla,
Tanýtma Fonunun yardýmýyla gerçekleþtirdik.
Mostar’daki bu sempozyum tarih boyunca
Bosna’da
düzenlenmiþ
ilk
Türkoloji
sempozyumuydu. Üçüncü sempozyumumuzu
Karadað’da gerçekleþtirmeyi planlaþtýrýrken,
Kültür
Bakanlýðýna
baþ
vurduk.
Sempozyumumuz Karadað Kültür Bakanlýðý
himayelerinde
düzenlendi.
Geçenlerde
Karadað’daki bir bilim adamýmýzla görüþürken,
“Hala sizin sempozyumunuz için konuşuluyor”,
dedi. Karadað’da da düzenlediðimiz sempozyum
ilk türkoloji sempozyumuydu. En son sempozyumumuzu Hýrvatistan’da gerçekleþtirmeyi
kararlaþtýrdýk. Bu sempozyum gerçekleþirken
Hýrvatistan Cumhuriyetine teþekkür ederim.
Ellerinden geleni yaptýlar. Felsefe Fakültesi
Dekanlýðý misafirperverliklerini gösterdiler. Bu
emeði
onurlandýran
da
Hýrvatistan
Prof.Dr. Erman Artun
Cumhurbaþkanlýðý himayeleri oldu.
Bu
himayelere layýk olabilmek için var gücümüzle
çalýþtýk. Ýþte onlarýn sayesinde, bizlerim
emeðiyle ve sizlerin katýlýmýyla bu sempozyumu
gerçekleþtirmiþ bulunuyoruz. Bu sempozyumun
düzenlenmesinde Türkiye Cumhuriyetinin de
destekleri büyüktür. Bunu inkar edemeyiz.
Sempozyumumuz amacýna ulaþmýþ, BALTAMBalkan Türkoloji Araþtýrmalarý Merkezinin
çalýþmalarý bu destek sayesinde en yüksek bir
þekilde onurlandýrýlmýþ, bilime katký sunmak
amacýyla çýktýðýmýz bu yolda kimi zorluklara ve
engellere raðmen baþarmanýn mutluluðunu
sizlerle paylaþtýðýmýz için gururluyuz. ”
BALTAM’ýn Uluslararasý Güneydoðu Avrupa
Türkolojisi Sempozyumlarýnýn Düzenleme
Kurulu Daimi Baþkaný Prof. Dr. Tacida Hafýz,
“Biz IV. Uluslararasý Güneydoðu Avrupa
Türkolojisi Sempozyum’u Hýrvatistan’da bütün
güçlüklere
raðmen
bu
þartlarda
gerçekleþtirmiþsek ve sonunda hepimiz bu
sempozyumun deðerlendirmesini burada
Türkçe olarak yapýyorsak, BALTAM bir kere
daha büyük bir baþarýyla amaçlarýna ulaþmýþtýr.
Bu çalýþmalar bizim için bir meslek aþký, bir
tutku ve davadýr. Birlik içerisinde, daha büyük
sevgi ve heyecanla güzel bir geleceðe hep
beraber ilerlememizi diliyorum. Ýki yýl sonra
baþka bir Balkan ülkesinde V. Uluslararasý
Güneydoðu
Avrupa
Türkolojisi
Sempozyumunda görüþmek ümidiyle hepinize
teþekkür eder, iyi yolculuklar diliyorum” dedi.
9
Perşembe, 10 Ocak 2008
Balkan
Slovenya’dan Fransa’ya Çaðrý
A
B Dönem Baþkaný Slovenya,
Fransa’nýn Türkiye’yle katýlým
müzakerelerini desteklemesini istedi. Jansa, Türkiye’yle müzakere sürecinde
yeni fasýllar açmayý deneyeceklerini söyledi
ve “Ama bunun için diðer üyelerin tam
desteðine ihtiyaçlarý olduðunu” belirtti.
Fransa’nýn iki yeni fasýl açýlmasý için öne
sürdüðü þartýn Lizbon zirvesinde yerine
getirildiðini hatýrlatan Jansa, AB’nin uzun
vadeli geleceði konusunda “düþünce grubu”
oluþturulduðunu hatýrlattý.
Yunanistan’da Deprem
Y
unanistan’da hafta içinde
deprem meydana geldi.
Deprem baþta baþkent
Atina olmak üzere ülkenin büyük
bölümünde hissedildi. Depremin
büyüklüðünü Amerikan Jeoloji
Araþtýrma Kurumu 6.1, Yunan
Yerbilim Kurumu ise, 6.5 olarak
açýkladý. Merkez üssü, baþkent
Atina’nýn 150 kilometre güneybatýsýndaki Mora yarýmadasýnýn
Leonidio kenti yakýnlarý olarak
belirlenen depremde, ciddi hasar
meydana gelmedi. Ancak Atina’da
bazý binalarda çatlaklar oluþtuðu bildirildi. Sarsýntý hakkýnda deðerlendirmede
bulunan Yunan deprembilimciler, bunun ana deprem olduðunu belirtti.
Kostuniça, Ýliç’i destekiyor
S
ýrbistan
Baþbakaný
Vojislav
Kostuniça’nýn Sýrp Demokrat
Partisi’nden (DSS) yapýlan duyuruda, partinin 20 Ocak cumhurbaþkanlýðý
seçimlerinde Yeni Sýrbistan (NS) lideri
Velimir Iliç’i destekleyeceði bildirildi.
DSS, Ýliç’in iki hükümette bakan olarak
kalitesini kanýtladýðýný ve demokratik ve
ekonomik açýdan güçlü bir Sýrbistan kurulmasý için mücadele ettiðini belirtti. NS
genel baþkan yardýmcýsý Dubravka
Filipovki Beta haber ajansýna verdiði
demeçte, DSS’nin desteðinin Iliç’in ikinci
tur seçimlere ulaþmasýna yardýmcý olacaðýný söyledi. DSS’nin görevdeki Cumhurbaþkaný Boris Tadiç’in yeniden
seçilme hedefine destek vermesi bekleniyordu
Þu anda altyapý bakaný olarak görev yapmakta olan Iliç, Kosova’nýn Sýrp
nüfusun yoðunlukta olduðu bölgelerini ziyaret ederek, bölge sakinlerine eyaletin
“sonsuza kadar Sýrbistan’ýn bir parçasý olarak kalacaðýný” söyledi.
Karadað, ordu modernizasyonuna
9,8 milyon avro harcayacak
K
aradað Genelkurmay baþkaný Jovan Lakceviç, Karadað’ýn hükümetin bu
yýlki önceliði olarak ordu modernizasyonuna 9,8 milyon avro harcamayý
planladýðýný söyledi. Lakceviç, bu
paranýn 5,1 milyon avroluk kýsmýnýn yeni
silah ve teçhizat alýmýna harcanacaðýný
belirtti.
Karadað’ýn NATO Büyükelçisi Veselin
Sukoviç Vijesti gazetesine verdiði röportajda, ülkesinin güvenlik ve savunma sektöründeki reformlara iyi bir örnek teþkil
ettiðini belirterek, NATO’nun da bu
görüþü paylaþtýðýný vurguladý. Karadað,
Ýttifakýn Nisan ayýnda yapacaðý zirvede
üyelik aday statüsüne giden yoldaki ilk
adým olan Yoðun Diyalog’a baþlama daveti
almayý umut ediyor.
E RH AN
T ÜR B ED A R
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
A
Sýrbistan AB’ye “Hayýr”
Demeye Hazýrlanýyor
vrupa Birliði (AB) Dönem
Baþkaný Slovenya’nýn Dýþiþleri
Bakaný Dimitriy Rupel, 8 Ocak
Salý günü yaptýðý bir açýklamada,
ülkesinin, Sýrbistan’la Ýstikrar ve
Katýlým Anlaþmasý’nýn bir an önce imzalanmasýndan yana olduðunu belirtti.
Slovenya’nýn Belgrad’daki büyükelçisi
Miroslav Lutsi ise, AB ile Sýrbistan
arasýnda 28 Ocak 2008’de Ýstikrar ve
Katýlým Anlaþmasý’nýn imzalanabileceðini duyurdu. Brüksel bu þekilde
Sýrbistan’ý AB adaylýðýna yaklaþtýrmaya
hazýrlanýrken, Sýrbistan Baþbakaný
Voyislav Koþtunitsa’dan bu konuda
olumsuz açýklamalar geliyor. Koþtunitsa
ve yandaþlarý, Sýrbistan’ýn Kosova
üzerindeki egemenliðine zarar verecek
bir hareketin Brüksel tarafýndan gelmesi
durumunda, Belgrad’ýn AB’ye yakýnlaþma sürecini durduracaklarýný söylüyor.
Demokrasisinin yedinci yýlýnda,
Sýrbistan ilk defa AB’ne üye olma
yönündeki hedeflerini gözden geçirebileceði bir noktaya geldi. Belgrad,
AB’ye üye olmak istiyor, ancak bu
üyeliðin uðruna Kosova’dan vazgeçme
niyetinde olmadýðýnýn altýný çiziyor.
Özellikle Sýrbistan Baþbakaný
Koþtunitsa ve liderliðini yaptýðý iktidar
ortaklarýndan Sýrbistan Demokratik
Partisi, uzun süreden beri bu yönde bir
retoriði sürdürüyor. 14 Aralýk 2007’de
27 AB üyesi ülkenin, 1.800 kiþiden
oluþacak bir Avrupalý sivil ve polis
misyonunu Kosova’ya gönderme
kararýný almasý ise, Sýrp yetkililer
tarafýndan aþýrý tepkilerle karþýlandý.
Baþbakan Koþtunitsa’ya göre,
Kosova’ya bir Avrupa misyonunun gönderilmesi, Kosova için uluslararasý
toplum tarafýndan denetlenen baðýmsýzlýðý öneren Ahtisaari Raporu’nun uygulamaya koyulmaya baþlanmasýndan
baþka bir þey deðildir. Bu yüzden
Koþtunitsa, Kosova’ya söz konusu
Avrupa misyonunun gönderilmesi üzerine kararýn onaylanmasý durumunda, AB
ile Ýstikrar ve Katýlým Anlaþmasý’ný
imzalamayacaklarýný söylüyor.
AB yýllarca Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn lehine olacak açýklamalardan
uzak durdu. Bu sebepten dolayý,
Kosovalýlar yakýn geçmiþe kadar AB’ye
fazla güvenle bakmadý. Ancak, koþullar
deðiþtikçe, AB içinde Kosova sorununa
yönelik tutumlar da deðiþti. Günümüzde
ise Brüksel, Sýrbistan ve Rusya’nýn beklentisinin aksine, Kýbrýs gibi arka
bahçesinde yýllarca çözüme kavuþturulamamýþ yeni bir dondurulmuþ sorun
görmek istemiyor. Mevcut koþullarda 27
AB üyesi ülke içinden en az yirmisi,
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi
kararý olmadan da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tek taraflý tanýmaya hazýr
gözüküyor.
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç
ve liderliðini yaptýðý iktidar ortaklarýndan Demokratik Parti, Kosova’nýn
statüsü ile Sýrbistan’ýn AB üyeliði
arasýnda katý paralellikler kurmuyor.
Örneðin, Demokratik Parti kökenli
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç,
AB Dýþ Politika Yüksek Temsilcisi
Javier Solana ile 8 Ocak Salý günü
görüþerek, Belgrad’ýn 28 Ocak 2008’de
Ýstikrar ve Katýlým Anlaþmasý’ný imzalayabileceðini ümit ettiðini belirtti.
Sýrbistan yetkililerinden ayný konu
hakkýnda farklý açýklamalarýn geliyor
olmasý ise, Sýrbistan’daki siyasi bölünmüþlüðün bir göstergesidir.
Aslýnda Sýrbistan’daki demokratik
blokta uzun süreden beri bir bölünmüþlük var ve birçok konuda “gelenekselciler” ve “reformcular” olmak üzere
ikiye ayrýlýyor. Her iki grubun da temel
hedefi, Sýrbistan’ý AB ve NATO
üyeliðine taþýmaktýr. Ancak, reformcular, örneðin savaþ suçlularýnýn yakalanmasýný ahlaki bir görev olarak algýlýyor
iken, Sýrbistan Baþbakaný Koþtunitsa’nýn
liderliðindeki gelenekselciler, savaþ
suçlularýnýn yakalanmasý iþine ahlaki
sorumluluktan ziyade, bir zorunluluk,
AB’ye bir katýlým þartý olarak bakýyor.
Koþtunitsa’nýn temel özelliði,
demokratik eðilimli siyasi partiler dýþýnda, Miloþeviç dönemine ait zihniyetle
yaþayan Sýrbistan Radikal Partisi ve Sýrp
Sosyalist Partisi gibi siyasi partilerle de
diyaloðu sürdürüyor olmasýdýr.
Kosova’nýn statü sorunu karþýsýnda ise
Koþtunitsa, Sýrbistan’ýn iþine gelmeyecek olan bir çözümün dayatýlmasý durumunda tepki verilmesini, Kosova’ya
baðýmsýzlýðýn herhangi bir türünü
tanýyan devletlerle ise diplomatik iliþkilerin kesilmesini istiyor.
Anlaþýldýðý üzere, Batýlýlar tarafýndan demokrat olarak kabul edilen
Sýrbistan Baþbakaný Koþtunitsa’nýn
yönetim anlayýþý, Kosova yüzünden
daha radikal bir duruþa doðru kayýyor.
Diðer taraftan, NATO ittifakýný
“Balkanlar’da bir NATO devleti oluþturmak maksadýyla, Kosova’yý baðýmsýz
yapmaya çalýþýyor” olmakla suçlayan
Koþtunitsa yandaþlarý, NATO ülkelerinin
Kosova’ya baðýmsýzlýðý tanýmalarý durumunda, bu ittifaka da üye olmak istemeyeceklerini belirtiyor. Bütün bunlarýn
yüzünden, þu andan itibaren Sýrbistan’ýn
gelecekte hangi yöne doðru gideceðini
kestirmenin zor olduðu yönünde yorumlar yapýlýyor. Sýrbistan’ýn dýþ politikasýnýn belli bir süreliðine
“Kosova’nýn rehinesi” olarak kalacaðý
açýktýr. Kosova konusundaki mücadelenin kaybedildiði yönündeki duygular
Belgrad’da güçlendikçe ise, Sýrbistan
hükümetinin daha radikal söylemlerle
gündeme gelmesi þaþýrtýcý olmayacaktýr.
Dünya
Obama, Clinton’un Açýk
Farkla Önünde
Dünya Turu
Libya BM Güvenlik Konseyi
Baþkaný
Libya, yeni yýl itibariyle Burkina
Faso, Costa Rica, Hýrvatistan
ve Vietnam ile konseyin yeni
üyesi oldu. Son konsey
baþkaný Ýtalya olduðundan da
alfabetik olarak baþkanlýk
sýrasý
ayaðýnýn
tozuyla
Libya’ya geçti. Libya, bir ay
boyunca
BM
Güvenlik
Konseyi’nin
gündeminin
belirlenmesi gibi önemli bir rolü
üstlenmiþ oldu. Ocak ayýnda
konseyin en önemli konusunun
Sudan’ýn Darfur bölgesinin
olmasý bekleniyor.
Ýran Alman diplomatý
sýnýrdýþý etti
Ýran, diplomatik olmayan
davranýþlarda bulunduðu için
bir Alman diplomatý sýnýrdýþý
etti. Ýran Dýþiþleri Bakanlýðý
Muhammed Ali
Sözcüsü
Hüseyni, Almanya Büyükelçiliði’nde görevli bir diplomattan ülkeyi terketmesinin
istendiðini doðruladý. Hüseyni,
gerekçe olarak da sözkonusu
kiþinin diplomasi dýþý hareketlerde bulunmasýný gösterdi.
Almanya ise, diplomatýnýn
Ýran’ý terkettiðini bildirmekle
yetindi. Ýran’ýn bu tavrýnýn,
Temmuz ayýnda, Almanya’dan
Ýranlý bir diplomatýn sýnýrdýþý
edilmesine
misilleme
olabileceði belirtiliyor.
Taylor Yeniden BM
Mahkemesinde
Savaþ ve insanlýk suçu
iþlemekle suçlanan Liberya’nýn eski cumhurbaþkaný
Charles
Taylor
yeniden
Birleþmiþ Milletler mahkemesi
önünde. Taylor, 6 aylýk aradan
sonra Hollanda’nýn Lahey
kentinde, Sierra Leona için
kurulan özel mahkemenin
karþýsýna
çýktý.
Taylor
1990’larda 120 bin kiþinin
öldüðü komþu ülke Sierra
Leone iç savaþýnda sivilleri
katleden isyancýlarý desteklemekle suçlanýyor. Tecavüz,
cinayet,
insanlarý
sakat
býrakma, çocuk yaþtakileri
askere almakla da suçlanan
Eski
Devlet
Baþkaný,
suçlamalarý reddediyor.
Arap Birliði’nden
Lübnan’a Çaðrý
Arap Birliði, Lübnan’daki
Cumhurbaþkanlýðý seçiminin
bir
an
önce
yapýlmasý
çaðrýsýnda bulundu.Arap Birliði
Genel Sekreteri Amr Musa,
toplantý sonrasýnda, Birlik
olarak Lübnan‘da Michel
S ü l e y m a n ’ ý n
ABD’de baþkanlýk yarýsýnda önemli bir aþamayý oluþturacak New Hampshire
eyaletinde yarýn düzenlenecek ön seçim öncesinde yapýlan son anketlerde,
Demokrat Parti’de siyah senatör Barack Obama, iddialý aday Hillary
Clinton’in açýk farkla önüne geçti.
U
SA Today gazetesiyle
Gallup kuruluþunun dün
gece yayýmlanan ortak
anketinde, Obama’nýn yüzde 41,
senatör Clinton’ýn da yüzde 28
oranýnda destek aldýðý belirtildi.
CNN ile yerel WMUR televizyonunun anketine göre de
Obama, Clinton önünde yüzde
29’a karþý yüzde 39’luk bir üstünlük saðladý.
Rasmussen
kuruluþunun
anketinde de, Obama’nýn yüzde
39, Clinton’ýn yüzde 27 destek
aldýðý kaydedildi.
ABD’de Iowa eyaletinde geçen perþembe yapýlan ilk ön seçimde Demokrat
Parti’de Obama zafer kazanýrken, Clinton
ise bir baþka aday John Edwards’ýn da
ardýndan ancak üçüncü sýrada yer alabilmiþti.
Siyasi gözlemciler, eski baþkan Bill
Clinton’ýn eþi Hillary Clinton’ýn, New
Hampshire eyaletini de kaybetmesi durumunda baþkanlýk yarýsýnda çok zorlanacaðýný belirtiyor.
Iowa ön seçiminden önce New
Hampshire’daki
anketlerde
Clinton,
Obama’nýn birkaç puan farkla önünde
bulunuyordu.
Cumhuriyetçi Parti’de Durum
Cumhuriyetçi Parti’de ise anketlere
göre, New Hampshire eyaleti ön seçimi,
senatör John McCain ile eski vali Mitt
Romney arasýnda çekiþmeye sahne olacak.
USA Today-Gallup anketinde McCain’e
yüzde 34, Romney’e de yüzde 30 oranýnda
destek verildiði bildirildi.
Ayný ankete göre, Cumhuriyetçi Parti’de
Iowa ön seçiminin galibi, muhafazakar ve
dindar kanadýn adayý eski vaiz Mike
Huckabee, açýk farkla üçüncü sýrada yer
aldý. Ülke çapýnda hala þansý olduðu belirtilen, ancak Iowa ön seçimine katýlmayan ve
New Hampshire’da da iddiasý olmayan New
York’un eski belediye baþkaný Rudy
Giuliani ise sonraki ön seçimleri bekliyor.
Independent Bush’un Ortadoðu
turunu eleþtirdi
Independent, Bush’un Çarþamba günü
baþlayacak Ortadoðu ziyaretini manþete
çekerek, “Onu hatýrlýyor musunuz?”
diye sordu.
I
ndependent’ýn “Halkýnýn küçümsediði, partisinin sahip çýkmadýðý unutulmuþ bir lider”
olarak nitelendirdiði Bush’un bu haftaki Orta
Doðu turu, baþkanýn dönemi boyunca bölgeye
verdiði zararý telafi etmesi için son þans.
Gazete, Bush’un baþkanlýðý döneminde ilk
kez Ýsrail ya da iþgal altýndaki topraklara gideceðini ve Annapolis Konferansý’nda da Ýsrail ve
Filistinliler arasýndaki müzakerelere yardým
etme sözü verdiðini hatýrlatýyor.
Gazetenin George Bush’u alaycý bir dille “unutulmuþ bir lider” olarak nitelendirmesinin bir nedeni de, ABD’de 4 Kasým’daki baþkanlýk seçimleri için ön seçim
yarýþýnýn sürüyor olmasý.
K
Rum kesimi ve Malta Euro’ya geçti
ýbrýs Rum Kesimi ve Malta, bu gece yarýsýndan itibaren Euro kullanmaya
baþladý. Böylece Euro kullanan AB ülkeleri sayýsý da 15’e çýktý. Kýbrýs Rum
Kesimi ve Malta’da siyasetçiler, yeni yýlýn ilk saatlerinde bankamatiklerden
Euro çekerek sembolik olarak uygulamayý baþlattý. Hükümetler ülkelerinin Euro bölgesine dahil olmasýný siyasi bir baþarý olarak nitelendiriyor, ancak tüketiciler fiyatlarýn yükselmesinden endiþeli. Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Euro’ya geçiþin Ada’nýn
yeniden birleþmesine yardýmcý olabileceðini iddia etti. Yeni Kýbrýs Eurosu’nda hem
Rumca hem de Türkçe ifadeler kullanýlýyor ve üzerinde adanýn sembolü yaban koyunu
yer alýyor. Malta ve Kýbrýs Rum Kesimi’nin katýlýmýyla Euro kullanan Avrupa Birliði
ülkelerinin sayýsý 15’e yükseldi.
Perşembe, 10 Ocak 2008
10
Cumhurbaþkanlýðýna
adaylýðýný olumlu karþýladýklarýný söyledi. Musa, Arap
Birliði Dýþiþleri Bakanlarýnýn,
Lübnan’da Cumhurbaþkanlýðý
seçiminin, anayasaya uygun
bir þekilde acilen yapýlmasýný
istediðini bildirdi. Yapýlacak
seçimler için üç aþama
üzerinde karara varýldýðýný
belirten
Musa,
bunlarýn
(Cumhurbaþkanlýðý seçimi,
hükümetin kurulmasý ve yeni
seçim kanununun kabulü)
olduðunu açýkladý. Suriye’nin
de karara destek verdiðini
kaydeden Musa, Amerika
Birleþik Devletleri Baþkaný
George Bush’un bölgeye
yapacaðý ziyaretin 2008’de bir
Filistin Devleti kurulmasý
sürecini
hýzlandýracaðýna
inandýðýný söyledi.
Hürmüz Boðazý’nda
ABD-Ýran gerginliði
CNN televizyonunun haberine
göre,
Ýran
Devrim
Muhafýzlarýna ait 5 tekne,
Cumartesi akþamý Hürmüz
Boðazý’nda Amerikan Deniz
Kuvvetlerine ait 3 gemiyi taciz
etti.
CNN, adlarýný açýklamadýðý Amerikalý yetkililere
dayanarak, Ýran teknelerinin,
ABD gemilerinin 200 metre
yakýnýna kadar yaklaþtýðýný
ileri sürdü. Ýddiaya göre, Ýran
gemileri telsiz aracýlýðýyla ABD
gemilerine, “Size yaklaþýyorum.
Birkaç
dakika
içerisinde havaya uçacaksýnýz” mesajýný gönderdi. Ýran
gemilerinin ABD gemileri
yakýnlarýna beyaz kutular
býraktýðýný bildiren haberde,
Amerikan askeri gemilerinin
Ýran teknelerine ateþ açma
noktasýna geldiði de iddia
edildi.
Kenya’da Ölü Sayýsý 600’e
Yaklaþtý
Kenya’da 27 Aralýktaki seçim
sonrasý çýkan þiddet olaylarýnda ölenlerin sayýsý 600’e
yaklaþtý. Rakip siyasiler ise
olaylar sonrasý uzlaþma
sinyalleri veriyor. Nairobi’deki
bir üst düzey polis yetkilisi ise
ölü
sayýsýnýn
600’e
yaklaþtýðýný belirtti. Polis þefi,
ölü sayýsýnýn 600 olduðunu,
hala çatýþma bölgelerinde
bazý cesetler bulunduðunu
belirtti. Bir diðer üst düzey
yetkili de bu sayýyý doðruladý.
Bazý
bölgelerde
etnik
temizliðe varan þiddet olaylarý
nedeniyle 255 bin kiþinin de
yerlerinden olduðu belirtildi.
Ülkede olaylarýn azalsa da yer
yer devam ettiði haber
veriliyor.
Dünya Turu
11
A
Türkiye
Perşembe, 10 Ocak 2008
Gül, Bush ile Görüþtü
merika Birleþik Devletleri’nde bulunan
Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül,
Baþkan George Bush ile bir araya geldi.
Baþkan Bush, görüþmeyi “çok yapýcý” olarak
nitelendirerek, terör örgütü ile mücadelede iþbirliðinin süreceði mesajý verdi. Bush, “PKK hem
Türkiye, Hem Amerika Birleþik Devletleri hem
Irak, hem de barýþý sevenlerin düþmanýdýr.
Amerika Birleþik Devletleri Türkiye’nin yanýndadýr ve barýþ için bu iþbirliði devam edecektir.”
dedi.
Gül de ortak düþman PKK’ya karþý iþbirliðinin devam edeceðinin teyit edildiðini söyledi. Abdullah Gül ve Bush Beyaz Saray’da yaklaþýk 50 dakika süren bir görüþmenin ardýndan
kameralarýn karþýsýna geçti.
Bush, Türkiye’nin çok güçlü ve Amerika
Birleþik Devletleri için çok önemli bir ülke olduðunu
söyledi. Terörle mücadelede iþbirliðinin süreceði
mesajýný veren Bush, “Bölgede, hem Türkiye’yi hem
Amerike Birleþik Devletleri’ni ilgilendiren ortak bir
sorun var, bu terör ve PKK sorunudur. PKK hem
Türkiye, Hem Amerika Birleþik Devletleri, hem Irak
hem de barýþý sevenlerin düþmanýdýr. Amerika
Birleþik Devletleri Türkiye’nin yanýndadýr ve barýþ
için bu iþbirliði devam edecektir” diye konuþtu.
Avrupa Birliði’nin Türkiye’nin üyeliðinden büyük
çýkarý olacaðýný belirten Bush, Türkiye’nin Avrupa ile
Ýslam dünyasý arasýnda köprü niteliði taþýdýðýna dikkat
çekti.
Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül de Türkiye
ile Amerika birleþik Devletleri’nin çok eski bir müttefik olduðunu belirterek iliþkilerin giderek güçlendiðini söyledi. Gül, “Bizim iliþkilerimiz iki ülke arasýndaki iliþkilerin çok daha ötesindeki iliþkilerdir. Ýliþkilerimiz bölgesel ve küresel barýþa çok katký yapmaktadýr.
bu iliþkilerimiz gelecekte de barýþýn istikrarýn ve
refahýn yayýlmasý için kuvvetli bir þekilde devam edecektir.” dedi. Gül, terörle mücadelede iþbirliði
konusunda da “Bugün yaptýðýmýz görüþmelerde ortak
düþmanýmýz PKK’ya karþý iþbirliðinden duyduðumuz
memnuniyeti ve bunun devam edeceðini bir kez daha
DP’nin Yeni
Baþkaný
Süleyman Soylu
D
emokrat Partinin olaðanüstü
kongresi Ankara’da yapýldý.
Saygý duruþu ve Ýstiklal
Marþýnýn okunmasýyla baþlayan
kurultayda ilk olarak divan baþkanlýðý oluþturuldu. Açýlýþta Genel
Baþkan Mehmet Aðar bir konuþma
yaptý. Siyasete ara verme kararý
nedeniyle bir anlamda veda eden
Aðar’ýn konuþmasý sýrasýnda bazý
partililerin gözyaþlarýný tutamadýklarý görüldü.
Toplam bin 211 delegenin oy
kullandýðý seçimde yarýþ Süleyman
Soylu ile Çaðrý Erhan arasýnda
geçti.
Ýlk iki turda adaylarýn salt çoðunluðu saðlayamamasý üzerine en
fazla oyun yeterli olacaðý üçüncü
tura geçildi. Süleyman Soylu, bu
turda 529 oyla genel baþkanlýða
seçildi.
T
T
teyit ettik, kararlýlýðýmýzý ortaya koyduk.” þeklinde
konuþtu.
Bush-Gül görüþmesinde de terörle mücadelenin
yaný sýra, enerji güvenliði, Ortadoðu Barýþ Planý ve
Kafkaslardaki durum da deðerlendirildi.
Bush daha sonra cumhurbaþkaný Gül onuruna öðle
yemeði verdi.
Rice’la kahvaltý
Görüþme öncesinde Türkiye Cumhurbaþkaný Gül,
konakladýðý Willard Inter Continental Oteli’nde
Condoleezza Rice ile kahvaltýda bir araya geldi.
ABD Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn bir yetkilisinin yaptýðý açýklamada, görüþmede terör örgütü PKK, Irak,
Orta Doðu, Afganistan-Pakistan, enerji güvenliði ve
ortak demokratik deðerler konularýnýn ele alýndýðýný
belirtti.
Cheney’le de görüþtü
Türkiye Cumhurbaþkaný Gül, Bush ile
görüþmesinden önce ABD Baþkan Yardýmcýsý Dick
Cheney
ile
Beyaz
Saray’da
bir
araya
geldi.Cumhurbaþkaný Gül, Beyaz Saray’a geliþinde
Beyaz Saray özel defterini imzaladý.
ABD Heyeti
Erdoðan’la Görüþtü
ürkiye Baþbakaný Recep Tayyip
Erdoðan,
Amerika
Birleþik
Devletleri
Senato
heyetini
Baþbakanlýk Merkez binada kabul etti.
Görüþmenin ardýndan heyet adýna bir açýklama yapan Florida Senatörü Mel Martinez,
Erdoðan’la iki ülkeyi ilgilendiren konulara
deðindiklerini, bunlarýn baþýnda da ortak
tehdit olan terörizmin geldiðini kaydetti.
Martinez, “Baþbakan Erdoðan ile Baþkan
Bush arasýnda 5 Kasýmda gerçekleþtirilen
görüþme bu hususta çok önemli bir adým
teþkil etmiþtir. Terörle mücadelede karþýlýklý anlayýþýmýzý daha saðlam bir temele
oturtmuþtur. Bu olumlu adým yarýn gerçekleþecek Cumhurbaþkaný Gül - Baþkan Bush
görüþmesinde daha da ileri gidecektir.”
diye konuþtu.
Senatör Martinez, görüþmede ayrýca
enerji maliyetlerindeki artýþ ve enerjide
kaynak eksikliði konularýnýn da ele
alýndýðýný kaydetti.
Toptan: Öcalan’a Af
Düþünülemez
ü r k i y e
Cumhurbaþkaný
Vekili Köksal
Toptan, terör örgütü
elebaþýný
hapisten
çýkartacak bir düzenleMeclisten
menin
geçmesinin mümkün
olmadýðýný
söyledi.
Toptan, Türk Ceza
Etkin
Kanunu’nun
Piþmanlýðý düzenleyen 221. maddesi ile ilgili olarak,
“Geniþ þekilde af olarak yorumlanabilecek bir düzenlemeyi kimse aklýndan geçirmesin” dedi.
“Geniþ Þekilde Affý Kimse Aklýndan Geçirmesin”
Bir televizyon programýnda sorularý yanýtlayan
Köksal Toptan, terörün devam etmesinin sadece 221.
maddeye dayandýrýlmasýnýn yanlýþ olduðunu söyledi.
Toptan, “221. maddede bir deðiþiklik yapsak veya genel
bir af çýkarsak, terör Türkiye’de ortadan kalkacak...Yok
öyle bir þey.” dedi. Toptan, yapýlacak bir esnekliðin, terör
örgütü elebaþýný hapisten çýkartacaðý iddiasýna iliþkin de
“Meclisten böyle bir düzenlemenin geçmesi, hükümetin
böyle bir düzenlemeye imkan vermesi, iktidarý, muhalefetiyle bu Meclisin böyle bir iþin içinde olmasý düþünülemez. Önümüzdeki dönemde vatandaþýmýzý rahatsýz edecek bu tür düzenlemeler, Meclis’e gelmez, gelse de
buradan geçmez” dedi.
Toptan maddede “Esneme olabilir mi?” sorusu üzerine de “Belki bir teknik düzenleme düþünülüyor olabilir.
Ama geniþ þekilde af olarak yorumlanabilecek bir düzenlemeyi kimse aklýndan geçirmesin” diye konuþtu.
Erdoðan, Davos Yolcusu
Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Davos’da
Düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu Toplantýlarýna Katýlmak
Üzere 25-27 Ocak Günlerinde Ýsviçre’yi Ziyaret Edecek.
D
avos’ta 23-27 Ocak günlerinde
gerçekleþecek Davos toplantýlarýna Türkiye Baþbakaný
Recep Tayyip Erdoðan da katýlacak. Bu
yýldaki toplantýlarýn eþ baþkanlarýndan
biri, Ýngiltere eski Baþbakaný Tony Blair
olacak.
Dünyanýn önde gelen devlet adamlarý,
politikacýlarý, iþadamlarý ve hükümet dýþý
kuruluþlarý yöneticilerinin katýlacaðý
toplantýlarýn ana temasý olarak “Ýþbirliðine Dayalý Yeniliðin Gücü” belirlendi.
Diyarbakýr
Bombacýsý Yakalandý
D
iyarbakýr’da 3 Ocak’ta askeri servis
aracýnýn geçiþi sýrasýnda meydana
gelen 6 kiþinin ölümü, 67 kiþinin de
yaralanmasýyla sonuçlanan bombalý saldýrý
olayýnýn failinin yakalandýðý bildirildi.
Emniyet yetkililerinden aldýðý bilgiye göre, 3
Ocak günü Diyarbakýr Mimar Sinan
Caddesi’nde askeri servis aracýnýn geçiþi
sýrasýnda meydana gelen patlamayla ilgili
baþlatýlan soruþturma kapsamýnda bir kiþi yakalandý. Adýnýn güvenlik gerekçesiyle gizli tutulduðu bildirilen zanlý, Diyarbakýr’da gözaltýna alýndýktan sonra
sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Zanlýnýn Irak’ýn kuzeyindeki terör
örgütü kamplarýnda uzun süre eðitim aldýðý ve daha sonra Türkiye’ye gelerek
saldýrýyý gerçekleþtirdiði kaydedildi.
SOHBET-3
(2)
Fikri Şişko
—Tabi ki yapmaz.Siz insanlar aydýn
sayýlanlar, akýllýlar bu ýrkçýlýðý yaratýyorsunuz, çünkü insan ýrkçý diye doðmaz,sonralar ýrkçý olabilir.Tabi bu eðitime baðlý,
ama madem ki ýrkçýlýk var iþte sizin eðitiminize teþekkür etmek gerekir.Öyle deðil
mi ? hadi susma cevap ver.!
-Haklýsýn! daha da ne diyeyim.Ama sen
anlat ben dinliyorum,benden çok da
yaþlýsýn saygým var.
- Bak ,insanlarýn kendi belirli görüþleri,dinsel görüþleri var oysa insanlar onlardan
farklý olan kiþilere ister din ,ister kültür
seviyesi,düþünce,inanç ,ister baþka bir millete ait olanlara ,baþka dille konuþanlara,
sadece ve sadece kendilerinden farklý
olduklarý için onlara karþý kin,nefret itici
duygu ve tutum sergilerler. Bu doðru mu?
— Tabi ki çok yanlýþ,
-Ama iþte siz insanlar, böylesiniz ya.
- Sen þimdi ýrkçýlýk için konuþuyorsun. Bu
da nerden çýktý.?
- Bu anlattýklarýmla siz insanlar ne siniz
diye anlatmaya çalýþýyorum.
- Sanki ben bilmiyorum ama neyse anlat
dinliyorum..
- Ýnsanlarýn mantýklý davranmalarý gerekir,
öyle deðil mi ?
-Tabi ki gerekir.
-Öyle ise neden insanlar yalan ,yanlýþ
iddialarla baþka insanlara, topluluklara
saldýrýr ,oysa bakýn hayvanlar bile onu yapmazlar, hayvanlara saldýrmadan o saldýrmaz,yani yalýnýz korku hissettiði anda
savunur.
-Ha ! þimdi de akýl satmaya koyuluyorsun,
felsefeci oluyorsun ha ,neyse doðrusunu
istersen seni dinlemeye hoþuma gidiyor.
- Ýstersen konuyu deðiþtirelim. Mesela
savaþ ediyorsunuz,o kadar güçlü silahlar
üretiyorsunuz ki bütün dünyayý yok edebilecek ölçüde.O silahlar niye yarar ,insanlarý öldürmeye.
-Anlattýklarýn ilgimi çekiyor.
- Öyle ise sohbetimize devam. Bak siz
insanlar sebepli sebepsiz savaþ edersiniz ve
sizlere hiçbir þey yapmayan mahsum
insanlarý öldürürsünüz.Hiç vicdan azabý
çekmiyor musunuz. Aslýnda baþkalarýna
,baþka millete ait olan þeyleri,mesela
zenginliklerini, kültürlerini, basit sözle
onlarý sömürmek için savaþ edersiniz.
Oysa o savaþýn hiçbir akýlýca nedeni yoktur,savaþ vahþiliktir ,medeniyetsizliktir.
Savaþlarý
ekonomik
nedenlerle
sürdürürsünüz, ama sürdürmek için yalan
üstüne yalan söylüyorsunuz onu da
demokrasi adýna. Oysa kendilerini diðerlerinden üstün saydýklarý için bu hakký
kendilerine ait olduðunu sanýrlar,diðer
insanlarý onlardan daha aþaðý olduklarýna
inanýrlar. Meðer yüce Allah bütün insanlarý
eþit yaratmýþ. Siz kendinizi ne sanýyorsunuz ki insanlarda ayrým yapýyorsunuz.
-Ha
þimdi
demokrasiyi
de
karýþtýrdýn.Bizleri kötü mü görüyorsun
Allah aþkýna.?
-Ha onu demedim,insanlar arasý fark
var,kötüsü var,iyisi de.. Mesel bak insanýn
fikrine, aþaðý ýrk ya da üstün ýrk bir þey var
diye savunuyorlar. Oysa insanlar aynýdýr
Güncel
yani hak ve özgürlüklerinde,tek fark
onlarýn kültürlerinde,özgü töre ve geleneklerindedir.
- Her savaþ kötümüdür, haklý yapýlan
savaþlar yok mudur ?
-Tabi ki yoktur,!- insanlar konuþup her
problemleri aralarýnda çözebilirler.Savaþlar
gerekmez ki. Bak, ýrkçýlýk çok eski çaðlarda vardý,oysa þimdi hangi yüzyýl biliyor
musun ?siz bilimsel ilerlemeler,teknolojide
olaðan üstü ilerlemeler kaydetiniz,oysa
insanlýk açýsýndan ne yaptýnýz. insanlar
hala ýrkçý eski çaðlarda gibi. Yazýk vallahi,hiç mi kendinizi eðitmediniz ?
Aðacýn konu-þðtuklarý tamamdý.
-Neyse bu konuyu býrakalým. Sýkýlmaya
baþladým,ama bak kocaman aðaç biz insanlar düþünüyoruz sizleri de vallahi inan
bana, çevreyi korumak için kanunlar bile
getiriyoruz.
-Ha burada bekledim,kanunlar neden getirilir ?
-Bir þeyleri korumak için.
-Kimden. ?
-Ýnsanlardan,ha iþte kendi aðýna düþtün.
Ýnsanlar kötü davranmasalar kanunlar
gerekmezdi.
Vay diye düþündüm,aðaç yine haklýydý
,kanunlar insanlar için getiriliyor, neden?
kötü davrandýklarý için.
-Haklýsýn !-,dedim.Ama yine de düþünüyoruz.
-Ne düþünmek be dostum,gün be gün
ormanlarý kesiyorsunuz.bak küçük dostum
biz sizsiz olabiliriz, yaþayabiliriz,biz
aðaçlar havayý temizleriz ya siz, bizsiz
yaþayamazsýnýz ki,. Biz sizlere yaþam
koþullarý saðlarken siz bizlere aðaçlara
karþý akýlsýzca davranýyorsunuz.
-Haklýsýn !.
-Ah be insan ! býrak artýk hep haklýsýn
,haklýsýn tekrarlamayý.
-Haklýsýn diyorum çünkü doðru konuþuyorsun ya.Ama yine de dedim ya çevreyi
koruma kanunlar getiriyoruz.
-Ah ! dedim ya kendin kendi aðýna düþüyorsun,dedin ya çevreyi korumak için
kanunlar getiriyorsunuz.Ya Allah akýl vermiþ insana o da o aklýyla davransa çevreyi
korurdu ,kanunlara ihtiyaç kalmazdý
ki,oysa çevreyi yok ediyorsunuz,ondan da
dolayý kanunlar getiriyorsunuz. Ýþte sizin
akýlsýzca davranýþlarýnýzý bu kanunlar
ortaya koyuyor. Kanunlar kötüleri önlemek için getirilir,çok insanlar doðaya karþý
akýlsýzca davranýyor da ondan iþte kanunlar getiriyorsunuz.
Ormanlar bizim evimiz,kuþlarýn ,hayvanlarýn,bitkilerin, siz ormanlarý keserken
bakýn ne kadar zarar veriyorsunuz, hepimize kendinize de Fabrikalarýnýzýn atýðý
pisliklerle dereleri kirletiyorsunuz, atom
provalarýyla denizleri pisliklere boðuyorsunuz milyonlarca canlý varlýklarý yok
ediyorsunuz,kim sizlere bu hakký veriyor ?,
sonra da ne oluyor, binlerce hayvan türleri
dünyadan yok oluyor.Ýþte sizin marifetiniz
bu,çevreyi koruma
anlamýnýz sizin
böyle.Ama gün gelir yaptýklarýnýzdan bin
piþman olacaksýnýz. Zengin doða, temiz
doða sizin de saðlýklý olmanýza temiz
ortamda yaþamanýz ne kadar güzeldir ya
anlarsýnýz,ama geç olabilir,hayat kýsa be
dostum.
-Vallahi sanýrým çok haklýsýn.
O
Perşembe, 10 Ocak 2008
12
Yrd. Doç. Dr.
Mehmet YARDIMCI*
TÜRK ÞÝÝRÝNÝN
DOÐUÞU VE GELÝÞÝM
EVRELERÝ (2)
zanýn elindeki kopuz Anadolu’ya gelindiðinde saza dönüþmüþtür.
Anadolu’da teli tanýyan ozan, kopuzunun baðýrsak derisi ya da at kýlýndan
oluþan telini çýkarýp madeni tel takmýþ, madeni telin uzunluðundan yararlanarak kopuzunun sapýný uzatýp teknesini büyütüp telin sýzlamasýndan çýkan sese
baðlý olarak da elindeki yeni oluþturduðu alete saz demiþtir.
Türk insanýnýn dünya görüþünü, onun yaþam felsefesini, ahlâki deðerlere
verdiði önemi, toplumsal ve bireysel sorunlarýný, duygu ve düþüncelerini sade,
yalýn, doðal bir dille ele alýp iþleyen eski Türk þiiri 11. Yüzyýla kadar öz töreleri,
gelenek ve görenekleri, av ziyafetlerini, kahramanlýk günlerini, Türk konukseverliði toplumsal ve bireysel yaþantýlarý kopuz eþliðinde koþuklarla özgün bir biçimde
doðal bir söylemle dile getirirken yeni coðrafyada Türk þiiri yeni kalýplara bürünmüþtür.
Edebiyatýmýzda Kavmi dönem þiiri tamamen milli özellikler ve milli bir dil ile
yoluna devam ederken, 11. yüzyýl baþlarýnda yeni bir ses ve imaj dünyasýyla
tanýþmýþtýr. Yeni ses ve imaj dünyasý Ýslâmiyet sonrasý Türk edebiyatýdýr.
Orta Asya’dan baþlayan ve tasavvuf edebiyatý da denilen dini içeriðin ön plana
çýktýðý bu edebiyat Anadolu ve Balkanlarý da içine alan geniþ bir coðrafyaya
yayýlmýþtýr.
11. yüzyýl baþlarýndan 13. yüzyýla kadar geçiþ dönemi yaþayan ve Ümmetçi
dönem edebiyatý olarak adlandýrýlan bu devir, 19. yüzyýlýn ikinci yarýsýna kadar
güçlü bir biçimde sürmüþ, bu dönemden itibaren gücü yavaþ yavaþ azalmýþ, 600
yýldan fazla süren bu devrede Türk þiirinin iç ve dýþ yapýsýnda önemli deðiþmeler
görülmüþtür.
Âþýklar genellikle idealist dünya görüþüne baðlýdýrlar. Selçuklu ve Osmanlý
devletleri dönemlerinde egemen kültür Ýslâmi nitelik taþýdýðý için halk þiirinin idealizmi de dinsel bir nitelik gösterir.
Âþýk sözcüðünün yaygýn olarak bilinen anlamý yanýnda, dilimizde özel bir
anlamý da bulunmaktadýr. Bu anlam Halk içinde yetiþen, deyiþlerini sazla
söyleyen, sözlü þiir geleneðine baðlý halk þairidir. Anadolu’da ozanlarýn yerini
onlara benzeyen bu âþýklar almýþtýr.
13. yüzyýlda Moðol istilasýndan kaçan kimi þeyhlerin Anadolu’ya sýðýnmalarý,
halkýn yoksulluk ve zor günler yaþýyor olmasý, sosyal yaþamdaki genel bozukluk
halký tasavvufa yöneltmiþtir. Þeyhlere saygý duyan ve inanan beyler, tasavvuf
erbabýna tekkeler ve zaviyeler inþa ederek hem yardým, hem hizmet etmiþlerdir.
Ýslâmiyet Türk topluluklarý arasýnda kendisine taraftar kazanýrken, bu iþin
gönüllü propagandacýlarý olan þairlerden, onlarýn söz ustalýðýndan yararlanmýþtýr.
Dini esaslarý, kendi tarikatlarýnýn kurallarýný özlü ve ikna edici biçimde anlatmakla yükümlü baba, dede, vb. kavramlarla ifade edilen din adamlarýndan kimileri dini ayinlerinin temelini þiir ve müziðe dayamýþlardýr.
Ýslâmiyet’in ve tarikatlarýn geliþmesi, tarikatlarýn taraftar bulup yaygýnlaþmasý
ile 13. yüzyýldan baþlayarak dini-tasavvufi halk þiiri de dediðimiz tekke þiiri meydana gelmiþtir.
Bu dönemde þiir ve müzik bir öðretme ve eðitme aracý olarak görüldüðünden
didaktik ve öðretici niteliktedir.
Çeþitli tarikatlarýn yaygýnlýk kazanmasý Yesevîlik, Alevilik, Bektaþilik,
Mevlevîlik, Halvetîlik vb. dini kurallarla yüklü mistik þiir, her tarikatýn kendi özellikleriyle söylenmeye baþlayýnca özde ayný olmakla beraber farklý yorumlar içinde
Ahmet Yesevî, Yunus Emre, Kaygusuz Abdal vb. saz ve söz ustasý âþýklar
yetiþmiþtir.
Ýlk büyük Türk tarikatý olan Yesevîlik 11. Yüzyýl sonlarý ile 12. yüzyýl baþlarýnda Ahmet Yesevî tarafýndan Türkistan’da kurulmuþtur. Anadolu’da kurulan pek
çok tarikatý büyük ölçüde etkileyen Ahmet Yesevî:
Ne dilerse o olur derviþler sohbetinde
Her sýrlar zahir olur derviþler sohbetinde
biçiminde deyiþleri hikmetli söz içermesi nedeniyle Yesevî’nin bütün þiirlerine
hikmet denmektedir.
Bektaþîlik, 13. yüzyýlda Kalenderilik içinde oluþuma baþlayýp 15. yüzyýlýn sonlarýnda Hacý Bektaþ Veli gelenekleri etrafýnda Anadolu’da ortaya çýkan bir tarikattýr. Bugünkü biçimiyle bilinen Bektaþilik 1516 yýlýnda öldüðü ileri sürülen Balým
Sultan’ýn tarikatýn baþýna geçmesiyle þekillenmiþtir.
Hak — Muhammet — Ali ile 12 Ýmam inanýþ ve sevgisini ön plana çýkaran binlerce âþýk bu dergâhtan feyz almýþ, Hacý Bektaþ sevgisini sazýnýn teline dökmüþtür.
Çoðu Yesevî derviþi olan Hacý Bektaþ Veli gibi erenler dini-tasavvufi görüþlerini halk arasýnda yayarak, savaþ felaketinin yaþandýðý toplumda ilahi aþkýn
huzuruyla o dönemin Anadolu insanýný rahatlatmýþ ve geniþ bir taraftar kitlesi
edinmiþtir. Bu taraftarýn önemli bir bölümü de Batý Trakya ve Avrupa topraklarýnda yaþayan Türk nüfusu arasýndadýr.
11. yüzyýldan baþlamak üzere Anadolu’ya gelen Türkler, boylar ve oymaklar
halinde yayýlýrken, çoðunlukta bulunan Oðuzlarýn kullandýðý Türkçe Anadolu aðýzlarýnýn kökenini oluþturmuþtur. 12 ve 13. yüzyýl, son Türk vataný olan
Anadolu’nun karmaþýk, kararsýz, acýlarla yoðrulmuþ oldukça canlý bir dönemini
kapsar. 13. yüzyýlda Anadolu’da dört devlet bulunmakta idi. Bunlar: Selçuklular,
Ýlhanlýlar, Trabzon Rum Ýmparatorluðu ve Bizans’tý. Bu devletlerin en güçlüsü
olan Selçuklular bile, baþta haçlý seferleri olmakla birlikte çeþitli nedenlerle
Anadolu’da siyasal bütünlüðü saðlayamamýþ ve bir denge kuramamýþtýr.
Bu dönemde Moðol istilasý sonucu birçok kitap ve kütüphane yok edilmiþtir.
Selçuklu sultanlarýnýn devlet dili olarak Arapça’yý, ilim dili olarak da Farsça’yý
kabul etmeleri Türk dilinin geliþimini ve Türk dili ile önemli eserler verilmesini
engellemiþtir. Mevlâna’nýn eserlerini Farsça yazmasý bundandýr.
Buna karþýn önemli bir geçmiþi ve düzgün bir geleneði olan Türk þiiri varlýðýný
Anadolu’da yeni coðrafyaya ve yeni yaþam koþullarýna baðlý olarak sürdürmüþtür.
13
Perşembe, 10 Ocak 2008
G\ncel
Türkçenin Kosova’sý
Yeni Yýl Gelmiþ;
Beklesin
2
Zübeyde Haným Yýlbaþý
Eðlencesi Düzenledi
Z
übeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði, faaliyetlerini aralýksýz
sürdürmeye devam ediyor. Yýlbaþý münasebetiyle kadýnlara yýlbaþý eðlencesi düzenleyen Zübeyde Haným Derneði, 2008 yýlýnýn 3. gecesi “Cemo”
restoranda 400’e yakýn bayaný bir araya getirdi. Gecede açýlýþ konuþmasýný yapan
Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði Genel Baþkaný Birsen Gota, 2007
yýlýný yoðun faaliyetlerle geçirdiklerini belirterek, 2008 yýlýnda da çok sayýda
faaliyetle hanýmlara hizmet etmeye devam edeceklerini ifade etti.
Dostlar Gurubu’nun sahne aldýðý gecede bayanlar doyasýya eðlendi. Çekiliþin
de yapýldýðý gecede þansýz bayanlara hediyeler daðýtýldý. Eðlence gece geç saatlere
kadar devam etti.
Neþe TABAK
Bulmaca No: 35
Hazýrlayan:
Abdülhadi Taduþka
Soldan Sağa
Yukarıdan Aşağıya
1) ABD’li Aktrist Tarner — Müezzinin
yaptığı çağrı
2) Bir Peygamberin ismi — Türkiye’de
bir şehir
3) Radyum’un simgesi — Bir tür yaban
mersin — Alfabenin 7. harfi
4) Yazı — Zenci, koyu esmer, kara —
Yansımalardan geçişsiz fiil türeten ek
5) Gerçek olmayan, uydurma — Kosova
elektro Corporation
6) Rengi kokusu, tadı olmayan element
— iki taraflı keskin bıçak
Geçen haftaki bulmacanın
çözümü
NO:33
1) Prizren’in futbol takımı
2) Baston yerine kullanılan sopa —
Çoğun karşıtı
3) Natrium’un sigması — Karşılıklı telefon çağrısı
4) Ana — Er’den başkedikliye kadar
askerlere verilen genel ad
5) Eski BM genel başkanının kofi
6) Türkiye’nin erkek sanatçısı
Albayrak- alfabenin 14. harfi
7) İnce perde veya örtü — Arkavutça var
8) Zamanın bölünmeyecek kadar kısa
parçası — Soluk, nefes, zaman, çağ
9) Geçinmek için gerekli şeylerin
bütünü
Mitroviça, ene, salep, ha, zaza, a, m, biekoti,
it, erika, edi, toni, alen
008 yýlýnýn ilk günlerinde, ilk haftalarýndayýz. “Yeni yýl geliyor, yeni
yýl geliyor” nakarat ve naralarýyla
olmasa da yeni yýlý bir þekilde
karþýladým. 31 Aralýk gecesinin aslýna
bakarsanýz hiçbir önemi yok. Önem
beyinlerden çýkýyor. Zaten bizim düþünce
yapýmýz ve algýlarýmýz, dünyamýzýn durumunda az veya çok belirleyici oluyor.
2008, Kosova’mýza, Türk ve Müslüman
âlemine; daha genel bir tabirle,
dünyamýza daha iyi günler getirsin.
Yeni gelen yýl gerçekten de her
yönüyle yeni olsa çok güzel olurdu!
Düþünün þimdi. Elektrik kesintileri akýllarý ve sinirleri zorladý, geçen sene de. En
ihtiyaç olunan zamanda karanlýkta, enerjisiz kalýndý. Ýþte, bu sýkýntý 2007’deydi.
2008 geldi artýk. “Elektrikler kesilmeyecek” diye baðýralým. Her yana bu
müjdeyi yayalým. Ne dersiniz!? Olmuyor
deðil mi? Maalesef olmuyor. Geçmiþin
hükümranlýðý bugünde de sürüyor.
Baðýrarak, umarak, öyle olacaðýný var
sayarak deðil, projeler üretip çözümler
getirerek elektriksizlikten kurtulunacaktýr.
2008’de 2007’nin olaylarý ve durumlarý olacak, evet. Ancak, her þeye raðmen,
2008 senesine özel bazý durumlar da olacak. Bunlardan birisinin baðýmsýzlýk
olmasý, temenniler arasýnda.
Yeni seneler, yeni devirler çoktur
hayatýmýzda. Ýnsanlýk “yeni”liklerle dolu.
Burada unutulmamasý gereken bir þey
var, gerisi doðal. Yenilikler de bir bakýma
eskidir. Yeni dediðimiz þeyin kökü
geçmiþtedir, fakat yönü geleceðe dönüktür. Devrim kavramýný yenilik olarak
alalým. Devrim, bir yeniliktir; sýfýrlamadýr bir bakýma ama devrim için eskiden ilham almak ve eskiden çalýþmak
gerekmiþtir. Yeninin oluþmasý için çaba,
kalýcý olmasý ve yerini hak etmesi için de
gerçeklik gereklidir.
Otomotiv alanýnda üretilen her yeni
model, eskisinin eksik ve deðiþikliklerinden beslenmiþtir; beslenmektedir;
beslenecektir. Yeniye ulaþmak için bir
baþlangýcýn, bir “eski”nin olmasý
lazýmdýr. Ondan sonrasý emek ve çalýþmaya bakar.
Ýnsanlýðýn
tarihi
çok
derin.
Kültürlerin tarihî derinlikleri, bilimsel
eksiklik ve zaman etmeninden ötürü
bazen dipsiz bir kuyuyu andýrýyor. Baþý
belirsiz bir þey.
Dünyanýn birçok yerinde olduðu gibi,
Kosova’da da yeni yýl kutlandý; 2008
senesi baþladý. Eðer gerçekten bu senenin
“yeni” olmasý isteniyorsa yapýlmasý
gereken çok þey var! Eksiklikler ve
sorunlar üzerinde durulup çözümleri hayata geçirecek gücü ortaya çýkaran her kiþi
için 2008 gerçekten de yeni bir yýldýr ve
yýlbaþý gecesi yüzlerde beliren tebessüm
tamamen hak edilmiþ olur. Ýþte o zaman,
tam olarak yeni bir yýla girilmiþ olur.
Bu yýl bir bakýma Kosova’nýn yýlý
olabilir. Kosova’nýn baðýmsýzlýk yýlý;
Kosova’nýn
devletleþtiði
yýl;
Kosovalýlarýn düzenlerini oturtmaða
baþladýklarý yýl… Bütün bu saydýklarým,
politik düzenin geliþmelerine baðlýdýr.
Kesinliði olmamakla beraber, ihtimalleri
çoðalmýþtýr.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý, dünya ve
onun þu anki yöneticileri açýsýndan söz
konusudur. Bu konunun bu kadar uza-
Alpay
ÝÐCÝ
masý, hâlen sonuçlanmamasýnýn altýnda,
mevcut dünya düzenini idare eden
yapýlar vardýr. Ýþ sadece Kosova ile
alakalý olmadýðý için bu hususta
Kosovalýlarýn yapabilecekleri sýnýrlýdýr.
Konu, dünyadaki yönetici taraflarýn fikir
mücadelelerinin yönüne baðlý olarak
geliþim gösterecektir.
Kosova’mýzýn baðýmsýzlýðý çeþitli
sebeplerden ötürü, tam olarak bizim
elimizde olmayabilir ama üzerinde
yaþanýlan Kosova topraklarýnýn durumu
birincil olarak bizi ilgilendirmektedir.
Kosova’nýn her türlü yapýsý, biraz
senden, biraz benden, biraz onlardan
ötürüdür.
Yukarýda bahsettiðim “yeni”lik de
Kosova’nýn Kosovalýlarca saðlanmasý
þart olan durumuna dairdir. Bu ülkenin
baðýmsýz olmasý önemlidir, evet.
Birçoðumuz için geri dönüþü olmayan
bir yolun sonudur baðýmsýzlýk. Ancak,
baðýmsýzlýðýn nasýl olacaðý ve baðýmsýz
bir Kosova’nýn nasýl bir yer olacaðý
konusu, birçok þeyin belirleyicisi olacaktýr. Ýþte bu “nasýl”lar da Kosovalýlarýn
genelinin tutumlarýna, davranýþlarýna
baðlý olacaktýr.
- 2008’deki Kosova nasýl bir yer
olmalýdýr?
- 2009 senesine girilirken Kosova,
yaþam standartlarý bakýmýndan nasýl bir
durumda olacaktýr?
- Kosova’da yaþayan toplumlarýn
Kosova’daki gelecekleri ne olacaktýr?
- Kosova’da þu an çoðunlukta olan
Arnavutlarýn çoðu, Türkler ve onlarýn
kültürel deðerleri konusunda nasýl bir
davranýþ ve tutum içinde olacaklardýr?
- Kosova Türkleri, Kosova’daki geleceklerini nasýl görüyorlar? 2008 yýlýnýn
sonunda nüfuslarýnda ve etkinliklerinde ne yönde geliþmeler olacaktýr?
Yukarýdaki sorular önemlidir. Daha
da çoðaltýlabilirler. Bilinmezliðin yarattýðý heyecaný düþünmezsek, bu sorular
için epeyce düþünmek, proje üretmek
gerekecektir. Hatta þöyle de denebilir:
Yukarýdaki
sorulara,
sorularýn
yöneltildiði kiþi ve kurumlar ne oranda
doðru cevap verebilirlerse, o oranda
gerçekçi olacaklardýr.
Kosova, Kosova… 2008 senesi de
geldi. Yapýlacaklar çok ve önemli.
Ancak, yapýlacak þey her ne olursa olsun,
onun baþlangýcý yani hareket noktasý
önemli. Ýstenilen konuda kararlýlýk önemlidir. Ama bundan da önemlisi, kararlýlýkla istenilen konunun içeriðidir!
Kosova’da yönetimde yer alan herkes, bu
ülkenin nereye gittiðini iyi yorumlamalýdýr. Çoðunluktaki Arnavutlar arasýnda, bu topraklarda beraber yaþanacak
Türklere ve diðer topluluklara karþý
takýnýlacak tavýrlarda iyi düþünülmelidir
zira o tavýrlar, Kosova için nasýl bir gelecek
istendiðini
gösterecektir.
Arnavutlarýn ezici çoðunluðu Kosova
Türkleri hususunda mantýklýlýða gelmelidir. Kosova Türkleri de, akýlcý projeler
ve samimi çalýþmalarla önce kendi geleceklerini, ardýndan Kosova’larýnýn geleceklerini kurmalýdýrlar. Birlikten, beraber
çalýþmaktan uzak durmadan ve küçük ve
aptalca
çatýþmalarý
bir
kenara
býrakarak…
Fo t o: N afi z Lo kv i ça
Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Þiirin
Kurusun
Kültür
Balkan Türk Þiiri
Bulutlar delicesine
aðlarken,
Yýldýrýmlar yol çiziyor
Gök ve yer
Toprak ve yaþ
Dað ve taþ
Derin düþüncede birini mi
bekliyor
Zaman akýyor, evren sessiz Þairin aklýna bu zaman
Boþluk boþluðu
ermiyor
Sessizlikler ölçüyor
...
Bir maðara dað baþýnda
Boþluklarda yüzüyür ýþýklar
sýrrýný saklýyor Zaman akýyor, evren sessiz
Eshabý-ý kehf
Eshabý-ý kehf þairin
Kuþlarýn serserice
aklýnda
uçuþlarýný seyrediyor
Eshabý-ý
kehf
Hazýrlayan: Agim Rifat
Ýnledim
Uyan
Kaç þiir bekledim
Ey koca Türk!
Bahar gibi aç
Uyan!
Gelmedin
Sinema sinema gezdim
Ne fayda
Gözlerden püsküren
Bir güç ol.
Kimsenin yemi olma
Tırman dağlara.
Çok kýzdým / bilemezsin
Anladým
Gözlerden insancıl bakışları akıt
Kafiyeli yalanları siliver bir bir
Uyan!
Sen benimle alay ediyorsun
Þiirin kurusun
Umut çiçeği ol
Bulutla yarış
Nakış nakış işle sevgiyi
Ey göklerdeki şanlı hilalim
Çöz sahtekarların yumağını
Gecemizi aydınlat.
Yüzlere çöken karanlığa
Işık seli yağdır.
Uyan !
Senden bunu beklemiyordum doðrusu
Ben demek uyumuþum
Kirli çamaþýrlarýmý alýp
Kapý kapý dolaþmýþsýn
Ayýp
Fikri Þiþko
Sonsuzluk ve Hayat
Görüntülerde oluşan bu dünyada
Yalnızca bir turist gibi olamam
İçinde yaşamadan, sevmeden, sevilmeden
Kalıcı mutluluk ve coşku kaynakları edinmeden
Yeterince sevmedim, meşguldüm
Çok meşguldüm, işlerim vardı
Hayata hazırlanıyordum
Ve hayat yelkenli bir tekne gibi süzülüp geçiyor.
Acıyı kabul et, neşenin tadına var,
Pişmanlıktan arın
İşte o zaman bilgeliğe ulaşıp şunu söyleyeceksin:
Yeniden dünyaya gelsem, aynı şeyleri yapardım.
Her hangi birimiz”Yarın” yaşayacağım derse
Hayatla tehlikeli bir oyun oynuyor demektir.
Bize verilen hayat
Sahip olduğumuz en önemli değerdir.
Biz öldükten sonraki hayat değildir sonsuzluk
Şimdiki hayattır, içinde yaşadığımız
Nisa G. Okçabol
Üsküp Tiyatrosu sizi bekliyor
Özcan Micalar
Hem de çok ayýp
Köþe yazarlarý anlattý
Kameralarýn önüne geçip
Üsküp Türk Tiyatrosu “Kadýncýklar” oyununu sunmak için Prizren’e geliyor. 10 Ocak
Perþembe günü Prizren Kültür Evi salonunda seyircisiyle buluþacak olan “Kadýncýklar”
oyununu izlemek isteyenler biletleri Kültür Evinden temin edebilirler.
Çok masallar dökmüþsün
Yazýk-
Þiirinden bulasýn
Ne de olsa dost sayýlýrdýk
Aklýma kötü þeyler gelebilir diye
Senin bütün tiyatrolarýna boþ veren
ben deðil miydim
Ama sen
Sen bunu hiç bildin mi
Ah benim dolma güzelim
Bilerken
Teslimiyete düþer ateþ su
karþýsýnda
Çekiç sesleri emrini vermiþ
kýlýçlara
Diz çökmüþ geçen yýllara
yaralý gönüller
Erenlerin sohbeti kalplere
yerleþirken
Ýlim çeþmelerinden su
içerken þair
Ýbadet rahatlarken gönlünü
Anladý da buldu kendi
yolunu
Şaireler şiir yazıyor
Hava çok gazinoydu
Son saniyelere döndüm
14
Perşembe, 10 Ocak 2008
Ecelin hep þiirden olsun dilerim
P
rizren Kültür Evi Nafis Gürcüali Türk
Tiyatrosunun 30. ve Rumeli Türk
Tiyatro Sanatçýlarý Derneði’nin 15.
yýldönümü dolayýsýyla Üsküp Türk Tiyatrosu
“Kadýncýklar” oyunu ile Prizren’e geliyor. 10
Ocak Perþembe günü Prizren Kültür Evi salonunda
seyircisiyle
buluþacak
olan
“Kadýncýklar” oyununu izlemek isteyenler
biletleri Kültür Evinden temin edebilirler.
Tuncer Cücenoðlu’nun yazdýðý ve Nataþa
Poplavska’nýn yönettiði oyunda Üsküp Türk
Tiyatrosunun profesyonel oyuncularý oynuyor.
Üsküp Türk Tiyatrosu ayný zamanda bir çocuk
oyununu da Prizren’de sahneye koyacak.
Perþembe günü saat 12.30 ve 13.30’da Kedi ile
Palyaço Çocuk oyunu Prizren Kültür Evi salonunda oynayacak.
15
Kültür
Batý Trakya Sorunu
Perşembe, 10 Ocak 2008
Hülya Emin
Lozan Antlaþmasý’nýn Yunanca metninde,
Azýnlýklarýn Korunmasý’na iliþkin
45.maddede “müslüman azýnlýklardan”
bahsedildiði ileri sürülmektedir. Ancak
Lozan’ýn Fransýzca metninde Batý Trakya’ya
“Müslüman azýnlýklar”dan deðil, “Müslüman
azýnlýk”tan bahsedilmektedir. Zira Yunan
Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn 1999 yýl içerisinde
yayýnladýðý “The Foundation of the
Modern Greek State — Major Treaties and
Conventions 1830-1947” isimli kitap da
bunu doðrulamaktadýr. Bu kitapta da
“Moslem minority” ifadesi kullanýlmaktadýr.
Kýsacasý, Yunanistan’ýn Batý Trakya azýnlýðýnýn deðiþik etnik gruplara bölme giriþiminin Lozan’da hiçbir dayanaðý yoktur.
Lozan Antlaþmasý’nda kullanýlan müslüman azýnlýk ifadesini benimseyen
Yunanistan, ayný anlaþmada kullanýlan müslüman olmayan azýnlýk terminolojisi ise hiçe
sayarak, Türkiye’de “Elen Azýnlýktan” bahsetmektedir.
Lozan Antlaþmasý’nda neden etnik deðil
de dini tanýmlamalarýn kullanýldýðýný açýklamak pek zor deðildir. Herþeyden önce
Osmanlý Ýmparatorluðu’nda “ulus” deðil,
“ümmet” kavramý hakimdi. Bu durum
Müslümanlar için geçerliydi. Yunanlýlar için
ise “Yunan ulusu” ile “Rum Ortodoksluk”
tam bir özdeþlik gösteren iki terimdi. Kaldý
ki 30 ocak 1923 tarihli mübadele anlaþmasý
“Türk — Rum Ahalinin Mübadelesi
Ahitnamesi” adýný taþýmaktadýr. Yani deðiþimi yapýlacak azýnlýklarýn birinin Türk,
ötekinin de Rum (Elen) ulusuna mensup
olduðunun resmen tescili niteliðindedir.
Diðer taraftan, Türk — Yunan karma komisyonlarý tarafýndan Batý Trakya’da azýnlýk
üyelerinin ellerine verilen ve onlarýn gayrý
mübadil (etabli) olduðunu kanýtlamaya
yarayan Etabli belgeleri “Müslümanlar”dan
ve “Müslüman olmayanlar”dan deðil, “Türk”
ve “Rum”lardan söz etmektedir.
MÜFTÜLÜK VE CEMAAT SORUNU
Batý Trakya Türklerinin etnik kimliðinin
inkarý ve eðitim sorunlarýnýn dýþýnda karþý
karþýya kaldýðý en önemli sorunlarý müftülük
ve vakýflar konusu oluþturmaktadýr.
Lozan Antlaþmasý’nýn hükümlerine ters
düþerek, bu alanda yeni yasalar,
kararnamelerle bir dizi deðiþikliklere
gidilmiþtir.
Yunan devleti Batý Trakya Türklerinin
kendi dini liderini seçme hakkýný tanýmak
yerine, kendisine yakýn kiþileri müftülük
makamýna tayin etmiþtir. Azýnlýðýn bu
konudaki talebi, tüm Ýslam ülkelerinde
müftülerin tayinle iþbaþýna geldiði
gerekçesiyle reddedilmekte, ancak birçok
insan haklarý örgütlerinin raporlarýnda da
dile getirilen ve müslümanlarýn azýnlýkta
olduðu yerlerde dini liderlerini seçme
hakkýna sahip olduklarý gözardý edilmektedir.
Zira diðer Balkan ülkelerinde ve bazý Avrupa
ülkelerinde müslümanlar müftülerini seçim
yoluyla belirlemektedir.
Batý Trakya Türklerinin ata yadigârý olan
cemaat mallarýnýn idaresi konusunda da
müftülük sorununa benzer bir durum
yaþanmaktadýr. Vakýf Ýdare Heyetleri seçim
yerine, atama yoluyla oluþturulmakta, bu
durumun ise Batý Trakya Türklerinin kendi
vakýf mülklerinden gerektiði þekilde
yararlanmamasýný ve birçok vakýf mülkünün
yokolmasý sonucunu doðurmaktadýr.
ALBAYLAR CUNTASI VE 1991’DEN
SONRAKÝ DURUM
1968 yýlýnda iktidarý ele geçiren
Albaylar Cuntasý Batý Trakya Türklerinin en
zor koþullar altýnda yaþadýðý bir dönemi
oluþturmaktadýr. Türklere yönelik baskýlarýn
çok yoðun olduðu bu dönemde, askeri
idarenin iktidara el koymasýyla Türklere ait
tüm derneklerin yönetim kurullarý da feshedilmiþtir.
1974’te Cunta’nýn sona ermesiyle
Yunanistan demokratik rejime geçmiþ, ancak
bu demokrasi Batý Trakya Türklerini kapsamý içine alamamýþtýr. 1974’deki Kýbrýs
Barýþ Harekatý ile birlikte Batý Trakya
Türklerinin zor günlerinin devam ettiði
görülmektedir. Sözkonusu sýkýntýlara dayanamayan birçok Batý Trakyalý Türk bu
dönemde malýný mülkünü yok pahasýna
satarak Türkiye’ye göç etmiþ ve azýnlýk tarihinde en büyük göç 1974 ve sonrasý
dönemde yaþanmýþtýr.
Cunta sonrasý “demokratik iktidarlar”
Batý Trakya Türklerine yönelik demokratik
bir uygulamaya girmek yerine, asimilasyon
ve göçü hedef alan bir politika izlemeyi
sürdürmüþlerdir.
1980’li yýllarda Türklere ait dernekleri,
isimlerinde “Türk” ifadesini taþýmalarý
nedeniyle mahkeme kararý ile kapatýlasý,
baskýcý ortamýn önemli kalýntýlarýndan
biridir.
Etnik kimliðe yönelik bu baskýlar
karþýsýnda, Batý Trakya Türklerinin de ilk
toplu tepkileri (gösterileri) söz konusudur.
1988 yýlýnda Gümülcine’de gerçekleþen
“Türklük Yürüyüþü”, Batý Trakya
Türklerinin etnik kimliðine yönelik saldýrýya
verdiði büyük bir yanýttýr. Bu yürüyüþün
ikinci yýldönümünde, yani 29 Ocak 1990
yýlýnda ise Gümülcine’deki Türklere yönelik
saldýrý, bölgede yaþanan gerginliðin ve
bölgedeki Türk varlýðýndan duyulan rahatsýzlýðýn en belirgin örneðidir. 29 Ocak 1990’da
Gümülcine’deki Türk dükkanlarýna
saldýrýlmýþ, yaðma edilmiþ ve çok sayýda
soydaþýmýz yararlanarak hastaneye
kaldýrýlmýþtýr.
Batý Trakya Türklerinin bu baskýcý ortama yanýtý ise baðýmsýz listeleri oluþturmak
olmuþtur. Yunanistan’daki siyasi partilere
güven duymayan Batý Trakyalý Türkler,
Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler…
SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 8
Býçag irdi sünüge Türk elinden
Koyunun sorma hâlin gürk elinden
Anunçün þâdlýkda istenür dost
Ki gam vaktinde düþmenden soya post
Vefâ ehli hemîn ana dimiþ yâr
K’ola rüz-ý musîbetde vefâdâr
Vefâ kýlmadý gül âþüftesine
“Anunçün ‘ömri varmaz heftesine
Bu deyrün safhasýnda yazmýþ ebrâr
Vefâsýz yârdan yeð nakþ-ý dîvâr
Ko Cemþîd ü Ferahþâdun beyânýn
Oký mihr ü vefânun dâstânýn
Belâ deryâsý önüm aldý ardum
Bana Hýzr ol yetiþ kim garka vardum
Göyüm yaþýný sil merdümlük eyle
Elün sun garka-i girdâb-ý seyle
Bu mekri sanma kim tenhâ banadur
Bugün bana ise yarýn sanadur
Bu Türk azdur diyü itme bahâne
Odun bir þu’lesi besdür cihâna
Çogalmadýn dagýlmazsa bu leþker
Bulara durmaya fagfûr u kayser
Bu leþker her biri bir ejdehâdur
Bu ýklîme Hudâdan bir kazâdur
Ne diyem sen dahi ‘âlî-cenâba
Yetiþmezsen cihân vardý harâba
Eðer def’ olmay ise bu beliyye
Ne Ýznýk kala ne Kostantýniyye
Bitiyi çûn tamâm itdi vü dürdi
Kebüter gibi ol yana uçurdý
Sayfa 17
Yetiþdi nâme ol sâ’at Mihâla
Okundý vâkýf oldý vasf-ý hâle
Yaragýn görüben bagladý mahmil
Kadem baþdý yola kat’itdi menzil
Yetiþdi hitta-i Ýznýka nâgâh
Beðendi bir makâmý kondý hargâh
Gice kim ‘âleme âsâyiþ irdi
Gönüller perdeden perdeye girdi
Cihân agyârdan olmasa hâlî
Bu ‘âlem halkýnun nolurdý hâli
Mihâl âsûde-hâl olmaga bir dem
Girüp halvet-gehine itdi ‘âlem
Misâl ýklîmine oldý revâne
Yetiþdi seyri bir höþ gül-sitâna
Tolu serv ü çýnâr u lâle vü bül
Açýlmýþ bu çemende cennete yol
Tutup serv ü çýnâr üstinde me’vâ
Okur tûbâ lenâ ehr mürg-ý gûyâ
Suyý ‘ayne’n tüsemmâ selsebîle’n
Yolý innâ hedeyâhü sebîle’n
Pür envâr olmýþ etrâf-ý çemen-gâh
Meðer kim sâye salmýþ bir yüzi mâh
Ne meh kim zerre zerre nûrýný gün
Cemâlinden kýlur deryüze her gün
Saçý ve’l-leyli alný ve’z-zuhâdur
Beni va’n-necm özi bedrü’d-dücâdur
Ýmâm-ý enbiyâ ya’nî Muhammed
Habîbu’llah sultân-ý müeyyed
Sayfa 18
Bu bâgun sebze-zârýnda oturmýþ
Nikâbýn ve’z-zuhâsýndan götürmiþ
Zihî gül-þen ki ‘aksinden münevver
Zihî bûstân ki bûyýndan mu’attar
Zihî serv-i sehî kim sâyesinde
Görür tûbâyý bir has pâyesinde
Bu gül-þende safâ bezmin düzetmiþ
Bu bezme ins ü cinni da’vet itmiþ
Halîl-i Âzer olmýþ sofra-dârý
Çekilmiþ halka hvân-ý hoþ güvârý
Bu hvandan dadacak bir lokma-i ter
‘Adesden döymýþ Ýbrâhîm-i Âzer
Bu ‘âlî bezme Rûhu’llah sâkî
Bu sâkinün elinde câm-ý bâkî
RAÝF VIRMÝÇA
Transkribi
Bu câmun nûþiden bir gez þarâbýn
Cemün câmýndan içmez Hýzr âbýn
Mugannî anda Dâvûd-ý hoþ-âvâz
Bülend âvâz ile eyler ser-âgâz
Okur rýf’at zebûrýn Mustafânun
Semâ’ eyler gürühý aþfiyânun
‘Aþâya tayanup mûsâ’bni ‘Imrân
Durur hâcib gibi karþuda hayrân
Muhammed bezminün rûþen çerâgý
Yed-i beyzâdan itdirdi ferâgý
Görüp Ya’kûb anun zîbâ cemâlin
Gidermiþ Yûsufun dilden hayâlin
Bulup bir þemme vaslý ‘âleminden
Dem urmaz bûy-i pîrâhen deminden
Sunar câmý Skender Msutafâya
Nitekim bir geda âyîne aya
Sayfa 19
Ýskeçe ve Gümülcine’de baðýmsýz listelere
tek vücut halinde destek vererek, Ýskeçe’den
Ahmet Faikoðlu’nu, Gümülcine’den de Dr.
Sadýk Ahmet’i Yunan meclisine göndermeyi
baþarmýþlardýr. Yunan devleti, baðýmsýz listelere ülke genelinde yüzde 3’lük baraj
uygulamasý getirerek, bu durumun da önüne
geçmiþtir.
Baðýmsýz hareket ve baðýmsýz hareketin
en önemli simasý Dr. Sadýk Ahmet’in yurtiçinde ve yurtdýþýnda yaptýðý giriþimlerle,
Batý Trakya sorunu konusunda dýþ dünyanýn
da dikkatini çekmek mümkün olmuþtur. AB
üyesi Yunanistan’a bu konuda gelen dýþ
baskýlar böylece yoðunluk kazanmaya
baþlamýþtýr. Batý Trakya’da durumun bu þekilde devam etmesinin mümkün olmadýðýný
anlayan Yunanlý yetkililer, baskýlar karþýsýnda politikalarýnda deðiþiklik yapma gereðini
duymuþlardýr.
14 Mayýs 1991 tarihinde Batý Trakya’yý
ziyaret eden dönemin Baþbakaný
Konstantinos Miçotakis bundan böyle
“yasalar önünde eþitliðin” hakim olacaðýný
ilan etmiþtir. Bu aslýnda iktidarda olan Yeni
Demokrasi partisinin bir kararý deðil, partilerarasý yapýlan bir anlaþma sonucu açýklanan
bir karardýr.
1991’den sonra Batý Trakya Türklerinin
gayri menkul edinme hakký iade edilmiþ,
traktör ve araba ehliyeti gibi konularda yýllardan beri süren zorluklar ortadan kaldýrýlmaya baþlanmýþtýr.
Yani bir baþka deyiþle, Batý Trakya
Türklerinin Yunan vatandaþý olmaktan kaynaklanan haklarýnýn iade edildiði bir dönem
baþlamýþtýr. Son 10 yýlýn bu yumuþa süreci
ise ne yazýk ki sadece vatandaþlýk haklarýyla
sýnýrlý kalmýþ, Lozan ve diðer ikili anlaþmalardan kaynaklanan azýnlýk haklarýnda
olumlu bir geliþme olmamýþtýr. Eðitim ve
özellikle de müftülük, cemaat ve etnik kimliðin tanýnmasý konusundaki sorunlar varlýðýný bugün de sürdürmektedir.
Araştırma
Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan …
Kosova Efsaneleri
Ö
mer Baba
kardeþi
Mustafa
Karabaþ Efendiyle birlikte, zamanýnda
Horasan’dan buralara gelmiþ ve buralarda
Ýslamiyeti yaymak için birçok savaþlara
katýldýklarý rivayet edilmektedir. Uzun
zaman Prizren’in Lalo boðazýnda kardeþiyle
birlikte yaþamýþ. Ömer Baba kardeþi
Mustafa
Karabaþ
Efendiden daha önce
öldüðü
rivayet
edilmektedir. Ömer
Babanýn kerametiyle
ve ölümüyle ilgili
Prizren halkýnda çok
ilginç
rivayetler
vardýr.
Birinci
efsaneye göre: Ömer
Baba bu yöredeki
köylerden birinde,
bir aða evinde küçük
yaþtan hizmetçilik
yapýyormuþ. Zaman
geçtikçe
küçük
Ömer’de
tuhaf
þeyler hissedilmeye baþlamýþ. Bu yüzden
insanlar ve ev sakinleri ona þüpheyle
bakmaya baþlamýþlar. Zaman zaman
anlaþýlmayan kimi sözleri söyleyen Ömer’i
evdekiler ve diðerleri deli olarak nitendirmeye baþlamýþlar. Bir gün ev aðasý Prizren’e
gitmek için en iyi atýnýn hazýrlanmasýný
emretmiþ ve ondan sonra yola koyulmuþ.
Daha sonra evdekilerle beraber öðle
yemeðini yiyen Ömer, birden bire sofradan
sýçrayarak, “At geberdi at, geberdi” diye
seslenmiþ. Fakat alýþkanlýða dönüþen onun
bu tür davranýþlarý, ev sakinlerin ilgisini
çekmemiþ ve Ömer’i susturup yemeklerine
devam etmiþler. Akþamleyin aða kasabadan
eve yaya döndüðünde, evdekiler atýn nerede
olduðunu sormuþlar. “At yolda geberdi”,
aðanýn sözlerini iþiten ev sakinleri, Ömer’in
deli olmadýðýný, aksine üstüne evliyalýðýn
geldiðini anlamýþlar ve o günden sonra
Ömer‘in saygýsý günden güne sadece o evde
deðil, köy ve daha da geniþ bir çevrede
yayýlmaya baþlamýþ.
Uzun zaman sonra aðýr bir
hastalýða kapýlan Ömer, ölmezden önce son
kere annesini görmek istemiþ. Arkadaþlarý
da sal (örülmüþ çubuktan hasta taþýmak için
yapýlan taþýt) yapýp annesine götürmek için
yola koyulmuþlar. Fakat kýsa bir zaman
sonra Ömer yolda can vermiþ. Arkadaþlarý
da öldüðü yerde Ömer’i gömüþler. Ömer’i
salla (lesa) taþýdýklarý için oradaki köye de
bu adý vermiþler. Daha sonra ayný yerde
türbesini de yapmýþlar.
Ýkinci efsaneye
göre: Ömer Baba Prizren
yakýnlýðýndaki
Þayne
köyünde
doðmuþ.
Gençliðinde
çobanlýk
yaparmýþ, ama büyük
keramet sahibi imiþ. Ayný
anda iki ayrý yerde savaþ
ederken
görülürmüþ.
Fakat bir gece uyurken,
düþmanlar
tarafýndan
öldürülmüþ. Bu olaydan
sonra Ömer Baba baþýný
koltuðu altýna alarak
Prizren’de daha önceleri
kazmýþ olduðu mezara
RAÝF VIRMÝÇA
Perşembe, 10 Ocak 2008
Tefrika (11)
16
ÖMER — LEZ BABA EFSANESÝ
gelip kendini defnetmiþtir.
Üçüncü efsaneye göre: “Ömer
Baba bir ailede hizmetçi olarak Opola köylerinden birinde çalýþýyormuþ. Zamanla keramet mertebesine ulaþtýðýnda aile reisi bunu
fark etmiþ ve ona para vererek bir süre Lez
köyünde yaþayan ailesinin yanýna gitmesini
emretmiþ. Bir gün evde otururken Ömer
Babaannesine
“anne
Arabistan’dan
misafirlerimiz
gelecektir
bildirerek, bize daha fazla yemek
hazýrla demiþ”. Gerçekten de o gün
Lez köyüne Arabistan’dan üç
önemli muallim gelmiþ ve köyün
yaþlýlarýyla bir odada konuþurken
odaya Ömer Baba girmiþ. Odaya
girdiðinde bu üç âlim ayaða kalkýp
Ömer’i saygýyla karþýlamýþlar.
Yaþlýlardan biri Ömer kimdir de
Siz ayaða kalktýnýz diye ihtiraz
etmiþ. Araplar hiçbir açýklama
yapmayarak sohbete devam
etmiþler. Oysa bu duruma kýzan
Ömer Baba o anda bu köyün 30
haneden fazla olmamasý için
kendinden
beddua
etmiþtir.
(Gerçekten bugün bu köyde 30
haneden fazla ev bulunmamaktadýr) Ertesi
gün Arabistanlý âlimler Ömer Babayý da
yanlarýna alýp Arabistan’a götürmüþler. 12
yýl sonra Arabistan’dan gelen Ömer Baba
birçok savaþa katýlmýþ. Daha sonra Paþtrik
daðýnda meydana gelen bir savaþta
yaralanan Ömer Baba, yaralý olarak Vlaþna
ve bugünkü Lez köyüne kadar gelip orada
þehit olmuþtur”. Daha sonra öldüðü yerde
türbesi de yaptýrýlmýþ ve kýlýcý da türbe
duvarýna asýlmýþtý.
Ömer Babanýn ölümünden sonra
kýlýcý uzun zaman türbede asýlý olarak
duruyormuþ. Türbe bakýcýsý, kýlýcýn türbede
bulunduðu dönemde, Ýslam dünyasýnýn
herhangi bir yerinde savaþ olunca bu
kýlýçtan her zaman kanýn damladýðýný
bildirmektedir. Aynýca, türbe bakýcýsý,
Bulgar istilasý zamanýnda bu kýlýcýn buradan
alýndýðýný ve bugün Sofya’da bir müzede
korunduðunu bildirmektedir.
Ömer Baba ile ilgili çok ilginç, bir
rüyayý ve gerçek bir olayý türbe bakýcýsý
ailesinden olan arkadaþým Dr. Agim
Ramadani de anlatmýþtý.
Bir kýþ gününde Ömer Babaya
hizmetçi olarak çalýþtýðý evin reisi “eline bir
balta al ve ormanda birkaç aðaç kes” diye
emretmiþ. Ömer Baba da baltayý alýp
ormanda büyük bir aðacý görerek kesmek
istemiþ. Baltayý kaldýrýp aðaca vurmak
istediði zaman, aðacýn inlediðini-aðladýðýný
iþitmiþ. Bunu duyunca aðacý kesmekten
vazgeçmiþ. Etraftan birkaç
kurumuþ
odun
parçasý
toplayarak o gün durumu
idare etmiþ. Ömer Baba ertesi
gün yine emir üzere baþka
aðacý kesmeye kalktýðýnda,
aynen olayla karþýlanmýþtýr.
Nitekim bir gün evde odun
bulunmayýnca aile reisi çok
kýzmýþ ve durumun ne
olduðunu bilmediði için,
Ömer’i
yanýna
çaðýrýp
mutlaka odun kesmesini
emretmiþ ve o gün Ömer’i de
izlemeye karar vermiþ. Ömer
de her gün olduðu gibi o
günde baþka bir aðaç
kesmeye kalkýnca ve ayný
durumla karþýlaþýnca baltayý
koyuverip odunu kesmekten
vazgeçmiþ. Bunu gören aile
reisi
yanýna
yaklaþýp
kesmekten neden vazgeçtiðini
sormuþ. Ömer hiçbir þey
söylemeden, aile reisi yanýnda
baltayý kaldýrýnca, aðacýn
inlendiðini-aðladýðýný iþitmiþ.
Bunu gören aile reisi Ömer’in
bir ermiþ olduðunu anlamýþ ve
bir daha bu iþlerle uðraþmasýný
istememiþ.
Anlattýðý gerçek olay
ise þudur. Bir kýþ gününde köy
çocuklarýyla birlikte Ömer
Baba türbesi yanýnda kayak
yapýyorduk. Kayak yaparken
de çok baðrýþýp gürültü
yapýyorduk
ve
çok
gülüyorduk. Akþam saatlerine
kadar süren bu kaymak olayý
Ömer Babanýn karþýmýza
çýkmasýyla son buldu. Bizden
uzak olan Ömer Baba çok
yaþlý, aksakallý ve üstünde
yeþil hýrkasý ve baþýnda da yeþil
türbaný vardý. Genelde bana
baþýný sallamakla ve parmakla
yapýp bizim bu gürültüden
rahatsýz olduðu iþaretlerini
vermiþti. Korkudan eve geldim
ve
nineme
gördüklerimi
anlattým. Ninemde onun sýralý
olarak türbeden çýkýp (kayak
yaptýðýmýz yerde zamanýnda
mevcut olan çeþmeden) abdest
aldýðýný
bildirdi.
Sizin
gürültünüzden rahat abdest
alamadýðý için buna kýzdýðýný
dile getirmiþtir. O günden
sonra ben artýk bu yerde hiç
kayak
yapmadým
diyen
arkadaþýmýn, bu olayý anlatýnca
da ürperti içinde olduðunu
belirtti.
YEMÝÞÇÝ HASAN PAÞA
EFSANESÝ
Yemiþçi Hasan Paþa
zamanýnda Sultan Ordusunda
görev yapmýþ. Bir gün atýyla o
zamanki
Prizren
Valisi
görevinde bulunan Mustafa
Paþaya ziyarete gelmiþ. Yemiþçi
Hasan Paþanýn atýný beðenen
Mustafa Paþa, onu satýn almak
istemiþ. Ancak Yemiþçi Hasan Paþa buna
razý olmayarak, “Atým caným kadar
deðerlidir”, diye cevap vermiþ.
Böyle bir durum karþýsýnda vali
tabii ki çok kýzmýþ. Yemiþçi Hasan’ýn atýný
zoraki elinden almýþ. Bununla yetinmeyerek
Yemiþçi Hasan’a 500 kamçý da vurulmasýný
emretmiþ. Zaman geçtikçe, Yemiþçi Hasan
Paþa yürütülen savaþlarda büyük baþarýlar
elde ettikten sonra, Sultan tarafýndan tayin
edilen askerleriyle birlikte Rumeli’ye
gönderiliyor ve çok geçmeden Sofya Valisi
görevine atanýyor.
Yemiþçi Hasan Paþanýn vali
görevini kutlamak için Rumeli’ye baðlý
bütün kazalardan ona ziyarete gelenler
olmuþ. Bir gün de Mustafa Paþa da ziyaret
için Sofya’ya gitmiþ. Mustafa Paþayý
karþýsýnda gören Yemiþçi Hasan Paþa,
“Atýmý almakla yetinmeyerek kalkýp beni
dövdün” diyerek bunun sebebini öðrenmek
istemiþ. Yanýt almadýkça Yemiþçi Hasan
Paþa da adamlarýna Mustafa Paþanýn
dövülmesini emretmiþ. Bu iþkenceye
dayanamayan Mustafa Paþa dayaktan ölmüþ
diye efsanevi bir söylenti vardýr.
Elde etmiþ olduðu baþarýlarýyla
daha sonralarý Yemiþçi Hasan Paþa
Sadrazam rütbesine kadar ulaþmýþ. Ýnsanlara
karþý iþlediði zulümleriyle de adýný
duyurmuþtur. O zamanlar birkaç tanýnmýþ
imamý da öldüren Hasan Paþa, doðum yeri
olan Rugova köyünde bir cami inþa ettirerek
Prizren kentine su getirerek, iyi bir iþ
yapmýþtýr.
(Sürecek)
17
Perşembe, 10 Ocak 2008
To p l u m
Din ve Toplum
Annemiz bir tanemiz
Drita Pala’yı
Ölümünün 10. yılında sevgi ve
Rahmetle anıyoruz.
[email protected]
[email protected]
M. Tevfik Yücesoy
Aramızdan ayrılalı tam 10 hüzün
dolu yıl geçti. Geçen her dakikada
hasretin bir çığ gibi büyüdü. Yıllar
geçse de sen bizim her zaman
yüreğimizde olacaksın.
Seni asla unutmayacağız.
HÝCRÝ YILBAÞI MUHARREM 1
P
(10 OCAK PERÞEMBE
GÜNÜ MUHARREMÝ
GÜNÜDÜR)
eygamber efendimiz
Muhammed aleyhisselam,
miladi 571’de 20 Nisana
rastlayan, Rebiul-evvel ayýnýn on
ikinci Pazartesi sabahý, Mekke’de
doðdu. 622’de Mekke’den
Medine’ye hicret etti. 20 Eylül
Pazartesi günü, Medine’nin Kuba
köyüne geldi. Bu tarih
Müslümanlarýn Þemsi yýlbaþý oldu.
O yýlýn Muharrem ayýnýn birinci
günü de, Kameri yýl baþý oldu.
Muharrem ayýnýn birinci gecesi
Müslümanlarýn kameri yýlbaþý
gecesidir.
Bu geceyi ihya etmeli ve saygý
göstermeli. Saygý göstermek, günah
iþlememekle olur. Zilhiccenin son
günü ve Muharremin birinci günü
oruç tutan, o yýlýn tamamýný oruç
tutmuþ gibi sevaba kavuþur. Bir
hadis-i þerifte, (Ramazandan sonra
en faziletli oruç, Muharrem ayýnda
tutulan oruçtur) buyuruldu.
Ýslamiyet’ten önce Araplar,
Muharremde harp etmek isteyince,
o yýl Muharrem ayýnýn ismini,
sonraki aya korlar, sonraki ayýn
ismini, Muharrem ayýna takarlardý.
Böylece, haram ay, Muharremden
bir sonraki ay olurdu.
(Bir ayýn haramlýðýný baþka aya
geciktirmek, ancak kâfirliði arttýrýr.
Kâfirler, böylece sapýtýyorlar. Onlar,
Allah’ýn haram kýldýðý aylarýn
sayýlarýný denk getirmek için, haram
ayý bir yýl helal edip, baþka yýl onu
yine haram ederler. Böylece,
Allah’ýn haram kýldýðýný helal
kýlmaya çalýþýrlar) mealindeki
Tevbe suresinin 37. âyet-i kerimesi,
aylarýn yerlerini deðiþtirmeyi yasak
etti.
Kýymet verilen dört aydan biri
Muharrem ayý, Zilkade, Zilhicce ve
Receb ile beraber Kur’an-ý kerimde
kýymet verilen dört aydan biridir.
(Tevbe 36)
Birkaç hadis-i þerif meali
þöyledir:
(Aylarýn efendisi Muharrem,
günlerin efendisi Cuma’dýr.)
[Deylemi]
(Ramazandan sonra en faziletli
oruç, Allahü teâlânýn ayý Muharrem
ayýnda tutulan oruçtur. Farzlardan
sonra en faziletli namaz, gece
namazýdýr.) [Müslim, Ýbni Mace,
Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]
(Nafile oruç tutacaksan
Muharrem ayýnda tut. Çünkü o,
Allahü teâlânýn ayýdýr. O ayda bir
gün vardýr ki, O günde Allahü teâlâ
geçmiþ kavimlerden birinin
tevbesini kabul etti. Yine o gün
tevbe edenlerin günahlarýný da
affeder.) [Tirmizi]
Nafile ibadetlerin sevabýna
kavuþabilmek için, ehl-i sünnet
itikadýnda olmak, haramlardan
kaçýp günahlara tevbe etmek,
farzlarý kusursuz yapmaya
çalýþmak, o ameli ibadet olarak
yapmaya niyet etmek þarttýr.
Muharrem ayýnýn 10. günü de
büyük bir gündür. Muharremin
10.günü AÞURA GÜNÜ dür.
Haftaya Aþura Günü ile ilgili yazýda
buluþmak üzere muharrem ayýnýn
hayýrlar getirmesi temennilerimle
ile esen kalýn.
Seni asla unutmayacak olan:
Kızların: Erengül, Birgül, Sabiha, Songül ve Semra
Selman Buza’yı
Aradan acı ve özlem dolu üç yıl
geçti. Ölümünün üçüncü yılında
seni saygı, sevgi ve özlemle
anıyoruz. Seni hiç unutmadık,
unutmayacağız da. Çünkü
aramızdan ayrıldığın günden
beri hepimizin kalbinde
yaşıyorsun ve sonsuza kadar da
yaşamaya devam edeceksin.
Mekanın cennette olmasını Yüce
Allah’a her an dua ediyoruz.
Eşin: Naciz, Kızların: Ajda, Aynur ve Figen, Oğlun: Meydi, Damatların:
Muhamedali ve Celal; Gelinin: Bircan; Torunların: Ezo, Enda ve Sevinç
Selman Buza’yı
Biricik kardeşimiz, seni ölümünün
üçüncü yılında acı, saygı ve
özlemle anıyoruz. Sensiz
günlerimiz ağır ve acılı geçiyor.
Seni bir an olsun unutmadık,
unutmayacağız da. Çünkü
hepimizin kalbinde ve anılarında
yaşıyorsun ve her zamanda
yaşamaya devam edeceksin.
Ruhun şad, mekanın cennet
olmasını Yüce Allah’a her an
dua ediyoruz.
Kız kardeşlerin: Cülnaz, Makbule ve Adile
Reklamýnýzýn daha geniþ bir kamuoyuna hitap etmesini mi istiyorsunuz?
Duyuru, ilan ve anmalarýnýzý yayýnlayacak kuruluþ mu arýyorsunuz?
Uygun fiyat, profesyonel ekip ve bütün imkanlarýmýzla sizin hizmetinizdeyiz.
Reklamlarýnýzý, duyuru, ilan ve anmalarýnýzý gazete, radyo ve televizyonumuzda dört dilde yayýnlayabilirsiniz.
Daha detaylý bilgileri 044 238 431 ve 044 819 323
numaralý telefonlar aracýlýðýyla bilgi alabilirsiniz. Yada Bajdarhane semti, Prizren Belediyesi Baþkanlýk binasý karþýsý numara 8’de bulunan medya merkezimizi ziyaret edebilirsiniz.
Ýstediðiniz imaj, kaliteli reklam demektir.
“Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý, reklamcýlýkta doðru adres!
Kadın
Ý
Fazla kilo bel
aðrýsýna yol açýyor
statistiklere göre toplumda çok yaygýn
olan bel aðrýlarý, hemen hemen herkesin
hayatýnýn her hangi bir döneminde
hafiften çok þiddetliye doðru yayýlan bir
yelpazede karþýlaþtýðý bir sorun. Bel
aðrýsýnýn en önemli nedenlerinden biri de
fazla kilo.
Ani bel aðrýlarýnýn genellikle istirahat,
ilaç tedavisi ve fizik tedavi gibi yöntemlerle
tamamen düzeldiðini, ancak aðrýlarýn bazen
kronikleþerek çok daha uzun sürdüðünü ve
tedaviyle düzelmediðini belirten Anadolu
Saðlýk Merkezi’nden Aðrý Uzmaný Prof. Dr.
Ayþen Yücel, bel aðrýsýndan korunmanýn
yollarýný anlattý.
Fazla Kilo Önemli Bir Etken
Günümüzde teknolojinin yaygýnlaþmasýyla hareketsiz bir yaþam tarzýna
geçilmiþ olmasý, ani yapýlan yanlýþ
hareketler ve þiþmanlýk gibi nedenlerle bel,
aðrýlarýnda ciddi artýþlar gözlenmektedir.
Genel olarak fiziksel kondüsyonlarý düþük
kiþiler, aðýr iþlerde çalýþanlar, uzun süre oturarak veya ayakta durarak çalýþan kiþiler ve
þiþman kiþiler ciddi risk altýndadýr. Bu kiþiler bel aðrýsýna yakalandýklarýnda iyileþme
süreçleri büyük olasýlýkla daha zor ve yavaþ
olacaktýr. Yapýlan çalýþmalar duygusal stres
veya uzun süre hareketsiz kalmanýn bel
aðrýsýný arttýrdýðýný göstermiþtir.
Çok farklý nedenleri olan bel aðrýlarýnda
önemli olan aðrýnýn nedeninin bulunarak
tedavinin ona göre düzenlenmesidir. Kiþiler
günlük hayatlarýnda bazý kurallara uyarlarsa
en azýndan mekanik nedenlerle ortaya çýkan
bel aðrýlarýndan korunabilirler. Bunlardan
bazýlarýný hatýrlatalým:
Ani Hareketlerden Sakýnýn
Kilomuzu sürekli kontrol altýnda tutmalýyýz. Alýnan her fazla kilonun vücudumuz ve özellikle de
belimiz için ilave bir yük olduðunu
21 Mart - 20 Nisan
unutmamalýyýz.
Çevrenizdekilerle olan iliþkilerinizde olumlu
Yerden herhangi bir cismi
geliþmeler elde etmeniz için yakýn dönemde
almak için belden bükülmek yerine
elde ettiðiniz küçük kazançlardan ve birlikte
dizleri kýrýp çömelerek hareket
olduðunuz kiþilerden yararlanmalýsýnýz olumetmeyi alýþkanlýk haline getirmeliylu baðlantýlar kurmanýz mümkün olabilir.
21 Nisan - 20 Mayýs
iz.
Beklenmedik geliþmeler ve olumlu deðiþikAðýrlýk kaldýrýrken yukarýdaki
likler eski güncelliðinizi korumanýzý saðlaykurala uymak yanýnda mümkünse
acaktýr. Olaylarýn dengesini kurmakta biraz
zorlanabilirsiniz ama genelde baþarýlý ve ver- tek baþýmýza bu iþi yapmayýp iki
kiþi dengeleyerek kaldýrmalýyýz.
21 Mayýs - 21 Haziran
Eðer tek baþýmýza yapacaksak
Elinizdeki maddi imkanlarý en iyi þekilde
mümkün olduðunca cismi gövdemdeðerlendirebileceðiniz bir dönemdesiniz.
ize yakýn tutarak taþýmalýyýz.
Tecrübelerinizi pratik yaþama aktarabilirsGünlük yaþamýnýzda acele ile
eniz, öðrendikleriniz ve eðitiminiz size
yapýlan
ani hareketlerden sakýnoldukça yarar saðlayacak.
malýyýz.
Ýsteklerinizin gerçekleþecek. Beklentileriniz
Genellikle ev kadýnlarýnýn sýkça
artacak ve maddi geliriniz yükselecek. Ama
yaptýðý, ayaklar hareketsizken
aceleci olmayýn. Çünkü bu geliþmelerin
vücudu saða ya da sola döndürerek
hýzýný kesebilir. Ýkili iliþkiler gündemde.
yerden bir þey almak ya da aþýrý uza23 Temmuz - 22 Aðustos
narak bir cismi almaya çalýþmanýn
Çevrenizdekilere zor gelen problemler size
göre cazip gelebilir. Konsantre olun ve dikkatinizi bunun üzerinde toplayýn. Ayný zamanda
zoru baþarmak kendinize olan güveninizi de
arttýracaktýr.
Baþarýlarýnýzý kýskanan birçok kimse var. Hatta
aleyhinize çalýþanlar da. Aceleciliðiniz sonucu
yapacaðýnýz bir hata en çok bu kimseleri sevindirecek. Mümkün olduðunca dikkatli adýmlar
atmanýz gerekiyor.
23 Aðustos - 22 Eylül
23 Eylül - 22 Ekim
Dostlarýnýz arasýndaki bir kadýndan önemli
bir sýkýntý görmeniz olasýdýr. Bu sýkýntý dostunuzun size karþý olumsuz tutumlar içinde
olmasýndan çok, onun bazý sorunlarýyla
ilgileneceksiniz.
Yakýn akrabalarýnýzdan, genç bir insanla
münakaþa etmeniz mümkündür. Hatalar
yapacak ve hakkýnýzda yanlýþ yargýlara varýlmasýna sebep olabilecek zihinsel yorgunluk
içinde olabilirsiniz.
22 Kasým - 20 Aralýk
Ýþ yerindeki meslektaþlarýnýzla ya da çalýþma ortaðýnýzla hiç de hoþ olmayan tartýþmalara girebilirsiniz. Zamaný ve ortamý iyi
seçerek biraz da sezgilerinizle ve yumuþak
baþlý tavýrlarla giriþimlerde bulunmalýsýnýz.
Haksýzlýða dayanamýyor ve insanlara yardým
etmek amacýyla sürekli çabalýyorsunuz.
Olumsuz durumlarýn ortadan kalkmasý size
yükselme arzusu aþýlayacak. Akýlcýsýnýz ve
planladýklarýnýzý hayata geçirebileceksiniz.
20 Ocak - 18 Þubat
23 Ekim - 21 Kasým
21 Aralýk - 19 Ocak
Aþk hayatýnda üzücü olaylar yaþayabilirsiniz. Ýstemediðiniz ayrýlýklar olabilir.
Ama kendinizi býrakmamanýz ve mücadele
etmeniz gerekiyor. Sonra mükemmel
denebilecek iliþkiler içinde olacaksýnýz.
Uzun zamandýr ihtiyacý olduðunuz mutlu bir
döneme giriyorsunuz. Gerçek dostlarýnýzý
keþfetmek ayrýca sizi daha çok mutlu edecektir. Ama dikkatli olun. Çünkü yine de bu
mutluluðunuzu kýskananlar olacaktýr.
K
Perşembe, 10 Ocak 2008
çok riskli olduðunu unutmamalý ve bu
hareketleri hiç yapmamaya dikkat etmeliyiz.
Dik Pozisyonda Oturun
Otururken dik pozisyonda olmaya özen
göstermeliyiz. Yumuþak, alçak ve derin
koltuklarda oturmamalýyýz. Gerekirse ayak
altýna bir basamak koyabiliriz.
Ayakkabýdan yataða birçok seçimimizin
bel saðlýðýmýzý etkilediðini bilerek seçim
yapmalýyýz. Otomobil kullanýrken koltuðun
belimizi desteklediðinden emin olalým,
gerekirse özellikle uzun yolda beli küçük bir
yastýkla ek destek saðlayabiliriz.
Uzun süre hareketsiz kalmamaya özen
göstermeliyiz. Uzun süre oturmak zorunda
isek sýk sýk mola verip bacaklarýmýzý
hareket ettirmeliyiz. Uzun süre araç kullananlar bu konuda çok hassas davranmalý
ve molalarý ihmal etmemelidir. Uzun uçak
yolculuklarýnda ise aralýklý kalkýp uçak
içinde
yürüyüþler
yapmayý
ihmal
etmemeliyiz.
Her Gün Düzenli Yürüyün
Stresin bel aðrýsýný arttýrdýðýný unutmamalý ve gerekirse stresle baþ etme konusunda yardým almalýyýz.
endinize baktýðýnýzda yorgun,
solmuþ, kötü bir cilt görüyorsanýz bir yerlerde yanlýþ var
demektir. Çoðumuzun bilmediði ve
sürekli tekrarladýðý yanlýþlardan
vazgeçmenin zamaný geldi.
Sigara ve içki:
Ýkisi de vücudunuzu zehirler ve geriye
pörsümüþ sarkýk bir cilt býrakýr. Sigara
ayrýca aðýz kenarýndaki çizgilerin
derinleþmesini hýzlandýrýr.
Yetersiz uyku:
Geç yatýlmýþ bir gecenin izleri hemen
grileþmiþ yorgun görünümlü bir ciltle
kendini ele verir. Eðer yeterli derecede
uyuyamýyorsanýz, bunu uyandýðýnýzda
kan dolaþýmýný saðlayacak hareketler
ve yüzünüze soðuk su çarparak telafi
etmeye çalýþýn. Uykusuzluðun yol
açtýðý çizgileri kapatmak için hafif bir
nemlendirici sürün.
Cildinizin
düþmanlarý
Makyaj temizlemeden yatmak:
Gözenekleri týkayarak toksinlerin cilt
yüzeyine çýkýp atýlmasýný önler. Göz
makyajý silinmediði takdirde bir göz
iltihabýna neden olabilir.
Sivilcelerle oynamak:
Deri dokularýna zarar verir. Ayrýca
enfeksiyonun çevreye yayýlmasýna
neden olarak sorunu büyütür.
Sivilcelerle hiçbir zaman oynamayýn.
Enfeksiyonlu bölgeye antiseptik merhem sürün.
Yüzü ovmak ya da aþýrý fýrçalamak:
Yüzünüzdeki ölü deriyi temizlemek
18
Uzman bir hekime danýþmadan aðrý
kesici ya da bel korsesi gibi tedavileri uygulamamalýyýz. Bel aðrýmýzýn nedeni belli
olmadan ehliyetsiz kiþilerce yapýlan masaj,
bel çekmesi gibi tedavilere itibar
etmemeliyiz.
Yürümek bacak kaslarýný en iyi
çalýþtýran egzersizlerden birisidir. Her gün
düzenli yürüyüþ yapmalýyýz.
Eðer daha önce bir atak geçirmiþ ve
düzenli egzersiz programý önerilmiþse,
tekrar ayný aðrýlarý yaþamamak için bu egzersizleri düzenli yapmalýyýz. Saðlýklý olanlarýn da düzenli kas gücü artýrýcý egzersizler
yapmasý gerekmektedir.
Eðer imkanýmýz varsa yaz-kýþ düzenli
yüzmek bel aðrýsýndan korunmanýn en etkili
ve eðlenceli yoludur.
Bu Belirtilere Dikkat
Aðrý dýþýnda uyuþukluk, kas güçsüzlüðü
gibi bulgularýnýz varsa,
Aðrý günlük aktivitelerinizi yapamayacaðýnýz kadar þiddetliyse,
Aðrý birkaç gün içinde kendiliðinden
geçmiyor veya azalmýyorsa mutlaka uzman
bir hekime muayene olmalýsýnýz.
için satýlan bazý toz ya da kremler
deriniz için fazla kaba gelebilir. Cilt
tipiniz ne olursa olsun yüzünüze
daima nazik davranýn.
Çok sýcak suyla yýkamak:
Yýkanýrken suyun kaynar derecede
sýcak olmamasý için önlem alýn. Aþýrý
sýcak, cildi kurutur ve dokularý zedeler.
Yanlýþ beslenme:
Saðlýksýz besleniyorsanýz deriyi
koruyucu yaþamsal maddeleri alamýyorsunuz demektir. Ayrýca ultraviyole
ýþýnlarýndan da uzak durun.
19
N
Perşembe, 10 Ocak 2008
Çocuk
Kahkaha ve Beynimiz
gülüyoruz
hiç
eden
düþündünüz mü? Neden
kendimizi gýdýklayamýyoruz?
Beynimizin hangi bölümü gülmemizden sorumlu? Bu sorulara çok yanýt
bulunamamýþ…
Bunun
nedenlerinden birisi gülmenin klinik bir
problem olmamasý. Ýnsanlar güldükleri
için
doktora
gitmezler
çünkü…Bunun yanýnda bazý insanlarýn beyninde var olan sorunlar
onlarýn anormal ve kontrol edilemez
þekilde gülmesine sebep olur. Ayrýca
epilepsi hastalýðýnýn bir çeþidi bu
hastalýða sahip olan insanlarýn sebepsiz þekilde gülmesine sebep olmaktadýr.
Amerika’da Nature adlý bir dergi,
bir sayýsýnda elektrik akýmýnýn
gülmeyi harekete geçirdiðini yazmýþ.
Yazýda 16 yaþýndaki bir kýzýn epilepsi krizini kontrol altýna alabilmek için
ameliyat olduðu ve bu operasyon
sýrasýnda doktorlarýn hastanýn beyin
haritasýný çýkarmak için beyin zarýný
elektrikle uyardýðý ele alýnmýþ.
Beyin haritasý, beynin farklý bölgelerinin fonksiyonlarýný belirlemek
ve alýnacak dokunun önemli bir
fonksiyonunun olmadýðýndan emin
olmak amacýyla yapýlýr. Doktorlar bu
genç kýzýn beynindeki 4 cm karelik
bir bölgeyi her uyardýklarýnda
güldüðünü keþfetmiþler. Bu normal
bir gülüþün aksine elektrik uyarýmýyla gerçekleþen bir gülmeydi. Beyni
her uyarýlýþýnda genç kýzýn gülmesine
sebep olan nedenler her seferinde
farklýydý. Beynimiz farklý bölümlere
ayrýlmýþtýr ve her bölge farklý þeylerden sorumludur. Bu çocuðun yaþadýðý
sorunun sebebi ise beyninin gülmeden sorumlu bölgesinin beynin diðer
bölümlerini de kapsamasý.
Beynimizde gülmemizi saðlayan
bölgede bilim adamlarý araþtýrma
yapmýþ. Hatta bir gýdýklama makinesi bile geliþtirmiþler. Bazý bilim
adamlarý gýdýklanmanýn bir refleks
olduðuna inanýyorlar. Çünkü bebekle bile gýdýklanmaya gülmeyle
karþýlýk veriyor. Ama bu mümkün
olsaydý kendi kendimizi gýdýklayabilirdik öyle deðil mi? Ama yapamýyoruz…Sizce neden? Gýdýklanmak
için beynin gerginliðe ve sürprize
ihtiyacý var. Ama kendi kendinizi
gýdýkladýðýnýzda ne olacaðýný biliyorsunuz. Beynin sürprizi ve gerilim
hakkýndaki bilgiyi nasýl kullandýðý
hala anlaþýlamamýþ…
Çikolata
Ç
ikolata, çok sýcak yerlerde yaþayan kakao
aðacýnýn meyvesinden
elde edilir. Meyvenin içinde
kakao çekirdekleri vardýr.
Meyve olgunlaþýnca, çekirdekler
çýkarýlýp
kurumaya
býrakýlýr. Büyük çuvallara
konulup, büyük fýrýnlarda
kavrulduðu çikolata fabrikalarýna
götürülür.
Bir
makine
çekirdeklerin
kabuðunu soyar, öðütür ve
kakao yaðý denilen yoðun,
yapýþkan
bir
hamura
dönüþtürür. Kakao yaðýna süt,
yað ve þeker eklenince Çikolata olur. Bundan sonra Çikolata
yenilebilecek her türlü lezzetli
besine dönüþtürülebilir.
Duyular
C
Akın
Akça
anlýlar kendilerini ve
çevrelerini etkileyen
olaylarý duyularýyla
fark ederler. Ýnsanýn baþlýca
beþ duyusu görme, iþitme,
dokunma, tat ve koku almadýr.
Bunlarýn dýþýnda basýnç ve
denge gibi duyularý ile örneðin
aðrý ve açlýk duymasýný
saðlayan iç duyularý da vardýr.
Duyular bir uyarana gösterilen
tepkiyle
harekete
geçer.
Örneðin sýcak bir tepsiye
dokunmak bir uyarandýr. Bu
uyaranla harekete geçen duyu,
sinirler aracýlýðýyla beyne bir
haber iletir. Beyin de aldýðý
haberi
çözerek,
örneðin
tepsinin sýcak olduðunu anlar.
D
UEFA, Þiþmanlýða
Savaþ Açtý
ünya Kalp Federasyonu ile birlikte
toplumu spora özendiren Avrupa
Futbol Federasyonlarý
Birliði (UEFA), Avrupa
Komisyonu’yla hazýrladýðý
ve Þampiyonlar Ligi
maçlarýnýn devre
aralarýnda yayýnlanan
tanýtým filmiyle de
insanlarý hareket etmeye
çaðýrýyor, obeziteyle
mücadele ediyor.
UEFA’nýn resmi internet
sitesinden edinilen bilgiye
göre, Avrupa futbolunun yönetim organý, futbol ve sosyal sorumluluk programý projeleri arasýna kalp
hastalýklarýnýn korunmasý ve obeziteyle
mücadeleyi de kattý.
Ortaklýk için Dünya Kalp Federasyonu’nu
seçen UEFA, kampanya kapsamýnda
toplumu saðlýklý ve aktif bir hayat tarzýna
özendirecek, obezite ile kalp ve damar
hastalýklarýyla mücadele edecek. Her iki
kuruluþ özellikle çocuklarý, daha fazla
fiziksel aktiviteye özendirecek.
Obezitenin Avrupa toplumunun saðlýðý için
her geçen gün tehdit haline geldiðini
belirten UEFA yetkilileri, proje
Spor
çerçevesinde UEFA ve Avrupa
Komisyonu’nca hazýrlanan ve her yaþtan
insaný spora yönlendiren, ‘’Get
Active (Hareket edin)‘’ sloganlý bir tanýtým filmi hazýrlandýðýný kaydettiler.
Dünya Kalp Federasyonu
ile yapýlan bu resmi
anlaþmanýn, 2003 yýlýndan bu yana süre gelen
iliþkiyi güçlendirdiði
ifade edilen yayýn
organýnda, UEFA’nýn
Dünya Kalp Günü’nde kalp
ve damar hastalýklarý ve felce
karþý küresel kampanyalara katký
saðladýðý hatýrlatýldý.
100 ülkede çeþitli etkinliklere sahne olan
bu günde, UEFA’nýn yýldýz futbolcularý
halkla buluþturma ve futbol müsabakalarý
gibi etkinliklerle Dünya Kalp
Federasyonuna destek verdiði anýmsatýldý.
Bir sivil toplum örgütü olan Dünya Kalp
Federasyonu, Ýsviçre’nin Cenevre kentinde
kuruldu. Kalp hastalýklarý ile felcin önlenmesi ve kontrolü üzerine çalýþmalar yapan
örgüt, özellikle düþük ve orta gelirli ülkeler üzerinde çalýþýyor.
Genç oyuncuların sayısı artıyor!
A
vrupa’nýn büyük liglerinde genç
futbolcularýn önü
açýlýrken, Türkiye’de
ise yaþý küçük olanlara acemi
gözüyle bakýlýyor. F.Bahçe’nin
24 yaþýndaki golcüsü Semih
Þentürk, gazetelerde “Genç
Semih” olarak anýlýyor.
Süper Lig’de bu sezon yýldýzlarý parlayan F.Bahçeli
Gökhan Gönül (22),
G.Saray’dan Barýþ Özbek (21),
Uður Uçar (20), Serkan Çalýk
(21) ve Arda Turan (20),
Beþiktaþ’tan ise Ýbrahim Kaþ
(21), Serdar Kurtuluþ (20) yaþýnda. Oysa Avrupa’ya baktýðýmýzda
bizim genç olarak
nitelediðimiz yaþ ‘olgunluk’
olarak tanýmlanýyor.
Ligimizin gerçek manada
genç ismi ise Beþiktaþ formasýný nadiren de olsa giyme
þansý bulan 1991 doðumlu
Batuhan.
Ý
FIFA’nýn dünyanýn en iyi futbolcusu
sýralamasýnda ilk 3’ü paylaþan Kaka (24), Messi (20)
ve Ronaldo (22) Türkiye
standartlarýna göre ‘çok
genç’ isimler. Ancak bu 3
isim de uzun yýllardýr takýmlarýný sýrtlayýp dünyanýn en
iyisi olmayý baþarmýþ isimler. Zidane, Henry,
Ronaldinho, Cannavaro,
Totti, Figo, Rivaldo, Ronaldo,
Raul, Beckham gibi yaþlarý
kemale ermiþ veya futbolu
býrakmýþ isimlerin yerini
gençler aldý. Avrupa’nýn dev
kulüpleri gençlere þans vermekle kalmýyor, transferde
öncelikli olarak genç isimleri tercih ediyor. Arsenal,
30 yaþýna gelen oyuncularýyla sadece 1 yýllýk
sözleþme uzatarak, gençlere
olan güvenini ortaya koyuyor.
Juve’nin teklifi ciddi
talyan devi Juventus F.Bahçe’nin Uruguaylý
oyuncusundan vazgeçmiyor Juventus
Kulübü, Fenerbahçe’nin Uruguaylý yýldýzý
Diego Lugano’dan vazgeçemiyor. Ýtalyan ekibinin, 1.5 yýldýr sarý lacivertli takýmda istikrarlý
bir grafik çizen ve bu sezon Þampiyonlar
Ligi’nde yýldýzýný daha da parlatan Lugano için
mayýs ayýnda resmi teklif getireceði belirtildi.
Uruguay Milli Takýmý’nýn da kaptanlýðýný yapan
Lugano’yu ara transferde renklerine katmayý planlayan Juventus yöneticileri, bu oyuncuyu satmak istemeyen Fenerbahçe Yönetimi’nin kararlý tutumu nedeniyle teklifini
mayýs ayýna býrakmak zorunda kaldý.
Perşembe, 10 Ocak 2008
Kadir BIYIKLI /ÝSTANBUL
[email protected]
Þampiyon Trabzonspor’dan
kongresini
yapamayan Trabzonspor’a
Sanmayýn ki, 1967 Trabzon’da futbolun oynanmaya baþladýðý tarihtir.
Sanmayýn ki, 1967’den önce
Trabzonlular futboldan bihaber
yaþardý.
Trabzon, yüzyýlýn baþýndan köylerinde, futbol turnuvalarý yapacak
kadar futbolu içselleþtiren bir kent.
Trabzonspor’un 1967’de kurulmasýna bakarak, daha 40 yýllýk kulüp
yakýþtýrmasý yapabilirsiniz ama
Trabzonspor’un nüvesini oluþturan
Ýdmanocaðý, Ýdmangücü gibi takýmlarýn kuruluþu Cumhuriyet’ten
önce…
Bütün bunlarý neden anlatýyoruz?
Amacýmýz tarih öðretmenliði yapmak deðil… Trabzonspor’un
40.yýlýný kutladýðý, 41 yaþýna bastýðý
bu günlerde 56.kongresine gidememesi… 40 senede 56 kongre yapmýþ bir kulüpten bahsediyoruz.
Birinci ligde ilk þampiyonluk 197576’da geldi, son þampiyonluk ise
1983-84’de… Bu on senede yapýlan
kongre üç… Onlar da normal yapýlmasý gereken kongreler. Bir de
bugünkü gibi, kimse kimsenin
arkasýndan kuyusunu kazmýyor. Bu
kadar grup da yok.
Benzetmek gibi olmasýn ama bir
zamanlar Fenerbahçe, acýlarýn
takýmýydý. Acýnacak haldeydi.
Neden?
Yok Kadýköy grubu, yok Kazým
Bayülken grubu, yok Aziz Yýlmaz
grubu… Aziz Yýldýrým geldikten
sonra önce grup olayý kalktý, sonra
da baþarýlar geldi. Þimdi, o da
kulübü de kral…
Ayný durum þimdi Trabzonspor için
geçerli… Yalnýz Trabzonspor’da
gruplar Fenerbahçe’den çok çok
fazla… Ýlçeler ayrý bir grup… Her
ilçenin de seçimlerde kontenjanlarý
var. Sonra siyasilerin, eski baþkanlarýn, eski baþkan yardýmcýlarý,
asbaþkanlarýn, kentteki
iþadamlarýnýn, ticaret, sanayi ve
esnaf odalarýnýn, hemen herkesin
grubu var. Yani siz göremeseniz de
Trabzonspor içerde bölük börçük
ama bu dýþarýya çok az yansýyor.
Peki kongrenin yapýlmamasý hukuki
mi?
Hukuki ama doðru deðil…
Türkiye’de her derneðin, her vakfýn
genel kurullarý böyle yapýlýr. Siz
kanunda boþluk ararsanýz
TÜSÝAD’ýn kongresini de iptal eder,
Sabancý’yý baþkanlýktan
düþürürsünüz. Ama sonunda olan o
derneðin imajýna olur. Zaten sen
saha içinde kör topal yürüyen bir
takýmsýn. Yönetim kurulun, iþi
öðrenme sürecinde… Pek çok yöne-
timsel hatalar yapýyorlar. Bir de bunlarýn üstüne üstlük kongreni
yapamýyorsun. Bunun faturasý ister
istemez þimdiki yönetime çýkacak.
Ancak burnumuza baþka kokular
gelmiyor da deðil. Burada, orada
burada aðýzdan aðza dolaþan söylentileri yazmaya gerek yok. Kiþisel
olarak dedikodu yazmak tarzým
deðil. Ne ticarette ne de spor
dünyasýnda bu dedikodulara hiçbir
zaman prim vermedim…
Belki Nuri Albayrak federasyonla dolayýsýyla Haluk Ulusoy ile - bir
hesap görecek. Belki de yeni yapýlacak spor kompleksini kendi baþlatacak. Belki takým bundan sonra
baþarýlý olacak, o da kendisine olan
güveni yeniden kazanmak isteyecek.
Her ne olursa olsun onun hesaplarý
bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren
Trabzonspor’u nasýl temsil ettiði, ne
þekilde yönettiði?
Ýki ay içinde tüzük tadilat kongresi
olacak. Ardýndan da normal seçim…
Senelerdir, birlik beraberlik laflarýyla büyüyen bir Trabzonsporlu olarak,
gerçekten hiçbir grubun kendini
Trabzonspor’un üzerinde görmediði,
ben deðil, Trabzonspor anlayýþýnýn
baþ tacý edildiði bir kongre süreci
görmek istiyorum. Bu benim
hakkým. Ben de delegeyim ve benim
de bu kulüp üzerinden söz söyleme
hakkým var.
Artýk parçalara bölünmüþ
Trabzonspor’un býrakýn büyüklerle
yarýþmasý, ligde orta sýralarý almasý
bile hayal…Zaten Trabzonspor
camiasý deyince öyle dünyalar kadar
insan akla gelmiyor. Ýyi beyinlerimiz, büyük iþadamlarýmýz ya baþka
kulüplere destek veriyor. Ya da mevcut tabloyu görüyor ve bu kulübe mi
zamanýmý, paramý harcayacaðým
diyerek kaçýyor. Kendi insanýmýz
kendi kulübüne küsüyor. Küsmüyor,
küstürülüyor.
Yaþý, 18-30 arasýndaki gençlere
böyle bir Trabzonspor býrakmak için
mi Trabzonsporluyuz? Diyoruz ki,
Trabzonspor baþarýsýz onun için
genç nesilden Trabzonsporlu az…
Yani sen daha kendi iç çekiþmelerle
medyada haber olacaksýn. Kongreni
yapamayacaksýn, sonra da çocuklara, gençlere neden Trabzonsporlu
deðilsiniz diye sitem edeceksin.
Önce özeleþtiri zamaný. Senelerdir
yapmadýðýmýz þey özeleþtiri.
Dökelim eteklerimizdekileri…
Kiþisel hesaplarý bir tarafa
býrakalým.
Gelin Trabzonspor çatýsý altýnda, o
eski heyecanla birbirimize yeniden
ama içten, samimice sarýlalým.
Ne dersiniz?

Benzer belgeler

Perşembe, 13 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Perşembe, 13 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği çözülmemiþ sorunu olan Kosova’ya çözüm bulacaðýndan duyduðu inancý dile getirdi. Kosova statüsünün belirlenmesi için Slovenya’dan destek ve yardým isteyen Seydiu, Priþtine’nin sorunun çözümü için A...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği belirtirken, geçmiþte yaþananlarýn yanlýþ olduðunu söyledi. Sýrbistan’ýn artýk Kosova gerçeðini kabul etmesi gerekliliðine iþaret eden Gelbart, “Kosova egemen bir devlet. Sýrbistan’ýn yeni hükümeti...

Detaylı

Kosova

Kosova Türkiye Cumhurbaşkanı Gül, ABD de Bush ile Görüþtü Haber sayfa 11’e

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Kadastro ve Jeodezi Müdürlüðü ve Müfettiþler Müdürlüðünü aldý. Yapýlan görev daðýlýmýna göre müdürlüklere kimlerin atandýklarýyla ilgili bilgi verilmezken Krüeziu “bizim için önemli olan göreve kim...

Detaylı

Çarşamba, 19 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Çarşamba, 19 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma PDK Prizren Þubesi basýn sözcüsü Niyazi Krüeziu Prizren’de belediye yönetiminin PDK, AKR, KDTP ve VAKAT koalisyonuyla oluþturulduðunu ve artýk Prizren’in bu koalisyon ile yönetileceðini açýkladý. K...

Detaylı

Perşembe, 30 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Perşembe, 30 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma görevinin sonuna kadar bilgi vermeye devam edeceðini belirten Çeku, son görüþmede hükümetin görev süresinin sonuna kadar üzerinde duracaðý beþ nokta hakkýnda bilgi verdiðini söyledi.

Detaylı

Madeleine Albright Değerlendirme zamanı

Madeleine Albright Değerlendirme zamanı beliri. KDP-PDK lideri Hashim Thaçi Hükümet planına karşı gelerek önceki hükümet tarafından onaylanan pilot projelerinin gerşekleşmesinin Çerçeve Dokümanına göre olmadığını beliri. Ona göre bu, K...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği savundu. Uluslararasý toplumu da sorunu çözmeye davet eden Rüker, sorunun çözümünün bütün bölgeye istikrar getireceðini söyledi. Rüker’in konuþmasý ardýndan konseye hitap etme þansý doðan Kosova Ba...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği çözülme zamaný geldiðini hatýrlatan Avusturya Baþbakaný, “Kosova sorunu artýk sorun olmaktan çýkarýlmalýdýr. Sorunun çözümü için yürütülen çalýþmalarýn meyvelerini verme zamaný gelmiþtir. Kosova’ný...

Detaylı