Erupsiyon Kisti: Bir Olgu Nedeniyle Literatür Derlemesi

Transkript

Erupsiyon Kisti: Bir Olgu Nedeniyle Literatür Derlemesi
ADO
Klinik Bilimler Dergisi
Journal of Clinical Sciences
Ankara Diflhekimleri Odas›’n›n bilimsel yay›n organ›d›r.
The official scientific organ of Chamber of Dentist-Ankara
Y›lda dört kez yay›nlan›r/ Published quarterly
Yay›n dili Türkçedir/ Official language is Turkish
ANKARA D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI ADINA SAH‹B‹/OWNER
Yönetim Kurulu Baflkan›
Doç. Dr. Merih BAYKARA
ED‹TÖR/ Editor-in-Chief
Doç. Dr. Erkan ERKMEN
ED‹TÖR YARDIMCILARI/ Associate Editors
Doç. Dr. Ömer Engin BULUT
Dr. Dt. Faik Serhat ÖZSOY
Dr. Dt. Ye¤in GÜRSOY
YAYIN KURULU SEKRETER‹ / Editorial Secretary
Dr. Dt. Süleyman BOZKAYA
B‹L‹MSEL DANIfiMA KURULU
Prof. Dr. Sema Aka
Prof. Dr. Funda Akaltan
Prof. Dr. Cihan Akçaboy
Doç. Dr. Okan Akçam
Doç. Dr. Emine Elif Alaaddino¤lu
Prof. Dr. Nil Altay
Prof. Dr. fiaziye Aras
Prof. Dr. Kenan Araz
Prof. Dr. Sinan Ayd›ntu¤
Prof. Dr. Yaflar Aykaç
Prof. Dr. Oya Bala
Prof. Dr. Ezel Berker
Doç. Dr. fiule Bulut
Yrd. Doç. Dr. ‹lker Cebeci
Yrd. Doç. Dr. Dilflad Cerito¤lu
Doç. Dr. Murat Çehreli
Doç. Dr. Zafer Çehreli
Prof. Dr. Serdar Ǜntan
Prof. Dr. Faik Çokpekin
Prof. Dr. Fügen Da¤l›
Prof. Dr. Bülent Dayangaç
Prof. Dr. Ertan Delilbafl›
Doç. Dr. Hiflam Demirköprülü
Doç. Dr. Nuray Er
Prof. Dr. Ersan Ersoy
Prof. Dr. Saadet Gökalp
Prof. Dr. Güliz Görgül
Prof. Dr. Ali S. Gültan
Prof. Dr. Meral Günhan
Prof. Dr. Ömer Günhan
Prof. Dr. Gürkan Gür
Prof. Dr. Hamit Hanc›
Prof. Dr. Nur Hersek
Doç. Dr. Pervin ‹mirzalio¤lu
Ankara Ü.
Ankara Ü.
Gazi Ü.
Ankara Ü.
Baflkent Ü
Hacettepe Ü
Ankara Ü.
Baflkent Ü
GATA
Ankara Ü.
Gazi Ü.
Hacettepe Ü
Baflkent Ü.
Ankara Ü.
Gazi Ü.
Serbest
Hacettepe Ü.
‹stanbul Ü
GATA
Hacettepe Ü.
Hacettepe Ü.
Gazi Ü.
Gazi.Ü.
Hacettepe Ü.
Ankara Ü.
Hacettepe Ü.
Gazi Ü.
Gazi Ü.
Ankara Ü.
GATA
Ankara Ü.
Ankara Ü.
Hacettepe Ü.
Baflkent Ü.
Prof. Dr. Haluk ifleri
Prof. Dr. Aylin Kalayc›
Prof. Dr. Hilmi Kansu
Doç. Dr. Hakan Alpay Karasu
Prof. Dr. Reha Kiflnisci
Prof. Dr. ‹lken Kocadereli
Doç. Dr. Bülent Kurtifl
Prof. Dr. Ufuk T. Memiko¤lu
Doç. Dr. Gökçe Meral
Prof. Dr. Tülin Oygür
Prof. Dr. Emel Ökte
Doç. Dr. Hüseyin Ölmez
Prof. Dr. Erhan Özdiler
Doç. Dr. Tuncer Özen
Doç. Dr. Levent Özer
Prof. Dr. Semra Candan Paksoy
Doç. Dr. Mustafa Saysel
Prof. Dr. Kemal fiençift
Doç. Dr. Bar›fl fiimflek
Prof. Dr. Ferda Taflar
Doç. Dr. Cemal T›naz
Prof. Dr. Özlem Tuluno¤lu
Prof. Dr. Nihat Tuncer
Doç. Dr. Hakan H›fz› Tüz
Prof. Dr. Sina Uçkan
Prof. Dr. ‹lter Uzel
Prof. Dr. Oktay Üner
Doç. Dr. Mete Üngör
Prof. Dr. Nermin Yamal›k
Prof. Dr. Sebahat Yarafl
Prof. Dr. Hüseyin Yaz›c›o¤lu
Prof. Dr. Ergun Yücel
Prof. Dr. fiule Yücetafl
Ankara Ü.
Ankara Ü.
Hacettepe Ü.
Ankara Ü.
Ankara Ü.
Hacettepe Ü.
Gazi Ü.
Ankara Ü.
Hacettepe Ü.
Gazi Ü.
Gazi Ü.
GATA
Ankara Ü.
GATA
Ankara Ü.
Ankara Ü.
Hacettepe Ü.
Yeditepe Ü.
Gazi Ü.
Hacettepe Ü.
Gazi.Ü.
Gazi Ü.
Ankara Ü.
K›r›kkale Ü.
Baskent Ü
Çukurova Ü.
Gazi Ü.
Baflkent Ü.
Hacettepe Ü
Ankara Ü.
Gazi Ü
Gazi Ü.
Gazi Ü
‹simler soyad› alfabetik s›ralamas›na göre dizilmifltir
YAYIN KURALLARI
Bu dergi Ankara Diflhekimleri Odas›’n›n (ADO) resmi bilimsel yay›n
organ›d›r. Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi'nde difl
hekimli¤i alan›ndaki deneysel ve klinik araflt›rmalar, olgu bildirimleri,
derlemeler, teknik notlar, editöre mektuplar, odan›n bilimsel faaliyetleri
ile ilgili haberler ve duyurular Türkçe olarak yay›nlan›r.
Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi y›lda 4 say› olarak
Ocak, Nisan ve Temmuz ve Ekim aylar›nda yay›nlan›r, 4 say›da 1 cilt
tamamlan›r.
Makaleler Ankara Diflhekimleri Odas› Yay›n Kurulu Baflkanl›¤›’na
hitaben yaz›lm›fl bir üst yaz› ile afla¤›daki adrese gönderilmelidir. Yay›n
Kurulu baflkanl›¤›na teslim edilen bütün yaz›lar derginin yay›m tarz›na
uygunluk sa¤lamak amac›yla hakem de¤erlendirmesi öncesinde
yazarlara düzeltme veya k›saltma için gönderilebilir. Makalenin gönderilmesinden sonraki yaz›flmalar için de afla¤›daki elektronik posta
adresi kullan›labilir. Yay›nlanmas› uygun görülen makaleler için yay›n
kabul belgesi ile birlikte gönderilecek olan "Telif hakk› devir formu"nun
yazarlar taraf›ndan eksiksiz olarak doldurularak yay›n kurulu
baflkanl›¤›na iletilmesi gerekmektedir. Yazarlar, yay›na kabul edilmifl
olan makaleleri üzerinde de¤ifliklik yapamazlar.
Hedef ve Amaçlar
Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi’nde araflt›rma , vaka
raporu, derleme, teknik not , editöre mektup türünde makaleler
yay›mlan›r. Diflhekimli¤i bilimleri ile ilgili olarak, protez, difl hastal›klar›
ve tedavisi, cerrahi, endodonti, pedodonti ve periodontoloji ile oral
diagnoz ve radyoloji alanlar›nda özellikle klinik uygulamalar ve klinik
uygulamalara ›fl›k tutacak nitelikteki arflt›rmalara öncelik verilmektedir.
Makalelerin haz›rlanmas›
Araflt›rmalar ve derlemeler 15, olgu bildirimleri 5 daktilo sayfas›n›
geçmemelidir. Metinler A4 boyutunda ka¤›d›n bir yüzüne, çift aral›kl›,
12 punto harf büyüklü¤ünde ve Times New Roman yaz› karakterinde
yaz›lmal›, sayfa numaralar› kapak sayfas› hariç sayfan›n alt›nda ve
sa¤da olacak flekilde yerlefltirilmelidir.
Makaleler her bölüm ayr› bir sayfa üzerinde olacak flekilde kapak sayfas›, Türkçe özet ve anahtar kelimeler, ‹ngilizce özet ve ‹ngilizce anahtar
kelimeler, metin, teflekkür yaz›s›, referanslar, tablolar ve resim alt
yaz›lar›n› içermelidir. Metin ve ekleri (resim, tablo, grafik vb.) tümü orijinal olmak üzere tek bir word döküman› halinde e-mail ile afla¤›daki
adrese gönderilmelidir.
Kapak sayfas›: Kapak sayfas›nda flu bilgiler yer almal›d›r: (1) Makalenin
Türkçe ve ‹ngilizce bafll›¤›, (2) yazarlar›n isimleri (yazarlar›n unvanlar›
ve çal›flt›klar› kurumlar›n adlar›, soyad›n›n sonuna koyulacak uluslararas› semboller (*,†,‡,§,II,¶,#,**,†† vb.) yard›m›yla sayfan›n alt›nda
yer almal›d›r), (3) makale ile ilgili yaz›flmalar›n yap›laca¤› yazar›n aç›k
adresi, telefon ve faks numaralar›, e-posta adresini içeren yaz›flma
adresi, (4) k›sa bafll›k; derginin sayfa üstlerine yaz›labilmesi amac›yla
konu bafll›¤›n›n 5 kelime ile s›n›rland›r›ld›¤› ve anlam içeren bir k›sa
bafll›k yaz›lmal›d›r, (5) araflt›rma için al›nan destekler belirtilmelidir, (6)
daha önce bildiri olarak sunulduysa belirtilmelidir.
Özet: Özet ‹ngilizce ve Türkçe olarak 200 kelimeden fazla olmayacak
flekilde ve ayr› sayfalarda yaz›lmal›d›r. Özet makaleyi yans›tacak nitelikte olmal›, amaç, gereç ve yöntem, bulgular ve sonuç alt bafll›klar›n›
içerecek flekilde yaz›lmal›d›r. Özetlerin alt›nda makale ile ilgili en az 2,
en fazla 5 anahtar kelime Türkçe ve ‹ngilizce olarak yaz›lmal›d›r.
Metin: Araflt›rma makaleleri girifl, gereç ve yöntem, bulgular ve
tart›flma bölümlerini içermelidir. Olgu bildirimleri girifl, olgu ve tart›flma
bölümlerini içermelidir. Gereç ve yöntemde kullan›lan gereçlerin ve
malzemelerle üretici firmalar›n aç›k adlar› parantez içerisinde metinde
belirtilmelidir. Makale içinde kullan›lan k›saltmalar uluslararas› birim
sistemi esas al›narak yap›lmal›d›r.
Kaynaklar: Kaynaklar ayr› bir sayfaya çift sat›r aral›kl› olarak
yaz›lmal›d›r. Kaynaklar metinde geçifl s›ras›na uygun olarak numaraland›r›larak numara metin içinde üst yaz› ile belirtilmelidir. E¤er
yazarlar›n yorumu yazar ad› ile bildirilecekse ilk yazar›n soyad› ve
arkadafllar› fleklinde belirtilmelidir. Kaynaklar tüm yazarlar›n soyad›,
isminin bafl harfi (tüm yazarlar›n ad› yaz›lmal›, ve ark. gibi k›saltmalar
yap›lmamal›d›r), makalenin ad›, derginin Index Medicus'a göre
k›salt›lm›fl ad›, cildi, say›s›, sayfa numaralar› ve bas›m y›l›, fleklinde
yaz›lmal›d›r.
2
Örnekler:
Erkmen E., fiimflek B., Yücel E., Kurt A. Comparison of different fixation
methods following sagittal split ramus osteotomies using three dimensonal
finite element analysis: Part 1 advancement surgery - posteriar loading.
Int. J. Oral Maxfac Surg. 34: 551-558, 2005. (Dergiler için)
Okeson JP. Orofacial Pain. Illinois: Ouintessen-ce Publishing Co, ‹ne,
1996, 45-52. (Kitaplar için)
Alaçam A. Pedodontik Endodonti: Alaçam T. Endodonti. Ankara: GÜ
Yay›nlar›, 1990, 809-859. (Kitap bölümleri için)
Tablolar: Makale içindeki geçifl s›ras›na göre Romen rakam› ile
numaraland›r›lmal›d›r. Tablo numaras› ve içeri¤i tablonun üzerine, dipnotlar var ise tablonun alt›na yaz›lmal›d›r. Her tablo ayr› bir sayfaya çift
aral›kl› olarak yaz›lmal›, her biri ayr› bafll›k tafl›mal›d›r.
Foto¤raflar: JPEG yada TIFF format›nda herbiri etiketlenmifl olarak
ayr›ca attach edilmelidir.
fiekil alt yaz›lar›: fiekil ve foto¤raflar›n alt›na yaz›lmas› istenen
yaz›lar ayr› bir sayfaya çift sat›r aral›kl› olarak ve flekil numaras› belirtilerek yaz›lmal›d›r. Histopatolojik foto¤raflarda büyütme ve kullan›lan
boya da yaz›lmal›d›r.
Teflekkür yaz›s›: Makalenin haz›rlanmas›na önemli katk›s› olan
kiflilere teflekkür yaz›labilir. Teflekkür yaz›s› ayr› bir sayfaya
yaz›lmal›d›r.
Etik: Dergide yay›nlanmak üzere gönderilen yaz›lar yay›n eti¤ine
uygun olmal›d›r. Dergide yay›nlanacak insan ve/veya hayvan
çal›flmalar›nda etik kurallara dikkatle uyulmufl olmas› ve etik kurul izni
al›nm›fl olmas› gereklidir.
Önemli bilgiler:
Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi'ne gönderilen yaz›lar
ile foto¤raflar›na gelebilecek zarardan veya kay›plar›ndan yay›n kurulu
sorumlu tutulamaz.
Yaz›n›n ayn› anda bir baflka dergiye gönderilmemifl olmas› ve baflka bir
dergide daha önce yay›nlanmam›fl olmas› gereklidir.
Yay›n kurulu yaz›da bas›m öncesi gerekli gördü¤ü düzeltmeleri yapmakta, yaz›y› k›saltmakta serbesttir.
Yaz›da belirtilen veya önerilen görüfller yay›n kurulunun görüfllerini
yans›tmamaktad›r.
Dergide yay›nlanmas› uygun görülmeyen makaleler yazara iade
edilmez.
Yay›nlanan makalelerin her türlü yay›n hakk› Ankara Diflhekimleri
Odas› Bilimsel Dergisi'ne aittir.Editörden yaz›l› olarak izin al›nmadan ve
kaynak gösterilmeden k›smen veya tamamen kopya edilemez, fotokopi,
teksir, bask› ve di¤er yollarla ço¤alt›lamaz.
Kontrol listesi
Makalenizi göndermeden önce lütfen bu bölümdeki maddelerle
karfl›laflt›r›n›z.
- Editöre baflvuru mektubu (tüm yazarlar taraf›ndan imzalanmal›d›r),
- Kapak sayfas›
- Makalenin bafll›¤›
- K›sa bafll›k
- Yazarlar›n isimler, akademik unvanlar›, çal›flt›klar› kurumlar, iletiflim
adresleri
- Türkçe ve ‹ngilizce özet
- Metin
- Kaynaklar (ayr› bir sayfaya)
- Tablolar (ayr› bir sayfaya)
- Resim ve flekil alt yaz›lar› (ayr› bir sayfaya) yaz›lmal›d›r.
Yay›nlar›n gönderilece¤i adres:
[email protected]
içindekiler / contents
Cilt / Volume: 1 • Say› / Issue: 2 2007
Gömülü Üçüncü Molar Difller Üzerine Retrospektif Bir Çal›flma
A Retrospective Study of Impacted Third Molar Teeth
Ayfle Gülflah› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9-11
Gömülü Kanin ve Maksiller Darl›¤a Sahip ‹skeletsel S›n›f III Hastan›n Ortodontik & Ortognatik Cerrahi Tedavisi
The Orthodontic & Ortognathic Surgical Treatment of a Skeletal Class III Patient With Impacted Canine and
Narrow Maxilla
Burçak KAYA • Ayça ARMAN • Sina UÇKAN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12-17
Klinik Ortodontide Mini-‹mplant Uyglamalar›
Applications of Mini-Implants in Clinical Orthodontics
Mustafa KAYALIO⁄LU • Fakir UZD‹L • Egemen KEND‹ • M.Serdar TORO⁄LU • Enis GÜRAY • ‹lter UZEL . . . . . . . . . . . . .18-24
Tam Protez Çal›flmalar›nda Diflhekimi ve Difl Teknisyeni ‹fl Birli¤inin De¤erlendirilmesi
Evaluation of the Cooperation Between the Dentist and the Dental Technician in Complete Denture
Prosthodontics
A. Dilek NALBANT • Levent NALBANT • Ferhan E⁄‹LMEZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25-34
Dental ‹mplantlar›n Hemen Yüklenmesi: Klinik Protokoller ve Yaklafl›mlar
Immediate Loading of Dental Implants: Clinical Considerations and Protocols
M.Bar›fl Güncü • Yavuz Aslan • Güliz N. Güncü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .35-40
Sodyum Hipokloritin Kanaldan Periapikal Dokulara Taflmas› Sonucu Oluflan Komplikasyon: Bir Olgu Sunumu
A Complication as a Result of Exposure of Sodium Hypochlorite to Periapical Tissues: A Case Report
Ertu¤rul ERCAN • Mehmet DALLI • Meryem Ercan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .41-45
Maksiller Anterior Bölgede Empress II Restorasyonlar: Üç Olgu Raporu
Empress II Restorations in the Anterior Maxilla: Reports of Three Cases
Bulem Yüzügüllü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .46-49
Dental ‹mplantlar›n De¤erlendirilmesinde Rezonans Frekans Analizi Yönteminin Klinik Önemi ve Geçerlili¤i
Clinical Significance and Validity of the Resonance Frequency Analysis Method for Evaluating Dental Implants
Ferhan E⁄‹LMEZ • Gülfem ERGÜN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .50-58
Erupsiyon Kisti: Bir Olgu Nedeniyle Literatür Derlemesi
Eruption Cyst: A Literature Update
Sevi Burçak Çehreli • Tahsin Demir • Atilla Stephan Ataç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .59-62
Sert Damakta Siklosporin-a Kullan›m›na Ba¤l› Difleti Büyümesi
Cyclosprin-a Induced Gingival Overgrowth on the Hard Palate
Bahar Füsun Oduncuo¤lu • Emine Elif Alaaddino¤lu • Turan Çolak • Ünser Ar›kan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .63-67
‹mplantlar›n ‹mmediyat ve Erken Yükleme Protokollerinin De¤erlendirilmesi
The Evaluation of the Immediate and Early Loading Protocols of Implants
Ferhan E⁄‹LMEZ • Gülfem ERGÜN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .68-79
editör’den / editorial
De¤erli Meslektafllar›m,
‹kinci say›m›zla yeniden sizlerle bulufluyoruz....Yay›n hayat›na
bafllad›¤›m›z ilk günden bu yana, ümit etti¤imizden daha fazla bir
ilgiyle dergimizi desteklemifl olman›zdan dolay› duydu¤umuz mutlulu¤u tüm yay›n ekibi arkadafllar›m ad›na sizlerle paylaflmak isterim.
Ülkemizde üretilen bilginin, konunun ilgilileri ile paylafl›lmas›, akademisyenlerimizin üretimlerinin meslektafllar aras›nda yak›ndan
takip edilmesinin önemini bilerek, yolumuza devam ediyoruz.
Dergimizin tan›nm›fl bir referans kayna¤› olabilmesi için gerekli
giriflim ve çabay› göstermekteyiz. Bu çaban›n en önde gelen unsuru düzenli yay›n hayat›na devam flart›d›r. K›sa vadede, dergimizin
dental indeks’te yer alabilmesi için çal›flmalar›m›z sürecektir. Takip
eden süreçte ise dergimizin tüm dünyada taranan dergiler ve
indeksler aras›daki yerini almas›n›n sa¤lanmas› için stratejik planlar›m›z haz›rlanarak gündeme al›nacakt›r. Bu gerek mesle¤imize,
gerek ülkemize karfl› önemli bir sorumlulu¤umuzdur. Ancak bu
sorumlulu¤u birlikte üstlenmemiz gere¤i de yads›namaz bir gerçektir. Yukar›daki amaçlara ulaflabilmek için ilk ve en önemli
noktalar›n bafl›nda flüphesiz ki sizlerin kesintisiz deste¤i gelmektedir. Bu destek sürdükçe aflamayaca¤›m›z hiçbir engel olmayacakt›r.
Dergimizin de¤erlendirme sürecinde eme¤ini, zaman›n› ve bilgisini bizden esirgemeyen tüm de¤erli hocalar›m›za da buradan ayr›
ayr› teflekkür etmek ve katk›lar›ndan dolay› duydu¤umuz flükranlar›m›z› ifade etmek isterim.
Dergimizin, ilk günden itibaren bilimsel de¤eri yüksek bir yap›
içinde olmas› düflüncesi ile hareket etti¤imizden, kimi yaz›lara
hakemlerin görüflleri do¤rultusunda yay›mlama f›rsat› tan›yamamaktay›z. Ancak de¤erli meslektafllar›m›n bilmesini isterim ki, bu
durum sadece daha güzele daha iyiye ulaflma kayg›s›ndan kaynaklanmaktad›r. De¤erli arkadafllar›m›n bu durumdan dolay›
desteklerini kesmemelerini ve yay›nlar› için yine dergimizi tercih
etmelerini dilerim.
2007 ‘nin ülkemiz ve evrendeki tüm insanlar için sa¤l›k ve mutluluk getirmesini, çal›flmalar›n›z›n bu y›lda da baflar›larla dolu olmas›n› diliyorum.
Sayg›lar›mla,
Doç. Dr. Erkan ERKMEN
Editör
Gömülü Üçüncü Molar Difller Üzerine Retrospektif
Bir Çal›flma
A Retrospective Study of Impacted Third Molar Teeth
Ayfle Gülflah›
Özet
Abstract
Üçüncü molarlar, a¤›z içerisinde en son
oluflan ve süren difllerdir. Bazen bu difllerin
sürmesi malpozisyon, yer darl›¤› veya
baflka nedenlerle gerçekleflememektedir. Bu
retrospektif çal›flmada 17 yafl üzerindeki
1000 hastan›n dijital panoramik radyograflar›nda üçüncü molarlar›n gömülülük
oranlar› ve pozisyonlar› de¤erlendirilmifltir.
‹ncelenen toplulukta sürmüfl üçüncü molarlar›n oran› %60, gömülülerin oran› % 26 ve
yar› gömülülerin oran› %14 olarak bulunmufltur. Vertikal ve mezioanguler pozisyonlar önemli oranda izlenirken, distoanguler
ve horizontal pozisyonlar da s›ras›yla
izlenmifltir.
Third molar teeth are the last teeth to form
and erupt into the mouth. Sometimes these
teeth eruption were blocked because of
malposition, lack of space or other impediments. In this retrospective study, the
impaction rates and positions of the third
molars were evaluated on the digital
panoramic radiographs of 1000 patients
over the age of 17 years. In the recorded
population the ratio of the erupted third
molar was 60%, impacted teeth ratio was
26% and partially impacted third molar
ratio was 14%. Chiefly vertical and
mesioanguler positions were observed, distoanguler and horizontal positions were
also seen respectively.
Anahtar Kelimeler: Üçüncü molar, gömülü difl,
Key Words: Third molar, impacted tooth, retro-
retrospektif çal›flma.
spective study.
Dr. Dt. Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal›
9
Gülflah› A.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 9-11
Girifl
Gömülü difl terimi, beklenen zamanda dental arkta
yerini alamayan difller için kullan›lmaktad›r. Üçüncü
molar difller, a¤›z içerisinde en son oluflan ve süren
1-3
difller olarak bilinir . Yap›lan çal›flmalarda en s›k
gömülü kalan difllerin mandibular ve maksiller üçüncü molarlar oldu¤u ve bu oran›n tüm gömülü difllerin %98’ ni oluflturdu¤u saptanm›flt›r. Bunlar› maksil1,4-7
ler kaninler ve mandibular premolarlar izler .
Üçüncü molarlar›n di¤er difllere oranla daha fazla
gömülü kalma nedenleri, fasiyal büyümedeki gerilik,
di¤er difllerin distal yönde sürmesi, kendinden önce
gelen süt diflinin bulunmamas›, süren en son difl
olmas› ve yeterli yer kalmamas› gibi bir çok faktöre
5-7
ba¤lanmaktad›r . Üçüncü molar difller normal sürdüklerinde, karfl›tlar› bulundu¤unda ve çevrelerindeki difleti sa¤l›kl› oldu¤unda çekimleri gerekmez.
Ancak bu difller genellikle gömülü kald›klar›ndan
perikoronitise, komflu difllerde kök rezorbsiyonuna,
nevraljiform a¤r›lara, fokal enfeksiyona, temporomandibular eklem flikayetlerine, dentigeröz kist ve
2-6,8,9
tumörler gibi patolojilere neden olabilirler
.
3
Literatürde . molar difllerin sürme yafllar›n›n de¤iflik
1,5,6,8,10
toplumlarda farkl›l›klar gösterdi¤i bildirilmifltir
.
Üçüncü molarlar›n gömülülük pozisyonlar› radyograflar yard›m›yla 5 esas pozisyonda s›n›fland›r›lm›flt›r. Bunlar vertikal, mezioanguler, distoanguler,
3,5
horizontal (meziodistal) ve bukkolingual’ dir .
Bu çal›flman›n amac›, üçüncü molar difllerin gömülü
kalma oranlar› ve pozisyonlar›n› belirlemekti.
Gereç ve yöntem
Bu çal›flmaya Aral›k 2004-May›s 2005 tarihleri aras›nda Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Oral Diagnoz ve Radyoloji klini¤inde muayene edilmifl olan hastalar dahil edilmifltir. 17 yafl alt›nda
olan, süperpozisyonlar nedeniyle panoramik radyografisi de¤erlendirilemeyen hastalar çal›flma d›fl›
b›rak›lm›flt›r. Sonuç olarak toplam 1000 hastan›n
klinik kay›tlar› ve dijital panoramik cihaz (PM 2002
EC Proline DIMAX2, Planmeca, Helsinki, Finlandiya)
ile elde edilen panoramik radyograflar› retrospektif
olarak de¤erlendirilmifltir. Hastalar›n yafl, cinsiyet,
üçüncü molarlar difllerin sürme-gömülülük durumlar›, pozisyonlar› kaydedilmifltir. Veriler, Ankara Üniversitesi Biyoistatistik bölümünde SPSS istatistiksel
paket program› kullan›larak de¤erlendirilmifltir.
Bulgular
Araflt›rma grubu 17-80 yafl aral›¤›nda (ortalama
yafl 41.4 ± 15.8), 607 kad›n, 393 erkek toplam
10
1000 hastadan oluflmaktayd›. Bu çal›flmada toplam
2053 adet üçüncü molar diflin (%51) çekildi¤i veya
konjenital olarak eksik oldu¤u ortaya konmufltur.
Eksik difllerin %52’ si maksillada, %48’i mandibulada bulunmaktayd›. Çenelere göre üçüncü molar difllerin gömülülük ve sürme durumlar› tablo 1’ de
görülmektedir.
Tablo 1. Çenelere göre üçüncü molar difllerin durumu.
De¤erlendirilen toplam 1947 diflin 1172’ si sürmüfl,
266’ s› yar› gömülü ve 509’u tam gömülüydü.
Sürmüfl difller, de¤erlendirilen toplam difllerin
%60’›n› oluflturmaktayd› ve bunlar›n %49’u maksillada, %61’i ise mandibulada izlendi.
Tam gömülü difller %26 oran›nda görüldü. Bunlar›n
224 tanesi (%44) maksillada, 285 tanesi de (%56)
mandibulada bulunmaktayd›. Yar› gömülü difller ise
%14 oran›ndayd› ve 127’sinin (%48) maksillada,
139’unun (%52) mandibulada oldu¤u belirlendi.
Genel olarak tam ve yar› gömülü difller, de¤erlendirilen difllerin %40’›n› oluflturuyordu.
Gömülü ve yar› gömülü difllerin gömülülük pozisyonlar› tablo 2’ de gösterilmifltir. Genel olarak bak›ld›¤›nda üçüncü molarlar›n %54’nün vertikal, %24’
nün mezioanguler, %16’s›n›n distoanguler ve
Tablo 2. Gömülü ve yar› gömülü difllerin pozisyonlar›.
%6’s›n›n horizontal pozisyonda gömülü oldu¤u
belirlendi. Maksiller üçüncü molarlar›n %51’inin
mandibular üçüncü molarlar›n %49’unun vertikal
pozisyonda oldu¤u görüldü. Mezioanguler pozisyon %87 oran›nda mandibulada, distoanguler
pozisyon ise %91 oran›nda maksillada gözlendi. En
az horizontal pozisyon vard› ve bunun da %96’s›
mandibuladayd›.
Gömülü Üçüncü Molarlar
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 9-11
Tart›flma
önemli oranda izlenirken distoanguler ve horizontal
Çal›flmam›z›n sonuçlar›na göre üçüncü molarlar›n
pozisyonlar da s›ras›yla izlenmifltir.
%60’ ›n›n normal sürdü¤ü saptanm›flt›r. Aç›kgöz ve
ark. sürmüfl difllerin oran›n› %70.8, Tu¤sel ve ark.
2
5
%34 olarak bulmufllard›r.
Gömülü üçüncü molarlar % 26 ve yar› gömülüler
%14 oran›nda görülmüfltür. Bu oranlar, Aç›kgöz ve
ark. ’n›n gömülü üçüncü molar diflleri %16.6, yar›
Teflekkür
Çal›flman›n
istatistiksel
analizi
s›ras›ndaki
yard›mlar›ndan ötürü Yard. Doç. Dr. Yasemin Genç’
e teflekkürlerimi sunar›m.
2
gömülüleri %12.6 olarak buldu¤u çal›flmas›n›n
sonuçlar›na göre çok az yüksektir. Ancak Tu¤sel ve
5
ark. , gömülü 3. molar diflleri %33, yar› gömülü 3.
molarlar› ise %17 oran›nda bulmufllar ve çal›flmam›z›n sonuçlar› bu çal›flman›n sonuçlar›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda biraz düflük oldu¤u gözlenmifltir. Di¤er
çal›flmalarda ise üçüncü molarlar›n %22.3 ile %66.6
oran›nda gömülü kald›¤› bildirilmifltir
.
4,5,7,11
Gömülü ve yar› gömülü üçüncü molarlar›n %45’nin
maksillada, %55’nin mandibulada oldu¤u saptanm›flt›r. Çal›flmam›z›n sonuçlar›, üçüncü molarlar içinde mandibular üçüncü molarlar›n daha s›k gömülü
kald›¤›n› gösteren di¤er çal›flmalar›n sonuçlar›yla
uyumludur .
4,5
Genel olarak gömülü ve yar› gömülü üçüncü molarlar›n pozisyonuna bak›ld›¤›nda %54’nün vertikal,
%24’ nün mezioanguler, %16’s›n›n distoanguler ve
%6’s›n›n horizontal pozisyonda gömülü oldu¤u
görülmüfltür. Çal›flmam›z›n sonuçlar›, baz› çal›flma3,5,
larla uyumluyken
4,12,13
baz› çal›flmalarda
mezioan-
guler pozisyonun daha çok görüldü¤ü bildirilmifltir.
Bir di¤er çal›flmada ise distoanguler ve mezioanguler, en s›k görülen gömülülük pozisyonlar› olarak
saptanm›flt›r .
2
Vertikal pozisyon aç›s›ndan, maksilla ve mandibula
Kaynaklar
1- Hattab FN. Positional changes and eruption of impacted
mandibular third molars in young adults: a radiographic 4
year-follow up study. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral
Radiol Endod 84: 604-8, 1997.
2- Aç›kgöz A, Çelenk P, Topbafl M, Özkoç O. 20 yafl üstü
1800 bireyde üçüncü molarlar›n sürme ve gömüklülük insidanslar›. Gazi Ünv. Diflhek Fak Derg 2: 13-8, 1999.
3- Peterson LJ, Ellis III E, Hupp JR, Tucker MR. Contemporary
Oral & Maxillofacial Surgery. St Louis: Mosby Inc, 1998,
215-48.
4- Dural S, Avc› N, Karab›y›koglu T. Gömük difllerin görülme
s›kl›¤›, çenelere göre da¤›l›mlar› ve gömülü kalma nedenleri.
Sa¤ Bil Arfl Derg 7: 127-33, 1996.
5- Tu¤sel Z, Kandemir S, Küçüker F. Üniversite ö¤rencilerinde
üçüncü molarlar›n gömüklük durumlar›n›n de¤erlendirilmesi.
C. Ü Diflhek Fak Derg 4: 102-5, 2001.
6- Yaz›c› S, Kökden A, Tank A. Gömülü difller üzerine retrospektif bir çal›flma. C. Ü Diflhek Fak Derg 5: 103-5, 2002.
7- Mollaoglu N, Cetiner S, Gungor K. Patterns of third molar
impaction in a group of volunteers in Turkey. Clin Oral Invest
6: 109-13, 2002.
8- Hattab FN, Abu Alhaija ESJ. Radiographic evaluation of
mandibular third molar eruption space. Oral Surg Oral Med
Oral Pathol Oral Radiol Endod 88: 285-91, 1999.
9- Yamaoka M, Tambo A, Furusawa K. Incidence of inflammation in completely impacted lower third molars. Aust Dent J
42: 153-5, 1997.
10- Olasoji OH, Odusanya SA. Comparative study of third
molar impaction in rural and urban areas of south-western
Nigeria. Odonto-stomatol Trop 90: 25-8, 2000.
11- Hattab FN, Rawashdeh MA, Fahmy MS. Impaction status of
third molars in Jordanian students. Oral Surg Oral Med
Oral Pathol Oral Radiol Endod 79: 24-9, 1995.
12- Lomçal› G. Gömük ak›l diflleri ile di¤er gömük difllerin
gömüklük oranlar›. Ege Diflhek Fak Derg 6: 53-7, 1984.
13- Kramer RM, Williams AC. The incidence of impacted teeth.
Oral Surg 29: 237-41, 1970.
aras›nda fark görülmemifltir. Ancak mezioanguler
ve horizontal pozisyonlar mandibulada belirgin
flekilde fazla gözlenirken, distoanguler pozisyon
maksillada belirgin flekilde fazla bulunmufltur.
Sonuç olarak, bu çal›flmada incelenen toplulukta
sürmüfl üçüncü molarlar›n oran› %60, gömülülerin
oran› % 26 ve yar› gömülülerin oran› %14 olarak
bulunmufltur. Vertikal ve mezioanguler pozisyonlar
Yaz›flma Adresi:
Dr. Ayfle Gülflah›
Adres: Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal›
11. Sokak No 26 Bahçelievler, Ankara
Telefon: 0.312 2151336
Fax:
0.312 2152962
11
Gömülü Kanin ve Maksiller Darl›¤a Sahip ‹skeletsel
S›n›f III Hastan›n Ortodontik &
Ortognatik Cerrahi Tedavisi
The Orthodontic & Ortognathic Surgical Treatment of a
Skeletal Class III Patient With Impacted Canine and
Narrow Maxilla
Burçak KAYA* Ayça ARMAN** Sina UÇKAN***
Özet
Abstract
Eriflkin iskeletsel S›n›f III malokluzyona
sahip bireylerin tedavisinde s›kl›kla ortodontik ve ortognatik cerrahi tedavi kombinasyonu tercih edilmektedir.
Bu olgu sunumunda, maksiller darl›¤› ve
gömülü maksiller kanin difli olan, fliddetli
iskeletsel S›n›f III molokluzyona sahip eriflkin hastan›n ortodontik ve ortognatik cerrahi tedavisi yer almaktad›r.
Klini¤imize baflvurdu¤unda 17 y›l 2 ay
kronolojik yafla sahip olan hastan›n
flikayeti alt çenesinin önde olmas›, bununla
birlikte konuflma ve çi¤neme zorlu¤u yaflamas›d›r. Klinik incelemede hastan›n konkav
profille birlikte, maksiller darl›k, bilateral
posterior çapraz kapan›fl, yetersiz overbite, negatif overjete sahip oldu¤u ve ayr›ca
sol maksiller kanin diflin vestibül konumda
gömülü oldu¤u saptanm›flt›r. Tedaviye
Hyrax tipi RPE ayg›t› ile bafllanm›fl, NiTi
aç›k sarmal yaylar yard›m›yla gömülü
kanin difle yer aç›lm›flt›r. Dental kompanzasyon düzeltildikten sonra Le Fort 1 osteotomisi ile hastan›n maksillas› ileri al›nm›fl
ve posterior rotasyon yap›lm›fl, mandibula
ise sagital split ramus orteotomisi ile geriye
al›nm›flt›r.
Hastan›n konuflma ve çi¤neme zorlu¤u
ortadan kalkm›fl, iyi bir okluzyon ve fonksiyon ile birlikte hastaya tatmin edici bir fasiyal ve dental estetik kazand›r›lm›flt›r.
In the treatment of adult patients with Class
III malocclusions the combination of orthodontics and orthognathic surgery is usually
preferred.
The orthodontic and orthognathic surgical
treatment of an adult patient having narrow maxilla, impacted maxillary canine
and severe skeletal Class III malocclusion is
presented.
The main complaints of the patient having
17 years 2 months of chronological age
was the anterior position of his lower jaw
and having difficulty in speaking and
chewing. In the clinical examination a concave profile, narrow maxilla, bilateral posterior cross bite, insufficient overbite, negative overjet and a vestibuly positioned left
maxillary canine was observed. The treatment started with a Hyrax type RPE appliance and the space required for the
impacted canine was obtained by using
NiTi open coil springs. After the dental
compensation was corrected, the maxilla
was moved forward and rotated to the posterior with Le Fort 1 osteotomy, the
mandible was moved backwards with
sagittal split ramus osteotomy.
The patient gained a good occlusion and
function. The difficulty in speaking and
chewing was eliminated and a satisfying
facial and dental esthetic was obtained.
Anahtar Kelimeler: S›n›f III malokluzyon,
Key Words: Class III malocclusion, impacted
gömülü kanin, RME, ortognatik cerrahi.
canine, RME, orthognathic surgery.
*Dt., Baflkent Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal›
**Doç. Dr., Baflkent Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal›
12
***Prof. Dr., Baflkent Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi A¤›z, Difl, Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal›
Kombine ‹skeletsel S›n›f III Tedavisi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 12-17
Girifl
posterior çapraz kapan›fl, S›n›f III kanin ve molar ilifl-
Çeneler aras› boyutsal uyumsuzluk ve konum bozuk-
ki, yetersiz overbite, negatif overjete sahip oldu¤u ve
lu¤u ile karakterize olan iskeletsel S›n›f III malokluz-
ayr›ca sol maksiller kanin diflin vestibül konumda
yonlar›n eriflkin dönemde tedavisinde ortodontik difl
gömülü oldu¤u saptanm›flt›r (Resim1). Temporo-
hareketleriyle kamuflaj tedavisi uygulanmas› tek
mandibuler eklemin klinik incelenmesinde herhangi
bafl›na yeterli olmamaktad›r. Bu nedenle, eriflkin
bir semptom veya eklem hareketlerinde k›s›tlanmaya
iskeletsel S›n›f III malokluzyona sahip bireylerin
rastlanmam›flt›r. Sefalometrik incelemede hastan›n
tedavisinde hastalara iyi bir okluzyon, düzgün
sagital yönde maksillas›n›n normalden geride, man-
çi¤neme ve konuflma fonksiyonlar› ve tatmin edici
dibulas›n›n normalden önde konumland›¤›, vertikal
bir yüz esteti¤i kazand›r›lmas› için s›kl›kla ortodontik
büyüme yönünü gösteren aç›lar›n hepsinin belirgin
ve ortognatik cerrahi tedavi kombinasyonu tercih
flekilde artm›fl oldu¤u, dental olarak ise iskeletsel
edilmektedir.
bozuklu¤u kamufle etmek için üst keserlerin protru-
Bu olgu sunumunda, maksiller darl›¤› ve gömülü
ziv ve alt keserlerin afl›r› retruziv durumda olduklar›
maksiller kanin difli olan, fliddetli iskeletsel S›n›f III
gözlenmifltir (Resim 2). Model ölçümlerinde üst çene-
molokluzyona sahip eriflkin hastan›n ortodontik ve
de -9 ve alt çenede -5 mm yer darl›¤› belirlenmifltir.
1,3
ortognatik cerrahi tedavisi yer almaktad›r.
Tedavi Plan›
Olgu
Sabit ortodontik tedavi ile difllerin ark içinde s›rala-
Klini¤imize baflvurdu¤unda 17 y›l 2 ay kronolojik
n›p, gömülü kaninin sürdürülüp, dental kompanzas-
yafla sahip olan hastan›n flikayeti alt çenesinin önde
yonun düzeltilip, çift çene ortognatik cerrahi yap›la-
olmas›, bununla birlikte konuflma ve çi¤neme
rak da S›n›f III iskeletsel yap›s›n›n tedavi edilmesine
zorlu¤u yaflamas›d›r. Klinik incelemede hastan›n
karar verilmifltir.
konkav profille birlikte, maksiller darl›k, bilateral
Resim 1: Tedavi bafl› yüz ve a¤›z içi foto¤raflar›.
13
Kaya B., Arman A., Uçkan S.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 12-17
Resim 2: Lateral sefalomartik ve panoramik radyograflar. A, B: Tedavi bafl›.
C,D: Cerrahi öncesi. E,F: Tedavi sonu.
14
Tedavi seyri
RPE ayg›t› ile bafllan›p, yeterli ekspansiyon elde edil-
Tedaviye maksiller darl›¤› gidermek ve gömülü
dikten sonra pekifltirmesi transpalatinal ark ile
kanin difle bir miktar yer sa¤lamak için Hyrax tipi
sa¤lanm›flt›r. Peflinden, osteotomi alan›nda bulunan
Resim 3: Cerrahi öncesi yüz ve a¤›z içi foto¤raflar›.
Kombine ‹skeletsel S›n›f III Tedavisi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 12-17
gömülü üçüncü molar difller çekildikten sonra tüm
difllerin inklinasyonlar›n›n düzeltilmesi için kal›n ve
difller braketlenerek hastan›n sabit ortodontik tedavi-
rijit olan çelik ark tellerine tork bükümleri verilip,
sine bafllanm›flt›r. Difller önce nikel-titanyum ince ark
ayn› zamanda S›n›f II elastikler kullan›larak iskeletsel
telleri ile s›ralanm›fl, kal›n ark tellerine geçildikten
S›n›f III iliflkiye ba¤l› dental kompanzasyon düzeltil-
sonra ise NiTi aç›k sarmal yaylar yard›m›yla gömü-
mifltir (Resim 3). Sonra Le Fort 1 osteotomisi ile has-
lü sol üst kanin difle yer aç›lm›flt›r. Kesici ve molar
tan›n maksillas› 5 mm ileri al›n›p, anterior bölgede
Resim 4: Tedavi sonu yüz ve a¤›z içi foto¤raflar›.
Tablo I: Hastan›n sefalometrik ölçümleri
15
Kaya B., Arman A., Uçkan S.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 12-17
2 mm ve posterior bölgede 4 mm gömülerek hem
lerin büyümesini yönlendirmek mümkün olmad›¤›
impaction hem de posterior rotasyon yap›lm›flt›r.
için çenelerin birbirlerine ve kafa kemiklerine göre
Mandibula ise sagital split ramus orteotomisi ile
uyumsuzluklar› ortodontik difl hareketleriyle kamufle
uygun okluzal iliflki sa¤lanacak flekilde 11 mm geri-
edilerek gizlenmeye çal›fl›lmaktad›r.
ye al›nm›flt›r. Cerrahiden sonraki gün, elde edilmifl
olgularda maksiller ve mandibuler kemiklerin apikal
olan uygun overjet ve overbite ile S›n›f I molar ve
tabanlar›, difllerin iskeletsel bozuklu¤u gizleyecek
kanin iliflkinin korunmas› için vertikal bileflkeli S›n›f III
kadar hareket ettirilmesine yani kamuflaja izin ver-
ve anterior kutu elastikler uygulanmaya bafllanm›fl-
memektedir. Diflsel hareket s›n›rlar›n› zorlamak orto-
t›r. Daha sonra bitirme telleri ve uygun elastikler ile
dontik tedavinin stabilitesini de olumsuz etkilemekte
tüm uyumsuzluklar giderilmifl ve ideal okluzyon
ve nüks olas›l›¤›n› önemli ölçüde art›rmaktad›r.
sa¤lanm›flt›r (Resim 4). Cerrahi sonras› ortodontik
Ayr›ca bu flekilde dental iliflki düzeltilip okluzyon
tedavi 7 ay sürmüfl ve tüm tedavi toplam 27 ayda
sa¤lansa bile hastan›n çi¤neme ve konuflma fonksi-
tamamlanm›flt›r. Braketler söküldükten sonra pekifl-
yonlar› belirgin bir flekilde kolaylaflmamakta, yüz
tirme amac›yla halen üst ve alt çenede Hawley apa-
esteti¤i iyileflmemekte ve hastan›n beklentileri tam
reyi kullan›lmaktad›r.
olarak karfl›lanamamaktad›r.
3,12-13
1-2
Ancak fliddetli
10
Bu tür hastalarda,
ortodontik tedavi ile difllerin ve ortognatik cerrahi ile
Tedavi sonucu
kemiklerin düzeltilmesi en uygun seçenektir
Yap›lan ortodontik ve ortognatik ifllemler sonucunda, alt ve üst çenenin birbiriyle olan hatal› iskeletsel
Sonuç
iliflkisi düzeltilip, düzgün overjet, overbite, kanin ve
Ortodontik tedavi ve ortognatik cerrahi kombinasyo-
molar iliflkisi sa¤lanm›flt›r. Dental arklarda gömülü
nu sonunda yetiflkin iskeletsel S›n›f III hastan›n
kanin difle yer sa¤lan›p, maksiller difllerdeki protruz-
konuflma ve çi¤neme zorlu¤u ortadan kalkm›fl, iyi
yon ve mandibuler difllerdeki retruzyon düzeltilmifltir
bir okluzyon ve fonksiyon ile birlikte hastaya tatmin
(Tablo I).
edici bir fasiyal ve dental estetik kazand›r›lm›flt›r.
Tart›flma
‹skeletsel S›n›f III malokluzyonlar, büyüme ve geliflimi
devam etmekte olan hastalarda ortopedik tedaviler
uygulanarak düzeltilebilmektedir. Bu amaçla maksillan›n büyümesini stimüle etmek için yüz maskesi veya
mandibulan›n büyüme yönünü de¤ifltirmek için çenelik s›kl›kla kullan›lmaktad›r.
4-8
Buna ra¤men özellikle
vertikal büyüme paterni ve fliddetli iskeletsel S›n›f III
malokluzyona sahip hastalar erken dönemde ortopedik uygulamalarla tedavi edilebilmifl gibi görünseler
de devam eden büyüme ile birlikte ayn› iskeletsel
uyumsuzluklar tekrar ortaya ç›kmaktad›r.
9-11
Eriflkin dönemde ise ortopedik yaklafl›mlar ile çene16
Kombine ‹skeletsel S›n›f III Tedavisi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 12-17
Kaynaklar
1- Proffit WR, Fields HWJr., Ackerman JL, Bailey LJ, Tulloch
JFC. Contemporary Orthodontics, 3 rd ed. St. Louis: Mosby,
Inc., 2000. s.674-708.
2- Ackerman JL, Proffit WR: Soft tissue limitations in orthodontic treatment. Angle Orthod 67:327-336, 1997.
3- Eagly AH, Ashmore RD, Makhijani MG, Longo LC: What is
beautiful is good, but…: A meta-analytic review of research
on the physical attractiveness stereotype. Psych Bull
110:109-128, 1991.
4- Shapiru PA, Kokich VG: Threatment alternatives for chidren
with severe maxillary hypoplasia. Eur J Orthod 6:141147,1995.
5- Block MS, Huffman DR: A new device for absolute anchorage for orthodontics. Am J Orthod Dentofac Ortop 107:251258, 1995.
6- Merwin D, Ngan P, Hagg U: Timing for effective appication
of anteriorly directed orthopedic force to the maxilla. Am J
Orthod Dentofac Orthop 112: 292-299, 1997.
7- da Silva Filho OG, Magro AC, Capelloza Filho L: Early
treatment of the Class III malocclusion with rapid maxillary
expansion and maxillary protraction. Am J Orthod Dentofac
Orthop 113:196-203, 1998.
8- Anmol S Kalha: Face mask protraction therapy in early skeletal class III malocclusion. Evid Based Dent 7(1):16-7,
2006.
9- Sugawara J, Mitani H: Facial growth of skeletal Class III
malocclusion and effects, limitations, and long-term dentofacial adaptations to chin cap therapy. Sem Orthod 3:244254, 1997.
10-Proffit WR, Fields HWJr., Ackerman JL, Bailey LJ, Tulloch
JFC. Contemporary Orthodontics, 3 rd ed. St. Louis: Mosby,
Inc., 2000. s.478-523.
11-Ferro A, Nucci LP, Ferro F, Gallo C. Long-term stability of
skeletal Class III patients treated with splints, Class III elastics,
and chincup. Am J Orthod Dentofacial Orthop 123(4):42334, 2003.
12-Kiyak HA, Bell R: Psychological considerations in surgery
and otrhodontics. In Proffit WR, White RP, Surgical-orthodintic threatment, Sn Louis, 1991, Mosby, Inc.
13-Phillips C, Bennett ME, Broder HL: Dentofacial disharmony:
psychological status of patient seeking a threatment consultation. Angle Orthod 68:547-566, 1998.
Yaz›flma Adresi:
Dt. Burçak Kaya
Adres: Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Ortodonti Anabilim Dal›
11. Sokak No:26 06490 Bahçelievler, Ankara
Tel: 0.312 215 13 36
Faks: 0.312 215 29 62
e-posta: [email protected]
17
Klinik Ortodontide Mini-‹mplant Uyglamalar›
Applications of Mini-Implants in Clinical Orthodontics
Mustafa KAYALIO⁄LU* Fakir UZD‹L** Egemen KEND‹** M.Serdar TORO⁄LU*** Enis GÜRAY*** ‹lter UZEL****
Özet
Abstract
Ankraj kontrolünün kritik oldu¤u durumlar-
Mini implants, with their versatility for
da, dentoalveolar kemik içerisinde birçok
incorporating different mechanics and
bölgeye yerlefltirilebilen mini-implantlar,
ease of placement in different regions of
farkl› birçok mekanik ile uygulanabilme
dentoalveolar sites, made a great contribu-
özellikleri sayesinde ortodonti prati¤ine
tion to the clinical orthodontics. Also, elim-
önemli katk› sa¤lam›fllard›r. Mini-implant-
ination of need for multidisciplinary
lar›n, bu özelliklerinin yan› s›ra, multidisi-
approaches increases their importance for
pliner bir çal›flma gerektirmemeleri de
clinical applications
klinik
uygulama
aç›s›ndan
önemini
artt›rmaktad›r.
Anahtar Kelimeler: Mini-Vida, Ankraj.
Key Words: Mini-Implant, Anchorage
*Dr. Dt. Çukurova Üniversitesi, Diflhekimli¤i Fakültesi, Ortodonti Anabilim Dal›
**Dt. Çukurova Üniversitesi, Diflhekimli¤i Fakültesi, Ortodonti Anabilim Dal›
18
***Doç. Dr. Çukurova Üniversitesi, Diflhekimli¤i Fakültesi, Ortodonti Anabilim Dal›
**** Prof. Dr. Çukurova Üniversitesi, Diflhekimli¤i Fakültesi, Ortodonti Anabilim Dal›
Mini-‹mplantlar
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 18-24
Girifl
Mini-‹mplant Dizayn› & Klinikte Seçimi
Klinik ortodontide, ankraj planlamas›, tedavi planlamas› içerisinde çok önemli bir yer tutmaktad›r. Bu
sebepten dolay› ortodontistler, ankraj korunmas›
Günümüzde TAD olarak mini-implant kullan›lmas›-
ad›na; a¤›z içi ve/veya a¤›z d›fl› destek apareylerin
kullan›lmas›, bükümlerinin yap›lmas›, ankraj kayb›n›
azaltacak flekilde haz›rlanan braket reçetelerinin
lar üretmeye bafllam›fllard›r. Üreticiler kendi ürünle-
haz›rlanmas›, difllerin tek tek hareket ettirilmesi gibi
birçok yöntem denemifllerdir. Ancak, ortodonti tarihi boyunca var olan ankraj problemine en kesin
s› gereken baz› temel özellikler bulunmaktad›r:
çözüm, hasta kooperasyonu gerektirmeyen mini1
implantlar ile getirilmifltir.
A¤›z içine yerlefltirilen mini-implantlar üzerinden,
miktar› iyi ayarlanm›fl kuvvet uygulanmas› ile klinik
aç›dan çok tatminkar sonuçlar elde edilebilmektedir.
Buna ra¤men, baz› hekimlerin mini implantlar›n
ortodonti prati¤inde kullan›m› konusunda baz› hakl›
çekinceleri mevcuttur. Bu hakl› çekincelerin bir k›sm›n›n sebebi henüz tam olarak ortaya konulamayan
n›n yayg›nlaflmas› ile birçok firma ortodontik ankraj
amaçl› çeflitli boyutta, çapta ve flekilde mini-implantrinin di¤erlerine üstünlüklerini her f›rsatta belirtseler
de klinik olarak uygulanacak bir implantta aranma2
• Mini-implantlar›n uzunlu¤unun 6-12 mm olmas›
yeterlidir. Daha uzun ve daha k›sa olanlar›n kullan›m alan› çok s›n›rl›d›r.
• Mini-implantlar›n iç çap› en az 1.2 mm olmal›d›r.
Bundan daha k›sa olanlar›n k›r›lma riski daha
fazlad›r. Ayr›ca, çok ince implantlar ile yeterli
primer stabilite sa¤lamak daha zordur.
• Mini-implantlar›n boyun k›s›mlar› parlat›lm›fl
olmal›d›r. Aksi halde, difletini geçecek k›s›mda
plak akümülasyonu ve istenmeyen difleti enflamasyonlar› oluflabilmektedir.
implant baflar›s›zl›klar›, bir k›sm›n›n da bu uygulaman›n küçük de olsa cerrahi prosedürler içeriyor
1
olmas›ndand›r.
• Boyun k›sm› ince ve bu bölgede deli¤i olan mini-
Bu çal›flman›n amac›, mini-implantlar›n kullan›m› ile
ilgili olas› çekinceleri azaltmak ve klinik ortodontide
bu sistemin kullan›m amaçlar›n›, vida seçim kriterle-
• Konik flekilde olan mini-implantlar, silindirik
flekilde olanlardan daha çok tercih edilmektedir.
rini ve uygulama yöntemlerini detayl› bir flekilde
irdeleyerek, Çukurova Üniversitesi Diflhekimli¤i
Fakültesi Ortodonti A.D. klini¤inde elde edilen bafla-
lara benzer flekilde olabilir. Hekim en kolay mekanik
r›l› sonuçlar› paylaflmakt›r.
vetin mini-implant› rotasyona zorlamad›¤›ndan emin
implantlarda k›r›lma riski daha fazlad›r.
Bunlara ek olarak bafl k›sm› slotlu, topuz veya bunuygulayaca¤› mini-implanta karar verir. Ancak slotlu mini-implantlar tercih edilecekse, uygulanan kuvolunmal›d›r.
Terminoloji - S›n›fland›rma
“Geçici Ankraj Ünitesi” (TAD), tedavi esnas›nda
ankraj oluflturmak amac›yla uygulanan ve görevini
tamamlad›ktan sonra ç›kart›lan her türlü implant,
1
onplant, vida ve plaklara verilen isimdir. Vida
fleklinde uygulanan geçici ankraj ünitelerine, 2004
y›l›nda yap›lan bilimsel bir toplant›dan sonra “mini2
implant” ad› verilmesi uygun bulunmufltur. ‹simlendirme esnas›nda, uygulanan implantlar›n flekillerine atfen “vida” veya “pin” gibi kelimeler kullan›lmas›n›n yanl›fl anlafl›lmalar yarataca¤›ndan dolay›
2
kaç›n›lmas› önerilmifltir. Bu sebepten dolay›, biz de
çal›flmam›zda bu gereçleri mini-vida yerine miniimplant olarak adland›rmay› uygun gördük.
Mini Implantlar›n Uygulanmas›
Bu konu ile ilgili yap›lan çal›flmalarda ve ayr›ca,
2004 y›l›nda Amerika Birleflik Devletleri’nde yap›lan
özel bir toplant›da al›nan kararda mini-implant›n
ortodontist taraf›ndan yerlefltirilmesi önerilmektedir.
2
Amerikan Ortodontistler Birli¤i (AAO) malpraktis
sigortas›na, ortodontistin sorumlu oldu¤u alanlar k›sm›na “cerrahi flep kald›r›lmadan yerlefltirilen miniimplantlar” cümlesini de ekletmifltir. Dolay›s›yla bu
1
ülkede, mini-implant›n yerlefltirilmesi ortodontistin
görev alan›nda kabul edilmektedir. Mini-implant›n
yerlefltirilmesi baflka bir hekim taraf›ndan yap›l›yor
olsa dahi, mini-implant›n planlanan mekani¤e
19
Kayal›o¤lu M., Uzdil F., Kendi E., Toroglu S. M., Güray E., Uzel ‹.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 18-24
uygun yerlefltirilmesi aç›s›ndan, bu cerrahi ifllem
lere göre üstünlü¤ünün rapor edilmemifl olmas›
s›ras›nda sorumlu ortodontistin de haz›r bulunmas›
nedeniyle tercih edilen bir yöntem de¤ildir.
gerekmektedir.
2,3
(4)
‹mplant uygulanacak bölgede herhangi bir haz›rl›k
Mini-implant uygulamas› öncesinde ilk olarak mini-
yap›lmadan rehber frez ile mukozan›n delinmesi ve
implant›n uygulanaca¤› difleti bölgesi temizlenmeli,
böylece yumuflak dokunun geçilmesi sa¤lanabilir .
ekipmanlar ve implantlar›n kontaminasyonu engel-
Yavafl h›zla dönen frezin yumuflak dokuda düzensiz
lenmelidir. Ayr›ca, mini-implant uygulamas› önce-
kesi yapmas›ndan dolay› enflamasyon oluflturma
sinde proflaktik olarak antibiyotik uygulamas› gerek-
riski bu yöntemin dezavantaj›d›r . Sivri bir el aleti ile
2
6
6
li görülmemektedir.
transmukozal iflaretleme yap›lmas› implant yerleflti-
Mini-implant uygulamas›nda 2 farkl› anestezi yönte-
rilmesi için yumuflak doku katman› geçmenin bir
mi kullan›labilir. ‹lki mini-implant bölgesine infiltratif
di¤er yöntemidir. Klini¤imizde de rutin olarak uygu-
olarak lokal anestezi, di¤eri ise yine ayn› bölgeye
lad›¤›m›z bu yöntemde uygulama öncesinde muaye-
yüzeysel olarak topikal anestezi uygulamas›d›r. Baz›
ne sondu, vidan›n kendisi ya da bu amaç için gelifl-
yazarlar kemik dokusunda a¤r› alg›lay›c› sinir son-
tirilmifl özel bir alet yard›m› ile yumuflak doku üze-
lanmalar› bulunmamas› nedeniyle bu bölgeye yüze-
rinden kemi¤e kuvvetli bir biçimde bast›r›larak reh-
yel anestezi yap›larak yumuflak dokuda anestezi
ber delik oluflturulur. Bu flekilde gingival dokulara en
oluflturman›n yeterli olu¤unu söylemifller; bunun
az hasar verilerek yumuflak doku geçifli de sa¤lan-
sonucu olarak da, ifllem esnas›nda yanl›fll›kla mini-
m›fl olur.
implant›n periodontal ligamente temas› halinde bu
Yukar›daki yöntemlerden herhangi birisi ile yumuflak
bölgede duyulacak a¤r›n›n avantaj olarak kullan›la-
doku geçildikten sonra s›ra mini-implant›n kemik
bilece¤ini belirtmifllerdir.
içine vidalanmas› gelir. Bu ifllem içinde farkl› yakla-
4
7
Anestezi uygulamas›ndan sonraki aflama, mini-
fl›mlar söz konusudur: ‹lk yöntem de¤iflik kal›nl›kta
implant yerlefltirilecek bölgedeki yumuflak doku
frezler ile kemik içinde yuva haz›rlanarak mini-
engelinin geçilmesidir. Bu amaç için farkl› yaklafl›m-
implant›n kemi¤e yerlefltirilmesidir. Bu yöntem son
lar mevcuttur.
(1)
Uygulanacak mini-implant, difleti
derece hassas bir teknik gerektirmektedir. Bu flekilde
bölgesine herhangi bir ifllem yap›lmadan direkt
haz›rlanan yuvalara yerlefltirilen mini-implantlar›n,
uygulan›r. ‹mplant›n sivri ucu, difletini delerek yumu-
“primer stabilite”leri direkt yöntemlerden daha zay›f
flak doku geçiflini sa¤lar. Bu yöntem, “primer stabili-
olabilmektedir . ‹kinci bir yöntem ise “self taping”
te” ve uygulama kolayl›¤› aç›s›ndan avantajl› bir
metodudur. Bu yöntemde frez ile sadece mini-
5
implanta rehberlik edecek bir girifl yolu oluflturulur.
(2) ‹mplant›n uygulanaca¤› bölgedeki yumuflak doku
Oluflturulan rehberden daha genifl olan mini-
“punch” yard›m› ile uzaklaflt›r›l›r. Uygulanan
implantlar bu rehber delik üzerinden kendi yivlerini
“punch”›n çap›n›n, bu bölgedeki difletini ve implan-
oluflturarak ilerler . “Self drill & self tap” yönteminde
t›n boyun k›sm›n› s›k› bir biçimde saracak flekilde
ise yukar›daki yöntemlerin aksine vida hiçbir haz›r-
metottur ancak deneyim ve hassas teknik gerektirir.
3
8
4
seçilmesi gerekmektedir. “Punch”›n yumuflak doku-
l›k yap›lmadan, kemik üzerine kuvvetlice bast›r›larak
yu düzensiz biçimde kesmesi ve boyun k›sm›na gele-
girdirilir. ‹mplant kemikte kendi girifl yolunu açar ve
cek difletinde küçük ölü doku parçalar›n›n kalmas›,
kendi yivlerini oluflturur. Bu yöntem, son derece kuv-
implant›n baflar›s›zl›¤›na yol açacak bir yumuflak
vetli bir “primer stabilite” oluflturur. Ancak, dentoal-
doku enfeksiyonuna zemin haz›rlayabilir. ‹mplant
veoler yap›da hiçbir rehber delik olmamas›, implan-
uygulanacak bölgedeki kemik yüzeyi, yumuflak
t›n yerlefltirilmesi esnas›nda, uç k›sm›n›n kemik üze-
doku flebi kald›r›larak a盤a ç›kart›l›r. Ancak, bu
rinde kaymas›na neden olabilmektedir . Di¤er bir
yöntemin donan›m gerektirmesi, hasta aç›s›ndan
yöntem ise, muayene sondu, mini-implant›n kendisi,
kabul edilebilirli¤inin düflük olmas› ve di¤er yöntem-
ya da bu amaç için gelifltirilmifl özel bir alet yard›m›
2
20
6
9
2
Mini-‹mplantlar
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 18-24
ile kemi¤e kuvvetli bir biçimde bast›r›lmas› ve korti-
“Jiggling” kuvvetleri ile oluflan mikro hareketler,
kal kemikte rehber delik oluflturulmas›n› içerir. Bu
implant-kemik ara yüzüne ba¤ dokusu dolmas›na ve
rehber delik kullan›larak, “self-drill ve self tap” meto-
bundan dolay› da mini-implant›n zaman içerisinde
dunda oldu¤u gibi, mini-implant kendi girifl yolunu
düflmesine
ve
yerlefltirilir.
Literatürde mini-implantlar›n 300 graml›k kuvvetlere
Uygulama kolayl›¤› ve yüksek derecede primer sta-
kadar güvenle kullan›labilece¤inin belirtilmesine
yivlerini
oluflturacak
flekilde
neden
olabilmektedir.
1
(Resim
2)
bilite sa¤lamas› aç›s›ndan, klini¤imizde tercih
7
etti¤imiz yöntemdir. (Resim 1)
Resim 2: II.s›n›f kapan›fl bozuklu¤unu düzeltmek
amac› ile yap›lan ve “jiggling” etkisi ile baflar›s›z
olmufl iki (A-B) vakan›n a¤›z içi foto¤raflar›.
ra¤men çok düflük veya çok yüksek kuvvetlerin
implant baflar›s›n› olumsuz yönde etkiledi¤i genel
olarak kabul görmektedir. Ancak hangi kuvvet
de¤erlerinin düflük, hangilerinin ise yüksek oldu¤u
Resim 1: Sivri bir el aleti ile alveoler kemikte
rehber delik (A-B) aç›lmas›n› takiben “self drill-self
tap” metodu (C-D) ile mini-implant›n yerlefltirilmesi.
Mini-implantlar kemik içine yerlefltirildikten sonra
kuvvet uygulamas›ndan önce ne kadar beklenmesi
ile ilgili olarak literatürde çok farkl› fikirler olmas›na
ra¤men genel kan› kuvvetin, mini-implant›n yerlefltirildi¤i seansta veya yumuflak doku iyileflmesini takiben uygulanmas› yönündedir.
4,10
‹mplant›n uzun süre
yüklenmeden kalmas› sonucunda, hastan›n yemek
yemesi veya diflini f›rçalamas› gibi baz› fonksiyonlara ba¤l› olarak implant üzerinde “jiggling” kuvvetleri oluflabilmektedir. Bu durum da implant›n baflar›s›z
olmas›na yol açmaktad›r.
Mini-implantlara uygu-
lanan kuvvetin implant yerlefltirilmesinden hemen
sonra uygulanmas›n›n implant›n stabilitesine olumlu
etkileri oldu¤u gösterilmifltir.
9
Kuvvetin niteli¤i ve miktar›na da de¤inecek olursak,
mini-implant uygulamalar›nda mümkün oldu¤unca
sabit ve sürekli kuvvetler uygulanmal› ve miniimplant üzerinde “jiggling” veya rotasyonel hareketoluflturmayacak
4,11
Mini ‹mplant Ç›kar›lmas›
Mini-implant›n ç›kart›lmas› iflleminde, hastaya anes-
Kuvvet Uygulanmas›
ler
ile ilgili yeterli çal›flma bulunmamaktad›r.
mekanikler
kurulmal›d›r.
tezi yap›lmaks›z›n mini-implant dikkatli bir biçimde
geri çevrilir ve böylece implant kemik içindeki yuvas›ndan uzaklaflt›r›l›r. Ç›kartma ifllemi esnas›nda
mini-implant uzun müddet hasta a¤z›nda çeflitli kuvvetlere maruz kalmas› nedeniyle zay›flam›fl ve/veya
bir miktar “osseoentegre” olmufl olabilece¤inden
dolay› afl›r› güç uygulamas›ndan kaç›n›lmal›d›r. Aksi
halde mini-implant›n k›r›lma ihtimali söz konusu ola2,4,11
bilir.
‹mplant Baflar›s›zl›¤› ve Komplikasyonlar
‹lk kullan›lmaya baflland›¤› günlerde %60-85 aras›nda baflar› oranlar› bildirilen mini-implantlar›n, günümüzde geliflen implant dizaynlar›, uygulama
tekni¤inin geliflmesi, mini-implantlara uygulanan
kuvvetlerin niteli¤inin anlafl›lmas› ve primer stabilitenin öneminin kavranmas› ile mini-implant uygula1,2
malar›nda baflar› oranlar› oldukça artm›flt›r.
Mini-implant uygulamas› esnas›nda ortaya ç›kabilecek komplikasyonlardan en s›k görülenler aras›nda
21
Kayal›o¤lu M., Uzdil F., Kendi E., Toroglu S. M., Güray E., Uzel ‹.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 18-24
implant›n k›r›lmas›n› (Resim 3) veya çevre difl köklerine zarar vermesini gösterebiliriz. Mini-implantlar›n
k›r›lmas› durumunda, k›r›lan parça bir “trephin
frez”le yerinden ç›kar›lmal›d›r. Ancak dikkatli bir
uygulama ve implantlar›n birçok defa sterilize edilmesinin önlenmesi ile bu risk en aza indirgenebilir.
2
Mini-implant yerlefltirilmesi esnas›nda frezin veya
Resim 3: Mandibuler d›fl mylohyoid bölgedeki kortikal kemi¤e yerlefltirilirken uygulanan
implant›n köke hasar vermesi ve ayr›ca, hareket
eden difllerin köklerinin mini-implanta temas› sonucunda difllerde meydana gelen zararlar hakk›nda
henüz literatürde bir çal›flma bulunmamaktad›r.
Ancak bu konuda yap›lan çal›flmalar›n ön raporlar›-
Resim 5: Alt posterior segment mezyalizasyonu.
Meziyalizasyon öncesi (A) ve sonras› (B)
na göre difl köklerinde ve periodontal ligamentte
meydana gelen hafif düzeyde hasarlar tolere edilebilmektedir.
12
Kilinik Uygulamalar
Genel olarak mini implantlar›n kullan›m› için özel bir
endikasyon bulunmamaktad›r. Genellikle uygulayan
hekimin o andaki ankraj ihtiyac›na ve mekanik tercihine göre de¤iflik amaçlarla kullan›labilir. En s›k
kullan›m alan› kesicilerin “en-masse” olarak retrak-
Resim 6: Sarkm›fl üst az›n›n pre-protetik amaçl›
intrüzyonu. ‹ntrüzyon öncesi (A) ve sonras› (B).
siyonudur. (Resim 4) Retraksiyonun yan› s›ra, meziyalizasyon (Resim 5), tek difl intrüzyonu (Resim 6),
az› distalizasyonu (Resim 7-8), oklüzal düzlemin
düzeltimi (Resim 9), kanin distalizasyonu (Resim 10),
Resim 4: En-masse kesici konsolidasyonu.
Retraksiyon öncesi (A-C) ve sonras› (D-F).
22
Resim 7: Üst az› distalizasyonu. Bafllang›ç (A-B) ve
distalizasyon sonras› (C-D).
Mini-implantlar
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 18-24
Resim 8: Alt az› distalizasyonu. Distalizasyon
öncesi (A), mini-implant ve mekanik uygulamas› (BC), aç›lan bofllu¤a 45 numaral› diflin yerlefltirilmesi
(D-F).
Resim 13: 12x2mm’lik mini-implantla yap›lan
geçici restorasyon. Mini-implant yerlefltirildikten
sonra al›nan periapikal radyograf (A), üst oklüzal
foto¤raf (B), restorasyon sonras› (C).
Resim 9: Oklüzal düzlemin düzeltimi. Öncesi (A)
ve ifllem sonras› (B).
derin kapan›fl›n aç›lmas› (Resim 11), tek diflin diklefltirilmesi (Resim 12) gibi birçok farkl› amaç için de
kullan›labilir. Tüm bu ortodontik hareketlere ek olarak özellikle kal›n ve uzun (2mm x 12mm) miniimplantlar kullan›larak yer tutucu veya geçici restoResim 10: Alt kanin distalizasyonu. Bafllang›ç(A)
ve distalizasyon sonras› (B).
rasyon uygulamalar› da yap›labilir. (Resim 13)
Sonuç
Mini implant uygulamalar›, ankraj kavram›na getirdi¤i yeni yaklafl›mlar ile her geçen gün ortodonti
prati¤indeki yerini güçlendirmektedir. Literatürde
mini-implant uygulamalar› ile ilgili vaka raporlar›n›n
artmas›, klinisyenlerin bu yeni yönteme karfl› olan
Resim 11: Derin kapan›fl düzeltimi. Bafllang›ç (A)
ve bitifl (B).
flüphelerini azaltmaktad›r. Ancak halen bu konu
hakk›ndaki bilgilerimiz, büyük oranda vaka raporlar› ve yönteme öncülük eden klinisyenlerin deneyimleri ile s›n›rl› kalmaktad›r. Konu hakk›nda sistematik
çal›flmalar›n artmas›, implant uygulamalar›n›n yayg›nlaflmas›na yol açacakt›r.
Resim 12:
Linguale devrik
alt az›n›n
diklefltirilmesi.
Uygulanan
mekanik (A) ve
tedavi sonu (B).
Kaynaklar
1- Cope JB. Temporary anchorage devices in orthodontics: A
paradigm shift. Semin Orthod. 11:3-9, 2005.
2. Mah J, Bergstrand F. Temporary anchorage devices: A status report. J Clin.Orthod. 39:132-36, 2005.
23
Kayal›o¤lu M., Uzdil F., Kendi E., Toroglu S. M., Güray E., Uzel ‹.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 18-24
3. Herman R, Cope JB. Miniscrew implants: IMTEC Mini Ortho
Implants. Semin Orthod. 11:32-39, 2005.
4. Kyung HM. Handbook for the Absoanchor orthodontic
microimplant 3rd ed. Dentos inc. Korea. 2004.
5. Melsen B, Verna C. Miniscrew implants: The Aarhus
Anchorage System. Semin Orthod. 11:24-31, 2005.
6. Miyakawa S, Koyama I, Inoue M. Factors associated with
the stability of titanium screws placed in the posterior region
for orthodontic anchorage. Am J Orthod Dentofacial
Orthop.124:373-8, 2003.
7. Uzdil F, Kad›o¤lu O, Kendi E, Güray E, Buyuky›lmaz T,
Toro¤lu MS. Geçici ankraj üniteleri: Ortodontide yeni
s›n›rlar. 9.Türk Ortodonti Derne¤i Sempozyumu. Adana,
2005.
8. Kim JW, Ahn SJ, Chang YI. Histomorphometric and
mechanical analysis of the drill free screw as orthodontic
anchorage. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 128:190-4,
2005.
9. Chen CH, Hsieh CH, Shen YS, Yang CF. The use of microimplants in orthodontic anchorage. J Oral Maxillofac Surg .
64:1209-13, 2006.
10. Park SH, Jeong HS, Kwon OW. Factors affecting the clinical
succes of screw implants used as orthodontic anchorage.
Am J Orthod Dentofacial Orthop. 130:18-25, 2006.
11. Maino G, Mura P,Bednar J Miniscrew implants: The Spider
Screw Anchorage System. Semin Orthod. 11:40-46, 2005.
12. Buyuky›lmaz T, Kad›o¤lu O. Mikroimplantlar kök yüzeyine
temas ederse ne olur? 10. Türk Ortodonti Derne¤i Kongresi.
‹stanbul. 2006.
Yaz›flma Adresi:
Dr. Mustafa Kayal›o¤lu
Adres: Çukurova Üniversitesi, Diflhekimli¤i Fakültesi,
Ortodonti Anabilim Dal› Balcal›, 01330 Adana
Tel: 0.322 338 63 54
Faks: 0.322 338 73 31
e-mail: [email protected].
24
Tam Protez Çal›flmalar›nda Diflhekimi ve Difl Teknisyeni
‹fl Birli¤inin De¤erlendirilmesi
Evaluation of the Cooperation Between the Dentist and the
Dental Technician in Complete Denture Prosthodontics
A. Dilek NALBANT* Levent NALBANT* Ferhan E⁄‹LMEZ**
Özet
Abstract
Tam protezlerde baflar›, laboratuvar ve klinik
aflamalar›n yan› s›ra difl hekimi ve difl
teknisyeni aras›ndaki kooperasyona da
ba¤l›d›r. Bu çal›flman›n amac›, difl teknisyenleriyle difl hekimleri aras›nda tam protez laboratuvar çal›flmalar›ndaki kooperasyon
seviyesi hakk›nda bilgi edinmektir. 23 adet
soru içeren bir anket formu haz›rlan›p
Ankara’n›n de¤iflik bölgelerinde bulunan 22
adet difl protez laboratuvar›na rastgele
da¤›t›lm›flt›r. Anketler toplanarak elde edilen
veriler de¤erlendirilmifltir. Difl teknisyenlerinin %58’i tam protez yap›mlar› s›ras›nda
kiflisel kafl›k kulland›¤›n› bildirirken, %18’i
diflhekimi taraf›ndan gönderilen ölçülerde
kenar flekillendirme ifllemi uygulad›¤›n› belirtmifltir. Mumlu prova aflamas›nda %18’inde
her zaman mum duvarlar üzerinde çeflitli
rehber iflaretlerin belirlendi¤i tespit edilmifltir.
Difl seçiminin %38 oran›nda difl hekimleri
taraf›ndan teknisyenin seçimine b›rak›ld›¤›
tespit etmifltir. Post–dam alan›n›n belirlenmesi
ifllemi %22 oran›nda teknisyen taraf›ndan
yap›lm›flt›r. Post–dam alan›ndaki derinlik ve
genifllikte uygulama oran›n›n %0 ile %48
oran›nda de¤iflti¤i tespit edilmifltir. "Ah"
hatt›n›n yaklafl›k %80 oran›nda difl teknisyenine b›rak›ld›¤› tespit edilmifltir. Bu çal›flma
sonucunda
tam
protez
laboratuvar
çal›flmalar›nda difl hekimi ile difl teknisyeni
aras›ndaki kooperasyon ve iletiflim eksikli¤i
belirgin olarak göze çarpmaktad›r.
Success of complete dentures depends on
clinical and laboratory procedures, and the
cooperation between the dentist and the dental technician. The purpose of this study was
to collect information regarding the level of
cooperation between dental technicians and
dentist during complete denture laboratory
procedures. A questionnaire containing 23
questions were prepared and submitted to
randomly-selected 22 dental laboratories in
different regions of Ankara. The questionnaires were collected and the data evaluated.
58% of the dental technicians reported use of
custom trays in complete denture fabrication,
and 18% reported presence of border molding in the impressions submitted by the dentists. At the stage of wax try-in, 18% of the
complete dentures had guide marks on wax
walls. The decision on tooth selection was left
to the technicians by 38% of the dentists. 22%
of the technicians prepared the post palatal
seal region on the casts. The depth and width
of post palatal seal region varied between
%0 and 48%. The identification of the vibrating line on the posterior area was left to the
technicians by 80%. The results of this study
clearly present the lack of cooperation as well
as communication between the dentist and
the dental technician during fabrication of
complete dentures.
Anahtar Kelimeler: Difl hekimi, difl teknisyeni,
Key Words: dentist, dental technician, complete
tam protezler, kooperasyon.
dentures, cooperation.
* Prof. Dr., Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
** Dt., Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
25
Nalbant D.A., Nalbant L., E¤ilmez F.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
Girifl
dokular›na bas›nç uyguland›¤›nda dil taraf›ndan
Tam protezler, diflsiz hastalar›n fonksiyon, fonasyon
çok az fark edilebilen bir alan oluflturulmas› da
ve esteti¤ini rehabilite etmenin yan› s›ra a¤›z doku-
mümkün olur
lar›n›n sa¤l›¤›n›n korunmas›n› ve psikolojik sorunla-
Genel olarak sabit ve hareketli protezlerin baflar›s›n-
r›n ortadan kald›r›lmas›n› sa¤layan restorasyonlar-
da, hekimin klinik aflamalardaki becerileri kadar
1,2,11
.
Baflar›l› bir tam protez için yap›m esnas›nda-
pratik laboratuvar aflamalardaki bilgisi ve teknisye-
ki bütün klinik ve laboratuvar aflamalar›n›n vakan›n
ni yönlendirebilmesi, hatalar›n giderilmesi aç›s›ndan
durumuna uygun olarak ve titizlikle uygulanmas›
önemli faktörler aras›na girer
gerekmektedir .
baflar›l› bir flekilde tasar›m› difl hekimi ve difl teknis-
Ölçü ifllemi, alveol kretlerinin korunmas›, protezin
yeni aras›ndaki kooperasyona ba¤l›d›r
destekli¤i, retansiyonu ve stabilitesinin sa¤lanmas›
ancak hekimin teknisyeni do¤ru yönlendirmesiyle
ve esteti¤i gibi hususlar›n yerine getirilebilmesini
mümkün olabilir. Böylelikle teknisyenin, gerçek fonk-
sa¤layan aflamalardan biridir
. Baflar›l› bir ölçü
siyonel sulcus derinli¤i ve geniflli¤i, total protez kai-
ise hastan›n a¤z›na tam olarak uyan özel ölçü kafl›k-
desinin nereye kadar uzat›laca¤›, yapay difllerin
lar›n›n kullan›m› ile elde edilir
. Fabrikasyon haz›r
nereye dizilece¤i, protezin kaslar›n denge konumu-
metal kafl›klarla bu uyumu sa¤layabilmek her
na göre yap›labilmesi için gerekli koflullar gibi konu-
zaman mümkün olamayaca¤›ndan, hastaya özel
larda net bir bilgi sahibi olmas› mümkün hale
kiflisel ölçü kafl›klar› haz›rlanmal› ve kullan›lmal›-
gelir . Laboratuvarlarda çal›flan difl teknisyenlerinin
d›r
bu konudaki bilgilerinin farkl› olmas› ve hekim ile
1,2
d›r .
3
2,4,5
2,4,5
2,4-8
.
12,13
. Total protezlerin
. Bu ise
3,9,13
3,6
Literatüre bak›ld›¤›nda tam protezlerde ölçü ifllemi
aras›ndaki diyalog kopuklu¤u nedeniyle gerekli yön-
ile ilgili teorilerden birine göre çevre dokular›n fonk-
lendirme ve bilgilendirmenin yap›lamamas› sonu-
siyonel hareketlerini ölçü maddesine yans›tmak için
cunda; yap›lan protezlerde geriye dönüflü zor ola-
ölçü maddesinin kendisi veya stenç ölçü maddesi
cak birçok sorun ortaya ç›kabilmektedir. Konuyla
kullanarak hastaya fonksiyonel hareketler yapt›r›l›r
ilgili literatür taramas› yap›ld›¤›nda laboratuvar ve
veya hekim, yanak ve dudaklar› hareket ettirerek
klinik aflamalar›nda baflar›y› etkileyen faktörlerin
ölçü kenarlar›n› flekillendirir . Bununla birlikte, tam
de¤erlendirildi¤i, total protezleri içeren mevcut çal›fl-
protezlerde çeneler aras› iliflkilerin do¤ru tespit edil-
malar›n ço¤u ölçü ve ölçü maddeleriyle ilgilidir
mesi, uygun oklüzyonun sa¤lanmas›, difllerin seçimi
Difl teknisyeni ile Difl hekimi aras›nda tam protezle-
ve dizimi, seçilen kaide materyalinin mekanik ve
rin yap›m› s›ras›nda bir kooperasyon eksikli¤i
fiziksel özellikleri tam protezlerde baflar› için önem-
oldu¤unu varsaymaktay›z. Bu hipotezi test etmek
li kriterlerdir . Üst tam protezlerde post-dam alan›-
için yap›lan bu çal›flman›n amac›, Ankara’n›n farkl›
n›n oluflturularak protezin posterior bölgesinde
bölgelerinde çal›flan difl teknisyenlerinin tam protez
yeterli t›kaman›n sa¤lanmas› üst tam protezin tutucu-
laboratuvar çal›flmalar›ndaki çeflitli aflamalar›n›n
2
3,9
14,15,16
.
.
de¤erlendirilmesi ,difl hekimi ile kooperasyonlar›
Bu alan›n flekillendirilmesiyle, üst protezin arka s›n›-
hakk›nda bilgi edinilmesi, ve elde edilen veriler
r›nda oluflturulan bariyer içeriye hava, tükürük, s›v›-
›fl›¤›nda difl hekimi ile difl teknisyeni aras›ndaki bu
lar ve yiyeceklerin girmesini engeller. Böylece her-
iliflkinin de¤erlendirilmesidir.
lu¤unun sa¤lanmas› aç›s›ndan çok önemlidir
1,2,10,11
metik kapan›fl elde edilmesi amaçlan›rken bunun
26
yan›nda akrilik rezinin polimerizasyonu s›ras›nda
Gereç ve Yöntem:
%6 oran›nda meydana gelen kontraksiyonun kom-
Tam protez laboratuvar çal›flmalar›n› de¤erlendir-
panse edilmesi ve üst tam protezin mekanik kuvvet-
mek amac›yla 23 adet soru içeren bir anket formu
lere direnci de sa¤lanm›fl olur. Bütün bunlara ilave
haz›rlan›p Ankara’n›n de¤iflik bölgelerinde bulunan
olarak üst protezin distal s›n›r›nda; damak yumuflak
22 adet difl protez laboratuvar›na rastgele da¤›t›lm›fl
Difl Hekimi ve Teknisyen ‹fl Birli¤i
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
ve elde edilen veriler toplanarak de¤erlendirmeler
Bulgular:
yap›lm›flt›r.
Anket formlar› incelenmifl ve tüm sorular› cevapla-
Haz›rlanan anket formlar› iki k›s›mda düzenlenmifl-
yan ve 10-35 y›l aras›nda (ortalama 25 y›ll›k) tecrü-
tir. Birinci k›s›mda yer alan 11 soru ölçü ifllemiyle
beleri bulunan 50 adet difl teknisyeninin anket form-
ilgili laboratuvar ve klinik çal›flmalar ile kapan›fl
mumunun haz›rlanmas›, suni difllerin seçimi ve dizimi ve kaide pla¤› ile ilgili ifllemlere; ikinci bölümde
yer alan 12 soru ise post-dam alan›n›n haz›rlanmas› ve oluflturulmas›na yönelik haz›rlanm›flt›r (Tablo I.
ve Tablo II.).
lar› de¤erlendirmeye al›nm›flt›r. Çal›flman›n 1. bölümüyle ilgili yap›lan de¤erlendirme sonucunca kiflisel
kafl›k kullan›m›yla ilgili soruya difl teknisyenleri %58
oran›nda daima, %18 oran›nda nadiren ve %24
oran›nda hiçbir zaman yan›t›n› vermifllerdir.
Laboratuvar teknisyenlerinin %18’i difl hekiminden
gelen total protez ölçülerinin geri dönüflümsüz hid-
Tablo I. Difl teknisyenlerine uygulanan anket soru-
Tablo II. Difl teknisyenlerine uygulanan anket
lar› (1.Bölüm)
sorular› (2.Bölüm)
27
Nalbant D.A., Nalbant L., E¤ilmez F.
rokolloid ölçü maddesi ile al›nm›fl ölçüler oldu¤unu
Tart›flma:
bildirmifltir. Kafl›k kenarlar›n›n stençle çevrilmesi ile
Tam protezlerde ölçü iflleminin amac› protez kaide
ilgili soruya ise %18 oran›nda daima ve %46 ora-
pla¤›na maksimum derecede retansiyon sa¤laman›n
n›nda nadiren yan›t› al›nm›flt›r. Bunun yan›nda “Suni
yan› s›ra protezde stabilite, desteklik ve dudaklar›n
difller hekim taraf›ndan m› seçiliyor?” sorusuna tek-
ve yanaklar›n estetik görüntüsünü de elde etmek-
nisyenler %18 oran›nda daima, %44 oran›nda nadiren ve %38 oran›nda hiçbir zaman yan›t›n› vermifllerdir. Difl dizimi iflleminde lateral hareket yapt›r›lmas› ile ilgili soruya difl teknisyenlerinden %56 oran›nda daima, %30 oran›nda nadiren ve %14 oran›nda hiçbir zaman yan›t› al›nm›flt›r.
2. bölümle ilgili de¤erlendirme sonucunda ise, “Ah
hatt› hekim taraf›ndan m› belirleniyor?” sorusuna,
difl teknisyenlerinin %18’i her zaman, %10’u s›kl›kla,
%36’s› bazen, % 36’s› ise hiçbir zaman yan›t›n› vermiflken, “Post-dam alan› hekim taraf›ndan m› belirleniyor?” sorusuna difl teknisyenlerinin %22’si her
zaman, %14’ü s›kl›kla, %42’si bazen, %22’si ise hiç-
tir
. Çal›flmam›za kat›lan difl teknisyenlerinin sade-
2,17
ce %58’ i tam protez yap›mlar› s›ras›nda kiflisel kafl›k
kullan›ld›¤›n› bildirmifltir. Bu oran ‹ngiltere’ de
Basker ve ark. ve Hyde ve Mc Cord
3
14
taraf›ndan
yap›lan çal›flmalarda elde edilen yaklafl›k %74 oran›ndaki de¤erlerden oldukça düflüktür.
Çal›flmaya kat›lan laboratuvar teknisyenlerinin
%18’i gelen ölçülerde kenar flekillendirmesi ifllemi
için daima stenç kullan›ld›¤›n› belirtirken, konuyla
ilgili soruya %46’s› nadiren, %36’ s› ise hiçbir
zaman yan›t›n› vermifllerdir. Ölçü iflleminin önemli
bir aflamas› olan kenar flekillendirme iflleminin yap›lmas› ile kapanan kenarlardan içeri kuramsal olarak
tükürük veya hava girmeyecek ve protezin tutucu-
bir zaman yan›t›n› vermifltir. Difl teknisyenlerinin
lu¤una katk›da bulunan fiziksel faktörlerin daha iyi
%50’ si Ah hatt›’ n› belirlerken sert damak aç›lanma-
iflleyece¤i bir çok kaynakta ifade edilmifltir
s›n› dikkate ald›¤›n› belirtirmifltir. Buna ilave olarak
Literatürde stenç ölçü maddesine alternatif olarak
difl teknisyenlerinin %36’s› Ah hatt› derinli¤ini 0,5
vinil polisiloksan önerilmifl ve vinil polisiloksan ve
mm yaparken, %36’s› 1mm, %20’si 1,5mm ve %8’i
periferal röliefli ölçü kafl›klar› kullan›larak selektif
2mm yapt›¤›n› ifade etmifltir. Post-dam alan› ile ilgi-
bas›nçl› ölçü teorisi kullan›ld›¤› bildirilmifltir .
li sorularla ilgili olarak difl teknisyenlerinin %24’ü
Yap›lan bir çal›flmada ise kenar flekillendirmesi iflle-
orta hattaki derinli¤i 1mm, % 46’s› tüber arkas›
minde plastik ölçü materyalleri ile polieter ölçü
derinli¤i 1mm, %28’i orta hat ve tüber arkas› aras›
bölgenin derinli¤ini 1,5mm, %48’i orta hat geniflli¤ini 2mm, %42’si tüber arkas› geniflli¤i 1,5mm
yapt›¤›n› bildirirken, hiçbir difl teknisyeni (%0) orta
hat ve tüber arkas› bölge aras›ndaki geniflli¤i 5mm
yapt›¤›n› ifade etmemifltir.
Araflt›rmam›za kat›lan difl teknisyenlerinin sorulara
verdikleri yan›tlar say› ve yüzde olarak Tablo III’ te
verilmifltir. Bu tablodaki verilerin klinik ve laboratuvar uygulamalar› fiekil 1 ve 2’de görülmektedir.
Çal›flman›n ikinci bölümündeki ah hatt› ve post-dam
alan›n›n haz›rlanmas›na yönelik sorular ve yan›tlar›
Tablo VI’da verilmifltir. Ah hatt› ve post-dam alan›na
28
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
2,4,5,7,18
.
15
materyali karfl›laflt›r›lm›fl ve polieter ölçü maddesinin
hekime daha çok zaman kazand›rd›¤› ve daha stabil oldu¤u gösterilmifltir . Çal›flmada kenar flekil16
lendirmesi iflleminde stenç kullan›lmas› ile ilgili elde
edilen de¤erlerin düflük olmas›; difl hekiminin kenar
flekillendirme iflleminde farkl› yöntemleri tercih etmesi veya kenar flekillendirme ifllemine gereken önemi
vermemesi ve bu aflamay› yapmamas› olabilir.
Bu çal›flmada yer alan laboratuvar teknisyenlerinin
%18’i difl hekiminden gelen total protez ölçülerinin
geri dönüflümsüz hidrokolloid ölçü maddesi kullan›lm›fl ölçüler oldu¤unu bildirmifltir. Literatürde tam
protezlerde ölçü iflleminde kullan›lan materyal ve
tekniklerin belirlenmesi amac›yla yap›lan birçok
ait bu veriler fiekil 3, 4, 5’ te toplu olarak gösteril-
çal›flma ve ankete rastlanmaktad›r. 1996 y›l›nda
mektedir.
Kuzey Amerika'daki difl hekimli¤i fakültelerinde total
Difl Hekimi ve Teknisyen ‹fl Birli¤i
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
Tablo III. Difl teknisyenlerinin anket sorular›na verdikleri yan›tlar.
29
Nalbant D.A., Nalbant L., E¤ilmez F.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
Tablo VI. Ah hatt› ve post–dam alan›n›n haz›rlanmas›na yönelik anket sorular› ve teknisyenlerin verdi¤i
yan›tlar.
30
Difl Hekimi ve Teknisyen ‹fl Birli¤i
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
31
Nalbant D.A., Nalbant L., E¤ilmez F.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
fiekil 1: Klinikte yap›lmas› gereken uygulamalar›n fiekil 2: Laboratuvarda yap›lan uygulamalar›n
da¤›l›m›.
da¤›l›m›.
Daima
Daima
Nadiren
Nadiren
Hiçbir Zaman
Hiçbir zaman
fiahsi Kaflk
kullan›m›
Kaflk kenar›na
Stenç kullan›m›
Kapan›fl
Mumunda
‹flaretleme
Suni Difllerin
Hekim
Taraf›ndan
Seçilmesi
Torus Bofllu¤u
Difl Diziminde
Metal Kaide
Kafes
Lateral
Kullan›m›
Haz›rlanmas›
Hareket
Yapt›rma
fiekil 3: "Ah Hatt›" ve "Post-dam Alan›" n›n hekim fiekil 4: Teknisyenlerin uygulad›¤› "Ah Hatt›"
derinli¤i.
taraf›ndan belirlenme oran›.
Pos Dam Hatt›
Ah Hatt›
Her zaman
S›kl›kla
Bazen
Hiçbir zaman
fiekil 5: "Post-dam" alan›n›n flekillendirilmesinde önerilen derinlik ve genifllikte uygulama oran›.
protez ölçülerinin al›nmas›nda kullan›lan materyallerin araflt›r›ld›¤› bir çal›flmada; anatomik ölçülerin
al›nmas›nda %74 oran›nda geri dönüflümsüz hidrokolloid ölçü maddesi, %15 plastik ölçü maddeleri,
ölçü kafl›¤› aksiyon s›n›rlar›n›n flekillendirilmesinde
%81 plastik ölçü maddesi, %7 polieter ölçü maddesi
son ölçülerin al›nmas›nda %48 polisülfit ölçü madOrta Hat
Derinlik
(1mm)
32
Tüber
Arkas›
Derinlik
(1mm)
Orta Hat
ve Tüber
Arkas›
Bölge
Aras›nda
ki Derinlik
(1.5mm)
Orta Hat
Genifllik
(2mm)
Tüber
Arkas›
Genifllik
(1.5mm)
Orta Hat
ve Tüber
Arkas›
Bölge
Aras›ndaki
Genifllik
(5mm)
desi,. %4 polieter ölçü maddesinin kullan›ld›¤› bildirilmifltir . ‹ngiltere'de serbest diflhekimleri aras›nda
19
Difl Hekimi ve Teknisyen ‹fl Birli¤i
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
yap›lan bir anket çal›flmas›na göre ise çal›flmaya
li¤ini 0,5 mm ve 1mm yaparken %20’ si 1,5 mm ve
kat›lan difl hekimlerinin %99’u anatomik ölçülerin
%8’ i ise 2 mm yapt›klar›n› ifade etmifltir. Bununla
al›nmas›nda geri dönüflümsüz hidrokolloidleri kul-
beraber post-dam alan›n›n›n geniflli¤i ve derinli¤i ile
land›klar›n› belirtirken, %94’ü geri dönüflümsüz hid-
ilgili literatürlerde önerilen genifllik ve derinliklere
rokolloidlerin fonksiyonel ölçülerin al›nmas›nda bir
uygun olarak difl teknisyenlerinin %24’ü orta hattaki
seçenek olabilece¤ini ifade etmifllerdir. Bu çal›flmaya
derinli¤i 1mm, %46’s› tüber arkas› derinli¤i 1mm,
göre fonksiyonel ölçülerin al›nmas›nda kullan›lan
%28’i orta hat ve tüber arkas› aras› bölgenin derin-
di¤er materyaller ise; çinko oksid öjenol (%29) ve
14
polivinil siloksand›r (%13) . Bu sonuçlar çal›flmam›zda elde edilen sonuçlarla uyumlu olarak de¤erlendirilmifltir.
Araflt›rmam›zda, mum duvarlar üzerinde çeflitli rehber iflaretlerin difl teknisyenlerine gönderilen ifllerin
sadece %18’inde her zaman belirlenirken, %44’
ünde nadiren iflaretlendi¤i, %32’ sinde ise bu rehberlerin belirlenmedi¤i saptanm›flt›r. Oysa ki klinikte, mum duvarlar üzerinde orta hat ve hastan›n
yüzünü iki eflit parçaya bölen çizgi üzerindeki bu
hatt›n belirlenmesi yap›lacak protezin estetik baflar›s›nda önemli rol oynar
. Ayn› flekilde gülme hat-
1,2,5,20
t›n›n belirlenmifl olmas› seçilecek anterior difllerin
boyutunu belirleyen faktörlerden biridir ve üst mum
duvarlar üzerinde iflaretlenmelidir. Dolay›s›yla, bu
konuyla ilgili elde edilen veriler, baflar›l› bir total
protez yap›m›nda difl teknisyenine rehber olacak bu
iflaretlerin haz›rlanmas›nda gereken önemin verilmedi¤ini ve difl hekimlerinin klinikte bu aflamaya
yeterli özeni göstermediklerini ortaya koymaktad›r.
Bu çal›flmada difl teknisyenleri difl seçiminin %44
oran›nda nadiren difl hekimi taraf›ndan yap›ld›¤›n›
gösterirken, %38 oran›nda teknisyenin seçimine
li¤ini 1,5 mm, %48’i orta hat geniflli¤ini 2 mm,
%42’si tüber arkas› geniflli¤i 1,5 mm yapt›¤›n› bildirirken hiçbir difl teknisyeni (%0) orta hat ve tüber
arkas› bölge aras›ndaki geniflli¤i 5 mm yapt›¤›n›
ifade etmemifltir. Post-dam alan›n›n flekli ve derinli¤i
ile ilgili yap›lan çal›flmalarda bildirildi¤i üzere bu
flekil ve derinlik hastan›n a¤›z ve mukoza yap›lar›na
göre hastaya de¤ifliklik göstermesine ra¤men ortalama olarak elde edilen veriler ›fl›¤›nda kelebe¤e benzeyen bir aland›r
.
1,21
Çal›flmam›z›n sonuçlar›na göre, difl teknisyenlerinin
%50’ si Ah hatt›’ n› belirlerken sert damak aç›lanmas›n› dikkate ald›¤›n› belirtirmifltir. Buna ilave olarak
difl teknisyenlerinin %36’s› Ah hatt› derinli¤ini 0,5
mm yaparken, %36’s› 1 mm, %20’si 1,5 mm ve
%8’i 2 mm yapt›¤›n› ifade etmifltir. Konuyla ilgili literatüre bak›ld›¤›nda tam protezlerin posterior bitim
s›n›r›n›n belirlenmesinde genel olarak Fovea
Palatinae’ lar›n rehberlik etti¤i ve bu noktalar›n posterior bitifl s›n›r›n› iflaret eden anatomik oluflumlar
oldu¤u görüflü yayg›n olmas›na ra¤men Çal›kkocao¤lu , Fovea Palatinae’ lar›n bu konuda kesin bir
2
bilgi vermedi¤ini ve protezin bitifl s›n›r›n›n titreflim
b›rak›ld›¤› tespit etmifltir. Bununla birlikte literatüre
hatt›n›n belirlenmesiyle yap›lmas› gerekti¤ini bildir-
bak›ld›¤›nda genel olarak difllerin seçiminde çok
mifltir. Çal›kkocao¤lu, çeflitli araflt›rmac›lar›n yapt›¤›
say›da faktör olmas›na ra¤men, esas olarak hastaya
çal›flmalara göre Fovea Palatinae’ lar›n ön titreflim
uygun renk, büyüklük ve formdaki difllerin çeflitli ant-
hatt›n›n 1.31 mm, 2 mm önünde yer ald›¤›n› belirt-
ropolojik ölçümler ve belirli hususlara dikkat edilerek
mifltir. Normal koflullar alt›nda Fovea Palatinae’lar›n
hekim taraf›ndan seçilmesi gerekmektedir
protez kaide pla¤›n›n alt›nda kald›¤›n› söylemifltir.
.
2,5,6,17
Çal›flmam›zda, post-dam alan›n›n sadece %22 ora-
Sonuç olarak elde edilen bulgular›n literatürde öne-
n›nda her zaman, %14 oran›nda s›kl›kla, %42 ora-
rildi¤inden uzak olmas›n›n nedeni, difl hekiminin kli-
n›nda bazen hekim taraf›ndan belirlendi¤i ve %22
nikte yapmas› gereken bu safhay› yapmay›p difl tek-
oran›nda ise bu alan›n belirlenmesinde sadece tek-
nisyenine ilgili verileri iletmemesi ve bunu uygulayan
nisyenin rol ald›¤› sonucuna ulafl›lm›flt›r. Çal›flmaya
laboratuvar teknisyenlerinin bu konudaki teorik ve
kat›lan difl teknisyenlerinin %36’ s› “Ah hatt›” derin-
pratik bilgisinin eksikli¤i olabilir.
33
Nalbant D.A., Nalbant L., E¤ilmez F.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 25-34
ce. Part I--The laboratory. Br Dent J. 1989 Oct
Sonuç:
Tam protezlerde baflar›, klinik ve laboratuvar prosedürlerinin titiz ve do¤ru bir flekilde uygulanmas› ile
elde edilir. Bunun için de difl hekiminin bilgi ve becerisinin yan›nda difl teknisyenin bilgisi, e¤itimi ve difl
hekimi ile difl teknisyeni aras›ndaki iletiflim, kooperasyon ve pratik rehberlerin transferi de çok önemli
noktalard›r. Avrupa ülkelerinde yap›lan benzer
çal›flmalarda bu iliflkinin önemi vurgulanm›fl ve iletiflim
eksikli¤inin
varl›¤›
tespit
edilmifltir
3,6,13
.
Yapt›¤›m›z çal›flmada elde edilen bulgulara göre,
baflar›l› bir tam protezde olmas› gereken kriterlerin
uygulanmas›nda difl hekimi ile difl teknisyeni aras›n-
7;167(7):244-8.
9. Afsharzand Z. Rashedi B. Petropoulos VC. Communication
between the dental laboratory technician and dentist: work
authorization for fixed partial dentures. J Prosthodont 2006;
15:123-8.
10. Lauciello FR. Conti SP. A method of correcting the posterior
palatal seal area of a maxillary complete denture. J Prosthet
Dent. 1979 Dec;42(6):690-2.
11. Naylor WP. Rempala JD. The posterior palatal seal--its
forms and functions (I)--Diagnosis. Quintessence Dent
Technol. 1986 Jul-Aug;10(7):417-22.
12. Akçaboy C. Protez Klini¤i. 2004; Ankara.
13. Lynch CD. Allen PF. Quality of communication between dental practitioners and dental technicians for fixed prosthodontics in Ireland. J Oral Rehabil 2005; 32: 910-5.
daki kooperasyon ve iletiflim eksikli¤i belirgin olarak
14. Hyde TP. McCord JF. Survey of prosthodontic impression
göze çarpmaktad›r. Bu eksikliklerin giderilmesi için
procedures for complete dentures in general dental practice
difl hekimi ile laboratuvar teknisyeni aras›nda iletifli-
in
the
United
Kingdom.
J
Prosthet
Dent.
1999
Mar;81(3):295-9.
mi sa¤layan yaz›l› ve sözlü materyallerin önemli
15. Chaffee NR. Cooper LF. Felton DA. A technique for border
oldu¤u ve tüm bunlar›n yan›nda laboratuvar teknis-
molding enetulous impressions using vinyl polysiloxane
yenlerinin hem pratik hem teorik alanda e¤itimlerinin gereklili¤i ortaya ç›kmaktad›r. Klinik ve laboratuvar çal›flmalar›n›n birbirini tamamlayacak flekilde
titizlikle yerine getirilmesi bilincinin ve e¤itiminin difl
teknisyenlerine verilmesi s›ras›nda büyük pay›n hekime düfltü¤ü düflünülmektedir. Bununla beraber, bu
konuyu inceleyen ve difl hekimlerinin de çal›flmaya
kat›laca¤› daha genifl kapsaml› araflt›rmalar›n yap›lmas›na ihtiyaç duyulmaktad›r.
material. J Prosthodont 1999; Jun 8(2):129-34.
16. Tan HK. Hooper PM, Baergen CG. Variebility in the shape
of maxillary vestibuler impressions recorded with modelling
plastic and polyether impression material. Int J Prosthodont
1996; May-Jun 9(3):282-9.
17. Keskin Y. Tam Protezlerin Baflar›s›n› Etkileyen Faktörler. Ank
Üniv Difl Hek Fak Derg.26(3), 1999; 327-35.
18. Akçaboy C. Suca S. Ölçü Maddeleri ve Klinik Uygulamalar›,
Gazi Üniversitesi ‹letiflim Fakültesi Matbaas›, 1993; Ankara.
19. Arbree NS. Fleck S. Askinas SW. The results of a brief survey of complete denture prosthodontic techniques in predoctoral programs in North American dental schools. J
Kaynaklar:
1. Akçaboy C. Nalbant L. Klinik öncesi total protezler, 1995,
Ankara.
2. Çal›kkocao¤lu S. Tam Protezler. Cilt 1, 1998; ‹stanbul.
3. Basker RM. Ogden AR. Ralph JP. Complete denture
prescription--an audit of performance. Br Dent J. 1993 Apr
Prosthodont 1996; Sep 5(3):219-25.
20. Greenberg JR. Ho PP. Communicating facial plane information to the dental laboratory: introducing the Facial Plane
Relator device. J Prosthet Dent. 2001 Aug;86(2):173-6.
21. Nikoukari H.A Study of posterior palatal seals with varying
palatal forms. J Prosthet Dent. 1975 Dec;34(6):605-13.
24;174(8):278-84.
4. Ellinger CW. Rayson JH. Terry JM. Rahn AO: Synopsis of
Complete Dentures, Lea and Febiger, 1975; Philadelphia.
5. Heartwell CM. Rahn AO. Syllabus of Complete Dentures,
Third Ed, Lea and Febiger, 1980; Philadelphia.
6. Çal›kkocao¤lu S. Kurso¤lu P. Çapa N. Total Protezlerin
Laboratuvar ‹fllemleri. T.C. Yeditepe Üniversitesi Yay›nlar›,
Say› 6; 2001; ‹stanbul.
7. Ivanhoe JR. Cibirka RM. Parr GR. Treating the modern
complete denture patient: a review of the literature. J
Prosthet Dent. 2002 Dec;88(6):631-5.
8. Welfare RD. Wright SM. Fundamentals of prosthetic practi-
34
Yaz›flma Adresi:
Prof. Dr. A. Dilek NALBANT
Adres: Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
8. Cd. 82. Sk. No:4
06510
Emek, Ankara
Tel: 0.312 212 62 20/232
Faks: 0.312 223 92 26
e-mail: [email protected]
Dental ‹mplantlar›n Hemen Yüklenmesi: Klinik
Protokoller ve Yaklafl›mlar
Immediate Loading of Dental Implants: Clinical Considerations
and Protocols
M.Bar›fl Güncü* Yavuz Aslan** Güliz N. Güncü***
Özet
Abstract
Dental implantlar, tam ve k›smi diflsiz has-
Osseointegrated titanium dental implants
talar›n tedavisinde baflar› ile kullan›lmakta-
have been successfully used to restore com-
d›r. Son y›llarda literatürde dental implant-
pletely and partially edentulous patients. In
lar›n erken ve hemen yüklenmesiyle ilgili
recent years, an increasing number of pub-
yüksek baflar› oranlar›na sahip birçok
lications on immediate and early loading
çal›flma bulunmaktad›r. Bu nedenle, bu
of dental implants have appeared in the lit-
makalede dental implantlar›n hemen yük-
erature, and high survival rates were gen-
lenmesiyle ilgili literatür de¤erlendirilip,
erally reported. Therefore, this article eval-
tart›fl›lm›flt›r. Ayr›ca hemen yüklemeyi etki-
uates the literature and discusses the
leyebilecek, primer implant stabilitesi,
rationale for immediate loading of dental
implant materyalinin özellikleri, protez
implants. Moreover, this review also
tasar›m› ve konakla ilgili faktörler gibi
assesses factors that influence immediate
de¤iflkenler de ayr›ca de¤erlendirilmifltir.
loading, including primer implant stability,
implant design, prosthetic design and factors associated with patient.
Anahtar Kelimeler: Dental implantlar, hemen
Key Words: Dental implants, immediate loading.
yükleme.
* Dr., Serbest Diflhekimi
** Prof.Dr., H.Ü. Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›, Anabilm Dal›
***Dr., H.Ü. Difl Hekimli¤i Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal›
35
Güncü B. M., Aslan Y., Güncü N. G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 35-40
Girifl
zer oldu¤u rapor edilmifltir. Bischof ve arkadaflla14
Dental implantlar, tam ve k›smi diflsiz hastalar›n
r›15 alt ve üst çeneye yerlefltirilen ve sabit geçici res-
tedavisinde baflar› ile kullan›lmaktad›r.
Dental
torasyonlarla splintlenen implantlarda hemen yükle-
implant tedavisinin baflar›s›nda ve bu baflar›n›n
me uyguland›¤›nda baflar› oran›n› %98.4 olarak
devam ettirilmesinde ön koflul osseointegrasyonun
rapor etmifllerdir. Çeneler aras›nda baflar› oran› aç›-
sa¤lanmas›d›r. Osseointegrasyonun gerçekleflmesin-
s›ndan bir fark olmad›¤› da ayr›ca belirtilmifltir. Ayn›
de dört ana faktör rol oynar. Bunlar: uygun materyal
çal›flman›n kontrol grubunda ise geleneksel yükleme
seçimi, atravmatik ve aseptik cerrahi, yeterli hacim
baflar› oran› %97.7 olarak kaydedilmifltir.
ve yo¤unlukta kemik ve yükleme zaman›d›r. ‹lk ola-
Son y›llarda, tek difl implantlarda da hemen yükle-
rak Branemark ve arkadafllar› taraf›ndan önerilen
me yap›labilece¤ini gösteren araflt›rmalar bulun-
ve implant çevresinde kemik apozisyonunun gerçek-
maktad›r. Cornelini ve arkadafllar›
leflmesi için en önemli flart olarak kabul edilen yük-
molar difl bölgesine yerlefltirilen 30 adet tek difl
leme koflulu; implant›n stressiz iyileflme döneminde
implant›n geçici restorasyon ile hemen yüklenmesi
üzerine yük gelmeden alt çenede 3 ay, üst çenede 6
sonucu yaln›zca bir implant kayb› oldu¤unu rapor
ay beklenmesidir. Bu yükleme koflulu, literatürdeki
etmifllerdir. Benzer bir çal›flmada da maksillar ve
pek çok araflt›rma ile desteklenmifl ve günümüzde
mandibular posterior bölgeye yerlefltirilen ve hemen
s›kl›kla kullan›lan, “geleneksel yükleme” olarak
yüklenen 40 adet tek difl implanttan yaln›zca bir
6,7
tanesi kaybedilmifltir. Çeneler aras›nda istatistiksel
1-3
4
5
adland›r›lan protokoldür.
Bu yaklafl›m›n ard›ndaki
11
15
mandibular
16
temel neden, erken iyileflme döneminde implanta
olarak anlaml› bir fark olmad›¤› da gösterilmifltir.
gelecek fonksiyonel kuvvetlerin implant-doku ara
Tüm bu çal›flmalardan uzun dönemli iyileflme peri-
yüzünde fibröz doku oluflumuna neden olabile-
yoduna ihtiyaç duyulmadan osseointegrasyonun
ce¤idir.
sa¤lanabildi¤i ve implantlar›n baflar› ile fonksiyon
Bununla birlikte, biyomateryal teknolojisindeki gelifl-
gördü¤ü aç›kça anlafl›lmaktad›r. Ancak yay›nlarda
meler, devam eden klinik ve deneysel çal›flmalar,
dikkat çeken nokta, belirli kriterlerin sa¤lanmas›n›n
dental implantlar›n yükleme zaman› ve koflulu ile
gereklili¤idir. Her ne kadar hemen yükleme ile ilgili
ilgili
sunmaktad›r.
kriteler kifliye göre ve cerrahi aflamada de¤erlendir-
Hastalar›n giderek artan estetik ve fonksiyonel bek-
meye göre de¤iflse de baz› flartlar›n yerine getirilme-
lentileri de hemen yükleme protokollerinin ön plana
si gerekir. Hemen yükleme yap›labilmesi için gerek-
8-10
farkl›
tedavi
yaklafl›mlar›
11
ç›kmas›nda etkili olmufltur. Hemen yükleme ile ilgi-
li flartlar› flu flekilde s›n›fland›rabiliriz:
17
li öncü çal›flmalar 1980’lerde yay›nlanmaya bafllam›flt›r. Rijid bar veya sabit geçici restorasyonlar ile
1) ‹mplant›n (primer) bafllang›ç stabilitesi
karfl›t ark stabilizasyonu sa¤lanan durumlarda
2) ‹mplant materyalinin özellikleri
hemen yükleme yap›labilece¤i ve baflar› oranlar›n›n
3) Protez tasar›m›
geleneksel fonksiyonel yükleme yap›lan implantlara
4) Konak ile ilgili faktörler
12
benzer oldu¤u rapor edilmifltir.
12
Chiapasco ve
arkadafllar› 226 hastada mandibular anterior böl13
36
geye yerlefltirilen 904 adet hemen yükleme yap›lan
1) Primer implant stabilitesi
implantta %96.9 baflar› oran› elde etmifllerdir.
‹mplant›n hemen yüklenmesinde en önemli belirleyi-
Hemen ve geleneksel yüklenen implantlar›n baflar›
ci faktördür. Yeterli primer stabilitesi olmayan bir
oranlar›n›n karfl›laflt›r›ld›¤› di¤er bir çal›flmada ise
implant›n çevresinde yüklemeye ba¤l› fibröz doku
69 hemen yüklenen implantlardan ikisi, 38 gelenek-
olufltu¤u gösterilmifltir. Primer stabilitenin ölçülme-
sel yüklenen implantlardan ise bir tanesinin kaybe-
sinde kullan›lan çeflitli yöntemler bulunmaktad›r. Bu
dildi¤i ve de her iki grupta baflar› oranlar›n›n ben-
ölçümler dikkate al›narak belli stabilite de¤erinin
18
Dental ‹mplantlar›n Hemen Yüklenmesi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 35-40
üzerindeki implantlar›n hemen yüklenmesi öneril-
yo¤unlu¤u az olan kemikte implant baflar›s›z-
mektedir. Bu metodlardan klinik kullan›m› olanlar
l›¤›n›n daha yüksek oldu¤u gösterilmifltir. Jaffin
yerlefltirme torku ve rezonans frekans analizi olarak
ve arkadafllar›
özetlenebilir.
yerlefltirilen 1054 implant›n retrospektif olarak
Yerlefltirme torku, implant›n aç›lan yuvaya yerlefltiril-
de¤erlendirmesini yapm›fllar ve tip I-III kemikte
mesi esnas›nda kemi¤in gösterdi¤i dirençtir ve de
implant kayb›n›n %3, tip IV kemikte %10 ve tra-
N.cm cinsinden de¤erlendirilir. Literatürdeki bu konu
beküler yo¤unlu¤un az oldu¤u kemikte %35
ile pek çok çal›flmada hemen yüklenmesi düflünülen
oldu¤unu rapor etmifllerdir. Hemen yükleme için
implant›n 30 N.cm veya üstü tork de¤erine sahip
kemik hacmi de etkili faktörlerden biri olabilir.
olmas› gerekti¤i vurgulanmaktad›r.
Aksi halde
Hemen yükleme için gerekli implant›n uzun-
implanta gelecek yüklerin implantta 100 µm’dan
lu¤unun 10mm’den uzun, çap›n›n ise 4mm veya
fazla mikrohareket oluflturaca¤› ve bununda fibröz
4mm’den genifl olmas› önerilmektedir.
doku oluflumu için bir neden oldu¤u belirtilmekte-
boyutlardaki implantlar›n yerlefltirilebilece¤i
19-21
22
26
çeflitli kemik yo¤unluklar›nda
14
Bu
dir.
uygun hacimdeki kemik primer stabilitenin
Rezonans frekans yöntemi ise difl hekimli¤inde yeni
sa¤lanmas›nda katk› sa¤lar.
yeni uygulanmaya bafllanmas›na ra¤men son y›llarda yap›lan hemen yükleme ile ilgili pek çok çal›flma-
2) ‹mplant materyalinin özellikleri
da kullan›lmaktad›r. Bu yöntemle implant –kemik
• Vidal› Tip ‹mplant Kullan›m›: Son 20 y›l içerisinde
kompleksinin s›k›l›¤› cihazdan elde edilen implant
pek çok implant tasar›m› gelifltirilmifl ve klinik ola-
stabilite katsay›s› (ISQ) de¤eri ile ölçülür. Hemen
rak test edilmifltir. Genel olarak, düflük travmal›
yükleme yap›lacak bir implantta bu de¤erin 60-65
cerrahi ifllem ve hassas yerlefltirme ile primer sta-
ISQ’nün üzerinde olmas› istenmektedir.
bilizasyon sa¤lan›rsa, her türlü tasar›mda osseo-
Yeterli primer implant stabilitesinin sa¤lanmas›nda
integrasyon gerçekleflebilir.
etkili faktörler ayr› ayr› de¤erlendirilecek olursa:
öngörülebilirli¤i, osseointegrasyonun her seferin-
11,23
27
Ancak tedavinin
de gerçekleflip gerçekleflmedi¤i ve uzun dönem
• Cerrahi Teknik: Afl›r› ›s› oluflumuna ve cerrahi
fonksiyonel yük alt›nda devaml›l›¤› düflünül-
travmaya neden olmadan, implant / implant
dü¤ünde tasar›m önem kazan›r.
yuvas› çap› aras›ndaki orana ba¤l› kalarak (fir-
implant diflhekimli¤inde, vidal› tip silindirik
man›n önerdi¤i protokole uyulmas›) veya kemi¤in
implantlar tercih edilmektedir. Bu implantlar›n
yo¤unlu¤una ba¤l› olarak literatürde önerilen
silindirik yivsiz (press-fit) implantlara gore 2
modifikasyonlar gerçeklefltirilerek yeterli primer
önemli avantaj› vard›r. Bu avantajlar, implant
stabilite elde edilebilir. Bununla birlikte, yeterli
yivlerinin primer stabiliteyi art›rmas› ve osseointe-
primer stabilite elde edebilmek için çok dar çapta
grasyon süreci içinde mikrohareketi engellemesi
aç›lm›fl yuvaya implant yerlefltirilmemelidir. Bu
ve implanttan çevre dokulara yük iletiminde
durum kemikte mikro çatlaklara neden olur ve
önemli rol oynamas›d›r.
Günümüz
24
osseonekroza ba¤l› baflar›s›zl›k geliflebilir.
• ‹mplant Yüzey Kaplamas›: Pürüzlü implant
• Kemik Yo¤unlu¤u ve Hacmi: Klinik olarak hemen
yüzeyleri kemik-implant arayüz temas›n› art›r-
yüklemenin baflar›s›n›n öngörülebilirli¤inde,
maktad›r. Pürüzlü implantlar›n kesme dayan›kl›-
implant›n yerlefltirildi¤i kemi¤in yo¤unlu¤u önem-
l›¤› tornal› yüzeylere göre 5 kat daha fazlad›r.
li rol oynar. Kompakt kemi¤e yerlefltirilen bir
Ayr›ca, implant› geri ç›karmak için gereken tork
implant›n primer stabilitesi daha yüksektir.
de¤erleri pürüzlü implantlar için daha yüksektir.
Geleneksel
yükleme
protokollerinde
25
bile,
28
28
Bununla birlikte O’Sullivan ve arkadafllar› tip 4
29
37
Güncü B. M., Aslan Y., Güncü N. G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 35-40
yo¤unluktaki kemik içine yerlefltirilen implantlar›n
4) Konak ‹le ‹lgli Faktörler
primer stabilitesinde implant yüzey özelliklerin-
• Parafonksiyonel Al›flkanl›klar: Hemen yüklemede
den çok, implant›n yiv tasar›m›n›n önemli
baflar›, implanta gelecek yüklerin kontrol edilebil-
oldu¤unu göstermifllerdir. Ancak, Rocci ve arka-
mesine ba¤l›d›r. Fonksiyon s›ras›nda implanta
dafllar›, posterior mandibulada Ti-Unite ve tor-
gelecek vertikal kuvvetler, oblik ve horizontal kuv-
nal› implantlar›n hemen yüklenmesini karfl›laflt›r-
vetlere göre implant›n stabilitesine daha az
m›fllar ve de Ti-Unite implantlar için %95.5, tor-
zararl›d›r. Bu nedenle, bruksizm ve okluzal afl›r›
nal› implantlar için %85.5 baflar› oran› rapor
yükleme hemen yükleme için kontrendike flartlar
30
etmifllerdir. Jungner ve arkadafllar› ise, Ti-Unite
31
ve tornal› implantlar›n erken yüklenmesini
de¤erlendirmifllerdir. Çal›flmada toplam 394
implanttan yedi tane tornal› implant kaybedilmifltir.
31
‹mplant›n yüzey pürüzlendirmesi her ne
kadar ilk bak›flta primer stabiliteyi etkilemiyor
gibi gözükse de erken dönem kemik iyileflmesini,
implant çevresinde kemik oluflumunu ve idamesini belirgin flekilde pozitif yönde etkilemektedir.
32
‹mplantlar›n birbirine splintlenmesi primer stabilitenin artmas›n› sa¤layaca¤›ndan hemen yükleme protokolünde, bu tür bir protetik yaklafl›m göz önüne
14,33
Literatürde, yap›lacak geçici protez-
de kantilever uzant›lar›n olmamas› önerilmektedir.
14
Tarnow ve arkadafllar› , kantilever uzant›lar›n son
implantta afl›r› kuvvet birikimine neden olaca¤›n›
belirtmifllerdir.
Bununla birlikte, son y›llarda tek difl implantlar›nda
yüksek baflar› ile hemen yüklenebilece¤ini gösteren
çal›flmalar bulunmaktad›r.
16,34
Üst anterior estetik
bölgede ve alt -üst posterior difl bölgelerine (premolar ve molar) yerlefltirilmifl tek difl implantlar›n cerra-
yüklenen implantlarda bruksizme ba¤l› olarak
161 implantta sadece bir tane baflar›s›zl›k rapor
etmifllerdir. Bununla birlikte, parafonksiyonel
aktivitelerin, hemen yüklemede baflar›s›zl›k nedeni olup olmad›¤›na dair yeterli bilimsel kan›ta
rastlanmam›flt›r. Ancak yine de hemen yükleme
yap›lacak vakalarda, bu durumun potansiyel bir
risk faktörü olabilece¤i unutulmamal› ve en az›ndan geleneksel yükleme protokolleri kullan›lmal›• Yara ‹yileflmesi: Osteopöröz, hiperparatiroidizm
gibi kemik metabolizmas›n› ilgilendiren rahats›zl›klar, implant yara iyileflmesini etkileyebilir.
Çeflitli insan çal›flmalar›, osteoporozlu kiflilerde
iyileflme döneminin ard›ndan yüklenen implantlar›n, uzun y›llar baflar› ile fonksiyon gördü¤ünü
göstermifltir.
37,38
Ancak hiperparatiroid, kontrol
alt›na al›nmam›fl diyabet, osteoporoz gibi hastal›¤› bulunan bireylerde hemen yükleme ile ilgili
çal›flmalara rastlanmam›flt›r. Bu tür faktörlerin,
yara iyileflmesini olumsuz yönde etkiledi¤i ve bu
yüzden hemen yükleme protokollerinin bu hastalarda düflünülmemesi önerilmektedir.
hiden hemen sonra üzerine geçici restorasyon yap›-
Sonuçlar:
larak yüklenmesi protokolü yayg›nlaflmaktad›r. Bu
1- Hemen yüklenmesi düflünülen implant›n primer
protokolde iki tip uygulama öne ç›kar. Yap›lan res-
stabilitesi yeterli olmal›d›r.
torasyonun tam okluzal kontakl› olmas› ya da karfl›t
2- Kemik yo¤unlu¤u az oldu¤u durumlarda yeterli
difl ile temasa gelmemesidir. ‹ki yaklafl›m aç›s›ndan
primer stabilite elde etmek için modifiye cerrahi
baflar› oran›nda fark olup olmad›¤› tart›flma konusu-
teknikler kullan›labilir.
dur. Ancak bu konudaki literatüre göre nonfonksiyo-
3- Hemen yükleme protokolü uygulanaca¤› zaman,
nel hemen yüklemenin tek difllerde fonksiyonel yük-
4mm veya daha genifl çapl›, 10mm veya daha
lemeye göre daha baflar›l› oldu¤u dikkati çekmekte-
uzun implantlar tercih edilmelidir.
dir.
16,21,34
Ayr›ca bu tip vakalarda yap›lan restoras-
yonun hafif temasl› yap›lmas› da önerilmektedir.
38
36
d›r.
3) Protez tasar›m›
al›nmal›d›r.
35
olabilir. Ancak Ganeles ve arkadafllar› hemen
4- Vidal› tip ve yüzeyi pürüzlendirilmifl implantlar›n
kullan›m› avantaj sa¤lar.
Dental ‹mplantlar›n Hemen Yüklenmesi
5- Risk faktörleri gözden geçirilmeli ve yüksek risk
tafl›yan hastalarda hemen yükleme protokolleri
uygulanmamal›d›r.
Kaynaklar
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 35-40
review of immediate implant loading. Clin. Oral Impl. Res.
14:515-527, 2003.
13. Chiapasco M., Gatti C., Rossi E., Haefliger W., Markwalder
T.H. Implant-retained mandibular overdentures with immediate loading. A retrospective multicenter study on 226 consecutive cases.Clin Oral Implants Res 8:48-57,1997.
1. Buser D., Mericske-Stern R., Bernard J.P., Behneke A.,
14. Tarnow D.P., Emtiaz S., Classi A. Immediate loading of
Behneke N., Hirt H.P., Belser U.C., Lang N.P. Long-term eva-
threaded implants at stage 1 surgery in edentulous arches:
luation of non-submerged ITI implants. Part 1: 8-year life
ten consecutive case reports with 1- to 5-year data.Int J Oral
table analysis of a prospective multi-center study with 2359
implants.
Clin Oral Implants Res 8:161-172, 1997.
2. Becker W., Becker B.E., Israelson H., Lucchini J.P.,
Handelsman M., Ammons W., Rosenberg E., Rose L., Tucker
Maxillofac Implants 12:319-324,1997.
15. Bischof M., Nedir R., Szmukler-Moncler S., Bernard J.P.,
Samson J. Implant stability measurement of delayed and
immediately loaded implants during healing.Clin Oral
Implants Res. 15:529-539,2004.
L.M., Lekholm U. One-step surgical placement of Branemark
16. Abboud M., Koeck B., Stark H., Wahl G., Paillon R.
implants: a prospective multicenter clinical study. Int J Oral
Immediate loading of single-tooth implants in the posterior
Maxillofac Implants 12:454-462, 1997.
3. Astrand P., Almfeldt I., Brunell G., Hamp S.E., Hellem S.,
Karlsson U. Non-submerged implants in the treatment of the
edentulous lower jar. A 2-year longitudinal study.Clin Oral
Implants Res. 7:337-344, 1996.
4. Albrektsson T., Zarb G., Worthington P., Eriksson A.R. The
long-term efficacy of currently used dental implants: a
review and proposed criteria of success.Int J Oral Maxillofac
Implants. 1:11-25, 1986.
5. Branemark P.I., Hansson B.O., Adell R., Breine U., Lindstrom
J., Hallen O., Ohman A. Osseointegrated implants in the
treatment of the edentulous jaw. Experience from a 10-year
period.Scand J Plast Reconstr Surg Suppl. 16:1-132,1977.
6. Babbush C.A. Titanium plasma spray screw implant system
for reconstruction of the edentulous mandible. Dent Clin
North Am. 30:117-131,1986.
7. Buser D., Weber H.P., Bragger U., Balsiger C. Tissue integration of one-stage ITI implants: 3-year results of a longitudinal study with Hollow-Cylinder and Hollow-Screw
implants.Int J Oral Maxillofac Implants. 6:405-412, 1991.
8. Brunski J.B., Moccia A.F. Jr., Pollack S.R., Korostoff E.,
Trachtenberg D.I. The influence of functional use of endosseous dental implants on the tissue-implant interface. II.
Clinical aspects.J Dent Res. 58:1970-1980,1979.
9. Sagara M., Akagawa Y., Nikai H., Tsuru H. The effects of
early occlusal loading on one-stage titanium alloy implants
in beagle dogs: a pilot study. J Prosthet Dent. 69:281288,1993.
10. Akagawa Y., Hashimoto M., Kondo N., Satomi K., Takata
T., Tsuru H. Initial bone-implant interfaces of submergible
and supramergible endosseous single-crystal sapphire
implants.J Prosthet Dent. 55:96-100,1986.
11. Cornelini R., Cangini F., Covani U., Barone A., Buser D.
Immediate restoration of single-tooth implants in mandibular
molar sites: a 12-month preliminary report.Int J Oral
Maxillofac Implants. 19:855-860,2004.
12. Gapski R., Wang H-L., Mascarenhas P., Lang N.P. Critical
region. Int J Oral Maxillofac Implants. 20:61-68,2005.
17. Morton D., Jaffin R., Weber H.P. Immediate restoration and
loading of dental implants: clinical considerations and protocols.Int J Oral Maxillofac Implants. 19:103-108,2004.
Review.
18. Szmukler-Moncler, S., Salama, H., Reingewirtz, Y.,
Dubruille, J.H., Timing of loading and effect of micromotion
on bone-dental implant interface:review of experimental literature, J Biomed Mater Res, 43, 192-203, 1998
19. Glauser R., Ree A., Lundgren A., Gottlow J., Hammerle
C.H., Scharer P. Immediate occlusal loading of Branemark
implants applied in various jawbone regions: a prospective,
1-year clinical study.Clin Implant Dent Relat Res. 3:204213,2001.
20. da Cunha H.A., Francischone C.E., Filho H.N., de Oliveira
R.C. A comparison between cutting torque and resonance
frequency in the assessment of primary stability and final
torque capacity of standard and TiUnite single-tooth
implants under immediate loading.Int J Oral Maxillofac
Implants. 19:578-585,2004.
21. Cannizzaro G., Leone M. Restoration of partially edentulous patients using dental implants with a microtextured surface: a prospective comparison of delayed and immediate
full occlusal loading. Int J Oral Maxillofac Implants.18:512522,2003.
22. Brunski J.B. Avoid pitfalls of overloading and micromotion of
intraosseous implants. Dent Implantol Update. 4:7781,1993.
23. Degidi M., Scarano A., Piattelli M., Piattelli A. Histologic
evaluation of an immediately loaded titanium implant retrieved from a human after 6 months in function.J Oral
Implantol. 30:289-296,2004.
24. Misch C.E. Density of bone: Effect on surgical approach and
healing, ‘Contemporary Implant Dentistry’, 2.bask›, Mosby,
St. Louis, s. 371-384, 1999.
25. Friberg B., Sennerby L., Roos J., Lekholm U. Identification of
39
Güncü B. M., Aslan Y., Güncü N. G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 35-40
bone quality in conjuction with insertion of titanium implants,
Clin Oral Implants Res 6:213-219, 1995.
26. Jaffin R.A., Berman C.L. The excessive loss of Branemark
fixtures in type IV bone:a 5-year analysis. J Periodontol. 62:
2-4, 1991.
27. Schenk R.K. Buser D. Osseointegration: a reality.
Periodontol. 2000 17:22-35, 1998.
28. Wennerberg A., Albrektsson T., Andersson B., Krol J.J. A
histomorfometrik and removal torque study of screw-shaped
titanium implants with three different surface topographies.
Clin Oral Implants Res. 6: 24-30, 1995.
29. O’Sullivan D., Sennerby L., Meredith N. Measurements comparing the initial stability of five designs of dental implants:
a human cadaver studyi Clin Implant Dent Relat Res. 2: 8592, 2000.
30. Rocci A., Martignoni M., Gottlow J. Immediate loading of
Branemark System TiUnite and Machined surface implants
in the posterior mandible: a randomized open-ended clinical trial. Clin Implant Dent Relat Res. 5:57-63, 2003.
31. Jungner M., Kundqvist P., Lundgren S., Oxidized titanium
implants (Nobel Biocare TiUnite) compared with turned titanium implants( Nobel Biocare mark III) with respect to
implant failure in a group of consecutive patients treated
with early functional loading and two-stage protocol. Clin
Oral Implants Res. 16:308-312, 2005.
32. Cooper L.F. A role for surface topografy in creating and
maintaining bone at titanium endosseous implants. J Prosthet
Dent. 84:522-534, 2000.
33. Spiekermann H., Jansen V.K., Richter E.J. A 10-year followup study of IMZ and TPS implants in the edentulous mandible using bar-retained overdentures. Int J Oral Maxillofac
Implants. 10: 231-243, 1995.
34. Calandriello R., Tomatis M., Vallone R., Rangert B., Gottlow
J. Immediate occlusal loading of single lower molars using
Branemark System wide-platform TiUnite implants: an interim report of a prospective open-ended clinical multicenter
study. Clin Implant Dent Relat Res. 5: 74-80, 2003.
35. Colomina L.E. Immediate loading of implant-fixed mandibular prostheses: a prospective 18-month follow-up clinical
study-preliminary report. Implant Dent. 10: 23-29, 2001.
36. Ganeles J., Rosenberg M.M., Holt R.L., Reichman L.H.
Immediate loading of implants with fixed restorations in the
completely edentulous mandible: report of 27 patients from
a private practice. Int J Oral Maxillofac Implants 16: 418426, 2001.
37. Becker W., Hujoel P.P., Becker B.E., Willingham H.,
Osteoporosis and implant failure: an exploratory case-control study. J Periodontol. 71: 625-631, 2000.
38. Friberg B., Ekestubbe A., Mellstrom D., Sennerby L.
Branemark implants and osteoporosis: a clinical exploratory
study. Clin Implant Dent Relat Res. 3: 50-56, 2001.
40
Yaz›flma Adresi:
Dr. M.Bar›fl Güncü
Adres: Tahran Caddesi 4/8 06700 Kavakl›dere, Ankara
Tel: 0.312 466 22 77
Faks: 0.312 468 78 00
e-mail: [email protected]
Sodyum Hipokloritin Kanaldan Periapikal Dokulara
Taflmas› Sonucu Oluflan Komplikasyon: Bir Olgu
Sunumu
A Complication as a Result of Exposure of Sodium
Hypochlorite to Periapical Tissues: A Case Report
Ertu¤rul ERCAN* Mehmet DALLI** Meryem Ercan***
Özet
Abstract
Sodyum hipokloritin kanalda dikkatsiz kullan›m› ve periapikalde canl› dokulara taflmas› çeflitli komplikasyonlarla sonuçlanabilir. Bu vaka raporunun amac›, sodyum
hipokloritin dikkatsiz kullan›m›n›n nas›l
komplikasyonla sonuçlanaca¤›n› ve oluflan
semptomlar için tedavi metodunu göstermektir.
Sodyum hipokloritin(NaOCl), kanal tedavisinde kanaldan taflmas›yla hastada ani
fliddetli a¤r›lar, fliflme ve kanaldan eksuda
drenaj› gibi semptomlar olufltu. Hastan›n
tedavisi, kanal›n serum fizyolojik ile y›kanmas›, hastaya analjezik, antibiotik ve antihistaminik ilaçlar verilmesini içeriyordu.
Ayr›ca hastaya ödem bölgesine ilk 48 saat
boyunca so¤uk kompres ve müteakip günlerde s›cak kompres uygulamas› önerildi.
Hastan›n irrigana karfl› alerjik olup olmad›¤›n› anlamak amac›yla yap›lan alerji testi
negatif sonuç verdi. Bu durumun sodyum
hipokloritin kanaldan taflmas› sonucu
oldu¤u tespit edildi.
Uygulad›¤›m›z tedavi sonucunda ekstraoral ve intraoral fliflme ve di¤er komplikasyonlar iki haftada tamamen iyileflti¤i görülmüfltür Tedavin sonucu baflar›l›yd› ve hastan›n flikayetlerinin geçti¤i görülmüfltür.
The exposure of sodium hypochlorite to
vital tissues can result in serious complications. The purpose of this case report is to
show how careless use of sodium
hypochlorite can result in important complications, and offer some treatment methods
for curing symptoms resulting from such
complications.
During an endodontic inadvertent injection
of sodium hypochlorite (NaOCl), the
patient we were treating experienced
immediate severe pain, swelling, and hemorrhage from the canal access. The treatment included irrigation of the canal with
physiological sterile saline, prescription of
antibiotics, analgesics, and antihistaminic.
Also, the patient was asked to apply cold
compress in 48 hours, and then hot compresses following days. After performing a
test to find out if the patient was allergic to
the irrigant, the results were negative. We
later found out that the complication was a
result of the exposure of sodium hypochlorite.
After all the treatments above, extra and
intraoral swelling and other symptoms
were finally completely resolved in two
weeks. The results of the treatment were
positive and the patient fully recovered.
Anahtar Kelimeler: Sodyum hipoklorit, irrigasy-
Key Words: sodium hypochlorite, irrigation com-
on komplikasyonlar›.
plications.
* Yrd. Doç. Dr., K›r›kkale Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal›
**Dt., Dicle Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal›
***Dt., K›r›kkale Sulakyurt Devlet Hastanesi
41
Ercan E., Dall› M., Ercan M.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 41-45
Girifl
Vaka Takdimi
‹rrigasyon solüsyonlar›; enfekte materyalleri, yumu-
Klini¤imize 27 yafl›ndaki erkek hasta sol üst çenesin-
flak ve sert doku art›klar›n› fiziksel ve kimyasal ola-
de a¤r› flikayeti ile baflvurdu. Sistemik olarak her-
rak uzaklaflt›rmak, organik debrisleri uzaklaflt›rarak,
hangi bir hastal›¤› bulunmayan hastada yap›lan
kanal içerisindeki mikroorganizmalar›n say› ve tiple-
oral muayene ve radyografik de¤erlendirme sonu-
rini azaltmak, kanal aletlerinin lubrikasyonla çal›fl-
cunda sol üst I. premolar diflinde disto-okluzal amal-
mas›n› kolaylaflt›rmak, antimikrobik özellik ile kanal-
gam dolgu ve sekonder çürük mevcuttu. Dikey ve
daki mikroorganizmalar› yok etmek ve smear taba-
yatay perküsyonda hafif hassasiyet oldu¤u tespit
kay› ç›kartmak amac›yla kök kanal preparasyonun-
edildi. Elektrikli pulpa testi sonucunda diflin devital
da kullan›lmaktad›r. Kök kanal› ana kök kanal
oldu¤u belirlendi. Periapikal radyogramda amal-
bofllu¤u ve dentin kanallar›n›n d›fl›nda, aksesuar
gam dolgu alt›nda çürük oldu¤u ve periapikal böl-
kanallar, kanal dallanmalar› apikal deltalar ve
gede herhangi bir lezyon olmad›¤› tespit edildi
transvers anastomozlardan dolay› tamamen prepa-
(Resim 1). Stajyer ö¤renci taraf›ndan lokal anestezi
re edilmesi zordur . Bu nedenle, endodontik aletle1,2
rin temizleme fonksiyonunu artt›rmak için irrigasyon
solüsyonlar›n›n
fiziko-kimsayal
özelliklerinden
3,4
yararlan›lmaktad›r . Antibakteriyel y›kama solüsyonlar› kullan›lmad›¤›nda ise, tam bir asepsi
sa¤lanamamaktad›r. Uygun bir teknikle yap›lan
5
biyomekanik preparasyon ile kanaldaki mikroorganizmalar›n yaflama ve ço¤alma flanslar› azalmaktad›r .
6
Günümüzde, kök kanallar›n›n y›kanmas›nda en s›k
kullan›lan
solüsyon,
sodyum
hipoklorittir.
Endodontik tedavide y›kama solüsyonu olarak %0.5
ile %5 aras›nda de¤iflen farkl› konsantrasyonlar› kullan›lan bu materyalin; antibakteriyel etkinlik ve nekrotik dokular› çözme yetene¤i mevcuttur.
7,8
Bununla
birlikte; NaOCl yüksek konsantrasyonlar›n›n peria-
Resim1: Preoparatif periapikal radyogramda
görünüm
pikal dokulara toksik etki gösterdi¤i, biyouyumlulu¤u iyi olan düflük konsantrasyonlar›n›n ise antibak-
alt›nda mevcut amalgam dolgu uzaklaflt›r›ld› ve
teriyel etkinli¤i ve doku çözme yetene¤inin önemli
çürük temizlendi, girifl kavitesi haz›rland›ktan sonra
ölçüde azald›¤›, kötü kokusu ve endodontik aletleri
kanal e¤esiyle çal›flma boyu tespit edilerek, kök
korozyona u¤ratma gibi dezavantajlar›n›n oldu¤u
kanallar›n›n preparasyonu yap›ld›. Kök kanallar›
da bilinmektedir
. Bu nedenle, NaOCl solüsyonun
step-back tekni¤iyle K tipi el e¤esiyle, her bir alet
alerjik reaksiyonlara yol açt›¤›n› ve özellikle genifl
aras›nda 2cc %5.25’lik sodyum hipoklorit solüsyonu
çapl› apekse sahip difllerin kök kanallar›ndan peria-
kullan›larak
pikal dokulara tafl›r›lmamas›na özen gösterilmesi
Kanallar 35 nolu e¤eyle geniflletildikten sonra
9,10
gerekti¤i belirtilmektedir
42
11, 12,13
.
y›kama
ifllemleri
gerçeklefltirildi.
%5.25’lik sodyum hipoklorit ile kanal irrigasyonu
Bu olgu sunumunun amac›, sodyum hipokloritin dik-
yap›ld›¤›nda hastada aniden fliddetli a¤r›, sol
katsiz kullan›m› sonucu oluflan komplikasyonlar›
yanakta flifllik semptomlar› görüldü (Resim 2). Kök
göstermek ve komplikasyonla oluflan semptomlarda
kanallar› hemen %0.9’luk izotonik solüsyonla y›kan-
yap›labilecek tedavi hakk›nda bilgi vermektir.
d›. Y›kamadan sonra tamamen kurulanan kanala
Sodyum Hipokloritin Kanaldan Periapikal Dokulara Taflmas› Sonucu Oluflan Komplikasyon
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 41-45
Hastan›n tüm flikayetleri geçtikten sonra intraoral ve
ekstraoaral flifllik ve semptomlar tamam›yla iyilefltikten sonra kök kanal dolgusu yap›larak daimi kuronal restorasyon yap›ld›(Resim 3). Hastan›n bir ay
Resim2: Sol yanakta infraorbital bölgedeki flifllik
herhangi bir kanal pat› yerlefltirilmedi. Kök kanallar›n›n a¤z›na steril pamuk peletler b›rak›larak, çinko
oksit ojenol siman ( Cavex, Holland ) ile geçici olarak kapat›ld›. Hastaya 1 gr. Amoksisilin-kluvanik
asit (Augmentin, GlaxoSmithKline,Türkiye) günde 2
defa 5 gün boyunca, 8 mg dexamethasone sodium
phosphate (Onadron ampul, IE Ulagay, Türkiye) 3
gün boyunca tek doz ve analjezik olarak 400 mg
Resim3: Kök kanal dolgusu ve kronal restorasyonun bitmifl radyografik görüntüsü
Ibuprofen (Brufen 400, Abbott, Türkiye) günde iki
sonraki kontrolünde herhangi bir problem veya
defa 5 günlük reçete edildi.
flikayeti kalmad›¤› tespit edildi (Resim 4).
Daha sonra, deride NaOCl alerji testi sonucunda
hastan›n bu solüsyona karfl› herhangi bir alerjisi
olmad›¤› ve sodyum hipokloritin dikkatsiz kullan›m›
ile apeksten taflmas› ile komplikasyon geliflti¤i tespit
edildi. Hastan›n sol yana¤›ndaki flifllik için ilk 48
saat süre boyunca bir saatte 15-20 dakika so¤uk
kompres, daha sonraki 48 saatte ise her bir saatte
40-45 dakika s›cak kompres uygulamas› tavsiye edilerek postoperatif gözleme al›nd›. Sonraki ikinci
günde yüzün sol taraf›nda hafif parastezi ve krepitasyon olufltu¤u görüldü. Kök kanal›na enfeksiyon
geliflmesini önlemek amac›yla bir hafta sonra
Ca(OH)2 pat› lentulo yard›m›yla kanala yerlefltirildi
ve çinko oksit ojenol siman ile geçici olarak kapat›ld›(Cavex-Hollanda). Daha sonraki günlerde a¤r›n›n
ve fliflli¤in azald›¤› 10 gün sonunda ise tüm flikayetlerinin geçti¤i, 2 hafta sonra paraztesinin çözüldü¤ü
tespit edildi.
Resim4: Bir ay sonra hastan›n flikayetlerinin
geçmesi ve normal görüntüsü
43
Ercan E., Dall› M., Ercan M.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 41-45
Tart›flma
ler bölgede kök kanal perforasyon bölgesinde
Kök kanallar›nda preparasyonunda y›kama solüs-
NaOCl’nin taflmas› sonucu benzer semptonlar
yonlar› önemli yer tutmaktad›r. Baz› araflt›rmac›lar
görülmüfltür .
mekanik preparasyonun yaln›z bafl›na kullan›lmas›
Olgumuzda sodyum hipokloritin dikkatsiz kullan›m›
durumunda, enfekte kanallardaki mikroorganizma-
ile sonucu periapikal dokulara taflmas› sonucu ciddi
lar›n yaklafl›k %4.6’s›n›n elimine edilebildi¤i, bu
bir komplikasyonla karfl›lafl›lm›flt›r. Hasta da aniden
nedenle antibakteriyel y›kama solüsyonu kullan›lma-
yanma hissi ve h›zl› geliflen flifllik oluflmufltur.
s› zorunlu oldu¤unu bildirmifllerdir
. Bununla bir-
Bununla birlikte hastada huzursuzluk ve hekime
likte, ideal irrigasyon solüsyonun periapikal dokula-
karfl› güvensizlik geliflti¤i de görülmüfltür. Bu yüzden
ra zarar vermeden mikroorganizmalar ve onlar›n
tan›mlanan komplikasyonlar›n oluflmamas› için irri-
ürünlerini yok etmesi gerekti¤ini belirtmifllerdir . Bu
gasyon s›ras›nda özellikle NaOCl’nin periapikal
nedenle y›kama solüsyonlar›ndan uygun konsant-
dokularla temas etmemesine dikkat edilmesi gerek-
rasyonda minimal toksik etki göstermeden yüksek
ti¤i belirtilmektedir . Toksik etkinli¤e sahip bu irri-
antibakteriyel etkinlik göstererek organik ve inorga-
gasyonun endodontik tedavide kullan›m›nda hasar
nik dokular› çözebilme kapasitesi beklenmektedir .
veya irritasyon nedeniyle periapikal dokularda deje-
Günümüzde mevcut endodontik y›kama solüsyonla-
nerasyona sebep olabilece¤i ve doku iyileflmesini
r›ndan NaOCl bu kriterlere en yak›n solüsyon olma-
geciktirebilece¤i bildirilmektedir .
14,15
16
17
26
s›ndan dolay› en s›k kullan›lan irrigasyon ajan›d›r .
Çal›flkan ve ark.
Bununla birlikte bu solüsyonun dikkatsiz kullan›m›
horizontal fraktürlü maksiler santral diflte %1 sod-
sonucu komplikasyon oluflma riski ve özellikle genifl
yum hipoklorite kullan›lmas› sonucu fliddetli a¤r› ve
çapl› apekse sahip difllerin kök kanallar›ndan peria-
yanma hissi, üst dudak ve yanakta infraorbital böl-
pikal dokulara tafl›r›lmamas›na özen gösterilmesi
gede flifllikle birlikte ekimoz ve hemoraji geliflti¤ini
gerekti¤i bildirilmifltir. Ayr›ca; foramen apikaleden
belirtmifllerdir. A¤r›n›n birkaç dakika sonra azald›¤›
ç›kt›¤›nda sa¤l›kl› periapikal dokular üzerinde de
fakat hastan›n nefes alma problemi geliflti¤i için acil
çözücü etki gösterebildi¤i, kötü koku ve endodontik
tedavi ünitesinde gözleme ald›klar›n› belirtmifllerdir.
aletleri korozyona u¤ratma gibi dezavantajlar›n›n
Daha sonra yapt›klar› deri alerji testi pozitif sonuç
da oldu¤u unutulmamal›d›r
olmas›ndan dolay› hastan›n NaOCl karfl› alerjik
18
11-13
.
27
sunduklar› bir vaka raporunda,
Sodyum hipoklorit yüksek konsantrasyonda kullan›l-
oldu¤unu ifade etmifllerdir. Olgumuzda yap›lan deri
mas› toksitesini art›rmakta, periapikal ve periodontal
alerji testi negatif sonuç oldu¤u yani hastan›n
dokular› irrite edebilmektedir
. Tanomaru Filho
NaOCl karfl› alerjik olmad›¤› tespit edilmifltir.
ve ark. NaOCl’nin yumuflak dokular üzerinde enfi-
Kaufman ve Keila , kanal tedavisi öncesi hastan›n
lamasyon etkisi oldu¤unu bu nedenle sodyum hipok-
sodyum hipoklorite karfl› alerjisi oldu¤u ifade etmesi
loritin düflük konsantaryonda yada klorheksidin glu-
ile yapt›klar› deri alerji testinin pozitif olmas› sonucu
konat gibi alternatif irrigasyon solüsyonlar›n›n kulla-
hastada NaOCl yerine irrigasyonda Solvidont
n›labilece¤ini önermifllerdir. Sodyum hipokloritin
(DeTrey/Dentsply, Konstanz, Germany) kullanm›fl-
periapikal
lard›r.
19,20,21
20
dokulara
taflmas›
sonucu
oluflan
28
.
Sonuç olarak bu olgu sunumunda oldu¤u gibi sod-
%5.25 NaOCl’nin sa¤ üst kanin
yum hipoklorit gibi solüsyonlar›n dikkatsiz kullan›l-
diflinde kanal tedavisi esnas›nda taflmas› sonucu
mas› vital dokularda zararl› etkilere sahip olabil-
yanakta aniden flifllik ve fliddetli a¤r› olufltu¤u, üst
mektedir. ‹rrigasyon her zaman uygun kök kanal›
dudakta ve sa¤ zigoma alt›nda hematom, ekimoz ve
t›kamayan uygun çaptaki i¤ne ile pasif ve dikkatlice
hemoragi olufltu¤unu belirtmifllerdir. Reeh& Messer
23
yap›lmal›d›r. Bununla birlikte irrigasyon öncesi rad-
ve Sabala & Pwell sunduklar› vaka raporu maksil-
yografi al›narak veya apeks lokatör ile kanal boyla-
semptomlarla ilgili birçok vaka raporu sunulmufltur
22-24
Becker ve ark.
22
24
44
25
Sodyum Hipokloritin Kanaldan Periapikal Dokulara Taflmas› Sonucu Oluflan Komplikasyon
r› do¤ru hesaplanarak irrigasyonun apeksten taflmas› önlenmifl olacakt›r. Ayr›ca kök kanal siteminde
kökte oluflabilecek perforasyonlar›n irrigasyon öncesi tespit edilerek önlem al›nmas› gerekmektedir.
Komplikasyon geliflti¤inde ise h›zl› bir müdahale ile
hasta gözlem alt›na al›narak dikkatlice tedavi edilmelidir.
Kaynaklar
1. Abbott PV, Heijkoop PS, Cardac SC, Hume WR, Heithersoy
GS: An SEM study of the effects of different i›rrigation sequences and ultrasonics. Int Endod J 24: 308-16, 1991.
2. Walker TL, Carlos E del Rio: Histological evaluation of ultrasonic debridement companing sodium hypochlorite and
water. J Endod 17: 66-71, 1991.
3. Sassone LM, Fidel RA, Dias M, Hirata RJ: Antimicrobial activity of different concentrations of NaOCl and chlorhexidine
using a contact test. Braz Dent J. 14:99-102, 2003.
4. Byström A, Sundqvist G: Bacteriologic evaluation of the efficacy of mechanical instrumentation in endodontic therapy.
Scand J Dent Res. 89: 321-8, 1981.
5. Coldero LG, McHugh S, MacKenzie D, Saunders WP:
Reduction in intracanal bacteria during root canal preparation with and without apical enlargement. Int Endod J.
35:437-46, 2002
6. Ercan E: Enfekte kök kanallar›ndan izole edilen mikroorganizmalar üzerinde farkl› y›kama solüsyonlar›n›n antibakteriyel etkinli¤i.Doktora Tezi. s:8,2004
7. Yeflilsoy C, Whitaker E, Cleveland D, Phillips E, Trope M:
Antimicrobial and toxic effects of established and potential
root canal irrigants. J Endod 24:513-5, 1995.
8. Sim TP, Knowles JC, Ng YL, Shelton J, Gulabivala K: Effect
of sodium hypochlorite on mechanical properties of dentine
and tooth surface strain. Int Endod J. 34:120-32, 2001.
9. Baumgartner JC, Cuenin PR: Efficacy of several concentrations of sodium hypochlorite for root canal irrigation. J Endod
18:605-12, 1992.
10. Önça¤ Ö, Hoflgör M, Hilmio¤lu S, Zekio¤lu O, Eronat C,
Burhano¤lu D: Comparison of antibacterial and toxic effect
of various root canal irrigants. Int Endod J. 36: 423-32,
2003.
11. Harrison JW, Hand RE: The effect of dilution and organic
matter on the antibacterial property of 5.25% sodium
hypochlorite. J Endod 7: 128-32, 1981.
12. Becking AG: Complications in the use of sodium hypochlorite during endodontic treatment. Report of three cases. Oral
Surg Oral Med Oral Pathol. 71:346-8, 1991.
13. Georgopoulou M, Kontakiotis E, Nakou M: Evaluation of the
antimicrobial effectiveness of citric acid and sodium
hypochlorite on the anaerobic flora of the infected root
canal. Int Endod J. 27:139-43, 1994.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 41-45
14. Kuruvilla JR, Kamath MP: Antimicrobial activity of 2.5 %
sodium hypochlorite and 0.2 % chlorhexidine gluconate
separately and combined as endodontic irrigants. J Endod
24:472-6, 1998.
15. Türkün M, Cengiz T: The effects of sodium hypochlorite and
calcium hydroxide on tissue dissolution and root canal
cleanliness. Int Endod J. 30:335-42, 1997.
16. Siqueira JF Jr, Lima KC, Magalhães FAC, Lopes HP, de
Uzeda M: Mechanical reduction of the bacterial population
in the root canal by three instrumentation techniques. J
Endod. 25: 332-5, 1999.
17. Ayhan H, Sultan N, Çirak M, Ruhi MZ, Bodur H:
Antimicrobial effects of various endodontic irrigants on
selected microorganisms. Int Endod J. 32: 99-102,1999.
18. Estrela C, Estrela CRA, Barbin EL, Spanó JC, Marchesan
MA, Pécora JD : Mechanism of action of sodium hypochlorite. Braz Dent J. 2:113-17,2002.
19. Kozol RA, Gillies C, Elgebaly SA. Effects of sodium
hypochlorite (Dakin's solution) on cells of the wound module. Arch Surg. 123:420–3,1988.
20. Tanomaru Filho M, Leonardo MR, Silva LA, Anibal FF,
Faccioli LH. Inflammatory response to different endodontic
irrigating solutions. Int Endod J. 35: 735–9, 2002.
21. Gatot A, Arbelle J, Leiberman A, Yanai-Inbar I. Effects of
sodium hypochlorite on soft tissues after its inadvertent injection beyond the root apex. J Endod. 17:573–4, 1991.
22. Becker GL, Cohen S, Borer R. The sequelae of accidentally
injecting sodium hypochlorite beyond the root apex. Oral
Surg Oral Med Oral Pathol 38: 633-8,1974.
23. Reeh ES & Messer HH. Long-term paresthesia following
inadvertent forcing of sodium hypochlorite through perforation in maxillary incisor. Dent Traumatol. 5:200-3,1989.
24. Sabala GL & Powell SE. Sodium hypochlorite injection into
periapical tissues. J Endod. 15:490-2,1989.
25. Spångberg L, Engstrom B, Langeland K. Biologic effects of
dental materials. Part 3. Toxicity and antimicrobial effect of
endodontic antiseptics in vitro. Oral Surg Oral Med Oral
Pathol. 36: 856, 1973.
26. Ehrich GD, Brian D, Walker WA. Sodium hypochlorite accident: inadvertent injection into the maxillary sinus. J Endod.
19: 180-2, 1993.
27. Çaliflkan MK, Türkün M, Alper S. Allergy to sodium
hypochlorite during root canal therapy: a case report. Int
Endod J. 27:163 -7,1994.
28. Kaufman AY & Keila S. Hypersensitivity to sodium hypochlorite. J Endod. 5: 224-6, 1989.
Yaz›flma Adresi:
Yrd. Doç. Dr. Ertu¤rul ERCAN
Adres: K›r›kkale Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal›
Mimar Sinan Caddesi Medikososyal Binas›
71100 K›r›kkale
Tel: 0.318 224 49 27
Faks: 0.318 224 36 18
e-mail: [email protected]
45
Maksiller Anterior Bölgede Empress II Restorasyonlar:
Üç Olgu Raporu
Empress II Restorations in the Anterior Maxilla:
Reports of Three Cases
Bulem Yüzügüllü
Özet
Abstract
Laminat veneerler ve tam seramik kronlar,
Ceramic laminate veneers and full crowns
özellikle maksiller anterior bölgede renk-
are esthetic restorative options for teeth
lenme, mine defekti, malpozisyon, k›r›k ve
with discolorations, enamel defects, malpo-
kötü restore edilmifl difllerin tedavisinde
sitions, poor restorations and fractures,
uygulanabilen estetik restorasyon seçenek-
particularly in the maxillary anterior
leridir. Ayr›ca, tam seramik restorasyonlar
region. In addition, full porcelain crowns
diflin kronunu korur ve porselenlerin biomi-
protect the crown of the tooth, and owing
metik özelliklerinden dolay› da do¤al diflle-
to the biomimetic behavior of ceramics,
rin görünümünü ve biomekanik özellikleri-
optic and biomechanical properties of nat-
ni düzeltebilmektedirler. Sunulan olgu
ural tooth are improved. This clinical report
raporlar›nda, tam seramik restorasyonlar
presents treatment of three patients with
için farkl› endikasyonlara sahip üç farkl›
different indications for all ceramic restora-
hastada maksiller anterior difllerin enjeksi-
tions in the anterior maxillary teeth that
yonla dökülebilen cam seramik (IPS
were then restored with castable glass-
Empress) kullan›larak haz›rlanan laminat
ceramic (IPS Empress) laminate veneers
veneer ve tam kronlar ile restorasyonlar›
and full crowns.
tart›fl›lmaktad›r.
Anahtar Kelimeler: Estetik, Tam seramik kron,
Key Words: Esthetics, All ceramic restorations,
Laminat veneer restorasyonlar
Laminate veneer restorations
*Dr., Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
46
Maksiller Anterior Bölgede Empress II Restorasyonlar
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 46-49
Girifl
Sunulan üç hasta da k›r›k, kötü yap›lm›fl restorasyon,
Porselen laminat veneer (PLV) ve tam seramik kron
renk de¤iflimi, mine defekti ve malpozisyon olan difl-
restorasyonlar› özellikle defektli anterior difllerin
lerinin daha estetik bir görüntüye kavuflmak arzusu
estetik bir görünüfle sahip olabilmesi için uygulan›r-
ile klini¤e baflvurmufltur. Üç vakada da defektli ante-
lar.
Porselen restorasyonlar biyouyumluluk ve renk
rior difller IPS Empress II ile haz›rlanm›fl, PLV ve tam
stabilitesi özelliklerine sahiptir ve do¤ru uyguland›k-
porselen kronlar ile restore edilerek, dual-cure rezin
1,2
Minimal
siman (Panavia F, Kuraray) ile simante edilmifltir.
invaziv diflhekimli¤i ile uyumlu olarak, geleneksel
Restorasyonlar›n marjinal s›n›rlar› difleti seviyesinde
tam porselen kronlar için yap›lan preparasyon ile
bitirilmifltir. Hastalar restorasyonlar›n yap›m›ndan
karfl›laflt›r›ld›¤›nda, PLV restorasyonlar daha az difl
itibaren üçer ayl›k periyodlarda bir sene boyuca
preparasyonu gerektirirler. PLV restorasyonlarda
takip edilmifltir. Kontrol randevular›nda restorasyon-
diflin labial yüzeyinden 0.5 mm uniform olarak doku
lar fraktür ve difleti uyumu bak›m›ndan kontrol edil-
kald›r›lmas› önerilmektedir.
mifltir.
2,3
lar›nda difleti iritasyon riski de çok azd›r.
3
Bu restorasyonlar›n
uzun dönem klinik baflar›s› dikkatli vaka seçimine,
tedavi plan›na, difl preparasyonuna, laboratuar
Olgu 1
aflamalar›na ve adesiv simantasyon ifllemlerine
21 yafl›nda bir erkek hasta, endodontik tedavi gör-
4,5
ba¤l›d›r.
PLV ile tam porselen anterior kron endi-
müfl maksiller sol santral kesici diflinde bulunan
kasyonlar› genellikle renklenmifl difller veya restoras-
renklenmifl kompozit rezin dolgu ve k›r›k maksiller
yonlar, kron fraktürleri, malforme difller, diastemala-
sa¤ santral kesici diflin tedavisi için klini¤imize bafl-
6-13
r›n varl›¤› ve rotasyonlu veya malokluze difllerdir.
vurmufltur (Resim 1a). Sol santral kesici diflindeki
Tam porselen restorasyonlar için uygun vaka ve
dolgunun diflin yar›s›ndan fazlas›n› kapsamas›
materyal seçimi baflar›n›n anahtar›d›r. Temel olarak
nedeniyle bu diflin tedavisinde tam porselen kron
bu restorasyonlar›n yap›m›nda feldspatik porselen,
tercih edilmifltir. Ancak sa¤ santral kesici diflteki insi-
dökülebilir cam porselen, enjeksiyonla elde edilebi-
zal k›r›¤›n giderilmesine yönelik restorasyonunda
len porselen ve CAD/CAM (bilgisayar destekli tasa-
PLV uygulanm›flt›r (Resim 1b). Tedavi sonunda,
r›m/bilgisayar destekli üretim) ile üretilen restoras-
endodontik tedaviye ba¤l› olarak gri renklenme gös-
yonlar kullan›lmaktad›r.
Enjeksiyon yöntemiyle
5
dökülerek elde edilen porselen sistemleri olan IPS
Empress
ve
Empress
II
(Ivoclar,
Schaan,
Liechtenstein) ile haz›rlanan restorasyonlar›n yap›m›, kay›p mum ile döküm (lost-wax casting)
tekni¤ine dayanmaktad›r. Bu yönteme göre mum
modelaj, refraktör day materyali kullan›larak özel
bir manflete al›nmaktad›r. Özel bir f›r›nda mum
at›m› yap›ld›ktan sonra, üretici firma taraf›ndan ön
Resim 1a
seramizasyon ifllemi (pre-cerammed) tamamlanm›fl
porselen ingotlar, oluflan bofllu¤a enjeksiyon yöntemi kullan›larak dökülmektedir. IPS Empress porse14
leni, lösitle güçlendirilmifl cam seramikten oluflurken,
IPS Empress II porseleni lityum disilikat ile güçlendirilmifl cam seramiktir. 6 y›l süresince takip edilen
15
83 adet IPS Empress veneerden yaln›zca bir tanesinde baflar›s›zl›k görülmüfltür.
11
Resim 1b
47
Yüzügüllü B.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 46-49
termesi nedeniyle, tam porselen kronun rengi PLV’ye
(Resim 3a). Malpozisyonu gidermek ve renge ba¤l›
göre daha koyu görünmektedir.
esteti¤i artt›rmak amac›yla PLV uygulanm›flt›r (Resim
3b).
Olgu 2
25 yafl›nda bir bayan hasta k›r›lm›fl ve endodontik
tedavi uygulanm›fl maksiller sa¤ santral kesici diflin
ve renklenmifl kompozit rezin dolgulu maksiller sa¤
lateral, sol santral ve lateral difllerin tedavisi için
klini¤imize baflvurmufltur (Resim 2a). Üzerinde eski
bir dolgunun bulunmas›n›n yan›s›ra sa¤ lateral diflteki renklenmenin, endodontik tedaviye de ba¤l›
oldu¤u tesbit edilmifltir. Sa¤ santral kesici difle prefabrike post-kor yap›lm›flt›r. Endodontik tedavili difl-
Resim 3a
lerin restorasyonu için tam porselen kronlar tercih
edilmifltir. Ancak, yeterli miktarda destek difl dokusu
bulundu¤u ve daha konservatif restorasyonlar
olduklar› için sol santral ve lateral difllerde PLV uygulanm›flt›r (Resim 2b).
Resim 3a
Resim 2a
Resim 2b
Olgu 3
30 yafl›nda bir erkek hastan›n malpoze ve endodontik tedavi uygulanm›fl maksiller sol santral diflinin
tedavisi için klini¤imize baflvurmufltur. Bu diflte renklenme oldu¤u için internal a¤artma tekni¤i uygulanm›fl ancak tatmin edici bir sonuç al›namam›flt›r
48
Tart›flma
Tam porselen restorasyonlar›n yayg›n olarak kullan›m›ndan önce, defektli ve renklenmifl anterior difllerin restorasyonu için sadece metal destekli kronlar
9
uygulanmaktayd›. Karlsson ve ark.’lar›na göre, tam
porselen restorasyonlar›n baflar›s› metal destekli
porselen kronlar ile karfl›laflt›r›labilecek kadar iyidir.
5
Dumfahrt ve Schaffer’e göre PLV’lerin klinik baflar›
oran› 5 sene sonunda %97, 10 sene sonunda %91
olarak bildirilmifltir.
Feldspatik porselenler kullan›ld›¤›nda, 0.3 mm kal›nl›kta veneer kal›nl›¤› yeterli olmaktad›r. Ancak bu
porselenler k›r›lgand›r ve porselen partiküllerinin
sinterizasyonu s›ras›nda e¤ilme dayan›kl›l›¤›n› azal16
tan mikropöröziteler oluflmaktad›r. CAD/CAM
yöntemiyle elde edilen restorasyonlar›n servikal
marjinal aral›k miktar›, di¤er sistemlerdekine oranla
17
daha yüksektir. Restorasyon kal›nl›¤› 0.5 mm’den
daha ince olmamak kayd›yla, dökülebilir cam porselen ve enjeksiyonla elde edilen porselenlerin
e¤ilme dayan›kl›l›¤› feldspatik porselenlere göre
18
daha yüksektir. Dayan›kl›l›k de¤erleri 95-189 Mpa
aras›nda de¤iflti¤i için IPS Empress porseleni inley,
Maksiller Anterior Bölgede Empress II Restorasyonlar
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 46-49
onley, laminat veneer ve anterior kronlar›n yap›m›nda tercih edilmektedir. IPS Empress II porseleninin
cam matriks içeri¤i IPS Empress’e göre daha azd›r
ve dayan›kl›l›k de¤erleri 340-400 Mpa aras›nda
de¤iflti¤i için, di¤er restorasyonlar›n d›fl›nda bu porselen üretici firman›n önerilerine göre, premolar bölgesine kadar uzanabilen 3 üyeli anterior köprü
15
yap›m›nda da kullan›labilmektedir. Dayan›kl›l›klar›
ile birlikte üstün estetik özellikleri nedeniyle sunulan
olgularda IPS Empress II porseleni kullan›m› tercih
edilmifltir.
5
Dumfahrt ve Schaffer’e göre okluzal kuvvetler, servikal marjin bölgesinde restorasyon ile difl dokusu
aras›nda mikros›z›nt› ve mikroaral›k oluflumunu
art›rmaktad›r ve restorasyonun retansiyonu riske girmektedir. Ancak, sunulan olgular›n bir senelik takibinde restorasyonlarda herhangi bir fraktür veya
marjinal uyumsuzluk gözlenmemifltir. Difl dokusu
içinden ›fl›k geçiflini engelleyece¤i için renklenmifl
difllerin üzerinde opak porselen materyalleri veya
opak simanlar›n kullan›m› çözümden çok problem
yaratmaktad›r. IPS Empress gibi daha translüsent
porselenler kullan›ld›¤›nda da renklenmelerin mas12
kelenmeleri zordur. Endodontik tedavi sonucu oluflmufl veya tetrasiklin kullan›m›na ba¤l› renklenmifl
difllerde preparasyon öncesinde a¤artma ifllemleri
13
uygulanabilmektedir. Olgu 1’de görülen kronun
alt›ndan gri renk yans›mas› endodontik tedavi sonucu renklenmeye ba¤lanm›flt›r. Bu difle, kron ile restore edilmeden önce a¤artma iflleminin uygulanmas›
daha estetik sonuçlar al›nmas›n› sa¤layabilirdi.
IPS Empress II ile haz›rlanan tam porselen restorasyonlar gerek üstün estetik özellikleri gerekse fonksiyonel kuvvetlere karfl› dayan›kl›l›klar› nedeniyle
günümüzde s›kl›kla tercih edilmektedir. Sunulan
olgularda tamamlanan restorasyonlar, fonksiyon ve
estetik aç›dan hastalar›n beklentilerini baflar›yla karfl›lam›flt›r.
strength of porcelain veneers dependent on tooth preparation. J Oral Rehabil 2000; 27: 1024-1029
4. Smales RJ, Etemadi S. Long-term survival of porcelain laminate veneers using two preparation designs: A retrospective
study. Int J Prosthodont 2004; 17: 323-326
5. Dumfahrt H, Schaffer H. Porcelain laminate veneers. A retrospective evaluation after 1 to 10 years of service: Part IIClinical results. Int J Prosthodont 2000; 13: 9-18
6. Belser UC, Magne P, Magne M. Ceramic laminate veneers:
Continuous evolution of indications. J Esthet Dent
1997;9:197-207
7. Garber DA, Goldstein RE, Feinman RA. Porcelain Laminate
Veneers. Chicago, Quintessence Pub. Co.,Inc. 1988 p: 12,
17-23, 37,41-43, 131
8. Ozturk N, Sar› Z, Ozturk B. An interdisciplinary approach
for restoring function and esthetics in a patient with amelogenesis imperfecta and malocclusion: A clinical report. J
Prosthet Dent 2004; 92: 112-115
9. Karlsson S, Landahl I, Stegersjo G, Milleding P. A clinical
evaluation of ceramic laminate veneers. Int J Prosthodont
1992; 5: 447-451
10. Damfahrt H. Porcelain laminate veneer. A retrospective evaluation after 1 to 10 years of service: Part I-Clinical
Procedure. Int J Prosthodont 1999; 12: 505-513
11. Walls AWG, Steele JG, Wassell RW. Crowns and other
extra-coronal restorations: porcelain laminate veneers. Br
Dent J 2002; 193: 73-82
12. Filho AM, Vieira LCC, Baratieri LN, Lopes GC. Porcelain
veneers as an alternative for the esthetic treatment of stained
anterior teeth: Clinical report. Quintessence Int 2005; 36:
191-196
13. Sadan A, Lemon RR. Combining treatment modalities for tetracycline-discolored teeth. Int J Periodont Rest Dent 1998;
18: 565-571
14. Fradeani M. Six-year follow-up with Empress veneers. Int J
Periodont Rest Dent 1998; 18; 217-225
15. Guazzato M, Albakry M, Ringer SP, Swain MV. Strength,
fracture toughness and microstructure of a selection of allceramic materials. Part I. Pressable and alumina glass-infiltrated ceramics. Dent Mater 2004; 20: 441-448
16. Giordano RA, Pelletier L, Campbell S, Pober R. Flexural
strength of an infused ceramic, glass ceramic and feldspatic
porcelain. J Prosthet Dent 1995; 73: 411-418
17. Heymann HO, Bayne SC, Sturdevant JR, Wilder AD,
Roberson TM. The clinical performance of CAD-CAM-generated ceramic inlays: A four year study. J Am Dent Assoc
1996; 127: 1,171-1,181
18. Dong JK, Luthy H, Wohlwend A, Scharer P. Pressed ceramics:
Technology and strength. Int J Prosthodont 1992; 5: 9-16
Kaynaklar
Yaz›flma Adresi:
Dr. Bulem Yüzügüllü
Adres: Baflkent Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
06490 11. Sok. No:26 Bahçelievler, Ankara
Tel: 0.312 215 13 36
Faks: 0.312 215 29 62
e-mail: [email protected]
1. Brunton PA, Wilson NHF. Preparations for porcelain laminate veneers in general dental practice. Br Dent J 1998;
184: 553-556
2. Seghi RR, Sorenseri JA. Relative flexural strength of six new
ceramic materials.Int J Prosthodont 1995; 8: 239-246
3. Hahn P, Gustav M, Hellwig E. An in vitro assessment of the
49
Dental ‹mplantlar›n De¤erlendirilmesinde Rezonans
Frekans Analizi Yönteminin Klinik Önemi ve Geçerlili¤i
Clinical Significance and Validity of the Resonance Frequency
Analysis Method for Evaluating Dental Implants
Ferhan E⁄‹LMEZ* Gülfem ERGÜN**
Özet
Abstract
‹mplantlar›n baflar›s›nda, primer stabilite
ve osseointegrasyon önemli rol oynamaktad›r. ‹mplant stabilitesinin belirlenmesinde
güvenilir ve geçerli bir yöntem olan rezonans frekans analiz (RFA) yöntemi s›kl›kla
kullan›lmaktad›r. Ayn› zamanda pek çok
araflt›rmac› taraf›ndan bu yöntemin
implantlar›n prognozunu belirlemede bir
referans oluflturup oluflturmayaca¤› sorgulanmaktad›r. Yap›lan çal›flmalar RFA
ölçümlerinin, implantlar›n yerlefltirildi¤i
kemik densitesi, implant›n yerlefltirildi¤i
çene, implant tipi, yüzey özellikleri ve suprakrestal implant boyu gibi faktörlerden
etkilendi¤ini bildirmifllerdir. Yüksek RFA
de¤erlerinin iyi implant osseointegrasyonunun göstergesi oldu¤unu vurgulam›fllard›r.
60-65 ISQ de¤erlerine ulaflan implantlarda immediyat/erken yükleme yap›lmas›
söz konusu olabilmektedir. Son y›llarda
primer stabilite ve osseointegrasyonun
de¤erlendirilmesinde RFA ölçüm cihazlar›
önem kazanm›flt›r. Bu derlemenin amac›,
son zamanlarda popülerlik kazanan RFA
ölçüm cihazlar›n›n olumlu ve olumsuz özelliklerini yap›lan çal›flmalarda ortaya konan
sonuçlara dayanarak gözden geçirmektir.
Primary stability and osseointergration
play important role in implant success. The
resonance frequency analysis (RFA)
method, which is reliable and valid, is frequently used for determining primary
implant stability. It is investigated by many
researchers that whether this method could
be a reference to determine the implants’
prognosis. Researches revealed that RFA
measurements are affected by bone density, jaw type, implant type, surface specifications and supracrestal implant length. It
is also reported that high values of RFA
indicate good implant osseointegration.
Immediate/early loading can be performed on 60-65 ISQ measured implants.
Recently, RFA measuring devices are
important to evaluate primary stabilization
and osseointegration. The aim of this
review is, to consider positive and negative
features of the RFA measuring devices that
have popularity nowadays.
Anahtar Kelimeler: Rezanans frekans analizi ,
Key Words: Resonance frequency analysis pri-
primer stabilite, osseointegrasyon
mary stability, osseointergration
* Dt., Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
** Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
50
Rezonans frekans analiz yöntemi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
Girifl
mekle birlikte ayn› örnek için tek seferlik ölçüm yap›-
Günümüzde difl eksiklerinin dental implantlarla
labildi¤inden tekrarlanamamaktad›r. Klinik kullan›m
tedavisi s›kl›kla tercih edilen bir tedavi yaklafl›m›d›r.
için uygun olmad›klar› bildirilmifltir .
Dental implantlar›n yerlefltirilmesi s›ras›ndaki bafl-
Radyografiler dental implantlar›n de¤erlendirilme-
langݍ stabilitesinin (primer stabilitenin) ve implan-
sinde çok s›k kullan›lan yöntemlerdendir. ‹ki boyutlu
tasyon sonras› osseointegrasyon aflamas›nda kemik
görüntü vermeleri, radyografta implant›n lokal
ile integrasyonunun, baflar›y› sa¤layan iki önemli
defektleri maskelemesine neden olabildi¤inden,
kriter oldu¤u bildirilmektedir . Stabilite; denge
do¤ruluk
halindeki bir cismin veya sistemin yerini de¤ifltirme-
Bilgisayarl› tomografi (CT), implant-kemik temas
ye gösterdi¤i dirençtir. Klinik olarak primer stabilite;
yüzeyinin üç boyutlu görüntüsünü verebilmektedir.
kesin olarak tan›mlanamamas›na ra¤men, implant
Genel olarak CT kemik yap›s›n›n görüntülenmesi için
yerlefltirildikten hemen sonra implant hareketinin
çok uygun olmakla birlikte metalik implantlar›n çok
azl›¤› olarak alg›lanmaktad›r . Primer stabiliteyi,
fazla artifakta neden olmas› sebebiyle implant-
implant›n yerlefltirildi¤i kemi¤in kalitesi ve kantitesi,
kemik temas yüzeyinin de¤erlendirilmesi oldukça
implant geometrisi (boyu, çap›, tipi) ve yerlefltirme
zordur, hastaya yüksek dozda X ›fl›n› verilmektedir .
tekni¤i (drill geniflli¤i ve implant geniflli¤i aras›ndaki
Kadavra maksilla ve mandibulalar›nda mikro-bilgi-
1,2
3
5
ve
tekrarlanabilirlikleri
s›n›rl›d›r.
3,5
iliflki) etkilemektedir .
sayarl› tomografi (mCT) ile al›nan 3 boyutlu morfo-
‹mmediyat ve erken yükleme söz konusu oldu¤unda,
metrik veriler ile geleneksel CT görüntüleri karfl›laflt›-
osseointegrasyon henüz oluflmad›¤›ndan, primer
r›ld›¤›nda her ikisinde de mandibulada maksillaya
stabilite büyük önem kazanmaktad›r. Primer stabili-
göre; anterior bölgelerde posterior bölgelere göre
tenin ölçümünde çeflitli biyomekanik aletlerden fay-
daha yüksek kemik densitesinin varl›¤› ortaya kon-
dalan›lmaktad›r. Bu ölçümün biyomekanik olarak
mufltur. mCT tekni¤i, trabeküler kal›nl›k ve trabekül-
yap›labilmesi, cerrahi öncesi kemik densitesi ile ilgi-
lerin net izlenebilmesi gibi konularda daha spesifik
li yap›lan ölçümler aras›ndaki iliflki, tedavi planla-
bilgi verebilmekte ancak fazla zaman almakta ve in
mas›nda hekime yard›mc› olmaktad›r. Cerrahi
vivo koflullarda uygulanamamaktad›r .
tekni¤in uyumland›r›lmas›, yükleme protokolü
Kantitatif bilgisayarl› tomografi (Quantitative com-
implant dizayn› ve yüzey özellikleri gelifltirilebilmesi
puterized tomography, qCT) ölçümleri, bayanlarda
3
söz konusu olabilmektedir .
osteopöröz tan›s› aç›s›ndan s›kl›kla kullan›lan bir
‹mplant stabilitesi, invaziv olmayan test metodlar›
kemik yo¤unlu¤u ölçme yöntemidir. Yo¤unlu¤u bili-
(metalik bir enstrumanla implant veya implant üst
nen bir obje, kemik densitesi ölçülecek dokularla
yap›s›na hafifçe vurulmas›, yerlefltirme torku, radyo-
ayn› radyografta yer alacak flekilde konumland›r›la-
graflar, Periotest cihaz›, Dental Fine test cihaz›, vib-
rak karfl›laflt›rma yap›lmaktad›r. Bu teknik kullan›la-
rasyon metodlar›) ve invaziv test yöntemleri (yerin-
rak maksilla ve mandibulada kemik yo¤unlu¤unun
den ç›karma torku, histolojik ve histomorfometrik
de¤erlendirildi¤i çal›flmalar yap›lm›flt›r .
yöntemler) kullan›larak ölçülebilmektedir .
Magnetik rezonans görüntüleme (MRI) tekni¤i,
Histoloji ve röntgen analizleri implant stabilitesini
implant-kemik temas yüzeyinin görüntülenmesinde
de¤erlendirmede kullan›lan geleneksel bir di¤er
CT’ den daha iyi sonuç vermekte ancak yine artifakt-
yöntemdir . Kemik densitesi ölçümleri için histolojik
lar görülebilmektedir. Kemik kütlesi ve yap›sal
ve morfometrik ölçümlerin kesin sonuçlar verdi¤i
de¤iflikliklerin tespitinde MRI yeterli olamamaktad›r .
kabul edilmektedir. Histomorfometrik de¤erlendir-
‹mplant›n
meler için operasyon öncesi al›nan küçük biyopsiler
yo¤unlu¤unu saptamay› sa¤layan yöntemlerde s›k
kullan›lmaktad›r . Bu yöntemler, implant-kemik
kullan›lan cihazlar, Periotest, Osstell ve Osseocare’
temas yüzeyi ile ilgili do¤ru, kantitatif sonuçlar ver-
dir .
4
4–6
5
3
3
3,5
5
yerlefltirilmesi
s›ras›nda
kemi¤in
3
51
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
‹mplant stabilitesini say›sal olarak ölçmek amac›yla
Rezonans Frekans Analizi (RFA)
gelifltirilen Periotest veya Dental Fine Tester cihazla-
RFA, ilk olarak Meredith ve arkadafllar› taraf›ndan
r›, hassasiyetlerinin az ve çözünürlüklerinin yetersiz
tan›t›lm›flt›r. RFA cihaz›, temel vibrasyon teorisine
olmas›, uygulayan kifliye göre verdi¤i sonuçlar›n
göre yap›lan bir dönüfltürücüdür. Bu cihaza L
de¤ifliklik gösterebilmesi gibi nedenlerle elefltirilmek-
fleklinde, iki piezoseramik eleman ba¤lanm›fl bir
tedir .
6
‹mplant cerrahisi s›ras›nda kemik densitesinin saptanmas› amac›yla yerlefltirme torku ölçümlerinin
(Osseocare) kullan›m› önerilmifltir. Bu teknik, implant
cerrahisi s›ras›nda implant yuvas› oluflturulurken
kemik içinde kesme direnci sonucu oluflan tork kuvvetinin ölçülmesi esas›na dayanmaktad›r. Kemik
kalitesi, bir ünite kemik hacminin uzaklaflt›r›lmas›
gereken enerji olarak (J/mm3 veya Ncm) ölçülmektedir. Baz› araflt›rmac›lar, immediyat yüklenecek
implantlarda önceden belirlenen yerlefltirme torku
seviyesini inklüzyon kriteri olarak kabul etmifller ve
12
dönüfltürücü, implant veya üst yap›ya vidalanmakta,
devaml› formdaki 5-15 kHz frekansl› titreflim dalgalar› implant ve çevre dokulara gönderilmektedir.
Al›nan cevab› analiz eden bir frekans analizör,
dizüstü bilgisayara ba¤lanarak bir program arac›l›¤›yla, gelen sinyallerin amplitüdündeki ve faz›ndaki de¤ifliklikler frekans (Hz)-amplitüd (V) grafi¤i ile
de¤erlendirilmekte ve buna göre implant›n stabilitesi belirlenmektedir
4,13,14
.
Bafllangݍta implant stabilitesini Hertz (Hz) cinsinden
ölçen bu prototip cihazlar kullan›lm›flt›r. Bu teknikte,
her dönüfltürücü kendine özgü bir rezonans frekans›na sahip oldu¤undan ve ayn› implantta farkl›
bu seviyenin üstündeki de¤erlere sahip implantlara
dönüfltürücü kullan›ld›¤›ndan farkl› frekans verileri
yükleme yapm›fllard›r
. Bu çal›flmalarda izleme
elde edilebilmektedir. Üst yap› yüksekli¤i ile rezo-
periyodu sonras› implantlar›n a¤›zda kalma oranla-
nans frekans› aras›nda do¤rusal bir iliflki kurul-
r› yüksek olmakla birlikte, yüksek yerlefltirme tork
du¤undan farkl› dönüfltürücüler, implantlar ve üst
de¤erlerine sahip implantlar›n takibi hakk›nda kesin
yap›lar kullan›laca¤› zaman veriler kullan›lmadan
veriler yer almamaktad›r. Calandriello ve arkadaflla-
önce kalibre edilmelidir .
r› ise bir y›ll›k fonksiyonel yükleme yap›lan implant-
RFA tekni¤inin piyasadaki ilk ticari versiyonunda
7–11
8
larda marjinal kemik seviyesine, yerlefltirme tork
de¤erlerinin (15-52Ncm) etkisi olmad›¤›n› bildirmifltir.
Son y›llarda primer implant stabilitesinin klinik olarak ölçümü için, invaziv olmayan rezonans frekans
analiz (RFA) yöntemi ve Osstell cihaz› tan›t›lm›flt›r .
4–6
Bu yöntem ile primer implant stabilitesinin objektif
13
(Osstell), üretici firma taraf›ndan kalibre edilmifl
dönüfltürücüler kullan›lm›flt›r. RFA yap›lmadan önce
13
implant boyunun kaydedilmesi gerekmektedir . Bu
cihaz implant stabilitesini “implant stabilite kotas›
(implant stability quotient, ISQ)” olarak bildirmektedir.
ISQ, 1 ile 100 aras›nda bir rakamsal de¤er olarak
kaydedilmektedir
. (Resim 1. ve Resim 2.)
5,6,13,14
olarak ölçülebilece¤i, implant cerrahisini takiben iyileflmenin de¤erlendirilebilece¤i, implant stabilitesinin uzun dönemde takip edilebilece¤i ve osseointegrasyonun in vivo olarak say›sal ölçümünün yap›labilece¤i bildirilmifltir .
5,6
Bu çal›flman›n amac›, RFA yöntemi ile ilgili in vivo ve
in vitro çal›flmalar›n sonuçlar›n› irdeleyerek bu metodun güvenilirli¤i, geçerlili¤i, klinik önemi ve implant
stabilitesini de¤erlendirilmesindeki tan› de¤eri hakk›nda bilgi vermektir.
52
Resim1: Eski versiyon RFA ölçüm cihaz›.
Rezonans frekans analiz yöntemi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
RFA kullan›larak yap›lan çal›flmalar›n bir k›sm› bu
analiz yönteminin güvenilirli¤ini ve geçerlili¤ini sor6,11,15-19
gularken
bir k›s›m çal›flmada da RFA yöntemi-
ni implantlar›n stabilitesinin prognozunu belirlemede
kullanm›fllard›r
20–25
.
Son y›llarda Osstell tekni¤i kullan›larak yap›lan baz›
çal›flmalarda elde edilen ölçüm sonuçlar› karfl›laflt›r›ld›¤›nda, maksillada mandibuladan daha stabil
6,11,15–18
de¤erler elde edildi¤i rapor edilmifltir
. Baz›
çal›flmalarda kemik kalitesi ile ISQ de¤erleri aras›nResim2: Dönüfltürücü, implant üst yap›s›na tork
veya el ile vidalan›r.
Son zamanlarda bu cihaz modifiye edilerek, kablosuz üretimleri yap›lm›flt›r. Alüminyum bir çubuk
(Mentor, Integration Diagnostic) implanta vidalanmaktad›r ve metal çubu¤a gelen sinyaller sonucu
rezonans frekans› elektromanyetik olarak belirlenmektedir . (Resim 3. ve Resim 4.)
13
da bir iliflki bildirilirken
, Zix ve arkadafllar›
6,11,17
19
taraf›ndan böyle bir iliflki varl›¤›n›n tespit edilemedi¤i belirtilmifltir.
11
Östman ve arkadafllar› ; cinsiyet, implant çap›,
implant›n yerlefltirildi¤i bölgenin RFA üzerine etkilerini araflt›rm›fllar ve k›sa boylu implantlarda elde
edilen RFA de¤erlerinin daha yüksek oldu¤unu bildirmifllerdir. Bischof ve arkadafllar› , mandibula ve
6
maksillaya 106 implant (ITI) yerlefltirmifl ve implant
pozisyonu, çap›, uzunlu¤u ve implant›n yerlefltirilme
derinli¤inin ISQ de¤erleri üzerine etkisi olmad›¤›n›
rapor etmifllerdir.
Birçok çal›flmada, bafllang›çta düflük ISQ de¤erlerinin zaman içerisinde belirgin bir art›fl gösterdi¤i
bulunmufl ve bu durum, iyileflme döneminde kemi¤in
yeniden flekillenmesi ve fonksiyona adaptasyon
sürecinde kemik densitesindeki de¤iflimlerle paralel
bir durum olarak yorumlanm›flt›r
.
13,18,26
Tek aflamal› cerrahi teknik kullan›larak immediyat
Resim3: RFA ölçüm cihaz›n›n kablosuz olan son
yüklenen implantlarla ilgili çal›flmalarda ISQ
versiyonu.
de¤erlerinin bafllang›çta azal›rken, 2–3 ay içerisinde art›fl gösterdi¤i ve bu de¤iflimin osseointegrasyon
sürecinde kemik implant ara yüzeyindeki de¤ifliklikleri yans›tt›¤› ifade edilmifltir
14,16,17
.
27
Büchter ve arkadafllar› ; 6 domuzun kranial ve kaudal tibia kondiline yerlefltirdi¤i 56 implant (ITI) üzerinde RFA ve implantlar yerlefltirildikten 7 ve 28 gün
sonra ise, bu bölgelerde histolojik de¤erlendirme ve
yerinden ç›karma tork ölçümleri yapm›fllard›r. Çal›flma sonunda, kemik kalitesinde radyografik olarak
belirlenebilen çok küçük bir azalma oldu¤u halde,
Resim4: ‹mplanta vidalanan metal bir çubuk ve
Osstell cihaz› ile RFA ölçümünün yap›lmas›.
RFA de¤erlerinde bu azalman›n tespit edilemedi¤ini
ortaya koymufllard›r. Ayr›ca RFA saptamalar›n›n,
53
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
yerinden ç›karma tork kuvvetlerine direnç gösterme
dikleri implantlarda RFA yöntemi ile ölçümler yapa-
üzerine belirgin olarak etkili olan kemik implant ara-
rak sonuçlar›n› histomorfometrik de¤erlendirmelerle
yüzündeki mikro hasar› belirleyebilecek kadar has-
karfl›laflt›rm›fllard›r. RFA ölçümlerinin implantlar yer-
sas olmad›¤›n› rapor etmifllerdir.
lefltirildi¤inde ve iyileflme süresince in vivo olarak
Akça ve arkadafllar›
kadavralar›n diflsiz maksilla
yap›labilece¤ini ve de¤iflikliklerin implant› saran
ve mandibulas›na kullanarak yerlefltirilen implantla-
dokular›n sertli¤inin art›fl›yla ilgili olabilece¤ini bil-
r›n (Astra, ITI) bafllang›ç stabilitesini ölçmek ve kemik
dirmifllerdir.
mikromorfometresini de¤erlendirmek amac›yla RFA
Lachman ve arkadafllar›
ve bafllang›ç yerlefltirme tork de¤erlerini ölçmüfller-
(Frialit) yerlefltirmifl ve implant stabilitesini de¤erlen-
dir. Araflt›rmac›lar, kemik içi bafllang›ç implant sta-
dirmede Osstell ile Periotest cihazlar›n› karfl›laflt›r-
bilitesinin temel olarak, implant›n yerlefltirildi¤i böl-
m›fllard›r. Çal›flma sonucunda araflt›rmac›lar her iki
genin mikro yap›sal özelliklerine ba¤l› oldu¤unu ve
yöntemin de güvenilir ve kabul edilebilir oldu¤unu
kemik implant arayüzeyindeki kemik kalitesinin ölçü-
ve her iki yöntemin de klinik olarak kullan›labile-
münde yerlefltirme torku ölçümünün, RFA ölçümleri-
ce¤ini belirtmifllerdir.
ne göre daha güvenilir oldu¤unu bildirmifllerdir.
In vitro yap›lan bir çal›flmada, silindirik vida tipli,
Akça ve arkadafllar› yapt›klar› bir baflka çal›flma-
makine yard›m›yla pürüzlendirilmifl 4 implant
da, dört insan kadavras›n›n maksillalar›na 4’er
(Branemark); basamakl› silindirik vida tipli ve asit ve
implant› (ITI) lateral ve birinci premolar bölgelerine
kumlama ile pürüzlendirilmifl yüzeye sahip 4 implant
yerlefltirmifller bar tutuculu overdenture protezler
(Frialit 2), kendili¤inden polimerize olan akrilik rezin
yapt›ktan sonra, yerlefltirme ve yerinden ç›karma
bloklara gömülmüfltür. ‹mplantlar›n çevresine daire
tork de¤erleri ölçümleri ile RFA ve gerilim analizleri
fleklinde kemik defektleri aç›lm›flt›r. Daha sonra
yapm›fllard›r. Çal›flma sonucunda RFA de¤erleri ile
Periotest ve Osstell cihazlar›yla her seviyedeki kemik
yerlefltirme ve yerinden ç›karma tork de¤erleri ara-
kay›plar›n›n ölçümleri yap›lm›flt›r. Önceki çal›flmala-
s›nda bir iliflki gözlenmedi¤ini ve RFA de¤erlerinin,
r›n› da destekleyecek flekilde her iki yöntemin de
kemik içi ankraj ve implantlar›n burulma kuvvetleri-
implant çevresindeki kemik kayb›n›n göstergesi olan
ne karfl› direncinin göstergesi olan yerlefltirme tork
implant stabilitesindeki azalmay› tespit etmek için
de¤erlerini yans›tmad›¤›n› bildirmifllerdir. ‹mplant-
uygun yöntemler oldu¤unu rapor etmifllerdir. ‹statis-
lar›n primer stabilitelerinin cerrahi tekni¤e, implant›n
tiksel sonuçlar›na göre, her iki cihaz›n da kemik kay-
çap ve boyuna ba¤l› oldu¤unu vurgulam›fllard›r.
b›n›n›n tespiti ve implant stabilitesinin öngörülebil-
Yerinden ç›karma torku de¤erlerinin yerlefltirme
mesi aç›s›ndan kullan›labilece¤ini, bununla birlikte
torku de¤erlerinden küçük ç›kmas›n›n nedenini,
Osstell’ in daha de¤erli bir cihaz oldu¤unu bildir-
kadavralarda implantlar›n osseointegre olamama-
mifllerdir .
s›ndan kaynakland›¤› fleklinde aç›klam›fllard›r.
Huang ve arkadafllar›n›n
Bununla birlikte klinik uygulamada, üst çeneye yer-
erken saptanmas› amac›yla yapt›klar› in vivo ve in
lefltirilen implantlarda overdenture protezler ile
vitro çal›flmada, kemik bloklar›nda aç›lan yuvalara
immediyat yükleme yapmak için RFA’ n›n güvenilir-
implantlar yerlefltirmifl, yuva ve implant yüzeyi ara-
li¤inin flüpheli oldu¤unu belirtmifllerdir. ‹mplantlara
s›nda kalan boflluklar› doldurmak için alç› kullanm›fl-
immediyat yükleme yap›laca¤›nda, yaln›zca RFA
lard›r. Zay›f bafllang›ç stabilite koflullar›nda düflük
de¤erleri dikkate al›narak karar verilmemesi gerek-
RFA de¤erleri elde edildi¤ini bildirmifllerdir.
ti¤ini vurgulam›fllard›r. Friberg ve arkadafllar›
ise
‹yileflmeyi temsil eden uzun zaman periyodu sonra-
RFA de¤erleri ile kemik kalitesi aras›nda bir iliflki
s›nda (41 dakika) ise yüksek RFA de¤erleri elde
oldu¤unu bildirmifllerdir.
etmifllerdir. Bu in vitro testinin geçerlili¤i için deney
Meredith ve arkadafllar› , tavflan tibias›na yerlefltir-
hayvan modellerini de kullanm›fllar ve 6 tavflan›n sol
28
29
31
54
30
32
s›¤›r kemi¤ine 8 implant
33
2
implant stabilitesinin
Rezonans frekans analiz yöntemi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
tibialar›na implantlar› yerlefltirmifllerdir. Deney s›ra-
≥49 olan implantlara 3 ayl›k iyileflme periyodu
s›nda RFA de¤erlerinin iyileflme periyodu s›ras›nda
boyunca yükleme yap›lmamas›n› önerirken, ≥54
belirgin olarak artt›¤›n› ve implant-kemik birleflimi
olan implantlara ise, immediyat yükleme yap›labile-
tamamland›¤›nda ise platoya ulaflt›¤›n› gözlemle-
ce¤ini ve bu implantlar›n osseointegre olabilece¤ini
mifllerdir. RFA yönteminin osseointegrasyon süreci-
bildirmifllerdir. ISQ bafllang›ç yerlefltirme de¤eri
nin erken tespiti için güvenilir ve do¤ru bir yöntem
düflük olan implantlar için implant stabilitesinin
oldu¤unu belirtmifllerdir. Bu yöntemin implantasyo-
düflüklü¤ü, bu implantlar›n yak›n takibe al›nmas›
nun bafllang›ç dönemlerindeki durumunu yans›tt›¤›
gereklili¤ini ve ek önlemler al›narak, implant stabili-
ve iyileflme zaman›n›n öngörülebilmesi için referans
tesi yeniden kazan›lana kadar yükleme yap›lmadan
bir yöntem olabilece¤ini bildirmifllerdir. RFA
beklenmesini, ayn› zamanda mekanik travma veya
de¤erlerindeki de¤iflikliklerin izlenmesiyle implant
enfeksiyon aç›s›ndan de¤erlendirilmesini gerektiren
tedavisinde erken tan›n›n mümkün olabilece¤ini vur-
bir gösterge oldu¤unu vurgulam›fllard›r .
gulam›fllard›r.
Glauser ve arkadafllar›
26
14
5
ise 60-65 ISQ ve üzeri
Gedrange ve arkadafllar› , 14 kadavraya farkl›
de¤erlerin optimal oldu¤unu, RFA ölçüm sonuçlar›
lokalizasyonlarda ortodontik implant (ITI) yerlefltire-
bu de¤erlere ulaflan implantlara yap›lacak immedi-
rek yapt›klar› bir çal›flmada, implantlar›n stabilitesi-
yat ve erken yükleme sonuçlar›nda baflar›s›zl›k ihti-
ni, RFA yöntemiyle, histolojik ve radyolojik inceleme-
malinin düflük olaca¤›n› belirtmifllerdir. ISQ de¤erle-
lerle de¤erlendirmifllerdir. K›sa implantlar›n yeterli
ri ≤40 olan implantlarda ise baflar›s›zl›k ihtimalinin
kemik fiksasyonuna imkan verdi¤ini, ortodontik
yüksek olaca¤›n› bildirmifllerdir.
implantlarda, implantasyon ve kemik kalitesinin,
Chrismani ve arkadafllar› , 20 hastaya 4 mm uzun-
implantlar›n boyundan daha önemli oldu¤unu bul-
lu¤unda ve 3.3 mm çap›nda palatal implantlar yer-
mufllard›r. RFA ile, implant ve kemik temas› aras›n-
lefltirmifller ve implantlar›n stabilitesini RFA yöntemi
da bir iliflkinin oldu¤unu ifade etmifllerdir. Fakat,
ile gözlemlemifllerdir. Ölçümler, implant cerrahisinin
implantasyon radyografik olarak de¤erlendiril-
yap›ld›¤› gün, ilk ortodontik yüklemenin yap›ld›¤›
di¤inde, stabiliteyi gösteren bir iflaret bulamad›klar›-
gün ve 12 haftal›k periyod boyunca haftada bir gün
n› bildirmifllerdir. RFA de¤erinin, implant› saran
yap›lm›flt›r. Araflt›rmac›lar, erken yükleme yap›lan
kemi¤in seviyesinden ve implant -kemik aras›ndaki
implantlar›n bafllang›ç ISQ de¤erlerinin düfltü¤ünü,
yüzeyin sertli¤inden etkilendi¤ini belirtmifllerdir.
ancak cerrahiden 6 hafta sonra ise ISQ de¤erlerinin
Stabil ve mobil implantlar›n (ITI) ayr›m›nda Osstell
yükseldi¤ini bulmufllard›r. Çal›flma sonucunda pala-
cihaz›n›n tan› kapasitesinin de¤erlendirilmesi ama-
tal implantlarda iyileflme için literatürde önerilen 12
c›yla yap›lan bir çal›flmada, ilave olarak osseointe-
haftal›k sürecin tart›fl›lmas› gerekti¤ini bildirmifller-
grasyonun öngörülebilmesi amac›yla implantlar yer-
dir.
lefltirildi¤i günde ISQ de¤erleri ölçülmüfl ayr›ca
Glauser ve arkadafllar› , 23 hastaya yerlefltirilen ve
implantlar immediyat yüklenince ve geleneksel ola-
immediyat veya erken yükleme yap›lan 81 implant-
rak yükleme protokolü uyar›nca 3 ay sonra yüklen-
ta (Branemark) bir y›l boyunca implant stabilitesini
di¤inde elde edilen veriler karfl›laflt›r›lm›flt›r. Çal›flma
de¤erlendirmek amac›yla tekrarlanan RFA ölçümleri
sonucunda, Osstell ölçümlerinin tekrarlanabilir
yapm›fllard›r. ‹mplantlar›n 30 tanesini taze çekim
oldu¤u ancak, RFA yönteminin mobil implantlar›n
soketine yerlefltirmifller ve 62 tanesini de yönlendiril-
belirlenebilmesi amac›yla kullan›labilir bir tan› yön-
mifl kemik rejenerasyonu yaparak yerlefltirmifllerdir.
temi olmad›¤›, bununla birlikte ISQ de¤erleri ≥47
Klinik ve radyolojik de¤erlendirmelerden sonra
olan implantlarda implant stabilitesi için güvenilir
implantlar
olabilece¤ini
Araflt›rmac›lar,
land›¤›nda, 1, 3, 6 ve 12 ay sonra RFA ölçümlerini
implantlar yerlefltirildi¤i gün ölçülen ISQ de¤erleri
yapm›fllard›r. Kaybedilen implantlar›n stabilitelerinin
bildirmifllerdir.
34
14
yerlefltirildi¤inde,
protezler
ba¤-
55
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
devaml› olarak azald›¤›n›, buna paralel olarak, 1 ve
bilmesi için bir tan› yöntemi olarak kullan›m›n›
2 ay sonraki RFA de¤erlerinin ilerideki implant kay-
de¤erlendirmifllerdir.
b›n›n göstergesi olacak flekilde azald›¤›n› bildirmifl-
RFA yönteminin primer implant stabilitesini belirle-
lerdir. Bu yüzden RFA yöntemiyle tan›s› yap›lan ve
yebilmek amac›yla kullan›labilecek güvenilir ve
stabilitesi zamanla azalan implantlarda yükleme
do¤ru bir yöntem oldu¤unu gösteren çok say›daki
yap›lmas›ndan kaç›n›larak implantlar›n kaybedilme-
çal›flmaya ra¤men, baz› çal›flmalarda ISQ de¤erleri
sinin önlenebilece¤ini rapor etmifllerdir.
ile kemik-implant ara yüzeyi aras›ndaki kemik kali-
19
Zix ve arkadafllar› , maksillaya yerlefltirilen ve osse-
tesi aras›nda bir iliflki gözlenemedi¤i belirtilmifltir. ‹n
ointegrasyonlar› baflar›l› olan tek aflamal› yerlefltiril-
vitro veya kadavra çal›flma sonuçlar› ile in vivo çal›fl-
mifl implantlar›n ISQ de¤erlerinin tespit edilmesi
ma sonuçlar›n›n farkl›l›¤›, çal›flma modellerindeki
amac›yla 35 hastada RFA yöntemiyle implantlar›n
farkl›l›klardan veya bu yöntemin in vivo flartlarda
stabilitelerini ölçmüfllerdir. 120 implant›n (ITI) 41’ine
uygulama
yükleme yapmam›fllar, 31’ine ≤12 ayda yükleme
düflündürmektedir. ‹mplant tedavisinde önemli bir
yapm›fllar ve 48’ine de ≥1 y›lda yükleme yapm›fllar-
faktör olan primer stabilitenin, implant›n yerlefltiril-
d›r. ‹statistiksel de¤erlendirme sonucunda RFA yön-
di¤i kemi¤in kalite ve kantitesine, implant geometri-
temiyle stabiliteleri ölçülen implantlarda ISQ
sine (boyu, çap›, tipi) ve yerlefltirme tekni¤ine (drill
de¤erleri aç›s›ndan fark gözleyememifllerdir. Çene
geniflli¤i ve implant geniflli¤i aras›ndaki iliflki) ba¤l›
kemi¤inin farkl› bölgelerinde kemik kalitesi aç›s›n-
oldu¤u göz önünde tutulmal›d›r. Özellikle mobil
dan da fark bulamam›fllard›r. Sadece cinsiyet fark›-
implantlarda stabiliteyi de¤erlendirirken RFA yönte-
n›n belirgin faktör oldu¤unu ve erkeklerde ISQ
minin güvenilir olmad›¤› bildirilmifltir. Bunun yan›n-
de¤erlerinin kad›nlarda elde edilen ISQ de¤erlerin-
da, implant tedavisinin prognozunu ve implantlara
den fazla oldu¤unu bildirmifllerdir. Araflt›rmac›lar,
ne zaman yükleme yap›laca¤›n› belirlemek için RFA
implantlarda bir kez yap›lan RFA ölçüm sonuçlar›na
yönteminin referans olarak kullan›labilece¤i belirtil-
göre implantlar›n stabilitesinin saptanamayaca¤›n›
mifltir.
ve gelecekteki performans›n›n öngörülemeyece¤ini,
Düflük veya zamanla azalan ISQ de¤erleri, implant-
zaman
içinde
tekrarlanan
ölçümlere
zorlu¤undan
kaynaklanabilece¤ini
ihtiyaç
larda stabilite kayb›n›n göstergesi olabilmektedir.
oldu¤unu belirtmifllerdir. Ayr›ca ISQ de¤erleri ölçü-
‹mplantlara yükleme yap›labilecek eflik ISQ de¤erle-
len implantlar aras›nda, yükleme periyodu veya
rini bildiren çal›flmalar oldukça azd›r. Buna ilaveten
çene kemi¤inde yerlefltirildikleri bölge aç›s›ndan fark
ilk ISQ de¤erleri ≥49 olan implantlara, 3 ayl›k iyilefl-
gözlenmedi¤ini bildirmifllerdir. Ayn› yafl grubundaki
me periyodu sonunda yükleme yap›labilece¤i vurgu-
menopoz sonras› kad›nlarda, erkeklerden belirgin
lanm›flt›r. ‹mmediyat/erken yükleme yapabilmek için
olarak düflük ISQ de¤erleri elde edildi¤ini rapor
ise bu de¤erlerin 60-65 ISQ olmas›na özen gösteril-
etmifllerdir.
mesi gerekti¤i vurgulanm›flt›r. ISQ de¤erlerinin bir
kezlik ölçüm sonuçlar›na göre yükleme protokolüne
56
Sonuç
karar verilmemesi gerekti¤i ve ölçümlerin birkaç kez
RFA yöntemi, primer implant stabilitesinin belirlene-
tekrarlanmas› gerekti¤i çal›flmalar›n ortak sonucu-
bilmesi ve implantlar›n klinik takibi amac›yla geliflti-
dur.
rilen ve pek çok çal›flmada kullan›lan bir yöntemdir.
Primer implant stabilitesinin belirlenmesinde histolo-
Çal›flmalar›n bir bölümünde, Osstell cihaz›n›n güve-
jik de¤erlendirmeler ve histomorfometrik çal›flmalar
nilirli¤i ve do¤rulu¤u de¤erlendirilirken, bir k›sm› da
en güvenilir ve do¤ru sonuç veren yöntemler olarak
bu yöntemin, implantlar›n gelecekte klinik olarak
bildirilmektedir. Ancak bu yöntemlerin bir kez uygu-
nas›l bir durum sergileyeceklerini öngörebilmek ve
lanabilmeleri
immediyat/erken yükleme protokollerinin uygulana-
implantlar›n stabilitelerini klinik olarak takip etmeye
ve
osseointegrasyon
sürecinde
Rezonans frekans analiz yöntemi
uygun olmamalar› dezavantajlar›n› oluflturmaktad›r.
Gelifltirilen invaziv olmayan yöntemlerden RFA,
implant stabilitesinin belirlenebilmesi, implantlar›n
klinik performanslar›n›n öngörülebilmesi ve implant-
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
10. Vanden Bogaerde L, Pedretti G, Dellacasa P, Mozzati M,
Rangert B. Early function of splinted implants in maxillas and
posterior mandibles using Branemark system machined-surface implants: an 18-month prospective clinical multicenter
study. Clin Implant Dent Relat Res 2003;5:21-8.
larda osseointegrasyon sürecinde klinik takibe ola-
11. Ostman PO, Hellman M, Sennerby L. Direct implant loading
nak sa¤lamalar›, yükleme protokollerinin belirlene-
in the edentulous maxilla using a bone density-adapted sur-
bilmesi gibi yararlar› aç›s›ndan umut vaadetmekte-
gical protocol and primary implant stability criteria for inclusion. Clin Implant Dent Relat Res 2005;7:60-9.
dir. Ancak tüm bu de¤erlendirme çal›flmalar› çok
12. Meredith N, Alleyne D, Cawley P. Quantitative determinati-
yenidir. Geçerli klinik sonuçlar için daha fazla arafl-
on of the stability of the implant-tissue interface using reso-
t›rmaya gereksinim oldu¤undan dikkatle de¤erlendi-
nance frequency analysis. Clin Oral Implants Res.
rilmesi gerekmektedir.
1996;7:261-7.
13. Aparicio C, Lang N P, Rangert B. Validity and clinical significance of biomechanical testing of implant/bone interface.
Kaynaklar
1. Huang H-M, Chiu C-L, Yeh L-C, Lee S-Y. Factors influencing
the resonance frequency of dental implants. J Oral
Maxillofac Surg 2003; 61: 1184-8.
2. Huang H-M, Chiu C-L, Yeh L-C, Lin C-T, Lin L-H, Lee S-Y.
Early detection of implant healing process using resonance
frequency analysis Clin Oral Impl Res 2003; 14: 437–43.
3. Molly L. Bone density and primary stability in implant therapy. Clin Oral Imp Res 2006; 17 : 124–35.
4. Türky›lmaz ‹. A comparison between insertion torque and
resonance frequency in the assessment of torque capacity
and primary stability of Branemark system implants. J Oral
Rehabil 2006; 33: 754–9.
5. Gedrange T, Hietschold V, Mai R, Wolf P, Nicklisch M,
Harzer W. An evaluation of resonance frequency analysis
for the determination of the primary stability of orthodontic
palatal implants. A study in human cadavers. Clin Oral Impl
Res 2005; 16: 425–31.
6. Bischof M, Nedir R, Szmukler-Moncler S, Bernard J-P,
Samson J. Implant stability measurement of delayed and
immediately loaded implants during healing. A clinical RFA
study with SLA ITI implants. Clin Oral Impl Res 2004; 15:
529–39.
7. Hui E, Chow J, Li D, Liu J, Wat P, Law H. Immediate provisional for single-tooth implant
replacement with Branemark system: preliminary report.
Clin Implant Dent Relat Res 2001; 3: 79–86.
8. Calandriello R, Tomatis M, Vallone R, Rangert B, Gottlow J.
Immediate occlusal loading of single lower molars using
Clin Oral Imp Res 2006; 17: 2–7.
14. Glauser R, Sennerby L, Meredith N, Ree A, Lundgren AK,
Gottlow J, Hammerle CH. Resonance frequency analysis of
implants subjected to immediate or early functional occlusal
loading. Successful vs. failing implants. Clin Oral Impl Res
2004; 15: 428–34.
15. Balleri P, Cozzolino A, Ghelli L, Momicchioli G, Varriale
A.Stability measurements of osseointegrated implants using
Osstell in partially edentulous jaws after 1 year of loading:
a pilot study. Clin Implant Dent Relat Res 2002;4:128-32.
16. Barewal RM,
Oates TW,
Meredith N,
Cochran DL.
Resonance frequency measurement of implant stability in
vivo on implants with a sandblasted and acid-etched surface. Int J Oral Maxillofac Implants 2003;18:641-51.
17. Balshi SF, Allen FD, Wolfinger GJ, Balshi TJ. A resonance
frequency analysis assessment of maxillary and mandibular
immediately loaded implants. Int J Oral Maxillofac Implants
2005;20:584-94.
18. Becker W, Sennerby L, Bedrossian E, Becker BE, Lucchini JP.
Implant stability measurements for implants placed at the
time of extraction: a cohort, prospective clinical trial.
J Periodontol 2005;76:391-7.
19. Zix J, Kessler-Liechti G, Mericske-Stern R. Stability measurements of 1-stage implants in the maxilla by means of resonance frequency analysis: a pilot study.
Int J Oral Maxillofac Implants 2005;20:747-52.
20. Rasmusson L, Kahnberg KE, Tan A. Effects of implant design
and surface on bone regeneration and implant stability: an
experimental study in the dog mandible. Clin Implant Dent
Relat Res 2001;3:2-8.
Branemark System Wide-Platform Ti-Unite implants: an inte-
21. Rasmusson L, Stegersjo G, Kahnberg KE, Sennerby L.
rimreport of a prospective open-ended clinical multicenter
Implant stability measurements using resonance frequency
study. Clin Implant Dent Relat Res 2003; 5: 74–80.
analysis in the grafted maxilla: a cross-sectional pilot study.
9. Malo P, Friberg B, Polizzi G, Gualini F, Vighagen T, Rangert
Clin Implant Dent Relat Res 1999;1:70-4.
B. Immediate and early function of Branemark System
22. Rasmusson L, Meredith N, Kahnberg KE, Sennerby L. Effects
implants placed in the esthetic zone: a 1-year prospective
of barrier membranes on bone resorption and implant sta-
clinical multicenter study. Clin Implant Dent Relat Res 2003;
bility in onlay bone grafts. An experimental study. Clin Oral
5: 37–46.
Implants Res 1999;10:267-77.
57
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 50-58
23. Rasmusson L, Meredith N, Cho IH, Sennerby L. The influen-
34. Crismani AG, Bernhart T, Schwarz K, Celar AG, Bantleon
ce of simultaneous versus delayed placement on the stability
HP, Watzek G. Ninety percent success in palatal implants
of titanium implants in onlay bone grafts. A histologic and
loaded 1 week after placement: a clinical evaluation by
biomechanic study in the rabbit. Int J Oral Maxillofac Surg
resonance frequency analysis. Clin Oral Implants Res
1999;28:224-31.
2006;17 :445-50.
24. Rasmusson L, Meredith N, Kahnberg KE, Sennerby L.
Stability assessments and histology of titanium implants placed simultaneously with autogenous onlay bone in the rabbit tibia. Int J Oral Maxillofac Surg 1998;27:229-35.
25. Rasmusson L, Meredith N, Sennerby L. Measurements of stability changes of titanium implants with exposed threads
subjected to barrier membrane induced bone augmentation.
An experimental study in the rabbit tibia. Clin Oral Implants
Res 1997;8:316-22.
26. Nedir R, Bischof M, Szmukler-Moncler S, Bernard JP,
Samson J. Predicting osseointegration by means of implant
primary stability. Clin Oral Implants Res 2004;15:520-8.
27. Büchter A, Kleinheinz J, Wiesmann HP, Kersken J,
Nienkemper M, Weyhrother H, Joos U, Meyer U. Biological
and biomechanical evaluation of bone remodelling and
implant stability after using an osteotome technique. Clin
Oral Implants Res 2005;16:1-8.
28. Akca K, Chang TL, Tekdemir I, Fanuscu MI. Biomechanical
aspects of initial intraosseous stability and implant design: a
quantitative micro-morphometric analysis.
Clin Oral Implants Res 2006;17:465-72.
29. Akca K, Akkocaoglu M, Comert A, Tekdemir I, Cehreli MC.
Human ex vivo bone tissue strains around immediately loaded implants supporting maxillary overdentures.
Clin Oral Implants Res 2005;16:715-22.
30. Friberg B, Sennerby L, Linden B, Grondahl K, Lekholm U.
Stability measurements of one-stage Branemark implants
during healing in mandibles. A clinical resonance frequency
analysis study. Int J Oral Maxillofac Surg 1999;28:266-72.
31. Meredith N, Shagaldi F, Alleyne D, Sennerby L, Cawley P.
The application of resonance frequency measurements to
study the stability of titanium implants during healing in the
rabbit tibia. Clin Oral Implants Res 1997 ;8:234-43.
32. Lachmann S, Jager B, Axmann D, Gomez-Roman G, Groten
M, Weber H. Resonance frequency analysis and damping
capacity assessment. Part I: an in vitro study on measurement reliability and a method of comparison in the determination of primary dental implant stability. Clin Oral Implants
Res 2006;17:75-9.
33. Lachmann S, Laval JY, Jager B, Axmann D, Gomez-Roman
G, Groten M, Weber H. Resonance frequency analysis and
damping capacity assessment. Part 2: peri-implant bone loss
follow-up. An in vitro study with the Periotest and Osstell
instruments. Clin Oral Implants Res 2006;17:80-4.
58
Yaz›flma Adresi:
Dt. Ferhan E⁄‹LMEZ
Adres: Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
8. Cd. 82. Sk. 06510 Emek, Ankara
Tel: 0.312 212 62 20
Fax: 0.312 223 92 26
e-mail: [email protected]
Erupsiyon Kisti: Bir Olgu Nedeniyle Literatür Derlemesi
Eruption Cyst: A Literature Update
Sevi Burçak Çehreli* Tahsin Demir* Atilla Stephan Ataç **
Özet
Abstract
Erupsiyon kisti difl sürmesi ile iliflkili olarak
The eruption cyst is a specific type of soft-
görülebilen spesifik bir kisttir. Bu der-
tissue cyst associated with tooth eruption.
lemenin amac› ço¤u zaman velilerin panik
The phenomenon occurs usually in the
içinde difl hekimine baflvurmas›na neden
childhood leading to many parents refer-
olan erupsiyon kistinin etiyolojik, klinik
ring to the dentist with anxiety. There
özellikleri ile tedavisini güncel literatür bil-
appears to be a limited number of papers
gisinden yararlanarak tart›flmakt›r.
on the subject. The present paper aims to
provide a review regarding the clinical features, etiology, occurrence and management of the eruption cyst with respect to
previously reported data.
Anahtar Kelimeler: Erupsiyon kisti, difl sürme
Key Words: Eruption cyst, teething difficulties,
problemleri, dentigeröz kist
dentigerous cyst
*Dr., Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal›
**Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal›
59
Çehreli B. S., Demir T., Ataç Stephan A.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 59-62
Girifl
do¤rultu¤unda kistin içeri¤i nedeniyle parlak bir
Etkili bir tedavi için oral yumuflak dokular›n tumoral
transillüminasyon görülür.
ve kistik oluflumlar› erken teflhis edilmelidir. Oral
kavitede görülen bu tip oluflumlar reaktif hastal›kla-
Etiyoloji
r›n habercisi olabilece¤inden do¤ru tan› için detayl›
Sürme kisti için birkaç etiyolojik faktör öne sürülmüfl-
de¤erlendirme flartt›r. Bu makalenin amac›, velilerin
tür. Mine organ›, dental lamina kal›nt›lar› ve
telafl içinde diflhekimine baflvurmalar›na neden olan
Malassez epitel art›klar› sürme kistinin köken alabi-
sürme kistleri ile ilgili güncel bilgiyi derlemektir.
lece¤i orjinlerdir . Primordial kist olarak oluflabile-
Sürme kistiyle ilgili olarak yay›mlanm›fl literatürlerin
ce¤i gibi 2 s›v› akümülsayonu nedeniyle mine epite-
›fl›¤›nda ay›r›c› tan›, etiyoloji, görülme s›kl›¤› ve kli-
linin difl kronundan ayr›lmas› sonucu da oluflabil-
nik özellikleri tart›fl›lacakt›r.
mektedir .
2
3
Yak›n zamanda, bir hayvan modelinde, siklosporin
Tan›m ve Ay›r›c› Tan›
kullan›m›n›n birden fazla sürme kistine yol açt›¤›
Sürme kisti, sürmek üzere olan bir süt ya da daimi
gösterilmifltir . ‹laç kesildi¤inde sürme kistlerinin de
difl ile iliflkili olarak meydana gelen spesifik tip bir
ortadan kalkt›¤› görülmüfltür. Bu bulgu insanda bir 5
yumuflak doku kistidir
1,2,3
. Görülme s›kl›¤›, tüm oral
kistlerin görülme s›kl›¤›ndan %1 daha az olarak
7
y›ld›r Siklosporin A kullanan bir olgunun rapor edil8
mesi ile desteklenmifltir .
belirtilmifltir . Klinik olarak s›kça karfl›lafl›lmas›na
4
ra¤men literatürde görülme s›kl›¤›n›n az olarak
Görülme zaman›, Görülme bölgesi
belirtilmesi bu kistlerin sürme sürecinin do¤al bir
Sürme kisti s›kl›kla çocuklukta görülmektedir.
parças› olarak kabul edilip ço¤u zaman rapor edil-
Literatürde rapor edilen olgular yenido¤andan 21
memifl olmas›na ba¤lanmaktad›r. Buna ek olarak
yafla kadar de¤iflmektedir
asemptomatik erupsiyon kistleri genellikle farkedil-
yafl›nda bir eriflkinde de sürme kisti rapor edilmifl-
meden kendi kendilerine iyileflmektedir .
tir11. Sürme kistinin en s›k görüldü¤ü yafl aral›¤› 6-
3
. 2004 y›l›nda 40
Sürme kisti baz› araflt›rmac›lar taraf›ndan dentige-
11 yafl olarak bildirilmekle birlikte
röz kistin varyasyonu olarak kabul edilmektedir .
yafl›nda s›kl›kla görülmektedir .
Öte yandan, tedavi planlamas› aç›s›ndan bu iki kis-
Literatürde, sürme kistinin cinsiyete gore da¤›l›m› ve
tin birbirinden ayr› tutulmas› gereklidir. Sürme kisti
loklizasyonu ile iliflkili farkl› bulgular mevcuttur.
ço¤unlukla iliflkide oldu¤u difl oral kavitede görülür
Seward , bir seri çal›flmay› derlemifl ve sürme kisti-
hale geldi¤inde kendili¤inden iyileflirken, dentigeröz
nin bayanlarda (%66) ve mandibulada daha s›k
kist iyileflmez ve giriflim gerektirir. Ayr›ca tedavi edil-
görüldü¤ünü belirtmifltir. Ayn› yazar, çal›flmalar›n
meyen dentigeröz kistlerin difllerde yer de¤iflikli¤ine,
yap›ld›¤› ülkelerin kendilerine ait farkl›l›klar göstere-
komflu difllerde kök rezorbsiyonuna, kemik ekspan-
bilece¤ini de bildirmifltir. Öte yandan Anderson ,
siyonu yaparak yüzde asimetriye neden olan
sürme kistinin erkeklerde bayanlara gore iki kat s›k-
komplikasyonlar› bilinmektedir. Seward , sürme kisti
l›kla ve daha çok maksillada görüldü¤ünü rapor
ve dentigeröz kist ay›r›c› tan›s› için üç temel diagnos-
etmifltir. Yak›n tarihte yap›lan geriye dönük bir çal›fl-
tik kriter üzerinde durmufltur. Öncelikle, sürme kisti
mada Aguilo , sürme kistlerinin görülme s›kl›¤›n›n
dental radyografta görülmezken dentigeröz kist
cinsiyete ba¤l› bir farkl›l›k göstermedi¤ini, % 80.6
belirgin görüntü vermektedir. ‹kinci olarak dentige-
oran›nda maksillada daha fazla görüldüklerini bil-
röz kist daha s›kl›kla daimi, sürme kisti ise bir süt difli
dirmifltir. Sürme kistinin konumu ile iliflkili farkl› arafl-
ile iliflkilidir. Üçüncü ve belirtilen klinik özelliklere ek
t›rmac›lar taraf›ndan günümüze kadar dökümante
olarak “transillüminasyon” yard›mc› bir teflhis meto-
edilen veriler Tablo 1. de sunulmufltur.
3,5
5
dudur. Sürme kisti üzerine direkt bir ›fl›k kayna¤›
60
5,6,9,10
ortalama 7
2,3
5
2
1
Erupsiyon Kisti
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 59-62
Tablo 1: Erupsiyon kistinin görülme s›kl›¤›n›n çenelere göre da¤›l›m›
Klinik özellikler
Sürme kisti alveolar kret üzerinde ç›k›nt›l› ve düzgün
yüzeyli bir lezyon olarak görülür (Resim 1 ve 2).
Yumuflak ve a¤r›s›z olup, içi lezyona kendine özgü12
mavi mor rengi veren kan ile doludur . Herhangi bir
enfeksiyon efllik etmedi¤i sürece palpasyonda a¤r›
Resim 2: 11 yafl›ndaki k›z hastada 2. küçük az›n›n
sürmesiyle iliflkili olarak görülen erupsiyon kisti.
ve hassasiyet oluflmaz . Kistin çok büyük ve muko5
zan›n hemen alt›nda oldu¤u durumlarda fluktuasyon
5
görülür . Erupsiyon kisti radyografta herhangi bir
bulgu vermez (Resim 3 ve 4).
Resim 1: 13 yafl›ndaki erkek hastada 2. daimi
Erupsiyon kistinin büyüklü¤ü iliflkili oldu¤u diflin
molar›n sürmesiyle iliflkili olarak görülen erupsiyon
daimi ya da süt difli olmas›na göre de¤iflkenlik gös-
kisti.
61
Çehreli B. S., Demir T., Ataç Stephan A.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 59-62
Kaynaklar
1. Aguilo L, Cibrian R, Bagan JV, Gandia JL. Eruption cysts:
Retrospective clinical study of 36 cases. J Dent Child 1998;
65:102-106.
2. Anderson RA. Eruption cyts: A retrograde study J Dent Child
1990; 57:124-127.
3. Boj JR, Garcia-Godoy F. Multiple eruption cysts:Report of
case. J Dent Child 2000; 4: 282-284.
4. Nunn JH. Eruption problems: A cautionary tale. J Dent
Child, 1993; 60:207-209.
5. Seward MH. Eruption cyst: an analysis of its clinical features
J Oral Surg 1973; 31:31-35.
Resim 3: Resim 1’de görülen kist bölgesinden
al›nm›fl periapikal radyograf
6. Tsiklakis K, Patsakas A. Differential diagnosis of bluish and
pigmented lesions of the oral mucosa. Hell Stomatol Chron
1989; 33:113-120.
7. O’Hara AJ, Collins T, Howell JMc. Gingival eruption cysts
induced by cyclosporine administration to neonatal dogs. J
Clin Periodontol 29:507-513,2002
8. Kuczek A, Beikler T, Herbst H, Flemming TF. Eruption cyst
formation associated with cyclosporin A. A case report. J
Clin Periodontol 2003; 30:462-466.
9. Clark CA. A survey of eruption cysts in the newborn. Oral
Surg Oral Med Oral Pathol 1962; 15:917
10. Peters RA, Schock RK. Oral cysts in newborn infants. Oral
Surg 1971; 32:10-14.
12. Hayes PA. Hamartomas, eruption cyst, natal tooth and
Epstein pearls in a newborn. J Dent Child 2000; 67:365-
Resim 4: Resim 2’de görülen kist böglesinden
al›nm›fl eriapikal radyograf
368.
13. Nomura J, Tagawa T, Seki Y, Mori A, Nakagawa T,
Sugatani T. Kinky hair disease with multiple eruption cysts.
terir. Peters ve Shock 10 yapt›klar› çal›flmada erup-
Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 1996;
82:537-540.
siyon kistlerinin ortalama 0.6 cm çap›nda oldu¤unu
14. Stine J. Eruption cyst. Ann Dent 1942; 1:126
bulmufllard›r.
15. Moore D. Dentigerous eruption cysts. Oral Health 1947;
Tedavi
16. Rushton MA. A malformed tooth associated with an erupti-
47:192.
Ço¤u vakada diflin sürmesi ya da çi¤neme kuvvetine ba¤l› y›rt›lma ile erupsiyon kisti hiç bir tedavi
on cyst at birth. Br Dent J 1953; 94:254-256
17. Batirbaygil Y, Turgut M. Lowe Syndrome: case report. J Clin
Pediatr Dent 1999; 23:357-359.
gereksinimi olmaks›z›n iyileflmektedir . Genel ola-
18. Boj JR, Poirier C, Espasa E, Hernandez M, Jacobson B.
rak, erupsiyon kistleri, iliflkide olduklar› diflin sürme-
Eruption cyst treated with a laser powered hydrokinetic sys-
13
sine engel oluflturmazlar . Diflin sürmesinin gecikti¤i
14
tem. J Clin Pediatr Dent. 2006 Spring;30(3):199-202
ya da kistin büyüme gösterdi¤i nadir durumlarda
marsupiyalizasyon ya da erupsiyon kistinin izahalesi ile difl kuronunu a盤a ç›karmak gerekebilmekte9,12
dir
. Son zamanda yay›mlanan bir vaka takdimin-
de sürme kistinin hidrokinetik lazer yard›m› ile iza18
halesi bildirilmifltir . Bu yöntemin sütur gerektirmemesi ve post-operatif a¤r›ya yol açmamas› nedeniyle tercih edilebilece¤i öne sürülmüfltür.
62
Yaz›flma Adresi:
Dr. Tahsin Demir
Adres: Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Pedodonti Anabilim Dal›
11. Sok No:26
Bahçelievler 06490 Ankara
Tel: 0.312 215 13 36-199
E-mail: [email protected]
Sert Damakta Siklosporin-a Kullan›m›na Ba¤l› Difleti
Büyümesi
Cyclosprin-a Induced Gingival Overgrowth on the
Hard Palate
Bahar Füsun Oduncuo¤lu* Emine Elif Alaaddino¤lu** Turan Çolak*** Ünser Ar›kan****
Özet
Abstract
transplantasyonu
Cyclosporin-A (CsA) is an immunsuppres-
geçirmifl hastalar›n tedavisinde kullan›lan
sive agent used in the treatment of patients
undergoing organ transplantation. There
are lots of side effects associated with its
Siklosporin-A organ
bir immünsupresiftir. ‹laç kullan›m›na ba¤l›
izlenen çok say›da yan etkilerden biri de
difleti büyümeleridir. Difleti büyümelerinin
günümüzde kabul edilen tedavi yöntemleri
oral hijyen e¤itimini ve tekrarlanan periodontal cerrahileri içermektedir. Bu olgu bildiriminde renal transplantasyon sonras›nda CsA ile tedavi edilen hastan›n sert
dama¤›nda izlenen difleti büyümesi sunulmufltur. Bafllang›ç tedavileri olarak oral
hijyen e¤itimi verilmifl ve detartraj ve kök
yüzeyi
düzeltmeleri
yap›lm›flt›r.
Gingivektomi ifllemleri s›ras›nda biyopsi
örnekleri al›nm›flt›r. Difleti ve sert damaktan
al›nan doku örnekleri aras›nda histapatolojik olarak belirgin bir farkl›l›k izlenmemifltir. Sert damakta izlenen difleti büyümelerinin patogenezi bu vaka dahilinde aç›klanamamakla beraber lokal faktörlerin ve
farkl›laflm›fl mukoza cevab›n›n rol alabilece¤i düflünülmektedir.
Anahtar
Kelimeler:
Siklosporin-A,
difleti
büyümesi, sert damak, renal transplantasyon, yan
use, of which gingival overgrowth is one of
the most frequently seen with the prescription of CsA. Current management involves
intensive oral hygiene support and repeated periodontal surgery. We present a case
of gingival overgrowth of hard palate in a
patient, treated with CsA after renal
transplantation. Initial procedures included
oral hygiene education and scaling and
root planning. Biopsy specimens were
obtained during gingivectomy procedures.
No significant histopathologic differences
were observed between the specimens of
gingiva and hard palate mucosa. The reason and pathogenesis of gingival overgrowth on hard palate cannot be explained within limitations of this case but could
be attributed to local factors and altered
response of mucosa.
Key Words: Cyclosporin-A, gingival overgrowth,
hard palate, renal transplantation, adverse effects
etkiler.
*Dr., Baflkent Üniversitesi Periodontoloji Anabilim Dal›
**Doç. Dr., Baflkent Üniversitesi Periodontoloji Anabilim Dal›
***Yrd. Doç. Dr., Baflkent Üniversitesi Nefroloji Anabilim Dal›
****Yrd. Doç. Dr., Baflkent Üniversitesi Patoloji Anabilim Dal›
63
Oduncuo¤lu F. B., Alaaddino¤lu E. E., Çolak T., Ar›kan Ü.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 63-67
Girifl
‹lk baflar›l› böbrek naklinin yap›ld›¤› 1954 y›l›ndan
bu yana son aflamadaki organ yetmezliklerinde
transplantasyon tercih edilen tedavi seçene¤idir.
Organ transplantasyonu immünsupresif ilaç kullan›m›n› gerektirmektedir. ‹mmünsupresyon tedavisi
olmad›¤›nda nakledilen organlar sürekli ilerleyen
immün hasara maruz kalmaktad›r .
1
Bu ilaçlar›n
yayg›n kullan›m›, ilaçlarla iliflkili spesifik toksisite ve
Resim1: Genel intraoral görünüm
yan etkilerin üzerinde yo¤unlafl›lmas›na da neden
olmufltur. 1972 y›l›nda bulunan siklik endekapeptid
bir immünsupresan olan siklosporin-A (CsA) organ
rejeksiyonlar›n› engellemek amac›yla kullan›lan primer ajand›r . Klinik kullan›m›nda CsA’n›n nefrotok2
sisite, hepatotoksisite, nörotoksisite, hipertansiyon ve
difleti büyümeleri gibi yan etkileri bildirilmifltir .
3,4
Diflhekimli¤i alan›nda en s›k karfl›lafl›lan yan etki
olan difleti büyümeleri ilk kez 1983 y›l›nda rapor
edilmifl ve takip eden y›llarda yap›lan pek çok çal›flma ile bu istenmeyen etkinin kompleks mekanizmas›
araflt›r›lm›fl ancak ilaca ba¤l› difleti büyümelerinin
patogenezi tam olarak a盤a kavuflturulamam›flt›r
3,5,6
Resim2: Sa¤ maksiller anterior bölgede papiller
tipte difleti büyümesi
.
Bu vaka raporunda CsA kullan›m›na ba¤l› olarak
nadiren görülen, diflsiz bölgedeki difleti büyümesinin
klinik ve histopatolojik bulgular› sunulmufltur.
Olgu Raporu
1992 y›l›nda kronik böbrek yetmezli¤i nedeniyle
canl› donörden renal transplantasyon yap›lm›fl 37
yafl›ndaki erkek hasta damaktaki difleti büyümeleri
flikayeti nedeni ile Baflkent Üniversitesi Periodontoloji
Anabilim dal›na konsülte edilmifltir. Siklosporin-A
Resim3: Palatinal bölgede izlenen difleti büyümeleri
2x100mg, azatioprin 1x150mg, metilprednisolon
2x5mg kullanan hastaya daha önce 1995 ve 2000
y›llar›nda difleti büyümelerinin tedavisine yönelik
olarak gingivektomi ifllemleri yap›lm›flt›r.
Yap›lan a¤›z içi muayenede tüm bölgelerde (resim
1), özellikle sa¤ maksiller anterior (resim 2) ve palatinal bölgelerde (resim 3-4) papiller tipte olmak
üzere difleti büyümeleri izlenmifltir. Difltafl› temizli¤i
ve kök yüzeyi düzeltmeleri yap›lan ve oral hijyen
e¤itimi yinelenen hastan›n gingivektomi ifllemleri
64
Resim4:
büyümeleri
Palatinal
bölgede
izlenen
difleti
Sert Damakta Difleti Büyümesi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 63-67
antibiyotik proflaksisi (amoksisilin 1x2gr) ile ve
hasta iste¤ine ba¤l› olarak sadece maksillada yap›lm›flt›r. ‹fllem s›ras›nda sa¤ maksiller anterior bölgeden, palatinal bölgeden biyopsi örnekleri al›nm›flt›r.
Al›nan kesitler hematoksilen-eozin (HE) ile boyanarak stromal lenfosit, plazma ve nötrofil lökosit infiltrasyonu aç›s›ndan, masson trichome ile boyanarak
da olas› ekstrasellüler etkilenimler (viral) yönünden
de¤erlendirilmifltir.(resim 8-11) Gingivektomi ifllemleri sonras›nda yerlefltirilen periodontal pat bir hafta
sonra al›nm›flt›r. ‹fllemler sonras› 3. ayda kontrole
gelen hastan›n oral hijyeninin yetersiz oldu¤u; sa¤
maksiller anterior bölgede ve palatinalde difleti
Resim7: Palatinal bölgenin ifllem sonras›nda 3. ay
görüntüsü. Papiller büyümelerin nüks etme e¤iliminde oldu¤u görülmekte.
büyümelerinin nüks etme e¤iliminde oldu¤u izlenmifltir.(resim 5-7)
Resim8: Epitelyal hiperplazi ve yo¤un enflamatuar
hücreler, rete-peg anastomozlar› (palatinal) (HE x10)
Resim5: Maksiller anterior bölgeye uygulanan gingivektomi operasyonundan 3 ay sonra klinik
görünüm
Resim6: Postoperatif3. ayda plak retansiyonu olan
sa¤ üst anterior bölgedeki difleti büyümesi
Resim 9: Uzam›fl rete-pegler ve skuamöz epiteldeki reteler ve kronik enflamatuar hücreler (HE)
65
Oduncuo¤lu F. B., Alaaddino¤lu E. E., Çolak T., Ar›kan Ü.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 63-67
artabilece¤i bildirilmifltir . Al-Osman ve ark. renal
8
9
transplant hastas›nda palatinal bölgede izlenen
papillamatöz yap›n›n inflamatuar papiller hiperplaziye benzemekle beraber epitelyal displazinin de
tabloya efllik etti¤ini bildirmifllerdir. Papillamatöz
yap›n›n olas› multifaktöriyel etyolojilerinin de
de¤erlendirildi¤i çal›flmada yap›lan PCR analizinde
izlenen HPV 16 gen ekpresyonunun intraepitelyal
neoplaziyi indüklemifl olabilece¤i ileri sürülmüfltür.
Resim10: Stratifiye skuamöz epitel içerisine infiltre
olmufl nötrofiller ve akut enflamatuar de¤ifliklikler
(HE)
Bizim vakam›zda HPV ve Candida enfeksiyonu aç›s›ndan de¤erlendirilen preparatlarda böyle bir bulguya rastlanmam›flt›r. Hastam›z›n 169.70 ng/ml
olarak belirlenen serum CsA düzeyinin yan etkileri
fliddetlendirecek bir düzey olmad›¤› belirlenmifltir.
Montebugnoli ve ark. düzenli oral hijyen program›
10
uygulad›klar› hastalar›nda difleti büyümelerinin azalabilece¤ini bildirmifllerdir. Hastan›n oral hijyeninin
yeterli olmamas›, retansiyon alan› oluflturan restorasyonlar›n›n bulunmas› ve/veya ilaca ve metabolitlerine karfl› artm›fl bireysel sensitivitesinin bulunmas›
difller etraf›ndaki fliddetli difleti büyümesini aç›klamaya yeterli olabilmekle beraber palatinal bölgedeResim11: Epitelyal ve fibröz hiperplazi (Masson
Trichome x10)
ki papiller lezyonun geliflim nedenini izah etmekte
yetersiz kalmaktad›r. Hastam›z›n sigara içiyor olmas› nedeniyle, sigara duman›n›n ve nikotinin de,
Histopatolojik olarak kesitler de¤erlendirildi¤inde
direkt etkisini gösterebildi¤i palatinal mukozadaki
her iki bölgeden al›nan örneklerde de benzer flekilde
de¤iflimlerle iliflkili olabilece¤ini düflünülmüfltür.
enflamatuar hücre infiltrasyonunun yo¤un bir flekilde
Sert damakta izlenen ilaca ba¤l› difleti büyümesinin
izlendi¤i epitelyal ve fibröz hiperplaziler görülmüfl-
etyolojisi ve patogenezi tek bir olguya dayand›r›la-
tür. Masson trichome ile boyanm›fl kesitlerde sert
rak aç›klanamamaktad›r. CsA kullan›m› sonucu olu-
damakta izlenen difleti büyümesinin herhangi bir
flan difleti dokusu modifikasyonlar›n›n lokal etmen-
ekstrasellüler etkene ba¤l› oldu¤u gösterilememifltir.
lerle beraber sert damakta izlenen büyümelere
neden olabilece¤i düflünülmektedir.
Tart›flma
Literatürde hareketli protez kullanmayan ve diflsiz
Kaynaklar
bölgede ilaca ba¤l› difleti büyümesi bildiren vaka
1. Denton MD, Magee CC, Sayegh MH. Immunosuppressive
raporlar› araflt›r›ld›¤›nda, kardiak transplantasyon
sonras›nda CsA kullanan bir hastada palatinal
mukozadaki papiller tarzdaki difleti büyümesi
Candida enfeksiyonu ile iliflkilendirilmifltir . Bir di¤er
7
olgu bildiriminde ise Human Papilloma Virüs (HPV)
varl›¤›nda ilaca ba¤l› difleti büyümelerinin fliddetinin
66
strategies in transplantation. Lancet 1999; 353: 108391.
2. Thiru, S. (1989) in Cyclosporin, Mode of Action and Clinical
Application (Thomson, A. W., ed) pp. 324–359, Kluwer
Academic Publishers, Lancaster, United Kingdom
3. Wysocki GP, Gretzinger HA, Laupacis A, Ulan RA, Stiller
CR. Fibrous hyperplasia of the gingiva. A side effect of
cyclosporin A therapy. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral
Pathology 1983; 55: 274–278.
Sert Damakta Difleti Büyümesi
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 63-67
4. Paul LC. Overview of side effects of immunosuppressive therapy. Transplantation Proceedings 2001; 33: 2089–2091.
5. Rateitschak-Pluss, E., Hefti, A., Loertscher, R., Thiel, G.:
Initial observation that cyclosporine-A induces gingival
enlargement in man. J Clin Periodontol, 10, 237-246.
(1983).
6. Seymour, R.A., Thomason, J.M., Ellis, J.S.: The pathogenesis of drug-induced gingival overgrowth. J Clin Periodontol,
23, 165-173, (1996).
7. Khocht A, Schneider LC. Periodontal management of gingival overgrowth in the heart transplant patient: a case report.
J Periodontol 1997; 68, 11: 1140-6.
8. Sa¤lam F, Onan U, Soydinç M, Y›lmaz O, K›raç K, Sever
Mfi. Human papilloma virus in a patient with severe gingival overgrowth associated with cyclosporine therapy. A case
report. J Periodontol 1996; 67: 528-531.
9. Al-Osman A, Perry J.B., Birek C., Extensive papillomatosis
of the palate exhibiting epithelial dysplasia and HPV 16
gene expression in a renal transplant recipient. J Can Dent
Assoc 2006; 72(4):331–4
10. Montebugnoli, L., Servidio, D. & Bernardi, F. The role of time
in reducing gingival overgrowth in heart-transplanted
patients following cyclosporine therapy. Journal of Clinical
Periodontology 2000:27, 611–614.
Yaz›flma Adresi:
Dr. Bahar Füsun Oduncuo¤lu
Adres: Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Periodontoloji Anabilim Dal›
11. Sok No:26
Bahcelievler 06490 Ankara
Tel: 0.312 215 13 36-199
E-mail: [email protected]
67
‹mplantlar›n ‹mmediyat ve Erken Yükleme
Protokollerinin De¤erlendirilmesi
The Evaluation of the Immediate and Early Loading Protocols
of Implants
Ferhan E⁄‹LMEZ* Gülfem ERGÜN**
Özet
Abstract
Son y›llarda tam veya k›smi diflsiz a¤›zlar›n
Recently rehabilitation of partial and com-
dental implantlar ile rehabilitasyonu s›k
plete edentulism with the use of dental
baflvurulan bir klinik ifllem halini alm›flt›r.
implants is common clinic procedure. Most
‹mplantlar›n a¤›zda kalma ve baflar› oran-
of the reports results associated with
lar›yla ilgili çal›flmalar›n sonuçlar› daha
implant survival and success when there
çok primer stabilitenin sa¤lanmas› ve yük-
has been primary stabilization and loading
leme protokolleri ile ilgilidir. Geleneksel
protocols. Conventionally, these protocols
olarak bu protokoller, implantlar›n cerrahi
suggest that the undisturbed healing of the
olarak
sonra
implant-3 months in the mandible and 4 to
mandibula için 3 ay, maxilla için ise 4-6
6 months in the maxilla. The aim of this
ayl›k iyileflme periyodu sonunda yükleme
study is to evaluate the literature and devel-
yap›lmas›n› önermektedir. Bu çal›flman›n
oped protocols for the immediate or early
amac›, dental implantlar›n immediyat veya
loading of dental implants in complete,
erken yüklenebilmesi için gelifltirilen klinik
partial edentulism and single tooth replace-
ifllemleri ve bu ifllemlerin sonuçlar›n›
ment situations.
geleneksel
yerlefltirilmelerinden
yükleme
protokolleri
ile
karfl›laflt›rarak tam, k›smi ve tek difl eksiklikleri durumlar›na göre de¤erlendirmektir.
Anahtar Kelimeler: dental implantlar, immediy-
Key Words: dental implants, immediate loading,
at yükleme, erken yükleme.
early loading.
* Dt., Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
** Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
68
Dental ‹mplantlarda ‹mmediyat ve Erken Yükleme
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
Girifl
daimi protez yap›lana kadar geçen 3–4 ayl›k süreç-
Tam veya k›smi diflsiz a¤›zlar›n geleneksel total veya
te besleme yap›lmaktad›r. Erken fonksiyonel yükle-
bölümlü protezlerle tedavisi yayg›n bir klinik uygula-
mede ise, cerrahi tedaviyi takiben 2 hafta süreyle
ma olmakla beraber, son y›llarda bu alanlarda
protez tak›lmamakta, topuz tutucular (ball attache-
implant uygulamalar› da h›zl› bir art›fl göstermifltir.
ments) 3 hafta sonra ba¤lanmaktad›r. ‹mmediyat
20. yüzy›l›n sonlar›na do¤ru oral implantlarla des-
fonksiyonel yüklemede ise, topuz veya bar tutucular
teklenen sabit ya da hareketli protezler kabul edilmifl
5 gün içerisinde ba¤lanarak protez bitirilmektedir.
tedavi yöntemleri aras›na girmifltir. Günümüzde ise
Böylece hem tedavinin süresi hem de maliyeti azal-
iyi ifllev gören implant sistemleri, rutin tedavi proto-
m›fl olmaktad›r .
kolü olarak benimsenmifltir.
Günümüzde erken veya immediyat yükleme prose-
Branemark ve arkadafllar› oral implantlarda yükle-
dürleri birçok araflt›rmac› taraf›ndan hem klinik
me ve iyileflme ile ilgili klasik metod olarak iki afla-
hem de deneysel çal›flmalarla ortaya konmufltur .
mal› cerrahi protokol ile birlikte mandibula için 3 ay,
‹mplant destekli sabit ve hareketli protezlerin yap›-
maxilla için 6 ay iyileflme periyodu ile gecikmifl yük-
m›nda immediyat ya da erken yükleme için üç fark-
leme yap›lmas›n› önermifllerdir. Uzun dönem klinik
l› yöntem bildirilmektedir .
takip çal›flmalar› ile, bu yöntemin oldukça yüksek
• Kal›c› veya geçici implantlar›n üzerine geçici
1,2
baflar› gösterdi¤i kan›tlanm›flt›r . Fakat fonksiyonel
4
3-5
6-8
9
üstyap›lar›n yap›lmas›,
aç›dan de¤erlendirildi¤inde, implant uygulanan
• Kal›c› implantlar yerlefltirildikten sonra 1-2 hafta
hastalar, iyileflme döneminde geçici protezlerin
içinde daimi restorasyonlar›n yap›lmas›yla yük-
yetersiz retansiyonu nedeniyle hareketli protezleri
lenmesi,
kullanamamakta ve tedavi süreci hasta için çok uzun
• Prefabrik
komponentlerin
kullan›lmas›yla
olabilmektedir. Hastalar estetik, fonksiyonel ve sos-
implantlar›n splintlenerek immediyat olarak
yal nedenlerle immediyat tedavi alternatifleri isteye-
daimi yüklenmesi fleklindedir.
bilmektedirler. Bunlar da, rutin implant protokolünde
Bu çal›flman›n amac›, implant üstü tam veya k›smi
yerlefltirilen implantlara yükleme yapmak için gerek-
difl eksikliklerinde yap›lan sabit, tek difl implant des-
li iyileflme sürecinin azalt›lmas› veya elimine edilme-
tekli ve overdenture protezlerin immediyat veya
si ihtiyac›n› do¤urmaktad›r. Son çal›flmalar, gecik-
erken yüklenmesine iliflkin yap›lan çal›flmalar›n irde-
mifl yükleme (delayed loading) yerine implant des-
lenmesidir.
tekli sabit protezlerin, implantlar›n yerlefltirildi¤i gün
hemen (immediyat) veya implantlar yerlefltirildikten
‹mplant destekli sabit protezlerde imme-
1-2 hafta sonra erken (early progressive loading)
diyat ve erken yükleme:
yüklenebilece¤ini bildirmektedir . Erken yükleme ile
Tam diflsiz hastalarda dental implantlar›n immediyat
ilgili çal›flmalarda, protezler implant cerrahisini
yüklenmesiyle ilgili tedavi plan›nda çeflitli rehber kri-
takip eden 1-2 hafta boyunca tak›lmamakta veya
terler önerilmifltir . Buna göre, hemen hemen hiç
tak›lsa bile, iyileflme bafll›klar›n›n üzerine geçici bir
krestal kortikal kemi¤i olmayan, s›k trabeküler yap›-
hareketli protez yerlefltirilmektedir. Geçici proteze,
da kemik kalitesine sahip ve parafonksiyonel al›fl-
3
10
69
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
kanl›klar› bulunan, kron yüksekli¤i fazla olan kuvvet
implantlar›n bir tanesi anterior bölgeye, di¤erleri
faktörlerinin artt›¤› çenelerde, maxilla için en az 8,
posterior bölgelere olmak üzere en az 3 implant yer-
mandibula için en az 6 implant yerlefltirilmesi, bun-
lefltirilmesi gerekti¤ine iflaret edilmifltir. Bunlara ek
lar›n splintlenmesi ve posterior bölgelerde de genifl
olarak geçifl protezinde dar oklüzal tablal› difller kul-
çapl› implantlar›n kullan›m› önerilmifltir. Bunun
lan›lmas› ve posterior uzant›dan kaç›n›lmas›, sentrik
mümkün olmamas› durumunda, kemi¤in greftlenme-
iliflki ve lateral hareketlerde oklüzal temaslar›n gide-
si veya daha fazla say›da implant yerlefltirilmesinin
rilmesi önerilmektedir. Mümkün oldu¤unca kuvvetle-
uygun olaca¤›, bununla birlikte immediyat yüklene-
rin implant gövdesinin uzun aks›na paralel iletilecek
cek implantlar›n kemikle temas eden yüzey alan›n›n
flekilde oklüzal yükleme yap›lmas›na özen gösteril-
fazla (daha fazla say›da ve daha derin yivlere
mesi, konturlara dikkat edilmesi, geçifl protezinin
sahip) ve kesme tipi kuvvetleri basma tipi kuvvetlere
oklüzal kontaklardan uzak (1-3 mm) olacak flekilde
çevirecek olan kare veya plato flekilli yivlere sahip
yap›lmas› vurgulanm›flt›r . Geçifl protezinin geçici
olmas›
kemik
bir siman ile simante edilmesine, hastalar›n yumuflak
yo¤unlu¤u olan bölgelerde; hidroksiapatit kapl›
g›dalarla (makarna, bal›k gibi) beslenmelerine, sert
implantlar, yo¤un ve pöröz kortikal genifl trabeküler
g›dalardan ve sak›z çi¤neme gibi al›flkanl›klardan
kemik yap›s› veya daha ince pöröz kortikal ve s›k
uzak durmalar›na, mümkünse daimi protezi yap›l›n-
trabeküler kemik yo¤unlu¤una sahip alanlarda ise,
caya kadar implantlar›n bulundu¤u bölgede
pürüzlendirilmifl yüzeye sahip implantlar tavsiye
çi¤neme yapmaktan kaç›nmalar›na dikkat çekilmifl-
edilmektedir. Çal›flmalarda, dental implantlara
tir
immediyat yükleme planlanan tam diflsiz a¤›zlarda,
‹mmediyat veya erken yükleme ile ilgili birçok çal›fl-
kuvvet faktörlerine dikkat edilmesi gerekti¤i de vur-
ma, diflsiz mandibulaya sahip hastalarla yap›lm›fl-
gulanm›flt›r
t›r
önerilmektedir.
Ayr›ca
zay›f
. Parafonksiyonel al›flkanl›klar, kron
10,11
10,12,13
.
. Bu çal›flmalarda genellikle implantlar mandi-
3,14-17
yüksekli¤inin fazla olmas› ve kassal dinamikler ile
bulan›n frontal bölgesine, mental foramenler aras›-
ilgili konularda, implant yüzey alan›n›n art›r›lmas›,
na yerlefltirilmifl ve geçici sabit protezler yap›larak
bununla birlikte fliddetli parafonksiyon durumunda
implantlara yükleme gerçeklefltirilmifltir. Çal›flmalar,
ise, tam diflsiz a¤›zlara yerlefltirilen dental implant-
mandibulan›n posterior bölgesinde kemik kalitesinin
lar›n immediyat yüklenmemesi gerekti¤i rapor edil-
düflük olmas› ve yüksek çi¤neme bas›nçlar›na maruz
mifltir .
kalan bölge olmas›ndan dolay› bu bölgede, immedi-
Tam diflsiz maxillada anterior implantlar›n çift taraf-
yat yüklemeden kaç›n›lmas› gerekti¤ini vurgulam›fl-
l› kanin pozisyonunda, posterior implantlar›n ise,
lard›r
birinci ve ikinci molar difl pozisyonunda yerlefltiril-
de immediyat ve erken yükleme sonras› orta ve k›sa
mesinin uygun olaca¤›, yüksek fonksiyonel kuvvetler
dönem klinik sonuçlar›na göre yüksek baflar› oranla-
söz konusu oldu¤unda ise, kaninler aras›na ilave
r› (>%90) bildirilmifltir
implantlar›n
belirtilmifltir .
yüklenen distal pozisyonda ve uygun olmayan kemik
Mandibulada da mümkün oldu¤u kadar fazla ante-
morfolojisine sahip alana yerlefltirilen k›sa implant-
roposterior boyutu sa¤layabilecek biçimde ve
larda, düflük baflar› oranlar› bildirmifllerdir
10
70
10
yerlefltirilebilece¤i
12
3,17
. Tam diflsiz mandibulan›n anterior bölgesin-
3,5,17-19
. Araflt›rmac›lar, erken
3,18
.
Dental ‹mplantlarda ‹mmediyat ve Erken Yükleme
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
Schnitman ve arkadafllar› 10 hasta üzerinde yapt›k-
etmifllerdir. Araflt›rmac›lar implantlar›n harekete
lar› 10 y›ll›k klinik çal›flma sonucunda immediyat
karfl› dirençlerinin; implantlar›n say›s›, da¤›l›m›,
yükleme yap›lan implantlar›n (Branemark) a¤›zda
uzunlu¤u, çap›, yerlefltirilen implantlar›n flekli, has-
kalma oran›n› %85 olarak bildirilmifllerdir. Çenele-
tan›n kemik kalitesi ve kemik yo¤unlu¤u, cerrahi
re, tripod pozisyonunda üç implant yerlefltirilmifl ve
tekni¤in hassasiyeti, üstyap›n›n rijit olmas›, fonksi-
geçici protezlerle immediyat yükleme yap›lm›flt›r.
yon ve parafonksiyon s›ras›nda uygulanan oklüzal
Kalan implantlar, geleneksel iyileflme yöntemine
kuvvetler gibi birçok klinik faktöre ba¤l› oldu¤unu ve
göre gömülü olarak a¤›zda b›rak›lm›fl ve daimi sabit
bu faktörlerin yeteri kadar dengelendi¤i durumlarda
proteze desteklik amac›yla kullan›lm›flt›r. Kaybedilen
ise, öngörülen integrasyonun immediyat fonksiyonel
implantlar›n genellikle k›sa, posterior bölgeye yerlefl-
yüklemeye ra¤men baflar› ile gerçeklefltirilebile-
tirilen ve zay›f kemik kalitesine sahip alandaki
ce¤ini belirtmifllerdir.
implantlar oldu¤u bildirilmifltir. Araflt›rmac›lar
De Bruyn ve arkadafllar› 20 hastan›n alt çenesine
immediyat yükleme sonuçlar›n›n baflar›l› olabilmesi
üçer implant olmak üzere toplam 60 implant
için, bafllang›ç uyumunun iyi olmas› gerekti¤ini,
(Branemark) yerlefltirerek bir ay içerisinde implantla-
implant yüzeyinin büyük bir k›sm›n›n kortikal kemik
r›, geçici sabit tam a¤›z restorasyonlarla restore
ile temas›n›n sa¤lanmas›n›, iyileflme periyodunda
etmifllerdir. 1-3 y›ll›k izleme döneminde baflar›s›zl›k
ise, kemi¤in yeniden flekillenmesi s›ras›nda mikro
oran›n› %10 olarak bildirmifllerdir. Araflt›r›c›lar, tek
hareketin elimine edilmesi gerekti¤ini aç›klam›fllar-
aflamal› cerrahi teknik ve standart 4-6 implant pro-
d›r.
tokolü kullan›lmas›n›n baflar›s›zl›k oran›n› artt›raca¤›
3
15
Chow ve arkadafllar› 27 hastan›n tam diflsiz man-
sonucuna ulaflm›fllard›r.
dibulalar›na yerlefltirilen 115 çeflitli uzunluk ve çap-
Diflsiz maxillada immediyat yükleme ilgili pek çok
taki implantlar› (Branemark), geçici sabit protezlerle
çal›flma yap›lm›flt›r
immediyat yüklemifller ve bir y›ll›k fonksiyon sonu-
ve üst çeneye 10 adet implant (Branemark) yerlefltir-
cunda implantlar›n a¤›zda kalma oran›n› %98 ola-
mifl ve bunlar›n 5 tanesine immediyat yükleme yap-
rak bildirmifllerdir.
m›fllard›r. Çal›flman›n 1–5 y›ll›k klinik sonuçlar›nda
14
5,19,20
. Tarnow ve arkadafllar› alt
5
Ganeles ve arkadafllar› 27 hastada tam diflsiz alt
yerlefltirilen çeneden ba¤›ms›z olarak, implantlar›n
çeneyi üç farkl› implant sistemleri (Astra, ITI ve
a¤›zda kalma oran›n› %97 olarak ortaya koymufllar-
Frialit-2) kullanarak restore edip 5 y›l takip etmifller-
d›r. Araflt›rmac›lar, immediyat yükleme yap›lan
dir. ‹mmediyat yükleme yapmak üzere çene bafl›na
implantlara minimum düzeyde lateral kuvvet uygu-
ortalama 6 implant yerlefltirilmifltir. Geçici üst yap›-
lanmas› gerekti¤ini belirterek, implantlar›n rijit ola-
lar ile restore edilen implantlarda 3 hafta sonra bir
rak splintlenmesi halinde de maxilla ve mandibula-
implant kaybedilmifl ve immediyat yüklenen 161
da ayn› baflar›ya ulafl›labilece¤ine iflaret etmifllerdir.
implant›n 160’ ›n›n baflar›l› oldu¤u belirtilerek,
Horiuchi ve arkadafllar›
baflar› oran›n› %99 olarak bulmufllard›r. ‹mplant-
implant (Branemark) yerlefltirmek suretiyle, geçici üst
lar›n bafllang›ç yükleme periyodunda mümkün
yap›larla immediyat olarak yükleme yapm›fllard›r.
oldu¤u kadar immobil b›rak›lmas› gerekti¤ine iflaret
Mandibulaya yerlefltirilen 96 implant›n 94’ ü (%98’i)
16
19
her iki çeneye 10–12
71
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
takip periyodunda osseointegre olarak kalm›fl,
oldu¤u alanlara yerlefltirilen, en distaldeki implant-
maxillaya yerlefltirilen 44 implant›n 42’ si (%96’s›)
lar oldu¤u rapor edilmifltir .
ayn›
olmufltur.
Randow ve arkadafllar› , 16 diflsiz mandibulaya
Araflt›rmac›lar çal›flmalar›nda flu noktalara dikkat
yerlefltirilen implantlara (Branemark) daimi sabit
çekmifllerdir. Mandibulada en az 5, maxillada en az
üstyap›lar haz›rlanarak 20 gün içinde erken fonksi-
8 implant (bilateral olarak splintlendi¤inde) ile
yonel yükleme yapm›fllard›r. 18 ayl›k ve 5 y›ll›k takip
immediyat yükleme gerçeklefltirilebilir. ‹mmediyat
periyodundan sonra, hiçbir implant›n kaybedilme-
yüklenen implantlar en az 8,5 mm uzunlu¤unda
di¤ini rapor etmifllerdir.
genifl çapl› veya 10 mm uzunlu¤unda orta çapl›
K›smi diflsizlik durumunda implantlara immediyat
olmal›d›r. Primer stabilitesi iyi (yerlefltirme torku 40
veya erken yükleme yap›lmas›yla ilgili çal›flmalar da
Ncm’ den fazla) olan implantlar immediyat yüklene-
mevcuttur. Glauser ve arkadafllar› 41 hastaya top-
bilmektedir. Yerlefltirme torku 40 Ncm’ den düflük
lam 127 implant (Branemark) yerlefltirerek hastala-
olan genifl çapl› 8,5 mm. uzunlu¤undaki veya orta
r›n %71’inin protetik restorasyonlar›n› ayn› gün,
çapl› 10 mm. uzunlu¤undaki implantlarda ve kemik
geriye kalanlar›nkini ise, 11 gün içinde yapm›fllar-
grefti uygulanarak yerlefltirilen implantlarda imme-
d›r. Bir y›ll›k takipleri sonras›nda immediyat yükle-
diyat yüklemeden kaç›n›lmal›d›r. Rijit metal döküm
nen implantlar›n 21 tanesini (%17’si) kaybemifller-
ile haz›rlanan vida tutuculu pasif uyumlu geçici pro-
dir. Kaybedilen implantlar›n çok büyük bir k›sm›n›n,
tezler immediyat yüklemede daha baflar›l› sonuçlar
maxillan›n posterior bölgesine yerlefltirilen implant-
verebilmektedir. Geçici protezlerde uzant›lardan
lar oldu¤u ve baflar› oran›n›n %66 gibi oldukça
kaç›n›lmal›d›r. Araflt›rmac›lar, geçici protezlerin
düflük bir oran oldu¤unu vurgulayarak bunu, para-
mandibula için 4, maxilla için 6 haftal›k iyileflme
fonksiyonel al›flkanl›klara, kemik hacminin azl›¤›na
periyodu boyunca ç›kar›lmamas› gerekti¤ini de bil-
ve yumuflak kemik kalitesine sahip olan posterior
dirmifllerdir.
maxiller bölgeye ba¤lam›fllard›r.
zaman
periyodunda
integre
20
72
21
17
22
23
Kinsel ve Lamb , hastalar›n maxillas›na 14, mandi-
‹mmediyat yükleme ile ilgili Buchs ve arkadafllar›
bulas›na 8’er olmak üzere 151 implant (ITI) yerlefltir-
Altiva Do¤al Difl Yerde¤iflimi (the Natural Tooth
mifl ve günde en az 4’er implant kullanarak sabit
Replacement – NTR) ad›n› verdikleri yeni bir implant
geçici protezlerle yükleme yapm›fl, 5 y›ll›k periyotta
dizayn›n› tan›tm›fllard›r. Bu yeni tekni¤in amac›n›,
klinik takibini gerçeklefltirmifllerdir. Çal›flma sonu-
hasta rahats›zl›¤›n› en az düzeye indirmek, geçici
cunda implantlar›n a¤›zda kalma oranlar›n› çene
restorasyon yap›m›n› mümkün k›lmak ve cerrahi
tipinden ba¤›ms›z olarak %98 olarak yay›nlam›fllar-
ifllem süresince son ölçünün elde edilebilmesine
d›r.
imkan sa¤lamak olarak vurgulam›fllard›r. Çal›flma-
Bir baflka çal›flmada 91 implant (Osseotite), sabit
lar›nda 92 hastaya 142 implant yerlefltirmifller,
geçici protezler ile immediyat yüklenmifl ve 2 y›ll›k
implantlar›n 91’ine (%63) implantlar yerlefltirildikten
takip sonunda baflar› oran› maxilla için %88, man-
24 saat sonra geçici sabit bölümlü protez ile yükle-
dibula için %97 olarak bildirilmifltir. Kaybedilen
me yapm›fllard›r. 20 ayl›k takip periyodu sonras›n-
implantlar›n tümünün, spongios kemi¤in yo¤un
da implantlar›n a¤›zda kalma oran›n› maxilla ve
Dental ‹mplantlarda ‹mmediyat ve Erken Yükleme
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
mandibula için %94 olarak bulmufllard›r. ‹mplantlar
mandibula haricindeki bir bölgeye difl çekimi sonra-
yerlefltirildikten sonra implant hareketinin en az
s›nda implant yerlefltirilmesini önermemektedir-
düzeye indirilmesinin çok önemli oldu¤unu, implant-
ler
lar›n immediyat fiksasyonunun, yükleme kuvvetleri-
ve di¤er çene kemi¤i bölgelerinde de bu protokolün
nin düzeyini implant-kemik arayüzünde stress olufl-
uygulanabilirli¤ini gösterecek daha fazla uzun
turmayacak flekilde düflürdü¤ünü vurgulam›fllard›r.
dönem klinik araflt›rmalara ihtiyaç vard›r.
Malo ve arkadafllar›
49 hastaya 94 implant
Do¤al diflte persiste periapikal patoloji veya aktif
(Branemark) yerlefltirerek sabit protezler ile tedavi
periodontal enfeksiyon varl›¤›nda taze çekim bölge-
etmifllerdir. Sabit protezlerin 14 tanesi maxillada, 9
sine yerlefltirilen implantlarda immediyat yükleme
tanesi mandibulada olmak üzere 23 tanesi k›sa bofl-
amac›yla yap›lan protezlerde tam fonksiyonel yükle-
luklu köprüler, di¤er protezler ise tek kron protez
me
uygulamalar›d›r. Çal›flmalar›nda inklüzyon ve eks-
yap›ld›¤›nda, baflar› oranlar›n›n düflük ve tedavinin
lüzyon kriterlerini kullanm›fl ve implantlar›n tümünü
kontrendike oldu¤u rapor edilmifltir
estetik bölgeye yerlefltirmifllerdir. 2 y›ll›k fonksiyonel
malarda ise tüm restorasyonlar oklüzyonda iken
yükleme sonras›nda implantlar›n kümülatif a¤›zda
yüksek baflar› oranlar› elde edildi¤i bildirilmifl-
kalma
tir
oran›n›
24
%96
olarak
saptam›fllard›r.
26,27
. Bununla birlikte bu gözlemleri destekleyecek
22,28
26,30,31
veya hafif sentrik oklüzyon
29
ile yükleme
. Baz› çal›fl-
22,28,29
. ‹mplant destekli protezleri oklüzyondan
Baflar›s›zl›klar›n genel olarak taze çekim bölgesine
ç›kararak yine benzer baflar› oranlar› elde edildi¤ini
yerlefltirilen implantlarda oldu¤unu saptam›fllar ve
bildiren çal›flmalar da vard›r
diflte persiste inflamasyon varl›¤›nda çekim sonras›
Tek implant destekli protezlerde, kemik kalitesinin
implant tedavisi uygulanacak hastalarda daha çok
baflar› oran›n› etkileyen önemli faktör olup olma-
özen gösterilmesi gere¤ine dikkat çekmifllerdir.
d›¤›n› irdeleyen çal›flmalar da yap›lm›flt›r. Hemen
23,24,27
.
hemen hiç krestal kortikal kemi¤i olmayan, s›k trabeTek implant destekli protezlerde immedi-
küler yap›da kemik kalitesine sahip bölgelere yerlefl-
yat ve erken yükleme:
tirilen implantlarda herhangi bir olumsuzlu¤un göz-
Yap›lan çal›flmalarda, implantlarda primer stabilite
lenmedi¤ini bildiren çal›flmaya karfl›n, baz› araflt›r-
sa¤lanabildi¤i sürece taze çekim soketine yerlefltiri-
mac›lar yüksek baflar›s›zl›k oranlar› bildirmifller-
len implantlara immediyat yükleme yap›labilece¤i
dir
belirtilirken, kemik morfolojisinin yeterli olmad›¤›
flak dokunun ideal olarak flekillendirilmesinde önem
çene kemi¤i bölgelerine yerlefltirilen implantlarda,
tafl›d›¤› vurgulan›rken, gingiva ve interdental papil-
16,18,25
baflar› oran›n›n azald›¤› bildirilmifltir
. De Bruyn
32
23,28
. ‹yileflme faz›nda geçici kron varl›¤›n›n yumu-
deki flekillenmenin son derece estetik sonuçlar
ve Collaert , çekim bölgesine yerlefltirilen implantla-
verdi¤i ifade edilmifltir
r›n %39’unun baflar›s›z bulundu¤unu ve çekim böl-
‹mmediyat yükleme yap›lan tek implantlar›n çevre-
gesinde önceden var olan periodontal hastal›¤›n
sindeki marjinal kemik kayb›, k›sa dönem çal›flma-
baflar›s›zl›¤a neden oldu¤unu belirtmifltir.
larda, geleneksel yöntem uygulanarak yerlefltirilen
K›sa ve orta dönem çal›flmalar, periodontal ve peria-
implantlar›nkine benzer sonuçlar elde edilmifltir
pikal hastal›k varl›¤›nda çekim bölgesine ve anterior
Bu k›sa dönem klinik çal›flmalar›n sonucunda araflt›r-
25
23,29
.
.
26,27
73
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
mac›lar, implant yerlefltirilecek bölge difl çekilmifl bir
graflarla
alan de¤ilse, tek implantlar›n immediyat yüklenmesi-
panoramik radyograflarla de¤erlendirilmifltir
ni uygulanabilir bir tedavi alternatifi olarak önermifl-
Yap›lan çal›flmada, gözlenen kemik kayb› miktar›n›n
lerdir.
y›lda 0.2 mm’ yi geçmedi¤i ve immediyat yükleme-
33,35,39
veya magnifikasyonu düzeltilmifl
34,40
.
nin erken veya geç dönemde marjinal kemik kayb›
‹mplant destekli overdenture protezlerde
aç›s›ndan geleneksel yükleme protokolleriyle k›yas-
immediyat ve erken yükleme:
land›¤›nda yüksek risk faktörü oluflturmayaca¤› bil-
Diflsiz hastalar›n implant tutuculu overdenture pro-
dirilmifltir .
40
tezlerle tedavisi etkin ve yayg›n kullan›lan bir tedavi
seçene¤idir. K›sa dönem çal›flmalar, mandibular
‹mmediyat ve erken yükleme ile ilgili has-
interforaminal bölgede yüksek baflar› oranlar›
tan›n genel sa¤l›k durumunun de¤erlen-
(>%90) bildirmektedirler
dirilmesi:
22,33-36
.
Baz› araflt›rmac›lar, implantlar›n mikro hareketinin
Allen ve arkadafllar› yetiflkin hastalarda osseointe-
ve aksiyel rotasyonunun engellenmesi için bir bar ile
gre implantlar›n baflar›s›nda sistemik hastal›klar›n
k›sa bir zaman için splintlenmesini önermifllerdir
.
veya al›flkanl›klar›n kesin bir kontrendikasyon ortaya
Baz› çal›flmalarda ise, en az 2 tane olmak üzere yer-
koymayaca¤›n›, buna karfl›l›k implantlar›n yerlefltiril-
lefltirilen implantlar›n bafllang›ç iyileflme faz›n›n 2–3
di¤i bölgedeki kemik kalitesi ve kantitesinin önemli
haftal›k döneminde splintlenmeden b›rak›labile-
rol oynayaca¤›n› belirtmifllerdir.
ce¤ini bildirmifllerdir
. Bu çal›flmalar›n takip
‹mmediyat ve erken yükleme konusunda da araflt›r-
dönemleri ve baflar› oranlar› birbirlerine oldukça
mac›lar›n büyük bir k›sm› hastalar›n genel sa¤l›k
yak›nd›r. Bu verilerin ›fl›¤›nda, mandibulada anteri-
durumunu de¤erlendirmifllerdir
or bölgede, immediyat ve erken yükleme protokolle-
lendirilen hastalar›n bir k›sm› sa¤l›kl›, bir k›sm› da
ri uyguland›¤›nda, implantlar›n splintlenmesinin
medikal durumu kontrol alt›na al›nm›fl, endokrin,
osseointegrasyon aç›s›ndan kesin bir gereklilik
metabolik kemik bozuklu¤u olan ve minör oral cer-
olmad›¤› düflünülebilir.
rahi prosedürlerin endike oldu¤u hastalardan olufl-
Baz› araflt›rmac›lar, immediyat ve erken yükleme
maktad›r. Baz› araflt›rmac›lar
sonras› implant çevresi yumuflak doku durumunun,
protokolleri için kontrendikasyon oluflturdu¤unu var-
geleneksel
benzer
sayarak kontrol alt›na al›nmam›fl diyabetli hastalar›
, di¤erleri mukozadaki
özellikle çal›flma d›fl›nda b›rakm›fllard›r. Bunun yan›
de¤iflikli¤i, yumuflak dokuda büzülme fleklinde
s›ra diyabet hikayesine sahip hastalar ile ilgili çal›fl-
tan›mlam›fllard›r
malar da yap›lm›flt›r
22,33-35,38
yükleme
oldu¤unu bildirirken
33,35
74
4,37
41
protokolündekine
35,38,39
. Cerrahi tedaviyi takiben opti-
16,36,42
3,16,23-27,31,33,35
24,38
. De¤er-
ise bu tip yükleme
. Çal›flmalar›n sonucunda
mal yumuflak doku iyileflmesi için belli bir zaman
Ganeles ve arkadafllar›
gerekmektedir. Bu sa¤lanamazsa, protezlerin doku-
implantlarda yaklafl›k %100 baflar› oran› bildirirken,
ya mümkün olan en iyi uyumu gösterebilmesi için
Testori ve arkadafllar› , immediyat yükleme yap›lan
besleme yap›lmas› önerilmektedir.
325 implantta (Osseotite) 12-60 ayl›k takip periyo-
‹mplant çevresi kemik dokular da intraoral radyo-
du sonras›nda baflar› oran›n› %99,4 olarak sapta-
16
immediyat yüklenen
42
Dental ‹mplantlarda ‹mmediyat ve Erken Yükleme
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
m›fllard›r. Vassos ise %99,2 oran›nda implantlarda
stabilitesinin klinik olarak ölçümü için, invaziv olma-
mobilite veya a¤r› olmad›¤›n› ifade etmifl ve imme-
yan bir metod olan rezonans frekans analiz (RFA)
diyat veya erken yükleme protokollerinin uygulan-
yöntemi ve Ostell cihaz› tan›t›lm›flt›r
mas›nda tip II diyabetin kesin bir risk faktörü olufltur-
temel vibrasyon teorisine göre yap›lan bir dönüfltü-
mad›¤› sonucuna varm›flt›r. Lekholm ise, alkol ve
rücüdür. Devaml› formdaki titreflim dalgalar› implant
ilaç ba¤›ml›l›¤› olan ve kemik grefti uygulanan has-
ve çevre dokulara gönderilerek al›nan cevaba göre
talarda
kontrendike
implant›n stabilitesi belirlenmektedir. RFA cihaz›
oldu¤unu bildirmifltir. D vitamini ile iliflkili rikets,
implant stabilitesini “implant stabilite kotas› (implant
osteopöröz ve Sjogren sendromlu hastalarda ise,
stability quotient, ISQ)” olarak bildirmektedir . ISQ,
e¤er hasta sigara kullan›yorsa göreceli olarak kont-
1 ile 100 aras›nda bir rakamsal de¤er olarak kay-
rendikasyon olufltu¤unu ifade etmifltir. ‹mmediyat ve
dedilmektedir .
erken yükleme protokollerinde sigara kullan›m›n›n
Baz› çal›flmalar
kontrendikasyon yarat›p yaratmayaca¤› ile ilgili
diyat veya erken yükleme protokollerinde kritik
çal›flmalar
da mevcuttur. Araflt›rmac›lar›n bir
nokta olan osseointegrasyon düzeyinin belirlenmesi
k›sm› sadece çok fazla sigara kullanan hastalar›
ile korelasyon kurulabilece¤ini bildirilirken, Zix ve
çal›flma d›fl›nda b›rakmay› uygun bulurlarken
arkadafllar›
36
9
immediyat
23,35,39
yüklemenin
bir
27,40
k›sm› da sigara kullanan hastalar› çal›flmalar›na
14,15,18,20,25,28,37
43–45
. Bu cihaz,
45
46
49
44,47,48
RFA tekni¤i kullan›larak, imme-
n›n yapt›¤› bir çal›flmada bu iliflkinin
gözlenemedi¤i belirtilmifltir. Nedir ve arkadafllar› ,
50
28,37
RFA metodunun mobil implantlar›n belirlenmesinde
yapt›klar› araflt›rmalarda, bir grup hastada sigara
güvenilir bir metod olmad›¤›n› ancak ISQ de¤erleri
kullan›m› ile implant kayb› aras›nda belirgin bir ilifl-
≥47 olan implantlar›n primer stabilitesinin tespit
ki tespit etmifllerdir. Bununla birlikte immediyat ve
edilmesi için güvenilir bir yöntem olabilece¤ini aç›k-
erken yükleme protokollerinde sigara kullan›m›n›n
lam›fllard›r.
do¤rudan implantlar›n baflar›s›ndaki rolünü ortaya
Tek aflamal› cerrahi teknik kullan›larak immediyat
koyabilecek daha fazla çal›flmaya ihtiyaç vard›r.
yüklenen implantlarla ilgili çal›flmalarda
dahil etmifllerdir
. Rocci ve arkadafllar›
47,51,52
ISQ
de¤erlerinin bafllang›çta azal›rken, 2–3 ay içerisin‹mmediyat yüklemeye karar verme afla-
de art›fl gösterdi¤i ve bu de¤iflimin osseointegrasyon
mas›nda kullan›lan baz› yöntemler:
sürecinde kemik implant ara yüzeyindeki de¤ifliklik-
Primer implant stabilitesinin osseointegrasyonun
leri yans›tt›¤› ifade edilmifltir.
baflar›s›nda önemli bir rol oynad›¤›na inan›lmakta-
RFA tekni¤inin, implantlar›n stabilitesinin klinik ola-
d›r. ‹mplant stabilitesi, invaziv olmayan test metodla-
rak takibi amac›yla s›k kullan›lan bir yöntem olmas›-
r› (örne¤in metalik bir enstrumanla implant veya
na karfl›n kemik doku karakteristi¤i, implantlar›n
implant üst yap›s›na hafifçe vurulmas›, yerlefltirme
yerlefltirilme derinli¤i, çap› ve yüzey özellikleri gibi
torku, radyograflar, Periotest cihaz›, Dental Fine test
faktörlerden etkilenebildi¤i bildirilmifltir .
cihaz›, vibrasyon metodlar›) kullan›larak ve invaziv
Nedir ve arkadafllar› , implantlar yerlefltirildi¤i gün
test yöntemleri (örne¤in yerinden ç›karma torku) ile
ölçülen ISQ de¤erleri ≥49 olan implantlara 3 ayl›k
43,44
ölçülebilmektedir
. Son y›llarda primer implant
51
50
iyileflme periyodu boyunca yükleme yap›lmamas›n›
75
E¤ilmez F., Ergün G.
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
önerirken, ≥54 olan implantlara ise, immediyat yük-
raporu olmad›¤›ndan diflsiz maxilla için kesin sonuç-
leme yap›labilece¤ini ve bu implantlar›n osseointe-
lara varmak mümkün olamamaktad›r. Tek implant
gre olabilece¤ini bildirmifllerdir. ISQ bafllang›ç yer-
destekli protezlerde immediyat veya erken yükleme
lefltirme de¤eri düflük olan implantlar için implant
sonuçlar›n›n oldukça baflar›l› oldu¤u bildirilmifltir.
stabilitesinin düflüklü¤ü, bu implantlar›n yak›n takibe
Ancak tek implant destekli protezlerle yükleme yap›-
al›nmas›n› ve ek önlemler al›narak, implant stabilite-
lan hastalar› da içeren parsiyel diflsiz hastalarda
si yeniden kazan›lana kadar yükleme yap›lmadan
yap›lan çal›flmalar, çal›flma tasar›mlar›ndaki farkl›-
beklenmesini, ayn› zamanda mekanik travma veya
l›klar nedeniyle kesin klinik sonuçlar ortaya koyama-
enfeksiyon aç›s›ndan de¤erlendirilmesini gerektiren
maktad›r.
bir gösterge oldu¤unu vurgulam›fllard›r. 60-65 ISQ
‹mplant yüzeyi ile ilgili olarak, “pürüzlendirilmifl
ve üzeri de¤erlerin optimal oldu¤u, RFA ölçüm
yüzey, immediyat yükleme protokollerinin baflar›l›
sonuçlar› bu de¤erlere ulaflan implantlara yap›lacak
sonuçlar vermesi aç›s›ndan gereklidir” düflüncesi,
immediyat ve erken yükleme sonuçlar›nda baflar›s›z-
uygun kemik kalite ve kantitesine sahip diflsiz hasta-
l›k ihtimalinin düflük olaca¤› belirtilmifltir. ISQ
larda, modifiye cerrahi tekniklerin ve yeni gelifltirilen
de¤erleri ≤40 olan implantlarda ise baflar›s›zl›k ihti-
implant tasar›mlar›n›n kombine kullan›mlar›n›n da
malinin yüksek olaca¤› bildirilmifltir .
benzer sonuçlar vermesi nedeniyle tam olarak des-
52
teklenmemektedir.
Sonuç
Birçok çal›flma, karfl›t iddialar›n varl›¤›na ra¤men
‹rdeledi¤imiz çal›flmalar›n sonuçlar› göz önüne al›n-
diflsiz veya k›smi diflsiz a¤›zlar›n implant destekli
d›¤›nda; mandibular anterior bölgede sabit protez-
protezlerle immediyat veya erken yüklenmesinden
lerle immediyat ve erken yükleme protokollerinin
sonra k›sa dönem takip sonuçlar›n›n mandibulada
uyguland›¤› durumlarda iyi klinik sonuçlar elde edi-
oldu¤u kadar maksillada da kabul edilebilir sonuç-
lece¤i düflünülebilir. Diflsiz mandibulada anterior
lar verdi¤i bildirilmifltir. Fakat kesin veriler için daha
bölgede sabit protezlerin desteklenmesi amac›yla en
fazla çal›flmaya ihtiyaç vard›r. ‹mmediyat veya
az 4 implant yerlefltirilmeli ve bir implant›n osseoin-
erken yükleme, ikinci bir cerrahi aflamaya gerek
tegrasyonunda baflar›s›zl›k oldu¤unda birkaç say›-
duyulmas›n›, hastan›n bu iflleme ba¤l› flikayetlerini,
da implant› da etkileyebilecek potansiyel protetik
a¤r›s›n›, ayn› zamanda hekimin gereksiz zaman ve
baflar›s›zl›k ihtimali göz ard› edilmemelidir. Üst
malzeme kayb›n› ortadan kald›rmaktad›r.
çenede yap›lan s›n›rl› say›daki araflt›rma sonuçlar›,
Hekim immediyat veya erken yüklemeye karar verir-
immediyat yükleme yap›lan implantlar›n lokalizas-
ken sadece psikolojik ve ekonomik getirilerini, hasta-
yonunun, anterior bölgede s›n›rland›r›lmas› gerekli-
n›n yaflam kalitesine katk›s›n›, sa¤layaca¤› prestij ve
li¤ini belirtmifltir. Overdenture protezlerle k›sa ve
zaman› de¤il, tedavinin idamesini ve komplikasyon-
orta dönem çal›flma sonuçlar›, implantlar›n splintlen-
lar›n› da çok dikkatli bir flekilde gözden geçirmelidir.
mesine ve yüzey topografisine bak›lmaks›z›n alt
çenede yüksek baflar› oranlar› bildirirken, üst çenede bu protokolü destekleyecek yeterli say›da çal›flma
76
Dental ‹mplantlarda ‹mmediyat ve Erken Yükleme
Kaynaklar
1. Adell R, Eriksson B, Lekholm U, Branemark PI, Jemt T. A long-
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
preliminary results. Clin Implant Dent Relat Res 2001; 3:
166–74.
term follow-up study of osseointegrated implants in the treat-
15. De Bruyn H, Kisch J, Collaert B, Linden U, Nilner K,
ment of totally edentulous jaws. Int J Oral Maxillofac
Dvarsater L. Fixed mandibular restorations on three early-
Implants 1990; 5: 347–59.
loaded regular platform Branemark implants. Clin Implant
2. Albrektsson T. A multicenter report of osseointegrated oral
implants. J Prosthet Dent 1988; 60: 75–84.
Dent Relat Res 2001; 3: 176–84.
16. Ganeles J, Rosenberg MM, Holt RL, Reichman LH.
3. Schnitman PA, Wohrle PS, Rubenstein JE, DaSilva JD, Wang
Immediate loading of implants with fixed restorations in the
NH. Ten-year results for Branemark implants immediately
completely edentulous mandible: report of 27 patients from
loaded with fixed prostheses at implant placement. Int J Oral
a private practice. Int J Oral Maxillofac Implants 2004; 16:
Maxillofac Implants 1997; 12: 495–503.
418–26.
4. Schnitman PA, Wohrle PS, Rubenstein JE. Immediate fixed
17. Randow K, Ericsson I, Nilner K, Petersson A, Glantz PO.
interim prostheses supported by two-stage threaded
Immediate functional loading of Branemark dental implants.
implants: methodology and results. J Oral Implantol 1990;
An 18-month clinical follow-up study. Clin Oral Implants Res
16: 96–105.
1999; 10: 8–15.
5. Tarnow DP, Emtiaz S, Classi A. Immediate loading of threa-
18. Balshi TJ, Wolfinger GJ. Immediate loading of Branemark
ded implants at stage 1 surgery in edentulous arches: ten
implants in edentulous mandibles: a preliminary report.
consecutive case reports with 1- to 5-year data. Int J Oral
Maxillofac Implants 1997; 12: 319–24.
Implant Dent 1997; 6: 83–8.
19. Horiuchi K, Uchida H, Yamamoto K, Sugimura M.
6. Piattelli A, Corigliano M, Scarano A, Quaranta M. Bone
Immediate loading of Branemark system implants following
reactions to early occlusal loading of two-stage titanium
placement in edentulous patients: a clinical report. Int J Oral
plasma-sprayed implants: A pilot study in monkey. Int J
Maxillofac Implants 2000; 15: 824–30.
Periodontics Restorative Dent 1997; 17: 163–9.
20. Kinsel RP, Lamb RE. Development of gingival esthetics in the
7. Piattelli A, Ruggieri A, Franchi M, Romasco N, Trisi P. A his-
edentulous patient with immediately loaded, singlestage,
tologic and histomorphometric study of bone reactions to
implant-supported fixed prostheses: a clinical report. Int J
unloaded and loaded non-submerged single implants in
monkeys: A pilot study. J Oral Imp 1993; 19: 314–20.
8. Sagara M, Akagawa Y, Nikai H, Tsuru H. The effects of early
occlusal loading on one-stage titanium implants in beagle
dogs: A pilot study. J Prosthet Dent 1993; 69: 281–8.
9. Lekholm U. Immediate/early loading of oral implants in compromised patients. Periodontol 2000 2003; 33: 194–203.
10. Misch EC. Dental implant prosthetics. St. Louis: Mosby Inc.
2005; 531–67.
Oral Maxillofac Implants 2000; 15: 711–21.
21. Grunder U. Immediate funtional loading of immediate
implants in edentulous arches: two-year results. Int J
Periodontics Restorative Dent 2001; 21: 545–51.
22. Glauser R, Ree A, Lundgren A, Gottlow J, Hammerle CH,
Scharer P. Immediate occlusal loading of Branemark
implants applied in various jawbone regions: a prospective,
1-year clinical study. Clin Implant Dent Relat Res 2001; 3:
204–13.
11. Glauser R, Ree A, Lundgren A, Gottlow J, Hammerle CH,
23. Buchs AU, Levine L, Moy P. Preliminary report of immedia-
Scharer P. Immediate occlusal loading of Branemark
tely loaded Altiva Natural Tooth Replacement dental
implants applied in various jawbone regions: a prospective,
implants. Clin Implant Dent Relat Res 2001; 3: 97–106.
1-year clinical study. Clin Implant Dent Relat Res 2001; 3:
24. Malo P, Friberg B, Polizzi G, Gualini F, Vighagen T, Rangert
204–13.
B. Immediate and early function of Branemark System
12. Misch CE, Wang HL, Misch CM, Sharawy M, Lemons J,
implants placed in the esthetic zone: a 1-year prospective
Judy KW. Rationale for the application of immediate load in
clinical multicenter study. Clin Implant Dent Relat Res 2003;
implant dentistry: Part I. Implant Dent 2004; 13: 207–17.
5: 37–46.
13. Misch CE, Wang HL, Misch CM, Sharawy M, Lemons J,
25. De Bruyn H, Collaert B. Early loading of machined-surface
Judy KW. Rationale for the application of immediate load in
Branemark implants in completely edentulous mandibles:
implant dentistry: Part II. Implant Dent 2004; 13: 310–21.
healed bone versus fresh extraction sites. Clin Implant Dent
14. Chow J, Hui E, Liu J, Li D, Wat P, Li W, Ya YK, Law H. The
Relat Res 2002; 4: 136–42.
Hong Kong bridge protocol. Immediate loading of mandibu-
26. Cannizzaro G, Leone M. Restoration of partially edentulous
lar Branemark fixtures using a fixed provisional prosthesis:
patients using dental implants with a microtextured surface:
77
E¤ilmez F., Ergün G.
a prospective comparison of delayed and immediate full
38. Cooper LF, Scurria MS, Lang LA, Guckes AD, Moriarty JD,
occlusal loading. Int J Oral Maxillofac Implants 2003;18:
Felton DA. Treatment of edentulism using Astra Tech
512–22.
implants and ball abutments to retain mandibular overden-
27. Malo P, Rangert B, Dvarsater L. Immediate function of
tures. Int J Oral Maxillofac Implants 1999; 14: 646–53.
Branemark implants in the esthetic zone: a retrospective cli-
39. Rungcharassaeng K, Lozada JL, Kan JY, Kim JS, Campagni
nical study with 6 months to 4 years of follow-up. Clin
WV, Munoz CA. Peri-implant tissue response of immediately
Implant Dent Relat Res 2000; 2: 138–46.
loaded, threaded, HA-coated implants: 1-year results. J
28. Rocci A, Martignoni M, Gottlow J. Immediate loading in the
Prosthet Dent 2002; 87: 173–81.
maxilla using flapless surgery, implants placed in predeter-
40. Romeo E, Chiapasco M, Lazza A, Casentini P, Ghisolfi M,
mined positions, and prefabricated provisional restorations:
Iorio M, Vogel G. Implant-retained mandibular overdentures
a retrospective 3-year clinical study. Clin Implant Dent Relat
with ITI implants. Clin Oral Implants Res 2002; 13:
Res 2003; 5:29–36.
495–501.
29. Chaushu G, Chaushu S, Tzohar A, Dayan D. Immediate
41. Allen EP, Brodine AH, Burgess JO, Cronin RJ Jr, Donovan
loading of single-tooth implants: immediate versus non-
TE, Summitt JB. Annual review of selected dental literature:
immediate implantation. A clinical report. Int J Oral
report of the Committee on Scientific Investigation of the
Maxillofac Implants 2001; 16: 267–72.
American Academy of Restorative Dentistry. J Prosthet Dent
30. Calandriello R, Tomatis M, Rangert B. Immediate functional
2005; 94: 146–76.
loading of Branemark System implants with enhanced initial
42. Testori T, Meltzer A, Del Fabbro M, Zuffetti F, Troiano M,
stability: a prospective 1- to 2-year clinical and radiograp-
Francetti L, Weinstein RL. Immediate occlusal loading of
hic study. Clin Implant Dent Relat Res 2003; 5: 10–21.
Osseotite implants in the lower edentulous jaw. A multicen-
31. Glauser R, Lundgren AK, Gottlow J, Sennerby L, Portmann
ter prospective study. Clin Oral Implants Res 2004; 15:
M, Ruhstaller P, Hammerle CH. Immediate occlusal loading
278–84.
of Branemark TiUnite implants placed predominantly in soft
43. Türky›lmaz ‹. A comparison between insertion torque and
bone: 1-year results of a prospective clinical study. Clin
resonance frequency in the assessment of torque capacity
Implant Dent Relat Res 2003; 5: 47–56.
and primary stability of Branemark system implants. J Oral
32. Jo HY, Hobo PK, Hobo S. Freestanding and multiunit imme-
Rehabil 2006; 33: 754–9.
diate loading of the expandable implant: an up-to-40-month
44. Bischof M, Nedir R, Szmukler-Moncler S, Bernard J-P,
prospective survival study. J Prosthet Dent 2001; 85:
Samson J. Implant stability measurement of delayed and
148–55.
immediately loaded implants during healing. A clinical RFA
33. Payne AG, Tawse-Smith A, Thompson WM, Kumara R.
Early functional loading of unsplinted roughened surface
implants with mandibular overdentures 2 weeks after surgery. Clin Implant Dent Relat Res 2003; 5: 143–53.
study with SLA ITI implants. Clin Oral Impl Res 2004; 15:
529–39.
45. Gedrange T, Hietschold V, Mai R, Wolf P, Nicklisch M,
Harzer W. An evaluation of resonance frequency analysis
34. Raghoebar GM, Friberg B, Grunert I, Hobkirk JA, Tepper G,
for the determination of the primary stability of orthodontic
Wendelhag I. 3-year prospective multicenter study on one-
palatal implants. A study in human cadavers. Clin Oral Impl
stage implant surgery and early loading in the edentulous
mandible. Clin Implant Dent Relat Res 2003; 5: 39–46.
Res 2005; 16: 425–31.
46. Balleri P, Cozzolino A, Ghelli L, Momicchioli G, Varriale, A.
35. Tawse-Smith A, Payne AG, Kumara R, Thomson WM. Early
Stability measurements of osseointegrated implants using
loading of unsplinted implants supporting mandibular over-
Osstell inpartially edentulous jaws after 1 year of loading: A
dentures using a one-stage operative procedure with two
different implant systems: a 2-year report. Clin Implant Dent
Relat Res 2002; 4: 33–42.
36. Vassos DM. Single-stage surgery for implant placement: a
retrospective study. J Oral Implantol 1997; 23: 181–5.
pilot study. Clin Implant Dent Relat Res 2002; 4: 128–32.
47. Balshi SF, Allen FD, Wolfinger GJ, Balshi TJ. A resonance
frequency analysis assessment of maxillary and mandibular
immediately loaded implants. Int J Oral Maxillofac Implants
2005; 20: 584–94.
37. Rocci A, Martignoni M, Gottlow J. Immediate loading of
48. Ostman PO, Hellman M, Wendelhag I, Sennerby L.
Branemark System TiUnite and machined-surface implants
Resonance frequency analysis measurements of implants at
in the posterior mandible: a randomized open-ended clinical trial. Clin Implant Dent Relat Res 2003; 5: 57–63.
78
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
placement surgery. Int J Prosthodont 2006; 19: 77–83.
49. Zix J, Kessler-Liechti G, Mericske-Stern R. Stability measu-
Dental ‹mplantlarda ‹mmediyat ve Erken Yükleme
Cilt: 1, Say›: 2, 2007 Sayfa: 68-79
rements of 1-stage implants in the maxilla by means of resonance frequency analysis: a pilot study. Int J Oral Maxillofac
Implants 2005; 20: 747–752.
50. Nedir R, Bischof M, Szmukler-Moncler S, Bernard J-P,
Samson J. Predicting osseointegration by means of implant
primary stability. A resonance-frequency analysis study with
delayed and immediately loaded ITI SLA implants. Clin Oral
Impl. Res 2004; 15: 520–8.
51. Aparicio C, Lang N P, Rangert B. Validity and clinical significance of biomechanical testing of implant/bone interface. Clin Oral Imp Res 2006; 17: 2–7.
52. Glauser R, Sennerby L, Meredith N, Ree A, Lundgren AK,
Gottlow J, Hammerle CH. Resonance frequency analysis of
implants subjected to immediate or early functional occlusal
loading. Successful vs. failing implants. Clin Oral Impl Res
2004; 15: 428–34.
Yaz›flma Adresi:
Dt. Ferhan E¤ilmez
Adres: Gazi Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
8. Cd. 82 Sokak 06510 Emek - Ankara
Tel: 0.312 212 62 20
Faks: 0.312 223 92 26
E-mail: [email protected]
79

Benzer belgeler