Über uns Hakkımızda

Transkript

Über uns Hakkımızda
DAAD Information Center Ankara, Ausgabe 04 | Oktober 2010
Themen
Über uns
Über uns
Nachrichten aus Bonn
Liebe Leserinnen und Leser!
Kolleginnen u. Kollegen in
Ankara
Während sich das Jahr in großen Schritten
seinem Ende nähert, blicken wir auf eine
ereignisreiche erste Jahreshälfte und einen
geschäftigen Sommer zurück. Seit Frühjahr
dieses Jahres ist Frau Prof. Dr. ing. Dr.
Sabine Kunst die neue Präsidentin des
DAAD. Ende September ist Dr. Christian
Bode, der zwanzig Jahre lang das Amt des
Generalsekretärs des DAAD bekleidet hatte,
in den Ruhestand verabschiedet worden.
Frau Dr. Dorothea Rüland hat Anfang
Oktober ihr Amt als neue Generalsekretärin
aufgenommen. Im Rahmen der Kampagne
“Deutsch - Sprache der Ideen” konnten wir in
diesem Jahr in Ankara eine AlumniVortragsreihe mit insgesamt zehn
spannenden Vorträgen und Workshops an
verschiedenen Universitäten und am Goethe
Institut verwirklichen. Es freut uns sehr, zu
beobachten, dass die Nachfrage nach Informationen zu den Forschungs-möglichkeiten
in Deutschland in diesem Jahr so groß war,
wie noch nie. Der Nachfrage Folge leistend
wurden an renommierten Hochschulen in Ankara (METU, Bilkent und Ankara Universität)
sowie an der Pamukkale Universität in Denizli
Informations-veranstaltungen zum Thema
„Research in Germany“ durchgeführt. Wir
bedanken uns ausdrücklich bei Christine Zipf,
Anika Müller, Enrico Lippmann, Katja Kraemer und Antje Kirchhof für Ihre wertvollen
Beitraege, mit denen sie zum Gelingen deser
Veranstal-tungen beigetragen haben. Viel
Freude beim Lesen wünscht Ihnen
Ihre Nilgün Yüce
DAAD Stipendiaten berichten
Neues aus Ankara
Landeskunde
Ausblick
Konular
Hakkımızda
Bonn‘dan haberler
Ankara‘daki görevliler
DAAD bursiyerleri anlatıyor
Ankara‘dan haberler
Yurt bilgisi
Yapılacak etkinlikler
Impressum / Künye
Herausgeber/Yayımlayan:
DAAD IC Ankara
Verantwortlich i.S.d.P/
Sorumlu Kişi:
Frau Dr. Nilgün Yüce
Redaktion/redaksiyon:
Nilgün Yüce
Ahmet Dalgıçoğlu
Anne Rölz
Eda Nazlı Genç
Kontakt/İletişim:
Tel.: 00 90 312 419 3554
[email protected]
Neşe Özdiker, Dr. Nilgün Yüce und Ahmet Dalgıçoğlu,
DAAD IC Ankara
Hakkımızda
Değerli okuyucular!
Zaman büyük adımlarla ilerlerken çok renkli
geçen yılın ilk yarısını ve işlerle dolu bir yazı
geride bıraktık. Baharda Sn. Prof. Dr. ing. Dr.
Sabine Kunst DAAD’nin yeni başkanı oldu.
Eylül ayının sonunda yirmi yıldır DAAD’nin
genel sekreteri olan Sn. Dr. Christian Bode
emekliliğe ayrıldı. Sn. Dr. Dorothea Rüland
ekim ayı itibariyle DAAD’nin yeni genel sekreteri görevine getirildi. “Fikirlerin dili Almanca” kampanyası çerçevesinde eski bursiyerlerimize yönelik etkinlik olarak çeşitli üniversitelerde ve Goethe Enstitüsü’nde bu yıl
toplam on tane sunum ve workshop gerçekleştirildi. Ayrıca Almanya’daki araştırma imkanlarına yönelik ilginin bu sene daha
öncelerine gore çok artmış olduğunu görmek
bizi çok sevindirdi. Akara’nın saygın üniversitelerinden bazılarında (ODTÜ, Bilkent ve
Ankara Ünversitesi’nde) ve Denizli’deki Pamukkale Üniversitesi’nde bu konuda toplantılar düzenlendi. Bu etkinliklere katkıda bulunan
tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
Saygılarımla,
Nilgün Yüce
newsletter DAAD Ankara
2
DAAD, IC Ankara, Ausgabe 04/Oktober 2010
Bewerbungstermine
15.10.2010, kurze (1-6 M.)
Forschungsstipendien, aufenthalte und Wiedereinladungen ab März 2011
15.11.2010,lange (7-10 M.)
Forschungsstipendien ab
Okt. 2011
15.12.2010,
Hochschulsommerkurs– und
Intensivsprachkursstipendien
für Sommer 2011
15.03.2011, kurze (1-6 M.)
Forschungsstipendien, aufenthalte und Wiedereinladungen ab August 2011
31.3.2010, DAAD-TEVMasterstipendien 2 Jahre ab
Sept. 2011
Burs Başvuru
tarihleri
15.10.2010, kısa (1-6 ay)
Mart 2011’den itibaren
gerçekleşecek araştırma
bursu, araştırma çalışmaları
ve tekrar davet
15.11.2010, Ekim 2011’dan
itibaren gerçekleşecek uzun
araştırma bursu
15.12.2010, yazın 2011’de
gerçekleşecek üniversite
yaz kursu ve yoğun kurs
bursları
15.03.2011, Eylül 2011’den
itibaren 2 yıl gerşekleşecek
DAAD-TEV ortak master
bursu
Nachrichten aus Bonn
Erste Frau an der Spitze der
weltweit größten Organisation für
akademischen Austausch
Bonn, 29.06.2010. Professorin Dr. Dr. Sabine
Kunst wird neue Präsidentin des
Deutschen Akademischen
Austauschdienstes (DAAD). Mit ihrem
Amtsantritt am 1. Juli 2010 steht erstmals
eine Frau an der Spitze des DAAD. Die
Vertreterinnen und Vertreter der
insgesamt 232 Mitgliedshochschulen und
123 Mitgliedsstudierendenschaften des
DAAD wählten Sabine Kunst bei ihrer
Mitgliederversammlung in Bonn mit
großer Mehrheit zur neuen Präsidentin.
Die 55-Jährige tritt die Nachfolge von
Professor Stefan Hormuth an, der im
Februar verstorben war.
Sabine Kunst studierte von 1972 bis 1979
Biologie und Politologie sowie von 1979 bis
1982 Wasserbauingenieurwesen an der
Universität Hannover. 1982 promovierte sie
zunächst zum Dr.-Ing. in der Umweltbiotechnologie im Bereich des Bauingenieurund Vermessungswesen. Im Jahr 1990 folgte
ein weiterer Doktortitel in Politikwissenschaft
zum Spannungsfeld von Technikbewertung
und Interdisziplinarität. Im selben Jahr
habilitierte sie sich an der Universität
Hannover. Durch zahlreiche Forschungsaufenthalte weltweit (u.a. in China, Südafrika,
Mexiko und Brasilien) erlangte sie ein hohes
Maß an internationaler Erfahrung.Vor ihrer
Wahl zur Präsidentin der Universität Potsdam
im Januar 2007 war die Wissenschaftlerin
zwei Jahre lang als Vizepräsidentin für Lehre,
Studium, Weiterbildung und Internationales
an der Universität Hannover tätig. Sabine
Kunst ist verheiratet und hat drei erwachsene
Kinder.
Bonn’dan haberler
Akademik Değişim alanında dünyanın en büyük kuruluşun başına ilk
bayan getirildi
Bonn, 29.06.2010. Profesör Dr. Dr. Sabine
Kunst Alman Akademik Değişim Servisi
(DAAD)’nin yeni başkanı oldu. 1 Temmuz
2010’da göreve getirilmesi ile ilk defa
DAAD’nin başında bir bayan bulunmaktadır.
DAAD’ye üye olan toplam 232 üniversitenin
ve 123 öğrenci birliklerin temsilcileri, Bonn’da
yapılan bir üyeler toplantısında Sabine Kunst’u büyük çoğunluk sağlayarak yeni başkan
olarak seçti. 55 yaşında olan Sabine Kunst,
şubatta vefat eden Profesör Stefan Hormuth’tan sonra bu görevi üstlenmiştir. Sabine
Kunst, 1972-1979 yılları arasında Hannover
Üniversitesi’nde biyoloji ve siyasal bilimler,
1979-1982 yılları arasında ise hidroloji
mühendisliği okudu. 1982 yılında çevresel
biyoteknoloji bölümünde inşaat ve tapu kadastro alanlarında doktora yaptı. 1990 yılında
ise teknik değerlendirme ve disiplinler arasılık
konusunda siyasal bilimler bölümünde tekrar
doktora yaptı. Aynı yıl Hannover Üniversitesi’nde doçentlik tezini verdi. Dünya çapında
(örneğin Çin, Güney Afrika, Meksika ve
newsletter DAAD Ankara
3
DAAD, IC Ankara, Ausgabe 04 | Oktober 2010
Nachrichten aus Bonn
Abschied von „Mr. DAAD“
Die Bewerbungsunterlagen
für die DAAD-Stipendien
richten Sie bitte an das
Kulturreferat der deutschen
Botschaft:
Deutsche Botschaft Ankara
Kulturreferat
Atatürk Bulvarı 114
06540 Kavaklıdere/Ankara
Tel.: 0312/455 51 70 -71
Fax.: 0312/455 53 31
[email protected]
www.ankara.diplo.de
Viele Weggefährten und
Bundesaußenminister Guido Westerwelle
verabschiedeten DAAD-Generalsekretär
Christian Bode am 28. September im
Französischen Dom in Berlin in den
Ruhestand. Zwanzig Jahre lang hat er mit
seine Persönlichkeit die Arbeit des DAAD
geprägt. Zum Abschied gehörte auch der
Blick nach vorne.
„Sie zählen zu denen, die die innere Einheit
unseres Landes und die Verwurzelung in der
internationalen Gemeinschaft vorangetrieben
haben.“ Außenminister Guido Westerwelle
bedankte sich bei dem scheidenden DAADGeneralsekretär Christian Bode vor allem für
dessen „nachhaltiges Engagement“. Bode
habe seit seinem Amtsamtritt am 1. August
1990 die „akademische Wiedervereinigung
mit begleitet“. Besonders der „Aufbruch nach
Mittel- und Osteuropa“ sei ein „Glanzstück“
des DAAD unter Bodes Regie. Nichts sei
Bonn’dan haberler
DAAD bursları için başvuru
belgelerinizi lütfen Almanya
Elçiliği‘nin kültür bölümüne
ibraz ediniz:
Almanya‘nın Ankara Büyükelçiliği , Kültür Bölümü
Atatürk Bulvarı 114
06540 Kavaklıdere/Ankara
Tel.: 0312/455 51 70-71
Faks: 0312/455 53 31
[email protected]
Bay “DAAD” ile vedalaşma
Çalışma hayatına eşlik eden birçok kişinin
yanı sıra Federal Dışişleri Bakanı Guido
Westerwelle de DAAD’nin Genel Sekreteri
Christian Bode’yi 28 Eylül 2010 tarihinde Berlin’deki Fransız Katedrali’nde emeklilik hayatına uğurladı. Kişiliği ile 20 yıldır DAAD’nin
çalışmalarına damgasını vurmuştu.
heute so wichtig wie die internationale
Einbettung, meinte der Bundesaußenminister.
„Wir wollen diese Internationalität pflegen und
unserer Jugend die Gelegenheit geben, sich
auszutauschen.“ Denn wer sich kenne, habe
keine Vorurteile
Außenminister Guido Westerwelle würdigt
Bodes "nachhaltiges Engagement"
uluslar arası olma niteliğine özen gösterelim
ve gençlerimizin fikir alışverişinde bulunmalarına imkan tanıyalım.“ Çünkü birbirini tanıyanların önyargısı olmaz.
Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Bode’ye
„sürdürülebilirlik adına gösterdiği çabaları“ için
teşekkür etti.
Www.ankara.diplo.de
ANZEIGE
„Siz ülkemizin kendi içinde bütünleşmesini ve
uluslararası birliğin köklü bir parçası olmasını
teşvik edenlerdensiniz.“ Dışişleri Bakanı
Guido Westerwelle emekliliğe ayrılan DAAD
Genel Sekreteri Christian Bode’ye özellikle
„sürdürülebilirlik adına gösterdiği çabaları“ için
teşekkür etti. 1 Ağustos 1990’da işinin başına
geçmesinden bu yana „akademik açıdan
yeniden birleşmeye“ yönelik çalışmış olduğu
vurgulandı. Özellikle „Orta ve Doğu Avrupa’ya
Açılım“ kampanyası DAAD’nin Bode’nin
öncülüğünde gerçekleştirdiği „en parlak eseri“
olmuştu. Dışişleri Bakanı, günümüzde hiç bir
şeyin uluslararası bağlantılara sahip olmak
kadar önemli olmadığını vurguladı. „Bu
DAAD Bonn
newsletter DAAD Ankara
4
DAAD, Information Center, Ausgabe 04 | 2009
Study in Germany. Experience the World.
WHU – Otto Beisheim School of Management
has long established its reputation as a business school par excellence and is today
ranked amongst the best business schools in
Europe. We believe that learning is a lifelong
experience. The improvement of skills is an
investment in one’s future. The WHU full-time
MBA Program offers an excellent opportunity
for such an investment.
Face the challenge of a highly demanding international program and acquire the skills for
coming out on top.
Join us now!
16 months full-time General Management MBA Program
Teaching language is English
Start date: March
Concentrations in Marketing & Sales, Finance & Accounting, Value Chain Management, Strategy and Leadership & Personal Development
Strong focus on Leadership & Personal Development with a Leadership Practice Week, guest lectures by CEOs from renowned companies, workshops (e.g. Intercultural Awareness, Creativity, Social Entrepreneurship), teambuilding, individual coaching
Three International Modules included – we currently cooperate with the KELLOGG School of Management in Evanston
(USA), the CEIBS in Shanghai (China) and the IIMB in Bangalore (India). The program abroad consists of tailor-made
lectures delivered by senior faculty members of our partner universities, company visits and a group project
Internationally accredited (EQUIS, FIBAA Premium and AACSB Member)
Familiar atmosphere, small class size
ANZEIGE
Scholarships available
If you would like to know what our alumni say about their experiences studying in our MBA Program, please click here:
http://www.whu.edu/cms/en/programs/mba/testimonials/
For further information, please visit http://fulltime-mba.whu.edu or contact us at:
WHU – Otto Beisheim School of Management
Burgplatz 2, 56179 Vallendar, Germany
phone: +49 261 6509-140
[email protected]
newsletter DAAD Ankara
5
DAAD, Information Center, Ausgabe 04 | 2010
Kolleginnen und Kollegen in Ankara
Helen Osterloh Yetiş, M.A. – DAAD okutmanı, Hacettepe Ü.,
Almanca Öğretmenliği
E-Mail: [email protected]
Jena’da Friedrich Schiller Üniversitesi okudum. Yabancı
Dil olarak Almanca anabilim dalında, ayrıca yan dal olarak
psikoloji ve eğitim bilimleri alanında master yaptım.
Tirana/Arnavutluk’ta dil asistanlığı yaptıktan sonra Hacettepe’deki okutmanlığa müracaat ettim ve Ankara’da olmaktan çok mutluyum. Eğitim Fakültesi Almanca Öğretmenliği’ndeki birinci sınıflara ders vereceğim. Görevim dil
becerilerini geliştirmektir.
Üniversite giriş sınavı Almanca yapıldığı için öğrencilerin
Helen Osterloh Yetiş, M.A. –
iyi olan mevcut dil becerilerini daha da geliştirilecek. HaDAAD-Lektorin, Hacettepe U. Deutschlehrerausbildung
cettepe Üniversitesi’nde okutmanlık ve ikinci vatanımda
E-Mail: [email protected]
DAAD lektörü görevlerini üstlenebilmekten çok mutluyum.
Studiert habe ich an der Friedrich-Schiller-Universität in Jena. Mein Studium habe ich als Magistrat im Hauptfach
Deutsch als Fremdsprache und den Nebenfächern Psychologie und Erziehungswissenschaften abgeschlossen. Nach
meiner Sprachassistenz in Tirana/ Albanien habe ich mich für
das Lektorat an der Hacettepe beworben und bin sehr glücklich, nun in Ankara zu sein. Ich werde die ersten Jahrgänge
an der erziehungswissenschaftlichen Fakultät mit dem
Schwerpunkt der Deutschlehrerausbildung unterrichten.
Meine Aufgabe wird hier aber das Sprachtraining sein. Da
die Universität einen Sprachtest in Deutsch voraussetzt, verfügen alle Studenten über gute Sprachkenntnisse, welche es
gilt zu vertiefen. Ich freue mich sehr darauf, meine Aufgabe
an der Hacettepe-Universität sowie die Aufgaben eines
DAAD-Lektors in meiner
Wahlheimat wahrnehmen zu können.
Hacettepe Universität, Zentraler Kampus
Hacettepe Üniversitesi, Merkez Kampüsü
Hacettepe Univ., Erziehungswissenschaftliche
Fakultät
Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Bilimleri
Fakültesi
newsletter DAAD Ankara
6
DAAD, Information Center, Ausgabe 04 | 2010
Andreas Volk
DAAD dil asistanı
Bilkent Üniversitesi
E-mail:[email protected]
Birkaç ay önce RWTH Aachen’de iletişim
bilimleri, psikoloji ve sosyolojı bölümlerinde
master yaparak mezun oldum. Eylülden beri on
aylığına Ankara’ya Bilkent Üniversitesi’ne
geldim. Bilkent Üniversitesi’nde ilk defa böyle
bir göreve gelme onuru ve heyecanı ilk defa
bana kısmet oldu.
Andreas Volk, M.A.
DAAD-Sprachassistent
Bilkent Universität
E-Mail: [email protected]
Vor wenigen Monaten habe ich mein Magisterstudium
der Kommunikationswissenschaften, Psychologie und
Soziologie an der RWTH Aachen abgeschlossen. Seit
September bin ich nun für zehn Monate an der BilkentUniversität in Ankara als DAAD-Sprachassistent tätig.
Mir ist die besondere Ehre sowie Herausforderung zuteil
geworden, die erste Stelle dieser Art an der Bilkent zu
besetzten.
Neben meinem linguistisch ausgerichteten Studiengang
habe ich bereits praktische Erfahrungen im DAF-Bereich
sammeln können: 2008 und 2009 war ich für das
Sprachenzentrum der RWTH Aachen als
Fremdsprachentutor tätig, im Frühjahr 2010 habe ich ein
Praktikum beim deutsch-italienischen Sprach- und
Kulturinstitut von Padua absolviert sowie im Juli 2010 für
das Goethe-Institut als Fremdsprachenlehrer gearbeitet.
Nach einem tollen Einstieg an der Bilkent-Universität, in
Ankara sowie in der Türkei allgemein, schaue ich voller
Begeisterung auf die noch vor mir liegende Zeit und
freue mich auf den alltäglichen Kulturaustausch mit
meinen Kollegen, Schülern, aber auch mit den
Menschen von nebenan und jenen, denen ich wo auch
immer auf meinen Ausflügen begegnen werde.
Dilbilimsel öğrenimin yanısıra .Yabancı Dil
olarak Almanca Eğitimi alanında pratiğe yönelik
deneyimler edinebildim. 2008 ve 2009’da
RWTH Aachen Üniversitesi’nin yabancı diller
yüksekokulunda yabancı dil öğretmenliği
yaptım. 2010 yılının baharında Padua’da bir
Alman-İtalyan kültür merkezinde staj yaptım ve
temmuz 2010’da Goethe Enstitüsü için yabancı
dil öğretmeni olarak çalıştım.
Bilkent Üniversitesi’nde, Ankara’da ve genel
olarak Türkiye’de harikulade bir başlangıç
yapabildikten sonra önümdeki zamana coşkuyla
bakıyorum. Burada arkadaşlarımla,
öğrencilerle, komşum olan insanlarla ve
herhangi bir yerde bir gezide rastlayacağım
insanlarla günlük hayatta kültür alışverişinde
bulunacağıma.çok seviniyorum.
Bilkent, Ankara
newsletter DAAD Ankara
7
DAAD, Information Center, Ausgabe 04 | 2010
Ich bin der Überzeugung, dass das Erlernen einer neuen
Sprache einen jeden in eine ganz neue, bisher unbekannte
Welt eintauchen lässt. Vor diesem Hintergrund möchte ich den
Studierenden an der Ankara sowie der Gazi Universität durch
die Vermittlung der deutschen Sprache dieses Eintauchen in
die facettenreiche deutsche Kultur ermöglichen.
Auf die mich erwartende Arbeit in Ankara freue ich mich sehr.
Neben meiner Lehrtätigkeit würde ich mich gerne in die
Aktivitäten bzw. Projekte des dortigen Informationszentrums
einbringen.
Tanja Teichert
DAAD Dil Asistanı
Gazi ve Ankara Üniversiteleri
E-mail: [email protected]
Tanja Teichert, M.A.
DAAD Sprachassistentin
Universitäten Gazi und Ankara
E-mail: [email protected]
Mit dem Idealismus die Welt ein wenig verbessern zu
wollen und die herrschenden Ungerechtigkeiten
anzugehen, studierte ich an der Carolo-Wilhelmina
Universität zu Braunschweig Politikwissenschaft.Meine
ehrenamtliche praktische Arbeit widmete ich der
Migrationspolitik. In meiner Magisterarbeit begleitete und
analysierte ich die Kommunale Integrationsplanung in
Braunschweig.
Ein weiterer Interessensschwerpunkt wurde der DaFBereich, den ich ebenfalls an meiner Universität studieren
konnte. Im Anschluss an mein Studium bot sich mir die
Möglichkeit, in beiden Bereichen aktiv zu werden. Ich
übernahm
die
Verantwortung
für
ein
vom
Bundesministerium für Migration und Flüchtlinge
gefördertes Projekt "gemeinsam stark erziehen", das das
Ziel
verfolgt,
die
Kommunikation
zwischen
pädagogischem
Fachpersonal
und
Eltern
mit
Migrationshintergrund zu verbessern. Innerhalb dieses
Projektes konzipierte und leitete ich interkulturelle
Fortbildungen für Pädagogen.
An der Volkshochschule gab ich darüber hinaus DaFAbendkurse. Diese Arbeit bereitet mir sehr viel Freude,
weil sie mich persönlich sehr bewegt. Meinem Ideal
folgend, die Welt ein wenig zu verbessern, werbe ich
durch Bildung und Aufklärungsarbeit für interkulturelles
Verständnis und Toleranz. Sprache stellt in diesem
Prozess den unabdingbaren Mittler zwischen den
Kulturen dar. Wie ein türkisches Sprichwort besagt "Bir
lisan, bir insan. Iki lisan, iki insan".- „Eine Sprache, ein
Mensch. Zwei Sprachen, zwei Menschen.“
Kampus der Gazi Universität
Gazi Üniversitesi Kampüsü
Dünyayı biraz güzelleştirmek ideali ve var olan haksızlıkları ele
almak adına Braunschweig’ da bulunan Carolo-Wilhelmina
Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi okudum. Gönüllü olarak göç
politikası üzerinde çalıştım. Yüksek lisans tezimde
Braunschweig’da yerel entegrasyon planlamasına eşlik ettim
ve aynı zamanda analiz ettim.
İlgi alanımın diğer bir ağırlık noktasını yabancı dil olarak
Almanca oluşturmuştur, bu nedenle bu bölümü de kendi
üniversitemde okudum. Eğitimimi tamamladıktan sonra her iki
alanda aktif olarak çalışma imkanı buldum. Hedefi eğitim
alanındaki uzman personel ile göçmen ebeveynler arasındaki
iletişimi iyileştirmek olan ve Göç ve Mültecilerden sorumlu
Federal Bakanlığı tarafından desteklenen ’Beraberce güçlü
eğitmek’ isimli projede sorumluluk üstlendim. Bu proje
kapsamında eğitmenler için kültürler arası eğitim seminerleri
tasarladım ve yürüttüm. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi’nde
akşamları Almanca dersi verdim.
Bu işi içtenlikle yaptığım için, bana büyük mutluluk vermiştir.
Dünyayı biraz olsun iyileştirme idealim doğrultusunda eğitim
ve bilgilendirme ile kültürler arası anlayış ve tolerans için
çalışıyorum. Bu süreçte dil, kültürler arasında çok önemli bir
aracı konumundadır. Bir Türk atasözü de bunu destekler
nitelikte : "Bir lisan, bir insan. Iki lisan, iki insan".
Şüphesizdir ki, yeni bir dil öğrenmek, her bir insanın o ana
kadar tanımadığı bir dünyaya adım atması anlamına
gelmektedir. Bu bağlamda Ankara ve Gazi Üniversiteslerinde’
nde okuyan öğrencilere Alman Dili’ni öğretmek konusunda
aracılık yaparak, Alman kültür dünyasının kapılarını açmayı
arzuluyorum.
Ankara’da beni bekleyen yeni göreve başlamak için
sabırsızlanıyorum. Öğretmenlik görevimin yanı sıra DAAD
Bilgi ve Danışma Merkezi’nin aktiviteleri ve projelerine
katılmayı da istiyorum.
newsletter DAAD Ankara
8
DAAD, Information Center, Ausgabe 04 | 2010
Julia Hutzler
DAAD- Dil Asistanı
Ankara Üniversitesi, Rektörlük
E-mail: [email protected]
Liseyi bitirdikten sonra Almanya'nın kuzeyinde bulunan
Vechta Üniversitesi'nde Germanistik ve Tasarım
Öğretmenliği bölümlerini okudum. 2010 yaz döneminde,
ilerde Realschule türündeki liselerde öğretmenlik yapmak
amacıyla eğitimimi yüksek lisans derecesi ile bitirdim.
Şimdi Eylül'den itibaren 1 yıllığına dil asistanı olarak
Ankara Üniversitesi'nde çalışacağım için büyük bir sevinç
duyuyorum, çünkü henüz üniversite eğitimim
sırasındayken bile hep Alman Dili Eğitimi alanındaki
deneyimlerimi yurt dışında geliştirmek en büyük
emellerimden biri olmuştu.
Julia Hutzler, M.A.
DAAD-Sprachassistentin
Universität Ankara, Rektorat
E-mail: [email protected]
Dil asistanlığı sırasında insanları Alman dili ve kültürü ile
tanıştırmayı ve aynı zamanda Türkiye’deki yaşantıyı
tanımayı ümit ediyorum.
Nach meinem Abitur studierte ich
Germanistik und Designpädagogik an der
Universität Vechta in Norddeutschland. Im
Sommer 2010 schloss ich mein Studium
mit dem Master of Education ab, mit dem
Ziel später an Realschulen zu unterrichten.
Universität Ankara Zentraler Kampus,
Nun freue ich mich sehr, im September für
ein Studienjahr als Sprachassistentin an
die Universität Ankara kommen zu dürfen,
da ich bereits während meines Studiums
den sehnlichen Wunsch hatte, meine
Erfahrungen im DaF-Bereich im Ausland
zu vertiefen.
Ankara Üniversitesi, Merkez Kampüs
Ich erhoffe mir, dass ich im Rahmen der
Sprachassistenz Menschen für die
deutsche Sprache und Kultur begeistern
kann und dass ich gleichzeitig einen
Einblick in die türkische Lebenswelt
bekomme.
Geisteswissenschaftliche Fakultät, DTCF
In-
newsletter DAAD Ankara
9
DAAD, IC Ankara, Ausgabe 04/Oktober 2010
Eda Nazlı Genç
Schulpraktikantin
Eda Nazlı Genç
Stajyer öğrenci
Ich bin Schülerin im IB-Programm der privaten TED
Schule in Ankara. Im nächsten Schuljahr werde ich
das Vorbereitungsjahr abgeschlossen und mit dem
eigentlichen Programm begonnen haben.
Eine Voraussetzung des IB-Diploms ist es, an einer
außerschulischen Aktivität teilzunehmen. Daher
habe ich gedacht, dass ein Praktikum im IC Ankara
die beste Gelegenheit dafür ist.
Deutsch ist meine zweite Fremdsprache und im
Zusammenhang damit habe ich die Absicht, in der
Zukunft mein Studium in Deutschland fort zu führen.
Mein Praktikum beim DAAD in Ankara hat mir
Gelegenheit gegeben, verschiedene Artikel zu
verfassen und im gewissen Sinne als Assistentin zu
arbeiten.
Durch das Praktikum habe ich grosse Erfahrungen
gesammelt. Unter anderem habe ich gelernt, als Teil
eines Teams im IC zu arbeiten.
TED Ankara Kolejinin
Uluslararası Bakalorya
programında okuyorum.
Bu yazın sonunda
hazırlığı atlamış ve asıl
programa başlamış
olacağım.
Diplomanın bir şartı
olarak okul dışında da
etkin bir katılımcı olmam
gerekiyor. Ben de bu yaz DAAD'de staj yapmanın
karşıma çıkabilecek en iyi fırsat olduğunu düşündüm.
Almanca benim ikinci yabancı dilim ve bir gün eğitimimin
devamı için mutlaka Almanya'ya gitmeyi düşünüyorum.
DAAD'de çalışmak, hem yazı yazıp hem de bir anlamda
asistanlık yapmak, benim için çok şey değiştirdi. Ofis
hayatının bir parçası olmayı öğrendim.
Das TED ANKARA KOLEJI
TED ANKARA KOLEJİ
Der türkische Erziehungsverein (TED), der am 31. Januar
M. K. Atatürk'ün 31 Ocak 1928 tarihinde kurduğu Türk
1928 durch Mustafa Kemal Atatürk gegründet wurde, begann
Eğitim Derneği'nin 1931 yılında başladığı eğitim
1931 seine Aktivitäten im Bereich Bildung und seitdem gibt es
faaliyetleriyle günüze kadar gelen TED Ankara Koleji,
auch das TED Ankara Koleji, das den weltweit grössten
dünyanın ilk ve orta öğretimde en büyük kampüsü
Kampus einer Primar– und Sekundarschule sein Eigen nennt
ünvanına sahip olmakla beraber altı bin öğrenciyi bir
und 6000 Schülerinnen und Schüler aufweist. Es ist eine
arada barındırmaktadır; ülkenin dört bir yanında açılan
zentrale Schule des TED, der landesweit
okullarıyla eğitimde önemli bir rol
zahlreiche Schulen betreibt und einen
oynayan TED'in Ankara'daki sağlam
bedeutende Rolle im Bildungsbereich in der
merkezidir. TED Ankara Koleji'nin isim
Türkei spielt. Schon der Name des TED
olarak bile söylendiğinde taşıdığı ağırlık
Ankara Koleji ist lsehr renommiert. Die
tartışılmaz. Özellikle yabancı dil
Privatschule, die einen besonderen
Schwerpunkt auf Fremdsprachen legt, ist sehr
Kampus des TED Ankara Koleji
TED Ankara Koleji Kampüsü
gut ausgestattet und hat für die Schüler
eğitiminde avantaj sağlayan kolej,
öğrencilerine her türlü imkanı sağlamakta geç
kalmıyor. Kampüsteki yaşam koşullarından
zahlreiche Angebote. Das Anliegen dieser Schule ist es, mit
tutun eğitim ve öğretimdeki kaliteye kadar dört dörtlük
den hervorragenden Lernbedingungen auf dem Kampus, den
bir okul olma özelliğini gösteren kolej, etkinlikleri ve
Aktivitaeten und dem sensiblen Umgang im
insan ilişkilerindeki hassaslığıyla öğrencilere toplumda
zwischenmenschlichen Bereich die Schüler zu
sorumlulğunu bilen bir birey olma bilincini kazandırıyor.
verantwortungsbewussten Individuen auszubilden.
newsletter DAAD Ankara
DAAD, IC Ankara, Ausgabe 04/Oktober 2010
DAAD-Stipendiaten berichten
10
ternationally accredited
(EQUIS, FIBAA Premium
and AACSB Member)
Ömre Bedel Bir Ay
Birkaç yıl önce Ankara’daki Goethe Enstitüsü’ne attığım
ilk adımla başlamıştı Almanca ile hikayem. Başlangıçta
çok da özel değildi belki. Ama zamanın neler getireceğini
nereden bilebilirdim? Üniversitedeki ilk senemde
Almanca öğrenmeye karar verdiğimde, bu küçük
hikayenin dört yıl sonra bir peri
masalına dönüşeceğini hayal bile
edemezdim. Ama şu anda,
Almanya’da geçirdiğim koca bir
aydan, edindiğim deneyimlerden
ve hatıralarımdan sonra,
Almanca çok daha önemli ve
ömür boyu sürecek bir hikaye
oldu benim için. Goethe
Enstitüsü’ndeki bir yıldan sonra
okulum ODTÜ’de devam ettim
Almanca öğrenmeye. Bir ders
sırasında Almanca hocamız
Mümin Yılmaz bizlere DAAD
Halil Alper Toker Düsseldorf’ta
bursları hakkında bilgi vermiş,
başvurmamızı önermişti. Dile getirdiği imkanlar ise
oldukça ilgi çekici ve heyecan vericiydi. Almanya’ya
gitmek, bir Almanca kursuna katılmak ve Almanca’nın
anavatanında bir ay geçirmek...
Herbiri bir rüyanın parçaları gibi
geliyordu kulağa. Yurtdışına daha
Als ein Student, der nie außerhalb
önce hiç çıkmamış bir üniversite
der Türkei war, entschied ich, mein
öğrencisi olarak başvurmaya ve en
Glück zu versuchen. Mit der Hilfe und
azından şansımı denemeye karar
den Erklärungen von Anika Müller,
verdim. ODTÜ’de görev yapan
DAAD Lektorin an der METU, habe
DAAD okutmanı Anika Müller’in
ich mehr über Sprachkursstipendien
yardım ve açıklamalarıyla burslar ve
erfahren und meine Unterlage
başvuru süreci hakkında daha fazla
vorbereitet. Als ich drei Monate
bilgi edindim ve belgelerimi titizlikle
später Post von DAAD bekam,
hazırladım. Üç ay sonra Bonn’daki
begann ich den Traum zu leben.
DAAD merkezinden gelen postayı
Mir wurde die Gelegenheit gegeben,
aldığımda ise rüyayı yaşamaya
einen Monat in Düsseldorf zu
başlamıştım artık. Düsseldorf’ta bir
Mit den anderen Kursteilnehmern (5. v. links)
verbringen, Deutschland und seine
ay kalıp Almanya’yı ve kültürünü
Diğer kursiyerlerle (soldan 5.)
Kultur besser kennenzulernen und
yakından tanıma ve Almanca’mı
meine Deutschkenntnisse zu verbessern.
ilerletme şansını yakalamıştım. Beklentilerim çoktu
gitmeden
önce. Gittiğimde ise beklediğimden çok daha
In Düsseldorf fand ich mehr, als ich erwartete. Am ersten
fazlasını buldum Düsseldorf’ta. İlk günlerde şehrin
Tagen wurde ich durch die Schönheit der Stadt
güzelliğiyle etkilendim. Düsseldorf, Altstadt’ı, dakik toplu
beeindruckt. Düsseldorf ist eine wunderschöne Stadt mit
taşıma araçları, Ren Nehri çevresindeki müthiş
seiner Altstadt, den pünktlichen Verkehrsmittel, dem
manzaraları ve şehrin simgelerinden Altbier’ı ile
fantastischer Ausblick auf den Rhein und seinem Altbier.
harikulade bir şehirdi. Katıldığım kurstaki dersler de çok
Der Unterricht war auch sehr effizient und effektiv.
faydalı ve verimli geçiyordu.
Ein Monat wie ein Leben
Es war eine Geschichte zwischen mir und der deutschen
Sprache, die mit nur einem einzigen Schritte in das
Goethe Institut in Ankara begann. Sie war am Anfang
vielleicht nicht so besonders. Aber wie konnte ich wissen,
was die Zeit bringt? Ich konnte es nicht wissen und
erwartete nie, als ich mich in meinem
ersten Jahr im Studium für Deutsch
entschied, dass diese kleine
Geschichte fünf Jahre später zu
einem Märchen werden würde. Es ist
jetzt, nach meiner Erfahrungen in und
Erinnerungen an Deutschland, eine
wichtigere und lebenslange
Geschichte für mich. Nach einem
Jahr im Goethe Institut lernte ich
weiter Deutsch an meiner Universität,
der ODTÜ. Während einer
Unterrichtsstunde hat mein
Halil Alper Toker in Düsseldorf
Deutschlehrer Mümin Yılmaz uns
über die Stipendien des DAAD informiert. Was er uns
erzählt hat, war sehr attraktiv. Nach Deutschland fliegen,
an einem Deutschkurs teilnehmen und einen Monat in der
Heimat der deutschen Sprache verbringen. Alles klang wie
Teile eines Traumes.
newsletter DAAD Ankara
11
DAAD, IC Ankara, Ausgabe 04/Oktober 2010
Ich lernte in der Klasse und übte auf der Straße durch
Gespräche mit Freunden vom Kurs und anderen
Deutschen. Meine Deutschkenntnisse entwickelten sich
unglaublich schnell.
Aber es gab noch etwas,
was diese Stadt und die
Zeit in Düsseldorf schöner
und unvergesslicher für
mich machte:
Die Leute beim IIK.
Elizabeth und Daniel aus
Mexiko, James aus den
USA, Viktoria und Anna
aus Belarus und die
andere Leute in unserem
Kurs, die ich kannte.
Obwohl wir aus
verschidene Teilen der
Welt kamen, hatten wir
eine Gemeinsamkeit : Deutsch
zu lernen.
Exkursion nach Trier
Aber wir haben nicht nur zusammen Deutsch gelernt,
sondern auch unsere Horizonte erweitert und verschiedene
Weltanschauungen erfahren.
Wir hatten viel Spaß bei den vom IIK organisierte
Exkursionen und Stammtischen, beim Lernen, beim die
Stadt Entdecken.
Deutsch war wie ein Wunder, durch das wir uns
verstanden. Wir alle liebten Deutsch und Deutschland noch
mehr, weil es uns ermöglichte, einander kennenzulernen.
Ich lebte diesen fantastischen Juli so intensiv, dass ich
mich am Ende wie ein Düsseldorfer fühlte. Es ist meine
Stadt- die Stadt, in der ich zum ersten Mal Deutschland
kennenlernte, in der ich zum ersten Mal internationale
Freundschaften schloss und in der ich zum ersten Mal
außerhalb der Türkei lebte.
Ich bin dem DAAD dafür dankbar, dass er mir ermöglichte,
diese Erfahrungen zu machen. Ich möchte hier auch Anika
Müller und Mümin Yılmaz danken, weil sie während meiner
Bewerbung meine Fragen herzlich beantworteten.
Sınıfta öğrendiklerimi dışarıda kurstaki arkadaşlarımla ya
da diğer Alman tanıdıklarımla konuşarak pekiştirdim.
Almancam inanılmaz hızlı bir şekilde gelişiyordu.
Ama Düsseldorf’u ve bu şehirde
geçirdiğim bir ayı çok daha güzel
ve unutulmaz kılan bir şey daha
vardı : IIK’daki güzel insanlar.
Meksika’dan Elizabeth ve Daniel,
ABD’den James, Beyaz
Rusya’dan Viktoria ve Anna, ve
kursta tanıdığım bütün diğer
arkadaşlarım. Dünyanın farklı
uçlarından gelmiş olsak da bizi
bir araya getiren çok önemli bir
ortak noktamız vardı : Almanca
öğrenmek. Ama sadece birlikte
Almanca öğrenmekle kalmadık.
Aynı zamanda ufkumuzu
genişlettik ve her birimizin sahip
Trier gezisinde
olduğu farklı dünya görüşlerini ve farklı
bakış açılarını tecrübe ettik. IIK’nın düzenlediği geziler ve
Stammtisch’lerde, derste Almanca öğrenirken ya da şehri
keşfederken birlikte çok eğlendik, çok büyük keyif aldık.
Almanca bizi bir araya getiren ve anlaşmamızı sağlayan
bir mucize gibiydi sanki. Almanca’yı her gün daha çok
sevdik, çünkü birbirimizi tanımamızı sağlamıştı bu dil.
Bu “fantastik temmuz” ayını o kadar yoğun yaşamıştım ki,
kurs sonunda kendimi bir Düsseldorflu olarak
hissediyordum artık. Düsseldorf benim şehrimdi.
Almanya ile ilk tanıştığım, ilk kez uluslararası
arkadaşlıklar kurduğum ve ilk kez Türkiye dışında
yaşadığım kentti Düsseldorf.
Bu deneyimleri yaşamamı sağlayan DAAD’ye
minnetarım. Yine bu satırlarda, başvuru süreci sırasında
yardımlarını esirgemeyen ve sorularımı içtenlikle
cevaplayan Anika Müller ve Mümin Yılmaz hocalarıma
teşekkür etmek istiyorum.
Düsseldorf’taki son günümüzde Beyaz Rusya’dan
Anna’nın dediği gibi “Ömre Bedel Bir Ay”dı. Asla
unutamayacağım bir ay.. Kahramanı benimle birlikte
Almanca olan benim kendi masalımdı.
Halil Alper Toker, ODTÜ (Elektrik, Elektronik)
Halil Alper Toker, METU (Elektrotechnik)
newsletter DAAD Ankara
12
DAAD, IC Ankara, Ausgabe 04/Oktober 2010
DAAD eski bursiyeri
Dr. Thomas Zimmermann ile Röportaj
Interview mit dem DAAD Alumnus
Dr. Thomas Zimmermann
Dr. Thomas Zimmermann eski DAAD bursiyeri ve
2003 yılından beri Ankara’daki Bilkent
Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak
çalışmaktadır. Kendisi ile yaptığımız kısa bir
reportajda nasıl ve neden Türkiye’ye geldiğini ve
Ankara’da sürdürdüğü hayatından ve işinden
memnun olup olmadığını öğreneceğiz.
Dr. Thomas Zimmermann ist DAADAlumnus und seit 2003 Dozent an der
Bilkent Universität in Ankara. In einem
kurzen Interview erzählt er uns, wie und
warum es ihn in die Türkei gezogen hat
und ob er mit seiner Arbeit und dem
Leben in Ankara zufrieden ist.
Wie sind Sie denn an die Bilkent
Universität gekommen? Sie waren ja
bereits als Student schon einmal hier.
Bilkent Üniversitesi’ne nasıl geldiniz ? Daha
önce de öğrenci olarak burada bulunmuştunuz
sanırım.
Dr. Zimmermann: Evet, 1998 ve 99 senelerinde,
DAAD’den aldığım bir yıllık burs ile Bilkent
Üniversitesi’ndeydim. Türkiye o zamanlar Erasmus
Programına dahil değildi ve bu nedenle Türkiye’deki
eğitimimi kendim organize etmek zorunda kaldım. Türk
Üniversitesinde neredeyse bir yabancı gibiydim. Türkiye’de
üniversite eğitimi almak ilgimi çekti ve özellikle yurt dışı
deneyimi edinmek ve Anadolu’nun sunduğu Arkeolojik
zenginlikler bu tür bir karar vermememe öncülük etti.
Regensburg Üniversitesi’nde doktora çalışmamı
tamamladıktan sonra Mainz’da bulunan Roma-Germen
Merkez Müzesi’nde yürütülen bir projede yer aldım ve daha
sonra tekrar Bilkent Üniversitesi’ne döndüm. Burada tarih
öncesi arkeoloji bölümünde Öğretim Görevlisi olarak işe
başladım ve 2006 senesinde Doçent oldum. Üç yıldır da
Enstitü Müdürü’yüm.
[email protected]
Dr. Zimmermann: Ja, 1998 und 99 war ich mit einem
Jahresstipendium des DAAD an der Bilkent Universität. Die
Türkei nahm zu dieser Zeit noch nicht am ErasmusProgramm teil und deshalb musste ich mir meinen
Auslandsaufenthalt selbst organisieren. Ich war fast so
etwas wie ein Exot an der türkischen Universität. Gereizt
hat mich an dem Studium in der Türkei vor allem die
Auslandserfahrung und mein Interesse an anatolischer
Archäologie. Nach meiner Dissertation an der Universität
Regensburg und einer Projektstelle am RömischGermanischen Zentralmuseum in Mainz kam ich dann an
die Bilkent Universität zurück. Ich wurde Lehrbeauftragter
für prähistorische Archäologie und 2006 Assistant
Professor. Seit drei Jahren bin ich geschäftsführender
Institutsleiter.
Wie gefällt es Ihnen an der Bilkent Universität? Können
Sie sich vorstellen, noch länger dort zu dozieren?
Bilkent Üniversitesi’ni nasıl buluyorsunuz ? Burada
daha uzun süre görev yapmayı istiyormusunuz ?
Dr. Zimmermann: Ja durchaus! Ich plane nicht, in
nächster Zeit an eine andere Universität zu gehen. Hier
hatte ich die Möglichkeit, sofort an einer Universität zu
lehren, was in Deutschland schwieriger gewesen wäre. An
der Bilkent Universität gefällt mir besonders, dass die
Zuteilung von Förderungen transparent ist und dass ein
reger internationaler Austausch, sowohl von Studenten, als
auch von Dozenten, stattfindet. In nächster Zeit soll vor
allem der Austausch mit Deutschland gefördert werden. Ich
lebe auch mit meiner türkischen Frau und unserer Tochter
auf dem Campus der Bilkent Universität, der übrigens viele
Annehmlichkeiten bietet.
Dr. Zimmermann: Evet, kesinlikle! Yakın zamanda başka
bir üniversiteye geçmeyi düşünmüyorum. Burada, hemen
bir üniversitede derslere girme imkanım oldu, bu
Almanya’da bulunan bir üniversitede bu kadar kolay
olmayabilirdi. Bilkent Üniversitesi’nde özellikle sağlanan
deskelerin bu kadar şeffaf olması hoşuma gidiyor. Ayrıca
gerek öğrenciler arasında, gerekse öğretim görevlileri
arasında yoğun bir değişim söz konusu. Yakın zamanda
özellikle Almanya ile değişim konusunda destek
sağlanacağını öğrendim. Aynı zamanda Türk eşim ve
kızımız ile birlikte Bilkent Üniversitesi’nin kampüsünde
yaşıyoruz, buradaki hayat bir çok açıdan rahatlık
sağlamaktadır.
Und Ankara selbst? Welchen Eindruck haben Sie von
der Stadt?
Peki Ankara hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizde nasıl
bir izlenim bıraktı bu şehir ?
Dr. Zimmermann: Ich bin sehr zufrieden hier. Ankara hat
alles, was man zum Leben braucht und ist außerdem
angenehmer als Istanbul, da durch den geringeren Verkehr
und die höhere Sicherheit das Leben stressfreier ist. Ich
sehe mich gerne in den Antik-Läden in Ulus um, fahre an
den Eymir-See oder besuche Aufführungen im Opernhaus.
Kızılcahamam in der Nähe von Ankara ist ebenfalls ein
beliebtes Ausflugsziel von mir und meiner
Familie.Außerdem befinden sich alle wichtigen
Institutionen, die ich für meine Forschungen brauche, in
der Stadt. Ankara bietet aber vor allem den Standortvorteil
der zentralen Lage, der es mir ermöglicht, das ganze Jahr
über Forschungen betreiben zu können.
Dr. Zimmermann: Buradaki hayatımdan son derece
memnunum. Ankara’da yaşam için gereken her şey var ve
kendimi ayrıca İstanbul’dan daha rahat hissediyorum.
Kıyaslama yaptığımızda, burada daha az trafik sorunu
olduğunu ve daha güvenli bir şehir olduğunu görebiliyoruz,
bu da hayatımızı daha stressiz kılmaktadır. Ulus’da
bulunan antika dükkanlarını gezmeyi, Eymir gölüne ve
operaya gitmeyi de seviyorum. Ankara yakınlarında
bulunan Kızılcahamam da ailemle birlikte sık sık gittiğim ve
sevdiğim bir yerdir. Ayrıca araştırmalarım için ihtiyaç
duyduğum tüm önemli kurumlar da Ankara’da
bulunmaktadır. Ankara, özellikle merkezi konumu itibariyle
avantajlar sunmaktadır ve bu sayede tüm yıl boyunca
araştırmalarımı yürütebiliyorum. Çok teşekkür ederim!
Vielen Dank!
newsletter DAAD Ankara
13
DAAD, Information Center, Ausgabe 04 | 2010
Neues aus Ankara
DAAD Stipendiaten-Empfang in der
deutschen Botschaft
Am 08. Juni 2010 veranstaltete das DAAD
Informationszentrum Ankara in der Deutschen
Botschaft einen Empfang für seine Stipendiaten.
Nach Begrüßungsworten von Frau Petra
Kochendörfer, der Leiterin des Kulturreferates der
Deutschen Botschaft, und Frau Dr. Nilgün Yüce,
Leitern des IC Ankara, konnten sich ehemalige
und diesjährige DAAD-Stipendiaten bei Speisen
und Getränken und in sehr schöner Atmosphäre
über ihre Erfahrungen in Deutschland und
mögliche Fragen bezüglich des
Auslandsaufenthaltes austauschen. Unter den
Gästen waren auch der deutsche Botschafter, Dr.
Eckart Cuntz, und die Teilnehmer des KulturweitZwischenseminares, die aus Istanbul, Amman und
Berlin angereist waren. Studenten des DAADgeförderten deutsch-türkischen
Masterstudiengangs in Social Sciences, der von
der Middle East Technical University in Ankara und
der Humboldt-Universität zu Berlin angeboten wird,
waren ebenfalls anwesend.
Ankara‘dan haberler
DAAD Bursiyerleri için Almanya
Büyükelçiliği’nde resepsiyon
8 Haziran 2010 tarihinde DAAD Ankara Bilgi ve Danışma
Merkezi, DAAD Bursiyerleri için Federal Almanya
Büyükelçiliği'nde bir davet verdi. Almanya Büyükelçiliği'nin
Kültür Bölümü'nün başkanı Bayan Petra Kochendörfer'in ve
DAAD Ankara Bilgi ve Danışma Merkezi'nin Müdiresi
Bayan Dr. Nilgün Yüce'nin selamlamasının ardından eski
bursiyerler ile bu sene gidecek olan bursiyerler yiyecek ve
içecek eşliğinde, çok hoş bir atmosferde Almanya'da
edindikleri deneyimleri paylaştılar ve Almanya'da
bulunacakları süre ile ilgili soruları karşılıklı olarak
yanıtladılar. Konukların arasında Federal Almanya
Büyükelçi'si Dr. Eckhart Cuntz ile İstanbul, Amman ve
Berlin'den gelen ve Kulturweit isimli programın ara
seminerine katılan stajerler de bulunuyordu. Ayrıca Ankara
ODTÜ'de ve Berlin Humboldt Üniversitesi'nde sunulan ve
DAAD tarafından desteklenen Türk-Alman Sosyal Bilimler
Master Programında (German Turkish Masters Program in
Social Sciences) okuyan öğrenciler de bu davette
bulunuyordu.
DAAD Alumni und neue Stipendiaten unterhielten sich auf dem
DAAD’nin eski ve yeni bursiyerleri resepsiyonda Almanya
Empfang mit dem deutschen Botschafter (von links nach rechts):
Büyükelçisi sohbet ettiler (soldan sağa): Ayla Özdemir, Dr. Ünal
Ayla Özdemir, Dr. Ünal Kaya, Sinem Kolcubaşı, Dr. Eckart Cuntz, Kaya, Sinem Kolcubaşı, Dr. Eckart Cuntz, Hakan Kozlubel,
Hakan Kozlubel, Gülay Acar, Tarık Daşdemir
Gülay Acar, Tarık Daşdemir
newsletter DAAD Ankara
14
Research in Germany
Almanya‘da Araştırma imkanları
Im vergangenen Sommersemester fanden vier Informationsveranstaltungen zu Forschungsmöglichkeiten und stipendien des DAAD in Ankara
und Denizli statt. Den Auftakt bildete der Besuch an der Pamukkale
Universitaet in Denizli am 25. Februar 2010. An den Fakultaeten für
Wirtschafts-wissenschaften sowie
Naturwissenschaften und Philosophie wurden vor jeweils 300 Hörern
Vortraege zu den Forschungseinrichtungen und zu Stipendien unterschiedlicher Institutionen wie dem
DAAD, der DFG, der Alexander von
Humboldt Stiftung und anderen gehalten.
Auch das Projekt „Alumniportal Deutschland“ des DAAD in
Zusammenarbeit mit anderen Wissenschafts- und Wirtschaftseinrichtungen wurde vorgestellt.
Nach dem Research in Germany Seminar an der Middle
East Technical University Anfang April, über das wir in der
letzten Ausgabe des Newsletters ausführlich berichtet hatten, folgten zwei weitere Anfang Mai an der Geisteswissenschaftlichen Fakultaet der Universitaet Ankara und der
Juristischen Fakultaet der Universitaet Bilkent statt.
Geçtiğimiz yaz döneminde DAAD tarafından araştırma
imkanları ve burslar hakkında Ankara ve Denizli‘de bilgilendirme toplantıları yapılmıştır.
Öncelikle 25 şubat 2010‘da Denizli‘deki Pamukkale Üniversitesi ziyaret edildi.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile
Fen-Edebiyat Fakültesi‘nde 300er
dinleyici önünde DAAD, Alman
Araştırma Kurumu DFG, Alexander
von Humboldt Vakfı vb. Kurumların
sunduğu araştırma ve burs imkanları konulu bilgiler verildi.
DAAD‘nin çeşitli bilimsel ve ekonomi alanındaki kuruluşlarla işbirliği yaparak gerçekleştirdiği „Alumniportali Almanya“
projesi de tanıtıldı.
Son sayıda tanıttığımız, nisan başında ODTÜ‘de
gerçekleştirilen „Almanya‘da Araştırma“ seminerinden sonra mayıs ayında Ankara Üniversitesi DTCF‘de ve Bilkent
Üniversitesi Hukuk Fakültesi‘nde de bilgilendirme toplantıları yapıldı.
Almanya‘daki araştırma imkanlarına ilgi duyan ç ok sayıda
genç araştırmacı bu toplantılardan yararlandı.
Die Veranstaltungen wurden von zahlreichen jungen Nachwuchswissenschaftlern, die Interesse an Forschungsmöglichkeiten in Deutschland
haben, besucht.
11 kasım 2010, saat 13—
15 arasında Hacettepe
Üniversitesi‘nde bir
„Almanya‘da araştırma
imkanları“ konulu etkinlik
daha yapılacak. Salon
Bilgi ve Danışma Merkezi‘nin websayfasında
ilan edilecek.
Eine weitere Research in Germany
Veranstaltung ist für den 11. November
2010 in der Zeit von 13—15 Uhr an der
Hacettepe Universitaet geplant. Der
Raum wird kurzfristig auf der Webseite
des IC Ankara bekannt gegeben.
Nachwuchswissenschaftler der Universitaet Ankara
newsletter DAAD Ankara
15
Das Yunus Emre Institut
Yunus Emre Enstitüsü
Die Idee eine Stiftung für die Verbreitung der
türkischen Kultur im Ausland zu gründen, wurde mit
einem Gesetz, das im Jahre 2007 verabschiedet
wurde, in die Tat umgesetzt.
Türk Kültürü`nu yurt dışında yaymak amacıyla bir vakıf
kurma fikri, 2007 yılında kabul edilen bir yasa tasarısı ile
uygulamaya geçmiştir.
Das Hauptgebäude der Yunus
Emre Stiftung wurde dann im
Mai 2009 von Recep Tayyip
Erdoğan eröffnet. Benannt nach
dem ersten türkischsprachigen
Volksdichter (13. Jh.), Yunus
Emre, strebt das neu gegründete
Institut danach, sich als
Vertretung der türkischen Kulturund Bildungspolitik im Ausland
zu etablieren.
Yunus Emre Vakfı’nın ana binası 2009
yılının Mayıs ayında Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından açılmıştır. İlk
Türk halk ozanı olan Yunus Emre’nin (13.
yy) adı verilen enstitü’nün amacı Türk
kültürünü ve eğitim politikasını yurt dışında
temsil etmek olmuştur.
Goethe Enstitüsü’ne benzer şekilde yurt
dışında da Kültür Merkezleri kurulacaktır. Su
ana kadar 5 ülkede Yunus Emre Enstitüleri
kurulmuştur : Astana / Kazakistan, Kahire /
Mısır, Saraybosna / Bosna Hersek,
Makedonya / Üsküp ve Tiran / Arnavutluk.
Enstitü’ lerin amacı, Türk Dili’nin, Türk
sanatının, Türk tarihinin ve Türk kültürünün
daha anlaşılır olmasını teşvik etmektir.
Bunlar, kültür sektörünün Türk dış
politikasındaki gittikçe artan önemini
yansıtmakta ve ülkeler arasında bir kültür
köprüsü vazifesi görmektedir.
Ähnlich dem deutschen GoetheInstitut werden auch im Ausland
Kulturzentren gegründet. Bisher
gibt es Yunus Emre Institute in
fünf Ländern: Astana/
Kasachstan, Kairo/Ägypten,
Sarajevo/Bosnien-Herzegowina,
Dr. phil. Dr. rer. pol. Şeref Ateş
Skopje/Makedonien und Tirana/
Albanien. Die Institute sollen
das Verständnis für die türkische Sprache, Kunst,
Burada, barış içinde birlikte yaşamayı sağlamak amacıyla,
Geschichte und Kultur fördern.
hoşgörü ve hayırseverliği ile tanınan Türk şair Yunus
Emre örnek alınarak, halklar arası anlayışı desteklemeye
Sie spiegeln die zunehmende Relevanz des
çalışılmıştır.
Kultursektors in der türkischen Außenpolitik wider
und dienen als kulturelle Brücke zwischen den
AB ülkelerinde yürütülen halkla ilişkilerin bu şekliyle şu
Ländern.
sıralar daha ziyade olumsuz olan Türkiye Portresinin
Hier wird versucht, nach dem Vorbild des Dichters
Yunus Emre, für den Toleranz Nächstenliebe an
erster Stelle standen, das Verständnis der Völker
füreinander zu fördern, um ein friedliches
Zusammenleben zu gewährleisten. In den EULändern soll durch diese Form der
Öffentlichkeitsarbeit das eher negative Türkeibild
aufgebessert werden.
Deshalb wird vor allem auf die Gründung von
Zweigstellen in Deutschland viel Wert gelegt. Solche
sind bisher in Frankfurt, Köln und Berlin in der
Planung. Die Türkei möchte sich nach außen öffnen
und ihre Kultur präsentieren, sowie ein Forum für
die im jeweiligen Land lebende türkische oder
türkischstämmige Bevölkerung bieten.
iyileştirilmesi amaçlanmıştır.
Bu nedenle özellikle Almanya’da yeni şubelerin açılması
konusunda önemle durulmaktadır. Şu ana kadar
Frankfurt, Köln ve Berlin’de şubelerin açılması
planlanmaktadır. Türkiye, dışa doğru açılmak ve kültürünü
tanıtmak ve aynı zamanda ilgili ülkede yaşayan Türk veya
Türk kökenli halka bir forum sunmak arzusundadır.
Bunun yanı sıra, Yunus Emre Enstitü’lerinde kültür ve
bilgilendirme etkinliklerinin dışında, uluslar arası düzeyde
kabul edilen TSS isimli Türkçe sınavı ile birlikte Türk
dilinde Türkçe bilgilerinin belirlenmesine ve
geliştirilmesine önemli katkıları bulunan Türkçe dil
merkezlerinin (YETEM) açılması da öngörülmüştür.
newsletter DAAD Ankara
Dazu
sind
neben
Kulturund
Informationsveranstaltungen in Yunus Emre Instituten
auch Sprachzentren für Türkisch (YETEM) vorgesehen,
die zusammen mit der international anerkannten
Türkischprüfung TSS einen wichtigen Beitrag zur
Feststellung und Entwicklung von Kenntnissen der
türkischen Sprache leisten.
Vertreter des Yunus Emre Institutes haben in einigen
Ländern, wie Deutschland, Frankreich, Ungarn, Belgien,
Großbritannien, Österreich und Bosnien-Herzegowina,
die Ausbreitung der türkischen Sprache bzw. die
Häufigkeit und Qualität von Turkologie-Studiengängen
untersucht und eine Zusammenfassung der Ergebnisse
erstellt.
Gleichzeitig soll eine „Türkische Kulturbibliothek“
geschaffen werden, die eintausend Werke aus Literatur,
Wissenschaft, Kunst und Musik zahlreicher Epochen für
die Allgemeinheit zugänglich machen wird.
Auch die Teilnahme an Sommerpraktika und
Sprachkursen in der Türkei soll für Studierende der
Turkologie in den jeweiligen Ländern durch Stipendien
gefördert werden. Bisher haben bereits 500 Studenten
die Türkei besucht. Hier bekommen sie die Möglichkeit,
die türkische Sprache und Kultur in ihrem Ursprungsland
kennen zu lernen und mit diesen Eindrücken in ihr
Heimatland zurückzukehren.
Wir führten dieses Gespräch mit Dr. phil. Dr. rer. pol.
Şeref Ateş, der für die Sprachabteilung sowie Strategie
und Koordination in den EU- Ländern verantwortlich ist.
Als DAAD- Stipendiat hatte er die Möglichkeit, seine
Doktorarbeit im Bereich der Sprachwissenschaften in
Deutschland abzuschließen und promovierte später als
Politikwissenschaftler ein zweites Mal mit einem
Stipendium der Alexander von Humboldt Stiftung. Er
schätzt die guten Beziehungen zu Deutschland und stellt
abschließend fest: „Deutschland ist für uns wie ein
Nachbarland, zu dem wir keine geographische Grenze
haben.“
Für weitere Informationen:
Dr. phil. Dr. rer. pol. Şeref Ateş
[email protected]
Webseite: www.yunusemrevakfi.com.tr
16
Bunun yanı sıra, Yunus Emre Enstitü’lerinde kültür ve
bilgilendirme etkinliklerinin dışında, uluslar arası
düzeyde kabul edilen TSS isimli Türkçe sınavı ile
birlikte Türk dilinde Türkçe bilgilerinin belirlenmesine ve
geliştirilmesine önemli katkıları bulunan Türkçe dil
merkezlerinin (YETEM) açılması da öngörülmüştür.
Yunus Emre Enstitüsü’nün temsilcileri Almanya,
Fransa, Macaristan, Belçika, İngiltere, Avusturya ve
Bosna-Hersek gibi bazı ülkelerde Türk dilinin
genişlemesini ve Türkoloji bölümlerinin sayısını ve
niceliklerini araştırdılar ve elde edilen sonuçlar ile ilgili
bir özet oluşturdular.
Aynı zamanda çeşitli dönemlere ait edebiyat, bilim,
sanat ve müzik alanlarında bin eserler barındıran ve
umuma açık olan bir ‘Türk Kültür Kütüphanesi’
oluşturulacaktır.
Çeşitli ülkelerde bulunan Türkoloji öğrencileri için aynı
zamanda Türkiye’de burslu yaz stajı ve dil kursu
ımkanları da sağlanacaktır. Şu ana kadar Türkiye’yi
ziyaret eden öğrencilerin sayısı 500 civarındadır.
Bu sayede Türk dilini ve kültürünü yerinde tanıma ve
öğrenme imkanı buluyorlar ve edindikleri izlenimlerle
kendi ülkelerine dönebiliyorlar.
Bo sohbeti, dil bölümünden ve AB Koordinasyonu ve
stratejisinden sorumlu olan Doç.Dr.Dr. Şeref Ateş ile
gerçekleştirdik. Bir DAAD bursiyeri olarak doktora
çalışmasını Almanya’da dil bilimi alanında tamamlama
imkanı buldu ve daha sonra Alexander von Humboldt
Vakfı’nın bursu ile ikinci kez siyaset bilimi alanında
doktorasını yapmıştır.
Kendisi Almanya ile olan iyi ilişkilerin ne denli kıymetli
olduğunun farkında ve son olarak şu tespitte
bulundu :’Almanya bizim için coğrafi sınırı olmayan bir
komşu ülke gibidir.’
Ayrıntılı bilgi için :
Doç. Dr. Dr. Şeref Ateş
[email protected]
Web sıtesi: www.yunusemrevakfi.com.tr
newsletter DAAD Ankara
17
Empfang zumTag
Almanya’nın Birleşme Günü
der deutschen Einheit
nedeniyle resepsiyon
Anlaesslich des Tages der deutschen Einheit
lud die deutsche Botschaft Ankara zu einem
Empfang ein. Mit ca. 3000 erschienenen
Gaesten aus Politik, Wirtschaft, Wissenschaft
und Kultur wurde es ein buntes Fest auf der
Eichenwiese. Ausser Musik und Tanz wurde
der Tag auch mit einem Feuerwerk gefeiert.
Neben anderen Institutionen bot auch der
DAAD Ankara einen Informationsstand und
Beratung an. Als die DAAD-Lektoren und
Sprachassistenten aus Ankara und Erzurum
zum Stand kamen, bot sich eine Gelegenheit
für ein Gruppenfoto: (von links nach rechts)
Helen Osterloh (Hacettepe, Ankara), Julia
Hutzler (Univ. Ankara, Rektorat), Tanja Teichert
(Univ. Ankara und Gazi), Ahmet Dalgıçoğlu (IC
Ankara), Anika Müller (METU, Ankara), Neşe
Özdiker (IC Ankara), Enrico Lippmann (Atatürk
Univ., Erzurum), Andreas Volk (Bilkent,
Ankara), Dr. Nilgün Yüce (IC und Univ. Ankara)
Almanya’nın
birleşme
günü
nedeniyle
Ankara’daki
Almanya
Büyükelçiliği
bir
resepsiyona davet etti. Siyaset, ekonomi, bilim
ve kültür alanlarından davetli olan 3000
konuklarla birlikte açık alanda renkli bir şölen
yapıldı. Müzik ve dansın yanı sıra havai
fişeklerle de kutlama yapıldı.
Farklı kurumların yanı sıra DAAD Ankara’nın da
broşürler ve danışmanlık sunulan bir standı
vardı. Ankara ve Erzurum’dan DAAD lektörleri
ve dil asistanları standa gelince bir grup resmi
yapma fırsatı doğdu: (soldan sağa) Helen
Osterloh (Hacettepe Ü, Ankara), Julia Hutzler
(Ankara Ü, Rektörlük), Tanja Teichert (Ankara
Ü ve Gazi Ü), Ahmet Dalgıçoğlu (IC Ankara),
Anika Müller (ODTÜ, Ankara), Neşe Özdiker (IC
Ankara), Enrico Lippmann (Atatürk Ü,
Erzurum), Andreas Volk (Bilkent Ü, Ankara), Dr.
Nilgün Yüce (IC ve Ankara Ü)
newsletter DAAD Ankara
18
Landeskunde
Yurt bilgisi
Die Zeit fliesst dahin wie das Wasser und es wird
Herbst. Wie die Menschen, wird auch das Laub von
Wehmut ergriffen und lässt sich fallen in die Arme der
Erde. Nichts kann zu Ende gehen, bevor es beginnt,
und ohne ein Ende kann keine neue Seite
aufgeschlagen werden. Wenn der Mensch nicht mehr
zu sprechen vermag, spricht der Stift und Gedichte
beginnen, die Seiten zu füllen...
Zaman su gibi akıp gider, mevsimlerden sonbahar gelir.
Theodor Storm (1817-1888)
Theodor Storm (1817-1888)
Herbst
Sonbahar
Schon ins Land der Pyramiden
Flohn die Störche übers Meer;
Schwalbenflug ist längst geschieden,
Auch die Lerche singt nicht mehr.
Piramitlerin ülkesine
Kaçtı leylekler denizaşırı
Çoktan yitti kırlangıçların uçuşu
Artık kır kuşu da ötmez oldu.
Seufzend in geheimer Klage
Streift der Wind das letzte Grün;
Und die süßen Sommertage,
Ach, sie sind dahin, dahin!
Gizli ağıtla iç çekerek
Son yeşili okşar rüzgar;
Ve tatlı yaz günleri
Ah, kayıplara karışıp gitti!
Nebel hat den Wald verschlungen,
Der dein stillstes Glück gesehn;
Ganz in Duft und Dämmerungen
Will die schöne Welt vergehn.
Senin en sessiz mutluluğuna tanık olan
Ormanı sisler kapladı;
Buğular ve alacakaranlıklar içinde
yüz tutmuş yokolmaya güzel dünya.
Nur noch einmal bricht die Sonne
Unaufhaltsam durch den Duft,
Und ein Strahl der alten Wonne
Rieselt über Tal und Kluft.
Güneş sadece bir kez daha
durdurulmaksızın buğuları aşar
Ve eski mutluluğun bir ışını
Vadilere ve uçurumlara serpilir.
Und es leuchten Wald und Heide,
Dass man sicher glauben mag,
Hinter allem Winterleide
Lieg' ein ferner Frühlingstag.
am 14. September 1817 in Husum geboren. Er war in
Schleswig-Holstein als Rechtsanwalt tätig, zog mit dem
der
dänischen
Vorherrschaft
toprağın kollarına. Başlamadan son bulamaz hiçbir şey ve
sona ermeden hiçbir şey yeni bir sayfa açamaz. İnsanın
dilinin tutulduğu yerde kalemi konuşur ve şiirler dökülmeye
başlar sayfalarca…
Ve orman ile çayırlar öyle parlar ki
İnsanın emin olası gelir
Kışla gelen tüm acıların ötesinde
Uzak bir bahar günün beklediğinden.
Der bekannte deutsche Schriftsteller und Dichter wurde
Beginn
Yapraklar da insanlar gibi hüzünlenir, kendilerini bırakırlar
1851
nach
Thüringen und kehrte erst 1864, als Schleswig-Holstein
wieder deutsches Gebiet wurde, zurück.
In seinen Werken ist die Auseinandersetzung des
Menschen mit der Natur ein zentrales Thema. Der
Dichter starb am 4. Juli 1888 in Hademarschen.
Ünlü Alman yazar-şair, 14 Eylül 1817'de Husum'da
doğmuştur. Schleswig-Holstein'da avukat olarak
çalışmış, 1851'de Danimarka egemenliğinin
başlamasıyla Thuringia'ya göç etmiş ve 1864'e kadar
memleketine dönmemiştir, Schleswig-Holstein,
Almanya'ya dönene kadar. Eserlerinde doğa ile insanın
çatışmasına ağırlık vermiştir. 4 Temmuz 1888'de
Hademarschen'de vefat etmiştir.
newsletter DAAD Ankara
19
Yahya Kemal Beyatli (1884 - 1958)
Yaha Kemal Beyatlı (1884-1958)
Herbst
Sonbahar
Das vergängliche Leben neigt sich
seinem Ende zu,
ein langer Herbst beginnt
Blätter, Blumen und Vögel entschwinden, zertreuen
sich.
Durch die ganze Jahreszeit hindurch
ist der Abschied zu spüren;
In seinem Ton ächzen Meere und Berge.
Während sich zusammenfindet, was vom Sommer
übrig,
Sind die Tage voll Wehmut und die Nächte erfüllt
mit Gedanken an das Jenseits;
Die Trostlosigkeit dieser letzten Monate geht
durch Mark und Bein.
Und der Reisende spürt,
er muss den vertrauten Hain verlassen.
Der weltliche Horizont verdunkelt sich,
Zu leben, sich von Tag zu Tag schleppend,
wird der Seele zur Last.
Der Mensch spürt die Stille der Erde;
Er nimmt sie wahr als den Übergang
zu einer anderen Melodie,
Wenn er sich seinem Tode,
dessen Zeit gekommen ist, ergibt,
wird er jenem Zustand seiner selbst gleich, bevor er die
Erdenreise betrat.
So wie die Blätter ins fließende, entschwindende
Wasser fallen,
So wird die Seele in einen Schlaf geschickt,
aus dem es kein Erwachen gibt.
In diesem Augenblick sie keinen Schmerz spürt im Stein
gewordenen Herzen:
Mutter Erde nimmt unser Todesabenteuer nicht wahr.
Fânî ömür biter, bir uzun sonbahar olur.
Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.
Der türkische Schriftsteller und Dichter kam am 2.
Dezember 1884 zur Welt. Er verbrachte 9 Jahre in
Frankreich. Er studierte Politikwissenschaften, wurde
stark beeindruckt durch die französische Kultur und
Literatur, studierte nebenbei noch Orientalistik und
vertiefte seine Arabisch- und Persischkenntnisse.
Beyatlı schrieb hauptsichlich Divangedichte. 1913
kehrte er nach Istanbul zurück, unterrichtete Geschichte
und Literatur, und schrieb für Zeitungen und
Zeitschriften. Der Dichter, der auch an der Konferenz in
Lausanne teilnahm, wurde 1923 Abgeordneter der
Provinz Urfa. 1949 ging er in den Ruhestand und kehrte
von seiner Taetigkeit an der türkischen Botschaft in
Pakistan zurück in die Türkei, wo er 1958 starb.
Mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ;
Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.
Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir;
Günler hazinleşir, geceler uhrevîleşir;
Teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere.
Anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere.
Dünyanın ufku, gözlere gittikçe târ olur,
Her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur.
İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;
Bir başka mûsıkîye geçiş farzeder bunu;
Teslîm olunca va'desi gelmiş zevâline,
Benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.
Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya,
Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,
Duymaz bu ânda taş gibi kalbinde bir sızı:
Farketmez anne toprak ölüm mâceramızı.
2 Aralık 1884'te doğmuştur. Fransa'da 9 yıl kalmıştır. Bir
yandan siyasal bilgiler okumuş, Fransız kültüründen ve
edebiyatından etkilenmiş, bir yandan da Doğu Dilleri
Okulu'na devam ederek Arapça ve Farsça'sını ilerletmiştir.
Divan şiiri üzerine yoğunlaşmıştır. 1913'te İstanbul'a
dönmüş, tarih ve edebiyat dersleri vermiş ve gazete ve
dergilerde yazılar vermiştir. Lozan Konferansına katılmış
olan yazar, 1923'te Urfa milletvekili seçilir. Bunun yanında
Yozgat, İstanbul ve Tekirdağ'ın milletvekilliğini de yapmıştır.
1949'da Pakistan büyükelçiliği görevindeyken emekli olur ve
Türkiye'ye döner. 1958'de vefat eder.
newsletter DAAD Ankara
20
Ausblick
Yapılacak etkinlikler
Alumni-Empfang des DAAD am 5.11.2010:
5.11.2010‘da Alumniler için DAAD resepsiyonu:
Ort: Hotel Midas Ankara (Roof), Tunus Caddesi No.: 20 Yer: Hotel Midas Ankara (Roof), Tunus Caddesi No:20 Kavaklıdere, 06680 Ankara, Tel.: +90 312 4240110, miKavaklıdere, 06680 Ankara, Tel.: +90 312 4240110,
midas@hotelmıdas.com
[email protected]
Uhrzeit: 18.00 Uhr
Saat: 18.00
Deadlines für Stipendien:
Burslar için son başvuru tarihleri:

Forschungsstipendien (lang): 15.11.2010
Araştırma bursu (uzun): 15.11.2010

Sandwich-Stipendien: 15.11.2010
Sandwich bursu: 15.11.2010

Hochschulsommerkurs- und
Üniversite yaz kursu ve
Intensivsprachkursstipendien: 15.12.2010

Forschungsstipendien (kurz): 15.03.2011

Forschungsaufenthalte: 15.03.2011

Wiedereinladungen: 15.03.2011

Arbeitsaufenthalte für Künstler und Architekten:
15.03.2011
Messen im Herbst 2010und Frühjahr 2011:

yoğun dil kursu bursları: 15.12.2010
Araştırma bursu (kısa): 15.03.2010
Araştırma çalışması: 15.03.2010
Yeniden davet: 15.03.2010
Sanatçılar ve mimarlar için çalışma bursu:
15.03.2010
Sonbahar 2010 ve ilkbahar 2011‘de fuarlar:
Akare: 09.11.2010, Ankara /
Sheraton

IEFT: 23.03. 2010Ankara, 27.03.
2010 Konya, 28.03.2010Eskisehir

Educaturk: 30.03.2010 Ankara

Akare: 31.03.2010 Antalya,
05.04.2010 Ankara
DAAD IC Ankara, Bulvar Palas İş Merkezi B Blok No. 96/97, Atatürk Bulvarı 141, TR06640 Bakanlıklar/Ankara,
Tel.: 0090 312 419 3554, Fax.: 0090 312 419 3568, E-mail: [email protected], http://ic.daad.de/ankara/tr/

Benzer belgeler