Bildiri Özetleri Kitabı - II. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve

Transkript

Bildiri Özetleri Kitabı - II. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı ÖNSÖZ Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projesi kapsamında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile Milli Eğitim Bakanlığı, YTB (Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı), TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığı Ajansı), Eskişehir Valiliği, Eskişehir İl Millî Eğitim Müdürlüğü, TÜRKSOY, Uluslararası Türk Akademisi, TRT Avaz işbirliği ve PEGEM Akademi, Nobel, Eğiten Kitap sponsorluğunda gerçekleştirilen 1. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı’na katılımınızla onurlandırdığınız için teşekkür ediyoruz. Türk Dünyası adına 36 ülke/bölgeden katılımın gerçekleşmesiyle Türk Dünyasının buluştuğu büyük bir uluslararası kurultay olmuştur. Bu kurultayda, bu projenin önemi nedir ve neden Türk Dünyası çocuk oyun ve oyuncakları sorularının cevapları, sizin adınıza sorulmuş ve cevaplanmaya çalışılmıştır. Avrupa ve Amerika’da uygulanmakta olan eğitim programları bilim insanlarımız tarafından incelenmekte ve bu programlar doğrultusunda çocuklarımızın gelişimine ve öğrenimine en fazla katkı sağlayabilecek eğitim programları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bugün eğitim programlarımız oluşturulurken çağın gerektirdiği donanım öngörülmekte ve çocuklarımızın üst düzey düşünme becerileri ile desteklenmesi hedef alınmaktadır. Ancak unutulan bir husus vardır ki bu husus toplumsal düzeni, toplum içerisinde kimlik kazanmayı ve toplumun devamlılığını sağlamayı öngören kültürün aktarımıdır. Toplum, oluşturduğu kültür ile bir arada olabilme ve sürekliliğini sağlayabilme başarısını göstermektedir. Toplum olarak Türk Toplumuna baktığımızda 3000 yıllık bir geçmişin olduğu zengin bir kültürün varlığı görülmektedir. Türk toplumu, Asya’nın Ata toprağı olduğu, buradan diğer kıtalara dağılımın gerçekleştiği ve gittiği her bölgeye kültürünü taşıdığı bir toplumdur. Modern eğitim anlayışları içerisinde var olan bu kültürün aktarımı ne kadar gerçekleştirilmekte ve çocuklarımız kültürünü ne kadar anlayabilmektedir? Bu soru gerçekten önemli bir soru ve sorundur. Tabi ki kültür sadece eğitim ortamlarında aktarılmamakta, ailelerin ve toplumsal yaşantıların da bu aktarımda rolü yer almaktadır. Ancak bu aktarım tesadüflere, ihtimallere bırakılamayacak kadar mühimdir ve toplumların eğitim felsefesi o toplumun millî ve manevi menfaatlerini içermelidir. İşte bu nedenlerdendir ki 3000 yıllık Türk Dünyası kültürü eğitimle gelecek nesillerimize kazandırılmalı ve kültürel aktarımın devamlılığı sağlanmalıdır. İkinci sorumuz olan neden oyun ve oyuncaklar sorusunun iki cevabı bulunmaktadır. Çocuk oyun ve oyuncakları, çocukların yaşadıkları toplum içerisinde gelecekteki yaşantılarının deneyimini kazandıkları roller, yemeklerimiz, giysilerimiz gibi kültürün içerisinde yer alan önemli bir unsurdur. Üstelik oyun ve oyuncaklar çocukların içerisinde aktif olarak yer almaları ve kurallarını, tekerlemelerini, oyuncağını toplumun kültürüne göre kendilerinin geliştirmeleri sebebiyle, kültür ile çocuğun en etkili şekilde bir araya geldiği bir unsurdur. İşte burada ikinci önemli cevap karşımıza çıkmaktadır. Kültürel aktarımın eğitim içerisinde hangi yollarla kazandırılacağı, diğer bir ifade ile etkin olan yöntemi bize oyun ve oyuncaklar sunmaktadır. Çocukların içerisinde eğlenerek ve isteyerek yer aldıkları oyunlar ve I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı kullandıkları oyuncaklar eğitimcilerin kültürü nasıl aktarabiliriz sorusunun cevabını verdikleri anahtar olacaktır. İşte bu anahtarın kullanımı için, Atalarımızın bize bıraktıkları mirasımız olan oyun ve oyuncaklarımız Türk Dünyası olarak pedagojik tartışmalara açılmıştır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinin ev sahipliğini yaptığı, çocuklarımız ve geleceğimiz için bu kadar önemli bir düzenleme içerisinde yer alan katılımcılara ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Yrd. Doç.Dr. Yalçın Bay Yrd. Doç.Dr. D. Neslihan Bay TUDÇOOK Düzenleme Kurulu Eş Başkanları I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı DÜZENLEME KURULU Kurultay Eş Başkanları Prof. Dr. M. Bahaddin ACAT Prof. Dr. Selahattin TURAN Düzenleme Kurulu Eş Başkanları Yrd. Doç. Dr. Yalçın BAY Yrd. Doç. Dr. D. Neslihan BAY Düzenleme Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Pınar GİRMEN Doç. Dr. Cavide DEMİRCİ Doç. Dr. Esra DERELİ Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir ÖZTÜRK Yrd. Doç. Dr. Burcu ANILAN Yrd. Doç. Dr. Emre Ev ÇİMEN Yrd. Doç. Dr. Ersin KARADEMİR Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ANILAN Yrd. Doç. Dr. Mehmet ERSOY Yrd. Doç. Dr. Semra KIRANLI GÜNGÖR Yrd. Doç. Dr. Ümmügülsüm KORKMAZ Yrd. Doç. Dr. Zeynep YURTSEVEN Arş. Gör. Ayşe DÖNMEZ Arş. Gör. Burak Yasin YILMAZ Arş. Gör. Candaş UYGAN Arş. Gör. Dilara YAYA Arş. Gör. Eren Can AYBEK Arş. Gör. İsmail KAŞARCI Arş. Gör. Mikail YALÇIN Arş. Gör. Muhammed ÖZ Arş. Gör. Özge ÖZTEKİN Arş. Gör. Özge Sultan BALIKÇI Arş. Gör. Sabiha İŞÇİ Arş. Gör. Serdar KÖRÜK Arş. Gör. Şule Betül TOSUNTAŞ Arş. Gör. Yasir ARMAĞAN Arş. Gör. Yusuf AY Arş. Gör. Zeynep KILIÇ Arş. Gör. Z. Melis DEMİR Uzm. Muhammed AYDIN Uzm. Ömer Faruk BAYRAKÇI Okt. Madina YÖRÜK I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı BİLİM KURULU 1 Prof.Dr. Abdurrahman KILIÇ Düzce Üniversitesi 2 Prof.Dr. Ahmet AYPAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 3 Prof.Dr. Akmatali ALİMBEKOV Kırgızistan Manas Üniversitesi 4 Prof.Dr. Alexey GOLIKOV Rusya Federasyonu Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bilimleri Enstitüsü 5 Prof.Dr. Alimcan İNAYET Ege Üniversitesi 6 Prof.Dr. Almas SHAYKHULOV Rusya Federasyonu Başkurtistan Cumhuriyeti Başkurtistan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi 7 Prof.Dr. Asuman Seda SARACALIOĞLU Adnan Menderes Üniversitesi 8 Prof.Dr. Ayhan AYDIN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 9 Prof.Dr. Baljir BALDULMAA Mongolian State University of Education 10 Prof.Dr. Basangova Tamara GORYAEVNA Rusya Federasyonu Kalmuk Cumhuriyeti 11 Prof.Dr. Cabbar IŞANKUL Özbekistan Bilimler Akademisi Alişir Nevai Dil ve Edebiyat Enstitüsü 12 Prof.Dr. Cemil YÜCEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 13 Prof.Dr. Damir İSHAKOV Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Tataristan Bilimler Akademisi 14 Prof.Dr. Darhan HIDIRALİ Türk Akademisi 15 Prof.Dr. Dilshod RAHİMOV Tacikistan Bilim Akademisi 16 Prof.Dr. Douslas K. HARTMAN ABD Michigan State University 17 Prof.Dr. Esma ŞİMŞEK Fırat Üniversitesi 18 Prof.Dr. Fatma ALISINANOĞLU Gelişim Üniversitesi 19 Prof.Dr. Firdevs GÜNEŞ Bartın Üniversitesi 20 Prof.Dr. Grigori TOMSKİ Académie Internationale CONCORDE 21 Prof.Dr. Gülay MİRZAOĞLU Hacettepe Üniversitesi 22 Prof.Dr. Handan Asude BAŞAL Uludağ Üniversitesi 23 Prof.Dr. Hayati AKYOL Gazi Üniversitesi 24 Prof.Dr. İsa HABBİBAYLİ Azerbaycan Milli İlimler Akademisi 25 Prof.Dr. Jodene FINE ABD Michigan State University 26 Prof.Dr. Kamoludin ABDULLAEV Tacikistan Central Asia: Study and Teaching 27 Prof.Dr. M. Bahaddin ACAT Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 28 Prof.Dr. Mehmet ŞİŞMAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 29 Prof.Dr. Mustafa ERGÜN Afyon Kocatepe Üniversitesi 30 Prof.Dr. Mustafa SAFRAN Gazi Üniversitesi 31 Prof.Dr. Mübeccel GÖNEN Hacettepe Üniversitesi 32 Prof.Dr. Nebi ÖZDEMİR Hacettepe Üniversitesi 33 Prof.Dr. Nilüfer ÖZABACI Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 34 Prof.Dr. Nurbubu ASIPOVAN Kırgızistan Manas Üniversitesi 35 Prof.Dr. Ondar ERGELEER Rusya Federasyonu Tuva Cumhuriyeti (Çüvürekovich) Tuva Devlet Üniversitesi 36 Prof.Dr. Özden TEZEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 37 Prof.Dr. Özkul ÇOBANOĞLU Hacettepe Üniversitesi I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı 38 Prof.Dr. Raxmonov NASIMXON Özbekistan Bilimler Akademisi 39 Prof.Dr. Selahattin TURAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 40 Prof.Dr. Sultan TULU Muğla Üniversitesi 41 Prof.Dr. Tamara BİTTİROVA Rusya Federasyonu Kabardey-­‐Balkar Cumhuriyeti Rusya Akademisi 42 Prof.Dr. Timur KOCAOĞLU ABD Michigan State University 43 Prof.Dr. Victor BUTANAEV Rusya Federasyonu Hakasya Cumhuriyeti Hakasya Milli Üniversitesi 44 Prof.Dr. Zarema KIPKEEVA Rusya Federasyonu Karaçay – Çerkes Cumhuriyeti Karaçayevsk Umar Aliyev Üniversitesi 45 Doç.Dr. Gülnara Yusuf qızı SEİTVANİ Kırım Tatar ve Şarq Filologiyası Fakülteti 46 Doç.Dr. Ali Fuat ARICI Yıldız Teknik Üniversitesi 47 Doç.Dr. Ayfer ŞAHİN Ahi Evran Üniversitesi 48 Doç.Dr. İlkin Rüstemzade FARİZOĞLU Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi 49 Doç.Dr. Suat UNGAN Karadeniz Teknik Üniversitesi 50 Doç.Dr. Svetlana TÜBEEVA Rusya Federasyonu Kabardey Balkar Devlet Üniversitesi 51 Doç.Dr. Akedil TOİSHANULY Kazakistan Türk Akademisi 52 Doç.Dr. Ali ERYILMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 53 Doç.Dr. Asım ARI Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 54 Doç.Dr. Ayşe AYPAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 55 Doç.Dr. Aytaç KURTULUŞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 56 Doç.Dr. Baisheva Maria İVANOVNA Rusya Federasyonu Federasyonu Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bilimleri Enstitüsü 57 Doç.Dr. Cansu Filik İŞÇEN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 58 Doç.Dr. Cavide DEMİRCİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 59 Doç.Dr. Cengiz GÖKŞEN Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 60 Doç.Dr. Emine KOLAÇ Anadolu Üniversitesi 61 Doç.Dr. Engin KARADAĞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 62 Doç.Dr. Erkin EMET Ankara Üniversitesi 63 Doç.Dr. Esra DERELİ İMAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 64 Doç.Dr. Eyüp ARTVİNLİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 65 Doç.Dr. Habibe YAZICI ERSOY Gazi Üniversitesi 66 Doç.Dr. İsmail ACUN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 67 Doç.Dr. Kürşat YENİLMEZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 68 Doç.Dr. Lena TROEVA-­‐LUGINOVA Rusya Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bilimleri Enstitüsü 69 Doç.Dr. Leyla ÜLMEZOVA Rusya Federasyonu Kaberdey – Balkar Cumhuriyeti Sen Petersburg Devler Üniversitesi 70 Doç.Dr. M.Zafer BALBAĞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 71 Doç.Dr. Macid A. MELEKOĞLU Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 72 Doç.Dr. Mızrap POLAT Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 73 Doç.Dr. Mohammad Yalim YARQIN Kabil Devlet Üniversitesi, General Manager at Star Radio and TV I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı 74 Doç.Dr. Pınar ANAPA Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 75 Doç.Dr. Pınar GİRMEN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 76 Doç.Dr. S. Deniz KORKMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 77 Doç.Dr. Suzan D.CANHASİ Kosova Priştine Üniversitesi 78 Doç.Dr. Şengül S. ANAGÜN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 79 Doç.Dr. Zekiya MAHMUTOVANIN Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi 80 Doç.Dr. Zühal ÇUBUKÇU Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 81 Yrd.Doç.Dr. Nuran Malta-­‐MUHAXERİ Kosova Priştine Üniversitesi 82 Yrd.Doç. Dr. Derya YILMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 83 Yrd.Doç.Dr. Abdulkadir ÖZTÜRK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 84 Yrd.Doç.Dr. Asiye BERBER Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 85 Yrd.Doç.Dr. Burcu ANILAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 86 Yrd.Doç.Dr. C. Murat KANDEMİR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 87 Yrd.Doç.Dr. Çiğdem KARA Anadolu Üniversitesi 88 Yrd.Doç.Dr. D. Neslihan BAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 89 Yrd.Doç.Dr. Dilek TÜRKYILMAZ Gazi Üniversitesi 90 Yrd.Doç.Dr. Doğan KAYA Cumhuriyet Üniversitesi 91 Yrd.Doç.Dr. Emre EV ÇİMEN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 92 Yrd.Doç.Dr. Ersin KARADEMİR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 93 Yrd.Doç.Dr. Esra EREN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 94 Yrd.Doç.Dr. Fatih BEKTAŞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 95 Yrd.Doç.Dr. H. Adnan ARSLANTAŞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 96 Yrd.Doç.Dr. Hilmi DEMİRAL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 97 Yrd.Doç.Dr. Hüseyin ANILAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 98 Yrd.Doç.Dr. İlknur YÜKSEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 99 Yrd.Doç.Dr. İsmail YÜKSEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 100 Yrd.Doç.Dr. Mehmet ERSOY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 101 Yrd.Doç.Dr. Melih TURĞUT Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 102 Yrd.Doç.Dr. Mine SÖNMEZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 103 Yrd.Doç.Dr. Munise SEÇKİN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 104 Yrd.Doç.Dr. Nevin Güner YILDIZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 105 Yrd.Doç.Dr. Özlem Şimşek ÇETİN Kırıkkale Üniversitesi 106 Yrd. Doç. Dr. Sakine GAYBELİYEVA Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi 107 Yrd.Doç.Dr. Semra Kıranlı GÜNGÖR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 108 Yrd.Doç.Dr. Ümit ÖZKANAL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 109 Yrd.Doç.Dr. Ümmügülsüm KORKMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 110 Yrd.Doç.Dr. Yalçın BAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 111 Yrd.Doç.Dr. Zeynep YURTSEVEN AVCI Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 112 Dr. Firuz FEVZİ Kabil Devlet University 113 Dr. Güllü KARANFİL Moldova İMBL, South Russian Üniversity 114 Dr. Kadiyan BOOBEKOVA Kırgızistan Manas Üniversitesi 115 Dr. Temirbulatova Enegiz ASHİROVNA Rusya Federasyonu Karaçay-­‐Çerkes Cumhuriyeti I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı Rusya Federasyonu Dagıstan Cumhuriyeti Mahakale Devlet Üniversitesi 116 Dr. Yusup İDRİSOV 117 Öğrt. Gör. Intımakgül NURMAGOMBETOVA Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi 118 Öğrt. Gör. Menent SHUKRİYEVA Bulgaristan Şumnu Üniversitesi 119 Öğr. Gör. M. Tekin KOÇKAR ESOGÜ Halkbilim Araştırma ve Uygulama Merkezi 120 Uzm. Aidash BARYNMANA Rusya Federasyonu Tuva Cumhuriyeti Tuva Kültür Merkezi Sanat Müdürü 121 Uzm. Aişe MEMETOVA Kırım Tatar İslam Medeniyeti (kültürü) Bölümü Müdürü 122 Uzm. Erzhan TOLEK Kazakistan Türk Akademisi 123 Uzm. István VIDAK Macaristan Türkolog, Kece Uzmanı 124 Uzm. İbrahim YILDIRIM Kazakistan Yunus Emre Türk Kültürü Merkezi 125 Uzm. Mari NAGY Macaristan Türkolog, Kece Uzmanı 126 Uzm. Maya SAPAROWA İran Türkolog / Yazar 127 Uzm. Mongush ANDREY Rusya Federasyonu Tuva Cumhuriyeti Tuva Kültür Merkezi Sanat Müdürü 128 Uzm. Musemma RASİMOVA Kırım Sakovi Lisesi Türkolog 129 Uzm. Nadirbek JORAKOZİYEV Özbekistan Bilimler Akademisi 130 Uzm. Nadya TIDIKOVA Rusya Federasyonu Altay Cumhuriyeti Altay Bilimler Akademisi 131 Uzm. Osman TURDİ Nevşehir Üniversitesi 132 Uzm. Tumen ULZİİ Mogolistan ( Munkh Itgelt) International İntellectual Museum Sahibi 133 Uzm. Zülfiya TADİKOVNA Rusya Federasyonu Hakasya Cumhuriyeti Hakasya Kültür Merkezi 134 Mansur KURYAZOV Özbekistan Oyuncak Ustası 135 Marina KARYAGİNA Rusya Federasyonu Çuvaşistan Devlet Televizyonu
136 Müfettiş Vildan BORMAMBET Romanya Eğitim Bakanlığı 137 Valeri TURGAY Rusya Federasyonu Çuvaşistan Mihail Sespelya Vakfı Müdürü 138 Vasiliy PETROV Rusya Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bakan Yardımcısı 139 Yazar Gülnara HALFİTDİNOVA Rusya Federasyonu Başkurtistan Cumhuriyeti “Bashkortostan kizi”nda – aile ve kadınlar” Dergisi 140 Yazar Küller TEPUKOV Rusya Federasyonu Altay Cumhuriyeti Çocuk kitabı yazarı 141 Yazar Rabit BATULLA Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Yazar 142 Yazar Yücel FEVZİOĞLU Almanya Türk Dünyası Masal ve Hikayeleri Yazarı I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı İÇİNDEKİLER •
Geleneksel Çocuk Oyunlarının Anadili Eğitimine Etkisi .............................................................. 1 •
Çocukların Problem Çözme Becerisi ve Dil Gelişiminde Bilmece ve Tekerlemelerin Önemi ...... 3 •
Göçebe Kırgızların Çocukları Sosyalleştirme Kültüründeki Halk Oyunlarının Yeri ...................... 5 •
Çocuk Oyunlarının Çocuklara Milli Kültürel Değerlerin Aşılanmasında, Onların Ahlak ve Eğitiminin Gelişmesinde Rolü .................................................................................................... 6 •
Değerler Eğitiminin Müzikli Oyunlar Aracılığı ile Kazandırılması ................................................ 7 •
Okul Öncesi Eğitiminde Şarkılı Oyunlar Yoluyla Değerler Eğitimi: Nitel Örnek Bir Çalışma ....... 8 •
İlkokulda Derslerde Oynatılan Oyunların Değerler Eğitimi Verilmesindeki Katkısı .................... 9 •
Türkiye’de Oynanan Geleneksel Çocuk Oyunlarının Değerler Eğitimindeki Rolü Açısından İncelenmesi .............................................................................................................................. 10 •
Ramazan Ayını Sevdirmek İçin Düzenlenmiş Geleneksel Çocuk Oyunları ................................ 12 •
Milli ve Manevi Değerlere Dayalı Kültürel Miraslarımızın Okul Öncesi Dönemde Geleneksel Oyunlar ile Tanıtımı ve Aktarımı .............................................................................................. 13 •
Saha Bölgesi Masa Oyunları ve Çocukların Zihinsel Gelişimi Üzerinde Etkileri? / Настольные Игры Народа Саха И Их Влияние На Интеллектуальное Развитие Детей .......................... 14 •
Çocukların Hayallerindeki Oyuncaklar ..................................................................................... 15 •
Halk Oyunlarında “Karı” (Kadın) Karakteri ............................................................................... 17 •
Okul Öncesi Dönemde Ebeveynlerin Çocuklarına Oyuncak Seçimi Tercih Nedenlerinin İncelenmesi .............................................................................................................................. 18 •
Koleksiyoner Kutu Oyunu ........................................................................................................ 19 •
‘Kentleşmede Çocuğa Görelik’ İlkesinin Oluşturulması ve Bu Çerçevede Çocukluğumuzdaki Oyunların Önemi ...................................................................................................................... 20 •
Ailelerin 0-­‐6 Yaş Çocuklara Yönelik Oyuncak Seçimlerindeki Kriterlerin İncelenmesi ............. 21 •
Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Zekâ Oyunları ile İlgili Bilgi Düzeyleri ve Oyunların Eğitimde Kullanılabilirliğine Yönelik Görüşleri ........................................................................................ 22 •
Adölesanların Oynadıkları Bilgisayar Oyunları ve Oyuna Ayırdıkları Zamanın Değerlendirilmesi: Kalitatif Çalışma ....................................................................................................................... 23 •
Okul Öncesi ve Birinci Sınıf Öğrencilerinin Oyun/Oyuncak Hakkındaki Görüşlerinin Karşılaştırılması ........................................................................................................................ 24 •
Zeka Oyunları Dersi Öğretim Programı'nın Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi ... 24 •
Zeka Oyunları Arayıcılığıyla İnternetin ve Telefonun Zararlı Kullanımının Azaltılması ............. 25 •
Geleneksel Kültür ve Modern Bilimin Sentezi Bir Oyun: Jipto ................................................. 26 •
Okul Öncesi Eğitiminde Oyun ve Oyuncak Materyallerine İlişkin Yönetici ve Öğretmen Görüşleri .................................................................................................................................. 28 •
Türk Kültürüne Ait Oyun ve Oyuncakların Okul Öncesinde Yapılandırılmış Origami Materyalleri ile Kullanımı ......................................................................................................... 29 •
Dramatik Oyun, Sosyodramatik Oyun ve Öz-­‐Düzenleme ........................................................ 30 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Ailemin ve Benim Oyun ve Oyuncaklarım ................................................................................ 31 •
Elazığ’ın Geleneksel Çocuk Oyunları ........................................................................................ 32 •
Dedeler Çocukken Neler Yapar Neler Oynarlardı ..................................................................... 33 •
Orta Asya’da Oynanan Geleneksel Oyunların Eğitsel Oyuna Dönüştürülmesinin Akademik Başarıya ve Matematik Dersine Yönelik Tutuma Etkisi ............................................................ 34 •
Malazgirt Buka Baran Çocuk Oyunu ......................................................................................... 35 •
Malazgirt Lap Oyunu ................................................................................................................ 36 •
Malazgirt Kosageli Oyunu ....................................................................................................... 36 •
Isparta-­‐ Çandır Çocuk Oyunları ................................................................................................ 37 •
Kazak Çocuklarının Asık Oyunu ve Asık ile İlgili Ulusal, Kültürel Değerler ................................ 39 •
Arkeolojik Veriler Işığında Antik Dönemde Oyun ve Oyuncakalar ........................................... 40 •
Tüm Yönleriyle Dokuztaş ......................................................................................................... 41 •
Özbek Çocuk Oyunlarındaki Tekerlemelerin Yeri ve Önemi .................................................... 42 •
Kırımın Sosyokültürel Yapısında Çocuk Oyunları: Kırım Tatar Oyunlarının Analizi / Детские Игры В Социокультурном Пространстве Крыма: Анализ Развития Крымскотатарских Игр.
................................................................................................................................................. 44 •
Kırım Tatar Dergisi "ARMANÇIK" Örneğinde Bir Kişinin Kimliğinin Oluşumunda Çocuk Eğitsel Oyunlarının Rolü / Роль Детских Развивающих Игр В Формировании Личности Человека На Примере Крымскотатарского Журнала «Арманчыкъ» ................................................. 44 •
Karabağ Çocuk Oyunlarının Özellikleri ..................................................................................... 45 •
Ermenistan Türklerinin Çocuk Oyun ve Oyuncaklari Üzerine (Sisyan İli, Desdegerd Kasabasi Örneğinde) ............................................................................................................................... 46 •
Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projesi ‘Üç Nesil Oyunda Buluştu’ ............................ 47 •
Bizim Çocuk Oyunları ............................................................................................................... 48 •
Türkçede Çocuk Oyun ve Oyuncak Dünyasına Ait Sözcükler ................................................... 51 •
Çocuk Oyunları ve Oyuncak Kültürü: Ula Örneği ..................................................................... 52 •
Kosova’da Unutulmaya Yüz Tutan Çocuk Oyunları ve Türkiye’deki Oyunlarla Karşılaştırılmaları
................................................................................................................................................. 53 •
Anamur ve Çevresi Yörüklerinde Tarih Boyu Oyun Oyuncak İlişkisi ......................................... 54 •
Unutulmaya Yüz Tutmuş Emirdağ Yöresi Çocuk Oyunları ve Bu Oyunların Eğitimsel Değeri .. 55 •
Kıbrıs Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Elektronik Ortamda Tanıtımına Yönelik Bir Çalışma ..... 57 •
Annelerimizin Çocukken Oynadıkları Oyunlar: Kalitatif Çalışma .............................................. 58 •
Kazak Çocuklarının Geleneksel Aşık Oyunu ............................................................................. 59 •
Türk Halklarındaki Zeka ve Mantık Oyunlarının Tanıtımı ve Onlar Hakkında Tarihi Bilgiler ..... 60 •
Batılılaşma Dönemi Osmanlı Saraylarında Oyuncak ................................................................ 61 •
"Aşık Oyunu: Kars Yöresinde Eski Bir Türk Çocuk Oyunu ve Günümüzdeki Süreklilikleri" ....... 62 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Türk Ninnilerinde Yaşayan Oyun Kültürünün Felsefi Özellikleri ve Sürdürülebilir Eğitim Uygulamaları ............................................................................................................................ 63 •
Çocukken Oynadığımız Oyunlar: Fethiye Örneği ...................................................................... 64 •
Ebeveynlerimiz Eski ve Yeni Oyunları Değerlendiriyor: Kalitatif Çalışma ................................. 65 •
Kırklareli'nde Oyun ve Oyuncak ............................................................................................... 66 •
1980-­‐1990 Yıllarında Eskişehir'de Oynanan Sokak Oyunlarının Tanıtılarak Yaşatılması .......... 67 •
Dede ve Ninelerin Çocukken Oynadığı Oyunlar ile Aynı Cinsiyetteki Torunlarının Oynadığı Oyunların Karşılaştırılması ....................................................................................................... 68 •
7-­‐11 Yaş Arası Çocukların Oynadığı Oyunlar ............................................................................ 69 •
Halkbilimi Çalışmalarında Çocuk Oyun ve Oyuncak Araştırma Eğilimleri Doğrultusunda Türk Dünyası Çocuk Folkloru Nasıl Çalışılmalıdır? ............................................................................ 70 •
Anadolu Türkmen Oyunlarında Çağırgan Örneği ..................................................................... 71 •
Eğitim Tarihimizde Çocuk Oyunları: Ahmed Edib’in Terbiyevi Çocuk Oyunları Eseri Üzerine Bir İnceleme .................................................................................................................................. 72 •
Kırgız Seyirlik Çocuk Eğlence Oyunu: Tak Teke ........................................................................ 73 •
Başkurt Halk Oyunları .............................................................................................................. 74 •
En Eski Oyun: Masal ................................................................................................................. 77 •
Özbek Çocuk Oyunlarının İncelenmesi, Mitolojik Temelleri ve «Döndıraq» Oyunu ................ 78 •
Bir Türk Zekâ Oyunu Olarak Satranç ........................................................................................ 80 •
Türk Devletlerinde Ortak Çocuk Oyunları ................................................................................ 80 •
Bel Omurgasının Sekiz Özelliği (Türk-­‐Moğol Halklarının Bulmaca Oyunu) .............................. 81 •
Karaçay ve Balkarlılarda Çocuk Oyunları / Детские Игры У Карачаевцев И Балкарцев ...... 83 •
Karaçay ve Balkarya’da Milli Çocuk Oyunları / Детские Национальные Игры В Карачае И Балкарии ................................................................................................................................. 85 •
Шатра -­‐ Интеллектуальная Игра Алтайцев ........................................................................... 87 •
Dünden Bu Güne Kültürel Çocuk Oyun ve Oyuncakları .......................................................... 88 •
Anadolu Sahası Çocuk Oyunları Kataloğunun Hazırlanması Yolunda Bir Tecrübe: Trabzon Yöresi Çocuk Oyunları .............................................................................................................. 88 •
Azeri, Kırgız, Başkırt, Gagauz ve Kazak Çocuk Oyunlarının İçerik ve Yapı Bakımından Seferihisar-­‐Türkiye Örnekleriyle Karşılaştırılması .................................................................... 89 •
Çocukların Dünyasından Gerçek Dünyaya: Oyun ve Oyuncak ................................................. 90 •
Geleneksel Çocuk Oyunları İçin Sokak Temelli Geleneksel Oyun Alanlarının Yeniden Keşfi ... 92 •
Rus Çizgi Filmlerindeki Oyuncak Kahramanların Çocukların Okul Öncesi Eğitimindeki Önemi 93 •
Türk Dünyasında Çocuk Oyuncakları: Bir Saha Çalışması ......................................................... 94 •
Türk Dünyasında Çocuk Oyunları: Bir Saha Çalışması .............................................................. 97 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Ulusal Kimlik Gelişiminde Cocuk Oyun ve Oyuncaklarının Yeri ve Önemi / Место И Важность Национальных Игр И Игрушек В Усилении (Стимулировании) Национального Самосознания И В Становлении Национальной Идентичности ........................................ 99 •
Fiziksel Eğitim Tarihimizden ................................................................................................... 100 •
Geçmişten Günümüze Aşık Oyunları ..................................................................................... 102 •
Deliorman Türklerinin Halk Kültüründeki Çocuk Oyunları .................................................... 102 •
Qırımtatar Oyuncağının Geçmişi ve Zemaneviy Ömürdeki Yeri / Прошлое Крымскотатарской Игрушки И Место В Современной Жизни .......................................................................... 103 •
Kırım Tatarlarının Oyunları ve Oyuncaklarının Etnik-­‐Kültürolojik Özellikleri ......................... 105 •
Afganistan Özbek Çocukların Oyun ve Oyuncakları ............................................................... 106 •
Geleneksel Çocuk Oyunları Tacikler Sınıflandırılması ............................................................ 109 •
Özbek Çocuk Edebiyatında Oyun Şarkıları ............................................................................. 111 •
Mongolian National Toys and Games .................................................................................... 112 •
Tuva Çocuk Oyunu Sayzanak / Тувинская Детская Игра Сайзанак ..................................... 115 •
Tuva Ulusal ‘Tevekteeri’ Oyununun Günümüzdeki Durumu / Современное Состояние Тувинской Национальной Игры Тевектээри ...................................................................... 117 •
Nevruz Bayramı ile İlgili Özbek Halk Oyunları ve Çocuk Oyuncakları ..................................... 119 •
Çocuk Eğitimi İçin Milli Oyunların Önemi ............................................................................... 120 •
Türkiye ve Terek Kumuklarının Oyunları ................................................................................ 123 •
Çocuk Oyunları ve Çocukalrın Sözel Dünyaları (Karaçay-­‐Malkar Folklor Temelinde) / Детские Игры И Вербальный Мир Малыша (На Материале Карачаево-­‐Балкарского Фольклора)
............................................................................................................................................... 124 •
Çuvaş Halkının Parmak Oyunları ........................................................................................... 124 •
Türk -­‐ Alman Çocuk Oyunların Karşılaştırılması ..................................................................... 125 •
Çocuk Oyunlarında Mitolojik İzler Aranabilir Mi? .................................................................. 126 •
Ahıska Türklerinde Çocuk Oyunları ........................................................................................ 127 •
Geleneksel Kültür Ürünlerinin Eğitim Materyaline Dönüştürülmesi ...................................... 128 •
Kırım Tatarların Çocuk Oyunları. Kırım Tatar Geleneksel Oyunlar ve Oyuncaklar Konuda Bügüne Kadar Yapılan Araştırmalar Tarihinden / Аннотация Детские Игры Крымских Татар. История Изучения Крымскотатарских Игрушек И Традиционных Игр ............................ 129 •
Kültürel Süreklilik Sözlü İletişim ve Eğitim Bağlamında Türk Dünyası Çocuk Oyunları ........... 131 •
Halk Biliminin Önemli Bir Alanı Olarak Çocuk Oyunları .......................................................... 132 •
Türk Dünyasındaki Tekerlemeli Geleneksel El Çırpma Oyunlarıyla, Bilimsel Gerçeklerin Öğretilmesinin Akademik Başarıya ve Tutuma Etkisi ............................................................. 133 •
Özbek Halk Oyunları ve Oyuncaklarının Araştırılma Meselesi ............................................... 135 •
Türk Dünyası ile Amerika Yerlilerinin Geleneksel Çocuk Oyunları ve Oyuncakları Arasında Bir Karşılaştırma .......................................................................................................................... 137 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Anadolu Türkmen Oyunlarında Balçıkhisar Örneği ................................................................ 139 •
Türkmeneli Çocuk Oyunları .................................................................................................... 140 •
Oyuncağımı Paylaşıyorum ...................................................................................................... 141 •
Çuvaş Halk Çocuk Oyun ve Oyuncakları / Чувашские Народные Игрушки И Детские Игры
............................................................................................................................................... 142 •
Karabağ`Da Padişah Oyunu / «Padshah Game Of King)» İn Karabax ..................................... 143 •
The Use of the Mongolıan Folk Tasks for Ingenuıty In Teachıng Mathematıcs (6-­‐7 Years Old)
............................................................................................................................................... 145 •
‘Kazıktaar’ Tuva Halk Oyunu ‘Aşık’ / Тувинская Народная Игра «Кажыктаар» .................. 147 •
Çocuk ve Oyun ....................................................................................................................... 149 •
Geleneksel Çocuk Oyunları Derneği / Ankara ........................................................................ 150 •
Türk Dünyasında Aşık Oyunları .............................................................................................. 152 •
Kazak Milli Oyunların Eğitimde Uygulanması ......................................................................... 154 •
Somut Olmayan Kültürün Gelecek Kuşaklara Aktarılmasında Oyunun Önemi/ Bir Örneklem Olarak Çankırı’da Çocukların ve Yetişkinlerin Oynadığı Ortak Geleneksel Oyunlar ............... 155 •
Geldi Aldı Götürdü Oynadı Oynadı Getirdi ............................................................................. 156 •
Okulöncesi Dönemdeki Çocukların Kültürel Oyuncaklara ve Oyunlara Dair Algılamaları ...... 157 •
Yabancı Dil Eğitiminde Çizgi Filmlerin Yeri ve Önemi ............................................................. 158 •
Geçmişten Geleceğe, Tüketimden Üretime Oyun ve Oyuncak .............................................. 159 •
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Oyuncak Kavramına İlişkin Metaforik Algıları ......................... 160 •
Mangala’sız Sen, Sen Değilsin! ............................................................................................... 162 •
İlk Okuma Yazma Öğretiminde Oyun ve Oyuncakların Rolü .................................................. 164 •
Özel Gereksinimi Olan Çocuklarda Kültür Temelli Oyunlar .................................................... 165 •
Demokrasi Eğitiminde Oyunun Yeri ve Önemi ....................................................................... 166 •
Geleneksel Türk Çocuk Oyunlarının Eğitsel İşlevleri Üzerine Bir İnceleme ............................ 167 •
Geleneksel Çocuk Oyunları’nın Eğitimdeki Önemi ile Okullarda Oynanma Oranının Karşılaştırılması Hakkında Okul Müdürlerinin Görüşleri; Balıkesir Örneği ............................. 168 •
Geleneksel Kültür Ürünlerinin Okul Öncesi Eğitim Materyaline Dönüştürülmesi ve Örnek Uygulamalar ........................................................................................................................... 169 •
Kültürel Çocuk Oyunlarının Müzik Dersi Öğretim Programlarındaki Yeri ve Önemi .............. 170 •
Aşık’a İlgisiz Kalma Değerlerinden Olma… ............................................................................. 171 •
Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Eğitici Oyuncak Algısının Değerlendirilmesi ................... 173 •
Geleneksel Oyunların Derslerde Kullanılmasına Yönelik Öğretmen Görüşlerinin Belirlenmesi
............................................................................................................................................... 174 •
Oyun ve Oyuncağın Eğitsel Değeri ......................................................................................... 175 •
Yöresel Çocuk Oyunlarının Çocuk Gelişimine Yansımaları: Kuşadası Örneklemi ................... 176 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Kırgızlarda Aşık Kemiği Oyunlarının Türleri ve Çocukların Gelişimi Açısından Önemi ............ 177 •
Erken Çocukluk Eğitimi Kurumlarında Yürütülen Oyun Etkinliklerindeki Kültürel Faktörlerin İncelenmesi ............................................................................................................................ 178 •
Başkurt Oyunu Ustu Ustu (Uçtu Uçtu)’Nun Eğitimsel Öğeler Açısından İncelenmesi ............ 178 •
Kırım Türklerinin Kültürel Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Eğitim Ortamlarında Kullanımı .... 179 •
Cultural Games As An Instructional Tool: Pre-­‐Service Teachers’ Opinions ............................ 181 •
Whether Children Prefer Cultural Turkish Games with Solid Materials or Using Technology?
............................................................................................................................................... 182 •
Fen Eğitimini Zenginleştirmede Geleneksel Oyunların Yeri ................................................... 183 •
En Güzel Elementler Bunlar ................................................................................................... 184 •
Fen ve Teknoloji Dersinin Öğretiminde Hacivat Karagöz Oyununun Öğrenci Başarısına Etkisi
............................................................................................................................................... 185 •
Maddenin Halleri ve Isı Ünitesinin Öğretiminde Oyun Etkinliklerinin Kullanılmasına İlişkin Öğrenci Görüşlerinin İncelenmesi .......................................................................................... 187 •
The Child, the Curriculum, and Computer Games: The Digital Gamification of Education İn The U.S. .................................................................................................................................. 188 •
Ata Yurttan Anayurda Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları ................................................... 188 •
Dünya Animasyon Edebiyatı ve Sanatında Türk (Özbek) Çocuk Oyunları ve Oyuncaklarının Yeri
............................................................................................................................................... 189 •
Kültürel Birlik Yolunda Çocuk Oyunlarının Rolü ..................................................................... 191 •
Azerbaycan ve Anadolu Folklorunda Gelenek ve Görenekle Bağlı Çocuk Oyunlarımız .......... 191 •
Özbekistan`Daki Çocuk Oyunlarının Bazı Özellikleri ............................................................... 192 •
Türk Dünyası Cocuk Oyunlarının Kıyaslamalı İncelenmesi (Azerbaycan, Türkiye, Başkurt Türklerinin Örneklerine Dayanarak) ...................................................................................... 194 •
Türk ve Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Çocukluklarında Oynadıkları Oyun ve Oyuncaklar ..... 195 •
Türkiye (Maraş) ve Azerbaycan (Ordubad) Çocuk Oyunlarının Karşılaştırmalı İncelenmesi .. 196 •
Kosova'da Çocuk Oyunları ..................................................................................................... 197 •
Türk ve Akraba Topluluklarındaki Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Ortaklıkları Üzerine Bir Deneme ................................................................................................................................. 198 •
Kazakistan’da Dokuzkumalak Kütahya’da Dokuztaş .............................................................. 200 •
Türk Dünyasından Çocuk Oyunları Örnekleri ......................................................................... 201 •
Türkmenistan’ın Millî Çocuk Oyunları .................................................................................... 202 •
Çocuk Oyunlarının Evrenselliği Üzerine ................................................................................. 203 •
Dünyanın Keşfine Giden Yol Arkadaşları: Oyuncaklar ............................................................ 204 •
Kazak Çocuklarının Milli Oyunları ve Oyuncakları: Türk Halkları ile Benzer Yönleri ve Farkları
............................................................................................................................................... 205 •
İran Horasan/Halaç Türklerinden Çocuk Oyunları ................................................................ 206 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Afganistan Etnik Grupları Arasındaki Çocuk Oyunlarına Kültürel Bir Bakış ............................ 207 •
Tuva ve Türk Halklarında Çocuk Oyunlarının Karşılaştırması ................................................. 208 •
İlkokul Öğrencilerinin Günlük Yaşantılarında Oyun Algılarının Resim Yoluyla İncelenmesi ... 210 •
Oyun ve Oyuncakların Çocuk Kitaplarındaki Yeri ................................................................... 211 •
Kazakh Traditional Musical Toy Orteke: Genesis of Genre .................................................... 212 •
Kazanımlarla Zenginleştirilmiş Çocuk Tiyatrolarının Akademik Başarıya Etkisi ...................... 214 •
Mongolian Traditional Game Culture (In Case: Shagay Game) ............................................. 216 •
Ezize Ceferzade`Nin Romanlarında Oyun ve Oyuncaklar ....................................................... 217 •
Çocuk Oyunlarında Ritüel-­‐Mitolojik Öğeler ........................................................................... 218 •
Azerbaycan ve Türkiye Folklorunda Müziksel Çocuk Oyunları Üzerıne ................................ 219 •
Duygu Çemberim ................................................................................................................... 220 •
Milli Değer Olarak Kazak Milli Oyunlarının Eğitim ve Terbiyedeki Yeri .................................. 222 •
Sözlü Kültür Ürünlerinde Oyun ve Oyuncak ........................................................................... 223 •
Jipto Sanatı ve Sanat Eğitiminde Jipto ................................................................................... 224 •
Somut Olmayan Kültürel Miras, Türk Sineması ve Çocuk Oyunları İlişkisi ............................. 226 •
Popüler Bilgisayar Oyunlarında Yer Alan Propaganda Unsurlarının, Geleneksel Çocuk Oyunları ve Eğitim Açısından İncelenmesi ............................................................................................ 228 •
Nevruz Bayramı ile İlgili Özbek Halk Oyunları ve Çocuk Oyuncakları ..................................... 229 •
Geleneksel Giysi Kültürünün Porselen Bebekler ile Yaşatılması ............................................ 230 •
Türk Dünyasını Oyunlarla Öğrenmek ..................................................................................... 231 •
Matematik Öğretiminde Oyunun Akademik Başarıya ve Öğrenci Görüşlerine Etkisi ............ 232 •
Orta Düzey Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrencilere Maltuka Oyunu ile Matematik Eğitimi Verilmesi ................................................................................................................................ 233 •
Geometrik Şekiller Arasındaki İlişkiyi Tangram ile Öğrenme ................................................. 234 •
Mangala Öğretiminin İlköğretim 4. Sınıf Öğrencilerinin Rutin Olmayan Problemleri Çözme Başarısı Üzerine Etkisi ............................................................................................................ 235 •
The Use of the Mongolıan Folk Tasks for Ingenuıty in Teachıng Mathematıcs ..................... 236 •
Sek Sek Oyunu ile Çizge Kuramına Giriş Yapalım .................................................................. 238 •
Türk Dünyası’nda Somut Olmayan Kültürel Mirasın Matematik Öğretiminde Kullanılması .. 239 •
Türkiye’de Dijital Kültür Ürünleri Olarak Oyunlar ve Gelenek Unsurlarının Aktarımı: Facebook Örneği .................................................................................................................................... 240 •
Oyuncak Reklamlarının Retoriği ............................................................................................. 241 •
The Child, the Curriculum, and Computer Games: The Digital Gamification of Education in the U.S. ......................................................................................................................................... 242 •
Çocukların Fiziksel ve Zihinsel Gelişiminde Meydan Oyunlarının Önemi ............................... 243 •
Ceddimizin Mirasından,Neslimize Akan Zeka: Akıl Oyunları .................................................. 245 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Folk Games as Part of the Process of Upbringing and Education of Preschool Institutions .. 247 •
Natıonal Sports as a Factor of Mutual Enrıchment Cultures ................................................. 247 •
Millî Bilincin Kazandırılmasında, Millî Kimliğin İnşasında Kültürel Oyun ve Oyuncakların Yeri ve Önemi ................................................................................................................................ 248 •
Çocuk Oyununda “Oyuna Gelmeyelim” Как Не Стать «Игрушкой» Детских Игр ................ 250 •
Türkiye Oyuncak Müzelerinin Ulusal Kimliğin İnşasındaki İşlevsizliği .................................... 253 •
Kırgızların Milli Oyunlarının Eğitim Yönü ................................................................................ 254 •
Kırgız Çocuk Oyunlarının Eğitim Açısından İncelenmesi ......................................................... 255 •
Okul Öncesi Eğitimde Kültürel Oyunların Kazandırılması: Örnek Bir Drama Çalışması .......... 256 •
Macaristan'da Cocuk Oyunlari ............................................................................................... 257 •
Kültürel Ekonomik ve Endüstriyel Bir Alan Olarak Oyun ve Oyuncak Sektörü ...................... 258 •
Daha Çok Oyun İçin Oyuncak Kütüphanesi: Hollanda Örneklemi .......................................... 259 •
Bilgisayar Oyunlarının Çocuklar Üzerindeki Etkisi .................................................................. 260 •
Muhteşem Osmanlı ............................................................................................................... 261 •
Fetih 1453 .............................................................................................................................. 262 •
Çocukların Kişilik Gelişiminde Saha Halkının Ulusal Oyun ve Oyuncaklarının Rolü / Роль Национальных Игр И Игрушек Народа Саха В Становлении И Развитии Личности Детей
............................................................................................................................................... 263 •
7 – 15 Yaş Arası Delikanlıların Oyun ve Eğlenceleri (Boz Bala Oyunları) / Игры И Развлечения Юношей От 7 До 15 Лет (Боз Бала Оюндары ..................................................................... 264 •
Türk Dünyası Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Psikoterapi İşlevi Üzerine Değerlendirmeler ................................................................................................................... 265 •
Çocukken Oynadığımız Oyunlar ............................................................................................. 265 •
Kültürel Oyun ve Oyuncakların Hastanede Yatan Çocuklar Tarafından Kullanımı ................. 266 •
Çocuk Oyuncaklarının Doğal Boyarmaddelerle Boyanması ................................................... 267 •
Hasta Çocuk, Terapötik Oyun ve Hemşire .............................................................................. 268 •
Hastane Ortamında Oyun ...................................................................................................... 269 •
İnsan Yetiştirmede Milli Oyunların Sosyal ve Eğitim Yönü ..................................................... 270 •
Bilgisayar Oyunlarının 4, 5 ve 6. Sınıf Öğrencilerinin Şiddet Eğilimlerine Etkileri .................. 271 •
Organik Oyunlar ve Organik Oyun Alanları ............................................................................ 272 •
Hareketli Kırgız Milli Oyunlarının İlköğretim Öğrencilerinin Çok Yönlü Gelişimindeki Rolü ... 274 •
Oyunlarla Yalnızlaşan Çocuklar .............................................................................................. 275 •
Öğretmen Adaylarına Mangala Öğretiyorum ........................................................................ 277 •
Türkiye’de Oyuncak Kütüphaneleri ve Gezici Eğitimli Oyuncak Kütüphanesi Projesi ............ 280 •
Gurup Oyunlarında Öğrenci Etkileşimlerinin İncelenmesi: "Kim Biliyor? Oyunu" Örneği ...... 282 •
Bir Oyunun Evrimi (Toguz Korgool Oyunu Örneği) ................................................................ 283 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı •
Tebriz ve Karabağ Halk Biliminde Çocuk Oyunlarının Sınıflandırılması Üzerine Bir İnceleme 284 •
Mongolian National Games and Toys .................................................................................... 285 •
Kıbrıs Türk Kültüründe Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncakları ............................................ 287 •
About Social Researches of Education İn The Cultural Game "Togyzkumalak" ..................... 288 •
Oyun, Oyuncak Her Öğrenci Tarihini Öğrenecek ................................................................... 289 •
Beraber Yapar, Beraber Oynardık .......................................................................................... 290 •
Oyun ve Oyuncağın Çocuğun Yaşamındaki Önemi ................................................................ 292 •
Depremle Mücadele Etmede Disiplinler Arası İşbirliği ve Oyunların Kullanımı ...................... 294 •
Dünyada ve Türkiye'de Değişen Çocukluk, Oyun ve Oyuncak ............................................... 295 •
Çocuğun Oyun, Oyunun Oyuncak İhtiyacı .............................................................................. 296 •
Nahçıvanda Çocukların Fiziksel ve Zihinsel Gelişiminde Taş Oyunlarının Rolü ...................... 297 •
Halk Kültürünün Bir İfade Aracı Olarak Altayların Geleneksel Milli Oyunları ........................ 298 •
Çocukların Oyunları Esnasında Öğretmenin Üstlendiği Roller ile Öğretmenin Oyun Tanımı Arasındaki İlişki Üzerine Nitel Bir Çalışma .............................................................................. 300 •
Toplumsal Cinsiyet Açısından Çocuk Oyun ve Oyuncakları .................................................... 300 •
Denizli Yatağan'da Çocuk Oyunları ve Oyuncakları ................................................................ 301 •
Çocuk ,Oyunlar ve Toplum ..................................................................................................... 302 •
Bulgaristan’ın Şumnu Bölgesinde Yaşayan Türklerin Halk Kültüründeki Çocuk Oyunları ...... 303 •
Türk ve Rus Çocuk Sihirli Masalları (Karşılaştırmalı Araştırma Örneği) .................................. 304 •
Kosovada Çocuk Oyunları ..................................................................................................... 304 •
Kosova’da Unutulmaya Yüztutan Çocuk Oyunları ve Türkiye’deki Oyunlarla Karşılaştırılmaları
............................................................................................................................................... 305 •
Çocuk Oyun Alanlarının Bitkilendirilmesi ............................................................................... 306 •
Yurt Dışında Yaşayan Türk Çocuklarına Türkçe ve Türk Kültürü Öğretiminde Geleneksel Çocuk Oyunlarından Yararlanma ...................................................................................................... 307 •
Küreselleşme Bağlamında Akıl Oyunları ................................................................................ 308 •
Sağlıklı Toplum Kaliteli Oyuncak ............................................................................................ 309 •
Growıng a Braın Through Play ............................................................................................... 309 •
Barbie Bebeklerin Kız Çocukların Sosyo –Duygusal Gelişimlerine Etkisi ................................ 310 •
Kültür Kurumları Olarak Oyuncak Kütüphaneleri: Türkiye’deki Uygulamaların Değerlendirilmesi ve Çözüm Önerileri ................................................................................... 311 •
Halk Kültürünün Bir İfade Aracı Olarak Altayların Geleneksel Milli Oyunları ......................... 312 •
Altayların Halk Kültürünü İfade Etmelerinde Geleneksel ve Ulusal Oyunlar / О Традиционных Национальных Играх Алтайцев Как О Средствах Выражения Народной Культуры ....... 313 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 1 Geleneksel Çocuk Oyunlarının Anadili Eğitimine Etkisi Ayşe Aydın1, Mustafa Aydın2, Giriş-­‐Amaç: İnsan, kelimelerle düşünür. Biz, en önemsiz ihtiyacımızdan en çapraşık duygu ve düşüncelerimize kadar başkalarına açıklamak istediklerimizi ancak kelimelerle anlatabiliriz (Demirel, 1999:26). Çocuklar; anadilleriyle ilgili birçok kelimeyi, deyimi, atasözünü veya anlam olaylarını, çoğu zaman oynadıkları oyunlarda öğrenirler. Çünkü oyunlar çocuğun dünyasındaki yaşam senaryolarıdır. Bu çalışmanın amacı; geleneksel çocuk oyunlarının çocukların okul öncesi dönemde dil eğitimlerine olan katkılarını ortaya koymak, geleneksel çocuk oyunlarının anadili eğitiminde daha fazla kullanılmasına katkıda bulunmaktır. Oyunlara başlarken yapılan sayışmacalar ve bazı oyunların içindeki tekerlemeler çocukların diksiyonlarını düzeltmesi açısından oldukça önemlidir. Bu noktada zengin dil özelliklerine sahip geleneksel çocuk oyunlarının rolü inkâr edilemez. Bu nedenle çocuk okul öncesi dönemde etkileşim içerine girebileceği oyunlar oynamalıdır. Çocuk, etkileşim içinde bulunduğu oyunlarda çok farklı karakterlere hayat verirken bu karakterlerin sahip olduğu dil özelliklerini de gözlem ve taklit yoluyla öğrenir. Bunun yanında çocuk oyun esnasında hakkını ararken, kendini savunurken duygu ve düşüncelerini samimi bir şekilde karşısındakilere anlatmaya çalışır. Bu vesile ile çocukların beden dilini kullanma ve başkaları karşısında veya ortamın durumuna göre nasıl konuşmaları gerektiğine dair konuşma becerileri gelişir. Sonuç olarak; çocukluk döneminde hayatımızda önemli bir yere sahip olan oyunlar, dil gelişimimizde ve anadili eğitimimizde oldukça önemlidir. Geleneksel çocuk oyunlarımız ise kültürümüzün, özellikle dil ve anlatım özelliklerimizin nesilden nesile aktarılması için oldukça gereklidir. Çocuklarımızı, okul öncesi dönemde geleneksel çocuk oyunlarımızla daha fazla buluşturmalıyız. Bu sayede unutulmuş geleneksel çocuk oyunlarımız yeniden hayat bulurken unutulmaya yüz tutmuş birçok geleneksel çocuk oyunumuzu da unutulmaktan kurtarabiliriz. The Effect Of Traditonal Children Games On Mother Tongue Introduction-­‐Aim: People think via words.When we want to explain things to others, we can only tell them by using words from the most negligible to the most complicated emotions and thoughts (Demirel, 1999:26). Children mostly learn many words, idioms, proverbs or meaning cases related wıth their mother tongues in games they play. Because games are life scenarios in the worlds of children. The aim of this study is to exhibit the contribution of traditional children games on language education of children in pre-­‐school period and contribute to be used of traditional children games in mother tongue education. While starting a game, making a count to decide who will be ‘it’ and nursery rhymes in some games are quite important in terms of correcting elocutions of children. In this point, the role of 1
2
mehmet akif ersoy üniversitesi, [email protected] mehmet akif ersoy üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 2 traditional children games, which have prosperous language characteristics, can’t be denied. Because of this, children should play games in which they can have interactions in pre-­‐school period. While children are animating different characters in games, they also learn language characteristics of these characters by observing and imitating. Besides, while children are demanding justice in games, they try to tell their emotions and thoughts to others sincerely. So, speaking abilities of children in differerent situations and ability of using body language develop. As a result, games which have an important place in childhood are quite important in our language development and mother tongue education. And our traditional children games are quite necessary to be transferred of our culture and specially language and expression characteristics from generation to generation. We should bring our children together with our traditional children games more often in pre-­‐school period. Thus, while some forgotten traditional children games are arising again, we can save many of them, which are about to be forgotten, from being forgotten. Key words: Child, traditional games, mother tongue Anahtar Kelimeler: çocuk, geleneksel oyun, anadili I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 3 Çocukların Problem Çözme Becerisi ve Dil Gelişiminde Bilmece ve Tekerlemelerin Önemi Ömer Yavuz1, Oğuzhan Yavuz2, Melek Gül Eyigün3 GİRİŞ: Çocukların herhangi bir materyale destek duymadan oynadığı oyunların başında tekerleme ve bilmeceler gelir. Tekerlemeler aliterasyon, asonans gibi ahenk unsurlarının kullanıldığı, zorlu sözcüklerin tekrarından müteşekkil metinlerdir. Bilmecelerse dinleyenleri hayali bir problem durumuyla karşılaştıran düşünce unsurlarıdır. Çocukların hem dil gelişimlerini hem de sosyal gelişimlerini destekleyecek bu oyunların Türk kültürünün aktarımında önemli bir rolü vardır. GELİŞME: Bu edebi türleri gelişim psikolojisi ekseninde değerlendirecek olursak; bilmecelerin ve tekerlemelerin çocukların bilişsel, duyuşsal ve devinişsel gelişim alanlarına da faydaları olduğu görülür. Tekerlemeler sayesinde çocuklar yeni kelimelerle karşılaşır; kelimelerin nasıl boğumlanması gerektiğini uygulayarak öğrenir. Toplum içinde sırayla konuşulduğundan; birlikte hareket edildiğinden çocuklarda güven duygusunu geliştirir ve çocuklara birlikte hareket etme becerisini kazandırır. Çocuk, bilmeceler sayesinde karşılaştığı problem durumu karşısında çevresindeki arkadaş grubuyla birlikte aynı konu hakkında birçok düşünce üretildiğine şahit olur. Aynı anda sırayla sunulan bilgileri muhakeme eder. Bunlar hakkında düşünür. Demokrasi kültürü edindiği gibi istişarenin önemini de kavrar. Problem çözerken karşılaşılan durumlar, olaylar, kişiler onun için birer tecrübe olur. Bilmeceler ve tekerlemeler aracılığıyla çocukların kelime dağarcıkları ve problem çözme becerileri gelişir; böylece çocuklar olumsuz alışkanlıklardan kurtulmak için başka bir yol edinmiş olurlar. Bu yüzden zihinsel bir similasyon yöntemi de diyebileceğimiz bir düşünce etkinliğiyle ipuçlarını da takip eden çocuklar aktif bir oyun ortamı içinde beraberce bir çözüme ulaşır. Bazen de birbirleriyle yarışarak daha eğlenceli bir oyun ortamı oluştururlar. Tekerleme ve bilmeceler çocukların iletişim ve atılganlık becerilerini de olumlu yönde etkiler. İşte bu çalışmada Divan-­‐ı Lügati't Türk'te ilk örneklerini gördüğümüz tekerlemelerin, bilmecelerin Orta Oyunu'ndan, Meddah'a; Masallardan Halk Hikayeleri'ne kadar uzanan sözlü kültürün içindeki yerine de değinilerek toplumun her kesimini ilgilendiren; ama en çok da çocukların oyun sahasında yeri olan türler oldukları anlatılmıştır. Tekerleme çeşitleri, örnekleri; bilmece çeşitleri, örnekleri antoloji mahiyetindeki çeşitli kitaplar da taranarak ortaya konmuş, çocukların gelişim alanlarına olumlu katkıları örnekler verilerek açıklanmıştır. SONUÇ: Çocukların oyun ortamında kullanmış oldukları tekerlemeler ve bilmeceler aracılığıyla konuşma becerileri, sözcük dağarcığı gelişir. Kendini rahat ifade etme ve düşüncelerini açıklama alışkanlığı kazanılır. Bu tip bir ortamda çocuk, yeni kelimeler öğrenir, daha doğru ve kurallı cümleler oluşturmayı öğrenir. Öğrendiği sözcükler vasıtasıyla arkadaşlarına bir şeyler sunmayı, onları dinleyip anlamayı, bütün bu yollarla birlikte dili doğru kullanmayı öğrenir. Bilmeceler ve tekerlemelerin özellikle zihinsel becerilerin geliştirilmesinde de büyük önemi vardır. Bu etkinlikler çocuğun algılama, eleştirel düşünme, sorgulama, yargılama, analiz, sentez, değerlendirme, problem çözme, mukayese yapma, hızlı kavrama, akıl yürütme, ön görüde bulunma gibi üst biliş becerilerini de olumlu anlamda desteklemektedir. 1
Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email protected] Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email protected] 3
Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 4 TARTIŞMA: Türkiye'de çocuk oyunları dünyada olduğu gibi bir modernleşme sürecinden geçmektedir. Geleneksel özellikleri aktaran tekerleme ve bilmecelerin yerini internet, bilgisayar oyunları gibi bireyselliğin ön planda tutulduğu yeni oyunlar almıştır. Bu da çocukların özellikle iletişim becerilerini ve sözcük dağarcıklarını olumsuz etkilemektedir.Yapılacak yeni düzenlemelerle birlikte kültürümüze özgü tekerlemeler ve bilmecelerin yer aldığı oyunların öğretilmesiyle bu sorunların da önüne geçilmiş olacaktır. Anahtar Kelimeler: Çocuk, edebiyat, dil gelişimi, bilmece, tekerleme I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 5 Göçebe Kırgızların Çocukları Sosyalleştirme Kültüründeki Halk Oyunlarının Yeri Akmatali Alimbekov1, Akmatali Alimbekov2, Akmatali Alimbekov3 Halk oyunlarının genelinde ulusal örf adet, gelenekler sık yer almıştır. Çocuk oyunlarında etnokültürel değerler büyüklerin hayatına göre zengin ve doğal kalıbında saklanmıştır. Halk oyunlarının çoğunda hayatsal tecrübeleri büyüklerden küçüklere iletim modeli oluşturulmuştur. Oyunlar ile çocukların etnik yönden kendini özdeşleştirmesi gerçekleştirilmiştir. Çocukların oynarken etnik kültürel çevresi, büyüklerin hayatsal kural gelenekleri ile karıştırılmıştır. Dolayısıyla halk oyunları kırgızların yaşamsal suretini, yaşam koşullarını, çalışma faaliyetlerini, vicdan, kıvanç hakkındaki anlayışlarını, kahramanlığını, sabrını, şenliği, zihni çevik, çetrefil, zafere ulaşmak azminin nesillerde yeniden ortaya çıkmasını, her nesili insan sayısına eklenmesini, toplumun haklı üyesi olarak oluşmasını sağlayıcı etnokültürel sosyalleştirmenin en küvvetli ve etkili görgüsü olarak bakmak mümkündür. Çocukları sosyalleştirme açısından göçebe kırgızların çocuklar çevresinde yaygınlaşan oyunlarını genel olarak aşağıdaki tiplere ayırabiliriz: 1. Çocukları harekete, sıcak ve soğuğa karşı dayanıklı olma, sağlığını iyileştirme, konuşma dilini geliştirme, kendi çevresini öğrenerek konuşma tecrübesini göstermeye yönelik oyunlar. 2. Savaşçılığa, vatan severliği aşılayıcı oyunlar. 3. Çalışkanlığa yöneltici oyunlar. 4. Halk geleneklerini koruyucu, taşıyıcı, geliştirici oyunlar Çocuk beşikten sonra kelime anlamlarını biraz anlamaya başladığında şımartmak anlamındaki ‘Sal, sal bilek’ şarkısıyla çocuğun kollarını ayaklarını değiştirerek avuca alarak şımartarak, hareketli alıştırmaları yaptırmaya başlanır. Her gün tekrarlanan bu tür pedagojik eylem ile çocukta göçebe toplumun her üyesinden talep edilecek cesur, kahraman sıfatları oluşmadan çocuk ile veli arasında doğal yakınlık duyusu oluşturulmuştur. Çocukların kelime hazinesi ile birlikte onların zihinsel yeteneğini, tanım tecrübelerini geliştirmeye yönelik oyunlar da yaygındır.. Sunumun tam metninde söz edilecek olan «Утушуу», «Упай», «Киште», «Тогуз коргоол», «Чатыраш», «Уюм тууду», «Топ таш», «Тап-­‐тап кара куш, таба албасаң отко түш», «Топур-­‐топур кайра кач, таба албасаң кайра кач», «Учту, учту» oyunlar ve başka oyunlarla dünyayı tanıma, zekasını, yeteneklerini geliştirme görevleri göz önüne alınmıştır. Göçebe kırgızların çocukları biraz büyürken büyüklerin gördüklerinin yardımıyla ağaç budaklarından yay, kılıç yapıp savaşçı, yeteneklerinin bazılarını oyun şeklinde yenileyerek, tekrarlamaya alışmışlardır. Bu tür oyunlar genel olarak hayvancılık ve savaş yeteneğinin öğretmenin en etkili yoludur. Dolayısıyla oyun kuralları çok zor olduğundan çocukların dayanıklılığı, vicdani değerlerini ölçme değerlendirme aleti olarak oyun sürecinde fark etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Göçebe Kırgızlar, Çocuk Oyunları , Halk gelenekleri, Sosyalleşme 1
Kırgızistan-­‐Türkiye Manas Üniversitesi., [email protected] Kırgızistan-­‐Türkiye Manas Üniversitesi., [email protected] 3
Kırgızistan-­‐Türkiye Manas Üniversitesi., [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 6 Çocuk Oyunlarının Çocuklara Milli Kültürel Değerlerin Aşılanmasında, Onların Ahlak ve Eğitiminin Gelişmesinde Rolü Fidan Kasımova1 Çocuk oyunları eskiliği ve çağdaşlığı ile her zaman ilgi odağı olmuştur. Belirtmek isteriz ki, bu oyunlar bir yandan çocuklara estetik zevk verir, diğer yandan onlar serbestliğe öğrenir, pratik harekete geçiyor. Çocuğun entelektüeli de oyun sırasında gelişir. Ancak oyun öyle olmalıdır ki, bunun aracılığıyla o, dünyayı idrak etsin ve kimlik gibi formalaşa bilsin. Çocuk oyunları sanki onu gelecek hayata hazırlar. Oyun bebeğe kendi kimliğini geliştirmesine yardımcı olur. Ona kollektivde çalışmak, başka insanların arzu ve isteklerini dikkate almak yeteneği aşılayar. Çocuğun beyinində çeşitli çocuk oyunları sırasında ona okulda öğretim predmetlərinə ulaşabilmek açısından daha iyi yardımcı olacak ilişkiler oluşur. Ayrıca, oyun çocuğun davranış ve terbiyesinde en etkili yöntemdir. Oyun çocuklar için bir tür bebekliğini rahat yaşamasıdır. Çocukluk zamanını oyunsuz tasavvur etmek olmaz. Oyun sırasında bebek büyük zevk alır. Oyunda çocuklar kendi fikirlerini, hiss, arzu, bağımsızlığını, yaratıcılık yeteneklerini, fantaziyasını sergiliyor. Çocuk oynamayı bilmelidir. Bu arada da yardıma çocuk folkloru gelir. Çocuk folkloru çocuğun yaratıcılık tezahürlerini güçlendirir, fantaziyasını uyandırır. Yaratıcı kişiliği zenginleştiriyor, çocuğun hayatı daha ilginç ve içerikli olur. Çocuk folklorundan yararlanarak biz çocukları çeşitli halk adet ve gelenekleri ile tanıştırıyoruz. Folklordakı oyunlar çocuklara doğma vatanı sevmek, onun kültür ve mirasına saygıyla yaklaşmak hisleri aşılar, onların estetik terbiyesinin önemli bölümünü oluşturmaktadır. Başka halkların oyunları ile tanışma çocukların beynelmilel ruhta terbiyesinin bir parçasıdır. Genellikle, çocuk oyunları oldukça çeşitlidir. Azerbaycan folkloruna bakıldığında çocuklara ilginç olacak eski tarihe sahip oyunlarla karşılaşıyoruz. Bu oyunlar arasında çeşitli eşyalarla oynanılan oyunlar var. Örneğin, "Kirmə", "Mendil ver", "Sultan", "Hendeğe düşme" ve s. Bir kısmı ise eşyalar olmadan oynanmaktadır: "Benövşe", "Şenlik", "Enzeli", "El üste kimin eli" vb. Başka kısım oyunlar da var ki, bunlar daha sonraki dönemin ürünüdür. Bunlar ise sadece söz aracılığıyla oynanmaktadır. Bu tipte oyunların temelini bilmeceler, yanıltmaclar oluşturuyor. Günümüzde de çocuklar internet kaynaklarının kullanımı ile de oyun oynuyor. Onların gelişiminde resim boyama, çeşitli pazıllar kurma da büyük rol oynuyor. Anahtar Kelimeler: folklor, çocuk oyunları, milli kültürel değerler, ahlak, eğitim. 1
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 7 Değerler Eğitiminin Müzikli Oyunlar Aracılığı ile Kazandırılması Ömür Bütev Dolğun1 Çağdaş eğitim kuramcılarından biri olan John Dewey’in “yaşayarak öğrenme” anlayışının (Kaya:2012,259), günümüz eğitim anlayışına yön verdiği ve biçimlendirdiği söylenebilir. Dewey’in anlayışının kabul görerek yaygınlaşması sonucunda geleneksel ezberci eğitim anlayışının yerini bu anlayış almaya başlamıştır. Bu açıdan düşünüldüğünde; günlük yaşantıdaki değerlerin eğitim yoluyla bireye kazandırılması ve pekiştirilmesi mümkündür. İnsanoğlunda doğuştan var olan içgüdülerin yanında; sonradan edinilen değerlerin de önemli olduğu bilinmektedir. Toplumsal yaşantıyı oluşturan öğelerden biri olan değerler, bu yaşantıyı belirli bir düzene oturtmak amacıyla insanlar tarafından oluşturulmuştur. Bir bireyin toplum içinde kabul görebilmesi ve toplumun yaşantısına uygun bir duruma gelebilmesi için; toplumda geçerli olan değerlere uyması beklenir. Zamana ve ortama bağlı olarak değişen değerlerin yanında; her zaman ve her ortamda geçerli sayılan değerler de vardır. Çeşitli kültürlere bakıldığında farklı değerlere rastlamak mümkündür ancak genel olarak değerlerin birtakım ortak yönlerinin ve benzerliklerinin olduğu gözlemlenebilir. Eğitimin dayandığı değerlerin yanı sıra; toplumda var olan değerlerin de eğitim aracılığı ile kazandırılması mümkündür. Eğitim anlayışının ve eğitim felsefesinin temelinde; bireyin kendisini ifade edebilmesi, toplumda huzurlu, mutlu ve sağlıklı biçimde var olabilmesinin edindirilebilmesinin yanında, toplumdaki değerlere uyum sağlayabilmesinin kazandırılması da bulunmaktadır. Bu açıdan; küçük birer birey olan çocukların da toplumsal yaşantıya daha kolaylıkla ayak uydurabilmesi açısından çok büyük önem arz eden değerler eğitiminin; müzikli oyunlar aracılığı ile kazandırılması ve pekiştirilmesi mümkündür. Çocuklar bu şekilde verilen bir eğitim ile hem daha kolaylıkla bilgi ve deneyimleri öğrenebilecek, hem de edindikleri bu bilgi ve deneyimler daha kalıcı olabilecektir. Bu çalışmada; değerler eğitiminin çocuklara müzik ve müzikli oyunlar aracılığı yoluyla kazandırılabilmesi için bazı örnek alıştırmalar ile öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Değer, Eğitim, Değerler Eğitimi, Müzikli Oyunlar 1
Artvin Çoruh Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 8 Okul Öncesi Eğitiminde Şarkılı Oyunlar Yoluyla Değerler Eğitimi: Nitel Örnek Bir Çalışma Esra Dereli İman1, Semra Kıranlı Güngör2 Okul öncesi eğitimde değerler eğitimi açısından en önemli eğitim aşamasıdır. Bu aşamada oyun çağındaki çocukların eğitiminde oyunlar önemli bir araçtır. Oyun aşamasındaki okul öncesi dönem çocukların şarkılar eşliğinde oyunlar oynayarak daha kolay ve eğlenceli bir şekilde öğrendikleri dönemdir. Bu araştırmada okul öncesi eğitiminde şarkılı oyun yoluyla değerler eğitiminin nasıl kazandırıldığının örnek bir çalışma ile ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla şarkılı oyunlar örnek alınarak her şarkıda işlenen temalara odaklanarak değerler eğitimi içeren şarkılar seçilmiştir. Araştırma, nitel araştırma yöntemiyle çalışılmıştır. Şarkılı oyunların yazılı hali birer metin olarak kabul edilerek, metin üzerinden analiz yapılmıştır. Değerleri içeren şarkılı oyunlar için içeriğine göre betimsel analiz ve/veya içerik analizine tabii tutulmuştur. Yapılan analizler temalarına göre gruplanmıştır. Analizler nitel analiz alanında ve okul öncesi alanında uzman olan araştırmacılar tarafından önce ayrı ayrı kodlanmıştır. Daha sonra kodlar üzerinde ortak bir birliktelik sağlanmıştır. Araştırmanın sonucunda şarkılı oyunlarda arkadaşlık-­‐kardeşlik, paylaşım, birliktelik, sorumluluk…vb. değerlerin değerler eğitiminde faydalı olduğu ve yer bulduğu anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi, değerler eğitimi, şarkılı oyunlar, nitel analiz. 1
2
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email protected] ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 9 İlkokulda Derslerde Oynatılan Oyunların Değerler Eğitimi Verilmesindeki Katkısı Asım Arı1 Eğitimde gelişme sağlamış ülkelerde oyunlar öğrencilere değerler eğitimi kazandırmanın yollarından biri olarak görülmektedir. Beden eğitimi ve diğer derslerde öğrencilerin oyunlar içerisinde değer kazanmalarına önem vermektedirler. Ülkemizde oyunlar aracılığı ile değerler eğitimine ne düzeyde yer ve önem verildiği araştırılmaya değer görülmüş ve bu çalışma desenlenmiştir. Bu bağlamda araştırmanın amacı, ilkokulda derslerde oynatılan oyunların öğrencilere değerler eğitimi verilmesindeki katkısını belirlemektir. Nitel bir araştırma olan bu çalışma, olgubilim yaklaşımı kullanılarak desenlenmiştir. Araştırma Eskişehir il merkezinde yer alan bir devlet biri de özel olmak üzere iki ilkokullarda gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, ilkokul öğretmenlerinden görüşmeyi kabul eden sınıf öğretmenleri oluşturmuştur. Grubun oluşturulmasında amaçlı örneklem tekniklerinden maksimum çeşitlilik örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin cinsiyet farklılıkları, yaş farklılıkları, kıdem farklılıkları, okuttukları sınıf düzeyleri, öğrenim durumu farklılıkları bu çeşitliliğin sağlanmasında dikkate alınacak boyutlar olarak karar verilmiştir. Bu çeşitlilikleri, örnekleme mümkün oluğunca yansıtılmasına çalışılmıştır. Araştırmada veriler, görüşme tekniği kullanılarak elde edilmiş ve görüşmeler Mart 2015 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu, araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Sorular açık uçlu soru ve yarı yapılandırılmış görüşme formuna uygun şekilde tasarlanmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Görüşme formlarından elde edilen veriler kodlanarak ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Analize başlamadan önce temalar çalışmanın amacı ve görüşme soruları dikkate alınarak araştırmacı tarafından belirlenmiştir. Özetin hazırlandığı zaman verilerin dökümü devam ettiğinden araştırmanın bulguları ve sonuçlarına özette yer verilememiştir. Anahtar Kelimeler: Eğitsel oyunlar, oyunların değerler eğitimindeki yeri, değerler eğitimi, oyunların eğitime katkısı, ilkokul 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 10 Türkiye’de Oynanan Geleneksel Çocuk Oyunlarının Değerler Eğitimindeki Rolü Açısından İncelenmesi Ayşe Aypay1 Çocuklar adeta oyun oynamaya programlanmış varlıklardır. Oyun çocuğun en önemli işidir. Aynı zamanda oyunlar çocukların en hızlı, en kalıcı ve en etkili öğrenme bağlamlarıdır. Çünkü oyun oynarken çocuklar diğer çocuklarla ya da yetişkinlerle kurdukları eğlenceli etkileşimlerle duygusal, bilişsel, toplumsal, bedensel, cinsel ve ahlaksal gelişim alanlarında sürekli olarak uyarılmaktadırlar. Bu nedenle oyun zamanları çocukların öğrenmeye kapılarını en açık tuttukları zamanlardır. Bu değeri açısından oyunlar çocuklara başka yollarla kazandırmakta zorlanacağımız ya da çok zaman alacak öğrenmeleri hızlı bir biçimde içselleştirerek kazandırmamızda en büyük yardımcımızdır. Şüphesiz oyunlarla kazanılacak olan en değerli öğrenmelerden biri de değerlerdir. Değerler konusunda çalışan Schwartz (1992), evrensel olarak paylaşılan on değerden söz etmektedir. Bunlar: Başarı, cömertlik/iyilikseverlik, uyma/uyumluluk, hazcılık, güç, güvenlik, kendini yönetme, uyarılma, gelenek ve evrenselliktir. Bu çalışmada Türkiye’de oynandığı belirlenmiş geleneksel çocuk oyunlarının Schwartz’un (1992) sözünü ettiği evrensel on değeri kazandırmadaki rolünün belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Türkiye’de oynandığı belirlenmiş ve bilimsel çalışmalarda yer almış geleneksel oyunlardan ulaşılabilen 196 oyun değerlendirmeye alınmıştır. Oyunlar çocuklara değer eğitimi kazandırmadaki rolü ve değeri açısından nitel olarak analiz edilmiştir. Bu analizlerde her bir oyunun Schwartz’un (1992) sözünü ettiği evrensel on değerden hangisine ya da hangilerine vurgu yaptığı belirlenmeye çalışılmıştır. Analizlerde on değer on analiz kategori olarak kabul edilmiştir. Bu kategorilere yerleştirme işleminde yine Schwartz’un (1992) çalışmasında kullandığı her bir değerin kapsadığı kabul edilen ilişkili kavramlarından yararlanılmıştır. Araştırma kapsamında değerlendirilen 196 oyunun 95’inin sadece erkekler tarafından oynanan oyunlar olduğu; 71 tanesinin günümüzde hem kız ve hem de erkekler tarafından oynanmakla birlikte, 5 tanesinin orjinalinde erkek oyunları olduğu; 3 tanesinin sadece kızlar tarafından oynanan oyunlar olduğu; 26 oyunda da bu oyunların alındığı kaynaklarda oynayanların cinsiyetine dair bilgi bulunmadığı belirlenmiştir. Araştırma kapsamında değerlendirilen 196 oyunun 194’ünde “BAŞARI” değerinin ön plana çıktığı belirlenmiştir. “BAŞARI” değeri biri sadece kızlar (evcilik oyunu) diğeri de hem kızlar hem de erkekler tarafından oynanan (yağmur gelini oyunu) iki oyunda vurgulanmamaktadır ki bu oyunlar ortak biçimde gelenek, iyilikseverlik ve uyma/uyumluluk değerlerinin vurgulandığı oyunlardır. “BAŞARI” değerinin ön plana çıktığı oyunlarda başarılması gereken belirlenmiş hedefler vardır ve oyunun amacı da bu hedefleri gerçekleştirip oyunun galibi olmaktır. Bu oyunlarda becerilerin etkili bir biçimde işe koşulması, rakip oyunculardan daha iyi bir performans sergilenmesi ve oyunun sonunda rakiplerin alt edilmesi önemlidir. Bu tür oyunlar başarmak için oynanmaktadır. Araştırma kapsamında değerlendirilen 196 oyunun 81’inde “GÜÇ” değerinin ön plana çıktığı belirlenmiştir. Ancak bu 81 oyunun tamamında “GÜÇ” değeri “BAŞARI” değeri ile birlikte yer almıştır. “GÜÇ” değerinin vurgulandığı 81 oyunun 57’sinin sadece erkek cinsiyetine özgü oyunlar olduğu, 23 1
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 11 tanesinin kız ve erkekler tarafından oynanan oyunlar olduğu; 1 oyunda da oyuncuların cinsiyetine dair bilginin yer almadığı belirlenmiştir. “GÜÇ” değerinin vurgulandığı oyunlarda oyundan galip ayrılan kişi oyunu kaybedenlere hükmetme hakkını elde etmekte, onlara istediği ya da önceden belirlenmiş cezaları verebilmektedir. Bu oyunlarda ayrıca kazanan oyuncular kaybeden oyuncuların oyuncaklarına ya da daha önceden belirlenmiş bir mülküne el koyabilmektedir. Böylece kazanan ya diğerlerini yönetme gücüne kavuşur ya da mal varlığı itibariyle oyundan güçlü ayrılır. Araştırma kapsamında değerlendirilen 196 oyundan “GELENEK” değerinin ön plana çıktığı 4 oyunun biri sadece kızlar tarafından oynanan bir oyun iken; 3’ü hem kızlar ve hem de erkekler tarafından oynanmaktadır. “İYİLİKSEVERLİK” değerinin ön plana çıktığı 2 oyunun biri sadece kızlar tarafından oynanan bir oyun iken; 1’ide hem kızlar ve hem de erkekler tarafından oynanmaktadır. Benzer biçimde “UYMA/ UYUMLULUK” değerinin ön plana çıktığı 2 oyunun biri sadece kızlar tarafından oynanan bir oyun iken; 1’ide hem kızlar ve hem de erkekler tarafından oynanmaktadır. Bu oyunlarda bir kazanan yoktur. Amaç rakipleri alt etmek değildir çünkü rakip yoktur. Bu oyunlarda oyunların kurgusu işbirliğine, toplumsal rollere, yardımlaşmaya, birlikte hareket ederken herkesin iyiliğine olacak bir işi yapmaya dayalıdır. Bu çalışmada on evrensel değerin kazandırılmasındaki rolü açısından değerlendirilen 196 oyundan elde edilen en önemli bulgulardan biri oyunların ağırlıklı olarak “BAŞARI” değerini kazandırıcı bir rol oynadığıdır. Geleneksel oyunlarımız ikinci sırada “GÜÇ” değerini kazandırmada rol oynamaktadır. Ancak geleneksel oyunların diğer 8 değeri kazandırma açısından bir rol oynamadığı belirlenmiştir. Bu haliyle oyunlar değerler eğitimi açısından kaçırılmış bir fırsat gibi görünmektedir. Çocuklarla oynanacak yeni oyunlar geliştirilirken diğer değerlerinde ön plana çıkacağı ya da kazandırılabileceği oyunların kurgulanması bir gereklilik gibi görünmektedir. Anahtar Kelimeler: değer, eğitim, geleneksel çocuk oyunu I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 12 Ramazan Ayını Sevdirmek İçin Düzenlenmiş Geleneksel Çocuk Oyunları Uzm. Muhammed Aydın1 Anadolu ve İstanbul’da, ramazan ayının coşkunluk içinde karşılanması ve “ihyâ” edilmesi kadim bir toplumsal pratik olarak dikkat çekmektedir. Ay boyunca bu amaçla, hem kamusal alanda hem de evde, bütün bir günlük yaşamı inşa eden çok sayıda etkinlik yapılmaktadır ve bunlar gelenekleşmiştir. Ramazana has bu yeni yaşantı içinde yalnız yetişkinlerin değil çocukların da oruç ve ramazana dair unutulmaz intibalar edinmesi esaslı bir gündem teşkil etmiştir. Bu çalışmanın amacı, genellikle Anadolu ve İstanbul’a has olan, ramazan ayını ve oruç ibadetini çocuklara sevdirmek için büyüklerin icat ettiği; tekne orucu, oruç satma, bir sonraki ramazan ayını iple çekme, sadaka taşı gibi günümüzde artık uygulaması pek görülmeyen kültürel oyunlara dikkat çekmeye çalışmaktır. Çocukların kendi aralarında oynayamadığı, büyükler tarafından çocuklar için hazırlanan ramazan ayına mahsus bu oyunların -­‐çocuklara bir değerin sevdirilmesi ya da bir alışkanlığın oyunla kazandırılması adına-­‐ gelenekten somut örnekler olabileceği düşünülmüştür. Anahtar Kelimeler: Ramazan, Oruç, Oyun, Tekne Orucu, Oruç Satma 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 13 Milli ve Manevi Değerlere Dayalı Kültürel Miraslarımızın Okul Öncesi Dönemde Geleneksel Oyunlar ile Tanıtımı ve Aktarımı Zehra Şaşmaz1, Elif Kazdal2, Betül Çiçek3 Ülkemizde eğitim kurumları tarafından örgün eğitim kapsamında verilen okul öncesi eğitiminin amaçları, Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına ve ilkelerine uygun olarak ‘Okul Öncesi Program ve Yönetmeliği’nde şu şekilde belirlenmiştir: “a-­‐ Çocukların; Atatürk, vatan, millet, bayrak, aile ve insan sevgisini benimseyen, milli ve manevi değerlere bağlı, kendine güvenen, çevresiyle iyi iletişim kurabilen, dürüst, ilkeli, çağdaş düşünceli, hak ve sorumluluklarını bilen, saygılı ve kültürel çeşitlilik içinde hoşgörülü bireyler olarak yetişmelerine temel hazırlamak amacıyla çaba göstermek, b-­‐ Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak, c-­‐ Çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak, paylaşma gibi davranışları kazandırmak, d-­‐ Çocuklara hayal güçlerini, yaratıcı ve eleştirel düşüme becerilerini, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışlarını kazandırmak, f-­‐ Çocukları ilköğretime hazırlamaktır.” “İnsan gelişimi biyolojik olgunlaşma ve sosyalleşmedir. Hayat boyu süren sosyalleşme, toplumun bir bireyi olma sürecini içerir.” (Kağıtçıbaşı, 2000: 47) Doğumu ile birlikte eğitim sürecine giren, yaşamının her anını farklı tür, içerik ve düzeyde eğitim ile geçiren insan, bireysel ve toplumsal yaşamdaki tüm etkinlikleri büyük oranda eğitim ile öğrenir. Bu nedenle eğitim, toplumsal yaşamın tüm alanlarını ve kurumlarını etkileyen toplumsal bir olgu durumuna gelmiştir. İnsanı yetiştirmek olarak tanımlanabilecek eğitim, ancak sistemli bir biçimde yapılırsa amacına ulaşabilir. Bu nedenle eğitim sistemlerinin değişen ve gelişen günümüz şartlarına göre yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Okul öncesi eğitiminin yaygınlaşması ile birlikte çocuklar büyüme ve öğrenme zamanlarının önemli bir bölümünü okul öncesi eğitim kurumlarında geçirmektedirler. Bu kurumlar çocuğu ilköğretime başlamadan önce bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal bir bütün olarak desteklemeyi amaçlamaktadır Okul öncesi eğitime sayısız malzeme sağlayacak olan ve Somut Olmayan Kültürel Miras olarak adlandırılan halk bilim materyalleri, çocukların yaş ve gelişim özellikleri göz önünde bulundurularak , çocuğun bilişsel-­‐dil, sosyal duygusal alanlarda gelişiminin %70’ini tamamladığı bilinen bu dönemde eğitim kurumlarında uygulanan program ve etkinlikler içerisinde yer verilmesinin ve bir çok değeri çocuğun doğal yollarla öğrenmesinin sağlanması ve kalıcı hale getirilmesi, kültürün kuşaktan kuşağa aktarımına katkı sağlamada çok önemli bir rol oynayacaktır. Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Okulöncesi, eğitim, kültürel miras 1
ÖZEL ÜMRANİYE İRFAN ANAOKULU, [email protected] ÖZEL ÜMRANİYE İRFAN ANAOKULU, [email protected] 3
ÖZEL ÜMRANİYE İRFAN ANAOKULU, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 14 Saha Bölgesi Masa Oyunları ve Çocukların Zihinsel Gelişimi Üzerinde Etkileri? / Настольные Игры Народа Саха И Их Влияние На Интеллектуальное Развитие Детей 1
Fidan Kasımova / Мария Баишева Во введении доклада обоснуется и подчеркивается, что в философско-­‐мировоззренческом учении народа саха прослеживается нетрадиционный взгляд на мир человеческого познания. Основываясь на историко-­‐этнографические исследования, автор обращает внимание, что природная сметливость, интеллектуальная незаурядность, находчивость являются важнейшими условиями в выживании и созидании жизни в суровых природно-­‐климатических условиях Севера. Потому развитие интеллектуальных способностей детей у народа саха всегда является наиважнейшей задачей в их развитии. Автор описывает множество национальных настольных игр, которые способствуют развитию интеллекта и креативности. В докладе раскрываются: цель, содержание, результаты изучения о влиянии национальных игр на развитие интеллекта и креативности детей. Anahtar Kelimeler: Учение Айыы, народ саха, познание, национальные игры, дети, исследование, интеллект, креативность. 1
Северо-­‐Восточный федеральный университет, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 15 Çocukların Hayallerindeki Oyuncaklar Asuman Seda Saracaloğlu1, Nisa Başara Baydilek2, Betül Altay3 Çocuğun etkileşime girdiği kişiler, karakterler, hayvanlar, fiziksel ortam, oyuncaklar ve diğer materyaller çocuğun oyunu üzerinde büyük etki yapmaktadır ve çocukların ilgi alanları kendilerine sağlanan şartlardan ve kendilerinden beklenen davranışlardan oldukça etkilenmektedir. Bunun yanı sıra çocukların oyun oynamak için kullandıkları materyaller onların sağlıklı gelişimlerinin araçlarıdır. Evde yapılmış ya da üretilmiş olsun, her türlü oyuncak çocukların kendi yeteneklerini keşfetmelerini sağlamaktadır. Çünkü çocuklar; “oyuncak” adı altında üretilmiş materyalleri, yakın çevresindeki bireylerin onun için hazırladığı “oyuncak” olarak değerlendirilebilecek materyalleri, kendilerinin “oyuncak” gözüyle görüp bu şekilde değerlendirdikleri materyalleri; oyunlarına “oyuncak” olarak katabilmektedirler. Oyuncaklar günümüzde çok çeşitlidir. Farklı maddelerden yapılmış, farklı renklerde ve farklı özellikte olabilirler. Oyuncakların seri üretimle, çok uygun fiyatlardan çok yüksek fiyatlara kadar olan geniş bir aralıkta çocuklara hazır olarak sunulabilme imkanı artmıştır. Günümüzde yaşamın her alanında giderek artan endüstrileşme ve tüketim kültürünün, çocuk imgesini, çocuk oyun ve oyuncaklarını da şekillendirmekte olduğunu öne sürülmektedir. Bunun yanı sıra en iyi oyuncağın, çocuğun tekrar tekrar oynamak isteyeceği ve her defasında ona daha çok oyun ve daha fazla haz veren oyuncak olduğu da belirtmektedir. Oyuncak çocukta merak uyandırmalı, kasları çalıştırmalı, girişimciliği ve düş gücünü arttırmalı, çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir. Çocuk oyuncaklarına dışardan müdahalelerin seri üretim sonucu yoğunlaştığı düşünülürse, çocukların büyük oranda hazır sunulan oyuncaklar arasından seçim yapma durumunda olduğu ortaya çıkacaktır. Bu da çocukların hayatında önemli bir yere sahip olan oyuncakların çocukların tercih ve isteklerine ne kadar uygun olduğunu tartışılabilir bir konu haline getirebilmektedir. Çocuk oyunları ve oyuncaklarının, tıpkı çocukluk gibi, tarihsel süreçte farklı anlamlar taşımış ve niteliksel olarak değişime uğramış olduğunu öne sürmekte ve bunun sonucu olarak da çocukluğun değişim izlerinin, oyun ve oyuncak dünyasından da izlenebilir olduğu söylenebilir. Bu doğrultuda araştırmanın amacı anaokulu 3, 4 ve 5 yaş çocuklarının hayallerindeki oyuncaklarla ilgili bilgi toplamak olarak belirlenmiştir. Bunun sonucunda çocukların oyuncağa yükledikleri anlamın, oyuncaktan beklentilerinin ve bunlara paralel olarak da oyuncak tercihlerini etkileyen şartların ortaya çıkarılabileceği düşünülmektedir. Ortaya konulan konunun ve çalışılacak çocukların yaş gruplarının özellikleri göz önüne alınarak araştırma nitel araştırma yöntemiyle desenlenmiştir. Bu doğrultuda çalışma bir olgu bilim çalışmasıdır. Çünkü çalışma dahilinde çocukların oyuncaklara ilişkin düşünce ve beklentileri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Olgu bilim araştırmasında çalışma grubunun ilgilenilen tecrübeyi yaşayan ya da yaşamış olan kişilerden oluşturulması beklenmektedir. Çünkü ilk elden ve sübjektif bilgi toplanması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla örnekleme stratejisi amaçlıdır. Bu amaç dahilinde bir anaokuluna devam eden 3, 4 ve 5 yaşlarındaki çocuklardan hayallerindeki oyuncakların resimlerini çizmeleri istenecek ve daha sonra çizdikleri resimler ile ilgili onlarla 1
adnan menderes üniveristesi eğitim fakültesi, [email protected] adnan menderes üniveristesi eğitim fakültesi, [email protected] 3
adnan menderes üniveristesi eğitim fakültesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 16 görüşmeler yapılacaktır. Çalışma esnasında karşılaşılabilecek problemlerin tespit edilip en uygun şekilde üstesinden gelebilmek için stratejiler belirleyebilmek için öncelikle pilot çalışma gerçekleştirilecektir. Pilot çalışma dahilinde gene aynı şekilde bir anaokuluna devam eden 3, 4 ve 5 yaş çocuklarıyla planlanan şekilde görüşmeler gerçekleştirilecektir. Hem pilot çalışmada hem esas çalışmada çalışma grubuna çocuklar gönüllülük esasına göre alınacaklardır. Görüşmelerde çocuklara çizimini yaptıkları hayallerindeki oyuncaklarla ilgili düşüncellerini, beklentilerini, isteklerini öğrenmeye yönelik sorular yöneltilecektir. Bu görüşmeler sonucunda elde edilecek veriler içerik analizine tabi tutulacaktır. Böyle bir araştırmanın çocukların oyuncaklardan beklentileri ve çocuklara oyuncaklarla ilgili sunulan fırsatların çocukların isteklerine ne kadar uygun olduğu konusunda bilgi sahibi olunmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: oyuncak, okul öncesi, çocuk I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 17 Halk Oyunlarında “Karı” (Kadın) Karakteri Şebnem Huseynova1 Oyun-­‐ insanların belirli beceri ve yeteneklerini geliştiren, eğlence, zevk ihtiyacını karşılayan, stresi atmakta yardımcı olan kültürel faaliyet türüdür. Aslında oyunlar uzun kış gecelerinin olmazsa olmazlarındandır. Halk oyunları mansup olduğu halkın etnosunu temsil eder, kültürünü, tarihi gelişimini gösterir. Günümüzde halk oyunları kültürün önde gelen bileşenlerinden birine dönüşmüştür. Bir zamanlar asırlık tarihi olan halk oyunlarının nesilden-­‐ nesile transferinde bir durgunluk yaşandı. Son yıllarda tüm dünyada bu oyunların yoğun araştırma ve tanıtım çalışmasında yoğun bir gelişme gerçekleşir. Halk oyunlarının geliştirilmesi, hem azyaşlılar, hem de yetişkinler arasında tebliğinin büyük önemi var. Çünkü halk oyunları hayatın duygusal parçası olup insan düşüncesini, texeyyülünü zenginleştiren önemli bir araçtır. Her halkın kendisinin geçmişten süzülüp gelen oyun geleneği var ki, bu gelenek diğer halkların geleneğinden ciddi şekilde farklıdır. Mövzuca, içeriği farklı olan halk oyunları hem de kahramanların, imgeler dünyasının zenginliği ile seçilir ve farklıdır. Bildiride işte bu karakterlerden biri hakkında sohbet açılacak. Aynı karakter "karı" karakteridir. Diğer folklor örneklerinde olduğu gibi, halk oyunlarında da karı karakterine rastlıyoruz. "Karı" bazı oyunlarda arsa hattının merkezinde, bazı oyunlarda ise yardımcı karakter olarak görünür. Bu karakterin mitolojik kökü Ulu Anaya dayanıyor. Karı imgesinin Ulu Anadan dönüşümü onaylandı. Bildiğimiz gibi, olumlu imge olan Ulu Anadan sonraları hem olumlu, hem de olumsuz yönleri yansıtan örnekler dönüşümü onaylandı. Bunun içindir ki, diğer folklor örneklerinde olduğu gibi, halk oyunlarında da karı imgesinin fonksiyonu, özelliği farklıdır. Texnokratik bir yüzyılda bile halk oyunları önemini koruyor. Bu örnekleri günümüzde tebliğ etmekte bilgisayar oyunları bedelsiz araçtır. Dünya tecrübesine göre diye biliriz ki, karı karakteri hem de bilgisayar oyunları için uygun imgedir. Anahtar Kelimeler: Oyun, halk, karı, karakter, Ulu ana, örnek 1
AMEA FOLKLOR ENSTİTÜSÜ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 18 Okul Öncesi Dönemde Ebeveynlerin Çocuklarına Oyuncak Seçimi Tercih Nedenlerinin İncelenmesi Belgin Parlakyıldız1, Vesile Turan2 Oyun oynama her yaştaki çocuğun önemli bir ihtiyacıdır. Oyun çocuğun en önemli işi, oyuncaklar ise en önemli araçtır. Oyun, vakit geçirmeye yarayan belli kuralları olan eğlence olarak tanımlanabilir. Oyuncak ise, çocuğun zihinsel, bedensel ve psiko-­‐sosyal gelişimlerinde yardımcı olan, hayal ve yaratıcılığını geliştiren malzemelerdir. Günümüzde farklı renkte, farklı malzeme ve farklı özellikte birçok oyuncak vardır. Oyuncağın en iyisi, çocuğun tekrar tekrar oynamak isteyeceği, her defasında çocuğa zevk veren oyuncaklardır. Oyuncak çocuklarda merak uyandırmalı, kaslarını çalıştırmalı, çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir. Okul öncesi dönemde çocuklar oyun malzemelerine büyük ilgi duymaktadırlar. Bu noktada ebeveynlere düşen büyük görevlerden biri de çocuğa uygun oyuncak sunmalarıdır. Bu araştırmada anasınıfına devam eden altı yaş çocuğuna sahip ebeveynlerin oyuncak seçiminde dikkat ettikleri noktaları belirlemektir. Çalışma grubunu İstanbul ilinde Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yer alan anasınıflarına devam eden 6 yaş grubu çocuğa sahip (N=50) ebeveyn oluşturmaktadır. Araştırmada nicel ve nitel teknikler birlikte kullanılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından geliştirilen anket ve velilerle birebir görüşmelerle elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi, oyun, oyuncak, oyuncak seçimi 1
2
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, [email protected] İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 19 Koleksiyoner Kutu Oyunu Neriman Özcan1, Meryem İnci Günay2 Oyun ;çocuğun bilişsel ,duyuşsal ve devinişsel gelişimine katkıda bulunan en önemli unsurlardan biridir.Çünkü hayatta kazanılması gereken birçok yeti ,oyun çağında elde edilir.Başka bir ifadeyle oyun ,bireyin gelişiminde belirleyici bir rol oynar. Eğitimin çocukta yaratmaya çalıştığı değişim ve gelişim sadece anlatım yoluyla elde etmeye çalışmak ,çocuktan uzak bir uygulama izlemektir.Oysa kalıcı öğrenmeler ;bilgi ,çocuğun algılayacağı yolla sunulduğunda sağlanır.Bu nedenle oyunla başlayan ve içinde oyun barındıran her türlü öğrenme ortamının verimliliği oldukça yüksektir.Piaget,'Oyun ,özümleme yoluyla gerçekleşen bir çeşit uyumdur,'diyerek oyunu ,çocuğun dış dünyadan aldığı uyaranları özümlediği ve uyum sistemine yerleştirdiği bir yol olarak görmüştü. 5.sınıf öğrencileri ile uygulanan projede öğrencilerin sanat yapıtlarındaki değerleri görmeleri sağlanmış ,simgeleri estetik ve anlatımsal nitelikleriyle algılayabilmeleri için örnekler üzerinde durulmuş ,öğrenciler bu bilgi ve deneyimleri ışığında ,sanat akımları dönem sanatçıları ve eserlerinden oluşan kutu oyunları tasarlanmıştır.Böylece öğrencinin aktif olduğu ve kalıcı öğrenmenin sağlandığı bir öğrenme ortamı oluşturulmuştur.Oyunlarla öğrenmeyi sağlayan ,sanatsal ürünlere olan ilgiyi artıran bu çalışmalarda her grup kendi oyununu ve kutusunu tasarlayıp bunu arkdaşlarıyla paylaşmıştır. Koleksiyoner oyunuyla da öğrencilerin sanat eseri görsel dağarcığı geliştirilip estetik bakış açısı kazandırılarak sanat eğitiminin temeli atılmıştır. Anahtar Kelimeler: sanat akımları ,sanatçılar,oyun 1
2
bursa özel kültür okulları, [email protected] bursa özel kültür okulları, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 20 ‘Kentleşmede Çocuğa Görelik’ İlkesinin Oluşturulması ve Bu Çerçevede Çocukluğumuzdaki Oyunların Önemi Erol Erdoğan1 Seksek, ip atlama, mendil kapmaca, bezirgânbaşı, kutu kutu pense, sek sek, çelik çomak, misket, isim şehir, birdirbir, saklambaç, hımbıl, istop, yakar top, mangala, kör ebe gibi çocukluğumuzun oyunları, modernleşme sürecinde yerini bilgisayar ve internet oyunlarına bıraktı. Dolayısıyla çocukluğumuzun oyunları ‘eski’, ‘geleneksel’, ‘unutulmuş’, ‘kaybolmuş’ gibi negatif anlama sahip kelimelerle ifade edilmeye başlandı. 1998’den itibaren gerçekleştirdiğim araştırmalarım sonucunda gördüm ki, bundan onbeş-­‐yirmi sene öncesine kadar Türkiye’de oynanan oyunların sayısı 1000’den fazladır. Geniş perspektiften bakınca ‘oyun’ meselesinin kültür ve medeniyet krizlerimizle doğrudan ilgili olduğunu görürüz. Oyunların yüz yıllar içinde aldığı formda din, kültür, edebiyat, sanat yani medeniyete ve hayata dair her şey var. Bunun yanında, oyunların hayatımızdan kayboluş gerekçeleri kültürel, siyasi, ekonomik ve sosyolojik süreçlerin bir parçası. Daha yakından bakıldığında, oyunların terk edilişinde, kentleşme, köyden şehre göç, geniş aileden çekirdek aileye geçiş, çalışma hayatının değişimi, ebeveyn çocuk ilişkileri gibi güçlü değişim araçlarının varlığını tespit ederiz. Çocukluğumuzun oyunları topluma ve çocuğa yeniden kazandırılabilir. Bunun için öncelikle ‘toplumun oyunlar konusundaki ezberinin bozulması’ gerekir. Oyunların ‘oynanmıyor’ olmasında en büyük suç ‘büyükler’indir. Çünkü oyunları terk eden büyüklerdir. Buna rağmen, büyükler ‘Çocuklar oynamıyor, sokağa çıkmıyor, internetin başından ayrılmıyor, şehirlerde oyun yeri yok.’ diyerek suçu kendisi dışındaki unsurlara yüklüyorlar. Tebliğ planım şöyledir; Birinci bölümde, 1998 yılından itibaren yürüttüğüm çocukluğumuzun oyunları derleme, yazma ve kitaplaştırma çalışmalarım hakkında bilgiler vereceğim. İkinci bölümde, büyüklerin ve toplumun oyunlara yanlış yaklaşımlarımdan örnekler vererek bu yaklaşımların analizini yapacağım. Üçüncü bölümde, oyunların topluma yeniden kazandırılması ve yeniden oynanır hale gelmesinin nasıl sağlanacağına dair önerilerimi paylaşacağım. Dördüncü bölümde ise bir süreden beridir oluşturmaya çalıştığım ‘Şehircilikte çocuğa görelik ilkesi’ üzerinde duracağım. Bu ilke şehirleşmede yeni bir paradigma anlamına geliyor. Çünkü ‘Şehircilikte Çocuğa Görelik’le ilgili bir gündemin başlatılması dahi kentleşme politikalarında entelektüel bir açılıma vesile olacak ve uygulamalarda iyileşmeler sağlayacaktır. ‘Şehircilikte Çocuğa Görelik İlkesi’ şehirde çocuklar için mekân ve etkinlik yapılmasından daha vizyoner ve dominatiftir; paradigmal bir tercihtir. Anahtar Kelimeler: Şehirleşmede Çocuğa Görelik, Çocukluğunuzdaki Oyunlar, Çocuk Oyunları, Kentleşme. 1
Serbest. Çocuk Oyunları Araştırmacısı; İlahiyatçı-­‐Sosyolog, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 21 Ailelerin 0-­‐6 Yaş Çocuklara Yönelik Oyuncak Seçimlerindeki Kriterlerin İncelenmesi Özlem Cir1 Oyunun ne olduğu ya da ne olmadığı ile ilgili olarak alan yazını incelendiğinde çeşitli tanımlamalar karşımıza çıkmaktadır. Bütün bu tanımlama ve görüşlerin ortak noktası oyunun çocuğun en büyük ve en önemli işi olduğudur. Oyun denildiğinde ilk akla gelen çocuklar için vazgeçilmez olan oyuncaklardır. Oyuncaklar, çocukların gelişim basamakları boyunca çevreleriyle etkileşimlerini sağlayan, hareketlerine düzen ve sınır getiren, bedensel gelişimlerinin yanı sıra, zihinsel, duygusal ve psiko-­‐sosyal gelişimlerini destekleyen, yaratıcılık, hayal gücü ve farklı düşünme becerilerini geliştiren tüm oyun araçlarıdır. Özellikle okul öncesi dönemde yani 0-­‐6 yaş sürecinde çocukların oyuncak ve oyun materyallerine karşı olan ilgili tutumları, oyuncağa olan ihtiyacı artırmakla beraber oyuncak seçerken işlevsellik, sağlık, kalite gibi niteliklere dikkat etmeyi gerektirmektedir. Bu nedenle anne-­‐ babalar çocuklarının tüm gelişim alanlarını destekleyebilmek için çocukların yaş, ilgi, beceri, gelişim düzeyi ve yeteneklerini iyi bilmeli ve bunlara uygun oyuncak seçimleri yapabilmelidirler. Yapılan araştırmalar doğrultusunda ebeveynlerin eğitim ve sosyo-­‐ekonomik düzeylerinin çocukları için nitelikli oyuncak seçimlerinde uyulması gereken ölçütlere dikkat etme düzeylerinde etkili olabileceği ortaya konuşulmuştur. 2004 yılında Demir ve Onur’un yaptığı araştırma ile ailelerin çocuklarının gelişim seviyelerini, oyuncakların sağlık ve güvenlilik durumlarını göz önünde bulundurdukları sonucu ortaya çıkarken, 2006 yılında Özyeşer-­‐Cinal’ın yaptığı araştırma ebeveynlerin oyuncak seçimi sırasında sağlıklı ve tehlikesiz olma durumlarına dikkat etmedikleri ortaya konmuştur. Bu amaçla, bu çalışmada anne ve babaların çocuklara yönelik oyuncak seçimlerindeki kıstasları belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, ilgili alan yazınları doğrultusunda oyuncakların nitelik özelliklerinin belirlenmesini ve yaşlara göre oyuncak tercihlerini içermektedir. İkinci bölüm, literatür taramaları sonucunda, oyuncak seçiminde uyulması gereken ölçütlere değinilmiştir. Üçüncü bölümde, 2006 yılında Özyeşer-­‐ Cinal tarafından yapılmış olan “Farklı Sosyo-­‐
Ekonomik düzeylerdeki 3-­‐6 çocukların sahip oldukları oyuncak ve oyun materyallerinin incelenmesi”, 2012 yılında Sülü-­‐Uğurlu, Özet ve Ayçiçek tarafından yapılan “1-­‐3 yaş grubu çocuğu olan annelerin oyuncak seçimi konusunda bilgi ve uygulamalarının incelenmesi” ve 2014 yılında Acar, Gülnar, Coşkun ve Aydoğdu tarafından yapılmış olan “Annelerin 0-­‐6 yaş çocukları için oyuncak seçiminde uyulması gereken ölçütlere dikkat etme düzeylerinin incelenmesi” isimli üç araştırma incelenmiştir. Bu doğrultuda anne-­‐ babalara çocuklarının ve kendilerinin demografik bilgileri, oyuncak seçimlerinde dikkat ettikleri unsurlar ve oyuncak niteliklerine yönelik sorulardan oluşan, nicel tarama yöntemi olarak anket uygulanmıştır ve bu bölümde anket sonuçlarına yönelik bulgulardan bahsedilecektir. Dördüncü bölümde ise edilen bulgulara dayanarak anne-­‐babaların oyuncak seçimleri konusundaki bilgi düzeylerini ve farkındalıklarına yönelik yapılabilecek çalışmalar tartışılacaktır. Araştırmanın verileri henüz analiz aşamasında olup, bulgular, sonuç ve değerlendirme kısmına daha sonra tam metin de yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: Oyun, Oyuncak, Anne-­‐baba farkındalığı, Oyuncak Seçimi 1
Bilfen Eğitim Kurumları, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 22 Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Zekâ Oyunları ile İlgili Bilgi Düzeyleri ve Oyunların Eğitimde Kullanılabilirliğine Yönelik Görüşleri Şahin Oruç1, Genç Osman İlhan2 Bu çalışmanın amacı eğitim fakültesi öğrencilerinin zekâ oyunları ile alakalı bilgi düzeylerini, hangi oyunları bildiklerini, zekâ oyunlarının eğitimdeki işlevini ve ders materyali olarak kullanılabilirliğini, ayrıca alanıyla zeka oyunları arasında nasıl bir bağlantı kurabildiğini belirlemeye yöneliktir. Araştırmamızın örneklemini farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan eğitim fakültesi öğrencileri oluşturmaktadır. Bu öğrenciler bölümlerine ve cinsiyetlerine göre kategorize edilerek sınıflandırılmıştır. Verilerin toplanması için beş adet açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Sorular alanında uzman kişilere danışılarak hazırlanmış ve pilot çalışması yapılmıştır. Veriler nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi yoluyla incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Eğitim, Zeka Oyunları, Öğretmen Adayları 1
2
Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 23 Adölesanların Oynadıkları Bilgisayar Oyunları ve Oyuna Ayırdıkları Zamanın Değerlendirilmesi: Kalitatif Çalışma Funda Kardaş Özdemir1, Sevinç Polat2, Birgül Tuncay3 Giriş ve amaç: Günümüzde bilgisayar oyunları, adölesanların günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle adölesanların oynadıkları oyunlar ve oyuna ayırdıkları zaman önemlidir. Bu çalışma adölesanların oynadıkları bilgisayar oyunlarını ve oyuna ayırdıkları zamanı değerlendirmek amacıyla gerçekleştirildi. Yöntem: Çalışma 21 Ocak 2014 tarihinde Kars ilinde bir lisenin öğrencisi olan 14-­‐16 yaş arası 10 adölesanla yapıldı. Çalışma için etik kurul izni, adölesanlar ve ailelerinden sözlü onam alındı. Veriler bireysel derinlemesine görüşme yöntemi ve yarı yapılandırılmış soru formuyla 30-­‐35 dakikada toplandı. Katılımcılardan izin alınarak ses kaydı yapıldı. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlendi. Bulgular: Çalışma kapsamına alınan adölesanların 6’sının 15 yaşında olduğu, 4’ünün erkek olduğu, 8’inin lise 1. sınıfta okuduğu ve 5’inin ailesinin gelirinin giderinden az olduğu belirlendi. Çalışmada 5 adölesanın 5-­‐9 yıldır, 3 adölesanın 6 aydan beri, 2 adölesanın 3 yıldır bilgisayar oyunu oynadığı saptandı. Çalışmada bir adölesanın günde 5-­‐6 saat, 2 adölesanın 4-­‐5 saat, 3 adölesanın 3-­‐4 saat, 4 adölesanın 1-­‐2 saat bilgisayar oyunu oynadığı belirlendi. İki adölesanın bilgisayar oyunlarından en çok“Okey, Poker, Batak, Candy Crush”, 2 adölesanın “ Temple Run, Subway Surfes, Hill Climb Racing”, iki adölesanın “Wolfteam, Far Cry, God of War, Pes, Stalwan, Cull of Tudy, Fifa”, bir adölesanın ise” araba yarışı” oynadıkları belirlendi. Çalışmada 4 adölesan bilgisayar oyunlarına arkadaşlarının, 3 adölesan ablası ve arkadaşlarının önerisi ile başladığını ifade etti. “Bilgisayar oyunları sağlığınızı etkiledi mi?” sorusunu 5 adölesan “gözlerime zarar veriyor, bel, boyun, baş ağrısı ve yorgunluk yapıyor”, 4 adölesan “gözlerim, ruh sağlığım bozuldu, asosyal oldum”, bir adölesan “psikolojime iyi geliyor, sağlığımı olumlu etkiliyor” şeklinde cevap verdi. Sonuç: Çalışmada adölesanların yarısının günde 3 saat ve daha fazla süre ile bilgisayar oyunu oynadığı belirlendi. Çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, adölesanların seçtikleri bilgisayar oyunları ile oyunlarının olumlu ve olumsuz etkileri konusunda bilgilendirilmelerini öneriyoruz. Anahtar Kelimeler: Adölesan, Bilgisayar Oyunu, Kalitatif Çalışma 1
Kafkas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email protected] Kafkas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email protected] 3
Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, birgul-­‐[email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 24 Okul Öncesi ve Birinci Sınıf Öğrencilerinin Oyun/Oyuncak Hakkındaki Görüşlerinin Karşılaştırılması Aytül Eliküçük1, Esin Meral Kandemir2 Bu çalışmayla yeni eğitim sisteminin 1. Sınıfa başlama yaşını öne çekmesiyle erken okula başlayan çocukların, okul öncesine devam eden öğrencilere göre oyun/oyuncak faaliyetlerinin neler olduğu, bu faaliyetlerinin ne kadar sürdüğü bu sürenin yeterli olup olmadığı, ebeveynlerin bu süreçteki yeri incelenmiştir. Bu çalışma nitel bir çalışma olup, 40 1. Sınıf velisi ve 40 okul öncesi velisiyle yarı yapılandırılmış görüşme formu ile veriler toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2014-­‐2015 yılı İzmir ili Bornova İlçesi Kavaklıdere Saliha Hüseyin Özyavuz İlkokulu 1. Sınıf velileri ile Sultanhisar Sabiha Gökçen Anaokulu velileri oluşturmaktadır. Çalışma önce öğrencilerle görüşme yapılarak başlamıştır fakat öğrencilerin zaman kavramı tam gelişmediği için yeterli ve açık cevaplar alınamamıştır. Bu sebeple öğrenci velileriyle görüşme yapılması kararlaştırılmıştır. Araştırmanın verileri betimsel analiz yöntemiyle analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: Oyun, oyuncak, çocuk gelişimi Zeka Oyunları Dersi Öğretim Programı'nın Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi Doç. Dr. Oktay Akbaş3, Nurcan Baki4 Bu çalışmanın amacı; Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından 2013 yılında kabul edilen Zekâ Oyunları Dersi Öğretim Programı’nı öğretmen görüşlerine göre değerlendirmektir. Bu çalışma doğrultusunda, çalışma grubunu oluşturan Zekâ Oyunları Dersi Öğretim Programı’nın uygulandığı Kırıkkale ve Ankara illerindeki 8’i devlet okulu ve 5’i özel okul olmak üzere 13 okulda görev yapan toplam 20 öğretmenle yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Bu görüşmelerin sonucunda elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin bu dersle ilgilenme nedenleri arasında bu dersin öğrenmeyi ilgi çekici ve eğlendirici kılması, öğretmenlerin farklı ve yeni bir alanda kendilerini geliştirmek istemeleri, öğrencilerin muhakeme ve akıl yürütme çalışmalarına imkan tanıması gibi nedenler bulunmaktadır. Öğretmenler derslerinde akıl yürütme ve işlem (Sudoku vb.), sözel (Kelime Avı vb.), geometrik-­‐ mekanik (Tangram vb.) hafıza (Resfebe vb.), strateji oyunlarına (Satranç vb.) ve zekâ sorularına yer vermektedirler. Öğretmenler bu dersin zorunlu dersler arasında yer alarak bütün okullarda ilkokuldan itibaren verilmesi gerektiğini düşünmektedirler. Onlara göre bu ders; öğrencilerin dikkatini artırmaları, sosyalleşmeleri, alternatifli düşünebilmeleri, empati kurabilmeleri, oyunla birlikte okulu sevmeleri gibi bir çok beceri kazandırarak öğrenmelerine katkı sağlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Zekâ Oyunları, Akıl Oyunları, Zekâ Oyunları Öğretim Programı 1
SULTANHİSAR SABİHA GÖKÇEN ANAOKULU, [email protected] SULTANHİSAR SABİHA GÖKÇEN ANAOKULU, [email protected] 3
Kırıkkale Üniversitesi, [email protected] 4
Kırıkkale Üniversitesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 25 Zeka Oyunları Arayıcılığıyla İnternetin ve Telefonun Zararlı Kullanımının Azaltılması Şahin Oruç1, Merve Aygün2 Bu çalışmanın amacı ortaöğretim öğrencilerinin internet ve cep telefonları kullanırken uğradıkları zararların, zeka oyunları yoluyla ne oranda azaltılabileceğini ortaya koymaktır. Yapılan çalışma TUBİTAK 2209/A “Üniversite öğrencileri Yurtiçi Araştırma Projeleri Destekleme Programı“ kapsamında desteklenmeye değer görülmüş ve başarı ile tamamlanarak ilgili kuruma sunulmuştur. Projenin örneklemini İstanbul ili Esenler ilçesinde yer alan bir lise de 2013-­‐2014 eğitim-­‐öğretim yılında öğrenim görmekte olan 40 kişilik öğrenci grubu oluşturmaktadır. Çalışmada tutum ölçeği kullanılmıştır. Tutum ölçeğinde; internetsiz yaşayamam, sosyal aktivite sıklığı, telefon kullanma sıklığı, internete çok zaman harcama, zeka oyunlarına ilgi-­‐bilgi, arkadaşlarla görüşme, internet kullanım sıklığı, zeka oyunları oynama sıklığı, gibi durumlara cevap aranmıştır. Öntest ve sontest şeklinde uygulanan tutum ölçeğinden elde edilen veriler SPSS kullanılarak analiz elde edilmiştir. Proje sonunda öğrencilerin okula karşı tutumlarında anlamlı bir fark ortaya çıkmış ayrıca gereksiz internet ve telefon kullanımının azaldığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Zeka oyunları, eğitim, teknolojinin zararları 1
2
Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 26 Geleneksel Kültür ve Modern Bilimin Sentezi Bir Oyun: Jipto Grigori Tomski1, Umay Arslan2 Düşünsel oyunların, yaratıcı imgelem ve iç disiplin oluşumunu, gözlem ve düşünme yeteneğini desteklediği, kişilik ve hafızayı güçlendirdiği, estetik bir haz duygusu verdiği ve çocuğun uyumlu bir gelişim göstermesi açısından yararlı olduğu birçok uzman tarafından dile getirilmektedir. Bu bağlamda, Yakut matematik profesörü ve 1992 yılında UNESCO’da P-­‐5 üst düzey uzman olan Grigori Tomski tarafından 1988 yılında keşfedilen JİPTO (Tomski’nin Düşünsel Kovalama Oyunu) özellikle ilginçtir. JİPTO’nun bütün zevklere hitap eden 2500 özel versiyonu bulunmaktadır. Temel versiyon, « Sonor » (Yakutça «Kovalama ») olarak adlandırılır. 1990 yılında, Yakutistan’da ilk JİPTO derneğinin kurulmasının ardından oyun, kısa sürede ülkenin yeni milli düşünsel sporu haline gelir ve anaokulundan üniversiteye kadar eğitim aracı olarak kullanılır. JİPTO’nun gelişimi, kültürel ve pedagojik değeri UNESCO’nun dikkatini çok geçmeden çeker. 1993 yılında, Tomski tarafından, UNESCO’nun desteğiyle kurulan FIDJIP (Uluslararası JİPTO Federasyonu), farklı ülkelerden birçok öğretim elemanını, psikolog, sanatçı, yazar ve matematikçiyi bir araya getirir. Böylece, JİPTO’nun etrafında, yaratıcı, pedagojik, bilimsel uluslararası bir hareket oluşur. EUROTALENT ile FIDJIP ortaklığı 1997 yılında başlar. EUROTALENT, üstün zekalı çocukların eğitiminde, yaratıcılığı geliştiren bir oyun olarak JİPTO’dan yararlanır. JİPTO bir oyundan çok daha fazlasıdır; o, aynı zamanda kültürel bir nesnedir. Yakutistan, Rusya, Fransa, Kazakistan, Amerika, Japonya ve Türkiye’den birçok sanatçı ve fotoğrafçı, JİPTO’nun sayısı 1000’den fazla olan dekoratif, sanatsal ve fotografik kompozisyonlarının yaratılmasında katkıda bulunmuşlardır. UNESCO’da iki kez JİPTO sanatı sergisi gerçekleştirilmiştir. İnsanlar bu kompozisyonlar ile evlerini bezerler, onları duvarlarına tablo gibi asarlar, hediye olarak verirler, koleksiyon nesnesi yaparlar. Avrupalı aydınlar ve medya tarafından JİPTO ilgiyle takip edilmektedir. Sonuç olarak, Yakutistan, Rusya, Kazakistan ve Fransa gibi farklı ülkelerin okullarındaki uygulamalara dayanarak, JİPTO’nun, düşünsel, sanatsal, pedagojik ve matematiksel yaratıcılığı harekete geçirmesinden dolayı, eğitim programlarına konulması ve üstün yetenekli çocukların eğitiminde kullanılması önerilmektedir. Türkiye’de, matematik ve sanat öğrenimi JİPTO ile daha ilginç hale getirilebilir. JİPTO, her Türk’ün evine, hem çağdaşlığın hem de kendi kültürüne ve köklerine bağlılığın simgesi olarak girebilir. JİPTO festivalleri, turnuvaları ya da farklı türden etkinlikler düzenlenerek diğer Türk devletleri ile tarihsel, kültürel bağlarımız güçlendirilebilir. Anahtar Sözcükler: JİPTO, Strateji Oyunu, Yakutistan, UNESCO, FIDJIP, EUROTALENT. РЕЗЮМЕ: Многие эксперты считают, что интеллектуальные игры способствуют формированию логического мышления и внутренней дисциплины, наблюдательности и творческого воображения, укрепляют характер и память, дают огромное эстетическое удовольствие и полезны для гармоничного развития ребенка. В этом контексте особенно интересна игра ЖИПТО / JIPTO (Jeu Intellectuel de Poursuite de Tomski / Интеллектуальная игра преследования Томского), изобретенная в 1988 году якутским профессором математики Григорием Томским, 1
2
Prof. Académie Internationale CONCORDE, [email protected] Dr. [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 27 ставшем в 1992 году экспертом высшей категории Р-­‐5 ЮНЕСКО. Игра имеет 2500 версий на любой вкус, базовая версия имеет якутское название «Сонор» («Преследование»). После организации первой ассоциации ЖИПТО в Якутии в 1990 году (имевшей статус добровольного общества и преобразованной в 1994 году в федерацию), игра Сонор быстро стала новым интеллектуальным национальным видом спорта и используется в педагогических целях от детского сада до университета. В 1993 году по инициативе ЮНЕСКО была создана Международная федерация ЖИПТО (ФИДЖИП / FIDJIP), которая объединяет большое количество педагогов, психологов, художников, писателей и математиков из разных стран. С 1997 года началось сотрудничество между ФИДЖИП и Европейской ассоциацией по одаренным детям EUROTALENT с консультативным статусом возле Совета Европы. В 2009 году к международному творческому, образовательному и научному движению, сформированному вокруг ЖИПТО, присоединилась Международная академия КОНКОРД (Académie Internationale CONCORDE). ЖИПТО это больше, чем игра, это и культурный объект, ибо поле для игры представляет собой вертикальный триптих, позволяющий выразить, например, идею преследования цели или мечты. Большое количество художников и фотографов из Якутии, России, Франции, Казахстана, США, Японии и Турции внесли свой вклад в создание декоративных, художественных и фотографических композиций ЖИПТО, число которых составляет более 1000. Мы организовали две выставки JIPTO-­‐Art в ЮНЕСКО. ЖИПТО было встречено с большим интересом европейскими СМИ и интеллектуалами. Таким образом, ЖИПТО обладает всеми качествами, чтобы войти в дом каждой турецкой семьи как символ современности и привязанности к своей собственной культуре и ее корням, для интеллектуального и творческого развития подрастающего поколения. Организация фестивалей ЖИПТО, турниров, выставок и других мероприятией будет способствовать укреплению наших культурных связей между тюркскими народами. Ключевые слова: ЖИПТО, интеллектуальные игры, Якутия, ЮНЕСКО, ФИДЖИП, EВРОТАЛАНТ. Anahtar Kelimeler: JİPTO, Strateji Oyunu, Yakutistan, UNESCO, FIDJIP, EUROTALENT. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 28 Okul Öncesi Eğitiminde Oyun ve Oyuncak Materyallerine İlişkin Yönetici ve Öğretmen Görüşleri Semra Kıranlı Güngör1, Esra Dereli İman2 ÖZET Okul öncesi eğitimde oyun ve oyuncak çocuk gelişimi açısından önemli bir yer tutar. Oyun ve oyuncak konusuna ilişkin okullardaki yönetici ve öğretmenlerin bakış açıları pek çok açıdan okullardaki oyuncak temininde ve oyun üretiminde bir etkiye sahiptir. Bu araştırmada bağımsız anaokulu yöneticileri ile ilköğretim bünyesindeki anasınıfları okul yöneticileri ve okul öncesi öğretmenlerinin oyun ve oyuncak materyallerine ilişkin görüşlerini almak amaçlanmıştır.. Araştırmada, oyun nedir? oyuncak nedir? oyuncak materyali nedir? oyun ve oyuncak ilişkisi nedir? oyuncak temininde okullar farklılıklar içinde midir?...vb. sorulara cevaplar aranmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada yönetici ve öğretmenlerle görüşmeler yapılmıştır. Araştırmaya Eskişehir il merkezindeki bağımsız anaokulları ve ilköğretim bünyesindeki anasınıfları yönetici ve öğretmenleri gönüllülük esası ile katılmışlardır. Görüşme verileri içerik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Analizler nitel analiz alanında ve okul öncesi alanında uzman olan araştırmacılar tarafından önce ayrı ayrı kodlanmıştır. Daha sonra ortak kodlar üzerinde birliktelik sağlanmıştır. Tema ve alt temalara ilişkin veriler tablolarla gösterilmiş, ilgili cümle alıntılarına yer verilmiştir. Araştırma sonucunda iki ayrı grup arasındaki farklar okul türleri, okul imkanları, finansman kaynakları, yöneticilerin branş alan farklılıklarının etkileri açısından önemli olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Yönetici, okul öncesi, oyun ve oyuncak, materyal temini, nitel analiz, 1
2
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email protected] ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 29 Türk Kültürüne Ait Oyun ve Oyuncakların Okul Öncesinde Yapılandırılmış Origami Materyalleri ile Kullanımı Gözde Koç1, Belgin Parlakyıldız2 Oyun ve oyuncak, içinde bulunduğu toplumun ve kültürün izlerini yansıtır. İster halk sanatı ürünü olsun, ister endüstriyel olarak üretilmiş olsun oyuncaklar oluşturdukları dönemin yaşam biçimlerinin önemli birer kayıtlarıdırlar. Oyuncak, sözlüklerde oynayıp eğlenmeye yarayan her şey olarak tanımlanmakta, oyun ise vakit geçirmeye yarayan, belli kurallı olan eğlence ile özetlenmektedir. Fakat oyun ve oyuncağın sözlüklerdeki anlamlarının dışında çok derin etkileri vardır. Oyun doğal bir öğrenme ortamı olduğundan, çocuk eğitiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Oyun ile çocuk güç durumlara karşı koyabilme gücü, uyum sağlama ve yaratıcılık becerilerini edinir. Oyun aynı zamanda çocuğun kendisini ve dünyayı keşfetmesine yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra çocuğun sosyal duygusal, dil, psiko motor beceriler hatta öz bakım becerilerinin gelişmesine yardımcı olur. Kültürün mirası olan oyun ve oyuncakları hem çocuklara tanıtmak, hem de çocukların gelişimlerini desteklemek için farklı ve yaratıcı yöntemler geliştirilmelidir. Bu amaçla Türk kültüründeki oyun ve oyuncaklar yapılandırılmış origami materyalleri ile tanıtılabilir. Origami Japonca bir kelime olup ‘katlanmış kağıt’ anlamına gelmektedir. Kağıdı yapıştırıcı ve makas kullanmadan çeşitli figürler elde etme sanatıdır. Origaminin temellerinin Çin’de atıldığı düşülse de gelişimini Japonya’da göstermiştir Bu makale, nitel bir araştırma olup, alan yazın taraması yöntemi kullanılacaktır. Aynı zamanda, oyun ve oyuncakların, yapılandırılmış origami materyalleri ile birlikte nasıl kullanılacağını göstermeyi hedefleyen bir araştırma modelidir. Bu amaç kapsamında Türk kültüründen izler taşıyan oyun ve oyuncakların origami yöntemi kullanılarak yapılandırılması planlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: okul öncesi, oyun, oyuncak, origami 1
2
İSTANBUL SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİ, [email protected] İSTANBUL SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 30 Dramatik Oyun, Sosyodramatik Oyun ve Öz-­‐Düzenleme Fatma Alisinanoğlu1, Sadiye Keleş2 Bu çalışmada alanyazında sosyal fantezi oyunları, sosyal –mış gibi oyunlar olarak da ifade edilen sosyodramatik oyunlar ile öz-­‐düzenleme arasındaki birliktelik incelenmiştir. Öz-­‐düzenleme, çok genel bir ifade ile bireyin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını kontrol etmesini içermektedir. Öz-­‐
düzenleme kavramını farklı kuramsal yapılar çerçevesinde ele alan araştırmacılar, öz-­‐düzenlemenin desteklenmesinde farklı pedagojik uygulamaların etkili olabileceğine ilişkin görüşler bildirmektedir. Erken çocukluk döneminde öz-­‐düzenlemeyi Kültürel-­‐Tarihsel Kuram çerçevesinde inceleyen araştırmacılar iki temel yapının öz-­‐düzenleme için belirleyici olduğunu iddia etmektedir. Bunlar; dramatik oyunlar ve kendine yönelik konuşmalardır. Vygotsky’nin yazıları incelendiğinde, oyunu, çocukların sembolleri ve işaretleri üretmesi açısından bütün gelişimsel eğilimlerin yoğunlaştırılmış şekli ve gelişimin ana kaynağı olarak ilettiği görülmektedir. Vygotsky oyunun ilginç bir çelişki içerdiğini savunmaktadır. Çocuklar oyun sırasında yapmaktan en çok hoşlandıkları davranışları sergiliyor gibi görünmektedirler. Bu durum gözlemcilerin oyunu özgür ve kendiliğinden bir eylem olarak algılamasına neden olmaktadır. Oyun sırasında tüm çocuklar, üstlenmiş oldukları rol merak uyandıran bir rol olmasa da, kendi rolleri ile uyumlu davranışlar gerçekleştirmek durumundadır. Bir diğer ifade ile dramatik oyunlar, çocukların kendilerini oyundaki senaryonun kurallarına bağımlı kılması nedeniyle, dürtülerine karşı davranış sergilemelerini gerektirmektedir. Oyuna katılım gösteren tüm çocuklar, oyundaki diğer çocukların davranışlarını katı bir biçimde kontrol etmektedirler. Bunun dışında, oyundaki her rol dolaylı kurallar içermektedir. Bu nedenle çocuklar kendi dürtüselliklerini baskılamayı ve oyundaki kuralları takip etmeyi öğrenmektedir. Bu durum öz-­‐düzenleme gelişimi sağlamaktadır. Bu çalışmada, dramatik ve sosyodramatik oyunlar ile öz-­‐düzenleme arasındaki nedensel birlikteliği ortaya koymaya yönelik araştırmalar için spesifik birtakım araştırma alanlarını hedefleyen ve pedagojik uygulamalara rehberlik edecek sistemli öğretmen eğitimi programlarını ve sınıf-­‐içi çalışmaları hedefleyen öneriler getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: erken çocukluk, öz-­‐düzenleme, oyun, Vygotsky, dramatik oyun 1
2
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 31 Ailemin ve Benim Oyun ve Oyuncaklarım Belgin Bal İncebacak1, Erdal İncebacak2 Bu araştırmada oyuncakların geçmişten günümüze gelişim ve değişimlerinin nasıl değiştiğini gözlemlemek amacıyla yapılmıştır. Eskiden oynadığımız sokak ve ev oyunları ile el yapımı oyuncaklardan günümüze kadar gelenler ile şimdilerde yerini teknolojinin getirmiş olduğu dijital oyunlara ve oyuncaklara bıraktığı söylenmektedir. Biz de çalışmamız da eski oyunlar ile oyuncakların ve yeni oyunlar ile oyuncakların neler olduğu nasıl değişikliklere uğradığını belirlemeye çalışacağız. Araştırmamızın amacı bir kuşak öncesi ile bir kuşak sonrasındaki gelişimler göz önüne alınarak anne babaların ve çocuklarının oynadıkları oyunlar ve oyuncakların neler olduğunu tespit etmektir. Araştırmamızı Samsun Atakum ilçesine bağlı Milli Eğitim Bakanlığına ait Fahrettin Ulusoy İlkokulunda 2-­‐D sınıfındaki 31 öğrenci ile bu öğrencilerin anne ve babaları ile çalışmamız yürütülmüştür. Çalışma grubumuz Ç=31, A=31, B=31 toplamda 93 kişidir. Çalışmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen tam yapılandırılmış “geçmişten günümüze oyun ve oyuncak” görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunda, öğrenci ve velilere oynadıkları oyun ve oyuncaklar, nasıl bir oyuncaklarının olmasını istedikleri, kız ve erkek oyunları arasındaki farkların neler olduğu sorularak oyun ve oyuncaklar hakkında derinlemesine bilgi elde edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmış ve içerik analizi yapılmıştır. Çalışmamızın sonuçları görüşme formları analiz edildikten sonra kongrede tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, oyuncak, kız ve erkek oyunları 1
2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 32 Elazığ’ın Geleneksel Çocuk Oyunları Nihan Karabulut1 Çalışmanın amacı ; geçmişten günümüze kadar Elazığ’da oynanan çocuk oyunlarının gelişimini ve Elazığ’ın unutulmaya yüz tutmuş geleneksel çocuk oyunlarını tekrar gün yüzüne çıkarmaktır. Oyun, çocukların iletişim kurmasında, anlamasında, arkadaşlık kurmasında ,liderlik , paylaşmayı bilme ,zihinsel beceriler, zamanı verimli kullanma , kendi kültürünü tanıma gibi becerileri sağlayan en önemli araçlardan birisidir. Günümüzdeki çocuklar ; eskisi gibi mahallelerinde, sokaklarda çok fazla oynamamaktadırlar. Apartman hayatının artmasıyla beraber gelişen teknoloji de çocukların geleneksel oyunlardan çok bilgisayar , tablet, cep telefonu gibi aletlerle oynayıp vakitlerinin büyük bir kısmını televizyon başında geçirmelerine sebep olmuştur. Bunun yanında sokakların daha az güvenli olması , çocuk kaçırılma olaylarının , çocuk istismarlarının günümüzde artmasıyla birlikte ebeveynlerin de çocuklarının sokağa çıkıp oyun oynamasına çok olumlu bakmamaları çocukların yeni arkadaşlarının ruhsuz ve soğuk ekranlar olmasını sağlamıştır. Oyunlarda kültür faktörü hakimdir. Çocuklar çoğu oyunu bir önceki kuşaktan taklit yoluyla öğrenirler. Geleneksel çocuk oyunları, yer ve zamanı oynayanlara göre değişse de belli kuralları olan, ebe, eş, takım seçimi, sayışma, ödül ve ceza gibi kendisini bütünleyen öğelere yer veren, zaman zaman müzik ve araç gereçten yararlanılan, genellikle grupla gerçekleştirilen eylemlerdir. Elazığ’da oynanan çocuk oyunları çok sayıda olmasına karşılık eskiden oynanan çocuk oyunlarında bugün büyük değişiklikler olmuştur. Geleneksel çocuk oyunlarının başında; mam bekleme , kıllı topuz, Köroğlu , molla potik , kuruşa ceviz , misket (bilye) , elin kıllandı, gelde geç, hakkul -­‐ hukul (körebe), donkilo-­‐fısto (tahteravalli), mamayak, kıç -­‐ kıç (sayışma), çellik çubuk, beştaş, güvercin taklası, mozik (topaç), aşık, kiremit kopu, yakan top, çizgiler gibi oyunlar oynanmaktadır. Elazığ’da geçmişten günümüze kadar oynanan çocuk oyunları ve Elazığ’ın geleneksel çocuk oyunları ilgili bu çalışmanın önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmanın ileride Elazığ’da oyun ile ilgili yapılacak olan çalışmalara kaynaklık etmesi beklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Oyun , Çocuk Oyunları, Elazığ , Çocukluk , Kültürel Oyunlar . 1
, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 33 Dedeler Çocukken Neler Yapar Neler Oynarlardı Erkan Atalı1 Oyun ve oyuncağa meraklı içimdeki çocuğun oyuncak yapma serüveni çok uzun yıllar önce başladı. 2007 yılında ise çevredeki her tür malzemeyi kullanarak hazırladığım, 1,5 – 18 yaş aralığında çocukların oynayabileceği 85 oyun materyali ile Aydın’da ilk sergimi açtım. Sergi ziyaretçilerinin bu oyuncaklara, oyunlara olan ilgisi, merakı ve soruları bu alana olan ilgimi artırdı. Bu yıldan sonra çeşitli il ve ilçelerde, köylerde, ilkokul, ortaokul ve üniversitelerde, fuarlarda 40’ a yakın sergi açıp, çeşitli yaş gruplarından katılımcılara oyuncaklarla ilgili seminerler verip, atölye çalışmaları yaptım. Aydın ilinde Çocuk Kültür Merkezinde 2011 yılında 116 oyuncaktan oluşan koleksiyonum sergilenmeye başladı. Şuanda 135’e ulaşan oyuncak koleksiyonumla sergi, seminer ve atölye çalışmalarıma devam etmekteyim. Katılımcıların dokunarak, oynayarak zaman geçirdikleri bu sergiler, çocuklara geçmiş yıllara ait oyuncakları öğrenme ve oynama fırsatı sunarken, bugünün büyüklerine çocukluklarına dönme fırsatı sunmaktadır. Bu çalışmada hazırladığım oyuncaklardan bir bölümü tanıtılarak sergilenecektir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel oyuncaklar, oyuncak yapımı, çocuk oyunları. 1
, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 34 Orta Asya’da Oynanan Geleneksel Oyunların Eğitsel Oyuna Dönüştürülmesinin Akademik Başarıya ve Matematik Dersine Yönelik Tutuma Etkisi Seval Orak1, Serkan Bakır2 Amaç: Modern dünya, çocuğu ve çocukluğu taş duvarlar arasına hapsetti. Artık çocuklar çocukluğunu yaşayamıyor, yaratıcılıklarını geliştirecek ortam bulamıyorlar. Çocuklar; sosyal, fiziksel ve zihinsel anlamda bazı becerilerini kaybediyor. İletişim çağında iletişimsiz kalan aile ortamlarında yaşamaya başladık. Çocuklar anne-­‐babalarıyla değil elektronik cihazlarla vakit geçiriyor. Bu durumun olumsuz sonuçları toplumumuzda gözlemlenmeye başladı. Çocuklarımızın yaratıcılığını, düşünme becerilerini geliştirmek için, sosyal anlamda iletişimi kuvvetli hayata hazır bireyler yetiştirmek için biz ne yapmalıyız? Zeka oyunları bize bu konuda yardımcı olabilir. Zekâ oyunları sadece planlama, organizasyon, dikkat, odaklanma, ayırt etme, öngörü vb. gibi zihinsel becerileri geliştirmekle kalmaz, işi sonunu kadar devam ettirme, azim, empati, direnme, mücadele etme gibi kişilik gelişimi ile ilgili faktörleri kazanmamızı da sağlar. Zekâ oyunları aile bireylerinin yalnızlaştığı çağımızda aile bağlarının kuvvetlenmesine de yardımcı olabilir. Orta Asya’nın bozkırlarında çobanların oynadığı, 4000 yıllık geçmişi olan bir Türk strateji ve zekâ oyunu olan “Mangala” ’nın, yine Orta Asya’da oynanan “Üçtaş, Cüz, Dokuztaş” gibi zeka oyunlarının ve “Matrak” ve “Tomak” gibi geleneksel oyunların eğitsel oyuna çevrilip, Orta Asya çadırında uygulanması; eğitsel oyun çeşitliliğinin artmasına ve kültürel değerlerimizin nesilden nesile aktarılmasına olanak verecektir. Bu araştırmanın temel amacı; müfredatın öngördüğü hedef ve kazanımlara uygun bir şekilde eğitsel oyuna dönüştürülen Orta Asya’daki geleneksel oyunlardan “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunların, ilköğretim üçüncü sınıf öğrencilerinin Matematik dersindeki başarı ve Matematik dersine yönelik tutumları üzerindeki etkisini araştırmaktır. Araştırma Yöntemi: Bursa ilinin özel bir ilköğretim okulunda araştırma yapılmıştır. Araştırmada öntest-­‐sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma 2014-­‐2015 eğitim-­‐öğretim yılı sonbahar döneminde yapılmıştır. Bu çalışmaya deney grubunda 20, kontrol grubunda 20 ( 18 kız,22 erkek) olmak üzere toplam 40, ilköğretim 3. sınıf öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın uygulaması Matematik Dersindeki “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünitelerinin öğretiminde gerçekleşmiştir. Deney grubundaki öğrencilere eğitsel oyuna dönüştürülen Orta Asya’daki geleneksel oyunlarla, kontrol grubundaki öğrencilere ise geleneksel öğretim yöntemleri ile öğretim yapılmıştır. Araştırma haftada 3 saat olmak üzere 24 ders saatini kapsayan süre içerisinde gerçekleştirilmiştir. Öğrencilere program öncesinde ve sonrasında Matematik başarı testi öntest-­‐sontest olarak uygulanmıştır. Verilerin analizi için t-­‐testi ve çift yönlü varyans analizi uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) ve ITEMAN (Item and Test Analysis program) programları ile analiz edilmiştir.Yapılan analizlerden elde edilen veriler sonucunda; 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim, [email protected] Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 35 Deney ve kontrol grubunun deney öncesi ve deney sonrası öntest ve sontest toplam başarı puanları arasında deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<,05). Bulgular: Uygulama sonrasında elde edilen veriler analiz edilmiştir. İşlem sonucunda eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunların, akademik başarı açısından deney grubu lehine anlamlı bir farklılık yarattığı gözlenmiştir. Asuman DUATEPE, Şebnem ÇİLESİZ tarafından geliştirilen tutum ölçeği (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 16-­‐17 : 45-­‐ 52 [1999J) sonuçları analiz edilmiştir ve öğrencilerin derse yönelik tutumlarında olumlu sonuçlar elde edilmiştir . Sunuş ve Tartışma: Araştırma sonuçlarına göre, eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunlar ve geleneksel öğretim (düz anlatım, ders kitabı) yöntemlerini uygulamanın öğrencilerin “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünitelerine ait başarılarını artırmada farklı etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünitelerindeki başarılarında gözlenen bu farklılıkların eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunlardan kaynaklandığı söylenebilir. “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünite testi puanlarında deney öncesine göre daha fazla artış gözlenen eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunlara dayalı öğretimin, geleneksel öğretim yöntemine göre öğrencilerin Matematik dersindeki başarılarını artırmada daha etkili olduğu görülmektedir. Bilgisayar oyunlarıyla yarışabilecek nitelikte çocukların eğlenerek öğrendiği görülmüştür. Çoklu zeka ve kinestetik öğrenme desteklenmiştir. Anahtar Kelimeler: Orta Asya, geleneksel oyun, eğitsel oyun Malazgirt Buka Baran Çocuk Oyunu Burcu Madan1, Fatma Duran2 Sonbaharda yağmur yağsın diye çocuklar bir araya gelir. Bir süpürge ve bir sopa bulur. daha sonra süpürgeye bağlanarak süpürge insana benzetilir. Süpürgenin baş tarafına başörtüsü örtülerek süpürge sembolik olarak gelin haline getirilir. Çocuklar sembolik gelinin kollarından tutarak ev ev gezdirip elma, şeker gibi yiyecek toplar. Bunu yaparken şu sözleri söylerler: "Buka Barane,Buka Barane ,Deri vekin!" Anlamı: Kapıyı açın yağmur gelini geldi Bunu üzerine kapısı çalınan kişi de sembolik gelinin üzerine bir kova su döker. Böylece Allah'a yağmur yağdırması için dua edilir. Daha sonra çocuklara şeker, elma, oyuncak dağıtılır ve oyun son bulur. Anahtar Kelimeler: Buka Baran 1
2
Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email protected] Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 36 Malazgirt Lap Oyunu Burcu Madan1, Fatma Duran2 herkesin kendine ait bir taşı vardır. bu taşa "LAP" adı verilir. Laplar ebe tarafından üst üste dizilir. Belirli mesafeden bir başka taşla üst üste dizilen taşlara atış yapılır. Herhangi bir oyuncu tarafından taşlar devrilince, ebe taşları tekrar üst üste dizmek için devrilen taşların yanına gider. Diğer oyuncularda atış yaptıkları taşları almak için aynı yere gider. Ebe taşları üst üste dizdikten sonra yanına gelen oyuncuları yakalamak zorundadır. Diğer oyuncularda ebeye yakalanmadan taşlarını alıp, geri yerlerine dönmek zorundadırlar. Ebe tarafından yakalanan oyuncu, yeni ebe olarak kabul edilir. Anahtar Kelimeler: Malazgirt Kosageli Oyunu Fatma Duran3, Burcu Madan4 bu oyun yılbaşında oynanan bir oyundur. bir kız çocuğu damat kılığına girerken, oğlan çocuğu da gelin kılığına girer. yanlarına 10 tane çocuk daha alırlar. Bu çocuklarda yüzlerini sobanın isiyle boyarlar ve ev ev gezerler. Evin kapısı çalındıktan sonra, çocuklar türküler söyleyip, halay çekerler. Kapı açılınca halay çeken çocukların üzerine un yada su atılır. Böylece o senenin bereketli geçmesi sağlanır. Daha sonra çocuklara şeker, meyve, para verilir. Bu sayılanlar çocuklara verilmez ise çocuklar kapıdan gitmezler hatta gelin kapının önünde bayılma taklidi yapar. Şeker, meyve ,para alındıktan sonra başka bir eve gidilir. Oyun böyle devam eder. bu oyunu çocukların yanı sıra gençlerde oynar. Anahtar Kelimeler: 1
Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lİsesi, [email protected] Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lİsesi, [email protected] 3
Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email protected] 4
Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 37 Isparta-­‐ Çandır Çocuk Oyunları Cem Ayhan1, Muhammed Esad Özkan2 İnsanı diğer canlılardan ayıran şey, duygu ve düşüncelerini sesler aracılığı ile yorum gücünü de kullanarak aktarmasıdır. İnsan, doğumu itibari ile ses çıkarmaya başlar ve bunu gün geçtikçe geliştirerek devam ettirir. Bu seslerin bir zaman sonra yeterli olmadığı anlaşıldığında bu sefer devreye hareketler girer. Bu hareketler belli toplumsal bağlamda kendini gösterir. Hiçbir hareket anlamsız değildir. Huizinga; bu hareketlerin ilk olarak hayvanlarda gözlenmekte olduğunu belirterek, yavru köpeklerdeki kulak ısırma hareketlerini bir oyun olarak algılanması gerektiğini söylemiştir. Bu hareketler ışığında oyunun sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda duygusal bir tepkime olduğunu da söyleyebiliriz. Çünkü bu durumdaki köpek sadece fiziksel bir aktivite içinde değil, içgüdüsel bir şekilde de davranmaktadır. Özellikle köylerde oynanan oyunlara baktığımız zaman, buralarda oynanan oyunların fizyolojik çevrenin etkisi ile birlikte kültürel bir aktarımında, oyunlar içinde kendisini gösterdiğini belirtebiliriz. Bir dilin diğer dillerden üstünlüğünü, o dilde kullanılan kelimelerin anlam zenginliği belirler. Oyun kelimesine baktığımız zaman farklı lehçelerde farklı anlamlarda da kullanıldığını görmekteyiz. Örneğin Metin And’a göre oyun ’un “şaman” manası da vardır. Veya oyun kelimesine çeşitli fiiller getirerek yeni anlamlar kazandırabilmekteyiz. Oyunun anlamı ile birlikte, aynı oyunun farklı bölgelerde değişik isimlerle anıldığını da biliyoruz. Freud’a göre oyun; kişinin duygularını dışa vurması, iç dünyası ile mücadelesi olarak belirtilmiştir. Özellikle çocukların, oyun ortamlarında yaşadıklarını, hissettiklerini yani duygularını açığa vurdukları, gerçek yaşamda başa çıkamadıkları durumları anlatmaya çalıştıkları bir eylem, olarak adlandırılmıştır. Oyunun çocuğun toplumsal gelişimine katkısı ise; oyunun çocuğa belli davranış kalıpları kazandırması ile açıklanabilir. Çünkü oyunlar gelişigüzel, kuralsız davranışlar değildir. Her oyunun belli kuralları vardır. Ve oyuncular bunlara uymak zorundadır. Uymayanlar cezalandırılır. Kural ve ceza ilişkisi, çocuğa daha küçükken oyun aracılığı ile öğretilebilmektedir. Bu yazıda oyun olgusu, oyunun çocuk üzerindeki etkileri, Çandır yöresinde oynanan oyunların tanıtılması ve bu oyunların diğer bölgelerde nasıl adlandırıldığı üzerinde durulmuştur. Abstract What distinguishes man from other animals, using sounds through the power of review is to transfer the thoughts and feelings. Human beings starts to sound from after the birth and continues to develop it day by day. When this sound isn’t enough understanding, movements highlighted. These movements are manifested in society. No movement can not meaningless. Huizinga; these movements were first observed in animals and indicate that puppy biting ear movements should be perceived as a game. This movement is not only a physical state of the game, we can also say that it is an emotional reaction. Because the dog in this situation not only in a physical activity but also is acting in the instinctive way. Especially in the villages in games played this game with the effect of cultural transmission in a physiological environment, we can state that showed itself in games. 1
2
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU, [email protected] SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 38 The rule of a language from other languages, it determines the meaning of the words used in the language of wealth. Game as the word is used in different meanings in different dialects. For example, there is the game "shaman" meaning. We are bringing new meaning to various acts or gaining word game. With the sense of the game, we know that in different regions of the same game with different names are used. The game by the Freud; people acting out their emotions are expressed in the struggle with the inner world. Especially children, lived in the gaming environment, they feel that they reveal their feelings, they try to explain it in a real life situation that they can not cope action was called. Contribute to the social development of the children of the game; explained by children's games provide certain behavior patterns. Because the games are random, it is not lawless behavior. Each game has certain rules. And players must abide by them. Do not comply will be punished. Rules and penalties relationship, while smaller children can be taught through play. In this paper, the phenomenon of game, the game's impact on children, Çandır region is the introduction of games played in the region and other regions of this game focuses on how it is called. Anahtar Kelimeler: Isparta, Çandır, Çocuk, Oyun, Köy I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 39 Kazak Çocuklarının Asık Oyunu ve Asık ile İlgili Ulusal, Kültürel Değerler Nurbolat Bogenbaye1 Eski Türklerden günümüze ulaşmış “Asıq”, “Asık” ve “Aşık” adlarıyla bilinmekte olan çocuk oyunun aracı, genellikle koyunların ve keçilerin arka bacaklarındaki orta kemikle bağlı en uzun kemikte (kaval kemiğinde) bulunan dört yüzlü küçük bir kemiktir. Asık, eski halkların çoğunluğunun yaşam tarzında çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Özellikle çocuklar oyununda oyuncuk olarak, sihircilik ve falcılıkta yardımcı araç yerine, hatta müzik aletleri olarak ta kullanılmıştır. Müzik aletlerine örnek olarak Eski Türklerden bügünkü Türk halklarına değişiksiz ulaşmış “cetigen” (yedi asık) aletini söyleyebiliriz. Cetigen – yedi dizili, çalarak oynanan eski müzik aletlerinin biridir. Bu aletin düzen vermesi yedi Asığı sırayla dizmekle yapılır. Asık oyunu, çok eski çağlardan oynanan tarihi bir oyundur. Peki, “Asık oyunu ne zaman çıktı ve hangi yüzyıllarda oluştu?” gibi önemli sorulara, arkeoloji biliminin buluntularına dayanarak “Sakaların çağında ortaya çıktı” diye cevaplayabiliriz. Sakalara ait mezarlıklardan bulunmuş Asıkların yüzleri hizalanarak şekillerini kaybetmiş, bu da Asık oyununun Saka çocukları arasında çok oynandığını anlatmaktadır. Bulunmuş Asıkların dağınık şekillerini de gözaltımıza alarak Saka cocuklarının Asık oyunun iyice becerdiklerini ve bu oyunun birkaç türlerinin mevcut olduğunu tahmin edebiliriz. Günümüzdeki Kazak, Kırgız, Altay Türkleri ve Hakas halklarında oynanmakta olan Asık oyunlarının bazı çeşitlerinin çok eski çağlardan itibaren devamlı oynanmakta olduğuna eminiz. Asık ile Asık oyunuyla ilgili malümatlar arkeolojik ve etnografik verilerde, hem de Kazak Türklerinin folklor ürünlerinden masallarında, efsanelerinde ve destanlarında da iyice yansımaktadır. Örneğin, “Altın Saqa” masalının temelini Asık oyunu oluşturmaktadır. Asık oyununun çocuğun fiziksel ve psikolojik sağlığının gelişiminde çok yararlı olduğu modern tıp bilimi araştırmalarının sonucuyla tanınmaktadır. Aynı zamanda Asık oyunu çocuğun sinir sistemini geliştirerek onları atıcılığa (mergen), hassaslığa, sabırlılığa, kıvraklığa eğitir. Gençlerin karakterlerinde dilegetirilen özellikler eksik olduğu zaman yetişkin çağlarında dayanıklılık ta, sabırlılık ta söz konusu olamazdır. Kazak Türklerinde Asık oyunu ile Asık adlarıyla ilgili şunlar gibi oyun türleri mevcuttur: “Han” ya da “Hantalapay”, “Han Atu” (Hanı atma), “Qulca Atu” (Argalını Atma), “Qumar”, “Tört Asıq”, “Bes Asıq”, “Altı Atar”, “Ompa”, “Alşı”, “Bes Taban”, v.s. Bu oyunlardan “Hantalapay”, “Bes Asıq”, “İyirkemil” gibi türleri kış mevsimlerinde evin içinde oynansa, diğerleri ılık mevsimlerde özel alanlarda oynanacaktır. Makalede Asıkların kullanım özelleklerine ve onların şekillerine göre çeşitlenmesi, hem de onların isim ve anlamları hakkındaki bilgiler de irdelenecektir. Anahtar Kelimeler: Kazak çocuklarının oyunu, Asık oyunu, Hantalapay, Cetigen, Alşı 1
L.N.Gümilev Avrasya Milli Üniversitesi, Uluslararası İlişkileri fakültesi Türkoloji Bölümünün doktora öğrencisi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 40 Arkeolojik Veriler Işığında Antik Dönemde Oyun ve Oyuncakalar Tuçe Güngör1 “Arkeolojik Veriler Işığında Antik Dönemde Oyun ve Oyuncaklar” başlıklı sunum; arkeolojik mataryellerden yararlanılarak, günümüz çocuk oyun ve oyuncaklarının antik kökenlerde büründüğü şekilleri, oyun içinde yüklendiği anlamları ve günümüzdeki devamlılığını ortaya koyacaktır. Doğanın sunduğu nesneler, elde yapılan zanaat ürünleri ve basit eşyalardan oluşan ‘yaratı nesnesi’ olan oyuncaklar, kullanım araçlarımızın birçoğu gibi, biçimlerinin ardında bulundukları döneme ait izler taşımaktadırlar. Arkeolojik araştırmalara göre popüler anlamıyla tarihte bilinen ilk oyuncakların eskiden Mısırlılara ait olduğu bilinmekteydi. Ancak, Mardin kazılarında bulunan ve Mardin Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen oyuncak arabanın dünyanın en eski oyuncağı ünvanına sahip olma olasılığını taşımaktadır. Yeni veriler bilgilerimizi değiştirebileceği gibi bildiklerimizin serüveni ve kültürel birikimi hakkında da bilgi vermektedir. M.Ö. 5. yüzyılda Mısırlı çocukların tahta atlarla oynadıklarına dair bilgiler edinilmiş, M.Ö. 2. yüzyılda ise Mısır’da topaç, misket oynandığı kanıtlanmış, yine aynı dönemlere ait Firavun mezarlarında oyuncak bebekler bulunmuştur. Yeraltı mezarlarından çıkarılan Eski Mısır kültürüne ait oyuncaklar, ölülerin oyuncaklarıyla birlikte gömülmesi geleneğine ve birçok kültürde görülen oyuncak ile dinsel nesne ilişkisine örnek oluşturmaktadır. Ayrıca, British Müzesi’nde sergilenen, pişmiş topraktan yapılan iki Mısırlı kızın el vuruşma oyununu gösteren heykelcikler, Metropoliten Müzesi’nde sergilenen pişmiş topraktan yapılmış olan iki kız çocuğun sırtta taşıma oyununu oynarken gösteren heykelcikler ve M.Ö.8 yüzyıla ait sıçrayan çocuklar bu örneklerden sadece birkaçıdır. Topaç çevirmeyi gösteren duvar resimleri, antik Yunan vazoların üzerinde yer alan yo-­‐yo, çember, zar oynayan yetişkin ve çocuklar, diğer örnekleri teşkil edip, oyunun antik dönemlerden bu yana insanlar tarafından kendilerine eğlence, çocukları için eğitim ve eğlence amaçlı, kurala bağlı eylemler oluşturup geliştirdiklerinin göstergesidir. Oyunların gelişmesiyle birebir ilerleyen ve aynı hizmeti veren oyun objeleri de tarih boyunca gelişmiştir. Antik dönemde de oyunların sadece çocuklar tarafından oynanmadığı, büyükler için de Petteia, Mankala gibi tabla oyunları, ya da gymnasiumlardaki palestralarda (dört yanı sütunlarla çevrili açık avlu) Episkyros, Ephedrismos gibi top oyunları oynayan genç atletler, Micatio (tahmin oyunu) oynayan kadınlar vazo resimlerinde, kabartmalarda, figürin ve heykellerde tasvir edilmiştir. Tarihsel süreç değerlendirildiğinde, insanlık tarihi kadar eski olan oyuncakların ilk çağlardan beri var olması, bugün oynanan birçok oyuncağın binlerce yıl önce farklı kültürlerde oynanıyor olması oyuncağın evrenselliğini ortaya koymaktadır Oyun objelerinin biçimleri tarihsel süreçte değişime uğramışlarsa da anlam ve işlevleri değişmemiştir. Eski Yunan ve Roma’da oynanan oyun ve oyuncakların birçoğu bazı değişiklikler geçirmiş ya da isimleri farklılaşmış olsa da günümüzde hala varlığını sürdürmektedir. Bu da aynı coğrafyada yaşamış olan kültürler arasındaki alışverişi ve devamlılığı ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: antik dönem, oyun, oyuncak. 1
, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 41 Tüm Yönleriyle Dokuztaş Ünal Kalaycı1 Dokuztaş oyunu çok eski dönemlerden beri yediden yetmişe tüm Türkler arasında oynanan bununla birlikte son elli yılda unutulmuşluğa terk edilen bir düşünce oyunudur. Geleneksel dokuztaşı her ortamda oynamak mümkündür. Eskiden düz bir taş üzerine iç içe üç tane dikdörtgen ya da kare çizilir, sonra dikdörtgenler ya da kareler dört orta noktadan çizgi ile birleştirilerek oyun alanı hazırlanırdı. Yerden dokuz tane küçük taşı bir kişi, dokuz tane büyük taşı diğeri alarak oyuna hazır hâle gelirlerdi. Sonra sıra ile taşlar konulur. Konma işlemi bitince bir hamle ilerletme işi başlar. Amaç rakibin taşlarını ikiye indirerek oyunu kazanmaktır. 2011 yılında Macaristan’da “Eğlenceli Anne-­‐Babalık” projesinde Türkiye’den bir çocuk oyunu olarak tanıttığım, sonra Türkiye’de AB “Gençlik Girişimleri 1.2” başlığı altında “Dokuztaşla Büyüyorum” adlı projeyi hazırlayıp Proje Koçu olarak görev yaptığım ve “Dokuztaşla Büyüyorum” adlı kitabı hazırlayarak ortaokul çağındaki çocuklara ulaştırmaya çalıştığım bu oyunu bu çalışma ile daha geniş kitlelere ulaştırmak gayesindeyim. Yöntemimiz yazılı eserlerin taranması ve sözlü kaynaklara ulaşılarak elde edilen bilgilerin sistemli hâle getirilmesidir. Yazımızın giriş bölümünde dokuztaş oyununun kökeni hakkında ulaşılabilen kaynaklardan hareketle bilgi verilecektir. Bu bölümde dokuztaş oyununuz Türkler arasında oynandığından bahseden Thomas Hyde’nin 1694 tarihli “ De Ludis Orientalibus” eserinden ve Filippo Argenti’nin 1533 yılında kaleme aldığı “Regola Del Parlare Turcho” adlı eserinden ve diğer eserlerden yararlanılacaktır. Kaynaklarda farklı anlatılan dokuztaşın oynanma şekilleri ve dokuztaş oyunu ile aynı mantıkla oynanan üçtaş, altıtaş, onikitaş adlı türevleri açıklanacak. Dokuztaş oyununun kendine has otuz civarında terimi bulunmaktadır. Dilimize bir zenginlik kattığını düşündüğümüz terimlerine ve oyunun belli başlı taktiklerine yer verilecek. Dokuztaş yarışmalarında uyulması gerektiğini düşündüğüm geleneksel kurallar düzenlenerek yazımızda yer alacak. Kahramanmaraş’ta on iki ortaokulda tanıtımını yaptığımız bu oyunun Türkiye genelinde yarışmalarının yapılması, ortaokullardaki ‘Seçmeli Zekâ Oyunları” dersinde bu oyuna mutlaka yer verilmesi ve oyunun patentinin alınarak UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültür Mirası Koruma” çalışması içerisinde Türklere ait olduğunun tescil edilmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Kültürel miras, çocuk oyunları, Dokuztaş, dokuztaş terimleri, dokuztaş taktikleri. 1
MEB(Öğretmen) ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (Doktora), [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 42 Özbek Çocuk Oyunlarındaki Tekerlemelerin Yeri ve Önemi Abdulmurad Tilavov1 Çocukların kalbi türküye o kadar meyilli ki, onlar hatta yaşamlarının esasını oluşturan oyunlarını da türkü, şarkı, tekerlemelerle süslemektedirler. Nitekim, onlar oyun oynamak için birbirlerini şarkı, türkü, tekerlemeler söyleyerek çağırmaktalar. Örneğin: Bala bolsang kelever, Oynab, oynab ketever. Kel-­‐hâ, kel Kel-­‐hâ, kel… (Çocuksan, geliver, Oynaya oynaya geliver. Gel hey, gel Gel hey, gel) Bu tekerleme genelde yüksek sesle söylenir. Oyun iki karşı tarafa (gruba) ayrılarak düzenlenecekse («Ak terek mi, gök terek?» gibi oyunlarda çekleşmaçak (sınırlandıran) tekerlemeler söylenmektedir. Bu da, iki çocuğun gizlice anlaşarak, kendilerine takma ad koymalarıyla gerçekleşecektir. Bu durum onların Anabaşı (Oyun başı) ile yapacak soru-­‐cevaplarının sırlılığını sağlamaktadır. Çocuklar sınırlandırmayı sağlayan tüm sırlı (gizemli) isimlerin karşılıklı uygunluğuna da ayrıca dikkat ediyorlar ki, bu onların estetik zevkini, karakterini eğtici unsura dönüşmüştür. Çocuklar oyun sırasında sıradaki çocuğu belirtmeye ihtiyaç duyduklarında (örneğin, «Saklambaç» gibi oyunlarda) tekerleme söyleyerek sırada kalıcıyı belirlemektedirler. Özbek çocuk oyunlarında pratik pedagojik, sanat ve beden eğtimi esasıları bütünleşmiştir denilebilir. Ancak buna rağmen onların çoğunluğu söz (kelime) temelinde inşa olmuştur. Bu nedenle Özbek çocuk oyunlarını Haraketli oyunlar ve Manevi (Söz, Kelime) oyunları tarzda iki gruba ayırmak mümkündür. Haraketli oyunlarda herhangi bir nesne (oyuncak) veya kelime (şarkı, mani) halledici rol oynamaktadır. Bunlar tüm oyunu yöneten vasıta görevini üstlenmektedir. «Chillik» oyunda ağaçtan yapılmış kol ve çubuklar, «Çekirdek Gizleme» oyununda ise çekirdek haraketi yönlendirici nesnelerdir. Bunlar olmaksızın oyun gerçekleşemez. «Ak terek (kavak) mi, gök terek?», «Bay (zengin) hatun», «Mihman mısız? (Misafir misiniz?)» ve diğer birçok oyunlarda yöneticilik görevini söz (kelime) üstlenmektedir. 1
Özbekistan Milli Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 43 Örneğin, «Mihman mısız?» oyununda iki kız çocuğu katılmaktadır. Oyun şartı gereği, kızlardan birisi iki elinin avucunu arkadaşına doğru uzatıp durur. İkincisi de: Cuba – cuba Ani tuba Dağda lale, Bir kız bale, Sokağa çıkın, Bir kız geliyor Saçı ince, Eli belinde, Vay elim,vay, Vay belim, vay, Nasılsınız, esen misiniz? Bugün bize misafirmisiniz? – diyerek, çok hızlı bir şekilde arkadaşının açık elinin avuçlarına kendi elleriyle dokunarak kaçmaya başlar. Kovalayan kız kaçan kızın elini tutabilirse veye belirlenen yere kadar yakalayabilirse, artık o, şarkıyı (tekerlemeyi) söylemesi gerekecektir. Yakalayamadığı takdirde gene kendisi ellerini açarak kalır. Manevî (kelime) oyunlarında da kelime ön plandadır. Bu tür oyunlarda kelimenin anlamını, ahenkini hissetmek, kelimede gizlenmiş anlamı işaretler ifadesi yardımında bulmak, sözcüklerindeki sesin kelimedeki anlamı değiştirici özelliğini algılaması önem arz etmektedir. Konuşmada birkaç Özbek çocuk oyunları, bu oyunlar sırasında kullanılan sözcük, tekerleme ve maniler metni üzerindeki incelemeler sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Haraketli ve Manevi (Sözcüklü) oyunlar, Oyun ve Pedagoji, Sanama (Sayma), Mihman mısınız? Oyunları ve tekerlemeler I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 44 Kırımın Sosyokültürel Yapısında Çocuk Oyunları: Kırım Tatar Oyunlarının Analizi / Детские Игры В Социокультурном Пространстве Крыма: Анализ Развития Крымскотатарских Игр. 1
Ediye Muslimova / Эдие Муслимова Во многих детских песнях и играх воспроизводятся время и события, давно потерянные памятью народа. Во все времена детские игры несут в себе незаменимую школу физического, умственного и нравственного воспитания подрастающего поколения. И только от взрослых зависит, не пропадет ли из памяти народа тот фундамент под названием «национальные детские игры», на котором растут и развиваются наше поколение. Anahtar Kelimeler: истоки культуры, крымскотатарские детские игры, память народа Kırım Tatar Dergisi "ARMANÇIK" Örneğinde Bir Kişinin Kimliğinin Oluşumunda Çocuk Eğitsel Oyunlarının Rolü / Роль Детских Развивающих Игр В Формировании Личности Человека На Примере Крымскотатарского Журнала «Арманчыкъ» 2
Zera Akimova / Зера Акимова Основная цель детского журнала «АРМАНЧЫКЪ» -­‐ приобщение ребенка к родному языку и культуре. Нужно учесть, что крымскотатарские дети живут и обучаются в русскоязычной среде, поэтому редакция прилагает максимум усилий для достижения поставленной цели. Игра развивает воображение, логическое мышление, способность мыслить нестандартно. Игра также помогает ребенку научиться организовывать свою деятельность, не ожидая подсказки, развивает любознательность и самостоятельность. Поэтому игровая форма общения в журнале -­‐ главный приоритет. Anahtar Kelimeler: Игра, логическое мышление, детский журнал "Арманчыкъ 1
2
Издательский дом "Тезис", [email protected] художник-­‐дизайнер, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 45 Karabağ Çocuk Oyunlarının Özellikleri Aytac Abbasova1 Araştırmada Azerbaycan'ın Karabağ bölgesine ait olan zihinsel güç gerektiren çocuk oyun ve oyuncaklarından bahsedilir. Karabağ'da yılın tüm mevsiminde ve koşullarına bakılmaksızın çeşitli mekanlarda oynanan ilginç çocuk oyunları vardır. Daha çok bayram öncesi oynanan oyunlar tüm çocukların ve gençlerin eğlencesine dönüşmüştür. Zihinsel ve fiziksel güç gerektiren çocuk oyunları Karabağ'ın farklı bölgelerine ait olup kendine has özelliklere sahiptir. Bunlardan biri Kelbecer bölgesinde oynanan "Hacca gitme" oyunudur. Oyun hem fiziksel, hem de zihinsel güç gerektiriyor. Zihinsel güç gerektiren oyunlardan biri de "Ev aktarma" oyunu olmuştur. Bu oyun nerdtahta (tavla) oyununun basit biçimi olup güçlü mantıksal düşünme gerektirir. Kelbecerde kış akşamları evde ocak başında oynanılan "Çorapaltı oyunu" da ilginç oyunlardan biridi. İlk görüntüde basit sayılan oyunda aslında güçlü hafızası olan katılımcı galip sayılır. Bu oyunun Anadolu'da "Çorap saklamaca", "Ayakabı saklama" ve diğer seçenekleri vardır. Araştırmada belirttiğimiz çocuk oyunlarının açıklaması, onların analiz ve türk halklarında bu oyunlara benzer oyunların karşılaştırılması verilmiştir. Çocuk oyunları çocukların ilk ve eğlenceli öğretmeni de olabilmiştir. Öyle ki, birçok çocuk oyunları çocuklara rakamları saymak, kelime öğrenmek ve doğru söylemek gibi becerileri da öğretir. Bunlar içerisinde "Yedi cam", "Renk-­‐renk", "Amcamın oğlu", "Alma-­‐armut", "Beş kız" ve başka oyunlar vardır ki, bu oyunlar çocukların konuşma yeteneğini ve hafızasını artırır. Çocuk oyuncakları içerisinde daha farklı şekilde süslenmiş gelincik ve daha çok ağaçtan, taştan, topraktan yapılmış oyun için kullanılan eşyalar çoğunluk oluşturur. Şunu da belirtelim ki, yukarıda gösterdiğimiz çocuk oyunları yıllardır düşman işgali altında kalmış Karabağ'ın Azerbaycan'ın çeşitli bölgelerinde yerleşmiş sakinlerinin hafızalarından toplanan örnekler esasında yazılmıştır. Bu oyunlar artık onu yaşatan halkın hafızasından, yaşam tarzından çıkmak üzeredir. Çocuk oyun ve oyuncaklarını kültürel değerlerin korunması, unutulmaması için yeniden topluma ulaştırılması önümüzde duran önemli konulardan biridir. Anahtar Kelimeler: Anahtar kelimeler: çocuk oyunu, oyuncak, Karabağ, folklor, toplama 1
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisinin Folklor Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 46 Ermenistan Türklerinin Çocuk Oyun ve Oyuncaklari Üzerine (Sisyan İli, Desdegerd Kasabasi Örneğinde) Elmira Memmedova-­‐Kekeç1 Oyun ve oyuncak, her bir insanın çocukluğunun vazgeçilmez unsurlarından ve kendisinde etnografik, tarihsel, kültürel bilgiler taşıyan değerlerindendir. Bu bağlantıda yöresel farklarla dikkat çeken oyunlar, değişik kültürlerin farklı yanlarını yansıttığı gibi genel olarak ele alındığında ortak yönleriyle de dikkat çekmektedir. Günümüzde bilgisayar oyunlarının ve endüstri oyuncaklarının egemenliği sayesinde giderek özellikle şehir merkezlerinde unutulmaya doğru giden bazı oyunlar artık kaybolmak aşamasındadır. Bundan başka bazı yörelere ve bölgelere özgü çocuk oyunlarının unutulmasının ve ortadan kalkmasının nedenlerinden birisi de göçler ve kentleşme sürecidir. Bu açıdan 1905, 1918-­‐
1920 ve 1948-­‐1953`lü yıllarda Ermeni mezalimine maruz kalan, defalarla göçmen durumuna düşen, 1988 yılından itibaren ise Ermenistan Cumhuriyetinden tamamen çıkarılan ve kovulan Türklerin de birçok kültürel değerleriyle birlikte oyun ve oyuncakları da unutulmuştur. Göçler sonucunda genellikle Azerbaycan`ın farklı yerleşim birimlerinde yeniden hayata başlayan mülteciler, yeni geldikleri bölgelerde toplumsal kültürel değerlerini korumak zorluğuyla karşılaşmış ve hem yaşamlarından, hem de hafızalarından gelenek ve görenekleri giderek silinmiş ve unutulmuştur. Böylece Ermenistan Türklerinin sözlü edebiyatları, şive özellikleri ve folklorları giderek asimle olmaya başlamış ve özellikle de genç nesile aktarılmadıkça da unutulmaya doğru gitmiştir. Bildiri konumuzda ele alacağımız Desdegerd kasabasının örneğinde bu bölgede oynanılan oyunlar hem burada Türk kimliğinin varlığını kanıtlamakta, hem de bütün Türk Dünyası oyun örnekleriyle farklı ve aynı özellikleri göstermektedir. Derlediğimiz oyunlardan şunları kaydedebiliriz: Yedi Taş, Yedi Çubug, Azad-­‐Azad, Kıh-­‐kıh, Eşek Beli, Enzeli, Çiling Ağaç, Baba Kuş, Yoldaş Seni Kim Götürdü, Galstuk, Benövşe, Ortada Kaldı, Gizlengaç, Hala Mala Oyunu vd. Derleme zamanı artık bazı kişilerin aradan geçen 27 senelik sürede bazı oyun detaylarını söylerken ve betimlerken zorlandıklarını gördük. Bildiri çerçevesinde ayrıca çocuk oyuncakları ve ensüstri oyuncaklarından önce nelerle oynanıldığı hakkında da bilgi edinmeye çalıştık. Daha sanayi oyuncakları olmadığı dönemlerde ağaç, tahta, kağız, pamuk, bez, düğme gibi malzemelerle çocuklar için oyunçakların hazırlandığını saptadık ve örnekleme yapmak için bazılarının yapılmasını rica ettik. Böylece bildiride Türk Dünyasının eski yerleşik yerlerinden birisinde 1988 yılına kadar yaşayan insanların çocuk oyun ve oyuncaklarıyla ilgili bilgiler aktarılarak oyunların detayları anlatılacak ve özellikleri incelenecektir. Bu şekilde kültürün devamlılığını sağlama açısından olamasa da, en azından gelecek nesillere aktarmak doğrultusunda Ermenistan`da yaşamış Türklerin çocuk oyun ve oyuncakları ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, Oyunçak, Türk, Ermenistan, Sisyan, Desdegerd, Mülteci, Ermenistan 1
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü, Türk Halkları Folkloru Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 47 Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projesi ‘Üç Nesil Oyunda Buluştu’ Belma Tuğrul1, Sara Kefi2 Oyun, tüm zamanların ve tüm toplumların çocukluk tarihlerinin en önemli uğraşı olarak önemini sürdürmektedir. Oyun toplumların sosyo-­‐kültürel özelliklerinden ve dünyadaki teknolojik gelişmelerinden etkilenir. Bu bağlamda, geleneksel çocuk oyunları, sahip çıkılması gereken kültürel miraslarımızdan biri olarak özel bir ilgiyi hak etmektedir. Günümüz çocuklarının oyunları da değişen yaşam koşullarının ve teknolojik gelişmelerin etkisinde kalarak farklılaşmıştır. Zamana ayak uydurmak kadar kültürel değerlerimize sahip çıkmak da önemlidir. 21. yüzyıl olanaklarıyla 20. yüzyıl oyun kültürünü bütünleştirerek, korumak ve zenginleştirmek mümkündür. Bu çalışmanın amacı: Planlanan proje süreciyle, erken çocukluk dönemindeki çocukların geleneksel oyun/ oyuncaklara yönelik farkındalık geliştirmeleri, hedeflenmektedir. Projenin olası kazanımları arasında, çocukların günümüzde hiç kullanılmayan ya da nadiren kullanılan farklı oyun ve oyuncaklarla tanışması ve bu vesile ile üç nesil arasındaki iletişimi daha etkili hale getirmek de bulunmaktadır. Çalışma grubu; 2014 -­‐ 2015 eğitim yılında Foça Belediyesi Çocuk Evinde eğitim gören 36-­‐48; 49-­‐60; 61-­‐72, ay arasında üç farklı yaş grubundaki toplam 55 çocuk ve onların anne-­‐babaları ile büyük anne-­‐
babalarından oluşmaktadır. Proje, iki yürütücü ve üç sınıf öğretmeninin katılımı ile toplam 5 kişilik araştırmacı ekibi tarafından 9 haftayı kapsayacak şekilde yürütülmektedir. Süreç ve Yöntem: Proje araştırma-­‐ planlama, tasarım-­‐ üretim ve sunum olmak üzere üç aşamada yürütülmektedir. Araştırma aşaması evde ve okulda yapılacak çalışmaları kapsayarak, toplam üç hafta sürmektedir. Tasarım ve üretim aşamasındaki çalışmalar ise beş hafta olarak planlanmıştır. Bu sürecin iki haftası evde üç haftası okuldaki çalışmalarla devam etmektedir. Projenin sunum aşaması ise okulda gerçekleştirilen aile katılım etkinlikleri ile bir hafta sürmektedir. Proje sürecinde çocukların öğretmenleri ile birlikte belirlediği sorulara yanıtlar aranacaktır. Çalışmada, çocuklar aile büyükleri ve ebeveynleri ile geleneksel ve günümüz formlarında çeşitli oyuncakları yapacaklar ve daha sonra evde ve okulda ilgili oyunları oynayacaklardır. Veri toplama aracı ve bulgular; Çocukların, anne-­‐baba ve büyük anne-­‐babaların çalışmaya ilişkin beklenti, görüş, öneri ve memnuniyetleri görüşme formları ile toplanmaktadır. Projenin ilk aşaması olan çocukların görüşlerine ilişkin kavram ağları, proje sonundaki çocuk görüşleri ile karşılaştırılacaktır. Oyuncak üretimine ve oyun oynamaya yönelik süreçler ise çocukların çizimleri ve evde ve okuldaki fotoğraf çekimleri ile kayıt altına alınmaktadır. Sonuç: Çalışma devam ettiğinden sonuçlara ilişkin yorumlar kongrede paylaşılacaktır. Anahtar Kelimeler: oyun, erken çocukluk, geleneksel/kültürel oyun ve oyuncaklar, proje yaklaşımı 1
2
Penn State University PA-­‐USA, [email protected] Penn State University PA-­‐USA, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 48 Bizim Çocuk Oyunları Güsel Seçilmiş1 Türk toplumu olarak Gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmadığımız, kendi özümüze dönmediğimiz, bizi biz yapan değerlerimizi göz ardı ettiğimiz, kendi yarattığımız değerlerimizi inkâr ettiğimiz sürece, sıkıntılarımız her geçen gün artacak. Bu değerlerin en başında gelen ve en önemlilerinden biri de Çocuk Oyunlarımız. Çocuk Oyunlarımız da bir çok kaybolmaya yüz tutmuş ya da kaybolmuş kültürel değerlerimiz gibi toplumun kendi yarattığı Folklor ürünleridir. Ne yazık ki bu oyunlarda kay-­‐bo-­‐lu-­‐yor. Bizim oyunlarımız, çocuk ve gençlerimizin tamamen kendi yarattıkları, birlikteliği, kardeşliği, paylaşımcılığı, yardımlaşmayı, başkalarının haklarına da saygı göstermeyi oyun içerisinde öğreten eğitici oyunlar. Bizim çocuklarımızın sanal alemin karmaşık, ismini dahi telaffuz edemediğimiz, çocuklarımıza hiçbir olumlu katkısı olmayan oyunlara ihtiyacı yok. Bu oyunları derleme çalışmalarım sırasında da, değişik vesilelerle gezdiğim mahalle ve köylerde hep çocukları gözledim. Bir kısmına da çocuk oyunlarının isimlerini söyledim ve sordum. Hangi oyunu daha çok oynuyorsunuz? Cevap çok acı. Hiçbirini. Bir kısmının sadece isimlerini biliyorlar, bir kısmını ise hiç duymamışlar, görmemişler. Oynadıkları oyunların çoğunluğu sanal alem oyunları. Onun dışında erkekler sadece top oynuyorlar. Yani futbol. Sanal alem oyunlarını çok çok iyi biliyor ve tanıyorlar. Bakın neler bunlar; Digimon Pokemon Bayblade Counter sitrabe Half Life Eleven 9 Lord of rings Prens of theporsiya. Fifa 2006 Güzel değilmi? Tahmin ediyorum birçoğunuz bunların ne olduğunu biliyorsunuzdur. En azından kendi çocuklarınızdan ya da çevrenizdeki çocuklardan isimlerini duymuşsunuzdur. Hatta evinizde televizyon izlerken şu komutu zaman zaman duymuşsunuzdur. “Seni seçtim pikaçuuuuuuuuu”. Ben duydum da. Evet. Yukarıdakiler Çocuk oyunları. Sanal âlemin çocuk oyunları. Bir kısmı çizgi film şeklinde çocuklarımızı ekran karşısına hapseden, bir kısmı da İnternet vasıtasıyla evlerimize giren ya da internet kafeler vasıtasıyla çocuklarımızı zehirleyen çocuk oyunları. Hiçbirinin nasıl oynandığı konusunda bir fikrimde yok. Ama bildiğim tek şey var oda çocuklara hiçbir şey, ama hiçbir şey 1
KIRŞEHİR BOZTEPE KAYMAKAMLIĞI, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 49 vermedikleri. Aksine birçok şeyi de alıp götürdüğü. İçlerinde bir tek ismine aşina olduğum Fifa 2006 var. O da futbol oyunu imiş! Takımı kendin kuruyormuşsun, oyuncuları kendin seçiyormuşsun ve yine sanal âlemde futbol oynuyormuşsun. O kadar ince hazırlanmış ki oyuncuların karakteristik özellikleri bile yansıtılmış. Ben Çocuk ve Genç oyunlarını derleme çalışmaların sırasında başta kendi oğlum olmak üzere bir kısım çocuklarla kısa görüşmeler yaptım, oyunlar hakkında görüşlerini aldım. İnanırmısınız oğlum dâhil oyunları, oyunlardaki sahte kahramanları anlatırken sanki başka bir dünyada gibiler. Bu oyunların hiçbirinde kendilerinden hiçbir şey yok. Zaten olması da mümkün değil. Oyunları oynarken ya da seyrederken neler hissettiklerini sordum. Cevap sadece heyecanlandıkları yönünde. Bir şeyler öğrenip öğrenmediklerini sorduğumda ise cevap koskocaman bir HİÇ. Ama tek bir gerçek var ki çocuklarımızı süratle kaybediyoruz. Oyun adı altında küçücük beyinleri meşgul ediliyor, çocuklarımızı gerçek dünyadan alıp bambaşka alemlere, gerçek hayatla hiç ilgisi olmayan ortamlara sürüklüyoruz. Birçoğunuz izlemişsinizdir sanırım. Bir televizyon kanalının haberlerinde bilgisayar karşısında oyun oynayan çocuğun, oyunda yenilmesi sonucu girdiği içler acısı durumu. Bu gün nasıl bir psikoloji içindedir o ve onun gibi çocuklar bilemem ama ben hiç de iç açıcı olduğunu tahmin etmiyorum. Çocuklarımızı sanal âlemde yetiştiriyoruz, sanal âlemde eğitiyoruz ondan sonrada çocuklar ve gençler arasında şiddet tırmanıyor diye şikâyet edip, önlem almaya çalışıyoruz. Olmaz, olmaz, olmaz. Bin defa olmaz. Yapamazsınız, önüne geçemezsiniz. Neden mi? Nedeni çok basit. Ne zamanki bu sanal dünyadan çocuklarımız kurtulur, Televizyonlar şiddet, korku, sahte kahramanlar, silah, bıçak, kan, intikam, kabadayı, çete reisi vb. vb. ile dolu dizileri, çizgi filmleri, oyunları yayınlamaktan vaz geçer, çocuk ve gençlerimizi eğitici, kendi kültürümüzü öğretici yayınlara başlarlar işte o zaman bu tür serzenişler biter. Son günlerde Ulusal bir Televizyonda bir kampanya başlatıldı. Ünlü sanatçılar reklam yapıyor. Konu ne? Konu çocuklarımız. Diyor ki bu ünlüler: “ Günde yarım saat teknolojiden uzaklaşıp bu zamanı çocuklarınıza ayırın.” Demek ki tehlikenin boyutu her geçen gün büyüyor. O zaman ana-­‐baba olarak iş bize düşüyor. Bizlerde çocuklarımızı sanal dünyadan uzak tutmak zorundayız. Eğer bizlerde onların peşinden gidersek tehlikenin boyutu daha da büyüyecektir sanırım. Geçenlerde bir haberde, yaşları 14–17 arasındaki 6 çocuk (eğer çocuk denilirse) belediye otobüsünde kavga ettikleri bir genci, indikten sonra takip ediyor, ıssız bir yerde yakalıyor ve yere yatırarak başına silah dayayıp tehdit ediyor. Emniyet güçleri tarafından yakalanıp ifadeleri alınıyor ve serbest kalıyorlar. Kapıda onları almak için gelen aileleri de var haberde. Orada bir annenin ifadesi çok çarpıcı. Diyor ki anne “ Onlar daha 16 yaşında çocuk. Neden bu kadar büyütüyorsunuz. Biraz sonra bırakacaklar, bizde alıp gidicez.”Eyvaaaah. Suç işleyen bir çocuğun annesinin yaklaşımına bakarmısınız? Bu yaklaşım çocukları ıslah etmekten çok şuça teşvik değilmidir? Sözüm ona çocuklar çıkıyor, üzerlerinde aynı renk kıyafet ve enteresan şekiller var. Şimdi siz buna ne dersiniz, adını ne koyarsınız bilmiyorum. Çocuklar bizim çocuklarımız, geleceğimizi emanet edeceğimiz, geleceğimizi şekillendirecek insanlar. Hata da yapabilirler, suç da işleyebilirler. Onları bir şekilde kazanmamız lazım ama bu tür yaklaşımlarla değil tabi. 22 Mayıs 2013 tarihli ulusal gazetemizin birinde bir haber vardı. Konuya ilgi duyanların dikkatini çekmiştir belki. Bayağı büyük puntolarla yazmıştı gazete. Başlık aynen şöyle: ‘ Xbox’ta ‘Alo’dönemi. 8 ÇEKİRDEKLİ OYUN CANAVARI’ Haberde özetle; I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 50 “ABD’li yazılım devi Microsoft, bir türlü atak yapamadığı alanlardan biri olan oyun pazarında yeni nesil konsolu olan “Xbox One”ı tanıtmış. Oyun 8 çekirdekliymiş, kullanıcı oyunlardaki karakterleri yönlendirebiliyormuş, Oyun sensör nabız ve kalp atışlarını dahi takip edebiliyormuş, (sanırım bilgisayarın başında çıldıran çocukları kontrol etmek için olsa gerek.) teknoloji uzmanları oldukça etkileyici bulmuşlar. ABD’de satış fiyatının 600 doları bulması bekleniyormuş. Oyun kısa süre içerisinde 15 yeni oyunla piyasaya çıkacakmış Microsoft oyun bölümünden 2012 yılında 9,6 milyar dolar gelir elde etmiş. Bundan daha büyük paralar bekliyorlarmış. Bu haber beni çok etkilemişti. Ben bu ve buna benzer konulardaki, oyunlardaki görüşlerimi, duygu ve düşüncelerimi, çocuk ve gençlerimizin ne hale getirildiğini ve tehlikenin her geçen gün artarak devam ettiğini muhtelif makale ve yazılarla dile getirmiştim. Maalesef çocuklarımızı felakete sürükleyen bu tür sanal alem oyunları her geçen gün artarak devam ediyor. Günümüzde çocuk ve gençlerimizin tamamına yakınında Akıllı Cep telefonları var. Artık sadece evde bilgisayar, yada oyun konsolları başında oturmalarına gerek yok. Gezdikleri yerlerde, oturdukları parklarda (oturuyorlarsa şayet) rahatlıkla bu oyunları oynayabiliyorlar. Halbuki tamamen yaratıcılık, paylaşımcılık, saygı, sevgi, birlik-­‐beraberlik, sevinç, mutluluk, yer yer hüzün, kısacası insani tüm duyguları içerir bizim çocuk oyunlarımız. Bakın bunlar neler. Çelik-­‐çomak Çizgi (genellikle kızlar oynar) Birdirbir (erkekler oynar) Saklambaç Körebe Ayağım taş da değil Cumbara, ya da kuyu Köşe kapmaca Kav-­‐güzel-­‐peynir Güvercin taklası (Erkekler oynar, Gençler de oynar) Çember Mendil kapmaca Mendil saklama Zıkka ya da uzun eşşek (erkekler oynar, gençler de oynar) Gatır ya da topaç çevirme Hont Kabak piştimi Kale oyunu Koka oyunu I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 51 Geçtiğimiz bir yıl çok sevindirici bir olayla karşılaştım. Zaman zaman da konu açıldığında hep anlatırım. Burada da paylaşmak istiyorum. Bir akşamüzeri Arabayla giderken yolda 10–15 tane çocuğun Uzun Eşşek oynadığını gördüm. Ben yaklaşınca çocuklar benim geçmemi beklediler. Arabayı hemen durdurdum, camı açtım devam etmelerini söyledim. Benim seyrettiğimi de görünce daha bir coştular. 4 tane çocuk arka arkaya eğilmiş, diğer 4 çocukta onların sırtına atlamak için bekliyorlar. İlk çocuk atladı. Başarılı bir atlayıştı. İlk sıradakinin sırtına oturdu. İkinci atladı. Atlayış başarılıydı da, yerdeki ikinci sıradaki mızıkçılık yaptı biraz daha eğilince atlayan yere düştü. Atlama sırası da değişti tabi. Yerdekilerde bir sevinç bir sevinç. Atlama sırası onlara geçti çünkü. Ama ben dururmuyum hemen müdahale ettim. “Olmaz. İkinci oyuncu eğildi” dedim. Sevinenler sustu, bu kez diğerleri sevinmeye başladı ama ortalıkta karıştı. Olurdu, olmazdı tartışmaları arasında o mızıkçılık eden çocuktan muazzam bir küfür yedim.” ……Sen ne karışıyorsun.” Diye. Kendi kendime “ Sen bunu hak ettin” dedim ve gülerek, sevinç içinde uzaklaştım. Demek ki bazı çocuk oyunlarımız halen varlığını koruyor diye mutlu oldum. Bugün bu oyunlarımızın nasıl oynandığını bilen varmı? Bilenler, bilmeyenlere ve kendi çocuklarına anlatsınlar lütfen. “Ne oyunu kardeşim. Bilgisayar çağında sokak oyunlarının devri mi kaldı” diyenler de olabilir, saygı duyarım. Haaaaa. O zaman onlarda çocuklarını internet kafelerden, Sanal alemin oyun salonlarından toplasınlar yada CD’lerden alıp Pikaçu oynatsınlar. Kendileri bilir. Anahtar Kelimeler: ÇOCUK OYUNLARI Türkçede Çocuk Oyun ve Oyuncak Dünyasına Ait Sözcükler Can Özgür1 Bu bildiride Türkçede çocuk, oyun, oyuncak dünyasına ait sözcük malzemesi ele alınıp incelenmektedir. İlgili sözcükler için karşılaştırmalı olarak TDK Derleme Sözlüğü ve Tarama Sözlüğü kullanılacaktır. Böylece kültürümüzün önemli unsurlarından olan çocuklar ve ona bağlı oyun ve oyuncaklarla ilgili söz dağarcığımız bir araya getirilip yorumlanacaktır Anahtar Kelimeler: Türkçe çocuk,oyun,oyuncak 1
ESOGÜ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 52 Çocuk Oyunları ve Oyuncak Kültürü: Ula Örneği Sabri Sidekli1, Yıldıray Aydın2, Zeynep Kabasarı3 Bu araştırmanın amacı Muğla İli Ula yöresine ait 10-­‐90 yaş aralığına sahip kişilerin oynadığı çocuk oyunlarını ve oyuncaklarını belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın yöntemi nitel araştırma yöntemlerinden olan olgubilim deseni olarak belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Muğla'nın Ula ilçesinde yaşayan, çocukluğunu Ula ilçesinde geçiren 10-­‐ 90 yaş aralığına sahip 25 kişi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Görüşme sırasında veri kaybını önlemek için ses kayıt cihazı kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın verilerinden elde edilen sonuca göre 48 farklı çocuk oyunu oynandığı, 7 farklı yöresel çocuk oyuncağının olduğu bulunmuştur. Araştırmada 90 yaşında olandan 10 yaşında olanlara doğru oynanan oyunlar ve oyuncakların giderek azaldığı, gelişen teknoloji ve değişen çevresel faktörlerin doğal çocuk oyunlarının ve oyuncaklarının azalmasına neden olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Ula, çocuk, oyun 1
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ, [email protected] MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ, [email protected] 3
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 53 Kosova’da Unutulmaya Yüz Tutan Çocuk Oyunları ve Türkiye’deki Oyunlarla Karşılaştırılmaları Nuri Brına1, Serra Ay2 Balkanlar, Osmanlı devleti döneminde Türk-­‐İslam kültürünün en yoğun yaşandığı bölgelerden birisidir. Kosova bu bölgenin en önemli yerlerindendir. Yapılan istatistiklerden Kosova bölgesinde % 92.93 Arnavut, % 1.47 Sırp, % 1.08 Türk, % 1.58 Boşnak, % 0.51 Romen, 0.89 Haşkali, % 0.66 Mısırlı, % 0.59 Gora’ lı (yerli) halkı yaşarken, % 0.05’i de milliyetini açıklamak istemiyenlerdir. Kosova’da yaşayan Türklerin sayısı 18 bin 738’ olduğu belirlenmiştir ( Kosovahaber, 2011: 1 ). Milliyet esasına göre, kendisini Türk ifade edenler % 93.1 oranla Mamuşa’da görülmektedir. Bunu Prizren % 5.1 ve % 1.1 ile Priştine takip etmektedir. Her ülkede olduğu gibi Kosova’ da da, bir zamanlar efsanevi olan , fakat şimdilerde unutulmaya yüz tutan oyunları tekrar canlandırarak, gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalar yapılmaktadır. Kosova-­‐Prizren de bir sosyal toplum kuruluşu olan “Melam-­‐i Cemiyeti” mensupları olan yaşlı amcalar, eski oyunların ortaya çıkartılmasında faal rol oynamışlardır. Bu oyunlardan bazıları, Uyuyacaz Oyunu ve Tekerlemesi (Saklambaç Oyunu) , Kilaces Oyunu (Sobe Oyunu) , “Ay Uyudu Canda” Oyunu (Yakalama Oyunu), Kaya’ces Oyunu (Sek-­‐Sek Oyunu) , Kur Ananı, Kur Babanı (Taş Oyunu) ve Yūzūk Kimde Oyunu’dur. Barış içinde, dil, din, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin bir arada yaşayan çocukların ortak dili olan oyun, çocuğun içindeki enerjiyi istediği gibi kullanırken, aynı zamanda eğlendiricidir, öğreticidir ve kişilik oluşturucudur, insan sevmesini öğretir. Hoşgörü , doğruluk ve yardımseverlik kazandırır. Çocukların deneme-­‐yanılma yoluyla öğrenmelerine olanak sağlar. Bundan dolayıdır ki oyun evrensel bir mesajdır Bu çalışmada Kosova’nın Prizren şehrinde unutulmaya yüz tutmuş eski oyunlar, Melam-­‐i Cemiyeti mensupları olan yaşlı insanlar ziyaret edilerek araştırılmış, bu oyunların çocukların gelişmesi üzerindeki etkileri üzerinde durulmuş, Osmanlı kültürünün yaygın olarak görüldüğü bu bölgedeki oyunların Türkiye’deki oyunlarla olan benzerlikleri araştırılarak , ortak yönleri bulunmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler : Çocuk, oyun / oyuncak, duygusal, zihinsel, sosyal ve dil gelişimi, Türkiye’deki oyunlar, benzerlikler. Anahtar Kelimeler: Çocuk, oyun / oyuncak, duygusal, zihinsel, sosyal ve dil gelişimi,Türkiye’deki oyunlar,benzerlikler. 1
2
Prizren Üniversitesi, [email protected] Prizren Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 54 Anamur ve Çevresi Yörüklerinde Tarih Boyu Oyun Oyuncak İlişkisi Nasibe Kan1, Begüm Balcı2 Son yıllarda şiddetin her yaşta ve alanda çok yaygınlaşmış olması Oyun ve oyuncak konusuna dikkatimizi çekti. Çocukların genellikle yaratılan çizgi flim kahramanlarının plastikten yapılmış maketleri ile flimlerdeki rollerini taklit edilerek oynadıkları tespit edildi. Çocuk oyunlarının eski çağlarda tüm toplumun ciddi uğraşlarının kalıntıları olduğu anlaşılmış ve bu bağlamda Anadolu ‘da ki çocuk oyunlarının Orta Asya Anadolu ve İslam kültürlerinin ortak bir ürünü olduğu tespit edilmiştir. Çocuk oyunlarının yaratılmasında içinde yaşanılan fiziki şartların etkisi büyüktür. Buna karşılık çocuk da, oyunları vasıtasıyla kendisini kuşatan fiziksel ortamı tanıma anlama ve yorumlama imkanı bulmaktadır. Oyun ve oyuncak arasındaki bağlam çocuğun gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Oyun, kültür ve çevre faktörüyle birlikte toplumsal yaşamın taklididir. Göçebe Türklerde çocuğun terbiyesinden ailenin reisi olan baba sorumluydu. İçtimai teşkilat piramidal bir sistem ile yukarıdaki başa bağlanırdı. Zafer ganimet, zenginlik ve refah ise yine bu piramit içinde, aşağı doğru dağılırdı. Eski Türk cemiyetinde de bir sınıflanma vardı. Fakat bu cemiyetin gereği olarak meydana gelmiştir. Yoksa dışarıya karşı kabilenin en küçük ferdi bile, hak ve imtiyaz sahibiydi. Beraber yaşama için beraberce ve karşılıklı bir anlayışla ince bir düzen kurulmuştu. Bunun için, disiplinsizlik orada kalsın gözü açık uyumak bile vardı. Kabilenin sembolü, kuvvet timsali olan türlü türlü kartallardı bu kartallar da av işlerinde kullanılırdı. Bunun için de” Tek baş”, “Tek düzen” ve “Tek Tanrı” cemiyeti güden prensiplerdi. Orta Asya da Kazakistan ve Kırgız çocuklarının oynadığı evcilik ,topaç, çelik-­‐çomak oyunları ve bu oyunların oynandığı oyun araçları Anamur ve çevresinde yaşayan çocuklarınkilerle benzerlik göstermektedir. Son otuz yıla ait Anamur Yerel Gazete arşivi taraması sonuncunda bölgemizde çocukların, evcilik ve sapan oyunları oynadıkları ile ilgili haberler bulundu. Yaşlılarla yaptığımız röportajlardan; çocukların oyuncaklarını genellikle kendi olanaklarıyla ürettiklerini bu nedenle oyuncaklarının değerli, ancak paylaşılabilir olduğunu, “-­‐ Çocuklar sapan yaparken el kasları gelişirdi, avcılık öğrenirlerdi. Gıcırdak oyununu oynuyorken de dengede durmayı ve ayak kaslarını geliştirirlerdi. Cevizden Pilide dikkatleri artardı.” öğrendik. Yörükler göçebe yaşamlarında doğal çevre malzemelerini kullanmaktadırlar. Bu malzemelerden yaptıkları basit oyuncaklarla oynadıkları oyunlar; bedensel, zihinsel gelişimlerini sağlamakta sosyal yaşamlarını zenginleştirerek geliştirmektedir. Elde ettikleri becerilerle ekonomiye ve aile yaşamlarına daha kolay uyum sağlamaktadırlar. Oynadıkları oyunlar ve oyuncakları: Çelik-­‐çomak, gıcırdak, ip atlama, cambaz, evcilik, kartlan kabak, fırıldak, sapan, saklambaç, cevizden pili, rüzgar gülü, topaç,aşık atma dır. Yörük kültüründe, üretimle ilgili: (avcılık, hayvancılık) sapan, fırıldak, saklambaç, çelik-­‐çomak oyunları; Sosyal yaşamla ilgili: evcilik, arabacılık oyunları günümüzde de varlıklarını sürdürmektedir. Anahtar Kelimeler: Anahtar kelimeler: Oyun, oyuncak, kültür, doğal malzeme. Anamur ve çevresi Yörükleri 1
2
Milli Eğitim, [email protected] Milli Eğitim, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 55 Unutulmaya Yüz Tutmuş Emirdağ Yöresi Çocuk Oyunları ve Bu Oyunların Eğitimsel Değeri Duru Özden Gürbüz1 Oyun, insanın var olmasıyla başlayan gelişimini günümüze kadar sürdüren önemli bir olgudur. Oyunlar, toplumun her kesiminden insanın isteklerine bağlı gerçekleştirdikleri eylemlerdir. Toplum ve kültürün ayrılmaz parçası olan, sözlü kültürün önemli bir bölümünü oluşturan çocuk oyunları, sadece eğlence veya boş zaman geçirme etkinliği değildir. İnsanlar, duygularını ve gerçekleştirmek istediklerini oyunlar aracılığıyla birbirlerine aktarırlar. Çocuklarla iletişim kurmanın en doğal yollarından biri oyunlardır. Çocukların oynadıkları oyunlar, onların bilişsel ve duyuşsal dünyalarını yansıtmaları yanında sosyo-­‐kültürel boyutlar da taşımaktadır. Çocuğun gelişiminde önemli bir yere sahip olan oyun, günümüzde teknolojik değişimler ve gelişmelerden etkilenmeye başlamıştır. Dolayısıyla çocukların oyun anlayışları, oyunların kişi sayısı, şekli, gerekli araç ve gereçleri ile oyun ortamları da hızlı bir değişim süreci geçirmektedir. Bu süreç, geleneksel oyunların giderek unutulmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, kuşaktan kuşağa aktarılan oyunların korunma altına alınması gerekmektedir. Diğer nesillere aktarılacak oyunlar aracılığıyla sözlü gelenekler ve somut olmayan mirasın bir bölümü bu sayede korunmuş olacaktır. Bu bildiride Emirdağ yöresinde geçmişte oynanan ve günümüzde unutulmaya yüz tutmuş çocuk oyunları derlenerek tanıtılmaya çalışılacak, oyunların işlevsel geçmişi analiz edilecektir. Yöre kültüründen alan araştırması yöntemiyle, derlenmiş toplam on beş oyun; adları, oyun alanları, oyuncular, oyunun zamanı, kullanılan araç ve gereçler, oyun sonundaki cezalar ve ödüller de dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Çalışmada, Emirdağ yöresinde geçmişten günümüze gelen bu on beş çocuk oyununun künyesi çıkarılmıştır; ayrıca kültürün bir parçası olan söz konusu oyunların çocukların bilişsel, duyuşsal, psiko-­‐motor, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıları ve eğitimdeki işlevleri üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, Çocuk Oyunları, Geleneksel Çocuk Oyunları, Emirdağ Çocuk Oyunları, Çocuk Eğitimi. Game is an important matter that has started when human had appeared and maintained its development. Games are acts that people from all strata of society realize. Children’s games, that are integral part of society and culture and that are important part of oral culture, are not just fun or free time activities. People transfer their emotions and their wishes each other via games. One of the most natural ways to communicate with children is games. Games that children play reflect their cognitive and affective development and besides this, they also have social-­‐cultural aspects. Nowadays, game, that has an important place in child’s development, has started to be effected by technological changes and developments. So, children’s game understanding, person number in a game, game type, required equipments are also undergoing a quick change. This process cause that games are gradually being forgotten. Therefore, games that are inherited from generation to 1
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 56 generation must be protected. Via games which will be transferred to other generations, an important part of oral traditions and abstract heritage will be protected. In this declaration, children’s games that are played in the past and are sinking into oblivion in present day in Emirdağ Region will be compiled and be tried to be recognized and functional past of these games will be analyzed. Total fifteen games that were compiled through field study method from region culture, their names, their game environments, players, time of game, equipments were evaluated considering punishments and awards in games. In this study, identity of these fifteen games, that has come from the past to the present day in Emirdağ region, were mentioned. In addition to this, helps of aforementioned games, that are a piece of culture, in children’s cognitive, affective, psycho-­‐motor, social and cultural developments and their functions in education will be laid emphasis on. Key Words: Play, Children's Plays, Traditional Children's Plays, Emirdağ Children's Plays, Child Education. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 57 Kıbrıs Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Elektronik Ortamda Tanıtımına Yönelik Bir Çalışma Mehmet Çavuşoğlu1 Küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin getirdiği yalnız yaşama arzusu günümüzde çocukların oyun oynama alışkanlıklarını ve oyuncaklarını da değiştirmiştir. Bu değişime paralel olarak çocuklar artık, gruplar halinde oynanan eski oyunlar yerine, bireysel oyunlar oynamayı tercih etmektedirler. Bu durum, geleneksel çocuk oyun ve oyuncakların zaman içerisinde ortadan kalkması ve unutulması şeklinde topluma yansımaktadır. Bu çalışmada, binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Kıbrıs adasında yapmış olduğumuz araştırmada, geçmiş yıllarda ve günümüzde Kıbrıs’ta çocukların oynadıkları bazı çok özel oyunları, bu oyunlarda kullanılmış oyuncakları ve bu oyuncakların yapım yöntemlerini belirlemiş bulunuyoruz. Çalışmamızın ilk bölümünde, çocuk oyunları hakkında yapmış olduğumuz literatür taramasından elde etmiş olduğumuz bilgiler yer almıştır. İkinci bölümde, Kıbrıs genelinde yapmış olduğumuz araştırma sonucu tespit etmiş olduğumuz çok özel bazı çocuk oyunları, bu oyunlarda kullanılan oyuncaklar, bu oyuncakların oyunlardaki kullanım şekli ve bu oyuncakların temsili resimleri yer almıştır. Çalışmanın son bölümünde ise, kayıt altına almış olduğumuz bu oyun ve oyuncakların, gelecek nesillere aktarılması ve özellikle yurt dışında yaşayan Kıbrıslı çocukların, unutulmaya yüz tutmuş bu oyun ve oyuncakları öğrenmesi amacıyla yapacağımız sanal tanıtım çalışmasının detayları yer almıştır. Anahtar Kelimeler: Kıbrıs, Çocuk Oyun, Oyuncak, Sanal Tanıtım Anahtar Kelimeler: Kıbrıs, Çocuk Oyun, Oyuncak, Sanal Tanıtım 1
ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 58 Annelerimizin Çocukken Oynadıkları Oyunlar: Kalitatif Çalışma Funda Kardaş Özdemir1, Birgül Tuncay2, Sevinç Polat3 Amaç: Bu çalışma annelerimizin çocukken oynadıkları, unutulmaya yüz tutan oyunları hatırlatmak ve oyun kültürümüze ilişkin farkındalık oluşturmak amacıyla yapıldı. Yöntem: Çalışma 3 Şubat 2014 tarihinde Kars ilinde bulunan bir Aile Sağlığı Merkezine başvuran 10 anne ile gerçekleştirildi. Çalışma için etik kurul izni ve annelerden sözlü onam alındı. Görüşmeler aile sağlığı merkezinin boş bir odasında gerçekleştirildi. Veriler bireysel derinlemesine görüşme yöntemiyle tanıtıcı bilgi formu ve yarı yapılandırılmış soru formuyla toplandı. Görüşmelerin moderatörlüğü ilgili araştırmacı tarafından yapıldı ve görüşmeler ortalama 30-­‐35 dakikada sürdü. Katılımcılardan izin alınarak ses kaydı yapıldı. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlendi. Bulgular: Çalışma kapsamına alınan annelerin 32-­‐45 yaş aralığında olduğu, 4’ünün üniversite mezunu olduğu ve 5’inin çalıştığı belirlendi. Çalışmada annelerin çocukken genel olarak körebe, saklambaç, beş taş, yerden yüksek, çizgi oyunu, ip atlama, evcilik, çelik-­‐çomak, kızak kayma, kalinka(kim, nerede, nasıl), el taşı, ayaktaşı, yakartop, istop, aşık oyunu, yerden yüksek, bilye, sek sek, misket, baca baca oyunu, ortada sıçan ve kapak çevirme gibi oyunları oynadıkları saptandı. Annelerin tamamı hemen hergün fırsat buldukça çok sevdikleri bu oyunları oynadıklarını belirtti. Çalışmada 5 anne 15 yaşına kadar, 3 anne 17-­‐18 yaşına kadar oyun oynadıklarını ifade etti. Sonuç: Elde edilen sonuçlar doğrultusunda toplumumuzun var olan oyun kültürüne sahip çıkılması ve çocukları bilgisayar bağımlılığı, obesite gibi zararlı alışkanlıklardan korumada, annelerin çocukken oynadıkları oyunları çocuklarına anlatmalarını ve onlarla bu oyunları oynamalarını öneriyoruz. Anahtar Kelimeler: Anne, Çocukluk, Oyun, Kalitatif Çalışma 1
Kafkas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email protected] Kafkas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, birgul-­‐[email protected] 3
Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 59 Kazak Çocuklarının Geleneksel Aşık Oyunu Intımakgul Nurmagombetova1 Aşık oyunu Kazak milletinin geleneksel bir oyunudur. Genelde erkek çocuklar arasında oynanır. Oyuna katılmak isteyen oyuncunun mutlaka aşıkları olması gerekir. Oyunun amacı aşık almak, aşık kazanmaktır. Kazak halkının göçebe hayat sürdürdüğü çağlarda aşık oyunu çocukluk hayatının vazgeçilmez bir parçasıydı. Bu oyun sayesinde çocuklar hem fiziksel, hem ruhsal açıdan gelişmişlerdir. Çocuklar sağlıklı, dinç, çevik, marifetli, nişancı (usta atıcı) olmanın yanı sıra dürüst, adil, hırslı, iyi bir insan olarak yetişmişlerdir. Bu makalede Kazak aşık oyununun Alşı, Köterispek (Atbakıl), Ketsin Bir, Kumar, Ompı, Han (Han Atu) gibi türleri ve bunların kuralları hakkında bilgiler verilmiştir. Aşık Kazak kültüründe önemli bir yere sahiptir. Günlük konuşmada bile “Asığıñ alşısınan tüssin” (İşin rastgele, iyi şanslar) ifadesi geçmektedir. Koyun kesilip ziyafet verilen yerden erkek çocukları oynasın diye aşık getirmeyi alışkanlık haline getiren Kazak halkı dolayısıyla kültürünü de yaşatmıştır. Bu yazıda halk arasında geçen aşıkla ilgili deyimler ve inançlar da ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Kazak çocuk oyunu, Aşık oyunu, Aşık oyununun türleri ve kuralları, aşıkla ilgili deyimler ve inançlar 1
Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 60 Türk Halklarındaki Zeka ve Mantık Oyunlarının Tanıtımı ve Onlar Hakkında Tarihi Bilgiler Kaşımhan Daurenkulov1 Her millet çocuklarını eğitmek ve onların düşüncelerini geliştirmek için her zaman zeka ve mantık oyunları ile meşgül olmalarını istemiştir. Bu makalede Orta Asya, Türkiye ve Sibirya’daki Türk halklarının zeka ve mantık oyunları ele alınmış, bu oyunların ortak ve farklı yönlerinden bahsedilmiştir. Türk halklarının zeka ve mantık oyunlarının özellikleri ayrıntılı bir şekilde sunularak bu konuda yapılan araştırmalar değerlendirilmiştir. Bu yazıda oyunları tanıtmak ve yaygınlaştırmak amaçlanmıştır. Kazak, Kırgız ve Anadolu Türk halklarının “Toğızkumalak”, “Toguz korgool”, “Mangala” ve “Beştemşe” oyunlarının ne kadar benzer oyunlar olsa bile oyun tekniği ve oynanış şekilleri, tahtaları hakkında ayrı bilgi verilmiştir. Dama ve doybı gibi oyunların günümüzdeki oynanış şekilleri ele alınmıştır. Sibiriya Türklerinin ve Moğol halklarının oynadıkları şatra oyunu ile satranç arasındaki yapı benzerliklerinden bahsedilmiştir. Sonuç olarak zeka ve mantık oyunlarının tarihleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. Makalenin amacı geçmişten günümüze yaşayagelen bu oyunların bundan sonraki nesillere de ulaştırılmasıdır. Anahtar Kelimeler: Zeka ve mantık oyunları, Toğızkumalak, Dokuz Korgool, Beştemşe, Mangala, Şatra, Dama, Doybı, zeka ve stratejik oyun kuralları 1
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk Kazak Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 61 Batılılaşma Dönemi Osmanlı Saraylarında Oyuncak Ayşe Fazlıoğlu1 19.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun yönetim merkezi Sultan Abdülmecid’den itibaren Dolmabahçe Sarayı olmuş, Sultan II. Abdülhamid ise Yıldız Sarayı’nı kullanmayı tercih etmişti. Bu iki saray ve Sultan Abdülaziz döneminde yazlık saray olarak yaptırılmış olan Beylerbeyi Sarayı’nda şehzade ve sultanlar için oyuncak odaları bulunmaktaydı .Mabeyn-­‐i Hümayun’daki oyuncak odaları bilhassa ileride Osmanlı Padişahı olacak olan şehzadelerin eğitimi için çok önemliydi. Bu dönemlerde saraya alınmış olan oyuncak cinslerini ve kimler için alındıklarını anılar ve arşiv belgelerinden kısmen de olsa takip edebilmekteyiz. Avrupa’ya ilk ve tek seyahat yapmış Osmanlı hükümdarı olan Sultan Abdülaziz döneminde saraya alınmış olan oyuncak cinsleri ve miktarını içeren belge oldukça ilginçtir. Oyuncak listesi incelendiğinde sarayın bu dönemde her konuda olduğu gibi oyuncak konusunda da yenilikleri ve teknolojiyi çok iyi takip ettiği anlaşılmaktadır. Sanılanın aksine Osmanlı Sarayı’nın dini inancı engel görmeyip hayvan veya insan şeklinde oyuncakları hiç tereddütsüz kullandığını görmekteyiz. Geniş listeye sahip sesli ve makineli bu oyuncaklar, günümüzde müze işlevi kazanmış olan saray koleksiyonları arasında maalesef yer almamaktadır. 19. yüzyıl Osmanlı Sarayı’nda oyun ve bununla birlikte eğitimin en güçlü somut örnekleri sadece Dolmabahçe Sarayı’ndan takip edilmektedir. Bu oyuncaklar halen Milli Saraylara bağlı olan Dolmabahçe Sarayı ile Saray Koleksiyonları Müzesinde korunmaktadır. Bu oyuncaklar Sultan Abdülaziz’in torunu Son Halife Abdülmecid Efendi’nin kızı Dürrişehvar Sultan’a ait olan oyuncaklardır. Söz konusu oyuncaklara sultanın eğitim gereçleri eşlik etmektedir. Bunlar arasında keçeden yapılmış bir bebek, porselen bebek, bebek elbiseleri, araba, fil, yapboz oyunları, domino, dikiş-­‐nakış malzemeleri, çay takımı, dikiş makinesi vs. yer almaktadır. Resim defterleri, boya kalemleri, boyama kitapları, nota kitapları sultanın oynaması ve eğitimi için kullanılmış diğer eşyalarıdır. Bu örneklerden anlaşıldığı gibi Osmanlı saraylarında minik sultan ve şehzadeler için oyun saray hayatında önem verilen bir konudur. Saray çocuklarının yetiştirilmesinde kullanılan oyuncaklar ve oyun türleri, arşiv belgeleri ve müzelerde yer alan az sayıdaki örnekleri ile birlikte hâlen sessizce yaşamaktadır. Dolmabahçe Sarayı’nda yer alan eserler Osmanlı sarayında, küçük sultanların yetiştiriliş biçimini somut olarak özetler nitelikteki oyun ve eğitim belgelerini içermektedir. Veliaht Dairesi ve ardından 10 yaşına kadar Dolmabahçe Sarayı’nda yaşamış olan Dürrüşehvar Sultan’ın çocukluk dönemindeki oyuncak ve diğer eğitim malzemelerinin bazısı çok mütevazi bazısı ise son derece profosyonel tasarımlara sahiptir. Bunlarla birlikte diğer yazılı belgeler, Dürrüşehvar Sultan’ın nasıl vakit geçirdiğini, oynadığı oyunları, kişiliğini, eğitim tarzını, babası Son Halife Abdülmecid Efendi ve hocaları ile olan ilişkilerini net bir şekilde vermektedir. Anahtar Kelimeler: SARAY 1
TBMM.Milli Saraylar Genel Sekreter Yardımcılığı, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 62 "Aşık Oyunu: Kars Yöresinde Eski Bir Türk Çocuk Oyunu ve Günümüzdeki Süreklilikleri" Songül Topkaya1 Oyun, çocuğun zihinsel, bedensel, duygusal ve ruhsal gelişiminde önemli bir rol oynar. Oyun oynayan çocuklar, dünyayı “kendileri açısından daha anlamlı bir hâle getirmek” için oyuna daha farklı anlamlar yüklerler. İtalyan eğitimci Montessori’nin “oyun çocuğun işidir” sözü bu durumun en güzel ifadelerinden birisidir. Bir tanım getirilecek olursa en geniş anlamıyla oyun, “belli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kurallı ya da kuralsız olarak gerçekleştirilen, her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişimin temeli olan, gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme süreci” şeklinde tanımlanır. Ülkemiz çocuk oyunları açısından oldukça zengindir. Bununla birlikte oyunların pek çoğu hem çocukların hem de yetişkinlerin oynadıkları oyunlardır. Bu oyunlar birden çok işleve sahip olmakla birlikte geleneksel unsurları da bünyesinde barındıran etkinliklerdir. Çocukların oynadıkları oyunların işlevleri, araç-­‐gereçleri, mekânı, oynanış şekli vb. birçok unsur aynı zamanda bulunduğu toplum hakkında da mesaj verici özelliğe sahiptir. Türkiye’de çocuk oyunları ve oyuncakları oldukça fazla ve çeşitlidir. “Aşık Oyunu” tarihi kökeni ile de dikkat çeken bu oyunlardan sadece birisidir. Aşık oyunu; koyun, keçi gibi genellikle küçükbaş hayvanların arka ayaklarının diz kısmından çıkarılan ve dört yüzü değişik şekiller gösteren aşık kemiği ile oynanan bir oyundur. Anadolu’nun birçok yerinde iletişim araçlarının yaygın olmadığı zamanlarda köylerde insanlar iş zamanlarının dışında düzenledikleri etkinliklerden bahsetmek mümkündür. Bu etkinliklerin içinde Aşık oyununun ayrı bir önemi vardır. Oyunun tarihi hakkındaki bilgileri oldukça geçmişe dayanır. Milli eserlerimizden olan, Kitab-­‐ı Dede Korkut Ala Lisan-­‐ı Taife-­‐i Oğuzhan' da geçen Dirse Han Oğlu Boğaç Han Destanı’nda da bu izleri görmekteyiz. Bu eser dışında Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072 -­‐ 1074 yılları arasında yazılan Türkçe – Arapça sözlük olan ve Türk kültürü hakkında çok değerli bilgilere yer veren Divânu Lügati't-­‐Türk’te de Aşık (aşug) oyunundan bahsedilmektedir. Kırgız Türkleri’nin milli destanı olan Manas Destanı ve Kazak Destanları’ndan olan Kambar Batır Destan’ı da Aşık oyunun geçtiği örnek metinlerdendir. Aşık oyunu bugün Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan gibi birçok Türk ülkelerinde de büyük öneme sahiptir ve ata oyunu olarak çeşitleri ile sürdürülmektedir. Kazakistan’ın Pavlador şehir merkezinde yakın zamanlarda Aşık kemiği şeklinde bir anıtın dikilmesi bu durumun en somut örneklerindendir. Türkiye’de bu ata oyununun yaşatıldığı ve hayvancılığın yoğun olması sebebi ile oyunun geniş yer bulduğu yerlerden birisi de Kars ili ve yöresidir. Aşık oyunu yörede neredeyse bütün köylerde oynanan ve “Cız, Üç beş on ve Got” oyunu gibi farklı isimlerle de bilinmektedir. Fakat nerede olursa olsun Aşık kemiğinin adı değişmemektedir. Yörenin çocukları kurban bayramı başta olmak üzere bir çok kurban merasiminde Aşık kemiğini kurban sahibinden alabilmek için yarışmaktadırlar. Oyunun bu kadar bilinmesinin ve önemsenmesinin bir diğer sebebi de yetişkinlerinde oyuna olan ilgisi ve Aşık kemiğinin oyun dışındaki işlevlerinin de var olmasıdır. Yörede derlenen metin, röportaj ve video çekimlerinde oyunun detaylı bilgilerine, işlevlerine ve oynanışına yer verilecektir. Eğitim bilimcilerinin yaptığı araştırmalara göre Aşık oyunlarının daha çok fiziksel, psiko-­‐motor, sosyal gelişime faydalı olduğu söylenebilir. Böyle bir durumda tarihi, işlevi ve ata oyunu olan bu oyunumuzun tanıtılmasının ve korunmasının gerekliliği kaçınılmazdır. Zararlı olan ve kanserojen maddeler barındıran plastik vb. oyuncaklar yerine Aşık kemiğinin ve benzeri geleneksel, doğal ve el yapımı oyun araçlarının kullanılması elbette ki çocuklar için daha güvenli olacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, Çocuk, Aşık Oyunu, Kars Yöresi, Süreklilik 1
Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 63 Türk Ninnilerinde Yaşayan Oyun Kültürünün Felsefi Özellikleri ve Sürdürülebilir Eğitim Uygulamaları Özgür Kasım Aydemir1, Tuğba Babacan2, Nermin Er Aydemir3 Ninniler, tarihi süreç boyunca bireyin öncü eğitiminde işlevsel özelliğe sahip kültür öğeleri olarak kullanılmışlardır. Salt ses tekrarı ya da işlevsiz anlatılar olarak değerlendirilmemesi gereken Türk ninnilerinde, Türk kültürünün temel özellikleri ve buna bağlı evren tasavvuru görülebilmektedir. Bu gerekçe ile kendisi de bir oyun formunun parçası olan ninnilerin içeriği de geleneksel oyun kavramına ilişkin verileri barındırmaktadır. Geleneksel eğitim süreci içerisinde kültürel devamlılığın sağlanmasına, Türk kültüründe ninnilerin sonrasında ağırlık kazanan geleneksel oyun türleri etkili olmaktadır. Böylelikle ninnilerle hayata hazırlanan ve içerisindeki oyun unsuru ile sonraki evreye alışan kişinin özgün dünyası, Türk toplumunun kültür dairesi içerisinde kurgulanabilmektedir. Bu bağlamda geleneksel Türk oyunlarının temel özellikleri ve ülküsel kazanımları ninnilerin dilinde de somutlaşmıştır ki belirlemiş olduğumuz ortaklıklar kültürel devamlılık adına önem taşımaktadır. Nitel araştırma yöntemine dayalı desenlenmiş bu araştırmada öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde tüm bölgelerden derlenmiş 1000 ninni metninden hareketle ninnilerin içerisindeki oyun kavramı üzerine, Gadamer’in görüşleri ağırlıklı olmak üzere felsefi çözümlemeler gerçekleştirilmiştir. Ardından oyun kavramının felsefe eksenli çözümlemelerinden hareketle kaynak kişilerden derlenmiş ninnilerin içerisindeki oyun olgusu, geleneksel Türk oyunları ile birbirine eklemli bütünlük içerisinde ele alınmıştır. Böylelikle oyun kavramının geleneksel kültürümüzdeki özellikleri dilbilim ve kültür felsefesi içerisinde değerlendirilerek, eğitim alanı bağlamında uygulanabilir model oluşturulabilmesi adına öneri ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: ninniler, oyun kültürü, sürdürülebilir eğitim 1
Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected] Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected] 3
Pamukkale Üniversitesi, Türk Dili ve Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 64 Çocukken Oynadığımız Oyunlar: Fethiye Örneği Sabri Sidekli1, Zeynep Kabasarı2, Yıldıray Aydın3 Oyun, çocuğun gelişimi için vazgeçilmez unsurlardan olup, çocuğun fiziksel, bilişsel, duyuşsal ve sosyal yönden gelişimini sağlayan önemli etkinliklerden biridir. Çocuğun büyümesi ve sağlıklı bir şekilde gelişmesi için beslenme ve sevgi kadar gereklidir. Çocuk, oynarken akranlarıyla iletişim kurmayı, paylaşmayı, iş birliği ve yardımlaşmayı, birlikte problemleri çözmeyi öğrenir ve böylece sosyalleşir. Bu araştırma geçmişten günümüze kadar oynanan oyunların kuşak kuşak farklılaşma durumunu belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim çalışması olarak desenlenmiştir. Araştırmada veriler Muğla’nın Fethiye ilçesindeki köylerinden 2014-­‐2015 güz döneminde toplanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Elde edilen verilere göre, geçmişte oynanan oyunların bazılarının günümüzde oynanmadığı ya da oyunların değişikliğe uğrayarak geldiği görülmüştür. Günümüzde doksan-­‐seksen yıl önce evcilik, sıcak taş, çubuklardan yaptıkları bebekleri, çamurdan yaptıkları arabaları oynarken, seksen-­‐yetmiş yıl önce bada, evcilik, bebekçilik oynamışlar. Yetmiş-­‐altmış yıl önce lingirt, dönerli cıngırak, ateşli oyunu, beş taş, tıska taş, cıngırdak oynarken altmış-­‐elli yıl önce göçek, çellik, tırtırla, sıcak taş, bada oyunlarını oynamışlar. Elli-­‐kırk yıl önce dalye, çölmek patladı, göçek, beş taş oynamışlar. Körebe, ayak yere bastı, ayakkabı saklama, stop, hımbılı oyunlarını da otuz-­‐kırk yıl önce oynamışlar. Yirmi-­‐otuz yıl önce evcilik, dalyan, bada, bebekçilik, saklambaç oynamışlar. Şu an on yaşında bulunan çocuklar da futbol, yedi kiremit, yakalambaç, saklambaç, çelim çömbelek oyunlarını oynamaktadırlar. Genellikle her kuşakta evcilik ve bada oynandığı görülmüştür. Oyunların bazılarının da aktarılarak bir sonraki döneme geldiği görülmüştür. Sıcak taş oyununu doksan yaşındakiler oynarken altmış kuşağına kadar aktarılmıştır. Günümüzde bu oyunların çoğu oynanmazken tıska taş bilye olarak bilinmekte, cıngırdak oyunu da tattıravelli olarak bilinmekte olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Oyun, oyuncak, çocuk oyunları, dün, bugün 1
Mujğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, [email protected] Mujğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, [email protected] 3
Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 65 Ebeveynlerimiz Eski ve Yeni Oyunları Değerlendiriyor: Kalitatif Çalışma Sevinç Polat1, Selda Yüzer2, Birgül Tuncay3, Sevim Çimke4 Amaç: Bu araştırma, annelerin geçmişte kendilerinin oynadıkları ve günümüzde çocuklarının oynadığı oyunlara ilişkin görüşlerini belirlemek amacı ile yapıldı. Yöntem: Araştırma 16-­‐17 Şubat 2014 tarihlerinde Yozgat ilinde bulunan bir Aile Sağlığı Merkezine başvuran 8 anne ile gerçekleştirildi. Çalışma için etik kurul izni ve annelerden sözlü onam alındı. Görüşmeler aile sağlığı merkezinin boş bir odasında gerçekleştirildi. Veriler tanıtıcı bilgi formu ve yarı yapılandırılmış soru formu kullanılarak, bireysel derinlemesine görüşme yöntemiyle toplandı. Görüşmelerin moderatörlüğü ilgili araştırmacı tarafından yapıldı ve görüşmeler ortalama 25-­‐30 dakika sürdü. Katılımcılardan izin alınarak ses kaydı yapıldı. Görüşmelerden elde edilen nitel veriler kayıt altına alınarak, içerik analizi yöntemiyle çözümlendi. Bulgular: Çalışma kapsamına alınan annelerin 24-­‐37 yaş aralığında olduğu, 3’ünün üniversite mezunu, 3'ünün lise mezunu olduğu ve 4’ünün çalıştığı belirlendi. Annelerin 6'sının iki çocuğunun olduğu ve annelerinin tamamının gelirinin giderine eşit olduğunu belirlendi. Çalışmada annelerin tamamı çocukları ile birlikte saklambaç, körebe, yakar top, evcilik, futbol, elim sende, isim-­‐şehir-­‐hayvan oyunlarından bazılarını oynadıklarını ifade ettiler. Anneler çocukken genel olarak saklambaç, beş taş, yerden yüksek, evcilik, çanak-­‐çömlek, körebe, kovalamaca, ip atlama gibi oyunları oynadıklarını belirttiler. Anneler çocukken oynadıkları oyunların sosyal iletişimi ve zeka gelişimini arttırma gibi yararları olduğunu ifade ettiler. Çalışmada anneler kendi çocuklarının bilgisayar oyunları, kelime bulmaca, yap-­‐boz, evcilik, futbol, araba yarışı ve savaş oyunları oynadıklarını ifade ettiler. Anneler, futbolda kaza ve yaralanmaların olması, savaş oyunlarının çocuğu olumsuz etkilemesi, bilgisayar oyunlarını da göz ve omurga sağlığında bozulmaya neden olması bakımından günümüzün zararlı oyunları olarak belirttiler. Çalışmada annelerden 6’sı oyunun her yaşta vakit geçirmek için oynanabileceğini, 2 anne ise çocukların dersleriyle ilgilenmesini engelleyebileceği için 13-­‐15 yaşından sonra oynanmaması gerektiğini ifade etti. Çalışmada annelere “Çocuğunuzun eski oyunları mı yoksa yeni oyunları mı oynaması istersiniz?” diye soruldu. Annelerin tamamı, bilgisayar oyunlarının çocukların fiziksel aktivitesini azalttığı ve şişmanlık riskinin artırdığı, yeni oyuncakların sağlığa zararlı maddelerden imal edildiği, bilgisayar ve telefon oyunlarının da bağımlılık yaptığı gerekçesi ile çocuklarının eski oyunları oynamasını tercih ettiklerini belirtti. Sonuç: Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, annelerin çocuklarının fiziksel, zihinsel, bilişsel, sosyal gelişimlerinin sağlıklı olması için, geleneksel oyunların uygun olduğunu düşündükleri belirlendi. Toplumumuzun var olan kültürel oyunlarına sahip çıkılması ve çocukları bilgisayar bağımlılığı ve obesiteden korumada, ebeveynlerin çocukken oynadıkları oyunları çocuklarına anlatmalarını ve okullarda da bu oyunların oynatılmasını öneriyoruz. Anahtar Kelimeler: Ebeveyn, Eski oyunlar, Çocuk, Yeni oyunlar, Kalitatif Çalışma 1
Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email protected] Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email protected] 3
Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, birgul-­‐[email protected] 4
Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 66 Kırklareli'nde Oyun ve Oyuncak Fikriye Sezer1, Elveda Kuyucak2 Toplum; zaman, mekan, kültür, dil, din, ırk vb. özellikler farklılaşsa bile çocuğun bulunduğu her yerde oyunun ve oyuncağın varlığından söz etmek mümkündür. Oyun, çocuğun kendisinin kurguladığı ve hayata geçirdiği bir etkinlik ya da etkinlikler dizisi olarak tanımlanabileceği gibi geçmişten günümüzde aktarılan etkinlikler olarak tanımlamakta mümkündür. Oyuncak ise bu etkinlikte araç görevi görmektedir. Farklı açılardan tanımlansa bile oyun ve oyuncak çocuğun tüm gelişim alanları üzerinde olumlu, yapıcı, yaratıcı, geliştirici, öğretici, destekleyici etkiye sahiptir. Çocuğun yaşamında çok değerli bir yere sahip olan oyun ve oyuncak değişik etkenlere bağlı olarak günümüzde içerik, ortam, kişi sayısı, gerekli araç gereç vb. bakımından değişime uğramıştır. Değişmeler, gelişmeler, farklılaşmalar Türkiye’nin değişik yörelerinde, illerinde de meydana gelmiştir. Bu araştırma Türkiye’nin bir ili olan Kırklareli’nin bu değişmelerden ne kadar etkilendiği, oynanan oyunların ne olduğu, bu oyunların tarihçesi, oynanan oyunların özellikleri ve çocuklar üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın evrenini Kırklareli ili merkez, ilçe ve köyleri oluşturmaktadır. Örneklem grubunu Kırklareli ili Merkez, Pınarhisar, Lüleburgaz, Babaeski, Kofçaz, Vize, Demirköy, Pehlivanköy ilçeleri ve buralara bağlı köyler oluşturmaktadır. Örneklem grubu tesadüfî örneklem yöntemiyle seçilmiştir. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından hazırlanan “ Bilgi Formu” ve “Çocuk Oyunları Görüşme Formu” ile toplanacaktır. Bilgi formunda kişilerin demografik özellikleri hakkında, görüşme formunda ise oyunun adı, kaç kişilik oynandığı, kimlerin oynadığı, yaş grubu, kimden öğrenildiği, nerede oynandığı, herhangi bir oyuncağının olup olmadığı, oyunun kurallarının ve çocuklara olan katkılarının ne olduğu, halen bu oyunların varlığını sürdürüp sürdürmediği konusuna ilişkin sorular bulunmaktadır. Verileri toplamak için gerekli izinler alınmış olup veri toplama işlemi devam etmektedir. Araştırmanın uygulama evresi devam ettiğinden araştırmanın sonuçları daha sonra analiz edilerek tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, oyuncak GAME AND TOY IN KIRKLARELİ It is possible to mention the existance of game and toy in which the child is found evreywhere even if society, time, location, culture, language, religion, race etc. features differ. Game can be defined as an event or series of events which are created and implemented by child, and also children activity which is passed from past to present. Toy is a tool for this event. Even if it is defined different perspectives, game and toy have positive, creative, improving, instructive and supportive influence on children. Game and toy,which have very important position in child’s life, have changed in terms of content, ambient, number of people and necessary tolls depending on various factors. These changes, improvements and differentitations also happened in different regions and places in Türkiye. This survey was made in Kırklareli to determine games, games’ histories, games’ properties, impacts on children and how the game was affected in time. The target population of the study is Kırklareli city center, its districts and villages. Sample group consists of Kırklareli city center, Pınarhisar, Lüleburgaz, Babaeski, Kofçaz, Vize, Demirköy, Pehlivanköy and their villages. Sample group was choosen by random sampling. Survey data was collected by ‘’ Information Form ’’ and ‘’Interwiev Form for Child’s Game ‘’ which are prepared by researchers. There are some questions about demographic information in the Information Form. In the Interwiew Form there are questions about the game name, player number, age group, source of game, game field, tools for game, game rules, contribution to children, and whether the game continue its existance or not. Necessary permissions for research were get and data collection operation still continues. Application phase of research still continues so study results will be analyzed and discussed later. Key Words: Game, toy 1
2
Kırklareli Üniversitesi, [email protected] Kırklareli Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 67 1980-­‐1990 Yıllarında Eskişehir'de Oynanan Sokak Oyunlarının Tanıtılarak Yaşatılması Nurcan Turan Candan1 Oyun, çocuğun hayatını kaplayan bir etkinliktir. Doğayı, kendini, diğer insanları ve nesneleri oyun yoluyla tanır. Çocuk oyun oynarken öğrenmeyi öğrenir. Erken çocukluk eğitimi veren kurumlarda, çocuklara eğitim vermenin en etkili yolu da oyundur. Çocukla iletişim kurmada, ona ulaşmada, bilgi ve beceriler kazandırmada oyundan faydalanılır. Hangi çağda ve hangi kültürde olursa olsun çocuğun olduğu her yerde oyun vardır. Bir çocuğun sevgiden sonra gelen en önemli ruhsal ihtiyacı oyundur. Oyun, çocuğun hayatı anlama yoludur. Oyun, çocuğu gerçek hayata hazırladığı gibi iç dünyasının dışa vurumunda da etkin bir araçtır. Yaşadıklarını, isteklerini, duygularını oyunla dışa vurur. Oyun sırasında üstlendiği rollerle dünyayı algılamaya çalışır, özdeşim kurar ve böylece kişiliği oluşmaya ve gelişmeye başlar. Oynarken edindiği bilgiler daha kalıcı ve etkilidir. Oyun, çocuğun deney yolu ile düşünmesidir ve çoçuk deneyimlerini oyun yoluyla kazanır. Hayatı için gerekli bilgi, beceri ve deneyimleri oyun içinde kendiliğinden öğrenir. Bu nedenle çocukların eğitiminde en etkin yol oyundur. Oyunlar, çocuğun eğlenerek öğrenmesinde ilk basamağı oluşturur. Oyunlar, çocukları pasif durumdan aktif duruma geçirmeleri nedeniyle diğer öğrenme tekniklerine göre daha etkilidir. Kentleşmenin hızla artması, anne babaların yoğun iş temposu içinde çocuklarıyla yeterince ilgilenecek ve oynayacak vakit bulamaması, bilgisayarın çocukları esir etmesi gibi pek çok sebepten ötürü çocuklar diledikleri gibi oynayabilecekleri ortam bulamamaktadırlar. Çocuklar, evlerinde ve yakın çevrelerinde bulamadıkları oyun ortamını erken çocukluk eğitimi kurumlarında bulabilmektedirler. Yine de unutulmamalıdır ki bir çocuk için her şey oyuncak, her yer oyun alanı olarak kullanılabilir. 10–12 yaşlarından itibaren çocuklar kurallı oyuna tam olarak yönelirler. Kuralların oyuna yön vermek, oyunda karşılaşılabilecek sorunları en aza indirmek için konulduğunu anlayabilirler. Bireylerin, aralarında anlaşarak kuralları değiştirebileceğini kavrarlar. Kurallar, oyuna başlamadan önce belirlenir ve oyunun ortasında değiştirilemez. Kurallara uymayana ya da oyunda yenilene verilecek ceza, oyuna katılanların ortak kararı ile belirlenir. İnsan, bitki, hayvan, doğa olayları ya da taşıta öykünerek yapılan oyunlardır. Taklit oyunları, bireysel ya da grupça yapılabilir. Örneğin aslan avı oyunu grupça oynanan bir oyundur. Ancak leylek yürüyüşü taklidi, cüce yürüyüşü taklidi grupça oynanabilen taklit oyunlarıdır. Bu çalışma da 1980 li yıllarda oynadığımız çeşitli grup oyunları vardı.10-­‐17 yaş öğrencilere grup oyunları sözlü olarak sorulduğun da kör ebe,saklambaç gelmekte bizlerin oynadığı “aslan kaplan geliyor” “karşıdan karşıya” “Aç kapıyı bezirgan başı”, “Köşe kapmaca”, “Elimin üstünde kimin eli var”,”Fırın”,”Esir almaca”,”Devir (Dokuz taş)”,”Taştayım topraktayım” adlı oyunlar 12-­‐15 yaş grubu öğrencilere uygulamalı olarak anlatılmış ve öğretilmiştir.Böylece Eskişehir’de 1980 li yıllarda oynanan çocuk oyunları öğretilmiş ve kültürün hatırlanması ve uygulanması için devamlılığı sağlanmıştır. 1
Milli Eğitim, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 68 Dede ve Ninelerin Çocukken Oynadığı Oyunlar ile Aynı Cinsiyetteki Torunlarının Oynadığı Oyunların Karşılaştırılması İsmihan Artan1, Şeyma Kılınç2, Ayşe Kazan3 Birçok tanımı olmakla birlikte en genel tanımıyla oyun; belli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan gerçek hayatının bir parçası ve çocuk için en etkili öğrenme yoludur. Oyun, çocuğun doğuştan getirdiği, yaşamın farklı evrelerinde nitelik açısından farklılaşan en ciddi uğraşıdır, bir anlamda işidir. Oyunun en önemli özelliklerinden biri bir kuşaktan diğerine aktarılmasıdır. Oyunun kuşaklararası iletişim araçlarından biri olduğu ve sözlü kültür aracılığı ile aktarıldığı kabul edilir. Bu sayede aynı oyunlar yüzyıllar boyu ve farklı coğrafyalarda oynanmaya devam edebilmiştir. Günümüzde yaşam çok hızlı akmaktadır. Teknolojik gelişmeler insanlara bu hızlı dünyada yardımcı olmakta, kolaylıklar sağlamaktadır. Ancak, bir yandan da çocukları içine çekerek onların oyunlarını etkilemektedir. Günümüzde çocukların oyunlarının farklılaştığı ve bu nedenle pekçok geleneksel oyunun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı görülmektedir. Buradan yola çıkarak, 2015 yılı ocak ve şubat aylarında Yozgat’a bağlı Çağlayan Köyünden seçilen 10 dede ve 10 nine ile Kütahya Simav’a bağlı Savcılar köyünden seçilen 10 dede ve 10 ninenin çocukken oynadığı çocuk oyunları ile aynı cinsiyetteki torunlarının günümüzde oynadığı oyunlar belirlenmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan “oyun değerlendirme anket formu” ile toplanmıştır. Çalışmada dede ve ninelerin oynadıkları oyunların desteklediği gelişim alanları belirlenmiştir. Aynı zamanda torunların oynadığı çocuk oyunları ve desteklediği gelişim alanları tespit edilmiştir. Yapılan araştırma sonucunda dede ve ninelerin daha çok açık havada grup oyunları oynadıkları görülmüştür. Torunların ise adı “oyun” olmakla beraber aslında oyunun “…fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan gerçek hayatının bir parçası ve çocuk için en etkili öğrenme yolu” tanımına uymayan bilgisayar ve internet oyunlarını tercih ettikleri bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Oyun, dede-­‐nine 1
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü, [email protected] Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü, [email protected] 3
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 69 7-­‐11 Yaş Arası Çocukların Oynadığı Oyunlar Gürhan Dikmen1, Nazife Dikmen2 Bursa'nın İnegöl İlçesinde 7-­‐11 yaş aralığında bulunan Merkez Kemalpaşa Mahallesi ve Sinanbey Mahallesinde ikamet eden günümüz çocuklarının oynadığı oyunları tespit etmek amacıyla bu çalışmayı yaptık. Araştırmamızda 7-­‐11 yaş grubundaki 260 çocuğa anket uyguladık. 7-­‐8 yaş grubundaki kız çocuklarının çoğunluğu evcilik,ip atlama,seksek oynarken erkek çocuklarının çoğunluğu kovalamaca,futbol,körebe ve bilgisayar oyunu oynamaktadır. 9-­‐10-­‐11 yaş grubundaki kız çocuklarının çoğunluğu evcilik,ip atlama,bilgisayar oyunları oynarken erkek çocuklarının çoğunluğu ise futbol ve bilgisayar oyunları oynamaktadır. Bu araştırmanın sonucunda günümüz çocuklarının oyun çeşitliliğinin çok sınırlı olduğu,özellikle erkek çocuklarının futbol ve bilgisayar oyunlarına ağırlık verdiği görülmüştür. Parkta oynayan çocukların parklarda bulunan kaydırak,salıncak,kum havuzu ve tahterevalliyi kullandığı sonucuna ulaşılmıştır. Günümüz çocuklarının geçmişten günümüze gelen geleneksel çocuk oyunlarını oynamadığı ve bu oyunlar hakkında bilgi sahibi olmadıkları görüldü. Parklara okul bahçelerine ve uygun alanlara geleneksel çocuk oyunları ile ilgili materyaller yerleştirilebilir. Anahtar Kelimeler: çocuk,oyun,7-­‐11 yaş,ilkokul,sokak,ev,okul,park 1
2
Milli Eğitim Bakanlığı, [email protected] Milli Eğitim Bakanlığı, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 70 Halkbilimi Çalışmalarında Çocuk Oyun ve Oyuncak Araştırma Eğilimleri Doğrultusunda Türk Dünyası Çocuk Folkloru Nasıl Çalışılmalıdır? Prof.Dr.Özkul Çobanoğlu1 Çalışmamızda Halkbilimi tarihinde çocuk oyun ve oyuncaklarının araştırılmasında takip edilen yöntem ve analizlere esas teşkil eden kuramsal çerçeveler ve bu kuramsal çerçevelerde meydana gelen değişme ve gelişmelerin ortaya konularak araştırma trendleri üzerinde tespitlerden hareketle Türk dünyası çocuk folklorunun nasıl çalışılması gerektiği hususunda tekliflerde bulunmaktır. Bu bağlamda çalışmamız iki teme halk tanımı ve buna bağlı olarak şekillenen “halkbilimi” tanımları içinde “çocuk folkloru” (children folklore) kavramsallaştırılması ve bu kavramsallaştırmaya bağlı olarak çocuk oyun ve oyuncaklarının nasıl bir alan araştırması anlayışıyla derlenip hangi kuramsal çerçeveler doğrultusunda değerlendirileceği ortaya konulacaktır. Metin merkezli halkbilimi kuramlarına göre çocuk oyun ve oyuncaklarının nasıl derlenip değerlendirileceği ve müteakiben de bağlam merkezli halkbilimi kuramları doğrultusundaki değişme ve gelişmelerin neler olduğu ve bunun çocuk folkloruna dolayısıyla da oyun ve oyuncaklara yönelik araştırma eğilimlerini nasıl etkilediğine özel bir dikkat verilerek “uygulamalı halkbilimi” içinde oyun ve oyuncakların sunumları, kullanımlarından hareketle Türk dünyası çocuk folkloru nasıl çalışılmalıdır, sorusu, çocuk oyun ve oyuncakları özelinden hareketle bu bağlamda cevaplanarak, çeşitli önerilerde bulunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Çocuk Folkloru, Çocuk Oyunları, Geleneksel Oyuncaklar, Türk Dünyası Çocuk Folkloru, Türk Dünyası Çocuk Folkloru Enstitüsü 1
Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 71 Anadolu Türkmen Oyunlarında Çağırgan Örneği Himmet Büke1 Oyun, her ne kadar bir çocuk uğraşı gibi görünse de milletlerin kültürel kodlarını ve arkaik dil ögelerini yüzyıllardır taşımaları bakımından önemlidir. Oyunlarda o milletin veya topluluğun çağlar boyunca geliştirdiği yaşam standartlarını; insana, nesneye ve doğaya bakış biçimini; toplumsal birtakım normlarını görmek mümkündür. Oyunlar yüzyıllardır değişikliğe uğramadan doğduğu coğrafyaların ve kültürlerin özelliklerini nesilden nesile aktarılmasını sağlayan en önemli araçlardan biridir. Çalışmamıza konu olan Çağırgan; Denizli ili Tavas ilçesi sınırları içinde yaklaşık 300 sene önce yerleşik hayata geçmiş bir Türkmen yerleşimidir. 1700’lü yıllara kadara göçer hayatı yaşayan Çağırgan, yörük-­‐
Türkmen kültürüne ait birçok geleneği yaşatmaya devam etmektedir. Düğün, ölüm, doğum gibi toplumsal öneme sahip törenlerde Orta Asya dönemine ait ritüellerin varlığı halen devam etmektedir. Uzun yıllar coğrafi konumu sebebiyle teknolojik gelişmelerin geç geldiği dolayısıyla yüzyıllar boyunca izole olmuş bir kültür örneğidir. Çalışmada Çağırgan’la birlikte daha önceki yıllarda yönetim olarak kendisine bağlı olan yakın yerleşimleri de yakın ve ortak kültürel ögeleri barındırması sebebiyle dâhil edeceğiz. Bu bölge tamamen yörük-­‐Türkmen aşiretleri tarafından yerleşim alanı olarak seçilmiştir bu yüzden kendine has bir kültürel havzası vardır. Bu kültürel havza esas alınarak bu bölgedeki çocuk oyunlarının oynanma biçimleri, oyuncaklar, oyunlar içerisindeki tekerlemeler ve bunlara ait dil varlıkları incelenecek, bunların toplumsal yapı içerisindeki karşılıkları tespit edilmeye çalışılacaktır. Ciddi bir saha çalışması sonucu ortaya konulacak ürünlerin çocuk oyun ve oyuncakları sahasına orijinal ve yeni katkılar yapacağı düşüncesindeyiz. Anahtar Kelimeler: Anadolu Türkmenleri, Oyun, Tekerleme, Çağırgan, Yörük Oyunları 1
MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 72 Eğitim Tarihimizde Çocuk Oyunları: Ahmed Edib’in Terbiyevi Çocuk Oyunları Eseri Üzerine Bir İnceleme İshak Tekin1, Ayşe Yorulmaz2, Nehri Aydinçe3 Eğitim, çocuğun bedensel, zihinsel, akademik, ahlaki, sosyal ve ruhsal yönden geliştirmeyi, böylece onu daha yetkin kılmayı amaçlayan faaliyetleri kapsar. Günümüz eğitim anlayışına bakıldığında gerek ebeveynin gerekse toplumun eğitimden beklentisi çocuğun akademik yönden gelişmesine indirgenmiş, onun farklı hususiyetleri ve ihtiyaçları göz ardı edilmiş görünmektedir. Eğitimsel süreçlerde çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarının dikkate alınması büyük önemi haizdir. Dolayısıyla eğitim süreci sadece çocuğa akademik bilgilerin aktarılıp öğretilmesiyle sınırlandırılamaz. Buradan hareketle eğitimcilerin gerek ders içi etkinliklerde gerekse ders dışı eğitim faaliyetlerinde bir yandan çocuğun akademik bilgilere ulaşmasını sağlarken diğer taraftan zihnen, bedenen, ahlaken gelişimine katkı sağlama amacı gütmeleri beklenmektedir. Şu halde çocuğun eğitimsel süreçlerde farklı boyutlarının geliştirilebilmesi bakımından oyunların önemi kendini ortaya koymaktadır. Zira bir oyun aynı anda, her yaştan insanın bilişsel, duygusal, ahlaki, bedensel boyutlarının birçoğuna hitap edebilir. Eğitim tarihimizde de oyunların çocuğun gelişiminde eğitimsel değeri olduğunu ortaya koyan çalışmalarla karşılaşmaktayız. Eğitimde oyunun yeri ve hangi oyunlardan yararlanılabileceğini meczetmesi yönüyle dikkat çeken önemli eserlerden birisi de Ahmed Edib’in Terbiyevi Çocuk Oyunları isimli kitabıdır. Yazar bu kitapta, eğitici ve öğretici oyunlar konusunda mektep içinde muallimlerin özellikle teneffüs vakitlerinde çocukların sıhhati, terbiyesi ve ahlakı üzerinde tesir edecek oyunları oynatmalarını tavsiye etmiş ve oynatılabilecek yirmi dokuz adet oyun tanıtmıştır. Bu oyunları seçerken özellikle her yerde oynanabilecek, özel gereksinimleri olmayan oyunlar tercih edilmiştir. Oyunları tanıtırken kaç kişiyle oynanabileceği, oyunun kuralları ve aşamaları ve bu oyunun çocuğun hangi yönünü geliştirmeye dönük olduğuna dair bilgiler verilmektedir. Kitabı yazma amacını “Çocuklara mahsus öteden beri malum birçok oyunlar vardır. İşte muallimlerin bunları hatırlayarak bilerek onlara tarifi ve çocukların bu suretle muntazam, muayyen kaideler tahtındaki eğlencelerle eğlendirilmesi icap edecektir. Biz bunların bazılarını şöylece bir risalede cem etmeye lüzum gördük.” sözleriyle ifade etmektedir. Günümüze bakan yönüyle bu oyunlardan birçoğunun varlığını devam ettirdiği bir kaçının ise varlık sahnesinden kaybolduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte bu oyunların günümüzde teneffüste verimli vakit değerlendirme amacıyla kullanılmadığı, ağırlıklı olarak ilkokul düzeyindeki beden eğitimi derslerinde kullanılan bazı oyunların ise sadece çocukların bedensel yönden gelişmesine imkan sunacak biçimde yararlanıldığı görülmektedir. Oysa bahsi geçen kitapta yazar, bu oyunları çocukların bedensel gelişimini desteklemesinin yanında onların zihinsel, akademik, duygusal ve ahlaki yönden gelişmelerine de imkan sunacak şekilde kurgulanmasını ele almaktadır. Bu çalışmada hem ilkokul öğretmenlerinin dersleri kapsamında kullanacakları oyunların sunulması, hem de öğrencilerin teneffüs vakitlerini daha verimli geçirebilmelerine imkân sağlayacak oyunların tanıtılması amaçlanmaktadır. Çalışma, Ahmet Edib’in ele aldığı günümüzde de varlığını devam ettiren bu oyunlar, bugünün eğitimine derli toplu bir oyun kataloğu sunması ve bu oyunların eğitimsel değerinin nasıl artırılabileceğine ilişkin farklı yaklaşımlar ortaya koyması bakımından önemlidir. Bununla birlikte çalışmanın oyundan yararlanırken, onun eğitimsel değerinin gözetilmesi konusunda eğitimcilerde farkındalık oluşmasına katkı sunabileceği de söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Eğitimsel oyun, Ahmed Edib, zihinsel gelişim, ahlaki gelişim 1
Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, [email protected] Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, [email protected] 3
Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 73 Kırgız Seyirlik Çocuk Eğlence Oyunu: Tak Teke Oktay Berber1 Doğada var olan seslerden yola çıkarak oluşturulan “Tak Teke”, çok eski bir Kırgız çocuk oyunudur. Eğlence amaçlı ve seyirlik oyunlar arasında gösterilebilecek olan Tak Teke, bir çeşit kukla gösterisidir. Oyunda Kırgız halkının kültürel değerlerini ve karşılaşılan güçlüklerle nasıl mücadele edileceğini göstermek mümkündür. Ahşaptan yapılan küçük bir dağ keçisi veya teke oyuncağı bir çubuk üzerine oturtularak hareket ettirilmesi ve bu hareket sonucu dağ keçisinin ayağından çıkan ses temeline dayanmaktadır. Oyunun isminde yer alan “tak” sözcüğü de bu nedenle verilmiştir. Oyunda kartal, kaplan gibi yırtıcı hayvanlara karşı dağ keçisinin savunması gibi senaryolar oynanmaktadır. Bu anlamda oyun, gündelik hayat ve doğal yaşam içerisinde var olan gerçeklerin çocuklara öğretilmesi konusunda önemli bir katkı sağlamaktadır. Komuz adı verilen ve ağız komuzu, demir komuz ve klasik komuz olarak üç farklı enstrümanla icra edilebilen müzik eşliğinde oynanmaktadır. Oyunda kuklaya hareketini yine komuz çalan kişi vermektedir. Komuz çalan kişinin aynı anda oyuncağı da oynatması, oyunun ciddi bir beceri gerektirdiğini göstermektedir. Komuz çalarak oyunu icra eden kişiye de “tak tekeci” adı verilmektedir. Bu bildirideki amacımız, günümüzde çok fazla bilinmeyen “tak teke” oyunu hakkında bilgi vererek tanınmasını ve böylece oldukça eski olan bu kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarımını sağlamaktır. Bildiri sonunda kısa örnek videolar ile ağızla icra edilen komuz eşliğinde “tak teke”nin ve bu oyunun dombıra ile oynanan Kazak versiyonu olan "orteke"nin nasıl bir oyun olduğunun gösterilmesi sağlanacaktır. Anahtar Kelimeler: Kırgızlar, Tak teke, Komuz, 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 74 Başkurt Halk Oyunları Gulnara Khalfıtdınova1 Milli oyunlar Başkurt kültürünün önemli bir parçasıdır. Oyunlarla çocuk hayatı tanıyor, farklı durumlarda kendini bulmaya, güzel konuşmaya öğreniyor, vücudunu sağlamlaştırıyor. Oyunlar halkın yaşam tarzı ile bağlı. Başkurt halkında farklı süje ile ilgili olan ve hareketli oyunlar çok. Başkurdistan’da mevsimler bir birinden çok farklı olduğundan dolayı sezon oyunlarının birkaç türü var. Onlar kış, yaz, ilkbahar ve sonbahar oyunlarına bölünür. Çocuk oyunları hariç olgun insanların oynadığı, spor türlerine benzer oyunlar da vardır. Başkurtlar eskiden avcılık, hayvancılık ile meşgul olduklarından dolayı kemik taşlar ile oyunlar çok yaygın olmuş. Hayvan kemiklerinin farklı bölümlerini oyuncak olarak kullanmışlar. At kılından top yapmışlar. Hayvan kemiği ıle oynanmış oyunlar arasında "aşık oyunu", "bımeşek", "hakıtaş" adlı oyunlar ve kıl topu ile bağlı olan oyunlar arasında "süreke", "sartayak" adlı oyunlar meşhur olmuş. Hareketli oyunlardan "hepelek" adlısında gözleri kumaş parçası ile kapatarak birbirini yakalamaya çalışmışlar. Kızlar için "yüzük halış" (yuzuk veriş) oyunu vardı. Oyun oynarken farklı şiir formundaki tekerlemeler (söylemişler, onlar köyüne göre değişiyormuş. Mesela: Embel-­‐Tombel Kızıyak-­‐Kuzuyal Sıdık-­‐Sıgenek Alabura, Degenek veya: Yarsık-­‐Yorsok Katı Orsok Baltandı Alıp Yugerep Sık kış oyunlarından en neşeli olanı kızakta kaymak ve kayak yapmak. Başkurdistan dağlı ülke olduğundan kızak ve kayak ahşap olmuş. Şimdi her şey satın alınıyor ama eski köylerde el yapısı modeller hala var. Kardan farklı figürler yaparak oynamak halkımızın en sevdiği eğlence. Özellikle kar adamı, kış baba yapmayı seviyorlar. Başkurt Noel babası yani kış babayı ıremel dağlarında yasıyor diye sanıyorlar. Yaz oyunlarının çoğu gelenekler ile bağlı. Mesela uzun süre yağmur yağmadığı zaman çocuklar toplanarak yağmur istemeye dağlara çıkıyorlar ve orada türlü oyun oynuyorlarmış. Dağa çıkmadan önce çocuklar uzun bir sopa tutarak evden eve giriyor ve her ev hanımı bu sopaya tatlı bağlıyormuş. Kızlar tas ile fala bakmışlar. Buna nokot denir. Nohut sözünden geliyor. Ailesinden izin alarak bir kız arkadaşının evinde toplanarak 1
Başkurtistan Edebiyat ve Kültür Yayın Kurulu, tamir-­‐[email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 75 ORDA "YAŞENEŞ" (SAKLANMAK),"Bez-­‐bez inek" gibi oyunlar oynamışlar. Şarkı ve dans seven gençler oyunlarından "Tunerek" ("yuvarlak"), "NAZA" gibi oyunlar ünlü olmuş. Büyüklerin becerikli, dayanıklı olduğunu belirlemek için "YETES" OYUNU oynamışlar. Kız ve erkek çocukları ata binmeye, ok atmaya öğretmişler, oyunların bir çoğu bunlara bağlı. , Başkurt oyunlarında Tiyatrolaştırılmış, rollere bölünmüş oyunlar çoktur. Mesela: çocuklar, ayı, kurt... Diğer nine ve çocuklar oyunu da bu türden. Bu oyunlarda onlar hayvanların hareketlerini taklit ediyorlar. Başkurtlar eskiden yıldızları iyi tanımış. Yıldız sayma ile ilgili oyunları da olmuş. Çocuklar sıra ile müzik aletlerini çalmış. Biri başladıysa başkası devam etmiş. Başkurtlar askeri millettir. Bundan dolayı çocuklar da savaş oyunlarını sever. Ok, mızrak, cirit ile övünmüşler at kılını, kuyruğunu örerek yarışmışlar, güreşi sevmişler. Kızlar kendi elleri ile yaptıkları bebek oyuncaklar, toprak kaplar yardımı ile anne olarak oynamışlar. Bu oyunlar ile kendileri hayata hazırlamışlar. Her milletinki gibi kendi millî oyunlarımız, oyuncaklarımız bizim için çok değerli. Onları korumak bizim büyük borcumuz. Башкирские национальные игры Национальные игры – неотъемлимая, важная часть башкирской культуры. Посредством игр дети познают мир, учаться национальному этикету, общению, развивают речь, дикцию, физическое состояние, закаляются. Игры тесно связаны с образом жизни, занятиями и ремеслами народа. У башкир одинаково много и сюжетных, и состязательных (двигательных) игр. Поскольку климат у нас очень уникален, бывают и лютые морозы, знойные и жаркие дни, вот и игры разделяются и по сезонам. Кроме детских игр также распространены игры для взрослых. В свою очередь их можно разделить на мужские, женские и общие, это в основном спортивные или юморные игры. Башкиры издавна занимались охотничеством и скотоводством, поэтому у нас очень распространены игры с костями разных животных. Также из различных частей костей изготавливались и игрушки. Например, из шерсти, которая линяет весной у коней, валяли различные мячи. Среди игр с костями наиболее распространены такие игры как “Ашыҡ уйыны”, “Бишәмбәк”, “Һаҡыташ” , а с шерстяными мячиками играют в “Сүрәкә”, “Шартаяҡ” и т.д.. Из серии догонялок очень любима игра “Һәпәләк”. Девочки в деревнях любят игру прятание колец – “Йөҙөк һалыш” . У многих игр есть свои специальные стишки-­‐скороговорки, которые изобилуют вариантами на разных регионах республики. Например: Әмбәл-­‐төмбәл, Ҡаҙыял-­‐ҡуҙыял, Сидыҡ-­‐сигәнәк, Алабута, дегәнәк, или: Ярсыҡ-­‐йорсоҡ ҡаты орсоҡ, Балтаңды алып йүгереп сыҡ! Из зимних игр самые веселые, конечно же, катания на санках и лыжах. Башкортостан – горная местность. Сани, лыжи башкиры делали сами, и сейчас в деревнях из поколения в поколение бережно передаются секреты изготавливания башкирских лыж и саней. Хоть и сейчас многие предпочитают магазинные, еще широко используются и экземпляры ручной работы. Чтобы I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 76 лыжи не тонули на глубоких сугробах, их с нижней стороны обшивали пушниной. Еще у нас очень распространены валяние из снега разных фигурок – героев народных сказок. Деревенские скульпторы из года в год перед новым годом состязаются на валяние самой лучшей снежной лошадки, Деда мороза и Снегурочки – Кар кызы. Считается, что башкирский Дед мороз живет на вершине горы Иремель. А летние игры в основном связаны с народными традициями, ритуалами. Например, когда подолгу нет дождей, детей выводят на гору, чтобы они обратились духу дождя с просьбой о дожде и поиграли в народные игры. Перед походом в гору дети ходят по домам с длинной палкой в руках, и просят хозяюшек гостинца для хозяина горы и дождя. Хозяйки с удовольствие привязывают к этим палкам всякие вкусности в мешочках. Также распространены игры-­‐гадания с камнями у девочек – ноҡот һалып юрау. Вечерние игры-­‐посиделки у девушек-­‐подростков называется “Аулаҡ өй”. Там традиционно играются такие игры как “Йәшенеш” (прятки), “Таҡмаҡ әйтеш” (состязание в придумывании частушек), “Беҙ-­‐беҙ инек” (игра на ловкость) Молодежь по вечерам около костра игал в основном сюжетные игры основанные на песнях-­‐
плясках “Түңәрәк”, “Наза”. А самая популярная игра для всех возрастов – это игра “Йәтәс”, которая развивает и память, и ловкость, и ум, где для начала требуется вилообразная кость петушка. Башкиры всегда были воинами. И девочек, и мальчишек с малых лет учили скакать на лошадях, стрелять из лука, учили конечно же посредстом игр. Поэтому во многих играх видны элементы искусства верховой езды и стрельбы из лука, также игры с мечом и кнутом. Башкирским играм свойственна разделение на роли, театрализация. Например, в игре “Нет ни медведя, ни волка”( “Айыу, бүре юҡ икән”) присутствуют “медведи”, “волки” и дети, а в “Бабке, которая очень много есть” (“Убырлы ҡарсыҡ “) кто-­‐то играет в роли бабы-­‐яги, кто-­‐то просто мальчик или девочка. В играх дети повтряют повадки и замашки диких и доашних животных, следовательно изучают характер братьев наших меньших, учатся понимать природу. Всегда считался, что только тот человек настоящий башкир, кто знает расположение и название звезд. Поэтому у нас присутствуют и игры на знание названий или угадывания местоположения звезд. Башкиры – народ очень музыкальный, потому много игр связанные с угадыванием музыки, в которых дети играют на разных музыкальных инструментах ( ҡумыҙ, думбыра, гармун). Башкирские мальчики любят сами делать из дерева и прутьев лук, копье, рогатку и т. д. . Также состязаются на плетении конской гривы, хвоста. Национальная борьба башкир на поясах – куреш, все мальчишки мечтают стать батырами, поэтому игры с элементами куреш самые интересные. А у девочек распространены игры с куклами. Башкирские куклы изготавливаются традиционно из лоскутков ткани, дерева, соломы или глины. Девочки, конечно же, через игры готовятся к материнству, к взрослой жизни. Нам очень дороги наши традиции, в том числе и национальные игры. Сохранение башкирских игр и передача будущим поколениям – святая обязанность родителей. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 77 En Eski Oyun: Masal Beyza Akyüz1 Masal anlatmak en basit tanımla, bir oyundur. Çocukken oynadığınız oyunları düşünün, evcilik oynarken bir annenin duygularını hissetmeye çalışıyor, hareketlerinizi onun gibi yapmaya çalışıyordunuz. Ya da oyuncak kurbağanızla oynarken onu nasıl da ciddiye alıyordunuz ve ondan duyduklarınızı gerçekmiş gibi tekrarlıyordunuz. Oyun oynarken misafir odasında ya da bir bahçede olabiliriz ama zaman ve mekanı aşıp nice maceralar yaşamamıza engel değildir bu. Tıpkı masallardaki gibi.. Masal en eski sözlü edebiyat, kültürel bir eylemdir, aynı zamanda ilke bir oyun. İnsanlar muhtemelen Havva ve Adem’den beri birbirine hikayeler, masallar anlatıyor. Gerçek bir olayı bile aktarırken hayal gücünüzü, yorumlarınızı o katıksız gerçeğe katmadan anlatmak çok zordur. İnsanlar gerçek olaylara tanık olan zihinlerinin ötesindeki hayal dünyasını keşfettikten ve ondan etkilendikten sonra bir daha hikaye anlatmayı hiç bırakmamışlar. Dünyadaki bütün masalların benzer noktalarının olması, kimi zaman bir Bulgar masalıyla bir Türk masalının neredeyse aynı olması, masalların dünyayı dolaştığını, insanların yanında sadece bavullarını değil hikayeleri, efsaneleri, anıları ve hepsini harmanlayan masalları da taşıdığını gösteriyor. Peki neden masal anlatmıyoruz artık, masallarla oynamıyoruz? Hem yetişkinler hem de çocuklar açısından baktığımda benim cevabım; çünkü tembeliz. Eskisine göre daha tembeliz ve giderek daha da tembelleşiyoruz. Robot olmanın tadını çıkarıyoruz! Çünkü masallar zihin açıcıdır bizden düşünmemizi, düğümler atıp çözmemizi, oyunlar kurmamızı ister. Bedava ve en kolay oyun materyali masallardır. Anlatan bir ses ve dinleyen bir kulakla istediğiniz her yere gidebilir, masalın sizin için bıraktığı “boşlukları” özgürce doldurabilirsiniz. Kapitalist bir sistemde “bedava” bir oyuncağın kullanılmıyor olması enteresan değil tabii. Mühim olan onu yeniden nasıl geri dönüşümle dolaşıma sokacağımız, dilden dile aktararak oyunu yeniden başlatacağımız sorusuna cevap bulmak. Teknolojiyle birlikte masala olan ilginin azaldığı tamamen bir sanrıdan ibaret. Şahsen bir masal anlatıcısı olarak tecrübelerim bana, insan var olduğu sürece masalın da var olacağını ve eğer masalın insanla teması devam ederse, sahip olduğu doğası gereği her çağda ve her yaştaki bireyi efsunlamaya devam edecek zamansız bir oyun olduğunu gösterdi. Anahtar Kelimeler: masal, oyun, kadim, ilkel, zamansız 1
serbest, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 78 Özbek Çocuk Oyunlarının İncelenmesi, Mitolojik Temelleri ve «Döndıraq» Oyunu Nodirbek Jurakuziyev1 Özbek folklor bilimi alanında Özbek çocuk oyunları üzerine birçok bilim adamları ilmi çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Nitekim, geçen XIX.yüzyılın 80'li yıllarından şimdiye kadar N.Nalivkin ve M.Nalivkina [2], A.Borovkov [1], Ye.Peşerova [3], Elbek [4], Hadi Zarif [8], Ğ.Jahangirov [9], O.Safarov ve K.Oçilov [5], Y.Sultanov, N.Rahmanov ve Ş.Turdimov [7], O.Safarov [6] gibi bilim adamlarının çalışmaları yayınlanmıştır . Bu eserlerde çocuk oyunları, türküleri de yer almış bulunmaktadır. Özbek çocuk oyunları ve türküleri 3 kısıma ayrılarak tetkik edilmiştir: 1. Hareketten ibaret oyunlar. 2. Hareketi eşya (nesne)nın yönetiği oyunlar. 3. Haraketi söz (kelime) yönetiği oyunlar. Özbek çocuk oyunlarında eski Türk kosmogonik mitlerle ilgili unsurlar mevcuttur. Bu özellikle, güneş ve ayla ilgili oyunlarda görünmektedir. Bunun yanı sıra eski mitolojik tip olan Umay annenin Özbek çocuk oyuncaklarından biri olan Huma kuşuyla paralel yönlerinin mevcut olması araştırmaya değer konudur. Örnek olarak, Altay Türklerinin Umay ana'yı tasvir ederken ona semada gökkuşağı üzerinde uçarak ailelere saadet getiren bir kuş olarak baktıklarını getirebiliriz. Türkî halklarda Hüma kuşu da mutluluğun simgesi kabul edilir. Çocukların Hüma kuşu oyuncağını oynarken mutluluk ve başarı hakkındaki şiir ve şarkıları söylemeleri boşuna değildir. Özbekistan’ın Fergana vilayeti Beşarık ilçesi, Nabi köyünde çocuklar «döndıraq» adlı oyun oynarlar. Oyun genelde düz alanlarda, ilkbahar ve yazın oynanır. Oyunda sadece erkek çocuklar katılırlar. Katılımcıların sayısı en çok altıdır. Oyun esas nesnesi uzunluğu 10-­‐15 santimli kayısı, meşe, vişne gibi ağaçlardan yapılan konus şeklindeki «döndıraq» ve onu döndürerek vurmaya ugun; 20-­‐25 santim uzunluğundaki deyneğe bağlanan, 25-­‐30 santim uzunluğundaki iplik («kamçı»)dır. Oyunu başlaması güç denemek sonucuna belirlenir. Bundan sonra iki çocuk «döndıraq»ları «kamçı»lar yardımında çalıp (vurup) dolaştırırlar. Rakiplar «döndıraq»ları hızlı döndürüp birbirine isabet ettirirler. İsabet sırasında kimin «döndıraq»ı dönmekten durursa o oyunu kaybetmiş sayılır ve yerini sıradaki çocuğa verir. Oyunda en son kalan çocuk galipsayılır. Bu oyun eski oyunlardandır ve Türkî halkların çoğunluğunda farklı adlarda anılmaktadır. Oyunun adı da saf türkî «dönmek» sözcüğünden alımmıştır. Sözcüğü şu şekilde analiz edebiliriz: dön (fiil) +-­‐dır (oldurgan fiil) +-­‐a (fiil türetici ek) +-­‐q (isim türetici ek). Dil bilgisi nokta-­‐i nazarından da, oyunda kullanılan eşyaların yapılışı ve onlardaki nakşlar ve birçok Türkî halklarda bu oyunun günümüze kadar oynanıp gelinişi de gösteriyor ki, bu oyun umumtürkî mirasımız sayılır. Bu gibi değerleri gelecek nesillere mükemmel bir tarzda ulaştırmak önemli görevimizdir. 1
Özbekistan Milli Üniversitesi Özbek Filolojisi Fakültesi Araştırma Görevlisi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 79 Çocuk oyununda milletin tefekkürü, değerleri yansımaktadır. Onu korumazsak milletin tefekkürü zedelenir, değerler unutulmaya yüz tutar. Bu yüzden onları korumak ve yaymek her birimiz için bir borç telakki edilebilir Kaynaklar 1. Borovkov A. İgri uzbekskih detey. Sbor. nauçn. Krujka pri Vostoçnom fak. SAGU, Taşkent, vip. 1, 1928, s. 35-­‐41. 2. Nalivkin N., Nalivkina N. Oçerki bita jenşini osedlogo tuzemnogo naseleniya Fergani. Kazan, 1886. 3. Peşerova Ye. Nekotoriye igri sredi osedlogo naseleniya Turkestana. “Byulleten SAGU”, №11, 1925, Taşkent, s. 82-­‐98. Yine bakın: Igruşki i detskiye igri u tadjikov i uzbekov (po materialam 1924-­‐1935 gg.) Sb. Muzeya antropologii i etnografii im. N.N. Mikluho-­‐Maklay. T. 17, M., 1957, s. 22-­‐94. 4. Elbek. Bolalar qöşiği. Maktabgaça yoşdagi bolalar uçun halq adabiyoti. Toşkent, 1937. 5. Safarov O., Ochilov K. Boyçeçak. Toşkent, Ğafur Ğulom nomidagi Adabiyot va san`at naşriyoti, 1984, – 336 b. 6. Safarov O. Özbek halq bolalar öyinlari. Toşkent, Şarq, 2013. – 176 b. 7. Sultonov Y., Rahmonov N., Turdimov Ş. Çittigul.Toşkent, Öqituvçi, 1991, – 96 b. 8. Hodi Zarif. Özbek folklori. Pedinstitutlar uçun hrestomatiya. Toşkent, 1939. 9. Jahongirov Ğ. Özbek bolalar folklori. Toşkent, 1975. Anahtar Kelimeler: Özbek çocuk oyunlarının incelenmesi, mitolojik temeller, «döndıraq» oyunu I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 80 Bir Türk Zekâ Oyunu Olarak Satranç Arslan Küçükyıldız1 Satranç, hiç şüphesiz dünyanın şansa yer olmayan, akla ve mantığa dayanan en önemli zekâ oyunudur. Yüzyıllar boyuncu Türkler tarafından sevilerek oynanan bu oyun çevresinde zengin bir miras oluşmuştur. Dünyadaki satranç araştırmalarının yoğunluğunun aksine Türkiye'de satranç konusunda yeterli bilimsel çalışma yapılmamış; satrancır tarihi, kökeni, gelişmesi üzerinde durulmamıştır. Bu çalışmada satrançla ilgili olarak sahip olduğumuz zengin mirastan hareketle satrancın kökeni ve hayatımızdaki yeri üzerinde bir değerlendirme yapılacaktır. İlk satranç taşı Kuşhan Türkleri zamamına aittir. İlk satranç taşları Semerkant'ta Afrasiyap kazılarında bulunmuştur. İlk soyut satranç takımı Büyük Selçuklu Satranç takımıdır. Avrupa buluntuları da bu soyut satranç takımı şeklindedir. Satranç Türk hayatının her bölümüne girmiştir: Destanlardan başlayarak şiirden mimariye, hat sanatından dokumalara kadar... İlk satranç buluntularından günümüze kadar satrançla ilgili birikimlerimizin, araştırmacılara bu konuda rahatça konuşabilmek için oldukça fazla malzeme verdiği görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Satranç, Şıdıra, Şatıra, Zekâ Oyunları, Türk Satranç Kültürü Türk Devletlerinde Ortak Çocuk Oyunları Türkana Hüseynova2 Çok zengin saltanata ve medeniyete sahip olan Türkler tarihi çok eskilere dayanan, nesilden nesle geçerek bugünümüze kadar gelip yetişen, kendi geleneklerimizi özünde barındıran milli oyunlara sahiptir. Halkbiliminde yer alan çocuk oyunları da çok çeşitli ve zengin tarihe maliktir. Bu zenginliğin sonucunda kardeş olan bir çok bağımsız ve özerk Türk devletlerinde halkbilimine ait örneklerde, özellikle de çocuk oyunlarında çok sayıda benzerliğe rastlanılmaktadır. Makalemizde halkbilimimizde yer alan çocuk oyunlarından bahsedecek ve onların farklı isimlerle diğer Türk halklarında olan çocuk oyunlarının benzerleri hakkında konuşacağız. Anahtar Kelimeler: Türk devletleri, çocuk oyunları, oyuncaklar 1
2
TRT, [email protected] İstanbul Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 81 Bel Omurgasının Sekiz Özelliği (Türk-­‐Moğol Halklarının Bulmaca Oyunu) Akedil Toyşanulı1 Göçebe bir hayat süren Türk-­‐Moğol halkları hayvanları sadece geçim kaynağı değil, manevi hayatın da bir parçası olarak görmüşlerdir. Özellikle küçük yaştan çocuklara hayvanlarla ilgili bilgiler anlatılır ve hayvanların huylarını, bütün kemik yapılarını, organların özellikleriyle birlikte evcilleştirme geleneklerini öğretirler. Bazı Avrupalı şarkıyatçılar Kazakların hayvan kesme geleneklerini araştırırken, hayvanın vucut yapısı ile kemikleri bir-­‐birinden ayırt ederek kesme özelliklerine bakarak “doğal cerrah” diye adlandırmışlardır. Hayvanın kemik yapısını tanıtma amaçlı Türk-­‐moğol halkları arasında çok kadim çağlarda fayda olarak çocuk ve yetişkinlere öğretim amaçlı oyunların biri de “Bel omurgasının sekiz özelliği” diye adlandırılmaktadır. Bu oyun özellikle Kazak, Hoton, Moğol halkları arasında çok yaygındır (1,2,3,4). Bel omurgası (lumbar spine) – hayvanın omurga iskeletindeki kemik sıralaması. Toplam sayısı on altı adettir. Bel omurgasının dış görünüşüne bakarak günümüz çocukları onu “aeroplan kemik” diye adlandırmaktalardır. Bilindiği gibi Kazak mutfak geleneğinde gelen misafirlere “beşparmak” diye adlandırdığımız etten yapılan yemek sunulmaktadır. Ve gelen değerli misafirlere de bel omurgası kısmından yapılan yemekler. Günümüzde “Merkez Kazakistan” diye adlandırdığımız Sarı-­‐Arka’da kışlık eti hazırlarken verilen adetlerin biri de “Bel Omurgası” yemeğine davet etme geleneği mevcuttur. Bu davet esnasında gelen misafirler önlerine konulan eti yedikten sonra bel omurgası kemiğini güzelce temizleyip gençleri denemk amaçlı “Bel Omurgasının Sekiz Özelliği” geleneksel oyunu oynanır. Genelde bu özelliklerden haberdar evin büyükleri gençleri denemek için kemiği çevirerek sorular sormaya başlarlar. Böylece, oyun esnasında Kazak, Hoton ve Moğol halkları genel olarak bel omurgası kemiğinin yapısıda sekiz çeşit özelliğin varlığından bahsederler. Bu da çocuklar ve gençlerin zihnen gelişmelerine yardımcı olmaktadırlar. Bel omurgasının özelliklerinden bahsederken mecazi anlamda şiirler de söylerler: 1. Kahramanın alını 2. Söz ustasının damağı 3. Dünyanın cenneti 4. Anka kuşunun kanatı 5. Yüksek dağın tepesi 6. Nehir yatağı 7. Küheylanın dişi 1
Uluslararası Türk Akademisi / Astana – Kazakistan, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 82 8. Ustanın bıçağı 9. Genel biçimi – yürük atın eyeri Bu özelliklerin halk arasında çeşitli örnekleri de mevcuttur. Kazaklardaki bu özellik Moğol ve diğer Türk soylu Hotonlardaki özelliklere çok benziyorlar. Moğol ve Hotonlarda ise Kazaklardaki 2. özelliği “Prensesin sandalyesi”, 3. özelliği “Altay, Kanğay’ın geçiti”, 5. özelliği “karga, kuzgunun gagası”, 8. özelliği ise “ustanın tırnağı” diye adlandırılmaktadır. Onlar “hepsisi niye bir-­‐birlerine benziyorlar” sorusuna “yatan pil gibi uysal, duran pil gibi dev” diye bel omurgasının şeklini pile benzetiyorlarsa, Kazaklar ise “yürük atın eyerine” benzetiyorlar. Sonuç olarak, bel omurgasının özelliklerinde bahsedilen sekiz benzetme göçebe Türk-­‐Moğol halklarının hayatında kutsal ve önemli değerli unsurlardır. Her birinin içerdiği mecazi anlamlar bu halkların yaşam felsefesini anlamakta büyük önem taşımaktadırlar. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 83 Karaçay ve Balkarlılarda Çocuk Oyunları / Детские Игры У Карачаевцев И Балкарцев Zarema Kipkeeva1 Bu makale Kafkasya’nın merkezinde yaşayan, iki Cumhuriyete bölünen ve tek bir halk olan Karaçay ve Balkarlıların milli çocuk oyunlarında Türk Dünyasında da oyun gelenekleri açısından ortak birçok özellik bulunduğunu belirlemektedir. Örnek olarak “Aşık Oyunu”nu verebiliriz. Koyun bacağından elde edilen kemikler oyuncak olarak kullanılmaktadır. Karaçay Folkloru’nda bu aşıklar, oyun dışında çok tanrılı “pagan” dönemlerde de büyü gibi farklı biçimlerde de kullanılmaktaydı. Bu da bu oyunun çok eskilere dayandığının belirtisidir. Tarihçiler için şüphesiz büyük bir ilgi ile araştırma konusu olan Türk, Kafkasya ve milli özelliklerinin çocuk oyun kültüründe bulunması Karaçay – Balkarlıların kökeninin araştırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Çocuk oyunları yalnızsa nesilden nesile aktarılmamaktadır. Gelişmekte ve değişmektedir. Ancak bu oyunların korunması tarihçiler için büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü söz konusu halkın kökenine inmek ve Türk halklarının benzerliklerinin bulunması konusunda yardımcı olabilir. Bizim halkımızda aşık oyunları arasında şu tür oyunlar bulunmaktadır: “Huna Teşik”, “Koçhar”, “Çıkıb Oynau”, “Han-­‐Biy Oyun”, “Sadra Oyun”, “Tohana”, “Güren Oyun”, “Alçi Oyun”, “Saka Oyun” ve benzerleri. Günümüzde neredeyse tamamen unutulmaya yüz tutmuş olan “Sadra Oyun”, Satranca çok benzemektedir. Aşıkların değişik renklere boyanarak, karelere bölünmüş oyun alanında oynanmaktadır. Bir noktada geleneklerin devamlılığı kesintiye uğramıştır. Günümüze kadar bu oyunları taşıyanlar kalmamıştır. Bu nedenle Çocuk Oyunları ile ilgili geleneklerin titiz araştırmacılar tarafından yayınlanan kitapların çok büyük bir önemi vardır. Söz gelimi Taumırzalanı Dalhat ve Bayramuklanı Halit’in yazmış olduğu “Karaçay-­‐Malkar Halk Oyunla (Nalçik, 1997) ve Akbaylanı Harun’un yazdığı “Karaçay-­‐Malkar Sabiy Oyunla” (Çerkessk, 2012) adlı kitaplarda 400’den fazla çocuk oyunu bulunmaktadır. Детские игры у Карачаевцев и Балкарцев Кипкеева Зарема Борисовна Статья о детских национальных играх одного тюркского народа, разделённого в две республики – карачаевцев и балкарцев, живущих в центре Кавказа и сохранивших некоторые игровые традиции и атрибуты, общие для всего тюркского мира. Для примера описывается старинная игра в альчики – «ашыкъ оюн» с использованием в качестве игрушек косточек из сустава ноги барана. В карачаевском фольклоре в разнообразных функциях альчиков, кроме игрового элемента, прослеживаются признаки их использования в языческие времена в качестве магического атрибута, что свидетельствует о глубокой древности происхождения данной игровой традиции. Для историков несомненный интерес представляет выявление общетюркских, общекавказских и сугубо национальных компонентов в детской игровой культуре, что позволяет найти 1
Karaçay-­‐Çerkes Sosyal Bilimler Enstitüsü / Карачаево-­‐Черкесский институт гуманитарных исследований, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 84 дополнительный материал, объясняющий происхождение карачаевцев и балкарцев, а также их межнациональные связи. Детские игры не только передаются из поколения в поколение, но и перерабатываются, совершенствуются и развиваются, однако их консерватизм представляет интерес для историков, ищущих корни своего народа через сравнительный анализ детских игр, в нашем случае, всех родственных тюркских народов. В нашем народе бытовали такие игры с альчиками, как «хуна тешик», «къочхар», «чыкъыб ойнау», «хан-­‐бий оюн», «садра оюн», «тохана», «гюрен оюн», «алчи оюн», «сакъа оюн» и другие. Бытовала ныне почти забытая игра «Садра оюн», напоминающая игру в шахматы, с использованием выкрашенных в разные цвета альчиков на расчерченных в квадратики поле. На определённом этапе преемственность традиций прервалась, и к настоящему моменту носителей их почти не осталось. Тем более важны опубликованные сборники детских игр, которые бережно и скрупулезно записали у старшего поколения карачаевцев и балкарцев исследователи. Более 400 детских игр описаны в книгах: Таумырзаланы Далхат, Байрамкулланы Халит. Къарачай-­‐малкар халкъ оюнла, Нальчик, 1997; Акбайланы Харун. Къарачай-­‐малкъар сабий оюнла. Черкесск, 2012. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 85 Karaçay ve Balkarya’da Milli Çocuk Oyunları / Детские Национальные Игры В Карачае И Балкарии Enegyz Temirbulatova1 Söz konusu makale orta Kafkasya’da yaşayan, iki Cumhuriyete bölünen ve tek bir halk olan Karaçay ve Balkarlıların milli çocuk oyunlarında Türk Dünyasında da oyun gelenekleri açısından ortak birçok özellik bulunduğunu belirlemektedir. Örnek olarak “Aşık Oyunu”nu verebiliriz. Koyun bacağından elde edilen kemikler oyuncak olarak kullanılmaktadır. Karaçay Folkloru’nda bu aşıklar, oyun dışında çok tanrılı “pagan” dönemlerde de büyü gibi farklı biçimlerde de kullanılmaktaydı. Bu da bu oyunun çok eskilere dayandığının belirtisidir. Tarihçiler için şüphesiz büyük bir ilgi ile araştırma konusu olan Türk, Kafkasya ve milli özelliklerinin çocuk oyun kültüründe bulunması Karaçay – Balkarlıların kökeninin araştırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Çocuk oyunları yalnızsa nesilden nesile aktarılmamaktadır. Gelişmekte ve değişmektedir. Ancak bu oyunların korunması tarihçiler için büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü söz konusu halkın kökenine inmek ve Türk halklarının benzerliklerinin bulunması konusunda yardımcı olabilir. Bizim halkımızda aşık oyunları arasında şu tür oyunlar bulunmaktadır: “Huna Teşik”, “Koçhar”, “Çıkıb Oynau”, “Han-­‐Biy Oyun”, “Sadra Oyun”, “Tohana”, “Güren Oyun”, “Alçi Oyun”, “Saka Oyun” ve benzerleri. Günümüzde neredeyse tamamen unutulmaya yüz tutmuş olan “Sadra Oyun”, Satranca çok benzemektedir. Aşıkların değişik renklere boyanarak, karelere bölünmüş oyun alanında oynanmaktadır. Bir noktada geleneklerin devamlılığı kesintiye uğramıştır. Günümüze kadar bu oyunları taşıyanlar kalmamıştır. Bu nedenle Çocuk Oyunları ile ilgili geleneklerin titiz araştırmacılar tarafından yayınlanan kitapların çok büyük bir önemi vardır. Söz gelimi Taumırzalanı Dalhat ve Bayramuklanı Halit’in yazmış olduğu “Karaçay-­‐Malkar Halk Oyunla (Nalçik, 1997) ve Akbaylanı Harun’un yazdığı “Karaçay-­‐Malkar Sabiy Oyunla” (Çerkessk, 2012) adlı kitaplarda 400’den fazla çocuk oyunu bulunmaktadır. Детские Национальные Игры В Карачае И Балкарии Темирбулатова Энегыз Статья о детских национальных играх одного тюркского народа, разделённого в две республики – карачаевцев и балкарцев, живущих в центре Кавказа и сохранивших некоторые игровые традиции и атрибуты, общие для всего тюркского мира. Для примера описывается старинная игра в альчики – «ашыкъ оюн» с использованием в качестве игрушек косточек из сустава ноги барана. В карачаевском фольклоре в разнообразных функциях альчиков, кроме игрового элемента, прослеживаются признаки их использования в языческие времена в качестве магического атрибута, что свидетельствует о глубокой древности происхождения данной игровой традиции. Для историков несомненный интерес представляет выявление общетюркских, общекавказских и сугубо национальных компонентов в детской игровой культуре, что позволяет найти дополнительный материал, объясняющий происхождение карачаевцев и балкарцев, а также их межнациональные связи. Детские игры не только 1
Karaçay-­‐Çerkes Cumhuriyeti, Bölge Doğal Hayatı Koruma Müzesi Müdürü Карачаево-­‐Черкесский государственный краеведческий музей-­‐заповедник, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 86 передаются из поколения в поколение, но и перерабатываются, совершенствуются и развиваются, однако их консерватизм представляет интерес для историков, ищущих корни своего народа через сравнительный анализ детских игр, в нашем случае, всех родственных тюркских народов. В нашем народе бытовали такие игры с альчиками, как «хуна тешик», «къочхар», «чыкъыб ойнау», «хан-­‐бий оюн», «садра оюн», «тохана», «гюрен оюн», «алчи оюн», «сакъа оюн» и другие. Бытовала ныне почти забытая игра «Садра оюн», напоминающая игру в шахматы, с использованием выкрашенных в разные цвета альчиков на расчерченных в квадратики поле. На определённом этапе преемственность традиций прервалась, и к настоящему моменту носителей их почти не осталось. Тем более важны опубликованные сборники детских игр, которые бережно и скрупулезно записали у старшего поколения карачаевцев и балкарцев исследователи. Более 400 детских игр описаны в книгах: Таумырзаланы Далхат, Байрамкулланы Халит. Къарачай-­‐малкар халкъ оюнла, Нальчик, 1997; Акбайланы Харун. Къарачай-­‐малкъар сабий оюнла. Черкесск, 2012. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 87 Шатра -­‐ Интеллектуальная Игра Алтайцев Александр Торбоков1 "Шатра" является ценнейшим наследием духовной культуры тюркского мира,которое заслуживает всемерной поддержки и распространения среди тюркских и других народов. Во введении доклада приводится краткая историческая информация об игре «шатра». Предки тюрков были кочевниками, и они не боялись ни больших пространств, ни неизвестности за этими пространствами, они садились на коней и преодолевали их, завоевывая и объединяя народы и страны. Эта философия образа жизни древних тюрков прослеживается и в правилах «шатры», например: 1) правило резерва -­‐ выставление резерва на поле (прыжок в неизвестность, помощь шатрам находящимся на поле боя) – воспитывается смелость и взаимовыручка; 2) в шатре победа чаще всего достигается в результате комбинации, в которой могут погибнуть множество шатров (комбинационные жертвы) -­‐ воспитание самоотверженности ради достижения общей победы; 3) задача соперников не в полном уничтожении живой силы противника (народа), а только в победе над Бием (ханом) – философия древних тюрков: не разделяй и властвуй, а объединяй и управляй. В докладе подробно описываются предметы и правила игры (игровая доска, первоначальное расположение фигур на доске, способ записи ходов, ходы шатры, ходы Бия, ходы Батыра), анализируются ударные ходы фигур (ударные ходы шатры, ударные ходы Бия, ударные ходы Батыра), типы комбинаций (типичные позиции, ничейные позиции), а также способ выигрыша при одной лишней шатре. Автор пытается показать красоту игры: приведены красивые комбинации, проведенные разными игроками в различных турнирах, показана связь философии игры «Алтай шатра» и философии кочевых тюркских предков, приводятся фотографии, в которых показаны моменты соревнований в турнирах среди детей, охарактеризовано современное состояние игры. В заключении доклада высказаны соображения о дальнейших путях развития и распространения игры. Примером этому может послужить создание компьютерной программы с помощью, которой можно играть в шатру через Интернет. Автору доклада удалось это сделать в конце сентября 2014 года вместе с Осиповым Александром из Белоруссии (администратором сайта abstractgams) и Тевелев-­‐Сладковым Александром Владимировичем из Москвы (ведущим рубрики «Шашки в России»). Благодаря созданию сайта в Интернете любители шатры и все желающие могут ознакомиться с этой оригинальной игрой алтайского народа, играть в нее независимо от того, в какой стране или городе они живут, могут принимать участие в заочных турнирах. Тем самым они будут способствовать распространению игры во всём мире, сделают ее ещё более интересной и динамичной. Anahtar Kelimeler: Духовная культура, Алтай шатра, Бий, Батыр 1
пенсионер, инженер TV, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 88 Dünden Bu Güne Kültürel Çocuk Oyun ve Oyuncakları Reşat Gürel1 Çocukluğunu çocuk oyunları içinde yaşamış ve öğretmenlikle geçen, geçmekte olan hayatını çocukların eğitimine harcamış bir insan için Türk Dünyası ile hem de unutulmakta olan değerlerimiz üzerine tebliğlerle katılmanın heyecanını paylaşmaktan daha kutlu ne olabilir. Aktarmaya çalışacaklarım oyun ve oyun malzemelerinde dünü mümkün olduğunca geriye götürmeye çalıştım. Bir tarih öğretmeni olarak dünü güne taşımaktan çok yarına aktarabilmenin çabası bu çalışmalarımızın özünü oluşturmaktadır. Bu çalışmaların halen çalışmakta olduğum okulumdaki uygulamaları ise konuya ayrı bir renk katacaktır. Mekan olarak Çimkent ( Kazakistan )’ten Kerkük ( Irak )’e Türk Dünyasından izler olması mümkün olmakla birlikte merkez olarak Osmaniye’yi seçtim. Osmaniye; Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Adana arasında sıkışıp kalmış bir şehir görüntüsünde olmakla birlikte kültürel bir merkez olduğu da bir gerçektir. Özetimizde isim olarak sıralanmış oyunların detayları, fotoğraf ve kaynaklarına tebliğde yer verilecektir. Bazı örnek oyunlarımızda yer alan; SAYIŞMA, EŞLEŞME gibi konuların bölümler halinde tebliğde yer alması da faydalı olacaktır. Anahtar Kelimeler: Kantar -­‐ kaytan-­‐ kiriştek-­‐ kültür -­‐ küreci Anadolu Sahası Çocuk Oyunları Kataloğunun Hazırlanması Yolunda Bir Tecrübe: Trabzon Yöresi Çocuk Oyunları Mustafa Aça2 İnsanın doğal bir varlıktan kültürel bir varlığa geçiş süreçlerinde eşyayı ve onun doğasını tanıma tecrübeleri çoğu zaman oyun karakteri taşıyan pratiklerle gerçekleşmektedir. Kimi zaman kolektif kimi zaman da bireysel olarak gerçekleştirilen her bir oyun eylemi ile biyolojik ve psikolojik gelişimini sürdüren bireyler yalnızca kültürlenme sürecine dâhil olmamakta kültüre yeni unsurlar da eklemektedirler. Elektronik kültür sürecinin tüm unsurlarıyla etkin olduğu bu dönemlerde örnekleriyle çoğu zaman sözlü ve yazılı kültür süreçlerinde karşılaşılan pek çok çocuk oyununun işlevselliğini yitirmeye başladığı görülmektedir. Bu durumda, oyunların sahibi ve icracısı konumunda olan çocukların eğlence anlayışlarında görülen değişimin yanı sıra diğer sosyo-­‐ekonomik ve kültürel etkenler de etkili olmuştur. Bu yönüyle geçen zaman içinde antropolojik bir boyuta taşınan çocuk oyunları hafızasının önce Anadolu özelinde sonrasında ise Türk Dünyası genelinde kataloglandırılması gereklilik halini almıştır. Bu bildiride Trabzon yöresi çocuk oyunlarından örneklerle çocuk oyunları katalogunun hazırlanma usulü ile ilgili teklifler ortaya konulacaktır. Anahtar Kelimeler: çocuk, oyun, halk hayatı, etnografya, Trabzon, oyun katalogu 1
2
KALEM VAKFI OKULLARI, [email protected] Karadeniz Teknik Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 89 Azeri, Kırgız, Başkırt, Gagauz ve Kazak Çocuk Oyunlarının İçerik ve Yapı Bakımından Seferihisar-­‐Türkiye Örnekleriyle Karşılaştırılması Selnur Şarman1 Bu bildiride Türk Dünyası çocuk oyunları arasında karşılaştırmalı bir inceleme yapılmıştır. Yetişkin bir bireyin ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı olmasında birçok faktörün yanı sıra temel yaşam becerilerinin varlığı ve bunları ne derece etkin kullandığı son derece önemlidir. Temel yaşam becerileri; duygusal, sosyal, zihinsel ve fiziksel olarak dört ana grupta toplanmaktadır. Bu çalışmamızda geleneksel ve güncel çocuk oyunlarının, çocukların temel yaşam beceri gelişimine ne derece katkı sağladığı da ayrıca araştırılmıştır. Türk Cumhuriyetlerinde oynanan çocuk oyunları ile günümüzde Anadolu’da oynanan oyunların ne derece benzerlik taşıdığı ve yaşatıldığı tartışılmıştır. Metin merkezli bir araştırma yapılarak Türk Dünyasından örneğin Azeri, Kazak, Kırgız, Gagauz, Başkırt çocuk oyunları incelenmiştir. Saha çalışması olarak seçilen İzmir’in Seferihisar ilçesinde günümüz çocuklarının oynadıkları oyunlar kayıt cihazlarıyla derlenmiştir. Bu araştırmada gözlem ve katılımcı gözlem, görüşme yöntemi kullanılmış ve derlenen bilgiler ‘Bağlam Merkezli Kuram ve Yöntemler’ ile çözümlenmiştir. Azeri, Kırgız, Başkırt, Gagauz ve Kazak çocuk oyunlarından seçilen örnekler, içerik ve yapı bakımından Seferihisar-­‐Türkiye’de oynanan bazı çocuk oyunlarıyla karşılaştırılmıştır. Türk Cumhuriyetlerinde oynanan oyunların İzmir’de günümüz çocukları tarafından da oynandığı tespit edilmiştir. Bu oyunların şekil, içerik, oynanış biçimi, oyun kuralları bakımından ortaklık göstermesine karşın coğrafi farklılığın doğal bir sonucu olarak sözel ifadelerin bazıların aynı olduğu, bazılarının ise değişikliklere uğradığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, Türk Dünyasındaki oyun tekerlemelerinin, bazı oyunlarda ritim ve kalıp olarak aynı olduğu anlaşılmıştır. Ritim ve kalıp olarak farklı olan bir takım oyun tekerlemeleri ise anlam ve içerik açısından ortak özellikler içermektedir. Ayrıca bu çalışmada ele alınan Türk oyunlarının çocuklarda eğlenme, doğayı ve kendini anlama, sorumluluk, ikna yeteneği, liderlik, sözel iletişim kurma, bellek geliştirme, yaratıcılık, hayal gücü, kas dayanıklılığı, öfke kontrolü, dengede durma gibi kişisel yaşam becerilerini geliştirdiği sonucuna da ulaşılmıştır. Örneklem alanının genişletilerek diğer bütün Türk topluluklarındaki çocuk oyunlarının da karşılaştırılması ve daha ileri çalışmaların yapılmasının önemi vurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çocuk Oyunları, Türk Dünyası, Temel Yaşam Becerileri, Çocuk Gelişimi 1
Ege Üniversitesi, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Türk Halk Bilimi Anabilim Dalı, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 90 Çocukların Dünyasından Gerçek Dünyaya: Oyun ve Oyuncak Mehmet Fatih Kaya1, Yusuf Ay2, Zülfiye Melis Demir3, Zeynep Kılıç4 Çocukları yetişkin bireylerden ayıran önemli özelliklerden birisi çocuğun oyun oynama eylemidir. Çocukların kendi içinde bulunduğu dünya ile gerçek dünya arasında köprü oluşturmasını ve çocuğun duygularını, düşüncelerini, tepkilerini dışa vurumunu sağlayan oyunun birden farklı tanımları vardır. Kimine göre oyun, enerji fazlasını atmak, kimine göre benzetmece iç güdüsünü doyurmak; kimine göre ise boş zamanlarını değerlendirmedir. Bir kurama göre oyun, çocukları ileriki yaşamlarının gerektirdiği ciddi iş ve uğraşlara hazırlamaktır. Her şeyden önce oyun isteğe bağlı, gönüllü bir eylemdir. Oyunla ilgili diğer bir tanım ise çocukların günlük yaşam içerisinde, ayırabildikleri boş zamanlarında herhangi bir üretim çabasını ya da başka çeşitten bir hizmeti zorunlu kılmadan, eğlenme yolu ile dinlenmelerini sağlayan eylemlerdir. Oyun, yalnız bir eğlence aracı değil, oynayanın duygularının, çatışmalarının, eğilimlerinin, kendi istek ve çevre etkilerinin içine alındığı bir eylemdir. Çocuk kurduğu oyunda, amaçlarını, problemini, sevincini, öfkesini, sevgisini, nefretini çözmekte ve ifade etmektedir. Çocuklar, oyunlar aracılığıyla kendi gereksinimleri ile çevre şartları ve etkileri arasında denge kurmakta ve bir uyum oluşturmaktadır. Oyun duygusal bir ifade aracı olduğu gibi, çocuğun bir şeyler öğrenmesini ve yaratıcılık yetilerinin gelişmesini de sağlar. Oyun çocuğun öğrenmesi için bir araçtır. İçten gelen bir davranıştır ve oyun oynanırken, oynayan, oyun oynadığının bilincindedir. Oyun, kişiliğin gelişiminde çevredeki tüm insanlarla birlikte bir paylaşımın, öykünmenin sonucunda gerçekleşebilen, yaşamsal açıdan onu temel alan önemli bir etkinliktir ve bireyin tüm yaşamı boyunca onun bilişsel, duyuşsal, devinimsel davranış alanlarına yönelik işlevleri yerine getirmede, tüm deneyimlerin edinilmesinde olgunlaştırılmasında etkili olan bir eylemdir. Oyun süresince çocuk kurguladığı, oynadığı oyunda oyuncak olarak tanımlanan araçlar kullanırlar. Çocuk oynadığı oyuna göre kendi oyuncağını seçer ve o oyuncağına gerçek işlevinin yanı sıra bazı yüklemeler yapar. Oyuncağı ile birlikte oyununu yürütür, oyuncağını konuşturur, kişileştirir. Çocuğun yaşamında önemli bir yeri olan oyun ve oyuncakla ilgili öğrencilerinin ne düşündüğü ne hissettiği ya da nasıl bir oyun ve oyuncak istediğinin belirlenmesi, çocuklar için daha işlevsel ve etkili oyunlar seçilebilir ve oyuncaklar üretilebilir. Çocuğun oyun ve oyuncağı nasıl algıladığını ortaya koyabilmek için metaforlardan yararlanılabilir. Metaforlar, dilsel bir araç olup nesneleri ya da kavramları birbirlerine bağlayarak bir yaşantı alanından diğerine bir geçiş ya da karşılaştırma yapmak üzere iki değişik fikir ya da kavramın bağlantılandığı sembolik bir dil yapısı olarak kabul edilir. Metaforun özü bir şeyi başka bir şeyin bakış açısı ile anlamak ve tecrübe etmektir. Metaforlar, bireylerin kendi dünyalarını anlamalarına ve yapılandırmalarına yönelik güçlü bir zihinsel haritalama ve modelleme mekanizması olarak dikkat çekmektedir. Bu bağlamda metaforlar, bir bireyin zihninin belli bir anlayış biçiminden başka bir anlayış biçimine hareket etmesini sağlayarak, o bireyin belli bir olguyu başka bir olgu olarak görmesine olanak tanırlar. Buna göre herhangi bir metafor ilişkisinde metafor konusu, metaforun kaynağı ve metaforun kaynağından metaforun konusuna atfedilmesi düşünülen özellikler olmak üzere üç temel öğe yer alır. Bu üç öğeden metaforun kaynağı metaforun konusunu farklı bir bakış açısıyla anlamada ve açıklamada zihinsel bir filtre ya da süzgeç işlevi görerek bireylerin nesne ya da kavramlara ilişkin algıları, tıpkı buzdağın görünen kısmındaki algılarını değil de görünmeyen kısmındaki algılarını ortaya çıkarır. Bu bağlamda çocukların oyun ve oyuncak kavramlarına ilişkin 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Sınıf Öğretmenliği, [email protected] Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Sınıf Öğretmenliği, [email protected] 3
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği ABD, [email protected] 4
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği ABD, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 91 algılarını metaforlar aracılığıyla ortaya konularak çocukların oyundan ve oyuncaktan beklentileri, ilgili paydaşlarla (aile, öğretmen, vb..) paylaşılabilir. Bu çalışmanın amacı da çocuğun oyun ve oyuncak kavramlarına ilişkin metaforlarını ortaya çıkarmaktır. Çocukların oyun ve oyuncak algıların bilinmesi çocuğun gelişimi için olumlu katkılar sağlaması açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Yöntem Çocuğun oyun ve oyuncak kavramlarına ilişkin metaforlarını ortaya çıkarmayı amaçlayan bu araştırma nitel yöntemle gerçekleştirilecektir. Araştırmaya alt-­‐orta-­‐üst sosyoekonomik düzeylerde ilkokul dördüncü öğrencilerin katılması öngörülmektedir. Araştırmanın verilerini toplamak için, açık uçlu bir anket formu hazırlanmıştır. Öğrencilerden, anket formunda yer alan “Oyun ……………….gibidir, çünkü……..”, “Oyuncak…………….gibidir, çünkü……..” cümlelerini tamamlamaları istenecektir. Araştırmada kapsamında elde edilen veriler tematik analizle çözümlenecektir. Tematik analizle veriler kodlanıp kodlardan kategorilere, kategorilerden temalara ulaşılacaktır. Sonuç ve Öneriler: Araştırmaya ilişkin sonuçlar ve öneriler daha sonra paylaşılacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, Oyuncak, Metafor I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 92 Geleneksel Çocuk Oyunları İçin Sokak Temelli Geleneksel Oyun Alanlarının Yeniden Keşfi Yasemin Çakırer Özservet1 Şehirde, dış mekânlarda oluşan/oynanan oyunlarla iç mekânlarda oynanlar birbirlerinden oldukça farklıdır. Bu günümüzde yaşadığımız hızlı şehirleşme gerçeği üzerinden yeniden ele alınıp değerlendirilmelidir. Bugün yaşam alanlarımız, insan ölçeğini oldukça aşan ve hiç nefes alma, oyun oynama yeri bırakmayan çok katlı yapılaşmayla doludur ve sokaklar çocuklar yerine araçlara terkedilmiş durumdadır. Evlerimiz daralırken komşuluk ilişkileri kaybolmaya yüz tutmakta ve şehirde insana sadece önceden kurgulanmış, yapılı çevreler sunulmaktadır. Geleneksel oyunun, dostlukları pekiştirme, paylaşarak öğrenme ve sıcak sosyal ilişkiler kurma rolünün yerine, artık oyunun teknolojik aletlerle oynanan bir etkinliğe dönüşmesi söz konusudur. Çocuğun temel gereksinimlerinden biri olan oyun oynama, şehir yaşamında oldukça engellerle dolu bir faaliyete dönüşmüş ve çocukla oyun birlikteliği sadece çocuk parklarıyla ilişkilendirilerek sınırlı ve kısır kalmıştır. Oyun alanları küçük yaştaki çocukların yeni oyun metodları keşfetmeleri ve risk almaları yönünde geliştirmesi gerekirken, önceden kurgulanmış çocuk parkları bunu çocuğa sunmaktan uzak görünmektedir. Çocukların mekan ve sosyal ilişki yoksunluğundan dolayı hayal etme gücü de gün geçtikçe zayıflamaktadır.Geleneksel oyunların çocukların dünyasından çekilmeye yüz tuttuğu bugünlerde, yeniden eski oyunları hatırlamak, yeniden onları öğrenmeye çalışmak nasıl önemli bir katkı ise, geleneksel oyun mekanı olarak yaşamda oldukça büyük yer eden sokakların da yeniden keşfedilmesi bir zarurettir. Sokakların yeniden insani boyuta bürünmesi, insana teslim edilmesi ve çocukla dolması kaybolan geleneksel değerleri geri getirmek için de gereklidir. Elbette ki, sokağın günümüz kültürüyle yeniden biçimlenmesi, sokak temelli yeni alanların üretilmesi ve bunun bugüne özgün şekilde yeniden tasarlanmasından söz edilmektedir. Yoksa donmuş bir cisim olarak eski sokağı, sosyal ilişkilerin çok değiştiği bugüne müze biçiminde getirmekten bahsedilmemektedir. Bu çalışma, geleneksel oyunlarımızın mekanla ilişkisini çözümlemek ve geleneksel oyun alanlarını sokak temelli yeniden hatırlamak anlamında katkı sunmak niyetindedir. Çalışma, şehirleşme oranı 2014 yılı itibariyle %77 olan Türkiye’de şehirde çocuğa oyun alanı olarak sunulan mekanların yeniden geleneksel oyun alanı olan sokak üzerinden kurgulanması çabasıdır. Çalışma, geleneksel oyunlar için sokağın ve sokak merkezli alanların yeniden nasıl çocuklar için oyun mekanları olarak kullanılabileceğine dair bir arayışı içermektedir. Çalışmanın yöntemi, Türkiye’deki 1970’lerden bugüne çocuk ve oyun alanlarına ilişkin yapılmış akademik çalışmaların sokakta oynanan geleneksel oyunlarla birlikte değerlendirilmesi şeklindedir. Çocukların en temel çocuk haklarından biri olan oyun oynama haklarına vurgu yapacak mekansal planlamaların gelenekten beslenerek yapılması acilen gerekmektedir. Şehirler çocuklar için dört mevsim yaşanabilecek yerler olmalıdır. Kış geldi diye eve kapanan ve teknolojik aletlerin oyunlarına esir düşen ya da tek alternatif olarak alışveriş merkezlerine sığınan çocuklarımızı, artık temel değerlerin aktarımını içeren gerçek oyunlarla ve gerçek mekanlarda oynamaya yönlendirmek temel arzudur. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Çocuk Oyunları, Oyun Alanı olarak Sokak, Mekan Yoksunluğu, Oyun Alanları 1
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yerel Yönetimler Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 93 Rus Çizgi Filmlerindeki Oyuncak Kahramanların Çocukların Okul Öncesi Eğitimindeki Önemi Bahar Güneş1, Çiğdem Dadak2 Çizgi Filmler; hitap ettikleri ortak kitleler, hayal dünyalarındaki zenginlikleri, samimiyetleri ve toplumun genel duygu ve düşüncelerini yansıtmaları yönünden tüm bireylerin ilgisini çekmektedir, ancak çocukların hayatındaki yeri ve önemi yadsınamayacak bir gerçektir. Çocuklar izledikleri oyuncak kahramanların eğitici yönleriyle kendi dünyalarını şekillendirirken masalsı yönleriyle de yaratıcı olabilirler. Çizgi kahramanları evrenseldirler ve tüm dünya çocuklarının arkadaşlarıdırlar. Çalışmamızda da evrensel olan Rus Çizgi Kahramanları Cheburashka, Krokodil Gena ve Masha’ya değineceğiz. Öncelikle çağımızın sevilen kahramanlarını yakından tanıyacak, Rus ulusal kültürünün bu animasyonlarda nasıl sunulduğunu anlatacak ve dönemleriyle birlikte Rus kültürünün çeşitli ve farklı unsurlarını değerlendireceğiz. Daha sonra bu kahramanların Rusya’da olduğu kadar diğer ülkelerde de popüler olma nedenlerini anlatacağız. Bunun yanı sıra bu akıllı, sevimli, iyilik ve kötülüğün keskin çizgilerle gösterilmediği kahramanların, tüm dünya çocuklarının eğitimindeki yerine değineceğiz. Bu kahramanlar; çocuklara bolca kahkaha attıran, sevimli yaramazlıkları olan, çocuklara insan, hayvan ve doğa sevgisi aşılayan, hayatta gülmek kadar ağlamanın da doğal bir şey olduğunu ve ağlamanın kötü bir kavram olmadığını gösteren, dil, din, ırk, renk ve cinsiyet ayrımı yapmayan kahramanlar… Son olarak da çalışmamızda Rus çizgi filmlerindeki oyuncak kahramanların bütün dünya çocukları üzerindeki birleştirici özelliklerine yer vereceğiz. Çağımız insanı etnik gruplara ayrılmıştır, bu da insanları birbirinden ayrıştırmaktır. Bu zihniyeti taşıyan toplumda çocukların birlik ve beraberlik içinde yaşamaları pek de olası değildir. Ancak yukarıda bahsetmiş olduğumuz bu çizgi film kahramanları tüm toplum çocuklarını bir çatı altında toplamaktadır. Cheburashka, Krokodil Gena ve Masha çocuklara insanları hiçbir sınıflandırma yapmadan, sadece insan olduğu için sevmeyi, hoşgörüyü merhameti, yardımseverliği, insanların kusurlarıyla alay etmemeyi öğretirler. Böylelikle “Ben’cil” nesiller değil de “Biz’cil” nesiller yetişecektir. Anahtar Kelimeler: Cheburashka, Krokodil Gena, Masha, oyuncak çizgi kahramanlar, okul öncesi dönem. 1
2
Atatürk Üniversitesi/Edebiyat Fakültesi/Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected] Atatürk Üniversitesi/Edebiyat Fakültesi/Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 94 Türk Dünyasında Çocuk Oyuncakları: Bir Saha Çalışması Yrd.Doç.Dr. Yalçın Bay*1, Prof.Dr. Bahaddin Acat **2, Yrd.Doç.Dr. Neslihan Bay ***3 Oyun ve oyuncaklar çocukların kimlik ve kişilik gelişimlerinde önemli bir yere sahiptir. Oyun ve oyuncaklarla oynamak çocuğun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 29. Maddesi; “Çocuğun anne-­‐babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine, çocuğun yaşadığı, veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara saygının geliştirilmesi”, 31. Maddesi; “Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar. Taraf Devletler, çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılma hakkını saygı duyarak tanırlar ve özendirirler ve çocuklar için, boş zamanı değerlendirmeye, dinlenmeye, sanata ve kültüre ilişkin (etkinlikler) konusunda uygun ve eşit fırsatların sağlanmasını teşvik ederler” (Unicef, 2015) şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddeye Birleşmiş Milletlere üye bütün taraf devletler imza koymuştur. Taraf devletler, çocukların seviyesine uygun oyun ve oyuncakları kullanmalarına imkân sağlayarak, çocukların boş zamanlarını değerlendirmelerine, bilişsel, zihinsel, bedensel ve kültürel gelişimlerine de katkı sağlamak durumundadırlar. Oyun ve oyuncağı tanımladığımızda; Oyun: hoş vakit geçirmeye ve oyalanmaya yarayan eğlence, Oyuncak: çocukları oyalayıp eğlendiren top, bebek, çıngırak v.b. şeylerin bütünü; çocukların oynarken kullandığı ucuz pahalı, yapma ve tabi her türlü nesne olarak tanımlanmaktadır ( MEB, 1999). Türk ve akraba topluluklardaki oyun e oyuncakların köklü bir kültürel mirasın ürünleri olduğu göze çarpmaktadır. Çocuk oyun ve oyuncaları bulunduğu toplumun kültürel birikimine göre kural ve şekillere sahiptirler. Bu nedenle, Türk ve akraba toplulukların yaşadığı bölgelerde Türk kültürüne ait oyuncaklardaki benzerliklerin tespit edilmesine yönelik bir çalışmadır. Araştırmanın amacı, Türk dünyası ve akraba topluluklarda bilinen ve oynanan, kültürel çocuk oyuncaklarının belirlenmesi ve belirlenen oyuncakların benzerliklerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırmada gözlem ve görüşme yöntemleri kullanılarak betimsel bir çalışma yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi, kolay ulaşılabilir örneklem yöntemine göre Türk dünyası ve akraba topluluklarında yer alan 10 ülke (Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Moğolistan, Uygur, Tuva, Hakasya, Altay, Yakutistan) olarak belirlenmiştir. Türkiye’den başlayan alan tarama çalışmaları süresince hava, kara ve tren yolu ulaşım araçları kullanılarak toplam 46.000 km yol kat edilmiştir. Bu ülkelerde çocukların kültürel oyunlarda oynadıkları oyuncakları göstermeleri istenmiş, toplam 18.750 fotoğraf ve video çekimi yapılmıştır. Ayrıca bölgede kültürel oyunları ve oyuncakları bilen ve hatırlayan kişilerle kültürel oyuncaklar hakkında görüşmeler yapılmıştır. 10 ülkede 19 il, 8 ilçe ve 17 köy ziyareti yapılarak gerçekleştirilen alan araştırmasında benzer oyunlar ve oyuncaklara ilişkin fotoğraf ve çekimleri yapılmıştır. Gidilen ülkelerde 109 oyuncak belirlenmiştir. Belirlenen kültürel oyuncakların benzerlikleri ve farklılıkları tablo halinde verilmiştir. Kültürel genlerimizin keşfedilmesine yönelik gerçekleştirilen bu çalışmada geniş bir coğrafyaya yayılmış Türk ve akraba topluluklarının kültürel çocuk oyun ve oyuncaklarında çok büyük benzerlikler tespit edilmiştir. Türk Dünyası çocuklarını aynı duygu dünyasında buluşturacak ve millî bilincin gelişimine katkı sağlayacak olan, en önemli araçlardan birisi ortak kültürel mirasımızın ürünü olan çocuk oyun ve oyuncaklarıdır. Anahtar Kelimeler: Türk Dünyası, Kültürel Gen, Oyun, Oyuncak, Çocuk Eğitimi 1
*Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] 3
*** Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 95 Children’s Toys in the Turkic World: A Field Work Games and toys have a very important place in the development of the identity and personality of children. Playing with games and toys is the most essential need of a child. The UN’s Convention on the Rights of the Child’s article 29: “The development of respect for the child's parents, his or her own cultural identity, language and values, for the national values of the country in which the child is living, the country from which he or she may originate, and for civilizations different from his or her own” and article 31: “States Parties recognize the right of the child to rest and leisure, to engage in play and recreational activities appropriate to the age of the child and to participate freely in cultural life and the arts. States Parties shall respect and promote the right of the child to participate fully in cultural and artistic life and shall encourage the provision of appropriate and equal opportunities for cultural, artistic, recreational and leisure activity.” (Unicef, 2015) have been arranged this way. All member States Parties of the UN have signed these articles. All States Parties have to provide possibility for children to make good use of their free time by playing games and toys suitable to their levels, to the development of their mental, physical, and cultural growth. If we have to define game and toy, a game is an entertainment which is useful to pass time nicely and a toy is a total of things such as ball, doll, rattle, and others both cheap and expensive, artificial and natural various things that both amuses children and keeps them busy ( MEB, 1999). The games and toys among the Turkic and relative communities are the product of a deep rooted cultural heritage. Children’s games and toys have rules and types according to the cultural accumulation of their communities. Because of this, this is a study to determine the similarities of the toys belonging to the Turkic culture in the Turkic and relative communities. The aim of this study is to identify and collect the cultural toys known and played in the Turkic World and the relative communities as well as to inspect their similarities. By appliying the methods of observation and interview, a descriptive study is done. The samples of this study were collected based on the children’s toys as well as interviews with children and adults in 10 countries that are within the Turkic World (Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Uzbekistan, Mongolia, Uyghur, Tuva, Khakasia, Altay, and Yakutia). The playing rules toys are described after having visited 10 countries, 19 provinces, 8 districts, and 17 villages. The toys as well as the rules of the toys by persons who knows them well were video-­‐recorded. 109 cultural toys were identified. The continuation of these commen games among Turkic and other relative peoples point to the importance of them in the social life the Turkic and relative peoples. The similarities and differences of the cultural toys were shown in charts. Great similarities in both games and toys of the Turkic World that streches a vast geography were identified. These games and toys who are a product of our common cultural heritage will contribute to the development of a national identity among the children in the Turkic World. Key Words: Turkic World, Culture, Game, Toys, and child Education. Игры и игрушки занимают важное место в развитие личности и характера детей. Играть в игры и игрушки являются одной из основных нужд ребенка. Организация Объединенных Наций в 29-­‐
й статье в Соглашении о правах детей дает следующее определение: «Привитие уважения ребенка к родителям, культурному происхождению, языку и ценностям, национальным ценностям страны происхождения или проживания и другим национальностям». 31-­‐я статья гласит «Госудаства-­‐участники дают право ребенку на отдых, использование свободного времени, на игры, участие в мероприятих в соответствии с возрастом и свободное участие в культурно-­‐творческой жизни. Государства-­‐участники дают право ребенку и одновременно мотивируют на участие в культурно-­‐творческой жизни, следят за тем, чтобы каждый ребенок сумел воспользваться возможностями в равной степени» (ЮНИСЕФ, 2015). Все госудаства-­‐
участники ООН подписали данное соглашение. Государства-­‐участники дают возможность I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 96 детям использовать подходящие игры и игрушки, вносят вклад в организацию свободного времени, а также в позновательное, умственное, физическое и культурное развитие детей. Если взглянуть на определения слов «игра» и «игрушка», то игра – это вид развлечения с приятным времяпровождением, а игрушка -­‐ это предмет развлечения\отвлекания ребенка, которым может быть мячь, кукла, шарик, погремушка и т.п; самодельный, дорогой или недорогой предмет (МОН, 1999). Не остается незамеченным тот факт, что игры и игрушки тюркских республик и родственных общин являются произведением укоренившегося культурного наследия. Детские игры и игрушки имеют правила и формы в соответствии с историей общества в котором находятся. По этой причине данное иследование направлено на выявление сходства между игрушками тюркской культуры в регионах тюркских республик и родственных общин. Цель исследования заключается в выявлении традиционных детских игрушек известных по сей день, которые используются жителями турецких республик и родственных общин и определение схожих моментов в этих игрушках. В исследовании были использованы методы наблюдения и обсуждения с описанием процесса иследования. Для исследования были выбраны 10 стран (Казахстан, Кыргызстан, Таджикистан, Узбекистан, Монголия, Восточный Туркестан, Республика Тыва, Республика Хакасия, Республика Алтай, Якутия) из тюркских республик и родственных общин. В общей сложности было преодолено около 46.000 км через авиаперелеты, поезда и другие транспортные средства для проведения данного иследования, которое берет начало на территории Турецкой Республики. Во время визита в вышеперечисленные страны, мы попросили местных детей показать их игрушки и было сделано около 18.750 фотографий и видеозаписей. Помимо этого были опрошены жители, которые знали и помнили игры и их правила. В результате визита в 19 областных, 8 районных центров, 17 сел в 10 странах были собраны фотографии и видеоматериалы похожих игр и игрушек. В результате исследования было выявлено 109 разных игрушек. Сходства и различия данных игрушек были внесены в одну таблицу. В ходе данного иследования, направленного на изучение наших культурных ген, были выявлены очень большие сходства между традиционными играми и игрушками тюркских республик и родственных общин с обширной географией. Детские игры и игрушки являются одним из важнейших произведений нашего общего культурного наследия и несомненно внесут вклад в развитие национального сознания. Ключевые слова: Тюркский мир, культурные гены, игры, игрушки, воспитание детей *Эскишехирский Университет Османгази, Педагогический факультет, Турция, [email protected] **Эскишехирский Университет Османгази, Педагогический факультет, Турция, [email protected] ***Эскишехирский Университет Османгази, Педагогический факультет, Турция, [email protected] Anahtar Kelimeler: Türk Dünyası, Kültürel Gen, Oyun, Oyuncak, Çocuk Eğitimi I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 97 Türk Dünyasında Çocuk Oyunları: Bir Saha Çalışması Yrd.Doç.Dr. Neslihan Bay*1, Prof. Dr. Selahattin Turan**2, Yrd.Doç.Dr. Yalçın Bay ***3 Bireyin yaşamına anlam katan, kendini içinde bulduğu coğrafyanın maddi/manevi dinamik ve bileşenleridir. Tarihî süreç içerisinde oluşan bu maddi ve manevi unsurlar, milleti oluşturan temel özellikleri içinde barındırır ve millî kimliğin inşasında belirleyici bileşenleri peşinde taşır. Kadim olanı devam ettirmek, bir medeniyet iddiası ve tavrı oluşturma ve aynı zamanda daha insanî bir dünyanın inşası için oyunlar bir tavır ve üslup unsurlarını içerir. Türkistan’da başlayan ve geniş bir coğrafyada hâkimiyet ve hayat süren Türk ve akraba topluluklarını diğer milletlerden ayıran en temel özelliklerden biri de çocuğun millî ve insanî kimliğinin inşasında ve sosyalleşmesinde belirleyici olan çocuk oyun ve oyuncaklarıdır. Bu oyunlardan hangilerinin çağcıl hayatımızda hatırlandığı ve ne kadar benzerlik gösterdiğine ilişkin varsayımlar bu araştırmanın ortaya çıkış noktası olmuştur. Araştırmanın amacı, Türk dünyası ve akraba topluluklarda bilinen ve oynanan ortak çocuk oyun ve oyuncaklarının belirlenmesi ve ortak çocuk oyunlarına yönelik mirasını ortaya çıkarmaktır. Araştırmada gözlem ve görüşme yöntemleri kullanılarak betimsel bir çalışma yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi, kolay ulaşılabilir örneklem yöntemine göre Türk dünyası ve akraba topluluklarında yer alan 10 ülke (Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Moğolistan, Uygur, Tuva, Hakasya, Altay, Yakutistan) olarak belirlenmiştir. Bu ülkelerde çocukların kültürel oyunları oynayarak göstermeleri istenmiş ve veriler kamera kaydı ile toplanmıştır. Ayrıca bölgede oyunu bilen ve hatırlayan kişilerle oyunu kurallarıyla anlatmalarına yönelik görüşmeler yapılmıştır. 10 ülkede 19 il, 8 ilçe ve 17 köy ziyareti yapılarak gerçekleştirilen alan araştırmasında aynı oyunun tekrarını kapsayan video çekimleri yapılmış ve 29 oyun ortak oyun olarak belirlenmiştir. Bu kadar geniş bir coğrafya üzerinde Türk ve akraba toplulukları olarak yüzyıllardır aynı oyunları oynuyor olmanın gözlemlenmiş olunması; oyunların Türk ve akraba toplulukları sosyal hayatı içerisinde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunun göstergesi olmuştur. Children’s Games in the Turkic World: A Field Work The material and spiritual dynamics and components of the geographical environment adds meaning to an individual. The material and spiritual elements in the historical process contain essential characteristics which make up a nation and they bring the components in the creation of a national identity. The games carry components that are neccessary to maintain the old, to form a cilization claim or manner as well as to build a more humanely world. One of the essential differences between the Turkic and relative peoples who have started in Turkistan and later lived and governed in a vast geography is the cildren’s games and toys that determine in the building of both national and humanely identity of children and their socialization. The main starting point of this study were many hypothesis regarding which of the games were remembered at our modern life and what were their similarities. The purpose of this study is, the find the common children’s games that are known and being played in the Turkic World and the relative peoples as well as to discover a common heritage. By appliying the methods of observation and interview, a descriptive study is done. The samples of this study were collected based on the performances of children playing various games as well as interviews with children and adults in 10 countries that are within the Turkic World (Kazakhstan, 1
*Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] 3
*** Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 98 Kyrgyzstan, Tajikistan, Uzbekistan, Mongolia, Uyghur, Tuva, Khakasia, Altay, and Yakutia). The playing rules of four different types of knucklebones are described after having visited 10 countries, 19 provinces, 8 districts, and 17 villages. The games as well as the instructions of the games by persons who knows them well were video-­‐recorded. 29 common games were identified. The continuation of these commen games among Turkic and other relative peoples point to the importance of them in the social life the Turkic and relative peoples. Key Words: Turkic World, Culture, Game, Toys, and child Education. Детские игры Тюркского мира: изучение игр на месте Доц.Нэслихан Бай * Проф.Сэлахаттин Туран** Доц. Ялчын Бай *** Физические/моральные динамические составляющие той географии, где живет человек, придают ему смысл жизни. Данные физические и материальные элементы, которые образовались на протяжении многих лет несут в себе основные качества в образовании нации и национальной идентичности. Игры содержат элементы отношений и стиля для продолжения древнего, создания запросов и отношений цивилизации и одновременно для строительства более человечного мира. Одно из основных качеств, которое отличает тюркские республики и родственные общины от других наций, это игры и игрушки, которые играют не последнюю роль в строительстве национальной и гуманной личности ребенка и навыков общения. Гипотезы о том, какие из этих игр пользуются популярностью по сей день и какие имеют сходства оказали влияние для начала данного иследования. Цель исследования заключается в определении общих игр и игрушек, которые известны и используются по сей день в тюркских республиках и родственных общинах и в определении общего наследия детских игр. В исследовании были использованы методы наблюдения и обсуждения с описанием процесса иследования. Для исследования были выбраны 10 стран (Казахстан, Кыргызстан, Таджикистан, Узбекистан, Монголия, Восточный Туркестан, Республика Тыва, Республика Хакасия, Республика Алтай, Якутия) из тюркских республик и родственных общин. Во время визита в эти страны мы попросили детей не только показать, но и сыграть в их национальные игры и данные были собраны с помощью видеозаписей. Помимо этого были опрошены жители, которые знали и помнили игры и их правила. В результате визита в 19 областных, 8 районных центров, 17 сел в 10 странах были сделаны видеозаписи где имеется повторение одной и той же игры и 29 игр были обозначены как общие игры. Тот факт, что тюркские республики и родственные общины играют в одни и те же игры столетиями, стало показателем того, насколько важную роль играли игры в социальной жизни тюркских республик и родственных общин. Ключевые слова: Тюркский мир, традиционные, игра, игрушки, воспитание детей *Эскишехирский Университет Османгази, Педагогический факультет, Турция, [email protected] ** Эскишехирский Университет Османгази, Педагогический факультет, Турция, [email protected] *** Эскишехирский Университет Османгази, Педагогический факультет, Турция, [email protected] Anahtar Kelimeler: Türk Dünyası, Kültürel, Oyun, Oyuncak, Çocuk Eğitimi I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 99 Ulusal Kimlik Gelişiminde Cocuk Oyun ve Oyuncaklarının Yeri ve Önemi / Место И Важность Национальных Игр И Игрушек В Усилении (Стимулировании) Национального Самосознания И В Становлении Национальной Идентичности Filolog Svetlana Tyubeeva1 Bu metinde çocuk gelişiminde oyun ve oyuncakların rolü, cocukların hayata bakışı ve uyumu , çevreden etkilenişi, birbirlerine öğretmek ve kendisi için öğrenmek istedikleri seyler anlatılacaktır. Oyunları günlük yaşama kopyalama, oynarken kendi dünya görüşünü, dış dünya ile kimlik, zihin, zekâ, etkisi göz onunde tutulacaktır. Balkarlar çocukları erken yaşta ebeveynlerine yardımcı olarak hayata atılmaktadırlar. Gercek hayatta gördükleri, oyunlarına yansımakta, kimlik oluşumunu etkilemektedir. Место и важность национальных игр и игрушек в усилении (стимулировании) национального самосознания и в становлении национальной идентичности Светлана Тюбеева кандидат филологических наук, директор Центра балкарской культуры им. К.Отарова Кабардино-­‐Балкарский государственный университет им. Х.М.Бербекова, НАЛЬЧИК / РОССИЯ [email protected] В данной работе рассматривается роль народных игр и игрушек в воспитании детей, расширении их кругозора, отождествления себя с окружающим миром, влиянии на привитие навыков смекалки, выносливости. Играя в народные игры, копируя в играх повседневную жизнь они учат друг-­‐друга и учатся сами. Так как в условиях традиционного быта балкарцев дети с раннего возраста должны были помогать в каждодневных трудовых заботах своим родителям, в работе рассматривается тот аспект детских игр, который влияет на формирование национального самосознания ребенка. Выросшие на примере героических подвигов предков, дети играли в игры легендарных нартских богатырей и старались быть похожими на них, тем самым отождествляя себя с героями старинных легенд. В ходе игр, как показывают полевые материалы, формировались в определенной степени и личные качества будущего человека. 1
H. M. Berbekova Kabardey-­‐Balkar Devlet Üniversitesi K. Otarov Balkar Kültür Merkezi Müdürü NALCHIK / RUSYA / кандидат филологических наук, директор Центра балкарской культуры им. К.Отарова Кабардино-­‐Балкарский государственный университет им. Х.М.Бербеков, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 100 Fiziksel Eğitim Tarihimizden Bünyamin Gamberli1 Asırlarca halkımızın kullandığı, sonraki nesillere aktardığı bir çok oyun ve hareketler kompleksi, tarihimize karşı ilgisizliğimiz, milli kendinianlama sürecinin zayıflığı, gelenek ve göreneklerimizden genellikle uzaklaşmamız, tarihin akışı sürecinde halkımıza karşı yürütülen düşünülmüş, çokyönlü siyaset sonucunda ve bunun yanı sıra Batı emperyalizminin assimliyasyon, küreselleşme ve yöneltme politikasına hizmet eden, çok büyük yatırımlar sayesinde tebliğ olunduğundan kısa süre içinde yaygın ve kiyaslanamaz ölçüde popularite kazanan çeşitli spor ve eğlence türleri ile rekabete dayanamadığı, propagandası yapılmadığı, birçok durumda ise "toplumun uygarlığına uygun olmadığı" gerekçesiyle kullanılmadığı, bir takım engellerle karşılaştığına göre hafızalardan silindi. Unudulmayanların ise kullanım alanı gittikçe daraldı, büyük şehirlerden sıkıştırılıb çıkarıldı, onlar sadece ayrı-­‐ayrı folklor örneklerinde ve bölgelerde, bazen ise ücra köylerde oturan yaşlı neslin hafızalarında yaşamağa zorlandı. Şimdiye kadar unutulmamış bu oyun ve fiziksel eğitim türlerinin akıbetinin de diğerleri gibi olmaması için, halkımızın yaratmış olduğu, insanlığın bugünlere ulaşmasında özel yeri ve rolü olan büyük kültürün önemli bir parçası olan fizikselsel eğitim kültürünü, onun tarihini, çeşitlerini, amacını, mahiyetini, gelişim evrelerini, kullanımalanlarını ve en nihayet, oyun kurallarını öğrenmek gerekliliği ortaya çıktı. Araştırmalarımıza göre, eski çağlardan bugüne taşınan oyunlar 2 grupa ayrılır: a) Eğlence ve askeri amaçla yapılan oyunlar 1. Atma oyunları; -­‐okatma -­‐mızrak atma, -­‐sapan atma, -­‐şeşper (altıdilimlitopuz) atma. 2. Çeşitli aletleri oynatma oyunları; -­‐kebbade (pehlivanların oynattığı spor aleti) oyunu, -­‐kılıç oynatma. 3. Güreş b) Eğlence oyunları 1. Atla oynanan oyunlar; -­‐çevgan oyunu, -­‐papak (milli şapka) oyunu, -­‐sürpapak oyunu. 2. Aşık (aşık kemiği) oyunları; 1
Azerbaycan Turizm ve Menecment Unversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 101 -­‐kale kurma -­‐soltani oyunu, -­‐yazan oyunu. 3. Düz oyunları; -­‐üçdüz oyunu, -­‐onikidüz oyunu. Şimdi ise hafızalardan silinmekte olan "Düz oyunu" hakkında bilgi vermek istiyoruz. Düz oyununun iki türü bize ulaşmış: 1. Üçdüz oyunu. 2. Oniki düz oyunu. Üçdüz oyunu Bizim düşüncemize göre, Üçdüz oyunu eski yurttaşlarımızın kullandığı ilk oyunlardandır. Oyun şemasının sadeliği, kurallarının kolaylığı, her yerde oynanabilmesi, oyun taşlarının istenilen bir malzemeden (taş, çubuk, düğme) olma olasılığı bizde bu fikri uyandırır. Üçdüz oyununun meydan şeması: oyun alanları önceden cizilmiş, merkezden geçmek şartı ile tüm karşı tarafların düz çizgi aracı ile birleştirildiği bir kare. Üçdüz oyunu genelde karşı karşıya oturmuş iki oyuncu tarafından oynanır. Her oyuncunun rakibinin oyun taşlarından rengine veya biçimine göre farklanan üç taşı olur. Oyuncular taşlarını meydan şemasının merkezine sıra-­‐sıra koyarlar. Onikidüz oyunu Onikidüz oyununun üçdüz oyunundan farklı yönü fazladır. 1. Oyun şemasının karmaşık olması 2. Oyun taşlarının fazla olması, 3. Onikidüz oyununun çok karmaşık olmasıdır Onikidüz oyununun oyun düzeni boyutlarına göre birbirinden farklı ve iç içe yerleştirilmiş, tepe noktaları ve orta noktaları düz çizgilerle birleştirilmiş üç kare oluşur. Onikidüz oyunu da genellikle iki oyuncu tarafından oynanmakta. Burda da oyuncuların taşları birbirinden farklanır. Oyunculardan her birinin oniki taşı olur ve taşlarını oyun şemasının merkezine sırayla koyarlar. Onikidüz oyununda ufak bir hata zafere yakın oyuncunun yenilmesine neden olabilir: 1. Onikidüz oyununda "düz" kurarak rakibin taşını vurmuş oyuncu oyunu devam eder. 2. Oyun sırasında birden fazla "düz" kurmak imkanı var. 3. İkidüzlü söylenen durum ortaya çıkar ki, bu zaman karşı taraf oyun taşlarının çok olmasına rağmen oyunu durdurmak, yenilgiyi kabul etmek zorunda kalır. Anahtar Kelimeler: fiziksel terbiye, üçdüz oyunu, onikidüz oyunu, I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 102 Geçmişten Günümüze Aşık Oyunları Heval Bozbay1 Dört ayaklı memelilerin arka ayaklarının diz kısmında bulunan aşık kemiği, altı yüzlü, düzgün biçimli ve köşeli olduğundan, geçmişten günümüze değin, çeşitli oyunlarda, oyun aracı olarak kullanılmıştır. Yazı öncesi döneme ait arkeolojik yerleşmelerde, çeşitli bağlamlarda, çok sayıda aşık kemiği veya aşık kemiği kopyası ortaya çıkarılmıştır. Bunların oyun aracı olarak kullanılıp kullanılmadığına dair kesin bir yorumda bulunmak zordur. Aşık kemiğinin bir oyun aracı olarak kullanıldığını gösteren en eski veri, Geç Hitit Dönemi krallıklarından Karkamış’ta (Gaziantep) ortaya çıkarılmıştır. Sonraki dönemlerde, özellikle Yunan ve Roma dönemlerine ait yazılı belgelerde aşık oyunlarından ve kurallarından söz edilmiş, görsel sanat eserlerinde de aşık oyunu oynayanlar betimlenmiştir. Etnografik ve tarihi kayıtlara göre, aşık kemiğiyle oynanan oyunlar, dünyadaki neredeyse tüm kültürlerde görülür. Orta Asya’dan Amerika’ya değin, birbiriyle ilgisi / ilişkisi olmayan çok çeşitli coğrafyalarda, aşık kemiğiyle oynanan çeşitli oyunlar vardır. Anadolu’da ise aşık oyunları, hem türleri bakımından hem de oyunlarda kullanılan terimler bakımından, en zengin oyunlardan biridir. Bu oyunları, kemiğin misket gibi kullanıldığı, atmalı, vurmalı oyunlar; kemiğin zar gibi kullanıldığı, fal, niyet, kumar oyunları; kemiğin taş gibi kullanıldığı, beştaş benzeri oyunlar olmak üzere, başlıca üç grupta toplamak mümkündür. Günümüzde, teknolojik değişimin sosyal yaşam üzerindeki dönüştürücü etkisi, kendini çocuk oyunlarında da göstermiştir. Aşık oyunları gibi sokak oyunları artık unutulmaya yüz tutmuştur veya yalnızca kırsal kesimlerde oynanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çocuk oyunları, Aşık oyunu, Beştaş, Aşık kemiği Deliorman Türklerinin Halk Kültüründeki Çocuk Oyunları Menent Şukrieva2 Oyun oynamak sadece eğlenceli zaman geçirmek değil, çocuğun sosyal beceriler edindiği önemli bir olgu, önemli bir eğitim ve öğretim aracıdır. Geçmişte de, günümüzde de oyun sayesinde çocuk etrfaındaki dünyayı kolay algılayabilir, yaşamın kuralları ile karşılaşıp bir çoğunu öğrenir, becerilerini, yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirir, kendi davranış stratejilerini geliştirerek kendi kişiliğini ortaya koyar. Çocuk oyunları halk kültürü içinde önemli bir yere sahiptir. Çocuk oyunları somut olmayan kültürel miras değerlerimizden olup milli ve etnik gelenek ve görenekleri, örf ve adetleri, yaşam şekillerini yansıtmaktadır. Ancak yaşadığımız bu çağda kentleşme, küreselleşme, teknolojik gelişim ve değişim oyunların da değişmesine neden olmuştur. Anne-­‐babalarımızın, nine ve dedelerimizin oynadığı oyunlar ve oyunların önemli bir parçasını teşkil eden oyuncaklar sadece kitaplarda anlatılma, etkinlik sahnelerinde canlandırılma ve müzelerde sergilenme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu çalışmada; Deliorman bölgesinde yıllar öncesinde Türk çocuklarının oynadığı bazı oyunlar derlenerek anlatılmaya çalışılacaktır. 1
2
Dokuz Eylül Üniversitesi, [email protected] Bulgarista Şumnu Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 103 Qırımtatar Oyuncağının Geçmişi ve Zemaneviy Ömürdeki Yeri / Прошлое Крымскотатарской Игрушки И Место В Современной Жизни Uzm. Aişe Memetova1 Biz özümizniñ maruzamızda qırımtatar oyuncağınıñ keçmişi ve bügünki vaziyetini talil etik milletimizniñ tarihında olğan eñ facialı saifelerinden biri mayıs 18 künyü 1944 senesinden başlap, ta 20 asırnıñ soñuna qadar millet öz tarihı, medeniyeti, tili, sanatından marum oldı. Elbette, sürgünlikten evel evlâtnıñ terbiyesini, inkişafına büyük emiyet berile edi. Er bir ana-­‐baba, qartana-­‐qartbaba bütün ikmetini, bilgisini öz torunlarına, evlâtlarına aşlay ediler. Folklorımızda bu mevzularğa bağışlanğan çoq misaller ketirmek mümkün: "Qoqlamnı adı Arzı, anterçigi qırmızı, quşaçığı belinde, bilezligi elinde." Ya da atalar sözinden: "Balanı tapmaq bir kere küç, terbiye bermek bin kere kuç." "Bala – evniñ gülü.", "Bala azizdir, terbiyesi ondan azizdir.", "Qız bala evniñ musafiri.". Ya da aynenilerimizden misal: "Oğluñ olsa quvançtır, qartlığında tayançtır." ve ilâhre. Zemaneviy şairimiz Ayşe Kökiyevanıñ icadından: "Elmaznıñ qoqlaçığı, Sanki onıñ qızçığı Aqşam-­‐saba ağlamay Bantını özü bağlay, Yanaqları al kiraz Burunı panti biraz Tomalaqtır-­‐tompaçtır Qoqla qızğa quvançtır. 20 asırnıñ 90 senelerinden başlap millet Asretli Vatanına avdet olup başladı, şu devirden Qırımda çeşit zenaatlar boyunca ustalar çalışa, bu esasnen: quyumcılar, nağışçılar, çelmekçiler, qoqla ve oyuncaq ustaları. Olarnıñ arasında: Mamut Çurlu, Eldar Güseynov, Zarema Trasinova, Gülizar Bekirova, İlyas Sahtara, Zarema Molla, Rustem Skibin, Elmira Çalbaş ve ilâhre. Episi olar qırımtatar oyuncağı, qoqlasını yañıdan yaşatırmaq içün öz issesini qoşalar. Umumiy türkiy dünyasında ise oyuncaq, qoqlanıñ zemaneviy ömürimizde çoq yazıq ki, amma yeri yavaş-­‐yavaş yoq olmaqta zemaneviy ömürniñ talapları bam-­‐başqadır. Zemaneviy balalar tek bilgisayar ve zemaneviy oyunlar oynaylar. Eñ evelâ oyuncaqnı, qoqlanı yañıdan teklemek, bu ana-­‐
babanıñ, qartbaba-­‐bitalarnıñ esas vazifeleridir. Başta bir ailede temel qoyulmaq kerek ve ailede tamırlarına, tarihına, tiline, medeniyetine, öz oyuncaqlarına sevgi aşlamaq boyun-­‐borcudır. Tek böyle munasebetnen biz öz oyuncaqlarımıznı saqlay bilemiz. Keliñiz, birlikte bu meseleni çezeyik, çünki kelecegimiz çocuqlarmıznıñ elindedir. 1
Kırım Tatar İslam Medeniyeti (kültürü) Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 104 В нашем докладе мы проанализировали прошлое и сегодняшнее положение крымскотатарской игрушки. Известно, что наш народ, начиная от самой трагической даты 18 мая 1944 года и до конца 20-­‐го века, был лишен своей истории, культуры, искусства. Конечно, в период до депортации уделялось большое внимание воспитанию и развитию ребёнка. Каждый родитель, дедушки и бабушки прививали ребёнку мудрость, знания. Можно встретить множество примеров этому в нашем фольклоре: "Qoqlamnı adı Arzı, anterçigi qırmızı, quşaçığı belinde, bilezligi elinde." (Мою куклу зовут Арзы, платье на ней красное, красивый пояс на талии, на запястье -­‐ браслет). Или же пример из пословиц: "Balanı tapmaq bir kere küç, terbiye bermek bin kere kuç." (Родить ребёнка нелегко, а воспитать в тысячу раз тяжелее), "Bala – evniñ gülü."(Ребёнок – цветок, украшающий дом), "Bala azizdir, terbiyesi ondan azizdir." (Ребёнок дорого, а его воспитание -­‐ дороже), "Qız bala evniñ musafiri." (Девочка – гость в доме). Или же пример из колыбельных: "Oğluñ olsa quvançtır, qartlığında tayançtır." (Если родится сын – это радость, в старости -­‐ опора) и другое. Приведем пример из творчества современной поэтессы Айше Кокиевой: "Elmaznıñ qoqlaçığı, Sanki onıñ qızçığı Aqşam-­‐saba ağlamay Bantını özü bağlay, Yanaqları al kiraz Burunı panti biraz Tomalaqtır-­‐tompaçtır Qoqla qızğa quvançtır. (Кукла у Эльмаз, будто её дочь, не плачет с утра до вечера, сама завязывает банты, щёчки у неё как черешни алеют, нос немного вздёрнут, она – пышечка, кукла на радость девочке) В 90-­‐е годы 20 века началось долгожданное возвращение народа на Родину, с тех пор в Крыму работают разные мастера, в основном, ювелиры, вышивальщицы, керамисты, мастера по изготовлению кукол и игрушек. Среди которых отметим: Мамута Чурлу, Эльдара Гусенова, Зарему Трасинову, Гулизар Бекирову, Ильяса Сахтара, Зарему Молла, Рустема Скибина, Эльмиру Чалбаш и других. Все они внесли свой вклад в возрождение крымскотатарской игрушки и кукол. В тюркском мире игрушки, куклы имеют большое значение, однако, с сожалением можем отметить, что в наше время оно всё более уменьшается. Современные дети всё больше заняты играми на компьютерах, играют в более современные игры. Возрождение интереса к игрушке, кукле – это задача родителей, дедушек и бабушек. В семье в первую очередь должны быть заложены основы и прививаться любовь к корням, истории, языку, культуре, народным игрушкам. Только такое отношение даст нам возможность сохранить наши игрушки. Призываю вас решать эту задачу вместе, потому что будущее в руках наших детей. Anahtar Kelimeler: Oyuncak, Qoqla, Oyuncaq Ustaları / игрушка, кукла, мастера по изготовлению игрушек I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 105 Kırım Tatarlarının Oyunları ve Oyuncaklarının Etnik-­‐Kültürolojik Özellikleri Zakiya Mamutova1 Her halkın derin ve çok seviyeli gelenekleri; o halkın kültürü, o halkın bir çocuğunun hayatındaki rölü ve fonksiyonu, manevi ilişkilerini etkilemektedir. Oynarken çocuk gelişiyor, kendi duyguları, yaratıcı yetenekleri, etkinliği, teşebbüsünü parlak bir şekilde ifade ediyor. Hareketlerden ibaret olan hareketli oyunun Kırım Tatar çocuklarının ruhsal ve bedensel gelişiminde özel bir rolü vardır. Her çocuk oyununun kendi türü ve estetik özelliği vardır. Halk kültürünün alanı çocuğun sosyalleştirilmesinin bir tür aletidir. Kültür insanların davranışlarının belli bir şekilde sınırlanmasından başlar çünkü bir kültür ortamının bütünlüğü bir halkın temsilcillerinde birleşik davranış kurallarının oluşturulması, ortak milli hatıranın ve birleşik dünya görünüşünün olmasını öngörmektedir. Kırım Tatarlarının çocuk oyunları ve oyuncaklarının etnik-­‐kültürolojik özelliklerini incelenirken bunların çocuk hayatında bir rolünü ele almaktayız. Bunlardan her birisinin kendine özgün özellikleri vardır ve bunlardan her birisi halkın zihniyetinin saklanmasının ve miras olarak elde edilmesinin eşsiz bir kaynağıdır. ETNOKÜLTOROLOJİ; Yunanca'dan “ethnos – halk” + “cultura – gelişim” + “logos – öğrenim”) demektir. Etnokültoroloji Kültoroloji’nin bir dalıdır. Bunun temsilcileri; halkların etnik-­‐psikolojik niteliklerinin ortaya çıkması ve işlemesinin belirleyici faktörü olarak kültür ortamının tesirini ayırmaktadır. Tarihsel gelişim sürecinde her halk kendi homojen kültür değerlerinin sistemini oluşturur, o değerler de halkın üyeleri tarafından etnik bilincinin ifade edilmesi için kullanılır. Anahtar Kelimeler: çocuk oyunu, etnokültoroloji, etnopsikoloji, halk, gelenekler 1
Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 106 Afganistan Özbek Çocukların Oyun ve Oyuncakları Mohammad Halim Yarqin1 Bu makale iki bölümden oluşmaktadır: 1. Çocuklar oyunları: Oyun, çocukların cismi ve zehni yönünde gelişme ve büyüme konusunda önemli nedenlerdendir. Bu yüzden oyun her bir çocuğun doğal hakkı sayılır. Çocuklar, yıllar boyunca nesilden nesle oynamak için çeşitli oyunları yaratır ve keşfetmektedir. Büyükler tarafından oluşan veya çocuklar vasıtasıyla yapılmakta olan özel sayılan oyunları göz önünde bulunmadığımız takdirde, oyunların tümü ve değerli kısmı çocukların bizzat kendi yetenek, düşünce ve deneyimleriyle yaratılmış ve keşfedilmiştir. Çocuk oyununun bir kısmı daimi olmayıp, belki zaman geçmesiyle birlikte, hayat koşulları; sosyal, ekonomik durumların değişmesi hemde nesilden nesile değişmesi, bazıları ise bütünüyle kayıplara karışmış olması, yerlerini bir başka ve yeni oyunlara bırakmış olması da söz konusu. Bu yönüyle özellikle şehir hayatı, çağdaş oyunların bulunması ayrıca televizyon, internet ve bilim ve teknik kısımları dışında başka bölümlerin gelişmesi derin ve hızlı bir şekilde devam etmektedir. Çocuk oyunları türlü çeşit olmasıyla birlikte, onların konumu ve yapılması yönünde çocukların dünya bakışı, anlayış seviyesi, zevk isteği, yürüyüşü, araştırman olması, gelirman olması, hızlı cevap olması, uyanık olması, zehn açığı olabilmesi gibi özellikler yer almaktadır. Böylece oyunlardaki konu çocukların insan, doğa ve sosyal hayatta olan nisbi ilgisi, görüş ve bilgileri yanısıtır. En önemli oyunlarda ayrıca keskin ve sağlam rekabetin gerçekleşmesi, ilerlemeler, sıkıntıların çözülmesiyle birlikte belli noktaya ulaşmış olması ve çeşitli ödüller sahibi olmanın tek yolu ancak bilimsel yolunu bulmaktır. Bu ilginç iyi amaç ve konumlar dışı, oyunların gerçekleşmesi ve yapılma kuralları da genel olarak yardımcılık, birlik, samimi olmak, kardeşlik, dostluk gibi çok yüksek insani faziletler de çocuklar aracılığıyla yapılır. Böylece onların anlayışı ve kişiliği gelişmesi suretiyle sağlam bir şekilde teşvik edilmesi sözkonusudur. Çocuk oyunları kendi özelliklerine göre çeşitli şekillerde olup, çocukların yaşı ve cinsiyeti veya mevsim ve yapılma vakti, malzeme, konu veya bölgenin coğrafisi, ekonomik ve medeni koşullarına göre ayrılır. Örneğin, Afganistan’a bağlı olan Sari-­‐Pul vilayeti merkezi ve adı geçen vilayet şehriden geçmekte olan nehirde uygulanan (buhari, almayi, tapari, şuniğ utti... gibi birçok ilginç oyunları ben başka şehirlerde, özellikle nehir olmayan şehirlerde yaşayan halkın arasında karşılaşmadım. Bu nedenle bazı oyunlar birçok şehir ve köy çocukları arasında ortak olsa bile, bazı oyunlar ise bir şehir hatta yalnız tek köy çocuklarına bağlıdır. Yukarıda adı geçen suda gerçekleşen oyunlar hatta Sari-­‐Pol şehriden akmakta olan nehir kenarından uzakta bulunan köy çocukları da anlamaz ve yapamazlar. Oyunları grup veya toplo haline ayırmak konusunda alimler ve uzmanlar aynı düşünceye sahip değiller. Oyunları grup haline getirmek ve kişilerin almış olduğu metodo veya şivesi, görünüş şekli ve 1
Kabil Devlet Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 107 bakışı ve oyunların çeşitli özellikleri büyük önem taşımaktadır. Çünkü bazı şahıslar oyunları mevsim veya yapılma dönemine göre bölümler haline getirirken, başka birileri ise çocukların yaşı ve cinsine göre bölmeye çalışırlar. Bazılar da oyunları kullanma aletleriyle veya konusuna göre grup şeklinde getirirler. Ben tahmini olarak 25 yıl önce Cevzican ve Sari-­‐Pul illeri (o dönemlerde iki vilayet sadece Cevzican vilayeti adına geçmekteydi) Özbeklerin 107 oyununu toplayarak (Bazihayi Amiyaneyi Özbekani Cevzican) Cevzican Özbekleri halk oyunları adına Farsça olarak bir kitap haline getirip, yayınlamıştım . Kitapta olan oyunlar, onların konumu ve oyuncakları çerçevesinde çeşitli şekillere ayırmak suretiyle kitapta düzenlenmiştir. Örneğin: top oyunları, çillik oyunları, tuşla oyunları, aşık oyunları, Yanğak (ceviz) oyunları, su içindeki oyunlar, zehn ve akıl oyunları ve buna benzer... oyunlar. Bilindiği gibi oyunların toplu haline getirmek kişilerin şivesi görünüş biçimi ve bakışına bağlı olması doğaldır. Her halde oyunların gerçekleşmesi konusunda çocuklar için aşağıdaki önemli sonuç ve faydaların var olması kanaatindeyiz: 1. Oyunlar çocukların cismi yönünden iyi ve sağlam büyümesi ve güçlü olması için çok önemlidir. 2. Oyunlar çocukların zeka, düşünce ve ufku yönünden büyümesi ve gelişmesi konusunda çok önemli sayılmaktadır. 3. Oyunlar aracılığıyla çocuklar çeşitli zehn ve cismi yeteneklere sahip olması sözkonusudur. 4. Oyunlar çocuklar için en sağlam ve iyi meşguliyet ve zaman geçirme fırsatıdır. 5. Oyunlar çocukların istetik bakışları açısından bedii yönüyle zevklerin gelişmesine yardımcı olur. 6. Oyunlar halk edebiyatın icadi hazinesi olarak ve zenginleşmesi konusunda önemli sayılır. 7. Oyunlar çocuklara yardımlaşma, birlik, kardeşlik amaçlara yöneliş, sağlam rekabetçilik, yarışma ve dostluk gibi iyi istekler ve insani feziletlere sahiplilik ve teşvik konusunda önemli rul oynar. 2. Çocukların Oyuncakları: Çocuklar, oyunların konumu ve özelliklerine göre çeşitli alet ve eşyalardan faydalanır. Çocukların kullanmış olduğu alet ve eşyaları iki biçime ayırmak mümkün: A) Oyunlarda kullanılmakta olan oyuncaklar: Alet ve eşyalar oyunların yapılması sırasında oyuncular aracılığıyla kullanılır. Bunlar doğadaki hazır olan şeyler olup, insan tarafından yapılmayan halde çalıştırılır; örneğin: çeşitli küçük taşlar, büyük yuvarlak taşlar, büyük taşlar, aşık, değişik meyveler (ceviz, elma, salatalık...), kaysı çekirdeği ve badem içi ve diğerleri. Bir başka çeşit oyunların eşyaları ise azıcık veya çok işleği olup, oyun özelliklerine göre uygunlaştırılarak faydalanır; örneğin: çillik ve karrı (dayak), değişik toplar, tuşla, boyanmış aşık, kurğaşım (surp) eriterek doldurulan aşık veya düzleştirilen aşıklar, çamır ve nemli kumdan yapılan şeyler, mendilden yapılan durra ve buna benzer diğerleri. B) Çocukların oynaması için kullanılan oyuncaklar: Böyle alet ve eşyalar sanatçı ustalar veya aile üyeleri tarafından çocuklara hazırlanarak kullanma haline getirilir. Bu eşyaların bazıları fabrikada kullanma haline getirilmiş olsa bile, onların büyük kısmı I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 108 bölgesel (geleneksel) ustalar yani kulaliler, meranguzlar ve diğer mesleki ustaların aracılığıyla hazırlanarak çarşı-­‐pazara satılır. Böyle eşyalar aşağıdakilerden oluşmaktadır: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. Kar karak Darbaz Biz-­‐bizek Kavurçaklar Beşik ve eşyaları Ğulak Ğaltak (çocukların el arabası) Uşpilak Bazbarag veya Varrak (Uçurtma avcısı) Carcarak Nulak veya araba (Daire biçiminde olan demir, eleğin kasnağı, arabanın tekerinden keserek başka bir aletle döndürülen eşya). 12. Arkan (çocukların ip oyunu ve arkan çekmek oyunu) 13. Gaz veya Arğunçak (çocuk ve gençlerin sallandığı oyun) Özet ve Öneriler: Çocuk oyunları ve oyuncakları için hazırlanan kurultay bu alanla ilgili bilimsel konular ve tartışmaların gerçekleşmesi büyük bilimsel değere sahiptir. Kurultay aracılığıyla alimler ve uzmanlar çocuklar folkolorlarıyla ilgili bilim ve zengin deneyimlerle tanışarak bu konuya bağlı kazanımlar ve problemlerle tanışması mümkün. Folkolorun böyle özel bölümleri için yapılacak çalışmalar ve çözülecek muamaların sayısı halihazırda da yeterince bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı ise bilimsel araştırma kurumların yardımıyla çözülmesi söz konusudur. Biz kurultayın kurulması ve oradaki konuşulacak konuları her yönüyle alkışlayarak aşağıdaki konuları kurultay aracılığıyla alimler ve buna bağlı olan bilimsel kurumlara önermekteyiz: 1. Oyunlar zaman geçmesiyle birlikte ve hayat koşulların değişmesi hemde teknaloji etkisiyle kayıplarak karışmaktadır. İnsanlar böyle medeni zenginliği kayıplara karışmadan önce yazarak veya kayıtlar yapması gerekmektedir. 2. Oyunların birçoğu halihazirde de çocuklara uygundur. Bu nedenle bunlardan faydalanmak için onları vidyo-­‐avdiyo ve kartoni biçimde hazırlayıp, çocuklara sunmaktır. 3. Oyunları saklaş ve onlardan faydalanış için televizyon, sinema, çocuk yetiştirme merkezi ve okulların rulü büyüktür. Hazırlanan örnekler onların aracılığıyla dağıtılması mümkün. 4. Bu bölümde geniş ve temel çalışmaların gerçekleşmesi konusunda (Yunisko ve Yunisif) gibi idarelerin desteğiyle yardımları gerekmektedir. 5. Böyle kurultay gibi bilimsel toplanmalar gelecekte de belli vaktiyle düzenlenmesi lazım. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 109 Geleneksel Çocuk Oyunları Tacikler Sınıflandırılması Dilshod Rakhimov1 Çocuk oyunları çocuk ve ergenlerin ruhsal ve fiziksel eğitim sürecinde büyük öneme sahip farklı ulusların manevi kültürünün önemli parçalarından biridir. Çocuk oyunlarında yansıtmaktadır: coğrafi konumu, yaşam ve istihdam, sosyal normları ve kuralları, mitolojik ve dini temsil, insanlar ve diğer faktörlerin zihniyet. Tacik halk oyunları zengin ve çocukların yaşamlarında farklı fonksiyonları bir çeşitlilik var. Karakter eğitimli çocuk oyunları, zor iş, cesaret, vatan sevgisi, çeviklik, kurnazlığı, vb aracılığıyla Oynama çocukların kesin sınıflandırma yapmak için, içerik, doğa, organizasyon çok farklı bu nedenle zor. Bilim Tacik oyunları farklı şekillerde sınıflandırılmıştır öğretim yılında, bu işlevler çocuk N.Tursunov, Sh.Safarov gelişimi incelenmektedir. Tacik bilim adamı ve psikolog M.Davlatov 9 gruba çocukların kişiliğinin oluşumu ile Tacik oyunu bölünmüş (tam raporda psikolojik sınıflandırma M.Davlatova sağlar). Tacik oyunlar olmuştur ve dilsel analiz var. S.Matrobov, geleneksel oyunlar keşfetmek Badakhshan halkı, toplumsal bağlamlarda ve durumlarda onları gruplandırılmış Wakhi. Örneğin, "Oyun-­‐Eğlence yaylaya hasat, hasat ve sığır damıtma sonunu işaretlemek için." Fiziksel kültür ve spor Tacikler T.Suyarkulov, A.Abdurasulov S.Bahriddinov tarihine Araştırmacılar ve geleneksel açık hava oyunları dikkat çekti. Ancak, etnografya Tacik halk oyunları açısından hala özel bir çalışma ve sınıflandırma konusu olmamıştır. Bu Tacik-­‐sanat etnoğraf N. Nurdjanov eserlerinde bulunan popüler çocuk oyunları Tacikler etnografik açıklama, Tacikler, MS geleneksel kültürünü inceledik B. Shermuhammadova ve Rus etnografları halkbilimci dikkat edilmelidir Andreev ve EM Pescherevoy. Açıklamalarında onlar cinsiyet ve yaş gruplarına ve mevsim Tacik oyunları paylaştı. Cinsiyet, yaş, yılın zamanına, ya da coğrafi dağılımına dayalı oyunların sınıflandırılması yeterli karakterizasyonu oyunları ortaya koymuyor. Polifoni bağları oyunları -­‐ baskın gibi bir farklılaşan özelliği seçim gerçek resmini bozan. Bu bağlamda, yapısal özellikler ile kendi sınıflandırma yapılmıştır: a) temel parametreler (hareket, aksiyon), yani Oyunda Fiziksel egzersiz (vb, çalışan atlama, güreş, atma); b) Bazı oyun araçlarının kullanımı temelinde:. vb sopa ve topları, kemikler, eklemler, bilyalı oyunu; c) yani oyun spor hedefi ve oyuncular rol ilişkileri, doğası, Oyunda rekabetin tipi; Oyun bileşimin özellikleriyle (varlığı ya da Foreplay vb oyun postlude formun bölümü, vs.) yokluğu g); d) oyunda detaylı (genellikle şiirsel organize) sözlü metinleri ile ilgili şarkı kullanılması. Yukarıdaki yapısal özelliklerini kullanarak, Tacik geleneksel oyunlar aşağıdaki gruplara ayrılabilir: 1. zihinsel oyun; 2. Cep-­‐rekabetçi oyunlar; 3. ritüel oyunlar; 4. kumar; 5. akrobatik oyunlar; 6. savaş oyunları; 7. Oyun emek; 1
Tacikistan Central Asia: Study and Teaching, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 110 8. simülasyon ve rol yapma oyunları; 9. komik oyun hayvanlar; 10. Touch oyunu; Rapor etnografik seferler sırasında yazar tarafından toplanan malzeme, yanı sıra yayınlanmış makaleleri oyunların açıklamaları temelinde hazırlanan, halk oyunları ve malzeme koleksiyonları Dil, Edebiyat ve Oriental Enstitüsü finanse. Tacikistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Rudaki. Bu aşamada, yazar sınıflandırma için Tacik geleneksel oyunların fazla 380 açıklamaları vardı, bazıları da Türkçe konuşan halklar da dahil olmak üzere Orta Asya'nın diğer halkları arasında yaygındır. Anahtar Kelimeler: sınıflandırma, Tacikistan, gelenek, çocuk, oyun, eğitim, etnografya I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 111 Özbek Çocuk Edebiyatında Oyun Şarkıları Doç. Dr. Rahmatulla Barakayev1 Biliyoruz ki, çocuklar yorulmak bilmeyen ve yerinde duramayan bir tabiata sahiptirler. Onların hayatları devamlı hareket içinde geçer. Bunda oyun ve oyun sürecinin ayrı bir yeri vardır. Çocuk, her işi bir oyun olarak kabul eder. Anne babasının kendisinden yapmasını istediği vazife ve sorumlulukları oyun şeklinde yerine getirir. Çocuktan bir işi yerine getirmesini isterken “Filan işi yap” demek yerine bunu bir oyun şeklinde yapmasını istemek daha iyi sonuç verir. Bu yüzdendir ki dünya milletlerinin halk edebiyatında birçok oyun şarkıları vardır. Sanatçılar, söz konusu şarkıların temelinde çeşitli oyun şarkıları yaratmayı bir gelenek hâline getirmişlerdir. Nitekim oyun şarkıları da yukarıdaki amaca yöneliktir. Çocuk bu tür eserleri seve-­‐seve kabul eder. Çünkü bu tür şiirler onun hayat tarzına uygundur. Ayrıca oyun sırasında çocuğun düşünme gücünü geliştirme, kelime dağarcığını genişletme ve onu sanatla arkadaş etme amaçları doğal bir şekilde gerçekleşir. Bu tür eserleri çocuk bir çırpıda ezberler, kendine sindirir. Oyun şarkılarında sanatsal, estetik ve eğitici özelliklerin uyum içinde bulunması amaca ulaşmanın birincil aracı olarak onların önemini daha da yükseltir. ХХ. yüz yıl Özbek çocuk edebiyatında ana okul ve orta okul çağındaki çocuklar için hazırlanan eserler arasında halk edebiyatına ait oyun şarkıları temelinde hazırlanan şiirlerin ayrı bir önemi vardır. Bu bağlamda, Şükür Sâdulla’nın Yağmur Yağalak, Kudret Hikmet’in Ak Terekmi Kök Terek, Gafur Gulam’ın Ak Terekmi Kök Terek, Çitti Gül, Miraziz Âzam’ın Aygül ve Kim Kişnedi şiirleri Özbek çocuk edebiyatına birer hazine olarak girmiştir. Kudret Hikmet’in Ak Terekmi Kök Terek şiirinin ilk dizesinde Ak Terekmi Kök Terek çocuk oyununun asıl mahiyeti ortaya konulur. Yani şiirin erkek ve kız çocukların iki taraftan karşılıklı söylendiği bildirilir. İkinci dizede kızlar okulun en çalışkan öğrencisi olan Alişir’i seçerler. Üçüncü dizede erkek çocuklar çalışkan pamuk toplayıcı Mübar’ı seçerler. Şiirin özelliklerinden biri, hem erkek çocukların hem de kız çocukların karşı takımdan rastgele oyuncuyu değil, belli dallarda arkadaşları arasında üstünlük gösteren, herkese örnek olan çocukları seçmeleridir. Bu seçim süreci aynı zamanda eğitici özelliğe sahiptir. Yani gençleri öğrenme ve emekte çalışkan ve canlı olmaya davet eder. Gafur Gulam’ın Ak Terekmi Kök Terek şiiri, çocukların Ekber botalak, Hayrı kızalak, Erkin kuzucak şeklindeki sıfatlarla anılmış olması, sade vezni ve oyun ahengiyle çocuklar için yazılmıştır. Her iki şiire de Ak Terekmi Kök Terek adı verilmiş ise de Kudret Hikmet’in şiiri ilkokul öğrencileri için, Gafur Gulam’ın şiiri de ana okul öğrencileri için kaleme alınmış olmasıyla ayrıcalık taşır. Miraziz Âzam’ın Kim Kişnedi, Aygül gibi saymaca şiirleri de birer oyun şarkıları olarak dikkate değerdir. Kim Kişnedi, küçük yaştaki çocukların birbirlerine karşı söyledikleri güzel oyun şarkısıdır. Sayma ahengi taşıyan bu şarkı aynı zamanda çocukların kelime dağarcığını genişletmeye, düşünme gücünü geliştirmeye de yarar. Soru-­‐cevap şeklinde yazılan şiirin basit yapısı ve çekici ahengi genç okurun onu daha kolay ezberlemesini ve oyun sırasında kolayca kullanmasını sağlar. 1
Özbekistan İlimler Akademisi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 112 Mongolian National Toys and Games Uzm. Tumen Ulzii1 At 1,564,116 square kilometres (603,909 sq mile), Mongolia is the 19th largest and the most sparsely populated independent country in the world, with a population of around 3 million people. It is also the world's second-­‐largest landlocked country after Kazakhstan. The country contains very little arable land, as much of its area is covered by steppes, with mountains to the north and west and the Gobi Desert to the south. Approximately 30% of the population are nomadic or semi-­‐
nomadic.Mongolians created and developed games and toys which represent their nomadic lifestyle and industry of animal husbandry. Mongolian national toys and games were created to be played by people of all ages and designed to improve people’s survival skills and intelligence, which are essential for their everyday activities such as travelling, hunting, breeding of lifestock, protect their families and bring up their children. The source of materials used for games and toys were animal or nature originated elements such as grass, wood, stone and animal bones. There is no nation in the world which has been developed without their national toys and games. Every nation therefore has their own toys and games collection. As toys and games are the direct reflection of surrounding environment, they differ in individual countries, due to each country’s specific nature such as climate, life style, social development, civilization and culture. Mongolians have therefore created and developed games and toys which represent their nomadic lifestyle and industry of animal husbandry. Mongolian national toys and games were created to be played by people of all ages and designed to improve people’s survival skills and intelligence, which are essential for their everyday activities such as travelling, hunting, breeding of lifestock, protect their families and bring up their children. The source of materials used for games and toys were animal or nature originated elements such as grass, wood, stone and animal bones. Mongolian national games and toys can be divided into 15 different categories.They are: /each category would be explained thoroughly/ 1. Sports games 2. Tying and Plaiting games 3. Assembling and calculating games 4. Mazes 5. Shadow games and finger games. 6. Tangrams 7. Verbal game 8. Muddle solving games. 9. An anklebone games. 1
Mogolistan ( Munkh Itgelt) International İntellectual Museum, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 113 10. Cutting and folding game. 11. Domestic games. 12. Board games. 13. Oyuntulhuur” (Intellectual key) games. 14. Magic and fortune telling. 15. Puzzle game. Games and toys develop technological, mathematical and philosophical mind and intelligence of people of all age. 1. Every person born with hidden talents. These talents can only be discovered with a help of toys and games and hard work. Lazy people inferior in discovering their talents, due to fact that they do not like playing a games and toys. According to various researches, people tend to become successful, if they choose their school, profession and works according to their talent. 2. Toys and games help people think creatively, improve their intellectual ability and create non-­‐
standard thinking. Moreover, toys and games always give people to necessary skills needed for life. Therefore improved survival skills of the players have positive impact for their future life, as they tend to have successful life. 3. While playing, people always laughing and cheerful, therefore they look younger and live longer. There is Mongolian proverb as ”laugh makes younger”. 4. Toys and games become bridge in connecting people, as when there is game takes place, people are gathered to play and they establish and engage warm friendly and cheerful environment. In other word, it help people to spend their free time in useful and civilized manner. History of developed countries shows that, if a country really develops its games and toys and makes it its daily necessity of the people then these countries advance. For example, Rubik Cube had brought an enormous impact on Hungarian economy. 21st century is age for an intellect and information. Today, image of the society and individuals are to be an intelligent and whole nation, organization and families are proud being labeled as intelligent. Mr. Z. Tumen-­‐Ulzii, who dedicated his 55 years of his life in establishing the International Intellectual museum’s rich exhibits and thinks that Mongolian games and toys as intangible cultural heritage. He agrees that his museum and its exhibits can be used to research, protect, restore and develop Mongolian national toys and games. He had been interested and researched Mongolian games and toys since 1955 and he created many toys and games including puzzles. He opened his International Intellectual Museum in 1990 and is the first privately owned museum. The museum receives many thousands of visitors every year from around the .The museum displays over eleven thousand intellectual and cultural items from 130 countries around the world and over half of the exhibits are Mongolian toys and games. Among those, 3000 of them are made by Mr. Tumen-­‐Ulzii himself, who is awarded as the best Inventor of Mongolia and State Honored Distinguished Cultural Figure of Mongolia. He proved that Mongolian National toys and games as a intellectual property by submitting 5000 pages technical drawings and definition to Mongolian Office of Intellectual Property. This had been informed to Intellectual Property authorities of other countries and published on appropriate books I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 114 and journals. He restored and developed fund of Mongolian national toys and games through extensive research. He participated about 80 international exhibitions and fairs in over 50 countries and received numerous prizes. In 1993, he organized exhibition in Paris during UNESCO’s 27th conference and many television programs were made about Mongolian toys and games during that time. The mission of the museum is as follows: The International Intellectual Museum is a heartful contribution by Mongolian people to the precious intellectual fund of the world community and the museum’s further development and the enrichment of its exhibits and displays lay on initiatives and efforts of the all intelligent people. Your kind help and assistance, admired as a great example for future generations for its invaluable input for the people of the world will be remembered forever in a history. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 115 Tuva Çocuk Oyunu Sayzanak / Тувинская Детская Игра Сайзанак Монгуш Андрей1 Tuva çocuk oyunlarının arasında "sayzanak" oyunu özel bir yere sahiptir. Bu en popüler ve yaygın bir oyundur. Bu oyunu cinsiyet ve ikamet yerine bağlı olmadan tüm çocukların oynadığını söylemek mümkündür. Sayzanak oyunun hiçbir yerde ayrıntılı olarak tarif edilmediğinden ziyade toplum bilimleri araştırmalarında yer almadığı ve özel olarak incelenmediği görülür. Ancak, İ.U. Samba, A.K. Kalzan, H.D-­‐N. Oorzhak, E.E. Mendot’un çalışmalarının bazı bölümlerinde sadece adı geçer. Sayzanak, okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklar tarafından yetişkinlerin günlük hayatındaki olayları kukla ve buna benzer oyuncaklar yerine taşlardan yararlanarak özel olarak oluşturdukları yapay bir ortamda bir komplo-­‐rol yapma oyunudur. Oyunun en önemli kısmı ise yurt (өg) ve iç dekorasyon kayıt kurulumu amaçlanıyor (өg ishti, derii). Çocuklar daha sonra ebeveynlerinin rolü arasında paylaştırıldı. Oyunun hikâyede olaylar katılımcılar ile ilişkili eylemler ve tutumlar, içerik ve doğasını ortaya koyuyor. Oyun sayzanak hayali durum zihinsel aktivite, konuşma gelişimi üzerinde bir etkisi vardır. Fonksiyonlar ve okul öncesi yaş için konuşma biçimleri son derece çeşitlidir. Oyun sırasında çocuk erişkinlerde doğasında konuşma tüm ana formları ile ilgilenir. Bu çocuk daha bağlı hale gelmektedir. Çocuğun tutarlı konuşma derecesi hedefleri, içeriği ve iletişim yer aldığı duruma öncelikle bağlıdır. Oyun bir yurt içinde yer alırsa, daha sonra bir ağacın yumuşak malzeme kabuğu, figürler hayvan oyulmuş ev yapımı öğeleri, kullanılan. Köy, köy -­‐ -­‐ ikamet sabit yer Daha sonra, Sovyet döneminde, sayzanak kalıcı bir yer oynamak için tercih zaten kumaş, deri, kurdela, karton, barut parçaları, renkli cam parçaları kullanılmıştır. Среди тувинских детских игр «сайзанак» занимает особое место. Это самая популярная и распространенная игра. Не будет преувеличением сказать, что через эту игру проходят все дети, независимо от пола и места проживания. Игра сайзанак нигде подробно не описана, специально не изучалась. Она упоминается в работах И.У. Самбу, А.К. Калзан, Х.Д-­‐Н. Ооржак, Э.Э. Мендот. Сайзанак -­‐ это сюжетно-­‐ролевая игра детей дошкольного и младшего школьного возраста, в которой дети специально создаваемых игровых условиях обыгрывают по ролям события повседневной жизни взрослых, пользуясь при этом камушками как марионетками. Самая важная часть игры направлена на установку юрты (=г) и оформление ее внутреннего убранства (=г ишти, дерии). Затем дети распределяли между собой роли своих родителей. В сюжете игры раскрываются содержание, а также характер тех действий и отношений, которыми связаны участники событий. Воображаемая ситуация игры сайзанак оказывает влияние и на развитие умственной деятельности, речи. Функции и формы речи на протяжении дошкольного возраста становятся чрезвычайно разнообразными. Ребенок во время игры овладевает всеми основными формами устной речи, присущими взрослым. Речь 1
Tuva Devlet Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 116 ребенка становится все более связанной. Степень связной речи ребенка зависит, прежде всего, от ее задач, содержания и ситуации, в которой происходит общение. Если игра происходит в юрте, то используются самодельные предметы, вырезанные из мягкого материала коры дерева фигурки домашних животных. Позже, в советское время, когда появились стационарные места проживания -­‐ села, деревни -­‐ в сайзанак предпочитали играть в постоянных местах, тогда уже использовались куски ткани, шкуры, ленточки, картон, кусочки шифера, цветные стеклышки. На современном этапе предметы-­‐заместители игры сайзанак у детей изменились, а также изменились персонажи. Теперь уже в детских садах, дома или во дворе дети воображают себя врачами, продавцами, учителями и т.д., пользуются готовыми предметами – куклами, стандартизированной мебелью. Игра с готовыми предметами обедняет фантазию, вырабатывает стереотипное восприятие окружающего мира, не закрепляет присущие этносу традиционные формы речевого и поведенческого общения. Anahtar Kelimeler: oyun, hikâye, rol, çadır, сюжет, роли, юрта, аал I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 117 Tuva Ulusal ‘Tevekteeri’ Oyununun Günümüzdeki Durumu / Современное Состояние Тувинской Национальной Игры Тевектээри Барынмаа Айдаш1 Oyunlar herhangi bir ulusun ulusal kültür mirasının önemli bir parçası olarak nesilden nesile aktarılan türü olarak kabul edilir. Oyunlar her zaman entelektüel, ahlaki, fiziksel, çevresel eğitim aracı olmuştur. ‘Tevekteeri’ oyunu Tuva halk oyunlarından en yaygın oyunlarından biridir. Oyun adını 10 cm çapında kurşundan yapılmış yuvarlak nesnenin içine sıkıştırılmış 20-­‐25 cm uzunluğunda at kuyruğu ya da yapay tüylerin sıkıştırılmış bir top gibi olan cisimden alır. Her yaştan erkekler tarafından oynanır. Bu oyun özellikle kışın yaygındır ve kış ayakkabıları ile oynanır. Oyunun özü, esası ise oyuncular sıra ile ayaklarıyla kurşunlu çarkı ‘’tevek’i’’ çakarken kimin farklı şekillerde sağ ve sol ayaklarıyla büyük maharet göstererek en çok puan kazanmaları dır. Oyunun sonunda toplam 5 hamlede en fazla puan kazanan oyunu kazanmış olur. Bu oyunun ana unsuruna "tevek" denir. Tuva’da tevek oyunu dört farklı şekilde oynanır. Oyuncunun sadece vaktinde tevek’i ayağıyla yakalamak değil, aynı zamanda ayrı bir maharet gerektiren, çakma ritmini hesaba alarak (genlik ve ritim çakma hesaplanması) sürekli olarak "başını sallayarak" tevek çakıyor olması oyuncuda dayanıklık, kıvraklık, çeviklik geliştirmesinin yanı sıra kuşkusuz olarak göz, boyun-­‐omurga kısmının kaslarını güçlendirir ve bireyin sağlam bir duruş geliştirmesini sağlar. Ne yazık ki, ulusal oyunların birçoğu unutulmuş, günümüzde Tuvalı gençler ve çocuklar tarafından ya pek nadiren biliniyor ya da hiç bilinmiyor, sadace kırsal bölgelerde yaşayanlar tarafından milli bayramlarda oynanır hale gelmiştir. Tuva ulusal oyunlarının bu şekilde unutulmasının sebeplerinden biri de bu konunun az araştırılmış olmasıdır. Şimdiye kadar ‘Tevekteer’ Tuva oyununun gelişimi, ortaya çıkması tarihi detaylı olarak incelenmemiştir. Gezginler, bilim adamları ve yazarların kesik kesik verilerinden yola çıkarak "tevek" oyununun Tuva topraklarında çok yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Tuva kahramanlık hikayelerinde Tevekteeri oyununun adı geçmesi bu oyunun çok eski bir tarihi olduğunu ortaya koyuyor. Yıl boyunca oynanabilen bu oyun daha çok kışın ve ilkbaharda oynandığı bilinir. 90'lı yıllardan itibaren, Sovyet sonrası ulusal kültürün yeniden doğuşundan beri Tevekteer oyunu milli bayramlarda oynamaya başladı, fakat eskisi gibi yaygınlaşmadı. En büyük problem gerekli olan teveğin ustaları tarafından artık üretilmemesidir. Son yıllarda Tevekteeri oyunu dahil Tuva halk oyunları araştırmaları Tuva Devlet Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü tarafından, Tuva halk oyunlarının yaygınlaştırılmasını Tuva Devlet Üniversitesiyle birlikte Tuva Geleneksel Kültür ve El Sanatları Merkezi eliyle yapılmaktadır. 1
Rusya Federasyonu Tuva Cumhuriyeti Tuva Kültür Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 118 Tevekteeri oyunu, diğer ulusal oyunların yanı sıra sadece fiziksel gelişimini değil, aynı zamanda ulusal gelenekleri öğrenme ve özümsemeye, çocuk ve gençlerde etnik kültüre karşı saygı ve ilgi eğitiminin pratik gelişimine hem de ulusal kimliğin oluşumunu olumlu bir şekilde destekler. Одной из важных составляющих национального культурного наследия любого народа являются созданные им виды игр, которые передаются от поколения к поколению. Игры всегда были одним из средств умственного, нравственного, физического, экологического воспитания. Суть игры заключается в том, что играющие поочередно подбивают свинец с воланом -­‐ «тевек» ногой, соревнуясь в наибольшей ловкости и в том, кто больше выбьет очков разными способами, жонглируя «тевеком» левой и правой ногами. В конце игры победителем становится игрок, кто выбил наиболее количество очков в сумме 5 попыток. Основной атрибут (инвентарь) этой игры называется -­‐ «тевек». В Туве играют в тевек четырьмя способами. Игра Тевектээри развивает выносливость, ловкость, так как во время игры игрок должен не только суметь вовремя подхватить тевек, что требует сноровки, расчета амплитуды и ритма подбиваний, но должен постоянно следить глазами за движением тевек, каждый раз при подбивании «кивая» головой, что, безусловно, укрепляет глазные мышцы и шейно-­‐
позвоночную часть и осанку игрока. К сожалению, в настоящее время многие виды национальных игр стали незаслуженно забываться, современная городская тувинская молодежь и дети вообще не играют или плохо знают их, а проживающие в сельской местность чаще играют только в дни национальных праздников. Одной из причин незаслуженного забвения тувинских национальных игр является малоизученность темы. История возникновения тувинской игры Тевектээр, ее эволюция до сих пор детально не исследованы. По отрывистым данным путешественников, ученых и писателей можно говорить о том, что игра «тевек» была очень распространена по всей территории Тувы. О древнем происхождении игра Тевектээри говорит и то, что она упоминается в тувинских героических сказаниях. В нее играли в течение всего года, но особенно распространенной она была в зимнее и весеннее время. С 90-­‐х годов, со времени постсоветского возрождения национальной культуры, в игру Тевектээр стали играть на национальных праздниках, но особо массового распространения она не получила. Большой трудностью является приобретение необходимого игрового инвентаря-­‐тевек, который изготавливается мастерами. В последние годы изучением тувинских народных игр, в том числе и игры Тевектээри, занимаются преподаватели кафедры физического воспитания Тувинского государственного университета. Популяризацией национальных игр, в том числе игры «Тевектээри», занимается Центр тувинской традиционной культуры совместно с Тувинским госуниверситетом. Игра тевектээри, также как и другие национальные виды игр, способствует не только физическому развитию, но и практическому освоению национальных традиций, воспитанию в детях и молодежи уважения и интереса к этнической культуре, а также формированию позитивной национальной идентичности. Anahtar Kelimeler: культурное наследие, национальные праздники, национальная идентичность, тевек, способы. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 119 Nevruz Bayramı ile İlgili Özbek Halk Oyunları ve Çocuk Oyuncakları Prof.Dr. Mamatkul Corayev1 Özbek halkının oyun folkloru sisteminde Nevruz bayramı ile ilgili çocuk oyuncakları yapma ve aşşederazi, böri keldi (kurt geldi), tüye urıştırış (deve güreşi), horoz urıştırış (horoz dövüşü), bedene urıştırış (bıldırcın dövüşü), tuhum urıştırış (yumurtda tokuşturma), varrak uçırış (uçurtma yarışı), halinçek uçış (salıncakta uçma) ve benzeri geleneksel oyunları oynama önemli yer tutmaktadır. Çünkü Orta Asya’da yaşayan Türk halkları mitolojisinde Nevruz bayramı efsanevi Cemişt’in ejder görünümlü Bivarasp-­‐Zehhak’ı yenerek iyiliğin zafer kazandığı gün olarak tasavvur edilir. Bu mitolojik tasavvur Nevruz bayramı günleri çocuklara hediye edilen ejder motifli kil düdüklere de yansımıştır. Özellikle, Fergana vilayetinin Riştan ilçesinde yaşayan çömlekçiler her sene Nevruz bayramına özgü çeşitli mitolojik yaratıkları – düdük-­‐oyuncakları yaparlar. Kilden yapılan bu tür oyuncaklar içinde, adeta, ejder ve kuş görünüşündekileri daha çok olur. Çocuklar Nevruz bayramı günlerinde buna benzer düdükleri çalarak oynamışlar, ancak bayram bitince düdük çalmayı da sonlandırmışlar. Nevruz günleri ejder motifli düdük çalınırsa yılın yağmurlu, bereketli ve bolluk içinde geçeceği tasavvur edilirmiş. Harezm vahasında Nevruz bayramı arifesinde sumelek (buğdaydan yapılan bir çeşit geleneksel tatlı) pişiren kadınlar “Aşşederaz” adlı geleneksel oyunu oynarlar. Bunun için iki buçuk-­‐üç metre uzunluğundaki değneğin ucuna komaştan baş oluşturular, el oluşturmak için ise başka bir değneği bağlarlar ve kadın giysisi giydirirler, böylece uzun boylu kadın kuklası yapılmış olur. Uzun elbiseli bu kukla “Aşşederaz” diye adlandırılır. Kadınların birisi kuklanın uzun etekleri içine girer ve Aşşederaz’ı elinde tutarak sumelek pişirmekte olan kadınların yanına yaklaşır, türküler söyler, dans eder. Nevruz gelenekleri sistemine dâhil bu oyunun adı etimolojik açıdan “Avesta”nın “Ord Yaşt” yakarmasında övülen iyi İlah’ın adı, yani Aşa isminden gelmektedir. Bununla birlikte Aşa kültüyle bağlı mitolojik tasavvurlar Özbek folklorunun diğer türlerinde, özellikle, çocuk oyunlarında daha çok karşımıza çıkmaktadır. Nitekim yirminci yüzyılın 20’li yıllarında Taşkent şehrinin Kökçe mahallesinde kayda geçirilen çocuk oyunlarından bir tanesi “Aşa balam” diye adlandırılmıştır. Bu oyunu oynarken çocuklar çamurdan insan şeklini yapar ve onun etrafında dönerek türkü söylerler. Özbek geleneklerinden bir tanesi “Halinçek uçış” ya da “Arğımçak uçış” oyunu bolluk ilkesi ile bağlı mitolojik tasavvurlar esasında ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: 1
Özbekistan İlimler Akademisi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 120 Çocuk Eğitimi İçin Milli Oyunların Önemi Prof. Dr. Liailia Mingazova1 Bilindiği gibi her halkın hayatın’da sadece kendine ait olan özellikleri ve benzersiz ruhu ile milli oyunlar çocuk eğitimin’de çok önemli bir rol oynar. Birkaç ayrı çalışmalar’da görüldüğü gibi, halkın hayatın’da sürekli yaşayan oyunlar pedagojik görüşlere ve taleplere uygundur [1:38]. Atalarımız çocuk bakımın’da oyunların ne kadar önemli olduğunu bilmiş demektir: oyunlar yardımı ile onlar farklı yaşlardaki çocuklar gönlünü etkilemeye, dünyayı tanıma ve öğrenme alanında faydalanmaya çalışmış. Onunla beraber çocuk güzellik, ahlaki kurallar, doğanın sırları ile ilk defa tam milli oyun yoluyla karşılaşmaya başlıyor. Burada daha bir özellik var: oyunlar çocuk psikolojisin açmaya, arzularını ve yaratıcı yönünü tanımlamaya yardım etmektedir. Çünkü yüzyıllar boyunca çocuk eğitimi konusun’da her milletin sadece kendine ait olan ahlaki değerlerine göre etik standartlar işlenmiş. Oyun şartlı (koşullu) fenomendir. Onu tek başına yalnız oynamak mümkün değil. Çocuğa kendi gücün birisine karşı koymak için arkadaş gerekir. En küçükler için Tatar milletin’de o arkadaş annedir. Çünkü çocukların gönül dünyasın, karakterin geliştiren ilk oyunlar – yuatkıçlar (юаткычлар) – çocukları teselli etmek ve mavıktırgıçlar (мавыктыргычлар) – çocuklar’da ilgi uyandırmak -­‐ çok önemlidir. Yuatkıçlar (юаткычлар) çocuğu fizik taraftan eğitmek için, büyükler tarafından çocuğa türlü hareketler yaptırdıkları zaman kullanırlar. Örnek olarak, çocuk ayağın’da durmayı başaran yaşa kadar büyudüğü zaman, onun bacaklarını ve kaslarını güçlendirmek için, ellerinden tutup, diz üstüne koyarlar ve diz üstün’de hafifçe zıplatıp zıplatıp şöyle söylerler: Әти, әти, әттәти, Минем улым бик тәти. Минем улым бик тәти дә, Йөреп китәр ул тәпи [2:49]. Mavıktırgıçlar (мавыктыргычлар) çocuk biraz büyüdüğü zaman kullanılan bir tarz (janr). Bu tarzın (janrın) amacı çocukları etraftaki dünya ile, aile üyeleri ile tanıştırmak, saymaya öğretmek, fikir yürutme derecesin arttırma ve başkalar. Örnek olarak, «Parmaklar» oyunu. Çocuğun parmakların tutup hareket ettiğiniz anda söylenir: Karga gelmiş – kazan asmış, Serçe gelmiş – patates soymuş, Leylek gelmiş – çorba boşaltmış, Şahin gelmiş – çorba koymuş (bölmüş): Ona vermiş, ona vermiş, Ona vermiş, ona vermiş, 1
Kazan Federal University, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 121 Ona vermemiş [2:53]. (Küçük parmak çorbasız kalmış, çünkü hiç bir işe katılmamış). Карга килгән – казан аскан, Чыпчык килгән – бәрәңге әрчегән, Торна килгән – аш бушаткан, Тилгән килгән – бүлгән: Моңар биргән, моңар биргән, Моңар биргән, моңар биргән, Моңар бирмичә калдырган [2:53]. (Чәнчә бармак ашсыз калган, чөнки ул бер эштә дә катнашмаган). Belli ki, bu oyun’da çocuğu egitmek amacı birinci sırada: «çalışmayan – yemek yemez» ilkesi algılanmaktadır. Metin de milli poetik küvvete ve büyük eğitim gücüne sahip olmaktadır. Bu oyunlar annenin çocuk ile ilk oyunu – elleri ellere, bacakları güçlendirme, dikkati arttırma, güldürtme, yani dünyaya ilgi uyandırmak amacıyla kurulmuş ve onlar çocuğu hareket etmeye itmış, iyimser ruh, hayatı sevme, mizah gibi duyguları eğitmektedir. Bu oyunlar kendi içine estetik, fiziksel ve zihinsel eğitim meselelerin kapsamaktadır. Bilindiği gibi, insanoğlunun oyunu eğitim amacıyla kullanması pedagojik yöntemlerden ilk olduğu düşünülmektedir. Çünkü oyun çocuğa yaşamak için yetenekler verir, hafızayı geliştirir, gelecek hayata hazırlar. Ayrı oyunlar için önceden şart koyulur, bu şartı yerine getirdikten sonra mücadele başlar. Tam oyun sırasında karakter, adetler oluşur. Oyun arkadaş etmektedir, adillik duygusu eğitmektedir. Uyanık, ğüçlü ruhlu olma ve ileriye çaba gösterme gibi karakter özellikleri eğitmektedir. Örnek olarak tatar çocukları sevip oynayan şu oyunları getirebiliriz: Kör koyun, Bayrak kazanma, Köşe kazanma, Kedi-­‐fare, İğne-­‐ip, Boya satışı ve başkalar. Boya satış oyunu. Bu oyun sokak’ta, ev avlusun’da, sahalar’da oynanır. Çocuklar arasında «boya satıcı» ve «boya satın alıcı» belirlenir. Başka çocuklar «boyalar»dır, onlar bir sırada dizilip duruyorlar. Onların her birisine «satıcı» hangi renk olacakların söylüyor. Birazdan boya satın alan geliyor ve satıcı ile konuşmaya başlıyor: -­‐ Döber-­‐döber (kapıya vurduğun zaman çıkan ses) (Дөбер-­‐дөбер)... -­‐ Kim var orada? -­‐ Bana boya lazımdı. -­‐ Hangi? I -­‐ Beyaz. Kendi rengi söylenen «boya» o sıradan çıkıp koşuyor. Boya satın alıcı onu yakalarsa boyaya ceza (şarkı, dans, masal söyleme v.b.) verilir. Eğer boya yakalanmadan yerine dönerse, boya satın alıcı cezalanıyor. Belli ki, bu tipteki oyunlarda hızlı olmak, uyanıklık ve hızlı reaksiyon talep edilmektedir. Bu tarzdaki daha bir oyun – «Ciz büken» (bakır güdük manasında)-­‐ yüksek hız yeteneklerinin geliştirilmesi için daha fazla erkek arasında yazın sokakta oynanır. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 122 Çocuklar bir daire içinde çömelip oturuyorlar, her çocuk arkasında bir çocuk duruyor. Bir çocuk güdüksüz bırakılmış. O bekçi yanına gelir ve konuşmaya başlar: — Bakır güdük, bakır güdük satılıyor mu acaba? — Bakır güdük satılıyormuş. — Ne kadar olur acaba? — Fiyatı yarım fiyat, yarım pood bezelye imiş. — Hadi koşalım, kim gelip alır acaba? — deyip daire dışından bir birlerine karşı koşuyorlar. Kim birinci gelirse bakır güdük onun olacak. Eksik kalan çocuk oyunu devam ediyor. Çocuklar hayatın’da şarkılı-­‐danslı oyunlar da çok önemlidir. Onlar’da melodi ile oyun hareketleri beraber geliyor, oyuncular tarafından şarkı ve şiir içeriğine uyan hareketler yapılmaktadır. Karşılı, eşli veya birisin ayrı bırakıp, şarkılı-­‐danslı oyun tarzındaki eserler de çoktur. Mesela Gabdulla, Dala ördek, dala kaz, Keriye-­‐Zekeriye, Ayçılıy-­‐kayçılıy v.b. İşbu oyunlar topluluk ritmini hissetmeye öğretmektedir, onun ile beraber hareket etmeye, toplulukta kendi yerin bulmaya, yani eğitime yol açmaktadır. Öyle tip oyunlardan «Yolcu dede» oyunudur. Hızlılığı arttırma amacıyla oynanan bu oyun devrimden sonra ortaya çıkıp, okul çocukları arasında yaygın olan oyunlardan biridir. Kura çekerek veya tekerlemeler kullanarak biri Yolcu dede olarak seçiliyor ve merkeze çıkarılıyor. Oyunculara oturmak için önceden koltuklar hazırlanır, ama bir koltuk eksik oluyor. Yolcu dede merkeze (ortaya) bastığından sonra, herkes birbirlerinin ellerini tutarak bir şarkı söyleyerek dönmeye başlıyorlar. Yolcu dede sopa ile yere vurduğunda herkes şarkıyı kesip, aceleyle bir koltuğa oturmaya çalışıyor. Koltuksuz kalana Yolcu dede ceza veriyor. Emir yapıldıktan sonra, Yolcu dede kendi yerin onunla değiştiriyor ve oyun devam ediyor. Görüldüğü gibi, bu tür oyunlar yöntemi hazır ve mecbüri değil. Çocuklar öyle oyunları seviyor, çünkü onlar kendi yeteneklerin oyun devamında gösterebilirler. Ondan dolayı bu oyunları anlamak kolay, ona göre çocuklar hiç yorulmadan memnun olup oynarlar. Halk oyunları sadece basit hareket etme değil, belki de amaçlı hareket etme, mücadele etmedir. Halk oyunların’da inisiyatif her zaman çocuklardan kendilerinden geliyor ve bu çok önemlidir, çünkü çocuk için gelişme alanı açılıyor. Kendi gücüne güvenmek, topluluk içinde kendine yer bulmak gibi toplumsal duygular yaratır. Üstelik şarkılı-­‐sözlü oyunlar çocuğun gönlünde müzik ve güzellik duygusu yaratır. Belli ki, bazı şarkılı oyunlar çok eski zamanlardan beri düğün ve bayram adetlerinden kalmış ve çocuklar arasına geçmiş. (‘Kaburgalı, kamçılı’ («Кабыргалы, камчылы»), ‘Beyaz etraf’ («Ак тирәк») v.b.). Oyunların çoğunluğu hızlılığı arttırmak için oynanır. (‘Ebek’ («Әбәк»), ‘Durma tartış’ («Торма тартыш»), ‘Kör koyun’ («Сукыр тәкә») v.b.). Bazıları hafızayı geliştirmesi ile ilginç. (‘Uçtu-­‐uçtu kargalar uçtu’ («Очты-­‐очты каргалар очты»), ‘Biz, biz, biz idik’(«Без, без, без идек») v.b.). Düşünürler halk pedagojisinin temeli atalarımız tecrübesinden geldiğine ve halk oyunlarında yansıtılmasına inanıyorlar. Gerçekten de çocuk oyunları halk pedagojisinin tarihsel kroniği olarak kabul edilebilir. Çünkü onlarda milletin felsefesi, hayata bakışı, çocuk büyütme meselesin’de olan pozisyonu yansıtılmaktadır. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 123 Türkiye ve Terek Kumuklarının Oyunları Dr. Yusup İdrisov1 Bu çalışmamızda biz Türkiye’de ve Kuzey Osetya’da (Rusya) yaşayan Kumukların oyunlarını kaleme aldık ve kısaca onları anlattık. Kumukların birçok çeşit oyunları bulunmakla birlikte, özellikle çocukların takım oyunlarına dikkat ettik. Kuzey Osetya’da Terek nehrine yakın bölgelerde yaşayan Kumuklar, Terek Kumukları olarak bilinmektedir. Onlarda yaygın olarak oynanan oyunlar "Gurguç" ve "Haray Molla’dır". "Haray Molla" oyununu 10-­‐15 yaş arası çocuklar oynar. Yaşı daha büyük veya daha küçük olanlar bu oyunu oynayamaz. Çocuklar boş bir alan bulup akşamları oynarlar. Her oyuncunun üzerinde eski bir aba veya ceket olur. Kura çekerek aralarından bir takım seçerler. Ebe takım aba veya ceketlerini toprağa atıp üzerinde yatarlar. Diğer takım ise o yerden yaklaşık iki yüz metre mesafede saklanır. Biri “gözleyici” olup onları arar. Onlar, o “gözleyiciyi” başka bir yerde görürlerse hemen onun arkadaşlarının yanına koşar ve onları ceketleri ile dövmeye başlar. “Gözleyici” bunu görüp kendi yerine döner. Onun görevi kendi takımını dövülmekten korumaktır. Döven yakalanırsa oyun biter ve çocuklar (takımlar) yerlerini değiştirir. "Gurguç" oynayanların yaş sınır yoktur. Mesela beş yaşındaki çocuklar da oynayabilir. Birbirinden 5-­‐6 metre uzaklıkta dört delik açarlar ve her oyuncu eğri bir değnek alır. Kura çekip orta oyuncuyu seçerler ve onun görevi ortada bulunan diski korumaktır. O ortadaki oyuncunun dikkatini başka yana çekerken diğerleri ortadaki diske çok hızlı bir şekilde vurmaya çalışırlar. Ortadaki oyuncu ise diski korur ve deliklerden birini tutmaya çalışır. Orta oyuncu diski korursa ve diğer bir oyuncunun yerini tutabilirse onunla yerlerini değiştirirler. Eskiden disk yerine konserve kutusu kullanılırdı . Türkiye’deki seyahatimde ilginç görüntülere rastladım. Tokat ilçesindeki Ataköy'de Kumuk çocukların eskiden "Mollahar" denilen oyunu oynuyorlardı. "Mollahar" oyunun kuralları şudur: Çocuklar iki guruba ayrılır ve birleri kibrit kutusunu veya bir bozuk parayı atıp bir yere bırakır. Ondan sonra ikinci gurubun yanına yaklaşır. Geri gelmesini bekleyen grup "Mollahar, Mollahar" diye bağırarak koşarlar. Diğer grup ise kutuyu attığı yere koşar. (En) Son gelen grup kazanmış olur ve yenilen gurubu "binekler" denilir ve kazananlar onların arkasına binerler. Binici "eve götür" dese onu götürmelidir. Evine getirip ev sahibine soru sorarlar: "yaya mı binici mi?" Cevap "binici" olsa onu geri de sırtında götürmeli, "yaya" dese ikisi de yaya geri dönerler. "Mollahar" ile "Haray Molla” oyunlarının adı benzer olsa da kuralları çok farklıdır. Bu oyunların kökü belki de aynı fakat bulundukları ortamlardan etkilendiklerinden dolayı farklı oyunlar sayılacak kadar değişmişlerdir. Ataköy'de başka bir oyun daha vardır. Onun adı "Kalantar"dır. Kumukların ana vatanı Kafkasya'da böyle bir oyun bulunduğuna dair bilgiye sahip değiliz. Bu oyuna göre çocuklar arkasında bir kuşu saklar ve herhangi bir eve girip sahibine sakladığı kuşun ne olduğunu sorar. Doğru cevap verilirse o kuş ev sahibinde kalır, yanlış cevapladığı zaman ev sahibinin gelen çocuğa tavuk vermesi gerekir . Anahtar Kelimeler: Kumuklar, oyunlar, çocuklar, takım. 1
Rusya Federasyonu Dagıstan Cumhurşyeti Mahakale Devlet Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 124 Çocuk Oyunları ve Çocukalrın Sözel Dünyaları (Karaçay-­‐Malkar Folklor Temelinde) / Детские Игры И Вербальный Мир Малыша (На Материале Карачаево-­‐Балкарского Фольклора) Prof. Dr. Tamara Bittirova1 one of the unifying elements of the Turkic peoples of the North Caucasus (Balkars, Nogais, Karachai, Kumykov) is folklore, preserved for centuries and actively funcionarios today. Children's folklore, created for the baby, directly associated with children's games, accompanying and explaining them. The study of children's folklore in conjunction with complex games can reveal the ideological hudojestvennoe wealth of the Turkic world in the same local object culture. Anahtar Kelimeler: Turks of the North Caucasus, children's folklore, children's games, Karachay-­‐
Balkar baby song, language children Çuvaş Halkının Parmak Oyunları Yelena Çekuşkina2 Çocuk çoluğun aklını geliştirecek değişik yöntemler her halkın vardır. Bu tür gelişmeler içerisinde oyunlar da yer tutar. Çuvaşlar çocuklarını ta küçükken oynatarak akıl vermeye başlamışlar. Çuvaş oyunlarının önemli tarafı – bunların çoğu gerçek öykülü, karmaşık bileşimli, bir çeşit abartılı dramatiği temsil eder. Sözlerin güzelliği de burada çok önemlidir. Güzel sözlerin anlamı en küçük çocuklarının oyunlarında ayrıca yeri büyüktür. Küçük çocuklar kendi elleri, ayakları ile parmaklarıyla oynamayı severler. İşte tam bu yaştakiler için parmak oyunlarını düşünmüşlerdir. Bu oyunlarının amacı – konuyu mecazi tarafından görmeyi öğretmek, kelimelerin melodisiyle hareketlerin uymuna alıştırmaktır. Çuvaşlar parmaklara ad koyarak çocuklarını oynatmışlar. Bu oyunlar evvelden günümüze kadar devam etmektedir, bu yüzden bunlar yalnız Çuvaşlarda değil, diğer türk halklarında da yer tutmakta, yanı sıra parmakların adları türk dillerinde hemen hemen aynıdır: Çuv. паш (пуç) пÿрне ~ Türk. baş parmak; шĕвĕр пÿрне, вăта пÿрне, ятсăр пÿрне; Çuv. кача (к) пÿрне ~ Türk. küçük parmak. Eski Çuvaşlar parmakları bazen çocuklara, bazen ağaçlara yada kahramanlara benzetmişler. Çuvaşlar arasında parmaklarla oynatılacak halkbilimi örneklerin oldukça zengin olduğunu belirtmeliyiz. Bu metinler eskiden devam etmektedir. Parmakların konuşmasından küçük mizahi eserler doğmaktadır. Bu tür oyunlar çocukların bilincini geliştirme açısından çok önemlidir; meselâ: çocuklar saymayı, eşyanın miktarını ezberlemeyi, çevreyi mecazi yönünden incelemeyi öğreniyorlar. 1
2
Rusya Federasyonu Kabardey-­‐Balkar Cumhuriyeti Rusya Akademisi, [email protected] , [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 125 Türk -­‐ Alman Çocuk Oyunların Karşılaştırılması Meryem Nakiboğlu1 Oyun, çocukların dünyasında çok önemli bir yere sahiptir. Çocuk, oyunla hayata başlar, oyun geleceğin başlangıcını oluşturur. Oyun olarak başlanan roller zamanla gelecekte asıl şeklini alır. Kız çocukları annelik rolüne ilk adımı bebekleriyle oynarken atarlar. Anneliğe yönelik ilk uygulamalar oyuncak bebeklerle başlar. Bebekler beslenir, altları temizlenir, saçları taranır. Çamurdan ekmekler, pastalar yapılarak kadın rolü üstlenir. Erkek çocuklarında da durum farklı değildir. Onlar da çeşitli oyunlarla strateji kazanır, baba olma, lider olma özelliklerini elde ederler. Oyun aynı zamanda eğitimin temelini oluşturur. Oyunla birçok beceri kazanılır. Kendini ifade etme, sosyalleşme, ezber, taktik becerisi, hafızanın gelişimi, paylaşım, çevreyi koruma, yardımlaşma gibi birçok unsuru sayabiliriz. Günümüzde teknolojinin hızına çocuklarda uymuş, geleneksel birçok çocuk oyunu ya unutulmuş ya da unutulmak üzeredir. Çocuklar zamanlarının çoğunu kentleşmenin getirdiği olumsuzluklardan dolayı televizyon ya da bilgisayar başında geçirirler. Ben de kültürel değerlerimizden olan çocuk oyunlarının yaşatılması adına çocukluğumu yaşadığım Afyon bölgesinin çocuk oyunlarıyla, Alman çocuk oyunlarını karşılaştırmayı planladım. Her ne kadar iki millet arasında dil ve kültür farklılığı olsa da bazı oyunların ortak olduğunu tespit ettik. Her milletin kendine özgü çocuk oyunları olduğu gibi milletler arasında da ortak özellikler de görülebilmektedir. Bu düşünceyle bildiride Türk ve Alman kaynaklarından öncelikle çocuğun yetişmesinde oyunun önemi araştırılarak iki kültür de çocuklar arasında oynanan oyunlar karşılaştırılarak benzer ve farklılıkları tespit edilmeye çalışılacaktır. Uygun görülürse bize bırakılan mirasın çocuklarımıza ve gelecek nesle bırakılması adına bu Kurultaya katılmak istiyorum. Anahtar Kelimeler: 1
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 126 Çocuk Oyunlarında Mitolojik İzler Aranabilir Mi? Yaşar Kalafat1 Halk inançları-­‐mitoloji bağlantılı çalışmaları halkbiliminin her alanında olduğu gibi bu arada özellikle sözlü kültür verilerinde de aranılarak yapılabileceğini düşünüyoruz. Bu çıkış noktasından hareketle, bildirimizde, sürdürmekte olduğumuz, ‘çocuk oyunları ve bayram tekerlemelerinde mitolojik izler arama’ çalışmalarımızın geniş bir sözlü kültür kaynağı olan çocuk oyunları bölümünü tartışıyoruz. Toplumların sosyal yaşamlarında görülen birçok uygulamada kuşaklar arası ortak noktalar vardır. Çocuklar annelerinin komşu görüşmelerini aile büyüklerinden gördükleri askerlik, esnaflık ve çiftçilik gibi uygulamaları oyunlarına yansıtır oyunlarında yaşatırlar. Bu yansıtmalar çocuk yaşamındaki pratiklerde de bir katmanlaşma oluştururlar. Bu katmanları aralayarak günümüzden geçmişe giden yolu aydınlatmak mümkündür. Bu tespitler ortaklıkları itibariyle halk oyunları coğrafyalarına ulaşmamızı sağlayabilir. Belirlenen ortak karakterlerden hareketle kültürle göçün çocuk oyunları göç güzergâhından da yararlanılabilir. Farklı inanç coğrafyalarında ve farklı dil coğrafyalarında görülen aynı çocuk oyunları bize halklar arası yeni kültür bağları ve yeni kültür köprülerinin ipuçlarını verecektir. Bir iki örnekle açıklamak gerekir ise aşık ve gıca kemikleri ile oynanılan çocuk oyunları Atlı Göçebe Bozkır Medeniyeti’nden terim, tanım ve düzenlemeler gibi hususlar bakımından ciddi izler taşırlar. Bu oyunlarla uzak geçmişin harp oyunları arasında ilişkiler kurulabilir. Kale, sınır, Vezir bey, aç, tok isimleri Bu kemikler aynı zamanda geleceği tahminde fal açılırken de kullanılıyordu. “Yakan Top oyunu” da bu türden izler taşır. “Yal Satarım Bal Satarım” oyunu gibi etrafında dönmek içerikli oyunların birçoğu, derinliklerinde arkaik döneme kadar uzanan tavaf uygulamasının izlerini taşırlar. Yedi yassı taşın üst iste konulup bir taş veya topla düşürülmesi içerikli “Yedi Taş Oyunu” ile kutlu mekânlara adak/nezir niyetiyle üst üste dizilen yedi yassı taşın ilişkilendirilmesi üzerinde durulabilir. Çocuk oyunlarındaki 3, 5, 7, 9 ve 40 gibi formel sayıların da, mitolojik döneme yapılacak bir seyahatte ipuçlarının bulunabileceği düşünülmektedir. “Nal-­‐ mıh, kırk”, “Üç, beş inde yerleş” “Gökte ne var gök boncuğu” yerde ne var yer boncuğu”, “Men tek, eşim tek üçte kelek can ver felek”, “So-­‐be” bu türden örneklerdir. Bu örneklerin, bu yaklaşım tarzından hareketle irdelenmeleri halkın kültür hafızasında örtülü kalarak muhafaza edilmiş kültüre ulaşılmasında yardımcı olabilirler. Çocuk oyunlarının derinliklerinde sadece ve muhakkak tek bir medeniyetin izlerini arayarak sağlıklı sonuca ulaşılması doğaldır ki, mümkün değildir. Tarih boyunca süre gelen dil ve din karmaşası bu vasata da yansımıştır. Ancak diğer ilgili verilerle ele alındıklarında, çözümleyici olabilirler. Çocuk oyunlarından bir kısmında dinî pratiklerle ilgili olabilecek bazı uygulamalar ve keza bu uygulamalardaki sözlü kültür verilerinden bir kısmının dinî içerikli söylemlerle bir şekilde bağlantısı vardır. Mitolojik verilerin günümüz kültür yaşamında izleri aranabilirken, günümüz halk kültüründen bu arada çocuk oyunları kültüründen de mitolojik dönemi tanımada yararlanılabilinir. 1
Türk Halkbilim Araştırma Kültür ve Strateji Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 127 Ahıska Türklerinde Çocuk Oyunları Yrd. Doç Dr. Minara Aliyeva1 Çocuklarla iletişim kurmanın, onların dünyasını paylaşmanın birçok yolu vardır. Oyun, bu yolların en doğal olanı, en sık kullanılanı ve en sağlıklı sonuç verenidir. Dünyanın her yerinde, her çağda ve kültürde çocuklar oyun oynamaktadır. Ancak nesilden nesile aktarılan bu oyunların bir kısmı olduğu gibi oynanırken bir kısmı birtakım değişmelere uğramış diğer bir kısmı ise tamamıyla unutulmuştur. Geçmişten günümüze ülkemizde olduğu gibi diğer Türk topluluklarında da bilinip oynanan oyunlar ne yazık ki her geçen gün biraz daha unutulmaktadır. Bu çalışmamızın amacı; Ahıska Türklerindeki unutulmaya yüz tutmuş çocuk oyunlarının niteliklerini ortaya koymak ve bu oyunların eğitimsel değerini incelerken çocuğun fiziksel ve sosyal gelişiminde oyunun etkilerini değerlendirmektir. Anahtar Kelimeler: Çocuk oyunları, Ahıska, gelenek, eğitimsel değer. 1
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 128 Geleneksel Kültür Ürünlerinin Eğitim Materyaline Dönüştürülmesi Hülya Tokuç1 Kültür, sanat ve edebiyat alanında oyun ve oyuncağın önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Geleneksel çocuk oyunları ve sözlü edebiyat ürünlerinin gelecek nesillere aktarılması milli bilincin oluşturulması açısından son derece önemlidir. Geleneksel kültür ve sözlü edebiyat ürünlerinin gelecek nesillere aktarılması amacı doğrultusunda, 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz “Öğreten Hikayeler” adlı yayın dizisiyle geleneksel çocuk kültürü verileri, okul öncesi eğitim alanında bir eğitim modeline dönüştürülmüştür. Söz konusu çalışmada “kültürel oyun ve oyuncaklarla anadili eğitimi” başlığı altında, okulöncesi alanda birkaç uygulama örneği ortaya koyulmuştur; Anadili eğitimine örnek teşkil eden çalışmamızda, 4 atasözü, 4 deyim, 4 geleneksel oyun ve 4 sayışmacadan oluşan kültür verilerimiz, çocuk edebiyatı alanına dair iki uygulama aracılığı ile çocuğa verilmiştir. Anadili çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen bu uygulamalarla çocukların anadili gelişimlerine, sosyal duygusal gelişimlerine, yaratıcılık gelişimlerine , problem çözme ve zihinsel gelişimlerine katkı sağlanması amaçlanmıştır. Örneğim, birinci uygulama dört aşamada gerçekleşmektedir. Bu uygulamada aşamalar sırasıyla şöyledir: Birinci aşamada beyin fırtınası yöntemiyle çocukların belirlenen atasözleri ve deyimler hakkındaki hazır bulunuşlukları tespit edililir; ikinci aşamada çocukların tanıştıkları bu sözlü edebiyat unsurlarını resimlemeleri istenmiştir. Üçüncü aşamada kısa hikayelere dönüştürülmüş olan atasözü ve deyimler çocuklara okunarak soyut olan bu kavramları biraz daha somutlaştırmaları sağlanır. Çalışma sonunda ise, çocuklara atasözlerinin ne anlama geldiği tekrar sorularak çocukların öğrenmeleri gözlenir. Son olarak, bu verilerin diğer Türk Dünyası halklarınca ifade ediliş biçimleri de çocuklarla paylaşılarak,. atasözleri ve deyimlerin paylaşılan ortak değerlerimiz olduğuna vurgu yapılır. Bildiride, geleneksel çocuk kültürünün günümüze aktarımına yönelik gerçekleştirdiğimiz çalışmadan hareketle, geleneksel kültür ürünlerinin eğitim materyaline dönüştürülmesi süreçleri ile bu süreçlere ilişkin önerilere de yer verilerek, eğitim uygulamaları alanında çağdaş yaklaşım ve yöntemleri de yansıtan etkinlik önerileri üzerinde durulacaktır. Son olarak, söz konusu etkinliklerin okul öncesi çağdaki işlevlerine odaklanarak; bu uygulamaların, yaygınlaştırılması yoluyla çocukların geçmişle gelecek arasında güçlü bir köprü oluşturmasına zemin hazırlayabileceği öngörüsüyle, milli kültür ve bilincin sonraki nesillere etkili bir şekilde aktarımında bu çalışmaların rolüne değinilecektir. Anahtar Kelimeler: 1
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 129 Kırım Tatarların Çocuk Oyunları. Kırım Tatar Geleneksel Oyunlar ve Oyuncaklar Konuda Bügüne Kadar Yapılan Araştırmalar Tarihinden / Аннотация Детские Игры Крымских Татар. История Изучения Крымскотатарских Игрушек И Традиционных Игр Gulnara Seitvaniyeva1 Kırım Tatar halkının tarihi dramatik olaylarla doludur. XVIII yüzyılın son çeriginde -­‐ XX yüzyılın başında mecburen edilen göçler, 1917 yılındaki İnkılap, 20 yıların sonu -­‐ 30 yılları Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin baskıları, 1944 yılında sürgün edilmesi -­‐ bu trajik olaylar Kırım Tatarlarının geleneksel yaşam tarzında değişikliklere yol açmıştır. Tarihın bu dönemlerde öncelik kendini fiziksel koruyabilmesi, kurtarma oldu. Çagdaş zamanlarda doğrudan halkların kimliğini aşındıran küreselleşmenin olumsuz etkisi olduğunu belirtilmelidir. Böylece, modern tarihsel, etnografik, filolojik, ethnopedagogical biliminin derin araştırma için diğer bir alan ortaya çıktmış. Kırımnı ziyaret eden siyahatçı, tedqiqatçı, etnograflarnıñ bu saadaki araştırmaları, yazıları, qaydları, em de Kırımın farqlı yerlerine has olan geleneksel oyunların unsurlarını aqqıllırında qaldıran esli-­‐başlı vatandaşlarımızın olan hatıraları ve bilgileri bizler için bir qaynaq olaraq bırakılmış. Bugünde-­‐bugün Tavriçeskaya Üçenaya Arhivnaya Komissiyanıñ (1887 – 1920 ss.) neşiri olğan "İzvestiya Tavriçesköy Uçönoy Arhivnoy Komissii" yani İTUAK dergisi değerli malzemelerin kaynağı olaraq sayılmaqta. Tavriçeskaya Üçenaya Arhivnaya Komissiya arkeografik, arkeologik yadıkârlıqlarnıñ toplanması, Qırım mirasın korunması, Arkeolojik haritaların hazırlanması, Kırım'ın yerli halqnıñ geçmişin ögrenmesinde büyük rol oynağan. 1919 yılı 56 sayısında yayınlanan İTUAK dergisinde belli (ünlü) etnograf V. İ. Filonenko tarfından toplanğan ve añlatılğan Kırım Tatarlarının bala (çocuk) oyunları hakkında bilimsel makalelesi yayınlanmış. Türki milletlerin mütefekkiri, eğitimci ve öğretmen olan Gasprıralı İsmail (1851 -­‐ 1914) oyunların rolünü değerlenmiştir. I. Gaspıralı tarafında Eğitim sisteminde yapan reformları, usul-­‐i cedid okulların açılması, Çocukların kapsamlı bir geliştirmeyi bekleyordu. I. Gaspıralı, Oyun sadece eğlence değil, oynarken, çocuklar dünya hakkında bilgi alıyorlar diye Oyunun önemini kaydederdi. Qırımtatar halqının tarihi vatanına qaytmaqnen bir sırada, 1990 seneleri sonunda, 2000 seneleri Bazı bilim insanları kendi araştırmalarında ve yazılarında bu konuyu ele almışlar. Etnik pedagoji incelenmesi ve Kırım Tatarlarının halk geleneklerini yansıtan Prof. M. Hayruddinov ve S. Üseinov müellifdeşliginde "Etiket krımskih tatar" ("Kırım Tatarlarının Görgü Kuralları") kitabını yayınlamışlar. Günümüzde, vatansever gençlik arasında yaşamın temellerine, geleneksel yolla, görgü ulusal kurallara dönmek için eğilim bulunmaktadır. 2009 yılında «Nesil» gençlik dergisinin ilk sayısı yayınlandı. Genç nesil yetiştirmek için Kırımın tarihini, dinimizi, Kırım Tatarların Dil ve Kültürünü sevmek; aynı zamanda atalarımızın mirasını korumak ve geliştirmek -­‐ derginin temel amacı olmuştur. Dergide ayrıca Kırım Tatarlarının çocuk oyunları ilgili bir makale yayınlanmış. Ne yazık ki, Ukrayna devletın desteği olmadıgı nedeniyle bu dergi yayınını tohtatmış. Gençleri Ulusal geleneğinde yetiştirmek ve Fiziksel ve psikolojik tam sağlıklı bir nesil geride bırakmak için, geleneksel çocuk oyunları korumak ve canlandırmak gerekir. История крымскотатарского народа насыщена драматическими событиями. Вынужденные эмиграции конца XVIII — начала XX века, революция 1917 года, репрессии периода Крымской 1
Kırım Tatar ve Şarq Filologiyası Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 130 АССР, депортация 1944 года – эти трагические события стали причиной изменения традиционного уклада жизни крымских татар. В эти периоды истории первоочередной задачей стало физическое самосохранение. В современное время добавилось негативное влияние процессов глобализации, которые непосредственным образом размывают самобытность народов. Таким образом, в современной исторической, этнографической, филологической, этнопедагогической науке появилась ещё одна область для глубоких исследований. Материалом такого рода исследований служат труды, очерки, заметки путешественников, исследователей, этнографов, а так же сведенья, воспоминания пожилых людей, которые сохранили в памяти элементы игр того или иного региона Крыма. Источником ценных материалов является журнал ИТУАК («Известия Таврической Учёной Архивной Комиссии» 1887 -­‐ 1920 г.), который был её печатным органом. Таврическая Ученая Архивная Комиссия занималась сбором археографических, археологических памятников, сохранением наследия Крыма, составлением археологических карт, так же изучением прошлого коренного населения Крыма. В 1919 году №56 было в ИТУАКе опубликована научная статья о детских играх крымских татар, который собрал и описал известный этнограф В. И. Филоненко. Выдающийся крымскотатарский просветитель и педагог Исмаил Гаспринский (1851 — 1914) высоко ценил роль игр. Реформы И. Гаспринского в системе образования, введение новометодных школ, предполагали разностороннее развитие детей. И. Гаспринского считал, что игра — это не только забава, играя, дети познают мир. «Увлекательная подвижная игра, во время которой дети бегают и прыгают, — говорил он,— способствует развитию и укреплению физического здоровья ребят». Особенно ценны по его мнению игры, вызывающие у детей положительные эмоции, укрепляющие волю, воспитывающие чувство справедливости, желание и умение помогать другому в трудных ситуациях. После возвращения народа на историческую родину, в 1990-­‐е начале 2000-­‐х годов некоторые учённые обращались к этой теме в своих трудах. Изучая этнопедагогику и отражая народные традиции крымских татар проф. М. Хайруддинов в соавторстве с С. Усеиновым отразили детские игры крымских татар в своей книге «Этикет крымских татар». В настоящее время среди патриотической молодёжи наметилась тенденция возвращения к истокам, традиционному образу жизни, правилам народного этикета. В 2009 года свет увидел первый номер молодёжного журнала «NesiL». Основная цель журнала – воспитывать у подрастающего поколения любовь к истории Крыма, религии, языку и культуре крымских татар, а также сохранять и развивать наследие, которое досталось нам от наших предков. В этом журнале также была опубликована статья о детских играх крымских татар. К сожалению, этот журнал приостановил своё издание, т.к. нет государственной поддержки. C 2011 года также издаётся детский крымскотатарский развлекательно-­‐познавательный журнал для детей от 5 до 12 лет, главным редактором которого является Эдие Муслимова. Журнал открывает рубрика «Национальная игра», в которой представлены крымскотатарские считалочки и игры. Воспитывать детей в национальных традициях – стало основной целью журнала. Чтобы воспитывать молодёжь в национальных традициях и оставить после себя здоровое поколение, физически и психологически полноценное, мы должны возродить и сохранить традиционные детские игры Anahtar Kelimeler: детские игры, этнопедагогика, народные традиции, значение игр, наследие предков, сохранять и развивать I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 131 Kültürel Süreklilik Sözlü İletişim ve Eğitim Bağlamında Türk Dünyası Çocuk Oyunları Prof.Dr. Gülay Mirzaoğlu1 Çocukluk, bireysel yaşamın ve kişiliğin temeli, çocuk oyunları da, çocukluk çağının temeli ve bireye yaşamı öğreten ilk deneyimlerdir. Bu deneyimleri benzersiz hale getiren ise çocuğun içinde yetiştiği kültür ve kültüre özgü oyunlar ve oyuncaklardır. Kültüre özgü deneyimler olan çocuk oyunları kültürün diğer alanları gibi, geleneksel bir yapı özelliği taşır ve kültürün sürekliliğini sağlama işlevine sahiptir. İnsanın oyunlarla donatılmış büyüme çağı, aynı zamanda anadili öğrenme, zihinsel, duygusal, psiko-­‐motor ve sosyal gelişimin şekillendiği bir çağdır. Bu dönemde birey-­‐toplum arasında ilk ilişkileri kuran, bağları pekiştiren sosyalleşme sürecini başlatan, çocukların içinde yaşadıkları kültüre özgü oyunlarıdır. Çocuk bu oyunlar sayesinde kültüre özgü yaşamı ve yaşamayı öğrenir. Kültürel değerler, davranış modelleri, toplumsal cinsiyet rolleri, kültüre özgü sözlü iletişimin nitelikleri, çocuğun yaşamında uzun yılları kapsayan çocuk oyunlarının sonuçları olarak öğrenilir ve uygulanır. Bu süreç, bir başka deyişle, genel anlamda kültürel süreklilik, eğitim ve sözlü iletişim sürecidir. Bildiride, Türk Dünyası çocuk oyunlarına belirtilen açılardan bakılacak, işlevsel nitelikleri üzerinde durulacak ve Türk kültürünün geleceği açısından konuyla ilgili bazı önerilere yer verilecektir. Childhood is the basis of life and personality and games are the basis of childhood, and they are the initial experiences that teach an individual about life. What makes their experiences unique for children is the culture in which they grow up and the games and toys of that culture. Children’s games, which are peculiar experiences to a specific culture, have a traditional structure as other elements of culture, and they have the functionality of sustaining culture. Being full of games, childhood is also a period during which a child learns his/her native language and experiences psychomotor and social developments. During this period, children enter into relations with society, strengthen their connections and start to socialize through the games that are peculiar to their culture. Thanks to these games, children learn their cultural life and how to live within that culture. Cultural values, behavioral patterns, gender roles and qualities of verbal communication in that specific culture are learned and practiced through games during the long period of childhood. This period, in other words, is a process of cultural continuity, education and verbal communication. In this paper, children’s games in The Turkic World will be handled from these perspectives, their functional qualities will be emphasized, and some advices will be presented about the topic with regard to the future of Turkish culture. Anahtar Kelimeler: Çocuk Oyunları, Türk Dünyası, Kültürel Süreklilik, Sözlü İletişim, Eğitim, / Children’s Games, Turkic World, Cultural Continuity, Verbal Communication, Education 1
Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 132 Halk Biliminin Önemli Bir Alanı Olarak Çocuk Oyunları Kamil Veli Nerimanoğlu1 Türk halkbiliminin en az öğrenilmiş alanlarından biri oyunlardır. Oyunların da çok önemli bir kısmı çocuk oyunlarıdır. Bütün çocuk oyunlarının ne zaman ki büyük oyunları olması bir ihtimalse, çocuk oyunlarının tarihsel boyutları, kural ve yasaklarının doğal şekilde oluşması, yaşaması ve kendi işlevini icra etmesinin bir sistem olması da yadsınamaz bir gerçektir. Çocuk oyunları: Halkbiliminin bir türü olarak halkbilimi yöntemleriyle öğrenilmelidir. Burada halkbiliminin metin ve bağlam merkezli yöntemleri önemli rol oynamaktadır. Oyunların halk merasimlerinin kurgulamasıyla, mit mantığıyla (brikolaj-­‐ teke tek), evristik düşünceyle (bulmaca) ile kırılmaz şekilde ilişkilidir. Çocuk oyunları ayrı ayrı yaş seviyelerinde ciddi bir eğitim işlevini üstlenmekte, çocuk düşüncesinin, duygu âleminin oluşum sürecinde ciddi bir önem taşımaktadır. Çocuk oyunlarının sanal ( edebiyat, sinema, çizgi film, tiyatro…) yansımaları, ayrı araştırma konusu olarak merak uyandırmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çocuk, oyun, halkbilimi Anahtar Kelimeler: Çocuk, oyun, Halkbilimi 1
İstanbul Aydın Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 133 Türk Dünyasındaki Tekerlemeli Geleneksel El Çırpma Oyunlarıyla, Bilimsel Gerçeklerin Öğretilmesinin Akademik Başarıya ve Tutuma Etkisi Seval Orak1, Ersin Yılmaz2 Oyun, uzun yıllar çocukların fazla enerjilerini harcadıkları, yaramazlık yapmalarını engelleyen ve taklit yapma ihtiyacını gideren bir yol olarak düşünülürken günümüzde birçok uzman tarafından bir "öğrenme sanatı" olarak değerlendirilmektedir (Biriktir, 2008: 56). Çocuk gelişimi konusunda pek çok araştırması bulunan Piaget’e göre oyun, çocuğun çevreye uyumudur. Çocuk oyun oynarken kendi seçtiği ya da seçildiği grubun kurallarına uymak zorundadır (Altunay, 2004: 18). Bu da çocuğun yaptığı işe daha fazla dikkat etmesini ve motive olmasını sağlamaktadır. Çocuğa göre hayat, oyun demektir. Çocuk oyun oynarken farkında olmadan da hayatı öğrenir. Çocuk edebiyatının en önemli kaynaklarından olan, çocukların oyun oynarken söylediği tekerlemelerin folklorumuzdaki yeri büyüktür. Bilmeceler, masallar, maniler, tekerlemeler çocuğun iç dünyasını açar. Üzerinde pek durulmayan bu edebi kültür varlıklarımız içeriklerinde dünyayı taşır. Tekerlemeler de diğer Halk Edebiyatı kültür varlıklarımız gibi çocuğun hayal ve düşünme gücünü güçlendirir, zekasını geliştirir. Bilmekteyiz ki folklor sadece yöresel ve milli oyunlardan ibaret değildir. Türk folklorunun derinliklerinde; görselin dışında, bizleri mutlu eden yaşatan hazineler gizlidir. Yeter ki farkına varalım. Türk Dünyasında çocuklar, el çırpma oyunu oynarken tekerlemeleri ağızlarından düşürmezler. El çırpma oyunlarında iki elimizi birden kullanırız. Bu oyunlarda el-­‐göz koordinasyonumuzu güçlendirip beyin jimnastiği yaparız. 1-­‐4. Sınıf düzeyinde öğrencilerin öğrenmesi gereken bilimsel gerçekler belirlenir. Türk Dünyasındaki ülkelerdeki çocukların en sevdiği tekerlemeler ve el çırpma oyunları seçilir. Bu tekerlemeler üzerine bilimsel gerçekler eklenir. Öğrenciler bir yandan el çırparken, bir yandan bilimsel içerikli tekerlemeleri söyler. “Güneş Sistemi, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler , Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları” gibi konular ses yinelemeleriyle tekerleme haline getirilip el çırpma oyunlarıyla söylenir. Bu çalışmanın amacı tekerlemeli geleneksel el çırpma oyunlarıyla desteklenmiş bilimsel gerçeklerin öğretiminin, öğrencilerin akademik başarılarına, öğrenilenlerin kalıcılığına, Hayat Bilgisi ve Fen Bilimlerine ilişkin tutumlarına etkisini belirlemektir.Bu yolla öğrencilerin mantıklı ve rasyonel düşünme gücüne sahip olup olmadığı saptanır. Araştırma Yöntemi: Bursa ilinin özel bir ilköğretim okulunda araştırma yapılmıştır. Araştırmada öntest-­‐sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma 2014-­‐2015 eğitim-­‐öğretim yılı sonbahar döneminde yapılmıştır. Bu çalışmaya deney grubunda 22, kontrol grubunda 22 ( 20 kız,24 erkek) olmak üzere toplam 44, ilköğretim 1-­‐4. sınıf öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın uygulaması Hayat Bilgisi ve Fen ve Teknoloji dersindeki “Güneş Sistemi, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler , Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları” öğretiminde gerçekleşmiştir. Deney grubundaki öğrencilere tekerlemeli el çırpma oyunlarıyla, kontrol grubundaki öğrencilere ise geleneksel öğretim yöntemleri ile öğretim yapılmıştır. Araştırma haftada 3 saat olmak üzere 24 ders saatini kapsayan süre içerisinde gerçekleştirilmiştirAraştırmada ön test–son test kontrol gruplu deneme modeli kullanılmıştır. Veri 1
2
Yönder Koleji, BURSA, [email protected] Yönder Koleji, BURSA, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 134 toplama aracı olarak öğrencilerin akademik bilgilerini ölçmek için araştırmacı tarafından başarı testi hazırlanmıştır. Öğrencilerin Fen Bilimlerine yönelik tutumlarındaki değişimi belirlemek için Nuhoğlu (2008) tarafından geliştirilen “Fen Bilimlerine Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın nitel verilerini elde etmek için deney grubu öğrencilerine oynatılan her oyundan sonra günlük yazdırılmıştır. Elde edilen nicel veriler SPSS programı kullanılarak bağımlı ve bağımsız gruplar t-­‐testi ile analiz edilmiştir. Nitel veriler ise içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmada elde edilen istatistiksel sonuçlar, deney ve kontrol grubunun deney öncesi ve deney sonrası öntest ve sontest toplam başarı puanları arasında deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur . Bulgular: Uygulama sonrasında elde edilen veriler analiz edilmiştir. İşlem sonucunda tekerlemeli el çırpma oyunlarıyla “Güneş Sistemi, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler , Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları” gibi bilimsel gerçeklerin öğretilmesinin, akademik başarı açısından, Fen Bilimlerine yönelik olumlu tutum geliştirme açısından deney grubu lehine anlamlı bir farklılık yarattığı gözlenmiştir. Bu durum öğrencilerin mantıklı ve rasyonel düşünme gücüne sahip olduğunu destekler. Sunuş ve Tartışma: Araştırma sonuçlarına göre, tekerlemeli el çırpma oyunlarıyla bilimsel gerçekler öğretimini ve geleneksel öğretim (düz anlatım, ders kitabı) yöntemlerini uygulamanın öğrencilerin “Güneş Sistemi, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler , Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları ” konularına ait başarılarını artırmada farklı etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin “Güneş Sistemi, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler , Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları” konularındaki başarılarında gözlenen bu farklılıkların tekerlemeli el çırpma oyunlarından kaynaklandığı söylenebilir. Belirlenen içeriklerle ilgili konu testi puanlarında deney öncesine göre daha fazla artış gözlenen tekerlemeli el çırpma oyunlarıyla bilimsel gerçekler öğretiminin, geleneksel öğretim yöntemine göre öğrencilerin Hayat Bilgisi ve Fen ve Teknoloji dersindeki başarılarını artırmada ve derse yönelik olumlu tutum geliştirmede daha etkili olduğu görülmektedir. Bilgisayar oyunlarıyla yarışabilecek nitelikte çocukların eğlenerek öğrendiği görülmüştür. Öğrenciler halka olur. Yukardaki bilimsel tekerleme, 2 defa el çırpma, iki defa yanındaki arkadaşının eline el çırpma şeklinde olan, el çırpma oyunuyla birlikte söylenir. Bu sayede öğrenciler ritim tutma, el-­‐göz koordinasyonu, uyum gibi becerilerini kazanmanın yanı sıra bilimsel gerçekleri eğlenceli, farklı ve kalıcı bir yolla öğrenir. Günlük yaşamdaki olaylar ile öğrendikleri arasında ilişki kurarak daha rasyonel ve mantıklı düşünmeye başlar. Anahtar Kelimeler: tekerleme, geleneksel, el çırpma, oyun, Türk Dünyası I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 135 Özbek Halk Oyunları ve Oyuncaklarının Araştırılma Meselesi Prof.Dr. Cabbar İşankul1 Dünyada halk oyunlarının şekillenmediği hiçbir halk yoktur. Her insan çocukluktan çevresini farklı oyunlar ve hareketler vasıtasıyla anlamaya başlar. Halk oyunları, çocuğun ufkunun gelişmesinde, büyümesinde önemli etkenlerden biridir. Halk oyunları, çocuğu bedenen sağlam kılmanın yanı sıra onu kendisini kuşatan dünyayı anlamaya, bu dünyayla ilişki kurmaya öğretir. Bu da, birey olma ihtiyacını karşıladığı için gençlerin toplumdaki yerlerini belirlemesine yardımcı olur. Atalarımız çok eski dönemlerden bu yana türlü canlılar ve kuşların hareketlerine taklitle farklı oyunlar, danslar üretmişlerdir. Eski oyunlar, avcının hareketleriyle uygundur ve halkın canlıcılık ve totemcilik tasavvurunun meyvesidir. Eski çağlarda eski törenlerin bir parçasını oluşturan totemcilik dans ve oyunları daha sonra geleneksel halk oyunları ve sanatına dönüşmüştür. Demek ki halk oyunları sadece halkın beden gücü olmayıp onun tarihi, geleneklerş ve kültürünü içinde barındırmaktadır. Halk oyunları sadece zamanı değerlendirmek amacıyla üretilmemiştir. Halk oyunları, milletin en eski tarihiyle sıkı sıkıya bağlı olan, asırlar boyunca bir gelenek şeklinde varlığını sürdüren, genç kuşağın bedenen ve manevî açıdan olhun birey olmasını hedefleyen halk yaratıcılığının yüksek örneğidir. Birçok rivayet ve efsanede, masal ve destanda, Kaşgarlı Mahmut, İbn Sina, Ali Şir Nevaî, Babür gibi büyük atalarımızın yapıtlarında, tarih kaynakların halk oyunlarına ait terim ve tasvirlere rastlarız. Özbek halk oyunları tarihi ve kaynakları konusunu aşağıdaki gibi beş gurupta inceleyebiliriz: 1. Taş ve kaya üzerine yapılan resimler, arkeolojik buluntular. 2. Halk sözlü geleneği örnekleri. 3. Edebî kaynaklar. 4. Tarihî kaynaklar. 5. Seyahatnâme ve günlükler. Ülkemizin farklı bölgelerinde bulunan kaya resimlerinde ilk atalarımızın hareketlerinde halk oyunlarıyla ilgili tasavvurların bulunmaktadır. Alpamış, Köroğlu gibi halk destanlarında halk oyunları sanatsal şekilde ortaya konmuştur ve halk oyunlarının tarihinin, mahiyetinin araştırılmasında önemli kaynaklar arz eder. Halk oyunlarını ele alan ilk edebî kaynak olarak Kalgarlı Mahmut’un Divani Lûgati-­‐t Türk eserini gösterebiliriz. Söz konusu yapıtta halk oyunlarıyla ilgili birçok terim ve kelimeler kaydedilmiştir. Ayrıca Keykavus, Ebu Reyhan Birunî, Ali Şir Nevaî, Zahiriddin Muhammed Babür, Kâşifî gibi âlimlerin eserlerinde halk oyunlarıyla ilgili çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Yunanistanlı tarihçilerin vakayinamelerinde, Şerefiddin Ali Yezdî’nin Zafernâme eserinde ve diğer tarih kaynaklarında, Klaviho ve Orta Asya’ya seyahati gerçekleştiren seyyahların günlük ve anılarında 1
Özbekistan Bilimler Akademisi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 136 halk oyunları hakkında önemli bilgiler vardır. Kaynaklar çoktur ama en önemli ve nadir kaynak geçmişten bugüne kadar varlığını koruyan halk oyunlarıdır. Halk oyunlarıyla ilgili kaynakların çok olmasına rağmen halk oyunlarının yeteri kadar araştırıldığını söylemekten uzağız. Özellikle halk oyunlarının sınıflandırılması konusunda çelişkiler bulunmaktadır. Çalışmamızda halk oyunlarının tarihi, onların araştırılması ve tasnifi konuları üzerinde teker teker duracağız. Zira halk oyunları sadece bir tek halk çapında değil bütün Türk halkları genelinde araştırmayı gerektirir. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 137 Türk Dünyası ile Amerika Yerlilerinin Geleneksel Çocuk Oyunları ve Oyuncakları Arasında Bir Karşılaştırma Prof. Dr. Timur Kocaoğlu*1, Yrd.Doç.Dr. Yalçın Bay**2, Yrd.Doç.Dr. Neslihan Bay***3 Anadolu’dan Sibirya’ya kadar uzanan geniş Türk Dünyasındaki çeşitli Türk boylarının geleneksel çocuk oyunları ve oyuncakları arasında yapılacak karşılaştırmalı araştırmalar, bize bu çocuk oyunları ve oyuncaklarının Türkler arasındaki yaygınlık düzeyi konusunda bilgi verir. Avrasya coğrafyasının türlü bölgelerinde yaşayan Türk boylarından her birinin komşuları da birbirine göre oldukça ayrıdır. Türk boyları ile onların yakın komşuları arasında da bu konuda yapılacak karşılıklı araştırmalar da, bu çocuk oyunları ve oyuncaklarından hangilerinin Türkler dışında hangi yabancı uluslarda da oynandığını gösterir. Bu bildiride ise, Türk Dünyasındaki oldukça yaygın geleneksel oyunları ve oyuncaklarından bazıları ile Amerika kıtasındaki yerli halkların geleneksel çocuk oyunları ve oyuncakları karşılaştırılmaktadır (“Kızılderili” terimi Amerika yerlileri tarafından aşağılayıcı sayıldığı için bu bildiride kullanılmıyor). Türk Dünyasındaki kimi yaygın çeşitli taş oyunları (Beş Taş, Dokuz Taş), ip oyunları (özellikle Anadolu’da “İp Süsleme Oyunu” denilen parmaklara geçirilen iple oynanan oyun) ile bebekler, topaç gibi çeşitli oyuncakların Amerika yerlileri arasında da geleneksel olarak oynanmakta oluşu iki önemli olguyu açıklar: 1) Bu oyunlarla oyuncakların tarihçesinin çok eski bin yıllara uzandığı, 2) Türklerle Amerika yerlilerinin eski ata-­‐anaları arasındaki kültürel bağların bugüne kadar saklana geldiği. Amerika yerlileri Orta Asya’nın kuzey bölgelerinden en erken 30 bin ile en geç 8 bin yıl önce Bering Boğazı’ndan geçerek Amerika kıtasına göçmüşler. ABD’de bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar, bu geleneksel çocuk oyunları ve oyuncakları Amerika yerlilerinin sonradan Avrupalılardan öğrenmediğini, çok daha önce Asya’dan Amerika’ya geçerken kendileriyle birlikte getirdiklerini gösteriyor. The comparative research on the traditional children’s games and toys of the various Turkic peoples in the Turkic World streching from Anatolia to Siberia would inform us the state of popularity of them among the Turks. In the Eurasian geography, each Turkic group has different neighbors from other Turkic peoples. A comparative study among these neighbors would show which of the games played among the Turkic peoples also exist in other peoples. In this paper, the some of the widespread traditional children’s games and toys in the Turkic World are compared with that of the Native American peoples. The widespread usage of some of the games such as “Five Stones, Nine Stones” and various games with string like “Cat’s Cradle” and several toys such as spinning top among both tthe Turkic peoples and the native American peoples, could explain two significant facts: 1) The age of these games go back to thousands of years, 2) The cultural connections between the forefathers of both the Turkic and the Native American peoples have been preserved up to the present day. The Native American peoples have started to arrive the northern American continent from 30 thousand to eight thousand years ago. Recent scholarly research in the US indicate that the native 1
* Michigan State University, International Center, ABD, [email protected], [email protected] * Michigan State University, International Center, ABD, [email protected], [email protected] 3
*** Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected], [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 138 American children’s games and toys were not borrowed from later European arrivals, but are the native Americans have brought with them from Asia. Key Words: Native American peoples, Turkic peoples, tradional cildren’s games, traditional toys. Сравнительные исследования разных Тюркских общин просторного Тюркского мира от краев Анатолии до самой Сибири между традиционными детскими играми и игрушками предоставят нам информацию о степени развития этих детских игр и игрушек между Тюрками. Соседи каждой Турецкой общины живущей в разных регионах Евразийской географии очень отличаются друг от друга. Исследования на тему отношений между Турецкими общинами и их ближайшими соседями показывают какие именно детские игры и игрушки были использованы другими народами помимо Тюрков. В этом абстракте сопоставлены некоторые достаточно распространенные традиционные игры и игрушки Тюркского мира и местного народа Америки (термин «индейцы» не использован в данном абстракте, в связи с тем, что кореной народ считает этот термин унизительным). Различные игры Тюркского мира, такие как игры с камнями (пять камушек, девять камушек), игры с нитками (особенно в Анатолии «игра с украшением нити» с наматыванием нити на пальцы), разные игрушки такие как куклы, юлы (волчки) тоже использовались кореным населением Америки и это объясняет два важных события: 1) История этих игр и игрушек начинается несколько тысячилетий назад, 2) Культурные связи между предками Тюрков и кореными Американцами были неизвестны по сей день. Кореные Американцы переселились с северных регионов Средней Азии на материк Америки через Берингов пролив примерно 30 тысяч лет и не позднее 8 тысяч лет тому назад. Научные работы на эту тему проведенные в США показывают, что кореной народ Америки научился этим традиционным играм и игрушкам не у Европейцев, данные игры были их играми и они были сохранены в период переселения из Азии в Америку. Ключевые слова: Традиционные игры кореных Американцев, традиционные игрушки кореных Американцев, традиционные игры Тюркского народа, традиционные игрушки Тюркского народа. Anahtar Kelimeler: Amerika Yerlileri Geleneksel Oyunları, Amerika Yerlileri Geleneksel Oyuncakları, Türk Geleneksel Oyunları, Türk Geleneksel Oyuncakları. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 139 Anadolu Türkmen Oyunlarında Balçıkhisar Örneği Hamza Kandemir1 Oyun, küçük yaştaki bireylerin eğitici ve öğretici bir uğraşı olarak bir işleve sahip olduğu kadar, belki de ondan daha önemli işleve de sahiptir. Bu işlevse milletlerin kültürlerini binlerce yıl öteye taşıyan ve geçmişin derinliklerinde olan dil kodlarını taşıması olarak nitelenebilir. Oyunlarda milli toplumların çağlar boyunca geliştirdiği yaşam ölçüsünü; kendine ve kendi dışındaki bütün herşeye bakış biçimini şeklini; toplumsal birtakım ölçüleri görmek mümkündür. Oyunlar binlerce yıldır bozulmadan doğdukları kültürleri ve toprakların özelliklerini nesilden nesile aktaran en önemli araçlardan biridir. Çalışmamıza konu olan Balçıkhisar; Afyonkarahisar ili Şuhut ilçesi sınırları içinde yaklaşık 400 yıl önce yerleşik hayata geçmiş bir Türkmen yerleşimidir. 1600’lü yıllara kadar konar göçer hayatı yaşayan Balçıkhisar yörük-­‐Türkmen hatta orta asya eski Türk ( Şaman kültürü de dahil olmak üzere ) kültür geleneklerini yaşatmaya devam etmektedir. Doğum, düğün, ölüm gibi toplumda önemli bir yere sahip olan törenlerde Orta Asya dönemine ait simge ve davranış biçimleri hala devam etmektedir. Balçıkhisar köyü ve yakınında bulunan eski ismi Bedeş şimdiki, resmi ismi ile Kayabelen köyü Alevi-­‐
Bektaşi geleneğe sahip olması nedeniyle çalışmaya konu olacaktır. Yerleşim yerinin geçmiş tarihi süreci göz önüne alındığında; Sandıklı ve Dinar bölgesi ve köyleri de birbirine benzer kültür özelliklerine sahip olmasından dolayı, kendine has bir kültür bölgesini ortaya koymaktadır. Bu kültür bölgesi göz önünde bulundurularak bu bölgedeki çocuk oyunlarının oynanma biçimleri, oyuncaklar, “aşık atma” oyunu, “baca baca” oyunu ve “ay gözüktü” oyunu gibi oyunlarla binlerce yıl ötesi ile bağlantı kurulmaya çalışılacaktır. Yapılacak çalışma sonucunda; binlerce yıl ve binlerce kilometreler sonra Türk milletinin her ne kadar coğrafya değiştirse de, alfabe değiştirse de, din değiştirse de, çok farklı kültürlerle tanışmış olsa da özünden kopmadığı yapılan ön çalışma ile görülmüş ve çalışma sonucu ile bu düşüncemizi çocuk oyunları ve oyunlarda kullanılan somut nesnelerle hem Türk milli kültürüne hem de bilimsel alan yazına katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Balçıkhisar, Aşık Atma, Baca Baca, Ay Gözüktü. 1
Süleyman DEMİREL Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 140 Türkmeneli Çocuk Oyunları Abdulsalam Samad Zaınel Baıraghdar Baıraghdar1, Şeyma İsmail Osman2 Çocukluk çağının en unutulmaz ve sevgi dolu hatıralara geçen etki bırakan bazı duraklar vardır, o duraklardan çocukluk döneminde oynadığım ve oyunlarda kullandığımız malzemeler ve oyuncaklar en büyük bir yer almaktadır. Dünyanın her yerinde çocukluk çağı farklı bir durumla geçilir fakat Kerkük'te çocukluk bambaşkadır. Türkmeneli ve özellikle Kerkük’ten bahsettiğimizde bazen akşamları toz toprak içerisinde çok zor şartlarda dünyanın en mutlu çocuğu bize hissetiren (Mizreh) çevirmek bazende yazın alev alev ikindi sıcaklığında çatıya çıkıp kendi ellerimizle yaptığımız (Kağıtkuşu) Uçurmamızı havaya açtığımızı hatırlayınca içimizde o çocukluğu hissediyoruz. Kış gecelerine gelince Dede ve Ninnilerde duymaya alıştığımız (eveleme develeme) Tekerlemeler de hatıralardan silinmez bir parçadır. Bu araştırmada Türkmenelinde en fazla ilgiyle çocuklar tarafından sevilen oyunları ele almışız. Aslında çok sayıda oyun ve oyuncaklar bulunmaktadır size bazılarını sıralıyalım: (Saklambac , Mizreh , kağıtkuşu, Hellüg ağaç , Gülle, Buncuk, Çukura gömme, Hana Hana, Danguz Tepme, Gözbağlama, Al Yeşil, Deve Deveci, Eveleme Develeme, Güreş, Peş Peş, Tekmelecüt) bir çok oyun sıralanabilir. Kültür, gelenek ve göreneklerimizi bir parçası olan bu oyunlar güzelim Türk dilinin ne kadar zengin olduğunun göstergesidir. Kerkük’te yıllar boyunca eski dönem hükümeti (2003) öncesi Türk dilinin konuşması yasaklansa da o dönemlerde bu oyunlar Kerkük sokaklarında hep canlandırıldı ve orijinalini koruyarak yıllar boyunca devam etti. İşte bizim amacımız bu kültürü koruyup Türkmenelinde çocuklarımıza bu oyunları korumak ve aktarmaktır. aktarmak ve korumaktır. Anahtar Kelimeler: 1
2
Irak Türkmen Öğretmenler Birliği Başkanı, [email protected] Irak Türkmen Öğretmenler Birliği Başkanı, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 141 Oyuncağımı Paylaşıyorum Firdevs Selcan Öztunalı1, Meryem Günay2, Dilek Sönmez3, Merve Salihoğlu4, Özlem Atış5 “Oyuncağımı Paylaşıyorum” projemizin amacı, öğrencilerimizin geçmişten günümüze ulaşan oyuncakların, kültürel ve toplumsal değerlerini keşfederek müze bilinci kazanımlarını, tüketici toplumdan üretici topluma geçişin önemini, farkındalık duygusunun gelişimini, ‘sosyal sorumluluk etkinliği’ altında keşfetmelerini sağlamaktır. Projemiz Görsel Sanatlar dersinde ilkokul 4. sınıf öğrencilerimiz ile gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerimize öncelikle ön test uygulaması yapılarak ölçek oluşturulmuştur. Ardından müzelerin genel tanımı, müze çeşitleri ve oyuncak müzesine geçiş yapılarak slayt sunum gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerimize İstanbul Oyuncak Müzesinin sanal gösterimi yapılmış, müze kapsamındaki oyuncakların kültürel değerleri anlatılarak geçmişten günümüze ulaşan oyuncaklar tanıtılmıştır. Sunum sonrası öğrencilere ‘hayatlarında en çok değer verdikleri oyuncağın ne olduğu’ sorulmuş ve onu kağıtlara çizerek anlatmaları istenmiştir. Çizim aşamasında teknik serbest bırakılarak öğrencilerimizin kendi dünyalarını keşfetmeleri sağlanmıştır. Öğrencilerimizi araştırmaya yönelterek, aileleri ile onların en önem verdikleri oyuncaklarını sorgulamaları ve bu konuda araştırma yapmaları istenmiştir. Eğer mevcutsa ailelerindeki eski oyuncakların fotoğraflarını incelemek üzere getirmeleri istenmiştir. İkinci aşamada, öğrencilerimizden küçük onarımlarla kullanılabilecek oyuncaklarını ve gerekli materyalleri getirmeleri istenmiştir. Öğrencilerimiz bu aşamada küçük dokunuşlar yaparak oyuncaklarını tamir etmişler ve tüketici toplumdan üretici topluma geçiş sürecinin önemini kavramışlardır. Kalan materyalleri değerlendiren öğrencilerimiz yeniden oyuncaklar tasarlamışlardır. Tasarladıkları oyuncakları kendi hayal dünyalarından esinlenerek gerçekleştirmişlerdir. Öğrencilerimiz, oyuncakları hakkındaki duygu ve düşüncelerini kompozisyonlara dökmüşlerdir. Öğrencilerimiz, tasarımlarını ve kendi onardıkları oyuncakları, ihtiyaç sahibi çocuklara, hediye olarak göndermişlerdir. Yazılan kompozisyonlar da oyuncaklarla birlikte gönderilmiştir. Öğrencilerimiz proje sonunda paylaşma duygusunu da kazanım edinmişlerdir. Bu kazanım öğrencilerimize diğer alanlarda katkı sağlayarak uygulama alanı oluşturmalarına da yardımcı olmuştur. Öğrencilerimizin kendi oyuncaklarının çizimi sergilenmiştir. Projemizin sonunda, öğrencilerimize son test uygulaması yapılmış ve iki test arasındaki değerler farkı projemizdeki sonuçları almamızı sağlamıştır. Anahtar Kelimeler: oyuncak, müze bilinci, sosyal sorumluluk, farkındalık, paylaşım 1
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] 3
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] 4
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] 5
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 142 Çuvaş Halk Çocuk Oyun ve Oyuncakları / Чувашские Народные Игрушки И Детские Игры Marına Stepanova1 У чувашей игрушки занимали важное место в воспитании подрастающего поколения. С самого раннего детства чуваши знакомили ребенка с хозяйственной деятельностью, трудовыми процессами и видами работ, которые ему предстояло выполнять в дальнейшем. В качестве игрушек в большинстве случаев использовались предметы домашнего обихода: колотушка, скалка, старые лапти, деревянная посуда и так далее. Самыми распространенными игрушками были глиняные свистульки, которые делались в форме гуся, утки, петуха и других домашних животных. Мальчики в основном играли с игрушками, изображающими предметы мужского обихода. Любимыми игрушками девочек являлись куклы из разноцветных тряпок или листьев, травы, соломы, которые изготовлялись обычно самими детьми при помощи взрослых и нередко передавались от старших к младшим. Кукольный наряд создавался в подражание одежде взрослых и шился из тех же тканей, с учётом не только этнографического, но и половозрастного, социального, сезонного различий, отражались элементы повседневной и праздничной одежды. Детские игры определены общественно-­‐историческим развитием этноса, быта и культуры: подражают трудовым и бытовым действиям, являются разновидностью игрового фольклора. Традиционные детские игры у чувашей весьма разнообразны, их насчитывалось более 300. Народные игры с производственными, бытовыми, спортивными и религиозно-­‐обрядовыми сюжетами представляли собой начало трудовой и жизненной подготовки детей. Они активно участвовали в обрядовой жизни: встречали и приветствовали масленицу, совершали обряд изгнания злых духов во время праздника Вирем и так далее. Дети наделялись особыми правами, всё, что ими изображалось, считалось значительным для жизни общества. Трудовая тематика (перевозка сена, мятьё конопли, уборка капусты и так далее) преобладала уже в играх 3-­‐4-­‐летних детей. Подражание действиям и поведению взрослых, использование инвентаря, сходного с обычным, характерно для многих игр. В детских играх использовались игрушки, которые взрослые подбирали детям соответственно их возрасту. Игры с куклами, костями (в бабки) и другими предметами отражали различные стороны семейного и общественного быта. Подвижные детские игры (без предметов и с предметами) являлись средством разностороннего воспитания детей. Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Oyuncaklar, Islık, Bebekler, Kukla Kıyafeti, Oyun Folklor, Törensel Oyun.Ключевые Слова: Игрушки, Свистульки, Куклы, Кукольный Наряд, Игровой Фольклор, Обрядовые Игры. 1
Çuvaş Cumhuriyeti TV ve Radyo Şirketi "Hata Ayıklama", TV Muhabiri / Чувашская Республика Гостелерадиокомпания «Чувашия», тележурналист, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 143 Karabağ`Da Padişah Oyunu / «Padshah Game Of King)» İn Karabax İlkin Rüstemzade Fariz Oğlu1 KARABAĞ`DA PADİŞAH OYUNU Geleneğimizde öyle oyun türlerine rastlıyoruz ki, onlar milli bayramların ayrılmaz bir unsuruna dönüşmüştür. Azerbaycan'ın birçok bölgelerinde Nevruz Bayramı arifesinde oynanılan «Padişah Oyunu» bu tür oyunlardandır. Sovyet döneminde diğer törenler gibi «Padişah oyunu» da öğrenilmemiş, sistemli bir araştırmanın konusu olmamıştır. Nevruz Bayramından bahseden yazılarda bu oyun hakkında sadece yüzeysel bilgi verilmiş, bir kültürel olay gibi ele alınmamış ve tüm unsurlarıyla birlikte araştırmaya tabi tutulmamıştır. Yalnız son yıllarda Folklor Enstitüsü'nün girişimiyle Karabağ folklorunun derlenmesine ilginin artması ve bununla ilgili bölge halkıyla görüşlerin sık sık yapılması sonucunda bu oyunla bağlı ilginç örnekler yazıya geçirilmiştir. 2013 yılında Karabağ folklor örneklerini derlemek amacıyla Tahtakörpü kasabasına gittiğimizde Laçın ilinin ahalisi arasında böyle bir oyunun izlerine rastladık. Daha sonra Gubadlı ilinden bu oyunu derlemek bize nasip oldu. En nihayetinde 2014'te Beylegan ilinin Güneşli köyünde bu oyunun katılımcısı olduk, hem de video kaydını yaptık. Son derlemeler sonucunda edindiğimiz malzemeler bize hem bu oyunun yayılma coğrafyasını belirlemeye, hem de onun daha geniş tasvirini vermeye imkan veriyor. Padişah Seçme (Laçın), Padişah Oyunu (Cəbrayıl), Şah Bezeme (Gubadlı) veya Han Bezeme (Ordubad) adıyla bilinen bu oyuna Azerbaycan'ın birçok bölgelerinde rastlamak mümkündür. Bu merasim bazı bölgelerde (Gubadlı, Laçın) ilahır çerşenbede (Nevruzdan önceki son Salı günü), Cebrail'in Sirik köyünde, Ordubad ilçesinde ise martın 21-­‐22`si düzenleniyordu. «Padişah oyunu»nun tarihi şekliyle modern durumunu kıyasladığımızda zamanla bu oyunun çok şeyler kaybettiğini görüyoruz. Önceleri bu oyun daha geniş arazide oynanılırdısa, giderek onun alanı daralmaya başlamıştır. Göçgünlükten sonra Laçın ilinde bu oyun oynanmıyor. Ordubad şehrinde vaktiyle her mahallenin kendi Hanı oluyordu, ama son 50 yılda sadece bir yerde – şehrin «Serşeher» denilen meydanında "Han Bezeme" şebedesi yapılıyor. Törenin yapıldığı günlerin sayısında da azalma var. Önceleri «Padişah Oyunu» birkaç gün oynanmış, şimdi sadece bir gün yapılıyor. İdris İbayev`in anlattığına göre, «Padişah Oyunu» Sirik köyünde martın yirmi biri saat dörtten sonra başlar, yirmi ikisi geceye kadar devam ederdi. O zamanlar daha gösterişli geçirilir, insanlar sabaha kadar oturup oyunu izlerdi. Günümüzde iki günlük böyle bir meclisi düzenlemek fazlasıyla pahalı olduğu için tören sadece bir gün kutlanıyor. Eskiden herkes kırmızı elbise giyinip meclise gelir, hatta padşah da baştan ayağa kırmızı giyerdi. Padişah olacak kişi bir gün önceden çimer, boy abdesti alarak tahta çıkar ve törenin yapılacağı 24 saat süresinde aç kalar, konuşmaz ve gülmezdi. Oyunun son yıllarda derlenmiş varyantlarında bu kurallara, neredeyse, artık uyulmuyor. «Padshah Game of King)» in Karabax In the article was described «Padshah oyunu (game of the king)» on the basis of material collected from areas of the Republic of Azerbaijan – Lachin, Gubadli, Jabrail, Beylagan and Ordubad and investigated ritualny roots of this game. Author notes that, the «Padshah oyunu» is so deeply rooted in this culture with the expanding of folklore collecting it’s possible to find traces of this ceremony in other regions. 1
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Folklor Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 144 The «Padshah oyunu» explained in the context of the carnival culture in the article. According to the author, «Padshah oyunu» is symbolize the death and resurrection of real king. The killing of the false king and enthronement the true king his perceived as re-­‐birth and renewal, thus, it is believed that would be more powerful the new ruler, longer continue its reign. But after the arrival of Islam the ceremony concluded with the name of Imam Ali, is characterized as the day of his coming to power. This resulted serious changes in the context of the game. Since then, this game have become the manifestation of people's dream for a just ruler. Anahtar Kelimeler: Anahtar kelimeler: Padişah Oyunu, Yalancı Padişah, Nevruz Bayramı / Keywords: Game Of King, The False King, Novruz, Carnival Culture, Ceremony, Death and Resurrection. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 145 The Use of the Mongolıan Folk Tasks for Ingenuıty In Teachıng Mathematıcs (6-­‐7 Years Old) Baldulmaa Baljır1 The first President of Mongolia in his speech has expressed the importance of Mongolian traditional method and Traditional way of teaching from our ancestors.[3] Our scientists had written many books about people’s heritage. We are defined our didactic goal by establishing the disposition policy of using the Mongolian folk tasks on education with paper named “the use of Mongolian folk tasks in ingenuity in teaching mathematics in kindergarten and school”. I moderately came to the final conclusion that the key of creating knowledge by pupil in mathematical trainings is Mongolian traditional games. I had developed the possibility of including”Shambala key” Game in mathematics. Introduction I had made didactic trainings from choosing these items and preferred Mongolian traditional games and usage of it in mathematical teachings, creating knowledge by students /pupil/. Literature Review From period of 1920, there were many national games was included in Russian scientific books. Mongolian scientist, Kh.Nyambuu [9], S.Badamkhatan [1] , Sh.Sukhee [10], Kh.Darambazar [6], G.Eredene-­‐Ochir [12] had created their works. Problem Statement Shambala key /lock/ Энэ нь 7-­‐9 төмөр цагиргаар хийсэн 681 үйлдлээр орж гардаг тоглоом байдаг. Mongolian lock can make with 7-­‐9 rings, by 681 actions of circles. As a research work of famous Mongolian key, we can understand that Mongolian people use 67 digit numbers, know geometrical progress. In case of creating Mongolian key with 222 rings, the number od series of its release would be . 2222+2220+2118+...+24+22-­‐1 times. The game for 6-­‐7 years old can be used as learning “ Numbering” , in 8-­‐9 as “Multivated number” , 10-­‐11 as” Degree with Natural indicator”,13-­‐ 14 as “Progress” leanings. Methodology 1
MONGOLIAN STATE UNIVERSITY OF EDUCATION THE TEACHERS SCHOOL, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 146 Scientific ingenuity method and educational trainings: experience, application, discussions, study books, mathematical methods Results •Pupil will not fall in mental pressure, gaining knowledge by easy way •Increasing the Child interest, usage •Open possibility of Child Development •Will bring subject of game production, innovation Discussion •Further usage of this research results in other subjects specifics •To create database of didactic method of national games in training Conclusion/ •Game will assist to develop capacity of resolving priority issues •Game will create logic mentality of child •One key items of creating knowledge is Mongolian folk games •To study traditional trainings by game and World Heritages, to contribute in training future citizens by comparison above traditions. Anahtar Kelimeler: The Usage of Creating Knowledge,Mongolian Folk Task,Shambala / Heaven / Key I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 147 ‘Kazıktaar’ Tuva Halk Oyunu ‘Aşık’ / Тувинская Народная Игра «Кажыктаар» Orgelleer Ondar1 Tebliğimizde Tuva Türkçesinde Kazıktaar olarak anılan, küçük toynaklı yani koyun, keçi ve kuzu gibi hayvanların aşıkları ile yapılan bir halk oyunu ele alınacaktır. Bu konuda daha önce yapılan çalışmalar gözden geçirilmiştir. Daha sonra tarafımızca yapılan derlemeler sonucu elde ettiğimiz bilgiler sentezlenmiştir. Eldeki malzeme konunun özelliklerine göre tasnif edilerek okuyucuya derli toplu bilgileri aktarmaya gayret ettik. Daha önceki literatürde bulunmayan tarafımızca yapılan saha çalışmasında tespit edilen türlerini tarif ederek oyun kurallarının Tuva Türkçesine geçirilmesini sağladık. Bunun yanında aynı malzemenin daha geniş kitlelere hitap etmesini düşünerek Rusça’ya da çevirdik. Tebliğimizde aşağıdaki prensipleri esas aldık : *aşık oyunlar ulusal kurallarını araştırmak ve çağdaş kurallarını betimlemek; *analiz edilen mevcut durumdan yola çıkarak aşık oyunlarının daha da geliştirmesi için bir perspektif sunmak; *aşık oyunlarının genel bir tanımını yapmak; * aşık oyununun türlerinin özellikleri ve kurallarını analiz etmek; * bu oyunların başka yerlerde uygulanması düşünülerek oyun sırasında oyuncuların oturma şekilleri ve sıralanması gibi bilgileri de vermek istedik. Bunların yanında, oyun sırasındaki kurallar, kullanılan malzeme, oyun yerleri gibi bilgiler de verilmiştir. Aşık oyunu, çocuk ve yetişkinlerin eğitim ve öğrenim uygulamasında bu zamana kadar öğretim, eğitim ve eğitimsel yönleri dikkate alınmamıştır. Biz oyunun tarihsel ve etno-­‐kültürel açıdan değeri açığa çıkarmaya gayret ettik. Ayrıca çağın gereklerine uygun olarak yeni kurallar ve yarışma usullerini de geliştirerek teklif de bulunduk. Oyunun birkaç türü vardır: ‘ bulmak, çözmek’ -­‐ «отгадывание» -­‐ «бодалажыыры»; ‘aşık avı’ -­‐ «ловля астрагалов» -­‐ «чыттырып кагары»; ‘at yarışı’ -­‐«скачки» – «аът чарыштырары»; ‘atışma’ -­‐ «стрельба в «косули» -­‐ «адып ойнаары» gibi. Aşık oyunlarının tüm kurallarını geliştirdikten sonra ileride Tıva Cumhuruyet’inde okullar başta olmak üzere başka eğitim kurumlarının eğitim programına alınması için dikkat çekmek istiyoruz. Bugün Tıva Özerk Bölgesi eğitim programında aşık oyunları veya başka da ulusal oyunların yer almamaktadır. Bu yönden de önemli olduğunu düşünüyoruz. Halk oyunları, törenler ve bayramlar her milletin geleneklerinin önemli parçasıdır. Gelenek, bir ulusun kendi varlığını devam ettirmek amacıyla nesilden nesile bilinçli olarak aktardığı maddi ve manevi kültürün, sosyal veya ailevi hayatın olgularıdır. Her ulusal, etnik ve kültürel grupun şu anda büyük bir ölçüde kültür ve eğitim değeri olan kendi halk (geleneksel) oyunları vardır. Geçmişimizi, ulusal (Tıva) bayralarımız ve geleneklerimizi unutmamalıyız. Bunlar her ferdin doğumdan itibaren ruhunun bir parçası olmalıdır. Ulusal halk oyunları her yaşta, her millettin en doğal paydaşıdır. Sevinçlerin, ortak heyecanların keyif verici sabit kaynağıdır. В статье исследуется тувинская народная игра «кажыктаар» -­‐ игра с астрагалами мелких копытных животных. 1
Tuva Devlet Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 148 Собраны и описаны разновидности игры кажыктаар. Переведены на русский язык правила тувинской игры «кажыктаар», существующей в народе, но не описанной в литературе. Цель работы: изучить народные правила и описать современные правила игры «кажыктаар». Задачи: -­‐ проанализировать нынешнее положение и перспективы дальнейшего развития игры «кажыктаар»; -­‐ дать общую характеристику игры «кажыктаар»; -­‐ проанализировать особенности правил и разновидностей игры; -­‐ виды стартового положения игрока во время игры. В работе рассматривается эволюция правил, инвентаря, место проведения и положение игрока (олуттары) во время игры. В практике воспитания и обучения детей и взрослых до сих пор не раскрывалось образовательное, развивающее и воспитательное значение игры. Поэтому раскрывается историческое и этнокультурное значение игры, разработаны правила, протоколы соревнований в соответствии с требованиями времени. Выявлено и описано положение игрока во время игры (олуттары), т.е. стартовое положение игрока. Все эти положения игроков во время игры имеют разноплановый характер воздействия на организм играющих. Игра имеет несколько разновидностей: «отгадывание» -­‐ «бодалажыыры», «ловля астрагалов» -­‐ «чыттырып кагары», «скачки» – «аът чарыштырары», «стрельба в «косули» -­‐ «адып ойнаары». Актуальность состоит в том, что после разработки правил игры «кажыктаар» она может быть включена в программу образовательных дошкольных и школьных организаций Республики Тыва. В настоящее время именно национальные игры, такие как «кажыктаар» не включены в программу для образовательных организаций. Народные игры, обряды, праздники – составная часть традиций каждого народа. Под традициями понимаются явления материальной и духовной культуры, социальной или семейной жизни, сознательно передающиеся от поколения к поколению с целью поддержания жизни этноса. У каждой национальной, этнической и культурной группы имеются свои народные (традиционные) игры, которые и в настоящее время являются большой культурной и образовательной ценностью. Мы не должны забывать о прошлом, о праздниках и обычаях тувинского народа. Именно родная культура должна стать неотъемлемой частью души ребенка, началом рождения личности. Народные игры можно считать естественным спутником жизни и постоянным источником радостных эмоций в любом возрасте, у любого народа. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 149 Çocuk ve Oyun Arzu Toksoy1, Efe Erman Şermet2, Esra Göğebakan3, Burcu Şensoy4, Burcu Ertüzün5, Ziyniş Kahraman6 2010-­‐2011 Eğitim ve Öğretim yılından itibaren beden eğitimi zümresi olarak uyguladığımız ‘Sokak Oyunları Projesi’ ile öğrencilerimizin fiziksel, sosyal ve psikolojik yönden gelişimleri üzerinde olumlu etkiler yaratmak hedeflendi. Yaptığımız çalışmayı ilkokul 1, 2. ve 3. Sınıf düzeyindeki öğrencilerimiz ile uygulandı.. Seçtiğimiz oyunlarla çocukların motorsal özelliklerini, özgüven duygusunu, toplum içerisinde kendini ifade edebilme gibi yetilerini geliştirmeyi amaç edinildi. Uygulama aşamasında dünyadan ve kendi kültürümüzden seçtiğimiz oyunları yıllık planımıza uygun konulara göre uygun görülen kazanımlarla eşleştirerek dağıtıp öğrencilerimiz üzerindeki değişimleri fiziksel ölçümler doğrultusunda gözlemlendi. Gözlem sırasında ölçek formu oluşturulup derecelendirmeler yapıldı. Gözlemlerimiz sonucunda öğrencilerimizin fiziksel anlamda yatay-­‐dikey sıçrama, sürat denge, uyarana karşı tepki, boy ve kilo gibi verilerde olumlu yönde gelişmeler saptandı. Rehberlik birimi ile yaptığımız iş birliği sonucunda ise davranış bozukluğu olan çocuklarda olumlu yönde gelişmeler olduğu bizlerle paylaşıldı. Elde edilen sayısal veriler tekrar gözlem formuna dolduruldu. Yılsonunda karne olarak velilere gönderildi. Ayrıca öğrencilerimizin kazanımlarını pekiştirmesi hedeflenerek, araştırma yoluyla öğrenme stilini kullanarak performans ödevi kapsamında araştırma yapmaları istendi. Sokak oyunları şenliği mayıs ayı içersinde birinci ve ikinci sınıf öğrenci velileri ile birlikte düzenlendi. Şenlikte öğrencilerimiz yıl boyunca öğrenmiş oldukları oyunları anne -­‐ babaları ile paylaşımda bulunma ve oynama imkanı sağladılar. İş yoğunlukları nedeniyle çocuklarıyla yeterince vakit geçirme imkanı bulamayan velilerimiz şenliğe yoğun katılım göstererek beğenilerini dile getirdiler. Ayrıca kentleşme ve internet çağının olumsuz etkisi olarak çocukların yeterince dışarıya çıkıp sosyal aktivitelerde bulunmaması sonucu aile içi iletişimin ve sosyalleşmenin azaldığı bu dönemde uyguladığımız şenlik doğrultusunda çocuklar anne ve babalarının oynadıkları geleneksel oyunları öğrenme fırsatı yakaladılar. Aileleriyle birlikte güzel ve eğlenceli oyunlar oynadılar. Veliler tarafından etkinliğimiz olumlu tepkilerle karşılandı. Anahtar Kelimeler: Aile, oyun, kişisel gelişim,arkadaşlık ilişkileri 1
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] 3
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] 4
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, 5
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULLARI, [email protected] 6
ÖZEL BURSA KÜLTÜR OKULARI, 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 150 Geleneksel Çocuk Oyunları Derneği / Ankara Mustafa Atalık1, Durdu Tongut2, Özlem Demirayak3 Geleneksel Çocuk Oyunları Derneği (GEÇODER), 2011 yılında Ankara’ da kurulmuş ve aynı yıl faaliyetlerine başlamıştır. Derneğimizin üyeleri tamamen öğretmenlerden oluşmuştur. Derneğimiz, çocukların geleneksel çocuk oyunları aracılığıyla oyunlarla yeniden tanışması ile ilgili projeler yürütmektedir. GEÇODER bunları hiçbir kar amacı gütmeden yapmaktadır. Proje kapsamındaki etkinlik ve planlamalarda çocuklarımıza en yakın kişi olan öğretmenlerimizin geleneksel çocuk oyunları konusunda bilgilendirilmeleri sağlanmaktadır. Bir yandan oyunlar oynatılırken diğer yandan da sağlıklı beslenme bilinci, obezite ve spor konularında bilgilendirici toplantı ve seminerler düzenlenmektedir. Kültürümüzün bir parçası olan ve kuşaklar arası iletişimi sağlayan geleneksel çocuk oyunlarımızdan mendil kapmaca, yağ satarım bal satarım, tombik, yakan top, beştaş seksek, ali babanın çiftliği ve topaç oyunlarını günümüz koşullarında oynanabilecek şekilde güncellenmiş, kuralları oluşturulmuştur. Takım ruhu oluşturması, birlikte hareket etmeyi sağlaması ve daha fazla sayıda öğrenciye ulaşabilmek adına mendil kapmaca, yağ satarım bal satarım, tombik, kaleli yakan top oyunlarında çalışmalarımız yoğunlaşmıştır. Ankara Keçiören’de başlayan bu süreç derneğimiz tarafından belirlenen oyun kuralları ile ve derneğimizin çabalarıyla Ülke genelinde oynanmaya başlamıştır. 20/06/2013 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile derneğimiz arasında yapılan protokolle 81 ilden il koordinatörü olarak belirlenen birer beden eğitimi öğretmenine Ankara’da “Oyunun Çocuk gelişimindeki yeri ve önemi “ ve “geleneksel çocuk oyunları oyun kuralları” konularında eğitim verilmiştir. Öğretmenlerimize konuyla ilgili katılım belgesi verilmiştir. 2010-­‐ 2011 Yılında yapılan faaliyetlerde Ankara ‘da tek ilçede 1000 öretmen ve yaklaşık 30000 öğrenci katılımı ile başlayan faaliyetlerimize gösterilen ilgi günden güne artmıştır. 2012-­‐ 2013 de bu sayılar Ankara’da 25 ilçe, 6000 öğretmen, 180000 öğrenciyken; 2013-­‐ 2014 yılında ülkemizde 70 il, 850 ilçede 60.000 öğretmen ve 1.800.000 öğrenciye ulaşmış, ülke genelinde kültürel değerlerimizden bir tanesi olan Geleneksel Çocuk Oyunları alanında bir farkındalık oluşturulmuştur. Sonuç olarak; küçük yaş grubunda ki öğrencilerimize spor kültürü ve spor bilinci kazandırabilmek ve geleneksel çocuk oyunlarımızı tekrar hak ettiği yere taşıyabilmek adına çıktığımız bu yolda hatırı sayılır başarılara ulaştığımızı düşünüyoruz. Geleneksel çocuk oyunları alanında 1. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayına da katkıda bulunabileceğimize inanıyoruz. Anahtar Kelimeler: Kültürel oyun, Oyun ve eğitim, Kültürel oyuncak 1
Geleneksel Çocuk Oyunları Dernek Başkanı, [email protected] Geleneksel Çocuk Oyunları Dernek Başkanı, [email protected] 3
Geleneksel Çocuk Oyunları Dernek Üyesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 151 Tradıtıonal Chıldren Games Assocıatıon ( Geçoder ) Traditional Children Games Association (GEÇODER), was found in 2011 in Ankara and started to be active that year. The members of our Assocation is made up of teachers. Our Association carries out projects about children games to meet the kids with the games again. GEÇODER runs those projects without seeking any profit. Teachers who are the closest to children regarding to activities and planning of projects are provided informations about traditional children games. While playing games, seminars and meetings about healthy diet, obesity and sports are organized. Tissue puss, Drop the handkerchief, ‘Tombik”, Tingly ball, Jackstones, Hopscotch, “Ali babanın çiftliği”, Spintop which are a part of our culture and a mean of communication between gaps are updated to be played and set up rules. Practices on Tissue puss, Drop the handkerchief, Tombik and Tingly ball are increased in order to form team spirit, help moving together, and reach more students, This progress, which started in Ankara Keçiören, has started to be played with new rules which are formed by our Association all around the world. An education about “The importance of game on children’s improvement” and “The rules of traditional children games” are provided to one Physical Education Teacher from 81 cities who are designated as a city coordinater with a protocol which is done on 20/06/2013 between Ministry of National Education Life Long Learning General Management and our Association. Also our teachers are given Participation Certificate. 1000 teachers and about 30000 students joined in those activities held in only one town in Ankara in 2010-­‐ 2011 and the interest to games are increased day by day. In 2012-­‐ 2013 the participants number raised to 25 towns in Ankara, 6000 teachers, 180000 students; in 2013-­‐ 2014 it raised to 70 cities, 60.000 teachers in 850 towns and 1.800.000 students. Therefore this raised an awareness about one of our culturel value Traditional Children Games around the world. All in all, we think that we accomplish remarkable succeed in bringing the traditional children games to the right place and creating sports consciousness and culture in young-­‐aged students. We believe that you can support 1. International Turkish World Children Games and Toys Convention. Key Words: Cultural game, Game and education, Cultural Toy. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 152 Türk Dünyasında Aşık Oyunları Yrd.Doç.Dr. Yalçın Bay*1, Prof. Dr. Timur Kocaoğlu**2, Yrd.Doç.Dr. Neslihan Bay ***3 Türk toplumlarında tarihsel süreç içerisinde aşık oyunlarının oynandığı bilinmektedir. Dilden dile aktarılarak gelen ve 15. yüzyılda yazıya dökülen Dede Korkut hikayelerinde bir çocuğa ad koyma olayı anlatılırken “Bir gün dört çocuk meydanda aşık oynuyorlardı.” şeklinde aşık oyunundan bahsedildiği görülmektedir. Benzer şekilde Kaşgarlı Mahmut’un 1072-­‐1074 yılları arasında yazdığı Divanı Lügat-­‐it Türk adlı eserinde aşık oyununun nasıl oynandığının anlatıldığı görülmektedir (Akyüz, 2014). Tarihi kaynaklardan da anlaşıldığı gibi aşık kemiği ile oynanan oyunlar Türk toplumlarının kendi kültürü içerisinde oluşturduğu kültürel oyunlardır. Anadolu’da da oynandığı bilinen aşık oyunlarının Türk Dünyasında ne kadar hatırlandığı ve kaç farklı aşık oyununun olduğu soruları araştırmanın problem durumunu ortaya koymuştur. Bu problem durumu doğrultusunda aşık ile oynanan oyunların, kuralları ve oynanış şekilleriyle ortaya konulması araştırmanın amacını oluşturmuştur. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden gözlem ve görüşme yöntemleri kullanılarak betimsel bir çalışma yapılmıştır. Türk Dünyasında yer alan ülke/bölgelerden belirlenen 10 ülkede (Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Moğolistan, Uygur, Tuva, Hakasya, Altay, Yakutistan) çocukların oyunları gözlenerek ve oyunun oynanışı hakkında çocuklarla ve yetişkinlerle görüşmeler yapılarak veriler toplanmıştır. 10 ülkede 19 il, 8 ilçe ve 17 köy ziyareti yapılarak gerçekleştirilen alan araştırmasının sonucunda 5 farklı aşık oyunu, oynanış şekilleri ile betimlenmiştir. 10 farklı Türk ve akraba ülkesinin yer aldığı geniş bir coğrafyada aşık oyunlarının ortak oyun olarak kaydedilmesi, Türk kültürü içerisinde var olan kadim oyunumuz olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu ise, araştırma alanı olarak belirlenen 10 ülkede aşık oyunlarının bilindiği ve eskiden oynandığı görüşmelerde belirtilmiş olmasına rağmen bazı ülkelerde çocuklar, aşık oyunlarını bilmedikleri ve oynamadıkları görülmüştür. Bu durum kültürel oyun olan aşık oyunlarının gelecek nesile aktarılamaması durumunda, unutulma riski ile karşı karşıya olduğunu göstermiştir. Knucklebones in the Turkic World It is wellknown that the Knucklebones has being played in the Turkic communities in history. In the Book of Dede Korkut which first has past from one generation to another orally, then written down in the fifteenth century, the knucklebones is mentioned in ragard to giving a name to a child as follows: “One day four children were playing knucklebones at the square.” Similarly, how the knucklebones is played was explained in Makhmud Kashghary’s work Divanu-­‐Lugati’t-­‐Turk written between 1072 and 1074 (Akyüz, 2014). According to the historical sources, knucklebones is one of the cultural games that have been developed within their own culture of the Turkic communities. The questions of how much the knucklebones played in Anatolia is remembered in the other parts of the Turkic world and how many different knucklebones games exist were the core of this research which looked for various knucklebones games and their rules. A descriptive study is carried out by applying qualitative research methods of observation and interview. The data was collected based on observations of the games and interviews with children and adults in 10 countries that are within the Turkic World (Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Uzbekistan, Mongolia, Uyghur, Tuva, Khakasia, Altay, and Yakutia). The playing rules of five different types of knucklebones are described after having visited 1
*Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] 3
***Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkiye, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 153 10 countries, 19 provinces, 8 districts, and 17 villages. It resulted in registering knucklebones as a common and ancient game of our Turkic culture in the vast geographic area where 10 different Turkic and relative communities live. This reserach also found that although knucklebones has been known in all the 10 countries based on our observations and interviews, in several of them children didn’t know and don’t play it. This situation shows that knucklebones has a risk of being forgotten if it is not carried over the next generation. Игры в асычки Тюркского мира Известно, что тюркский народ играл в игру «Асычки» с давних времен. В рассказах Деде Коркута, которые передавались из поколения в поколения имеют место такие упоминания как «Однажды четыре мальчика играли на улице в асычки». Аналогично, Махмуд Кашгари в своем произведении «Диуани лугат ат-­‐тюрк», которое было написано в период 1072-­‐1074 гг., объяснял как играть в асычки (Акюз, 2014). Исторические источники показывают, что игры с использованием асыков -­‐ это игры Тюркской культуры, созданные самими Тюрками. Вопросы о том, насколько Тюркский мир помнит об играх в асычки, которые использовались в Анатолии и сколько есть видов этой игры были толчком для начала исследования данной темы. В продолжении, вопросы о правилах игры в асычки помогли в определении цели данного исследования. В исследовании были использованы такие методы как наблюдение и обсуждение с детальным описанием процесса иследования. В 10 странах/регионах (Казахстан, Кыргызстан, Таджикистан, Узбекистан, Монголия, Восточный Туркестан, Республика Тыва, Республика Хакасия, Республика Алтай, Якутия) выбранных из Тюркского мира были собраны данные благодаря просмотрам игр и проведением встреч с детьми и взрослыми на тему правил игр. В результате визита в 19 областных, 8 районных центров, 17 сел в 10 странах были описаны 5 разных игр с асычками и их правилами. Тот факт, что игры в асычки являются общей игрой в 10 разных тюркских и родственных странах с широкой географией, привело к заключению, что эта игра является древней игрой Тюркской культуры. После обсуждений в 10 странах стало известно, что несмотря на то, что, что игры в асычки были ранее известны и использовались среди народа, в некоторых странах дети не знали и не играли в эти игры. Это положение говорит о том, что в случае, если игры с асычками не будут переданы следующему поколению, то есть риск, что они будут вовсе забыты. Anahtar Kelimeler: Türk Dünyası, Kültür, Oyun, Oyuncak, Aşık I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 154 Kazak Milli Oyunların Eğitimde Uygulanması Gulnar Saigy1 Yeni nesil kendi medeniyeti ve zengin miraslarıyla ilgili kaynakları milli edebiyatı sayesinde öğrenir. Kazak halkı oyunu eğitim aracı olarak görmüştür. Oyunu ders içeriğinde kullanmak öğrencilerin düşünmesini geliştirir ve aynı zamanda geleneksel özellikleri tanıyarak öğrenmesini sağlar. Oyun-­‐ insanın düşüncesini geliştiren, çekici özellikleriyle sürükleyen, diyapazonu geniş, hayallere daldıran oğlan üstü durumdur. Ünlü pedagog V. İ. Suhomlinskyi : “Oyun olmadan, müzik olmadan, masal olmadan, sanat olmadan, fantastik düşünce olmadan tam anlamıyla akıl –oy eğitimi mümkün değildir” demiştir. Demek ki öğrenci milli gelenekleri boyuna sindirmeden akıl ve düşünce yönünden zenginleşemez. Eğitimde milli oyun elementleri dersin konusu ve içeriğine göre seçilir. Biz bu tebliğimizde Kazak halkının milli oyunlarının özelliklerini ve niteliklerini eğitimde kullanma açısından ele alacağız. Anahtar Kelimeler: Kazak, müzik, masal,sanat 1
Korkut Ata adındaki Kızılorda Devlet Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 155 Somut Olmayan Kültürün Gelecek Kuşaklara Aktarılmasında Oyunun Önemi/ Bir Örneklem Olarak Çankırı’da Çocukların ve Yetişkinlerin Oynadığı Ortak Geleneksel Oyunlar Münir Cerrahoğlu1, Abdülselam Arvas2 Oyun, çocukların ve yetişkinlerin günlük yaşantılarından ayırabildikleri boş zamanlarda, eğlenmeyi, dinlenmeyi ve hoşça vakit geçirmeyi amaçlayan eylemlerdir. Eğlenme ve eğlendirmeyle birlikte oyunlar özel gün ve gecelerde, geleneksel kutlamalarda ve törenlerde değerlerin yaşatıldığı, eğitimin ve kültürün gelecek kuşaklara aktarıldığı önemli etkinliklerden biridir. Çocukların ve yetişkinlerin farklı sosyal ortamlarda buluştuğu, toplumsal ve kişisel baskılardan uzak bir şekilde kendilerini rahatça ifade edebildiği gönüllü girişimlerdir. Bireyler geleneksel oyunlarla hem kişisel beceri ve kabiliyetlerini sergilemek suretiyle eğlenip dinlenirler hem de içinde bulundukları toplumun bilgi, dil ve davranışlarını barındıran kültürel mirası öğrenme tecrübeleri kazanırlar. Oyunlar bireylerin kendilerini akran grubu içerisinde ifade edebilmesi, kabiliyet ve yetilerini geliştirebilmesi için uygun etkinliklerden biridir. Oyun bireylerde kurallara uyma, işbirliği, paylaşma, başkalarının haklarına saygı gösterme, sorumluluk alma gibi duyguları geliştirir. Bireylerin yeteneklerini denemesi, başarılı deneyimlerde bulunması bireyin kendine olan güvenini artırmakta ve başarabilme mutluluğu kazandırmaktadır. Sosyal hayatın içinde yer alan birey böylece sosyalleşme sürecine de katılmış olmaktadır. Oyun denildiğinde ilk akla gelen oyuncular çocuklardır. Ancak yetişkinlerin de bazı özel günlerde, bir takım kültürel organizasyonlarda geleneksel çocuk oyunlarını kendilerine göre yorumlayıp oynadıkları görülmektedir. Bazı geleneksel oyunların hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından oynanıyor olması yetişkinlerin, çocukların dünyasına verdikleri önemin bir göstergesi olmakla birlikte özellikle somut olmayan kültürel mirasın gelecek kuşaklara yaşantı yoluyla aktarımına canlı birer örnektir. Bu bildiride somut olmayan kültürün gelecek kuşaklara aktarımında oyunun önemine dikkat çekilecek, Çankırı halk kültüründen örnekle çocukların ve yetişkinlerin oynadıkları ortak geleneksel oyun örneklerine yer verilecek, oyunların oynandığı zaman, mekân ve amaçlar üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Somut olmayan kültürel miras, geleneksel çocuk oyunları, Çankırı halk kültürü 1
2
ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ, [email protected] ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 156 Geldi Aldı Götürdü Oynadı Oynadı Getirdi Ayça Köycekaş1 Avrupa Birliği Gençlik Programları kapsamında desteklenen Ankara Oyuncak Kütüphanesi projesinin yasal temsilcisi olan KalpAnkara Eğitim ve Gençlik Merkezi Derneği; yedi gönüllü gencin bir araya gelmesiyle kurulmuş bir gençlik grubunun, Avrupa Birliği hibesiyle hayata geçirdiği Ankara Oyuncak Kütüphanesi’ne özverili bir şekilde çalışıp kurumsal bir yapı kazandırmasıyla proje temelleri üzerine kurulmuş bir dernektir. Eylül 2012 tarihinden beri gerçekleşmekte olan Oyuncak Kütüphanesi -­‐ Ankara projesi ile amacımız okul öncesi eğitimden faydalanma imkânı elde edememiş çocukların, oyun ve oyuncak kültürünün yeteri derecede olmamasından kaynaklanan eksikliklerini gidermektir. Ailelerin atmaya kıyamadıkları oyuncakların değerlendirilmesi ve başka çocukların da bu oyuncaklardan istifade etmesini sağlamak düşüncesiyle, çeşitli nedenlerden dolayı oyuncakları bulunmayan çocuklarımıza ödünç oyuncak vererek, kişisel gelişimlerine katkı sağlamayı planlıyoruz. Dünyada yaygın olarak kullanılan, Türkiye'de ise adı yeni duyulmaya başlayan ''Oyuncak Kütüphanesi'', kısa sürede çocukların yeni eğlence mekanlarından birisi olmuştur. Kütüphane kavramıyla ilk kez ''oyuncak'' alışverişi yaparak tanışacak olan minikler, Ankara Oyuncak Kütüphanesinde oynamayı ve paylaşmayı öğrenecekler. Anahtar Kelimeler: oyuncak kütüphanesi 1
, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 157 Okulöncesi Dönemdeki Çocukların Kültürel Oyuncaklara ve Oyunlara Dair Algılamaları Berrin Akman1, Nihan Temiz, Sevgi Can Akbaş, Gülden Kurt, Ayşegül Nalbantoğlu, Nuran Çelebi, Aslı Özden, Çiğdem İçöz, Sibel Göbüt, Ebru, Gökçe, Dicle Göksel, Yeter Kaplan, Berrin Kavas, Fatma Betül Yılmaztürk, Ayşe Özge Tatlı “Oyun”, çocuğun, yetişkinin ve hatta tüm canlıların hayatında büyük yer tutmaktadır. Tarih kitapları bütün eski toplumlarda çok çeşitli oyunlar oynandığını (Ergün, 1980), bu oyunlar için farklı oyuncak malzemelerin kullanıldığını yazmaktadır. Nasıl ve ne şekilde ortaya çıktıkları çoğu kez bilinemeyen oyun ve oyuncakların ortak noktası, toplumların kültürünü, geleneklerini, yapısını ve ortaya çıktığı zamanın özelliklerini yansıtıyor olmasıdır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte çok sayıda yeni oyuncak ortaya çıkmakta, eski oyuncaklar ise koruma altına alınmaya, bu sayede kültürümüze özgü değerlerin nesilden nesle aktarılması ve kültürel mirasın korunması sağlanmaya çalışılmaktadır (Başal, 2007). Bu çalışmada, çocukların kültürümüze özgü oyuncaklara dair farkındalık kazanmaları ve deneyimler yaşamaları amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2014-­‐2015 eğitim döneminde Hacettepe Üniversitesi Beytepe Anaokulu’na devam etmekte olan 6 yaş ilkokula hazırlık grubundaki 70 (34 kız, 36 erkek) çocuktan oluşmaktadır. Çalışmanın materyali olan geleneksel oyuncaklar, araştırmacılar tarafından yapılan literatür taraması sonucu belirlenmiş, çocuklara yöneltilen 5N 1K soruları ise araştırmacılar tarafından oluşturulmuştur. Çocuklardan alınan yanıtların değerlendirilmesi ise nitel olarak yapılmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile daha önce belirlenen temalar (5N 1K, oyun çeşitliliği ve benzerlik kurma) çerçevesinde düzenlenip yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kültürel oyuncaklar, oyun, erken çocukluk dönemi 1
Hacettepe Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 158 Yabancı Dil Eğitiminde Çizgi Filmlerin Yeri ve Önemi Bahar Güneş1, Ceylan Tekin2 Beyinde yer alan nörofizyolojik mekanizma, 0-­‐6 yaş arası dönemde oldukça aktiftir. Dolayısıyla, bu dönem beyin gelişimi açısından oldukça önemlidir. Çocuk, bu dönemde gördüklerini ve duyduklarını beynine hemen kaydeder. Uzmanlar, çocuk beynindeki dil gelişiminin iki yaşında başladığını ve ergenlik dönemine kadar devam ettiğini ileri sürerler. Erken yaşta anadili dışında ikinci bir dili öğrenmeye başlayan çocukların, ilerleyen yaşlarda üçüncü veya dördüncü dili daha kolay öğrendikleri görülmüştür. Ayrıca yabancı dil bilen çocukların düşünme, kavrama ve üst düzey becerileri tek dil bilen çocuklara oranla daha çok gelişmiştir. Erken yaşta başlanan yabancı dil eğitiminde, çizgi filmlerin kullanılması etkili bir yöntemdir. Bu yöntem, çocukların konuşma ve dinleme gibi iki önemli yetisini geliştirmelerini sağlamaktadır. Lacorte ve Thurston’a göre yabancı dil eğitiminde, dinleme ve konuşma diğer yetilere oranla daha büyük bir öneme sahiptir. Erken yaşta izletilen yabancı dildeki çizgi filmler de bu yetilerin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca bu yöntem yabancı dil eğitimini çocuklar için daha eğlenceli hale getirmektedir. Çocuk, yabancı dildeki çizgi filmi izlerken bir yandan konuşma ve dinleme yetilerini geliştirme olanağı bulacak; diğer taraftan da o dili konuşan toplumun kültürünü de öğrenebilecektir. Bu da yabancı dil eğitimi açısından çok önemlidir. Çünkü bir dile tam anlamıyla hakim olabilmek için o dilin kültürünü de çok iyi bilmek gerekir. Çizgi filmler de bu anlamda birincil öneme sahiptir. Çünkü çizgi filmler çocuklar için basit bir eğlence aracı değildir. Aynı zamanda çocuklara toplumsal değerleri de aşılamaktadır. Bu çalışmada, erken yaşta başlanan yabancı dil eğitiminde çizgi filmlerin hangi amaçla ve nasıl kullanıldıklarına değinilecektir. Ayrıca bu yöntemin çocuklar üzerindeki etkisine yer verilecektir. Çalışmanın sonunda, çizgi filmlerin sadece yabancı dili öğretmede değil; aynı zamanda o dili konuşan toplumun kültürünü öğretme açısından da oldukça önemli olduğu üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Yabancı dil eğitimi, çizgi filmler, konuşma, dinleme, kültür, erken yaş 1
2
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, [email protected] ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 159 Geçmişten Geleceğe, Tüketimden Üretime Oyun ve Oyuncak Ayşe Öztürk Samur1, Selcen Aydoğan2, Asiye Tunç Mimar Sinan Anaokulu3 Bu çalışmanın amacı çocuğu okul öncesi eğitim kurumuna devam eden velilere geleneksel oyunları ve geleneksel oyun materyallerini tanıtmak, örnek geleneksel oyunlar oynayarak ve geleneksel oyun materyalleri hazırlayarak bu konuda farkındalık yaratmaktır. Çalışmanın örneklem grubunu Aydın ili Mimar Sinan Anaokulunda çocuğu eğitim görmekte olan 10 veli oluşturmaktadır. Çalışmada 4 hafta süresince velilere 24 saatlik eğitim verilmiştir. Eğitim öncesi velilere program tanıtılarak, bireysel görüşmeler yapılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşmede “Çocukluğunuzda hangi oyunları oynuyordunuz?”, “Çocuğunuz hangi oyunları oynuyor?”, “Çocukluğunuzda oynadığınız oyunları çocuklarınız oynuyor mu?”, “Çocukluğunuzda oynadığınız oyunları çocuklarınızla oynamayı denediniz mi?”, “Çocuğunuzla oyun oynamak için günlük ne kadar süre ayırırsınız?”, “Çocuğunuzla hiç oyuncak yaptınız mı?”, “Çocuğunuzun el yapımı oyuncağı var mı? Nasıl bir oyuncak?” sorularına yer verilmiştir. Program sonunda ise uygulanan eğitimle ilgili kazanımları, evde ki uygulamaları, çocuklarıyla programda yer alan eğitsel oyunları oynarken yaşadıkları deneyimler sorulmuştur. Ön görüşmelerde çocukluklarında evcilik, ip atlama, yakalamaca, saklambaç, körebe, seksek, dokuz kiremit, istop, yağ satarım bal satarım, çelik çomak oyunlarını oynadıklarını ifade eden ebeveynler, çocuklarının bu oyunlardan evcilik ve saklambacı oynadıklarını söylemişlerdir. Program sonunda ise öğrendikleri yeni oyunları çocuklarıyla oynadıklarında kendilerinin heyecanlandıklarını, çocuklarının mutlu olduklarını, tekrar tekrar oynamak istediklerini ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel oyunlar, oyun materyalleri, veli eğitimi 1
Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, [email protected] Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, [email protected] 3
Mimar Sinan Anaokulu, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 160 Okul Öncesi Öğretmenlerinin Oyuncak Kavramına İlişkin Metaforik Algıları Songül Giren1, Emre Durak2 Okul öncesi dönem; çocuğun sosyal, duygusal, zihinsel, fiziksel ve psikomotor gelişim alanlarında önemli değişimlerin meydana geldiği ve hayata dair bilgi ve becerilerin kazanıldığı bir eğitim dönemidir. Bu dönemdeki becerilerin kazandırılması için çocukla konuşulması gereken dil ise oyundur. Konuya bir çocuk gözüyle bakıldığında çocuğun en önemli işi oyunu, en değerli malzemesi de oyuncaklarıdır. Bu nedenle okul öncesi öğretmenlerinin, okul öncesi dönem çocukları için oyuncağın ne olduğuna ve niçin gerekli olduğuna ilişkin düşüncelerinin belirlenmesi önemlidir. Bu araştırmada, okul öncesi öğretmenlerinin oyuncak kavramlarına ilişkin metaforik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bunun için okul öncesi öğretmenlerinden “okul öncesi dönem çocuğu için oyuncak………..gibidir, çünkü” cümlesini tamamlamaları istenmiştir. Araştırmanın evrenini Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bağımsız anaokulları ve anasınıflarında çalışan öğretmenler oluşturmaktadır. Çalışma grubunu ise tesadüfî örnekleme yöntemiyle belirlenen 76 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Öğretmenlerden elde edilen veriler içerik analizine göre değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; oyuncak kavramına yönelik 48 metafor ve 6 kategori ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan metaforlar “gözlük, çocuğun eli, sembol, vazgeçilmez bir eşya, hayatın vazgeçilmezi, gelişim aracı, yaratıcı materyal, araç, çocuğun hazinesi, en değerli hazine, kendine değer verme, kitap, gemi, simülasyon, iletişim aracı, oyun malzemesi, eğlence, beyni çalıştıran bir düğme, eğlence aracı, oyun için araç, hayal dünyası, gerçek varlık, ekmek, materyal, her şey, senaryo, hayal gücü, hamur, çocuğun işi, oyunun tamamlayıcısı, yemek, su, yazarın kalemi, kendinden bir parça, yemek yemek, arkadaş, nefes, ayna, duyguları iletme aracı, yaratıcılık, çocuğun dünyası, çocuğun parçası, yiyecek, ciddi bir şey, dost, kardeş, çocuğun annesi ve çocuğun çocuğu” metaforlarıdır. Bu metaforlar “(1) tüm gelişim alanlarını destekleyici olarak oyuncak, (2) eğlence aracı olarak oyuncak, (3) oyunların temel malzemesi olarak oyuncak, (4), çocuğun temel ihtiyaçlarından birisi olarak oyuncak, (5) çocuğun duygularını ve hayallerini yansıtıcı olarak oyuncak, (6) çocuğun ailesinin bir üyesi olarak oyuncak” kategorilerinde toplanmıştır. Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Oyuncak, Metafor, Okul Öncesi Eğitim Öğretmeni Preschool period is a training period in which the acquisition of knowledge and skills necessary for life and the significant changes occurred in the developments area of social, emotional, mental, physical and psychomotor of the child. To gain the skills in this period to be spoken with the child language is the play. When the subject a child like to be consideration, the child's the most important work is play also the most valuable materials are toys. Therefore, the determining of thoughts of pre-­‐
school teachers, what toys for pre-­‐school children and that is why it's important is needed. In this research, the purpose is to determine metaphorical thoughts of early childhood education teachers about the toy concept. For this purpose, from pre-­‐school teachers "toys for pre-­‐school children is ….like ......... because" were asked to complete the sentence. The universe of study is composed from the working teachers in the independent preschools and kindergarten to affiliated Aksaray Provincial Directorate of Education. If the working group is constituted by random sampling method identified 76 pre-­‐school teachers. The data obtained from the teachers are evaluated according to the content 1
2
Aksaray Üniversitesi, [email protected] Aksaray Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 161 analysis. According to the survey; 48 metaphors and 6 categories emerged for the toy concept. The resulting metaphors "glasses, the child's hands, symbol, an indispensable goods, indispensable to the life, development tool, creative material, tool, children's treasure, the most valuable treasure, self-­‐
worth, book, ship, simulation, communication tool, play material, entertainment a button that runs the brain, entertainment tool, tool for play, dream world, living creature, bread, material, everything, scenario, imagination, paste, children's work, complementary to the play, food, water, author's pen, self-­‐part, eating, friend, breath, mirror, tool of emotions, creativity, children's world, part of the children, food, something serious, friend, sibling, child's child and the child's mother "are metaphors. If this metaphors; "(1) supporting the toy all areas of development, (2) recreational vehicle as toys (3) toys as the main material of the play, (4), as one of the child's basic needs toys, (5) toys as reflective of the child's feelings and dreams, (6) toy as a member of the child's family "categories were collected. Key Words: Early childhood education, toy, metaphor, early childhood education teacher. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 162 Mangala’sız Sen, Sen Değilsin! Faruk Gülhan1 Mangala oyunu, altışardan on iki kuyudaki dörder taşla, toplam 48 taş ve iki oyuncu ile oynanır. Mangala tahtasında on iki çukura ilaveten iki hazine çukuru yer alır. Amaç, oyuncunun hazinesinde en az 25 taş toplamaktır. (Küçükyıldız, 2011) Günümüzde yaşayan tüm kültürler; köken olarak insana ait aynı oyun geleneğinden beslenir. Örneğin Gaziantep ve Anadolu’nun çeşitli yörelerinde de değişik adlarla oynanan Mangala oyunu(Akçam, 2006 aktaran Metin And, Oyun ve Bügü, s. 343-­‐344) Mısır, Çin, Sudan ve Brezilya’nın da olduğu pek çok ülkede aynı biçimiyle oynanmaktadır. (Arslan, 2014) Türk Mangalasını diğer mangala oyunlarından ayıran kimi özellikler vardır. Diğer mangala türlerinde taşlar genelde "tohum" adını almakta, taşları hareket ettirme ise "tohum saçma" olarak ifade edilmektedir. Bu da o kültürlerin ziraatçı bir toplum olduklarını göstermektedir. Oysa Türk Mangalasında taşlar "asker" olarak görülmektedir. Ayrıca günümüze "hazine" olarak aktardığımız bölüme Türkler "orda" yani "karargâh" demişlerdir; bu da oyunumuzun bir çiftçilik oyunu değil, savaş oyunu olduğunu ortaya koymaktadır. Öğretmenlere göre, eğitim programlarının vazgeçilmezleri arasında olan dokuztaş, su doku, mangala, satranç oyunları, öğrencileri düşünmeye, anlam yüklemeye, yeni fikirler üretmeye teşvik etmektedir. Tüm bunlar aktif öğrenme yöntemlerinden oyun tekniğinin öğretmenlerce desteklendiğini ve öğrencilerin sosyal, sayısal ve sözel zekalarını geliştirdiği düşüncesinden hareketle uygulamaya aktarıldığını göstermektedir. (Öztemiz, Önal, 2013) Bu çalışmanın da problem cümlesi: “ Türk Zeka ve Strateji Oyunu Mangala, okulda ne tür çalışmalarla yürütülebilir?” sorusudur. Araştırmanın evreni 2014-­‐2015 Eğitim-­‐Öğretim yılında Denizli ili Merkezefendi ilçesindeki ortaokul 5, 6 ve7. sınıfları olup, örneklemi Denizli ili Merkezefendi ilçesindeki Nermin Osman Akça Ortaokulu’nun 5, 6 ve 7. sınıfındaki 10 öğrenci ile sınırlıdır. Nermin Osman Akça Ortaokulu’nda 1 yıldır Mangala gözde bir oyun olarak ortaya çıkmaktadır. Okul içinde gerek sınıf içi turnuvalar gerekse okul turnuvası yapılarak oyun hep gündemde kalmayı sürdürmüştür ve gönüllü yapılan ders dışı çalışmalarla da gündemde kalmayı sürdürmektedir. Geçen yıl Denizli’de yapılan Mangala Turnuvası’nda Denizli Birinciliği’ni okulumuzdan bir öğrenci kazanmıştır ve Eskişehir’de yapılan “Türkiye Ortaokullar Arası Mangala Turnuvası”na katılmaya hak kazanmıştır. Öğrencimiz bu turnuvada derece yapamasa da birçok kazanım elde etmiştir. Sayısal ve sözel derslerinde başarı oranı yüksektir. Bu yıl da okul içi çalışmalarımız Eylül ayından itibaren aynı ciddiyet ve aynı keyifle devam etmektedir. “Mangala Yıllık Eylem Planı” hazırlanarak bu plan doğrultusunda faaliyetler belirlenmiştir. Eylül ayında okulumuzdaki 5, 6 ve 7. sınıflardaki he şubede “Sınıf İçi Mangala Turnuvası” düzenlenerek sınıf birincileri belirlenmiştir. Her şubenin birincisi bir üst turnuvada eleme usulü karşılaşarak 10 kişilik “Okul Mangala Takımı”nı oluşturmuştur. Bu öğrenciler her hafta düzenli olarak bir antreman programı dahilinde aralarında mangala maçları yapmaktadır. Tüm bu yapılan maçların sonuçları kaydedilerek öğrencilerin bireysel gelişimi yakından takip edilmektedir. Bu şekilde öğrencilerimiz öncelikle ilçe ve il genelinde yapılacak olan turnuvalara hazırlanmaktadır. Öğrencilerin bu 1
Milli Eğitim Bakanlığı Nermin Osman Akça Ortaokulu, Merkezefendi/DENİZLİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 163 turnuvalarda elde edecekleri birincilik dereceleri ihtimali dahilinde ulusal turnuvalara hazırlanma stratejileri de yıllık programımızda net bir şekilde belirtilmektedir. Birinci dönemini bitirdiğimiz 2014-­‐2015 Eğitim-­‐Öğretim yılında Okul Mangala Takımını oluşturan 10 kişilik öğrencilerimizin ders notlarını incelediğimizde başarılı bir grafiklerinin olduğu aktarabilir. Öğrencilerimizin kişilik gelişimleri, dikkat, konsantrasyon becerileri de dersine giren öğretmenlerinden aldığımız bilgiler doğrultusunda üst düzeydir. Tabi ki bu başarıda, gelişimde mangala oyunun bir katkısı olduğunu düşünülebilir. Atalarımızın büyük bir zevkle usanmadan, karşılıksız saatlerce oynadığı bu oyun öğrencilerimize tanıtılmalıdır. Türk Kültürü’nün gelişimi, ilerlemesi için atalarımızdan gördüğümüz, duyduğumuz, öğrendiğimiz yaşatılmalıdır! Bu bağlamda okullarımızda Mangala oyunu yaygınlaştırılarak öğrencilerimize aktarılmalıdır. Okullarımızda Zeka Oyunları Dersi seçmeli ders kapsamında okutulmaktadır. Bu dersi alan öğrenciler birçok zeka oyunu ile tanışmaktadır. Yalnız öğrencilerin bu oyunlardaki gelişimi yüzeysel kalmaktadır. Bu yüzden zeka oyunlarında branşlaşmaya gidilmelidir (Satranç Dersi, Mangala Dersi, Sudoku Dersi gibi). Mangala, Sudoku, Kendoku, Dokuz Taş vb. zeka oyunları hizmetiçi eğitim programlarına alınmalıdır. Okullarımızda hızla yaygınlaştırılmalıdır. Ders dışı egzersiz kapsamında da değerlendirilebilmelidir. Anahtar Kelimeler: Mangala, Zeka Oyunları Anahtar Kelimeler: Mangala, Zeka Oyunları I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 164 İlk Okuma Yazma Öğretiminde Oyun ve Oyuncakların Rolü Firdevs Güneş1 Günümüzde çağdaş eğitimin en önemli amacı düşünme, anlama, öğrenme, araştırma ve üretme becerilerini bireyler yetiştirmektir. Bu süreçte okuma ve yazma becerileri çok önemli olmakta, öğrencilerin hayat boyu öğrenen, öğrendiklerini sorgulayan, kendini gerçekleştiren ve özgüveni yüksek bireyler olmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Bu nedenle küçük yaşlardan itibaren okuma ve yazma öğretimi üzerinde durulmakta, bu becerileri geliştirmek için sürekli yeni yaklaşım ve yöntemler uygulanmaktadır. Bunlardan biri de son yıllarda gündeme gelen ‘oyunlarla öğrenme’ yaklaşımıdır. Oyun dünyamızda uzun yıllar pasif zaman geçirme etkinlikleri olarak görülmüş ve eğitim sürecinde oyuna fazla yer verilmemiştir. Oysa günümüzde oyun çocuğun gelişiminde temel öge olarak ele alınmakta ve eğitim etkinlikleriyle birleştirilmektedir. Bu alanlardan biri de ilk okuma yazma öğretimi olmaktadır. İlk okuma yazma öğretiminde oyun çocuğun öğrenme, dil, zihinsel ve sosyal becerilerini geliştirmesini destekleyen etkinliklerin başında gelmektedir. Oyunlarla ilk okuma yazma öğretim sürecinde gerekli olan dikkat, anlama, öğrenme, düşünme, hayal etme gibi beceriler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca çocuğun duygusal gelişimini sağlama, ilgisini artırma, heyecan ve davranışlarını kontrol etmesini sağlama, yaratıcı düşünme, kendine güvenme ve güdülenme becerilerini geliştirmesine katkı sağlanmaya çalışılmaktadır. İlk okuma yazma öğretiminde çeşitli oyun ve oyuncaklardan yararlanılmaktadır. Bunlar sırasıyla sesli oyunlar, çizgi oyunları, harf ve hece bulma ve yazma oyunları, kelime oyunları, bulmacalar vb. olmaktadır. Öğretilen harf, hece ve kelimeye göre çeşitli oyuncaklardan da yararlanmaktadır. Oyun ve oyuncaklarla öğrencinin eğlenerek öğrenmesi, arkadaşlarıyla iletişim ve etkileşim kurması amaçlanmaktadır. Böylece öğrencilerin zihinsel becerilerini geliştirmesi, başarı ve yaratıcılığını artırması, zihinsel bağımsızlığını kazanması, kendine güvenmesi ve geleceğine yön vermesi hedeflenmektedir. Bildiride ilk okuma yazma öğretiminde kullanılan oyun ve oyuncaklar ile bunların eğitim ve öğrenmeye katkıları ele alınacaktır. Anahtar kelimeler: ilk okuma yazma öğretimi, oyun ,oyuncak Anahtar Kelimeler: ilk okuma yazma öğretimi, oyun ,oyuncak 1
BARTIN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 165 Özel Gereksinimi Olan Çocuklarda Kültür Temelli Oyunlar Meral Melekoğlu1 Özel gereksinimi olan birey, zihinsel, duygusal ve sosyal, bedensel ve dil gelişim alanlarında bir takım yetersizliklerinden dolayı yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak oynaması gereken rolleri yerine getiremeyen bireydir. Bu bireylerin eğitiminde özel eğitim öğretim yöntem ve tekniklerinden yararlanılmaktadır. Özel gereksinimi olan bireylerin eğitim ve öğretim süreçlerinde bilişsel gelişim özelliklilerinde akranlarına göre bir takım farklılıklar olmasından dolayı somut örnek ve materyallerin kullanımı son derece önemlidir (Diken, 2010). Bu araştırmanın amacı soyut bir özelliğe sahip olan “kültür” kavramının oyunlar aracılığıyla özel gereksinimi olan bireylere özel eğitim öğretim yöntem ve teknikleriyle nasıl aktarılacağını kuramsal olarak ve kültür temelli oyun örnekleriyle açıklamaktır. Oyun her yaşta, her çağda sevilerek öğrenmek veya eylenmek amacıyla oynanan, insanlara haz veren bir etkinliktir. Özel gereksinimi olan bireyler için de oyun vazgeçilmez bir öğrenme ve eylenme aracıdır. Bu bireylere oyun öğretimi esnasında doğrudan öğretim yöntemi, yanlışsız öğretim yöntemleri gibi özel eğitim öğretim yöntemleri kullanılmaktadır. Oyunlarla bu bireylere matematik, dil, okuma yazma, sosyal beceriler, günlük yaşam becerileri gibi işlevsel becerilerin öğretimi yapılmaktadır. Bu tür becerileri temel alarak öğretimin yapıldığı oyunlara etkinlik temelli oyunlar denilmektedir (Özen,2011). Bununla birlikte; saygı, sevgi, hoşgörü, nezaket, değer verme ve espri yapabilme gibi sosyal becerilerin öğretimi yapılırken toplumda bu kavramları temsil eden karakterler (Yunus Emre, Nasrettin Hoca, Mevlana, vb.) kullanılarak öğretim somutlaştırılmaktadır. Örneğin: Öğretim sürecinde özel eğitim öğretim yöntem teknikleri kullanılarak toplumuzda bu karakterler oyun esnasında çocuklar için davranışı belirleme, tanımlama veya gösterme esnasında birer ipucu olarak kullanılarak çocukların bu kavramları daha hızlı öğrenmeleri ve öğrenmenin kalıcı olması sağlanmaktadır. Sonuç olarak, özel gereksinimi olan bireyler özellikle zihinsel işlevlerde yetersizlik yaşayan bireyler bilişsel, hafıza ve dil özellikleri bakımından geç ve güç öğrenen bireylerdir. Bu bireylere hedeflenen becerilerin öğretimini yapabilmek için öğretim sürecinin eğlenceli hale getirilmesi, öğretimin somutlaştırılması kritik öneme sahiptir. Anahtar Kelimeler: Kültür Temelli Oyunlar, Özel Gereksinimi Olan Birey, Kültürel Değerler, Oyun, Özel Eğitimde Oyun 1
ESOGÜ, EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 166 Demokrasi Eğitiminde Oyunun Yeri ve Önemi Metin Elkatmış1 Çıkış noktası olarak yönetim bilimine ait bir terminoloji olsa da demokrasi, günümüzde anlam genişlemesi yoluyla geniş bir kullanım alanı bulmuştur. En genel anlamıyla “vatandaşların egemenliğini” ifade eden demokrasiyi tanımlama çalışmalarında; yönetim biçimi, yaşam biçimi ve insan hakları boyutu olmak üzere üç ayrı bakış açısından söz edilmektedir (Yeşil, 2002: 3). O halde demokrasi sadece yönetimle sınırlandırılamaz; ailede, okulda, işte kısacası insanın olduğu her yerde yaşama alanı bulur. Demokrasi bir yaşam biçimi ve kültürüdür. Söz konusu bu kültürün kazanılmasında resmi programlardan daha çok örtük programlar etkili olmaktadır. Özellikle oyun çağındaki çocuklarda kazanılacak demokratik tutum, inanç ve beceriler bireyin kişilik gelişimi üzerinde etkili olacaktır. Bu bağlamda oyunların demokrasi eğitimi açısından ele alınması ve irdelenmesi temel bir zorunluluktur. Araştırmada bu gerçekten hareketle demokrasi eğitiminde oyunun yeri ve önemi ele alınacaktır. Bu çalışmada, nitel araştırmalarda veri toplama yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi yöntemine başvurulacaktır. Doküman incelemesi; araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar (Yıldırım ve Şimşek 1999). Araştırmanın alt problemleri için doküman incelemesi yöntemi kullanılacağından evren ve örneklem belirlenmemiştir. Elde edilen veriler demokrasi eğitimi açısından yorumlanarak ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, Çocuk, Demokrasi, Demokrasi Eğitimi. 1
Kırıkkale Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 167 Geleneksel Türk Çocuk Oyunlarının Eğitsel İşlevleri Üzerine Bir İnceleme Zekerya Akkuş1, Adnan Küçükoğlu2 Oyunun çocukların bilişsel, duyuşsal, fiziksel ve sosyal gelişimini desteklediğine ilişkin çok sayıda araştırma bulgusu mevcuttur. Bu bağlamda geleneksel Türk çocuk oyunları çocuk gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak gelişen teknoloji ve sosyal ilişiklerdeki dönüşüm sonucunda geleneksel oyunlar unutulmaya yüz tutmuştur. Bu bağlamda oyunların gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için onlara eğitim süreçlerinde yer verilmesi gerekmektedir. Geleneksel oyunların öğretim süreçlerine girebilmesi onların kültürel olduğu kadar eğitsel yönden de analiz edilmesini ve öğretim programlarıyla ilişkilendirilmesini gerekli kılmaktadır. Yapılmakta olan bu araştırmanın temel çıkış noktası da geleneksel çocuk oyunlarının öncelikle işlevlerini ortaya koyabilmektir. Bu araştırma Anadolu’da yaygınlık gösteren geleneksel çocuk oyunlarının eğitsel işlevlerini tartışmaya odaklanmıştır. Bu bağlamda geleneksel çocuk oyunları antropolog William R. Bascom’un İşlevsel Modeli esas alınarak incelenmektedir. Bu model kapsamında geleneksel halkbilimi ürünleri dört temel işlevi yönünden ele alınmaktadır. Bunlar: • Eğlenme, eğlendirme ve hoşça vakit geçirme işlevi, • Toplumsal kurallara –uyma-­‐ ve törenlere destek verme işlevi, • Eğitim ve kültürün genç kuşaklara aktarılması işlevi, • Toplumsal ve kişisel baskılardan kurtulma işlevi olarak sıralanmaktadır (Bascom, 2010). Betimsel bir nitel çalışma olarak tasarlanan araştırmada, işlevleri açısından incelenecek oyunları belirlemek amacıyla öncelikle geleneksel Türk çocuk oyunları konusundaki derlemeler ve araştırmalar taranmıştır. Daha sonra bu çalışmalarda yer alan oyunlar bölgelere göre sınıflandırılmıştır. Ardından ise farklı bölgelerde oynanan ancak yapısı, teması, içeriği ve kuralları açısından benzerlik gösteren oyunlar belirlenmiştir. Belirlenen oyunlar işlevleri açısından içerik analizine tabi tutularak, eğlendirme, kurallara uyma, kültürü aktarma ve kendi geliştirme süreçleri açısından betimlenmektedir. Anahtar Kelimeler: Oyun, geleneksel çocuk oyunu, oyunun işlevi 1
2
Atatürk Üniversitesi, [email protected] Atatürk Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 168 Geleneksel Çocuk Oyunları’nın Eğitimdeki Önemi ile Okullarda Oynanma Oranının Karşılaştırılması Hakkında Okul Müdürlerinin Görüşleri; Balıkesir Örneği Fahri Acar1 Oyun oynamanın çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkisi günümüz eğitim kamuoyunun bütün kesimlerince kabul edilen bir gerçektir. Eğitim ortamında oynanan oyunlar, erken çocukluk döneminde genellikle eğitim amacıyla kurgulanmış eğitsel oyunlar olmakla birlikte, ilkokul, ortaokul ve lise dönemlerinde bu oyunların yerini Geleneksel Kültürel Çocuk Oyunları ile sportif oyunlar alır. Oyunun çocuk üzerindeki geliştirici etkisi bu oyunlarla işlevini yerine getirir. Bu çalışma ile “Geleneksel Kültürel Çocuk Oyunları’nın eğitimdeki önemi ile okullarda oynanma oranının karşılaştırılması hakkında, Balıkesir ilindeki okullarda görevli 150 okul müdürünün görüşlerine başvurulmuş, Geleneksel Kültürel Çocuk Oyunları alanları ile oyun çizgilerinin okul bahçelerinde ne ölçüde yer aldığı ve ne sıklıkla bu oyunların oynandığı değerlendirilmiştir. Okul müdürleri uygulanan ölçme aracına verdikleri cevaplarda, Geleneksel Kültürel Çocuk Oyunları oynamanın çocuğun gelişiminde etkin rol oynadığına ve fiziksel, sosyal, psiko – motor, dil gelişimi, zihinsel ve duygusal gelişim alanlarına çok önemli katkılar sunduğuna inandıklarını belirtmelerine rağmen Geleneksel Kültürel Çocuk Oyunları’ nın oynanacağı oyun alanlarının okul bahçelerinde bulunma oranı ile okul bahçelerinin çocuk oyun alanları olarak kullanılma oranı oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma sonucuna göre, Balıkesir ili okul bahçelerinin çocuk oyun alanları olarak düzenlenmesi ile kullanılması oranının yükseltilmesi gerekliliği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Kültürel Çocuk Oyunları, Eğitim , Çocuk Gelişimi 1
Milli Eğitim Bakanlığı Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 169 Geleneksel Kültür Ürünlerinin Okul Öncesi Eğitim Materyaline Dönüştürülmesi ve Örnek Uygulamalar Hülya Tokuc1 Geleneksel Kültür Ürünlerinin Okul Öncesi Eğitim Materyaline Dönüştürülmesi ve Örnek Uygulamalarkültür, sanat ve edebiyat alanında oyun ve oyuncağın önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Geleneksel çocuk oyunları ve sözlü edebiyat ürünlerinin gelecek nesillere aktarılması milli bilincin oluşturulması açısından son derece önemlidir. Geleneksel kültür ve sözlü edebiyat ürünlerinin gelecek nesillere aktarılması amacı doğrultusunda, 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz “Öğreten Hikâyeler” adlı yayın dizisiyle geleneksel çocuk kültürü verileri, okul öncesi eğitim alanında bir eğitim modeline dönüştürülmüştür. Söz konusu çalışmada “kültürel oyun ve oyuncaklarla anadili eğitimi” başlığı altında, okulöncesi alanda birkaç uygulama örneği ortaya koyulmuştur; Anadili eğitimine örnek teşkil eden çalışmamızda, 4 atasözü, 4 deyim, 4 geleneksel oyun ve 4 sayışmacadan oluşan kültür verilerimiz, çocuk edebiyatı alanına dair iki uygulama aracılığı ile çocuğa verilmiştir. Anadili çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen bu uygulamalarla çocukların anadili gelişimlerine, sosyal duygusal gelişimlerine, yaratıcılık gelişimlerine, problem çözme ve zihinsel gelişimlerine katkı sağlanması amaçlanmıştır. Örneğim, birinci uygulama dört aşamada gerçekleşmektedir. Bu uygulamada aşamalar sırasıyla şöyledir: Birinci aşamada beyin fırtınası yöntemiyle çocukların belirlenen atasözleri ve deyimler hakkındaki hazır bulunuşluk düzeyleri tespit edilir; ikinci aşamada çocukların tanıştıkları bu sözlü edebiyat unsurlarını resimlemeleri istenmiştir. Üçüncü aşamada kısa hikâyelere dönüştürülmüş olan atasözü ve deyimler çocuklara okunarak soyut olan bu kavramları biraz daha somutlaştırmaları sağlanır. Çalışma sonunda ise, çocuklara, atasözlerinin ne anlama geldiği tekrar sorularak çocukların öğrenmeleri gözlenir. Son olarak, bu verilerin diğer Türk Dünyası halklarınca ifade ediliş biçimleri de çocuklarla paylaşılarak, atasözleri ve deyimlerin paylaşılan ortak değerlerimiz olduğuna vurgu yapılır. Bildiride, geleneksel çocuk kültürünün günümüze aktarımına yönelik gerçekleştirdiğimiz çalışmadan hareketle, geleneksel kültür ürünlerinin eğitim materyaline dönüştürülmesi süreçleri ile bu süreçlere ilişkin önerilere de yer verilerek, eğitim uygulamaları alanında çağdaş yaklaşım ve yöntemleri de yansıtan etkinlik önerileri üzerinde durulacaktır. Son olarak, söz konusu etkinliklerin okul öncesi çağdaki işlevlerine odaklanarak; bu uygulamaların, yaygınlaştırılması yoluyla çocukların geçmişle gelecek arasında güçlü bir köprü oluşturmasına zemin hazırlayabileceği öngörüsüyle, milli kültür ve bilincin sonraki nesillere etkili bir şekilde aktarımında bu çalışmaların rolüne değinilecektir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel kültür Ürünleri, Okulöncesi Eğitim, Anadili Eğitimi 1
Hacettepe Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 170 Kültürel Çocuk Oyunlarının Müzik Dersi Öğretim Programlarındaki Yeri ve Önemi Beril Tekeli1, Reha Sarıkaya2 Kültür, toplumların yaşayış biçimlerini simgeleyen; nesilden nesle aktarılacak özellikleri içinde barındırır. Oyunlar da bu özelliklerden yalnızca biridir ve müziksel davranış kazandırma süreci olan müzik eğitiminde önemi büyüktür. Müzik öğretim programları da oyun ve kültür kavramlarına göre şekillenmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda, bu araştırmada daha önce uygulanmış ve hâlen uygulanmakta olan milli eğitim müzik dersi öğretim programlarında, kültürel çocuk oyunlarına yer verilme durumlarının irdelenmesi amaçlanmıştır. MEB 1994 ve 2006 yıllarına ait “müzik dersi öğretim programları”, “müzik öğretmeni kılavuz kitapları” ve “müzik ders kitapları”nda yer alan bilgiler çözümlenmiştir. Ayrıca, yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle farklı eğitim programlarında çalışan müzik eğitimcilerinin ve uzmanların konu hakkındaki görüşleri alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Müzik Eğitimi, Milli Eğitim, Öğretim Programı, Çocuk Oyunu, Kültür 1
2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 171 Aşık’a İlgisiz Kalma Değerlerinden Olma… Ayşe Gümüş1, İsmail Gümüş2 Yeni yeni bir gelecek kaygımız oluştu. Çocuklarımızı nasıl yetiştirelim. Teknolojiyi yeterince kullanmalarını, oynamalarını nasıl sağlayalım. Çocuk oyun ve oyuncakları, onları oynamış ebeveylerimizden öğrenebiliriz. Artık görerek öğrenmediğimiz için günümüz çocuklarına öğretemiyor kitabi bırakıyoruz. Diğerleri kadar aynı kaderi paylaşan bu oyun ve oyuncaklardan biri de aşık kemikleri ve aşık oyunudur. Hemen bir çoğumuz aşık ve oyununu duymuş pek beğenmiş ve oynanması için teşvik bile etmişizdir. Ancak her zamanki gibi bir türlü yaygınlaştırmanın bir yolunu bulamaz sadece tellallığını yapmakla yetinmişizdir. Biz bu yaygınlaştırma için acaba aşık içindeki değerlerimizi mi hatırlatsak dedik. İlk olarak bu oyunu öğrenmek için dört sebep belirledik. 1-­‐Oynanışını ebeveynlerimizden yaşlılarımızdan öğrenir onlara ve oyunlarına değer verdiğimizi gösterir geçmiş ve yaşlılarımızla sıkı bağlar kurarız. Yaşlılarımızda faydalı bir iş yapmanın tadıyla hayata daha sıkı tutunurlar. Çocuk ve gençlerimizde onları hasta huysuz olarak tanımlamak yerine tecrübelerine her yaşta muhtaç olunun ulu çınarlar olarak görürler. 2-­‐Aşıkların tarihi ve arkeolojik kalıntılar olduğunu daha önce denenmiş ve iyi bir etkinlik olduğunu uygulamadan bile anlamış oluruz. Anadolu’da ilkçağlarda evlerde bir köşede aşık depoları bulunmuştur. 3-­‐ Aşıklar doğaldır geri dönüşümü mümkün kılar. 4-­‐ Oyun içerisinde değerlerimizi taşırız; Bu oyunu duyduğumuzda çalışmalarımıza internetten literatür, görsel, video taramakla başladık. Makale örnekleri okuduk. İlkçağlarda Anadolu’da Avrupada mezarlarda avlularda evlerde çok sayıda aşık kemiğinin kazılar sırasında bulunduğunu görünce şaşırdık. Hatta cenazelere kemikler hediye olarak götürülürmüş ve çocuk mezarlarına özellikle konulurmuş. Ardından aşık kemiklerini bulmak için uğraştık. Sosyal hayatta tanıştığımız( Van) Naciye teyzemiz bizi sevdiği (değer 1) için 60 adet aşık kemiği gönderdi. Bir velimiz çalışmamızı takdir ettiği için (değer 2) kasapların dahi bilmediği 15 aşığı kendi çıkardı. Konu ilgisini çekince 6. Sınıf bir öğrencimiz azimle araya araya 5 aşık kemiği elde etti. Nihayet çevre esnafımızdan Karslı Dayı-­‐yeğen iki kişi oyunun oynanması için bize koçluk yaptı.(iyi komşuluk değer 3) Aşık pozisyonları dik oyuk alçı ,alçının altı tokan,aşığın göbeği havada cik,cikin altı tab. Bu oyunun ortalama yüz oynanma şekli varmış. Biz Taşa çıkma ki daire çizilerek alanda sahada oynanır, ve mat evde halı ve zemin üzerinde oynanan halini öğrendik. Bilirkişilerimizin anlattıklarını göre oyunumuzdaki değerleri bizzat biz de tecrübe etmiş olduk ki şöyle; “Eneke en iyi atış yapma aşıkdır ve koçtan çıkar. Bunu elde eden çocuk becerikli(değer 4) taşa çıkma oyununda daire içine eneke aşığını dizen çocuk ise enekesine-­‐malına işine değerine yeterli değeri vermeyen (değer 5)çocuk olarak algılanırmış. Enekesini aşıklarını kök boya ile boyayan törpüleyen kurşun döken adam olacak çocuk yaratıcı sayılırdı.(değer 6). Oyunda aşıkları dizip oynarken aile bireyleri iş için çağırılan çocuk oyunu yarıda bırakıp gitse de dizdiği aşıkları alıp oyunu bozamaz, ona 1
2
BALIKESİR BİLİM VE SANAT MERKEZİ, [email protected] BALIKESİR BİLİM VE SANAT MERKEZİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 172 işlerini zamanında yapıp gelmesi gerektiği kuralı hatırlatılır.(değer 7) Enekeler arkadaşlar arası hediye edilir ve arabalara asılardı.(değer 8) Aşıklar aralarında değiştirilir ve kaybedilen aşıklar yumurta ile geri alınabilirdi.(çözüm üretme-­‐paylaşım değer 9) Aşıklar dizilince birinci gelen sol başkan ilk aşığı vurursa hepsini alırdı. Oyunda kazanan diğer elde her an kaybedebilirdi. Her değişime risk yönetimine hazırlıklı olurduk.(değer10) Aşıkları parmak şıklatarak vurmada el-­‐göz koordinasyonumuz gelişirdi.(değer11)Eneke ile diğer aşıkları daire dışına çıkarmak iyi bakış açısı, ölçü alma, isabetli atış, strateji geliştirme sabır gibi melekeleri bize farkına varmadan öğretirdi.(değer 12)Uzun kış gecelerini sosyal topluluk içinde aşık oynayarak zamanımızı değerlendirmiş olurduk.(değer13) Bizim aşıklarımızı akşamları babalarımız alıp oynarlardı bir aile birlik mirası gibiydiler onlar.(Değer 14) Kurban bayramları bizim için aşık bayramı olur babalarımıza bize aşık versin diye çok şirinlik yapardık.”(değer 15) Oyunlarımızı halk içinden öğrenip yine halka mal etmek lazım gelir kanaatindeyiz. Araştırmalarımızda ülkemizde çocuk oyun ve oyuncaklarını çalışan ama müstakil yöresel çalışan bir çok öğretmen, akademisyen, dernek, spor kulübü gördük. Ancak çalışmalarının bir çatı altında toplanması elzemdir. Bazı çalışmaları halka çocuklara mal edemiyoruz ki oyun oyuncaklar araştırmalarında elde edilen akademik veri ve sonuçları yine çocuklara anlatacak oyun ve oyuncaklara ihtiyaç olacak galiba!!! Bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Aşık öğreniyor öğretiyoruz. Van’dan gelen aşıklar hayatımda aldığımız en güzel hediye idi. Kurban bayramında aşık toplamada aşık atalım yarışması yapacağız. 23 Nisan’ı anlamlı kılmak için oyuncak tasarımı yarışması yapacağız. Gördük ki çocuklar oyunlarla ve yarışarak öğrenmeyi seviyorlar. Hayatı ve kültürü böyle anlıyorlar. Buna göre: Atasözlerimize konu olan Aşık Oyununu oynamaya DEĞER… Anahtar Kelimeler: Aşık ,değer ,çocuk,oyun I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 173 Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Eğitici Oyuncak Algısının Değerlendirilmesi Burcu Gezer Şen1 Bebeklikten itibaren eğitici oyuncaklar, çocuğun gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Eğitici oyuncaklar, çocuklara erken yaşta gruplama, sıralama, ilişki kurma gibi temel becerileri eğlendirici ve eğitici yöntemlerle öğretmeye yardımcı olur. Araştırmada, okul öncesi öğretmen adaylarının eğitici oyuncaklara ilişkin algısının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, öğretmen adaylarının eğitici oyuncaklara ilişkin görüşleri ele alınmıştır. Betimsel nitelikli olan bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerine başvurulmuş ve nitel durum çalışması deseni kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada, 2014 – 2015 öğretim yılında Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören okul öncesi öğretmen adaylarından 50’sinin görüşlerine başvurulmuştur. Elde edilen bulgular, öğretmen adaylarının eğitici oyuncak tanımlaması içinde çocuğun çok yönlü gelişimine imkan tanıyan, farklı yaş grupları için farklı özelliklere sahip ve eğitim hedeflerine uygun olan oyuncak tanımlamasına yer verdiğini ortaya çıkarmıştır. Anahtar Kelimeler: Oyuncak, Eğitici Oyuncak, Çocuk Gelişimi, Okul Öncesi Eğitim, Öğretmen Adayları. 1
Fırat Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 174 Geleneksel Oyunların Derslerde Kullanılmasına Yönelik Öğretmen Görüşlerinin Belirlenmesi Munise Seçkin Kapucu1 Oyun, birçok bilim insanlarına göre çocuğu tanımada ve tahlil etmede en iyi yoldur. Ayrıca oyunlar çocuğun gelişimin her aşamasında olduğu gibi gelişim dönemlerine göre de çeşitlilik gösterebilmektedir. Oyunların, çocukların bilişsel gelişimi üzerine etkileri ve kuramsal yaklaşımlar konusunda alanyazında birçok çalışma yapılmıştır. Bu konudaki en önemli çalışmalar Piaget ve Vygotsky tarafından yapılmıştır. Bu çalışmalar daha sonraki çalışmaların referans noktası olmuştur. Oyun oynamak, çocukların yemek-­‐ içmek gibi en doğal gereksinimlerinden biridir. Yetişkinler tarafından boşa geçen zaman olarak görülen oyun, çocuk için en doğal öğrenme ortamıdır. Eğitimde oyunlara yer vermenin dersleri ilginç duruma getireceği ve öğrencileri güdüleyeceği düşünülmektedir. Günlük yaşamda oynanan birçok oyun, öğretimsel amaçlara hizmet etmesi koşuluyla sınıfta ortamına taşınabilir. Oyunlar sayesinde öğrenciler kendilerini daha rahat hissetme fırsatı bulabilirken, öğretmenler de öğrencilerinin kişilik özelliklerini ve yeteneklerini fark edebilmektedir. Bu çalışmada geleneksel oyunların derslerde kullanılmasına yönelik öğretmen görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya 2014-­‐2015 eğitim öğretim yılında bahar döneminde Eskişehir’de bulunan bir ilköğretim okulunda görev yapan 10 öğretmen katılmıştır. Bu araştırma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan olgubilim (fenomenoloji) yaklaşımı ile desenlenmiştir. Araştırmanın örneklem grubu seçilirken amaçlı örneklem yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Örneklem grubu hem öğretmenlerin branşları hem de kıdemlerindeki çeşitlilik dikkate alınarak seçilmiştir. Verilerin toplanmasında uzman görüşleri alınarak hazırlanan “Geleneksel Oyunların Derslerde Kullanılmasına İlişkin Görüşme Formu” kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu iki kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda demografik özelliklere ilişkin sorular ikinci kısımda ise araştırmanın alt problemleriyle ilgili sorular yer almıştır. Veri toplama sürecinde çalışma grubunu oluşturan öğretmenlerle odak grup görüşmesi yapılmıştır. Araştırma verileri çalışmaya gönüllü olarak katılan 10 öğretmen ile odak grup görüşme tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Odak grup görüşmeleri nitel veri toplamada önemli bir işleve sahiptir. Odak grup görüşmesinde araştırmacı moderatör görevi üstlendi. Odak görüşmesi okulun toplantı salonunda ve rahat bir ortamda yapılmıştır. Bütün görüşme video ile kayıt altına alınmıştır. Görüşme öncesi öğretmenlere geleneksel oyunların derslerde kullanılmasıyla ilgili bir açıklamada veya bilgilendirmede bulunulmamıştır. Odak grup görüşme öncesi öğretmenlerden kendilerini tanıtmaları, geleneksel oyunlar hakkında bilgi vermeleri istenmiştir. Odak grup görüşmesi katılımcıların derslerde geleneksel oyunlarının kullanımı hakkında düşüncelerini belirlemek için “Geleneksel oyunlarımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Hatırladığınız geleneksel oyunlar nelerdir?” soruları ile başlanmıştır. Daha sonra tartışmalar “Daha önce hiç geleneksel oyunları derslerinizde kullanma veya inceleme fırsatınız oldu mu? Eğer oldu ise bu konuyla ilgili deneyimlerinizden bahsedebilir misiniz?” şeklinde devam etmiştir. Görüşme yaklaşık 60 dakika sürmüştür. Çalışmanın verileri sunulurken öğretmenlerin gerçek isimleri yerine farklı isimler kullanılmıştır. Gö¬rüşmeler katılımcıların bilgisi dâhilinde ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınmıştır. Görüşme sırasında öğretmenleri yönlendirici olmaktan ve araştırmanın veri toplama sürecini olumsuz etkileyebilecek durumlardan kaçınılmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Birinci ve ikinci düzey kodlamalardan yararlanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler analiz sürecinde kodlanmış ve amaçlara dayalı olarak temalar altında toplanmıştır. Kodlamalar yapılırken Nvivo bilgisayar yazılımından yararlanılmıştır. Veriler görüşlerden doğrudan alıntılara yer verilerek raporlaştırılmıştır. Analiz süreci sonunda iki araştırmacı ayrı ayrı yapmış oldukları analizleri inceleyerek kod ve temalar üzerinde uyum sağladıkları görülmüştür. Araştırma sonunda geleneksel oyunların derslerde kullanılmasına yönelik öğretmen görüşleri incelenmiştir. Araştırma sonuçları doğrultusunda derslerde geleneksel oyunların kullanımının artırılmasına katkı sağlayacağı düşünülen önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel oyunlar, öğretmenler, odak grup görüşmesi 1
ESOGÜ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 175 Oyun ve Oyuncağın Eğitsel Değeri Mustafa Ergün1 Çocukluk bir oynama dönemidir. Çocuk kendi eli, ayağı ile de oynayabilir, anne-­‐babası ve kardeşleriyle de. Biraz büyüyünce arkadaşlarıyla grup oyunları da oynayabilir. Ama toplumsal gelişmeler sonucu, çocuğun diğer çocuklarla bir arada bulunma ve oynama imkânları giderek sınırlandırılmıştır. Onun için çocuk oyunlarında oyuncağın oranı giderek artmakta, ona arkadaş olarak oyuncak bebekler, oyuncak hayvanlar vs. verilmekte; anne-­‐ babalar çocuklarıyla daha az ilgilenmek için onları oyuncağa boğmaktadırlar. Toplumdaki kişiyi yalnızlığa itme gelişimi o derece artmıştır ki, çocuk oyuncakları büyükleri de meşgul ettiği gibi, ayrıca bir de yetişkin oyuncakları sanayii gelişmektedir. İş hayatı dolayısıyla çocuklarını oldukça ihmal eden ve okul öncesi çocuk gelişimine önem verilmesi propagandası altındaki anne -­‐ babalar, çocuklarını ihmal ettikleri, bir şeyler unuttukları gibi korku ve endişelere sürüklenmektedirler. Çocukların öğretici oyuncaklarla daha iyi gelişeceğini ümit eden anne ve babalar "en iyi, en öğretici" diye tavsiye edilen oyuncakları incelemeden, düşünmeden satın almaktadırlar. Çocuklar da -­‐
beğenmeseler bile-­‐ alınan bu oyuncaklarla oynamaya zorlanmakta; hattâ çocuğun gelişim düzeyine dikkat etmeden, bu oyuncakların öğretmeyi amaçladıkları düzene koyma, koordine etme, renkleri adlandırma, alt-­‐üst kavramları ve şekil-­‐renk karşılaştırmaları vs. yönünden oyuncaklarla meşgul olmaları için sıkıştırılmaktadırlar. Günümüzde pek çok çocukta var olan oyun oynamama ve oynayamama gerçeği, anne-­‐ babaları bu konu üzerinde düşündürmelidir. Oyun oynamada çocukların ihtiyaç duydukları sessizlik ve huzurdan çeşitli malzemelere kadar binbir türlü istekleri karşılamalı, hattâ bazen ona oyun oynama öğretilmelidir. Çocuklardan, gelişim düzeylerinin üstünde şeyler istememelidir. Onun gelişim düzeyinin çok ilerisindeki bir oyuncakla, tam o oyuncağın amaçladığı şeylere göre oynamasını; bunu başaramayınca da sabırsızca ikazlar ve teşvikler yapılması, çocukta bir tepki ve isteksizlik doğurur. Çocuk özgürce oyun oynamalıdır. Turfanda gelişim sağlamak amacıyla yapılan müdahalelerin hiçbir yararı yoktur; bilakis zararlıdır. Anahtar Kelimeler: Oyun, oyuncak, çocuk gelişimi, aile, eğitim 1
Afyon Kocatepe Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 176 Yöresel Çocuk Oyunlarının Çocuk Gelişimine Yansımaları: Kuşadası Örneklemi Ferhan Esen1, Hüseyin Anılan2 Oyun yaşamın hemen her döneminde, özellikle de erken çocukluk döneminde ve okul çağında farklı bir öneme sahiptir. Her yaş grubundaki bireylerin, oynamaktan ya da izlemekten keyif aldığı farklı oyun türleri vardır. Çocukların, erken çocukluk döneminde ve okul çağında oynadıkları oyunlarda etkin rol almaktan hoşlandıkları ve hemen hemen her deneyimlerini de oyuna dönüştürmek istedikleri bilinmektedir. Bu nedenle bu dönem çocukları için oyunun önemi daha başkadır. Razon (1985) oyunu, gönüllü ve özgürce yapılan, mutluluk kaynağı olan, çocuğun tüm gelişim özelliklerini uyaran, yetenekler kadar duyuları ve duyguları da geliştiren etkinlikler olarak tanımlamaktadır. Ayrıca alan yazınına bakıldığında oyunla ilgili çok farklı tanım ve yaklaşımların da olduğu görülmektedir. Piaget’e (1962) göre oyun, çocuğun deneyim ve bilgilerini birleştirdiği bir olgudur ve oyun ile zihin gelişimi arasında yakın bir ilişki vardır. Bu yüzden de Piaget (1962) oyunu bir özümleme işlevi olarak görmektedir. Vygotsky (1967) ise oyunu bireyin çevresi ile baş edebilmesi için kullandığı bir mekanizma ve özellikle de okul öncesi dönemde gelişimin temel kaynağı olarak görmektedir. Vygotsky’ye (1967) göre özellikle soyut düşüncenin gelişimi oyuna bağlıdır ve oyun bireyin gelişiminde çok önemli bir yere sahiptir. Yine Eliason ve Jenkins’e (2003), Leland ve Fisher’e (2006) ve Mayesky’ye (2006) göre oyun bilişsel, dilsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimin tam merkezinde yer almaktadır. Bir başka deyişle oyun, öğrenmenin bilişsel, fiziksel, sosyal ve duygusal yönlerini zengin, kültüre uygun, çocuk merkezli ve destekleyici çevre içinde birleştiren ve harmanlayan açık uçlu, birey tarafından seçilen eğlenceli etkinliklerdir (Wellhousen ve Kieff, 2001). Oyunun çocukların gelişiminde bu denli derin etkilerinin olduğu bilinmekle birlikte, geleneksel veya yöresel çocuk oyunlarının çocukların gelişimine olan yansımalarının çok irdelenmediği görülmektedir. Oysaki çocuğa kimlik kazandıran ve onu önemli ölçüde etkileyen kendi yaşam çevresidir. Bu nedenle bireyin yakın çevresinde gördüğü, duyduğu ya da bizzat içinde olduğu her durum onun tüm gelişimini yakından etkilemektedir. Bu yönüyle bireyi çok yakından etkileyen durumlardan biri de çocuğun doğduğu andan itibaren içinde bulunduğu toplum ve onun kültürüdür. Bu kültürün en önemli unsurlarından biri de yöresel çocuk oyunlarıdır. Yöresel çocuk oyunları belli bir yerel çevrede oynanan ve o çevreye özgü oyunlar olarak tanımlanabilir. Bu araştırmada yöresel çocuk oyunlarının çocukların bilişsel, dilsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimlerine olan etkilerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaçla Türkiye’de Ege Bölge’sinin Kıyı Ege Bölümü’nde yer alan Aydın ili Kuşadası ilçesinden yöresel beş oyun seçilmiştir. Bunlar “Şibidik Kostik Çağla Badem”, “El El Ebildek”, “Bir İki Üç, Bakıyorum Dört”, “Arabistan Buğdayları” ve “Üşüdüm Üşüdüm” adlı çocuk oyunlardır. Oyunlar araştırmacılardan biri tarafından derlenmiştir. Söz konusu araştırmacı oyunları öncelikle kendi çocukluğundaki anımsamalara dayandırsa da söz konusu oyunlar yaşları 55 ile 80 arasında olan yöre insanlarına da teyit ettirilmiştir. Araştırmada kullanılan oyunlar öncelikle oyun kuralları ve oynanış biçimleri bakımından incelenmiş ve buna dayalı olarak da çocukların hangi gelişim basamaklarına hangi yönleriyle etkilediklerine ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmelerde çocuk gelişimine ilişkin alan yazın ile araştırmada kullanılan oyunlar arasında birebir eşleştirmeler yapılmıştır. Buna göre söz konusu oyunların çocukların, bilişsel, dilsel, sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkıları olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Oyun, yöresel çocuk oyunları, çocuk gelişimi, Kuşadası yöresel çocuk oyunları 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı,Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk ve Genç Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, [email protected] 2
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı,Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk ve Genç Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 177 Kırgızlarda Aşık Kemiği Oyunlarının Türleri ve Çocukların Gelişimi Açısından Önemi Mayrambek Orozobaev1 Genel Türk kültürü tarihinde hem oyuncak, hem falcılık hem de tedavi malzemesi olarak büyük öneme sahip olan aşık kemiği üzerinde yapılan çalışmalar henüz istenilen seviyeye ulaşmış değildir. Özellikle bir oyun aleti olarak çok yaygın kullanıldığı bilinmesine rağmen şu ana dek onun çocukların gelişimindeki rolünü, Türk halklarının zihnindeki sosyo-­‐kültürel değerini tespit etmiş değiliz. Bu nedenle çalışmamızda aşık kemiğiyle oynanan oyunların türleri ve bu türlere göre insan (özellikle çocuklar) sağlığına yararları tespit edilmeye çalışılacaktır. Burada çalışmamızın bildiri formatında olması nedeniyle konu daraltılarak, yalnız Kırgızlardaki aşık kemiği oyunları çerçevesinde değerlendirileceğini de belirtmek gerekir. Konunun Kırgızlarla ilişkilendirilmesinin başlıca sebepleri, Kırgızların uzun tarihleri boyunca yaşatarak günümüze ulaştırdıkları gelenek ve göreneklerinin bugün de çok iyi şekilde korunmuş olması ve özellikle milli oyunlarının başında gelen aşık kemiği oyunlarının toplum içerisinde hâlâ canlı tutulmasıdır. Günümüzde Kırgızistan’ın kırsal bölgelerinde çocukların en temel oyunu olan aşık kemiği oyunları, kentsel bölgelerde de “Ordo oyunu federasyonları” tarafından düzenlenen yarışmalar sayesinde hem genç nesillerin hem de büyüklerin ilgi odağına dönüşmüş durumdadır. Bu durumun, aşık kemiğinin yalnız Kırgız kültüründe değil, aynı zamanda genel Türk kültüründeki önemi, yeri ve aşık kemiğiyle oynanan oyunların ortaya çıkış kaynağı, sebepleri hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşmamız açısından önemli ipuçları sağlayacağı kanaatindeyiz. Bildirimizin inceleme kısmında konu 1) Kırgızlarda Aşık Kemiği Oyunlarının Türleri; 2) Aşık Kemiği Oyunlarının Çocukların Gelişimi Açısından Önemi alt başlıkları çerçevesinde ele alınacaktır. Birinci alt başlık içinde Kırgızlardaki aşık kemiği oyunlarının türleri, ortaya çıkış amacı ve oynanış şekillerinde göre sınıflandırılacaktır. İkinci alt başlıkta ise sınıflandırılan aşık oyunların türlerine göre bu oyunların oyuncular üzerindeki yararları değerlendirilecektir. Çalışmamız Giriş kısmıyla başlayıp Sonuç ve Kaynakça kısımlarıyla son bulacaktır. Ayrıca sunum esnasında konuyla ilgili görsel materyaller de kullanılacaktır. Anahtar Kelimeler: aşık kemiği, çocuk oyunları, oyuncaklar, Kırgızlar 1
Ardahan Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 178 Erken Çocukluk Eğitimi Kurumlarında Yürütülen Oyun Etkinliklerindeki Kültürel Faktörlerin İncelenmesi Dilara Yaya1, Berrin Akman2 Çalışmada, erken çocukluk eğitimi kurumlarında yürütülen oyun etkinliklerindeki kültürel unsurları ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, nitel araştırma yöntemleri kapsamında görüşme tekniğinden faydalanılacaktır. Veriler, açık uçlu sorulardan oluşan bir görüşme formundan yararlanılarak toplanacaktır. Görüşme formu, günlük eğitim akışında yürütülen oyun etkinliklerinin türleri, isimleri; bu oyunların barındırdığı kültürel unsurları ortaya koymaya yönelik olacaktır. Araştırma, Eskişehir ilindeki, erken çocukluk eğitimi kurumlarında ve buralarda çalışan okul öncesi öğretmenleri ile gerçekleştirilecektir. Elde edilen sonuçlar, frekans tabloları ve alınan yanıtlardan kesitlerle aktarılacaktır. Anahtar Kelimeler: Erken çocukluk eğitimi, Çocuk oyunları, Kültürel çocuk oyunları Başkurt Oyunu Ustu Ustu (Uçtu Uçtu)’Nun Eğitimsel Öğeler Açısından İncelenmesi Burak Yasin Yılmaz3, Yusuf Ay4 Günümüz eğitim sisteminde drama ve oyun, okul öncesi dönemde vazgeçilmez alanlardandır. Okul öncesi eğitimde drama ve oyun iç içe olup sıkça kullanılmaktadır. Okul öncesi dönem çocuklarının bu alanlardan en iyi şekilde yararlanmaları için bu alanlara gereken önem verilmelidir. Bu çalışmada da ülkemizde de çeşitli yörelerde küçük çocuklar tarafından oynanan ortak kültürel öğelerimizden olan “Uçtu Uçtu” oyununun başta yapılandırmacı teori olmak üzere biliş ve öğretim açısından ele alarak eğitimsel bir perspektifle irdelemek amaçlanmaktadır. Bu şekilde okul öncesi dönemde bu oyunun bireylere hangi eğitimsel öğelerle hitap ettiği de görülecektir. Ustu Ustu “Uçtu Uçtu” Başkurt oyunlarından bir olan Ustu Ustu “Uçtu Uçtu” oyununda oyuncular, ellerini aşağıya indirip, bir daire oluştururlar. Ebe olan kişi uçan ve uçmayan eşyaların isimlerini karışık söyler: “Uçtu, uçtu”, der ve elini kaldırır. Diğerlerinin onun arkasından sadece uçan eşyalara ellerini kaldırması gerekir. Kim elini yanlış kaldırırsa, ebe: “Öyleyse, git, sen de birlikte uç!” diyerek, ona yerini verip kendisi diğerlerine katılır, sonra oyun devam eder. Oyunun tekerlemesi ise şu şekildedir: Ŭstŭ, ŭstŭ — qarġalar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — kargalar uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — arbalar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — arabalar uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — qara qarġalar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — karakargalar uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — säpsĭktär ŭstŭ, Uçtu, uçtu — serçe uçtu. Ŭstŭ, ŭstŭ — qŭşsŭqtar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — kuşçuk uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — partalar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — sıralar uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — ŭsqŭstar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — uçaklar uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — qarluġastar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — kırlangıçlar uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — handuġastar ŭstŭ, Uçtu, uçtu — bülbül uçtu, Ŭstŭ, ŭstŭ — almaġastar ŭstŭ! Uçtu, uçtu — elma ağacı uçtu. Oyun Türkiye’de Sivas yöresinde yine aynı isimle Uçtu Uçtu adıyla, Kırıkkale’de Uçtu Uçtu Kuş Uçtu adıyla yaşamaktadır. Anahtar Kelimeler: Oyun, Ustu Ustu (Uçtu Uçtu), Eğitim, Yapılandırmacı Teori 1
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] 3
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] 4
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 179 Kırım Türklerinin Kültürel Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Eğitim Ortamlarında Kullanımı Müsemma Rasimova1 Halk çocuk oyunların yüzyıllar boyunca süren bir geçmişi vardır. Çok çeşitlidirler, çünkü insanların maddi ve manevi tüm yaratıcılık alanlarını yansıtırlar. Çocuk oyunları; halkın canlı bir yansıması, etnik grubun genel bir yansıması ve gelişimi tarihidir. Aynı zamanda, pedagoji ve psikoloji açısından, bir eğitim ve öğretim aracı olarak bakabiliriz. Her ulusun birikmiş ve nesilden nesile aktarılmış bir sürü oyunları vardır. Çocuklar bu oyunları oynayarak dünyayı keşfederler, becerilerini geliştirip, sağlığını geliştirirler, olumlu duygular yaşatırlar, adalet duygusunu öğrenirler. Topluma ait olan gelenekleri, yaşam biçimi ve yaşam koşulları çocuk oyunlarının içeriğini etkiler. Diğer araçlar sayesinde, oyunlar nesilden nesıle aktarılan insanların birikmiş olan sosyal tecrübesi ve kişisel gelişimini sağlar. Kırım Türkleri’nde nesilden nesile aktarılan ve korunan en iyi gelenekler: halk oyunları, savaş sanatı, tarım,hayvancılık, inşaat vb. alanlardır. Kırım Türkleri yüzyıllar boyunca özgün oyunları oluşturmuşlar. Yabancıların etkisinden koruyup yeni içerik, yeni yöntemler ve kurallarla zenginleştirmişlerdir. Bunu arkeolojik ve etnografik araştırmaları , antik edebi eserler, efsaneleri ve halkın halk masalları kanıtlar. Kırım Tükleri arasında spor odaklı oyunları: Güreş, dövüş sanatları,koşma, atlama, at yarışı, top ve kement oyunları vb özellikle popülerdiler. Ayrıca yüzme, okçuluk ve biniciliğin her türü insanların arasında çok kullanılırdı. Çocuk oyunları çocuklara küçük yaştan itibaren yetişkinlerin yaşam tarzına alıştırma başlar. Birçok Kırım Türkü oyunları , şarkıları, dansları ve halka olunup oynayan dansları çeşitli bayramlar ve törenlerde kullanırlardı. Oyunların birçoğu hayal dünyasına dayalıdır. Oyuncaklarla oyun neredeyse hiç kullanılmamıştır. Bu durum, ‘İslamiyetin insan silüetini, bir resmini veya görüntüsünü yasaklar’ diye açıklanır. Bu yüzden Kırım Türk çocukları oyuncakları, çoğunlukla bebek oyuncakları bilmiyordular. Kırım Türk milli oyunların kesin sınıflandırması yok, ama onları tahmini beş türe ayıralabiliriz: 1.Top oyunları. 2.Taşlar oyunları. 3.Kemik oyunları. 4. Spor oyunları. 5. Kement oyunları. Kırım Türk çocuklarının eğitiminden ve gelişiminden anne baba, akraba ve toplumun butün yetişkinleri sorumlulardı, bunlar eğitimin teserini artmışlardır. ‘Doğa olaylarını gözlemek, rüzgarının yönünü, kar örtüsünü ve kuyuların içindeki su seviyesi verimi nasıl etkiler’ gibi konuları büyükler çocuklara öğretmişlerdir. Çocuklar farklı renkli taşları oyun için toplarlardı ve aynı zamanda inşaat için malzemelerinin kalitesini tanırlardı. 20 yy. meydana gelen derin değişimler birçok halkların yaşam biçimini değiştirdi. Daha önceden, çocukları emekle terbiye ve aile yaşantı sürecisinde oluşturmuşlardır. Ayrıca, Kırım Türklerin’in istisnasız sürgünü yaşamışlardır. Sonuç olarak, halk oyunları neredeyse eğitim sürecinden atılmıştır. 1
Devlet Bütçe Organizasyonu Cumhuriyet Eğitim Kompleksi ‘Üstün Zekâlı Çocuklar İçin Kırım Yatılı Okulu’, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 180 Национальные игры, игрушки крымских татар и их использование в воспитательном процессе. Народные игры имеют многовековую историю. Они очень разнообразны, так как отражают все области материального и духовного творчества людей, это яркое выражение народа , отражение этноса в целом и истории его развития. Вместе с тем, на игры можно посмотреть, и с точки зрения педагогики и психологии, как средства образования и воспитания. У каждого народа накоплен и передается из поколения в поколение целый комплекс игр, в которых дети, играя и забавляясь, познают окружающий мир, совершенствуя свои способности , укрепляют здоровье, испытывают положительные эмоции, познают чувство справедливости, овладевают различными способами человеческой деятельности. Общество, традиции, быт и условия жизни влияют на содержание детских игр. Наряду с другими средствами, игры обеспечивают передачу накопленного народом социального опыта от одного поколения к другому, обеспечивает развитие личности. В крымскотатарском народе из поколения в поколение сохранялись, передавались лучшие традиции в области народных игр, военного искусства, земледелия, скотоводства, строительства и т.д. Крымские татары веками формировали и сохраняли от чужого влияние свои самобытные игры, обогащали их новым содержанием , новыми приемами и правилами. Об этом свидетельствуют археологические и этнографические исследования, древние литературные памятники, сказания и былины народа. Особой популярностью среди крымских татар пользовались игры, имеющие спортивную направленность: борьба, рукопашный бой, бег, прыжки, скачки, игры с мячом, арканом и т.д. Также были распространены в народе стрельбы из лука, все виды верховой езды, плавание. Игры детей направлялись также на то чтобы они с малых лет привыкали к образу жизни взрослых. Многие крымскотатаркие игры исполнялись на различных празднествах и обрядах, сопровождались песнями, плясками и хороводами. Большинство игр построено с помощью воображения. Совершенно отсутствуют игры с применением игрушек. Последнее обстоятельство объясняется тем, что ислам запрещает любое изображение человека. Вот почему крымскотатарские дети не знают игрушек, главным образом кукол. Чёткой классификации крымскотатарских народных игр нет, но условно их можно разделить на 5 видов: 1. Игры с мячом. 2. Игры с камешками 3. Игры с костями 4. Спортивные игры 5. Игры с плетью Эффективность воспитания крымскотатарских детей обеспечивалось прежде всего тем, что ответсвенность за развитие детей несли родители, родственники и все взрослые члены общины. Взрослые учили детей наблюдать за явлениями природы, понимать, как влияет направление ветра, снежный покров, уровень воды в колодцах на урожай, так дети воспринимали культуру земледелия. Дети собирали для игры разные цветные камешки и при этом узнавали качество строительных материалов. Коренные изменения, которые произошли в 20в. Перевернули жизненный уклад многих народов. До этого дети формировались в основном в процессе трудовом, бытовой и семейной жизни. Кроме того, крымские татары подвергнулись поголовной депортации. В результате народная игра оказалась практически вытесненной из воспитательного процесса. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 181 Cultural Games As An Instructional Tool: Pre-­‐Service Teachers’ Opinions Ummugulsum Korkmaz1, Zeynep Yurtseven Avci2 The present study is going to investigate the pre-­‐service teachers’ opinions about cultural Turkish games’ applicability into the classroom setting as an instruction method. The sample of the study will be 460 students who are studying at an Education Faculty of a university in Middle Anatolia. The study will use both qualitative and quantitative methods. The data will be collected with an online questionnaire that will be created by the authors. The questionnaire has both open-­‐ended questions and Likert-­‐style questions. The main questions of the study are following: 1. Have pre-­‐service teachers played cultural Turkish games as children? If so, which cultural games they played? 2. Do the prospective teachers think that the children games are applicable as an instruction strategy regarding the subjects (Mathematics, Science, Turkish…) and game types (cultural, non-­‐cultural, and technology based)? 3. What are their opinions about the role of games on children’s development? 4. Whether pre-­‐teachers’ opinions about teaching with the cultural children games will differ by pre-­‐
service teachers’ gender, age, birth place, growing place, and major. 5. What is the frequency of pre-­‐
teachers’ play of technology games? 6. What are the implications of FATIH Project that provides smart boards and tablets to the classrooms on pre-­‐teachers’ opinions about using games during instruction? 7. Whether prospective teachers’ opinions about teaching with games will relate pre-­‐
service teachers’ technological game playing? Descriptive statistics, correlation, ANOVA, and t-­‐test will be conducted. The study will have implications to both teacher education curriculum and K-­‐12 education policy. The study will develop awareness to Turkic culture and to the possibility of using Turkish cultural games as an instructional method in a classroom. The present study will investigate the knowledge of Y-­‐generation about the cultural games and whether the Y-­‐generation pre-­‐service teachers find the traditional games useful for education. Anahtar Kelimeler: Cultural games, game types, classroom application of games 1
2
Eskisehir Osmangazi Universitesi, [email protected] Eskisehir Osmangazi Universitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 182 Whether Children Prefer Cultural Turkish Games with Solid Materials or Using Technology? Zeynep Yurtseven Avci1, Ummugulsum Korkmaz2 Do the z-­‐generation that surrounded by various contemporary technologies play cultural games? As the older generation it is our responsibility to teach them cultural games without completely isolating them from technology. This study aims to make use of those technologies to get new generation’s attention to play cultural games, to compare how the z-­‐generation respond to the cultural games if the games were to come with technological devices or solid materials, and to explore how those children demonstrate their social and emotional skills while playing (traditional way of playing and playing with technology). The study will be conducted with about 60 pre-­‐school children at 4 and 5 years old. This is an experimental study where some of the outcome variables are student engagement, concentration, level of enjoyment, adaptation of game rules, self-­‐regulation, and social interactions. These variables will be examined under two conditions: one group will play a cultural Turkish game with solid materials, while the other group of students will play the same game through a tablet application or computer. The authors will develop an observation form. The data will be collected using the form through synchronous observations while students are playing the game. Children will be video recorded while they play so that the trustworthiness of the study can be provided.. Some of the probes in the observation form are: whether children have pleasure, whether they are stressed out (is there any physical cues that we can realize their stress), are they gratifying, which feeling they present when they win or lose, are they happy, are they sad, do they talk about their feelings, do they make social interactions, how they adapt to the rules of the game; while playing the game. This study will use both quantitative and qualitative analysis. The descriptive statistics (frequencies and means) will be calculated and detailed observations notes will be documented. In this study, we are interested in how pre-­‐school students’ interaction with the same game will differ in two environments: real-­‐life and through technology. We also aim to lead little children’s talent and interest to technology into traditional Turkish games. Anahtar Kelimeler: Preschool, cultural game, technology 1
2
Eskisehir Osmangazi Universitesi, [email protected] Eskisehir Osmangazi Universitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 183 Fen Eğitimini Zenginleştirmede Geleneksel Oyunların Yeri Celal Boyraz1, Gökhan Serin2 Ülkemizde 2012-­‐2013 eğitim-­‐öğretim yılından itibaren ilkokul düzeyinde Beden Eğitimi dersi yerini, oyun temelli Oyun ve Fiziki Etkinlikler dersine bırakmıştır. Bu ders ile birlikte ilkokul öğrencilerinin haftada 5 ders saatinde oyun temelli etkinlikler yapması beklenmektedir. Bu dersin program çıktılarından birisi “Kültürümüze ve başka kültürlere ait geleneksel oyunları ve dansları tanır ve uygular” biçiminde belirlenmiştir. Bununla birlikte ortaokul düzeyinde Beden Eğitimi ve Spor isimli dersin program çıktılarından birisi de “Beden eğitimi ve sporla ilgili kültürel birikimimiz ve değerlerimizi kavrar” biçimindedir. Bu anlamda ilk 8 sınıfta geleneksel oyunlara yönelik kazanımlar ve hem kültürümüze ait hem de başka kültürlere ait örnek oyunlar ders programlarında yer almıştır. Günümüzde çocukların, sokakta, mahallede ve hatta köylerde oynadıklarını daha az görür olmamız bu derslerin içeriğini daha değerli kılmaktadır. Çünkü çocuklar artık zamanlarının çoğunu televizyon, bilgisayar, tablet başında geçirmektedir. Bu olumsuz tablonun, geleneksel çocuk oyunlarının unutulmasına sebep olduğu söylenebilir. Aynı zamanda zamanlarının çoğunu bilgisayar, tablet başında geçiren çocuklar hareket etmekten yoksun kalmaktadırlar. Oysa çocuklar gelişim dönemlerinde şiddetli bir biçimde hareket etme isteği duyarlar. Hareket etmek çocuklar için çok önemli bir aktivitedir. Hareket etmek çocukların kendi becerilerinden emin olmalarını sağlarken, çocuklar kendilerine güven ve öz saygıyı hareket alanındaki deneyimler sonucunda kazanırlar (Pehlivan, 2012). Bu anlamda geleneksel oyunlar sayesinde çocuklar hem hareket edecek hem de kültürlerini tanıyacaklardır. Bununla birlikte geleneksel oyunlar aracılığıyla Oyun ve Fiziki Etkinlikler dersi ve Beden Eğitimi ve Spor dersi kullanılarak ilköğretim düzeyinde olan öğrencilere fen kavramlarının daha anlamlı ve somut bir şekilde verilebileceği önerilmektedir (Boyraz & Serin, 2014). Bu bağlamda alanyazın incelemesi yapıldığında özellikle Newton’un hareketle ilgili yasalarının fiziksel etkinlikler aracılığıyla öğrencilere öğretilebildiği sonucuna varılan çalışmalar mevcuttur (Werner,1971; Placek ve O’Sullivan,1997; Placek ve Patton, 2002; Hatch ve Smith, 2004). Bu çalışmalarda fiziksel etkinliklere dayalı Fen eğitimi yapılmasının çocukların akademik başarılarına katkısı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu araştırmada belirlenen 14 tane geleneksel oyun, çeşitli fen kavramlarıyla eşleştirilmiş ve fen kavramlarını öğretmek için izlenebilecek adımlar tartışılmıştır. Bu sayede öğrenciler geleneksel oyunlarımızı tanıyarak kültürümüze ait değerleri kavrarken bir yandan da Fen kavramlarını yaparak ve yaşayarak öğrenme fırsatı bulabileceklerdir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Oyunlar, Fen Eğitimi, İlköğretim 1
2
Anadolu Üniversitesi, [email protected] Anadolu Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 184 En Güzel Elementler Bunlar Melike Kayabaşı Çınar1, Dilek Pekdoğan2 ‘Oyna Eğlen Elementleri Öğren’, ‘Elementlerimiz Dillendi’, ‘Elementler Başrolde!’,’ 20’si bir yerde’,”Elementler Yolda” adlı etkinlikler Maddenin yapısı ve özellikleri ünitesinin Elementler ve sembolleri, Atomun yapısı ve katman elektron dizilimi ve Kimyasal özellikler konularının eğitici oyun, drama, kısa film, proje v.b. yapıcı öğrenme kuramına dayalı olarak öğretimini amaçlamaktadır. Öğrencilerin Fen ve Teknoloji dersiyle ilgili kazanımlara ulaşmaları hedeflenmiştir. Öğrencilerin eleştirel düşünebilme, demokrasinin gereklerini sınıf ortamında uygulayabilme, üretici ve yaratıcı düşünebilme becerileri ve ekip çalışmalarına yatkınlık edindiği, bilgi ve bulguları paylaşabilme, girişimcilik ve iletişim becerileri açısından gelişim kaydettikleri gözlemlenebilmektedir. Etkinlikler Kırıkkale il özel idaresi bilim ve sanat merkezinde uygulanmıştır. Etkinlikler disiplinler arası özelliğe sahip olup; Ortaokul Fen ve Teknoloji dersinde de kullanılabileceği düşünülmektedir. Hafıza kart oyunu olan’’ oyna eğlen elementleri öğren’’ etkinliği Braille alfabesi ile yazılmıştır. Etkinliklerin Görme engelli öğrencilerin devam ettiği okullarda da kullanılması mümkündür. Anahtar Kelimeler: oyunla,fen,öğretimi,özel,eğitim 1
2
Kırıkkale İl Özel İdaresi Bilim ve Sanat Merkezi, [email protected] Kırıkkale İl Özel İdaresi Bilim ve Sanat Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 185 Fen ve Teknoloji Dersinin Öğretiminde Hacivat Karagöz Oyununun Öğrenci Başarısına Etkisi Cavide Demirci1 Geçmişten günümüze kadar gelen ve kültür mirası olan Hacivat ve Karagöz, bir gölge oyunudur. Temeli insan, hayvan ve eşya tasvirlerinin beyaz bezden yapılan perdede, arkasından ışık verilerek hareket ettirilmesi esasına dayanır. Hacivat ve Karagöz sanatı, UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miras olarak tanımlanmıştır.Türk gölge tiyatrosunun en bilinen örneklerinden birisidir. Hacivat ile Karagöz’ün gerçekte yaşadığı, yaşamlarının hüzün verici olduğu diğer taraftan da komik unsurlar taşıdıkları bu nedenle de hikayeleşmiş ve sonsuzlaştırılmış oldukları görülür. Hacivat ve Karagöz, özellikle Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü bölgelerde (bugünkü Yunanistan, Mısır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Suriye, Tunus ve Cezayir gibi ülkelerde) icra edilmekte, dolayısıyla anılan bu coğrafyalarda yaşatılmaktadır. Bu durum, sahiplenme, tescil etme, kayda geçirme gibi gayretleri ülkeler bazında ortaya çıkarmıştır. İnsanın doğumdan ölüme kadar öğrenmesi, eğitilmesi oyuna dayanır. İnsanın doğasında oyun oynama vardır. Oyunda amaç katılımı artırmaktır.İzleyiciyi oyunla bütünleştirme oyunların en önemli özelliklerinden birisidir.Türk milletini geçmişte eğlendiren bir takım sözlü sözsüz oyunlar vardır. Bunlar arasında kukla, gölge oyunu, orta oyunu, meddah, Karagöz ve Hacivatı sayabiliriz. Bu saydığımız oyun çeşitlerinden sadece Hacivat ve Karagöz varlığını canlı olarak devam ettirmiştir ve günümüze kadar gelmiştir. Dünün eğlence oyunları bugün yerini tiyatro ve sinemaya bırakmıştır. Hacivat ile Karagöz gölge oyunu bir gülmece güldürmecedir. Bu gölge oyunu çok büyük bir ekonomi gerektirmez. Kurulması ve uygulanması da pratiktir. Karakterler halkın içindendir ve kullanılan dil halk dilidir ve dilin kullanımı ağır değildir. Basit kısa, sözcükler ve cümleler kullanılır. Hacivat ve Karagöz, gölge oyunu içerisinde iki önemli tiptir. Hacivat’ın telaffuz ettiği kelimeleri Karagöz’ün yanlış anlaması, izleyicileri eğlendirir ve güldürür. Hacivat öğrenim görmüş, bilgili, çoğu sanat dallarından anlayan bir karakterdir. Karagöz tam tersine okumamış, yabancı dil ve sözcük kuralarını anlamayan, düşüncelerini çekinmeden söyleyen bir halk adamıdır. Türk kültürünün kendine has özellikleri vardır. Bu özellikleri aktarmada Hacivat Karagöz oyunları önemli bir yer edinmiştir. Çünkü bu oyunlar konularını doğrudan Türk kültüründen, inanışlarından ve günlük yaşamından alır. İnsanlar gruplar halinde Hacivat ve Karagöz oyunlarını izlerken birbirleriyle iletişim kurar güler, eğlenirler. Bu oyunlar zamanla tükenmiş olan insanlar arasındaki iletişimsizlik, yabancılaşma kaygılarını azaltır. Bu da, Hacivat ve Karagöz oyunlarının olumlu bir yönüdür. Fen öğretiminde derslerimizde Hacivat ve Karagöz metinlerinin kullanılması, bu metinlerle ve etkinliklerle ders işlenmesi hem Hacivat Karagöz oyunlarının yaşatılmasını hem de kültürümüzün aktarılmasını sağlayacaktır. Fen öğretimini günlük yaşamdan soyutlanamaz. Hacivat ve Karagöz oyunları da konularını halk hikâyelerinden, günlük yaşamdan almıştır. Dolayısıyla içerisinde bolca kültürel öge içerir. Fen öğretiminde sıradan yöntemler kullanıldığında öğrencilerin dikkati belli bir süre sonra dağılır. Fen öğretiminde amaç öğrencileri sıkmadan yaparak yaşayarak öğrenmelerini sağlayarak öğrenciyi güdülemek, etkinlikleri günlük hayatla bağdaştırarak dersi zevkli hâle getirmektir. Hacivat-­‐Karagöz 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 186 diyalogları canlandırmaya ve etkinlik oluşturmaya oldukça elverişlidir. Fen öğretiminde sınıf içerisinde doğal bir ortamın oluşturulması fen kavramlarının ve konularınınn daha kolay öğretilmesini ve öğrenilmesini sağlayacaktır. Bu araştırmanın amacı Fen ve teknoloji dersinin öğretiminde Karagöz Hacivat oyununun öğrenci başarısına etkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla ilgili olarak “kontrol gruplu ön test son test deney deseni” kullanılmıştır. Gruplar rastgele deney ve kontrol grubu olarak seçilmiştir. Deney grubunda bu araştırma kapsamında Hacivat ve Karagöz oyunu ile fen ve teknoloji dersinin öğretimi yapılırken, kontrol grubunda geleneksel öğretim sürdürülmüştür. Araştırma 2014-­‐2015 öğretim yılı güz döneminde, Eskişehir ili merkezinde bulunan Doktor Mustafa Çamkoru Orta okulunda uygulanmıştır. Deney ve kontrol gruplarının ön test puanları, fen ve teknoloji dersi karne notu ortalamalarına bakılarak birbirine benzeyen iki sınıf seçilmiş, bunlardan 7-­‐A sınıfı deney ve 7-­‐B sınıfı kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Başarı testi, deney ve kontrol grubunda ön test ve son test olarak kullanılmıştır. Başarı testinin KR-­‐20 güvenirliği 0.78’dir. Fen ve teknoloji dersinde Hacivat ve Karagöz oyununun oynandığı deney grubu ile geleneksel öğretimin uygulandığı kontrol grubunun son test puanlarının ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Bu fark deney grubunun lehinedir. Hacivat ve Karagöz oyununun oynanması başarı üzerinde etkili olmuştur. Hacivat ve Karagöz gibi gölge oyunları diğer derslerde de kullanılabilir. Kuklalar yardımı ile bu etkinlikler düzenlenebilir. Anahtar Kelimeler: Fen öğretimi, hacivat ve karagöz, başarı, oyun, kültür. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 187 Maddenin Halleri ve Isı Ünitesinin Öğretiminde Oyun Etkinliklerinin Kullanılmasına İlişkin Öğrenci Görüşlerinin İncelenmesi Munise Seçkin Kapucu1 Çocuk oyunları, çocuğun eğitiminde ve kişiliğinin gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Çocukların olumlu yönde gelişmeleri, onların duygu ve düşünce dünyalarını bilmek gereklidir. Çocuk oyun esnasında çevre ile etkileşime girer. Bu etkileşim sayesinde çocuğun problem çözme, hayal gücünü kullanma, kendine güven, paylaşma, karar verme, hoş görü, yardımlaşma vb. gibi özellikleri gelişir. Eğitsel oyunlar okullarımızda bilinçli ve amacına uygun uygulanırsa öğrencinin bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerinin gelişimine katkı sağladığı bilinmektedir. Bununla birlikte çocuğun sosyalleşmesi açısından da oyunlar son derece önemlidir. Eğitimde oyunlara yer vermenin dersleri ilginç duruma getireceği ve öğrencileri güdüleyeceği düşünülmektedir. Çalışmada yaratıcı düşünmeyi geliştiren oyunlar kullanılacaktır. Bu kapsamda kulaktan kulağa, nesi, var ve kart oyunları fen ve teknoloji dersinde 8. Sınıfta yer alan maddenin halleri ve ısı konusuna uyarlanacaktır. Eğitsel oyunların çeşitliliği öğrenmenin daha etkili olmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca öğretmenlere alternatifler sunmaktadır. Günlük yasamda oynanan birçok oyun, öğretimsel amaçlara hizmet etmesi koşuluyla sınıfta da oynanabilir. Bu çalışmada maddenin halleri ve ısı ünitesinin öğretiminde oyun etkinliklerinin kullanılmasına ilişkin öğrenci görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma 2014-­‐
2015 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Eskişehir’de bulunan bir ilköğretim okulunda yapılmıştır. Çalışmaya 8. Sınıfta bulunan 30 öğrenci katılmıştır. Bu araştırma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan olgubilim (fenomenoloji) yaklaşımı ile desenlenmiştir. Araştırmanın örneklem grubu seçilirken amaçlı örneklem yöntemlerinden amaçlı ve kolay ulaşılabilir örnekleme kullanılmıştır. Bu çalışmada madde ve ısı ünitesinin öğretiminde oyun etkinliklerinin kullanılmasına ilişkin öğrenci görüşlerini belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Görüşmeler yüz yüze yapılmıştır. Görüşme ortamının sessiz olmasına dikkat edilmiş ve öğrencilerin kendini görüşme esnasında rahat hissetmesi için gerekli açıklamalar yapılmıştır. Görüşme sırasında öğrencileri yönlendirici olmaktan ve araştırmanın veri toplama sürecini olumsuz etkileyebilecek durumlardan kaçınılmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Yapılan kodlama işleminin güvenirliğini artırmak için veriler başka bir araştırmacı tarafından da incelenmiştir. Araştırmanın güvenirliği için her iki araştırmacının birbirinden bağımsız olarak verileri ayrı ayrı kodlamaları karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmada herhangi bir istatistik işlemi uygulanmamış genel bir karşılaştırma yapılmış ve uymayan birkaç kod üzerinde tartışılarak ortak nokta bulunmuştur. Kodlamada uyum düzeyinin birbirine yakın olduğu görülmüştür. Araştırma sonunda maddenin halleri ve ısı ünitesinin öğretiminde oyun etkinliklerinin kullanılmasına ilişkin öğrenci görüşlerinin incelenmiş ve ayrıca derslerde kültürel oyunların kullanımının artırılmasına katkı sağlayacağı düşünülen önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Oyun etkinlikleri, fen öğretimi, öğrenciler 1
ESOGÜ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 188 The Child, the Curriculum, and Computer Games: The Digital Gamification of Education İn The U.S. Spencer P. Greenhalgh1, Joe Kwong2, Douglas K. Hartman3 Games have long played an important role in cultures around the world, but parents and educators alike have often asked if they can serve a purpose beyond mere play. For example, as the popularity of digital games has increased in the U.S. context, so have claims that they should play a more important role in the education of children. The purpose of this presentation is to ask and answer four questions about the role digital games do and could play in American education. First, what are games, and what features have traditional cultural games had? Second, what does it mean to use cultural features to digitally gamify education? Third, what examples of the digital gamification of education currently exist, and how do they extend the roles of traditional cultural games? And fourth, what are the implications of digital gamification for the education of children? As digital gamification crosses cultural and national borders, understanding where games have come from and where they are now will inform the purposes to which they serve in an increasingly digitized educational future. Anahtar Kelimeler: gamification, education, learning, digital, online, teaching Ata Yurttan Anayurda Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları Kamile Gülüm4, Kadian Boobekova5 Bu çalışma Kırgızistan’da ve Türkiye’de oynanan çocuk oyunlarının benzerliklerinden yola çıkarak ortak geçmişin izlerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Çalışma aynı zamanda koruma altına alınması gereken “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunmasına yönelik bir envanter çalışmasının alt yapısını oluşturmayı da hedeflemektedir. Çalışma 2011 yılında “Ata Vatandan Ana Vatana Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları, Tekerlemeler ve Atasözleri” adlı Yök’ün yurtdışı desteği kapsamında yürütülen çalışmadan derlenmiştir. Çalışma literatür taraması, yerinden gözlem ve yerel sözlü araştırma şeklinde Kırgızistan Bişkek merkezli olmakla birlikte yakın çevresi ve köylerinde yürütülmüştür. Oyunlar derlenirken Türkiye’de oynanan oyunlarla karşılaştırılmış ve oyunların tamamına yakının bire bir aynı olduğu görülmüştür. Bu nedenle çalışmada bire bir aynı olan oyun örneklerinden seçilenler hem Türkçede hem de Kırgızca’da bulunan karşılıkları ve oynanma şekilleri ile birlikte ele alınarak ortak geçmişin izleri ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: Türk Çocuk Oyunları, Kırgız Çocuk Oyunları, Ortak Geçmiş, Kültürel Miras. 1
Michigan State University, [email protected] Michigan State University, [email protected] 3
Michigan State University, [email protected] 4
Balıkesir Üniversitesi,Necatibey Eğitim Fakültesi, [email protected] 5
Balıkesir Üniversitesi,Necatibey Eğitim Fakültesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 189 Dünya Animasyon Edebiyatı ve Sanatında Türk (Özbek) Çocuk Oyunları ve Oyuncaklarının Yeri Hamidullah Baltabayev1 Dünya animasyon sanatı son yüzyıllarda ne kadar geliştiyse bile o, tarihte çocuklar sanatı ve onun temilini oluşturan çocuklar oyunu ve oyuncakları sayılmıştır. ANİMASYON (inlizce ‘animatiyon’: anima – kalp, hayat) çeşitli resimlerin sırayla dirilmesiyle bilgisayar teknolojisi vasıtasıyla görüntü meydana getirmektir. Bu sanat mültiplikasyon (‘multiplicatio’ – çoğaltmak) diye de adlandırılmaktadır. Animasyon kendine özgü sintetik sanat olup, o çizgi veya oyuncak tiplerin hareketi üzerine meydana gelmektedir. Filime yapılan çizgi (resim) ve oyuncak tiplerinin saniyede 24 görüntü hızlığındaki proyeksiyon çekim sonucunda ekranda hareketin ‘canlanması’ meydana gelir. Animasyonun çeşitleri çizgili ve üç boyutludur. Çizgili animasyon resimli, gölgeli ve ‘kağıtlı oyuncak’lar yardımına dayanmaktadır. Üç boyutlu teknolojide ise oyuncak, çeşitli şekildeki eşya ve canlı personajlar sırayla çekime alınır. Çizme animasyon filimler 1892 yılında Paris’te ilk defa çekilmiştir. Onu çekme tekniği Emil Kol (1960-­‐
1908) tarafından ortaya konulmuştur [1]. Oyuncak mültiplikasyonu Rusya’da Vladislav Stareviç 1911 yılında başlamış bulunmaktadır. Onun ‘Sinek ve Karınca’ (1913) filimli meşhurdur [2]. Ualt Disney animasyonda tabiat manzaraları ve canlıları bağlamak üsulunu ‘Alisa çizgi ülkesinde’ filminde uygulamıştır [3]. Türk dünyasında çocuklar oyunlarının bize dek kalan eski şekilleri Nevruz bayramıyla bağlıdır. Ömer Hayyam ‘Nevruzname’ eserinde Nevruz bayramı şenliklerinde oynanan ondan fazla çocuk oyunlarını sıralamaktadır [4]. ‘Türk Dillerin Etimolojik Sözlüğü’nde ‘oyun’ sözcüğü 1) eğlence uğraşi, 2) oyun-­‐dans, 3) şâman evrakları ve 4) oyuncak, kukla anlamlarına gelmektedir [5]. Orta Asya türklerinde bu oyun çeşitlerinin hepisi eskiden mevattur. Özbek Halk masalı “Zümret ve Kimmet”, destan esasında meydana gelen “Alpamiş” animasyon filimlerinde çocuk oyunlarının gösterildiği episotlar vardır. Bu filimlerde oyuncaklar kendine özgü tarzda yansımıştır [6]. Bursada (Türkiyede) çocuklar için ilk kukla tiyatrosu “Karagöz” adıyla Sultan Orhan döneminde (1326-­‐1359) kurulmuştur. İpek perde ardında mum yakılıp kendine özgü “ekran” oluşturulmuş, onda deve derisinden yapılmış kuklaların gölge hareketi vasıtasıyla görüntü ortaya çıkarılmıştır [7]. Bu Avrupa XX. Yüzyılın başlarında peyda olan mültiplikasyonda (çizgi filimden) 650-­‐700 yıllar önce meydana gelen ilk animasyon sanattı. Özbek animasyonu oldukça genç olsa da (ilk animasyon Filim 1966 yılında çekilmistir) geçen yüzyıl devamında belli bir tecrübe elde etti. Bu tecrübeyi zenginleştiren ve filimleri çocuklar tarafından sevilerek seyredilmesini sağlayan unsur onlarda çocuklar oyunu ve oyuncaklarının katılımıdır [8]. Dunya folklor bilimi ve etnografları çocuklar oyuncaklarıyla oynanan oyunların metnini toplamak, yayınlamak ve incelemek animasyon edebiyat ve sanatın gelişmesine katkı sağlamaktadırlar. KAYNAKLAR: 1
Özbekistan Milli Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 190 1. Messino Maisetti. Mille una fiaba dall’asia centrale. ISCA, Mialana, 1985. 2. Ginzburg S. Oçerki teorii kino. M.: İskusstvo, 1974. 3. Arnold E. Jizn i skazki Uolta Disneya. Sankt-­‐Peterburg: İskusstvo, 1968. 4. Ömer Hayyam. Nevruzname. Taşkent: Nur, 1990. 5. Sevortyan E. Etimologiçeskiy Slovar Turskih yazıkov. M.,1974. 6. Kadirov M. Tiyatro sanatları: geçmişte ve bugün. Taşkent: Mumtoz söz, 2011. 7. Metin Ahd. Karagöz: Turkish Shodow Teatrei. İstanbul, 1979. 8. Mirzamuhamedova M. Özbekistan animasyonu: Taşkent: Mumtoz söz, 2014. Anahtar Kelimeler: Animasyon, Edebiyat, Sanat, Oyunlar, Oyuncaklar I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 191 Kültürel Birlik Yolunda Çocuk Oyunlarının Rolü İbrahim Yıldırım1 Çocuk oyunları yüzlerce yıldır akıp gelen bir kültür unsurudur. Çocuk için sağladığı pedagojik ve psikolojik yararların yanında, içinde birçok folklorik motif taşır. Ancak bu eşsiz kültürel değerler günümüzde internet ve ekran karşısında hızla toplumsal hayattan çekilmektedir. Çocukların sosyalleşmesinde büyük önem arz eden ve köken itibarıyla çok gerilere giden çocuk oyunları, Türk dünyası ülkelerinde görülen farklı yönetim şekillerine, farklı dini inanışlara ve farklı coğrafyalara rağmen çocuklar arasında varlığını güçlü bir şekilde korunmuş ve bugüne kadar gelebilmiştir. Bu oyunlar hem çocukların ruhsal ve sosyal gelişimleri için hem de Türk dünyası kültürel birliği için vazgeçilmez bir araçtır. Bu yazı, ortak oyunlardan biri olan Çelik Çomak Oyunu’nun, Türk kültür birliği sağlamadaki gücü ve canlılığını göstermek gayesiyle hazırlanmıştır. Bu amaçla Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde öğrenim gören Türk dünyası öğrencileri ile yüz yüze görüşülmüş ve derlenen Çelik Çomak Oyunu’nun çeşitlemeleri sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kültürel birlik -­‐ Çocuk oyunları –– Çelik çomak oyunu Azerbaycan ve Anadolu Folklorunda Gelenek ve Görenekle Bağlı Çocuk Oyunlarımız Meleyke Memmedova2 İnsanlığın ömrü kadar eski tarihi olan oyunlar halk hayatının farklı yönlerini, aynı zamanda çeşitli merasimleri, örf ve adetleri, inançları yansıtan eski folklor örneklerinden biridir. Halk oyunları en eski devirlerden halkın günlük hayat tarzını, eğlence dünyasını yansıtması bakımından da ilgi çekicidir. Halk oyunları içinde yer alan çocuk oyunlarımız yüce insani duygular; şeri cezalandırmak, iyileri korumak ve onlara dayak olmak vb. gibi özellikleri aşılanmakla çocukların eğitim ve terbiyesinde, fiziksel, zihinsel ve psikoloji gelişimide büyük önem taşımaktadır. Bu açıdan çocuk oyunlarımız korunması gereken en önemli kültürel mirasımızdır. Bu mirasın korunması, tebliği ve gelecek nesillere ötürülmesi önem arz etmektedir. XX. ve XXI. yüzyıl hızla gelişen teknolojinin ve küreselleşmenin sonuçları çocuk oyunlarımızı da etkilemiştir. Küreselleşme ile oluşan farklı ilgi alanları ve teknolojinin getirmiş olduğu yeni eğlenceler, yeni oyunlar, televizyon programları eskiden çok revaçta olan bazı çocuk oyunlarımızın unutulmasına ve çocuklar tarafından artık oynanılmamsına sebep olmuştur. Bu oyunlardan “Yengela ha yengele”, “Diyojen”, “Biz Şura`nın kızını isterik” vb. gösterebiliriz. Makalede Türkiye ve Azerbaycan`da eskiden sevilerek oynanan ve şimdi unutulmuş gelenek-­‐
göreneklerle bağlı oyunlara örnekler verilerek bu oyunların çocuklar için çeşitli açılardan -­‐ fiziksel, zihinsel, psikoloji, estetik, sosyolojik vb. bakımdan ne gibi öneme sahip oldukları da vurgulanmıştır. Ayrıca makalede oyunların korunmasının önemi ve tebliği için nelerler yabılabileceği konusu da ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Çocuk oyunları, kültürel miras, gelenek ve görenek, oyunların korunması ve tebliği. 1
2
Yunus Emre Enstitüsü Astana Türk Kültür Merkezi, yunusemre-­‐[email protected] AMEA Folklor Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 192 Özbekistan`Daki Çocuk Oyunlarının Bazı Özellikleri Nasimhan Rahmanov1 Kadım Türkistan`dan başlayarak çocuk oyunları genelde verbal özellikte olmuştur. Özellikle 7-­‐12 yaşındaki çocukları badenen ve ruhen sağlamlaştıracak oyunlar vardır ki, bu oyunlar çocuklarda bağımsız haraketi, özgüveni, her zaman galip gelme duygusunu, kendine verilen görevi layıkıyla yerine getirmeyi ve daha birçok faziletleri duşturmuş ve gününüzde de böyle devam edip gelmektedir. Yukarıda saydıklarımız erkek çocukların ezelden oynayıp geldikleri «zuvvilatar» (fırlatma) oyununda müşahade edilmektedir. Bu oyun, özellikle köylerde çocuklarımızın en sevimli oyunlarındandır. Oyunda hızlılık, helallık esasdır. Oyun şoyledir: Kavuk veye salkım-­‐söğüt dallarından 10-­‐15 santimli iki çubuğu oyun başı hazırlar. Grup ikiye ayrılır. Belli bir mesafe, diyelim 500 metrli bir mesafe belirlenir. Her 100 mertede iki gruptan çoçuklar karşı karşıya (yüz yüze) konulyr. Oyun başlamadan önçe kaybeden takım kuranan takımın şartlarını yerine getirmesine anlaşılır (örnegin: kaybeden takım kazanan takıma içerek su getirir veye ovada koyun gütüyorsa koyunları otlatıp getirir veye başka şartlar da olabilir). Oyun başı oyunun başladığı yerda onun bir yardımçısı da bitiminde dururlar. Oyun başı ilk sifde ‘Başladı!’ diye emir veriyür. İki çoçuk da ançak bu duyurudan sonra koşmaları gerekecektir. Eger birisi önce davranırsa oyunun kuralı bozulmuş sayılır ve yeniden başlatılır. Bu duyurudan hemen sonra iki takimdaki iki çoçuk hızla koşarak elindeki çubuğu 100 metre ötedeki arkadaşlarına teslim ederler. Ancak burada bekleyen çoçuklar bulara doğru koşarak gelmekte olan çoçuklara karşı bır adım bile atmaması gerektir. Oyunun kuralı böyledir. 100 metre mesafadaki çöçükler çubuğu sıradakı 100 metre ötede bekleyen takım arkadaşlarına verirler, onlar da öteki arkadaşlarına. Böylese beş sift grubun hangisi son belirlenen yere birinçi olarak gelirse, o takım kazanmış sayılır. Kaybeden takım kazanan takımın şartlarını yerine geterir. Oyunda gevşeklik eden veya oyun kurallarını siğneyen çoçuk oyundan çıkartrılır ve onun yerine başkası alınır. Çoçukların yaşında büyük fark olmamalıdır. Özbek çoçuklarının ‘Deste Oyunu’, “Eşek bindi” gibi oyunları da vardır. Ançak, maalesef bu oyunlar günümüzde unutulmaya yüz tutmaktadır. Bunun esas nedeni de gittikçe gelişmekte olan eğlence, video, internetteki çeşitli oyunlardır. Bu oyunların temelinde batı mefkuresının sindirildigine de göz ardı etmemelıyız. Özbek kız çoçuklarının oynadıgı ‘Toptaş oyunu’, ‘Top oyunu’ ve diger birçok oyunlar da vardırkı, şimdiki 20 – 25 yaşına gelen yenı nesil bu oyunların kurallarını da, üsüllerini de bilmiyorlar. Oyunların esas amaçı kız çoçuklsrı hızlı harekete (el hareketleri vasıtasıyla), zekilige (toptaşı yerden alma yetenegi vasıtasıyla) ve güzel konuşmaya (verbal özelligi vasıtasıyla) ögretmek, egıtmektir. ‘Yaşın Topalak’ (Çimşek Top) oyunu sayı sözcükleriyle başlayan ilgin oyunlardandır. Bu oyunda mısah ön planda, bunun yanı sıra oyuna baş olan çoçuktan zekilik, akllılık gerekeçekdır. Bu oyunun verbal örnekleri Özbekistan in çeşitli bölgelerinde mevcuttur. ‘Yaşın Topalak’ oyunun Fergana vadisindeki sözçüklerinden bir örnek: 1
Prof. Dr., Özbekistan Milli Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 193 Hakalakam, dukalakam, Çarı çember, biri amber. Ala kuşum kayda (nerde)? Ala bula dağda. Sen dur, sen çık. Bunun kibi verbel özellikler taşıyan oyunları yeniden ihya etmek, Türki halklar arasında yaygınlaştırmak büyük önem arz etmektedir. Zaten Türki halklar ezelden bilge halkdır. Özellikle çoçukları cesaretlı, iradeli, helal, vatanını seven bir evlat olarak yetiştirmede oyunların rolü büyükdür. Dolayışıyla bu oyunlar gelecek nesillere de miras olarak kalmalıdır. Anahtar Kelimeler: Özbekistan`daki çocuk oyunları, «zuvvilatar» (fırlatma) oyunu, I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 194 Türk Dünyası Cocuk Oyunlarının Kıyaslamalı İncelenmesi (Azerbaycan, Türkiye, Başkurt Türklerinin Örneklerine Dayanarak) Leman Süleymanova1 Türk folklorunun önemli bir kısmını da oyunlar oluşturmaktadır. Azerbaycan`dan derlenmiş çocuk oyunlarının kendine özgü özellikleriyle dikkat çekmekle birlikte, bazı yönleriyle diğer Türk halklarındaki oyunlarla da varyantlık oluşturmakta ve benzerlik göstermektedir. “Benövşe-­‐Benövşe”, “Gizlenpaç”, “Gazlar-­‐gazlar” vs. bu tür çocuk oyunlarıdır. Azerbaycan`ın nerdeyse bütün bölgelerinde oynanılan “Benövşe-­‐Benövşe” oyunu başka Türk halklarında da var. Bu oyun Başkırt folklorunda “Ak kavak”, “Ak tirek” adıyla, Türkiye`nin çeşitli bölgelerinde “Menekşe”, “Mor Menekşe”, “Menekşe Mendilim Yere Düşe”, “Mermer Menekşe”, “Grup Yarması”, “Kol Kırmaca” gibi adlarla oynanılır. Gerek Azerbaycan, gerekse de diğer Türk halklarında bu oyunu araştırdığımızda bazı farkların olduğunu gözlemledik. Başkırt folklor bilimcileri N.V.Bikbulatov ve F.F.Fatı¬xova Başkırtlar ara¬sında yayılmış «Ak Tirek» («Белый тополь ») adlı oyundan bahsederken göste¬riyorlar ki, bu oyun gelini getirirken ifa olunur. Bellidir ki, «Benövşe, Benövşe» oyunu «Ak Tirey»in Azerbaycan varyantıdır ve büyük ihtimal ki, «Benövşe, Benövşe» oyunu da bir zamanlar düğünlerin terkip hissesi olmuş, sonra¬lar ise ondan ayrılarak halk arasında çocuk oyunu gibi kendi var¬lı¬ğını korumuştur. N.İ.Plotnikova Kalujski vilayetinin Skorınevo köyünden derlediği çocuk oyunlarıdan bahsederken gösteriyor ki, böyle oyunlardan birisi de horovod oyunudur. Her üç oyundaki içerik ve biçim benzerliği dikkat çekmektedir. Bütün Türk halkları arasında ünlü olan bu oyun Sibir Türklerinden Ruslara da geçe¬rek onlar arasında da yayılmıştır. “Gazlar-­‐Gazlar” oyunu Azerbaycan`ın Şeki bölgesinin Göynük ilçesinde oynanılan en ünlü çocuk oyunlarından birisidir. Bu oyunla Türkiye`nin Muş ve Kars bölgelerinden derlenmiş “Kazlarım Içeriye” adlı çocuk oyunu örtüşmektedir. Azerbaycan`ın birçok bölgelerinde ünlü olan “Gizlenpaç” oyunu hem de diğer Türk halklarında (örneğin, Başkırt türklerinde “Yäşĭnmäk”, Türkiye`de “Saklambaç”) mevcuttur. Bildiride değişik Türk halklarının çocuk oyunları birarada araştırmaya tabi tutularak fakrlı ve benzer özellikleri ortaya çıkarılacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, “Benövşe-­‐benövşe”, “Ak tirek”, “Mor Menekşe”, “Gazlar-­‐Gazlar”, “Kazlarım Içeriye”, “Gizlenpaç”, “Yäşĭnmäk”, “Saklambaç” 1
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 195 Türk ve Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Çocukluklarında Oynadıkları Oyun ve Oyuncaklar Handan Asûde Başal1, Pınar Bağçeli Kahraman2, Elvan Şahin Zeteroğlu3 Oyun olgusu; insanoğlunun farkında olmadan çevrelerinde gördükleri nesneleri, olguları taklit ederek, bazı eylemleri gerçekleştirerek birbirleri ile yaptıkları hareketlerle ortaya çıkmıştır (Aksoy, 1990). Arkeolojik araştırma ve yazılı belgeler de günümüzde oynanan körebe, saklambaç ve topla oynanan oyunlar gibi oyunların farklı adlarla farklı ülkelerde ve kültürlerde 2000 yıl öncesine dayandığını göstermektedir (Poyraz, 2003). Ancak günümüzde, artan betonlaşma nedeniyle oyun oynayacak yeşil alanların az oluşu dolayısıyla, çocuklar evlerde, doğadan uzak bir ortamda yetişmektedirler. Özellikle medyanın da etkisiyle tüm dünyada çocuklar benzer oyuncaklarla genellikle kapalı mekânlarda oyunlar oynamaktadırlar. Hatta çocuklar sanal ortamda oyun oynamayı tercih ederek, gittikçe toplumsal ilişkilerden uzaklaşmakta ve yalnızlaşmaktadır. Bu araştırmanın amacı, farklı ülkelerde yaşayan farklı kültürlerde yetişmiş ve üniversiteye devam eden yabancı uyruklu Türk kökenli öğrenciler ile Türkiye’de yaşayan ve üniversiteye devam eden Türk öğrencilerin çocukluklarında oynamayı tercih ettikleri oyun ve oyuncakları belirlemeye çalışmaktır. Böylece yabancı uyruklu Türk kökenli öğrencilerin ve Türk öğrencilerin çocukluklarında oynadıkları oyun ve oyuncaklar arasında benzerlik ve farklılık olup olmadığı, var ise bunun nedenleri tartışılmaya çalışılacak ve örneklerle desteklenecektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın örneklemini; Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim görmekte olan 44 kız, 19 erkek 63 Yabancı Uyruklu Türk kökenli öğrenci ile 47 kız, 16 erkek 63 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenci olmak üzere toplam 126 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada, araştırma kapsamına alınan öğrencilerin çocukluklarında oynamayı tercih ettikleri oyun ve oyuncakları belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler tablolar haline getirilerek, bulgular yorumlanmaya çalışılacak ve tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: oyun, oyuncak, yabancı uyruk. 1
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] 3
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 196 Türkiye (Maraş) ve Azerbaycan (Ordubad) Çocuk Oyunlarının Karşılaştırmalı İncelenmesi Ömer Kekeç1 Türk dünyasının çocuk oyunlarına baktığımızda genel olarak birçok ortak özelliklerin olduğunu görüyoruz. Bu bağlantıda Sibirya`dan Akdeniz`e kadar değişik coğrafyalarda yaşayan Türkler özellikle Türkiye ve Azerbaycan halkları arasında sıkı edebi kültürel bağlar mevcuttur. Bu açıdan Türkiye`nin ve Azerbaycan`ın ayrı ayrı il ve ilçeleri arasında halk kültürü örneklerinin de benzerliği söz konusudur. Bildiri konumuz için seçtiğimiz Kahramanmaraş ve Ordubad illeri arasında da derin tarihsel kökleri olan ilişkilerden bahs edebiliriz. Maraş ve Ordubad illeri örneğinde ele alacağımız çocuk oyunları değişik Türk coğrafyalarında olan birlik ve bağlılığın kanıtıdır. Maraş yöresinde oynanılan oyunlar arasında “Saya Toplama Oyunu”, “Körebe”, “Kızgıncık”, “Yüzük”, “Köküç”, “Beş Taş” gibi oyunlar dikkat çekmektedir. Bu oyunlar kültürümüzde çocukları eğitmek ve öğretmek amacıyla geçmişten günümüze kadar oynanılmıştır. Fakat son dönemde unutulmaya doğru gitmiştir. Kardeş Azerbaycan`ın Ordubad ilinde de Maraş`ta oynanılan birçoğu oyunları göruyoruz. Genelde bu ilde “Renk Renk”, “Kis Kis”, “Yumdum Kaç”, “Oğru Oğru”, “Lal Dinmez” gibi oyunlar çocukların yaşamının önemli bir unsuru olmakla birlikte eğlendirici ve eğitici özelliğe sahip olmasıyla da dikkat çekiyor. Maraş ve Ordubad illerindeki oyunlar arasındaki bu benzerlik oyun adlarında olmasa bile içerikte karşımıza çıkmaktadır. Derlediğimiz bilgilere göre Ordubad ilçesinde oynanılan “Ocak Yandı, Su Kaynadı” ve “Orucun On Beşi” oyunlarına Kahramanmaraş yöresinde de rastlıyoruz. Değindiğimiz oyunlara karşılık olarak “Saya Toplama Oyunu” ve “Çomçalı Gaşık” oyunları vardır ve Maraş`taki oyunlarla benzerlik göstermektedir. Örneğin “Orucun On Beşi” oyunu adeta Ramazan ayının ortasında oynanılan bir oyundur ve ayın yarı olduğunu belirtmektedir. Maraş`ta ise kışın yarı olduğunu belirten “Saya Toplama Oyunu” var. Bu oyun adeta kış yarı olduktan sonra oynanılan bir oyundur. Bildiride daha detaylı bir şekilde yöresel oyunlar arasındaki farklı ve benzer taraflar ele alınarak değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Türkiye, Azerbaycan, Ordubad, Maraş, Çocuk, Oyun 1
Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 197 Kosova'da Çocuk Oyunları Suzan Canhasi1, Nuran Malta-­‐Muhaceri2 Türkiyede oynanan oyunlar Osmanlıların bu yerlere yerleşmesiyle Rumeliye taşınmıştır.Çocuk oyunları geleneksel oyunlar olarak geçmişin mirasını kapsar. Bu oyunların altında genelikle nesilden nesile kırsal alanlarda hala yaygındır. Bir yandan atalardan,ebeveyinlerden kalan belli bir davranış unsurları oyun yoluyla kullnılan temel parçalarıdır Kosova çok dilli bir ortamda bulunduğu için çocuk oyunları da bu çok dilli ortamdan etkilenmiş. Birlikte yaşadıkları diğer halkların etkileri hayatın herbir alanında etkileri görülmektedir. Çünkü eski zamanlarda çocuklar, oyunlarını dışarda,avluda, mahalede Arnavut,Sırp, Boşnak çocuklarla oynarmış. Birlikte oynarken oynadıkları oyunlar da oyunlarına etki etmiştir. Arnavut çocukların oynadıkları oyunlar Türk çocukların oyunlarına nekadar benziyor diye bir araştırma yaptık. Bu noktada, başta ailelere ve eğitimcilere, daha sonra da medyayaönemli bir iş düşmektedir. Çocuğun eskiden olduğu gibi dışarı çıkarak diğer akranlarıyla kaynaşması, bunu da oyunlar oynayarak yapması gerekmektedir. Çocuk, internet yoluyla iletişim kurmanın yanı sıra komşu çocuğuyla da olan bağını korumalı, böylelikle geleneksel çocuk oyunları yaşayarak, nesilden nesile aktarılmalıdır. Kosova’daoynanan oyunlar genelde şunlardır:gucacik,çelik,deve oyuni, vırteşka, saklambabacik, tetecik, atlanbaç, beştaş, kile, tapke, çuç, ploçacik, klikera, iple atlamak, fanta,lastikle atlamak, omuzdan taş atmak, klika maska, içi ateş oyunu... Bu çalışmada bu oyunların Türkiyede oynanan oyunları kıyaslayarak, kültürel karşılaştırmalar yaparak olagelen değişiklikleri üzerinde açıklamalr vermeye çalışacağız. Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Kosova, oyunlar, oyuncaklar, geleneksel, etkilenme 1
2
Priştine Üniverzitesi, [email protected] Priştine Üniverzitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 198 Türk ve Akraba Topluluklarındaki Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Ortaklıkları Üzerine Bir Deneme Seyithan Eker1 Makalemizde, Kazakistan’da çocuk oyunlarının araştırılması, yeniden kazandırılması ve günümüz eğitim kurullarınca kullanılması durumu analiz edilecektir. Bunlar kazakların geleneksel çocuk oyunlarının araştırılma tarihi, tespiti, sınıflandırılması ve konuyla ilgili çalışmalardır. 1.1.Kazak geleneksel oyunlarının araştırılması tarihi, hronolojik bakımdan, (ilk olarak rus askeri mensupları ve missyonerleri tarafından araştırılması, Sovyet dönemi, Çocuk oyunlarının halk eğitimi temeline dayandırılma amaçla araştırılması, Kazakistan Bağımsızlığından bu yana yapılan araştırmalar) ele alınacaktır. 1.2.Bu çalışmaların Türk dünyasına tanıtılması, aktarılması meselesi söz edilecektir. Kazak Milli oyunlarının Türk dünyasının ortak manevi değerlerindeki yeri vurgulanacak. Tarafımızca, düzenlenmekte olan Kurultay vesilesi ile, Kazakistan’da babalarımızdan miras olarak kalan milli oyunları geliştirme ve dünya çapında bilinmesi amaçla yapılmakta olan büyük projelerin (“Kazakşa küres”, “Kökpar”, “Toğızqumalaq”) Türkiye’de tanıtılmasına katkıda bulunmak. 1.3.Bu çalışmalarda yer alan oyunlar diğer türk toplulukları geleneksel çocuk oyunları ile karşılaştırılacak. Türk dünyasına ortak geleneksel oyunlar ortak milli değerlerimiz olarak tespit edilecek. Ortak oyun türlerinin türk edebiyatında kullanılmasına örnekler verilecek. Mesela, Türk edebiyatında “Yüzük oyunu” mazmunu (Kurnaz,1990:77). Kazak edebiyatında da çocuk oyunları mazmununun kullanılması örnekleriyle türk topluluklarında yüzyıllar boyunca yaşaya geldiğini ıspatlamak. Bu makalede, Türk topluluklarında oynanan ortak çocuk oyunları ele alınacak. Kazak ve Türkiye, Başkurt (Ersoy, 2010) ve diğer çocuk oyunları karşılaştırılacak. Türk topluluklarının geleneksel çocuk oyunları kuralları, oynanma şekilleri ve oyunlar içinde söylenen oyun tekerlemeleri ortaklık yönden ele alınacaktır. Onları çocuk eğitiminde kullanmanın çocuk gelişimindeki önemine vurgu yapılacak. SONUÇ:Amacımız milli geleneksel oyunlarımızı bir terbiye aracı olarak yaşatmaktır. Çocuklarımızı milletimizin milli değerlerine derinden bağlı ve hürmet eden genç nesil olarak yetiştirmek. Kazak büyük yazarı: M. Auezov kazakların geleneksel oyunları hakkında oyunların sadece eğlence amaçlı olmadığını, bununla beraber oyunların özel anlamlar taşıdığını belirtmişti. Anahtar kelime: çocuk oyunları, türk toplulukları, ortak, kazaklar, başkurt Kaynaklar: 1.Balgımbayev M.(1985). Qazaqtın ulttıq sport oyını türleri. Almatı. 2.Ersoy Y.(2010). Başkurt Çocuk Oyunları./Milli Folklor,Sayı 86.Ankara. 3. Kurnaz. C. (1990). Halk ve Divan Şiirinin Müşterekleri Üzerine Denemeler.Ankara. Akçağ. 4. Sagındıkov. E.(1993). Ulttıq oyındardı oqu-­‐terbiye isinde paydalanu.Almatı. 1
Kazak-­‐Türk Erkek lisesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 199 5.Oğuz. O., Ersoy P.(2007). Türkiye’de 2004 Yılında Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları.Ankara: Gazi Unüv.THBMER. Детские игры и игрушки тюркских народов: история, особенности, сходство и значение в воспитательном процессе. ТЕЗИС В статье раскрывается тема исследования казахских национальных игр, необходимость и проблемы их возрождения, а также анализ методов их использования в процессе воспитания и обучения: историческое исследование казахских национальных детских игр, источники, классификация и связанные с исследованиями практическая работа. История исследования казахских национальных игр раскрывается в хронологическом порядке: исследования, проводимые русскими военными и миссионерскими экспедициями, советский период, постсоветский период, т.е. период независимости Казахстана и до наших дней. Также будут указаны проблемы данных исследовании, которые возникают в процессе ознакомления их с тюркским миром. Сделан акцент на важность места казахских народных игр в совместных общих ценностях тюркского мира. Мы хотим, используя возможности организации Курултая, произвести в Турции презентацию проектов по возрождению и ознакомлению всего мира, с оставшимся нам в наследство от великих предков, национальных казахских игр, таких как «Кокпар», «Казакша курес», «Тогызкумалак» и др. В настоящем труде будет изучена тема схожести казахских национальных детских игр с играми других тюркских народов. Также будут изучены игры, ставшие общенациональным достоянием тюркских народов. Приведены примеры описания национальных игр в литературных произведениях тюркских народов. Например, в турецкой литературе «Юзюк оюну» (Игра в кольца) метафора (Курназ, 1990:77). В казахской литературе также можно найти примеры упоминания национальных игр, доказывающих существование многовековой истории тюркских народных игр. Мы произведем сравнение национальных игр с играми других тюркских народов: казахских с турецкими, башкирских (Эрсой,2010) с играми других народов. Будут изучены общие особенности правил этих игр, их виды, а также употребляемых внутри игр считалок и поговорок. Значение их в образовательном процессе воспитания детей. Наша цель -­‐ внедрение и использование традиционных национальных игр в качестве инструмента воспитания детей. Вырастить поколение детей, понимающих важность и придающих глубокое значение национальным ценностям и играм в том числе. Великий казахский писатель Мухтар Ауэзов считал, что национальные игры являются не только предметом развлечения, а наряду с этим, имеют важное значение для нации в целом. Anahtar Kelimeler: çocuk oyunları, türk toplulukları, ortak, kazaklar, başkurt, национальные детские игры, тюркский мир, казахи, башкиры, кокпар I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 200 Kazakistan’da Dokuzkumalak Kütahya’da Dokuztaş Elmira Adilbekova1, Erdal Aday2 Türk kültürü, bir ırmağın kolları gibi değişik zemin ve coğrafyada çevresine hayat vermeye devam etmektedir. Bu süreklilik bu milletin stratejide ve akıl oyunlarında oldukça ileri gittiğinin de göstergesidir. Bu çalışmamızda Kazak kültüründe önemli bir yer tutan Dokuz kumalak ile Kütahya yöresinde aynı şekilde oynanan Dokuz Taş oyunu ele alınacaktır. Kazakların milli oyunu olarak da bilinen Dokuzkumalak oyunu ilköğretimden yüksek öğretime kadar her yerde kendine yer bulmuş ve her yaştan kişiler tarafından severek oynanmaktadır. Özellikle hala günümüzde Kazakistan ve Kırgızistan’da toylarda, toplantılarda oynanmaktadır. Çalışmamızda dokuz kumalk oyunun tarihi ve ortaya çıkışı, dünyadaki ve Türk Dünyasındaki adlandırılması, oyun ile ilgili temel kavramlar,oyun sandığı, oyunun oynanma şekli ve kurallar, oyunun işlevi, Kütahya yöresinde oynanan dokuz taş oyunu ile arasındaki benzerlikler, dokuzkumalak ile ilgili halk tasavvuru, halk edebiyatı metinlerine yansıması de ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Dokuzkumalak, dokuz taş, zeka, Kütahya 1
2
HOCA AHMET YESEVİ ÜNİVERSİTESİ, HOCA AHMET YESEVİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 201 Türk Dünyasından Çocuk Oyunları Örnekleri Hayat Aras Toktaş1 Türk halklarında oyunun kökeni oldukça eskilere gider. Halk yaratıcılığının en eski örnekleri olan destan metinleri, masallar, efsaneler… aracılığıyla çeşitli oyunlar, yarışmalar günümüze kadar ulaşmıştır. Diğer Türk halklarında olduğu gibi Kırgız Türklerinde de geleneksel oyunlar oldukça zengindir. Bunun en önemli göstergesi Manas Destanındaki bazı ifadelerdir: "… Cakıp'ın çocuğunun ziyafeti bizim de ziyafetimiz, şimdi hizmetini etmeyelim de ne zaman edelim" diyerek Argın'ı, Kalmuk'u, Nogay'ı, Kıpçak'ı hep beraber misafirleri ağırladılar. Oyun, güreş, mızrak müsabakası, at yarışı düzenlendi. Bir başka yerde çocukların oyunlarıyla ilgili şu ifadeler geçer: …Çocuklar artık büyümüşlerdi. Onlar durmadan ordo (Hanın karargâhını ele geçirmek için savaşı temsil eder) oyunu oynuyorlardı. … On bir yaşını doldurduğu zaman Manas, artık çocuklarla oynamayı bıraktı; bozkurt oyunu da oynamadı, önceki yaramazlığını bırakıp büyüklerle ordo atışarak dokuz korgol oyununa (bir çeşit oyundur) başladı. Ondan beri dokuz korgol oyunu Manas'tan kalmıştır denilmektedir. …Köpeklerini bıraktılar, yay çektiler, kuşlarını salıverdiler, sungur kuşu oyunu oynadılar, kurt, tilki, mavi tilki avladılar. Güreş düzenlediler, ip çekme oyunu düzenleyip yarıştılar… 1991 yılında, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te Kırgız Türkçesiyle basılan 272 sayfalık eserin adı Öspürümdör Oyundarı ‘Yetişkin Oyunları’dır. Kitaba adını veren öspürüm sözcüğü Kırgızcada 10-­‐15 yaş aralığındaki öğrenim çağı çocuklarını karşılayan bir sözcüktür. Kitap giriş ve önsöz bölümleriyle başlar. Yetişkin oyunlarının konu alındığı eserde, oyunlar, Salt Oyundar “Geleneksel Oyunlar”, Akıl Oyundarı “Akıl Oyunları”, At Oyundarı “At Oyunları”, Kıymıl Oyundarı “Hareketli Oyunlar” ve Sport Oyundarı “Spor Oyunları” başlıkları altında; oyunların adı ve açıklamaları ile birlikte verilmiştir. Çoğunluğu Kırgız Türklerine ait olan bu oyunların giriş cümleleri oyunun hangi halka ait olduğu açıklamasıyla başlayıp oyunun kurallarıyla devam eder. Bazı oyunlar görsellerle desteklenmiştir. Eserde, Kırgızlardan başka 22 halka ait çocuk oyunları ve oyunların kuralları yer alır. Bunlar; Buryat, Tatar, Kabarday, Latış, Gürcü, Kazak, Karakalpak, Tacik, Dağıstan, Özbek, Acar, Yakut, Ukrayna, Rus, Ermeni, Kalmuk, Çeçen, Azerbaycan, Türkmen, Udmurt, Tuba ve Tuvalara ait oyunlardır. Alanında ilk olan bu değerli çalışma esas alınarak her halktan bir oyunun Türkiye Türkçesine çevirisi yapılmış, oyunlar ve oyunların önemi hakkında yeri geldikçe bilgilendirmeler yapılmıştır. Bu oyunlardan bazıları Özbek Türklerinin Ayak Aldınan Top Berüü “Ayak Altından Top Verme,” Tuva Türklerinin Buta Atmay “Çubuk Atma”, Buryatların Ak Kayıŋ “Ak Huş Ağacı”, Yakut Türklerinin Balık Tor “Balık Ağı”, Azerbaycan Türklerinin Top Cügürtüü “Top Koşturma”, Kırgız Türklerinin Aşık Oyunu “Aşık Oyunu”, Toguz Korgol “Mangala Oyunu”…dur. Çabuk ve hızlı öğrenmede paha biçilemez bir güce sahip olan geleneksel oyunlarımızı çocuklarımıza tanıtmak, onların hayallerini bezemek, geçmişle gelecek arasındaki sağlam köprüyü oyunlarla kurmak adına, Kırgızistanda titiz bir derleme çalışması olan bu eserdeki Türk halklarına ait oyunlar ele alınmış ve gerekli bilgilendirmeler yapılarak konuya ışık tutulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Oyun, yarışma, köken, Türk Halkları, kural 1
MEB-­‐Emine-­‐Emir Şahbaz Bilim ve Sanat Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 202 Türkmenistan’ın Millî Çocuk Oyunları Maral Baratova1 Her toplum geleceğinin en önemli canlı unsuru olan çocuklar vasıtasıyla, kendi kültürünü, geleneklerini, millî değerlerini, örf ve âdetlerini, yaşam tarzlarını nesillere aktarmak, böylece devamlılığını yaşatmak ister. Bu sebepten dolayı çocukların terbiyesi, öğrenimi, eğitimi büyük ölçüde önem arz etmektedir. Çocukların etrafındaki dünyayı kolay algılamasında, düşünme yetisini geliştirmesinde, yeni nesnelerin isimlerini öğrenmesinde oyunlar göz ardı edilmeyecek bir yere ve öneme sahiptir. Bu oyunlar, bazen vakti eğlenceli hâle getirmek amacını güder gibi görünse de esasında halk yaratıcılığından da faydalanarak, bayramlarda, törenlerde, düğünlerde çocuklara millî değerleri, gelenekleri aşılamayı, sorunlarla başa çıkabilmeyi öğrenmeyi, işbirliği yaparak sosyal hayata dâhil olmayı hedefler. Hayata hazırlık aşaması olarak da niteleyebileceğimiz çocuk oyunları, bugün Türkmenistan’da, Büyük Kalkınış Dönemi’yle birlikte, eskiden beri oynanagelen usullerle, yeni nesillere öğretilerek onların millî değerleri tanıması ve tanıtması maksadı güdülmektedir. Bu oyunların her birinin ayrı ayrı özellikleri olup farklı amaçlar içermektedir. Örneğin, Türkmen millî oyunlarından “Sanavaçlar” (Tekerleme) çocuğun ezberini kuvvetlendirmeye ve kelime dağarcığını zenginleştirmeye yöneliktir. “Yanıltmaçlar” (Yanıltmaçlar) oyunu ise seslerin doğru çıkarılmasını amaçlamaktadır. “Yaglığa Tovusmak” (Baş Örtüsüne Atlamak) oyunu hemen bütün bayramlarda oynanan millî bir spordur . Yine buna benzer sopa ile oynanan oyunlar daha vardır: “Tayak Atdı” (Sopa Attı) , “Tayak Zındı” (Sopa Fırlattı) “Gızıl Tayak” (Kırmızı Sopa), “Hekgal” (Çelik Çomak) gibi. “Şallak” (Suda takla atmak), “Övha” gibi oyunlar suda oynanan oyunlardır. Yine “Aşık ile Oynanan Oyunlar”, “Ayterek-­‐ Günterek”, “Düzzüm”( Sekiz Taş), ”Küşt” (Satranç) gibi birçok Türkmen millî oyunlarını saymak mümkündür. becerisini artırmak, bakış açılarını genişletmek için “tapmaça ve matallar” ve buna benzer oyunlar da bulunmaktadır. Bu bildiride gazeteden, dergiden alınan ve anaokullarında yapılan derlemelerden yararlanarak Türkmen millî çocuk oyunları ve oyunların oynanış şekilleri ve amaçları hakkında bilgi verilecektir. Türkmen çocuk oyunları, öğretici ve çocuğu zihnen ve bedenen geliştirici özelliğe sahip olduğundan, eğlence yanında çocuklara millî değerlerini farkına vardırıp vatanına, halkına vefalı olmayı, sakin, sabırlı, soğukkanlı olmayı, karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmeyi, çözüm bulmayı, küçükleri sevip büyüklerine saygı göstermeyi de öğretir. Onların hayal dünyasını zenginleştirerek, soruya cevap bulma becerilerini geliştirir ve öğrenme hevesini arttırır. Anahtar Kelimeler: Millî Oyunlar, Çocuk Oyunları, Türkmen, Gelenek 1
Marmara Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 203 Çocuk Oyunlarının Evrenselliği Üzerine Hilmi Demiral1 Oyun ve oyuncak kavramı etrafında çocuğun, insanın ve hatta tüm canlıların oluşturduğu ortak bir tanım henüz yapılamamıştır. John Dewey oyunu, bilinçsiz davranışlar olarak nitelerken; Huizinga, isteyerek ve kurallı olarak belli bir zaman ve mekânda yapılan faaliyetler olarak ifade ediyor. Oyun ve oyuncak, aslında bireyin iç dünyasını şekillendiren ya da bireyin iç dünyası ile oyun ve oyuncaların mahiyetinin kesiştiği bir dilin adıdır. Küçük Adolf’un oyuncak tanklarla oynadığını düşünecek olursak belki de küçük oyuncaklar büyük hayallerin alfabeleridir. Oyunlar, doğumdan itibaren çocuk gelişiminin vazgeçilmez araçlarıdır. Her oyunun faklı bir hikâyesi her hikâyenin topluma getirdiği farklı bir kazanımı vardır. Oyunlar aracılığıyla çocuğa sadece dil edinimi değil aynı zamanda toplum içinde iletişim ve sosyalleşme imkanları da kazandırılmış olur. Bir toplumda oynana oyunlar o toplumun kültürünü, dilini, dinini, hayat felsefesini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Dünyadaki sorunların kaynaklarını anlamada diğer kültürleri tanımada farklılıklara saygı duymayı öğrenme ve öğretmede oyunların dili de kendince bir katkı sağlamaktadır. Ana dili ediniminde en önemli araçlardan biri olan ve anneyle, babayla dedeyle, nineyle, arkadaşlarla oynanan oyunların tamamında çocukça bir hayal vardır. Bu araştırmada 2014-­‐2015 öğretim yılında ESOGÜ TÖMER’de öğrenim gören uluslararası öğrencilerin ülkelerinde oynana oyunları tespit edip onlardan hareketle tüm dünyada oynanan çocuk oyunlarının kültürel, sosyolojik, dînî, eğitimsel benzerlik ve farklılıkları ortaya konacaktır. Bunun için 65 farklı ülkeden gelen öğrencilere nisan ayı içinde ve öğrenciler B2 seviyesinde iken dağıtılacak Türkçe form aracılığıyla, ülkelerinde oynanan en popüler çocuk oyunları belirlenecek, ikinci aşamada bu oyunların oynanışı, kültürel, dînî, sosyolojik ve eğitim değeri hakkında öğrencilere açık uçlu sorular yöneltilecek, elde edilen veriler doküman analiziyle değerlendirilecektir. Araştırma sonunda ortaya çıkacak veriler ışığında tüm dünyada oynana çocuk oyunları arasında kültürel, sosyolojik, dînî ve eğitim yönünden ne tür benzerlik ve farklılıklar olduğu; dünyayı tanıma ve karşı kültürü anlama konusunda bu verilerin nasıl kullanılabileceğine yönelik öneriler geliştirilecektir. Anahtar Kelimeler: Çocuk Oyunları, Uluslararası öğrenciler, benzerlik ve farklılıklar 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 204 Dünyanın Keşfine Giden Yol Arkadaşları: Oyuncaklar Halit Çelik1 Oyun ve oyuncak kavramı etrafında çocuğun, insanın ve hatta tüm canlıların oluşturduğu ortak bir tanım henüz yapılamamıştır. John Dewey oyunu, bilinçsiz davranışlar olarak nitelerken; Huizinga, isteyerek ve kurallı olarak belli bir zaman ve mekânda yapılan faaliyetler olarak ifade ediyor. Oyun ve oyuncak, aslında bireyin iç dünyasını şekillendiren ya da bireyin iç dünyası ile oyun ve oyuncaların mahiyetinin kesiştiği bir dilin adıdır. Küçük Adolf’un oyuncak tanklarla oynadığını düşünecek olursak belki de küçük oyuncaklar büyük hayallerin alfabeleridir. Oyuncaklar genel itibariyle oyunların vazgeçilmez materyalleri olmuştur. Her oyunun faklı bir hikâyesi her hikâyenin topluma getirdiği farklı bir kazanım olduğunu düşünüyorsak, her oyuncağın da rast gele oluşmuş olması kanaatimizce mümkün değildir. Oyuncakların, toplumların dilini yansıttığı görüşündeyiz. Bir toplumun oynadıkları, o toplumun fikri yapısını da ortaya koymaktadır. Dünyayı tanımanın yollarından birisi de oyuncak dilini çözmek ve bu dilin seslerine hâkim olmaktır. Her şeyin temelinde olduğu gibi dil öğrenmenin de temeli hayal kurmakla başlar. Bir oyuncak bir hayale, bir hayal bir oyuncağa dönüşebilir. Bu çalışmamızda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde 2014-­‐2015 öğretim yılında 65 farklı ülkeden gelen öğrencilerin hangi oyuncakları oynadıkları, ülkelerinde bulunan geleneksel oyuncaklar ve bu oyuncakların onlara kazandırdığı duyguları derledik. Anket ve yüz yüze görüşme ile toplanan verileri nitel araştırma yöntemlerinden kültür analizi çalışması ile irdeledik. Türk dilini öğrenen bu öğrencilerin kültürel boyutta oyuncaklardan etkilenmeleri, bu oyuncakların onların hayal dünyalarına katkısını tespit etmeye çalıştık. Anahtar Kelimeler: çocuk oyuncakları, uluslararası öğrenciler, benzerlik ve farklılıklar 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 205 Kazak Çocuklarının Milli Oyunları ve Oyuncakları: Türk Halkları ile Benzer Yönleri ve Farkları Kulbek Ergöbek Sarsenulu1 Oyun ve oyuncaklar – çocuk görüşünün eğiticisidir. Çocuklar halkımızın geleceğidir. Devletimiz güçlü ve sağlam bir devlet olması için çocuklarımızın manevi hayatıtnı araştırmalıyız. Kazak, kırgız, tatar, başkurt edebiyatçıları da çocuklar oyunları hakkında araştırmalar yaparak, kitaplar çıkarmıştır. Kazak edebiyatında bu konuyu ben de araştırdım. 1. Çocuk oyuncaklarını eskiden bugüne kadar devam eden türk halklarının benzerlik ve ayrılıklarını karşılaştırarak değerlendirmeliyiz. 2. Sonra, çocuk oyunları ve çocuk oyuncaklarını çocuk psikolojisi dönemleriyle ilişkili olarak araştırmamız gerekir. 3. Çocuk oyunları ve çocuk oyuncakları konusunu milletin çocuk edebiyatı ile beraber degerlendirmek gerekir. 4. Bu çalışmaları bir halkla sınırlamamak, mukayeseli olarak araştırmak büyük netice getirir. Kazak oyunları: “Kaz-­‐kaz bas”, “Sıldırmak”, “ Tusau keser”, “Tay-­‐tay”, “Kuır-­‐kuır”, “Ak terek te kök terek”, “Köz jumbak”, “Sokırteke”, “kulık-­‐kulık”, “Üyşık”, “Aksüyek”, “Kız kuu”, v.s. Milli oyun çeşitlerine baktığımız zaman kazak çocuk oyunları çocukluk dönemden genşlik döneme kadar devam ettigini görmekteyiz. Çocukla beraber oyunlar da büyümeye başlar. Çocugu oyun çeşitleri büyütür. Oyuncak – oyun malzemesidir. Oyuncakların çoğu ezelden o halkın yaşamına göre, ev canavarları niteliğinde olur. Mesela “Kiyiz top” sığırın yününden yapılır. Günümüzdeki top gibi. “Aksüyek” ise koyunun kemigider. Asık – koyunun ayağının kemigidir. Sadece asıkla ilgili bir çeşit oyunlar vardır. Mesela: «Hantalapay», «Bestas», «Tayke», «Kiyimalgış», «Arkalampay», «Şır», «Şıheter», «Bestaban», «Üştaban», «Şik-­‐bük» v.s. Çocuk oyunları ve oyuncakları sadece tarihi bakımdan araştırılmamalıdır. Türkistan şehrinde “Sabina” çocuk bahçesini açtım. Çocukların tarihi, etnografik bakımdan analize edilen oyun çeşitleri ve oyuncaklarla oynamasına imkan saglamaktayım. Gürcistanda çocuk oyuncakları müzesi çalışmaktadır. Sovyet döneminde kazakların çocuk oyuncakları kaybolmuştur. Onları etnografik çalışmalardan da bulmak çok zordur. Onun için bugün o olumsuzlukları gidermemiz gerekir. Oyuncaklar müzesini yapmayı düşünüyorum. Türkistanda sadece kazak çocuklarının değil, türk halkları çocuk oyuncaklarının müzesini açmak düşüncesindeyim. Ben kazak çocuk edebiyatının araştırmacısıyım. Çocuk edebiyatını tarihi, etnografi, etnopsikoloji bakımdan degerlendiririm. Çocuk edebiyatını çocuk oyunu ve oyuncaklarıyla beraber araştırmak. Çocuklar halkımızın gelecegi oldugu için onların ihtiyaç dugduğu manevi kaynağı önceden sağlamalıyız. Onların ihtiyaç duyduğu manevi kıymetlerden biri de çocuk edebiyatıdır. Bunu gerçekleştirmemiz için çocuk oyun ve oyuncaklarını tarihi açıdan incelemeliyiz. Kardeş Türk Cumhuriyetinin çocuk oyun ve oyuncakları ve çocuk edebiyatını da kapsoyan uluslararası ilmi kongresini düzenlemesi işbu açıdan büyük öneme sahiptir. Bunun büyük sorumlulugunu hissetmeliyiz. 1
A. Yesevi UTKÜ. Türkoloji IAE, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 206 Benin Eskişehirde düzenlenen “Türk dünyasının oyunları ve oyuncakları” kongresine sunduğum makalenin özeti yukarıdaki konuları içerir. KAYNAKLAR 1. K.Ergöbek “Jan cıluı” 1981. 2. K.Ergöbek “Meyirim şuagi” 1985. 3. K.Ergöbek “ Arıstar men ağıstar” 2003. 4. “Şınaşak” (kazak çocuk şirinin antolojisi) 1992 Anahtar Kelimeler: Çocuklar psikolojisi. Oyun çeşitleri, oyuncaklar, çocuk edebiyatı, çocuk bahçesi. İran Horasan/Halaç Türklerinden Çocuk Oyunları Prof.Dr. Sultan Tulu1 1968/1973 yıllarında Almanya, Göttingen Üniversitesi Türkoloji ve Orta Asya Bilimleri kürsüsünce Prof.Dr. Gerhard Doerfer yönetiminde Halaçça ve Horasan Türkçesi üzerine yapılan keşif gezilerinde derlenen dil gereçleri arasında özellikle Halaç çocuk oyunları da dikkati çekmektedir. Birçok Türk topluluğunda da bilinen bu oyunlardan bazıları (Halaç çocuk oyunlarından kula-­‐bärdār, (külah kaçırma), üç taş, çār-­‐taği, kîeş-­‐mäläk/kiäşi-­‐päläng, gāw-­‐gosala-­‐fiŋgilli, bîr gūşum var v.b.) Bu oyunların çoğu İran Azerbaycanı, Horasan’ın Türkleri tarafından da bilinmektedir. Bildirimizde yapılan araştırmalar esasında derlenen gereçlerden faydalanılarak bçlgedeki çocuk oyunları tanıtılarak, örnekler sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: İran Türkleri, Horasan, Halacistan Çocuk oyunları 1
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 207 Afganistan Etnik Grupları Arasındaki Çocuk Oyunlarına Kültürel Bir Bakış Firuz Fevzi1, Aziza Fawzi2 Afganistan, etnik gruplarıyla zengin bir kültüre ve sosyal yapıya sahiptir. Her etnik grubun kendine has kültürel oyunları ve özellikle de çocuk oyunları bulunmaktadır. Afganistan coğrafyasında yüz yıllarca birlikte yaşayan bu topluluklar zor şartlar altında da olsa kendi kültür, örf ve adetlerini muhafaza etmeyi başarmışlardır. Biz bu çalışmamızda Afgan çocuklarının oyunları ve özellikle de bu coğrafyanın kadim halklarından olan Özbek ve Türkmen çocukların oyunları hakkında daha detaylı bilgi vereceğiz. Afganistan’da uzun yıllar süren ve halen de etkileri hissedilen iç savaş ve istikrarsızlık maalesef Türkmen ve Özbek çocuklarını da olumsuz etkilemiştir. Çocukların yeterince çocukluğunu yaşayamadığı bu ülkede çocuk oyunlarının da dar bir alana hapsedildiğini görmekteyiz. Şehirlerde veya daha merkezi yerlerde açık alanlar tehdit altında olduğu için söz konusu alanlarda çocuklar rahatlıkla oynayama maktadırlar. Kırsal alanlarda yaşayan çocukların biraz daha rahat hareket ettikleri ve yöresel oyunlarını daha fazla muhafaza ettiklerini görmekteyiz. Özbek ve Türkmen çocukları arasında zorluklara rağmen korunan kültürel oyunların teknolojinin kullanımına paralel olarak son yıllarda birtakım tehditlere açık olduğu hissedilmektedir. Çalışmamızda Afganistan'daki coğrafi, etnik, tarihi ve kültürel şartlara göre şekillenen çocuk oyunları üzerinde durarak, çocuk oyunlarının dış etkilerine ne oranda açık olduğunu belirteceğiz. Ayrıca Özbek ve Türkmen kaynaklı Doğu oyunları ve Afganistan coğrafyasına da sirayet eden Batı oyunları arasında bir kısım karşılaştırmalar yapacağız. Anahtar Kelimeler: Afganistan, çocuk oyunları, etnik gruplar, Özbek, Türkmen, Batı, Doğu 1
2
Kabil Devlet Üniversitesi, [email protected] Kabil Devlet Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 208 Tuva ve Türk Halklarında Çocuk Oyunlarının Karşılaştırması Shenne Duvenbady1 Tebliğimizde Tuva ve diğer Türk Dünyası çocuk oyunları hakkında bilgi verilecektir. Beşikten ölüme kadar olan süreç aslında bir oyundan ibarettir. Oyunlar çocuklar tarafından ortaya konulmuş olmasına rağmen büyüklerin de takip ettiği bir olgudur. Büyükler bunu gözlemlediler, çocukların ilişkileri insan ilişkilerine örnek teşkil etti. Çocuklar kendi dünyalarında aslında yetişkin insanların davranışlarını ve hareket ettikleri dayanakları da görerek oyunlarına yansıtmışlardır. Çocuklar yetişkinlerde gördükleri hayata aslında katılmak isterler bu duygularını ancak oyunlarıyla iştirak ederler. Bu nedenle çocuklar kendileri farkına varmadan oyun üretip oyunun kurallarını ve süresini istedikleri gibi değiştirebiliyorlar. Tebliğimizin amacı Tuva ve diğer Türk Halklarında oyunun yeri ve önemini belirlemektir. Öncelikle bu konu ile ilgili literatürü gözden geçirilmiştir. Daha sonra sınıflandırarak ve karşılaştırarak sonuçlarını verilmiştir. Çocuklar yetenekleri oyunun eğilimi davranış hayatlarının tüm yönlerine de şekil vermiştir. Oyun sırasında onlar sadece oyun etkinlikleri işletmek değil, aynı zamanda oyunda bir ortağa ilişkiyi de göstermektedir. Böylece, oyun çocuk hayatını çevreleyen aktif yansıma şeklidir. Oyun insanlara sadece bilgi, iş becerileri kazandırmakla yetinmedi bir büyük bütünün parçaları olduğunu da gösterir. Çocuk oyunları nesilden nesile geçmesi diğer folklore ürünlerinden daha az değildir. Oyunun ulusal karakteri için, her ulusun kültürel geleneklerin bir zenginliğini de göstermesidir. Oyunların genel içeriği, insanların yaşam ve din konusunda olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için en başta Tuvaca’da ve Türk halklarının kültürü hakkında konuşmak ve en önemlisi, bazı gerçekleri bu ülkelerin coğrafi konumu gereği ortaya koymalıyız.Çocuk oyunlarının sınıflandırılması gerekmektedir.. Bir nesil onların ortak değerlerini ve geleneklerinin de göstergesidir. Ancak, bu kültürlerin birbirlerini ortaya koyması dünya medeniyetlerinin halkları tarafından oluşturulan birçokları arasında özel bir yere sahiptir. Ama medeniyet onların maddi ve manevi kültürüne de zarar vermiştir. Yeni hayat, eğitim oyunu, eski görüşlerini değişmiştir. Oyun çocuklar için artık farklı bir odaktır. Okulda oynayan çocuklar, bir hastane, bir yemek odası, bir dükkan, postane, sanatsal aktivite betimliyor. Bu doğal ve bunda yanlış bir şey yok. Ama biz yüzyıllar boyu geleneksel halk pedagojisi üzerine geliştirdiğimiz tüm iyi işleri unutmamalıyız. Ключевые слова: тувинская и турецкая народности, детские игры, место и значение детских игр, классификация и сопоставление детских игр. В данной работе исследуется детские игры тувинской и турецкой народностей. Начиная с колыбели, игра сопровождает человека всю жизнь. Игры придумывались детьми в ходе наблюдения и подражания за взрослыми. Дети открывают для себя мир человеческих отношений, разных видов деятельности и общественных функций людей. Они испытывают желание включиться во взрослую жизнь, участвовать в нем активно, но детям это еще недоступно. Поэтому дети начинают невольно играть, строя, развивая и изменяя правила и сам процесс игры. 1
Ordu Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 209 Цель работы: выявить место и значение игры для тувинской и турецкой народностей. Дети, всегда имели способность и склонность облекать в формы игрового поведения все стороны своей жизни. В ходе игры они не только выполняют игровые действия, но и проявляют отношения к партнеру по игре. Это отношение обусловлено, с одной стороны, ролью, а с другой – личностными отношениями детей. Таким образом, игра представляет собой форму активного отражения ребенком окружающей его жизни людей. Игра помогла человеку не только приобрести знания, трудовые навыки, но и ощутить себя частью большого целого – народа. Задачи: проанализировать литературу по данной теме; обобщить результаты путем классификации и сопоставления. Детские игры переходят из поколения в поколение и имеют не меньшее значение, чем фольклор. За национальным характером игры кроется культурное богатство, традиции каждого народа. Содержание многих игр может рассказать о быте и религии, трудовой деятельности людей. Развитие культуры всех народов происходит на основе общих законов. Но в зависимости от местоположения, уровня культурного развития и других конкретных исторических условий развитие культуры у того или иного народа имеет свои специфические особенности. Говоря о культуре тувинской и турецкой народностей, в первую очередь, необходимо привести некоторые факты географического положения данных стран. В работе даются краткое географическое описание этих территорий; основные проблемы в изучении данной темы; метод и схемы (таблицы) сопоставления и классификации детских игр. Использованы труды О.С.Бушуевой, Т.В.Ендовицкой, М.А.Пасечн и других авторов из различных электронных библиофондов. Сделан большой труд связанный с переводом тувинских игр на турецкий язык. Данная работа выявила, что культуры этих народностей в чем-­‐то похожи, поскольку создавшие их поколения находили общие ценности и обычаи. Вместе с тем эти культуры не похожи одна на другую, и каждая занимает особое место среди множества созданных народами мировых цивилизаций. Но цивилизация, нанесла ущерб их материальной и духовной культуре. Новая жизнь, образование несколько изменили старые взгляды на игры. Игры детей имеют теперь иную направленность. Малыши играют в школу, больницу, столовую, магазин, почту, изображают художественную деятельность. Это естественно и ничего плохого в этом нет. Однако не следует забывать и все то полезное, что выработала веками традиционная народная педагогика. Anahtar Kelimeler: Tuva ve Türk halkları, çocuk oyunları, çocuk oyunlarının yeri ve önemi, çocuk oyunlarının sınıflandırılması ve karşılaştırması. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 210 İlkokul Öğrencilerinin Günlük Yaşantılarında Oyun Algılarının Resim Yoluyla İncelenmesi Yahya Hiçyılmaz1 Çocuğun hayatında önemli bir kısmı oluşturan oyun veya oyuncak; gerek zihinsel ve bedensel, gerekse duygusal gelişiminde aktif rol oynamaktadır Bu durumda oyun, çocuk için bir ayna görevi üstlenmektedir. Böylece çocuğun hayata dair edindiği bilgiler şekillenirken çocuk da, bu bilgilenme sürecine paralel bir şekilde çevresinde gelişen bütün olaylardan etkilenmektedir. Çocuğun çizdiği resimler ise, çocuğun zihinsel, duyumsal, devimsel gelişim evrelerine bağlı olarak onun iç dünyasındaki gizli duygularını yansıtır. Çocuğun yaşanmış bir deneyimini anlatır. Başka bir deyişle, resim yapma çocuğa kendisini ifade etme olanağı sağlar. Kendiliğinden yapılan resimler, iç dünyaları yansıtıyor olmaları nedeniyle iyi analiz edildikleri takdirde çocukları ve onların gelişimlerini bize ayrıntılarıyla yansıtır. Bu nedenle “oyun” denince çocuk zihninde belirginleşen imajı tespit etmek oyun ve oyuncak kullanımını ayrıntılı olarak değerlendirebilmek önem kazanmaktadır. Bu doğrultuda bu araştırmanın amacı, ilkokula devam eden öğrencilerin günlük yaşantılarında oyun algılarının çizdikleri resimler yoluyla incelemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın çalışma grubunu, Muş ilinde Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yer alan ilkokula devam eden 130 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışma grubunda yer alan öğrencilere A4 boyutunda resim kâğıtları verilmiştir. Bir ders saatinde öğrencilere resimler çizdirilmiş ve öğrencilerden resimleri hakkında görüşleri alınmıştır. Çalışma grubu tarafından yapılan çizimler ve alınan görüşler, analizler sonucunda kategoriler oluşturularak kodlanmıştır. Tespit edilen bulgular çocuk resmi ve çocuk psikolojisi hakkında çeşitli kaynak kitaplar, makaleler ve uzman kişilerin rehberliğinde içerik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda çocukların okul dışı zamanlarının çoğunu oyun oynayarak geçirdikleri, oyunlarını en çok arkadaşlarıyla oynadıkları, öğrencilerin zihnindeki oyun algısının cinsiyete göre değiştikleri öğrencilerin resimlerinde oyun oynarken mutlu oldukları gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Oyun, algı, resimsel anlatım, çocuk resimleri, 1
muş alparslanüniveristesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 211 Oyun ve Oyuncakların Çocuk Kitaplarındaki Yeri Kelime Erdal1 Çocuğun gelişiminde oyun ve oyuncağın önemi yadsınamaz. Oyun, çocuğun öğrenmesinde olduğu kadar toplumsal gelişimde de etkilidir. Arkadaşlarıyla oyun oynarken bir gruba dahil olan çocuk tek başına oyun oynarken de yalnız değildir aslında. Tek başına evcilik oynayan bir çocuğun aynı anda pek çok role soyunduğu görülür. Bunun için ön hazırlık yapma gereği dahi duymayan çocuğun yaratıcılığı tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır. Oyuncaklar da çocuğun oyunlarına renk katan, kimi zaman oyunu yönlendiren, görselliği ile çocuğu cezbeden oyun araçlarıdır. Aslında oyuncak çoğunlukla çocuğun çevresinde gördüğü, bulduğu ve oyununa dahil ettiği her şeydir. Çocuğun dünyasında, içi hava ile doldurulmuş bir alışveriş poşeti balon yerine geçebilir. Bu balonu istediği zaman top olarak da kullanabilir çocuk. Kısacası oyun ve oyuncak aslında çocuğun yaratıcılığı oranında zenginleşir ve şekil alır. Çocuğun hayatında bu denli önemli yer kaplayan oyunlara ve oyuncaklara çocuk kitaplarında yeterince yer verilmiş midir? Çocuk kitaplarında en fazla hangi oyun ve oyuncaklar yer almaktadır? Araştırmada, özellikle adında oyun ya da oyuncak bulunan çocuk kitapları örnek olarak seçilmiş ve oyun ve oyuncağın kitaplardaki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuk, kitap, oyun, oyuncak 1
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 212 Kazakh Traditional Musical Toy Orteke: Genesis of Genre Fatima Nurlybayeva1 Kazakh traditional musical toy Orteke: Genesis of genre Kazakh traditional art developed during many centuries. Folklore, verbal poetic and musical art of the Kazakh people have been associated with ancient beliefs (totemism, Tengrianism, shamanism, ancestor worship) and ritual magic rituals. Genres and repertoire of Kazakh traditional music, theater and decorative arts have the meaning "icons" for regional and national identity. Orteke -­‐ the ancient musical puppet instrument, similar to that archaeologists have discovered in Turkestan, in ruins the ancient city of Otrar. Doll-­‐goat Orteke. On the origin of the name and toys associated with many legends. The basis of all the legends is the story Orteke (goat, Mara), which fell into the pit and made unsuccessful attempts to wriggle out of it. Carved wooden figure performs dance wounded, lame animal. Orteke performed together with music or instrumental kui. Orteke -­‐ is a masterpiece of decorative art: the figure of a goat Teke seems alive, and this effect is created by a very interesting device. Orteke mechanism as dancing toys, is that the wooden circle "scene", which is located Orteke, is mounted a metal rod. At the upper end of the rod is installed animal figure, at the lower end, below the circle, tied fishing line. This fishing line clings fingers musician, and as his hand makes regular rhythmic movements up and down, a figure begins to move. Orteke is one of the genres of traditional art of the Kazakhs, this spectacular genre of music and puppet-­‐theater. The origins of the genre Orteke date back to ancient times and are associated with early nomadic and hunting lifestyle of the peoples of Central Asia. In this genre elements of several kinds of art organically synthesized together: folklore and musical instrumental, dance and game, theaters and decorative arts. Genre Orteke has a special reflection syncretism and images of animals in art nomads of Central Asia. Images of animals occupy an important place in the Decorative Applied and musical-­‐poetic art of the Kazakhs. Orteke, teke (goat) as koshkar (male sheep) which are one of the main totem animals of the nomads of the Eurasian steppes. Among primitive cave paintings, the area populated by Turkic-­‐
Mongolian peoples, the image of a goat-­‐Teke are the most abundant. Several Turkic peoples (Turkmens, Turks, Kazakhs) have tribes called Teke, with Totem basis. Relics cults Teke and koshkar preserved in shamanic rituals and mythology of the Siberian Turkic and Mongolian peoples. Special attention is deserved the music in Orteke. "Dance" Orteke was generated by instrumental music – kyui-­‐legend with the appropriate rhythmic organization. The earliest form of kyuis performance was musical illustrative, when the story alternated with playing a musical instrument, so a music illustrated the legend.In ancient kyui-­‐legends (anyz kyui) musical episodes were sometimes sound and visual character:music voiced a various nature sounds, voices and walking animals and flying birds, clatter of hooves, crying and speech people. At the moment doll-­‐like musical instrument and genre Orteke gradually revives and introduced in the list of UNESCO's Intangible Heritage of Kazakhstan. 1
Kazakh National University of Arts, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 213 Казахская традиционная музыкальная игрушка Ортеке: генезис жанра Казахское традиционное искусство развивалось в течении многих веков. Жанры и репертуар казахской традиционной музыки, театра и декоративного искусства имеют значение «иконы» для региональной и национальной идентичности. Ортеке -­‐ древний музыкально-­‐кукольный инструмент, аналог которого археологи обнаружили в Туркестане, в развалинах древнего города Отрара. Кукла-­‐козлик Ортеке. С происхождением и названием игрушки связано много легенд. В основе всех легенд лежит история ортеке (козел, марал), попавшего в яму и делающего безуспешные попытки вырваться из нее. Вырезанная из дерева фигура выполняет танец раненого, хромого животного. Ортеке исполняется вместе с музыкальным инструментальным произведением кюй. Ортеке – это шедевр прикладного искусства: фигура козлика теке кажется живой, и этот эффект создается благодаря очень интересному устройству. Механизм ортеке, как танцующей игрушки, заключается в том, что в деревянный круг «сценка», на котором расположен ортеке, вмонтирован металлический стержень. На верхний конец этого стержня всажена фигурка животного, на нижний, который под кругом, привязывается леска. Эту леску цепляет на пальцы музыкант-­‐исполнитель, и когда его рука делает регулярные ритмичные движения вверх-­‐вниз, фигурка приходит в движение. Ортеке это один из жанров традиционного искусства казахов, это зрелищный жанр музыкального и кукольно-­‐театрального искусства. Истоки жанра Ортеке восходят к глубокой древности и связаны с ранним кочевым и охотничьим бытом народов Центральной Азии. В этом жанре органично синтезированы элементы нескольких видов искусства: фольклорного и музыкально-­‐инструментального, танцевального и игрового, театрально-­‐зрелищного и декоративно-­‐прикладного. В жанре Ортеке есть особое отражение синкретизма и образов животных в искусстве кочевников Центральной Азии. Образы животных занимают огромное место в декоративно-­‐
прикладном и музыкально-­‐поэтическом искусстве казахов. Ортеке, теке (козел), как и қошқар (баран), являлись одними из главных тотемных животных кочевников зоны евразийских степей. Среди первобытных наскальных рисунков, на территории расселения тюрко-­‐
монгольских народов, изображения козла-­‐теке являются самыми распространенными. У нескольких тюркоязычных народов (туркмен, турок, казахов) есть племена теке, с тотемистическим названием. Реликты культов теке и кошқар сохранились в шаманском ритуале и мифологии сибирских тюрок и монгол. Особого внимания заслуживает музыка в ортеке. То есть сам «танец» ортеке был порожден инструментальной музыкой – кюями-­‐легендами с соответствующей ритмической организацией. Самой ранней была музыкально-­‐иллюстративная форма исполнения кюя, когда рассказ чередовался с игрой на музыкальном инструменте, т. е. музыка иллюстрировала текст. В древних кюях или кюях-­‐легендах (аңыз күй) музыкальные эпизоды иногда имели чисто звукоизобразительный характер: передавали различные звуки природы, голоса, ходьбу (полет) животных и птиц, топот копыт, человеческий плач, речь и т. д. Сейчас кукольно-­‐музыкальный инструмент Ортеке постепенно возрождается и внесен на рассмотрение в список нематериального наследия ЮНЕСКО от Казахстана. Anahtar Kelimeler: Orteke, Kazakh, traditional, musical, toy I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 214 Kazanımlarla Zenginleştirilmiş Çocuk Tiyatrolarının Akademik Başarıya Etkisi Seval Orak1 Çocuk tiyatrosunda; çocuğun sosyalleşmesindeki en temel konular oyunla anlatılır. Tiyatro, çocuğun zihinsel, duygusal ve toplumsal gelişiminde önemli işlevi olan bir eğitim ve sanat faaliyetidir. yatroda sergilenen oyunlarda çocuk gözlem yoluyla öğrenmektedir. Oyuncuları kendisine model alır ve onlarla empati kurar. Bazı oyuncularla özdeşleşir. Kendisini oyun içinde farz eder ve farklı durumlarla karşılaştığında nasıl tepki vermesi gerektiğini öğrenir. Bir anlamda kendini sınar. Duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade edebilir. Günlük yaşamda konuşulan dili daha etkin kullanabilir. Bu da dil gelişiminin bir göstergesidir. Çocuktaki duygusal problemlere ve uyum sorunlarına drama tekniğiyle çözüm aranmaktadır.Tiyatronun, bir başka adıyla dramatizasyonun, çocuğun çok yönlü gelişmesinde önemli katkı sağladığı günümüzde çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bu çok yönlü gelişim çizgisi içinde çocuğun aktif, kendine güvenen, çevresi ile sağlıklı ilişkiler kuran, öğrendiklerini hayata geçiren bir insan profili ortaya çıkmaktadır(Eraslan, 2012). Çocuk tiyatrosunun işlevlerini inceledikten sonra çocuk tiyatrosunun çocuğa en yakın sanat daları içinde yer aldığını görürüz. Tiyatro hem görsel hem de işitsel bir özellik taşıdığı için diğer sanat dallarından farklıdır. Bu özeliği ile tiyatro pek çok sanat dalını kapsayan bir niteliktedir. Diğer sanat dallarına oranla daha özgürdür. Oyun ve tiyatro birbirine çok yakın kavramlardır. Tiyatronun kaynağında oynayan insan vardır. Oyun, insanın her döneminde nasıl vazgeçilmez bir olgudur. İnsanını yaşamının tüm evrelerinde, doğasında varolan oyun ve oynama isteğidir, insanı hem diğer sanatlardan hem de tiyatrodan yüz yılar boyu kopamamıştır. İnsanoğlu oyun ve oyamadan yüz yılar boyu kopamamıştır. Oyun ve oynama daha çocukluktun öğrenilir, çocuk oyunlarla büyüyerek gelişir, oyunla kendini ve dış dünyayı tanır. Oyun çocuğun toplumsallaşmasında en önemli etkendir(Kırgel,2001). Ülkemizde müfredatın öngördüğü kazanımlarla zenginleştirilmiş çocuk tiyatrosu azdır. Bu çalışmanın amacı; müfredatın öngördüğü kazanımlarla zenginleştirilmiş özgün çocuk tiyatrolarının, öğrenenler tarafından oynanmasının akademik başarıyı etkisini araştırmaktır. Bursa ilinin özel bir ilköğretim okulunda araştırma yapılmıştır. Araştırmada öntest-­‐sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma 2014-­‐2015 eğitim-­‐öğretim yılı sonbahar döneminde yapılmıştır. Bu çalışmaya deney grubunda 22, kontrol grubunda 22 ( 20 kız,24 erkek) olmak üzere toplam 44, ilköğretim 1-­‐4. sınıf öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın uygulaması Hayat Bilgisi dersindeki “Güneş Sistemi, Yağmurun Oluşumu, İç Organlar, Mevsimler , Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları” öğretiminde gerçekleşmiştir. Deney grubundaki öğrencilere çocuk tiyatrosuyla, kontrol grubundaki öğrencilere ise geleneksel öğretim yöntemleri ile öğretim yapılmıştır. Araştırma haftada 3 saat olmak üzere 24 ders saatini kapsayan süre içerisinde gerçekleştirilmiştir. Öğrencilere program öncesinde ve sonrasında başarı testi öntest-­‐sontest olarak uygulanmıştır. Verilerin analizi için t-­‐testi ve çift yönlü varyans analizi uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) ve ITEMAN (Item and Test Analysis program) programları ile analiz edilmiştir. Yapılan analizlerden elde edilen veriler sonucunda; Deney ve kontrol grubunun deney öncesi ve deney sonrası öntest ve sontest toplam başarı puanları arasında deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur . Bulgular: 1
Bursa Yönder Koleji, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 215 Uygulama sonrasında elde edilen veriler analiz edilmiştir. İşlem sonucunda çocuk tiyatrolarıyla “Güneş Sistemi, İç Organlar, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler, Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları” gibi bilimsel gerçeklerin öğretilmesinin, akademik başarı açısından deney grubu lehine anlamlı bir farklılık yarattığı gözlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, çocuk tiyatrolarıyla bilimsel gerçekler öğretimini ve geleneksel öğretim (düz anlatım, ders kitabı) yöntemlerini uygulamanın öğrencilerin “Güneş Sistemi, İç Organlar, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler , Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları ” konularına ait başarılarını artırmada farklı etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin “Güneş Sistemi, Yağmurun Oluşumu, Mevsimler , İç Organlar, Aylar, Maddenin Halleri, Kuvvet ve Hareket ,Bilim İnsanları” konularındaki başarılarında gözlenen bu farklılıkların çocuk tiyatrolarından kaynaklandığı söylenebilir. Belirlenen içeriklerle ilgili konu testi puanlarında deney öncesine göre daha fazla artış gözlenen çocuk tiyarolarıyla bilimsel gerçekler öğretiminin, geleneksel öğretim yöntemine göre öğrencilerin Hayat Bilgisi ve Fen ve Teknoloji dersindeki başarılarını artırmada daha etkili olduğu görülmektedir. Bilgisayar oyunlarıyla yarışabilecek nitelikte çocukların eğlenerek öğrendiği görülmüştür. Çoklu zeka ve kinestetik öğrenme desteklenmiştir. Anahtar Kelimeler: çocuk tiyatrosu, müfredat,kazanım, başarı, sosyal I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 216 Mongolian Traditional Game Culture (In Case: Shagay Game) Tuguldur Yanjiv1 Many factors influence children's development including traditions, customs, culture, environment where the child was brought up, parental relationships and so on. In this article, I take a look at Mongolian traditional game culture which one of the important factors that influence Mongolian tradition. Mongolians have a unique way in bringing up our children and we are experienced in the same. There is a proverb that goes “At first, praise the child as if (s)he is a king, and then lead him as if (s)he is your shadow”. We can interpret this as follows: Let the children play as much as (s)he wants when young, and when (s)he comes of age, to teach him/her meaning of life by way of showing and being a good example. Mongolians have a tradition of developing children through games as opposed to force. In this regard, we see that research on this topic is gaining popularity. For example, promotion, introduction and trainings aimed to promote traditional games that develop children's intelligence and help them learn about team works and communications has been carried out. Research regarding development and patterns of Mongolian traditional games and toys dates back to the early 20th century. Most popular scholars are D.Boldbaatar, P.Sukhbaatar, D.Tangad. Currently, researchers have identified more than 2500 kinds of Mongolian games. However, currently only 150 types of these games are actively played and most of them have theme relating to nomadic way of life or season. The Mongolian traditional games: shagay, stone games, board, outdoor and intellectual toys could be categorized by player’s age. One of the most popular games among adults and children is shagay. There are various shagay games such as flicking, number guessing, above mentioned “multicolored frog” and horse racing. Of course, all reflects the unique aspects of nomadic life-­‐style. For example, four sides of the shagay called with names of livestock: horse, camel, sheep and goat. Playing with it children gain rich knowledge of nomadic life and livestock from their early childhood. We have the custom of cleaning the anklebones and keeping them in the bags at home believing that the increasing shagay amounts positively reflects on the wealth of the household. The traditional verbal games with strict rules of playing and fixed expressions are common among the folklore-­‐games. Since the time of learning to speak, children started to learn proverbs to compete with each other. It is normally combined with Mongolian folklore. These kinds of games have positive educational and behavioral impacts on thinking, mental keenness and perception of children. Anahtar Kelimeler: Mongolian game, shagay, tradition, culture, children’s development 1
Mongolian University of Science and Technology, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 217 Ezize Ceferzade`Nin Romanlarında Oyun ve Oyuncaklar Gülsümxanım Hasilova1 Sözlü xalq yaratıcılığının önemli bir bölümünü çocuk folkloru oluşturuyor. Çocuk folkloru yetişkinler ve çocuklar tarafından oluşturulur, çocukların meişetini, eylencesini, istirahetini, məşğulliyyətlərini, isteklerini, arzularını ifade eder, konuları, fikirleri, biçimi, içeriği, üslubu, kelimelerin seçilip dizilmesi, ifade tarzı ile bebeklerin zevkine, bilgisine dünyabakışına, yaş seviyesine, psixikasına uyğun ayarlanmıştır. Tüm oyun tipleri içerisinde en çok dikkati çeken çocuk oyunlarıdır. Mahiyetine göre, çocukların, "yaşadıkları dünyayı anlamak yolu olan" bu oyunlar çeşitli ve renklidir. Milli kültürün ayrılmaz parçası olan çocuk oyunları en arkaik folklor örneklerindendir. Insan çocukluk döneminin anılarını folklorda yaşadığı gibi, çocuklar da bu çağların anılarını kendi hafızalarında, bir de oyunlarda yaşatıyorlar. Azerbaycan çocuk oyunları içerisinde "Menekşe", "Hırsız-­‐hırsız", "Gözbağlıca", "Beştaş", "Ana, beni kurda verme", "Gelin-­‐gelin", "Fare-­‐kedi", "Topaldıkaç" oyunları var. Güney Azerbaycan'da çocuklar arasında, örneğin, "İğne-­‐iğne", "Köşkibaladan", "Parmak oyunu", "Turp böyle biter", "Quşum per", "Bork kaptı kaçtı", "Menekşe", "Kalender" oyunları çok yaygındır. Axısça türk illeri arasında ise "Alaca", "Beşkeçili", "Gizlinpuç", "Dağ", "Dara", "Dirədöğmə", "Çilingağac", "Lal oyunu", "Yorganalti", "Tandur" oyular meşhurdur. Irak-­‐Türkmen illerinde çocuklar arasında oynanılan halk oyunları sırasında "Boncuk komme", "Göz yumma", "Havada ne var", "Göz yumma", "Havada ne var" gibi çocuqdur oyunları yaygındır. Makalede Azerbaycan çocuk folklorunun sözlü halk yaratıcılığında ve yazılı edebiyatta yeri belirlenir, özellikleri gösterilir. Azerbaycan folklorunun türler sırasında küçük çocukların meşguliyeti, belli alışkanlıklarının oluşturulması, akıl, hafizələrinin geliştirilmesi yönünde halk meişetinde oluşan "Ciziğagirmə", "Atlardan kimin atı", "Beştaş", "Yüzük-­‐yüzük", "Geldim koş", "Han, bir hırsız tutmuşam "çocuk oyunları Ezize Ceferzadenin "Celaliyye "," Vatana dön "," Aşk sultanı "romanlarında etnografik verilere uygun tasvir ediliyor. Azerbaycan'ın halk yazıcızı, folklorşünas alim Ezize Ceferzade romanlarında çocuk oyunları onun çocukluk hafızası ile ilgilidir. Son dönemlerde çocukların oyunlara değil, bilgisayar, telefona ilgi göstermeleri bizi ciddi rahatsız ediyor. Bu nedenle, geçmişten bize yadigar kalmış çocuk oyunlarını bacardığımız kadar yaşatmalı ve gelecek nesillere ötürmeliyik. Anahtar Kelimeler: Anahtar kelmeler: çoçuk oyunu, edebiyat, Ezize Ceferzade, folklor 1
AMEA Folklor Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 218 Çocuk Oyunlarında Ritüel-­‐Mitolojik Öğeler Gülnar Osmanova1 Folklor tüm halkların erken itikat ve inançlarını kendinde koruyan bir kaynaktır. İster yetişkin, gerekirse çocuklar için olan folklor örneklerinde biz bunun şahiti oluyoruz. Belirtelim ki, sözlü halk yaratıcılığının bir kolunu çocuk folkloru oluşturuyor ki, bunun da en ilginç janrlarından biri çocuk oyunlarıdır. Çocuk oyunları obrazlı, didaktik, teatral, müzikli-­‐eğlenceli olmakla birlikte, içerik ve karakterce çocukların yaş özelliklerine uygun olarak tasarlanmıştır. Oyunlar çocukların zihinsel yeteneğinin gelişmesine, fiziksel terbiyesine, çevreyi doğru kavramasına, konuşma, his ve duygularının gelişmesine yardım eder ve onları amaçlı idrаki öneme sahip faaliyete yönlendirir. Karamsarlık, güvensizlik çocuk folkloruna tamamen yabancıdır. Aksine, sevinç, ferah, mutlu geleceğe güven, iyimser ahval-­‐i ruhiye, oynaklık çocuk folkloruna dahil oyunların canını oluşturuyor. Bu örnekler çocukların dilinde işlenen sözlerden kuruluyor, onların anlamadığı ifadelerle yüklenmiyor. Fakat burada biz, tüm çocuk oyunlarından değil, özünde halkın efsanevi tefekkürünün öğelerini koruyan oyunlardan bahsedeceğiz. Bu oyunların bir kısmında -­‐ esasen, ayin, inanç ve törenlerle ilgili oluşan çocuk oyunları erken dönemlerin tören ve adetleri ve onlarla ilgili ritüeller, mitolojik öğeler belli tehriflere maruz kalsa da günümüze kadar ulaşmıştır. "Qodu", "Yel baba", "Köse geldi", "Teke", "Su üstünden atlanma", "Od qalama", "Ateş üstünden atlanma", "Yağmur yağdırma", "Kepçe Hatun" "Təkləmə", "Semender, ay Semender" ve başka çocuk oyunlarında erken inanç ve tasavvurlar, ritüeller güçlü şekilde muhafaza edilmiştir. Örneğin, "Qodu" oyununda çocuklar eski bir töreni taklit ediyorlar ki, bu da "Güneşi çağırma" dır. Türk halklarının miflərindən de bilinmektedir ki, güneş onlarda artışın, yaratılışın başlangıçı sayılır ve bu nedenle güneş ve onun yerdeki belirtisi olan ateş kutsal sayılmış, onunla ilgili mitolojik inançlar oluşmuştur. "Yel baba" oyununda çocuklar rüzgar, "Yağmur yağdırma" oyununda ise yağmur istemektedirler. Bu gibi oyunlar, görüldüğü gibi, törenlerle ilgili icra edilir ve onlarda eski efsanevi tasavvurların izleri kalmaktadır. "Cin tuttu", "Al geldi", "Kurt oyunu", "Ana beni kurda verme", "Dağ dibinde gri kurt var", "Kurt dostluğu", "Kelebek" ve s. oyunlarda ise ulu ataların inanç ve itikatları kendini gösterir. Böylece, başka folklor örneklerinde rastladığımız gibi çocuk oyunlarında da asırlarca hafızalardan süzülüp gelen, dilden dile geçen inanç ve inançlar dahil hayatın, yaratılışın temelini oluşturan dört unsur -­‐ su, ateş, hava ve toprakla ilgili eski inançlar yansır. Anahtar Kelimeler: folklor, çocuk oyunları, ritüeller, ayin ve törenler 1
Milli Bilimler Akademisinin Folklor Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 219 Azerbaycan ve Türkiye Folklorunda Müziksel Çocuk Oyunları Üzerıne Amina Miryusif Kızı Rahimli1 Türk halklarının eski, zengin, kendine özgü folklor örnekleri vardır. Bu ilginç ve rengarenk folklor örneklerinden birisi de çocuk oyunlarıdır. Her birimizin çocuk iken oynadığımız bu oyunlar halkın milli servetidir. Bu oyunlar halkın gelenek ve göreneğini, etnografyasını, tarihini kendisinde yansıtarak nesilden nesile aktarılmıştır. Oyunlar çocukların eğlencesi olmakla birlikte bu oyunların çoğu hem çocuklar, hem de gençler tarafından oynanılmaktadır. Lakin bu oyunların bir çoğu zaman zaman oynanılsa bile bazıları unutulmuş ve değişik sebeplerden günumüze kadar ulaşamamıştır. Teknolojinin hızla geliştiği dönemde bu sürec doğaldır. Bu gün televizyon, internet bizi ve aynı zamanda çocuklarımızı canlı iletişimden ayırır. Çağdaş dönemde çocuklar zamanın taleplerine uygun olarak interneti kendi eğlencelerine dönüştürerek online şekilde oynanılan oyunları tercih etmektedirler. İnternet artık bizim yaşam tarzımıza dönüşmüş ve çocuklar da neredeyse bütün boş zamanlarını bilgisayar arkasında geçiriyorlar. Böylece eskiden oynanılan oyunlar unutuluyor. Fakat birçok oyunlar çocukları eğlendirmekle birlikte hem de eğitmekte ve küçük yaşlarından müzik kültürünü geliştirmektedir. Bu bağlantıda çocuk oyunlarının sınıflandırılmasında müziksel veya şarkılı oyunlar dikkat çekiyor. Bildiride Azerbaycan (Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Ordubad ilinden derlenmiş) ve Türkiye`de müziksel çocuk oyunlarının kıyaslamalı incelenmesi yapılarak benzer ve farklı tarafları ortaya çıkarılmıştır. Araştırma zamanı bazı oyunların ritmik şarkı şeklinde okunması dikkatimizi çekti ve recitatif tipli yani ritmik şekilde oynanılan oyunlar ele alındı. Örneğin Azerbaycan`da “Ocak Yandı”, “Kükü-­‐Kükü Barama”, “Benövşe”, “Doğum Günü”, “Pabeda”, “Gazlar” ve benzeri müziksel oyunların ritmik şekilde okunularak oynanılmasını gözlemledik. Türkiye`de ise buna benzer “Yağ Satarım, Bal Satarım”, “Körebe”, “Şarkılı Yerden Yüksek”, “Birdirbir” gibi müziksel oyunlar bulunmaktadır. Bu oyunlar hem içeriğine, hem oynanılma şekline, hem de müzikselliğine göre benzerlik göstermektedir. Dikkat ettiğimizde bazı oyunlarda sadece kelime farklarının olduğunu görüyoruz. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, Türkiye, Çocuk, Oyun, Reciatif, Ritim, Ordubad 1
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 220 Duygu Çemberim Dilek Sönmez1, Firdevs Selcan Öztunalı2 Sözlük anlamı “belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim” olan duygu, Psikolog Dr. Daniel Goleman tarafından “bir his ve bu hisse özgü belirli düşünceler, psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eğilimi” olarak tanımlanmaktadır. Duyguları olumlu ve olumsuz duygular olarak iki boyutta değerlendirirsek; heyecan, mutluluk, neşe, iyimserlik gibi duygular olumlu; keder, üzüntü, korku, kızgınlık, öfke şiddet, kıskançlık gibi duygular ise olumsuz olarak tanımlanabilir. Duyguları sınıflandırma ile ilgili en önemli isimlerden biri Robert Plutchik'tir. Plutchik, 1980 yılında duyguları belirli bir sıralamaya göre dizerek bir duygu çemberi oluşturmuştur. Duyguların 8 temel kategoride ele alındığı duygu çemberinde; • Duygular yoğunluk ve şiddet açısından kendi içinde derecelendirilir; endişe-­‐korku-­‐dehşet, huzur-­‐
neşe-­‐coşkunluk • Birbiriyle komşu olan duygular birbirine diğerlerine göre daha çok benzemektedir • Karşılıklı yer alan duygular birbirinin tersi bir duruma işaret eder; neşe-­‐üzüntü, beklenti-­‐şaşırma Çocuk duygu eğitiminde, ilk önemseyeceğimiz konu çocukların duyguları tanıyabilmesidir. Korkmak, sevmek, üzülmek, ürkmek, heyecanlanmak, hayal kırıklığına uğramak, endişelenmek, hırs yapmak, çekinmek, hoşlanmak, kızmak, nefret etmek, utanmak, pişman olmak, yadırgamak, özlemek, ümitsizliğe kapılmak, merak etmek, istemek, iğrenmek, mest olmak, hüzünlenmek gibi o kadar çok duygu vardır ki. Anne-­‐babalar çocukları ile iletişim kurarken bilinçli olarak bu duyguları kullanmalı ve çocuklarının bu duyguları öğrenmesini sağlamalıdır. Çocuklarla iletişim kurarken onların duygularını anlamalı, davranışlarına ise yön vermeliyiz. Bu konuda üç aşamalı bir süreç söz konusudur. Birinci adım duyguların nasıl tanımlanacağını öğrenmektir. ikinci adım onları ifade etmeyi öğrenmektir. üçüncü ve son adım gelmektedir. Bu bu özel duyguları tetikleyen ya da onların oluşumunda katkısı olan insanlarla iletişim kurmak. Sonuç olarak; projede amacımız gözle göremeyip, elle dokunamadığımız bazı soyut kavramları öğrencilere görsel materyaller kullanarak algılamaları sağlamak ve o duygular hakkında neler hissettiklerini öğrenmek. Bunun sonucunda yaşadıkları ya da hissettikleri kavramları somutlaştırarak ürüne dönüştürmek amacıyla, Duygu çemberi projesi ilkokul 2. Sınıf öğrencileri ile toplamda 2 şubede ve ortalama 50 öğrenci ile uygulanılanmış tır. 2 ders saatinden oluşan proje 240 dk. oluşan bir atölye çalışmasıdır. Öğrencilerle üzerinde farklı duyguların yazıldığı bir duygu çemberi hazırladılar. Her öğrenci kendi oluşturduğu duygulardan bir çember hazırladı. 1
2
, [email protected] , [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 221 Örneğin, kızgınlık, heyecan, utanç, telaş, üzüntü, sıkıntı, korku, kıvanç, nefret, suçluluk, şaşkınlık, yorgunluk. Yapılan duygu çemberi sınıfta tahtaya asıldı ve her öğrenci sırayla gelip çemberi çevirdi. Çemberi çevirerek önlerinde duran duygu hakkında sorular soruldu. -­‐Daha önce böyle hissettin mi? -­‐Böyle hissetmene neden olay neydi? -­‐Böyle hissettiğinde nasıl göründüğünü bize göster. Her öğrenci için bu işlem tekrarladı ve öğrenciler yaşadıkları duygu hakkında görsel çalışmalar oluşturdular. Aynı duyguyu paylaşan öğrenciler kendi aralarında gruplar oluştururken aynı zamanda bireysel çalışmalar yapan öğrencilerde oldu. Görsel çalışmalarını tamamlayan öğrencilerin çalışmaları bir AVM de sergilenerek gelen ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. KAYNAK: Özge KUBİLAY –Eğitim Danışmanı-­‐ Düşüncelerimizin duygu ve davranışlarımız üzerindeki etkisi Atlas yurt dışı eğitim danışmanlığı (2014-­‐İzmir) Psikolog Dr. Daniel GOLEMAN -­‐Robert PLUTCHİK -­‐ Duygu çemberi Mehmet TEBER-­‐ Psikolojik Danışman&Pedagog -­‐Çocuklarda duygu eğitimi -­‐Ankara Psikolog-­‐Aile Terapisi ( Çankaya-­‐Ankara 2014 ) Anahtar Kelimeler: İnsan,duygu,ifade etme,somutlaştırma I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 222 Milli Değer Olarak Kazak Milli Oyunlarının Eğitim ve Terbiyedeki Yeri Saule Erjanova1 Milli şuurla eğitmek eğitimin temelidir. Pedagoji ilminin hedeflerinden biri ve önemlilerinden eğitim ve terbiye sistemini daima geliştirmek. Bilim sahibi ve her türlü alanda yetenekli nesil-­‐Milletimizin geleceğidir. Eğitimde bu tür terbiye vermede Milli oyunların rölünü açıklamak. 1.1. Ana dili, tarihi, Milli geleneklerimiz temelini oluşturan Milli değerlerimiz esası olan terbiye yöntemlerini geliştirmek hemen gerçekleştirmemiz gereken vazifelerimizdendir. Genç nesli eğitmekle beraber ele alınması gereken güzel ahlak esasında terbiye vermektir. Bunun kaynağı-­‐Milli değerlerimizdir. Öğretmenlerimizin kutsal görevlerinden biri-­‐Milli değerlerimiz esasında Milli şuurlu, Milliyetini hürmet eden, vatanını seven, ana dilini, tarihine kökten bağlı ve Milli değerlerinden gurur duyan nesil yetiştirmektir. 1.2. Bugünki eğitimcilere böyle bir kutsal görevi yerine getirmekle beraberinde büyük sorumluluklar de getirir. Bir Milli değer olarak Milli oyunları eğitimde ustaca kullanmak önemli yöntemlerden sayılır. 1.3. Milli oyunların kazak edebiyatında yer alması meselesi söz edilir.Kazakların tarihindeki Milli oyunların incelenmesi. Bugünlerde Milli oyunların kazak edebiyatı derslerinde eğitimde bir yöntem olarak kullanılması meselesi söz edilecektir. Yenilikçi eğitimcilerin kazak edebiyatı derslerinde ustaca kullanan çocuk oyun türlerini örneklerle göstermek. Makalede, Ferdi eğitimde Milli değerleri, özellikle Milli oyunları derslerde kullanma yöntemleri araştırılacaktır. Milli oyunlar ders konularına veya basitten zoruna göre seçilmesi ele alınacaktır. Bugün Pedagoji alanında Milli oyunlar eğitimin bir parçası olarak biliniyor. Milletimizin değerli varlıklarından olan Milli oyunlarımızı yaşatarak, nesilden nesile ulaştırmak, halkımızın, hepimizin görevimizdir. Anahtar kelime: Çocuk oyunu, eğitim, yöntem, Milli değerler, kazaklarda oyun. Kaynaklar: Alektorov. A.(1891). O rojdenii i vospitanii detey kirgizov, pravilah i vlasti roditeley.Orınbor. Bürkitbayev. A. (1985).Sporttıq ulttıq oyun türleri jene onın terbiyelik meni. Almatı. Sagındıqov.(1993) Ulttıq oyındardı oqu-­‐terbiye isinde paydalanu. Almatı. Anahtar Kelimeler: Çocuk oyunu, eğitim, yöntem, Milli değerler, kazaklarda oyun. 1
Kazak Devlet Kızlar Pedagoji Universitesi,Kazak Edebiyatı Bölüm Başkanı, professörü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 223 Sözlü Kültür Ürünlerinde Oyun ve Oyuncak Hamide Merve Altıparmak1, Şeyda Özcan2 İnsan, varoluş sebepleriyle birlikte dünyaya gelmektedir. Yaşamını sürdürebilmek, çoğalabilmek, doğaya karşı mücadele ederek hayatını istediği yönde devam ettirebilmek için gerekli olan güç, insanda doğal olarak bulunmaktadır. Mücadele etmek ve yaşamak kadar insanda zevk duygusu uyandıran oyun ve oynama eylemi, insanda doğal olarak bulunmakta ve insanlık kadar eskilere dayanmaktadır (Tekerek, 2006). Tüm kültürlerin kaynağını oluşturan oyun, özgürce razı olunan, kurallara uygun olarak belirli zaman ve mekân sınırları içinde gerçekleştirilen, bir amaca sahip olan, gerilim ve sevinç duygusu ile ‘alışılmış hayat’tan ‘başka türlü olmak’ bilincinin eşlik ettiği, iradi bir eylem veya faaliyet olarak tanımlanmaktadır (Huizinga, 2006, s. 50). Oyuncak ise oyunu oynamak için gerekli olan, oynarken duygu alışverişi kurulmasını sağlayan oyun nesneleridir (Özhan, 2005, s. 232). İnsanlık kadar eski olan oyun ve oyunun oynanmasına aracılık eden oyuncak, toplumların yaşayışlarını, inançlarını yansıtarak kültürel unsurlar hâline gelmiştir. Kültür ürünü olan oyun ve oyuncak kavramlarının halk yaşantısında doğan sözlü kültür ürünlerinden etkilenmesi ve bu ürünleri etkilemesi de kaçınılmaz olmaktadır. Bu düşünceden yola çıkılarak çalışmamızda sözlü kültür ürünleri içerisinde yer alan masal, efsane, mani, ninni, bilmece türlerinde oyun ve oyuncak kavramlarının yer alış biçimleri incelenecektir. Bu amaçla çalışmada geçmişte olmuş ya da halen var olan bir durumu, var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımı olan (Karasar, 2005) tarama modeli kullanılacaktır. Kaynaklar Huizinga, J. (2006), Homo ludens-­‐oyunun toplumsal işlevi üzerine bir deneme. Kılıçbay, Mehmet Ali, (Çev.). İstanbul: Ayrıntı Yay. Karasar, N. (2005). Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Özhan, M. (2005). Çocuk folkloru. Kebikeç, 19, 225-­‐243. Tekerek, N. (2006). Oyun kavramından dramaya dramadan dramatik eğitime. Tiyatro Araştırmaları Dergisi, 22, 47-­‐73. Anahtar Kelimeler: oyun, oyuncak, sözlü kültür 1
2
Gazi Üniversitesi, [email protected] Gazi Üniversitesi, seyda-­‐[email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 224 Jipto Sanatı ve Sanat Eğitiminde Jipto Grigori Tomski1, Umay Arslan2 Sanat ve oyunun benzer etkinlikler olduğu ve yaratıcılığın ortaya çıkarılmasında oyunun önemli bir rol oynadığı bilinen bir gerçektir. Birçok uzman, düşünsel oyunların insana estetik bir haz duygusu verdiğini, gözleme, algılama ve düşünme yeteneğini geliştirerek yaratıcılığı harekete geçirdiğini dile getirmektedir. Bu açıdan bakıldığında, 1988 yılında Yakut matematik profesörü Grigori Tomski tarafından keşfedilen JİPTO’nun (Tomski’nin Düşünsel Kovalama Oyunu), çocukların ve gençlerin düşünsel ve zihinsel becerilerini geliştirerek yaratıcılıklarını harekete geçiren bir oyun olduğunu söyleyebiliriz. Temel versiyonu « Sonor » (Yakutça «Kovalama ») olarak adlandırılan JİPTO’nun, bütün zevklere hitap eden birbirinden farklı 2500 versiyonu vardır. 1990 yılında Yakutistan’da ilk JİPTO derneğinin kurulmasının ardından oyun, kısa sürede ülkenin yeni milli düşünsel sporu olur, anaokulundan üniversiteye kadar eğitim aracı olarak kullanılmaya başlar. JİPTO’nun Yakutistan’daki gelişimi, kültürel ve pedagojik değeri, Tomski’nin 1992 yılından itibaren üst düzey uzman olarak çalışmaya başladığı UNESCO’nun dikkatini çeker. Tomski, UNESCO’nun desteğiyle, 1993 yılında FIDJIP’i (Uluslararası JİPTO Federasyonu) kurarak farklı ülkelerden birçok öğretim elemanını, psikolog, sanatçı, yazar ve matematikçiyi bir araya getirir. Böylece, JİPTO’nun etrafında, yaratıcı, pedagojik, bilimsel uluslararası bir hareket oluşur. EUROTALENT, 1997 yılından itibaren FIDJIP ile ortak çalışmalar yürüterek üstün zekalı çocukların eğitiminde yaratıcılığı geliştiren bir oyun olarak JİPTO’dan yararlanır. Bir oyundan çok daha fazlası olan JİPTO, aynı zamanda sanatsal bir nesnedir. İlk sanatsal ve dekoratif JİPTO modelleri 1988 yılında Tomski tarafından tasarlanır. Daha sonra, Yakutistan, Rusya, Fransa, Kazakistan, Amerika, Japonya ve Türkiye’den birçok üst düzey sanatçı ve fotoğrafçı, JİPTO’nun sayısı 1000’den fazla olan dekoratif, sanatsal ve fotografik kompozisyonlarının yaratılmasında katkıda bulunurlar. UNESCO’da iki kez JİPTO sanatı sergisi gerçekleştirilir. Bu kompozisyonlar tablo gibi duvarlara asılmakta ve koleksiyon nesnesi yapılmaktadır. Sonuç olarak, Yakutistan, Rusya, Kazakistan ve Fransa gibi farklı ülkelerin okullarındaki uygulamalara dayanarak, JİPTO’nun, imgelem ve yaratıcılığın gelişimi için tartışmasız etkili olduğu ve diğer düşünsel oyunlardan çok daha fazla yorumlama özgürlüğü verdiği söylenebilir. Estetik değerinden ve yaratıcılığı harekete geçirmesinden dolayı, anaokulundan üniversiteye sanat eğitimi programlarına konulması önerilmektedir. Böylece, ülkemizde, geleceğin «jiptograf» sanatçıları yetişebilir. Öğrenci ve yetişkin çalışmalarının yer aldığı JİPTO sergileri düzenlenebilir. Çocuk öyküleri ve Türk masalları JİPTO kitaba ya da çizgi-­‐JİPTO’ya dönüştürülebilir. Türk coğrafyası ve tarihinin farklı yer ve dönemlerini betimleyen özel JİPTO koleksiyonları hazırlanabilir. Öğrenciler yaratıcılıklarını geliştirirken Türk tarihi ve kültürü ile olan bağlarını da böyle güçlendirmiş olurlar. Anahtar Kelimeler: JİPTO, sanat, yaratıcılık, düşünsel oyun. There are facts that art and game are similar activities and that games play an important role in revealing creativity. Several experts articulate that intellectual games give people an esthetic pleasure, plus they activate creativity through developing the abilities of observing, comprehending and thinking. In this point of view, JIPTO (Tomski’s Intellectual Pursuing Game) that was discovered 1
2
Académie Internationale CONCORDE, [email protected] Académie Internationale CONCORDE, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 225 by the Yakut mathematics professor Grigori Tomski in 1988 is a game that activates the creativity of children by improving their intellectual and mental skills. JIPTO, whose basic version is called “Sonor (Pursue in Yakut), has 2500 versions that appeal to any kind of taste. After the foundation of JIPTO institution in Yakutia Republic in 1990, the game became the new national intellectual game of the country and began to be used as an education tool from kindergartens to universities. The evolution of the game and cultural and pedagogical value of it attracts the attention of UNESCO, in which Tomski has been working as a higher-­‐up specialist. Tomski founded FIDJIP (International JIPTO Federation) in 1993 with the support of UNESCO and started bringing numerous instructors, psychologists, artists, authors and mathematicians from different countries together. Therefore, creative, pedagogical, scientific and international movements formed around JIPTO. EUROTALENT has been working in association with FIDJIP since 1997 and utilizing JIPTO in the education of gifted children as a game that develops the creativity. JIPTO is not only more than a game but an artistic object also. The first artistic and decorative JIPTO models were designed by Tomski in 1988. Thereafter, many respected artists and photographers from Yakutia Republic, Russia, France, Kazakhstan, the USA, Japan and Turkey contribute to the creation of more than 1000 decorative, artistic and photographic compositions of JIPTO. There had been two exhibitions of JIPTO art by UNESCO so far. These compositions are hung on the walls like paintings and objects of collections. As a consequence, based on different applications in the schools in Yakutia, Russia, Kazakhstan and France, it can be put forward that JIPTO is beyond controversy effective in development of imagery and creativity and also gives much more freedom to comment than other intellectual games. It is suggested to be in the art education programme from kindergartens to universities because of its esthetic value and activating creativity. So, in our country, future “jiptographers” could be raised. JIPTO exhibitions could be organized. Child stories or Turkish tales could be transformed into JIPTO books or JIPTO drawings. Specific JIPTO collections could be prepared that describe different places and eras of Turkish geography and history. Therefore, students could both improve their creativity and strengthen their bounds with Turkish history and culture. Key Words: JIPTO, art, creativity, intellectual game. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 226 Somut Olmayan Kültürel Miras, Türk Sineması ve Çocuk Oyunları İlişkisi Petek Ersoy İnci1 Çocuk oyunları ve oyuncakları, UNESCO’nun somut olmayan kültürel miras sözleşmesine bağlı beş maddeden biri olan “Toplumsal Uygulamalar, Ritüeller ve Şölenler” içinde yer almakta ve gelecek kuşaklara aktarım açısından büyük önem taşımaktadır. Çocuk oyunlarının aktarımı konusunda üretken kurumlardan biri de sinema sektörüdür. Bu bildirinin konusu, Türk sinemasına oyun kültürünün aktarımı açısından yön verdiği düşünülen on Türk filmini kuşaklararası kültür aktarımı açısından tartışmaktır. İncelemeye dâhil edilen bu filmler, iki temel nedenden dolayı seçilmiştir: İlki, medya kurumlarında ya da dizi/sinema sektöründe istihdam edilmek üzere öğrenci yetiştiren bölümlerin folklorik bilgi aktarımına yönelik herhangi bir içerik taşımamasıdır. Buna bağlı olarak özellikle 90’lı ve 2000’li yıllarda film çeken yönetmen ve senaristlerin geleneksel bilginin üretim yeri olan köy ve kasabalara yabancılık duyarak çağdaş kentin aktörleri olmayı tercih etmelerinden kaynaklanan geleneksel bilgi yoksunluğu da çalışmanın ikinci nedenini oluşturmaktadır. Bu da söz konusu kişilerin Türk mitolojisinden, el yapımı oyuncakçılıktan ya da çeşitli halk hekimliği uygulamalarından habersiz kaldıklarını göstermektedir. Tüm bunların ötesinde Türk toplumu Adile Naşit, Kemal Sunal gibi “gelenek taşıyıcı” vasfı olan oyuncuları Türk sinemasına artık kazandıramamaktadır. Bildiride de görüleceği üzere bu kişiler kimi zaman tekerleme söyleyerek kimi zaman da çocukların oynadıkları oyunlara katılarak somut olmayan kültürel mirasın devamlılığını sürdürmede lider konumuna geçmişlerdir. Elektronik çağın hızlı bir şekilde yaşandığı günümüzde görsel sanatların önemli bir kolu olan sinemanın toplumun her kesiminden ziyâde gençler üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Bu noktada Türk halkbilimcilerin somut olmayan kültürel miras belleği ile iletişim sektöründeki çalışanların disiplinler arası çalışmalar yapması gerekliliği ortadadır. Anahtar kelimeler: Somut olmayan kültürel miras, Türk sineması, oyun. Intangible Cultural Heritage, Turkish Cinema and Children Game Relations Children's games and toys are one of five items linked to a contract of UNESCO's intangible cultural heritage list on "Social Practices, Rituals and Performance " and the terms of this transfer, is great importance to future generations. Cinema sector is also one of the productive institutions for transferring the children games. This paper’s issue is to discuss the terms of intergenerational transfer of culture with ten Turkish films which are thought to give direction on the transferring game culture. The views included in these films are selected because of two main reasons; one of them, there isn’t any folkloric information transferred on the media institutions or series / movie industry employed in the folklore of educating students. According to that, especially in 90s and 2000s the film directors 1
GAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 227 and scenarists were unaware of productive traditional information like villages and towns and they also chose modern actors resulted from the missing traditional information is the second reason. This also shows us that these people are unaware of Turkish mitologies, handmade toys and various folk medicine applications. Among these views, Turkish society can not bring charecteristic “traditional transportes” actors like Adile Naşit, Kemal Sunal to the Turkish cinema. As it will be seen on this paper, these people somehow nurseying rhymes and somehow participating on children games had become a leader in maitaining the continuity of intangible cultural heritage. Electronic age that has happening quickly nowadays an important branch of visual arts, cinema with every segment of society rather than the impact on young people is inevitable. At this point of view, Turkish folklorists of intangible cultural heritage and communication sector workers have to coorperate in multidisiplinar studies. Key words: Intangible cultural heritage, Turkish cinema, game. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 228 Popüler Bilgisayar Oyunlarında Yer Alan Propaganda Unsurlarının, Geleneksel Çocuk Oyunları ve Eğitim Açısından İncelenmesi Ömür Kızıl1, Aliye Dündar Kızıl2 Yirmi birinci yüzyılın son çeyreğinde, hızla gelişen bilgisayar teknolojisine paralel olarak gelişim gösteren teknolojilerden birisi de bilgisayar oyunlarıdır. Bu yeni teknolojinin, toplumların günlük yaşamı içerisine hızlı girişi, içtimai hayat üzerindeki olası etkilerini gündeme taşımıştır. Bilgisayar oyunlarının bireyler üzerindeki etkilerini araştıran çalışmalara göre; cinsiyet, akademik başarı, bilişsel beceriler, şiddet, saldırganlık, sosyalleşme, iletişim becerileri, ideoloji, propaganda, boş zaman ve yaşam tarzı gibi pek çok alanda etkileri bulunmaktadır. Önceki yıllarda çocuklar arasında daha sıklıkla oynanan geleneksel çocuk oyunlarının olumlu kazanımlarına karşın, olumsuz pek çok etkisiyle bilgisayar oyunlarının hakim olmaya başladığı görülmektedir. Çalışma kapsamında özellikle popüler bilgisayar oyunlarının ideoloji ve propaganda unsurlarını barındırma hususunda; anlatısal nitelikleri, algı yönetimi, ordular ve başka silahlı gruplar tarafından propaganda aracı olarak kullanıldıkları yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Bilgisayar oyunlarının, empoze ettiği ideolojiler, yaşam tarzı ve dünya görüşü Türk eğitim sisteminin, toplumun yeni nesillerine kazandırmayı hedeflediği milli bilinç, milli kimliğin inşası, değerler ve kazanımlar ile doğrudan çelişkili bir görünüm sergilemektedir. Bilgisayar oyunlarının çocuklar ve gençler arasındaki popülerliği düşünüldüğünde; bu durumun olası uzun vadeli sonuçları, gelecek açısından tedirginlik yaratması gereken bir durum olarak değerlendirilebilir. Anahtar Kelimeler: bilgisayar oyunu, değerler eğitimi, propaganda, ideoloji, milli bilinç 1
2
Celal Bayar Üniversitesi, [email protected] Celal Bayar Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 229 Nevruz Bayramı ile İlgili Özbek Halk Oyunları ve Çocuk Oyuncakları Mamatkuli Eorayev Prof/ Dr..1 Özbek halkının oyun folkloru sisteminde Nevruz bayramı ile ilgili çocuk oyuncakları yapma ve aşşederazi, böri keldi (kurt geldi), tüye urıştırış (deve güreşi), horoz urıştırış (horoz dövüşü), bedene urıştırış (bıldırcın dövüşü), tuhum urıştırış (yumurtda tokuşturma), varrak uçırış (uçurtma yarışı), halinçek uçış (salıncakta uçma) ve benzeri geleneksel oyunları oynama önemli yer tutmaktadır. Çünkü Orta Asya’da yaşayan Türk halkları mitolojisinde Nevruz bayramı efsanevi Cemişt’in ejder görünümlü Bivarasp-­‐Zehhak’ı yenerek iyiliğin zafer kazandığı gün olarak tasavvur edilir. Bu mitolojik tasavvur Nevruz bayramı günleri çocuklara hediye edilen ejder motifli kil düdüklere de yansımıştır. Özellikle, Fergana vilayetinin Riştan ilçesinde yaşayan çömlekçiler her sene Nevruz bayramına özgü çeşitli mitolojik yaratıkları – düdük-­‐oyuncakları yaparlar. Kilden yapılan bu tür oyuncaklar içinde, adeta, ejder ve kuş görünüşündekileri daha çok olur. Çocuklar Nevruz bayramı günlerinde buna benzer düdükleri çalarak oynamışlar, ancak bayram bitince düdük çalmayı da sonlandırmışlar. Nevruz günleri ejder motifli düdük çalınırsa yılın yağmurlu, bereketli ve bolluk içinde geçeceği tasavvur edilirmiş. Harezm vahasında Nevruz bayramı arifesinde sumelek (buğdaydan yapılan bir çeşit geleneksel tatlı) pişiren kadınlar “Aşşederaz” adlı geleneksel oyunu oynarlar. Bunun için iki buçuk-­‐üç metre uzunluğundaki değneğin ucuna komaştan baş oluşturular, el oluşturmak için ise başka bir değneği bağlarlar ve kadın giysisi giydirirler, böylece uzun boylu kadın kuklası yapılmış olur. Uzun elbiseli bu kukla “Aşşederaz” diye adlandırılır. Kadınların birisi kuklanın uzun etekleri içine girer ve Aşşederaz’ı elinde tutarak sumelek pişirmekte olan kadınların yanına yaklaşır, türküler söyler, dans eder. Nevruz gelenekleri sistemine dâhil bu oyunun adı etimolojik açıdan “Avesta”nın “Ord Yaşt” yakarmasında övülen iyi İlah’ın adı, yani Aşa isminden gelmektedir. Bununla birlikte Aşa kültüyle bağlı mitolojik tasavvurlar Özbek folklorunun diğer türlerinde, özellikle, çocuk oyunlarında daha çok karşımıza çıkmaktadır. Nitekim yirminci yüzyılın 20’li yıllarında Taşkent şehrinin Kökçe mahallesinde kayda geçirilen çocuk oyunlarından bir tanesi “Aşa balam” diye adlandırılmıştır. Bu oyunu oynarken çocuklar çamurdan insan şeklini yapar ve onun etrafında dönerek türkü söylerler. Özbek geleneklerinden bir tanesi “Halinçek uçış” ya da “Arğımçak uçış” oyunu bolluk ilkesi ile bağlı mitolojik tasavvurlar esasında ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: oyun folkloru, Nevruz,çocuk oyuncakları, “Aşşederaz” , sumelek, mitolojik tasavvurlar 1
Özbekistan İlimler Akademisi Ali Şir Nevâi Dil ve Edebiyat Enstitüsü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 230 Geleneksel Giysi Kültürünün Porselen Bebekler ile Yaşatılması Mine Ceranoğlu1, Esra Havuz2, Betül Ergun3 Geleneksel giysilerimiz, Türk kültürünün en zengin ve gösterişli alanlarından biridir ve geçmişin izlerini günümüze taşımaktadır. Geleneksel giysi kültürü, farklı araçlarla gelecek nesillere aktarılarak yaşatılmaktadır. Geleceğin güvencesi, çocuklar olduğu için çocuklara kültüre dair her şeyin öğretilmesi gerekmektedir. Küçük çocukların gelişimi için gerekli bir öğrenme süreci olan oyun, tüm çocuklar tarafından oynanmaktadır. Oyunun olmazsa olmazı oyuncak ise kız ve erkek çocukların oyunlarına göre değişiklik ve çeşitlilik gösteren en önemli oyun nesnesidir. Kız çocukların oyun çağında en çok oynadıkları oyuncakların başında bebekler gelmektedir. Kız çocukları; bebeklerinin albenili olmasını, bebek giysilerinin dikkat çekici ve gösterişli olmasını isterler. Bu çalışmada amaç; geleneksel giysi kültürümüzün porselen bebekler ile yaşatılmasını sağlamaktır. Bu amaçla, her coğrafi bölgeye ait iki ilin geleneksel giysileri; yörenin giyim şekline göre hazırlanarak porselen bebekler üzerine giydirilmiştir. İllerin geleneksel giysileri seçilirken, kız çocukların dikkatlerini çekebilecek özellikte olmasına dikkat edilmiştir. Çalışmada betimsel yöntem kullanılarak; literatür taraması yapılmış ve illerle ait geleneksel giysi kültürü hakkında bilgi edinilmiştir. Giysilerin hazırlanmasında; yöresel kumaşlar kullanılmış, dikiş ve süsleme tekniklerinin birebir uygulanmasına dikkat edilmiş, aksesuarlar giysiyi tamamlayacak biçimde yerleştirilmiştir. Geleneksel giysi kültürünün porselen bebekler ile tanıtılması, kız çocukların görsel hafızasında kalıcı olması açısından önemlidir. Ayrıca geleneksel giysiler giydirilmiş porselen bebekler; ulusal kültürü tanıtma, geçmişi geleceğe bağlama, uluslararası kültür alışverişi sağlama konusunda önemli bir oyuncak olmanın yanı sıra turistik ve hediyelik eşya olabilecek özelliktedir. Çalışma sonunda; geleneksel giysi giydirilmiş porselen bebeklerin çocuklara, ülke ekonomisine ve tanıtıma olan katkıları hakkında öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Çocuk, geleneksel giysi, kültür, oyuncak, porselen bebek. 1
Giresun Üniversitesi, [email protected] Giresun Üniversitesi, 3
Giresun Üniversitesi, 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 231 Türk Dünyasını Oyunlarla Öğrenmek Hayat Aras Toktaş1 Hayat, oyunla başlar. İnsan doğduğu andan itibaren, oyuna odaklı bir tavır içindedir. Bebek daha anne karnındayken oyunlar aracılığıyla bazı edinimleri kazanır. Günlük hayatımızda ders dışı öğrendiğimiz bir bilgiyi, gördüğümüz bir nesneyi, konuştuğumuz kişileri kolay kolay unutmayız. Çünkü hayatın akışı içinde, zorlama dayatma, ezber olmadan o bilgileri hafızaya alıyoruz. Bizi zorlayan olmadığı için biz de zorlanmıyoruz. Bu nedenle eğitim ortamlarındaki bazı öğrenme modellerinin, geçek hayatla tutarlılık gösterecek şekilde tasarlanıp düzenlenmesi gerekir. Böylece eğitimci için bilgiyi sunmak, öğrenci için bilgiyi almak eğlenceli bir hale gelecektir. Teknolojik gelişim elbette güzel, ama doğru ve yerinde kullanılırsa. Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte bedenimiz, ruhumuz, beynimiz baş döndürücü gelişime çabuk ayak uydurdu ve otomatikleşti. Bilgisayar başında, telefon elimizde; sessizce, kısa, yanlış, bozuk iletiler yazan; gerçekte yazamayan, yazdığını iletemeyen bir toplum olduk. Buna paralel olarak çocuklarımızdaki dil becerileri oluşmadan eriyor, sözcük dağarcıkları dolmadan boşalıyor. İçine kapanan, kendisinden sıkılan, kalabalıkta sıkışan çağdaş robotlar yaratılıyor. Anasınıflarında, belki de kreşlerde verilmeye başlanan anadili eğitimi, en baştan zevksiz ve sıkıcı kalıplara sokuluyor: yaz ve ezberle. Nedense bir yabancı dil öğretme titizliği ile pratik ve uygulama yapılmaya ihtiyaç duyulmaz. Oysaki anadiliniz de olsa, dile hâkim olmadığınız sürece o dile yabancısınızdır. Tıpkı sadece varlığını bildiğiniz, aynı kanı taşıdığınız, hasbelkader karşılaştığınız bir akrabanızı yeniden keşfetmeye ve tanımaya, anlamaya çalışmak gibi. Evet, maalesef birbirimizi tanımıyoruz ve geçmişinden bihaber nesiller yetiştiriyoruz. Ezbere dayalı sistem bilgileri, hem kısa süreli hem de sıkıcı olabiliyor. Bu çalışmada, öğrencilerin anadil ve dil yeteneklerini geliştirecek bilgi ve beceriye sahip olmalarını, dil becerilerini kullanarak eleştirel ve yaratıcı düşünmelerini, aynı zamanda sorgulayabilmelerini; Türkçe kökenli sözcükleri ayırt etme yöntemlerini kavrayabilmelerini sağlamak, sözcük dağarcıklarını zenginleştirmek, Türk Dili’nin, edebiyatının, tarihinin… zenginliğini ve inceliğini ortaya koymak amacıyla yapılan ve yapılması gerekli görülen düşünceler, örnekleri ile ele alınacaktır. Bu amaçla Türk Dünyasındaki halkların ortak ihtiyaçlarına uygun olarak tarafımdan tasarlanan bazı oyun çalışmaları okul çağı çocuklar için düşünülmüştür. Tasarımı yapılan bu oyunlarla birlikte Türk coğrafyasının çeşitli bölgelerinden seçilecek oyun örnekleri, bir komisyon tarafından kitaplaştırılıp, eş zamanlı olarak Türk ülkelerinde ders etkinliği olarak okutulacaktır. Bu oyun materyalleri Türkler hakkında çeşitli bilgileri içerecek nitelikte tasarlamıştır. Örneğin Türk Dünyası Haritası Oyunu coğrafya, edebiyat, tarih, genel kültür, nüfus… bilgilerini, Or-­‐Ga oyunu Eski Türk Yazıtları ile ilgili bilgileri, Jenga-­‐Türk farklı coğrafyalarda konuşulan/unutulmuş/tehlikedeki Türk lehçe ve şiveleriyle ilgili ayrıntılı bilgileri içeren; oldukça eğlenceli ve öğretici oyunlardır. Amaç bilgiyi oynayarak vermek değil bazı becerileri kalıcı ve eğlenceli bir biçimde kazandırmaktır. Oyunlarla, insanlar arası etkileşimi arttırmak, oyunun ilginç, özel ve yapıcı gücünü ortaya çıkararak çocuğun zihinsel, psiko-­‐sosyal gelişimini sağlamak amaçlanmıştır. Ama ana amaç Türk Dünyasında ortak ve eş zamanlı bilgilendirmeler yapacak yeni eğitim materyallerini tanıtmak ve aktif hale getirmektir. Anahtar Kelimeler: eğitim, oyun, tasarım, materyal, Türk Dünyası, Türk Dili 1
MEB-­‐Emine-­‐Emir Şahbaz Bilim ve Sanat Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 232 Matematik Öğretiminde Oyunun Akademik Başarıya ve Öğrenci Görüşlerine Etkisi Özge Yazıcılar1 Matematik sayı, şekil, uzay, büyüklük, aynı zamanda sembol ve şekiller üzerine kurulmuş evrensel bir dildir. Matematik; bilgiyi işlemeyi, üretmeyi, tahminlerde bulunmayı ve bu dili kullanarak problem çözmeyi içerir. Bununla birlikte matematik eğitimi, bireylere fiziksel dünyayı ve sosyal etkileşimleri anlamaya yardımcı olacak geniş bir bilgi ve beceri donanımı sağlar. Çeşitli deneyimlerini analiz edebilecekleri, açıklayabilecekleri, tahminde bulunacakları ve problem çözebilecekleri bir dil kazandırmanın yanı sıra yaratıcı düşünmeyi kolaylaştırarak estetik gelişimini de destekler. Okulöncesi dönemden başlayarak, birçok çocuğun önyargılarla tanıştığı matematik derslerinde, öğrenme -­‐ öğretme etkinliklerinin sadece kağıt ve kalem ile sınırlı kalmaması ve çocuklar için eğlenceli hale getirilmesi önemlidir. Çocukların matematik dersini ve matematik öğrenmeyi sevmelerini sağlamak için, onlara oyunla bu dersin eğlendirici, zevkli, dinlendirici yanları gösterilmelidir. Özellikle ilköğretim basamağında öğrenim gören öğrencilerin, azımsanmayacak derecede matematik dersinden korktuklarını, bu durumun sonucu olarak da eğitim başarısının olumsuz yönde etkilendiğini ortaya koyan araştırmalara literatürde rastlanmaktadır. Matematik dersine karşı oluşan korku, çocukların bütün eğitim hayatı boyunca derste güçlük çekmesine ve hata yapmasına neden olmaktadır. Öğrencilerin matematik dersini sevmesini sağlayacak çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Bu bağlamda ilköğretim basamağında öğretim etkinlikleri açısından önemli yeri olan oyunun önemi vurgulanmalıdır. Matematik öğretiminde oyunlara yer verilerek öğrenci üzerindeki matematik korkusu oluşmadan önlenmelidir. Bu araştırma, ilkokul ikinci sınıf öğrencilerinin oyunların matematik öğretiminde akademik başarıya ve öğrencilerin derse ilişkin görüşlerine etkisini belirlemek için gerçekleştirildi. Araştırma, İzmir ili, Bornova ilçesi, Özel ege İlkokulundan seçilen 57 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. 2. sınıf öğrencilerinin oyun etkinlikleri ile matematik öğretiminin uygulanmasında akademik başarıya etkisini anlamak için; araştırmaya katılan öğrencilerin öntest-­‐sontest sonuçlarının anlamlı olup olmadığına bakılmıştır. Bu analiz sonucunda öğrencilerin akademik başarıları dağılımındaki farklılığın p>0.05 düzeyinde anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, oyunla matematik öğretimine ilişkin alınan öğrenci görüşlerinin olumlu yönde olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Oyun, Matematik Öğretimi, Akademik Başarı, Öğrenci Görüşleri 1
ÖZEL EGE LİSESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 233 Orta Düzey Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrencilere Maltuka Oyunu ile Matematik Eğitimi Verilmesi Emine Çelebi Esmer1, Ahmet Tolga Küçükahmet2, Büşra Tektaş3 Bu çalışma özel eğitime ihtiyaç duyan (orta düzey zihinsel yetersizliği olan) öğrencilere geleneksel Türk oyunlarını öğreterek, ‘’standart olmayan birimlerle uzunlukları ölçer’’ kazanımını geliştirmek amacıyla planlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden olan eylem araştırması deseniyle yürütülecektir. Eylem araştırması, uygulama sürecine ilişkin sorunların ortaya çıkarılması ya da hâlihazırda ortaya çıkmış sorunları çözmeye yönelik sistematik veri toplamayı ve analiz etmeyi içermektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Araştırmanın çalışma grubunu bir özel eğitim okulunda öğrenim gören, orta düzey zihinsel yetersizliği olan 6 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin seçiminde kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılacaktır. Katılımcıların seçiminde gönüllülük ilkesi esas alınacaktır. Araştırma sürecinde geleneksel Türk oyunlarından olan ve öğrenciler tarafından bilinmeyen maltuka oyunu seçilecektir. Bu oyunun seçiminde öğrenciler üzerinde yapılan gözlemler ve öğretmen görüşleri dikkate alınacaktır. Eylem araştırması sürecinde araştırma problemine karar verme, eylem araştırması sorunlarını belirleme, veri toplama/literatür taraması, veri analizi/yorum, eylem planı geliştirme, izleme planı geliştirme, eylem planını uygulama, uygulamanın değerlendirilmesi ve yeni eylem planı hazırlama aşamaları izlenecektir. Öğrenciler bağımsız olarak oyunu oynayabilene kadar eylem planı uygulanacaktır. Öğrencilerin değerlendirilmesinde gözlem tekniğinden yararlanılacak ve bu süreçte araştırmacılar tarafından geliştirilecek olan kontrol listesi kullanılacaktır. Kontrol listesinin geliştirilmesinde ilgili literatür taranacak ve 5 farklı alan uzmanının görüşlerine başvurulacaktır. Araştırmacın geçerlik ve güvenilirliğini artırmak amacıyla araştırma çalışma 2 farklı gözlemci ile yürütülecektir. Öğrenciler iki farklı araştırmacı tarafından ayrı ayrı değerlendirilecek ve araştırmacı çeşitlemesi kullanılacaktır. Verilerin analizinde betimsel ve içerik analizi teknikleri kullanılacaktır. Bulgular, ilgili literatür çerçevesinde tartışılacak ve uygulamaya dönük öneriler sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Maltuka oyunu, eylem araştırması, orta düzey zihinsel yetersizlik, matematik eğitimi, uzunluk ölçme 1
Büğdüz Özel Eğitim Uygulama Okulu, [email protected] Büğdüz Özel Eğitim Uygulama Okulu, [email protected] 3
Büğdüz Özel Eğitim Uygulama Okulu, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 234 Geometrik Şekiller Arasındaki İlişkiyi Tangram ile Öğrenme Selçuk Acun1 Tangram, taş, kemik, plastik veya tahtadan yapılmış olan geometrik biçimlerdeki yedi adet parçayı bir araya getirerek çeşitli formlar oluşturma esasına dayalı yaratıcı bir zeka oyunudur. Hedeflenen form, geometrik bir şekil, hareket halindeki bir insan figürü, hayvan figürü, alfabedeki bir harf ya da benzeri bir şey olabilir. Bu parçalar, farklı büyüklüklerdeki beş adet üçgen, bir adet kare ve bir adet paralelkenardır. Bu yedi parçanın Güneş, Ay, Mars, Jüpiter, Satürn, Merkür veVenüs'ü temsil ettiği söylenmektedir. Çin'de geliştirilen bu oyunun ortaya çıkışı çok eski tarihlerde olmuştur. Tangram oyununu kullanarak ilk okul kademesinde geometrik şekillerin birbiriyle olan ilişkisi göstermeye çalıştık.Örneğin 2 üçgen parçasının bir araya gelerek daha büyük bir üçgeni meydana getirdiğini veya 2 üçgen parçasının bir kare meydana getirebileceğini söyleyerek öğrencilerden bunu yapmaların istedik.Böylece geometri somut hale getirilmeye çalışıldı.Daha büyük sınıflarda ise köşegen,diklik,benzerlik,eşlik kavramları yine tangram parçalarının bir araya getirilmesi üzerinden anlattık.Soyut olan ve öğrenilmesi zor olduğu düşünülen dersi hem somutlaştırmaya çalıştık hem de oyun içerisinde çocukların bunu öğrenmelerini sağladık.Tüm parçalarla yapılabilen geometrik şekiller ve bu şekiller üzerinde verilmesi gereken kavramlar listelenerek bir görev kağıdı oluşturuldu. Anahtar Kelimeler: Tangram,Üçgen,Geometri,Kare,Paralelkenar,Oyun 1
İSTANBUL ÜMRANİYE ATATÜRK ORTAOKULU, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 235 Mangala Öğretiminin İlköğretim 4. Sınıf Öğrencilerinin Rutin Olmayan Problemleri Çözme Başarısı Üzerine Etkisi Burcu Durmaz1, Serpil Durmaz2 Bu araştırmanın amacı; ortaokul öğrencilerine seçmeli ders olarak okutulmaya başlanan zeka oyunları dersi kapsamında tanıtılan ve eski bir Türk oyunu olan Mangala’nın ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerine öğretimi sonucunda; ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerinin rutin olmayan problemleri çözme başarılarına olan etkisini incelemektir. Bu amaçla farklı iki sınıfta öğrenimlerine devam etmekte olan 36 kontrol ve 38 deney olmak üzere toplam 74 adet ilköğretim dördüncü sınıf öğrencisiyle çalışılmıştır. Araştırmada ön test son test kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Deney grubu öğrencileri 2014-­‐2015 eğitim öğretim yılı birinci dönemi boyunca (15 hafta) serbest etkinlik saatlerinde mangala oyunu ve kurallarını öğrendikten sonra her hafta birer saat mangala oynamaya devam ederken, kontrol grubuna herhangi bir işlem yapılmamıştır. Bunun dışında hem deney hem de kontrol grubu öğrencileri normal matematik ders programlarını işlemeye devam etmiştir. Araştırmada elde edilen veriler ilişkisiz örneklemler t testi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre mangala öğretimi öncesinde rutin olmayan problemleri çözme becerisi açısından deney ve kontrol grubu arasında anlamlı bir fark yokken, öğretim sonrasında rutin olmayan problemleri çözme başarısı açısından deney ve kontrol grupları arasında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık ortaya çıkmıştır. Buna göre ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerine uygulanan mangala öğretiminin, öğrencilerin rutin olmayan problemleri çözmeye olan başarılarına olumlu bir etkisinin olduğu söylenebilir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda matematik öğretiminde geleneksel oyuncaklardan yararlanılabilir ve farklı sınıf düzeylerinde öğrencilerle araştırmalar yürütülebilir. Anahtar Kelimeler: Rutin olmayan problem, ilköğretim matematik, mangala 1
2
Antalya Bilim ve Sanat Merkezi, [email protected] Antalya Bilim ve Sanat Merkezi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 236 The Use of the Mongolıan Folk Tasks for Ingenuıty in Teachıng Mathematıcs Baldulmaa Baljir1 The first President of Mongolia in his speech has expressed the importance of Mongolian traditional method and Traditional way of teaching from our ancestors.[3] Our scientists had written many books about people’s heritage. We are defined our didactic goal by establishing the disposition policy of using the Mongolian folk tasks on education with paper named “the use of Mongolian folk tasks in ingenuity in teaching mathematics in kindergarten and school”. I moderately came to the final conclusion that the key of creating knowledge by pupil in mathematical trainings is Mongolian traditional games. I had developed the possibility of including”Colorful frog” Shagai Game /bones of sheep/ in mathematics. Introduction We face many impacts in order to make didactic planning of subject and one of them is type of usage items in our lessons. I had made didactic trainings from choosing these items and preferred Mongolian traditional games and usage of it in mathematical teachings, creating knowledge by students /pupil/. Literature Review From period of 1920, there were many national games was included in Russian scientific books. Mongolian scientist, Kh.Nyambuu [9], S.Badamkhatan [1] , Sh.Sukhee [10], Kh.Darambazar [6], G.Eredene-­‐Ochir [12] had created their works. Монголчууд эрт дээр үеэс мал маллаж ирэхдээ малын шагайг ашиглаж Mongolians were used the animal’s shagai during the animal husbandry, and used to play with children. In “Mongolian secret history" book, Mongolians had documentary of playing with shagai in 13-­‐
century. Problem Statement ALAG MELKHII-­‐Colorful frog ALAG MELKHII CIRCLE has 92 shagai. 1
MONGOLIAN STATE UNIVERSITY OF EDUCATION THE TEACHERS SCHOOL, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 237 2 eyes, 2 ears, neck, front toes, heart, 2 kidneys, lower part, tail, legs. Methodology: Scientific ingenuity method and educational trainings: experience, application, discussions, study books, mathematical methods Results •Pupil will not fall in mental pressure, gaining knowledge by easy way •Increasing the Child interest, usage •Open possibility of Child Development •Will bring subject of game production, innovation Discussion •Further usage of this research results in other subjects specifics •To create database of didactic method of national games in training Conclusion/ •Game will assist to develop capacity of resolving priority issues •Game will create logic mentality of child •One key items of creating knowledge is Mongolian folk games •To study traditional trainings by game and World Heritages, to contribute in training future citizens by comparison above traditions. Anahtar Kelimeler: The Usage of Creating Knowledge, Mongolian Folk Task, Shambala / Heaven/ Key I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 238 Sek Sek Oyunu ile Çizge Kuramına Giriş Yapalım Aytaç Kurtuluş1 Çizge kuramı, doğrularla birbirine bağlanmış noktalar kümesini gösteren grafikler üzerine çalışan matematiğin bir dalıdır. Çizge kuramı, sayılabilir noktalar arasındaki ilişkiyi ele almakta olup noktalar düğüm ve düğümleri birleştiren doğrular çizgi olarak ele tanımlanmaktadır. Haritalar da şehirler birer düğüm(nokta) ve şehirleri birleştiren yollar birer çizgi(doğru) olarak düşünülürse bir çizge elde edilebilir. Ortaokul düzeyindeki öğrencilerin ayrık matematik ile gerçek dünya arasındaki ilişkiyi görmeleri açısından çizge oluşturabilmeyi ve yorumlayabilmeyi öğrenmeleri önemli ve yararlıdır. Çizge kuramının şehir planlamasından, deniz ve hava yollarında rotaların belirlenmesine kadar farklı ve çok çeşitli alanlarda kullanım alanları vardır. Bu kadar yaygın kullanımı olan çizgeler kuramı bu çalışma da öğrencilerin oynamaktan zevk aldıkları sek sek oyunu ile ilişkilendirilerek öğrencinin çizgeler kuramını keşfedeceği çizgeler oluşturabileceği bir aktivite planlanmıştır. Sek sek oyunu farklı bölgelerde farklı çizimlerle oynanmaktadır. Çizim bazen kare, bazen çember ve bazen de elipslerden oluşmaktadır. Çoğunluğu 8 kareden oluşmakla birlikte bazıları 7 ya da 10 kareden oluşabilmektedir. 8 kareden oluşan çizimde bile karelerin konumu birbirinden farklı olabilmekte. Bu farklılıklar sek sek oyununda çok çeşitli çizgeler oluşmasına neden olmaktadır. Planlanan aktivitede; öğrenciler küçük gruplara ayrılacaklardır. Her bir gruba çizimi verilen farklı şekilde modellenen sek sek oyununun kuralları sorulacak ve bu kurallar doğrultusunda oyunun başlangıç noktası ve her bir karede yer alan rakamlar birer düğüm(nokta) ve her bir zıplama hareketi bir çizgi(doğru) olarak alınarak kurala bağlı sek sek oyununun birer çizgesinin oluşturmaları sağlanacaktır. Buna göre 8 kareden oluşan bir modelde başlangıç noktası dahil 9 düğüm(nokta) vardır. Çizgiler ise sırasıyla taşın 1 numaralı karede, 2 numaralı karede,…, 8 numaralı karede olmasına göre değişeceği için tüm durumlar bir çizgeyle temsil edileceğinden toplamda 8 çizge elde edilecektir. Her bir grup görevini tamamladıktan sonra oluşturulan çizgelerin ortak özelikleri ve farklılıkları öğretmenin rehberliğinde öğrencilere keşfettirilecektir. Bu aktivite ile öğrencilerin sek sek oyunu ile çizge kuramının temel kavramlarını öğrenmelerini hedeflemektedir. Ayrıca çocukların sek sek oyununun içerisindeki matematiksel yapıyı görmeleri oynadıkları birçok oyunun matematik ile ilişkisini görmelerini de sağlayabilir. Anahtar Kelimeler: Sek sek oyunu, çizge kuramı, matematik öğretimi 1
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 239 Türk Dünyası’nda Somut Olmayan Kültürel Mirasın Matematik Öğretiminde Kullanılması M. Bahaddin Acat1, Emre Ev Çimen2, Şerife Koza Çiftçi3 Türk Dünyası’nda Somut Olmayan Kültürel Mirasın Matematik Öğretiminde Kullanılması İnsanların aynı dili, aynı yöreyi, aynı gelenekleri paylaşmaları onların, ortak kültüre sahip olmaları ve ortak olan kültürle beslenmeleri anlamına gelmektedir. Kültür tanımlanması zor, çok yönlü bir kavramdır. Matematiksel düşünceler oldukça zengin ve çok yönlüdür. Matematiksel düşüncelerle kültür kendi aralarında etkileşim halindedir ve matematiksel düşünceleri kültürden bağımsız düşünmemek gerekir. Matematik eğitiminin, içinde toplumun kültürle olan ilişkisi son yıllarda alanda öne çıkan önemli konulardan biridir. Matematik eğitiminin kültürel bağlamlarla birlikte ele alınması hem matematiğe anlam katmakla hem de öğrencilerin kendi kültürleriyle matematik bilgileri arasında ilişki kurmasına yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda etnomatematik çalışmaları hem toplumların matematik kültürlerini araştırmakta hem de matematik öğretimini için farklı bir söylem oluşturmaktadır. Toplumların kendi matematik kültürlerini, onların tarih boyunca matematiği nasıl deneyimledikleri ve ürettikleri konusunda fikir sahibi olmalarını sağlamanın yanı sıra, bu kültürün gelecek nesillere aktarımına yardımcı olmaktadır. Matematiğe kültürel bakış açısı ile bakmak Türk dünyasında matematiksel düşünme gelişimine kültürel ögelerle ve bileşenlerle katkı sağlamak düşüncesi bu araştırmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Bu bakış açısı ile çalışmada evrensel bir dil olan matematiğin kendi kültürel çevremizle ilişkilendirilmesi; matematik eğitimine kültürel bakış açısı ile bakarak nasıl katkı sağlanabileceğinin kuramsal olarak incelenmesi ve bazı somut örneklerinin paylaşılması amaçlanmaktadır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinde durum çalışması kullanılmıştır. Türk dünyasında yer alan oyun, masal, mani ve hikâye gibi somut olmayan kültürel miraslar, doküman analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda bu kültürel miras örnekleri matematik öğretiminde kullanılabilecekleri öğrenme alanlarına göre kategorilere ayrılmıştır. Anahtar Kelimeler: Matematik Eğitimi, Kültür, Etnomatematik 1
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] 3
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 240 Türkiye’de Dijital Kültür Ürünleri Olarak Oyunlar ve Gelenek Unsurlarının Aktarımı: Facebook Örneği Ahmet Serdar Arslan1 Bir toplumun ekonomik, coğrafik ve kültürel değerlerinin hem somut hem de soyut unsurlarını bünyesinde barındıran çocuk oyunları, ait olduğu millete özgü değerler etrafında şekillenerek kültürün yaşatılmasına katkıda bulunur. Bu yönüyle hayatın birer yansıması olarak oyunlar, çocukların eğitiminde ve gelişiminde büyük bir sosyal role de sahiptir. Ancak günümüzde çocukların oynadığı oyunlar, geleneksel olanın yanında dijital çağa uygun hale gelmiştir. Sosyal çevreden dijital ortama giren çocuk, dijital çağın önemli bir hedef kitlesi haline gelerek sanal gerçekliğin içine çekilmiştir. Dijital ortamda çocuklara yönelik olarak sunulan ürünlerin başında da çevrimiçi oyunlar gelmektedir. Büyük bir ticarî kapasiteye sahip kültür endüstrisi ürünlerinden olan ve “facebook” gibi siteler üzerinden de oynanan çevrimiçi oyunlar, bu yönüyle çocuğun yabancı olduğu kültürlere ait ögeleri içererek evrensel kültürün oluşumuna katkı sağlamaktadır. Ancak çocukların, tamamen ya da kısmen yabancı olduğu bir kültüre kontrolsüzce maruz kalması, belirli bir yaş aralığı gözetilmeksizin kendine uygun veya uygunsuz ortamlarla iç içe olması hem çocuklarda psikolojik tahribatlara yol açabilmekte hem de geleneksel bilgi ve kültürün işlevsizleşmesine sebep olabilmektedir. Dolayısıyla geleneksel çocuk oyunlarının içindeki unsurların kimi yönleriyle kültürün ve toplumsal düzenin sürekliliği için bu ortama aktarılması, geliştirilmesi ve yaşatılması önem taşımaktadır. Bu çalışma, halkbilimi yöntemlerinden yararlanarak “facebook” isimli sosyal medya sitesinde Türkiye’de çocuklar tarafından en çok oynanan çevrimiçi oyunların taşıdıkları gelenek ve kültür unsurlarını işlevsel açıdan değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Dijital kültür, çevrimiçi oyunlar, çocuk oyunları, geleneğin aktarımı, facebook. 1
Çankırı Karatekin Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 241 Oyuncak Reklamlarının Retoriği Mehmet Safa Çam1 Günümüz toplumlarında, pazarlamanın önemli bir iletişim yönü olan reklamcılık oldukça yaygın olarak kullanılan bir bilgilendirme aracıdır. Tüketicilere bir ürün ya da hizmet satmak amacıyla hazırlanan reklamlarda amaç ne olursa olsun (bilgilendirmek, satış çabası, fikir aşılamak, imaj oluşturmak vb.) öncelikle hedef kitleyi ikna etmek gerekmektedir. Bu bakımdan reklamcılık sektörünün ikna etmeye dayalı bir endüstri olduğunu söylemek mümkündür. Tüketicileri ikna etmek söz konusu olduğunda ise, iletişimde önemli bir araç konumunda olan dilin kullanım özellikleri ön plana çıkmaktadır. Dil olmaksızın, an azından sözel manada, herhangi bir iletişimin varlığından söz etmek mümkün değildir. Bu çerçevede, iletişimin en temel aracı olan dil insan hayatında oldukça önemli bir yere sahiptir. Özellikle, günümüzde tüketim alışkanlıklarımızı ve sosyal olarak geliştirdiğimiz pek çok tepkiyi şekillendiren reklamlar ve kullandıkları ikna dili tüketiciler nezdinde gündemleri belirleyebilmektedir. Günümüzde pazarlamaya konu olan tarafların en önemlilerinden biri de çocuklardır. Çocukların ebeveynlerini etkileme güçleri tüketim alışkanlıklarının oluşmasında belki de en önemli etkenler arasında sayılabilmektedir. Tüketici olarak çocukların reklamcılığın bir hedefi haline gelmeleri ise kullanılan ikna dilinin niteliklerine bağlı olarak kendilerine verilen vaatlere ve bu vaatlerin sunuluş biçimlerine göre gelişmektedir. Çocukları ikna etmeye çalışan reklamlarda sunulan ve bu anlamda ilk akla gelen ürün ise genellikle oyuncaklardır. Bir ürün olarak oyuncağın reklamlar aracılığı ile çocuk hedef kitleye sunumu, kullanılan dilin etkinliğini artırabilmesi ve iknanın gerçekleşebilmesi için farklı tekniklerin kullanımını gerektirmektedir. Reklamlarda bu tür ikna tekniklerinin kullanımı ise genel olarak retorik disiplini çatısı altında incelenmektedir. Retorik olarak oyuncak reklam dilinin çocukları hangi tekniklerle etkilemeye çalıştığını araştırmak ise bu çalışmanın temel amacı olacaktır. Bu doğrultuda ülkemizde yayınlanan çocuk dergileri veri toplama aracı olarak kullanılacak, seçilecek olan oyuncak reklamları üzerinden bir içerik analizi çalışması yapılacaktır. Literatürde var olan ve temelleri retorik disiplininin kurucusu olarak bilinen Aristoteles tarafından oluşturulan kategori ve kod sistemleri, içerik analizinde kullanılacaktır. Bu sayede çocukları ikna etmek amacıyla oluşturulan oyuncak reklamlarının retorik analizi gerçekleştirilmiş olacaktır. Anahtar Kelimeler: reklam, ikna, çocuk, oyuncak, retorik 1
Aksaray Üniversitesi, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 242 The Child, the Curriculum, and Computer Games: The Digital Gamification of Education in the U.S. Spencer Greenhalgh1, Joe Kwong Nuvana2, Douglas K. Harman3 Games have long played an important role in cultures around the world, but parents and educators alike have often asked if they can serve a purpose beyond mere play. For example, as the popularity of digital games has increased in the U.S. context, so have claims that they should play a more important role in the education of children. The purpose of this presentation is to ask and answer four questions about the role digital games do and could play in American education. First, what are games, and what features have traditional cultural games had? Second, what does it mean to use cultural features to digitally gamify education? Third, what examples of the digital gamification of education currently exist, and how do they extend the roles of traditional cultural games? And fourth, what are the implications of digital gamification for the education of children? As digital gamification crosses cultural and national borders, understanding where games have come from and where they are now will inform the purposes to which they serve in an increasingly digitized educational future. 1
Michigan State University, [email protected] Michigan State University, [email protected] 3
Michigan State University, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 243 Çocukların Fiziksel ve Zihinsel Gelişiminde Meydan Oyunlarının Önemi Prof.Dr. Hacı Gadir Gadirzade1, Doç.Dr. Türkan Gadirzade Arık2 Taş devrine kadar uzanıyor eski Türk yurdu Naxçıvanın masalları, söylentisi, daha yazıya aktarılmamış çok sayda rivayetleri. Bu bölgede herşey mеydandan başlardı. Örneğin söz mеydanı, hüner mеydanı, namus, ar mеydanı. Büyük köylerde her mahallenin kendi mеydanı vardı. Bu mеydanlar mahalenin veya caminin adı ile bilinirdi. Halk arasında meydanların kendine özgü yasaları olmuştur. Buraya daha çok yaşlılar, orta yaşlılar, gençler, farklı oyunlar oynayan çocuklar toplanırdı. Meydanlar özellikle tarla işleri azaldığında kalabalık oluyordu. Işler başladığında ise meydan yaşlılara ve çocuklara kalırdı. Derlenen bilgilere göre, meydanlarda aşık oyunlarının önemi büyüktür. Bin yıllardan beri oynanan bu oyunların tarihi çok eski dönemlere aittir. Arkeolojik kazılarda eski yerleşim yerlerinden çok sayda bulunan aşıklar bu oyunun belkı de Tunç Devrinden beri oynandığının isbatı olabilir. Tarihi kaynaklardan bilindiği gibi aşık oyunları beş bin yıl önceden beri var olmuş, nesillerden nesillere bırakılarak günümüze kadar gelmiştir. «Dede Korkut» destanında da Dirse Han oğlu Boğaç’ın bu oyundan oynadığından bahsedilir. Destandan belli oluyor ki, Boğaç meydanda aşık oynarken boğayı boğarak öldürür ve Boğaç adını alır. O sadece Boğac adını almakla kalmaz, aşık oynamaktan beylik statüsü alarak hakimiyet kazanır. Benzer inançlar Azerbaycan Türkleri arasında günümüzde de yaşamaktadır. Halk arasında evlenme yaşı olmayanların evlenmek isteğinde, büyükler ‘’daha onun aşık oynayan zamanıdır’’ derler. Evlenmeyi hak etmeyen erkekelere bazen kız tarafından aşık gitmesi adeti de olmuştur. Оyunlar çocukların fiziki gücü, manevi dünyası olmuştur. Çocuk oyunları cinse ve yaşa göre farklı olmuştur. Oyunlar ilk olarak evde tandır başında, kürsüden başlar daha sonra ise büyük meydanlarda devam ederdi. Ilk oyunlar ‘’İyne-­‐iyne, «Elimi fare ısırdı», «Fare-­‐kedi», «Atam-­‐babam günеy bacı», «Ya bundadır-­‐ya şunda», «Yeşil boncuq kimdedir», «Saklanbaç» («Gizlen-­‐parç») vs. Bu оyunların her biri farklı malzame ile oynanardı. O malzame ki doğada hazır bulunuyordu: taş, ağac, kemik, ip vs. Çocuklar oyun oynadıkları oyuncakları kendileri hazırlardı. Herkes kendi oyun malzamesinin güzel olması için özel taşlar seçerdi. Ne kadar gezerdik lopik taş aramak için. Nerde bulsaydık ‘’lopik taşları’’ eve getirir, onlarla ‘’lopik taş’’, ‘’Cigeregatma’’, ‘’Yedi taş’’ oynardık. Taşla oynanan oyunlar bununla bitmezdi. Büyük meydanlarda taşı uzak mesafeye atmak, büyük taşları dize, kurşağa ve sineye kadar kaldırmak gibi oyunlar da gencler arasında oynanardı. Bazı оyunlar daha çоk haraketli olmakla çocukların fiziki yönden gelişiminde önemli yere sahipdır. Bazı oyunlar ise çocukların zihninin ve konuşmasını iyi yönden etkiler. Bu оyunlardan «Оcak yandı, su kaynadı», «Anne beni kurda verme», «İlle-­‐ille», «Ezeli baştan gerek», «Lağ-­‐lağ», «Atlardan kimin atı» vs. Çocuk oyunları yaş dönemine göre farklanır. Evde, bahçede erkekler kızlarla birlikte ‘’Gecemetaş’’, ‘’Beş Taş’’ oynarlardı. Meydan oyunlarına gelince kızlar orada oynanan oyunlara katılmazdılar.10-­‐12 yaşından sоnra erkekler meydan oyunlarına, kızlar ise daha erken yaşlarda kendi aralarında oyunlar oynamaya başlarlar. Erkeklerin oyununda güç, kuvvet, önemli olsada kızların oyunlarında ise ev işleri 1
2
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Nahçıvan Bölümü, [email protected] Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Nahçıvan Bölümü, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 244 ile ilgilenmek, bez bebek yapmak, beşik asmak, hala-­‐hala, evcik evcik vs gibi oyunlar önemli yer tutardı. Zaman geçtikçe mеydanların, оyun ve оyuncuların karakterleri deyişti. Şimdiki çocuklardan, hangi оyunları оynadıklarını sоrduğumuzda okul prоgramına dahil еdilen оyunların dışında çоk az оyunun adını sayabilirler. Çocuğun ferdi yaratıcılığı kaybolmuş, оyuncaklar millilikden çıkıp, kontrolsüz şekilde, bilgisayarda yaşına uygun оlmayan çeşitli оyunlar оynayan, gereksiz prоgramları izleyen çocukların fiziki, milli ve manevi terbiyesinde, sağlığında ciddi problemler ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: meydan, aşık oyunları, ‘’İyne-­‐iyne, «Elimi fare ısırdı», «Fare-­‐kedi», «Atam-­‐babam günеy bacı» I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 245 Ceddimizin Mirasından,Neslimize Akan Zeka: Akıl Oyunları Gülmisal Karabacak1, Mehmet Fatih Melek2, Ali Osman Melek3 Bir milletin inanç, fikir, sanat, âdet ve geleneklerinin, maddî ve manevî değerlerinin bütününe hars veya kültür denir. Milli kültür ise; bir millete kimlik kazandıran, diğer milletlerle arasındaki farkı belirlemeye yarayan, tarih boyunca meydana getirilen, o millete ait maddî ve manevî değerlerin bütünüdür. Kültürel mirasımız bizim için geçmişimizi anlatan aramızdaki dayanışma ve birlik duygularımızı güçlendiren bir zenginliktir. İnsanlarımızın tarih boyunca biriktirdiği deneyimlerin ve geleneklerimizin devamlılığı, geleceğimizin sağlam ve doğru temellere dayanmasını sağlar. Aynı zamanda kültürel mirasımız yeni nesle yepyeni bir öğrenme ve gelişme fırsatı sunar. Dünyaya bakış açımıza katkı ve derinlik sağlar. Bir toplumun devamlılığını sağlaması için, o toplumu meydana getiren bireylerin sahip olduğu kültürel mirası paylaşmaları ve bunları gelecek nesillere aktarmaları gerekir. Çocuklarla iletişim kurmanın, onların dünyasını paylaşmanın birçok yolu bulunmaktadır. Oyun, bu yolların en doğal olanı, en sık kullanılanı ve en sağlıklı sonuç verenidir. Özellikle çocukların yaşama hazırlanmasını ve değerleri öğrenmesini sağlayan en önemli unsurlardan biri de oyunlardır. Çocukların oynadıkları oyunlar, çocuğun yaşama hazırlanmasını sağlarken aynı zamanda topluma ait değerleri de içselleştirmelerine yardımcı olmaktadır. Çocuk oyunları, sözel kültürün özelliklerini yapısında barındıran folklorik motifleridir. Motifler değerlerin dokusunu oluşturan unsurlardır. Bütün bunların ışığında tarafımızdan, hedef gruba milli kültürümüzü ezbere aktarmak yerine; kültürel mirasımızı öğretecek temel kavramları anlama, yorumlama, empati kurma ve sahip çıkma ortamı sağlayan; problem çözme yetenek ve davranışlarını geliştiren uygulamaların arayışı içine girilmiştir. İlkokul eğitim dönemini kapsayan 6-­‐10 yaş grubundaki çocukların zihinsel, bedensel, sosyal yönden gelişimlerinin en fazla olduğu zamanlarıdır. Çocukların bilişsel, duyuşsal, sosyal gelişimi ve bu alandaki farklılıklarını göz önüne alarak; bu aşamadaki çocuklar için kültürel miras öğelerinin yaparak-­‐ yaşayarak öğrenilmesi kapsamında verilmesi ve kalıcılığının sağlanmasının başarılı olacağı düşünülerek kültürel miras ürünü olan Mangala ve Türk Daması oyunlarıyla uygulamamızı gerçekleştirdik. Bu çalışmanın amacı: Problemler karşısında pes etmeden hızlı ve etkili çözüm yolları üreten, planlı bir hayata sahip,başkalarına karşı dürüst ve saygılı aynı zamanda kendine güvenen,kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak bireysel güç ve yeteneklerini açığa çıkarmayı başarabilen bireyler yetiştirmeyi gerçekleştirmektir.Aynı zamanda kurallara uymayı,dostça oynamayı ,kaybetmeyi kabullenmeyi ,kazananı kutlamayı bilen mücadeleci bir ruh yapısına sahip tarihi ve kültürel mirasımızın bilincine vararak; severek,isteyerek bu mirasa sahip çıkacak bireyler yetiştirilmesini desteklemektir. İlkokul eğitim dönemini kapsayan 6-­‐10 yaş grubundaki çocukların zihinsel, bedensel, sosyal yönden gelişimlerinin en fazla olduğu zamanlarıdır. Çocukların bilişsel, duyuşsal, sosyal gelişimi ve bu alandaki 1
Neyyir Turhan İlkokulu, [email protected] Neyyir Turhan İlkokulu, [email protected] 3
Osmangazi İlkokulu, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 246 farklılıklarını göz önüne alarak;bu aşamadaki öğrenmelerin yaparak-­‐ yaşayarak öğrenme kapsamında verilmesi ve kalıcılığının sağlanması amacıyla çalışma gerçekleştirilmiştir. İlkokulda Türk kültür mirası olan Mangala ve Türk Daması oyunu uygulamalarının hedef grup üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla, bu araştırmanın gerçekleşmesinde deneme modellerinden ön test ve son teste ilişkin yapılandırılmış rubrikler hazırlandı. Çalışmaya 2012-­‐2013 yılında Neyyir Turhan İlkokulu’na devam eden 6-­‐10 yaş grubu öğrenciler katılmıştır. Araştırma deney grubunda 35, kontrol grubunda 35 olmak üzere toplam 70 çocuk üzerinde yürütülmüştür.Elde edilen veriler ışığında istatiksel analizler yapılmıştır. Uygulama çalışması gerçekleştirirken; 1.Oyun hakkında bilgi verilmesi 2.Oyunun öğretmen tarafından anlatılması 3.Örnekleme çalışmalarının yapılması 4.Dersi içi ve ders dışı faaliyetler olarak ,Mangala ve Türk Daması oyununu etkinliklerle işlenme ve yaygınlaştırma faaliyetleri yapılmıştır. Bulgular: Yapılan analizlerle elde edilen bulgular şu şekilde özetlenebilir. İlkokulda Mangala ve Türk Daması gibi Türk kültür mirası oyunlar oynayan deney grubu ile bu oyunların oynatılmadığı kontrol grubundaki öğrencilerin,Türk kültür mirasına sahip çıkma isteği arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark vardır. Bir başka Türk kültür mirası olan oyunlarımızın okulda kullanımı, çocukların dersleri anlama, kavrama ve zihinde sürekli tutma (Kalıcılık) becerilerini geliştirmenin yanı sıra kendi öz değerlerini somut bir şekilde anlama ve mili mirasına sahip çıkmasına sahip çıkıp katkıda bulunma isteğini geliştirmektedir. Deney ve kontrol gruplarına uygulanan son test sonuçlarına göre, gruplar arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark görüldü. İlkokulda Türk kültür mirasını tanıtma ve benimsetme amacıyla Mangala ve Türk daması gibi oyunların oynatılması, düz anlatım yöntemine göre daha etkili olduğu görüldü.Mangala ve Türk daması oynatılan çocuklar, etkinlikler sırasında aktif rol alarak, kendilerini ifade edebildiler. Eğlenerek öğrendiler. Çocukların yaratıcı düşüncelerinin gelişmesi sağlandı. Bilişsel, duyuşsal ve devinişsel gelişimlerine yönelik gerçekleştirilen Türk kültür mirası oyun etkinlikleri ile çocuklar, anlaşılması zor olan kavramları yaşayarak kavradılar. Tüm bunlardan yola çıkarak bu araştırmanın bulguları Türk kültür mirasının çocuklara benimsetilmesinde oyun ile öğretimin farklı düzey ve konularda etkililiği üzerine yapılmış diğer çalışma bulgularını destekler niteliktedir. Çalışma sonunda öğrencilerin Türk kültür mirasına ait oyunlardan olan Mangala ve Türk damasını genel olarak beğendikleri ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin bu uygulamada etkin olarak rol aldığı ;bu sürecin öğrencilerimizi artık daha sosyal,dürüstlüğe önem veren,stratejik düşünebilen,karşılaştıkları problemlere daha hızlı ve mantıklı çözümler üretebilen,başkalarına karşı daha saygılı,daha planlı yaşayan,zorluklar karşısında hemen pes etmeyen, yılmayan,kültürel zenginliklerinin farkına varıp,ona sahip çıkmaya gönüllü olan bireyler olmasını desteklediği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Mangala, Türk Daması, Kültürel Miras I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 247 Folk Games as Part of the Process of Upbringing and Education of Preschool Institutions Ulbolsyn Marchibaeva1, Kuralai Kulanova2, Aigerim Ualiyeva3 In this article discusses the role of the games in the education of children of pre-­‐school education. On the example of the Kazakh national game -­‐ togyzkumalak shows how the game promotes memory, logical thinking, brings patriotism to the motherland, activates creativity, stimulates the imagination. In the Republic of Kazakhstan on the basis of the enormous economic, social and cultural transformations of physical culture and sports have become an important factor for all-­‐round development of children. Anahtar Kelimeler: physical culture and sports, physical exercises, history and traditions, national games. Natıonal Sports as a Factor of Mutual Enrıchment Cultures Ulbosyn Marchibayeva4, Aigerim Ualiyeva5, Balkiya Mubarakkyzy6 The purpose of this research: to explore the history, development and the state of current national physical culture through the introduction into national sports, analyze their influence on the development of Kazakh sport. Today national sports are an integral part of sport and physical education, a factor in attracting young people and promote health through education of national patriotism and respect for the nation's history and traditions. In the 21 years of Independence of Kazakhstan physical culture has come a long way from simple physical exercises and games to the modern Olympic sport. Anahtar Kelimeler: physical culture and sports, physical exercises, history and traditions, national games. 1
Eurasian National University after named L.N. Gumilyov, [email protected] Eurasian National University after named L.N. Gumilyov, [email protected] 3
Eurasian National University after named L.N. Gumilyov, [email protected] 4
Eurasian National University named after L. Gumilyov, [email protected] 5
Eurasian National University named after L. Gumilyov, [email protected] 6
Eurasian National University named after L. Gumilyov, [email protected] 2
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 248 Millî Bilincin Kazandırılmasında, Millî Kimliğin İnşasında Kültürel Oyun ve Oyuncakların Yeri ve Önemi Mehmet Harun Topay1 Millî kültürümüzün önemli öğelerinden olan çocuk oyunları ve oyuncakları son zamanlarda eski önemini kazanmaya başladı. Ahşap oyuncakların yaygın olarak yapılmaya başlanması, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eski çocuklarına önem verilmesi, Oyun Federasyonu kurulması gibi bir dizi çalışmalar yapılıyor olması gelecek nesiller için umut verici bir özellik taşıyor. Özellikle Üniversitelerimizde konuyla ilgili olarak sempozyumların, kongrelerin düzenlenmesi, değişik çalışmaların yapılması, çeşitli yayınların hazırlanması bizleri gelecek nesiller adına millî bilincin kazandırılmasında ,millî kimliğin inşasında oynadıkları rol bakımından sevindiriyor. Tarihimizin önemli şahsiyetleri olan; Nasreddin Hoca, Fatih Sultan Mehmet, Keloğlan, Karagöz-­‐
Hacivat gibi Türk Dünyası için önem arz eden farklı figürlerin ahşap malzeme ve organik boya kullanılarak oyuncak haline getirilmesi, kaybolmaya yüz tutmuş olan bizim gibi belli bir yaşın üzerinde olan insanların zamanında oynamış olduğu topaç, fırıldak gibi bir dönemin sembolü haline gelen ahşap oyuncaklar, yeniden çocukların gözdesi haline gelmeye başladı.Çocuklar için üretilen ucuz ve sağlıksız oyuncakların yaygınlaşması, sanal bilgisayar oyunlarının artması anne babaları yeniden sağlıklı doğal oyuncaklara yöneltiyor. Hiçbir kimyasal madde kullanmadan ahşap ve sertifikalı boya kullanarak oyuncaklar üretiliyor. Son zamanlarda Çin’den getirilen, Son derece sağlıksız şartlarda üretilmiş olan plastik, estetik olmayan, ucuz oyuncaklar çocuklarımızın sağlığını ciddi boyutta tehdit etmektedir. Ayrıca bu oyuncaklar millî kültürümüzden öğeler içermediklerinden dolayı da çocuklarımızı kültürel manada olumsuz etkilemektedirler. Özellikle son 5-­‐6 yıldır günümüz şartlarına uygun olarak Türk Dünyası’nda yaşayan çocukların sevebileceği tarzda, kültürümüzden, kendi tarihimizden, oyuncaklar üretilmeye , çocuklarımızın ve ebeveynlerimizin beğenisine sunulmaya başlamıştır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuklarımız atalarımızın ve bizlerin oynadığı oyunları ve oyuncakları oynamamakta, daha çok bilgisayar başında vakit geçirmektedirler. Bu da çocuklarımızın gerek zihinsel gerekse psikolojik durumlarını etkilemektedir. Bazı oyuncak firmalarının, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ve üniversitelerimizin milli kültürümüzün önemli ögelerinden olan oyun ve oyuncaklarımız ile ilgili olarak son yıllarda yapmış oldukları çalışmalar takdir-­‐e şayandır. Tarihi ve milli değerlerimizin esas alınarak ortaya konulan oyuncak örnekleri çocuklarımızın kendi tarihlerine ve kültürlerine sahip çıkmaları noktasında gelecek açısından umut vaat etmektedir.. Oyuncaklarda kullanılan zararlı kimyasal maddelerden dolayı, ebeveynlerin zararlı oyuncaklara şüpheyle bakmaları dolayısıyla, ahşap ve organik madde kullanılarak ahşap oyuncakların üretilmesi zaruretini doğurmuştur. 1
MANAVGAT MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 249 Gerek ülkemizde gerek Türk Dünyası’nda yakın zamanlarda kanser vakalarının artması, insanlardaki bilinçlenme, plastik oyuncakların zararlı kimyasallar içermeleri ahşap oyuncaklara ilgiyi artırmıştır .Doğal olarak da ahşap oyuncakların Türkiye ve Türk Dünyası pazarındaki payı da artmıştır. Konuyla ilgili yapılan araştırma ve çalışmaların yanında bizzat bireysel olarak millî kültürümüze katkıda bulunan duyarlı vatandaşlarımız da bulunmaktadır. Manavgat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğretmeni Murat Arslan da kurduğu küçük atölyesinde ahşap oyuncaklar üretmekte, ayrıca eşinin etüt merkezinde de ahşap oyuncak derslerine girerek, çocukların hem eğlenmesi hem de kültürel oyuncaklarımızın bizzat minik yürekler tarafından yapılmasını sağlamakta ve millî kültürümüze değer katmaktadırlar. Yapılan oyuncakların yaygınlaştırılması, seri üretime geçilmesi hatta turistik bölgede olduğumuz için de turizme kazandırılması ve ekonomimize katkıda bulunması, bir ileri aşamada da Türk Dünyası ülkelerine pazarlanması millî kültürümüzün yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması noktasında olumlu bir gelişme olacaktır. Unutulmaya yüz tutmuş, bizi biz yapan, millî kültürümüzün önemli bir elemanı olan oyunlarımızın da tekrar canlandırılması ve çocuklarımız tarafından yaygın olarak oynanması, apartman kültürünün etkisinde yetişen çocuklarımızın özüne dönmesi adına yapılan çalışmalara destek vermesi bakımından çocuk oyunlarıyla ilgili olarak yapacağımız çalışmaların önemli olacağı kanaatindeyiz. Sonuçta Türk çocukları kendi özlerine uygun oyunlar ve oyuncaklar oynayarak, milli benliklerini korumuş olacaklar, zihnen, bedenen ve ruhen sağlam bir yapıda yetişeceklerdir. Ne mutlu millî kültürü yaşatmaya çalışanlara, millî kültür için eser ortaya koyanlara. Anahtar Kelimeler: Oyun, Oyuncak, Millî Kültür, Türk Dünyası I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 250 Çocuk Oyununda “Oyuna Gelmeyelim” Как Не Стать «Игрушкой» Детских Игр Askar Düysenbi1 Çocuk oyununun milli kültür tarihi ile ayırt edilemez derin köklü tarihi vardır. Kazak dilinde “oyun” sözcüğü ile yapılan deyimler ve atasözler buna delildir. Çalışmamızda, kazakçada “oyun” kelimedi kullanılarak yapılan deyimler ve atasözlerinin anlamları açıklanacak ve Türkiye Türkçesinde kullanılan eşdeğerleri bulunarak karşılaştırılacak. Eski yazılardan “oyun” ve “oyuncak” kelimelerini taradığımızda, bizi çok eski zamanlara kadar götürdüğüne tanık olduruz. Türkçe ilk sözlük olan, Divanü Luğat-­‐it-­‐Türk’te geçen “kudhurçuk”-­‐ bugünkü kazakçada “kuırşak”-­‐ olarak kullanılmaktadır.“Aşuk-­‐aşık kemiği” kelimesi, bugünde kazak çocuklarının oynadığı milli oyun türü-­‐
“Asık”. Çalışmamızda, başka da hronolojik yönden eski kaynaklardan “oyun”, ve “oyuncak” kelimelerini örneklerle tarayarak, onların etnografik yönlerine analiz yapılacaktır. Oyunun Türk halklarının milli kimliğindeki yeri örneklerle belirtilmeye çalışılacak. 1.1 Eski tarihi kaynaklardan taradığımız oyun kelimesinin tarihi gelişme süreçlerini örneklerle izleyerek oyun kelimesinin günümüz kazakçadaki spor türleri yerine kullanıldığını görüyoruz. Çalışmamızda milli oyun türlerinin çocuk eğitiminde fiziksel, akıl, sanatsal, ahlak terbiyede kullanılması meselesinde durulacak. Bu yüzden günümüzde milli oyunları eğitimde kulanıldığında en başta çocukların yaş grubu özellikleri dikkate alınması meselesi pedagojik, psikolojik yönden ele alınacaktır. Mesela, 3-­‐6 ve ilk okul çocukları yaş gruplarında milli oyun olarak, “Qız Quuv”, Aqsuyek”, “Kökpar” gibi milli oyunlar oynatılmaktadır. Sadece, oyun türü milli kategorisine girdiği için oynatılmakta, ilgili oyunun anlamı ve içeriğine dikkat edilmemektedir. Oysa, “ata binip kaçan kızı yakalayarak, öpme hareketi ile 3-­‐6 ve ilk okul yaş grubu çocuklarına hangi ahlak terbiyesi veririz. Çalışmamızda oyunlarda eğitimde kullanmada pedagoji praktikte gözetlenen didaktik meselelere geniş yer verilecektir. 1.2.Milli değerlerimize önem verme süreçinde, milli oyunlar bir milli değer, milli terbiye verme aracı olarak çocuk eğitiminde milli oyunları eğitime katmanın faydalı yöntemlerini geliştirme birçok güncel meselelerin yanından yer aldı. Günümüzde Kazakistan’da, diğer Türk ülkelerinde de kreşlerde “Montessöri” yöntemin kullanmayan kreş ileri gelişmiş çocuk eğitim kuruluşu sayılamaz. Onlarda kreşimizde derslerde milli kazak oyunları kullanılıyor diyen ibare kullanılmaz. Son zamanlarda şehir dışındaki kreşlerde bile, ”montessori” yöntemi kullanıldığını dair reklamlar görülüyor. Onlardan birini alıp, kreşi aradık ve tarafımızdan bunun ne tür bir yöntem olduğunu kreş personelinden bilip bilmediğini öğrenmeye çalıştır.. Tahmin ettiğimiz gibi, “bu yöntemden haberi olmadığını sadece, oyunlarla eğitmek olduğunu cevabını aldık”. Buradan çıkar sonuç, batıdan gelen bir şey ise, çok bilgimiz olmasa bile hemen üstüne atlıyor olmamız. Oysa, “montessori” yönteminde olduğu gibi, oyunları eğitimde kullanmanın önemi ve yönlerini milli şairimiz Magjan Jumabayev “Pedagogika” eserinde yazmıştı. Milli oyunlar milli pedagojiden kaynaklanan, bir-­‐birini tamamlayan milli değerlerimizdir. Çalışmamızda, M. Jumabayev’ın milli oyunlarla ilgili yenilikçi görüşleri M. Montessori yöntemi ile karşılaştırılacak. Çocuk oyunla büyür. Güzel ahlak oyunla benimser. Çağımızın çocuklarını esir eden sanayi oyuncağının milliyeti, dili, ruhu yoktur. Hatta cinciyeti, türü de yoktur. Mesela, “Otis” boğa, ama memeleri var. 1
Habar televizyon kanalı, [email protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 251 Çocuklar için çizgi film harakterlerinin konuşması çocuk anlayışının dışında. Oyunlar ve oyuncaklar, Milli değerlerimizi çocuklara öğretme, güzel ahlak eğitimi vermede eğitimcilerimizin ustalıkla kullanabileceği yenicil yöntem olmasının faydaları örneklerle ispatlanmaya çalışılacaktır. Anahtar kelime: kazak milli oyunları,” “kudhurçuk-­‐kuırşaq”, “aşuk-­‐aşık”, M.Jumabayev, eğitimde oyun yöntemi. ТЕЗИС 1. История игр тесно связана с национальной культурной историей народа. Тому доказательство многочисленные пословицы и поговорки со словом «игра» (ойын). В данном труде раскрываются понятия слова «игра» (ойын), используемые в казахских поговорках и пословицах, а также поиск и сравнение их с аналогичными пословицами и поговорками используемые в турецком языке. При исследовании старых рукописей в которых используются слова «игра» и «игрушка» мы становимся свидетелями древней истории. В первом тюркском письменном словаре «Дивани Люгат-­‐ит Тюрк» имеется слово «кудхурчук»-­‐«игрушка», которое в современном казахском языке означает «қуыршақ», т.е кукла. Слово «ашук-­‐ашык кемиги», сегодня означает детскую игру «асыки». В настоящем труде содержится этнографический анализ примеров употребления слов «игра» и «игрушка» полученный в ходе исследования и других ранних источников с учетом хронологии. Мы постараемся на примерах показать значение игр в этнической идентификации тюркских народов. При исследовании ранних исторических источников слова «игра» мы видим, что в ходе исторического развития, оно использовалось в понимании современного казахского слова «спортивное состязание». 1.1 В труде раскрывается тема использования национальных игр в детском образовании: физическом, культурном, интеллектуальном, этическом воспитании. По этой причине в наше время при использовании национальных игр в воспитании детей, необходимо учитывать возврастные особенности детей, обучать с учетом педагогической и психологической практики. Например, детям возрастной категории 3-­‐6 лет и учащимся начальных классов, при упоминании национальных игр, они сразу начинают играют «Кыз Куу», «Ак суйек» и «Кокпар». Однако в данные игры играют лишь только потому что они являются национальными. Никто не обращает внимания на смысл и содержание данной игры. И если объяснять ребенку правила игры, что «надо сев на лошадь догнать убегающую девушку-­‐всадницу и поцеловать её», то какое этическое воспитание мы дадим ребенку этой возрастной группы. В данном труде также будет уделено большое внимание проблеме дидактики в использовании национальных игр, с учетом педагогической практики и опыта. 1.2.В наше время Национальные игры занимают особое место в процессе изучения национальных ценностей, укрепления национального самосознания и национального воспитания. Необходимость включения их в воспитательный процесс подрастающего поколения, а также положительные стороны данного действия, раскрывает тема настоящего труда. 1.3.В настоящее время во многих детских садах Казахстана и в других тюркоязычных странах используется метод воспитания «по Монтессори». Учреждения не использующие даную методику считаются «отсталыми». Вряд ли методика «Монтессори» придаёт смысл национальным играм. В последнее время даже в аулах мжно увидеть рекламу дестких садов, I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 252 которые якобы используют методику «Монтессори». В качестве эксперимента мы позвонили в один из таких детских садов и спросили о самой методике и ее принципах и пользе. Как и предполагалось мы услышали ответ, что о данной методике они знают, только то что в образовании детей используются игры. Таким образом можно сделать вывод что «не всё золото что блестит», то есть если перефразировать известную поговорку не всё то что приходит к нам с Запада ( в данном случае методика обучения) полезно и практично для нашего общества. 1.4.За поиском альтернатив «методу Монтесори» далеко ходить не нужно. Достаточно вспомнить труд казахского поэта и писателя Магжана Жумабаева под названием «Педагогика», который раскрывает суть и методы использования национальных игр в образовании. Национальные игры -­‐ это национальная ценность, одной из основ которой является национальная педагогика, они являются дополняющими друг друга частями. В данном труде, мы сопоставим связанные с национальными играми в воспитании передовые взгляды М.Жумабаева, с методом «Монтесори». Ребенок растёт играя в игры. Этике и хорошему поведению он также учится через игры. Современные промышленные игрушки и игры не имеют национальности, языка и духа, являясь продуктом глобализации. У них нет даже пола (полового различия). Так например бык по кличке «Отис» из известного мультфильма имеет коровье вымя. Во многих мультфильмах диалоги между персонажами не понятны для детей. В своём труде мы постараемся на примерах раскрыть значение умелого использования педагогами новаторами национальных игр и игрушек в современных методах образования, прививании детям необходимых положительных человеческих качеств, этики и доказать эффективность данного метода. Ключевые слова: казахские национальные игры, «кудхурчук-­‐ құыршақ», «ашук-­‐ашык», М.Жумабаев, игровые методы обучения Anahtar Kelimeler: kazak milli oyunları,” “kudhurçuk-­‐kuırşaq”, “aşuk-­‐aşık”, M.Jumabayev, eğitimde oyun yöntemi. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 253 Türkiye Oyuncak Müzelerinin Ulusal Kimliğin İnşasındaki İşlevsizliği Urungu Akgül1 Çağdaş müzeler, objelerin koruma amaçlı saklandığı depo mekânlar olarak değil, sergilenen malzeme ve koleksiyonlar göz önüne alınarak, yaşayan işlevsel organizmalar olarak yapılandırılmışlardır. Söz konusu işlevlerin en önemlilerinden biri de bir kavramsal çerçeve geliştirmek ve kültürün aktarımı için gerekli olan olanakları topluma sunmaktır. Oyuncak müzeleri, kültür aktarımı için bir kavramsal çerçeve belirlenmesi ve olanak sağlanmasında, diğer müzelerden farklı olarak birincil önceliğe sahiptir. Çünkü oyuncak müzeleri, doğrudan toplumun gelecekteki garantisi olan çocukların ulusal kimlik gelişimlerine katkıda bulunmakla yükümlüdür. Bir çocuk için ulusal kimliğin inşa süreci, bireysel kimliğin inşa süreci ile eş zamanlı olarak gelişmektedir. Dolayısıyla özellikle okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim dönemindeki kültürel aktarım süreci, bireysel kimliğin yanı sıra ulusal kimliğin oluşumunda da en önemli bileşendir. Özellikle kamu sektöründe faaliyet gösterenler başta olmak üzere, oyuncak müzelerinden iki işlevi yerine getirmeleri beklenenmektedir. Bunlardan ilki toplumun kurumsal yapıları olarak faaliyetlerini düzenlerken geleneksel kültürün öğelerini göz önünde tutmalardır. İkincisi ise yeni kuşaklara aktarım için olanak sağlayarak, yeni nesillerin ulusal kimlik inşasına katkıda bulunmalarıdır. Bu çalışmada “Türkiye’deki oyuncak müzeleri ulusal kimliğin inşasında işlevsel bir rol oynuyor mu?” araştırma sorusu cevaplanmaya çalışılmıştır. Türkiye’deki durumun tanımlanabilmesi için, araştırma üç farklı ildeki üç farklı oyuncak müzesi göz önüne alınarak karşılaştırmalı olarak yürütülmüştür. Doğrudan hedef gruba yönelik olduğundan, bir çocuk müzesi de araştırm

Benzer belgeler