Farklı davranamayacağına karar veren herkes alışılmış olan
Transkript
Farklı davranamayacağına karar veren herkes alışılmış olan
indeks S 2 15-20 K Aktüalite 7 8 Portre Ahmet Göksun’72 Konuk Yazar Aycan Alp’95 12 Kariyer Öykü Serter’92 24-31 32 21-23 Duyurularýmýz D Füge Demirok’76 Maariften Yetiþenler Azra Çýngýllýoðlu Uslu’42 38 Kiþisel Geliþim Zerrin Koyunpýnar 40-42 N Mesaj Kutusu Doða Kayalar’97 Gökhan Geliþen’95 46 Çocuk Zuhal Özer’79 I 34 Saðlýk Prof. Dr. Hakan Özdemir’82 44 Gezi Rehberi Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý Gazanfer Bal’82 48 Yaþam Kalitesi Dr. Mehmet Tümer’81 i n d e k s E Bizim Dünyamýz indeks 3 Yayýn Kurulu Suzan Bilgen Özgün (‘81) (Baþkan) Þenol Sarýsoy (‘82) (Baþkan Yardýmcýsý) Can Çýðýrgan (‘80) Aydan Þahin Ercan (‘82) Seda Özbulut Uzbek (‘95) Yazý Ýþleri Müdürü M. Kutluhan Olcay (‘93) Katkýda Bulunanlar Ayfer Niðdelioðlu (‘81) Boðaç Çekinmez (‘99) Yapým-Baský Ajans-Türk A.Þ. 54 50 Keyif Beypazarý Maden Sularý Niyazi Ercan’79 Sosyal Sorumluluk Ankara Koru Rotary Kulübü Dr. Ýnci Þenyüz Þimþek’81 52 Moda-Tasarým Gümüþçü Erhan Güçsavaþ’ 73 56 Kültür-Sanat Kemal Baþar’80 Arzu Akgün (Koordinatör) 60 Renk Ayrýmý Filmsan Okur önerileri ve yorumlarý için e-mail: [email protected] Reklam ve Ýrtibat TED ANKARA KOLEJÝ MEZUNLARI DERNEÐÝ Kýzýlýrmak Cad. No: 8 06640 Akay / Ankara Tel :+90.312 424 03 06-07 +90.312 418 74 30 Fax :+90.312 418 74 41 www.kolej.org Ýmtiyaz Sahibi Ankara Kolejliler LTD. ÞTÝ. adýna Bülent Baðdatlý (‘81) 6000 adet bastýrýlmýþtýr. Dernek üyelerine ücretsiz daðýtýlmaktadýr. Yazýlarýn hukuki mesuliyeti röportaj sahiplerine ve yazarlarýna aittir. ISSN: 1305-5283 Kitap Gamze Güller’87 62 Hobi Ankara Deniz Kulubü Yusuf Ziya Yetkin’85 64 66-69 Uzman Makalesi Prof. Dr. Kadircan Özkan’72 KolejIN 70-72 73 74-77 Kampüs KAPAK Ankara’nýn Baþkent Oluþunun 85. Yýldönümü Türk Eðitim Derneði 78 Kaybettiklerimiz Ýndirimli Kuruluþlar 80 Torch baþkandan mesaj 5 YENÝ BÝR DÖNEM, YENÝ HEYECANLAR Merhaba Sevgili Kolejliler, Sonbaharýn hüzünlü güzelliðini hissettiðimiz þu günlerde yeniden öðrencilerimizle, mezunlarýmýzla bir arada olmanýn mutluluðunu yaþýyoruz. Ýki ayý geçen yaz tatilinden sonra tekrar birlikteyiz. Umarým tüm mezun, öðretmen ve öðrencilerimiz sevdikleriyle, saðlýklý ve mutlu bir tatil geçirmiþlerdir. Yeni baþlayan 2008-2009 eðitim-öðretim yýlýnýn baþta öðrencilerimiz olmak üzere tüm veli, öðretmen ve okul çalýþanlarýmýza saðlýk, mutluluk ve baþarý getirmesini dilerim. Her dönem olduðu gibi bu dönem de Atatürk Ýlke ve Devrimlerinin ýþýðýnda baþarý dolu bir yýl bizleri bekliyor. TED Ankara Koleji Mezunlarý Derneði olarak, önümüzdeki üç aylýk dönemde yoðun bir tempoya giriyoruz. Sosyal ve kültürel faaliyetlerle dolu etkinlik programýmýz netleþtikçe, siz deðerli mezunlarýmýza detaylý bilgileri ulaþtýrmaya devam edeceðiz. Bülent BAÐDATLI’81 TED Ankara Koleji Mezunlarý Derneði Genel Baþkaný Derneðimizde baþlayan yeni bir çalýþmayý daha sizlere aktarmak istiyorum. Derneðimize kayýtlý tüm üyelerimizin bilgilerinin güncellenmesi amacýyla yoðun bir çalýþma temposu baþlatýyoruz. Çalýþmayla ilgili duyuruyu Web sayfamýz, mail ve cep mesaj yoluyla sizlere aktaracaðýz. DATA güncelleme ekibi tarafýndan aranacak olan üyelerimizin, dernekte kayýtlý bilgileri kontrol edilecek, varsa eksikler ya da yanlýþlýklar tamamlanacaktýr. Mezunlar Derneði'mizin ilerideki çalýþmalarýna da baz teþkil edecek bu çalýþmaya tüm mezunlarýmýzýn desteðini bekliyoruz. Tüm mezun ve öðrencilerimizin sosyal yaþantýsýna farklý bir boyut kazandýracak olan KolejIN Sosyal Tesisi'nin inþaatý da tüm hýzýyla sürüyor. Bizim ve üyelerimizin bitmesini sabýrsýzlýkla beklediðimiz Derneðimizin "Gözebebeði" KolejIN'e üyelik kayýtlarý devam ediyor. Üye olmak isteyen mezunlarýmýz KolejIN'le ilgili detaylý bilgileri web sitemizden ve derneðimizden edinebilirler. Bu yýl Türk ulusunun en büyük bayramý olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramý'mýzý 85. kez kutlamanýn gurur ve mutluluðunu bir kez daha yaþayacaðýz. Atatürk'ün önderliði ve devrimleri ýþýðýnda kurulan bu ülkenin birer ferdi olarak, Cumhuriyetimize ve onun deðerlerine her zaman sahip çýkmayý ve hiçbir þekilde sarsýlmasýna izin vermemeyi kendimize görev edinmeliyiz. Bu yýl Cumhuriyet Bayramýmýzý her zamankinden daha büyük bir coþku ve heyecanla tüm aile bireyleri birlikte kutlayalým. Dergimiz bu sayýsýnda da yine dopdolu sayfalarla karþýnýzda. Birbirinden deðerli konuklarýmýza katkýlarýndan dolayý tekrar teþekkür ederiz. 13 Ekim tarihinde Ankara'nýn Baþkent oluþunun 85. yýldönümü oluþu nedeniyle bu sayýmýzýn kapaðýný baþkentimize ayýrdýk ve aktüalite bölümümüzde Cumhuriyet Baþkentimize yakýþan faaliyetlere yer verdik. Son olarak geçen yýl, baþarýlý bir sezon geçiren Basketbol Erkek Takýmýmýza bu yýl da birinci ligde baþarýlý bir yýl geçirmesini diliyor, tüm mezunlarýmýzý aileleri ile beraber maçlara bekliyoruz. Tüm “KOLEJ” ailemize sevgi ve saygýlarýmla... Bülent Baðdatlý Genel Baþkan EKÝM2008 kolejliler konuk yazar 7 Ýyi ki soðan vardý Annemi aðlarken görmemiþtim o güne kadar. Gözyaþlarýný bana göstermemeye çalýþýrken o bildik soðan doðrama bahanesine sarýlacak zamaný bile bulamamýþtý eve geldiðinde. Kapýdan girer girmez mutfaða dalmýþ, ama gelirken aldýðý soðanlarý daha tezgahýn üzerine çýkaramadan yanýnda bitiverdiðim için "bahane aletine" ulaþmasý mümkün olmamýþtý… Diþlerini sýkarken, gözlerinden boþalan yaþlarýn dinmesini beklemem gerektiðini hissettirmiþti bana. Onunla birlikte soðanlarý tezgahýn üzerine çýkardým… Ýkimiz de bir süre konuþmadýk. Kesmeye baþladýðýmýz soðanlar etkisini göstermeye baþladýðýnda sordum: "Ne oldu?" Annem burnunu çekti, derin bir nefes aldý. Vakur ama kýrgýn bir ses tonuyla cevap verdiðinde, yavrularýný korumaya çalýþan bir diþi aslanýn kararlýlýðý taþýyordu dudaklarýndan: "Konuþtum." Bir süre daha sessiz kaldým… Bunu biliyordum. Zaten bunun için gitmiþti okula. Konuþacaktý. Durumu anlatacaktý. Hiç kimse için kýrmadýðý boynunu, çocuðu için bükecekti her anne babanýn yapmak zorunda kaldýðý zaman yaptýðý ve yapacaðý gibi… Babamýn, iþlerinin yolundan çýkýp iflas ettiðini açýkladýðý günden beri öfkeyle karýþarak damarlarýmýzý yakan o kesif sýkýntýnýn doruða çýktýðý yerdeydik belki de. Ama iyi ki soðan vardý… "Tamam, onu biliyorum… Ne oldu?" Sorumu daha tamamlamadan annem yaþlý gözlerini bana çevirdi. Beni suçlayacaðýný beklerken gözbebeklerinin parýltýsýyla karþýlaþmýþtým. Titreyen sesindeki sevinç, birkaç saat önce içinde bulunduðu sýkýntýyý alt etmiþ olmanýn ferahlýðýný taþýyordu. Yanýtý kýsa ama benim için taþýdýðý anlamý yansýtamayacak kadar yalýndý: "Kabul ettiler!.." *** TED Ankara Koleji'ne, ortaokul hazýrlýk sýnýfýndan sýnavla girmiþtim. Hazýrlýk birinciliðimi izleyen yýllarda sýnýf birincilikleri, takdirnameler ve oyuncusu olduðum basketbol takýmýnýn baþarýlarýyla dolu yýllarý geride býrakýp, liseden mezun olacaðým seneye geldiðimde, ailemin beni artýk Kolej'de okutamayacaðýnýn belAYCAN ALP'95 li olduðu zamanlar da gelip çatmýþtý. Babamýn iþleri bozulmuþ ve ardýndan iflas gelmiþti. Kolej'den ayrýlmak zorundaydým… Ýflas, burs için yapýlmasý gerekli baþvuru zamanýnýn bitiþinden sonra geldiðinden, burs için baþvuru süresini de kaçýrmýþtým. Lisenin sonuna gelmiþtim. Yýllarca Kolej'de okuyup, son senemde baþka bir okuldan mezun olmak düþüncesi bana büyük bir haksýzlýk gibi geliyordu. Ama yapacak bir þey yoktu. Zira, annemin okul yönetimine bir mektup yazarak içinde bulunduðumuz durumu anlattýðý yazýlý baþvurusu da reddedilmiþti… … Ve iþte o zaman karar vermiþti annem: Gidecekti… Gidecekti ve yüz yüze konuþacaktý. Hayatýn, resmi evraklarýn sýnýrlandýrmalarýndan çok farklý olduðunu anlatacaktý; her þeyin insanlar için olduðunu anlatacaktý; sýrça köþklerin günün birinde nereden geldiði belli olmayan korkunç bir fýrtýnayla yerle bir olabileceðini anlatacaktý; hayatýn nabzýnýn, soðuk ve duraðan yazýþmalara kurban edilemeyecek kadar hýzlý ve deðiþken olduðunu anlatacaktý; yaþamda kimileri için küçük bir kararýn, bir baþkasý için hayatýnýn dönüm noktasý olabileceðini anlatacaktý; burs için gerekli tüm özelliklere artýk- fazlasýyla sahip olan bir çocuðun annesi olduðunu anlatacaktý; liyakatin, etiketten çok daha önemli olduðunu anlatacaktý; çocuklarýna, hayatta karþýlarýna kim ve ne çýkarsa çýksýn her zaman dik ve kararlý olmayý öðreten bir adam ve bir kadýnýn, çocuklarý için "rica" etmeyi göze alabileceklerini anlatacaktý… Anlattý da… Diþlerini sýkarak anlattý… *** Kolej'deki mezuniyet yýlýmý burslu okudum. O yýllardan beraberimde getirdiðim iki þey var: Birincisi, TED Ankara Koleji'nde aldýðým eðitimin kalitesinin beni pek çok ortamda farklý kýlmasýnýn getirdiði güven hissi. Ýkincisi ise anneme, suçu soðana atarken içimden verdiðim söz… Yýllar geçti, o kara günler geride kaldý… Zorluklar aþýldý, izleri kaldý belli belirsiz… Bazen annemle sohbet ederken o günler gelir aklýmýza… Nedense, bu konularý konuþmaya baþlayýnca ikimizin de gözleri soðan arar etrafta… EKÝM2008 kolejliler portre 8 Pfizer Kore Genel Müdürü Ahmet Göksun'72 “Yurtdýþýnda baþarýnýn önkoþulu gözlem” 1976 yýlýnda üniversiteden mezun olur olmaz Pfizer Ýlaç Þirketi'nde çalýþmaya baþlayan Ahmet Göksun'72, uzun yýllar çeþitli ülkelerde görev yapmýþ. 2004 yýlýndan bu yana Pfizer Kore Genel Müdürlüðü görevini yürüten Göksun, mesleðinin detaylarýný ve Kore ile ilgili bilgilerini bizlere aktardý. Dünya genelinde önemli bir yere sahip olan bir ilaç firmasýnda üst düzey yönetici olarak görev yapýyorsunuz. Bu göreve geliþ öykünüz ve kýsaca özgeçmiþiniz hakkýnda bilgi alabilir miyiz? 972 yýlýnda TED Ankara Koleji'nden, 1976 yýlýnda da Boðaziçi Üniversitesi Ýþletme Bölümü'nden mezun oldum. 1988 yýlýnda da Pensylvanya Üniversitesi Wharton Ýþletme okulunda iþletme yüksek lisans eðitimimi tamamladým. 1976 yýlýnda iþ hayatýma baþladýðým Pfizer Ýlaç Þirketi'nde hâlen de çalýþmaktayým. Pfizer'deki 31 yýllýk meslek hayatýmda Türkiye (üç kez), ABD, Kore (iki kez) ve Ýsrail'de farklý ve hepsi de bana heyecan veren, bir þeyler öðreten ve deðiþik kültürleri tanýmama yardýmcý olan görevlerde bulundum. 1996 yýlýndan beri Nadide Göksun ile evliyim ve dokuz buçuk yaþýnda bir oðlumuz var. 2004 yýlý Kasým ayýndan bu yana ailemle birlikte Kore'deyiz. 1 Pfizer Ýlaç firmasýnda yönetici olmanýzýn incelikleri konusunda neler söyleyebilirsiniz? Sizin gibi üst düzeyde bir yöneticinin sorumluluklarý nelerdir? Pfizer 159 yýldýr faaliyet gösteren ve milyonlarca ortaðý olan ilaç sanayiinde önder bir þirket. Böyle bir kuruluþtaki yöneticilerden beklenen bazý liderlik davranýþlarý var. Bunlarýn arasýnda insana saygý, astlarýnýn geliþimine katkýda bulunmak, takým çalýþmasý, yaratýcýlýk, topluma katký, kalite, performans odaklýlýk, etik deðerlere baðlýlýk çok önemli bir yer tutar. Pfizer gibi saðlýk alanýnda çalýþan örgütlerin varlýk sebebi insanlarýn daha uzun, saðlýklý ve mutlu yaþamalarýna katkýda bulunmak olmalýdýr. Bu da bizi çok daha yüksek etik ve iþ yapma standartlarýnda çalýþmaya ve kendimizi sürekli olarak ana amacýmýzla ne kadar tutarlý olduðumuz konusunda sorgulamaya yönlendirir. Bir Pfizer yöneticisi olarak benim en onemli sorumluluðum iþ hedeflerimizi yukarýda belirtmeye çalýþtýðým deðerler çerçevesinde ve en sonunda da örgütümün bulunduðu toplumun kolejliler EKÝM2008 saðlýðýna katkýda bulunacak þekilde gerçekleþmesini saðlamaktýr. Bir Türk yönetici olarak yurtdýþýnda görev yapmanýn zorluklarýyla karþýlaþtýnýz mý? Yurtiçiyle yurtdýþýnda yönetici olmak arasýnda ne tür farklýlýklar var? Hayýr, Türk olmaktan doðan hiçbir zorlukla karþýlaþmadým. Doðaldýr ki kendi vatanýnýzý, evinizi, ailenizi býrakýp bir yerlere gitmek beraberinde bir yabancýlýk ve yalnýzlýk duygusu da getirir. Önemli olan bu duyguyu aþýp bu deneyimleri yeni dostlar edinmek, farklý kültürleri anlamak ve onlarýn kuvvetli yanlarýný kendi kiþiliðinize eklemekte bir fýrsat olarak kullanmaktýr. Ayrýca ben bulunduðum her yurtdýþý görevini Türkiye'yi dýþarýda temsil etmek, o ülke insanlarýnda bizler hakkýnda olumlu izlenimler yaratmak açýsýndan da bir fýrsat olarak görürüm. Þu anda Kore'de asli görevime ek olarak 23 araþtýrmaya dayalý þirketin üyesi olduðu Araþtýrmacý Ýlaç Þirketleri Derneði'nin baþkanlýðýný yapýyorum. Bu derneðin yöneticisi olarak Kore hükümeti ve diðer ülkelerin yöneticileri ve temsilcileri ile görüþmelerde bulunuyorum. Bütün bu temaslar sýrasýnda benim Türk olduðumu farkedenler bunun bir þekilde ülkemizin de insan potansiyeli açýsýndan da bir gösterge olduðunu ifade ediyorlar, bu da beni çok mutlu ediyor. Benim yurtdýþý görevler açýsýndan bugüne kadar süre gelen bir baþka þansým da belirli aralýklarla hep Türkiye'ye dönme fýrsatý bulmam oldu. Türkiye'den üç kez ayrýlýp iki kez de geri döndüm, bakalým gelecek daha neler getirecek. Yurtdýþýnda çalýþmanýn önemli bir baþka boyutu ve gereði de ailenizin bu deneyimden ne kazandýðý; bu ortama ne derecede uyum saðladýðý. Ben kendimi bu açýdan da son derece þanslý sayarým. Sevgili eþim Nadide beni son derece fedakarca desteklemekle kalmaz ayný zamanda beni de aþan bir enerji ve iyimserlikle yeni gittiðimiz ülkeye uyum saðlamaya koyulur. Kendisi þu anda oðlumuzun okulunda seramik öðret- menliði yapýyor, Kore seramiðini öðrenmek için dersler alýyor ve bir hayýr kurumunda düzenli olarak bebeklerin bakýmýna destek veriyor. Bu faaliyetleri, çok sayýdaki arkadaþlarý ve oðlumuza harcadýðý zaman ile birlikte benden daha yoðun bir hayatý var. Yurtdýþý ve yurtiçi yöneticiliði arasýndaki farklar da bence oldukca ilginç ve esas itibari ile kültürel farklarý anlamak ve saygý göstermek, görelilik, adaptasyon, hoþgörü ve delegasyon gibi kavramlarla ilgili. Açmaya çalýþayým. Yurtiçinde yöneticilik yaptýðýnýzda kendi kültürünüz, kendi insanýnýz ve kendi ortamýnýzda çalýþýyorsunuz yani oyunu kendi sahanýzda oynuyorsunuz. Buna karþýlýk yurtdýþý görevleri size detaylarýný anlamadýðýnýz ve muhtemelen hiçbir zaman da tam olarak anlayamayacaðýnýz (bu özellikle Asya için çok doðru) kültürler içerisinde ve referans noktalarý sizlerden farklý insanlarla çalýþma olanaðýný sunuyor. Burada baþarýnýn ön koþullarý bu kültürleri ve insanlarý anlamaya çalýþmak; onlarý nelerin mutlu ettiðini, heyecanlandýrdýðýný, kýzdýrdýðýný, hangi durumlarda kendilerini saygý görmüþ hissettiklerini ve hangi durumlarda hakarete uðramýþ olarak kabul ettiklerini gözlemek olmalý. Bütün bunlarý yaparken Türkiye'de olmadýðýnýzý, bu kültürleri yargýlamanýn, eleþtirmenin yapacaðýnýz iþe hiçbir katkýsý olmayacaðýný hiç unutmamalýsýnýz. Ayrýca ne kadar uðraþýrsanýz uðraþýn hiçbir zaman o kültürü ve o kültürün insanlarýný tam olarak anlayamayacaðýnýzý da hatýrdan çýkartmamak ve o ülke hakkýndaki uzmanlýðýnýz konusunda tevazuyu da elden býrakmamak da gerekiyor. Bu çerçevedeki son sonuç da yabancý bir ülkede görev yapan bir yöneticinin kendi ülkesinde görev yapana göre birlikte çalýþtýðý arkadaþlarýný çok daha fazla yetkilendirmesi gereði. Çok az þeyi tam bilip anladýðýnýza göre mümkün olduðu kadar az ama ilgilenmeniz çok þart olan konuya odaklanýp diðer konularý da astlarýnýza býrakmalýsýnýz. Tabii ki bu görevleri delege ederken nihai sorumluluðun yine de sizde olduðunu ve görevleri delege ettiðiniz arkadaþlarýnýzýn performanslarýný, iþ yapýþ þekillerini gözlemeniz gerektiðini de hiç unutmamalýsýnýz. Bizlere Kore hakkýnda bilgi verir misiniz? Kore halkýnýn yabancý çalýþanlara, Türklere karþý yaklaþýmýný nasýl deðerlendiriyorsunuz? Kore 50 milyon civarýndaki nüfusun Türkiye'den çok daha küçük bir alanda yoðun olarak yaþadýðý, bir ilave 20 milyon kiþinin de Kuzey Kore topraklarýnda bulunduðu ve muhtemelen önümüzdeki bir zaman içersinde birbirleri ile daha da yakýnlaþacaðý bir ülke. 1960'larda 150 $ -200 $olan kiþi baþýna gelirlerini bugünlerde 20,000 $ seviyesine çýkarma baþarýsýný göstermiþ EKÝM2008 kolejliler portre 10 ve dünyanýn 11. büyük ekonomisi olmuþlar. Önümüzdeki on yýl içerisinde de 747 olarak tanýmladýklarý bir vizyon çerçevesinde her yýl %7 büyüyüp, 40,000 $'lýk kiþi baþý gelire ulaþmayý ve dünyanýn 7. büyük ekonomisi olmayý hedefliyorlar. Bence Korelilerin bu olaðanüstü baþarýlarýnýn gerisinde eðitime verdikleri çýlgýnlýk derecesindeki önem, deðiþik inançlarýn bir hoþgörü içerisinde birlikte barýnabilmesi ve ulusal hedeflerini geliþtirip bunlarýn etrafýnda hep birlikte çaba gösterebilme, fedakarlýkta bulunabilme becerisi yatýyor. Bizim yaþadýðýmýz baþkent Seoul 13 milyon nüfusuna karþýlýk, son derecede temiz, güvenli ve medeni bir þehir. Koreliler, tarihten gelen baðlar ve Asya'daki köklerimizin ortak olduðu inancý ile Türkleri son derece seviyorlar ve kardeþ halk olarak tanýmlýyorlar. Benim iþ hayatýmda ayrýca da ailece birçok Koreli arkadaþýmýz var. Oðlumun en iyi arkadaþý Koreli ve onun ailesi ile sürekli birlikteyiz. Kendimizi neredeyse bir sevgi ve hoþgörü çemberi içerisinde hissediyoruz. Korelilerin diðer yabancý çalýþanlara olan davranýþý da oldukça saygýlý. Ancak tarihlerinde yüzlerce kez iþgal görmüþ ve 40 yýla yakýn Japon iþgalini de yaþamýþ bir ülkenin halký olarak da yabancýlarla olan iliþkilerinde belirli bir þüphecilik dozunu da hiç eksik etmiyorlar. Uluslararasý büyük þirketlerde yurtdýþýnda görev yapan Türk yönetici sayýsýnda eskiye oranla bir artýþ gözleniyor. Sizce bunun nedenleri nelerdir? Ben 1985 yýlýnda Pfizer'in New York'taki merkezine görevli olarak gittiðimde Türkiye'den yurtdýþýna çýkan ilk Pfizerli idim. Þu anda Pfizer'in merkezinde ve muhtelif ülkelerinde çalýþan yirmiye yakýn Türk yönetici var. Çok ilginç olarak Asya'da Kore, Çin ve Endonezya'nýn genel müdürleri Türk ve hepsinin de ismi Ahmet. Bence bu artýþýn nedeni Türkiye'nin dünyaya daha fazla açýlmasý, ülkemizin iyi okullarýnýn eðitim kalitesinin yüksekliði, insanlarýmýzýn baþarý arzusu, yaratýcýlýk ve çalýþkanlýklarý. kolejliler EKÝM2008 Henüz kariyerinin baþýnda olan ve sizin gibi üst düzey yöneticilikleri hedefleyen gençlere neler önerirsiniz? Kendilerine orta ve uzun dönemli hedefler koymalarýný, hedeflerine ulaþmak için yapmalarý gerekenleri belirleyip bunlarý uygulamalarýný. Diðer yandan da hedeflerinin esiri olmayýp þartlar gerektirdiðinde hedeflerini yenilemelerini öneririm. Kendilerini sürekli olarak geliþtirmelerini, kendileri için çok önemli olan meraklar, hobiler edinmelerini ve dýþarýya açýk olmalarýný, dünyayý takip edip anlamaya çalýþmalarýný öneririm. Bir de hem iþ hayatý, hem de özel hayatýmýzda en önemli unsurun güven olduðunu; güvenin çok zor elde edilip çok kolay kaybedilebilen bir deðer olduðunu hiç akýllarýndan çýkarmamalarýný öneririm. TED Ankara Koleji'nden mezun olmanýzýn kariyerinize etkileri neler oldu? O günlerden aklýnýzda kalan anýlarýnýzý bizlerle paylaþýr mýsýnýz? TED Ankara Koleji'ni ilkokulda birlikte okumaya baþladýðým arkadaþlarýmla birlikte lisede bitirdim. Bütün bir çocukluðum ve gençliðim bu yuvada geçti. Bizim zamanýmýzýn Ankarasý paranýn o kadar da para etmediði, birbirine benzeyen çok kuvvetli bir orta sýnýfýn ortak bir hayat yaþadýðý bir yerdi. Kolej de benim gibiler için bu hayatýn merkezi idi. Okul arkadaþlarým Can Halman, Nil Sekban (o zaman Fer idi), Derya Pamukcu, Atilla Bayýndýr ve Rýdvan Koçak hala da en yakýn arkadaþlarým. Daha iki hafta önce Rýdvan'ýn sevgili kýzýnýn niþanýnda birlikte idik. Rýdvan çok heyecanlý idi. Onu damadýn ailesinin ve misafirlerin önünde altý hokka yapmakla tehdit ettik. Karýsý kalp krizi riskinden bahsedince aklýmýz baþýmýza geldi. Kolej bana iþ hayatýnýn da çok ötesinde hayatýmý þekillendiren çok önemli deðerler kattý. Bir yabancý dil, hayat boyu arkadaþlýklar, merak, hoþgörü kattý. Rahmetli Kývýlcým Özkök Haným, lise edebiyat ögretmenimiz Ruksan Haným, Mr. Johnson, Inal Magnet hocamýzý ve diðerlerini hep anarýz. Kolejle ilgili herkesin olduðu gibi benim de yüzlerce aným vardýr. Ama hiç unutamadýðým ve belki de Kolej'i en iyi anlatacak olaný Inal Magnet hocamýz ile ilgilidir. Lise üçte idik. Aklýmýz baþýmýzdan karýþlarca yukarýda. Hepimiz aþýk. Kat muavinimiz de Ýnal Hoca. Ýkinci dönem ara notlarý evlere gönderilecek. Ýnal Hoca adres istedi. Benim tam dokuz tane bir’im vardý. Bunun da korkusu ile gerçek adresimiz yerine Bahçelievler’de bir adres uydurdum. Belanýn baþýmdan gittiðini zannediyordum. Yanýlmýþým. Üç hafta kadar sonra Ýnal Hoca geldi. "Oðlum siz inþaatta mý yaþýyorsunuz?" dedi. Meðerse verdiðim adres inþaat halinde imiþ. "Hocam beni bilirsiniz, ben bu notlarý düzelteceðim ama annemin ve babamýn üzülmesini istemedim" dedim. Bana baktý. Not kaðýdýný elime tutuþturdu. "Git bunu babana ver" dedi. Vermeyeceðimi biliyordu. O yýl sýnýfýmý kýrýksýz geçtim. kariyer 12 Öykü Serter'92 “Kolej'den boþ adam yetiþmez” Birçoðumuz onu, televizyonda yayýnlandýðý her saat büyük bir izleyici kitlesini ekran baþýna toplayan Biri Bizi Gözetliyor yarýþmasýyla tanýdý. Bu yarýþmadan sonra da ismini yine baþarýlý TV programlarýyla sýkça duyuran Öykü Serter, medya dünyasýna henüz öðrencilik yýllarýnda radyo DJ'liði ile baþladý. Ekranlarda kendinden emin ses tonu ve tavrý, disiplinli sunuculuðu ve düzgün fiziðiyle dikkatleri çeken Serter, hayatýnýn önemli bir bölümünü yüzme sporuna ayýran milli bir yüzücü ayný zamanda. Serter ile yer aldýðý projeler ve gelecek hedefleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleþtirdik. Sizi biraz daha yakýndan tanýyabir miyiz? ncelikle bu röportaj vesilesiyle tüm Kolej camiasýna, özellikle 92 mezunlarýna, arkadaþlarýma özlemlerimi dile getirerek baþlamak isterim. Herkesin yaþam mücadelesinde bir öykü gizli. Benim öyküm ise þöyle baþladý. Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatý Bölümü'nde birinci sýnýfta okurken, Ankara'da o zamanlar lokal yayýn yapan Capital Radio'da DJ'lik stajý ve sonrasýnda radyo yayýncýlýðý yaptým. Gece 21:00-00:00 arasý istek armaðan saatini yapardým. Üniversite süresince orada çalýþtým. Bunun yaný sýra Ankara Þehir Kulübü'nde yüzme antrenörlüðü ve halkla iliþkiler sorumlusu olarak da görev yaptým. Kýsacasý çok genç yaþta kendi paramý kazanmaya baþladým. Üniversiteden mezun olunca, Ýstanbul'a taþýndým ve macera burada devam etti. Ýlk olarak Number One Fm, ardýndan Radyo 5. Televizyona geçiþim ise Radyo 5'i tanýtýcý bir müzik programýyla Cine 5'le oldu. Müzik programýmýn adý 5T5'ti. Hâlâ en severek yaptýðým iþ olarak içimdedir. Bu program daha sonra Show TV'de yayýnlandý. Yaklaþýk 3 sene devam etti. 5T5 ile beraber boþ durmadým ve bir televizyon kanalýnýn hemen her biriminde çalýþtým. Reklam pazarlama, post-prodüksiyon, yapým, genel müdür asistanlýðý vs. Sonra TGRT Haber'e transfer oldum. Orada "Öykünün Öyküleri" adýnda gezmeli görmeli, komik eðlenceli bir program yaptým ve tabii ana haberin içinde kýsa eðlenceli haberler. Ekonomik krizden sonra NTV'den teklif aldým ve orada Eksen 96.2 adýnda aktüel-müzik programýndan sonra ve yurdumun ilk reality programý Biri Bizi Gözetli- Ö kolejliler EKÝM2008 kariyer 13 yor'u sunmak bana kýsmet oldu. Ardýndan Akademi Türkiye... Bunlarýn yazlýklarý, kýþlýklarý, hatta tekrarlarý oldu. Bunun dýþýnda 2 dizide rol aldým. Biri ATV'de yayýnlanan "Ýstanbul Þahidimdir" ve Kanal D'de yayýnlanan "Ah Polis Olsam". Kýsa süreli projelerdi ama oyunculuk adýna çok þey öðrendim ve yarým yýl kadar Los Angeles'a taþýndým. Orada New York Film Academy'de oyunculuk dersleri aldým. Siz aslýnda bir çok madalyasý olan milli bir yüzücüsünüz. Yüzmeden, televizyonda sunuculuða geçiþiniz nasýl oldu? Hayatýmýn daha doðrusu çocukluðumun hemen hepsi çok disiplinli bir antrenman sürecinde geçti. 14 sene yüzdüm. Üniversitede bile hâlâ yarýþmalara giriyordum ve sanýrým yüzme camiasýnda jübile yaparak sporu býrakan ilk ve belki de son yüzücü de bendim. Yüzme beni býrakmadan baþarýlarla noktalamak istedim. Ankara'daki evimin duvarlarýný süsleyen yüzlerce madalyam var. Þimdi geriye dönüp bakýnca nasýl o kadar disiplinli yaþamýþým hayret ediyorum ama iyi ki de ergenlik enerjisini spora yöneltmiþim. Bireysel sporun bana kattýðý çok þey oldu bunun için hep þükrediyorum. Evet belki Kolej yýllarýnýn tadýný doya doya çýkaramadým. Sosyal hayata ayýracak çok vaktim kalmýyordu, çünkü sürekli yarýþlar, antrenmanlar arasýnda bir eðitim süreci geçirdim. Sabah antrenmandan okula gelir, havlumu mayomu sýnýfýn kaloriferinde kurutur, akþam yine havuza koþtururdum ama yine de þimdi bunun çok doðru bir tercih olduðunu düþünüyorum. Hiç piþman olmadým ve sanýrým anne olunca da çocuklarýmý mutlaka kendi istedikleri bir spora yönlendiririm. Hayattaki duruþu güçlendiren bir kimlik oluþumunda son derece faydalý buluyorum. Paylaþým, arkadaþlýk, rekabet tüm bu zor öðrenilen duygularý kendi kendine tanýmlama þansý tanýyor. Benim yüzme camiasýna rekorlar vs. gibi çok katkým olmuþtur evet ama yüzme de bana yeri doldurulamaz hayat dersleri verdi. Sunmuþ olduðunuz programlarda kendinizden emin ve duruma hakim tavrýnýz dikkat çekiyor. Programlara baþlamadan önce nasýl bir hazýrlýk dönemi geçiriyorsunuz? Dýþarýdaki disiplin, evde de sevgiyle harmanlanýp devam ediyordu. Yani son derece kültürlü, entelektüel bir babanýn sevgi dolu bir ailenin evlatlarýyýz. Benden 5 yaþ küçük bir erkek kardeþim var, o da Kolejli. Yakýnda yönetmen olarak onun da adýný duymaya baþlayabilirsiniz. Kolej'den boþ adam yetiþmez, oradan mezun olanýn mutlaka kendiyle bir derdi vardýr. Dolayýsýyla evde de kitap okuma, araþtýrma, sorma sorgulama gibi bilgiye yönelik her konuda babamdan çok ama çok þey öðrendim. Ona gayet çocukça ufacýkken "Babacým bu ne?" diye sorsam dahi armut piþ aðzýma düþ olmaz, aç sözlüðü bak, kalk ansiklopediyi karýþtýr, al bunu oku gibi cevaplar aldým. Ezbere, kolay ulaþýlabilir, bugün var yarýn yok bilgiye hep uzak tuttu bizi. Öðrenerek okuyarak büyüdük. Velhasýl, çocukluktan gelen bu alýþkanlýklarým, sözlük okuma araþtýrma gibi yöntemlerle, yaptýðým programlarda oluþturduðum dil ve üsluba da yansýdý. Tarzýmda bir fark göze çarpýyorsa, bu, iþte o yýllarýn birikimidir. Ön hazýrlýðým uzundur. Yayýn akýþýný alýrým ve ekrana taþýma, sunma aþa- EKÝM2008 kolejliler kariyer 14 kökenlidir o da ve Halit Kývanç. Dünyada ise, yine babamýn hayranlýðýndan öykünerek Raffela Carra efsanesi tabii.... Ýzlenme oranlarý oldukça yüksek programlarda sunuculuk yaptýnýz. Bu programlarýn size ne tür katkýlarý oldu? Ýnsan iliþkilerinin bin bir türlüsünü gördüm. Tabi büyük konuþmamak lazým daha da bin bir türlüsü vardýr bilmediðim, kamera önü ve arkasýnda. Hayat okulu bir anlamda. Ýnsanlarýn görünen ve görünmeyen yüzlerini izledim. Hýrslar, entrikalar film gibiydi. Kariyer anlamýnda ise, bugün geriye dönüp baktýðýmda bana saðlam bir popülarite verdiðini düþünüyorum. Hepsi bu. Oysa ben iþ yapmak maksadýndaydým ünlü olmak deðil. Ne yapalým beraberinde o da geliyormuþ öðrendim. Son dönemlerde televizyon ekranlarýnda çok sayýda yarýþma programý yer alýyor. Bu programlarý içerik olarak nasýl deðerlendiriyorsunuz? Bilmem çok zor izletildiðine göre baþarýsýz sanýrým. Yarýþmalar artýk benim zamanýmýn rekorlarýna ulaþamýyor. Hep ortalama ve deðiþken izlenme oranlarýyla takip ediliyor. Internet herkesin evinde ve benzeri yarýþmalarýn dünyadaki orijinal yayýnlarýna ulaþabiliyor genç izleyici. Dolayýsýyla artýk kandýrýlmasý zor, her þeyi bilen ve acýmasýzca eleþtiren bir nesle hitap ediyor televizyonlar. Rekabet büyük. Seyircimiz ihtiþamý, görkemi seviyor ekranda. Fantastik bir dünya yaratabilmeli izleyicide, ekrandakine hayranlýk uyandýrabilmelisiniz. Yoksa salt ekranda olmak, bir þey ifade etmiyor. Nitekim Andy Warhol'un da dediði gibi, herkesin hayatýnda 15 dakikalýk þöhret aný olacaktýr. Ýzleyici, starlarýna saygýsýný hayranlýðýný yitirmiþ durumda. Baþarýlý olanlarsa, bunu yýllarca muhafaza edebilmeyi becerebilenler ve öylelerini de gerçekten takdir ediyorum. masýnda kimseden yönlendirme kabul etmem. Bütün programý baþýndan sonuna kadar kafamda canlandýrýr ve hayalimde izlerim. Onu hayata geçiririm. Az zamanda öz anlatým ve gerçekten seni izleyenleri ilgilendiren bir sözün yoksa konuþmamak her zaman daha iyidir. Duruma hakim olmak da karþýndakini gerçekten dinlemekle mümkün. Konuðuna soruyu sorup, o cevap verirken baþka þeylerle meþgul olmak izleyenin de dikkatini daðýtýyor. Gerçekten dinlediðinde ise, aralarda mutlaka kiþisel ifadeler yakalanýr ya da cümleden nereden geldiðine bakýlarak nereye götürüleceðine dair yönlendirme yapýlýr. Bunlar önemli farkýndalýklar. Bunun dýþýnda kostüm, saç, makyaj Türkiye'de ne yazýk ki mesleðimizin %80'ini oluþturuyor. Yani ne dediðinden öte, ne giydiðin ekran karakterleri için çok çok önemli. Ýzleyici her þeyini inceliyor. Aksesuarýndan elbisenin altýndan ucu görünen ayakkabýna kadar ve bu da bir sektör elbette. Bunu yapan çok baþarýlý tasarýmcýlar ve firmalar var. Geniþ kitlelere tasarýmlarýný ulaþtýrýyor ve kendilerine bir pazar oluþturuyorlar. Mesleðiniz açýsýndan kendinize örnek aldýðýnýz biri var mý? Örnek aldýðým diyemem ama hürmetle baktýðým vizyon veren isimler var elbette. Türkiye'de, Orhan Boran. Radyo kolejliler EKÝM2008 Önümüzdeki dönemlerde gerçekleþtirmeyi düþündüðünüz projeleriniz var mý? Bir müddet ekranda olmak istemiyorum. Kariyerimde hep çok kaliteli ve iyi iþler yaptým. Gereksiz riskler alarak baþarýsýz olacaðý baþýndan belli projelerde yer almak istemiyorum. Bunun da artýk yýllarýn tecrübesiyle ve belki biraz da ilahi destekle kokusunu alabiliyorum. Zor beðenirim ve çok seçiciyim. Bir projemiz var diye bana ilk aktarýldýðýnda gerek telefonda gerekse yüz yüze görüþmelerde eðer içim kýpýrdamýyor, heyecanlanmýyorsam ve takýldýðým nokta her ne ise reddettiðim proje o sebepten baþarýsýz olmuþtur. Yanýlmadým, Allah da yanýltmasýn. Ben kendi donanýmlarýma vakit ayýrmayý tercih ediyorum bu aralar. Mutlaka yapmalýyým diyeceðim bir proje, dizi teklifi olmazsa, kendim bir þeyler yapma zamanýdýr diyerek kollarý sývayacaðým. Hiç acelem yok. Bir müddet seyirci kalmak istiyorum. Zira bilirim her þeyin bir zamaný var. Kolejle ile ilgili neler söylemek istersiniz? Bana hep ukala, kendini beðenmiþ, soðuk eleþtirileri yapýlýr. Doðrudur mesafeliyim. Cool denen cinsten. Ýþte bunu, yani kendi deðerimi bana öðreten Kolej'deki yýllarýmdýr. Ýçimizdeki cevheri söküp çýkaran tüm eðitmenlerime minnettarým. Bozkýrdaki yeþil, ilim irfan yuvama sevgilerle... aktüalite 15 BSO’dan Cumhuriyet Bayramý özel konseri Bilkent Senfoni Orkestrasý (BSO) 2008-2009 konser sezonuna ekim ayýnda start verdi. Ekim ayýnýn 17 ve 20'sinde gerçekleþtirilecek olan iki konserin solisti ünlü piyanist Ýdil Biret olacak. 24 Ekim Cuma günü düzenlenecek olan Eðitim Konseri'ne Iþýn Metin þeflik edecek. Cumhuriyet Bayramý Konseri ise 31 Ekim Cuma günü gerçekleþtirilecek. Orkestraya Iþýn Metin'in þeflik yapacaðý geceye Mahir Cetiz (piyano), Karman Ýnce (piyano), Þirin Pancaroðlu (arp) ve Toðrul Ganioðlu (keman) solist olarak katýlacaklar. Gecede M. Cetiz'in "Gecegüneþi", K. Ýnce'nin Piyano Konçertosu, H. Uçarsu'nun Arp ve Çeng Ýçin Konçertosu ve U. C.Erkin'in Keman Konçertosu seslendirilecek. www.bso.bilkent.edu.tr Potanýn Sihirbazlarý Ankara’da Potanýn Sihirbazlarý olarak tüm dünyada büyük bir üne sahip Harlem Globetrotters basketbol takýmý sadece 3 gösteri için Türkiye'de olacak. 1927 yýlýnda kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklý ülkede 20.000'den fazla gösteri maçý yapan, spor ve eðlence dünyasýný bir araya getiren Harlem Globetrotters 17 Ekim Cuma günü Ankara Atatürk Spor Salonu’nda muhteþem bir gösteri gerçekleþtirecek. Purple Concerts tarafýndan ile düzenlenen organizasyonun diðer gösterileri; 18 Ekim Cumartesi Ýzmir Halkapýnar Spor Salonu ve 19 Ekim Pazar günü Ýstanbul Abdi Ýpekçi Arena'da gerçekleþecek. Pamela Anderson, Jodie Foster, William Baldwin, Sharon Stone gibi ünlülerin de fanatiði olduðu; tüm aile bireylerine, öðrencilere ve sporseverlere yönelik bu 3 gösteriyi 35.000'den fazla kiþinin izlemesi bekleniyor. The Globetrotters'ýn hareketleri bir ya da daha fazla basket topunun mükemmel kontrolüne, dengeye ve paslara dayanýyor. The Globetrotters, çok eðlenceli ve gösteri yüklü maçlar yapmasýna raðmen, esas gösterilerini, maçta saðlam bir liderlik elde ettikten sonra yapýyorlar. 1939'da World Professional Basketball Tournament (Dünya Profesyonel Basketbol Turnuvasý) tarafýndan yapýlan daveti kabul ettiler ve bu turnuvanýn yarý finalinde ilk defa New York Rens'le karþýlaþtýlar. Bu maç ayný zamanda tamamý siyahlardan oluþan iki takýmýn ilk mücadelesi oldu. Bu maçý Rens kazandý ve sonrasýnda þampiyon oldu. Ancak 1940 senesinde ayný turnuvada çeyrek finalde Rens'i yenerek ve sonrasýnda da þampiyon olarak rövanþlarýný almýþ oldular. um:ag seminerlerine çaðrý Uður Mumcu Araþtýrmacý Gazetecilik Vakfý (UMAG) tarafýndan edebiyat, felsefe ve sinema alanlarýnda düzenlenen seminerleri Ekim ayýnda baþladý. 1996 yýlýndan bu yana Ekim-Ocak ve Nisan aylarýnda olmak üzere yýlda üç kez düzenlenen seminerler deneyimli eðitimciler tarafýndan verilmektedir. Edebiyat, felsefe ve sinema alanlarýnda farklý bakýþ açýlarý edinmek, kendini edebiyat ve sanat yoluyla ifade etmeye yönelik seminerler iki buçuk ay sürüyor. 18 yaþýný doldurmuþ ve en az ortaöðrenimini tamamlamýþ kiþiler baþvurabiliyor. Ekim 2008 dönemi seminer konu baþlýklarý ve içerikleri þöyle: Yazma Seminerleri; Yazýlý Anlatýmda Temel Kavramlar / Felsefi Açýdan Yaratýcý Yazarlýk / Yaratma Cesareti, Kurgu, Anlatým Geliþtirme / Þiir / Öykü Denemeleri ve Uygulamalarý, Felsefeye Giriþ-Felsefe Yazýn Ýliþkisi Seminerleri; Felsefeye Giriþ / Felsefe Metinleri Sinema Tarihi - Film Çözümlemeleri Semineri; Sinema Tarihi Ayrýntýlý bilgi için: Telefon: 0312 417 77 20 (pbx) Faks: 0312 417 57 46 E-posta: [email protected] EKÝM2008 kolejliler aktüalite 16 Bir Ulusun Yeniden Doðuþu: 29 Ekim 1923 Seksen beþ yýl önce savaþtan yeni çýkmýþ, yorgun bir ülke iken Cumhuriyet'in ilaný ile adeta kendi küllerimizden yeniden doðarak, azimli, kararlý ve onurlu genç bir ülke olarak yeniden yola devam ettik. Cumhuriyetin ilaný Türk kurtuluþ mücadelesinin askeri ve siyasi alanda zafere ulaþmasýnýn bir sonucudur. Cumhuriyet'i daima baþ tacý ederek, deðerini bilerek, asýrlara taþýmalýyýz. Mustafa Kemal Atakanun teklifinde 29 türk'ün 19 Mayýs 1919 tariEkim'in bayram olmasý hinde Samsun'a çýkmasýyönerildi. Bu öneri metninla baþlayan Kurtuluþ Savade "Medeni ülkelerden þý, Atatürk'ün önderliðinde her biri kendisi için millî yapýlan zorlu savaþlarla lebayram olmak üzere tek himize sonuçlandý. Ülke bir gün kabul etmiþtir. topraklarýný kalan yabancý Her millet bu þekilde beiþgalcilerden temizleyen, lirlediði günü, resmî özel Temmuz 1923'te imzalagün sayarak yalnýz o günan Lozan Barýþ Antlaþnü gerek ülke içinde, gemasý ile yeni devletin ilk terek dýþ temsilciliklerinde melleri de böylece atýlmýþ millî törenle icra eder... oldu. Artýk yeni Türkiye'nin Yabancýlara da kutlattý29 Ekim 1929’da Ankara Palas’ta yapýlan kostümlü yönetim biçiminin belirlenrýlmasý gereken, Türkiye Cumhuriyet Balosu’dan bir görünüm mesinin zamaný gelmiþti. Cumhuriyeti'nin ve milMustafa Kemal Atatürk, egemenliðin ulusa dayandýðý bir letimizin resmî özel gününü öteki medeni ülkeler gibi bir gün sistem olan Cumhuriyet yönetiminin ilâný için hazýrlýklar yapolarak belirlemek lazýmdýr. O gün ise Cumhuriyetin ilâný gümaya baþladý. Cumhuriyetin kurulduðu tarihten bir gün önnü olan 29 Ekim'den baþkasý olmamalýdýr" dendi. ce arkadaþlarýný Çankaya'ya çaðýrarak, "Yarýn Cumhuriyeti Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafýndan incelenilân edeceðiz" dedi. di. 18 Nisan 1925'te karara baðlandý ve 19 Nisan'da bu tekAtatürk, 29 Ekim 1923'te TBMM'de 1921 Anayasasý'nda lif, TBMM tarafýndan kabul edildi. 628 sayýlý bu kanun ile 29 yani Teþkilât-ý Esasiye Kanunu'nda yaptýðý deðiþikliklerle, Ekim, 1925'ten beri yurtiçinde ve dýþýnda bayram olarak kutdevletin yönetim biçimini "Cumhuriyet" olarak ilan etti. Bu lanmaktadýr. Yurttaþlarýn seçme ve seçilme hakkýnýn olduðu, ilân, ayný gece atýlan 101 pare top ile kutlandý. 1924 yýlýnda ulus temsilcilerinin kabul ettiði yasalarla yönetilen ve söz da, "Cumhuriyetin ilâný" þenliklerle kutlandý. hakkýnýn yalnýzca ulusta bulunduðu Cumhuriyet yönetimi, 2 Þubat 1925'de, Hariciye Vekaleti'nce düzenlenen bir ülkemizde bu yýl, 85. yýlýný kutluyor. Hans Poelzig eserleri Çaðdaþ Sanatlar’da Dünyanýn en önemli mimarlarý arasýnda yer alan Hans Poelzig'e (1869-1936) ait proje, çizim ve özel eþyalar Çaðdaþ Sanatlar Merkezi'nde sergilenecek. 18 Ekim- 4 Kasým tarihleri arasýnda gezilebilecek olan sergide sanatçýnýn orijinal proje ve çizimleri, çaðdaþ fotoðraflarý, yaðlýboya resimleri, eþyalarý, çok sayýda orijinal model, film fragmanlarý, belgesel malzeme ve Poelzig yapýlarýnýn bugünkü fotoðraflarla yorumu yer alacak. Alman mimarisinin geçmiþinde çok önemli bir yere sahip olan Poelzig, ayný zamanda Atatürk'ün çok sevdiði Florya Köþkü'nün mimarý Seyfi Arkan'ýn da bir dönem hocalýðýný yapmýþtýr. kolejliler EKÝM2008 Poelzig modernist Alman mimarlardan farklý olarak ülkesinde kalmýþ ve yapýlarýný sadece Almanya'nýn o zamanki sýnýrlarý içinde yapmýþtýr. Poelzig'in önemli özelliklerinden biri de birçok sanatla ilgilenmesiydi. Yaptýðý yaðlýboya tablolarla daha sonraki aksiyonel resim sanatýna öncülük edecek kadar tutkulu bir ressamdý, tiyatroya ve sinemaya da ayný tutkuyla baðlýydý. www.cagdassanatlarmerkezi.com aktüalite 17 13 Ekim 1923 tarihinde Ankara, TBMM’de baþkent ilân edildi “Türkiye Devleti’nin baþkenti Ankara þehridir” Kurtuluþ Savaþý'nýn Baþkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliðinde kazanýlmasýnýn ardýndan iþgal kuvvetleri yurt topraklarýndan tahliye edilmeye baþlandý. 23 Eylül 1923'te baþlayan tahliyelerin, 6 Ekim 1923'te son bulmasýyla Türkiye'nin toprak bütünlüðü de saðlanmýþ oldu. Bu tarihten itibaren yeni Türkiye Devleti'nin baþkentinin neresi olacaðý önem kazanmaya baþladý. Baþkent'in Ankara mý yoksa Ýstanbul mu olacaðý konusunda görüþ farklýlýklarý vardý. Atatürk ve arkadaþlarý gerek coðrafi durum gerek askeri strateji açýsýndan Ankara'nýn yeni baþkent olmasý konusunda birleþiyorlardý. Buna raðmen Ýstanbul'un yeni milletvekillerinden bazýlarý Ýstanbul'un merkez olarak kalmasý, Ankara'nýn iklim, ulaþtýrma araçlarý ve geliþme kabiliyeti açýsýndan uygun olmadýðý konusunda direniyorlardý. Yapýlan deðerlendirmelerin ardýndan Ýsmet Ýnönü, Ankara'nýn baþkent oluþunu öngören önergeyi 9 Ekim 1923'te on dört arkadaþý ile birlikte, Malatya Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verdi. Ýsmet Paþa, Ankara'nýn hükümet merkezi olmasý konusunu acil bir sorun olarak görmekte ve bunun Lozan Antaþmasý'ndan itibaren zihnine yerleþmiþ bulunduðunu ifade etmektedir. Ýsmet Paþa'ya göre, Ankara'nýn baþkent olmasý iç ve dýþ çeþitli sebeplere dayanmaktaydý. Ankara'nýn hükümet merkezi olmasý meselesinin, hilafetle bir ilgisi yoktu. Fakat, Ankara hükümet merkezi olunca, hilafet bir bakýma devletimizin dýþýna atýlmýþ oluyordu. Bu da Türkiye Cumhuriyeti için daha sonra yapýlacak yenilikler ve deðiþimler için gerekliydi. Ankara'nýn yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin baþkenti olmasýný öneren yasa teklifi ise bu nedenle çok kýsa ve özdü: "Türkiye Devleti'nin makarrý idaresi Ankara þehridir." Bu düzenlemelerin sonucunda, 13 Ekim 1923'te TBMM'de kabul edilen bu tek maddelik yasa ile Ankara, yeni devletin baþkenti olmuþ ve böylece devlet merkezinin Ýstanbul olacaðý yolundaki çekiþmelere son verildiði gibi, Cumhuriyetin ilaný için de bir adým atýlmýþtýr. Bu, ayný zamanda Milli Mücadele'nin baþýndan beri uygulanan Ankara'nýn Ýstanbul'a hakim olacaðý esasýnýn bir sonucu da oluyordu. Savaþtan yeni çýkmýþ yorgun ve fakir Ankara halký bu haberi sevinçle karþýladý. Baþkent olduktan sonra Ankara, Ýsmet Ýnönü'nün de öncülüðünde hýzla geliþmeye baþladý. Modern yapýlar, büyük binalarla genç baþkente hýzla yeni bir yüz kazandýrýldý. Yüksek okullar, üniversiteler açýldý. Fabrikalar, yeni iþ yerleri kuruldu. Kent kýsa sürede büyüdü ve geniþledi. Bugün baþkent Ankara, nüfus yoðunluðu bakýmýnda ülkemizin ikinci büyük ilidir. Ankara'nýn baþkent oluþu her yýl 13 Ekim günü düzenlenen törenlerle kutlanýr. Yapýlan konuþmalarda Ankara'nýn baþkent oluþunun anlam ve önemi belirtilir. TRT'den ilk belgesel yarýþmasý TRT, amatör ve profesyonel kategorilerde belgesel yarýþmasý düzenliyor. Bu yýl ilk kez düzenlenecek olan yarýþma, Türk belgeselciliðinin geliþmesine katkýda bulunmak ve belgesel filmlerin seyirciyle buluþmasýný saðlamak amacýyla yapýlýyor. Yarýþmayla ayrýca özgün fikirler üretebilecek öðrenciler ve amatörler ile farklý bakýþ açýlarýyla belgesel sinemaya katkýda bulunabilecek belgeselcilerin film yapmaya teþvik edilmesi hedefleniyor. Amatör ve profesyonel olarak iki ayrý kategoride düzenlenecek olan yarýþmanýn son baþvuru tarihi 19 Aralýk 2008. Yarýþmada jüri üyeliði yapacak olan seçici kurul þu kiþilerden oluþuyor: Belgesel yönetmeni Coþkun Aral, Ertuðrul Karslýoðlu, Enis Rýza Akay, sinema yönetmeni Ezel Akay ile gazeteci ve müzisyen Sina Koloðlu. Yarýþmaya belgesel sinema eserleri katýlabilecek. Bu tür dýþýnda gerçekleþtirilen TV programý, tanýtým filmi niteliðinde, sanat kaygýsý taþýmayan ve sinema sanatý sýnýrlarý içinde deðerlendirilemeyecek filmler yarýþmaya kabul edilmeyecek. Ayrýntýlý bilgi için: www.trt.gov.tr EKÝM2008 kolejliler aktüalite 18 Uluslararasý Ankara Tiyatro Festivali 13 yaþýnda Toplumsal Araþtýrmalar Kültür ve Sanat Ýçin Vakýf (TAKSAV) tarafýndan düzenlenen 13. Uluslararasý Ankara Tiyatro Festivali, ulusal ve uluslararasý 44 tiyatro topluluðunun katýlýmýyla, 14-30 Kasým 2008 tarihleri arasýnda gerçekleþtirilecek. Kültür ve Turizm Bakanlýðý ile Devlet Tiyatrolarý'nýn desteðiyle düzenlenecek festival kapsamýnda bu yýl bir de Sosyal Sorumluluk Projesi baþlatýlýyor. Tiyatro sanatýný tanýtmak ve sevdirmek, ulusal ve uluslararasý tiyatro gruplarýnýn, tiyatro anlayýþlarýný ve tiyatro sanatý üzerindeki deneyimlerini, topluma aktarmak, alternatif tiyatro anlayýþlarýný tanýtmak, toplumla, tiyatro sanatý arasýndaki baðý güçlendirmek için her yýl düzenli olarak gerçekleþtirilen Uluslararasý Ankara Tiyatro Festivali kapsamýnda hayata geçirilecek olan proje ile 5 yýlda 10.000 kiþinin tiyatro ile tanýþtýrýlmasý hedefleniyor. Projenin bu ilk ayaðý 5 yýllýk bir uygulama süresini kapsayacaktýr. Proje TC Kültür ve Turizm Bakanlýðý, Devlet Tiyatrolarý, belediyeler, yabancý elçilik ve kültür müdürlükleri ve birçok sivil toplum örgütünün katký ve katýlýmlarý ile TAKSAV öncülüðünde gerçekleþecek. Bu yýl 2000 kiþi (Daha önce hiç tiyatroya gitmemiþ kiþiler.) ücretsiz olarak tiyatro salonlarýnda konuk edilecektir. Ankara'nýn bir kültür kenti olmasýný hedefleyen bu festivalde, her yýl olduðu gibi bu yýl da açýk hava etkinlikleri ve sokak gösterileri ilgi çeken etkinlikler arasýnda yer alacak. Bu yýl ayrýca, festivalin daha iyi tanýtýlmasý ve tiyatroya yeni izleyiciler kazandýrmak amacýyla "Festival Sokaðý" oluþturulacak. Bahçeli 7. Cadde, Tunalý Hilmi ve Yüksel Caddesi olmak üzere festival, Baþkent'in deðiþik cadde ve sokaklarýnda görücüye çýkacak. Ankara Caz Festivali’nde Caz&Bas Ankara'nýn önemli sanat festivallerinden 12. Uluslararasý Ankara Caz Festivali, 24 Kasým - 4 Aralýk tarihleri arasýnda önemli sanatçýlarýn katýlýmýyla gerçekleþtirilecek. Ankara Caz Derneði ve LEO Organizasyon'un birlikte yürüttüðü ve her yýl farklý bir tema içeren festivalin bu yýlki temasý Caz ve Bas olarak belirlendi. Türkiye'den caz sanatçýlarýna destek olmakla birlikte, ülkemiz caz müziðinin yurtdýþýnda tanýnmasý için de önemli bir rol oynayan Ankara Uluslararasý Caz Festivali, 12'nci yaþýnda Ankara seyircisinin karþýsýna daha güçlenmiþ olarak çýkýyor. Festivalde Renaud GarciaFons, Matthew Garrison, Charlie Haden gibi dünya çapýndaki bas ustalarýnýn yaný sýra, Selçuk Sun, Kamil Erdem, Gürol Aðýrbaþ gibi Türkiye'den de bir çok deðerli Renaud Garcia-Fons caz sanatçýsý Ankaralý caz severlerle buluþacak. Festivalde konserlerin yaný sýra, müzik eðitiminin önemini vurgulayan atölye çalýþmalarý da yer alacak. Festivalin basýn resepsiyonu, Türkiye - Ýsviçre iliþkilerinin 80. Yýlý nedeniyle dünyaca ünlü Ýsviçre Askeri Bandosu Swiss Army Big Band'in 13 Kasým Perþembe günü ODTÜ Kemal Kurdaþ Salonu'nda saat 20:00'de, basýn toplantýsý ve plaket töreni ardýndan vereceði konserle yapýlacak. Bugüne kolejliler EKÝM2008 kadar Frank Sinatra, Sammy Davis, Al Jarreau gibi yýldýzlarla birlikte çalmýþ ünlü þef Pepe Lienhard'ýn liderliðindeki 20 müzisyenden oluþan Swiss Army Big Band, tempolu caz ve swing'in en güzel örneklerini, Türkiye'nin en ünlü caz solistlerinden Sibel Köse'nin eþþiz sesiyle Ankara seyircisine sunacak. 12. yýlýnda, Ankara Uluslararasý Caz Festivali'nin olmazsa olmazý, Türkiye'nin en önemli büyük orkestralarýndan olan Hava Kuvvetleri Komutanlýðý Cazýn Kartallarý Orkestrasý, bu seneki yeni programýyla geleneði bozmayarak 20 Kasým 2008 günü Hacettepe Üniversitesi M Salonu'nda protokol konserini gerçekleþtirecek. Sadece davetiye ile izlenebilecek olan konserde, þef Murat Öztürk ve solist Murat Ulus yer alýyor. w w w. l e o . c o m . t r w w w. a c d . o r g . t r www.ankaracazfestivali.org Charlie Haden aktüalite 19 Ýstanbul'da bir sürrealist: Salvador Dali Sabancý Üniversitesi Sakýp Sabancý Müzesi (SSM), Akbank'ýn sponsorluðunda ve Gala-Salvador Dalí Vakfý'nýn iþbirliðiyle, 20. yüzyýlýn en önemli sanatçýlarýndan, sürrealizm akýmýnýn temsilcisi Salvador Dalí'yi aðýrlýyor. Salvador Dalí'nin kapsamlý bir retrospektifi niteliðini taþýyacak sergide; yaðlýboya tablolar, çizimler ve grafiklerden oluþan 270 eserin yaný sýra, el yazmalarý, fotoðraflar ve çeþitli dokümanlar yer alacak. Gala-Salvador Dalí Vakfý koleksiyonuna ait eserlerle, vakýf dýþýnda gerçekleþtirilen en büyük geçici sergi olma özelliðini taþýyacak sergi, 20 Ocak 2009 tarihine kadar görülebilecek. Serginin küratörü Montse Aguer Teixidor, Ýstanbullularýn Salvador Dalí'yi ve onun olaðanüstü sürreal dünyasýný sergi sayesinde daha yakýndan tanýyacak olmasýnýn altýný çiziyor: "Sergi, eþsiz, yenilikçi, yetenekli ve farklý bir sanatçý olan Salvador Dalí'yi, ilk kez Ýstanbullularla buluþturacak. Bu evrensel ve provokatif sanatçýnýn düþüncelerini, saplantýlarýný, ikonografisini ve olaðanüstü sürreal dünyasýný herkesin anlayabilmesini, daha yakýndan tanýmasýný saðlamayý amaçlýyoruz." Ressam Cemil Küçükfilibe’nin eserleri sergileniyor Ressam Cemil Küçükfilibe, Eylül Kültür Sanat Ortamý sergi salonunda 25 Ekim’de bir sergi açýyor. Sergi 27 Kasým 2008 tarihine kadar devam edecek. Desenleriyle yazar Cemil Kavukçu’nun iki kitabýna da katkýda bulunan Küçükfilibe’nin sergisi için Kavukçu þunlarý söylüyor: “Cemil Küçükfilibe, kozasýný sessizce ören, hiçbir iddiasý ve beklentisi olmayan, sevdiði ve kendini bu yolla ifade edebildiði için resim yapan alçakgönüllü bir sanatçý. Ýzlenimci ressamlarýn doðaya ve ýþýða tutkun olmasý gibi o da izbe mekanlardaki yalnýz, acý çeken, hüzünlü yüzlerin izini sürdü. Sözcük kullanmadan, çizgileriyle derin ve içe iþleyen öyküler anlattý resimlerinde. Cep kitabý olarak çýkan “Nolya” öyküsü için birkaç desen istediðimde severek vermiþti. Daha sonra da “Mimoza’da Elli Gram” kitabýmda kullandým onun çizimlerini. Ama bu kez onun yaþadýklarý, gözlemledikleri, çizdikleriydi sözkonusu olan. Bu kitap, cýlýz da olsa Cemil Küçükfilibe’nin resimlerine bir ýþýk düþürmüþtü. Þimdi de karakalem çalýþmalarýndan seçtikleriyle yaðlýboya resimlerini ilk kez sergiliyor. Çok mutlu, onun kadar da heyecanlýyým.” Sergi açýlýþý: 25 Ekim 2008 Cumartesi Saat: 14:00 Eylül Kültür Sanat Ortamý Konur sokak No: 35/6 Kýzýlay - Ankara Tel: 0312 418 79 68 4 Ekim Dünya Hayvanlarý Koruma Günü Ýnsan olmanýn farklýlýklarýndan biri de birlikte yaþadýðýmýz diðer canlýlarýn yaþam özgürlüðüne saygý göstermektir. Duygularýný biz insanlar gibi dile getirememeleri diðer canlýlarýn da acý çekmediklerini, üzüntü duymadýklarýný göstermez. Günümüzde birlikte yaþadýðýmýz, bizlere çeþitli faydalarý olan birçok hayvana maalesef yine biz insanlar tarafýndan çeþitli zararlar verilmektedir. Bunu önlemek için hayvanseverler ilk kez Ýngiltere'de 1822 yýlýnda bir araya geldiler. Hayvanlarý korumak, insanlarýn hayvanlara iyi davranmalarýný ve hayvanlarýn daha iyi koþullarda beslenme ve korunmalarýný saðlamak amacýyla Hayvanlarý Koruma Birliði'ni kurdular. Türkiye'de bu anlamdaki ilk oluþum ise, Hayvanlarý Koruma Derneði'nin 1908 yýlýnda kurulmasýyla oluþtu. Daha sonra, ayný amaçlý dernekler birleþerek Hollanda'nýn baþkenti Lahey'de, Dünya Hayvanlarý Koruma Federasyonu'nu oluþturdular. 1931 yýlýnda toplanan bu kuruluþ 4 Ekim'i Hayvanlarý Koruma Günü ilan etti. Hayvanlarý Koruma Günü'nün amacý; hayvanlara karþý sevgi ve acýma duygularý uyandýrmak, onlarý korumak ve haklarýna saygý duyulmasýný saðlamaktýr. Hayvan sevgisi, insandaki yardýmlaþma, iyilikseverlik ve sevgi gibi duygularý geliþtirir. EKÝM2008 kolejliler aktüalite 20 Moliere’in Kibarlýk Budalasý Ankara'da Dünya Tiyatrosu'nun en büyük klasiklerinden biri olan "Kibarlýk Budalasý", 18 Ekim'de Ankaralý tiyatro severlerle buluþuyor. Moliere'in ölümsüz eseri Kibarlýk Budalasý, yepyeni bir uyarlama ile Türk Tiyatrosu'nun büyük ustasý Haldun Dormen ve ünlü sanatçýlar tarafýndan sahneleniyor. Haldun Dormen'in, sekiz yýl aradan sonra yeniden sahnelere döndüðü oyunun uyarlamasýný Ýpek Kadýlar Altýner yaptý. Hakan Altýner'in sahneye koyduðu oyunun müzik direktörü ise Arda Aydoðan. Kostüm tasarýmý Türkan Kafadar, dekor tasarýmý Gizem Gürsel - Sedef Kermen, ýþýk tasarýmý Cengiz Özdemir 'e ait olan oyunda; Haldun Dormen, Tarýk Papuççuoðlu, Ebru Cündübeyoðlu, Özlem Çakar, Abdül Süsler, Elif Çakman, Dilek Aba, Oral Özer ve Erez Ergin Köse rol alýyorlar. MEB Þura Salonu'nda sergilenecek eserin konusu kýsaca þöyle: 17. yüzyýl Fransa'sýnda, cahil, saf ama çok zengin bir adam olan Mösyö Jourdain'in (Haldun Dormen) bir tek amacý vardýr: Asilzade olmak... Bunu gerçekleþtirebilmek için her þeyi göze alýr, anlamlý-anlamsýz, yararlý-yararsýz ama mutlaka masraflý her çabayý göste- rir. Gülünç duruma düþer, alay konusu olur ama hiç yýlmaz. Hedefi bellidir: Soylu sýnýfa girebilmek, soylu bir markizi baþtan çýkarabilmek (Dilek Aba) her þeyi yapmak ve biricik kýzýný (Elif Çakman) da mutlaka bir "soylu" ile evlendirmek. Oysa kýzý bir baþka gence aþýktýr. (Oral Özer) Moilere, yarattýðý bu olaðanüstü tiplemenin etrafýný, onu sömürmeye çalýþan Kont, (Tarýk Papuççuoðlu) ayaklarý yere basan karýsý (Özlem Çakar), saðduyunun ve samimiyetin temsilcileri hizmetçi (Ebru Cündübeyoðlu) ve uþak (Abdül Süsler) ile bir dantel gibi örer. Neredeyse her sözcük komik ve her durum gülünçtür oyunda... Cazýn devlerinden çok özel bir konser Ankara unutulmaz bir konsere ev sahipliði yapýyor. Miles Davis'le çalýþtýklarý 70'li yýllarda birlikte ayný sahnede yer alan Chick Corea ve John Mclaughlin, 30 yýldan sonra özel bir projeyle ayný sahnede. Caz müziðinin iki dev ismi Avrupa'da sadece 20 konserde tekrar ayný sahneyi paylaþýyorlar. Bu çok özel 20 konserden biri 31 Ekim 2008 Cuma günü Ankara Anadolu Gösteri Merkezi'nde gerçekleþecek. Günümüz caz müziðinin iki gerçek efsanesi Chick Corea ve John Mclaughlin'a bu konserde baþta Christian Mc Bride, saksofonda Kenny Garrett ve davulda Vinny Colaiuta gibi ünlü müzisyenler eþlik edecektir. Corea, 60'lardan beri çalýþmalarýyla caz müziðinin en önemli temsilcilerinden olmayý baþardý. Toplam 14 defa Grammy Ödülü'ne layýk görülen Chick Corea'nýn ödüllerle kanýtlanmýþ baþarýlarýyla yetinmeyip müziðe merakýný hiç yitirmediði görülür. Ýki duayenin birbirinden güzel albümlerle belgelenmiþ müzik yolculuklarý pek çok sanatçý için de yol gösterici olmuþtur. John Mclaughlýn, bu konserle ilk kez Ankara'da sahne alýyor. Pop müziðin kraliçesi yeniden Baþkent’te Yaz turnelerini tamamlayan ünlü sanatçý Sezen Aksu, 24 Ekim 2008 Cuma gecesi Anadolu Gösteri Kongre Merkezi'nde saat: 21.00'de Ankaralý sevenlerinin karþýsýna çýkýp en güzel þarkýlarýný seslendirecek. kolejliler EKÝM2008 Geçtiðimiz yaz aylarýnda son kaseti "Deniz Yýldýzý"ný piyasaya çýkaran Türk pop müziðinin kraliçesi Aksu, bu konserle bir kez daha Ankaralý hayranlarýyla buluþacak. Her konserinin büyük bir izleyici katýlýmýyla gerçekleþtiði Sezen Aksu, en sevilen Türk Pop müzik sanatçýlarý arasýnda ilk sýralarda yer alýyor. Konserin biletleri www.biletix.com'dan edinilebilir. duyurularýmýz 21 Bir Týkla Derneðimizin Web Sitesi www.kolej.org’a ulaþýn Þahin'in eseri KolejIN duvarlarýný süsleyecek Ýstanbul'da yaþamýný sürdüren 74 dönem mezunlarýmýzdan mimar ressam Burcu Þahin, geçtiðimiz Mart ayýnda Ankara'da bir sergi açtý. Sergi ile ilgili mezunlarýmýz, eposta ve Torch'da asýlan afiþ ile bilgilendirildiler. Þahin'in sergide yer alan resimlerinden biri, bazý dönem arkadaþlarý tarafýndan satýn alýnarak, Mezunlar Derneði'ne KolejIN tesislerinde sergilenmek üzere baðýþ yapýldý. Bu baðýþ, hem Burcu Þahin'in eserinin Mezunlar Derneði'nde tüm kuþaklara sergilenmesini saðlamak, hem de bu tür baðýþlarýn örnek olup diðer dönem mezunlarýnca benimsenmesi açýsýndan önem taþýmaktadýr. Bu resim ayrýca halen inþaatý sürmekte olan KolejIN tesislerinin duvarlarýnýn güzelleþtirilmesini saðlayacaktýr. Mezunlar Derneði Baþkaný Bülent Baðdatlý, KolejIN tamamlanana kadar eserin Torch'da sergilenmesini saðlamasý baðýþý yapan 74 mezunlarý tarafýndan çok olumlu karþýlanmýþtýr. EKÝM2008 kolejliler duyurularýmýz 22 Sonsuz cennetin simgesi “Sekizin Gizemi” 2008 Beijing Olimpiyat Komitesi, olimpiyat oyunlarýndan farklý olarak deðiþik konularda yarýþmalar da düzenledi. 2008 Beijing Olimpiyat Parký Heykel Tasarým Yarýþmasý da bunlardan biriydi. Aðustos 2005'te baþlayan bu yarýþmaya G. Þ. Füge Akdað Demirok'76 da "Sekizin Gizemi" adlý eseri ile katýlýr. 2008 yýlýnda sona eren yarýþmada, "Sekizin Gizemi" 290 eser arasýndan bronz madalyaya layýk görülen eserler arasýnda yer aldý. Yarýþmayla ilgili detaylarý ve kazandýðý bu baþarýdan dolayý hissettiklerini Demirok, bizlerle paylaþtý. Sanatýn, özellikle de heykel sanatýnýn sizin için ne ifade ettiðini öðrenebilir miyiz? Bir heykeli meydana getirirken, nasýl bir ruh hali içinde bulunuyorsunuz? anat benim için yaþamýn olmazsa olmazý. Ýnsanýn evrensel uyuma en yakýn olduðu anlarýn ifadesi. Heykellerimin yaratýlma süreçleri deðiþkendir. Bazen bir anda çizimi çýkar, fakat çamurla buluþmasý epey vakit alýr. Bazen de hemen çamurla baþlar ve döküme yollanýr. Bu durumlara göre ruh halim de deðiþir, eðer kalabalýk bir ortamda isem ve bir form aklýma gelmeye baþladýysa hemen bulabildiðim herhangi bir kaðýda sarýlýr, çizerim. Eðer o anda atölyede çalýþýyorsam direk çamurla oluþturmaya baþlarým. En azýndan ilk þekillenmesi bitinceye kadar pek durmam. S Çin`de düzenlenen 2008 Pekin Olimpiyatlarý Heykel Tasarým Yarýþmasý'nda "Sekizin Gizemi" çalýþmanýzla ödüle layýk görüldünüz. Aldýðýnýz bu ödül ile ilgili olarak neler söyleyeceksiniz? 2008 Beijing Olimpiyat Komitesi þimdiye kadar alýþtýðýmýz olimpiyatlardan farklý olarak deðiþik konularda yarýþmalar düzenledi. Bence müthiþ bir organizasyondu ve çok da baþarýlýydý. Kazananlar, Çin Halk kolejliler EKÝM2008 Cumhuriyeti'ne ödül törenlerine davet edildi. Böylece de deðiþik kültür ve farklý alanlardan olan sanatçýlar, tasarýmcýlar, mimarlar Beijing'de buluþtular, tanýþtýlar ve fikir alýþveriþinde bulundular. 2008 Beijing Olimpiyat Parký Heykel Tasarým Yarýþmasý da bunlardan biri. Aðustos 2005'te baþlayan sanatsal ve kültürel bir aktivite. Daveti alýr almaz "Sekizin Gizemi" adlý eserimi üçlü kompozisyon olarak hazýrlayýp yolladým. Beijing Modern Müzesi’ne 82 ülkeden 3000'e yakýn eser yollanmýþ. Uluslararasý bir jüri tarafýndan deðerlendirilen eserler arasýndan 290 eser yarýþmaya katýlmaya hak kazandý. Yarýþma cadde sergileri þeklinde yapýldý. Ýlk sergi Pekin'de Wangfujing Caddesi'nde açýlýþ seremonisi ile baþladý. Eserler, Çin Halk Cumhuriyeti'nde 35 þehirde sergilendi ve oylamaya sunuldu. Heykeller, sadece Çin Halk Cumhuriyeti vatandaþlarý tarafýndan, þehirlerinde sergilendiði müddetçe oylanabildi. 2008 yýlý baþlarýnda yarýþmanýn sona ermesi ile 29 eser, altýn, gümüþ ve bronz madalyaya layýk görüldü. Ýçlerinden 110 eser ki bunlardan biri de "Sekizin Gizemi" idi, Londra, Roma, Lozan, Barselona, Hongkong, Los Angeles, Seul, Auckland ve Þikago uluslararasý sergileriyle duyurularýmýz 23 sanatseverlerle buluþtu. Benim eserim de, 29. Olimpiyat Oyunlarý olmasý nedeni ile seçilen 29 eserle birlikte Olimpiyat Parký'nda yerini aldý ve bronz madalyaya layýk görüldü. Yarýþma birkaç temalýydý ve ben olimpiyatýn ruhunun ifadesini seçmiþtim. Bana göre, olimpiyatlar insanoðlunun evren ile uyumu yakalayabilme ve cenneti dünyada yaratma çabasýdýr. Sporda belli bir noktaya ulaþmak, insanýn bedenini olduðu kadar ruhunu da geliþtirmesi ve böylece dengeye ulaþmasý ile mümkündür. Antik Yunan'da Olimpiyat Oyunlarý sýrasýnda katillerin insan öldürmediði, hýrsýzlarýn, dolandýrýcýlarýn iþlerini yapmaktan vazgeçtiði söylenir. Benim eserim "Sekizin Gizemi" de, sonsuz cenneti simgeleyen 8 rakamýnýn bir ifadesi olarak sergilenmiþtir. 08.08.08 günü saat 8'de açýlan 29. Olimpiyatlarýn tarihinin bu inançla tespit edildiðini düþünüyorum. Çin'de yapýlan olimpiyata 82 ülke ve bölgeden 3 bin eser katýldý. Böyle büyük çaplý bir yarýþýn içinde olmak size neler hissettirdi? Ýlk anlarda inanamadým, Çin Halk Cumhuriyeti Kültür Ateþesi ile görüþtüm. Bana yarýþma listesinde adým olduðunu ve eserimi bir ay içinde Beijing Modern Müzesi'ne ulaþtýrmam gerektiðini söyledi. Çok uzun bir yarýþma dönemiydi ve internetten takip etmek pek mümkün olmuyordu. Bu yýl Nisan'da Beijing Modern Müzesi'nden tebrik ve davet mektubu aldým. Bu yarýþma eserimin uluslararasý platformdaki deðerini anlayabilmeme yardýmcý oldu. "One World One Dream" sloganý olan bir olimpiyatýn parçasý olmak gurur verici. Ayrýca çok farklý bir kültürün, medeniyetin beþiðine seyahat etmiþ olmak heyecan verici. Olimpiyatlar baþlamadan, olimpiyatý hissetme imkaný verdiði için, Olimpiyat Komitesine, yarýþmaya ve dolayýsý ile Çin Halk Cumhuriyeti vatandaþlarýna teþekkür etmek isterim. Önümüzdeki dönemlerde gerçekleþtirmeyi planladýðýnýz bir heykel sergisi bulunuyor mu? Önümüzdeki sezonda, Lütfi Kýrdar Uluslararasý Kongre ve Sergi Sarayý'nda 2008 Çaðdaþ Sanat Fuarýna Lebriz.com ile katýlacagým. Temasý "Aç Kapýyý Bezirganbaþý". Eserlerimin çoðu patine ve son þekillenme aþamasýnda, çok azý da dökümde. Önümde iki ay kaldýðý için fotoðraf çekimi ve katalog çalýþmasý ile yetiþebileceðimizi umuyorum. Heykel sanatýna ilgi duyan mezunlarýmýzýn kendilerini geliþtirmeleri için neler önerebilirsiniz? Heykele veya resme ilgi duyanlarýn vakit geçirmeden kaleme kaðýda sarýlmasýný dilerim. Herkes ilgi duyduðu sanatý profesyonel olarak icra edecek diye bir gerekçe yok tabii. Ýnsanýn ruhunu geliþtirecek, günlük sýkýntýlardan, koþturmalardan uzaklaþtýrýp, rahatlatacak bir alana, konuya, her zaman ihtiyacý vardýr. Günümüzde ise bu daha da büyük bir ihtiyaç. Siz de TED Ankara Koleji mezunusunuz. Bugüne kadar hayatýnýzda yaþadýðýnýz deneyimleri göz önünde bulundurarak, TED Ankara Koleji'nin sizin için ne gibi ayrýcalýklar yarattýðýný söyleyebilirsiniz? TED Ankara Koleji'nin sosyal, giriþken, kendinden emin bireyler yetiþtiriyor olduðunu rahatlýkla söyleyebilirim. Bu sonuca hem kendi deneyimlerimden hem de okulumuzdan olmayýp farklý senelerin mezunlarý ile tanýþmýþ, gözlemlemiþ olan kiþilerden aldýðým övgüler ile ulaþtým. TED Ankara Koleji benim evim gibiydi. Orada 8 sene yatýlý okudum. Etüdler, bahçeler, merdivenler, sýnýflar, folklor çalýþmalarýmýz... Hepsinin yeri ayrý ve özeldir. Yatýlý arkadaþlarým kardeþlerim gibidir ve hâlâ vakit buldukça birbirimizi arar, sevincimizi, üzüntümüzü paylaþýrýz. Böyle güzel hatýralarla beni yolcu etmiþ olan bir okulun mezunu olduðum için çok þanslýyým. Füge Demirok’76 1958 yýlýnda doðan Füge Demirok, 1976 TED Ankara Koleji’nden, 1981'de Boðaziçi Üniversitesi Ýngiliz Dili ve Edebiyatý'ndan mezun oldu. 9-10 sene kadar Ýngilizce ve yabancýlara Türkçe öðretmenliði yaptý. 1989 senesinde ABD New York'a taþýnarak, resim ve heykelle daha yoðun ilgilenebilme fýrsatý bulabildi. 1990-1993 seneleri arasýnda Westchestwe Community College'da yaðlýboya resim, desen ve heykel dersleri aldý. 1994 senesinde Ýstanbul'a döndü. 1996-2002 yýllarý arasýnda Ýrfan Korkmazlar atölyesinde çalýþmalarýný sürdürdü. 1998 yýlýnda ise Marmara Üniversitesi G.S.F. Heykel Bölümü Rölyef Atölyesine devam eden sanatçý 1999`da açtýðý kendi atölyesinde çalýþmalarýna devam etmektedir. 2005 senesinde Bodrum- Ceracarnassos Festivaline katýlýrken Boðaziçi Üniversitesi, seramik atölyesinde Dr. Sakine Çil’den seramik dersi aldý. Ýstanbul Küçük Bebek'teki atölyesinde haftada 2 gün ders veren sanatçý, evli ve iki çocuk annesidir. EKÝM2008 kolejliler bizim dünyamýz 24 TED Ankara Koleji Birincisi Elif Kökten’08 “Kolej’den mezun olmak büyük bir ayrýcalýk” Elif Kökten, 2007-2008 eðitim yýlýnda TED Ankara Koleji'ni birincilikle bitirerek önemli bir baþarýya imza attý. Kökten, bu baþarýnýn vermiþ olduðu heyecan ve sevinci bizlerle paylaþtý. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Ankara'da doðdum. 26 yaþýnda bir abim ve 23 yaþýnda bir ablam var. 4 senedir TED Ankara Koleji'nde okuyorum. Ortaokulu Ayþe Abla Koleji'nde okudum ve 2.'likle mezun oldum. Arkadaþlarýmla vakit geçirmeyi, film izlemeyi ve kitap okumayý seviyorum. Piyano çalmayý çok istiyorum, fakat ona henüz fýrsat bulamadým. Okul birinciliði gibi önemli bir baþarý elde ettiniz. Böyle bir baþarýyý elde etmiþ olmak size neler hissettiriyor? Okul birincisi olmak gerçekten çok gurur verici. Emeklerimin boþa gitmediðini görmek beni mutlu etti. Ayrýca insanlarýn istedikleri þeyi baþarabileceklerini, bunun için sadece kendilerine inanmalarý gerektiðini ve bu yolda baþkalarýnýn ne dediðini önemsemeden kendi iç sesleriyle hareket etmeleri gerektiðini öðrendim. Özellikle son sene benim ve arkadaþlarým için çok zorlu bir yýl oldu ama bunu da iyi bir þekilde atlattýk. Geriye dönüp baktýðýmda dört sene boyunca arkadaþlarýmla çok eðlendiðimizi, her þeyimizi paylaþtýðýmýzý ve hayatýmýzýn sonuna dek unutamayacaðýmýz birçok þey yaþadýðýmýzý görüyorum. Ayrýca öðretmenlerimizin de üzerimizdeki etkisini görmezden gelemem. Gerçekten okul bizim için kocaman bir aile haline geldi. Lisede kurduðum iliþkilerin hayatýmýn sonuna kadar sürdürülebilecek saðlamlýkta olduðunu düþünüyorum. Bütün arkadaþlarýma ve öðretmenlerime bana her zaman destek olduklarý için teþekkür ederim. Size bu baþarýyý getiren etmenler nelerdir? Öncelikle bu baþarýda ailemin, öðretmenlerimin ve arkadaþlarýmýn payý inanýlmaz ölçüde büyüktür çünkü bana inanmayý hiç býrakmadýlar. Ben de dört sene boyunca çok çalýþtým. Okul birincisi olmayý gerçekten istedim ve bu hedefe ulaþmak için elimden gelen her þeyi yaptým. Okul sýrasýnda arkadaþ çevrenize ve sosyal faaliyetlere zaman ayýrabildiniz mi? Okul sýrasýnda arkadaþlarýmla çok vakit geçirdik. Son sene kolejliler EKÝM2008 haricinde bu konuda fedakarlýk yapmama gerek kalmadý ancak son senenin özellikle ikinci döneminde üzerinizde ÖSS baskýsýný daha fazla hissediyorsunuz. Sonuçta baþta aileniz olmak üzere herkes sizden iyi birþeyler yapmanýzý bekliyor ve siz de biliyorsunuz ki kendi geleceðiniz için bir kaç ay diþinizi sýkmak zorundasýnýz. Bunun dýþýnda arkadaþlarýmla hep beraber olduk, sinemaya, yemeðe, konsere, buz patenine, lunaparka gittik. Özel günlerimizde birlikte olmaya çalýþtýk. Kýsacasý biz artýk birbirimizin ailesi haline geldik ve beraber geçirdiðimiz her dakikayý özel, eðlenceli ve unutulmaz kýldýk. O anlarý þimdiden çok özlüyorum. Üniversite seçiminizi nasýl yaptýnýz? Sýnavdan önce hedeflediðiniz okul ve bölüme girebildiniz mi? Aslýnda ben çok küçük yaþtan beri moleküler biyoloji ve genetik okumak istiyordum ama son zamanlarda bunu eskisi kadar istemediðimi farkettim, çünkü bu alan Türkiye'de yeterince geliþmiþ deðil ve iþ olanaklarý gerçekten çok sýnýrlý, ayrýca bu mesleðin tam olarak benim düþündüðüm gibi olmadýðýný öðrendim. Ancak tercihlerimi endüstri mühendisliði olarak yaptým. Bunda abimin etkisi olabilir çünkü o da endüstri mühendisi ve bu mesleði daha yakýndan tanýmama yardýmcý oldu. Benim ilk tercihim Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliðiydi ve ona girdim. TED Ankara Koleji ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Böyle bir okuldan mezun olmanýzýn size gelecekte ne tür imkanlar yaratacaðýný düþünüyorsunuz? TED Ankara Koleji'nden mezun olmak büyük bir ayrýcalýk. Kolejli olmakla gurur duyuyorum. Kolej mezunu olmanýn hayatým boyunca bana yardýmcý olacaðýný ve birçok kapýyý açacaðýný düþünüyorum. TED Ankara Koleji'nde okuduðum için kendimi çok þanslý hissediyorum. bizim dünyamýz 25 TED Ankara Koleji Ýkincisi Merve Büyükçakýroðlu’08 “Kolej, lisede kampüs hayatý yaþattý bize” Geçtimiz eðitim öðretim döneminin en baþarýlý öðrencilerinden biri de Merve Büyükçakýroðlu oldu. Okulu ikincilikle bitiren Büyükçakýroðlu, Kolej’de almýþ olduðu eðitimden ve elde ettiði baþarýdan duyduðu memnuniyetini dile getirdi. Biraz kendinizden bahseder misiniz? 11 Aralýk 1990 tarihinde Ýstanbul'da doðdum. Babam subay olduðu için sürekli gezdik, farklý yerlerde büyüdüm, ama ailem liseyi tek bir yerde okumamý istedi ve TED Ankara Koleji'ne kayýt oldum. Böylece TED'deki hayatým baþlamýþ oldu. Önemli bir baþarýyý elde ettiniz. Bu baþarýnýzda aileniz ve okulunuz TED Ankara Koleji'nin ne tür katkýlarý olduðu konusunda bilgi verir misiniz? Öncelikle emeklerimin karþýlýðýný aldýðým için çok mutluyum. Tabii ki mutluyum ailemin de emeklerini boþa çýkarmamýþ oldum, çünkü babamdan yaklaþýk 4 yýldýr ayrý yaþýyorum. O görevinde, ben Ankara'da okumak için kaldým. Ailemi gururlandýrdým, kendimi gururlandýrdým. Ailem hem burada yaþamam hem okulumda olmam için çok büyük fedakarlýklar yaptý. Ne zaman üzülsem hep yanýmda oldular, baþaracaðýma inandýlar beni de inandýrdýlar. Ailem olmadan yapamazdým kesinlikle, yani büyük bir yük taþýrken onlar hep yükümü paylaþtý . Okulun çok büyük katkýlarý olduðuna inanýyorum, çünkü kendimi geliþtirmem için bana çok fazla olanak saðladý. Hocalarýmýz çok iyiydi. Çok emek verdiler. Sürekli bizimle, derslerimizle, sorunlarýmýzla ilgilenirler, hiçbir zaman yalnýz býrakmazlar. Okul, öncelikle daha lisede, bir kampüs hayatý yaþattý bizlere, onun bir katkýsý var fiziksel olarak. Sosyal etkinliklerimiz çok fazlaydý. Okulumun bana çok þey kattýðýna inanýyorum. Bir öðrencinin baþarýlý olmasý için neler gerekir? Lise eðitimine yeni baþlayanlar için neler önerilebilinir? Azim, hýrs, çalýþkanlýk. Üç kural bence, çünkü disiplinli ve kurallý çalýþtýðýmýz zaman bir programa oturtursanýz hayatýnýzýn her alanýnda baþarýlý olabilirsiniz. Azim ve hýrs ise sizi motive etmek için gerekli, ama bu hýrs tabi ki çok büyük boyutlarda ya da baþkalarýný ezip geçmek anlamýnda deðil, kendi kendimizi yenileyip sürekli çalýþmak sevincini içimize katmak için önemli. Motive ettikçe de daha çok baþarýlý olmaya çalýþýyorsunuz. Üniversite seçimini nasýl yaptýnýz? Sonuç sizi ve ailenizi memnun etti mi? Orta Doðu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nü kazandým. Ýstediðim yerdi, istediðim bölümdü. ODTÜ'nün belli bir adý var ve kiþisel eðitimini çok beðeniyorum. Eðitimine ve hocalarýna güveniyordum. Orada iyi bir eðitim alacaðýma ve kendimi geliþtirebileceðime inanýyordum. Üçüncü tercihimdi ama asýl istediðim yeri kazandým. TED Ankara Koleji'nin eðitim sistemi konusunda neler söyleyebilirsiniz? TED Ankara Koleji'nde öðretmenlerimiz çok baþarýlý ve kendi alanlarýnda yetkin insanlar. Bir kere bu öðrenciler açýsýndan çok büyük bir avantaj. Öðretmenler vermeye açýklar, hiçbir zaman kösteklemeye deðil. TED Ankara Koleji'nin eðitim sistemi kiþilere göre deðiþmiyor, kendine özel bir sistemi var ve onu sürdürüyor. Sürekli öðrencinin baþarýlý olmasý, öðrencinin kendini geliþtirebilmesi ve lise hayatýndan sonraki dönem de baþarýlý olmasý için uðraþýlýyor. Bunun yanýnda, öðrenciye sosyal hayatýný kýsýtlayýcý çok aþýrý yük yüklenmiyor. EKÝM2008 kolejliler bizim dünyamýz 26 TED Ankara Koleji Üçüncüsü Ecem Gökbel’08 “Gururla Kolej mezunuyum diyeceðim” TED Ankara Koleji 2007-2008 eðitim öðretim dönemi üçüncüsü Ecem Gökbel oldu. Çok istediði Bilkent Üniversitesi Ýþletme Bölümü’ne giren Gökbel, bu baþarýyý nasýl elde ettiðini dergimize anlattý. Okulunuzu üçüncü olarak bitirerek, güzel bir baþarý elde ettiniz. Bu baþarýda en çok desteði kimlerden aldýnýz? Ailemin çok büyük desteði var, çünkü bütün kararlarýma saygý duydular ve hiçbir þekilde beni etkilemediler. Bu kendi baþarýmý elde etmeme daha çok yardýmcý oldu. Okulumun da bu baþarýda çok büyük bir etkisi var. Orada baþarýyý yakalamak için çok fazla çalýþtým. Herhangi bir okulda deðil böyle büyük bir okulda baþarýlý olmak istedim açýkçasý. Herhangi bir okulda baþarýlý olmak kolay çünkü. Ama TED Ankara Koleji'nde baþarý elde etmek çok zor tabii. O yüzden okulun adý özellikle baþarýmda çok yardýmcý oldu. Okul ve özel hayatýnýzda ailenizin desteði ne þekilde oldu? Ailem hep kararlarýma saygý duyarak, yardýmcý oldular. Kötü bir þey de elde etsem, iyi bir þey de elde etsem hep doðru olduðunu söylediler. Hiçbir þekilde "þöyle, þöyle yaptýn o yüzden böylesin" gibi bir þey söylemediler. Öðretmenlerim çok destek oldular. Bazen çok sýkýldýðýmýz oluyordu. Öðretmenlerimiz aþýrý sabýr gösterdiler. Kesinlikle ve her konuda yardýmcý olmaya çalýþýyorlardý. Üniversite seçiminde nelere öncelik verdiniz? Sonuç sizi mutlu etti mi? Bilkent Üniversitesi Ýþletme Bölümü'nü kazandým. Önceleri Bilkent Uluslararasý Ýliþkileri istiyordum, ama tercihleri yapmadan önce okula gidip ikisi arasýndaki farký konuþtuk. Ýþletmenin bana ilerde daha fazla katký saðlayacaðýný düþünerek, iþletmeyi seçtim. Önümüzdeki yýllarda üniversite sýnavýna girecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olabilir? Ýlk önce çok fazla stres yapmamalarýný tavsiye ediyorum. Hýrs gerekli ama çok fazla hýrs bence iyi bir þey deðil. O yüz- kolejliler EKÝM2008 den rahat olmalýlar, eðer birinci olmak istiyorlarsa onun gerektirdiklerini yapmaya çalýþmalýlar. Bütün sýnýrlarý zorlayýp bir þeyi elde etmek bana mantýklý gelmiyor. Sadece rahat olsunlar ve istediklerini yapmaya çalýþsýnlar. Bir de tabiî ki dersler de çok aðýr kabul ediyorum. Son olarak TED Ankara Koleji için neler söylemek istersiniz? En baþta da söylediðim gibi öncelikle TED Ankara Koleji'nde baþarý elde etmek benim için çok önemli. Ýsmi bence birçok kapýyý açýyor. Buradan mezun olduðum için kesinlikle mutluyum. Okulum bana ne katký saðlayacak? Örneðin bir iþ baþvurusu yaptýðýmda, çoðu insan okuduðu liseyi çok fazla söylemez ama ben önce onu söyleyeceðim. Gururla "TED Ankara Koleji mezunuyum" diyeceðim. Bu okul birçok tanýnmýþ iþ adamýný, devlet adamýný yetiþtirmiþ bir okul. Böyle bir okuldan mezun olmak bana da bütün kapýlarý açar diye düþünüyorum. Aileme ve okuluma bana yardýmcý olduklarý için çok teþekkür ederim. bizim dünyamýz 27 OKS'de 500 tam puan alarak Türkiye 1.si olan öðrencimiz Erknaz Ecehan Erk “Yýlýn baþýndan beri hep hayal ettiðim þey, okul birincisi ve OKS'de birinci olmaktý. Sonunda gerçekleþti ve çok mutluyum.” Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu? Onlar beni motive ettiler, desteklediler. Düþük bir puan alýndýðýnda insanýn üzülmemesi, bundan ders alýp ondan sonraki sýnavlara hazýrlanmasý gerekir. Benim de bazen notlarýmda düþüþ olduðu zaman moralim bozuluyordu. Ailem, çevrem burada devreye giriyorlardý ve üzülmememi söylüyorlardý. Moral verip istediðim zaman her þeyi yapabileceðimi söylüyorlardý. Bu bakýmdan faydalarý oldu. Biraz kendinden bahseder misin? TED Ankara Koleji Vakfý Özel Ýlköðretim Okulu'na 2. sýnýfta geldim. 8. sýnýfta buradan mezun oldum ve lisede de devam etmek istiyorum. Çok iyi bir okul olduðunu düþünüyorum. Baþarýlý bir öðrenciyim. Bunun yanýnda sosyal bir kiþiyim. Piyano, yan flüt ve okul bandosunda da klarnet çalýyorum. Spor da yapýyorum, yüzme ve voleybolla ilgileniyorum. Okulda derecelerin hesaplanmaya baþlandýðý 6. sýnýftan beri, ben her yýl okul birincisi oldum. Bu yýl da birinci olarak mezun oldum. Okul içindeki Ýngilizce ve matematik yarýþmalarýnda da derecelerim var. OKS'de 500 tam puan alarak ve Türkiye 1.’si olarak, büyük bir baþarýya imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun? Zaten ben 1. sýnýftan beri baþarýlý bir öðrenciydim. OKS için ayrý bir çalýþma yapmadým. Hep öðrenmek için çalýþtým. Dershaneye de sadece son yýl destek için gittim. Sýnavda sorular benim beklediðimden daha kolay çýktý. Sorularý yaptýktan sonra zaten insanýn morali de geliyor. Sýnavdan çýktýktan sonra, emin olmadýðým soru yoktu. 500 tam puan alacaðýmý tahmin ediyordum. Bu çok güzel bir duygu. Yýlýn baþýndan beri hep hayal ettiðim þey, okul birincisi ve OKS'de birinci olmaktý. Sonunda gerçekleþti ve çok mutluyum. Sýnava nasýl hazýrlandýn? Herkesin farklý bir sistemi vardýr, benim uyguladýðým baþkasýna uymayabilir ama þunu diyebilirim ki, ben evde çok fazla çalýþmazdým. En önemli özelliðim, dersi derste dinleyip öðrenirdim, evde sadece yeteri kadar çalýþýrdým. Öðretmenimi dikkatli dinlerdim, derste konuþmazdým. Bunlarý yaptýðýnýz zaman çok iyi öðreniyorsunuz zaten. TED Ankara Koleji'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir? Kolej, bir sýnava sýðdýrýlamayacak kadar katký saðlýyor. Ayrýcalýklarý tartýþýlmaz. Çok iyi bir eðitim veriyor. Bunun yanýnda dil eðitiminin ileride en büyük avantajým olacaðýna inanýyorum. Hayat 180 ya da 195 dakika deðil. Bir sýnavdan çok, TED'lilerin birliði ve beraberliði, dayanýþma içerisinde olmasý, yabancý dil bilmesi çok önemli. Çok iyi bir bilim adamý olabilirim ama yabancý dilim yoksa literatür okuyamam. Bu ve bunun gibi bakýmlardan TED'in büyük faydalarýný gördüm. Baþarýmda öðretmenlerimin çok büyük katkýsý var. Oldukça disiplinliler ve gerçekten çok iyi bir eðitim veriyorlar. Ben çok iyi bir eðitim verdikleri için ve motivasyon olarak destekledikleri için hepsine teþekkür ediyorum. Biz öðrenciler hepimiz deðerli taþlar gibiyiz, bizi ustalýklarý ile bir sanat eserine dönüþtüren mimarlar, öðretmenlerimiz. Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz? Ben liseye yine TED'de devam etmek ve yine derece yapmak istiyorum. Bunun dýþýnda araþtýrmaya dayalý proje yarýþmalarý var. Onlara katýlmak ve uluslararasý alanda geçerli olan bir þeyler yapmak istiyorum. Mesela, Dünya Gençlik Zirvesi gibi çeþitli çalýþmalar var. Gençlerin toplandýðý parlamentolar oluyor. Bu tür etkinliklerin içinde yer almak istiyorum. Spor ve sanatsal faaliyetlerime devam etmeyi planlýyorum. Üniversitede de Genetik Bilimi okumak istiyorum. Benim zaten 4. sýnýftan beri araþtýrdýðým ve istediðim bir þey bu. Bu bölümü, Bilkent Üniversitesi'nde okumak ve daha sonra da yüksek lisans ve doktora çalýþmalarý için Amerika'daki bir üniversiteye gitmek istiyorum. Ýnsanlýðý çeþitli hastalýklardan kurtarmak için gen tedavisi yöntemleri var. O tedavilerde bir ilerleme saðlamak istiyorum. EKÝM2008 kolejliler bizim dünyamýz 28 Özel Okul Türkiye 1.'si ve OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru yapan öðrencilerimizden Sena Alkýþ “Sadece sýnavdaki baþarý deðil her konuda TED Ankara Koleji'nin bana çok büyük katkýlarý oldu. Bütün Kolej öðretmenlerime teþekkür ediyorum.” Biraz kendinden bahseder misin? 1994 doðumluyum. Tek çocuðum. Neþeli ve konuþkan biriyimdir. Hatta konuþmamdan bazý zamanlar öðretmenlerim de býkmýþlardýr. Boþ zamanlarda sinemaya giderim, müzik dinlerim, kitap okurum, televizyon izlerim. Özel Okullar Türkiye Birinciliði gibi bir baþarýya imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun? Sýnava hazýr olarak girdiðimi biliyordum ama birinci olacaðýmý düþünmüyordum. Bu seneki sýnavý, sadece dikkat sýnavý olarak deðerlendiriyorum. Açýkcasý sýnavdan çýktýðýmda, 2 yýldýr bu sýnav için mi dershaneye gittim diye düþündüm. Ayrýca sýnavdan çýktýktan sonra sýnavý kontrol etmedim. Zaten ne yaptýðýmý da hatýrlamýyordum. Sýnava nasýl hazýrlandýn? Sýnav için okul derslerimin yanýnda 7. sýnýfta dershaneye de gitmeye baþladým. Öyle aman aman bir çalýþma düzenim hiç olmadý. Kendime de zaman ayýrdým. Sýnava çalýþmak için rapor da almadým zaten. Bu nedenle sýnav baþarýmý sadece aklýma kolejliler EYLÜL2008 takýlan her þeyi sormaya ve sýnav heyecanýmýn olmamasýna baðlýyorum. Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu? Ailem beni hiç strese sokmadý. Desteklediler. Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz? Gelecek için henüz planlarým yok. Ancak sayýsala daha yatkýn olduðum için matematik veya fen alanýnda bir þeyler yapmak istiyorum. TED Ankara Koleji'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir? Birinci kademedeki öðretmenim Dicle Kabukçu'nun bende çok emeði vardýr. Zaten onun sýnýfýndaki birçok arkadaþým da çok iyi dereceler yaptýlar. Ona çok teþekkür ediyorum. Ayrýca benim bütün konuþmalarýma ve sorularýma katlanan diðer öðretmenlerimin ve TÜBITAK ve ECIS'e hazýrlayan öðretmenlerimin de çok büyük katkýlarý oldu. Ayrýca sadece sýnavdaki baþarý deðil her konuda TED Ankara Koleji'nin bana çok büyük katkýlarý oldu. Bütün Kolej öðretmenlerime teþekkür ediyorum. bizim dünyamýz 29 OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru cevaplayan öðrencilerimizden Berat Melih Yetim “Yeterince eðlenceye zaman ayýrarak, yeterli kadar test çözerek böyle bir baþarýya ulaþýlabilir. Mutlu ve hazýr olduðunuz zaman baþarý da arkasýndan geliyor zaten.” Biraz kendinden bahseder misin? 14 yaþýndayým. TED Ankara Koleji'ne gitmeden önce, ODTÜ'de okuyordum. TED Ankara Koleji'ne 5. sýnýfta girdim. Tüm notlarým takdirdi, OKS'de de 500 tam puan aldým. Þimdi de Fen Lisesi'ne gitmeyi düþünüyorum. Okul zamanýmda sosyal hayatým pek iyi deðildi. Arkadaþlarýmla çok sýk görüþemedik. 5 yýldýr Kung-Fu dersleri alýyorum. Bu hem zihinsel hem de bedensel geliþimimi saðlýyor. Gitar kursuna gidiyorum. OKS'de 500 tam puan alarak büyük bir baþarýya imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun? Açýkçasý, böyle bir baþarýyý çok beklemiyordum. Dershanenin ve okulun verdiði ödevleri yaparak, baþkalarýndan daha az test çözerek çalýþýyordum. Baþarýlý olmayý bekliyordum ama bu kadarýný beklemiyordum. Sýnava nasýl hazýrlandýn? Hafta sonlarýnda dershaneye gidiyordum. Hafta içi de bir iki gün gittiðim için, okuldan gelir gelmez bazen hemen, bazen dinlendikten sonra ders çalýþýyordum. Genelde dershane ödevlerim zaten haftadaki tüm boþ zamanlarýmý alýyordu. Bunun yanýnda okul ödevlerim de oluyordu. Okul ve dershane ödevleri bittikten sonra, test kitaplarýnda sadece ihtiyacým olan yerlere çalýþýyordum. Anlamadýðýmý düþündüðüm yerleri tekrar ediyordum. Zaten dershane bir iki hafta önce baþlamýþtý. Bu konulara ayak uydurmak ve hazýrlýklý olmak için. Onun da yardýmý oluyordu yani. Dershanede iyi bir öðrenciydim ama dershanenin birincisi de deðildim. Puanlarým genelde iniþli çýkýþlý oluyordu. Dershanenin sýnavlarý OKS'den daha zordu. Bunun da bir yardýmý olduðunu düþünüyorum. Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu? Ailem benim sinirli anlarýma çok katlandýlar diyebilirim. Baský altýnda biraz asabileþebiliyordum. Ders çalýþma konusunda çeþitli yöntemler gösterdiler. Ben annemle babama derslerimi anlatýrdým iyi anlayýp anlayamadýðýmý öðrenmek için. Onlar da dinliyorlar ve “orasý olmamýþ” ya da “burayý daha iyi çalýþ” diyorlardý. Beni izliyor ve takip ediyorlardý. Gördükleri iyi ve kötü þeyleri de söylüyorlardý. Onun çok yardýmý oldu. TED Ankara Koleji'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir? TED'in bana saðladýðý katkýyý yadsýyamam. Çalýþýp kendime yarar saðladýðým bir okul. Dil eðitimine çok önem veriyor. Bu da bence çok iyi bir þey. Ýngilizcemi TED Ankara Koleji'nden aldýðým eðitimin yaný sýra televizyonu Ýngilizce izleyerek ve Ýngilizce aðýrlýklý oyunlar oynayarak daha da geliþtirdim. Benim için en önemli olan, dersi derste dinlemekti, daha sonra gerisi geliyor zaten. Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz? Fen Lisesi'ne gitmeye karar verdim. Ýleriki hayatýmda sözel alanda bir meslek düþünmüyorum. Fen’e eðilimim olduðu için bilim adamlýðýna ve genetik bilimine bir ilgim var. Genetik mühendisliði istiyorum ama Türkiye'de bu alanda çok fazla iþ imkaný olmadýðýný gördüm. Bunun için yurt dýþýna gitmem gerekebilir. Eðer gelecekte bu alanda bir deðiþiklik olmazsa bilgisayar mühendisliðini de düþünüyorum. Son olarak söylemek istediðim þu, çok test çözmenin bir anlamý yok. Yeterince eðlenceye zaman ayýrarak yeterli kadar test çözerek böyle bir baþarýya ulaþýlabilir. Mutlu ve hazýr olduðunuz zaman baþarý da arkasýndan geliyor zaten. EYLÜL2008 kolejliler bizim dünyamýz 30 OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru cevaplayan öðrencilerimizden Umut Akyol “TED Ankara Koleji benim için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Bu yüzden bu okulu seçtim yine. Diðer okullara göre imkanlarý çok daha iyi. Verdiði Ýngilizce eðitim çok önemli.” dum sadece. Dershanedeki deneme sýnavlarýnda 100 nete hiç ulaþmamýþtým. 2 kere 99 net yaptým, birkaç kere 98 net yaptým. Genel anlamda baþarýlýydým. Okuldaki baþarým da genel olarak iyiydi. Her ayýn baþýnda kendi çalýþma sistemimi oluþturuyordum ama hiçbir zaman tam anlamýyla bitiremiyordum. Çok fazla sayýda test çözmedim, günde 50-60 soru çözüyordum. Biraz kendinden bahseder misin? 7 Ocak 1994'te Elazýð'da doðdum. Elazýð'da Harput Koleji'nde okuyordum. Ankara'ya gelince TED Ankara Koleji'ne 6. sýnýfta baþladým. 7. sýnýfta Kolej'in korosuna katýldým fakat bir süre sonra ayrýldým. Bu yaz Kolej'in Masa Tenisi Takýmý'nda baþladým. Lisede takýma geçeceðim büyük ihtimalle. OKS'de 500 tam puan alarak büyük bir baþarýya imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun? Sýnava girmeden böyle bir baþarý beklemiyordum ama girdikten sonra çok kolay gelmiþti zaten sýnav. Bu kadar kolay olacaðýný beklemiyordum. Sýnava hazýrlanýþ, ders çalýþma yöntem ve tekniklerinden bahseder misin? Çalýþýrken fazla zorlamýyordum kendimi. TED Ankara Koleji'ne devam etmek istiyordum zaten. O yüzden kendimi çok fazla sýkýntýya sokmadým. Günde mutlaka yarým saat - bir saat çalýþýp test çözdüm. Dersi derste dinlerdim ama yine de kendimi tam anlamýyla verdiðimi söyleyemem. Örnek öðrenci sayýlabilecek durumda deðildim. Dershaneye gidiyordum. Hafta içi etütlerine katýlmýyordum. Hafta sonumu dershaneye ayýrýyor- kolejliler EKÝM2008 Ailen ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu? Ailem beni hiç baský altýna almadý, asla zorlamadýlar. Annem, çeþitli çalýþma programlarý hazýrlýyordu bana. Genelde sonlarýna ödül koyarak yapýyordu, onlar benim için bu çalýþmalarý daha cazip hale getiriyordu. Dershanede sýnýflar baþarýya göre kademeleniyordu. En iyi sýnýftaydým ben ama sýnýfta birinci olamýyordum. O beni hýrslandýrýyordu. O zaman beni arkadaþlarým da, ailem de destekliyordu. TED Ankara Koleji'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir? TED Ankara Koleji'nin bana çok büyük bir katkýsý oldu. Özellikle de öðretmenlerimin. Hepsine çok teþekkür ediyorum. TED benim için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Bu yüzden bu okulu seçtim yine. Diðer okullara göre imkanlarý çok daha iyi. Verdiði Ýngilizce eðitim çok önemli. Ben bunun yaný sýra bir de Fransýzca öðreniyorum okulumda. Ben Fen Lisesi'ni de görmeye gittim. Haftada sadece 3 ders Ýngilizce vardý. TED Ankara Koleji'nde ise, haftada 9-10 saat dil eðitimi alýyoruz. Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz? Liseye yine TED Ankara Koleji'nde devam etmek istiyorum. Bilim adamý yetiþtirme programýna devam edeceðim. Meslek konusunda tam bir kararým yok þu an. Biyoloji dýþýnda fizik, kimya veya matematik alanlarýnda eðitim almayý düþünüyorum. bizim dünyamýz 31 OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru cevaplayan öðrencilerimizden Beliz Balým “Öðretmenlerim sýnýfta herkesle tek tek ilgilenirlerdi. Benim de sorduðum o sayýsýz sorulara cevap verirlerdi. Tabii ki öðretmenlerimin ve Kolej'in baþarýma katkýsý çok büyüktür.” Bize biraz kendinden bahseder misin? 5 yýldýr TED Ankara Koleji'nde okuyorum. Televizyon izlemeyi, kitap okumayý ve bilgisayarla uðraþmayý çok seviyorum. En büyük zevkim spor yapmak. 4 yaþýmda aktif olarak spor yapmaya buz pateniyle baþladým. 8 yaþýmda Türkiye Buz Pateni dokuzuncusu olduktan sonra jimnastik yapmaya baþladým. Sonra voleybol oynadým ve hâlâ oynamaktayým. Ankara Fenerbahçe Spor Kulübü'nde lisanslý oyuncuyum. 4 yýl piyano çaldým ama þu anda çalmýyorum. Arkadaþlarýmla ve ailemle vakit geçirmeyi çok seviyorum. OKS'de 100 sorunun yüzünü de doðru cevaplayarak, büyük bir baþarý elde etmek nasýl bir duygu? Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun? Sýnava girmeden önce iyi bir not alacaðýmý biliyordum ama bu kadarýný da beklemiyordum. Türkiye'de ilk yüze girme düþüncesi bile bana imkansýz geliyordu. Daha doðrusu benim diðerlerine göre ne durumda olduðumu çok iyi bilmiyordum. Kýsacasý bu benim için çok büyük bir sürpriz oldu. Yüz soruyu da doðru cevapladýðýmý ilk öðrendiðimde çok þaþýrdým. Kesin bir yanlýþlýk vardýr diye tekrar tekrar kontrol ettim. Kontrol ederken zaten yanýmda arkadaþlarým vardý, onlarýn bu duruma inanmasý benimkinden daha kýsa sürdü. Ýlk yarým saatte inanamadým, sanki bir rüyadaymýþ gibi hissettim. Sýnava hazýrlanýþ, ders çalýþma yöntem ve tekniklerinden bahseder misin? Derslerim okula baþladýðým günden beri hep iyi olmuþtur. Eve gittiðimde bütün akþamýmý derslere ayýrdýðýmý falan hiç hatýrlamýyorum. Hatta çok uzun süren sýnavlarda bile oturup soru çözmekten sýkýlýrým. Benim yöntemim dersi iyi dinlemektir. Derste her þeyi anlamaya çalýþýrým. Eðer bir þeyi anlamadýysam öðrenene kadar soru sorarým, peþini býrakmam. Görsel ve sayýsal hafýzam da çok kuvvetlidir. Bir kez gördüðüm bir sahneyi veya bir formülü asla unutmam. Bu yüzden sözel dersleri dinlerken bunlarý kafamda canlandýrýrým. Konuyu unutsam bile bu görüntüler aklýma gelir ve hatýrlarým. Sayýsal derslerin de mantýðýný kavrarým, formüllere komik þeyler uydururum. Böylece aklýmdan çýkmazlar. Bunlarý yapan birinin de günlerce ders çalýþmasý gerektiðine inanmýyorum. Kolej’in ve öðretmenlerinin senin bu baþarýna katkýlarý ne þekilde oldu? En baþta ilkokul öðretmenime teþekkür ediyorum. O olmasaydý altyapým bu kadar iyi olmazdý. 6,7 ve 8. sýnýf öðretmenlerim de çok iyilerdi. Sýnýfta herkesle tek tek ilgilenirlerdi. Benim de sorduðum o sayýsýz sorulara cevap verirlerdi. Tabii ki öðretmenlerimin ve Kolej'in baþarýma katkýsý çok büyüktür. Üniversite ve sonrasý için planlarýný öðrenebilir miyiz? Benim bütün ailem yani annem, babam, teyzelerim, amcalarým ve onlarýn eþleri hep doktor olmuþlar. Hepsi Ankara Týp ve Hacettepe Týp'tan mezunlar. Bu yüzden hep doktorlarýn arasýndaydým. Henüz eðitimini almasam da doktorluðun bütün inceliklerini öðrendim sayýlýr ve bu iþi çok sevdim. Ben de Hacettepe'nin Ýngilizce Týp Bölümü'nden mezun olmak istiyorum. Böylece TED Ankara Koleji'nde öðrendiðim Ýngilizce'yi kullanabilir, iyi bir meslek sahibi olarak yurtiçinde ve yurtdýþýnda iþ bulabilirim. EKÝM2008 kolejliler maariften yetiþenler 32 Azra Çýngýllýoðlu Uslu'42 Nesilden nesile aktarýlan Kolej ruhu Türk Maarif Koleji’nden 1942 yýlýnda mezun olan Azra Çýngýllýoðlu Uslu, Kolej'in sonraki hayatýna çok önemli etkileri olduðunu belirtiyor. Çok sevdiði ve halen devam ettiði resim sevgisini Kolej yýllarýnda kazanan Azra Haným'ýn dört kardeþi, onlarýn ve kendi çocuklarý ve hatta torunlarý Kolej mezunu. Azra Haným ile yaptýðýmýz röportaj sýrasýnda en küçük kardeþi Hamra Çýngýllýoðlu Onart'53 ve torunu Azra Uslu'00 da bulunuyordu. A zra Çýngýllýoðlu Uslu, Ýstanbul'da dünyaya gelir. Bir süre Ýstanbul'da oturan Çýngýllýoðlu ailesi demir ticaretiyle uðraþan babalarýnýn mesleði dolayýsýyla 1934 yýlýnda Ankara'ya taþýnýrlar. Ýlk evleri Ýzmir Caddesi'nin köþesinde Tuna Sokaðý'nda küçük, þirin bir evdir. Ýkisi erkek, beþ kardeþin ortancasý olan Azra Haným, ilkokulu Mimar Kemal Ýlkokulu'nda okur. Daha sonra eðitime ve öðrenime büyük önem veren aile büyükleri çocuklarýnýn hepsini o günkü adýyla Türk Maa- kolejliler EKÝM2008 rif Cemiyeti Yeniþehir Koleji'ne yazdýrýrlar. Dönemin Ankara'sýný kardeþi Hamra Haným þöyle anlatýyor: "Ben ilkokula baþladýðým yýllarda Selanik Caddesi’nde oturuyorduk. Bugün orada çok fazla iþ yeri var, o zaman aileler vardý. Oradan yürüyerek giderdik okula. Ben en küçük olduðumdan boyumun kýsalýðý belli olmasýn diye onlardan ayrý yürürdüm. Düþünebiliyor musunuz, 6 yaþýnda bir çocuk, sabah 8.30'da evden çýkýyor, akþam 16.30'da eve dönüyor. Bugünün Türkiye'sinde servisler, çocuklar yürümesin diye deðil, güvenli bir þekilde evlerine teslim edilsin ve güvenli bir þekilde okullarýna býrakýlsýn diye çalýþtýrýlýyor. O zamanlar böyle bir endiþe yoktu. O zamanlar Kýzýlay Binasý, adýný oraya veren çok hoþ bir binaydý, çevresinde de bir park vardý. Bütün Ankaralýlar akþamlarý orada yürürlerdi. Afyonkarahisar maden suyu satýlýrdý. Her akþam annem ve babamla çýkýp o maden suyundan içmeye giderdik. Bir de Ýzmir Caddesi'nin bulvarý kestiði köþede, bir tarafta Özen bir tarafta Kutlu denen iki pastane vardý. Ankara sosyetesi o zaman, þimdi sosyete dediðimiz kesim deðildi. Devlet memurlarý, üniversite hocalarýydý. Onlar hep o iki pastanede olurlardý akþamlarý. Ekler pastasý yemek de bir alýþkanlýktý. Zaman içerisinde daha ileriki yýllarda Büyük Sinema açýldý. Pazartesi geceleri bütün tanýdýklarýmýzý orada görürdük. Evlerde televizyon olmadýðý için akþamlarý oraya gelirlerdi." maariften yetiþenler 33 Azra Çýngýllýoðlu Uslu’42 kardeþi Hamra Çýngýllýoðlu Onart'53 ve torunu Azra Uslu'00 ile birlikte Altýncý sýnýfta Kolej sýralarýyla tanýþan Azra Haným’ýn resme meraký ve sevgisi o yýllarda baþlar. Azra Haným'ýn resim sevgisi öyle büyüktür ki, diðer derslerde dahi sýra altýnda resim yapar. En büyük þansý dönemin en önemli ressamlarýndan Turgut Saren ve Eþref Üren'in Kolej'de öðretmenleri olmasýdýr. En sevmediði ders fizik dersiyken hocasý Aliye Haným'ýn da etkisiyle edebiyat dersi en sevdiði ders olur. Aliye Haným Atatürk sevgisini öðrencilerine de aþýlar. Her öðrencinin kendine özel bir Atatürk þiiri bulunur. Bir gün okul dergisi için kompozisyon yazmalarý istenir. Beðenilen ve dergide yer verilen Azra Haným'ýn yazýsýnýn altýnda baþka bir arkadaþýnýn imzasý vardýr. Bu durum onu çok üzse de arkadaþlýk hatýrýna bir þey diyemez. Halen görüþmekte olduðu çok güzel dostluklar edinir Kolej'de. Bu dostluklarýn kendisi kadar anýlarý da saðlamdýr. Baþka þehirlerde olsalar da sýk sýk görüþürler arkadaþlarýyla. Atatürk Devrimlerinin ýþýðýnda çaðdaþ bir eðitim anlayýþýnýn hakim olduðu Kolej'in tüm öðrencilerine her anlamda çok büyük katkýlarý olur. En büyük katkýsý ise Ýngilizce'dir. Öyle ki Azra Haným okuldan sonra evlenerek, Amerika'ya gittiðinde Kolej'in vermiþ olduðu Ýngilizce onun en büyük yardýmcýsýdýr. TED Ankara Koleji'nde aldýklarý Ýngilizce eðitimi- nin çok köklü ve detaylý olduðunu vurgulayan Hamra Haným da evlendikten sonra Ýngiltere'ye gittiðinde dil konusunda hiçbir zorluk yaþamaz. Kolej'de aldýðý dil eðitimi ile Ýngiltere'de moda desinatörlüðü ve pazarlamasý okur. Azra Haným, o zamanlar Ziraat Fakültesi'nde doçent olan eþinin görevi dolayýsýyla 1952-53 yýllarý arasýnda Washington'a gider. Altý ay burada kaldýktan sonra bir arkadaþlarýndan aldýklarý araba ile bütün Amerika'yý dolaþýrlar. Amerika'da bir de ödül kazanýr. Amerika hakkýndaki düþüncelerini yazdýðý bir kompozisyon ile kazandýðý 4 dolar, onun ömründe kazandýðý ilk ve tek paradýr. Azra Haným yazdýðý kompozisyonda, Amerika'nýn çok güzel bir ülke olduðunu yalnýz dýþarýdan gelen yabancýlara çok deðer verilmediðini vurgular. Türkiye'ye döndükten sonra resme biraz daha aðýrlýk veren Azra Haným, Ýbrahim Çallý, Lütfü Günay gibi deðerli isimlerden dersler alýr. Çeþitli ödül ve mansiyonlar da kazanýr. Kendisinden sonra kardeþleri, kendisinin ve kardeþlerinin çocuklarý ve hatta torunlarýnýn okuduðu Kolej'den hiç kopmaz Azra Çýngýllýoðlu. Yýllar sonra Kolej size ne verdi sorusuna ise yanýtý þu olacaktýr: "Kolej bize her þeyi verdi." EKÝM2008 kolejliler saðlýk 34 Prof. Dr. Hakan Özdemir'82 Doðru taný için tecrübe ve kaliteli cihaz Yüksek frekanslý ses dalgalarý kullanýlarak vücut içindeki organlarýn ve diðer yapýlarýn görüntülenmesi yöntemi olan ultrasonografi tekniði her geçen gün daha da hýzlý bir geliþme gösteriyor. Tecrübesi ve geliþmiþ cihazlarý ile hastalarýna hizmet veren Prof. Dr. Hakan Özdemir’82 ile ultrasonografi yöntemi ve tedavi alanlarý üzerine görüþtük. Radyoloji ve ultrasonografi nedir, hangi hastalýklarýn inceleme ve tedavisinde kullanýlýr? adyoloji týbbýn en hýzlý geliþme gösteren dalýdýr. Bilgisayar teknolojisindeki hýzlý ilerleme radyolojiye doðrudan katký yapmaktadýr ve bir radyolog olarak bu da beni çok heyecanlandýrmaktadýr. Týp fakültesine girdiðim günden itibaren tek hedefim baba mesleði olan radyolojiyi seçmekti ve bunu baþardýðým için çok mutluyum. Biz ülkemizde, dünyadaki teknolojik geliþmeyi birebir takip etmekteyiz ve dünyada uygulanýp da Türkiye'de uygulanmayan hiçbir görüntüleme yöntemi bulunmamaktadýr. Radyoloji bir görüntüleme ve taný koyma yöntemidir. Tanýnýn doðru olmasý tedavinin baþarýsýnda temel noktadýr. Eðer doðru tanýyý koyamazsanýz hastalarý yanlýþ tedavi yöntemlerine yönlendirebilirsiniz. Yaptýðým iþin son derece önemli ve ayný zamanda riskli olduðunun bilincindeyim. Radyolojide eskiden sadece X-ýþýnlarýndan yaralanabilirken günümüzde ultrasonografide olduðu gibi ses dalgalarýný ve manyetik rezonans görüntülemede olduðu gibi manyetik dalgalarý da kullanabilmekteyiz. Ýnsan organizmasýndaki her türlü organýn görüntülenmesinde R kolejliler EKÝM2008 ve incelenmesinde radyolojiden yaralanmaktayýz. Günümüzde radyoloji sadece tanýsal bir bilim dalý deðildir, ayný zamanda pek çok alanda tedavi yöntemleri de radyoloji bölümlerinde yapýlabilmektedir. Týkalý damarlarýn açýlmasýndan beyindeki anevrizmalarýn týkanmasýna, karaciðer tümörlerinin tedavisinden, karýn içi apselerinin tedavisine kadar çok geniþ bir alanda deðiþik tedavi yöntemleri kullanýlmaktadýr. Ultrasonografinin riskli yönleri var mýdýr? Ultrasonografi, insan kulaðýnýn duyamayacaðý kadar yüksek frekanslý ses dalgalarý ile çalýþan bir görüntüleme yöntemidir. Günümüze kadar bildiðimiz herhangi bir zararlý etkisi bulunmamaktadýr. Bu nedenle her hastada uyg u l a n a b i l i r, gerekli olduðu zaman in- saðlýk 35 Günümüzde üç boyutlu ultrason saðlýklý bebeklerin doðmasýna yardýmcý olmak amacýyla hamilelik döneminde kullanýlmaktadýr. celeme tekrarlanabilir, x-ýþýný içermediði için gebelerde ve çocuklarda büyük bir güvenle kullanýlabilmektedir. Kanýmca ultrasonografinin en önemli riski kolay ve her doktor tarafýndan yapýlabilecek bir görüntüleme yöntemi olarak algýlanmasýdýr. Günümüzde bazý pratisyen doktorlar bile ultrasonografi yapma merakýnda ve eðilimindedir. Bu düþünce son derece yanlýþtýr, çünkü radyolojik görüntüleme yöntemleri bir bütündür ve radyolojinin bütününe hakim olmayan bir doktorun yaptýðý ultrasonografi incelemesinde yanýlgý payý yüksektir. Diðer görüntüleme yöntemlerinden farklý olarak ultrasonografi incelemesi sýrasýnda hasta ve radyolog baþ baþadýr, genellikle film çekilmemektedir ve inceleme sýrasýnda doðru tanýyý koymanýz gerekmektedir. Filmleri alýp bir baþka radyoloða danýþma þansýnýz genellikle yoktur. Ýyi bir ultrasonografi incelemesi için iki önemli nokta söz konusudur; birincisi radyoloðun tecrübesi, konuya hakimiyeti ve bilgi birikimidir, ikincisi ise incelemenin yapýldýðý ultrasonografi cihazýnýn kalitesidir. Yani deneyimli bir radyolog tarafýndan yetersiz bir ultrasonografi cihazýnda yapýlan inceleme ile yeterli bilgi birikimine sahip olmayan bir doktor tarafýndan iyi bir ultrasonografi cihazýnda yapýlan incelemeler yetersiz kalabilir, doðru tanýya ulaþýlamayabilir. Ýkisi bir arada olmadýðý zaman baþarýlý sonuç almak son derece zordur. Toplumumuz son yýllarda bu konuda oldukça duyarlý hale gelmiþtir. Ultrasonografi incelemesinin hangi doktor tarafýndan ve hangi ultrasonografi cihazý ile yapýldýðýna dikkat etmektedir. yönteminde kendisine özgü avantajlarý bulunmaktadýr. Radyolojide temel prensip, X-ýþýnlarýný kullanýrken çok dikkatli olmak ve gereksiz incelemelerden kaçýnmaktýr. Nasýl kadýnlarda meme kontrolleri ve taramasý önemliyse erkeklerde de prostat son derece önemli bir organdýr ve 40 yaþýndan sonra her erkekte prostat taramasý yapýlmalýdýr. Prostat incelemesinde kullanýlan en önemli görüntüleme yöntemi ultrasonografidir. Günümüzde hamilelik takibinde ultrasonografi vazgeçilmez bir araç haline geldi. Ultrasonografinin hamilelikte önemi nedir, bu yöntemle bebeðe ait tüm problemler edinilebilir mi? Hamilelik sýrasýnda yapýlan ultrasonografi, özellikle detaylý tarama, radyolojinin en önemli ve riskli alanlarýnýn baþýnda gelmektedir. Çünkü gebelik yüzde yüz baþarý öyküsüdür. Kadýndoðum uzmaný olan meslektaþlarýmýz gebelerini takip ederken, özellikle 20.hafta dolaylarýnda bizden detaylý ultrasonografi incelemesi istemektedirler. Bunu iki nedeni vardýr; birincisi sorumluluðun bir radyolog ile paylaþýlmasý, ikincisi ise ikinci bir göz tarafýndan da bebeðin görülmesi ve incelenmesidir. Tecrübeli bir radyolog tarafýndan ve iyi bir ultrasonografi cihazý ile Meme kanseri ve diðer kanser türlerinin erken teþhisinde radyolojinin rolü nedir? Tüm hastalýklarda olduðu gibi meme hastalýklarýnda da erken taný son derece önemlidir. Erken ve doðru taný tedavinin baþarýsýnda temel kriterdir. Kadýnlarýn özellikle 40 yaþýndan sonra yýlda bir defa meme kontrolü yaptýrmalarý gerekmektedir. 40 yaþýndan önceki meme incelemelerinde öncelikle ultrasonografi yöntemi kullanýlmalýdýr, gerekli durumlarda mamografi yönteminden de yararlanýlmalýdýr. 40 yaþýndan sonraki kontrollerde her iki yöntem birlikte kullanýlmalýdýr. Her iki EKÝM2008 kolejliler saðlýk 36 yapýlan incelemede bebekte var olabilecek problemler büyük oranda saptanabilmektedir. Ancak, dünyada yapýlan deðiþik geniþ serli araþtýrmalarda baþarý oraný %80-90 düzeyindedir. Önemli olan konu bebeðin saðlýðýný tehdit edebilecek temel problemlerinin erken dönemde belirlenebilmesidir. Bu branþ her geçen gün kendini yenileyen bir dal. Branþýnýzla ilgili teknolojik geliþmeler hakkýnda bilgi verebilir misiniz? Radyoloji teknolojisindeki hýzlý geliþme oldukça heyecan vericidir. Ultrasonografi teknolojisinde de son yýllarda önemli geliþmeler olmuþtur ve olmaktadýr. Önceleri sadece siyah beyaz ultrasonografi cihazlarý kullanýlýrken, son yýllarda damarlarýn görüntülenmesine olanak tanýyan renkli Doppler tekniði kullanýlmaktadýr. Bu þekilde eskiden sadece anjiografi ile incelenebilen pek çok damar hastalýðý günümüzde renkli Doppler ultrasonografi yöntemiyle de görüntülenebilmektedir. Anjiografi ile karþýlaþtýrdýðýmýz zaman ultrasonografi uygulamasý daha kolay ve hasta için herhangi bir zararlý etkisi olmayan bir yöntemdir. Son yýllarda ise üç boyutlu, dört boyutlu ultrasonografi yöntemleri, özellikle gebelik sýrasýnda bebeðin incelenmesinde kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Bu teknik ile özellikle ailelere doðum öncesi bebeklerinin birebir yüz fotoðraflarýný gösterebilmekteyiz, aileler çok heyecanlanmakta ve mutlu olmaktalar. Ancak bebekteki anomali taramasýnda hala iki boyutlu ultrasonografi tekniði daha yararlýdýr ve öncelikli kullanýlmalýdýr. TED Ankara Koleji'nin bir mezunu olarak, okulunuzla ilgili düþüncelerinizi alabilir miyiz? Kolej'in sonraki hayatýnýza katkýlarý ne þekilde oldu? Kolej'de okumanýn büyük bir ayrýcalýk olduðunu Kolej'den mezun olunca daha iyi anladým. Çaðdaþ eðitim ve öðrenimin yanýnda, özellikle günümüzde önemi daha da ön plana çýkan Atatürk ilkelerine baðlý gençler olarak yetiþtirildik, bundan gu- kolejliler EKÝM2008 rur duymaktayým. Kolej bana çevre ile iyi iliþkiler kurmayý, arkadaþ olmayý, sosyal olmayý, özgür düþünceye sahip olmayý ve fikirlerini korkusuzca ve saygý çerçevesinde savunmayý öðretti. Týp eðitimim ve akademik faaliyetlerim sýrasýnda bu özelliklerden çok yararlandým. Lise son sýnýfta Ýngilizce hocamýz rahmetli Kývýlcým Kamgözen hocamýzdý, mezun ettiði son sýnýfý bizim sýnýfýmýzdý, bu benim için ayrý bir onurdur. Bana kazandýrdýðý ve halen devam ettirdiðim kitap okuma alýþkanlýðýndan dolayý kendisine minnet borçluyum. Kolej yýllarýnda edindiðim arkadaþlarýmýn çoðu ile görüþmekteyim ve benim için en deðerli arkadaþlar sýnýfýndaki yerlerini korumaktadýrlar. Kolej bana arkadaþlýðýn, dostluðun ne kadar önemli olduðunu öðretti, binlerce teþekkürler. Bu büyük camiaya üye olmak hayatým boyunca bana güç verdi, sizlerin aracýlýðý ile Kolejli dostlarýma ulaþabildiðim için çok teþekkür ederim. Prof. Dr. Hakan Özdemir’82 1964 yýlýnda Ankara'da doðan Prof. Dr. Hakan Özdemir, 1982 yýlýnda TED Ankara Koleji'nden, 1988 yýýlnda Ankara Ün. Týp Fakültesi'nden mezun oldu. 1993 yýlýnda Gazi Ün. Týp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalý'nda uzmanlýk eðitimini tamamladý. 1995 yýlýnda yardýmcý doçent, 1996 yýlýnda doçent ve 2003 yýlýnda profesör oldu. 2005 yýlýnda kendi merkezi olan "Diason Ultrasonografi Merkezi"ni açan Özdemir, halen Gazi Ün. Týp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalý'nda part-time öðretim üyesi olarak çalýþmaktadýr. Prof. Dr. Hakan Özdemir, asistanlýðýnýn ilk günlerinden itibaren ilgi duyduðu ultrasonografi ve ultrasonografi eþliðinde giriþimsel tedavi yöntemleri konusunda Amerika, Avrupa ve Japonya'da deðiþik zamanlarda çeþitli eðitimler aldý. Halen Philadelphia-Amerika Birleþik Devletleri'nde bulunan "Jefferson Ultrasound Research and Education Institute" Türkiye Affiliasyon Baþkanlýðýný yürüten Özdemir, evli ve ondört yaþýnda bir çocuk babasýdýr. kiþisel geliþim 38 Bütüne bakmak Baþarýlý insan mutlu insan demek deðildir. Mutluluk ve yaþam doyumu içinde pek çok farklý alaný barýndýran kavramlardýr. Eðer kiþi baþarý ile mutlu hissediyorsa, baþarýlý olmak onun için anlamlý ve önemlidir. Ancak bir insanýn kendi varlýðýný ve benliðini parçalara ayýrmasý ve bu parçalardan bazýlarýný destekleyip, geliþtirirken bazýlarýný ihmal etmesi içsel bütünlüðünü tehlikeye atabilir. Zerrin Koyunpýnar TED Ankara Koleji Vakfý Okullarý Psikolojik Danýþma ve Rehberlik Müdürü G enellikle insanýn yaþam süreci bir çok kritik dönemden geçerek, (bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetiþkinlik ve yaþlýlýk) tamamlanýr. Bu kritik dönemlerden önemli biri de örgün öðrenim yýllarýný kapsar ve oldukça uzundur. Yaþamda sadece belli noktalara fazlaca odaklanmak, diðerlerinden alarak tüm enerjimizle bunlara yoðunlaþmak, hayatýn anlamlý olmasýný saðlayan pek çok yaþantýyý kaçýrmamýza neden olur. Oysa yaþamýn mutlu ve doyurucu geçmesi için, yakalanabilecek pek çok küçük an ve ayrýntý olduðunu unutmamak gerekir. Yaþam sadece gerekliliklerden oluþmamalý, sadece gerekli olan þeylerden oluþan bir hayat planlamamalýyýz. Bizlere doyum veren dostluklar, hobiler, bizi dinlendiren avarelikler de yer almalý hayatýmýzýn içinde. Hep ileriye dönük hayatý düþünerek, zamaný planlama üzerine çalýþýyoruz. Böyle olunca da þairin þiirinde söylediði gibi, þu anda kullanabileceðimiz elimizdeki sarý lira gün gelip geçersiz oluyor. Ýnsan iliþkisini bile içimize bakmadan, bir bilenden didaktik bir þekilde öðrenme çabasýndayýz, oysa doðamýz bunlarla zenginleþtirilmiþ özellikler taþýyor. Her þey formal bir biçimde bir bilenden maddeler halinde öðrenilmek zorunda deðil. Doðal akýþýna býraktýðýmýz yaþamýmýzda önceleri bu rolleri üstlenen ve baþarýyla sürdüren insanlar vardý, onlarýn yerini kurumlar aldý. Kiþisel geliþim çok önemli. Öðrenebileceði kadar öðrenen, zamaný iyi kullanan, kendine uygun bir meslek alanýna yönlenip, bu meslekte iyi bir kariyer sahibi olan bir birey olmak çok önemli. Ama iyi bir evlat, müzik ya da resim yaptýðý zaman kolejliler EKÝM2008 kendini çok iyi hisseden bir insan, bulunduðu toplumca aranan, varlýðý etrafý aydýnlatan, hayata güler yüzle bakan, fedakarlýk yapabilen, çevreye ve insanlara duyarlý biri olmak daha mý az önemli? Hangisi diðerinden büyük ve daha önemli? Ya da ikisini birarada yapabilsek daha iyi deðil mi? Ýçinde bulunduðumuz ortam gereði çok dikkatimi çeken konular oluyor. Bir öðrenci herhangi bir dersin niye öðrenildiðini ve ne iþine yarayacaðýný soruyor. Bu iþe yararlýðýn kriteri de OKS ya da ÖSS'de kaç soru çýkacaðý, ona kaç puan kazandýracaðý. Materyalist anlamda iþe yaramaz þeylere bir merak yok. Bir þeyi merak etmek araþtýrmak yok. Çünkü iþe yaramak üzere öðrenilmesi gereken ve bazen de pek ilgi çekmeyen pek çok þey var ve zaman sýnýrlý. Belki de hayatýn amacýný tartýþmak gerekli ve ondan sonra yaþamý planlamalý. Bütün ailelerin çocuklarýnýn sorunlarýna çocuklarýndan evvel sahip çýkýp çözüm üretmeleri sanki sorunsuz bir dünyaya hazýrlanan çocuklar yetiþtirmemize neden oluyor. Kendisi giyinebilen, yemeðini yiyebilen çocuklar yediriliyor ve giydiriliyor. Okula bizzat taþýnýyor ya da taþýttýrýlýyor, evde ufak tefek yardýmlarýndan bile vazgeçilip bütün sorumluluklar üzerinden alýnýp sadece ders çalýþmasý isteniyor. En ufak bir sorun çýktýðýnda çözmeye istekli ve çocuktan önde yer alan bir çok ebeveyn var. Ne yaptýðýmýzýn farkýnda mýyýz? Çok gerçekçi savunmalarýmýz olabilir ama bu koþullarda görünen sonuca hazýrlýklý olalým. Ýnsan bir bütün, bir bölümü mükemmel, diðer özellikleri çok geride kalmýþ bir insan yetiþtirmek pek de tercih edilecek bir þey deðildir. Dengeli bir bütün, bizim istediðimiz seviyede mükemmel olmasa da daha güzel ve yaþanasý bir Dünya için tercih edilmelidir. Kendini gerçekleþtirmek klasik bilgilerin ýþýðýnda da önemini ve kiþinin mutlu ve doyumlu oluþuna katkýsýný kanýtlamýþ, literatürde yerini almýþ bir olgudur. Kiþinin bütünlüðü, var olan potansiyelini hayata geçirdiði zaman istenen bir noktaya ulaþýr. Ýçinden bir bölümünü önemseyerek bir yol haritasý çýkar- mak sonrasýnda pek çok bedel ödemeye neden olabilir. Tabii ki toplumun beklentilerini, gerçeklerini dikkate almalýyýz ama her çocuk tektir ve kendine özgü bir çok zenginliði vardýr. Kendine özgü özelliklerine yaþamlarýnda yer vererek, bu özelliklerin getirdiði potansiyeli sonuna kadar kullanarak, bir taraftan mutluyken diðer taraftan da baþarýlý olurlarsa daha iyi olmaz mý? Baþarýlý insan mutlu insan demek deðildir. Mutluluk ve yaþam doyumu içinde pek çok farklý alaný barýndýran kavramlardýr. Eðer kiþi baþarý ile mutlu hissediyorsa, baþarýlý olmak onun için anlamlý ve önemlidir. Ancak bir insanýn kendi varlýðýný ve benliðini parçalara ayýrmasý ve bu parçalardan bazýlarýný destekleyip, geliþtirirken bazýlarýný ihmal etmesi içsel bütünlüðünü tehlikeye atabilir. Ýç motivasyonlarýmýz ve önceliklerimiz bizi bazý alanlara daha fazla eðilmeye doðal olarak itse de, bazen gereksiz görünen ama keyif aldýðýmýz kaçamaklarýn da yaþamýmýza serpiþtirilmiþ olmasý bizi iyi hissettirir. Sadece çalýþmak, iyi bir öðrenci olmak, iyi bir çalýþan veya yönetici olmak, sorumluluklarý eksiksiz yerine getirmek vb. belki benliðimizin bir yönüyle çevremizce takdir edilmesini saðlar ve bizi mutlu eder. Ancak bir an durup, üstünde deliler gibi çalýþtýðýmýz iþimizi veya uðraþýmýzý kaybettiðimizi düþünelim. Bu eðer geride kocaman, doldurulamaz bir boþluk býrakýyorsa, belki de bir þeyleri eksik yapýyor olabiliriz. Tek alanda iyi ve doyumlu olmak bütünsel deðildir. Tek alandaki baþarý ve çabalarýmýzla tümden mutlu olduðumuzu düþünmek de bir yanýlsama olabilir. Gestalt ekolünün argümaný; "bütün, parçalarýn toplamýndan daha büyük bir þeydir" der. Bütüne parçalarý toplayarak varamayýz. Bütün sahip olduðumuz bir þey. Yapabileceðimiz en güzel þey; belki parçalamamak olabilir. Bunun içinde sevmek var, çalýþmak ve baþarmak var, kaybetmek, baþaramamak ve hayal kýrýklýðýna uðramak var, üzüntü, keder ve acý var, coþku, aþk ve bedel ödemek var, keyif var, sýkýntý var... Hepsi bizim ve doðal. Kabul etmek, sevmek ve bu müthiþ harmoniyi bozmadan geliþmeye çalýþmak, kiþisel geliþim olarak adlandýrýlabilecek en kapsamlý ve tam eðitimden bile deðerli olabilir. Baþaralým ama kendimizi mutlu anlardan yoksun býrakmadan. Farklý davranamayacaðýna karar veren herkes alýþýlmýþ olan tarafýndan yok edilecektir. Paulo Coelho R. Zerrin Koyunpýnar 1981 yýlýnda ODTÜ Psikoloji Bölümü'nden mezun oldu. 1982 yýlýnda Ankara Üniversitesi Öðretmenlik Sertifika programýný tamamladý. 22 Þubat 1983 tarihinde TED Ankara Koleji Vakfý Özel Lisesi'nde Rehberlik Hizmetlerini baþlattý. Ankara Koleji'nde ilk 7 yýl boyunca psikoloji öðretmenliði ile Rehberlik çalýþmalarýný bir arada yürüttü. O yýldan bu yana kesintisiz sürdürülen rehberlik çalýþmalarýnda önce bir çalýþan sonra da yönetici olarak görev aldý. Yurt içinde ve yurt dýþýnda birçok kongre, seminer, hizmet içi programlara bildiri sunumlarý ile ya da dinleyici olarak katýldý, kendi yaptýðý çalýþmalarda bir çok grupla bilgi paylaþýmlarýnda bulundu. TED Ankara Koleji'nde yürütülen rehberlik hizmetleri kurumun eðitime bakýþý sayesinde yýldan yýla geliþerek çaðdaþ bir model haline geldi ve 20 kiþi ile devam etmekte. 1975 doðumlu, Kolej ve ODTÜ mezunu oðlunu 2.5 yýl önce maalesef kaybetti. Çok okuyan ve çok seyahat eden biri olan Koyunpýnar’ýn en sevdiði insanlarla ve gençlerle çalýþmaktýr. EKÝM2008 kolejliler mesaj kutusu 40 TED USA Baþkaný Doða Kayalar'97 Kolej ruhu Amerika'da da yaþatýlýyor Geçtiðimiz Haziran ayýnda ABD’de yaþayan TED Ankara Koleji mezunlarý TED USA Mezunlar Derneði adý altýnda bir araya gelerek, Geleneksel Kuru Fasulye Günü'nü gerçekleþtirdiler. ABD'de yaþayan TED'liler arasýndaki baðlarý güçlendirerek, geniþletmeyi hedeflediklerini belirten Dernek Baþkaný Doða Kayalar'97, ayný zamanda Kolej ruhunu burada da canlý tutmayý amaçladýklarýný kaydediyor. Öncelikle bize kendinizden ve çalýþma hayatýnýzdan bahseder misiniz? ubat 1980 Ankara doðumluyum. Ýlkokul oðrenimimin bir kýsmýný TED Ankara Koleji'nde tamamladýktan sonra ilk ve orta okulu babamýn görevi sebebiyle geldiðim ABD'nin New York þehrinde bitirdim. Türkiye'ye döner dönmez lise egitimime TED Ankara Koleji'nde devam ettim ve 1997 yýlýnda mezun oldum. 2001 yýlýnda Bilkent Üniversitesi'nin Uluslararasý Ýliþkiler Bölümünü burslu bitirdim. Ardýndan yüksek lisans yapmak üzere Amerika'nýn Indiana eyaletinde Bloomington þehrine yerleþtim. Burada yaþadýðým 7 yýllýk sürede Indiana Üniversitesi'nde Halkla Ýliþkiler ve Uluslarasý Ýliþkiler alanlarýnda yüksek lisans yaptým. Öðrenciliðim döneminde Indiana Üniversitesi ve Ivy Tech College'da araþtýrmacý ve öðretim üyesi olarak görev yaptým. Bu dönemde ayrýca, Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'nde yarý zamanlý araþtýrmacý olarak çalýþtým. Son 2 senedir New York'ta yaþýyorum ve Birleþmiþ Milletler Türkiye Daimi Temsilciliði'nde Sayýn Büyükelçimizin asistaný olarak çalýþýyorum. Boþ zamanlarýmda kitap okumaktan ve serbest yazý yazmaktan keyif alýyorum. Deðiþik ülkelerin kültürlerine ve mutfaklarýna karþý büyük ilgi duyuyorum. Þ TED USA ne zaman ve hangi isimlerin çalýþmalarýyla oluþturuldu? TED USA Derneði’ni kurmaktaki amaçlarýnýzý öðrenebilir miyiz? TED USA'i arkadaþlarýmla birlikte 1 Haziran 2008'de New York'ta kurduk. Kuruluþumuzda ve þu anki çalýþmalarýmýzda arkadaþlarým Alihan Polat'96, Hakan Kurt'96 ve Gökhan Geliþen'95'in çok büyük manevi ve maddi desteði olmuþtur. Her üçü de mesleki hayatlarýný New York'ta sürdürmektedirler. Buna ek olarak yönetim kurulunda çalýþtýðýmýz arkadaþlarýmdan Zeynep Aksoy'99, Togay Torunoðlu'96 ve Aral Çelebioðlu'02 kolejliler EKÝM2008 da aktif birer Kolejli olarak grubumuza katký saðlamaktadýrlar. Bizden farklý olarak Zeynep bu yaz sonu itibariyle California'ya yerleþmiþ olacak ve oradaki mezunlarýmýzý derneðimizle ilgili bilgilendirip bize yönlendirecektir. Ýlk aktivitemiz kuruluþumuzu açýkladýðýmýz gün yaptýðýmýz Geleneksel Kurufasulye Günü buluþmasýdýr. Baþkonsolosumuz Sayýn Mehmet Samsar ve Birleþmiþ Milletler Daimi Temsilcimiz Sayýn Baki Ilkin ve eþi Nur Ilkin tarafýndan himaye edilen ve 100'den fazla mezunumuzun katýlýmý olan aktivitemiz çok büyük ilgi görmüþ New York'taki yazýlý basýn portallarýnda, hürrüyetusa, turkishny.com gibi, yayýmlanmýþtýr. Derneðimizi kurmamýzda iki ana hedefimiz var. Bunlardan birincisi ABD'de yaþayan TED'liler arasýndaki baðlarý güçlendirmek ve geniþletmek ve Kolej ruhunu burada yaþatmak; ikincisi ise Amerika'da gelecek planlarý kurmayý hedefleyen Türkiye'deki TED'lilerimiz için bilgi ve deneyim kapýsý olmaktýr. Bunun için çalýþmaktan ve emek vermekten, arkadaþlarým ve ben çok büyük keyif alýyoruz. Daha evvel kurumsal anlamda böyle bir dernek oluþturma teþebbüsü olmadýðýndan önümüzde yapmamýz gereken birçok iþ varkýsa sürede bir websitesi oluþturmak, tanýtým broþürlerimizi tamamlamak, ilgi uyandýran, Kolejlileri bir araya gelmeye teþvik eden aktiviteler düzenlemek. Dileðim kýsa zaman içersinde hedeflerimize yakýnlaþmamýz, TED USA adý altýnda burada Koleji beraberce yaþayýp yaþatmamýzdýr. TED USA Derneði olarak önümüzdeki dönemler için gerçekleþtirmeyi planladýðýnýz hedefler nelerdir? Ýlk faaliyetimiz olan kurufasulye buluþmasýndaki en büyük baþarýmýz TED meþaleleri projesi için mezunlarýmýzdan topladýðýmýz maddi yardýmdýr. Baðýþýmýz onümüzdeki eðitim yýlýnda bir öðrencinin burslu okutulmasýný saðlayacaktýr. Önümüzdeki ay içinde Manhattan'daki Central Park'ta 'yaza veda pikniði' düzenlemek istiyoruz. New York'ta sonbaharýn mesaj kutusu 41 etkisi çok büyüleyici oluyor. Piknik sebebiyle tekrar bir araya gelmekten mutluluk duyarýz. Bunun dýþýnda her sene geleneksel balomuzu New York'ta da gerçekleþtirmek istiyoruz. Zamanla, sponsor tabanýmýzý geniþletip New York ve Amerika'daki yaþam imkanlarýyla ilgilenen Türkiye'de yaþayan oðrencilerimizin kiþisel ve profosyonel ihtiyaçlarýna yönelik etkinlikler düzenlemek istiyoruz. Bunlar arasýnda kariyer seminerleri, networking buluþmalarý, turistik geziler ve organizasyonlarýn olmasýný planlýyoruz. sayýmýz henüz netleþmemiþtir. ABD'de yaþayan TED'lilerle ilgili veritabanýný yeni yeni oluþturduðumuzdan size önümüzdeki aylarda daha net bir rakam verebilmeyi umuyorum. Daha evvel belirttiðim gibi ilk etkinliðimiz olan Kurufasulye Günü'nde yüz kiþinin üstünde bir katýlým gerçekleþmiþtir. Þu an kendi kiþisel kontaklarýmýzdan faydalanarak ve Facebook, Linkedin, yahoogroups gibi internet sitelerinin de yardýmýyla Amerika'da yaþayan TED'lilere ulaþmaya çalýþýyor, dernek faaliyetlerimize katýlmalarýný ve fikirlerini bizlerle paylaþmalarýný istiyoruz. Derneðe mezunlarýn ilgisi ve katýlýmý nasýl? Üye sayýnýz nedir? Derneðimiz kurulma aþamasýnda olduðundan toplam üye TED Ankara Koleji eðitiminin sizin üzerinizdeki etkileri nasýl oldu? Çok küçük yaþtan itibaren kendimi tanýmama yardýmcý olduðundan ve bana hâlâ devam eden harika dostluklar kazandýrdýðý için TED'e çok þey borçluyum. Bilim, açýk görüþlülük, spiritüelizm, yabancý dil ve kültürleri tanýma, sanatsal, estetik ve daha birçok deðiþik konuda bilinçlenmemi ve bilgi sahibi olmamý saðladýðýndan TED'li olmaktan büyük gurur duyuyorum. Nerede olursanýz olun TED'li olmak gerçekten de bir ayrýcalýk. Özellikle de yabancý bir ülkede yaþýyorsanýz TED sizi buluþturan birleþtiren bir dil, bir düþünce ve hatta yaþam tarzý oluyor. Bunu hissedebildiðim için, TED'le büyümemi saðlayan aileme ve sevdiklerime buradan tekrar teþekkürler. Bütün mezunlarýmýza ve Kolej'e emeði geçen, gönül vermiþ bütün okul çalýþanlarýmýza, bütün Kolej ailesine kendim ve arkadaþlarým adýna Sn. BM Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Baki Ýlkin, TED USA Bþk. Doða Kayalar, ve TED Ankara Koleji mezunlarýmýzdan Alihan Polat. pek çok sevgiler.. EKÝM2008 kolejliler mesaj kutusu 42 Türk Amerikan Gençlik Birliði Baþkaný Hakan Kurt TC Birleþmiþ Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkýn TC New York Baþkonsolosu Mehmet Samsar Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Baþkaný Kaya Boztepe TED USA Mezunlar Derneði Gökhan Geliþen’95 Seksen yýl sonra güneþli bir haziran günü, 1 Haziran 2008'de, yirmi üçüncü fidan New York Türk Evi'nde dikildi ve TED USA'in cansuyu verildi. Açýlýþ konuþmasýný yapan Türk Amerikan Gençlik Birliði Baþkaný Hakan Kurt'u kendileri de birer Kolejli olan Birleþmiþ Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkin, New York Baþkonsolos'u Mehmet Samsar ve Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Baþkaný Kaya Boztepe izledi. Konuþmacýlar dinleyicileri anýlarýyla tekrar Kurtuluþ'a, Kolej'in bahçe, koridor, sýnýf ve sýralarýna götürdüler. Türk Amerikan Mimar, Mühendis ve Biliminsanlarý Derneði Ýkinci Baþkaný Gökhan Geliþen'in TED USA'in misyon ve vizyonunu anlatan "Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'ni Kuran Kadrolarýn Öncülüðünde Geçmiþten Bugüne TED" adlý sunumundan sonra, ilk TED USA Yönetim Kurulu Baþkaný Doða Kayalar yapýlmasý planlanan faaliyetleri dinleyiGökhan Geliþen’95 cilerle paylaþtý. Faaliyetler arasýnda Geleneksel Kuru Fasulye Günü, gezi, balo, piknik ve haftalýk aktiviteler yer alýyor. Faaliyetlerden elde edilecek gelirlerle küçük Kolejli kardeþlerimize destek burslarý saðlanacak. New York Baþkonsolosu Mehmet Samsar ve BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkin'in eþi Nur Ýlkin'in himayelerinde ve evsahipliðinde düzenlenen programý özel kýlan en önemli geliþme ise katýlýmcýlarýn baðýþlarý ile bir meþalenin daha yakýlmasý ve küçük bir Kolejli kardeþimize bir senelik tam destek bursu saðlanmasý idi. Konuþmalardan sonra hep bir aðýzdan Kolej Marþý söylendi, hatýralar tazelendi, kuru fasulye ve onun çok sýký bir dostu olan pilav yendi. Derneðin kurucu üyeleri arasýnda Hakan Kurt, Alihan Polat ve Gökhan Geliþen, onur kurulu üyeleri arasýnda Türk Eðitim Derneði Baþkaný Gökhan Geliþen’95 Selçuk Pehlivanoðlu, Dýþ Ticaret Müsteþarý Tuncer Kayalar, Nur Ýlkin ve EDÝT Ýnþaat Yönetim Kurulu Baþkaný Emre Dökmeci yer alýyor. Doða 1995 yýlýnda TED Ankara Koleji Vakfi Özel Lisesi, 1999 yýlýnda Kayalar'ýn baþkanlýðýný yaptýðý yönetim kurulu Zeynep Aksoy’99, Togay Orta Doðu Teknik Üniversitesi Ýnþaat Mühendisliði Bölümü'nden mezun olduktan sonra yüksek lisans eðitimi için Amerika'da Torunoðlu’96 ve Aral Celebioðlu'02’ndan oluþuyor. Yönetim Kurulu, daLehigh Üniversitesi'ne gitti. 2001 yýlýnda Lehigh Üniversitesi'nden nýþma, bilim ve spor kurullarý tarafýndan destekleniyor. inþaat mühendisliði yüksek lisans derecesi ile mezun olduktan Derneðin internet sayfasý http://www.tedusa.org adresinde önüsonra Parsons Brinckerhoff Quade & Douglas ve Washington müzdeki günlerde hizmete girecek. Group International firmalarýnda profesyonel yapý mühendisi olarak çalýþýrken Columbia Üniversitesi'den bilgisayar mühendisligi yüksek lisans derecesi aldý. Þu an Skanska'da yönetici olarak çalýþýyor ve Polytechnic Institute of NYU'da yapý yönetimi üzerine doktora çalýþmalarýna devam ediyor. TED USA Alumni Association'in kurucularý arasýnda bulunan Gökhan Geliþen Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Baþkan Yardýmcýlýðý, ve Orta Doðu Teknik Üniversitesi Mezunlarý Derneði Baskanlýðý görevlerinde bulundu. Þu an Mimar, Mühendis ve Bilimadamlarý Derneði ikinci baþkanlýðý görevini yürütüyor. kolejliler EKÝM2008 gezi rehberi 44 Suyla gelen saðlýk Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý, Ankara'nýn yaný baþýnda, huzurun ve oksijenin bol olduðu bir þifa cenneti adeta. Ýçinde bulundurduðu bir çok mineralle yüzyýllardýr hastalarýn þifa kaynaðý olan kaplýca suyunun bilinen tarihi Romalýlara kadar uzanýyor. Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý Yönetim Kurulu Baþkaný A. Gazanfer Bal'82, bu deðerli suyun özellikleri ve gelen hastalara tesiste verilen hizmetler konusunda bilgiler verdi. Ýçmece ve kaplýca ne anlama geliyor? Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý’nýn Türkiye'deki diðer kaplýcalardan farký nedir? eraltýndan doðal yollardan çýkan 20 derece ve üzerinde ýsýdaki ve bir litresinde en az bir miligram mineral bulunan her suya kaplýca suyu denir. Eðer þifalarýna göre Saðlýk Bakanlýðý'nca onay veriliyorsa da içmece olarak adlandýrýlýr. Suyun içindeki mineral çeþitlerini çokluðu suyun kalitesini artýrýr. Ayaþ Ýçmeceleri'ndeki suyun özelliði ise ýsý deðerinin kaynak çýkýþý 51 derece olmasý. Bu ýsý havuzlarda 46 dereceye düþüyor. Bir diðer önemli özelliði ise mineral yoðunluðunun çok olmasý, bir litrede 10 bin miligram mineral var. Türkiye'deki mineralli sularýn içerisinde en yoðun olanlardan birisi. Dünya literatürüne geçmiþ bir sudur. Bu suyla ayný oranlarda minerale sahip Çekoslavakya'da bir kaplýca bulunuyor. Y Ayaþ Kaplýcalarý’nýn tarihi konusunda bilgi verir misiniz? Ayaþ Kaplýcalarý’nýn bilinen ilk tarihi Romalýlara dayanýyor. Bu suyun 2000 senedir aktýðý biliniyor. 1892 yýlýndan bu yana bizim ailemizde bulunuyor. Ben üçüncü jenerasyon ortaðýyým. kolejliler EKÝM2008 gezi rehberi 45 Ayaþ Kaplýcalarý’ndaki þifalý su hangi tür hastalýklara iyi geliyor? Hangi hastalar bu sulardan ne þekilde yararlanmalýlar? Ýçme suyu olarak mide, baðýrsak, karaciðer, safra kesesi tembelliklerine iyi gelir ve bu organlarý faaliyete geçirir. Safra kesesi, böbrek taþý ve kumlarýný döker. Ýdrar yollarý iltihaplarýný tedavi eder, mide ve baðýrsaklarý solucan, þerit ve kýl kurdundan temizler. Hazýmsýzlýðý, aðýz kurumasýný ve müzmin kabýzlýðý önler, baþ aðrýlarýný giderir. Hormon ifrazýný ve cinsel gücü artýrýr. Bunlar Saðlýk Bakanlýðý'nca belirlenmiþ, onaylanmýþ tedavilerdir. Banyo olarak romatizma, lumbago, siyatik, nevralji, üriner sistem hastalýklarý, kadýn hastalýklarý, kýrýk ve çýkýklardan sonraki mafsal yapýþýklýklarý ve kireçlenmelere iyi gelir. Tesisinizin genel özellikleri nelerdir, gelen müþteriler burada ne tür hizmetler- vuzu, Türk Hamamý, sauna ve masaj müþterilerimize sunduðumuz hizmetler arasýnda. Tesisimizin en büyük özelliklerinden birisi, iki sene önce faaliyete soktuðumuz kurumlarla anlaþmalý fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezimiz. Merkezde iki adet uzman doktor, bir pratisyen hekim, 3 adet fizyoterapistimiz, saðlýk hemþiremiz bulunuyor. Hastanemizde ayrýca mikrobiyoloji laboratuarýmýz, acil ünitemiz ve tedavi ünitemiz mevcuttur. Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý, hem içmece hem de kaplýca olarak Saðlýk Bakanlýðý'ndan onaylý içme ve kaplýca ruhsatý olan ve fizik tedavi rehabilitasyon merkezi hastanesi olan ilk tesidir. Tesisimiz en yakýn ilçeye 25 km mesafededir. Sessiz, huzurlu, kuþ seslerinin arasýnda oksijenin bol olduðu bir yerdedir. Ýnsanlar buraya geldiklerinde þehir gürültüsünden uzak bir ortamda, ruhlarý da tedavi olur. Türkiye'nin dört bir yanýndan müþ- teri gelir. Yüz küsür yýllýk bir firma olduðu için kemikleþmiþ bir müþteri portföyü vardýr. 39-40 yýldýr sürekli gelenler var. den faydalanabilirler? 800 yatak kapasiteli tesisimizde her bütçeye uygun konaklama imkaný var. Ýçinde duþu tuvaleti olan ve olmayan pansiyonlar ile yaz-kýþ açýk olan 200 yatak kapasiteli, sabah kahvaltýsý, öðle ve akþam yemeði olan duþu, tuvaleti, mini bar, tv, saç kurutma makinasý ve balkon bulunan odalarýmýz mevcut. Oda fiyatlarý 15 YTL'den 75'YTL'ye kadar statüsüne göre deðiþiyor. Yaz-kýþ açýk olan binamýz 200 yatak kapasitelidir. Ayrýca þifalý kaplýcalar, içme kürü, kondisyon odalarý, kapalý yüzme ha- Hastalar buraya geldiklerinde nelere dikkat etmeliler? Suyun yan etkileri var mýdýr? Ýlk kez gelen hastalarýn içme kürünü ve banyoyu kullanmadan önce saðlýk personelimize bir görünmeleri gerekir. Kaplýca suyu çok sýcak olduðundan 5 dakikadan fazla durulmasýný tavsiye etmiyoruz. Yüksek tansiyonlu hastalarýn kaplýcaya da girmesi sudan da içmesi zararlý. Mide ülseri, kanamasý olan hastalarýmýzýn sudan içmesini tavsiye etmiyoruz. Hastalarýmýzýn en çok dikkat etmesi gereken þey kaplýcadan çýktýktan sonra kendilerini çok sýký korumalarý gerekir. Sarýlýp, odalarýnda dinlenmeleri gerekir. Mezunu olduðunuz TED Ankara Koleji ile ilgili neler söylemek istersiniz? Kolej bir ruhtur. 10 yaþýnda bir kýzým var. O da Kolej'de okuyor. Kolejli olmaktan gurur duyuyorum. Ýçmeceler Mevkii Ayaþ Tel: 0312 718 31 01 Faks: 0312 718 31 04 www.ayasicmece.com.tr EKÝM2008 kolejliler çocuk 46 TÜBÝTAK Bilim Çocuk Dergisi Editörü Zuhal Özer'79 Amacýmýz çocuklarý üretime katmak Çocuklarý eðlendirirken öðreten bilimsel yayýnlarýn sayýsý ve mevcut dergilerin tirajlarý her yýl biraz daha artýþ gösteriyor. Bu yayýnlar arasýnda ise 10 yýldan bu yana çýkarýlmakta olan TÜBÝTAK'ýn Bilim Çocuk Dergisi, açýk farkla öne çýkýyor. Dergi, çocuklara geniþ bir yelpazeden sunduðu bilgilerle, kaliteli baský ve fotoðraflarla ve özellikle çizimlerle hem çocuklar hem de veliler tarafýndan büyük beðeni topluyor. Çocuklar bu nitelikli dergiye olan beðenilerini tirajý 2008 yýlýnda 100 bine çýkararak göstermiþler. Bilim Çocuk Dergisi'nin bu baþarýsýnýn altýnda yatan nedenleri derginin editörü Zuhal Özer'79 bizler için anlattý. Geniþ kitleler tarafýndan bilinen ve beðeniyle takip edilen TÜBÝTAK Bilim Çocuk Dergisi, nasýl bir sorumluluk taþýyor? Derginin içeriði ve amaçlarý hakkýnda bilgi alabilir miyiz? ncelikle TÜBÝTAK'ýn amaçlarýnýn ne olduðu söylemekle baþlamak istiyorum. TÜBÝTAK'ýn amaçlarýndan biri, bilimi halka yaygýnlaþtýrmaktýr. Bu amaçla birçok çalýþma yapýlýyor. Dergiler, kitaplar, etkinlikler vs. Bu dergilerden biri de, 7-12 yaþ arasý çocuklara hitap eden Bilim Çocuk Dergisi. Amacýmýz, bilimsel konularý çocuklarda merak uyandýracak biçimde onlara aktarmak. Bilim, genellikle insanlara soðuk, uzak ve ürkütücü görünüyor. Biz, bu dergilerimizle bilim dünyasý ve çocuklar arasýnda köprü olmaya çalýþýyoruz. Oyunlarla, sorularla, bulmacalarla, yazýlarla bilimi çocuklara aktarmaya çalýþýyoruz. Böylece okuyucu bilim dünyasýna bir minik adým atmýþ oluyor. Bizim de amacýmýz minik minik adýmlar atmalarýný saðlamak. Bir ders kitabý gibi, okul gibi, her bilgiyi aktarmak gibi bir amacýmýz yok. Sadece kapý aralamaya çalýþýyoruz. Dergimizde içerik olarak, bilimin her konusuna deðinmeye çalýþýyoruz. Fen bilimlerinin yaný sýra sosyal bilimleri de anlatmaya çalýþýyoruz. Örneðin bir ülkeye ait yemek tarifleri veriyoruz. O tarifi verdiðimiz zaman çocuklarýn o ülkeyi merak etmelerini saðlamýþ oluyoruz. Ö Uzun zamandýr çocuk yayýnlarý alanýnda çalýþýyorsunuz. Sizce iyi bir çocuk yayýnýn ölçüsü ne olmalýdýr? Çocuk dergilerinde en önemli nokta öncelikli olarak kullanýlan dil. Yazýlarýn dili çok temiz, akýcý ve yalýn olmalý. Hangi konuda olursa olsun, dil çok önemli! Çünkü sadece dil sayesinde anlaþabiliyoruz ve birbirimize ulaþabiliyoruz. Bunun yanýnda çocuklarla ilgili yayýnlarda görsel özellikler de çok önemli. kolejliler EKÝM2008 Görsel ürünlerin seçimi çok özenle yapýlmalý. Genellikle çocuklara hýzla üretilmiþ, üzerinde çok fazla düþünülmemiþ görsel ürünler sunuluyor. Bunlarýn çok kalýcý olduklarýný düþünmüyorum. Daha kalýcý, daha güzel ve çocuklarý olumlu yönde etkileyecek þeyler yapmak için mutlaka yüksek düzeyde özen göstermek gerekiyor. Küçücük bir görüntünün bile çocuklara ne ifade edeceði ve yazýnýn amaçlarýna uygun olup olmadýðý üzerinde düþünmek gerekiyor. Þu anda piyasadaki çocuk yayýnlarýný nasýl deðerlendiriyorsunuz? Sizce en çok hangi noktalarda hata yapýlýyor? Hepsinin kendine göre olumlu ve olumsuz yönleri var. Ama ben kiþisel olarak çocuklarýn aþýrý bir þekilde tüketime yöneltilmesini doðru bulmuyorum. Bu tabii ki sadece dergilerin sorunu deðil, her alanda karþýlaþýlan bir sorun. Bir þekilde zaman zaman dergiler de buna aracý olabiliyor. Bu durum belki bilinçli belki de bilinçsiz oluyor ama dikkatli olup sisteme alet olmamak gerekiyor. Çünkü sadece tüketime odaklý yetiþmek çocuklar için gerçekten tehlikeli diye düþünüyorum. Çocuklarýmýzý olabildiðince üretime katmaya çalýþmalýyýz. Biz de dergimizde buna dikkat etmeye ve yer vermeye çalýþýyoruz. Dergimizin benimsediði temel ilkelerden birisi de bu. Mevcut eðitim sistemimizin en büyük yanlýþlarýndan biri ve düþünme gücünün düþmaný, ezberleme üzerine gerçekleþiyor. Bu anlamda çocuklarýn etkin öðrenmeyi saðlayabilmeleri için öncelikle dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? Bizim de dergimizde tam anlamýyla yapmak istediðimiz þey bu. Milli Eðitim sistemine bu açýdan küçük de olsa bir destek saðlamak istiyoruz. Dergimizin içinde etkinlikler veriyoruz. Dergimizin birçok konusu, bu yeni sistemin getirdiði proje üretme, ürün ortaya çýkarma konusunda fikir verecek nitelikte. Bu yüzden dergimizden yararlanarak proje yapan çok sayýda çocuk var. Eðitimciler, etkinlik sayfalarýmýzý yoðun olarak kullanýyor. En güzeli de çocuklarýn bu etkinlikleri yapmaktan keyif almalarý. Öðretmenleri ya da aileleri istediði için deðil kendileri istedikleri için yapýyorlar. Bizim amaçlarýmýzýn odak noktasý tam da bu zaten. Onlara hoþlanacaklarý biçimde bilimi sunmak. Ben çocuklar iyi þeylere, nitelikli þeylere layýk diye düþünüyorum. Biz de iþimizi yaparken hep bunun üzerinde duruyoruz. Özenle çalýþýlmamýþ iþler iyi sonuç vermiyor. Onun için çocuklara hep güzel ve nitelikli þeyler sunmak lazým. Onlardan baþarý beklerken biz onlara ne veriyoruz, en önemli þey bu bence. Ayrýca çocuklarýn sanatla beslenmeleri de çok önemli. Biz bunu dergimizde hiç ihmal etmemeye çalýþýyoruz. Çünkü bu baþarý girdabýna girildiði zaman sanat bir tarafa býrakýlýyor. Sanat, insanýn yüreðine dokunan bir þey. Çocuklara bir þeyler öðretirken sanat iyi bir araç oluyor. Önemli olan çocuklara küçük bir kapý aralayýp var olan gerçekleri kendiliðinden fark etmesini saðlamaya çalýþmaktýr. Bütün denizleri korumasý gerektiðini sadece kýyýda gördüðü küçücük bir midye üzerinden anlatabilirsiniz. Çocuklar, kendilerinden baþarý beklenen bireyler haline getirildi; ancak önemli olan yetiþkinlerle çocuklar arasýnda saðlýklý bir alýþveriþ olmasý. Bu noktada yetiþkinlerin çocuklarýn "karþýsýnda" deðil, "yanlarýnda" olmalarý çok önemli. Yayýnýna katkýda bulunduðunuz çocuk veya eðitim üzerine yazýlmýþ kitaplar var mý? Geçmiþte kitaplarý yayýna hazýrlama görevlerim oldu. TÜBÝTAK tarafýndan yayýmlanan kitaplarýn hazýrlanma sürecine katkýlarým oldu ama þu anda Bilim Çocuk ve okul öncesi çocuklara hitap eden Meraklý Minik dergisi için görev yapýyorum. Okul öncesi çocuklar için yazýlar yazýyorum. 2007 yýlýnda yayýn hayatýna baþlayan Meraklý Minik Dergisi, çocuk geliþiminin en önemli evrelerinden birinin okul öncesi dönem olduðu düþüncesinden hareketle atýlmýþ bir adýmdý. Çok sevilerek takip ediliyor. Bunun yanýnda Bilim Çocuk Dergisi'nin editörlüðünü yapýyorum. Bilim Çocuk Dergisi'nin tirajý 2008 yýlýnda 100.000'in üzerinde seyrediyor. Bu tirajla Türkiye'deki diðer tüm dergiler arasýnda, 2008 yýlýnda en çok satan dergi oldu. Bu baþarýsýný hâlâ da sürdürüyor. Son olarak eðitim alanýnda çocuklarýmýzýn yaþadýðý en büyük kaygýlarýndan biri olan sýnav sistemlerini nasýl deðerlendiriyorsunuz? Bu temponun içindeki çocuklar için, önereceðiniz stres kontrolü yöntemleri nelerdir? Türkiye'de koþullar böyle oluþmuþ ve bunu gerektiriyor. Okuyucularýmýz 12 yaþýn altýnda olduðu için dergimizde bugüne kadar bu konuyu çok fazla ele alamadýk. Fakat böyle bir konuyu ele alacak olursak, kesinlikle yayýn kurulumuzdaki uzmanlarýmýzla iþbirliði yapardýk. Benim kiþisel görüþüm, tabii ki çocuklarýn bu þekilde sýnavlarla sýnanmamasý yönünde. Ezber, bir bilgiyi öðrenmenin kolay yolu olarak algýlanýyor ama ezber sonuçta insana çok þey katmýyor. Ezberlemek de eðitim sýrasýnda kazanýlan davranýþlardan biri. Ancak çocuklarýn ezberlemenin ötesine geçmesi gerekiyor. Örneðin öðrendikleriyle ilgili üretim yapabilmeleri gerekiyor. Bizim eðitim sistemimizin iyileþtirilmesi gereken yönünün de bu olduðunu düþünüyorum. Zuhal Özer'79 1961 yýlýnda Ankara'da doðdu. 1979 yýlýnda TED Ankara Koleji'nden, 1983 yýlýnda Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden mezun oldu. 1984 yýlýnda Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Merkezi'nde ölçme deðerlendirme uzmaný olarak çalýþmaya baþladý. 1995 yýlýnda ÖSYM'den ayrýlarak, TÜBÝTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nde yazar olarak çalýþmaya baþladý. TÜBÝTAK'ýn 1998-1999 yýllarý arasýnda yayýmladýðý bazý popüler bilim kitaplarýný yayýna hazýrladý. 2000-2002 yýllarý arasýnda, TED Özel Ankara Koleji Vakfý Lisesi'nde SOBÝS Projesi'nde görev aldý. Temmuz 2000'den bu yana Bilim Çocuk Dergisi'nin editörü olarak görevini sürdürüyor. Ayrýca Ocak 2007 yýlýndan beri TÜBÝTAK'ýn yayýmladýðý Meraklý Minik adlý okulöncesi bilim dergisinde de yazar olarak görev yapýyor. 2005-2007 yýllarý arasýnda da MEB ve Orta ve Doðu Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi'nin (REC) ortaklaþa gerçekleþtirdiði Yeþil Kutu Projesi'nde Türkçe versiyonu editörü olarak görev yaptý. 2004-2007 yýllarý arasýnda, Çaðdaþ Drama Derneði'nin düzenlediði yaratýcý drama liderlik atölyelerine katýldý. 2004-2005 yýllarýnda Uður Mumcu Vakfý'nýn düzenlediði desen atölyelerine katýldý. Tüm bu birikimlerini "çocuklar için yazmak" amacýyla kullanmak istiyor ve resimli çocuk kitaplarý hazýrlama denemeleri yapýyor. Boþ zamanlarýnda gökyüzü fotoðraflarý çekiyor. Evli ve bir çocuk annesi. EKÝM2008 kolejliler yaþam kalitesi 48 Kilo vermek ama ne pahasýna Dr. Mehmet Tümer'81 Aile Hekimliði Uzmaný www.bsyklinik.com K ilo vermek", sürekli hayatýmýzda olan ve aslýnda hiç duymak istemediðimiz bir kavram. Yaþamak için yemek yerine modern toplum yaþamýnda yemek için yaþamaya baþladýðýmýzdan beri baþýmýz fazla kilolarla belada. Son günlerde gündemde yer alan olaylar; hepimize "kilo vermek ama ne pahasýna?" sorusunu kendimize sormamýzý saðladý. Kötü örneklerden kolaycý çýkarýmlara gidip "ben kilolarýmla mutluyum" sloganýnýn arkasýna sýðýnmak ile, "bu iþ gerçekten profesyonel bir ekiple ve kalýcý olarak yavaþ tempoda uzun erimli bir davranýþ deðiþikliði programý ile yapýlýr" gerçeðini idrak etmek arasýnda kalmamýza neden oldu. Kilo yönetimi-davranýþ deðiþikliði programlarý, doktor, diyetisyen, egzersiz uzmaný ve psikologdan oluþan bir takým çalýþmasý ile yapýlýr. Kilo vermek terimi yerine aslýnda kullanýlmasý gereken kavram vücudumdaki fazla yað oranýný normal sýnýrlara çekme kavramýdýr. Bu kavram kalori alýmýný gözden geçirirken kalori yakýmýný hýzlandýrmayý yani aktiviteyi beraberinde getirir. Alýn teri olmadan kazanç, emek olmadan ürün olmaz. Uzun erimli kilo yönetimi kolay deðildir. Bir kilo yönetimi programýna baþlamadan aþaðýdaki konularý göz önünde tutmanýz gerekir. " Kilo Hedefini Doðru Koymak Doðru hedefi ortaya koymak en önemli adýmdýr. Çoðu kiþi sadece amaca, yani "kilo kaybý"na odaklanýr. Aslýnda odaklanýlmasý gereken en önemli noktalar; egzersiz ve diyet konusunda yapacaðýmýz davranýþ deðiþiklikleridir. Kilolarýný baþarýyla yöneten kiþiler daima sürdürecekleri birkaç davranýþ deðiþikliðini benimseyerek sürdürenlerdir. Akýlda tutulmasý gereken etkili kilo yönetimi hedeflerinin tam tanýmlý, ulaþýlabilir ve gereðinde revize edilebilir olmasý gerekir. Örneðin; "daha fazla egzersiz yapmalýyým" çok güzel bir hedef gibi görünse de tam tanýmlý deðildir, bunun yerine "hergün 5 kilometre yürümeliyim" ölçülebilir. Fakat daha egzersize yeni baþladýysanýz "günde yarým saat yürümeliyim" daha uygun olur, yine hergün yürümeye imkanýnýz olamayabileceðini göz önünde tutarak "haftada 5 gün 30 dakika yürümeliyim" gi- kolejliler EKÝM2008 yaþam kalitesi 49 bi çok daha özgül ve size açýk kapý býrakan hedefler uyumunuzu artýrýr. Baþarýyla Kilo Verdiðinizde Kendinizi Ödüllendirin (Lütfen yemek harici birþeylerle!) Baþarýyla kilo ve egzersiz hedeflerinize ulaþtýðýnýzda kendinize küçük ödüller verin, istediðiniz bir CD, kitap, almayý arzuladýðýnýz bir giyecek, iþten yarým gün izin alarak uzun süredir vakit ayýramadýðýnýz bir uðraþýnýzý gerçekleþtirmek gibi. Unutmayýn ki büyük bir hedef sonrasýnda kendinize vereceðiniz büyük bir ödül yerine; küçük hedeflere ulaþtýkça verilecek küçük ödüller çok daha fazla motivasyon saðlar. Kalori Dengenizi, Kredi Kartý Ekstreniz Gibi Dengeleyin (Umarýz kredi kartýzede deðilsinizdir!) Bunu yapabilmek için; yaþamýnýzdaki beslenme ve aktivite alýþkanlýklarýný gözden geçirip notlar tutmalýsýnýz. Günlük besin tüketiminizi, ne kadar süreyle ne tür fizik aktivite yaptýðýnýzý not etmelisiniz. Bu bakýþ açýsý ile kalori alým ve kalori harcamanýz arasýnda bir denge kurup, sonuçlarýný kilonuzdaki deðiþiklikle ölçebilirsiniz. Yeme Tetikleyici Ortam ve Davranýþlarý Önleyin Yemenizi tetikleyen sosyal ve çevresel etmenleri gözlemleyin. Örneðin televizyon izlerken yemek yediðinizde miktar artýþlarý olduðunu fark etmeniz veya iþyerinde çay kahve yanýnda etraftan gelen ikramlara hayýr dememeniz gibi. Gözlemleriniz ýþýðýnda yeme davranýþýnýzý tetikleyen sosyal durumlardan kaçýnma yönünde kurallar oluþturmalýsýnýz. "Doygunluk" Mesajýný Alýn Yemek yedikten sonra doygunluk mesajýný beyninizin doyduðunuz mesajýný almasý 15 dakika sürer. Bu yüzden yemek yeme hýzýnýzý azaltmalýsýnýz. Bu sayede yemeðinizin sonuna geldiðinizde doygunluk sinyalini almanýz saðlanacaktýr. Yeme tarzýnýzý deðiþtirmeniz kendinizi kötü hissetmeden daha az yemenizi ve kilo vermenizi saðlar. Yeme hýzýnýz azalýnca, yemeðin sonuna doðru doygunluk sinyalleri beyninize ulaþacaktýr. Daha küçük tabaklar kullanmak size biraz daha yardým edecektir. Küçük tabaklara konan porsiyonlar çok daha büyük ve doyurucu görülecektir. Öðün atlamamak ve günlük bir öðün planýna uymak amaca ulaþmanýzda size gerekli olan bir davranýþ deðiþikliðidir. Hepimizin saðlýðý ne kadar enerji harcadýðýmýza yani yaptýðýmýz fiziksel aktivite miktarýna ve buna karþýn beslenme ile aldýðýmýz kalori miktarýna baðlýdýr. Pek çoðumuz fizik akvitesini egzersiz yapmak olarak algýlar. Bu algýlama pek çok zaman doðru olsa da; arabamýzý gideceðimiz yerden uzakta park edip yürümek dahil artýrdýðýmýz günlük aktivite miktarý hayatýmýzdaki kalori dengesini düzenlemek açýsýndan çok önemlidir. Teknolojinin kilo yönetimine uygulanmasýnda en yeni sistem, kolunuza taktýðýnýz bir sensör sistemi sayesinde, bu kalori harcamanýz ve kalori alýmýnýzý kontrol altýna alýyor. Kolunuza takýlacak özel bir dijital saat ile haberleþen sensör; size sürekli bilgi aktarýyor. Bu sayede davranýþ deðiþikliði geliþtirmeniz kolaylaþýrken, program sýrasýnda ölçümlemeler yapmanýz ve programa uyumunuz katlanarak artýyor. ABD’de yapýlan çalýþmalarda çok baþarýlý sonuçlar elde ediliyor. EKÝM2008 kolejliler sosyal sorumluluk 50 Ankara Koru Rotary Kulübü Kendinden Önce Hizmet Ýnsanlýða hizmet vermek, her meslekten yüksek ahlaki standartlarý yüceltmek ve dünyada barýþ ve iyi niyeti yaymak amacýyla dünyadaki iþ ve meslek adamlarýnýn birleþmelerinden meydana gelmiþ bir kuruluþ olan Rotary Kulüpleri dünya genelinde birçok ülkede bulunuyor. On yýl önce Ankara'da açýlan Ankara Koru Rotary Kulübü de bunlardan biri. Kulübün tarihi ve yapmýþ olduðu hizmetlerle ilgili bilgi veren Hizmet Projeleri Komitesi'nden Dr. Ýnci Þimþek'81, Kulübün bir üyesi olmaktan büyük mutluluk duyduðunu belirtiyor. R Rotary ne anlama gelmektedir? otary'nin tüm Rotary camiasý tarafýndan kullanýlan ortak bir tanýmý vardýr aslýnda. O da; "Rotary, insanlýða hizmet vermek, her meslekten yüksek ahlaki standartlarý yüceltmek ve dünyada barýþ ve iyi niyeti yaymak amacýyla dünyadaki iþ ve meslek sahibi insanlarýn birleþmelerinden meydana gelmiþ bir kuruluþtur". Dünya genelinde bir çok Rotary kulüpleri bulunuyor. Bu kulüpler hangi amaçla kuruluyor? Dünyada yaklaþýk 33.000 Rotary Kulübü, hizmet idealinde birleþmiþ çeþitli iþ ve meslek sahiplerinden oluþuyor. Ortak amaç da; dünya çapýnda dostluk iliþkileri kurarak uluslararasý karþýlýklý anlayýþý, iyi niyet ve barýþý teþvik etmek ve geliþtirmek. kolejliler EKÝM2008 Rotary'nin resmi sloganý, "Kendinden Önce Hizmet"tir ve bu hizmetler genellikle gençlere, yaþlýlara, özürlülere ve Rotary'e bir umut kaynaðý olarak bakan kiþilere sunulan hizmetlerdir. Bu kulüplerdeki üyelerin hepsi de kendi mesleklerinde baþarýlý, mensubu olduklarý mesleði en iyi þekilde temsil eden kiþilerdir. Bilgi ve becerileri ile toplumun her kesimine ýþýk tutar ve kiþisel bilgi zenginliklerini baþkasýna yardým amacý ile paylaþýrlar. Bu anlayýþýn en güzel örneklerinden biri de "Rotary Toplum Gönüllüleri Birliði"dir. Bu oluþum daha çok büyük þehirlerde düþük gelirli kesimin yaþadýðý bölgelerde kurulur ve orada kendi kendilerine organize olmayan kiþilerle birlikte Rotaryenlerin sahip olduklarý bilgi ve deneyim birleþtirilerek toplum kalkýnmasýna yardýmcý olunmaya çalýþýlýr. Rotary Köy Gönüllüleri sosyal sorumluluk 51 Dr. Ýnci Þenyüz ÞÝMSEK’81 Birliði dünyada yaþam kalitesini arttýrýcý faaliyetler kavramýna çok yeni bir boyut getiren bir programdýr. Ankara Koru Rotary Kulübü'nün tarihçesi hakkýnda bilgi verir misiniz? Benim de üyesi olmaktan büyük mutluluk duyduðum Ankara Koru Rotary Kulübü, tam 10 yýl önce Ankara Gaziosmanpaþa Kulübü'nün çabalarýyla kuruldu. 10 yýl dile kolay. 10 yýl boyunca her hafta kulüp toplantýsýnda bir araya geldiðiniz, her türlü mutluluðunu, hüznünü paylaþtýðýnýz dostlarýnýzla birlikte insanlýk için bir þeyler yapmak inanýlmaz mutluluk verici bir duygu. Sadece topluma deðil, birbirimize de manevi destek veriyoruz. Tam bir aile gibi uzun yýllar boyunca, hayatlarýmýza þahit oluyoruz. Sürekli üretken bir ortam olan kulübümüze, gönüllü yeni dostlar almak da bizi her zaman mutlu ediyor. Rotary Kulubü'ne üyelik için hangi þartlar aranýyor? Ýsteyen herkes bu kulübe üye olabilir mi? Her Rotaryenin "Rotary'yi Geniþletmek" prensibinden yola çýkarak, Rotary'yi paylaþacak yeni üyeleri kulübüne kazandýrma zorunluluðu vardýr aslýnda. Mesleðinde baþarýlý, saygýn ve sevilen, yardým etmeyi ve hizmeti seven her insan potansiyel bir Rotaryen'dir zaten. Ancak bir Rotary Kulübüne üye olabilmeniz için, sponsor diye tabir ettiðimiz bir Rotaryen tarafýndan o kulübe önerilmeniz gerekir. Rotary'yi özümseyebilecek, toplantýlara devam edebilecek, paylaþým ve hizmet felsefesini benimseyebilecek her davetli üye olmaya adaydýr. Kulübünüzün þu ana kadar yapmýþ olduðu ve yapmayý düþündüðü projeler nelerdir? Geçtiðimiz 10 yýl boyunca, yüzlerce projede elele hizmet verdik. Küçük Ölçekli Ýþ Kazandýrma kurslarýndan tutun da, Okuma Yazma Kurslarýna, Saðlýk Taramalarýna kadar, toplumun eksikliðini hissettiði her alanda faaliyet gösteriyoruz. Her yýl düzenli olarak gerçekleþtirdiðimiz "Çimler Üzerinde Dans" konserlerimizle, "Uçurtma Þenliklerimizle" ve kermeslerimizle pek çok toplumsal projemize kaynak saðlýyoruz. 2003 yýlýnda gurur duyduðumuz Körlükle Mücadele Merkezi'ni ve 2006 yýlýnda da, Yeþiltepe Ýlköðretim Okulu'nu açtýk. Her yýlýn baþka bir temasý var. Örneðin geçen yýl, hizmet konumuz "Meme Kanserinde Erken Taný" idi. Kadýnlarýmýzý bu konuda bilinçlendirebilmek için eðitim seminerleri düzenledik. Bu yýlki konumuz "Bebek Ölümleri". Projelerimiz aðýrlýklý olarak annelerin, gebelerin kendilerinin ve bebeklerinin saðlýklarýna dikkat etmeleri konusunda vereceðimiz eðitimlere yönelik olacak. Ýþin güzel yaný, bu projeleri hayata geçirirken ilgili tüm devlet kuruluþlarýyla, sivil toplum örgütleriyle ve özel sektör ile omuz omuza çalýþýyoruz ve iþin sonunda aldýðýmýz hazzýn tadýný birlikte çýkarýyoruz. Ýçinde insan sevgisi olan ve toplum için ne yapabilirim diye kendi kendisine soran her meslek sahibi, baþarýlý bireyin Rotary'yi ve Rotaryenliði düþünmesini tavsiye ederim. Kulüpte baþka Kolejli üye bulunuyor mu? Evet, tabii, üyelerimiz, eþlerimiz ve çocuklarýmýz arasýnda da pek çok Kolejli var. Arzu Akýn, Birgül Ataç, Elif-Erhan Yalçýn, Esin Koç, Ýnci-Aykýn Þimþek, Özay-Bülent Seyrek, Pelin Aktuð, Selda-Kaan Saltýk, Sevgi Tuna; Kolejli arkadaþlarýmýzdan bazýlarý. www.koru-rotary.org.tr Dr. Ýnci Þenyüz Þimþek’81 1963 Ankara doðumlu olan Ýnci Þenyüz Þimþek, 1981 yýlýnda TED Ankara Koleji'nden mezun oldu. 1987 yýlýnda Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi'nde Týp eðitimini tamamlayan Þimþek, Nevþehir Ana Çocuk Saðlýðý ve Aile Planlamasý Merkezi'nde mecburi hizmetini yaptý. Doktora eðitimini ise yine ayný üniversitenin Týbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalý'nda gerçekleþtirdi. 1995 yýlýnda Dýþiþleri Bakanlýðý Saðlýk Merkezi'nde çalýþmaya baþlayan Þimþek, halen ayný kurumda görevine devam etmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir. EKÝM2008 kolejliler moda-tasarým 52 Gümüþ özgürlük demektir Geçmiþ çaðlara ait en önemli bulgular, insanoðlunun çeþitli maddelerden yaptýðý takýlardan elde edilmiþtir. Baþlangýçta kemik, taþ, toprak veya aðaçtan yapýlan ve genellikle dini bir ritüel maksadýyla kullanýlan takýlar zamanla insanoðlunun özellikle de kadýnlarýn vazgeçilmezleri arasýnda yerini aldý. Günümüzde taký malzemesi olarak en yaygýn kullanýlan metaller altýn ve gümüþ... Gümüþ altýna göre maliyet açýsýndan çok daha avantajlý. Ama gümüþü bir çok insan için cazip yapan þüphesiz bunlardan çok daha fazlasý... B irçoðumuzun takmaktan çok zevk aldýðý gümüþ takýlarý mevcuttur. Kimimiz için taþlý bir gümüþ yüzük, kimimiz için bir çift küpe veya bir gümüþ bileklik... Yenileri alýnsa da bazý gümüþ takýlarýn bizde nedense ayrý bir yeri vardýr her zaman. "Kendimi bildim bileli gümüþ taký takmayý severim" diyen Erhan Güçsavaþ’73 da bir gümüþ tutkunu. Neredeyse ortaokul yýllarýnda gümüþ taký takmaya baþlayan Güçsavaþ, iki yýl önce bu sevgisini ticarete dönüþtürmüþ. 2006 yýlýnda Tunalý Kuðulu Pasajý'nda açýlan Gümüþçü bu zaman zarfýnda 1973 Kolej mezunlarýnýn yeni buluþma noktasý olmuþ adeta. Öyle ki Erhan Güçsavaþ okul döneminde çok samimi olmadýðý arkadaþlarýyla dahi burasý sayesinde bir araya gelerek, daha yakýn dostluklar kurmuþ. Turizm Bakanlýðý’ndan emekli olduktan sonra çok sevdiði gümüþ takýlarý satmaya karar veren Güçsavaþ, taký takmaktan ve baþka insanlarýn üzerinde de görmekten hoþlandýðýný söylüyor. Gümüþçü oldukça farklý ve zevkli tasarýmlarýn yer aldýðý gümüþ severlerin mutlaka görmesi gerektiði bir yer. Bunun nedeni Güçsavaþ'ýn dükkanýnda sadece sevdiði tasarýmcýlarýn özgün ürünlerine yer veriyor olmasý. Dükkanda belli köþeler belli tasarýmcýlara ayrýlmýþ ve içeri girdiðinizde ayný tasarýmcýnýn eserlerini bir arada bulabiliyorsunuz. Güçsavaþ, insanlarýn kendi takýlarýnýn aynýsýný baþka insanlarýn üzerinde görmekten hoþlanmadýklarýný ve daima farklý ürünler peþinde olduklarýný bu yüzden dükkanýnda özel koleksiyonlar bulundurduðunu belirtiyor. Kürþat ve Sibel Ýnan çiftinin hazýrlamýþ olduðu ve görenleri gerçekten hayran býrakan Suizi Koleksiyonu da bunlardan biri. Tamamý 950 ayar gümüþten ve nadir bulunan taþlardan meydana getirilmiþ Suizi Koleksiyonu, özgün tasarýmlarýn bu- moda-tasarým 53 luþma noktasý adeta. Sertifikalý satýlan bu ürünlerin fiyatlarý da bir o kadar uygun. Yaka iðnesi, tek küpe ve birden fazla takýlan yüzükler gibi ürünler modern ve otantik tasarýmlarýn bir birleþimi olarak müþteriye sunuluyor. Gümüþçü'de ürünleri bulunan bir diðer gümüþ tasarýmcýsý Murat Güneþ. Güneþ'in tasarýmlarý daha çok Türk halkýnýn her zaman sevdiði otantik ve etkileyici bir tarzda. Taþ seçimleri ve bunu gümüþle iþleyiþi ile dikkat çeken bir diðer tasarýmcý ise Sinem Güven. Özellikle son yýllarda tüketicinin altýn ile gümüþün farklý olduðunu anlamasýyla gümüþe olan ilginin bir hayli arttýðýný belirten Güçsavaþ, "Önceleri taký dendiðinde sadece altýn biliyordu. Artýk gümüþ de halk tarafýndan çok seviliyor. Çünkü gümüþ özgürlük demektir. Gümüþü Türk halký çok seviyor" diyor. Gümüþü sevenlerle birlikte üreticilerin de bir hayli arttýðýna dikkat çeken Güçsavaþ, Endonezya ve Tayland gibi deðiþik ülkelerden de ürünler gelmesiyle çeþitlerin oldukça çoðaldýðýný söylüyor. Yurtdýþýndan gelenleri her yerden edinmek mümkün. Ama özel tasarýmlar belirli yerlerde bulunabiliyor bu yüzden çok daha deðerli. Erhan Güçsavaþ özel tasarýmlarýn fiyatlarýnýn diðer ürünlere nazaran biraz daha fazla olabileceðini belirterek, tüketiciye mutlaka beðendikleri takýyý almalarýný öneriyor. Sadece fiyatý ucuz diye taký almanýn anlamsýzlýðýný dile getiren Güçsavaþ, þöyle diyor: "Takýyla bütünleþirsiniz. Kendi hayat felsefenizi, tarzýnýzý ortaya koyarsýnýz. Ýnsanlar beðendikleri, kendilerini tamamlayacaðýný düþündükleri takýlarý alýp takmalýlar." Erhan Güçsavaþ, Kolej yýllarýný, Kolej arkadaþlýklarýný da hiç unutamýyor. Gümüþçü'yü açtýktan sonra birçok arkadaþýyla yeniden buluþma fýrsatý bularak, birçok arkadaþýyla hiç ayrýlmamýþ gibi yeniden samimi olduklarýný belirten Güçsavaþ, bu duygunun baþka bir okulda tadýlamayacaðýný söylüyor. Kolejli olmak bir ayrýcalýktýr diyen Güçsavaþ, bu yüzden kýzý Deniz'i de geçtiðimiz yýl Kolej'e kaydettirmiþ. Gümüþçü Tunalý Hilmi Cad. Kuðulu Pasajý 123 Alt Kat No:18/4 Kavaklýdere/ANKARA Tel: 0312 426 21 27 Erhan Güçsavaþ’73 1955 Ankara doðumlu olan Erhan Güçsavaþ, 1973 yýlýnda TED Ankara Koleji'nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi Ýstatistik Bölümü'nü bitiren Güçsavaþ, Turizm Bakanlýðý'ndan emekli oldu. Diþ Hekimi Hale Güçsavaþ ile evli olan Erhan Güçsavaþ'ýn Deniz adýnda bir kýzý bulunuyor. EKÝM2008 kolejliler keyif 54 Günde en az iki þiþe Türkiye'de maden suyu dendiðinde ilk akla gelen markalardan biridir Beypazarý Maden Sularý. Kurulduðu günden bu yana doðallýktan vazgeçmeyen, teknolojisini ise sürekli yenileyen yarým asýrlýk bir firma. 1957 yýlýndan günümüze kalitesinden ödün vermeyerek bir markaya dönüþen Beypazarý Maden Sularý'nýn sahibi Niyazi Ercan'79, maden suyunun insan saðlýðý üzerindeki faydalarýný ve firmasýnýn gelecek hedeflerini bizlerle paylaþtý. Maden suyunun tanýmýný yapabilir misiniz? Soda ve maden suyu arasýndaki farklar nelerdir? oðal mineralli su yerin katmanlarýndan kendi halinde çýkan veya çýkartýlan1litresinde en az 1000 mg çözünmüþ mineral ihtiva eden tamamen "doðal" bir içecektir. Soda ise, içilebilir özellikteki suya, yapay mineraller ve karbondioksit gazý eklenerek elde edilen ve tamamen "yapay" olan bir içecektir. Yapay minerallerin vücuda katkýlarý sýnýrlýdýr. Her ikisi de mideyi rahatlatma özelliðine sahiptir, ancak sodanýn bundan baþka hiçbir iþlevi yoktur. Oysa doðal mineralli su ayný zamanda doðal bir mineral deposudur. Dolayýsýyla aradaki fark þu þekilde yorumlanabilir: Doðal mineralli su bir ihtiyaç, soda ise bir tercihtir! D Maden suyunun insan saðlýðýna faydalarý nelerdir? Saðlýklý hayatýn þartlarýndan biri de, vücudun ihtiyacý olan mineralleri temin etmektir. Ýnsan vücudu, fonksiyonlarýný doðru bir þekilde yerine getirebilmek için 80'den fazla mineral kullan- maktadýr. Ýçerdiði mineraller bakýmýndan vücudumuza gerekli mineralleri saðlayan en iyi içecek doðal mineralli sudur. Doðal mineralli sularýn ihtiva ettiði zengin mineraller, vücudumuzda vitaminlerin fonksiyonlarýna yardýmcý olur. Muhtevasýndaki zengin kalsiyum ve florür gibi mineraller dolayýsýyla özellikle çocuklar, bayanlar ve yaþlýlarýn daha fazla doðal mineralli su içmeleri gerekir. Uzmanlara göre, günde en az 2 litre civarýnda su ve doðal mineralli su tüketilmesi saðlýklý hayatýn temel þartýdýr. Doðal mineralli sularda zengin olarak bulunan minerallerden magnezyum, hücre içerisinde potasyumdan sonra en yoðun olarak bulunan katyondur. Hücre zarý, hücre içi ve hücre çekirdeðindeki birçok biyolojik olaylarda etkilidir ve kas ile sinirlerdeki elektrik uyarýlarýnýn iletilmesini saðlar. Kalp ve damar hastalýklarýyla çok ilgisi vardýr. Günde en az 2 þiþe doðal mineralli su içenlerde ani kalp enfaktüsü görülmediði bilimsel verilerle tespit edilmiþtir. Doðal mineralli sularýn diðer yararlarýný þöyle sýralayabiliriz; Sindirim sistemine olumlu etkisi vardýr, vücuttaki gereksiz tuzu yok eder, selülit oluþmasýný engeller, kalori içermediði için tüm zayýflama programlarýnýn vazgeçilmez bir parçasýdýr, florür içerdiði için özellikle çocuklarýn diþ çürümelerini engeller. Hamileler ve emziren anneler için özellikle tavsiye edilmektedir. Beypazarý Maden Sularý'nýn tarihçesinden bahseder misiniz? Firmamýz 1957 senesinden bu yana Ankara'nýn Beypazarý ilçesinde yer almakta olup 51 senelik deneyim ve tecrübesiyle halkýn beðenisini kazanmýþ ve kulvarýnda 1 numara olmayý baþarmýþtýr. Yaptýðý yatýrýmlarla kendini geliþtiren ve sektörüyle ilgili teknolojik geliþmeleri yakýndan takip eden firmamýzýn amacý insan saðlýðý açýsýndan çok büyük önem taþýyan maden suyunu halkýmýza sevdirmek ve kaliteyi halka sunmaktýr. Firmamýzýn dolum tesisleri, dönüþümlü ve iadesiz olmak üzere beþ üniteden oluþmaktadýr. Dönüþümlü kasa hattýmýzda teknolojinin en son kullanmýþ olduðu kasa boþaltma, þiþe yýkama, boþ kasa yýkama, þiþe dolum makinasý ve otomatik kasalama makinalarýndan oluþmaktadýr. Ýadesizlerin dolumunu yaptýðýmýz dört maden suyu üretim hattýmýzda ise teknolojinin en son kullanmýþ olduðu palet çözme, þiþe çalkalama (rinser) þiþe dolum ve kapaklama makinasý, etiketleme makinasý, optik elektronik kontrol, shrinkleme makinasý, paletleme makinasý ve strechleme makinalarýndan oluþmaktadýr. keyif 55 Firmamýz þimdilik toplamda 160.000 þiþe/saat kapasite ile iadesiz ve 40.000 þiþe/saat kapasite ile de dönüþümlü maden sularýný HACCP ve ISO 9001:2000 güvencesi ile, hijyenik þartlarda piyasaya arz etmektedir. Hijyen koþullarýna önem göstermekte olan firmamýzýn sürekli denetimi yaný sýra (Saðlýk Bakanlýðý'nca) kendi içinde özel laboratuvarý bulunmakta olup, her saat baþý üretimden alýnan örnekler burada incelenmektedir. Beypazarý markasý olarak maden suyu pazarýnda %22 iç pazar payý ile lider konumda olan firmamýz, pazarda tüketimi artýrmaya yönelik reklamlarýyla tüketicileri bilinçlendirmeye çalýþmaktadýr. Bunun yaný sýra KKTC dahil olmak üzere Arabistan, Ýngiltere, Fransa, Danimarka, Belçika, Almanya, Kanada, Suriye ve Hollanda'ya da ihracat yapmaktadýr. Türkiye'de son yýllarda maden suyu piyasasý hýzlý bir geliþim içinde. Beypazarý Maden Sularý diðerlerinden nasýl bir farklýlýk gösteriyor? Beypazarý markasýnýn halkýn gözünde 1 numaralý maden suyu olarak tercih edilmesinin ve güven kazanmasýnýn sebebi yarým asýrlýk DENEYÝMÝMÝZ, TECRÜBEMÝZ ve YENÝLÝKÇÝ olmamýzdýr. Firmamýzýn prensibi doðal olaný doðal ambalajýnda yani, cam þiþede halka sunmaktýr. Bu yüzden tüm ürünlerimizi cam þiþede halka sunmaktayýz. Ayrýca, Beypazarý mineralli suyun diðerlerinden en büyük farký içerdiði minerallerdir. Her mineralli suyun içerdiði mineral deðerleri bölgesel olarak farklýklýk göstermektedir. Firmamýzda üretilen doðal mineralli su, içerdiði deðerler bakýmýndan ZENGÝN MÝNERALLÝ SU kategorisine girmektedir. Beypazarý Maden Sularý, uzun yýllar tek bir çeþit üzerinde kalmasýna raðmen bu yýl meyveli maden sularýný da ürün çeþitlerine ekledi. Böyle bir ürün çeþitliliðine neden gerek duydunuz? Maden suyu kültürü Türkiye'de ne yazýk ki geliþmemiþ, maden suyunun önemi anlaþýlamamýþtýr. Avrupa'da kiþi baþýna düþen yýllýk maden suyu tüketimi 150 litreyken, Türkiye'de bu rakam 7 litrenin altýnda. Ülkemizde saðlýklý bireylerin sayýsýný artýrabilmek için doðal zenginliðimiz maden suyunun tüketimi- Niyazi Ercan’79 1961 senesinde Ankara'da doðan Niyazi Ercan, ilk ve orta öðrenimini TED Ankara Koleji'nde tamamlamýþtýr. Eðitimini tamamladýktan sonra babasý Cemil Ercan tarafýndan Ankara'nýn Beypazarý ilçesinde kurulan Beypazarý Maden Suyunun iþletmeciliðini devralmýþtýr. Maden suyu tüketiminin çok olduðu ülkelere yaptýðý yurt dýþý seyahatlerinde þirketini daha da ileriye götürmek için fikir edinmiþ ve firmayý bugün dünyaca ünlü bir marka haline getirmeyi baþarmýþtýr. 1984 yýlýnda evlenen ve iki çocuk babasý olan Niyazi Ercan, çocuklarýna kaliteli bir eðitim vermek istemiþ ve þu anda Bilkent Üniversitesi Ýþletme Bölümünü okumakta olan çocuklarýyla beraber aile þirketi olarak devam etmesini istediði firmasýný, daha ileriye taþýmak istemektedir. nin artýrýlmasý gerekiyor. Avrupa'nýn doðal mineralli sular açýsýndan en zengin ülkesi Türkiye'de bu sularýn tüketim oraný son derece az. Maden suyuna yeni bir tat getirerek halka sevdirmek bu saðlýk iksirini farklý bir damak tadýyla sunmak, sektörümüze az da olsa canlýlýk getirmiþ ve bu yeni tat halkýn beðenisini kazanmýþtýr. Firmamýz her þeyin doðalýndan yana olduðu için uzun bir süre bu çeþitleri çýkarmamýþtýr. Ancak halktan gelen yoðun istek üzerine, doðallýktan yine vazgeçmeden %100 doðal aroma kullanarak üç yeni lezzetle doðal mineralli suyu buluþturmuþtur. Þimdilik viþne, elma ve limon çeþidi bulunan firmamýz yakýn bir zamanda farklý iki lezzeti daha ürünlerine ekleyecektir. Beypazarý Maden Sularý'nýn gelecek hedefleri nelerdir? Firmamýz 2008 yýlý sonunda devreye alacak olduðu, italyan SÝMONAZZÝ marka 50.000 þiþe saatlik komple þiþe dolum hattýný Türkiye'mize kazandýrmaktan mutluluk duymaktadýr. Böylece, 210.000 þiþe/saat iadesiz üretimi ve 40.000 þiþe/saat iadeli üretimi ile toplamda üretimini 250.000 þiþeye çýkarmayý hedefleyen ve Türkiye'nin lider kuruluþu olan firmamýzýn amacý, saðlýk iksiri haline gelen doðal maden suyunu tüketiciye sunmak ve tüketiciden gelen talepleri daha rahat bir þekilde karþýlamaktýr. Kolej sizin için neler ifade ediyor öðrenebilir miyiz? TED Ankara Koleji sadece Ankara'da deðil Türkiye'nin çeþitli yerlerinde var olan, eðitim kalitesi tartýþýlamaz bir okul olup, benim mezun olduðum yýllarda bile eðitimiyle tercih edilen bir okuldu. Kolej'den mezun olmak eðitim, düþünce yapýsý ve kaliteli eðitmenleriyle bir ayrýcalýktýr diye düþünüyorum. Ýngilizce eðitimime TED Ankara Koleji'nde baþladým ve yurt dýþý seyahatlerimde var olan Ýngilizcemi geliþtirme imkaný buldum. Bizim dönemden mezun olan arkadaþlarýmla karþýlaþtýðýmda her birinin bu eðitimler sayesinde çok iyi yerlere geldiðini görüyorum ki bunun temelinin Kolej'de atýldýðýný biliyorum. BEYPAZARI KARAKOCA MADEN SUYU ÝÞL. LTD. ÞTÝ. Kýbrýscýk yolu 6.km Beypazarý/ANKARA Tel : 0312 762 74 45-46 0312 763 14 86 Faks : 0312 762 74 49 www.beypazarimadensuyu.com.tr EKÝM2008 kolejliler kültür-sanat 56 Kemal Baþar'80 “Tiyatro benim yaþamým” Kemal Baþar'80, deðerli bir tiyatro ve sinema sanatçýsýnýn oðlu olarak tiyatrocu olmak istediðini ilk açýkladýðýnda kendisine ilk karþý çýkan yine babasý Savaþ Baþar olur. Babasýnýn erken yaþta hayatýný kaybetmesiyle Kemal Baþar da okumakta olduðu ODTÜ'yü býrakarak çok istediði konservatuara kaydolur. O günden bu yana çok sayýda tiyatro oyununda oyuncu ve yönetmen olarak yer alan Baþar ile tiyatro ve TED Ankara Koleji üzerine görüþtük. Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Tiyatroya ilginiz nasýl baþladý? iyatroyla, doðal olarak, kendimi bildim bileli ilgiliyim. Doðal olarak diyorum, çünkü babam rahmetli Savaþ Baþar oldukça tanýnmýþ bir tiyatro ve sinema sanatçýsýydý. Birçok sanatçýnýn arasýnda büyüdüm. Tabii o zamanlar tiyatrodan anladýðým, renkli bir hayat… Beni çeken kesinlikle bu olmuþtu. 1980'de TED'i bitirip Konservatuar'a girmek istediðimi söylediðimde, annem "Bir deli daha!" dedi; babamsa kesinlikle karþý çýktý. Mesleðin güçlüklerinden bahsetti. Tiyatroda var olabilmenin, tutunabilmenin nelere mal olduðunu anlattý. Anlamadým tabii. Onlar ODTÜ'ye gireyim istiyordu, ben Konservatuar'a… Onlarýn istediði oldu. Üniversite sýnavýna girdim, ODTÜ'yü kazandým. Pek de hazýrlanmadan girdiðim konservatuar sýnavýnda ise o sene baþarýlý olamadým. 1985'de onu kaybettiðimde hâlâ OD- T kolejliler EKÝM2008 TÜ öðrencisiydim; aslýnda öðrencilikten çok elimde gitar, haytalýk yapýyordum ya… Neyse, babamý kaybettiðimde hemen atladým Ýstanbul'a gittim, çok istediðim konservatuar sýnavýna girdim ve babamýn ölümünden tam bir ay sonra çok istediðim okulumdaydým. Meslek yaþamýnýzda kilometre taþlarým dediðiniz ve sizde gerçekten yeri olan projeler hangileriydi? Devlet Tiyatrolarý'na girdikten sonra 10 senede 25 civarýnda oyunda oynadým. Bunun içinde çok severek oynadýðým, bende gerçekten yeri olan projeler… Çok az… Estragon rolünü oynadýðým, Mustafa Avkýran'ýn yönettiði 'Godot Geldi' benim için çok önemlidir mesela. Mustafa tiyatroya diðerlerinden farklý bakýyordu, iyi bir tiyatro adamýydý, hala da öyle ve o eserde baþrol oyuncusu olarak çalýþýrken rejisörlüðü düþünmüþtüm. Ýlk yönettiðim oyunun hikayesi de enteresandýr. Bozkurt Kuruç genel müdür o zaman. Bir gün beni çaðýrttý, gittim. Hoþ beþten sonra, "Al þu teksti, otur bir kenara, oku" dedi. Edward Albee'nin 'Üç Boylu Kadýn' adlý oyunu. Metni þöyle bir karýþtýrdým, erkek rolü yok. "Hocam" dedim, "Bunda erkek rolü yok, ben ne oynayacaðým?". "Oðlum" dedi, "Yöneteceksin". Ben de sanýyorum ki hoca yönetecek, ben de bir þey oynayacaðým, nezaket gösterip odasýna çaðýrmýþ. On beþ gün sonra þimdi pek çok anýmýzla birlikte yýkýlmýþ olan Yeni Sahne'de provalara baþladým. Oyun yüz temsilden fazla verdi, oldukça baþarýlý olduk. Birkaç sene oyunculukla yönetmenliði birlikte götürdüm. On yýl kadar önce de Ayþenil Þamlýoðlu'nun yönettiði 'Eþek Arýlarý'nýn provalarý uzadýkça uzamýþtý, artýk üçüncü ayda mýyýz, dördüncüde mi, baþrol oynamama karþýn kulisin tatsýzlýðýndan caným çýkmýþ durumda. Bir sýkýntý, bir kültür-sanat 57 sýkýntý… Dedim ki ben ne yapýyorum! Birden oyunculuktan hiç keyif almadýðýmý fark ettim. Nedenini de buldum o anda. Var olamýyordum. Yerim dardý. Yani kendimi ifade edebilecek alan çok kýsýtlýydý. Yönetmenin çerçevelediði, sýnýrlandýrdýðý bir alanda ne yapabilirdim, kendime ait hangi cümleyi kurabilirdim ki? Onun kurguladýðý yaþamýn bir ögesiydim yalnýzca. Evet, o an benim meslek yaþamýmdaki en önemli dönüm noktasýydý. O oyundan sonra da tamamen rejisörlüðe yöneldim. Her yönettiðim oyunla kitlelere "Benim bu konu hakkýndaki görüþüm þudur, þudur" diyebiliyorum. Rejisörlük tanrýsal bir iþ, yeni bir hayat yaratýyorsunuz; hele þimdi, oyunculuktan hiç zevk almýyorum. Yönettiðim oyunlarýn hemen hepsi benim için kilometre taþlarýdýr. 'Kýzýlýrmak', 'Nalýnlar', 'Kaktüs Çiçeði', yurtdýþýndaki festivallerde de ülkemizi temsil eden oyunlarým 'Nemrut' ile 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk', hayatýnda sahneye ilk kez adým atmýþ yoksul ev kadýnlarýyla yaptýðým 'Bozkýr Güzellemesi', babama adadýðým, ayný isimli oðlumun da küçük bir rol aldýðý 'Hayatý Yaþamak', 6 sezon 500 temsile yakýn sergilenen 'Bahçemdeki Ayý', Van'ýn ilk Shakespeare'i olan 'Romeo ve Juliet'… Son yönettiðim oyun da 'Romeo ve Juliet'. Romanya'nýn devlet tiyatrolarýndan Tony Bulandra Tiyatrosu'nda yönetmenlik yaptým. Daha bir iki ay önce halktan 'En Ýyi Oyun' ödülünü aldýðýmýzda çok sevindim. 'Nemrut' Belarus'ta, 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk' da Romanya'da en iyi yönetmen ödülü kazandýrdýlar bana. Diðer oyunlarým da Türkiye'de birçok ödül aldý; oyuncular, tasarýmcýlar çeþitli ödüllere layýk görüldü. Ancak ben Türkiye'de hiçbir yönetmenlik ödülünü kabul etmeyeceðimi çoktan açýkladým kamuoyuna. Hiç samimi bulmuyorum çünkü. Ýlk oyununuzdan bugüne geçen zaman dilimini nasýl özetlersiniz? Hayal kýrýklýklarý, mutluluk, hüzün, baþarý, baþarýsýzlýk, hatalar, doðrular, keþke olmasaydý dediklerim, iyi ki yaptým diye övündüklerim… Tiyatroda oyuncu olmanýzýn yanýnda yönetmenlik de yapýyorsunuz. Hem yurtdýþýnda hem yurtiçinde çeþitli oyunlar yönettiniz. Bize biraz bunlardan bahseder misiniz? Oyunculuk eðitimi aldým. Her görev aldýðým oyunda da ortalama bir oyuncu kadar oynadým, hâlâ da mecbur kalýrsam o kadar oynayabilirim. Hiçbir zaman en iyi oyuncu olacaðým diye bir iddiam olmadý, bana kalýrsa olamazdým da zaten. Her iþ sevgiyle baþlar çünkü. Devlet Tiyatrolarý'nda da pozisyonum oyunculuk; ancak 10 senedir hiç sahneye çýkmadým, hep oyunlar yönettim. Yani yöneticilerin de bana biçtiði gömlek bu. Ama onlar ister biçsin, ister biçmesin, her hücremle biliyorum ki benim mesleðim yönetmenlik. Kendimi yýllardýr bu alanda yetiþtiriyorum. Þu an geldiðim noktada yurtdýþýnda birçok festivalin seçici kurul üyesiyim, bazý uluslararasý festivallerde Türk tiyatrosu hakkýnda seminerler verdim, veriyorum, oyunculuk workshoplarýný yönettim, yönetiyorum. Yurtdýþýndaki önemli tiyatrolarda iki eserin rejisini yaptým. Bunlardan birincisi Nava Semel'in 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk' adlý oyunu. Üç sezondur sahnede Romanya'da. Birçok uluslararasý festivalde de sahnelendi. Benim yurtdýþýnda yönetmen olarak tanýnmama da önayak oldu. Geçen yýl yönettiðim Shakespeare'in 'Romeo ve Juliet'i de Romanya'nýn en önemli tiyatrolarýndan birindeydi. Ünlü Rumen oyuncular rol alýyordu. Özellikle Juliet'i oynayan Laura Vasiliu, Cannes Film Festivali'nde 1. olan Rumen filminin baþrol oyuncusu olarak çok tanýnýyordu, oyunun tanýtýmýna da çok yararý oldu bu durumun... Tabii Avrupa'da yalnýzca yabancý oyuncularý yönetmiyorum. Kostüm tasarýmcým bir Fransýz/Rumen mesela, MC Ranin. Koreografým da Alman Hugo Wolff. Bir baþka koreografým Yunan Paraskevas Terezakis. 'Romeo ve Juliet'ten hemen sonra çok acý bir þey yaþadým. Iþýk tasarýmcým ve en iyi dostlarýmdan Seyhun Ayaþ, Romanya'daki prömiyerimizin ertesi günü Devlet Tiyatrosu'nun bir turnesi için Seul'e uçarken hayatýný kaybetti. O günden beri de herhangi bir oyun yönetmedim, yönetemedim. Þimdi önümde 'Romeo ve Juliet'in baþarýsýnýn da getirdiði rüzgârla Polonya, Rusya ve Romanya'dan teklifler var. Ýyi arkadaþým olan ünlü bir Ermeni yönetmenle birlikte yapacaðýmýz bir proje var ki, ilk olacak bu. Ermeni ve Türk yönetmenlerin bir araya gelmesi yani… Ülkemde de beni fark eden, anýmsayan bir tiyatro yöneticisi olduðunda yine oyunlar yöneteceðim; ama hangi tiyatro, hangi eser bilemiyorum. Bildiðim tek þey, ilk yönettiðim oyunu Seyhun'un anýsýna yapacaðým. Yýllarca bu alana emek veren biri olarak tiyatronun sizin için ne ifade ettiðini öðrenebilir miyiz? Ne kadar zor bu soruyu yanýtlamak… Tiyatro yaþamým desem, abartýyor diyeceksiniz. Yok yalnýzca mesleðim desem, yalan olacak. Devam eden ve gelecekteki plan ve projeleriniz nelerdir? Ankara Devlet Tiyatrosu'ndaki 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk', üçüncü sezonunda da devam edecek sanýrým. Romanya'da EKÝM2008 kolejliler kültür-sanat 58 yönettiðim iki oyun da önümüzdeki sezon sergilenmeyi sürdürecek. Önümüzdeki sezon Ermeni yönetmen Suren Shahverdyan'la birlikte Lorca'nýn 'Kanlý Düðün'ünü sahneye koyacaðýz. Oyun ailelerin anlamsýz düþmanlýklarý, gelenekler ve dogmalar yüzünden en insani duygularý yaþayamayanlarý anlatýyor. Suren de, ben de bu oyunu seçerken kendi halklarýmýza bir þeyler söylesin istedik. Ýlk kez bir Ermeni ve Türk sanatçý bu denli büyük ölçekte bir iþ yapacaklar birlikte; çok ses getireceðini ve halklarýmýz arasýnda nesillerdir süren çekiþmenin anlamsýzlýðýna dikkat çekmeye bir damla da olsa yarayacaðýný umuyoruz. Avrupa'da yapacaðýmýz oyunun ilk büyük hedefi, 2010'da Avrupa'nýn kültür baþkenti olacak olan Ýstanbul. Ayrýca eminim Avrupa'nýn birçok kentinde de sergilenecek. Önümüzdeki yaz da Polonya'daki 'City Festival'inin açýlýþ oyunu olarak Can Atilla'nýn 'Aþk-ý Hürrem' müziðinden yola çýkarak Kanuni ile Hürrem'in tutkulu aþkýný anlatan bir dans tiyatrosu gösterisini, ekibimle birlikte bir kapalý manej yýkýntýsýnda sahneye koyacaðým. Yaz sonu da Münih'deki tek kiþilik oyunlar festivaline, çevirisini benim yaptýðým Yunan yazar Andreas Flourakis'in 'Yapraklar' adlý eserini götürmek üzere söz verdim. Ýyi hatýrlattýnýz, oyunu hemen yapmam gerek. Daha ortada oyun yok! Tiyatro eðitimi almak isteyen yetenekli gençlere neler önerirsiniz? Öncelikle çok okumalarýný… Böylelikle insaný daha iyi tanýyabilir, anlayabilir, okuduklarý eserdeki karakterlerle empati kurabilirler. En önemlisi de Türkçeyi sýnýrlý sayýda kelime kullanarak konuþan birçoðundan daha iyi öðrenir, anadillerine hakim olabilirler. Sonra gözlem yapmalýlar. En yakýnlarýndan baþlayarak, otobüste, sokakta gördükleri sýradan insanlarýn öykülerini kurabilir, hayal edebilirler. Tiyatroyla ilgilenen kiþi ülkesini, insanýný iyi tanýmalý. Dünyadaki sorunlara ilgi duymalý. Mutlaka bir siyasi görüþü olmalý; yani dünyaya, sorunlara belirli bir pencereden bakmalý. Bu söylediklerimin hepsi, kiþinin kendini tanýmasýna yöneliktir. Yoksa kendini nasýl ifade edebilecek ki? Oyunculuk taklit deðildir; kiþinin bir rolü, bir karakteri kendi ya da çevresindeki insanlarýn yaþadýklarýna benzeterek kendi içinden çýkarmasý, kolejliler EKÝM2008 yani kendini ifade etmesidir. Bu meslekte asýl zor olan da bu. Çoðu kiþi gerçek duygularýný en yakýnýndakinden bile saklarken, her gece beþ yüz tanýmadýk insana en mahrem duygularýný gösterebilmek, üstelik bunu onlarýn karþýsýnda kendini her an çýrýlçýplak hissederek yapmak, yetenek kadar bilgi ve cesaret de ister. TED Ankara Koleji'nde okurken tiyatrocu olmak gibi bir isteðiniz var mýydý? Kolej size neler kazandýrdý? Benim tiyatrocu olma isteðim, tiyatronun ne olduðunu bilemediðim yýllarda bile vardý. Sürekli yarýþtýðýn, geçmiþ baþarýlarýnýn üstüne sünger çekip sürekli iyi olmak zorunda kaldýðýn, üstelik baþarýnýn da göreceli olduðu yýpratýcý bu mesleði seçtiðim için nedense çok mutluyum. Hem iþim, hem hobim olan tiyatroyu seviyorum; hayatýmýn oldukça büyük bir bölümünü kaplýyor. Babam Devlet Tiyatrosu sanatçýsýydý daha önce söylediðim gibi, annem de memur… Gelirleri kýz kardeþimi ve beni Kolej'de okutabilmek için yeterli deðildi. Kim bilir ne sýkýntýlar çektiler! O zaman evden annemizin hazýrladýðý sandviçle Kolej'e gitmek ayýp deðildi, biz de öyle yapardýk. Harçlýðýmýz sýnýrlýydý. Kolej'in deðerini, 1980 Haziran'ýnda liseden mezun olduðumuz gün sýnýf arkadaþlarým Murat Eyrik, Dilek Tüzün, Tamer Güçar ve Serap Nur Þatana ile çýkýþta sýrtýmýzý demirlere yaslayýp duvarda sessiz sessiz oturarak hiç konuþmadan uzun süre kaldýðýmýzda hep birlikte anlamýþtýk galiba; hâlâ görüþtüðüm arkadaþlarým o günü belki anýmsamazlar. Kolej'li olmanýn farkýný ben hissetmesem de çoðu zaman karþýmdakiler bana hissettirdiler. Attýðým her adýmda, her iþe diðerlerinden önde baþladýðýmý gördüm. Bilgi olarak, donaným olarak, yaþama ve insana bakýþ olarak… Ýngilizcem, bana meslektaþlarýmýn yapamadýklarýný yapma fýrsatý sundu. Bu sayede dünyanýn her tarafýndan tiyatrocularla iletiþim kurabildim. Yurtdýþýnda oyunlar sahneye koydum, uluslararasý festivallerin onur konuðu oldum, Avrupa'da dersler, seminerler verdim. Kýsýtlý maddi olanaklarla Kolej'de okumaktan zaman zaman rahatsýz olduðumu anýmsýyorum; ama þimdi düþündüðümde, ailemin Kolej'de okumam için yaptýðý fedakarlýðýn karþýlýðýný verebilmeme olanak yok. kitap 60 87 mezunumuz Gamze Güller'den ilk kitap “Ýçimdeki Kalabalýk” yarýþmalara katýlmak gibi. Her ikisini de denedim. Çok fazla yarýþmaya katýlmadým ama katýldýklarýmýn bazýlarýndan güzel soGamze Güller'in ilk öykü kitabý olan "Ýçimdeki Kalabalýk" Eylül 2008'de nuçlarla döndüm. 2007 Ümit Kaftancýoðlu Öykü Yarýþmasý'nda "Otel" isimli öyküm Turkuvaz Kitaplarý tarafýndan yayýmlandý. Önceki yýllarda katýldýðý çeþit- "Okunmaya Deðer Öyküler" kategorisinde li yarýþmalarda farklý öyküleriyle ödüller alan Güller, öykülerinde Türk- anýldý. 2007 Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali Öykü Yarýþmasý'nda "Daðlarýn Soluçe'yi düzgün kullanma gücü, sözcük ve dil seçimi ile dikkat çekiyor. ðu" Onur Ödülü, 2007 Özgür Pencere Edebiyat Derneði Kadýn Öyküleri Yarýþmasý'nda ise "Gel Pisi Pisi" mansiyon aldý. 2007 yýlýnYazma serüveniniz nasýl baþladý? dan itibaren Kitap-lýk, Karþýn, Lacivert, Patika gibi edebiyat ocukluðumdan beri yazýyorum aslýnda. Yazmak dergilerinde öykülerim yayýmlandý. Tüm bunlar cesaretimi topbenim için kendimi ifade etmenin en kolay yolu lamam ve yazabileceðime inanmam için bana çok yardýmcý oldu hep. Ama yazdýklarýmý baþkalarýyla paylaþoldu. mak için cesaretimi toplamam uzun sürdü. Um:ag (Uður Mumcu Araþtýmacý Gazetecilik Ýçimdeki Kalabalýk öykü kitabýnýzdaki öyküler konu olarak Vakfý) bünyesinde "Yazma" ve "Uygulamalý Öykü" tamamen birbirlerinden baðýmsýz öyküler olsa da, özellikseminerlerine katýlana dek yazdýklarýmý ciddi anlamda deðerle "Ýçimdeki Kalabalýk", "Kutu", "Kayýp Aranýyor" ve "Noel lendirmek için nasýl bir yol izleyeceðimi bilemiyordum. Bu seBaba'nýn Bisikleti" öykülerindeki kahramanlar benzer sýminerlerle yeniden öykü yazmaya ve daha önce yazdýklarýmý kýntýlara sahip. Modern çaðýn biraz tedirgin, biraz yabantoparlamaya baþladým. Kitabý oluþturan öykülerin dosyasýný cýlaþmýþ, biraz bezmiþ, zaman zaman da tekdüze yaþama hazýrlamam iki yýldan fazla zamanýmý aldý. ve sýradanlýða kendince direnen ve bu nedenle kendini yalnýz hisseden insaný. Bu karakterleri oluþturmanýzýn neKitabýnýz basýlmadan önce de bazý öyküleriniz ödüller aldenlere nelerdir? dý. Ödüller genç yazarlar için ne anlam ifade etmektedir? Günlük hayat rutini içinde çoðu zaman fark etmesek de Yazan ve yazdýklarýný paylaþmak için yola çýkan birinin izlekendi içimizde çeliþkiler, yalnýzlýklar ve hüzünler taþýyoruz. Üsyebileceði bazý yollar var: Yazdýklarýný dergilere göndermek ve telik yaþam, bir süre sonra alýþtýðýmýz ve yaþarken ayrýmýna Röportaj: Suzan Bilgen Özgün’81 Ç kolejliler EKÝM2008 kitap 61 varmayý unuttuðumuz ironilerle dolu. Kalabalýklarýn içinde yalnýzýz, oysa tek baþýmýza kaldýðýmýzda içimiz çok kalabalýk. Pek çok tuhaflýðý yadýrgamaz olup kabulleniyoruz. Bu öykülerdeki karakterler bunun farkýna varan ancak ne yapacaðýný tam da kestiremeyen, içimizden birileri. Belki herkesin zaman zaman yapmayý içinden geçirdiði ama seslendirmeye bile cesaret edemediði þeyleri son bir umutla hayatlarýna taþýmak istiyorlar. Ortak noktalarý yaþama direnme çabalarý. Öykülerde dýþa vurduklarý ise aslýnda iç seslerimiz. Öykülerinizde dile hakimiyetiniz de göze çarpýyor. Zaman zaman da örneðin "Gel Pisi Pisi" öykünüzde olduðu gibi çok açýk olarak verilmese de mizahý bir yön de görebiliyoruz. Sizce bir öyküyü öne çýkaran en önemli unsurlar nelerdir? Öyküde en önemli unsurun dil ve sözcük seçimi olduðunu düþünüyorum. Kendi dilini yaratabilmek bir ustalýk iþi. Umarým ben de bir gün bunu baþarabilirim. Bu nedenle Türkçe'yi kullanma becerisini önemsiyorum ve bu konuda olabildiðince dikkatli olmaya çalýþýyorum. Yazarken anlattýðým konunun beni sürüklediði ruh haline göre farklý bir tarz öne çýkabiliyor. "Gel Pisi Pisi" nin dili mizahi oysa altýnda derin bir dram var. Benzer bir anlatýmý "Noel Baba'nýn Bisikleti"nde de kullandým. Dilin tüm inceliklerini seviyorum. "Daðlarýn Soluðu", "Parkta" ve "Ölümün Rengi" isimli öyküleriniz detaylý tasvirler içeren uzun cümlelerle dikkati çekiyorlar. Buna raðmen okuyucu kahramanlarla rahat bir þekilde empati kurabiliyor. Bunda öykülerin duygusal açýdan da yoðun bir atmosfer taþýmasýnýn etkisi olabilir. Bir de okuyucu zihninde de sonlandýrýyor öyküyü. Öte yandan "Aðrý", "Kayýp Aranýyor" gibi öykülerinizde okuyucuda soru iþaretleri kalýyor, tekrar dönüp bakma gereði duyulabiliyor. Öykülerin finallerinin de ucu açýk. Ben her iki tarzýn da ayrý bir tadý olduðunu düþünüyorum. Sizin hem okuyucu hem yazar olarak bu konuda tercihiniz hangi yönde aðýrlýk kazanýyor? Çoðu zaman yazmaya baþlarken aklýmda yalnýzca bir cümle ya da bir imge oluyor. Yazdýkça onu anlatmanýn türlü yollarý açýlýyor önümde. Yazarken sonunda ne olacaðýný bilmediðim için heyecanlanýyorum bazen. Öykü ilerledikçe kimi zaman belli bir sonuca yaklaþýyorum, kimi zamansa öyküyü belirgin bir sona baðlamak istemeyeceðim kadar çok kapý açýlýyor aklýmda. Bu kapýlarýn bazýlarý okuyanlarýn aklýnda da açýlsýn ve benimle birlikte bu yolculuða çýksýnlar istiyorum. Okurken de anlatýlana göre deðiþiyor tercihim. Beni sarsacak kadar sarýp sarmalayan bir öyküye teslim olup yazarýn her þeyi sonlandýrmasýný istiyorum bazen. Bazen de onunla beraber yürümeye devam etmek... O zaman öykü de kafamda yaþamaya devam ediyor. Ve yazarýyla empati kurduðumu hissediyorum. Okurken yazarýn yaratýrken aldýðýna yakýn bir zevk alabilmek müthiþ bir duygu. Yazarken de okuyanýn benimle ayný duygularý yaþayacaðýný düþlemek gibi... Biraz da yazma sürecinizden bahsedelim. Öyküye ve zamana göre deðiþiyor mu yoksa artýk standartlaþmýþ bir yazma süreciniz mi var? Yazarken belli bir kitleyi ve amacý hedefliyor musunuz? Yazma konusunda maalesef bir disiplinim yok. Belli bir hedef veya hayali okur da olmuyor aklýmda. Aylarca hiçbir þey yazamadýðým oluyor. Ama kimi zaman da birikmiþ pek çok etki ve imge ardarda patlýyor aklýmda, zaman ve mekân gözetmeksizin sürekli yazýyorum. Yazmaya ayýrdýðým kadar çok zamaný düzeltmeye, araþtýrmaya ve elbette okumaya da ayýrýyorum. Kitap bastýrtabilmek hatta yazar olabilmek günümüzde ne yazýk ki oldukça zor bir süreç. Genç yazar adaylarýmýza bu konuda neler önerebilirsiniz? Henüz bunun için önerilerde bulunacak kadar deneyim sahibi deðilim, bunlar benim de ilk adýmlarým ve önümde uzun bir yol olduðunu biliyorum. Yine çalýþmanýn gücüne inanýyorum. Ýnanmak, gayret göstermek ve sabýrlý olmak gerekli. Yazdýðým en kýsa öykünün bile üzerinde aylar boyunca çalýþtýðým oluyor. Yazýlanlarýn dinlenmesi ve olgunlaþmasý için çalýþmayý da zamana yaymak önemli. Daha önce de belirttiðim gibi, dergiler ve yarýþmalar bu konuda faydalý olabilir. Profesyonellerden gelen eleþtiriler daha büyük adýmlarla ilerlemeye yardýmcý oluyor. TED Ankara Koleji'ndeki öðrencilik günlerinizle ilgili neler söyleyebilirsiniz? Edebiyatla ilgili okulumuzun katkýlarý neler olmuþtur? Gerek çok yeni baþlayan edebiyat hayatýmda gerekse yýllardýr sürdürdüðüm mesleðimde ve tüm bunlarýn ötesinde bugün ben olmamda TED Ankara Koleji'nin katkýsý çok büyük. En baþta kendime inanmayý, güvenmeyi ve çalýþmayý orada öðredim. Aldýðým iyi eðitim hayatta bana çok kapý açtý, hâlâ da açýyor. Bilgili, görgülü ve saygýlý bireyler olarak yetiþmemizi okulumuza borçluyuz. Ýlkokuldan itibaren bütün öðretmenlerim yazma konusunda beni teþvik ettiler, dile merakýmý bildikleri için benimle özel olarak ilgilendiler. "Bir gün gerçek bir yazar olacaksýn" sözleri hâlâ ilk günkü netliðiyle kulaðýmda. Umarým gerçekten iyi bir yazar olup emeklerinin karþýlýðýný ödeyebilirim. Okuluma ve deðerli öðretmenlerime her þey için çok teþekkür ederim. Gamze Güller’87 19 Mayýs 1970 yýlýnda Ankara'da doðdu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini TED Ankara Koleji'nde, lisans ve yüksek lisans eðitimini ÝTÜ Mimarlýk Fakültesi'nde tamamladý. Çeþitli inþaat firmalarýnda görev yaptý ve yurtdýþý projeleri nedeniyle Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Irak gibi ülkelerde yaþadý. Hâlen Ankara'da Proje Koordinatörü olarak çalýþýyor. Ýngilizce, Ýtalyanca ve Rusça biliyor. 2005 yýlýnda Um:ag bünyesinde "Yazma" ve 2006 yýlýnda "Uygulamalý Öykü" seminerlerine katýldý. Yine 2006 yýlýnda "Felsefe Tarihi, Varoluþçuluk, Sanat Felsefesi, Estetik" dersleri aldý. 2007 yýlýndan itibaren Kitap-lýk, Karþýn, Lacivert, Patika gibi edebiyat dergilerinde çeþitli öyküleri yayýmlandý. EKÝM2008 kolejliler hobi 62 ANKARA’DA DENÝZ YOK AMA kulübü var D enize hasret bir þehir olan Ankara'da, bu yokluðu çeþitli etkinlikler ve deniz kültürü ile ilgili verdiði eðitimlerle doldurmaya çalýþan bir kulüp olan Ankara Deniz Kulübü, Eylül 2007 tarihinde kuruldu. Kulübün kurucularý arasýnda Yusuf Ziya Yetkin'85, Derya Þerif Yarkýn, Bülent Yýlmaz, Sadrettin Yalçýn Karatay'85, Fatih Özevran'85 ve Yusuf Yücel bulunuyor. Ankara Deniz Kulübü, 20 Ocak 2008'de geneli TED Ankara Koleji mezunlarýnýn oluþturduðu yeni bir yönetim kurulu belirlemiþ. Yönetim kurulunun baþkanlýðýný ise yine Kolej mezunu olan Yusuf Ziya Yetkin’85 yürütüyor. Kulübün baþlýca kuruluþ amacý ise, denizcilik ve yatçýlýk konularýnda sivil toplum faaliyetlerinin etkinleþtirilmesi ve geliþtirilmesini saðlamak olarak belirlenmiþ. Bu doðrultuda araþtýrma yapan kiþi ve kuruluþlara 2006 yýlýnýn Nisan ayýnda ilk kez TED Ankara Koleji Mezunlarý ve velileri ile bir araya gelen Ankara Deniz Kulübü, birlikte yapýlan bir çalýþma ve düzenleme sonrasýnda TED Ankara Koleji'nde TEDenizci Kulübü'nü kurdu. 2008 yýlýnýn Mayýs ayýnda ise 11 TED'li lise öðrencisi amatör kaptan oldu. Amatör denizcilik eðitim ve seminerleri ile özel konulardaki söyleþilerini etkin olarak sürdüren Kulübün, her üyesi amatör denizci belgesi ve kýsa mesafe telsiz operatörü belgesine sahip bulunuyor ve genel olarak da sýnavlarda Ankara'nýn en yüksek notlarýný alýyorlar. 3-5 günlük eðitimlerin yeterli olmadýðýný savunan kulüp üyeleri, denizcilik ve denizcilik kültürünü gerçekten öðretmeyi, yaygýnlaþtýrmayý amaçlýyor ve gerekirse bu kuramsal eðitimler arasýnda 2-3 günlük Göcek, Marmaris, Bodrum gibi yerlere giderek bu eðitimleri orada faaliyetlere dönüþtürüyorlar. Teoride öðretilenler pratiðe dökülüyor. Kulübün denizcilik ile ilgisi olan ve bu konuda faaliyet gerçekleþtirmek isteyenler için En yakýn denize kilometrelerce uzak, Anadolu'nun tam ortasýnda saðladýðý yararlardan biri de, denizcilebulunan Ankara'da öyle bir kulüp var ki ismini duyanlar, ilk baþta rin el kitabý olan "Denizde Çatýþmayý Önleme Tüzüðü"nün 14 yaþýndaki üyeþaþkýnlýklarýný gizleyemiyorlar. Bir yýl önce kurulan Ankara Deniz lerinin de anlayacaðý bir dilde Türkçe'ye Kulübü, deniz sever Ankaralýlarý bir çatý altýnda toplayarak, deni- uyarlamak olmuþ. Bugünlerde Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý'nca basým ve ze özlemlerini bir nebze olsun hafifletmeyi amaçlýyor. yayýn aþamasýnda olan bu doküman, bu alanda çalýþma yapacak olanlar için önemli bir kaynaðý oluþturuyor. Yine kudestek vermeyi hedef haline getiren Ankara Deniz Kulübü, her lübün giriþimleriyle TED Ankara Koleji Kütüphanesi'ne içerikletürlü ekipmaný saðlayarak eðitim hizmetlerini veriyor ve belirli ri ve sayýlarý büyük boyutta olan denizcilik kitabý baðýþlanmýþ. zamanlarda çeþitli geziler düzenliyor. Ýncek-Güneykent'te kenKulübün her üyesi en az 3 kez, aile bireyleri ise en az 1 kez kudilerine ait 3 katlý bir binada çalýþmalarýný yürüten kulüp, deniz lüp yöneticileriyle birlikte denizde uygulama eðitimine katýlmýþ. ve denizcilik ile ilgili gerekli eðitim ve seminerler veriyor. Ankara'nýn en büyük denizci ailesi olma yolunda ilerleyen AnAnkaralýlarý denizle tanýþtýrmayý amaç edinen Ankara Deniz kara Deniz Kulübü, 2008'deki projelerini de oluþturmaya deKulübü, insanlarýn denizcilikle ilgili arayýp bulamadýklarý ve ihtivam ediyor. yaç duyduklarý bilgileri kendilerinden temin etmeleri için gerekBir spor kulübü olmadýklarýnýn altýný çizen Kulüp Baþkaný li tüm çalýþmalarý yapýyor. Kulüp binasýnda her hafta perþemYusuf Ziya Yetkin, amaçlarýnýn eðitim ile toplumsal kaynaþmabe günü buluþma günleri gerçekleþiyor. Bu günlerin dýþýnda yý bir araya getirmek olduðunu söylüyor. Bu yüzden gazete veda arzu edildiði her gün, özellikle hafta sonlarý barbekü ve ya dergilere kurs ilaný vermediklerini vurgulayan Yetkin, kendimangal partileri düzenleniyor. lerini tesadüfen duyan insanlarla çalýþmak istemediklerini de kolejliler EKÝM2008 hobi 63 dile getiriyor. Yetkin, birinci önceliklerinin TED kaynaþmasýný devam ettirmek ve böyle bir zümre yaratmak olduðunu ifade ediyor. Dolayýsýyla kulübe, referansýnýz olmadan katýlamýyorsunuz. Refere eden kiþi kulüp yönetiminin olur vermesi ile 14 yaþýn üzerindekileri kapsýyor. Önemli olanýn nicelik deðil nitelik olduðunu söyleyen Yetkin, denizciliðin özveri ve paylaþým gerektiren bir uðraþ olduðunun altýný çiziyor. Dolayýsýyla, kulübün bünyesinde týp doktorlarý, akademisyenler, hukukçular, mühendisler, serbest meslek sahiplerinin yaný sýra 14 yaþýndaki gençler de bulunuyor. Kulüp üyelerinin yaklaþýk %90'ýný TED Ankara Koleji mezunlarý oluþturuyor. Kolejliler arasýnda saðlanan birlik, beraberlik ve dayanýþmanýn üzerine denizciliði monte ettiklerini vurgulayan Yetkin, bu yüzden üye kabullerinde seçici olduklarýný belirtiyor. Ankara Deniz Kulübü'nün denizcilikle ilgili diðer spor kulüplerinden farký, sosyal yönü aðýr basan ve üyelerinin birbirleriyle iliþkilerinin daha kuvvetli olduðu bir oluþum yaratmak. Kulüpte, çeþitli eðitim faaliyetleri de gerçekleþiyor. Emekli Deniz Albayý olan Derya Þerif Yarkýn, kulüpte komodor olarak görev yapýyor ve denizcilik üzerine eðitimler veriyor. "Bunu bir derslikte verilen eðitim olarak düþünmeyin. Biz deniz kültürünü paylaþýyoruz" diyen Yarkýn, denizci ülke olduðumuzun fakat denizci bir ulus olamadýðýmýzýn altýný çiziyor. Kulüp, bunun için bir çok eðitim, seminer ve etkinlik gerçekleþtiriyor. Denizcilikle uðraþmayý sevenlere kulübün haftalýk toplantýlarýna katýlmalarýný öneren Baþkan Yusuf Ziya Yetkin, ortak bir karar verildiðinde günübirlik geziler düzenlediklerini ve bu an- Yusuf Ziya Yetkin’85 1966 Þanlýurfa doðumlu olan Yusuf Ziya Yetkin, ilk orta ve lise öðrenimini TED Ankara Koleji'nde tamamladý. 1985 yýlýnda buradan mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Ýþletme Fakültesi'ne devam etti. Üniversiteden mezuniyetinden sonra Orhan Yetkin Ltd. Þti'de ardýndan Rusya'da toplu konut otel inþaatý yapan özel bir þirkette çalýþtý. 1996 yýlýndan bu yana da Yetkinler Ltd. Þti'de þirket müdürü olarak görev yapan Yetkin, evli ve üç çocuk babasýdýr. lamda ileriye yönelik isteklerinden birinin de, Ankara'daki sosyal yaþantýyý denize taþýyabilmek için Çýnarcýk'ta bir amatör denizcilik eðitim merkezi oluþturmak olduðunun altýný çiziyor. Bunun dýþýnda kulubün hedeflerinden bir diðeri, TED Ankara Koleji'ne "Denizcilik" adýnda seçmeli bir ders eklenmesi. Okul idaresinin kendilerine bu konuda destek saðlayacaklarýna inanan Yetkin, TED'de yönetici, öðretmen ve öðrenci olarak Uluslararasý Denizcilik Belgesi'ne sahip amatör kaptanlar olduðunu ve bunun, TED'in Türkiye'de gerçekleþtirdiði bir ilk ve farklýlýk olduðunu belirtiyor. Ankara Deniz Kulübü Ankara'da ilk denizcilik müzesi kurmayý da hedefliyor. Geçmiþten günümüze bir takým materyalleri sergileyebilecekleri bir müze oluþturmak isteyen kulüp yetkilileri, birlikte yaþanýlan, dokunulan bir denizcilik müzesine sahip olmak istiyor. Uzun yýllar sonra akademisyen ve üyelerinin desteðiyle, Türkiye'de ilk akademik "Denizci Dili Sözlüðü"nü hazýrlama çalýþmalarýný sürdüren Kulüp üyeleri, bu anlamda, TED Ankara Koleji'nde okutulan yabancý dillerde bir de denizci sözlüðü hazýrlamayý planlýyor. Tüm kulüp üyelerinin "Devre Mülk" ilkesiyle yararlanabilecekleri bir tekne filosunu oluþturma ve "Eðitim Gemisi" edinme projeleri de sürüyor. Ankara'dan ilk kez "Denizcilik" ana temalý bir ulusal tv yayýný yapma konusunda etüt çalýþmalarýný sürdüren kulüp, çok sayýda TED'liye ulaþýp, tüm Ankaralýlarý ve genç kuþaðý denizle tanýþtýrmayý hedef edinmiþ. 1985 mezunu olan Yetkin, TED Ankara Koleji'nin kendisine saðladýðý katkýlar hakkýnda þunlarý söylüyor: "TED ile ilgili söy- lenebilecek sözlerin ucu bucaðý yok. TED nereye giderseniz gidin her kapýyý açan bir anahtardýr ve TED emsalinde baþka bir okul yok Türkiye'de. 4 buçuk yaþýnda bir kýzým var, onu da TED Ankara Koleji'nin kreþine kaydettirdim. Genç bir TED'li olarak yetiþecek. Yeni tesisimiz KolejIN bittikten sonra ise TED'liler daha da kaynaþacak. Hep bir arada olacaðýz. Yeni kampüsümüz parmakla gösterilecek bir kampüs. Çevre düzenlemesi ve yanýna gelecek spor aktiviteleriyle her gün daha da güzelleþecek. Bence Türkiye'de eþi benzeri yok." EKÝM2008 kolejliler uzman makalesi 64 Onlarýn da duygularý ve haklarý olduðunu unutmayalým Hayvan Haklarý Hayvan haklarý ile insan haklarý birbirinden ayrýlamaz bir bütüne ait parçalardýr. Üzerinde yaþadýðýmýz dünyanýn yalnýz biz insanlara ait deðil, tüm canlýlarla birlikte bir yaþam paylaþým yeri olduðunu hatýrlamamýzda yarar var. Prof. Dr. Kadircan ÖZKAN'72 Selçuk Ü. Veteriner Fak. Cerrahi ABD Öðretim Üyesi ve Mesleki Eðitim Fakültesi Dekaný S evgili Dostlar, Dünyamýz üzerinde canlý ve cansýz varlýklar bulunmaktadýr. Canlýlar dünyasý; insanlardan, bitkilerden, ve hayvanlardan oluþur. Ýnsanlar eskiden beri hayvanlarla ilgilenmiþlerdir. Hayvanlarýn insan yaþamýnda büyük önemi vardýr. Ýlk çaðlarda insanlar, hayvanlardan korkup kaçmaya ve korunmaya çalýþtýlar. Zamanla hayvanlara yaklaþtýlar. Bunun sonucunda da kedi, köpek, at, koyun, sýðýr, keçi gibi hayvanlarý evcilleþtirdiler. Evcilleþen hayvanlar, insanlarýn yardýmcýsý oldu. Sahipleri için canýný verir duruma geldiler. Hayvanlarýn sahiplerine baðlýlýklarý, hayvan sevgisinin doðup büyümesine yardýmcý oldu. Hayvanlarý seven insanlar, hayvan hastalýklarýný iyileþtirmek için çalýþtýlar. Bugün uygar ülkelerde hayvan hastaneleri kurulmuþtur. Veteriner hekimler hayvan hastalýklarýný belirleyip iyileþtirmeye çalýþmakta, ayný zamanda hayvan hastalýklarýna karþý çeþitli önlemler almakta, aþýlamalar yapmaktadýr. Hayvanlarýn saðlýðýna dikkat etmemiz, hayvanlardan insanlara geçebilen hastalýklarýn önlenmesinde de yarar saðlar. kolejliler EKÝM2008 Hayvanlarýn insanlara doðrudan ve dolaylý yararlarý çoktur. Baþlýca besinlerimiz (et, süt, yumurta, bal) giyeceklerimizin bir bölümü hayvanlardan saðlanýr. Bazý hayvanlarýn gücünden ve gübresinden yararlanýrýz. Ýnsan saðlýðý için gerekli olan ilaç, aþý ve serumun yapýlmasýnda; bilim adamlarýnýn insanlýk için önemli olacak buluþlarýnýn ortaya konmasýnda da hayvanlardan yararlanýrýz. Kafesteki kanaryanýn ötüþünü dinlemek, akvaryumdaki balýklarý seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten çiçeðe, aðaçtan aðaca dolaþan böcekler, bitkilerin çoðalma olayýna yardýmcý olur. Kuþkusuz akrep, yýlan gibi zararlý hayvanlar da vardýr. Fakat her canlýnýn doðadaki dengenin korunmasýnda bir rolü vardýr. Soylarý bilinçsizce tüketilen canlýlardan sonra, doðada büyük sorunlar yaþanmaya baþlanmýþtýr. Artýk günümüzde, nesilleri tükenmekte olan hayvanlarý korumak için büyük gayretler gösterilmektedir. Hayvan dostlarý ilk kez Ýngiltere'de 1822 yýlýnda bir araya geldiler. Hayvanlarý korumak, insanlarýn hayvanlara iyi davranmalarýný ve hayvanlarýn daha iyi koþullarda beslenme ve korunmalarýný saðlamak amacýyla Hayvanlarý Koruma Birliði'ni kurdular. Ayný amaçlý dernekler birleþerek, Hollanda Lahey'de Dünya Hayvanlarý Koruma Federasyonu'nu oluþturdular. 1931 yýlýnda toplanan bu kuruluþ 4 Ekim'i, Hayvanlarý Koruma Günü ilan etti. Yurdumuzda Hayvanlarý Koruma Derneði 1924 yýlýnda kuruldu. Hayvan Haklarý Evrensel Bildirgesi metni, Uluslararasý Hayvan Haklarý Birliði ve ona baðlý ulusal birlikler tarafýndan uzman makalesi 65 21-23 Eylül 1977 tarihinde Londra'da hayvan haklarý konusunda yapýlan 3.uluslararasý toplantýda kabul edildi. Hayvan Haklarý Evrensel Bildirgesi ise, Paris'te UNESCO Sarayýnda 15 Ekim 1978 tarihinde törenle ilan edilmiþtir. Ülkemizde "Hayvan Haklarý Yasasý" hayvanlarýn korunmasý ve yaþam haklarýnýn güvence altýna alýnmasý amacýyla hazýrlanarak, 2004 yýlýnda çýkarýlmýþtýr. Bu yasanýn amacý, baþta evcil hayvanlar olmak üzere tüm hayvanlarýn, insan ve doða kaynaklý maðduriyetlerinin önlenmesini, gözetilmesini, bakýmlarýný, kötü muamelelerden uzak tutulmalarýný, üremelerini, canlarýnýn ve saðlýklarýnýn korunmasýný saðlamaktýr. Bu amaca ulaþmak için hayvanlarýn korunmasýna iliþkin geliþtirilen temel ilkeler þunlardýr: Bütün hayvanlar eþit doðar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaþama hakkýna sahiptir. Ancak yasal istisnalar ve insan gýdasý olarak yararlanýlan hayvanlar bu hükmün dýþýnda tutulmuþtur. Geleneksel olarak insanlarýn çevresinde yaþayan türden olan evcil hayvanlar, türüne özgü hayat þartlarý içinde yaþama özgürlüðüne sahiptir. Sahipsiz hayvanlarýn da sahipli hayvanlar gibi yaþamalarý desteklenir. Ýnsanlar, hayvanlarýn korunmalarý, gözetilmeleri, bakýmlarý ve kötü muamelelerden uzak tutulmalarý için gerekli önlemleri alýrlar. Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacý gütmeksizin sadece insani ve vicdani sorumluluklarla hayvan besleyen ve koruyan gerçek ve tüzel kiþilerin desteklenmesi esastýr. Yabani hayvanlarýn yaþama ortamlarýndan koparýlmamasý, doðada serbestçe yaþayan bir hayvanýn yakalanýp özgürlükten yoksun býrakýlmamasý esastýr. Yasada yer alan diðer düzenlemelerden bazýlarý þunlardýr: - Hayvan sahiplenen veya ona bakan kiþi, hayvaný barýndýrmak, türüne ve üreme yöntemine uygun olarak ihtiyaçlarýný karþýlamak, saðlýðýna dikkat etmek, aþýlarýný yaptýrmakla, insan-hayvan etkileþimi ve çevre saðlýðý açýsýndan, çevreye vereceði zarar ve rahatsýzlýklarý tazmin etmekle yükümlüdür. - Çevre Bakanlýðý, hayvan bulundurma ve sahiplenme þartlarý ile rahatsýzlýklarý önleyici önlemler bir yönetmelikle belirlenecektir. - Saðlýk nedenleri ile gerekli olmadýkça, bir hayvana zor kullanarak yem yedirmek, acý, ýzdýrap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuþturucu vb. baðýmlýlýk yapan yiyecekler veya içecekler verilmesi yasaktýr. - Hayvanlarý taþýyan ve taþýtanlar, onlarý türüne ve özelliðine uygun ortamlarda ve þartlarda taþýmak, taþýma esna- sýnda bakmakla yükümlüdür. - Hayvanlarýn kendi mekanlarýnda yaþamalarýnýn desteklenmesi esas olup, sahipsiz ve güçten düþmüþ hayvanlarýn öldürülmesi yasaktýr. - Hayvanlarda acý veren müdahalelerin uyuþturmaksýzýn yapýlmasý yasaktýr. - Sadece veteriner hekimler acil ve zorunlu müdahalelerde bulunabilirler. - Hayvanlarýn bilimsel olmayan tedavi ve deneylerde kullanýlmasý yasaktýr. - Hayvanlara acý, ýzdýrap, korku veren týbbi, ticari ve bilimsel deneylerin yerine alternatif yöntemlerin kullanýlmasý esastýr. - Hayvanlarýn ticareti esnasýnda saðlýklarýnýn iyi, satýldýklarý ve yaþadýklarý yerin temiz ve saðlýk þartlarýna uygun olmasý zorunludur. - Hayvanlarýn doðal kapasitelerini veya gücünü aþacak ve yaralanmalarýna ya da acý çekmelerine yol açacak yöntemlerle eðitmek, baþka bir hayvan üzerinde þiddetini denemek, onlarýn acý çekmesine, yaralanmasýna, sakatlanmasýna ve ölümüne neden olabilecek þekilde dövüþtürmek yasaktýr. Hayvan haklarý ile insan haklarý birbirinden ayrýlamaz bir bütüne ait parçalardýr. Üzerinde yaþadýðýmýz dünyanýn yalnýz biz insanlara ait deðil, tüm canlýlarla birlikte bir yaþam paylaþým yeri olduðunu hatýrlamamýzda yarar var. "4 Ekim Hayvanlarý Koruma Günü"nün amacý hayvanlara karþý sevgi ve acýma duygularý uyandýrmak, onlarý korumak ve haklarýna saygý duyulmasýný saðlamaktýr. Unutmayalým bitki ve hayvanlarý sevmeyen insanlarý da sevemez. Prof. Dr. Kadircan Özkan’72 1954 yýlýnda Ankara'da doðdu. Ýlkokulu Ayþe Abla Koleji, ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji'nde okuyarak 1972 yýlýnda mezun oldu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni 1979 yýlýnda tamamladý. Ayný yýl, ayný fakültenin Cerrahi Kürsüsü'ne asistan olarak girdi. 1985 yýlýnda doktor, YÖK Yasasý gereði 1987 yýlýnda Konya'ya giderek Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalý'nda doçent oldu. Ayný üniversitede 1993 yýlýnda profesör olan Özkan, halen ayný görevine devam etmekte olup Mesleki Eðitim Fakültesi Dekanlýðý da yapmaktadýr. EKÝM2008 kolejliler kolejIN 66 KolejIN bizim “gözbebeðimiz” Sosyal yaþama farklý bir bakýþ açýsý getirerek, tüm Kolej camiasýný ayný çatý altýnda toplayacak olan KolejIN'in inþaatý devam ederken, mezunlarýmýzýn destekleri de bu oranda artýyor. KolejIN, henüz bir proje halindeyken bile üye olarak katký ve desteklerini esirgemeyen tüm üyelerimize teþekkür ediyoruz. Dergimizin bu sayýsýnda KolejIN'e üye olan birkaç mezunumuzun tesisimizle ilgili görüþ ve düþüncelerini aktarýyoruz. Dr. Cüneyt Ýlçayto'72 Özel Kavaklýdere Kadýn Saðlýðý ve Tüp Bebek Merkezi Genel Müdürü Ben TED Ankara Koleji'nin yönetiminde de bulundum. KolejIN tesisleri yýllardýr hayalimizde olan bir þeydi. Bizden sonra gelen arkadaþlar yýllarýn arzularýný gerçeðe çevirdiler. Çünkü bizim zamanýmýzda Kolej denildiði zaman spor, folklor çok önemli bir yer tutardý. Fakat þimdiki nesil, kendini daha çok bilgisayara verdiðinden spordan çok uzak. Benim oðlum da Kolej mezunu. O da maalesef spordan çok uzak. Bizim yaþýmýzdakilerin ve bizden daha gençlerin spora eðilmesi ve devam etmeleri için böyle bir tesise çok ihtiyaç vardýr. En yakýn zamanda da bitmesini umuyorum. Dört gözle KolejIN'i bekliyoruz. Spor çeþitleri hýzla deðiþiyor. TED'in buz hokeyi, buz pateni gibi takýmlarý varmýþ. Tesis içinde spor çeþitleri çoðaldýkça sporun çeþitli konularýna meraklý gençler de çoðalacaktýr. Henüz gidip görme fýrsatý bulamadým. Yasemin Polat Seven'73 TED Ankara Koleji Ýlk Öðretim 2. Kademe Müdür Yardýmcýsý TED Ankara Koleji Mezunlarý Derneði kurulduðu günden bugüne Atatürk ilke ve devrimleri çerçevesinde Batý dünyasýna kapýsýný açmýþtýr. Sahip olduðu özellikleri yitirmeden sosyal sorumluluklarýný en iyi þekilde yerine getirmeye devam etmektedir. Bu baðlamda derneðimiz yaptýðý her çalýþmayla güçlü bir sivil toplum örgütü kolejliler EKÝM2008 olduðunu birçok yönden kanýtlamýþtýr. Sesimizi daha çok duyuracaðýmýz projeler yaparak, somut ve emin adýmlarla ilerlemektedir. Bu projelerden birisi de sosyal sorumluluk ve sosyal yaþama verdiði önemdir. KolejIN her birimizin maddi ve manevi katkýlarýyla hayata geçirmeye çalýþtýðý, bizleri bir araya getirecek olan gurur duyacaðýmýz, nesillerimizin bir arada olacaðý, saðlýklý yaþamýmýzý, sosyal hayatýmýzý daha çok dengeleyebileceðimiz ve Sayýn Baþkanýmýz Bülent Baðdatlý'nýn ifade ettiði gibi 'gözbebeðimiz' olacaktýr. Dostluðu, saygýyý, iletiþimi, medeniyeti simgeleyen ikinci ev olacaktýr. Ben þahsým adýna tesisin bir an evvel hayata geçmesini diliyorum. KolejIN, saat 17.00'de biten görevimden sonra iki, üç dakikalýk yürüyüþ mesafesinde stres atabileceðim, spor yapabileceðim, arkadaþlarýmla lezzetli yemekler yiyebileceðim, belki dans dersi alabileceðim, belki hobi kurslarý görebileceðim, çocuklarýmýzýn birbirlerini tanýmalarýna aracý olabileceðim, belki de emeklilik günlerimde yaþayabileceðim travmalarda, vefat sonrasý yalnýzlýk duygusu travmalarýnda bana, benim dostlarýma ev olabilecek bir adresimiz olacaktýr. Türkiye'de birçok dernek kuruluþlarý var ama sosyal renkleri ne yazýk ki çok eksik. Sadece yemek yemek olarak düþünülmekte. Biz bir misyonsak özel gecelerimiz, tanýtýmlar, partiler, spor yarýþmalarý, kutlamalar, yöresel yemek günleri, geçmiþte örnek olan Cumhuriyet Balolarý, sanatçýlarla söyleþi, hobi kurslarý, sinema geceleri vs. olmalý. Kýsacasý ailemizdeki tüm bireylerin tat alabileceði, benim düþünemediðim gençlerin ve çocuklarýn olduðu her türlü aktivite olabilir. Bize yakýþan tüm güzelliklere sevgiyle kalýn… kolejIN 67 Ercüment Sunter'73 Türk Telekomspor Baþ Antrenörü Öncelikle Ýncek'teki okul çok büyük ve güzel bir kampüs oldu. Biz mezunlar olarak KolejIN'de Kolej'e yakýþan, bütün imkanlarýyla spor, sosyal aktivitelere uygun bir tesis bekliyoruz. Ankara'da çeþitli spor tesisleri var. Ama bu tesis eski, yeni, tüm Kolejlileri bir araya getirecek bir tesis. Ankara'da gidilecek çeþitli yerler var ama önemli olan eski dostlarla, arkadaþlarla, Kolej'den mezun olan insanlarla beraber olmak. Bunun haricinde ben baþka tesislere de üyeyim ama sporla uðraþtýðým için gidemiyorum. Benim KolejIN'den beklentim daha çok eski arkadaþlarýmla bir araya gelebileceðim bir mekan olmasý. Bize yakýþacak güzel bir tesis bekliyoruz. Zeynep Kazaz'82 Opan Yön. Kur. Bþk. Kolej'in bir camia olduðuna inanýyorum. Öncelikle bütün okul ve tesis olarak çok modern bir yere gittiðini düþünüyorum. Umarým KolejIN tesisleri de en kýsa sürede açýlýr, mezunlar ve diðer okuyanlar bir araya gelip orayý yaþatýr. Tesiste mezunlarýn bir araya gelebileceði, davetlerin, buluþmalarýn yapýlabileceði salonlar olmalý diye düþünüyorum. Konserler, dinletiler, resim sergileri gibi kültürel aktivitelerin çokça olmasýný isterim. Kütüphanesi olabilir. Zaten çok güzel bir tesis olacaðýndan eminim, çünkü büyük bir proje. Projeyi inþaat halinde bizim için düzenlenen bir toplantýda görme fýrsatým oldu. Biz doðma büyüme, beþ nesildir Kolejliyiz. Kolej hiç deðiþmeyecek, yeri doldurulamayacak bir camiadýr. Hep böyle kalmasýný ümit ederim. Naz Dicle Balkan'94 Kurt & Kurt Ýth. Ýhr. A.Þ. Genel Müdürü KolejIN tesisleri ile ilgili sürekli e-mailler geliyor ve oradan takip ediyorum. Projeyi gördüm çok güzel bir yer olacak. Bizim eski mezunlar olarak yeni binada hiç anýmýz yok. Ýncek Kampüsü'ne Kuru Fasulye ve diðer etkinlikler için gittiðimizde kendimizi yalnýz hissediyoruz. KolejIN tesisleriyle orada da çok güzel anýlarýmýz olacaðýna inanýyorum. Çocuklarýmýz, eþimiz, dostumuz hep bir araya geleceðiz. O yüzden tesisin bitmesini merak ve heyecanla bekliyorum. Tesisten beklentilerimiz öncelikle güzel bir restoran, sosyal aktiviteler, özellikle çocuklarla katýlanabilecek aktiviteler, haftasonu brunchlarý, her ay belirli bir yýl mezunlarýnýn bir araya gelmesi olabilir. Ýnþaatý henüz görmedim ama KolejIN'e ilk üye olanlardaným. Hiç tereddüt etmeden üye oldum. Refik Çölaþan'64 Ziraat Yüksek Mühendisi, Agrin Tarým ve Tarýmsal End. Müh. Genel Müdürü Ben eski bir sporcuyum, milli halterciyim. Dolayýsýyla tesisler özellikle bizim camiamýz için son derece gerekli ve yararlý diye düþünüyorum. Çünkü Ankara'da belki de Türkiye genelinde bu tip spor tesislerinin yaygýnlaþmasý son 8-10 yýl içerisinde baþladý. Ben baþka bir spor tesisine üyeyim, birçok da Kolejli mezun arkadaþ görüyorum orada. Onlar oralardan yararlanýyorlar, muhtemelen benim görmediðim birçok özel spor kulübünde de yine birçok Kolej mezunu ayný þekilde spor ihtiyacýný karþýlýyordur. Dolayýsýyla KolejIN bittiðinde mezunlarýn büyük bir kýsmý buradan yararlanma yolunu seçeceklerdir. Yaz aylarýnda yüzme havuzundan yararlanýrým. Aðýrlýklar olursa sevinirim, çünkü hala aðýrlýk çalýþýyorum. Onun yaný sýra zamanýmýz el verdiði ölçüde diðer kondisyon aletleri, yürüyüþ vs. etkinliklerden yararlanýrým diye düþünüyorum. Suat Baþar'84 Coconat Ýþletme Müdürü Öncelikle Ýncek'te inþa edilen kampüsten okul olarak çok memnunuz. Trafikten, þehrin gürültüsünden uzak nefis bir kampüs oldu. Emeði geçen herkese bu vesileyle teþekkür ediyorum. KolejIN bence çok iyi bir proje, çok iyi yerde konuþlanmýþ ve düþünce olarak çok iyi ortaya konulmuþ. Çok büyük bir kompleks olacak. Kemal Savran'a bu konuda bence camianýn minnet borcu vardýr. Çok güzel iþler yaptý ve orasý için çok uðraþtý. Çok desteklediðim ve baþarýlý bulduðum bir proje. KolejIN türü tesislerin Türkiye çapýnda yaygýn olduðunu biliyoruz, benim gözlemim bu tür tesisler temiz kullanýldýkça, iyi iþletildikçe ve her þeyden önce sýk kullanýldýkça deðerleniyor ve kalite standartý tutturulabiliyor. Eðer iyi iþletilirse ve bizim camiamýz, çocuklarýmýz sýkça kullanýrsa orada bir sinerji oluþturulabilirse, eski dönem arkadaþlarý sýkça orada birbirleriyle diyalog içinde olurlarsa o zaman hak ettiði yeri bulacaðýna inanýyorum. Ama bizim milletimizde bir þey vardýr yani ilk baþta heveslenir gider, ondan sonra tüketir. Tüketmememiz, sahip çýkmamýz lazým diye düþünüyorum. Sahip çýkar, sýkça kullanýrsak orasý da kalitesini korur ve bu sinerjiyle uzun süreler gider. Farklý aktivitelerle üyeleri daimi þekilde oraya çekmek düþüncesi ön planda olmalýdýr. Bu aktiviteler spora dönük, eðlenceli aktiviteler olabilir. Ýyi bir yiyecek içecek kompleksi ünitesinin olmasý lazým. O da bir çekim kuvvetidir. EKÝM2008 kolejliler kolejIN 68 size yakýþacak size özel bir tesis için... özlediðiniz yaþam alaný sizin katkýnýzla geliþiyor... kolejliler EKÝM2008 kolejIN 69 modern, kaliteli stressiz bir ortam sizi bekliyor... en iyiyi sunabilmek için katký paylarýnýzý bekliyoruz... EKÝM2008 kolejliler kampüs 70 TED Ankara Koleji’nde Kolejinde Mezuniyet Heyecaný TED Ankara Koleji Vakfý Okullarý 2008 mezunlarý törenle kep giydiler. 18 ve 25 Haziran 2008 tarihlerinde Ýncek Kampüsü'nde düzenlenen törenlerde Ýlköðretim Okulundan 718, Lise Kýsmýndan 55, Anaokulundan ise 149 öðrenci mezun oldu. kolejliler EKÝM2008 kampüs 71 Ýlköðretimde Mezuniyet Sevinci 25 Haziran akþamý okulumuz stadyumunda düzenlenen törende okulumuzun renklerini temsil eden kýrmýzý ve lacivert cübbeleriyle podyumdan geçen ilköðretim mezunlarýmýz diplomalarýný aldýlar. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþýmýzýn okunmasýyla baþlayan törende Ýlköðretim Okulu Müdürü Merih Törüner, öðrencilere ve velilere hitaben konuþma yaptý. Törüner, konuþmasýnda "Sevgili Kolejliler, sizleri Ýlköðretim yaþantýnýz boyunca Atatürk ilke ve inkýlaplarý doðrultusunda eðittik. Bilimde, sanatta, sporda her alanda sizlere eðitimin en iyisini vermeye çalýþtýk. Sizler, bizim geleceðimizsiniz, sizler, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesisiniz. Yarýnlar sizlerin meþalesi ile aydýnlanacak. Hepinizi kutluyor ve baþarýlarýnýzýn devamýný diliyorum." diyerek öðrencilerini lise öðrenimlerine uðurladý. Törende okul düzeyinde ilk ona girerek çeþitli oranlarda burslu okuma hakký elde eden öðrencilere baþarý ödülleri verildi. Okul 1.si Erknaz Ecehan Erk (8-C), Okul 2.si Tuðçe Fýndýkoðlu (8-J) ve Okul 3.sü Ali Kaviþ'e (8-S) diplomalarýný ve Türk Eðitim Derneði adýna ödüllerini TED Genel Baþkan Yardýmcýsý Ertuðrul Dokuzoðlu verdi. Okul düzeyinde Ýlk 10'a giren ve ücretsiz ve kýsmi ücretli okuma hakký elde eden öðrencilere ayrýca TED Ankara Koleji Vakfý, TED Ankara Koleji Mezunlarý Derneði, Okul Aile Birliði ve Koruma Derneði ödülleri sunuldu. Yýl boyunca çeþitli spor branþlarýnda dereceye giren okul takýmlarýna da TED Ankara Koleji Vakfý Yönetim Kurulu tarafýndan ödül verildi. Törende ayrýca 6, 7 ve 8. sýnýf düzeylerinde ilk üçe girerek %30 ücret indirimi hakký elde eden öðrencilerin isimleri açýklandý. TED Ankara Koleji Vakfý Genel Müdürü Sevinç Atabay, baþarýlý öðrencilere ödüllerini takdim etti. TED Ankara Kolejliler Spor Kulübü'nün Geleneksel Yýlýn Sporcusu Ödüllerini bu yýl 2. Kademe Kýz Voleybol Takýmý Kaptaný Eda Caferi ve takým oyuncusu Ezgi Tokgöz, 2. Kademe Kýz Basketbol Takýmý Kaptaný Sera Özelçi ve 2. Kademe Erkek Basketbol Takýmý Kaptaný Batuhan Arýoðlu almaya hak kazandý. Sporculara ödüllerini TED Ankara Kolejliler Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Nadir Akalýn verdi. 2008 mezunlarý þube sýrasýna göre müzik eþliðinde podyumdan geçerek 8 yýllýk emeklerinin ürünü olan diplomalarýný öðretmenlerinin ellerinden aldýlar. Komut eþliðinde mezuniyetin sembolü olan püsküllerini deðiþtiren öðrenciler, alkýþlarla keplerini havaya fýrlattýlar. Veliler, Kolej Marþý eþliðinde sahaya inerek çocuklarýnýn sevincine ortak oldular. Duygu selinin yaþandýðý bu güzel tablo havai fiþek gösterisi ile son buldu. EKÝM2008 kolejliler kampüs 72 Lise Mezunlarý Minik Kolejlilerle Birlikte Diplomalarýný Aldýlar Anaokulu 6 yaþ grubundan mezun olan Minik Kolejliler, mezuniyet törenine sevimlilikleri ve tatlý heyecanlarý ile renk kattýlar. Anaokulu 5 yaþ grubu öðrencileri ellerinde taþýdýklarý espirili pankartlarý ve okulumuzun kurucusu Ulu Önder Atatürk'e olan mesajlarý ile konuklardan büyük alkýþ aldýlar. 5 yaþ grubu "Sýnýfýnýzý bize býraktýðýnýz için çok mutluyuz", "Biz de 5 yaþ grubuna abi, abla olacaðýz" diyerek bir yaþ daha büyümenin mutluluðunu yansýtýrken, Ulu Önder'e baðlýlýklarýný da þu pankartlarla ifade ettiler. "Sizin kývýlcýmýnýzla yanan meþalemiz bugün Türkiye'yi aydýnlatýyor" "Bugünün küçükleri, yarýnýn büyükleriyiz Atam" Anaokulu Müdürü Nilgün Kaynaroðlu yaptýðý konuþmasýnda "Eðitim-öðretim yýlýnýn bu en hayýrlý ve keyifli gününde buluþmanýn heyecanýný yaþýyorum. En küçüklerimiz ve en büyüklerimizin bir araya gelmesiyle bu günümüz farklý bir anlam kazandý. Sevgili liseliler, küçüklerinize en iyi þekilde örnek olacaðýnýza inanýyorum. Sevgili 6 yaþlar sizleri en iyi, en güzel bilgilerle donattýk. Sizden asla ayrýlmýyoruz. Sizleri unutmayacaðýz ve özleyeceðiz. Hepinize mutlu ve baþarýlý bir öðretim yaþantýsý diliyorum." diyerek öðrencilerini ilköðretime uðurladý. Minik Kolejliler, temsili diplomalarýný TED Genel Baþkaný Selçuk Pehlivanoðlu, TED Ankara Koleji Mezunlarý Derneði Baþkaný Bülent Baðdatlý, TED Ankara Koleji Vakfý Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Çörtoðlu, Mehmet Tümer, Önder Bülbüloðlu, Cem Kazmaz, Deniz Sungur ve Melih Zaim, TED Ankara Koleji Vakfý Genel Müdürü Sevinç Atabay ve Anaokulu Müdürü Nilgün Kaynaroðlu'nun elinden aldýlar. Anaokulu diploma töreninin ardýndan TED Ankara kolejliler EKÝM2008 Koleji'nin gururu 55 Lise mezunumuz konuklarý selamlamak üzere podyumdan geçiþ yaparak sahada yerlerini aldýlar. TED Ankara Koleji Vakfý Özel Lisesi eski Müdürü Melike Toklucu, törende mezunlarýna hitaben bir konuþma yaptý. Melike Toklucu: "Büyümenin ve bazý önemli hedeflere koþmanýn baþlangýcý olan bu tören hem yaþ olarak büyümenin hem de TED Ankara Koleji mezunu olmanýn bir bayrak yarýþý gibi elden ele geçen ve her biri suya atýlan bir taþýn yarattýðý dalga gibi gittikçe büyüyerek topluma karýþtýðýnýn en büyük delilidir. Sevgili mezunlarýmýzýn en insani duygulardan biri olan vefa ile dolu olarak bizleri, hayata uyanýþlarýnýn en güzel yýllarýný geçirdikleri okullarýný unutmayacaklarýný umarak bundan sonra koþacaklarý baþarýlarla bizleri onurlandýlacaklarýna olan inancýmla bir kere daha kutluyorum. Yollarý açýk, baþlarý dimdik olsun." diyerek duygularýný ifade etti. 2007-2008 öðretim yýlýnýn okul birincisi Elif Kökten, ikincisi Merve Büyükçakýroðlu, üçüncüsü ise Ecem Gökben oldu. Dereceye giren öðrencilere ve spordaki baþarýlarý ile Kolej camiasýný gururlandýran okul takýmlarýnda ve milli takýmda yer alan sporcu öðrencilere Vakýf Yönetim Kurulu Üyelerimiz tarafýndan ödülleri verildi. TED Ankara Kolejliler Spor Kulübü Geleneksel Sporcu Ödülünü bu yýl sporcumuz Batu Cem Bal aldý. Mezunlarýn podyumdan geçiþ yaparak diplomalarýnýn almalarýnýn ardýndan okul korosu ve orkestrasý Serdar Dilekcan yönetiminde Aþýk Mahsuni'nin Sarý Saçlým Mavi Gözlüm türküsünü seslendirdiler. Podyuma ellerinde Türk bayraðý ile gelen iki öðrencimiz, þarkýnýn sonunda bayraðý açarak Atatürk posterini sergilediler. Türk Eðitim Derneði 73 YÜREK TEKMEÞALE TEK Türk Eðitim Derneði, kuruluþunun 80. yýlýnda, Dernek camiasýna yönelik düzenlediði "Tek Yürek Tek Meþale Aile Toplantýsý"ný, 2013 kiþinin katýlýmýyla 25 Aðustos 2008 tarihinde Ankara'da gerçekleþtirdi. Türk Eðitim Derneði, 22 okul, 1 temsilcilik, 1 öðrenci yurdu, mezun dernekleri ve okullarýnýn spor kulüplerinin tüm çalýþanlarýný kapsayan "Tek Yürek Tek Meþale Aile Toplantýsý"ný düzenleyerek Derneðin eðitim alanýnda þimdiye dek yaptýðý çalýþmalarý ve gelecek 5 yýlýn vizyonunu paylaþtý. Ýlk kez gerçekleþtirilen ve 2013 kiþinin katýldýðý toplantýda akýþý, TED Ankara Koleji mezunu olan Defne Sarýsoy yürüttü. Toplantýda konuþma yapan Türk Eðitim Derneði Genel Baþkaný Selçuk Pehlivanoðlu, "Modern çaðda eðitim, bir toplumu millet haline getiren temel kurumdur. Milletler dünya üzerindeki varlýklarýný yüksek seviyeli eðitim almýþ kuþaklar sayesinde geliþtirebilirler." dedi. Konuþmasýnda eðitim sistemimizden çeþitli istatistikler veren Selçuk Pehlivanoðlu, katýlýmcýlara Türk Eðitim Derneði'nin kuruluþ amacýný hatýrlatarak, bugüne kadar gerçekleþtirilmiþ olan proje ve araþtýrmalarla ilgili bilgiler de verdi. Konuþmasý sýrasýnda Türk Eðitim Derneði bursuyla okuyarak mezun olan ve bu sene yapýlan sýnavda %95 baþarý oranýyla üniversiteye girmeye hak kazanan öðrencileri sahneye davet eden Pehlivanoðlu, Derneðin saðladýðý farklý burs sistemlerini açýkladý. Selçuk Pehlivanoðlu'ndan sonra söz alan TED Gaziantep Koleji'nden burslu öðrenci Furkan Karapýnar, TED Ankara Koleji'nden OKS Türkiye birincisi Erknaz Ecehan Erk, TED Kayseri Koleji çalýþaný Mualla Tulgar, TED Batman Koleji öðretmeni Havva Yaþar ve mezun Erman Ilýcak, TED'li olmanýn kendileri için ne ifade ettiðini anlattýlar. Toplantýnýn ikinci bölümünde, takým ruhu ve motivasyona yönelik bir konuþma yapan eðitmen-yazar Mehmet Auf, yaþanan zorluklarýn aslýnda geliþim için fýrsatlar olduðu; baþarýnýn, durumdan þikâyet ederek deðil, çözüme odaklanarak gerçekleþebileceði mesajýný verdi. Mehmet Auf'un ardýndan sahneye gelen Ritmpark Grubu tüm "ailenin" katýldýðý renkli bir gösteri sundu. Türk Eðitim Derneði'nin ilk kez düzenlediði "Tek Yürek Tek Meþale Aile Toplantýsý" ýþýk ve lazer gösterisiyle sona erdi. EKÝM2008 kolejliler indirimli kuruluþlar 74 indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar %25 %25 SAÐLIK LAB. RAD. ZÝYABEY CAD. 3. SK. NO:15 BALGAT/ANKARA TEL: 0312 207 90 00 www.akpoltipmerkezi.com AKPOL TIP MERKEZÝ %25 %80 %60 KOZA SK. NO: 47/6-8 GOP/ANKARA TEL: 0312 442 13 00 ÝLGÝ SAÐLIK KURULUÞLARI MAMM TETKÝKLERDE FAKÜLTELER MAH. KUTLUGÜN SK. NO:6 CEBECÝ/ANKARA TEL: 0312 562 20 00 www.cebecitipmerkezi.com.tr CEBECÝ TIP MERKEZÝ TAHRAN CAD. NO: 38 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL: 466 59 61 ÖZEL MUAYENEDE ÝNTEGRA TIBBÝ GÖRÜNTÜLEME MERKEZÝ CÝNNAH CAD. 12/3 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL: 0312 468 68 11 FAX:0312 468 68 15 www.dentalium.com.tr DENTALÝUM AÐIZ VE DÝÞ SAÐLIÐI MERKEZÝ TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ ÜZERÝNDEN IQS SÝGARA BIRAKMA MERKEZÝ KENNDY CAD. NO:13/7 06680 KAVAKLIDERE/ANKARA www.iqsturkey.com DR. GÜLLÜ SERDAROÐLU (PERÝODONTÝST) DÝÞ HEKÝMÝ VE DÝÞETÝ HASTALIKLARI UZMANI SÝMON BOLÝVAR CAD. NO:9/5 ÇANKAYA/ANKARA TEL: 0312 439 61 11 TUNALI HÝLMÝ CAD. BÜKLÜM SK. NO:53 KAT:1/2 KAVAKLIDERE/ANKARA www.kavaklideresaglik.com TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ ÜZERÝNDEN KAVAKLIDERE KADIN SAÐLIÐI VE TÜP BEBEK MERKEZÝ DENTALAND AÐIZ VE DÝÞ SAÐLIÐI POLÝKLÝNÝÐÝ Dr. MEDÝHA ELDEM SK. NO:81/28 KAT:4 KOCATEPE/ANKARA TEL: 0312 419 33 34 LA VIE LAZER GÜZELLÝK MERKEZÝ TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ ÜZERÝNDEN OP. DR. CAN ÖZTEKÝN ESTETÝK PLASTÝK VE REKONSTRÜKTÝF CERRAHÝ UZMANI TUNALIHÝLMÝ CAD. NO:54/2 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL:0312 418 44 46 ESTETÝK PLASTÝK %20 CERRAHÝ KLÝNÝÐÝ ESTELAZER GEN-ART ARJANTÝN CAD. NO: 15/7 GAZÝOSMANPAÞA/ANKARA TEL: 0312 418 65 66 CÝNNAH CAD. NO: 47/A ÇANKAYA/ANKARA TEL: 0312 442 68 84 www.genart.com.tr %20 %10 BUÐDAY SK. 2/10 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL: 0312 467 12 48-49 MEDLAB ÝRAN CAD. NO:13/13 KAVAKLIDERE/ ANKARA TEL:0312 467 19 54 MED-LAB AÝLE DOKTORLUÐU TANI VE CHECKUP MERKEZÝ ERSA SAÐLIKLI YAÞAM TEKNOLOJÝLERÝ OXYMATE OKSÝJEN BARLARI PARKMED AÝLE DOKTORLUÐU TANI VE CHECK-UP MERKEZÝ BAÐDAT CAD. NOTER SK. SEMA APT. NO:53 d:1 ÞAÞKINBAKKAL/ÝSTANBUL TEM:0216 396 00 02 www.oxymate.com CÝNNAH CAD. NO:1/1 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL: 0312 428 22 00 FAX: 0312 428 22 02 %30 %20 %10 %20 %20 %10 %25 indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar PRIMER TIBBÝ GÖRÜNTÜLEME MERKEZÝ BESTEKAR SK. NO:45-47A ÇANKAYA/ANKARA TEL: 0312 467 33 35 %30 DOÇ. DR. SABÝRE AKIN Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniði Tunalý Hilmi Cad. Çelikler Ýþ Merkezi No:91/104 Kavaklýdere/Ankara Tel : (+90 312) 427 46 42 TTB Asgari Ücret Tarifesi BESTEKAR SK. NO:5 KAVAKLIDERE/ANKARA 0 312 419 0 400 www.ankaraplazahotel.com %50 RÜZGARLI EÞ DOST SOKAK NO:6 ULUS/ANK TEL:0312-3092900 o FAX:0312-3118321 www.ogulturk.com %30 PROF. DR. ALTAN DOÐAN DÝÞ HEKÝMÝ TUNUS CAD. 79/6 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL:0312 468 94 07 TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ ÜZERÝNDEN ANKARA PLAZA HOTEL PROF. DR. YUSUF PEKER (GENEL CERRAHÝ UZMANI) 2. SELANÝK CAD. NO:66/7 KIZILAY/ANKARA ANKARA OÐULTÜRK HOTEL TÜRK TABÝBLER BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ ÜZERÝNDEN DÝÞ HEKÝMÝ EVRÝM AKTAÞ AYDIN KONUR SK. 19/7 KIZILAY /ANKARA Tel : (+90 312) 419 09 59 www.disbakimi.com ÖZEL ANKARA ENDOMER PEDÝATRÝK ENDOKRÝNOLOJÝ MERKEZÝ TUNALI BÝOREZONANS SÝGARA BIRAKMA MERKEZÝ SVM KLÝNÝK 4.CADDE NO:15/B YILDIZ /ANKARA Tel : 312 441 66 00 www.ankaraendomer.com %20 TUNALI HÝLMÝ CAD. SEÐMENLER ÝÞHANI 96/13 K.DERE/ANKARA www.tunalibiorezonans.com.tr %20 UÐUR MUMCU SOK.3/3-2 GOP/ANKARA TEL: 0312 436 76 76 TUNALI HÝLMÝ CAD. BÜKLÜM SOK. NO:53 KAVAKLIDERE/ANKARA www.kordonkanibankasi.com TEL: 0312 467 22 88 YAÞAM BANKASI KORDON KANI BANKASI KONYA YOLU NO:84 BALGAT/ANKARA TEL: 0312 287 60 65 FAX: 0312 284 44 34 HOTEL CAPITAL PLAZA TDB ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ %20 %15 75 FORA APART OTEL (DATÇA) %50 KAPI FÝYATLARI ÜZERÝNDEN KÜÇÜKÇAKIL MEVKÝÝ KAÞ/ANTALYA TEL: 0242 836 30 62 www.herahotel.com %25 FORA APART OTEL ALÝ OSMAN ÇETÝNER CAD. NO:11 KUMLUK PLAJI DATÇA/MUÐLA TEL: 0252 7124800 FAX: 0252 712 0540 www.otelfora.com %10 DEDEMAN HOTELS & RESORTS Ýstanbul, Diyarbakýr, Rize, Bodrum, Olive Tree, Ankara, Antalya, Kapadokya, Park Antalya %50 HERA HOTEL DEDEMAN ÖMER THERMAL TATÝL KÖYÜ/AFYON AFYON-KÜTAHYA KARAYOLU 14.KM. AFYONKARAHÝSAR TEL: 0272 251 50 11 www.omerthermal..com.tr KONAKLAMA SAÐLIK indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar KAPI FÝYATLARI ÜZERÝNDEN ODA+KAHVALTI %10 ÖZEL DÖNEMLER HARÝÇ indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar HOTEL VÝLLA MÝNE indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar Ý.KAMÝL ÖNER CAD.220 SOK. MARMARÝS TEL: 0252 412 40 50 - 0252 412 25 83 FAX: 0252-4139704 TEL:0312 310 47 20 o 0312 324 61 11 ULUS SANAYÝ CAD. NO:5/B 06050 www.hotelyeni.com YENÝOTEL RESTAURAN&CAFE RAMADA HOTEL 2000 ANKARA Tunalý Hilmi Cad., No: 66, Kavaklýdere, Ankara Tel: (+90 312) 428 20 00 Faks: (+90 312) 428 47 27 CITY RESIDENCE HOTEL VE TERRASSE RESTAURANT CAFE KAHVE OYAK 2. CAD. 16 SOK. NO:8 ÇANKAYA/ANKARA TEL: 0312 495 01 02 - FAX: 495 48 44 UÐUR MUMCU CAD. NO:12 GAZÝOSMANPAÞA/ANKARA TEL:446 20 51 - 446 20 13 PANORA AVM ORAN/ ANKARA Tel: (+90 312) 490 70 11 www.cantinamariachi.com CANTÝNA MARÝACHÝ FÝLÝSTÝN CAD. UMURBEY SOK. NO:6 GOP/ANKARA www.meyrestaurant.com %50 %50 %25 %40 %10 %10 %15 MEY RESTAURANT SHAKESBEER&WINE FENER KALAMIÞ CAD.NO:77/A FENERBAHÇE/ÝSTANBUL MAKKARNA RESTORAN So CHIC... GÝNZA BY SUSHICO CHINESE IN TOWN VE SUSHICO CHINESE IN TOWN ALÝYE- ALINEWEDDING BOUTIQUE BAÞAK VAKANA BEACH HOTEL REÞÝT GALÝP CAD. 89/2 GOP/ANKARA TEL: 312- 436 80 88 www.makkarna.com 365 Alýþveriþ Merkezi Birlik Mah. 438.Cad. No:41 Zemin 21 Birlik / Ankara Tel : 312 450 00 83 www.sochic.com.tr ARJANTÝN CAD. ATTAR SOK.NO:10 GOP/ANK www.sushico.com.tr YEÞÝM SÝTESÝ 14. BLOK DAÝRE: 4 ATAÞEHÝR/ÝSTANBUL TEL: 0.216 455 44 95 FÝLÝSTÝN CAD. 19/4 GOP./ANK. TEL:0312 437 20 70 www.aliye.com.tr www.alinewedding.com GÖZTEPE ÝÞ MERKEZÝ NO:110/24 ÝSTASYON CAD. GÖZTEPE/ÝSTANBUL www.butikbasak.com TEL: 0216 360 18 83 %10 %15 %10 %10 TEKSTÝL KONAKLAMA 76 %15 %10 REÞÝT GALÝP CAD. 53/A GOP.-ANK TEL:0312-4373979 FAX: 0312-4373981 www.safakperde.com %20 ABAY KUNANBAY CAD.NO:6/B KAVAKLIDERE/ANKARA TEL: 0312 426 46 520312 428 12 02 %10 ÞAFAK PERDE - ÇEYÝZ, EV TEKSTÝLÝ YESÝM TEKS LTD. ÞTÝ %10 indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar SELANÝK CAD. 65/1 KOCATEPE-ANKARA TEL:0312-4185261 KALLÝMAK LTD. ÞTÝ. (OKB HÝDROLÝK KAYA KIRICILARI) %10 %2 MEÞRUTÝYET CAD. 5/1 KIZILAY/ ANKARA TEL: 0312 425 43 25 www.unyetas.com %5 MÜZÝK ÜNTAÞ SUNA KORAT ACADEMÝ ARJANTÝN CAD. NO: 17/7 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL: 0.312 468 91 31 PBX o FAX: 0.312 468 91 42 www.sunakorat.com [email protected] SOLOMUSÝC BAYINDIR 1.SOK. 27/40 AKSOY ÇARÞISI KIZILAY/ANK TEL: 0312/4333876 o FAX: 0312/4333876 www.solomusicankara.com %25 %5 KOCATEPE OLGUNLAR SOKAK 36/5 KAVAKLIDERE/ANKARA TEL: 0312 4251383 FAX: 0312 4185791 KAVAKLIDERE UMUT SÝGORTA ARACILIK HÝZMETLERÝ SANAYÝ VE TÝCARET LÝMÝTED ÞÝRKETÝ ARCUS TURÝZM SEYAHAT ACENTASI SANCAK MAH. TURAN GÜNEÞ BULVARI NO:11-1 YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA TEL:0312 439 67 97 o FAX: 0312 4396798 www.arcus.com.tr %10 ÝNÞAAT FONDÝ COLOR FOTOÐRAF VE VÝDEO SERVÝSÝ %10 21.CD. 617.SK.NO:1/49 ÝVOGSAN-OSTÝM/ANKARA TEL: 0312 3942158 FAX: 0312 3942159 www.kallimak.com.tr SÝGORTA FOTOÐAF BASKI HÝZMETLERÝ VE TURÝZM LTD. ÞTÝ. KAVACIK CUMHURÝYET CAD. OMANIMLI ÇIKMAZ SK. ALTAY HAN APT. 8/2 BEYKOZ/ÝSTANBUL TEL: 0216 5371684 www.e-cicek.net www.fotograf.com 77 KONAKLAMA VE TURLARDA %5 TURÝZM FOTOÐRAF indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar %3 %5 OTOMOTÝV MODA EVÝ AC PROJE TASARIM MÝMARLIK LTD. ÞTÝ. KENEDY CAD. 18/10 KAVAKLIDERE/ANK TEL:0312/4689313 FAX:0312/4689312 www.acmimarlik.com HALASKARGAZÝ CAD. NO:366/2 ÞÝÞLÝ/ÝSTANBUL www.desk-egitim.com DESK ÝLETÝÞÝM DANIÞMANLIÐI DIÞAVURUM HAUTE COUTURE MODA EVÝ VE ORGANÝZASYON SOÐÜTLEÞME CAD. KARATEKÝN ÝÞ MERKEZÝ NO:65 KAT:2 KADIKÖY/ÝSTANBUL www.gelinlikcim.net %25 %5 TURMEK EMEK TURZ. SEY. ACENTASI VE TURÝZM ÝÞLETMELERÝ A.Þ. SET GRUP ARAÇ KÝRALAMA-HAVAALANI TRANSFERLERÝ-ÞÖFÖRLÜ VIP TAHSÝS-VIP MÝNÝBÜS KULELÝ SOK. NO:22/1 GOP./ANK TEL: 0312 4465446 FAX: 0312 4468096 www.turmak.com.tr HOLLANDA CAD. HÝLAL MAH. 26/9 YILDIZ ANKARA http://www.setgrup.com.tr Tel: (+90 312) 439 01 77 DÝÐER HÝZMETLER %10 ARAÇ KÝRALAMA DANIÞMANLIK MÝMARLIK UÇAK BÝLET SATIÞLARI %15 ÝÞÇÝLÝKTE YAÐDA ORJÝNAL PARÇADA HAVAALANI YOLU 7. KM. YUNUS EMRE CAD. NO:1 PURSAKLAR/ANKARA ESKÝ HÝSAR SATIÞ VE SERVÝS A.Þ. %10 indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar Kaybettiklerimiz L. AHMET TORPÝL’80 1961 yýlýnda Kýrýkkale'de doðan Levent Ahmet Torpil, 1980 yýlýnda TED Ankara Koleji'nden mezun olmuþtur. Gazi Üniversitesi Yabancý Diller Yüksekokulu'nda bir süre Ýngilizce tahsili yapmýþtýr. Kurucu üyesi olduðu Kayhan Yapý Malzemeleri Tic. Ltd. Þti. onun liderliðinde saygýn kurumlardan biri olmuþ, kendisi de inþaat ve yapý malzemeleri sektöründe duayen haline gelmiþtir. 01.09.2008 tarihinde kalp rahatsýzlýðý sonucu aramýzdan ayrýlan, evli ve iki çocuk babasý Levent Ahmet Torpil'e Allah'tan rahmet, geride býraktýðý acýlý ailesi ve sevenlerine baþsaðlýðý diliyoruz. Seni unutmayacaðýz. BÜLENT YILDIZ’81 TED Ankara Koleji Mezunlar Derneði olarak 81 dönemi mezunlarýmýzdan Bülent Yýldýz’a Allah’tan rahmet, sevenlerine baþsaðlýðý diliyoruz. MUSTAFA ERKOÇ’72 TED Ankara Koleji’nde 30.06.2003 tarihine kadar basketbol antrenörlüðü (3 eðitim - öðretim yýlý) yaptý. 01.10.2003 tarihinden itibaren kýz basketbol takýmlarýnýn koordinasyonundan sorumlu Eðitim Destek Uzmaný olarak çalýþtý. 14.09.2008 günü hayatýný kaybeden Erkoç’a Allah’tan rahmet, sevenlerine baþsaðlýðý diliyo ruz. - PERÝHAN ÇAVLI ÝSFENDÝYAR’43 26 Ocak 1926 doðumlu olan Perihan (Çavlý) Ýsfendiyar, 1942-43 döneminde o zamanki adýyla “Türk Maarif Cemiyeti Yeniþehir Lisesi” olan okulumuzdan mezun olduktan sonra Dil Tarih Coðrafya Fakültesi, Fransýz Dili ve Edebiyatý Bölümü’nden üniversite derecesini aldý. Dergimizin 83. Sayýsýnda kendisiyle yapýlan söyleþide oðlu ve kýzýndan dolayý “ailece Kolejli” olduklarýný, Kolejli arkadaþlarýyla da kopmadan iliþkilerini devam ettirdiklerini vurgulamýþtý. TED Ankara Koleji’nde açýlan okul müzesine de okul ile ilgili elinde mevcut belgeleri baðýþlamýþ ve sergilenmesini saðlamýþtý. 23 Eylül 2008 tarihinde yakalandýðý amansýz hastalýktan kurtulamayarak vefat eden Perihan Ýsfendiyar, bu yýl mezuniyetinin 65. yýlýna ulaþmýþtý. Kendisine Allah’tan rahmet, yakýnlarýna baþsaðlýðý diliyoruz. Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, baþta yakýnlarý olmak üzere tüm Kolej camiasýna baþsaðlýðý diliyoruz. Ulaflamad›¤›m›z ve yay›nlayamad›¤›m›z kay›plar›m›za Allah’tan rahmet, sevenlerine baflsa¤l›¤› diliyoruz. Bu sayfan›n hep bofl kalmas› dile¤iyle… TED Çelenk Ba¤›fllar›n›z için; 444 0 TED 444 0 833 TORCH 250 kiþilik yemekli, 450 kiþilik kokteyl kapasiteli Torch'ta "Evet Demenin Mutluluðunu" yaþayabilirsiniz. Her türlü düðün, niþan, sünnet ve nikah sonrasý yemek gibi toplu organizasyonlarýnýz için hizmetinizdeyiz. Rezervasyon ve ayrýntýlý bilgi için Tel: 0312 417 5057 Kýzýlýrmak Sokak No: 8 Kocatepe, Kýzýlay / Ankara www.torch.com.tr