ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİ ÜCRETİ
Transkript
ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİ ÜCRETİ
ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİ ÜCRETİ Ülkemizde özellikle dini bayramlar; çalışanlarımız ve tatil yöreleri bakımından son derece önemli günlerdir. Bu günlerde çalışanlarımız iş hayatının stresinden kurtulmak adına dinlenmek için kendilerine zaman ayırmak isterler. Ancak çalışma yaşamının gereklilikleri ve özellikle de bazı iş kolları buna olanak tanımaz. Pek çok işyerinde genel tatil çalışması kaçınılmazdır. Bu yazımızda Ulusal Bayram ve Genel Tatiller hakkında açıklamalar ve bilgilendirmeler bulunmaktadır. Ulusal Bayram ve Genel Tatiller; 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun(1) ile belirlenmiştir. Yasanın 1. maddesine göre, ulusal bayram; Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günüdür. Ulusal bayram 28 Ekim günü saat 13.00’ten itibaren başlayıp 29 Ekim günü devam eden tatildir. Genel tatiller, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2. maddesinde belirtilen 23 Nisan, 1 Mayıs(2), 19 Mayıs, 30 Ağustos gibi resmi tatiller ve arife günü saat 13.00’ten başlayıp 3,5 gün Ramazan Bayramı ve bayramdan önceki gün saat 13.00’ten itibaren başlayıp devam eden 4,5 gün Kurban Bayramı ayrıca 1 Ocak yılbaşı günüdür. Tatil günleri, Cuma günü akşamı sona ermesini müteakip Cumartesi günü tatil olmaktadır. Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2/III. maddesine göre, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde resmi daire ve kuruluşlar tatil edilmektedir. Nitelikleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşlar için özel kanunlarındaki hükümler saklıdır. Özel işyerlerinin ise ulusal bayram olan 29 Ekim günü tatil edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak, işyerinde yapılan işin niteliği devamlı çalışmayı gerektirmekteyse özel işyerlerinde 29 Ekim günü işyerinde çalışma yapılabilecektir. Ulusal bayram günü olan 29 Ekim'de, özel sektör işyerlerinin de zorunlu olarak kapatılacağına dair Hafta Tatili Kanunu' da açık bir hüküm bulunmakla birlikte, aksine davranışa bir ceza öngörülmemiştir. 4857 sayılı Kanun kapsamına giren İşçilere, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir (4857 s. K. m. 47). Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir (4857 s. K. m. 44). İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya açık veya zımni onay vermemesi durumunda işçinin anılan günlerde çalışma zorunluluğu bulunmamaktadır. İşyerinde maktu ücretle çalışanlara, çalışılmayan genel tatil günü için ayrıca ücret ödenmez. Çalıştıkları halde ise o günün ücreti ayrıca ödenir. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere, çalışma gününe rastlamayan genel tatil günü için ücret ödenmez. Ancak çalıştıkları güne genel tatil isabet ederse, çalışmasalar bile o güne ait ücretlerini alırlar. Eğer o gün çalışırlarsa, ayrıca çalıştıkları günün ücreti de ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin işveren tarafından işçiye ödenmesi gerekmektedir. İşçilere geçici iş görmezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik hesabı üzerinden ödenmesi gerekmektedir. Genel tatil gününün son gününü takip eden gün işçi işe gelerek işbaşı yapmak zorundadır. Yargıtay’a göre, son günü Cuma gününe rastlayan genel tatil gününden sonraki Cumartesi günü tatil olarak değerlendirilemez(3). Hükümetlerin zaman zaman aldığı kararlarla birbirine yakın iki genel tatil günü birleştirilmektedir. Bu işlem, devlet memurlarına verilen idari izin hükmündedir ve genel tatilin uzatıldığı anlamına gelmez. Zira, genel tatil günleri yasayla belirlendiği için ancak yasayla değiştirilebilir. Özel sektörün devlet memurları için belirlenen bu idari izne uyma zorunlulukları yoktur. Ulusal Bayram ve Genel Tatillerde, çalışanların yapılan çalışma karşılığında serbest zaman izin kullanma hakları yoktur. Bu konuda 4857 sayılı İş Kanun’ un 47. maddesinin kesin bir hükmü vardır. Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde tatil yapmayarak çalışan işçilerin çalıştıkları günler karşılığında bir günlük ücretleri bordrolarına tahakkuk edecektir. Bu günler için işveren serbest zamanlı izin kullandıramaz. Kanun koyucu bugünlerde çalışan işçi lehine düzenleme yapmış, işçinin bu çalışmalarından dolayı bir günlük ücretinin ödemesini emretmiştir. Örneğin: Bir işçi alışveriş merkezinde Kurban Bayramının tamamında çalışırsa kendisine ilave olarak 4,5 günlük ek ödeme yapılacaktır. Maktu aylık alanlar için ise yine aynı örnekten yola çıkarsak 30 gün aylık ücret + 4,5 günde Kurban Bayramı çalışması yaparak toplamda 34,5 günlük ücret alacaktır. Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde çalışması karşılığında hafta içinde izin kullandırılarak mahsuplaşma yapılmak istenilirse hatalı işlem yapılmış olur. Normal günlerde yapılan fazla çalışma süreleri işçiye para olarak ödenmeyip de izin kullandırılarak mahsup edilmek istenilmesi işçinin onayı ile gerçekleşir(4). Müfettişler tarafından yapılacak olan denetimlerde, puantaj kayıtları incelendiğinde uygunsuz şekilde işlemler yapanlar hakkında tutanak tutularak geriye dönük ek Aylık Hizmet ve Prim Bildirgesi verilmesi yönünde karar verilir. Bu tutanak sonrasında müfettişlerce mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine ihbarda bulunarak geriye dönük olarak ek muhtasar beyanname verilmesi talep edilir. Geriye dönük olarak talep edilecek olan ek Aylık Hizmet ve Prim Bildirgesi’nde tahakkuk ettirilecek olan prim borcunda 5510 sayılı yasa gereği işverenlere sağlanan 5 puanlık işveren prim teşvikinden faydalanma imkânı da olmayacaktır. Söz konusu işçi alacağı, ücret alacağı olarak değerlendirileceği için işçinin bu konuda İş Mahkemelerine 5 yıl boyunca dava açma hakkı söz konusudur. Böylece, işçinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti hakkında (aradan yıllar da geçse) hizmet akdi devam ederken zamanaşımının işlemeyeceği, başlamışsa duracağı, ancak hizmet akdi (nasıl olursa olsun) son bulduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı söylenebilecektir. O halde 5 yıllık zamanaşımı, her bir ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıldığı tarihten değil, akdin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıllık süreyi anlatacaktır. Eğer bu 5 yıllık süre dolmadan işçi aynı işveren yanında yeniden çalışmaya başlarsa, zamanaşımı da duracak, bu hizmet akdi nihayet bulduğunda yeniden işlemeye başlayacaktır. Ancak, 5 yıllık zamanaşımı süresi hizmet akdi sona erdikten itibaren işlemiş ve dolmuş, işveren de zamanaşımı def'i ileri sürmüşse; bu durumda işçinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı reddedilecektir. Buna karşın, zamanaşımı süresi dolsa bile borçlu zamanaşımı savunmasında bulunmamışsa, yargıç alacağın ödenmesine hükmedecektir. Zira zamanaşımı savunması bir itiraz değil “def'i” olup, hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmaz(5). Sonuç olarak yazımızı sonlandırırken bu vesile ile tüm Bodrum halkının Kurban Bayramını kutlarım. Bayram tatili konusuna ulusal mevzuat olarak öncelikle Anayasamızda yer verilmiş bulunmaktadır. Ulusal bayram ve genel tatil günleri ve bu günlerde yapılacak çalışma Anayasa dışında, 4857 sayılı İş Kanunu, 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nda düzenlenmiş olup, bu konuyu ele alan diğer düzenlemeler 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’dur. İş Kanunu hükümlerine tabi çalışan işçilere ulusal bayram ve genel tatil olarak yukarıda belirtilen toplam 14,5 günde çalışmayarak, tatil yapan işçilere, belirtilen günlere ait ücretleri çalışmadan ödenmektedir. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçinin çalıştırılabileceğine ilişkin bir hüküm bulunması durumu hariç olmak üzere, ulusal bayram ve genel tatilde çalıştırılabilmesi için işçinin rızasının alınması gerekmektedir. 1 2 3 19.03.1981 tarih, 2479 sayılı Kanun 17284 sayılı R.G.’de yayınlanmıştır. 1 Mayıs günü, 22.04.2009 tarih ve 5892 sayılı Kanun ile “Emek ve Dayanışma Günü” olarak tatil edilmiştir. Yarg. 9. HD. T: 13.05.1991, E. 91/451, K. 91/8352 4 İş Kanunu’nun 41. maddesinin 7. fıkrası uyarınca “fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.” 5 Borçlar Kanunu 140. madde