sigarayi boykot

Transkript

sigarayi boykot
Aylık Aile, Çocuk
ve Kültür Dergisi
ŞUBAT
2010
YIL: 15, SAYI: 144
FİYATI: 1,50 lv.
ISSN 1310-6422
ye:
Hika
K
İ
L
İ
İY P
YA Z E A T . . .
DEN
I
:
ık
Sağl
N YA
Ü
D
AT
I
Y
A
R
A
G
I
S Y K O TÜ
BO Ü N
9 ŞUB
G
a:
tırm
ş
a
r
A
İ
K
E
D
N
Ü
Z
Ü
Y
YER
R VE
EVERİŞLERİ
L
L
İ
D İ ME ALIŞ
K EL
Февруари
2010
1
içindekiler
4
k
Ço cu
Ai le,
rg isi
Ay lık
ltü r De
ve Kü
ŞUBAT
2010
SAYI: 144
YIL: 15,
1,50 lv.
FİYATI: -6422
ISSN 1310
:
aye
İLİK T . . .
İYA
P A
YD E N I Z E
Hik
ÜN
YA
I
9Ş
RAY
SIGAY KÜONTÜ
BO G
:
lık
Sağ
TD
UBA
EKİ
ÜND VE
YÜZ
R
E
Y
L E RRİŞLERİ
:
ma
ştır
Ara
E
DKELİİMLE ALIŞV
Февруари
2010
1
4
6
8
10
13
16
18
22
28
32
38
40
42
44
16
2 Şubat
2010
Февруари 2010, брой: 144
съдържание
Şubat 2010, Sayı: 144
10
13
Yeryüzündeki Diller ve Kelime Alışverişleri
Езиците на земята и заемането на думи
Deprem
Земетресенията
Ne, Niçin, Nasıl?
Какво, защо, как?
Hayvanlar Alemi: Bukalemun
Светът на животните: Хамелеон
Şiddet (Belki ben de onun bir parçasıyım...)
Насилието?! Може би и аз съм част от него...
“1877 PLEVNE DESTANI” PANORAMASI
ПАНОРАМА „ПЛЕВЕНСКА ЕПОПЕЯ 1877 г.”
Türkçe - Edebiyat
İyilik yap denize at...
Направи добро, хвърли го зад гърба си...
Annemizin Köşesi
За майките
Brani Pole köyü, “Sv. Sv. Kiril i Metodiy” Ortaokulu’nda Türkçe Eğitimi
Обучението на турски език в ОУ „ Св.Св. Кирил и Методий” с. Брани Поле
Sizden Gelenler
Вашите отзиви
Genç Ressamlar
Млади художници
Mizah
Хумор
Bulmaca
Кръстословица
23
32
Editör’den
Sevgili Arkadaşlar!
Alkollü içki, sigara ve uyuşturucunun zararlı olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Ama ne
yazık ki insanlar yine de, bilinçsiz bir şekilde bunları tüketirler.
Uyuşturucu denince akla esrar, eroin ve kokain gibi maddeler gelmektedir. Ülkemizde
bu maddelerin kullanılması ve satılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlara ağır hapis cezaları verilir. Uyuşturucu maddeler insanı uyuşturur ve bağımlılık yapar. Sağlıklı bir insanın
bu maddelere yaklaşması düşünülemez. Uyuşturucu madde kullanımının sonu ölümdür.
Sapık ilişkiler ve bu ilişkilerden kaynaklanan suçları genelde uyuşturucu kullanan insanlar
işlemektedir.
İçildiğinde insanı sarhoş eden maddelere alkollü içkiler diyoruz. Sarhoş olan insan kolayca suç işler. Trafik kazalarının büyük bir bölümü, içkili araç kullanmaktan ileri gelmektedir.
İçki içen insanların aile hayatları değişik problemlerle doludur. Beyin, kalp, mide ve akciğer
gibi organlar içkiden etkilenir. Ülser, felç ve siroz gibi hastalıklara ise içki sebep olur.
Bir başka zararlı alışkanlık da sigaradır. Ne yazık ki sigara, toplumumuzda yaygın olarak
içilen bir maddedir. İştahı kesip akciğerlerimizde büyük tahribata sebep olur. Sigara içen insanlar, ömürlerinin önemli bir bölümünü bu canavarın eline teslim etmiş olurlar. Sigaranın
kansere sebep olduğunu herkes bilir.
Bütün kötülüklerin anası olan uyuşturucu, alkollü içki ve sigaradan uzak, sağlıklı bir
ömür geçirmenizi diliyorum...
ÖZLÜ SÖZLER
İçki bütün kötülüklerin anasıdır. /Hz. Muhammed (sav)/
İçki öldürür, kumar söndürür, spor güldürür. /Atasözü/
İçkinin barındığı yerden ahlak ve utanç kaçar. /S. johnson/
Sarhoşluk kusur yaratmaz, kusurları açığa vurur. /Epiktesos/
Akıllı adamların tek içkisi sudur. /Thorea/
Скъпи приятели,
Няма човек, който да не знае за вредата от алкохола, цигарите и наркотиците. Но, за
съжаление, хората продължават да ги употребяват.
Когато кажем наркотици, се сещаме за хашиш, хероин, кокаин и подобни упойващи
вещества. В страната ни е забранено тяхната употребата и продажба. Онези, които нарушават този закон, ги наказват с лишаване от свобода. Наркотиците упояват човека и
водят до пристрастяване. Немислимо е разумно мислещият човек да прибегне до тези
вещества.Използването им винаги води до фатален край, смърт. Обикновено престъпленията се извършват от хора, употребявали наркотици.
Веществата, които след употребата им упояват човека, ги наричаме алкохол. Пияният човек може много лесно да извърши престъпление. Голяма част от катастрофите са причинениименно от пияни шофьори. Този , който употребява алкохол, има
и сериозни семейни проблеми. Алкохолът засяга почти всички човешки органи:
мозъка,сърцето,стомаха и белия дроб. Язвата, парализата и цирозата са последиците
от алкохола.
Друг вреден навик са цегарите.За съжаление, голяма част от обществото пуши.Цигарите убиват апетита и вредят на дробовете.Онези, които
пушат, погубват голяма част от живота си, оставяйки го в ръцете на
този опасен звяр. Всеизвестно е, че цигарите водят до ракови заболявания.
С пожелания за дълъг и здравословен живот, далеч от уродливите навици като наркотици, алкохол и цигари, които са
първоизточници на всички беди и нещастия.
МЪДРИ СЛОВА
Алкохолът е майка на всики злини. /Хаз. Мухаммед/
Алкохолът убива, хазартът разорява, а спортът радва.
/Народна поговорка/
Там, където е алкохолът, моралът и срамът липсват.
/С. Джонсън/
Алкохолът не създава проблеми, той ги показва
наяве. /Епиктесос/
Единственото питие на разумния е водата.
/Thorea/
Издава: „A-PRESS“ OOD
GENEL YAYIN MÜDÜRÜ
Главен редактор
Şevki ŞEN
[email protected]
YAYIN EDİTÖRÜ
GÖRSEL YÖNETMEN
Отговорен редактор и
Графично оформление
Nihat DAVUT
[email protected]
YAYIN KURULU
Издателски колектив
Sami Nuri
Mehmet Ömer
İlhan Halibryam
Sevgil Şukri
Ahmet Aptulov
ABONE - 2010 / АБОНАМЕНТ - 2010
9 месеца: 13.50 лв.
6 месеца: 9.00 лв.
3 месеца: 4.50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
BÜROLAR / ОФИСИ
Kırcali/Кърджали: 0361 / 814 53
Şumen/Шумен: 054 / 830 693
Varna/Варна: 052 / 612 634
Plovdiv/Пловдив: 032 / 63 11 58
Haskovo/Хасково: 038 / 66 21 67
Ruse/Русе: 082 / 87 55 32
Burgas/Бургас: 0897 080 117
Smolyan/Смолян: 0897 080 108
www.umitdergisi.com
e-mail: [email protected]
Adres: Sofya 1202, ul. “Timok” No: 2,
Tel/Faks: 02-832 31 11
Адрес: София 1202, ул. “Тимок” № 2,
тел./факс: 02-832 31 11
Dergiye gönderilen eserler iade
edilmez. Yayınlanan yazı ve şiirler
kaynak gösterilerek yayınlanabilir.
Yazılarda gerekli görülen düzeltmeler
yapılır. Yazıların sorumluluğu yazara
aittir.
Получени материали не се връщат.
Всички материали се публикуват
с посочен източник. Материалите
се редактират по необходимост.
Отговорност за материала носи
авторът.
NOT: Dergide yer alan tercümeler, harfiyyen olmayıp mana olarak
verilmiştir.
ARAŞTIRMA / ИЗСЛЕДВАНЕ
i
Yery
r
e
l
ş
i
r
ü
e
z
v
ü
ş
ı
n
l
d
A
e
Е зи
и
k
e
i
m
D
i
l
i
e
l
l
e
м
K
r
v
e
у
ците
на д
на з ем ята и з аемане то
Mehmet SUCU
Y
eryüzünde konuşulan diller konusunda kaynaklarda farklı sayılar verilmektedir. 1997
yılında UNESCO tarafından yapılan bir araştırmada, dünyada konuşulan 10.000 dil olduğu tespit
edilmiştir. Bu dillerin yaklaşık 2.000 kadarının yazılı şeklinin olduğu bilinmektedir. Toplam 52 ülkede
resmî dil olarak 1,7 milyar kişi tarafından konuşulan
İngilizce ilk sırada yer almaktadır. Diğer diller şöyle
sıralanmıştır: Çince 1,5 milyar, Hintçe 418 milyon, İspanyolca 372 milyon, Arapça 255 milyon, Rusça 254
milyon, Portekizce 218 milyon, Fransızca 124 milyon,
Almanca 121 milyon, Türkçe 120 milyon.
Dil sayısının bu kadar çok olmasının yanı sıra birbirinden çok uzak coğrafyalarda yaşamış olmalarına
rağmen, aynı seslerden, aynı harflerden oluşan kelimelerin birçok dilde aynı varlığı karşılaması, bütün insanların aynı ana-babanın çocukları olduğunun ispatı
gibidir. Bunu Richard Fester’in 200 dili karşılaştırarak
yaptığı bir araştırmadan elde ettiği neticelerle misâllendirebiliriz. Almanya’da “Ren”, Fransa’da “Rhone,
Garonne, Roanne”, İtalya’da “Reno”, Norveç’te “Rena”
isimli nehirler olduğu gibi, Amerika’da Washington
yakınlarındaki bir nehir de Kızılderililer tarafından
“Raanoke” şeklinde adlandırılmıştır.
Gerek yazı, gerekse konuşma dili olsun, yeryüzündeki dil zenginliğinin her geçen gün azalmasında,
teknolojik yönden gelişmiş ve güçlü ekonomiye sahip
ülkelerin kendi kültürlerini diğer ülkelere çeşitli vasıtalarla ihraç etmeleri mühim rol oynamaktadır. Zaten
bir dilin gelecekte yaşayıp yaşamayacağını anlamak
4 Şubat
2010
И
ма различни данни за броя на езиците,
които се говорят на планетата. Според изследване на ЮНЕСКО от 1997 г.
в света има 10 хиляди говорими езика. От тях
приблизително 2 000 имат и писмена форма. В
общо 52 страни най-разпространеният официален език е английския, който се говори от 1,7
милиарда души. Следват китайския (1,5 милиарда души), хинду (418 млн. души), испански (372
млн. души), апапски (255 млн. души), руски (254
млн. души), португалски (218 млн. души), френски (124 млн. души), немски (121 млн. души),
турски (120 млн. души).
Въпреки наличието на толкова много езици,
които се говорят във всички кътчета на света,
има много еднакви думи, които сякаш потвърждават, че всички хора на Земята произхождат от
еднакви прародители. Ричард Фестър е проучил 200 езика и е установил наличието на много
такива думи като например имената на реки в
немския (Рейн), френския (Рона), италианския
(Рено), норвежкия (Рена), а едно индианско племе е кръстило река близо до Вашингтон с името
Рааноке.
Независимо дали са говорими или писмени, броят на езиците в света намалява заради
това, че благодарение на развитието на технологиите и процеса на глобализация някои
страни налагат своята култура и език в све-
için genç nesiller ve küçük yaştakiler tarafından konuşulup konuşulmadığına bakmak gerekir. Yoksa konuşan sayısının çok olması, o dilin gelecekte de varlığını
sürdüreceği mânâsına gelmez.
товен мащаб. Освен това дали един език има
бъдеще или не, личи по това дали младите поколения говорят даден език, а не колко души
говорят този език.
Diller ve kelime hazineleri
Dillerin kelime hazineleri de birbirinden farklıdır.
Yüz binlerce kelimesi olan dil bulunduğu gibi, birkaç
bin kelimeli diller de mevcuttur. Aslında bir dil, kelime hazinesi bakımından ne kadar zengin olursa olsun, kişilerin günlük hayatta, konuşmada kullandıkları kelimelerin sayısı sadece binlerle ifade edilmektedir.
Bu konuda Verlee adlı bilim adamı, sıradan kimselerin
2.000’den biraz fazla, eğitimli kişilerin ise en çok 4.000
– 5.000 dolayında kelime kullandığını ileri sürer...
Yeryüzünde saf bir dil olduğunu söylemek oldukça zordur. Böyle bir dil ancak hiçbir medeniyetle alâka
kur(a)mamış kabilelerde konuşuluyor olabilir. Yoksa her
milletin dilinde başka dillerden geçmiş yüzlerce, binlerce kelime bulunması pek tabiîdir. Her cemiyet, alâka
tesis ettiği komşu milletlerin âdet, kültür ve inançlarının
tesiri altında kaldığı gibi, dillerinden de kelimeler almıştır. Üstelik bu kelime transferi çift yönlüdür.
Езиците и речниковото богатство
Езиците имат различен по обем речник.
Има езици с речников фонд от стотици хиляди
думи, но има и езици с няколко хиляди думи.
Всъщност, независимо колко богат речников
фонд има даден език, в ежедневното общуване
хората използват едва няколко хиляди думи.
Според изследователя Верлее обикновените
хора иползват малко над 2 000 думи, тези, които имат образование, използват най-много 4
000 – 5 000 думи.
Трудно може да се каже дали има чист език на
Земята. Като такъв може да се определи езикът
на останали далеч от цивилизацията племена.
Иначе във всички езици има заемки и чуждици
от други езици. Обменът на думи е особено характерен за съседни народи.
Състоянието на турския език
Türkçenin durumu
Речниковият фонд на турския език се е поTürkçenin kelime hazinesi de Türklerin tarih içinвлиял от историческата съдба на турците. Найdeki yolculuğuyla değişikliklere uğramıştır. Bilinen
старите тюркски надписи са орхунските. В тях
en eski Türkçe yazılı vesika kabul edilen Orhun Kiима не повече от 1 процент чужди думи. След
tabelerinde yabancı kelime sayısı % 1’i geçmemekзаселването на турците в Мала Азия, в турския
tedir. Türklerin Anadolu’ya yerleşmelerinden sonra
език минават много думи от арабски и персийise Türkçeye, Arapça ve Farsçadan çok sayıda kelime
ски. Благодарение пък на връзките с балканскиgeçmiş. Bu arada Balkan
те народи, макар и малmilletleriyle münasebet kuко, са навлезли думи и от
Yeryüzünde saf bir dil olduğunu
rulmasıyla az sayıda da olsa
техните езици.
Balkan dillerinden geçen keНе само обаче турскиsöylemek oldukça zordur. Böyle bir
limeleri unutmayalım.
ят език е заемал думи от
dil ancak hiçbir medeniyetle alâka
Türkçenin komşu dillerсъседните езици. В друkur(a)mamış kabilelerde konuşuluyor гите езици има много
le olan bu münasebetinde
sadece alıcı bir dil olmadıolabilir. Yoksa her milletin dilinde baş- турски заемки. Наприğını söylemekte fayda vardır.
в сръбския и хърka dillerden geçmiş yüzlerce, binlerce мер
Tarih içinde diğer diller de
ватския има 6 878 турkelime bulunması pek tabiîdir.
Türkçeden çok sayıda keliски думи. В арменския те
me almıştır. Meselâ, sadece
са 4 262, в българския и
Sırpça ve Hırvatçada 6.878
румънския – по 3 500. В
Türkçe kelime vardır. Ermeгръцкия, персийския и
nicede 4.262, Bulgarca ve
албанския има по 3 000
Rumencede 3.500’er, Yunanтурски думи, в руския – 2
ca, Farsça ve Arnavutçada
500, в унгарския и араб3.000’er, Rusça’da 2.500, Maския – по 2000. В украcarca ve Arapçada 2.000’er,
инския има 747 турски
Ukraynacada 747, İngilizceзаемки, в английския
de 470, Çincede 347, Çek– 470, в китайския – 347,
çede 248, Urducada 227,
в чешкия – 248, в урду
Almancada 166, İtalyancada
– 227, в немския – 166, в
146, Fincede 118 Türkçe keиталианския – 146, във
lime tespit edilmiştir.
финския – 118 думи.
Февруари
2010
5
B İL İM / Н А У К А
Земетресенията
Ahmet Edip YILDIRIM
eprem nedir? Sebepleri nelerdir? Zararlarını
iyi kötü biliyoruz… Peki, faydaları var mıdır?
Peşi peşine sıraladığımız bu sorulara bakıp
da bir imtihanda olduğunuzu zannetmeyin hemen.
Gerçi itiraf etmek gerekirse, paragrafın başı böyle bir
hava estirmiyor değil. Lakin siz yine de temkini elden
bırakmayın, yazının tamamına bakın.
D
К
Deprem nedir?
Deprem, üzerinde yaşadığımız yer kabuğunun,
çeşitli sebeplerle kırılması neticesinde ortaya çıkan
titreşimlerin, dalga dalga yayılarak yeryüzünü sarsmasıdır. Deprem hakkında bilmemiz gereken ilk hususu öğrendik bile. Şimdi gelelim bu sarsılmanın nasıl
meydana geldiğine. Bunun için birazcık beklemeniz
gerekecek. Çünkü birazdan anlatacaklarımı kavrayabilmeniz için öğrenmemiz gereken şeyler var. Bunlardan birincisi Dünya’mızı oluşturan katmanlar.
Що е земетресение?
Земетресението се дължи на разчупване на
земната кора по различни причини. То е съпроводено с вълнообразно движение на земната повърхност. Ето че вече научихме първото
най-важно нещо за земетресенията. Сега нека
да видим как се получава то. Трябва обаче малко търпение, защото за да разберете това, което ще ви кажа по-нататък, е нужно да ви обясня
някои неща. Първото от тези неща са земните
пластове.
акво представлява земетресението? На
какво се дължи? Знаем добре пагубните му
последствия... Но дали има и положителни
страни? Да не си помислите, че с тези въпроси
ви подлагаме на изпит? Всъщност, ако трябва да
признаем, наистина прилича на изпит, но ви препоръчваме да прочетете материала докрай.
Dünyayı oluşturan katmanlar
Üzerinde yaşadığımız Dünya beş farklı katmandan
oluşur. Bu beş katman, yani tabaka, aşağıdan yukarıya
doğru sıralanacak olursa: İç çekirdek, dış çekirdek, alt
manto, üst manto ve yer kabuğundan ibarettir.
Yerkürenin dış kısmında, kalınlığı yaklaşık 70 ile
100 km arasında değişen bir yapıya sahip olan yer
kabuğu (Litosfer) vardır. Yerkürenin çıplak gözle
görebildiğimiz kısımları olan kıtalar ve okyanuslar
yerkabuğu üzerinde bulunur. Yer kabuğu ile çekirdek
arasında kalan 2900 km’lik katman ise “Manto” olarak isimlendirilir. İşte depremlerin oluşmasına sebep
olan unsurlardan birisi bu katmandır.
Земните пластове
Земните пластове са пет. Подредени от вътрешността към повърхността, те са следните:
вътрешно ядро, външно ядро, долна земна мантия, средна и горна земна мантия. Най-отгоре
е разположена земната кора (литосфера), която
е дебела между 70 и 100 км. Видимите с просто око океани и континенти са разположени по
повърхността на земната кора. Между земната
кора и земното ядро е разположена три слоя
мантия, дебела 2900 км. Именно пластовете
мантия са причина за земетресенията.
Fay nasıl bir şeydir?
Bu soru zaman zaman hepimizin kafasını kurcalamıştır. Aslında faylar yer kabuğu kırıklarından ibarettir diyebiliriz. Bu kırıkların yukarıda bahsettiğimiz
hareketler neticesinde meydana geldiğini söylemiştik. Şimdi de isterseniz hangi şekillerde oluştuğuna
bakalım. Faylar, yukarı-aşağı ve sağa-sola olmak üzere farklı şekillerde hareket ederler.
Какво е разлом?
Често си задаваме този въпрос. Всъщност
разломът е разцепената част в земната кора.
Тези цепнатини се появяват вследствие на разместванията на земните пластове. Сега нека видим какви видове размествания има. Те биват
вертикални в посока горе-долу и хоризонтални
в посока ляво-дясно.
6 Şubat
2010
Depreme nasıl hazırlanılabilir?
Depreme hazırlıklı olmak konusunda bizlerin
üzerine düşen vazifeler olduğu gibi başkalarının da
yerine getirmesi gereken görevler var. Ancak isterseniz biz, kendimize bakan yönüyle birkaç hususa
değinelim.
Evvela böyle bir durumla karşı karşıya kaldığımızda, nerelere sığınabileceğimizi tespit etmeliyiz.
(Evde, okulda…)
Deprem anında üzerimize düşerek bize zarar verebilecek malzemeleri kendimizden uzak tutmalıyız.
Deprem sırasında ihtiyaç duyabileceğimiz malzemelerden (ilk yardım çantası, fener, radyo, mum,
kibrit, pil…) oluşan bir çantayı, kolay ulaşabileceğiniz bir yerde her zaman hazır bulundurmalıyız.
Как да се подготвим за земетресение?
Задължено е както ние, така и останалите да
са добре подготвени за случаи на земетресение.
Но нека видим как ние самите трябва да се подготвим.
Първо трябва да определим местата, където можем да се скрием по време на земетресение (вкъщи, в училище...)
По време на земетресение трябва да стоим
далеч от падащи предмети, които могат да ни
наранят.
Трябва да подготвим предварително на
място с лесен достъп чанта, в която да има неща
от първа необходимост (материали за първа помощ, фенерче, радио, свещ, кибрит, батерии...)
Depremler Olmasaydı
Kâinattaki her şey gibi depremler de türlü hikmetlerle yaratılır. “Şimdi olmadı işte. Depremin faydası mı olurmuş?” demeyin sakın. Çünkü aşağıda
okuyacaklarınız fikirlerinizi değiştirebilir.
Manto tabakasında biriken enerji, depremler
vasıtasıyla açığa çıkamasaydı, Dünya’da çok büyük
patlamalar meydana gelirdi. Ve bu patlamalar, depremlerden daha fazla zarar verirdi.
Depremlerle birlikte yeryüzüne çıkan madenler, ortaya çıktıkları coğrafyanın toprağının zenginleşmesine vesile olur. Böylelikle depremler, insanların temel besin ihtiyaçlarını karşılamasına da katkı
sağlamış olur.
Depremler olmasaydı yeryüzündeki jeotermal
enerji kaynakları ortaya çıkamaz böylelikle insanlar
kendileri için fevkalade ehemmiyetli, önemli olan şifalı su kaynaklarından mahrum kalırdı.
Dünyanın birçok yerinde termal su kaynakları,
mekânların ısıtılmasında kullanılmaktadır. Eğer depremler olmasaydı bu şekilde bir ısınma tekniği geliştirilemez, insanlar farklı ısınma kaynaklarına yönelmek zorunda kalırlardı.
Gördüğünüz gibi kâinattaki her şey bir nizam
üzere yaratılmış, görünüşte kötü gibi algıladığımız
bir olay neticesinde bize de nimetler verilmiştir. Esas
olan bizlerin depremin varlığını ve her an meydana
gelebileceğini düşünerek, kendimizi, binalarımızı,
şehirlerimizi ona göre hazırlamaktır.
Ако нямаше земетресения?
Както всяко нещо във вселената, така и земетресенията не са случайни. Не си мислете
веднага „Ама как така, нима са полезни земетресенията?”, защото това, което ще прочетете
по-долу, може да промени мнението ви.
Събраната в мантията енергия се освобождава чрез земетресенията. Ако нямаше земетресения, тази енергия можеше да се освободи
с голям взрив, който да има много по-тежки последствия от земетресенията.
Благодарение на земетресенията на земната повърхност излизат нови минерали, които
обогатяват почвата. Така земетресенията допринасят за нашата прехрана.
Ако нямаше земетресения, нямаше да има
геотермални извори на земната повърхност и
хората щяха да бъдат лишени от лечебната им
вода.
На много места по света термалните извори
се използват и за отопление. Ако нямаше земетресения, нямаше да може да се използва този
начин на отопление и хората щяха да бъдат принудени да намерят други енергийни източници.
Както виждате, всичко във вселената е добре
обмислено, дори и земетресенията имат положителна роля, макар че ни причиняват и много
щети. Важното е винаги да сме подготвени за
тях и да строим нашите жилища и градове така,
че да издържат на подобни катаклизми.
Февруари
2010
7
Elektrik Tellerine
Konan Kuşlar Ne Zaman Çarpılır?
Кога ги хваща ток птиците, които кацат на
елекетрическите жици?
Е
E
lektrik, elektronların komşu atomlara çarpıp
onları titreştirmesi ile iletilen bir enerjidir.
Elektrik akımı bir jeneratörden, kablonun içindeki
iki telden biri ile çıkar. araçta görevini yaptıktan
sonra da diğer nötr telden geri döner. Bu yolculuğu sırasında da toprağa ulaşmak için daima en
kısa ve kolay yolu tercih eder. Elektrik telleri üzerinde duran kuşlar olsa bile elektrik, kendisine kuş
vücudundan daha az direnç gösteren, kuşların iki
ayakları arasındaki teli tercih eder. Ancak kuş, kazara elektrik tellerini taşıyan direğe temas ederse
o zaman kuşun gövdesi toprağa giden en kısa yol
olur. Elektrik akımı, kuşun gövdesi ve direk yolu
ile toprağa geçeceğinden kuş ölür.
лектричеството е енергия, която се получава при потреперването на атомите
в резултат на блъскащите се в тях съседни
електрони. Електрическият ток излиза от
едната от двете жици в кабела, вързан за
генератор. Когато токът стигне до целта
си, се връща по другата жица в кабела. По
време на това придвижване електрическият ток се стреми да намери най-късия и лек
път да стигне до земната повърхност. Дори
когато върху електрическите жици има кацнали птици, токът предпочита да премине
по жицата под краката им, защото по нея
напрежението е по-слабо. Но ако птицата докосне електическия стълб, на който
жицата е опъната, тогава тя се превръща в
най-прекия път до земната повърхност. Тогава токът минава през тялото на птицата
и стълба, за да стигне до земята. Именно в
подобен случай птицата умира.
Çizilen CD’ler Tamir Edilir Mi?
Може ли да се ремонтират надраскани CD-та?
C
D üzerindeki çiziklerin çoğu,
müziğin kazındığı yüzeyi koruyan cila tabakasında
meydana gelir. Bu tabaka
kirlendiği ya da çizildiği zaman CD’yi okuyan
lazer ışığı sapar ve hata
yapar. CD’nin çizilen
kısmı, son derece ince
bir zımparayla yavaşça
zımparalanıp sonra da
üstüne kimyasal bir madde
ile cila yapılarak tamir edilebilir. Ancak ana tabaka çizilmişse
disk tamir edilemez.
8 Şubat
2010
П
овечето одрасквания по компакт
дисковете са по лъскавата им повърхност, в която именно се съхранява информацията за музиката.
Когато тази повърхност се замърси или надраска, лазерът, който
чете компакт диска, се отклонява
и не може да разчете правилно
информацията. Надраскан компакт диск може да се ремонтира ,
като одрасканата част се изглади с
фина шкурка и после лакира. Но ако
одраскването е по-дълбоко, тогава компакт дискът не може да бъде поправен.
как
во
защ
о
как
A. Başak SEZGİN
Karıncalanma Nedir?
Кога ни побиват тръпки?
D
uruş pozisyonumuza bağlı olarak kollarımızdaki ya da bacaklarımızdaki damarlar
sıkıştığında kanın damarlarımızda gerektiği gibi dolaşması engellenmiş olur. Sıkışma ortadan kalktığında vücudumuzun o bölgesinde kan dolaşımı dengesi
kuruluncaya kadar batmalar hissederiz. Sıkışan bölgede binlerce karınca yürüyormuş
gibi bir his uyandıran bu durum,
karıncalanma olarak adlandırılır.
Когато кръвоносните съдове на ръцете и краката ни са притиснати от неудобна
поза на тялото, това ограничава нормалното кръвообращение. Когато притискането
приключи, докато в притисната област кръвообращението
се нормализира, усещаме
неприятното чувство,
което наричаме „побиване на тръпки”.
Bunları Biliyor Musunuz?
Знаете ли, че:
Çocuklarda süt, günde yarım litreden fazla içildiğinde demir eksikliğine sebep oluyor.
Bal, içinde canlı hayatına yetecek kadar su
barındırmayan bir maddedir. Bu sebeple açıkta
kalınca bozulmaz.
Yün elbiseler vücudumuzu ısıtmaz, sadece
vücut ısımızın dışarıya kaçmasına ve dışarıdaki
soğuğun içeri girmesine engel olur.
Kedilerin bıyıkları, tabiî cetvel görevi görerek, bir delikten geçip geçemeyeceklerine
karar vermelerine yardımcı olur.
Ако децата пият повече от половин литър мляко на ден, това води до анемия.
Медът е вещество, което не може да поеме вода, която да е достатъчна за поддържането на живот. Затова, когато се остави на
открито, не се разваля.
Вълнените дрехи не топлят тялото ни.
Те само спомагат телесната температура да
не излезе навън и студът да не проникне в
тялото ни.
Мустаците на котките им помагат за
координацията. Чрез мустаците си котките
могат да преценят дали могат да минат през
дадена дупка или не.
Февруари
2010
9
Abdullah ARAZ
Renkli Kişilik
BUKALEMUN
Y
eşil bir alanda mı? Kısa bir süre sonra o
da yeşillere bürünüyor. Hâki (yeşile çalan
toprak rengi) renklerin hâkim olduğu bir
çevrede mi? On beş dakika sonra o da hâki renge
sahip oluyor. Usta bir kamuflajcı o.
Hayvanların çoğunun yaşadıkları yere göre
renklere sahip olduğunu biliyor muydunuz? Evet,
onlar usta birer kamuflajcıdır. Yaşadıkları bölgeye
uygun renkleri ile düşmanlarından korunur ve avlarını da fark edilmeden yakalarlar. Meselâ kutup
ayısı, kutuplarda yaşadığı için beyazdır. Ama diğer
ayılar, yaşadıkları yerin özelliğine göre daha çok
gri ve boz renge sahiptir. Fakat canlıların içinde bu
işi âdeta sanat hâline getirenler de vardır. Meselâ
bukalemunlar.
Bukalemunlar çok ağır hareket eden, ağaçlarda ve çalı üzerinde yaşayan hayvanlardır. Çok yavaş hareket ettiği için düşmanlarından kaçamaz,
fakat onlara bu eksiklerini kapatacak çok harika
bir özellik verilmiştir. Onlar bu özellik sayesinde,
hızlı hareket etmeye ihtiyaç duymadan rahat ra-
10 Şubat
2010
Н
аоколо всичко е зелено? Тогава и той
става зелен. Средата е обагрена в охра?
След 15 минути и той се оцветява в
охра. Той изкусно променя своя облик. Знаете
ли, че повечето животни имат краски, които са
съобразени със средата, в която живеят? Да,
всички те са много изкусни в умението да променят своята окраска. Благодарение на това те
се сливат с общия колорит на средата и бидейки невидими, от една страна, се предпазват от
враговете си, а от друга, издебват плячката си,
без да бъдат забелязани от нея. Например бялата мечка не случайно е бяла, защото живее в потъналите в бял сняг полярни области. Другите
видове мечки са кафеви или сиви, защото средата, в която живеят, е преобладаващо кафява
или сива на цвят. За някои животни обаче смяната на цвета е цяло изкуство. Това се отнася в
най-пълна сила за хамелеона.
Хамелеонът е трудно подвижно животно,
което живее по храсти и дървета. Понеже се
движи бавно, той трудно може да избяга от враговете си, но компенсира този си недостатък с
Многоликият
ХАМЕЛЕОН
hat yaşayabilmektedir. Bu özellik ne
mi? Renk değiştirme tabiî ki. Bukalemunlar, renk değiştirerek hem yaşadıkları ortama uyum sağlamış, hem
düşmanlarından korunmuş, hem de
avlarını kolayca yakalayabilmiş olur.
Kâr içinde kâr yani.
Tabiî bu arada bukalemunlarla
ilgili şu soruyu da sormak gerekir:
Acaba bu canlılar bütün bunları nasıl
yapıyor?
Bakın, işin uzmanları incelemişler,
araştırmışlar ve sonunda bukalemunların derisinde “kromatofor” denilen
renk maddeleri bulmuşlar. Sempatik
sinir sisteminin bazı salgıları ile bu
renk maddelerinin boyutça büyümesi
ve hızla yer değiştirmesi sağlanıyormuş. Böylece deride renk değişimi
meydana geliyormuş. Bu sayede bukalemun, bulunduğu ortama uyum
sağlayıcı renklere bürünebiliyormuş.
Meselâ gün ışığında yapraklı bir
dalda oturan bir bukalemun, etrafındaki çalılıkların gölgesine benzer
şekilde siyah ve kahverengi lekelerle yeşil olur. Akşam yaklaştığında ve
ışıklar sönükleşmeye başladığı zaman
da renkleri grimsi yeşile döner. Daha
умението си да променя окраската
си. Благодарение на това той може
да си стои съвсем спокойно неподвижен на клона на някое дърво. Хамелеонът сменя окраската си така,
че тя да се слива с цветовете на
околната среда и по този начин хем
се предпазва от врагове, хем пък
хваща плячката си, без да бъде забелязан. С други думи, с един куршум два заека.
Разбира се, трябва да бъде зададен и следният въпрос: как хамелеонът мени окраската си?
Вижте, специалистите са направили много и продължителни проучвания по този въпрос. В резултат
те са открили в кожата на хамелеона специални цветни вещества,
наречени „кроматофор”. Тези цветни вещества се активизират, като
се уголемяват и разместват, чрез
сигнали, изпратени от периферната
нервна система. Така се променя и
окраската на кожата на хамелеона,
която се нагажда според цветовете
на околната среда. Например, ако
хамелеонът се намира на клон със
зелени листа в слънчев ден, тогава
той се оцветява в черни и кафеникави петна, за да наподобява хвър-
Bukalemunlar çok ağır hareket eden, ağaçlarda ve çalı üzerinde yaşayan
hayvanlardır. Çok yavaş hareket ettiği için düşmanlarından kaçamaz,
fakat onlara bu eksiklerini kapatacak çok harika bir özellik verilmiştir.
Onlar bu özellik sayesinde, hızlı hareket etmeye ihtiyaç duymadan rahat rahat yaşayabilmektedir. Bu özellik ne mi? Renk değiştirme tabi ki.
Февруари
2010
11
sonra da sarı lekeli donuk sarımsı kahverengiye
dönüşür. Karanlıkta ise bukalemun tamamen
siyah olur. Bukalemunlar, renk değiştirebilme
özellikleriyle teknolojik gelişmelere de örnek
olmuştur. Hatta bir Alman cam fabrikasında,
bukalemunların bu özelliğinden yola çıkılarak
renk değiştiren camlar üretilmeye başlanmış.
Daha önce belirttiğimiz gibi bukalemunlar
bu özelliklerini avlanmada da kullanır. Bulunduğu yerin renklerini aldığından, böcekler onu
fark edemez. O da kendi vücudu kadar uzun
olan dili ile onları avlar. Bu kadar büyük dili
ağzında nasıl tutuyor, dili ağzına nasıl sığıyor,
derseniz, söyleyeyim: Rulo yaparak.
Bukalemunların gözleri o kadar iyi görür ki
avlarını gördüklerinde uzaklık ayarını da yaparak - ki bu saniyeler sürer - diliyle avlar. Ucu
topuz olan diliyle avını sersemletir, yapışkan
salgısıyla yapıştırır ve çeker. Burada ilginç olan
bir özellik de, bukalemunun uzaklık ayarını
nasıl yaptığı ve bu yeteneği nasıl kazandığıdır?
Biz iki nesne ya da varlık arasındaki uzaklığı
santimetre, metre, kilometre cinsinden ifade
ederiz. Bunu da metre ve kilometre hakkındaki bilgimizden hareketle yaparız, ya bukalemun nasıl yapıyor?
12 Şubat
2010
лените от листата сенки. Привечер, когато
светлината намалява, окраската му става
сива. По-късно пък хамелеонът се оцветява
в жълто и бледо жълтеникаво и кафеникаво.
През нощта хамелеонът става изцяло черен
на цвят. Способността на хамелеоните да
променят окраската си, служи за вдъхновение при изобретяването на някои технологии. Една фабрика за стъкло в Германия, например, произвежда стъкло, което променя
цвета си подобно на хамелеона.
Както отбелязахме вече, хамелеоните използват това си умение при преследването
на плячката си. Насекомите не ги забелязват, защото те изцяло се сливат с околната
среда. А и хамелеонът използва дългия си
колкото тялото му език, за да стигне набелязаното за плячка насекомо. А как ли прибира дългия си език в малката си уста? Ами
като го навива на руло.
Хамелеонът има много добро зрение,
благодарение на което преценява много
точно за секунди на какво разстояние отстои от него набелязаната плячка, след което действа мигновено с дългия си език. Върхът на езика му прилича на боздуган, който
зашеметява насекомото. Освен това езикът
му изпуска лепливо вещество, с което насекомото се прихваща за езика, след което
той се свива и плячката попада в устата на
хамелеона. Тук е интересно да се обясни
как хамелеонът успява да прецени точно
разстоянието. Ние измерваме разстоянието между два обекта в сантиметри, метри и
километри. А как хамелеонът измерва разстоянието до плячката си?
DENEME / ЕСЕ
Şiddet
(Belki ben de onun bir parçasıyım...)
Насилието?!
Може би и аз съм част от него...
Musa Veli MOLLA-Sliven
B
ulgaristan’ın vatandaşı olarak memleketimde
olup bitenleri ben de takip ediyorum. Günümün yoğun geçmesine rağmen her akşam 30
dakikamı o günün aktüel haberlerini izlemek için
ayırıyorum. Dikkatimi çeken şey de negatif ve kötü
haberlerin diğerlerine göre daha çok olması. Hangi
kanalı açsam ölüm, kaçırılma, işkence vs. haberleri
duyuyorum. Bunların temelinde çoğu zaman şiddet
olduğunu görüyorum. Bütün bunlar bana itici gelse
de, kabullenmesem de, beni düşündüren bir soru
oluşuyor kafamda: Ben de etrafımdaki bu şiddetin
bir parçası mıyım?
Sözlükteki anlamına göre şiddet birilerine karşı fiziksel güç kullanmaktır, fakat şiddetin çeşitleri
olduğunu ve farklı sonuçlara götürebileceğini görüyoruz. Bir öğrenci olarak ben bunu okulda gözlemleyebiliyorum. Ne yazık ki öğrenciler arasında
olduğu kadar, öğretmenlerin de öğrencilere karşı
şiddet uygulamasına çok sık rastlanabiliyor.
Öğretmen şiddet kullanarak öğrenciye ders
vereceğini düşünse de, son zamanlarda öğrencilerin de aynı şekilde karşılık verdiğini, okul müessesesine karşı saygısız davrandığını görebiliyoruz.
Bulgaristan’daki okullarda şiddetin arttığını, internette her hafta çıkan haberlerden de anlayabiliyoruz. Öğrenciler arasında şiddet kullananların sayısı
gittikçe çoğalıyor. Bunun ne şekilde olduğu fark etmez. Şanslıyım ki benim okuduğum okulda böyle
sorunlar yok.
Son zamanlarda kızlar arasında da kavgalar çoğalmaya başladı. Birilerinin gözüne girmek isteyen
veya dikkatleri üzerlerine çekmeye çalışan kızlar,
erkekler için normal kabul edilen! bu hareketleri
sergileyebiliyorlar.
Bütün bu olanların sebebi nerede gizli? Bence
bu konuda aile en önemli sebeptir. Eğer çocuk aile
içinde şiddete şahit olmuşsa, bunu çekinmeden dı-
К
ато гражданин на Република България аз
активно следя случващото се в страната. Въпреки натоварения учебен ден аз
отделям почти всяка вечер по 30 минути, за да
изгледам новините по телевизията и да чуя актуалното от деня. Но ми прави впечатление, че
негативните и лоши новини неимоверно преобладават над добрите. На който и телевизионен
канал да се спра там се говори как някой е убил
някого, как някой е отвлечен, малтретиран и т.н.
И в основата на повечето деяния стои насилието. Всички тези факти са отблъскващи за мен,
но ме накараха да си задам въпроса, дали пък
и аз самият не съм част от насилието, царящо
около мен.
По дефиниция на Тълковен речник можем
да приемем, че насилието е прилагане на физическа сила върху някого, но всъщност то има
много повече разновидности и последствия. Аз,
който съм все още ученик, имам наблюдения как
стоят нещата в българското училище. За съжаление насилието е често срещано ,както между
самите ученици, така и от страна па учителите
към учениците.
Прилагайки физическа сила учителят си мисли, че ще вразуми ученика, но нерядко напоследък и той отвръща с насилие, защото няма
уважение и страх от институцията, наречена
училище. Ежеседмично в Интернет изтичат клипове от български училища, съдържащи насилие.
Дали биене на шамари, бой с пръчки или бой
между самите ученици - няма значение. Фактите
са ясни - процентът на насилие сред подрастващите се увеличава. За мое щастие аз съм избрал
едно училище, в което този процент е нулев.
Интересно е и увеличаването на т.нар. женски боеве. Момичетата в стремежа си да се изФевруари
2010
13
Büyüme çağında olan gençler arasında şiddetin artmasının başka bir sebebi de onların
çevreleridir, büyüdükleri ortamdır. Her gün
televizyon ekranlarında şiddet ağırlıklı görüntüler, filmler yayınlanıyor. Bilgisayar oyunlarında milyonlarca çocuk bu şiddete şahit
oluyor. Normal oyunlara kıyasla bu oyunlar
etrafına şiddet saçmayı öğretiyor.
şarıya yansıtır. Fakat aile içinde de şiddete sebep
olacak şeyler olmalı... Böyle bir davranışla baba ailede otorite kurup emirler verebilir mi?! Erkeklerin
kadınları dövebilecek güce sahip olduğunu herkes
bilir, fakat bu sağlam düşünceli ve ahlaklı biri ise,
problemleri karşılıklı konuşma ve anlaşma ile, yani
bir diyalog oluşturarak çözebilir. Şiddetle problem
çözülmez... Tam aksine daha çok derinleşir.
Büyüme çağında olan gençler arasında şiddetin
artmasının başka bir sebebi de onların çevreleridir,
büyüdükleri ortamdır. Her gün televizyon ekranlarında şiddet ağırlıklı görüntüler, filmler yayınlanıyor. Bilgisayar oyunlarında milyonlarca çocuk bu
şiddete şahit oluyor. Normal oyunlara kıyasla bu
oyunlar etrafına şiddet saçmayı öğretiyor.
14 Şubat
2010
дигнат в очите на околните стигат до физическа
саморазправа - нещо по-характерно досега за
момчетата.
Но къде ли се крие причината за това насилие? Аз мисля, че главна роля играе семейството. Ако детето става свидетел на домашно
насилие вкъщи, то не би се спряло да приложи
видяното и навън. Но всъщност защо се стига
до домашното насилие? Нима това е начинът
бащата да покаже, че властва в семейството?! Та
нали на всеки е ясно, че всеки мъж би успял да
пребие една жена, но кому е нужно след като ако
си един интелигентен и трезво мислещ човек, ти
ще седнеш и ще разрешиш проблемите си чрез
диалог между вас. А чрез насилието проблемите
не се разрешават... Напротив - задълбочават се!
Още причини за нарастването на насилието
сред младите можем да потърсим в обкръжаващия ни свят. Всеки ден на екран излизат филми,
съдържащи брутални сцени пълни с насилие.
Всеки ден милиони деца играят компютърни
игри, които ги насъскват срещу околния и реален /за разлика от този в игрите/ свят.
Детското насилие не е само проблем на България. По света също се избиват ежедневно деца.
Та нали всеки месец научаваме, че в Съединените щати някакъв въоръжен човек влязъл в гимназия и разстрелял деца. Аз се радвам, че поне
такива примери България все още не е дала на
света. А в Бристъл, Великобритания 14-годишно момиче на име Лора Граймс, която с системно
малтретирана в училище от свои връстниците
самоубива. За съжаление тя не е нито първата,
нито ще бъде последната. Но трогналото ме в
нейния случай е предсмъртното й писмо с написаното в него стихотворение от самата Лора:
Аз съм човекът, когото тормозеше като малък
Аз съм човекът, който ти изглеждаше жалък
Аз съм човекът, който те отвращаваше
Аз съм човекът, на когото се подиграваше
Аз съм човекът, който седеше самотен
Аз съм човекът, който върви към дома неохотно
Аз съм човекът, който плачеше до смърт всеки ден
Аз съм човекът, който стоеше безмълвен, смутен
Аз съм човекът, който носи болка в очите си
Аз съм човекът, който винаги крие сълзите си
Аз съм човекът, който живя в страх и насилие
толкова време
Аз съм човекът, разрушен от това бреме
Аз съм човекът, който се даваше в презрение
Аз съм човекът, който проклинаше своето рождение
Аз съм човекът, когото мачкаше за забавление
Аз съм човекът от твоето поколение
Аз съм човекът, чието име не знаеш
Çocuklara karşı şiddet sadece Bulgaristan’ı ilgilendiren bir sorun değil aslında. Her gün dünyada bir çok çocuk şiddete maruz kalıyor. Her ay
haberlerde ABD’deki bir liseye silahlı birinin girdiğini ve ateş ettiğini duyuyoruz. Benim ülkemde
böyle örnekler henüz olmadığı için seviniyorum.
İngiltere’nin Bristol şehrinde ise sürekli okul arkadaşlarından şiddete maruz kalan 14 yaşındaki Lora
Grayms hayatına son verdi. Maalesef bu ne ilk ne
de son olay. Fakat beni bu olayda etkileyen, Lora’nın
kendi elleriyle son mektubunda yazdığı şiir idi:
Ben küçükten eziyet ettiğin insanım
Ben gözünde zavallı gibi görünen insanım
Ben seni tiksindiren insanım
Ben alay ettiğin insanım
Ben yalnızlıkla oturan insanım
Ben eve doğru mutsuz yürüyen insanım
Ben her gün durmadan ağlayan insanım
Ben sezsiz ve çaresiz duran insanım
Ben gözlerinde hüznü taşıyan insanım
Ben gözyaşlarını her zaman gizleyen insanım
Ben bunca zamanı korku ve işkenceyle yaşayan
insanım
Ben taşıdığım yükten yıkılmış olan insanım
Ben nefretin içinde boğulan insanım
Ben doğumunu hüzün ile anan insanım
Ben eğlence uğruna ezdiğin insanım
Ben senin yaşıtlarından bir insanım
Ben adını bilmediğin insanım
Ben senin umursamadığın insanım
Sen acımasız olmayı iyi zannediyorsun
Ama tıpkı senin gibi BEN de İNSANIM!
Аз съм човекът, за когото нехаеш
Ти мислиш, че е готино да си свиреп,
Но и аз съм Човек - като теб.
Тези слова и историята на Лора се превръщат в основа на кампанията “Училище без насилие”.Това стихотворение е толкова искрено и
истинско, че няма смисъл от никакъв анализ и
от никакви размисли. Достатъчно е просто да се
сетим за него следващия път преди да посегнем
да ударим някого или да го напсуваме.
Аз самият не смятам, че насилието е част от
мен или аз да съм част от него. Всъщност в наши
дни е неизбежно да не се спречкваме с насилието и да не сме или зрители, или потърпевши и
т.н. Всеки човек сам преценява как да постига
целите си и затова аз съм. избрал пътя, по който
да оставям възможно най-малко наранени хора
зад гьрба си. И ако всеки един се придържа към
това, България би станала една страна с все повече щастливи и успели деца. А именно те - децата са бъдещето на страната и затова тяхната
закрила е от първостепенна важност.
Bu sözler ve Lora’nın hikayesi “Şiddetsiz Okul”
kampanyasının temelini oluşturuyor. Samimi ve
gerçek duygularla yazılmış bu şiir hakkında başka
sözler söylemek ve yorum yapmak anlamsız olur.
Birine saldırmadan ya da kötü söz söylemeye kalkmadan önce bu şiiri hatırlamak yeterli olacaktır.
Şahsen, şiddetin benim içimde var olduğunu
veya benim şiddete katkım olduğunu düşünmüyorum. Fakat yaşadığımız şu günlerde şiddet uygulayan, şiddete maruz kalan ve şahid olan insanlarla karşılaşmamak mümkün değil. Kişi hayattaki
hedeflerine ulaşmanın yollarını kendisi seçer. Bu
yüzden ben, mümkün olduğu kadar insanlara iyi
davranmaya ve arkamda kırık kalpler bırakmamaya çalışıyorum. İnanıyorum ki herkes böyle yaparsa, Bulgaristan daha mutlu ve başarılı çocukların
güzel yurdu olacak. Ülkenin geleceği olan yeni nesil bu çocuklardır. Onların zarar görmeden, emin
ortamlarda yetişmelerini sağlamak her şeyden
önemli olmalı...
Февруари
2010
15
“1877 PLEVNE DESTANI” PANORAMASI
ПАНОРАМА „ПЛЕВЕНСКА ЕПОПЕЯ 1877 г.”
Strahil STRAŞİLOV - Pleven
G
ünümüzde dünyada 33 panorama bulunmaktadır. Plevne’deki Panorama da bunların en büyüklerinden biridir. Panorama, Tuna Ovası’nın
merkezinde yer alan Plevne şehrinde bulunmaktadır.
Balkan yarımadasında, kendi türünde tek anıt sayılmaktadır. “1877 Plevne Destanı” Panoraması, 1977 yılında
Bulgaristan’ın, kurtuluşunun 100. yıl dönümü münasebetiyle, Moskova’daki Borodin panoraması örnek
alınarak açılır ve Bulgaristan’ın yüz ulusal turistik yeri
arasına girer. Tam savaşın yürütüldüğü alanda yer alan
panoramanın yakınında, general Skobelev’in üç kez hücüm ettiği ve üçüncüsünde Plevne’deki en kanlı çarpışmaların yaşandığı siper bulunmaktadır. Onun anısına
Panorama’nın etrafındaki parka Skobelev adı verilmiştir.
Panorama’nın inşa edilmesi fikri, Rus ressam
Filippoto’nun Moskova’da sergilediği “Plevne Çarpışmaları” panoramasından doğar. Plevne’de bir panorama inşa
edilmesi fikrini ciddi anlamda destekleyenlerden biri de
general İvan Vinarov’dur. Panorama’nın projeleri, Plamena Tsoneva ve İvan Petrov adında iki genç Plevneli mimarın imzasını taşımaktadır. Panoramanın mimari kısmı, 8
aydan biraz fazla bir zamanda tamamlanır. Bina, özgürlüğü getiren silahın gücünü simgeleyen dört süngü üzerine
oturtulan kesilmiş bir koni şekline sahiptir. Süngüler, yatay biçimde konulmuş dört halkayı taşımaktadır. Bunlardan üçü, Plevne’ye yapılan üç hücumu ve üçüncü hücum
esnasında gerçekleşen çatışmaların yaşandığı Yeşil Tepeler’deki üç tepeyi
anımsatıyor ziyaretçilere.
Dekoratif-plastik bir süs
kuşağı olan dördüncü
halka ise, Plevne muhasarasını simgeliyor.
29 Ağustos tarihinde
Panorama’nın tablo bezi,
resmedilmeye başlanır.
Bu, “M. B. Grekov” askeri stüdyosundan Rus
ressam Nikolay Vasiliyeviç Oveçkin’in yönetmenliğinde gerçekleşir.
Ressam grubunda on
16 Şubat
2010
В
наши дни има 33 панорами в целият свят.
Сред тях е и Плевенската, която е с едни от
най-големите размери, разполага се в град
Плевен, заемащ централните части на Дунавската
равнина. Това е единственият по рода си паметник
на Балканския полуостров. Панорамата “Плевенска
епопея 1877 г.” е открита през 1977 г. в чест на 100годишнината от Освобождението на България по
подобие на Бородинската панорама в Москва и е
включена в стоте национални туристически обекта
на България. Разположена е на самото бойно поле,
като в близост се намира и редутът Кованлък, който генерал Скобелев е щурмувал три пъти, и където
по време на Третия щурм за Плевен се водят едни
от най-кръвопролитните сражения. В негова чест
парка около Панорамата е наречен Скобелев. Идеята за построяването й се ражда, когато в Москва е
показана панорамата “Сраженията при Плевен” от
руския художник Филиппото. Ревностен радетел на
идеята за изграждането на панорама в Плевен е ген.
Иван Винаров. Проектите за панорамата са дело на
младите плевенски архитекти Пламена Цонева и
Иван Петров. Архитектурната част на панорамата
е изградена за малко повече от 8 месеца. Сградата има форма на пресечен конус повдигнат върху
четири щика, които олицетворяват силата на оръжието, донесло свободата. Щиковете носят четири
хоризонтално разположени пръстена, три от които
напомнят на посетителя трите щурма на Плевен, за
трите гребена на Зелените възвишения, където се
водят боевете при третия щурм. Четвъртият пръстен — декоративно-пластичен фриз — символизира блокадата на Плевен. На 29 август започва изписването на панорамното платно. То се извършва
по проект и под ръководството на съветският художник Николай Василйевич Овечкин от военното
студио “М. Б. Греков”. В изпълнителския колектив
са включени 10 съветски и двама български художници – Христо Бояджиев и Диониси Дончев. Изписването на панорамното платно и изграждането
на предметния план завършва на 6 декември, а на
10 декември 1977 г. в деня на годишнината от Освобождението на Плевен, панорамата е открита тържествено. Когато посетителят влезе в приемната
зала, погледът му се спира на бяла мраморна плоча
Rus ve iki Bulgar(Hristo Boyaciev ve
Dionisi Donçev) ressam yer almaktadır.
Panoramik bez ile eşyaların döşenmesi
6 Aralık 1977’de tamamlanır. Aynı yıl
Plevne’nin kurtuluşunun yıl dönümü
olan 10 Aralık’ta, resmi törenle açılışı
yapılır. Kabul salonuna giren ziyaretçilerin gözü ilk olarak beyaz mermer levha
üzerindeki şu yazıya takılıyor: “Nesillere
vasiyet.” Metal kapsül içine konarak levhanın altındaki duvar kısmına yerleştirilen vasiyetnamede Plevneliler, gelecek nesillere vasiyetlerini yazmış ve
Plevne Destanı’nın 200. yıl dönümünde (2077 yılında)
açılmasını tavsiye etmişlerdir.
Panorama’nın iç kısmı giriş salonu, panorama salonu,
diorama(bir yeri veya olayı yansıtan maket) ve sonuç bölümü olmak üzere 4 salondan ibarettir. Panoramik bezin
uzunluğu 115 metre, genişliği ise 15 metredir. Resim kısmı ile eşyaların döşendiği bölümlerin toplam alanı 2375
metre karedir. Sonuç bölümündeki resim sergisi, 18771878 Osmanlı-Rus harbinden kalma askeri üniformalar,
silahlar ve topçu malzemeleriyle tamamlanmıştır.
“1877 Plevne Destanı” Panoraması’nın yuvarlak ve
kubbeli yapısında düzenlenmiş olan 19. yy’ın sonlarına
ait orijinal litografi(düz yüzey-metal, kaya vs.- üzerine
baskı metodu) sergisi, Kurtuluş konusunu birleştiriyor.
1877-1878 Osmanlı-Rus harbinden sahneler ve Bulgar
halkının, Bulgar Rönesansı devrine ait milli
kurtuluş mücadelelerinden sahneler yansıtılıyor. Ziyaretçilerden arzu edenler, günümüzdeki yenilenmiş Plevne’nin gerçek
panoramasının izlendiği açık gözlem sahasına, iki asansör vasıtasıyla çıkabiliyor.
2000 yılından itibaren “1877 Plevne
Destanı” Panoraması, savaş alanlarında yapılmış panoramalar birliğine ve uluslar arası müzeler
birliğine üyedir. Yüz yılı aşkın tarihlerinde Plevne’deki
askeri ve tarihi müzelerin
Bulgaristan’dan ve yurt dışından ağırladıkları turist
ve konuk sayısının, 22
milyon kişinin üzerinde
olduğu belirtilmektedir.
с надпис: “Завет към поколенията”.
В метална капсула, зазидана под
плочата, плевенчани са направили
своя завет към бъдещите поколения
със заръка да се отвори през 2077 г.
по случай 200 години от епопеята
при Плевен. Вътрешното пространство на панорамата е разделено на
4 зали - уводна, панорама, диорама
и заключителна зала. Панорамното
платно е дълго 115 м и е широко 15 м. Живописната
част заедно с предметния план има площ от 2375 м.
В заключителната зала художествената експозиция
се допълва от военни униформи, оръжие и артилерийски принадлежности от Руско-турската война
1877-1878 г.
Постоянната експозиция от оригинални литографии от края на ХІХ в., подредена в ротондата
на Панорама “Плевенска епопея 1877 г.” обединява
темата за Освобождението, представя моменти от
Руско-турската война 1877-1878 г. и епизоди от национално-освободителните борби на българския
народ в епохата на Възраждането.
При желание посетителите посредством два
асансьора могат да се изкачат на открита зрителна
площадка, откъдето се разкрива истинска панорама
на днешния обновен Плевен.
От 2000 година панорама “Плевенска епопея
1877 г.” е член на Асоциацията на панорамите и на
международната асоциация на музеите, разположени на бойните полета.
В своята над 100-годишна
история военноисторическите музеи в Плевен
са посетени от
над 22 милиона туристи
и гости от
страната и
чужбина.
Февруари
2010
17
Derleyen: Şevki ŞEN
CAHİT
SITKI
TARANCI
HAYATI (1910 - 1956)
Diyarbakır’da doğdu, İlk öğrenimini aynı şehirde yaptı.
Orta öğrenimi için İstanbul’a gönderilerek, Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi’ne yazıldı. Burada dört yıl okuduktan sonra Galatasaray Lisesi’ne geçti. Mülkiye Mektebi’ne
girdi. Buradaki öğrenimini tamamlamadan Paris’e gitti.
İkinci Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine yurda döndü.
Anadolu Ajansı ve Çalışma Bakanlığı’nda çevirmen olarak çalıştı. 1954’te ağır bir hastalığa yakalandı. Türkiye’de
tedavisi sonuç vermeyince Viyana’ya götürüldü. 13 Ekim
1956’da orada bir hastanede öldü. Ankara’da toprağa verildi.
‘Sanat için sanat’ ilkesine bağlı kaldı. Ona göre şiir,
kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır. Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır. Açık ve sade bir
üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları, derin,
karışık ve şaşırtıcı değildir. Uzak çağrışımlara ve hayal
oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj
ve sembollere başvurmuştur.
Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına
yer vermiş, nedense hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem
hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de şiirlerine konu
olmuştur.
ESERLERİ
Şiir kitapları: Ömrümde Sükut (1933) , Otuz
Beş Yaş (1946) , Düşten Güzel (1952)
18 Şubat
2010
Otuz Beş Yaş
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
..........
Desem ki
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Senden tattım yemişlerin cümlesini.
..........
Birkaç Atasözü
•
Ne dilersen eşine o gelir başına: Sen başkaları için iyi şeyler dile ve yap ki başkaları da
senin için iyi şeyler dilesin, yapsın.
•
Ne ekersen onu biçersin: Nasıl davranırsan
öyle karşılık görürsün.
•
Nisan yağmuru; altın araba, gümüş tekerlek: Nisanda yağan yağmur ürünleri bereketli kılar, çiftçiyi zengin eder.
•
Nikâhta keramet vardır: Nikâh evlenenleri
sevgi bağıyla bağlar.
Birkaç Deyim
•
Nihayete ermek: Sona varmak, sonuçlanmak, bitmek: Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir
gündü.
•
Numara yapmak: Argo bir hareketi yalandan
yapmak veya yapar gibi görünmek: Numara
yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza.
•
Nutku tutulmak: Korkudan, şaşkınlıktan ve
öfkeden konuşamaz olmak: Birdenbire nutku
tutuldu ve bütün gayretlerine rağmen konuşamadı.
•
Nur topu gibi: Sağlıklı, çok güzel ve temiz
(çocuk): Oğlan nur topu gibi idi.
İsimler ve Anlamları
Erkek İsimleri
Çağlar: Çağıldayarak akan su, şelale.
Çakır:
Mavi renkli, gri benekli gözü olan.
Çelebi: Efendi, görgülü, terbiyeli.
Çelen:
Yakışıklı, akıllı.
Çetin:
Güç, zor, engelli.
Bayan İsimleri
Çağla:
Badem, erik ve kaysı gibi meyvelerin ham hali.
Çiğdem: Zambakgillerden bir tür kır bitkisi.
Çilay:
Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler.
Çiler:
Güzel öten, güzel ötüşlü.
Çisem: Çiseleyen yağmur.
İmla Klavuzu
Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler (3):
14. Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo,
heykel, müzik) her kelimesi büyük harfle başlar: Nutuk,
Safahat, Kendi Gök Kubbemiz, Anadolu Notları.
UYARI: Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb.
sözler büyük harfle başlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili
dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tablosu.
UYARI: Büyük harflerin kullanıldığı yerlerde bulunan
ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü
soru eki küçük harfle yazılır: Mai ve Siyah, Suç ve Ceza.
15. Millî ve dinî bayramlarla bayram niteliği kazanmış
günlerin adları büyük harfle başlar: 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı.
16. Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle
başlar: Kurtuluş Savaşı, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Yükselme
Devri, Millî Edebiyat Dönemi, Tanzimat Dönemi.
UYARI: Tarihî dönem bildirmeyip tür veya tarz bildiren
terimler küçük harfle başlar: divan şiiri, halk edebiyatı,
eski Türk edebiyatı, Türk dili, Türk sanat müziği, tekke
edebiyatı.
17. Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük
harfle başlar: Türklük, Türkçe, Türkolog, Türkoloji, Avrupalı.
UYARI: Para birimleri büyük harfle başlamaz: avro,
dinar, dolar, lira, yeni kuruş, liret.
UYARI: Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle
içinde büyük harfle yazılmaz.
UYARI: Müzikte kullanılan makam ve tür adları büyük
harfle başlamaz: acemaşiran, acembuselik, bayati,
hicazkâr, türkü, varsağı, bayatı.
18. Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik
kelimelerde özel adlar büyük harfle başlar: Antep fıstığı,
Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı.
Ç. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle
başlar: Lale festivali 25 Haziranda başlayacak.
Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle
başlar: Okullar eylülün ikinci haftasında öğretime başlar
D. Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar:
Giriş, Çıkış, Müdür, Doktor, Otobüs Durağı, III. Kat, IV. Sınıf.
E. Bilim dallarında kullanılan terimlerin büyük harfle
yazılışı, ilgili dallardaki uygulamaya bağlıdır: Canis canis,
Carduelis carduelis, Ardea alba, Populus alba.
F. Kitap, bildiri, makale vb.nde ana başlıkta bulunan
kelimelerin tamamı, alt başlıkta bulunan kelimelerin ise
yalnızca ilk harfleri büyük olarak yazılır.
G. Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo
vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle
başlar.
Февруари
2010
19
20 Şubat
2010
Darı Ekmek: Bir şeyi sonuna kadar tüketmek, bitirmek.
Февруари
2010
21
H İK AY E / Р А З К А З
İyilik yap denize at...
Направи добро, хвърли го зад гърба си...
İdris ALİ- Kırcali
M
eşhur bir söz vardır:
“İyilik yap denize at,
balık bilmezse Halık
bilir.” diye. Yani iyilik yap, karşılık bekleme, yaptığın iyiliğin
kıymeti bilinmezse de, Allah
yapılan iyiliği görecektir.
Belki de insanlar yapılan
iyiliğin karşılığını takdir edemeyecekler. Bazen de farkına
bile varamayacaklar. Bunların
hiç birinin kıymeti yok. Asıl
olan O’nun yanında kıymeti ve değeri olan iyiliklerdir.
İnsan ne yaparsa karşılığında
onu bulur.
İsterseniz yukarıda sözü
edilen hakikati misallendirelim. Yıllar evvel yaklaşık yirmi
yıl öncesinden söz ediyorum.
O zaman 13–14 yaşlarındaydım. Etraftaki köy dükkânlarına mal dağıtan çok ünlü
ve herkes tarafından sevilen
bir kamyon şoförü vardı.
Herkes onu Popi olarak
bilirdi. Bu isimle meşhur
olmuştu halk arasında.
Bir çok kişi, benim gibi
onun gerçek ismini
bilmez. Geçenlerde
bir vesileyle kendisinden isminin
Mustafa olduğunu öğrendim.
22 Şubat
2010
И
ма една известна поговорка: „Направи
добро, хвърли го зад
гърба си...” С други думи, когато правиш добро, не очаквай награда. Дори и добрината ти да не е била оценена,
Бог ще види и ще те възнагради. Хората може и да не
оценят сторената от теб добрина. А даже може и да не
я забележат. Но това няма
никакво значение. Важното
е стореното добро. Каквото
дадеш, това получаваш.
Нека сега, ако искате, да
онагледим това правило с
един пример. Говоря за преди близо 20 години. По онова време бях на 13-14 години. Имаше един обичан от
всички шофьор на камион,
който разнасяше стоката по
магазините в околните села.
Всички го наричаха Попи.
Така беше известен на хората тук. Мнозина, както
и аз, не знаеха истинското
му име. Неотдавна разбрах,
че се казва Мустафа. Чичо
Мустафа умееше да развеселява хората, останали на
пътял, и особено учениците.
Те трябваше да вървят три
километра след училище, за
да се приберат в съседното
село. Тогава нямаше училищен транспорт, както е сега.
Mustafa Amca yolda kalanların sevinç kaynağıydı. Özellikle öğrencilerin; derslerden sonra üç
kilometre yakın köye kadar yürümek işkenceydi.
Şimdiki gibi talebeleri sabah alıp, dersten sonra
getiren bir minibüs yoktu o zamanlar. Yaz kış,
yağmur çamur demeden o yol her gün yürünüyordu. İşte bunu yaşamayan, Mustafa amcanın
kıymetini bilemezdi. Yolda yürürdük ama gözlerimiz arkadaydı, hep onu gözlerdik. “Ha şimdi
gelecek” diye diye yüründü yıllardır o yollar. O,
gençleri çok severdi, gençler de onu. Yüzü her
daim gülerdi. Onun gelişini görenlerin yüzlerinde bir tebessüm belirirdi. Tüm ders yorgunluğumuz giderdi. Bizim Mustafa amcamız karşılıksız
iyilik yapan biriydi.
Bir hafta önce bir vesileyle yollara düştük.
Aile ve akrabalarımızı ziyaret edelim dedik. Akşamüstü köye giderken bir de baktım karşımda
yolda kalmış birisi. Daha karşıdan tanıdım o
yüzü. Yıllardır yolda kalanların sevinç kaynağı
olan hiç yolda kalır mıydı? Beni yirmi yıl geriye
götürdü. Bir an olsun o yılları hatırladım. İşte o
bizim Mustafa amcaydı. Arabayı sağa çekip durdum.
“Beni yakın köye kadar götürür müsün”
dedi.
“Ne demek amca, buyurun” dedim.
“Beni tanıdın mı” diye sordu.
“İçimden seni hiç unutmadım ki” dedim. Devam ettim “Sen Popisin” dedim.
Mahcup bir sesle “Amca isminiz ne” diye
sordum.
O da “Mustafa” dedi.
Yirmi yıl sonra onun isminin Mustafa olduğunu orada öğrenmiş oldum. Otuz beş yıl şoförlük yapmış. Şimdi de emekli. Kendisine bir bir o
yılları anlattım. Unutmadığıma çok sevindi. Hiç
değişmemişti. Çok heyecanlıydı ve yüzü her zamanki gibi gülüyordu.
Yol boyunca sohbet ettik. Sonunda gideceği
köye gelmiştik. Ayrılmadan önce Mustafa amcaya “Nasıl iyilik yaparsan öyle iyilik görürsün.” dedim. Yüzünde beliren tebessüm bu sözü tastikler
mahiyette idi.
Вървеше се, независимо дали
времето е хубаво
или лошо. Който не е имал подобни изпитания, няма как
да оцени съществуването
на чичо Мустафа. Докато
се прибирахме от
училище, все извръщахме поглед назад, за да видим
дали случайно не се задава с камиона
си. Години така си вървяхме с надежда да се
появи на пътя. Той много обичаше младите, а
и те него. Лицето му винаги беше засмяно. Когато виждахме, че се задава, лицата ни се озаряваха.
Цялата умора от училище за миг изчезваше. Нашият
чичо Мустафа винаги правеше добрини безкористно.
Преди седмица бяхме тръгнали на път. Бяхме решили да посетим роднини и близки. Привечер, на път
за село, забелязах човек, останал на пътя. Отдалеч познах лицето му. Нима човек, който в продължение на
толкова години качваше на камиона си хора от пътя,
можеше да остане на пътя? Върна ме с 20 години назад. За миг си припомних онези години. Това беше
нашият чичо Мустафа. Свих вдясно и спрях колата.
„Ще ме заведеш ли до близкото село?” – попита
той.
„Разбира се, чичо, влизай!” – отвърнах аз.
„Позна ли ме?” – попита той.
„Никога не съм те забравял” – отвърнах аз. – „Ти
си Попи.”
Попитах го срамежливо какво му е истинското
име. „Мустафа”, отвърна той. Така след 20 години разбрах, че се казва Мустафа. Бил шофьор 35 години, а
сега пенсионер. Разказах му за спомените си от онези години. Много се зарадва, че не съм го забравил.
Не беше се променил. Беше развълнуван и лицето му,
както винаги, усмихнато.
Разговаряхме по целия път. Накрая стигнахме селото, за което се беше запътил. Преди да се разделим,
му казах: „Ако сториш добро, добро ще получиш!” Усмивката на лицето му изразяваше пълно одобрение
на моите думи.
Февруари
2010
23
Audi RS 6
Audi RS 6
Моторът на Audi RS 6 е V10 и
предлага максимална мощност от 580 конски сили. Максималният въртящ момент
на агрегата също е впечатляващ- 650 Нм в диапазона
1 500- 6 250/мин. Спортното
комби е в състояние да се
ускори от 0 до 100 км/ч за 4.6
секунди, и от 0 до 200 км/ч за
14.9 секунди. Максималната
скорост на движение е ограничена на 250 км/ч.
Corvette Grand Sport
Corvette Grand Sport е
един състезателен автомобил с доста по-широчки
колела и оптимизирано
окачване. Колата постига
ускорение от 0 до 100 км/ч
за по-малко от 4 секунди.
Разходът й на гориво е
9,05 л/100 км.
Aston Martin
One-77
Aston Martin обяви, че на тестове ексклузивният модел
One-77 е постигнал максимална скорост от 354,86
км/ч. Автомобилът е върховото изражение на лукса и
стила на Aston Martin. Той се
задвижва от нов 7,3-литров
V12 двигател.
Pagani Zonda R
Двигателят на Pagani
Zonda R е 6.0-литров V12
на AMG, който се използва
при модела Mercedes-Benz
CLK GTR. Неговата мощност е 750к.с., а максималният му въртящ момент
достига 710Нм. Zonda R
ускорява от 0-100км/ч.
за 2.7сек. и развива максимална скорост от над
350км/ч
Pagani Zonda R
Ford Mustang Shelby GT500
5.4-литровият двигател на
Ford Mustang Shelby GT500
е с мощност 560 к.с. Той е
комбиниран с шестстепенна мех. скоростна кутия.
Според някои източници
той ускорява от 0-100км/ч.
за по-малко от 4 секунди.
Ford Mustang Shelby GT500
Топ автомобили на 2010 г.
SAĞLIK / ЗДРАВЕ
9 Şubat Dünya Sigarayı Boykot Günü
9 Февруари – Световен ден на бойкота срещу цигарите
Sigarayı bırakanları destekliyoruz, çünkü:
- Sigarayı bıraktıktan 20 dakika sonra kan basıncı azalır ve nabız yavaşlar; kan dolaşımının iyileşmesine bağlı olarak el ve ayaklarda vücut ısısı artar.
- 8 saat içerisinde karbonmonoksit seviyesi normale iner, kandaki oksijen miktarı yükselir.
- 48 saatte sinir uçlarında onarım başlar; koku ve
tat alma duyusu iyileşir.
- 2 yıl içerisinde kalp hastalığına bağlı ölüm oranı %36 oranında, tekrar kalp krizi geçirme riski ise
%50 oranında azalır.
- 2 hafta ile 3 ay içerisinde sigaraya bağlı öksürük ve balgam ortadan kalkar; egzersiz kapasitesinde artış gözlenir. Akciğer kanseri riskinde
birinci yıldan itibaren düşme başlar, ancak hiç sigara içmemiş bir kişinin taşıdığı riske yaklaşması
20 yıl alır.
- 10 yılda ağız, boğaz, yemek borusu kanseri riski yarı yarıya azalır. Benzer şekilde; mesane(idrar
torbası), böbrek, pankreas kanseri riski de düşer.
- Sigara kullanımına bağlı olarak görülen üst solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit ve faranjit sıklığında azalma görülür.
- İnme riskinde birinci yıldan itibaren azalma
başlar; 10 yıl içinde bu risk, hiç sigara içmemiş kişilerin seviyesine iner.
Sigara kullanımını boykot ediyoruz, çünkü:
- Akciğer kanseri ve amfizeme(ciğer dokularının
gerilmesi) bağlı ölümlerin %90’ı sigaraya bağlıdır.
- Ağız, gırtlak, yemek borusu, mide, pankreas,
mesane, prostat ve rahim ağzı kanserleri, sigara
içenlerde daha fazla görülür.
26 Şubat
2010
Подкрепяме отказалите се от тютюнопушенето, защото:
- 20 минути след отказ от цигарите кръвното
налягане спада, пулсът отслабва. Заради подобреното кръвообращение ръцете и краката стават потопли.
- След 8 часа нивото на въглероден двуокис се
нормализира, а количеството на кислород в кръвта се увеличава.
- До 48 часа се възстановява периферната нервна система, подобрява се възприятието за мирис
и допир.
- До две години намалява с 36 % рискът от смърт
заради кардиологичен проблем и с 50 % рискът от
повторна сърдечна криза.
- В рамките на два – три месеца отшумяват
кашлицата и храчките, причинени от тютюнопушенето, повишава се двигателната активност.
След първата година намалява рискът от рак на
белия дроб, но този риск стига нивото на пълния
въздържател едва след 20 години.
- За 10 години намалява наполовина рискът от
рак на устата, гърлото, хранопровода. По същия
начин намалява и рискът от рак на пикочния мехур, бъбреците и панкреаса.
- Намаляват инфекциите на горните дихателни
пътища, проблемите със синузита и фарингита,
които са свързани с тютюнопушенето.
- След първата година намалява рискът от парализа, до десет години този риск намалява до нивото, което се наблюдава при хора, които никога
не са пушили.
Бойкотираме цигарите, защото:
- 90 % от смъртните случаи от рак на белите дробове и амфизема се дължат на тютюнопушенето.
Sigaranın içindeki bilinen maddelerden bir kaçı;
* Polonyum - 210 (kanserojen),
* Radon (radyasyon),
* Metanol (füze yakıtı),
* Toluen (tiner),
* Kadmiyum (akü metali),
* Bütan (tüp gaz),
* DDT (böcek öldürücü),
* Hidrojen Siyanür (gaz
odaları zehri),
* Aseton (oje sökücü),
- Sigara içenlerde kalp krizi, inme ve bacak kangreni riski daha fazladır.
- Sigara içen erkeklerde iktidarsızlık; kadınlarda
ise düşük yapma, erken doğum ve düşük ağırlıklı
bebek doğurma riski artar.
- Sigara, sık sık üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olur.
- Sigara içmediği halde sigara dumanına maruz
kalmak da benzer sağlık problemlerine yol açar.
Özellikle küçük çocuklarda akciğer gelişimine zarar
verir, astım olma riskini artırır.
Kendi kendine sigarayı bırakmak isteyenlere
önerilerimiz:
- Öncelikle sigarayı bırakmayı gerçekten isteyin.
- Sigarayı bırakma konusunda sizin için geçerli
olan sebepleri bulun.
- Geçmişteki bırakma denemelerinizi bir başarısızlık olarak görmeyin.
- Sigarayı bırakma döneminde bol miktarda
su ve düşük kalorili içecekler tüketin.
Şekerli ve yağlı yiyeceklerden daha az
tüketmeye çalışın.
- Yeterince uyumaya ve dinlenmeye
dikkat edin.
- Günlük hayatın getirdiği stresi azaltmak için yeni bir hobi edinin.
- Boş kalmaktan kaçının.
- Sigarayı bıraktıktan sonra karşılaşabileceğiniz kilo alma, gerginlik, huzursuzluk
gibi sorunların sizi korkutmasına izin vermeyin.
Sigarayı başarılı bir şekilde bırakan kişilerin ortak özelliği; sigara içmenin yerine,
keyif aldıkları başka bir aktivite koyabilmeleridir. Sigarayı eşi ya da yakın
bir arkadaşı ile birlikte bırakan kişilerin başarısı, diğerlerine
göre daha fazladır. Ümit
* Naftalin (güve kovucu),
* Hidrojen Siyanür (gaz
odaları zehri),
* Arsenik (fare zehri),
* Amonyak (tuvalet temizleyicisi) ,
* Karbon Monoksit (egzoz gazı),
* Katran (zift)
* Nikotin
* ve 3.884 toksik madde
- Случаите на рак на устата, гърлото, хранопровода, стомаха, панкреаса, пикочния мехур, простата и матката са по-чести при пушачите.
- Рискът от сърдечна криза, парализа и гангрена на краката е по-голям при пушачите.
- Мъжете пушачи са нерешителни, при жените
пушчаки пък има повишен риск от аборт, преждевременно раждане и раждане на бебе с ниско тегло.
- Цигарите причиняват чести инфекции на горните и долните дихателни пътища.
- Непушачите са изложени на същите рискове,
ако са в среда с тютюнев дим, който е особено вреден за белите дробове на малолетните и може да
причини у тях астма.
Нашите препоръки към желаещите да се откажат от цигарите:
- Преди всичко трябва наистина да искате да се
откажете от цигарите.
- Намерете сериозни причини да се откажете
от цигарите.
- Не разглеждайте предишните ви опити да спрете цигарите като неуспех.
- Когато решите да откажете цигарите, пийте много вода или нискокалорични напитки. Избягвайте захарни изделия и мазна храна.
- Спете и почивайте достатъчно.
- Намерете си хоби, за да намалите
стреса от ежедневието.
- Избягвайте да оставате без занимание.
- Не позволявайте да ви завладее
страхът от напълняване, тревоги,
нервност, липса на спокойствие, заради отказа от цигарите.
Общото между успешно отказалите се от тютюнопушенето е, че вместо
пушене имат други по-интересни занимания. Съвместният отказ от пушене
заедно със съпруга/съпругата или
близки приятели е по-резултатен.
Февруари
2010
27
Derleyen: Menevsiye BİLAL
ÇOCUKLARIN BAŞA
RISI AİLEYE BAĞLI
УСПЕХЪТ НА ДЕТЕТО
ЗАВИСИ ОТ СЕМЕЙСТВОТО
Öğrencilerin başarısında anne-babaların desteği
şart. Ebeveynin katılmadığı, desteklemediği ya da içinde bulunmadığı bir ortamda çocukların başarılı olmaları çok zor.
Bu duruma yönelik dört proje hazırlandı. Velilerin
öğrencinin ders programına katılmasının amaçlandığı
proje kapsamında, anne-babalardan dört farklı etkinliğe katılması ve öncülük etmesi istendi.
İnternete bağlanıyorum, ama bağımlı olmuyorum
- Hafta içinde internet kullanımını kaldırın.
- Hafta sonlarında internet kullanımına sınırlamalarla izin verin.
- Çocukların internet kafelere gitmesine izin vermeyin.
- Çocuklarınızın oynadığı oyunlara dikkat edin.
Bu evde her gün ailece kitap okunuyor
Çocuğumuzun okuma alışkanlığı kazanması, ailece
nitelikli bir etkinlik yapmak, çocuklarımızı televizyondan ve internetten uzaklaştırmak ve gerek kendimizin
gerekse çocuklarımızın bilgi ve kültür düzeyini artırmak için bütün ailelerin her gün ailece kitap okuma
saati olmalı.
Her sabah mutlaka kahvaltı yaptırın
Yapılan araştırmalarda güne kahvaltı yaparak başlayan öğrencilerin, sınıf içerisindeki başarısının daha
fazla olduğu, kavrama yeteneklerinin geliştiği, beslenme bozukluklarından kaynaklanan hastalıklara daha az
yakalandığı tespit edilmiştir. Mümkünse ailecek, eğer
değilse öğrenci mutlaka kahvaltı yapmalı.
Çocuğuma yeterince harçlık veriyorum
Çocukların tasarruf yapabilen, tutumlu,
harcamalarını kontrol edebilen, sahip olduğu varlıkların değerini bilen bireyler olması
istenir. Bunun için çocuklarınızın harçlığı
haftalık veya aylık olsun ve kendi ekonomisini yönetmesine izin verin. Harçlık ne çok,
ne de az olsun.
28 Şubat
2010
Подкрепата на родителите е задължително условие
за успеха на техните деца. Това би било невъзможно,
ако не чувстват нужната мотивация на семейната среда,
ако родителите не ги подкрепят, независимо в коя област, не участват заедно с тях в техните начинания или
изобщо не се интересуват от техните занимания.
Според проучване по тази тема са подготвени четири проекта, чиято цел е родителите да участват в учебната програма на ученика. Затова бе поискано от майките и татковците да се включат и да поемат водещата
роля в четири различни каузи.
Свързвам се с интернет, но не се обвързвам
Забранете употребата на интернет през седмицата.
Позволявайте достъп до интернет в края на седмицата, но ограничено.
Не позволявайте на децата да посещават интернет
кафета.
Обърнете внимание на игрите, които играят децата.
Всеки ден семейно четем книги у дома
За да помогнем на детето си да добие навика да чете,
е хубаво това да се прави семейно. За добра обща култура на детето, също и на родителите, трябва да ограничим времето за телевизор и интернет и да спазваме
всеки ден час за четене, да четем всички заедно.
Непременно предлагайте закуска на детето си
всяка сутрин
Според проучванията учениците, които започват
деня със закуска имат по-вече успехи от останалите в
класа, възприемат по-добре, боледуват по-малко от болести, причинени от нередовно хранене. Ако е възможно да се закусва семейно, ако не – ученикът непременно
трябва да е закусил.
Давам достатъчно джобни на детето си
Обикновено от децата се иска да харчат разумно,
да умеят да контролират харченето си, да спестяват,
да ценят онова, което имат. Разрешете им сами да контролират своите пари, като им ги давате седмично или
месечно. Давайте им толкова джобни, колкото ще са им
необходими, нито много, нито малко.
TİRAMİSU
Malzemeler: 1 kakaolu pasta keki ( 2 paket kedi
dili de olabilir), 2 çorba kaşığı granül kahve, 2 çorba
kaşığı toz şeker, 1.5 su bardağı sıcak su
Kreması için: 4 su bardağı süt,1 su bardağı toz şeker,1 çorba kaşığı nişasta, 2 çorba kaşığı un,1 yumurta sarısı, 1 paket labne peynir,1 paket vanilya. Üzeri
için: kakao
Hazırlanışı: Pasta kekini ıslatmak için bir kaba 1.5
su bardağı sıcak su, 2 çorba kaşığı kakao, 2 çorba
kaşığı granül kahve ilave edin ve karıştırın. Kreması
için tencereye 4 su bardağı sütü alın. Sütün üzerine
1 su bardağı toz şeker, 1 çorba kaşığı nişasta, 2 çorba
kaşığı un,1 adet yumurta sarısı ilave edin. İlk sıcaklığı
çıkınca kremaya 1 paket labne peyniri ilave edin ve
karıştırın. 2 katlı olan pasta kekini granül kahve ile ıslatın. Üzerine kremanın yarısını dökün. Üzerine kekin
üstünü kapatın.Tekrar ıslatın ve kalan kremayı ilave
edin. Daha sonra üzerine kakao serpin. Buzdolabında bir kaç saat bekletip servis yapın.
ТИРАМИСУ
Необходими продукти: 1 какаов блат за торта (може
да се използват и два пакета бишкоти), 2 супени лъжици
нес кафе, 2 супени лъжици захар, 1.5 чаши гореща вода
За крема: 4 чаши прясно мляко, 1 чаша захар, 1 супена лъжица нишесте, 2 супени лъжици брашно, 1 жълтък,
1 пакет безсолно крема сирене, 1 ванилия. За поръсване: какао
Начин на приготвяне: Разделете на два блата какаовият кекс. Сложете 1.5 чаши гореща вода в един съд,
прибавете 2 лъжици какао, 2 лъжици нес кафе, разбъркайте добре и сиропирайте единия блат. Сложете 4 чаши
прясно мляко в тенджера, добавете 1 чаша захар, 1 лъжица нишесте, 2 лъжици брашно, 1 жълтък. Разбърквайки
сложете да заври, докато се сгъсти. След като поизстине
леко, прибавете към него 1 пакет крема сирене (безсолно) и разбъркайте. Сложете половината от крема върху
първия вече сиропиран блат. След това поставете другия
блат, сиропирайте и него. Отгоре налейте останалото от
крема. Поръсете най-отгоре с какао. Сложете сладкото
да престои известно време в хладилника и сервирайте.
30 Şubat
2010
Февруари
2010
31
Brani Pole köyü,
“Sv. Sv. Kiril i Metodiy” Ortaokulu’nda Türkçe Eğitimi
Обучението на турски език в ОУ „ Св.Св. Кирил и Методий” с. Брани Поле
Taner MEHMET - Plovdiv
“Dil, kültür, gelenek gibi manevi değerlere saygı
duyan milletler, daima uluslar arası arenada yerlerini bulacaktır.” Yazıma, bir Türk aydınının bu fikriyle
başlamak istedim. Çünkü ana dili eğitimi sabır, beceri,
özgüven ve devamlılık isteyen bir iştir. Bu yazı, ana
dilinin okutulmasını desteklemeyen tüm filologlara ve
akademisyenlere yararlı olabilir. Şimdi sizlere, 13 yıldır sadece ana dili eğitiminin temellerini inşa etmekle
yetinmeyip, aynı zamanda lise öğrencileri de yetiştiren bir öğretmeni anlatacağım.
Plovdiv ilinin Rodopi Belediyesi’ne bağlı Brani Pole
köyündeki “Sv. Sv. Kiril i Metodiy” Ortaokulu’nda, ana
dili dersleri 13 yıl önce okutulmaya başladı. Ana dili
eğitiminin temelleri, Türkçe öğretmeni Esime İsmailova Feyzova-Mehmedova tarafından atıldı. Esime
İsmailova: “Önce haftada 8 saat dersle başladık, fakat
sonra bu dersler 2 saate indirildi. İki gubumuz vardı;
5. sınıfa kadar ve 8. sınıfa kadar. Öğrencileri, seçmeli derslere alıştırmak için çok gayret sarfettik. Çünkü
zamanla öğrenciler esas dile yöneliyor ve yoğun bir
biçimde lise hazırlıklarına başlıyorlar. Derslerin azalmış olması, bu derslere karşı ilginin de azalmış olması
anlamına gelmez tabi ki. Biz, Türkçe derslerinin (seçmeli olarak) okutulması yönünde tüm gayretlerimizi
ortaya koyuyoruz.”
32 Şubat
2010
“Народи които тачат своите духовни ценности
като език, култура, традиции и др. Винаги ще намерят своето място във международната арена.” С тези
думи на един турски общественик искам да започна
този материал, защото обучението по майчин език,
изисква търпение, умение, самочувствие, както и
продължителност. Този материал би могъл да бъде
в полза на всички филолози и академици, които не
подкрепят обучението по майчин език. Тук ще ви
разкажа за една учителка, която в продължение на
13 години гради основите на обучението не само на
майчин език, но и подготвя гимназисти.
Обучението по турски език (СИП) във ОУ „
Св.Св. Кирил и Методий” с. Брани Поле общ. Родопи, обл. Пловдив започва преди 13 години. Основите
за обучението са положени от учителката по специалността Есиме Исмаилова Фейзова-Мехмедова.
„Първоначално започнахме да изучаваме по 8 часа
седмично, но след години тези часове бяха сведени
да 2 часа”, заяви Есиме Исмаилова. “Групите ни бяха
две: до 5-ти клас и съответно до 8-ми клас. Положихме много усилия да адаптираме учениците към
СИП. Защото учениците след време се ориентират
към даден език и започват усилено да се подготвят
за кандидатстване в гимназиите. Това че учебните
часове са намалели не означава, че е намалял интересът към обучението. Ние полагаме всички усилия
за да продължи обучението по турски език (СИП)”,
допълни Есиме Исмаилова.
Bulgar ve Fransız filolojisi ile Türk Dili ve Beden
Eğitimi olmak üzere iki yüksek tahsili olan Esime İsmailova, üç dili de öğretiyor öğrencilerine. Bu öğrencilerden, şehirdeki liseleri kazanma başarısı gösterenler de bir hayli fazla.
Türkçe dersleri okuyan grup 15 öğrenciden oluşuyor. Bunlardan üçünün ana dili Türkçe değil. Fakat
bu dilde iletişim becerilerini geliştirmek için derslere
katılıyorlar. Esime İsmailova: “Ders kitapları konusuna da çözüm bulmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar
grubumuz küçük olduğu için, ders kitabı yetersizliği
çekmedik. Yardımcı kaynak olarak Ümit dergisini ve
promosyon kitaplarını kullanıyoruz.”
Ana dilini okuyan grup, okul müdürü Vera Kondakova tarafından da daima destekleniyor. Sayın müdürümüzün desteği olmadan bu günlere gelemezdik
diyen Esime İsmailova, gruptaki tüm öğrenciler adına
Ümit dergisine teşekkür ediyor. Öğrencileri, günümüz
şartlarına adapte etmek için okul idaresi, ana dilini
okuyan gruba bilgisayar odasını kullanması konusunda yardımcı olmuş.
Türkçe grubu öğrencileri, aynı zamanda diğer alanlarda da kendilerini ispat etmiş birer yetenek aslında.
İşte size birkaç örnek: 6. sınıf öğrencisi olan Reyhan
Mehmet ve 7. sınıfa giden Melahat Yunus, masa tenisinde okulun gurur kaynağıdır. İki yıldır bronz madalya kazanan bu öğrenciler, İhtiman’da düzenlenen 13. ve
14. devlet yarışmalarında kupa ve başarı belgeleri aldılar. Profesyonel beceri elde eden öğrenciler, yalnız bir
yıldan beri antrenman yapıyor.
Erkek öğrenciler arasında da kendini ispatlamış
olanlar var. Voleybol erkek takımının kaptanı, 8. sınıf öğrencisi İsmail Feyzov ve futbol erkek takımının
kaptanı, 8. sınıf öğrencisi Oktay Şevki, Plovdiv ilinin
Brestovitsa köyünde düzenlenen belediye çapındaki
futbol turnuvasında birinciliği kazanan takımda yer
alıyorlar.
Есиме Исмаилова Фейзова-Мехмедова, която
има завършени две висши образования: Българска
и Френска филология, Турски език и Физическо
възпитание. Преподава и по трите езика. Нейните възпитаници успешно се реализират в средните
училища.
Групата по турски език (СИП) се състои от 15 ученици, от които за тримата турският език не е майчин, но посещават курсовето за да изградят комуникативни умения по езика.
„Гледаме да се справим и със учебниците. До сега
не сме имали липса на учебници, тъй като групата ни
е малка. Също така, като помощен материал използваме списание “Юмит” и издадените промоциални
книги”, казва Есиме Исмаилова.
Групата по обучение на майчин език винаги е
подкрепяна и от директорката на училището Вера
Кондакова, “Не бихме могли без нейната морална
подкрепа да достигнем тези дни”, подчертава Есиме
Исмаилова, и чрез списание Юмит поднася благодарности от името на цялата група. За да адаптират
учениците към съвременните реалности училищното ръководство е оказало съдействие на групата
да използва и кабинета по информационни технологии.
Учениците от групата по турски език са доказани
таланти. Рейхан Еркан Мехмед от 6-ти клас и Мелят
Юнус от 7-ми клас са гордостта на училището по
тенис на маса. Две поредни години те са извоювали
бронзовите медали и са спечелили купи и грамоти
от 13-ти и 14-ти Държавни игри по спорт в малките
селища, проведена в гр. Ихтиман. Ученичките които
са достигнали до професионални умения тренират
само от една година.
Доказани умения преобладават и откъм мъжката
група. Исмаил Динчер Фейзов - 8-ми клас капитан
на мъжкия отбор по волейбол и Октай Шевки - 8ми клас капитан на мъжкия отбор по футбол. Те са
част от отборите, които са спечелили първите места
между училищата на общинско ниво в с. Брестовица
обл. Пловдив.
Февруари
2010
33
K Ü LT Ü R / К У Л Т У Р А
ESTER Bulgaristan okuyucusu ile buluştu
„Естер” е вече при българските читатели
Panayotka PANAYOTOVA - Burgas
E
STER, Solmaz Kamuran’ın en başarılı romanlarından birisi. 10’dan
fazla dile çevrilen, Avrupa’da 100
bin tirajı çoktan aşan, ülkesinde 2001 yılı
en iyi romanı seçilen kitap, artık Bulgaristanda!
Tarih romanlarının tartışılmaz ustası Solmaz Kamuran, 1492 yılında
İspanya’dan kovulan binlerce yahudinin
çileli yaşam mücadelesinden yaklaşık
yüz yıllık bir kesit sunuyor. Kimi
Hollanda’ya, kimi Kuzey Afrika’ya,
kimi onları davet eden Osmanlı
İmparatorluğu’nun topraklarına ulaşabilmenin peşindeydiler.
Ester böyle bir ailenin kızıdır.
Akıllı, güzel, hırslı, cesur. Kısa
zamanda sarayda en önemlilerden biri olur. Hürrem Sultanın,
daha sonra Safiye Sultanın danışmanı olur. Hayatta her şeye
sahiptir – para, zenginlik, güç
– her şey onun elindedir. Sadece aşkı elde edemiyor. Kalbi
ömür boyu mutluluk için kilitli kalıyor ve kalbinin kilidi çok
uzakta – Altıparmak Burak
34 Şubat
2010
„Е
стер” е един от най-добрите романи на Солмаз Кямуран. Избраният за найдобър роман за 2001 г., преведен на
повече от десет езика и отпечатан в
100-хиляден тираж в Европа, вече е и
в България.
Безспорният майстор на исторически романи Солмаз Кямуран представя в тази книга близо стогодишната
съдба на прогонените през 1492 г. от
Испания евреи. Някои от тях намират убежище в Холандия, други в Северна Африка, трети в пределите на
Османската империя. Естер е името
на главната героиня, която е дъщеря
на прогонено от Испания еврейско
семейство. Тя е умна, красива, амбициозна, смела. За кратко време се превръща във влиятелна личност в сарая.
Тя е приближена първо на Хюрем султан, а после и на Сафие султан. Има
всичко на този свят – пари, богатство,
сила. Единственото, което й липсва,
е любовта. Сърцето й остава завинаги заключено за щастието, а ключът
към сърцето й е много далеч – в Алтъпармак Бурак паша. Той е бил убит
Paşa’nın elindedir. 88 yaşında bir sipahi isyanı sırasında oğullularıyla birlikte öldürülmüş.
Yahudilerin trajedisi hakkında bir çok kitap yazılmış, bir çok film çevrilmiş. Fakat Ester onlardan
farklıdır. Çünkü bu roman sadece yahudilerin acılı
dünyasını yansıtan roman değil - aynı zamanda o
dönemin değişik saray politikalarıyla sıradan, korunmaz insan yaşamlarının harcandığını sergilemektedir. 1492 yılından bu güne kadar bu konuda
türk yazarın kaleminden çıkan ilk romandır.
Ester sürükleyici, her satırında ilgi ve merak
uyandıran, bu günün insanının da kendinden bir
şeyler bulabileceği zengin bir tarihsel romandır.
Solmaz Kamuran’ın eserini Panayotka Panayotova tercüme etmiş ve İK Pamet tarafından yayınlanmıştır.
на 88-годишна възраст заедно със синовете си
по вереме на един спахийски бунт.
Написани са много книги за трагичната съдба на евреите, създадени са много книги. Но
„Естер” е различна книга, защото тя не отразява
само пълният с болка свят на евреите, а и дворцовите интриги по онова време, жертва на които стават много хора. Това е първият роман на
тази тема от турски писател от 1492 г. досега.
Книгата е написана много увлекателно, тя е
исторически роман, в който читателят може да
открие много общи черти със собствената му
житейска съдба.
Романът на Солмаз Кямуран е преведен на
български от Панайотка Панайотова и е издаден от Издателска къща „Памет”.
Февруари
2010
35
HABER / НОВИНИ
Türk dizileri belgesel oldu
Турските сериали станаха тема за документален филм
B
ulgaristan’da geçen yaz başlayan
Türk dizileri belgesel konusu oldu.
Dizilerin yüksek izlenme oranı ve yol
açtığı etkiler bir belgeselde işlendi.
Başta “Gümüş”, “Binbir Gece”, “Yabancı Damat”, “Yaprak Dökümü”, “Asi”
ve “Annem” olmak üzere 10’dan fazla
Türk dizisi, halkı ekran başına kilitliyor.
“Gümüş”, “Yabancı Damat” ve “Yaprak Dökümü”nü yayımlayan, ülkenin
en çok izlenen “BTV” adlı özel TV
kanalının muhabirlerinden Kristina
Vladimirova, hazırladığı 15 dakikalık
belgeselde, bilim adamları ve izleyicilerle konuşarak, Türk dizilerinin neden
olağanüstü ilgi gördüğü sorusuna cevap aradı.
Belgesele katılan BTV Program Koordinatörü Ventzislava Konova, “Türk
dizilerinin Bulgaristan’da adeta değişim yaptığını” belirterek, “Latin Amerika dizilerine kıyasla Türk dizileri yüzde
50 daha çok izleniyor.” dedi.
Büyüğe saygının önemi
Belgeseli hazırlayan Kristina Vladimirova, Türkiye’nin modern ve geleneksel dünyaların karşılaştığı bir yer
olduğunu ve merkezinde ailenin yer
aldığını kaydederek, “Modern Türk ailesinde de büyüklere saygı geleneği sürüyor.” dedi. Vladimirova, görüştükleri
Bulgar seyircilerin de Türk dizilerinde
gördükleri aile modeli ve değerlerini
kendilerine yakın gördüklerini vurgulayarak, “Dizilerdeki babaya, ataya, anaya
saygı Bulgarları etkiledi” diye konuştu.
Türkiye’ye turist akını
Belgeselde Türk dizilerinin, Bulgarların özel hayatı ve aile içi ilişkilerini ve
hatta isim geleneklerini dahi etkilediği
belirtildi. Yeni doğan bazı çocuklara
dizilerdeki Türk isimlerinin konulduğu
hatırlatılırken, Bulgarların turistik tercihlerini de değiştirdikleri kaydedildi.
Belgeselde konuşan Tur şirketi sahibi Odisey Spasov, diziler sayesinde
Türkiye’ye giden Bulgar turist sayısında
yüzde 40 oranında artış olduğunu açıkladı. Spasov, turistlerin özellikle dizilerin çekildiği mekanları ziyaret etmek
istediklerini ifade etti. AA
36 Şubat
2010
Т
урските сериали, които се излъчват в България от миналото лято,
станаха тема за документален филм.
Повече от десетина сериали като
„Перла”, „Брак с чужденец”, „Листопад”,
„Гордата Аси” и други привличат огромен зрителски интерес.
Кристина Владимирова, репортер
на Би Ти Ви, по която се излъчват хитовете „Перла”, „Брак с чужденец” и
„Листопад”, представи документален
филм за причините, породили този
небивал интерес. В него тя задава въпроси на специалисти и на обикновени зрители.
Интервюираната в документалния
филм Венцислава Конова, програмен
директор на телевизията, подчерта, че
турските сериали са направили истински бум в българския телевизионен
пазар, като интересът към тях е с 50
% по-голям от този към латиноамериканските сериали.
Уважение към по-възрастните
хора
Авторът на документалния филм
Кристина Владимирова подчертава,
че Турция е страна, където се срещат
традицията и модерното и в чието общество семейството играе важна роля.
Тя отбелязва, че в турското семейство има уважение и почит към възрастните. Разпитаните от нея зрители
подчертават, че семейните ценности,
които се представят в турските сериали, са им близки и че са впечатлени
от уважението, което се проявява към
бащата и майката.
Туристическият поток към Турция
В документалния филм беше подчертано, че турските сериали имат
влияние върху семейните взаимоотношения и даже върху избора на имена на новородени. На някои се дават
имена на популярни герои от турските сериали. Освен това сериалите са и
реклама за Турция като туристическа
дестинация. Интервюираният в документалния филм Одисей Спасов, собственик на туристическа фирма, отбелязва, че благодарение на турските
сериали броят на българските туристи
в Турция се е увеличил с 40 %. Спасов
посочва, че туристите се интересуват
специално от местата, където са снимани сериалите.
N A S R E D D iN H O C A / Н А С Р Е Д И Н
ХОДЖА
Hanımla Muhabbet Разговор със съпругата
Hoca bir gün karısına :
- “Hatun” demiş, “Şu bizim komşu, çarıkçı, Mehmet
ağanın adı neydi ?”
- “Kendin söyledin ya, efendi” demiş karısı, “Mehmet ağa.”
- “Canım, dilim sürçtü işte... Ne iş yapar diyecektim.”
demiş Hoca.
- “A efendi” demiş karısı, “kendin çarıkçı demedin mi?”
- “Anlasana işte” demiş
Hoca, “nerede oturuyor demek
istedim.”
- “Efendi, bugün sana ne
oluyor?” demiş karısı “Komşu”
dedin ya...”
Hoca birden sinirlenmiş.
- “Aman be karı... Seninle de
bir türlü konuşulmaz ki!”
Öğüt: Sohbetler, basit konularla da kolaylıkla açılabilirler. (örneğin: “Bu gün hava
çok güzel” diyene, “görüyorum kör değilim” denir mi?)
Sohbetlerimizi sıcak ve faydalı konularda yoğunlaştırabilirsek kazançlı çıkarız.
Насредин ходжа попитал един ден жена си:
- Жено, какво беше името на нашия съсед Мехмед ага, който прави цървули?
- Е, нали сам му каза името. – отвърнала жена му
учудено. – Мехмед ага.
- Ох, обърках се, исках да кажа каква му е професията?
- Ама нали сам каза, че прави цървули!
- Разбери бе, жено, исках
всъщност да питам къде живее? – оправдал се ходжата.
- Ама какво ти става днес?
– възмутила се жена му. – Нали
каза, че ни е съсед...
Ходжата се ядосал:
- А бре, жено, с теб не може
да се говори!
Поука: Един разговор може
да започне с нещо просто (например с „Днес времето е много
хубаво!”, но не бива да се отговаря с „Виждам, да не съм сляп!”).
Ако разговаряме добронамерено върху полезни теми, ще
има смисъл от разговора.
Февруари
2010
37
Kar Sevinci
Çocuk Kulübü
Üyelerimiz
Sunay Salim, Yablanovo/Ruen
Her çocuk kar bekler.
Kar çocukları sever.
Kar gelince kızak kayar.
Çocuklar sevinç içinde oynar.
Kar yağınca her yer bembeyaz olur.
Çocuklar kar içinde yuvarlanır.
Kayak kaymaya başlarlar.
Akşama kadar bıkmazlar.
Yaşamak
Zatie Şaban, Lülyakovo/Burgas
Yaşamak güzeldir,
Yaşamak herkesin hakkı.
Büyüklerin küçüklerin,
Dünyada herkesin hakkı.
Hayatta güzel şeyler yapmalı,
Yaptıkça sevinmeli,
Sevindikçe gülmeli,
Yaşamanın değerini bilmeli!
Bildikçe öğretmeli.
Yaşamak güzeldir.
Hür yaşayalım, güzel yaşayalım...!
Üyelerimizin kartları adreslerine gönderilecektir.
38 Şubat
2010
Esma Halil - Buk/Kırcali
Merve Adem - Momçilgrad
5. Yaş Gününü Kutlarız
Olmaz Diye Bir Şey Yok
Tuçe ve Merve Lütfi - Karamatsi, Haskovo
Esra ve Büşra Turgay - Omurtag
Salih Aziz - Ruse
Zekiye Kırhasan - Buk/Kırcali
Hayatta herşey bir biriyle o kadar
bağlı ki asla ayrılmayacak şekilde. Mesela şöyle derler: “İstediğin şey sadece rüyalarda
olur.” Bu cümleyi yanlış buluyorum. Çünkü isteyince herşey
olur, olmaz diye bir şey yok. Yeter ki istediğin şeyin ne olduğunu
bileceksin. İsteyince elde edilmeyecek hiçbir şey yok. Ama yapılması gereken görev
şudur: “İstediğin şeyin ardında durmak ve
pozitif düşünce her zaman tabiki de.” Pozitif
düşünce dediğim şey ise olumlu düşünmektir. Bir şeyi olumlu düşünürsek sonucu da
olumlu olur...
Büşra Ali - Kırcali
4. Yaş Gününü Kutlarız
POSTA
ПОЩА
Bize yazı, şiir ve resim gönderme zahmetinde bulunan; yarışmalara katılan fakat sayfa sayımızın sınırlı
olması sebebi ile çalışmalarının tamamını yayınlayamadığımız, aşağıdaki isimleri yazılı okuyucularımıza
dergimize olan sevgilerinden dolayı çok teşekkür ederiz.
Sunay Salim-Yablanovo/Ruen, Zatie Şaban-Lülyakovo/Burgas, Zekiye Kırhasan-Buk/Kırcali, Sema Mustafa-Buk/Kırcali,
Sami Osmanbaş-Krumovgrad/Kırcali, Esma Ömer-Krumovgrad/Kırcali, Sabrie Kırhasan-Buk/Kırcali, Esra İsmail-Buk/
Kırcali, Şefika Kamil-Zvezdel/Kırcali, Hüseyin Aptula-Zvezdel/Kırcali, Nefize Ahmedova-Yablanovo/Sliven, Zekerie
Zekeriyev-Vrani Kon/Omurtag, Emine Osman-Zvezdel/Kırcali, Naime Alieva-Yabılçeni/Kırcali, Mümine MehmedovaYabılçeni/Kırcali, Coşkun İsmail-Paisievo/Silistra, Furkan Mümin/Kazanlık, Erkan Kemal-Zırnevo/Dobriç, Aisu NuridinZırnevo/Dobriç, Oktay Osman-Zırnevo/Dobriç, Duygu Sevdi-Zırnevo/Dobriç, Melis Altan-Zırnevo/Dobriç, Merlin SezerZırnevo/Dobriç, Fatmegül Müdessir-Zırnevo/Dobriç, Özlem-Zırnevo/Dobriç, Mert Mehmet-Boyan Botevo/Haskovo, Eda
Emir-Haskovo,Radostin İliev-Şumen, Emanuil İsus-Şumen, Nesrin Nazif-Şumen.
Февруари
2010
39
- ŞUMEN
- RA
ANİFE FEDAİL
GAS
ZBOYNA/BUR
RADOSTİN İLİEV
S - ŞUMEN
EMANUİL İSU
- ŞUMEN
NEFİZE AH
MEDOVA YA
BLANOVO/S
LİVEN
NESRİN NAZİM
40 Şubat
2010
IRCALİ
ET - BUK/K
HM
SEMA ME
SAMİ OSMANBA
Ş - TO
KAÇKA/KIRCALİ
DİLEK YÜCEL
- KIRCALİ
MERLİN SEZER
EDA EMİR HA
SKOVO
FATMEGÜL M
ÜDESSİR
OVO
Zİ - HASK
EM
SERKAN R
Февруари
2010
41
Е
В
О
Ц
ВИ
Вечерта на 31 декември син предлага на
майка си:
- Хайде, като стане 23:30 да започнем да
викаме: Нова година! Нова година!
- Защо? - пита майката.
- Така съседите ще се помислят, че новата
година е дошла при нас по-рано.
☺
☺
☺
Три лястовици летели и си говорели.
Първата:
- Аз ще завия наляво.
Втората:
- А аз - надясно.
Третата:
- Ами, аз ще ви последвам.
☺
☺
☺
В гората бандити ограбили ловец. В полицията го питат:
- Не можахте ли да се защитите по някакъв начин?
- Какво можех да направя? - обидил се ло-
вецът. - И двете ми
ръце бяха заети - в
едната държах нож, а
в другата - пушка!
☺
☺
☺
Началникът решава да
се направи на демократичен
и разказва на подчинените
си виц. Всички започват да се
хилят, само един стои настрани
намръщен.
- Защо не се смееш, бе? - питат го
другите.
- За какво да се натягам и без това
ме уволняват от утре?
☺
☺
☺
Телефонна анкета на 1 януари сутринта:
- 2% отговорили с “Да”,
- 3% с “Ало”,
- останалите 95% се затруднили да отговорят.
Bu soğuk
havada emniyetli ve
sıcak yer bulmak
çok önemli!!!
42 Şubat
2010
НАЙ-ИНТЕРЕСНИТЕ
СТАТУИ
BASIN
Bir zaman bir bakan, kendisini
gazetecilere hiç sevdirememiş. Ne
yapsa gazetecilerin hoşuna gitmiyormuş. Nihayet bir gün,
- Yahu öyle bir şey yapsam
ki gazetecilerin artık söyleyecek
olumsuz sözü kalmasın, demiş.
Ardından da cuma günü saat
dokuzda denizin üzerinde yürüyeceğini ilan etmiş. Cuma sabahı
dokuzda bütün basın mensupları
deniz kenarında toplanmışlar. Bakan gelmiş ve dediği gibi gayet
rahat bir şekilde denizin üzerinde
yürümeye başlamış. Uzun bir mesafeyi aşıp geri geldiğinde seyirciler şaşkınlıktan dona kalmış. Fakat
ertesi gün gazetelerin başlıkları
şu şekildeymiş:
- Bakan yüzme bilmiyor!
DALGIN
HATA
Bir ressam arkadaşlarından biriyle
sohbet ediyormuş:
- Geçenlerde başıma çok tuhaf bir şey
geldi.
- Hayırdır…
- En son yaptığım tabloyu sergiye göndereceğime yanlışlıkla fırçalarımı temizlediğim tuvali paketleyip göndermişim.
- Eyvah, eyvah!.. Peki, geri mi gönderdiler?
- Ne gezer… Sergilemişler, hatta gazeteler uzun uzun bu tablonun etkileyiciliğinden bahsetti.
Dalgınlığıyla meşhur bir adam alışverişe çıkmış.
Eve dönünce hanımı sormuş:
- Şemsiyen nerede, giderken almıştın değil mi?
- Evet, ama kaybettim.
- Öyle mi! Peki bunu ne zaman fark ettin?
- Yağmur kesildiği zaman, şemsiyemi kapatmak
istediğimde.
GÖREV
Genel müdür, işe yeni alınan memura sormuş:
- Şefiniz görevinizle ilgili sizi bilgilendirdi mi?
- Evet müdür bey.
- Neymiş göreviniz, öğrenebilir miyim?
- Evet tabi ki. Sizin her geliş gidişinizde onu uyandırmam gerekiyormuş.
Февруари
2010
43
Ödüllü Bulmaca
Aşağıdaki soruları doğru cevapladığınızda boyalı sütunda aşağıdan yukarıya doğru bir Türk romanın ismini bulacaksınız. Bu bulmacayı doğru olarak çözüp, adresimize gönderen
ilk 10 okuyucumuz kitap ve kalem kazanacaktır. Başarılar...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
1. Bir erkek ismi.
2. Güvenilir, inanılır kimse anlamında bir bayan ismi.
3. Bir hayvan ismi.
4. Bir burç.
5. Bir çiflik hayvanı.
6. Evde beslenen bir hayvan.
44 Şubat
2010
7. Kurnazlığıyla meşhur hayvan.
8. Avrupa’da bir ülke.
9. İçinde yemek pişirilen bir kap.
10. 250 yıl kadar yaşayabilen bir sürüngen hayvan.
11. Bahçede yetişen bir sebze.
12. Sütten elde edilen bir ürün.
Помогнете на пеперудката, която иска да излезе от лабиринта.
Labirentin içindeki
kelebeğin, arkadaşına
ulaşmasına yardımcı
olur musunuz?
Karmaşık harfler içinde bir atasözü gizlenmiş. Atasözünü bulmak için “BAŞLA”’dan girip, “BİTİR”e
ulaşmanız gerekiyor. Yukarıya, aşağıya, sağa ve sola hareket edebilirsiniz. Çapraz hareket edemezsiniz. Atasözünü oluşturan kelimelerin ilk harfleri yuvarlak içine alınmıştır.
Февруари
2010
45
Genç Okuyucu Kulübü
Üyelik Formu
fotoğraf
снимка
Клуб на младия читател
Членски формуляр
................................................................................
Adınız, Soyadınız / Име, фамилия
................................................................................
Doğum Tarihi (Gün/Ay/Yıl) ve Doğum Yeri / Дата (ден, месец, година) и място на раждане
...........................................................................................................
Okuduğunuz Okul ve Sınıf / Училището, в което учите и клас
...........................................................................................................
Adresiniz / Адрес
...........................................................................................................
Ev Telefonu, GSM ve e-mail Adresiniz / Домашен телефон, GSM и е-mail
...........................................................................................................
Hobileriniz / Вашето хоби
КАК ЩЕ ГИ
ВИДИТЕ?
Тихата и спокойна среда ще
ви улесни. Поставете картината на стената
или я дръжте
с ръце, но без
да мърдате. Не
бива да се концентрирате върху преплетените
изображения
на картината. С
други думи, погледът ви трябва
да се съсредоточи не върху фигурите на самата
картина, а отвъд нея. Ако ви е
за първи път, бъдете по-търпеливи. Погрешно е да очаквате, че веднага ще видите триизмерни образи. Ако след две
минути гледане все още не сте
ги видели, не се измъчвайте.
Починете си малко и опитайте
пак с отпочинал поглед. Щом
веднъж “прогледнете” триизмерните образи, ще изпитате
истинско удоволствие. Освен
това, подобно взиране е добро
упражнение за очите, но не ги
претоварвайте.
Триизмерните картини, които се създават
с помощта на
компютър,
са
всъщност двуизмерни картини с
преплетени изображения, които
при внимателни заглеждане
изглеждат като
триизмерни.
ЩО Е
ТРИИЗМЕРНА
КАРТИНА?
МЕТОДИ НА ГЛЕДАНЕ
Метод на пресичане: Погледът се концентрира върху
точка между окото и обекта.
При този метод и двете очи
трябва да се фокусират върху една и съща точка. Дръжте картината много близо
пред очите си. Отпуснете очните си мускули. Представете си, че наблюдавате цялата
картина. Когато погледът ви
се успокои, започнете да отдалечавате картината от себе
си с два см на две-три секун-
ди. Продължете да наблюдавате цялата картина. Първоначално погледът ви ще се
премрежи, но след това ще
започнете да виждате триизмерните образи.
Метод на отражение: Изберете си някакъв образ, който
се отразява в картината. Например съсредоточете погледа си върху отражението
на носа или окото си. След
няколко секунди ще започнете да виждате триизмерните
образи.
В МИНАЛИЯ БРОЙ
GEÇEN AYKİ ÇÖZÜM
NASIL GÖRECEKSİNİZ?
Sessiz ve sakin bir ortam görmenizi kolaylaştıracaktır. Resmi hareket
etmeyecek şekilde sabit bir düzleme
yerleştirmeli ya da elinizle tutacaksanız kımıldatmamaya çalışmalısınız.
Hiçbir zaman resmin görünen şekli
Özel bilgisayar teknikleri ile elde
edilen bu resimler sayesinde, iki boyutlu ve karışık bir görüntü üzerinde,
üç boyutlu ve anlamlı şekilleri görmek
mümkün oluyor.
3 BOYUTLU
RESİM NEDİR?
GÖRME
METODLARI
Kesiştirme metodu: Bakış göz ile obje
arasında bir nokta
üzerinde odaklanır.
Bu metodda iki gözün de kaydırılmadan
aynı nokta üzerinde
odaklanması gerekir.
Resmi
burnunuza
değecek kadar yakından tutun. Gözlerinizi rahatlatın. Görüntüyü izliyor gibi
düşünün. Sakinleştikten sonra yavaş
yavaş resmi yüzünüzden uzaklaştırın.
2-3 saniyede 2 santim. Resmin tümüne
bakmaya devam edin. Okuma uzaklığında resmi uzaklaştırmayı durdurun
ve bakmaya devam edin. Önce görüntü bulanacak, ardından üçüncü boyuta
geçeceksiniz.
Yansıma metodu: Resmin üzerine
düşen bir yansımayı kendinize seçin.
Mesela görebiliyorsanız gözünüzü ya
da burnunuzu. Israrla bu yansımaya
bakmaya devam edin. Birkaç saniye sonra derinliği farkedecek, daha
sonra 3 boyutlu görüntüyle başbaşa
kalacaksınız.
olan karışık çizgi ve
renklere takılmamalısınız. Bakışlarınızı
resme değil de adeta resmin arkasına,
derinliğe yönlendirmelisiniz. Eğer ilk
kez böyle bir resme
bakıyorsanız biraz
sabırlı olmalısınız.
Hemen göreceğinizi
sanmak yanlış olur.
İki dakika baktıktan
sonra
görüntüyü
yakalayamazsanız,
kendinizi zorlamayın. Biraz ara verip,
sakin kafayla tekrar
deneyin. Bir kere
görmeye başladıktan
sonra büyük zevk
alacağınızı kesinlikle söyleyebiliriz. Bu
teknikler gözünüzün
sıhhati için iyidir,
ancak gözleri fazla
yormamaya dikkat
etmek gerekir.
Месечно списание за
семейството, детето и културата
ФЕВРУАРИ
2010
ГОДИНА: 15, БРОЙ: 144
ЦЕНА: 1,50 лв.
ISSN 1310-6422
аз:
Разк
,
И
В
ПРА
НА РО СИ...
ДОБ Д ГЪРБА
ГО З
И
Л
Р
Ъ
48
ХВ
Şubat
2010
А
Н ДЕ Н
Е
В
О
Т
Е
В
РИ  С
А
У
Р
В
Е
Ф
9
ТА
ве:
Здра
О
К
Й
О
Е
Т
НА Б
И
Р
А
ИГ
Ц
У
Щ
Е
СР
едв
Изс л
Е
ане:
Е
Т
И
ЗИ Ц А И
ЯТДУМИ
М
Е
З
НА ЕТО НА
ЗАЕ М
АН

Benzer belgeler

polenler - Списание Юмит

polenler - Списание Юмит ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

1 - Списание Юмит

1 - Списание Юмит ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Tatil Planı Paylaştıkça Arttı Yarasalar Ümit Dergisi

Tatil Planı Paylaştıkça Arttı Yarasalar Ümit Dergisi ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

медицина - Списание Юмит

медицина - Списание Юмит ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Sesli Bir Yazı BOYACI KUŞ En Büyük Organımız

Sesli Bir Yazı BOYACI KUŞ En Büyük Organımız ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Beşinci Mevsim - Списание Юмит

Beşinci Mevsim - Списание Юмит ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Yıldızların Trafiğini Kim Ayarlıyor Kuşlar ve Kuş Evleri

Yıldızların Trafiğini Kim Ayarlıyor Kuşlar ve Kuş Evleri Dergiye gönderilen eserler iade edilmez. Yayınlanan yazı ve şiirler kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Yazılarda gerekli görülen düzeltmeler yapılır. Yazıların sorumluluğu yazara aittir. Получени ...

Detaylı

çocuk - Списание Юмит

çocuk - Списание Юмит Успях ли да направя нужните добрини и да се отдалеча от вредните неща? Успях ли да помогна на нуждаещите се хора? Изразходвах ли парите си за неща, от които ще спечеля благодеяния? На колко хора се...

Detaylı

Bilmek en büyük hazinedir Kabuğuna Çekilen Ağaçlar Somon

Bilmek en büyük hazinedir Kabuğuna Çekilen Ağaçlar Somon ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı