Ein interkulturelles Umweltprojekt in Bonn ++ Bonn Çevre

Transkript

Ein interkulturelles Umweltprojekt in Bonn ++ Bonn Çevre
Tabiat - Çevre ve Doğa Projesi
Bonn-Nord, Bonn Altstadt
Proje dergisi Ocak - Şubat 2014
Ein interkulturelles Umweltprojekt in Bonn
++ Bonn Çevre ve Doğayı Koruma Projesi ++
İlknur Zambak, kirlilik
Alışveriş sanatı
Kasım ayında İlkbahar
İnceleme gezisi
Türkülerde çevremiz
Düğün ve çevre anlayışı
Rakamlarla çevremiz
Fachstelle für interkulturelle
Bildung und Beratung - FIBB e.V.
Landsbergerstr. 63
53119 Bonn
info@fibb-ev.de
www.fibb-ev.de
+++S.2
+++S.3
+++S.4
+++S.6
+++S.8
+++S.10
+++S.11
2
Kirliliğe önlem
Gerek biyolojik kirlilik, gerek çevre kirliliği, gerekse de son zamanlarda
giderek yaygınlaşan gönül kirliliği günümüzde insanlığın başını ağrıtan
önemli sorunlar haline geldi. Gün geçmiyor ki bu konularda gazete ve
televizyonlarda çeşitli uyarılar almayalım.
Dünyamız ve insanoğlu artık bu kirliliği, bu yükü kaldırmakta zorlanıyor.
Giyim eşyalarından gıda maddelerine, temizlik malzemelerinden soluduğumuz havaya kadar herşey sorunlu. Sentetik yaşam bizi ve sağlığımızı hayli zorlamakta.
Bu sorunlar karşısında biz vatandaşların şaşkın ve ne yapacağını bilmez
durumda olduğu akla gelebilir. Ancak durum öyle değil, atabileceğimiz
adımlar var tabiki. Üstelik kolay ve etkili adımlar bunlar.
Çevre kirliliği konusuna biraz kulak kabartanlar, durumun en azından
hiç te o kadar umutsuz olmadığını, basit girişimlerle bireysel düzeyde
çevremizi koruyabileceğimizi görürler. Yeter ki kararlı bir şekilde, örneğin
musluğu kapatarak işe başlayalım. Belki bunu araçlarımızı daha az kullanmak, enerji tüketimini azaltmak, zararlı temizlik malzemelerinden
kaçınmak veya poşet tüketimini azaltmak, hatta sıfıra indirmek gibi
değişiklikler izler.
İşte o zaman kendi payımıza düşeni yapmış ve dünyamızın geleceği
için örnek adımlar atmış oluruz.
Önemli olan ilk adımı atmak.
İLKNUR ZAMBAK
.
DİTİB-BONN GÖREVLISI
3
Alışveriş sanatı
dan biri de alışveriş sonrası evimize
taşıdığımız kimyasallar. İşte bu konuda işinizi kolaylaştırmak için aşağıdaki bilgileri sizler için derledik:
bulunan Bisphenol A, vücudun
hormon dengesini etkiler. İlla da
konserve tüketilecekse cam kavanozda olanları tercih edilmelidir.
1. Gıda maddelerini mümkün
olduğu kadar ekolojik tarım ürünlerinden tercih edin. Çünkü doğal
gıdalarda tarım ilacı ve katkı maddeleri yok denecek kadar azdır ve
sürekli kontrol altında tutulur.
Buna karşın örneğin teneke
konservelerde
2. Saç boyaları tehlikeli boyutlarda kimyasallar içerdiğinden
fazla kullanılmamalı. „Alerjiye
neden olabilir“ ifadesi bulunan
boyalardan uzak durun. Kına
gibi doğal ürünleri tercih edin.
3. Şampuan ve diğer kozmetik
ürünleri alırken doğal kokulu
olanlarını tercih edin. Sentetik
kokular canlılara ve çevreye
zarar verirler ve kalıcıdırlar.
4. Yapışkan, cila ve boya alırken
su bazlı olanlarını tercih edin.
Su bazlı olmayanlarda kullanılan çözücüler uçucu olduklarından havaya karışmakta,
astım, kanser gibi çeşitli
ağır hastalıklara neden
olabilmektedirler.
Kaynak:www.wwf.de/aktiv-werden/tipps-fuer-den-alltag/haushalt-und-gesundheit/weniger-gift-im-alltag/
Modern yaşamın en karmaşık
alanlarından biri de evimizin ve
ailemizin ihtiyaçlarını karşılamak,
yani alışveriş. Her ne kadar sıradan bir iş olsada alışveriş yapmanın günümüzde bir sanat
olduğunu söylemek mümkün.
İhtiyacımız olan bir malzemeyi,
bir eşyayı alırken çok yönlü
düşünmemiz gerekiyor artık.
Sözkonusu malzemenin fiyatı
uygunmu, sağlığımıza olumsuz
etkileri var mı, içinde kimyasal
bulunuyor mu, kullanım sonrası
gereksiz çöp çıkarıyor mu,
dayanıklılık süresi nedir, bu eşya nereden
geliyor, üretici firmalarda çocuklar ve
işçiler sömürülüyor mu,
doğaya zararı var mı
gibi sorular artık tüketicinin gözardı edemeyeceği sorular arasında.
Bunlar arasında en çok
sıkıntı yaşanan konular-
4
Kasım ayında ilkbahar sevinci
Geçtiğimiz kasım ayının son günü öğlen saatlerinde Bonn merkez camisine
gelenler, duydukları yoğun çekiç seslerini cami inşaatına yormuş olabilirler.
Ancak duyduğumuz sesler bu kez inşaattan değil, dersliklerde ellerinde
çivi, çekiç sallayan çocuklardan geliyordu.
Tabiat projesinin düzenlediği faliyette 11 çocuğumuz ilkbahar hazırlığı
yaparak faydalı böcek ve kuşlar için yuvalar yaptılar. Tahtaların, çivilerin
havada uçuştuğu yaklaşık 4 saatlik çalışmada özellikle kız çocuklarımız
marangozluğa ne kadar yatkın olduklarını gösterdiler. Çocuklar yaptıkları
yuvaları yakınlarındaki uygun bir yere asarak heyecanla ilkbaharda bu
yuvalara yerleşecek olan kuşları bekleyecekler.
Çalışmayı yöneten Dr. İnge Steinmetz ve Olaf Stümpel bir yandan çocuklara yardımcı olurken diğer yandan da bu yuvaları ne için yaptığımızı
açıkladılar.
Arı yoksa elma da yok
Böceklerin doğamızda çok önemli
işleri olduğunu belirten Olaf Stümpel, ağaçların meyve verebilmesi
için çiçek tozlarının birbirine karışması gerektiğini, bunu da en iyi
arıların bir çiçekten diğerine konarak yaptığını çocuklara açıklayarak
„yani arılar örneğin elma ağacında
açan çiçeklerin tozlarını birbirine
karıştırmazsa o ağaçta elma olmaz“
dedi.
Kuş ve böceklerin üreme alanları
günümüzde betonlaşma ve çevre
kirliliği sonucu çok sınırlı. Bu nedenle çocukların yaptıkları yuvalar
çok önemli.
5
Frühlingsgefühle im November Junge Menschen engagieren
sich für den Tierschutz
11 Kinder und Jugendliche im Alter
von 11– 12 Jahren bauten am 30.
November mit viel Spaß und
Enthusiasmus Vogel- und Insektennistkästen für den kommenden
Frühling.
Unter Anleitung von Dr. Inge Steinmetz und Olaf Stümpel (ZuB e.V.
Bonn) hämmerten, sägten und
schnürten die Jungs und Mädchen
in den Räumen der Ditib-Moschee
Bonn Rückzugsorte für die Tiere
aus Holz und alten Konservendosen.
Dabei lernten sie viel über das Nistverhalten der Tiere sowie Möglichkeiten, Vögel und solitäre Bienen
(Arten, die nicht als Volk zusammenleben) Brutmöglichkeiten trotz
städtischer Umgebung zu bieten.
Viele Vögel und Insekten verlieren
durch die Urbanisierung zunehmend
ihre natürlichen Lebensräume in
Wald, Feld und Wiesen. Um ein Aussterben einzelner Arten zu verhindern und damit das ökologische
Gleichgewicht zu erhalten, ist es
sinnvoll den Tieren Schutzräume zu
bieten, in denen sie sich trotz der
Verdrängung ihrer natürlichen Lebensräume fortpflanzen können. Die
Ergebnisse des Workshops
werden die Hobbynaturschützer nun
in ihrer Wohnumgebung in der Bonner Nordstadt anbringen.
Im nächsten Frühling lassen sich
dann Vögel und Insekten beim Nisten und schlüpfen beobachten.
So profitieren nicht nur die Tiere,
sondern auch die jugendlichen
Forschergeister von der Aktion.
Veranstalter war die interkulturelle
Umweltinitiative Tabiat in Zusammenarbeit mit ihrem Kooperationspartner ZuB e.V. Bonn und der
Türkisch-islamischen Gemeinde
Ditib-Bonn e.V.
6
Doğal enerji tesislerini inceleme gezisi
Geçtiğimiz günlerde Ditib Bonn ve Tabiat projesi tarafından bir inceleme gezisi düzenlendi. Gezide Westerwald
rüzgar enerjisi tesisleri incelendi. 33 Kişinin katıldıgı inceleme gezisi Mann Naturenergie mühendisi Neuroth
tarafından yapılan bir sunumla açıldı. Neuroth, yaptığı sunumda rüzgar enerjisinin tarihçesini ve teknolojilerin bu
güne kadar hangi aşamalar geçirdiğini anlatarak bu doğal enerjinin teknik, ekonomik ve politik sorunları hakkında bilgiler verdi.
Sunum sonrasında grup bilgi almak üzere rüzgar enerjisi parkına gitti. Geziye katılanlar rüzgar türbinlerini ilk
kez bu kadar yakından görme fırsatını buldular.
„Uzaktan bakınca kalın bir direk gibi gözüküyor. Oysa jeneratör ve diğer teknik donanımlar yanısıra içine 20-25
kişi sığacak büyüklükteymiş“ diyerek şaşkınlığını belirten bir katılımcı, „burada örneğin Türkiye’de de üretimi
yapılan kanatların hangi özellikleri taşıması gerektiğini ve neden genellikle 3 kanatlı olduğunu anladık“ dedi.
Teknoloji halen yetersiz
7
Daha önce güneş enerjisi tesislerine de gezi düzenlediklerini belirten proje yöneticisi Faik Salgar, doğal enerjinin
dünyanın gündeminde olduğunu ancak bu konuda sahip olunan teknolojinin yetersiz kaldığını söyledi.
Salgar şöyle devam etti, “günümüzde petrol, kömür gibi fosil enerji kaynaklarının giderek azalması ve doğaya
zarar vermesi insanları zorunlu olarak güneş ve rüzgar enerjisi gibi tükenmeyen, temiz enerji kaynaklarına yöneltiyor. Ancak insanoğlunun şu an için sahip olduğu teknoloji, ihtiyaç duyulan doğal enerji miktarını karşılamaktan
çok uzak. Oysa örneğin güneşinin bir saatte verdiği ışık ve sıcaklığın, dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak kapasitede olduğu söyleniyor. Rüzgar enerjisi de aynı şekilde yüksek kapasitesi olan bir enerji kaynağı, ancak teknolojiler yetersiz ve daha çok mesafeler katedilmek zorunda. İşte bu noktada daha çok araştırmaların
yapılması ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi gerekiyor. Biz de Almanya’daki Türk toplumu olarak bu gelişmenin
dışında kalmak istemiyoruz. Bu nedenle inceleme gezilerine özellikle gençlerimizin katılmasına özen gösteriyoruz.
Çünkü örneğin meslek seçimini bu alanda yapan gençler ileride mutlaka doğal enerji teknolojilerinin geliştirilmesine de katkıda bulunurlar.”
33 kişilik grup hem eğlendi hem öğrendi
8
Türküler bu kez doğa için
Pınarlar, kuşlar, aşılmaz dağlar,
ovalar, oyunlarımızı, masallarımızı
ve hatta hayallerimizi süsleyen
doğa unsurlarıdır.
Ancak günümüzde bu pınarların,
derelerin, aşılmaz denen dağların
çağımız medeniyetinden!
korunmasına, sakınmasına ihtiyaç
var. Bu değerleri korumaya yönelik
her çalışma bu nedenle büyük önem
taşımakta.
İşte Bonn korosu da bu amaçla sizler için, Aşık Veysel’in „sadık yarim”
dediği kara toprak şiirini derledi.
Yan sayfada bu şiirin bir bölümünü
sunuyoruz.
Bonn Korosu
Yaşadığımız dünyanın, yani dağların, toprağın, havanın, suyun gerçekten yaşanabilir bir ortam olarak
kalabilmesi için verilen mücadeleler
çok boyutlu bir şekilde devam ediyor.
Dünyamızı koruma adına bilim
adamları, çevre örgütleri, bazı politikacılar, din adamları ve sanatçılar
önemli çalışmalar yapıyorlar.
İşte yürütülen bu mücadelelere örnek olacak güzel bir ses te Bonn
Türk (Halk) müziği korosundan
geldi.
Koro, bundan böyle doğanın
sesini türkülerde yansıtmak için
çalışmalar yapacak.
Karacaoğlan, Aşık veysel gibi birçok
halk ozanının da odak noktasında
bulunan “doğaya bağlılık”, folklörümüzde çok önemli bir yer tutmakta.
9
KARA TOPRAK
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sâdık yârim kara topraktır
Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sâdık yârim kara topraktır
Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel‘i bağrına basar
Benim sâdık yârim kara topraktır
Aşık Veysel Şatıroğlu
10
Düğünlerimizde çevre anlayışı
sağlığını da dikkate alan çiftlerin
sayısı giderek artıyor. Bu konu
çeşitli çevre kuruluşlarının da dikkatini çekiyor. İşte Yeşil Çember
tarafından hazırlanan „Evlenirken
doğayı da mutlu ediyoruz” isimli
bir broşür, genç çiftlere çeşitli ipuçları veriyor.
Broşürde yer alan tavsiyelerden
bazıları şöyle:
Bir ailenin yaşayabileceği önemli
mutluluklardan biri de tabiiki düğünlerimizdir. Ancak yaşantımızın her
alanında olduğu gibi bu mutlu günlerde de çevre sağlığı ve doğamızı
koruma anlayışı ihmal edilmemeli.
200 kişilik bir düğünde 4 buçuk ton
karbondioksit çıktığı ve bunun et-
kisini gidermek için 267 ağacın
dikilmesi gerektiği (TRT.Haber)
düşünülürse düğün-çevre bağlantısı kendiliğinden ortaya çıkıyor.
İşte bu nedenle son yıllarda yuva
kurma mutluluğunu yaşarken doğamızı da mutlu kılmak isteyen, yani
ev dizerken, düğün yaparken çevre
• Davetiyelerimizi geri dönüşümlü
kağıda bastıralım.
• Misafirlerimize yerel ve organik
yiyecekleri cam veya porselen
kaptan ikram edelim.
• Yeni cihazlarımız enerji ve su
tasarruflu olsun.
• Düğün kıyafetlerimizi doğal
kumaşlardan seçelim.
• Yeni evimiz için elektriğimiz
%100 çevre dostu kaynaklardan
gelsin.
• Bir çevre kuruluşuna üye olalım,
doğanın lobisini güçlendirelim.
• Doğa dostu hediyeler isteyelim,
örn. bizim için ağaç dikilsin,
bağış yapılsın.
Daha geniş bilgi için: http://yesilcember.comgelmekte.
11
Rakamlar, sayılar, istatistikler...
Dünya nüfusunun %20 si doğal kaynakların % 80’ ini tüketiyor. Dünyada her beş insandan biri fakir:
Bu insanların çoğu çalışmadıklarından değil, az ücret aldıkları için yoksullar. Yani sorun adaletsizlik.
21. yüzyılda insanların birçok ülkede sömürülmesi acı bir gerçek.
Dünya çapında 100 milyondan fazla insan pamuk üretiminde çalışmaktadır. Bu işçiler (çocuklar da
dahil) çok ağır şartlar altında ve düşük ücret alarak çalıştırılmaktadırlar.
Kumaşların ağartılıp boyanması için dünya çapında 7000 kimyasal maddenin kullanılmasına zehirli
olduğu halde müsaade edilmektedir!
Almanya’da her kişi yılda ortalama 26 kilo tekstil satın almaktadır. Bunun 13 kilosu kıyafet. Dünya
ortalaması ise sekiz kilo civarında.
Almanya’da bir kişi ortalama yılda 80 kilo et tüketiyor; bu rakam dünya genelinde 40 kilo. Bunun için
Almanya’da 26 milyon domuz, 13 milyon sığır, 94 milyon Tavuk ve 10 milyon hindi beslenmektedir.
Denizdeki balık türlerinin % 52’si yok olmuş durumda.
Almanya’da harcanan kağıt dünya ortalamasının dört katı
Dünyada yılda ortalama 1,5 milyon insan tarım ilaçları yüzünden zehirlenmektedir.
Bunların 28.000’ihayatını yitirmektedir.
Diğer faaliyetlerimiz hakkında bilgi edinmek için bizi arayınız
Gefördert durch:
Tabiat Proje dergisi
Hinweıs
in eigener
Sache: Fotos und Grafiken ohne
Quellenangabe
gehören
FiBB e.
Ocak - Şubat
2014
Landsbergerstr.
63,
53119dem
Bonn
Yayınlayan: Fachstelle für interkulturelle
İnternet: www.tabiat-natur.de
Bildung und Beratung – FibBB e.V.
e.mail: tabiat@fibb-ev.de
Proje yönetimi:
Mona Kheir El Din: 0228-24 29 17 57
Faik Salgar: 0176-67 74 57 79
Hinweis in eigener Sache: Fotos und Grafiken ohne Quellenangabe gehören dem FiBB e.V.
Kaynak: Yeşil Çember(http://www.yesilcember.de/)
Eğer herkes bizim gibi yaşasaydı toplam üç dünyaya ihtiyacımız olurdu, çünkü doğal kaynaklarımızı
yenilenebileceğinden çok daha hızlı harcıyoruz. Fakat sadece bir tane dünyamız var.
Quelle: Kinderzeitschrift Kinatschu Ausgabe Wald, Seite 14, Herausgeber: Bundesamt für Naturschutz, Bonn Wieviele Tiere leben im Wald? Der Wald ist Lebensraum für viele Pflanzen und Tiere. Auch Menschen halten sich im Wald auf, um sich zu erholen. Wie viele verschiedene Tierarten kannst du im Bild unten finden? Kennst du auch die Tiernamen auf Deutsch oder Türkisch? Anzahl Tiere: 19 (Specht, Siebenschläfer, Kauz, Eichelhäher, Bussard, Nachtigall, Marder, Wildschwein, Dachs, Maus, Regenwurm, Luchs, Fuchs, Salamander, Igel, Kaninchen, Waschbär, Reh, Käfer 

Benzer belgeler

Ein interkulturelles Umweltprojekt in Bonn ++ Bonn Çevre

Ein interkulturelles Umweltprojekt in Bonn ++ Bonn Çevre bebek bedenini yetişkinlere göre daha çok etkilemektedir.  Ne yapmalı? • Bitkisel özlü ürünleri tercih edin. Sentetik parfüm ve kimyasal koruyucu içeren krem, losyon ve diğer ürünlerden uzak durun.

Detaylı