pdf - Wings

Transkript

pdf - Wings
Havana
Gelsin mojitolar gitsin mojitolar! Çalsın salsalar!
Bütün seyahatinizi Castro yönetiminin kararlarını sorgulayarak
geçirebilirsiniz. Sahil boyunca, okyanusa uzun uzun bakan ve suyun ötesini
merak eden insanlar görebilirsiniz. Onlarla hayatın içinden hikâyeler
paylaşılsa, hüzünlenilse de arkasından mojitolar geliyor ve salsa hiç
durmuyor. Uzaktan bakınca, bu mutluluk öğretilmiş veya dayatılmış gibi
gözükebilir. Ancak oradayken insan mutlu olmak için nelerin yeterli ve
nelerin yetersiz olduğunu sorgulamaya başlıyor. Hem de o kadar derinlikli
bir ruhsal terapiye gerek kalmadan. Yani aslında burası bir çeşit uzaya
çıkmak gibi. Havana’dan bakıldığında her şey çok küçük ve gereksiz
abartılmış gibi görünüyor.
En iyisi hem sokağın sesini hem de kendi sesinizi duyabilmek için
kulaklıklarınızı, diğer alışkanlıklarınızla birlikte evde bırakın. Yılın 365
günü sıcak ve nemli olduğunu da hesaba katarak kalın giysilerinizi de
bırakın. En sevdiğiniz renkli sandaletlerinizi giyin, sokağa çıkın, ışığa ve
müziğe doğru yürüyün.
>>NEREDE KALMALI?
En İyiler
1
Havana
 Saratoga Hotel:19. yüzyıldan kalma binasıyla, Havana’nın mimari
açıdan en güzel binalarından birinde bulunuyor. Orijinal halinin
üzerine sonradan 3 kat eklenmiş olsa da, binanın görüntüsüne sadık
kalınmış. Bazı odaların cumbamsı yastıklı pencere önleri, şehri keyifle
izleme imkânı sunuyor. Çatıdaki havuzu ise hem çok keyifli, hem de
şehrin en iyi havuzlarından biri. Konum olarak, şehrin gezilesi pek
çok yerine yürüme mesafesinde. Restoranı da oldukça başarılı.
 Hotel Santa Isabel:18. yüzyıl tarihli bir saray olan Santa Isabel,
şehrin kolonyal geçmişinin izlerini taşıyan Plaza de Armas’a bakıyor.
Standart odalar, bu meydana bakan özel terasa açılıyor. Avlusundaki
maun ve deri koltuklarda, şehrin en iyi kokteyllerini içebilirsiniz.
Balayı için gelenlere pek çok ayrıcalık tanınıyor. Havana’yı ziyaret
eden ünlüler, Santa Isabel’in süitini tercih ediyorlar. Bugüne kadar
Jack Nicholson ve Jimmy Carter burada kalmış.
 Hotel Nacional de Cuba:Renovasyondan geçen dış cephesi, tarihi
dokusunu zedelemiş olsa da, avlusu ve odaları otantik özelliklerini
koruyorlar. Bu doku avluda hoş bir duygu yaratsa da, odalarda
hoşluktan çok eskilik hissi veriyor. Misafirleri arasında Churchill,
Hemingway, Frank Sinatra, Rita Hayworth ve daha pek çok büyük
isim var. Her Perşembe ve Cumartesi The Hall of Fame’de Compay
Segundo canlı müzik performansı gerçekleştiriyor.
2
Havana
Bunlara Da Bakmaya Değer
 Hotel Plaza:Bir zamanlar Kübalı zengin bir ailenin evi olan bina,
uzun zamandan beri otel olarak kullanılıyor. En son 1990’larda
tadilattan geçmiş. Çok yeni olduğu söylenemez belki. Ancak Küba’da
zamanın pek de hızlı akmadığı hesaba katılmalı. Çalışan ekip güler
yüzlü ve yardımsever. Restoranı ve kahvaltı servisi var ancak otel
dışındaki yerleri denemenizi tavsiye ederiz. Otel içinde bir de döviz
bürosu var. Söz konusu Küba olunca, bu detay önemli. Devrimden
önce kumarhanesi de bulunan otel, zamanında Einstein ve Babe
Ruth’u ağırlamış.
 Hotel Inglaterra:1875’te neo-klasik stilde inşa edilen hotel, Küba’nın
en eski oteli. 4 yıldızlı bir otel olan Inglaterra, oldukça mütevazı bir
otel. Odaların bazılarında sallanan sandalyeler bulunuyor olması
sevimli bir ortam yaratıyor. Ortak alanların mimari özellikleri, şehrin
tarihini başarılı bir şekilde hissettiriyor.
 Hotel Sevilla: 1908 yılında inşa edilen otel, mimari özellikleriyle tipik
bir Küba oteli olduğunu belli ediyor. 1920’lerde çatısına bir balo
salonu eklenmiş. Old Havana’da bulunan otel, o yıllarda mafya
ilişkilerinin merkezindeymiş. Al Capone’un da bu otelde bulunduğu
söyleniyor. Otelin yüzme havuzu, döviz bürosu ve internet erişimi
bulunuyor. Restoranının manzarası da oldukça güzel.
3
Havana
>>NEREDE YEMELİ?
Öğle Yemeği İçin En İyi Adresler
 Atelier:Şehir manzaralı terasıyla ilk bakıştan kalbi fethediyor.
Masaların hepsinde farklı vintage örtüler var. Taş yerleri ve ahşap
kapısıyla, girişten nostaljik havasını hissettiriyor. Menü, günün taze
malzemelerine göre her gün değişiyor. O günün menüsü, devletin
bastığı karnelere el yazısıyla yazılıyor. Her ne kadar değişkenlik
gösterse de, falafel, beyaz peynirli Akdeniz salata ve tatlı ekşi ördek
tekrar eden seçeneklerden.
 Bollywood:Bollywood, Küba’nın ilk Hint restoranı. Burası aslında bir
ev. Ufak bir restorasyondan sonra restoran haline getirilmiş.
Restoranın mutfağı hâlâ bir ev mutfağına benziyor. Masaları ve
sofraları hem şık, hem de özenli. Baharatlarını ve diğer önemli
malzemelerini Hindistan’dan kendileri getiriyorlar. Bu da yemekleri
çok daha lezzetli yapıyor.
 Café Laurent:Eski bir binanın en üst katında bulunuyor. Buraya
antika küçük bir asansörle çıkılıyor. Yarı kapalı terasında, şehre
tepeden bakıyor. Duvarlara 1950’li yıllardan kalma reklam posterleri
asılmış. Yemekleri çok lezzetli. Rahatlıkla Havana’nın en iyilerinden
biri olduğu söylenebilir.
4
Havana
Akşam Yemeği
 La Guarida:La Guarida, tarihi bir binanın en üst katında. Binanın
tarihsel dokusu çok etkileyici. Mermer sütunlar ve merdiven başları
oldukça ihtişamlı bir giriş yaratıyor. Restorana ulaşana kadar, her katı
dolaşma ve binanın özelliklerini görme şansınız oluyor. Yapının iyi
korunmuyor olması üzücü ancak güzelliğinden bir şey götürmüyor.
Restoranın tahta panjurları ve antik avizeleri de sempatik bir hava
katıyor. Menüsünde çoğunlukla kırmızı ve beyaz et yemekleri
bulunuyor. Her biri özel bir sosla geliyor.
 Le Chansonnier:1860’lardan beri bir Fransız restoranı olarak
işletilmiş. 2011’den itibarense daha Kübalı bir stil kazandırılmış.
Tuvalet tasarımını Damian Alquiles yapmış. Bu da restoranı,
Küba’nın en şık tuvaleti olarak bilinir hale getirmiş. Bir restoran için,
ilginç bir ün yapma şekli. Neyse ki, yemekleri de pek seviliyor,
övülüyor. Ördek, tavuk ve balık çeşitleri oldukça başarılı. Tatlılar çok
iddialı değil.
 La Galeria:2011 yılında açılan restoran, Havana’nın yeni ve modern
restoranlarından biri. Emsalleriyle kıyaslandığında stil sahibi ve şık
bir yer olduğu anlaşılıyor. Mutfağı füzyon olarak nitelendirilebilir.
Pizza ve makarnada oldukça başarılılar.
 Restaurante 1830:Havana’nın belki de en havalı restoranı.
Şamdanlarla ve antik mobilyalarla hoş bir ortam yaratmışlar. Yemek
salonu, Kübalı varlıklı bir ailenin salonu hissi veriyor. Latin
Amerikalılar ve İspanyol turistler de burayı oldukça sık tercih
5
Havana
ediyorlar. Saat 10’dan sonra gece kulübüne dönüşüyor. Yemeklerini
beğenmeyenler bile, kulüp saatlerinde koşarak geliyor.
 El Templete:El Templete, aslında tarihi bir tapınak. Havana’nın
burada kurulduğuna inanılıyor. Bu tapınağın 100 metre ilerisindeki bu
restoran da ismini buradan alıyor. Tarihi bir binanın terasındaki dizi
dizi ufak masalarıyla uzaktan çekiyor insanı. Yaklaşınca mavi beyaz
kareli örtüleriyle, tahta şirin sandalyeleriyle ve saksılarıyla
Havana’nın en sempatik ve en güzel restoranı. Deniz ürünleriyle
bilinen restoranın tatlıları da denemeye değer.
>>GECE KUŞLARINA
 Cafe Madrigal:Küba sinemasının önemli isimlerinden Rafael
Rosales’in açtığı mekân, hem Havana’da, hem de Küba’da oldukça
ünlü. Havana’nın sinema severleri ve sanatsal etkinlikleri takip eden
kitlesi akşamları burada birbirine rastlıyor, sohbet edip, kokteylleri
midelere indiriyor. Vintage abajurların yarattığı loş ışıklı atmosfer
gerçekten Havana’nın en iyilerinden. Terastan iç mekâna geçtiğinizde
de etrafa yerleştirilmiş olan küçük detayları keşfedebilir, plak
koleksiyonuna göz atabilirsiniz. Tapas konusunda da çok başarılı
olduklarını eklemekte fayda var.
6
Havana
 Ristorante Floridita:Burası tarihi bir balık restoranı ve bar.
Hemingway’in de favori mekânı olarak biliniyor. Zaten barın içinde
de bir Hemingway köşesi bulunuyor. Daquiri’leriyle meşhur olan
barda, Hemingway’in heykeline kadeh kaldırmak bir Havana ritüeli.
 La Bodeguita del Medio:Havana’nın tarihsel öneme sahip yerlerinden
biri. Mojito’nun burada icat edildiği bile söyleniyor. Marquez,
Neruda, Hemingway ve Salvador Allende gibi isimlerin buradan
neredeyse çıkmadığı da biliniyor. Yemek menüsünde klasik Küba
mutfağı hâkim. Ancak yemekten çok öğle ve akşamüstü mojitosu için
tercih ediliyor.
 Havana Club:Melia Cohiba Hotel’de bulunan kulüp, 1950’lerden
kalma klasik stilde. Beyaz ceketli ve siyah pantolonlu bir caz grubu
müzik yapıyor. Önde de yine aynı kıyafetleri giyen bir müzisyen
trompet çalıyor. Bilinen caz şarkılarının Latin versiyonlarını
dinlemeye hazır olun. Bu bohem ve tarihi Havana atmosferi, olmazsa
olmazlardan.
 Jazz Caffe :Galeria de Passeo alışveriş merkezinin üçüncü katında
bulunuyor. Caz severlerin kesinlikle gitmesi gerekir. Küba’nın en
yetenekli caz müzisyenleri burada sahne alıyor.
 Cabaret Parisien:Salsa dinlemek ve Brezilya tarzı bir revü şov
izlemek isteyenler için tavsiye ediyoruz. Sahne oldukça kalabalık
oluyor. Latin Amerika dans ve eğlence kültürünün folklorik bir temsili
olarak görülebilir. Paris ve Chicago kabareleri kadar büyük bütçeli ve
görkemli bir şov beklemediğiniz sürece seveceksiniz.
7
Havana
 Casa de la Musica:İki şubesi var. Her ikisi de Havana’nın en ünlü ve
kalabalık gece kulübü. Şehre gelen hemen hemen tüm büyük isimler
burada sahne alıyor. Cento Habana, Miramar şubesinden daha
kalabalık olabiliyor. Salsa dinlemek ve dans etmek için en iyi
adreslerden biri.
>>YA BAŞKA?
Alışveriş
 La Casa del Habano:Habanos, en prestijli Küba purolarını üreten
firmalardan biri. Ürünlerini yalnızca Küba’da yetiştirilen tütünlerden
üretiyorlar. La Casa del Habano, Havana’daki mağazaları. Buradan
hem tek tek, hem de kutu içinde puro alınabiliyor. Ayrıca bir de tadım
odası var. Burada iş konuşarak, sigara deneyen Havanalılara rastlamak
mümkün. Yalnız dikkat; ülkeden çıkabilecek kutu adedi limitli.
 Longina Musica:Havana’da her saniye bir yerden bir ritim ve melodi
yükseliyor. Bir kısmını alıp eve götürebilmek güzel oluyor. Longina
Musica, hem CD ve kaset bakımından bol seçenekli, hem de yerel
müzik aletlerinden bulabileceğiniz bir yer.
8
Havana
Müzeler
 Museo Nacional:Müze, kolonyal dönemden çağdaş zamanlara güzel
sanatlardan örnekler sergiliyor. Müzeye ait iki bina bulunuyor.
Bunlardan bir tanesi yalnızca Kübalı sanatçıları ağırlıyor. Diğerinde
ise Avrupa ülkelerinden tablolar ve heykeller bulunuyor.
 Museum of the Revolution:Bir zamanlar saray olarak kullanılan bu
bina, devrimden sonra müze haline getirilmiş. Binanın dekorasyonun
Tiffany & Co. tarafından yapılmış olması da burayı ilgi odağı yapıyor.
Binanın hemen arkasında da Castro’nun, Meksika’dan Küba’ya
gelirken kullandığı bot bulunuyor.
 Museum of Cigar:Küba’daki tütün ve puro üzerine tek müzesi.
Tütünü yetiştirmek ve işlemek için kullanılan araçların yanı sıra puro
yakmak için kullanılan aksesuarlar ve pipoları da görmek mümkün.
Gezinti
 Varadero:Matanzas’da bulunan bu kasaba, Karayip’in en büyük tatil
bölgelerinden biri. Mavi sahil olarak da bilinen Varadero, Havana’nın
140 km. doğusunda.
9
Havana
 Baracoa:Christopher Columbus bu koyu ilk gördüğünde, gördüğü en
güzel yer olduğunu buyurmuş. Tropik ormanlarını, çikolata ve kahve
bitkilerini görünce, hak vermemek mümkün değil.
 Vuelta Abajo:Burada 1830’lardan beri tütün yetiştiriliyor. Purodan
pek hoşlanmasanız bile geniş tarlaları ve üzerinde çalışan eski
traktörleri görüp gezmek çok ilginç. Engebeli yollarda arabayla
giderken, yol boyunca soğuk içecekler satan insanlar derdinize
derman olacak.
Gitmeden Göz Atılacaklar
 ‘The Motorcycle Diaries’:Latin Amerika’yı Che Guevara’nın
gözünden görmek için okunabilir de, izlenebilir de.
 ‘Dirty Dancing: Havana Nights’:Devrimin hemen öncesi dönemde
geçen filmde Amerikalı zengin bir kızla, Kübalı devrimci bir gencin
hikâyesi anlatılıyor.
 ‘Buena Vista Social Club’:Buena Vista Social Club, 1940’larda
Havana’da bulunan, müzisyenlerden ve dansçılardan oluşan bir kulüp.
Kulüp kapandıktan yıllar sonra, günümüz Kübalı sanatçılarından
oluşan bir kolektif aynı isimle müzik yapmaya başladılar. Albümü
dinleyip, Havana havasına henüz yoldayken girebilirsiniz. Veya Wim
Wenders’in yönettiği aynı isimli belgeseli de izleyebilirsiniz.
10
Havana
 ‘7 Days in Havana’:Türkiye'de de gösterilen 2012 yapımı film,
Havana'yı hem yerli, hem turist gözüyle anlatan eğlenceli bir film.
Benicio del Toro, Elia Suleiman, Juan Carlos Tabio ve Gaspar Noe
filmin yedi yönetmeninden birkaçı. Yola çıkmadan önce mutlaka
izleyin. Hatta Havana'ya gidip gitmemek konusunda kararsızsanız da
mutlaka görün.
Aman Aman!
Halkla yönetim ve Castro hakkında fazla konuşmamakta fayda var. Ajan
olduğunuz düşünülebilir.
Taksiye binmeden önce pazarlık etmekte fayda var.
Musluktan su içmeyin. Duş alırken ve diş fırçalarken su yutmamaya gayret
edin.
Ülkeden çıkan bavullar aranabiliyor. Adambaşı iki kutu puro çıkarma hakkı
tanınıyor. Bu kutuların da yasal yollardan temin edilmiş olması gerekiyor.
İşportada satılan kayıt dışı sigaralara da el konuyor. Kuralların güncel
durumunu öğrenmekte fayda var.
11
Havana
Sıkıcı Bilgiler
Jose Marti Havaalanı’ndan şehir merkezine taksi 25-30 Küba Pesosu ve 2530 dakika civarında tutuyor.
Küba’da geçireceğiniz günler için Küba Pesosu kısaca ‘cubes’a ihtiyacınız
var. İster dolar ister avro karşılığında alabilirsiniz. Ancak bizden uyarması,
avro bozdurmak daha avantajlı.
Küba’dan çıkışta 25 Küba Pesosu kadar harç ödenmesi gerekiyor.
12