indir - Uniunea Democrata a Turco

Transkript

indir - Uniunea Democrata a Turco
Yıl XXIII
Sayı 231/9
Ağustos 2012
August 2012
Mecmuası
Işindekiler
(Cuprins)
KOŞ KELDIN RAMAZAN BAYRAM...........................................................................................1
KADİR GECESİ VE RAMAZAN BAYRAMI..................................................................................2
TRADIŢIONALA MASĂ DE IFTAR A U.D.T.T.M.R........................................................................3
RMTTDB'NIÑ İFTAR YEMEGI..................................................................................................4
NURBAT'TA İFTAR YEMEGI.....................................................................................................4
MEMBRII BIROULUI EXECUTIV AL UDTTMR, OASPEŢII AMBASADORULUI SUA, MARK
GITENSTEIN, LA CINA DE IFTAR...............................................................................5
AMBASADORUL SUA LA BUCUREŞTI, MARK GITENSTEIN,OASPETELE COMUNITĂŢII
MUSULMANE DIN DOBROGEA, ÎN LUNA RAMAZAN................................................5
BÜKREŞ'TE KONFERANS........................................................................................................7
5. KIRIM TATAR MİLLİ KURULTAYI 4. TOPLANTISI.....................................................................8
CAMILERIMIZ, MEZARLIKLARIMIZ.......................................................................................10
CAWIN DUASI.....................................................................................................................10
TĂTARII ÎN ISTORIA DOBROGEANĂ (VIII) - NOTE DESPRE ISTORIA ŞI LIMBA TĂTARĂ - ..............12
KIRIM TATARLARINIÑ TARİHIN, KÜLTÜRÜN VE ADETLERIN ARAŞTIRMA YAZ KAMPI...............13
TĂTARII DIN MURFATLAR, PE SCENA “FESTIVALULUI MULTICULTURALITĂŢII DOBROGENE”....14
TULCEA A FOST GAZDA EDITIEI A VII-A SAPTAMANII FILMULUI INTERETNIC...........................14
BOARD MEMBERS OF UDTTMR, GUESTS OF U.S. AMBASSADOR GITENSTEIN AT IFTAR
DINNER...............................................................................................................15
U.S. AMBASSADOR TO BUCHAREST, MARK GITENSTEIN, GUEST OF THE MUSLIM COMMUNITY
IN DOBRUDJA, IN THE HOLY MONTH OF RAMADAN..............................................15
TATARS FROM MURFATLAR ON STAGE OF DOBRUDJAN MULTICULTURAL FESTIVAL................16
Kadınlar Dünyası
MUAZIS MEMET, NOUA PREŞEDINTĂ A ORGANIZAŢIEI DE FEMEI - FILIALA MEDGIDIA............17
AİLE SOHBETLERI............................................................................................................18
ZESTREA SPIRITUALĂ A TĂTARILOR, LA “SALONUL DE CARTE. PRESĂ ŞI MUZICĂ” DE LA
SINAIA................................................................................................................19
İFTAR SIPRALARI.................................................................................................................19
RAMAZAN AYINIÑ BEREKETI...............................................................................................20
PICTORIŢA NERMIN HOGEA A EXPUS LUCRĂRI LA VERNISAJUL “FEMEIA ŞI MAREA”..............22
CaŞ
RAMAZAN AYINDA ÖRF ADETLERIMIZ.................................................................................23
KÖSTENCI'DE KADIR GECESI................................................................................................23
PALAZU MARE MAALESINDE YAZ KURSLARI.........................................................................24
NAVODARİ TATAR KÜREŞLERI TURNUVASI...........................................................................24
FESTIVALUL MINORITĂŢILOR NAŢIONALE “SERBĂRILE DELTEI”.............................................25
TINERI CU CARE DE MÂNDRIM - GEMİL İLDEN......................................................................26
BEKIR SÎDKÎ CIOBANZADE...................................................................................................27
ISSN 2248 – 051X
ISSN-L 2248 – 051X
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi adına ve menim adına
müslüman cemaatine Ramazan Bayramın kayırlayman! Ramazan Bayramı
münasebeti men erkezge barış, huzur, başarılar ve mutluluklar istiymen!
Gelil ESERGHEP - Başkan
KOŞ KELDIN RAMAZAN BAYRAM
Ramazan Bayramı keldi! Rahmet kapılarnı
artına kadar bizlerge aştı! Günalarımızın affı ve
İlahi tapınakta kabulımız üşin balaban, ciddi fırsat
berdi.
Gönüllerimiz, bir taraftan Ramazan ayınıñ
soñına keldik dep üzünti işindemiz, başka
taraftan'da bin aydan taa kayırlı bolgan Kadır
Gecesi'ni mutlulukman yaşaymız, yaşadık.
Ramazan ayında: bol bol Kuran'ı Kerim'ni
sesledik, seslendirdik, okıdık, okıttırdık; mukabele
ve Teravih'lerge katıldık; Oraza tutabılgenler, bo
bek sıcak yaz ayında, Oraza tuttular; nepisimizge
hakim boldık; tüm soydaşlarımıznı aruw
sözlermen ve paydalı faaliyetlermen karşıladık;
canımızda tabılgan, bolgan insannı
insaniyetlikmen süydik, saydık. Cemaatimizge
deger berdik. Çünki Ramazan ayı dayanışma,
tolerans duygularnı, hoş körinmekni taa köp
yaşata, yaşattıra. Bizlerde olarnı yaşadık.
Hepimiz Tatar – Türk, Dobroca'da yaşagan
müslümanlar, bo kutsal ayda, bütin ibadetlerimizni
yaşadık, sadaka pitresi paranı berdik, Ramazan
Bayram'ga keldik, kawuştık dep, şükretemiz.
Aslında, Allah'ın her küni mübarektir. Onı
bilmemiz kerek. Amma, Ramazan ayı, Ramazan
Bayramı ekstradan Cenâb-ı Hak tarafından
bizlerge bereket, rahmet, yüzbinlerce sevap
kazandırır.
Ramazan Bayramın birinci küni sabah
namazından soñra müminler – eş bolmazsa Tatar
müslüman erkekleri – ölgen, vefat eken
akrabaların, yakınların kabır ziyaretine keterler;
soñra üylerine kelip, gene ölgenler üşin dua okıp,
anniylerni , ababaylarnı ve soy akrabaları
çoklaylar.
Bayramdan ewwel, kişkene – balaban
demeden, üy, bahçe korantaların temizlemege
başlarlar. Bayramdan bir kün ewwel arkalar
cuwulır, vücüdler temizlenir, cañı – temiz urbalar,
kıyafetler azırlanır, tırnaklar kesilir, saşlar boyanır.
Çünki, “temizlik insanıñ aynasıdır” aytar bizim
halk.
Hanımlar, apakaylar milliy mutfak
yemeklerden Kıygaşa, Katlama, Şibörek, Helva
pişirip Arpe küninde komşı ve akrabalarga
dagıtırlar. Bo akşamga “Kokı şıgarmak” akşamı
aytılır. Bo kokı, Ramazan Bayram'nıñ kelgeninni
köstere.
Bayram sıprası zengin, güzel, tertipli, bol
bir sıpra'dır. Şorbalar, etli baklalar, sarmalar,
dolmalar, kızartılgan etler, cantıklar, pilawlar, her
türlü salatalar, cemişler eksik bolmaz. Amma
Ramazan Bayram'ga Tatar halkımız “Şeker
Bayramı”' aytkan üşin, bo sebepten bol bol
baklavalar, şekerler, kurabiyeler, çokolat'lar,
lokumlar, koşaplar, başka özel tatlılar cemaatimiz
azirler. Üyler tem – temiz, gönillerde saygı – süygi,
mutlulukman üy – sahipleri dosttay, kardaştay, en
güzel duygularman misapirlerni beklerler.
Küni mi zde, Ramazan Bayramı
merasiminde (ceremonial), kahve, her türli kahve
ikramı, bir adet cerini algandır.
Kabiliyetli, Dobroca Tatar – Türklerin
önemli yazarı Yaşar Memedemin'men beraber
aytarman:
''Şükür,
Bir Bayram'ga taa kawuştım...
Huzur ve mutlılık işindemen
Bo Tarihiy olay
Cenabı Hak'nın bizlerge bagışlagan
Bir fazileti....
Bir yadigar, bir meziyet (virtute)
Bayramlaşaman erkez men.....
(“Şükür”, în vol. “Nokta”, Editura Europolis,
Constanţa, 2003, pg. 56)
Prof. dr. Nuredin IBRAM
1
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
KADİR GECESİ VE RAMAZAN BAYRAMI
İlahi rahmetin bol bol ihsan edildiği
Ramazan ayına veda ederken, yaptığımız
ibadetlerin sevap ve mükafatının sevinci
içerisinde, daha nice Ramazanlara sıhhat, afiyet
ve gönül huzuru ile tekrar kavuşmamızı Cenab-ı
Allah'dan niyaz ediyorum.
Bilindiği üzere, 14 Ağustos 2012 Salı'yı
Çarşamba'ya bağlayan gece Kadir Gecesi
gecesidir. Zaman ve mekanlar, kendilerinde
meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer
kazanırlar. Bu itibarla Kadir gecesi, hiçbir geceye
nasip olmayan bir olayın meydana geldiği gecedir.
Çünkü hakkında Kur'an-ı Kerim'de müstakil bir
sure bulunan tek gece Kadir Gecesi olup, Yüce
Allah'ın insanlığa gönderdiği son mesajı Kur'an-ı
Kerim, bu gecede, Peygamberimiz (s.a.v.)'me
inmeye başlamıştır. C e n a b - ı H a k k , K a d r
Suresi'nde şöyle buyurmaktadır:
"Biz, Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?. Kadir
gecesi, bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o
gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O
gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir"
(el-Kadr, 97/1-5).
Kur'an-ı Kerim, son ilahi kitap olarak
gönderildiği için talimatı da bütün insanlığı içine
alacak şekilde evrensel hükümleri ihtiva
etmektedir. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim, her
şeyden Önce Allah'ın varlığını, birliğini, O'nun
yüksek ve eksiksiz sıfatlarını, yaratılmışlara olan
rahmet ve mağfiretinin genişliğini tespit eden;
insanı dünya ve ahirette mutlu kılacak her şeyi
içine alan ilahi bir kitaptır. O halde O'nu kendisine
rehber olarak kabul eden insan yanılmaz; O'na
sımsıkı sarılan sapıklığa düşmez ve O'nun
gösterdiği yoldan yürüyen şaşırmaz. Bu sebeple,
bütün insanlık için bir kurtuluş kaynağı olan ilahi
kitabın, böyle bir gecede inmeye başlaması, o
geceye müstesna bir şeref kazandırmıştır.
Bu gece; Cenab-ı Hakk'a açılan ellerin, O'na
yönelen dua ve niyazların geri çevrilmeyeceğini
düşünerek, bu geceye en büyük hususiyeti veren
Kur'an-ı Kerim'i okuyarak, tevbe ve istiğfar ederek,
dua ve niyazda bulunarak, kaza ve nafile namazı
kılarak, bu gecenin ihyasına çalışıp, bayram
sabahına kavuşmayı Yüce Mevla'mızdan
dileyelim.
Ramazan bayramının birinci gününü 19
ağustos 2012 Pazar günü idrak edeceğiz. Bu
tarihten itibaren kutlamaya çalışacağımız
Ramazan bayramı, Müslümanların gönüllerinde
sevgi ve kardeşlik duygularının filizleneceği,
mü'minlerin arasında birlik ve beraberliğin en
güzel bir şekilde tezahür edeceği, camilerin tıklım
tıklım dolacağı, ilahi rahmetin çağlayacağı ve iman
dolu kalplerin huzur bulacağı müstesna bir gündür.
Yani Bayram, Allah'ı bir, Peygamberi bir, Kitabı bir,
aynı kıbleye yönelen, aynı heyecanı taşıyan
Müslümanların sevinçlerini paylaştığı, milli birlik ve
beraberlik duygularının zirveye ulaştığı,
dayanışma ve kaynaşmanın daha fazla yoğun
yaşandığı mukaddes bir gündür.
Bayram sevinç ve neşe günü demektir, zira
Mü'min bir ay boyunca nefsiyle yaptığı mücadeleyi
kazanmanın huzuru ve mutluluğu içindedir.
Öteden beri her milletin kendisine özgü dini
günlerini, milli ve tarihi hatıralarını canlandıran
bayramları vardır. Medine halkının da cahiliyle
döneminden kalma iki bayramları vardı.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)
Medine'ye hicret ettiği zaman İslâm Dini'ni kabul
eden Medineliler bayram günlerini Efendimize
anlattılar. Peygamberimiz (s.a.v.) de onlara "Allah,
sizin için o iki sevinç gününden daha hayırlı iki gün
vermiştir ki, onlar Ramazan ve Kurban
bayramlarıdır" buyurmuşlardır.
Görülüyor ki, Ramazan bayramı, iki büyük
dini bayramdan biridir. Çünkü her bayram bir
başarının sonunda yaşanır. Bunun için Ramazan
ayı boyunca yapılan ibadetlerin verdiği huzur ve
mutluluğun sevinci bütün insanlarla birlikte
yaşanacaktır. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve
sonu da cehennem azabından kurtuluş vesilesi
olan Ramazan ayının bitiminde coşkuyla bayram
yapılacaktır.
Her dini bayramda olduğu gibi, bu bayram da
birlik ve bütünlüğümüzü daha iyi bir şekilde
perçinlemeli, bütün Müslümanlarda sevgi, saygı
ve merhamet duyguları coşmalı, küskünlük ve
dargınlıklar ortadan kaldırılmalıdır. Zira
Müslümanların birbirlerine dargın durmaları,
dinimizin hiç bir surette hoş görmediği bir
davranıştır. Bu nedenle, bayramın mana ve
ehemmiyetine uygun düşen Peygamberimiz
(s.a.v.)'in inci gibi sözlerinden bazılarının
meallerini vermek istiyorum.
Sevgili Peygamber Efendimiz buyuruyor:
“Size iki şey bırakıyorum. Onlara sarıldığınız
müddetçe sapıtmazsınız. Bunlar: Allah'ın Kitabı ve
benim sünnetimdir”; “Sizden biriniz, kendisi için
sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe iman etmiş
olamaz”; “Allah'a yemin ederim ki, iman etmedikçe
cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de
tam iman etmiş olmazsınız”; “Mü'minlerin imanca
en mükemmel olanı, ahlâkı en güzel olanıdır. En
hayırlı olanları da kadınlara karşı hayırlı
olanlardır”; “Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinizi
aldatmayınız. Birbirinize buğz etmeyiniz.
Birbirinizin bitmek üzere olan pazarlığını
bozmayınız”; “Ey Allah'ın kulları! Kardeş olunuz.
2
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona
zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz. Ona hor
bakmaz”; “Komşusu kötülüklerinden emin
olmayan kimse cennete giremez”; “Hısım ve
akraba ile alakayı kesenler cennete giremez”;
“İnsanlara merhamet etmeyen kimseye Allah
merhamet etmez”; “Fakirleri arayıp gözetiniz. Siz
ancak fakirleriniz sayesinde yardım görür ve
rızıklanırsınız”.
O halde, Bayram süresince; karşılaştığımız
kimselere güler yüz göstermek, Fakirlere
yardımda bulunarak, onları sevindirmek, sadaka
vermek, ana-babamızı, büyüklerimizi ve
dostlarımızı ziyaret etmek, din kardeşlerimizin
bayramını tebrik etmek, ölülerimizin kabirlerini
ziyaret ederek, Kur'an okumak ve onlara dua
etmek, dargınlıkları bırakarak, dargınları
barıştırmak, hediyeleşmek, özellikle çocuklara
hediyeler vererek sevindirmek, bütün insanlarla iyi
geçinmek, manevi değerlerimizi, örf ve
adetlerimizi korumak gibi yapmamız gereken
başlıca görevlerimiz vardır.
Böylece de bayram; fitne, tefrika ve
bölücülüğün kötülüğünü, sevgi, saygı, acıma
duygusu ve suçları bağışlama hasletlerinin
faziletini, insan hakları, düzenli ve tutumlu
yaşama, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın
önemini, milli bütünlüğün pekiştirilmesini,
Müslüman'ın samimi, duygulu, toplumun içinde
bulunduğu manevi hastalıktan,
tedavi edici,
ölçülü, yapıcı, teşvik edici, sevindirici ve
müjdeleyici olması gerektiği gibi her türlü iyi
vasıfların benimsemesini hatırlatır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Romanya'da
yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın Ramazan
Bayramlarını en iyi dileklerimle kutlar, bu bayramın
tüm Romanya halkının ve İslâm âleminin huzur,
birlik, beraberlik ve dirliğine, bütün insanlığın barış
ve hidayetine vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan
niyaz ederim.
Aytekin AKÇİN
T.C. Köstence Başkonsolosluğu
Din Hizmetleri Ataşesi
TRADIŢIONALA MASĂ DE IFTAR A U.D.T.T.M.R.
Cu ocazia Lunii Ramadan, vineri 27 Iulie
2012, Uniunea Democrată a Tătarilor TurcoMusulmani din România a organizat o tradiţională
masă de iftar. În deschiderea acţiunii preşedintele
U.D.T.T.M.R. ing. Gelil Eserghep a felicitat pe cei
prezenţi cu ocazia Lunii Postului şi a vorbit despre
importanţa acestei luni pentru comunitatea tătară
din România. De asemenea, preşedintele a
subliniat faptul că U.D.T.T.M.R. a fost onorată de
prezenţa la această acţiune a Dnei. Danitra Jeff –
reprezentant al Ambasadei Statelor Unite ale
Americii la Bucureşti, a Dlui. Vitaly German –
Viceconsul al Federaţiei Ruse la Constanţa, a
Dnei. Aişe Şebnem Manav – viceconsul al
Republicii Turcia la Constanţa, a deputatului Mihai
Lupu, a unor edili locali din judeţul Constanţa şi
reprezentanţilor presei. În mesajul său, dl. Gelil
Eserghep a subliniat faptul că U.D.T.T.M.R. va
organiza activităţi având ca grup ţintă populaţia
tătară, în parteneriat cu autorităţile locale, dar şi cu
reprezentanţele diplomatice din ţara noastră.
Apoi, au urmat mesajele Dnei. Danitra Jeff –
reprezentant al Ambasadei Statelor Unite ale
Americii la Bucureşti, a Dlui. Vitaly German –
Viceconsul al Federaţiei Ruse la Constanţa, a
Dnei. Aişe Şebnem Manav – viceconsul al
Republicii Turcia la Constanţa şi a dlui. Deputat
Mihai Lupu care au urat celor prezenţi o lună de
post liniştită şi plină de răbdare, subliniând de
asemenea deschiderea pentru colaborare a ţărilor
pe care le reprezintă cu comunitatea tătară din
România.
După recitarea Ezan-ului, şeful Cultului
Musulman din România, Iusuf Murat, a procesat o
rugăciune specifică încheierii postului pentru
aceea zi. În cadrul activităţii un grup de imami din
cadrul Muftiatului Cultului Musulman din România
a recitat ilahi-uri (cântece religioase) specifice
Lunii Ramazan.
La acţiunea Uniunii Democrate a Tătarilor
Turco-Musulmani din România au fost prezenţi: dl.
Aidun Curt-Mola – subprefect al judeţului
Constanţa, deputaţii dl. prof.Aledin Amet şi dl Mihai
Lupu, dl. Marian İordache – primar al Municipiului
Medgidia, dl. Ibraim Timur – Consilier Local
municipiul Constanţa, dl. Adrian Stan – primar al
oraşului Techirghiol, dl.Serdai Sali – viceprimar al
3
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
oraşului Murfatlar, dl. Cristian Maricel Cârjaliu –
primar al Comunei Agigea, dl.Nicolae Iustin Urdea
– primar al Comunei Limanu, dna. Ancuţa Daniela
Belu – primar al Comunei Mihail Kogălniceanu,
dl.Florin Micu – primar şi dl. Taner Reşit viceprimar al Comunei Tuzla, dl.Vasile Delicoti –
primar Poarta Albă, dna. Antoneta Prodan –
viceprimar al Comunei Castelu, consilieri locali din
localităţile judeţului Constanţa, dl. Zeki Uysal preşedinte al Asociaţiei Oamenilor de Afaceri Turci
Dobrogea şi alţi invitaţi.
Erol MENADIL - Redactor Şef
RMTTDB'NIÑ İFTAR YEMEGI
27 Temmuz Cuma küni Ramazan Ayı
münasebeti men Romanya Müslüman Tatar
Türkleri Demokrat Birligi bir İftar Yemegi berdi.
İftarda RMTTDB'niñ başkanı müh. Gelil
Eserghep bey Mübarek Ramazan ayın bütin
davetlilerge kayırladı. Başkan Gelil Eserghep
konuşmasında Tatar Birligi men Romanya da
tabılgan diplomatik misyon ve RMTTDB'niñ
Şubeleri tabılgan belediyeler men Tatarlarga
paydalı ortak faaliyeler tertipliycegin söyledi.
Soñra ABD Bükreş Büyükelçiliginden
danışman Danitra Jeff hanım, Rus Federasyonı
Köstenci Konsolos Yardımcısı Vitaly German bey,
T.C. Köstenci Konsolos Yardımcısı Aişe Şebnem
Manav hanım söz aldılar ve Tatar toplumına
Ramazan Ayın kayırladılar.
Akşam Ezanı okıldıktan soñra Romanya
Müslümanları Müftisi Murat Yusuf bey dua etti.
Program sırasında imamlar ilahiler okıdılar.
İftarga RMTTDB'niñ idarecileri, şube
başkanları ve üyeleri, Köstenci Vali Yardımcısı
Aydun Kurt-Mola bey, Köstencili Milletvekilleri
prof.Aledin Amet men Mihai Lupu, Köstenci
İlindeki bazı Belediye Başkanları ve Başkan
Yardımcıları (Mecidiye Belediye Başkanı Marian
İordache, Köstence Belediyesin temsilcisi
danışman Timur İbraim,Techirghiol Belediye
Başkanı Adrian Stan, Murfatlar Belediye Başkan
Yardımcısı Serdai Sali, Agigea Belediye Başkanı
Cristian Maricel Cârjaliu, Limanu Belediye Başkanı
Nicolae Iustin Urdea, Mihail Kogalniceanu
Belediye Başkanı Ancuţa Daniela Belu, Tuzla
Belediye Başkanı Florin Micu ve Başkan
Yardımcısı Taner Reşit, Poarta Albă Belediye
Başkanı Vasile Delicoti, Castelu Belediye Başkan
Yardımcısı Antoneta Prodan hanım, vs.), bazı köy
ve kasabaların Meclis üyeleri, TİAD başkanı Zeki
Uysal bey ve taa başka misapirler katıldılar.
Baş Redaktor - Erol MENADİL
NURBAT'TA İFTAR YEMEGI
30 Temmuz Cuma küni Ramazan Ayı
münasebeti men Romanya Müslüman Tatar
Türkleri Demokrat Birligi'niñ Nurbatlar Şubesi bir
İftar Yemegi berdi. Bo iftar yemegi Nurbatlar
Belediyesin maddiy katkılarıman yasalgandır.
Akşam Ezanı okıldıktan soñra Nurbatlar
imamı Dogan bey dua etti.
İftarga Nurbatlar Belediye'niñ Başkanı
Valentin Saghiu bey, başkan yardımcısı Serdai
Sali bey, Nurbatlar Meclis üyesi Belghin Mustafa
bey, RMTTDB'niñ Nurbatlar Şubesi başkanı Yalcin
Omer bey, başkan yardımcısı Cihan İsleam,
Asanşı Şubesi başkanı Turgai Kadir, “İsmail
Gaspıralı” Caşlar Teşkilatın Başkanı Dincer
Geafer, Köstenci Şubesi Başkan Yardımcısı Erol
Menadil, üyeler ve köp sayıda cemaat katıldı.
Turchian MUSTAFA
4
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
MEMBRII BIROULUI EXECUTIV AL UDTTMR, OASPEŢII
AMBASADORULUI SUA, MARK GITENSTEIN, LA CINA DE IFTAR
Aşa cum i-a obişnuit pe membrii comunităţii
musulmane din România încă de la sosirea sa în
misiune diplomatică în ţara noastră, Ambasadorul
SUA la Bucureşti, Mark Gitenstein, a organizat şi
anul acesta, cu prilejul Lunii Ramazan, o cină de
iftar la reşedinţa sa din Capitală. Uniunea
Democrată a Tătarilor Turco - Musulmani din
România a fost reprezentată de preşedintele Gelil
Eserghep, deputatul Aledin Amet, primvicepreşetintele Samir Menan, vicepreşedinţii
Demirel Caiali şi Nagi Gelal, secretarul general şi
subprefectul judeţului Constanţa Aidun Curt-Mola,
candidatul la funcţia de deputat din partea
U.D.T.T.M.R. Av. Varol Amet, preşedinta
Organizaţiei de Femei, Nubin Urfet, preşedintele
Organizaţiei de Tineret, Dincer Geafer.
Mesajul diplomatului american a fost şi de
această dată axat pe toleranţă şi o bună
convieţuire între reprezentanţi ai diferitelor religii,
culturi. În acest context, la cina tradiţională de iftar
oferită de diplomatul american au luat parte alături
de credincioşi musulmani şi reprezentanţi ai altor
culte religioase.
“A fost extraordinar să participăm la un
astfel de eveniment, oferit cu prilejul Lunii
Ramazan, de către Ambasadorul SUA la
Bucureşti, Mark Gitenstein. La aceeaşi masă ne-
am aflat musulmani, creştini, evrei... Este un lucru
obişnuit pentru noi, având în vedere că în
Dobrogea, de sute de ani convieţuim alături de
populaţia majoritară, dar şi de reprezentanţi ai altor
etnii. Suntem însă mândri că şi Statele Unite ale
Americii, garantul democraţiei în lume, prin
reprezentanţa diplomatică de la Bucureşti, ne
încurajează în acest spirit de toleranţă şi
promovare a propriei identităţi într-un spaţiu al
diversităţii şi ne onorează atenţia pe care o acordă
comunităţii musulmane din România, noi, tătarii
fiind parte importantă a acestei comunităţi”, a
declarat preşedintele UDTTMR Gelil Eserghep.
La iftarul oferit de diplomatul american au
mai luat parte şeful Cultului Musulman din
România, muftiul Muurat Iusuf, reprezentanţi ai
altor misiuni diplomatice acreditaţi la Bucureşti,
oficiali ai statului român, reprezentanţi au Uniunii
Democrate Turce din România.
Acesta a fost ultimul iftar oferit de
ambasadorul Mark Gitenstein, în calitate de
diplomat în ţara noastră, la sfârşitul lunii noiembrie
domnia sa urmând să-şi încheie misiunea şi să se
întoarcă în SUA.
Adina BOCAI
AMBASADORUL SUA LA BUCUREŞTI, MARK GITENSTEIN,OASPETELE
COMUNITĂŢII MUSULMANE DIN DOBROGEA, ÎN LUNA RAMAZAN
Liderii Uniunii Democrate a Tătarilor Turco Musulmani din România au participat joi, 26 iulie,
la tradiţionalul iftar organizat de Muftiatul Cultului
Musulman din România în onoarea
Ambasadorului SUA la Bucureşti, Mark H.
Gitenstein. Vizita diplomatului american la
Constanţa a continuat şi vineri, 27 iulie, când, în
prezenţa gazdelor, Ambasadorul SUA a donat
două colecţii de carte centrului de cultură şi
educaţie al muftiatului şi a împărţit pachete cu
alimente localnicilor din satul constănţean Hagieni.
Iftar în onoarea Ambasadorului SUA la
Bucureşti
Prezenţa oaspetelui american la Constanţa
a fost motiv de bucurie, moment de bilanţ al celor
patru ani de prietenie cu membrii comunităţii
musulmane din România, dar şi de tristeţe, după
5
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
cum a ţinut să precizeze însuşi ambasadorul Mark
Gitenstein.
“Pentru mine acesta este un moment
important, dar şi un moment trist pentru că este
pentru ultima oară când voi participa la o cină de
iftar în calitate de ambasador al SUA în România.
La sfârşitl lunii noiembrie mă voi întoarce în SUA şi
nu voi mai fi ambasador, voi fi un simplu avocat”,
astfel şi-a început diplomatul american discursul.
Ambasadorul Mark Gitenstein a profitat de ocazia
de a se afla la aceeaşi masă cu liderii comunităţilor
turcă şi tătară din România şi a vorbit şi despre
bunele relaţii pe care le-a avut pe parcursul
mandatului său cu membrii comunităţii
musulmane din ţara noastră, dar şi despre
importanţa promovării şi păstrării tradiţiilor şi
propriei identităţi. “Vă pot spune că unele dintre
cele mai frumoase momente petrecute aici în
România au fost cele petrecute în compania
muftiului şi a prietenilor din comunitatea
musulmană din România la cinele de iftar
organizate la Bucureşti. Am repetat acest lucru de
nenumărate ori şi cu siguranţă cei mai mulţi dintre
dumneavoastră m-au auzit spunând că cel mai
important lucru este să ne amintim originea şi
moştenirea noastră comună. Părintele nostru
comun este Avram. Şi cred că suntem cu toţii de
acord că cel mai imoportant moment este acela în
care Dumnezeu i-a cerut lui Avram să-şi sacrifice
fiul… Poate nu suntem de acord asupra numelui lui
Dumnezeu, dar acesta a fost cu siguranţă cel mai
important moment şi decizia luată. Ce împărtăşim
cu siguranţă este credinţa că avem un angajament
faţă de Dumnezeu şi totodată că Dumnezeu este
plin de compasiune. Nu trebuie să uităm acest
lucru. În numele lui Avram îl rog pe Dumnezeu să
vă dea pace şi să vă păstreze sănătoşi”, a afirmat
oaspetele american.
Alături de delegaţia de la Ambasada SUA,
la iftarul oferit de Muftiatul Cultului Musulman din
România, prin şeful Cultului Musulman Muurat
Iusuf, au luat parte preşedintele UDTTMR, Gelil
Eserghep, deputatul uniunii tătare, Aledin Amet,
subprefectul Aidun Curt – Mola, membrii noii
structuri de conducere a uniunii tătare,
preşedintele şi deputatul UDTR, Fedbi Osman şi
Iusein Ibram, reprezentanţi ai Consulatului
General al Republicii Turcia la Constanţa,
preşedintele Asociaţiei Oamenilor de Afaceri Turci
Dobrogea –TIAD, Zeki Uysal, dar şi preşedintele
Comunităţii Evreilor din Constanţa, dr. Carol
Friedmann.
Cărţi americane pentru musulmanii din
România
Tradiţionalul iftar a fost urmat a doua zi de o
donaţie de carte, la Centrul de cultură şi educaţie
de pe lângă Muftiatul Cultului Musulman din
România. Ambasadorul SUA, Mark H. Gitenstein,
a oferit comunităţii musulmane două colecţii de
cărţi, una dintre ele fiind alcătuită din lucrări din
literatura americană, iar cealaltă din lucrări despre
istoria Islamului. Declarându-se un membru al
comunităţii musulmane din România,
Ambasadorul Mark Gitenstein şi-a manifestat
convingerea că relaţiile de bună colaborare
dezvoltate pe perioada misiunii sale diplomatice în
ţara noastră vor continua şi pe viitor. “Este o
plăcere pentru mine să mă aflu aici, alături de
muftiu. După cum ştiţi am o bună relaţie de
prietenie cu muftiul, dar şi cu Muftiatul din
Constanţa, încă de când am venit în România.
Până acum am participat împreună la 5 cine de
iftar la care au participat de asemnea conducătorii
comunităţilor turce şi tătare. Sunt american de
origine romană, dar simt că sunt si membru al
acestei comunităţi. De 4 ani îmi cere să îl ajut şi să
susţin acest centru şi cu ajutorul Guvernului
Statelor Unite am reuşit să fac acest lucru. Evident
că este doar un mic prim pas în eforturile pe care le
vom continua de acum înainte.”, a declarat
ambasadorul SUA la Bucureşti.
6
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
Cultura musulmană şi invenţiile
secolului XX
Oaspetele a vorbit în declaraţia sa de presă
şi despre importanţa Islamului şi implicit a culturii
musulmane pentru întreaga omenire: “Cred că
foarte mulţi români şi cu siguranţă foarte mulţi
americani nu ştiu că tocmai cultura musulmană a
fost sursa multora dintre cunoştinţele folosite acum
în lumea occidentală. De pildă, în epoca de aur a
Islamului, în primul mileniu, tocmai cultura
musulmană este cea care a oferit lumii algebra.
Fără algebră ar fi fost imposibil să obţinem toate
acele invenţii ale secolului XX. Nu am fi putut
construi infrastructura extraordinară pe care am
reuşit să o contruim în întreaga lume, nu am fi putut
ajunge pe Lună. Un alt lucru pe care oamenii nu-l
înţeleg în legătură cu Islamul a fost acela că a fost o
religie foarte tolerantă faţă de celelalte religii. Ştiu
că tocmai acesta este unul dintre motivele pentru
care legătura dintre Iudaism şi Islamism a fost una
foarte puternică şi foarte strânsă. Aşadar, sper că
susţinând acest centru vom aduce o nouă epocă
de aur aici, la Constanţa, pentru comunitatea
musulmană”.
altă religie, cât şi efortul susţinut al domnului
ambasador pentru dezvoltarea relaţiilor de
cooperare dintre SUA şi România, unde se
regăseşte şi buna relaţie de prietenie pe care
domnia sa o are cu comunitatea musulmană din
ţara noastră”, a transmis muftiul oaspetelui
american.
Totodată, muftiul Muurat Iusuf şi-a
manifestat convingerea că lucrările primite de la
Ambasada SUA vor fi material de studiu atât pentru
membrii comunităţii musulmane din România, dar
şi pentru populaţia majoritară care doreşte să
cunoască mai bine Religia Islamică.
Ambasadorul SUA la Bucureşti, Mark
Gitenstein, însoţit de muftiul Muurat Iusuf şi de
reprezentanţi ai uniunilor turcă şi tătară, printre
care deputatul UDTTMR Aledin Amet şi
preşedintele UDTR Fedbi Osman, a pornit apoi
către satul Hagieni, unde a împărţit pachete cu
alimente locuitorilor de acolo, indiferent de religie.
Anul trecut, în prima zi din Luna Ramazan, în
prezenţa unui reprezentant al Ambasadei SUA la
Bucureşti, au fost donate alimente locuitorilor din
satul Tătaru.
Adina BOCAI
Comunitatea musulmană, punte în
colaborarea româno - americană
Gazda evenimentului, Muftiatul Cultului
Musulman din România, prin şeful cultului, muftiul
Muurat Iusuf, a mulţumit Ambasadei SUA la
Bucureşti şi Departamentului de Stat al SUA
pentru atenţia deosebită acordată comunităţii
musulmane din România atât în prezent, cât şi în
anii trecuţi.
“Continuitatea unor astfel de acţiuni este
benefică comunităţii noastre, creând o punte de
legătură cultural – religioasă între musulmanii din
România şi cei din SUA. Implicarea directă a
ambasadorului SUA în astfel de acţiuni
evidenţiază atât sensibilitatea şi respectul faţă de o
BÜKREŞ'TE KONFERANS
9 Ağustos 2012 Perşembi küni Ramazan Ayı
münasebeti men Romanya Müslüman Tatar Türkleri
Demokrat Birligi'niñ Bükreş Şubesinde “Kur'an Kerim”
konulı bir konferans tertiplendi. Musluman Kadınlar
Dernegin başkanı Ilmie Geamai ve Mefkure Gafar
hanımlar konferasın aşılışın yasadılar. Soñra, Kur'an
Kerim hakkında müfti Muurat Yusuf bey, T.C. Köstenci
Din Hizmetleri Ataşesi Aytekin Akçin bey, İmdat Güneş
bey, Mukabale hakkında Ramazan Ece bey ve hadisler
hakkında Gurhan Memet caşımız bilgi berdiler.
Bo faaliyette, T.C. Bükreş Büyükelçiliginde 3nci katip Naime Ozturk Meral hanım, Kazakistan
Bükreş konsolosı Erdos Nurgali bey, RMTTDB'niñ
Bükreş Şubesin üyeleri, Milletvekili prof. Aledin Amet
bey, Bükreş imamı Osman Azis ve köp sayıda cemaat
katıldı.
Erol MENADİL
7
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
5. KIRIM TATAR MİLLİ KURULTAYI 4. TOPLANTISI
21-22 Temmuz tarihleri arasında 5. Kırım Tatar
Milli Kurultayı 4. Toplantısının düzenlendi.
Kurultay sonrası Kırım Tatar Milli Meclisi tarafından
yayımlanan Tatar Milli Meclisin başkanı Mustafa Abdulcemil
Kırımoğlu'nun orijinal konuşma metni:
Sayğılı Qurultay vekilleri, qıymetli misafirlerimiz!
Bu Qurultay toplantısınında bizler esas olaraq 3
meselede qararlar alınacaqtır. Birincisi, Qurultay vekillerinin
seçim qaidelerine kirsetilecek denişmeler hususta, ikincisi –
Milli gimnimiz sözlerine bazı denişmeler kirsetilmesi ve
üçüncüsü - onümüzdeki Ukrayna parlamento seçimleri
hususta.
Bu sene bizim toprağımızda 74 yıl devam etken
komünist rejimin yıkılmasının arifesinde yeniden Qırım Tatar
halkının Milli Qurultayın meydanğa kelmesine ve onun birinci
toplantısı başlandığına artıq 21 yıl tola. Keçken 21 yıl
devamında biz 12 Qurultay toplantılarını geçirdik ve şimdiki
toplantımız artıq 13-cisıdır. Bu toplantılarda bizler halqımız
için en mühim meseleleri müzakere ettik, kerekli qararlar
aldık ve Milli Meclisimizin azalarını seçtik.
Hayat, olup keçken vaqialar kösterdi ki, milli
demokratik yönetim sistemimizin yeniden qurmaq
qararısonki 20 yıl içerisinde halqımızın en doğru ve tam
zamanında alınğan qararlarında birisidir. Halkımızın zor
durumlarında, binlerce insanlarımız vatanına qaytıp
kelmeğe başladığında oların haqlarını qorumasına, oların
birçoq problemlerini çözümüne, daha ziyade halkımıznı
birleşmesine ve, en önemlisi, o qarğaşalı yıllarda bizim
toprağımızda milletlerarası çatışmalar olmamasına ve qan
dökülmemesine bu qurduğumuz sistemin büyük rolü oldu.
Maallesef, Sovyetler Birliği dağıldığından sonra onun birçok
bölgelerinde olaylar qansız keçmedi.
Belki de Milli Meclisin, yerli meclislerimizin qusurları,
eksiklikleri hususta, birçok Milli Meclis veya yerli meclisler
azalarının beceriksizlikleri, yalnış hareketleri haqqında çoq
şeyler söylemek mümkündür. Ama eminim ki, eğer biz
zamanında bu yönetim sistemimizi qurmamış olsaydıq,
halkımızın sorunları şimdı daha ziyade, halqımızın birliği
daha düşük seviyede olacaqtı.
Keçken sene yapılğan ve yayınlanğan bazı
sosyolojik araştırmalarğa, bu sırada Ukrayna'nın en meşhur
olğan Razumkov Araştırma Merkezinin neticelerine köre,
şimdi halkımızın 82 % Milli Meclisimizge tamamile inana ve
onu desteklemektedir. On yıl evvel keçirilgen araştırmalarğa
köre ise bu raqam 70 % civarında edi. Onun için, bazı
kimselerin, Meclisin otoritesi düştü, halqımızın birliği
zayıflandı kibi söylentilerin temelinde hiçbir kerçek yoktur.
Bunlar yalnız kendi isteklerini bir kerçek kibi köstermeğe
çalışalar.
Belki de bu yüksek dereceli halqımızın itimadını
haqedecek qadar Milli Meclisin başarıları olmamıştır ve bu
itimadın esas sırı onun demokratik olmasındadır. Yanı,
halqımızın büyük çoğunlugu bu yönetim sistemimiz ne
derece efektiv çalışacağı ve bu sistemde kimler çalışacağı
kendilerinden bağlı olduğunu anlaylar, çünki o meclisleri olar
kendileri seçeler. Onun için, eğer hep seviyedeki
meclislerimiz seçimleri demokratik şekilde ve son derece
açık olursa halkımızın milli sistemimize olduğu itimad daima
yüksek olacaq ve güven krizi hiç zaman olmayacaqtır.
1991 yılında itibaren, yani yönetim sistemimizin
yeniden qurulduğunda sonki zamanlara qadar bizler
Qurultay vekillerini ikki basamaqkı seçimlerle ve yerli
meclislerimizi ise insanlarımızın yaşadıkları yerlerde cemaat
toplantılarında saylay edi.
İki basamaqlı Qurultay vekillerin seçiminin - yani
birinci basamaqta seçmenler saylanılması ve ikinci
basamaqta seçmenlerin konferanlarında Qurultay vekillerin
saylanılmasında hem olumlu ve hem olumsuz tarafları var.
Olumlu tarafı şu ki, vekilleri seçmezden önce konferanlarda
vekil namzetlerin şahsiyetleri hususta müzakereler yapmak,
olara çeşit sualler vermek mümkün. Ama, bazı
soydaşlarımızın fikirlerine köre böyle sistem bazı kimselere,
daha açıqçası Milli Meclis'ke, kendisine uyğun olğan
kimselerni seçilmesine imkan yarata imiş. Men bu fikirni
tartışmaq istemeyim, ama birçoq soydaşlarımız böyle fikirde
ise, demek, bunu da hesapqa almaq kerektir. Bundan da
ğayrı, böyle iddialar belli derecede doğru olsa bile, keçken
yıllar içerisinde başka şekilde seçimler keçirmesinde bizim
ne maddi baqımdan, ne de organizasyon baqımından
imkanlarımız yoqtu.
2009 yılında birçoq Meclis toplantılarında olup
keçken tartışmalı müzakerelerden sonra yerli meclislerimizi
ve Qurultay vekillerini başka üsülnen seçmeye qarar alındı.
Bu künge qadar Aqyar'dan ğayrı tüm Qırım'da yerli
meclislerimizin yeni üsül ile seçimleri olup keçti. Toplam
olaraq bu künge kadar 294 yerli meclis ve o meclisleri 2095
azası seçildi. Hep yerlerde seçimler başarılı geçti demek
mümkündür. İnsanlarımızın aktifliği bazı yerlerde 35 %, diğer
yerlerde 75 %, toplam olaraq 55 % civarında oldu.
Bu Qurultay toplantısında biz Qurultay vekillerinin
seçim qaıdelerine kerekli deniştirmeler kirsetmemiz kerek
olacak, çünki 6.Qurultayın vekilleri yeni seçim sistemine köre
keçirilecektir. Bundan da ğayrı, belki teşkilatlarımızdan
Qurultayğa seçilecek vekillerin sayısına da bazı denişmeler
kirsetilmesi kerek olacaqtır. Bu qonuda Milli Meclis azaların
ve zaten halqımızın arasında çeşit fikirler ver. Bazıların
fikirlerine köre hep Qurultay vekillerini cemaat
teşkilatlarından seçilsin, diğerlerin düşüncelerine köre hep
vekiller majoritar sistemine köre seçilsin, üçüncü fikir – yarı
yarıya olsun, dördüncü fikir – eskisi kibi qalsın, yani 50 vekil
teşkilatlardan seöilsin, kalan 200 vekil ise majoritar sistemine
köre.
Menim fikrime köre ise, eski oran qalsın veya
teşkilatlardan seçilecek vekillerin sayısı biraz, belki 75 kişiye
kadar, arttırılsın.
Kün tertibimizin diğer önemli meselesi - Qırım Tatar
milli gimnidir.
Malüm olduğu kibi, 2.Qurultayın Birinci toplantısında
30 Haziran 1991 de milli gimniziz hususta qarar alınğan edi.
Bu qararda Qırım Tatar milli gimni olaraq Numan
Çelebicihan'ın 'Ant Etkenmen' şiiri qabül etilgen edi. Ve
kerçekten de bu şiirin çoq sözleri milli gimn için uyğun, çünki
bu şiirde milletin qaderi ve bu milletni serbestliği için sonuna
qadar kureş ettilmesi hususta sözler var. Ama Numan
Çelebicihan'ın 1917 senesi 'Millet' gazetesinde yayınlanğan
bu şiiri milli gimn olaraq yazamamıştı, o şiirde Çelebicihan'ın
şahsi duyğuları, onun dünya bakışı, bu dünya fani dünya
olduğu, her şeyin sonu olduğu, Qurultaylı han olsan bile bir
günü seni toprağa vermek için mezarcilar keleceği hususta
düşünceleri de aksettirile.
Hep bu düşünceler ne qadar doğru olsa bile, bu gibi
fikirler milli gimn için çoq uyğun değil. Onun için milli
gimnimizin sözlerini biraz deniştirme fikri halqımız ve ayrıca
şairlerimiz arasında daima vardı. Ama Milli gimnin sözlerini
deniştirme meselesi bu siyasi meseledir ve bu hususta
qararnı yalnız Qurultay alabilir.
Bizim şairleriniz kendi tekliflerini yaptılar, milli
8
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
Bölgeler Patisinin adayı vekil olaraq seçildi.
Toplam olarak 2010 yılın seçimlerinde Qırım
Tatarlardan şeher ve rayon şuralarına 123 kişi, yani bu
seviyede hep Qırımda seçilen vekillerinden 9,2 %, köy
şuralarına 870 kişi, yanı Qırım'ın bu seviyede vekillerin 16 %.
Qırım Yuqarı şurasına bizden yalnız 5 vekil seçildi, yani 5 %.
Daha iki kişi – Bezaziyev ve Gafarov Bölgeler Partisinden
esas olaraq Rusların oylarınen seçildiler.
Qırım Yuqarı şurasına, şeher ve rayon şuralarına
Qırım Tatarlardan nufüz oranlarına köre biraz azca vekiller
seçildiğin esas sebebi, bu sefer seçimler qarışıq sisteme
köre olduğudur, çünki majoritar bölgelerinde Qırım Tatarların
seçilme perspektifleri çoq az.
Ama buna baqmadan, eğer seçimlerde halqımızın
aktifliği daha biraz yüksek olsaydı ve aramızda bölücülük
yapqan kimseler olmasaydı elbette halqımızın temsilcilerin
sayı daha ziyade ılacaqtı. Çoq yazıq ki, bu bölücüler
arasında bazı yerli meclisler azaları ve 7 Qurultay vekili de
oldu. Eğer böyle davranışlar yapqan sıradaki vatandaşlar
hususta bizler yalnız 'Yazıqlar olsun, demek, bunların milli
duyğuları bu seviyede eken', diyebilsek, bölücülük yapqan
Qurultay vekilleri hususta bizim tepkimiz biraz başqa
olmalıdır, çünki bunlar Qurultay nizamnamesinin taleplerine
qarşı hareketler yaptılar. Yani nizamnamezin taleplerine köre
olarnı Qurultay vekilleri sirasından çıkarılması hususta
oylama yapılması kerek olacaqtır.
Bu sene Ekim ayında olacaq parlamento
seçimlerinin neticelerei hem tüm devlet için ve hem de
halqımız için çoq muhim olacaqtır. Ayni zaman bu seçimler
halqımızın birliği ne derecede olduğunu kösterecektir.
Bundan da ğayrı, bu seçimlerde iştiraq ederek biz Ukrayna
parlamentosunda bir veya iki temsilcimiz olmasını
sağlayabiliriz.
Biylelikle, Qurultayımızın bu toplantısında Ukrayna
parlamento seçimleri ile ilgili birqaç qarar alınması kerek
olacaqtır. Birincisi, Ukrayna'nın hangi siyasi partisinen
beraber biz bu seçimlerde iştiraq eteceğiz, yani,
soydaşlaromıza proportsional (yani, oran) sisteminde hangi
partiyeye oylarını vermesini tavsiye etecekmiz. İkkincisi,
Qırımda mevcüt olğan 10 tane majoritar seçim bölgelerinde
hangi namzetlerni destekleyecrkmiz ve kendimiz bu
bölgelerge namzet kösterecekmiz mi, yoq mı. Namzet
kösterecek olsaq, o namzetler kimler olacaq. Üçüncüden,
eğer nasıldır siyasi partilerden bizi temsilcilerimizden birisini
o partinin seçim listesinin geçerli sıarına kirsetilmesi hususta
anlaşma var ise bu yerge kimni teklif etecekmiz.
Seçimlerle ilgili görüşmelerimiz ve müzakerelerimiz
hususta malümatünüz vardır, çünki olup keçken hep
görüşmeler haqqında ve yayın organlarımıza haber verip
turduq. Daha etraflı Ukrayna parlamento seçimleri haqqında
kün tertibizge köre Refa Çubarov qonuşacaq.
Ama seçimlerle ilgili daha bir önemli mesele var. Hiç
şüphesiz ki, Qırım Tatar Milli Meclisinin Reisi ayni zaman
Ukrayna millrvekili olduğu taqdirde, onun gücü, etkisi ve
zaten Milli Meclisinin siyasi ağırlığı daha ziyade olacaqtır. Hiç
olmadıqta o zaman Milli Meclis reisi istediği zaman istediği
devlet adamlarınen körüşmeğe ve olarnen kerekli meseleleri
müzakere etmeğe imkanı olacaq. Qırım Tatar Milli Meclisin
reisi deniştirilmesi ve onun yerine başqa adam seçilmesi
kerek olduğu hususta biz daha Qurultaymızın 2009
senesinin toplantısında anlaşqan edik. Bu artıq tartışılacaq
mesele değil ve şüphesiz o qararnı yerine ketirmeğe kerek.
Yalnız o qararnı ne zaman yerine ketirileceği hususta birqaç
fikirler var. Bi meseleni biz sonki Milli Meclisin toplantılarında
müzakere etken edik ve Milli Meclis azaların çoğunluğu
fikrine yeni Milli Meclis reisini yeni parlamento seçimlerinden
sinra saylanacaq 6.Qurultay vekilleri qarar vermesi
kerekmiş. Menim fikrimce bu doğru değil, çünki biz yeni
seçilgen Milli Meclis reisini Ukrayna parlamentosuna namzet
olaraq köstermemiz kerek. Onun için, bu Qurultay
toplantısının kün tertibine yeni Milli Meclis reisinin seçimi de
kirsetilmesi rica olunur.
Qurultay vekillerin çalışmalarında başarılar dilerim
ve inşallah burada aldığımız qararlar milletimizin ve milli
davamızın menfaatına olacaqtır.
Diqqatınız için sağ olunuz!
gimnimizin sözlerine bazı denişmeler kirsettiler, onu orkestra
icrasında qayıt ettiler ve bu yeni şekilde gimn üç ay önce
matem mitinginde icra etilgen edi. Bu vaqia halqımızın ve
ayrıca diasporamızın arasında çoq geniş müzakerelere ve
tartışmalarğa yol açtı, çünki bu hususta Qurultayımızın
qararı daha çıqmadı.
Böylelikle, Qurultay vekilleri bu teklif etilgen milli
gimnimizin yeni variantını baqıp kendi qararlarını alması
kerek olacaqtır. Alınabilecek qararımızın birqaç alternatifi
var. Birincisi, teklif etilgen gimn variantı qabül etile.
İkincisi,teklif etilgen variant qabül etilmey ve onu daha ziyade
keliştirmek için konkurs ilan etile. O zaman gimn hususta
sonki qarar bu Qurultay toplantısında değil de, yeni seçilecek
6.Qurultay vekilleri tarafından qabül etilecektir. O zamana
qadar ise eski, 1991 senesi qabül ettiğimiz gimn variantı
qullanılacaqtır.
Ve sonki bu Qurultay toplantısında baqılacaq ve
qararlar alınacaq meseleler sırasında üç ay sonra, 28
Ekimde olacaq Ukrayna parlamento seçimleri ve bu
seçimlerde bizim iştirağımız.
Ama kelecek seçimlere keçmezden evvel birqaç söz
2010 senesini Ekim ayında olup keçken Ukrayna yerel
seçimleri hususta söylemek isteyim, çünki o seçimlerin
neticelerinen bağlı bazı qararlar alması kerek olacaqtır.
2010 yıl senesinin yerel seçimleri hem umumen
Ukrayna'da ve hem Qırım'da sonki yıllar içerisinde en az
insan iştiraq etken seçimi oldu. Qırım'da oy vermeye haqqı
olğan insanların yalnız yüzde 48-i iştiraq etti. Qırım Tatarların
aktıfliği daima olduğu kibi bu seçinlerde de biraz yüksek edi,
ama farq büyük olmadı, yalnız 2-3 faiz ziyade oldu. Qırım
Tatarların oyları dağılması ve neticede oların temsilcileri
yerel organlarına kirme şanslarını azaltmaq için bayağı
hareketler yapıldı. Qırım Tatarların arasındaki esas vazıfeleri
Milli Meclisimizin ve Qurultayımızın qararlarına qarşı
çalışmaqtan ibaret olğan siyası gruplar seçimlerde Ukrayna
köy demokratik partisi ve Ukrayna Sosyalist partisine
çalıştılar ve elbette Milli Meclisimizge ve bizimle beraber
olğan RUH partisine qarşı çoq aktif propaganda alıp vardılar.
Elbet olar 3 faizli barajnı keçip olamadılar ve zannetsem,
olarğa böyle vazife verilmeğen edi. Oların esas vazifeleri
yalnız bizlere ne qadar da olsa zarar ketirmek ve
seçilebilecek temsilcilerimizin sayısını azaltmaqtı. Hem de
bazı yerlerde olar vazifelerini becerip oldular.
Mesela, Qırım otonom cumhuriyetinin Yuqarı
şurasına Qurultay tarafında majoritar bölgede aday
kösterilgen. Mesela, Kırım otonom cumhuriyetin yuqarı
şurasına Qurultay tarafından Başçesaray 29-ci seçim
bölgesinde namzet olaraq kösterilgen İlmi Umerov toplam
5494 oy aldı ve seçimi qazanmaq için ona yalnız 127 oy
yetişmedi. Ama ayni şu seçim bölgesinde daha ikki Qırım
Tatarı Kamılev Reşat ve Lümanov Enver kendi adaylarını
kösterdiler ve seçimlerde birisi 400 oy ve ikincisi 301 oy
qazandı. Olarğa oylarını vergenlerin belli kısmı
tahminlerimizge köre bizim soydaşlarımız oldu. Neticede o
bölgede toplam 5619 oy qazanğan D.Rogaçov isimli
9
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
KÜNDELIKŞI – XXXIV
CAMILERIMIZ, MEZARLIKLARIMIZ
“Eş ölmicekmen dep şalış,
Yarın ölecekmen dep ibadet et!”
Cami [Arabça bir sözdir: camiî; mascid,
secde etilgen yer anlamına kele] kutsal (sacru) bir
mekândır. Bo yerde Müslümanlar toplaşıp namaz
kulalar, ibadet eteler. Camiler halkımızın can
yeridir. Ne yazık ke elli seneden fazla camilerimiz
“dinsizlik” (ateism) politikasından dolayı ihmal
etildi;
ama hocalarımızın, imamlarımızın
gayretleri men, cesaretleri men ayakta kalabildi.
Zorunlı sanayileşme (industrializare forţată)
köylerde yaşagan müslüman toplumların da
etkiledi. Dobroca'dakı köpten köp köyler boş kaldı;
bo sebebten de camiler, mezarlıklar harabe bolıp
yokboldılar.
1990'dan sora, dinimiz yaşamımızdakı
önemli yerin aldı. Eski camiler tüzetildi, canıları da
kalandı. Uzaklaştırılgan cemaat özine kelip, dinî
örf-adetlerine saygı kösterip yerine ketirmege
başladı. Bir ulusın negizinde onın tili, dinı ve örfadetleri bek önemli bir yer tutmaktadır. Fırsat
tapkanda, colım tüşkende camilerimizni ziyaret
etemen. Son aylarda, taa doğrısı, Kıdırlez
(Hıdrellez) bayramı münasebeti men Mankaliye ve
Sarıgöl camisin ve mezarlığın körebildim.
Mankaliye mezarlıgı temiz ve karawlı edi. Müsâde
etseler bir de öğütlemem (recomandare, sfătuire)
bar. Mezarlıknı korşalagan kalaw kenarına, en
azından kıral teregi (salkım) oturtsalar ne arü bolır
edi dep tuşinemen! Sarıgöl camisi de son
senelerde tüzetildi. Hayırsüygen
soydaşlarımızdan Bari Zerrîn kardaşımızın
yardımı man, güzel ve kerekli onarımlar
yasalgandır. Bo münasebet men bir kere taa saw
bolınısız diymen! Bondan sora başka gene kerekli
bolgan tüzeltmeler, ilâveler Ayedin Vildan
kardaşımız tarafından yasalgandır. Men on
seneden bertli Kıdırlez bayramını köyi m
Sarıgöl'de, caşı man, kartı man, balası-şagası
man, kunaş man geşiremen. Maga balalık
künlerimni bir kere taa yaşata. Toplaşıp caminin
azbarında yeşil otlar üstinde, nâneli kozı sorpaları,
maylı kalakaylar taa neler, neler güzel, bonday
bereketli sofralarga yanaşmak kimge tiyer? Bo
sene de Vildan kardaşımız, cami azbarına, bek
kerek bolgan canı bir abdesthane yasatkan; işinde
bütin kerek bolgan şiyler bar. Emekli bolsa da
Soium Rumî imamlık vazıfesin üstine alıp yasay.
Köynin mezarlıgı da arü karalgan, yeşillik, tereklik.
Bondan birkaş sene evvel mezarlıknın muragan
kalawlaın tüzeltken kıymetli dindaşımız Kösef
Sebat kardasımızga saw demekten başka elimden
kelgeni yok!
Acınaklı biy olay [ablam Neriman'ın vefatı]
meni Cumpâna kasabasına aketti. Mübarek
Ramazan ayına rastladı… Pazar 29 temmuz
cenaze toplanacak; kerekli bolganlarnı yasadık
amma, şimdi tabutnı başta camige ve ondan sora
da mezarlıkka aketecekmiz, uygın, kerekli maşina
tapmak bek zor, aytkanımday Pazar, o kün
referendum da (halk oylaması) bar. Araştırdık,
soraştırdık yok, yok. Gene bo zor meselege Aydın
usta bir col taptı, en kişkene maşinaga (tico) katti
etti tabutnı güzel yerleştirip mevtanı inçintmadan
camige, o yerden de mezarlıkka aketti. Saw
bolsın! Camige barganda bek şaşıp kaldım.
Capcanı bi r cami . Genç, bi lgi li imamın
aytkanlarına köre, Köstenci bölgesi nde
balabanlıgına köre ekinci yerde eken! Güzel
cami ni dolaştım. Cumpâna kasabasının
cemaatine bir kerre taa saw bolsınlar diymen.
Mezarlık ta canı, bir buşık haktar [yani, 15 bin
metre kare]. Cumpâna kasabasının cemaatı, saw
bolsınlar, cenazeni koldaşıp, dinimizin örfadetlerine köre topladık. Bo yerde bek arü
anladım: “Müslüman müslümanin kardaşıdır.”
deni lgen ibareni n kıymeti n. Cami leri mi z,
mezarlıklarımız bizim kutsal yerimizdir, bo
mekânlarnı karamak, ayakta tutmak baş
vazifeleri mi zden bi rsi di r . Hayırsüyer
soydaşlarımız da bolsa, közim artta kalmadan,
gönil rahatlıgı man ketermen!
NEVZAT YUSUF SARIGÖL
ADETLERIMIZ (83)
CAWIN DUASI
“Caw, caw cawınım
Balaban bolsın kawınım!”
istegine baylıdır. İslam dininin inanışlarına köre
cawın Alah'ın Rahmetidir, istegenlerine berer,
başkaların da cezalandırıp, bermez. Kur'an'da
“Kökten bereketli su tüşirdik, o man [o su man]
bahçeler ve şalınacak eginler yetiştirdik.”[L, 9].
Bonday eti p Kur'an'da otuz beş kere
tekrarlanganın köremiz. [ cf., Malek Chebel,
Dicţionar de Simboluri Musulmane, Paralela 45,
p. 336-337]. [O onday iyiliksüyerdir] “Allah'tır,
köklerni ve cerni yarattı, kökten su tüşirip o man,
rızık bolıp sizge türli meywalar ketirdi.”[XIV, 32].
Bazı inanışlarga köre, ama kabul etilmegen, cawın
meleklerin közyaşıdır ya da onların tügirşigidir.[cf.
Melek Chabel, op. cit., s.336 ve Nevzat Yusuf
“Cawın” sözi tilimizde en eski sözlerden
birsidir. Az fonetik farklar man bütin Türk tillerinde
aynıdır. Yaşamların sürdirebilmek üşin insanlar
bereketli cawınlarnı Tanrı'dan kelmesin beklerler.
Mahmud Kaşgarlı'nın meşhur “Divanü Lugat- itTürk” [DLT]ten birkaş örnek beriyik: “Tenğrı
yagmur yagıttı-Tanrı cawın cawdırdı.” [DLT, II,
s.316/15]; “Ol yağmur yagıtkan-Cawın cawdırgan
Tanrıdır.”[DLT, III, s.53/2]; “Tenğri yagmır yagturdıTanrı cawın cawdırdı”[DLT,III, s. 95/19]. Berilgen
örneklerden köri ngeni ndiy cawın Tanrı'nın
10
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
“Caw, caw cawınım
Balaban bolsın kawınım
Şölde egin on bolsın
Köyde ambarlar tolsın.
Caw, caw cawınım
Balaban bolsın kawınım
Tizden bolgan otlaknı
Caldap cürsin sawınım
Cawın cawsın tarlaga
Tarı, biday, arpaga
Körinmesin boyından
Babam orak şalganda.
Cawın cawsın koraga
Cemiş, şeşek, soganga
Eki kartop bir minsin
Bölişkende okaga.
Köy aldında konakay
Boyı bolsın kamıştay
Onı körip kuwansın
Tawık, pepiy em torgay.”
[Boztorgay, ekinci basılış, s.26]
Kurgaklık senelerde cawın cawması üşin,
ekseriyet men köy toplumlarında, imamın önderligi
men “Cawın Duasına” şıgıla. Bo merasimin taa
köp dinî nitelikleri bar. Köy cemaatı toplaşıp cawın
cawması üşin, ekseriyet men mezarlıknın
yakınında, bir yerde dua eteler. Bo münasebet
men balaban kazanlarnı asıp, bütin cemaatke
yemek pişirirler. Toplaşıp aşagan sora cawın
cawması üşin gene dua eterler.
Başka bir adet cawınnı ketirmek üşin o
köyde yaman collarda cürgen bir kıskayaklı bolsa,
onın bir tüsin alıp, üstine kiygen urbasından bir
parşa koparıp, ya da tuydırmadan onın şasinden
kesip alıp, ama en bek istenilgen o bikenin cün
tumalagın alıp sokır kuyıga atmak bola edi.
Fikrimizce bo bek eskı bir adet bolsa kerek. Nevzat
M. Yusuf [Sarıgöl] “Yağmur İçin Dokuz Kafatası”
şiirinde bonday dep yaza:
“O vakit alıverdim düşkün kızın yumağını
Ve fırlattım duraksamadan
Kör kuyunun ak serinliğine
Ve bekledim dilsiz bulutları. ”
[Renkler 1, 1987, s.36-37]
Başka bir adet, cawın cawdırmak üşin,
ballar toplaşıp cawın cırı aytıp üy-üyden cürerler.
Onlar[ballar] urbaların ters kiyerler ve seyirciler
kopka-kopka su atıp ballarnı şırk-su eterler. Bo
adet bek eski bolsa kerek. Balkanlar'da bo türli
inanışlar yok tuwıl; mesela, Romenler'i n
folklorında “Paparude”ler bar, bo adetke dayır ilk
defa meşhur oryantalist Kantemiroğlu yazgandır.
Cawın duasından sora bereketli cawınlar
cawsa, o köynin halkı üylerinden şıgıp “kak
caldarlar”. Eğerdim cawın man karışıp burşak
[Türkçesi=dolu] ta cawsa, onı toktatmak üşin bir
burşak tanesin alıp dörtke keserler.
Köringenindiy cawınnı, yakın bütin dünya
mitolocilerinde, folklorında Tanrı'dan kelmesin
isterler ve beklerler.
NEVZAT YUSUF SARIGÖL
Sarıgöl'ün “Tükür,
Nazar Tiymesin!”
[Karadeniz, Yıl
XXII, sayı 220,
Ekim, 2011, s.2].
Ş i m d i
halkımız arasında
cawın Allah'ın
bereketli bir
bergisidir denilgen
fikirler bardır. Zaten
dünya halklarının
mitolojisinde cawın
kökten tüşken en
kıymetli bir konuktır
[ müsafirdir ], topraknı sulap eginlerin ösmesine
yardım ete. Bo sebepten bolsa kerek bazı halkların
körişlerinde cawın , tamamı man bir töl suwına,
bel suwına, atmıkka, uşatkanları körine.[ Bo
mesele üşi n bak: Jean Chevalier, Alain
Gheerbrant, Dicţionar de Simboluri, Vol. III p.
110.] Bazı Müslüman ezoterikçilerinin fikirlerine
köre, cerge tüşken her cawın tamışında Tanrı'nın
öz melekleri tabıla eken denilgen inanışlar bar.
[op.cit., s.109]. Kökten tüşken bereketli cawın
halkımız arasında en bek süyilgen, sabırsızlık man
beklenilgen mucizeli bir müsafirdir. Tilimizde
cawınga bağlı bazı terimler, aytımlar üstinde, az
bolsa da, turacakmız. Kögerip kabargan bulıtlarga
cawın ketirgen bulıtı diyler. Ekseriyet men
Kıbladan kelgen bulıtlar cawınlıdır. Cawın
cawmasın nitelendirgen aytımlar: “kuyıp-kuyıp
cawma”[ şiddetli cawma], “şiratıp-şiratıp
cawma”[aynı anlamda], “sebelep-sebelep
cawma”[az miktarda cawın], “işin tartıp-tartıp
cawma”[yawaş-yawaş, ama uzın süre cawgan
cawın, Romencesi= ploaia mocănească]. Kök
güdürdemesine baylı, halkımız arasında güzel,
deren anlamlı inanışlar bardır. Mesela, bahar
cawınları başlaması man birinci seferi kök
güdürdegenin eşitkende, cepler, yani kiseler
“bereket bersin” dep kagılır. Anlamı, güdürdep
cawın cawsın da, eginler on bolsın, cepler de
paraga tolsın! Calkın, yıldırım ise cawın kelmesin
müjdecesidir. Yakın bütün Türkî tillerinde aynıdır.
Tilimizde, calkın tüşti, calkın urdı, calkın calkıdadı
denilgen aytımlar bar.
Cawınnın kelmesi dört köz men beklenir.
Toylarda kelin tüşkende cawsa, o kelin bereketi
men kelgen derler; ya da kelinşek cılawık eken
derler. Bayramlarda, cenaze törenlerinde cawın
cawsa Allah'tan kelgen rahmet derler. Cawınnın kıt
bolması, eginlerge, tarlalarga zarar ketire. Bo zor
vaziyetni, köy toplılıgı Cawın Duası man karşılay.
Araplar eski zamanlarda “salat al-istikra” man
cawınnı şakıra ediler. [Makek Chebel, op. cit.,
s.337]. Halkımız arasında cawın ketirmek üşin
güzel adetlar bardır. Şimdi sizge
cawınnı
şakırmak üşin aytılgan bir cır beriyik. Bo cırnı
köydeki ballar toplaşıp birawızdan aytalar.
11
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
TĂTARII ÎN ISTORIA DOBROGEANĂ (VIII)
- NOTE DESPRE ISTORIA ŞI LIMBA TĂTARĂ Elementul cel mai important al obârşiei,
originii şi identităţii omului este limba. Limba
maternă. Atunci când folosim limba, în convorbire,
în spunere, în conversaţie, în discuţie, în dialog şi
constatăm diferenţe, diferenţe din motive istorice,
locale, politice – acestei diferenţe i se spune, o
catalogăm drept diferenţă de grai (ağız) sau
diferenţă de pronunţie, de accent (şive). Cum ar fı
graiul Erzurum, graiul Kayseri, graiul Konya.
Transplantând în România, avem, putem avea,
graiul din Moldova, graiul din Oltenia, graiul din
Transilvania, etc.
Dacă diferenţa trece în scris, capătă formă
scrisă, nu orală, i-a numele de dialect (lehçe). De
pildă, dialectul Uzbek, dialectul Kırgız, dialectul
Tătar.
Există clasificări (tasnif) ale dialectelor
limbii turce. Cele mai cunoscute, mai răspândite
(reţele de) dialecte, pe care o adoptă, o acceptă şi
prof. dr. Mehmet Maksudoğlu în lucrarea sa ”Kırım
Türkleri'' (Turcii crimeeni) sunt:
1. Dialectul Turc din Anatolia (dialect Oguz,
Turca apuseană, Turca Osmană). Conştient şi
convins că limba turcă nu este alcătuită, compusă
doar din turca apuseană, turcologul Ahmed Vefîk
Paşa a dat dicţionarului său, numele de ”Dialectul
Osman” (Lehçe-i Osmânî). În timp ce Sâmi
Fraşeri, a numit dicţionarul său ”Kaamus-u Türkî”
(Marele dicţionar Turc).
2. Dialectul Azer. Cel mai mare
reprezentant al acestui dialect este faimosul poet
Fuzûli. În acest dialect se spune a cãdea
(düşmek) în loc de inmek (în limba turcă), băiat,
copil (bala) în loc de çocuk (în limba turcă). În
dialectul crimeean, aceste cuvinte au acelaşi
înţeles ca în dialectul azer. În dialectul azer, pentru
a (se) asemăna avem expresia okşamak (în turcă
– benzemek), în dialectul Kîrîm se foloseşte
expresia uşamak.
3. Dialectul Turkistan. Este un dialect utilizat
de turcii din zonele în care a domnit, a stăpânit
Çagatay, fiul lui Ginghiz Han. Acestui dialect i se
mai spune: dialectul Çagatay, dialectul Hanului, în
zilele noastre dialectul Uzbek. Cel mai mare poet,
reprezentativ pentru acest dialect este Alî Şîr
Nevâî (Ali Şiir Nevai). Un tătar, cu rădăcini în
Crimeea sau Kazan dacă s-ar duce în Uzbekistan,
Turkmenistan, Azerbaigean, Kazakistan sau
Kîrgîzstan, s-ar înţelege, fără greutate, cu turcii de
aici; dar dacă ar fi un turc care ar şti doar dialectul
din Anatolia, s-ar înţelege mai greu cu cei din
Kazakistan sau Kîrgîzstan. Pentru că dialectul de
nord (kuzey) numită tătara, şi-a păstrat, şi-a
conservat originalitatea, autenticitatea (aslîyet), a
fost prea puţin supus schimbărilor.
4. Dialectul Tătar este vorbit de tătarii
crimeeni şi din Kazan, este dialectul de nord
(kuzey) al populaţiilor turce, spune prof. univ. dr.
Mehmet Maksudoğlu. Este, adăugăm noi, dialectul
vorbit de tătarii dobrogeni, aşezaţi, aici, prin voia
destinului istoric în patria – gazdă, România, de opt
secole. În peninsula Crimeea se vorbea turca din
Istanbul, iar în interiorul ei tătara.
Se ştie că scheletul unei limbi, adică sintaxa
(sentax) este foarte importantă. Astfel încât ceea
ce se numeşte ”Osmana”, care reprezintă o etapă
a lexicului apusean al limbii turce în care 70% din
cuvinte au provenit pe filieră arabă şi persană este
tot limba turcă. Pentru că, sintaxa osmană este
turca. Şi sintaxa dialectului tătar este tot sintaxă
turcă.
Se demonstrează, astfel, fără putinţă de
tăgadă, că dialectul tătar este unul din cele patru
dialecte ale limbii turce. De altfel, în cel mai vechi
dicţionar turc, Divân-ı Lügâti't Türk se regăsesc
anumite cuvinte din lexicul crimeean. Şi azi în
limba turcă se folosesc cuvinte şi locuţiuni din
dialectul tătar.
Desigur, dialectul tătar are unele
particularităţi, un lexic şi expresii (locuţiuni) diferite.
De pildă, în tătara crimeeană în loc de răsărit
(güney, în limba turcă) şi nord (kuzey) se spune
Kıbla şi Sırt; faţa Crimeei este orientată spre
Kaaba, direcţia şi centrul cultului islamic, iar
spatele (arka) spre nord. Pentru răsărit, tătarii au
cuvântul küntuvuş (a răsări soarele), cuvântul
kun înseamnă (şi) soare.
Vorbită de secole, de strămoşii noştri,
îndeosebi în Crimeea, patria – mamă a tătarilor
dobrogeni, limba tătară a reuşit să-şi păstreze şi
aici, pe meleaguri româneşti, bogăţia, frumuseţea,
autenticitatea, originalitatea. Şi aceasta, datorită
tătarilor, prezenţi aici, de secole, cum o atestă
izvoarele istorice, arhivistice, arheologice,
culturale, literare şi religioase, vestigiile civilizaţiei
lor milenare.
Prof. univ. dr. Nuredin IBRAM
12
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
KIRIM TATARLAR’NIÑ TARİHIN, KÜLTÜRÜN
VE ADETLERIN ARAŞTIRMA YAZ KAMPI
Romanya Müslüman Tatar Türkleri
Demokrat Birligi'niñ Mecidiye Şubesi em Eski
Kırım Milliy Tatar Mektebi men ortaklaşa 24
Haziran – 2 Temmuz 2012, tarihlerin arasında
“Kırım Tatarlar’nıñ tarihin, Kültürin ve adetlerin
araştırma yaz kampı” konulı projeniñ üşüncisin
tertipledi.
Mecidiye'den Tatarca kurslarına katılgan 22
talebe ve müalimleri, Bunian Şachir ve Iffet Şachir,
katıldılar. Uzun bir yolculuktan soñra, Romanya
delegasyonı Eski-Kırım Milliy Mektep'ke keldiler.
Mektepte güzel bir karşılama onlarnıñ bekliy edi.
Oñlarnı Eski-Kırım Milliy Mektep Müdüri Ayşe
Çeabanova, mektep üyretmenleri ve balların
misapir etecek aileler karşıladılar.
Kırım Tatarca üyrenmek, kültür ve eğitim
alış-verişinde tabılmak em de Kırım Tatar halkın
tarihin yakından tanımak projeniñ maksadı boldı.
Eki apta işinde Romanya'dan talebeler em
de üyretmenleri, Eski - Kırım Milliy Mektep
üyretmenlerin azirlegen Tatarca derslerine
katıldılar. Derslerni ñ terti plegen mektep
üyretmenleri bolgandır.
Derslerden başka ballar oyunlar, şiirler, bazı
adetler ve folklor halk dansları üyrendiler. Kırım
Tatar folklor oyınların ballarga oca Meliya Halilova
tarafından üyretildi.
Kırım'nıñ tarihi ve Kültürel yerlerin ziyaret etilmesi
projeniñ üşinci konusı boldı. Ballar Kırım Tatar
Hanların Sarayı – Bahçesaray ve Yalta Sarayın
gezdiler.
Aynı zamanda, Romanya'dan kelgen
heyet, Kırım'dan bazı mekteplerin gezdiler.
Programnıñ soñında Mecidiye talebeleri ve Eski
Kirım Mektebin talebeleri tarafından oyın, dürki ve
şiir programı sunuldı. Geşken sene Eski Kırım'dan
21 bala ve 4 müalım Mecidiye'ge keldiler ve eki
apta boyı Predeal'da ve Mecidiye'de yaz kursları
yaptılar. Tatarca kurslarına katılgan ballar onlarnı
mi sapi r etti ler. Projeni ñ soñında dernek
bahşesinde güzel oyin em dürki programı
kösterdiler.
Gülşen İSMAİL
13
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
TĂTARII DIN MURFATLAR, PE SCENA
“FESTIVALULUI MULTICULTURALITĂŢII DOBROGENE”
În perioada 27-29 iulie, în oraşul Murfatlar
s-a desfăşurat “Festivalul Multiculturalităţii
Dobrogene”, parte a proiectului “Dezvoltarea
turismului, creşterea circulaţiei turistice şi
dezvoltarea sustenabilă a industriei turistice locale
şi regionale prin promovarea resurselor turistice
ale oraşului Murfatlar, creuzet de cultură, istorie şi
frumuseţi naturale dobrogene”.
Filiala locală a Uniunii Democrate a
Tătarilor Turco - Musulmani din România a fost
parte a manifestărilor organizate de administraţia
publică locală, organizaţiile de femei şi de tineret
redând, prin manifestările pregătite, frumuseţea şi
bogăţia valorilor culturale ale tătarilor din
Dobrogea.
În prima zi de festival membrele
Organizaţiei de femei au pregătit bucate
tradiţionale tătăreşti şi turceşti, printre cele mai
apreciate de participanţi fiind baclavalele,
bogirdak-ul, kurabye-ul, kobete-ul şi geantık-ul.
Expoziţia de preparate culinare a fost
amenajată în cadrul standului repartizat
comunităţii tătare, acolo unde au fost expuse şi
obiecte şi costume tradiţionale ale tătarilor
dobrogeni.
A urmat parada costumelor populare, unde,
de asemenea, tinerii tătari au purtat cu mândrie
costumele populare, punând astfel în valoare atât
frumuseţea costumelor, cât şi a celor care le
poartă.
Ziua s-a încheiat cu un program artistic la
care au participat ansamblul de dansuri tătăreşti şi
formaţia de muzică tătărească, prin prestaţia lor
protagoniştii confirmând faptul că tânăra generaţie
îşi cunoaşte originiile şi se bucură că aparţine
acestei etnii.
Turchian MUSTAFA
TULCEA A FOST GAZDA EDITIEI A VII-A
SAPTAMANII FILMULUI INTERETNIC
În perioada 23-29 iulie 2012, la Tulcea s-a
desfăşurat cea de-a şaptea ediţie a “Săptămânii
Filmului Interetnic”. În Piaţa Civică din Tulcea
publicul spectator a putut admira spectacole de
muzică şi dans, dar şi filme reprezentantive pentru
comunităţile etnice care locuiesc pe raza judeţului
Tulcea. Festivalul “Săptămâna Filmului Interetnic”
ediţia a VII-a este un proiect iniţiat şi implementat
de Asociaţia Centrul European pentru Diversitate
(Centrul EUdivers), cu sprijinul financiar al
Guvernului României prin Departamentul pentru
Relaţii Interetnice din cadrul Secretariatului
General al Guvernului, ce are drept scop
realizarea unei tradiţii locale de proiecţie de filme şi
promovarea multiculturalităţii judeţului Tulcea.
Deschiderea festivalului a avut loc vineri, la
eveniment participând şi Rodica Precupeţu, şef
serviciu în cadrul Departamentului pentru Relaţii
Interetnice.
Sâmbătă, 28 iulie 2012, a avut loc Seara
Turcească şi Tătărească. Pe scenă U.D.T.T.M.R. a
fost reprezentată de, Cadrie Nurmambet (recital),
grupul vocal “Narenler” al Uniunii Democrate a
Tătarilor Turco-Musulmani din România- filiala
Tulcea, Melek Nurmambet (recital), grupul de
dansuri tătăreşti “Mini Karadeniz” al UDTTMRfiliala Constanţa şi grupul vocal “Kaynanalar” al
UDTTMR - filiala Tulcea şi ansamblul de dansuri
“Tuna” al Uniunii Democrate Turce din Româniafiliala Tulcea,.
Filmul serii: a fost “Recep Ivedik 2” (Turcia,
2009). Pe lângă comunităţile tătară şi turcă au mai
evoluat ansambluri folclorice a: Bulgarilor,
Italienilor, Evreilor, Germanilor, Grecilor, Ruşiilipoveni, Ucrainienii şi Armenii.
Ghiulşen ISMAIL
14
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
BOARD MEMBERS OF UDTTMR, GUESTS OF
U.S. AMBASSADOR GITENSTEIN AT IFTAR DINNER
but also with representatives of other ethnicities.
We are nevertheless proud that the United States
as well, the guarantor of democracy worldwide,
through its diplomatic representation in Bucharest,
encourages us in this spirit of tolerance and
promotion of our own identity in a space of diversity
and we are also honoured by the attention given to
the Muslim community in Romania,we, the Tatars,
being an important part of this community”, said
UDTTMR President Gelil Eserghep.
The Head of the Muslim Cult in Romania,
Mufti Muurat Iusuf, representatives of other
diplomatic missions accredited in Bucharest,
Romanian state officials and representatives of the
Democratic Turkish Union in Romania also
participated in the Iftar dinner offered by the
American ambassador. This was the last Iftar
dinner offered by Mark Gitenstein, as ambassador
in our country, at the end of November of this year
His Excellency ends his term in Romania and
returns to the USA.
Just as he honoured the members of the
Muslim community in Romania right from the
beginning of his diplomatic mission in our country,
U.S. Ambassador to Bucharest, Mark Gitenstein
held this year as well, on the occasion of the holy
month of Ramadan, an Iftar dinner at his residence
in the capital . The Democratic Union of the Muslim
- Turkish Tartars in Romania was represented by
President Gelil Eserghep, MP Aledin Amet, the
2012 UDTTMR MP candidate Varol Amet, Senior
Vice President Samir Menan, Vice Presidents
Demirel Caiali and Nagi Gelal, Secretary General
and Deputy Prefect of Constanta County Aidun
Curt-Mola, President of the Organisation of Muslim
–Turkish Tatar Women in Romania Nubin Urfet,
President of the Youth Organisation Dincer Geafer.
Gemila Eserghep, Senia and Bayar Resul also
attended the Iftar dinner at the U.S. Ambassador's
residence.
The message of the U.S. ambassador was
this time also focused on tolerance and
representatives of different religions and cultures
living together in harmony. In this context, together
with Muslim believers, representatives of other
religions also attended the traditional Iftar dinner
offered by the American ambassador.
“It was great to participate in such an event,
offered on the occasion of the holy month of
Ramadan by the U.S. Ambassador to Bucharest,
Mark Gitenstein. At the same table, we were
Muslims, Christians, Jews...We are used to it,
since in Dobrudja, for hundreds of years, we have
been living together with the majority population,
U.S. AMBASSADOR TO BUCHAREST, MARK GITENSTEIN, GUEST OF THE
MUSLIM COMMUNITY IN DOBRUDJA, IN THE HOLY MONTH OF RAMADAN
The leaders of the Democratic Union of the
Muslim -Turkish Tartars in Romania participated on
Thursday, July 26, 2012, in the traditional Iftar
dinner organised by the Muftiate of the Muslim Cult
in Romania in honour of the U.S. Ambassador to
Bucharest, Mark H. Gitenstein. The visit of the U.S.
ambassador to Constanta also continued on
Friday, July 27, 2012, when, in the presence of the
hosts, the U.S. Ambassador donated two book
collections to the Cultural and Educational Center
of the Mufti's Office and shared food packages to
the inhabitants of Hagieni Village, Constanta
County.
Iftar in honour of U.S. Ambassador to
Bucharest
The presence of the American guest in
Constanta was a reason for celebration, a moment
of balance of the four years of friendship with the
members of the Muslim community in Romania,
and of sadness as well, as Ambassador Gitenstein
himself insisted on specifying, this being the last
Iftar dinner he took part in Romania as
15
Karadeñiz - Ağustos / August 2012
ambassador. In late November this year His
Excellency will return to the U.S., to his
professional activity as a lawyer.
Ambassador Mark Gitenstein took the
opportunity to be at the same table with the Turkish
and Tatar community leaders in Romania and also
talked about the good relations he had during his
mandate with the members of the Muslim
community in our country, but also about the
importance of promoting and preserving our
traditions and our own identity.
Along with the delegation from the U.S.
Embassy, a
?t the Iftar dinner offered by the Muftiate
of the Muslim Cult in Romania, through the Head of
the Muslim Cult Muurat Iusuf,also took part
UDTTMR President Gelil Eserghep, UDTTMR MP
Aledin Amet, Deputy Prefect Aidun Curt - Mola, the
members of the new board of the Tatar Union,
UDTR President Fedbi Osman and UDTR MP
Iusein Ibram, representatives of the Consulate
General of the Republic of Turkey in Constanta,
President of the Turkish Businessmen Association
-TIAD Dobrudja, Zeki Uysal, and President of the
Jewish Community in Constanta, Dr. Carol
Friedmann.
community in Romania, Ambassador Gitenstein
expressed his conviction that the good
collaborative relationships developed during his
diplomatic mission in our country will definitely
continue.
The guest also spoke in his press statement
about the importance of Islam and implicitly of the
Muslim culture for all mankind.
The host of the event, The Muftiate of the
Muslim Cult in Romania, through the Head of the
Cult, Mufti Muurat Iusuf, thanked the U.S.
Embassy to Bucharest and the U.S. State
Department for the special attention given to the
Muslim community in Romania so far.
Accompanied by Mufti Muurat Iusuf and the
representatives of the Turkish and Tatar unions,
including UDTTMR MP Aledin Amet and UDTR
President Fedbi Osman, U.S. Ambassador to
Bucharest, Mark Gitenstein next went to Hagieni
Village, where he distributed food packages to the
inhabitants, irrespective of their religion. Last year,
on the first day of the holy month of Ramadan, in
the presence of a representative of the U.S.
Embassy to Bucharest, food was donated to the
inhabitants of Tataru Village.
American Books for Muslims in Romania
The traditional Iftar dinner was followed the
next day by a book donation at the Cultural and
Educational Center of the Mufti's Office in
Romania. U.S. Ambassador Mark H. Gitenstein
offered the Muslim community two collections of
books, one being composed of works of American
literature and the other of works on the history of
Islam. Declaring himself a member of the Muslim
TATARS FROM MURFATLAR ON STAGE OF
DOBRUDJAN MULTICULTURAL FESTIVAL
On July 27 - 29, 2012, the town of Murfatlar
held the Dobrudjan Multicultural Festival, which is
part of the project "The development of tourism,
the increase of touristic circulation and the
sustainable development of local and regional
touristic industry by promoting the touristic
resources of the town of Murfatlar, a melting pot of
Dobrudjan natural beauty, history and culture".
The local branch of the Democratic Union of
the Muslim-Turkish Tartars in Romania was part of
the events organised by the local public
administration, the youth and women's
organisations reproducing, through the events
prepared, the beauty and the richness of the
cultural values o
?f Dobrudjan Tatars.
On the first day of the festival, the members
of the women's organisation prepared traditional
Tatar and Turkish dishes, among the most
appreciated by the participants being baclava,
bogırdak , kurabye , kobete and geantık .
The food exhibition was arranged in the
stand assigned to the Tatar community, where
traditional costumes and objects of Dobrudjan
Tatars were also displayed. The traditional
costume parade was next, the young Tatars also
wearing proudly their traditional costumes, thus
emphasising both the beauty of the costumes and
of those who are wearing them.
The day ended with an artistic programme
attended by the Tatar dance group and by the Tatar
music band, through their performance the
protagonists confirming the fact that the young
generation knows its origins and enjoys being part
of this ethnicity.
16
17
18
19
Kadinlar Dünyasi
Ramazan ayınıñ bereketi
Romanya Müslüman Tatar Türkleri
Demokrat Birligi, Kadınlar Teşkilatı, bo
sene de Ramazan ayında kayır ve sawap
işleri yapmaga devam etti. Kadınlar
Teşkilatınıñ cañı başkanı Nubin Urfet ve
sekreteri Mubecel Vani hanımlar,
Bükreş'teki bi r şi rketten, Kamer Ali
soydaşımızdan sponsorizare kabıl etip,
ceşit turli tatlılar alıp keldiler. Tatar Birliginıñ
şubelerinde Tatar Tıli derslerine katılgan
ballar üşin 500 tane paket azirlenip,
Kadınlar Teşkilatınıñ başkanlarına teslim
etildi, onlar da bo paketlerni ballarga
bagışladılar. Bo ? ubelerni sizlerge de
bildiremiz: Köstenci, Mecidiye, Asan? i,
Tuzla, Eforie Nord, Kubadin, Kara Murat,
Kanara, Kocalı, Tekirgöl, Köstel.
Ramazan ayınıñ bereketine ballarımız da
kuwanacaklar. Bo kayır faaliyetin başarmak
üşin Kadınlarınıñ başkanı Nubin Urfet ve
sekreter Mubecel Vani hanımlardan, başka
protokol görevlileri Ali Firdes ve Vildan
Kurtmola hanımlar da yardımcı
bolganlardır.
Romanya Müslüman Tatar Türkleri
Demokrat Birliginıñ başkanı, Celil Esergep
bey şo fikirlerin bildirdi: „Bo sene Ramazan
ayınıñ bereketin ballarımız da tuysınlar.
Milletimizniñ kelecegin azirlemek üşin
ballarımızga süygi köstermek kerek.
Onlarnı özimizge yakın tutıp cemiyetimizni
tanıtmak, kimligimizni bildirmek moyın
borıjımız sayılır. Endiden sonra, kelecek
senelerde Bi rli knıñ faaliyetleri nden
caşlarımız ve ballarımız faydalanacak”.
Neriman İBRAİM
20
21
22
CaŞ - Ağustos / August 2012
RAMAZAN AYINDA ÖRF ADETLERIMIZ
Romanya Müslüman Tatar Türkleri
Demokrat Birligi'niñ “İsmail Gaspıralı” Caşlar
Teşkilatı “Ramazan Ayında Örf Adetlerimiz” konulı
faaliyetni tertipledi. Faaliyet sırasında İsmail
Gaspıralı Caşlar Teşkilatın başkanı Dincer Cafer,
Romanya Müslümanları Müftisi Murat Yusuf, T.C.
Köstenci Başkonsoloslıgı Din Hizmetleri Ataşesi
Aytekin Akçin, RMTTDB Köstenci Şubesi'niñ
birinci başkan yardımcısı Elvis İsmail ve Köstenci
Yunus Emre Türk Kültür Merkezin başkanı Haşim
Köç söz aldılar.
Bo faaliyetke İsmail Gaspıralı Caşlar
Teşkilatın Mankaliye, Tatlıcak, Tuzla, Tekirgöl,
Asanşı, Nurbat, Mejdiye, Kubadin, Kara Murat,
Kanara, Bükreş em de Kostence Şubelerinden
yaklaşık 100 çaşımız katılgandır.
Erol MENADİL
KÖSTENCI'DE KADIR GECESI
14 Ağustos 2012 Salı gecesi Köstenci
Hunkâr Camisinde Romanya Müslüman Tatar
Türkleri Demokrat Birligi'niñ “İsmail Gaspıralı”
Caşlar Teşkilatı, Romanya Müslümanları Müftiligi,
T.C. Köstenci Başkonsoloslıgı Din Hizmetleri
Ataşeligi ve Romanya Demokrat Türk Birligi'niñ
Caşlar Komisyonı “Kadır Gecesi” faaliyetin
tertipledi.
Faaliyet sırasında Romanya Müslümanları
Müfti si Murat Yusuf ve T.C. Köstenci
Başkonsoloslıgı Din Hizmetleri Ataşesi Aytekin
Akçin Kadir Gecesi men İslam Dini hakkında
konuştuşlar. T.C. Diyanet Başkanlığı tarafından
Romanya'da Ramazan ayı üşin görevli imam
Muhittin Yurttaş, Hunkâr Camisin imamı Zafer
Güneş, Refi Ergun ve Arslan Ozgün imamlar
Kur'an Kerim men ilahiler okıdılar.
Bo faaliyetke “İsmail Gaspıralı” Caşlar
Teşkilatın Şubelerinden yaklaşık 250 çaşımız
katılgandır.
Erol MENADİL
23
CaŞ - Ağustos / August 2012
PALAZU MARE MAALESINDE YAZ KURSLARI
Ramazan Ayı boyınca Romanya Müslüman
Tatar Türkleri Demokrat Bi rli gi Köstenci
Şubesi'niñ Eğitim Komisyonı Palazu Mare
Maalesin binasında Tatarca yaz kursları tertipledi.
Er kün Palazu Mare Maalesinden on talebe saat
18:00 – 20:00 arasında bo derslerge katıldı.
Derslerni Palazu Mare Camisin imamı Onder
Memet bergendir.
Bo programnı desteklegen RMTTDB
Köstenci Şubesi'niñ başkan yardımcısı Erol
Menadil, Spor Komisyon'niñ başkanı Aydın Ablez
ve Palazu Mare Maalesin temsilcisi Adnan
Zulkefil'dir.
Er kün talegelerge tatlılar ve meyve suları
ikram ettilgendir.
Adnan ZULKEFİL
NAVODARİ TATAR
KÜREŞLERI TURNUVASI
Navodari Kasabasın Künleri münasebeti
men 29 Temmuz Pazar küni Romanya Müslüman
Tatar Türkleri Demokrat Birligi'niñ Navodari
Subesi ve Navodari Belediyesi tarafından
tertiplengen Tatar Küreşleri Turnuvasın'a köp
sayıda cemaat katıldı. RMTTBD'niñ başkanı Gelil
Eserghep bey, Milletvekili Aledin Amet bey, 2012
Milletvekili adayınız Varol Amet bey, şube
başkanları ve üyeler, Navodari Belediye başkanı
Nicolae Matei bey, Türkiye'den Gemlik Belediye
başkanı Memet Turgut bey bo faaliyette tabıldılar.
Turnuvada başarılı bolgan küreşciler:
18-22 yaş kategoryasında:
Birinci: - Isleam Serhan – Asanşı (Valu lui Traian)
Ekinci:- Curti Denis – Asanşı (Valu lui Traian)
OPEN kategoryasında:
Birinci: - Gelil Denis – Asanşı (Valu lui Traian)
Ekinci:- Nicolae Constantin
Erol MENADİL
24
CaŞ - Ağustos / August 2012
FESTIVALUL MINORITĂŢILOR NAŢIONALE “SERBĂRILE DELTEI”
În perioada 10-12 august 2012, la Sulina a
avut loc Festivalul Minorităţilor Naţionale
“Serbările Deltei”, ediţia a XII-a, organizat de
Primăria şi Casa de Cultură Sulina, acest proiect
cultural fiind cofinanţat de Ministerul Culturii şi
Patrimoniului Naţional precum şi de Guvernul
României prin Departamentul pentru Relaţii
Interetnice.
Obiectivul festivalului a fost acela de a
descoperi şi promova interpreţi şi ansambluri
artistice, considerând că în acest mod se poate
aduce o contribuţie la cunoaşterea, dezvoltarea şi
perpetuarea culturii specifice minorităţilor
naţionale.
În acest an pe scena festivalului au urcat:
Ansamblul de dansuri CODLEA al Forumului
German Codlea, Ansamblul YILDIZLAR al Uniunii
Democrate a Tătarilor Turco-Musulmani din
România Filiala Mihail Kogâlniceanu, Ansamblul
SMERICICA GOTTLOB a Uniunea Ucrainenilor
Timişoara, Ansamblul BUZAVIRAG – Cultura şi
Civilizaţia maghiară de la Palatul Copiilor Braşov,
Ansamblul de dansuri PHRALIPEN al Comunităţii
Rromilor din Tulcea, Ansamblul de cântece şi
dansuri LOPADEA NOUĂ – UDMR Alba,
Ansamblul KAYNANALAR – Uniunea Democrată
Turcă Tulcea, Ansamblul ZADUNAISKA SICI –
Uniunea Ucrainenilor Tulcea cu participare
specială şi pentru Ansamblul ARTEMIS al
Comunităţii Elene Sulina, Ansamblul
APOLLONAS al Comunităţii Elene Sulina,
Ansamblul POSIDONAS al Comunităţii Elene
Sulina, Ansamblul CIAIKA al Comunităţii Ruşilor
Lipoveni Sulina şi Formaţia de dansuri ruseşti a
Casei de Cultură Sulina. În calitate de invitat de
onoare la această ediţie este Ansamblul
POIENIŢA din comuna Drajna, Prahova.
Concursul de interpretare a fost câştigat de
Ansamblul YILDIZLAR al Uniunii Democrate a
Tătarilor Turco-Musulmani din România Filiala
Mihail Kogâlniceanu, preşedinte Zulchefil Caiali,
instructor Adem Zecheria.
Dincer GEAFER
25
CaŞ - Ağustos / August 2012
TINERI CU CARE DE MÂNDRIM - GEMİL İLDEN
Numele meu este Gemil Ilden şi sunt studentă
în anul II la Facultatea de Matematică şi Informatică,
Universitatea Ovidius Constanţa. Am absolvit Liceul
Teoretic Ovidius şi prima şi singura opţiune a mea
pentru facultate a fost cea de matematică şi
informatică.
Eram convinsă încă din clasele mici că voi urma
un profil real, dar nu eram sigură că voi merge chiar pe
matematică.
Îmi plăcea matematica din clasele primare,
mergeam la concursuri şi olimpiade de mică. În clasa a
8 a am obţinut locul I la faza judeţeană a concursului
“Rural Math”, iar în clasa a 11 a am participat la
concursul Constantin Năstăsescu, la care am obţinut
locul doi la faza locală.
De ce am ales matematica? Personal mi se
pare materia la care nu trebuie să înveţi, trebuie să
înţelegi şi să gândeşti. Un motiv în plus ar fi şi faptul că
la baza oricărei ştiinţe exacte: fizică, chimie, economie
şi în domenii practice cum ar fi ingineria, domeniul
bancar etc. se află matematica, ea fiind un limbaj
“vorbit” de toate ştiinţele exacte.
Prima impresie în clasa a 9 a despre
matematică, a fost una la care nu mă aşteptam,
crezând că va fi mult mai greu decât în gimnaziu. Am
fost surprinsă de modul de a explica al profesorului,
exerciţiile prezentate şi explicate având un răspuns şi o
rezolvare foarte naturală pentru mine.
Clasa a 11 a a fost anul în care m-am decis să
urmez o facultate de matematică, analiza şi algebra au
ajutat mult în privinţa decisului.
Primul an de facultate m-a învîţat atât de multe,
nici nu îmi imaginam cât de multe “ascunde”
matematica după un nume atât de simplu. Primul an de
faculte am studiat mai multe materii matematice decât
informatice, toate foarte interesante şi de bază. Prima
mea sesiune a fost cu emoţii, ca a tuturora, dar s-a
finalizat foarte bine. Am reuşit să termin prima anul întâi
de faculte cu 10 pe linie, totul fiind realizat prin învăţat şi
aprofundat. Cel mai mult mi-au plăcut cursurile de
algebră ale doamnei lector dr. Denis Ibadula, cursuri
care nu numai că sunt de un înalt nivel ştiinţific, dar sunt
foarte atractive şi extrem de apreciate de toţi studenţii.
Acesta a fost şi unul dintre motivele pentru care
în anul doi de facultate am ales să urmez specilizarea
de matematică-informatică. Mai mult, m-a interesat mai
mult partea practică a matematicii. În acest an am
studiat mai mult partea de informatică şi matematică
aplicată decât în primul an. Au fost unele cursuri, cum
este cel al doamnei lector dr. Denis Ibadula, care m-au
făcut să mă decid ce voi face cu cariera mea. In aceşti
doi ani de facultate am avut prilejul să învăţ şi să
aprofundez o mulţime de lucruri interesante. Le
recomand tuturor celor cărora le place matematica sau
informatica să urmeze această facultate şi să nu se
lase pierduţi prin facultăţi de inginerie sau economie.
În perioada 10-12 mai 2011 si 10-12 mai 2012
am participat la primele două ediţii de “Workshop for
Young researchers in mathematics” organizat de
doamna lector doctor Denis Ibadula.
Foarte recent, în perioada 6-10 iulie 2012, la
propunerea şi recomandarea doamnei Denis Ibadula,
am participat la “Young women in topology”, un
workshop care s-a ţinut la Universitatea Bochum,
Germania. La recomandarea doamnei Ibadula, am
primit din partea organizatorilor full-suport pentru
participare. Workshop-ul a durat 3 zile şi s-au prezentat
teme specifice topologiei. A fost prima mea participare
la un workshop în afara ţării şi cu această ocazie am
dobândit experienţa
având contact cu alţi
matematicieni din jurul lumii şi am învăţat multe lucruri
interesante. A fost o bună ocazie să cunosc tineri care
lucrează în acest domeniu al matematicii veniţi din
toate părţile lumii: India, Franţa, Statele Unite ale
Americii, Norvegia etc. şi să ascult expunerile lor.
Anul viitor, cel terminal, voi susţine lucrarea de
licenţă, la care deja am hotărât ce temă voi alege,
algebra, fiindcă mi-a placut încă din liceu şi doresc să
continui să studiez algebră computaţională şi aplicaţii
ale algebrei în practică. Pe de altă parte, voi avea
privilegiul şi de a lucra cu cel mai bun profesor
universitar din România, doamna lector dr. Denis
Ibadula, cea care în acest an universitar a primit titlul de
profesorul universitar al anului. Pe viitor doresc să
continui cu un masterat de matematică aplicată în
economie sau domeniul bancar în afara ţării.
“Ilden este una dintre studentele mele cu care
mă mândresc, cu atât mai mult cu cât este şi tătăroaică
de-a noastra! Este prima din promoţia ei, a absovit anul
1 de facultate cu media generala 10 si anul 2 cu media
9.80. Ambiţioasă din fire, mi-a mărturisit că vrea să vină
în sesiunea din toamnă să-şi mărească cele 2 note de 9
şi să finalizeze anul 2 tot cu media generală 10. Ilden
este o fată nu doar foarte ambiţioasă, ci şi extrem de
inteligentă, serioasă şi cu multă putere de muncă. Am
remarcat-o încă de la primele mele cursuri de algebră
din anul 1. Acum, când valorile morale ale societăţii în
care trăim sunt din ce in ce mai mult puse la îndoială,
asemenea tineri din etnia noastră nu numai că ne
promovează imaginea, dar şi ne dau încredere şi
speranţa ca viitorul nostru este pe mâini bune!” Lect.
univ. dr. Denis Ibadula, profesorul universitar al anului
2011.
Denis IBADULA
26
CaŞ - Ağustos / August 2012
BEKIR SÎDKÎ CIOBANZADE
(SFÂRŞITUL POETULUI)
S-a născut la 15 mai 1893 în
satul Argîn de lângă oraşul
Karasubazar din Crimeea. A
desfăşurat o intensă activitate în
folosul poporului său. Imperialismul
rus nu a suportat acest lucru. De
aceea începând cu anul 1934 a
intensificat activitatea de urmărire
asupra sa.
Prin ordinul numărul 5 din 11
ianuarie 1937 dat de „Ilmler
Akademisi Azerbaidjian Şubesi Dil
ve Edebiyat Enstitüsü”. Ciobanzade
a fost atenţionat să-şi rezolve
problemele. Prin ordinul numărul 9
din 14 februarie 1937 a fost dat afară
de la institut. Rămânând fără servici
în vara anului 1937 a plecat cu
prietenul său G. Baghinov la oraşul
Kislovoda pentru a se odihni.
A fost arestat pe baza
dosarului de judecată numărul
12493 la sanatoriul Gornyak din oraşul Kislovoda.
Capetele de acuzare au fost:
1. încearcă destrămarea Uniunii Sovietice.
Vrea să înfiinţeze o uniune turco-tătară care fiind o
uniune panturcistă se va opune Uniunii Sovietice şi
partidului comunist
2. s-a aflat în fruntea acţiunilor de revoltă
armată şi sabotaj din Crimeea, Azerbaidjan,
Uzbekistan, Dagkistan
3. a făcut spionaj a fost agent secret al
Turciei şi al Poloniei
A fost supus la interogatoriu în zilele de 7-8
februarie, 3-6 martie, 17-20 aprilie şi 20-21
septembrie pentru a se stabili vina. I s-au pus
întrebări şi a fost supus la o tortură necruţătoare.
Pentru că nu a putut să reziste la aceste
torturi a acceptat de la început toate acuzaţiile ce iau fost aduse. Când i s-a cerut să spună care îi
sunt ultimele dorinţe, a enumerat toate activităţile
sale şi a pretins puternicului partid comunist şi
Uniunii Sovietice să fie lăsat să muncească
conform propriilor sale dorinţe. Cu toate că erau
foarte multe procese în ziua de 12 octombrie 1937,
hotărârea definitivă cu privire la Ciobanzade s-a
luat în această zi numai în 20 de minute. Conform
acestei decizii pe 13 octombrie 1937 a fost aliniat
împreună cu alţii pentru a fi împuşcat. A fost
înmormântat pe pământul Azerbaidjanului. Nu se
cunoaşte locul.
La sfârşitul anului 1937 a circulat un zvon
conform căruia Ciobanzade a fost prins de MKUD,
a fost deportat în Siberia şi acolo a fost făcut „şehit”
de către ruşi.
În ziarul din 7 august 1942 intitulat „Azad
Kîrîm”, Ismail Abdulah spune:
„în luna decembrie a anului 1938, într-o zi foarte
friguroasă, în Siberia, în satul Pakrovka aflat la
marginea unei ape curgătoare numită Trogk –
Peciorski, într-o pădure fără început
şi sfîrşit, tăiam lemne pentru foc sub
comanda unui gardian. Atunci am
văzut trecînd pe lîngă chempingul
nostru un grup de condamnaţi. Cred
că ne-au văzut şi ei şi de aceea s-au
apropiat sub pretextul că vor să
fumeze o ţigară. Erau la o distanţă
de 10-15 paşi de noi. I-am întrebat
de unde vin, mi-au răspuns că vin
din Kafkaz. Atunci mi-a crescut şi
mai mult curiozitatea. Săracii care
îşi pierduseră înfăţişarea şi
culoarea, s-au uitat unii la alţii. În
acelaşi timp, unul dintre ei a scăpat
din gură numele meu. M-am uitat cu
atenţie la el şi atunci am recunoscut
pe vechiul ziarist de la „Yeni Yol” din
Baku cu care lucrasem zece luni.
Era profesorul de limbă şi de istorie
Hasan Imamof care se ofilise aşa de
mult încît cu greu am putut să-l identific. Printre ei
se afla şi Bekir Sîdkî Ciobanzade care în anul 1924
venise din Crimeea în Azerbaidjian ca turcolog şi
ca profesor de limba şi literatura turcă la
Universitatea din Baku, cunoscutul istoric Abdullah
Takizade, Cebbar Mehmetzade şi mulţi alţi
intelectuali. La întrebarea „pe voi de ce v-au
închis?” au răspuns cu aceeaşi întrebare: „dar pe
tine de ce te-au închis?”
Concluzia pe care am tras de aici, a fost
foarte dureroasă şi m-a pus pe gînduri. Am înţeles
că MKVO vede în toţi turco-tătarii luminaţi,
duşmanii lor şi de aceea îi deportează în Siberia, în
tundrele siberiene etc.
Acum destinul iubitului poet şi prietenilor
profesori erau în mîinile puterii. Poate cine ştie ne
vom mai întâlni, am zis atunci.
Dar acest lucru nu a fost posibil. Nu a putut
să reziste la frigul de -40 grade C, a murit în anul
1938 în timpul deportării.”
După S. Nogayev a fost omorît în anul 1939
în oraşul Hacimaz din Azerbaidjian.
Se agreiază mai mult ideea că a fost făcut
„şehit” în Azerbaidjian.
Conform amintirilor lui Azis Şerif la cererea
primei soţii Dilara Hanim, conform articolului lui Z.
Bunzatof la cererea celei de a doua soţii Rukiye
Ghireyevna în perioada 1954-1955, Înaltul
Tribunal Militar al Uniunii Sovietice pentru a
corecta greşeala care s-a făcut a anunţat cu
satisfacţie la 6 septembrie 1957 că procesul cu
numărul 12493/69 a fost scos de pe rol pentru că
acuzaţiile ce i-au fost aduse lui Ciobanzade, au
fost neîntemeiate.
Ce păcat că acest lucru s-a întamplat după
20 de ani de la moartea poetului şi nu înainte de a fi
omorît.
Prof. Vildan Anefi
27
WWW.RADIO-T.RO
EMITE ZILNIC INTRE ORELE: 500-1400
DISPONIBIL IN CONSTANTA
Publicaţie editată de Uniunea Democrată a Tătarilor Turco-Musulmani din România cu sprijinul Departamentului pentru
Relaţii Interetnice din cadrul Guvernului României.
Responsabilitatea conţinutului materialelor publicate, aparţine în exclusivitate autorului. Manuscrisele de la redacţie nu se vor restitui autorilor.
Redactor - şef KARADENIZ: Erol MENADIL
Redactor - şef KADINLAR DUNYASI: Neriman IBRAIM / Redactor - şef CAŞ: Dincer GEAFER
Redactori: Genan BOLAT, Ghiulşen ISMAIL / Tehnoredactare computerizată: Dincer GEAFER, Adina BOCAI
Adresa: Str. B.P. Haşdeu, nr. 53, Constanţa
Telefon: 0040.241.61.66.43 / 0040.241.520.186
Fax: 0040.52.13.17 - email: [email protected]
www.UniuneaTatara.ro
Tipar executat la: S.C. BOLTIBROM S.R.L. - Constanţa, Telefon: 0241.63.45.47; www.boltibrom.ro
EDIŢIA A XVIII-A
6 - 9 SEPTEMBRIE 2012
TEATRUL DE VARĂ SOVEJA
CONSTANŢA - ROMANIA

Benzer belgeler

indir - Uniunea Democrata a Turco

indir - Uniunea Democrata a Turco Yıl XXIV Sayı 245/10 Ekim 2013 Octombrie 2013

Detaylı

indir

indir Bu duygu ve düşüncelerle, Romanya'da yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın Ramazan ayını kutluyor, bu ayın tüm İslâm âleminin huzur, birlik, beraberlik ve dirliğine, bütün insanlığın barış ve hidayet...

Detaylı