dergiyi okumak için tıklayınız

Transkript

dergiyi okumak için tıklayınız
Balıkesir Tabip Odası yayınıdır
BALIKESİR HEKİM
Dergisi
Ağustos-Ekim 2010
1
Sayfa 2
BALIKESİR HEKİM
DERGİSİ
2
BALIKESİR HEKİM
Yayın Kurulu’ndan
DERGİSİ
Dr. Necdet Uçan
Ağustos-Ekim 2010
MERHABA
5947 Sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin
Tam Gün ÇalıĢmasına ve Bazı Kanunlarda
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun„ un bir
DERGİSİ
kısmı hemen, bir kısmı 30 Haziran‟da yürürlüSahibi
ğe girdi, bir kısmı da 30 Ocak 2011 de yürürBalıkesir Tabip Odası Adına
lüğe girecek. Sonuçlarını ve tüm olumsuzluklaUzm.Dr.Aydın ġAVKLI
rını öncelikle biz hekimler daha sonra da vaSorumlu Yazı ĠĢleri Müdürü
tandaĢlarımız yaĢayacak.
Dr.Tamer HANCILAR
Bakanlıkça yapılan tüm açıklamalara rağmen
hekimlerin özlük haklarında bir iyileĢme sağGenel Yayın Yönetmeni
lanmamıĢtır. Hekimlere eğitim ve araĢtırma
Dr. Necdet UÇAN
etkinliklerini bir yana bırakıp sadece muayene
Yayın Kurulu
ve tedavi yapması istenen, normal mesai sonraYrd.Doç.Dr. Muhammet CAN
sı 5–6 saat daha çalıĢılması istenen öğretim
Uzm.Dr.ġahin CILIZ
üyelerine verileceği söylenen ücretler, toplumUzm.Dr.Özcan YILMAZ
da hekimlere karĢı olumsuz önyargıların güçDr. Hülya BALKANLI
lenmesine yol açmaktadır. Hekimlere saldırı ve
Dr. Ahmet DAMAR
Ģiddetin her geçen gün arttığı bir dönemde bu
Dr. Hüseyin GÜNDOĞDU
tür söylemlerin ne kadar anlamsız ve kıĢkırtıcı
Dr. Birgi TUNA
olduğu açıktır. Gerçi yasanın bir kısmı AnayaDr. Dilek YILDIRIM
sa Mahkemesi tarafından hekimler lehine iptal
Dr. Uygur SARGIN
edilmiĢtir.Ayni konuda DanıĢtay kararları da
Dr. Murat ERGÖZ
olmasına rağmen yasalar göz ardı edilerek heDr. Zeki ġENGÖR
kimler üzerinde baskı oluĢturulmakta ve muaDr. Turgay BAġARIR
yenehaneler kapatılmaya zorlanmaktadır.
Bir taraftan muayenehaneler kapatılırken diğer
İletişim
Anafartalar Caddesi 1.Özel Ġdare ĠĢhanı
taraftan kırk katır mı? kırk satır mı? anlayıĢı ile
Kat:3, No:74; P.K:10100, Balıkesir
“muayenehanecilik” anlamı taĢıyan sözleĢmeli
Tel:0266.2412983; Fax:0266.2458784
statüde hiçbir güvencesi olmayan Aile HekimGSM:0532.7074624
liği getiriliyor, bir taraftan da zorunlu mesleki
E-mail: [email protected]
sigorta getirilmektedir. Bakanımızın ilk açıklaWeb: www.balıkesirtabip.org.tr
malarında Sevk zinciri zorunlu olacak deniliyordu. Ama yıllardır sevk zinciri kapsamında
Baskı: Taner Ofset
olan (yeĢil kartlılar, devlet memurları,
Balıkesir Hekim Dergisi , Balıkesir Tabip OdaSSK‟lılar) hastalar istedikleri kuruma (üçüncü
sı’nın ücretsiz yayın organıdır. Üç ayda bir
yayınlanır. Dergideki yazılar aksi belirtilmedikçe basamak sağlık kuruluĢu dahi olsa) baĢvurabiBalıkesir Tabip Odası’nın resmi görüĢü değilliyor. Gerçi son açıklamalarda sevk zinciri
dir. Kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir.
olmayacağı beyan edilmektedir ki “Aile Hekimliğinin hastanın önce Aile Hekimine gitmesi gerektiği” ilkesi yerle bir edilmiĢtir.
Yayın Kurulu’ndan__ ___ 03
Yönetim Kurulu’ndan__ _ 04
Haberler__ __ __ ___ __ 5-11 Ġlimizde Aile Hekimliği uygulamasına geçilmiĢtir. GeçiĢ için altyapı yeterli olarak hazırTÖK__ ___ ___ ___ ___ 12
lanmadığından gerek AH sistemine girenler,
GörüĢ__ ___ ___ ___ ___ 13
gerekse girmeyenlerde olumsuz etkiler yaratMedikal___ ___ ___ ___ 14-15 mıĢtır. Değerlendirmesini bir sonraki sayımızTıp Tarihi___ ___ ___ __ 16-17 da yayınlayacağımız AH uygulamaları ve geçiĢ
Güncel___ ___ ___ ____ 18
sürecinde personel, bina ve malzeme sorunları
SöyleĢi___ ___ ___ ___ 19-20 oldukça sık yaĢanmıĢtır. Buna bir de kullanılaAraĢtırma___ ___ ___ __ 21-22 cak bilgisayar programları ile ilgili kafa karıĢıklıkları eklendiğinde daha çekilmez bir duParamedik___ ___ ___ __ 23
rum oluĢmuĢtur.
Üyelik ĠĢleri___ ___ ___ _ 24
Ülkemizde Sağlık harcamaları 2002 yılına göre
Kitap___ ___ ___ ___ __ 25
5–6 katına çıkmıĢtır. Sağlık hizmetleri ayni
Nüktedan___ ___ ___ __ 26
oranda iyileĢmiĢ, ulaĢılabilir ve kaliteli hale
Gezi___ ___ ___ ___ ___ 27
gelmiĢ midir?
Kültür Sanat___ ___ ___ 28
Kısacası birbirini tamamlamayan, parça parça
Deontoloji___ ___ ___ _ 29
ancak bizlerin lehine olmadığı çok açık olan
Çalabileceğiniz bir kapı__ 30
İÇİNDEKİLER
BALIKESİR HEKİM
3
süreçte düzenlemeler peĢ peĢe ve baĢ döndürücü hızla geliyor. Geçen sayımızda; “ülkemizde
yabancı hekimlerin çalıĢması ve Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkındaki Kanun
TBMM gündemine getirilip, hastaneler birer
iĢletmeye dönüĢecek, ucuz hekim iĢ gücü ile
Aile hekimlerinden sonra uzman hekimler de
sözleĢmeli olup iĢ güvenceleri kalmayacaktır”
demiĢtik, Maalesef Hastane Birlikleri Pilot
Uygulaması Hakkındaki yasa tasarısı komisyonlardan geçmiĢ ve TBMM gündemine getirilmiĢtir. Böylece kamu hastanelerinin özelleĢtirilmesi, özel hastaneler gibi kategorize edilerek puanlandırılması, hastayı “müĢteri” olarak
görme dönemi baĢlayacaktır.
ÇalıĢma Bakanlığınca ĠĢyeri hekimliği hizmetlerinin ve eğitimlerinin taĢeron sağlık Ģirketleri
eliyle yürütülmesi düzenlemelerini DanıĢtay,
yürütmesini durdurmuĢtur. ĠĢyeri koĢullarının
giderek kötüleĢmesi sonucunda tersane, yeraltı
madenlerindeki ve değiĢik iĢ kollarındaki iĢçi
ölümlerinde artıĢlar yaĢanmakta, olumsuzluklar artma eğilimi taĢımaktadır.
Tam Gün Yasası (TGY) ile iĢyeri hekimleri ve
kurum hekimleri sahipsiz bırakılmıĢtır. Ayrıca
TGY‟nın ön uygulaması olarak Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü‟nün
28.01.2010 tarihli genelgesi ile Sağlık Bakanlığı‟na bağlı yataklı tedavi kurumlarında “mesai
dıĢı poliklinik uygulamasına” geçilmesi ile acil
servislere mesai saatleri haricinde ve genel ve
resmi tatil günlerinde, acil müdahale gerektirmeyen ve ayakta tedavisi sağlanabilecek durumdaki hastalara, mesai saatleri dıĢında (tatil,
hafta sonu, bayram, gece-gündüz demeden)
çalıĢtırmayı öngörülmektedir. Hekimin fiziksel
kapasitesini zorlayıp sağlığını ve güvenliğini
tehlikeye düĢürebilecek ve karar verme yetisini
olumsuz etkileyebilecek bu genelge TTB tarafından yargıya taĢınmıĢtır.
Ġlimizde Tıp Fakültesi açılmıĢtır. Buna paralel
olarak odamız bünyesinde BTO Tıp Öğrencileri Komisyon (TÖK) kurulmuĢtur. Bu sayımızda öğrenci komisyonu tarafından hazırlanan
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim
ERENTÜRK ile söyleĢi ve öğrencilerin sorunları ile ilgili yazı yer almaktadır.
Sizden gelen yorumlara da yer verdik. Resim,
karikatür, Ģiir, yazı her türlü iletinizi değerlendirilip bundan sonraki sayılarımızda da yer
vermeye devam edeceğiz. Ġletinizi daha çeĢitlendirmeniz bültenimizin zenginliği olacaktır.
Bilgi paylaĢıldıkça çoğalır ve değer kazanır.
Sevgi ile sağlıkla ve dostlukla kalın…
Yönetim Kurulu‟ndan
Ağustos-Ekim 2010
YENĠ DÖNEM VE
YENĠ ĠHTĠYAÇLAR
Balıkesir Hekim Dergisi, Bülten‟den
dergiye geçiĢin ilk sayısıdır. Bundan
sonra Balıkesir Tabip Odası çalıĢmalarını siz meslektaĢlarımıza 3 ayda bir
düzenli çıkarmayı düĢündüğümüz dergiyle ulaĢtırmayı hedeflemekteyiz.
Mayıs 2010 seçiminde iĢ baĢına gelen
yeni yönetim kurulu baĢta ülkemizde
ve özelde de ilimizde pek çok sorunla
karĢı karĢıya kalmıĢtır. Türkiye genelinde, esas patenti IMF ve Dünya Bankası olan AKP iktidarı eliyle hızla yürürlüğe konulan ve 2003 yılından bu
güne önüne kattığı ne varsa yıkarak
gelen bir “Sağlıkta Dönüşüm Programı” yürütülmektedir.
Esas itibarıyla halkın “sağlık hakkı”
sağlığın piyasaya açılmasıyla paralılaĢtırılırken, geniĢ halk kitlelerine her
defasında “makyaj” malzemesi Ģeklinde sunulmaktadır.
En son Aile Hekimliği uygulamasında
1934 yılındaki bir görüntüden oluĢturulan ilkokul öğrenci fotoğraflarında,
bir öğrencinin elindeki dövizde “aile
doktoru istiyoruz” yazısı vardır. Bakanlık bu yazıyla propaganda yapar
hale gelmiĢtir.
Kıssadan hisse, yürürlüğe koymak
istenilen uygulamayı, “yenilir-yutulur
hale getirerek pazarlamak ön Ģarttır”
tezi AKP‟nin sağlık politikasının de
temelini oluĢturmaktadır.
Tıp ve sağlık hizmetleri kısa vadede
yürütülen sağlık politikalarıyla oluĢacak bir memnuniyet ve beklenti ile
yürütülemez. Değerli hocamız
Dr.Nusret FiĢek‟in isim babası olduğu
“Sağlık Ocağı” kavramı ve uygulamalarını ortadan kaldırmak bu kadar kolay gerçekleĢmemeliydi.
YaklaĢık 50 yıllık sağlık planlaması
ve uygulaması “aile doktoru” gibi
propagandif bir slogana kurban edilmemeliydi. Esas üzüntümüz bu konuda, medya ve basın yayın organlarında
bu “aile hekimliği” modelinin alt yapısını, finansmanını ve kaynaklarının
ne olacağını tartıĢılmıyor olmasıdır.
Gerçekte “birinci basamak sağlık
hizmetlerinin ticarileştirilmesi” anlamına gelen bu uygulamanın anlatımı
ve tanıtımı konusunda Sağlık Bakanlığı ve Ġl Sağlık Müdürlükleri tek kale
çalıĢma yürütmüĢlerdir. Ne TTB, ne
tabip odaları, nede örgütlü emekçi
sendikaları bu konuda yeterli uyarı ve
çalıĢma yürütememiĢlerdir. Yinede,
halkın sağlık hakkıyla ilgili yaĢanan
ve yaĢanacak olumsuzlukları TTB ve
Balıkesir Tabip Odası olarak aktarmak
ve anlatmak asli görevlerimiz arasındadır.
“Aile doktoru” sloganına kurban edilen temel sağlık hizmetlerinin ticarileĢtirilmesi uygulamasında esas ses
çıkarması gereken hekimlerde
“anestezi” etkisinden henüz çıkamamıĢlardır. Ekim 2010 itibarıyla, Balıkesir‟de yaĢanan “Aile Hekimi” yerleĢtirme göçü yeni yeni kendini göstermeye baĢlamıĢtır.
Sebeplerine bakacak olursak:
Birincisi, yeri değiĢmeyen hekim kalmadı.
Ġkincisi, merkez ve ilçe yerleĢtirmeleri, yıl ve yaĢ kriteri ile uzaklıkyakınlık ekseninde “puan”a göre ayar
landı.
Üçüncüsü, sonuçta yüksek maaĢ beklentisi olan pratisyen hekim arkadaĢlar
daha sürecin baĢında olmamıza rağmen “soğuk duş” etkisine girdi.
Dördüncüsü, bu durumun basitçe bir
“model değişikliği” olmadığını, bir
“sistem” ve “yapısal bir değişim”
yada baĢka bir değiĢle bir “yıkım”
değiĢikliği olduğunu meslektaĢlarımıza anlatamadık. PerĢembenin geliĢi
çarĢambadan belliydi, yada kimse bu
kadar radikal bir değiĢikliğin, yine bu
kadar kolay Ģekilde gerçekleĢeceğine
inanmadı.
Sonuç olarak, önümüzdeki süreç
“anestezi” etkisinden çıkarak hekimlik mesleğinin radikal değiĢime uğrayan “yeni yüzü”yle yüzleĢmemizi ve
“gerçeklerle-hayal satan pazarcıları”
ayırmak dönemi olacaktır.
Sağlıkta dönüĢüm programının mimarları, hekimleri “fakirlikte eşitlik”
prensibine göre çalıĢtırmaya hazırlanırken, yeni mücadele yöntemleri ve
yeni bir TTB ve tabip odası anlayıĢına
ihtiyacımız olduğunu düĢünüyoruz.
Bu anlayıĢı da bir araya gelmeyi baĢaran sağlık çalıĢanları ve hekimler yapacaklardır. Çünkü, bir zamanların
“don kişot”ları artık aramızda değiller.
Sağlık Ocakları tasfiye oldu; ardında bu görüntüler kaldı.
4
Haberler
BALIKESİR HEKİ
DERGİSİ
Ağustos-Ekim 2010
bip Odası Yönetim Kurulu Üyeleri 29
Eylül 2010 tarihinde atanması nedeniyle
Balıkesir Ġl Sağlık Müdürlüğü‟ne
Dr.Hasan Yılmaz‟ı Ġl Sağlık Müdürlü1986‟dan beri aralıklarla bu görevi yürü- ğü‟nde ziyaret etti. Ziyarette
ten ve görevden alınan Halk Sağlığı Uz- “farklılıklarımızı tolore etmemiz gerekir”
manı Dr.Mehmet ÇalıĢkan‟ın yerine daha diyen Ġl Sağlık Müdürüne yönetim kurulu
önce NevĢehir Ġl Sağlık Müdürü olan
üyeleri de ilin sağlık ve hekim sorunlarıyDr.Hasan Yılmaz getirildi. Balıkesir Ta- la ilgili görüĢ bildirdiler.
Dr. Mehmet ÇalıĢkan
Dr.Hasan Yılmaz
ĠL SAĞLIK MÜDÜRÜ DEĞĠġTĠ
AH YERLEġTĠRMELERĠNDE
MERKEZDE SADECE 5 HEKĠM
KENDĠ SAĞLIK OCAĞINDA KALDI
Ġlimizde 11.10.2010 tarihinde baĢlayacak olan Aile Hekimliği uygulaması için 04.09.2010 tarihinde Aile
Hekimliği yerleĢtirmeleri yapıĢmıĢtır.313 Aile Hekimliği pozisyonunun
hepsine yerleĢtirme yapılmıĢtır. 9
Aralık 2004 tarihli ve 25665 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 5258
sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun’ un “Amaç
ve kapsam” baĢlıklı 1. maddesinde”
Bu Kanunun amacı; Sağlık Bakanlığının pilot olarak belirleyeceği illerde, birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliĢtirilmesi, birey ihtiyaçları
doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık veril mesi, kiĢisel
sağlık kayıtlarının tutulması ve bu
hizmetlere eĢit eriĢimin sağlanması “
25 Mayıs 2010 ve 27591 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan Aile
Hekimliği Uygulama Yönetmeliği‟
nin 1. maddesinde “Bu Yönetmeliğin amacı; birinci basamak sağlık
hizmetlerini güçlendirmek ve verilen
sağlık hizmetinin kalitesini artırmak
için aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının çalıĢma usul ve esaslarını, çalıĢılan yer, kurum ve statülerine göre öncelik sıralamasını, aile
hekimliği uygulamasına geçiĢe ve
nakillere iliĢkin puanlama sistemini
ve sayılarını, aile sağlığı merkezi
olarak kullanılacak yerlerde aranacak fiziki ve teknik Ģartları, meslek
ilkelerini, iĢ tanımlarını, performans
ve hizmet kalite standartlarını, hasta
sevk evrakı, reçete, rapor ve diğer
kullanılacak belgelerin Ģeklini ve
içeriğini, diğer kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliğini, kayıtların tutulmasını,
çalıĢma ve denetime iliĢkin sair usul
ve esasları belirlemektir”
4. maddesi (c) bendinde
“Kendisine kayıtlı kiĢilerin ilk değerlendirmesini yapmak için altı ay
içinde ev ziyaretinde bulunur veya
kiĢiler ile iletiĢime geçer”
(ç) bendinde KiĢiye yönelik ko-
5
ruyucu sağlık hizmetleri ile birinci
basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon
ve danıĢmanlık hizmetlerini verir”
denilmektedir.
Gerek Pilot Kanunda gerekse
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde Aile Hekiminin Koruyucu
sağlık hizmetinin ağırlıklı olarak
vermesi, bu hizmetlere eĢit eriĢimin
sağlanması, 1. basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, verilen
sağlık hizmet kalitesinin arttırılması,
6 ay içerisinde ev ziyaretinde bulunarak bölge nüfusu ile iletiĢime geçmesi ve kiĢiye yönelik koruyucu
sağlık hizmetleri ile birinci basamak
tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danıĢmanlık hizmetlerini vermesi kısacası
bölgesini ve bölge özelliklerini çok
iyi tanıması amaç olarak belirtilmiĢtir.
Oysa Aile Hekimliği yerleĢtirmelerinde Ġlimiz merkezinde bölgesini
tanıyan, bölge nüfusu ile birebir iletiĢimde olan sadece 5 Hekim kendi
Sağlık Ocağında kalabilmiĢtir.Diğer
83 hekimin yeri değiĢmiĢ olup, yeri
değiĢen hekimlerin bölgelerine
uyum sağlamaları için ve bölge nüfusu ile iletiĢimleri için zamana gereksinim duyulacaktır.
BALIKESİR HEKİM
Haberler
DERGİSİ
Ağustos-Ekim 2010
1-Prof.Dr. Mahir Alkan
2-Prof.Dr. Bedriye Tunçsiper
3-Prof.Dr. ġerif Saylan
BAÜ’DE REKTÖRLÜK SEÇĠMĠ
YAPILDI
Balıkesir Üniversitesi‟nde 21
Ekim 2010 tarihinde rektörlük seçimi
yapıldı. Toplam 418 öğretim üyelerinin 398‟i oy kullandı. Ġki oyun boĢ oy
olarak çıktığı seçim sandığından 396
geçerli oyların dağılımı aĢağıdaki gibi
olmuĢtur:
Prof.Dr. Mahir Alkan
130
Prof.Dr.ġerif Saylan
70
Prof.Dr. Bedriye Tunçsiper
69
Prof.Dr. Kerim Özdemir
48
Prof.Dr.Ali Duymaz
34
Prof.Dr. Edip Örücü
27
Prof.Dr.Selim Erentürk
6
Prof.Dr.Ġrfan Ay
4
Geçen 4 yıllık dönemde icraatları
nedeniyle çok eleĢtirilen (özellikle
Tıp Fakültesi Hastanesinin geliĢimini
engellediği iddiaları nedeniyle)
Prof.Dr. ġerif Saylan‟ın birinci sırada
seçilen Prof.Dr. Mahir Alkan‟ın neredeyse yarısı kadar oy alması sürpriz
sonuçlardan sayılabilir.
BĠLĠMSEL ETKĠNLĠKLER
Ulusal HemĢirelik Kongresi
Antalya, 29 Ekim-2 Kasım 2000. Bahçecik N.: Çocukta Cinsel Ġstismarlar ve
Önlemede Cinsel Eğitimin Yeri ve Önemi
www.halic.edu.tr/akademik-kadro/nefisebahcecik
Ulusal Geriatri Kongresi
28 Ekim-01 Kasım 2009 tarihleri arasında
Lykia World ÖLÜDENĠZ - FETHĠYE' de
yapılacaktır.
www.tugev.net/forum/index.php?topic=386.0
Seçim sonuçları üzerinden Balıkesirliyi en çok ilgilendiren konu Tıp
Fakültesinin Balıkesir‟i Bursa ve
Ġzmi‟e mahkum eden durumdan çıkarması açısından daha fazla ilgilendirmektedir. 2006‟da kurulan Tıp Fakültesi‟nin Ģu anda 37 öğretim üyesi
ve 3 uzmanı ile 1 uzmanlık öğrencisi
bulunmaktadır. Anabilim Dallarının
yarısı boĢ olmakla birlikte, acil ve
yoğun bakım üniteleri de henüz açık
değildir.
21. Ulusal Üroloji Kongresi.
30 Ekim-3 Kasım 2010, 11 - 14 Kasım
2010, Compex 2010 …
www.sv-hotel.com/turkce/kongreler-veorganizasyonlar.asp
6. Uludağ Nöroloji Günleri
10-13 mart 2011 Karinna Otel Uludağ
http://www.uludagnoroloji.org/
7.Uludağ Pediatri KıĢ Kongresi
6-9 mart 2011 Grand Yazıcı otel Uludağ
http://www.uludagpediatri.org/
Rektörlük seçimlerine dönersek,
aynı anda Türkiye genelinde 21 Ekim
2010 tarihinde 16 Üniversite seçim
yapmıĢtı ve 12‟sinin rektörü en yüksek oyu almıĢtı. Kocaeli Üniversitesi
rektörünün tüm oyların %70‟sini almasına rağmen CumhurbaĢkanlığına
2.sıradan sunulması, üniversitelerin
bilimsellikten uzaklaĢmasının veya
her dönem iktidara göre politize kurumlar olmasının iĢareti de sayılabilir.
10.Uludağ Jinekoloji Obstetri KıĢ Kongresi
2-6 mart 2011 karina otel, Uludağ
http://www.uludagkadindogum.org/
Psikanalitik bakıĢlar 4
4-5 aralık 2010 Boğaziçi Ü. Kültür merkezi Ġstanbul.
http://www.psikanalitikbakislar.org/psikanalitik-bakislar
8. Ulusal Cinsellik ve Cinsel Tedaviler
Kongresi
3-5 Aralık 2010 Point Barbaros Otel
Bilindiği gibi, seçilen adayları,
önce YÖK üç isim halinde Çankaya‟ya sunmakta, ardından da CumhurbaĢkanı atamaktadır.
http://www.cetadkongre2010.org/fileadmin/templates/
bilimselcetad.html
11. Ulusal uyku tıbbı Kongresi
6-10 Kasım 2010 Maritim pine Beach,
Antalya.
Seçim sonuçları üzerinden ilk 6
aday YÖK tarafından değerlendirildi
ve 4 Kasım 2010 itibarıyla CumhurbaĢkanlığına sunulan 3 isim Ģunlardır.
http://www.uykukongresi.org/
6
BALIKESİR HEKİM
Haberler
DERGİSİ
Ağustos-Ekim 2010
Merkez Ġlçede faaliyet gösteren
Gintem Katı Atık Yönetimi AĢ‟nin
odamızdan istemiĢ olduğu iĢyeri hekimi talebi üzerine 8 Haziran 2010 tarihinde Merkez Ġlçe ĠĢyeri hekimliği
listesine istinaden Dr. Zeki ġengör
görevlendirilmiĢ ve ÇalıĢma Ġzni verilmiĢtir.
Ayvalık ilçesinde faaliyet gösteren
Yudum Gıda San ve Tic AĢ‟nin odamızdan talep ettiği iĢyeri hekimi talebi
üzerine 12 Temmuz 2010 tarihinde
Ayvalık ilçesi iĢyeri hekimliği listesine istinaden Dr. Levent Aras görevlendirilmiĢ ve ÇalıĢma Ġzni verilmiĢtir.
Bandırma ilçesinde faaliyet gösteren
Çelebi Bandırma Liman ĠĢletme Müdürlüğünün odamızdan istemiĢ olduğu
iĢyeri hekimi talebi üzerine 20 TemĠġYERĠ HEKĠMLĠĞĠ
AĠLE HEKĠMLĠĞĠ
muz 2010 tarihinde firmanın iĢçi sayıKOMĠSYON ÇALIġMALARI
sının ellinin altında olması nedeniyle
Ġlimizde 4 Eylül 2010 tarihinde Aile Merkez Ġlçede faaliyet gösteren Tarım Dr. Mesut Durmaz‟ın yapmıĢ olduğu
Hekimliği yerleĢtirmeleri yapılmıĢ,11 Kredi Kooperatifinin odamızdan iste- hizmet sözleĢmesi onaylanmıĢ ve ÇaEkim 2010 tarihinde de apar topar miĢ olduğu iĢyeri hekimi talebi üzeri- lıĢma Ġzni verilmiĢtir.
Aile Hekimliği uygulamasına geçil- ne 3 Mart 2010 tarihinde Merkez Ġlçe Merkez Ġlçede faaliyet gösteren Bim
miĢtir. Sağlık Personeli ne olduğunu ĠĢyeri Hekimliği sıralamasına istinaBirleĢik Mağazalar AĢ‟nin odamızdan
anlayamadan tercih zorunda bırakıl- den Dr. Ertürk Gençoğlu görevlendi- istemiĢ olduğu iĢyeri hekimi talebi
mıĢ, kimi hastanelere kimi 112 lere rilmiĢ ve çalıĢma Ġzni verilmiĢtir.
üzerine 9 Ağustos 2010 tarihinde
kimi de Toplum Sağlığı Merkezlerine Bandırma‟da faaliyet gösteren Bandır- Merkez Ġlçe iĢyeri hekimliği listesine
tercih etmek/ettirilmek durumunda ma Mermer Sanayi ve Ticaret AĢ‟nin istinaden Dr.Ayla Sargın görevlendikalmıĢlardır.
odamızdan istemiĢ olduğu iĢyeri heki- rilmiĢ ve ÇalıĢma Ġzni verilmiĢtir.
mi talebi üzerine 28 Nisan 2010 tari7 Ekim 2010 günü hastanelere giden hinde Bandırma Ġlçe ĠĢyeri Hekimliği
personel “ocak” larından duygu yüklü sıralamasına istinaden Dr. Kemalettin
sahnelerle ayrılmıĢtır. Yıllardır inan- Sönmez görevlendirilmiĢ ve ÇalıĢma
dıkları, inanarak hizmet verdikleri Ġzni verilmiĢtir.
1.basamak koruyucu sağlık hizmetle- Merkez Ġlçede faaliyet gösteren Esse
rinden gebelerinden, bebeklerinden, Madencilik ve Baykan Mobilya Aġ ile
lohusalarından, arkadaĢlarından kopa- iĢyeri hekimliği hizmet sözleĢmesi
rılıyorlardı. TSM lerde kalanlar yarı- imzalayan Dr. Muzaffer Sunar‟a firnın ne olacağı karmaĢası ve kargaĢası manın iĢçi sayılarının ellinin altında
içerisinde yazgılarına razı oluyorlardı. olması nedeniyle onay verilmiĢtir.
Edremit ilçesinde faaliyet gösteren
Sonuçta sessiz sedasız içinde bir Tesco Kipa Kitle Pazarlama Aġ‟nın
“deprem” yaĢıyordu sağlık persone- odamızdan istemiĢ olduğu iĢyeri hekili…Kalanlar da,gidenler de,Aile Heki- mi talebi üzerine 25 Mayıs 2010 tarimi olanlar da “acaba” duyguları içeri- hinde Edremit ilçesi iĢyeri hekimliği
sinde bilinmezliklere,yeni görev yerle- sıralamasına istinaden Dr.Levent Özrine ve görevlerine yelken açıyorlardı. demir görvlendirilmiĢ olup çalıĢma
izni verilmiĢtir
7
Haberler
Ağustos-Ekim 2010
BĠRĠNCĠ BASAMAKTA
“UCRETTE ADALET” ĠÇĠN
DAVA AÇILDI
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi‟nin hukuksal destek verdiği bir
sağlık ocağı hekimi tarafından, birinci
basamakta sağlık ocağı hekimi aleyhine oluĢturulmuĢ olan maaĢ farkının
ortadan kaldırılması aile hekimlerine
ödenen ücretten daha az ücret ödenmesi nedeniyle doğan ücret farkının
ödenmesi istemiyle DanıĢtay‟da dava
açıldı.
Açılan davada; aynı nitelikte görev
ve sorumluluklara sahip olan ve kamusal bir görevi yerine getiren hekimlerin aynı ücretten yararlandırılmasına
iliĢkin düzenleme yapılmamasının,
Anayasa‟da ve ülkemizin tarafı olduğu uluslararası sözleĢmelerde öngörülen “eĢitlik” ilkesi ile Anayasa‟da belirtilen “ücrette adaletin sağlanması”
ilkesine aykırı olduğu dile getirilerek
dayanağı olan düzenlemenin iptali için
Anayasa Mahkemesi‟ne baĢvurulması
talep edildi.
AH UYGULAMASI YARGIDA
Ankara Tabip Odası tarafından
28.05.2010 günü açılan ve Ankara 8.
Ġdare Mahkemesi'nde 2010/822 Esas
nosu ile görülecek olan iptal davasında, Sağlık Bakanlığı ve Ankara Valiliği Ġl Sağlık Müdürlüğü tarafından belirlenerek ilan edilen "yerleĢtirmeye
esas son liste"nin iptali ve öncelikle
yürütmenin durdurulması talep edildi.
Bilindiği üzere Ankara'da aile hekimliği görevlendirmelerine esas alınacak son liste, 26 Mayıs 2010 tarihinde Ankara Valiliği Ġl Sağlık Müdürlüğü resmi web sitesinde internet
ortamında ilan olunmuĢtu. Ancak çok
TAġERON ġĠRKETLER ĠġYERĠ
sayıda hekimimiz, listedeki puanları
HEKĠMLĠĞĠ EĞĠTĠMĠ
ve sıraları nezdinde maddi duruma ve
VEREMEYECEK
hakkaniyete aykırı bir durumun doğduğu yolunda yakınmalarda bulun- Türk Tabipleri Birliği, ÇalıĢma BamuĢtu.
kanlığı'nın özel hukuk tüzel kiĢilerine
iĢyeri hekimliği eğitimi verme konuAnkara Tabip Odası tarafından açılan sunda yetki vermesi üzerine bu iĢlem
davada, idari makam ve kurumların ve iĢlemin dayanağı olan Yönetmelik
iĢleyiĢinde aranan "Ģeffaflık", hükmünün iptali için DanıĢtay‟da da"saydamlık", "hesap verilebilirlik" va açtı.
gibi ilke ve yaklaĢımların, Ankara'da DanıĢtay 10. Daire tarafından
yaĢama geçirilen aile hekimliği uygu- 15.3.2010 tarihinde yapılan değerlenlaması sürecinde baĢtan itibaren yer dirme sonucunda, bu durumun açıkça
bulmadığı; bu nedenle ilgililer ve ka- hukuka aykırı olduğu ve uygulanmamuoyu açısından aynı zamanda "hak sıyla telafisi mümkün olmayan zarararama özgürlüğü"nün ve genel olarak lar doğurabileceği tespit edilen dava
"idarenin hukuki denetimi"nin de ola- konusu iĢlemler ile dayanak Yönetmenaksız kılındığı dile getirildi.
lik hükmünün yürütmesinin durdurulmasına karar verildi.
Öznel ola ra k d a va ya kon u Bu kararla, Ģirketler, vakıflar ve
"yerleĢtirmeye esas son liste"de ilan benzeri kuruluĢların ÇalıĢma Bakanlıedilen puan ve sıralamalara dair; idare ğı'ndan yetki alarak iĢyeri hekimliği
tarafından tek yanlı biçimde yapılan eğitimi vermesi durduruldu.
belirlemelerin somut/maddi dayanakları konusunda, ilgililer açısından cidTORBA YASASI
di bir bilgisizliğin yaratıldığı vurgulandı. Ankara Tabip Odası'na iletilen 1 Ağustos 2010 tarih ve 27659 Sayıçok sayıda yakınmadan da anlaĢılaca- lı Resmi Gazete‟de yayınlanan 6009
ğı üzere, listede ciddi maddi hataların sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı
ya da keyfi, haksız tasarrufların yapıl- Kanun ve Kanun Hükmünde Kadığı yolunda haklı tespit ve kaygıların rarnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasımevcut olduğu ifade edildi.
na Dair Kanun (Torba Yasa) çıkarılarak iĢyeri hekimlerinin eğitimleri,
Açılan davada ayrıca; davalı idareler ortak sağlık ve güvenlik birimleri gibi
tarafından süreçle ilgili belirlenen tak- iĢyeri hekimliği alanının önemli bilevim gereği, "yerleĢtirmeye esas son Ģenleri ile ilgili yeni düzenlemeler
liste"nin, 26 Mayıs 2010 tarihinde yapılmıĢtır.. Bugüne kadar DanıĢtay
sabah saatlerinde internet ortamında kararları ile yürütmesi durdurulan uyyayımlanarak ilan olunduğu; ancak bu gulamaların kanun ile yasalaĢtırılmıĢ
listenin hazırlanmasına dair temel nor- olup, bundan sonra çıkacak Yönetmematif hükümleri içeren "Aile Hekimli- liklerin de bu doğrultuda hazırlanacağı
ği Uygulama Yönetmeliği" ise, bir aĢikardır. Kanunun Anayasa Mahkegün önce yani 25 Mayıs 2010 tarihin- mesi‟ne taĢınması konusunda TTB
de 27591 sayılı Resmi Gazete'de ya- tarafından hazırlık yapılmaktadır.
yımlanarak yürürlük kazandığına dikkat çekilerek; "yerleĢtirmeye esas son
liste"nin kapsamı ve bu listenin hazırlanması için gerekli ön çalıĢma süresi
de dikkate alındığında, henüz konuyla
ilgili güncel normatif yapı tesis edilmeden, söz konusu iĢlem ve tasarrufun gerçekleĢtirildiğinin açıkça görüldüğü ifade edildi.
8
Haberler
Ağustos-Ekim 2010
TSM YÖNERGESĠ DAVA EDĠLDĠ
Aile hekimliğinin pilot uygulandığı
illerde “Toplum Sağlığı Merkezleri
Kurulması ve ÇalıĢtırılmasına Dair
Yönerge" Sağlık Bakanlığı tarafından
27.1.2010 tarihinde yayımlandı. Yönerge ile aile hekimliğine geçilen illerde sağlık ocaklarının yerine geçirilen
toplum sağlığı merkezlerinin çalıĢmasına iliĢkin usul ve esaslar belirlenmektedir.
Bu konuda önceki düzenleme 2005
yılında çıkartılan yönerge idi. Yönergeden farklı olarak dava konusu Yönerge ile toplum sağlığı merkezlerinin
görev tanımları çok geniĢletilmiĢ; verem savaĢ, sıtma savaĢ, ana çocuk sağlığı merkezleri gibi diğer birinci basamak sağlık kuruluĢları da toplum sağlığı merkezlerine bağlanmıĢtır.
Ayrıca, dikkat çekici bir düzenleme
de, henüz yasal altyapısı olmamasına
karĢın toplum sağlığı merkezlerinin
kurumsal olarak iĢyeri hekimliği verebileceği ya da bu hizmeti verebilmek
için hizmet satın alabileceğine yönelik
düzenlemedir. Yönergenin yayımlandığı tarihten üç gün sonra bu hükmü
çağrıĢtıran, “…Döner sermayeli sağlık
kuruluĢları ise kurumsal olarak iĢyeri
hekimliği hizmeti verebilir…” hükmü
5947 sayılı Yasa‟nın 7. maddesiyle
yayımlanmıĢ; yönergeye uygun yasa
çıkmıĢtır!
TTB, toplum sağlığı merkezlerinin
hizmet alanını geniĢletip personel
standardını değiĢtirmeyen düzenlemenin yanı sıra; toplum sağlığı merkezlerinde çalıĢanların görev tanımları içinde yer almayan bir konuda görevlendirilmeleri ya da hizmet satın alıp iĢyeri
hekimliği hizmeti satılmasına yol açacak bu düzenlemenin iptalini talep etti.
Ayrıca, söz konusu düzenlemeden
sonra yayımlanmıĢ ve halen yürürlüğe
girmemiĢ olsa da Yönerge hükmüne
dayanak oluĢturabilecek olan ilgili
Yasa hükmünün iptali için Anayasa
Mahkemesi'ne baĢvurulması da talep
edilmiĢtir.
BAĞIMSIZ ÇALIġMAYI
ORTADAN KALDIRAN
YÖNETMELĠK YARGIDA
Ağustos 2010 da yürürlüğe konulan
Ayakta TeĢhis ve Tedavi Yapılan Özel
Sağlık KuruluĢları Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair TJOD’DEN KAMUOYUNA
Yönetmeliğin iptali için dava açılmıĢ- Prof. Dr. İsmail Mete İtil
tır.
TJOD BaĢkanı
Hatırlanacağı üzere bu yönetmelik,
hekimleri ucuz iĢ gücü haline getirme- TJOD, Sağlık Bakanlığı‟nın“Ayakta
TeĢhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık
yi amaçlayan “Tam Gün” Yasasının
bazı hükümlerinin Anayasa Mahkeme- KuruluĢları Hakkında Yönetmelik‟te
si tarafından iptal edilmesi, DanıĢtay- DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönet‟ın Sağlık Bakanlığının haksız iĢlemle- melik” ile ilgili olarak yürütmeyi durrinin yürütmesini durdurması sonrası durma istemiyle dava açmıĢtır..
Yönetmelik tüm branĢlarda muayeçıkarıldı.
nehane açmayı zorlaĢtırmakta ve özelSağlık Bakanı, muayenehaneleri
likle kadın-doğum muayenehaneleri
kapatmakta kararlı olduklarını ve bu- ile ilgili yapılan düzenlemeler daha da
nun için Tam Gün Yasasının dıĢında
ağır koĢullar içermektedir. Bunun nebaĢka enstrümanlarının olduğunu söy- deni, serbest çalıĢma hakkını en yayleyerek, yönetmeliğin çıkarılıĢ amacı- gın olarak kullanan hekim grubu olan
nı ortaya koydu.
kadın-doğum uzmanlarını muayenehaYönetmelikle yataklı sağlık hizmet- nelerini kapatmaya zorlamaktır...
Bu yönetmelikle yapılan düzenleleri verilen özel hastanelerden bile
istenmeyen fiziki koĢullar muayeneha- melerin, gerek kamuda gerekse serbest
nelerden istenmiĢ, aksi halde mevcut- çalıĢan hekimlerin muayenehane açların bir yıl içinde kapatılacağına iliĢ- malarını önlemek , olanların da kapankin hüküm getirilmiĢtir. Hem muaye- masını sağlamak amacıyla yapıldığı
nehanelerde verilen hizmet için gerek- açıktır. Sağlık Bakanlığı da bunu açık
siz hem de yerine getirilmesi olanaksız olarak dile getirmektedir. Sayın BakoĢullar nedeniyle 3 Ağustos tarihin- kan, yaptığı açıklamalarda muayeneden buyana ister serbest çalıĢsın, ister- haneleri kapatmakta kararlı olduklarını, bunun için Tam Gün Yasası‟nın
se kamu da, hekimler muayenehane
ruhsatı alamaz olmuĢtur. Böylece Sağ- dıĢında baĢka enstrümanları da olduğunu söylemiĢ, bu enstrümanlara ilk
lık Bakanlığı hiçbir sektör için getirmediği ağır koĢulları hekimlere getire- örnek olarak muayenehanelerle ilgili
rek, hekimlerin kendi baĢlarına bağım- getirilen kısıtlamaları göstermiĢtir.
Hekimlerin elinde hukukun üstünlüsız mesleki faaliyet yürütmesini ve
ğünden
baĢka enstruman bulunmaemeğinin karĢılığını almasını önleme
maktadır.
Türkiye‟deki her meslek
kastını ortaya koymuĢtur.
grubuna tanınmıĢ olan serbest çalıĢma
Türk Tabipleri Birliği, halkın sağlık
hakkını, yalnızca kamuda çalıĢan hehakkını gözetmeyen, emeği ile geçikimlere kısıtlama getiriliyormuĢ gibi
nen hekimleri, mesleki bağımsızlığı
göstererek tümden ortadan kaldırmayı
hedef alan, bütünlüklü bir programın
amaçlayan bu düzenlemelere bundan
parçası olan uygulamalara son verilönce olduğu gibi bundan sonra da karmesi için çaba göstermektedir. Bu neĢı olduğumuzu bildiririz.
denle de yönetmelik hükümlerini yarBu açılan davayla birlikte, TTB‟nin
gıya taĢırken, haksız ve hukuka aykırı
uygulamalara son verilmesi için çağrı- yargısal adımlarını desteklediğimizi ve
hukuksal sürece olan inancımızı kada bulunmaktadır.
muoyuna saygıyla duyururuz.
9
Haberler
Ağustos-Ekim 2010
yici olacak. VatandaĢın cebinden çıkacak para artaÖzel Sağlık KuruluĢları Hakkındaki Yönet- kadın hastalıkları ve doğum ile çocuk sağlığı ve
hastalıkları uzmanlarının hizmet verdiği poliklinik- cak. Obama'nın seçim meydanlarında 'annemin
melikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
lerde, içinde lavabosu bulunan asgari 5 metrekarelik sağlık harcamalarını yaparken sigorta Ģirketleriyle
3 Ağustos 2010 tarihli Yönetmelik
bebek emzirme ve bakım odası bulundurulacak.
Hasta kullanımına ait tüm kapılar sed
ye ve tekerlekli sandalye geçiĢine uygun olacak
haneler, muayenehanelerin taĢıması gereken asgari
tesis, hizmet ve personel standartlarına iliĢkin Ģartla- Ģekilde, en az 110 santimetre geniĢliğinde olacak.
Ayrıca, yönetmeliğe, muayenehanelerin taĢımara bir yıl içerisinde uygunluklarını sağlayarak, Ġl
sı gereken asgari tesis, hizmet ve personel standartSağlık Müdürlüğü'ne baĢvuracaklar.
larına iliĢkin Ģartları içeren madde eklendi. Buna
Muayenehane açma baĢvurusunda istenecek
göre, muayenehanede 8 metrekare hekim çalıĢma
belgelerde de değiĢiklik yapılan yönetmeliğe göre,
muayenehane açabilmek için Ģu belgeler istenecek: alanı ve 8 metrekare hasta muayene alanı olmak
üzere enaz 16 metrekare kullanım alanına sahip,
"Muayenehanenin açılıĢına iliĢkin baĢvuru
yeterli Ģekilde aydınlatılan ve havalandırılan hasta
dilekçesi ve muayenehanenin faaliyet göstereceği
adresi olacak. Muayenehanenin oda esasında bütün muayene odası ayrılacak. Hasta muayene odalarında
uzmanlık dalına uygun araç, gereç ve donanım ile
mekanlarının ne amaçla kullanılacağını gösterir en
hasta muayene masası, soyunma bölümü ve lavabo
az 1/100 ölçekli ve Müdürlük tarafından yerinde
bizzat görülerek doğruluğu onaylanmıĢ plan örneği bulunacak. Kadın hastalıkları ve doğum ile üroloji
bulunacak. Muayenehane açacak olan tabibin diplo- muayene odalarında ayrıca, içerisinde sıvı sabuntuvalet kağıdı ve kağıt havlu gibi hijyen araçları
masının ve varsa uzmanlık belgesinin Müdürlükçe
bulunan tuvaletin bulunması gerekecek. Bu bölümtasdikli sureti ile iki adet vesikalık fotoğrafı yer
alacak. Muayenehanede kullanılacak ve bulundurul- de, hasta mahremiyetini ihlal etmeyecek ve uygun
Ģartlarda muayeneyi temin edecek Ģekilde ses, göması mecburi asgari tıbbi malzeme ve donanım ile
ilaç listeleri dikkate alınarak hazırlanmıĢ, Müdürlük rüntü ve gürültü açısından gerekli düzenlemeler
tarafından yerinde bizzat görülerek doğruluğu onay- yapılacak.
lanmıĢ asgari araç-gereç ve ilaç listesi olacak. BinaHasta bekleme salonunun kullanım alanı en az
nın yapı kullanma izin belgesinin aslı ya da müdür20 metrekare olacak. Bekleme salonu sekreter hizlükçe onaylı sureti bulunacak. Binanın, ilgili mevmet alanı olarak da kullanılabilir.
zuata göre alınmıĢ depreme dayanıklılık raporu
Sağlık kayıtlarının tutulacağı, dosyalama, verialınacak. Binada, ilgili mevzuata uygun Ģekilde
lerin toplanması ve istatistiki değerlendirmeler ile
yangın için gerekli tedbirlerin alındığını, tesisatın
resmi kurum ve sigorta kurumlarına yapılacak bildikurulduğunu ve binanın bu açıdan uygunluğunu
rimlerin hazırlanması gibi çalıĢmaların güvenli bir
ayrıntılı olarak gösteren ve yetkili merciden alınan
Ģekilde yapılabileceği bir büro veya bölüm bulundubelge olacak. ÇalıĢan personelin iĢ sözleĢmesi ve
rulacak.
Sosyal Güvenlik Kurumu kaydı yapılacak. Tıbbi
GiriĢ katta olmayan muayenehanelerin bulunAtıkların Kontrolü Yönetmeliği'ne göre düzenlenmiĢ tıbbi atık raporu ve tıbbi atıkların bertarafı için duğu binada, hastanın tekerlekli sandalye ile girebilmesini sağlamak amacıyla, giriĢi en az 80 santimetilgili kurumla yapılmıĢ sözleĢme olacak."
re geniĢliğinde asansör olması gerekecek ve merdivenler belirtilen Ģartlara uygun olacak.
Ayrıca, 3 Ağustos 2010 tarihine kadar açılmıĢ
Hasta kullanımına ait tüm kapılar, en az 110
olan muayenehaneler, muayenehanelerin taĢıması
gereken asgari tesis, hizmet ve personel standartları- santimetre geniĢliğinde yapılacak.
Bütün alanlar, kullanım saatleri boyunca 22-24
na iliĢkin Ģartlara bir yıl içerisinde uygunluklarını
derece aralığında olacak.
sağlayarak, müdürlüğe baĢvuracaklar.
Muayenehanede en az bir sağlık personeli
Müdürlükçe yerinde incelenen ve bu yönetmelikteki Ģartları taĢıdığı tespit edilen muayenehanele- istihdam edilecek. Bakanlıkça istenecek tıbbi kayıtre, uygunluk belgesi düzenlenecek. Bu süre içerisin- lar, belirlenen formata uygun Ģekilde ve belirli
de yeni uygunluk belgesi almayan muayenehanele- aralıklarla gönderilecek.
rin valilikçe faaliyeti durdurulacak.
Özel hastaneler yabancı ortak arıyor. Mevcut
Aynı yönetmeliğe eklenen geçici maddeye göre
de Bakanlık, tıbbi kayıtların bildirimine iliĢkin bilgi hastaneleri satarak Türk halkının hastalanması
iĢletim sistemini 3 Ağustos 2010 tarihinden itibaren üzerinden para kazanmanın yolların arıyorlar. Ayrıca özel hastanecilik katma değeri en yüksek sektör
bir ay içerisinde kuracak ve sağlık kuruluĢları bu
sistemin kurulmasından sonra bildirime baĢlayacak. oldu. Bir binayı otel yapsanız yatağı 40 liraya satarken özel hastane tabelesi asarsanız, yatakların birini
500 liraya satabilir hale geldiniz. Bu yüzden özel
Yönetmeliğin, hizmet birimlerinin bina içerihastane açmak en cazip iĢlerden biri oldu. Her grup
ğiyle ilgili maddesinde de değiĢiklik ve ekleme
özel hastane açmayı hedefliyor.
yapıldı.
Meclis'teki Kamu Hastane Birlikleri Yasa TasaBuna göre, hasta bekleme salonu kullanım alanı
rısı'nın da hastanelerin özelleĢtirilmesi olduğunu
en az 20 metrekare, ikiden fazla her bir muayene
odası için 5 metrekare ilave bekleme alanı oluĢturu- ileri süren birçok sağlık meslek birliği ve sendika
var. Hükümet ise bunu özerkleĢme olarak tanımlılacak. Orta koridorun bekleme amaçlı kullanılması
yor. Sizce hangisi gerçekçi görünüyor?
halinde, koridorun geniĢliği asgari 3 metre olacak.
Bu durumda bekleme için tahsis edilmiĢ 1 metrelik
ġimdi hükümetin sağlıktaki gündemi kamu
bekleme alanı, toplam bekleme alanı hesabından
düĢülerek, diğer bekleme alanlarının değerlendirme- hastanelerinin özelleĢtirilmesi. Kamu Hastane Birlikleri Yasası çıkacak. Sonra da hastaneleri önce
si yapılacak.
özerkleĢtirecek, sonra da özelleĢtirecekler. Çünkü
Özürlülerin de kullanımına uygun Ģekilde düTürkiye'nin her yıl en az 3 en fazla 5 milyar lira
zenlenmiĢ bay ve bayan tuvaleti bulundurulacak.
Tuvaletler, bekleme salonuna koridorla bağlantılı ve özelleĢtirme gelirine ihtiyaç var. Sata sata bir Ģey
kalmadı. Köprüler ve oto yollardan sonra barajlara
içerisinde acil çağrı sistemi bulunacak. Tuvalet
içerisinde el yıkama bölümü ve gerekli hijyen Ģart- sıra geliyor. Ardından enerji gelecek. 2011-2012
yılında da kamu hastaneleri satılacak. 2012'de kalarını sağlayacak malzemeler bulundurulacak. Bemuda hastane kalmayacak. Kamunun rolü denetlebek emzirme ve bakım odası ile ilgili olarak da,
3 Ağustos 2010 tarihine kadar açılmıĢ olan muayene-
10
nasıl cebelleĢtiğini biliyorum' dediği düzene geçeceğiz. Onlar da Ģimdi bizim sistemimize geçmeye
çalıĢıyorlar. Bu durumda vatandaĢ hastalıktan çok,
özel hastane ve sigorta Ģirketleriyle mücadele etmek
zorunda kalacak. Sağlık hizmetinin elde edilmesi
güç olacak. Paranız kadar sağlık hizmeti alacaksınız. ÇalıĢan SGK'lı Ģu an sağlık harcamalarına
yüzde 20 katılım payı ödüyor. Bu yüzde 50'ye kadar
çıkacak. Açıktan alınan paralar resmileĢecek. Sağlık
çalıĢanı etkinliği olmayan kaderi hastane yönetiminin iki dudağı arasında olan kiĢiler haline gelecekler. Piyon olacaklar. Karar alma süreçlerinde etkileri
olmayacak.
Hükümet ilaçtan sonra kamu sağlık harcamalarında da global bütçe uygulamasına gitti. Bu uygulama vatandaĢa ve doktora nasıl yansıyacak?
SGK Sağlık Bakanlığı ile protokol yaparak 11.7
milyar lira üzerinden anlaĢtı. Tüm kamu hastaneleri
ne kadar hizmet verirlerse versinler 11.7 milyar lira
alacaklar. 2009 yılında Türkiye'de kamudaki 60 bin
doktor çalıĢmıĢ 12.3 milyar liralık bir hizmet oluĢturmuĢ. Bakanlık 'hekim ne kadar çok çalıĢırsa o
kadar çok kazanır ' diyordu. Artık böyle bir Ģansları
yok. Ne kadar çok çalıĢırsa çalıĢsın alacakları para
11.7 milyar lira. Hekimler ancak birbirlerinin gelirinden çalabilirler. Biri yüzde 50, biri yüzde 100
çalıĢıyorsa yüzde 50 çalıĢandan alıp yüzde 100
çalıĢana verecekler. Bütün hekimler aynı performansı gösterseler bile 1 yıl öncesine göre yüzde 5
daha az performans alacaklar.
Tam Gün Yasası ile hekimlerin en az 10 bin lira
maaĢ alacaklarını ileri sürülüyor. Hatta 17 bin lira
alacak profesörlerin bile olacağı iddia edildi. Bu
rakamların gerçekleĢmesi mümkün mü?
Bir doktorun 17 bin lira alması için günde 150
hasta bakması lazım, 20 de operasyon yapması
gerekiyor. Buna ihtimal yok. Performans uygulamasıyla döner sermayeden daha çok para almak için
hekimleri ahlaksızlığa itiyorlar. Ameliyat gerekmeyen hastaların ameliyat edilmesine neden oluyorlar.
Hekimi gereksiz tahlil yazmaya yönlendiriyorlar.
Sağlıkta dönüĢümün sonuna gelindi. Hekimlerin
performansları yla çok kazanma dönemleri artık
bitti.
Hekimlerin Tam Gün Yasası'ndan sonra alacağı
emeklilik maaĢlarının da artacağı duyuruldu. Hekimlerin emekli maaĢı sizce ne kadar yükselecek?
Bundan sonra döner sermaye gelirlerinden
alınan paralar da emekli keseneğine dahil edilecek.Üstelik bunu devlet vermeyecek. Bir çalıĢandan
alınan prim oranı yüzde 36'dır. Bunun yüzde 16'sı
memurdan kesilir. Yüzde 20'sini devlet verir. Döner
sermayeden gelecek paranın yüzde 36 sı da memurun cebinden çıkacak. 2 bin lira döner sermaye
geliri olan hekim yüzde 36 primi ödeyecek. Bu da
ayda 700 lira yapar. Yani hekimin cebinden 700 lira
kesenek çıkacak. 1 yılda ayda 700 liradan 8 bin 400
lira prim ödeyecek fazladan. Bütün bunların sonunda da maaĢına yılda 30 lira yansıyacak. Yani aylık
yüzde 36 prim kesintisinin yılda maaĢa yansıması
yüzde 1 civarında olacak. Bütün primlerin çalıĢan
tarafından ödendiği bir sistem dünyada ve Türkiye'de ilk kez oldu.
Kaynak: Sağlıkta Gündem
Haberler
Ağustos-Ekim 2010
Ali Tezel
Sosyal Güvenlik Uzmanı
2012’DE KAMU
KALMAYACAK
PTT gibi ayrı hastaneler vardı. Onlar
da bakanlığa devredildi. O güne kadar
SSK iĢçisinin sağlık harcaması 180
lira iken piyasalaĢtırma ile emekli sandığı üyesi kiĢilerin oranına 700 liraya
kadar çıktı. Ancak bu kaliteyi artırmadı. Sağlığın piyasalaĢması sağlanırken
vatandaĢın sağlık hizmetlerine ulaĢımı
da sağlandı. Bakkala gider gibi hastaHASTANESĠ neye gitmenin de yolu açıldı.
Sosyal Güvenlik MüĢavirleri Derneği BaĢkanı Ali Tezel'e göre Türkiye'de her yıl 3-5 milyar liralık özelleĢtirme gelirine ihtiyaç var. Bu nedenle
de kamu hastaneleri de satılacak.
Türkiye'de sosyal güvenlik konusunu halkın anlayabileceğ i bir dile taĢıyan ve sistemde fark ettiği boĢlukları
gündeme taĢıdığı için sık sık siyasetçi
ve bürokratlarla karĢı karĢıya gelen
Sosyal Güvenlik MüĢavirleri Derneği
BaĢkanı Ali Tezel'le sağlık gündemini
konuĢtuk. Türkiye'deki sağlıkta dönüĢüm programının sonuçlarını nasıl
değerlendiriyorsunuz? Türkiye bu konuda sizce önemli yol aldı mı?
AKP hükümeti sağlıkta dönüĢüm
politikasıyla sağlığa piyasa koĢullarını
getirdi. Bu insanların hastalanmasına
yönelik bir politikaydı. 1961 yılında
kabul edilmiĢ halen Küba'da uygulanmaya devam edilen 224 sayılı Sosyalizasyon Kanunu vardı. Bu kanun hastalıklardan korunmak, hastalanmayı engelleyerek iĢ gücü kayıplarını önlemek
üzerine kuruluydu. AKP hükümetinin
sağlıkta dönüĢüm politikası insanları
özel hastaneciliğe yönlendiren sağlığın piyasalaĢtırılması na dönük bir
politika baĢlattı.
Türkiye'de özel sağlık yatırımları
bu süre içinde ne kadar büyüdü? Sizce
olumlu adımlar atıldı mı?
Türkiye'de eczanelerden artık rahat
ilaç alınabiliyor. Ancak vatandaĢın
ilaca rahat ulaĢması ilaç harcamalarını
da artırdı. Hükümet Ģimdi ilaç harcamalarını kısıtlama yolunu arıyor? Bu
konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz ?
SSK ilaçta 25 Ģubat 2005 tarihinde 35
milyon insana bakıyordu. 35 milyon
kesimin ilaçların toptan alıyordu.
Bomonti'de kapatılmıĢ olan SSK ilaç
fabrikasında ilaç üretiliyordu. Ġlaç çok
ucuza mal ediliyordu. Örnek vermek
gerekiyorsa fiyatı 10 lira olan bir Ģurubu yüzde 10'a düĢürüp 1 liraya mal
ediyordu. 1 liralık ilaca da çalıĢanlarından yüzde 20, emeklilerden yüzde
10'unu alarak Ģurubu vermiĢ oluyordu.
2 lira para alıp kara geçiyordu. VatandaĢ ilacını alıyor SSK'dan da ilaca bir
kuruĢ para çıkmıyordu. SSK 1 lira kar
edip alıyordu ama 29 ġubat 2005'den
sonra SSK'nın fabrikası kapatıldı.
Tüm eczanelerden ilaç alınabilir hale
geldi. Aynı ilacı Ģimdi SGK 10 liraya
satın alıyor. Ġlaç harcaması 15 milyar
liraya çıktı önümüzdeki yıl ise 17 milyar lira olması bekleniyor. Bu harcama 2002 yılında 2.5 milyar liraydı.
Koruyucu sağlık bir kenara bırakılarak
vatandaĢın hastalanmasını bekleyerek
milyonlarca lira harcanarak hastalık
üzerinden para kazanılan bir sistem
geliĢtirildi. Bu yıl SGK'dan sağlığa 26
milyar lira çıktı. 2002'de bu 3 milyar
lira civarındaydı. Özel hastanelere
ödenen para 500 milyon liradan 6 milyar liraya çıktı. Ġlaç harcaması 3 milyar liraydı. ġu an 15 milyar lira önümüzdeki yıl 17 milyar lira olacak.
Özel sağlık sektörü AKP hükümeti
döneminde tam 12 kat büyüdü. 2002
yılında özel hastanelere verilen para
500 milyon lira iken Ģimdi 6 milyar
lirayı buldu. Kamu hastanelerinin
Türkiye'nin sağlıkta dönüĢüm
SSK'nın Sağlık Bakanlığı hastanele- programını yapması kaçınılmaz mıyriyle birleĢtirilmesinin ardından ilaç dı? IMF'nin bu konudaki zorlayıcı rolü
firmalarına da para akmaya baĢladı. neydi? Bizi IMF politikaları bu hale
11
getirdi. IMF dayatmasıyla GSS Kanunu çıktı. Her stand by anlaĢması gözden geçirmelerinde bize 'GSS'yi çıkardınız mı' diye sordular. 'Hayır
çıkarmadık' deyince da parayı vermediler. Bu nedenle 2008'de 7 ay bekletilen stand- by anlaĢmasıyla bize 3.5
milyar lirayı verdiler. Ġlaç ve özel sağlıkla ilgili harcamalarla ise 14 milyar
lirayı götürdüler. Bunların hepsi 1 yıl
içinde oldu.
Hükümet vatandaĢın cepten harcamalarının sağlıkta dönüĢüm programıyla en aza indirildiğini sıklıkla vurguluyor. Özel hastanelerde vatandaĢın
ödediği fark ücretinde tavan yüzde
70'e kadar çıkarıldı. Özel hastaneler
de, vatandaĢ da memnun değil. Sizce
vatandaĢın cepten sağlık harcamaları
azalıyor mu?
GSS baĢladığında özel hastanenin
vatandaĢtan yüzde 30 ilave ücret alma
hakkı vardı. 2010 Ocak ayında hastaneler sınıflandırıldı. Fark ücreti de
yüzde 30-70 arasında alınabilir hale
geldi. GSS baĢladığında vatandaĢa
'özel hastaneler yüzde 30'dan fazla
ücret alırlarsa gelin bize Ģikayet edin.
Ceza verelim' diyorlardı. Bu da 2010
yılında bitti. Artık özel hastaneler vatandaĢı istediği gibi soyabilir. Kimse
müdahale etmeyecek. Önceden vatandaĢtan yüzde 30'dan fazla fark ücreti
alan hastaneye 50-100 bin lira ceza
veriliyordu. ġimdi cezalar 5-10 bin
liraya düĢürüldü. Artık 'vatandaĢı soyabilirsiniz ' dönemine geçildi. Buna
rağmen özel hastaneler zarar ettiğini
duyurarak acıma duygusu yaratmaya
çalıĢılıyor.
Özel hastaneler sık sık zarar ettiklerini ve SUT fiyatlarının maliyeti
karĢılamadığını ileri sürüyor? > Özel
hastaneler madem zarar ediyorlar.
ABD, Avrupa sermayesi neden Türkiye'deki özel hastanelere yüzde 70
oranında ortak oluyor. Bu soruyu yanıtlamakta zorlanıyorlar.
Tıp Öğrencileri Komisyonu
Ağustos-Ekim 2010
BAÜ’DE 2009-2010 EĞĠTĠM
ÖĞRETĠM YILINDA TIP
FAKÜLTESĠ AÇILDI
Fakültemiz; Balıkesir'in ÇağıĢ yerleĢkesinde daha önce üniversite
Mediko-Sosyal Merkezi olarak inĢaatına baĢlanan binanın projesinde gerekli
düzenlemeler yapılarak, Tıp Fakültesi
ve Üniversite AraĢtırma Ve Uygulama
Hastanesi için uygun hale getirilmiĢtir.
Bizler de bu fakültenin ilk öğrencileri
olarak 2009 ÖSS ile Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girmeye hak
kazandık ve 5 Ekim 2009 tarihinde
eğitim-öğretim hayatına baĢladık.
Her ne kadar eğitim-öğretime daha
önceden Bursa' da baĢlanmıĢ olduğuna
dair havadisler olsa da, üniversitemizin
ilk tıp öğrencileri biziz ve ilk kez bizlerle eğitim-öğretime baĢladı.
Tıp Bayramına denk getirilen önlük
giyme törenimizde, andımızı içerek bu
mesleğe kalpten bağlı olacağımızı duyurduk. Bizim için hekimliğe ilk adım
sayılan bu günde, sevincimizi arkadaĢlarımızla, hocalarımızla ve velilerimizle paylaĢtık. Beyaz önlüğün renginden
olsa gerek, hasta-doktor iliĢkisinin ne
kadar katıksız ve masumiyet dolu olduğunu derinden hissettik o gün.
Bizler, yeni açılan bu fakültenin
taze öğrencileri olarak, konumumuzu
avantaja çeviriyor; hocalarımızın tecrübelerini ve önerilerini kendimize
amaç ediniyoruz. Diğer fakültelere
oranla öğrenci sayısının az olması,
bizim bir diğer avantajımız. Böylece
dersleri yakından takip edebiliyor, kafamızda soru iĢaretleri kalmadan dersi
iĢleyebiliyoruz. Hocalarımızla yeri
gelince öğrenci-hoca iliĢkisi içinde,
yeri gelince abi-kardeĢ gibi içten ve
samimi bir ortamın içinde kendimizi
bulmak bizi buraya alıĢtırıyor ve amacımıza motive ediyor. Hocalarımızdan
tutun dekanımıza kadar herkesle ileti-
Ģim içinde olabilmek, herhalde sadece
Balıkesir tıplılara nasip olmuĢtur. Diğer fakültelerdeki tıp okuyan arkadaĢlarımızdan aynı sözleri duyamıyoruz,
böylece bunun bizim için büyük bir
fırsat olduğunu kavramamız da zor
olmuyor... Baü Tıp olarak bilim ve tıp
dünyasında çalıĢmayı, baĢarmayı öğrenirken; yeni dostluklar ve arkadaĢlıklar
kurmanın da mutluluğunu yaĢıyoruz
Bu kadar avantajın yanında, yeni
açılan bir üniversitede olan eksikleri
ve yaĢanan sıkıntıların boyutunu tahmin etmek de çok zor olmaz herhalde.
Bu üniversitenin bizlere kazandırması
gereken o kadar çok Ģey var ki, hepsi
de birbirinden önemli bu kazanımların.
Çünkü biz insanla uğraĢacağız, hayatları emanet alacağız bu iĢte. HerĢeyi
eksiksiz, tam öğrenmenin önemi de
zaten buradan geliyor. Aynı zamanda
herĢeyi zamanında öğrenmenin önemi
de... 1. sınıf içinde öğrenilmesi ve tamamlanması gereken bazı derslerimizi
alamıyoruz, eğer temel bilimler ilk
olarak alınıyorsa; biz temeli yapmadan
binaya geçmek istemiyoruz. Öğretim
üyesi eksikliğinden dolayı yaĢanan bu
sıkıntıyı bizler gördük, seneye gelecek
olan yeni arkadaĢlarımızın da aynı
sorunlarla karĢılaĢmasını istemiyoruz.
Laboratuvarlar; bilgiyi tatbik edebilmemiz için kuruluyor ve faaliyet gösteriyorsa, laboratuvarlarımız tam donanımlı olmadığı sürece bizim bilgilerimiz sadece aklımızın bir köĢesinde
ezberlenmiĢ olarak kalacak. Biz onları
tatbik edip günlük yaĢama geçiremeyeceğiz. Peki olması gereken bu mudur? Bir marangoz tahtaları bir araya
toplasa, çivileri çakmadan bir dolap
oluĢturabilir mi ? Bu konularda BAÜ
Tıp öğrencileri olarak endiĢeliyiz.
Ayrıca birçok öğrenci kampüse
gelmek bile istemiyor, çünkü kampüs
öğrenciye ilham vermelidir, çimlerinde
öğrenciler gitar çalıp Ģarkı söylemeli,
derslerini açık havada çalıĢabilmeli,
dostunu gördüğünde bir çift muhabbet
etmek için oturacak bir yer barındırmalıdır; ki bizim bu eksiklikliklere
gelene kadar fakültede bir kantinimizin bile olmaması biraz trajikomik
geliyor artık…
Not: TÖK bu yazıyı Tıp Fakültesi’nin 2009-2010
eğitim öğretim yılında hazırlamıştır.
12
TIP ÖĞRENCĠSĠ OLMAK
Kısa bir süre önce tıp eğitimi almaya baĢladık ve tıp öğrencisi olmanın
anlamını ve çerçevesini yeni yeni idrak
etmeye baĢlıyoruz.Tercih etmiĢ olduğumuz mesleğin bize yüklediği sorumluluğu ve gerektirdiği bilinci anlayabilmek sanırım mesleki öğrenimimizden
daha uzun ve daha önemli bir süreç
olacaktır.Ġnsan kavramıyla ve sosyal
dinamiklerle iç içe geçecek zorlu bir
sürece hazırlanıyoruz.Kendimizi yetiĢtirmek ve değiĢtirmek zorunda kalacağız.Ġnsana baktığımızda onu bir bütün
olarak algılayabilmemiz için,önce kendimizi tanımamız esastır.Sadece öğrenim basamağında değil, sosyal duyarlılığımızda da geliĢim zorunludur.Henüz
yolun çok baĢındayız ve buradan baktığımızda bazı Ģeyleri ancak sezebiliyoruz.Hepimiz farklı umutlarla bu yola
çıktık.Ġçimizde insan sevgisini ve umudu yaĢatıyoruz.Değerlerimiz ve ilkelerimiz bu temele dayanmaktadır.Tıp öğrencisi olmak yalnızca var olan bilgiyi
hafızaya almak değildir,bu da bir aĢamadır kuĢkusuz ama yeterli değildir.
Hekim ve hasta iliĢkisi özel bir bağdır,bu iliĢki de bilmek bir araçtır amaç
değil.Bir insanı sağlıklı kılabilmek sağlığın çok yönlü bir olgu olduğunu bilmekten geçer.Ġçimizdeki insanı ve toplumu iyi kılma isteği hastalığı bütüncül
olarak algılamamıza eĢlik edecektir.
Tıp eğitimimizin ilk iki ayını geride
bıraktık,ideallerimizi gerçekleĢtiriyor
olmanın heyecanını yaĢıyoruz.Nelerle
karĢılaĢacağımızı merak ediyor ve gelecek günlere kendimiz hazırlamaya çalıĢıyoruz.Öğrenim hayatımız anlam ve
faaliyet açısından zengin olması için
çabalayacağız.Hayatımızın bu en güzel
döneminde tıbbı anlayabilmek, insanı
ve kendimizi tanıyabilmek temennimiz.
Tıp Fakültesi 1.Sınıf Öğrencisi (2010-11 dönemi)
G.Açelya Altınar
GörüĢ
Ağustos-Ekim 2010
İNSPEKSİYON
[email protected]
Gyn.Op.Dr.Özcan Yılmaz
YOL YAKINKEN DÖN DEMEK
DOĞRU BĠR ÖNERĠ MĠ?
Geçenlerde tıbbi bir dergide çıkan
bir yazıda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bir hekim , kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı eğitiminde olan asistanlara bir ağbi önerisinde bulunuyor ve yol yakın iken eğitimi bırakıp daha az mesleki uygulama
riski olan ve daha çok performans
puanı kazanılabilecek bir uzmanlık
dalına ya da aile hekimliğine yönelmelerini öneriyordu.Bütün bir meslek
yaĢamının yüksek bir risk ile geçirilmesinin hatta maddi tazminat tehlikesi altında çalıĢmanın, insanı obsesyon
ve paranoyalara boğmaktan baĢka bir
iĢe yaramayacağını yazıyordu.
Aslında meslektaĢımızın bu haykırıĢı haksız da değildi.Daha da ileri
giderek tıp fakültesi öğrencilerine
bile ‟‟ yol yakın iken dönün!‟‟ denilebilecek durumdayız. Ama unutmamalıyız ki birilerinin de bu mesleği
yapması gerekiyor.Ve her koĢulda bu
mesleğin ve özellikle bazı branĢların
uygulayıcıları, bahsedilen haksızlıklarla hep karĢılaĢacaktır.ġunu da bilmemiz gerekir,Ģu anda tıp mesleğine
dayatılan ve bazı branĢlara daha da
ağır olagelen uygulamalar sonsuza
dek sürmeyecektir.Sağlıkta dönüĢüm
programını uygulayanlar uygulamadaki bozuklukları ya giderecekler ya
da bizim uyarımız ve direniĢimiz onların bu tip yanlıĢ uygulamalardan
vazgeçmelerini sağlayacaktır.
Bence doğru olan ve yol haritamızda yapmamız gerekenler Ģunlardır.
Birincisi;Ġyi ya da kötü bir uygulama vardır ve bunun adil olması için
yoğun bir Ģekilde çalıĢmalıyız.
Ġkincisi;Biz bu sisteme temelden
karĢıyız ve değiĢtirilmesi için uzun
süreli mücadelemizi yılgınlığa kapılmadan yapmalıyız.
ĠĢte bu iki durumu birbiri ile karıĢtırmadan ve umutsuzluğa kapılmadan
kamuoyunu ve sağlık sisteminin uygulayıcılarını, medya ve özel iliĢki
kanallarımızla bilgilendirip gücümüzü ve etkimizi doğru yönlendirmemiz
gereklidir diye düĢünüyorum.Bu eylemleri meslek odamız,sendikalarımız
ve diğer sivil toplum kuruluĢlarının
içinde yer alarak ve onların politikalarının oluĢmasında etkin rol oynayarak sağlamalıyız.Bu Ģekilde birlikte
yapacağımız mücadele hekimliği etkin ve saygın bir noktaya getireceği
gibi,bizleri de umutsuzluğa kaptırmaz.
Her meslek grubunun kötü günleri
ve yılları vardır.Bizler Ģimdiye dek
yaptığımız gibi, bireysel kurtuluĢumuzu aramayıp ‟‟birlikte
kurtuluĢu‟‟ amaç olarak görürsek
temel sorunumuz olan birlikte hareket
etmemekten sıyrılıp doğruya yöneliriz sanıyorum. Saygı ve sevgilerimi
sunarım.
ĠYĠ ġEYLER
-Hekimlerin 4/C'nin ne olduğunu
merak etmeye baĢlaması!
-Emekli Sandığına bağlı memurların ve bakmakla yükümlü oldukları
kiĢilerinde, sadece kimlik numaraları
ile sağlık kuruluĢlarına baĢvurabilmelerinin ve ilaçlarını ülkenin her yerinden alabilmelerinin sağlanması!
-Tıp Fakültesinin B.T.O. çalıĢmalarına yavaĢ yavaĢ destek vermeye
baĢlaması.
-Hekimler üzerindeki ''Tam Gün
Yasası'' baskısının sona ermesi!
13
KÖTÜ ġEYLER
-Artık neredeyse tüm hekimlerin
(%91) bordro mahkumu olup ve geçim sıkıntısını tehlikesini enselerinde
hissetmeye baĢlamaları!
-Bazı özel sağlık kuruluşlarının
ekonomik sıkıntılar nedeni ile el değiĢtirmesi ve buna bağlı olarak bazı
meslektaĢlarımızın iĢlerini kaybetmeleri!
-Ġlimizde geçici görevlendirmelerin bütün hızıyla devam etmesi!
-KarĢımıza Ģimdi de „‟Kamu Hastaneleri Birlikleri‟‟ yasasının çıkması!
-„‟Kamu Hastaneleri Birlikleri‟‟
yasasının bize sağlık sistemindeki
geleceğimizin ne olacağı konusundaki acı gerçeği hissettirmesi!
-Daha önce kamudan emekli olan
hekimlerin,Tam Gün Yasası gereği
geri dönüĢlerinin pek de kolay olmaması!
ġAġIRDIĞIM ġEYLER
-Muayenehane yönetmeliğinin içeriğinin aile hekimi ve hastanelerdeki
muayene odalarında aranmaması!
-Ġlimizdeki hastanelere de çeĢitli
nedenlerden dolayı istem dıĢı personel yığılmasının sürmesi, döner sermaye pastasının büyümemesine rağmen paylaĢanların artması!
-Ġlimizde ve ülkemizde son aylarda
katkı payları nedeni ile hasta sayılarının azalmasıyla hekimlerin, döner
sermaye gelirinin aslında ne kadar
kaygan bir zeminde olduğunu yeni
yeni fark etmeye baĢlamaları!
-Sevgililer gününün bile özel sağlık
kuruluĢlarınca reklamda kullanılması!
-Devletin sağlık harcamalarının
1997 yılına göre 10 kat artmasına
rağmen sağlıkta değiĢim programının
sürdürülmeye çalıĢılması!
Medikal
Ağustos-Ekim 2010
Yrd.Doç.Dr. Sadık DURAN rınızda darlık olup olamadığı gösteri-
lir. Bununla birlikte, uygun darlık veya
tıkanıklıkları açmak için aynı seansta
darlık bölgesi bir ĢiĢirilerek açılabilir
(balon anjiyoplasti) ve açılan bölgenin
tekrar daralmaması için buraya stent
(çelik kafes) uygulanabilir. Darlık yapısı balonlu kateterlerle açılmaya müKORONER ANJĠOGRAFĠ
sait olmayan hastalara ilaç tedavisi ya
da koroner bypas ameliyatı önerilebiKoroner arter hastalığı; kalp adale- lir.
sini besleyen ve koroner arterler olarak
adlandırılan atardamarların daralma
Kalp damarlarında tıkanıklıkta
veya tıkanması ile kan akımının kısmi
görülen Ģikayetler nelerdir?
ya da tam kesilmesine bağlı olarak
Kalp damar tıkanıklığı olan hastaortaya çıkan hastalıklara denir ve gü- ların Ģikayetlerinin baĢında göğüs ağrınümüzdeki ensık ölüm nedenlerinin
sı gelmektedir. Özellikle efor esnasınbaĢında gelmektedir. Koroner arter
da hasta tüm göğsünde hissettiği, her
hastalığı tanısında EKG, kan testleri,
iki koluna, sırtına, boynuna ve hatta alt
efor testi, ekokardiyografi, nükleer
çenesine yayılan ağrıdan yakınır. Bu
kardiyolojik incelemeler, manyetik
ağrı baskı, sıkıĢma, ezilme, yanma gibi
rezonans, çok kesitli tomografi gibi
hissedilebilir. Genellikle hasta eforunu
çeĢitli testler kullanılır. Koroner dasonlandırıp dinlendiğinde, 3-5dk içerimarların yapısını en iyi gösteren tanı
sinde ağrısı geçmektedir. Bunun yaaracı koroner anjiografidir. Anjiografi, nında hasta nefes darlığı, çarpıntı, bagenel anlamda vücuttaki damar sistem- yılma gibi Ģikayetlerden de yakınabilir.
lerinin görüntülenmesi anlamında kul- Bu Ģikayetlerin gittikçe artıĢ göstermelanılmaktadır. Koroner Anjiografi de- si ya da göğüs ağrısının geçmemesi
nilince kalbi besleyen koroner damar- kalp krizinin habercisi olabilir. Bu tip
ların, Serebral Anjiografi denince be- Ģikayetleri olan tüm hastalar bir kalp
yin damarlarının görüntülenmesini
uzmanına baĢvurmalıdır. Yapılacak
ifade eder. DaralmıĢ ya da tıkanmıĢ
muayenelerden sonra hekim hastaya
damarların kateter adı verilen ince
koroner anjiografi yapılmasına gerek
uzun bir borucuk yardımı ile içerisin- olup olmadığına karar verir.
den boyalı bir madde enjekte edilerek
gösterilmesidir.
Kimlere uygulanmalıdır?
Hasta bayıltılmaz. Lokal anestezi
Koroner Anjiografi genel olarak
ile iĢlem yapılacak olan bölge uyuĢtu- kalp damar hastalığının tedavisi için
rulur , kasık veya koldaki bir damar
daha fazla giriĢim yapılması düĢünülen
yolu ile vücuda girilir ve katater deni- hastalara uygulanması gereken bir tanı
len ince borular yardımı ile kalp dayöntemidir. Bir baĢka değiĢle koroner
marlarının içerisine kontrast madde
damar darlığı ve tıkanıklığı düĢündüverilerek koroner damarların filmleri
ren bir göğüs ağrısı, yeni baĢlayan veçekilir. Koroner anjiyografi tanısal
ya eskiden beri olan göğüs ağrısı, gideiĢleme verilen isimdir, damarınızın
rek Ģiddetlenen, ilaçlara yanıt vermeaçılması söz konusu değildir, damarla- yen, kalp krizi geçirme riski yüksek
olan hastalara uygulanmalıdır. Hastanın Koroner Anjiografi sonucuna göre
bir by-pass ameliyatı ya da balon-stent
iĢlemi olabileceğini bilmesi ve kabullenmesi Ģarttır. Eğer hasta Koroner
Anjio sonucuna göre gereğinde bir bypass operasyonu ya da balon iĢlemi
olmayı baĢtan kabul etmiyor ise Koroner anjiografi iĢleminin hiç bir anlamı
14
ve yararı yoktur. ĠĢlem sırasında geliĢebilecek komplikasyonlar düĢünüldüğünde sırf merak gidermek amacıyla
Koroner Anjiyografi yapılmamalıdır.
Komplikasyonları nelerdir?
Koroner Anjiyografi, tamamen masum bir iĢlem değildir. Çok düĢük de
olsa Koroner Anjiografi iĢlemi sırasında ciddi komplikasyonlar olabilir. Hayati olabilecek komplikasyonlar, tecrübeli ellerde binde bir ya da iki hastada
görülebilir. ĠĢlem sırasında kalp ritminde bozukluk, damarlarda yırtılma,
pıhtı oluĢması ve atması, boyalı maddeye karĢı alerji gibi durumlar olabileceği gibi giriĢ deliğinde kanama, ĢiĢme
ve enfeksiyon gibi daha tehlikesiz
komplikasyonlar görülebilir. Ayrıca,
boyalı maddenin böbrek fonksiyonlarında bozulma eğilimi olan hastalarda
kalıcı böbrek yetersizliği yapabileceği
de bilinmelidir.
Anjiyografi iĢlemi nasıl yapılır?
Genellikle hastaların rahatlamasını
sağlayan sakinleĢtirici bir ilaç kateter
laboratuarına girmeden önce verilir.
Çoğu kiĢi iĢlem sırasında ağrı hissetmez. Aynı diĢ çekiminde olduğu gibi
iĢlemin uygulanacağı bölge, lokal bir
anestezik (his kaybı sağlayan) madde
ile uyuĢturulacaktır. Bu sırada bir iğne
batması hissedilir. Daha sonra atardamarınıza kateter veya “sheath” adı verilen ince tüpler vasıtasıyla yerleĢilir.
Kalp damarlarınız radyo-opak madde
adı verilen röntgen ıĢığı altında fark
edilen boyalı maddeyle görüntülenir.
Genellikle sol koroner damar önce, sağ
koroner damarsa takiben filme alınır.
Gerekli görülen hallerde, bypasslı hastalar gibi, bacaktan veya göğüsten alınan damarlar opak maddeyle yıkanarak ayrı ayrı filme çekilebilir.
ĠĢlem esnasında boyalı maddenin
enjeksiyonu ağrı hissi vermeyecektir.
Bu madde verilirken, sıcak basması ve
kızarma hissedebilirsiniz. Bu his yaklaĢık 20-30 saniye sürebilir. ĠĢlemin
sonunda, gerekli görülen durumlarda
kalbinizin içini görüntülemek için,
daha büyük miktarda boyalı madde
verilebilir ve bu sırada daha fazla sıcaklık hissedilebilir.
Medikal
Ağustos-Ekim 2010
Bazı kiĢilerde boyalı maddeye karĢı allerji buna bağlı kaĢıntı ve kızarıklıklar geliĢmekte bu iĢlem sırasında
verilen ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Daha önce allerji veya astım öykünüz var ise veya daha önce örneğin
böbrek filmi veya diğer damarlarınızın filmi çekilirken allerjik reaksiyon
geliĢti ise iĢlemden önce bunu doktorunuza söylemelisiniz. ĠĢlem sırasında
kısa süreli göğüs ağrınız olabilir. Olduğu takdirde doktorunuza haber vermelisiniz.
Koroner anjiografi için hastanede yatmak gerekli mi?
Evet. Koroner anjiyografi için
hastaneye yatıĢ iĢlemlerinizin yapılması gerekmektedir. Neticede iĢlem
atardamarınızdan yapılan ve kalp damarlarınızı ilgilendiren bir durumdur.
ĠĢlemden önce herhangi bir test
yaptırmak gerekiyor mu?
Doktorunuz yatıĢ öncesi gerekli
testleri yaptıracaktır. En önemli hususlardan birisi ise iĢlem için geldiğiniz gün daha önce yapılan tüm tetkikleri yanınızda getirmenizdir. (Kan
testleri, akciğer röntgeni, elektrokardiyogram var ise önceki anjiyografi veya ameliyat raporlarınız, epikriz adı
verilen hasta taburcu kağıtlarınız vs.)
Aslında kalp hastalarının kendilerine
yapılan iĢlemleri Ģahsi bir dosya halinde, mümkünse yanında taĢımalarında, fayda vardır.
Öncesinde yemek yenir mi?
Sürekli kullanılan ilaçlar var ise
bunların anjiyografi sabahı alınıp alınmayacağı doktora sorulmalıdır. Genellikle iĢlemin uygulanacağı gün,
sabah kahvaltı etmeden gelmeniz ge-
reklidir. ġeker hastası iseniz, sabah
kan Ģekerini düĢürücü ilaçlar veya
insülin kullanıyorsanız, ilacınızı almadan aç olarak geliniz ve gelir gelmez
durumunuzu hemĢirenize bildiriniz.
Anjiografiye nasıl hazırlanmalı?
Anjiyografi için hangi alanın kullanılacağına bağlı olarak kol veya bacak, kasık tıraĢı olmanız ve o bölgeyi
temizlememiz gerekmektedir. Bu alan
iĢlem sırasında tamamen steril
(mikropsuz) bir örtü ile kapatılacaktır.
Laboratuar personeli de tamamen
mikroptan arındırılmıĢ giysi ve eldivenler giymiĢ olacaklardır.
ĠĢlemde uyanık mı olunur?
Test sırasında doktorunuzun sorduğu soruları cevaplamak için uyanık
olacaksınız. ĠĢlemden 1 saat önce gevĢemenizi sağlayacak sakinleĢtirici bir
ilaç verilecektir. Ancak bu sizi uyutmayacaktır. Filmler çekilirken derin
nefes alıp, nefesinizi tutmanız istenecektir. Derin nefes alıp tuttuğunuz
zaman bu çekilen filminizin görüntü
kalitesini arttıracak ve gereksiz zaman
kaybını önleyecektir. Bundan sonra
nefes almanız veya öksürmeniz istenebilir.
Anjiyografi ne kadar sürer?
Genellikle özel durum arz etmeyen vakalarda kateter masasında geçen süre yaklaĢık 15-20 dakikadır.
Ancak kateter laboratuarında geçirdiğiniz toplam süre, anjiyografi öncesi
sizden önce iĢlem uygulanacak hastaları bekleyeceğiniz süre ve sonrasında
kasık damarınızın kanamasının durmasına da bağlıdır.
Sonra ağrı olabilir mi?
ĠĢlem sonrası genellikle kasık bölgesindeki kateter hemen çekilir. Özel
durumlarda kasıktaki kateterin çekilmesi geciktirilebilir. Kateter çekilmesi
sonrası giriĢim yapılan atardamarınızdan kanama olmaması için kasık bölgesine sıkı biçimde basılması gerekmektedir. Bu esnada bir miktar acı
duyabilirsiniz. Aktif kanama durduktan sonra kasık bölgesine tekrar kanama olmaması için kum torbaları kona15
cak ve belirli bir süre sırt üstü pozisyonunuzu değiĢtirmeden yatmanız
istenecektir. Kateterin uygulandığı
bölgede hassasiyet ve rahatsızlık hissi
duyabilirsiniz. Bu sizi çok rahatsız
ediyor ise doktorunuza veya hemĢirenize haber veriniz. Sizi rahatlatacak
bir ağrı kesici verecektir. Uygulama
alanında morluk ve hafif ĢiĢlik hissedebilirsiniz. Bu renk değiĢikliği geniĢlerse veya baĢka bir rahatsızlık hissederseniz bunu hemĢirenize haber vermekten çekinmeyin.
Sonuçları ve ilave iĢlemler?
Koroner anjiyografi sonuçları hastanemiz
Kardiyoloji
kliniğinde anında dijital kayda
alındığından
hemen değerlendirilir. Dolayısıyla iĢlemden çıkarken hastalığınız olup olmadığı konusunda ana hatlarıyla bilgi alabilirsiniz.
Ancak kesin sonuçlar genellikle bir
gün sonra, sabah yapılan KardiyolojiKalp Damar Cerrahisi ortak konsey
toplantısı sonrası netleĢmektedir.
Yapılan tetkikler sonucunda, eğer
kalpte damar tıkanıklığını gösteren
bulgular varsa koroner anjiyografi ile
kalp damarlarının görüntülenmesinden sonra, aynı iĢlem sırasında veya
ikinci bir seansta daralmıĢ veya tıkanık damarları balon (PTCA) veya tel
kafes (stent) yöntemi ile açmak mümkün olmaktadır. Balon yönteminde
hastanın kasığından girilerek darlık
bölgesine kadar çok ince bir kılavuz
tel sonra da bu telin üzerinden ince bir
balon sönük halde ilerletilir, tam darlığın üzerinde bu balon ĢiĢirilerek o
bölge geniĢletilir, eğer tel kafes takılacaksa üzerinde tel kafes olan özel balonlar ilerletilerek darlık bölgesinde
ĢiĢirilir ve damar geniĢletilir. Tel kafes damarda bırakılır. Eğer damarlar
bu yöntemlerle yani ameliyatsız olarak açılamayacaksa, koroner by-pass
ameliyatı ile darlıkların ilerisine ek
damarlar bağlanabilir.
Tıp Tarihi
Dr. Necdet Uçan
Ağustos-Ekim 2010
Bu okulun 17 ġubat 1839‟da açılıĢı
Sultan II. Mahmut tarafından yapılmıĢ ve eğitiminde yeni düzenlemeler
getirilmiĢtir. Eğitim dili
Fransızca‟dır.
14 MART
ULUSAL KURTULUġ SAVAġI
Ve CUMHURĠYET DÖNEMĠ
TIBBIYELĠLER*
Ġtalyanca ve Fransızca bilen az sayıda
hekim geliĢmeleri takip etmiĢ ve bunlardan ġanizade Mehmet Ataullah
(1771-1826), Mustafa Behçet Efendi
(1774-1834) gibi hekimler yeni tıbbın
tıp eğitimine girmesini savunmuĢlardır.
O dönemin hekimbaĢısı 21 yaĢında
ilk hekimbaĢlığını yapan Mustafa
Behçet Efendi bu dönemde de yeni
tıp eğitimi veren bir Tıphane kurulması için çaba sarfetmiĢ, ama 53 yaĢına kadar bu amacına ulaĢamamıĢtır.
Sultan II. Mahmut‟un yenilikçi hareketleri sonucu, hekimbaĢı Mustafa
Behçet Efendi‟nin de katkılarıyla batılı anlamda ilk tıp mektebi olan,
Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i
Amire 14 Mart 1827 ÇarĢamba günü
ġehzadebaĢı‟ndaki TulumbacıbaĢı
Konağı‟nda kurulmuĢ olup böylece
14 Mart tıp tarihimizde yerini almıĢtır.
Tıphane-i Amire 1827‟den 1836‟ya
kadar ġehzadebaĢı‟ndaki
TulumbacıbaĢı Konağında gündüz
eğitimi yaptı. 1836 yılında Sarayburnu‟ndaki Askeri KıĢla‟ya (Otlukçu
KıĢlası‟na) taĢındı. Ayrı binada eğitim gören Cerrahhane de burada tıp
eğitimi ile birleĢip, eğitim yatılı hale
getirildi.
Bu binanın yetersiz hale gelmesi ile
Galatasaray‟daki Enderun ağaları
okulu tekrar elden geçirilip düzenlenmiĢ ve Tıbbiye 1839‟da Galatasaray‟a
taĢınmıĢtır. Bu okula Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i ġahane adı verilmiĢtir.
1867 yılında Türkçe tıp eğitimi yapan
Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye (Sivil
Tıp Mektebi) açılmıĢ, 1870 yılında da
askeri tıp okulunda dersler TürkçeleĢmiĢtir. Mektep 1878 yılında Ģimdiki
Sirkeci Tren Ġstasyonu yanındaki Demirkapı Askeri KıĢlası‟na taĢındı.
1894 yılında Sultan II. Abdülhamit‟in
emriyle HaydarpaĢa‟daki Tıbbiye
Binası inĢa edilmeye baĢlandı. Bu
görkemli binaya 6 Kasım 1903‟te
taĢınıldı. Önce Askeri Tıbbiye sonra,
Sivil Tıbbiye taĢındı ve 1909 yılında
iki mektep birleĢtirerek Darülfünun
Tıp Fakültesi oldu.
ĠĢte bu sıralarda tıbbiyelilerin “Tıp
öğretisinin” özgür düĢünceye dayanmasından kaynaklanan bir önemli
özellikleri daha tarihe yön vermeye
baĢlar.
Örgütlenme ve düĢüncenin özgürlüğünü engellemeye uğraĢanlara gösterdikleri direniĢ…
Yüksek öğretimde siyasal boyutlu ilk
öğrenci örgütlenmesi 3 Haziran 1889
tarihinde Askeri Tıp Okulu‟nda gizli
olarak gerçekleĢtirilmiĢtir.
Okulun Nazırı yani Dekanı Histoloji
Öğretim Üyesi Saip PaĢa‟dır. Derneğin adı “Osmanlı Birliği” olup amacı
istibdata karĢı savaĢmaktı. BaĢlarında
Ġshak Sükuti ve Ġbrahim Temo‟nun
bulunduğu Tıbbiyeliler, üç yıl süreyle, okullarının odunluğunda gizlice
çalıĢtıktan sonra, kuruluĢlarını Ġttihat
ve Terakki Cemiyeti‟ne dönüĢtürerek
padiĢaha karĢı eyleme giriĢmiĢlerdir.
Bunun üzerine 29 tıbbiyeli
II.Abdülhamit tarafından Trablusgarp‟a sürgüne gönderilmiĢtir. ArkadaĢları sürgüne gönderilmesine rağmen padiĢahtan korkmayan Tıbbiyelil
ler 1908 de II.MeĢrutiyet‟in ilanını
sağlamıĢlardır. 22 Aralık 1908 de
sürgünden dönen Tıbbiyeliler, HaydarpaĢa‟daki saat kulesine “Esir ol16
maz bu Tıbbiye” pankartını asarak
direniĢlerini sürdürmüĢ ve bu suretle
ne kadar ilkeli ve cesaret sahibi olduklarını kanıtlamıĢlardır.
1911-1912 Osmanlı-Ġtalyan ve Balkan SavaĢları‟na katılan Tıbbiyeliler,
bu savaĢlarda büyük yararlıklar göstermiĢler, savaĢarak Ģehit olmuĢlar ve
bu arada aralarında tifüs salgını nedeniyle yaĢamını yitirenler de olmuĢtur.
Tıbbiyeliler‟in ulusal özgürlük mücadelesi Çanakkale SavaĢları sırasında
doruk noktasına eriĢmiĢtir. Tıp Okulu
1.sınıf öğrencilerinin tümü gönüllü
olarak askere alınmıĢ ve 18 Mayıs
1915 günü giriĢtikleri çarpıĢmada
hepsi birden Ģehit olmuĢlardır. Bu
nedenle Tıbbiye 1921 yılında hiç mezun vermemiĢtir.
Prof.Dr.Mazhar Osman‟ın 1917 de
Mektebi Tıbbiye‟de yaptığı konuĢma;
“Aziz meslektaĢlarım ve muhterem
efendiler! Bugün mevsim münasebetiyle müsamerelerimize ara veriyoruz.
BeĢeriyetin baĢına gelen felaketlerin
en büyüğü olan bu harp esnasında tıp
vazifesini yaparken birçok kahraman
arkadaĢımız helak oldu. Onların büyük namlarını müsameremiz tarihinde
derin bir teessürle anılmasını hepimiz
kalpten istiyoruz. Her yerde ve her
vesile ile yaĢamağa layık olan o fedakâr isimlerin; onlara en fazla acıyan,
hatıraları ile en fazla yaĢayan siz meslektaĢlarının huzurunda tekrarı farzdır.
Harbiye Nezareti Sıhhiye Dairesi Ġstatistik ġubesi‟nin gönderdiği listeyi
derin bir üzüntüyle tekrar okuyorum.
ġehitlerin aziz hatıraları için ayağa
kalkmanızı rica ederim: BinbaĢı
Abdurrahman Efendi, Mükellef YüzbaĢı Abürrezak Efendi, Tabip Aaron
Efendi, YüzbaĢı Avram Efendi, Mükellef YüzbaĢı Anastas Efendi…”
Bu listede 140 müslüman 75 gayrimüslim ġEHĠT var…
Tıp Tarihi
Ağustos-Ekim 2010
Ve 1. Dünya savaĢı sonu
Ġstanbul iĢgal altında, Emperyalizme
karĢı baĢkaldırının ateĢini yakanlar
yine hekimler….
Ġlk tıp bayramı 1. Dünya savaĢı sonunda, 14 Mart 1919‟da, iĢgal altındaki Ġstanbul‟da yabancı iĢgal kuvvetlerine karĢı tıp öğrencilerinin bir
tepkisi olarak kutlandı. Tepkilerini bu
Ģekilde dile getirmeye çalıĢan öğrencilerin bu törenine Dr.Fevzi PaĢa,
Dr.Besim Ömer PaĢa, Dr.Akil Muhtar (Özden) gibi dönemin ünlü hocaları da katılmıĢtır.
Ģında yanında olan iki hekimden biridir de.Aynı zamanda sosyal ve ekonomik ve hatta siyasi bir kazanımdır. Nusret FĠġEK hocanın adıyla
vurulma" pahasına kendini siper eden özdeĢleĢen "toplumcu sağlık" ilkesi
Tıbbiyelilerin sayısını bilebilir miyiz? ile sosyalizasyonu ülkeye kazandıran
Yine, ulusal kurtuluĢ savaĢı sürecinde baĢarısı!
Tıbbiyeliler adına Sivas Kongresi'ne
katılan üçüncü sınıf öğrencisi Hikmet Sonuç olarak Tıbbiyeli olarak övüneBORAN'ın düĢman savuĢturulduktan ceğimiz bir geçmiĢe sahibiz.
sonra, arkadaĢı Dr. Yusuf BALKAN Vatanımızın düĢmanlardan kurtarıl'la birlikte hekimlik alanındaki çaba ması, ulusal egemenliğimizin korunve özverilerine ne demeli?
ması ve modern Türkiye Cumhuriyeti‟nin kurulabilmesi için üzerimize
Dr. Hikmet ve Dr. Yusuf, Dr. Adnan düĢen görevleri eksiksiz yerine getirADIVAR'ı n BaĢhekim olduğu Cebe- miĢ bulunuyoruz.Bağnazlık ve boĢ
ci hastanesinde, Dr. Ġbrahim Tali ÖN- inançlarla savaĢım, düĢünce özgürlüGÖREN yönetiminde tifüs aĢısı üret- ğü, yurtseverlik, devrimcilik gibi sameye giriĢecek kadar da mangal yü- yısız hasletleriyle topluma önderlik
rekli hekimlerdi. Hatta, bu aĢının gö- eden, topluma yön veren bir meslek
nüllü denekleriydiler de...
grubunun temsilcileriyiz. GeçmiĢle
Mustafa Kemal Atatürk'ün hekimliği- olduğu kadar geleceğimizle de övüni de yaptığı için adı iyi bilinen Dr.
nebilmemiz için kaybettiğimiz
Akil Muhtar ÖZDEN daha Tıbbiye “Tıbbiyeli Ruhu” nu yeniden kazansıralarındaki siyasi etkinlikleri ile de mamız gerekiyor.
ün yapmıĢ bir kiĢiliktir.
Bundan sonraki sayılarda da Cumhuriyet Dönemi Hekimlerinden söz edeDr. Besim Ömer'in Ġzmir'in iĢgalinin ceğiz.
hemen sonrasında, 17 Mayıs 1919'da
baĢkaldırı mitingi düzenlediğini kaçı- *Doç. Dr. Ercüment TARCAN‟dan alıntı yapılmıĢtır.
mız biliriz? Bu mitingden sonra pek
çok Tıbbiyeli savaĢmak için Anadolu‟ya geçmiĢlerdir. Mustafa Kemal
PaĢa bununla ilgili Ģunları söylemiĢtir: “Mekteb-i Tıbbiye talebeleri, hocalarıyla birlikte Ġstanbul‟dan buraya
firar ediyorlar. Bayağı bir müfreze
halinde Kandıra‟ya vasıl olmuĢlar.”
Bu sözlerden de anlaĢılacağı üzere
Tıbbiyeliler sadece düĢünce düzeyinde değil, eylem bazında da, hiç korkmadan büyük bir cesaretle cepheye
koĢup savaĢarak KurtuluĢ SavaĢımıza
fiilen katılmıĢlardır.
Osmanlı'nın yok oluĢ sürecinde Trablusgarp'tan, Arap çöllerine, Balkanlardan
Çanakkale'ye sayısız cephede "arkadan
Tıbbiyeliler, Ġstanbul‟un iĢgalinden
KurtuluĢ SavaĢı‟na kadar geçen süreçte, düĢmanları yurdumuzdan kovabilmek için, yılmadan ve korkmadan
cansiperane çalıĢmıĢlar; mitingler
düzenleyerek halkı ayaklandırmıĢlar,
silah depolarına baskınlar yaparak
düĢmanlara ait silahları ele geçirmiĢler ve savaĢa fiilen katılarak çarpıĢmıĢlardır. Askeri Tıbbiye 3.sınıf öğrencisi Hikmet Boran‟ın,
Tıbbiyeliler‟in temsilcisi olarak katıldığı Sivas Kongresi‟ndeki konuĢması
bizler için büyük bir onur kaynağıdır.
Boran‟ın Atatürk‟e karĢı mandacılıkla ilgili olarak yaptığı; “PaĢam, murahhası bulunduğum Tıbbiyeliler beni
buraya istiklâl davamızı baĢarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem.
Eğer kabul edecek olanlar varsa ,
bunlar her kim olurlarsa olsunlar Ģiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal manda fikrini siz kabul ederseniz,
sizi de reddeder, Mustafa Kemal‟i
vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı
olarak adlandırır ve tel‟in ederiz”
sözleri üzerine duyduğu coĢku ve
Cumhuriyet'in kuruluĢunu izleyerek
heyecanla Mustafa Kemal Atatürk,
de, Dr. ReĢit Galip Milli Eğitim Batarihi “Ya istiklâl ya ölüm” sözünü
kanı, Dr. Tevfik RüĢtü DıĢiĢleri BasöylemiĢtir.
kanı ve Dr. Ġbrahim Refik (Saydam)
Sağlık Bakanı olarak Atatürk'ün yanı
Yurtseverliği nedeniyle Ġngilizlerce
Malta'ya sürülen ve orada da dik du- baĢında yer alan Tıbbiyelilerdendir.
ruĢunu sürdüren Dr. Esat IġIK unutu- Refik Saydam, Ġbrahim Tali Öngören
ile birlikte Atatürk'ün Samsun'a çıkılur mu?
17
Not:
Metin Özata‟nın Atatürk ve Tıbbiyeliler kitabı da değerli kaynak
kitap niteliğindedir.
Güncel
Ağustos-Ekim 2010
sından kurtulmuĢ olur doktorlar. Daha
az patron baskısına maruz kalırlar.
Cezalar kendilerini de ilgilendirecek
hale gelirse daha yaptırımcı olabilir.
Kuruma ayrı ceza, doktora ayrı ceza
verilebilecek.
SGK, doktorun yeni patronu haline
gelecek. Doğrusu da bu. Çünkü doktora özel kurum patronluğu yapmak zor.
Çünkü hekimler serbest meslek icra
ederler, maaĢlı eleman değillerdir.
Hastanelerle hekim arasında kar değil
SGK hekimlerle doğrudan
de kazanç paylaĢımı var, kar etmeyen
sözleĢme imzalayacak
hastaneler de hekime para ödüyor çünkü.”
SGK, yıl sonuna kadar hayata geçire- Bahat, uygulamanın sadece özel sekceği düzenlemeyle özel sektörde çalı- tör çalıĢanları için hayata geçirileceğiĢan hekimlerle sözleĢme imzalayacak; nin düĢünüldüğünü söyledi.
buna karĢın bazı konular için kurumla Kaynak
http://www.medimagazin.com.tr/mm-sgk-hekimlerle-dogrudan-sozlesmeda sözleĢme yapılacak. SözleĢme Ģart- imzalayacak-h-68288.htm
larının ağırlaĢtırılacağı ifade ediliyor.
Soğuğu sevmek
Sağlık kurumuna kesilen cezalardan
hekimler de sorumlu tutulacak
SGK, önümüzdeki dönemde hekimlerle sözleĢme yapmayı planlıyor. Geçtiğimiz günlerde Ġstanbul‟da düzenlenen bir toplantıda SGK temsilcileri ile
özel sektör bir araya gelerek, Sağlık
Uygulama Tebliği (SUT), sözleĢmeler, denetim ve ceza, faturalama gibi
konuları tartıĢtı.
Toplantıya katılan Özel Hastaneler
ve Sağlık kuruluĢları Derneği
(OHSAD) BaĢkanı Dr. ReĢat Bahat,
SGK‟nın yeni bir sözleĢme taslağı
üzerinde çalıĢtığını bildirdi.
“Soğuğa dayanmanın en kolay yolu,
soğuğu sevmektir” derler.
Soğuğun insanı bıçak gibi kestiği
kıĢ aylarında, kartopu oynarken gömleğini çıkaranlara rastlarsınız.
Bunlar, yaptıkları hareketin nedenini
„Soğuğu sevmek‟ olarak açıklar
çoğu kez. ĠĢte yaĢama, yaĢamın zorluklarına dayanmanın en etkili yolu
da yaĢamı sevmektir.
SözleĢme Ģartlarının değiĢtirileceğini
belirten Bahat, “Taslak halinde olduğu
için ifade etmem belki çok doğru olmaz fakat sözleĢmede, mevcut durumdan daha olumsuz Ģartların olabileceği
anlatıldı. SözleĢme Ģartları biraz daha
ağırlaĢtırılacak muhtemelen. Asıl yenilik, doktorlarla sözleĢme yapılacak
olması. Bu çok önemli bir değiĢiklik
olacak, yeni dönem için doktorlarla
sözleĢme yapılacak ama bazı konularda da kurumlarla sözleĢme yapılacak.
Bu tabi sürekli ifade edilen yolsuzlukların azalması konusunda da olumlu
olur. Çünkü bir Ģekilde patron baskı
18
Ġyi hekimlik
Pek çok değerli meslektaĢımızın bir
araya gelerek oluĢturduğu bir web
sitesi var. Dr.Mustafa SütlaĢ,
Dr.Mehmet Uhri ve Dr.Osman Öztürk
vb. gibi hekim arkadaĢlarımızın güncel sağlık politikaları konusunda yazılar yazdıkları güzel bir site oluĢturulmuĢ. Ġyi hekimlik için oluĢturulan bu
web sitesine eğeği geçenlerin eline
sağlık.
http://www.iyihekimlik.org/
SöyleĢi
Ağustos-Ekim 2010
BAÜ TIP FAKÜLTESĠ DEKANI
PROF.DR. SELĠM ERENTÜRK
ĠLE SÖYLEġĠ
Hocam kendinizi biraz tanıtır mısınız?
Prof.Dr.Selim Erentürk: 1960‟ta Ġzmir
ÖdemiĢ‟de doğdum. Ġlkokulu ÖdemiĢ,
ortaokulu ve liseyi Isparta‟da okudum.
1977-78 CerrahpaĢa Tıp Fakültesi‟ne
giriĢ yaptım. 1984‟de mezun oldum.
1984-86 yılları arasında ElazığKarakoçan‟da mecburi hizmet yaptım.
1986‟da Ġstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü‟nde kalp-damar cerrahisi ihtisasına baĢladım. Anabilim dalı
baĢkanı Prof. Dr. Aydın Aytaç‟tı.
1992‟de uzman, 1997‟de doçent oldum. Tüm bu süreler zarfında aynı
kardiyoloji enstitüsündeydim. 2003
yılından itibaren 3 yıl için Ġstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi‟nde görev
aldım. Yine Ġstanbul Üniversitesi Kalp
-Damar Cerrahisi bölümünde profesör
oldum. Daha sonra Kardiyoloji Enstitüsü‟ndeki kadroma döndüm. Bu dönemde 1990 yılında 3 aylığına
Heidelberg Üniversitesi Tıp Fakültesi‟nde, 1992 yılında Ġngiltere‟de Saint
Thomas Hastanesi- Londra, Great
Ormont Hastanesi-Londra, Harefield
Hastanesi-Londra, 1996-97 yıllarında
Belçika OLV Hastanesi kalp merkezinde, 2001 yılında 6 aylığına Dresden
Üniversitesi Kalp MerkeziAlmanya‟da, 2003 yılında 6 aylığına
Leuven Üniversitesi Kalp Merkezi ve
CEHA (kardiyovasküler araĢtırma
merkezi)‟da öğretim üyesi ve doktor
olarak çalıĢtım.
22.11.2007 tarihinde Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi (kurucu) Dekanlığı‟na atandım. Kadrom halen Ġstanbul
Üniversitesi Kardiyologi Enstitüsü‟n
dedir. Akademik hayatım boyunca
kalp damar cerrahisinin her alanında
çalıĢtım. Minimal-invazif kalp cerrahisi, hart-port ve robotik kalp cerrahisi
de dahil, kalp-akciğer makinası kullanmaksızın yapılan kalp cerrahisi,
kalp kapak tamirleri, koroner arter
hastalıklarında tam arteriyel
revaskülerizasyon, end-stage(son dönem, savaĢ cerrahisi olarak da bilinir)
kalp hastalıkları ve konjenital(yeni
doğan) kalp cerrahisi meslekte özel
ilgi alanlarımdır.
Öğrencilik hayatımda tiyatroyla aktif
Ģekilde ilgilendim. Felsefeyle, edebiyatla ilgilendim. Bir deneme kitabı
yazdım. Adı “Kızıma Mektup”tur.
Hocam BAÜ Tıp Fakültesi’nin kuruluĢ sürecini anlatır mısınız?
S.E: BAÜ Tıp Fakültesi 17
Mart 2006‟da kuruldu ve ben 2007
yılı sonunda atandım, 2008 yılında
göreve baĢladım. BaĢta sıkıntılı bir
süreç yaĢadık. Ne fiziki ne de bilimsel, akademik ve idari altyapı yeterliydi. Bu süre zarfında ben de sıkıntılı
günler yaĢadım. Fakat üniversite üyelerinin desteği, Balıkesir halkının iyi
bir tıp fakültesine olan açlığı çalıĢmalarımızı hızlandırdı. 2008 Nisan ayında Balıkesir Güçlendirme Vakfı‟nın
baĢlattığı kampanya kapsamında bir
gecede 2 milyon TL‟lik malzeme bağıĢı sözleri ve bununla ilgili çalıĢmalar, diğer hızlandırıcı etkiler oldu.
BaĢlangıçta fiziksel kapasitenin artırılması için 5500 metrekarelik medikososyal binası olarak düĢünülen binanın
arkasındaki 4000 metrekarelik ek binanın yapımı ilerletildi. Varolan ön
binada birtakım değiĢiklikler gerçekleĢtirildi. 9 ameliyathane, 30 kadar
yoğun bakım yataklı bir merkez haline
geldi. Bu dönemde ana bilim dalları
oluĢturulması için YÖK‟ten onay alındı. 44 ana bilim dalımız var fakat bazı
ana bilim dalları halen aktif olarak
çalıĢmıyor.
19
Hocam, neden kurucu dekan oldunuz, kurucu dekanlığın zorlukları
nelerdir?
S.E: Sağlık alanı gibi doğrudan insan
yaĢamı ile ilgili bir konuda en üst düzey ve kalitede bir kurumun kuruluĢunda yer almak, böyle bir kuruma
tuğla olmak son derece önemli ve değerlidir ve benim ve benden sonra
gelenlerin onur, mutluluk ve gurur
duyacakları bir durumdur. Zorluklarımıza gelince: Bu konuda deneyimli
kiĢiler olmaması ve kampüste tıp alıĢkanlığının olmaması, tıpa olan yaklaĢımlardaki bazı sorunlar, bir tıp fakültesi araĢtırma uygulama merkezinin
fiziki, bilimsel, eğitim öğretim yapısında, diğer bölümlere nazaran büyük
farklılıklar olması ve bunları anlatabilme sıkıntıları, klasik olduğu üzere
maddi sorunlar, döner sermaye olmaması ve gelecek belirsizliği yüzünden
kadro tamamlanması ve yardımcı personel teminindeki güçlükler, baĢlıca
sorunlarımız oldu. Yeni açılan fakültemizde bilimsel çalıĢmalarımız oldu.
Benim kendi alanımdaki
konfrenslarım dıĢında 16 mart
2009‟da “Tıp Bilimi ve Gelecek: Klinik Uygulamalarda Yeni YaklaĢımlar,
Yeni GeliĢmeler” baĢlıklı konferans
düzenlendi. Bunun arkasından her
hafta ÇarĢamba günleri NEF konferans salonunda Tıp Fakültesi öğretim
üyeleri tarafından kendi alanlarında
konferanslar verildi. En son 10 Haziran 2009 tarihinde 2000 kiĢi katılımlı
“Her Yönüyle Sporcu Sağlığı” baĢlıklı
konferans gerçekleĢtirdik.
YÖK sağlık kurulundan gelen 6 kiĢinin yaptığı denetimler sonucu 41 kiĢinin tıp fakültesine alınmasına karar
verildi. Puan aralığı 365,865 ve
350,199‟dur. Eğitim yöntemini aktif,
öğrenci merkezli eğitim sistemi olarak
belirledik.
SöyleĢi
Ağustos-Ekim 2010
dostluk, paylaĢım, etkinlik içinde olmalarını bekliyorum.
Sağlık alanında en ufak bir hata, insan
hayatına malolabilir. Bu, taammüden
cinayete eĢdeğer gibidir. Fakat bu durumda, hasta doktora güvendiği halde
öldürülmüĢ sayılacağı için durum cinayetten korkunçtur. Öğrenciler bunu
hiçbir zaman unutmamalıdır. Öğrenciler, hastaları kardeĢleri, anne babaları
olarak görmeli, bu felsefeyi hiç unutmamalıdırlar.
Hocam tıp eğitimi ve öğrencilerle
Eğitim sistemi olarak aktif eğitim sisilgili düĢünceleriniz nelerdir?
temini benimsemiĢ durumdayız ve
S.E: Öğrencilerin sıkıntı yaĢadıklarını uyguluyoruz. Bu eğitim sisteminde;
biliyoruz. Özellikle yeni kurulan bir
Öğrenci merkezli ve bütüncül bir yakfakültede sorunlar olacaktır. Ancak
laĢımın benimsendiği, topluma dayalı,
önemli olan iyi bir baĢlangıç yapmak- sistematik ve derinlemesine bilgi edintır. Bizim uğraĢtığımız asıl alan insan meyi amaçlayan, öğrenciye seçmeli
hayatı olacaktır. Hedefimiz en iyiye
öğrenme fırsatı veren bir programla
ulaĢmaktır. Aksaklıkları gidermek
mümkündür. Biz bu konuda, değiĢik
ĢekillenmiĢ olan müfredat, öğrencilefikirler ve yeni uygulamalar açısından rin iyi bir iletiĢim becerisine sahip
esneğiz. Edinburg Konferansında Tıp olmalarını, mesleksel değerler ve etik
Fakültesi eğitimi üzerine; “Tıp eğitikavramları yaĢamlarına taĢımayı,
min temel amacı insanların sağlık dü- mesleksel becerileri yeterliliğe dayalı
zeyini yükseltecek, yetenekli, hasta ve eğitim ilkeleriyle pekiĢtirici özelliktetoplum için kaliteli koruyucu ve tedavi dir ve biyo-psiko-sosyal bakıĢ açısıyla
edici hizmet vermeyi sağlayan, bilgi, ĢekillendirilmiĢtir.
beceri, değerler ve davranıĢ biçimleri Bu programda, merkezinde PDÖ otukonusunda “yetenekli ve yeterli” olan rumlarının yer aldığı, çeĢitli aktif öğhekimler yetiĢtirmektir” denmektedir. renme yöntemleri kullanılmaktadır.
“Bir baĢka ifadeyle tıp eğitimi öğren- Bunlar arasında entegre uygulamalar,
me sorumluluğunu kavramıĢ, bilgiye alan çalıĢmaları, kliniğe giriĢ uygula
ulaĢma yollarını bilen, sentez ve analiz
yeteneği geliĢmiĢ, uygulama becerisine sahip hekimler yetiĢtirmeyi amaçlar.”
Üniversitenin kökeni olan Üniversitat;
“ bağımsız tüzel kiĢiliğe sahip ve müĢterek çıkarları olan kiĢiler topluluğu”
demektir ve Bilim, Temel Bilgiler,
Özgün Fikirler, Aykırı düĢünceler,
TartıĢma, Sorgulama, Onay-Ret, Doğrulama-Çürütme, ĠletiĢim Çağı, Bilgiye ulaĢmada kolaylık özelliklerini içerir.
Ancak bizim çalıĢmamız hangi alanda
ise öğrencilerin özellikle o alana yoğunlaĢmaları, o konuda fikir üretmeleri gerekmektedir. Ben de öğrencilerden ilgili konuya yoğunlaĢmaları ve
bu ortak uzlaĢı alanı çerçevesinde
20
maları, sunumlar yer almaktadır. Programın yaklaĢık % 30‟unu kapsayan
bağımsız öğrenme saatlerinde öğrencilerimiz, baĢta kütüphane ve internet
ortamı olmak üzere, çeĢitli öğrenme
ve bilgi kaynaklarından yararlanarak,
edindiği bilgi ve becerileri içselleĢtirmekte, özel çalıĢma modülleri ile derinlemesine bilgi edinmektedirler.
Hocam son olarak eklemek istediğiniz herhangi bir Ģey veya bir mesajınız var mı?
S.E: Tarih penceresinden baktığımızda
kesin olarak görülen sağlıktan, bilimsellikten ve kaliteden hiçbir Ģekilde
ödün verilmemesi gerekliliğidir. Yeterli, bilgili, eğitimli bilim elemanlarını yetiĢtirip görevlendirmezseniz, hastalık olasılığını azaltmaya çalıĢmazsanız, hastalığa doğru teĢhis koymazsanız, tedaviyi tam ve zamanında yapmazsanız hastayı, hastaları ve toplumu
kaybedersiniz.
SöyleĢiyi yapan:
Tıp Fakültesi 1.sınıf öğrencisi Ezgi
Akan
AraĢtırma
Ağustos-Ekim 2010
Diabtes Mellitus Tedavisi:
Tıbbi beslenme tedavisi
Medikal tedavi
Akut ve kronik komplikasyonların
tedavisi Ģeklindedir.
Kısa etkili insulinler: Human reguler
insulin(HR)
Orta etkili insulinler: Nötral Protamin
Hagedorn(NPH)
Uzun etkili insulinler: Ġnsulin glargin
Tıbbi beslenme tedavisi(Medical
ve insulin detemir
nutrition therapy-MNT) diyabetin ön- Premixed insulinler: Bunlar A ve B
lenmesinde, var olan diyabetin tedavi- gurubundaki insulinlerin C gurubunDĠYABET TEDAVĠSĠNDE
sinde ve diyabet komplikasyonlarının daki insulin ile değiĢik oranlarda önYENĠ GELĠġMELER
önlenmesi veya en azından kompliceden karıĢtırılıp kullanıma sunulmuĢ
kasyon
geliĢimini
geciktirme
açısıninsulinlerdir.
Diyabet, insülin eksikliği ya da insülin
dan
önemlidir.
Bu
nedenle
diyabetin
etkisindeki defektler nedeniyle organizmanın karbonhidrat, yağ ve prote- her aĢamasında önemli bir yeri vardır. Ġnsulinlerin özellikleri aĢağıda tabKilo verdirici tıbbi tedaviler tip2 diya- loda görülmektedir(2).
inlerden yeterince yararlanamadığı,
sürekli tıbbi bakım gerektiren, kronik betik fazla kilolu veya obes kiĢilerde
bir metabolizma hastalığıdır. Kontrol- uygulanabilir ve yaĢam tarzı düzenlen- Amerika‟ da son 10 yıl içinde farmamesi ile beraber %5-10‟a kadar kilo
kolojik ilaçlarla tedavi olan diabetik
süz diyabetten kaynaklanan
hiperglisemi akut komplikasyonlar ile vermeye yardımcı olur. Tip2 diyabet hastaların oranı %73‟ den %80‟ e çıkgeliĢimi için yüksek risk taĢıyanlar
mıĢtır(7),(8),(9).
ölüme yol açabilir, uzun dönemde
ortalama
%7
gibi
bir
kilo
kaybı
ve
geliĢen kronik komplikasyonları ile de
haftalık 150 dakikalık düzenli fizik
Buradaki artıĢın büyük çoğunluğu,
yaĢam kalitesini bozar ( 1 ).
aktivite içeren yaĢam tarzı değiĢikliği nisbeten stabil kalan (%27) insulin
Diabetes mellitusun etiyolojik sınıf- ile beraber azaltılmıĢ kalori ve azaltıl- kullananlardan çok oral antidiabetik
mıĢ yağ içerikli diyet programları ile ilaçların kullanımındaki artıĢtan ollaması:
diyabet geliĢim riskini azaltabilirler
muĢtur(%48→%64). Tip2
(3).
diabetiklerde oral antidiabetiklerin
I. Tip 1 diyabet (Genellikle mutfak
kullanımının artmasına karĢılık
insülin noksanlığına sebep olan βDiabetes
mellitusun
medikal
tedavisiglisemik kontrolda baĢarı sağlanamahücre yıkımı vardır.)
ni
insulin
ve
insulin
dıĢı
ilaçlar
diye
mıĢtır ve ortalama HbA1c 7.7‟ den
A. immün aracılıklı
ikiye
ayırabiliriz.
7.9‟ a yükselmiĢtir(10).
B. idiopatik
Ġnsulin
1921‟
de
Toronto‟
da
bulunII. Tip 2 diyabet (insülin direnci zemimuĢtur(4) ve ilk kez Banting ve Best Bu nedenle diyabet tedavisinde yeni
ninde ilerleyici insülin sekresyon
tarafından 11 Ocak 1922‟ de tedavi
arayıĢlara gereksinim duyulmuĢ ve
defekti ile
amacıyla
kullanılmıĢtır(5),(6).
insulin dıĢı tedavilerde son zamanlarkarakterizedir.)
da çok hızlı geliĢmeler olmuĢtur.
III.Diğer spesifik diyabet tipleri
Halen kullanmakta olduğumuz
Uzun zamandan beri kullanılmakta
IV.Gestasyonel diabetes mellitus
insulinler 5 gurup altında incelenir;
olan insulin dıĢı antidiyabetik ajanlar
(GDM) (Gebelik sırasında ortaya çıHızlı
ve
çok
kısa
etkili
insulinler:
olan sulfanilüreler, meglitinid
kan ve genellikle doğumla birlikte
Ġnsulin
aspart,lispro
ve
glulisin
anologları,metformin,
düzelen diyabet.) (1), (2)
thiazolidinedionlar ve α-glikozidaz
inhibitörleri yanında yeni ajanlar da
Ġ n s u l i n Etki baĢ- Pik etki
Etkili olduğu süre
tedavi seçenekleri arasında yerini alpreperatları
langıcı
mıĢtır.
Aspar t ,li spr o, 5-15 daki- 1-1.5 saat
3-4 saat
glulisin
ka
Human reguler 30-60 da2 saat
6-8 saat
insulin
kika
NPH
2-4 saat
6-7 saat
10-20 saat
Uzm.Dr.Hadi Selimoğlu
Ġnsulin glargin
1.5 saat
Yok
~24 saat
Ġnsulin detemir
1 saat
Yok
17 saat
21
AraĢtırma
Ağustos-Ekim 2010
Anti-diabetik ajanların primer etki yerleri
Metformin
Kas
Thiazolidinedionlar
DPP-4
inhibitorleri
Adipose
doku
Karaciğer
Sodium glucose
transporter-2
inhibitorleri
Pankreas
DPP-4
Insulin
Böbrek
Glucose
GLP-1
Barsaklar
GLP-1
agonistleri
1
vaad etmektedir
RxR reseptorlerini aktive eden
Retinoidler den biri olan LG 100268
diyabet tedavisinde gelecek vad etmektedir. Ġnsulin sensitivitesi arttırıcı
etkisi yanında PPR agonistlerinden
farklı olarak kilo kaybına da neden
olmaktadır(18).
Sulfanilüreler ve
meglitinidler
-glucosidase
inhibitorleri
Adapted from Krentz A and Bailey C. Drugs 2005;65:358–411. 2Ahren B. Expert Opin Emerg Drugs 2008;3:593–607.
3
Todd JF, et al. Diabet Med 2007;24:223–232. 4Nattrass M, et al. Baillieres Best Pract Res Clin Endocrinol Metab
1999;13:309–329. 5Jabbour S and Goldstein B. Int J Clin Pract 2008;62:1279–1284.
Pankreasın endokrin salgılarını
regüle eden gastrointestinal faktörler
barsaktan salgılanan peptid yapıda
hormonlardır ve oral glukoz alımını
takiben intravenöz glukoza göre 3 - 4
kat daha fazla insülin sekresyonuna
yol açarlar(11). Bu etkiye inkretin etki
denir ve glukoz etkisiyle oluĢan
insülin cevabının %50-70'inden sorumludur(12), (13). Barsaklardan salgılanan bu hormonların baĢlıcaları
glucagon-like peptide-1 (GLP-1) ve
gastric inhibitory polypeptide (GIP) „
dir ve karbonhidrat metabolizması
üzerine etkilerini direkt veya indirekt
yollarla gösterirler (14). Glukoz
dependent insulin sekresyonu yanında
GLP-1 „in glukagon ve pankreatik
polipeptid gibi peptidleri inhibe ederek ve gastrik boĢalmayı geciktirerek
glukoz homeostazisinin
regulasyononda etkileri vardır.bunlar
aynı zamanda kas hücrelerinde
glukozla uyarılmıĢ glukoz kullanımını
da arttırırlar(14). Bu mekanizmalardan yola çıkarak GLP-1 anologları ve
GLP-1‟ in yıkımında rol oynayan enzim olan dipeptidil peptidaz -IV (DPP
-4) inhibitorleri kullanıma sunulmuştur.
Yeni anti-diabetik ajanlar olarak DPP4 inhibitorleri; Sitagliptin, Vildagliptin
ve ayrıca GLP-1 anologları olarak da
Exenatide ve Liraglutide kulanımda
olan yeni ilaçlardır.
Bu gurup ilaçların dıĢında
gastrointestinal insulin absorbsiyonu
inhibitorü gurubundan Amylin
anoloğu pramlintide sayılabilir.
Pramlintide insandaki amiline benzer
sentetik bir hormondur, insulin kullanan tüm diyabet hastalarının tedavisinde yeni bir ek tedavidir. Öğünler öncesi diyabet tipine göre15-60 µg dozunda baĢlayıp titre edilebilir(15).
Colesevelam hydrochloride (HCl)
Ocak 2008‟ de tip2 diabetik hastalarda
glisemik kontrolun iyileĢtirilmesinde
ek tedavi olarak onaylanmıĢtır. Aslında bir safra asidi sekestranıdır ve tip2
diyabetli hastalarda metformin ,
sulfanilüre veya insulin bazlı tedavilere eklendiğinde hem glisemik kontrolde hem de lipid profilinde anlamlı bir
iyileĢme sağlamadığı gösterilmiĢtir.
Ayrıca prediabetiklerde de glukoz ve
low-density lipoprotein cholesterol
(LDL) seviyesini düĢürmede de yararlı
olabileceği düĢünülmektedir (16).
Bunların dıĢında yeni sınıf
oral
antidiabetik ajan olarak peroxisome
proliferator–activated receptors
(PPARs)
olarak bilinen nuklear
reseptorleri aktive eden glitazar gurubundan Muraglitazar vardır. Dual
PPAR aktivatorüdür ve hem PPAR α
hem de PPR γ aktivatörüdür (17).
Tüm bu yeni geliĢmelerin ıĢığında
diyabet tedavisi için önümüzde yeni
bir çok seçenekler bulunmaktadır.
Insulinomimetik ilaç Vanadium tuzları
ve insulin sensitivitesi arttırıcı
Rexinoidler (18) gibi ilaçlar da ümit
22
Vanadium tuzlarının hiperinsulinemik
ve hipoinsulinemik diyabetik hayvan
modellerinde adipositler, hepatositler
ve iskelet kasları üzerinde
insulinomimetik etkileri olduğu gösterilmiĢtir. Vanadium tuzları insulinden
bağımsız olarak etki göstermektedir ve
hayvan deneylerinde 1-2 hafta içinde
öglisemi sağlanmıĢtır(18).
Elbette yeni tedaviler için daha çok
zamana ve çalıĢmalara gerek vardır.
Kaynaklar
1. TEMDDiyabetKilavuzu091107.
2. Gardner D. G, Shobak D.; Greenspan‟s Basic&Clinical
Endocrinology, eighth edition, a Lange Medical Book 2007, p.672-3
3. Nutrition Recommendations and Interventions for Diabetes, A
position statement of the American Diabetes Association,Diabetes
Care, volume 31, Supplement 1, January 2008
4. Bernstein G.. The Buccal Delivery of Insulin. Drug Delivery &
Formulation. Innovations in Pharmaceutical Technology. p: 74- 78.
5. Cefalu W.T. Concept, Strategies, and Feasibility of Noninvasive
Insulin Delivery.Diabetes Care, Volume 27, Number 1, January 2004.
6. Saudek CD: Novel forms of insulin delivery. Endocrinol Metab
Clin North Am 26: 599–610, 1997.
7. Douglas B. Muchmore and Jeffrey R. Gates Inhaled insulin
delivery – where are we now? Diabetes, Obesity and Metabolism, 8,
2006, 634–642.
8. Koro CE, Bowlin SJ, Bourgeois N, Fedder DO. Glycemic control
from 1998 to 2000 among U.S. adults diagnosed with type 2
diabetes: a preliminary report. Diabetes Care 2004; 27: 17–20.
9. Centers for Disease Control and Prevention. NHANES 1999–2000
public data releases file documentation.Available from http://
www.cdc.gov/nchs/about/major/ nhanes/currentnhanes.htm (accessed
10 June 2005).
10.
Douglas B. Muchmore and Jeffrey R. Gates Inhaled insulin
delivery – where are we now? Diabetes, Obesity and Metabolism, 8,
2006, 634–642
11.
Holst JJ, Gromada J. Role of incretin hormons in the
regulation of insulin secretion in diabetic and nondiabetic humans.
Am J Physiol Endocrinol Metab 287: E: 199-E206, 2004.
12.
Nauck MA, Homberger E, Siegel EG, Allen RC, Eaton RP,
Ebert R, et al. Incretin effects of increasing glucose loads in man
calculated from venous insulin and C-peptide responses. J Clin
Endocrinol Metab 1986;63:492-498.
13.
Vilsbøll T, Holst JJ. Incretins, insulin secretion and Type 2
diabetes mellitus Diabetologia (2004) 47:357–366.
Selimoglu H. et al. Comparison of composite whole body
insulin sensitivity index derived from mixed meal test and oral
glucose tolerance test in insulin resistant obese subjects. Endocr
(2009) 36:299–304
14. A Review of Pramlintide in the Management of Diabetes
Caroline Messer and Dina Green Clinical Medicine: Therapeutics
2009:1 305–311.
15. Handelsman Y.The role of colesevelam HCl in type 2 diabetes
mellitus therapy. Postgrad. Med . 2009 May;121(3 Suppl 1):19-24.
PMID: 19494474 [PubMed - indexed for MEDLINE]
16. Improvement of Glycemic Control, Triglycerides, and HDL
Cholesterol Levels With Muraglitazar, a Dual (α/γ) Peroxisome
Proliferator–Activated Receptor Activator, in Patients With Type 2
Diabetes Inadequately Controlled With Metformin Monotherapy
DIABETES CARE, VOLUME 29, NUMBER 5, MAY 2006, p. 1016
-23
17. Newer Oral Antidiabetic Agents VS Reddy, RK Sahay, SK
Bhadada, JK Agrawal, NK Agrawal Journal, Indian Academy of
Clinical Medicine Vol. 1, No. 3 October-December 2000
Paramedik
Ağustos-Ekim 2010
[email protected]
Uzm.Dr.YaĢar Genç
ÇOCUK MUTLU
Ilık bir nisan günü Anadolu‟nun
Ģirin bir kasabasında üç çocuk oyun
oynuyor.Oyun Ģu;kim daha çok uğur
böceği yakalayacak,daha da önemlisi
beĢ parmağına koydukları uğur böceklerini aynı anda kim daha çok
uçurabilecek.Her seferinde galip gelen, en kötü ihtimalle üç tanesini
uçuran Mustafa oluyor.
Çocuklar mutlu,kimsenin etkisinde
kalmadan tamamen içgüdüsel olarak
biyolojik yapılarına en uygun daha
da önemlisi sevdikleri Ģeyleri yapıyorlar.Ruhları ve bedenleri için kısıtlayıcı hiçbir dıĢ etken yok,tamamen
özgürler,sonsuz denebilecek düzeyde
duygu ve hareket alanına sahipler,her
türlü oyunu oynayabiliyorlar,çevrelerindeki binlerce nesne pozitif enerji veriyor,olumsuz hiçbir
etken yok.Hepsi anne-babalarının bir
taneleri,komĢularının göz bebekleri,mahalle ve kasabalarının biricik
evlatları ve gurur kaynakları,kasabadaki herkesin kendilerini
içtenlikle sevdiklerini biliyorlar,hiçbir
olumsuzluk yaĢamamıĢlar.24 saatleri
övgü alarak ve ruhları okĢanarak geçiyor, doğayı ve insanları hissederek
yaĢıyorlar.Ayakkabılarını kamyon
yapıp kum taĢıma en sevdiği oyunlardan biri.Sabahtan akĢama kadar yaratıcı düĢüncelerini kullanarak ve kimseden fikir almadan kumlardan çamur
ve koca binalar inĢa ediyorlar,yorulup
terlemek sorun değil, her taraf gölet
ve pırıl pırıl akan ırmaklarla dolu hemencecik orada yıkanıveriyorlar,
anne ve babalarının hadi evladım banyoya ısrarlarından uzak tamamen içgüdüsel olarak.
Aslında bu çocukların günümüzdeki
değerlere ve yaĢam tarzına göre gıpta
edilecek bir tarafları yok gibi görülüyor.Ne çeĢit çeĢit, aynı zamanda pahalı oyuncakları, ne bilgisayarları,
bisikletleri, kaydıraklı beĢ yıldızlı
otellerdeki tatil imkanları,markalı
spor ayakkabıları, her dediklerini yapan yarı köleleĢmiĢ ebeveynleri,kafası yorulmasın diye bilgileri
hemencecik beyinlerine sokan nam
salmıĢ özel öğretmenleri vs. yok.
Bütün bu pozitif ve insan doğasına
uygun Ģartlar, özgüvenleri müthiĢ
geliĢmiĢ,sevecen ,sağlam karakterli
engin hoĢgörü sahibi bireyler yetiĢmesine imkan sağlıyor. ĠĢte Anadolu
çocuğunun tanımı ve kendiyle özdeĢleĢen yaĢam hikayesi.
Bu çocukların anneleri okuma yazma bilmezler , kendisine ders çalıĢtıracak büyük kardeĢleri tarlada ya da
inĢaattadır.Küçük beyinlerine 5 yıl
sonra alabilecekleri bilgileri sıkıĢtırmaya çalıĢan öğretmenleri ve onlara
ayak uydurmuĢ ebeveynleri de
yok.Çok çalıĢ demezler,hatta çocuğum çok çalıĢma gözlerin bozulur
diyerek, çocuklarının kafasını karıĢtırırlar.Onlar sadece karnın aç mı? Üstüne kalın bir Ģeyler giy,sırtın açık
uyuma demek gibi lüzumsuz Ģeylerle
uğraĢırlar.Çocuklarının rakibi gibi
gördükleri sınıfın ve mahallenin diğer
çocuklarının sınıftaki durumlarından
ve derslerinden de haberleri yoktur.Ne biçim anne ve babalarsa 80
alan çocuğuna neden 100 almadın
diye kızmaz,hatta aferin der,dershane
sınavından neden birinci değil de beĢinci oldun demez.Bu da kendine has
özellikleri ve dünyadaki çok önemli
bir araĢtırmaya konu olan ve açık ara
en iyi , en fedakar kadın ve anne olduğu ispat edilmiĢ Anadolu kadını
(annesi).
Çocuğu mutluysa o da mutlu ,mutsuzsa o da mutsuz,konu çocu
23
ğunun sağlığı ve mutluluğu ise dünyadaki her Ģey onun için gereksiz teferruatlardır.O çocuğunun göz bebek
lerine bakar ve enerjisini oradan
alır..Okuldaki ders durumları ,saçının
Ģekli, kıyafetinin uyumu(yeter ki temiz olsun) vs. onun için pek önemli
değildir,varsa yoksa çocuğunun sağlığı ve mutluluğudur.
Bu sitemkar yazıyı yazarken,eğitim sistemimizin çarpıklığını,
anne babalar olarak çocuklarımızı bu
eğitim sistemine uydurabilmek için
bu yavrucaklara neler yaptığımızı
birazda kendi anne babalarımızla kıyaslayarak ifade etmeye çalıĢtım.
Çocuklarımız nereye gidiyor?Bu
yavrucaklara neler yapıyoruz? Herkesin gözü dönmüĢ, piyon gibi kullanılıyorlar, öğretmenleri ve anne babaları
Ģu anda bahsetmek istemediğim ancak hepimizin tahmin ettiği nedenlerden dolayı aĢırı hırs basmıĢ ,hepsi
usta birer jokey olmuĢ,çocuklarımızı
yarıĢ atı gibi koĢturuyorlar.Hepsi çok
iyi matematik, fizik,kimya teorik bilgisiyle yüklenmiĢ yarı robot yaratıklara benzeyecekler.
Yavrularımızın ruhlarını, mutluluklarını,hislerini,sevgilerini,merhamet
duygularını vs. kim eğitecek ve nasıl
geliĢtirip sağlam zeminlere oturtacağız. Bence Ģapkamızı önümüze koyup
ciddi ciddi düĢünmemiz gereken noktalar bunlar.
Üyelik iĢleri
Ağustos-Ekim 2010
DR.TUNCAY ÇELĠK
NÖROLOJĠ UZMANI
ALTIEYLÜL TIP MERKEZĠ
DR.CELAL KALKIġIM
PRATĠSYEN HEKĠM
ALTIEYLÜL TIP MERKEZĠ
DR.MUSTAFA ÜNAL
KALP DAMAR CERRAHĠSĠ UZMANI
ÖZEL SEVGĠ HASTANESĠ
DR.MUSTAFA ALDEMĠR
KALP DAMAR CERRAHĠSĠ UZMANI
ÖZEL SEVGĠ HASTANESĠ
DR.MEHMET SOFU
FĠZĠK TEDAVĠ VE REHABĠLĠTASYON UZMANI
BAL-FĠZĠK TIP MERKEZĠ
DR.UĞUR ÜNAL
PRATĠSYEN HEKĠM
ÖZEL SEVGĠ HASTANESĠ
DR.NESLĠHAN SATILMIġ
PRATĠSYEN HEKĠM
SUSURLUK MERKEZ SAĞLIK OCAĞI
DR.MEHMET SERDAR SAYAN
ÜROLOJĠ UZMANI
BANDIRMA ÖZEL HASTANESĠ
DR.HÜMEYRA YILDIRIM CAN
GÖZ HASTALIKLARI UZMANI
BALIKESĠR DEVLET HASTANESĠ
DR.ELĠF AKSÖZ
FARMAKOLOJĠ UZMANI
BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ
DR.SABRĠ ÖZASLAN
ANESTEZĠ VE REANĠMASYON UZMANI
BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ
DR.MUHARREM ÇOġKUN
DAHĠLĠYE UZMANI
BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ
DR.HURĠYE KARAGÖZLER
PRATĠSYEN HEKĠM
AYVALIK ÖZEL UMUT DĠYALĠZ MERKEZĠ
DR.ÖZLEM SAĞIR
ANESTEZĠ VE REANĠMASYON UZMANI
BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ
DR.AHMET KÖROĞLU
ANESTEZĠ VE REANĠMASYON UZMANI
BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ
DR.NURETTĠN ÖZġAHĠN
PRATĠSYEN HEKĠM
BANDIRMA ÖZEL HASTANESĠ
DR.ÜZEYĠR KALKAN
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI
ALTIEYLÜL TIP MERKEZĠ
DR.ARZU CILIZ
PRATĠSYEN HEKĠM
MERKEZ 6 NOLU SAĞLIK OCAĞI
DR.METĠN KÜÇÜK
PRATĠSYEN HEKĠM
HERHANGĠ BĠR YERDE ÇALIġMIYOR
DR.ĠLTER ASLAN
PRATĠSYEN HEKĠM
BĠGADĠÇ ÇAĞIġ SAĞLIK OCAĞI
DR.GĠZEM ENGĠN
PRATĠSYEN HEKĠM
SUSURLUK AÇS/AP MERKEZĠ
DR.AYTEKĠN KOÇYĠĞĠT
BEYĠN VE SĠNĠR CERRAHĠSĠ UZMANI
ÖZEL SEVGĠ HASTANESĠ
DR.MEHMET SERDAR GÜLSEN
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI
ATATÜRK DEVLET HASTANESĠ
DR.LEVENT ERHAN
FĠZĠK TEDAVĠ VE REHABĠLĠTASYON UZMANI
ALTIEYLÜL TIP MERKEZĠ
DR.SELAHATTĠN KENAR
ENFEKSĠYON HASTALIKLARI UZMANI
*******
DR.HALĠL ĠBRAHĠM BĠLGEN
FĠZĠK TEDAVĠ VE REHABĠLĠTASYON UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.CELAL EġĠN
PRATĠSYEN HEKĠM
MERKEZ 1 NOLU SAĞLIK OCAĞI
DR.SERDEM ERDEM
NÜKLEER TIP UZMANI
ÖZEL AKADEMĠ SĠNTĠGRAFĠ MERKEZĠ
DR.HAKAN BAHADIR
KARDĠYOLOJĠ UZMANI
*******
DR.HATĠCE SAYLAN
PRATĠSYEN HEKĠM
ÖZEL BANDIRMA HASTANESĠ
DR.GÜLSEMA AKINCI
DAHĠLĠYE UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.AYAADDĠN AKGÜN
ANESTEZĠ VE REANĠMASYON UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.RECEP MUHAMMED DERVĠġEN
PRATĠSYEN HEKĠM
ÖZEL ARCE DĠYALĠZ MERKEZĠ BANDIRMA
DR.YAVUZ ZOR
K.B.B. UZMANI
ÖZEL ALTIEYLÜL TIP MERKEZĠ
DR.BÜLENT AYTOK
ORTOPEDĠ VE TRAVMATOLOJĠ UZMANI
ÖZEL ALTIEYLÜL TIP MERKEZĠ
DR.GÜLSÜN UZEL ÖLMEZ
FĠZĠK TEDAVĠ VE REHABĠLĠTASYON UZMANI
ÖZEL ALTIEYLÜL TIP MERKEZĠ
DR.NEVZAT FĠLĠZ
NÖROLOJĠ UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.NAĠL KĠREÇTEPE
PRATĠSYEN HEKĠM
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.SADIK KIVANÇ METĠN
KALP VE DAMAR CERRAHĠSĠ UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.SABRĠ ZAFER KAÇMAZ
ORTOPEDĠ VE TRAVMATOLOJĠ UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.ĠBRAHĠM UĞUR BĠLGEN
K.B.B. UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.ARĠF BAHAR
ÇOCUK HASTALIKLARI UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.BÜLENT DEMĠR
PRATĠSYEN HEKĠM
ÖZEL BALIKESĠR HASTANESĠ
DR.ORHAN AKKAYA
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI
BANDIRMA DEVLET HASTANESĠ
DR.SALĠH ZEKĠ ĠPEKOĞLU
BEYĠN VE SĠNĠR CERRAHĠSĠ UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.ERGÜN TOPRAK
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.ĠBRAHĠM ATĠLLA KABAN
DAHĠLĠYE UZMANI
RENAL EGE DĠYALĠZ MERKEZĠ
DR.HARUN GÖL
GÖZ HASTALIKLARI UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
Dr.LEVENT FĠTÖZ
PRATĠSYEN HEKĠM
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
DR.ÇETĠN SERĠM
GENEL CERRAHĠ UZMANI
ÖZEL EDREMĠT KÖRFEZ HASTANESĠ
24
Kitap
Ağustos-Ekim 2010
çalıĢma, yalnızca adli tıp asistan ve
uzmanlarına değil; adli tıp konuları ile
karĢılaĢan tüm hekimlere ve hatta tıp
öğrencilerine yardımcı olmak üzere
hazırlandı. Toplumda her gün adli tıp
ile ilgili sorunların artması ve adli
tıbbın kimi zaman olumsuz da olsa
hep gündemde kalması nedeni ile, bu
tür bilimsel kaynaklara neden
gereksinim duyulduğu aĢikardır”
denilmektedir.
Kitabın içerinde ise, “hekim
sorumluluğu ve malpraktis, ölüm
kavramı ve ölü muayenesi, ateĢli silah
yaralanmaları, trafik kazaları ve
bilirkiĢilik, adli raporların
hazırlanmasında temel kurallar
kavramlar, acil olgularda hekim
sorumluluğu, insan hakları ihlalleri,
çocuk istismar olgularında hekim
sorumluluğu” gibi yaklaĢık 25 ana
baĢlıkta Türkiye‟deki üniversitelerin
adli tıp anabilim dallarındaki öğretim
üyelerinin yazıları bulunmaktadır.
BĠRĠNCĠ BASAMAKTA
ADLĠ TIP
Ġstanbul Tabip Odası‟nın temmuz
2010 tarihinde çıkardığı, “Birinci
Basamakta Adli Tıp” kitabı temel
sağlık hizmetleri basamağında çalıĢan
pratisyen hekimler için önemli bir
eksikliği gidermeye yönelik bir
çalıĢmadır.
Editörden yazısında, “Tükiye‟de
evrensel örneklerin dıĢında, adli
tıbbın uygulamaları tek bir merkezi
yapı olan Adli Tıp Kurumu
bünyesinde yürütülmekte;
Üniversiteler büyük ölçüde bu
uygulamaların dıĢında kalmaktadır.
Adli tıbbın ülkemizdeki mevcut bu
sistemi baĢlı baĢına devasa bir
sorundur. Adli tıp ve adli bilimler
alanında; öğrenci, asistan ve
uzmanların eğitimi, bilginin elde
edilmesi ve paylaĢımı, materyalden
yararlanma ve rutin uygulamalara
katılımda ciddi problemler
bulunmaktadır. Bu durum, doğallıkla
bilimsel araĢtırmaların yapılması;
bilginin toplumda üretilmesi,
yayılması ve kullanımı açısından da
önemli bir engel oluĢturmaktadır. Öte
yandan, görevi ve uzmanlığı ne olursa
olsun, tüm hekimler meslek
yaĢamında adli tıp konularıyla hemen
her gün karĢılaĢmaktadırlar. Mesleki
olarak adli tıp konularında kendilerini
geliĢtirmek, güncel bilgi ve
uygulamalara ayak uydurmak
durumundadırlar. ĠĢte bu ortak
25
Editörler, Prof.Dr.Sermet KOÇ ve
Yrd.Doç.Dr.Muhammet Can, bu
çalıĢma ile ilgili, “ Tüm hekimlerin
adli tıp konuları ile “hiç
karşılaşmamasını” dileyemesek;
“nadiren karşılaşmasını” dilesek de,
bu çalıĢma Ģayet, hekimlerin gerek
duyduklarında yararlanabilecekleri bir
kaynak olabilecek ise, mutluluk
duyarız”diye bitirmektedirler.
Balıkesir Hekim Dergisi
Yayın Kurulu
Not: Temmuz 2010 tarihinde
çıkarılan ve en kısa zamanda Ġstanbul
Tabip Odası‟ndan talep edilecek olan
kitap ücretli olarak Balıkesir Tabip
Odası‟ndan temin edilebilecektir.
Nükte
Ağustos-Ekim 2010
BİRAZ DA GÜLELİM
Telefon sesi...
- Alo buyrun ?
- Emel hanım ?
- evet efendim, buyrun!
- Emel Karakaş di mi?!
- evet efendimm!
- Hanfendi, burası ……..
laboratuvarı. Eşinizin test
sonucu geldi. Ancak aynı
isimde birinin daha test sonucu var elimde
ve açık konuşmak gerekirse
hangisi daha kötü bilemiyorum !!!
BAS GAZA
- Ne demek istiyorsunuz ?
Tırcı Dursun'la muavin Temel, kam- Valla biri Alzhaimer diğeri
yonlarına altı metre yüksekliğinde mal Aids!
yüklemiĢ giderlerken, birden bir tünel
- Bi daha yaptırsak testi?
ve önünde bir uyarı iĢareti görürler:
- Hanfendi biliyorsunuz
"Azami yükseklik 4,5 metre".
bunlar pahalı testler, sigorta
Muavin Temel, etrafa dikkatlice bak- ödemez ikinci testi.
tıktan sonra Dursun'a döner:
- Ne yapmalı o zaman?
-Bas gaza usta! Etrafta polis molis
- Bakın biz burada düşünyok...
dük şöyle bi fikir geldi aklımıza:
NESĠ VAR?
Kocanızı bindirin arabaya,
Temel, eczane açar. Ġlk müĢterisi gelir: şehrin ortasında biyerde bıra-Bana bir sinek ilacı verir misiniz?
kın...
Temel:
Evi bulursa sakın bi daha
-Tabii, sineğunuzun nesi var?
onla yatmayın!!!
TEMEL'IN INEGI
Temelin ineği hastalanmıĢ.. Hangi veterinere götürmüĢse bir türlü
iyileĢmemiĢ.
Temel biçare bir Ģekilde düĢünürken ellerini açıp
ALLAH‟a yalvarmıĢ..
''Yarabbi sen ineğimi iyi et, iyi edersen 15 gün oruç
tutarım... ".
Bu hayvan iki günden fazla yasamaz diyen veterinerlere rağmen inek
iyileĢmiĢ..
Bizim temel 15 gün oruç tutmuĢ. 16.gün inek ölmüĢ.
Temel ne yapacağını ĢaĢırmıĢ. Ġnek ölü, havadan 15
gün tutulan oruç...
Ellerini açmıĢ :
"Yarabbi sen sanıyorsun ki Temel aptaldır, hiç itiraz
kabul etmem, ineği kurbana sayar, tuttuğum oruçları da
Ramazan'dan düĢerim hiç kusura bakma..'''
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
26
AHMED ARİF
Gezi
Uzm.Dr.Hikmet Tilgen
Ağustos-Ekim 2010
merkez konseyi, ege bölgesi tabip
odaları Balıkesir, Ġzmir, Denizli,
TTB’NĠN ÇAĞRISIYLA
Muğla, Aydın, Manisa, Antalya) yaBALIKESĠR TABĠP ODASI pılan eyleme destek verdik.
VE TÖK ALLĠANOĠ’DEYDĠ
Allianoi Ġzmir Ġli Bergama ilçesi
sınırları içinde Bergama Ġvrindi karayolunun 18.km‟sinde Yortanlı Barajı
gölet alanının ortasında, PaĢa Ilıcası
mevkiinde yer alan bir antik kenttir.
Kimil kaynaklara göre 3 bin yıl, kimilerine göre ise 2 bin yıl öncesine dayanan bir sağlık merkezi hikayesi
bulunmaktadır.
Çocuklarımızın tarihsel değerlerimizin korunduğu, çevre bilincinin geliĢtiği, daha güzel bir ülkede yaĢamaları
için iĢi insan hayatı kurtarmak olan
bir mesleki örgütün Allianoi'ye kayıtsız kalması beklenemezdi.
Biz Balıkesir Tabip odası olarak 38
Balıkesir Tıp Fakültesi öğrencisi,1
öğretim üyesi olmak üzere yaklaĢık
Tıp Tarihi ve değerli sağlık merkezi
40 kiĢi ile orada bulunduk Ģölen hava- için sanatçıların duyarlığı da önemli
sı içinde mesleki ve insani duyarlılı- bir duruĢ sergilemiĢtir.
ğımızı gösterdik.
1998 yılından günümüze kadar kurtarma kazı çalıĢmaları devam etmektedir.Yapılan barajın su tutma iĢlemi
baĢladığında antik Ģehir tamamen
sular altında kalacaktır.yağıĢ rejimi
ve bitki örtüsü ile bağlantılı olarak 40
-60 yıl arasında ömrü olduğu düşünülen barajın gölet alanında yaklaĢık 12
-15 mt alüvyon antik Allianoi antik
Ģehri üzerinde birikecektir.
Biz Balıkesir Tabip odası olarak
gerek çevresel duyarlığımız gerekse
Allianoi'nin yaklaĢık 1800 yıllık antik
termal tedavi merkezi olması sebebiyle 10.10.2010 tarihinde duyarlı birçok
sivil toplum örgütleri ile birlikte TTB
27
Kültür-Sanat
Ağustos-Ekim 2010
Ressam Devrim Erbil
BALIKESĠRLĠ RESSAM
baĢkanlığı, yapan sanatçı, 1990 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel
Ġstanbul‟u konu alan manzara reSanatlar
Fakültesi
dekan
yardımcılığı
simlerinde, geleneksel tasvir sanatıBalıkesir‟de Sanat köĢemizin bu
görevine getirildi.
mızdan ve minyatürden esinlenerek
ay ki konuğu Devrim Erbil…
çizgisel bir istif beğenisini, derinlikten kaçan bir yüzey duyarlığını geliĢ1991 yılında Devlet Sanatçısı
1937 UĢak doğumlu ünlü Türk
ressamı ilk ve orta öğrenimini Balıke- ünvanını aldı. 2004 yılında Balıkesir tirmeye çalıĢmıĢtır.
Belediyesi‟nce Devrim Erbil Çağdaş
sir‟de tamamladıktan sonra Mimar
Sanat Müzesi adıyla kiĢisel müzesi
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Resimlerinde çizgi, genellikle teaçılan sanatçı, Sanat ve Tasarım Fa- mel iĢlevi üstlenmiĢ, renkse onu ikinResim Bölümü‟ne yetenek sınavını
kültesi Dekanı olarak göreve baĢladı- ci planda tamamlayan bir öğe yerine
kazanarak 1955 yılında girdi. Halil
ğı DoğuĢ Üniversitesi'nde halen öğre- geçmiĢtir. Ayrıca doğa gözleminin,
Dikmen ve Bedri Rahmi
tim üyeliği görevini sürdürmektedir. bir tutku ölçüsünde resmine girmiĢ
Eyüpoğlu‟nun öğrencisi olarak
1959‟da mezun oldu. Ġlk sergisini
olması, sanatçıyı yöresel izlenimlere
daha lise öğrencisi iken Türk Ameri2009 yılı itibariyle 50. sanat yılını yöneltmiĢtir.
kan Derneği‟nde açtı.
kutlamakta olan sanatçının, grafik
etkinliklerle iç içe geliĢen sanatı, çağHazırlayan:
Ġspanya Hükümeti‟nin sanat bursu daĢ resmimizi gelenekle bağlantılı bir
Dr.Aslihan Aktemel
temele oturtmak isteyen, bu temel
sınavlarını kazanarak gittiği Madrid
ve Barcelona‟da baĢladığı sanat araĢ- üstünde bir çıkıĢ yolu arayan yöresel
tırmalarına Paris ve Londra‟da devam kaynaklı eğilimler grubu içinde deetti. 1970 yılında Doçent oldu. Türki- ğerlendirilebilir.
ye ÇağdaĢ Ressamlar ve Görsel SaBir yerde, sanat görüĢünü Ģöyle
natçılar Derneği BaĢkanlığı , 19791982 yılları arasında Ġstanbul Resim açıklamıĢtır: “Batı‟da geliĢen akımlaHeykel Müzesi Müdürlüğü görevle- rı, bizim topraklarımıza ekip, filiz
vermesini bekleyen davranıĢa karĢırinde bulunan Devrim Erbil, 1981
yılında profesör oldu. 1985‟te baĢla- yım. Batı‟ya bilinçli bir seçmeyle
dığı Mimar Sinan Üniversitesi Güzel yaklaĢmak, sanat oluĢumunu biçimsel
Ģemaların ötesinde aramak.çağdaĢ
Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
BaĢkanlığını üç yıl sürdürdü. 1988 ile sorunlarımıza kendi sanat açımızdan
bakarak, Batı‟yla hesaplaĢmak gerek1990 yıları arası Yıldız Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi‟nde bölüm tiğine inanıyorum.”
28
Deontoloji
[email protected]
Dr. Birol Şafak
T. Mikrobiyoloji Uz.
Ağustos-Ekim 2010
gerçekleştirilmek istense
dahi bir başka sorun daha
ortaya çıkmaktadır. Her
hasta kendisine aktarılanları
anlayabilecek kapasite midir? Örneğin acil
ya da bazı akli bozukluğu bulunan hastalardan bunu beklemeyeceğimiz gibi böyle
bir hastadan herşeye karşı alınmış bir
onamın da ne kadar kabul edilebilir olacağı tartışılır bir konudur. Dahası, acı ve
sıkıntı içindeki aklı başında bir hasta bile
arzu edilen nitelikte sağlıklı bir iletişim
kurmak bile güçlükler göstermektedir.
Ayrıca konunun bir de sosyal, kültürel,
kişisel boyutları da vardır. Acil durumlar
ile, hastanın reşit olmaması veya bilincinin
kapalı olduğu ya da karar veremeyeceği
durumlarda yasal temsilcisinin izni alınır.
“PATERNALİZM” OUT
AYDINLATILMIŞ ONAM”
Hastanın tıbbi
müdahale için üstü
örtük ya da açık
onayının alınması
eski bir olgu olsa
da, burada sözünü ettiğimiz Aydınlatılmış
onam (informed consent) kavramı ise hastanın bilgilendirilmesi, tıbbi karara
katılımının sağlanması ve hekimin hasta
ile işbirliğine girmesidir. Aydınlatılmış
onam 1950'lerin ikinci yarısında ortaya
çıkmış, geniş biçimde tartışılmaya başlanması 1970'lerde olmuştur. Günümüzde ise
hekim-hasta ilişkisinin belli başlı ögelerinden birisi olmuştur. Bu noktada ilk başta
hatırlanması gereken hasta ile hekim arasHekim, temsilcinin onay ya da ret
ındaki kararın ortak bir karar Ģeklinde
kararının kötü niyete dayandığını
olması gerektiğine ilişkindir.
düşünüyor ve bu durum hastanın yaşamını
tehdit ediyorsa, durum adli mercilere
Paternalistik yaklaşımı reddetme
bildirilerek izin alınmalıdır. Bunun mümeğiliminin artması ve hasta özerkliğinin
kün olmaması durumunda, hekim başka
vurgulanması, hekime yönelik birçok
bir meslektaşına danışmaya çalışır ya da
yasal yükümlülüğün ortaya çıkmasının
yalnızca yaşamı kurtarmaya yönelik girinedenleri arasındadır. Bunlar arasında
şimlerde bulunur. Tedavisi yasalarla
"Aydınlatılmış Onam" uygulaması başlıca zorunlu kılınan hastalıklar toplum
yükümlülüklerdendir. Hekimlerin,
sağlığını tehdit ettiği için hasta veya yasal
giderek, hastalarına tıbbi işlemleri kabul
temsilcisinin aydınlatılmış onamı alınmasa
ya da reddetme fırsatının vermeleri bir
da gerekli tedavi yapılır. Bu özel durumgereklilik olarak görülmektedir. Hastanın ları bir kenara bırakarak, günümüzde ayhekimin işine karışması biçiminde algılan- dınlatılmış onam alınmasının hekim için
mamalıdır. Tıbbi tedavi ve müdahalelerde vazgeçilemez etik bir yükümlülük
hastanın bilgilendirildikten sonra onayının olduğunu belirtmeliyiz.
alınması hasta hakları yönüyle hasta adına
haktır hem de ileride gelişebilecek olası
Çok sayıda çalışma, hastaların hekihukuki durumlarda hekim lehinde bir bel- minden gerçeği öğrenme arzusu içinde
gedir.
olduğunu göstermiştir. Hasta ile ilgili tıbbi
durum kötü bile olsa bunun hastaya
Temel kavram basittir. Bir hekim, ya- söylenmesi kaçınılamaz bir durumdur.
pacağı işlemler hakkında
Tıbbi durumla ilgili olarak hastaya söylenbilgilendirmedikçe ve hasta önerilen tıbbi mesi gerekenler arasında, tıbbi durum ve
tedavi ve işlemleri kabul etmedikçe, has- tedavi yapılmadığında ortaya çıtasına dokunamaz ve tedavi edemez. İnkacak olası gelişmeler, tıbbi müdahalenin
sanların onayları olmaksızın vücutlarına
risk ve yararları ile birlikte bu müdamüdahale edilmemesini beklemeye hakları haleyle beklenen olası ve belirsiz durumvardır. Daha basit bir anlatımla, söz
lar, alternatifler hakkındaki tıbbi görüş
konusu olan hastanın bedenidir. Bu duhekimin görüşüne göre en iyi uygularumda herhangi bir tıbbi tedavinin kabul
manın ne olduğu gibi noktalar üzerinde
edilmesi konusunda aydınlatılmış onam
dikkatle durulmalıdır.
verecek kişi hastanın kendisidir. YeterHasta tıbbi durumla ilgili olarak bu
liliği tam bir hastanın onamı/onay olmaşekilde bilgilendirilirken hekimin tıbbi
dan, hasta bedeni üzerindeki bir müdaterimlerden ve olasılık hesaplarından kahaleye kimsenin karar yetkisi yoktur.
çınması; anlaşılır olmaya ve soru sorulKuşkusuz, hekimin hasta ile ortak bir masına olanak sağlaması gerekir. Hasta ile
karar noktasında buluşabilmesi için
onun anlayabileceği bir dille konuşul(aydınlatılmış onamını alabilmesi için),
malıdır. Buradaki iletişim hastaya ders
hastaya mevcut tüm tıbbi bilgilerin akverir şekilde olmamalıdır. Hastadan bir
tarılmış olması gerekir. Ancak bu amaç,
kere onam alındığında her şeye örtülü
29
olarak onam vermiş kabul edilmektedir.
Oysa açık onam, hastanın “her bir tıbbi
uygulama için” aydınlatılmış olmasını
gerekli kılmaktadır.
Aydınlatılmış onam mekanik biçimde
ezber şeklinde açıklamada bulunmak ya
da hazır formları imzalatmak işlemi
değildir. Tersine, tıbbi müdahale ve tedavi
hakkında hekim ve hastayı ortak bir karara
götüren karşılıklı görüşme ve önerilenleri
kabul ettiği takdirde yazılı onay formunu
hastanın imzalaması şeklinde gerçekleşen
işlemdir. Aydınlatılmış onam hastanın
anlayabileceği dilde sunulacak en azından
aşağıdaki hususları içermelidir. Ancak,
buradakiler yön göstermek anlamındadır,
tıbbi tedavi-müdahalenin nitelik ve
biçimine göre hastaya sunulan bilgilerin
zenginleştirilmesi gereklidir.
1.Önerilen tedavi/işlemin açıklanması
2.Ölüm ve ciddi sakatlık risklerinin vurgulanarak,
önerilmiş olan tıbbi işlemin yarar ve risklerinin açıklanması
3.Yarar ve risklerinin de anlatıldığı alternatif tedavi
ve işlemlerin açıklanması
4.Tedavi edilmediğinde ortaya çıkabilecek muhtemel
sonuçlar
5.Başarı olasılığı ve başarıdan ne kastedildiği
6.İyileşme sırasında en büyük problemin ne olduğu ve
normal yaşamına ne kadar zamanda dönebileceği
Hasta vermiş olduğu aydınlatılmış onamı dilediği zaman geri alabilir.
Hasta, hekimin kendisini doğru dürüst
bilgilendirdiğini nasıl bilebilir? Aşağıdaki
liste hastanın bu konudaki karar verebilmesini sağlayacaktır. Aydınlatılmış onam
formunu imzalamadan önce gözden
geçirilmelidir.
1.Hastalık ve sakatlığımın ismi, mahiyeti ve tedavi
edilmediğinde ne tehlike ve sakıncalara yol açacağı biliyorum
2.Sorunumla ilgili önerilen işlemlerin mahiyetini
biliyorum.
3.Sorunumun başka yoldan tedavisinin olup olmadığını biliyorum. Eğer varsa, bunların risk ve yararlarının neler olduğu bana söylendi. İnanıyorum ki bana
önerilen işlem benim için en iyisi. Bu işlemin yarar ve
sakıncalarını biliyorum
4.İşlemin risk, sakınca ve yan etkilerini biliyorum
5.Başarı olasılığını biliyorum
6.Tedavi olmadığımda ne olabileceğini biliyorum
7.Bana söylenenlerin tümünü anladım ve kendi cümlelerimle ifade edebilirim
8.Doktorum bütün sorularımı açık biçimde cevapladı
ve kaygılarımı benimle konuştu.
9.Aydınlatılmış onam formunun ne anlama geldiğini
biliyorum.
10.İmzaladığım formdaki her şeyi kabul ediyorum ve
kabul etmediklerimin üzerini çizdim. Doktorum bu değişikliklerden haberdar.
11.Tıbbi müdahaleyi yapacak kişilerin kimliklerini ve
özelliklerini biliyorum
12.Aklım başımda ve kendimi, kararımı veremeyecek
şekilde sıkıntı ve baskı içinde hissetmiyorum.
13.Bu müdahaleden yeterince yarar göreceğimi ve bu
yararın aldığım riskten ağır bastığını düşünüyorum
14.İstemezsem, bu müdahaleye onam vermek zorunda
olmadığımı biliyorum.
BALIKESİR TABİP ODASI
HER ZAMAN
ÇALABİLECEĞİNİZ BİR KAPI
30
31
32