nin İddia Ettiği Gibi Bill Gates, Steve Jobs ve M

Gerçekten de “Ders Çalışmamak İçin Bahane Arayan Birçok
Öğrenci”nin İddia Ettiği Gibi Bill Gates, Steve Jobs ve Mark
Zuckerberg Üniversiteyi Başarısız Oldukları İçin Mi Bitirmediler?
Prof. Dr. Hasan AMCA
Doğu Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı
Son zamanların, iyi bir üniversitede eğitim/öğretim
Hayatta başarılı olmak için iyi
almanın gereği olan bol bol çalışma ve bolca emek
bir üniversite eğitimi gereksiz
harcama konusunda sıkıntıya düşen birçok öğrencinin
mi?
en popüler savunma söylemlerinden birisi de Bill Gates,
Üniversiteler başarılı insan
Steve Jobs ve Mark Zuckerberg’in üniversiteyi
yetiştirmede
yetersiz ve gereksiz
bitiremedikleri halde dünyanın en zengin ve başarılı
mi
kalıyorlar?
insanları olduklarıdır. Buradan çıkarılacak sonuç olarak
da, “demek ki hayatta başarılı olmak için üniversite
bitirmek gerekmez, hatta bitirmemek gerekir”! Gerçek böyle mi diye bahsedilen bu 3
başarılı şahısın hayat hikayelerine ve üniversite serüvenlerine bir bakalım.
Microsoft’un Kurucusu Bill Gates: Washington'da avukat bir babayla öğretmen bir
annenin oğlu olarak 28 Ekim 1955’de dünyaya gelen Bill Gates, Microguzu şirketinin
kurucularındandır. Bill Gates Microguzu şirketinin başkanlığını ve baş yazılım
mimarlığını da yapan ABD'li bir işadamı. Forbes dergisine göre 2006'da Gates dünyanın
en zengin kişisi olmuştur. Serveti yaklaşık 62 Milyar Dolar, yani KKTC’nin 2013 bütçesi
olan 2 Milyar Dolar’ın tam 31 katı. Peki, “üniversiteyi bile bitiremeyen bir şahıs” bu
serveti nasıl yaptı? Bunu Bill Gates’in hayatını gözden geçirerek öğrenmeye çalışalım.
Gates, henüz 12 yaşındayken, yani1967 yılında özel bir okulda bilgisayar kurslarına
gitmiştir. Okul arkadaşı Paul Allen ile birlikte boş zamanlarını çoğunlukla bilgisayar
programları üzerinde çalışarak geçirmekteymiş. Amerikalı girişimci Bill Gates iki kişilik
Microsoft şirketini başta gelen bir yazılım şirketine dönüştürmüş ve en fakir ülkelerden
en zengin ülkelere kadar her haneye girmeyi başarmıştır. Bill Gates 20. yüzyılın son
döneminde en başarılı şirket patronlarından biri olmuş ve serveti 62 Milyar Dolar’a kadar
çıkmıştır.
Bill Gates ve yakın bir arkadaşı, Harvard Üniversitesine devam ederken yakınlardaki bir
şirketin büyük bilgisayarını para ödemeden kullanabilmek
için haklamışlar. 1972'de de bu alanda çalışan ilk
şirketlerini (Traf-O-Data) kurmuşlar. Bu şirket bir trafik
sayım ve kontrol sistemi için programlar üreterek hemen
20.000 dolarlık satış yapmış. Gates bundan bir yıl sonra
TRW adlı silah işletmesinde staj görmüş, ardından da
babasının önerisi üzerine Harvard Üniversitesi'nde hukuk
eğitimi almaya başlamış.
Transistörden entegre devreye geçiş sürecinin sonlarında
olan 70'li yıllarda henüz gelişimlerinin ilk aşamasında
bulunan kişisel bilgisayarlar için “punch card” yerine
klavyeyi kullanarak veri girişi yapabilen ve verileri sabit disk
üzerine kaydedebilen DOS işletim sistemini geliştirdi. Gates
ve Allen, Motorola firmasının kablosuz haberleşme aygıtı
ALTAIR için 1974'te BASIC diye bir program dili geliştirmişler. Bu programlama dili
sayesinde bilgisayar kullanıcıları ilk kez kendi bilgisayarlarını kolaylıkla kendileri
programlayabiliyorlardı. Motorola firması genç araştırmacılardan pazarlama lisansını
satın alarak kendilerine sistemi daha da geliştirmeleri için sipariş vermiş. Gates bunun
üzerine tahsilini bırakarak Allen ile birlikte New Mexico'da Microsoft adlı şirketi kurmuş.
Microsoft, o günlerde henüz kişisel seviyeye inmeyen bilgisayar kullanımını
yaygınlaştıracak bir çözüm olan mikro bilgisayarlar için bir yazılım geliştiren ilk
işletmedir. General Elektrik gibi şirketlerle de çalışan Bill Gates, 1977'de bilgisayarlarını
BASIC ile çalıştırmak amacıyla Apple, Tandy ve Commodore gibi Kişisel Bilgisayar
üreticileriyle lisans sözleşmeleri imzaladı. Ayrıca FORTRAN, COBOL ve Pascal gibi
program dillerini geliştirerek Microsoft adına daha da popüler yapmıştır. 1979 yılına
gelindiğinde Bill Gates yalnızca 13 çalışanıyla yaklaşık 3 milyon dolarlık bir satış
gerçekleştirmiştir.
Tüm bu çalışmaları yapabilen ve rakiplerinin düşünmekte bile başarılı olamadığı projeleri
gerçekleştiren Bill Gates, bilgisayar teriminin bile pek insanlar tarafından bilinmediği bir
zamanda bilgisayar eğitimi almış, Harvard Üniversitesi gibi dünyanın en başarılı bir
üniversitesine girip ayakta durmayı başarabilmiştir. Üniversitede başarılı olamadığı için
değil, iş dünyasında kaçırılamayacak kadar iyi bir fırsat yakaladığı, daha üniversite
öğrencisi iken aldığı milyon dolar cinsinden ihaleyi tamamlamak için üniversiteden
ayrılmıştır.
Apple şirketinin kurucularından Steve Jobs: Annesi Amerikalı Joanne Carole Schieble
ve babası Suriye’li Abdulfattah John Jandali olan Steve Jobs, annesi hamile olduğu
zaman evlenmemiş genç bir kız oluşundan dolayı evlatlık olarak verilmiştir. Esas annesi
Steve’i evlatlık olarak alacak olan ailenin üniversite mezunu kişiler olmasını şart koymuş.
Fakat böyle bir aile bulunamadığı için onu üniversite mezunu olmayan bir aileye vermek
zorunda kalmış.
Kaliforniya’da bulunan Homestead High School'dan 17
yaşında mezun olduktan sonra 1972’de Portland,
Oregon'daki Reed College'e başlamış ama üniversite
eğitiminin ailesinin kaldıramayacağı kadar pahalı olduğunu
görünce üniversiteyi ilk yılın yarısında bırakmış. Bu
kararının doğru olduğuna inandığını da “okuldan ayrılarak
hem gereksiz ve ilgisini çekmeyen birçok dersi okumak
zorunda kalmadığını hem de ailesini büyük bir masraftan
kurtardığını” söyleyen cümlelerle açıklamıştır. Meteliksiz
olarak bir süre arkadaşlarının yurt odalarında eyreti bir
şekilde kalarak idare etmiş ve sadece hafta sonları yemek
yiyebilmek için yakınlardaki bir kiliseye gidiyormuş. Bu
arada Steve Jobs, 1970’lerin en iyi kaligrafi (güzel el yazısı
sanatı) eğitimi veren Reed Üniversitesi’nde çok ilgi duyduğu
bir konu olan kaligrafi derslerine devam etmiş. Apple şirketini kurduktan sonra şirketin
ilk ürünü olan Macintosh’u tasarlarken kaligrafiden çok faydalandığını söyleyen Steve
Jobs, ileride pratik bir kullanım amacı olduğuna inandığı için kaligrafi derslerine devam
ettiğini söylüyor.
1974 yılında Atari şirketinde Steve Wozniak ile birlikte oyun tasarımcısı olarak çalışmaya
başlayan Steve Jobs, 19 yaşında iken pahalı uzun mesafe görüşmelerini bedava
yapabilen "blue box" cihazlarını üretip piyasaya sürmüştür. 1976 yılında Steve Jobs ve
Steve Wozniak, Steve Jobs’un ailesinin yaşadığı evin garajında Apple şirketi kurmuşlar
ve ilk üretimleri de Apple1 isimli bir masaüstü bilgisayar olmuştur. 1984 yılında ilk
grafik kullanıcı ara-yüzlü bilgisayar olan Macintosh’u piyasaya sürmüştür. 1985 yılında
şirket içindeki Apple CEO’su John Scully ile girdiği bir kavga sonucu görevleri elinden
alınarak şirketten atılmıştır.
Steve Jobs 1986’da Next adlı bir bilgisayar firması, sonra da Pixar isimli bir animasyon
firması kurmuş ve ilk önemli ürünleri olarak da Oyuncak Hikayesi, Bir Böceğin Yaşamı,
Oyuncak Hikayesi 2, Sevimli Canavarlar, Kayıp Balık Nemo, ve İnanılmaz Aile gibi
sinema filmlerini üretmişlerdir. Bu filmlerin hepsi animasyon dalında ödül
kazanmışlardır. 1996 yılında Apple, Steve Jobs’ın kurmuş olduğu Next’i satın alarak
Jobs’u tekrar bünyesine katmıştır. Jobs’un geri dönüşü ile Apple çıkartmış olduğu iMac,
Apple, iPod, iTunes music library gibi müzik ve yazılım ürünlerinde de en çok bilinen
firma olmuştur. Guiness Rekorlar Kitabı’na en düşük maaşla çalışan CEO olarak geçen
Steve Jobs’un en son maaşı 1$ idi. Fakat Apple’dan ürünlerin başarılı satışından dolayı
hediye olarak aldığı 90 Milyon $ değerindeki bir jet ve de 30 Milyon $ değerindeki Apple
hissesini saymazsak. Özellikle birer ÇİN MALI ürün olan iPhone ve iPad ile dünyanın
çehresini değiştirerek tarihe adını yazan Steve Jobs, 2012 yılında kanserden ölmüştür.
Steve Jobs’un tüm bu başarıları çekirdekten yetişme bir çırak olarak elde edemeyeceği
gerçeğinden hareket ederek, başarılı olabilmek için kaligrafi konusunda zamanın en iyi
üniversitelerinden biri olan Reed Üniversitesi gibi bir üniversitede eğitim almış olmasının
büyük rolü olduğunu görürüz. Jobs üniversiteyi başarılı olamadığı için terk etmedi, ailesini
kaldıramayacağı kadar büyük bir mali eğitim yükünden kurtarmak için terk etti ve bu
arada yine de daha az masrafla üniversitede özel bir konuda çok iyi bir eğitim aldı.
Başarısının sırrı da burada saklıdır.
Facebook’un Yaratıcısı Mark Zuckerberg: Amerikalı bir Internet girişimcisi olan Mark
Juckerberg adını Dünyaya Facebook’un kurucusu olarak duyurmuş ve her geçen gün
büyüyen bu ağın başındaki isim olmayı başarmıştır. Dişçi bir baba ve psikiyatrist bir
anneden oluşan bir ailenin tek çocuğu olarak 14 Mayıs 1984’de New York’da doğan Mark
Juckerberg, Yahudi olarak yetiştirilmesine rağmen daha sonradan Ateist olduğunu
açıklamıştır. Üniversite eğitimine dünyanın en iyi birkaç üniversitesinden biri olan
Harvard Üniversitesi gibi bir yerde başlamış, yakın arkadaşları olan Dustin Moskovitz,
Eduardo Savarin ve Chris Hughes ile birlikte Facebook’u yine Harvard’da yaratmıştır.
Dünya’nın en genç zengini olarak tanınan Zuckerberg’in
2011 yılı itibariyle kişisel serveti 13.5 Milyar Dolar’ı
aşmıştır.
Lisede aldığı çeşitli bilim dallarından ödüllerin de
katkısıyla Dünya’nın en seçkin üniversitelerinden Harvard
Üniversitesine girmeye hak kazanan Mark Zuckerberg,
üniversitenin ilk yılında kurduğu facemash.com isimli web
sitesi sayesinde Harvard Üniversitesinde okuyan
öğrenciler içerisinden en yakışıklı erkek ile en güzel kızı
üniversite öğrencilerine internet üzerinden oylatmaktaydı.
Bütün öğrencilerin resimlerini toplamak için okulun
veritabanını hacklediği anlaşılan Zuckerberg, disiplin
kuruluna sevkedildikten sonra okulu bırakan Zuckerberg
daha sonra internet üzerinde ses getirecek ikinci sitesi
olan facebook.com u kurdu. Yayın hayatına geçtiği dönemden itibaren ilerleyen 18 aylık
dönemde ABD’nin en büyük arkadaşlık sitelerinden biri olan Facebook, yatırımcıların
dikkatini çekerek hızla büyüdü ve bugünlere kadar geldi. Mark Zuckerberg 2010 yılında
Times dergisinden yılın adamı ödülünü, 2011 Yılında da Facebook The Brand Finance
Global 500 listesinde Dünya çapındaki en değerli 281. marka oldu.
Tüm bu başarıları Mark Zuckerberg, Harvard gibi bir üniversiteye gidebilecek ve orada
eğitim alabilecek kapasiteye sahip olacak kadar iyi bir eğitim aldığı için elde etmiştir.
Harvard ortamında yaşayarak da bugünkü fikirlerini geliştirmiş ve servetini yapabilmiştir.
Kaynaklar
http://wikipedia.org