Frida Kahlo ve Diego Rivera ilk kez Türkiye`de | Marksist.org

Transkript

Frida Kahlo ve Diego Rivera ilk kez Türkiye`de | Marksist.org
Frida Kahlo ve Diego Rivera ilk kez Türkiye’de | Marksist.org
Volkan Akyıldırım tarafından yazıldı.
Perşembe, 23 Aralık 2010 09:17
Meksika çağdaş sanatının önde gelen iki ismi olan Frida Kahlo ve Diego Rivera, 40
yapıttan oluşan bir sergiyle Türkiye'de ilk kez sanatseverlerin karşısına çıkıyorlar.
Yaşamlarının önemli bir bölümünü Meksika'da geçirmiş koleksiyoner bir çift olan
Jacques ve Natasha Gelman'ın, 20. yüzyıl Meksika sanatına da odaklanan geniş
koleksiyonunda yer alan yapıtlar, Frida Kahlo'nun sanatsal kişiliğinin derin izlerini
yansıtan otoportreleri ile Diego Rivera'nın az sayıdaki tuval resmi örneklerinin en
önemlilerinden. Dünya çapındaki bu ünlü koleksiyon, Meksika dışında daha önce çok az
sayıdaki sergide izleyiciyle buluşabildi.
"Diego Rivera 1929'da Frida Kahlo'yla evlendiğinde, dönemin entelektüel ve sosyal çevreleri
Rivera'nın dev fiziğiyle Frida'nın küçük ve narin bedenine göndermede bulunarak bu evliliği "bir
fille bir güvercinin birleşmesi" olarak nitelemişlerdi. Fotoğrafçı Edward Weston çiftle ilk
tanıştığında, Frida'yla ilgili şunları söylemişti: "O kadar zayıf ki, Diego'nun yanında ufacık bir taş
bebeğe benziyor, ama sadece görünüşte, çünkü güçlü ve büyüleyici bir kadın. Babasının Alman
kanından hiçbir iz taşımıyor. Sandaletleri de dahil yerli kıyafetleri giyip San Francisco
sokaklarında sansasyon yaratıyor."(1)
1910 Meksika devriminden üç sene sonra doğan Frida Kahlo, geçirdiği büyük bir kaza sonucu
hayatı boyunca muazzam acılarla yaşamak zorunda kalmıştı. Kazadan sonra bir süre yatağa
mahkûm olunca, o zamana kadar hayatı adına yaptığı planları değiştirerek resim yapmaya
başladı. En büyük modeli, yine en iyi tanıdığı kendi bedeniydi. Frida, Meksika ulusal kültürünü
ve yerli halkın geleneklerini, modern sanat ile birleştirerek kendine has bir stil oluşturdu.
Çoğunlukla otoportre yapan Frida'nın resimlerinde, geleneğin ve modern dünyanın çelişkili
birlikteliği sıklıkla görülür. Resimlerinde hem evliliği, kürtajları gibi öz yaşam öyküsünü hem de
fiziksel ve ruhsal acılarını işlerken, yoğun bir Meksika sembolizmi kullanır.
1/2
Frida Kahlo ve Diego Rivera ilk kez Türkiye’de | Marksist.org
Volkan Akyıldırım tarafından yazıldı.
Perşembe, 23 Aralık 2010 09:17
Büyük duvar freskoları yapan Diego'nun sanatı ise, tıpkı Maya stelleri gibi hikâyeler
anlatmaktadır. Diego, 1930'ların politik duvar resmi akımının öncü sanatçılarındandı. Meksika
duvar resmi akımı, sadece bir sanat yönelimi değil, aynı zamanda Meksika Devrimi
sonrasındaki karışık politik ortamda siyasi bir duruş olarak kabul edilir. Irk-sınıf ayrımı olmadan
her türlü izleyicinin ulaşabileceği kamusal alanlara yapılan duvar resimleri, içeriklerini dönemin
önemli politik olaylarından alıyordu. Diego ve Frida, hem kendi yerel kültürlerinden yola çıkarak
Meksika çağdaş sanatında dönüm noktası oldular hem de aktif birer komünist olarak
ülkelerindeki politik mücadeleye destek verdiler.
Resimleri gibi evlilikleri ve hayatları da çarpıcı olan ikilinin sergisi, 23 Aralık 2010 - 20 Mart 2011
tarihleri arasında İstanbul Pera Müzesinde gezilebilir.
1. Patrick Marnham, Soñar con los ojos abiertos. Una vida de Diego Rivera (Gözleri Açık Rüya
Görmek –Diego Rivera Biyografisi), Plaza & Janes Editores, 1999.
2/2

Benzer belgeler

Kültür - Sanat

Kültür - Sanat etmiş, yaşamının modern Meksika`nın doğuşuyla başlamış olmasını istemiştir. Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu olarak bir bacağı özürlü kalmış, kendisine “Tahta Bacak Frida” denmiştir...

Detaylı