GÖRKEMLi - DenizliHaber

Transkript

GÖRKEMLi - DenizliHaber
9
Kasım 2014
denizli ihracatçılar birliği resmi yayın organı
Tasarım Yarışmasında
GÖRKEMLi
final
ABD’de Turkish Towels
rüzgarı esti
Home Tex İstanbul
ikinci kez sahne alıyor
1
Türkiye bir koşuyorsa,
Denizli iki koşuyor...
Dünya hassas bir dönemden geçiyor. Ortadoğu’da süregiden savaşlar ile
Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma ortamı tüm dünya tarafından dikkat
ve endişeyle izleniyor. Biz Türkiye olarak, tüm dünyadan daha da fazla
bir hassasiyet taşıyoruz; çünkü buralar bizim yanı başımızdaki komşu
coğrafyalarımız... Öncelikle Ortadoğu ve Rusya’daki çatışmaların sona ermesi
ve hayatın normalleşmesi en büyük temennimizdir. Irak ve Suriye’de yaşanan
insanlık dramının bir an önce son bulmasını diliyoruz.
Ülkemiz son on yılda çok büyük bir ekonomik dönüşüm yaşadı. Bugün
gelinen noktada, ekonominin temel itici gücü olarak ihracat birinci sıraya
oturdu. Bu bir yandan istediğimiz ve sevindirici bir durumken, diğer yandan
riskleri doğru analiz etmemiz gerekmekte. Mevcut politik risk ve tehditler,
küresel ekonomide de bir kırılganlık yaratıyor. İhracat alanında yaşanabilecek
herhangi bir aksamanın, yurtiçinde de üretim dengelerini kötü yönde
etkileyeceği asla unutulmamalıdır.
Çok şükür ki, gerek kamu yönetimi, gerekse ihracatçılarımız tüm güçleriyle
çalışarak, ekonomik istikrarın bozulmamasını sağlıyor. İhracatçılarımız yılların
verdiği deneyimle, esneklikleri oldukça artırmış durumdalar. Avrupa ve
yükselen pazar ekonomilerinde yaşanan çalkantılara karşın, Türkiye ihracatta
arka arkaya rekorlar kırıyor. Eylül ve Ekim aylarında cumhuriyet tarihinin en
yüksek ihracat rakamlarına imza atmayı başardık. 2014 sonunda 160 milyar
dolarlık ihracat hedefinin üstüne çıkma hesaplarını yapıyoruz.
Süleyman Kocasert
Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı
Ekonomi Bakanlığı, TİM ve ihracatçı birlikleri; tam bir koordinasyon içinde,
ülkemizin her alanda değerini yükseltmek için çalışıyor. Bunun için çok
önemli bir adım geçtiğimiz ay atıldı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın da teşrifleriyle ülkemizin yeni markası kamuoyuna tanıtıldı. Yeni
marka ve logo çalışmasıyla, dünya çapında görünürlüğümüz artacak, tüm
üreticilerimiz bunun olumlu sonuçlarını zaman içinde yaşayarak görecekler.
Denizli ise ihracat bakımından apayrı bir övgüyü hak ediyor.Geriye dönük
12 aylık rakamlarda Türkiye ihracatının artış oranı yüzde 5.7 olurken; DENİB
ihracatı yüzde 14 arttı! Bu yılın ilk 10 aylık rakamlarında ülke toplamının artış
oranı yüzde 6.7 iken DENİB’in artış oranı yüzde 12.3. Diğer bir deyişle, Türkiye
bir koşuyorsa, Denizli iki koşuyor... Bu başarıya imza atan şehrimizi, işçisinden
patronuna kadar tek tek kutluyorum.
DENİB olarak biz de ihracatçımızın bu başarısını artırmanın çabası içindeyiz. Bu
yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz ve artık rüştünü tamamen ispatlamış olan Ev
ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, sektörümüze genç yetenekler kazandırmaya
devam ediyor. Görkemli bir geceyle finalini yaptığımız yarışma, 2015 yılında
çok daha güçlü bir biçimde karşınıza çıkacak.
Yılın sonuna doğru yaklaşırken, geleceğe her zamanki gibi iyimser
bakıyoruz. 2015 yılının ülkemizin kalkınma yolunda temposunu artırmasını
sağlayacağına inancımız tamdır. Gelecek günlerin, Denizli’mize ve ülkemiz
halkına sağlık, barış ve kazanç getirmesi temennisiyle...
made by denizli l kasım
‹çindekiler
SAHİBİ
Denizli İhracatçılar Birliği adına
Levent Öztaş
25
Ankara ile yakın işbirliği
Gücünü ve Potansiyelini
Keşfet
30
YAYIN KURULU
Süleyman Kocasert
İbrahim Uzunoğlu
Arif Şensöz
Murat Tosunoğlu
Bekir Serdar Mutlubaş
Mustafa Korkut Aydınlı
Osman Akça
Osman Uğurlu
Levent Öztaş
Şadiye Baykent
YÖNETİM YERİ
Adres: Ankara Yolu 10. Km. 246 Sok. No:8
P.K. 402 20140 Akkale-Denizli
Tel: 0 258 274 66 88
Faks: 0 258 274 72 22-62
e-mail: [email protected]
Web: www.denib.gov.tr
YAPIM
42
Japonya ile mesafeler
kısalıyor
ABD’de Turkish Towels
rüzgarı esti
44
YAYIN D‹REKTÖRÜ
Erkan Ersöz
[email protected]
GRAFİK TASARIM
Muhammed AKDENİZ
[email protected]
EDİTÖR
Kadir Cansi
[email protected]
Meral Candan
[email protected]
Meral Güler
[email protected]
REKLAM PLANLAMA KOORDİNATÖRÜ
Sinan Kayrancı
[email protected]
56
‹LET‹ş‹M
Kaptanpaşa Mah. Darülaceze Cad.
Bilaş İş Merkezi A Blok No:31 K:6 D:63
Şişli/İstanbul
(0212) 211 68 53 - 73
KATKIDA BULUNANLAR
Denizli İhracatçılar Birliği
ARGE, Tanıtım ve Organizasyon Şubesi
BASKI
Tor Ofset
Akçaburgaz Mahallesi
116 Sokak No:2
Esenyurt / İSTANBUL
Tel: 0212 886 34 74 / Faks: 0212 886 34 80
Üç ayda bir yayımlanır.
MADE BY DENİZLİ Dergisi DENİB ad›na
Küçük Mucizeler Yay›nc›l›k ve ‹letiflim
Hizmetleri Ltd. fiti. taraf›ndan yay›na
haz›rlanmaktad›r.
MADE BY DENİZLİ Dergisi DENİB üyelerine
ücretsiz olarak da€›t›l›r. MADE BY DENİZLİ
Dergisi ad› kullan›larak al›nt› yap›lmas› yaz›l›
izne tabidir. Gönderilen yaz› ve foto€raflar
iade edilmez. Yay›nlanan makalelerdeki
görüfller yazar›na aittir.
6
makro
NOBEL EKONOMİ ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ BELLİ OLDU
N
obel Ekonomi Ödülü'ne bu yıl
ünlü Fransız ekonomist Jean
Tirole layık görüldü. İsveç Kraliyet
Bilimler Akademisi, Alfred Nobel
anısına verilen Sveriges Riksbanks
(Merkez Bankası) Ödülü'nün bu yıl
“pazar gücü ve sistem analizi için”
Tirole'e verildiğini açıkladı. Akademi'
den yapılan açıklamada, çağın en
etkili ekonomistlerinden biri olarak
nitelenen Tirole'ün birkaç güçlü
şirketle sanayi alanlarının nasıl anlaşılacağı ve düzenleneceği konusunu açıklığa kavuşturduğu belirtildi.
ABD' deki MIT'de (Massachusetts
Institute of Technology) 1981 yılında
doktorasını tamamlayan 61 yaşındaki Tirole, Toulouse Ekonomik Bilimler
Fakültesi Sanayi Ekonomisi Enstitüsü bilimsel başkanlığını üstlenmişti.
Birçok sanayi alanının birkaç büyük şirket ya da tek bir tekelin egemenliği
altında olduğuna dikkati çekilen açıklamada, “Düzenleme yapılmadığında
bu tür pazarlar, genellikle maliyetten çok daha yüksek fiyatlar, randımansız şirketlerin yeni ve daha üretken şirketlerin pazara girişini engelleyerek
ayakta kalması gibi istenmeyen sonuçlar doğurur. Tirole, 1980'lerin ortalarından günümüze bu tür pazar başarısızlıklarıyla ilgili araştırmalara
yeni bir soluk getirdi. Tirol'ün, pazar gücüne sahip şirketlerle ilgili analizi,
önemli siyasi sorular üzerinde de etkili olan birleşik bir kuram ortaya
koydu: Hükümet, şirket evlilikleri ya da kartellerle nasıl başa çıkmalı ve
tekelleri nasıl düzenlemeli?” ifadesi kullanıldı.
MOODY’S RUSYA’NIN NOTUNU İNDİRDİ
U
luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Rusya’nın
kredi notunu “Baa2”ye indirirken, not
görünümünü negatif olarak belirledi. Moody’s’ten yapılan açıklamada,
Rusya’nın kredi notunun “Baa1”den
“Baa2”ye indirildiği, not görünümünün ise negatif olarak belirlendiğini
bildirildi. Açıklamada, notun düşürülmesine gerekçe olarak, Rusya’nın
orta vadeli büyüme beklentilerinin, bir
süredir devam eden Ukrayna krizinin
şiddetlenmesinin yanında, uluslararası
yaptırımların genişlemesinin etkisiyle giderek artan bir şekilde baskı altında
kalması gösterildi. Sermaye çıkışı, Rus borçluların uluslararası piyasalara
erişiminin kısıtlı olması ve düşük petrol fiyatları gibi nedenlerin, ülkenin döviz
tamponlarında kademeli ancak devam eden bozulmaya yol açtığına işaret edilen açıklamada, bu durumun da notun düşürülmesinde etkili olduğu aktarıldı.
Açıklamada, Rusya’ya karşı sıkılaşan yaptırımlar sonrasında, ekonomik büyümedeki yavaşlamanın ciddileşmeye başladığı, tüketici ve yatırımcı güvenini
de zayıflattığı dile getirilerek, “Moody’s, Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar
ve Ukrayna’daki karışıklık trendinin uzun süre devam etmesini bekliyor. Rus
ekonomisinin bu yıl için küçülmesini beklemezken, reel ekonominin bu yıl
içinde ve en azından 2015 yılının ortalarına kadar gerilemeye başlayacağını
tahmin ediyor” denildi.
kasım l made by denizli
ÇİN’İN BÜYÜME ORANI
BEŞ YILIN EN DÜŞÜK
SEVİYESİNDE
D
ünyanın ikinci büyük
ekonomisi Çin, üçüncü
çeyrekte son beş yılın en düşük
büyüme oranını gerçekleştirdi.
Ülkede gayrisafi yurt içi hasıla
(GSYH) 2014’ün temmuz-eylül ayları arasında geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 7.3
büyüdü. Pekin hükümeti bu yıl
için hedeflerini yüzde 7.5 olarak
açıklamıştı. Çin ekonomisinin
başını çeken unsurlar arasındaki emlak piyasasından da
iyi haberler gelmedi: “Büyük
şehirlerde satılmayan konutlara bakacak olursanız onların
fiyatlarının oldukça yüksek
olduğunu görürsünüz. Ortalama
satış hacmi yüzde 20-30 oranında düştü.” Piyasa uzmanları
ise son rakamların makul bir
aralıkta olduğunu ifade ediyor.
İstihdamda artışa öncelik veren
ülke yönetimi bu yılın ilk sekiz
ayında 10 milyon yeni iş alanı
yaratılacağını duyurmuştu. Ekonomik büyümenin iki basamaklı
rakamlara ulaştığı Çin son 15
yılda ilk kez hedefini tutturamama riskiyle karşı karşıya.
7
AB YURTTAŞLARI, ABD İLE STA’YA KARŞI BİRLEŞTİ
T
icareti serbestleştirecek en
geniş kapsamlı serbest ticaret anlaşması olarak görülen
ve halen AB ile ABD arasında
müzakereleri devam eden
Transatlantik Ticaret ve Yatırım
Ortaklığı Anlaşması’na Avrupa
ülkelerinin vatandaşları mesafeli yaklaşıyor. Avrupa Birliği
ile Amerika Birleşik Devletleri
arasında müzakereleri yürütülen ve imzalanması planlanan
Transatlantik Ticaret ve Yatırım
Ortaklığı Anlaşması’na (TTYO)
karşı Avrupa Vatandaşlık
Girişimi (European Citizens’
Initiative) çağrısıyla Avrupa genelinde protestolar gerçekleştirildi. Bu kapsamda Almanya, Fransa, İtalya
ve İspanya’nın kentleri başta olmak üzere birçok Avrupa şehrinde 11 Ekim
2014 Cumartesi günü anlaşma karşıtı eylemler gerçekleştirildi. Almanya,
Essen’de de kentin üç ayrı noktasında eylemler yapıldı. Kentteki eylemleri
Korsan Parti (Pirate Partei) ve çevreyi koruma örgütü Almanya’nın Dünya
Dostları (BUND) organize etti. Korsan Parti yetkilisi Dietrich Ostermann,
müzakereleri yapılan bu anlaşmanın demokrasiye aykırı olduğunu vurgulayarak. “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması müzakereleri,
demokrasiye ayrı bir şeklide yapılıyor. Yani şu anda bu anlaşmayla ilgili
hiç bir bilgimiz yok. Avrupa Komisyonu sivil toplumla içeriği ve gelişmeleri
paylaşmıyor” dedi.
İSPANYA’DA İŞSİZLİK
YÜZDE 24’ÜN ALTINA İNDİ
İ
spanya’da işsizlik oranı 2011 yılından bu yana ilk defa yüzde 24’ün
altına geriledi. Ulusal İstatistik Enstitüsü (INE) Aktif Nüfus Anketi’ne
göre, üçüncü çeyrekte işsiz sayısı
195 bin 200 kişi azalarak 5 milyon
427 bin 700’e düştü. Ancak genç
işsizlerden kötü haber geldi. 25 yaş
altı işsizlik oranı yüzde 54.1’e çıktı.
Bu yılın 2. çeyreğinde yüzde 24.47
olan işsizlik oranı, 3. çeyrekte yüzde
23.67’ye geriledi. İşsiz sayısındaki
azalmanın gerekçesi olarak özel
sektör ve hizmet sektöründeki
iyileşme gösterildi. Madrid yönetimi
ülkenin en büyük sorunlarından biri
olarak gösterilen işsizlikle mücadele ederken; muhalefet durumun
hala dramatik olduğunu açıkladı.
HEDEF KARBON EMİSYONUNU DÜŞÜRMEK
A
vrupa Birliği (AB) devlet ve
hükümet başkanları enerji
ve ekonomi ağırlıklı gündemle
toplandı. Brüksel’de iki gün
süren zirvede liderlerin gündeminde enerjide 2030 hedefleri
bulunuyordu. AB Komisyonu,
“karbondioksit emisyonunun
1990 yılına kıyasla 2030’a kadar
yüzde 40 düşürülmesi, yenilenebilir enerjinin payının yüzde
27’ye yükseltilmesi ve yüzde 30
enerji tasarrufu” hedeflerinin
belirlenmesini istiyor. AB böylece aralık başında Lima’da ve gelecek yıl Paris’te toplanacak BM iklim değişikliği konferansları öncesinde elini
güçlendirerek diğer katılımcılardan bağlayıcı hedefler belirlemelerini istiyor.
AB içinde elektrik üretimini büyük ölçüde kömürden sağlayan Polonya’nın
başını çektiği Doğu Avrupa ülkeleri ve İngiltere, hedeflerin yumuşatılması ve
esnetilmesini talep ediyor. Doğu Avrupalılar ayrıca enerji hedeflerine yönelik
AB mali desteğinin artırılması için lobi yapıyor. Enerjide Rusya’ya bağımlılığını
azaltmaya çalışan AB, Ukrayna krizi nedeniyle bu kış doğalgaz tedarikinde
sorun yaşamaktan endişe ediyor. AB liderlerinin Ukrayna’nın Rusya’ya doğalgaz borcunu ödeyebilmek için 2 milyar dolar kredi talebini de görüşmeleri
bekleniyor.
MACARİSTAN İNTERNET
VERGİSİ ALMAYI
PLANLIYOR
M
acaristan internet kullanımından vergi almayı planlıyor.
Ülkede hazırlanan yasa tasarısına
göre kullanılan internet için her
gigabyte başına yaklaşık 50 sent
ödenecek. Tasarının parlamentonun
üçte ikisini elinde tutan Başbakan
Victor Orban’ın partisi tarafından
desteklendiği belirtiliyor. Vergilerle yıllık 65 milyon euro gelir
elde edilmesi planlanıyor. Daha
önce parlamentoya sunulan başka
tasarıda telefonlardan gönderilen
her sms mesajı ve konuşmalar için
dakika başına vergi kesilmesi talep
edilmişti.
made by denizli l kasım
8
makro
ALMANYA'DA DÜŞEN İHRACAT
RESESYON KAYGISINI ARTIRIYOR
A
lmanya’da ağustos ayında ihracatta yaşanan aylık düşüş ekonominin resesyonun
eşiğinde olduğu endişelerini güçlendirdi. Son
beş yıldır ilk kez ihracatta bu denli keskin bir
düşüş gözleniyor.
Almanya Federal İstatistik Bürosu, temmuz
ayına kıyasla ağustos’ta yüzde 5.8 düşüş
kaydedildiğini açıkladı. İthalat ürünleri de
yüzde 1.3 oranında düştü. Bunun neticesinde
Almanya’nın ticaret fazlasının 17.5 milyar
euro azaldığı bildiriliyor. Bu son veriler geçtiğimiz günlerde sanayi üretiminin
zayıfladığına işaret eden rakamları izliyor. İstatistik bürosu yetkilileri okul
tatili tarihlerinin temmuz’dan ağustos’a kaydırılmış olmasının ekonomik
daralmada rol oynadığı kanısında. Her ne kadar Almanya’nın Avrupa Birliği’ne
yaptığı ihracat yüzde 2’lik bir artış göstermiş olsa da, Avrupa dışındaki ülkelere yapılan Alman ihracatı yüzde 4.7 azaldı. Hollanda bankası ING’den Carsten
Brzeski, Almanya’nın ticaret ortaklarının ekonomilerindeki yavaşlamaya
Ukrayna krizindeki belirsizlik eklenince ağustos ayı verilerinin ortaya çıktığını
söylüyor. Brzeski, “Alman ekonomisinin resesyona girmemesi için eylül ayında
bir mucizeye ihtiyacı var’’ diyor. Ancak bu ekonomik görünüme rağmen Frankfurt borsası bugün yüzde 1.25’lik bir artış kaydetti.
TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 9.8 OLDU
T
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayına ilişkin hanehalkı işgücü
istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı
yaştakilerde işsiz sayısı temmuzda 2 milyon 867 bin kişi oldu. İşsizlik oranı
ise yüzde 9.8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8.8,
kadınlarda ise yüzde 12 oldu. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12
olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı yüzde 18.2
iken,15-64 yaş grubunda bu oran yüzde 10 olarak gerçekleşti. Aynı ayda 15 ve
daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısı 26 milyon 410 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 46.3 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65.9, kadınlarda ise
yüzde 27.2 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 5
milyon 914 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 20 milyon 496 bin
kişi oldu. İstihdam edilenlerin yüzde 22.4’ü tarım, yüzde 19.9’u sanayi, yüzde
7.3’ü inşaat, yüzde 50.5’i ise hizmetler sektöründe yer aldı. TÜİK “Hanehalkı
İşgücü İstatistikleri, Temmuz 2014” sonuçlarına göre, işgücü nüfusu 29 milyon
276 bin kişi, işgücüne katılma oranı yüzde 51.3 oldu. İşgücüne katılma oranının erkeklerde yüzde 72.3, kadınlarda yüzde 30.8 olduğu görüldü.
DEİK'İN YENİ BAŞKANI VARDAN OLDU
E
konomi Bakanı Nihat Zeybekci, Dış
Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK)
yeni başkanının İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV)
Başkanı Ömer Cihad Vardan olduğunu açıkladı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye Markası” lansmanı sonrasında yaptığı
açıklamada Vardan’ın yeni başkan olduğunu
açıkladı. Zeybekci, “Dış Ekonomik İlişkiler
Kurulu, yeni başkanımız Ömer Cihad Vardan
yönetiminde ilk yönetim kurulu toplantısını
şu anda yapıyor” dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun ilk toplantısına gelerek, kurumu gelecek dönemdeki çalışmaları için cesaretlendirdiğini söyledi.
kasım l made by denizli
TAHMİN FAZLA
MUHAFAZAKAR
O
rta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin
sorular üzerine Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci, programda geçen
seneki hedeflerden bazı alanlarda
uzaklaşılan sonuçlarla karşılaşıldığını
söyledi. Büyümede yüzde 4 seviyesi
öngörülürken, bu yıl için yüzde 3.3’lük
bir hedefin gerçekleşeceğinin açıklandığını anımsatan Zeybekci, “Bu yüzde
3.3, 3.4, 3.5 olur. Ben son çeyrekte iç
piyasanın büyümeye olumlu katkısının olacağına inanıyorum. Türkiye’nin
büyümesine ihracatın verdiği katkı yıl
sonunda yüzde 2.5’in üzerinde kapanacak” diye konuştu. Zeybekci, şunları kaydetti: “Orta Vadeli Program’da
açıklanan 160.5 milyar dolarlık
ihracat rakamının 162’ye yaklaşacağına inanıyoruz. Şu andaki tahmin biraz
fazla muhafazakar. 162 civarında bir
ihracat rakamını yakalayacağız. Onun
da büyümeye katkısı farklı gelecek.
Programdaki diğer biz özellik de
olumlu yönde sapma, cari açık. Yıl
sonunda 6.4 hedeflenmişti cari açık.
Bunun 5-5.5’lu rakamlar seviyesinde
olacağını öngörmüştük. Şimdi programda bu 5.7 olarak görülüyor. Cari
açık 5.5-5.7 aralığında gerçekleşecek.
Türkiye beş’li rakamın altına indirdiğinde cari açıkla ilgili endişe edilecek
bir durum kalmayacak. Enerji fiyatlarındaki olumlu gelişmelerle cari açık
önümüzdeki dönemde çok daha farklı
boyutlara gelecek.”
isteklerinizin
çok
ötesinde
Otelimizde 31 Standart,
12 Double, 3 Suit ve
1 Business Suit
olmak üzere toplam
47 Oda ve 120 yatak
kapasitesi
bulunmaktadır.
Süleyman Demirel Bulvarı No: 3 DENİZLİ / TÜRKİYE
T.: +90 258 212 0022 (pbx)
E-posta: [email protected]
Web: www.inciclasshotel.com.tr
10
makro
TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU DEĞİŞMEDİ
U
luslararası kredi derecelendirme kuruluşu
Fitch Ratings, Türkiye’nin “BBB-“ olan “yatırım
yapılabilir notunu” ve “durağan” not görünümünü
teyit etti. Fitch Ratings’ten yapılan açıklamada
Türkiye’nin ülke notuna ilişkin görünümün “dengeli” olduğu belirtilirken, notun 2012 yılının kasım
ayında “yatırım yapılabilir” seviyesine çıkarılmasına ana nedenler olarak “mali konsolidasyon
geçmişinin” ve “sağlıklı bankacılık sisteminin”
gösterildiğine dikkat çekildi. Fitch açıklamasında, “Söz konusu atıflar (sağlıklı
bankacılık yapısı ve mali konsolidasyon geçmişi) büyük oranda bozulmadı.
Buna benzer şekilde ekonomi yeniden cesaret verici yeniden dengelenme
işaretleri vermeye devam ediyor. Özellikle cari açık ve sermaye akışında ani
duruş olmaksızın kredi genişlemesinde yavaşlama alanlarında. Buna rağmen
Türkiye’nin küresel yatırımcı iştahı konusunda potansiyel oynaklıklara karşı
tamponları yerel politikadaki ani dönüşler, ekonomik dengelenmenin mukavemeti konusundaki şüpheler ve yükselen jeopolitik risk nedeniyle nispeten
zayıf kalıyor” ifadeleri kullanıldı.
ENERJİ İÇİN SERVET HARCADIK
E
nerjide ithalatın Türkiye’ye faturası son beş yılda 238
milyar 551 milyon doları buldu. Enerji ithalatının bu
yılın sekiz ayındaki bilançosu 36 milyar 998 milyon dolar
olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin ithalat harcamasında ilk sırada makine ve ulaştırma araçları
geliyor. Bu kapsamda yapılan ithalatı enerji izliyor. Enerji
ihtiyacını yerli kaynaklarıyla karşılayamayan Türkiye, her
yıl arz güvenliğini sağlamak için enerji alanında ithalata
yöneliyor. Türkiye, enerji talebini karşılayabilmek için
kömür, petrol, doğalgaz ve elektrik enerjisi ithal ediyor. Enerjide dışa bağımlılık oranı yüzde 70 seviyesinde
bulunuyor. Türkiye, 2009’da enerji açığını kapatabilmek için 29 milyar 905
milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Bu miktar 2010’da 38 milyar 497 milyon
dolara yükseldi. Enerji ithalatı 2011’de de artmaya devam etti ve 54 milyar 117
milyon dolara ulaştı. Enerji ithalatı açısından 2012, rekor yılı oldu. Türkiye’nin
enerji ithalatının parasal büyüklüğü 2012’de 60 milyar dolar sınırını aşarak 60
milyar 116 milyon doları buldu. Geçen yılki enerji ithalatı miktarı ise 55 milyar
916 dolar seviyesinde gerçekleşti.
HAVAYOLU YOLCU SAYISI 128 MİLYONU AŞTI
D
evlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, eylül ayına ait havayolu yolcu ve uçak trafiği istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ülke genelinde eylülde de uçak ve yolcu trafiğindeki istikrarlı artış devam etti. Eylülde
Türkiye geneli havalimanlarından hizmet alan yolcu sayısı 17 milyona ulaştı,
dokuz aydaki toplam yolcu sayısı ise 128 milyonu geçti. Havalimanları toplam
uçak trafiği ise geçen yılın aynı ayına göre, iç hatlarda yüzde 5 artışla 67 bin
585, dış hatlarda yüzde 5.3 artışla 61 bin 613 olmak üzere toplamda yüzde 5.1
artışla 129 bin 198 oldu. Geçen ay Türkiye hava sahasından yüzde 32.4 artış
ile 32 bin 82 üstgeçiş (overflight) trafiği gerçekleşti. Böylece eylülde hizmet
verilen uçak sayısı yüzde 9.6 artış ile 161 bin 280 oldu. Yılın dokuz ayında
ise üstgeçişler dahil hizmet verilen toplam uçak trafiği yüzde 10.8 artışla
1 milyon 269 bin 113 olarak gerçekleşti. Geçen ay havalimanlarında direkt
transit dahil toplam 16 milyon 835 bin 804 yolcuya hizmet verildi. Yolcu sayısı
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.3 artış gösterdi. İç hat yolcu sayısı yüzde
6.6 artışla 7 milyon 627 bin 875, dış hat yolcu sayısı yüzde 6.1 artışla 9 milyon
207 bin 929 olarak gerçekleşti.
kasım l made by denizli
AB’DEN TÜRKİYE’YE
4.4 MİLYAR EURO
DESTEK
A
vrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun,
2014-2020 dönemi için detaylarını açıkladığı Katılım Öncesi Yardım
Aracı’ndan (IPA 2) Türkiye’nin payına,
4 milyar 453 milyon 900 bin Euro
düşecek. AB Komisyonu tarafından
yapılan açıklamada, toplam kaynağı
11 milyar avro düzeyinde olan IPA
2 kapsamında Türkiye için, 2014’te
620.4 milyon, 2015’te 626.4 milyon,
2016’da 630.7 milyon, 2017’de 636.4
milyon, 2018-2020 dönemi için ise
1 milyar 940 milyon Euro ayrıldı. AB
Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi
Stefan Füle, yazılı açıklamasında,
yardımın vatandaşları doğrudan etkileyecek reformların uygulanmasına
ve ilgili ülkelerin AB yolunda ilerlemesine yardımcı olacağını belirtti.
Yönetim, kamu yönetimi reformu,
hukukun üstünlüğü ve temel haklar,
IPA 2’nin kullanılacağı ana alanları
oluşturuyor. IPA 2 kapsamında en
fazla kaynak ayrılan ülke Türkiye
olurken, aynı dönem için Arnavutluk 649,5 milyon, Makedonya 664,2
milyon, Kosova 645,5 milyon, Karadağ
270,5 milyon, Sırbistan ise 1 milyar
508 milyon avro düzeyinde kaynaktan
yararlanacak. Çok ülkeli kullanıma
açık kaynak ise 2 milyar 958 milyon
700 bin Euro olarak belirlendi. Bosna
Hersek’in yararlanacağı kaynağın ise
koordinasyon sorunu nedeniyle daha
sonra açıklanacağı duyuruldu.
12
DENİB HEYETİ
VALİ KOCATEPE’Yİ ZİYARET ETTİ
TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri,
Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü ve Pamukkale Kaymakamı
Veysel Beyru’ya birer nezaket ziyareti gerçekleştirdi.
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan
Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert önderliğindeki heyet, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe,
Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü
ve Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru’ya
birer nezaket ziyareti gerçekleştirdi. İlk olarak Denizli Valisi Şükrü Kocatepe’yi makamında ziyaret eden heyet, Vali Kocatepe’ye
yeni görevinin hayırlı olmasını diledi.
DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Denizli
İhracatçılar Birliği olarak Denizli Valiliği ile
bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
birlikte yaptıkları proje ve işbirliklerine devam etmek istediklerini söyledi. Vali Şükrü
Kocatepe ise ziyaretlerinden dolayı DENİB
Başkanı Süleyman Kocasert ve yönetim
kurulu üyelerine teşekkür etti. Türkiye
kasım l made by denizli
ihracatında önemli bir yere sahip olan
Denizli’de, işadamları ve bağlı bulundukları
birlik ve odalarla işbirliği yapmanın önemli
olduğunu vurgulayan Vali Kocatepe, “Denizli
tekstil başta olmak üzere mermer, bakır
sanayi, makine sanayi gibi birçok sanayi
üretimi alanında Türkiye’de önemli bir ihracat merkezi konumunda. Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekçi’nin destek ve girişimleri ile
Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün
Denizli’de kurulacak olması, Denizli’nin
gümrük ve ihracat yönünden İzmir’e
bağlılıktan kurtaracak ve kentimize ayrı bir
ivme kazandıracağı kanaatindeyim. Valilik
olarak elbette sivil toplum kuruluşlarımızla
işbirliklerimiz devam edecek. Sosyal devlet
bunu gerektirir. Bizde Valilik olarak önerilen
projelerde yer almak isteriz” dedi.
Her şey Denizli için
Vali Kocatepe’nin ardından Merkezefendi
Kaymakamı Şükrü Görücü ve Pamukkale
Kaymakamı Veysel Beyru’yu ziyaret
eden heyet, burada Denizli ekonomisi
ve ihracatı hakkında görüş alışverişinde
bulundu. Denizli’nin Türkiye ihracatı için
vazgeçilmez bir il olduğunun vurgulandığı
görüşmelerde, yapılacak işbirlikleriyle
Denizli ekonomisinin daha da güçlendirileceği belirtildi. Merkezefendi Kaymakamı
Şükrü Görücü ve Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru, DENİB heyetine
ziyaretlerinden ötürü teşekkür ederken
Denizli’nin hayrına olacak projelerde
işbirliğinin artırılmasına yönelik katkı
sunmaktan memnuniyet duyacaklarını
dile getirdi.
14
denib'den
FUARLAR ARTIK DAHA ETKİN KULLANILACAK
T
ürkiye Ev Tekstil Sanayicileri ve
İşadamları Derneği ile Denizli İhracatçılar Birliği işbirliğiyle fuar görevlilerine
yönelik bir eğitim gerçekleştirildi. Fuarları etkin kullanma ve stant görevlileri
geliştirme amacıyla düzenlenen eğitim,
23 Ekim günü Denizli İhracatçılar Birliği
Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Alanında uzman eğitmen Deniz Eskier
tarafından verilen eğitimde; katılımcı-
lara ürün, fikir, hizmet ve teknolojilerin
benimsenmesi için bir müşteri adayını
çok kısa sürede ikna etme yöntemleri de
anlatıldı. Gerek yurtiçi gerekse de yurtdışı
fuarların etkin değerlendirilmesine yönelik yapılan eğitimde, fuarlarda görev alacak personele, fuarlar süresince, müşteri
görüşmelerini en etkin biçimde değerlendirmesini sağlayacak yöntemler hakkında
da bilgi verildi. Eğitimde aktarılan temel
konu başlıkları ise şöyleydi: “Etkin Muhabbetin Önündeki Üç Engel, Ziyaretçilere
ve Müşterilere Yaklaşmak, Ziyaretçileri ve
Müşterileri Tanımak, Prezentasyonlar ve
Demonstrasyonlar, Sohbetin Sona Erdirilmesi, Takip, Beceriyi Pratiğe Dökmek.”
Tüm gün süren seminere katılımcıların
yoğun ilgisinin yanı sıra katılımcıların
interaktif becerileri dikkat çekti. Eğitimin
sonunda katılımcılara plaket verildi.
DENİB BAŞARILI TASARIMCILARI
YURT DIŞINA GÖNDERMEYE
DEVAM EDİYOR
D
enizli İhracatçılar Birliği tarafından her yıl düzenlenen Ev ve
Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nda dereceye girenler, eğitim
için yurtdışına gönderiliyor. Denizli İhracatçılar Birliği tarafından
düzenlenen, Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği Ev ve Plaj Giyimi
Tasarım Yarışması’nın finalistleri devlet desteği ile yurtdışında
eğitim hakkı elde etmeye devam ediyor. Geleneksel hale gelen Ev
ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, bugüne kadar üç finaliste burs
imkanı sundu. 2012 yılında ilki düzenlenen yarışmada birinci olan
Tuğçe Yıldırım, 2013 yılında ikincisi düzenlenen yarışmada ise birinci olan İpek Özyoldaş ile ikinci olan Yelda Şebnem Eker, İtalya’da
eğitim almaya hak kazandı. Geçtiğimiz Eylül ayında üçüncüsü
yapılan yarışmanın
kazananları da eğitim için yurtdışına
gitmeye hazırlanıyor.
Söz konusu ödül ile
dereceye giren yarışmacıların eğitim
masraflarının yanı
sıra, eğitimleri süresince aylık başarı
bursu da veriliyor.
kasım l made by denizli
DENİB EĞİTİM PROGRAMLARI
DEVAM EDİYOR
D
enizli İhracatçılar Birliği ilkini yaklaşık iki ay önce gerçekleştirdiği ve ilk konusu ‘iletişim’ olan eğitim programlarının ikinci
ayağı bu hafta gerçekleştirildi. DENİB ve Arya Dönüşüm Merkezi
işbirliğiyle düzenlenen eğitim, DENİB Konferans Salonu’nda
yapıldı. Arya Dönüşüm Merkezi eğitmeni Yelda Yolay Kazanoğlu tarafından verilen ve DENİB personelinin katılımıyla gerçekleştirilen
‘Takım Ruhu’ konulu program ile personelinin gerek iş hayatında
gerekse de sosyal hayatında birlikte çalışmanın sağlayacağı
verimliliğe dikkat çekildi. Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı
Süleyman Kocasert, personelinin performansını geliştirmek adına
benzer eğitim aktivitelerini önümüzdeki dönemlerde de gerçekleştireceklerinin altını çizdi.
16
denib'den
MERKEZ BANKASI BAŞKANI İHRACATÇILARLA BULUŞTU
İ
stanbul’da Dış Ticaret Kompleksi’nde
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
Yönetim Kurulu’na bir sunum yapan
Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem
Başçı, net ihracatın büyümeye ve
dengelenmeye olumlu katkı yaptığını
söyledi. Başçı’nın dünya ekonomisinde
yaşanan gelişmeler ışığında Türkiye
ekonomisini mercek altına aldığı sunu-
mu; ihracat, büyüme ve istihdam, dış
denge ve enflasyon olmak üzere dört
önemli başlıktan oluştu. Zorlu küresel
şartlara rağmen ihracatın artmaya
devam ettiğini belirten Merkez Bankası
Başkanı Başçı, net ihracatın büyümeye
ve dengelenmeye olumlu katkı yaptığını
söyledi. Türkiye’nin dünya ihracatı
içindeki payının arttığını belirten Başçı,
net ihracatın büyümeye ve dengelemeye
olumlu katkı yaptığını söyledi. MB’nin
reeskont kredileri yoluyla ihracata
katkı sağladığının altını çizen Başçı,
“Zorlu küresel şartlara rağmen ihracat
artmaya devam ediyor. Türkiye’nin
dünya ihracatındaki payı giderek artıyor.
İhracatın ithalatı karşılama oranındaki
artış eğilimi de sürüyor” dedi.
SOMUT ADIMLAR ATILDI, SIRA PROJELERDE
D
ENİB ve DETGİS işbirliğiyle hazırlanan
‘Üniversite-Sanayi İşbirliğinde Somut
Adımlar’ projesinde yüzün üzerinde ikili
görüşmeler gerçekleştirildi. DENİB ve
DETGİS işbirliği ile hazırlanan, Isparta
Süleyman Demirel Üniversitesi Tekstil
Mühendisliği ve Pamukkale Üniversitesi
Tekstil Mühendisliği Bölümünden toplam
30 akademisyenin katıldığı ‘Somut Adımlar’ projesi, çok sayıda firmanın katılımıyla
gerçekleşti. 26 Eylül’de gerçekleştirilen programda katılımcılar, Ar-Ge’den
inovasyona, üretimde verimlilikten enerji
tasarrufuna kadar bütün sorularına cevap
bulurken program, bu alanda Denizli’de bir
ilk oldu. Sanayi ve üniversitenin ayrılmaz
bir ikili olduğunun ifade edildiği programda akademisyen ve sanayiciler, pek çok
ikili görüşme gerçekleştirdi. Öncesinde
Tan Tekstil Dokuma Terbiye, UGR İplik ve
Motif Tekstil gibi firmaların da ziyaret edilkasım l made by denizli
diği program, geleceğe ışık tutan bir adım
olarak değerlendirildi. Katılımın yoğun
olduğu programın gelecek etaplarında,
Türkiye’nin diğer önde gelen üniversitelerin tekstil mühendisliği bölümleri ile de
ortak program yapılması planlanıyor.
18
denib'den
DUBAİLİ İŞADAMLARINDAN DAVET
T
ürkiye ihracatçılar Meclisi, her ay
gerçekleştirdiği Sektörler Konseyi toplantılarına devam etti. TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi’nin başkanlık yaptığı, TİM Başkan
Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı
Süleyman Kocasert’in de katıldığı Ekim Ayı
Sektörler Konseyi toplantısında sektörlerin sorunları ele alındı. 16 Ekim’de gerçekleştirilen
toplantıya Dubai Serbest Bölge yöneticileri de
konuk oldu. Dünyanın en büyük 2. Serbest Bölgesi olan Jebel Ali Serbest Bölgesi Yöneticileri
de toplantıya katılarak sektörleri Dubai’ye
yatırıma davet etti. Dubai pazarında Türk işadamlarını görmekten mutlu olacaklarını belirten Jebel Ali Serbest Bölge Direktörü Ahmad
Obaid Al Falasi, Türk yatırımcıların Dubai’deki
Jebel Ali Serbest Bölgesi’ni tanımalarını sağlayacak sunumlarını gerçekleştirdi.
DENİZLİ’DE MARKALAŞMA KONUŞULDU
D
enizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri,
‘Tekstil ve Modada Markalaşmanın Yeri
ve Önemi’ konulu bir seminer düzenlendi.
Denizli Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda
gerçekleştirilen seminere, İHKİB Eğitim Vakfı
Genel Sekreteri Mete Levent Serdengeçti,
Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Esin Sarıoğlu, Doç. Dr. Hülya
Tezcan, Öğr. Gör. Lan Padgett konuşmacı
olarak katıldı. Sarıoğlu’nun sosyal, kültürel
ve geleneksel değerlerin tasarımda kullanım
biçimlerini ve önemini vurguladığı konuşmada Doç Dr. Hülya Tezcan, 19. yüzyıl sonları ve
20. yüzyıl başlarında Osmanlı’da marka hareketleri hakkında tarihi bilgileri izleyicilerle
paylaştı. Serdengeçti’nin altını çizdiği önemli
konulardan biri, sanayicinin dış ticareti enine
boyuna incelemediği ve bu konuda yeterli
bilgiye sahip olmadığı üzerineydi. Devlet
destekleriyle Ar-Ge ve yeni pazarlara açılma
kasım l made by denizli
imkanının da değerlendirildiği toplantıda
sanayiciler, şirketlerin üzerinde ağır vergi
yükü bulunduğunu ve bu konulara yeterli
bütçe ayıramadıklarını belirtti. Tasarımının
ön plana çıktığı ve kullanımıyla gerçek bir
kalite sunan tekstil ürünlerinin her dönemde
ve dünyanın her yerinden alıcı bulabileceği
belirtilirken, Denizli’ye gelen alıcıların ya da
perakende alışverişi yapan vatandaşın yüzde
100 Denizli kalitesi olan ürünlere ulaşmakta
zorluk çektiği de sıralanan sorunlar arasındaydı. Marka olma yolunda yapılan başarılı
çalışmalarında sunum olarak gösterildiği
seminerde, dünyaca ünlü markaların yol
hikayeleri Öğretim Görevlisi Lan Padgett
tarafından sunuldu.
ev tekstiline
farklı bir dokunuş
w w w . h a n e v . c o m . t r
20
ihracat
İhracatın
sağlam kalesi
DENİZLİ
kasım l made by denizli
Ekim ayında cumhuriyet
tarihinin en yüksek
ihracat rakamlarına
erişilirken, Türkiye
toplam ihracatı geçen
yıla göre yüzde 6,7
artışla 12,6 milyar dolar
olarak gerçekleşti.
Denizli ihracatı ise Ekim
ayında yüzde 15,5,
on aylık dönemde de
yüzde 8,7’lik büyümeyle
ülke ortalamasının çok
üzerine çıktı.
21
T
İM (TİM), ekim ayında ihracatın geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 6.7 artışla 12 milyar
598 milyon dolar olarak
gerçekleştiğini açıkladı. TİM
verilerine göre yılın ilk 10 ayında ihracat
yüzde 5.6 artışla 131 milyar 140
milyon dolar olurken, Türkiye’nin son
12 aylık ihracatı ise yüzde 5.3 artışla
158 milyar 516 milyon dolara yükseldi.
TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı
Süleyman Kocasert, ekim ayı ihracatıyla
ilgili yaptığı değerlendirmede, “Ülkemiz ihracatı geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 6.7 artış ile ekim ayında 12.6
milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle Cumhuriyet tarihinin en yüksek ekim
ayı mal ihracatı gerçekleştirilmiş oldu.
Ocak-Ekim döneminde ise Türkiye yüzde 5.6’lık artış ile 131 milyar dolarlık
ihracata imza attı” ifadelerini kullandı.
Denizli ihracatı
yüzde 15.5 arttı
Ekim ayında, Türkiye sanayi sektörü
alt başlığında genel ihracattan yüzde
60.5’lik payla sanayi mamulleri ilk
sırada yer aldı. Sanayi mamullerinde en
büyük paya ise yüzde 13.6 ile otomotiv endüstrisi sektörü sahip oldu. Bu
dönemde en fazla ihracat artışını yüzde
267.1 ile gemi ve yat, yüzde 91.5 ile
tütün ve tütün mamulleri, yüzde 70.4
ile de mücevher sektörü yakaladı.
Yıllık bazda ihracat yüzde 35.4 ile en
fazla zeytin ve zeytinyağı sektöründe
azalırken, bu sektörü yüzde 10.8 ile
deri ve deri mamulleri sektörü takip
etti. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert,
ekim ayında DENİB tarafından kayda
alınan ihracatla ilgili, “İhracat geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 12.5 artışla 200
milyon dolar civarında gerçekleşti. Ocak
- ekim döneminde ise DENİB tarafından
yüzde 12.3 oranında artışla ihracat 1
milyar 940 milyon doları buldu. TİM
verilerine göre ise Denizli merkezli
firmaların ekim ayındaki ihracat rakamları geçen yılın aynı ayına göre yüzde
15.5 oranında artışla 275 milyon dolar
oldu. Ocak - ekim dönemindeki ihracat rakamları ise 2 milyar 713 milyon
dolara ulaşarak yüzde 8.7 oranında
artış göstermiş oldu. Böylece Denizli,
2014 hedeflerine ulaşacağına dair emin
adımlarla ilerlediğini teyit ettirmiş oldu”
açıklamasını yaptı.
ABD’de güçlü büyüme beklentisi
Aynı dönemde en fazla ihracat yapılan 5
ülke sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık,
Irak, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri
oldu. İhracat, Almanya’ya yüzde 11.2,
Birleşik Krallık’a yüzde 6.4, İtalya’ya
yüzde 9, Amerika Birleşik Devletleri’ne
ise yüzde 26.9 artarken, Irak’a yapılan
ihracat yüzde 22.6 geriledi. En fazla ihracat yapılan 10 ülke arasında en yüksek
ihracat artışı ise yüzde 78.8 ile Mısır’da
gerçekleşti. Türkiye’nin ihracatı ve dünya
ekonomi gündemiyle ilgili konuşan
DENİB Başkanı Süleyman Kocasert,
şunları söyledi: “Son yıllarda ekonomisindeki toparlanmanın en güçlü olduğu
ülkelerden birisi şüphesiz Amerika
Birleşik Devletleri. Dünyanın en büyük
ekonomisine sahip ülkelerin başında
gelen Amerika Birleşik Devletleri, ihracat
gerçekleştirdiğimiz pazarların da başında
geliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin
güçlü büyüme beklentisi içinde olması,
bu ülkeye ihracat hedeflerinin de artırılmasını destekleyen bir durum.”
AB ihracatta belirleyici pazar
DENİB Başkanı Süleyman Kocasert,
dünya ekonomilerindeki yavaşlamaya
dikkati çekerek, “2014 yılının ikinci
çeyreğinden bu yana yavaşlama sinyalleri veren dünya ekonomilerindeki durum
değişmiş değil. Avrupa Birliği’nin resesyona girme endişesi, jeopolitik riskler ve
FED’in etkisi dünya genelinde ekonomik
anlamda yavaşlamaya sebep olan unsurların başında geliyor. Gelişmekte olan
ekonomilerin kur ve faiz dalgalanmaları
ise ekonomideki yavaşlamaya sebep olan
bir diğer unsur. Ülke olarak bu durumdan en az zararla çıkma çabası içindeyiz;
herşeye rağmen Avrupa Birliği pazarımız
gelişmeye devam ediyor. Avrupa’daki
duraklama sinyallerinin yakından takip
ediyoruz. Alınacak önlemlerle 2015 yılında Avrupa Birliği bizim için belirleyici
bir pazar olma özelliği taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Büyümenin motoru; ihracat
En çok ihracat gerçekleştirilen iller sıralamasında ilk beşte 5 milyar 687 milyon
Süleyman Kocasert: “Ekonomik gelişmenin
en büyük kaynağı ihracattır. İhracatımızla her
geçen gün ülkemizin dünya ticaretindeki payı
artıyor."
dolarla İstanbul, 1 milyar 63 milyon dolarla Kocaeli, 988 milyon dolarla Bursa,
710 milyon dolarla İzmir ve 593 milyon
dolarla Ankara yer alıyor. Ekim ayında 15
ilin 100 milyon doların üzerinde ihracat
gerçekleştirmesi dikkat çekiyor. 2014
yılı Ocak-Ekim döneminde ise 48 il 100
milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirme başarısını gösterdi. Türkiye
ekonomisinin gelişmesinde ihracatın başı
çektiğini aktaran Süleyman Kocasert,
“Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın
da açıklamalarında bahsettiği üzere, Türkiye ekonomisinde gelişmenin en büyük
kaynağı ihracattır. İhracatın her geçen
gün dünya ticaretindeki payını artırması,
ülke ekonomisinin gelişmesinde başı çektiğinin en büyük göstergesidir” dedi.
made by denizli l kasım
22
ihracat
DENİZLİ
Ekim ayında DENİB tarafından kayda alınan ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12.5 artışla
200 milyon dolar civarında gerçekleşti. Ocak - ekim döneminde ise DENİB tarafından yüzde 12.3
oranında artışla ihracat 1 milyar 940 milyon doları buldu.
TÜRKİYE
DENİZLİ
Ekim ayı ihracatı
Ekim ayı ihracatı
Sektör bazında ekim ayı ihracatı
milyon $
Tekstil ve Konfeksiyon
milyar
milyon $
598 milyon $
Ekim ayı ihracat artış oranı
Ekim ayı ihracat artış oranı
Madencilik Ürünleri
Demir ve Dem. Dışı. Metal
Elektrik Elektronik ve Hizmetleri
Ocak-Ekim ihracatı
Ocak-Ekim ihracatı
milyar
Bornoz-Sabahlık
milyar
713 milyon $
140 milyon $
Ocak-Ekim ayı ihracat artış oranı
Örme-Dokuma-Pamuklu Bukle-Havlu
Ocak-Ekim ayı ihracat artış oranı
Çarşaf-Nevresim
Ekim ayında en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülke
Denizli, Ocak-Ekim 2014 döneminde 160 ülkeye ihracat gerçekleştirdi
Almanya
31.151
milyon $
İngiltere
27.130
milyon $
ABD
21.500
milyon $
İtalya
14.805
milyon $
Fransa
11.087
milyon $
f @
24
gündem
kasım l made by denizli
25
İHRACAT İÇİN HÜKÜMETLE
YAKIN İŞBİRLİĞİ
Türkiye ekonomisinin
dinamosu olan ihracatçılar,
kamu yönetimi ile yoğun
temas ve işbirliği içinde
çalışıyor. TİM Heyeti olarak
ülkedeki tüm sektör ve
bölgeleri temsil eden
ihracatçılar, Başbakan
Ahmet Davutoğlu ve
hükümet üyeleriyle
görüştüler.
T
ürkiye emin adımlarla büyüyor,
ama Cumhuriyetin yüzüncü yılı
2023’e ilerlerken temposunu
daha da artırması gerekiyor. Her
fırsatta sanayi ve tarım üretiminin desteklenmesi ve ihracatın önünün
daha da açılmasını dile getiren ihracatçılar,
devlet yönetimiyle sık sık bir araya gelerek,
sorunlara ilk elden çözüm arıyorlar. Bu
çerçevede geçtiğimiz ay Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nu ziyaret eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu, “Sanayinin ve Sanayiciliğin Yeniden Özendirilmesi
ve Desteklenmesi Çalışması” kapsamında
ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi. Başbakan, üretimin önündeki sorunların aşılması
için ihracatçılara tam destek olacaklarını
söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mehmet
Büyükekşi Başkanlığındaki TİM Yönetim
Kurulu üyelerinden oluşan heyeti Ankara’daki yeni Başbakanlık binasında kabul
etti. 24 Eylül günü gerçekleşen görüşmede
heyet, “Sanayi ve sanayiciliğin yeniden
özendirilmesi ve desteklenmesi” konusunda
kapsamlı bir sunum yaptı.
TİM tarafından, geçtiğimiz Nisan ayında
start verilen “Türkiye’de Sanayinin ve
Sanayiciliğin Yeniden Özendirilmesi ve
Desteklenmesi” başlıklı çalışmada, öncelikle
sektörel analizler ve detaylı bilgi taraması
gerçekleştirildi. Mayıs-Haziran aylarında ise
Türkiye’nin önde gelen 20’ye yakın sanayi
ve iş dünyası lideriyle birebir mülakat
gerçekleştirildi. Görüşülen kanaat önderleri arasında, Koç Holding CEO’su Turgay
26
gündem
Durak, Sabancı Holding Sanayi
Grup Başkanı Mehmet Pekarun, Kibar Holding YK Başkanı
Tamer Saka, Kale Grubu YK
Başkanı Zeynep Bodur Okyay
ve Tosyalı Holding YK Başkanı
Fuat Tosyalı gibi isimler yer
alıyordu.
Sanayinin milli gelirde
payı artmalı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan
ile yapılan görüşmede, Türkiye
ihracatındaki genel sorunların yanı
sıra, sektörel ve bölgesel yaklaşımlar
da ele alındı.
kasım l made by denizli
TİM’in öncülük ettiği çalışmada, Türkiye dâhil 42 gelişmiş
veya gelişmekte olan ülkelerin
milli gelir ve sanayi üretimi
verileri, 1980 yılından itibaren
analiz edildi. Analiz sonucunda
vurgulanan ilk tespit, sanayinin milli gelir içindeki payının,
kalkınmayı sürdürülebilir
kılacak seviyeye getirilmesi
gerektiği şeklinde oldu. 2023
İhracat Strateji çerçevesinde,
sanayi sektörlerinin ihracat
performansları da aynı şekilde
değerlendirilirken, özellikle
imalat sanayinde katma değer
artışını sağlayabilecek tedbirler
öne çıkarıldı. Ortaya konan
çalışmada, sanayiciliğin özendirilmesi için bir takım öneriler
de geliştirildi. 20 yılı öngören
uzun vadeli genel ve sektörel
sanayi stratejilerinin hazırlanması öne çıkan başlıklardan
oldu. Strateji ve politikaların,
eylem planlarına ve takvime
bağlanarak, yıllık bütçe ve
kaynak aktarımıyla uygulanması vurgulandı. Bu çerçevede
dinamik bir sanayi envanteri
hazırlanması, sektörel rekabet
gücü ve ihtiyaç analizlerinin
yapılması ve her sektör için
muhatap olacak kurumsal bir
“yapı” oluşturulmasına dikkat
çekildi. Mevcut sanayi sektörlerinin daha rekabetçi hale getirilmesi ve karlılığın artırılması
amacıyla, yatırım teşviklerinin
geliştirilmesi, sanayi arsaları ve
OSB’lere yönelik iyileştirmeler
yapılması ve yüksek teknolojili
sektörlere özel organize ihtisas
sanayi bölgeleri kurulması
konularında da Başbakan
Ahmet Davutoğlu’na bilgi
aktarıldı. Görüşme sonunda
Başbakan Davutoğlu, sanayicilerin yaşadıkları sorunların
farkında olduklarını; 2023
hedefleri doğrultusunda gerekli
tüm tedbirlerin kısa zamanda
alınacağını belirtti.
27
TİM Heyeti’nin, Ankara’da
gerçekleştirdiği görüşme
trafiği ekonomiyi kapsayan
alanlardaki hükümet
üyeleriyle oldu. Heyet,
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan; Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci; Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ı
ziyaret etti.
Ekonomi yönetimiyle yoğun temas
TİM Yönetim Kurulu’nun, Ankara’da
gerçekleştirdiği diğer bir görüşme trafiği
de ekonomiyi kapsayan alanlardaki hükümet üyeleriyle oldu. Heyet bu çerçevede,
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan; Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ı ziyaret etti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile gerçekleştirilen görüşme sonrası basına bilgi
verildi. Bakan Nihat Zeybekci, dış borçlara
ve sıcak paraya ihtiyaç duymayan bir ülke
haline geldiğimizi vurguladı. TİM ile hükümetin aynı hedeflere kilitlendiğini kaydeden
made by denizli l kasım
28
gündem
Nihat Zeybekci, “Bu ihracat ve ihracatçı için
büyük şanstır. Her 1 liralık ihracatta dışa
bağımlılığımızı azaltan TİM’i bir kahramanlar grubu olarak addediyorum” diye
konuştu.
Bakan Zeybekci, Kuzey Irak’a yönelik yaz
aylarının başından itibaren yüzde 35’lere
varan oranda gerileme yaşandığını, ancak
başka ülke pazarlarında satışların artırılarak farkın kompanse edildiğini aktardı.
Zeybekci, “İhracatçımızın oralardaki bütün
dinamikleri bilmeleri, kontrolü elinde
bulundurmaları beni çok sevindirdi. Bu
coğrafyada yakın gelecekten çok ümitliyiz.
Yakın bölgelerimizde, bizim ihracatçımız
kadar pozitif değerlere sahip başka kimse
yoktur. Bizim dinamiklerimiz orada son
derece güçlü. Kuzey Irak’ta haziran ayında
başlayan sıkıntıların yeniden yüksek talebe
döneceğini bekliyoruz” dedi.
Sorunlara rağmen
ihracat artışı gurur verici
Ziyarette konuşan TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, Türkiye’nin çevresinde yaşanan
sorunlara rağmen, ihracatta üst üste rekorlar kırıldığını belirtti. Büyükekşi, “Bir yanda
Ukrayna ve Rusya, diğer yanda Suriye ve
son günlerde de İsrail ile Filistin sıkıntıları
var. Tüm bu ülkeler çok önemli ihracat
pazarlarımız. 60 bin ihracatçımız var ve
hepsi bu kadar sıkıntıya rağmen gerçekten
birer kahraman. Avrupa Birliği ihracatını
artırarak ve yeni pazarlar hedefleyerek
kahraman ihracatçılarımız başarıya ulaşıyor.
kasım l made by denizli
Başarı için gündemimizde her hafta bir
etkinlik var. 2023 yılı hedefine ulaşabilmek
için sürdürebilirlik olmazsa olmaz. Biz hedefimize ulaşabilmek için üzerimize düşen
görevi yerine getirmeye hazırız” şeklinde
konuştu.
İhracatın 20 milyar doları
tarım ve gıda
Mehmet Büyükekşi Başkanlığında TİM
Yönetim Kurulu üyelerini makamında kabul
eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker ise, ihracatın yaklaşık 20 milyar dolarının gıda ve tarım sektörlerinden
geldiğini belirterek, “Son on yıl içerisinde
verimliliği artırmak suretiyle, gerek gıda
gerek tarım hammadde ihracatının yükselmesine katkı sağladık” dedi. Türkiye’de
verimliliğin önündeki en büyük sorunun
işletme ölçeğinin büyütülmesi olduğunu
belirten Eker, “15 Mayıs’ta ihraç zoruyla
tarım arazilerinin bölünmesinin önüne
geçecek düzenlemeyi yaptık. Bu, 21’inci
yüzyılın Türkiye’sinde tarım sektörünün
gelişmesi açısından çok önemliydi. Çünkü
geçen on yıl içinde yaptığımız bütün çalışmalar mevcut işletme ölçeğiyle verimliliği
artırmaya dönüktü. Ama bu bir yere kadar
gider, bir yerden sonra karşımıza işletme
ölçeğiyle ilgili temel mesele çıkar. Büyük
29
ölçekli işletmelere sahip ülkelerle rekabet
edebilmemiz için işletme ölçeğini büyütmemiz gerekiyordu” şeklinde konuştu.
Bakan Mehdi Eker, Türkiye’nin biyoçeşitlilik
zenginliğinin de dikkate alınması gerektiği
vurguladı. Gıda sanayisinin gelişmesiyle
alakalı ülke potansiyelinin büyük bir kısmının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar
yapılması gerektiğini kaydeden Eker, “Destekleme kapsamına aldığımız hayvansal
yetiştiricilik ve ürünlerle ilgili yaptığımız
faaliyetler sayesinde, et ve süt ihracatı
alanında da yeni adımlar atılması sağlandı”
biçiminde ifade etti.
“Hayvancılık ihtisas
bölgeleri kuruyoruz”
2013 yılının Nisan ayının başından itibaren
Türkiye’nin, Avrupa Birliği üyesi ülkelere
süt ve süt ürünleri satabilir hale geldiğini
açıklayan Eker, “2013 yılının sonunda Cum-
huriyet tarihinde ilk defa hayvancılıkta kendi yetiştirdiğimiz damızlık dişi materyalleri
ihraç etme aşamasına geldik ve başlattık.
Cumhuriyet tarihinde ilk olarak 8 bin baş
gebe düve ihracat bağlantısı yapıldı ve şu
anda da ihracat devam ediyor” dedi.
Geçen yılın TÜİK kayıtlarına göre 1.5 milyar
dolar üzerinde hayvansal ürün ihracatı gerçekleştiğini ifade eden Eker, konuşmasına
şöyle devam etti: “İhracata dönük üretimin
yapılması ve bunların daha verimli bir şekilde üretilmesi, daha rekabetçi olması yönünde altyapıyla ilgili birtakım çalışmalarımız
var. Örneğin, Hayvancılık İhtisas Bölgeleri
kuruyoruz. Şu anda Diyarbakır, Amasya ve
Çubuk’ta bunların inşası bitti. Yenilerini de
kuracağız. Bunların da ihracatçılarımız için
önemli potansiyel olduğunu söylememiz
gerekiyor. Tarımsal üretimin kalitesinin arttırılması, tüketici sağlığı açısından güvenilir
gıda arzı yönüyle de çok önemli.”
Gıdada dış ticaret açığımız yok
Bakan Mehdi Eker, 2014 yılında Türkiye
tarım sektörünün yaklaşık 62 milyar dolar
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile dünyadaki 190 ülke içerisinde yedinci sırada
yer aldığını açıklayarak, “Türkiye, AB üyesi
ülkeler içinde de bu hacimle birinci sıraya
yükselmiş durumda. Bunun 20 milyarlık
dolarlık kısmını biz ihraç ediyoruz. Türkiye
gıda ve tarım sektöründe net ihracatçı
ve dış ticaret açığı olmayan bir ülkedir.
Nüfusumuzun yüzde 23’lük kısmı da hâlen
tarım sektöründe çalışıyor. Bu sahada çalışan tüm kuruluşları biz partner ve paydaş
olarak görüyoruz” diye konuştu.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de
Bakan Mehdi Eker’e desteklerinden dolayı
teşekkür ederek, “Toplam ihracat içindeki
20 milyar dolarlık gıda ve tarım oranını,
hedefimiz olan 60 milyar dolara çıkartmak
istiyoruz” dedi.
ABDULLAH GÜL’E VEFA ZİYARETİ
TİM Yönetim Kurulu üyeleri, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de ziyaret ederek, görev yaptığı dönemde ihracatçılara verdiği
destekten dolayı teşekkür ettiler. Abdullah Gül ile İstanbul Huber Köşkü’nde bir araya gelindi. Güncel ekonomik gelişmeler ve
ihracatın durumu hakkında da değerlendirmelerin yapıldığı ziyarette, TİM Heyeti günün anısına bir hediye de takdim etti.
made by denizli l kasım
30
marka
GÜCÜNÜ VE POTANSİYELİNİ
KEŞFET
Yeni Türkiye markası ve “Gücü ve Potansiyeli Keşfet” sloganı, Türkiye’nin özgüveninin
simgesi. Bu logoyu sadece markalarımızın üzerine basmakla yetinmeyeceğiz. Artık çok
daha fazla marka üretmenin mücadelesini kararlılıkla yürüteceğiz.
kasım l made by denizli
T
ürk sanayini yurt dıflında üst
düzeyde temsil etmek ve “Türk
Malı” algısını yükseltmek amacıyla
Ekonomi Bakanlı€ı ve Türkiye
‹hracatçılar Meclisi’nin (T‹M) koordinasyonu ile bafllatılan, yaklaflık iki yıl süren
‘Türkiye Markası’ çalıflmaları tamamlandı
ve Türkiye’nin yeni logo ve sloganı tanıtıldı.
‹fl adamlarından reklamcılara, tasarımcılardan sanatçılara ve akademisyenlere kadar
yaklaflık 150 kiflilik ekibin ortak görüfl
alıflveriflleri ile flekillenen ve kreatif yüzünü Saffron Brand Consultant danıflmanlık
firmasının tasarladı€ı yeni slogan ve logo;
Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an’ın
yanı sıra Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci
ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in
katıldı€ı lansman ile 28 Eylül tarihinde
Çıra€an Sarayı’nda düzenlenen lansman ile
tanıtıldı. “Turkey Discover the Potential”
sloganı ve yeni logo, bugünden itibaren
Türkiye’nin yurt dıflındaki yeni yüzünü temsil
edecek. Logo, tarihte Türklerin kilim, mimari, el sanatları gibi alanlarda kullandı€ı sekiz
ayrı motiften esinlenerek gelifltirildi.
Güçlü bir ülkeyiz ve
gücümüzün farkındayız
‹stanbul’da gerçeklefltirilen Türkiye ‹hracatçılar Meclisi ‘Türkiye Markası’ tanıtım
toplantısına katılan Cumhurbaflkanı Recep
Tayyip Erdo€an, yeni Türkiye logosu ve
sloganının hayırlı ve u€urlu olmasını temenni
etti. Türkiye ekonomisinin ve dıfl politikasının, hiç olmadı€ı kadar güçlü, sa€lam
ve istikrarlı flekilde ilerledi€ini belirten
Erdo€an, “Biz güçlü bir ülkeyiz ve gücümüzün farkındayız. Esasen yeni Türkiye,
gücünü ve potansiyelini yeniden keflfeden
Türkiye. Bu gücü henüz keflfetmemifl olanlar
da keflfedecek” diye konuştu.
Tüm dünya tarafından tanınacak
Tasarım üzerinde uzun soluklu çalıflmalar
yapıldı€ını, ifl adamlarından reklam ajanslarına, ihracatçılardan siyasetçilere kadar genifl
Ülkemizin, ihracat
mallarında ve tanıtım
materyallerinde
kullanacağı, ortak kimlik
işareti ve markası lanse
edildi. Turkey Discover the
Potential, aynı zamanda
ülkemizin dünyaya bir iş
teklifi konumunda.
bir yelpazede görüfller alındı€ını söyleyen
Recep Tayyip Erdo€an, Baflbakanlık görevinde bulundu€u sırada taslakları kendisinin de
görme fırsatı buldu€unu, önerilerini, tavsiyelerini iletti€ini aktardı. Erdo€an, “Ekonomi
Bakanlı€ı ve Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’nin
ön ayak oldu€u ama bugün itibarıyla tüm
Türkiye’ye mâl olacak, tüm dünya tarafından
tanınacak bir tasarım ortaya çıktı” dedi.
Logo ile ürünlerin gücü artacak
Ekonomi Bakanlı€ı ve T‹M tarafından hazırlanan logoyu Türkiye ve dünyaya tanıttıklarını kaydeden Cumhurbaflkanı Recep Tayyip
Erdo€an, flunları söyledi: “Bugünden itibaren
Türkiye’de üretilen ürünlerin artık üzerinde
‘Made in Turkey’ damgası yerine bu logo
olacak. Dünyanın neresinde olursa olsun
bu logoyu görenler o ürünün Türkiye’de
üretildi€ini, Türkiye’den ihraç edildi€ini
anlayacaklar. Logoyla birlikte ‘Discover the
Potential’ sloganı kullanılacak. Tüm dünya
Türkiye’yi ve Türkiye ürünlerini bu logoyla
ve ‘Gücü Keflfet’ sloganıyla tanıtıyor olacak.
Türkiye dünyaca tanınan markaların itibar ve
güvenine sahip. Bu logo ve sloganla inanıyorum ki ürünlerimizin gücüne güç katılmıfl,
itibarına itibar katılmıfl, güvenine de güven
katılmıfl olacak.”
Markalara büyük görev düşüyor
KOB‹’lerin, sanayicilerin ve ihracatçıla-
rın, de€iflim konusunda dünyada farklı
bir yere sahip oldu€unu söyleyen Recep
Tayyip Erdo€an, bu logoyu ürünlerine
ambalajlarına, paketlerine basıp logonun yaygınlaflmasına katkı sunacaklarını
tahmin etti€ini söyledi. Logo ve sloganın
yaygınlaflmasında uluslararası markalara
da büyük görevler düfltü€ünü ifade eden
Erdo€an, “Kültür ve Turizm Bakanlı€ımızın
uluslararası bir turizm markası olan
Türkiye’yi bu logoyla tanıfltırmalarını bekliyoruz” dedi. Erdo€an, Türk Hava Yolları’nın
da benzeri flekilde logo ve slogana sahip
çıkmasını, logo ve sloganı onlarca dünya
ülkelerine taflımasını bekledi€ini vurguladı.
Mevcut markalar bize yetmiyor
Yeni logo ve sloganı, küresel iddiaları
ve hedefleri olan Türkiye’nin özgüven
simgesi olarak gördü€ünü dile getiren
Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an, flu
açıklamalarda bulundu: “Bu tasarım ve ‘Gücü
Keflfet’ sloganı, yeni Türkiye’nin özgüveninin
simgesi. Biz sadece bu logoyu markalarımızın üzerine basmakla yetinmeyece€iz.
Bu özgüven logosunu basabilece€imiz artık
çok daha fazla marka üretmenin mücadelesini de kararlılıkla yürütece€iz. Mevcut
markalarımız artık bize yetmiyor. Dünya
ma€azalarında, piyasalarında, pazarlarında
kendisine yer bulan markalarımızla gurur
duyuyoruz ama bunları artık sayıca yetersiz
görüyoruz. Türkiye ekonomisi geldi marka
meselesine, marka ihtiyacına dayandı. Bizim
istikrarlı flekilde büyürken ihracatımızı son
derece hızlı flekilde artırırken artık enerjimizin önemli bir kısmını bu marka konusuna ayırmamız gerekiyor. Arkadafllar yeni
markalar üretecek güce yani potansiyele
ziyadesiyle sahipler. Parlak fikirlere, yenilikçi
fikirlere sahip bir neslimiz var. Dünyanın her
yerine ulaflabilen ve her yerinde ifl kovalayan
dinamik, enerjik giriflimcilerimiz var. Teflvik
konusunda, destek konusunda eskisine
oranla çok daha farklı, çok daha güçlü bir
konumdayız.”
made by denizli l ekim
32
marka
TİM, hız kesmeden ilerliyor
Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’nin (T‹M) 2023
yılı hedefleri do€rultusunda çok baflarılı
çalıflmalar yaptı€ını söyleyen Recep Tayyip
Erdo€an, Ar-Ge inovasyon ve markalaflma
konusunda T‹M’in yaptı€ı çalıflmaları
izlediklerini, takdir ettiklerini, bu gayret
için de kendilerine teflekkür etti€ini belirtti.
Erdo€an, flöyle devam etti: “T‹M bizim
2023 hedeflerimize yürekten inandı. Bunların gerçekleflebilir oldu€unu ilan etti. Bu
yolda da hız kesmeden, umudunu kaybetmeden ilerliyor. T‹M’in ve Türkiye’nin tüm
ihracatçılarının inandı€ı bu seviyeyi yakalayacaklarına, hedeflerine ve hedeflerimize
mutlaka ulaflacaklarına gönülden inanıyorum. Asla umudunuz kaybolmasın, asla
yılgınlı€a düflmeyin, asla vazgeçmeyin. 2002
yılında milli gelirimiz 230 milyar dolar iken,
2013’te bunun 820 milyar dolara çıkaca€ı
söylenseydi buna kim inanırdı? Bunu
ulaflılamaz hedef olarak görüyorlardı. Çünkü
79 senede 230 milyar dolara gelmiflsin. 10
senede kalkıp da 820 milyar dolara nasıl
geleceksin? Bunun hemen kıyasını yapıyorlardı. Ne oldu? 2013 sonunda millî gelirimiz
kasım l made by denizli
Bakan Zeybekci, kültür
coğrafyamızdaki ülkeler
ile ticari ve ekonomik
ilişkilerimiz esas alınarak
kazan-kazan ilkesi
temelinde yakın, güçlü ve
kalıcı bağlar kurmak için
çalışmaların devam
ettiğini söyledi.
820 milyar dolara ulafltı. Kifli baflı milli
gelir 2002 yılında 3 bin 500 dolardı, 2013
sonunda üç kattan fazla artarak 10 bin 500
dolar olaca€ı söylenseydi buna da inanmayacaklardı. Ama bu gerçekleflti” dedi.
İhracatta yeni rekor kırıldı
Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an,
küresel krize ra€men Türkiye’nin, iki yıl üst
üste yüzde 9 büyüme kaydetti€ini, 2013
büyümesinin yüzde 4 oldu€unu, bu oranla
dünyada en yüksek oranda büyüyen ülkeler
arasında yer aldı€ını, 2014’te de büyümenin devam etti€ini ve edece€ini söyledi.
Erdo€an, 2014’ün ikinci çeyre€indeki
büyümenin yüzde 2 olmasının dahi ülke için
büyük bir bafları oldu€unu, zira di€er büyük
ekonomilere bakıldı€ında büyüme oranlarının yakalayabildiklerinin görüldü€ünü
belirtti. Erdo€an, sözlerine flöyle devam
etti: “Avrupa’da en güçlü ekonomi Almanya,
bakıyorsunuz 0.8. Bizim yılsonu hedefimiz
yüzde 4. Çok çalıflaca€ız, çok üretece€iz,
daha çok ihracat yaparak bu hedefi
tutturaca€ız. Yine 2002 yılında 150 milyar
doların üzerinde ihracat denilseydi, biri de
çıkıp hayal diyeceklerdi. Niye? Çünkü o
zaman 36 milyar dolar. 36 milyar dolardan
150 milyar dolara çıkılır mı? Ama sizler
çalıfltınız. Ürettiniz, ihraç ettiniz. En son
A€ustos ayında T‹M’in açıkladı€ı rakamlara
baktı€ımızda son 12 aylık ihracatımız 157
milyar dolara ulafltı ve bu alanda da yeni bir
rekor kırıldı. Bu büyük bafları, rekor için de
sizleri kutluyorum, tebrik ediyorum.”
Gücü keşfet
Konuflmasının sonunda, yeni tasarımın ve
33
“Gücü Keflfet” sloganının hayırlara vesile
olmasını diledi€ini aktaran Cumhurbaflkanı
Recep Tayyip Erdo€an, Türkiye ‹hracatçılar
Meclisi’ni, bu heyecan verici çalıflmalarından
dolayı tebrik etti€ini belirtti. Erdo€an,
Ekonomi Bakanlı€ı’na ve katkı sunan di€er
bakanlıklara, kurum, kurulufl, sivil toplum
kuruluflu ve medyaya teflekkür ederek,
“Bu logo ve sloganı, dünyanın en güzel
köflelerindeki raflara ulafltıracak ihracatçı
kardefllerimize de flimdiden teflekkür ediyor,
baflarılar diliyorum” dedi.
ihracat odaklı büyüme
modeli sürecek
‹stanbul’da düzenlenen ‹hracatta “Türkiye Markası” lansman töreninde konuflma
yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,
Türkiye’nin ihracat odaklı büyüme modelini
sürdürece€ini belirtti. Türkiye’nin Kültür
co€rafyasındaki ülkelerle ticari ve ekonomik
iliflkileri esas alarak kazan-kazan ilkesi temelinde yakın, güçlü ve kalıcı ba€lar kurmayı
amaçladıklarını dile getiren Nihat Zeybekci,
ihracatta kullanılacak “Discover the Potential” sloganı, ihracat odaklı büyüme stratejisi
ve Türkiye’nin son 12 yılda yakaladı€ı ekonomik baflarılarla ilgili de€erlendirmeler yaptı.
Türkiye ekonomisinin son 12 yılda sa€ladı€ı
dengelenme sürecini veriler eflli€inde
de€erlendiren Zeybekci, flunları aktardı:
“1980’lerin baflında dıfl ticaret hacmi 5 milyar dolar bile de€ildi. Bugün 475 milyar doları aflarak 33 yılda tam 100 kata yakın arttı.
‹hracatımız 157.1 milyar, hizmet gelirlerimiz
48 milyar, hizmet giderlerimiz 24 milyar,
ithalatımız 251 milyar dolar oldu. Türkiye’ye
gelen yabancı yatırım 1975-2002 yılları
arasında 15 milyar iken 2003-2013 arasında
137 milyar dolara ulafltı. Kısacası 2014 yılına
gelindi€inde, dizlerinin üzerine çökmüfl, son
hamleyi bekleyen bir Türkiye’den, dünyanın
17’nci Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi
olmufl birçok alanda dünya liderliklerine
oynayan ekonomik göstergeleri, flirketleri
ve sektörleri ile dimdik duran bir Türkiye,
dünya sahnesinde yerini aldı.”
İhracatla büyüyen Türkiye
Türkiye’nin küresel ekonomideki
yavafllamaya ve bölgedeki sorunlara ra€men,
ekonomik büyüme anlamında baflarılı bir
performans sergiledi€ini aktaran Nihat Zeybekci, “Türkiye ekonomisi son 19 çeyrektir
ortalama yüzde 5.8 hızla kesintisiz büyüyor.
Bugün, ihracatla büyüyen bir Türkiye ekonomisi var. Türkiye ekonomisi önümüzdeki
birkaç yılda 12 bin 750 doları aflarak yüksek
gelirli ülke grubuna girecek. Satın alma gücü
paritesine göre 2002 yılında Türkiye’de kifli
baflına düflen gelir AB ortalamasının yüzde
36’sı iken 2013’de yüzde 55’ine yükseldi”
ifadelerini kullandı. Ekonomi büyürken cari
açı€ın da arttı€ını anımsatan Zeybekci, “Cari
açık alınan makro ihtiyatı tedbirler ve artan
ihracatımızla 2014 Ocak-Temmuz döneminde yüzde 38.3 azaldı. Cari açıktaki düflüflün
yıl genelinde sürmesi ve 2013 yılında yüzde
7.9 olan cari açık/GSYH oranının bu yıl sonunda yüzde 6’nın altına düflmesi bekleniyor”
diye konufltu.
Yakın, güçlü ve kalıcı bağlar
Türkiye’nin, ço€unlukla aynı dili, kültürü ve inancı paylafltı€ı genifl kültür
co€rafyasındaki avantajlarıyla, tüketim
alıflkanlıklarını belirleme potansiyelini
kullanaca€ını anlatan Bakan Zeybekci, flöyle
devam etti: “Bugün kültür co€rafyamız
fleklinde tanımladı€ımız Avrupa, Orta Asya,
Ortado€u, Balkanlar, Kafkasya ve Afrika’yı
içine alan genifl bölge, nüfus, ticaret hacmi
ve gelece€e dair yaratabilece€i fırsatlar
itibarıyla Türkiye için önemli bir alan. 1
milyara yakın insanın yafladı€ı bu bölgeler
tüketim alıflkanlıklarının benzer oldu€u
yerler. Amacımız, kültür co€rafyamızdaki
ülkeler ile ticari ve ekonomik iliflkilerimiz
esas alınarak kazan-kazan ilkesi temelinde
yakın, güçlü ve kalıcı ba€lar kurmak. Bunun
için çalıflmalarımıza hızla devam ediyoruz.”
Geleceğe yatırım
2013 yılında Türkiye’nin birim ihraç
fiyatının, kilogram baflına 1.54 dolar iken
Turquality Marka firmalarında bu rakamın 3.28 dolar oldu€unu söyleyen Nihat
Zeybekci, flu açıklamalarda bulundu: “Burada
markalaflmanın yarattı€ı farkı açıkça görebiliyoruz. Markalaflmanın yanı sıra Ar-Ge’nin ne
kadar önemli oldu€u da hepimizin malumu.
Ar-Ge harcamaları harcama de€il, gelece€e
yatırım. 2002’de 1.8 milyar TL olan Ar-Ge
harcamaları 2012 yılında 13.1 milyar TL ile
7.3 katına çıktı. Ar-Ge harcamalarımızdaki
artıfl milli gelirimizdeki artıfltan daha hızlı.
2002’de Ar-Ge/ GSYH oranı yüzde 0.52
iken 2012 yılında bu oran yaklaflık yüzde 1
seviyesine çıktı. Hedefimiz ise bu oranı yüzde
3 seviyelerine çıkarmak.”
Cumhurbaşkanı neler dedi?
• Yeni logo ve sloganı yeni ve güçlü
Türkiye’nin, küresel iddiaları ve hedefleri olan Türkiye’nin özgüven simgesi
olarak görüyorum.
• ‘Gücü Keşfet’ sloganı, yeni
Türkiye’nin özgüveninin simgesidir,
özgüvenin sloganıdır.
• Bu çalışma artık tüm Türkiye’ye mal
olacak. Türkiye’de üretilen ürünlerin
üzerinde ‘Made in Turkey’ yerine artık
yeni logo olacak.
• Yeni logo ve sloganla ile inanıyorum
ki ürünlerimizin gücüne güç katılmış,
itibarına itibar katılmış, güvenine de
güven katılmış olacak.
• Bazı kesimler ‘TL’ simgesinde
olduğu gibi bu yeni slogan ve logo için
de olumsuz eleştiriler yapacaklar. Bu
eleştirilere aldırmayın.
• Yeni logo ve sloganın hızla benimseneceğine, hızla kullanıma girip yaygınlaşacağına ben yürekten inanıyorum.
• KOBİ’lerimiz, sanayicilerimiz, ihracatçılarımız, değişim konusunda dünyada gerçekten farklı bir yere sahipler.
Ürünlerinde yeni logoyu kullanacaklarına inanıyorum.
• THY’nin de yeni logo ve slogana sahip
çıkmasını, logo ve sloganı onlarca dünya ülkelerine taşımasını bekliyorum.
• İstikrarlı şekilde büyürken ihracatımızı hızla artırırken artık ufukları
zorlayan potansiyelimize denk düşecek
yeni markalar üretmemiz lazım.
made by denizli l kasım
34
marka
Krizlerden kendisini
koruyabilen ülke
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, etkinlik
salonunun girişinde hazırlanan, üzerinde Türkiye haritası
ile “Türkiye Markası”nın tanıtımının yapıldığı dev tablonun
Cumhurbaşkanlığı forslu Ankara kısmına imzasını attı.
Farkındalık yaratma zamanı
Büyük markaların ulafltı€ı marka de€erlerini
örnek göstererek ‘Küresel marka çıkarma’
konusunun Türkiye için gereklili€ini anlatan
Nihat Zeybekci, flunları kaydetti: “Dünyanın
en de€erli markası olan Apple’ın marka
de€eri 104.7 milyar dolar, Samsung’un marka de€eri 78.8 milyar dolar… Ülkeler çeflitli
slogan ve logolar ile sahip oldukları imajı
daha da güçlendirmeye ve söz konusu imajın
getirdi€i nimetleri ülkedeki tüm kesimlere
mal etmeye çalıflıyorlar. ‘True Italian’, ‘Australian Made’, ‘Made in Germany’ buna örnek
logo ve tasarımlar. Biz de tam bu noktada,
Anadolu’muzun kadim kültürünü, tarihimizi,
medeniyetimizi, insanımızı, de€erlerimizi,
birlikteli€imizi, gücümüzü ve özellikle de
son dönemde, yılların ataletini üzerimizden
atarak farkına varmaya baflladı€ımız potansiyelimizi yansıtacak bir logo üzerinde çalıfltık.
Artık gün, sanayimizin gücünü, hizmet sektörümüzün kalitesini, insan kayna€ımızı, kültürümüzü, sanatımızı fark ettirmenin günü.
‹stanbul bugün güçlü bir Türkiye markası
olarak dünyayı cezbediyor. Birçok yabancı
ülkemize gelip yerlefliyor, mülk ediniyor.”
Dünyada ilk üçte yer alacağız
Türkiye ekonomisinin etken bir ekonomiye
geçifl için tüm gayreti gösterece€ini vurgulayan Bakan Nihat Zeybekci, sözlerini flöyle
tamamladı: “Ayaklarımızı Türkiye’ye sa€lam
basarak ecdadımızın bize emaneti olan kültür
co€rafyasının da imkânlarıyla, sürdürülebilir
enerji ve hammadde, tüketim alıflkanlıklarını
belirleme ve tüketim gelirlerini kontrol
hamlelerimizle, katma de€eri yüksek turizm,
kasım l made by denizli
Türkiye’nin ortasından çektikleri çizginin
altında kalan Arap Baharı ülkelerinin ciddi
siyasi krizlerle bafl bafla oldu€unu söyleyen
Bakan Ömer Çelik, “Türkiye’nin tam ortasından geçen çizginin yukarısında ekonomik
krizler, afla€ısında ise ciddi demokrasi krizleri söz konusu. Türkiye ise bir istiklal adası ve
markası olarak hem bu ekonomik krizlerden
hem de bu demokratik krizlerden kendisini
koruyabilen ülke durumunda. Etrafımızda
dokuza yakın ülke yönetilemez hale geldi.
Ancak Türkiye yönetim kapasitesini ve demokrasini gelifltiren yegâne ülke konumunda
bulunuyor” dedi.
Dünya beşten büyüktür
sa€lık, inflaat sektörlerinde dünyada ilk
üçte yer alaca€ız. Ar-Ge, inovasyon, tasarım
ve ihraç ürünlerimizin kg/fiyat oranlarını
1.60 dolarlardan 3.5-4 dolarlara çıkararak,
ihracatın içindeki yüksek teknoloji oranını
yüzde 4’ten yüzde 15 seviyesine yükselterek
hedeflerimize kesinlikle ulaflaca€ız.”
Coğrafya kaderdir
Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’nin ‘Türkiye
Markası’ tanıtım toplantısında konuflan Kültür
ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, co€rafyanın
kader oldu€una de€indi. Bazı milletlerin, bu
kaderi içe kapanmak, milletlerinin ve devletlerinin enerjisini heba etmek üzere kullandı€ını
söyleyen Çelik, flu açıklamalarda bulundu: “Bazı
devletler vizyonel misyonlara sahip olduklarından co€rafyalarını daha çok geliflmek ve
ileriye gitmek için kullanırlar. Burada en önemli
mesele Türkiye markasından ne anlamamız
gerekti€i. Türkiye markasından ne anlaflılması
gerekti€i, çok uzun yıllar boyunca Türkiye’de
kimlik krizlerinin ve siyasi krizlerin kurbanı
oldu. Dolayısıyla kültürümüze ait sadece tek
bir boyut öne çıkartılmıfl oldu. Bu da her
zaman Türkiye’nin dıflarıya tanıtılmasında
eksiklik getirdi. Halbuki Türkiye bugün çok
boyutlu entegre ve bütünsel bir flekilde tanıtılacak imkânlara sahip. Türkiye bir dıfl politika ve
demokrasi markası. Türkiye bir turizm, ekonomi ve küresel bir marka. Tüm bu bileflenlerle
birlikte Türkiye’nin tanıtılması, bu marka hikayesinin daha do€ru anlatılmasını sa€layacak.
Biz kültür dedi€imizde sadece sanat meselesini
anlamamalıyız. Devlet hayatı da gündelik hayatı
da ve ekonomi hayatı da kültürdür. Kültür bir
milletin hikayesinin anlatılması.”
Cumhurbaflkanın BM’de dile getirdi€i ‘Dünya
beflten büyüktür’ sloganının bir marka haline
geldi€ini dile getiren Bakan Ömer Çelik,
flunları söyledi: “Dünyanın her tarafındaki
gençler artık dezavantaj durumunda olanların avantajlı durumlar karflısında ebediyen
ma€lup olmaması gerekti€ini, ezilenin
sesini çıkartması gerekti€ini, geride kalanın
ileride olması gerekti€ini, herkesin eflit söz
hakkı olması gerekti€ini, Twitter ve di€er
sanal mecralarda ‘Dünya beflten büyüktür’
sloganıyla ifade ediyorlar. ‘Dünya beflten büyüktür’ sözü de bir Türkiye markası olarak
Türkiye’nin tanıtımı içerisinde kullanılmalı.
Aynı flekilde Mehmetçi€in Kobani’den gelenlere gösterdi€i ola€anüstü yardımseverlik
ve misafirperverli€i bugün bütün dünya
medyasında bir Türkiye markası temsil
ediyor. Dolayısıyla bize ait olan tüm siyasi
markalarımızı Türkiye markasının bir parçası
haline getirmek durumundayız” dedi.
Hikâyemizi dünyaya anlatmak için
yeni bir atağa odaklanıyoruz
Türkiye Markası lansman toplantısının açılıfl
konuflmasını yapan Türkiye ‹hracatçılar
Meclisi (T‹M) Baflkanı Mehmet Büyükekfli,
Türkiye’nin yeni ticari sembolünde eme€i
geçen herkese teflekkürlerini sunarak
sözlerine baflladı. Türkiye’nin 2023 yılı 500
milyar dolarlık ihracat hedefini hatırlatan
Büyükekfli, flu açıklamalarda bulundu:
“Hedeflerimizi gerçeklefltirmemiz için çok
çalıflmamız gerekiyor. Çok çalıflmak da yetmiyor, zira bugün dünyadaki rakiplerimiz de
çok çalıflıyor. Çok çalıflırken do€ru hamleleri
zamanında yapmamız gerekiyor. Bugün
35
Türkiye çok boyutlu entegre
ve bütünsel bir şekilde
tanıtılacak imkanlara
sahip. Türkiye bir dış
politika ve demokrasi
markası. Türkiye turizm,
ekonomi ve küresel
anlamda bir marka. Tüm
bu bileşenlerle birlikte
Türkiye’nin tanıtılması,
marka hikâyesinin daha
doğru anlatılmasını
sağlayacak.
do€ru bir hamlenin bafllangıcını yapıyoruz.
Bir da€ınıklıktan, bir karmafladan kurtuluyoruz. Tüm paydaflları ile Türkiye kendisini
dünyaya tanıtmak noktasında yeni bir de€er
kazanıyor. Bir kez daha, hikâyemizi dünyaya
anlatmak için yeni bir ata€a odaklanıyoruz.
Bugün Türkiye, ihraç mallarında ve tanıtım
materyallerinde kullanaca€ı, ortak kimlik
iflareti, alâmetifarikasını lanse ediyor. Turkey
Discover the Potential, bir marka de€il,
marka olan Türkiye’nin kendisi.”
Keşfet ki hepimiz kazanalım
Turkey Discover the Potential’ın bir teklif
oldu€unu söyleyen Mehmet Büyükekfli,
flu açıklamalarda bulundu: “Yeni Türkiye
markası ile tüm dünyaya bir teklif yapıyoruz.
Gel, bu potansiyeli keflfet. Keflfet ve kendine
de€er kat. Keflfet ve kendini tamamla.
Keflfet ki kendini keflfetmifl ol. Keflfet ve
zenginlefl. Keflfet ki hepimiz kazanalım.
Keflfet ki insan medeniyeti zenginleflsin.
Keflfet ki hep birlikte mutlu olalım. Bu teklif,
sıradan bir reklam sloganı veya tanımlayıcı
bir iflaretten ibaret de€il. Bu potansiyel
keflfedilmeden, insanlık kendisini gerçek
anlamda keflfedemez. ‹nsanlı€ın modern
ça€larla beraber hırsla aramaya koyuldu€u
zenginlik, mutluluk ve sürdürülebilir barıfl
hazinesini uzaklarda aramaya gerek yok. O
hazinenin öteki yarısının girifl kapısı Türkiye.
Hem do€udan batıya hem de batıdan do€uya
bu böyle. Biz, tanıtım ve iletiflim faaliyetlerimizle bir koyup üç almanın peflinde kesinlikle de€iliz. Biz, tüm dünya ile ön yargılardan
arınmıfl bir vuslatın, büyük bir sinerjinin
peflindeyiz. Bu vizyonla; Turkey kelimesini
oluflturan iflaret dili, ilhamını bu topraklar
üzerindeki medeniyet hazinesinin temel
sembollerinden aldı. Bu yüzden logomuz
sadece Türkiye Cumhuriyetini de€il, onu besleyen tüm kadim medeniyetlerin esintilerini
taflıyan bir sentez niteli€inde. Bu logo açıkça
flunu söylüyor: “Yeni Türkiye, artık kendisini
besleyen tüm evrensel ve kadim de€erlerle
barıflık bir sentez.”
Hikâyeyi anlatma süreci
Yeni logo ve sloganın, tüm paydaflların
birlikte çalıflmasının en genifl katılımlı ifl birli€inin sonucu oldu€unu belirten
Mehmet Büyükekfli, Türkiye markasının,
Türkiye’nin tanıtımı ile do€rudan ilgili olan
neredeyse tüm kurum ve kuruluflların
birlikte gelifltirdi€i ortak bir iflaret oldu€unu
belirtti. Bu süreçte eme€i geçen herkese
teflekkürlerini sunan Baflkan Büyükekfli,
flunları aktardı: “Bu ekip, bizim organize
olamayaca€ımızı iddia edenlere inat, tam
bir ifl birli€i ile çalıflma fliiri yazdı. Ancak bu
teflekkür, yalnızca flimdiye kadar yapılan
katkılar için de€il, asıl bugünden sonra
yapacakları katkılar için. Bundan sonrasını
da tam bir efl güdüm ve koordinasyonla
sürdürece€iz. Türkiye’nin hikâyesini dünyaya anlatma iflini tam bir kolektif eyleme
dönüfltürece€iz. Bu çerçevede, önümüzdeki
dönemde hikâyemizi dünyaya anlatma
konusunda, Türkiye’nin tüm pozitif güçlerini
yanımıza alarak, hep beraber uzun ve zorlu
bir maratona çıkaca€ız. Hikâyesini kendi
ülkesine satamamıfl bir ülke, baflkasına
hikâye satamaz. Bu çerçevede ilk hedefimiz
Türkiye.”
TİM, Türkiye Markası’nın
yaygınlaşması için neler yapacak?
• Logoyu hikâyesi ve felsefesiyle anlatan bir tanıtım videosu yapılacak.
• Logo ve sloganın içinde barındırdığı
potansiyeli ifade eden bir prestij kitabı
hazırlanacak.
• Logolara dünyanın her yerinden
ulaşılmasını sağlayacak bir online web
sitesi oluşturularak projenin kurumsal
kimliğini ve kılavuzu kurgulanacak.
• Markalaşma Konferansı düzenlenerek hem logo ve sloganı tanıtmak hem
de şirketlerin markalaşması için bir
vizyon hareketi başlatılacak.
• Yurt dışı tanıtımlarla, özellikle hedef
ülke seçilen 10 önemli şehirde Road
Show’lar yapılacak.
• Yabancı medya araçlarında kampanyalar düzenlenecek, dış basından
önemli isimler dönemsel olarak
Türkiye’de ağırlanarak Türkiye’nin
potansiyelini yerinde görmeleri sağlanacak.
• Türk diasporası ile ortak çalışmalar
yürüterek kampanyalar düzenlenecek.
• Marka Akademisi kurarak Turkey
Bayrağı altında KOBİ’lere markalaşma
için eğitim verilecek.
• Anadolu’da Markalaşma Konferansları düzenlenerek, potansiyel
vaat eden şirketlere önemli marka
uzmanlarının deneyimlerini aktarması
sağlanacak.
• Türkiye Markası çalışmasının tüm
ülkenin ortak bir dili olmasının sağlanması amacıyla bazı teşvik ve uygulamalar hayata geçirilecek.
made by denizli l kasım
36
marka
Önce Türkiye’ye sonra dünyaya
Sürecin birinci aflamasında, Türkiye’nin
pozitif güçlerinin, hikâyeyi anlatmak için
seferber edilmesi gerekti€ini söyleyen Mehmet Büyükekfli, flöyle devam etti: “‹çeride
yapaca€ımız kampanyanın hedefi, Türkiye’nin
kanaat liderlerinden bafllayarak mümkünse
ülke insanının tamamı. Amacımız, bu yeni
iflaretten ve bu iflaret vesilesiyle bafllattı€ımız
ataktan, ülkenin haberdar edilmesi. ‹kinci
aflama, yurt dıflındaki Türklerin ve birinci
dereceden Türkiye dostlarının bir Road
Show’la önümüzdeki zorlu maratona ortak
edilmesi. Yurt dıflında çalıflan, ifl yapan, oraya
yerleflmifl, kalbi ülkesi için atan milyonlarca
vatandaflımızın bu sürece deste€i çok önemli
bir kazanım olacak. Kendilerinin bu vesile ile
hatırlanmasının yarataca€ı sevinç ve deste€in
önemli gücümüz olaca€ını düflünüyoruz. ‹kinci aflama bitti€inde, Türkiye’nin tüm güçleri
dünyaya hikâyemizi bir kez daha anlatmak
için hazır olacak. Üçüncü aflama hikâyemizi
dünyaya anlatma aflaması. Bu aflamada tüm
hazır güçlerimiz efl güdümlü olarak ortak
iflaretimizi kullanmaya bafllayacak. Bu vesile
ile temel hedef pazarlarımızdan bafllayarak
küresel bir kampanya gerçeklefltirece€iz. Bu
noktada, iletiflim alanında kullanılan mevcut
konvansiyonel araçların yanında, ek olarak
daha yaratıcı yol ve araçlar gelifltirmek zorundayız. Reklam büyük kaynaklar gerektiriyor,
PR ise uzun vadeli sonuçlar veriyor. Bizim
ihtiyaçlarımız büyük kaybedecek vaktimiz
yok. Bir yandan Reklam ve PR’ı kullanırken,
öte yandan yeni nesil bir iletiflim yöntemi
gelifltirmek zorundayız. Bu aracı hem ihracatımızı artırmak için hem de hikâyelerimizi
dünyaya anlatmak için önümüzdeki dönemde
daha ustalıklı bir biçimde kullanmanın yollarını arayaca€ız. Üçüncü safhada ihtiyacımız
olan fley yeni nesil iletiflim araç ve yöntemleri.”
İnteraktif ve melez bir hikâye modeli
Ülkelerin önemli medya mensuplarının ve
kanaat önderlerinin, Türkiye’nin hikâyesini
anlatıyor olaca€ını dile getiren Mehmet
Büyükekfli, interaktif ve melez bir hikâye
anlatma modelinin gelifltirilece€ini aktardı.
Büyükekfli, sözlerine flöyle devam etti: “Bu
model önümüzdeki dönemde hızla kana
karıflma ve yüksek etki yaratma kabiliyeti ile
hikâyemizi dünyaya anlatma yolunda önemli
bir aracımız olacak. Dinleyenin, okuyanın,
izleyenin ilham bulaca€ı zenginleflece€i
gönlünde ve ruhunda kapılar açacak hikâyeler
olacak. Bu noktada hikâyelerimizi dünyaya
anlatmak için birçok de€erimizin yanında
iki temel sermayemiz var. Bunlardan birisi
kültür diplomasimiz öteki de üretimden gelen
yeteneklerimiz. Her ikisi de ilginç, dikkat çekici ve ilham verici hikâyeler için muhteflem
olanaklar sunuyor. Biz üçüncü dönemde
bunların üzerine gidece€iz. Sizin himayelerinizde, Baflbakanlı€ımızın deste€iyle Ekonomi
Bakanlı€ımızın liderli€inde, Kültür ve Turizm
Bakanlı€ımızla ifl birli€i içinde, Türkiye dıflında
ifl yapan tüm kifli ve kurulufllarımızla hep
beraber davranarak Türkiye’nin hikâyesini
dünyaya anlatmaya çalıflacak ve Türkiye’nin
dünyadaki marka algısına pozitif, ölçülebilir
katkılar yapaca€ız. Yolumuz, açık olsun.”
TÜRKİYE MARKASI TANITIM KAMPANYASININ AŞAMALARI
İlk hedef Türkiye
Bu çerçevede ilk hedef: Sürecin bu ilk aşamasında,
Türkiye’nin pozitif güçlerinin, Türkiye’nin hikayesini
anlatmak için motive ve seferber edilmesi
amaçlanıyor. İçeride yapılacak kampanyanın
hedefi, Türkiye’nin kanaat liderlerinden başlayarak
mümkünse ülke insanının tamamını kapsıyor. Amaç,
bu yeni işaretten ve bu işaret vesilesiyle başlatılan
ataktan ülkenin haberdar kılınması.
kasım l made by denizli
Yurt dışındaki Türkler
İkinci aşama yurt dışındaki Türklerin ve birinci
dereceden Türkiye dostlarının bir Road Show’la
önümüzdeki zorlu maratona ortak edilmesi. Yurt
dışında çalışan, iş yapan, oraya yerleşmiş, kalbi
ülkesi için atan milyonlarca vatandaşımızın bu sürece
desteği çok önemli bir kazanım olacak. Kendilerinin
bu vesile ile hatırlanmasının yaratacağı sevinç ve
desteğin önemli olacağını düşünülüyor.
Üçüncü Aşama
‘Hikâyeyi dünyaya anlatma’ aşaması. Bu aşamada tüm
hazır güçler eş güdümlü olarak ortak işareti kullanmaya
başlayacak. Temel hedef pazarlardan başlayarak küresel
bir kampanya gerçekleştirilecek. Bir yandan reklam
ve PR’ı kullanırken, öte yandan yeni nesil bir iletişim
yöntemi geliştirilecek. Bu toprakların hikâyesi, bu
ittifakın sağladığı yeni olanaklar sayesinde dünyaya
anlatılacak.
38
gündem
GÜMRÜKLER
7/24
çalışmalı
İhracatçılarla TİM’de buluşan Gümrük ve Ticaret Bakanı
Canikli, gümrüklerde yaşanan sıkıntıları minimuma
indirmek ve ihracata destek olmak için gayret gösterdiklerini
belirtti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, sıkıntılara rağmen
160 milyar dolar ihracata ulaşılacağının altını çizerek,
“Gümrüklerde geçişin seri şekilde yapılmasını talep ediyoruz.
Hız sayesinde ihracatçı maliyet avantajı sağlayacak” dedi.
kasım l made by denizli
G
ümrük ve Ticaret Bakanı
Nurettin Canikli, Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM)
Genişletilmiş Başkanlar
Kurulu Toplantısı’na katılarak, ihracatçıların gümrüklerle ilgili
sorunlarını ve beklentilerini dinledi. Dış
Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen
ve ihracatın genel seyri ile sorunlarının
paylaşıldığı toplantıya, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Abdullah Soylu,
Gümrükler Genel Müdürü Cenap Aşçı,
ihracatçı birlik başkanları ve yönetim
kurulu üyeleri de katıldı. Toplantının
açılış konuşmasını yapan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin
ihracatının 2002’den bu yana güçlü
bir artış trendine girdiğine dikkat
çekerek, “12 yılda dört kattan fazla
ihracat artışı yakaladık. Bu yıl sonunda
tüm jeopolitik zorluklara ve dünya
ekonomilerinde yaşanan dalgalanmala-
39
ra rağmen 160 milyar dolar hedefliyoruz.
Ortadoğu kaynaklı riskler olmasaydı, bu
yıl OVP’nin eski hedefi olan 166.5 milyar
dolar ihracatı rahatlıkla aşacaktık” dedi.
İhracatın ilk 10 ayda yüzde 5.6 artışla
131.1 milyar dolara yükseldiğini belirten
Büyükekşi, AB’ye ve Kuzey Amerika’ya
ihracatın yüzde 12, Ortadoğu’ya yüzde
6.5 arttığını, en büyük ikinci pazar olan
Irak’a ise yüzde 8 gerilediğini kaydetti.
Büyükekşi, “Temennimiz, siyasi kargaşanın sona ermesi, akan kan ve gözyaşının
bir an önce durması” dedi.
Beklenti, gümrüklerde seri geçiş
Konuşmasında gümrüklerde son yıllarda
yaşanan değişimi vurgulayan Büyükekşi,
ekim ayı itibariyle ihracat beyannamelerinin yüzde 82’sinin ilk yarım saatte, yüzde
95’inin ise ilk dört saatte sonuçlandırılarak ülkeyi terk edebilir duruma geldiğini söyledi. 2023 İhracat Stratejisi’nde
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın sorumluluğundaki bazı eylem maddelerinin en
kısa sürede hayata geçirilmesini beklediklerini ifade eden Büyükekşi, ihracatçıların
gümrüklerle ilgili yaşanan sorunlarını da
aktardı.
Öncelikli olarak ihracatçının gümrüklerde
geçişin seri bir şekilde yapılmasını talep
ettiğine dikkat çeken Büyükekşi, “Çünkü
bu hız ihracatçıya maliyet avantajı sağlayacak. Ardından pratik ve çözümcü bir
Gümrük Mevzuatının oluşturulması, ücretlendirme sisteminin yeniden rekabetçi
yapıya kavuşturulması, dini ve resmi tatiller dahil 7 gün 24 saat çalışma sistemine
geçilmesi, Gümrük Müdürlükleri’nde fazla
mesai ücretinin mükellef olan ihracatçı
firmalardan talep edilmemesi, Gümrük’te
mevcut olan iade/geri gelen eşya istatistiklerinin sektörel bazda temin edilmesi ve
sektörlerle paylaşılması önemli gündem
maddelerimiz arasında” dedi.
“İhracatın önünün açılması
bizim için görevdir”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin
Canikli de dış ticaretin, Türkiye ekonomisi
açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. 2008 küresel krizi ile halen bölgede
yaşanan sıkıntılara rağmen ihracatçıların
dinamik yapısıyla büyük bir başarı hikayesine imza attığının altını çizen Canikli,
“Türkiye’nin büyümesi için ihracatımızı
artırmalıyız. Dış talebi tahrik ederek artış
trendimizi sürdürmeliyiz. Cari açığın
düşürülmesi için ihracatın önü açılmalı. Bu
bizim için görevdir. Bunun için gümrüklerdeki işleyişlerimizi kolaylaştırıyoruz,
hızlandırıyoruz” dedi.
Bakan Canikli, bugünkü mantıkla 2023
hedefine ulaşmanın zor olabileceğini, bunun için yeni kulvarların ve tıkanan kılcal
damarların açılmasının önemine değindi.
Canikli, “Orta gelir tuzağına düşmemek
için yapısal dönüşüm gerçekleştirmeliyiz.
Bunun için Ar-Ge ve inovasyona önem vermeliyiz. Yüksek teknolojili ürün ihracatını
artırmalıyız. Halen kilo başına 1.5 dolar
olan birim ihracatımızı yüzde 20 artırmamız halinde hedefimize ulaşacağız.
Ülkemiz için, geleceğimiz için, tasarruf
için, cari açık için ihracat, ihracat ihracat”
şeklinde konuştu.
DENİZLİ GÜMRÜĞÜ BÖLGE MERKEZİ OLDU
Denizli Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü,
artık Bölge Müdürlüğü olarak hizmet
verecek. 3 milyar doların üzerindeki
ihracatı ile Türkiye'nin en fazla ihracat
gerçekleştiren sekizinci şehri olan
Denizli’de uzun yıllardır faaliyetini
sürdüren Denizli Gümrük ve Ticaret
Müdürlüğü, yapılan yasal düzenleme ile
Pamukkale Gümrük ve Ticaret Bölge
Müdürlüğü olarak hizmet verecek.
Bölge Müdürlüğü, Denizli ile birlikte
Afyonkarahisar, Uşak ve Muğla’ya da
hizmet sunacak.
Kaklık Lojistik Merkezi etkinleşecek
Bölge Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü'nün
kurulması ile birlikte, 250 bin ton
yükleme ve boşaltma kapasitesi
olan Kaklık Lojistik Merkezi'nin de
daha faal hale gelmesi beklentiler
arasında yer alıyor. Böylece gümrük
işlemlerinin tamamlanarak, ihracat
mallarının doğrudan İzmir Limanı’na
gönderilebilmesi, ihracatçı firmalara
operasyonel anlamda önemli düzeyde
kolaylık da sağlayacak.
TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı
Süleyman Kocasert, yeni düzenleme
ile ilgili olarak, şöyle konuştu: “Bu
Denizli için bir ihtiyaçtı. Özellikle ihracat
potansiyeli ile öne çıkan şehrimizin
dış ticaret potansiyeli her geçen sene
artıyor. Biz, Bakanlığın örgütlenmesinde,
Denizli’nin Bölge Müdürlüğü düzeyinde
temsil edilmesini arzu ediyorduk.
Bölge Müdürlüğü ile birlikte bürokratik
işlemler kuşkusuz daha hızlı ilerleyecek.
İhracatçıların kavuşacağı kolaylıkların
yanında, bu yeni durum ile birlikte
Denizli'nin bölgemizdeki ağırlığının
bir kademe daha yükseldiğini ifade
etmemiz gerekiyor. Denizli bir kez
daha hak ettiğini aldı. Bu, sadece
ihracatçılara değil, tüm Denizli'ye hayırlı
olacak bir gelişmedir. Başta Ekonomi
Bakanımız Nihat Zeybekci olmak üzere,
milletvekillerimiz Mehmet Yüksel, Bilal
Uçar, Nurcan Dalbudak’a ve emeği geçen
herkese müteşekkiriz.”
made by denizli l kasım
40
inovasyon
İNOVASYON
TUTKUNLARI
CERN’DE
Türkiye İhracatçılar
Meclisi üyeleri ve
beraberindeki heyet,
İnovasyon Haftası
etkinlikleri kapsamında
İsviçre’nin Cenevre
kentinde bulunan Avrupa
Nükleer Araştırma
Merkezi CERN’i ziyaret
etti.
ürkiye ‹hracatçılar Meclisi,
Ekonomi Bakanlı€ı deste€i ile
üç yıldır düzenlenen Türkiye
‹novasyon Haftası etkinliklerine
uluslararası boyut kazandıracak
yeni bir adım attı. 28-30 Kasım 2013 tarihleri arasında üç gün boyunca ‹stanbul’da
düzenlenen, 27 binden fazla katılımcının
katıldı€ı Türkiye ‹novasyon Haftası’nda
belirlenen talihliler, T‹M heyeti ve ekonomi
yazarları ile birlikte ‹sviçre’nin Cenevre
kentinde yer alan ve dünyanın en büyük
parçacık fizi€i laboratuarlarını içeren Avrupa Nükleer Arafltırma Merkezi’ni (CERN)
ziyaret ettiler. 28-29 Temmuz 2014 tarihlerinde arasında gerçeklefltirilen ziyaret,
‹novasyon Haftası’nın stratejik partnerlerinden Türk Hava Yolları’nın sponsorlu€u
ve ulaflım deste€iyle gerçeklefltirildi. CERN
ziyaretine; T‹M Baflkan Vekili ve ‹novasyon
Komite Üyesi Süleyman Kocasert, T‹M Yönetim Kurulu Üyesi ve ‹novasyon Komite
Üyesi Recep Budak Sertbafl, T‹M Yönetim Kurulu Üyesi ve ‹novasyon Komite
Üyesi Sabri Ünlütürk, T‹M Genel Sekreter
kasım l made by denizli
Yardımcısı Metin Tabalu, ‹novasyon Haftası
Organizasyon Koordinatörü Elif Karasoy
Marketing Türkiye Genel Editörü Günseli
Özen Ocako€lu, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü fieref O€uz ve 10 inovasyon
tutkunu yer aldı. CERN gezisine katılan
10 genç inovasyon takipçisinden befli
geçti€imiz yıl düzenlenen Türkiye ‹novasyon Haftası’na her üç gün de katılım
gösterenler arasından kura ile belirlendi.
Ek olarak üç isim ise geçti€imiz yıl ‹novasyon Haftası’nda Ar-Ge Projeleri ve Tasarım
projelerinde birincilik elde eden inovatif
gençler, iki kifli de geçen yıl inovasyon
haftası sırasında sosyal medyada sorulan
sorulara en hızlı ve do€ru cevap verenler
arasından belirlendi.
Dünyanın sırlarını
çözen merkez; CERN
CERN dünyanın en saygın bilimsel
arafltırma merkezlerinin baflında geliyor. Evrenin sırlarının keflfedilmesi için
teorik fizik deneylerinin gerçeklefltirildi€i
merkezde kompleks sistemlerle maddenin
oluflumu, madde - anti madde kuramları
ve parçacıkları ile atom altı temel parçacıklara yönelik gözlemler gerçeklefltiriliyor.
Parçacıkların çarpıfltırılması ve evrenin
oluflumunun ilk dakikalarındaki koflulların
oluflturulması ile fizikçiler fizik kanunlarını etraflıca sorgulamaya ve yeni teoriler
üretmeye yönelik bulgular elde ediyorlar.
CERN’deki temel enstrümanlar, parçacık hızlandırıcılar, çarpıflma üniteleri ve
detektörler olarak gruplanıyor. Hızlandırıcılar parçacık huzmelerini hızlandırarak
ıflık hızının yüzde 99.9999998 seviyesine
getirirken, detektörler çarpıflma ünitelerinde çarpıflma sonrası oluflan parçacıkların
hareket ve karakteristiklerini gözlemleyerek yeni kuramlara kapı aralıyor. 1954’te
kurulan ve Cenevre’nin ‹sviçre-Fransa
sınırında yer alan CERN, Avrupa’nın ilk
ortak giriflim projelerinden biri olarak
da tarihsel bir önem taflıyor. Günümüzde
CERN’e üye 21 ülke bulunuyor. T‹M heyeti,
28-29 Temmuz’daki ziyaretlerinde öncelikle CERN’de misafir arafltırmacı profesör
ve kürsü üyesi Dr. Bilge Demirköz’den
41
Evrenin sırlarının
keşfedilmesi için teorik
fizik deneylerinin
gerçekleştirildiği
CERN’de kompleks
sistemlerle maddenin
oluşumu, madde - anti
madde kuramları ve
parçacıkları ile atom
altı temel parçacıklara
yönelik gözlemler
gerçekleştiriliyor.
CERN ziyaretine;
TİM Başkan Vekili
ve İnovasyon Komite
Üyesi Süleyman
Kocasert, TİM
Yönetim Kurulu
Üyesi ve İnovasyon
Komite Üyesi Recep
Budak Sertbaş, TİM
Yönetim Kurulu Üyesi
ve İnovasyon Komite
Üyesi Sabri Ünlütürk,
TİM Genel Sekreter
Yardımcısı Metin
Tabalu katıldı.
bilgi alarak sırasıyla Atlas, LHCb ve CMS
çarpıfltırıcılarını ve gözlem laboratuarlarını
inceledi.
CERN, Amerika ve Rusya ile yarışta
CERN’de en önemli yer, yeraltındaki Büyük
Hadron Çarpıfltırıcısı (LHC) denilen parçacık
hızlandırıcılarının oldu€u bölge. Tarım arazisinin altında kilometrelerce uzanan dev
CERN’DE BİLİMSEL
BAŞARILAR
1973: Gargamelle’de nötr akım bulundu.
1983: W ve Z bozonları UA1 ve UA2
deneylerinde bulundu UA s
1995: PS210 deneyinde ilk anti hidrojen
atomları üretildi.
1999: NA48 deneyinde CP simetrisi
bulundu.
2010: 38 Anti hidrojen atomu saniyenin
6’da 1’i boyunca kapana kıstırıldı.
2011: Anti hidrojen atomları 15 saniye
boyunca tutuldu.
2012: Higgs bozonuna benzeyen 125 GeV/
c2 ağırlığında bir bozon tespit edildi.
makinelerde proton denilen atom parçacıkları yahut atom çekirdekleri birbirleriyle
çok yüksek hızlarda çarpıfltırılırlar. Örne€in
özel görelilik kuramına göre LHC’deki protonlar ıflık hızının yüzde 99.999998’sine
kadar hızlanınca protonun kütlesi de 7000
katına (7 TeV) çıkacaktır. 1956’da kurulan
28 GeV’lik eflzamanlı proton hızlandırıcısından sonra 1976’da da 450 GeV’lik bir
baflka hızlandırıcı daha kulanıma girdi.
1981’de gelifltirilerek çarpıflma halkası
olarak kullanılabilecek duruma getirilen
bu cihazdan bugün, dönüflümlü olarak
parçacık hızlandırıcısı ve çarpıfltırıcı olarak
faydalanılıyor. Çarpıflmalar ile bazı kısa
ömürlü yeni madde biçimleri bu arada parçacık fizikçilerinin ilgilendi€i W ve Z parçacıkları ortaya çıkarıldı. CERN, Avrupa’nın
fizik alanında Amerika ve Rusya ile yarıfla
girmesini sa€ladı.
made by denizli l kasım
42
hedef pazar
JAPONYA İLE
MESAFELER KISALIYOR
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin önderliğini yaptığı TİM Başkan Vekili ve Denizli
İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert’in de aralarında bulunduğu bir heyet,
ekonomik işbirliklerini artırmak amacıyla Japonya’yı ziyaret etti.
T
ürkiye 2023 yılında dünyanın
en büyük ilk 10 ekonomisi
içinde yer alma hedefiyle çıktığı
yolda emin adımlarla ilerliyor. Bu
kapsamda potansiyel pazarlara
yönelik etkinlikler de artırılıyor. Japonya da
Türkiye için oldukça önemli bir pazar. İki
ülkenin tarihsel bağları ve kültürel etkileşimi
göz önüne alındığında mevcut ticaret hacmin
ve işbirliklerinin potansiyeli yansıtmadığını
görüyoruz. Bu nedenle geçtiğimiz haftalarda
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci önderliğindeki bir heyet, Ekonomik Ortaklık Anlaşması
müzakerelerinin başlatılması başta olmak
üzere ikili ticarette önem taşıyan pek çok konuyu görüşmek amacıyla Japonya’ya gitti. Bakan Zeybekci’ye heyette, TİM Başkan Vekili ve
Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman
Kocasert’in yanı sıra; MÜSİAD Genel Başkanı
Nail Olpak, TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet
Güleç ve birçok iş adamı eşlik etti. Ziyaret
kapsamında heyet, Japon yetkililerle önemli
görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerden
bazıları Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi
Bakanı Yuko Obuchi, Japonya Tarım, Orman
ve Balıkçılık Bakanı Koya Nishikawa, İş
Konseyi Eş Başkanı ve IHI Başkanı Kazukasım l made by denizli
aki Kama ve Japonya Dış İlişkiler Teşkilatı
(JETRO) Başkanı Hiroyuki Ishige ile yapıldı.
Görüşmeler dışında Tokyo’da Türk-Japon
İş Forumu da düzenlendi. Forumda yapılan
konuşmalarda iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik istek ve kararlılık
ortaya kondu.
İki ülke birbirinin eksiğini tamamlıyor
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, forumda
işadamlarına hitaben yaptığı konuşmada,
bu yıl Türk-Japon ilişkilerinin resmi olarak
kurulmasının 90. yılını kutladıklarını söyledi.
Türkiye’de, Japonya ve halkına inanılmaz bir
sevgi olduğunu dile getiren Zeybekci, buna
karşın Türkiye’nin Japon ziyaretçi sayısının
istenilen düzeyde olmadığı ifade etti. Zeybekci, “Dünyaya yılda 20 milyon Japon turist
gidiyor. Bunların 170-180 bini Türkiye’ye geliyor. Gönül istiyor ki, Japon dostlarımız 200
binlerle değil, milyonlarla gelsin, Türkiye’yi
gezsin, zaman geçirsin. Japon halkının
özellikle kültür turizmine ilgili gösterdiklerini
biliyoruz. Türkiye, dünyada bu anlamda en
zengin ülke” diye konuştu. İki ülke ilişkilerinin
potansiyelinin yüksek olduğuna dikkati çeken
Zeybekci, konuşmasına şöyle devam etti: “İki
ülkeyi karşılıklı olarak incelersek, Japonya,
Türkiye’nin sahip olmadığı birçok şeye sahip,
Türkiye de Japonya’nın sahip olmadığı birçok
şeye sahip. Dünyada çok az ülke bu kadar birbirinin eksiğini tamamlama özelliğine sahip.”
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın son
10 yılda politik ve ekonomik anlamda çok
büyük bir öneme kavuştuğunu, satın alma
gücü açısından en hızlı büyüyen ülkelerin
bu bölgede yer aldığını anlatan Zeybekci,
Türkiye’nin bu coğrafyanın ortasında bulunduğunu söyledi.
“Adımları hep birlikte atmalıyız”
Türkiye’nin bu coğrafyada sahip olduğu özellikleri yeni olanakları gündeme getirdiğini
ifade eden Zeybekci, Türkiye’nin sadece 77
milyonluk bir ülke değil, 1,5 milyar nüfuslu
bir coğrafyanın en önemli aktörü konumunda olduğunu vurguladı. İki ülke arasında
ortaklık vurgusu yapan Zeybekci, Türk ve
Japon yatırımcıların birlikte müteahhitlik,
altyapı, üretim, ticari tesisler ve ortak finans
fonları üçüncü ülkelerdeki fırsatları değerlendirmesi gerektiğini belirtti. TİM Başkan
Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert
de konuşmasında Japonya ile olan iş ortak-
43
lığının Türkiye için çok önemli olduğunu
ve geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak,
şunları söyledi: “Açıkçası Japonya ile gerçekleştirdiğimiz ihracatın, sahip olduğumuz
diyaloğa oranla az olduğu kanaatindeyim.
Önümüzdeki dönemde ticari ilişkilerimizi
daha ileri seviyeye taşıyacak adımları hep
birlikte atmalıyız.”
Gıdada önemli gelişmeler var
İş Forumu sonrası basın mensupları ile bir
araya gelen Bakan Zeybekci, Japonya’daki temaslarına ve ekonomik gelişmelere
ilişkin soruları yanıtladı. Planları arasında
Japonya’nın birincil öncelikli ülkelerden birisi
olduğunu ifade eden Bakan Zeybekci, iki
ülke arasında imzalanması planlanan serbest
ticaret anlaşmasının önemli süreçlerden birini
oluşturduğunu vurguladı. Dünyada ekonomik haritaların değiştiği bir dönemde hızlı
şekilde serbest ticaret anlaşmaları yapmayı
ve genişletmeyi önemsediklerini dile getiren
Zeybekci, Japonya’nın da en önemli hedeflerden biri olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu
pazarda önemli avantajlar yakalayabileceğine
inandıklarını ifade eden Bakan Zeybekci, şunları kaydetti: “Gıdada önemli gelişmeler var.
Türkiye olarak Japon gıda ürünlerine koymuş
olduğumuz bazı önemli kısıtlar var. Onların da
bizim ürünlerimize koymuş oldukları kısıtlar
var. İki ülke de birbirlerinin sertifikasyonlarını,
ruhsatlandırmalarını tanısınlar, ekstra denetime, laboratuvar çalışmasına gerek kalmasın
istiyoruz. Japonya’nın bize özellikle Akdeniz
İHRACATIMIZDA
GIDA ÖNE ÇIKIYOR
125 milyonluk nüfusu ve kişi başına
düşen 40 bin doların üstündeki
gelir ile Japonya, Türkiye için çok
önemli bir pazar. Son yıllarda iki
ülke arasında yükselen bir ticaret
hacmi var ancak denge Japonya’dan
yana. 2000 yılında Japonya’ya
yaklaşık 150 milyon dolarlık ihracat
yaparken ithalatımız, 1.6 milyar
dolar oldu. 2008 yılında ihracatımız
330 milyon dolar olurken ithalatımız
da 4 milyar dolara ulaştı. 2013 yılı
itibariyle ihracatımız 403 milyon
dolara yükselirken ithalatımız da
3,4 milyar dolara düştü. Japonya’ya
yönelik ihracatımızda gıda ürünleri
öne çıkarken ithalatımızda da sanayi
ürünleri ilk sıralarda yer alıyor.
Türk-Japon İş Forumu’nda konuşan Bakan Zeybekci, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın
son 10 yılda politik ve ekonomik anlamda çok büyük bir öneme kavuştuğunu, satın alma gücü
açısından en hızlı büyüyen ülkelerin bu bölgede yer aldığını anlattı.
yöresine ait meyve sebzede koymuş olduğu
çekinceler var. Bu problemleri halletmek üzereyiz. Beyaz ette de öyle. Türkiye için gıdada,
yaş sebze meyvede, beyaz ette 2014 sonu
itibariyle bazı problemleri aşıp, 2015’te fiili
olarak ticaret yapmayı planlıyoruz.”
Ev tekstili ihracatında
potansiyel yüksek
Japonya dönüşü bir değerlendirme yapan
Süleyman Kocasert, şunları ifade etti: “DENİB
olarak geçtiğimiz sene Japonya’dan Ur-Ge
projemiz kapsamında bir heyet ağırlamıştık.
Açıkçası Japonya’da da aynı izlenimi edindiğimi söylemeliyim. Söz konusu ülkede ev
tekstili ürünleri çok farklı amaçlarla kullanılıyor ve Japonlar yaşamlarının her alanında
olduğu gibi ev tekstili sektöründe de çevresel
önceliklere büyük önem veriyorlar. Diğer ta-
raftan ev tekstili ürünlerinin, hediyeleşmenin
kültürleri gereği yaygın olduğu ülkelerinde
çoğu zaman hediyelik eşya olarak da seçiyorlar. Hatta bazı Japonlar adeta bir mendil gibi
küçük boylarda havlular taşıyorlar yanlarında. Bu da Denizli açısından Japonya’nın iyi
etüt edilmesi gereken bir pazar olduğunun
bir göstergesi.”
Heyet, Ekonomik Ortaklık
Anlaşması müzakerelerinin
başlatılması başta olmak
üzere ikili ticarette önem
taşıyan pek çok konuyu
görüşmek amacıyla
Japonya’ya gitti.
Japonya dönüşü bir değerlendirme yapan
Süleyman Kocasert, Japonların ev tekstili
sektörüne önem verdiklerini, bu pazarın iyi
etüt edilmesi gerektiğini belirtti.
made by denizli l kasım
44
hedef pazar
ABD’de
Turkish Towels
rüzgarı esti
Denizli İhracatçılar Birliği tarafından Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile yürütülen Ur-Ge
projesi kapsamında, Amerika Birleşik Devletleri’ne ‘Turkish Towels’ konseptiyle yurt dışı
pazarlama faaliyeti düzenlendi.
Ü
ç yüz milyonu aşan nüfusu ve
16 trilyon dolarlık GSYİH’si ile
dünyanın en büyük ekonomilerinden biri. 2,3 trilyon dolarlık
ithalat, 1,5 trilyon dolarlık
ihracat rakamı ile de önemli pazarların
başında geliyor. ABD’nin ekonomik olarak
etkisini ölçmek için sayılar yeterli değil.
ABD’nin ekonomik etkisi, sahip olduğu
rakamların ötesinde. ABD pazarına açılkasım l made by denizli
mak, dünyaya açılmakla eş anlamlı dersek
abartmış olmayız. ABD pazarında yer etmek
kadar tutunmak da oldukça zor. Pazarı iyi
tanımak, sağlam ilişkiler geliştirmek, kendini
iyi tanıtma bu pazarda var olmanın ve tutunmanın olmazsa olmazı. Bunun farkında olan
ve bu pazara yönelik çalışmalarını hızlandıran DENİB, geçtiğimiz haftalarda ABD’ye
‘Turkish Towels’ konseptiyle bir pazarlama
faaliyeti düzenledi. Bu faaliyete DENİB üyesi
13 ihracatçı firma katılırken, firmalar 15-19
Eylül tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilen ‘Market Week’te de yer aldı. Program
kapsamında firmalar, Amerikalı firma yetkilileriyle ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Ayrıca Amerikalı İş Adamları derneklerinin yetkilileriyle de görüşen firmalar, burada güçlü
işbirliği kuracakları firmalarla irtibat kurma
fırsatına sahip oldu. Geçtiğimiz ay üyeliği
kesinleşen Amerika Moda Sanayi Derneği
45
ABD, 2.3 trilyon dolarlık ithalat,
1.5 trilyon dolarlık ihracat
rakamı ile dünyanın önemli
pazarları arasında yer alıyor.
(USFAI) yetkilileri ile de bir araya gelindi ve
ABD pazarı hakkında görüşler paylaşıldı.
TACCI (Türk-Amerikan Ticaret Derneği) yetkilileri de üye firmaların stantlarını ziyarette
bulunurken ABD’nin önde gelen sektör dergi
yetkilileriyle de görüşmeler yapıldı.
ABD pazarı için önemli bir fırsat
Yapılan görüşmeler bunlarla sınırlı kalmadı. Heyet, New York Başkonsolosu Ertan
Yalçın ve New York Ticaret Ataşesi Mustafa
Ali Yurdupak ile de bir araya gelerek ABD
pazarı hakkında bilgi alışverişinde bulundu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve
Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman
Kocasert yapılan pazarlama faaliyeti ile ilgili
şunları söyledi: “Ekonomi Bakanlığımızın da
destekleriyle ülke ihracatımızı arttırmaya
yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla devam
ediyor. Amerika Birleşik Devletleri gibi
dünya ekonomisinin zirvesinde bulunan bir
ülkede, böyle bir faaliyeti gerçekleştiriyor
olmak biz ihracatçılar için büyük bir fırsat
anlamına geliyor. Ümit ediyoruz ki, buradaki ikili iş görüşmelerimiz yakın zamanda
somut ticari ilişkilere dönüşür. Bu progra-
mın devamını 2015 Mart ayında ve gelecek
yıllarda da devam ettirmeyi planlıyoruz.”
Heyette yer alan Zorel Tekstil adına bir
değerlendirme yapan firma sahibi Ahmet
Zora, ‘Turkish Towels’ etkinliğinin, Türk
pamuğunun ve Denizli havlusunun Amerika
pazarında ismini duyurma fırsatı açısından etkili olduğunu belirtiyor. Bu etkinlik
sayesinde Amerika pazarındaki pazarlama
stratejileri hakkında bilgi sahibi olduklarını
ve potansiyel müşterilerle görüşme fırsatı
bulduklarını anlatan Zora, şöyle devam
ediyor: “Amerika sadece Türkiye için değil
dünya için büyük bir pazar. Amerika tüketici
bir toplum ve potansiyel alıcıların çokluğu
sebebiyle burada önemli ticari işbirlikleri
yapılabileceği düşüncesi oluşturuyor. Buraya
yönelik ihracat hedefimiz; en iyi kalitede ve
serviste hedef pazara ismimizi duyurmak.”
Bu etkinliğin bir kerelik olmadığını vurgulayan Zora, “Bu markayı Amerika pazarında
yer sahibi yapmak için önümüzdeki en az
beş sene katılmanın çok faydalı olacağını
düşünüyorum” diye konuşuyor.
made by denizli l kasım
46
hedef pazar
AHMET ZORA
Zorel Tekstil
Yönetim Kurulu Başkanı
Turkish Towels etkinliği, Türk pamuğunun ve Denizli havlusunun Amerika pazarında ismini duyurma fırsatı
açısından etkili olduğu kanaatindeyim.
Amerika sadece Türkiye için değil,
dünya için büyük bir pazar. Amerika tüketici bir toplum ve potansiyel alıcıların
çokluğu sebebiyle burada önemli ticari
işbirlikleri yapılabileceği düşüncesi
oluşturuyor. Bu etkinlik sayesinde Amerika pazarındaki pazarlama stratejileri
hakkında bilgi sahibi olduk ve potansiyel müşterilerle görüşme fırsatı bulduk.
Turkish Towel etkinliği sadece bir kerelik değil, bu markayı Amerika pazarında
yer sahibi yapmak için önümüzdeki
en az beş sene katılmanın çok faydalı
olacağını düşünüyorum.
İBRAHİM UZUNOĞLU
Egem Tekstil
Yönetim Kurulu Başkanı
New York’ta gerçekleştirilen ‘Market
Week’e katılmak bizim gibi ev tekstili
ihracatı yapan firmalar açısından önemli bir fırsat teşkil ediyor. Önemli olan bu
anlamda yapılan temaslar ve kurulan
ikili ilişkilerin yakın zamanda somut
ticari ilişkilere dönüşmesi. Bizler ikili iş
görüşmeleri ile hem ürünlerimizi hem
Denizli’yi hem de ülkemizi tanıttık. Bu
etkinlik bizim için çok önemli bir açığı
kapatma şansı tanıdı. Bu süreci, Türk ev
tekstilini Amerika pazarında yeniden rol
oynama hamlesi olarak görüyoruz. İlk
defasında çok fazla bir şey beklemek
doğru değil, ısrar edeceğiz. Bu pazardaki yerimizi yeniden almak için bu tür
organizasyonlar bizim için çok önemli.
Bu doğrultuda etkinlik, beklentimizi
karşıladı diyebiliriz.
kasım l made by denizli
Turkish Towels konsepti
ile düzenlenen etkinliğe
DENİB üyesi 13 ihracatçı
firma katılırken,
firmalar 15-19 Eylül
tarihlerinde New York’ta
gerçekleştirilen ‘Market
Week’te de yer aldı.
İkili görüşmeler verimli geçti
Ender Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı
Ender Gök bu etkinlik ile ‘Market Week’te
yer alan show için Amerika’nın dört bir
tarafından gelen alım heyetleri ile üreticilerin buluşmasının sağlandığına dikkat
çekiyor. Gök sözlerine şöyle devam ediyor:
“Türk havlusu denildiğinde Amerika’da ev
tekstilinde iyi bir yerimiz olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla ‘Turkish Towels’ etkinliğinin
bizleri rakiplerimizin karşısında daha üstün
bir konuma taşıdığına inanıyorum. Firmamızın Amerika pazarında ilerleyebilmesi
için tanıtıma ihtiyaç duyduğumuz bir anda
DENİB çatısı altında oluşturulan bu organizasyon gerçekten sevindiriciydi. New York’
ta, Madison Bulvarı ve 5. Cadde arasındaki
George BallRoom’da gerçekleştirilen ‘show’
ile ürünlerimizi sergileme fırsatı bulduk.”
Amerika pazarının dünyadaki en büyük
tüketimin olduğu ülke olduğunun altını çizen
Gök, Türk üreticilerin bu pazardan yeterince
istifade edemediğini belirtiyor. “Bir zamanlar
Denizli olarak yoğun miktarlarda siparişler
aldığımız bu dev ülkeyi çok ihmal ettiğimiz
ortada” diye konuşan Gök şunları söylüyor:
“Tanıtım, maliyeti yüksek olan bir yatırım ve
geri dönüşü bazen sabır istiyor. Bu noktada
teşvikler önemli rol alıyor. Firmalarımızın
artan miktarda tanıtım bütçeleri oluşturması
gerekiyor. Devlet destekleri bizleri cesaretlendiriyor ve yeni pazarlara girme ve Türk
ürünlerinin kalitesini tanıtma anlamında
tedirginliklerimizi yenmemizi sağlıyor. Ürünlerimizin yeni bir pazara girişindeki diğer
bir etken süreklilik, yani fuarlar ve etkinliklerde katılımımızın kesintisiz devam etmesi
gerekiyor. 2015 yılında da ‘Turkish Towel’
konsepti altında yapılacak olan Amerika’daki pazarlama faaliyetlerine katılımlarımızı
devam ettirmeyi düşünüyoruz.”
Hem ürünler hem de Denizli tanıtıldı
Heyette yer alan firmalardan biri de Erteks
Tekstil’di. Firmanın Yönetim Kurulu Üyesi
ve Pazarlama Müdürü İrfan Ertuğrul, tüm
dünyaya Turkish Towels konsepti ile tanıtım yapılacağı için Denizli havlusu imajının
bu sayede daha iyi bir yer edinebileceğini
ifade ediyor. Bu tanıtımın havlu üretimlerinde artış sağlayacağını belirten Ertuğrul,
bu konsept ile firmaların kendi markalarını
daha rahat bir şekilde tüketici ile buluştura-
47
İRFAN ERTUĞRUL
Erteks Tekstil YK
Üyesi ve Paz. Müd.
Tüm dünyaya Turkish Towels konsepti ile tanıtım yapılacağı için Denizli
havlusunun imajı bu sayede daha iyi
bir yer edinebilir. Dolayısıyla bu tanıtım
havlu üretimlerinde artış sağlayacak ve
bu konsept ile firmalar kendi markalarını daha rahat bir şekilde tüketici
ile buluşturabilecek. Etkinliğin yapılış
amacı ve devamlılığını göz önünde bulundurduğumuz zaman çok başarılı bir
organizasyon olacağından eminiz. Yola
çıkış noktası ve hedefleri doğrultusunda bu etkinliğin, hem Denizli’nin hem
de Türkiye’nin adı ve kalitesinin tüm
dünyada hak ettiği yeri almasına katkıda
bulunacağı inancındayız.
bileceğine dikkat çekiyor. “Yapılış amacı ve
devamlılığı göz önünde bulundurulduğunda
organizasyonun çok başarılı olacağından
eminiz” diye konuşan Ertuğrul, sözlerini
şöyle tamamlıyor: “Etkinliğin, yola çıkış
noktası ve hedefleri doğrultusunda gerek
Denizli’nin gerekse de Türkiye’nin adı ve
kalitesinin; dünyada hak ettiği yeri almasına katkıda bulunacağı inancındayız. Egem
Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim
Uzunoğlu da ABD pazarına yönelik bu faali-
yetin oldukça önemli olduğunu ifade ediyor.
‘Market Week’e katılmanın ev tekstili
ihracatı yapan firmalar açısından önemli bir
fırsat olduğunu söyleyen Uzunoğlu, önemli
olanın, yapılan temaslar ve kurulan ikili ilişkilerin yakın zamanda somut ticari ilişkilere
dönüşmesi olduğunun altını çiziyor. Etkinlik
kapsamında ikili görüşmeler yaptıklarını
belirten Uzunoğlu: “Bizler ikili iş görüşmeleri ile hem ürünlerimizi hem Denizli’yi hem
de ülkemizi tanıttık. Bu etkinlik bizim için
çok önemli bir açığı kapatma şansı tanıdı.
Bu süreci Türk ev tekstilini yeniden Amerika pazarında rol oynama hamlesi olarak
görüyoruz. Bu sefer bizim için bir başlangıç
ilk defasında çok fazla bir şey beklemek
doğru değil, ısrar edeceğiz. Bu pazardaki
yerimizi yeniden almak için bu tür organizasyonlar bizim için çok önemli. Bu doğrultuda etkinliğin beklentimizi karşıladığını
söyleyebiliriz.” Bu sürecin devam etmesi
gerektiğini belirten Uzunoğlu, “En az beş
yıllık plan yaparak dünyanın en hareketli
pazarında yerimizi almak için inat etmeli
ve başarmalıyız” diyor. “Amerika, bizim
olmazsa olmazımız olmalı” diye konuşan
Uzunoğlu, doğru fiyat ve ürün gamıyla bu
pazarda eski ihracat atağını gerçekleştirmeleri gerektiğini dile getiriyor.
ENDER GÖK
Ender Tekstil
YK Başkanı
Market Week’te yer alan ‘show’ için
Amerika’nın dört bir tarafından gelen
alım heyetleri ile üreticilerin buluşması
sağlanmış oldu. Türk havlusu denildiğinde Amerika’da ev tekstilinde iyi bir
yerimiz olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla
Turkish Towels etkinliği bizleri rakiplerimizin karşısında daha üstün bir konuma taşıdığına inanıyorum. Firmamızın
Amerika pazarında ilerleyebilmesi için
tanıtıma ihtiyaç duyduğumuz bir anda
DENİB çatısı altında oluşturulan bu
organizasyon gerçekten sevindiriciydi.
Amerika pazarı, dünyadaki en büyük
tüketimin olduğu pazarlardan biri ancak
Türk üreticiler olarak maalesef bu pazardan yeterince istifade edemediğimiz
ortada. Tanıtım, maliyeti yüksek olan
bir yatırım ve geri dönüşü bazen sabır
istiyor. Bu noktada teşvikler önemli rol
alıyor. Devlet destekleri bizleri cesaretlendiriyor ve yeni pazarlara girme, Türk
ürünlerinin kalitesini tanıtma anlamında
tedirginliklerimizi yenmemizi sağlıyor.
made by denizli l kasım
48
fuar
ABD’YE İHRACATIN TAM ZAMANI
Dünyanın en büyük Hazır Giyim Fuarı MAGIC SHOW Las Vegas, Türk hazır giyim, deri
konfeksiyon ve ayakkabı sektörünü bekliyor. İHKİB’in davetiyle Türkiye’ye gelen Magic
Fuarı Başkanı Christopher Griffin ve İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Karaca, ABD
pazarında Türk firmalarının Çin’e karşı olan avantajlarını anlattı.
K
otaların kalkması ve doların de€er
kaybetmesiyle 2007 sonuna
kadar yüksek seyreden ABD
ihracatı, düflüfle geçti. Son aylarda
ise doların de€er kazanmasıyla yeniden Türkiye’nin ihracat flansı arttı.
Doların yükselifliyle ihracatçı sektörler gözünü
Atlantik’in ötesine çevirdi. Son dönemde küresel piyasalarda Euro’nun de€er kaybetmesi ve
doların de€er kazanmasıyla beraber, ihracatta
yeni fırsatların kapıları aralandı. AB’ye yapılan
ihracatta yaflanılan düflüfl, ABD’yi avantajlı
konuma yükseltti. ABD pazarında büyük bir
hakimiyeti olan Çin’i geride bırakmak ve bu
pazardan büyük bir pay almak isteyen Türkiye
için, atılıma geçmenin tam da zamanı.
‹HK‹B Yönetim Kurulu, önümüzdeki dört yıl
için ABD pazarına olan ihracatını artırmak
kasım l made by denizli
için kararlar aldı. ABD’nin önemli fuarlarına
Milli Katılım yapmak, New York-Toronto-Los
Angeles-Charlotte gibi dört önemli flehire
Ticaret Heyeti düzenlemek ve Türk markalarını acentalarla buluflturmak için çalıflmalar
bafllattı. ‹HK‹B’in davetiyle Türkiye’ye gelen
Magic Show Las Vegas’ın Baflkanı Christopher
Griffin ile Uluslararası Satınalma Müdürü Bob
Berg, ‹HK‹B’de katıldıkları seminerde, katılımcı 105 Türk firmasına, ABD pazarı için fırsatları ve Türk firmalarının Çin firmalarına karflı
olan avantajlarını anlattılar. ‹HK‹B Yönetim
Kurulu Üyesi Özkan Karaca’nın ev sahipli€inde
14 Ekim Salı günü gerçeklefltirilen seminere,
Türk firmaları yo€un bir katılım gösterdi.
Seminere baflkanlık eden İHKİB YK Üyesi
Özkan Karaca, 2013 yılı sonunda Türkiye’nin
152 Milyar dolar ihracat yaptı€ını söyleyerek,
hazır giyim ihracatının 17.2 milyar dolar,
tekstil ürünleri ihracatının ise 8.4 milyar
dolara ulafltı€ını belirtti. Tekstil ve konfeksiyon ihracatının, toplam Türkiye ihracatının
yüzde 17’sini gerçeklefltirdi€ini ifade eden
Özkan Karaca, 2007 yılı sonuna kadar
Türkiye’nin ABD’ye olan ihracatının yüksek
oldu€unu belirtti. Karaca, kotaların kalkması
ve doların de€er kaybetmesi ile ihracatın
azaldı€ını ve son aylarda doların bütün dünya
para birimleri karflısında de€er kazanmasıyla
Türkiye’nin yeniden flansının arttı€ını söyledi.
Karaca, “Ekonomi Bakanlı€ımız ABD’yi hedef
pazar ülkeleri içerisine alması, Hedef pazar
ülkeleri fuar desteklerini yüzde 70’e çıkarması ve her firmaya üç kifli için ekonomi uçak
bileti ücretini karflılama kararı alması bizi
cesaretlendirdi. Hem fuara iliflkin hem de ABD
milyar dolar
ABD hazır giyim
perakende
sektörünün yıllık
satış hacmi
pazarına iliflkin bilgiler almak için Magic Show
Fuarı’nın önemli yetkililerini ‹stanbul’a davet
etik. Son günlerde AB ülkelerindeki en büyük
ülkeler için bile ekonomik daralma olaca€ı
tartıflılmaya bafllandı. Dolayısıyla ihracatımız
düflmeye bafllamadan dünyanın en büyük
pazarında payımızı artırmamız gerekti€ini
düflünüyoruz. Çünkü bazı ham maddelerimizi
dolar bazında temin ediyoruz. Bu durum AB
ülkelerine yaptı€ımız ihracatta kâr oranımızı
düflürdü, rakiplerimizin dolar bazında satıfl
yapması paritenin dolar lehine yüzde 15 gibi
yükselmesiyle aramızdaki fiyat farkını azaltmaya baflladı. En büyük dezavantajımız olarak
görünen gümrük oranlarının aynısı Çin’e de
uygulandı, bu firsatın iyi de€erlendirilmesi
gerekiyor. Tüm hazır giyim firmalarımızı
Amerika’da boy göstermeye davet ediyoruz”
fleklinde konufltu.
Yerel değil, küresel bir fuar
Seminerde fuara iliflkin detaylı bilgiler veren
Magic Show’un Baflkanı Christopher Griffin,
firmaların yo€un katılımından ve ilgisinden
çok memnun oldu€unu söyleyerek, Türk
firma ve marka sahiplerine özellikle fuarda
nerelerde olmaları gerektiklerine dair tüyolar
verdi. Bu fuar sayesinde sadece Amerika pazarında yer almayacaklarını söyleyen Griffin,
“Organizasyona birçok ülkeden satınalmacılar
ve ziyaretçiler geliyor. Avrupalı üst markalar gelip bir Japon veya Kanadalı alıcıyla el
sıkıflabiliyor” dedi. Magic Show ile efl zamanlı
olarak gerçeklefltirilen Sourcing Show hakkında bilgi veren Griffin, üretici firmaların yer
aldı€ı bu organizasyonda 32 ülkeden katılım
oldu€unu ifade etti. Griffin, “Sourcing’in
enerjisi biraz daha farklı. Farklı oldu€u nokta
sadece fabrikaların olması. Bir gün öncesinden
gerçeklefltiriliyor olmasının amacı, üreticilerin
ve marka sahiplerinin satın alma showunu
gelip gezmeleri ve toplantılarını, tekliflerini
fuar açılmadan önce yapmalarını sa€lamak.
Magic fuarında 44 binin üzerinde katılımcı,
dokuz fuar alanında ürünlerini sergileme
fırsatı buluyor. Bu fuar yerel bir fuar de€il”
fleklinde konufltu.
Çin’e alternatif Türkiye olabilir mi?
ABD açısından Çin’e alternatif aradıklarını
söyleyen Uluslararası Satınalma Kıdemli
Satıfl Müdürü Bob Berg, birtakım bölgesel
geliflmeler, yerel pazarların geliflmesi ve artan
maliyetler karflısında Çin’in düflüfle geçti€ini
söyledi. Türkiye’nin avantajlarını sıralayan
Berg, “Türkiye pamuk konusunda son derece
zengin bir ülke, aynı zamanda pek çok ham
madde konusunda da zengin bir üretime sahip. Türkiye pamuk üretiminde dünyada 8’inci
sırada yer alıyor. Son derece yüksek kalitede
ürünleri var. Kaliteli ürünler açısından piyasaya
baktı€ımız zaman çok iyi bir repütasyona sahip. Son derece deneyimli tekstil üreticileri ve
imalatçıları var. Çin’e baktı€ımız zaman bu endüstride son derece yeniler. 10 ila 15 yaflında
flirketleri var. Belki de bir sonraki jenerasyona
bu ifl geçmeyecek. Pek çok ifl kapanacak ama
Türkiye’de bir jenerasyondan di€er jenerasyona geçen 10 yıllardır varlı€ını sürdüren
NEDEN MAGIC LAS VEGAS FUARI?
sanayici bu fuarda buluşuyor
imalatçılar mevcut. Yine tasarım becerileri
açısından son derece yüksek kapasiteye ve
beceriye sahip. Özellikle kotlarda ve bazı örme
ürünlerde inovatif bir tekstil geliflimi mevcut.
‹stikrarlı bir hükümet ve para birimi var. Bunu
hissetmiyor olabilirsiniz. Karmaflanın oldu€u
ülkeler ile karflılafltırdı€ınızda Türkiye son derece stabil bir durumda. Çünkü satın almacılar
bunlara bakıyorlar” diye konufltu. Türkiye’nin
dünyadaki 7’nci en büyük tedarikçi durumunda oldu€unu hatırlatan Berg, “Çin’in mevcut
üretici durumuna baktı€ınızda maliyetler çok
yükseliyor, maliyetlerin yükselmesinin yanı sıra
bir de ifl gücünde bir kesinti ve azalma oluyor.
Çünkü 1.4 milyar kifli ile beraber yine de ifl
gücü eksi€i var” dedi. Çin’in Amerikan ithalat
pazarına hakim oldu€unu söyleyen Berg, bu
ülkeyi Vietnam, Bangladefl ve Endonezya’nın
takip etti€ini söyledi. Bu ülkelerin ABD’ye
ihracatlarının yaklaflık olarak 4.9 milyar dolar
düzeyinde oldu€unu söyleyen Berg, 2013 yılında Türkiye’nin ABD’ye 384 milyon dolarlık
ihracat yaptı€ını belirterek, “Türkiye, Amerikan pazarından yeterince istifade edemedi. Bu
yüzden tam da zamanı diyoruz. Çünkü satın
almacılar Türk firmalarını görmek istiyorlar”
diye belirtti.
ÜRETİCİLER NEDEN SOURCING SHOW’A KATILMALI?
Katılımcı ülke sayısı
32 üzeri
60.000
49
Katılımcı firma sayısı
1,500
Ziyaretçi sayısı
12,000 üzeri
KATILIM SAĞLAYAN
ÜLKE SAYISI
%45 %6
artış
artış
%48
artış
50
fuar
kasım l made by denizli
51
İlki çok beğenildi,
devamı geldi:
Home Tex
Geçtiğimiz yıl ilk defa düzenlenen ve büyük ilgiyle
karşılanan Home Tex Fuarı’nın ikincisi için geri sayım
başladı. Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları
Derneği (TETSİAD) tarafından gerçekleştirilen fuar,
19 -22 Kasım’da CNR Expo Yeşilköy’de kapılarını açıyor.
G
eçen yıl ilk defa düzenlenen
Home Tex’in ikincisi için geri
sayım başladı. İlk defa düzenlenmesine rağmen gördüğü
ilgi yüzleri güldüren Home
Tex, ev tekstili ve tamamlayıcı ürünleri
kapsayan ilk fuar olması açısından önem
taşıyor. Fuar, dünya trendlerini de yakından
takip etmesi ile öne çıkıyor. Zira dünya
fuarcılığında yeni gelişen ‘tek tip stant’
trendini alanına taşıyan Home Tex, bu sayede hem katılımcılara hem de ziyaretçilere
daha düzenli ve ferah bir atmosfer sunuyor.
Katılımcılar, stant maliyetlerini azaltırken
zamandan da tasarruf etmiş oluyor. Tül,
perde, brode, perde aksesuarları, perde
mekanizmaları, döşemelik, uyku ve yatak
odası ürünleri, mutfak ve yemek odası
tekstili, havlu ve banyo ürünleri, züccaciye
ve dekorasyon ürünleri, duvar kaplamaları, yer kaplamaları gibi ürün gruplarının
sergileneceği Home Tex, firmalar için bir
çekim merkezi haline geliyor. İlk yılında 20
bin metrekare net alanda, 300 katılımcı
firma ve 5 bini yabancı toplamda 19 bin
ziyaretçi ağırlayan fuar, bu yıl çıta yükseltti.
Fuar ikinci yılında 500 katılımcı ve 80 bin
ziyaretçi hedefliyor. Geçtiğimiz yılki başarılı
organizasyon bu yıla da umut veriyor.
Katılımcısı ve ziyaretçisi ile kısa sürede
büyük bir sinerji yakalayan fuara yönelik
beklentilere geçmeden önce geçtiğimiz yılki
organizasyonu kısaca hatırlayalım.
Ev tekstil ve dekorasyon dünyasının buluşma noktası Home Tex’in açılışını dönemin
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci
Eğemen Bağış gerçekleştirmişti. Sektörün önde gelen isimlerinin yer aldığı açılış
törenine başta Türkiye İhracatçılar Meclisi
Başkanı Mehmet Büyükekşi olmak üzere
TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı
Ravil Zaripov da katılmıştı.
Fuar sektörün ihracatını artıracak
Açılışta konuşma yapan Bağış, ev tekstili ve
dekorasyon alanında ilk kez düzenlenen fuarın sektörün ihracatına bereket katacağını
söyledi. Fuarda Rusya, Ortadoğu ve Kuzey
Afrika ülkelerinden çok sayıda misafir
ağırlandığını söyleyen Bağış, ev tekstili sektöründe Türkiye’de Home Tex Fuarı ile birlikte yılda iki kez fuar düzenlenmeye başladığına dikkat çekti. Bu durumun sektör için
sevindirici olduğunu vurgulayan Bağış, “Bu
fuarlar aracılığıyla Türkiye bölgesindeki
evleri dayayıp, döşüyor” dedi. Türkiye’nin
dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi olduğuna
dikkat çeken Bağış, “Ülkemizin dünyanın
onuncu büyük ekonomisi haline gelmesi ve
500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması
ancak markalaşma ile mümkün. Markalaşarak ürünlerimizi dünyaya açmalıyız.
Geçmişte olduğu gibi ucuz işçilikle övünen
made by denizli l kasım
52
fuar
İSMAİL AĞAOĞLU
Ağaoğlu Tekstil
Genel Müdürü
Bu yılın son çeyreğine girdiğimiz şu dönemde, 2013’e oranla daha iyi bir yıl geçirdiğimiz
matematiksel olarak raporlarımıza hali hazırda
yansıyor. Başta Batı Avrupa olmak üzere
Avrupa genelinde taleplerde artışlar oldu.
İhracat pazarımız dolayısıyla yurt dışı satışımız her geçen yıl artıyor. Bu artışı göz önünde
bulundurarak üretim bandımızda bulunan
makine parkurumuza yeni yatırımlar geliyor.
İç piyasada bu yılsonu irtibatıyla perakende
sektörüne de gireceğiz. Kendi markamız olan
Home Harmony ile Türk tüketicisinin karşına
çıkıyoruz. Geçen yıl ilki yapılan fuara kafamızda soru işaretleriyle katılmış olsak da fuarın,
kısa zamanda belirgin ve adından söz ettirecek
bir noktaya geleceğini fuar esnasında gördük.
Özellikle iç piyasa için iyi bir satış ve sergi
platformu olduğunu düşünüyoruz. Fuarın geçen
yıla göre metrekare bazında daha büyüdüğü
duyumlarını alıyoruz. Bundan ötürü geçen yıla
göre daha iyi olacağı ve beklentileri daha çok
karşılayacağı bir gerçek.
İBRAHİM UZUNOĞLU
Egem Tekstil
Yönetim Kurulu Başkanı
Öncelikle sanayici yani üretici uzun vadede
önünü görmek ister. Eğer uzun vadede önünü
görebilirse yatırım kararları ve gelişim kararlarını çok kolay uygular ve alır. Egem Tekstil olarak geçtiğimiz beş yıl içinde istikrarlı bir ülkede
yaşamanın vermiş olduğu güvenle hem marka
ve bina hem de makine yatırımı yaparak, işletmemizi büyüttük. Buna bağlı olarak ihracatımız
da istikrarlı bir biçimde büyüdü. Geçtiğimiz yıl
ilk kez düzenlenen Hometex Fuarı’na katılımcı
olmamızı şu şekilde özetleyebiliriz: “Ev tekstili
ve dekorasyon dünyasındaki yeni trendlerin
sergileneceği fuar ulusal ve uluslar arası satın
almacılar ile buluşma direk olarak sipariş alma
ve sektörel gelişmeleri yakından izleme imkanı
sağlıyor. Katılımcı firma olarak bu, pazarın bütün bileşenleri ile aynı çatı altında şansı tanıyor.
Fuara Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Ortadoğu ve
Avrupa başta olmak üzere dünyanın tüm bölgelerinden alıcı grupların katılacak olması, birden
fazla alıcıya aynı anda ulaşmayı sağlıyor.” Egem
Tekstil olarak Eco Cotton markamızla sektörel gelişmeleri yakından takip etmek, yeni
koleksiyonumuzu vitrine çıkarmak istiyoruz. Bu
organizasyon vasıtasıyla rekabet avantajlarımızı
yakından görme imkanı bulmayı hedefliyoruz.
kasım l made by denizli
TETSİAD tarafından bu
yıl ikincisi düzenlenecek
olan Home Tex, 19 -22
Kasım’da CNR Expo
Yeşilköy’de kapılarını
açacak.
Hindistan ve Çin gibi ülkeleri kendimize
rakip görürsek, ucuz işçilikle ön plana
çıkarsak, markalaşamamış, taşeron bir
ülke oluruz. Markalaşma konusunda
Ekonomi Bakanlığı’nın teşvikleriyle
gerekli adımları atabilirsek, o zaman
dünyada marka olmuş İtalya, Fransa ve
ABD gibi ülkelerle rekabet ederiz” diye
konuştu. Zaripov ise fuar aracılığıyla
Türkiye ve Tataristan arasındaki ticari
ilişkilerin gelişeceğini bildirerek, bu fuarla iki ülke işadamlarının yeni anlaşmalara
imza atacağını söyledi. Konuşmalardan birini de TETSİAD Başkanı Yaşar
Küçükçalık gerçekleştirdi. Küçükçalık,
sektörün servis ve nitelik alanında
dünyada ilk sırada yer aldığını belirterek
“İnsanların gelir seviyesi arttıkça kaliteli
ürünlere doğru bir yönelme oldu. Bu durumun bir uzantısı olarak biz de Home
Tex’te özellikle nitelikli ürünlere yer
verdik” şeklinde konuştu. TİM Başkanı
Büyükekşi de konuşmasında sektöre
yönelik bilgilere yer verdi. Türkiye’nin
dünya ihracat pazarından binde 85 pay
aldığını belirten Büyükekşi ev tekstili
ihracatındaki payının yüzde 5 olduğunu
ifade etti. Sektörün ihracatını artıracak
inovasyon, tasarım unsurlarının fuarda
güçleneceğini aktaran Büyükekşi, fuarın
sektörün ihracatını artıracağını söyledi.
Yenilikler Home Tex’te
Fuar boyunca katılımcıların memnuniyeti
ve ziyaretçilerin ilgisi, bu görüşleri de
teyit etmiş oldu. Tek tip stant uygulamasının yapıldığı Home Tex’in yenilikleri de
bununla sınırlı kalmadı. Fuar kapsamında instagram üzerinden ilk kez ‘Çok mu
Dekoratör Oluyorum?’ sloganıyla bir dekorasyon yarışması düzenlendi. Ev, ofis,
bahçe, yat, otel, tekne gibi yaşam alanı
olan her yerde oluşturulan dekorlar
fotoğraflarının yarıştığı organizasyona
ilgi yoğundu. Herkesin içinde bir tasarım
ruhu olduğundan yola çıkılarak hayata
geçirilen yarışmaya katılmak isteyenler,
instagram (hometextarzimbu hashtag)
ve Facebook Home Tex uygulaması
üzerinden dekorasyonlarının fotoğrafını
paylaştı. Sinema oyuncusu ve fotoğrafçı
Hakan Ka, Linens Genel Müdürü Fatih
53
ENDER GÖK
Ender Tekstil
Yönetim Kurulu Başkanı
Artan satış grafiğimiz, bizi yatırıma yönlendirdi.
Sekiz adet yeni jakarlı tezgahımızla son teknolojiyi yakalamış bulunuyoruz. İnsan kaynaklarımızın doğru yönetimi ve firmamıza olan olumlu
katkıları artık daha belirginleşmeye başladı.
Fuarlar, bizim gibi Anadolu firmaları için ciddi
bir fırsat. Bizler de bu fırsatları değerlendirerek ürünlerimizi ve firmamızı en üst seviyede
temsil edip hak ettiği ilgiyi çekmesini sağlıyoruz.
Hometex, Türkiye’de Evteks’ten sonra ikinci
en büyük fuar olması sebebiyle hem iç piyasa
hem de çevre ülkelerden gelen alım heyetlerinin
dikkatini topluyor. Türkiye olarak ev tekstilinde
üst sıralardayız ancak ürünlerimizin tanıtımı ve
markalaşma konusunda daha çok yolumuz var.
İyi ve kaliteli üretim tek basına başarıyı getirmiyor maalesef. Bu tip fuarlar ile çalışmalarımızı
ön plana çıkarmayı umuyoruz. Fuar organizasyonundan ciddi gelir elde eden ülkeler var.
Türkiye’deki organizatör firmaların bu konuda
model alabilecekleri Almanya gibi ülkeleri çok
iyi etüt etmeleri gerekiyor.
Home Tex bu yıl çıta
yükseltti ve fuar alanını
80 bin metrekareye
çıkardı. Bu yıl fuara
beklenen ziyaretçi sayısı
da 80 bin.
Dereköylü, Tasarımcı Derin Sarıyer, İstanbul İçmimarlar Odası Şube Başkanı Yusuf
Taner Gültekin gibi sanat emekçilerinin
jüri olduğu yarışmada en dekoratif ürüne
profesyonel fotoğraf makinesi hediye
edildi.
Sektör bu fuarda buluşuyor
İlkinde yakalanan başarı ve potansiyeli
bu yıl da sürdürecek olan Home Tex’e
yönelik beklentiler çeşitli. Geçen yıl ilki
yapılan fuara kafalarında soru işaretleriy-
le katıldıklarını belirten Ağaoğlu Tekstil
Genel Müdürü İsmail Ağaoğlu, fuarın kısa
zamanda belirgin ve adından söz ettirecek bir noktaya geleceğini fuar esnasında
gördüklerini belirtiyor. Fuarın özellikle iç
piyasa için iyi bir satış ve sergi platformu olduğunu düşündüklerini söyleyen
Ağaoğlu, bu seneye yönelik beklentilerini
şöyle ifade ediyor: “Fuarın geçen yıla
göre metrekare bazında daha büyüdüğü
duyumlarını alıyoruz. Bundan ötürü geçen yıla göre daha iyi olacağı ve beklentileri daha çok karşılayacağı bir gerçek.
2015 yılında perakende sektöründe aktif
bulunacağımız için 2015 yılına yansımaları bizim açımızdan daha da iyi olacak diye
düşünüyoruz.” Ağaoğlu Tekstil olarak son
beş yıllık performanslarının pozitif yönde
olduğunu aktaran Ağaoğlu, ihracatlarının
her yıl arttığını ve bu artışı göz önünde
bulundurarak makine parkuruna yeni
yatırım yapacaklarını anlatıyor. Ağaoğlu
ayrıca iç piyasada bu yılsonu irtibatıyla
İRFAN ERTUĞRUL
Erteks Tekstil
Yönetim Kurulu Üyesi ve
Pazarlama Müdürü
Geçtiğimiz yıllardaki ekonomik kriz sonrasında
firmamızın her geçen yıl artan bir grafiği var.
Kısa vadeli hedeflerimiz arasında üretim ve
idari birimlerimizdeki verimliliği arttırmak,
daha kaliteli ve farklı ürünler ile müşterilerimizin karşısına çıkmak var. Aynı zamanda
kendi markalarımızla e-ticaret ve diğer satış
kanalları üzerinde çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Uzun vade hedeflerimiz içinde Roseberry
markamız başta olmak üzere markalarımızı
tüm dünyada satabilir hale getirmek bulunuyor. Hometex’in yeni bir fuar olması nedeni ile
firmalara çok büyük bir katkısının olduğunu
söyleyemeyiz. Fakat süreklilik arz etmesi halinde ileriki dönemlerde satışlarımızın arttırılmasında katkı sağlayacağına inanıyoruz. Koleksiyonlu ve hazır ürünlerin daha rahat bir şekilde
müşteriler ile buluşacağına inandığımız için
marka tanıtımı anlamında olumlu bir şekilde
bize yardımcı olacağına inanıyoruz. Geçen yıl ilk
olması nedeni ile fuarın eksikleri vardı elbet.
En büyük sıkıntı ise yurt dışı ziyaretçi sayısının
az olmasıydı. Bu yılki beklentimiz, bunun göz
önünde bulundurularak yurt dışı ziyaretçilerinin
fuara katılımının arttırılması için çalışmalar
yapılması.
made by denizli l kasım
54
fuar
HAKAN ERENSOY
Erensoy Tekstil
Sahibi
Firmamızın son on yıldır çalışma prensibi ve
tarzı ile bir önceki seneden daha iyi olduğuna
inanıyoruz. Çünkü artık ev tekstili bir giyim
sektörünü aratmayacak yere geldi. İnsanlar
ömürlerinin önemli bir kısmını evinde geçiriyor.
Bunun bilinci ile güzel bir elbise gibi güzel bir
evde de onu mutlu eden objeler ile yaşamak
arzusu duyuyor. Bu sebepten dolayıdır ki, artık
sadece düz bir çarşafta yatmayı ya da boş bir
masada yemek yemeyi istemeyen bir toplum
oluştu. Bu nedenle firmamız sürekli farklılık
yaratacak ürün yelpazesi arayışı ve yenilikler peşinde olacak. Hanev markası bir terzi
zihniyeti ile yaklaşır; ürünleri kalite ve şıklık
peşindedir. Hiç bir zaman binlerce adet değil;
güzel, kaliteli ve özel onlarca adedin peşinde
giden bir prensip içindedir. Bundan dolayı farklı
olduğumuza inanıyorum. Bu sene ikincisi düzenlenen Hometex, bence zamanlama olarak
çok doğru. Bence Hometex daha yeni yürüyen
bir bebek gibi. İnanıyorum ki, bu fuar bir kaç
yıl içinde ağabeylerini geçecek çünkü doğru bir
zamanda doğdu.
kasım l made by denizli
perakende sektörüne de gireceklerini de
belirtip, kendi markaları olan Home Harmony ile yerli tüketiciyle buluşacakları
müjdesini veriyor. Egem Tekstil Yönetim
Kurulu Başkanı İbrahim Uzunoğlu da
Home Tex’e katılma sebeplerini şöyle
sıralıyor: “Ev tekstili ve dekorasyon dünyasındaki yeni trendlerin sergileneceği
fuar ulusal ve uluslar arası satın almacılar
ile buluşma direk olarak sipariş alma
ve sektörel gelişmeleri yakından izleme
imkanı sağlıyor. Katılımcı firma olarak
bu pazarın bütün bileşenleri ile aynı çatı
altında buluşma olanağı veriyor. Bu fuara
Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Ortadoğu ve
Avrupa başta olmak üzere dünyanın tüm
bölgelerinden alıcı grupların katılacak
olması, birden fazla alıcıya aynı anda
ulaşma imkanı sunuyor.”
Anadolu firmaları için bir fırsat
Egem Tekstil olarak Eco Cotton markalarıyla sektörel gelişmeleri yakından
takip etmek, yeni koleksiyonlarını vitrine
çıkarmak istediklerini anlatan Uzunoğlu, bu organizasyon vasıtasıyla rekabet
avantajlarını yakından görme imkanı
bulmayı hedeflediklerini dile getiri-
yor. “Home Tex fuarının Mayıs ayında
düzenlenen fuara oranla daha ticari bir
fuar olacağını öngörüyoruz. Bu anlamda
yapılan görüşme ve temasların olumlu
ticari ilişkilere dönüşmesini bekliyoruz”
diyen Uzunoğlu, zamanlama olarak da
Tül, perde, brode,
perde aksesuarları,
perde mekanizmaları,
döşemelik, uyku ve
yatak odası ürünleri,
mutfak ve yemek odası
tekstili, havlu ve banyo
ürünleri, züccaciye ve
dekorasyon ürünleri,
duvar kaplamaları,
yer kaplamaları gibi
ürün gruplarının
sergileneceği Home Tex,
firmalar için bir çekim
merkezi haline geliyor.
55
özellikle koleksiyon çalışan markalar için
fuarın, uzun vadede çok başarılı olacağı
kanaatinde olduklarını da sözlerine ekliyor.
Ender Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı
Ender Gök de yeni koleksiyonlarını ‘Ender
Home’ markası altında Home Tex’te
görücüye çıkarmanın mutluluğunu yaşıyor.
Tek tip stant uygulamasından memnun
olduğunu da ifade eden Gök, bir eleştiri
de getiriyor: “Bu stant anlayışı ile farklı
bir politika izleniyor. Maliyetleri minimize
etme anlamında doğru ancak görüntü ve
firmaların farklılaşmalarının altını çizmeyi
zorlaştıran bir model olduğunu gözlemlemekteyim.” Fuarların kendileri gibi
Anadolu firmaları için bir fırsat olduğunu
da vurgulayan Gök, şöyle devam ediyor:
“Home Tex, Türkiye’de Evteks’ten sonra
ikinci en büyük fuar olması sebebiyle hem
iç piyasa hem de çevre ülkelerden gelen
alım heyetlerinin dikkatini topluyor. Türkiye olarak ev tekstilinde dünya liginde üst
sıralardayız ancak ürünlerimizin tanıtımı ve
markalaşma konusunda daha çok yolumuz var. İyi ve kaliteli üretim tek başına
başarıyı getirmiyor maalesef. Bu tip fuarlar
ile çalışmalarımızı daha ön plana çıkarmayı
umuyoruz. Fuar organizasyonundan ciddi
gelir elde eden ülkeler var. Türkiye’deki
organizatör firmalar, bu konuda model olarak alabilecekleri Almanya gibi ülkeleri çok
iyi etüt etmeleri gerekiyor.” Yeni bir fuar
olması nedeni ile fuarın firmalara katkısını
ölçmek için erken olduğunu ifade eden
Erteks Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve
Pazarlama Müdürü İrfan Ertuğrul da fuarın süreklilik arz etmesi halinde satışlarının
artmasına katkı sağlayacağına inandıklarını
belirtiyor: “Koleksiyonlu ve hazır ürünlerin
daha rahat bir şekilde müşteriler ile buluşacağına inandığımız için marka tanıtımı
anlamında olumlu bir şekilde bize yardımcı
olacağına inanıyoruz.” Bu yıl geçtiğimiz yıla
oranla yurtdışından daha fazla ziyaretçi
katılmasını beklediklerini vurgulayan Ertuğrul, fuar yönetiminin bu yönde çalışma
yapmasını talep ediyor.
Doğru zamanda, doğru yerde
Home Tex’in zamanlamasına vurgu yapan
Erensoy Tekstil Sahibi Hakan Erensoy,
fuarın satış zamanlaması olarak doğru
bir yerde olduğunu belirtiyor. “Fuarın
katkıları bence tartışılmaz burası size
sunulan çok güzel bir sofra; bu masa
üzerinde herkes yaptığı güzel yemekleri
Dünya fuarcılığında
yeni gelişen ‘tek tip
stant’ trendini alanına
taşıyan Home Tex,
hem katılımcılara
hem de ziyaretçilere
daha düzenli ve ferah
bir atmosfer sunuyor.
Katılımcılar, stant
maliyetlerini azaltırken
zamandan da tasarruf
etmiş oluyor.
paylaşıp misafirlerine sunuyor” diye konuşan
Erensoy, bu sofrada olabilmenin çok güzel
olduğunu ve hiç kimsenin bunu tek başına
yapamayacağını, zaten de bu tadın yakalanamayacağını ifade ediyor. Home Tex’in daha
yeni yürüyen bir bebek gibi olduğunu belirten Erensoy, “İnanıyorum ki, bu fuar bir kaç
yıl içinde ağabeylerini geçecek. Çünkü doğru
bir zamanda doğdu” diyor.
made by denizli l kasım
56
tasarım
kasım l made by denizli
57
E
D
’
İ
L
Z
İ
DEN
GÖRKEMLİ
FİNAL
DENİB tarafından bu yıl
3’üncüsü gerçekleştirilen
Ev ve Plaj Giyimi Tasarım
Yarışması, görkemli bir defile
ile sona erdi. Ekonomi ve
moda dünyasının önde gelen
isimlerinin katıldığı gecede,
ilk üçe giren tasarımcılar
ödüllerine kavuştu.
made by denizli l kasım
58
tasarım
D
enizli İhracatçılar Birliği’nin
ev ve plaj giyiminde yenilikçi ürünleri teşvik etmek
amacıyla organize ettiği 3.
Ev ve Plaj Giyimi Tasarım
Yarışması, görkemli bir defile ile sona
erdi. Yarışmada dereceye girenlerin belli
olduğu geceye, Denizli’den ve Denizli
dışından çok sayıda konuk katılım sağladı.
Ekonomi Bakanlığı’ndan Bakan Yardımcısı
Adnan Yıldırım’ın katıldığı gecede Denizli
Valisi Abdülkadir Demir, Denizli Büyükkasım l made by denizli
şehir Belediye Başkanı Osman Zolan,
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin eşi
Ayşen Zeybekci, Türkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) Başkan Vekili Süleyman
Kocasert’in yanı sıra Denizli’den çok
sayıda kuruluşun temsilcileri de hazır
bulundu. Ekonomi Bakanlığı’nın katkıları
ve Denizli İhracatçılar Birliği organizasyonuyla gerçekleşen 3. Ev ve Plaj Giyimi
Tasarım Yarışması için hazırlıklar aylar
öncesinden başladı. Türkiye’nin farklı
illerinden ve farklı okullarından mezun 85
yarışmacının 340 tasarımıyla başvurduğu
yarışmanın ön elemesi Haziran ayında
gerçekleştirildi. DENİB Başkanı Süleyman
Kocasert, Tasarım Yarışması Komitesi
Başkanı Murat Tosunoğlu, DENİB Yönetim Kurulu Üyeleri İsa Dal, Bekir Serdar
Mutlubaş, Osman Akça, Osman Uğurlu,
Tasarımcı Vildan Sivri Çaputçu, Gardenya
Tekstil’den Mukaddes Başkaya ve DENİB
Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması Koçu
Deniz Kaprol’dan oluşan jüri üyeleri, ön
elemeyi yapmakta zorlandı. Ön elemeyi
59
SÜLEYMAN KOCASERT
DENİB Başkanı
Yarışmada dereceye girenlerin belli olduğu geceye,
Denizli’den ve Denizli dışından çok sayıda konuk
katılım sağladı. Ekonomi Bakanlığı’ndan Bakan
Yardımcısı Adnan Yıldırım’ın katıldığı gecede
Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Denizli Büyükşehir
Belediye Başkanı Osman Zolan, Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci’nin eşi Ayşen Zeybekci’nin yanı sıra
Denizli’den çok sayıda kuruluşun temsilcileri de hazır
bulundu.
“Bu yarışmayı üçüncü kez düzenliyor olmak bizim için büyük önem
taşıyor. 2014’teyiz ve yine ilk günkü
heyecanımızla tasarım yarışmamızın hazırlıklarını tamamladık.
DENİB Ev ve Plaj Giyimi Yarışması
ile kentimize, hazır giyim sektörüne
ve tasarım dünyasına farklı bir renk
getirdiğimizi düşünüyoruz. İnanıyorum ki, yarışmamızın meyvelerini
önümüzdeki yıllarda alacağız. Aslına bakarsanız bir anlamda geleceğe
yatırım yapıyoruz. 2023 ihracat
hedeflerimize ulaşmamız açısından,
çok üreterek değil, marka ve nitelikli ürünler üreterek yolumuza devam
edebilmemiz adına bu yarışmanın
değeri büyük.”
made by denizli l kasım
60
tasarım
geçen tasarımcılar, ünlü tasarımcı Deniz Kaprol koçluğunda yarışmaya hazırlandı. Haftalar
süren hazırlıklardan sonra sona gelindi. Bu
yılki ana teması ‘Dönüşüm’ olan yarışmada
finale kalan 10 tasarımcısının eserleri ünlü
mankenlerin yer aldığı bir defile ile izleyicilerin karşısına çıktı. 5 Eylül’de Denizli Anemon
Otel’de gerçekleşen defilede, tasarımcıların
koleksiyonları, Özge Ulusoy, Irmak Atuk,
Sema Şimşek, eski futbolcu Pascal Nouma’nın
da aralarında bulunduğu mankenlerce tanıtılırken, tasarımlar da izleyenlerin beğenikasım l made by denizli
YARIŞMA, EV VE PLAJ GİYİMİ SEKTÖRÜNÜ GÜÇLENDİRİYOR
Denizli İhracatçılar Birliği’nin (DENİB) Türkiye’de ev ve plaj giyimi sektörünün
ihracatını artırmak amacıyla açtığı Türkiye Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması,
bu yıl üçüncü kez düzenlendi. Her yıl daha profesyonel koleksiyonların ulaştığı
yarışma, özelde Denizli olmak üzere Türkiye genelinde niş bir sektör olarak var
olan ancak bilinmeyen ev ve plaj giyimi sektörünü güçlendirmeyi, uluslararası
pazarlarda moda ve trend yaratabilecek özgün tasarımları ortaya çıkarmayı,
teşvik etmeyi, sektörün rekabet gücünü artırmayı ve bu alanda özgün tasarımcı
kimliğinin güçlenmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Yarışmaya katılmak için her
geçen yıl daha profesyonel koleksiyonların başvurması, yarışmanın amaçlarına
yaklaştığının da en büyük göstergelerinden biri.
61
Yarışmada finale kalan
10 tasarımcının eserleri,
DENİB Tasarım Yarışması
Komitesi Başkanı
Murat Tosunoğlu,
Komite Üyesi İsa Dal
ile Emre Erdemoğlu,
Erol Albayrak, Gül Ağış,
Özlem Erkan, Özlem
Süer, Erdal Güvenç, Elvan
Özkavruk Adanır ‘dan
oluşan jüri tarafından
değerlendirildi.
Yarışmanın
birinciliğini Merve
Gümüş kazandı
sini kazandı. Yarışmada finale kalan 10
tasarımcının eserleri, Moda Tasarımcıları
Emre Erdemoğlu, Erol Albayrak, Gül Ağış,
Özlem Erkan, Özlem Süer, LOFT Markasının Stilisti Erdal Güvenç, İzmir Ekonomi
Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım
Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Elvan Özkavruk Adanır
ile Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkan Yardımcısı ve DENİB Tasarım
Yarışması Komitesi Üyesi İsa Dal’dan
oluşan jüri tarafından değerlendirildi.
Tasarım dünyasında
farklı bir renk
Değerlendirme sonucunda Merve Gümüş
birinci, Nurten Yüksel ikinci, Yasemen
Şen de üçüncü oldu. Yarışmada, Sezer
Aksoy’un tasarımı da özel ödüle layık
görüldü. Tasarımcılar para ödülünün yanı
sıra yurtdışı eğitim hakkı da kazandı. Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım,
defile öncesi yaptığı konuşmada, tekstilin
başkentinde yapılan bu organizasyonda
bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade
made by denizli l kasım
62
tasarım
ADNAN YILDIRIM
Ekonomi Bakan Yardımcısı
“DENİB’in, Ev ve Plaj Giyimi Yarışması ile hazır giyim sektörüne
ve tasarım dünyasına farklı bir
renk getirdiğini düşünüyorum. Bu
yarışmayla hem tekstil sektöründe
moda ve tasarımla gelen katma
değerin altı çizilmiş hem de yetenekli tasarımcılara fırsat verilmiş
oluyor. Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye
İhracatçılar Meclisi’nin desteği ile
düzenlenen yarışmanın sektöre ve
tasarımcılara önemli katkılar sunduğunu düşünüyorum.”
etti. Denizli’nin, ihracat ve tekstilde gurur
duyulacak işlere imza attığını belirten Yıldırım, şunları söyledi: “DENİB’in, Ev ve Plaj
Giyimi Yarışması ile hazır giyim sektörüne
ve tasarım dünyasına farklı bir renk getirdiğini düşünüyorum. Bu yarışmayla hem
tekstil sektöründe moda ve tasarımla gelen
katma değerin altı çizilmiş hem de yetenekli
tasarımcılara fırsat verilmiş oluyor. Ekonomi
Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin
desteği ile düzenlenen yarışmanın sektöre
ve tasarımcılara önemli katkılar sunduğunu
düşünüyorum.” DENİB Başkanı Süleyman
Kocasert de bu yarışmayı üçüncü kez düzenliyor olmalarının kendileri için büyük önem
taşıdığını belitti. Kocasert sözlerine şöyle
kasım l made by denizli
devam etti: “2014’teyiz ve yine ilk günkü
heyecanımızla tasarım yarışmamızın hazırlıklarını tamamladık. DENİB Ev ve Plaj Giyimi
Yarışması ile kentimize, hazır giyim sektörüne ve tasarım dünyasına farklı bir renk
getirdiğimizi düşünüyoruz. Yarışmamızın
meyvelerini önümüzdeki yıllarda alacağız.
2023 ihracat hedeflerimize ulaşmamız açısından, çok üreterek değil, marka ve nitelikli
ürünler üreterek yolumuza devam edebilmemiz adına bu yarışmanın değeri büyük.”
Sponsorlar unutulmadı
Renkli geçen gecede emeği geçenler de
plaketlerle ödüllendirildi. Titizlikle ve
özenle hazırlıkları tamamlanan 3. Ev ve
Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’na, TETSİAD-Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri
Derneği ve Denizli Organize Sanayi Bölgesi
sponsor oldu. Sponsorlara teşekkür plaketlerini Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan takdim etti. Yarışmada
sponsorların yanı sıra Yarışmacı Koçu
Deniz Kaprol ve üç yıldır yarışmanın organizasyonunu yapan Rönesans Ajans’tan
Akif Örük’e de birer teşekkür plaketi
sunuldu. Ayrıca üç senedir DENİB Ev ve
Plaj Giyimi Yarışma Organizasyonunun
hazırlık sürecinde sağladıkları katkılardan dolayı Mukaddes Başkaya ve Vildan
Sivri Çaputçu’ya da birer teşekkür plaketi
takdim edildi.
BAŞVURU SAYISI DA KALİTE DE ARTIYOR
İlki bundan üç yıl önce yapılan 1. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nın birincisi ‘Form, huzur, kum tanesi, esinti’ isimli koleksiyonu ile Esra Ertan, ikincisi
‘E1-E2-P1-P2’ adlı koleksiyonu ile Fatma Kırımlı, üçüncüsü ‘İp-Keçe’ isimli
koleksiyonu ile Tuğçe Yıldırım oldu. İlk yarışmanın İnovasyon Özel Ödülü ise Ayça
Kaplan’a verildi. Yarışmanın ikinci yılında katılım daha yoğun oldu. Jüri üyeleri
artan başvuru sayısı ve artan kalite karşısında seçim yapmakta zorlandı. Yoğun
çalışmalar sonrası 2. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nın kazananları belli
oldu. İpek Özyoldaş’ın tasarımı birinci seçilirken Yelda Şebnem Eker ikinciliğe,
Seher Süleymanoğlu da üçüncülük ödüllerine layık görüldü. Yarışmanın ‘Özel
Ödülü’ ise Seren Özgül’e verildi. Bu yılki yarışma, başvurunun da en yüksek
olduğu yıl oldu. 85 tasarımcı 340 tasarım ile başvururken, jüri üyeleri ön eleme
ve nihayetinde finalistleri belirlemede zorlandı. Sadece başvuru sayısının değil,
başvuran koleksiyonların kalitesinin artması da yüzleri güldüren bir diğer gelişme oldu. Bu sene de ünlü mankenlerin yer aldığı defile sonrası kazanan isimlere ödülleri takdim edildi. Yarışmada Merve Gümüş birinci, Nurten Yüksel ikinci,
Yasemen Şen üçüncü olurken Sezer Aksoy’un tasarımı özel ödüle layık görüldü.
63
MURAT TOSUNOĞLU
DENİB Tasarım Yarışması Komitesi Başkanı
Geride bıraktığımız üç yarışmada potansiyelimizi öncelikle Türkiye içerisinde
kabul görmesini sağladığımızı düşünüyorum. Gerek tasarımcılar gerekse
firmalar açısından Ev ve Plaj giysisinin sadece Havlu, Bornoz, nevresim
olmadığını farklı tasarım ürünleri de
tasarlanabileceğini ve bunların üretime
dönüşebileceğini kanıtlayabildiğimizi
düşünüyorum. Daha çok kat edilecek
mesafe olduğunu da belirtmek isterim.
Üç yılın sonunda yüzde 100 hedeflerimize ulaştık diyemeyiz ancak mesafe aldık.
Bundan sonraki organizasyonlarımızda
daha çok planladığımız bu projemizi
destekleyici birçok faaliyetimiz olacak.
Bu güne kadarki en büyük başarımız, ilk
seneden bir, ikinci seneden de iki arkadaşımızın Ekonomi Bakanlığı desteği ile
yurt dışı eğitim olanaklarından faydalandırabilmiş olmamız ve bir Denizli firmamızın bu yarışmada derece almış bir
arkadaşımız ile hazırladığı koleksiyonun
başarısıdır. Denizlimiz için bu proje ile
bizim en büyük hedefimiz, tasarımcıların kendini gösterebilmesi ve iş imkanlarının yanı sıra; üretici firmalarımızın
da vizyonlarını genişleterek farklı bir çok
ürün geliştirebilme, kendi koleksiyonlarını en iyi şekilde hazırlayabilmeleridir.
İleriki dönemlerde en büyük hedefimiz,
bu yarışmalara hem çalıştığımız hem
de potansiyel müşterilerimiz olabilecek
firmaların satın alma grupları ve tasarımcılarının ilgilerini çekip bu organizasyon ile birlikte eş zamanlı olarak alım
heyetleri de oluşturabilmek.
Final gecesinde Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım DENİB ailesini yalnız bırakmadı.
Yoğun bir izleyici katılımının olduğu gecede DENİB Yönetim Kurulu tam kadro oradaydı.
made by denizli l kasım
Gecenin ev sahibi DENİB
Başkanı Süleyman
Kocasert, “Kalıcı ve
devamlı olmak için
mucitlik yapmamız lazım.
Yeni işler, yeni ufuklar,
yeni markalar. Bu yüzden
bu yarışmanın önemi
bizler için çok büyük” dedi.
Yarışmada
iz bırakanlar
Üç senedir DENİB Ev ve Plaj Giyimi Yarışması'nın hazırlık sürecinde sağladıkları katkılardan dolayı,
Gardenya Tekstil’den Mukaddes Başkaya ve tasarımcı Vildan Sivri Çaputçu’ya da birer teşekkür
plaketi takdim edildi.
65
Deniz Kaprol
Final gecesinde defilede ünlü isimler de yer
aldı. Özge Ulusoy ve Pascal Nouma podyumda
gençlerin tasarımlarını sergilerken, gecenin
sunuculuğunu Bay J yaptı. Tasarımcıların
koçluğunu ise ünlü moda tasarımcısı Deniz
Kaprol gerçekleştirdi.
made by denizli l kasım
66
tasarım
3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması
3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması
MERVE GÜMÜŞ
NURTEN YÜKSEL
Yarışmanın en büyük ödüllerinden biri yurtdışı
eğitim hakkıydı. Bu ödül, yarışmaya katılmamın
en önemli nedenlerinden biri oldu. Ön hazırlık
süreci zorluydu. Koleksiyonun son hali ortaya
çıkana kadar birçok detaylı aşamadan geçti.
Tasarımlar, kumaş Ar-Ge’sinden başlayarak,
baskıların kompozisyon olarak yerleştirilmesi ve uygulanması, kalıp çalışmaları ve dikim
sürecinin sonlandırılmasına kadar, çok meşakkatli süreçlerden geçti. Hem zor, bir o kadar
da heyecanlı bir süreç oldu benim için. Ev ve
Plaj giysilerine bilinenden ziyade, farklı bir
yorum kattığımı düşünüyorum. Tasarımlarımda
Osmanlı motiflerindeki oryantal desenleri, modern bir görünüşle günümüz modasına yansıttım. Eski ve yeniyi harmanlayarak, koleksiyonun
eklektik bir yapıya sahip olmasını sağladım.
Tasarım alanında daha da ilerleyerek, kendi
markamı oluşturmak ve bu yönde devam etmek
istiyorum ve bu yarışmanın kariyerimin ilerlemesi yönünde, benim için önemli bir basamak
olduğuna inanıyorum.
Daha önce ev giyimiyle ilgili olarak bir çalışmam olmamıştı ve DENİB’in ev ve plaj giyimi
tasarım yarışmasının benim için farklı bir
deneyim olacağını düşündüm ve katılmaya
karar verdim. Dönüşüm temasıyla dört parçalık
koleksiyonumu hazırladım. Conflict temalı koleksiyonumun çıkış noktasını, biyolojik dönüşümünün ürünü olan geometrik kabukları ve kendine özgü biçimleriyle yeni bir kimlik yaratan
diaotomlar oluşturuyor. Çalışmalarımda minimal bir anlatımı tercih ettim. Koleksiyonuma
ekru renk hakimdi. Bunun yanı sıra katmanlı
yapılar, şeffaf ve gözenekli dokular ağırlıktaydı
ve florasan renkte materyallerle de hareket
kazandırdım. Yarışma süresince oldukça yoğun
bir süreç geçirdik ve çok fazla deneyim edindim. Zor ama bir o kadar da keyifli bir çalışma
geçirdik diyebilirim. Herkesin birbirine destek
olduğu inanılmaz uyumlu bir ekiptik ki, beni
en çok mutlu eden şey de buydu. Final gecesi
için de tek kelimeyle kusursuz bir organizasyon
yapılmıştı ve finalde dereceye girmiş olmak da
beni çok fazla mutlu etti.
birincisi
kasım l made by denizli
ikincisi
67
3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması
3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması
YASEMEN ŞEN
SEZER AKSOY
üçüncüsü
Kendimi iyi ifade edebileceğim bir platform olması ve ileriye dönük hedeflerimde önemli bir fırsat
yaratacağı nedeniyle bu yarışmaya katılmak istedim. Yarışma süresi çok heyecanlıydı. DENİB ile
sürekli iletişim halindeydik ve bu konuda bize çok
yardımcı oldular. Tasarımlarımızın oluşum sürecinde teknik detaylarla birebir ilgilenme şansımız
oldu. Çok şey öğrendim diyebilirim. Dikim detaylarıyla yakından ilgilenerek provalarda oluşabilecek problemleri ortak fikirlerle çözümlemeye
çalıştık. Beni en çok etkileyen, projemi hayata
geçirip bunu tanıtma fırsatını yakalamış olmamdı. Koleksiyonumun çıkış fikri, tohumun ağaca
dönüşme sürecindeki fiziksel değişimden esinlenerek oluştu. Bununla birlikte kullandığım baskı
detaylarını, tohumun gelişim sürecindeki toprağa
saldığı kökler olarak tanımlayabilirim. Koleksiyonda önem verdiğim nokta ise rahat, özgür ve
dinamik bir tasarım fikrine odaklanmaktı. Bu
yarışmanın bana çok şey kattığını söyleyebilirim.
Tasarımların üretim sürecinden baskı tekniklerine kadar birçok şeyi öğrenme fırsatımız oldu.
tasarım özel ödülü
Sektörün tasarım kısmında yeni ve gelişmeye
açık olması heyecan verici; zira kalıplaşmış
biçimlerden uzak, özgür bir alanda çalışma
yapmak tasarımı güçlendiriyor. Bu yönüyle yarışmaya katılmak cazip geldi diyebilirim. Sonuçta
ciddi ve kaliteli bir organizasyonda tasarımlarımı
hayal ettiğim gibi sunabilmenin keyfini yaşadım.
Klasik teknikle üretilmiş malzemelere farklı
bir açıdan bakmak yarışmadaki tasarımlarımın
temelini oluşturdu. Bu manada Buldan bezi ana
malzemem oldu. Buldan bezinin etnik havlu
kullanımı dışında teknik yapısına uygun, güncel
tasarımlarda da rahatlıkla kullanılabilir olduğunu göstermek istedim. Buldan bezini değerli
aplikeler ve micro örme kumaşla birleştirerek
denenmemiş ve global bir tarz yakalamaya
çalıştım. Yarışmayla daha önce çalışma yapma
imkanı bulmadığım ve benim yabancı olduğum
ev ve plaj giyimi konusuna yoğunlaşma ve tasarımlarımı değerlendirmeye açma fırsatım oldu.
Bu konuya yoğunlaşınca yapılacak çok daha
farklı işlerin olduğunu görüyorsunuz ve bu da
yeni çalışmalar için motive edici bir etken.
made by denizli l kasım
68
marka
TURQUALITY kapsamında
destek gören firma sayısı
Marka Destek
Programı kapsamında
destek gören
firma sayısı
Bugüne kadar
sertifika alan yönetici sayısı
kasım l made by denizli
69
TURQUALITY 10. YILINDA
YENİ MEZUNLARIYLA
İHRACATIN DESTEKÇİSİ
Dünyanın ilk marka geliştirme programı olan Turquality, 11’inci dönem mezunlarına
sertifikalarını verdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılım sağladığı törende, 12’nci
dönemin de startı yeni katılımcılarla verildi. Program, Kasım ayında 10’uncu yılını geride
bırakırken, yeni mezunlarıyla ihracatın destekçisi olmaya devam ediyor.
D
ünyanın en kapsamlı marka
geliştirme programı Turquality tarafından, kapsamdaki
firmaların orta ve üst düzey
yöneticileri için Koç ve Sabancı
Üniversiteleri işbirliğiyle geliştirilen Yönetici
Geliştirme Programı’nın 11. dönemi sona
erdi. Katılımcılara sertifikaları, Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi,
Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat
Berker, Koç Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr.Ümran İnan, İstanbul Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat ve Bilkent
Üniversitesi İşletme Fak. Dek. Prof. Dr. Erdal
Erel’in de katıldığı bir törenle verildi. 66
yöneticiye sertifikaların verildiği törende,
Yönetici Geliştirme Programı’nın 12. Dönem
açılışı da gerçekleştirildi. Önceki dönemlerde
Koç ve Sabancı Üniversiteleri’nde gerçekleştirilen program, 12. dönemle birlikte artık
İstanbul ve Bilkent Üniversiteleri’nde de yürütülecek. Sertifika töreni ilk olarak üniversite
rektörlerinin konuşmalarıyla başladı. Törende
İlk olarak Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Nihat Berker konuşma yaptı. Nihat Berker
konuşmasında, Turquality’nin markalaşmada rolünün büyük olduğunu, başından beri
bu programın içinde olmaktan dolayı mutlu
olduklarını belirtti. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümran İnan da işin idaresi ve
yönetimi konusunda Turqalıty programını
çok önemsediklerini, iki değerli üniversitenin
katılımıyla programın zenginleştiğini ifade
etti. İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat
Murat, “İstanbul Üniversitesi olarak Turqalıty
Yönetici Geliştirme Programı’na ilk defa katılıyoruz. Türkiye’nin en köklü üniversitesiyiz.
Tecrübelerimizi bu programa aktaracağımızı
düşünüyoruz. Eğitimin sürekli olduğunu ve
yönetici programları bu amaçlı olduğu için
başarılı olmuştur” dedi. Bilkent Üniversitesi
made by denizli l kasım
70
marka
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Aydoğan
ise ilk defa katıldıkları program için “Çok
benimsediğimiz bir oluşum, bundan büyük
heyecan duyuyoruz” dedi.
“2023 hedeflerinde
Turquality son derece önemli”
Sertifika töreninde konuşan TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi, TİM olarak markalaşmaya büyük önem verdiklerini söyledi. Turquality ‘nin bu anlamda çok önemli bir profram
olduğunu söyleyen Mehmet Büyükekşi,
Turquality kapsamında 109 firmayı, Marka
Destek Programı kapsamında 57 firmayı
desteklediklerini ifade etti. Gelecek 9 yılda
çıtayı daha da yukarı taşımak istediklerini
söyleyen Büyükekşi, “2023 yılına kadar
Turquality kapsamında 125 firmayı, marka
destek programı kapsamında 50 firmayı desteklemeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla Turquality
programı 2023 hedeflerimiz açısından son
derece önem taşıyor” dedi. Büyükekşi, şöyle
devam etti: “Turquality kapsamında yer alan
Turquality Yönetici Geliştirme Programı ise
firmalarımızın yetenek havuzlarını küresel
ölçekte geliştiriyor. Yöneticilerimizin profesyonel gelişimlerine büyük destek veriyor. Bu
program, orta ve üst düzey yöneticilerimizin
bilgi yönetimi, pazarlama, teknoloji, insan
kaynakları ve marka alanlarındaki yetkinkasım l made by denizli
Önceki dönemlerde Koç ve
Sabancı Üniversiteleri’nde
gerçekleştirilen program,
12’nci dönemle birlikte
artık İstanbul ve Bilkent
Üniversiteleri’nde de
yürütülecek.
liklerini arttırıyor. Bugüne kadar 11 dönem
gerçekleştirilen programdan 704 yönetici
mezun olup sertifika aldı. Önceki dönemlerde
Koç ve Sabancı Üniversiteleri’nde gerçekleştirilen program, 12. dönemle birlikte artık
İstanbul ve Bilkent Üniversiteleri’nde de yürütülecek. Tamamı 22 hafta süren programla
katılımcılar, global başarı için gerekli vizyon
ve yetkinliklere ulaşma konusunda destekleniyor. Önümüzdeki yıllarda yüzler hatta binlerce
yöneticinin bu programdan faydalanmasını
diliyorum.
Turquality, firmalara yönelik bir program.
Firmalarımızın markalaşmasını teşvik ediyor.
Bir de ülkemizin markalaşma süreci var. Biz
bu sürece de büyük önem veriyoruz. Bu
amaçla TİM olarak uzun süredir Türkiye markası ve logosu üzerine çalışıyorduk. Çalışmalarımız sonuçlandı. 28 Eylül’de Cumhurbaşka-
nımızın himayelerinde, Ekonomi Bakanımızla
birlikte çok önemli bir sürecin başlangıcını
yaptık. TURKEY Discover the Potential
slogan ve logosunu kamuoyu ile paylaştık.
TURKEY Discover the Potential Türkiye’nin
tanıtımı ile doğrudan ilgili olan neredeyse
tüm kurum ve kuruluşların birlikte geliştirdikleri ortak bir işaret. TURKEY Discover the
Potential başta Tanıtım Grupları olmak üzere,
katma değerli Türk ürünü algısını temsil
edebilecek markasların, tüm iletişim çalışmalarında kullanılacak. Türkiye’nin markalaşma
atılımı bizlere ayrı bir güç katıyor, katmaya
devam edecek. Brand Finance’ın yayınladığı
Ulusal Marka Endeksi raporuna göre, Türkiye
688 milyar dolarlık marka değeri ile Dünyanın en değerli 19. ülke markası oldu. Bir yılda
marka değerini yüzde 41 arttırdı. Böylece
marka değerini en fazla artıran 4. ülke oldu.
Net artışa baktığımızda ise 201 milyar dolar
artışla mutlak değer değişiminde ilk sırada
yer aldı. Türkiye’nin son dönemde hızla artan
marka değerini yeni sloganımızla daha da
yukarılara taşıyacağımıza inanıyoruz.”
“Ne kadar eğitim, o kadar milli gelir”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise konuşmasında sertifika almaya hak kazananları tebrik
etti. Bakan Nihat Zeybekci, eğitimin insan
hayatındaki önemine değindi. Kendi haya-
71
tından örnekler veren Zeybekci, “ben artık
oldum, öğrendim” demenin yanlış olduğunu,
hayatın her aşamasında öğrenilecek şeylerin
bulunduğunu anlattı. Bakan Zeybekci, “Yönetici Geliştirme Programı”na atıfta bulunarak,
Türkiye’de üniversitelerden mezun olanlara
“avukat”, “mühendis” gibi kimliklerin hemen
verildiğine, Türkiye’de bunların tamamının
yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret
etti. Türkiye ekonomisinde 2002 yılından bu
yana meydana gelen gelişmelere de değinen Zeybekci, Türkiye’nin ihraç kilogram
fiyatının 1,70 dolara yaklaştığını, bunun
iyi ama yetersiz olduğunu söyledi. Bakan
Zeybekci Türkiye’nin ihracatta inanılmaz bir
performans gösterdiğini vurgulayarak, “Ama
Türkiye olarak biz, hammadde kaynaklarını
başkalarının kontrol ettiği, enerji kaynaklarını ve imkanlarını başkalarının kontrol edip
şartlarını başkalarının belirlediği, tüketim
alışkanlıklarını başkalarının belirlediği ve
tüketim ağlarını da başkalarının kontrol ettiği
bir dünyada, çoğunluk itibariyle bu noktaya
kadar fason üretici bir ülke olarak geldik”
diye konuştu. Son dönemde Türk markalarının dünyada bilinmeye başladığını anımsatan
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye’nin dünyada marka değerini en hızlı artıran ülkelerden
biri olduğunu aktardı. Bakan Zeybekci, orta-
lama eğitim süreleri ile milli gelirler arasında
doğrudan ilişki olduğuna dikkati çekerek,
“Onun için ne kadar eğitim o kadar milli gelir,
ne kadar demokrasi ve yatırım özgürlükleri,
hürriyetleri, o kadar milli gelir ve ülke kalkınması, ne kadar kalkınma ne kadar milli gelir
ve demokrasi, o kadar marka olmuş bir ülke”
değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye, dalgalı denizde
sapasağlam bir gemi”
Türkiye’de geçmiş yıllarda gençler arasında “Türkiye’yi terk etmek isteyenler”
kapsamındaki anketlerde utanç verici
rakamlar olduğunu belirten Zeybekci, şu
an istenilen noktada olmasa da rakamların eskiye göre daha iyi olduğunu ifade
etti. “Nereden kesersek keselim, nereden
tasarruf edersek edelim, eğitime, Ar-Ge’ye,
araştırmaya, inovasyona, markaya, modaya
kaynak aktarmak zorundayız” diyen Nihat
Zeybekci, insan yetiştirmenin önemini
vurguladı. Türkiye’nin Ar-Ge konusunda da
çok ciddi mesafeler kaydettiğini belirten
Zeybekci, “2012 sonu itibariyle Türkiye
820 milyar dolarlık milli gelirinin yüzde
1’ini Ar-Ge’ye aktarma başarısı gösterdi, bu
rakam Kore’de yüzde 3,5. 2023 hedeflerine
ulaşmak için Ar-Ge’ye ayırdığımız payı 8-9
sene içinde yüzde 2,5’ların üzerine atmamız
lazım” dedi. Nihat Zeybekci, yapılan 160
milyar dolarlık ihracat içinde yüksek teknolojinin payının yüzde 4 olduğunu, Kore’de
bu oranın yüzde 25 olduğunu dile getirerek,
dokuz sene içinde burada da yüzde 15
seviyelerine gelinmesi gerektiğine işaret etti.
Bakan Zeybekci konuşmasına şöyle devam
etti: “Türk firmalarını yurt dışında tanıtmak
için çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Hem
farklı olmak zorundayız hem de başkalarının
belirlediği üretim bandında, fasoncu bir üretici olarak yolumuza devam edemeyiz. Ülke
olarak sürdürülebilir şekilde hammadde ve
enerji kaynaklarını kontrol etmek, tüketim alışkanlıklarını belirlemek ki bu alanda
dünyada en avantajlı ülkelerden biriyiz ve
tüketim ağlarını kontrol etmek zorundayız.”
Türkiye’nin jeopolitik konumu, avantajlı
uçuş ağları ve kültür coğrafyasına olan
yakınlığıyla tüketim alışkanlıklarını belirlemede oldukça avantajlı olduğunu yineleyen
Zeybekci, kültür coğrafyasında Türk dizileri
ve kahramanlarının inanılmaz karşılıkları
olduğunu kaydetti. Bakan Zeybekci, Türkiye
için “Dalgalı denizde sapasağlam bir gemi”
benzetmesini yaparak, “Demokrasisiyle,
hukukuyla, uluslararası entegrasyonuyla,
yatırım ortamıyla, yabancı yatırımlarıyla,
made by denizli l kasım
72
etkinlik
bütün dünya tarafından ‘hoş geldin’ diye
pozitif karşılanan bir ülke konumundadır. Bu
yüzden sene sonu itibariyle ihracatımızı 162
milyar dolar bekliyoruz” diye konuştu.
10 yılda 10 dünya markası
“10 yılda 10 dünya markası yaratmak”
vizyonu ile yola çıkan Turquality, Kasım
ayında 10’uncu yılını tamamlıyor. Dünyanın
devlet destekli ilk markalaşma programı
programı olan Turquality, 23 Kasım 2004
tarihinde tohumları atıldı. Projede, teknik
çalışmaları yürütmek üzere Ekonomi
Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
ve İhracatçı Birlikleri ile özel sektör temsilcilerinden oluşan Turquality Çalışma Grubu
ile Turquality Sekretaryası oluşturuldu.
Stratejik bir gelişim ve değişim sürecinden
geçerek bugün bulunduğu noktaya ulaşan
Turquality; firmaları kurumsal, finansal
ve operasyonel anlamda destekleyen bir
markalaşma destek platformu olarak konumlandırıldı. Günümüzde gittikçe ağırlaşan rekabet koşulları ve değişen tüketim
kalıpları, uluslararası arenada yer almak
isteyen şirketleri daha fazla katma değer ve
daha fazla pazar payı anlamına gelen güçlü
markalar yaratmaya teşvik ediyor. Tekstil
ve hazır giyim, otomotiv, elektronik, gıda
gibi rekabetçi sektörlerimiz açısından ihracatta markalaşmanın önemi gün geçtikçe
daha da artış gösteriyor. Vizyonunu “10
yılda 10 dünya markası yaratmak” olarak
belirleyen Turquality, bu hedeflere ulaşmak
için marka yaratma potansiyeli olan firmaları belirleyerek oluşturulan destek platformu
çerçevesinde destek olmaya devam ediyor.
Dünya ekonomisine bakıldığında küreselleşmenin etkilerini her alanda gösterdiği ve
rekabetin, ülkelerin kalkınmalarında kilit
rol oynarken, yeni bir ekonomik düzenin
ortaya çıktığını gördük. Ar-Ge, inovasyon
ve tasarım odaklı rekabette, Türkiye’nin
ihracata dayalı büyüme modelini benimsemiş olması ve belirlenen makro hedeflere
ulaşmada Turquality önemli bir basamağı
teşkil ediyor.
Programa iki üniversite
daha dahil oldu
Destek kapsamında bulunan firma sayısının çoğalması ve Turquality Programının
bilinirliğinin artmasıyla beraber oluşan
yoğun talep sonucunda; önceki dönemlerde Koç ve Sabancı Üniversiteleri’nde
gerçekleştirilen program 12. Dönemiyle
birlikte genişletilerek Koç ve Sabancı
üniversitelerine ek olarak, İstanbul ve
Bilkent Üniversiteleri’nde de yürütülecek.
Bugüne kadar Turquality Yönetici Geliştirme Programı’ndan 704 yönetici sertifika
alırken, Turquality destek programı kapsamında 98 firmanın 109 markası bulunuyor. Marka destek programı kapsamında
ise 55 firmanın 57 markası bulunuyor.
Projede 2023 yılı hedefi ise Turquality
kapsamında 125 firma, Marka destek
programı kapsamında da 50 firma olarak
belirlendi. Desteklenen firmaların yöneticilerinin vizyonlarını geliştirmek, katılımcı
yöneticiler arasında ortak bir yönetim lisanı
oluşturmak, firmalara sağlanacak destek
hizmetlerinde projeleri hayata kazandırılacak takımların kurulmasına katkı sağlamak
ve Turquality marka destek platformu için
ihtiyaç duyulan sinerjiyi yaratmak amacıyla
oluşturulan Turquality Yönetici Geliştirme
Program, programdan mezun olup serti-
Turquality 125 firma
marka destek programı
50 firma
yılı hedefi
Turquality programından
destek alan 166 firma,
dünyanın 174 ülkesine
ihracat gerçekleştiriyor.
fikalarını alan yönetici sayısı 704’e ulaştı.
Dünyanın önde gelen üniversitelerindeki
Executive MBA programları örnek alınarak
tasarlanan program 22 hafta sürüyor ve
kapsamında; temel rekabet gücü analizi ve
strateji uygulamalarından ekonomiye, insan
kaynakları ve bilgi yönetiminden teknolojiye, stratejik pazarlama ve marka yönetiminden perakendecilik yönetimine, finansal
muhasebeden tedarik zinciri yönetimine
kadar çeşitli alanları kapsayan toplam 27
ana konu başlığı bulunuyor.
Turquality “En İyi 10 Proje” arasında
Tekstil ve hazır giyim sektöründen yola
çıkarak hazırlanan proje, bugün otomotivden hızlı tüketim ürünlerine kadar birçok
sektörde firmaya destek sağlıyor. Turquality programında hazır giyim, tekstil,
deri ve halı sektörlerinden toplamda 44
marka destek alıyor. Turquality, dünyanın
ilk marka destek programı olması ve içerik
özellikleriyle dikkat çekiyor. Turquality,
Capital Dergisi tarafından düzenlenen araştırmada, son 10 yıla damgasını vuran “En
İyi 10 Proje” arasına girerken, Bilkent Üniversitesi Pazarlama ve Reklamcılık Kulübü
tarafından düzenlenen “En İyi Pazarlama
Projeleri 2007” anketinde En İyi Marka
Yaratma Projesi olarak belirlendi. Brand
Finance’ın yayınladığı Ulusal Marka Endeksi
raporuna göre, Türkiye 688 milyar dolarlık
marka değeri ile dünyanın en değerli
19’uncu ülke markası oldu. Bir yılda marka
değerini yüzde 41 artıran Türkiye, böylece
marka değerini en fazla artıran 4’üncü ülke
konumuna yükseldi. Net artışa bakıldığında
ise 201 milyar dolar artışla mutlak değer
değişiminde ilk sırada yer aldı.
Turquality desteği
alan sektörler
Tekstil ve hazır giyim sektöründen yola çıkarak
hazırlanan proje, bugün farklı sektörlerden birçok
markaya destek veriyor.
•
•
•
•
•
•
•
Hazır Giyim: 24
Tekstil: 10
Elektrik Elektronik: 9
İşlenmiş Tarım Ürünleri: 9
Mobilya: 8
Kuyumcu/Mücevherat: 4
Otomotiv Ana Sanayi: 3
74
marka
DENİZLİ’DE
DOĞDU,
BİR DÜNYA
MARKASI OLDU
Denizli’den dünyaya açılan Hamam
markası, Turquality desteği ile birlikte
hızlı bir büyüme gösterdi. Beş yıl içinde
yurtdışında 45 olan satış noktası
sayısını 200’e çıkaran Hamam’ın
hedefi, 2015 yılında bunu 500’e
çıkarmak.
H
avlu ve bornozun vatanı
Denizli’de doğdu ‘Hamam’
markası. Tasarım ve kaliteyi birleştiren çizgisiyle kısa
sürede büyümeyi başardı.
Dünyanın çeşitli yerlerinde mağaza açarken,
ünlü otellerin ve isimlerin de tercihi olmaya
başladı. Arkasında büyük bir emek ve deneyim olan Hamam markasının başarısında
Turquality desteği de önemli bir rol oynuyor
kuşkusuz. 2006 yılı sonunda Turquality
programına dahil olan 17. marka olan
Hamam, Denizli’de bu destekten yararlanan
tek marka olma özelliğini de taşıyor. Turquality desteği aldığı günden bu yana hızlı bir
büyüme gösteren marka, beş yıl içinde yurtdışında 45 olan satış noktası sayısını 200’e
çıkardı. Harrods, Printemps, Le Bon Marche
gibi dünyanın en prestijli mağazalarında
ilk ve tek Türk markası olarak yer aldı.
Turuality’nin gücünü arkasına alarak başarılı
işlere imza atan Hamam’ın hikayesini ve
markanın hedeflerini anlatan Eke Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Eke, Turquality
kapsamında ikinci beş yılı tamamlayacakları
2016 sonuna kadar cirolarını 10 milyon
dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
kasım l made by denizli
Demir ticareti ile başladığı yolculuğunda
direksiyonu tekstile kıran Haluk Eke, Eke
Tekstil ile 1989 yılında Denizli’nin tanınmış
markalarına fason üretim yaptı. Ürünleri
kısa sürede kalitesiyle fark yarattı ve siparişler arttı. Yurtdışındaki fuarlara kendi özel
koleksiyonuyla katılan Eke Tekstil, bunların
beğenilmesi üzerine kendi markası üzerinde
çalışmaya başladı. “Her markanın altında
onun tecrübelerinden ve bilgi birikiminden
faydalanarak çıktığı, basamak yaptığı bir alt
öğenin var olduğuna inanırım” diye konuşan
Haluk Eke, yıllarca fuarlara katılmanın getirdiği bilgi birikimin ve vizyonun kendilerini
frenlenemez bir noktaya getirdiğini anlatıyor. Hamam markasının böyle bir ortamda
ortaya çıktığını belirten Eke, bu süreci şöyle
anlatıyor: “Hep en iyilerle çalıştık. Mesela
logoyu mimar Emre Özgüder tasarladı. İlk
yıllar tasarım danışmanlığımızı İdil Tarzi
yaptı. Hamam 2003 yılında daha önce hiçbir
Türk firmasının kabul edilmediği Heimtextile Fuarı’nın Dreamland özel bölümüne giren
ilk Türk markası oldu. Hamam’ın 2008 yılından bu yana kullandığı mimari konsept ise
ünlü iç mimar Zeynep Fadıllıoğlu tarafından
özel olarak hazırlandı.”
Hedef 500 satış noktası
Kulvarının en iyisi olmayı hedeflediklerini
ve böylesine iddialı bir hedefin pek çok
zorluğu da beraberinde getirdiğini söyleyen
Eke, Bazen bir Türk markası olmanın bile
ek zorluklar getirebildiğini belirtiyor. Ancak
Hamam’ın konsepti ve kalitesiyle fark yaratarak dünyanın en önemli satış noktalarında yer almayı başardığını sözlerine ekleyen
Eke, markanın önemli referanslarıyla hızlı
bir şekilde birçok zorluğun üstünden gelmeyi başardığını vurguluyor. Hamam yola
çıkarken bir dünya markası olmayı hedefledi ve bu nedenle de tüm enerjisini dış piyasaya yöneltti. Bugün itibariyle Hamam’ın
Moskova’da iki, Kiev’de ve Çin’de bir
mağazası bulunuyor. Yurtdışındaki ticari
fuarlarda yurtiçinden gelen talepleri karşılamak için 2008 yılı sonunda Addresistanbul AVM’de de bir mağaza açıldı. Hamam
ürünleri başta Avrupa olmak üzere Rusya,
Japonya, Dubai ve Amerika’da 70 şehir ve
45 ülkede 200’ü aşkın satış noktasında sunuluyor. Hedef bu rakamları daha da yukarı
taşımak. Haluk Eke satış noktası sayısını
2015 yılı sonunda 300’e, 2018’e kadar da
500’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor.
75
Eke “Bu sayının içerisinde altı olan konsept
mağaza sayısını da 2015 sonunda dokuza
ve 2018’e kadar da 15’e çıkarmayı planlıyoruz” diye konuşuyor. Hedefler bunlarla
da sınırlı değil. 2014 büyüme hedeflerinin
yüzde 30 civarında olduğunu aktaran Eke
diğer hedeflerini şöyle anlatıyor: “Dünyaca ünlü satış merkezlerinde shop in shop
anlaşmalarla yayılmak istiyoruz. Ocak
ayında Paris’te düzenlenecek Maison&Objet
Fuarı’nda ise yeni koleksiyonlarla yer alıp
ürün gamını daha da geliştireceğiz. Ayrıca
dünyaca ünlü otel zincirleri ve spa merkezleriyle yeni anlaşmalar yapılıyor. Bunların
yanında dekoratörler ve yat üreticileriyle
geliştirdiğimiz özel projeler üzerine çalışıyoruz.”
Yatırımların karşılığını alıyor
Turquality programı ile birlikte hedeflerine
daha hızlı ilerlediklerini kaydeden Eke,
Hamam’ın rakiplerinden kalite, tasarım ve
Ar-Ge çalışmaları ile ayrıldığını aktarıyor.
“Markanın sadece konumlandırılması,
tasarım ve Ar-Ge süreci yaklaşık üç yıl
sürdü” diyen Eke, bu süreçte yerli yabancı
birçok tasarımcı ve danışmanla çalıştıklarını
anlatıyor. En üst kalite ve son teknoloji
kullanılarak oluşturulan özel tasarım koleksiyonların Hamam’ı pazardaki rakiplerinden ayıran en önemli noktaların başında
geldiğini ifade eden Eke sözlerine şöyle
devam ediyor: “Pazarda artık ipek, kaşmir,
organik pamuk gibi özel materyallerin
kullanıldığı çok fonksiyonlu ürünler tercih
ediliyor. Önemli olan bu kaliteyi tasarım
ile buluşturup doğru kanallarla tüketiciye
ulaştırabilmek. 25 yıllık üretim tecrübesi, son on yıldır sadece Ar-Ge’ye kanalize
edilmiş 20 kişilik mühendis ekibi ve Ar-Ge
konusunda Cognis, Microban gibi dünya
devleriyle yapılan iş ortaklıkları Hamam
markasını hedeflerine yakınlaştırdı. Şu an
gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, Hamam
olarak dünyanın en kaliteli ve sofistike
banyo ve spa giysilerini üretmekteyiz. Bu
anlamda yaptığımız yatırımların karşılığını
almaya başladığımızı da söyleyebilirim.”
Hamam’ın kısa vadeli en önemli planının,
dünya çapında en yüksek prestije sahip departman mağazalarda yer almak olduğunu
söyleyen Eke, bu sayede geniş kitlelere
ulaşıp hem bilinirliği artırmak hem de satış-
HALUK EKE
Eke Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı
“Hamam olarak dünyanın en kaliteli ve
sofistike banyo ve spa giysilerini üretmekteyiz.
Bu anlamda yaptığımız yatırımların karşılığını
almaya başladığımızı da söyleyebilirim.”
ları geliştirmek istediklerini belirtiyor. Eke
uzun vadede ise Hamam’ı dünya çapında
bilinir ve lüks kategoride en yaygın marka
yapmayı planladıklarını vurguluyor.
Hamam ürünleri başta
Avrupa olmak üzere
Rusya, Japonya, Dubai ve
Amerika’da 70 şehir ve 45
ülkede 200’ü aşkın satış
noktasında sunuluyor.
TURQUALITY DESTEKLEDİ, HAMAM COŞTU
Dünyanın devlet destekli ilk markalaşma programı olan Turquality, 10 yılda 10
dünya markası yaratma hedefiyle desteklerine devam ediyor. Başlatıldığı 2004
tarihinden bu yana pek çok markaya destek veren Turquality’nin amacı, global
markalar yetiştirerek Türkiye’nin ihracat gelirlerini ve “Türk Malı” imajını
uluslararası boyuta taşıyarak Türkiye’nin itibarını artırmak. Turquality desteği alan
17. marka olan Hamam, aynı zamanda Denizli’de bu destekten yararlanan tek
marka olma özelliği taşıyor. 2006 yılı sonunda programa dahil olan Hamam, 2012
yılında ilk beş yıllık performansının olumlu bulunması üzerine ikinci beş yıllık
döneme hak kazandı. Ticari fuar katılımları, yurtdışı birimler, reklam ve tanıtım
başta olmak üzere birçok destekten yararlanan Hamam, kısa sürede başarılı
işlere imza attı. Destek sonrası beş yıl içinde yurtdışında 45 olan satış noktası
sayısını 200’e çıkaran Hamam, Harrods, Printemps, Le Bon Marche gibi dünyanın
en prestijli mağazalarında ilk ve tek Türk markası olarak yer aldı.
made by denizli l kasım
76
eğitim
BİRLİKTEN GÜÇ DOĞDU
DENİB ve Güney Ege
Kalkınma Ajansı
işbirliğinde, ‘Her
Firmaya Bir Proje
Uzmanı’ sloganıyla
yürütülen projede
sona gelindi. Başarıyla
tamamlanan projede
asıl kazanan, Denizli
oldu.
T
ürkiye’nin 2023 hedeflerine
ulaşması için önünde on yıldan az
bir süre kaldı. Yapılan çalışmalar ve
ortaya konan rakamlar, Türkiye’nin
hedefe yaklaştığını ortaya koyuyor. Ancak ihracatın topyekun artışında illerin
katkısı da oldukça önemli. Tekstilin başkenti
Denizli de bunun farkında ve yapılan çalışmalar
da bunu teyit eder nitelikte. Bu çalışmalardan
biri de Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) ile
Güney Ege Kalkınma Ajansı ile yürütülen ‘Her
Firmaya Bir Proje Uzmanı, Proje Bilgilendirme
ve Hazırlama Eğitimi’ isimli proje. 8 Ekim’de
DENİB Konferans Salonu’nda yapılan toplantı
ile startı verilen projenin eğitim ayağı memnun
ediciydi. Katılımcılar, dört hafta boyunca yoğun
bir eğitimden geçti. Alanında uzman kişilerin
eğitim verdiği projeye ilgi de hayli yüksekti.
Proje ihtiyaçtan doğdu
Çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından verilen
hibe ve destek fonlarına ihracatçı firmaların
kasım l made by denizli
ulaşımını kolaylaştırmak, gelişmelerden haberdar olmalarını sağlamak amacıyla yürütülen
projenin çalışmaları, geçtiğimiz Temmuz ayında
başladı. İlk olarak firmalara eğitimin programı
hakkında bilgilendirme yapıldı ve Ekim ayı içinde
de yapılması planlanan eğitime katılım yapmak
isteyen firmaların ön bilgileri alındı. Firmaların
katılım talepleri doğrultusunda da T.C. Güney
Ege Kalkınma Ajansı’na, 2014 yılı Teknik Destek
Programı kapsamından yararlanmak üzere proje
sunumu gerçekleştirildi. Yapılan değerlendirmeler neticesinde GEKA tarafından proje başarılı
bulundu ve projenin teknik sözleşmesi DENİB
Genel Sekreteri Levent Öztaş ile GEKA Genel
Sekreteri Süleyman Alata tarafından 29 Eylül
2014 tarihinde imzalandı. Bu aşamadan sonra
çalışmalar, eğitimler üzerinde yoğunlaştı, organizasyonun son hazırlıkları tamamlandı. Aylar süren çalışmalar sonrası projenin açılışı 8 Ekim’de
DENİB Yönetim Kurulu Üyesi İsa Dal, DENİB
Genel Sekreteri Levent Öztaş, GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata, TKDK İl Koordinatörü
77
Ümit Dağdeviren, KOSGEB İl Müdürü Selim
Erkoç, İŞKUR İl Müdürü Feridun Giresun,
Grup Danışmanlık Ahmet Aydınlı ve ilgili
kişilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Projenin
bir ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını belirten
DENİB Genel Sekreteri Levent Öztaş, bunu
şöyle anlatıyor: “DENİB üyesi firmalarımız
dünya pazarlarında rekabet edebilmek için
sürekli yatırımlar yapıyor veya yatırım yapmayı planlıyor. Bu yatırımlarda T.C. Ekonomi
Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB), T.C.Güney
Ege Kalkınma Ajansı (GEKA), T.C. Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (KKYDP),
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumu (TKDK), T.C. Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı (KOSGEB), T.C. Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve
Teknolojik Araştırma Kurumu (TUBİTAK)
gibi bakanlıklar ve kurumlar tarafından
firmalara, yatırımcılara, birliklere, kurum ve
kuruluşlara çeşitli konularda destek olarak
hibe veriliyor. Denizli ve bölgesine sağlanan
birçok konudaki hibe, teşvik ve destekler
tam olarak bilinmediği için bu desteklerden
yararlanılamıyor. Bu proje daha fazla yararlanılmasını sağlamak için doğdu.”
Eğitim programı yoğundu
Bu projeyle katılımcıları bilgilendirmeyi
amaçladıklarını söyleyen Öztaş, “Eğitim süreci tamamlandığında her bir katılımcının hangi
konuda nereden, nasıl destek alabilecekleri
konusunda ve proje için nasıl başvurulur,
proje döngüsü, mantıksal çerçeve ve bütçe
planlaması gibi proje hazırlama aşamalarında
hangi yolların izleneceği hakkında bilgiye
sahip olmaları hedefleniyor” diye konuşuyor.
Katılımcıların bu süreçten sonra mutlaka bir
proje yazması veya bir proje çalışması içinde
bulunmasının beklendiğini vurgulayan Öztaş,
eğitim esnasında proje oluşturan katılımcıların, proje hazırlama sürecine başlayacaklarının bilgisini veriyor. Öztaş ayrıca yerilecek
eğitimin altı saat ile sınırlı kalmayacağını ve
saatin süresinin çalışmalar tamamlanıncaya
kadar uzatılacağını anlatıyor. Sürecin bundan
sonra nasıl ilerleyeceği ve beklentiler hakkında Öztaş şunları söylüyor: “Eğitimde bulunan
katılımcılardan oluşan bir iletişim grubu
oluşturuluyor. Katılımcılara bu tarihten sonra
ilgili kurumların destek programları ve çağrı
dönemleri hakkında bildiriler yapılacak.
Bu eğitim sürecinden sonra firmalarımızın
mevcut ürünlerinin yanı sıra yeni ürünleri
LEVENT ÖZTAŞ
DENİB Genel Sekreteri
“Bakanlıklar ve kurumlar tarafından firmalara,
yatırımcılara, birliklere, kurum ve kuruluşlara
çeşitli konularda destek olarak hibe veriliyor.
Denizli ve bölgesine sağlanan birçok konudaki
hibe, teşvik ve destekler tam olarak bilinmediği
için bu desteklerden yararlanılamıyor. Bu proje
daha fazla yararlanılmasını sağlamak için
doğdu.”
üretebilmeleri için alınması düşünülen makine, ekipman giderleri için destek alabilmeleri,
piyasada daha kolay rekabet edebilmeleri,
Denizli ve bölgesinde yapılacak olan yatırımların artması ve yeni istihdam alanlarının
oluşması bekleniyor.”
made by denizli l kasım
78
eğitim
SÜLEYMAN ALATA
GEKA Genel Sekreteri
“Bu proje insana yapılan bir yatırım ve
Denizli’deki firmaların bu konuya önem
vermeleri bizim için çok değerli. Biz bu projeyi
bir başlangıç olarak görüyoruz. Bu eğitime
katılanların daha sonra değişik konularda
daha ileri eğitim almaları, diğer ulusal destek
mekanizmaları ve AB fonlarından proje yoluyla
firmalarına destek sağlamaları konularında
kendileriyle çalışmaya devam etmeyi
düşünüyoruz”
Firmalar desteklerden
habersiz kalmayacak
Projenin hayata geçmesini sağlayan kurumlardan biri de GEKA. Güney Ege Kalkınma
Ajansı, şimdiye kadar bölgenin gelişmesi
ve kalkınması adına pek çok strateji, plan
ve program hazırladı, bunların gerçeğe
dönüşmesi adına operasyonel programlar gerçekleştirdi. GEKA Genel Sekreteri
Süleyman Alata, söz konusu projeyi neden
desteklediklerini şu sözlerle dile getiriyor:
“Ülkemizde pek çok kurum ve kuruluş
tarafından firmalara, yatırımcılara, birliklere,
kurum, kuruluşlara çeşitli konularda destek
olarak hibe programları gerçekleştirilmesine
rağmen; pek çok yatırımcımız, firmamız bu
desteklerden habersiz kalıyor. Gerçekleştirilecek bu eğitim sayesinde, Denizli ilimizin
ekonomisine çok büyük katkılar sunan
ihracatçı firmalarımızın bu destek mekanizmaları hakkında bilgi sahibi olmaları, her
bir firmada bu destekleri takip eden, proje
hazırlamayı bilen birer uzmanın olması çok
büyük bir önem arz ediyor. Biz de ajans
olarak bölgede proje yazma ve uygulama
kültürünün geliştirilmesine büyük önem vekasım l made by denizli
riyoruz. Bu bağlamda bölgemizin kalkınması
adına gerçekleştirilen bu eğitim faaliyetinde bizim de katkımızın olması bize gurur
veriyor. Bu eğitim faaliyetleri ile yetişen
proje uzmanları ajans için büyük bir fırsat
oluşturuyor. Biz onları da ajans personeli
gibi görüyoruz. Çalıştıkları firmalar adına iyi
projeler üreterek, gerçek ihtiyaçları yerinde
görüp hızlı ve doğru projeler geliştirilmesini
sağlayarak bölgenin kalkınması için yaptığımız çalışmalara büyük katkı veriyorlar ve bu
şekilde bölge kalkınması için çalışan ajans içi
ve dışı çalışanların sayısı hızla artmış oluyor.”
İnsana yatırım yapan proje
Alata bu projede önemli özelliklerden birinin
de sürdürülebilirliğinin güçlü olması olduğunu kaydediyor. Özel sektörün kar odaklı
çalıştığını ve ihtiyaç hissetmediği bir konuda
yatırım yapmak istemediğini belirten Alata,
“Bu proje insana yapılan bir yatırım ve
Denizli’deki firmaların bu konuya önem vermeleri bizim için çok değerli. Biz bu projeyi
bir başlangıç olarak görüyoruz. Bu eğitime
katılanların daha sonra değişik konularda daha ileri eğitim almaları, diğer ulusal
destek mekanizmaları ve AB fonlarından
Yapılan değerlendirmeler
neticesinde GEKA
tarafından proje başarılı
bulundu ve projenin
teknik sözleşmesi DENİB
Genel Sekreteri Levent
Öztaş ile GEKA Genel
Sekreteri Süleyman Alata
tarafından 29 Eylül 2014
tarihinde imzalandı.
79
DENİB ve GEKA işbirliğiyle
yürütülen ‘Her Firmaya
Bir Proje Uzmanı,
Proje Bilgilendirme ve
Hazırlama Eğitimi’ isimli
projeye, 8 Ekim’de DENİB
Konferans Salonu’nda
yapılan toplantı ile startı
verildi.
proje yoluyla firmalarına destek sağlamaları
konularında kendileriyle çalışmaya devam
etmeyi düşünüyoruz” diye konuşuyor. Alata,
gerçekleştirilen bu eğitim faaliyeti sayesinde
bölgede gelişmekte olan proje kültürüne
katkı sağlamayı beklediklerini ifade ediyor.
“Bunun dışında, eğitim alan firma temsilcilerinin bu destekler ve hibe mekanizmalarından haberdar olmalarının dağlanması
bile önem taşıyor” diye konuşan Alata
sözlerine şöyle devam ediyor: “Ülkemizde
gerçekleştirilmekte olan pek çok hibe ve
destek mekanizması bulunmasına rağmen
firmalarımız bu desteklerden haberdar
değil ve kapasitelerinin geliştirilmesine katkı
sağlayacak bu mekanizmalardan faydalanma potansiyellerinin yükseltilmesi dahi bu
eğitimin en önemli katkılarından biri olarak
görülüyor. Aynı zamanda, bir kurum veya
firma bünyesinde bulunan kişiler ihtiyaçları
daha iyi bildiklerinden çok daha gerçekçi
proje hazırlayabiliyor. Bu nedenle bölgede
üretilen proje kalitesi artıyor ve kaynaklar
daha doğru şekilde kullanılarak verimlilik
artıyor. Bizler için de ilgili sektörlerle iletişim
kolaylaşıyor, aynı dili konuştuğumuz kişilerin
sayısı artıyor. Sonuçta aynı hedefler için
çalışıyoruz, bu şekilde kalkınma ordumuz
gittikçe genişliyor.”
Kazanan Denizli oldu
GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata ve
DENİB Genel Sekreteri Levent Öztaş, yapılan
işbirliğinin sonuçlarından memnun. Her iki
yetkili de projenin başarısı konusunda hemfikir. Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın da Denizli İhracatçılar Birliği gibi Denizli ilinin sahip
olduğu potansiyelleri kullanması, kalkınması ve gelişmesi için çalıştığını vurgulayan
Alata, iki kurumun güçlerini birleştirmesiyle
kazananın yine Denizli olduğunu ifade ediyor.
“Bu kapsamda şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla çok güzel sonuçlar aldık”
diyen Alata, “Bundan sonra da her anlamda
gerçekleştirilecek işbirliği çalışmalarıyla daha
da büyük katkılar gerçekleştireceğimize inanıyorum” diye konuşuyor. Öztaş da başlangıçta yoğun olarak görülen eğitim saatlerinin
yetmediğini ve eğitimin uzatılması yönünde
talepler alındığını anlatıyor. “Katılımcılar
yapılabilecek yatırımlar konusunda bilgilendiklerini, işletmelerinin geliştirilmesi için
neler yapabilecekleri konusunda değerlendirmeye başladıklarını, kurumlar tarafından
onaylanan ve hayata geçirilen proje örneklerini gördükçe kendi projelerinin de olabilirliği konusunda bilinçlendiklerini, girişimci
ruhlarının biraz daha ön plana çıktığını dile
getiriyor” diye konuşan Öztaş, özellikle katılımcı olarak yer alan firma sahiplerinin yeni
yatırıma yönelik projeleri için çalışmaya başladıkları haberini veriyor. Bu proje, DENİB
ve GEKA’nın işbirliği yaptığı ilk proje. Ancak
projenin başarısı ve alınan olumlu tepkiler,
iki kurumun işbirliklerinin artarak devam
edeceğinin sinyallerini veriyor. Öztaş da
DENİB ve GEKA’nın farklı projelerde işbirliği
yapmasının hedeflendiğini belirterek konuyla
ilgili çalışmaların yapıldığını belirtiyor.
KATILIMCILARA KONUNUN UZMANLARINDAN EĞİTİM
Dört ayrı grup bulunan projede, her bir grup dört hafta boyunca haftada bir gün,
altı saatlik eğitime tabi tutuldu. Bu program süresince pek çok konu başlığı,
uzmanlar tarafından anlatıldı. GEKA uzmanları tarafından GEKA Teknik Destek,
Doğrudan Faaliyet Desteği, Mali Destek konuları; TKDK uzmanları tarafından
hayvancılık, et-süt-meyve-sebze işleme ve depolama, su ürünleri, yerel ürünler, el sanatları, kırsal turizm gibi konular hakkında hibeler; KOSGEB uzmanları
tarafından da Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı, Tematik Proje
Destek Programı, KOBİ Proje Destek Programı, İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı, Genel Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı, Ar-Ge, İnovasyon ve
Endüstriyel Uygulama Destek Programı hakkında bilgi verildi. Buna ek olarak
İŞKUR uzmanları tarafından İşbaşı Eğitim Programı (İEP), Uzmanlaşmış Meslek
Edindirme Merkezleri (UMEM) hakkında eğitim verildi. Ahmet Aydınlı tarafından
ise katılımcılar şu başlıklarla ilgili detaylı bilgilendirildi: “Ulusal Ajans: Cosme,
Horizon, Erasmus, Leonardo Vinci, Comenius, Grundvith, Youth eğitim ve gençlik
programları, TUBİTAK: Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı,
KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı, HORİZON 2020, Tarım İl Müdürlüğü:
KKYDP Tarımsal ve Hayvansal Ürünlerin İşlenmesi, Depolanması, Paketlenmesi, Güneş Enerji Sistemleri Projesi, Başbakanlık Tanıtma Fonu: Yurtiçi Kültür ve
Turizm, Yurtdışı Dış İşleri Tanıtma, Basın Yayın, Radyo TV Projeleri, Bilim Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı: San-Tez Projeleri, İç İşleri Bakanlığı: Ülke tanıtımına
katkıda bulunacak projelere destek, Ekonomi Bakanlığı: Döviz Kazandırıcı Hizmet
Ticaretinin Desteklemesi ve KOSGEB: COSME”
made by denizli l kasım
80
turizm
DENİZLİ TURİZMİNDE
5 YILDIZ FARKI
Antik kentleri ve Pamukkale travertenleri ile adını dünyaya duyuran Denizli, Türkiye’nin en
büyük turizm destinasyonları arasında yer alıyor. Turizm potansiyelini çeşitlendirirmeyi
arzulayan kent, otelleriyle kongre ve toplantı turizminde de iddialı.
O
tellerde şirketlerin, holdinglerin ve derneklerin toplantılarının yapıldığı yerlerdeki
turizm türü; kongre ve
toplantı turizmi… Konferans
ve iş seyahatlerinden oluşan faaliyetlerin
ortaya çıkardığı turizm kolu kongre ve top-
kasım l made by denizli
lantı turizmi gün geçtikçe önemini artırıyor.
Bu turizm çeşidinin gelişmesinde toplantıların yapıldığı iç mekanların hizmet kalitesi,
dış dekanın da yani kentin sunduğu doğal
ve tarihi güzellikler önemli rol oynuyor. Bu
durumda doğa ve kültür hazinesi Denizli,
heyecan verici imkânlar âleminin kapısı
durumunda. Ege ve Akdeniz bölgelerindeki
büyük ve kalabalık kentlerin birleştiği yerde
Denizli, gelişen şehir otelciliğiyle toplantı
ve kongrelere ev sahipliği yapıyor. Denizli
birinci sınıf otel konaklama ve konferans tesisi zenginliği, Türkiye’nin belli başlı büyük
şehirlerine kolayca ulaşım ve eşsiz manzara
81
1991'de hizmete giren Denizli Çardak Havalimanı 16 bin 890
metrekarelik alanda, yıllık 2 milyon 200 bin yolcu kapasiteli
bulunuyor. Denizli il merkezine uzaklığı ise 65 kilometre.
cazibesi sunuyor. Bütün bunlara, mükemmel
bir iklim ve alternatif destinasyonlara göre
çok daha düşük maliyet avantajı ekleniyor.
Denizli, turizm kenti Antalya ve İzmir’e
yakınlığı ve tarihiyle de ideal bir destinasyon. Denizli ilindeki büyük kapasiteli
oteller Denizli’ni kongre turizmi konusunda
konumunu güçlendiriyor. Söz konusu otellerin birçoğu gelişmiş ses, ışık ve görüntü
teknolojileriyle donatılmış merkezde ve
ileri derecedeki teknolojik alt yapıya sahip
olmalarının yanı sıra konaklamaları sırasında da ihtiyaç duyabilecekleri bir çalışma
masası, kapalı devre yayın sistemi her oda
da standart olarak sunuyor. Ulaştırmanın da
kongre turizmi açısından önemi göz önüne
alındığında Denizli’nin avantajlı konumu
Çardak Havalimanı ile pekişiyor.
Birinci sınıf konaklama
Denizli, birinci sınıf otel konaklama
hizmeti, tesis sayısı, Türkiye’nin belli başlı
şehirlerine kolayca ulaşım, turizm merkezlerine yakınlık, doğal güzellikler, uygun
iklim koşulları ve alternatiflerine göre maliyet avantajı ile kongre turizmi açısından
ideal bir destinasyon. Son dönemlerde kent
otellerinin tesislerde yapılan toplantılar
Türkiye’de olduğu kadar Denizli’de de ön
plana çıkıyor. Toplantı ve kongre katılım-
Denizli’nin kent otelleriyle
toplantı ve kongre
turizminde avantajları:
- Birçoğu UNESCO kültürel mirası
olarak kaydedilmiş olan tarihi ve
kültürel varlıklar
- Özellikle hava ve kara ulaşımı için
güçlü ulaştırma altyapısı
- Otellerde ve turistik tesiste kongre
ve toplantı imkânları
- Fuar merkezi
- Tam donanımlı Pamukkale
Üniversitesi
- Denizli’nin sahip olduğu
uluslararası imaj ve markası
- Uygun fiyatlandırma
- Eğitimli ve deneyimli işgücü
made by denizli l kasım
82
turizm
Denizli’nin kongre ve
toplantılarına en sahipliği
yapan Pamukkale
Üniversitesi’nin konferans
ve toplantı salonları
bulunuyor. Salonların,
Denizli İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü tarafından
kongre turizmine
uygunluğu onaylı.
RUKİYE KARABULUT
İnci Class Otel yöneticisi
‘Butik İş Oteli’ mantığını Denizli’ye
taşımanın mutluluğuyla beraber
otelcilik sektörüne yeni bir boyut
kazandırıyoruz. İnci Class Otel ailesi
olarak; turizmde her zaman önde
olmayı amaçlıyoruz. Modern ve ferah dizaynı ile odalarımız klasik otel
odası mantığından uzaklaşıp evdeki
rahatlıkta; her türlü detayın düşünüldüğü, konforlu, sıcak ve güvenli
bir ortam sunuyor. Ayrıca müşteri
memnuniyetine verilen önemi vurgulamak için ‘İnci Class Günlüğü’
oluşturduk. Kulaktan kulağa yayılan,
günümüzün vazgeçilmez tanıtım
aracını herkese açık bir şekilde görme imkanı verdik. Büyük bir titizlikle
hazırladığımız kahvaltı ve alakart
restoranımıza özgü yemeklerimizle
de dünya mutfağından farklı lezzetler sunuyoruz. Özel gruplara düzenlediğimiz toplantı, coffee break, hafta
sonu brunchları, kahvaltı ve yemek
organizasyonları ile de vazgeçilmez
olmayı hedefliyoruz. Bunun için
hazırlanmış salonlarımızda farklı
alternatifler sunuyoruz. İnci Class
Otel, şehrin merkezi bir konumunda
bulunması dolayısıyla da ulaşım
yönünden çok avantajlı. Şehrimize
turizm için de gelen yerli ve yabancı
misafirlerimizin beklentileri doğrultusunda hedeflerimizi oluşturuyoruz. Denizli’ye turizm anlamında da
bir katkı sunuyoruz. Gözde turizm
merkezi Pamukkale’ye alternatif olarak şehir turizminin de geliştirilmesi
için üzerimize düşeni yapmamızın
gerektiği bilincinde hareket ediyoruz.
kasım l made by denizli
Denizli, birinci sınıf otel
konaklama hizmeti, tesis
sayısı ve alternatiflerine
göre maliyet avantajı ile
kongre turizmi açısından
ideal bir destinasyon.
cıları genel olarak kültür düzeyi ve gelir
seviyesi yüksek kesimlerden oluştuğu için
toplantı ve kongreye katılımın yanı sıra
bir tatil imkânı ve en azından bir turistik
kent ziyaret etme ve eğlenme şansını elde
ediyor. Bu itibarla, kongrenin konusu kadar
yapıldığı mekân ve mekânın yer aldığı kent
de önem taşıyor.
Tarih ve doğa ikisi bir arada
Antik kentleri ve doğa harikası
Pamukkale’nin sunduğu zenginlikle Denizli,
Türkiye’nin en büyük turizm destinasyonları
arasında yer alıyor. Başlıca turizm ve tarih
destinasyonlarına bakıldığında Laodikeia Antik kenti, Hierapolis Antik kenti, Pamukkale
travertenleri, Karahayıt kaplıcaları, Denizli
Etnografya Müzesi öne çıkıyor. Denizli
ilinin 6 kilometre kuzeyinde yer alan antik
Laodikeia kentinin, coğrafi bakımdan çok
uygun bir noktada ve Lykos ırmağının
güneyinde kurulduğu biliniyor. Kentin adı
antik kaynaklarda daha çok ‘Lykos’un kıyısındaki Laodikeia’ şeklinde geçiyor. Diğer
antik kaynaklara göre ise kent, Milattan
Önce 261-263 yılları arasında II. Antiokhos
tarafından kuruluyor ve kente Antiokhos’un
karısı Laodike’nin adı veriliyor. Denizli’nin
18 kilometre kuzeyinde yer alan Hierapolis
antik kentinin ise Arkeoloji literatüründe
“Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve
diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanıyor. Kentin hangi eski coğrafi bölgede yer
aldığı tartışılır. Hierapolis coğrafi konumu
ile kendisini çevreleyen çeşitli tarihi bölgeler arasında yer alıyor. Antik coğrafyacı
Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde,
83
Tarihi ile ilgili fazla bilgiye
sahip olmamakla birlikte
bu bölgedeki insanların
uzun ötüşlü horozlara
gösterdikleri ihtimam
neticesinde Denizli
horozlarının ününün
günümüze kadar geldiği
tahmin ediliyor.
Hierapolis antik kentinin
ise Arkeoloji literatüründe
“Holy City” yani Kutsal
Kent olarak adlandırılması,
kentte bilinen bir çok
tapınak ve diğer dinsel
yapının varlığından
kaynaklanıyor.
COŞKUN KOŞAR
Lavin Otel sahibi
Pamukkale, Denizli
ilinde doğal bir zenginlik.
Pamukkale kaplıcaları
ve akan sulardan kalan
karbonat mineralleri
teraslarını travertenleri
kapsıyor.
Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir
Frigya kenti olduğunu ileri sürüyorlar. Antik
kaynaklarda, kentin Hellenistik dönem
öncesi adı ile ilgili bir bilgi bulunmuyor. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce kentte
bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı biliniyor. Pamukkale de, Denizli ilinde doğal bir zenginlik. Pamukkale
kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat
mineralleri teraslarını travertenleri kapsıyor.
Hem Türkiye’nin hem de Denizli’nin sembolü durumda olan bu doğal alanda çıkan
su kaynaklarının içindeki karbondioksitin
uçması ve su içerisindeki kalkerin çökmesi
ile kristalleşmiş olan travertenler, mucizevi bir güzelliği sahip. Bu eşsiz, doğal ve
pamuk tarlasını andıran alan aynı zamanda
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunuyor.
Türkiye’nin ziyaret edilesi yerlerinden olan
Pamukkale Travertenleri, en beyaz haliyle
sizi şaşırtmayı bekliyor.
Kongre ve toplantı
turizmi altertanif arıyor
Kongre turizmini İstanbul dışında geliştirmek için alternatif merkezlerine ihtiyaç
bulunuyor. İzmir, Antalya, Kuşadası, Pamukkale, Kapadokya gibi merkezler konaklama
altyapısı ve tarih/kültür varlıkları bakımından kongre turizmine uygun. Bu bölgelerde
bir büyük toplantı salonu dışında aynı anda
küçük oturumların da düzenlenebilmesi için
ana salonun haricinde bol miktarda başka
salonlara da ihtiyaç duyuluyor. Bunların
teknik donanımı eksiksiz olmalı. O nedenle
müstakil kongre merkezlerine ve büyük
kent otellerine gereksinim duyuluyor.
1999 senesinde Koşar Otel adıyla
çıktığımız bu sektördeki, vizyonumuzu oluşturan en temel yapıtaşı;
kalitede süreklilik ve mutlak müşteri memnuniyetidir. Lavin Otel
olarak Denizli’de otelcilik sektöründe hizmet, kalite ve müşteri
memnuniyetini esas alarak kalıcı
konuklar edinmenin değerine
inanıyor, konuklarımızın ihtiyaçlarına uygun değer katan çözümler
üretmeyi hedefliyoruz. Otelimizin
bünyesinde ; 52 standart, 2 roof
suit, 2 adette bedensel engelli için özel tasarlanmış odamız
mevcut. Kalıcı konuklar edinmenin
değerine inanıyor, konuklarımızla
aramızdaki dostluğa uzun vadeli
bakıyoruz. Zirve Et Balık Restoranı
ile hem otelimizde konaklayan
misafirlerimizin hem de Denizli
halkına hizmet veren kalite ve lezzetin yeni adresi otelimiz bünyesinde yer alıyor. Restoranımız 200
kişilik kapasitesi ile Türk, Osmanlı
ve dünya mutfaklarından çok özel
lezzetler sunuyor. Aynı zamanda
otelimiz bünyesinde işletmeye açılan, Denizli merkezde bir ilki gerçekleştirdiğimiz 85 metrekarelik
kapalı yüzme havuzu, son teknolojiyle donatılmış fitness salonu,
masaj salonu, sauna, buhar odası,
dinleme odası, Türk hamamı ve
bahçemiz ile hem otelimizde konaklayan misafirlerimize hem de
değerli Denizli halkına alternatif ve
farklı programlarla sunduğumuz
Lavin Spa merkezimiz bulunuyor.
made by denizli l kasım
84
kültür
‘HOROZ’UN SESİ
ATA SPORUNU
ŞAHA KALDIRDI
Atlı spor dallarının
Türkiye’deki merkezlerinden
biri olacak Denizli, bu yıl yarı
final cirit müsabakalarına
Geleneksel Spor Oyunları
sahasında ev sahipliği yaptı.
Denizli’de gerçekleştirilen
cirit müsabakalarına Uşak
ve Manisa illerinden cirit
takımları ve sporcuları
katıldı.
ürklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya
geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu, cirit... Anadolu’da
oynanan ve atlı spor olarak da anılan
cirit, başlangıçtan beri nesilden nesille
intikal ederek günümüzde de varlığını devam
ettiriyor. Alparslan döneminde Anadolu’da
oynanan bu spor dalının, özellikle Doğu
Anadolu ve Ege’nin farklı yörelerinde daha
yaygın olduğu görülüyor. Anadolu’da 11’inci
ve 16’ncı yüzyılları arasında bir savaş oyunu
olarak oynanan atlı sporun, sonraki dönemlerde özellikle ve 19’uncu yüzyılda Osmanlı
İmparatorluğu ülkesi ve sarayında en büyük
gösteri sporu olarak kendini gösterdiği
dikkati çekiyor. Dikkat çekici bir nokta
ise müsabakalarda yaşanan hayati tehlike
nedeniyle II. Mahmut döneminde bu oyunun
oynanmasının yasaklanması. Cirit, daha sonra
tekrar bir gösteri oyunu olarak Anadolu’da
oynanmaya başlanıyor. Türkiye’de Cirit
kasım l made by denizli
sporuna günümüzde yoğun ilginin, Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı’nın
organizasyonuyla bölgede yaşayan insanlarca
gösterildiği gözlemleniyor. 1996 yılında ata
sporlarının yaygınlaşması ve gelişmesi için
kurulan Geleneksel Spor Dalları Federasyonu
Başkanlığı, gerçekleştirdiği yarışmalar ile
köklü bir geleneği ve camiayı geleceğe en iyi
şekilde hazırlamaya çalışıyor. Federasyon,
ayrıca her türlü etkinliklerden kamuoyunu
anında haberdar ederek bu camiaya gönül verenleri tek bir çatı altında topluyor. Gelenek-
sel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı, şu
anda Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü İlk Çağ Tarihi Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan tarafından
yürütülüyor. Federasyonun 2014 faaliyet
programında yer alan Atlı Cirit Yarı Final
Grup müsabakaları Denizli, Bursa, Kütahya
ve Konya kentlerinde dört grupta gerçekleşti.
Denizli Büyükşehir Belediyesi Geleneksel Spor
Oyunları Kompleksi ve Atletizm Sahası’nın ev
sahipliğini gerçekleştirdiği müsabakalar, 40’ar
dakikalık iki devre halinde oynandı. Uşak 1
85
Eylül Atlı Spor Kulübü, Uşak Omurca Atlı Cirit
Spor Kulübü, Manisa Selendi Beypınar Atlı
Cirit Spor Kulübü ve Uşak Karaoğlan Atlı Cirit
Spor Kulübü’nün katıldığı yarı final müsabakalarının galibi grubu namağlup tamamlayan Manisa Selendi Beypınar atlı Cirit Spor
Kulübü oldu.
Ciritte Erdem; ‘Rakibi Bağışlama’
Savaşta düşmanı takım halinde alt etmeye,
mağlup etmeye yönelik davranışlar ve sonuçta
güçlü olanın galibiyeti, cirit müsabakalarının
ana teması. Hal böyle iken, hiçbir spor müsabakasında bulunmayan sadece ciritte olan
‘rakibi affetme, bağışlama’ davranışı, ciride
farklı bir anlam yüklüyor. Rakibini bağışlayan
sporcuya ve takımına puan kazandırıyor. Zayıf
düşene el kaldırmamanın, güçsüze vurmak
yerine onu bağışlamanın gerekliliğini ifade
eden bu davranış, adeta spor ve erdemin bir
arada sergilenişi... Hasmının önünü kesip, ona
ciritle vurma fırsatı varken vurmayan, rakibini affeden sporcuların bu anlamlı davranışları
onların asaletini ortaya koyuyor. Özellikle
Erzurum, Bayburt, Erzincan, Sivas, Denizli,
Uşak, Manisa, Tokat ve Söğüt yörelerinde
cirit müsabakaları yapılırken, insanların bu
spora karşı ilgisinin de yoğun olduğu dikkati
çekiyor. Anadolu’da günden güne sayısı artan
cirit kulüpleri hem kendi aralarında yöresel
olarak ve hem de Türkiye Geleneksel Spor
Dalları Federasyonu iş birliği ile yılın her mevsiminde müsabakalar düzenliyorlar. Federasyon olarak Türkiye’de oynanan cirit oyunları
Türklerin ciride verdikleri önemin göstergesi
olarak görülüyor.
Kulübü, Uşak Omurca Atlı Cirit Spor Kulübü,
Manisa Selendi Beypınar Atlı Cirit Spor Kulübü ve Uşak Karaoğlan Atlı Cirit Spor Kulübü
arasında gerçekleştirildi. İkinci grup müsabakaları Bursa’da Sivas Spor Kulübü, Denizli
Yeni Güney Atlı Spor Kulübü, Erzurum Şengel
Atlı Spor Kulübü ve Erzurum Kombina Atlı
Spor Kulübü arasında yapıldı. Üçüncü grup
müsabakaları Kütahya’da Erzurum Atlı Spor
Kulübü, Uşak Karun Atlı Cirit Spor Kulübü,
Uşak Köroğlu Atlı Spor Kulübü ve Erzincan
Atlı İhtisas Spor Kulübü arasında gerçekleştirildi. Dördüncü grup müsabakaları Konya’da
Erzurum Akıncılar Atlı Spor Kulübü, Erzurum
Ejder Atlı Spor Kulübü, Uşak Susuzören Atlı
Cirit Spor Kulübü ve Erzurum Çayırtepe Atlı
Spor Kulübü arasında yapıldı.
Dörtnal, Rahvan, At Başı...
Takımlar arasındaki müsabakaları izlerken,
seyircilerin heyecanını yukarılara taşıyan ciritte de her spor dalında olduğu gibi kullanılan
özel ifadeler bulunuyor. Bunlar hem oyunla
alâkalı ve hem de nesnel ifadeler. Oyunla ilgili
olanlar: Cirit oynanan saha için ‘alan’. Ahaliyi
Cirit müsabakalarının ana
teması, diğer sporlarda
olduğu gibi rakibi takım
halinde alt etmeye çalışmak.
Ancak en önemli fark, rakibi
affetme ve bağışlama
hakkının olması.
oyundan haberdar etmek için davul ve zurna
ile oyun öncesi ve oyun oynanırken de oyuna
renk katması maksadıyla özel ritimlerde
çalınan müziğe ‘cirit havası’. Oyundan önce
atları oyuna motive etmek maksadıyla oyunun
oynandığı yöreye özel olarak yine davul-zurna
ile çalınan müziğe ‘at oynatma havası’. Beş
kişiden oluşan takıma ‘bölük’. Yedi kişiden
oluşan takıma da ‘alay’ deniyor.
Atlarla ilgili olanlar da: Atın iki ayakla koşuyormuş gibi aynı tarafta bulunan ayaklarını
eş zamanlı atarak yaptığı, düzenli yürüyüş
şekline ‘rahvan’. Binicisini sarsmadan koşan
ata ‘rahvan at’. Atın arka kalçalarına yüklenerek yaptığı yavaş yürüyüşüne ‘aheste’.
Atın çapraz olarak ayak atmak suretiyle hızlı
ve sert yürüyüşüne ‘tırısa kalkmak’. Atın
süratli koşma şekline ‘dörtnal’. Atın dörtnal
koşmasının en hızlı olanına ‘hücum dörtnal’.
İki atın aynı hizada oluşuna ‘at başı’. Atların
baş kısmına takılan başlığa ‘dizgin’. Atın bel
kısmına üstten keçe veya post üzerine konan
kolon kayışları ile bağlanan ve kesici olmayan
üzengilerden oluşan teçhizata da ‘eyer’ deniyor. Sporcularla ilgili olanlar ise: Atlı askere
süvari anlamında Osmanlı, cirit oyununda iyi
at binenler ve at oyunlarında becerisi olan
oyunculara ‘sipahi’. Kendi içlerinde hiyerarşik
bir düzende atlı olarak cirit oyununa katılan
takım gücüne ‘seğmen’. At üzerinde beceri ve
hüner gösteren oyuncuya, biniciye ‘at cambazı’. Cirit oyununda at üzerinde sıra halinde
duranlara ‘menzil’. Bir kolunda işaret bulunan
takım kaptanına ‘takım kolbaşısı’. Attığı ciridi
rakibinin atına isabet ettiren oyuncuya ‘acemi’, oyun esnasında isabet alıp ölen kişilere
‘şehit’ deniyor.
Denizli’de 4 karşılaşma oynandı
Geleneksel Spor Dalları Federasyonu
Başkanlığı tarafından bu yıl gerçekleştirilen Atlı Cirit müsabakaları çeyrek final ile
başladı. Çeyrek finale Türkiye’nin farklı
bölgelerinden sporcular katıldı. Balıkesir’den,
Bayburt’tan, Bursa’dan, Denizli’den, Kars’tan,
Kocaeli’nden, Kütahya’dan, Malatya’dan,
Manisa’dan 1 takım (birinci); Erzincan’dan
2 ve Sivas’tan 2 takım (birinci ve ikinci),
Erzurum’dan ve Uşak’tan 6 takım (birinciden
altıncıya kadar) müsabakaların çeyrek final
ayağında mücadele etti. Tamamlanan çeyrek
final karşılaşmaları sonrası yarı finaller farklı
gruplarda 15 Eylül 2014 ila 27 Ekim 2014
tarihleri arasında yapıldı. Müsabakaların gerçekleştirildiği gruplar şunlar: Birinci grup müsabakaları Denizli’de Uşak 1 Eylül Atlı Spor
Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin Türk sporuna
kazandırdığı, Denizli Büyükşehir Belediyesi
Geleneksel Spor Oyunları Kompleksi ve Atletizm
Sahası, 2014 Türkiye Atlı Cirit Şampiyonası’nın
yarı final karşılaşmalarına ev sahipliği yaptı.
made by denizli l kasım
86
üretim
KARA BULUTLAR
PAMUĞUN
ÜSTÜNDEN GEÇTİ
Pamuk, tekstil ve hazır giyim sektörleri için en önemli
hammadde. Dünyada üretilen pamuğun üçte ikisi
Çin, Hindistan ve ABD kaynaklı. Bu ülkelerin kısıtlayıcı
politikalarının gelecek dönemde sıkı olmayacağı
beklentisi sektörü umutlandırıyor.
B
eyaz Altın’ın Anadolu topraklarında kullanımı M.Ö. 330’a
kadar geriye gidiyor. Asıl
gelişim ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde görülüyor.
Devlet, 13’üncü ve 14’üncü yüzyılda
Ortadoğu’dan ve Balkanlardan getirilen
tohumları Ege ve Çukurova bölgelerindeki insanlara ücretsiz dağıtıyor. Çiftçilere
sunulan bu teşvikle, ‘beyaz Altın’ın üretimi
artıyor. Cumhuriyet döneminde de aynı
politikalar teknik olarak desteklenerek
devam ettiriliyor. Bundan dolayıdır ki Ege
ve Çukurova bölgeleri pamuğun anavatanı
sayılıyor. Son yüzyılda da artan nüfus,
doğallığa olan ilginin giderek artması ve
yaşam standardının yükselmesi, ‘beyaz
Altın’a olan talebi de artırıyor. Yaygın ve
zorunlu kullanım alanıyla insanlık açısından, yarattığı katma değer ve istihdam
olanaklarıyla da üretici ülkeler açısından
pamuk artık büyük ekonomik öneme sahip. İnsan yaşantısında, tekstil, beslenme
ve besleme sanayinden, film malzemesi
yapımına ve harp sanayine kadar elliden fazla sanayi kolunun hammaddesini
oluşturan ‘beyaz altın’, dünya nüfusunun
hızla artışı yanında, toplumların sosyoekonomik yapısının oluşturduğu istemlere
bağlı olarak da hızla önem kazanıyor.
kasım l made by denizli
Örneğin 19’uncu yüzyılda kullanılan liflerin yüzde 78’ini yün, yüzde 18’ini keten,
yüzde 4’ünü pamuk oluştururken, 20’nci
yüzyılda pamuk liflerinin kullanım oranı
yüzde 74’e yükseliyor, yün yüzde 20’ye,
keten ise yüzde 6’ya düşüyor. Dünya
tekstil sektörleri için önemi her geçen gün
artan pamuk için üretimde liderliği elinde
tutan Çin ile ihracatta lider olan Amerika
Birleşik Devletleri’nin pamuk politikası,
dünya tekstilcilerinin merceğinde.
Türkiye üretimde 7’nci,
tüketimde 4’üncü
Çeşitli coğrafi bölgelerde yetiştirilen
pamuğun ekildiği kıtaların başında, Asya,
Amerika ve Afrika geliyor. Üretimde önde
gelen sekiz ülke sırasıyla, Hindistan, Çin,
Amerika Birleşik Devletleri, Pakistan, Brezilya, Özbekistan, Türkiye ve Avustralya
olarak dikkati çekiyor. Bu ülkeler dünyadaki pamuğun yüzde 87’sini üretiyor.
Tüketimde ise önde gelen sekiz ülke 8.3
milyon tonla Çin, 5.3 milyon tonla Hindistan, 2.3 milyon tonla Pakistan, 1.4 milyon
tonla Türkiye, 900 bin tonla Bangladeş ve
Brezilya, 800 bin tonla Amerika Birleşik
Devletleri ve 700 tonla Vietnam olarak
sıralanıyor. Dünyadaki pamuk verimliliği
sıralamasında ise Türkiye’nin Avustralya
ve İsrail’den sonra üçüncü sırada bulunması dikkati çekiyor. Dünya tüketiminde
üst sıralarda ve verimlilikte iyi bir konumda olmasına rağmen Türkiye’de, gerekli
düzeyde üretim yapılamıyor. Buna karşın,
sınırlı sayıda ülkenin ekolojisi pamuk
tarımına el verdiğinden, Dünya üretiminin yaklaşık yüzde 87’sini, Türkiye’nin
de içinde olduğu sekiz ülke tarafından
gerçekleştiriliyor.
Üretimde Çin, ihracatta ABD lider
Çin hala dünya pamuk stoklarının önemli
bir bölümü elinde bulundurduğundan
dünya çapında tekstil ve hazır giyim sek-
87
törü Çin’in ve Ardından gelen Hindistan
ve Amerika Birleşik Devletleri’nin politikalarını yakından izliyor. Gelecek aylardan Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik
Devletleri’nin politikalarındaki herhangi
bir değişiklik dünyadaki pamuk arzını etkileyebilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde
üretimin düşmesi, Hindistan’da ise artan
bir seyir izlemesi sonucu son Hindistan’ın,
Amerika Birleşik Devletleri’ni açık bir
farkla geride bıraktığı görülüyor. Lakin
Amerika Birleşik Devletleri’nin ihracattaki
liderliği hala devam ediyor. Çin ithalatları
Çin hükümeti tarafından ithalat kota sistemi ile yönetiliyor. Bu sistem, Çin’in Dünya
Ticaret Örgütü’ne katılımı dolayısıyla gerekli olan minimum ithalat seviyesini yani
894 bin tonu kapsıyor. Kota sistemi dışından yüzde 40 gümrük vergisi ödeyerek
Çin hükümetinin, 2015
yılında herhangi bir
ihtiyari kota tahsis
etmeyeceğini duyurması
pazar açısından önemli
bir olay.
pamuk ithal etme ihtimali hariç bırakılırsa,
Dünya Ticaret Örgütü ile ilgili minimumun
ötesindeki her miktar hükümet takdiri
ile belirleniyor. Değişik türdeki Çin ithalat
kotaları arasındaki farkların açıklanması,
Çin hükümetinin Çin ithalat talebini ne şekilde belirlendiğinin anlaşılması açısından
önemli görülüyor. Çin hükümeti, 19 Eylül
2014’te 2015 takvim yılında herhangi bir
ihtiyari kota tahsis etmeyeceğini duyurduğu göz önünde tutulduğunda, pazar
açısından bu, önemli bir olay. Çünkü Çin’in
ne kadar pamuk ithal edebileceği sorusu
daima başlıca belirsizlik kaynağı oluyordu.
İthalatların düşük seviyeye kısıtlanacağına
made by denizli l kasım
>>
88
üretim
dair bu açıklama dünya çapındaki fiyatlara aşağı yönlü baskı uyguladı. 2015 için
yapılan açıklamaya rağmen, 2014 takvim
yılından ne kadar ihtiyari kotanın kaldığı
ve ocak ayı öncesinde ne kadarının kullanılacağı bilinmiyor. Muhtemel hacim ne
olursa olsun 2014’ten kalan kotanın, hem
Çin içinde hem de dışında rekor seviyede
stokların bulunduğu 2014/15 hasat yılı
için baskın olan pazar esaslarının durumunu değiştirmesi pek mümkün görünmüyor.
Pamuk fazlalığı fiyatlara aşağı yönlü baskı
uygulamaya gelecekte de devam edeceği
tahmin ediliyor.
Pamukta Ege ve
Çukurova öne çıkıyor
Türkiye, pamuk ekim alanı yönünden
Dünya’da yedinci; birim alandan elde edilen
lif pamuk verimi yönünden dördüncü;
pamuk üretim miktarı yönünden yedinci;
pamuk tüketimi yönünden dördüncü; pamuk
ithalat yönünden üçüncü ülke konumunda
bulunuyor. Organik pamuk üretimi yönünden ise Türkiye dünyanın en önde gelen
ülkelerinden birisi. Türkiye’de pamuk
üretiminin Ege, Antalya, Çukurova ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunlaştığı
görülüyor. 2014-2015 (Ekim dahil) sezonunda dünya genelinde kütlü pamuk üretimi
76.5 milyon tona ulaşırken, aynı sezon lif
pamuk üretimi ise 26.0 milyon ton oluyor.
Türkiye’de ise 2014-2015 sezonunda 700
bin ton lif pamuk üretildiği görülüyor. Buna
karşılık Türkiye’de tekstil ve hazır giyim
sektörlerinin ihtiyacı olan pamuk miktarı 1
milyon 500 bin tonun üzerinde. Sektörün
ihtiyaç duyduğu pamuğun 800 bin tonluk
bölümü ithalat yoluyla tedarik ediliyor. İthalatın yapıldığı ülkelerin başında 456 bin 113
ton ile Amerika Birleşik Devletleri geliyor.
Bu ülkeden yapılan ithalat için 872 milyon
810 bin dolar ödeme yapılıyor. Amerika
Birleşik Devletleri’ni, 104 bin 442 tonla
Türkmenistan, 94 bin 480 tonla Yunanistan, 56 bin 480 tonla Brezilya, 30 bin 668
tonlar Tacikistan, 21 bin 451 tonlar Suriye,
7 bin 478 tonla Hindistan, 5 bin 608 tonla
Özbekistan, 4 bin 935 tonla Azerbaycan ve
4 bin 785 tonla Arjantin takip ediyor.
DÜNYA
PAMUK ÜRETİMİ
Pamuk ithalatının maliyeti;
15 milyar dolar
Pamuğun kullanıldığı tekstil ve hazır giyim
sektörlerinin 2000 yılından 2013 yılının
sonuna kadar pamuk ithalatı için yurt
dışına ödenilen dövizin 15 milyar dolara
ulaştığı tahmin ediliyor. Bu dönemde sadece Amerika Birleşik Devletleri’ne ödenilen
miktar 8 milyar dolara ulaşıyor. Ayrıca
komşu Yunanistan’ın ürettiği pamuğun
yüzde 40’ını Türkiye ithal ediyor. Yurt
dışından pamuk ithal emek zorunda kalan
tekstil ve konfeksiyon sanayisi, Türkiye’nin
en rekabetçi olduğu sektör. Bu açıdan
pamuk için Türkiye’nin stratejik ürünü denebilir. 2013 yılında tekstil-hammaddeleri
ve hazırgiyim 11.8 milyar dolarlık ithalatına karşın, 25.7 milyar dolarlık ihracat
gerçekleştirdiği görülüyor. Sektörün net
döviz getirisinin 13.6 milyar dolar olduğu
dikkati çekiyor. Ayrıca Türkiye’nin net
ihracatçı olan iki sektöründen birisi ve en
büyüğü. Türkiye’de 2012-2013 sezonunda
488 bin hektar alanda pamuk ekimi yapıldığı görülüyor. Bu alanda yapılan ekimden
DÜNYA
PAMUK İHRACATI
26.0
7.5
DÜNYA
PAMUK TÜKETİMİ
24.8
milyon
metrik ton
milyon
metrik ton
milyon
metrik ton
Pamuk üretimde ilk üç ülke
Hindistan
ABD
Pamuk tüketimde ilk üç ülke
Çin
Çin
6.7
milyon
metrik ton
6.6
milyon
metrik ton
Pakistan
3.6
8.3
milyon
metrik ton
5.3
milyon
metrik ton
7.5
Pamuk ihracatta ilk üç ülke
Birezilya
ABD
Pamuk ithalatta ilk üç ülke
2.3
2.2
milyon
metrik ton
1.1
milyon
metrik ton
Türkiye
Çin
Hindistan
milyon
metrik ton
milyon
metrik ton
Hindistan
milyon
metrik ton
DÜNYA
PAMUK İTHALATI
Bangladeş
0.7
milyon
metrik ton
1.5
milyon
metrik ton
0.8
1.0
milyon
metrik ton
milyon
metrik ton
>>
89
c ton kütlü üretimi sağlanıyor.
Dekar başına kütlü verimi
475 kilogram oluyor. Bu kütlü
üretiminden 885 bin ton lif üretiliyor. Dekar başına lif üretimi
176 kilogram ulaşıyor. Çırçır
randımanı yüzde 37’de kalıyor.
Türkiye’nin ithalatının azaltması
için en önemli stratejik ürünlerden olan pamuk üretiminin
birim fiyatı 95 cente ulaşıyor.
Üretimde lider ülkelerin üretim
birim fiyatlarına bakıldığında
en yüksek maliyetin Türkiye’de
olduğu görülüyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Yunanistan’da
üretim birim fiyatı 88 cent,
Çin’de 73 cent, Hindistan’da 42
cent, Pakistan’da ise 35 cent
olarak beliriyor.
Türkiye’nin “Beyaz Altın”
politikası
Tekstil sektörü önemini koruduğu sürece Türkiye pamuk
üretimini sürdürmek ve ithalatına ikameci önlemler alarak
karlılığını ve rekabet gücünü
geliştirmek zorunda. Türkiye’de
alternatif ürünlerin pamuğa
göre fırsat maliyetini incelemek
önem teşkil ediyor. Pamuk
ile mısırın dekar başına fırsat
maliyetine bakıldığında pamuğun üretimi için tarla parası,
tohum ve su ücreti gibi birçok
ücret dahil toplam maliyeti
878 lira. mısırın üretimi için de
tarla parası, tohum ve su ücreti
gibi birçok ücret dahil toplam
maliyeti 895 liraya ulaşıyor.
Elde edilen gelire bakıldığında
ise pamuk bin 182 lira dekar
başına gelir, mısır ise bin 008
lira gelir sunuyor. Türkiye’de,
oldukça güçlü bir pamuk üretimi yapılanması olmasına karşın,
bu güçlü yapıyı olumsuz yönde
etkileyebilen birçok sorunlar
bulunuyor. Pamuk üretimini
olumsuz yönde etkileyebilen
ve çözümlenmesi gereken bu
sorunlar; pamuk tarımındaki
üretim masraflarının yüksek
olması; pamuk tarımında, çeşit,
tohumluk ve üretim tekniği
konularındaki sorunlar; pamuk
hasadı, hasat sonrası (çırçırlama) ve yabancı madde sorunları; pamuk standardizasyon
sistemindeki sorunlar; pamuk
üretim ve işleme tekniği konusundaki eğitim yetersizliği; pamuk ile ilgili kesimler arasındaki
iletişim ve işbirliği yetersizliği
olarak sıralanabilir.
DÜNYA PAMUK TÜKETİMİ
YILLAR
2013-2014
2014-2015
Eylül
Ekim
Çin
7.5
7.9
8.3
Hindistan
5.1
5.4
5.3
Pakistan
2.3
2.3
2.3
Türkiye
1.4
1.4
1.4
Bangladeş
0.9
1.0
0.9
Diğerleri
6.4
6.4
6.5
Toplam
23.6
24.4
24.8
MİLYON METRİK TON
DÜNYA PAMUK İHRACATI
YILLAR
YILLARA GÖRE PAMUK İTHALATI VE TEKSTİL İHRACATI
YILLAR
PAMUK İTHALATI
PAMUK İTHALATI
TEKSTİL İHRACATI
2009
760
1013
8097
2010
895
1726
9458
2011
611
1864
2012
618
2013
2013-2014
2014-2015
Eylül
Ekim
ABD
2.3
2.2
2.2
Hindistan
2.0
1.2
1.1
Brezilya
0.5
0.8
0.7
11448
Avustralya
1.1
0.7
0.7
1280
11650
Özbekistan
0.6
0.5
0.5
876
1689
12751
Diğerleri
2.4
2.3
2.3
METRİK TON
MİLYON DOLAR
MİLYON DOLAR
Toplam
8.9
7.7
7.5
MİLYON METRİK TON
DÜNYA PAMUK ÜRETİMİ
YILLAR
2013-2014
Eylül
2014-2015
DÜNYA PAMUK İTHALATI
Ekim
YILLAR
Hindistan
6.7
6.5
6.7
Çin
7.1
6.4
6.6
ABD
2.8
3.6
3.6
Pakistan
2.1
2.1
2.1
Brezilya
1.7
1.6
Diğerleri
5.5
Toplam
26.0
2013-2014
2014-2015
Eylül
Ekim
Çin
3.1
1.7
1.5
Bangladeş
0.9
1.0
1.0
Türkiye
0.9
0.8
0.8
Vietnam
0.7
0.7
0.8
1.5
Endonezya
0.7
0.6
0.7
5.5
1.5
Diğerleri
2.6
2.8
2.7
25.7
26.0
Toplam
8.9
7.7
MİLYON METRİK TON
7.5
MİLYON METRİK TON
made by denizli l kasım
90
göstergeler
TÜRKİYE GENELİ SEKTÖREL BAZDA İHRACAT RAKAMLARI -1000 $
EKİM
OCAK-EKİM
SEKTÖRLER
2013
2014
Değişim (‘14/’13)
Pay(14) (%)
2013
2014
Değişim (‘14/’13)
Pay(14) (%)
I. TARIM
1,821,905
2,013,939
10.5
16.0
16,889,368
17,998,276
6.6
13.7
1,285,622
1,481,005
15.2
11.8
11,714,006
12,391,325
5.8
9.4
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam.
533,747
564,441
5.8
4.5
5,239,866
5,465,294
4.3
4.2
Yaş Meyve ve Sebze
217,580
212,861
-2.2
1.7
1,651,917
1,719,661
4.1
1.3
Meyve Sebze Mamulleri
122,192
125,859
3.0
1.0
1,064,761
1,169,175
9.8
0.9
Kuru Meyve ve Mamulleri
152,873
194,862
27.5
1.5
1,142,094
1,165,173
2.0
0.9
Fındık ve Mamulleri
181,405
267,756
47.6
2.1
1,400,473
1,707,539
21.9
1.3
Zeytin ve Zeytinyağı
23,072
14,896
-35.4
0.1
386,746
187,957
-51.4
0.1
Tütün ve Mamulleri
50,116
95,957
91.5
0.8
764,522
905,321
18.4
0.7
Süs Bitkileri
4,637
4,373
-5.7
0.0
63,627
71,205
11.9
0.1
172,494
181,394
5.2
1.4
1,609,603
1,874,781
16.5
1.4
172,494
181,394
5.2
1.4
1,609,603
1,874,781
16.5
1.4
363,789
351,541
-3.4
2.8
3,565,760
3,732,170
4.7
2.8
363,789
351,541
-3.4
2.8
3,565,760
3,732,170
4.7
2.8
9,606,256
10,236,584
6.6
81.3
97,579,606
103,522,643
6.1
78.9
1,063,295
1,110,969
4.5
8.8
10,220,526
10,940,078
7.0
8.3
Tekstil ve Hammaddeleri
707,834
758,768
7.2
6.0
6,912,631
7,484,172
8.3
5.7
Deri ve Deri Mamulleri
161,907
144,469
-10.8
1.1
1,544,990
1,540,274
-0.3
1.2
Halı
193,554
207,732
7.3
1.6
1,762,905
1,915,631
8.7
1.5
1,394,133
1,508,600
8.2
12.0
14,266,090
14,904,124
4.5
11.4
1,394,133
1,508,600
8.2
12.0
14,266,090
14,904,124
4.5
11.4
7,148,828
7,617,015
6.5
60.5
73,092,989
77,678,441
6.3
59.2
Hazırgiyim ve Konfeksiyon
1,334,106
1,503,680
12.7
11.9
14,281,164
15,875,777
11.2
12.1
Otomotiv Endüstrisi
1,749,418
1,713,229
-2.1
13.6
17,463,363
18,642,982
6.8
14.2
Gemi ve Yat
47,933
175,947
267.1
1.4
1,009,152
1,052,933
4.3
0.8
Elektrik Elektronik ve Hizmet
1,054,290
1,053,840
0.0
8.4
9,452,160
9,977,327
5.6
7.6
Makine ve Aksamları
450,316
496,436
10.2
3.9
4,690,931
5,022,848
7.1
3.8
Demir ve Demir Dışı Metaller
534,888
564,001
5.4
4.5
5,605,997
5,953,517
6.2
4.5
Çelik
1,044,197
1,052,746
0.8
8.4
11,500,330
11,160,314
-3.0
8.5
Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri
241,268
245,980
2.0
2.0
2,641,086
2,653,247
0.5
2.0
Mücevher
193,818
330,227
70.4
2.6
1,824,461
2,200,497
20.6
1.7
Savunma ve Havacılık Sanayii
129,842
120,643
-7.1
1.0
1,116,134
1,327,092
18.9
1.0
İklimlendirme Sanayii
362,202
350,973
-3.1
2.8
3,419,034
3,716,605
8.7
2.8
Diğer Sanayi Ürünleri
6,548
9,312
42.2
0.1
89,178
95,300
6.9
0.1
384,744
348,182
-9.5
2.8
4,174,997
3,893,638
-6.7
3.0
384,744
348,182
-9.5
2.8
4,174,997
3,893,638
-6.7
3.0
11,812,904
12,598,705
6.7
100.0
118,643,971
125,414,558
5.7
95.6
5,541,781
5,726,233
3.3
4.4
124,185,752
131,140,791
5.6
100.0
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER
B. HAYVANSAL ÜRÜNLER
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ
Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri
II. SANAYİ
A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
C. SANAYİ MAMULLERİ
III. MADENCİLİK
Madencilik Ürünleri
T O P L A M (TİM*)
İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat
11,812,904
T O P L A M (TİM+TUİK*)
12,598,705
6.7
100.0
İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ BAZINDA İHRACAT RAKAMLARI (1000 $)
AKİB
BAİB
DAİB
DENİB
DKİB
EİB
GAİB
İİB
İMMİB
İTKİB
KİB
OAİB
UİB
TOPLAM
kasım l made by denizli
2013
966,702
134,842
233,109
177,406
88,115
997,737
810,233
496,782
3,375,712
1,550,807
138,551
992,304
1,850,606
11,812,904
2014
1,155,087
129,515
215,577
199,661
75,718
1,025,106
782,123
570,985
3,789,957
1,648,890
174,907
989,551
1,841,628
12,598,705
EKİM
Değişim ('14/'13)
19.5
-3.9
-7.5
12.5
-14.1
2.7
-3.5
14.9
12.3
6.3
26.2
-0.3
-0.5
6.7
Pay(14) (%)
9.2
1.0
1.7
1.6
0.6
8.1
6.2
4.5
30.1
13.1
1.4
7.9
14.6
100
2013
9,985,573
1,222,014
2,527,263
1,727,666
929,553
9,935,011
7,613,966
5,329,030
33,281,016
16,508,731
1,103,357
9,691,059
18,789,733
118,643,971
2014
10,521,173
1,326,252
2,516,711
1,940,586
845,757
10,282,318
7,369,819
5,674,318
35,902,784
17,457,521
1,264,470
10,615,748
19,697,101
125,414,558
OCAK-EKİM
Değişim ('14/'13)
5.4
8.5
-0.4
12.3
-9.0
3.5
-3.2
6.5
7.9
5.7
14.6
9.5
4.8
5.7
Pay(14) (%)
8.4
1.1
2.0
1.5
0.7
8.2
5.9
4.5
28.6
13.9
1.0
8.5
15.7
100
91
İHRACATTA İLK 20 ÜLKE (1000 $)
İHRACATTA İLK 20 İL (1000 $)
OCAK EKİM
DEĞİŞİM (%)
ALMANYA
12,507,050
9.97
10,677,702
IRAK
8,650,320
6.90
1,063,146
10,261,713
BİRLEŞİK KRALLIK
8,074,943
6.44
İZMİR
710,080
7,528,424
İTALYA
5,818,848
4.64
ANKARA
592,935
6,218,876
FRANSA
5,398,794
4.30
GAZİANTEP
569,742
5,419,891
RUSYA FEDERASYONU
5,072,549
4.04
MANİSA
436,226
3,529,765
BİRLEŞİK DEVLETLER
5,008,446
3.99
DENİZLİ
275,771
2,713,689
İSPANYA
3,962,140
3.16
SAKARYA
184,836
2,251,670
İRAN
2,936,788
2.34
HATAY
154,414
1,668,505
HOLLANDA
2,839,431
2.26
ADANA
161,853
1,555,821
MISIR
2,714,481
2.16
KAYSERİ
153,739
1,552,730
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
2,641,613
2.11
MERSİN
164,149
1,389,523
ROMANYA
2,554,130
2.04
SUUDİ ARABİSTAN
2,517,428
2.01
KONYA
115,272
1,268,010
İSRAİL
2,470,071
1.97
TRABZON
111,284
1,000,072
BELÇİKA
2,454,484
1.96
ANTALYA
83,922
883,576
ÇİN HALK CUMHURİYETİ
2,383,050
1.90
ESKİŞEHİR
66,990
752,455
AZERBAYCAN-NAHÇİVAN
2,342,831
1.87
MARDİN
84,774
747,433
POLONYA
2,012,450
1.60
K.MARAŞ
71,207
740,108
TÜRKMENİSTAN
1,874,541
1.49
ŞIRNAK
54,850
696,501
İlk 20 Ülke Toplam
84,234,387
67.16
TÜRKİYE TOPLAM
12,598,705
125,414,558
Genel Toplam
125,414,558
100.00
EKİM 014
OCAK-EKİM 2014
İSTANBUL
5,687,235
56,345,311
BURSA
987,788
KOCAELİ
EN YÜKSEK İHRACAT ARTIŞI ELDE EDİLEN İLK 10 ÜLKE
ÜLKE (Bin$)
2013 - EKİM
2014 - EKİM
Değ. %
UMMAN
11,645
52,174
348.0%
PERU
7,842
25,705
227.8%
KOLOMBİYA
7,143
20,690
189.7%
KATAR
13,589
38,227
181.3%
YILLAR İTİBARİYLE TÜRKİYE İHRACATI 2002-2013 (1000 $)
160000000
152461736.6 151796483
132027195.6
140000000
120000000
107271749.9
100000000
80000000
TAYLAND
10,360
28,673
176.8%
KAMERUN
5,474
10,694
95.4%
FİNLANDİYA
19,304
36,883
91.1%
MISIR
206,773
369,785
78.8%
20000000
BANGLADEŞ
9,250
16,234
75.5%
0
İRAN
210,067
361,442
72.1%
134906868.8
131140791.1
113883219.2
102142612.6
85534675.52
73476408.14
63167152.82
60000000
47252836.3
36059089.03
40000000
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
made by denizli l kasım
göstergeler
92
DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ / SEKTÖREL BAZDA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI / FOB ($) USD
EKİM
SEKTÖR
OCAK - EKİM
01 KASIM - 31 EKİM / 12 AY
2013
2014
DEĞ(%)
2013
2014
DEĞ(%)
2012/2013
2013/2014
DEĞ(%)
7,637,543
8,793,525
15.14%
91,375,873
105,504,542
15.46%
108,871,678
126,725,498
16.40%
3,447,537
4,010,095
16.32%
46,019,176
53,231,868
15.67%
54,491,029
63,853,473
17.18%
- Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar
426,958
800,967
87.60%
5,682,087
9,651,021
69.85%
6,432,091
11,090,063
72.42%
- Yaş Meyve ve Sebze
713,504
646,609
-9.38%
6,410,338
4,869,309
-24.04%
7,246,223
6,743,807
-6.93%
- Meyve Sebze Mamulleri
1,037,502
1,187,049
14.41%
24,503,179
26,851,172
9.58%
29,356,266
31,801,228
8.33%
- Kuru Meyve ve Mamulleri
996,125
1,048,425
5.25%
7,563,124
8,916,809
17.90%
9,351,597
10,454,247
11.79%
- Fındık ve Mamulleri
273,269
277,218
1.45%
1,704,758
2,621,222
53.76%
1,941,352
3,423,551
76.35%
- Zeytin ve Zeytinyağı
0
771
-
39,983
6,401
-83.99%
47,782
14,518
-69.62%
- Tütün
0
0
-
0
0
-
0
0
-
- Süs Bitkileri ve Mam.
179
49,057
27327.56%
115,707
315,934
173.05%
115,719
326,059
181.77%
B. SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL ÜRÜNLER
2,305,304
3,595,407
55.96%
25,188,304
31,301,545
24.27%
29,672,795
36,624,516
23.43%
C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ
1,884,701
1,188,022
-36.96%
20,168,393
20,971,129
3.98%
24,707,855
26,247,510
6.23%
157,985,424
178,191,872
12.79%
1,524,359,179
1,695,994,712
11.26%
1,829,286,677
2,067,063,412
13.00%
24,613,783
27,019,413
9.77%
224,907,738
251,449,992
11.80%
271,587,671
305,730,842
12.57%
- Tekstil ve Hammaddeleri
21,854,505
23,649,211
8.21%
201,411,195
222,432,833
10.44%
242,490,311
270,547,919
11.57%
- Deri ve Deri Mamulleri
777,185
1,388,947
78.72%
6,775,224
7,372,203
8.81%
8,490,128
8,725,524
2.77%
- Halı
1,982,094
1,981,254
-0.04%
16,721,319
21,644,955
29.45%
20,607,232
26,457,399
28.39%
B. KİMYEVİ MADDELER VE MAMÜLLERİ
2,136,666
3,264,014
52.76%
26,502,253
29,561,501
11.54%
30,653,207
35,442,540
15.62%
C. SANAYİ MAMULLERİ
131,234,975
147,908,446
12.71%
1,272,949,188
1,414,983,220
11.16%
1,527,045,800
1,725,890,029
13.02%
- Hazırgiyim ve Konfeksiyon
100,121,213
109,938,888
9.81%
952,861,531
1,045,061,416
9.68%
1,142,418,224
1,270,413,064
11.20%
- Otomotiv Endüstrisi
427,032
1,028,887
140.94%
5,282,793
8,242,267
56.02%
5,852,604
9,257,278
58.17%
- Gemi ve Yat
0
0
-
36,851
0
-100.00%
36,851
21,577
-41.45%
- Elektrik Elektronik ve Hizmet
16,188,731
22,362,441
38.14%
168,002,159
223,704,979
33.16%
200,920,231
278,237,788
38.48%
- Makine ve Aksamları
1,284,548
2,426,853
88.93%
15,452,693
18,292,459
18.38%
20,010,796
21,366,455
6.77%
- Demir ve Demir Dışı Metaller
11,909,639
9,654,498
-18.94%
112,463,359
90,626,836
-19.42%
129,463,863
112,527,922
-13.08%
- Çelik
540,078
1,321,741
144.73%
7,709,298
15,435,288
100.22%
12,698,158
19,269,368
51.75%
- Çimento Cam Seramik ve Toprak Ür.
503,986
1,167,727
131.70%
4,645,729
11,941,003
157.03%
6,199,144
12,840,528
107.13%
- Mücevher
0
0
-
5,304
0
-100.00%
18,103
0
-100.00%
- Savunma ve Havacılık Sanayii
0
0
-
617
0
-100.00%
617
0
-100.00%
- İklimlendirme Sanayii
197,282
7,350
-96.27%
6,160,474
1,541,678
-74.97%
9,028,422
1,776,303
-80.33%
- Diğer Sanayi Ürünleri
62,467
61
-99.90%
328,379
137,293
-58.19%
398,786
179,748
-54.93%
11,783,030
12,675,708
7.58%
111,931,402
139,086,552
24.26%
132,825,815
165,507,569
24.60%
177,405,996
199,661,104
12.54%
1,727,666,453
1,940,585,805
12.32%
2,070,984,171
2,359,296,479 13.92%
I. TARIM
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER
II. SANAYİ
A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
III. MADENCİLİK
TOPLAM
kasım l made by denizli
93
İHRACAT DEĞERLENDİRME RAPORU
01 Ocak 2014 - 31 Ekim 2014 tarihleri arası on aylık dönemde Birliğimizce kayda alınan ihracat rakamı geçen yılın aynı dönemine
göre yaklaşık %12,32’lik bir artışla 1.940.585.805 USD olarak gerçekleşmiştir.
Ekim 2013-2014 karşılaştırmasında ise aylık rakam %12,54’lük artışla 199.661.104 USD olmuştur.
Ekim 2014 içerisinde kayda alınan, ana sektörlerimizden Tekstil ve Hammaddeleri ihracat rakamı geçen yıla göre %8,21 artışla
23.649.211 USD, Hazırgiyim ve Konfeksiyon rakamları da %9,81 artışla 109.938.888 USD olarak gerçekleşmiş ve toplamda da yaklaşık %9,81’lik artı değişimle 133.588.099 USD olmuştur.
SEKTÖR
(FOB/1000 $)
EKİM
2013
2014
OCAK - EKİM
Değ.
Pay
%
%
2013
2014
Değ.
Pay
%
%
TEKSTİL VE KONFEKSİYON
121.976
133.588
9,52
66,91
1.154.273
1.267.494
9,81
65,32
MADENCİLİK ÜRÜNLERİ
11.783
12.676
7,58
6,35
111.931
139.087
24,26
7,17
DEMİR VE DEM.DIŞI METAL.
11.910
9.654
-18,94
4,84
112.463
90.627
-19,42
4,67
ELEKTRİK ELEKTRONİK VE HİZMET
16.189
22.362
38,13
11,20
168.002
223.705
33,16
11,53
DİĞER SEKTÖR ÜRÜNLERİ
15.548
21.381
37,52
10,71
180.997
219.673
21,37
11,32
GENEL TOPLAM
177.406
199.661
12,54
100,00
1.727.666
1.940.586
12,32
100,00
Birliğimiz ihracat rakamlarının, 2014 Yılı on aylık dönemi itibariyle, toplam 770.391.750 USD ile yaklaşık %39,70’ini oluşturan BornozSabahlık, Havlu-Mutfak Bezleri, Çarşaf-Nevresim ihracat kayıt rakamları ve %lik değişim ve payları ise şu şekildedir.
MAL GRUPLARI
(FOB/1000 $)
EKİM
2013
2014
OCAK - EKİM
Değ.
Pay
%
%
8,85
2013
123.713
2014
119.994
Değ.
Pay
%
%
-3,01
6,18
BORNOZ- SABAHLIK
15.181
17.676
16,44
ÖRME - DOKUMA PAMUKLU BUKLE HAVLU
30.464
36.283
19,10
18,17
336.652
372.910
10,77
19,22
ÇARŞAF - NEVRESİM
31.487
29.672
-5,76
14,86
244.807
277.488
13,35
14,30
TOPLAM
77.132
83.631
8,43
41,89
705.172
770.392
9,25
39,70
Birliğimizce, 28 Avrupa Birliği üyesi ülkesinden 27 sine yapılan ihracatın Ekim 2013-2014 karşılaştırmasında rakam, %10,21’lik artışla
130.310.875 USD olarak gerçekleşmiştir.
Ocak-Ekim 2014 on aylık dönemde ise AB kayıt rakamı geçen yıla göre %12,54’lük artışla 1.296.609.051 USD olmuştur.
Bu rakam toplam ihracatımızın yaklaşık %66,82’sini oluşturmaktadır. Geçen yıl ilk on aylık dönemde ise Avrupa Birliği’ne yapılan
toplam ihracat 1.152.153.789 USD dir.
Ocak-Ekim 2014 döneminde toplam 160 ülkeye ihracat gerçekleştirilmiş olup(geçen yıl 154 ülke), ülkeler bazında kayda alınan ihracat rakamlarının ilk on ülkeye göre dağılımı ve %lik değişim ve payları aşağıdaki şekildedir.
ÜLKELER
(FOB/1000 $)
ALMANYA
EKİM
2013
31.155
2014
31.151
OCAK - EKİM
Değ.
Pay
%
%
-0,01
15,60
2013
294.687
2014
322.663
Değ.
Pay
%
%
9,49
16,63
İNGİLTERE
25.228
27.130
7,54
13,59
204.556
247.275
20,88
12,74
A.B.D
18.548
21.500
15,92
10,77
154.250
175.728
13,92
9,06
İTALYA
15.328
14.805
-3,41
7,42
143.223
158.264
10,50
8,16
FRANSA
11.461
11.087
-3,26
5,55
115.955
114.819
-0,98
5,92
HOLLANDA
3.502
9.129
160,68
4,57
51.773
83.151
60,61
4,28
IRAK
7.515
4.903
-34,76
2,46
55.383
48.881
-11,74
2,52
AVUSTURYA
5.953
5.905
-0,81
2,96
48.242
47.672
-1,18
2,46
DANİMARKA
2.965
2.946
-0,64
1,48
43.855
42.092
-4,02
2,17
İSPANYA
4.033
4.643
15,13
2,33
41.916
41.435
-1,15
2,14
DİĞER ÜLKELER
51.718
66.462
28,51
33,29
573.826
658.606
14,77
33,94
GENEL TOPLAM
177.406
199.661
12,54
100,00
1.727.666
1.940.586
12,32
100,00
made by denizli l kasım
94
göstergeler
SANAYİ SEKTÖRÜ
Temmuz ayında 3. çeyreğe olumlu bir giriş yapan Sanayi
Üretim Endeksi (SÜE), Ağustos ayında ise yıllık bazda %12,6
artarak 114,9 puan kaydetti. Böylelikle yılın en yüksek büyüme
hızına ulaşan SÜE, takvim etkilerinden arındırılmış serilere göre
ise %5,2 yükselerek Ocak ayından bu yana en yüksek tempoya imza attı. Söz konusu performansa, %4,3 oranında artış
kaydeden imalat sanayinin yanı sıra, sırasıyla %11,3 ve %7,7
artan madencilik ve elektrik, gaz, buhar üretimi alt endeksleri
de destek verdi. Endekste, ana sanayi gruplarına göre ise, sermaye malı imalatı %12,8’lik ciddi tırmanışı ile dikkat çekerken,
diğer tüm kategorilerde de artış görüldü.
Öte yandan, İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO)
Ekim ayında 0,5 puan yükselerek %74,9 oldu. KKO, bir önceki
yılın aynı ayına göre ise 1,5 puan düşüş kaydetti. Oranın Ekim
ayındaki yıllık düşüşüne, yatırım malları ve ara malları başta
olmak üzere, tüm mal grupları katkıda bulundu. KKO’nun aylık
gelişiminde ise, düşüş kaydeden ara malları dışındaki tüm
kategorilerin olumlu etki yapması dikkat çekti.
Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanım Oranı
Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanımı
127
130
120
114,9
110 104,5
104,5
100
102
74,7
90
80
74,9
76,4
72,2
70
60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
2012
2013
SÜE(puan, sol eksen)
100
95
90
85
80
75
70
65
60
2014
KKO (%, sağ eksen)
Kaynak: TCMB& TÜİK
Sanayi Üretimi Yılın
En Yüksek Hızına
Ulaştı
Kapasite Kullanım
Oranı Yükseldi
İŞGÜCÜ PİYASALARI
İşsizlik
11
İşsizlik
9,1
9,7
9,8
9,3
9
Mart
2013
Nisan
Ocak
Şubat
Aralık
Eylül
Ekim
Ağustos
Temmuz
8,1
Mayıs
8,6
8,2
Haziran
Mart
Ocak
9,2
8,8
9,1
Temmuz
9
8,7
8
7
9,6
9,4
Kasım
9,7
Mayıs
10,3 10,2
9,7
Nisan
9
Haziran
10
Şubat
Haziranayında %9,1 seviyesinde gerçekleşen işsizlik oranı,
Temmuz’da %9,8 seviyesine yükseldi. Oran önceki yılın aynı
dönemine göre 1,2 puan artarken, erkeklerde %8,8, kadınlarda ise %12 olarak kaydedildi. Bununla birlikte, mevsimsellikten
arındırılmış işsizlik oranında da, Temmuz ayında artış gözlendi.
Öte yandan veriler bu dönemde istihdam oranının %46,3’e
gerilerken, işgücüne katılım oranının ise %51,3 seviyesinde
gerçekleştiği gösterdi. Böylelikle Haziran döneminde tarihi
rekor kıran işgücüne katılım oranı aynı düzeyi Temmuz ayında
da tekrarlayarak işsizlik oranındaki artışı tetiklemeye devam
ederken, erkeklerde %72,3, kadınlarda ise %30,8 olarak
gerçekleşti. Öte yandan, genç işsizlik oranının bu dönemde
%18,2, tarım dışı işsizlik oranının ise, %12 düzeyine yükseldiği
görüldü.
2014
İşsizlik Oranı (%)
Mevsimsellikten Arındırılmış İşsizlik Oranı (%)
Kaynak: TÜİK
Genç İşsizlik Oranı
Artmaya Devam
Ediyor
İşsizlik Oranı %9,8
Seviyesine Yükseldi
PARA POLİTİKASI ve ENFLASYON
ParaPolitikası Kurulu, 23 Ekim tarihli toplantısında, yılın
başında alınan makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun etkisiyle, kredi büyüme hızlarının makul
düzeylerde seyrettiğini belirtirken, gıda fiyatlarındaki yüksek
seyrin enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirdiğinin
altını çizdi. Kurul, toplantıda tüm ilgili faiz oranlarını sabit
tutma kararı alırken, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından
izleneceğini ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme
sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle,
para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini yineledi.
Enflasyon ise, Ekim ayında yeniden yukarı yönlü hareket
etti. Bu dönemde %8,96 artan Tüketici Fiyatları Endeksi’nde
(TÜFE), önceki aylarda olduğu gibi, yine gıda fiyatlarındaki
artışın ağırlıklı etkisi görüldü. Yıllık bazda sırasıyla %12,56 ve
%14,34 oranlarında yükselen gıda ve alkolsüz içecekler ile
lokanta ve oteller fiyatları, söz konusu enflasyon oranının 4
puanlık bölümünü oluşturdu. Bununla birlikte, %7,89 oranında artan konut fiyatları da, yıllık enflasyonu yukarı yönlü
etkileyen önemli bir kalem oldu. Öte yandan Eylül ayına göre
%1,9 oranında artan TÜFE’nin aylık yükselişinde, giyim, gıda
ve içecekler ile konut, en etkili gruplar oldu. Ulaştırma fiyatları ise, Ekim ayında aylık %0,18 oranında düşerek dikkat çekti.
kasım l made by denizli
TCMB Faiz Oranları (%, 2012 – 2014 Ekim)
Kaynak: TDM
TÜFE Değişim Oranı (%, Yıllık)
TÜFE Değişim Oranı (%, Yıllık)
11
9,66
10
9,38
9
8
7,89
7,75
7,31
7,03
9,16 8,88 9,32
8,39
8,3
9,54
7,88
7,29
7
6,13
8,96
8,86
8,17
7,71
7,32
7,4
Kasım
Aralık
6,51
6
5
4
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos
2013
TCMB faizleri
değiştirmedi
Eylül
Ekim
2014
Enflasyon Ekim’de
Yeniden Yükselişte
Kaynak: TÜİK
95
DIŞ TİCARET DENGESİ
TÜİKverilerine göre, Eylül ayında ihracat geçen yılın aynı ayına
göre %4,6 oranında artarak 13,7 milyar dolar oldu. Bu dönemde en
yüksek değerde ihracat gerçekleştiren ilk iki fasıl, sırasıyla %1,5 ve
%6,3 oranlarında yıllık artış kaydeden motorlu kara taşıtları ve makineler oldu. Sırasıyla %11,6 ve %6,4 oranlarında ihracat büyümesi
gerçekleştiren örme giyim ve elektronik grupları ise, Eylül ayında
3. ve 4. sıralarda yer aldı. Öte yandan, bu dönemde yıllık toplam
ihracat büyümesine en büyük puan katkıyı 0,7 puanla örme giyim
yaparken, bunu 0,5’er puanla örülmemiş giyim ve makineler takip
etti. Eylül ayında ulusal ihracat gelişim hızını en olumsuz etkileyen
fasıl ise, %12,4 yıllık daralma kaydeden tuz, kükürt ve topraklar
grubu oldu.
Eylül ayında, bir önceki yıla göre artış kaydeden ithalat ise, Eylül
ayında bir önceki yıla göre %0,2 oranında bir düşüş sergileyerek,
20,6 milyar dolar oldu. Bu dönemde en yüksek değerde ithalat
yapılan fasıllar, sırasıyla mineral yakıtlar ve yağlar, makineler ve elektronik oldu. İthalat, söz konusu bu fasılların ilkinde yıllık %3,1, diğer
ikisinde ise sırasıyla %10,8 ve %5,7 oranlarında azaldı. Eylül ayında
ithalatın gelişim hızına en büyük katkı, kıymetli taşlar ve metaller
grubundan gelirken, aşağı yönlü destek veren fasılların başında ise
demir-çelik ve makine yer aldı.
Bu veriler doğrultusunda, dış ticaret açığı Eylül ayında yıllık %8,4
oranında bir düşüşle 6,9 milyar dolar oldu. Söz konusu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı da, 3,1 puan artarak %66,4
seviyesine yükseldi. Öte yandan, yılın ilk 9 ayında ihracatın %5,5
artarken, ithalatın %4,2 azalması sonucu, dış ticaret açığı yıllık
bazda %18,8 gerileyerek 61,1 milyar dolar oldu. Ocak-Eylül
döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise, 2013 yılındaki
%59,9 seviyesinden %66’ya yükseldi. Söz konusu veriler, net
ihracatın 3. çeyrek GSYH büyümesine destek verdiğine ancak
bu etkinin önceki dönemlere göre zayıfladığına işaret etti.
İhracat
İhracat(Milyar
(milyar $) $)
16
14
14,8
12,5
13,8
13,5
13,2
12,9
13,7
13,4
11,4
12
2014
Aralık
Kasım
Ekim
Eylül
Ağustos
Temmuz
Haziran
Mayıs
Nisan
Mart
Şubat
8
Ocak
10
2013
Kaynak: TÜİK
DışDışTicaret
(Milyar
Ticaret (milyar
$) $)
187,6
200
180
160
140
120
100
80
60
40
20
0
179,7
112,4
118,5
75,3
İthalat
İhracat
2013 Ocak-Eylül
61,1
Dış Ticaret Açığı
2014 Ocak-Eylül
Kaynak: TÜİK
Net İhracatın
Büyümeye Katkısı 3.
Çeyrekte de Devam
Etti
Dış Ticaret
Açığı İlk 9
Ayda %18,8
Daraldı
İhracatta Giyim
İthalatta İse Altın
Başı Çekti
ÖDEMELER DENGESİ
Cariişlemler açığı Ağustos ayında 2,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayı cari işlemler hesabı, mal ve gelir dengelerindeki sırasıyla 6,5 ve 0,6 milyar dolarlık
açıklarla aşağı yönlü hareket ederken, hizmetler dengesindeki 4,3 milyar dolarlık fazladan olumlu etkilendi. Ocak-Ağustos döneminde ise, cari açık bir önceki yılın
aynı dönemine göre %35,4 gerileme kaydederek 29,6 milyar dolar oldu. Bununla birlikte, cari açığın düşüş hızının Ağustos ayında yavaşladığı gözlendi. Öte yandan
altın hariç cari açık, yıllık bazda %20,7 oranında bir daralma sergiledi.
Ödemeler dengesinin finansman kısmında ise, Temmuz ayında zayıflayan görünümde bir miktar toparlanma görüldü. Ağustos ayında 3,8 milyar seviyesinde kaydedilen finans hesaplarına, diğer yatırımlar varlık ve yükümlülükleri olumlu katkı verirken, portföy yatırımları ise aşağı yönlü etki yaptı. Bu dönemde net hata ve noksan
kalemi ise, 0,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle denge fazlası olarak gerçekleşen 1,9 milyar dolar, TCMB rezervlerine giriş yaptı.
Cari Açık ve Finans Hesapları (milyar $)
Finans Hesapları
2014
Cari İşlemler Açığı
Ağustos
Temmuz
Nisan
2013
Haziran
4,9 3,5 4,1
2,7 2,8
Mayıs
3,3 3,3
Mart
5
Şubat
Aralık
Kasım
Ekim
Eylül
4,1
2,5 3,4 3,3
Ocak
8,3
Ağustos
Temmuz
4,8 6,3
Haziran
Mayıs
8,1 7,6
Nisan
Mart
Şubat
5,8 5,1 5,6
Ocak
20
15
10
5
0
-5
Cari Açık ve Finans Hesapları (Milyar $)
Cari Açık
Gerilemeye
Devam
Ediyor
Ağustos
Ayında Finans
Hesaplarında
Toparlanma
Var
made by denizli l kasım
96
göstergeler
Ekonomi Bakanlığı
Denizli İhracatçılar Birliği
(DENİB)
Adres: Ankara Yolu 10. Km.
246 Sok. No:8
P.K. 402 20140 Akkale-Denizli
Tel: 0 258 274 66 88
Faks: 0 274 72 22-62
e-mail: [email protected]
İnternet: www.denib.gov.tr
BİRLİKLER
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB)
Tel: 0 324 325 37 37
Faks: 0 324 325 41 42
e-mail: [email protected]
İnternet: www.akib.org.tr
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB)
Tel: 0 242 311 80 00
Faks: 0 242 311 79 00
e-mail: [email protected]
İnternet: www.baib.gov.tr
Doğu Anadolu İhracatçıları Birliği
(DAİB)
Tel: 0 442 214 11 85-86-87-88
Faks: 0 442 214 11 89-90-91
e-mail: [email protected]
İnternet: www.daib.org.tr
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği
(DKİB)
Tel: 0 462 326 16 01
Faks: 0 462 326 94 01-02
e-mail: [email protected]
İnternet: www.dkib.org.tr
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB)
Tel: 0 232 488 60 00
Faks: 0 232 488 61 00
e-mail: [email protected]
İnternet: www.egebirlik.org.tr
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri
(GAİB)
Tel: 0 342 211 05 00
Faks: 0 342 211 05 09
e-mail: [email protected]
İnternet: www.gaib.org.tr
İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB)
Tel: 0 212 454 05 00
Faks: 0 212 454 05 01-02
e-mail: [email protected]
İnternet: www.iib.org.tr
İstanbul Maden ve Metaller
İhracatçı Birlikleri (İMMİB)
Tel: 0 212 454 00 00
Faks: 0 212 454 00 01
e-mail: [email protected]
İnternet: www.immib.org.tr
İstanbul Tekstil ve
Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri
(İTKİB)
Tel: 0 212 454 02 00
Faks: 0 212 454 02 01
e-mail: [email protected]
İnternet: www.itkib.org.tr
Karadeniz İhracatçı Birlikleri (KİB)
Tel: 0 454 216 24 26
Faks: 0 454 216 48 42
e-mail: [email protected]
İnternet: www.kib.org.tr
kasım l made by denizli
Adres: T.C.Ekonomi Bakanlığı İnönü Bulvarı
No:36 P.K 06510 Emek-ANKARA
Telefon: 0 312 204 75 00
İnternet: www.ekonomi.gov.tr
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
EKONOMİ BAKANLIĞI
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
Adres: Dış Ticaret Kompleksi Çobançeşme Mevkii
Sanayi Cd. B Blok Kat:9 P.K 34196 Yenibosna-İstanbul
Tel: 0212 454 04 90 / 454 04 91
Faks: 0212 454 04 13 / 454 04 83
e-mail: [email protected]
İnternet: www.tim.org.tr
Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB)
Tel: 0 312 447 27 40
Faks: 0 312 446 96 05
e-mail: [email protected]
İnternet: www.oaib.org.tr
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB)
Tel: 0 224 2191000
Faks: 0 224 2191090
e-mail: [email protected]
İnternet: www.uib.org.tr
DERNEKLER
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği
(TGSD)
Tel: 0 212 639 76 56
Faks: 0 212 451 61 13 – 13
e-mail: [email protected]
İnternet: www.tgsd.org
Denizli Deri Sanayicileri Derneği
(DEDSAD)
Tel: 0 258 2634058
Faks: 0 258 2635659
e-mail: [email protected]
İnternet: www.dedsad.org
Denizli İşadamları Derneği
(DİAD)
Tel: 0 258 264 77 80
Faks: 0 258 264 76 70
e-mail: [email protected]
İnternet: www.diad.com.tr
Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri
Derneği (DETGİS)
Tel: 0 258 2419572
Faks: 0 258 2419739
e-mail: [email protected]
İnternet: www.detgis.org.tr
Denizli Sanayiciler ve
İşadamları Derneği
(DESİAD)
Tel: 0 258 213 87 83
Faks: 0 258 213 87 84
e-mail: [email protected]
İnternet: www.desiad.org.tr
Denizli Turistik Otelciler ve
İşletmeciler Derneği
(DENTUROD)
Tel: 0 258 2714156
Faks: 0 258 2714383
e-mail: [email protected]
İnternet: www.denturod.com.tr
GÜMRÜKLER
Orta Anadolu Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 312 3977789-94
Faks: 0 312 3977800-01
e-mail: [email protected]
Batı Akdeniz Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 242 2591321
Faks: 0 242 2590939
e-mail: [email protected]
Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge
Müdürlüğü
Tel: 0 224 243 59 50-52
Faks: 0 224 243 02 28
Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge
Müdürlüğü
Tel: 0 284 215 21 50
Faks: 0 284 238 24 48
e-mail: www.trakyagumruk.gov.tr
GAP Gümrük ve Ticaret Bölge
Müdürlüğü
Tel: 0 342 3387884
Faks: 0 342 3387883
e-mail: [email protected]
Doğu Anadolu Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 472 3122056
Faks: 0 472 3212040
e-mail: [email protected]
İpekyolu Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 486 5287010-17
Faks: 0 486 5287057
e-mail: [email protected]
Doğu Akdeniz Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 326 614 00 29
Faks: 0 326 614 00 21
e-mail: [email protected]
İstanbul Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 212 377 32 00
Faks: 0 212 377 31 58
e-mail: [email protected]
Ege Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 232 463 25 46
Faks: 0 232 463 67 87
e-mail: [email protected]
Doğu Marmara Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 262 5284095
Faks: 0 262 5283550
e-mail: [email protected]
Fırat Gümrük ve Ticaret Bölge
Müdürlüğü
Tel: 0 422 3234176
Faks: 0 422 3234144
e-mail: [email protected]
Orta Akdeniz Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 324 241 28 00-01
Faks: 0 324 241 28 98-99
e-mail: [email protected]
Orta Karadeniz Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 362 4452507
Faks: 0 362 4450166
e-mail: [email protected]
Doğu Karadeniz Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 462 3267444
Faks: 0 462 3267499
e-mail: [email protected]
Batı Marmara Gümrük ve
Ticaret Bölge Müdürlüğü
Tel: 0 282 2615409
Faks: 0 282 2620003
Denizli Gümrük Müdürlüğü
Tel: 0 258 274 65 51
Faks: 0 258 274 65 50
e-mail: [email protected]
KAMU KURUMLARI
Başbakanlık Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı (DPT)
Tel: 0 312 294 50 00
Faks:0 312 294 68 77
e-mail: [email protected]
İnternet: www.dpt.gov.tr
Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK)
Tel: 0 312 410 04 10
İnternet: www.tuik.gov.tr
Gümrük Müsteşarlığı
(GM)
Tel 1: 0 312 306 80 00
Tel 2: 90 312 306 79 07
Fax: 0 312 306 79 05
İnternet: www.gumrukticaret.gov.tr
Hazine Müsteşarlığı (HM)
Tel: 0 312 204 60 00
Faks: 0 312 204 73 18
İnternet: www.treasury.gov.tr
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi
Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı
(KOSGEB)
Tel: 0 312 595 28 00
Fax: 0 312 368 07 15
İnternet: www.kosgeb.gov.tr
Rekabet Kurumu
Tel: 0 312 291 44 44
Fax: 0 312 266 79 20
İnternet: www.rekabet.gov.tr
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
Tel: 0 312 207 80 00
Fax: 0 312 435 72 36
İnternet: www.sgk.gov.tr