ORİŞAD`tan Vali Çiftçi`ye ziyaret

Transkript

ORİŞAD`tan Vali Çiftçi`ye ziyaret
2
3
İçindekiler
Helal Kazanç, Helal Lokma
Sayfa 15
ORİŞAD’tan Vali Çiftçi’ye ziyaret
Sayfa 17
ORİŞAD’tan İl Müdürlerine Çıkarma
Sayfa 27
Sayfa 23
ORİŞAD Genel Sekreteri Cengiz KAYA
görevine başladı.
Yıllık yolcu kapasitesi 2 milyon olacak…
Kardeş şehir BAKÜ…
Sayfa 34
Doğal güzellikler açısından
eşsiz bir yer GÖLKÖY…
Sayfa 48
Sayı:6
Ağustos 2013
İmtiyaz Sahibi
Orişad adına Avni YILMAZ
Basın Halkla İlişkiler
Sorumlusu
ORİŞAD Dergisi ücretsizdir.
4
Sayfa 42
KASİF, Türkiye’yi Dünyaya Taşıyor
Uzmanından Epilepsi Uyarıları
Editör
Cengiz KAYA
Sayfa 33
Grafik Tasarım
Katre Reklam Ajansı
Düz Mah. S.Felek Cad. No: 36/3 ORDU
Tel: 0 532 582 16 44
Sayfa 64
Adres
Ordu İşadamları Derneği
Subaşı Mah. 486 Sk.
No:2 Kat:3 ORDU
Tel : 0454 223 25 78
Faks: 0454 223 25 79
[email protected]
www.orisad.org.tr
Baskı
Arkadaş Basım San. Ltd. Şti.
Tel: 0312 341 63 10
Mücahit YURTSEVEN
5
®
IDI
Ğ
A
TK
E
L
TUVA
VLU
A
H
IT
KAĞ
ETE
Ç
E
P
KARADENİZ'İN
MARKASI
ORDU'DA
ÜRETİLİYOR
kopuk
®
6
www.karadenizduru.com
7
BAŞKAN’DAN
BAŞKAN’DAN
Avni YILMAZ
Avni YILMAZ
Ordu İşadamları Derneği Başkanı
Yatırımların Ordu’ya gelmesinde “HAVAALANI” büyük
katkı sağlayacaktır
Investments in bringing the Army “AIRPORT” will contribute to
Turizm kenti olma yolunda ilerleyen kentimizde turizmciler son yıllarda atılan
adımlardan memnun. Havaalanının
yapılması Ordu ilinin kalkınmasında,
turizmin gelişmesinde ve yatırımların
Ordu’ya akmasında büyük etken
olacaktır. Yapılan tanıtımlar, konaklama tesislerin artması, zincir markaların
yatırım karaları kentin turizm kimliğine
kavuşması için ciddi etkenlerden
biridir.
Our city tourism tourist town on the
road to being satisfied with the steps
taken in recent years. To the development of the military airport of the province, will be major factor in tourism
development and investment in drains
Army. The demonstrations, accommodation facilities, increasing the city’s
tourism identity of the black chain
brands to reach investment is one of
the significant factors.
Number of hospital beds than the
number of hotel beds in our city, tourists need to ensure we bring the facility
to accommodate. Important problems
of the tourism industry, transportation, lodging, and see that it is lack of
promotion. The army of the province
to the airport development, tourism
development and investment will be
major factor in the Army drains. To finish the construction of the airport, the
university will increase the number of
our guests believe that the increase in
capacity, the construction of new accommodation centers are in need of a
tourist accommodation facilities in the
city will reach the upper levels. Share
of tourism to the people of the army for
not currently a bit irrelevant from the
perspective of tourists. However, the
tourism infrastructure of transportation, accommodation tesisleşme and
İlimizde hastane yatak sayısı otel yatak
sayısından fazla, turisti getirdiğimizde
konaklaması için imkan sağlamamız
gerekir. Turizm sektörünün önemli
sorunlarının ulaşım, konaklama ve
tanıtım yetersizliği olduğunu görüyoruz. Havaalanının yapılması Ordu ilinin
kalkınmasında, turizmin gelişmesinde
ve yatırımların Ordu’ya akmasında
büyük etken olacaktır. Havaalanının
yapımının bitmesi, Üniversitemizin kapasitesinin artmasıyla misafir sayımızın
artacağı inancındayım, yeni konaklama merkezlerinin yapılmasıyla bir turizm kentinin ihtiyacı olan konaklama
imkanları da üst seviyelere ulaşacaktır.
Ordu halkı şu anda turizmden hiç pay
almadığı için gelen turistlere bakış
açısı biraz ilgisiz. Fakat Turizmin alt
yapısı olan ulaşım, tesisleşme ve transit geçiş değil konaklama olduğunda
8
President of the Association of the Army for Business People
Karadeniz’in en sosyal kenti olan,
gezmeyi araştırmayı seven Ordu halkı
diğer illerden daha misafirperver ve ilgili olacaktır.
Kendimizi fındık kenti, spor kenti, üniversite kenti diye yıllarca kandırdık.
Üniversite yavaş yavaş oturacak.
Kullanılacak olan alanlar çok dar bu
nedenle bir gelişme yaşayamadık.
Otellerimiz yenileniyor, ulusal zincir
oteller yapılmaya başladı. Turizmin
olmazsa olmazı havaalanının temelinin atılması çok ciddi projedir.
Gelecekte üniversite ve turizm kenti
olma yolunda havaalanının çok büyük
katkısı olacaktır. Teleferik açıldıktan
sonra bakış açısı değişti. Turizme
ivme kazandıracağını düşünüyorum.
Bazı köylerde insanlar bungalov evler yapma düşüncesi içerisine girmeye başladılar. Turizm ağır basmaya
başladı. Trabzon spor kenti oldu, Samsun ise ticaret kenti, Ordu ve Giresun
bu iki ilin arasında biraz daha turizm
şehri olma yolunda ilerliyor. Turizm
adına bir patlamanın eşiğine gelinecek. Şehirde yaşayan insanların da
turizmin gelişmesi için bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Yıllık yolcu kapasitesi 2 milyon olacak
Türkiye’nin ilk denize dolgu yapılarak
inşa edilen havalimanı olma özelliği
taşıyan Ordu-Giresun Havalimanı’nda
çalışmalar 2011 yılında başladı. Toplam proje tutarı 230 milyon 508
bin lira olan projenin alt yapı işlerinin
maliyeti 162 milyon 778 bin, üst yapı
işleri ise 67 milyon 730 bin lira. Geçen
yıl alt yapı çalışmalarına başlanan
havalimanı için 35 milyon 665 bin
lira harcandı. Bu yıl ise 120 milyon
689 bin lira harcanması planlanan
havalimanının alt yapı çalışmalarının
Eylül ayında bitirilmesi amaçlanıyor.
Avrupa’nın tek, dünyanın dördüncü
deniz üzerine yapılacak olan OrduGiresun Havalimanı, Trabzon ve Samsun havalimanlarının tam ortasında
yer alıyor. Havalimanında, toplam 31
bin metrekare kapalı alan (terminal
binası, giriş kontrol binası, teknik blok,
kule, güç-ısı merkezi, emniyet-itfaiye
binası, iş makineleri ve oto garajı, katlı
otopark, regülatör binası, arıtma tesisi)
bulunuyor. Ordu-Giresun Havalimanı
hizmete açıldığında yıllık 2 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak.
transit is not the most social city in the
Black Sea, tour, do research on the
army and the people will be more hospitable than other provinces.
Nuts ourselves, city, sports city, college
town for years, he cheated. University
seat slowly. To be used is very narrow, so an improvement in areas not
live. Refreshing our hotels, a national
chain hotels began to be made. The
groundbreaking ceremony of the airport sine qua non of tourism in a very
serious project. College and becoming
a tourist town in the future will be an
important contribution to the airport.
Once opened, the cable car point of
view has changed. I think give impetus
to tourism. In some villages, people began to enter into the thought of making bungalow houses. Tourism began
to dominate. Trabzon was a sports city,
the commercial city of Samsun, Ordu
and Giresun of these two provinces
is moving towards becoming a little
more tourist city. Tourism on behalf of
an NGO-the brink of an explosion. The
need to raise the awareness of the
people living in the city for the development of tourism.
Will have an annual capacity of 2 million passengers
Turkey’s first airport built in the sea,
filling and Ordu-Giresun Airport, which
is the work began in 2011. Total project cost of the project is 230 million
508 thousand TL 162 million in infrastructure costs 778 thousand jobs, 67
million 730 thousand pounds in the
superstructure works. Infrastructure
works started last year, 35 million 665
thousand pounds was spent for the
airport. This year, the airport’s planned
expenditure of 120 million 689 thousand pounds, to be completed in September, is aimed at the establishment
of infrastructure.
The single, which will be the world’s
fourth on the sea Ordu-Giresun Airport, Trabzon and Samsun is located
in the middle of the airports. Airport,
a total of 31 thousand square meters
of indoor space (terminal building, access control building, technical block,
tower, power-to-heat center, police-fire
station, construction machinery and
auto garage-storey car park, the regulator building, water treatment plant)
is. Ordu-Giresun Airport when the service will have an annual capacity of 2
million passengers.
Referred to as the Association of Business People Army military airport
which we exert our best efforts to. Dear
elders demand to realize this dream to
us as soon as possible.
9
EDİTÖR’den
BAŞKAN’DAN
Cengiz KAYA
ORİŞAD Genel Sekreteri
Merhaba...
Sevgili ORİŞAD dergisi okuyucuları, 6.
Sayımızla yine beraberiz. ”Orişad ismiyle yayın hayatında bulunan dergimiz,
yoluna hızla devam ediyor.
İlk çıktığı günkü gayesinden ve
heyecanından hiçbir şey kaybetmeden; her zamankinden daha dolu, Her
zamankinden daha dinamik, söylediği
sözü bilen dergimiz, yine iş dünyasında
ve kendini yenilikçi hissedenlerin dergisi olma yolunda emin adımlarla hız
kesmeden ilerleyecek.
Yaklaşımlarınız bizim için her zaman önemli oldu, bundan böyle iş
adamlarımızın yorumlarıyla, iş dünyası
için hakikatin sesi olma hedefine
doğru yine hep birlikte yürüyeceğiz.
Enerjimize enerji, hedefimize hedef,
yaklaşımlarımıza yorum katan bu güzel
yenilikle beraber nice başarılara beraberce imza atmayı temenni ediyoruz.
Evet, kısaca iş adamlarının yakında
takip etmesi gereken bazı ekonomik meselelere değinmek istiyoruz.
10
Bölgemizin, ilimizin Ekonomik ve
sosyal kalkınmasında kendilerine
büyük roller düşen siz saygı değer üye
işadamlarımızın hızlı gelişen ekonomik gelişmelere ayak uydurabilmesi, bölgemizin gelişmişlik düzeyine
çıkabilmesi için birkaç öneride bulunmak istiyoruz.
Kısa bir sürede siz değerli
işadamlarımızın katkılarıyla Türkiye’nin
küresel markası olan çatı kurulumuz
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) aracılığıyla
işadamlarımızın dış ticaret potansiyelinden faydalanmaları gerekliliğine
inanıyoruz. TUSKON ağı aracılığıyla
yaklaşık olarak 140 ülke ile yatırım
yapmaları, yatırımcıyı bölgemize çekmeleri en istediğimiz faaliyetlerdir.
Diğer önemsediğimiz bir mesele ise,
Ortaklık Kültürü ve Kurumsallaşmadır.
Firmalarımızın bir araya gelerek Güç
Birliği yapmaları diğer önemli hedeflerimiz arasındadır. Küçük işletmelerin
bir araya gelerek büyümeleri bel-
gemizin ve ilimizin kalkınması adına
önemli adımlar olacaktır. Bu konuda
Bölgemizde başarı öyküleri iyice irdelenmeli ve firmalarımızın bir araya
gelmesi sağlanmalıdır. Ayrıca gelişen
ekonomiye ayak uydurmayı hedefleyen
firmalarımızın kurumsal yapılarını biran evvel bitirmeleri gerekmektedir.
Evet, siz değerli okuyucularımızın daha
fazla vaktini almadan ORİŞAD dergimizin zevkle okumanız için baş başa
bırakıyoruz.
Tebdil-i mekânda hayır vardır sözünden
hareketle, tebdil-i isimde de hayır ve
güzellikler vardır diye düşünüyor ve
derginizin yeni editörü olarak bundan
böyle birlikte olmak dileğiyle.
11
Mustafa KOLUKISAOĞLU
Ordu İl Müftüsü
Helal Kazanç, Helal Lokma
Diyanet işleri başkanlığı bu senede
Helal Kazanç, Helal Lokma ana
teması ekseninde toplumun bilgilendirilmesi
kararını
almıştır.
Ramazan boyunca vaaz ve hutbelerde Helal kazancın önemi,
Haramın
zararları
üzerinde
durulmuştur.
‘’Ne oldu da elin nasır bağladı
yâ Muaz ‘’deyince Hz. Muaz’’
yâ Resulallah ailemin ihtiyaçları
için çalışmaktan elim böyle
sertleşti,nasır
bağladı’’dedi.Habibi Ekrem efendimiz’’İşte Allahın
sevdiği eller’’buyurarak Muazın ellerini işaret etmiştir.
Rabbimiz Bakara suresinin 168.
ayetinde şöyle buyuruyor: “Ey insanlar yeryüzünde bulunanların
helal ve temiz olanlarından yiyin’’
yine aynı surenin 172. ayetinde
de’’Ey iman edenler size verdiğimiz
rızıkların temiz ve hoş olanlarından
yiyin,” buyuruluyor.
Rahmet peygamberi başka bir hadisinde şöyle dikkat çekiyor: ‘’Helal
de bellidir haram da;ancak bu
ikisi arasında şüpheliler vardır ki
insanların çoğu bunları bilmez,ayırt
edemez.Bu şüphelilerden kaçınan
insan dinini,ırzını ve haysiyetini
korumuş olur… Bilinizki,cesette bir
et parçası vardır.O sıhhatli olunca
bedende sıhhatli olur.O bozulunca
bedende bozulur. İşte o kalbdir.’’
Hadis:’’ Şüphelileri terk etmek kulun imanını kamil eder.’’buyuruyor.
Bu ve bu husustaki ayetleri tefsir eden rahmet Peygamberi de
hadisi şeriflerinde helal kazancın
helal lokmanın önemine, haram
kazancın ve haram lokmanın
zararlarına işaret etmiştir. Şöyleki:
‘’Hiç kimse elinin emeğinden daha
hayırlı bir rızık yememiştir.’’diyerek
alnının teriyle ailesinin iaşesini
temin etmeye çalışan herkesi takdir etmiştir.
Allah Resulü bir gün Sâd b. Muazla tokalaşmış, Muazın elinin nasır
bağladığını hissedince sormuş
12
Efendimiz haram lokmanın insana
neler kaybettirdiğini bildirdiği şu
gaybi ihbarı çok ibret vericidir.
Bilindiği üzere hacca koşanlar
ortalığı,ovayı-obayı,’’Emret
yâ
rabbi Buyur yâ rabbi çağırdın biz
de geliyoruz yâ rabbi ‘’ anlamına
gelen ‘’Lebbeyk Allâhümme Lebbeyk…’’ sözleriyle seslenenlerden
helal kazanç,helal lokma ile beslenen hacı misafirlerine Allah Teala
ilahi ikramlarda bulunurken,yediği
haram,
içtiği
haram,kazancı
da,lokması da haram olanlara’’Lâ
Lebbeyk velâ sa’deyke’’yani’’ Lebbeykinde sa’deykinde senin olsun,
sen hoş gelmedin,sefalar getirmedin’’ diyerek onları haram kazanç-haram lokma yüzünden böyle
karşılar.
Peygamberimiz:’’Haramdan
sakının midesine haram lokma
girenin kırk gün duası kabul
olmaz.’’buyuruyor.Başka bir hadisinde de’’İbadet on kısımdır.Dokuzu helal rızık aramaktır.’’ buyuruyor.
Şu hadisi şerf te bu anlamda çok
manidardır.’’Öyle günahlar vardır
ki, onu ne namaz,ne oruç, ne hac
affettirebilir.Ancak ailesinin helal
lokması için çalışması o günahları
affettirebilir.’’
İffetli nesillerin gıdası helal
lokmadır.İmamı Azamın babası
başkasına ait,suya düşmüş elmayı
ısırdıktan sonra hemen kendine gelir ve elmanın ağacının sahibinden helallik almak için o
adamın hizmetini bile yapar ki,
RAMAZAN BAYRAMI
bunu düşünmemiz lazım.Peygamberimiz’’ Vücuda
giren haram lokmayı cehennem temizler’’ buyuruyor.
Evet,her helal kalbin cilası olduğu gibi,haram da onun
karasıdır.İbadetlerinin muteber,dualarının makbul ve Sevgi ve şefkatle birbirimize ellerimizi uzatma ve
çocuklarının Salih birer kul olmasını arzu edenler,helal kaynaşma günü olan bayrama ulaşmanın huzur ve
dairesinden ayrılmamaya azami itina göstermelidirler. mutluluğunu yaşadık.
Bayramlar iç dünyamızdan başlayarak sevgi ve huYAZ KUR’AN KURSLARI
zuru dalga dalga topluma yaymanın, birbirimizi
2013 yılı Yaz Kur’an Kursları 24.06.2013 tarihinde kardeş bilerek daha çok gözetmenin ve hoş görmenin,
başlamış olup 23.08.2013 tarihinde sona erecek- öksüzleri sevindirmenin, yoksulları barındırmanın,
tir. İl –İlçe merkez ve köylerinde tüm cami ve Kur’an yakınlarımızdan başlayarak dargınları barıştırmanın
kurslarında kurs açıldı. Yaz kur’an kurslarında görev ve sonuçta birbirimizin gönlüne girmenin sevincini
alacak tüm görevliler bu kurslarda başarılı bir dönem yaşadığımız kutlu zaman dilimleridir. Bayramları
geçirebilmek için seminerlere alındı.
insani ve dini güzelliklerin birlikte yaşandığı, birBu sene yaz kur’an kurslarımızda il genelinde toplam lik, beraberlik, sevgi ve saygının güzel örneklerinin
48497 öğrenci kur’an-ı kerim ve temel dini bilgiler sergilendiği, toplumun bütün kesimlerinin birbirleridersi almışlardır. Bu kurslarda 2510 öğretici görev yle kaynaştığı paylaşma ve dayanışma günleri olarak
yapmıştır.2013 yılı yaz kur’an kurslarımız her bakımdan değerlendirmeliyiz.
başarılı geçmiştir. Öğrenci velilerine, öğreticilerimize Bayramı sadece kendimiz ve çevremizle yaşamayalım,
ve öğrencilerimize teşekkür eder başarılar dilerim.
onu evlerden evlere,gönüllerden gönüllere taşıyalım.
Yakınlarımızı,komşularımızı,dostlarımızı
sevgiyle
kucaklayalım.Ramazanda elde ettiğimiz kazanımları
güzel haslet ve yüksek değerleri ramazan sonrasında
da devam ettirmeye çalışalım.Yüce Allahtan daha nice
sağlıklı,mutlu ve umutlu bayramlara,sevgi ve kardeşlik
dolu yarınlara kavuşma temennisiyle Ramazan
Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik eder,bayramın
milletimize,bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini
yüce Rabbimden niyaz ederiz.
Geçmiş Bayramınızı kutlarım.
13
ORİŞAD Başkanı Avni YILMAZ;
Ordu ve Giresun fındığı bu yıl para edecektir.
Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD)
Başkanı Avni Yılmaz, son günlerde
tartışmalara neden olan Rekolte
Çalışmaları ve Fındık Fiyatı hakkında
çıkan haberlere açıklık getirdi. Yılmaz
“Rekolte çalışmalarının daha düzenli
bir şekilde, birleşerek ve tek bir elden
yürütülmesi gerekmektedir. Türkiye
genelinde fındık rekoltesi düşük, ancak Karadeniz Bölgesi’ndeki rekolte
batıya göre daha yüksek; onun için
Ordu ve Giresun fındığı bu yıl para edecektir.” dedi.
Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD)
Başkanı Avni Yılmaz, yaptığı yazılı
açıklamada son günlerde tartışmalara
neden olan Rekolte çalışmaları ve
Fındık Fiyatı hakkında çıkan haberlere
açıklık getirdi.
Avni Yılmaz “Rekolte çalışmalarının
daha düzenli bir şekilde, birleşerek ve
tek bir elden yürütülmesi gerekmektedir. Türkiye genelinde fındık rekoltesi
düşük, ancak Karadeniz Bölgesi’ndeki
rekolte batıya göre daha yüksek; onun için Ordu ve Giresun
fındığı bu yıl para edecektir.” dedi.
Yılmaz “Rekolte ile ilgili her kafadan bir ses çıkıyor. Bunun
daha düzenli bir şekilde, birleştirilerek sonuca varılması ve
tek bir elden yürütülmesi gerekmektedir. İnsanların kafasını
karıştırmanın anlamı yok. Rekolte çalışmaları, bugün artık
düzenli bir şekilde yapılabilir. Teknoloji de ilerledi artık her şey
zamanında ve kolay bir şekilde yapılabiliyor. Bu durum fırsat
bilinerek konuyu sağa sola çekmenin ve insanları, üreticiyi tedirgin etmenin bir anlamı yok.” dedi.
Bölgemizdeki rekolte Batıya oranla daha iyi
Bu yıl fındık rekoltesinin önceki yıllara göre düşük olduğunu
söyleyen Avni YILMAZ “Bu yıl fındık rekoltesi diğer yılara göre
düşük; ancak Karadeniz Bölgesi’nde batıya göre daha iyi.
Bu nedenle Ordu ve Giresun fındığının bu yıl para edeceğini
düşünüyorum. Vatandaşlarımızın beklemeye tahammülü olursa fındık fiyatı yüksek olacaktır. Zaten fındık fiyatları serbest
piyasada artık kimse fiyatlar yüksek ya da düşük diyemez;
sistem zaten kendi kendine oluşuyor. Tek yapılması gereken
vatandaşın fındığını elinde tutmasıdır.” ifadesini kullandı.
kazanması lazım, fındıkla ilgilenen ihracatçının kazanması
lazım. Bunları doğru orantıda yaparsak kimsenin de kimseye hakkı geçmez. Hem üretici hem de ihracatçı iyi para
kazanarak mutlu olur.” dedi.
Fındık bu bölgenin gerçeği
Fındığın bu bölgenin gerçeği olduğunu söyleyen YILMAZ
“Fındık bu bölgenin gerçeği, fındığa çok iyi bakılmalı.
Fındık üreticisinin ürününe sahip çıkmak adına yenileme
çalışmalarını yapması gerekiyor. Devletin de bu konuda
yapacağı en büyük iş, fındık bahçelerinin yenilenmesi konusunda üreticiye destek vermek. Ordu’da fındık olmazsa,
fındık fiyatları çok aşağıda seyrederse, bu durum Ordu’nun
bütün ekonomisini, esnafını, tüccarını, köylüsünü etkiler;
bu nedenle fındık fiyatlarının yüksek tutulması için üretim
giderlerinin aşağıya indirilmesi, bahçelerin yenilenmesi
lazım. Bir dönümden 70-80 kilogram değil de 150-200
kilogram almanın çabasını yapmak lazım. Yani bu durumdan şu anlaşılıyor, insanların köylülükten çiftçiliğe
geçişinin sağlanması lazım, hatta köylülükle çiftçiliğin
ayrılması lazım.” dedi.
Spekülatif hareketlerden kaçılması gerek
14
Yılmaz “Artık fındık fiyatı ile çok oynanmaması lazım, spekülatif hareketlerden ve spekülatif hareketleri gerçekleştiren insanlardan kaçınmak gerekiyor. Fındık üzerinden gayrimeşru
para kazanan insanların dışlanması gerek. Artık üreticinin
15
Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ,
Havaalanın Şu anda bile ciddi getirisi başladı
Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ ile Giresun
Valisi Dursun Ali ŞAHİN, TRT Haber’in
canlı yayın konuğu oldu. TRT Trabzon
Muhabiri Halil AKSOY’un sunduğu ve
yaklaşık 13 dakika süren programda,
Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ ile Giresun
Valisi Dursun Ali ŞAHİN, Ordu-Giresun
Havalimanıyla ilgili görüşlerini dile getirdiler.
Günümüzün
en
hızlı
ulaşım
aracının uçak olduğunu söyleyerek
konuşmasına başlayan Ordu Valisi
Kenan ÇİFTÇİ, “Dönemin Ordu Valisi
17-18 yıl önce buraya taş dökmüş ve
demiş ki, buraya bir havaalanı yapalım.
Belki o dönemde, o valimize çok gülenler oldu. Denizde havaalanı olur mu
gibilerinden aklından geçirenler oldu.
Bakın bugün gerçekleşiyor. O zaman o taşı döken valimizi,
onun yanında yer alan Ordulu ve Giresunlu hemşerilerimizi,
bugün buna vesile olan siyasilerimizi, bürokratlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi herkesi canı gönülden kutluyor, tebrik ediyorum. İyi ki bunu yaptılar, iyi ki böyle bir havalimanı buraya
yaparak, hem Giresun’un hem Ordu’nun kullanımına sundular” dedi.
Ordu-Giresun Havalimanı inşaatının yapımında her türlü riskin
hesaplandığını ifade eden Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ, dünyanın
en güvenilir, en sağlam, en güzel havaalanlarından bir tanesinin Ordu-Giresun Havalimanı olduğunu söyledi. Ordu Valisi
Kenan ÇİFTÇİ “Havalimanı inşaatının koruyucu dış mendireği
belirli bir açı ile en tabanında iri taşlar konulmak kaydıyla
yukarı doğru küçülen taş sistemiyle ve belirli bir açıyla yani
suyun dalgasını vurma açısını hesap ederek ve belirli risk
payı da konularak yapılmıştır. Yani oluşabilecek tüm risklerin
hepsi hesap edilmiştir. Pist dolgu alanında arkadaşlarımızdan
aldığım teknik bilgiye göre, şu an birinci kat asfaltı döküldü.
Dolgu çok iyi olmuş, zemin çok iyi oturmuş ve isterseniz uçak
değil uçağın on katı ağırlığında malzeme de indirseniz orada
bir oynama yok. Yani teknik olarak şu an itibariyle burada herhangi bir sorun yok” şeklinde konuştu.
Ordu-Giresun Havalimanının Ordu’ya sağlayacağı faydalara da değinen Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ, “Şu anda bile ciddi getirisi başladı. Birincisi Endüstri Bölgesi tasarımız var.
Ordu’da alan çok dar olduğu için ileri teknoloji bilgi üretimi,
yükte hafif paha da ağır ürünlerin üretilebileceği bir endüstri
bölgesi tasarlıyoruz. Yani bir nevi Organize Sanayi Bölgesi gibi.
Onun çalışmasını yapıyoruz. İkincisi Ordu-Giresun Havalimanı
inşaatının hemen batı kısmında ‘Fındık ve Çikolata Park’ projesi var. Bu projemizin önümüzdeki günlerde hayata geçireceğiz.
Üçüncüsü Ordu’da başlayan Akdeniz’e kadar uzanan bağlantılı
yollarımız var. Ordu’dan Sivas’a, Ünye’den Tokat’a bağlantılar
var. O hatların açılmasıyla birlikte, havaalanı ile içe doğru ge16
len, hatta Sivas’a kadar, öbür taraftan Tokat’a kadar bu
hareketlilik başladığı zaman yaylalarla birlikte çok ciddi bir
hareketlilik olacak” diye konuştu.
Havaalanının her iki ile de nasıl bir katkı sağlayacağı
sorusuna, hem çevreyolları, hem havaalanının Ordu’ya
katkısının tartışılmaz olacağını vurgulayan Ordu Valisi
Kenan ÇİFTÇİ, ”Dışarıdan gelip yerleşenlerle birlikte nüfus
artışı yaşanacak, yazın arap turistlerde bölgemizi tercih
ediyorlar. Yani yazın burası muhteşem. Arap kardeşlerimize
nereye gidiyorsun diye sorduğumuzda, cennete gidiyorum
neresi bu cennet diye sorduğumuzda ise, Ordu, Karadeniz
sahili diyorlar. İşte görüyorsunuz masmavi denizi, tertemiz denizi her taraf yüzülebilir alanları, kumsalları. Hem
denize giriyorsunuz bir taraftan da sıcak havalarda yaylalara çıkıp serinliyorsunuz. Muhteşem bir görüntümüz var”
dedi.
Fındık üreticilerine de bol bereketli bir yıl geçirmesini
dileğinde bulunan Vali ÇİFTÇİ konuşmasına şu sözlerle
devam etti:
“Fındık sezonu başlıyor. Bakın görüyorsunuz yemyeşil
alanlar, insanlar buraya hayran kalıyorlar. Diyorlar ki, biraz
gezelim, sahil kenarlarında oturalım, yürüyelim, o doğanın
içerisinde kayıp olalım istiyorlar. Denizi var, doğası var,
yaylası ve tarihi özellikleri var. Ordu’nun kalan turist
sayısı yaklaşık 200 bin dolayında. 2015’den sonra, bu
altyapılar bittikten sonra bu sayının çok hızlı bir şekilde
bir milyona kadar çıkacağını düşünüyorum. Hızlı ulaşım
var. İstanbul’da yaşayan kardeşlerim şunu diyor: Öyle
bir özlüyoruz ki havaalanı açılsa Cuma günü uçağa binsek, Ordu’da çayımızı içsek, kahvaltımızı yapsak anamızı,
babamızı, kardeşlerimizi, ninelerimizi görsek, Pazar
akşamı uçağımıza binsek tekrar İstanbul’a işimize gitsek.
İşte bu yüzden bu havaalanı çok önemli. Yapandan, sebep olandan, taşını koyandan, hepsinden Allah razı olsun
diyorum.”
ORİŞAD’tan Vali Çiftçi’ye ziyaret
Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD) Başkanı Avni YILMAZ ve Yönetim Kurulu Üyeleri Ordu’ya yeni
atanan Vali Kenan ÇİFTÇİ’ye makamında hoş geldiniz ziyaretinde bulundu.
Ziyarette Ordu’nun, Türkiye’nin
önemli, Karadeniz Bölgesi’nin
de lider kenti olmaya aday bir
şehir olduğunu vurgulayan Ordu
İş Adamları Derneği Başkanı Avni
YILMAZ ’’Bizler şehrimizin bizden
beklentilerinin farkındayız. Ordu
İşadamları Derneğinin Üyeleri ile
birlikte şehrimizi ve bölgemizi kucaklayacak, üstlendiğimiz misyon
ile ilimizin dinamiklerine yeni bir
vizyon sunacağız.
Bizler yeni bir dinamizm ve felsefe
ile farklı bir bakış açısı sunmayı
hedeflemekteyiz. Bu gün dernek
olarak Yönetim Kurulu Üyesi
arkadaşlarımızla beraber ilimize
yeni gelen Sayın Valimizi ziyarete
geldik ve derneğimizin yapmış
olduğu
çalışmalar
hakkında
kendisine bilgi sunduk. Zaman
ayırıp bizleri kabul ettiğiniz için
çok teşekkür ediyorum Sayın
Valim.’’dedi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Vali Kenan ÇİFTÇİ, yönetim kurulunun bu nazik ziyaretinden dolayı mutlu olduğunu ve şehrin gelişmesi
açısından İş Adamları Derneğine çok iş düştüğünü söyledi.
17
Ortak Fikir “Kalifiyeli eleman yok”
Erkan YILMAZ
Fabi Ayakkabı Yön. Krl. Baş.
İşlerimiz çok iyi Sezon iyi gidiyor. Havaların ısınması ile
birlikte daha da canlandı piyasa ancak ramazan bu yıl
biraz önde geldi. Ramazan ve Fındık bizim 2 ayımız aldı.
İnşallah bu durum bizi olumsuz etkilemeyecek. Sezon
kısa bu olayın üst üste gelmesi bizi biraz etkileyecek ama
gidişat güzel.
Biz Fabi ayakkabı olarak 21 yıldır Ordu’da hizmet veriyoruz. İlk önce yılmaz ayakkabı diye biz bu işlere girdik. Daha
sonra şubeleşerek Yılmaz ayakkabı ve Fabi ayakkabı
olarak devam etmekteyiz.
Arz talep sorusuna gelecek olursan zaten bizde marka
ayakkabılar var onun dışına çıkmıyoruz. Talep konusunda
bizim belli bir müşteri portföyümüz olduğu için talep çok
iyi ancak millet az daha ucuz ürün arıyor.
İnsanlar Hesabını bilmiyor…
Araştırmacı müşteri, bir grup müşteri var sadece
fiyat araştırıyor kalite araştırmıyor. Bazıları da hem
kalite hem de fiyat araştırıyor. İnsanların artık bilinçli olması gerekiyor.
İnsanlar Kaliteyi araştırması
gerekir
İnsanlar Kaliteyi araştırması gerektiğini söyleyen
Yılmaz “Kalitenin ve Fiyatın sonu yok insanların
kaliteyi araştırması gerekir çünkü her şeyin sunisi ve çakması var. Birde nerden ne aldığınızda
çok önemli kimden aldığınız önemli hizmet çok
önemli garanti kapsamı çok önemli bunun için biz
Ordu’da bir markayız” dedi
Nuri SAVAŞKAN
Tefal Bayii Yön. Krl. Baş.
Ordu’da Konfeksiyon sektörü
denildiği zaman Arz talep
sıkıntısı var. Çünkü firma sayısı
çok nüfusa oranla mağaza
sayısı çok fazla Ordu’da en
büyük sıkıntı bu bence kişi
başına düşen mağaza sayısı
çok fazla çünkü tekstil sektörü en rahat yapılacak iş.
Okuluna gitmene gerek yok,
kursunu almana gerek yok,
bu meslekte az paranla bu iş
yapılacak en kolay iş, çünkü
bilgi, beceri, gerektirmeyen
iş olarak düşünüyorum zaten öyle düşünüldüğü için bu
kadar adet var. Ordu’da en çok
kapanıp açılan iş yerlerinden
biri konfeksiyoncular biri gidip
biri geliyor.
Yüksel AYDIN
Aydın Doğalgaz Tesisat Yön. Krl. Baş.
Doğalgaz sektörü ile ilgili
sıkıntılarımız var. Fındık gaz
ve Belediye ile ilgili kutuların
konulması ile ilgili sıkıntılarımız
var. Proje aşamasında
sıkıntılarımız var. Kalifiye elemen sıkıntımız var yeterli eleman bulamıyoruz. Belediyemiz
malum seçim var artık her alanda kazı çalışması yaptırmıyor.
Asfalt çalışması yaptığı yerlerde
de kazı çalışması yaptırmıyor.
Fındık gaz ile ilgilide taşeron
firmalarla ilgili sıkıntıları var.
Yüklenici firma işi alıp daha
sonra bırakıp gidiyor. Bizde
müşterilerimizi diyoruz mesela
Temmuz ayında gaz verilecek
diye işini yapıyoruz. Ancak
bir temmuz daha geçiyor daha
sonra müşteri ile aramızda
sıkıntılar çıkıyor.
Yurdaer ABCI
Gesto Yön. Krl. Baş.
Sektörümüzün en büyük
sıkıntısı yetişmiş kalifiye
elemanın olmaması eleman
giderlerinin devlete karşı yüksek olması stopaj giderlerinin
fazla olması devlet tarafından
desteklerin çekilmesi özellikle turizm sektöründe 12
ay boyunca çalışacak eleman
bulamıyoruz. Elemanların
girdi çıktı yapması hizmet
sektöründe kaliteyi düşürüyor.
Ordu’da özellikle genç nüfusun
olmaması, Nitelikli elemanın
az olması büyük bir sıkıntı
yapmakta.
Özellikle otellerde de bu sıkıntı
var. Ordu ve Giresun şehir
oetlciliği yapan firmaların
ortak buluştukları tek nokta
Kalifiyeli eleman sıkıntısı ve
sürdürülebilir iş gücünün
olmaması bu gibi sıkıntılar
Ordu’da bizi ve Turizm
firmalarını yormakta.
Bir grup müşteri var bilinçli müşteri ne aldığını biliyor.
18
19
ORDU’DA 3 ORTAKTAN DEV TİCARETHANE
İstanbul’da 23 yıllık Oto tamircileri Göksel Özdemir,
Mustafa Özdemir ve Ercan Bordanacı 30 yıllık ticaret
hayatını idame ettirmek için Ordu’ya dev tamirhane
kurdular.
Dev tamirhanenin açılışına Ordu Valisi Kenan Çiftçi,
Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Bekir Erbaş ve çok
sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını yapan
Bekir Erbaş “ Ordumuz artık Büyükşehir, şehrimizin
gelişmesi açısından bu tarz işletmelerin açılması bizleri memnun ediyor. Sayın Valimize de açılışımıza
katıldığı için teşekkür ediyorum” dedi.
Açılışla birlikte kurdele kesiminin ardından işletmeyi
gezen Vali Çiftçi, yetkililerden bilgi aldıktan sonra
işletmeden ayrıldı.
Milenyum Asansör bugün daha güçlü
olarak yoluna devam etmektedir
Milenyum Asansör geçmişin deneyimi ve geleceğin
inancının birleştiği noktada bugün daha güçlü ve
kararlı olarak yoluna devam etmektedir. Asansör sektörüne verilen uzun yılların getirdiği tecrübe ve bilgi
donanımı ile her türlü asansörün montaj, revizyon ve
bakım hizmetini en gelişmiş teknoloji ürünlerini kullanarak gerçekleştirmektedir. Müşterilerine en kaliteli ve
en hızlı hizmet anlayışını öncelikli olarak hedeflemiştir.
Bağlı bulunduğu sektörde yüzde yüz müşteri memnuniyeti ile Avrupa standartları çerçevesinde ürün ve hizmet
sunan firmamız konusunda uzman ve deneyimli ekipler
çalıştırarak etkin bir yapılaşma sağlamıştır. Kalitesini
ve güvenilirliğini içinde bulunduğu sektörün tüm kalite
belgelerini alarak pekiştiren firmamız; saygın, istikrarlı,
güçlü ve güvenilir bir kurumdur. Milenyum Asansör
olarak biliyoruz ki; geleceğimize giden yolda ardımızda
bıraktığımız her işimiz bir ayna her müşterimiz bir
referanstır.
Ordu’da 2009 yılında kurulan firmamız asansör sektöründe ki gelişmeleri sürekli yakından takip eden genç
ve dinamik yapısıyla müşteri memnuniyetini devamlı
ön planda tutan yönetim anlayışıyla Ordu’da asansör sektöründe aranan Firmalardan biri olma iddasını
sürdürmektedir
Milenyum Asansörleri genel olarak her türlü elektrikli,
hidrolik, insan, yük ve hasta, monşarj (yemek), otomatik
asansörlerin montaj bakım ve onarım hizmetlerini vermektedir.
Hızlı değişen asansör sektörünü yakından takip eden
20
firmamız bu alanda gerekli bilgi ve beceriler için açılan
fuar ve kursları takip etmektedir.
Firmamız kalite belge çalışmalarını tamamlamış ve
tüm yetki belgelerini ( ISO:9001:200- CE BELGESİ SANAYİ SİCİL BELGESİ - SANAYI BAKANLIĞI GARANTİ
BELGESİ - SANAYI BAKANLIGI SHYB BELGESİ - EN
13015 BELGESİ - MMO TESCİL BELGESİ - EMO
TESCİL BELGESİ - EMO BURO TESCİL BELGESİ - MARKA TESCİL BELGESİ - TSE HİZMET YERİ YETRLİLİK
BELGESİ - SANAYİ ODASI SİCİL KAYIT BELGESİ - USTALIK BELGESİ ve EGİTİM SERTİFIKALARI ) almıştır.
Müşterisinden aldığı öz güven ve gücü, doğru
yatırımlarla güce dönüştürmeyi başaran firmamız;
Milenyum markasını yarınlara taşıyacak en büyük garantidir.
OSMAN ÖZTÜRK
Milenyum Asansörleri San Ve Tic
Ordu Bayii Genel Müdürü
21
ORİŞAD Yönetim Kurulu Ak Parti
İftarına katıldı
AK Parti İl Başkanlığı tarafından Ordu Belediye Ayığışı Salonu’nun önünde düzenlenen ve yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı
‘sokak İftarı’na Ordu İş Adamları Derneği Yönetim Kuruluda katıldı.
Ak Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğine İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin başta olmak üzere AK Parti
Ordu Milletvekilleri Mustafa Hamarat, Fatih Han Ünal ile eski milletvekili Eyüp Fatsa ile Ak Parti Ordu İl Başkanı Hüseyin
Akyol ve ORİŞAD başkanı Avni YILMAZ ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Sokak iftarına yaklaşık 2 bin kişi katıldı
ORİŞAD’tan İl Müdürlerine Çıkarma
Ordu İş Adamları Derneği Başkanı Avni
YILMAZ ve Yönetim Kurulu; İl Kültür ve Turizm Müdürü, Orman İşletme Müdürü, Çevre
Şehircilik İl Müdürü ve Ticaret Sanayi Odası
Başkanını ziyaret etti.
Dernek Başkanı Avni Yılmaz Yönetim Kurulu ile birlikte ilk olarak İl Kültür ve Turizm
Müdürü Erkan GÜLDEREN’i ziyaret etti. Ziyaretten çok memnun kaldığını dile getiren
GÜLDEREN “Öncelikle beni ziyarete geldiğiniz
için size ve yönetiminize teşekkür ediyorum. Ordu artık turizm konusunda büyük
başarılar elde etmeyi başardı. İlimize gelen
turist sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu
da sizin sayenizde, iş adamlarımızın verdiği
destek sayesinde gerçekleşmektedir.” dedi
ORİŞAD Yönetimi daha sonra Orman İşletme
Müdürlüğü Müdürü Sedat KAYGISIZCAN’ı
makamında ziyaret etti. Ziyaretten memnun
kaldığını söyleyen KAYGISIZCAN “ İlimizde Orman İşletme olarak artık köylülerin korktuğu
ormancı olmaktan çıktık. Artık köylülerin
yararına olacak işler yapıyoruz. Köylere alternatif ürünler önererek köylü vatandaşlarımızı
memnun etmeye çalışıyoruz.” dedi
Ordu Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hüseyin
ÖZTÜRK’ü de makamında ziyaret eden Dernek
Yönetimi, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Daha
sonra İl Müdürü ÖZTÜRK Ordu’ya yapılan
çalışmaları anlattı.
Son olarak, seçimleri yeni yapılan ve tekrar
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına oturan
Servet ŞAHİN’e hayırlı olsun ziyaretinde
bulunuldu. ORİŞAD Başkanı Avni YILMAZ
“Yeni görevinizin hayırlı olmasını diliyorum.
Yapacağınız çalışmalar ile ilgili başarılarınız
daim olsun” dedi.
22
23
GİŞHAD’tan Derneğimize Ziyaret
G
iresun İş Hanımları Derneği
(GİŞHAD)’a üye 18 iş kadını
derneğimizi
ziyaret
ettiler.
Dernek Genel Sekreteri Fatih
Baş’tan Dernek ve TUSKON
hakkında bilgi alan İş Kadınları
böylesi aktif bir derneği ziyaret
ettikleri için memnun kaldıklarını
söylediler.
Ziyarette TUSKON hakkında
kısa bir bilgi veren Dernek
Genel Sekreteri Fatih Baş “Ülke
çapında yayılmış 7 ayrı bölgesel iş dünyası federasyonunun
oluşturduğu TUSKON, 2005
yılında İstanbul’da kuruldu.
TUSKON bünyesinde, Türkiye
genelinde, 80 ilde 202 işadamı
derneği faaliyet gösteriyor. Ordu ve Giresun ise Merkezi Samsun’da bulunan KASİF’e bağlıdır.” dedi
TUSKON BUGÜN 50.000 GİRİŞİMCİYİ TEMSİL EDİYOR.
Baş “Ülke kalkınmasının temelini oluşturan ekonomik yapılanmanın geliştirilmesine yönelik altyapı
çalışmalarını destekleyen TUSKON, işletmelerimizi ve girişimcilerimizi global iş dünyasının bir parçası
haline getirmeyi amaçlıyor. TUSKON, bu doğrultuda, işadamlarımızın uluslararası pazarlardaki tecrübelerinin paylaşılması, bunların yayılması ve yeni iş fırsatlarının oluşturulması yolunda öncü bir kuruluş
olarak hizmet veriyor.” dedi
Ordu’dan Dünya Ticaret Köprüsü Toplantısı
Daha sonra Derneğimizde
kahvaltı yapan 18 iş kadını
derneğimizi gezdikten sonra
dernekten ayrıldılar.
Ordu İş Adamları Derneği
Dünya
Ticaret
Köprüsü
Toplantısı’na katılmak isteyen
inşaat, inşaat malzemeleri,
mobilya ve inşaat makineleri
işi ile uğraşan firmalarla
toplantı gerçekleştirildi.
Toplantıda Dernek Başkanımız
Avni Yılmaz “Ordu’dan Dünya
Ticaret Köprüsü Toplantısı’nda
3 kıtadan 8 ülke ve 102
firmayı buluşturuyoruz. İkili
iş görüşmelerinde ağırlıklı
olarak inşaat, inşaat malzemeleri, mobilya ve inşaat makineleri alanında görüşmeler
yapılacağını” söyledi.
24
25
ORİŞAD Genel Sekreteri Fatih BAŞ’a
Duygusal Veda
ORİŞAD Genel Sekreteri Cengiz KAYA
Görevine Başladı
140 ülke ile yatırım yapmaları,
yatırımcıyı bölgemize çekmeleri
en istediğimiz faaliyetlerdir.” diye
konuştu
Kaya “Diğer önemsediğimiz bir
mesele ise, Ortaklık Kültürü ve
Kurumsallaşmadır. Firmalarımızın
bir araya gelerek Güç Birliği
yapmaları diğer önemli hedeflerimiz
arasındadır.
Küçük
işletmelerin bir araya gelerek
büyümeleri belgemizin ve ilimizin
kalkınması adına önemli adımlar
olacaktır. Bu konuda Bölgemizde
başarı öyküleri iyice irdelenmeli
ve firmalarımızın bir araya gelmesi sağlanmalıdır. Ayrıca gelişen
ekonomiye ayak uydurmayı hedefleyen firmalarımızın kurumsal
yapılarını biran evvel bitirmeleri
gerekmektedir.” dedi
Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD) Genel Sekreteri
Fatih BAŞ, Kafkas Sanayici ve İşadamları Derneği
(KARSİAD) Genel Sekreteri oldu. Yönetim Kurulu
tarafından iftar yemeği ile uğurlanan BAŞ’a üstün
hizmet plaketi verilirken duygusal anlar yaşandı.
Yaklaşık 5 yıldır Ordu İş Adamları Derneği Genel
Sekreterliğini yapan Fatih BAŞ Konfederasyon
TUSKON tarafından Kafkas Sanayici ve İşadamları
Derneğine atandı.
Görev yaptığı 5 yıl içerisinde çok güzel günlerinin geçtiğini söyleyen Fatih BAŞ “ Yaklaşık 5 yıldır
Ordu’da görev yapıyorum, bu şehirde çok güzel
günlerim geçti. Yönetim Kurulumuz da dahil olmak
üzere beni kendi evlatları gibi gördüler. Bu nazik
davetinizden dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum.”
dedi.
Ordu İş Adamları Derneği(ORİŞAD)
genel
sekreterliğine
TUSKON
tarafından
atanan
Cengiz
KAYA görevine başladı. Kaya
“Firmalarımızın bir araya gelerek
Güç Birliği yapmaları hedeflerimiz
arasındadır. Küçük işletmelerin bir
araya gelerek büyümeleri belgemizin ve ilimizin kalkınması adına
önemli adımlar olacaktır.” dedi
Kaya yaptığı açıklamada “Kısa bir
sürede siz değerli işadamlarımızın
katkılarıyla Türkiye’nin küresel
markası olan çatı kurulumuz Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) aracılığıyla
işadamlarımızın dış ticaret potansiyelinden
faydalanmaları
gerekliliğine inanıyoruz. TUSKON
ağı aracılığıyla yaklaşık olarak
Üstün hizmet plaketini veren Ordu İş Adamları
Derneği Başkanı Avni YILMAZ “ Fatih Bey’le yaklaşık
6 yıldır birlikte çalışıyoruz. Bize çok katkıları oldu.
Benim ailemden biri gibi olmuştu, kendisine bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum.” dedi.
Üstün hizmet plaketi verildikten sonra bir süre sohbet eden Yönetim Kurulu Üyeleri, hatıra fotoğrafı da
çektirdikten sonra yemek sona erdi.
26
27
ANAHTAR TESLİMİ PROJELERİN ÖNCÜSÜ,
ADALI İNŞAAT’TAN YENİ PROJELERE DEVAM
150 yapabilmektedir.Bizlerin 2535 bin gibi rakamlara mal ettiği
arsa payı karşı tarafta 10-15 bin
gibi rakamlarla sağlanmaktadır. Bu
konu aslında rekabet kurumuna
taşınabilecek bir meseledir.Sosyal
konut ile yola çıkan TOKİ bugün
lüks konutlar yaparak devam etmektedir.Biz bir ilde sosyal konut
ihtiyacı var ise bu çalışmaların
o bölgenin firmaları tarafından
yapılması ve böylelikle il ekonomisine destek verilmesi gerektiğini
düşünmekteyiz.
Müteahhitlerle
yaptığımız
toplantılarda en güncel problemlerden bir tanesi ise kullandığımız
malzemelerin pahalı oluşudur. İl
dışında iş yapan arkadaşlarımız
var kıyasladıklarında ortak kanımız
en pahalı betonu kullanan illerden birisi olduğumuzdur. Bütün
bunları alt alta topladığımızda
karlılık oranları düşmekte ve ayakta kalmamız zorlaşmaktadır.
Firmaların
azalması
rekabet
ortamını bitireceği için bu durum
müşteriler açısından da olumlu
olmayacaktır.
Yeni projeleriniz var mı? Bahseder
misiniz?
Şahincili Mahallesi fizik tedavi hastanesi bölgesinde devam eden ve
Firmanızdan bahseder misiniz?
Şirketimiz, Adalı İnşaat unvanı ile
2008 yılında kurulmuş olup anahtar teslimi proje üretimi alanında
faaliyetlerini sürdürmektedir. Daha
önce farklı oluşumlarla ve bireysel
olarak inşaat ve diğer alanlarda
ticaret yapan ortaklarımız, şuan
içinde bulunduğumuz sektörde
boşluk olduğunu görmüş ve bu
alanda yenilik yapmayı düşünerek
hızlı bir giriş yapmıştır.
Bu yenilikler nelerdir;
İlimiz konut konusunda diğer illerden ayrışan bir özelliğe sahiptir. Firmalar işe karkas satış ile
başlamış ve daha sonra ise % 80
tabir ettiğimiz imalatlar şeklinde
devam etmiştir.Bu sistem konut sahibi olanları yaşadıkları mekanda
farklı zorluklarla karşılaştırmıştır.
Kısaca bahsedersek bunları, iskan
alamama,çevre düzeninde eksik28
likler, diğer komşuları ile aldıkları konutun inşaat işlerinin bitirilmesi ile
ilgili yaşanan problemler şeklinde
sıralayabiliriz.Tam bu noktada
firmamız daha sonrada sloganımız
olacak olan anahtar teslimi proje
konusunda ilimiz pazarına giriş
yapmıştır.Müşterilerin bu sıkıntıları
yaşamaması ve bizi öne geçirmesi
adına müşterimize teslim ettiğimiz
konutların % 100 SGK ödemeleri yapılmış(iskan alımına uygun)
,Ürün seçimi müşteri ile birlikte
yapılmış, Tapu işlemleri yarı yarıya
ödeme
şeklinde
uygulamaya
konulmuş ve böylelikle bizi tercih
eden müşteriler, konutlarında oturmaya başladığında firmamızın %
80 diye satış şekli olmadığından
binalarında
inşaat
kirliliği
yaşamamışlar ve sonradan da herhangi bir ödeme yapmak zorunda
kalmamışlardır.
Biz müşterilerimize kendi evlerini dizayn etme fırsatı veren tek
firmayız diyebiliriz. Araştırmalarımız
ve duyumlarımızla piyasada da bu
şekilde anılmaya başlandığımızı
takip etmekteyiz.Bu ayrıcalık bizi
diğer firmalardan ayıran en önemli
özelliğimizdir.
Sektörün zorlukları nelerdir;
Özellikle son dönemlerde arsa
problemi yaşanıyor, alt yapısı hazır
arsa üretilmesi ve yeni yerleşim
alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Malzeme ve arsa
fiyatlarındaki artışa karşın, konut
fiyatlarında ciddi anlamda düşüş
vardır. Daire satışlarında geçen
yıllara göre azalmalar da mevcuttur.
En önemli problemlerden birisi ise
haksız rekabet konusudur.Toki ile
kalite anlamında önde olduğumuz
rekabette arsa payı, harçlar vs gibi
mali konularda rekabet edememekteyiz. Örnek vermek gerekirse
bizlerin aynı arsa üzerinde 100
daire yapabildiğimiz alana TOKİ
Güzelyalı da başlayacağımız projelerimiz mevcuttur.
Güzelyalı’da yapacağınız projeden
bahseder misiniz?
O bölgenin doğal güzelliğine uygun
çevreci bir proje için çalışmalarımız
devam
etmektedir.Buradaki
iddiamız hiç bu kadar çok seçeneğin
ilimizde bir projede sunulmadığı
şeklindedir.Yakında da bu konuda
tanıtım çalışmalarına başlayacağız.
Projemiz üç blok 20 daireden
oluşacak ve 150,170 ve 185 m2
daire seçenekleri olacaktır.
Projelerimizdeki
en
önemli
özelliğimiz satış sonrası hizmetlerimizdir.
Satışın
kolay
ama
sonrasında müşteriyi memnun etmenin zor olduğu düşüncesi ile her
projemizde ana gayemiz bu alanda
yapacağımız çalışmalar olmaktadır.
Yatırımcılara tavsiyeleriniz nelerdir;
Ülke ekonomisinin % 30 luk bir dilimle en önemli istihdam kaynağı
olan ve sürekli büyüyen bu sektör her zaman yatırımcı için cazip olmuştur ve olmaya da devam
edecektir. Yaptığımız hesaplarda
10 yıllık çekilen kredinin faizine
verilen rakam ile aynı dönemde
kiraya verilecek olan rakam kişinin
vereceği peşinata göre bazen
kira fazla bazen ise faiz biraz fazla şeklinde çıkmaktadır.Bu sürede
aldığınız konutun değer artışlarını
da göz önüne alırsanız karlılığınız
ortadadır.
“Unutmayınız ki bütün krizlerde ve
savaşlarda en önemli yatırım aracı
gayrimenkul olmuştur.”
Firmamızın sloganı ile söyleşimizi
bitirmiş olalım. Evinizde oturmaya
başladığınızda binanızda yıllarca
inşaat devam etmesin diyorsanız
anahtar teslimi projeleri tercih ediniz.
Kadem BACAKSIZ
Genel Koordinatör
29
Yıllık yolcu kapasitesi 2 milyon olacak…
Türkiye’nin ilk denize dolgu
yapılarak inşa edilen havalimanı
olma özelliği taşıyan Ordu-Giresun
Havalimanı’nda çalışmalar 2011
yılında başladı. Toplam proje tutarı
230 milyon 508 bin lira olan projenin alt yapı işlerinin maliyeti 162
milyon 778 bin, üst yapı işleri ise
67 milyon 730 bin lira. Geçen yıl
alt yapı çalışmalarına başlanan
havalimanı için 35 milyon 665
bin lira harcandı. Bu yıl ise 120
milyon 689 bin lira harcanması
planlanan havalimanının alt yapı
çalışmalarının yıl sonun da bitirilmesi amaçlanıyor.
Avrupa’nın tek, dünyanın dördüncü
deniz üzerine yapılacak olan Ordu-Giresun Havalimanı, Trabzon
ve Samsun havalimanlarının tam
ortasında yer alıyor. Havalimanında,
toplam 31 bin metrekare kapalı
alan (terminal binası, giriş kontrol
binası, teknik blok, kule, güç-ısı
merkezi, emniyet-itfaiye binası,
iş makineleri ve oto garajı, katlı
otopark, regülatör binası, arıtma
tesisi) bulunuyor. Ordu-Giresun
Havalimanı hizmete açıldığında
yıllık 2 milyon yolcu kapasitesine
sahip olacak.
30
31
Orhan GÜNDOĞDU
Misyon ve vizyon olarak kendisine sınırsız ve zamansız hizmet
anlayışını ilke edinmiştir. Bu anlayış
ve inancı tüm kadrosuna yaymış
olmanın rahatlığı ile müşterileriyle
çiçeklerden oluşan sevgi köprüsünü
uzatmaya, yükseltmeye, birlikte
yüceltmeye devam etmektedir.
Bu anlayış ve hizmet inancından
23 yıldır taviz vermemiş ve bundan
sonrada taviz vermeden yoluna ve
hizmetlerine devam edecektir.
Doğru yolda olduğumuzun kanıtı,
her geçen gün çığ gibi büyüyerek,
müşteri
portföyümüzü
genişletmemiz, bizleri cesaretlendirip, hizmet politikamızın doğruluğu
yönünde
devam
etmemizi
sağlamaktadır.
İlimizde ve bölgemizde organizasyonda ve çiçekçilikte iddiamız daima ilk sıralardadır bunun için tüm
ekibimizle mücadele etmekteyiz.
Her şeyde önceliğimiz, dürüstlük,
hizmet kalitesi fiyat politikamızdır.
Özellikle her insanın zor şartlarda
kazandığı parasının kıymetini bilenlerdeniz. İnsanların alın teri ile
kazandığı paranın bizler tarafından
da saygıya layık olduğu bilinci ile
sömürülmesi gereken bir meta gibi
görme anlayışına, hem karşıyız,
hem de inanç ve kültür anlayışı
olarak etik bulmuyoruz.
Ticaretin bir bedel karşılığı
yapılırken, insanın inanç ve
imanına da uygun olmasına dikkat
edilmeli. Para ulaşılması gereken
bir yaşam vasıtası olabilir, asla her
şey değildir. Yaşamış olduğumuz
hayat mantık ve mana yolumuzu
değiştirmemeli.
Sonuç
olarak,
hizmet
için
çıktığımız bu güzel yolda her zaman insanlarımızın mutluluğunu
paylaşıp çoğaltmak gayretindeyiz.
Bu gayret ve anlayışımızın son ana
kadar devam etmesi dilek ve temennisiyle, saygılar sunuyoruz…
Düğün Organizasyon, Nişan Organizasyon, Kına Organizasyon,
Sünnet Organizasyon, Özel Gün Organizasyon, Açılış Organizasyonu,
Kokteyl Sunum, Özel Davet Organizasyonu gibi birçok alanda faaliyet
göstermekteyiz.
Firmamız
her
organizasyona
mükemmeliyetçi
bir
şekilde
yaklaşarak özel günlerinizi unutulmaz kılmayı hedefliyor.
Düğün, kına, nişan ve sünnet
organizasyonları,
Sosyal davet dekorasyonları,
Basın toplantısı, ürün lansmanları,
bayii toplantıları, gala geceleri,
kurumsal şirket yemekleri, sergi,
seminer, kongre ve konferansların
süsleme ve dekorasyonu,
Yaratıcı tasarımlar, konseptli etkinliklerin süsleme ve dekorasyonu,
Fuar hizmetleri,
Host/hostes temini,
Davetiye tasarımı, hattat ile yazılım
ve dağıtım hizmeti,
Lcv hizmetleri,
Mezuniyet törenleri, balo, açık alan,
piknik ve tekne turlarının organizasyonu, süsleme ve dekorasyonu,
Sahne ve podyum kurulumu ve
kaplaması, sahne arkası dekorasyonu,
Balon süsleme, şişme oyunlar, gösteri ve animasyonlar,
Şenlik ve festivallerin süsleme ve
dekorasyonu,
İftar yemekleri, ramazan etkinlikleri,
Bina süsleme, kumaş kaplama ve
çiçek hizmeti,
Hediye alternatifleri ve kişiye özel el
yapımı tasarımlar,
Havai fişek, volkan, ışık seli ve lazer
gösterilerinin temini,
“Türk Gecesi” dekorasyonu, mehter takımı, semazen, halk dansları
ekibi temini,
Çadır temini ve içinin dekorasyonu.
Dilara Çiçekçilik ve Organizasyon
Yön. Krl. Baş. Orhan GÜNDOĞDU
32
33
Kardeş şehir BAKÜ…
Bakü (Azerice: Bakı), Azerbaycan
Cumhuriyeti’nin, Hazar Denizi’nin
batı kıyısında yer alan başkentidir.
Kafkaslar’ın en büyük şehri, en
önemli kültür ve ticaret merkezidir.
Ülkenin en doğusundaki ve en
önemli sanayi, ticaret ve kültür
merkezi olmanın yanı sıra bir liman
kenti olarak da önemlidir. Şehirde
yaşayanların büyük çoğunluğunu
Azerbaycanlılar oluşturur.
2006 yılında faaliyete geçen
Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru
Hattı’nın (BTC) çıkış noktasıdır.
Bakü Limanı, Hazar Denizi nin
en önemli limanıdır. Şehirde tiyatro, kütüphane, sinema ve diğer
kültürel mekânlara sık rastlanır.
Lonely Planet’in sıralamasına göre,
Bakü gece hayatı için dünyanın en
önemli on destinasyonlarından biri.
Azerbaycan
ekonomisinin
gelişmesiyle,
2000’li
yılların
başından itibaren şehrin dört bir
köşesinde, birçok yeni alan inşa
edilmiştir. Yeni altyapılarıyla (binalar, mahalleler, sokaklar, restoranlar ve diğer mağazalar) Bakü hızla
değişmektedir.
Resmî istatistiklere göre 2011’deki
Bakü şehir nüfusu 2.092.400’dür.
[1] Kentin banliyöleri de dahil
34
olduğu zaman şehrin toplam nüfusu yaklaşık 3.000.000 kişiye
ulaşmaktadır[3], yani Azerbaycan
nüfusunun üçte biri bu şehirde
yaşamaktadır.
Ekonomi
Bakü şehri, Kafkasya’nın en büyük
şehridir. Eski zamanlar ekonomisinde petrol ve tuz esas yer
tutardı. Arap seyyahı Ebu Dülefin’in
(10. asır) bildirdiğine göre,
Bakü’deki iki petrol kaynağından
yılda takriben 720 bin dirhem gelir
elde ediliyordu. Feodal ilişkilerinin,
ticaret ve sanatkârlığın gelişimi
şehrin ilerlemesine imkân veri-
yordu. Uluslararası ticaret yolları
sınırında olan Bakü Doğu ve Batı
ülkeleri arasındaki ticarette başlıca
öneme sahipti. Bakü’ye Hazar,
Slav, Bizans, Çin, Irak, Suriye, Cenova, Venedik, İran, Hindistan tacirleri geliyordu. Bakü’den İran, Irak ve
sair ülkelere petrol ihraç ediliyordu.
9. asrın ikinci yarısında Abbasiler
hilafetinin zayıflaması ve merkezi
hâkimiyetten uzaklaşma meyillerinin kuvvetlenmesi hilafete tabi
ülkelerde bağımsız devletlerin
kurulmasına sebep oldu. Bu devletlerden biri de Şirvanşahlar
Devlet’iydi.
Eğlence ve alışveriş
Bakü, çok çesitli eğlence alternatifleri sunan bir kenttir. Bakü
Hayvanat Bahçesi 1928 yılında,
Sovyetler Birliği döneminde kuruldu. Bakü Hayvanat Bahçesinde
hem Dünya’nın çeşitli yerlerinde
bulunan, hem de Azerbaycan’ın
faunasına ait olan yaygın bulunan ve de nadir bulunan ve soyu
tükenmekte olan hayvan türlerini
barındırır. Hayvanat bahçesinde
yaklaşık 1.193 hayvan ve 168 tür
bulunmaktadır.
Bakü’nün merkezinde yer alan
Fıskiye Meydanı, kentin en iyi
alışveriş alanıdır. Meydan ve
etrafındaki araçlara kapalı olan
alışveriş caddeleri, çok sayıda
lüks alışveriş mekanlarına ev
sahipliği yapar. Nizami Caddesi,
kentin en önemli alışveriş caddesidir. Bu yayalara ayrılmış alışveriş
merkezi, her kategoriden dükkâna sahiptir.[41] Bakü’de çeşitli
alışveriş merkezleri vardır; ve en
ünlü iki alışveriş merkezleri Park
Bulvar, 28 Mall, Metropark, Aygun
City , Af Mall’dır.[42][43] Burada
otantik halılar, elektronik esyalar
ve mücevherler satılıyor. Hediyelik eşya dükkânlarının büyük bir
çoğunlugu, kentin tarihi bölümü
olan İçerişehir’de toplanmıştır.
Bakü Bulvarı, Bakü Körfezi boyunca ve uzunluğu 3 kilometre 750
metreden oluşan sahil yolu ve açık
hava alanıdır Azerbaycan’ın ayrı ayrı
bölgelerinden, ve Avrupa’dan çeşitli
ülkelerinden ender bitkiler getirilerek parka dönüştürülmüştür. Bulvarda “Mirvari”, “Bahar” kafeleri,
Samed Vurgun adına açıkhava
sineması, “Venedik” küçük su
kenti ve çok sayıda farklı dinlenme alanları yapılmıştır. Sahilden
Neftçiler Caddesine kadar bazı yerlerin genişliği 350 metre, bazı yerlerin genişliği ise 500 metredir.[44]
Sahilde, Milli Park yer alır ve parkın
içinde Devlet Bayrağı Meydanı yer
alır ve bu meydanda dev bir Azerbaycan bayrağının dalgalandığı
dünyanın en yüksek bayrak direği
bulunmaktadır. 2012 Eurovision
Şarkı Yarışması için inşaa edilen
Baku Crystal Hall yanındadır.
Turizm
Azerbaycan’da turizm her yıl biraz daha gelişmektedir ve bundan
en çok yararlanan da Bakü’dür,
çünkü Bakü Azerbaycan turiziminin ana merkezidir ve ülkenin
otelleri, restoranları, barları ve
gece kulüplerinin çoğu Bakü’de
bulunmaktadır. Belediye, şehirde
birçok
geliştirme
çalışması
yapmaktadır; ve bu sayede zaman geçtikçe şehrin altyapısı hızla
gelişmektedir. Bakü’de yapılan
2012 Eurovision Şarkı Yarışması
kapsamında inşaatlar özellikle
çoğalıp hızlanmıştır.
35
Şehrin Müteahhitleri “OMDER”
Çatısı Altında Toplandı
Üyelerini sektörle ilgili her türlü kanun, yasa yönetmelik ve yenilikler
konusunda bilgilendirmek.
Mesleki ve kişisel gelişime yöne
lik,kurs,seminer,konferanslar
ve
toplantılar düzenlemek.
Resmi teşekküller,müşteriler,üyeler
ve taşeronlar arasında çıkabilecek
anlaşmazlıkları resmi makamlara
taşımadan çözebilmek ve icabında
hakemlik yapabilmek.
Meslek gereği ilişkide bulunulan,
Belediyeler,Tapu Daireleri, SGK ve
Vergi Daireleri kurumlarla sürekli
işbirliği içinde olup sektörün problemlerini ve gereksinimlerini güncel tutmak.
İşbirlikleri fırsatlarını kollayarak
üyelerinin büyümelerini sağlamak.
Sektörde iş ahlakını olmazsa olmaz
ilkeler arasında en öne almak ve
mesleğimizin marka değerini en
yükseğe taşımak.
Ordu’da faaliyet gösteren firmalar
olarak, ortak bir amaçta buluşarak,
birlik ve beraberlik içinde hareket
etmemizin, mesleğimizin geleceği
açısından, önemli olduğuna inanarak, 23.05.2013 tarihinde Ordu
Müteahhitler Birliği Derneği’ni kurduk.
Derneğimizin kısa adı “OMDER”
olarak tescil edilmiştir. OMDER
9 asil üye ile geçici yönetimini
oluşturmuştur. Geçici yönetimde
Bekir ERBAŞ,Bekir HAKAN AKSU,
Fatih TİTİZ, İsa GARİP,Kadem BACAKSIZ, Namık KARADENİZ,Olgun
YILMAZ,Turgut YÜCEDAĞ veYücel
ALAN görev almıştır.
Müteahhitlik mesleğinin ilimiz ve
ülkemizaçısından önemine de
değinmek gerekir. Ülkenin toplam
istihdamının yaklaşık % 30 luk
kısmı inşaat sektörüyle desteklenmektedir.
Toplam
istihdam
rakamları açısından çok büyük bir
dilimi oluşturuyoruz.İnşaat sektörü ülkemizin büyümesinde ve en
büyük sorunlarından olan işsizlik
probleminin çözülmesinde de çok
önemli bir yere sahiptir. Ayrıca
yaşadığımız şehirlerin silueti ve
modern görüntüsü bizlerin yaptığı
36
işlerle oluşmaktadır.Bu önemli veriler ışığında yaptığımız mesleğin
önemini bilmeli ve bütün çevrelerden bu sektöre yapılması gereken
katkıları da beklemeliyiz.
OMDER’in kurulma amacı:
İlk önce Dernek tanımına kısaca
vurgu yapmak gerekirse;
Dernekler aynı düşünceyi paylaşan
insanların(gerçek kişi,tüzel kişi) bir
araya gelerek güç birliği oluşturma
istekleridir. Dernekler temsil ettiği
kitleye yol gösteren, plan program
Mesleğin ahlak ve etik değerlerine
uymayan sektör çalışanlarıyla
mücadele etmek. Haksız rekabet konularında işbirliği yaparak
çözüme gitmek.
Ürün ve hizmet aldığımız çevrelerle rekabet ortamı yaratarak üyelerinin lehine çalışmalar yapmak.
Sektörü ile ilgili her konuda kurum
ve kuruluşlara görüş ve önerilerini
basın,reklam,halkla ilişkiler yolu
ile bildirmek ve kamuoyu yaratmak. Bu kurum ve kuruluşların
karar verirken bu çalışmaların
dikkate alınmasını sağlamak gibi
başlıklar olarak sıralayabiliriz.
Çalışmalarımız arasında;
esmi üye yapılış çalışmaları,
Dernek yerimizin tespiti,
Hukuk ve Mali müşavirlerle
toplantılar,
Hepimiz tarafından güncel olan
problemlerimizin çözümü için kurumlarla olan görüşmeler şeklinde
sıralayabiliriz.
Bu üç aya yakın sürede yaptığımız
çalışmaların sonucu ve paylaşmayı
düşündüğümüz farklı konular
üyelerimize yapacağımız genel
toplantı ile ağustos ayı başında
paylaşılacaktır.
Mevcut yönetim hangi çalışmaları
yapmaktadır.
Kuruluş sonrası seçilen Yönetim
haftalık toplantılarla çalışmalarına
devam etmektedir.
sunan, üyelerinden gelen desteği
kullanarak sorunlara çözüm ve
çare arayan ve bu yönde sahip
olduğu kitleyi örgütleyen yapılardır.
Kurulma
amacımız
dernek
tüzüğümüzde daha ayrıntılı maddelerle açıklanmaktadır. Biz önemli
gördüğümüz başlıklarla bu maddelere değinelim;
Üyelerinin ortak sorunlarına çözüm
bulabilmek için ortak hareket etmek.
Üyelerinin menfaatlerini ilişkide
bulunduğu her platformda savunmak.
OMDER Genel Sekreteri Kadem BACAKSIZ
37
Fındık Üreticisine Aflatoksin Uyarısı
Bakan Yazıcı:
Türkiye ile İran’ın Ticaret Hacmi 30 Milyar Dolar Olacak
Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl
Müdürü Musa Sağlam, fındık üreticilerini aflatoksine karşı uyarırken,
fındıkta aflatoksin oluşmasının
en büyük nedeninin, fındığın
konulduğu
naylon
çuvalların
olduğunu söyledi.
Fındık
üreticilerinin
aflatoksin oluşumunun önüne geçmesi için bir takım tedbir alması
gerektiğini belirten Ordu Gıda
Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü
Musa Sağlam, öncelikle fındığın
olgunlaşmadan toplanmamasını
ve hasat zamanı ve sonrasında
fındığın jüt çuvallara konulmasını
tavsiye etti.
“AŞIRI SICAKLIK
ŞEKİLLENMESİNE
SAĞLIYOR”
AFLATOKSİNİN
OLANAK
Müdür Sağlam, yaptığı açıklamada,
“Fındıkta hasat öncesi çalışmalar
gibi hasat sonrası çalışmalar da
oldukça önemlidir. Üreticilerimiz
fındık olgunlaştıktan sonra fındığı
toplamaları büyük önem taşıyor.
Fındığı gerek toplama esnasında
gerekse taşıma ve muhafaza
sırasında kesinlikle naylon çuvallarda taşınmaması, bekletilmem38
esi oldukça önemlidir. Fındığın
özellikle jüt çuvallara konulması
gerekiyor. Aşırı sıcaklık aflatoksinin
şekillenmesine
olanak
sağlıyor. Fındığı geç hasat etmekte
zararlıdır. Çünkü tane oluşumu söz
konusu oluyor. Bunun da aflotoksine yakalanma olasılığı olabiliyor.
Fındığı bahçeden topladıktan sonra beton veya çadır altında kurutma
yollarına gidiyorlar. Sert zeminde
ve eğimli yerlerde fındığı kurutmak
önemlidir. Fındığın direk toprakla
temas etmemesi gerekiyor. Özellikle yağışlı havalarda fındığın üzerine naylon serilmesi, fındıkla temas
etmesi ister istemez orada nemin
ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu
bakımdan fındık serildikten sonra
toprakla temas etmemsi ve üzerinin de naylonla temas etmemesi
önemlidir” şeklinde konuştu.
Fındığın fileli çuvalla toplanması
veya bekletilmesi ile aflatoksin
oluşumunun önüne geçilebileceğini
kaydeden Öztürk, “Bizim bölgemizde fındık naylon çuvallara toplanır.
Naylon çuvallara toplanan fındık
bahçede kaldığın aflatoksine neden olmaktaydı. Biz jüt çuvalları
öneriyoruz. Üreticilerimiz maalesef o çuvallara ağır, kaldırması
zor, taşınması zor, ıslandığı zaman ağır oluyor diyorlar bu nedenle naylon çuvalları kullanmaya
devam ediyorlar. Son yıllarda fileli
çuval dediğimiz dayanıklı bir çuvalı
İstanbul’da bir firma üretmiş. Fileli olduğu için toplanan fındıkları
havalandırma yaptığından dolayı
herhangi bir küflenme, kızışma
aflatoksine neden olacak olayları
oluşturmuyor. Bu özelliğe sahip. Bu
çuval iki aşamada kullanılır.
ÖZTÜRK: “ FİLELİ
TERCİH EDİLEBİLİR”
Bu çuvala fındığı çotanak halde
ve patozdan çıktığı kabuklu halde
konulabilir. Türkiye fındığı ihraç
ürünü olduğu için aflatoksinli fındık
geri geliyor. Hem ihracatçı hem
de üretici zarar ediyor” ifadelerini
kullandı.
ÇUVALLAR
Yüksek Ziraat Mühendisi Şenel Öztürk ise üreticilerin jüt çuvalları ağır
olmasından dolayı tercih etmediğini
ifade ederek, son zamanlarda
piyasaya çıkan fileli çuvalların
kullanılabileceğini ifade etti.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati
Yazıcı, Türkiye ile İran’ın ticaret
hacminin yakın zamanda 30 milyar
dolar seviyesinde olacağını söyledi.
Hayati
Yazıcı,
İran
İslam
Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Alireza Bikdeli ile buluştu.
Görüşmede Türkiye ile İran’ı
birbirine bağlayan kara hudut
kapılarının son durumu, ortak
kullanım ile ilgili gelişmeler, açılması
planlanan yeni kapılar, kaçakçılıkla
mücadele alanında güçbirliğinin
yanı sıra İpek Yolu Girişimi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi çok taraflı
platformlarda ortaklık imkanları ele
alındı.
“TİCARET
HACMİ
İKİ
ÜLKE
POTANSİYELİNİN GERİSİNDE”
Yazıcı, konuşmasında İran’ın gerek Türkiye’nin hemen yanında
bulunması gerek devletler ve
toplumların güçlü bağları nedeniyle
önemli bir ülke olduğunu vurguladı.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin
iki ülke potansiyelinin çok gerisinde
olduğunu vurgulayan Yazıcı, “Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmini ülke ve halklar arası sosyal, kültürel, tarihsel birlikteliği yansıtacak
şekilde daha ileriye taşımak
arzusundayız. 2012 yılında toplam
22 milyar dolar dış ticaret hedefimiz olan 30 milyar dolar seviyesine taşımak hususunda her iki ülke
gümrük idarelerine büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Biz
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak
gerek gümrük idareleri başkanları
seviyesinde yürüttüğümüz faaliyetler gerekse ülkelerimiz arasında
ve gümrükler alanında yapılan
karşılıklı anlaşmalar muvacehesinde bu hedefi yakalamak için
çaba sarf ediyoruz. İnanıyorum
ki Türkiye ile İran yakın bir tarihte
30 milyar dolar ticaret hacmini
gerçekleştirecektir.” dedi.
İLİKLERİNDEN
İFADE ETTİ
MEMNUNİYETİ
Büyükelçi Bikdeli ise konuşmasında
her iki ülkenin gümrük idareleri
arasındaki işbirliğinin geldiği noktadan duyduğu memnuniyeti dile
getirdi. Bikdeli iki ülke arasında
işbirliğinin daha ileri noktalara
taşınması için ülkeler arasında gerekli iradenin var olduğunu söyleyerek “Yapacağımız çalışmalarla
ortaya
koyduğumuz
hedefleri
gerçekleştirebiliriz.” diye konuştu.
39
Mustafa KAPLAN
Kosgeb Başkanı
KOSGEB Kobi ve Girişimcilik
Ödülleri’ne Rekor Başvuru
KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri
için 2013 yılında toplam 3.058
başvuru yapıldığını belirten KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan,
“Yılın Başarılı KOBİ Büyük Ödülü
kategorisinde 501, Yılın Başarılı
KOBİ Ödülleri kategorisinde 612,
Yılın Başarılı Girişimci Ödülleri kategorisinde 812 olmak üzere toplam
1.925 adet başvuru, yapılan ön
değerlendirmede kabul edilmiştir.”
dedi.
KOBİ’lerin rekabet güçlerini
geliştirmeye ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmaya yönelik
nitelikli hizmet sunarak, ekonomik
ve sosyal kalkınmadaki paylarını
artırma misyonu ile KOBİ’lere ve
Girişimcilere hizmet ve destek
sunduklarını kaydeden KOSGEB
Başkanı Mustafa Kaplan, başarılı
işletmelerin ve girişimcilerin ödüllendirilmesi amacı ile 2012 yılından
itibaren “KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri” uygulamasını başlattıklarını
ifade etti.
KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik Ödüllerinin;
a)Yılın Başarılı KOBİ Büyük Ödülü
b)Yılın Başarılı KOBİ Ödülleri
Yılın İnovatif KOBİ Ödülü
Yılın İşbirliği Güçbirliği Yapan KOBİ
Ödülü
Yılın İhracatçı KOBİ Ödülü
40
c)Yılın Başarılı Girişimci Ödülleri
Yılın Genç Girişimci Ödülü
Yılın Kadın Girişimci Ödülü
Yılın Küresel Doğan Girişimci Ödülü
Yılın İnovatif Girişimci Ödülü
olmak üzere 3 ana kategorilerinde
verildiğini belirten KOSGEB Başkanı
Mustafa Kaplan, ayrıca Jürinin
bu üç ana kategori haricinde bir
işletmeyi veya Türk sanayisine/iş
dünyasına katkı sağlayan bir kişiyi/
kurumu/kuruluşu KOSGEB KOBİ ve
Girişimcilik Ödülleri Jüri Özel Ödülü
ile ödüllendireceğini söyledi.
“KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik
Ödülleri”ne 2013 yılında toplam
3.058 adet başvuru yapıldığını vurgulayan KOSGEB Başkanı Mustafa
Kaplan, KOBİ ve Girişimcilik Ödüllerine yapılan başvuruların sektörel dağılımına baktığımız zaman
imalat sanayi ağırlıklı bir başvuru
profili olduğu görülüyor. İmalat sanayi sektöründen 1704, toptan
ve perakende ticareti, motorlu
kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektöründen
506,
mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler sektöründen 218, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektöründen 155, bilgi ve
iletişim sektöründen
148, diğer
hizmet faaliyetleri sektöründen
98, inşaat sektöründen 97, idari
ve destek hizmet faaliyetleri sek-
töründen 63, ulaştırma ve depolama sektöründen 25, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründen
12, su temini; kanalizasyon, atık
yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri
sektöründen
8 ve elektrik, gaz,
buhar ve iklimlendirme üretimi
ve dağıtımı sektöründen 6 adet
başvuru yapılmıştır’’dedi.
Yılın Başarılı KOBİ Büyük Ödülü
kategorisinde 501, Yılın Başarılı
KOBİ Ödülleri kategorisinde 612,
Yılın Başarılı Girişimci Ödülleri
kategorisinde 812 olmak üzere
toplam 1.925 adet başvurunun
yapılan ön değerlendirmede kabul edildiğini söyleyen KOSGEB
Başkanı Mustafa Kaplan, söz konusu 1.925 başvurunun komisyonlar tarafından değerlendirilme
sürecinin devam ettiğini sözlerine
ekledi.
Bu çalışmanın Ağustos ayı sonuna kadar tamamlanması ve
oluşturulan Jüri tarafında Eylül
ayında kazananların tespit edilmesini planladıklarını kaydeden
KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, bu tespiti müteakip, EkimKasım aylarında 2013 Yılı KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri
Ödül Töreni Organizasyonunun
gerçekleştirilmesini öngördüklerini
ifade etti.
41
ORDU TURİZM ALTYAPISINA 130
MİLYONLUK DESTEK ALACAK
TURİZM GELİRİ YÜZDE 23 YÜKSELDİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm
bölgelerinin teknik altyapılarının
oluşturulması veya mevcutların
iyileştirilmesi için bu yıl için 130 milyon lira ödenek ayırdı.
Türkiye’nin, 2023 yılında dünya turizminde ilk 5 ülke arasına
girmesini hedefleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm bölgelerinin
teknik altyapılarının oluşturulması
ve mevcutların iyileştirilmesi için bu
yıl sektöre 130 milyon lira destek
verecek.
Bu yıl teknik destek verilen altyapı
yatırımları kapsamında, “AkdenizEge Turizm Altyapısı ve Kıyı Yönetimi (ATAK) Projesi”ne 36 milyon,
“Turizm Bölge Alan ve Merkezleri
ile Turizm Potansiyeli Arz Eden
Yörelerde Altyapı Uygulamaları”na
69 milyon, “Turizm Amaçlı Altyapı
Uygulamaları (GAP-DAP) Porjesi”ne
24 milyon ve “Doğu Karadeniz Turizm Master Planı Uygulamaları”na
1 milyon lira olmak üzere toplam
130 milyon lira ödenek ayrıldı.
Destek kapsamında Antalya, Afyonkarahisar, Artvin, Aydın, Bartın,
Çanakkale, Çankırı, Çorum, Hatay,
Isparta, İzmir, Karaman, Kocaeli,
Muğla, Nevşehir, Ordu, Sakarya,
Samsun, Sinop, Düzce ve Mersin
olmak üzere 21 il sınırı içindeki 32
belediyeye 23 milyon 150 bin lira,
7 il özel idaresine 7 milyon 750 bin
lira, 10 birliğe 10 milyon 550 bin
lira aktarıldı.
SANAYİDE TOPLAM CİRO YÜZDE 5.3 ARTTI
Sanayi Ciro Endeksi, 2013 yılı
Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına
göre yüzde 5.3 oranında artışla
155.8 değerini aldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
Sanayi Ciro Endeksi, Mayıs 2013
verilerini açıkladı. Buna göre Sanayi Ciro Endeksi (toplam), 2013
yılı Mayıs ayında geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 5.3 artışla 155.8
düzeyinde gerçekleşti.
Sanayinin
alt
sektörleri
incelendiğinde, 2013 yılı Mayıs
ayında, geçen yılın aynı ayına göre
madencilik ve taşocakçılığı endeksi
yüzde 5.3 artışla 153 değerini aldı.
Bu dönemde imalat sanayi endeksi
yüzde 5.3 oranında artışla 155.9
oldu.
Ana sanayi grupları sınıflamasına
42
göre 2013 yılı Mayıs ayında en fazla artışı dayanıksız tüketim malı
imalatı, en fazla düşüşü ise enerji sektörü gösterdi. Dayanıksız
tüketim malı imalatı Mayıs ayında
yüzde 8.9 oranında artışla 140.7,
enerji sektörü imalatı yüzde 7.8
artışla 161.6 değerini aldı.
En fazla artış içeceklerin imalatında
gerçekleşti
İmalat sanayi alt sektörlerinin
2013 yılı Mayıs ayında 2012 yılı
aynı ayına göre yüzde değişim
oranları incelendiğinde, en fazla düşüş oranının yüzde 17.2 ile
bilgisayarların, elektronik ve optik
ürünlerin imalatında gerçekleştiği
görüldü. Bunu yüzde 15.6 ile temel
eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa
ilişkin malzemelerin imalatı takip
etti.
Türkiye’nin turizm geliri, bu yılın
ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 22,8 artarak
8 milyar 677 milyon 385 bin dolar
oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
2013 yılı ikinci dönem (nisanmayıs-haziran) turizm istatistiklerini yayımlandı. Buna göre, bu
dönemde turizm gelirinin yüzde
84,6’sı yabancı ziyaretçilerden,
yüzde 15,4’ü ise yurt dışında
ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi.
Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel
veya paket tur ile gerçekleştirirken,
bu dönemde yapılan harcamaların
6 milyar 465 milyon 783 bin
dolarını kişisel, 2 milyar 211 milyon 601 bin dolarını ise paket tur
oluşturdu.
Kişi başına ortalama harcama 825
dolar olurken, yabancılar ortalama
766 dolar, yurt dışında ikamet eden
vatandaş ziyaretçiler ise ortalama
bin 335 dolar harcadı.
Ziyaretçi sayısı yüzde 12,8 arttı
Ziyaretçi sayısı, yüzde 12,8 artarak
10 milyon 514 bin 909 kişi oldu.
Bunun 9 milyon 519 bin 922’sini
yabancı, 994 bin 987’sini ise yurt
dışında ikamet eden vatandaşlar
oluşturdu.
Turizm giderleri
Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların
harcamalarından oluşan turizm
gideri ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,02 artışla 1
milyar 286 milyon 831 bin dolara
ulaştı. Bunun 1 milyar 48 milyon 81 bin doları kişisel, 238 milyon 750 bin doları ise paket tur
harcamalarından oluştu. Yurt dışını
ziyaret eden 1 milyon 835 bin 515
vatandaşın, kişi başı ortalama
harcaması 701 dolar olarak belirlendi.
43
Doğal güzellikler açısından eşsiz
bir yer GÖLKÖY…
Gölköy’ü farklı kültürlerin sentezinden oluşan, değerli bir kültür
mirasını içinde barındıran eşsiz bir
ilçe duruma getirmiştir. Gölköy, son
yıllarda yapılan turizm etkinlikleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmiş ve eşsiz güzellikleri ve
tarihi mekânlarıyla Ordu’nun önem
kazanan bir ilçesi olmuştur.
20 Mayıs Şenlikleri kapsamında
Ulugöl’de durgun su yarışları da
düzenlenmektedir.
GÖKGÖLÜ
Gölköy ilçe merkezinde bulunan
yerin altından kaynayan su ile
oluşmuş doğal göldür. Suyu sodalı
su özelliğindedir. Gölköy Belediye
Başkanlığı tarafından çevre düzenlemesi yapılmıştır. Yeme içme yeri
ve halkın dinlenmesine olanak
verecek şekilde düzenlenerek
hizmete açılmıştır.
Gölköy’ün bilinen eski adı,
Habsamana’dır. İlçe kasaba XVII.
YY’da bugünkü yerini aldı. İlçe
bugünkü adını içinde bulunan
göl ve ilçeyi ikiye ayıran Gölköy
Irmağı’ndan almıştır. Bu ırmak Bolaman Deresi’nin yukarı kollarından
birisidir. Gölköy’ün yerleşim tarihi
oldukça eskiye dayanır. M.Ö. II. YY’
da Kızılırmak yayı içinde yaşayan
Hititler ile çağdaş olan ve kuzeyden
komşuları olan Kaşkarlar ile Ordu ili
tarihi başlar. Kaşkarlar’ın yerleşim
yerleri kesin olarak bilinmemekle
birlikte Kastamonu ve Ordu yayı
içerisindeki bölümde yaşadıkları
bilinmektedir. Bu topluluk yarı
yerleşik bir hayat yaşamaktaydı.
İlçemiz doğal güzellikler açısından
eşsiz bir yerdir. Keşfedilmeyi bekleyen birçok güzelliği içinde barındırır.
Özellikle gölleri, yaylaları, şelaleleri
ile adeta cennetten bir bahçe gibidir. Bozulmamış doğal yapısı
ile son dönemde turizmcilerin ilgi
odağı olan Gölköy, yakın gelecekte
yayla turizmi merkezi olmaya aday
bir ilçedir.
ULUGÖL
Gölköy ilçe merkezine 17 km. mesafede Süleymaniye ve Haruniye
Köyü sınırları içerisinde bulunan
44
doğa harikası bir krater gölüdür.
Ulugöl, 07.09.2009 Tarihli Çevre
ve Orman Bakanlığı olurları ile
ULUGÖL TABİAT PARKI adı ile ülkemizin 36.tabiat parkı olarak ilan
edilmiştir. Göl 80 dekar olup Ordu
ilinin en büyük gölüdür. Çevresi
ormanlarla kaplı, doğal yapısını
koruyan büyüleyici bir göldür. 700
metreye kadar yakın çevresinde
yerleşim yeri yoktur. Tamamen
doğal ve sakin bir ortama sahiptir. Ulugölü turizme kazandırma
amacıyla gölün etrafına kamelya,
yürüyüş yolları, seyir terasları,
çocuk oyun parkı, basketbol ve
voleybol sahaları, tuvaletler…. Gibi
tesisler yapılarak güzel bir mesire
yeri haline getirilmiştir. Her yıl temmuz ayının 3.haftasını takip eden
ilk pazar günü burada Ulugöl senlikleri düzenlenmektedir. Ayrıca
ÇERMİK GÖLÜ
Gölköy ilçe merkezinin 500 m kadar
güneyinde bulunan çermik gölünün
suyu maden suyu özelliğindedir.
Böbrek hastalarına tavsiye edilmektedir. Gölköy’de geleneksel olarak
her yıl 20 Mayıs’ta tüm çevre ilçe
ve beldelerin de katılımıyla düzenlenen bahar şenliklerinde, yöremiz
bayanları, bu kaplıcanın suyuyla,
şifa bulma ümidiyle ayaklarını
yıkarlar.
arasından süzülen dere sularıyla
görkemli bir güzellik oluşturan
Gölköy Şelalesi ilçemizin görülmeye değer doğa güzelliklerindendir.
KOKURDAN KANYONU
Gölköy
–Gürgentepe
karayolunun 1. kilometresinde yer
alan Kokurdan Kanyonu doğal
güzelliğiyle ziyaretçilerini büyülemektedir. İçerisindeki birçok ilgi
çekici görüntüsüyle Kokurdan Kanyonu ilçemizin önemli bir tabiat
güzelliğidir.
Gölköy’ün eski bir yerleşim yeri
olması tarihi ve kültürel değerler
açısından zengin bir birikime sahip olmasını sağlamıştır. İlçemizde
1900 lü yıllara kadar gayrimüslimler de yaşamıştır. Bu durum
GÖLKÖY KALESİ
İlçe merkezine 4 km uzaklıkta Kale
Köyü’nde bulunmaktadır. M.Ö. 3.
ve 4. yüzyıllarda Pers Kralı Dara
tarafından yaptırılmıştır. Çok büyük
ve geniş bir kaya kütlesi üzerine
inşa edilmiştir. Tek kapılı ve çok
geniş bir çevreye hâkim durumda,
gözetleme ve savunmaya elverişli
olarak yapılmıştır. Kale girişinin solunda silindir şekli bir burç ve gözetleme kulesi yer almaktadır.1997
yılında UNESCO tarafından Dünya
Antik Eserler Listesi’ne alınmıştır.
TARİHİ HAMAM
Gölköy ilçe merkezinde 1600
yıllarında
Şıhmanoğullarının
yaptığı, ilçeye hakim bir tepecik
üzerinde kurulan konağın bahçesinde
bulunmaktadır.
Hamam
Şıhmanoğlu Osman Ağa tarafından
yaptırılmıştır. Elli iki basamaklı
su sarnıcıyla da aynı bahçe içerisindedir.
ELLİ İKİ BASAMAKLI SU SARNICI
Halk arasında Elli iki badal
olarak bilinir. Gölköy merkezde
konak mevkiindedir. Gölköy’ün
batısındadır. Sarnıcın elli ikinci
ÇEPEKLİ GÖL
Ulugöl’ün 70 metre güneyinde,
Haruniye
Köyü
sınırlarında
kalmaktadır. Gölün üst yüzeyinde,
suyun durgunluğundan kaynaklanan, yüzeyi kaplayacak şekilde,
krem renginde, yoğun bir yosun
oluşumu vardır.
GÖLKÖY ŞELALESİ
Gölköy Mesudiye karayolu üzerindedir. Gölköy’ün yeşillikleri
45
bir ek yapılmıştır. Camiinin
bahçesinde bir de tarihi mezarlık
bulunmaktadır. Camii, Emirler
Köyünün, Özlü ve İçyaka Köyleriyle
sınırında bulunmaktadır. İlçemize
uzaklığı 11 km.dir. Camii halen
kullanılmaktadır.
DARAHTA KİLİSESİ
İlçemiz Darahta Yaylasında bulunur. Osmanlı döneminde gayrimüslimler tarafından yapılmıştır.
Ne zaman yapıldığı hakkında kesin
bir bilgi yoktur.
basamağından aşağıda ve solda
kare biçiminde bir su deposu vardır.
1600 yıllarında Şıhmanoğullarının
yaptığı
konağın
bahçesinde
bulunmaktadır.
EMİRLER KÖYÜ DEREÇAYIRI TARİHİ
VE AHŞAP CAMİİ
İlçemiz Emirler Köyünde 800
yıl önce, Selçuklular döne-
46
minde Canik Türkleri tarafından
yapıldığı sanılmaktadır. Camii,
pelit ağacından yontma ve kertme
yöntemiyle 6-7 cm.lik tahtaların
birbirine geçmesiyle ve ilk yapıldığı
zaman hiçbir çivi kullanılmadan
yapılmıştır. Camiinin iç mimarisinde kayda değer bir değişiklik
yapılmamıştır. Oyma figürleri görülmeye değerdir.
Giriş bölümüne sonradan tuğladan
YEMİŞKEN KİLİSESİ
İlçemiz Yemişken Yaylasında bulunur. Darahta Kilisesinde olduğu
gibi ne zaman yapıldığı hakkında
kesin bir bilgi yoktur.
ÖZLÜ KÖYÜ KAYA MEZARI
Değirmenbükü mahallesinde dere
yatağında bulunan büyük bir kaya
kütlesine 2,2 m. taban ölçülerinde,
1 m. yüksekliğinde oyulmuştur.
Halk arasında mağara olarak bilinir.
İlçe merkezine uzaklığı 11. km.dir.
47
devletin gücünün üstünde hiçbir
insanın olmaması bence daha
önemli. Bu zihniyet içerisinde
baktığımız zaman her şeyden önce
rızkımızı helalinden kazanmak
için uğraşıyoruz. Bu uğraşın içerisinde gördüğüm kadarıyla şu da
bir gerçek ki; insanlar ne kadar
uğraşırsa uğraşsın helal rızık içerisinde çalışan insanın, çok süper
bir şekilde zengin olma şansı da
yok. Ama kanaatkâr olursan ve
sana verilene şükredersen bu sana
fazla bile geliyor. Bizler bu zihniyet içerisinde işimizi yaptık. Ben
kendi işimde son derece titizim ve
de açık söylemek gerekirse kendi
prensibim içerisinde ben de dahil
hiç kimse işimin üzerinde değildir.
Bunu çalıştırdığım insanlar, bana
en yakın insanlar, hatta ailem de bilir. Çünkü işim bizim her şeyimizdir,
rızkımız, geleceğimiz hep ona bağlı.
Necdet GÜRSOY
“Eğer bir yere gelmek istiyorsan yanında çalıştırdığın
işçinin kadrini kıymetini bileceksin.”
Başarını Sırrı;
“Eğer bir yere gelmek istiyorsan yanında çalıştırdığın işçinin kadrini kıymetini bileceksin.”
“BAŞARI ÖYKÜSÜ” dendiği zaman genel olarak sıfırdan başlayıp zengin olan insanları öyküleri akla gelir. Yazılı
ve görsel iletişim araçlarında da ‘BAŞARI ÖYKÜLERİ’ kazanılan servetlerin öyküleridir. İçinde bulunduğu güç
koşulları yenip de kendine yaşamda yol açan insanların öyküleri ‘ÖRNEK YAŞAM ÖYKÜSÜ’ sayılmaz ya da
topluma aktarılacak önemde bulunmaz. Oysa en önemli başarı öyküleri onlardır. ‘EN BÜYÜK BAŞARILAR’
güç koşulların içinden çıkıp kendi geleceğini biçimlendiren, kendi yaşam yolunu açan insanların başarılarıdır.
Şimdi böyle bir başarıdan söz etmek istiyorum.
Necdet Gürsoy kimdir?
1955 doğumluyum. İlk orta ve lise
öğrenimimi Ordu’da yaptım. Daha
sonra 3 sene yurt dışında okudum,
orada Dil Eğitim Enstitüsü’nü bitirdim. Rahmetli babamın mevcut bir
işi vardı. Ağabey ile beraber okulları
bitirdikten sonra babamızdan
bayrağı devraldık ve kendimize
göre bir yol haritası belirledik.
Nerelere gelebiliriz, Allah bize neler
nasip eder diyerek bunun uğraşı
48
içinde aşağı yukarı 26 yaşımdan
beri yani 32 senedir profesyonel
olarak işimizin başındayız.
Erken kalkan yol alır
Herkes işini birebir takip etmek
zorunda, yani rızkını arayacaksan,
bunun da helal olmasını istiyorsan o zaman kendi işinde en fazla
çalışan insan olacaksın. Yanında
çalıştırdığın işçi 8-10 saat çalışabilir
ama senin hedeflediğin yeri yakalaman için hepsinden fazla çalışmak
zorundasın. Daha doğrusu bir
mükemmeliyetçilik zihniyeti içinde
işini en iyi şekilde yapan, en iyi
şekilde takip eden ve en iyi şekilde
de pazarlayan bir insan olacaksın.
Gürsoy Gurubu Kimdir?
Ben şuna inanıyorum, tabi aldığımız
terbiye gereği de devletin testisini
daima dolduran bir zihniyete sahip insanlarız. Bugün insanların
kazanması, iş adamlarının çok fazla zengin olması bence yeterli değil.
Önemli olan içinde yaşadığımız ülkenin devletinin güçlü olması,
Başarınızın sırrı nedir?
Bir işte başarılı olmak istiyorsan
yanında çalıştırdığın işçiyi işçi
olarak görmemen lazım, Her ne
kadar o senin yanında çalışan bir
işçi olsa dahi sen ilk etapta onun
büyüğü isen abisi, eğer o senden
büyükse arkadaşı olman gerekir. Biz de bu çatı altında kendi
işçimizle beraber ki onların sayesinde kazanıyorsun hep beraber
bir yere geliyorsun. Tamam, lokomotifi biziz ama onlarla da belli
bir yere geliniyor. Dolayısıyla eğer
bir yere gelmek istiyorsan yanında
çalıştırdığın işçinin kadrini kıymetini
bileceksin.
görevimizi yapmış sayarız diyorduk.
Allah bize bunun daha fazlasını
nasip etti. Bizler de bizden sonraki
gelen nesile bu işi öğretip onların
aynı sorumluluk içerisinde bu işi
adapte edip öğretip bu ismi daha
da ileri götürmeleri için elimizden
gelen gayreti göstereceğiz.
Peki Şirketinizin İhracat hedefleri
nelerdir?
İhracat hedefleri konusunda benim hedeflerim gerçekleşti. Biz işe
başlarken şirketimizi 40milyon
dolarlık şirket haline getirebilirsek
biz görevimizi yapmış olurduk.
Ama şuanda baktığımız zaman
şunu gösteriyor. Bu konjektörün
içerisinde bu işletmenin ihracatı
70 milyon doların üzerinde olması
gerekiyor. Ancak şuan hedeflerimiz
içerisine aldık. Gereken hazırlıkları
yapıyoruz.
Ordu sizin için ne ifade ediyor?
Aslında ben çocuk yaştan beri
Ordu
halkının
içerisindeyim.
Uzun yıllardır da Ordu’da bulunan derneklerdi, başkanlıklarda
ordu ile ilgili bütün sivil toplum
kuruluşlarında görev aldı. Ben bu iş
içerisinde süzmüş olduğum tecrübe
şu bir kere Ordu ilinde yaşayan
insan şunu bilmesi gerekiyor. Bu
ilke kiracı olduğunu kabul etmesi
gerekiyor. Örneğin ben şimdi sanayiciyim buraya yerleşmişim ordu
iline kira bedeldim olması gerekir.
Bu kirayı nasıl ödeyeceksin sosyal
yardımlaşmayla birlikte, sosyal
paylaşımla beraber, sosyal etkinliklerle beraber insanlara cemiyete
Ordu’ya ordunun lehine hizmetlere
faydalı olarak hareket edeceksin.
Be Ordu’da büyüm Ordu’nun içerisinde hiç ayrılmadım ve işyerimiz
buradaysa 5-6 sokak arkada da
mezarlığımız var. Gideceğimiz yerde
belli, doğduğumuz yerde belli ordu
için iyi olan her şeye her zaman biz
varız. Ve de var olmak zorundayız.
Eleman Sayınız nedir?
Şuanda eleman sayımız 380
ila 400 kişi civarında biz Gürsoy
gurubu olarak Ordu’ya ciddi bir
katkımız oluyor. Tabiî ki gönül ister ki daha fazlası olsun ama bu
tip kuruluşların Ordu için artması
lazım ve en önemlisi şunu söylemek gerekir. Ordu’da ekonomisine
sıcak para sağlayan insanlara biraz
daha fazla değer verilmesi gerekmektedir.
ORİŞAD
hakkında
düşünüyorsunuz?
neler
Ordu İş Adamları Derneği yönetim
Kurulu arkadaşlarımızın birçoğunu
tanıyorum hepsi arkadaşlarım hepside gayet samimiyet çerçevesinde
olan arkadaşlar. Amaçları Ordu’nun
gelişmesi için iyi düşünceler içerisinde olan genç arkadaşlarımızdır.
Şirketinizin İhracat durumu nedir?
İhracat noktası tabi ki günden
güne iyiye gidiyor. Bizler bu bayrağı
devraldığımızda iki kardeş 7 milyon dolar ihracat yapabiliyorduk.
Bu şimdi 50 milyon dolardan aşağı
düşmüyor senesine göre 70 – 80
milyon dolara kadar çıkıyor. Bizim
ana prensiplerimizin içerisinde şu
da var; karlılığı olmayan bir şeyin
içerisinde olmanın çok da bir anlamı
yok. Bugün baktığınız zaman insanlar çok büyük hacimle çalışabilir,
ciroları olabilir ama karlılık oranı
yoksa onun bence çok bir anlamı
da yok. Dolayısıyla bizim hedeflerimiz içerisinde zaten şirketimizi 40
milyon dolara iki kardeş çekersek
49
KASİF, TÜRKİYE’Yİ DÜNYAYA TAŞIYOR
KASİF Başkanlar Kurulu, Turhal
Sanayici ve İşadamları Derneği’nin
(TUSİAD) ev sahipliğinde Turhal’da
yapıldı. TUSKON üyesi KASİF’e
bağlı 27 derneğinin başkan ve yöneticilerinin katıldığı başkanlar kurulunda Tokat Ak Parti Milletvekili
Dilek Yüksel, Turhal Kaymakamı
Yunus Fatih Kadiroğlu, Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen, AK Parti
Turhal İlçe Başkanı Orhan Koç da
hazır bulundu.
KASİF Başkanlar Kurulu’nda
konuşan AK Parti Tokat Milletvekili
Dilek Yüksel, TUSKON ve KASİF’in
yapmış olduğu çalışmalardan dolayı
minnettar olduklarını belirterek,
‘Dünya büyük bir köy haline geldi,
böyle bir köyde burada bulunan
işadamlarımızın Gana’da yatırım
yapmış olması, Güney Afrika’da
yatırım yapmış olması TUSKON’un
başarısını gösteriyor. Türkiye için
böylesine büyük bir hizmeti veren
sizlere teşekkür etmek istiyorum’
dedi.
50
KASİF
Başkanlar
Kurulu
toplantısının açış konuşmasını yapan KASİF Başkanı Osman Reis,
KASİF olarak temel gayelerinin,
Konfederasyonları
TUSKON’un
önderliğinde
gerçekleştirdirkleri
etkinliklerle, esnafın tüccar, sanayicilerin ise uluslar arası piyasalarda top koşturan birer oyunca
haline gelmesine katkı sağlamak
olduğunu söyleyerek, ‘İstanbul
başta olmak üzere dünyanın çeşitli
ülkelerinde dış ticaret köprüsü, iş
formu gibi ikili iş görüşmelerine
fırsat veren programlar düzenleyerek ihracatın gelişmesine katkı
sağlıyoruz’ şeklinde konuştu.
KASİF,
Karadeniz’de
ayak
basılmadık yer bırakmadı
KASİF’in 2013 yılının ilk 6
ayında adeta yoğun bir tempoda
çalıştığını, henüz bir gün önce 250
öğrenciye girişimcilik sertifikası
verdiğinin altını çizen Reis, federasyon olarak Sinop’tan Hopa’ya kadar Karadeniz’in ayak basılmadık
noktası kalmadığını söyleyerek,
‘İşletmelerimizin yönetim ve organ-
izasyon kapasitesini geliştirerek
şirketlerin
kurumsallaşmasına
katkı sağlamak amacıyla, yılın ilk
6 ayında toplam 178 eğitim, seminer ve panel düzenleyerek bu etkinliklere 6574 kişinin katılması
sağlanmıştır. Yine aynı dönem
içinde 36 yurt dışı pazar araştırma
gezisi, 37 da yurt içi iş gezisi düzenlenerek 675 işadamının bu gezilere
katılarak yeni pazarlar hakkında
bilgi sahibi olması sağlanmıştır.
Ayrıca 6 aylık dönemde 8 adet proje
yürüttü. Üyelerimiz arasındaki ticari
ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla
İnşaat, Mobilya ve Gıda zirvelerini
KARGİD’in ev sahipliğinde
gerçekleştirdik’ diyerek KASİF’in
faaliyetleri hakkında bilgi verdi.’
Ortaklık kültürünü iş dünyasına
yerleştireceğiz
Reis, dünyada , ticarî, siyasî, kültürel vb. alanlarda, süratle büyük
ölçekli olmanın geçerli olduğu bir
döneme doğru kayma olduğunun
altını çizerek, ‘Bunun sonucunda da
küçük işletmeler hızla yok olmakta,
büyük işletmeler ise varlıklarını
sürdürmektedirler. Böyle bir ortam-
da işletmelerin rekabet edebilmeleri için güçlerini bir araya getirerek
işbirliklerine gitmeleri zorunlu hale
gelmiştir. Günümüzde ticarî hayatla iştigal eden her müteşebbis,
küçük küçük işletmelerle yarınlara
yürünemeyeceğinin
farkındadır.
Ancak, geçmişte başarısızlıkla
sonuçlanan işbirliği örneklerinden
dolayı korku içindedir. Bu korkuyu
yenmek, geçmişte yapılan hatalardan ders alarak sürdürülebilir
bir ortaklık yapmak için, Sinop’tan
Artvin’e, Turhal’dan Gümüşhane’ye
kadar bölgemizin 20 ayrı noktasında
“Ortaklık, İşbirliği ve Güçbirliği”
konulu konferanslar düzenledik.
Konferans notlarını “Ortaklık Bir
İhtiyaçtır” adında kitap haline getirerek daha geniş kitlelere ulaşmaya
çalıştık. Bu çalışmalarımız, sağlıklı,
akla, mantığa ve en önemlisi de
sözleşmeye dayalı ortaklıkların
kurulmasına kadar artarak devam
edecektir’ dedi.
Turhal Kaymakamı Yunus Fatih
Kadiroğlu da yaptığı konuşmada
KASİF’li
başkanlara
Turhal
hakkından bilgiler vererek, ‘Turhal
1930’lu yıllarda 4bin nüfuslu bir
kasaba iken , şeker fabrikasının
kurulmasıyla beraber merkez nüfusu 80 binlere kadar yükselmiş,
daha sonra şeker fabrikasının
kan kaybetmesiyle beraber nüfus
kaybetmiş bir ilçemizdir. Şu anda
merkez nüfusu 64 bin civarındadır,
belde ve köylerle birlikte nüfusu
100 bine yaklaşan bir ilçedir.
İlçemiz tarım ve hayvancılık yoğun
olarak yapılıyor. Şeker fabrikasının
haricinde de organize sanayimizde
özellikle mermer sanayi, elektrik
sanayi yavaş yavaş gelişme gösteriyor’ şeklinde konuştu.
TUSKON dünyanın en büyük iş
dünyası kuruluşu oldu
Toplantı da konuşan Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen de
yaptığı konuşma da, TUSKON’un
Türkiye’nin ve dünyanın en önemli iş dünyası kuruluşu olduğunu
ve Dünyayı Türkiye’ye, Türkiye’yi
dünyayı taşıdığı ifade etti.
Turhal’ın en büyük sorunun işsizlik
olduğunu söyleyen Gözen, ‘ Turhal
sanayiye alışık olan bir ilçe şeker
fabrikasından dolayı sanayiye
alışkın bir ilçe ama zamanla ihmal edilmiş, şeker fabrikasından
sonra tekrar bir sanayi kuruluşu
yapılmamış. Artık bu yetmiyor nüfus hızla büyüyor. Onun Turhal’ın
yatırımlara ihtiyacı var. Bizde belediye olarak Turhal’a yatırım yapacak herkese elimizden geldiği
kadar destek olmaya çalışıyoruz.
İlçemizde tekstil ve mermer sanayi
yatırımları gelişiyor. Tarımsal
sanayi alanında da yatırımlar
yapılabilir. Bölgemiz uzmanlar
tarafından küresel ısınmadan en
az etkilenecek bölgeler arasında
gösteriliyor. Onun için bölgemizde tarımsal sanayi konusunda
yatırımlar yapılabilir’ diye konuştu.
Turhal Sanayici ve İşadamları
Derneği (TUSİAD) Başkanı Sami Dinler de toplantı da yaptığı konuşma
da TUSİAD olarak bir taraftan paneller ve seminerler düzenleyerek
iş dünyasının bilgi dağarcığının
gelişmesine katkı sağlamaya,
diğer taraftan da yurt dışına geziler düzenleyerek girişimcilerin dış
ticaret kapasitesinin yükseltilmesine çalıştıklarına değinerek,
‘Bütün derdimiz, işletmelerimizin
verimliliğini ve rekabet gücünü
artırmak, Turhal’ın işsizliğinin
azaltılmasına katkı sağlamaktır. Bu
amaç çerçevesinde TUSİAD olarak,
ilçemizdeki kamu kurumları, yerel
yönetim ve sivil toplum kuruluşları
ile işbirliği içinde çalışmaya özellikle önem vermekteyiz’ dedi.
KASİF’TEN KENDİ İŞİNİ KURMAK İSTEYENLERE FIRSAT
Gençlik
ve
Spor
Bakanlığı
tarafından desteklenen ve Karadeniz Sanayicileri ve İşadamları
Dernekleri Federasyonu (KASİF)
tarafından yürütülen ‘KASİF Gençlerin Girişimcilik ve Geleceklerini
Destekleme Projesi’ kapsamında
Temmuz ve Ağustos ayları arasında
Samsun’da girişimcilik eğitimleri
düzenlenecek.
Girişimcilik
eğitimlerinden 18-30 yaş arası
kendi işini kurmak isteyen ve bir
iş fikri olan 180 genç yararlanabilecek.
Temmuz ve Ağustos aylarında
Samsun’da açılacak girişimcilik
eğitimleriyle 180 kişiye kurs
vereceklerini söyleyen Proje Koordinatörü Eren Kaya “Bir iş fikri
olan, kendi işini kurmak isteyen,
18-30 yaş arası gençler girişimcilik
kurslarına katılabilirler. Kursları
ücretsiz olarak düzenliyoruz. Benim de bir iş fikrim var ben de kendi
işimi kurmak istiyorum diyen gençlerin bu fırsatı kaçırmamaları gerekiyor ” dedi.
Gençler bu fırsatı kaçırmayın
Girişimcilik eğitimlerine başvurmak
isteyen adayların 4 Temmuz tarihine
kadar www.kasifgirisimcilikakademisi.com adresinden başvurularını
yapmaları gerektiğini sözlerine
ekleyen Eren Kaya, “Girişimcilik
eğitimlerini başarıyla tamamlayanlar bir işyeri kurmaları halinde
KOSGEB’den 30 bin TL hibe, 70
bin TL sıfır faizli kredi olmak toplam
100 bin TL destek almaya hakkı kazanacaklar” şeklinde konuştu.
Türk insanının girişimci bilindiğini
ama
Türkiye’deki
girişimcilik
oranının maalesef düşük olduğunu
söylen Kaya,” Türkiye’yi geleceğe
taşıyacak olan girişimcileridir. Biz
de federasyon olarak genç girişimci
adaylarına büyük önem veriyoruz.
Hedefimiz piyasaya donanımlı
yeni girişimcileri kazandırmak.
İş planı hazırlamasını bilen,
fizibilite
çalışması
yapabilen
nitelikli girişimci oranını ne kadar arttırabilirsek o ölçüde hızlı
kalkınırız” şeklinde konuştu.
51
“Herkesin kaliteli ürünü kullanma hakkı vardır”
Yaşa Grup 2010 yılında 2000 m2
alan içerisinde Tuzla Orhanlı tesislerinde faaliyete başlamıştır.
Şirketin ana faaliyet alanları;
dekorasyon, yalıtım ve ambalaj
ürünlerinin EPs ve XPS strafordan
üreten bir kuruluştur. YAŞA Grup
PORPOİNT markası ile Dış Çephe
ve İç Çephe ürünleri ile pazarda yer
edinmiştir.
Porpoint ürünlerinin yüzeyinde
kullanılan sıva porpointe özel
formülize edilmiş akrilik sıvadır.
Ürün Özellikleri;
Porpoint dış çephe elemanları üzerindeki sıva çatlamaz ve her türlü
mevsim koşullarına dayanıklıdır.
Hafifliğinden dolayı binaya yük getirmez ve uygulaması kolaydır.
Elastik yapısından dolayı deprem
ve bina esnemelerinde çatlama
meydana gelmez.
Havada oluşabilecek asitlenmelere
karşı dirençlidir.
Benzer
malzemelere
göre
hesaplıdır.
Özel Kesim Strafor ve paketleme alanında da farklı çözümler üreterek straforu şekillendirip
müşterilerine farklı altarnatifler
sunmaya devam etmektedir.
“Herkesin kaliteli ürünü kullanma
hakkı vardır” cümlesini misyonunu
kabul eden ve “ Kaliteden ödün
vermeden en güzel, en kullanışlı
ürünleri kullanıma sunmak” vizyonunu benimseyerek sektörde yerini
almıştır.
Yaşa Grup Porpoint Dış Çephe
Ürünleri;
Dış cephede; söve, yalıtım ve dekorasyon amaçlı dış cephe kaplama
plakaları, sütunlar, payadalar, denizlik ve kat silmeleri üretmekte olup
mimari projelere özel üretimlerde
yapmaktadır. Porpoint dış cephe
ürünlerinin eps ve xps strafordan
üretimleri mevcuttur.
52
53
TÜRKMENİSTAN’DA İNŞAAT İLE PEKÇOK
SEKTÖRE KAPI ARALANDI
Türk müteahhitlik firmalarının
büyük projelere imza attığı
Türkmenistan’da, tarımdan tekstile
kadar pek çok farklı alanda iş yapmak mümkün.
Türkmenistan, Asya’nın en istikrarlı
büyüyen ekonomilerin den birisi. Dünyadaki ekonomik krizlere
rağmen kalkınma programlarına
uygun bir şekilde yatırımlarına devam ediyor. Bu yatırımlarda da en
çok payı Türk müteahhitlik firmaları
alıyor. Geçtiğimiz yıl Türk müteahhitlik sektörü Türkmenistan’da
4.9 milyar dolarlık iş aldı. Bu yılın
ilk yarısında ise bu rakam 5 milyar dolara ulaştı. 2013 yılının toplam kontrat bedellerinin 8 milyar
doları aşması bekleniyor. Bu rekor
kontratlar, Türkmenistan’ı iki yıldır
müteahhitlik alanında dünyada en
yüksek iş yapılan ülke konumuna
getirdi.
Türk
müteahhitlerin
aldıkları
projeleri söz verdikleri şekilde
yapmaları, Türkmenistan’da Türk
işinsanlarına olan güveni artırdı.
Bu sayede inşaat dışında farklı
sektörlerde de Türkmenistan’da
iş yapmak mümkün hale geldi.
Türkmenistan’daki en büyük iş
alanının halen inşaat sektörü
olduğunu söyleyen DEİK TürkTürkmen İş Konseyi Eş Başkanı
Sefa Gömdeniz, her türlü inşaat
malzemelerine Türkmenistan’da
ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bununla beraber enerji, tekstil,
54
kimya, petrokimya ve sağlık sektörlerinde de yatırım fırsatları
olduğunu ifade eden Gömdeniz,
“İhraç edilecek ürünler arasında,
yine başta inşaat malzemeleri olmak üzere, gıda, kimyevi madde,
tekstil, iş makineleri, sanayi makineleri, tarım makineleri, elektrik
malzeme ve ekipmanları, petrol ve
gazla ilgili malzeme ve ekipmanları
sıralayabiliriz” dedi.
‘Türkmen
firmalarla
bağlantı
kurulmalı’
Türkmenistan’da artık ciddi bir
yerli sermaye oluştuğunu anlatan Gömdeniz, ticaretin büyük
çoğunluğunun ve orta çaplı inşaat
işlerinin artık Türkmen firmaları
tarafından yapıldığını kaydetti.
Gömdeniz, sözlerine şöyle devam etti: “Bazı Türkmen firmaları
ise büyük inşaat isleri yapmaya
başlamış olup bünyelerinde uzman
Türk mühendisleri çalıştırıyorlar.
Türk firmaları ancak uzmanlık
gerektiren işlerde başarılı olabilir
ve bu projelerini gerçekleştirmek
için uğraşmalıdır. Yeni firmaların
katılması ise çok zor olup mevcut
Türk veya Türkmen firmalarıyla
bağlantı kurulmalıdır. Firmalarımız
göndereceği elemanlara çok dikkat
etmeli. Türkmen örf ve ananelerine
uygun olanları seçmelidir. Ankara ve
İstanbul’daki Türkmenistan diplomatik misyonu, Türkmenistan’daki
Türk
Büyükelçiliği,
ticaret
müşavirliği, Tika, Ziraat Bankası
ve Türkmen ortaklığı olan Türkmen Türk Ticaret Bankası, DEİK
ile temasa geçilerek bilgi alınmalı
ve yine iş yapan Türk firmalarının
deneyimlerinden yararlanılmalıdır.
Türkmenistan’daki Türk sergileri ile
yerel sergilere katılmakta da büyük
fayda sağlamaktadır. En az bir
yıl iş alınamayacağını düşünerek
2-3 yıllık bütçeyle planlama
yapılmalıdır.”
Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak
Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguly
Berdimuhammedow’un
ülkenin kalkınmasında önemli bir
paya sahip olduğunu vurgulayan
Gömdeniz, “Berdimuhammedow dinamik, enerjik ve vizyoner yapısıyla
Türkmenistan’da gerçekleştirdiği
dev eserlerle ülkesini dünya
çapında tanınır duruma getirmiştir.
Türkmenistan çeşitli alanlarda
Guiness Rekorlar Kitabı’na girmiş
yine uluslararası saygın kurumlar
tarafından tasarım ödülleri almıştır.
2017 yılında Asya Olimpiyatları’nın
Aşkabat’ta
yapılacak olması
Aşkabat ve diğer şehirleri birer
şantiye haline getirmiş olup, spor
merkezleri, oteller, kültür merkezleri, müzeler, hastaneler, konutlar
ve alışveriş merkezlerinin sayıları
hızla artmaktadır. Havalimanları,
deniz limanı, otoyol ve demiryolları,
atık su ve temiz su arıtma tesisleri,
enerji nakil hatları, doğalgaz çevrim
santralleri hızla inşa edilmektedir.
İşadamları olarak kendisine büyük
saygı duyduğumuz Türkmenistan
Devlet Başkanı Sayın Gurbanguly
Berdimuhammedow, Türk firma
ve insanına çok güvenerek büyük
projeleri ihale etmiş, bizler de bu
güvene layık olmak ve Türkmenistan ekonomisine yeni tesisler
kazandırmak için elimizden gelen
tüm gayretleri göstermekteyiz” diye
konuştu.
HAZIR GİYİMCİ TEŞVİKLE EN ÇOK
5. BÖLGE’YE GİTTİ
Haziran 2012’den Mayıs 2013’e
kadar geçen 11 ayda 162 yatırım
teşvik belgesinin toplam 400 milyon TL’lik yatırım için alındığı hazır
giyim sektöründe aslan payı 93 milyon TL ile 5. Bölge’nin oldu.
Yeni yatırım teşvikleri döneminde
alınan teşviklerin bölgeler itibariyle
dağılımında 6. Bölge 69 adet ile
en çok yatırım yapılan bölge oldu.
Bölge, 90.3 milyon TL ile toplam
yatırım çekerken toplam yatırım
içindeki payı da yüzde 22.6 olarak
gerçekleşti. Hazır giyim sektöründe
2010 yılında 416.1 ve 2011 yılında
ise 389 milyon TL yatırım teşviki
alınmıştı. Sektörde Hazıran 2012
ile Mayıs 2013 arasında alınan
yatırım teşviki toplam 400 milyon
TL olarak gerçekleşti. Sektör temsilcileri söz konusu tutarı, toplam
162 yatırım için kullanacaklarını
bildirdiler.
6. Bölge’de geçtiğimiz yıldan bu yılın
mayıs ayına kadar yapılan 69 adet
yatırımın 39’unu bölge yatırımcıları,
19’sini
İstanbullu
yatırımcılar
gerçekleştirdi. 5. Bölge 93 milyon
TL ile en çok yatırım teşviki alınan
bölge olurken, 4. Bölge’de 79 milyon TL ve 1. Bölge’de 72.3 milyon
TL yatırım teşviki alındı. Yeni yatırım
teşvik döneminde 162 yatırım
teşvik belgesinin 82’sini İstanbul
merkezli firmalar gerçekleştirdi.
6. Bölge’ye 69 şirket gitti
Yeni Teşvik Kanunu’nun çıktığı
2012 Haziran ayından Mayıs
2013’e kadar 69 şirket 6. Bölge
için yatırım teşvik belgesi aldı. Söz
konusu yatırımların toplam değeri
90.3 milyon TL iken sağladığı istihdam ise 9 bin 51 olarak gerçekleşti.
6. Bölge için teşvik belgesi alan
şirketler ve teşvik aldıkları aylar
şöyle sıralandı:
Haziranda Şinda Tekstil ve Kübrateks, temmuzda Leya Tekstil,
Vuslatlar Tekstil, Soymen Tekstil, Nujen Tekstil ve Meye Tekstil,
ağustos ayında Emrullah Azun Tekstil, Lokman Demir Tekstil, Eyyup
Kaya, Akaydın Tekstil ve Hamzalar
Tekstil, eylülde Tinda Tekstil, İhyal
Tekstil, FG Tekstil, Nuryapı Ticaret
ve Rover Tekstil, ekim ayında Yegin
Tekstil, Hermera Tekstil, Karahan
Tekstil, Okay Deri Kürt Tekstil ve
DYS Giyim Sanayi, kasımda Biesseci Tekstil, Batman Grup Tekstil,
Alp Tekstil, Binsu Ticaret, Muhittin
Özlük, Rual Tekstil, Siliva Tekstil,
Ceykep Tekstil, Öz Özkanlar Tekstil ve Beşiri Tekstil, aralıkta Aydar
Başar Tekstil, Hanifi Kutay, Med
Tekstil, Messi Konfeksiyon, ERG
Giyim Sanayi, Akdoğu Tekstil, ocak
ayında Baykan Denim Tekstil, Nergiz Tekstil, Çiçek Kardeşler Tekstil,
Tatvan Giyim, TR Denim Giyim,
Baran Grup Tekstil ve Alican Tekstil, şubat ayında Özak Tekstil, ByMate Tekstil ve Doğukan Tekstil,
mart ayında Kover Tekstil, Everets
Mağazacılık Tekstil, Azya Tekstil,
Midyat Denim Tekstil ve Barco Tekstil, nisan ayında Sason-Grup Tekstil, Vuslatlar Tesktil, Razzi Tekstil,
FG Tekstil, Mardoba Tekstil, BBZ
Tekstil, Büyük Ortadoğu Tekstil,
Mızıroğlu Tekstil, ve mayıs ayında
ise Yaşar Keleş-Miraç Tekstil,
Doğuiş Tekstil, Derizmin Tekstil,
Beşiri Tesktil, Güneri Tekstil, Uslu
Grup Tekstil, Arif Toprak Tekstil.”
55
MÜTEAHHİTLER, TEMMUZDA 2,3 MİLYAR
DOLARLIK PROJE ÜSTLENDİ
Bakan Çağlayan, Türk müteahhitlik sektörünün Temmuz ayında
2,3 milyar dolar bedelli 40 proje
üstlendiğini kaydetti. Çağlayan,
yazılı açıklamasında, müteahhitlik
sektörünün dünyayı inşa etmeye
devam ettiğini ifade etti.
Temmuz ayında 27 ülkede 2,3
milyar dolar değerinde 40 proje
üstlenildiğini belirten Çağlayan,
üstlenilen yeni projeler arasında
Türkmenistan’da
545
milyon dolarlık 2 enerji santrali,
Arnavutluk’ta 256 milyon dolarlık
2 HES projesi, Kazakistan’da 370
milyon dolarlık konut projesi, Azerbaycan ve Kazakistan’da toplam
217 milyon dolarlık 3 yol projesinin
öne çıktığını bildirdi.
Müteahhitlik sektörünün gösterdiği
performansla dolu dizgin yolunda devam ettiğinin altını çizen
Çağlayan, 2013 yılı Ocak-Temmuz
döneminde yurtdışında üstlenilen
154 projenin tutarının 14 milyar
dolara dayandığını kaydetti.
Türkmenistan ilk sırada
Bu yılın ilk 7 ayında müteahhitlik
sektörünün en fazla proje üstlendiği
ülkelerin başında Türkmenistan’ın
geldiğini belirten Çağlayan, şu bilgileri verdi:
“Türkmenistan’da yılın 7 ayında
üstlenilen 33 projenin toplam
bedeli 5,6 milyar dolara ulaştı.
Türkmenistan’ı 1,4 milyar dolarlık
19 projeyle Rusya Federasyonu,
56
1,4 milyar dolarlık 5 projeyle Azerbaycan, 1,3 milyar dolar tutarında
9 projeyle Kazakistan ve 1 milyar
dolar tutarında 31 proje ile Irak
takip ediyor.
Temmuz ayında üstlenilen projelerle birlikte, Türk firmalarının bugüne
kadar yurtdışında üstlendiği 7 bin
181 projenin değeri de 253 milyar dolar oldu. Bunun çok büyük
bölümünün 2002 sonrasında
alındığını da altını çizerek vurgulamak istiyorum. Müteahhitlik sektörünün Temmuz ayında üstlendiği
40 projenin toplam bedeli 2.3 milyar dolar. Bu rakam 2001 yılında
üstlenilen 110 projenin toplam bedeline neredeyse eşit. 2001 yılında
üstlenilen 110 projenin toplam bedeli 2,4 milyar dolar. 2002 yılında
üstlenilen 131 projenin toplam
bedeli 2.5 milyar dolar. 1 ayda
üstlenilen projelerin toplam bedeli,
2001 ve 2002 yıllarında üstlenilen
projelerin toplam bedeline yakın. “
Proje bedelleri 2001 yılına göre 6
kat arttı
Çağlayan, aynı şekilde, Ocak-Temmuz döneminde üstlenilen projelerin toplam bedelinin de 2001 yılına
göre 6 kat fazla olduğunu bildirdi.
Bakan Çağlayan, sektörde 1972
yılından 2002 yılına kadar geçen
30 yılda tüm dünyada toplam 44
milyar dolarlık iş alınabildiğini, AK
Parti hükümetinin işbaşına geldiği
2002 sonundan bugüne kadar
geçen 10 yılda ise geçmiş 30 yılın
tam 7 katı olan 209 milyar dolarlık
iş alındığını kaydetti.
Bunun, başta Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın yoğun gayretleri
ve destekleri sonucu müteahhitlik
sektörünün bir başarısı olduğunu
ifade eden Çağlayan, “Türk
müteahhitlik sektörü her geçen
gün başarılarına başarı katıyor. Ortalama proje bedelleri de bunu net
bir şekilde gösteriyor. 2002 yılında
ortalama proje bedeli 22 milyon
305 bin dolar civarındayken, 2012
yılında 59 milyon dolar civarında.
2013 yılının ilk 7 ayında üstlenilen
projelerde ortalama proje bedeli
90 milyon dolar civarında. Durmak
yok, dünyayı inşa etmeye devam”
dedi.
Hizmet ihracatında hedef 48 milyar
dolar
Bakan Çağlayan, 2012’de 43,5
milyar dolar olan hizmet ihracatının
içinde turizm ön planda olsa da
taşımacılık, inşaat ve finansal
hizmetlerin de önemli kalemler arasında yer aldığını ifade
etti. Hizmet ihracatında bu yıl
48 milyar doları aşmayı hedeflediklerini belirten Çağlayan, şu
değerlendirmede bulundu:
“Bakanlık olarak müteahhitlik sektörümüzün yurtdışında daha fazla
proje üstlenmesini temin etmek ve
başka ülkelerin firmalarıyla ortak
iş yapmalarını teşvik etmek için
bir dizi etkinlik gerçekleştiriyoruz.
Bunlardan ilki 2012 yılında
gerçekleştirdiğimiz Irak pazarında
Türk-Japon firmalarının işbirliği
olanaklarının masaya yatırıldığı forumdu. Bu forumun ikincisini bu
Ağustos ayının sonlarına doğru Kore
ile gerçekleştireceğiz. Forumda hedef pazarlar olarak Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan belirlenmiş
bulunmakta. İnanıyorum ki, bu
toplantıdan Türk-Kore firmaları
arasında bu ülkelere yönelik olarak
işbirlikleri ortaya çıkacak, müteahhitlik sektörümüz yeni projelere
imza atacaktır.”
‘MÜŞTERİLER SİZİ TERK ETMEDEN SİZ
ALIŞKANLIKLARINIZI TERK EDİN’
ŞİKAYETLERİ DİKKATE ALIN
KASİF, Kelkit Sanayici ve İşadamları
Derneği (KESİAD),
Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası
ve Kelkit Esnaf ve Sanatkarlar
Odası’nın ortaklaşa düzenlediği
‘Müşteri Şikayetleri ve İtirazlarını
Fırsata Çevirme Teknikleri ’ konulu
konferans Gümüşhane’nin Kelkit
ilçesinde düzenlendi.
Karadeniz Sanayici ve İşadamları
Dernekleri Federasyonu (KASİF)
Genel Sekreteri Yaşar Bıyıklı’nın
konuşmacı olduğu konferansı Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Cafer Hırık, Kelkit Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İbrahim
Bingöl , çok sayıda esnaf, tüccar,
işadamı ve çalışan dinledi.
Konferansı dinlemeye gelen esnaf ve işadamlarını uyaran Bıyıklı,
“Dünya hızlı bir değişimden geçiyor. Hepiniz bu değişime ayak
uydurmalısınız. İnsanın en büyük
düşmanı
alışkanlıklarıdır.
Eski
ticari
alışkanlılarınızı değiştirmediğiniz zaman müşteriler sizi değiştirecektir.
Müşteriler sizi değiştirmeden siz
alışkanlıklarınızı terk edin” diye
konuştu.
Her şikayetin, müşteri tarafından
işletme sahibine verilen bir
armağan olduğunu ifade eden
Bıyıklı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şikayet ile müşteri, işletmenizde
ne gibi bir sorun olduğunu ve bu sorunu nasıl düzelteceğiniz hakkında,
parayla bile atın
alamayacağınız bilgileri size sunar.
Şikâyetler size, müşteriyi mutlu
etme şansı verir. Şikâyetler ağrı gibidir. İşletmenizde bir şeylerin ters
ittiğinin haberini verir. Şikâyetler
sayesinde mal ve hizmet sisteminiz aksaklıklardan kurtularak
kusursuzlaşır ve güçlenir. Bu nedenle akıllı tacirler; üşterilerini
daha başka şikâyetlerini söylemeleri için cesaretlendirir. Şikâyet
kanallarını sürekli açık tutan
işletmeler daima gelişir ve büyür.”
KASİF Genel Sekreteri Yaşar
Bıyıklı da konferansa katılanlara
müşteri memnuniyeti, müşterilerle
satıcılar arasında olması gereken
diyalogların öneminden bahsetti.
Müşterilerin eskiden velinimet,
sonra kral, şimdi ise işletmelerin
kar ortağı konumunda olduğunun
altını çizen Bıyıklı, “ Bugün gerek
işletmelerin ihtiyaç duyduğu, gerekse
müşterilerin
muhatap
olmak
istediği satış temsilcisi, sıradan bir
satış temsilcisinden ziyade birer
“kârlılık uzmanı” ve “satış
danışmanı”
niteliğindedir.
İşletmelerin mevcut müşterileri
elde tutması, ardından da rakiplerin
boşalttığı alanı doldurmaya öncelik
vermesi gerekiyor. Bu dönemde en
önemli işimiz hiç kuşkusuz müşteri
potansiyelini korumaktır.
Çünkü var olan müşteriyi korumak yenisini kazanmaktan 5 kat
daha kârlı. Mevcut müşterilerinizle
iletişim halinde olmaya, onların
beklentilerine cevap vermeye ve
aynı zamanda müşteri portföyünüzü
genişletmeye çalışmalısınız” diye
konuştu.
HZ. PAYGAMBER’DEN (SAV) TÜCCARLARA MÜJDE
“Doğru sözlü, dürüst ve güvenilir
tâcir (tüccar), kıyamet günü nebîler, sıddîklar ve şehitlerle beraber
haşrolur.” Gençliğinde ticaretle
meşgul olan Peygamber Efendimizin (sav) aynı zamanda tüccarların
piri, önderi ve lideri olarak kabul
edildiğini söyleyen Bıyıklı, peygamberimizin ‘Doğru sözlü,
dürüst ve güvenilir tâcir (tüccar),
kıyamet günü nebîler, sıddîklar ve
şehitlerle beraber haşrolur.’ Hadisi şerifi ile, doğru sözlü, dürüst
ve güvenilir Müslüman tüccarlara kıyamet gününde şehitlerle,
sıddıklarla beraber olma gibi çok
yüksek bir mertebeyi müjdelediğini
söyleyerek “Alın Efendimizin
bu
müjdesini
çerçeveleyin
işyerinizin, evinizin ama önce kalbinizin en güzel yerine asın” dedi.
57
2800 İŞADAMI TUSKON KÖPRÜSÜNDE
BULUŞTU
BAŞBAKANIMIZ SAYIN R. TAYYİP ERDOĞAN’IN
KATILIMIYLA KIRGIZİSTAN HEYETİ DÜZENLENDİ
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın resmi ziyareti ile eş
zamanlı olarak, Türkiye İşadamları
ve Sanayicileri Konfederasyonu
(TUSKON) ve Türkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) işbirliğiyle 9-10 Nisan
2013 tarihlerinde, Kırgızistan Ticaret ve Müteahhitlik Heyeti programı
gerçekleştirdi.
Heyete Türkiye’den 100 şirket
iştirak etti. İki ülke Ekonomi
bakanları ve Başbakanlarının
konuşma yaptığı “ Kırgızistan – Türkiye iş forumu ” programına Türk ve
Kırgız toplam 400 işadamı katıldı.
TUSKON’un T.C Ekonomi Bakanlığı
koordinasyonunda ve Türkiye
ihracatçılar Meclisi (TİM) ve
İhracatçı Birliklerinin desteğiyle
inşaat, inşaat malzemeleri, iş
makineleri ve mobilya sektörlerine
yönelik düzenlediği Türkiye-Dünya
Ticaret Köprüsü 2013 programı
tamamlandı. Program, toplam 130
ülkeden 1.428 ve Türkiye’den ise
1.500’i aşkın iş insanının katılımı
ile İDTM İstanbul Fuar Merkezi 9.
ve 10. Salonlarda, 19-20 Haziran
2013 tarihlerinde düzenlendi.
Bu yılki organizasyon kapsamında
her Ticaret Köprüsü organizasyonunda olduğu gibi yabancı
katılımcılar, ilk iki gün İstanbul ve
yakın çevresinde turistik gezilerin yanı sıra, sanayi bölgesi ve
üretim tesislere geziler düzenlediler.. Türkiye Dünya Ticaret
Köprüsü 2013 programının gala
yemeği tüm yabancı katılımcıların
iştirakiyle 18Haziran 2013 Salı
akşamı İstanbul WOW Kongre
Merkezi’nde düzenlendi. 19Haziran 2013 Çarşamba günü yabancı
katılımcılar fuar alanında 112
Türk ihracatçısının stantlarını ziyaret ederek; ikili iş görüşmeleri
gerçekleştirdiler.
20
Haziran
58
2013 Perşembe günü ise yabancı
katılımcılarla Türkiye’den katılacak
1500’ün
üzerinde
işadamı
arasında ikili iş görüşmesi organize
edildi.
Zirve açılışına katılan Ekonomi
Bakanı Zafer Çağlayan, bu organizasyonun artık bir dünya markası
olduğunu söyledi. Bakan Çağlayan,
“TUSKON Başkanı Rızanur Bey ile
bunun patentini almalıyız. Çünkü
bu artık bir Türkiye-Dünya Ticaret
Köprüsü meselesi değil, dünya
ticaret köprüsü olma noktasına
geldi.” dedi. Ayrıca “Böylesi geniş
bir köprü küresel krize karşı meydan okumadır.” ifadesini kullandı.
Çoğu katılımcının Türkiye ile ticaret
yapmak üzere ilk kez geldiğini vurgulayan Çağlayan, Afrika’dan Cape
Verde, Seyşeller, Gine Bissau, Botswana ve Cibuti, Latin Amerika’dan
Venezuela ve Panama’nın ilk kez
katıldığını aktardı.
Bu yıl inşaat malzemeleri, müteahhitlik ve mobilya temalarının
işleneceği zirve kapsamında 20
binin üzerinde ikili iş görüşmesi
yapılacak. Bugün sona erecek
görüşmelerin ardından yabancı
işadamları 40’tan fazla Anadolu
şehrinde temaslarını sürdürecek.
TUSKON Başkanı Rızanur Meral
ise, İstanbul’da bir bir iptal edilen
kongre ve konferansların aksine bu
organizasyona katılımın tahminlerin üzerinde gerçekleştiğini açıkladı.
Bir gazetecinin “Gezi eylemleri sizi
zorda bıraktı mı?” sorusuna Rızanur
Meral şu cevabı verdi: “Biz 1.200
işadamı katılacak diyorduk. Bunun
için plan program hazırladık. Fakat
yurtdışından katılım 1.428 işadamı
olarak gerçekleşti. Ve buraya gelen işadamlarının hepsi uçak biletlerinden kalacak yer masrafına
kadar her şeyi kendi cebinden
karşılıyor.” Meral ayrıca, her sene
daha önce Türkiye’ye hiç gelmemiş
işadamlarını getirmeye çalıştıklarını
kaydetti Bu yılki programı bir düğün
gibi yaptıklarını ifade eden Meral,
“Buraya gelenlerin hepsi mal almak için geldi.” ifadesini kullandı.
Rızanur Meral, ticaret köprüsü
ile oluşacak hacmi söylemek için
erken olduğunu belirtirken, bu
organizasyonun sadece turizme
katkısının 10 milyon dolar olarak
hesaplandığını ifade etti. Meral,
20 binden fazla iş görüşmesinde
Türkiye ekonomisinin kazanacağını
vurguladı.
İş Forumu öncesi Türkiye’den 70
Kırgızistan’dan 250 şirket arasında
inşaat, inşaat malzemeleri, tekstil,
hazır giyim, Tarım, tarım makineleri, tarım ürünleri, gıda, enerji, telekomünikasyon, bankacılık, hava yolları,
maden ve maden işleme sektörlerinde 1100 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca iş formunda resmi heyet
huzurunda TUSKON ve Kırgızistan Ticaret Odası arasında işbirliği anlaşması imzalandı.
MOĞOLİSTAN TİCARET VE YATIRIM HEYETİ
TUSKON organizasyonuyla 1521 Mart 2013 tarihlerinde
Moğolistan’ın başkenti Ulanbatar’a
düzenlenen Ticaret ve Yatırım
Heyeti çerçevesinde Türkiye’den
10 firma, Moğolistan’daki resmi
kurumlar ve özel sektördeki firmalar ile görüşmeler yapma imkânı
buldular.
Türkiyeli
işadamları
Moğolistan’ın ekonomik durumu ve
ülkedeki potansiyel işler hakkında
da çeşitli bilgiler edindiler.
İkili görüşmelere 50 den fazla
Moğol işadamı katıldı. Türkiyeli
işadamlarımız bu görüşmelerde
yol ve konut inşaatı, lojistik, ısı sistemleri, enerji, gıda, sağlık, bilişim,
mimarlık ve mühendislik sektörlerinde birçok iş anlaşmasına imza
attılar.
Moğolistan Ulusal Ticaret ve
Sanayi
Odası
yetkililerinden
Moğolistan’daki
iş
imkânları
hakkında bilgi alındı, bazı üyeleri ile
de ikili iş görüşmeleri yapıldı.
İnşaat ile alakalı şirketlerin stant
açtığı “MİSHEL EXPO CENTER”
adli fuar heyetimize katılan
işadamlarımızla gezildi. Fuarda
yurtdışından Moğolistan’a getirilen malzemeler ve yeni inşaat projelerinin detayları hakkında yerli ve
yabancı firmalardan bilgi alındı.
Ulanbatar Yatırım ve Planlama
Başkanlığı yetkilileri Ulanbatar’daki
kentsel projelerden ve şehir
yapısından bahsettiler. Potansiyel iş imkânları hakkında sunum
yapıldı. Toplantıda soru ve cevaplar
ile projeler masaya yatırıldı.
BASIC Moğolistanlı İşadamları
Derneği’nde Moğolistan hakkındaki
genel tanıtım programına katılım
sağlandı. Program çerçevesinde
BASIC üyesi işadamları ile ikili
iş görüşmeleri gerçekleştirildi.
59
Kanser hastaları artık il dışına çıkmayacak
Ordu’da yaklaşık 1,5 ay önce açılan
Onkoloji Merkezi Ordu ve Giresunlu hastalara Radyoterapi hizmeti
vermeye başladı. Uzman doktorlardan oluşan ekiple hizmet ettiklerini söyleyen Doktor Ramazan
Aksu, “Ordu ve Giresun’da Kanser
hastalarını tedavi edecek Onkoloji
merkezi yoktu. Biz de uzman ekiplerden oluşan arkadaşlarla bir
araya gelerek Onkoloji Merkezi
açtık. Artık Ordu ve Giresunlu hastalar tedavi olmak için uzak illere
gitmek zorunda kalmayacak ” dedi.
tedaviye başlayabiliyoruz. Hastaları
alışageldikleri
mahallelerinden,
şehirlerinden
uzaklaştırmadan,
onları strese sokmadan kendi
alışkanlıkları içinde tedavi etme
şansımız oluyor.” diye konuştu.
Terapi 15 dakika sürüyor…
Uzman Doktor Aksu “Hastalarımızın
günlük tedavileri yaklaşık 15 dakika sürmektedir. Hastaya randevu
verdikten sonra hastanın cihaza
bağlanması ve tedavi edilme-
si ortalama olarak 15 dakikayı
bulmaktadır. Hasta geriye kalan
zamanını kendi evinde, kendi
bahçesinde sevdikleri ile birlikte
geçirme şansı bulmaktadır. Hastanede yatıp hastanenin olumsuz
koşulları ile karşılaşmamaktadır.”
dedi.
Uzman Doktor Ramazan Aksu
“Radyoterapi Ordu ve Giresun’da
olmayan bir tedavi seçeneğiydi.
Daha önce kanser hastalarımız bu
tedaviyi almak için ya Samsun’a
ya da Trabzon’a gitmek zorunda
kalıyorlardı. Ama 1,5 aydan bu
yana hastalarımız artık Ordu ve
Giresun merkezde, kendi evlerinde ve mahallelerinde çok rahat
bir şekilde tedavi ediliyorlar. Kanser hastalarının tedavi süreci çok
zahmetli ve sıkıntılı. Bu hastalar
büyükşehirlerde uzun süren randevu süreçleri ile karşılaşabiliyorlardı.
Biz ise hastaların bize başvurduğu
günden itibaren, 1-2 gün içerisinde
60
61
FRANSA HEYETİ TUSKON ZİYARETİ
Aralarında
Akademisyen
ve
İşadamlarının da yer aldığı Fransa
heyeti Tuskon’un konuğu oldu.
11 Mayıs 2013 Cumartesi günü
merkez ofiste ağırlanan heyete,
TUSKON Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı İsmail Hakkı Kısacık
başkanlık etti. Konuk delegasyona
TUSKON hakkında detaylı bilgi verilirken bugüne kadar TUSKON’un
gerçekleştirdiği programlar ve organizasyonlar anlatıldı.
TÜRKİYE – BAVYERA YATIRIM FIRSATLARI
FORUMUNU DÜZENLENDİ
KAİSERSLAUTERN ŞEHRİ BELEDİYE
BAŞKANININ TUSKON ZİYARETİ
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler
Konfederasyonu (TUSKON) Kaiserslautern Büyükşehir Belediye
Başkanı Dr. Klaus Weichel ve beraberindeki heyeti 1 Mayıs 2013
Çarşamba günü TUSKON merkez
binasında
ağırladı.
TUSKON
Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur
Meral tarafından heyete TUSKON
hakkında bilgiler verilirken Türkiye
ile Almanya arasında bugüne kadar gerçekleştirilmiş programlar
hakkında bilgiler verildi.
Kaiserslautern Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Klaus Weichel
ve beraberindeki heyet TUSKON
üyelerini özellikle genç girişimcileri
Kaiserslautern’a yatırım yapmaya
davet ederken TUSKON Yönetim
Kurulu Başkanı Rızanur Meral
TUSKON üyeleri arasında genç
girişimciler olarak ciddi bir potansiyel olduğunu, üyelerimizi
Kaiserslautern’e yönlendirme konusunda çalışmalar yapacaklarını
ifade etti.
Programın
sonunda
TUSKON
Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur
Meral tarafından Kaiserslautern
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.
Klaus Weichel’e hediye takdim
edildi.
62
14 Mart 2013 tarihinde Türkiye’nin
en yaygın iş dünyası sivil toplum
kuruluşu Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON),
Almanya İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (BUV) ile birlikte İstanbul’da
“Türkiye – Bavyera Ticaret ve
Yatırım Forumu” düzenledi.
Forumda konuşan Bavyera Ekonomi Bakanı ve Eyalet Başbakan
Yardımcısı Martin Zeil şuları
kaydetti: “Türkiye bu bölgenin
güç merkezi haline geldi. 2023
vizyonu ile Türkiye’nin çok büyük
işler başardığını görüyoruz. Dünya ekonomik devlerinin ilk 10’u
arasında yer alma hedefini görmek
bizi çok mutlu ediyor. Türkiye’nin
geleceğe odaklanma duygusundan
biz de biraz kendimize pay çıkarsak
iyi olur.” 2 bin Bavyeralı şirketin
Türkiye ile temasları bulunduğunu
anlatan Martin Zeil, “Bavyera Türk
ilişkilerinin bu kadar güzel olması
beni çok mutlu ediyor. İlişkilerin
daha da iyi olması için çalışmak
zorundayız’’ dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Ba-
kan Yardımcısı Mustafa Sever de
bugün baktıklarında Türkiye’nin
en büyük ticaret ortağının Almanya
olduğunu belirtti. 2002 yılından
bu yana Almanya’dan Türkiye’ye
gelen doğrudan yatırım miktarının
5.5 milyar dolara ulaştığına
işaret eden Sever, bu rakamlarla
Almanya’nın Türkiye’de en fazla
yatırım yapan 9. Ülke konumunda
bulunduğunu, bunun daha üst
sıralara çıkmasını ve Almanya’yı
ilk 3 içinde görmeyi arzuladıklarını
belirtti. Sever, müteahhitlik konusunda da Almanya’da ciddi fırsat
olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Sever, “Önümüzdeki dönemde
firmalar arasında hızla işbirliği
mekanizmaları kurularak gerek ülkemizdeki gerekse 3. Ülkelerdeki
ortaklaşa projeleri hep beraber
hayata geçirebiliriz” dedi.
TUSKON Yönetim Kurulu Üyesi Efsane Turan da açılış konuşmasında
“2012 yılında Türkiye’de 330 Alman şirketi otomotiv, inşaat enerji,
hizmet ve sağlık sektörlerinde faaliyet göstermeye başlamıştır” dedi.
Karşılıklı ticaretin 35 milyar Avro’ya
ulaştığını belirten Turan, ancak
bu ticaretin ve yatırımların iki ülke
arasındaki potansiyelin çok altında
olduğunu söyledi. Gerçekleşen
ticaret hacminde de aslan payını
önde gelen birkaç şirketin işaret
eden Turan, “Büyük şirketlerimiz
arasındaki ticaretimiz de muhakkak artmalıdır ancak hem sosyal ilişkilerimizi iyileştirmek hem
de ekonomilerimize daha ciddi
destek olmasını sağlayabilmek
için KOBİ’lerimiz arasındaki ticareti
arttırmaya yönelik faaliyetlere de
hız vermeliyiz” dedi.
63
49. MAPUTO ULUSLARARASI TİCARET FUARI (FACIM)
26 AĞus
tos
1 Eylül
2013
Maputo
/Mozam
bik
18–21
10. ULUSLARARASI YUNFU TAȘ FUARI TÜRKİYE MİLLİ KATILIMI
Ekim 2013
YUNFU-GUANGDONG
ÇİN
· Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki en büyük doğal taș fuarıdır.
· 10. kez düzenlenecek Uluslararası Yunfu Fuarı’nı geçen
yıl 48.000 kiși ziyaret etmiștir.
· Fuar alanı 60.000 m2’dir.
T.C. Ekonomi Bakanlığı Onayıyla
%50 Devlet Teșviki!
Teșhir edilecek Ürün Kategorileri
Mermer
ve Diğer
Doğal Tașlar
Fuar Hakkında Bilgiler
Yer : Maputo / Mozambik
Toplam Fuar alanı: 100.000 m2
Ziyaretçi Sayısı : 80.000
Katılan Ülke Sayısı: 25
Katılımcı Sayısı: 1700
64
Fırsatlar Ülkesi
MOZAMBİK
Mozambik
65
www.mywebsite.com
TÜRKİYE-FİLİPİNLER TİCARET VE
YATIRIM HEYETİ
TUSKON’lu işadamları, 26-30
Ocak tarihleri arasında TUSKON
Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yaşar
Altıntaş önderliğinde Filipinler’in
başkenti Manila’ya ticari çıkarma
yaptı. TUSKON heyeti, ziyaret
çerçevesinde Filipinler Devlet
Başkanı Yardımcısı Jejomar Binay
ile başkanlık sarayında görüştü.
TUSKON heyetine TBMM Filipinler
Dostluk Grubu Başkanı ve Trabzon
milletvekili Safiye Seymenoğlu da
eşlik etti.
TUSKON’un Manila temasları çerçevesinde Türk - Filipinler İş Forumu
organize edildi. Foruma yaklaşık
70 Türk işadamı katılırken, 300’e
yakın Filipinli firma katılım gösterdi.
Forumda konuşan Ahmet Yaşar
Altıntaş, Filipinler’de olmaktan
duyduğu mutluluğu diler getirirken,
iki ülke arasında dostluğu, ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişimini
ve karşılıklı yatırımların oluşmasını
desteklediklerini belirtti.
ve özellikle inşaat, gıda, turizm
gibi sektörlerde ciddi potansiyeli
olan Filipinler’e Türk işadamlarını
yatırıma davet etti.
Forumda konuşan Türkiye’nin Manila Büyükelçisi Hatice Pınar Işık,
Türkiye’nin ekonomik altyapısı ve
işadamlarının dünyaya açılması ile
ilgili bir sunum yaptı.
Forum çerçevesinde Filipinler
Ticaret ve Sanayi Odası ile TUSKON
arasında iyi niyet anlaşması
imzalandı. Forumda Filipinli yetkililer, otoyollar, binalar, altyapı, okulları
kapsayan, kar paylaşımı esaslı ve
yabancı ülke yatırımcılarına da
açık 6 milyar dolarlık bir projeyi ilk
defa Türk işadamlarıyla paylaştı.
Görüşmede, gelir seviyesi düşük
vatandaşlar için sosyal evler inşası
projesinin tahmini bedelinin 25 milyar dolar olduğu ve bu projenin de
altına girecek yabancı yatırımcılar
arandığı vurgulandı.
Forumda söz alan Türkiye-Filipinler Ticaret Odası Başkanı İrfan
Karabulut ise, 105 milyon nüfusu
66
67
UZMANINDAN EPİLEPSİ UYARILARI
Bir dönem edebiyata ve filmlere
konu olmuş hastalıklar arasında
yer alır epilepsi
bizlerin aşina olduğumuz adıyla
sara hastalığı. Verem kadar popüler olmasa da önemli
eserlerin pek çoğunda nöbet
geçiren bayılan bir genç kız vardır.
Kulaktan dolma bilgilerle tanıyoruz
bu rahatsızlığı ama hastalık
hakkında ne kadar doğru bilgiye
sahibiz?
Epilepsi (Sara) hakkında merak
edilen her şeyi bir uzmana sormakta fayda var dedik
ve Özel Ordu umut Hastanesi
Nöroloji Uzmanı Uzm.Dr.Bülent
Yalman’dan epilepsi hakkında
bilgi aldık.
S: Epilepsi (Sara) nedir ve nasıl
oluşur?
Beyin büyük bir elektriksel devre
gibi çalışır. Epilepsi, bu devrelerin bir yerinde adeta kısa devre
oluşması gibi anormal deşarjların
açığa çıkmasıdır. Bu anormal elektriksel deşarj beynin
hangi bölgesinde çıkıyorsa, beynin
o bölgesiyle ilgili bulgular veren bir
hastalıktır. (Deşarj hareket
merkezindeyse
ilgili
bölge
kasılabilir, hafıza merkezindeyse
halüsinasyona neden olabilir,
işitme merkezindeyse işitmeyle ilgili nöbete yol açabilir vs. )
68
S: Hastalıkta genlerin rolü var mı?
Hastalığın kalıtsal bir yönü var ama
bugünkü verilerle bütün genleri
bilmiyoruz. Hatta
kalıtsal olduğu bilinmesine rağmen
aynı ailede her kuşakta görülmeyebilir. Dolayısıyla kalıtsal
olduğuna eminiz ama her zaman
kanıtlayamıyoruz.
Şiddetli Kafa Travması Epilepsi
Nedeni Olabilir
S: Genetik olmayan epilepsiler
hangileri?
Genetik olmayan epilepsiler yaşam
içinde kazanılan nedenlerle oluşur.
Beynin normal
yapısını
bozan
damarsal
değişikliklerle olabilir. (Beyindeki
damarların balonlaşması gibi).
Ayrıca
çeşitli nedenlerle küçük bir
kanamanın beyin dokusunu bozup
nöbet oluşturması ya da tümörler
olabilir. Şeker koması, üre koması
gibi metabolik koma hali de beynin
normal çalışmasını
etkilediği için nöbetlere yol açabilir. Bunların dışında en sık edinsel
neden, travmalar. Geçirilmiş
herhangi bir şiddetli kafa travması
yaklaşık 2 yıl sonrasına kadar epilepsi nöbetlerinin sebebi
olabilir.
S: Küçük nöbet, büyük nöbet nedir?
Epilepside bilincin açık olduğu ya
da bilincin tam olarak kapandığı
nöbetler var. Bilincin
açık olduğu nöbetlere basitçe
küçük nöbetler denir. Bunlar
görmeyle ilgili duyusal bozukluklar,
işitmeyle ilgili duyusal bozukluklar,
hareketle ilgili duyusal bozukluklar
olabilir. Gözünüzün önüne
çok canlı bir hayalin gelmesi,
kaynağı belli olmayan bir müzik
melodisi işitmeniz, kolunuzun
birkaç saniye boyunca uyuşması,
tutmaması gibi duyusal belirtiler
olabilir. Bilincin kapalı olduğu
nöbetlere büyük nöbet Ya da jeneralize nöbet denir, bunları tanımak
daha kolaydır; hasta bilincini
kaybeder, düşüp bayılır. Bazı hastalarda bilincin açık olduğu ya da
kapalı olduğu nöbetlerin her
ikisi birden olabilir. Yani aynı hasta
hem duyusal bozukluklar hem de
bilincinin kapandığı nöbetler
geçirebilir.
Özellikle çocuklarda kısa süreli aniden olan donup sabit bir şekilde
bir noktaya
bakma -bazen yalanma ve yutkunmada buna eklenebilir- şeklinde
nöbetler önemlidir, çocuğa
seslenildiği zaman cevap vermez çok kısa sürer çocuk bunu
hatırlamaz.
ÇOCUĞUNUZUN HAREKETLERİNİ
GÖZLEMLEYİN
S: Çocuklarda epilepsi nasıl belirti
gösterir, nasıl tanı konulur?
Epilepsi hastalarında en önemli
sorunlardan biri özellikle küçük
nöbetlerde (bilincin kapanmadığı)
duyumsamaların iyi ifade edilememesidir.
Bunlar
çocukluk
çağlarında başlı başına problemdir çünkü çocuklar ifade etmekte zorluk çekebilirler. Çocuklarda
özellikle temporal lobdaki (şakak
bölgesi) nöbetler çok zengin bulgular veriyor. Bu bölgeler işitsel ve
görsel belleğimizin yer aldığı bölgelerdir. Özellikle çocukluk çağında
kısa süreli donuk bakışlar, çocuğun
yaptığı işi bırakıp birkaç saniye boyunca boş bakması, bu sırada yalanma yutkunma, ağzı şapırdatma
hareketleri, elleriyle ufak tefek
kontrolsüz hareketler yapması,
daha uzun süre nöbetlerde
adeta birisiyle konuşuyormuş,
hareketle
karşılık
veriyormuş
gibi davranışlarda bulunması,
anlatılması gibi. Ayrıca hep aynı
tip korkular yaşayan, geceleri sık
sık çığlık çığlığa uyanan, okulda
her şey normal giderken birden
okul başarısı düşen veya başından
beri okul başarısı hep düşük
olan, sosyal uyum problemleri
gösteren çocuklarda epilepsi riskinin değerlendirilmesi açısından
çocuğun nöroloji uzmanına gösterilmesi gerekir. Çocuğunuzun
hareketlerini gözlemleyip doktorunuz ile paylaşmanızda fayda olabilir.
YÜKSEK ATEŞİN YOL AÇTIĞI
EPİLEPSİ DÜNYADA EN SIK
GÖRÜLEN ÇEŞİTİDİR
S: Çocuklarda yüksek ateşin epilepsi meydana getirme riski var mı?
Temporal lob (şakak bölgesi) içinde
“hippocampus” dediğimiz, bellekle ilgili faaliyetlerin yoğunlaştığı,
denizatına benzeyen bir bölge
vardır. Yüksek ateşli dönemlerde
bu bölgedeki doku bozulabilir ve
bu da epilepsi nöbetlerine yol açabilir. Rakamlara baktığımızda temporal lob epilepsisi, tüm dünyada
çocuklarda ve büyüklerde en fazla
görülen epilepsi tipi. Ancak ateşi
yükselen, havale geçiren her çocuk
mutlaka epilepsi hastasi olur diye
bir kural yok. Çocuklar epilepsi
nöbeti olmaksızın da yüksek ateş
sırasında kısa süreli bayılmalar
yaşarlar bazen kasılmalar olur. O
sırada morarırlar, soluksuz kalırlar
ve birkaç saniye sonra ağlayarak
açılırlar, renkleri düzelir, kasılma
geçer. Bunların bir kısmı masum
olup epilepsiye dönüşmeyebilir
ancak sık sık ateşli havale
geçiren çocukların mutlaka çocuk
nörologları tarafından görülmesi
ve bazı ilaçlarla epilepsi açısından
tedbir alınması gerekir.
S: Epilepsi tanı ve tedavisi nasıl
yapılıyor?
Nöroloji servisine gelen hastalardan önce hastalık öyküsü alınır.
Epilepsi bulguları varsa, beyin
dalgalarını değerlendiren EEG
çekilir ve elektriksel deşarjların
sayısı, biçimi kaydedilir. EEG ile epilepsi tanısı konulduktan sonra beynin elektriksel yapısını bozan nedeni saptamak için (beyinde yapısal
bir anormallik olup olmadığı,
damarsal anevrizma veya tümör
gibi
nedenlerden mi kaynaklandığının
anlaşılması amacıyla) MR çekiyoruz. İlaç tedavisi ve cerrahi tedavi,
kullanılan yöntemlerdir. Önce ilaç
tedavisi uygulanır. Bununla havaleler kontrol altına alınamaz ise en
son çare olarak ilaç ve cerrahi tedavi birlikte denenir. İlaçlar beynin
havale geçirme eşiğini yükseltirler, böylece zamanla beyin havale
geçirmemeyi öğrenir. S: İlaç havaleyi tam olarak kontrol altına alır
mı? İlaç bazı çocuklarda havaleleri
tam olarak kontrol altına alır,
bazılarında ise süresini ve sıklığını
azaltır. Bu, epilepsinin altta yatan nedenine bağlı olarak değişir.
Tek ilaç ile havaleler kontrol altına
alınamıyorsa bazen 2, çok nadir
olarak 3 ilaç birden kullanılır. S: Epilepside özel beslenme şekli gerekli
midir? İyi ve dengeli beslenme her
çocukta olduğu gibi havale geçiren
çocuklarda da gereklidir.
EPİLEPSİ (SARA) İLE YAŞAM
Epilepsisi olan çocukların yaşamları,
eğer havaleleri tam olarak kontrol altına alınabilirse diğer çocuklardan farklı değildir. Havaleler kontrol altına alınana kadar, ilaç kesim
süresince ve sonrasındaki bir yılda
nöbet açısından daha dikkatli
olunmalıdır. Çocuğun Öğretmeni
Bilgilendirilmeli Çocuğun öğretmeni
epilepsi, çocuğun aldığı ilaç ve ilk
yardım konusunda bilgilendirilmelidir. Epilepsisi olan çocukta uzun
süren havaleler beyin hasarına,
hafıza sorunlarına neden olabilir.
Ayrıca altta yatan nörolojik sorun,
aldığı ilaçlar, öğrenme güçlüklerine, dikkat azlığına yol açabilir. Bu
çocuklar için özel eğitim programı
gerekebilir. Çocuğunuzu İzole Etmeyin Çocuk, arkadaşları ile birlikte okul etkinliklerine katılmaya,
tehlikesiz sporları yapmaya teşvik
edilmelidir Epilepsisi olan çocuk bir
çok sporu yapabilir. Çocuğunuzu
sosyal yaşama katılmak için cesaretlendirin.
Epilepsisi
olan,
özellikle havaleleri kontrol altına
alınamayan çocuklarda ve ailelerinde depresyon görülebilir. Bu durumda psikolojik destek yararlı
olur. Deniz yerine havuz Epilepsi
hastası olan bir çocuk, yüzmeye
yalnız gitmemelidir. Yüzmek için
olası bir nöbet halinde müdahale
edilmesi daha kolay olan gözetim
altındaki havuzları deniz yerine tercih etmelidir.
HAVALE GEÇİREN BİR ÇOCUĞA
İLK YARDIM NASIL YAPILMALIDIR?
İlk yardım havalenin tipine bağlıdır.
Tonik-klonik havale geçiriyorsa yani
bütün vücudu kasılıp titriyorsa ve
bilinci kapalı ise yardıma gereksinimi olabilir. Şunlar yapılmalıdır:
1. Sakin olun. Havale başladıktan
sonra durduramazsınız. Havale
kendi seyrini izleyecektir. Suni
solunum, kalp masajı yapmayın.
2. Rahat olarak yere yatırın, giysilerini gevşetin. 3. Çevresinden
ona zarar verebilecek sert, kesici
eşyaları uzaklaştırın. Başının altına
yumuşak bir şey koyun. 4. Yan çevirin, böylece tükürüğü ve kusmuğu
ağzından yere akar. 5. Ağzına hiç bir
şey koymayın. 6. Havale durduktan
sonra eğer istiyorsa uyumasına izin
verin. 7. Çocuk arka arkaya havale
geçiriyorsa veya havale 5 dakikadan uzun sürmüşse tıbbi destek
gereklidir. Dalma şeklindeki kısa
nöbetlerde, bilincin açık olduğu
kısmi havalelerde hiç bir şey yapmaya gerek yoktur.
Özel Ordu Umut Hastanesi
Uz.Dr.Bülent Yalman
Nöroloji Uzmanı
69
70
71
72