ORİŞAD`tan Vali Çiftçi`ye ziyaret
Transkript
ORİŞAD`tan Vali Çiftçi`ye ziyaret
2 3 İçindekiler Helal Kazanç, Helal Lokma Sayfa 15 ORİŞAD’tan Vali Çiftçi’ye ziyaret Sayfa 17 ORİŞAD’tan İl Müdürlerine Çıkarma Sayfa 27 Sayfa 23 ORİŞAD Genel Sekreteri Cengiz KAYA görevine başladı. Yıllık yolcu kapasitesi 2 milyon olacak… Kardeş şehir BAKÜ… Sayfa 34 Doğal güzellikler açısından eşsiz bir yer GÖLKÖY… Sayfa 48 Sayı:6 Ağustos 2013 İmtiyaz Sahibi Orişad adına Avni YILMAZ Basın Halkla İlişkiler Sorumlusu ORİŞAD Dergisi ücretsizdir. 4 Sayfa 42 KASİF, Türkiye’yi Dünyaya Taşıyor Uzmanından Epilepsi Uyarıları Editör Cengiz KAYA Sayfa 33 Grafik Tasarım Katre Reklam Ajansı Düz Mah. S.Felek Cad. No: 36/3 ORDU Tel: 0 532 582 16 44 Sayfa 64 Adres Ordu İşadamları Derneği Subaşı Mah. 486 Sk. No:2 Kat:3 ORDU Tel : 0454 223 25 78 Faks: 0454 223 25 79 [email protected] www.orisad.org.tr Baskı Arkadaş Basım San. Ltd. Şti. Tel: 0312 341 63 10 Mücahit YURTSEVEN 5 ® IDI Ğ A TK E L TUVA VLU A H IT KAĞ ETE Ç E P KARADENİZ'İN MARKASI ORDU'DA ÜRETİLİYOR kopuk ® 6 www.karadenizduru.com 7 BAŞKAN’DAN BAŞKAN’DAN Avni YILMAZ Avni YILMAZ Ordu İşadamları Derneği Başkanı Yatırımların Ordu’ya gelmesinde “HAVAALANI” büyük katkı sağlayacaktır Investments in bringing the Army “AIRPORT” will contribute to Turizm kenti olma yolunda ilerleyen kentimizde turizmciler son yıllarda atılan adımlardan memnun. Havaalanının yapılması Ordu ilinin kalkınmasında, turizmin gelişmesinde ve yatırımların Ordu’ya akmasında büyük etken olacaktır. Yapılan tanıtımlar, konaklama tesislerin artması, zincir markaların yatırım karaları kentin turizm kimliğine kavuşması için ciddi etkenlerden biridir. Our city tourism tourist town on the road to being satisfied with the steps taken in recent years. To the development of the military airport of the province, will be major factor in tourism development and investment in drains Army. The demonstrations, accommodation facilities, increasing the city’s tourism identity of the black chain brands to reach investment is one of the significant factors. Number of hospital beds than the number of hotel beds in our city, tourists need to ensure we bring the facility to accommodate. Important problems of the tourism industry, transportation, lodging, and see that it is lack of promotion. The army of the province to the airport development, tourism development and investment will be major factor in the Army drains. To finish the construction of the airport, the university will increase the number of our guests believe that the increase in capacity, the construction of new accommodation centers are in need of a tourist accommodation facilities in the city will reach the upper levels. Share of tourism to the people of the army for not currently a bit irrelevant from the perspective of tourists. However, the tourism infrastructure of transportation, accommodation tesisleşme and İlimizde hastane yatak sayısı otel yatak sayısından fazla, turisti getirdiğimizde konaklaması için imkan sağlamamız gerekir. Turizm sektörünün önemli sorunlarının ulaşım, konaklama ve tanıtım yetersizliği olduğunu görüyoruz. Havaalanının yapılması Ordu ilinin kalkınmasında, turizmin gelişmesinde ve yatırımların Ordu’ya akmasında büyük etken olacaktır. Havaalanının yapımının bitmesi, Üniversitemizin kapasitesinin artmasıyla misafir sayımızın artacağı inancındayım, yeni konaklama merkezlerinin yapılmasıyla bir turizm kentinin ihtiyacı olan konaklama imkanları da üst seviyelere ulaşacaktır. Ordu halkı şu anda turizmden hiç pay almadığı için gelen turistlere bakış açısı biraz ilgisiz. Fakat Turizmin alt yapısı olan ulaşım, tesisleşme ve transit geçiş değil konaklama olduğunda 8 President of the Association of the Army for Business People Karadeniz’in en sosyal kenti olan, gezmeyi araştırmayı seven Ordu halkı diğer illerden daha misafirperver ve ilgili olacaktır. Kendimizi fındık kenti, spor kenti, üniversite kenti diye yıllarca kandırdık. Üniversite yavaş yavaş oturacak. Kullanılacak olan alanlar çok dar bu nedenle bir gelişme yaşayamadık. Otellerimiz yenileniyor, ulusal zincir oteller yapılmaya başladı. Turizmin olmazsa olmazı havaalanının temelinin atılması çok ciddi projedir. Gelecekte üniversite ve turizm kenti olma yolunda havaalanının çok büyük katkısı olacaktır. Teleferik açıldıktan sonra bakış açısı değişti. Turizme ivme kazandıracağını düşünüyorum. Bazı köylerde insanlar bungalov evler yapma düşüncesi içerisine girmeye başladılar. Turizm ağır basmaya başladı. Trabzon spor kenti oldu, Samsun ise ticaret kenti, Ordu ve Giresun bu iki ilin arasında biraz daha turizm şehri olma yolunda ilerliyor. Turizm adına bir patlamanın eşiğine gelinecek. Şehirde yaşayan insanların da turizmin gelişmesi için bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Yıllık yolcu kapasitesi 2 milyon olacak Türkiye’nin ilk denize dolgu yapılarak inşa edilen havalimanı olma özelliği taşıyan Ordu-Giresun Havalimanı’nda çalışmalar 2011 yılında başladı. Toplam proje tutarı 230 milyon 508 bin lira olan projenin alt yapı işlerinin maliyeti 162 milyon 778 bin, üst yapı işleri ise 67 milyon 730 bin lira. Geçen yıl alt yapı çalışmalarına başlanan havalimanı için 35 milyon 665 bin lira harcandı. Bu yıl ise 120 milyon 689 bin lira harcanması planlanan havalimanının alt yapı çalışmalarının Eylül ayında bitirilmesi amaçlanıyor. Avrupa’nın tek, dünyanın dördüncü deniz üzerine yapılacak olan OrduGiresun Havalimanı, Trabzon ve Samsun havalimanlarının tam ortasında yer alıyor. Havalimanında, toplam 31 bin metrekare kapalı alan (terminal binası, giriş kontrol binası, teknik blok, kule, güç-ısı merkezi, emniyet-itfaiye binası, iş makineleri ve oto garajı, katlı otopark, regülatör binası, arıtma tesisi) bulunuyor. Ordu-Giresun Havalimanı hizmete açıldığında yıllık 2 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. transit is not the most social city in the Black Sea, tour, do research on the army and the people will be more hospitable than other provinces. Nuts ourselves, city, sports city, college town for years, he cheated. University seat slowly. To be used is very narrow, so an improvement in areas not live. Refreshing our hotels, a national chain hotels began to be made. The groundbreaking ceremony of the airport sine qua non of tourism in a very serious project. College and becoming a tourist town in the future will be an important contribution to the airport. Once opened, the cable car point of view has changed. I think give impetus to tourism. In some villages, people began to enter into the thought of making bungalow houses. Tourism began to dominate. Trabzon was a sports city, the commercial city of Samsun, Ordu and Giresun of these two provinces is moving towards becoming a little more tourist city. Tourism on behalf of an NGO-the brink of an explosion. The need to raise the awareness of the people living in the city for the development of tourism. Will have an annual capacity of 2 million passengers Turkey’s first airport built in the sea, filling and Ordu-Giresun Airport, which is the work began in 2011. Total project cost of the project is 230 million 508 thousand TL 162 million in infrastructure costs 778 thousand jobs, 67 million 730 thousand pounds in the superstructure works. Infrastructure works started last year, 35 million 665 thousand pounds was spent for the airport. This year, the airport’s planned expenditure of 120 million 689 thousand pounds, to be completed in September, is aimed at the establishment of infrastructure. The single, which will be the world’s fourth on the sea Ordu-Giresun Airport, Trabzon and Samsun is located in the middle of the airports. Airport, a total of 31 thousand square meters of indoor space (terminal building, access control building, technical block, tower, power-to-heat center, police-fire station, construction machinery and auto garage-storey car park, the regulator building, water treatment plant) is. Ordu-Giresun Airport when the service will have an annual capacity of 2 million passengers. Referred to as the Association of Business People Army military airport which we exert our best efforts to. Dear elders demand to realize this dream to us as soon as possible. 9 EDİTÖR’den BAŞKAN’DAN Cengiz KAYA ORİŞAD Genel Sekreteri Merhaba... Sevgili ORİŞAD dergisi okuyucuları, 6. Sayımızla yine beraberiz. ”Orişad ismiyle yayın hayatında bulunan dergimiz, yoluna hızla devam ediyor. İlk çıktığı günkü gayesinden ve heyecanından hiçbir şey kaybetmeden; her zamankinden daha dolu, Her zamankinden daha dinamik, söylediği sözü bilen dergimiz, yine iş dünyasında ve kendini yenilikçi hissedenlerin dergisi olma yolunda emin adımlarla hız kesmeden ilerleyecek. Yaklaşımlarınız bizim için her zaman önemli oldu, bundan böyle iş adamlarımızın yorumlarıyla, iş dünyası için hakikatin sesi olma hedefine doğru yine hep birlikte yürüyeceğiz. Enerjimize enerji, hedefimize hedef, yaklaşımlarımıza yorum katan bu güzel yenilikle beraber nice başarılara beraberce imza atmayı temenni ediyoruz. Evet, kısaca iş adamlarının yakında takip etmesi gereken bazı ekonomik meselelere değinmek istiyoruz. 10 Bölgemizin, ilimizin Ekonomik ve sosyal kalkınmasında kendilerine büyük roller düşen siz saygı değer üye işadamlarımızın hızlı gelişen ekonomik gelişmelere ayak uydurabilmesi, bölgemizin gelişmişlik düzeyine çıkabilmesi için birkaç öneride bulunmak istiyoruz. Kısa bir sürede siz değerli işadamlarımızın katkılarıyla Türkiye’nin küresel markası olan çatı kurulumuz Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) aracılığıyla işadamlarımızın dış ticaret potansiyelinden faydalanmaları gerekliliğine inanıyoruz. TUSKON ağı aracılığıyla yaklaşık olarak 140 ülke ile yatırım yapmaları, yatırımcıyı bölgemize çekmeleri en istediğimiz faaliyetlerdir. Diğer önemsediğimiz bir mesele ise, Ortaklık Kültürü ve Kurumsallaşmadır. Firmalarımızın bir araya gelerek Güç Birliği yapmaları diğer önemli hedeflerimiz arasındadır. Küçük işletmelerin bir araya gelerek büyümeleri bel- gemizin ve ilimizin kalkınması adına önemli adımlar olacaktır. Bu konuda Bölgemizde başarı öyküleri iyice irdelenmeli ve firmalarımızın bir araya gelmesi sağlanmalıdır. Ayrıca gelişen ekonomiye ayak uydurmayı hedefleyen firmalarımızın kurumsal yapılarını biran evvel bitirmeleri gerekmektedir. Evet, siz değerli okuyucularımızın daha fazla vaktini almadan ORİŞAD dergimizin zevkle okumanız için baş başa bırakıyoruz. Tebdil-i mekânda hayır vardır sözünden hareketle, tebdil-i isimde de hayır ve güzellikler vardır diye düşünüyor ve derginizin yeni editörü olarak bundan böyle birlikte olmak dileğiyle. 11 Mustafa KOLUKISAOĞLU Ordu İl Müftüsü Helal Kazanç, Helal Lokma Diyanet işleri başkanlığı bu senede Helal Kazanç, Helal Lokma ana teması ekseninde toplumun bilgilendirilmesi kararını almıştır. Ramazan boyunca vaaz ve hutbelerde Helal kazancın önemi, Haramın zararları üzerinde durulmuştur. ‘’Ne oldu da elin nasır bağladı yâ Muaz ‘’deyince Hz. Muaz’’ yâ Resulallah ailemin ihtiyaçları için çalışmaktan elim böyle sertleşti,nasır bağladı’’dedi.Habibi Ekrem efendimiz’’İşte Allahın sevdiği eller’’buyurarak Muazın ellerini işaret etmiştir. Rabbimiz Bakara suresinin 168. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ey insanlar yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin’’ yine aynı surenin 172. ayetinde de’’Ey iman edenler size verdiğimiz rızıkların temiz ve hoş olanlarından yiyin,” buyuruluyor. Rahmet peygamberi başka bir hadisinde şöyle dikkat çekiyor: ‘’Helal de bellidir haram da;ancak bu ikisi arasında şüpheliler vardır ki insanların çoğu bunları bilmez,ayırt edemez.Bu şüphelilerden kaçınan insan dinini,ırzını ve haysiyetini korumuş olur… Bilinizki,cesette bir et parçası vardır.O sıhhatli olunca bedende sıhhatli olur.O bozulunca bedende bozulur. İşte o kalbdir.’’ Hadis:’’ Şüphelileri terk etmek kulun imanını kamil eder.’’buyuruyor. Bu ve bu husustaki ayetleri tefsir eden rahmet Peygamberi de hadisi şeriflerinde helal kazancın helal lokmanın önemine, haram kazancın ve haram lokmanın zararlarına işaret etmiştir. Şöyleki: ‘’Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir rızık yememiştir.’’diyerek alnının teriyle ailesinin iaşesini temin etmeye çalışan herkesi takdir etmiştir. Allah Resulü bir gün Sâd b. Muazla tokalaşmış, Muazın elinin nasır bağladığını hissedince sormuş 12 Efendimiz haram lokmanın insana neler kaybettirdiğini bildirdiği şu gaybi ihbarı çok ibret vericidir. Bilindiği üzere hacca koşanlar ortalığı,ovayı-obayı,’’Emret yâ rabbi Buyur yâ rabbi çağırdın biz de geliyoruz yâ rabbi ‘’ anlamına gelen ‘’Lebbeyk Allâhümme Lebbeyk…’’ sözleriyle seslenenlerden helal kazanç,helal lokma ile beslenen hacı misafirlerine Allah Teala ilahi ikramlarda bulunurken,yediği haram, içtiği haram,kazancı da,lokması da haram olanlara’’Lâ Lebbeyk velâ sa’deyke’’yani’’ Lebbeykinde sa’deykinde senin olsun, sen hoş gelmedin,sefalar getirmedin’’ diyerek onları haram kazanç-haram lokma yüzünden böyle karşılar. Peygamberimiz:’’Haramdan sakının midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.’’buyuruyor.Başka bir hadisinde de’’İbadet on kısımdır.Dokuzu helal rızık aramaktır.’’ buyuruyor. Şu hadisi şerf te bu anlamda çok manidardır.’’Öyle günahlar vardır ki, onu ne namaz,ne oruç, ne hac affettirebilir.Ancak ailesinin helal lokması için çalışması o günahları affettirebilir.’’ İffetli nesillerin gıdası helal lokmadır.İmamı Azamın babası başkasına ait,suya düşmüş elmayı ısırdıktan sonra hemen kendine gelir ve elmanın ağacının sahibinden helallik almak için o adamın hizmetini bile yapar ki, RAMAZAN BAYRAMI bunu düşünmemiz lazım.Peygamberimiz’’ Vücuda giren haram lokmayı cehennem temizler’’ buyuruyor. Evet,her helal kalbin cilası olduğu gibi,haram da onun karasıdır.İbadetlerinin muteber,dualarının makbul ve Sevgi ve şefkatle birbirimize ellerimizi uzatma ve çocuklarının Salih birer kul olmasını arzu edenler,helal kaynaşma günü olan bayrama ulaşmanın huzur ve dairesinden ayrılmamaya azami itina göstermelidirler. mutluluğunu yaşadık. Bayramlar iç dünyamızdan başlayarak sevgi ve huYAZ KUR’AN KURSLARI zuru dalga dalga topluma yaymanın, birbirimizi 2013 yılı Yaz Kur’an Kursları 24.06.2013 tarihinde kardeş bilerek daha çok gözetmenin ve hoş görmenin, başlamış olup 23.08.2013 tarihinde sona erecek- öksüzleri sevindirmenin, yoksulları barındırmanın, tir. İl –İlçe merkez ve köylerinde tüm cami ve Kur’an yakınlarımızdan başlayarak dargınları barıştırmanın kurslarında kurs açıldı. Yaz kur’an kurslarında görev ve sonuçta birbirimizin gönlüne girmenin sevincini alacak tüm görevliler bu kurslarda başarılı bir dönem yaşadığımız kutlu zaman dilimleridir. Bayramları geçirebilmek için seminerlere alındı. insani ve dini güzelliklerin birlikte yaşandığı, birBu sene yaz kur’an kurslarımızda il genelinde toplam lik, beraberlik, sevgi ve saygının güzel örneklerinin 48497 öğrenci kur’an-ı kerim ve temel dini bilgiler sergilendiği, toplumun bütün kesimlerinin birbirleridersi almışlardır. Bu kurslarda 2510 öğretici görev yle kaynaştığı paylaşma ve dayanışma günleri olarak yapmıştır.2013 yılı yaz kur’an kurslarımız her bakımdan değerlendirmeliyiz. başarılı geçmiştir. Öğrenci velilerine, öğreticilerimize Bayramı sadece kendimiz ve çevremizle yaşamayalım, ve öğrencilerimize teşekkür eder başarılar dilerim. onu evlerden evlere,gönüllerden gönüllere taşıyalım. Yakınlarımızı,komşularımızı,dostlarımızı sevgiyle kucaklayalım.Ramazanda elde ettiğimiz kazanımları güzel haslet ve yüksek değerleri ramazan sonrasında da devam ettirmeye çalışalım.Yüce Allahtan daha nice sağlıklı,mutlu ve umutlu bayramlara,sevgi ve kardeşlik dolu yarınlara kavuşma temennisiyle Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik eder,bayramın milletimize,bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini yüce Rabbimden niyaz ederiz. Geçmiş Bayramınızı kutlarım. 13 ORİŞAD Başkanı Avni YILMAZ; Ordu ve Giresun fındığı bu yıl para edecektir. Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD) Başkanı Avni Yılmaz, son günlerde tartışmalara neden olan Rekolte Çalışmaları ve Fındık Fiyatı hakkında çıkan haberlere açıklık getirdi. Yılmaz “Rekolte çalışmalarının daha düzenli bir şekilde, birleşerek ve tek bir elden yürütülmesi gerekmektedir. Türkiye genelinde fındık rekoltesi düşük, ancak Karadeniz Bölgesi’ndeki rekolte batıya göre daha yüksek; onun için Ordu ve Giresun fındığı bu yıl para edecektir.” dedi. Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD) Başkanı Avni Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada son günlerde tartışmalara neden olan Rekolte çalışmaları ve Fındık Fiyatı hakkında çıkan haberlere açıklık getirdi. Avni Yılmaz “Rekolte çalışmalarının daha düzenli bir şekilde, birleşerek ve tek bir elden yürütülmesi gerekmektedir. Türkiye genelinde fındık rekoltesi düşük, ancak Karadeniz Bölgesi’ndeki rekolte batıya göre daha yüksek; onun için Ordu ve Giresun fındığı bu yıl para edecektir.” dedi. Yılmaz “Rekolte ile ilgili her kafadan bir ses çıkıyor. Bunun daha düzenli bir şekilde, birleştirilerek sonuca varılması ve tek bir elden yürütülmesi gerekmektedir. İnsanların kafasını karıştırmanın anlamı yok. Rekolte çalışmaları, bugün artık düzenli bir şekilde yapılabilir. Teknoloji de ilerledi artık her şey zamanında ve kolay bir şekilde yapılabiliyor. Bu durum fırsat bilinerek konuyu sağa sola çekmenin ve insanları, üreticiyi tedirgin etmenin bir anlamı yok.” dedi. Bölgemizdeki rekolte Batıya oranla daha iyi Bu yıl fındık rekoltesinin önceki yıllara göre düşük olduğunu söyleyen Avni YILMAZ “Bu yıl fındık rekoltesi diğer yılara göre düşük; ancak Karadeniz Bölgesi’nde batıya göre daha iyi. Bu nedenle Ordu ve Giresun fındığının bu yıl para edeceğini düşünüyorum. Vatandaşlarımızın beklemeye tahammülü olursa fındık fiyatı yüksek olacaktır. Zaten fındık fiyatları serbest piyasada artık kimse fiyatlar yüksek ya da düşük diyemez; sistem zaten kendi kendine oluşuyor. Tek yapılması gereken vatandaşın fındığını elinde tutmasıdır.” ifadesini kullandı. kazanması lazım, fındıkla ilgilenen ihracatçının kazanması lazım. Bunları doğru orantıda yaparsak kimsenin de kimseye hakkı geçmez. Hem üretici hem de ihracatçı iyi para kazanarak mutlu olur.” dedi. Fındık bu bölgenin gerçeği Fındığın bu bölgenin gerçeği olduğunu söyleyen YILMAZ “Fındık bu bölgenin gerçeği, fındığa çok iyi bakılmalı. Fındık üreticisinin ürününe sahip çıkmak adına yenileme çalışmalarını yapması gerekiyor. Devletin de bu konuda yapacağı en büyük iş, fındık bahçelerinin yenilenmesi konusunda üreticiye destek vermek. Ordu’da fındık olmazsa, fındık fiyatları çok aşağıda seyrederse, bu durum Ordu’nun bütün ekonomisini, esnafını, tüccarını, köylüsünü etkiler; bu nedenle fındık fiyatlarının yüksek tutulması için üretim giderlerinin aşağıya indirilmesi, bahçelerin yenilenmesi lazım. Bir dönümden 70-80 kilogram değil de 150-200 kilogram almanın çabasını yapmak lazım. Yani bu durumdan şu anlaşılıyor, insanların köylülükten çiftçiliğe geçişinin sağlanması lazım, hatta köylülükle çiftçiliğin ayrılması lazım.” dedi. Spekülatif hareketlerden kaçılması gerek 14 Yılmaz “Artık fındık fiyatı ile çok oynanmaması lazım, spekülatif hareketlerden ve spekülatif hareketleri gerçekleştiren insanlardan kaçınmak gerekiyor. Fındık üzerinden gayrimeşru para kazanan insanların dışlanması gerek. Artık üreticinin 15 Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ, Havaalanın Şu anda bile ciddi getirisi başladı Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ ile Giresun Valisi Dursun Ali ŞAHİN, TRT Haber’in canlı yayın konuğu oldu. TRT Trabzon Muhabiri Halil AKSOY’un sunduğu ve yaklaşık 13 dakika süren programda, Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ ile Giresun Valisi Dursun Ali ŞAHİN, Ordu-Giresun Havalimanıyla ilgili görüşlerini dile getirdiler. Günümüzün en hızlı ulaşım aracının uçak olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ, “Dönemin Ordu Valisi 17-18 yıl önce buraya taş dökmüş ve demiş ki, buraya bir havaalanı yapalım. Belki o dönemde, o valimize çok gülenler oldu. Denizde havaalanı olur mu gibilerinden aklından geçirenler oldu. Bakın bugün gerçekleşiyor. O zaman o taşı döken valimizi, onun yanında yer alan Ordulu ve Giresunlu hemşerilerimizi, bugün buna vesile olan siyasilerimizi, bürokratlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi herkesi canı gönülden kutluyor, tebrik ediyorum. İyi ki bunu yaptılar, iyi ki böyle bir havalimanı buraya yaparak, hem Giresun’un hem Ordu’nun kullanımına sundular” dedi. Ordu-Giresun Havalimanı inşaatının yapımında her türlü riskin hesaplandığını ifade eden Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ, dünyanın en güvenilir, en sağlam, en güzel havaalanlarından bir tanesinin Ordu-Giresun Havalimanı olduğunu söyledi. Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ “Havalimanı inşaatının koruyucu dış mendireği belirli bir açı ile en tabanında iri taşlar konulmak kaydıyla yukarı doğru küçülen taş sistemiyle ve belirli bir açıyla yani suyun dalgasını vurma açısını hesap ederek ve belirli risk payı da konularak yapılmıştır. Yani oluşabilecek tüm risklerin hepsi hesap edilmiştir. Pist dolgu alanında arkadaşlarımızdan aldığım teknik bilgiye göre, şu an birinci kat asfaltı döküldü. Dolgu çok iyi olmuş, zemin çok iyi oturmuş ve isterseniz uçak değil uçağın on katı ağırlığında malzeme de indirseniz orada bir oynama yok. Yani teknik olarak şu an itibariyle burada herhangi bir sorun yok” şeklinde konuştu. Ordu-Giresun Havalimanının Ordu’ya sağlayacağı faydalara da değinen Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ, “Şu anda bile ciddi getirisi başladı. Birincisi Endüstri Bölgesi tasarımız var. Ordu’da alan çok dar olduğu için ileri teknoloji bilgi üretimi, yükte hafif paha da ağır ürünlerin üretilebileceği bir endüstri bölgesi tasarlıyoruz. Yani bir nevi Organize Sanayi Bölgesi gibi. Onun çalışmasını yapıyoruz. İkincisi Ordu-Giresun Havalimanı inşaatının hemen batı kısmında ‘Fındık ve Çikolata Park’ projesi var. Bu projemizin önümüzdeki günlerde hayata geçireceğiz. Üçüncüsü Ordu’da başlayan Akdeniz’e kadar uzanan bağlantılı yollarımız var. Ordu’dan Sivas’a, Ünye’den Tokat’a bağlantılar var. O hatların açılmasıyla birlikte, havaalanı ile içe doğru ge16 len, hatta Sivas’a kadar, öbür taraftan Tokat’a kadar bu hareketlilik başladığı zaman yaylalarla birlikte çok ciddi bir hareketlilik olacak” diye konuştu. Havaalanının her iki ile de nasıl bir katkı sağlayacağı sorusuna, hem çevreyolları, hem havaalanının Ordu’ya katkısının tartışılmaz olacağını vurgulayan Ordu Valisi Kenan ÇİFTÇİ, ”Dışarıdan gelip yerleşenlerle birlikte nüfus artışı yaşanacak, yazın arap turistlerde bölgemizi tercih ediyorlar. Yani yazın burası muhteşem. Arap kardeşlerimize nereye gidiyorsun diye sorduğumuzda, cennete gidiyorum neresi bu cennet diye sorduğumuzda ise, Ordu, Karadeniz sahili diyorlar. İşte görüyorsunuz masmavi denizi, tertemiz denizi her taraf yüzülebilir alanları, kumsalları. Hem denize giriyorsunuz bir taraftan da sıcak havalarda yaylalara çıkıp serinliyorsunuz. Muhteşem bir görüntümüz var” dedi. Fındık üreticilerine de bol bereketli bir yıl geçirmesini dileğinde bulunan Vali ÇİFTÇİ konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Fındık sezonu başlıyor. Bakın görüyorsunuz yemyeşil alanlar, insanlar buraya hayran kalıyorlar. Diyorlar ki, biraz gezelim, sahil kenarlarında oturalım, yürüyelim, o doğanın içerisinde kayıp olalım istiyorlar. Denizi var, doğası var, yaylası ve tarihi özellikleri var. Ordu’nun kalan turist sayısı yaklaşık 200 bin dolayında. 2015’den sonra, bu altyapılar bittikten sonra bu sayının çok hızlı bir şekilde bir milyona kadar çıkacağını düşünüyorum. Hızlı ulaşım var. İstanbul’da yaşayan kardeşlerim şunu diyor: Öyle bir özlüyoruz ki havaalanı açılsa Cuma günü uçağa binsek, Ordu’da çayımızı içsek, kahvaltımızı yapsak anamızı, babamızı, kardeşlerimizi, ninelerimizi görsek, Pazar akşamı uçağımıza binsek tekrar İstanbul’a işimize gitsek. İşte bu yüzden bu havaalanı çok önemli. Yapandan, sebep olandan, taşını koyandan, hepsinden Allah razı olsun diyorum.” ORİŞAD’tan Vali Çiftçi’ye ziyaret Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD) Başkanı Avni YILMAZ ve Yönetim Kurulu Üyeleri Ordu’ya yeni atanan Vali Kenan ÇİFTÇİ’ye makamında hoş geldiniz ziyaretinde bulundu. Ziyarette Ordu’nun, Türkiye’nin önemli, Karadeniz Bölgesi’nin de lider kenti olmaya aday bir şehir olduğunu vurgulayan Ordu İş Adamları Derneği Başkanı Avni YILMAZ ’’Bizler şehrimizin bizden beklentilerinin farkındayız. Ordu İşadamları Derneğinin Üyeleri ile birlikte şehrimizi ve bölgemizi kucaklayacak, üstlendiğimiz misyon ile ilimizin dinamiklerine yeni bir vizyon sunacağız. Bizler yeni bir dinamizm ve felsefe ile farklı bir bakış açısı sunmayı hedeflemekteyiz. Bu gün dernek olarak Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarımızla beraber ilimize yeni gelen Sayın Valimizi ziyarete geldik ve derneğimizin yapmış olduğu çalışmalar hakkında kendisine bilgi sunduk. Zaman ayırıp bizleri kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum Sayın Valim.’’dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Vali Kenan ÇİFTÇİ, yönetim kurulunun bu nazik ziyaretinden dolayı mutlu olduğunu ve şehrin gelişmesi açısından İş Adamları Derneğine çok iş düştüğünü söyledi. 17 Ortak Fikir “Kalifiyeli eleman yok” Erkan YILMAZ Fabi Ayakkabı Yön. Krl. Baş. İşlerimiz çok iyi Sezon iyi gidiyor. Havaların ısınması ile birlikte daha da canlandı piyasa ancak ramazan bu yıl biraz önde geldi. Ramazan ve Fındık bizim 2 ayımız aldı. İnşallah bu durum bizi olumsuz etkilemeyecek. Sezon kısa bu olayın üst üste gelmesi bizi biraz etkileyecek ama gidişat güzel. Biz Fabi ayakkabı olarak 21 yıldır Ordu’da hizmet veriyoruz. İlk önce yılmaz ayakkabı diye biz bu işlere girdik. Daha sonra şubeleşerek Yılmaz ayakkabı ve Fabi ayakkabı olarak devam etmekteyiz. Arz talep sorusuna gelecek olursan zaten bizde marka ayakkabılar var onun dışına çıkmıyoruz. Talep konusunda bizim belli bir müşteri portföyümüz olduğu için talep çok iyi ancak millet az daha ucuz ürün arıyor. İnsanlar Hesabını bilmiyor… Araştırmacı müşteri, bir grup müşteri var sadece fiyat araştırıyor kalite araştırmıyor. Bazıları da hem kalite hem de fiyat araştırıyor. İnsanların artık bilinçli olması gerekiyor. İnsanlar Kaliteyi araştırması gerekir İnsanlar Kaliteyi araştırması gerektiğini söyleyen Yılmaz “Kalitenin ve Fiyatın sonu yok insanların kaliteyi araştırması gerekir çünkü her şeyin sunisi ve çakması var. Birde nerden ne aldığınızda çok önemli kimden aldığınız önemli hizmet çok önemli garanti kapsamı çok önemli bunun için biz Ordu’da bir markayız” dedi Nuri SAVAŞKAN Tefal Bayii Yön. Krl. Baş. Ordu’da Konfeksiyon sektörü denildiği zaman Arz talep sıkıntısı var. Çünkü firma sayısı çok nüfusa oranla mağaza sayısı çok fazla Ordu’da en büyük sıkıntı bu bence kişi başına düşen mağaza sayısı çok fazla çünkü tekstil sektörü en rahat yapılacak iş. Okuluna gitmene gerek yok, kursunu almana gerek yok, bu meslekte az paranla bu iş yapılacak en kolay iş, çünkü bilgi, beceri, gerektirmeyen iş olarak düşünüyorum zaten öyle düşünüldüğü için bu kadar adet var. Ordu’da en çok kapanıp açılan iş yerlerinden biri konfeksiyoncular biri gidip biri geliyor. Yüksel AYDIN Aydın Doğalgaz Tesisat Yön. Krl. Baş. Doğalgaz sektörü ile ilgili sıkıntılarımız var. Fındık gaz ve Belediye ile ilgili kutuların konulması ile ilgili sıkıntılarımız var. Proje aşamasında sıkıntılarımız var. Kalifiye elemen sıkıntımız var yeterli eleman bulamıyoruz. Belediyemiz malum seçim var artık her alanda kazı çalışması yaptırmıyor. Asfalt çalışması yaptığı yerlerde de kazı çalışması yaptırmıyor. Fındık gaz ile ilgilide taşeron firmalarla ilgili sıkıntıları var. Yüklenici firma işi alıp daha sonra bırakıp gidiyor. Bizde müşterilerimizi diyoruz mesela Temmuz ayında gaz verilecek diye işini yapıyoruz. Ancak bir temmuz daha geçiyor daha sonra müşteri ile aramızda sıkıntılar çıkıyor. Yurdaer ABCI Gesto Yön. Krl. Baş. Sektörümüzün en büyük sıkıntısı yetişmiş kalifiye elemanın olmaması eleman giderlerinin devlete karşı yüksek olması stopaj giderlerinin fazla olması devlet tarafından desteklerin çekilmesi özellikle turizm sektöründe 12 ay boyunca çalışacak eleman bulamıyoruz. Elemanların girdi çıktı yapması hizmet sektöründe kaliteyi düşürüyor. Ordu’da özellikle genç nüfusun olmaması, Nitelikli elemanın az olması büyük bir sıkıntı yapmakta. Özellikle otellerde de bu sıkıntı var. Ordu ve Giresun şehir oetlciliği yapan firmaların ortak buluştukları tek nokta Kalifiyeli eleman sıkıntısı ve sürdürülebilir iş gücünün olmaması bu gibi sıkıntılar Ordu’da bizi ve Turizm firmalarını yormakta. Bir grup müşteri var bilinçli müşteri ne aldığını biliyor. 18 19 ORDU’DA 3 ORTAKTAN DEV TİCARETHANE İstanbul’da 23 yıllık Oto tamircileri Göksel Özdemir, Mustafa Özdemir ve Ercan Bordanacı 30 yıllık ticaret hayatını idame ettirmek için Ordu’ya dev tamirhane kurdular. Dev tamirhanenin açılışına Ordu Valisi Kenan Çiftçi, Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Bekir Erbaş ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını yapan Bekir Erbaş “ Ordumuz artık Büyükşehir, şehrimizin gelişmesi açısından bu tarz işletmelerin açılması bizleri memnun ediyor. Sayın Valimize de açılışımıza katıldığı için teşekkür ediyorum” dedi. Açılışla birlikte kurdele kesiminin ardından işletmeyi gezen Vali Çiftçi, yetkililerden bilgi aldıktan sonra işletmeden ayrıldı. Milenyum Asansör bugün daha güçlü olarak yoluna devam etmektedir Milenyum Asansör geçmişin deneyimi ve geleceğin inancının birleştiği noktada bugün daha güçlü ve kararlı olarak yoluna devam etmektedir. Asansör sektörüne verilen uzun yılların getirdiği tecrübe ve bilgi donanımı ile her türlü asansörün montaj, revizyon ve bakım hizmetini en gelişmiş teknoloji ürünlerini kullanarak gerçekleştirmektedir. Müşterilerine en kaliteli ve en hızlı hizmet anlayışını öncelikli olarak hedeflemiştir. Bağlı bulunduğu sektörde yüzde yüz müşteri memnuniyeti ile Avrupa standartları çerçevesinde ürün ve hizmet sunan firmamız konusunda uzman ve deneyimli ekipler çalıştırarak etkin bir yapılaşma sağlamıştır. Kalitesini ve güvenilirliğini içinde bulunduğu sektörün tüm kalite belgelerini alarak pekiştiren firmamız; saygın, istikrarlı, güçlü ve güvenilir bir kurumdur. Milenyum Asansör olarak biliyoruz ki; geleceğimize giden yolda ardımızda bıraktığımız her işimiz bir ayna her müşterimiz bir referanstır. Ordu’da 2009 yılında kurulan firmamız asansör sektöründe ki gelişmeleri sürekli yakından takip eden genç ve dinamik yapısıyla müşteri memnuniyetini devamlı ön planda tutan yönetim anlayışıyla Ordu’da asansör sektöründe aranan Firmalardan biri olma iddasını sürdürmektedir Milenyum Asansörleri genel olarak her türlü elektrikli, hidrolik, insan, yük ve hasta, monşarj (yemek), otomatik asansörlerin montaj bakım ve onarım hizmetlerini vermektedir. Hızlı değişen asansör sektörünü yakından takip eden 20 firmamız bu alanda gerekli bilgi ve beceriler için açılan fuar ve kursları takip etmektedir. Firmamız kalite belge çalışmalarını tamamlamış ve tüm yetki belgelerini ( ISO:9001:200- CE BELGESİ SANAYİ SİCİL BELGESİ - SANAYI BAKANLIĞI GARANTİ BELGESİ - SANAYI BAKANLIGI SHYB BELGESİ - EN 13015 BELGESİ - MMO TESCİL BELGESİ - EMO TESCİL BELGESİ - EMO BURO TESCİL BELGESİ - MARKA TESCİL BELGESİ - TSE HİZMET YERİ YETRLİLİK BELGESİ - SANAYİ ODASI SİCİL KAYIT BELGESİ - USTALIK BELGESİ ve EGİTİM SERTİFIKALARI ) almıştır. Müşterisinden aldığı öz güven ve gücü, doğru yatırımlarla güce dönüştürmeyi başaran firmamız; Milenyum markasını yarınlara taşıyacak en büyük garantidir. OSMAN ÖZTÜRK Milenyum Asansörleri San Ve Tic Ordu Bayii Genel Müdürü 21 ORİŞAD Yönetim Kurulu Ak Parti İftarına katıldı AK Parti İl Başkanlığı tarafından Ordu Belediye Ayığışı Salonu’nun önünde düzenlenen ve yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı ‘sokak İftarı’na Ordu İş Adamları Derneği Yönetim Kuruluda katıldı. Ak Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğine İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin başta olmak üzere AK Parti Ordu Milletvekilleri Mustafa Hamarat, Fatih Han Ünal ile eski milletvekili Eyüp Fatsa ile Ak Parti Ordu İl Başkanı Hüseyin Akyol ve ORİŞAD başkanı Avni YILMAZ ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Sokak iftarına yaklaşık 2 bin kişi katıldı ORİŞAD’tan İl Müdürlerine Çıkarma Ordu İş Adamları Derneği Başkanı Avni YILMAZ ve Yönetim Kurulu; İl Kültür ve Turizm Müdürü, Orman İşletme Müdürü, Çevre Şehircilik İl Müdürü ve Ticaret Sanayi Odası Başkanını ziyaret etti. Dernek Başkanı Avni Yılmaz Yönetim Kurulu ile birlikte ilk olarak İl Kültür ve Turizm Müdürü Erkan GÜLDEREN’i ziyaret etti. Ziyaretten çok memnun kaldığını dile getiren GÜLDEREN “Öncelikle beni ziyarete geldiğiniz için size ve yönetiminize teşekkür ediyorum. Ordu artık turizm konusunda büyük başarılar elde etmeyi başardı. İlimize gelen turist sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu da sizin sayenizde, iş adamlarımızın verdiği destek sayesinde gerçekleşmektedir.” dedi ORİŞAD Yönetimi daha sonra Orman İşletme Müdürlüğü Müdürü Sedat KAYGISIZCAN’ı makamında ziyaret etti. Ziyaretten memnun kaldığını söyleyen KAYGISIZCAN “ İlimizde Orman İşletme olarak artık köylülerin korktuğu ormancı olmaktan çıktık. Artık köylülerin yararına olacak işler yapıyoruz. Köylere alternatif ürünler önererek köylü vatandaşlarımızı memnun etmeye çalışıyoruz.” dedi Ordu Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hüseyin ÖZTÜRK’ü de makamında ziyaret eden Dernek Yönetimi, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Daha sonra İl Müdürü ÖZTÜRK Ordu’ya yapılan çalışmaları anlattı. Son olarak, seçimleri yeni yapılan ve tekrar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına oturan Servet ŞAHİN’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunuldu. ORİŞAD Başkanı Avni YILMAZ “Yeni görevinizin hayırlı olmasını diliyorum. Yapacağınız çalışmalar ile ilgili başarılarınız daim olsun” dedi. 22 23 GİŞHAD’tan Derneğimize Ziyaret G iresun İş Hanımları Derneği (GİŞHAD)’a üye 18 iş kadını derneğimizi ziyaret ettiler. Dernek Genel Sekreteri Fatih Baş’tan Dernek ve TUSKON hakkında bilgi alan İş Kadınları böylesi aktif bir derneği ziyaret ettikleri için memnun kaldıklarını söylediler. Ziyarette TUSKON hakkında kısa bir bilgi veren Dernek Genel Sekreteri Fatih Baş “Ülke çapında yayılmış 7 ayrı bölgesel iş dünyası federasyonunun oluşturduğu TUSKON, 2005 yılında İstanbul’da kuruldu. TUSKON bünyesinde, Türkiye genelinde, 80 ilde 202 işadamı derneği faaliyet gösteriyor. Ordu ve Giresun ise Merkezi Samsun’da bulunan KASİF’e bağlıdır.” dedi TUSKON BUGÜN 50.000 GİRİŞİMCİYİ TEMSİL EDİYOR. Baş “Ülke kalkınmasının temelini oluşturan ekonomik yapılanmanın geliştirilmesine yönelik altyapı çalışmalarını destekleyen TUSKON, işletmelerimizi ve girişimcilerimizi global iş dünyasının bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor. TUSKON, bu doğrultuda, işadamlarımızın uluslararası pazarlardaki tecrübelerinin paylaşılması, bunların yayılması ve yeni iş fırsatlarının oluşturulması yolunda öncü bir kuruluş olarak hizmet veriyor.” dedi Ordu’dan Dünya Ticaret Köprüsü Toplantısı Daha sonra Derneğimizde kahvaltı yapan 18 iş kadını derneğimizi gezdikten sonra dernekten ayrıldılar. Ordu İş Adamları Derneği Dünya Ticaret Köprüsü Toplantısı’na katılmak isteyen inşaat, inşaat malzemeleri, mobilya ve inşaat makineleri işi ile uğraşan firmalarla toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda Dernek Başkanımız Avni Yılmaz “Ordu’dan Dünya Ticaret Köprüsü Toplantısı’nda 3 kıtadan 8 ülke ve 102 firmayı buluşturuyoruz. İkili iş görüşmelerinde ağırlıklı olarak inşaat, inşaat malzemeleri, mobilya ve inşaat makineleri alanında görüşmeler yapılacağını” söyledi. 24 25 ORİŞAD Genel Sekreteri Fatih BAŞ’a Duygusal Veda ORİŞAD Genel Sekreteri Cengiz KAYA Görevine Başladı 140 ülke ile yatırım yapmaları, yatırımcıyı bölgemize çekmeleri en istediğimiz faaliyetlerdir.” diye konuştu Kaya “Diğer önemsediğimiz bir mesele ise, Ortaklık Kültürü ve Kurumsallaşmadır. Firmalarımızın bir araya gelerek Güç Birliği yapmaları diğer önemli hedeflerimiz arasındadır. Küçük işletmelerin bir araya gelerek büyümeleri belgemizin ve ilimizin kalkınması adına önemli adımlar olacaktır. Bu konuda Bölgemizde başarı öyküleri iyice irdelenmeli ve firmalarımızın bir araya gelmesi sağlanmalıdır. Ayrıca gelişen ekonomiye ayak uydurmayı hedefleyen firmalarımızın kurumsal yapılarını biran evvel bitirmeleri gerekmektedir.” dedi Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD) Genel Sekreteri Fatih BAŞ, Kafkas Sanayici ve İşadamları Derneği (KARSİAD) Genel Sekreteri oldu. Yönetim Kurulu tarafından iftar yemeği ile uğurlanan BAŞ’a üstün hizmet plaketi verilirken duygusal anlar yaşandı. Yaklaşık 5 yıldır Ordu İş Adamları Derneği Genel Sekreterliğini yapan Fatih BAŞ Konfederasyon TUSKON tarafından Kafkas Sanayici ve İşadamları Derneğine atandı. Görev yaptığı 5 yıl içerisinde çok güzel günlerinin geçtiğini söyleyen Fatih BAŞ “ Yaklaşık 5 yıldır Ordu’da görev yapıyorum, bu şehirde çok güzel günlerim geçti. Yönetim Kurulumuz da dahil olmak üzere beni kendi evlatları gibi gördüler. Bu nazik davetinizden dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum.” dedi. Ordu İş Adamları Derneği(ORİŞAD) genel sekreterliğine TUSKON tarafından atanan Cengiz KAYA görevine başladı. Kaya “Firmalarımızın bir araya gelerek Güç Birliği yapmaları hedeflerimiz arasındadır. Küçük işletmelerin bir araya gelerek büyümeleri belgemizin ve ilimizin kalkınması adına önemli adımlar olacaktır.” dedi Kaya yaptığı açıklamada “Kısa bir sürede siz değerli işadamlarımızın katkılarıyla Türkiye’nin küresel markası olan çatı kurulumuz Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) aracılığıyla işadamlarımızın dış ticaret potansiyelinden faydalanmaları gerekliliğine inanıyoruz. TUSKON ağı aracılığıyla yaklaşık olarak Üstün hizmet plaketini veren Ordu İş Adamları Derneği Başkanı Avni YILMAZ “ Fatih Bey’le yaklaşık 6 yıldır birlikte çalışıyoruz. Bize çok katkıları oldu. Benim ailemden biri gibi olmuştu, kendisine bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum.” dedi. Üstün hizmet plaketi verildikten sonra bir süre sohbet eden Yönetim Kurulu Üyeleri, hatıra fotoğrafı da çektirdikten sonra yemek sona erdi. 26 27 ANAHTAR TESLİMİ PROJELERİN ÖNCÜSÜ, ADALI İNŞAAT’TAN YENİ PROJELERE DEVAM 150 yapabilmektedir.Bizlerin 2535 bin gibi rakamlara mal ettiği arsa payı karşı tarafta 10-15 bin gibi rakamlarla sağlanmaktadır. Bu konu aslında rekabet kurumuna taşınabilecek bir meseledir.Sosyal konut ile yola çıkan TOKİ bugün lüks konutlar yaparak devam etmektedir.Biz bir ilde sosyal konut ihtiyacı var ise bu çalışmaların o bölgenin firmaları tarafından yapılması ve böylelikle il ekonomisine destek verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Müteahhitlerle yaptığımız toplantılarda en güncel problemlerden bir tanesi ise kullandığımız malzemelerin pahalı oluşudur. İl dışında iş yapan arkadaşlarımız var kıyasladıklarında ortak kanımız en pahalı betonu kullanan illerden birisi olduğumuzdur. Bütün bunları alt alta topladığımızda karlılık oranları düşmekte ve ayakta kalmamız zorlaşmaktadır. Firmaların azalması rekabet ortamını bitireceği için bu durum müşteriler açısından da olumlu olmayacaktır. Yeni projeleriniz var mı? Bahseder misiniz? Şahincili Mahallesi fizik tedavi hastanesi bölgesinde devam eden ve Firmanızdan bahseder misiniz? Şirketimiz, Adalı İnşaat unvanı ile 2008 yılında kurulmuş olup anahtar teslimi proje üretimi alanında faaliyetlerini sürdürmektedir. Daha önce farklı oluşumlarla ve bireysel olarak inşaat ve diğer alanlarda ticaret yapan ortaklarımız, şuan içinde bulunduğumuz sektörde boşluk olduğunu görmüş ve bu alanda yenilik yapmayı düşünerek hızlı bir giriş yapmıştır. Bu yenilikler nelerdir; İlimiz konut konusunda diğer illerden ayrışan bir özelliğe sahiptir. Firmalar işe karkas satış ile başlamış ve daha sonra ise % 80 tabir ettiğimiz imalatlar şeklinde devam etmiştir.Bu sistem konut sahibi olanları yaşadıkları mekanda farklı zorluklarla karşılaştırmıştır. Kısaca bahsedersek bunları, iskan alamama,çevre düzeninde eksik28 likler, diğer komşuları ile aldıkları konutun inşaat işlerinin bitirilmesi ile ilgili yaşanan problemler şeklinde sıralayabiliriz.Tam bu noktada firmamız daha sonrada sloganımız olacak olan anahtar teslimi proje konusunda ilimiz pazarına giriş yapmıştır.Müşterilerin bu sıkıntıları yaşamaması ve bizi öne geçirmesi adına müşterimize teslim ettiğimiz konutların % 100 SGK ödemeleri yapılmış(iskan alımına uygun) ,Ürün seçimi müşteri ile birlikte yapılmış, Tapu işlemleri yarı yarıya ödeme şeklinde uygulamaya konulmuş ve böylelikle bizi tercih eden müşteriler, konutlarında oturmaya başladığında firmamızın % 80 diye satış şekli olmadığından binalarında inşaat kirliliği yaşamamışlar ve sonradan da herhangi bir ödeme yapmak zorunda kalmamışlardır. Biz müşterilerimize kendi evlerini dizayn etme fırsatı veren tek firmayız diyebiliriz. Araştırmalarımız ve duyumlarımızla piyasada da bu şekilde anılmaya başlandığımızı takip etmekteyiz.Bu ayrıcalık bizi diğer firmalardan ayıran en önemli özelliğimizdir. Sektörün zorlukları nelerdir; Özellikle son dönemlerde arsa problemi yaşanıyor, alt yapısı hazır arsa üretilmesi ve yeni yerleşim alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Malzeme ve arsa fiyatlarındaki artışa karşın, konut fiyatlarında ciddi anlamda düşüş vardır. Daire satışlarında geçen yıllara göre azalmalar da mevcuttur. En önemli problemlerden birisi ise haksız rekabet konusudur.Toki ile kalite anlamında önde olduğumuz rekabette arsa payı, harçlar vs gibi mali konularda rekabet edememekteyiz. Örnek vermek gerekirse bizlerin aynı arsa üzerinde 100 daire yapabildiğimiz alana TOKİ Güzelyalı da başlayacağımız projelerimiz mevcuttur. Güzelyalı’da yapacağınız projeden bahseder misiniz? O bölgenin doğal güzelliğine uygun çevreci bir proje için çalışmalarımız devam etmektedir.Buradaki iddiamız hiç bu kadar çok seçeneğin ilimizde bir projede sunulmadığı şeklindedir.Yakında da bu konuda tanıtım çalışmalarına başlayacağız. Projemiz üç blok 20 daireden oluşacak ve 150,170 ve 185 m2 daire seçenekleri olacaktır. Projelerimizdeki en önemli özelliğimiz satış sonrası hizmetlerimizdir. Satışın kolay ama sonrasında müşteriyi memnun etmenin zor olduğu düşüncesi ile her projemizde ana gayemiz bu alanda yapacağımız çalışmalar olmaktadır. Yatırımcılara tavsiyeleriniz nelerdir; Ülke ekonomisinin % 30 luk bir dilimle en önemli istihdam kaynağı olan ve sürekli büyüyen bu sektör her zaman yatırımcı için cazip olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Yaptığımız hesaplarda 10 yıllık çekilen kredinin faizine verilen rakam ile aynı dönemde kiraya verilecek olan rakam kişinin vereceği peşinata göre bazen kira fazla bazen ise faiz biraz fazla şeklinde çıkmaktadır.Bu sürede aldığınız konutun değer artışlarını da göz önüne alırsanız karlılığınız ortadadır. “Unutmayınız ki bütün krizlerde ve savaşlarda en önemli yatırım aracı gayrimenkul olmuştur.” Firmamızın sloganı ile söyleşimizi bitirmiş olalım. Evinizde oturmaya başladığınızda binanızda yıllarca inşaat devam etmesin diyorsanız anahtar teslimi projeleri tercih ediniz. Kadem BACAKSIZ Genel Koordinatör 29 Yıllık yolcu kapasitesi 2 milyon olacak… Türkiye’nin ilk denize dolgu yapılarak inşa edilen havalimanı olma özelliği taşıyan Ordu-Giresun Havalimanı’nda çalışmalar 2011 yılında başladı. Toplam proje tutarı 230 milyon 508 bin lira olan projenin alt yapı işlerinin maliyeti 162 milyon 778 bin, üst yapı işleri ise 67 milyon 730 bin lira. Geçen yıl alt yapı çalışmalarına başlanan havalimanı için 35 milyon 665 bin lira harcandı. Bu yıl ise 120 milyon 689 bin lira harcanması planlanan havalimanının alt yapı çalışmalarının yıl sonun da bitirilmesi amaçlanıyor. Avrupa’nın tek, dünyanın dördüncü deniz üzerine yapılacak olan Ordu-Giresun Havalimanı, Trabzon ve Samsun havalimanlarının tam ortasında yer alıyor. Havalimanında, toplam 31 bin metrekare kapalı alan (terminal binası, giriş kontrol binası, teknik blok, kule, güç-ısı merkezi, emniyet-itfaiye binası, iş makineleri ve oto garajı, katlı otopark, regülatör binası, arıtma tesisi) bulunuyor. Ordu-Giresun Havalimanı hizmete açıldığında yıllık 2 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. 30 31 Orhan GÜNDOĞDU Misyon ve vizyon olarak kendisine sınırsız ve zamansız hizmet anlayışını ilke edinmiştir. Bu anlayış ve inancı tüm kadrosuna yaymış olmanın rahatlığı ile müşterileriyle çiçeklerden oluşan sevgi köprüsünü uzatmaya, yükseltmeye, birlikte yüceltmeye devam etmektedir. Bu anlayış ve hizmet inancından 23 yıldır taviz vermemiş ve bundan sonrada taviz vermeden yoluna ve hizmetlerine devam edecektir. Doğru yolda olduğumuzun kanıtı, her geçen gün çığ gibi büyüyerek, müşteri portföyümüzü genişletmemiz, bizleri cesaretlendirip, hizmet politikamızın doğruluğu yönünde devam etmemizi sağlamaktadır. İlimizde ve bölgemizde organizasyonda ve çiçekçilikte iddiamız daima ilk sıralardadır bunun için tüm ekibimizle mücadele etmekteyiz. Her şeyde önceliğimiz, dürüstlük, hizmet kalitesi fiyat politikamızdır. Özellikle her insanın zor şartlarda kazandığı parasının kıymetini bilenlerdeniz. İnsanların alın teri ile kazandığı paranın bizler tarafından da saygıya layık olduğu bilinci ile sömürülmesi gereken bir meta gibi görme anlayışına, hem karşıyız, hem de inanç ve kültür anlayışı olarak etik bulmuyoruz. Ticaretin bir bedel karşılığı yapılırken, insanın inanç ve imanına da uygun olmasına dikkat edilmeli. Para ulaşılması gereken bir yaşam vasıtası olabilir, asla her şey değildir. Yaşamış olduğumuz hayat mantık ve mana yolumuzu değiştirmemeli. Sonuç olarak, hizmet için çıktığımız bu güzel yolda her zaman insanlarımızın mutluluğunu paylaşıp çoğaltmak gayretindeyiz. Bu gayret ve anlayışımızın son ana kadar devam etmesi dilek ve temennisiyle, saygılar sunuyoruz… Düğün Organizasyon, Nişan Organizasyon, Kına Organizasyon, Sünnet Organizasyon, Özel Gün Organizasyon, Açılış Organizasyonu, Kokteyl Sunum, Özel Davet Organizasyonu gibi birçok alanda faaliyet göstermekteyiz. Firmamız her organizasyona mükemmeliyetçi bir şekilde yaklaşarak özel günlerinizi unutulmaz kılmayı hedefliyor. Düğün, kına, nişan ve sünnet organizasyonları, Sosyal davet dekorasyonları, Basın toplantısı, ürün lansmanları, bayii toplantıları, gala geceleri, kurumsal şirket yemekleri, sergi, seminer, kongre ve konferansların süsleme ve dekorasyonu, Yaratıcı tasarımlar, konseptli etkinliklerin süsleme ve dekorasyonu, Fuar hizmetleri, Host/hostes temini, Davetiye tasarımı, hattat ile yazılım ve dağıtım hizmeti, Lcv hizmetleri, Mezuniyet törenleri, balo, açık alan, piknik ve tekne turlarının organizasyonu, süsleme ve dekorasyonu, Sahne ve podyum kurulumu ve kaplaması, sahne arkası dekorasyonu, Balon süsleme, şişme oyunlar, gösteri ve animasyonlar, Şenlik ve festivallerin süsleme ve dekorasyonu, İftar yemekleri, ramazan etkinlikleri, Bina süsleme, kumaş kaplama ve çiçek hizmeti, Hediye alternatifleri ve kişiye özel el yapımı tasarımlar, Havai fişek, volkan, ışık seli ve lazer gösterilerinin temini, “Türk Gecesi” dekorasyonu, mehter takımı, semazen, halk dansları ekibi temini, Çadır temini ve içinin dekorasyonu. Dilara Çiçekçilik ve Organizasyon Yön. Krl. Baş. Orhan GÜNDOĞDU 32 33 Kardeş şehir BAKÜ… Bakü (Azerice: Bakı), Azerbaycan Cumhuriyeti’nin, Hazar Denizi’nin batı kıyısında yer alan başkentidir. Kafkaslar’ın en büyük şehri, en önemli kültür ve ticaret merkezidir. Ülkenin en doğusundaki ve en önemli sanayi, ticaret ve kültür merkezi olmanın yanı sıra bir liman kenti olarak da önemlidir. Şehirde yaşayanların büyük çoğunluğunu Azerbaycanlılar oluşturur. 2006 yılında faaliyete geçen Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı’nın (BTC) çıkış noktasıdır. Bakü Limanı, Hazar Denizi nin en önemli limanıdır. Şehirde tiyatro, kütüphane, sinema ve diğer kültürel mekânlara sık rastlanır. Lonely Planet’in sıralamasına göre, Bakü gece hayatı için dünyanın en önemli on destinasyonlarından biri. Azerbaycan ekonomisinin gelişmesiyle, 2000’li yılların başından itibaren şehrin dört bir köşesinde, birçok yeni alan inşa edilmiştir. Yeni altyapılarıyla (binalar, mahalleler, sokaklar, restoranlar ve diğer mağazalar) Bakü hızla değişmektedir. Resmî istatistiklere göre 2011’deki Bakü şehir nüfusu 2.092.400’dür. [1] Kentin banliyöleri de dahil 34 olduğu zaman şehrin toplam nüfusu yaklaşık 3.000.000 kişiye ulaşmaktadır[3], yani Azerbaycan nüfusunun üçte biri bu şehirde yaşamaktadır. Ekonomi Bakü şehri, Kafkasya’nın en büyük şehridir. Eski zamanlar ekonomisinde petrol ve tuz esas yer tutardı. Arap seyyahı Ebu Dülefin’in (10. asır) bildirdiğine göre, Bakü’deki iki petrol kaynağından yılda takriben 720 bin dirhem gelir elde ediliyordu. Feodal ilişkilerinin, ticaret ve sanatkârlığın gelişimi şehrin ilerlemesine imkân veri- yordu. Uluslararası ticaret yolları sınırında olan Bakü Doğu ve Batı ülkeleri arasındaki ticarette başlıca öneme sahipti. Bakü’ye Hazar, Slav, Bizans, Çin, Irak, Suriye, Cenova, Venedik, İran, Hindistan tacirleri geliyordu. Bakü’den İran, Irak ve sair ülkelere petrol ihraç ediliyordu. 9. asrın ikinci yarısında Abbasiler hilafetinin zayıflaması ve merkezi hâkimiyetten uzaklaşma meyillerinin kuvvetlenmesi hilafete tabi ülkelerde bağımsız devletlerin kurulmasına sebep oldu. Bu devletlerden biri de Şirvanşahlar Devlet’iydi. Eğlence ve alışveriş Bakü, çok çesitli eğlence alternatifleri sunan bir kenttir. Bakü Hayvanat Bahçesi 1928 yılında, Sovyetler Birliği döneminde kuruldu. Bakü Hayvanat Bahçesinde hem Dünya’nın çeşitli yerlerinde bulunan, hem de Azerbaycan’ın faunasına ait olan yaygın bulunan ve de nadir bulunan ve soyu tükenmekte olan hayvan türlerini barındırır. Hayvanat bahçesinde yaklaşık 1.193 hayvan ve 168 tür bulunmaktadır. Bakü’nün merkezinde yer alan Fıskiye Meydanı, kentin en iyi alışveriş alanıdır. Meydan ve etrafındaki araçlara kapalı olan alışveriş caddeleri, çok sayıda lüks alışveriş mekanlarına ev sahipliği yapar. Nizami Caddesi, kentin en önemli alışveriş caddesidir. Bu yayalara ayrılmış alışveriş merkezi, her kategoriden dükkâna sahiptir.[41] Bakü’de çeşitli alışveriş merkezleri vardır; ve en ünlü iki alışveriş merkezleri Park Bulvar, 28 Mall, Metropark, Aygun City , Af Mall’dır.[42][43] Burada otantik halılar, elektronik esyalar ve mücevherler satılıyor. Hediyelik eşya dükkânlarının büyük bir çoğunlugu, kentin tarihi bölümü olan İçerişehir’de toplanmıştır. Bakü Bulvarı, Bakü Körfezi boyunca ve uzunluğu 3 kilometre 750 metreden oluşan sahil yolu ve açık hava alanıdır Azerbaycan’ın ayrı ayrı bölgelerinden, ve Avrupa’dan çeşitli ülkelerinden ender bitkiler getirilerek parka dönüştürülmüştür. Bulvarda “Mirvari”, “Bahar” kafeleri, Samed Vurgun adına açıkhava sineması, “Venedik” küçük su kenti ve çok sayıda farklı dinlenme alanları yapılmıştır. Sahilden Neftçiler Caddesine kadar bazı yerlerin genişliği 350 metre, bazı yerlerin genişliği ise 500 metredir.[44] Sahilde, Milli Park yer alır ve parkın içinde Devlet Bayrağı Meydanı yer alır ve bu meydanda dev bir Azerbaycan bayrağının dalgalandığı dünyanın en yüksek bayrak direği bulunmaktadır. 2012 Eurovision Şarkı Yarışması için inşaa edilen Baku Crystal Hall yanındadır. Turizm Azerbaycan’da turizm her yıl biraz daha gelişmektedir ve bundan en çok yararlanan da Bakü’dür, çünkü Bakü Azerbaycan turiziminin ana merkezidir ve ülkenin otelleri, restoranları, barları ve gece kulüplerinin çoğu Bakü’de bulunmaktadır. Belediye, şehirde birçok geliştirme çalışması yapmaktadır; ve bu sayede zaman geçtikçe şehrin altyapısı hızla gelişmektedir. Bakü’de yapılan 2012 Eurovision Şarkı Yarışması kapsamında inşaatlar özellikle çoğalıp hızlanmıştır. 35 Şehrin Müteahhitleri “OMDER” Çatısı Altında Toplandı Üyelerini sektörle ilgili her türlü kanun, yasa yönetmelik ve yenilikler konusunda bilgilendirmek. Mesleki ve kişisel gelişime yöne lik,kurs,seminer,konferanslar ve toplantılar düzenlemek. Resmi teşekküller,müşteriler,üyeler ve taşeronlar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları resmi makamlara taşımadan çözebilmek ve icabında hakemlik yapabilmek. Meslek gereği ilişkide bulunulan, Belediyeler,Tapu Daireleri, SGK ve Vergi Daireleri kurumlarla sürekli işbirliği içinde olup sektörün problemlerini ve gereksinimlerini güncel tutmak. İşbirlikleri fırsatlarını kollayarak üyelerinin büyümelerini sağlamak. Sektörde iş ahlakını olmazsa olmaz ilkeler arasında en öne almak ve mesleğimizin marka değerini en yükseğe taşımak. Ordu’da faaliyet gösteren firmalar olarak, ortak bir amaçta buluşarak, birlik ve beraberlik içinde hareket etmemizin, mesleğimizin geleceği açısından, önemli olduğuna inanarak, 23.05.2013 tarihinde Ordu Müteahhitler Birliği Derneği’ni kurduk. Derneğimizin kısa adı “OMDER” olarak tescil edilmiştir. OMDER 9 asil üye ile geçici yönetimini oluşturmuştur. Geçici yönetimde Bekir ERBAŞ,Bekir HAKAN AKSU, Fatih TİTİZ, İsa GARİP,Kadem BACAKSIZ, Namık KARADENİZ,Olgun YILMAZ,Turgut YÜCEDAĞ veYücel ALAN görev almıştır. Müteahhitlik mesleğinin ilimiz ve ülkemizaçısından önemine de değinmek gerekir. Ülkenin toplam istihdamının yaklaşık % 30 luk kısmı inşaat sektörüyle desteklenmektedir. Toplam istihdam rakamları açısından çok büyük bir dilimi oluşturuyoruz.İnşaat sektörü ülkemizin büyümesinde ve en büyük sorunlarından olan işsizlik probleminin çözülmesinde de çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca yaşadığımız şehirlerin silueti ve modern görüntüsü bizlerin yaptığı 36 işlerle oluşmaktadır.Bu önemli veriler ışığında yaptığımız mesleğin önemini bilmeli ve bütün çevrelerden bu sektöre yapılması gereken katkıları da beklemeliyiz. OMDER’in kurulma amacı: İlk önce Dernek tanımına kısaca vurgu yapmak gerekirse; Dernekler aynı düşünceyi paylaşan insanların(gerçek kişi,tüzel kişi) bir araya gelerek güç birliği oluşturma istekleridir. Dernekler temsil ettiği kitleye yol gösteren, plan program Mesleğin ahlak ve etik değerlerine uymayan sektör çalışanlarıyla mücadele etmek. Haksız rekabet konularında işbirliği yaparak çözüme gitmek. Ürün ve hizmet aldığımız çevrelerle rekabet ortamı yaratarak üyelerinin lehine çalışmalar yapmak. Sektörü ile ilgili her konuda kurum ve kuruluşlara görüş ve önerilerini basın,reklam,halkla ilişkiler yolu ile bildirmek ve kamuoyu yaratmak. Bu kurum ve kuruluşların karar verirken bu çalışmaların dikkate alınmasını sağlamak gibi başlıklar olarak sıralayabiliriz. Çalışmalarımız arasında; esmi üye yapılış çalışmaları, Dernek yerimizin tespiti, Hukuk ve Mali müşavirlerle toplantılar, Hepimiz tarafından güncel olan problemlerimizin çözümü için kurumlarla olan görüşmeler şeklinde sıralayabiliriz. Bu üç aya yakın sürede yaptığımız çalışmaların sonucu ve paylaşmayı düşündüğümüz farklı konular üyelerimize yapacağımız genel toplantı ile ağustos ayı başında paylaşılacaktır. Mevcut yönetim hangi çalışmaları yapmaktadır. Kuruluş sonrası seçilen Yönetim haftalık toplantılarla çalışmalarına devam etmektedir. sunan, üyelerinden gelen desteği kullanarak sorunlara çözüm ve çare arayan ve bu yönde sahip olduğu kitleyi örgütleyen yapılardır. Kurulma amacımız dernek tüzüğümüzde daha ayrıntılı maddelerle açıklanmaktadır. Biz önemli gördüğümüz başlıklarla bu maddelere değinelim; Üyelerinin ortak sorunlarına çözüm bulabilmek için ortak hareket etmek. Üyelerinin menfaatlerini ilişkide bulunduğu her platformda savunmak. OMDER Genel Sekreteri Kadem BACAKSIZ 37 Fındık Üreticisine Aflatoksin Uyarısı Bakan Yazıcı: Türkiye ile İran’ın Ticaret Hacmi 30 Milyar Dolar Olacak Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam, fındık üreticilerini aflatoksine karşı uyarırken, fındıkta aflatoksin oluşmasının en büyük nedeninin, fındığın konulduğu naylon çuvalların olduğunu söyledi. Fındık üreticilerinin aflatoksin oluşumunun önüne geçmesi için bir takım tedbir alması gerektiğini belirten Ordu Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam, öncelikle fındığın olgunlaşmadan toplanmamasını ve hasat zamanı ve sonrasında fındığın jüt çuvallara konulmasını tavsiye etti. “AŞIRI SICAKLIK ŞEKİLLENMESİNE SAĞLIYOR” AFLATOKSİNİN OLANAK Müdür Sağlam, yaptığı açıklamada, “Fındıkta hasat öncesi çalışmalar gibi hasat sonrası çalışmalar da oldukça önemlidir. Üreticilerimiz fındık olgunlaştıktan sonra fındığı toplamaları büyük önem taşıyor. Fındığı gerek toplama esnasında gerekse taşıma ve muhafaza sırasında kesinlikle naylon çuvallarda taşınmaması, bekletilmem38 esi oldukça önemlidir. Fındığın özellikle jüt çuvallara konulması gerekiyor. Aşırı sıcaklık aflatoksinin şekillenmesine olanak sağlıyor. Fındığı geç hasat etmekte zararlıdır. Çünkü tane oluşumu söz konusu oluyor. Bunun da aflotoksine yakalanma olasılığı olabiliyor. Fındığı bahçeden topladıktan sonra beton veya çadır altında kurutma yollarına gidiyorlar. Sert zeminde ve eğimli yerlerde fındığı kurutmak önemlidir. Fındığın direk toprakla temas etmemesi gerekiyor. Özellikle yağışlı havalarda fındığın üzerine naylon serilmesi, fındıkla temas etmesi ister istemez orada nemin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu bakımdan fındık serildikten sonra toprakla temas etmemsi ve üzerinin de naylonla temas etmemesi önemlidir” şeklinde konuştu. Fındığın fileli çuvalla toplanması veya bekletilmesi ile aflatoksin oluşumunun önüne geçilebileceğini kaydeden Öztürk, “Bizim bölgemizde fındık naylon çuvallara toplanır. Naylon çuvallara toplanan fındık bahçede kaldığın aflatoksine neden olmaktaydı. Biz jüt çuvalları öneriyoruz. Üreticilerimiz maalesef o çuvallara ağır, kaldırması zor, taşınması zor, ıslandığı zaman ağır oluyor diyorlar bu nedenle naylon çuvalları kullanmaya devam ediyorlar. Son yıllarda fileli çuval dediğimiz dayanıklı bir çuvalı İstanbul’da bir firma üretmiş. Fileli olduğu için toplanan fındıkları havalandırma yaptığından dolayı herhangi bir küflenme, kızışma aflatoksine neden olacak olayları oluşturmuyor. Bu özelliğe sahip. Bu çuval iki aşamada kullanılır. ÖZTÜRK: “ FİLELİ TERCİH EDİLEBİLİR” Bu çuvala fındığı çotanak halde ve patozdan çıktığı kabuklu halde konulabilir. Türkiye fındığı ihraç ürünü olduğu için aflatoksinli fındık geri geliyor. Hem ihracatçı hem de üretici zarar ediyor” ifadelerini kullandı. ÇUVALLAR Yüksek Ziraat Mühendisi Şenel Öztürk ise üreticilerin jüt çuvalları ağır olmasından dolayı tercih etmediğini ifade ederek, son zamanlarda piyasaya çıkan fileli çuvalların kullanılabileceğini ifade etti. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye ile İran’ın ticaret hacminin yakın zamanda 30 milyar dolar seviyesinde olacağını söyledi. Hayati Yazıcı, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Alireza Bikdeli ile buluştu. Görüşmede Türkiye ile İran’ı birbirine bağlayan kara hudut kapılarının son durumu, ortak kullanım ile ilgili gelişmeler, açılması planlanan yeni kapılar, kaçakçılıkla mücadele alanında güçbirliğinin yanı sıra İpek Yolu Girişimi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi çok taraflı platformlarda ortaklık imkanları ele alındı. “TİCARET HACMİ İKİ ÜLKE POTANSİYELİNİN GERİSİNDE” Yazıcı, konuşmasında İran’ın gerek Türkiye’nin hemen yanında bulunması gerek devletler ve toplumların güçlü bağları nedeniyle önemli bir ülke olduğunu vurguladı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin iki ülke potansiyelinin çok gerisinde olduğunu vurgulayan Yazıcı, “Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmini ülke ve halklar arası sosyal, kültürel, tarihsel birlikteliği yansıtacak şekilde daha ileriye taşımak arzusundayız. 2012 yılında toplam 22 milyar dolar dış ticaret hedefimiz olan 30 milyar dolar seviyesine taşımak hususunda her iki ülke gümrük idarelerine büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Biz Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak gerek gümrük idareleri başkanları seviyesinde yürüttüğümüz faaliyetler gerekse ülkelerimiz arasında ve gümrükler alanında yapılan karşılıklı anlaşmalar muvacehesinde bu hedefi yakalamak için çaba sarf ediyoruz. İnanıyorum ki Türkiye ile İran yakın bir tarihte 30 milyar dolar ticaret hacmini gerçekleştirecektir.” dedi. İLİKLERİNDEN İFADE ETTİ MEMNUNİYETİ Büyükelçi Bikdeli ise konuşmasında her iki ülkenin gümrük idareleri arasındaki işbirliğinin geldiği noktadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bikdeli iki ülke arasında işbirliğinin daha ileri noktalara taşınması için ülkeler arasında gerekli iradenin var olduğunu söyleyerek “Yapacağımız çalışmalarla ortaya koyduğumuz hedefleri gerçekleştirebiliriz.” diye konuştu. 39 Mustafa KAPLAN Kosgeb Başkanı KOSGEB Kobi ve Girişimcilik Ödülleri’ne Rekor Başvuru KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri için 2013 yılında toplam 3.058 başvuru yapıldığını belirten KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, “Yılın Başarılı KOBİ Büyük Ödülü kategorisinde 501, Yılın Başarılı KOBİ Ödülleri kategorisinde 612, Yılın Başarılı Girişimci Ödülleri kategorisinde 812 olmak üzere toplam 1.925 adet başvuru, yapılan ön değerlendirmede kabul edilmiştir.” dedi. KOBİ’lerin rekabet güçlerini geliştirmeye ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmaya yönelik nitelikli hizmet sunarak, ekonomik ve sosyal kalkınmadaki paylarını artırma misyonu ile KOBİ’lere ve Girişimcilere hizmet ve destek sunduklarını kaydeden KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, başarılı işletmelerin ve girişimcilerin ödüllendirilmesi amacı ile 2012 yılından itibaren “KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri” uygulamasını başlattıklarını ifade etti. KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik Ödüllerinin; a)Yılın Başarılı KOBİ Büyük Ödülü b)Yılın Başarılı KOBİ Ödülleri Yılın İnovatif KOBİ Ödülü Yılın İşbirliği Güçbirliği Yapan KOBİ Ödülü Yılın İhracatçı KOBİ Ödülü 40 c)Yılın Başarılı Girişimci Ödülleri Yılın Genç Girişimci Ödülü Yılın Kadın Girişimci Ödülü Yılın Küresel Doğan Girişimci Ödülü Yılın İnovatif Girişimci Ödülü olmak üzere 3 ana kategorilerinde verildiğini belirten KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, ayrıca Jürinin bu üç ana kategori haricinde bir işletmeyi veya Türk sanayisine/iş dünyasına katkı sağlayan bir kişiyi/ kurumu/kuruluşu KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri Jüri Özel Ödülü ile ödüllendireceğini söyledi. “KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri”ne 2013 yılında toplam 3.058 adet başvuru yapıldığını vurgulayan KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, KOBİ ve Girişimcilik Ödüllerine yapılan başvuruların sektörel dağılımına baktığımız zaman imalat sanayi ağırlıklı bir başvuru profili olduğu görülüyor. İmalat sanayi sektöründen 1704, toptan ve perakende ticareti, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektöründen 506, mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler sektöründen 218, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektöründen 155, bilgi ve iletişim sektöründen 148, diğer hizmet faaliyetleri sektöründen 98, inşaat sektöründen 97, idari ve destek hizmet faaliyetleri sek- töründen 63, ulaştırma ve depolama sektöründen 25, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründen 12, su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri sektöründen 8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektöründen 6 adet başvuru yapılmıştır’’dedi. Yılın Başarılı KOBİ Büyük Ödülü kategorisinde 501, Yılın Başarılı KOBİ Ödülleri kategorisinde 612, Yılın Başarılı Girişimci Ödülleri kategorisinde 812 olmak üzere toplam 1.925 adet başvurunun yapılan ön değerlendirmede kabul edildiğini söyleyen KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, söz konusu 1.925 başvurunun komisyonlar tarafından değerlendirilme sürecinin devam ettiğini sözlerine ekledi. Bu çalışmanın Ağustos ayı sonuna kadar tamamlanması ve oluşturulan Jüri tarafında Eylül ayında kazananların tespit edilmesini planladıklarını kaydeden KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, bu tespiti müteakip, EkimKasım aylarında 2013 Yılı KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri Ödül Töreni Organizasyonunun gerçekleştirilmesini öngördüklerini ifade etti. 41 ORDU TURİZM ALTYAPISINA 130 MİLYONLUK DESTEK ALACAK TURİZM GELİRİ YÜZDE 23 YÜKSELDİ Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm bölgelerinin teknik altyapılarının oluşturulması veya mevcutların iyileştirilmesi için bu yıl için 130 milyon lira ödenek ayırdı. Türkiye’nin, 2023 yılında dünya turizminde ilk 5 ülke arasına girmesini hedefleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm bölgelerinin teknik altyapılarının oluşturulması ve mevcutların iyileştirilmesi için bu yıl sektöre 130 milyon lira destek verecek. Bu yıl teknik destek verilen altyapı yatırımları kapsamında, “AkdenizEge Turizm Altyapısı ve Kıyı Yönetimi (ATAK) Projesi”ne 36 milyon, “Turizm Bölge Alan ve Merkezleri ile Turizm Potansiyeli Arz Eden Yörelerde Altyapı Uygulamaları”na 69 milyon, “Turizm Amaçlı Altyapı Uygulamaları (GAP-DAP) Porjesi”ne 24 milyon ve “Doğu Karadeniz Turizm Master Planı Uygulamaları”na 1 milyon lira olmak üzere toplam 130 milyon lira ödenek ayrıldı. Destek kapsamında Antalya, Afyonkarahisar, Artvin, Aydın, Bartın, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Hatay, Isparta, İzmir, Karaman, Kocaeli, Muğla, Nevşehir, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Düzce ve Mersin olmak üzere 21 il sınırı içindeki 32 belediyeye 23 milyon 150 bin lira, 7 il özel idaresine 7 milyon 750 bin lira, 10 birliğe 10 milyon 550 bin lira aktarıldı. SANAYİDE TOPLAM CİRO YÜZDE 5.3 ARTTI Sanayi Ciro Endeksi, 2013 yılı Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.3 oranında artışla 155.8 değerini aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sanayi Ciro Endeksi, Mayıs 2013 verilerini açıkladı. Buna göre Sanayi Ciro Endeksi (toplam), 2013 yılı Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.3 artışla 155.8 düzeyinde gerçekleşti. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2013 yılı Mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı endeksi yüzde 5.3 artışla 153 değerini aldı. Bu dönemde imalat sanayi endeksi yüzde 5.3 oranında artışla 155.9 oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına 42 göre 2013 yılı Mayıs ayında en fazla artışı dayanıksız tüketim malı imalatı, en fazla düşüşü ise enerji sektörü gösterdi. Dayanıksız tüketim malı imalatı Mayıs ayında yüzde 8.9 oranında artışla 140.7, enerji sektörü imalatı yüzde 7.8 artışla 161.6 değerini aldı. En fazla artış içeceklerin imalatında gerçekleşti İmalat sanayi alt sektörlerinin 2013 yılı Mayıs ayında 2012 yılı aynı ayına göre yüzde değişim oranları incelendiğinde, en fazla düşüş oranının yüzde 17.2 ile bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatında gerçekleştiği görüldü. Bunu yüzde 15.6 ile temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı takip etti. Türkiye’nin turizm geliri, bu yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,8 artarak 8 milyar 677 milyon 385 bin dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 yılı ikinci dönem (nisanmayıs-haziran) turizm istatistiklerini yayımlandı. Buna göre, bu dönemde turizm gelirinin yüzde 84,6’sı yabancı ziyaretçilerden, yüzde 15,4’ü ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile gerçekleştirirken, bu dönemde yapılan harcamaların 6 milyar 465 milyon 783 bin dolarını kişisel, 2 milyar 211 milyon 601 bin dolarını ise paket tur oluşturdu. Kişi başına ortalama harcama 825 dolar olurken, yabancılar ortalama 766 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçiler ise ortalama bin 335 dolar harcadı. Ziyaretçi sayısı yüzde 12,8 arttı Ziyaretçi sayısı, yüzde 12,8 artarak 10 milyon 514 bin 909 kişi oldu. Bunun 9 milyon 519 bin 922’sini yabancı, 994 bin 987’sini ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Turizm giderleri Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların harcamalarından oluşan turizm gideri ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,02 artışla 1 milyar 286 milyon 831 bin dolara ulaştı. Bunun 1 milyar 48 milyon 81 bin doları kişisel, 238 milyon 750 bin doları ise paket tur harcamalarından oluştu. Yurt dışını ziyaret eden 1 milyon 835 bin 515 vatandaşın, kişi başı ortalama harcaması 701 dolar olarak belirlendi. 43 Doğal güzellikler açısından eşsiz bir yer GÖLKÖY… Gölköy’ü farklı kültürlerin sentezinden oluşan, değerli bir kültür mirasını içinde barındıran eşsiz bir ilçe duruma getirmiştir. Gölköy, son yıllarda yapılan turizm etkinlikleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmiş ve eşsiz güzellikleri ve tarihi mekânlarıyla Ordu’nun önem kazanan bir ilçesi olmuştur. 20 Mayıs Şenlikleri kapsamında Ulugöl’de durgun su yarışları da düzenlenmektedir. GÖKGÖLÜ Gölköy ilçe merkezinde bulunan yerin altından kaynayan su ile oluşmuş doğal göldür. Suyu sodalı su özelliğindedir. Gölköy Belediye Başkanlığı tarafından çevre düzenlemesi yapılmıştır. Yeme içme yeri ve halkın dinlenmesine olanak verecek şekilde düzenlenerek hizmete açılmıştır. Gölköy’ün bilinen eski adı, Habsamana’dır. İlçe kasaba XVII. YY’da bugünkü yerini aldı. İlçe bugünkü adını içinde bulunan göl ve ilçeyi ikiye ayıran Gölköy Irmağı’ndan almıştır. Bu ırmak Bolaman Deresi’nin yukarı kollarından birisidir. Gölköy’ün yerleşim tarihi oldukça eskiye dayanır. M.Ö. II. YY’ da Kızılırmak yayı içinde yaşayan Hititler ile çağdaş olan ve kuzeyden komşuları olan Kaşkarlar ile Ordu ili tarihi başlar. Kaşkarlar’ın yerleşim yerleri kesin olarak bilinmemekle birlikte Kastamonu ve Ordu yayı içerisindeki bölümde yaşadıkları bilinmektedir. Bu topluluk yarı yerleşik bir hayat yaşamaktaydı. İlçemiz doğal güzellikler açısından eşsiz bir yerdir. Keşfedilmeyi bekleyen birçok güzelliği içinde barındırır. Özellikle gölleri, yaylaları, şelaleleri ile adeta cennetten bir bahçe gibidir. Bozulmamış doğal yapısı ile son dönemde turizmcilerin ilgi odağı olan Gölköy, yakın gelecekte yayla turizmi merkezi olmaya aday bir ilçedir. ULUGÖL Gölköy ilçe merkezine 17 km. mesafede Süleymaniye ve Haruniye Köyü sınırları içerisinde bulunan 44 doğa harikası bir krater gölüdür. Ulugöl, 07.09.2009 Tarihli Çevre ve Orman Bakanlığı olurları ile ULUGÖL TABİAT PARKI adı ile ülkemizin 36.tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Göl 80 dekar olup Ordu ilinin en büyük gölüdür. Çevresi ormanlarla kaplı, doğal yapısını koruyan büyüleyici bir göldür. 700 metreye kadar yakın çevresinde yerleşim yeri yoktur. Tamamen doğal ve sakin bir ortama sahiptir. Ulugölü turizme kazandırma amacıyla gölün etrafına kamelya, yürüyüş yolları, seyir terasları, çocuk oyun parkı, basketbol ve voleybol sahaları, tuvaletler…. Gibi tesisler yapılarak güzel bir mesire yeri haline getirilmiştir. Her yıl temmuz ayının 3.haftasını takip eden ilk pazar günü burada Ulugöl senlikleri düzenlenmektedir. Ayrıca ÇERMİK GÖLÜ Gölköy ilçe merkezinin 500 m kadar güneyinde bulunan çermik gölünün suyu maden suyu özelliğindedir. Böbrek hastalarına tavsiye edilmektedir. Gölköy’de geleneksel olarak her yıl 20 Mayıs’ta tüm çevre ilçe ve beldelerin de katılımıyla düzenlenen bahar şenliklerinde, yöremiz bayanları, bu kaplıcanın suyuyla, şifa bulma ümidiyle ayaklarını yıkarlar. arasından süzülen dere sularıyla görkemli bir güzellik oluşturan Gölköy Şelalesi ilçemizin görülmeye değer doğa güzelliklerindendir. KOKURDAN KANYONU Gölköy –Gürgentepe karayolunun 1. kilometresinde yer alan Kokurdan Kanyonu doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini büyülemektedir. İçerisindeki birçok ilgi çekici görüntüsüyle Kokurdan Kanyonu ilçemizin önemli bir tabiat güzelliğidir. Gölköy’ün eski bir yerleşim yeri olması tarihi ve kültürel değerler açısından zengin bir birikime sahip olmasını sağlamıştır. İlçemizde 1900 lü yıllara kadar gayrimüslimler de yaşamıştır. Bu durum GÖLKÖY KALESİ İlçe merkezine 4 km uzaklıkta Kale Köyü’nde bulunmaktadır. M.Ö. 3. ve 4. yüzyıllarda Pers Kralı Dara tarafından yaptırılmıştır. Çok büyük ve geniş bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiştir. Tek kapılı ve çok geniş bir çevreye hâkim durumda, gözetleme ve savunmaya elverişli olarak yapılmıştır. Kale girişinin solunda silindir şekli bir burç ve gözetleme kulesi yer almaktadır.1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Antik Eserler Listesi’ne alınmıştır. TARİHİ HAMAM Gölköy ilçe merkezinde 1600 yıllarında Şıhmanoğullarının yaptığı, ilçeye hakim bir tepecik üzerinde kurulan konağın bahçesinde bulunmaktadır. Hamam Şıhmanoğlu Osman Ağa tarafından yaptırılmıştır. Elli iki basamaklı su sarnıcıyla da aynı bahçe içerisindedir. ELLİ İKİ BASAMAKLI SU SARNICI Halk arasında Elli iki badal olarak bilinir. Gölköy merkezde konak mevkiindedir. Gölköy’ün batısındadır. Sarnıcın elli ikinci ÇEPEKLİ GÖL Ulugöl’ün 70 metre güneyinde, Haruniye Köyü sınırlarında kalmaktadır. Gölün üst yüzeyinde, suyun durgunluğundan kaynaklanan, yüzeyi kaplayacak şekilde, krem renginde, yoğun bir yosun oluşumu vardır. GÖLKÖY ŞELALESİ Gölköy Mesudiye karayolu üzerindedir. Gölköy’ün yeşillikleri 45 bir ek yapılmıştır. Camiinin bahçesinde bir de tarihi mezarlık bulunmaktadır. Camii, Emirler Köyünün, Özlü ve İçyaka Köyleriyle sınırında bulunmaktadır. İlçemize uzaklığı 11 km.dir. Camii halen kullanılmaktadır. DARAHTA KİLİSESİ İlçemiz Darahta Yaylasında bulunur. Osmanlı döneminde gayrimüslimler tarafından yapılmıştır. Ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. basamağından aşağıda ve solda kare biçiminde bir su deposu vardır. 1600 yıllarında Şıhmanoğullarının yaptığı konağın bahçesinde bulunmaktadır. EMİRLER KÖYÜ DEREÇAYIRI TARİHİ VE AHŞAP CAMİİ İlçemiz Emirler Köyünde 800 yıl önce, Selçuklular döne- 46 minde Canik Türkleri tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Camii, pelit ağacından yontma ve kertme yöntemiyle 6-7 cm.lik tahtaların birbirine geçmesiyle ve ilk yapıldığı zaman hiçbir çivi kullanılmadan yapılmıştır. Camiinin iç mimarisinde kayda değer bir değişiklik yapılmamıştır. Oyma figürleri görülmeye değerdir. Giriş bölümüne sonradan tuğladan YEMİŞKEN KİLİSESİ İlçemiz Yemişken Yaylasında bulunur. Darahta Kilisesinde olduğu gibi ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. ÖZLÜ KÖYÜ KAYA MEZARI Değirmenbükü mahallesinde dere yatağında bulunan büyük bir kaya kütlesine 2,2 m. taban ölçülerinde, 1 m. yüksekliğinde oyulmuştur. Halk arasında mağara olarak bilinir. İlçe merkezine uzaklığı 11. km.dir. 47 devletin gücünün üstünde hiçbir insanın olmaması bence daha önemli. Bu zihniyet içerisinde baktığımız zaman her şeyden önce rızkımızı helalinden kazanmak için uğraşıyoruz. Bu uğraşın içerisinde gördüğüm kadarıyla şu da bir gerçek ki; insanlar ne kadar uğraşırsa uğraşsın helal rızık içerisinde çalışan insanın, çok süper bir şekilde zengin olma şansı da yok. Ama kanaatkâr olursan ve sana verilene şükredersen bu sana fazla bile geliyor. Bizler bu zihniyet içerisinde işimizi yaptık. Ben kendi işimde son derece titizim ve de açık söylemek gerekirse kendi prensibim içerisinde ben de dahil hiç kimse işimin üzerinde değildir. Bunu çalıştırdığım insanlar, bana en yakın insanlar, hatta ailem de bilir. Çünkü işim bizim her şeyimizdir, rızkımız, geleceğimiz hep ona bağlı. Necdet GÜRSOY “Eğer bir yere gelmek istiyorsan yanında çalıştırdığın işçinin kadrini kıymetini bileceksin.” Başarını Sırrı; “Eğer bir yere gelmek istiyorsan yanında çalıştırdığın işçinin kadrini kıymetini bileceksin.” “BAŞARI ÖYKÜSÜ” dendiği zaman genel olarak sıfırdan başlayıp zengin olan insanları öyküleri akla gelir. Yazılı ve görsel iletişim araçlarında da ‘BAŞARI ÖYKÜLERİ’ kazanılan servetlerin öyküleridir. İçinde bulunduğu güç koşulları yenip de kendine yaşamda yol açan insanların öyküleri ‘ÖRNEK YAŞAM ÖYKÜSÜ’ sayılmaz ya da topluma aktarılacak önemde bulunmaz. Oysa en önemli başarı öyküleri onlardır. ‘EN BÜYÜK BAŞARILAR’ güç koşulların içinden çıkıp kendi geleceğini biçimlendiren, kendi yaşam yolunu açan insanların başarılarıdır. Şimdi böyle bir başarıdan söz etmek istiyorum. Necdet Gürsoy kimdir? 1955 doğumluyum. İlk orta ve lise öğrenimimi Ordu’da yaptım. Daha sonra 3 sene yurt dışında okudum, orada Dil Eğitim Enstitüsü’nü bitirdim. Rahmetli babamın mevcut bir işi vardı. Ağabey ile beraber okulları bitirdikten sonra babamızdan bayrağı devraldık ve kendimize göre bir yol haritası belirledik. Nerelere gelebiliriz, Allah bize neler nasip eder diyerek bunun uğraşı 48 içinde aşağı yukarı 26 yaşımdan beri yani 32 senedir profesyonel olarak işimizin başındayız. Erken kalkan yol alır Herkes işini birebir takip etmek zorunda, yani rızkını arayacaksan, bunun da helal olmasını istiyorsan o zaman kendi işinde en fazla çalışan insan olacaksın. Yanında çalıştırdığın işçi 8-10 saat çalışabilir ama senin hedeflediğin yeri yakalaman için hepsinden fazla çalışmak zorundasın. Daha doğrusu bir mükemmeliyetçilik zihniyeti içinde işini en iyi şekilde yapan, en iyi şekilde takip eden ve en iyi şekilde de pazarlayan bir insan olacaksın. Gürsoy Gurubu Kimdir? Ben şuna inanıyorum, tabi aldığımız terbiye gereği de devletin testisini daima dolduran bir zihniyete sahip insanlarız. Bugün insanların kazanması, iş adamlarının çok fazla zengin olması bence yeterli değil. Önemli olan içinde yaşadığımız ülkenin devletinin güçlü olması, Başarınızın sırrı nedir? Bir işte başarılı olmak istiyorsan yanında çalıştırdığın işçiyi işçi olarak görmemen lazım, Her ne kadar o senin yanında çalışan bir işçi olsa dahi sen ilk etapta onun büyüğü isen abisi, eğer o senden büyükse arkadaşı olman gerekir. Biz de bu çatı altında kendi işçimizle beraber ki onların sayesinde kazanıyorsun hep beraber bir yere geliyorsun. Tamam, lokomotifi biziz ama onlarla da belli bir yere geliniyor. Dolayısıyla eğer bir yere gelmek istiyorsan yanında çalıştırdığın işçinin kadrini kıymetini bileceksin. görevimizi yapmış sayarız diyorduk. Allah bize bunun daha fazlasını nasip etti. Bizler de bizden sonraki gelen nesile bu işi öğretip onların aynı sorumluluk içerisinde bu işi adapte edip öğretip bu ismi daha da ileri götürmeleri için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Peki Şirketinizin İhracat hedefleri nelerdir? İhracat hedefleri konusunda benim hedeflerim gerçekleşti. Biz işe başlarken şirketimizi 40milyon dolarlık şirket haline getirebilirsek biz görevimizi yapmış olurduk. Ama şuanda baktığımız zaman şunu gösteriyor. Bu konjektörün içerisinde bu işletmenin ihracatı 70 milyon doların üzerinde olması gerekiyor. Ancak şuan hedeflerimiz içerisine aldık. Gereken hazırlıkları yapıyoruz. Ordu sizin için ne ifade ediyor? Aslında ben çocuk yaştan beri Ordu halkının içerisindeyim. Uzun yıllardır da Ordu’da bulunan derneklerdi, başkanlıklarda ordu ile ilgili bütün sivil toplum kuruluşlarında görev aldı. Ben bu iş içerisinde süzmüş olduğum tecrübe şu bir kere Ordu ilinde yaşayan insan şunu bilmesi gerekiyor. Bu ilke kiracı olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Örneğin ben şimdi sanayiciyim buraya yerleşmişim ordu iline kira bedeldim olması gerekir. Bu kirayı nasıl ödeyeceksin sosyal yardımlaşmayla birlikte, sosyal paylaşımla beraber, sosyal etkinliklerle beraber insanlara cemiyete Ordu’ya ordunun lehine hizmetlere faydalı olarak hareket edeceksin. Be Ordu’da büyüm Ordu’nun içerisinde hiç ayrılmadım ve işyerimiz buradaysa 5-6 sokak arkada da mezarlığımız var. Gideceğimiz yerde belli, doğduğumuz yerde belli ordu için iyi olan her şeye her zaman biz varız. Ve de var olmak zorundayız. Eleman Sayınız nedir? Şuanda eleman sayımız 380 ila 400 kişi civarında biz Gürsoy gurubu olarak Ordu’ya ciddi bir katkımız oluyor. Tabiî ki gönül ister ki daha fazlası olsun ama bu tip kuruluşların Ordu için artması lazım ve en önemlisi şunu söylemek gerekir. Ordu’da ekonomisine sıcak para sağlayan insanlara biraz daha fazla değer verilmesi gerekmektedir. ORİŞAD hakkında düşünüyorsunuz? neler Ordu İş Adamları Derneği yönetim Kurulu arkadaşlarımızın birçoğunu tanıyorum hepsi arkadaşlarım hepside gayet samimiyet çerçevesinde olan arkadaşlar. Amaçları Ordu’nun gelişmesi için iyi düşünceler içerisinde olan genç arkadaşlarımızdır. Şirketinizin İhracat durumu nedir? İhracat noktası tabi ki günden güne iyiye gidiyor. Bizler bu bayrağı devraldığımızda iki kardeş 7 milyon dolar ihracat yapabiliyorduk. Bu şimdi 50 milyon dolardan aşağı düşmüyor senesine göre 70 – 80 milyon dolara kadar çıkıyor. Bizim ana prensiplerimizin içerisinde şu da var; karlılığı olmayan bir şeyin içerisinde olmanın çok da bir anlamı yok. Bugün baktığınız zaman insanlar çok büyük hacimle çalışabilir, ciroları olabilir ama karlılık oranı yoksa onun bence çok bir anlamı da yok. Dolayısıyla bizim hedeflerimiz içerisinde zaten şirketimizi 40 milyon dolara iki kardeş çekersek 49 KASİF, TÜRKİYE’Yİ DÜNYAYA TAŞIYOR KASİF Başkanlar Kurulu, Turhal Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TUSİAD) ev sahipliğinde Turhal’da yapıldı. TUSKON üyesi KASİF’e bağlı 27 derneğinin başkan ve yöneticilerinin katıldığı başkanlar kurulunda Tokat Ak Parti Milletvekili Dilek Yüksel, Turhal Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu, Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen, AK Parti Turhal İlçe Başkanı Orhan Koç da hazır bulundu. KASİF Başkanlar Kurulu’nda konuşan AK Parti Tokat Milletvekili Dilek Yüksel, TUSKON ve KASİF’in yapmış olduğu çalışmalardan dolayı minnettar olduklarını belirterek, ‘Dünya büyük bir köy haline geldi, böyle bir köyde burada bulunan işadamlarımızın Gana’da yatırım yapmış olması, Güney Afrika’da yatırım yapmış olması TUSKON’un başarısını gösteriyor. Türkiye için böylesine büyük bir hizmeti veren sizlere teşekkür etmek istiyorum’ dedi. 50 KASİF Başkanlar Kurulu toplantısının açış konuşmasını yapan KASİF Başkanı Osman Reis, KASİF olarak temel gayelerinin, Konfederasyonları TUSKON’un önderliğinde gerçekleştirdirkleri etkinliklerle, esnafın tüccar, sanayicilerin ise uluslar arası piyasalarda top koşturan birer oyunca haline gelmesine katkı sağlamak olduğunu söyleyerek, ‘İstanbul başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde dış ticaret köprüsü, iş formu gibi ikili iş görüşmelerine fırsat veren programlar düzenleyerek ihracatın gelişmesine katkı sağlıyoruz’ şeklinde konuştu. KASİF, Karadeniz’de ayak basılmadık yer bırakmadı KASİF’in 2013 yılının ilk 6 ayında adeta yoğun bir tempoda çalıştığını, henüz bir gün önce 250 öğrenciye girişimcilik sertifikası verdiğinin altını çizen Reis, federasyon olarak Sinop’tan Hopa’ya kadar Karadeniz’in ayak basılmadık noktası kalmadığını söyleyerek, ‘İşletmelerimizin yönetim ve organ- izasyon kapasitesini geliştirerek şirketlerin kurumsallaşmasına katkı sağlamak amacıyla, yılın ilk 6 ayında toplam 178 eğitim, seminer ve panel düzenleyerek bu etkinliklere 6574 kişinin katılması sağlanmıştır. Yine aynı dönem içinde 36 yurt dışı pazar araştırma gezisi, 37 da yurt içi iş gezisi düzenlenerek 675 işadamının bu gezilere katılarak yeni pazarlar hakkında bilgi sahibi olması sağlanmıştır. Ayrıca 6 aylık dönemde 8 adet proje yürüttü. Üyelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla İnşaat, Mobilya ve Gıda zirvelerini KARGİD’in ev sahipliğinde gerçekleştirdik’ diyerek KASİF’in faaliyetleri hakkında bilgi verdi.’ Ortaklık kültürünü iş dünyasına yerleştireceğiz Reis, dünyada , ticarî, siyasî, kültürel vb. alanlarda, süratle büyük ölçekli olmanın geçerli olduğu bir döneme doğru kayma olduğunun altını çizerek, ‘Bunun sonucunda da küçük işletmeler hızla yok olmakta, büyük işletmeler ise varlıklarını sürdürmektedirler. Böyle bir ortam- da işletmelerin rekabet edebilmeleri için güçlerini bir araya getirerek işbirliklerine gitmeleri zorunlu hale gelmiştir. Günümüzde ticarî hayatla iştigal eden her müteşebbis, küçük küçük işletmelerle yarınlara yürünemeyeceğinin farkındadır. Ancak, geçmişte başarısızlıkla sonuçlanan işbirliği örneklerinden dolayı korku içindedir. Bu korkuyu yenmek, geçmişte yapılan hatalardan ders alarak sürdürülebilir bir ortaklık yapmak için, Sinop’tan Artvin’e, Turhal’dan Gümüşhane’ye kadar bölgemizin 20 ayrı noktasında “Ortaklık, İşbirliği ve Güçbirliği” konulu konferanslar düzenledik. Konferans notlarını “Ortaklık Bir İhtiyaçtır” adında kitap haline getirerek daha geniş kitlelere ulaşmaya çalıştık. Bu çalışmalarımız, sağlıklı, akla, mantığa ve en önemlisi de sözleşmeye dayalı ortaklıkların kurulmasına kadar artarak devam edecektir’ dedi. Turhal Kaymakamı Yunus Fatih Kadiroğlu da yaptığı konuşmada KASİF’li başkanlara Turhal hakkından bilgiler vererek, ‘Turhal 1930’lu yıllarda 4bin nüfuslu bir kasaba iken , şeker fabrikasının kurulmasıyla beraber merkez nüfusu 80 binlere kadar yükselmiş, daha sonra şeker fabrikasının kan kaybetmesiyle beraber nüfus kaybetmiş bir ilçemizdir. Şu anda merkez nüfusu 64 bin civarındadır, belde ve köylerle birlikte nüfusu 100 bine yaklaşan bir ilçedir. İlçemiz tarım ve hayvancılık yoğun olarak yapılıyor. Şeker fabrikasının haricinde de organize sanayimizde özellikle mermer sanayi, elektrik sanayi yavaş yavaş gelişme gösteriyor’ şeklinde konuştu. TUSKON dünyanın en büyük iş dünyası kuruluşu oldu Toplantı da konuşan Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen de yaptığı konuşma da, TUSKON’un Türkiye’nin ve dünyanın en önemli iş dünyası kuruluşu olduğunu ve Dünyayı Türkiye’ye, Türkiye’yi dünyayı taşıdığı ifade etti. Turhal’ın en büyük sorunun işsizlik olduğunu söyleyen Gözen, ‘ Turhal sanayiye alışık olan bir ilçe şeker fabrikasından dolayı sanayiye alışkın bir ilçe ama zamanla ihmal edilmiş, şeker fabrikasından sonra tekrar bir sanayi kuruluşu yapılmamış. Artık bu yetmiyor nüfus hızla büyüyor. Onun Turhal’ın yatırımlara ihtiyacı var. Bizde belediye olarak Turhal’a yatırım yapacak herkese elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz. İlçemizde tekstil ve mermer sanayi yatırımları gelişiyor. Tarımsal sanayi alanında da yatırımlar yapılabilir. Bölgemiz uzmanlar tarafından küresel ısınmadan en az etkilenecek bölgeler arasında gösteriliyor. Onun için bölgemizde tarımsal sanayi konusunda yatırımlar yapılabilir’ diye konuştu. Turhal Sanayici ve İşadamları Derneği (TUSİAD) Başkanı Sami Dinler de toplantı da yaptığı konuşma da TUSİAD olarak bir taraftan paneller ve seminerler düzenleyerek iş dünyasının bilgi dağarcığının gelişmesine katkı sağlamaya, diğer taraftan da yurt dışına geziler düzenleyerek girişimcilerin dış ticaret kapasitesinin yükseltilmesine çalıştıklarına değinerek, ‘Bütün derdimiz, işletmelerimizin verimliliğini ve rekabet gücünü artırmak, Turhal’ın işsizliğinin azaltılmasına katkı sağlamaktır. Bu amaç çerçevesinde TUSİAD olarak, ilçemizdeki kamu kurumları, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde çalışmaya özellikle önem vermekteyiz’ dedi. KASİF’TEN KENDİ İŞİNİ KURMAK İSTEYENLERE FIRSAT Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen ve Karadeniz Sanayicileri ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) tarafından yürütülen ‘KASİF Gençlerin Girişimcilik ve Geleceklerini Destekleme Projesi’ kapsamında Temmuz ve Ağustos ayları arasında Samsun’da girişimcilik eğitimleri düzenlenecek. Girişimcilik eğitimlerinden 18-30 yaş arası kendi işini kurmak isteyen ve bir iş fikri olan 180 genç yararlanabilecek. Temmuz ve Ağustos aylarında Samsun’da açılacak girişimcilik eğitimleriyle 180 kişiye kurs vereceklerini söyleyen Proje Koordinatörü Eren Kaya “Bir iş fikri olan, kendi işini kurmak isteyen, 18-30 yaş arası gençler girişimcilik kurslarına katılabilirler. Kursları ücretsiz olarak düzenliyoruz. Benim de bir iş fikrim var ben de kendi işimi kurmak istiyorum diyen gençlerin bu fırsatı kaçırmamaları gerekiyor ” dedi. Gençler bu fırsatı kaçırmayın Girişimcilik eğitimlerine başvurmak isteyen adayların 4 Temmuz tarihine kadar www.kasifgirisimcilikakademisi.com adresinden başvurularını yapmaları gerektiğini sözlerine ekleyen Eren Kaya, “Girişimcilik eğitimlerini başarıyla tamamlayanlar bir işyeri kurmaları halinde KOSGEB’den 30 bin TL hibe, 70 bin TL sıfır faizli kredi olmak toplam 100 bin TL destek almaya hakkı kazanacaklar” şeklinde konuştu. Türk insanının girişimci bilindiğini ama Türkiye’deki girişimcilik oranının maalesef düşük olduğunu söylen Kaya,” Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan girişimcileridir. Biz de federasyon olarak genç girişimci adaylarına büyük önem veriyoruz. Hedefimiz piyasaya donanımlı yeni girişimcileri kazandırmak. İş planı hazırlamasını bilen, fizibilite çalışması yapabilen nitelikli girişimci oranını ne kadar arttırabilirsek o ölçüde hızlı kalkınırız” şeklinde konuştu. 51 “Herkesin kaliteli ürünü kullanma hakkı vardır” Yaşa Grup 2010 yılında 2000 m2 alan içerisinde Tuzla Orhanlı tesislerinde faaliyete başlamıştır. Şirketin ana faaliyet alanları; dekorasyon, yalıtım ve ambalaj ürünlerinin EPs ve XPS strafordan üreten bir kuruluştur. YAŞA Grup PORPOİNT markası ile Dış Çephe ve İç Çephe ürünleri ile pazarda yer edinmiştir. Porpoint ürünlerinin yüzeyinde kullanılan sıva porpointe özel formülize edilmiş akrilik sıvadır. Ürün Özellikleri; Porpoint dış çephe elemanları üzerindeki sıva çatlamaz ve her türlü mevsim koşullarına dayanıklıdır. Hafifliğinden dolayı binaya yük getirmez ve uygulaması kolaydır. Elastik yapısından dolayı deprem ve bina esnemelerinde çatlama meydana gelmez. Havada oluşabilecek asitlenmelere karşı dirençlidir. Benzer malzemelere göre hesaplıdır. Özel Kesim Strafor ve paketleme alanında da farklı çözümler üreterek straforu şekillendirip müşterilerine farklı altarnatifler sunmaya devam etmektedir. “Herkesin kaliteli ürünü kullanma hakkı vardır” cümlesini misyonunu kabul eden ve “ Kaliteden ödün vermeden en güzel, en kullanışlı ürünleri kullanıma sunmak” vizyonunu benimseyerek sektörde yerini almıştır. Yaşa Grup Porpoint Dış Çephe Ürünleri; Dış cephede; söve, yalıtım ve dekorasyon amaçlı dış cephe kaplama plakaları, sütunlar, payadalar, denizlik ve kat silmeleri üretmekte olup mimari projelere özel üretimlerde yapmaktadır. Porpoint dış cephe ürünlerinin eps ve xps strafordan üretimleri mevcuttur. 52 53 TÜRKMENİSTAN’DA İNŞAAT İLE PEKÇOK SEKTÖRE KAPI ARALANDI Türk müteahhitlik firmalarının büyük projelere imza attığı Türkmenistan’da, tarımdan tekstile kadar pek çok farklı alanda iş yapmak mümkün. Türkmenistan, Asya’nın en istikrarlı büyüyen ekonomilerin den birisi. Dünyadaki ekonomik krizlere rağmen kalkınma programlarına uygun bir şekilde yatırımlarına devam ediyor. Bu yatırımlarda da en çok payı Türk müteahhitlik firmaları alıyor. Geçtiğimiz yıl Türk müteahhitlik sektörü Türkmenistan’da 4.9 milyar dolarlık iş aldı. Bu yılın ilk yarısında ise bu rakam 5 milyar dolara ulaştı. 2013 yılının toplam kontrat bedellerinin 8 milyar doları aşması bekleniyor. Bu rekor kontratlar, Türkmenistan’ı iki yıldır müteahhitlik alanında dünyada en yüksek iş yapılan ülke konumuna getirdi. Türk müteahhitlerin aldıkları projeleri söz verdikleri şekilde yapmaları, Türkmenistan’da Türk işinsanlarına olan güveni artırdı. Bu sayede inşaat dışında farklı sektörlerde de Türkmenistan’da iş yapmak mümkün hale geldi. Türkmenistan’daki en büyük iş alanının halen inşaat sektörü olduğunu söyleyen DEİK TürkTürkmen İş Konseyi Eş Başkanı Sefa Gömdeniz, her türlü inşaat malzemelerine Türkmenistan’da ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bununla beraber enerji, tekstil, 54 kimya, petrokimya ve sağlık sektörlerinde de yatırım fırsatları olduğunu ifade eden Gömdeniz, “İhraç edilecek ürünler arasında, yine başta inşaat malzemeleri olmak üzere, gıda, kimyevi madde, tekstil, iş makineleri, sanayi makineleri, tarım makineleri, elektrik malzeme ve ekipmanları, petrol ve gazla ilgili malzeme ve ekipmanları sıralayabiliriz” dedi. ‘Türkmen firmalarla bağlantı kurulmalı’ Türkmenistan’da artık ciddi bir yerli sermaye oluştuğunu anlatan Gömdeniz, ticaretin büyük çoğunluğunun ve orta çaplı inşaat işlerinin artık Türkmen firmaları tarafından yapıldığını kaydetti. Gömdeniz, sözlerine şöyle devam etti: “Bazı Türkmen firmaları ise büyük inşaat isleri yapmaya başlamış olup bünyelerinde uzman Türk mühendisleri çalıştırıyorlar. Türk firmaları ancak uzmanlık gerektiren işlerde başarılı olabilir ve bu projelerini gerçekleştirmek için uğraşmalıdır. Yeni firmaların katılması ise çok zor olup mevcut Türk veya Türkmen firmalarıyla bağlantı kurulmalıdır. Firmalarımız göndereceği elemanlara çok dikkat etmeli. Türkmen örf ve ananelerine uygun olanları seçmelidir. Ankara ve İstanbul’daki Türkmenistan diplomatik misyonu, Türkmenistan’daki Türk Büyükelçiliği, ticaret müşavirliği, Tika, Ziraat Bankası ve Türkmen ortaklığı olan Türkmen Türk Ticaret Bankası, DEİK ile temasa geçilerek bilgi alınmalı ve yine iş yapan Türk firmalarının deneyimlerinden yararlanılmalıdır. Türkmenistan’daki Türk sergileri ile yerel sergilere katılmakta da büyük fayda sağlamaktadır. En az bir yıl iş alınamayacağını düşünerek 2-3 yıllık bütçeyle planlama yapılmalıdır.” Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguly Berdimuhammedow’un ülkenin kalkınmasında önemli bir paya sahip olduğunu vurgulayan Gömdeniz, “Berdimuhammedow dinamik, enerjik ve vizyoner yapısıyla Türkmenistan’da gerçekleştirdiği dev eserlerle ülkesini dünya çapında tanınır duruma getirmiştir. Türkmenistan çeşitli alanlarda Guiness Rekorlar Kitabı’na girmiş yine uluslararası saygın kurumlar tarafından tasarım ödülleri almıştır. 2017 yılında Asya Olimpiyatları’nın Aşkabat’ta yapılacak olması Aşkabat ve diğer şehirleri birer şantiye haline getirmiş olup, spor merkezleri, oteller, kültür merkezleri, müzeler, hastaneler, konutlar ve alışveriş merkezlerinin sayıları hızla artmaktadır. Havalimanları, deniz limanı, otoyol ve demiryolları, atık su ve temiz su arıtma tesisleri, enerji nakil hatları, doğalgaz çevrim santralleri hızla inşa edilmektedir. İşadamları olarak kendisine büyük saygı duyduğumuz Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Gurbanguly Berdimuhammedow, Türk firma ve insanına çok güvenerek büyük projeleri ihale etmiş, bizler de bu güvene layık olmak ve Türkmenistan ekonomisine yeni tesisler kazandırmak için elimizden gelen tüm gayretleri göstermekteyiz” diye konuştu. HAZIR GİYİMCİ TEŞVİKLE EN ÇOK 5. BÖLGE’YE GİTTİ Haziran 2012’den Mayıs 2013’e kadar geçen 11 ayda 162 yatırım teşvik belgesinin toplam 400 milyon TL’lik yatırım için alındığı hazır giyim sektöründe aslan payı 93 milyon TL ile 5. Bölge’nin oldu. Yeni yatırım teşvikleri döneminde alınan teşviklerin bölgeler itibariyle dağılımında 6. Bölge 69 adet ile en çok yatırım yapılan bölge oldu. Bölge, 90.3 milyon TL ile toplam yatırım çekerken toplam yatırım içindeki payı da yüzde 22.6 olarak gerçekleşti. Hazır giyim sektöründe 2010 yılında 416.1 ve 2011 yılında ise 389 milyon TL yatırım teşviki alınmıştı. Sektörde Hazıran 2012 ile Mayıs 2013 arasında alınan yatırım teşviki toplam 400 milyon TL olarak gerçekleşti. Sektör temsilcileri söz konusu tutarı, toplam 162 yatırım için kullanacaklarını bildirdiler. 6. Bölge’de geçtiğimiz yıldan bu yılın mayıs ayına kadar yapılan 69 adet yatırımın 39’unu bölge yatırımcıları, 19’sini İstanbullu yatırımcılar gerçekleştirdi. 5. Bölge 93 milyon TL ile en çok yatırım teşviki alınan bölge olurken, 4. Bölge’de 79 milyon TL ve 1. Bölge’de 72.3 milyon TL yatırım teşviki alındı. Yeni yatırım teşvik döneminde 162 yatırım teşvik belgesinin 82’sini İstanbul merkezli firmalar gerçekleştirdi. 6. Bölge’ye 69 şirket gitti Yeni Teşvik Kanunu’nun çıktığı 2012 Haziran ayından Mayıs 2013’e kadar 69 şirket 6. Bölge için yatırım teşvik belgesi aldı. Söz konusu yatırımların toplam değeri 90.3 milyon TL iken sağladığı istihdam ise 9 bin 51 olarak gerçekleşti. 6. Bölge için teşvik belgesi alan şirketler ve teşvik aldıkları aylar şöyle sıralandı: Haziranda Şinda Tekstil ve Kübrateks, temmuzda Leya Tekstil, Vuslatlar Tekstil, Soymen Tekstil, Nujen Tekstil ve Meye Tekstil, ağustos ayında Emrullah Azun Tekstil, Lokman Demir Tekstil, Eyyup Kaya, Akaydın Tekstil ve Hamzalar Tekstil, eylülde Tinda Tekstil, İhyal Tekstil, FG Tekstil, Nuryapı Ticaret ve Rover Tekstil, ekim ayında Yegin Tekstil, Hermera Tekstil, Karahan Tekstil, Okay Deri Kürt Tekstil ve DYS Giyim Sanayi, kasımda Biesseci Tekstil, Batman Grup Tekstil, Alp Tekstil, Binsu Ticaret, Muhittin Özlük, Rual Tekstil, Siliva Tekstil, Ceykep Tekstil, Öz Özkanlar Tekstil ve Beşiri Tekstil, aralıkta Aydar Başar Tekstil, Hanifi Kutay, Med Tekstil, Messi Konfeksiyon, ERG Giyim Sanayi, Akdoğu Tekstil, ocak ayında Baykan Denim Tekstil, Nergiz Tekstil, Çiçek Kardeşler Tekstil, Tatvan Giyim, TR Denim Giyim, Baran Grup Tekstil ve Alican Tekstil, şubat ayında Özak Tekstil, ByMate Tekstil ve Doğukan Tekstil, mart ayında Kover Tekstil, Everets Mağazacılık Tekstil, Azya Tekstil, Midyat Denim Tekstil ve Barco Tekstil, nisan ayında Sason-Grup Tekstil, Vuslatlar Tesktil, Razzi Tekstil, FG Tekstil, Mardoba Tekstil, BBZ Tekstil, Büyük Ortadoğu Tekstil, Mızıroğlu Tekstil, ve mayıs ayında ise Yaşar Keleş-Miraç Tekstil, Doğuiş Tekstil, Derizmin Tekstil, Beşiri Tesktil, Güneri Tekstil, Uslu Grup Tekstil, Arif Toprak Tekstil.” 55 MÜTEAHHİTLER, TEMMUZDA 2,3 MİLYAR DOLARLIK PROJE ÜSTLENDİ Bakan Çağlayan, Türk müteahhitlik sektörünün Temmuz ayında 2,3 milyar dolar bedelli 40 proje üstlendiğini kaydetti. Çağlayan, yazılı açıklamasında, müteahhitlik sektörünün dünyayı inşa etmeye devam ettiğini ifade etti. Temmuz ayında 27 ülkede 2,3 milyar dolar değerinde 40 proje üstlenildiğini belirten Çağlayan, üstlenilen yeni projeler arasında Türkmenistan’da 545 milyon dolarlık 2 enerji santrali, Arnavutluk’ta 256 milyon dolarlık 2 HES projesi, Kazakistan’da 370 milyon dolarlık konut projesi, Azerbaycan ve Kazakistan’da toplam 217 milyon dolarlık 3 yol projesinin öne çıktığını bildirdi. Müteahhitlik sektörünün gösterdiği performansla dolu dizgin yolunda devam ettiğinin altını çizen Çağlayan, 2013 yılı Ocak-Temmuz döneminde yurtdışında üstlenilen 154 projenin tutarının 14 milyar dolara dayandığını kaydetti. Türkmenistan ilk sırada Bu yılın ilk 7 ayında müteahhitlik sektörünün en fazla proje üstlendiği ülkelerin başında Türkmenistan’ın geldiğini belirten Çağlayan, şu bilgileri verdi: “Türkmenistan’da yılın 7 ayında üstlenilen 33 projenin toplam bedeli 5,6 milyar dolara ulaştı. Türkmenistan’ı 1,4 milyar dolarlık 19 projeyle Rusya Federasyonu, 56 1,4 milyar dolarlık 5 projeyle Azerbaycan, 1,3 milyar dolar tutarında 9 projeyle Kazakistan ve 1 milyar dolar tutarında 31 proje ile Irak takip ediyor. Temmuz ayında üstlenilen projelerle birlikte, Türk firmalarının bugüne kadar yurtdışında üstlendiği 7 bin 181 projenin değeri de 253 milyar dolar oldu. Bunun çok büyük bölümünün 2002 sonrasında alındığını da altını çizerek vurgulamak istiyorum. Müteahhitlik sektörünün Temmuz ayında üstlendiği 40 projenin toplam bedeli 2.3 milyar dolar. Bu rakam 2001 yılında üstlenilen 110 projenin toplam bedeline neredeyse eşit. 2001 yılında üstlenilen 110 projenin toplam bedeli 2,4 milyar dolar. 2002 yılında üstlenilen 131 projenin toplam bedeli 2.5 milyar dolar. 1 ayda üstlenilen projelerin toplam bedeli, 2001 ve 2002 yıllarında üstlenilen projelerin toplam bedeline yakın. “ Proje bedelleri 2001 yılına göre 6 kat arttı Çağlayan, aynı şekilde, Ocak-Temmuz döneminde üstlenilen projelerin toplam bedelinin de 2001 yılına göre 6 kat fazla olduğunu bildirdi. Bakan Çağlayan, sektörde 1972 yılından 2002 yılına kadar geçen 30 yılda tüm dünyada toplam 44 milyar dolarlık iş alınabildiğini, AK Parti hükümetinin işbaşına geldiği 2002 sonundan bugüne kadar geçen 10 yılda ise geçmiş 30 yılın tam 7 katı olan 209 milyar dolarlık iş alındığını kaydetti. Bunun, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun gayretleri ve destekleri sonucu müteahhitlik sektörünün bir başarısı olduğunu ifade eden Çağlayan, “Türk müteahhitlik sektörü her geçen gün başarılarına başarı katıyor. Ortalama proje bedelleri de bunu net bir şekilde gösteriyor. 2002 yılında ortalama proje bedeli 22 milyon 305 bin dolar civarındayken, 2012 yılında 59 milyon dolar civarında. 2013 yılının ilk 7 ayında üstlenilen projelerde ortalama proje bedeli 90 milyon dolar civarında. Durmak yok, dünyayı inşa etmeye devam” dedi. Hizmet ihracatında hedef 48 milyar dolar Bakan Çağlayan, 2012’de 43,5 milyar dolar olan hizmet ihracatının içinde turizm ön planda olsa da taşımacılık, inşaat ve finansal hizmetlerin de önemli kalemler arasında yer aldığını ifade etti. Hizmet ihracatında bu yıl 48 milyar doları aşmayı hedeflediklerini belirten Çağlayan, şu değerlendirmede bulundu: “Bakanlık olarak müteahhitlik sektörümüzün yurtdışında daha fazla proje üstlenmesini temin etmek ve başka ülkelerin firmalarıyla ortak iş yapmalarını teşvik etmek için bir dizi etkinlik gerçekleştiriyoruz. Bunlardan ilki 2012 yılında gerçekleştirdiğimiz Irak pazarında Türk-Japon firmalarının işbirliği olanaklarının masaya yatırıldığı forumdu. Bu forumun ikincisini bu Ağustos ayının sonlarına doğru Kore ile gerçekleştireceğiz. Forumda hedef pazarlar olarak Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan belirlenmiş bulunmakta. İnanıyorum ki, bu toplantıdan Türk-Kore firmaları arasında bu ülkelere yönelik olarak işbirlikleri ortaya çıkacak, müteahhitlik sektörümüz yeni projelere imza atacaktır.” ‘MÜŞTERİLER SİZİ TERK ETMEDEN SİZ ALIŞKANLIKLARINIZI TERK EDİN’ ŞİKAYETLERİ DİKKATE ALIN KASİF, Kelkit Sanayici ve İşadamları Derneği (KESİAD), Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası ve Kelkit Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın ortaklaşa düzenlediği ‘Müşteri Şikayetleri ve İtirazlarını Fırsata Çevirme Teknikleri ’ konulu konferans Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde düzenlendi. Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) Genel Sekreteri Yaşar Bıyıklı’nın konuşmacı olduğu konferansı Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cafer Hırık, Kelkit Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İbrahim Bingöl , çok sayıda esnaf, tüccar, işadamı ve çalışan dinledi. Konferansı dinlemeye gelen esnaf ve işadamlarını uyaran Bıyıklı, “Dünya hızlı bir değişimden geçiyor. Hepiniz bu değişime ayak uydurmalısınız. İnsanın en büyük düşmanı alışkanlıklarıdır. Eski ticari alışkanlılarınızı değiştirmediğiniz zaman müşteriler sizi değiştirecektir. Müşteriler sizi değiştirmeden siz alışkanlıklarınızı terk edin” diye konuştu. Her şikayetin, müşteri tarafından işletme sahibine verilen bir armağan olduğunu ifade eden Bıyıklı sözlerini şöyle sürdürdü: “Şikayet ile müşteri, işletmenizde ne gibi bir sorun olduğunu ve bu sorunu nasıl düzelteceğiniz hakkında, parayla bile atın alamayacağınız bilgileri size sunar. Şikâyetler size, müşteriyi mutlu etme şansı verir. Şikâyetler ağrı gibidir. İşletmenizde bir şeylerin ters ittiğinin haberini verir. Şikâyetler sayesinde mal ve hizmet sisteminiz aksaklıklardan kurtularak kusursuzlaşır ve güçlenir. Bu nedenle akıllı tacirler; üşterilerini daha başka şikâyetlerini söylemeleri için cesaretlendirir. Şikâyet kanallarını sürekli açık tutan işletmeler daima gelişir ve büyür.” KASİF Genel Sekreteri Yaşar Bıyıklı da konferansa katılanlara müşteri memnuniyeti, müşterilerle satıcılar arasında olması gereken diyalogların öneminden bahsetti. Müşterilerin eskiden velinimet, sonra kral, şimdi ise işletmelerin kar ortağı konumunda olduğunun altını çizen Bıyıklı, “ Bugün gerek işletmelerin ihtiyaç duyduğu, gerekse müşterilerin muhatap olmak istediği satış temsilcisi, sıradan bir satış temsilcisinden ziyade birer “kârlılık uzmanı” ve “satış danışmanı” niteliğindedir. İşletmelerin mevcut müşterileri elde tutması, ardından da rakiplerin boşalttığı alanı doldurmaya öncelik vermesi gerekiyor. Bu dönemde en önemli işimiz hiç kuşkusuz müşteri potansiyelini korumaktır. Çünkü var olan müşteriyi korumak yenisini kazanmaktan 5 kat daha kârlı. Mevcut müşterilerinizle iletişim halinde olmaya, onların beklentilerine cevap vermeye ve aynı zamanda müşteri portföyünüzü genişletmeye çalışmalısınız” diye konuştu. HZ. PAYGAMBER’DEN (SAV) TÜCCARLARA MÜJDE “Doğru sözlü, dürüst ve güvenilir tâcir (tüccar), kıyamet günü nebîler, sıddîklar ve şehitlerle beraber haşrolur.” Gençliğinde ticaretle meşgul olan Peygamber Efendimizin (sav) aynı zamanda tüccarların piri, önderi ve lideri olarak kabul edildiğini söyleyen Bıyıklı, peygamberimizin ‘Doğru sözlü, dürüst ve güvenilir tâcir (tüccar), kıyamet günü nebîler, sıddîklar ve şehitlerle beraber haşrolur.’ Hadisi şerifi ile, doğru sözlü, dürüst ve güvenilir Müslüman tüccarlara kıyamet gününde şehitlerle, sıddıklarla beraber olma gibi çok yüksek bir mertebeyi müjdelediğini söyleyerek “Alın Efendimizin bu müjdesini çerçeveleyin işyerinizin, evinizin ama önce kalbinizin en güzel yerine asın” dedi. 57 2800 İŞADAMI TUSKON KÖPRÜSÜNDE BULUŞTU BAŞBAKANIMIZ SAYIN R. TAYYİP ERDOĞAN’IN KATILIMIYLA KIRGIZİSTAN HEYETİ DÜZENLENDİ Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi ziyareti ile eş zamanlı olarak, Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) işbirliğiyle 9-10 Nisan 2013 tarihlerinde, Kırgızistan Ticaret ve Müteahhitlik Heyeti programı gerçekleştirdi. Heyete Türkiye’den 100 şirket iştirak etti. İki ülke Ekonomi bakanları ve Başbakanlarının konuşma yaptığı “ Kırgızistan – Türkiye iş forumu ” programına Türk ve Kırgız toplam 400 işadamı katıldı. TUSKON’un T.C Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda ve Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) ve İhracatçı Birliklerinin desteğiyle inşaat, inşaat malzemeleri, iş makineleri ve mobilya sektörlerine yönelik düzenlediği Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013 programı tamamlandı. Program, toplam 130 ülkeden 1.428 ve Türkiye’den ise 1.500’i aşkın iş insanının katılımı ile İDTM İstanbul Fuar Merkezi 9. ve 10. Salonlarda, 19-20 Haziran 2013 tarihlerinde düzenlendi. Bu yılki organizasyon kapsamında her Ticaret Köprüsü organizasyonunda olduğu gibi yabancı katılımcılar, ilk iki gün İstanbul ve yakın çevresinde turistik gezilerin yanı sıra, sanayi bölgesi ve üretim tesislere geziler düzenlediler.. Türkiye Dünya Ticaret Köprüsü 2013 programının gala yemeği tüm yabancı katılımcıların iştirakiyle 18Haziran 2013 Salı akşamı İstanbul WOW Kongre Merkezi’nde düzenlendi. 19Haziran 2013 Çarşamba günü yabancı katılımcılar fuar alanında 112 Türk ihracatçısının stantlarını ziyaret ederek; ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdiler. 20 Haziran 58 2013 Perşembe günü ise yabancı katılımcılarla Türkiye’den katılacak 1500’ün üzerinde işadamı arasında ikili iş görüşmesi organize edildi. Zirve açılışına katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bu organizasyonun artık bir dünya markası olduğunu söyledi. Bakan Çağlayan, “TUSKON Başkanı Rızanur Bey ile bunun patentini almalıyız. Çünkü bu artık bir Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü meselesi değil, dünya ticaret köprüsü olma noktasına geldi.” dedi. Ayrıca “Böylesi geniş bir köprü küresel krize karşı meydan okumadır.” ifadesini kullandı. Çoğu katılımcının Türkiye ile ticaret yapmak üzere ilk kez geldiğini vurgulayan Çağlayan, Afrika’dan Cape Verde, Seyşeller, Gine Bissau, Botswana ve Cibuti, Latin Amerika’dan Venezuela ve Panama’nın ilk kez katıldığını aktardı. Bu yıl inşaat malzemeleri, müteahhitlik ve mobilya temalarının işleneceği zirve kapsamında 20 binin üzerinde ikili iş görüşmesi yapılacak. Bugün sona erecek görüşmelerin ardından yabancı işadamları 40’tan fazla Anadolu şehrinde temaslarını sürdürecek. TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise, İstanbul’da bir bir iptal edilen kongre ve konferansların aksine bu organizasyona katılımın tahminlerin üzerinde gerçekleştiğini açıkladı. Bir gazetecinin “Gezi eylemleri sizi zorda bıraktı mı?” sorusuna Rızanur Meral şu cevabı verdi: “Biz 1.200 işadamı katılacak diyorduk. Bunun için plan program hazırladık. Fakat yurtdışından katılım 1.428 işadamı olarak gerçekleşti. Ve buraya gelen işadamlarının hepsi uçak biletlerinden kalacak yer masrafına kadar her şeyi kendi cebinden karşılıyor.” Meral ayrıca, her sene daha önce Türkiye’ye hiç gelmemiş işadamlarını getirmeye çalıştıklarını kaydetti Bu yılki programı bir düğün gibi yaptıklarını ifade eden Meral, “Buraya gelenlerin hepsi mal almak için geldi.” ifadesini kullandı. Rızanur Meral, ticaret köprüsü ile oluşacak hacmi söylemek için erken olduğunu belirtirken, bu organizasyonun sadece turizme katkısının 10 milyon dolar olarak hesaplandığını ifade etti. Meral, 20 binden fazla iş görüşmesinde Türkiye ekonomisinin kazanacağını vurguladı. İş Forumu öncesi Türkiye’den 70 Kırgızistan’dan 250 şirket arasında inşaat, inşaat malzemeleri, tekstil, hazır giyim, Tarım, tarım makineleri, tarım ürünleri, gıda, enerji, telekomünikasyon, bankacılık, hava yolları, maden ve maden işleme sektörlerinde 1100 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca iş formunda resmi heyet huzurunda TUSKON ve Kırgızistan Ticaret Odası arasında işbirliği anlaşması imzalandı. MOĞOLİSTAN TİCARET VE YATIRIM HEYETİ TUSKON organizasyonuyla 1521 Mart 2013 tarihlerinde Moğolistan’ın başkenti Ulanbatar’a düzenlenen Ticaret ve Yatırım Heyeti çerçevesinde Türkiye’den 10 firma, Moğolistan’daki resmi kurumlar ve özel sektördeki firmalar ile görüşmeler yapma imkânı buldular. Türkiyeli işadamları Moğolistan’ın ekonomik durumu ve ülkedeki potansiyel işler hakkında da çeşitli bilgiler edindiler. İkili görüşmelere 50 den fazla Moğol işadamı katıldı. Türkiyeli işadamlarımız bu görüşmelerde yol ve konut inşaatı, lojistik, ısı sistemleri, enerji, gıda, sağlık, bilişim, mimarlık ve mühendislik sektörlerinde birçok iş anlaşmasına imza attılar. Moğolistan Ulusal Ticaret ve Sanayi Odası yetkililerinden Moğolistan’daki iş imkânları hakkında bilgi alındı, bazı üyeleri ile de ikili iş görüşmeleri yapıldı. İnşaat ile alakalı şirketlerin stant açtığı “MİSHEL EXPO CENTER” adli fuar heyetimize katılan işadamlarımızla gezildi. Fuarda yurtdışından Moğolistan’a getirilen malzemeler ve yeni inşaat projelerinin detayları hakkında yerli ve yabancı firmalardan bilgi alındı. Ulanbatar Yatırım ve Planlama Başkanlığı yetkilileri Ulanbatar’daki kentsel projelerden ve şehir yapısından bahsettiler. Potansiyel iş imkânları hakkında sunum yapıldı. Toplantıda soru ve cevaplar ile projeler masaya yatırıldı. BASIC Moğolistanlı İşadamları Derneği’nde Moğolistan hakkındaki genel tanıtım programına katılım sağlandı. Program çerçevesinde BASIC üyesi işadamları ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi. 59 Kanser hastaları artık il dışına çıkmayacak Ordu’da yaklaşık 1,5 ay önce açılan Onkoloji Merkezi Ordu ve Giresunlu hastalara Radyoterapi hizmeti vermeye başladı. Uzman doktorlardan oluşan ekiple hizmet ettiklerini söyleyen Doktor Ramazan Aksu, “Ordu ve Giresun’da Kanser hastalarını tedavi edecek Onkoloji merkezi yoktu. Biz de uzman ekiplerden oluşan arkadaşlarla bir araya gelerek Onkoloji Merkezi açtık. Artık Ordu ve Giresunlu hastalar tedavi olmak için uzak illere gitmek zorunda kalmayacak ” dedi. tedaviye başlayabiliyoruz. Hastaları alışageldikleri mahallelerinden, şehirlerinden uzaklaştırmadan, onları strese sokmadan kendi alışkanlıkları içinde tedavi etme şansımız oluyor.” diye konuştu. Terapi 15 dakika sürüyor… Uzman Doktor Aksu “Hastalarımızın günlük tedavileri yaklaşık 15 dakika sürmektedir. Hastaya randevu verdikten sonra hastanın cihaza bağlanması ve tedavi edilme- si ortalama olarak 15 dakikayı bulmaktadır. Hasta geriye kalan zamanını kendi evinde, kendi bahçesinde sevdikleri ile birlikte geçirme şansı bulmaktadır. Hastanede yatıp hastanenin olumsuz koşulları ile karşılaşmamaktadır.” dedi. Uzman Doktor Ramazan Aksu “Radyoterapi Ordu ve Giresun’da olmayan bir tedavi seçeneğiydi. Daha önce kanser hastalarımız bu tedaviyi almak için ya Samsun’a ya da Trabzon’a gitmek zorunda kalıyorlardı. Ama 1,5 aydan bu yana hastalarımız artık Ordu ve Giresun merkezde, kendi evlerinde ve mahallelerinde çok rahat bir şekilde tedavi ediliyorlar. Kanser hastalarının tedavi süreci çok zahmetli ve sıkıntılı. Bu hastalar büyükşehirlerde uzun süren randevu süreçleri ile karşılaşabiliyorlardı. Biz ise hastaların bize başvurduğu günden itibaren, 1-2 gün içerisinde 60 61 FRANSA HEYETİ TUSKON ZİYARETİ Aralarında Akademisyen ve İşadamlarının da yer aldığı Fransa heyeti Tuskon’un konuğu oldu. 11 Mayıs 2013 Cumartesi günü merkez ofiste ağırlanan heyete, TUSKON Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Kısacık başkanlık etti. Konuk delegasyona TUSKON hakkında detaylı bilgi verilirken bugüne kadar TUSKON’un gerçekleştirdiği programlar ve organizasyonlar anlatıldı. TÜRKİYE – BAVYERA YATIRIM FIRSATLARI FORUMUNU DÜZENLENDİ KAİSERSLAUTERN ŞEHRİ BELEDİYE BAŞKANININ TUSKON ZİYARETİ Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Kaiserslautern Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Klaus Weichel ve beraberindeki heyeti 1 Mayıs 2013 Çarşamba günü TUSKON merkez binasında ağırladı. TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral tarafından heyete TUSKON hakkında bilgiler verilirken Türkiye ile Almanya arasında bugüne kadar gerçekleştirilmiş programlar hakkında bilgiler verildi. Kaiserslautern Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Klaus Weichel ve beraberindeki heyet TUSKON üyelerini özellikle genç girişimcileri Kaiserslautern’a yatırım yapmaya davet ederken TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral TUSKON üyeleri arasında genç girişimciler olarak ciddi bir potansiyel olduğunu, üyelerimizi Kaiserslautern’e yönlendirme konusunda çalışmalar yapacaklarını ifade etti. Programın sonunda TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral tarafından Kaiserslautern Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Klaus Weichel’e hediye takdim edildi. 62 14 Mart 2013 tarihinde Türkiye’nin en yaygın iş dünyası sivil toplum kuruluşu Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Almanya İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (BUV) ile birlikte İstanbul’da “Türkiye – Bavyera Ticaret ve Yatırım Forumu” düzenledi. Forumda konuşan Bavyera Ekonomi Bakanı ve Eyalet Başbakan Yardımcısı Martin Zeil şuları kaydetti: “Türkiye bu bölgenin güç merkezi haline geldi. 2023 vizyonu ile Türkiye’nin çok büyük işler başardığını görüyoruz. Dünya ekonomik devlerinin ilk 10’u arasında yer alma hedefini görmek bizi çok mutlu ediyor. Türkiye’nin geleceğe odaklanma duygusundan biz de biraz kendimize pay çıkarsak iyi olur.” 2 bin Bavyeralı şirketin Türkiye ile temasları bulunduğunu anlatan Martin Zeil, “Bavyera Türk ilişkilerinin bu kadar güzel olması beni çok mutlu ediyor. İlişkilerin daha da iyi olması için çalışmak zorundayız’’ dedi. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Ba- kan Yardımcısı Mustafa Sever de bugün baktıklarında Türkiye’nin en büyük ticaret ortağının Almanya olduğunu belirtti. 2002 yılından bu yana Almanya’dan Türkiye’ye gelen doğrudan yatırım miktarının 5.5 milyar dolara ulaştığına işaret eden Sever, bu rakamlarla Almanya’nın Türkiye’de en fazla yatırım yapan 9. Ülke konumunda bulunduğunu, bunun daha üst sıralara çıkmasını ve Almanya’yı ilk 3 içinde görmeyi arzuladıklarını belirtti. Sever, müteahhitlik konusunda da Almanya’da ciddi fırsat olduğunu düşündüğünü kaydetti. Sever, “Önümüzdeki dönemde firmalar arasında hızla işbirliği mekanizmaları kurularak gerek ülkemizdeki gerekse 3. Ülkelerdeki ortaklaşa projeleri hep beraber hayata geçirebiliriz” dedi. TUSKON Yönetim Kurulu Üyesi Efsane Turan da açılış konuşmasında “2012 yılında Türkiye’de 330 Alman şirketi otomotiv, inşaat enerji, hizmet ve sağlık sektörlerinde faaliyet göstermeye başlamıştır” dedi. Karşılıklı ticaretin 35 milyar Avro’ya ulaştığını belirten Turan, ancak bu ticaretin ve yatırımların iki ülke arasındaki potansiyelin çok altında olduğunu söyledi. Gerçekleşen ticaret hacminde de aslan payını önde gelen birkaç şirketin işaret eden Turan, “Büyük şirketlerimiz arasındaki ticaretimiz de muhakkak artmalıdır ancak hem sosyal ilişkilerimizi iyileştirmek hem de ekonomilerimize daha ciddi destek olmasını sağlayabilmek için KOBİ’lerimiz arasındaki ticareti arttırmaya yönelik faaliyetlere de hız vermeliyiz” dedi. 63 49. MAPUTO ULUSLARARASI TİCARET FUARI (FACIM) 26 AĞus tos 1 Eylül 2013 Maputo /Mozam bik 18–21 10. ULUSLARARASI YUNFU TAȘ FUARI TÜRKİYE MİLLİ KATILIMI Ekim 2013 YUNFU-GUANGDONG ÇİN · Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki en büyük doğal taș fuarıdır. · 10. kez düzenlenecek Uluslararası Yunfu Fuarı’nı geçen yıl 48.000 kiși ziyaret etmiștir. · Fuar alanı 60.000 m2’dir. T.C. Ekonomi Bakanlığı Onayıyla %50 Devlet Teșviki! Teșhir edilecek Ürün Kategorileri Mermer ve Diğer Doğal Tașlar Fuar Hakkında Bilgiler Yer : Maputo / Mozambik Toplam Fuar alanı: 100.000 m2 Ziyaretçi Sayısı : 80.000 Katılan Ülke Sayısı: 25 Katılımcı Sayısı: 1700 64 Fırsatlar Ülkesi MOZAMBİK Mozambik 65 www.mywebsite.com TÜRKİYE-FİLİPİNLER TİCARET VE YATIRIM HEYETİ TUSKON’lu işadamları, 26-30 Ocak tarihleri arasında TUSKON Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yaşar Altıntaş önderliğinde Filipinler’in başkenti Manila’ya ticari çıkarma yaptı. TUSKON heyeti, ziyaret çerçevesinde Filipinler Devlet Başkanı Yardımcısı Jejomar Binay ile başkanlık sarayında görüştü. TUSKON heyetine TBMM Filipinler Dostluk Grubu Başkanı ve Trabzon milletvekili Safiye Seymenoğlu da eşlik etti. TUSKON’un Manila temasları çerçevesinde Türk - Filipinler İş Forumu organize edildi. Foruma yaklaşık 70 Türk işadamı katılırken, 300’e yakın Filipinli firma katılım gösterdi. Forumda konuşan Ahmet Yaşar Altıntaş, Filipinler’de olmaktan duyduğu mutluluğu diler getirirken, iki ülke arasında dostluğu, ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişimini ve karşılıklı yatırımların oluşmasını desteklediklerini belirtti. ve özellikle inşaat, gıda, turizm gibi sektörlerde ciddi potansiyeli olan Filipinler’e Türk işadamlarını yatırıma davet etti. Forumda konuşan Türkiye’nin Manila Büyükelçisi Hatice Pınar Işık, Türkiye’nin ekonomik altyapısı ve işadamlarının dünyaya açılması ile ilgili bir sunum yaptı. Forum çerçevesinde Filipinler Ticaret ve Sanayi Odası ile TUSKON arasında iyi niyet anlaşması imzalandı. Forumda Filipinli yetkililer, otoyollar, binalar, altyapı, okulları kapsayan, kar paylaşımı esaslı ve yabancı ülke yatırımcılarına da açık 6 milyar dolarlık bir projeyi ilk defa Türk işadamlarıyla paylaştı. Görüşmede, gelir seviyesi düşük vatandaşlar için sosyal evler inşası projesinin tahmini bedelinin 25 milyar dolar olduğu ve bu projenin de altına girecek yabancı yatırımcılar arandığı vurgulandı. Forumda söz alan Türkiye-Filipinler Ticaret Odası Başkanı İrfan Karabulut ise, 105 milyon nüfusu 66 67 UZMANINDAN EPİLEPSİ UYARILARI Bir dönem edebiyata ve filmlere konu olmuş hastalıklar arasında yer alır epilepsi bizlerin aşina olduğumuz adıyla sara hastalığı. Verem kadar popüler olmasa da önemli eserlerin pek çoğunda nöbet geçiren bayılan bir genç kız vardır. Kulaktan dolma bilgilerle tanıyoruz bu rahatsızlığı ama hastalık hakkında ne kadar doğru bilgiye sahibiz? Epilepsi (Sara) hakkında merak edilen her şeyi bir uzmana sormakta fayda var dedik ve Özel Ordu umut Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm.Dr.Bülent Yalman’dan epilepsi hakkında bilgi aldık. S: Epilepsi (Sara) nedir ve nasıl oluşur? Beyin büyük bir elektriksel devre gibi çalışır. Epilepsi, bu devrelerin bir yerinde adeta kısa devre oluşması gibi anormal deşarjların açığa çıkmasıdır. Bu anormal elektriksel deşarj beynin hangi bölgesinde çıkıyorsa, beynin o bölgesiyle ilgili bulgular veren bir hastalıktır. (Deşarj hareket merkezindeyse ilgili bölge kasılabilir, hafıza merkezindeyse halüsinasyona neden olabilir, işitme merkezindeyse işitmeyle ilgili nöbete yol açabilir vs. ) 68 S: Hastalıkta genlerin rolü var mı? Hastalığın kalıtsal bir yönü var ama bugünkü verilerle bütün genleri bilmiyoruz. Hatta kalıtsal olduğu bilinmesine rağmen aynı ailede her kuşakta görülmeyebilir. Dolayısıyla kalıtsal olduğuna eminiz ama her zaman kanıtlayamıyoruz. Şiddetli Kafa Travması Epilepsi Nedeni Olabilir S: Genetik olmayan epilepsiler hangileri? Genetik olmayan epilepsiler yaşam içinde kazanılan nedenlerle oluşur. Beynin normal yapısını bozan damarsal değişikliklerle olabilir. (Beyindeki damarların balonlaşması gibi). Ayrıca çeşitli nedenlerle küçük bir kanamanın beyin dokusunu bozup nöbet oluşturması ya da tümörler olabilir. Şeker koması, üre koması gibi metabolik koma hali de beynin normal çalışmasını etkilediği için nöbetlere yol açabilir. Bunların dışında en sık edinsel neden, travmalar. Geçirilmiş herhangi bir şiddetli kafa travması yaklaşık 2 yıl sonrasına kadar epilepsi nöbetlerinin sebebi olabilir. S: Küçük nöbet, büyük nöbet nedir? Epilepside bilincin açık olduğu ya da bilincin tam olarak kapandığı nöbetler var. Bilincin açık olduğu nöbetlere basitçe küçük nöbetler denir. Bunlar görmeyle ilgili duyusal bozukluklar, işitmeyle ilgili duyusal bozukluklar, hareketle ilgili duyusal bozukluklar olabilir. Gözünüzün önüne çok canlı bir hayalin gelmesi, kaynağı belli olmayan bir müzik melodisi işitmeniz, kolunuzun birkaç saniye boyunca uyuşması, tutmaması gibi duyusal belirtiler olabilir. Bilincin kapalı olduğu nöbetlere büyük nöbet Ya da jeneralize nöbet denir, bunları tanımak daha kolaydır; hasta bilincini kaybeder, düşüp bayılır. Bazı hastalarda bilincin açık olduğu ya da kapalı olduğu nöbetlerin her ikisi birden olabilir. Yani aynı hasta hem duyusal bozukluklar hem de bilincinin kapandığı nöbetler geçirebilir. Özellikle çocuklarda kısa süreli aniden olan donup sabit bir şekilde bir noktaya bakma -bazen yalanma ve yutkunmada buna eklenebilir- şeklinde nöbetler önemlidir, çocuğa seslenildiği zaman cevap vermez çok kısa sürer çocuk bunu hatırlamaz. ÇOCUĞUNUZUN HAREKETLERİNİ GÖZLEMLEYİN S: Çocuklarda epilepsi nasıl belirti gösterir, nasıl tanı konulur? Epilepsi hastalarında en önemli sorunlardan biri özellikle küçük nöbetlerde (bilincin kapanmadığı) duyumsamaların iyi ifade edilememesidir. Bunlar çocukluk çağlarında başlı başına problemdir çünkü çocuklar ifade etmekte zorluk çekebilirler. Çocuklarda özellikle temporal lobdaki (şakak bölgesi) nöbetler çok zengin bulgular veriyor. Bu bölgeler işitsel ve görsel belleğimizin yer aldığı bölgelerdir. Özellikle çocukluk çağında kısa süreli donuk bakışlar, çocuğun yaptığı işi bırakıp birkaç saniye boyunca boş bakması, bu sırada yalanma yutkunma, ağzı şapırdatma hareketleri, elleriyle ufak tefek kontrolsüz hareketler yapması, daha uzun süre nöbetlerde adeta birisiyle konuşuyormuş, hareketle karşılık veriyormuş gibi davranışlarda bulunması, anlatılması gibi. Ayrıca hep aynı tip korkular yaşayan, geceleri sık sık çığlık çığlığa uyanan, okulda her şey normal giderken birden okul başarısı düşen veya başından beri okul başarısı hep düşük olan, sosyal uyum problemleri gösteren çocuklarda epilepsi riskinin değerlendirilmesi açısından çocuğun nöroloji uzmanına gösterilmesi gerekir. Çocuğunuzun hareketlerini gözlemleyip doktorunuz ile paylaşmanızda fayda olabilir. YÜKSEK ATEŞİN YOL AÇTIĞI EPİLEPSİ DÜNYADA EN SIK GÖRÜLEN ÇEŞİTİDİR S: Çocuklarda yüksek ateşin epilepsi meydana getirme riski var mı? Temporal lob (şakak bölgesi) içinde “hippocampus” dediğimiz, bellekle ilgili faaliyetlerin yoğunlaştığı, denizatına benzeyen bir bölge vardır. Yüksek ateşli dönemlerde bu bölgedeki doku bozulabilir ve bu da epilepsi nöbetlerine yol açabilir. Rakamlara baktığımızda temporal lob epilepsisi, tüm dünyada çocuklarda ve büyüklerde en fazla görülen epilepsi tipi. Ancak ateşi yükselen, havale geçiren her çocuk mutlaka epilepsi hastasi olur diye bir kural yok. Çocuklar epilepsi nöbeti olmaksızın da yüksek ateş sırasında kısa süreli bayılmalar yaşarlar bazen kasılmalar olur. O sırada morarırlar, soluksuz kalırlar ve birkaç saniye sonra ağlayarak açılırlar, renkleri düzelir, kasılma geçer. Bunların bir kısmı masum olup epilepsiye dönüşmeyebilir ancak sık sık ateşli havale geçiren çocukların mutlaka çocuk nörologları tarafından görülmesi ve bazı ilaçlarla epilepsi açısından tedbir alınması gerekir. S: Epilepsi tanı ve tedavisi nasıl yapılıyor? Nöroloji servisine gelen hastalardan önce hastalık öyküsü alınır. Epilepsi bulguları varsa, beyin dalgalarını değerlendiren EEG çekilir ve elektriksel deşarjların sayısı, biçimi kaydedilir. EEG ile epilepsi tanısı konulduktan sonra beynin elektriksel yapısını bozan nedeni saptamak için (beyinde yapısal bir anormallik olup olmadığı, damarsal anevrizma veya tümör gibi nedenlerden mi kaynaklandığının anlaşılması amacıyla) MR çekiyoruz. İlaç tedavisi ve cerrahi tedavi, kullanılan yöntemlerdir. Önce ilaç tedavisi uygulanır. Bununla havaleler kontrol altına alınamaz ise en son çare olarak ilaç ve cerrahi tedavi birlikte denenir. İlaçlar beynin havale geçirme eşiğini yükseltirler, böylece zamanla beyin havale geçirmemeyi öğrenir. S: İlaç havaleyi tam olarak kontrol altına alır mı? İlaç bazı çocuklarda havaleleri tam olarak kontrol altına alır, bazılarında ise süresini ve sıklığını azaltır. Bu, epilepsinin altta yatan nedenine bağlı olarak değişir. Tek ilaç ile havaleler kontrol altına alınamıyorsa bazen 2, çok nadir olarak 3 ilaç birden kullanılır. S: Epilepside özel beslenme şekli gerekli midir? İyi ve dengeli beslenme her çocukta olduğu gibi havale geçiren çocuklarda da gereklidir. EPİLEPSİ (SARA) İLE YAŞAM Epilepsisi olan çocukların yaşamları, eğer havaleleri tam olarak kontrol altına alınabilirse diğer çocuklardan farklı değildir. Havaleler kontrol altına alınana kadar, ilaç kesim süresince ve sonrasındaki bir yılda nöbet açısından daha dikkatli olunmalıdır. Çocuğun Öğretmeni Bilgilendirilmeli Çocuğun öğretmeni epilepsi, çocuğun aldığı ilaç ve ilk yardım konusunda bilgilendirilmelidir. Epilepsisi olan çocukta uzun süren havaleler beyin hasarına, hafıza sorunlarına neden olabilir. Ayrıca altta yatan nörolojik sorun, aldığı ilaçlar, öğrenme güçlüklerine, dikkat azlığına yol açabilir. Bu çocuklar için özel eğitim programı gerekebilir. Çocuğunuzu İzole Etmeyin Çocuk, arkadaşları ile birlikte okul etkinliklerine katılmaya, tehlikesiz sporları yapmaya teşvik edilmelidir Epilepsisi olan çocuk bir çok sporu yapabilir. Çocuğunuzu sosyal yaşama katılmak için cesaretlendirin. Epilepsisi olan, özellikle havaleleri kontrol altına alınamayan çocuklarda ve ailelerinde depresyon görülebilir. Bu durumda psikolojik destek yararlı olur. Deniz yerine havuz Epilepsi hastası olan bir çocuk, yüzmeye yalnız gitmemelidir. Yüzmek için olası bir nöbet halinde müdahale edilmesi daha kolay olan gözetim altındaki havuzları deniz yerine tercih etmelidir. HAVALE GEÇİREN BİR ÇOCUĞA İLK YARDIM NASIL YAPILMALIDIR? İlk yardım havalenin tipine bağlıdır. Tonik-klonik havale geçiriyorsa yani bütün vücudu kasılıp titriyorsa ve bilinci kapalı ise yardıma gereksinimi olabilir. Şunlar yapılmalıdır: 1. Sakin olun. Havale başladıktan sonra durduramazsınız. Havale kendi seyrini izleyecektir. Suni solunum, kalp masajı yapmayın. 2. Rahat olarak yere yatırın, giysilerini gevşetin. 3. Çevresinden ona zarar verebilecek sert, kesici eşyaları uzaklaştırın. Başının altına yumuşak bir şey koyun. 4. Yan çevirin, böylece tükürüğü ve kusmuğu ağzından yere akar. 5. Ağzına hiç bir şey koymayın. 6. Havale durduktan sonra eğer istiyorsa uyumasına izin verin. 7. Çocuk arka arkaya havale geçiriyorsa veya havale 5 dakikadan uzun sürmüşse tıbbi destek gereklidir. Dalma şeklindeki kısa nöbetlerde, bilincin açık olduğu kısmi havalelerde hiç bir şey yapmaya gerek yoktur. Özel Ordu Umut Hastanesi Uz.Dr.Bülent Yalman Nöroloji Uzmanı 69 70 71 72