ANTALYA ESNAFVE SANATKARLAR ODALARı SiRLiGi

Transkript

ANTALYA ESNAFVE SANATKARLAR ODALARı SiRLiGi
ANTALYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARı SiRLiGi
www.aesob.org.tr
THE ANTALYA UNION OF TRADESMENAND CRAFTSMEN
SAYı
: 2012-M/01-69-425
KONU
: PEGASE Projesi 2. Bültenİ
TARİH: 06/0612012
ODALARA 2012/69 SAYILI GENELGE
Doğu Avrupa ve aday ülkeler arasındaki sosyal diyaloğun gelişmesi ve projeye katılan
ülke kuruluşlarının kendi üye ağları vasıtası ile yerel düzeyde de Avrupa Sosyal Diyaloğunun
geliştirilmesinin amaçlandığı PEGASE- Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Avrupa Sosyal
Diyaloğu'na Hazırlama Projesi'nde TESK'de ortak kuruluş olarak yer almaktadır.
AB Komisyonu tarafından alınan kararla Avrupa Birliği'nin temel önceliklerinden olan
Sosyal Diyaloğun Geliştirilmesi amacıyla yürütülen projede ülkemizin yanı sıra Polonya,
Macaristan, Romanya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Malta ve Hırvatistan da katılımcı
ülkeler olarak yer almaktadır.
Daha önce, 14/05/2012
odalarımıza duyurulmuştu.
tarih ve 2012/58
sayılı Genelgemizle
projenin
ilk bülteni
Proje kapsamında hazırlanan 2 sayılı PEGASE Projesi Bülteni www.tesk.org.tr ve proje için
oluşturulan http://www.ueapme.com/spip.php?rubriqueI67
sitesinde yer almaktadır.
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederiz.
ullah SEVİMÇOK
Birlik Başkanı
Fabrikalar Mahallesi, Hasan Tahsin Caddesi No 33
07090 Antalya / Türkiye
T +90 242 334 56 56 - F. +90 242 334 56 59
www.aesob org tr aesob@aesob org tr
Editörden: sendikaların bakış açısından
KOBİ'ler ve Avrupa Sosyal Diyaloğu
Sosyal diyalog, Avrupa 'nın inşasının
başlangıcından itibaren AB sosyal
modelinin
ayrılmaz
bir parçası
olmuştur. 1952 'de Avrupa Kömür ve
Çelik
Topluluğu 'mm
(AKÇT)
himayesinde yapılan üçlü toplantıda
işverenler
ve
çalışanlara
bilgi
verilmiş ve fikirleri
soru/muştur.
1985 'te,
Jacques
Delors 'un
Komisyon
Başkanlığında,
sosyal
taraflar arasında daha fazla ikili
diyalog gelişmeye başlamıştır. Son
olarak, 1991 'den (Maastricht Sosyal
Protokolu ile) bu yana, Avrupa sosyal
ortakları, müteakiben AB Konseyi
tarafından direktiflere dönüştüriilen
veya ulusal sosyal tarafların kendileri
tarafından
özerk
bir
biçimde
uygulanan
çerçeve
sözleşmelerini
doğrudan
müzakere
edecek
konumdalar.
Avrupa
Sosyal
Diyaloğu 'na sosyal Avrupa 'nın itici
gl/CU olması
ıçın Anlaşmalarla
sağlanan bu imkan 1990 'larm ikinci
yarısında
büyük
umut/arın
doğmasına sebep olmuş; Avrupa
sosyal
diyaloğu
hem
sektörler
arasmda hem de sektörler düzeyinde
önemli ölçüde gelişme kaydetmiştir.
çok
normaldir:
sosyal
taraflar,
istihdam
ve sosyal
durumun qerçekleriıjle ilgili bilgi
ve deneyim e "bizzat yerinde"
sahip olanlardır. Sosyal diyalog
onların
"varlık
nedenidir".
Avrupa düzeyinde diyalog, örn.
Ulusal gündemlere yeni maddeler
ve öncelikler koymak,
ulusal
Bu
diyalogları
arttırır.
tamamlar ve değerini
Günümüzde,
ulusal
düzeydeki
kanun
ve
kurallann
%60 'ının
AB
tarafindan
yonlendirildiği tahmin edilmektedir.
Böylece,
Avrupa
Diyaloğu 'nun
sonuçları şirketler -A B tanımına göre
aslında
%99 'tl KOBİ 'lerdirve
işçilerini
günlük
yaşamlarını
etkilemektedir.
Bununla birlikte, sektörler arası
diyalog şüphesiz ki günümüzde çok
zor
bir dönemden
geçmektedir.
Mevcut mali. ekonomik sosyal ve
politik konjonktür ilerlemeye, hatta
bazı ülkelerde sektörler arası/sektörel
düzeyde ulusal diyalog geliştirmeye
odaklanmış
A vrupa
sosyal
mevzuatının
gelişmesi
ıçın
çok
elverişli değil. Avrupa'da kurumsal
söylemler
ve
metinler
sosyal
diyaloğun değerini kabul etse ve
vurgıılasa da, öte yandan - bütçe
krizi
mazeretiyle
Avrupa
Komisyonu ve Troyka bu diyaloğun
ulusal
düzeydeki
rolünü
sulandıran/altını
oyan
mesajlar
vermektedir. Ya da ulusal hükümetler
bunu her haliıkarda yapmaktadır.
ETUC
(Avrupa
Sendikalar
Kofederasyonu) Komisyon 'un ulusal
sosyal
diyaloğa
müdahalesine
şiddetle karşı çıkmaktadır. Avrupa
sosyal
modelinin
her
düzeyde
geliştirilmesi
(kanunla veya toplu
sozleşıneyle kabul edilsin "rekabetçi
bir engel" değil, tam tersine, şimdi
DİGER BAŞLIKLAR:
s. 2 Hırvanstan'da
sosyal diyalog için mevcut durum
s. 2 Sosyal diyalog anlaşmaları:
ulusal uygulamaya
odaklarımak
s.3 Sosyal taraflar Sofya'da AB sosya] diyalog anlaşmalarının
uygulanmasını tartıştılar
Antlaşma 'da yer verilen
"sosyal
piyasa ekonomisinin özüdür ve sosyal
barışın, işçilerin motivasyonu
ve
verimliliğin
güvencesidir.
Büyük
işletmeler bile bunu kabul etmektedir.
Dünya Ekonomik Forumu ("Davos/~
yıldan yıla "işletme çalişma ortamı ve
dünya
genelinde
140 'tan
fazla
ekonominin rekabet gücünü yansıtmayı
amaçlayan" Küresel Rekabet Gücü
Raporu hazırlamaktadır ve her yıl
Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri ilk
l G'dadır: lsveç (3 'üncü), Finlandiya
(4 'üncü), Almanya (6 'ncı), Hollanda
(l'nci) ve Danimarka (8 'inci): bunlar
hepsi de iicretlerin ve sosyal güvenlik
düzeyinin yüksek, sendikalaşmanın
yoğun olduğu ve sosyal diyaloğun
gerçekleştiği ülkelerdir.
Müzakere etme ve hızlı bir şekilde
2012-2014
için odaklanmış,
ama
hırslı
ve dengeli
bir Çalişma
Programı
üzerinde
anlaşma
yetenekleri
sayesinde,
UEAPME,
CEEP. BU.')'JNESıS, 'EUROPE ve ETUC.
sorumluluk almak, üstlerine düşeni
yapmak
ve AB/nin karşı karşıya
bulunduğu
büyük
sorunların
üstesinden gelmek için katkıda bulunma
konusunda güçlerini göstermişlerdir.
Bu
başarı,
ortaklann
dogmatik,
ideolojik yaklaşımlardan kaçınması ve
bunun yerine gerçekçi. yapıcı bir
diyaloğu tercih etmeleri sayesinde
mümkün oldu. Açıkçası, bu program - 8
öncelik alanı üzerinde odaklanmıştırbir çerçeveyi belirlemektedir ve şimdi
daha somut eylemlere çevrilmelidir. ki
bu zorlu bir görevolacaktır.
ODAK:
Polonya'da uzaktan-çalışma
ile ilgili çerçeve
anlaşmasının uygulanması
Uzaktan
çalışma
ile ilgili
çerçeve
anlaşması,
bir
AB
üyesi
olarak
Polonya'da uygulanan ilk anlaşmaydı ve
Polonyalı
sosyal
tarafların
katılımı
sonucu gerçekleşmişti.
Uygulama süreci
iki aşamaya ayrıldı:
• Ocak - Aralık 2005: özerk ikili diyalog.
Bunun öncesinde
müzakere
sürecine
karar verildiği
2004 yılında hamlık
aşaması
vardı.
Müzakere
ekibi
anlaşmaya son şeklini Haziran 2005'te
verdi.
Ekip
Hükümete.
anlaşma
temelinde yasal girişim başlatma önerisi
götürmeye karaı' vermişti. 2005 yılnun
ikinci yarısı, Avrupa kuruluşlarıyla
bağı
olmayan sosyal taraflar da dahilolmak
üzere,
Sosyo-Ekonomik
İşler
Üçlü
Komitesi içindeki görüşmelere
ayrıldı.
Sosyal
taratların
örgütlerinin
yasal
organları tarafından onaylaruna süreci de
zor bil' görevolarak ortaya çıktı.
• Ocak 2006 - Mart 2007: ÜçIU Komite
bünyesinde üçlü görüşmeler. İş Kanunu
için değişiklik taslakları
kabul edildi.
Devamı: Ağustos 2007'de
Parlamento
değişiklikler
lehinde
oy
kullandı.
Değişiklikler
İş Kanunu'nda
"Uzaktançalışma şeklinde İstihdam" adıyla yeni
bir bölüm olarak 2007 yılının Ekim
ayında yürürlüğe girdi.
Taslak değişiklikler
Çalışma Bakanlığı
tarafından hazırlanmış olmasına rağmen,
gerçekte
kökeni
Polonyalı
sosyal
taraflarm
anlaşmasıydı.
Tüm sürecin
katma değeri: sosyal tarafların
daha
yakın
işbirliği,
birbirinden
öğrenme,
karşılıklı güven inşa etme, müzakerelere
dayalı karar alma sürecinde mikro ve
küçük işverenleri temsil örgütü olarak
ZRP'nin dahil edilmesi.
Edyta Doboszynska
ZRP
Polonya
Hırvatistan'da SosyalDiyalog: son durum
Avrupa
Komisyonu'nun
2009
raporlarına
dayanarak
söylenebilir
ki,
Hırvatistan'da
üçlü
sosyal
diyalog
nispeten iyi gelişmiştir ve karar verme
süreci
ve
kamu
politikalarının
oluşturulması
üzerindeki etkisi artmıştır.
Öte
yandan,
AT toplu
pazarlıkta
sendikaların
katılımı
ıçın
temsil
kriterlerinin
henüz kabul edilmemiş ve
ikili
sosyal
diyaloğun
yeterince
gelişmemiş olmasını eleştirmiştir.
Hırvatistan'da
sosyal
diyaloğun
geliştirilmesi
resmen
Ekonomik
ve
Sosyal Konsey'in (GSV) kurulması ik,
1994 yılında
başladı,
ancak
bunun
ekonomik ve sosyal kalkınmaya önemli
herhangi bir katkısı yoktu ve sadece
resmi bir karaktere sahipti. ilk gerçek
başlangıç sosyal diyalog ve ortaklıkta
merkezi
bir
noktayı
temsil
eden
Ekonomik
ve
Sosyal
Konseyiri
kurulması ile, 20 ıi yılında kaydedildi.
Sendikalar
tarafında,
LI ırvatistanın
sendikacılıkta
köklü
bir gelişim
ve
geleneğe
sahip olduğunu
göz önünde
tutarsak.
Konsey'in
çalışmalarına
beş
merkezi
sendika
örgütü
katıldı.
işverenler
tarafında
ise, Hırvatistan
işverenler
Derneği
(!-lUP)
önceden
tanımlanmış
temsil kriterlerini
yerine
getirebilecek tek kuruluştu ve bu nedenle
sosyal taraf sadece işveren derneğiydi.
2010
yılında,
Hırvatistan'da
sosyal
diyalog kriz noktasına ulaştı. 2011 yılını
başlarında
faaliyetini
durdurduğu
söylenebilirdi,
O
zaman
iktidarda
bulunan hükümet. ciddi bir ekonomik
kriz sırasında
İş Kanunu'nda.
toplu
sözleşmelerin
esnek bir şekilde iptaline
dair değişiklik önerisini gündeme getirdi.
Genellikle kamu ve devlet sektörlerini
kapsayan ve kriz öncesi sonuçlandırılmış
olan bu anlaşmalar yönetimi pahalı hale
getiren
getirdikleri
ıçın
Devlet
tarafından
sürdürülcmezdi.
Reel
ekonomide
i00.000 kadar insan işsiz
kalırken, kamu sektörünün. krizin en az
vurduğu
sektör olduğunu
vurgulamak
gerek ..
Sendikalar
açıklanan
reformlara
karşı
çıktılar
ve
referandum
ıçın
imza
topladılar. 800.000 kadar imza toplandı
ve yeni iş KanUnLI meclis süreci dışında
bırakıldı.
Belki
de
Hırvatistan'daki
sosyal
diyaloğun temel sorunu, Ekonomik
ve
Sosyal
Konsey'in
tüm faaliyetlerinin
çoğunlukla
mevzuat
değişikliklerine
yönelik olması gerçeğinde yatıyor. Aynı
zamanda,
makroekonomik
konularda
olsun veya bazı şirketler için önemli
konular veya sorunlar olsun, bazı önemli
ekonomik
sorunlar
ihmal
edildi.
Konsey'in
çalışmalarındaki
ilave
sorunlar,
sosyal
tarafların
Konsey
otururulannda
azınlıkta kalması ve ilgili
malzemelerin
sunulması
için çok kısa
teslim süreleri verilrnesiydi.
2011
yılı
Maıt
ayında,
Hükümet,
Konsey'in çalışmalarını
geliştirmek için
sendikalar
ve HUP ile bir anlaşmaya
vardığında
Sosyal
diyalog
yeniden
canlandınldı.
Korıseyin sadece stratejik
konuları
ve belirlenen
amaçları
ele
alması. diğer tüm konuların,
özellikle
hukuki olanların, ortak çalışma grupları
ve
koınitelerce
ele
alınması
kararlaştın ldı. Hükümet,
materyalleri
oturumdan en az yedi gün önce Konsey
üyelerine
gönderme
yükürnlülüğünü
üstlendi. Oy üstünlüğü usulü kaldırıldı.
Anlaşmazlık
durumlarında,
tanrılar
kanunlar
hakkında
karşıt
görüşler
bildirebilmektedir.
Ayrıca, Üçlü Sosyal
Diyalogun Geliştirilmesi için bir Konsey
kurulması konusunda bir karara varıldı.
Son olarak, Sendikalar ve işverenlerin
Temsili konusunda bir Kanun üzerinde
anlaşmaya
varıldı.
Kanun
henüz
yakında
tamarnlanmadı,
ama
tamamlanması
bekleniyor.
Kanun,
işveren birlikleri ve sendikaların sosyal
diyaloğa
katılabileceği
açık ve şeffaf
yöntemi
tanımlayacak,
ki
bu,
sendikaların
büyük sayısına ve görece
küçük üyeliği haurlandrğuıda
önemli.
Şunu da hatırlatmak
gerekir ki. 2011
sonunda
Hırvatistan'da
parlamento
seçimleri yapılmış ve yeni bir hükümet
iktidara
gelmiştir.
Reformların
hızlı
uygulanması
ıçın
kendilerinden
beklentiler büyüktür. Bir açıdan, sosyal
tarafların dahil edilmesi için zaten kısa
olan süreler yasal çerçevenin yürürlüğe
girmesiyle daha da kısaldığından, sosyal
diyalog. elverişsiz bir konumda kaldı.
Farklı görüşler. tartışmaları dinlemek ve
en
iyi
çözümleri
ve
uzlaşmaları
araştırmak dinlemek için gerçekten fırsat
yoktu.
Anny Brusic
HUP - Hırvat İşverenler Sendikası
KOBi Derneği
Direk/ör
Sosyal taraflar Sofya'da AB sosyal diyalog
aıılaşmalarınınuygulanmasını tartıştılar
Ortak bir proje kapsamında, Avrupa
değişiklikler
sosyal
taraflan
UEAPME,
BUSINESSEUROPE, CEEP ve ETUC
11 ve 12 Nisan'da Bulgaristan'ın
Avrupa
Sosyal
başkenti Sofya'da
Diyaloğunun metinleri ve araçlarının
işverenler
uygulanması
seminerden
düzenledi.
konusunda
oluşan
dizinin
dört
ilkini
Dedieu,
Serninerin
uygulama
ilk gününde,
zorlukları
ulusal yaklaşımlarda
Avrupa
sosyal
tarafları
düzeyinde kredibilite tehlikesi olduğunu göz önünde
ve yanı
sıra AB
Sosyal
Diyalog
araçlarını ulusal düzeyde daha iyi uygulamak
çeşitli başarı faktörlerini
AB
Sosyal
Diyalog
vurgulayarak,
araçlarının
için
serninerin
uygulanmasının
geliştirilmesiyle ilgili amaçlarını hatırlattılar. Bunlar
arasında, ulusal sosyal tarafların
hükümleriri uygulanması
güçlü kapasitesi,
ve yorumlanması
uygun metodolojinin tanımlanması
gündeme
nasıl en fazla
değer
Çalıştaylarda
işverenler
ve
uygulamanın
zorlukları,
farklı
için en
ve ayrıca ulusal
katılacağı
sendikalar
vardı.
arasında
uygulamalar
ve
deneyimler ve Avrupa sosyal diyaloğu ve etkileri
üzerine
özetlendi.
tartışmalar
Cf'D'T'den
diyalog
farklılıklara
kilit rolünün
Sayın
van
Sayın
sistemlerini
rağmen
varlığını
ve
sosyal
sürdürdüğünü
gösteren iyi uygulamaların umut verici örneklerini
sundular. Aslında her ikisi de, çalışma koşulları
yapıldı
ve
geneloturumda
AB düzeyinde raporlama uygulamasının
tatmin edici bir şekilde gerçekleşmediği
pazarlık
ve
işçi-işveren
Avrupa
anlaşmalarının
ilişkileri
ve toplu
sistemlerinin,
uygulanmaması
gündem
için
uygun
olduğunun
nedenle Avrupa sosyal diyaloğunun
ve bu
çok ciddiye
alınması gerektiğinin altını çizdiler.
üzerine
katılımcıları selamladı ve hem ulusal ve hem de AB
bulundurarak,
kendi sosyal
diyaloğun
Hollandalı
VNO-MKB'den
Embden ve Fransız sendikası
ulusal
ulusal
örgütü
belli oldu.
söz konusu olduğunda, Avrupa sosyal diyaloğunun
Seminer
Uç ülke Bulgaristan,
Romanya
ve
Slovakya'yı içine alıyordu ve özellikle işe bağlı stres
ve iş yerinde taciz ve şiddet üzerine özerk
anlaşmaların
odaklandı.
geçirdiği
üzerine
doğrudan etki yaptığı söz konusu ülkelerde önemli
İkinci gün temelde, ulusal duruma göre somut
sonuçlar elde etmek için atılacak sonraki adımlar
üzerinde duruldu. Bu daha somut olarak, bugüne
kadar henüz ulusal uygulamaya aktanlmamiş olan
özerk anlaşmaların uygulanmasına devam etmek
ve/veya sonuçlandırmak için her ülkeden ulusal
sendikalar ve işveren temsilcileri tarafından ortak
eylem planları oluşturulmasına dönüştü,
Diğer
ulusal sosyal taraflar için bir ilham kaynağı olarak
hizmet verebilmesi için, bu ortak eylem planların
kamuya açık hale getirilmesi iyi olur.
Sonuç olarak, Avrupa sosyal taraflarının dördü de,
açık bir diyalog ve yararlı öğrenme alıştırmasını,
ama aynı zamanda Avrupa sosyal diyaloğunun
özerkliğini
savunmak
için sunulan planların
devamının
gelmesi
ve izlenmesi
ihtiyacını
vurgulayarak,
seminerin
bulgularının
büyük
ölçüde
olumlu
olduğunu
değerlendirdiler.
Gruplar halinde toplam 12 ülkeyi kapsayan
sonraki üç seminer sırasıyla 22-23 Mayıs tarihinde
Tallinu'de, 21-22 Haziran'da Berlin'de ve 4-05
Ekim tarihinde Lefkoşa'da gerçekleşecek.
(Devamı Sayfa 4'te)
(Kapak sayfasından devam)
Nitekim, AB işsizlik oranı geçen Ocak
ayında % 10. L'e ulaştı - 15 yılın en
yiikseği - ki bu 24.3 milyon işsiz
demek. Bu - ve özellikle genç işsizfiği
(%22.4) - sosya! tarafların sorunla
mücadele konusunda farklı gôriışlere
sahip
olduğunu
bilsek
de, ele
alınması gereken EN temel önceliktir.
ETUC kuvvetle inanmaktadır
kidelillerin de gösterdiği gibi- yapısal
işgücü piyasası reformları tek başına
sorunu çôzmez. Daha fazla ve daha
iyi işler için siırdürülebilir büyük bir
yatırım programını finanse
etmek
üzere
Avrupa
düzeyinde
yeni
kaynaklar
(Euroveya
Proje
tahvil/eri, Mali işlem Vergisi ..)
konusunda
anlaşmaya
varmak/bulmak
ve aynı zamanda
gelecek
ıçın AB'nin
sanayısını.
hizmetleri ve altyapsım yükseltmek
gerekmektedir. Özel sektördeki işlerin
üçte ikisini sağlayan KOBİ 'ler bu
açıdan önemli bir paydaştır.
AB, Çin gibi "alt tüketici grubıma /ıitap
eden" iiriinlerle umutsuzca rekabet
etmeye çalışmayı deneyen "dibe doğru
yarışma"
yôntemiyle
değil "daha
yüksek yol" ile krizden çıkmak istiyorsa,
diğer bir önem/i konıı da (yenilik,
araştırma ve geliştirme, yaratıcılıkla
birlikte ...) . yeşil beceri/er ve yaş/anan
işçiler için beceri/er de dahilolmak
üzere - bilgi, beceri ve yeterlilik/erin
yiikseltilmesidir. Avrupa'da (sadece bir
örnek vermek gerekirse) basit beyaz
tişört üretmek artık mantıklı değildir;
AB daha fazla eğitim ve öğretim
gerektiren,
ama
aynı
zamanda
beceri/er ve işlerin evrimini daha iyi
öngören
yüksek
katma
değerli
ürünlere
daha
fazla
yatırım
yapınalıdır.
Üçüncü bil' öncelik de sosyal taraf
örgütlerinin güçlendirilmesi olacaktır.
Kamu otoriteleri tarafındon saygı
görmek ve dikkate alınınak, ama aynı
zamanda işverenleri ve çalışan/an
gerektiği gibi temsil etmek ve olumlu
sonuç/ar elde etmek amacıyla, özerk
ikili sosya!
diyalog,
bazı
Üye
Devletlerde teşvik edilmelidir. Özellikle
sosyal diyaloğun kırılgaıı olduğu ya da
yetkililer tarafindan kôtiiye kul/amldığı
Avrupa ülkelerinde taraflarm zayıflığı,
ayl1l
zamanda,
bazı
Avrupa
taahhiıtlerintıı
(ôzelllkle,
özerk
anlaşmalar) uygulanması
ile ilgili
önemli bil' engel de oluşturmaktadır.
Bu
anlaşmalarm
taraflarca
uygulanması
farkıt
tipte
AB
vatandaşlarının yaratılmasına
neden
olmamalıdır: yani. sosyal tarafların
ortak çalışınasından yararlananlar ve
yararlanmayanlar. Bu yüzdendir ki,
Sadece. Avrupa sosyal tarafları.
bunlarla sınırlı değil ama öncelikle
"yeni" Üye Devletler ve aday ülkelerde
daha fazla kapasite geliştirme projeleri
geliştirmeye kararlıdır.
Bu açıdan,
Avrupa ve ulusal diyaloglar arasında
daha giıçliı
biitünliik
ve sinerji
olıışturmak
önemlidir.
Avrupa
Diyaloğu sadece "tepeden inme" bir
uygulama olarak hayatta kalamaz:
"tabandan yukarıya" yaklaşım da eşit
derecede önemlidir.
olarak söylemek gerekirse: gerçek
bir stratejik
konu haline gelen
ekonomik yönetişim. Gözden geçirmek
ve sosyal diyaloğun yönetilme şeklini
gözden geçirme ve geliştirme ihtiyacı
konusunda AB ortakları arasında ortak
bir zemin yoktur. Ekonomik yönetişim
konusundaki yeni öneriler güçlü bir
sosyal taraf öngörmektedir ve bunu
oluş/urmaları gerekmektedir.
5'011
Sonuç olarak: Avrupa sosyal tarafları
"diyaloğa
ilişkin
bazı
kamu
otoritelerinden
kabul,
güven
ve
güvenilirlik
konusunda
ciddi
eksiklik/en"
(diyaloğun
ortak
değerlendirmesi,
E.
Voss,
Wilke.
MAACK und Partners, 2011) endişe
etseler
de,
2012-2014
Çalışma
Programı müzakereleri göstermiştir ki,
her iki taraf da. hala sektörler arası
sosyal diyaloğun geliştirilmesi için
kararlıdır. Taraflardan birinin diğerine
enıpoze ettiği değil. hel' iki tarafın da
sahiplendiği
anlaşmaların
sonucu
olarak ortaya çıkarlarsa - ôzellikle bu
zor günlerde - reformların başarı şansı
daha yilksektir.
Çalışma Süresi
Direktifi 'nin
revizyonuna
ilişkin
yapılan müzakerelerde elde edilen bir
başarı. Avrupa Sosyal Diyaloğunun
katma
değerini
kesinlikle
ortaya
koyacaktır.
UEAPME ve iuşeleriniıı
bu
konularda da oynayacakları
önemli bir rolü olacaktır.
Patrick Itschert
Genel Sekreter
Yardımcısı,
ETUC
Pegase Projesi Hakkında
PEGASE projesi, Avrupa Sosyal Dlyalogu'na aktif kantımlartm destekleyerel .•, yedi (7) "yeni" Üye Devlette ve iki
(2) aday ülkede lJEAPME üyesi ı ı KOBİ ve Esnaf kuruluşunun
kapasitesmi geliştirmeyi hedeflemektedir.
Projenin başarısı olarak algılanacak temel çıktılan şunlardır:
a) Ulusal kuruluşların, AB Sosyal Diyalogu'ndaki prosedürterin ve karar alma sürecini daha net anlaması.
b) Bilgilerin. küçük ve mikro işletmeler için uyarlanması ve
c) Avrupa Sosyal Diyaloğu gündeminde küçük ve mikroişletmelerin
çıkarlarını açıkça belirtmek için yüksek kapasite.
Proje, Avignon Akademisi'nin desteğiyle UEAPME tarafından yürütülmektedir.
28 Kasım 20 i ı tarihinde başlamıştır ve :'W 12 yılının Aralık ayuım sonuna kadar ı3 aylık bir dönemi kapsamaktadır.
Bırproje Avrupa Birliği'nin mali desteği ile organize edilmektedir.

Benzer belgeler

pegase haberleri

pegase haberleri Pegase Projesi Hakkında PEGASE projesi, Avrupa Sosyal Dlyalogu'na aktif kantımlartm destekleyerel .•, yedi (7) "yeni" Üye Devlette ve iki (2) aday ülkede lJEAPME üyesi ı ı KOBİ ve Esnaf kuruluşunun...

Detaylı

pegase haberleri

pegase haberleri Doğu Avrupa ve aday ülkeler arasındaki sosyal diyaloğun gelişmesi ve projeye katılan ülke kuruluşlarının kendi üye ağları vasıtası ile yerel düzeyde de Avrupa Sosyal Diyaloğunun geliştirilmesinin a...

Detaylı

pegase haberler

pegase haberler Pegase Projesi Hakkında PEGASE projesi, Avrupa Sosyal Diyalogu'na aktif katılımlarını destekleyerek, yedi (7) ''yeni'' Üye Devlette ve iki (2) aday ülkede UEAPME üyesi 11 KOBİ ve Esnaf kuruluşunun ...

Detaylı

non-offıcıal

non-offıcıal a) Ulusal kuruluşların, AB Sosyal Diyalogu'ndaki prosedürterin ve karar alma sürecini daha net anlaması. b) Bilgilerin. küçük ve mikro işletmeler için uyarlanması ve c) Avrupa Sosyal Diyaloğu günde...

Detaylı