Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

Transkript

Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz
1
Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır.
Üç ayda bir yayımlanır.
Ekim-Kasım-Aralık 2012
39
Geleceği birlikte yazıyoruz,
geleceğe birlikte koşuyoruz
sunuş 01
“60 yıllık sır”
Z
orlu Grubu olarak, hem yeni bir yıla girmenin hem de kuruluşumuzun 60. Yıl dönümü’nü kutlamanın heyecanını
yaşıyoruz. Her yeni yıl, önümüze yeni hedefler koymak ve o hedeflere ulaşmak ve var gücümüzle çalışmak için bize
yepyeni fırsatlar sunar. 60. yıl dönümümüzü kutlayacağımız 2013’ün de, bizim için birçok başarıya imza atacağımız bir
yıl olarak takvimlerimizdeki yerini alacağına inancım sonsuz.
2012’nin son günlerinde Grup şirketlerimizle beraber geçmiş yılı değerlendirdiğimiz, geleceğe yönelik hedeflerimizi
ve vizyonumuzu ortaya koyduğumuz “Yöneticiler Toplantımızı” gerçekleştirdik.
Bu toplantımızda, “Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz” diyerek Zorlu Grubu’nun faaliyet gösterdiği her sektörde, yurt içindeki ve yurt dışındaki yatırımlarıyla ulaştığı noktayı gözler önüne serdik.
Başarımızın sırrını “Yapacaksan en iyisini yap, çıkacaksan en yükseğe çık” sözlerimizle özetledik. Bu düstur, 60. yılımızda da pusulamız olacak. 60 yıllık köklü geçmişimize, bizi biz yapan değerlerimize, çalışanlarımıza ve ülkemize
olan güvenimizle, faaliyet gösterdiğimiz her sektörde yine önemli başarılara imza atacağız.
Vestel, Türkiye’nin ihracat şampiyonu, inovasyon, teknoloji ve tasarım geliştirme yetkinliğiyle dünyanın en büyük
üreticilerinden biri… Yüzde yüz Türk dehası ile yüksek kaliteli tüketici ürünlerinin üretilmesi vizyonuyla ilklere imza
atmaya devam edecek. Öte yandan bu yıl tamamı Türk mühendisler tarafından hazırlanan akıllı cep telefonu üretecek
ve yine rakiplerimizin arasından başarıyla sıyrılacağız.
İlk göz ağrımız Zorlu Tekstil Grubu, Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük tekstil üreticisi konumunda. Zorlu Tekstil, önümüzdeki dönemde de Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla nitelikli ve katma değeri yüksek ürün yelpazesini genişletmeye
devam edecek. Öte yandan Grubun önümüzdeki dönem en büyük hedefi, müşteri sayısını ve çeşitliliğini artırarak
sektördeki lider pozisyonunu pekiştirmek olacak. Bu amaçla, konusunda uzman üniversite ve sanayi kuruluşları ile
birlikte projeler yürüten Zorlu Tekstil’in hem üniversitelere hem de sektöre önemli katkıları olacak.
Zorlu Enerji Grubumuz ise, enerji sektöründe, dünyanın yükselen yıldızı ülkemizin enerji kaynağı olmaya talip... Elektrik üretiminden doğal gaz dağıtımı hizmetine uzanan geniş bir yelpazede sürdürdüğü faaliyetlerini, kurumsal bir vatandaş olma bilinciyle devam ettiriyor. Bu doğrultuda, kurulu gücünün yüzde 35’i yenilenebilir kaynaklardan oluşan
Zorlu Enerji Grubumuz, 2015 yılına kadar, ağırlıklı olarak jeotermal, rüzgar ve hidroelektrik yatırımlarıyla bu oranı
artıracak.
Zorlu Gayrimenkul’ün hem Türkiye’de hem de dünyada heyecanla beklenen projesi Zorlu Center’ı da 2013 yılında açacağız. Zorlu Center ile sektörde çıtayı en yükseğe çektik. İlk kez beş fonksiyonu bir araya getiren proje, gayrimenkul
alanında örnek duruşumuzun bir simgesi olacak.
Madencilik yeni adım attığımız bir iş alanı. Nikel ve kobalt madenleriyle başladığımız bu alanda da Türkiye’de ve
bölgemizde önemli bir üretici olacağımıza yürekten inanıyoruz. 2013’ün ilk yarısında büyük montanlı üretim gerçekleştireceğimiz bu alanda, kısa süre içerisinde maden işleme kapasitemizi mümkün olan en yüksek tutara çıkaracağız.
Bu yıl Grubumuz için tam anlamıyla bir milat olacak. Gerçekleştirdiğimiz yapılanma programı ile profesyonel yönetime de anlamlı bir geçiş yapıyoruz. Zorlu Grubu CEO’su olarak atanan Ömer Yüngül’e ve Vestel İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan’a yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Yöneticilerimizin katkı ve tecrübeleri doğrultusunda her zaman
olduğu gibi “ortak akılla” çalışmaya devam edeceğiz.
Zorlu Grubu olarak, geleceğimizi birlikte yazıyor, geleceğimize birlikte koşuyoruz… Bütün iş alanlarımızda verimliliği
ve karlılığı artırma, yeni sektörler ve yeni müşteriler yaratma hedefi ile geleceğe güvenle bakıyoruz.
60. kuruluş yıl dönümümüz kutlu olsun…
Sevgi ve saygılarımla,
Ah­met ZOR­LU
02 içindekiler
03
Türkiye’de ve Dünyada Zorlu Dergisi, Zorlu Holding A.Ş. yayınıdır. Para ile satılmaz.
Katkıda Bulunanlar:
Prof. Dr. Kerem Alkin / BloombergHT Genel
Yayın Yönetmeni
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden
mezun oldu. 1998’de doçentlik, 2004’te ise
profesörlük unvanı aldı. Halen İstanbul Ticaret
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
ve Ticari Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Finans
Bölüm Başkanlığı yapıyor. Aynı zamanda
Genelkurmay Başkanlığı ATASE Komutanlığı
SAREM biriminde Planlama ve Değerlendirme
Kurul Üyesi. BloombergHT’de ise Genel Yayın
Yönetmenliği görevini sürdürüyor.
Ayşegül Güngör / Minerva Eğitim Teknolojileri
A.Ş. Genel Müdürü
1989’da İstanbul Üniversitesi Ekonometri
Bölümü’nden lisans derecesi, 1991’de Ekonometri Bölümü’nden yüksek lisans derecesi
aldı. Bankacılık sektöründeki kariyerinin yanı
sıra 1995’te Marmara Üniversitesi Çağdaş
Bilimler Vakfı, Çağdaş İşletmecilik Sertifika
Programı’nda hazine ve sermaye piyasaları
konusunda dersler verdi. 2001’den bu yana
yönetici ortağı olduğu Minerva Eğitim ve Danışmanlık bünyesinde, çeşitli kurum ve kuruluşlara
eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyor.
Metin Salt / Vestek Genel Müdürü
Metin Salt 1990’da ODTÜ Elektrik ve Elektronik
Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital
Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. Adlı
şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen
Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını
yürüten Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme
A.Ş.’de genel müdür olarak görev yapıyor. ABD,
Avrupa ve Türkiye patent enstitüleri tarafından
verilen altı patenti bulunuyor.
12 Zorlu Center’dan
seçkin davet
14 Vestel Bayi Toplantısı
34 Linens yeni yatırımlarla
büyüyor
43 Alaşehir’de sondaj
başladı
20 Tasarım Bienali’nde
Vestel rüzgarı
22 Geleceğin enerjisi
çocuklarda!
04 Kapak / Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz
16 Tam İsabet!
17 Zorlu Center’ın sergisine ünlü akını
18 Mimaride öze yolculuk
26 Önce araştırma sonra yatırım
28 Ayşegül Güngör / Umut etmeyi umut etmek
30 Her şey sosyal
32 Zorlu Center’ın ödüllü web sitesi
33 Vestel, sosyal medyada
35 Sosyal medya Linens’i çok sevdi
36 Vestel’den mağazacılıkta devrim
37 Hayat ile sanatı buluşturuyoruz
38 Metin Salt / İnternet çağında akıllı evler
42 “Altın Ödül” Zorlu Enerji’nin
44 Pakistan Rüzgar Santrali hızla tamamlanıyor
45 Denizli’ye iki müze birden
46 Gelecek LED’sel dönüşümde
48 Vestel LED ile aydınlık yarınlar
49 Yeni hedef: Güney Amerika
50 Van’da eğitime Vestel desteği
51 Bilim ve teknolojiye tam destek
52 Linens’ten eğitime destek
53 Eviniz hiç bu kadar güzel kokmamıştı
54 Tekstil sanatı...
55 Başarı hikayemizi paylaştık
58 Prof. Dr. Kerem Alkin / 2012 yılı beklenenden sert geçti, 2013 yılı piyasaları yumuşatmalı
62 Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na uluslararası ödül
63 Karbondioksit etkisini sıfırladık
64 Çevre dostu Türkiye turu
66 Dramayla enerji dünyasına yolculuk
67 İnteraktif enerji eğitimleri
68 Vestel’e 9 ödül birden
69 Tivibu’lu Vestel Smart TV’ler...
70 Living Kitchen’da Türk rüzgarı esti
71 Akıllı ekranlar birbiriyle konuşuyor
72 Alkali diyetiyle içinizi temiz tutun
74 Kısa kısa
78 Gökyüzünün getirdikleri
80 Kültür sanat
82 English summaries
Zorlu Holding A.Ş. Adına Sahibi
Olgun Zorlu
İçerik ve Tasarım Uygulama
Genel Koordinatör
Ayşegül Kuyucu
Görsel Yönetmen
Esen Ataman Kürklü
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Yaprak Özer
indeks içerik-iletişim danışmanlık
Kore şehitleri Cad. Atılım İş Merkezi No: 28
K: 4 D: 4 34397 Zincirlikuyu-İstanbul
Tel: 0212 347 70 70 Faks: 0212 347 70 77
e-mail: [email protected]
web: www.indeksiletisim.com
Süreli Yayınlar Koordinatörü
Nilüfer Eyiişleyen
Grafik Tasarım
Serkan Bengin
Yayın Editörü
Umut Bavlı
İdari İşler
Çiğdem Yarar
Yayın Kurulu
Vedat Aydın, Lale İlalan, Necmi Kavuşturan
Yayın türü: Yerel, süreli, 3 aylık
Yazı İşleri
İsmail Polat, Erkan Yavuz, Belkıs Dalkıranoğlu
Fotoğraflar
Renk Ayrımı ve Basım
Bilnet Matbaacılık
Dudullu Organize Sanayi
Bölgesi 1. Cadde No: 16
Ümraniye/İstanbul
Telefon: 444 44 03
56 Renklerin ülkesi
Dergi Yönetim Yeri
Zorlu Plaza, 34310 Avcılar - İstanbul
Telefon: 0212 456 20 00
Faks: 0212 422 00 49
e-posta: [email protected]
60 Çocukları sanatla
buluşturuyoruz
“Zorlu” Dergisi’nin içerik ve tasarımı İndeks İçerik İletişim Danışmanlık tarafından yaratılmış olup,
Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser olarak koruma altındadır. “Zorlu” Dergisi’nde
yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı ve “Zorlu” markası ve logosu Zorlu Holding A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse dahi, hak sahiplerinin yazılı izni olmaksızın ticari amaçlarla kullanılamaz.
Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve tavsiyelerini içermektedir, İndeks
İçerik İletişim Danışmanlık veya Zorlu Holding A.Ş., yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler
nedeniyle doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir.
04 kapak
Geleceği birlikte yazıyoruz,
geleceğe birlikte koşuyoruz
Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı’nın ilki, Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantıda, holdingin 60 yıllık çalışmaları
değerlendirilirken her grubun vizyonu ve geleceğe dair hedefleri de açıklandı. Toplantının sonunda ise 15 yıldan uzun
süredir Zorlu Grubu’nda görev alan yöneticiler birer plaketle ödüllendirildi.
05
Z
orlu Holding yöneticileri 14 – 16 Aralık 2012 tarihleri
arasında Antalya’da düzenlenen “Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı”nda bir araya geldi. Zorlu Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Holding Yönetim
Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu ve Zorlu Ailesi’nin katılımıyla
gerçekleşen toplantıda grubun 60 yıllık gelişim hikayesi ele
alındı. Programın ilk yarısını oluşturan kronoloji bölümünde
Zorlu Grubu’nun 1953’ten bu yana mihenk taşı kabul edilen
önemli tarihler nostaljik şekilde anlatıldı.
Zorlu Grubu’nun yer aldığı sektörlerin bugünü ve geleceğine ilişkin vizyon ve projelerin sunulduğu toplantı “Geleceği
birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz” sloganıyla
gerçekleştirildi. Toplantı’nın birinci gününde, tüm yöneti-
cilerin katıldığı, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş yönetiminde
gerçekleştirilen ekip çalışması ve takımdaşlık merkezli “Hayalistan” adlı bir yönetim oyunu düzenlendi. Oyuna katılan
ekipler unvan ve şirket düzeyinde karma gruplardan oluşturuldu. Konuk konuşmacı olarak sahneye çıkan ünlü tiyatrocu
Ali Poyrazoğlu, “Değişim ve Motivasyon” konulu ilgi çekici
bir sunum gerçekleştirdi.
Toplantının ikinci yarısında ise tüm grupların sunumları
gerçekleştirildi. Tekstilden enerjiye güncel rakamların duyurulduğu toplantıda, en az 15 yıldır grupta çalışan yöneticilere plaket verildi. Basına kapalı olan organizasyon Candan
Erçetin’in muhteşem konseriyle son buldu. Toplantıda; Zorlu
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ve Zorlu Holding
06 kapak
Ömer Yüngül
Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu’ya, Zorlu Grubu’nun en
genç iki müdürü, Zorlu Enerji Yatırımcı İlişkileri Müdürü Başak
Dalga ve Vestel Beyaz Eşya ÇMF Arge Müdürü Serkan Balcı
tarafından 60. yıla özel plaket verildi.
Ahmet Zorlu ve Zeki Zorlu’nun açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği toplantıda; Ocak 2013 itibarıyla Zorlu Holding CEO’su
olan Ömer Yüngül başta olmak üzere Zorlu Holding Tekstil
Grup Başkanı Vedat Aydın, Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, Zorlu Gayrimenkul Grup Başkanı Mesut
Pektaş’ın yanı sıra tüm Zorlu Grubu şirketlerinden yöneticilerin hazırladığı sunumlar paylaşıldı. Zorlu Holding’in faaliyet
gösterdiği her sektörde yurt içinde olduğu kadar yurt dışı
yatırımlarıyla da öne çıktığı gözler önüne serilirken, mevcut
rakamlar ve hedefler de açıklandı.
4 yılda 200 milyon Dolar artış
Vedat Aydın, toplantıda yaptığı konuşmada Zorlu Tekstil
Grubu’nun 2012 konsolide cirosunu 900 milyon Dolar olarak
açıkladı. Grubun toplam cirosunun yüzde 43’ü ihracat, yüzde
57’si iç pazardan elde edildi. 2015 ciro hedefi ise toplamda 1
milyar 100 milyon Dolar olarak belirlendi. Yaklaşık 6 bin çalı-
07
Vedat Aydın
şanın bulunduğu grupta 16 firma, toplamda 800 bin m2 kapalı alanda hizmet veriyor. Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük
polyester iplik üreticisi Korteks’in yurt içinde 33 ilde 2000
müşterisinin yanı sıra, 62 ülkede tam 194 müşterisi bulunuyor. Korteks, Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla nitelikli ve katma
değeri yüksek ürün yelpazesini genişletmeyi hedefliyor. Hedef ve vizyona dair güncel bilgiler veren Aydın “Otomasyon
geliştirme yatırımlarıyla, gelişen teknolojiyi kullanarak kaliteyi artırıp, maliyetleri düşürmeyi amaçlıyoruz” dedi. Korteks’in
teknolojiyi sonuna kadar kullanma alışkanlığının ilerleyen
Zeki Zorlu, Ahmet Zorlu
yıllarda da artarak devam edeceğini belirten Aydın, ürünlerin
kullanım alanlarını genişletmeyi hedefleyen grubun vizyonunu ise şu maddeler ile sıraladı:
yenilikçi partneri olmak ve bunu sürekli kılmak için çalışmamızı artırarak sürdürmeliyiz” ifadesine de yer verdi.
Toplantıda ayrıca, Korteks’in önemli hedefleri arasında müşteri sayısını ve çeşitliliğini artırarak sektördeki liderliği pekiştirmek olduğu ve bu amaçla nitelikli yeni ürünler geliştirmenin gerekliliğinin altını çizen Aydın, bu amaç doğrultusunda,
konusunda uzman üniversite ve sanayi kuruluşları ile birlikte
projeler yürütüldüğü ve bundan sonraki dönemde ise bu projelerin sayısının artacağını belirtti.
Zorlu Tekstil’in önemli hedefleri arasında, tüm pazarlarda
öncelikle üst segmente hitap eden ve katma değeri yüksek
ürünlerin üretici markası olmak yer alıyor. Türk tekstil sektörünün lider markası Taç bugün itibarıyla 30 ülkede tüketiciyle buluşuyor. Yapılan araştırmalara göre TAÇ markası, yüzde
yüz marka bilinirliğine sahip. Zorlu Tekstil Grubu’nun yenilikçi ve öncü markası Linens’in ise 8 ülkede toplam 80 mağazası
bulunuyor. Ev tekstili sektöründe uluslararası markalardan
biri haline gelen Valeron ise, 50 ülkede 200 satış noktasında
tüketicilerle buluşuyor. Yeni pazar ve alternatif kanal arayışlarına devam etmek, öncelikle mevcut pazarlardaki pazar payını artırmak, katma değeri yüksek ürünler geliştirmek Zorlu
Tekstil Grubu’nun önümüzdeki yıllarda öncelikli hedefleri
arasında bulunuyor.
Zorlu Tekstil 369 milyon Dolar ciroya ulaştı
Vedat Aydın, toplantıda yaptığı açıklamada “Teknik imkanlarımızı sürekli geliştirerek en kaliteli ve en farklı ürünü üretebilmek en büyük amacımız” diye konuştu, “Müşterilerimizin
Enerji devi
Tüm sektörlerde olduğu gibi enerjide de yüksekleri hedeflediklerini belirten Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, toplantıda yaptığı sunumda öncelikle Türkiye’nin enerji rakam-
• Verimliliği ve karlılığı artırmak
• Yeni sektörler ve yeni müşteriler yaratmak
• Rekabet gücünü artırmak
• Yönetim ve İK süreçlerini geliştirmek
• Sosyal sorumluluk faaliyetlerini artırmak
larını değerlendirdi. Açıklanan rakamlara göre Türkiye’nin
enerji kurulu gücü 1984’te 8 GW düzeyindeydi. Bugün ise
bu rakam 56 GW’a çıkarıldı. Türkiye’nin 2023 hedefi ise 100
GW civarında... Ak, sunumunda kişi başı elektrik tüketiminde 3 bin kWh ile Türkiye’nin dünya genelinde 66. sırada bulunduğunu da belirtti.
Sürdürülebilir enerji üretiminde öncü
Ak, Zorlu Enerji Grubu bünyesindeki santraller hakkında
önemli bilgiler de verdi. Doğal gazda 5 adet santral ile 493
MW, 7 adet hidroelektrik santraliyle 113 MW, 1 adet jeotermal santraliyle 15 MW ve 1 adet rüzgar santraliyle 135 MW
olmak üzere toplam 771 MW kurulu güce sahip. Grup; son
beş yıl içinde (2008’den bu yana) 780 milyon Dolar yatırım
yaptı.
Sunumunda güncel yatırımlar hakkında açıklamalarda bulunan Ak; temiz ve sürdürülebilir enerjinin kayda değer çözümlerinden biri kabul edilen güneş enerjisi üretim santralleri
kurmak üzere çalışmalara başladıklarının da müjdesini verdi.
Birkaç bölgede ölçüm yapıldığını ifade eden Ak “Önümüzdeki
sene lisans başvurusu yapmayı planlıyoruz” dedi. Yatırımların son durumu ve rakamlar ise şöyle:
• Yaklaşık maliyeti 226 milyon Dolar olan Kızıldere Jeotermal
Santrali Faz II 2013’te devreye girecek.
• Alaşehir, Simav ve Kızıldere’de toplam 180 MW’lık jeotermal
yatırım planlanıyor.
• Zorlu Enerji; Türkiye’nin 2023 yılında jeotermal enerjide
ulaşmayı hedeflediği 600 MW kurulu gücün yarısına talip.
• Yatırımlar tamamlandığında 2 milyar kWh üretim, 200 milyon Dolar EBİTDA’ya ulaşılacak.
08 kapak
Mesut Pektaş
09
Ayrıca Dalaman’da 124 MW’lık Sami Soydam HES, Harşit Çayı
üzerinde bulunan 60 MW’lık Tirebolu HES yatırım projeleriyle, İkizdere’de 30 MW’lık kapasite artırımı planlanıyor. Osmaniye Sarıtepe ve Demirciler’de ise toplam 110 MW’lık iki
rüzgar santrali yatırımı daha hedefleniyor. Bu durumda toplam rüzgar kapasitesi 245 MW olacak. Sadece mevcut projeler hayata geçtiğinde 2017’de yurt içi kapasitesi 1300 MW
olacak. Rusya, Pakistan ve İsrail olmak üzere yurt dışındaki
santrallerle beraber Zorlu Enerji’nin kurulu gücü 977 MW’a
erişecek. 5 yıl sonra ise yurt içi ve yurt dışı toplam kurulu
gücün 2100 MW’a, toplam cironun ise 1 milyar Dolar’a çıkarılması hedefleniyor.
Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu karma kullanım projesi; Zorlu Center
• Zorlu Gayrimenkul, Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu karma kullanım
projesi Zorlu Center ile, Asya ve Avrupa kıtalarının birleştiği bir noktaya,
İstanbul’un tam kalbine yeni bir cazibe merkezi kuruyor.
• Proje 102.000 m2’lik arazide 615.885 m2’lik inşaat alanına sahip.
• Zorlu Center ile İstanbul Metrosu Gayrettepe İstasyonu ve Zincirlikuyu
Metrobüs Durağı arasında yaya ulaşımını sağlayacak “Zorlu Center Metro
ve Metrobüs Yaya Bağlantı Tünelleri”, toplam uzunluğu 770 metre olan
delme tüneller ile üç noktayı birbirine bağlıyor.
• 300 milyon Dolar yatırım yapılan ve 50.000 m2 kapalı alana sahip olan
Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi dünyanın önde gelen müzikal,
konser, dinleti, tiyatro ve dans gösterileri ve sergiler gibi birçok sanatsal
faaliyete ev sahipliği yapacak.
• 100. yaşını kutlayan ve birçok Broadway şovunun mimarı olan Nederlander ile yaptığı işbirliğiyle Zorlu Center’ın fonksiyonları için de “en iyiyi”
sunma vizyonunu Performans Sanatları Merkezi için de göstermiş oldu.
Zorlu Enerji Grubu; 771 MW kurulu
gücüyle sektörde önde gelen
oyunculardan biri: Son beş yıllık
yatırım 780 milyon Dolar düzeyinde.
verdi. Ayrıca, abone sayılarının 2012 yılında Trakya’da 153
bin BBS, Gaziantep’te 106 bin BBS ve toplamda 259 bin BBS
olduğunu belirten Celepçi, Botaş dışı ihracatçılardan 900 milyon m3 doğal gaz temin edildiğini söyledi. Trakya Bölgesi’nde
gerçekleşen yerli üretim gazıyla beraber 2013 satış potansiyelinin 1 milyar m3 olduğunu ifade etti.
Zorlu Enerji Gaz Grubu Genel Müdürü Fuat Celepçi ise doğal
gaz tanıtım çalışmalarından örnekler de sunarak Zorlu Enerji
Gaz Grubu’nun dağıtım ve ticari faaliyetlerini anlattı. Trakya ve Gaziantep bölgelerine ait dağıtım faaliyeti rakamlarını
açıklayan Celepçi, ardından ticari faaliyetler hakkında bilgi
Gayrimenkulde toplam portföy değeri 5 milyar Dolar
Celepçi’nin ardından sunumuna başlayan Mesut Pektaş,
Zorlu Gayrimenkul Grubu’nun bugün sahip olduğu 5 milyar Dolar portföy değerinin altını çizdi. Bitmek üzere olan
projelerin son durumları hakkında açıklamalarda bulunan
Pektaş, gayrimenkul sektöründe Zorlu’nun hızlı yükselişini
çok çalışmalarına ve yenilikçi vizyonlarına borçlu olduklarını
söyledi.
Çevre dostu A+ ofis; Zorlu Levent Ofis
• Zorlu Center AVM yıllık ziyaretçi beklentisi 18 milyon kişi.
• Zorlu Center AVM, 105 bin m2’lik toplam alanda 60 bin m2’lik kiralanabilir alan bulunuyor.
• Mevcut markaların flagship mağazalarının yanı sıra dünyaca ünlü bazı
markalar ilk defa Türkiye’de Zorlu Center AVM’de yer alacak.
• AVM’de 1600 kişi kapasiteli toplam 12 adet sinema salonu bulunacak.
• Zorlu Center içinde yer alacak otel için tercihini “premium luxury”
otel markası Raffles Hotel & Resorts’dan yana kullandı.
• Raffles İstanbul Zorlu Center, 250 milyon Dolar yatırımla hayata geçiyor.
• Zorlu Center Rezidansları, büyüklükleri 117 m2 ile 735 m2 arasında değişen 1+1’den 5,5+1’e kadar farklı tipte rezidanslarla İstanbul’un eşsiz
eski İstanbul, Adalar ve Boğaziçi Köprüsü manzarasını seçkin ailelerle
buluşturacak.
• Proje’ de 72 bin m2’lik peyzaj alanı mevcut.
• Şehrin ve iş dünyasının tam kalbinde yer alan çevreci proje böl-
imza atan markanın bu başarısının temelinde, yenilikçiliğe
ve Ar-Ge’ye verdiği önemin yattığını söyledi. Televizyonda
dünyanın en büyük 3 üreticisinden biri olan Vestel’in, yıllık
360 bin adet olan üretim kapasitesini bugün 35 milyona taşıdığının da altını çizdi. Erdoğan, Vestel’in yerli teknoloji ve
tasarım geliştirmede milli bir gurur kaynağı olduğunu, büyük bir ekip ruhu ve inovasyona duyduğu tutkuyla çalışan
Vestel ailesinin faaliyet gösterdiği sektörlerde öncü bir rol
oynamaya devam edeceğini belirtti.
Turan Erdoğan ayrıca ürettikleri yerli tablet PC ve akıllı tahta gibi son teknolojiye sahip ürünlerle, Türkiye’de eğitim ve
öğretim faaliyetinin çağ atlamasına katkı sunmaktan gurur
duyduklarını aktardı. Erdoğan, bu ürünlerin Vestel’in ihracat hacmine de ciddi ivme kazandıracağını söyledi.
genin en prestijli ofis binası olmaya aday.
• Zorlu Levent Ofis, 40 katlı ve 161 metre yüksekliğe sahip.
• 110 bin m inşaat alanına kurulacak Zorlu Levent Ofis, 1200
2
araçlık 5 katlı otoparka da sahip olacak.
• Bekleme süresini en aza indiren ve Türkiye’ de ilk defa kulla-
Zorlu Konak, Zorlu Bebek, Zorlu Alaçatı ve Zorlu Marmaris
projelerini müjdeleyen Pektaş, yatırım değeri 2,5 milyar Dolar olan Zorlu Center ve Zorlu Levent Ofis projeleri hakkında
detaylı bilgi verdi.
nılan Double Deck asansör sistemine sahip proje aynı zamanda
“Yeşil Bina” olmaya aday: Zorlu Levent Ofis, çevreci yapıları belli
kriterleri değerlendirerek belgelendiren Leed Gold sertifikasına
uygun olarak tasarlandı.
• Zorlu Levent Ofis’in İşletme aidatı benzer A+ ofis binalarından
daha düşük olacak.
Vestel ihracatta lider
Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan
ise Zorlu Holding’in amiral gemisi olan Vestel’in, 13 yıldır
sektörünün değişmez ihracat şampiyonu olduğunu vurguladı. Erdoğan, kurulduğu günden beri sektöründe birçok ilke
Türkiye’nin teknolojiyi tüketen değil üreten ve ihraç eden
bir ülke konumuna erişmesinde lokomotif görevini üstlendiklerine dikkat çeken Erdoğan, Vestel’in bunu sadece çalışanlarıyla değil, bu geniş ailenin diğer üyeleri olan bayi
ve yetkili servislerinin de destekleri sayesinde başardığını
ifade etti.
Turan Erdoğan sözlerine Vestel’in bundan sonra da hem
Türkiye’nin hem de dünyanın dost teknolojisi olmaya devam edeceğini söyleyerek son verdi.
Turan Erdoğan
10 kapak
11
Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı’nda Plaket Alan Zorlu Grubu Yöneticileri
Toplantının ardından 15 yıldan fazla süredir grupta çalışan toplam 111 yönetici plaketle ödüllendirildi.
Ad-Soyad
Osman Terzi
Burhan Cahit Tokcan
Halil Karataş
Ali Arslan
Sertaç Beller
Faruk Ulutaş
Mehmet Erdal Ergün
Mehmet Salih Yıldırım
Enis Turan Erdoğan
İhsaner Alkım
Hayrettin Çelikhisar
İsmail Murat Sarpel
Necat Altın
Levent N. Tanrıdağ
İsmail Sağır
Ali Canbulat
Kamil Dilmit
Salih Terzi
Recep Biricik
Hamdiye Yalçın
Salih Muratoğlu
Murat Güney
Recep Duman
Hayri Kılıç
Veysel Zurnacı
Beyhan Dağıtan
Ömer Kocabaş
Murat Erdin
Ahmet Yavuz Doğan
Aydın Aytekin
Atalay Buğlagil
Özlem Şimşek
Utku Erentürk
Mehmet Perdecioğlu
Halil Turan
Ömer Yüngül
Bilal Vedat Aydın
Necmi Kavuşturan
Mehmet Fatih Dereköylü
Cengiz Ultav
Bekir Cem Köksal
Akın Barbaros Birsen
Onur Tabak
Kasım Altay
Ahmet Nezir Ertürk
Ender Yüksel
Cemal Eren Ataman
Hamza Cihan Sarı
Tolga Targutay
Cem Sezer
Seda Kaya
Ali Şahin
Şirket/Departman
30 sene üzeri
Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş.
Belair
Zorluteks Perde
Zorlu Holding Sultanhamam
25 sene üzeri
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
20 sene üzeri
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Korteks
Ayesaş-ODTÜ-Teknokent
Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş.
Zorluteks Perde
Zorluteks İstanbul
Zorlu Ev Tekstil Ürünleri Tic. A.Ş.
Korteks
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Korteks
Korteks
Korteks
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Ayesaş-ODTÜ-Teknokent
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Zorluteks
Zorluteks
Vestel Beyaz Eşya A.Ş.
15 sene üzeri
Zorlu Holding A.Ş.
Zorlu Holding A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Zorluteks İstanbul
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel France
Korteks
Aydın Yazılım
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Dexar
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş.
Görev Adı
Yönetim Kurulu Üyesi
Genel Müdür
Müdür (Sevkiyat)
Müdür
Genel Müdür
İstihbarat & Risk Kontrol Müdürü
İnşaat Bakım Müdürü
Uygulama Mühendisliği Müdürü
İcra Kurulu Başkanı
İcra Kurulu Üyesi (Ar-Ge)
Genel Müdür
Genel Müdür
Genel Müdür
Genel Müdür Yrd.,Teknik
Genel Müdür Yardımcısı -Mali İşler
Bölüm Müdürü (Kurumsal Destek)
Birim Müdürü (Perde Satış)
Pazarlama Müdürü
Satınalma Müdürü
Muhasebe Müdürü
İthalat Operasyonları Müdürü
Makine Enerji Direktörü
Ür-Ge / SSTH-Müdür
Ür-Ge / SSTH-Müdür
Satınalma Müdürü
Test Geliştirme Mühendisliği
Emc, Safety & Dqa Group Manager
Malzeme Yönetimi Müdürü
Bölge Müdürü
Üretim Müdürü (Plastik)
Sistem Mühendisliği Grup Müdürü
Malzeme&Ürün Yönetimi Müdürü
Müdür (Pazarlama Müdürü)
Müdür (Finans Müdürü)
Teknoloji Geliştirme ve Endüstriyel Tasarım Müdürü
Zorlu Holding CEO
Tekstil Grup Başkanı
İcra Kurulu Üyesi
İcra Kurulu Üyesi (Satış)
İcra Kurulu Üyesi
İcra Kurulu Üyesi, Mali İşler
Vestel İtalya Genel Müdürü
Genel Müdür
Genel Müdür Yardımcısı (Poly/Poy)
Genel Müdür Yardımcısı
Satınalma Genel Müdür Yardımcısı
Yurtdışı Markalı Ürünler Pazarlama GMY
Bilgi Teknolojileri Direktörü
Genel Müdür Yardımcısı (Satış)
Genel Müdür Yardımcısı, Ar-Ge
Genel Müdür Yardımcısı (Satış)
Genel Müdür Yardımcısı- İdari İşler
Kemal Özgür
Hüseyin Morkoyun
Gürcan Okumuş
Firdevs Akmenek
Cemil Çiçek
Tamer Kaçar
Cemil Şahin
Cihat Aytaç
Remzi Parsak
Neşe Alp
Mustafa Turgay Aksoy
İsmail Cin
Şenol Özkan
Sinan Yılmaz
Altan Dericioğlu
Funda Atıcı Dedeoğlu
Seyit Karagüney
Özgü Dedeoğlu
İlker Gürtekin
Murat Güdücüler
Raşit Çiloğlan
Zeki Varol
Şükrü Arıcı
Hatice Esen Eriş Demir
Cengiz Tarhan
Sedat Şengül
İstemi Akıntürk
Sengül Soytaş
Zafer Pirim
İbrahim Utku Özdel
Hasan Adanur
Okay Gönen
Nursel Altınordu
Mustafa Cevdet Gürman
Gözde Günder
Cengiz Takıt
Özgür Eriş
Tarık Hakan Leloğlu
İbrahim Kubilay Yeşilmen
Sami Çalışkan
Mehmet Kalkan
Alp Gültekin
Ali İhsan Erdoğan
Mehmet Emin Özcan
Ergün Kaya
Ahmet Çalışkan
Tuncay Kartal
Mustafa Kemal Arslançeri
İsmet Uzun
Lale İlalan
Mutlugün Aldemir
Sedat Özenir
Yeşim Erbuğa
Recep Hamit Karota
Arzu Zahide İnan
Ali Murat Sağdıç
Erol Birinci
Halil İbrahim Uray
Salih Erdinç Topaloğlu
Vestel Beyaz Eşya A.Ş.
Zorlu Doğalgaz İthalat A.Ş.
Zorlu O&M (İşletme)
Ayesaş-ODTÜ-Teknokent
Zorluteks Nevresim
Zorluteks Perde Dokuma Bursa
Zorlu Ev Tekstil Ürünleri
Vestel Elektronik A.Ş.
Korteks
Zorluteks Perde
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Dexar
Müşteri Hizmetleri
Vestel Pazarlama A.Ş.
Zorluteks Nevresim
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Zorluteks Nevresim
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel Dış Tic. A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Beyaz Eşya A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Elektronik A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Vestel Pazarlama A.Ş.
Ayesaş
Korteks
Korteks
Korteks
Korteks
Korteks
Korteks
Zorluteks Nevresim
Zorlu Holding A.Ş.
Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş.
Zorluteks
Vestel Pazarlama A.Ş.
Zorluteks
Zorluteks
Zorluteks
Zorlu Doğalgaz İthalat A.Ş.
Zorlu O&M Bursa Kontrol Sistemleri
Zorlu End. Enj. İnşaat Tic.
Satınalma Genel Müdür Yardımcısı
Direktör, Mali İşler
Genel Müdür Yardımcısı, İşletme
Kalite Sistem Direktörü
Grup Müdürü (Üretim)
Birim Müdürü(Planlama)
Muhasebe Yöneticisi
Fikri Haklar Müdürü
Mamül Ambar Müdürü
Müdür (Perde Terbiye İşletme)
Kalite Müdürü
İş Geliştirme Ve Projeler Müdürü
Test & Değerlendirme Müdürü
Bölge Müdürü
Müdür (Makine Enerji)
Satış Sonrası Hizmetler Müdürü
Mekanik Tasarım Müdürü
Senior Design Architect
Taiwan Office Manager
Müdür (Baskı İşletme)
Bütçe Kontrol & Denetim Müdürü
Saha Müdürü
Numune Hazırlık Müdürü
Pcb Tasarım Müdürü
Senior Design Architect
Lead Technologies & Video Group Manager
Satış Müdürü
Pazarlama Müdürü
Satış Müdürü
Saha Müdürü
Saha Müdürü
İş Geliştirme Ve Koordinasyon Müdürü
Bütçe Ve Stratejik Planlama Müdürü
Saha Müdürü
Senior Purchasing Architect
Senior Application Architect
Senior Process Architect
Bölge Müdürü
Zincir Mağazalar Satış Müdürü
Saha Müdürü
Saha Müdürü
Mali İşler Müdürü
İnsan Kaynakları Müdürü
Muhasebe Müdürü
Poly / Üretim Bakım Müdürü
Elektrik Müdürü
Bilgi İşlem Müdürü
Tekstil İşletmeler Bakım Müdürü
Müdür (İhzarat İşletme)
İletişim Müdürü
Satış Ve Ziyafet Müdürü
Müdür (Muhasebe Müdürü)
Saha Müdürü
Müdür (İşletme)
Müdür (İhracat Bölge Satış)
Müdür (Perde Pazarlama)
Müdür, Muhasebe / Bütçe Ve Raporlama
Müdür, Kontrol Sistemleri
Müdür, Proje
12 haber
13
Zorlu Center’dan seçkin davet
Contemporary Istanbul’un ikinci kez “Associate/Ortak Sponsor”u olan Zorlu Center, seçkin konuklarını sergi alanında
ağırladı.
S
anata desteğini sürdüren Zorlu Center, Lütfi Kırdar
& Zeynep Zorlu, Olgun & Berrin Zorlu, Selen Zorlu Melik &
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul
Bakır Melik, Şule Zorlu Cümbüş & Serdar Cümbüş katıldı.
Kongre Merkezi’nde 22-25 Kasım tarihlerinde dü-
Çakmak & Cevher Turgay
zenlenen Contemporary İstanbul öncesinde seçkin isimleri
Ayrıca davete; Rabia & Ali Güreli, Leyla Alaton, Vedat Ala-
buluşturduğu yeni bir davete imza attı.
Maide & Emre Kurttepeli
yanı sıra iş ve sanat dünyasının temsilcileri, koleksiyonerler, Contemporary İstanbul ve Zorlu Gayrimenkul yönetici-
ciate/Ortak Sponsor”u olan Zorlu Center, fuar açılışından
leri de katıldı.
önce “yapım aşaması”nda özel VIP yemek davetinde, iş ve
sanat dünyasının önde gelen isimleri ile cemiyet hayatın-
Çağdaş sanatın takipçisi ünlü isimler aynı zamanda, Con-
dan çok özel konukları ağırladı.
gi alanında düzenlenen yemeğe Zorlu Ailesi’nden; Emre
Ebru Edin
man, Mahide & Emre Kurttepeli, Billur Tansel gibi isimlerin
amacıyla gerçekleştirilen Contemporary İstanbul’un “Asso-
Zorlu Center ev sahipliğinde, Contemporary İstanbul ser-
Koza Güreli & Ali Güreli
Barut, Ayşegül & Doğan Karadeniz, Hasan Bülent Kahra-
çağdaş sanat alanındaki birikimin Türkiye’ye aktarılması
Emre Zorlu
Kaan Bergsen &
Selim Bergsen
ton, Ebru Özdemir, Füsun Eczacıbaşı, Nezih Barut, Berrak
Türk Çağdaş Sanatı’nın evrensel boyutlara taşınması ve
Olgun & Berrin Zorlu
Aylin & Tamer Alkan
temporary İstanbul’da eserleri herkesten önce özel rehberli
Bakır Melik &
Selen Zorlu Melik
Serdar Cümbüş &
Şule Zorlu Cümbüş
tur eşliğinde görme fırsatı yakaladı.
Obje’ct
Zorlu Center, 22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfü Kırdar
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre
Merkezi’nde düzenlenen Contemporary İstanbul süresince
konuklarını özel lounge’unda ağırladı. 2013 yılında açıla-
Nezih Barut
Bingül Cerrahoğlu
rak yeni bir sanat platformu oluşturacak olan Zorlu Center
Performans Sanatları Merkezi, bu yıl yedincisi düzenlenen
Contemporary Istanbul’da Zorlu Center Yayınları’nın ikincisi olan “Obje’ct” kitabının lansmanını da yaptı.
Making of: Architectural Objects
Aynı zamanda Zorlu Center Yayınları’nın üçüncüsü “Making
of: Architectural Objects” projesinde yer alan ve fotoğrafları Cemal Emden tarafından çekilen 10 mimari yapının
özgün parçalarının üretim ve uygulanış biçimleri fotoğraf
seçkisi, Zorlu Center Lounge sergi alanında ziyaretçilerle
Mehmet & Esra Even
Vedat Alaton - Leyla Alaton
paylaşıldı.
Zorlu Center Performans Sanatları
Merkezi, biri 2 bin 300 kişi kapasiteli,
diğeri doğal akustik donanımla
tasarlanan 770 kişi kapasiteli iki salon
ile İstanbul’u dünyaca ünlü eserlerle
buluşturacak.
14 haber
15
Hazır mısınız?
Vestel Bayi Toplantısı, 7-9 Aralık 2012 tarihleri arasında Antalya Susesi Hotel’de gerçekleştirildi. “Hazır mısınız?”
konseptiyle şekillenen toplantı Vestel’deki değişim, gelişim ve yenilikleri bayilerle buluşturdu. Türkiye’nin dört bir
yanından gelen Vestel bayileri, “Hep birlikte yeni başarılara imza atmak için hazırız” diyerek Vestel’e olan güven ve
inançlarını bir kez daha gösterdiler.
Z
orlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Vestel Şirketler Grubu
İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler, Vestel Şirketler Grubu Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü Tarkan
Tekcan, Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı Mert Gürsoy ve diğer Vestel yöneticilerinin
katıldığı toplantının moderatörlüğünü Vestel Şirketler Grubu
Kurumsal İletişim Müdürü Sıla Sayar yaptı.
Değişim ve bilişime hazır olmalıyız
Yaklaşık 1250 kişinin katıldığı toplantıda Vestel Üst Yönetimi
ile fikir alış verişinde bulunma imkânını yakalayan bayiler Zorlu
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu’nun konuşmasını heyecanla izlediler. Ahmet Zorlu konuşmasında bilişim ve
değişimin önemine değinirken başarının sırrını da şu şekilde
özetledi: “Ben çok hayal kurarım, bu benim en büyük kazancımdır ancak hayalci değilim. Vestel’i de böyle bir hayal ile kurdum. Vestel’i devraldığımızda 360 bin adet televizyon üretimi
yapılıyordu, bugün 35 milyon adet üretime ulaştık. Sizler de
hayal kurun, hayalinizi gerçekleştirmek için de çok çalışın.”
Vestel her zaman öncü oldu
Toplantıda söz alan Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ise
Vestel’in televizyonda dünyanın üç büyük üreticisinden biri
olduğunu belirterek “Vestel kazanırken Türkiye’ye ye de kazandırıyor. Bir yatırım ajansı gibi çalışarak bizimle iş yapan
yabancı şirketleri Türkiye’de üretim yapmaya teşvik ediyoruz”
dedi. Vestel’in her zamanda öncü olduğunu ifade eden Ömer
Yüngül; “Akıllı Tahta projesi yıllardır bizim gündemimizdeydi,
bu projeyi gerçekleştirmek için çok çalıştık. Geçen yıl 85 bin
Akıllı Tahta’ yı öğrencilerin kullanımına sunarak gelecek nesillerin önünü açan şirket olduk” dedi.
Güçlü olanlar ayakta kalır
Toplantıda bir konuşma yapan Vestel Şirketler Grubu İcra
Kurulu Başkanı Turan Erdoğan ise Japonların ticareti savaşa
benzettiklerini ifade ederken “Savaşta sadece güçlü olanlar
ayakta kalır, güçlü olmak için her türlü koşula hazırlıklı olmak
gerekiyor” dedi. Bunun da bazı kuralları olduğunu hatırlatan
Turan Erdoğan “İnsan kaynağı, kaliteli ürünler, teknoloji, finans, iletişim, planlama ve strateji gibi başlıklarda hazırlıklı
olmadan bu savaş kazanılamaz” diyerek başarı için gerekli
ipuçlarını da verdi.
dettiğinin altını çizerek “Gerek ülkemizin yüksek potansiyeli ve
gerekse doğru sektörde olmamız sebebiyle hedeflerimizi yükseltiyoruz” dedi. Uzun yıllar Vestel’e hizmet eden bölge müdürleri ise Ergün Güler ve toplantıya katılanların huzurunda 2013
yılı hedeflerini ortaya koyarken geçmiş yıllarda başlarından geçen ilginç olayları da paylaşarak keyifli anlar yaşattılar.
Türkiye büyüyor, Vestel büyüyor
Toplantıda oldukça heyecan verici bir sunum yapan Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler, Türkiye’nin geleceğin parlayan yıldızı olacağını, Vestel’in de
Türkiye ile birlikte emin adımlarla büyüyeceğini söyledi. Güler,
dayanıklı tüketimin ekonomin bir buçuk katı kadar büyüme kay-
Tasarım marka tercihlerini değiştiriyor
Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Mert Gürsoy ise gerçekleştirdiği sunum ile tasarımda son trendleri anlattı. Tasarımın marka tercihlerini değiştirdiğine işaret eden Mert Gürsoy, akıllı çözümlerin müşteriyi çeken bir diğer önemli özellik olduğuna söyledi. Gürsoy,
“Tasarım ve akıllı çözümleri; mağazalarımızda, ürünlerimizde
ve personelimizin iş süreçleri dahil olmak üzere her alanda
görebileceksiniz” dedi.
Hedef yüzde 100 müşteri memnuniyeti
Kısa bir süre önce Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü olarak
atanan Tarkan Tekcan ise süreç yönetimi ile yeniden yapılandıklarını belirtti. Tarkan Tekcan “Yetkili servislerin hizmet ve
yönetim süreçleri iyileştirilmeye devam edilecek. Yetkili servislerin eğitim faaliyetleri daha da arttırılacak. Müşterilerimize
daha hızlı ve etkili çözüm üretebilmek için bilgi teknolojilerini
geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Tekcan, 2013 ile birlikte
Müşteri Hizmetleri’ndeki kalite çıtasının daha da yükseleceğini de sözlerine ekledi.
Akıllı ürünler, renkli tasarımlar
Akıllı ürünler ve renkli tasarımlar ile tüketicinin kalbine dokunan
Vestel’in bayi toplantısı da oldukça renkli görüntülere sahne
oldu. Tak-çıkar çerçeveler için düzenlenen mini defile daha renkli bir Vestel dünyasının ilk işaretlerini verirken salonda da heyecanlı anlar yaşattı. Akıllı ekranlar teknolojisini tüm ürünlerine
taşıyan ve renkli bir tasarım dünyasının kapısını aralayan Dost
Teknoloji Vestel’deki değişim rüzgarı salondaki herkesin yüzünden okunuyordu. Bayiler üzerlerindeki tatlı yorgunluğu ise gün
sonunda Ebru Gündeş’in verdiği muhteşem konser ile attılar.
16 haber
17
Tam İsabet!
Zorlu Center’ın sergisine ünlü akını
Taç Bayi Toplantısı Antalya Susesi Hotel’de, 30 Kasım-2 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirildi. “Tam İsabet”
temasına sahip toplantıda tüm etkinlik bu konsept çerçevesinde şekillendirildi. Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık
1000 Taç bayisinin katıldığı toplantıda, “Başarı için, hedef için tam isabet” açılımı katılımcılarla paylaşıldı.
22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde 16
bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Contemporary Istanbul 2012’de Zorlu Center, 110 m2 özel lounge alanında
fuar boyunca konuklarını ağırladı. Cemal Emden’in hazırladığı Making of: Architectural Objects kitabından fotoğraf
seçkilerini ziyaretçilerle buluşturdu.
T
ürkiye’nin ilk ve tek uluslararası çağdaş sanat fuarı
Contemporary Istanbul’a bu yıl da desteğini sürdürerek ikinci kez “Associate/Ortak Sponsor” olan Zorlu
Center’in Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki standı, VİP konuklar için düzenlenen ön gösterimde büyük
ilgi gördü.
Zorlu Center Lounge sergi alanında yer alan, Cemal Emden tarafından çekilen 10 mimari yapının özgün parçalarının üretim
ve uygulanış biçimleri fotoğraf seçkisini gezen Feryal Gülman,
Can-Tansa Ekşioğlu, Ceylan Pirinçcioğlu, Erol Aksoy, Begüm
Şen gibi seçkin isimler beğenilerini dile getirdiler. 22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi
Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde 16 bin metrekarelik
alanda gerçekleştirilen Contemporary Istanbul 2012’ye, 55’i
yurt dışı, 45’i yurt içinden olmak üzere 100 çağdaş sanat galerisi ve 600 sanatçı katıldı. Zorlu Center ise 110 m2 özel lounge
alanında fuar boyunca konuklarını ağırlarken, Cemal Emden’in
hazırladığı Making of: Architectural Objects kitabından fotoğraf seçkilerini ziyaretçilerle buluşturdu.
Sevinç İnanç, Ferit Volkan, Erol Aksoy
T
akım ruhunu geliştirmek, motivasyonu artırmak ve hedefe doğru ilerlemek amacıyla 30 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen Taç Bayi Toplantısı, “Tam İsabet” temasıyla gerçekleştirildi.
30 Kasım Cuma günü bayilerin otele girişiyle başlayan etkinlik, 1 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirilen sunumlar ve konuşmalarla devam etti. Açılış konuşmasını Zorlu Tekstil Grubu
İcra Kurulu Üyesi Fatih Dereköylü’nün yaptığı toplantıda Zorlu
Holding Tekstil Grup Başkanı Vedat Aydın ve Linens Pazarlama Genel Müdürü Erkmen Onbulak bayilere sunum gerçekleştirdiler.
“Tam İsabet” konsepti çerçevesinde başarının temellerini,
sektörde yaşanan gelişmeleri, değişimleri ve 2012 değerlendirmesini bayilerle paylaşan Dereköylü’nün ardından Onbulak
bir sunum gerçekleştirdi. Onbulak sunumunda, hedefi tam
ibasetle vurmak için gerekli olan donanımlar ve vurulması
gereken hedef hakkında bilgi verdi. Motivasyonun önemine
değinen Onbulak, yeni mağazacılık konsepti hakkında da açıklama yaptı.
Konuk konuşmacı olarak Türk tiyatrosunun duayenlerinden
Ali Poyrazoğlu’nun da bir sunum gerçekleştirdiği ilk günün
kapanış konuşmasını Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Zorlu yaptı. Zorlu, konuşmasında, hedefe ulaşmak için
atılması gereken adımlar hakkında deneyimlerini aktardı ve
“tam isabet” konusunda bayilere duyduğu güveni paylaştı.
Ahmet Zorlu’nun konuşmasının ardından yeni ürünler ve koleksiyonlar bayilere tanıtıldı. Taç konsept mağazalarının yeni
konseptine ilişkin bilgilendirme sağlandı ve yeni konsepti
içeren demo mağazanın kurulumu gerçekleştirilerek gezildi.
1 Aralık Cumartesi günü düzenlenen gala yemeğinde ise ünlü
sanatçı Gülben Ergen sahne aldı. Katılımcılar, Ergen’in seslendirdiği şarkılar eşliğinde günün yorgunluğunu attılar. Keyifli
bir akşam yemeğinin ardından etkinlik sona erdi.
Ceylan Pirinçcioğlu
Can & Tansa Ekşioğlu
Feryal Gülman
18 haber
19
Mimaride öze yolculuk...
PMMA-Italpromo ve Libardi Şirketi
Zorlu Center Yayınları’nın üçüncü kitabı Making of: Architectural Objects, mimari malzemenin
özüne görsel bir yolculuk vadediyor. Kitapta yer alan, Cemal Emden’in, mimari ürünün kendine
özgü üretim sürecini belgeleyen fotoğrafları ise bu yolculuğu daha sürükleyici kılıyor.
Kitapta yer alan 10 mimari proje
Bambu - Green School, Bali / Endonezya / Mimari: Ibuku
PMMA - Italpromo ve Libardi Şirkeleri, Roma-İtalya / Mimari: Labics
Dichromatic Cam - Reykjavik Konser Salonu, Reykjavik-İzlanda
/ Mimari: Henning Larsen ve Batteriid
Çelik - Zorlu Center İstanbul, İstanbul-Türkiye / Mimari: Emre Arolat
ve Tabanlıoğlu Mimarlık
Bürüt Beton - Fukutake Hall, Tokyo-Japonya / Mimari: Tadao Ando
Taş - Galisia Kültür Merkezi, Galisya - İspanya / Mimari: Peter
Eisenman
Precast Cephe Kaplama - Masdar Enstitüsü, Abu Dhabi-Birleşik
Arap Emirlikleri / Mimari, Foster ve ortakları
Bitki - California Doğa Müzesi, San Francisco-Ameri Birleşik
Devletleri / Mimari: Renzo Piano
Z
orlu Center Yayınları’nın üçüncü kitabı olan “Making
rımda karşımıza çıkar” sorularının yanıtlarını arıyor. Eser,
desteği için teşekkür ediyorum” ifadesine de yer verdi. Tanı-
of: Architectural Objects” mimari ürünün kendine
tanınmış uluslararası 10 mimarın yapılarından yola çıkarak
tım toplantısında konuşan Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür
özgü üretim sürecinin mimar ve fotoğraf sanatçısı
malzemelerin özüne kadar iz sürüyor. Bu izi sürerken mi-
Yardımcısı Mehmet Even, Zorlu Center’in, her aşamada sanata
Cemal Emden’in fotoğraflarıyla belgelendiği bir proje ola-
mar ve fotoğraf sanatçısı Cemal Emden’in gözünden 300
destek verdiğini ve bu desteğin süreceğini vurguladı.
rak öne çıkıyor. Dünyada ilk kez gerçekçekleştirilen “Ma-
fotoğrafla ve Maria Voyatzaki’nin metinleriyle yapım süreci
king of: Architectural Objects” projesi mimari malzemenin
belgeleniyor.
Thermoformed Cam - Naordpark Teleferik İstasyonları,
Innsbruck- Avusturya / Mimari: Zaha Hadid
Kiremit - Xinjin Zhi Müzesi, Chengdu-Çin / Mimari: Kengo Kuma
Even, “Zorlu Center bu konudaki ilk adımı ‘Beklenmedik
Karşılaşmalar- Mimarlıkla İlişki Bağlamında 2000’li yılların
temeli olan hammaddenin özüne kadar iniyor.
Proje için Emden, 12 ülkede 24 farklı lokasyona gidip toplam
Çağdaş Sanat Çalışmaları’ kitabı ile atmıştı” diyerek geç-
Making of: Architectural Objects, “yapı malzemesi ham-
65 bin km yol aldı. 2 bine yakın fotoğraf çeken fotoğrafçı tanı-
mişe atıfta bulundu. Ardından Zorlu Center Yayınları’nın
maddeden nasıl elde edilir”, “işçilik nedir”, “hammaddeyi
tım toplantısında kitabın, mimari üretim sürecinin farklı coğ-
ikinci kitabı ‘Obje’ct’ hakkında çeşitli bilgiler veren Even
yapı malzemesine dönüştürmekteki süreçler nelerdir” ve
rafyalar ve kültürlerde, mümkün olduğu ölçüde fotoğraflarla
konuşmasını üçüncü kitapta emeği geçen herkese teşekkür
“yapı malzemesi nasıl etkin bir öğe olarak mimari tasa-
anlatısı olduğunu söyledi. Emden; “Zorlu Center’a bu vizyoner
ederek bitirdi.
Bambu-Green School
Bambu-Green School
Çelik-Zorlu Center
Cemal Emden - Y. Mimar, Fotoğraf Sanatçısı
Cemal Emden, 1990 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık
Fakültesi’ni bitirdikten sonra 1991-1993 yılları arasında aynı üniversitede yüksek lisansını tamamladı. 1992 yılından bu yana ağırlıklı
olarak fotoğraf çalışmalarını yürüten Emden, çeşitli mimari tasarım
projeleri, restorasyon çalışmaları hazırladı ve uygulamalar yaptı.
Emden, profesyonel fotoğraf çalışmalarını mimari, iç mimari, grafik,
endüstri ürünleri ve peyzaj tasarımı alanlarında sürdürüyor. Sanatçı, adı geçen alanlardaki çalışmalarının yanı sıra Ortadoğu, Kuzey
Amerika, Avrupa ve Rusya’daki çalışmalarını içeren zengin bir fotoğraf arşivinin de sahibidir.
Çelik-Zorlu Center
Bürüt Beton - Fukutake Hall Tokyo Üniversitesi
20 haber
21
Tasarım Bienali’nde Vestel rüzgarı
Vestel, İstanbul Modern’de gerçekleştirilen “kusurluluk” (imperfection) temalı İstanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru
oldu. Vestel, Tasarım Bienali’ni özel davetlileriyle izledi.
İ
stanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru Vestel, Bienal
açılışı kapsamında verdiği davette iş, sanat dünyası ve cemiyet hayatının saygın isimlerini bir araya getirdi. Ev sahipliğini Zorlu Holding Ceo’su Ömer Yüngül’ün yaptığı Bienal
brunch’ta aralarında İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Olgun-Berrin Zorlu, Emre-Zeynep Zorlu, Selen Zorlu,
Ayşegül Toplusoy, Banu Çarmıklı, Berrin Okçu, Buket Taşdelen, Zeynep Germen, Fatoş Sarıgül, Feryal Gülman, Özlem
Yalım Karaoğlu, Sıla Sayar, Şükran Güzeliş, Turgut – Meltem
Güneri, Yasemin Edige, Ünal Uzun, Zeynep Üstünel ve Vestel
üst düzey yöneticilerinin olduğu, iş dünyasının ve sosyal yaşamın sevilen simalarından 100’ü aşkın konuk bir araya geldi.
İstanbul Modern’de gerçekleştirilen etkinlik, eş küratörler
Emre Arolat ve Joseph Grima eşliğinde düzenlenen Bienal ön
izleme turuyla devam etti.
Etkinlikte söz alan Yüngül, Türkiye’de tasarım olgusunun gelişmesine ve yeni tasarımcıların gelişmesine katkı sunacak
rol üstlenmeyi arzu ettiklerini belirterek Vestel’in İstanbul
Tasarım Bienali’ne bu çerçevede destek verdiğini ifade etti.
Yüngül, “Gıptayla izlediğimiz tasarım bienallerinin artık ülkemizde de düzenleniyor olması bizleri heyecanlandırıyor.
İstanbul’un sadece uluslararası bir finans merkezi değil, sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkararak bir tasarım merkezi
de olacağına inanıyoruz. Türkiye olarak 2023 vizyonumuzda
yer alan 500 milyar dolarlık ihracat hedefini gerçekleştirmek
için üretim üssü olmak yetmiyor. Tasarımla ürünlerinizde fark
yaratmanız, bu farkı da artı değere dönüştürmeniz gerekiyor”
diye konuştu.
Bir teknoloji devi olan Vestel için teknoloji ve tasarımın iç
içe geçmiş kavramlar olduğunu aktaran Yüngül, şunları söyledi:
“Tasarım, sektörümüzün oksijeni konumunda. Artık sadece
kaliteli ürünler ortaya koymak yeterli değil. Öne çıkmak istiyorsanız, ürününüzün tasarımıyla fark yaratmasını sağlamalısınız. Tasarımın tercih edilmedeki rolünü erken dönemde
fark eden Vestel, 15 yıl önce gerçekleştirdiği atılımla kendi
bünyesinde başarılı tasarımcılar yetiştirdi. Bugün 100 kişilik
ekibimizle geleceğin tasarımlarını yaratıyoruz.” Bu sayede
tüketicilere kendi kişisel zevklerini yansıtan, kendilerine ait
hissedecekleri ürünler sunduklarını ifade eden Yüngül bu
yaklaşımın karşılığını, son iki yılda uluslararası prestije sahip tasarım yarışmalarından kazandıkları 130’a yakın ödülle
aldıklarını ifade etti.
Vestel’in Bienal öncesi gerçekleştirdiği atölyelerin sonuçları
İstinye Park mağazasında sergilendi. Vestel’in sponsorluk
kapsamında Bienal’in açılışını beklemeden kolları sıvadığını
belirten Yüngül, mart ve mayıs aylarında tasarım öğrencileriyle birlikte iki farklı atölye çalışmasına imza attıklarını ifade
etti. Yüngül, sözlerini şöyle noktaladı:
“İstanbul’daki üniversitelerin endüstri ürünleri, grafik, iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümlerinden öğrencilerle bir araya
gelerek gerçekleştirdiğimiz atölyelerin ilkinde şehrin dokusunu yansıtan buzdolabı tasarımları ortaya koyduk. İkinci
atölyede ise televizyonla aynı ortamı paylaşan mobilyalar
tasarladık. Atölyelerden çıkan bu yaratıcı çalışmaları Bienal
süresince Vestel’in İstinye Park’taki yeni amiral mağazasında
sergiledik.”
İstanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru Vestel, Bienal açılışı kapsamında
verdiği davette iş, sanat dünyası ve cemiyet hayatının saygın isimlerini bir araya
getirdi. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen etkinlik, eş küratörler Emre Arolat ve
Joseph Grima eşliğinde düzenlenen Bienal ön izleme turuyla devam etti.
22 röportaj
23
Geleceğin enerjisi çocuklarda!
“Enerjimiz Çocuklar İçin” kurumsal sorumluluk projesi, iki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldi. “Enerji
bilinci ancak küçük yaşlarda oluşabiliyor ve hayatımızda yer ediniyor” diyen Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim
Müdürü Şebnem Erverdi, projenin içeriğini, önemini, hedeflerini ve gerçekleşen aktiviteleri anlattı.
Z
orlu Enerji Grubu’nun çocuklarda enerji bilincini artırmak için duraksız sürdürdüğü “Enerjimiz Çocuklar İçin”
projesi, küçük yaşlardan itibaren çocuklara enerji bilincini aşılamayı hedefliyor. Üzerinde yaşadığımız bu gezegenin
sürdürülebilirliğini garantiye almak tek tek bireylerden çok,
bilinçli ve sorumlu öncü kuruluşlara düşüyor. Zorlu Enerji Grubu gerçekleştirdiği bu projeyle, çevre ve enerji kaynaklarının
yaşamsal değerinin bilincinde bir nesil yetiştirilmesine destek
vermeyi amaçlıyor. Bugünün çocuklarının ileride alacakları
kararlar, gezegenimiz için son derece kritik bir öneme sahip.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının “olmazsa olmaz” olduğunu
kavrayan, çevre koruma bilincini hayatlarının bir parçası haline getiren bu çocuklar sayesinde gelecekte yaşanabilir bir
dünyanın temelleri atılmış olacak. Zorlu Enerji Grubu, “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesiyle bu anlamda gerçek bir ihtiyaca
cevap veriyor. Proje, yerleşik ve yaygın hale gelmiş toplumsal
bir fayda yaratmak adına, ulaşılabilir ve somut hedefler içeriyor. Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem
Erverdi’den projenin varlık sebebini ve geleceğe yönelik nasıl
çalışmalar yapıldığını öğrendik.
Şebnem Erverdi
Z: Zorlu Enerji Grubu’nun çocuklarda enerji bilincinin artırılmasına yönelik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu projeler, nasıl bir kurumsal kültür ve anlayışın etkisiyle
hayata geçiriliyor?
Çocuklarımız her zaman daha güzel bir dünyada, daha iyi
koşullarda yaşamayı hak ediyor. Zorlu Enerji Grubu olarak,
çocuklarımızın geleceğine katkıda bulanabilmek için üzerimize düşeni yapıyoruz. Enerji kaynaklarımızı, bizden sonra
çocuklarımız kullanacak, koruyacak ve yönetecekler. Onlara
bu alanda ihtiyaç duyabilecekleri bazı bilgileri ve deneyimleri
aktarabilmek istiyoruz. Bu amaçla 2010 Mart ayında Türkiye
genelinde “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesini başlattık. Bu
projeyle çocuklarımıza, gezegenimizin geleceği için önem ta-
şıyan yenilenebilir tüm enerji kaynaklarını anlatıyoruz. Enerji
kaynaklarını koruyabilmek için enerji tasarruf yöntemlerini
paylaşıyor ve çevreyi korumaya yönelik mesajlar veriyoruz.
Tüm bu çalışmalar için çıkış noktamız, çocuklarımıza eğlenceli
deneyimler yaşatacak bir öğrenme ortamı yaratmak.
“Enerjimiz Çocuklar İçin”, Türkiye’de bir enerji şirketi tarafından yürütülen ulusal ölçekteki ilk enerji eğitim projesi.
Bu nedenle bizler için ayrı bir önem taşıyor. Enerji sektörüne
öncü yatırım ve yaklaşımlar kazandırmayı ilke edinen bir şirket olarak kurumsal sorumluluk alanında da çocuklarımızın
hayatına dokunan, onları düşündürmeye yönelten bir projeye
imza atmaktan dolayı mutluyuz. 6-12 yaş arasındaki çocuklara
seslenen “Enerjimiz Çocuklar İçin”, başlangıcından itibaren
iki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldi. Önümüzdeki yılın sonunda bu rakamı 120 binin üzerine taşımayı
hedefliyoruz.
“Enerjimiz Çocuklar İçin”i sürdürülebilir iş anlayışımızın bir
yansıması olarak görebiliriz. Yaşadığımız toplumun ihtiyaç
ve beklentilerine farkındalıkla yaklaşarak çevresel, sosyal ve
kültürel hayata katkı sağlayan, yenilikçi ve uzun soluklu projeleri hayata geçirmenin Zorlu Enerji Grubu’nu farklı kıldığına
inanıyoruz. Grubumuzun önemli liderlik hedeflerinden birinin
de kurumsal sosyal sorumluluk alanında olduğunu söyleyebilirim.
Z: Geleceğin büyükleri neden enerji konusunda şimdiden bilinçlenmeli? Bunun önemini anlatır mısınız?
Enerji bilinci ancak küçük yaşlarda oluşabiliyor ve hayatımızda yer ediniyor. Çocuklarımız yaşadıkları dünyaya bugünden
sahip çıkmayı öğrenmeli. Bunun yolu da eğitimden ve alışkanlıklardan geçiyor. Çevre ve enerji kaynaklarının hayati öneminin bilincine sahip biçimde yetişen çocuklarımız, bu gezegenin
24 röportaj
25
“Gelecek Sizin, Enerjiniz Tükenmesin” sloganıyla Şişli Bilim Merkezi’nde “temiz enerji maketi” hazırladık. Ayrıca
Türkiye’nin ilk enerji sitesi www.enerjisitemiz.com’u da hayata geçirdik. Yaptığımız sunumlarla ise yılda 60 bin kişiye
ulaşmayı hedefliyoruz.
geleceğinde ve sürdürülebilirliğinde önemli rol oynayacak.
Enerjiyi tasarruflu ve verimli kullanmayı bilen, yenilenebilir
enerji kaynaklarının önemini kavrayan ve çevreyi korumayı
hayatlarının bir parçası haline getiren çocuklarımızı dünyamızın geleceğinin garantisi olarak görüyoruz.
Z: Çalışmalarınızla çocuklara aşılanmasını hedeflediğiniz bilincin, geleceği nasıl şekillendireceğini öngörüyorsunuz? Bu
durum, kurum kültürünüze uzun vadede nasıl katkı sağlar?
Kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizde gerçek bir soruna ya da ihtiyaca çözüm bulmayı hedefliyoruz. Yaygınlaşabilecek toplumsal bir fayda yaratmak, projenin ulaşılabilir
somut hedefler içermesi ve sürdürülebilir olması bizim için
çok önemli. Bir sosyal sorumluluk projesinin kurum içinde
benimsenmesi ve sahiplenilmesi de, onun sürekliliğini sağlıyor. Çalışma arkadaşlarımızın görüş ve önerileri, projenin
uygulamasında aktif rol almaları “Enerjimiz Çocuklar
İçin”in başarısını getiriyor. Örneğin geçtiğimiz yıl
proje kapsamında düzenlediğimiz eğitimleri, gaz
dağıtım şirketimiz GAZDAŞ’ta çalışan arkadaşlarımızdan oluşan gönüllü bir grup verdi. Onlardan
gelen yorumlar, projemizin kurum içinde de çok
sahiplenildiğini gösterdi. Bu projeye katılmaları
sayesinde çocukların gözlerinde gördükleri ışıltının kendilerini ne kadar heyecanlandırdığını her fırsatta dile getiriyorlar.
Z: Çocuklara yönelik bu çalışmalarınızda ana hedefleriniz
nedir? Bu hedeflere ulaşıldı mı, ulaşılıyor mu?
Yürüttüğümüz çocuklara yönelik projelerde hedefimiz; onlarla
bir araya gelerek doğayla dost yaşamı, çevrenin korunmasının
önemini ve enerji kaynaklarını onlara anlatarak yeni bir bakış
açısı kazandırmak. Bu doğrultuda, çalışma arkadaşlarımızın
gönüllü çalışmalarının yanı sıra, yüz yüze eğitimlerle, çeşitli
kitaplarla ve dijital medya aracılığıyla da çocuklarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmalarla çocuklarımızın enerji sektörü hakkında daha fazla bilgi edinmelerine
ve hatta gelecekte kariyerlerini bu sektörde sürdürmeye karar
verdiklerine tanık oluyoruz. Projelerimiz sayesinde geleceğimiz olan çocuklarda yarattığımız farkındalığa şahit olmak, her
geçen gün daha çok çocuğa dokunarak onlara farklı bir bakış
açışı kazandırdığımızı görmek, bizi hem çok mutlu ediyor hem de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Z: “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesi kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan söz eder misiniz?
“Enerjimiz Çocuklar İçin” projesiyle Türkiye’nin dört
bir yanına gidiyoruz. Çocukların hayal dünyası ve görüşlerine başvurarak geliştirdiğimiz sevimli maskot “Yeşil Ejderha”
aracılığıyla eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar yatırımlarımızın bulunduğu Osmaniye, Denizli, Rize, Erzincan, Kars,
Gaziantep, Tekirdağ, Çerkezköy ve Kayseri’de ilkokulları,
TEGV’in Türkiye’nin dört bir yanına yayılan eğitim parklarını ve
LÖSEV’in Ankara’daki Lösemili Çocuklar Köyü’nü ziyaret ettik.
Ayrıca santrallerimizin bulunduğu kentlerdeki çalışanlarımızın
çocukları için eğitim atölyeleri düzenledik ve enerji santrallerini gezdik. Yeşil Ejderha, eğitimlerden sonra da çocuklarla iletişimini sürdürüyor. Facebook sayfasında takipçileriyle
birlikte birbirinden güzel projeler geliştiriyor ve sürekli bilgi
alışverişinde bulunuyor. Daha önce de belirttiğim gibi, Zorlu
Enerji Grubu çalışanları da bu projeye aktif destek verdi. GAZDAŞ bünyesinde çalışan arkadaşlarımız gönüllü katılımlarıyla
Edirne, Kırklareli, Çerkezköy, Tekirdağ, Lüleburgaz, Gaziantep
ve Nizip’teki ilköğretim okullarında interaktif enerji sunumları
gerçekleştirdiler. Gönüllü bu 36 arkadaşımız projenin içeriği
ve çocuk psikolojisi konusunda pedagogların düzenlediği atölyelere katıldılar. Uzmanların eşliğinde örnek sunumlar gerçekleştirdikten sonra çocuklarla buluştular. 2012-2013 döneminde, “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesinde yeni bir adım atarak
TOÇEV ile işbirliği yaptık. Birlikte hazırladığımız Türkiye’nin ilk
enerji draması 2012’de Anadolu turnesine çıktı. İki kişilik ve
interaktif kurgulanan oyun ile 2013 yılının Nisan ayına kadar
ülkemizin 15 şehrinde 10 bin çocuğumuzla buluşacağız. Doğal
yaşamın renklerinden adını alan iki karakterimiz Mavi ve Yeşil,
interaktif bir diyalogla çevre dostu enerjiye, enerjinin tasarruflu kullanımına ve elektriğin hayatımızdaki önemine dikkat
çekiyorlar. Oyun sırasında çocuklarımız bir yandan eğlenirken
bir yandan da enerji kaynakları ve sürdürülebilir enerjinin önemi hakkında bilgi sahibi olma imkanı buluyor.
Çocuklarımızın bilgi dünyasına ve hayal güçlerine katkıda
bulunmak için “Gelecek Sizin, Enerjiniz Tükenmesin” sloganıyla Şişli Bilim Merkezi ile de bir proje geliştirdik. Bu
çalışmamızla, çocuklarımıza enerjiyle ilgili görsel bir dünya yaratmayı hedefliyoruz. İşbirliği kapsamında Şişli Bilim
Merkezi’nde bir “temiz enerji maketi” hazırladık. 140 x 210
santim boyutunda, topografik yapıya sahip bu maketin üzerinde orijinallerine sadık kalınarak tasarlanan mini enerji
santralleri yer alıyor. Bilim Merkezi’ni ziyaret edenler, 25
metrekarelik enerji köşesinde yer alan bu makette, temiz
enerji kaynaklarıyla çalışan jeotermal, rüzgar, güneş, doğal
gaz ve hidroelektrik santrallerinin yapısını, nasıl çalıştıklarını ve ürettikleri elektriğin evlerimize kadar nasıl ulaştırıldığını mekanik dinamikleriyle birlikte gözlemleyebiliyor. Çocuk-
larımız ve gençlerimiz uzman pedagogların danışmanlığında
çeşitli seviyelerde hazırlanan eğitimlere katılabiliyor. Enerji
kaynaklarının korunması hakkında bireylere düşen sorumluluklar ve günlük hayatta alınabilecek tasarruflar hakkında
bilgi sahibi oluyorlar. Haftanın 7 günü gerçekleştirilen bu
sunumlarla, anaokulu öğrencilerinden lise öğrencilerine, öğretmenlerden velilere kadar geniş bir yelpazede bir yıl içinde
60 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.
Çocuklarımızla, çağımızın iletişim zemini olan dijital ortamda
da bir araya gelebilmek için Türkiye’nin enerji konulu ilk çocuk
web sitesi olan www.enerjisitemiz.com’u tasarladık. Enerji
dolu oyunları, yarışmaları, enerji kaynaklarımızı anlatan videoları ve enerji konusunda önemli buluşlara imza atan mucitleri
ve çalışmalarını tanıtan bölümleriyle, sitemiz çocukların keyifli
zaman geçirmesini sağlıyor. Enerjinin hareketli dünyasını tanıtan sitemiz, çocuklarımızın yanında eğitimcilere ve ailelere
de sesleniyor.
“Enerjimiz Çocuklar İçin” projesinin bir diğer ayağını da, çocuklarımızın anlatımını ve tasarımını çok sevdiği enerji temalı
kitaplarımız oluşturuyor. Bugüne kadar “Zorlu ile Rüzgar Enerjisi”, “Zorlu ile Doğal Gaz”, “Zorlu ile Jeotermal Enerji” ve son
olarak da Ekim ayında “Zorlu ile Su Enerjisi” kitabını çocuk-
larımızla buluşturduk. Bu dört kitaba www.enerjisitemiz.com
sitesini ziyaret ederek kolayca ulaşabiliyorlar.
Z: Projelerle kaç çocuğa ulaşıldı?
Proje kapsamında bugüne kadar 75 bin çocuğa ulaştık. Çocuklarımızla buluştuğumuz her ortamda onların yoğun ilgisi ile
karşılaşmak bizi mutlu ediyor. Enerji kaynakları ve enerji tasarrufunun öneminin anlatıldığı eğitimlerde, çocuklarımızın yüzünde gördüğümüz heyecan bize bu projenin doğru ve zamanında
hayata geçirildiğini gösteriyor. Örneğin TOÇEV işbirliğiyle geliştirdiğimiz oyunun sahnelendiği okullarda öğrencilerin konuya
büyük bir sorumlulukla yaklaştıklarını gördük. Oyunu izledikten
sonra oyuncularla yaptıkları konuşmalarda, daha önce enerjiyi
ne kadar boşa harcadıklarını fark ettiklerini ve enerji kaynaklarının önemini daha iyi anladıklarını belirttiler. Bundan sonra daha
bilinçli hareket edecekleri konusunda söz verdiler. Bu projeyle
ulaştığımız çocuklarımız aracılığıyla ailelerine, yakınlarına ve
öğretmenlerine de ulaşmaya çalışıyoruz. Ailelerden, eğitimlerimize katılan çocukların eve geldiklerinde heyecanla öğrendiklerini anlattıklarına ve çocuklarının kendilerini enerji tasarrufu
konusunda sürekli uyardıklarına dair çeşitli geri bildirimler aldık. Maalesef ülkemizde enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji
kaynaklarının öneminin tam olarak anlaşılmadığını biliyoruz. Bu
geri bildirimler bize umut veriyor.
26 haber
27
Önce araştırma, sonra yatırım
Manisa Alaşehir ile Kütahya Simav’daki jeotermal yatırımları öncesi Zorlu Enerji Grubu, halkın düşüncesini ve bakış
açısını öğrenmek için 3 ay süren bir sosyal etki araştırması yaptı.
Z
orlu Enerji Grubu, yerli ve yenilenebilir kaynaklarla
büyüme stratejisi doğrultusunda jeotermal alanındaki
yatırımlarına hız verdi. 2008’de ADÜAŞ özelleştirmesi
kapsamında 30 yıllık işletme hakkını aldığı Kızıldere Santrali’ndeki iyileştirme çalışmalarının ardından aktif üretimi 15
MW’a çıkaran Grup, aynı yerde Türkiye’nin en büyük jeotermal santralinin inşaatını da sürdürüyor.
Tamamlandığında 80 MW güce sahip olacak yeni santralin
de 2013’te faaliyete geçmesiyle Grubun Kızıldere’deki kurulu
gücü 95 MW’a yükselecek. Öte yandan Grup şirketlerinden
Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş.’nin sahip olduğu
Manisa Alaşehir’deki 30 MW’lık jeotermal üretim lisansı ve
Kütahya Simav’daki jeotermal arama ruhsatı dahilinde yatırım öncesi çalışmalar sürdürülüyor. Bunlar içinde önemli bir
yere sahip “sosyal etki değerlendirmesi” ve “paydaş iletişimi” geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Daha önce İkizdere
Hidroelektrik Santrali’nde sektöre örnek olacak nitelikte bir
“paydaş katılım planı” gerçekleştirilmişti. Kapasite artırımı
için başlatılan fizibilite çalışmalarında öncelikle bu planın sonuçları değerlendirilmişti. Alaşehir ve Simav’da da benzer biçimde detaylı bir araştırma yapıldı. Sosyolog, antropolog ve
iletişimcilerden oluşan ekip, jeotermal arama ruhsatı ve üretim lisansının kapsadığı alandaki tüm köy ve beldeleri ziyaret
etti. Toplum üyeleriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi.
Enerjinin diğer alanlarında olduğu gibi jeotermalde de yatırım
öncesi toplum dinamiklerinin iyice araştırılması gerektiğini
vurgulayan Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Kındap,
“Grup olarak, projelerimizde doğal çevre kadar sosyoekonomik yapıyı da önemsiyoruz. Yatırımımızın orada yaşayanlar
üzerindeki etkilerini belirlemek için kapsamlı araştırmalar
yapıyoruz” dedi. Kındap, henüz fizibilite aşamasındayken
halkın bilgilendirilmesine büyük önem verdiklerini vurguladı
ve “Zorlu Enerji’nin süreci dışarıdan izlediğini, çalışmaların
gerçekleri yansıtabilmesi için tamamen uzman ekiplerin yürüttüğü araştırmalar yapılmasına özen gösterdiklerini” ifade
etti.
Ekim ayında Alaşehir’deki bağ bozumunun tamamlanmasıyla
birlikte başlayan araştırmalarda, ilçe merkezi ile lisans sahasındaki 8 köyde 100’den fazla kişi ve kurumla birebir görüşme yapılarak yörede yaşayanların jeotermale bakış açısını ve
sosyo-ekonomik yapıyı ortaya koyan bir rapor hazırlandı. Bu
çalışmayla, yörenin başlıca geçim kaynağı olan bağcılık ve
üzüm ticareti konusunda önemli veriler elde edildi.
halkın doğru şekilde bilgilendirilmesine yönelik önemli bulgular içeriyor.
Aynı çalışma, Alaşehir’in ardından Simav’da da yürütüldü.
Simav merkez, Naşa ve Çitgöl beldelerindeki 50’ye yakın kişi
ve kurumla görüşüldü. Özellikle göç nedeniyle, durgun bir
ekonomik yapı ve içine kapanık bir sosyal hayatı barındıran
yörenin yerel değerlerine ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı.
Zorlu Enerji Grubu, ülkemizin 2023’e kadar jeotermalde ulaşmayı amaçladığı 600 MW kurulu gücün yarısını gerçekleştirme hedefiyle yatırımlarına hız katıyor.
Sosyal etki değerlendirme çalışması, iletişim stratejisi açısından da, yatırım öncesi hareket biçiminin belirlenmesi ve
Bu yatırımların çevresel ve sosyal etkilerini azaltırken, aynı
zamanda topluma katkısı yüksek ve yerel değerlere saygılı
projeler hayata geçirebilmek için sosyal etki araştırmalarını
ve halk katılım çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütüyor.
28 köşe yazısı/ayşegül güngör
29
Minerva Eğitim Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü
[email protected]
Kaynak: Perception, Memory and Emotion, Taketoshi Ono, 1996
*broker: Aracı kurumda çeşitli yatırım araçlarının alım ve satımını yapan kişilere verilen isim
Umut etmeyi umut etmek…
“Geçmişe bakış umudun yarısıdır, bazen daha da fazlası…”
Emily Dickinson
U
mut etmek ve umudunu kaybetmemek insanı insan
dayanarak fareler üzerinde umudun etkisi üzerine bir deney
ri iki kol bulunan odacıklara yerleştiriyorlar. Kollardan birine
öğrenilmiş çaresizlik içine hapsetmemize neden oluyor. Yaşa-
“Umudunu Kaybetme” filmini izliyorum. Filmin kahramanı Chris
yapan en önemli özelliklerden biri… Umudumuz ol-
gerçekleştiriyorlar. Bu deneyde su, sukroz ve elektrik şok
bastıklarında sadece bir şeker geliyor, diğer kolda ise ilk önce
ğıdımız dünyada her anlamda başarılı ve mutlu olabilmek için
Gardner, kendi geleceğini bir aracı kurumda “broker” olarak
mazsa yaşama amacımızı da kaybediyoruz. Her yıl
beklentisi ile fare beynindeki “duyumsal talamus”un uyarıl-
hiç şeker gelmiyor ama on saniye sonra 4 şeker gelmeye baş-
beynimizdeki umut devresini harekete geçirmeyi öğrenmemiz
belirliyor. İçinde bulunduğu durumun koşullarına bakıldığında
sonu yaklaştığında geçmiş yılda yaptıklarımızı ve yapama-
dığını ve farelerin bu uyarıyla umut etmeyi harekete geçirdik-
lıyor. Beyni hasara uğramamış fareler umut devreleri yerinde
lazım. Bunun da ilk adımı geçmişe bakmak ve neleri başarıp
bu gerçekleştirilmesi çok zor bir hayal gibi gözüküyor. Hayalini
dıklarımızı ortaya koyuyor ve bir sonraki yıl yeni istek ve ar-
lerini ispatlıyorlar.
olduğu için dört şekerin gelmesini beklerken, beyni hasara
neleri başaramadığımızın analizini yapmak. Bunu yaparken de
gerçekleştirirken başına her şey geliyor, parasız kalıyor, evini
zularımızı gerçekleştirmemizi sağlayacak gücü, umut ederek
yakalıyoruz.
uğramış olanlar sadece bir şekerin geldiği kola basıyorlar. Di-
neden başardığımız ya da neden başaramadığımız konusunda
kaybediyor, iki işte çalışıyor, çocuğuna bakıyor ve sonunda asıl
Deneyde farelerin beynine sinyal gönderiyorlar. Sinyal beyin-
ğer bir değişle umut devreleri olmadığı için iradelerini kaybe-
kendimize karşı dürüst olmak. Bir sonraki adım da gelecekte
çalışmak istediği şirketin kapısından girmeyi başarıyor. Birçok
de gelecekte bir ödül alabileceklerinin işaretini taşıyor ve bu
diyor ve sadece kısa vadeli ödüle odaklanıyorlar.
başarmak istediklerimizin bir listesini çıkarmak ve bu listeyi
defa kırılma anı yaşamasına ve vazgeçmesine ramak kalmışken
gerçekleştirmek için elimizdeki kaynakları iyi kullanmak. Bu
hedefi ve yaşamak istediği hayat onun yol göstericisi oluyor ve
her türlü zorluğa katlanarak amacına ulaşıyor.
Neden bazı insanlar geleceğe karşı büyük umutlar beslerken
sinyali aldığında farelerin beynindeki nöronlar birbiriyle ile-
bazılarının gelecekle ilgili beklentileri daha karamsar oluyor?
tişime geçiyor. Ödül ne kadar büyük ise nöronlar da o kadar
Bu deneyleri okuyunca ilk anladığım, umut etmenin ilk aşa-
adımı gerçekleştirebilmek için kendi kendimize yarattığımız
Pozitif düşünmek ve umut etmek doğuştan gelen bir özellik
hızlı hareket etmeye başlıyorlar. Umut devresi bir ödülle ha-
masının geçmişe bakmak olduğu oldu. Eğer geçmiş deneyim-
bahaneleri de ortadan kaldırmak gerekiyor. Çoğumuz gelece-
mi? Yoksa belli bir çabayla sonradan geliştirebilir mi? Bu so-
rekete geçtiğinde, fareler ödülün iyi olacağı beklentisine giri-
lerimiz başarılarla doluysa gelecekte de başarılı olacağımızı
ğimiz ile ilgili planlar yaparken “zor olur” ve “uzun zaman alır”
Geçmiş tecrübelerimiz ne olursa olsun kıymetini bilelim ve
ruların cevaplarını vermekte bazen zorlanıyorum. Tam da bu
yor. Sonunda iyi bir ödülle (büyük bir parça peynir gibi) ödül-
düşündüğümüz için umut devremiz harekete geçiyor. Gele-
bahanelerinin ardına sığınıyor ve gerçekleştirme motivasyo-
bizim geleceğimiz üzerine ipotek koymalarını engelleyelim.
konuları araştırırken ilginç bir deneyi okuma şansım oldu ve
lendirilirlerse, beyinleri bu hareketi geçmiş haline getiriyor.
cekte başarılı olma isteğimiz de artıyor. Daha pozitif bir insan
numuzu kaybediyoruz.
İçinde bulunduğumuz durumu da iyi analiz edelim ve bunun
umuda karşı bakışım neredeyse tamamıyla değişti.
Gelecekte de bu sinyali aldıklarında büyük bir ödül beklentisi
oluyoruz. Eğer geçmişte başarısızlıklar yaşamışsak ya da bir
içine giriyor ve umut devresini harekete geçiriyorlar.
şekilde başarısız olmuşsak veya yapamadığımıza ve yapa-
Peki bu bahanelerden kurtulduğumuzda hayatımız nasıl ola-
harekete geçirelim. Emily Dickinson’ın çok sevdiğim bir şiiri
mayacağımıza inanıyorsak kendi kendimize umut devresini
cak? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bahanelerimizden kurtul-
ile bitiyorum bu yazımı.
Oregon Universitesi’nden Paul Slovic beynimizde bir umut
içinde umut etmeyi öğrenelim. Beynimizdeki umut devresini
devresi olduğunu savunuyor. Bu devrenin harekete geçirile-
Taketoshi ve ekibi bu deneyle de yetinmiyor; umut devresi,
kapatıyor, adeta şalterleri indiriyor ve kendimizi umutsuzlu-
mak öyle kolay değil, sabır ve çok çalışmayı göze almak lazım.
“Tuhaf bir yaratıktır geçmiş,
bileceğini, bununla birlikte de sabır ve adanmışlıkla uzun va-
devre dışı kaldığında neler olacağını görebilmek için araştır-
ğa sürüklüyoruz. Bir süre sonra da kendimizde planlarımızı
Öncelikle yapamayacağımız şeylere odaklanmak yerine, yapa-
Yüzleşmek onunla
deli hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimizi söylüyor. Japon-
malara başlıyorlar. Bazı farelerin beyninde umut devresinin
gerçekleştirecek gücü bulamadığımız için gerçekten başarı-
bileceklerimize odaklanarak kendi geleceğimizi yaratabiliriz.
Bir mutlulukla ödüllendirilir,
ya’daki Toyoma Tıp ve Eczacılık Fakültesi’nden Taketoshi Ono
bulunduğu alana zarar vererek o bölgeyi devre dışı bırakıyor-
sız oluyor ve geleceğe dair tüm umutlarımızı kaybediyoruz.
Örneğin, ben yapabileceklerimle ilgili kuşkuya düştüğümde
Ya da bir utançla.”
liderliğindeki bir araştırma ekibi, Paul Slovic’in varsayımına
lar. Her iki fare grubunu; içlerinde pençeleriyle basabilecekle-
Bu durum da olaylara ön yargılı yaklaşmamıza ve kendimizi
Will Smith’in gerçek bir hayat öyküsünü başarıyla canlandırdığı
Herkesin umut devresini harekete geçirmesi dileğiyle…
Bahanelerimizden kurtulmak
öyle kolay değil, sabır ve çok
çalışmayı göze almak lazım.
Öncelikle yapamayacağımız
şeylere odaklanmak yerine,
yapabileceklerimize odaklanarak
kendi geleceğimizi yaratabiliriz.
30 haber
31
Her şey sosyal
Sosyal girişim, sosyal medya, sosyal kapitalizm, sosyal sermaye… Önüne bu
kelimeyi getirmediğimiz kavram neredeyse kalmadı. Benmerkezci bir dünyada
her şeyin önüne neden “sosyal” takısının yerleştirildiği sorusuna ise ancak
sosyal zeka mız cevap verebilir.
S
osyal ağlar ile baş döndüren bir hıza ulaşan iletişim,
toplumun yapısını da değiştirmeye ve dönüştürmeye
başladı. Nerdeyse iki cümlemizden biri “sosyal” kelimesi ile başlıyor. Bir ihtiyaç olan sosyalleşme hayatın her noktasında her zamankinden daha fazla telaffuz edilir hale geldi.
Günlük kelime haznemize her geçen gün daha fazla “sosyal”
takısı ile başlayan yeni kelime, yeni kavram ve yeni meslekler
ekleniyor: Sosyal sorumluluk, sosyal risk, sosyal medya uzmanı ve daha niceleri…
Sosyalizm
Sosyalizm, özel mülkiyeti reddeden, üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği toplum fikrine dayanan ekonomik bir sistem olarak tanımlanabilir.
Kökenleri Eflatun’a kadar dayanan sosyalizm 1820’lerin
sonlarında İngiltere ve Fransa’da adını duyurmaya başlasa da en son şeklini Karl Marx’ın bilimsel sosyalizmi
ile almıştır. Sosyalizm sermayedarların güçlenmesini
işçilerden sağlanan artık değere bağlar. Sermayedarın işçiye hakkını tam olarak vermediğini, onun
üzerinden kazanç sağladığını söyler. Sosyalizmin
en son safhasında üretim araçlarının tamamının
mülkiyeti topluma geçecek ve herkes çalışmasının karşılığını tam olarak alabilecektir.
Kominizm olarak adlandırılan bu aşamadan
sonra devletin de ortadan kalktığı bir sosyo-ekonomik düzene doğru geçiş sağlanacaktır.
Sosyal Kapitalizm
Liberal sol olarak da adlandırılan bu kavram sosyal adaleti
liberalizmin bir parçası olarak ele almaktadır. Bireylerin
doğuştan gelen haklarının korunmasını ve devletin farklı
gelir grupları arasındaki eşitsizlikleri önlemek için sağlık,
eğitim ve işsizlik gibi konularda sorumluluk alması gerektiğini
savunur. Karma ekonominin günümüzdeki temsilcisi olan bu
sosyal kapitalizm, sağlıklı ve refah düzeyi yüksek bir toplum
yaratabilmek için yeni sosyal politikalar üretilmesini ve aynı
zamanda bireysel hakların kapsamının genişletilmesi gerektiğini savunur. Sosyal kapitalizm ırk, cinsiyet ve bunun gibi tüm
ayrımcı kavramlara karşı çıkar. Serbest ve adil seçimler, çok
partili demokrasi, sosyal adalet, rekabet koşullarını ihmal etmeyen sosyal piyasa ekonomisi ve devletin müdahalesi olmadan yapılan serbest ticaret sosyal kapitalizmin temel ilkeleri
arasında yer alır.
Sosyal Girişim
Sosyal girişim, daha önce sivil toplum kuruluşlarının toplumsal fayda adına yaptığı faaliyetleri bir adım daha ileri taşır. Girişimcilik anlayışını sosyal fayda getiren projelerin içine taşıyan
sosyal girişim, kısa dönemli projelerden çok uzun dönemde
toplumu dönüştürecek girişim projelerini odaklanır. ASHOKA
Girişim Ağı’nın (1980) kurucusu William Drayto, bu kavramı
‘balık tutmayı öğretmekten de öte balık endüstrisinde devrim
yapmak’ şeklinde özetliyor. Girişimciliğin tüm dinamiklerinden yararlansa da toplumsal yaşamı daha çok etkileyen doğal
kaynakların kullanımı, elektrik ve su tüketimi, sağlık ve yoksulluk konularında daha fazla sosyal girişim projesi yapılıyor.
Karını dağıtmayan sosyal girişimler, mayın taramaları için yeni
yöntemlerden tutun da öğrencilerin eğitimleri için finansal
enstrümanlar geliştirmeye kadar uzanan geniş bir yelpazede
hizmet veriyorlar.
Sosyal Ağ
Facebook ile zirve yapan sosyal ağ kavramı bireyleri internet
ortamında sosyalleştiren bir iletişim metodu olarak tanımlanabilir. Bu ağlar sayesinde kullanıcılar, şahsen tanıdıkları
veya tanımadıkları diğer insanların iş ve gündelik yaşamdaki
faaliyetlerini takip etmektedirler. Facebook, twitter, foursqare
ve webstagram gibi sosyal ağlar sayesinde eski bir arkadaşınızı bulabilir, farklı fikirlerdeki insanlarla çok hızlı bir şekilde
iletişim kurabilir, dünyanın en ücra köşesindeki birinin fotoğraflarını beğenip, onunla sohbet edebilirsiniz. Akıllı telefonların yaygınlaşması ile çok daha fazla insan hızlı bir şekilde sosyal ağları kullanabiliyor. Wall Street’i işgal ve Arap Baharı gibi
ciddi eylemlerde de sosyal ağların etkili olduğu tespit edildiği
gözlemlendi.
Sosyal Medya Uzmanı
Sosyal ağların yaygınlaşmasıyla firmaların marka yönetim
stratejilerini sosyal mecralara taşımaları bir zorunluluk haline geldi. Bu süreci yönetecek profesyonellere ihtiyaç duyan
firmaların insan kaynakları ekibi sosyal medya uzmanı kavramıyla tanıştı. Sosyal medya uzmanı sosyal ağlar ve blogları kullanarak bir marka veya kurumun pazarlama iletişimini
internet üzerinden yürütüyor. Kullanıcıları çekecek anahtar
kelimeler kullanarak yazılar yazan sosyal medya uzmanları,
firmanın iletişim stratejisine uygun fotoğraf ve videoları yayınlayarak kullanıcıların ilgisini çekmeye çalışmaktadır. Birçok firma sosyal mecra kullanıcılarına ürünlerini denetmekte,
bunun karşılığında ürün hakkında yazılar yazdırmaktadır. Tüm
bu süreçlerin etkin bir şekilde yönetimi ise sosyal medya uzmanları tarafından gerçekleştirmektedir.
Sosyal Yaşam
Sosyal yaşam bireyin toplumun geri kalanıyla kurduğu ilişkilerin tamamını kapsar. Ancak sosyal yaşam denildiğinde daha
çok bireyin iş ve aile yaşamında yerine getirmesi zorunlu olan
şeylerin dışındaki yaşamı anlaşılır. Kişinin kendi inisiyatifi ile
katıldığı toplantılar, gittiği konserler ve katıldığı organizasyonlarda diğer insanlarla geliştirdiği ilişkiler sosyal yaşamının
bir parçasıdır. Sosyal yaşam farklı lezzetleri tatmak için yeni
restoranlar keşfetmekten tutun da yeni ülkeler keşfetmek için
seyahatlere çıkmaya kadar uzanır. Bireyin sosyal yaşamı sosyal sermayesinin güçlü olup olmaması ile yakından ilgilidir.
Sosyal zekâsı yüksek olanların sosyal yaşamının daha renkli
olduğu da söylenebilir.
Sosyal Zekâ
Sosyal Zekâ, kişinin sadece kendisinde veya karşısındaki insanlarda olup bitenleri değil, çevresinde olup bitenleri de anlayabilme ve çeşitli sosyal ortamlarda güçlü ilişkiler kurabilme
kapasitesi olarak tanımlanabilir. Bir insanın sosyal zekâsı ne
kadar yüksekse çevreye uyum yeteneği ve insan ilişkilerini
yürütme becerisi de o kadar yükselir. Karakter ve kişilikleri
anlama ve analiz etme yeteneğine sahip olan insanların sosyal zekâlarının daha yüksek olduğu
söylenebilir. Günümüzde iletişim hızının artması, ilişkiye girilen insan ve ortam sayısının çoğalması insanın zekasının daha da
sosyalleşmesini gerekli kılıyor.
Sosyal İçici
Sosyal içiciler sadece arkadaş ortamlarında ya da iş toplantılarında bir kadeh
ile sınırlı kalan alkol kullanıcıları olarak
tanımlanabilir. Benzer bir tanımı teklif
edildiği zaman sadece eşlik etmek için
sigara kullanan kişiler için de yapmak
mümkündür. Sosyal içiciler alkolün kötüye kullanımının olumsuz etkilerini yaşamasalar da alkolle ilişkili kazalar gibi tek
bir içme döneminde ortaya çıkan risklerle
karşı karşıyadırlar. Sosyal içiciler her ne kadar
zararlı görmeseler de bazı doktorlar sosyal içiciliğin bir başlangıç olduğunda ısrarcılar.
Sosyal Risk
Çağdaş hukuk sistemi içerisinde sosyal güvenlik ile eş anlamlı
olarak kullanılan sosyal risk bireyi etkileyerek gelir azalmasına ya da gider artışına yol açan her türlü tehlike olarak tanımlanabilir. Sosyal riski; mesleki, fizyolojik ve soysa-ekonomik
olmak üzere üç ana başlık altında toplayabiliriz. İş kazaları ve
meslek hastalıkları, hastalık, sakatlık, annelik, yaşlılık, ölüm,
ailevi yükler, işsizlik, evlenme, çocuk sahibi olma ve konut
ihtiyacı sosyal risk kapsamındadır. Sosyal riski azaltmak için
hem hükümetler hem de Dünya Bankası gibi uluslar arası kuruluşlar çeşitli projeler geliştirmektedirler. Türkiye’de birçok
şehrin sosyal risk haritası çıkarılmakta, çözüm önerileri ve
projeler üzerinde çalışılmaktadır.
Sosyal Sorumluluk
Sosyal sorumluluk; kamu, özel sektör ve sivil toplumun bir
amaç etrafında toparlanarak, ortak yaşama yönlenmeleri olarak tanımlanabilir. Kendi menfaatlerinin olduğu kadar
toplumun genel faydasını da geliştirecek ve sahiplenecek eylemlerin yapılmasıdır. Sosyal sorumluluk, kuruma veya bireye
belirli bir inanç sistemi sunar ve hedef kitlenin algılarını bu
yönde değiştirir. Sosyal sorumluluk özellikle firmaları belirli
bir amaç ya da soruna, karşılıklı fayda sağlamak üzere bağlayan stratejik bir konumlandırma aracı olarak da kullanılabilir. Şirketler sosyal sorumluluklarını iş yaşamında çevre ve
topluma zarar vermeyecek üretim ve hizmet faaliyetlerinde
bulunarak ya da toplum yararına özel projeler yaparak yerine
getirirler. Bireyler ise bir yandan günlük yaşamlarında toplum
faydasını gözeterek bir yandan da sivil toplum kuruluşlarında
sosyal projelerde görev alarak yerine getirirler.
Sosyal Sermaye
Sosyal sermaye, bireylerin içinde bulundukları toplumun resmi ve sivil tüm kurumlarıyla kurduğu ilişkilerinden fayda sağlama yeteneği olarak tanımlanabilir. Sosyal sermaye normlar,
değerler ve kâğıda yazılı olmayan yaptırımları da içine alan bir
sosyal ilişkiler bütünü anlatır. Bir yandan aile, komşular ve
bireyler diğer yandan da diğer toplumsal gruplar arasındaki
bağları oluşturur. İnsanlar arası ilişkiler ve kurumsal ilişkiler
de bireylere sağlanan imkanlar ve yapılması gerekenler de
sosyal sermayenin kapsamı içerisindedir. Sosyal sermayenin
en iyi göstergesi güvendir. İster sektör, pazar ve işletme gibi
toplumun daha büyük parçaları olsun ister aile ve mahalle
gibi daha küçük birimler olsun, bunların her biri ile kurulan
ilişkilerde güvenin yüksek olması sosyal sermayenin yüksek
olduğuna işarettir.
32 haber
33
Zorlu Center’ın ödüllü web sitesi
Vestel, sosyal medyada
Zorlu Center, mimari tasarımıyla öne çıktı ve birçok uluslararası ödüle layık görüldü. Zorlu Gayrimenkul’ün İstanbul’a
değer katmak amacıyla tasarladığı Zorlu Center web sitesi, uluslararası arenada “Sınıfının En İyisi” seçildi.
Sosyal medya herkes için sonsuz bir dünyanın kapılarını açtı. Dost teknoloji
Vestel, sosyal medyadaki çalışmaların, dünyadaki en popüler iki platform olan
Twitter ve Facebook hesaplarıyla hayata geçirdi.
Z
V
orlu Center web sitesi, uluslararası arenada web sitelerini teşvik ve desteklemek amacıyla kurulan ve kar amacı olmayan Interactive Media Awards (IMA) tarafından
“Gayrimenkul-Yapı” kategorisinde 2012’nin en yüksek onur
ödülüne layık görüldü. IMA’nın ‘’Best in Class’’ sertifikasını
aldı.
IMA, bünyesinde ileri gelen web tasarımcıları, geliştiricileri, programcıları gibi profesyonelleri barındıran Interactive
Media Council (IMC) tarafından kuruldu. IMA adayları web
tasarım firmaları, reklam ajansları ve kurumsal pazarlama departmanlarının yanı sıra web tasarımcıları ve grafik sanatçıları
arasından seçiliyor. Zorlu Center web sitesi, tasarım, içerik,
fonksiyonel özellikler, kullanılabilirlik, standartlara uygun-
luk, çapraz tarayıcı uygunluğu kriterlerinde değerlendirmeye
alındı. Sonuçta IMA’nın profesyonel jürisinden toplamda 500
üzerinden 489 puan alarak rakiplerini geçti.
Hem kullanışlı hem üst düzey
Zorlu Center için hazırlanan web sitesi üst düzey teknolojiler
ve kullanışlılık öğeleriyle planlandı. Web sitesinin hem görsel
kodları, hem de bilgi mimarisi farklı hedef kitlelerin kolayca
aradığını bulacağı ve doğru konumlandırmayı ayrı ayrı hissettirebilecek şekilde tasarlandı.
Site, Zorlu Center’ın en önemli özelliğinden biri olan konumunu en iyi şekilde anlatabilmek için etkileşimli bir harita
tasarlandı. Bu sayede, İstanbul’daki önemli noktalardan Zor-
lu Center’a olan uzaklıklar ayrı ayrı hesaplanabiliyor. Zorlu
Center’ın 5 farklı fonksiyonu için hazırlanan galerilerin yanı
sıra; rezidanslar için özel hazırlanmış daire planlarına da etkileşimli olarak erişim imkanı bulunuyor. Tasarım olarak büyük
görsellerin tercih edildiği Zorlu Center sitesinde kullanıcılar,
tek bir tuşla tam ekran moduna geçip, projenin ve İstanbul’un
en güzel görüntülerini tam ekran keyfinde izleyebiliyorlar.
Zorlu Center web sitesi günümüz teknolojik gereksinimlerini
de karşılıyor. Her çeşit mobil cihaz için geliştirilen özel arayüzler sayesinde site içeriğinin tamamına bu cihazlarla ulaşmak
da mümkün. Zorlu Center web sitesi daha önce 2011 yılında
gerçekleşen “Altın Örümcek Web Ödülleri”nde de birinci olmuştu.
estel, sosyal medya hesapları üzerinden tüketicilerini
dinliyor ve interaktif iletişim kurarak etkileşime geçiyor. Facebook sayfasında Vestel hakkında ilgi çekici
haberlere yer vererek tüketicilerinin dikkatini çekiyor. Güncel
konuları yakından takip ederek sayfada uygun içerikler üretiyor. Sosyal medyanın vazgeçilmezlerinden Twitter’da ise ağırlıklı olarak tüketicilerinin fikir ve önerilerini dinleyen Vestel,
müşteri memnuniyetini en üst noktada tutmak için çalışmalarını sürdürüyor.
2013 Şubat ayı itibarıyla Facebook’ta 60 bin, Twitter’da ise
toplam 1.500 takipçi sayısını aşan Vestel, kısa sürede sosyal
medyada dikkatleri çekmeyi de başardı. Vestel ve tasarım
ilişkisini kuvvetlendirmek açısından 15 Ekim’de “Tasarımın
Kalbi” sayfasını açan Vestel, ilgi çeken bu sayfada tasarıma
yönelik yaratıcı içerikleri ve trendleri paylaşıyor. Takipçi sayısı
çok kısa süre içerisinde 25 bini aşan “Tasarımın Kalbi” sayfası, teknoloji ve tasarım tutkunlarını buluşturan bir platform
niteliği taşıyor.
Eşsponsorları arısında yer aldığı 1. İstanbul Tasarım Bienali
kapsamında, 15 Ekim’de tasarım tutkunlarından büyük ilgi
gören bir yarışma düzenleyen Vestel, sayfasında uygulamalar
üretmeye ve tüketicilerine sunmaya devam etmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin en sevilen markalarından biri olan Vestel, sosyal
medyada da görünürlüğünü artırmayı sürdürecek.
Vestel’i aşağıdaki adreslerden takip edebilirsiniz.
Facebook:
Twitter:
Twitter/Destek:
Foursquare:
Tasarımın Kalbi:
www.facebook.com/Vestel
www.twitter.com/Vestel
www.twitter.com/VestelDestek
tr.foursquare.com/Vestel
www.facebook.com/TasariminKalbi
34 Linens
35
Linens yeni yatırımlarla büyüyor
Sosyal medya Linens’i çok sevdi
Ev tekstili mağazacılığı konusunda Türkiye’nin ilk en kapsamlı Türk markası konumundaki Linens, bugün Türkiye’nin dört
bir yanındaki mağazalarıyla, şıklığını evlere taşıyor.
Facebook ve Pinterest ile sosyal medyada yer alan Linens, şimdi de Foursquare kullanıcıları ile buluştu.
Ü
T
retim gücü ve markalarıyla ev tekstili sektöründe lider konumda olan Zorlu Tekstil Grubu’nun yenilikçi
ve öncü markası Linens, 59 yurtiçi, 21 yurtdışı olmak üzere, toplam 80 mağazayla bugün yaklaşık 31 bin 870
m2 satış alanında hizmet veriyor. Linens, 2012 yılı içerisinde yeni mağaza açılışları gerçekleştirdi. İstanbul’da Buya-
ka ve Marmarapark’ın yanı sıra, Kütahya, Antakya, Konya,
Batman gibi illerde yeni mağazalar açtı. Ayrıca, Bodrum’da
Midtown AVM içerisinde de yeni bir mağaza açıldı. Linens
yurtdışında da Kazakistan, Ukrayna, Azerbaycan, Irak-Erbil,
Kıbrıs, Arnavutluk ve Libya çeşitli ülkelerde mağazalara sahip. Ev tekstili mağazacılığı konusunda Türkiye’nin ilk en
kapsamlı Türk markası konumundaki Linens mağazaları,
bugün Türkiye çapında İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi
büyük şehirler yanı sıra, Trabzon, Denizli, Uşak, Gaziantep,
Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Adana, Konya, Antakya,
Antalya, Balıkesir, Edirne, Eskişehir gibi birçok ilde faaliyet
gösteriyor.
emmuz 2012’de yayına başlayan Linens faceook sayfasını beğenen kişilerin sayısı 55 bini aşmış bulunuyor.
Takipçilerin büyük çoğunluğu 18-24 ve 25-34 yaş aralıklarında yer alıyor. Büyük şehirlerden takipçilerin yoğunlukta olduğu sayfa, Social Bakers’ın Ekim 2012 raporuna göre, engagement sıralamasında 4. sırada yer alıyor. Sayfada kullanıcılara;
özel günlerin yanı sıra, etkinlikler, ürün içerikleri ve dekorasyon, trendlere dair ipuçları ve ev hayatını kolaylaştıran öneriler
de sunuluyor. Linens, Facebook sayfasına özel indirim, kupon
ve uygulamalar ile kullanıcılarına sürprizler yapmaya da devam
ediyor.
Linens, geçtiğimiz günlerde Facebook sayfasının yanı sıra
Pinterest’te de yer almaya başladı. Fotoğraf ve video payla-
şımı yapılan sosyal medya platformu Pinterest üzerinde oluşturulan “board”lar ile “life style” Linens görselleri, dekoratif
önerileri ve evle ilgili mottolar kullanıcılarla paylaşılıyor. Diğer
taraftan Foursquare üzerinden de mağaza lokasyon bilgilerine
ulaşmak mümkün olabiliyor. Bu sosyal mecra üzerinden de
dönemsel kampanya, indirim ve fırsatları duyurulmaya devam
ediliyor.
Yaklaşık 2,5 yıldır yayında olan Linens online alışveriş sitesi
de kullanıcıların cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Ücretsiz üye olunabilen sitede kullanıcılar nevresim, yatak örtüsü,
battaniye, pike, masa örtüsü, bebek ürünleri, aksesuar gibi
pek çok ürüne ulaşabiliyorlar. Kredi kartı veya havale yolu ile
alışveriş yapılabilen Linens online alışveriş sitesinde ürünler
ücretsiz olarak kargolanıyor. Sitede sadece Linens değil Valeron ve Pierre Cardin markalı ürünler de satışa sunuluyor.
Siteden ücretsiz olarak temin edilebilen Taç Kart ile kullanıcılar kampanyasız dönemlerde peşin alışverişlerde yüzde 10,
taksitli alışverişlerde yüzde 5 puan kazanabiliyorlar. Kazanılan puanları bir sonraki alışverişlerde kullanmak da mümkün
olabiliyor.
Linens mağazalarında geçerli olan kampanya ve indirimlerden
online alışveriş sitesinde de yararlanılabiliyor. Diğer taraftan
kullanıcılar 0800 219 01 08 no’lu ücretsiz danışma hattından
ya da “[email protected]” adresine e-posta göndererek de
yardım alabiliyorlar.
36 haber
37
Vestel’den mağazacılıkta devrim
Hayat ile sanatı buluşturuyoruz
Vestel, yeni mağaza tasarımıyla müşteri deneyiminde çığır açıyor. Amiral mağazasında tüketicilerine,
ev ortamında kusursuz bir müşteri deneyimi sunuyor. En güncel tasarım trendleri, Türk kullanıcısının beklentileriyle
buluşuyor.
Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, Türkiye’nin ilk ve tek çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul’un
“Associate/Ortak Sponsor”u oldu. Zorlu Center, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği, Cemal Emden’in fotoğraf sergisi
ve Yane Calovski’nin kitap tanıtımıyla da fuara renk kattı.
V
C
estel, kusursuz müşteri deneyimi yaşatmak için tasarlanan yeni amiral mağazasını İstinye Park’ta hizmete
açtı. 220 metrekarelik mağazada ziyaretçiler, Vestel ürünlerinin kalitesini ev ortamında deneyimleme şansını
yakalıyor. Sektörünün küresel oyuncuları arasında yer alan
Vestel, amiral gemisiyle üstün rekabet gücünün yansıması olarak mağazalaşmada da çıtayı yükseltmeyi hedefliyor.
Vestel, mağazada tüketicilere ürün ve hizmetleri deneyimleme fırsatı sunarak, markaya dair farkındalığı artırmayı ve
ziyaretçilerin keyifli vakit geçirecekleri bir atmosfer sunmayı
amaçlıyor. Ürün tasarımında elde ettiği yetkin konumu mağaza tasarımlarına da yansıtan Vestel, mağazada ziyaretçilerin
Vestel ürünlerini rahatlıkla inceleyebilecekleri alanlar da hizmete açtı. Vestel, bu sayede mağazalarda tüketicilerle kurulan
bağı daha da güçlendirmeyi hedefliyor.
Global tasarım, yerel dokunuş
Vestel, amiral mağaza konseptiyle, Vestel’in “dost teknoloji”
vaadine uygun, özgün bir ifade şekli geliştirmiş oldu. Çarpıcı
bir sunuşun hakim olduğu mağazada global tasarım trendleri,
yerel dokunuşlarla birleştirildi. Her ürün grubu kendi içinde
sergilenirken ürünler arasında bağ kurularak tüketici tarafından rahatlıkla kıyaslama yapılabilmesi hedeflendi. Ayrıca
oluşturulan ürün segmentasyonlarının da yardımıyla tüketicilere ürün özelliklerinin ve faydalarının anlaşılır ve sade bir
dille anlatılması amaçlandı.
“Evin kalbi mutfakta atar” sloganından hareketle amiral mağazada öncelikli bir konum edinen beyaz eşya alanı, ürünlerin
ebatları da düşünülerek mağazanın üçte ikilik bir bölümünü
kaplıyor. Alan, mimaride kullanılan farklı renk ve tasarımla elektronik ürün alanından ayrışıyor. Beyaz eşya alanında,
ürünlerin kullanım amaçlarına uygun biçimde yaratılan ev
ortamıyla sıcak bir sergileme atmosferi sağlanıyor. Mağaza
girişlerinde kurulan canlı mutfak alanlarında beyaz eşya ürünleri gerçekçi bir biçimde sergileniyor. Aynı alanda konumlanan
ada mutfaklarda, tüketiciler ürünleri inceleme olanağına sahip olurken dijital ekranlar üzerinde kendi mutfaklarını tasarlayabiliyorlar. Dijital ekranlarda, güncel kampanya bilgileri ve
Vestel’in geniş ürün gamı da sergileniyor.
Tüketiciye özel teknoloji deneyimi
Elektronik ürünlerin bulunduğu alanda oluşturulan yeni panel sistemiyle tüketicinin ihtiyacına yönelik yönlendirmeler
yapılıyor. Görüntü ve ses teknolojilerinin incelenebilmesi için
yaratılan izole alanda tüketici için konforun ön planda tutulduğu özel bir deneyim alanı oluşturuldu. Bu alanda kurulan
3D odasında teknoloji severler Vestel ürünlerini deneyimlerken ürün kalitesini ve Vestel farkını da gözlemleme şansı elde
edebiliyorlar.
Mağazayı ortadan ikiye bölen “Vestel Yenilikleri” alanında ise
elektronik ve beyaz eşya alanında Vestel ailesine katılan yeni
ürünler tanıtılırken tüketiciye bu ürünlerle ilgili detaylı bilgilendirme yapılıyor.
ontemporary Istanbul 22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Rumeli salonu ile İstanbul Kongre Merkezi, Fuar
Alanı’nda toplam 16 bin metrekarelik alanda sanatseverlerle
buluştu.
gerçekleşen tanıtımıyla sanatseverlerle buluştu. Zorlu Center Sanat Koleksiyonu için 2011’de bir obje üreten sanatçı
Yane Calovski’nin eserinden yola çıkılarak hazırlanan kitap
Calovski’nin diğer işlerine odaklanan ilk geniş kapsamlı yayın olarak da dikkat çekiyor.
ve İstanbul’un kendisi için önemini anlatan Çalovski, kitabın oluşum süreciyle ilgili şunları söyledi: “Yerel görüntüyü
uluslararası ile bağlamak ve İstanbul’u, ilham verici ve yeni
kültürel diyaloglara güç veren muhteşem bir şehir olduğunu göstermek için muhteşem bir fırsat.
Dünyadan ve Türkiye’den koleksiyonerleri, galerileri, sanatçıları, sanatseverleri ve uluslararası sanat dünyasının önemli
isimlerini bir araya getiren fuarda; 42’si yurtdışından 48’i
yurtiçinden toplam 20 ülkeden 100’e çağdaş sanat galerisi ve
600 sanatçının katıldığı sergilerin yanı sıra sanat inisiyatiflerine, yayınlarına, kurumlarına ve bağımsız projelerle birçok
etkinliğe yer verildi.
“Zorlu Center Sanat Koleksiyonu” için 2011’de bir obje üreten dünyaca ünlü “obje sanatçısı” Yane Çalovski’nin işlerine odaklanan ilk geniş kapsamlı yayın olan “Obje’ct” isimli
kitabın editörü Başak Şenova ve Yane Çalovski, CI Dialogs
kapsamında sanatseverlerle buluştu. Obje sanatçısı olmak
Kitap üzerinde çalışmak, bana bazı eserlerimi yeniden görme, bazı fikir ve anahtar soruları yeniden canlandırma ve ne
demeye çalıştığımı ve kendi görsel, konseptsel dilimi nasıl
geliştirmeye çalıştığımı görmek adına nadir bulunur bir fırsat
verdi” dedi.
Zorlu Center’ın en önemli fonksiyonlarından biri olan ve sanatın çeşitli dallarına ev sahipliği yapmak üzere çok amaçlı
sanat merkezi olarak tasarlanan Performans Sanatları Merkezi, inşaat aşamasındayken dahi sanata destek vermeyi
sürdürdü.
Zorlu Center, İstanbul’a değer katma vizyonu doğrultusunda
bu yıl 6. kez İstanbul’u çağdaş sanat aracılığıyla dünyayla
buluşturacak olan Contemporary Istanbul etkinliğine ortak
sponsor olarak destek verdi.
6 aylık bir çalışmanın ürünü
Vestel’in yeni mağazacılık konsepti 6 aylık bir çalışma sonucu
ortaya çıktı. Amiral mağazanın tasarımı için yurt içi ve yurt dışından perakende mağazacılık alanında en iyi projelere imza
atmış tasarım firmaları arasında açılan konkurda tasarımlar
perakende mağazacılık gereklerine uygunluk, sağlanan fayda,
tüm Türkiye’ye uygulanabilirlik, fonksiyonellik, sürdürülebilirlik gibi birçok parametreye göre değerlendirildi. Konkur
sonucunda, hedeflere ve vizyona en uygun olacağına inanılan
Dalziel and Pow adlı tasarım ajansıyla işbirliğine gidildi ve kusursuz deneyim için bu mağazalar hayata geçirildi.
Bu sponsorluk kapsamında 110 m2 özel lounge alanında
fuar boyunca konuklarını ağırladı. Fotoğraf sanatçısı Cemal
Emden’in Zorlu Center fotoğraflarından oluşan “Konstrüktif
Parçalar” sergisi Contemporary Istanbul’da sanatseverlerle
buluştu. Fuarda Zorlu Center Yayınları’nın ikincisi olan dünyaca ünlü “obje sanatçısı” Yane Çalovski’nin “Obje’ct” kitabının tanıtımı da yapıldı.
Obje sanatçısı Yane Calovski’den “Obje’ct”…
“Obje’ct” 24 Kasım Cumartesi Contemporary Istanbul’da
Yane Calovski
38 köşe yazısı/metin salt
39
Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme A.Ş.
Genel Müdür
[email protected]
İnternet çağında akıllı evler
Çağımızın olgusu internet, modern evlerin elektrik su kadar temel bir unsuru oldu. Çoğumuz için internet, web sitelerini
gezmeye olanak sağlayan teknolojidir. Ancak internet insanlarla sınırlı değil.
Beyaz eşya sadece internete değil ev içindeki ağ üzerinden
diğer makinelere de bağlanabilir. Ocak üzerindeki ekrandan
o gün için bir yemek tarifi seçtiğinizde, malzeme listesi ekrana gelir. Aynı liste buzdolabına da gider. Buzdolabına koyarken barkodları okunmuş ürünler içinde, buzdolabı eksikleri
belirler. Marketi arayıp alışveriş listesini gönderir. Tamam.
Kabul. Kimse tek tek barkod okutmakla uğraşmak istemez.
Ürünü buzdolabının içine koyduğunuzda otomatik olarak ürünü tanıyabilen RFID adlı bir teknoloji bugün bile kullanımda.
Buzdolabı, RFID ile tanıdığı ürünlerin son kullanma tarihi yaklaşmış olan ürünler için kapaktaki LCD ekranda uyarı çıkarabilir. Hatta internetten bu ürünlerin yer aldığı yemek tarifleri
de önerebilir. Veya gidip “bugün ne pişiriyorsun?” diye fırına
ya da ocağa sorabilir. “İki yumurta da bozulmadan benim için
ekle” diyebilir. Benim Jetgiller hikayesi uydurduğumu düşünüyorsunuzdur. Ama Vestel şirketlerinden Dijital ile Beyaz
Eşya ortak bir çalışmayla buzdolabına Android tablet entegre
ediyorlar. Diğer beyaz eşya için de çalışmalar başladı. Uygulamalar da geliyor. Gerçekten ev içi cihazların aralarında
konuşması, sonra toplanıp internete alışverişe gitmesinin altyapısı bugünden hazır. Elbette gerçek dünyada olduğu gibi,
ağzı olan konuşurken, konuşmak yeterli değil. Bu cihazların
hangi akıllı uygulamalarla ne konuşacakları ve birlikte neler
yapabileceklerini zaman gösterecek.
Y
akın zamanda ev alıp taşınan biri olarak söyleyebilirim
ki benim evim hiç de akıllı değilmiş. Bir kere evdeki
beyaz eşya sıradan, hiçbirinin internet erişimi yok.
Hadi internete bağlanamıyor, ev içi kablosuz ağdan da haberi
yok. Tablet ve cep telefonumla konuşamıyorlar. Bu aletleri
çalıştırmak için gidip üzerindeki düğmelere basıyorum, cep
telefonumda onu kontrol eden bir uygulaması bulunmuyor.
Buzdolabı süt bitince marketin sunucularına erişip, eve süt
isteyemiyor.
Çamaşır makinesinin elektrik faturasından haberi yok. Ne zaman basarsan o zaman çalışıyor. “Elektrik şimdi pahalı, şu saatte daha ucuz” diye beklemiyor. Bulaşık makinesinin de kuzeninden farkı yok. Kendi enerjisini üretmesini geçtim, satın
aldığım enerjide bile tasarruf yapmıyor. Evin gün ışığına göre
renk değiştiren camları yok. Eğer akşam içeride ışık yanarken
perdeler açıksa içerisi olduğu gibi gözüküyor. Perdeler otomatik değil, kalkıp kendim kapatıyorum. Bir güvenlik sistemi
var ama bana henüz hiç SMS atmadı. Yağmur suyunu biriktirip, onunla evdeki çiçekleri de sulamıyor. Su kayıtsızca çatıdan akıyor gidiyor. Ama en azından evin çatısı akmıyor. Bir de
ağırlık çalışabildiğim ortak spor odası var. Bina yalıtımı, havuzu, bahçesi, spor sahası ile aslında standartları zorluyor ama
anladım ki akıl yoksunu. Haksızlık ettiğimi düşünüyorsanız
bakın son teknoloji akıllı evler neler barındırıyor. Öncelikle
çağımızın olgusu internet, modern evlerin elektrik, su kadar
temel bir unsuru oldu. Çoğumuz için internet, web sitelerini
gezmeye olanak sağlayan teknolojidir. Ancak internet insanlarla sınırlı değil. Artık tüm elektronik cihazlar kendi başlarına
internette varlık gösteriyorlar. Cansızların interneti – internet
of things – kavramı son yılların üzerinde en çok kafa yorulan
konularından biri oldu. Özellikle internete giren ev aletlerinin
tüketici fuarlarının gözdesi olmaya başladı. Yakında pazarda
yerlerini alacaklar.
su ısmarlayıp kaydınızı oluşturuyorsunuz. Sonrasında telefon
ile aradığınızda otomatik yanıtlama servisi size sadece kaç
damacana su istediğinizi soruyor. Telefonda tuşluyorsunuz,
yarım saat içinde kapınız çalıyor. Eğer bir elektronik su sebiliniz olsa ve Pınar’ı telefonla arasa veya daha doğrusu onun
sitesine internet üzerinden erişse, tek yapması gereken damacana sayısını ve saat söylemek olacaktı. Aslında buzdolabı
hikâyesine o kadar da uzak değiliz.
Şimdiden “Evimdeki makinelerin internette işi ne?” diyenleri
şaşırtacak kullanım senaryoları yazıldı. En bilinenleri şunlar;
buzdolabının yumurta rafındaki algılayıcı yumurta azalınca
sadece size uyarı vermiyor üşenmeden internete bağlanıyor.
“Olmaz” demeyin. Otellerdeki mini barlarda görmediniz mi?
Henüz raftaki kola kutusunu çıkarır çıkarmaz otel faturasına
yazılıyor. Hatta bazen geri koysanız bile parasını alıyorlar.
Neyse bizim buzdolabı daha önce tanımladığınız yakındaki
süper marketin internet sitesine gidiyor. Buraya erişirken
marketin internet sunucusu, bunun bir buzdolabı olduğunu
anlıyor. Bağlantıyı makineler için geliştirilmiş olan özel internet servisine yönlendiriyor. Kayıtlı olan kredi kartı numarası,
mobil ödeme veya Paypal üzerinden buzdolabı kendi alışverişini yapıyor. Eve gönderilmesi gereken saati de bildiriyor.
Akşam eve gelen şanslı ev sahibi üzerini çıkarmadan market
görevlisi yumurta, süt ve ekmeği akşam yemeğine yetiştiriyor. Kredi kartını vermek istemeyen, kapıda da ödeyebilir.
PınarSu 10 saniyede sipariş sistemini başlattı. Önce bir kez
Artık mutfaktan çıkalım. Sensörler çıktığımızı anlayıp ışığı
kapatacak, ısıyı düşürecek, bulaşık makinesini başlatacaktır.
Mutfaktaki televizyonu kapatmadan önce izlediğim kanalı
gittiğim odaya göndermeye hazırlanacaktır. Buzdolabına koymadığımız ürün varsa uyarı verecektir. Abartmayalım henüz
evde robot olayı başlamadı. Dolayısıyla geri dönüp portakal
suyunu, sütü henüz bizim kaldırmamız gerekiyor.
Salona adım attığımda aynı ritüel orada başlar. Isı, ışık, camlar, perdeler hazırlandıktan sonra televizyon açılır. TV üzerindeki kamera yüzümü tanıyıp benim zevklerime göre öneriler
yapar veya mutfakta seyrettiğim magazin programına devam
eder. Eğer önemli bir son dakika haberi varsa internetten
gelen uyarı ile önce ilgili web sayfalarını/videolarını ekrana
getirir. Sonra canlı yayınları tarayıp ilgili haber kanallarını
ekrana getirir. Hatta bunları ekranda yan yana koyabilir. İçeri
giren oğlum olsaydı onun için zaten televizyon yayını kavramı
yoktur. Tüm videolarını internetten seyreder. Ödevler bittiyse televizyon onu yüzünden tanıdıktan sonra “Assasin Creed
3” oyununu açar. Onların okulunda ödevleri sıklıkla internet
üzerinden verirler. Dolayısıyla benim eğlence sistemine ödevler okula teslim edilmeden oyunlara erişimi açmamayı tanımlamam pek de zor değil. Ama yaşlılık günlerimi de düşünerek
çocuklara fazla yüklenmiyorum. Belli mi olur teknoloji sopasının kime ne zaman vuracağı.
İşin gerçeği ben yaşlandığımda eşim yanımda olsa yeter.
Gerisini zaten oturduğum ev halledecektir. Kilom, tansiyonum, şekerim, uyku düzenim, nabzım, oksijen oranım hepsi
evdeki akıllı biyomedikal cihazlardan toplanıp anlık olarak
sağlık merkezine iletilebiliyor. Eğer bir anormallik varsa sağlık sigortamın zengin ettiği doktor veya hemşire beni kayıtlı
numaramdan arayabiliyor. Önleyici sağlık maliyeti hastalık
sonrası maliyetlere göre çok daha düşük olduğu için bu hizmetleri devlet bile yaygınlaştırmak istiyor. Kötü yanı kolesterol yükseldiyse ölçüm cihazları fırınla konuşup yağlı yemek
yaptırmaz, buzdolabına tereyağı, kaymak yasağı getirebilir.
Dahası da var. Banyo aynalarına takılan derinlik, kızıl ötesi
ve optik kameralar ile deride oluşabilecek hastalıklar erken
teşhis edilebilir. Örneğin sizin dikkatinizden kaçabilecek
olan benlerin ve lekelerin şekil ve renk değişikliklerine karşı
uyarı verebilir. Değişik tarihlerde çektiği resimleri doktora
gönderebilir. Rochester üniversitesinde oluşturulan bir akıllı
ev uygulamasında vücuda bağlanan bir bileklik yardımıyla
ortamdaki, derideki ve yiyeceklerdeki bakterilerin ölçümü
yapılabilmektedir. Parkinson hastalığı gibi erken teşhisin
önemli olduğu hastalıkların takibinde kameralar ile yürüyüş
gibi hareket bozuklukları izlenmektedir. Unutkanlık sorunu olan hastalar ve yaşlılar kameraların kişisel öğe bulucu
özelliği ile gözlük, anahtar, bardak veya diğer ev eşyalarını
kolaylıkla bulabilir. Akıllı yataklar EKG ve beden ısısı ölçerek
uyku anında ortaya çıkabilecek hastalıklara karşı çalışmaktadır. Bütün bu önleyici teknoloji yetmezse, kalp krizi geçirip
yere düşen kişi hareket algılayıcılar ve kameralar ile tespit
edilip, acil servisi ekibi gönderilmesini sağlanabilir. Gelen
ekibe hastanın son ölçümlerini de kablosuz olarak aktarması
cabası olur.
Bütün bu akıllı cihazları ve onları koyacak evi hangi parayla
alacağını düşünmemek elde değil. Ancak olur da alırsanız,
bu akıllı cihazlar kendi masraflarını çıkarmak için önemli tasarruflar yapabiliyorlar. Akıllı ısıtma sistemleri ev boşken ka-
Vestel şirketlerinden Dijital ile Beyaz
Eşya ortak bir çalışmayla buzdolabına
Android tablet entegre ediyorlar.
Diğer beyaz eşyalar için de çalışmalar
başladı. Uygulamalar da geliyor.
Gerçekten ev içi cihazların aralarında
konuşması, sonra toplanıp internete
alışverişe gitmesinin altyapısı
bugünden hazır.
demeli olarak ısıyı düşürebilir, eve geliş saatlerinize istatistiksel olarak bakarak o saat yaklaştıkça kademeli olarak ısıyı
arttırır. Pencere açık ise o odanın ısıtmasını kapatır ve size
mesaj gönderir. Böylelikle dışarıdaki zen bahçesini kışın ısıtmaya para harcamaz. Sistem sadece hareket olan ve beden
ısısı algıladığı bölgeleri ısıtır, diğerlerini düşük ısıda tutar. Bu
yöntemlerle %30 dolayında enerji tasarrufu sağlayabileceğiniz tahmin ediliyor. Bunlar sıradan ben daha fazlasını istiyorum derseniz, eviniz kendi enerjisini üretebilir. Ev ve siteler
için geliştirilmiş olan güneş panelleri yaygınlaşıyor. Henüz
popular olmasa da kendi elektrik enerjisini üreten evler sanıldığından fazladır. Daha ötesi de var, eğer ürettiğiniz enerji
tükettiğinizden fazlaysa bu enerjiyi satabilirsiniz. 21 Temmuz
2011 de yayımlanan lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik evlerde bile enerji üretiminin (500kW altı) önünü açtı.
Sistemde bulunacak çift yönlü sayaç ile şebekeden aldığınız
ve verdiğiniz enerji miktarları ölçülecektir. Eğer fazlanız varsa
dağıtım şirketi size farkı ödeyecektir.
Elektrik kadar olmasa da çatıdan biriktirilen yağmur suyu ile
su tüketiminde tasarruf yapılabiliyor. Yağmur suyu bahçeyi
sulamak için, saksılara damlama sulaması yapmak için ve
tuvaletlerde doğrudan kullanılmaya hazırdır. Eğer bir arıtma
sisteminden geçirilirse musluklarda, hatta içme suyu olarak
bile kullanıldığı örneklere rastlanıyor. Sağlık bakanlığının en
son “su raporu” nu okuduysanız, bazı damaca su ürünlerinden daha iyi olacağı söylemek yanlış olmaz.
Akıllı evler ile ilgili ortaya atılan bu senaryolar bugün bildiğimiz yaşam algımızı zorluyor. Ancak işin gerçeği burada anlattıklarımın hepsi için teknolojik alt yapı hazırdır. Bu tip ürünler
fuar alanlarında sıklıkla boy gösteriyor. Sizin evinizin akıllanmasına az kaldı.
42 haber
43
“Altın Ödül” Zorlu Enerji’nin
Alaşehir’de sondaj başladı
Zorlu Enerji 2011 Yılı Faaliyet Raporu, MerComm Galaxy Ödülleri’nin “Enerji” kategorisinde “Altın Ödül”ü aldı.
Zorlu Grubu şirketlerinden Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş. Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki sondaj ve inşaat
çalışmalarına başladı. Alaşehir sahasının üretim lisansını 2040 yılına kadar elinde bulunduran Zorlu Jeotermal, bu
sahada 100 milyon Dolar’ın üzerinde yatırım gerçekleştirecek.
Z
orlu Enerji 2011 Yılı Faaliyet Raporu, MerComm Galaxy
Ödülleri’nin “Enerji” kategorisinde “Altın Ödül”ü aldı.
Zorlu Enerji üretim süreçlerinin yönetilmesi ve paydaşlarıyla iletişimde benimsediği sorumlu kurum olma anlayışını 2011 Yılı Faaliyet Raporu’yla aldığı bu ödülle de göstermiş
oldu.
Zorlu Enerji’nin faaliyet raporunda, şirketin sürdürülebilir ve
çevreye duyarlı iş yaklaşımını öne çıkaran bir tasarım benim-
sendi. Yıl boyunca gerçekleştirilen kurumsal faaliyetlerle ilgili doğru ve şeffaf bilgileri yenilikçi vizyonla sunan raporun
yatırımcılar için erişimi kolay temel kaynaklardan biri olması
hedeflendi. Şirketin çevre duyarlılığı ve tüm paydaşlarını kapsayan şeffaf iletişim döngüsü, raporun
kapak tasarımında, yeşil zemin üzerinde yükselen beyaz bir ağaç ile dallarda
kullanılan rüzgar türbini, su ve insan
gibi sembollerle anlatıldı.
Farklı sektörlerden 60 ülkenin katıldığı çok
sayıda prestijli ödül organizasyonuna imza atan
MerComm, 26 yıldır dünyanın en iyi pazarlama
ve iletişim uygulamalarını ödüllendiriyor. Alınan
ödülle ilgili değerlendirmede bulunan Zorlu
Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, İş stratejilerini, çevreyi gözeten, yenilenebilir ve
sürdürülebilir enerji üretmek üzerine
kurduklarını ifade etti. Ak, 2011 Yılı
Faaliyet Raporu’nun da, bu stratejiyi
yansıtan bir tasarımla öne çıktığını
vurguladı.
Sinan Ak, sözlerine şöyle devam etti:
“Çevreye, kültüre ve insan yaşamına duyarlı yatırımları ve projeleri kurumsal sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu alanda
hazırladığımız rapor ve çalışmalarla ödüllendirilmek bizleri gururlandırıyor. Farklı ülkelerden alanında
önemli işlere imza atan katılımcıların değerlendirildikleri bu
yarışmada vizyonumuzu en doğru biçimde yansıttığına inandığımız faaliyet raporumuzla Altın Ödül almaktan mutluluk
duyuyoruz.”
Z
orlu Grubu şirketlerinden Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş. Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki sondaj ve inşaat çalışmalarına başladı. Batı Anadolu’nun
en büyük grabenlerinden Gediz Grabeni üzerinde bulunan
Manisa Alaşehir sahasındaki sondaj çalışmalarının tamamlanmasının ardından santral inşa edilecek.
İlk aşamada 30 MW güce sahip olacak santral bölgenin ilk
jeotermal santrali olacak. Zorlu Jeotermal, Alaşehir sahasının üretim lisansını 2040 yılına kadar elinde bulunduruyor.
Ayrıca bu lisans, talebe bağlı her defasında 10 yıl olmak üzere 2 defa uzatılabilecek.
Şirket, bu jeotermal sahadaki çalışmaların 2015 yılında tamamlanmasını ve enerji üretimine geçilmesini hedefliyor.
Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş’ye ait Alaşehir
Jeotermal Sahası arama ruhsatı, 2010 yılında, jeolojik ve
jeofizik etütler, sondaj çalışması, rezervuar test ve değerlendirme çalışmalarının ardından Manisa İl Özel İdaresi tarafından 30 yıl süreyle işletme ruhsatına dönüştürüldü.
Ülkemizdeki kurulu jeotermal gücün üç yıl içinde 200 megavat düzeyine ulaşması bekleniyor. Zorlu Jeotermal’in Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki çalışmaları ile bu hedefe daha
hızlı ulaşılacak. Zorlu Jeotermal, 2011 yılında bu proje için
Amerikan Ticaret ve Kalkınma Ajansı‘ndan 393 bin 927 Dolar
hibe de aldı. Özel sektörü temiz enerji yatırımlarına teşvik
etmek amacı ile sağlanan destek jeotermal sahasında kurulacak santralin rezervuar değerlendirme ve fizibilite çalışmalarında kullanıldı. Yatırım bedelinin 100 milyon Dolar’ın
üzerinde gerçekleşeceği tahmin edilen santralin 2014 yılında devreye alınması hedefleniyor.
44 haber
45
Pakistan Rüzgar Santrali hızla
tamamlanıyor
Denizli’ye iki müze birden
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ile Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, Denizli’ye iki müze
yapılması için protokol imzaladı.
Zorlu Enerji’ye ait Pakistan Rüzgar Santrali’nin 50 MW kapasiteli ikinci fazı kapsamında 28 türbinin kurulumu
tamamlandı.
Z
Z
orlu Enerji’ye ait yurt içi ve yurt dışı yatırımlarıyla ilgili
önemli gelişmeler kaydediliyor. Pakistan’ın güneyindeki Jhimpir bölgesinde bulunan, ülkenin ilk rüzgar
santrali de bunlardan biri. 2009 yılında tamamlanan projenin ilk fazı kapsamında 6,4 MW’lık elektrik üretiliyor. 2012
yılının son aylarında santralin 30 MW kapasiteli ikinci fazı
kapsamında toplam 28 türbinin kurulumu tamamlandı.
orlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu tarafından Denizli’de yaptırılacak olan iki müzenin imza
töreni Leodikya Antik Kenti’nde düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay ve Ahmet Zorlu ile
birlikte eşi Zülal Zorlu, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Belediye Başkanı Osman Zolan ve çok sayıda davetli katıldı.
Denizli’de sergilenecek yer olmadığı için depolarda tutulan
29 bin parça eser Zorlu Grubu’nun Pamukkale ve Denizli merkezde yaptıracağı iki müzede sergilenecek. Zorlu, Denizli mer-
Türbinlerin tamamının temelleri ile kontrol ve şalt binalarının betonları atıldı. Santralin mart ayında tamamlanması hedefleniyor. Pakistan’ın ilk rüzgar santrali projesini tamamlayacak olan Zorlu Enerji, bu ülkede 600 milyon Dolarlık yeni
yatırım yapmayı hedefliyor. Proje ile birlikte Pakistan’daki
1.2 milyon insanın elektrik ihtiyacı karşılanacak.
Zorlu Enerji 2016 yılı sonunda Pakistan’da 200 MW’lık rüzgar enerjisi kapasitesine ulaşmayı planlıyor.
GAZDAŞ’tan yeni abonelik merkezleri
A
ltyapı çalışmalarını tamamlayarak abonelik işlemlerine ağırlık veren GAZDAŞ, doğal gaza olan yoğun talebi
daha hızlı karşılayabilmek ve kaliteli hizmet verebilmek amacıyla abonelik merkezlerinin sayısını artırdı. Yaklaşık 1 milyon 750 bin nüfusa sahip Gaziantep’te, abonelik için
başvuran vatandaşların sayısının 120 bini geçmesi ve taleplerin hızla artmasıyla birlikte GAZDAŞ, daha etkin hizmet
verebilmek için Şehitkamil’deki abonelik merkezinin yanı
sıra, Şahinbey’de de yeni bir abonelik merkezi açtı. 31 kişilik bir ekiple hizmet veren yeni abonelik merkeziyle birlikte
Gaziantep’te toplam 13 bankoda günde 800-900 aboneye
hizmet verilmeye başlandı. GAZDAŞ’ın lisansı kapsamında
yer alan Kilis’te ise BOTAŞ’ın bölgeye henüz doğal gaz getir-
memiş olması nedeniyle bugüne kadar belediye binasındaki
geçici ofiste hizmet veriliyordu. 2010 yılında başlanan faaliyetler kapsamında yaklaşık 2 bin adet ön abonelik başvurusu alınmıştı. BOTAŞ’ın, 2013 yılında Kilis’e doğal gaz getireceğini açıklaması ve abonelik taleplerinin hızla artmasıyla
birlikte, Kilis’te de bir abonelik merkezi açıldı.
Trakya Bölgesi’nde ise Kırklareli’ne bağlı Babaeski’de ve
Tekirdağ’a bağlı Muratlı’da binaların yaklaşık yüzde 95’ine
doğal gaz ulaştıracak altyapı çalışmalarının tamamlanması
ve doğal gaz abonesi olanların oranının yüzde 50’nin üzerine çıkmasıyla birlikte, yerinde hizmetin verilebilmesi amacıyla birer abonelik merkezi açıldı.
kezde 10 bin m2 kapalı alanı olan bir müze, Pamukkale’deki
Hierapolis’e de 5 bin metrekarelik kapalı alanı olan ikinci bir
müze daha yapacak. Törende bir konuşma yapan Ahmet Zorlu, 25 bin çalışan ile ülkeye hizmet etmeye devam ettiklerine
işaret ederek “Bundan 30 sene önce Türkiye’nin ihracatı 2 milyar dolardı. Bu sene sadece Zorlu Grubu 4 milyar dolar ihracat
hedefliyor. Bir ülke bu şekilde ileri gider” şeklinde konuştu.
Ahmet Zorlu ayrıca, “Ne kadar güzel bir iş yaptığımın şimdi farkındayım. Sayın Bakanım çok teşekkür ederim. Dönemin belediye başkanı olan Milletvekili Nihat Zeybekci’ye de
Leodikya’yı Denizli’ye kazandırdığı için teşekkür ederim” dedi.
Törende konuşan Bakan Ertuğrul Günay ise işadamlarının bu
tür desteklerine her zaman ihtiyaç duyduklarını söyleyerek
“Denizli’nin bu büyük ihtiyacını karşılaması konusunu Sayın
Zorlu ile paylaştık. Kendisi soyadına rağmen beni hiç zorlamadı. Dostlarımız bizi kırmıyor, onlara bir kere daha minnetlerimi
ifade etmek istiyorum” dedi.
Konuşmaların ardından tarihi bir sütundan yapılmış masada
Bakan Günay ve Ahmet Zorlu tarafından protokol imzalandı.
46 haber
47
Gelecek LED’sel dönüşümde
Aydınlatmada LED’e geçiş başarılı olursa Atatürk Barajı’nın yıllık
üretiminin iki katı kadar enerji tasarrufu sağlanabilir.
Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök
“Türkiye’nin ‘LED’sel dönüşümüne’ talibiz” diyor.
E
nerji Verimliliği Haftası’nda açıklamada bulunan
Cree ile teknoloji ortaklığı yaptıklarını belirten Özkök, ürün-
Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök,
lerinin 35- 40 bin saatlik ömre sahip olduğunu, cıva içerme-
Vestel’in LED aydınlatma alanındaki çalışmalarını ve
diğini ve yüzde 100 geri dönüştürülebilir olduğunu belirtti.
hedeflerini paylaştı. Özkök, enerji tüketiminde aydınlatma-
Uzun kullanım süreleri sayesinde daha az atık oluşturan bu
nın önemine dikkat çekerek Türkiye’deki 18 milyon hanenin
ürünler zararlı madde içermedikleri için suyu ve toprağı da
her birinde ortalama 5 adet lambanın her gün yaklaşık 6 saat
kirletmiyor. Ayrıca karbondioksit salınımını yüzde 80’e varan
kullanıldığını ifade etti. Her evde 100W enkandesen lamba
oranda azaltan Vestel LED ürünleri için Özkök “Genel aydın-
yerine 12W LED lamba kullanılırsa, yılda 17 bin 344,8 GWs
latmada akkor lambalara oranla yüzde 80’e varan, ‘enerji
enerji tasarruf edileceğinin altını çizen Özkök bu miktarın,
tasarruflu’ ya da ‘sarfiyatsız’ diye bilinen floresan lambala-
Türkiye’nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı’nın yıllık üre-
ra oranla da yüzde 50’ye varan seviyelerde enerji tasarrufu
timinin 2 katına eşit olduğunu da belirtti. LED aydınlatma
sağlıyor” dedi.
sistemleriyle karbondioksit salınımında yılda 11 milyon ton
düşüş olacağını açıklayan Özkök bu rakamın da yılda 22 mil-
Uygun finansman koşulları
yar ağaç tarafından temizlenen karbondioksit miktarına eşit
Özkök, Vestel olarak sadece ürün satışı yapmadıklarını, ay-
olduğunu söyledi.
dınlatma projeleriyle reel sektöre enerji verimliliği sunan
teknolojik çözümlere de imza attıklarını belirtti. Vestel LED
Hem Türkiye’nin hem de dünyanın geleceğinin, enerji ve-
aydınlatma ürünlerinin, Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finans-
rimliliği yüksek LED ışık teknolojisinde olduğunu belirten
man Programı (TURSEFF) tarafından onaylanmış olduğunun
Özkök, “Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle yeniden
altını çizen Özkök, firmaların Vestel LED aydınlatma çözüm-
yapılanırken biz de geleceğin aydınlatma teknolojisi olarak
lerinden faydalanabilmek için TURSEFF programına ortak
tanımlanan ve az enerji tüketen LED aydınlatma ürünlerimiz-
bankalardan piyasa şartlarına göre daha uygun faizlerde ilk
le, ülkemizin LED’sel dönüşümünü yönetmeye talibiz” dedi.
2 yılı ödemesiz 5 yıl vadeli kredi kullanabileceklerini ekledi.
Bu sayede firmalar, enerji sarfiyatında ve maliyetinde ger-
Hem enerji tasarruflu hem çevre dostu
Vestel LED Aydınlatma olarak sektörün lider firmalarından
çekleşecek azalmayla ilk yatırım maliyetlerini ve kredi geri
Serkan Özkök
ödemelerini karşılayabilecekler.
48 haber
49
Vestel LED ile aydınlık yarınlar
Yeni hedef: Güney Amerika
Vestel LED Aydınlatma, Taksim Tünel’de düzenlenen “Guerrilla Lighting İstanbul Vol 2” adlı aydınlatma etkinliğine
sponsor oldu.
Vestel 19. kez katıldığı, ABD’nin en büyük elektronik fuarı Consumer Electronics Show’da Türkiye’yi temsil etti ve en
yeni teknolojilerini Las Vegas’ta tanıttı. Vestel, fuarda hem Güney Amerika hem Avrupa pazarından yeni müşterilerle
bağlantı kurarak müşteri portföyüne yenilerini kattı.
D
V
üşük ve temiz enerji tüketimiyle bilinen LED aydınlatma teknolojisini Türkiye’ye taşıyan Vestel LED Aydınlatma, kötü aydınlatma tasarımı ve gereksiz ışık kullanımına karşı alternatif duruşunu bir başka organizasyonda
daha sergiledi.
“Guerrilla Lighting İstanbul Vol 2” etkinliğinde aralarında aydınlatma tasarımcılarının da olduğu altmış gönüllü ile birlikte Vestel
LED Aydınlatma, Tünel meydanındaki tarihi binalardan dördünü
büyük fenerler ve taşınabilir aydınlatma aygıtlarıyla ışığa boya-
dı. Bu etkinlikle, aydınlatma konusunda bir farkındalık yaratarak
doğru ışık ile enerji tasarrufu ve estetik görüntü elde edilebileceğini vurgulayan Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan
Özkök, “Bu sayede ‘akıllı tasarlanmış ışığın’ gücü ve ışığın şehir
yaşamına kattığı konfor hakkında bir algı yaratmayı hedefledik”
dedi. Çok parlak ya da çok fazla miktarda ışığın iyi aydınlatma
anlamına gelmediğinin altını çizen Özkök, “Çok az enerji tüketen
Vestel LED aydınlatma ürünlerimizle ihtiyaç duyulan her yerde
konfordan ödün vermeden aydınlanmak mümkün” diyerek geleceğim teknolojisi LED’in avantajlarına işaret etti.
estel, Las Vegas’ta düzenlenen Amerika kıtasının en
büyük tüketici elektroniği fuarı Consumer Electronics
Show’da (CES) en yeni elektronik ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sundu. CES’te Vestel’in Güney Amerika’ya
özel tasarladığı televizyonlar ilk kez görücüye çıkarken 3D
Smart LED TV, 3D TV ve diğer 2013 TV modelleri de sergilendi.
Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan,
2012 yılında elektronik ve beyaz eşyada 138 ülkeye 2,9 milyar
dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini söyledi. Sektörde 13 yıldır
ihracat şampiyonu olduklarını hatırlatan Erdoğan “400 milyona yakın nüfusuyla şimdi de Güney Amerika kıtasını odağımıza
aldık” dedi.
Rotada hızlı büyüyen ülkeler bulunuyor
Vestel’in hızlı büyüyen ülkelere yatırım yaparak pazarda pay
sahibi olmak ve ihracat haritasını genişletmek için çalıştığını ifade eden Erdoğan, başta Brezilya olmak üzere Güney
Amerika’nın tüm ülkelerinin hem ekonomi hem de ürün satışı
açısından en dinamik pazarlar arasında yer aldığını belirtti.
3 yılda 1 milyon tv
2012’de AR-GE ve altyapı çalışmalarını tamamlayıp Güney
Amerika’nın dijital yayın sistemini destekleyen elektronik cihazların üretimine başlandığını belirten Erdoğan, Uruguay ve
Peru’da ilk satışların gerçekleştiğini açıkladı. Erdoğan “Önümüzdeki 3 yılda kıtaya 1 milyon televizyon satmayı amaçlıyoruz. Hedef ülkelerimiz arasında başta 16 milyon televizyonluk
bir pazar büyüklüğüne sahip olan Brezilya olmak üzere Uruguay, Paraguay, Şili, Peru ve Kolombiya yer alıyor” ifadesine
yer verdi.
50 haber
51
Van’da eğitime Vestel desteği
Bilim ve teknolojiye tam destek
Vestel Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde eğitim başladı. Van depreminin ardından yeniden inşa edilerek Vestel Kız Teknik
ve Meslek Lisesi adıyla eylül ayında eğitime başlanan lise 4 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.
Mehmet Zorlu Vakfı’nın katkılarıyla hayata geçirilen Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi açıldı. Merkez, “Bilimin Serüvene
Dönüştüğü Yer” sloganıyla tüm Türkiye’ye model olmayı da hedefliyor.
V
B
an’da yaşanan yıkıcı depremin ardından yardım seferberliğine çıkan Türkiye, hayırseverlerin de desteğini
almaya devam ediyor. Deprem sonrası ağır hasarlı
olan ve yıkılan toplam 1.015 dersliğin yerine Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden, hayırseverlerin de desteği ile 2013 yeni
derslik inşa edildi. Kazım Karabekir Caddesi üzerinde bulunan ve depremde ağır hasar gören Kız Meslek Lisesi de Zorlu
Grubu tarafından yeniden inşa edildi.
Holding tarafından yeniden inşa edilen ve Vestel Kız Teknik
ve Meslek Lisesi adıyla 2012 yılının Eylül ayında eğitime açılan lise, 4 ay gibi kısa bir sürede yapıldı. İçerisinde Çocuk Gelişimi Eğitimi, El Sanatları Teknolojisi, Kuyumculuk Teknolojileri, Bilişim Teknolojileri, Yiyecek İçecek Hizmetleri, Giyim
Üretim Teknolojileri alanları bulunan okul, Van’a nitelikli ara
eleman yetiştiriyor. Bünyesinde 1100 Öğrencisi olan okul,
modern mimarisi ve son teknoloji kullanılan donanımlarıyla
dikkat çekiyor.
ursa Büyükşehir Belediyesi ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliği ve Mehmet Zorlu Vakfı’nın
katkılarıyla yapılan Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi; Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de katıldığı törenle açıldı. Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde hazırlanan
2 bin 500 metrekarelik alanda ziyaretçilerini ağırlamaya
başladı.
Toplumda bilim ile ilgili algıyı güçlendirmek ve geleceğin bilim
adamlarını yetiştirmek için kurulan Bursa Bilim ve Teknoloji
Merkezi’nin asıl binası 12 bin metrekarelik inşaat alanı ve 3
bin 400 metrekarelik deney düzeneği alanıyla hizmet verecek.
Orbit modeli esas alınarak tasarlanan merkezin, 2013 yılında
hizmete açılması planlanıyor. Özellikle 6-14 yaş aralığındaki
çocukların çok fazla ilgisini çekmesi beklenen merkezde de-
ney düzeneklerinin yanı sıra simülasyon cihazları ve planetaryum da olacak. Açılışı yapılan Merinos Yerleşkesi yaklaşık 100
deney düzeneği ve 2 özel tasarım galerisiyle 2 bin 500 metrekarelik alanda hizmet veriyor. Çocukların ilgi duydukları bilim
kulüplerine üye olabilecekleri merkezde seminer ve konferans
yapılabilecek, bilimsel şovların sergilenebileceği sahne alanı
da kullanıma hazır olacak.
“Çocuklarımız okullarda aldıkları teorik eğitimi burada pratiğe dönüştürecek. Dokunarak, bizzat deneyin bir parçası olarak öğrendiklerini uygulayacak.
Bu konuda başta Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığımız,
TÜBİTAK, sponsorlarımız ve iş adamlarımızdan önemli destekler aldık. Ben tüm sponsorlarımız adına Mehmet Zorlu
Vakfı Başkanı Zeki Zorlu’ya teşekkür ediyorum” dedi.
Açılış sırasında bir konuşma yapan Bilim, Teknoloji ve Sanayi
Bakanı Nihat Ergün bu tür merkezleri kurmakta geciktiğimizi
ifade etti. Bakan Ergün, 2023 yılına kadar başta büyükşehir
belediyeleri olmak üzere 81 ilde bilim ve teknoloji merkezleri
kurmayı hedeflediklerini de belirtti.
Şu anda 150 deney ünitesi bulunan merkezde bu sayının
240’a ulaşması için hummalı bir çalışma yapılıyor. Bakanlığın 40 milyon TL destek verdiği projeye Mehmet Zorlu
Vakfı’nın da katkıları devam edecek.
Açılışta söz alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep
Altepe ise, bu merkezin bir müze olmadığına işaret ederek
Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin gelecek yıl nisan ayında TÜYAP
fuar alanı yanındaki yerinde hizmete girmesi hedefleniyor.
52 Linens
53
Linens’ten eğitime destek
Linens’in, “Perde Tasarımı ve Üretimi Sektör Eğitim Semineri” verdiği öğretmenler, Ankara Zübeyde Hanım Kız Teknik
ve Meslek Lisesi ile Ankara Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin meslek sınıflarında ders vermeye başladılar. Linens,
eğitime verdiği destekle, sektörün gelişimine katkı sağlıyor.
L
inens’in geçtiğimiz aylarda “Perde Tasarımı ve Üretimi
Sektör Eğitim Semineri” verdiği öğretmenlerimizden
ikisi Ankara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile Ankara Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin meslek
sınıflarında derslere girmeye başladı. Ankara, Bursa, Denizli ve İstanbul gibi farklı illerde yer alan Kız Teknik Meslek
Liseleri’nden el sanatları teknolojisi ve tekstili konusunda
uzmanlaşmış 28 öğretmene eğitim veren Linens, gerçekleştir-
diği eğitim çalışmasıyla, sektörün ihtiyacı olan uzmanlaşmış
ara eleman açığının giderilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.
Geçtiğimiz aylarda düzenlenen iki haftalık eğitim seminerinin
ardından öğretmenlere, Zorlu Plaza’da düzenlenen törenle
sertifikaları takdim edilmişti.
MEB onaylı
Öğretmenler, ATO 38. Mefruşatçılar Komitesi tarafından, An-
kara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile Ankara
Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde hayata geçirilen meslek sınıflarında eğitim vermeye başladılar.
Eviniz hiç bu kadar güzel kokmamıştı
E
v tekstili alışverişini keyfe dönüştüren Linens, kendi
adıyla ürettiği kozmetik ürün grubunu satışa sundu.
Yeni ürün gamı içerisinde oda kokusu, oda spreyi, el
losyonu, sıvı sabun, çamaşır spreyi ve kolonya ürünleri yer
alan Linens Kozmetik Grubu, evlere ferahlık sunuyor. Salon,
yatak odası, çocuk odası gibi evin farklı bölümlerinde kullanılabilecek bu ürünler; yılbaşı, anneler günü, sevgililer günü
gibi özel günler için hediye alternatifleri olarak düşünülebilir.
Ürünlere mağazaların yanı sıra Linens online alışveriş sitesinden de ulaşabilirsiniz.
Meslek sınıflarının açılışı, ATO Başkanı Salih Bezci, komite
meclis üyeleri Süleyman Çağlayan, Ömer Taşdemir, Nurettin
Koca, okul müdürleri Necibe Mokan, Nazan Şener, Milli Eğitim
yetkilileri ve öğretmenlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
All Day koleksiyonu Linens mağazalarında
T
asarımın gücünü ve deneyimini modanın son trendleriyle birleştiren Linens, “All Day” koleksiyonunu satışa sundu. Her zevke hitap eden günlük kullanım için
tasarlanmış olan “All Day” serisinde pastel tonların yanı sıra
geometrik ve çiçek desenler de oldukça ilgi çekiyor.
Evlere tazelik ve ferahlık katan “All Day” koleksiyonu, Joy,
Anya, Livia, Cecilia ve Serafina olmak üzere beş desenden
oluşuyor. “All Day” koleksiyonundaki tek ve çift kişilik nevresim takımları pratik kullanımıyla dikkat çekiyor.
54 haber
55
Tekstil sanatı...
Başarı hikayemizi paylaştık
Zorlu Tekstil Grubu sponsorluğunda, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü’nün düzenlediği
“I. Uluslararası İstanbul Tekstil Sanatı-Tasarımı Sempozyumu” 17-20 Ekim tarihleri arasında Sultanahmet Marmara
Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirildi.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün en büyük etkinliği olarak anılan SAP FORUM, yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yıl 17. kez gerçekleştirilen forumda “Müşteri Başarı Hikayeleri”
bölümünün konuğu “Hazine ve Risk Yönetimi” projesiyle Zorlu Holding oldu.
Müjdat Kaya
Z
orlu Tekstil Grubu, Marmara Üniversitesi’yle işbirliği
kapsamında “I. Uluslararası İstanbul Tekstil SanatıTasarımı Sempozyumu”na destek verdi. 17-20 Ekim
tarihleri arasında Zorlu Tekstil Grubu sponsorluğunda gerçekleştirilen sempozyum, tasarım ve sanat alanlarında düzenlenen workshop’ların ve sunumların yanı sıra defilelere
ve sergilere de ev sahipliği yaptı.
Tekstil ve tasarımın Türkiye’de gelişmesi yönünde gerçekleştirilen bu çalışma, iş dünyası ve akademi işbirliği açısından da büyük önem taşıyor. Sektörün geleceği olan genç-
lerin gelişimine katkı sağlamasının yanı sıra Zorlu Tekstil
Grubu’nun gençlerle iletişiminde de etkin rol oynuyor.
“Tekstilde Sanatsal Yaratıcılık”, “Tekstil Tasarımcısının Çalışma Alanları”, “Tekstil Sanat ve Tasarımında Güncel Gelişmeler” ve “Tekstilde Yaratıcı Bireyin Hakları” eğitimlerinin
yer aldığı sempozyumda, tekstil sektörüne dair birçok konu
farklı oturumlarda ele alındı. Sempozyum çerçevesinde düzenlenen workshop’larla, katılımcıların gelişimine yönelik
çalışmalar gerçekleştirildi. Geleneksel hale getirilmesi hedeflenen sempozyum, tekstil sektörünün gelişimi ve geleceği açısından da büyük önem taşıyor.
Ebru Tecimer Adalı
Z
dı. SAP ile grup şirketlerimizde ve Hazine Koordinatörlüğü’nde
yapılan tüm finansal işlemleri tek bir sistem altında birleştirdik, finansal verilere ve stratejik bazı raporlara günlük ulaşabilir hale geldik” dedi.
Tüm finansal işlemler SAP ile tek sistemde birleşti
Projeyle ilgili olarak SAP Forum dergisine görüşlerini aktaran
Ebru Tecimer Adalı, “Değişen ulusal ve uluslararası şartlara
uyumlu, şeffaf bir bilgi akışı yaratabilecek ve finansman bölümlerimizin verimliliğini artırabilecek bir çözüme ihtiyacımız var-
Tecimer Adalı sözlerine şöyle devam etti: “Zorlu Holding
bünyesinde farklı grupların Finansal Yönetim Merkezleri ve
bunların tamamına hizmet veren Hazine Grubu bulunuyor.
Merkez Hazine, tüm şirketlere ait döviz ve faiz riskinden korunma faaliyetlerini üstleniyor. Değişen ulusal ve uluslararası standartlara uyum sağlamaya, ayrıca tüm finansal operasyonların kayıt altına alındığı ve finansal işlemlerin otomatik
olarak muhasebeyle entegre edildiği bir yapıya ihtiyaç duyan Zorlu Holding, SAP iş ortağı ELC Strategy ile birlikte SAP
Hazine ve Risk Yönetimi çözümünü tüm Holding bünyesinde
uygulamaya başladı. Projeyle, Zorlu Grubu şirketlerinde ayrı
sistemlerde takip edilen Hazine ve Risk Yönetim verilerinin
merkezi bir sunucuda takip edilmesi, üst yönetimlerin ve finans yöneticilerinin entegre bir şekilde standart bilgiler elde
etmesi, operasyonel ve stratejik seviyede finansal yönetim
ihtiyaçlarının karşılanması hedeflendi. SAP TRM modülü kullanılarak verimli, denetlenebilir, ölçümlenebilir, modern bir
finansal sistem altyapısı kurgulandı.”
orlu Holding Hazine Müdürlüğü ve Bilgi Teknolojileri Direktörlüğü, ilk olarak Mart 2012 tarihinde temelleri atılan SAP-TRM (Treasury and Risk Management-Hazine
ve Risk Yönetimi) projesiyle ilgili, Bilgi ve İletişim Teknolojileri
sektörünün en büyük etkinliği olarak anılan SAP FORUM’da
bir sunum gerçekleştirdi. İş dünyasından seçkin misafirlerin
ağırlandığı, yaklaşık 5 bin kişinin katılım gösterdiği SAP Forum 2012’nin “Müşteri Başarı Hikayeleri” bölümünde gerçekleştirilen sunum Zorlu Holding Hazine Uzmanı Müjdat Kaya ve
Zorlu Holding Finansal Süreçler Proje Müdürü Ebru Tecimer
Adalı tarafından yapıldı. Sunuma, ELC Proje ve İş Süreçleri Danışmanı Levent Coşkuner destek verdi. SAP-TRM Projesi, Zorlu Grubu Mali İşler Koordinatörü Cem Köksal ve Zorlu Grubu
Bilgi Teknolojileri Direktörü Cihan Sarı sponsorluğunda Zorlu
Grubu’nun tüm şirketlerini kapsayan, grubun tüm finansal altyapısını SAP üzerinde takip edebildiği ve Türkiye’de holding
bazında gerçekleştirilen ilk uygulama olma özelliğini taşıyor.
56 gezi
57
Sıla Sayar
Vestel Şirketler Grubu Kurumsal İletişim Müdürü
Renklerin ülkesi...
Uzaklarda bir yerlerde, binlerce yıllık bir tarihe, lezzetli bir mutfağa sahip, insanın ruhunu saran,
sürprizlerle dolu bir ülke var; Hindistan... Renk, gizem, inanç, bolluk ve yokluğun harmanlandığı,
“Anlatılmaz, yaşanır” denilebilecek ülkelerden biri.
H
indistan’ı tek bir kelimeyle anlatmak gerekseydi, bu
büyük ihtimalle “gizem” olurdu. Evet, gerçekten de
bu macera dolu deneyim bir gizem perdesini aralamaya benziyor. Hindistan’ın olağanüstü derecedeki çeşitliliğinden etkilenmemek pek kolay değil. Bu ülke ilham veriyor,
şaşırtıyor, dehşete düşürüyor, hayal gücünü ateşliyor ve ruhu
canlandırıyor. Dehşete düşme kısmını daha çok ülkeyi ilk kez
ziyaret edenler yaşıyor. Bunun nedeni insanı bürokrasisiyle
yorması, kötü hayat şartlarıyla yüz yüze getirmesi. Hissettirdiği bütün bu duygular ise yolculuk biterken, unutulmaz birer
anıya dönüşüyor.
İnancın ülkesi
Batısında Umman Denizi, güneyinde Hint Okyanusu ve doğusunda Bengal Körfezi’yle çevrili Hindistan, dünyanın en
kalabalık ikinci ülkesi. Yüzölçümü açısından da dünyanın en
büyük yedinci ülkesi. Aynı zamanda İndus Vadisi Uygarlığı’nın
kalbinde bulunuyor. Ülke Hinduizm, Budizm, Jainizm, Sihizmin gibi dünya dinlerinin doğum yeri ve Zerdüştlük, Yahudilik,
Hristiyanlık ve İslam dinlerine de yüzyıllardan beri ev sahipliği
yapıyor. İnsanlar mensup oldukları dinin geleneklerini sürdürmekte özgür. Hindistan’daki kültürel çeşitliliğin bu kadar fazla
olması, dinlerin birbirine karşı hoşgörülü olmasından kaynaklanıyor. Her biri ayrı ibadethanelere, özel günlere ve hatta
mutfaklara sahip. Hindistan’ı böylesine zenginleştiren ve bütün dünyanın ilgisini çekmesini sağlayan nedenlerden biri bu.
Dinin, Hintlilerin yaşamında yeri çok büyük. Eğitimde, politikada, yaşayış biçiminde, günlük işlerde kararların büyük çoğunluğu din esas alınarak veriliyor ve bu kararlara büyük bir
özenle bağlı kalınıyor. Nüfusun yüzde 80’ini oluşturan Hindular içinse neredeyse bir ibadethane haline gelmiş bir yer var;
Ganj Nehri. Ganj, Hinduların en kutsal nehri sayılıyor. Ganj
Nehri’nde yıkanıyor, nehrin suyunu avuçlarına döküp ellerini
gökyüzüne kaldırarak atalarını ve tanrılarını anıyor, nehre çiçekler sunuyor, yakılmak üzere yağ dolu kaplar bırakıyor ve
sevdiklerinden biri öldüğünde onun küllerini yakıp nehre döküyorlar. Bütün bunların yanında onlara göre nehir saf ve arındırıcı. Hindu kültüründe akıp giden suyun, bütün kirleri alıp
götürdüğüne inanılıyor. Bu kir onlar için fiziksel olduğu kadar
manevi de. Ganj Nehri’nde yıkanan biri, süratli akan suya karşı
durup suyun bedeninden akıp gitmesine izin verirse, günahlarından arınmış sayılıyor.
Ganj Nehri, dini öneminin yanında Hintlilere ve ülke ekonomisine çok önemli katkılarda bulunuyor. Ganj, dünyanın en
yoğun nüfusuna sahip havzası. Kilometrekare başına 390 kişi
düşüyor. Hindistan’ın 2 bin 525 kilometrelik bu en uzun neh-
rinin kıyısında 400 milyona yakın kişi ikamet ediyor. İnsanlar
Ganj’da çamaşırlarını yıkıyor, suyunu ev işleri için kullanıyor.
Bu noktada Hepatit A, dizanteri, kolera ve tifo gibi kirli su kullanımıyla ortaya çıkan hastalıkların yüzde 66 gibi bir orana
ulaşması kaçınılmaz oluyor. Aynı zamanda nehrin kenarına
sayısız fabrika kurulmuş. Fabrika atıkları ve evsel atıklar 2007
yılında Ganj Nehri’ni dünyanın en kirli beş nehrinden biri haline getirmiş.
Su o kadar kirli ki, 1 cm derinliği görmek imkansız. Bu kirlilik
insanları olduğu kadar, suda yaşayan 140 çeşit balığın ve 90
çeşit amfibik canlının hayatını da tehdit ediyor. Nehrin temizlenmesine yönelik The Ganga Action Plan ise teknik uzmanlığın yetersizliği, çevresel planlamanın olmayışı, Hint gelenek
ve inanışları ve dini otoritelerden görülmeyen destek nedeniyle başarısız olmuş durumda. Nehirde hala bir dereceye kadar
tarım yapılabiliyor. Bunu sağlayan ise Ganj Havzası’nın verimli
toprakları. Hindistan iş gücünün yüzde 52’si tarım sektöründe
çalışıyor. Tarım ürünleri arasında pirinç, şekerkamışı, mercimek, yağlı tohumlar, patates ve buğday var. Nehir bu kadar
kirli olmasına rağmen balıkçılık da yapılıyor. Hindistan balıkçılıkta dünyanın en büyük üçüncü ülkesi.
Aşkın simgesi...
Konu Hindistan olduğunda söz edilmesi gereken bir yer var
ki turistik önemi en az Ganj Nehri’nin dini önemi kadar fazla.
Dünyanın sekizinci harikası olarak görülen Tac Mahal turistik
gezilerin baş tacı kabul ediliyor. Babür İmparatorluğunun 6.
hükümdarı Şah Cihan’ın, on dördüncü çocuğunu doğururken
vefat eden karısı Ercümend Banu Begüm (Mümtaz Mahal)
için yaptırılmış. Yapımına Mümtaz Mahal’in vefatından bir yıl
sonra, 1632’de başlanmış, inşası 1652’de bitmiş. “Aşk” için
dikilmiş en büyük anıt olarak kabul ediliyor. Agra şehrinde,
Yamuna Nehri’nin kıyısında bulunuyor. Türbe hakkında efsaneler çok yaygın olsa da en bilineni, türbede çalışan işçilerin
aynı türbeden bir tane daha yapamamaları amacıyla inşaat
bittikten sonra kollarının kesilmiş olması. İnsana çok ürkütücü gelse de bir efsane olduğuna inanmak insanın içini rahatlatıyor. Tac Mahal, 1983’ten beri UNESCO’nun Dünya Miras
Listesi’nde yer alıyor. Bugüne kadar 3 milyonu aşkın ziyaretçi
ağırlamış bu muhteşem türbenin duvarlarında Kuran’dan sureler de bulunuyor.
Her şeye rağmen zıtlıklar ülkesi Hindistan’dan etkilenmemek
çok zor. Köklü geçmişi, yapıları, doğası, insanları ve kültürüyle
Hindistan herkesin hayatında bir kez gidip görmesi gereken
bir yer. Yüzyıllar boyunca önemini yitirmeyecek bu tarih kokan
ülkenin fazlasıyla ilginizi çekeceği kesin.
58 köşe yazısı/prof. dr. kerem alkin
59
2012 yılı beklenenden sert geçti,
2013 yılı piyasaları yumuşatmalı
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Olağan Genel Kurulu’nda, Türk iş dünyasının önemli temsilcileri bir aradaydı.
25. yılını kutlayan DEİK’in en önemli destekçisi ve kuruluşu konumundaki TOBB’un ve DEİK’in Yönetim Kurulu Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu ve DEİK İcra Kurulu Başkanı Yırcalı’dan, 2013’e yönelik çok önemli mesajlar dinledik.
T
ürk iş dünyasının en kritik önemdeki STK temsilcileri ki bu kuruluşlar aynı zamanda DEİK’in de kurucu kuruluşları konumundalar, Türkiye’nin 2012 büyümesine yönelik eleştirilerini ciddi
boyutlarda dile getirdiler. İş dünyasının önde gelen temsilcilerinin en
önemli eleştirisi, bu yıl ilk defa Türk ekonomi yönetiminin büyüme konusunda reel sektörü yanıltmış olduğu yönünde.
Kalkınma Bakanlığı’nın 2013 Yılı Programı’nın 21. sayfasında, 2012 yılının yüzde 4 olan hedef büyümesine net ihracatın katkısının 3 puan,
yatırımların büyümeye katkısının -0,9 puan ve tüketim harcamalarının
büyümeye katkısının ise 0,8 puan olarak programlandığı net olarak görülüyor. Oysa tüketim harcamalarının yıl sonundaki büyümeye katkısı
0,8 yerine -0,25 ile -0,3 puan arası şekillenecekmiş gibi gözüküyor.
Tüketim harcamalarındaki 1 puanlık sapma moralleri bozdu
Oysa tüketim harcamalarının 2010 yılı büyümesine katkısı yüzde 4,7,
2011 yılı büyümesine katkısı yüzde 6 olarak gerçekleşmişti. İş dünyasının kritik önemdeki STK’larının üst düzey yöneticileri ve yönetim kurulu üyeleri, iki noktayı eleştiriyorlar. Birincisi, 2010 yılının yüzde 9,2’lik
büyümesinin 4,7 puanı, yani yüzde 51,1’i tüketim harcamalarından
gelmişken, 2011 yılının yüzde 8,5’lik büyümesinin 6 puanı, yani yüzde
70,6’sı tüketim harcamalarından gelmişken, 2012 yılının baştan planlanan yüzde 4’lük büyümesinin en az yüzde 25’i, yani 1 puanı tüketim
harcamalarından gelmeliydi.
Nitekim başta planlanan da yüzde 0,8. Yani, yüzde 4’lük büyümenin 0,8
puanı tüketim harcamalarından gelecekti. Ama şimdi 2 Nisan 2013’de
açıklanacak tüm 2012 yılı büyüme verileriyle ilgili ön tahminler, 2011
yılına göre, söz konusu tüketim harcamalarındaki reel değişimin yüzde
-0,5’leri bulacağını ve 2012 büyümesine katkının da 0,8 puan yerine,
-0,25 ile -0,3 düzeyinde gerçekleşeceğini gösteriyor.
Bu durumda, yatırım harcamalarının büyümeye katkısının da -0,9 ile
-1,2 puan arasında olacağını varsayarsak, 2012 yılı için yüzde 2,5 ile 2,8
arasında gelecek büyüme rakamının 3,8-3,9 puanı net ihracattan, -1,2
ile -1,5 puanı ise iç talepten gelecek. Reel sektör temsilcileri, “Bunun adı
“yumuşak iniş” değildir” diyorlar.
2013 yol haritası önemli
2011 yılında büyümeye katkısı 10 puan olarak gerçekleşen iç talebin,
2012 büyümesinde katkısı en azından 0 ile 0,5 arasında olmalıydı.
-1,5 puan olmamalıydı. Bu durumda, 2012’de yüzde 3’ün altında kalacağı anlaşılan büyümeye 3,8-3,9 puan katkı sağlayacak olan net
ihracatın, 2013 yılı büyümesine katkısının 0 puana inmemesi gerekir.
Burada da bir kurgu hatası var. 2013 yılında küresel belirsizlikler ne
kadar zorlayıcı olsa da, Türkiye’nin net ihracatının büyümeye hiç bir
katkısı olmaması doğru bir programlama ve modelleme değil. Buna
karşılık, yüzde 4 olarak öngörülen 2013 büyümesinin 1,6 puanının
yatırım harcamalarından gelmesi hedefleniyor. Demek ki, 2012 yılına göre, yatırım harcamalarının büyümeye katkısı 2,5 ile 2,8 puan
arasında pozitif bir dönüşüm yaşayacak. Tüketim harcamaları ise 2,4
puan bekleniyor ki, orada da yine 2,6 ile 2,7 puan arası bir sapma
olacak. Böyle bir iç talep sıçraması, 2013’de enflasyon ve cari açığı ne
yapar, birlikte göreceğiz.
Tedbir almazsak, 2013’ün ilk 6 ayı da heba olabilir
2012 yılının 3. çeyreği itibarıyla yüzde 2,57 düzeyinde olan sanayi üretim artışına yönelik olarak, 3. çeyrek GSYH büyümesine yönelik kendi
nokta tahminim yüzde 2,17. Bu rakamın çıkabileceği en düşük değer
olarak tahminim ise yüzde 2,03’tü. Açıklanan veri, piyasanın yüzde 2,6
düzeyindeki beklenti ortalamasının 1 puan kadar altında kaldı.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyümesi ise yüzde 0,2.
Oysa, 2. çeyrekte yüzde 2,88 açıklanan ve dün yüzde 3’e revize edilen
2. çeyrek büyüme verisinin, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış
olanı yüzde 1,7 idi ve 1. çeyrekteki yüzde 0,1’lik gerilemeye göre umut
vermişti. Bu durumda, 4. çeyrekte de tablo çok değişik olmayacak gibi
gözüküyor. 3. çeyrekte sektörler arasında, reel olarak tek gerileme yaşayan toptan ve perakende ticarette de, inşaat sektöründe de keyifsizlik
had safhada. Yüzde 3,2 olan Ekonomi Yönetimi’nin 2012 yılı revize büyüme beklentisinin gerçekleşmesi için, 4. çeyrekte Türk ekonomisinin
en az yüzde 4,8 büyümesi gerekiyordu.
Türk ihracatçısı büyümeyi kurtardı
İhracatın ekonomik büyümeye katkısı 2011 yılının ilk 3 çeyreğine
göre 2,5 kat yükseldi. İhracatın GSYH’deki payı 2,5 puana yakın artmış durumda. Küresel ekonomideki bunca belirsizlik ve Arap Baharı
Sendromu’na rağmen, Türk ihracatçısının mücadelesi 2012 yılının büyümesini kurtarmış gözüküyor. Bu nedenle, Türk iş dünyasında, AK
Parti’ye yakın çevrelerde de, “yumuşak iniş” tedbirlerinin dozajı fazla
mı kaçtı, gibi kritik değerlendirmeler yapıldığı gözlenmekte.
Şimdi tedbir alırsak ancak mayısta etkisini hissettirir
Bu durumda, Ekonomi Yönetimi’nin, Merkez Bankası’nın, BDDK’nın ve
Maliye’nin, Ekonomi Bakanlığı’nın, “yumuşak iniş” tedbirlerinden, yeni
sürece geçişi ne ölçüde adımlarla ve ne tip tedbirlerle hızlandırması
gerekiyor? Bu konuda sürecin netleşmesi gerekiyor. İnşaat sektöründeki KDV belirsizliğinin bir an önce halledilmesi, Merkez Bankası’nın ve
BDDK’nın bankacılık sektörünün kredi hacmini etkileyen düzenlemeleri
ne ölçüde yumuşatacakları, iş dünyasının keyifsizliğini artıran yasal düzenlemelerde rötuş yapılacak bir alan olup olmadığı, Ekonomi Yönetimi’mizin gündemine acilen girmesi gereken konular olarak öne çıkıyor.
Kısacası, hem yeni Türk Ticaret Kanunu, hem yeni Basel II Bankacılık
Kuralları, hem yeni Çek Yasası, hepsi “yumuşak iniş”le aynı döneme
rast gelerek, sürecin Türk ekonomisi üzerindeki etkisini sertleştirmiş
gözüküyor.
Yasal düzenlemeler “yumuşak iniş”i sertleştirdi
Ekonomi Yönetimi’ne bildirmemiz gereken bir reel sektör tespiti var.
İş dünyası ve özellikle KOBİ’ler çok keyifsiz bir dönemden geçiyor. KOBİ’lere ve Türkiye’nin dört bir yanında üretim mücadelesi veren reel sektöre 2012 yılı başında çizilen tablonun çok uzağındayız.
Ekonomi Yönetimi’nin küresel krizden kaynaklanan riskleri de gözeterek uygulama kararı aldığı ‘yumuşak iniş’ süreci, beklenenden daha
sert etkilere sebep oldu. Reel sektör cephesi, 2012 yılı hedeflerinde altı
çizilen makro tablodan daha sert bir durgunluk içinde ve iç piyasa kırılmasından rahatsız. Şirketler açısından yurt içi ve yurt dışı seyahatlerde
temponun düştüğü ve Ekonomi Yönetimi’nden piyasayı ve reel sektörü heyecanlandıracak yeni açılımların beklendiği bir sürecin içindeyiz.
Üçüncü çeyrek büyüme beklentisinin yüzde 2,2 ile 2,7 arasında gezindiği, dördüncü çeyrek büyümenin de bu beklentiden farklı bir perfor-
mans göstermeyeceğinin vurgulandığı bir ortamda, 2013 yılına yönelik
beklentiler de bozuldu. Son bir aydır katıldığımız pek çok toplantıda,
bizlere 2013’ün ne kadar zor geçeceği soruluyor ve yorumlarda en az
2012 kadar zor ve keyifsiz geçmesinden, hatta iç piyasa açısından kriz
ölçüsünde daralma yaşanmasından endişe duyulduğu yönünde görüşler dillendiriliyor.
Yasal düzenlemelerle ilgili keyifsizlik had safhada
Reel sektör Yeni Teşvik Sistemi ile “yumuşak iniş” tedbirlerinin aynı
döneme getirilmesini eleştiriyor ve Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanunu
gibi önemli düzenlemelerde yapılan değişikliklerin de “yumuşak iniş”in
etkilerini daha da sertleştirdiğinden şikayet ediyor. Üstelik Türk Ticaret
Kanunu’nda beklenen ek değişiklikler, reel sektörün ifadesiyle, kendilerini şaşırtacak şekilde bir türlü meclis gündemine gelmiyor.
Çekte, bankaların sorumluluğunu artıracak, çeki kabul edilen firmanın
güvenilirliğini test edecek yeni sistemler, yeni uygulamalar henüz hayat
bulmadı. Kaldı ki, “yumuşak iniş” olarak tanımlanan tedbirlerin beklenenden sert etkileriyle hayli durgunlaşan iç piyasada, dönen çeklerden
mağduriyetin de ciddi oranda arttığı vurgulanıyor.
Mikro tedbir talepleri artıyor
Şirketlerin, KOBİ’lerin önemli bir bölümü, akaryakıt kaçakçılığı ve benzeri nedenlerle gümrüklerde artan tedbirler nedeniyle, Habur gibi sınır
kapılarından Irak’a geçen ve geri dönen kamyonların ve tırların yolculuk
sürelerinin 30-35 güne çıktığını ve bu nedenle yeni ihracat siparişlerini
ve teslimlerini kaçırmaya başladıklarını vurguluyor.
Ayrıca firmalar mallarını göndermekte vagon bulamadıklarının, boş
vagonları diğer bölgelere aktarmanın zaman aldığının altını çiziyorlar.
Görünen o ki, her sabah yeni bir üretime, her sabah taze bir mücadeleye başlayan reel sektör cephesinde, motivasyon kaybı var ve Ekonomi
Yönetimi’nden, hükümetten heyecanlandırıcı ve hareketlendirici, 2013
için umut verici mesajlar bekleniyor. Aksi durumda, Ekonomi Yönetimi,
piyasayı hareketlendirme kararı almış olsa da, bu motivasyonsuzlukla
mayıs başında ancak canlanma görürüz.
2013’de “Diyet” ve “Balta” netlik kazanmalı
2012 yılını tamamlarken, Avrupalı ve Amerikalı iktisatçıların ve ekonomik araştırma merkezlerinin uzmanlarının giderek daha yüksek sesle
dillendirdikleri konu, “net bir diyet ödenmeden” bu krizin bitmeyeceğini işaret ediyor. Krizin getirdiği belirsizlik, gerginlik ve korkuları çok
iyi kullanan ve tüketicileri terörize edebilen, banka, şirket ve ülkeler, bu
krizde kritik önemdeki rollerine rağmen, bir bedel, bir diyet ödemeden,
krizi atlatmanın gayreti içindeler.
Siyasi liderler ise, The Economist Dergisi’nin iki haftalık özel noel ve
yılbaşı sayısındaki karikatür kapakta betimlendiği gibi, “cehennem”in
sınırlarında veya bizzat içinde dolanıyorlar. Bankacılar da cehennemdeki yerlerini almış durumda. Küresel krizin sorumluluğunu taşımalarına
rağmen, şu ana kadar hiç ceza görmemiş finans sektörü yöneticileri ve
krizde ciddi rolü olan özel sektör ve kamu temsilcilerinin cezalandırılmaları adına kendilerinden beklenen adımı atamayan, çözüm üretemeyen siyasi liderler, ciddi bir saygınlık ve inandırıcılık kaybı yaşıyor.
Maliye politikaları iflas etmiş durumda
Yüksek gelir grubundan vergi yoluyla toplanabilecek kaynağı, çeşitli
vergi kolaylıklarıyla toplamayıp, vergi iadeleri ile yüksek servet sahibi
kesimlere yeni vergi avantajları sunan siyasi liderler, karikatürlerde
“ruhlarını şeytana satmış” kimlikler olarak betimlenmekte. ABD’nin
mali uçurum riski ve Euro Bölgesi ülkelerinin bütçe açığı ve kamu borç
stoku oranları nedeniyle, politikacıların ne maliye politikası bacağında
gidebilecekleri yer, ne de atabilecekleri herhangi bir adım kalmış durumda.
Bu nedenle mucizevi çözümler, küresel krize yönelik “bitmek tükenmek
bilmeyen” destek paketleri, parasal genişleme paketleri sunmakta olan
merkez bankalarından bekleniyor. Oysa genişletici maliye politikası
tedbirleri ve etkinliği güçlendirilmesi gereken para politikası tedbirleri,
maliye politikası bacağının eksik kalması nedeniyle “topallıyor”. Siyasi
liderler “kol kesmeden”, küresel krizin suçlusu konumundaki kurumlara “diyet” ödettirmeden, “balta” tanımlanmadan ve siyasi liderler o
baltayla gereken budamayı yapmadan, küresel kriz sadece faz değiştirmeyi sürdürecek.
Sürdürülebilir büyüme için “diyet” ödenmeli
Küresel krizin sona erdirilmesi ve gelişmiş ekonomilerde kalıcı toparlanmanın başlaması, sürdürülebilir büyüme sürecini oluşturmadan
mümkün gözükmüyor. Bu sürece geçiş de, “diyet” ödemeden oldukça
zor. Örneğin, başta Alman uzmanlar olmak üzere, Euro Bölgesi ekonomistleri, 2013’te kurtarma operasyonlarının artmasından ve ekonomideki öz sorumluluk bilincinin erozyona uğramasından endişe ettiklerini
belirtiyorlar.
Uzmanlar, Almanya’nın Euro Bölgesi’ndeki kriz karşısında metanet göstermesinin, ortak bankacılık izleme sisteminin aceleye getirilmemesini
sağlamasının ve konsolidasyon ile yapısal reform şartı koşmadan kefalet risklerinin üstlenilmemesine diretmesinin kritik önemde olduğunu
vurgulamaktalar. Ekonomistler, sınırsız kurtarma paketlerinin felakete yol açabileceği ve kefalet ortaklığının uzun vadede yol açabileceği
olumsuz sonuçlara da dikkat çekiyorlar.
“W” olmadı, “Testere” verelim
Küresel krizin, etkisini kaybetmesi ve sona yaklaşması bir yana, farklı
boyutlarda şiddetlenerek, faz değiştirdiği bir sürecin içinden geçiyoruz.
Küresel ekonominin aktörler, uluslararası finans sistemi, reel sektör ve
hane halkı, sanki uzaya kurulmuş bir tribün olsa, Atlantik’in iki yakası
arasında oynanan bir tenis maçını izliyorlar. ABD tarafı ve Euro Bölgesi
tarafı. Bir Euro Bölgesi’nde “Yunanistan Euro’dan çıkarılıyor mu, İtalya
iflas mı ediyor?” tartışmaları, bir ABD tarafında “Mali Uçurum” tartışmaları…
Tüm bu türbülansın ortasında, kapitalist sistemin vazgeçilmezi konumundaki “etik”, yani ahlaki temellere inmiş ve inmekte olan “balyoz
darbeleri” görmezlikten gelinmekte. Dünyanın önde gelen ekonomilerinin siyasi liderleri, devlet kurumları, uluslararası ekonomik ve siyasi
kurumlar, 3 trilyon doların üzerinde zarara ve 26 milyon insanın işini
kaybetmesine sebep olan krizin suçlularını mahkeme önüne çıkarmadan, ağır para ve hapis cezalarıyla cezalandırmadan, bu küresel krizin
“negatif girdabı” bitmeyecek.
Ahlaki çöküntü en büyük tehlike
Birleşmiş Milletler’den başlayarak, son 15 yıldır gittikçe artan tempoda,
ayyuka çıkan bir yolsuzluk ve skandallar patlaması yaşanıyor. Rüşvet,
adam kayırma, uluslararası kurumların kendi çalışanları tarafından dolandırılması…
Skandallar saymakla bitmez. Özel hayatlara yönelik skandallar yanlarında basit kalır. Kapitalist sistemin inşasını gerçekleştirmiş ve “dürüstlük” ve “asla yalan söyleme” kurgusu üzerine kurulmuş Anglo-Sakson
yapı tel tel dökülüyor.
Bu seçkin ülkelerin hane halkı, bankacılık sisteminde, Birleşmiş
Milletler’de, IMF’de, Dünya Bankası’nda ve OECD’deki skandalları gördükçe, küresel ekonomik sistemin tamamına duyulan güven ve adalet
duygusu ayaklar altında.
“Rüşvet”in, yalancılık ve dolandırıcılığın en büyük suç sayıldığı bu seçkin ülkelerde, son 5 yıldır eleştirilen gelişmekte olan ekonomilerdeki
benzer suçların adeta “sütten çıkmış ak kaşık” kalacağı büyük skandallar ardı ardına ortaya saçılıyor. Dünyaca tanınmış şirketlerin ticari ahlaka uymayan davranışları manşetlerden inmiyor.
2020’ye kadar zayıf bir büyüme trendi
Küresel ekonomik sisteme duyulan güvenin yeniden tesisi adına,
umutların giderek tükendiği, işsizlik riskinin giderilemediği bir ortamda, hane halklarının artan endişesi ve küresel tüketim harcamalarındaki dalgalanma, önümüzdeki 8 yıl boyunca, bir testerenin dişleri gibi,
yüzde 2 ile 4 arası salınacak bir küresel büyüme senaryosuna işaret
ediyor.
Her ne kadar IMF ve OECD yüzde 3’e yakın bir dünya ekonomik büyümesi öngörse de, Birleşmiş Milletler 2013 yılı için yüzde 2,4 büyümeden söz ediyor. Üstelik 1 Ocak’a kadar ABD Yönetimi ve Kongre, mali
uçurumda anlaşamaz ise, bu krizden ötürü küresel büyümeye 0,4, ABD
ekonomisine 1 puan daha negatif etki gelecek. Küresel liderlerin silkinerek, G-20’de tüm bu mali ve ekonomik sistemi, ahlaki kurallarıyla bir an
önce gözden geçirmesi gerekiyor.
60 Mehmet Zorlu Vakfı
61
Çocukları sanatla buluşturuyoruz
Türkiye’nin farklı bölgelerindeki çocukları tiyatro ile tanıştırmak amacıyla yola çıkan Zorlu Çocuk Tiyatrosu,
2003’ten bu yana Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 500 bin çocuğu tiyatroyla buluşturdu. Tiyatro, 2012-2013
sezonunda 10. yılını kutluyor.
“İnteraktif oyunlar sosyalleştiriyor”
Sosyal Etkinlikler ve Toplum Hizmeti Koordinatörü ve Müzik
Ortaokul ve Sosyal Etkinliklerden Sorumlu Müdür Yardımcısı Tatiana Şanlıoğlu/
Zümresi Başkanı Mualla Çolak/TED İstanbul Koleji
İstanbul Akademi Koleji
“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun ‘Kurbağa Prens’ adlı oyunu öğrencilerimize tiyatro
sevgisini vermesi ve tiyatro sanatını tanıtması açısından çok kaliteli bir çocuk oyunuydu. Dostluk ve sevgi değerlerinin, kötülüklere karşı gösterdiği başarıyı anlatan
oyun; insani değerleri tanımaları açısından da önemliydi.
T
ürkiye’nin dört bir yanında tiyatroya gitmeyen çocuğun
kalmaması ve çocukların sanatla küçük yaşlarda tanışması için kurulan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 2003’ten beri
en sevilen çocuk oyunlarını yüzlerce kez sergileyerek çocukları
tiyatroyla tanıştırdı. Zorlu Çocuk Tiyatrosu ve gösteri yapılan
okulların da desteğiyle her alınan bir tiyatro bileti, Anadolu’daki
bir başka çocuğa ücretsiz tiyatro bileti sağlıyor.
Öğrencilerimiz oyunu çok beğendiklerini belirttiler. Zaten kitabı da önceden okudukları için bu iki aşamalı proje birbirini tamamlamış oldu.
Bir sosyal sorumluluk çalışması olan bu projenin önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Eğitimde olduğu gibi sanatta da öğrencilere fırsat eşitliği sağlanmalı.
Bunun gibi sanat etkinlikleriyle Anadolu’daki öğrenciler tiyatro sanatını tanıyacaklar.”
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun etkinlik ve projeleri hakkında Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) Çocuk ve Genç Bölümü’nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal’dan görüşlerini aldık. İşbirliği
yapılan okullardaki eğitim uzmanlarına düşüncelerini sorduk.
“Tiyatro gerçek hayatın bir kesitidir”
“Çocukların gelişimine katkısı çok büyük”
Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal/DBE
Betül Karadağ / 1. Sınıf Zümre Başkanı
Dilek Özhan / 2. Sınıf Zümre Başkanı
Ayşın Şen / Kütüphane Sorumlusu
Özel Alev Okulları
“Çocuklar çok küçük yaştan itibaren farklı uyaranlar sayesinde dünyayı algılamaya başlıyorlar. Uyaran çokluğu çocuğun
zihinsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Bu nedenle çocuğun algılarının gelişmesi beş duyuya hitap eden etkinlikleri
ne kadar çok yaptığına bağlıdır. Tiyatro da birçok açıdan
çocuğun zihinsel gelişimini olumlu etkiler; çünkü her şeyden önce üç boyutludur ve gerçek bir sahne vardır önünde.
Tiyatro, gerçek hayatın bir kesitini sunar ve çift yönlüdür. Çocuklar oyunun içine girme şansını yakaladıkları için etkileşim
artar. Tek başına yapılan bir etkinlik olmadığından çocuğa
sosyalleşme imkanı sağlar. Tiyatronun bir çocuğa kattığı en
önemli beceri, sanatı takip edebilme becerisidir. Özellikle
“Sanatta fırsat eşitliği sağlanmalı”
çocuk tiyatrolarının öğeleri çocuk psikolojisine uygun olduğundan çocuklar iyi vakit geçirmenin keyfini yaşarlar. Ayrıca
tiyatro çocukların duyguları tanımasını, başka rollere girmesini sağlarken empati kurabilme becerisini de geliştirir. Tüm
alışkanlıklarımız tekrar eden davranışlarımızın sonucudur. O
nedenle çocukların düzenli bir tiyatro takipçisi olabilmeleri
için öncelikle onlara bu olanakların sunuluyor olması önemlidir. Çocuklar ne kadar sıklıkla tiyatroya gitme imkanı bulursa
o kadar çabuk bu alışkanlığı kazanırlar. Elbette bu alışkanlık
ebeveynlerin tutumlarından da etkilenir. Zorlu Çocuk Tiyatrosu ülkemizdeki fırsat eşitsizliğini bir nebze de olsa azaltmaya
çalışan çabalardan biri olması adına önemlidir.”
“Tiyatroyu tek olarak değil kitapla bir bütün olarak ele aldığımızda katkısı çok büyük. Tiyatro sahnelenene kadar,
çocuklar yaşlarına göre çeşitli etkinlikler yapıyorlar. Yaratıcı
okuma, yazma, Almanca, İngilizce, seramik, resim, müzik,
dans gibi birçok disiplin bir arada çalışıyor. Tiyatro tüm bu
etkinlikler sürecini taçlandıran bir çalışma oluyor. Biz gösterileri 1, 2, 3 ve 4. sınıflarımızın tümüne izletiyoruz. Hem
okumayı hem tiyatro izlemeyi teşvik eden bir çalışma oluyor,
okuma oranımızı artıyor. Öğrencilerimiz ve velileri gösterilerden gayet memnunlar. Çocuk oyunlarının en titiz hazırlanmışları Zorlu Çocuk Tiyatrosu tarafından sergileniyor. Gösterileri öğretmenler de çok beğeniyor ve zevkle izliyorlar.”
“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun gerçekleştirdiği etkinlik hem kültürel hem de eğitsel anlamda çocukların gelişmelerini ve aynı zamanda mutlu olmalarını sağladı. Bu tip etkinlikler
çok faydalıdır, zira öğrencilerimizin akademik durumunun yanı sıra, aktif hayatta yer
almaları ve kültürlerini geliştirmeleri de bir o kadar önemli. Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun
farklı gösterilerini okulumuzda belirli aralıklarla gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Öğrencilerimiz; özellikle oyunun “interaktif” olmasından çok memnun kaldıklarını, onları
güldürdüğünü ve önemli mesajlar aldıklarını ifade ettiler. Tiyatro’nun aynı zamanda bir
sosyal sorumluluk projesine imza atması, karar verme aşamasında oldukça önemli bir
rol oynadı. Bu etkinliği okulumuzda düzenleyerek, aynı zamanda Anadolu’daki çocukların kültürel ve eğitsel bağlamda gelişmelerine ve de mutlu olmalarına katkıda bulunmak bizi çok sevindirdi. Böyle bir projeyi başarıyla gerçekleştirdiğiniz ve okulumuza da
gelmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.”
“Sanat eğitimi adına büyük
önem taşıyor”
“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu
görmek istiyoruz”
Yaratıcı Drama Öğretmeni Hafize Güner
Kütüphane Sorumlusu Şule Yılmaz
Terakki Vakfı Okulları Özel Şişli Terakki İlkokulu
Kemerburgaz Doğa Koleji
“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu üç senedir “Tiyatro Haftası” etkinliklerimize dahil ediyoruz. Oyunların öğrencilerimizin sanata olan duyarlılıklarını artırdığını ve tiyatroya karşı
olumlu tutum geliştirmelerini sağladığını düşünüyoruz. Oyunların dekor, kostüm ve
müzikleri, konuları çocukların anlam evrenine uygun. Seçilen masallar onların gülmesine, heyecanlanmasına, düş kurmasına, düşünmesine olanak sağlıyor. Oyunlarla çocukta bırakılmak istenen etki, kaynağını insana, doğaya, yaşama ilişkin bir sevgiden
alıyor. Bugüne kadar seyrettiğimiz oyunlarda öğrencilerimiz salondan mutlu ayrıldılar.
Velilerimiz de bizim gibi çocukların okulda geçirdikleri zamanın kalitesinin önemini biliyorlar. Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun Kelime Yayınları işbirliği ile yaptığı bu proje sanat
eğitimi adına önemli çünkü çocuklar hem tiyatro, hem de edebiyatla buluşuyor. Öğrencilerimizin hiç tanımadıkları ve tanımayacakları yaşıtları için bir kitap alarak onlara
destek oldukları düşüncesi, onlarda ‘öteki’ ye karşı farkındalık yaratıyor.”
“Kediler ve Fareler Mutfağı” oyununu seyretmeden önce drama öğretmenimizin verdiği ödevle bu oyun öğrencilerimiz tarafından incelendi ve tartışıldı. Öğrencilerimizin
Zorlu Çocuk Tiyatrosu gibi profesyonel bir ekiple buluşmaları, kostüm, roller, sahne
düzeni, dekor vs. görmeleri açısından da yararlı oldu. Yılda iki kez muhakkak farklı oyunlarla okulumuzda Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu görmek istiyoruz. Öğrencilerimizin klasikleşmiş çocuk hikâyelerini sahnede görmeleri hikâyelerin akılda kalıcılığını artırıyor. Öğrencilerimiz çok renkli, öğretici, eğlendirici bir oyun izlediler. Veliler
de onları bu kadar iyi oyun ve oyuncularla okul çatısı altında buluşturduğumuz için
memnunlar. Anadolu’da tiyatroya hiç gitmemiş öğrenciler için, özel okullarda okuyan
diğer öğrencilerin sorumluluk hissederek bir görev üstlenmesi açısından Mehmet
Zorlu Vakfı’na ait bu sosyal sorumluluk projesinin çok anlamlı ve başarılı olduğunu
düşünüyorum.”
62 Mehmet Zorlu Vakfı
63
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na
uluslararası ödül
Karbondioksit etkisini sıfırladık
Zorlu Tekstil Grubu’nun, 2010 yılından bu yana bir sosyal sorumluluk çalışması olarak sürdürdüğü “Ülkem İçin
Hatıra Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında toplam 86 bin fidan dikildi. Zorlu Tekstil Ormanı, Lüleburgaz’daki
üretim tesisinin karbondioksit salınımının yarattığı etkiyi de ortadan kaldırdı.
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali”, 19-23 Kasım
tarihleri arasında Romanya Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleşen, 20.Uluslararası
Gulliver Animasyon Tiyatro Festivali’nde “En İyi Performans” ödülünü almayı başardı.
B
u yıl 10. yaşını kutlayan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 5 farklı
ülkeden 13 farklı tiyatro topluluğunun katıldığı festivalde Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali’ni Romanya’daki
çocuklarla buluştururken aynı zamanda “En İyi Performans”
ödülünü alarak dikkatleri üzerine çekti. Festivale katılım
diplomasına da layık görülen müzikal, Andersen’in “Çirkin
Ördek” masalından yola çıkılarak Prof. Dr. Hasan Erkek’in
kaleminden yazılmış ve Prof. Dr. Nurhan Karadağ tarafından
yönetilmiştir.
Mehmet Zorlu Vakfı’nın “sosyal sorumluluk projesi” olan “Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali”, XII. Direklerarası Seyirci Ödül-
leri kapsamında, müzisyen kategorisinde Yrd. Doç. Dr. Nedim
Yıldız’a, yazar kategorisinde Prof. Dr. Hasan Erkek’e ve özel
ödül kategorisinde Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na ödül getirmiş bulunuyor. Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali, tiyatro sezonu boyunca, her on beş günde bir, hafta sonları, saat 15.00’de Kenter
Tiyatrosu’nda sahnelenmeye devam edecek.
Z
orlu Tekstil Grubu’nun 2010 yılından bu yana bir sosyal
sorumluluk çalışması olarak sürdürdüğü “Ülkem İçin
Hatıra Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında dikilen fidan sayısı 86 bine ulaştı. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan ormansızlaşma ve çölleşme tehlikesinin yanı
sıra hava kalitesinin düşmesinin de önüne geçmeyi hedefleyen ağaçlandırma projesi, 3. fidan dikim çalışmalarıyla devam
etti. Zorlu Tekstil Grubu’nun 2010 yılından bu yana sürdür-
düğü “Ülkem İçin Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında
2012’nin Kasım ayında Asılbeyli köyünde 18 hektarlık alana 30
bin adet sedir ve karaçam dikimi gerçekleştirildi. Dikilen 30
bin yeni fidanla birlikte toplamda 86 bin fidana ulaşmış oldu.
Mehmet Zorlu Vakfı’nın da desteği ile 2010 yılında temeli
atılan, Zorlu Tekstil Grubu tarafından hayata geçirilen sosyal
sorumluluk projesi kapsamında Lüleburgaz bölgesinde, mer-
kez ilçe Deveçatı ve Lüleburgaz ilçesi Çeşmekolu köylerinde
24 bin sedir ve karaçam fidanlarının dikimi; ardından Lüleburgaz Osmancık mevkiindeki 15 hektarlık alanda 32 bin sedir ve
karaçam dikimi gerçekleştirildi. Grubun sosyal sorumluluk
projeleri kapsamında şu ana kadar gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmaları, Lüleburgaz’daki Zorlu Tekstil Fabrikası’nın
karbondioksit salınımının yarattığı etkinin tam olarak ortadan
kaldırılmasını da sağladı.
64 haber
65
Çevre dostu Türkiye turu
Aydınlatma için harcanan enerjiyi yüzde 80’e varan oranda azaltma amacıyla yola çıkan Vestel LED, bu büyük enerji
tasarrufu hareketini, en çevreci ulaşım aracı olan bisikletle tüm Türkiye’ye anlatıyor.
V
estel çalışanlarından Gürkan Coşkun ve Kaan Kıncı, geçtiğimiz günlerde Güney Ege kıyılarında tam 300 kilometre pedal basarak bölgedeki Vestel bayilerine ve vatandaşlara Vestel LED Aydınlatma ürünlerini ve LED teknolojisinin
avantajlarını anlattı.
7 gün süren gezi boyunca Vestel LED Aydınlatma bayrağı; Bodrum, Marmaris, Dalaman ve Fethiye caddelerinde boy gösterdi.
Vestel bayileri dışında, verdikleri kısa molalarda ve karayolunda
seyir halindeyken bile vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan
ekip, sık sık durarak merak eden herkese Vestel LED Aydınlatma
ürünlerini anlattı.
“Vestel LED Aydınlatma ile Çevre Dostu Türkiye Turu” projesinin
ilk etabı olarak, uzun süren turizm sezonu boyunca yerli yabancı
milyonlarca turisti ağırlayan sahil kentlerimizin yer aldığı Muğla kıyıları seçildi. Bodrum’dan başlayan yolculuk; Milas, Muğla,
Marmaris, Köyceğiz, Dalaman rotasını izleyerek Fethiye’de son
buldu.
Aydınlatma sektöründe yeni olmasına rağmen, kısa sürede sektörün önde gelen firmalarından büyük ilgi gören Vestel LED,
yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ve teknoloji yatırımlarına paralel
olarak marka bilinirliğini ve pazar payını artırmak amacıyla düzenlediği özel aktiviteleri 2013 yılında çoğaltmayı planlıyor.
Markanın pazarlama uzmanları, farklı etkinliklerle isimlerini
duyurmak için yaratıcı fikirleri proje dönüştürüyor. Son olarak
araç, kullanırken enerji tasarrufu önemli. Yani Vestel LED Aydınlatma ürünleriye pek çok ortak noktası olan bir ulaşım aracı.
enerji tasarrufuna olan etkisini uygulamalı bir biçimde gösterecek bazı özel etkinlikler gerçekleştirebiliriz.
Enerji tasarrufu ve LED teknolojisi, belki de dünyada ilk kez; kas
gücüyle çalışan ve sıfır karbon salımıyla çevreci bir araç olan bisikletle anlatılacak.
Turizm bölgelerinden başlamak üzere büyük kentler, çevre dostu kent yönetimini benimsemiş yerel yönetimler ve dış mekan
aydınlatmasında tasarrufu amaçlayan tüm konut ve sanayi yerleşimlerini dolaşarak Vestel LED Aydınlatma çözümlerini anlatmayı planlıyoruz” dedi.
Ayrıca sosyal sorumluluk projeleriyle ilköğretim çağındaki gelecek nesillerin enerji tasarrufunu eğlenerek öğrenmelerini sağlayacağız. Lisans eğitim programlarında Vestel LED Aydınlatma ile
ilgili üretimden pazarlamaya farklı çalışmaların öğrencilerin dönem projeleri olarak yer almasını hedefliyoruz. Bu konuda bazı
çalışmalar başlattık.
Hedefimiz piyasaya yön veren ana oyunculardan biri olmak
Projeyle ilgili bilgiyi, Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök’ten aldık. Özkök, ”Vestel LED olarak ana hedeflerimizden biri Türkiye’de aydınlatma için harcanan enerjiyi yüzde
80 azaltmak. Ayrıca; önce yakın coğrafyada, ardından Avrupa’da
sektörün öncü aktörlerinden biri olup aydınlatmadan söz sahibi
bir marka olmayı amaçlıyoruz. Kendi ülkemizde pazar payımızı
arttırırken, Vestel LED markasını küresel bir marka olma yolunda
bu topraklardan dünyaya tanıtmak istiyoruz.
Yeni projeler
Yeni ve yaratıcı projelerden de söz eden Özkök, “2013’te bisikletin yanına yine çevre dostu ulaşım aracı olan yelkenli deniz
araçlarını ekleyebiliriz. Pazarlama ekibimiz, öncelikle farklı hedef kitlelere yönelik kaliteli ve verimli LED aydınlatmanın nasıl
olması gerektiğini ve Vestel LED aydınlatma çözümlerini anlatan
özel iletişim programları üzerinde çalışıyor. Ayrıca herkesin bildiği, tanıdığı eserleri aydınlatarak; hem doğru aydınlatmanın nasıl yapılması gerektiğini hem de aydınlatmada LED kullanmanın
İstanbul’da 2’ncisi düzenlenen “Gerilla Aydınlatma” etkinliğine
sponsor olan Vestel LED, ses getiren bu sıra dışı etkinlikten sonra yüzünü Türkiye’nin diğer büyük kentlerine çevirmek amacıyla
yine farklı bir proje geliştirdi.
Vestel LED’i enerji sarfiyatının, aydınlatmanın olduğu her ortamda, her mecrada tanıtmak için farklı etkinlikler tasarlıyoruz.
LED teknolojisi, aydınlatmada büyük ölçüde tasarruf sağlarken,
karbon salımının yüzde 80’e varan oranda daha düşük olması
nedeniyle aynı zamanda çevre dostu bir teknoloji. Biz de Vestel
LED’i Türkiye’de anlatmaya çevreci bir araçla başlayalım istedik.
‘Vestel LED Aydınlatma ile Çevre Dostu Türkiye Turu’ projesinde bisikleti kullanma amacımız bu. Bisiklet dünyanın en çevreci
ulaşım aracı. Karbon salımı sıfır, evinizin içine kadar girebilen bir
Vestel LED Aydınlatma olarak, trendler ve standartlar üzerinde
söz sahibi; aydınlatma piyasasının ana oyunculardan biri olmak
istiyoruz.Tanıtım çalışmalarımızı bu yönde farklı etkinliklerle
sürdüreceğiz” dedi. Vestel Dalaman Bayisi Orhanlar Ticaret’in
sahibi Özer Orhan da bizi tüm bayilerimiz gibi neşeyle karşıladı.
Özer Bey, Vestel LED’i anlatan broşür, ürünlerin yer aldığı katalog gibi tanıtıcı malzemelerle çok daha etkin bir pazarlama yapılabileceğinin altını çizdi.
66 haber
67
Dramayla enerji dünyasına yolculuk
İnteraktif enerji eğitimleri
Zorlu Enerji Grubu, çocukları enerji dünyasında eğlenceli bir yolculuğa çıkarmayı hedefledi. TOÇEV ile işbirliği yaparak
interaktif bir drama projesi hazırladı. Ekim ayından bu yana 5 il, 19 okulda 6,600 öğrenciye ulaşan oyun Mart 2013’e kadar
10 ilde daha sahnelenecek.
“Gelecek sizin, enerjiniz tükenmesin” sloganıyla devam eden “Enerjimiz Çocuklar İçin Projesi” kapsamında, Zorlu
Enerji Grubu ve Şişli Bilim Merkezi bir işbirliğine imza attı. Merkeze gelenler, bir yıl boyunca Zorlu Enerji Grubu’nun
düzenlediği enerji eğitimlerine katılabilecek.
T
ürkiye’nin enerjiyi anlatan ilk draması, Zorlu Enerji
ve TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı)
işbirliği sayesinde gerçekleştiriliyor. Drama, tiyatro
sanatçısı Hakan Bilgin’in danışmanlığında, çevre ve iletişim
uzmanları ile pedagoglardan destek alınarak hazırlandı. Enerji kaynakları, fosil yakıtların dünyamıza etkileri, temiz enerji
kaynaklarıyla elektrik üretimi ve enerjinin tasarruflu kullanımı, genç tiyatrocular Melda Tuzluca ve Ali Çakır tarafından
sahnelenen oyunla çocuklara anlatılıyor. Çocukların oyuna
katılarak hem eğlenip hem öğrendikleri interaktif kurgulanan
oyunda; adlarını doğanın renklerinden alan iki karakter Mavi
ve Yeşil, soru ve tartışmalarla çocukları da oyunun içine katıyor ve onlara günlük hayatlarında nasıl çevre dostu bireyler
olabileceklerine dair ipuçları veriyor.
Ekim ayından bu yana Rize, Erzurum, Erzincan, İstanbul ve
Gaziantep’te 19 okulda 6 bin 589 öğrenciye ulaşan oyun, Mart
2013’e kadar sırasıyla Osmaniye, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ,
Kayseri, Ankara, Eskişehir, Yalova, Bursa ve Denizli’de sahnelenecek. Zorlu Enerji Grubu, sahnelenecek oyun ile İl Milli
Eğitim Müdürlükleri tarafından seçilen okullarda 15 binin üzerinde 5. 6. ve 7’nci sınıf öğrencisine ulaşmayı hedefliyor.
Yaşanabilir dünya, sürdürülebilir enerji…
Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi, “Enerjimiz Çocuklar İçin” sloganıyla çocukları “enerji”
konusuyla tanıştırmak için Mart 2010’da başlattıkları proje
kapsamında farklı etkinliklerle bugüne kadar 65 bin çocuğa
ulaştıklarını söyledi. TOÇEV işbirliğinin bu projeye büyük değer kattığını ifade eden Erverdi, “Çocuklarımızın güzel bir dünyada yaşayabilmeleri için, sürdürülebilir enerji kaynaklarına
ve sağlıklı çevre koşullarına ihtiyacımız var. Bu nedenle Zorlu
Enerji Grubu olarak, çocuklarımızda küçük yaşta kaynakların
ve çevrenin korunmasına yönelik bilincin oluşturulmasını çok
önemsiyoruz. ‘Enerjimiz Çocuklar İçin’ sloganıyla iki yıldır yürüttüğümüz bilgilendirme çalışmaları için çevre ve iletişim uzmanları ile pedagoglardan destek alıyoruz. 2012-2013 öğretim
yılında daha farklı bir proje geliştirmek üzere TOÇEV ile işbirliği yaparak drama yoluyla enerjinin anlatıldığı, farklı bir eğitim
programı yarattık. Bu programla, enerji çocuklara ilk defa teatral bir yöntemle sunuluyor. Hazırladığımız oyunun, çocuklara
sıra dışı ve etkileyici bir deneyim sunacağına inanıyoruz” dedi.
TOÇEV Genel Müdürü Bade Takazoğlu da enerjinin ülkemiz için
önemini şöyle vurguladı: “Özellikle tasarruf ve doğru enerji
kaynaklarını kullanma konularında maalesef yeterli bilgi dağılımını gerçekleştiremiyoruz. Bu bağlamda ‘Enerjimiz Çocuklar
İçin Projesi’ çocuklarımızı bilinçlendirmek adına büyük önem
taşıyor. Özellikle interaktif dramanın çocukları da aktif olarak
içine çekmesi istediğimiz sonucu doğuracak, başta çocuklarımızı ve onlar yoluyla da ailelerini bilinçlendirecektir” dedi.
Çocuklarla birlikte yaratılan bu interaktif ortamın kendilerini
çok heyecanlandırdığını belirten oyuncular Melda Tuzluca ve
Ali Çakır, çocukların ilgisinden çok memnun olduklarını söyleyerek izlenimlerini paylaştılar: “Sordukları sorular, konuya ne
denli ilgili ve duyarlı olduklarını gösteriyor. Konunun eğlenceli bir şekilde sunulması, daha iyi kavramaları ve hatta fikir
üretmeleri açısından çok yararlı oluyor.”
Oyuna katılan öğrenciler, konuya büyük bir ilgi ve merakla
yaklaşıyor. Oyuncularla yaptıkları konuşmalarda, oyunu izledikten sonra daha önce enerjiyi ne kadar boşa harcadıklarını
fark ettiklerini ve enerji kaynaklarının önemini daha iyi anladıklarını söylüyor ve bundan sonra daha bilinçli hareket edeceklerine söz veriyorlar.
Z
orlu Enerji Grubu, Şişli Bilim Merkezi ile işbirliği yaptı ve
merkezin binasında enerjiyle ilgili özel bir bölüm hazırladı. Burada ilköğretim öğrencileri başta olmak üzere,
her yaştan ziyaretçiye haftanın 7 günü, “temiz enerji kaynaklarıyla elektrik üretimi” konusunda interaktif eğitimler veriliyor.
Ziyaretçiler, bu eğitimler için tasarlanan “temiz enerji maketi” sayesinde, jeotermal, rüzgar, güneş, doğal gaz ve hidroelektrik santrallerinin nasıl enerji ürettiğini, mekanik işleyişiyle
birlikte görerek öğreniyorlar. 140 x 210 santim boyutundaki
maket, topografik olarak biçimlendirildi. Maketin üzerinde
nispeten orijinallerine sadık kalınarak üretilen mini enerji santralleri ve yerleşim yerleri bulunuyor. Çevreyle uyumlu
enerji kaynaklarının elektrik enerjisine nasıl dönüştüğü uzaktan kumandalı bir sistem sayesinde ışık ve hareketle göste-
riliyor. Uzman pedagogların danışmanlığını alan eğitmenler,
dünyayı geleceğe taşıyacak temiz enerji kaynaklarını ve enerji
üretim sürecini maket üzerinde, resimli panolar yardımıyla anlatıyorlar. Sunum sırasında, ziyaretçilere, enerji kaynaklarının
geleceğe aktarımı ve tasarrufu konusunda bireylere düşen sorumluluklar ve günlük hayatta alınabilecek önlemler hakkında
da bilgi veriliyor.
Enerji dünyasının bilinmeyenlerini keşfet!
Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi “Gelecek sizin, enerjiniz tükenmesin” sloganıyla hayata
geçirilen proje ile ilgili bilgi verirken, eğitimlerin sadece
enerji dünyasını keşfetmek isteyen çocukların değil öğretmenlerin ve ebeveynlerin de ilgisini çekeceğine inandıklarını söyledi. Erverdi, Bilim Merkezi’nin gönüllü eğitmenleri
tarafından verilen eğitimlerle anaokulu öğrencilerinden lise
öğrencilerine kadar uzanan geniş bir yelpazede yıl boyunca en az 60 bin öğrenciye ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.
Eğitimlerin, Zorlu Enerji Grubu’nun 2010’da başlattığı “Enerjimiz Çocuklar İçin Projesi”nin önemli bir parçası olduğunu
söyleyen Şebnem Erverdi, proje kapsamında hem yüz yüze
eğitimler ve kitaplar hem de dijital medya çalışmalarıyla 2,5
yıl içinde 75 bin çocukla buluştuklarını ifade etti. Yeni projeler sayesinde 2013’de bir araya gelinen çocuk sayısının 150
bine ulaşacağını belirtti. Proje ile sadece çocukların değil,
onlar aracılığıyla ailelerine de ulaşabilmeyi arzu ettiklerini
önemle vurgulayan Erverdi, yaşamın vazgeçilmezi enerjinin
sürdürülebilirliği için, kaynakların kullanımı ve enerji tasarrufu konusunda bireysel sorumluluklara dikkat çekmeyi hedeflediklerini söyledi.
68 haber
69
Vestel’e 9 ödül birden
Tivibu’lu Vestel Smart TV’ler...
Good Design Awards’dan toplam 9 tasarım ödülüyle ülkeye dönen Vestel, 2012’de aldığı ödül sayısını 92’ye yükseltti.
Vestel Endüstriyel Tasarım Bölümü Müdürü Burak Emre Altınordu “Vestel’de işlevsellik, kalite ve dayanıklılık ne kadar
önemliyse tasarım da o kadar önemlidir” diyerek Vestel’in başarısının sırrını ifade etti.
Televizyon izleme alışkanlığına yeni bir boyut kazandıran Vestel Smart TV, portalına yeni dönem TV platformu Tivibu’yu
da ekledi. Vestel’in TTNET’le yaptığı işbirliği sonucu, internet ve televizyon içeriği artık bir arada. Tivibu’nun en çok
kullanılan hizmetlerinden olan “Tekrar İzle” ve “Seç İzle” seçenekleri Vestel Tivibu Smart TV uygulamasında yer alıyor.
V
ost teknoloji Vestel, tüketicilere sunduğu içeriği
zenginleştirmeye devam ediyor. Smart TV portalına
TTNET’in yeni dönem TV platformu Tivibu’yu da ekleyen Vestel, internete bağlanabilen ve müzik sitelerinden sosyal medyaya, alışveriş ve fırsat sitelerinden bankaların internet şubelerine kadar 50’den fazla farklı içeriğe televizyondan
erişim sağlıyor.
estel; tasarım kalitesi, inovasyon, sürdürülebilirlik,
yaratıcılık, malzeme kullanımı ve ekolojiye karşı
sorumluluk kriterleriyle değerlendirme yapan Good
Design Award’dan 9 tasarım ödülüyle döndü. Beş LED TV, iki
D
gibi gelişmiş servislerinden yararlanabilecekler. Vestel Smart
TV satın alan tüketicilerin hizmetine sunulan Tivibu Smart TV
uygulaması, yüzlerce film, dizi ve belgeseli üstün yayın kalitesiyle birlikte izleme imkanı sunuyor.
Vestel Smart TV’ler, artık Tivibu hizmetlerinin yer aldığı yeni
uygulama ile kullanıcılara farklı bir deneyim yaşatacak. Vestel Smart TV kullanıcıları, Tivibu Smart TV uygulamasıyla 30
adet TV kanalından ve Tivibu’nun “Seç İzle” ve “Tekrar İzle”
Eğlencenin tek adı: “Tekrar İzle” ve “Seç İzle”
Tivibu’nun en çok kullanılan hizmetlerinden olan “Tekrar İzle”
ve “Seç İzle” seçenekleri Vestel Tivibu Smart TV uygulamasında. “Tekrar İzle” ile televizyonda yayınlanan ve en beğenilen
yerli dizileri, eğlence ve yarışma programlarını yayınlanma
tarihlerinden itibaren bir hafta boyunca istenilen sıklıkta izlemek mümkün. Vestel Smart TV kullanıcıları, “Seç İzle” özelli-
set üstü kutu ve iki uzaktan kumanda olmak üzere toplam 9
ürünüyle aldığı bu ödüllerle beraber Vestel, 2012 yılını 92
tasarım ödülüyle kapatmış oldu.
Konuya ilişkin açıklama yapan Vestel Endüstriyel Tasarım
Bölümü Müdürü Burak Emre Altınordu “Vestel’de işlevsellik,
kalite ve dayanıklılık ne kadar önemliyse tasarım da o kadar
önemlidir” diyerek Vestel’in başarısının sırrını ifade etti.
Vestel’in tüketicilere hem günlük hayatı kolaylaştıran hem de dekoratif bir unsur
olarak
değerlendirilebilecek
ürünler sunduğunu belirten
Altınordu “Tasarıma yaptığımız yatırımların ve altına
imza attığımız çalışmaların
bize ödül getirmesinden dolayı çok memnunuz” sözlerine de yer verdi.
Çevreci, yenilikçi, özgün tasarımlı beyaz eşya ve elektronik
ürünleriyle Vestel 2011’de de
59 tasarım ödülüne layık görülmüştü.
ğiyle de binlerce içerikten beğendiklerini seçip seyredebiliyorlar. Vestel’in tüm Smart TV’lerde yer alan bu uygulamasıyla
artık TV izlemek, çok daha farklı ve eğlenceli olacak.
Ne varsa Vestel Smart TV’de var
Vestel Smart TV, portalında barındırdığı 50’den fazla içerik
sağlayıcıyla televizyonda son teknoloji olan internet TV’lerin
yerel adresi olmayı hedefliyor. CNN Türk, NTV, Habertürk gibi
haber televizyonlarından ATV, Kanal D, Show TV gibi kanallara ve yerli içeriklerine, TTNET Müzik gibi müzik portallarından
şehirfirsati.com gibi fırsat ve alışveriş sitelerine kadar birçok
farklı yerel içeriğe her geçen gün yenileri ekleniyor.
70 haber
71
Living Kitchen’da Türk rüzgarı esti
Akıllı ekranlar birbiriyle konuşuyor
Birbirinden yaratıcı tasarıma sahip 67 ankastre ve solo beyaz eşya ürünüyle Vestel, Köln’de düzenlenen 2. Living
Kitchen Fuarı’na katıldı. Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan fuardan yeni iş ortaklıkları kurarak
ayrıldıklarını ifade etti.
Vestel’in geliştirdiği interaktif akıllı ekranlar teknolojisi Vestel Smart Center, Vestel 3D Smart TV ve Vestel Smart Tablet
arasında görüntü alışverişine olanak sağlıyor.
H
er yıl 13 fuarda yer alan Vestel, bu yıl ilk defa
Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen 2. Living Kitchen fuarına katıldı. Vestel, dünya beyaz eşya sektörünü bir araya getiren fuara, 67 farklı ankastre ve solo beyaz
eşya ürünüyle katıldı. Vestel’in 330 metrekarelik alanda A+++
enerji sınıfı ve ekstra sessiz LCD ekranlı bulaşık makinesi,
A+++ enerji sınıfı buzdolabı ve çamaşır makinası modelleri,
transparan bulaşık makinesi, kurutmalı çamaşır makinesi, visio ve tam dokunmatik kontrollü fırınlar ve kendi kendini temizleyen ankastre fırın sergilenen ürünler arasındaydı. Katıldığı fuarların 12’sinde sadece elektronik ürünlerini sergileyen
Vestel, beyaz eşya ve ankastre ürünleriyle de önemli bir büyüme oranı yakaladı. Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan
Erdoğan, “Vestel’in beyaz eşya ve ankastre sektörlerindeki etkinliğini göstermek ve pazar payımızı büyütmek için bu fuarda
yerimizi aldık” ifadesine yer verdi. Vestel teknolojisini mevcut
ve potansiyel müşterilere daha iyi tanıtmayı hedeflediklerini
belirten Erdoğan bu fuardan yeni iş ortaklıkları kurarak ayrıldıklarını ve bunun ilerleyen günlerde beyaz eşya satışlarına da
yansıyacağını belirtti.
2013 ciro hedefi bir milyar dolar
Vestel’in 2012 yılında beyaz eşya cirosunun bir önceki yıla göre
yüzde 15 büyüdüğünü ifade eden Erdoğan, “Vestel’in toplam
ihracatı yüzde 10 arttı. Beyaz eşyanın toplam ihracattaki payı
yüzde 30’a ulaştı. 2013 yılında ise beyaz eşyada bir milyar dolar ihracat hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. Erdoğan, 2012’de
en büyük atılımı bulaşık makinesinde yaptıklarını, bu üründe
toplam ihracatı 2011’e göre yüzde 43, ankastre modellerde ise
yüzde 44 artırdıklarını söyledi.
Çamaşır makinesinde yüzde 12, buzdolabında ise yüzde 21
ihracat büyümesi gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan,
Vestel’in özellikle yeni nesil 4 kapılı French Door buzdolabının
büyük ilgi gördüğünü, A+ ve üzeri enerji sınıfı ürünlerin buzdolabı satışlarında yüzde 80 paya sahip olduğunu, No Frost model satışlarında ise yüzde 40 büyüdüklerini sözlerine ekledi.
Farklı pazarlarda yüzde 20 büyüme beklentisi
Vestel’in beyaz eşyada ana ihracat pazarı olan ve sektör genelinde yüzde 6 pazar payına sahip olan Avrupa haricinde, diğer
coğrafyalarda da büyümeye başladığını söyleyen Erdoğan,
Avrupa dışındaki pazarlarda 2013 yılında yüzme 20 büyüme
beklendiğini açıkladı. Erdoğan, Avrupa’da tasarruf eğiliminin
güç kazanmasının, A+++, A++ ve A+ enerji sınıflarındaki Vestel
ürünlerine talebi ciddi oranda artırdığını da belirtti.
V
estel Smart Center uygulaması “Vestel Follow Me”
özelliği ile televizyondaki dijital yayınları tablete taşıma imkanı sağlıyor. Kullanıcı, bu sayede izlediği
programı kaçırmamak için televizyonun karşısında oturmak
zorunda kalmıyor. İki ürün arasında interaktif iletişime olanak sağlayan teknoloji, Vestel Mediashare özelliğiyle tablette
kayıtlı fotoğraflara da büyük ekranda bakmanın keyfini yaşatıyor. Smart TV’ler tüketicilerin sevdikleriyle TV ekranından
görüntülü konuşma yapmalarını da sağlıyor.
Vestel Smart TV sahip olduğu internet tarayıcısı sayesinde
portaldeki uygulamalar haricindeki web sitelerine ve internet
içeriklerine erişimi de mümkün kılıyor. Böylece laptop veya
bilgisayara ihtiyacınız olmuyor. Vestel 3D Smart TV ayrıca,
Vestel Smart Remote özelliği sayesinde kumandaya gerek kalmadan televizyonu Vestel Smart Tablet’le yönetebilme özelliğini de sunuyor. Vestel 3D Smart TV satın alan tüketiciler, 4
adet 3D gözlüğe ise ücretsiz sahip olabiliyorlar.
72 sağlık
Alkali diyetiyle içinizi temiz tutun
Kanser, kolesterol, osteoporoz, aşırı kilo alımı, kilo verirken yağ yerine kas kaybetmek, kırışıklıklar, cilt sarkması vb.
birbiriyle ilgisiz gibi görünen bu rahatsızlıkların tümü, aynı sebepten kaynaklanıyor: Vücudun aşırı asitlenmesi, yani iç
ortamımızın kirliliği. Oysa vücudun asit-alkali dengesini gözeterek bu kötü etkilerden korunmak mümkün.
D
r. Ayşegül Çoruhlu, ileri anti-aging yaklaşımlarını
Türkiye’de ilk uygulayanlardan biri. Biyokimya uzmanı
olan Çoruhlu, diğer tüm diyet önerilerinin eksik bıraktığı parçayı tamamlıyor. Vücudun genel iyilik ve sağlık halini
belirleyen ve dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın asitalkali dengesinde yattığının altını çiziyor. “Alkali Diyet” kitabıyla beslenmenin biyokimyasını, hücre düzeyinde başlayan
bir dengeyle anlatan Dr. Çoruhlu, bu dengenin kurulması için
hayati önem taşıyan püf noktaları açıkladı. Çözümün gayet
basit olduğunu söyledi. Asit yapan yiyecekleri azaltıp, alkali
yapan yiyecekleri artırarak alkali bir beslenme biçimi seçmek,
insanın kendi vücuduna verebileceği en büyük destek…
Alkali diyet özetle, tam olarak nedir? Hep var mıydı, yeni mi
farkına varıldı?
Alkali diyet, vücut için temel şart olan asit-alkali dengesini göz
önünde bulundurarak beslenmektir. Aslında yeni birşey değil,
sadece diyetle ilgili doğru bildirilerimizde eksik bırakılmış bir nokta. Aslında doğru beslenmek adına yaptığımız yiyecek seçimlerinin sağlığa faydalı olmasının
sebebi, bu yiyeceklerin vücudun alkali düzeyini artırmasıdır. Bu vurgu daha önce yapılmamıştı, alkali
diyetle son taşı da yerine koyuyoruz.
Bunu kontrol etmek için ne yapmak gerekiyor?
Vücuttaki asit yükünü artıran, asitli yiyeceklerdir. Hayvansal gıdalar, işlenmiş
ürünler, unlular, şekerlemeler, kızartmalar, soslar, kolalı, şekerli içecekler,
cipsler, doymuş yağlı besinler… Sağlığa zararlı olduğunu bildiğimiz bu
yiyeceklerin niçin zararlı olduklarını
öğrenmiş olduk. Zararlılar; çünkü
vücuttaki asit oranını artırıyorlar.
Alkali yapan besinler ise zaten sağlıklı olduğunu bildiğimiz, sebzeler,
meyveler, tohumlar, baharatlar, baklagiller, iyi yağlar, alkali su gibi besinler…
Alkali diyette prensip, asit yapan yiyecekleri, alkali yapanların üçte birinden fazla tüketmemek
üzerine kuruludur.
İlk etapta nelerden yola çıkıyorsunuz?
Burada kişiye özel olan, alkali yapan vitamin
mineral takviyelerinin belirlenmesidir. Checkup testleri yapılır, hastanın hikayesi dinlenir,
sonuçlara göre beslenme ve takviye reçetelendirmesi yapılır. Aslında hedef kilo vermek
değil, bel bölgesi yağlanmasını gidermek, insülin direnci ve hipoglisemiyi düzeltmek, barsak şikayetleri, hazımsızlık gibi rahatsızlıkları
hafifletmek üzerine yoğunlaşırım. Yaptığım uygulama
diyetten çok bir anti-aging uygulamasıdır.
“Aşırı asitlenme farkında olmadığımız en büyük gizli tehlikedir,” diyorsunuz. Bundan nasıl haberdar olabiliriz? Bunun
için ne yapmalıyız?
Haberdar olmak için belki küçük ipuçları verebilirim.
Mesela sabah idrarının koyu ve kokulu olması bir gün
öncesinde yeterince alkali besin almadığımız ve su içmediğimizin göstergesidir. Böyle durumlarda idrar koyudur çünkü içinde daha çok asit vardır. Aynı şekilde ter
kokusu veya kabızlık benzer bir durumu işaret eder.
Bunu dengelemek zor mudur? Ortalama ne
kadar vaktimizi alır?
Alkali olmaya hemen başlanabilir. Basit ve en
kolay yol su içmek, onun da alkali olanını tercih etmektir. Suyun pH’ına bakmalıyız. Alkali
damlalar, alkali su iyonizerleri suyu alkali
yapar. En basiti suya karbonat katmaktır.
Yine sebze suyu ve çiğ sebze salatası alkali bakımından zengindir. Her gün mutlaka
çiğ sebze meyve yenmelidir. Alkali almaya
başlanan ilk günün daha sabahında idrar rengi
açılacak, vücut alkali olmaya başlayacaktır.
Alkali nedir?
Alkali kelimesi, ilk olarak, bitki küllerinden elde edilebilen sodyum ve potasyum oksitlerini ifade etmek için kullanılmış. Vücudumuzdaki hücresel aktivite asit yaratır ve bu hücrenin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan enerjiyi verir. Her hücre
hafif alkalidir ve kendi solunumunu kendi yaparak, atık salgılar.
Gittikçe asidik olmaya başladığımız zaman, vücut yaşamsal organlara giren asitlerin yaratacağı hasarı önlemek için savunma
mekanizmalarını çalıştırmaya ve asidin yağ hücrelerinde depolanmasını sağlar. Vücut aşırı asidik olmamak için yağ üretir ve bunları
yaşamsal organlardan uzak yerlerde paketleyerek depolar. Bu da
vücuttaki sağlıksız yağlanmanın işaretidir. Vücudun yüzde 72’si
sudur. Su, hücrelerin içinde, damarlarda hatta kemiklerin içinde
bile vardır. pH, asit-alkali ölçüm birimidir. 7’nin üstü değerdeki
sıvılar alkalidir. Mesela kanımız 7.35-7.45 gibi bir alkali değere
sahiptir.
74 kısa kısa
75
Vestel Sabiha Gökçen’i
akıllı ekranlarla donattı
Dost teknoloji Vestel, interaktif akıllı ekranlar teknolojisini Sabiha Gökçen
Havaalanı’na taşıyarak “Smart Center” görüntü alışverişi teknolojisini
yolcularla buluşturdu.
V
estel 3D Smart TV ve Vestel Smart Tablet’i birbiriyle
konuşturan Smart Center sayesinde kullanıcılar bu teknolojinin sunduğu tüm multimedya özellikleri birebir deneyimleme fırsatı buluyor. Kullanıcılara Vestel Smart Tablet’in
sunduğu geniş lokal uygulama seçenekleri, ücretsiz içerikler
ve oyunlar hakkında da bilgi veriliyor. Böylece yolcuların ve
yolcu yakınlarının keyifli vakit geçirmeleri amaçlanıyor. Vestel Smart Center deneyim alanını ziyaret eden herkese Vestel
mağazaları ve Vestel E-Mağaza’da geçerli olmak üzere yüzde
10 indirim kuponu veriliyor.
Vestel’den bilim ve
eğlenceye destek
Müşteri memnuniyetinde bir ilk
D
Vestel, müşteri memnuniyetinde yeni bir dönem başlatıyor. Vestel’de satış sonrası hizmetler, Müşteri Hizmetleri
Genel Müdürlüğü’ne emanet...
ost teknoloji Vestel, bilime ve kültüre sunduğu desteği Avrupa Bilim ve Eğlence Günü’nün sponsorluğunu
üstlenerek sürdürdü. “Bilimle Eğlen, Bilimi Sev ve Bilimi
Yaşa” isimli proje kapsamında düzenlenen Avrupa Bilim
ve Eğlence Günü, Avrupa’nın 284 şehrinde eş zamanlı olarak İzmir Uluslararası Fuarı’nda organize edildi.
Ücretsiz ve herkese açık olan organizasyonda seminerlerden yarışmalara, gösterilerden atölyelere birçok farklı
başlıkta etkinlik yer aldı.
Etkinliğe katıldığı tarihte Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı görevini yürüten Zorlu Holding CEO’su Ömer
Yüngül, Vestel’in “Bilim ve teknolojiyle dost” yaklaşımının hayata geçirildiği bir projenin daha yanında yer almaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
D
ost teknoloji Vestel, satış sonrası süreçte sunduğu
hizmet kalitesini daha da yükseltmek ve standardize etmek amacıyla Vestel Müşteri Hizmetleri Genel
Müdürlüğü’nü kurdu. Böylece sektörde bir ilke imza atan
Vestel, yeni Genel Müdürlük birimi sayesinde üretim, teknoloji ve satış konularında sunduğu eksiksiz hizmeti satış
sonrası hizmetlere de taşımayı ve yüzde 100 müşteri memnuniyeti elde etmeyi amaçlıyor. Yeni kurulan Genel Müdürlüğün başına Tarkan Tekcan atandı.
Organizasyonel değişiklikle ilgili olarak açıklamada bulunan
Tekcan, Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün marka ve
tüketici arasındaki ilişkiyi güçlendirme ve müşteri memnuniyetini değerlendirme konularında Vestel’e farklı bir perspektif katacağını ifade etti. Yeni yapının en önemli sorumlu-
luğunun, Vestel’in müşteri memnuniyeti konusundaki hedef
ve çalışmalarını tüm çalışanlara anlatmak ve bu sayede ortak bir dil ve kültür oluşturmak olduğunu söyleyen Tekcan,
bu sayede tüketici memnuniyeti konusunda sürdürülebilir
bir başarı seviyesine ulaşmayı amaçladıklarını, sunacakları
hizmetlerle tüketici ile kurulan duygusal bağı güçlendirmeyi istediklerini söyledi. Tekcan, sözlerine şöyle devam etti:
“Genel Müdürlük kapsamında iki ana birimimiz olacak; biri
müşterilerimizle direk temasta bulunan saha ekiplerimiz,
merkez servislerimiz ve çağrı merkezinden oluşurken, diğer
birim ise bu ekiplere destek veren teknik, lojistik, eğitim, kalite, bilgi teknolojileri, iş geliştirme takımlarından oluşacak.
Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kurulmasıyla birlikte, mesai dışı saatlerde de randevu, acil nöbetçi
servis gibi hizmetleri tüketicilerimize sunacağız. İlk başta
belirli bölgelerde hizmet vermeye başlayacak bu projeyi zaman içerisinde ülke geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Tüketicilerimize Vestel’in dost teknoloji vaadi çerçevesinde
‘hızlı, akıllı ve dost’ hizmetlerimizi sunacağız.”
Vestel’den çat-kapı “müşteri memnuniyet ziyaretleri”
Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün telefon haricindeki iletişim kanallarından da aktif yararlanacağını belirten Tekcan, sosyal medyayı daha etkin kullanarak, müşterilere kendilerine özel geliştirilmiş hizmetler sunacaklarını
ifade etti. Bu hizmetlerden ilki; son bir aydır pilot uygulaması yürütülen “Müşteri Memnuniyet Ziyaretleri”. Vestel, bu ziyaretlerle müşterilerde memnuniyetsizlik yaratan durumları
öğrenerek, teker teker ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Tarkan Tekcan
76 kısa kısa
77
Zorlu Center’a Hollanda’dan ziyaret
Berlin Filarmoni Orkestrası
İzmir’de
H
ollanda’nın Rotterdam şehrinden gelen 35 kişilik bir grup,
Kasım 2012’de Zorlu Center’ı ziyaret etti. Ziyaretçiler,
Hollanda’nın mimari, proje yönetimi, gayrimenkul geliştirme,
tesis işletme, finansal servisler gibi alanlarda faaliyet gösteren
önde gelen firmaların CEO ve direktör seviyesindeki temsilcilerinden oluşuyordu.
D
ost teknoloji Vestel, İzmir Festivali’nin özel etkinliği
olan Efes Antik Tiyatro’da gerçekleştirilen “Berlin Filarmoni Orkestrası” konserinin destekçileri arasında yer aldı.
Günümüzün en önemli klasik müzik oluşumlarından birinin
İzmir’de konser vermesinden onur duyduklarını belirten
Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, “Bu tür değerli projelere desteğimizle Vestel’in “sanatla dost teknoloji” iddiası
güçleniyor” dedi. Yüngül, “İzmir’de sponsorluğunu üstlendiğimiz etkinlikler sayesinde içinden çıkıp geliştiğimiz Ege
coğrafyasına olan şükran borcumuzu bir nebze de olsa ödeyebildiğimizi düşünüyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
Rotterdam şehir idaresinin bir inisiyatifi olan “Platform Marktsector” çatısı altında gerçekleşen ziyarette, katılımcılara Türk
gayrimenkul piyasası, Zorlu Grubu ve Zorlu Center hakkında
bir sunum yapıldı.
Minsk ve Girne’deydik
T
aç ve Linens bayileri 19-22 Kasım tarihleri arasında
Belarus’un başkenti Minsk’e düzenlenen bayi gezisinde bir araya geldiler. Tarihi ve kültürel dokusunu muhafaza eden Minsk kentinde konaklayan bayiler, şehrin gizemli
yerlerini keşfettiler.
1-4 Kasım tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne düzenlenen Taç bayi gezisinin katılımcıları ise adanın en gelişmiş kentlerinden Girne’de konakladılar. Görülmeye değer
tarihi ve doğal güzelliklere sahip kente hayran kalan bayiler, keyif dolu bir yolculuğun ardından Türkiye’ye döndüler.
Ziyaretçiler özellikle Zorlu Center video filminden etkilenerek,
mimari ve işletme detaylarıyla ilgili birçok soru yönelttiler.
İzmir Dünya Proje Yönetimi etkinliği
İ
zmir’de Proje Yönetimi’nin tanıtılması ve kullanımının
yaygınlaştırılması amacıyla bu yıl 2. defa düzenlenen
“İzmir’de Dünya Proje Yönetimi” etkinliği kapsamında
Zorlu Center Proje Direktörü Seha Tekinalp ve Zorlu Center Proje Ana Yüklenicisi Aktürk Yapı Genel Müdürü İsmet
Ergül, “İmkansızı Başaran Proje: Zorlu Center-Proje Yönetimi Deneyimlerini Paylaşıyor” konusuyla ana konuşmacılar
olarak katıldılar. Beklenenin üzerinde katılımın gerçekleş-
tiği bu etkinlik, FMB Mimarlık-İnşaat, Ölçen Mimarlık ve
Er-Uz Yapı sponsorluğunda düzenlendi. Başta İstanbul
Proje Yönetim Derneği olmak üzere, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Ege İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi etkinliği destekleyen kuruluşlar
arasında yer aldı. Zorlu Center hakkında katılımcıları bilgilendiren Seha Tekinalp ve İsmet Ergül, gelen soruları da
yanıtladılar.
Zorlu Gayrimenkul ile 5 yıldır
çalışanlara plaket
Z
orlu Grubu’nun “Yapacaksan en iyisini yap” ilkesini
benimseyerek, gayrimenkul alanında dünyaya örnek
olacak projeler geliştirmek amacıyla kurduğu Zorlu Gayrimenkul, yeni yılı coşkuyla kutladı. 2013 yılında Zorlu
Center’ın açılışına hazırlanan Zorlu Gayrimenkul’de, 5.
yılını dolduran 15 personele de plaket takdim edildi. Plaketler, Zorlu Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu, Zorlu Gayrimenkul Grubu Başkanı Mesut Pektaş ve Zorlu Holding
İnsan Kaynakları Koordinatörü İbrahim İnceçam tarafından verildi. Emre Zorlu; Zorlu Gayrimenkul’ün kuruluşundan itibaren yola çıkılan ve devamında aralarına katılan
arkadaşların özverili çalışmalarıyla bugün Türkiye’nin en
başarılı gayrimenkul projelerine imza attıklarını belirtti ve
uzun yıllar birlikte çalışma temennisinde bulundu.
Zorlu Tekstil Grubu’na tasarım ödülleri
Z
orlu Tekstil Grubu, Türkiye’de ayakkabıdan kırtasiyeye, oyuncaktan kitaplarına kadar çok sayıda Sponge
Bob ve Barbie karakterlerinin ürünlerini üreten firmalar arasında yer alıyor. Sponge Bob ve Barbie karakterlerinin
Türkiye distribütörü Gamma Medya’nın her karakter için ayrı
ayrı düzenlediği iki yarışmayla bu firmalar arasından Zorlu
Tekstil Grubu iki birincilik ödülüyle öne çıktı. “2012 Sponge
Bob En İyi Tasarım Ödülü” ve “2012 Barbie En İyi Tasarım
Ödülü” Zorlu Tekstil Grubu’nun oldu.
Yarışma Sponge Bob ürünlerini üreten 36 firma ve Barbie
ürünlerini üreten 40 firma arasında yapıldı. Barbie Tasarım
Ödül Töreni 6 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Marriott Hotel
Asia’da düzenlendi. Sponge Bob Tasarım Ödül Töreni 14 Kasım 2012 tarihinde Wow Otel Convention Center’da yapıldı.
78 gökyüzünün getirdikleri
79
Hangi burç nasıl giyinmeli?
Burçlar sadece sosyal ve iş hayatımızı değil kişisel zevklerimizi de etkiliyor. Moda da bu zevklerin başında geliyor.
İşte burçlara göre giyim kuşamın kodları…
Koç: Koç kadını, giyimiyle de öncü olmayı ve dikkat çekmeyi
da fazlasıyla önem verir, hatta bunu abartabilirler. Baştan
sever. İddialı kıyafetleri, yine iddialı aksesuarlarla tamamla-
aşağıya aynı renk giyinmiş bir kadın görürseniz o muhteme-
maktan hoşlanırlar. İki ya da üç tane kolyeyi bir arada takan
len terazi burcudur.
bir kadın gördüğünüzde büyük ihtimalle o bir koç kadınıdır.
Akrep: Siyaha düşkünlükleriyle bilinen Akrep kadınları,
Boğa: Boğa kadınları, bir davete giderken büyük ihtimalle
gizemli giyinmeyi severler. Vücut hatlarını öne çıkaran giy-
kendilerini bile deli ederler. Aynanın karşısında dakikalar
sileri tercih ederler ve böylesi dişi modeller içerisinde bile
geçirebilecek olan boğa kadını, sonunda vücut hatlarını çok
oldukça maskülen durmayı başarırlar. Simsiyah bir giyside
belli etmeyen, bol bir giyside karar kılabilir.
derin bir yırtmaç ya da iddialı bir göğüs dekoltesi görürseniz bilin ki onun sahibi bir Akrep kadınıdır.
İkizler: İkizler kadını, özel bir davete hazırlanırken en az beş
altı tane elbise dener. Aynada kendisini mükemmel görmek
Yay: Radikal ve renkli kişiliklerine uygun kıyafetleri tercih
istemesine karşın risk almayı sever; giyim konusunda çok
ederler. Çoğu kadın kıyafetini renkli aksesuarlarla tamam-
cesurdur. İddialı ve gösterişli kıyafetleri rahatlıkla giyer.
larken Yay kadını saçlarını mora boyatarak aynı etkiyi yaratmaya çalışabilir. Dikkat çekmek onlar için önemli değildir,
Yengeç: Duygusal Yengeç kadınları genellikle pastel tonları
fakat ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka bütün gözler onların
seçer. Uçuşan elbiseler tam onlara göredir. Giyim konusun-
cesaret isteyen kıyafetlerinde olur.
da da romantizm akımını benimser ve kadınsı şalları, ipek
KOÇ
TERAZİ
Yılın ilk ayları kazanç ve duygusal anlamda sizi mutlu edecek. Mart ayında
Yılın ilk yarısı isteklerinizi hayata geçirmeniz için son derece uygun bir dö-
tüm ailenin de içinde olduğu bir karar alabilirsiniz. Bu karar sizi ve çevrenizi
nem olacak. Eğitim hayatı devam edenler içinse çok başarılı bir yıl sizleri
memnun edecek. 2013 yılı eğitim hayatı devem edenler için de geçmiş dö-
bekliyor. Yeni yerler görme isteğinizin artacağı yılın ilk yarısında tatil plan-
nemlere göre daha başarılı bir yıl olacak.
ları bolca olacak.
BOĞA
AKREP
Bir yıllık süreç aşkta ve her türlü durumda şanslı olacağınız bir yıl. Hayat-
İçinizde güçlü biçimde hissettiğiniz başkaldırı ve farklı bir şey yapabilme
tan zevk alıp, aşktan yana mutluluk duyacağınız ve her türlü şans oyununda
gücüyle hayatınızı daha heyecanlı kılacak ve şimdiye kadar tutsak kaldığı-
büyük kazançlar elde edebilirsiniz. Çevrenizdekilere karşı ketum ve kapalı
nız şeylerden kurtulacaksınız. Hiç kuşkusuz bu yenilikler özellikle iş haya-
olacaksınız. Sırlarınızı paylaşmaktan hoşlanmayacaksınız.
tınızda önemli başlangıçlara işaret ediyor.
İKİZLER
YAY
Düşündüğünüz birçok şeyi gerçekleştireceğiniz bir yıl sizi bekliyor. Tüm yıl
Bazılarınız eğitim alabilir, yabancı kültürlerle tanışabilir ve kısa yolculuklara
boyunca önsezileriniz güçlü olacak. Duygusal ve maddi konularda hislerini-
çıkabilir. Yıl boyunca oldukça yoğun olacak ve sürekli koşturacaksınız. Baştan
ze güvenin. Bu yıl paradan yana probleminizin pek olmayacak ancak ekono-
söylemekte fayda var: İkili ilişkilerdeki tutarsızlıklara, o sıkıntılı tartışmalara
mik durumunuzu büyük risklerden koruyun.
karşın iş hayatında oldukça başarılı bol kazançlı bir dönem geçireceksiniz.
YENGEÇ
OĞLAK
Yeni başlangıçlar yapmaya ve eskiyi temizlemeye uygun durumdasınız. İlgi-
Karamsar olmanıza neden olacak gelişmeler yaşanabilir ancak geçici bir
lendiğiniz her alanda yeni bir sayfa açılabilir. Çok çabuk tepki vermeniz ve
dönem olduğunu unutmayın. Arkadaşlar arasında, bir toplantıda veya ko-
kumaşları, saten ya da ipek elbiseleri tercih ederler. Akse-
Oğlak: Klasik giyinmeyi tercih ederler. Çoğunlukla döpiyes
geçerli çözümler bulmak zorunda olacağınız olaylarla karşılaşmanız olası.
nuşmada sizi yanlış yönlendirmeleri ve karamsar kararlar almanıza sebep
suar kullanmaya meraklıdırlar.
ya da pantolon-ceket tarzı kombinasyonları çılgın aksesuar-
Sabırlı ve dikkatli olun.
olmaları mümkün. Bir hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz ama sabırlı olun.
ASLAN
KOVA
larla renklendirmeye yönelirler. Akıllı alışveriş konusunda
Aslan: Kendilerini her zaman en şık görmek isteyen Aslan
fazlasıyla hünerlidirler. Alışverişte onlar için fiyat değil, ka-
kadınları, abartılı giysileri, lame renkleri, parlak kumaşları
lite önemlidir.
severler. Dikkat çekmedikleri bir ortamda olmaktansa, öyle-
Ailenizle ilgili konulara yoğunlaşmak durumunda kalabilirsiniz. Sosyal ha-
Yıl boyunca şansınız yüksek, sosyal hayatınız renkli ve iş yaşamında istek-
si bir ortama girmemeyi tercih eden aslan kadınları, partinin
Kova: Havai kova burcu kadını için önemli olan rahat olmak-
yatla ilgili ise güzel gelişmeler sizi bekliyor. İş yaşamınızda meydana gelen
lerinizin gerçekleşecek. Yolunda gitmeyen işlerinizle ilgili karamsar duy-
mutlaka en şıkları olmak isterler.
tır. Her an aksiyon olacakmış gibi rahat giyinmelidir. Mo-
gelişmeler, ev hayatınızı düzene koyabilir. Yeni bir yere taşınmak, ailenizle
gular içine girebilirsiniz. Bunun geçici olduğunu unutmayın. Hiç kimse ve
notonluktan nefret eden kova kadınları, sıkıcı giysilere hiç
ilgili konularda da yeni kararlar almak durumunda kalabilirsiniz.
hiçbir şeyin huzurunuzu kaçırmasına izin vermeyin.
BAŞAK
BALIK
veremezler. Spor giyimi tercih eder gibi görünseler de kla-
nemde aileniz sizin en büyük destekçiniz olacak. Ters giden iş ortamındaki
diğer zamanlara göre çok daha ön plana çıktığı, önünüze çıkan engelleri
sik giyindiklerinde parlak kumaşlardan çekinmezler. Başka-
stresinizi evinize yansıtmayın. Yılın ikinci yarısı çok daha farklı olacak. Kari-
kolayca aştığınız, barış, güzellik ve estetik duygunuzun yüksek olduğu
larının görüşleri onlar için çok önemlidir.
yerinizde çok daha istikrarlı olabileceğiniz koşullar oluşacak.
yepyeni bir dönem olacak.
Başak: Başak kadını, kıyafet seçme konusunda oldukça
katlanamaz. Alışverişe fazla zaman vermeyi sevmezler.
titizdir. Hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmaz. Hanım hanımcık
giyinmeyi tercih eder, fazla dekolteden kaçınır. Şık bir kıyafetin bile rahat olabileceğini en iyi onlar kanıtlar.
Terazi: Fazla iddialı olmayan renklerde, iddialı kesimler tam
onlara göredir. Terazi kadınları giysilerinde renk uyumuna
Balık: Balık burcu kadınları alışverişlerinde kararsız ve kendine güvensizdir. Hangi kıyafeti alacaklarına bir türlü karar
Sizi sıkan ve rahatsız eden durumlar sıkıcı boyuta ulaşabilir. Ancak bu dö-
Etrafınıza uyum sağlamak, zevk ve konfor içinde yaşamak ihtiyacınızın
81
80 kültür-sanat
Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
Yazar: Nazım Hikmet Ran
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Nazım Hikmet’in seçme
şiirlerinden oluşan “Ne
Güzel Şey Hatırlamak Seni”, kitap ve birlikte
verilen 4 CD ekinden oluşuyor. CD’lerde sanatçı Genco Erkal’ın sesinden dinleyeceğimiz
91 Nazım şiiri, şairin bütün kitaplarından, şiir
serüveninin gelişmesini de gözeten, sevda,
hasret ve siyasi şiirlerinden dengeli bir seçim
yapılarak hazırlandı. Kitaptaki Nazım Hikmet
şiirlerinden bazıları ise şöyle: Hasret, Sesini
Kaybeden Şehir, Mavi Gözlü Dev, Minnacık
Kadın ve Hanımelleri, Karıma Mektup, Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni, Ceviz Ağacı.
Işığın Yansıması
Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım
Ben, El Fakir-Ül-Hakir Sinan
Yazar: Mehmet Coral
Yayınevi: Doğan Kitap
Küçük İnsanlardan Büyük Sorular
Derleyen: Gemma Elwin Harris
Yayınevi: Domingo Yayınevi
Dünyanın Ucundaki Fener
Yazar: Jules Verne
Yayınevi: İthaki Yayınları
Mimar Sinan’ın romanı...
Uygarlık tarihimizin belki de
en büyük sanatçısını, yaşadığı yüzyılın bütün
olaylarını, su katılmamış gerçekliği içinde
okuyacaksınız. Mimar Sinan’ın türbesindeki
çifte zambak figürünün sırrı nedir? Mihrimah
Sultan Camii’ni imzasının formunda mı tasarlamıştı? Mehmet Coral, gönlündeki ve zihnindeki Mimar Sinan’ı yeniden yorumluyor. Ben,
El Fakir-ül-Hakir Sinan, o meşhur yüzyılın ve
o muhteşem sanatçının hikayesinin oya gibi
işlendiği benzersiz bir roman.
Çocuklar en iyi oldukları şeyi
yaptılar ve yetişkinleri şaşkına çeviren akıl ve hayal gücü dolu sorularını
sıraladılar: Deniz neden tuzludur? Neden kendimi gıdıklayamıyorum? Uzay ne kadar uzak?
Neden bazı insanlar kötüdür? Ve daha onlarca
soru... Dünyaca ünlü bilim insanları, sanatçılar da sanki kendi çocuklarına anlatırmış gibi
basit ve keyifli bir dille yanıtladılar: Alain De
Botton, Richard Dawkins, Noam Chomsky,
Philippa Gregory, David Eagleman, Sir David
Attenborough, A. C. Grayling ve daha onlarca
hayli mühim insan.
Mor ve Ötesi
Michael Jackson
The Immortal World Tour-Cirque Du Soleil
Güneşi Beklerken
Dünyanın
Ucundaki
Fener’de
Jules
Verne,
Dünya’nın güney ucunda ıssız bir adadaki bir
fenerin çevresinde gelişen olayları anlatıyor.
Azgın dalgalar ve korkunç kayalıkların yol açtığı gemi kazılarını önlemek için inşa edilen
fenere üç bekçi bırakılır. Bu üç bekçinin adı
Vasquez, Felipe ve Moriz’dir. Ama bekçiler
kendilerini bekleyen tehlikeden habersizdirler. Korsanlar, batan gemiler, kudurmuş bir
deniz, fırtınalar, gelgitle umut ve mücadele
Jules Verne’in bu romanındaki başkahramanları...
Kayıp Deniz
Yazar: Özcan Yüksek
Yayınevi: Doğan Kitap
“Bana sorarsan ey bahtı
güzel okur; aşk arayandır!
Çünkü arayan, aşkını bulunca, asıl o zaman,
tek olacağını hissedecektir. Sevgilisine, “Ben
senim” diyecektir. Aşk, biz doğarken yitirilmiş
ötekini bulmaktır. Nerede teki yitirilmiş pabuç öyküsünü işitirsen, ona kulak ver; çünkü
sana, hiçbir fikri zorla dayatmadan, yalnızca
gizemler tülünün ardına sakladığı aşkın sırrını
fısıldıyordur.” Hakikatçi ve Cinistan’la Binbir
Gece Masalları’nın peşine düşen Özcan Yüksek, okurları, bizzat masalların içine girmeyi
başaran Korkut Can’la tanıştırıyor.
Eğlenceli Bilgi Nasıl Çizilir?
Yazar: Tony de Saulles
Yayınevi: Timaş Yayınları
Eğlenceli bilgi kitaplarındaki
birbirinden komik karikatürlerin çizeri Tony De Saulles bu kez kendi kitabında çizim yapmanın sırlarını paylaşıyor ve
adım adım karikatür çizmeyi öğretiyor. Bu kitapla bir yandan eğlenirken diğer yandan kendi kötü adamlarınızı, korkunç dinozorlarınızı,
sıska uzaylılarınızı çizebilecek hatta kendi
mizah dergilerinizi çıkarabileceksiniz. Herkesin gülmekten karnını ağrıtan çizimler yapmak
isteyenler için bu kitap paha biçilemez bir rehber olacak.
Yüz Yüze 100 Yüz
Yazar: Kolektif
Yayınevi: Toplum Gönüllüleri
(TOG)
TOG, 10. yılında yayımladığı bu kitapta eğitim, girişimcilik, medya, sanat, spor gibi alanlarda fark
yaratan isimleri Toplum Gönüllüsü gençlerle
buluşturuyor. Arzu Kaprol, Aynur Doğan, Berkun Oya, Cem Mansur, Erdil Yaşaroğlu, Gülse
Birsel, Hasan Saltık, İshak Alaton, Ömer Madra,
Şafak Pavey, Yaşar Kemal, Yavuz Turgul, Yeşim
Ustaoğlu gibi önemli isimleri bir araya getiren
kitaptan elde edilen gelirin tamamı Toplum Gönüllüsü gençlerin sosyal sorumluluk eğitimlerine aktarılacak.
Muhteşem Okyanus 3D
Yönetmen: Benjamin Eicher,
Timo Joh. Mayer
Popun kralı Michael Jackson efsanesi ve dünyanın en büyük
gösteri topluluğu bir arada! 15-16-17 Mart’ta toplam 5 şovla Ülker
Sports Arena’da!
Şiirleri rock müziğe uyarlayarak 25 yılı aşkın
bir süredir özgün bir kulvarda ilerleyen Işığın
Yansıması, 10 yıllık aradan sonra “Şimdi Yeni
Şeyler Söylemek Lazım” adını taşıyan beşinci
albümünü çıkardı. Grubun yeni albümünde Afşar Timuçin, Nazım Hikmet, Orhan Veli Kanık,
Özcan Yurdalan ve Paul Éluard gibi şairlerin
dizeleri rock motifleriyle buluşuyor. Albüme
ismini veren şarkı, Mevlana’nın ölümsüz dizelerini grubun kendine özgü müziğiyle bir araya
getiriyor.
“Güneşi Beklerken” albümünde 12 yeni Mor
ve Ötesi şarkısı var. Albümdeki 12 şarkının
10’unun söz ve müziği Harun Tekin’e, iki şarkı ise Burak Güven’e ait. Albümde klasik Mor
ve Ötesi şarkıların yanı sıra, sürpriz parçalar
da var. Rakun Müzik’ten çıkan ve Prodüktörlüğünü Serdar Ateşer’in yaptığı ‘Güneşi
Beklerken’; Kerem Kabadayı, Burak Güven,
Kerem Özyeğen ve Harun Tekin’den oluşan
Mor ve Ötesi’nin uzun süre üzerinde çalıştığı
Güneşi Beklerken grubun 12. albümü.
M
odern gösteri dünyasının en ünlü
sahne sanatları yönetmeni Jamie
King tarafından senaryolaştırılan ve yönetilen Michael Jackson The Immortal World
Tour gösterisi heyecan dolu görsel ve sanatsal heyecanın yaşandığı eşsiz bir müzikal ve dans gösterisi.
MJ efsanesi devam ediyor
Pop’un Kralı’nın yaratıcı dahi ruhunu, ilham kaynağı olmuş müzikleri, dansları ve
şovlarıyla yepyeni bir forma sokan gösteri, Jackson’ın müzik ve gösteri dünyasına
bıraktığı mirası yeni jenerasyonlara aktarmayı başarıyor. Farklı dans stillerinin, akrobatik hareketlerin ve her sahnede farklı
senaryoların işlendiği bu unutulmayacak
performansta seyirciyi Michael Jackson’ın
büyülü dünyasına davet ediyor.
Cirque Du Soleil dansçılarının nefes kesici yeteneklerinin müzikal ve akrobasi
ile birleştiği bu görsel şölende Michael
Jackson’ın hayranlarına yıllar yılı aktardığı
sevgi, barış ve birlik mesajı başarılı bir şekilde aktarılıyor.
Oturma odanızda yüzen balıklar sizi hayrete
düşürecek! Görkemli manta vatozunun yanı
sıra mürekkep balıklarını ve ahtapotları çok
yakından görecek, oturduğunuz koltukta yunuslar ve deniz kaplumbağalarının ziyaretiyle
karşılaşacaksınız. Okyanusun derinliklerine
dalacak ve kurt yılan balığından dev Pasifik
ahtapotuna kadar sualtı dünyasının eşsiz, tehlikeli ve çok renkli yaratıklarını keşfedeceksiniz. Belgesel, stereoskopik üç boyutlu görüntüsüyle, nefes kesen bir deneyim yaşatacak.
Ardından Yıllar Geçti
Yazar: Hıfzı Topuz
Yayınevi: Remzi Kitapevi
Hıfzı Topuz’un 90 yıllık yaşamına bir armağan… Hıfzı
Topuz için Galatasaray Lisesi’nde başlayan
öğrenim, İstanbul ve Strasbourg hukuk fakültelerinde devam etti. Sonra gazetecilik, ünlülerle tanışma ve yakın diyaloglar... Ardından
Paris... Unesco’daki görev nedeniyle Latin
Amerika’da ve özellikle Kara Afrika’da iletişim
uzmanlığı... Ardından İstanbul’a dönüş ve biyografik roman yazarlığı... İşte Ardından Yıllar
Geçti, böylesi bir tanıklık ve renkli bir yaşam
öyküsü...
Paris’te Gece Yarısı
Yönetmen: Woody Allen
Oyuncular: Owen Wilson,
Rachel McAdams, Michael Sheen
Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişanlı çift Gil ve Inez, Inez’in babasının iş gereği
Paris’e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil
için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar.
Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini
gezmekten ibaretken, özellikle damat adayı
Gil’in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı
maceralar sadece onun değil tüm ailenin hayatını değiştirecektir. Filmde Scott Fitzgerald,
Ernest Hemingway, Salvador Dali gibi büyük
isimlere rastlamaktan da keyif alacaksınız...

Benzer belgeler

İndir - Zorlu Holding

İndir - Zorlu Holding bölgemizde önemli bir üretici olacağımıza yürekten inanıyoruz. 2013’ün ilk yarısında büyük montanlı üretim gerçekleştireceğimiz bu alanda, kısa süre içerisinde maden işleme kapasitemizi mümkün olan...

Detaylı

kurumsal girişimcilik

kurumsal girişimcilik üreticilerinden biri… Yüzde yüz Türk dehası ile yüksek kaliteli tüketici ürünlerinin üretilmesi vizyonuyla ilklere imza atmaya devam edecek. Öte yandan bu yıl tamamı Türk mühendisler tarafından haz...

Detaylı

Dijital dönüşüm

Dijital dönüşüm üreticilerinden biri… Yüzde yüz Türk dehası ile yüksek kaliteli tüketici ürünlerinin üretilmesi vizyonuyla ilklere imza atmaya devam edecek. Öte yandan bu yıl tamamı Türk mühendisler tarafından haz...

Detaylı