KEŞKE ÇOCUK OLSAK… - Soyak Olympiakent Site Yönetimi

Transkript

KEŞKE ÇOCUK OLSAK… - Soyak Olympiakent Site Yönetimi
Editörden
Ayşe DEMİR
[email protected]
KEŞKE ÇOCUK OLSAK…
Geçirdiğimiz günler bugün ve sonrası…
ğı olduğu, şirin mi şirin, bir o kadar da afacan, lakin yaptığı her şey
Yaşanmışlıkların içinde onlarca mutluluk, belki bir o kadar da
kabul olan bir çocuk olmak. Kız çocuğuysa tek derdi pembe kıya-
üzüntüyle, kederle neşeyle geçirdiğimiz zamanlar ve yıllar…
fetler, bebekler, erkek çocuğuysa da yeni bir top ya da araba…
Hepimiz bu hayat mücadelesinin içinde öyle yorgun düşüyoruz
Bazen hüzün verir içinde bulunduğumuz an, hazan oluverir bir-
ki, yaşamın bir aşaması tercih edilecekse insan doğasına ters de
den somurtur dünyaya, bazen de cıvıl cıvıl bahar oluverir, gülü-
olsa hep çocuk kalsaydım demekten de kendimizi alıkoyamıyo-
cükler saçar etrafa. Ama bir gerçek var ki, insanlar hayatın getir-
ruz. Belki de en az sorumluluk çocuklarda olduğundan bunu te-
dikleriyle farklı farklı uğraştıklarından ve yorulduklarından olsa
menni ediyoruz.
gerek, şöyle bir geriye dönüp, iç çekerler ve keşkeler sıralanmaya
Ah! Keşke tüm insanlar çocuklar kadar saf ve masum olsa,
başlar…
Keşke dimağlarda kötülüklere yer olmasa,
Herhalde en çok istenen ve söylenen keşke, “ah bir çocuk
Keşke yaşanmışlıkların arkasında riyakarlıklar olmasa,
olsam”dır. Bir an hayatın bütün yükünden sıyrılıp, bak işte şu koca
Keşke hayat kimseye acı yüzünü göstermese,
dünya benim etrafımda dönüyor, insanlar benim için çabalıyor di-
Kısaca hep çocuk olmasak ama, çocuk saflığında, çocuk masum-
yebilmek ve belki de en önemlisi dünyanın bütün gerçeklerinden
luğunda kalabilsek…
uzak, kendi dünyasında büyük hayallerle yaşayabilmek ve küçük
İçinizdeki çocuğun daima yaşaması temennilerimle, tüm çocuk-
şeylerden mutlu olabilmek için “keşke çocuk olsak” diyoruz.
larımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını Kutlar.
Geçmişin yarım yamalak hatırlanan sayfalarında herkesin ilgi oda-
Selam, Sevgi ve Saygılarımı Sunarım.
Sitemiz Soyak Olympiakent
Dergisi İmtiyaz Sahibi
Ayşe DEMİR
Yazı İşleri Müdürü
Ercan DEMİR
Yayın Kurulu
Salih KARAHAN
Teoman MAT
Danışma Kurulu
Şevket YUYUCU
Ersin Çalışkan
Aydın YILMAZTÜRK
Hızır YILMAZ
Hüseyin MERT
Mehmet ŞAHİNSOY
Dr. Y. Taner Bayram
Yapım
CANAY AJANS
Tel: +90 (212) 671 73 20-21
Fax: +90 (212) 671 73 22
İ.O.S.B. Giyim Sanatkarları Sitesi
3. Ada C Blok No:32
İkitelli / Küçükçekmece / İstanbul
Grafik Tasarım
Burcu YÜKSEL ÇETİNTAŞ
Baskı
Has Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
Sitemiz Soyak Olympiakent Dergisi 5187 Sayılı kanunun 7. maddesi gereğince T.C. KÜÇÜKÇEKMECE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’nı izni ile yayınlanmaktadır.
AKTUEL
İÇİNDEKİLER
4
06-10
18-28
Etkinlik
Spor
06 Başkandan Mesaj
16 Abant Gezisi
08 Çevre Duvarı
18 Kan Bağışı
12 23 Nisan
20 İhaleler
34-38
44-56
Kültür&Sanat
Sağlık
22 Kadınlar Günü
36 Peyzaj Çalışmaları
26 Turnuva Şenliği
44 Dubai
30 Spor Gündemi
48 Kara Avcılığı
5
Yönetim Kurulu Başkanı
MEHMET ŞAHİNSOY
BAŞKANDAN MESAJ
Sevgili Olympiakentliler
Hepinize merhaba,
Bilindiği üzere bu yönetim, 2010 yılı Haziran ayında
göreve geldi. Sayın Şevket Yuyucu’yu oy birliği ile site
başkanlığına getirdik. 8 ay birlikte önümüze koyduğumuz hedefler doğrultusunda çalıştık, belli mesafeler aldık. Sayın Yuyucu’nun görevden ayrımasıyla
Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımız oy birliği ile beni
Yönetim Kurulu Başkanı seçti. Ben ve arkadaşlarım,
aynı heyecan ve kararlılıkla sorunların üzerine giderek
çözüm üretiyoruz. Bizim vizyonumuz sitemizi bir
sosyal konut anlayışıyla yönetmek yerine, A sınıfı bir
site anlayışıyla yönetmektir. Geçmişte sitemiz, ucuz
fiyat hedefi ile yapılan işlerin sıkıntısını çok yaşamıştır.
Bizim anlayışımız, hizmetleri en kaliteli nasıl satın alırız
anlayışıdır. Tabi bunu yaparken de yapılan ihalelerde
ve satın almalarda da sitemizin de gücünü kullanarak
uygun alımlar gerçekleştiriyoruz.
Sitemizin güvenlik ve duvar ihalesini şeffaf ve başarılı
biçimde yönettik. Duvarın temelini attık. Sözleşmede 90 gün olmasına rağmen ilgili firma 60 günde
bitireceğini taahhüt etmiştir. Temel atma törenimizi
siz sevgili komşularımızla birlikte, eski yönetici ve
temsilcilerimizin de katılımıyla güzel bir günde birlikte
yaşadık. Bir konuyu sizinle paylaşmak isterim. Temel
atma töreninde eski yönetici bir komşum “Siz Kadir
Gecesi’nde doğdunuz. Bu temel atma size nasip
oldu” dedi. Sevgili komşularım, ben şahsen Kadir
Gecesi’nde doğmadım. Diğer yönetici arkadaşlarımın
Kadir Gecesi’nde doğup doğmadıklarını da bilmi-
yorum. Şunu bildiğim kesin, ben ve Yönetim Kurulu
arkadaşlarım laf değil, iş üreten bir anlayışı taşıyoruz.
Biz sadece yapmış olduğumuz görev bilinci ile hareket edip, alınan kararları uygulayıp sitemize önemli
hizmetler yapma gayreti içerisine giriyoruz. Ve bu
söylediklerimizi de kimseyi eleştirmek amacıyla söylemiyoruz. Sadece iş üretmeye çalışıyoruz. Yaptıklarımız,
yapacaklarımızın teminatıdır. Görev süremiz içinde
sizlerden destek beklerken yapıcı eleştirilerinizin de
şikayet sistemine girmenizi rica ediyorum. Bizim şeffaf
ve katılımcı anlayışımız, insana değer veren bir anlayış
olacaktır. Hizmet anlayışını en kaliteli nasıl veririz anlayışı olacaktır. Ucuz olsun, kalitesiz ve yetersiz olsun
anlayışından kesinlikle kaçınacağız. Çünkü bu site
İstanbul’da örnek alınacak bir site olacaktır. Etkinlik
anlayışımız, yine yukarıda bahsettiğim gibi kaliteli
olacaktır.
Ayrıca bugüne kadar olduğumuz gibi ilçemiz içindeki
bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte uygar bir
diyalog halinde ve mahallemizdeki sitelerle de iyi bir
iletişim içinde olacağız. Yazımın sonuna gelirken yine
anımsayacağınız gibi geçmişte dergiye yazdığım bir
yazıda bütün komşularımın siteye sahip çıkmaları ve
özellikle blok seçimlerine katılımı sağlamalarını rica
etmiştim. Aynı sözümü tekrar ediyorum, sitemize
sahip çıkalım.
Bu vesileyle tüm Olympiakent’lilere sevgiler ve saygılar sunar, sağlıklı günler dilerim.
Dergimizin bu ayki sayısında sitemizin yeni Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet ŞAHİNSOY
ile bir söyleşi yaptık. Başkanımız, kendisinden
bahsedip, site sakinlerine mesajını iletti.
Mehmet Şahinsoy kimdir?
1948 yılında Trabzon’un Çaykara ilçesinin 1600 m yükseklikteki bir köyünde doğdum. İlkokulu aynı köyde bitirdim.
Orta ve diğer eğitimlerimi İstanbul’da tamamladım.1977 yılından beri Mali Müşavir olarak Gaziosmanpaşa’da çalışmaktayım. Evli ve dört çocuk babasıyım.
Geçmişte hiç Türkiye’nin en büyük
sitesinin Başkanı olacağınız aklınıza
gelir miydi?
Böyle bir şey aklıma gelmezdi ama hayatım boyunca çocukluğum dahil hep Sosyal Aktivitelere ve Toplumsal olaylara
duyarlı oldum. Burada Site Başkanı olmama en büyük destek sevgili Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım ve bloğumdaki komşularım olmuştur.
Önümüzdeki dönemde projelerinizden
bahseder misiniz?
Kişisel olarak tek hedefim, seçildiğim dönem içinde sitenin
sorunlarını insan odaklı çözümlere kavuşturmak ve bu sitede yaşayan insanların ihtiyaçları olan alt yapı Sosyal Tesislerin hayata geçirilmesi için çalışmaktır.
Olympiakentlilere Yönetim adına bir
mesajınız var mı?
Olympiakentlilere şunu söylemek isterim; bu Yönetim bu
güne kadar gelmiş geçmiş Yönetimler içinde en uyumlusudur. En çok sorunlara duyarlı davranmıştır. Bu sorunların
çözümünde, mükemmel Kamu Kurum ve Kuruluşları ile diyalog kurmuştur. Bu konuda bizden desteğini esirgemeyen
Sayın Belediye Başkanı Aziz YENİAY’a şahsım ve Yönetim Kurulu adına şükranlarımı arz ederim. Bu arada Sayın Belediye
Başkanımızın bütün Yönetim kadrosuna teşekkür ederim.
7
AKTUEL
Çevre Duvarı
Tüm Olympiakentlilere
Hayırlı Olsun
8
Uzun zamandır yapımı ve projesi için büyük çaba harcanılan ve Soyak Olympiakent’in
tüm çevresini kapsayacak olan Çevre Duvarı inşaatı başladı. Site Yönetim Kurulu’nun
uzun uğraşlar sonucunda karar alıp daha sonra ihale yöntemiyle firmayla yapımı için
anlaştığı bu dev proje için 10 Nisan 2011 Pazar günü temel atma töreni düzenlendi.
9
AKTUEL
Tüm site sakinlerinin, çevre site yöneticilerinin ve üst düzey belediye
yetkililerinin de davetli olduğu temel atma töreni saat 13:00’te tüm
yönetim kurulu üyelerinin aynı anda butona basmasıyla gerçekleşti.
Törende ayrıca sitedeki temsilciler ve önceki dönemlerde başkanlık
yapmış diğer yöneticiler de yer aldı. Çeşitli ikramların da olduğu törene, site halkının ilgisi de büyük oldu. Olympiakent için çok büyük
bir hizmet olacak olan Çevre Duvarı, 4 kilometreden fazla bir uzunluğa sahip olmasının yanı sıra, 1 metre yüksekliğinde olup, üzerine
1,5 metre boyutunda ferforje demir monte edilecek. Onun üzerine
de jiletli tel döşenip yapımı sona erecek. Böylece Soyak Olympiakent
hem daha güvenli hem de daha değerli bir hale gelecek. İnşaatı 3
ay içinde bitecek olan duvarın tüm Olympiakentlilere hayırlı olması
diliyoruz.
Çevre Duvarının yapımıyla ilgili olarak Soyak Olympiakent Yönetim
Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Şahinsoy da şu mesajı verdi : “Bu dev
projeye destek veren sitenin tüm temsilcilerine, bütçesini karşılayan
tüm 3592 komşumuza, şahsım ve yönetim kurulu adına şükranlarını
arz ederim. Nice mutlu ve sağlıklı yıllarda birlikte yaşamaya!
10
SİTE DUVARI
PROJESİNDEKİ
DEĞERLİ KATKILARINDAN DOLAYI
BELEDİYE BAŞKANIMIZ
SAYIN AZİZ YENİAY’A,
EMEĞİ GEÇEN TÜM ESKİ VE YENİ
YÖNETİCİLERİMİZE, TEMSİLCİLERİMİZE
VE TÜM SOYAK OLYPİAKENTLİ
KOMŞULARIMIZA VERDİKLERİ DESTEK
İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.
11
AKTUEL
23 Nisan’da Çocuklar Gibi
Şendiler Olympiakentliler…
12
Yeşilçam’ın eski aktörlerinden İzzet Günay da etkinliğimize katılanlar
arasındaydı
Soyak Olympiakent, bir organizasyonu daha geride bıraktı. Site
Yönetiminin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için
organize ettiği etkinlik, 23 Nisan Cumartesi günü gerçekleşti.
Sabah, site yönetim kurulu ve bazı temsilcilerle site sakinlerinin
katıldığı resmi törenin ardından, çocuklar okullarındaki programlar son bulduktan sonra, Olympiat Meydanı’na aileleriyle
birlikte akın ettiler.
Havanın da güneşli olmasını fırsat bilen site sakinleri,
çocuklarıyla beraber 23 Nisan etkinliğine katıldılar. Günün
önemi kapsamında çocuklara yönelik düzenlenen organizasyona ilgi büyük oldu. Öncelikle meydana, büyük şişme oyun
parkuru kuruldu. Çocuklar, en çok bu parkuru sevdi ve üzerinde
defalarca zıplayıp stres attılar. Çocuklar için olmaz olmaz olan
pamuk şeker arabası da dağıtım yapmaya başladı. Ardından
patlamış mısır ikramı başladı. Ayrıca çalınan müzikle beraber
bazı çocuklar da sahneye koştu. Etkinliğe gelen 3 animatör
palyaço, tüm küçük çocukların ilgi odağı oldu. Palyaçolar,
yaptıkları animasyonlarla özellikle sahnede küçük çocukların
doyasıya eğlenmelerini sağladı.
Dışarıdan gelen firmalar da yaptıkları yiyecek – içecek
ikramlarıyla etkinliğe destek sağladı. Olympiat Meydanı
yanında da bir ambulans hazır olarak bekletildi. Etkinliğe
gelen tüm çocuklara yönetim tarafından küçük Türk Bayrağı
dağıtıldı. Oldukça eğlenceli geçen ve yüzlerce çocuk ve velinin
katıldığı organizasyon akşamüstü sona erdi. Biz de tekrardan
tüm küçüklerimizin bayramını kutlarız.
13
AKTUEL
14
AKTUEL
Olympiakentliler otobüs önünde
hatıra fotoğrafı çektirdi.
Olympiakentliler Geziyor…
Soyak Olympiakent sakinleri için gezi sezonu açıldı! Halkla İlişkiler departmanı önderliğinde site yönetimi tarafından organize edilen gezi programlarının ilki 10 Nisan Pazar
günü Abant’a gerçekleştirildi. Sabah 7 buçukta Olympiat
Meydanı’ndan 1 otobüsle hareket eden site sakinleri, neşeli
geçen bir yolculuktan sonra saat 11 gibi Abant’a ulaştı. 32
kişiden oluşan gezi kafilesi, yol boyunca otobüste beraber
şarkılar söyleyip oynadı.
Abant’ta gezi kafilemizi bir sürpriz bekliyordu; o da sezonun son kar yağışıydı. Geziye hava koşullarını göz önüne
alarak hazırlıklı gelen site sakinlerimiz, İstanbul’dan hareket
ederken güneşli bir hava varken, birden başlayan yoğun kar
yağışıyla birlikte hem şaşkına döndü, hem de Nisan ayı ortasında yağan ve Abant’ı asıl güzel kılan bu beyaz örtünün
üzerinde keyifli vakit geçirmeye başladı.
Cevahir Hanım, Fatoş Hanım
ve Gözde Hanım gezinin en
renkli simalarıydı.
Otobüs yolculuğu
çok eğlenceliydi.
Kafilemiz Abant’a
vardığında sürpriz
bir kar yağışı bizi
karşıladı.
16
Kafilemiz Pazar sabah erkenden
siteden hareket etti.
Otelde verilen yönetimin
çay ikramı…
Öğlende Barbekü
sucuk keyfi yapıldı.
Kimi göl çevresinde yürüyüş yaparken, kimi göl kenarında
çayını yudumlayıp kendisini doğayla baş başa bıraktı. Kimileri de fayton keyfi yaptı. Bazıları da Abant’ın kar altındaki
eşsiz görüntüsünü kaçırmayıp bol bol fotoğraf çekti. Geziye gelenlerin içinde yer alan doğasever site sakinlerimiz ise
yaklaşık 7 kilometrelik parkuru yoğun kar yağılı altında yürümeyi tercih etti.
Saat 1 gibi toplanan grubumuz, Abant gezilerinin olmazsa
olmazlarından olan mangal başında sucuk keyfi yaptı. Bu
esnada herkes birbiriyle konuşup, hoş muhabbetler ederek kaynaştı. Yemek molasından sonra Abant’taki büyük
otellerden birinin cafesine gidildi. Burada görülmeye değer
manzara eşliğinde çaylarını yudumlayan Olympiakentliler,
sonrasında ise orada bulunan yöresel köy pazarına uğrayıp
alışveriş yaptı. Gitme vakti geldiğinde otobüse binen site
sakinleri, yönetimin jestiyle karşılaştı. Abant’tan küçük bir
hatıra olarak geziye katılan tüm kişilere Abant hatırası kütükten yapılan küllükler hediye edildi.
Saat 15:45’te havanın de iyice soğuyup yoğun tipi şeklinde
kar yağmasıyla birlikte Abant’tan hareket eden Olympiakentliler, yine eğlenceli ve bol muhabbetli bir yolculuktan
sonra saat 19:45 gibi Olympiakent’e vardı. Oldukça keyifli
geçen gezi sonunda yüzler gülerken, herkesin ortak temennisi, Mayıs ayında yine yapılacak bir gezide hep birlikte gidilmesi dileği oldu.
10.04.2011
ABANT
17
AKTUEL
Olympiakentliler
Kan Bağışı
Kampanyasındaydı
Kızılay ile Olympiakent arasında ortaklaşa düzenlenen Kan
Bağışı Kampanyası, 16 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirildi. Yönetim Binası yanındaki alanda yapılan Kan Bağışı Kampanyası çerçevesinde, 10:30 – 15:30 saatleri arasında gerek
yönetim çalışanları, gerekse de site sakinleri, gönüllü olarak
yönetim binası yanında Kızılay tarafından kurulan çadıra
gelerek, kan bağışında bulundular. 1 Doktor, 2 Fletomist, 1
Kan Bağışı Kazanım Uzmanı ve yardımcı personelinin hizmet verdiği kampanyada, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için
kan toplandı. Soyak Olympiakent Site Yönetimi çalışanları
ve site sakinleri de böyle bir sosyal sorumluluk projesine
katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşadı.
18
Kızılay, kan bağışından ötürü Olympiakent Site
Yönetimi’ne Teşekkür Belgesi ve Plaket takdim etti.
13. Bölge Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Mert
Bu ayki sayımızda Soyak Olympiakent Sitesi Yöneticilerinden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin MERT ile Röportaj
yaptık. Hüseyin Mert , Üniversite Öğretim Üyeliğinin yanı sıra, Yeminli Mali Müşavirlik ve Bilirkişilik
yapmaktadır. Hüseyin Mert’in Soyak Olmpiakent hakkında görüşlerini sizlere aktarıyoruz.
‘ Sorunların çözümü , Katılımcılığa
ve Şeffaflığa dayalı Yönetim
Anlayışlarından geçiyor.
Soyak Olympiakent Sitesinin ortak
alanlarına ilişkin olabilecek
müdahaleler karşısında ,
toplumsal bilinç ve dayanışma
önemlidir. Yönetim bu mücadelenin
lokomotif gücü olmalıdır.’
Hüseyin Bey bize biraz kendinizi tanıtırmısınız?
1964 Sivas doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi İstanbul Esenler
ilçesinde tamamladıktan sonra, Lisans öğrenimimi İ.T.Ü. İşletme
Mühendisliği bölümünde yaptım. Daha sonra Marmara Üniversitesi Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalında Yüksek Lisans ve
Doktora çalışmamı yaptım. İstanbul Üniversitesinde başlayan Akademik çalışmalarımı , Okan Üniversitesi ‘Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölüm Başkanı’ ve ‘Meslek Yüksek Okulu- Yönetim Kurulu
Üyesi’ olarak sürdürmekteyim. 1985 yılında Mali Müşavir olarak
başladığım mesleki çalışmamı Yeminli Mali Müşavir olarak devam ettirmekteyim. Çağdaş Muhasebeciler Değişim Hareketinin
kurucu başkanlık dahil 4 yıl Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptım.
Soyak Olympiakent sitesinde 5 aylık Yönetim Kurulu Başkanlığım
döneminde, uğradığımız haksızlıklara karşı başlatmış olduğumuz
mücadele nedeniyle yönetim kurulunda bulunan Soyak A.Ş. temsilcisi kişilerin oylarıyla hukuk dışı bir toplantıda görevden alındım.
Başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere birçok gazetede makalem
yayımlandı, Radyo ve TV programlarına katıldım. 1988 yılında evlendim, Haluk ve Kutay isminde iki çocuğum var.
Yönetim Kurulu Üyesi Olarak Yapmayı Planladıklarınız?
Soyak Olympiakent sitesi 1 milyon m2 coğrafi alanıyla çok büyük
bir site. Böyle olduğu içinde yönetim ve kontrol faaliyetlerine bölge
temsilci kurullarının etkin ve güçlü katılımının sağlanması ; sitenin
temsilcilerle birlikte yönetilmesi son derece önemli. Bunu sağladığımızda üretilen hizmetlerin kalitesi ciddi bir şekilde artacağı gibi ,
yeni projelerle maliyetlerimizin de düşeceğine inanmaktayım.
Bu doğrultuda, başkanı olduğum 13. Bölgede bu anlayışı yerleştirmeye büyük özen göstermişizdir. 13. Bölge Temsilci kurulu olarak
, sorunların tespiti ve çözümlerinin üretilmesi için düzenli olarak
toplandık . Kat maliklerimizden gelen talepleri de dikkate alarak
bölgemizde sorunların çözümüne , yaşamı daha anlamlı ve mutlu
kılmaya dönük bölgesel çalışmalarımızı yürüttük.
Site yönetim kurulunda her türlü faaliyetin kurumsal bir anlayış
üzerine yürütülmesi öncelikli hedefim olmuştur. Kurumsal yönetim anlayışında esas olan faaliyetlerin, hukuk ve yetkili organların
kararları doğrultusunda yürütülmesidir. Kurumların işleyişinde ,
Katılımcılık ve Şeffaflık önemlidir. Bu doğrultudaki çabalarım devam edecektir.
Olympiakent’teki yaşamınız nasıl başladı?
Tüm komşularımızın yaptığı gibi , biz de bir kamu kuruluşu olan
TOKİ’ye ve alanında güçlü marka olan Soyak A.Ş.’ne olan güven duygusuyla Soyak Olympiakent sitesinde evlerimizi satın aldık. Hedefimiz , ‘Çağdaş, Mutlu ve Güvenlikli bir yaşam’dı. Projeyi inceledik, makete baktık; Koru alanı, etrafı çevrili site olması, 500.000 m2’ lik Sosyal
donatı alanıyla evimizi alacağımız yerin , Olympiakent sitesi olduğuna karar verdik. Bu güzel duygularla sitede yaşamaya başladık.
Sitemizde olmasını istediğiniz neler var?
Soyak Olympiakent sitesinin , 3 ana giriş kapısı olan etrafı çevrili bir
site olacağı ve site içindeki ortak alanların bizlere ait olacağı söylenmişti. Bizde bu doğrultuda evlerimizi satın aldık , ancak yaşamın
başlamasıyla gördük ki ortak alanlar bize ait değilmiş. Bu durum
beni ciddi bir şekilde kaygılandırmaktadır. Uğradığımız haksızlıklara karşı başlatılan mücadele sonucunda açılan davalardaki gelişmeler lehimize oluşmaktadır. Bu doğrultuda tüm kat maliklerinin
duyarlı olması ve o dönemde bu mücadeleye önderlik etmek üzere kurulan dernek çatısı altında güçlerini birleştirmelerinin gerektiğini düşünüyorum. Yöneticilerin ve bölge temsilcilerininde bu
konuda kat maliklerini bilgilendirmelerinin asli görevleri olduğunu
düşünüyorum.
Olympiakent’te yaşamaktan memnunmusunuz?
Her şeyden önce yaşamda mutluluğu getiren paylaşma bilincidir.
Oturduğumuz sitede eğitim durumu, kültürel altyapısı ve sosyal
özellikleriyle son derece güzide bir topluluk yaşamaktadır. Böylesine güzel insanlarla yaşamı paylaştığımız için aile olarak son derece mutluyuz. Yine; yeşil alanı, korusu, yürüyüş parkuru, sosyal ve
sportif donatı alanlarıyla bizim sitemiz gibi istanbulda site sayısı bir
elin beş parmağını bulmaz. Sitenin bu özellikleri de mutluluğumuzu son derece olumlu etkiliyor.
Bu duygu ve düşüncülerle tüm kat maliklerimize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
19
AKTUEL
OLYMPİAKENT ÇEVRE DUVARINA KAVUŞUYOR.
Olympiakent’in tüm çevresine yapılacak olan dış çevre duvarı için Yönetim Binası’nda 5 Nisan 2011 Salı günü ihale yapılmıştır. Site sakinlerine açık olarak saat 19:30’da başlayan
ihaleye 13 firma iştirak etmiştir. Bu firmalar; Lider Proje, Karakaya İnşaat, N ve O Mimarlık, Atur İnşaat, E İnşaat, Timsan
İnşaat, Natürel Mühendislik, Öztes İnşaat, Emirgan İnşaat,
Yılça İnşaat, Kaya Kardeşler Hafriyat, Polen Peyzaj ve Vbz İnşaat oldular. İhale sonucunda Timsan Turizm İnşaat firması,
1.087.758 TL + KDV bedel karşılığında yapım işini kazandı.
20
Güvenlik İhalesi Gerçekleşti.
Olympiakent’in güvenlik hizmetini sağlamak amacıyla Yönetim Binası’nda 29 Mart 2011 Salı günü ihale yapılmıştır. Site
sakinlerine açık olarak saat 19:30’da başlayan ihaleye 8 firma iştirak etmiştir. Bu firmalar; RGS Özel Güvenlik, VİP Savunma,
PPS Özel Güvenlik, TAV Özel Güvenlik, Securinet Özel Güvenlik, Kattenbeck Özel Güvenlik, Dağsan Özel Güvenlik ve Esas
Özel Güvenlik oldular. İhale sonucunda, Securinet Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri A.Ş., 1.720.000 TL + KDV bedel karşılığında 1 yıllık site güvenlik hizmeti işini ve 4 aylık havuz kontrol hizmeti işini kazanmış oldu.
21
AKTUEL
Peyzaj İhalesi Yapıldı
Olympiakent’in tüm çevresine yapılacak olan dış çevre duvarı için Yönetim Binası’nda 1 Mart 2011 Salı günü ihale yapılmıştır. Site sakinlerine açık olarak saat 19:30’da başlayan ihaleye 4 firma iştirak etmiştir. Bu firmalar; Gülsu Peyzaj Ahmet
Kucur, Polen Peyzaj Ltd.Şti. , İnka İnşaat A.Ş. ve Özkaya İnşaat Ltd.Şti. oldular. İhale sonucunda Polen Peyzaj Limited Şirketi,
550.000 TL + KDV bedel karşılığında 1 yıllık sitenin peyzaj işini almaya hak kazandı.
Bütün Kadınlar Çiçektir…
Her yıl tüm dünyada 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü’ne Soyak Olympiakent Yönetimi de kayıtsız kalmadı ve sitedeki tüm kadınlara büyük bir jest yaptı. Yönetim, tüm dairelerin kapılarını çalarak 8 Mart 2011 Salı günü sitede oturan tüm
bayanlara karanfil dağıttı. Kapıları açan bayanlar, şaşkınlıklarını gizleyemezken, bu uygulamadan dolayı son derece mutlu
olduklarını belirtip, yönetime teşekkür ettiler.
22
AKTUEL
Sitede yapılan çalışmalar
11.Bölge’de 4.Kısıma kapalı havuz başı
cafe uygulaması yapıldı.
Sitemiz B Kapısı girişi yanında bulunan boş
alan, araç trafiğine kapatılarak, girişte düzen
sağlandı.
24
Blok altında bulunan kumada odalarına
güvenlik nedeniyle kartlı giriş sistemi takıldı.
Blok girişleri elden geçirilerek boyandı.
Atakent Siteler Birliği
Olympiakent’te Toplandı
Atakent Siteler Birliği Derneği toplantısı,1 Nisan 2011 tarihinde
saat 20.00’de, Soyak Olympiakent yönetim binasında yapıldı.
Toplantıda dernek bünyesine yeni katılan üyeler için derneğin
kuruluş öyküsü, amacı ve hedefleri yeni katılımcılara aktarılmaya
çalışıldı. Derneğin doğuş sürecinde etkin olan, Adeta sürecin fikir
babası niteliğinde ki Sayın Ahmet Günaydın derneğin tarihçesini
ve oluşum fikrinin nasıl biçimlendiğini aktarırken, Sayın Şevket
Yuyucu derneğin çalışmaları ve işleyişi hakkında genel bir bilgi
verdi. Atakent Bölgesi sitelerinden gelen yirmi site yönetimlerinde görev almış katılımcının huzurunda toplantı devam etti. Toplantı sürecinde öncelikle toplantıya katılan 2Gen Firması Nano
teknoloji ile üretilmiş Almanya Patentli dezenfektan konusunda
katılımcılara bilgi verdi. Yapılan görüşmelerde Derneğin aidatı aylık 5 TL olarak oybirliği ile kabul edildi. Derneğin amacının sadece Atakent Bölgesine katkı sağlamak olduğu, derneğin herkesin
siyasi duruşuna saygı gösterdiği ancak siyasetin dernek politikalarına sokulmak istenmesi durumunda buna hep birlikte karşı durulması gerektiği hususunda tüm katılımcılar hem fikir olduklarını
beyan ettiler. Derneğin işleyiş ve amacına ilişkin ortalıkta bir takım
söylentilerin varlığının ifade edilmesi üzerine, derneğin amaç ve
işleyişinin daha iyi anlatılması gereği tartışıldı. Atakent bölgesinin
hala Halkalı ile anıldığına vurgu yapılarak, Atakent’in marka değerine çalışılması konusu kararına varıldı. Derneğin ambleminin
araçlara yapıştırılması için ilk etapta bin adet Atakent Siteler Birliği
dernek logosu yapışkanlı şeffaf etiket halinde bastırılması ve bu
etiketlerle birlikte Dernek Üye Formunun Muhtarlığımıza Sayın
Münir Yağız’a dağıtılmak üzere verilmesine karar verildi. Bir sonraki toplantının 6 Mayıs 2011 tarihinde Güneşpark Evleri II. Etap
Yönetim Binasında olmasına karar verildi. Katılımcıların sırasıyla
dilek ve temennilerini dile getirmesi sonrasında tekrar bir araya
gelmek dileğiyle toplantı sona erdi.
25
AKTUEL
Olympiakent’te Turnuva Şenliği
OKEY TURNUVASI
Olympiakent Halkla İlişkiler Departmanı, kurum içi etkinlik çalışmaları bünyesinde, çalışanların motivasyonunu
artırmaya yönelik olarak Mart ayında “1.Olympiakent Yönetim Çalışanları Okey Turnuvası” adı altında, 11. Bölgede,
4.Ada’nın Havuz Cafe’sinde bir turnuva düzenledi. 21 – 25
Mart tarihleri arasında yapılan turnuvaya 16 çalışan iştirak
etti. Eleminasyon usulü yapılan ve çekilen kura sonucunda
birbirleriyle eşleşen ve eşli düzenlenen maçlarda önce 21
26
Mart Pazartesi akşamı 4 çift rakiplerini ekarte ettiler. Sonrasında yine kura çekimi yapılarak 23 Mart Çarşamba gecesi
finale kalan çiftler belli oldu. 25 Mart Cuma akşamı gerçekleşen finalde ise Hasan Taşçı – Ali Ünal ikilisi turnuvanın
şampiyonu oldular. Bu iki çalışana ödüllerini 26 Mart Cumartesi günü yönetim binasında, Yönetim Kurulu Başkanı
Sayın Mehmet Şahinsoy ve Site Müdürü Sayın Salih Vatansever verdi.
TAVLA TURNUVASI
Mart ayı sonunda Halkla İlişkiler, çalışanlar arasında bir de
tavla turnuvası düzenledi. 8 kişinin katıldığı ve 3 gün süren
turnuva, aynı zamanda site yönetiminde çalışanlar arasında
yapılan ilk tavla yarışması özelliğini taşıdı. Yine ödüllü olan
bu turnuva, 31 Mart, 1 Nisan ve 2 Nisan günleri yapıldı. 31
Mart Perşembe günü kura sonucu birbirleriyle eşleşen 4 çift,
Yönetim Binası yemekhanesinin bahçesinde yarışmaya baş-
ladı. 2 skorlu üstünlüğü yakalayanın tur atladığı turnuvada
1 Nisan Cuma Yarı Final müsabakaları oynandı. Bu maçlarda
da rakiplerini eleyen Fatih Atlas ve Ramazan Dinç, 2 Nisan
Cumartesi günü Finalde karşı karşıya geldi. Final müsabakasında rakibini 2 – 1 yenen Fatih Atlas, 1.Olympiakent Yönetim Çalışanları Tavla Turnuvası’nın Şampiyonu oldu. Birinciye ödülünü Site Müdürü Sayın Salih Vatansever verdi.
BELEDİYEMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ
Sitemiz içerisinde yer alan Erdem Beyazıt İlköğretim Okulu ile 1. Bölge arasında
kalan kısmı, parke taşı ile döşeyerek güzel ve kullanılır bir hale getiren ayrıca Sitemiz içerisindeki asfalt yolları onaran Küçükçekmece Belediye Başkanımız Sayın
Aziz YENİAY ve Fen İşleri Müdürü Sayın Seyfullah DEMİREL’e, Site Yönetimi olarak
yapmış oldukları bu hizmetlerden dolayı teşekkürlerimizi sunarız...
27
AKTUEL
Değerli Olympiakentliler,
Sitemize ait Olympiakent dergisinin bu ayki sayısında
Olympiakentliler Koruma, Kültür ve Dayanışma Derneğimizin faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapmak istiyorum.
Öncelikle dergimizin kurulmasında büyük katkıları olan ve
emeklerini esirgemeyen site sakinlerimizin tümüne teşekkür ederim.
Derneğimiz bugüne kadar yapmış olduğu faaliyetlerde öncelikli olarak sitemizin bütünlüğünün korunmasını ilk amaç
olarak benimsemişti. Artık birlik ve bütünlük içerisinde
komşu olduğumuz sitemizde dernek olarak sosyal, kültürel
ve dayanışma faaliyetlerimize hız verdik.
Sitemizdeki ailelerimizle birlikte çocuklarımızın gelişimine
katkı sağlamak için KİŞİSEL GELİŞİM ve HOBİ ATÖLYE ÇALIŞMA programlarını başlatmış bulunmaktayız.
Çünkü biliyoruz ki,
1 – Ders dışındaki zamanlarında spor, müzik ve sanat dallarıyla uğraşan çocukların özgüvenlerinin ve okul başarılarının artacağını söylüyor.
2 – Sanatla ilgilenen çocuklar kendilerini daha iyi tanır, böylece kişiliklerini de sağlam olarak geliştirebilirler.
28
3 – Resim yoluyla, çocuk yaşta oluşabilecek depresif etkiler,
içe kapanmalar engellenebilmekte, bu da çocuk ve aile arasındaki iletişimi güçlendirmektedir.
4 – Çocuğun düşsel gücü artırılarak göz ile beraber düşündürmeye çalışılması sağlanabilmektedir.
Bu anlamda blok panolarındaki afişlerle de duyurduğumuz
Hızlı Okuma ve Anlama, Mental Aritmetik, Resim, Piyano,
Satranç, Fotoğraf programlarıyla beraber kulüpler (Gezi,
Dağcılık ve Tırmanma, Tracking, Fotoğrafçılık, Motor Sporları, Maket Yapım, Satranç, Kaykay kulüpleri) oluşturulmuştur. Programlarımız uzun zamandır devam etmekte olup,
öğrenci sayımız 80’e yaklaşmıştır. Çalışmalarımızı site sakini
gönüllü öğretmenlerimizden ve dışarıdan öğretmenlerden
destek alarak yürütmekteyiz.
Dernek olarak her türlü öneri ve görüşlerinize açık olduğumuzu belirtmek isterim. Olympiakent site sakinlerimizle
yeni projeler gerçekleştirmeyi ümit ederek sitemizde hep
beraber sağlıklı ve mutlu bir yaşam temenni ediyorum.
Nejla Yılmaz
Olympiakentliler Koruma,Kültür
Dayanışma Dernek Yön.Krl.Bşk.
AKTUEL
OLYMPİAKENT’TE SPOR GÜNDEMİ
KARATE
Olympiakent bünyesinde verilen çocuklar için Karate kursları devam
etmektedir. Her hafta Salı ve Perşembe günleri Osman Solakoğlu Spor
Salonu’nda 20:00 – 21:00 saatleri arasında gerçekleştirilen kurslara sitemizden rağbet oldukça fazla. Olympiakent site sakinleri, çocuklarının bu
ve benzeri spor dallarının çeşitlenmesinden, çocuklarının biyolojik ve
sosyal gelişimine olumlu katkı sağladığı görüşündeler. Site sakinlerimizden bazılarının görüşleri :
D10 Blok Daire 26 da oturuyorum.7 ve 6 yaşlarında iki oğluma Olympiakent Tenis Kulübü bünyesinde Karate eğitimi aldırıyorum.Şu an sarı
kuşaktalar.10 yaş öncesi çocukları disipline etmesi,onların birşeyler üzerinde yoğunlaşmalarının sağlaması,sözümüzün dinlettirilmesi gerçekten
çok zor oluyor. Yemek yememekte direnmeleri,uyumamak için türlü bahaneler uydurmaları özellikle eşimi çileden çıkarıyordu.Apartman içerisinde yalnız kalmaktan çok korkuyorlardı.Parka tekbaşına gönderemiyorduk.Devamlı onlarla beraber olmamızı istiyorlardı.
Karate eğitimine başladıktan sonra çocuklarımızda ciddi şekilde olumlu
değişimler olmaya başladı.Yukarda bahsettiğim zorlukları yaşamamaya
başladık.İştahları açıldı.Vücutlarında belirgin bir şekilde gelişimler gözlemledik. Söz dinlemeye başladılar. Eskisi kadar korkuları kalmadı.Kendilerine daha bir güven duymaya başladılar.Tabiki bu gelişimleri sağlayan
Karate Öğretmenimiz sayın Vedat Yolay’a çok minnettarız.Kendisi Milli
antrenör ve uluslararası hakem olup 6. Dan mevkiinde bulunmaktadır.
Pedagoji eğitimli bir öğretmen olarak, çocuklarımıza karateyi bir oyun
gibi oynatarak öğretmesi bizi çok mutlu ediyor.Tamamen kişisel özveriler
ile bu eğitim veriliyor.Bu konuda kendisine çok teşekkür ediyorum.Soyak
Olympiakent Sitesinden Karatede bir dünya şampiyonu çıkar diye ümit
ediyorum.
Mehmet Çamlıbel
30
Çocuklarımız Şevin ve MünircanGürcün Karate sporuna başladıktan sonra çocuklarımda ruhsal ve fiziksel olarak olumlu
gelişmeler gösterdiler. Öncelikle sporun insana yaşamındaki önemini küçük yaşta öğreniyorlar, karateye gidecekleri
günü heyecanla her gün soruyorlar.
Eve dönüşte başta duş yapmak üzere yaptıkları eylemler
onların sorumluluk duygularını geliştirirken bedensel gelişimlerine katkı sağlıyor. En önemlisi Karate sporunun yapısı
gereği gerek fiziksel gerekse ruhsal disiplinlerini geliştiriyor.
Ayrıca sporun savunma amaçlı oluşu onların insana yanlarının da gelişmesine katkı sağlıyor. Başta hocamız Vedat
Yolay olmak üzere diğer hocaların gösterdiği disiplinli ama
sıcak yaklaşımları onlara bu sporu sevdirmeyi sağlıyor. Her
bakımdan çocuklarımıza olumlu katkı veren karate sporunun çocuklarımıza öğreten ve sevdiren hocalarına sonsuz
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Şenay - Çetin Gürcün
Çocuğun buluğ çağı öncesi ve sonrası düzenli olarak yaptığı
spor etkinlikleri, sağlıklı bir fiziki yapının gelişmesini sağlarken; genç yaşlarda fiziki yapının bozulmasını engellemede
önemli bir rol oynamaktadır. Bilindiği gibi büyümenin en
hızlı olduğu çocukluk devresinde insan vücudu değişken
bir yapıya sahiptir. Çocuk bu devrede sağlıklı beslenip düzenli egzersis yapar gerekli uykuyu alır esnekliği, kondisyonu, dayanıklılığı ve kuvveti arttıran faaliyetlerde bulunursa
büyüme gelişme yeteri kadar olur ve genetik olarak sahip
olduğu fiziki yapıya ulaşabilir. Böylece çocuk yetişkin çağı
geldiği zaman uzun bir boya ve iyi bir solunum, dolaşım
sistemine sahip olabilir. Ayrıca düzenli egzersiz ve sağlıklı
beslenme kalp hastalıkları şeker hastalığı ve obezite oluşma
riskini azaltır. Aktif bir yaşam tarzı ile kazanılan fiziki sağlık,
çocuğa olumlu bir bakış, güven ve kontrol duygusu kazandırır. Spor gelişmekte olan çocuklar için yalnızca sağlıklı gelişme için değil aynı zamanda şahsiyet gelişimleri ile mental
sağlıkları açısından da çok önemlidir.
Spor yapan çocuklar kişisel deneyimleri yaratıcılıklarını geliştirir ve sorumluluk duygusu kazanırlar. Yardımlaşma ve iş
birliği yapma, arkadaşlarına ve oyun kurallarına saygı gösterme gibi sosyal davranışları kazanarak olumlu bir benlik
gelişimi yaşarlar.
Günümüzde yarışma sporlarına çok erken yaşlarda başlandığı bilinen bir gerçektir. Çocukların oyun ve eğlence şeklinde yapmaları gereken spor uygulamalarının yerine genellikle aşırı yüklenmeli stresli ne olursa olsun kazanma arzusu ile
yapılan ve büyükler tarafından organize edilen yarışmalar
almaktadır. Bu yarışmalarda ilerlemenin değil kazanmanın
esas alındığı ve antrenörlerin yarışması şekline dönüşen yarışmalar olmaktadır.
Aslında çocuğun spor yapmasındaki esas amaç; onlardaki
kardiovasküler dayanıklılığı arttırma, sinir-kas koordinasyonunu, kuvveti, esnekliği geliştirmek için yapılan uygulamalar olmalıdır.
Vedat YOLAY
Olmpiakent spor kulübü
Karate-Do Antrenörü
Siz de çocuğunuzu karate kurslarına yazdırmak ve daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz, irtibat
için sitemiz sakinlerinden Sayın Aydın Külekçi’den bilgi alabilirsiniz. Tel : 0 532 313 20 81
31
AKTUEL
Sitemizde
Yapılan Peyzaj
Çalışmaları
Mart ayında yapılan peyzaj çalışmaları
t #ÚMHFMFSEF ZBCBOƌ PU NàDBEFMFTƌOF UàN I‘[‘ZMB EFWBN
edilmiştir.
t#ÚMHFCBIΑWBOMBS‘WBT‘UBT‘ƌMFÎBM‘HSVCVCƌULƌMFSWFÎƌUCƌU
kilerinde göze hoş gelmeyen sürgünler kesilerek şekil verilmeye devam edilmiştir.
t )BWBMBS‘O NàTBEF FUUƌǘƌ ÚMÎàMFSEF UàN CÚMHFMFSEF GƌEBO
diplerinde çapalama faaliyeti yapılmıştır.
t"ǘBÎMBSEBIFSFLLPOUSPMMFSƌEà[FOMƌPMBSBLZBQ‘MBSBLBǘBÎMBS‘O
hızla esen rüzgarda yatmaları engellenmeye çalışılmıştır.
t 4BSNBǵ‘LMBS Eà[FOMƌ PMBSBL LPOUSPM FEƌMFSFL LPQBO EBǘ‘MBO
dallar toparlanarak düzgün şekilde sardırılmaya çalışılmıştır.
t 4BU‘O BMNBMBS‘ ZBQ‘MBO CƌULƌMFSƌO EƌLƌN ÎBM‘ǵNBMBS‘ EFWBN
etmiş ve mart ayında da dikimler yapılacaktır.
t"ǘBÎMBS‘OCVEBONBT‘ÎBM‘ǵNBMBS‘EFWBNFUNƌǵUƌS
Mart ayında peyzaj alanlarında yapılan
çalışmalar şunlardır.
t#ÚMHFCBIΑWBOMBS‘WBT‘UBT‘ƌMFÎBM‘HSVCVCƌULƌMFSWFÎƌUCƌU
kilerinde göze hoş gelmeyen sürgünler kesilerek şekil verilmeye devam edilmiştir.
t)BWBWF[FNƌOǵBSUMBS‘O‘OVZHVOPMEVǘVHàOMFSEFCÚMHF
içlerinde fidan diplerinde çapalama faaliyeti yapılmıştır. Çapalamalar yıl boyunca düzenli olarak yapılacaktır.
t0SUBLBMBOMBSEBÎBQBMBNBGBBMƌZFUƌZBQ‘MN‘ǵPMVQOƌTBOBZ‘
boyunca da devam edecektir.
t:àSàZàǵZPMVÎFWSFTƌCBǵUBPMNBLà[FSFPSUBLBMBOEBZBCB
ni ot biçim faaliyeti yapılmaya başlanmıştır.
t.BSUBZ‘CPZVODBIFSFLLPOUSPMMFSƌEà[FOMƌPMBSBLZBQ‘MB
rak ağaçların rüzgarda yatmaları engellenmiştir.
t 4BSNBǵ‘LMBS Eà[FOMƌ PMBSBL LPOUSPM FEƌMFSFL LPQBO EBǘ‘MBO
dallar toparlanarak düzgün şekilde sardırılmaya çalışılmıştır.
t 4BU‘O BMNBMBS‘ ZBQ‘MBO CƌULƌMFSƌO EƌLƌN ÎBM‘ǵNBMBS‘ EFWBN
etmiş ve nisan ayında da dikimler yapılacaktır.
t"ǘBÎMBS‘OCVEBONBT‘ÎBM‘ǵNBMBS‘UBNBNMBON‘ǵU‘S
t #ÚMHFMFSEF ZBCBOƌ PU NàDBEFMFTƌOF UàN I‘[‘ZMB EFWBN Kontrol mühendisi
edilmiştir.
Zir. Müh. ÜNAL TURAN
36
Olympiakent Güvenliğinde Yeni Dönem
Olympiakent’te 29 Mart tarihinde yapılan Güvenlik ihalesi
sonucunda, sitemizin güvenlik işini alan SECURINET şirketi, 14 Nisan 2011 Perşembe günü itibariyle göreve başladı.
1997 yılından bu yana faaliyet gösteren güvenlik şirketi, 3
vardiya amiri ve 1 proje müdürü de olmak üzere sitemizde toplam 95 kişiyle hizmet verecek. Toplam çalışan sayı-
sının 2.000’in üzerinde olduğu ve 150’ye yakın kurum ve
kuruluşa güvenlik hizmeti sağlayan SECURINET, ayrıca
Olympiakent’te 2 devriye aracı, 3 motorsiklet ve 4 K9 köpeği ile beraber görev yapacak. Yeni güvenlik hizmetinin hayırlı olmasını diler, SECURINET firmasına da yeni görevinde
başarılar dileriz.
37
AKTUEL
Soyak Olympiakent Sitesi
Güvenli Bir Site
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Nacar,
Emniyetimizin 166. Kuruluş
Yıldönümü ve Emniyetimizin tekrar
eski yerine taşınmasını tebrik etmek
için Soyak Olympiakent Dergisi
adına İlçe Emniyet Müdürümüz
Mustafa Nacar’ı ziyaret ettik.
Emniyet Müdürümüzle aynı zamanda
Soyak Olympiakent Sitesi ve İlçemiz
hakkında röportaj yaptık.
38
A.D: Sayın Mustafa Nacar sizi tanıyabilir miyiz?
İlk orta lise eğitimimi Adana’nın Kadirli İlçesinde tamamladım. Polis Akademisinden 1993’te mezun oldum. İlk görevime 1993 yılında Bakırköy’de başladım. 1998’e kadar
İstanbul’da görevimi yaptım. 1998 yılında askere gittim.
1999-2007 yılları arasında Elazığ’da görevimi yaptım. 2007
yılında Atatürk Hava Alanında Müdürlük yaptım. 2010 yılı
Temmuz Ay’ına kadar burada görev yaptım. 2010 Yılında
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü Görevine atandım.
Evliyim. Bir kız bir erkek çocuğum var.
Nüfus yoğunluğu bakımından 2. Sırada olduğumuz göz
önüne alınırsa iyi bir konumda olduğumuz ortada.
A.D: Sayın müdürüm bize biraz çalışmalarınız hakkında
bilgi verir misiniz?
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Küçükçekmece’de görev
yapmaya başladığım için çok mutluyum, eskiden Küçükçekmece İlçesi çok olayların olduğu, insanların sokakta biraz tedirgin yürüdüğü, suç oranı bakımından ilk sıralarda yer alan,
burada görev alan arkadaşlarımız tarafından zor bir ilçe idi.
Şu anda ise güvenilirlik yönünden, konut yönünden, sanat
yönünden, iş sahası açısından en çok tercih edilen ilçelerin
başında yer alıyor. Dolayısı ile böyle bir ilçede görev yapmak bize gurur veriyor. Küçükçekmece İlçesi İstanbul’da
tüm suçlarda 3 aylık istatistiklere göre 6. Sırada yer alıyor.
Arıca Emniyet Birimlerimizin birçoğunda randevulu sisteme geçtik. Böylece burada uzun kuyruklar oluşmasını, vatandaşlarımızın burada saatlerce zaman kaybetmesinin de
önüne geçmiş oluyoruz. İlçemizdeki Yabancı Uyruklu vatandaşlarımız ikamet ve oturum iznini bize gelerek uzatma işlemini yaptırabiliyorlar.
Yaptığımız çalışmalarda en yeni teknolojileri takip ediyor,
bütün araçlarımızı cps’ler sayesinde kontrol edebiliyor, bu
sayede ekiplerimizi olay yerine çok çabuk yönlendirebiliyoruz. Olay yerine çok kısa sürede 4-5 dakikada ulaşabiliyoruz.
Ana arterlerde ve gerekli görülen ana noktalarda MOBESE
kameralarımız var, bunlar da bize bütün ayrıntıları veriyor,
takibimizi kolaylaştırıyor.
Yine Toplum Destekli Polis birimimiz vatandaşlarımızla iç içe
sosyal projelerde bulunuyor. Şu anda okullarımızla iş birliği
içinde 6.000 çocuğumuza trafik eğitim parkurunda uygulamalı eğitim vermeye başladık. Yine çocuklarımıza yönelik çeşitli
yerlere geziler düzenliyor, uygulamalı eğitimler veriyoruz.
A.D: Sayın Mutafa NACAR Soyak Olympiakent Sitesi
hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Göreve geldikten sonra ilk ziyaretlerimden birini Soyak
Olympiakent Sitesine yaptım. Burada Yönetim Kurulundan
arkadaşlarla görüştüm. Şikayet ve önerilerini aldım, kendim
de bizzat incelemelerde bulundum, güvenliklerle görüştüm. Geçen Günde Başkan Mehmet Şahinsoy ve Ersin Çalışkan Bey ziyaretimize geldiler. Onlarla da fikir alış-verişinde
bulunduk.
Genel olarak baktığımızda Soyak Olympiakent Sitesi için
Küçükçekmece’de en az suçun işlendiği, hatta suçun olmadığı site diyebiliriz. Burada oturan sakinler rahat olsunlar, huzurlu bir site. Güvenlikler de işini iyi yapıyor, şüpheli durumlarda bizi haberdar ediyorlar, ekiplerimizle bilgi alış-verişinde
bulunuyorlar. Sitenin duvarla çevrilmesi de güvenlik açısın-
dan, kaçak girişlerin engellenmesi açısından avantajlı olmuş.
A.D. Sayın NACAR, Soyak Olympikentliler’e iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Her konuda 7/24 hizmet veren 155 polis imdat servisimizi
arayabilir, şüpheli gördükleri tüm konuları bizimle şahsen
ya da 212. 426 22 22 numaralı telefonlarımızı arayarak, paylaşabilirler. Ayrıca bizimle ilgili almış oldukları hizmetin kalitesini değerlendirmek için www.kucukcekmece.iem.gov.
tr adresinden, görüş ve önerileri içeren, anket formumuzu
Soyak Olympiakentlilerin doldurmasını isteriz.
Küçükçekmece Emniyet Müdürü Sayın Mustafa NACAR’a
vermiş olduğu bilgilerden dolayı teşekkür eder, nezdinde
tüm emniyet mensuplarımızın, 166. Kuruluş Yıldönümünü
Kutlarız.
39
AKTUEL
Türk Polis Teşkilatının
166. kuruluş yıldönümü
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ, diğer ilgililerle çok sayıda emniyet mensubu
ve vatandaşların katıldığı yürüyüşte, 1 kilometre uzunluğunda Türk bayrağı taşındı.
Tünel’den başlayan yürüyüş boyunca nostaljik tramvaydan
halka, karanfil atıldı. Yürüyüş, Taksim Meydanı’ndaki Atatürk
Anıtı önünde sona erdi. Vali Mutlu ve beraberindeki heyet,
İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından, anıta karanfil bıraktı.
Daha sonra Taksim Meydanı’nda kurulan çadırda, kutlama
etkinlikleri kapsamında şiir, kompozisyon ve resim dallarında düzenlenen yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Vali Mutlu, ödül töreninde yaptığı konuşmada, yürüyüşte
dağıtılan kaşkollarda, “Güvende olmanız bize yeter” sloganının yazdığını anımsatarak, “Bu emniyet teşkilatımızın çok
önemli bir değerlendirmesi. Emniyetimiz, halkımızın güvende olmasını kendisi için çok önemli görüyor” dedi.
Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da Türk Polis Teşkilatının
166. yıl dönümünün, bir hafta sürecek etkinliklerle kutlanacağını anımsatarak, “Halkına dayanmayan, onlar için hizmet
ettiğinin bilincinde olmayan bir teşkilatın, bir kamu kuruluşunun başarılı olması düşünülemez” dedi.
Yarışmada dereceye giren öğrencilere hediyelerinin verilmesinin ardından, İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki şubelerin stantlarının bulunduğu Polis Sergisi’nin açılışı gerçekleştirildi.
İstanbul Valisi Mutlu, sergide standı bulunan Polis
Radyosu’ndaki canlı yayına konuk olarak da katıldı.
40
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü,
Soyak Olympiakent’i Ziyaret Etti
İlçedeki kamu kurum ve kuruluşlarıyla iyi ilişkiler içerisinde olma prensibini benimseyen Olympiakent Yönetim Kurulu, bu
çalışmaların karşılığı olarak bu kurumlardan da rahatlıkla iletişim kurabiliyor. Bu çerçevede 10 Mart Perşembe günü Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü Sayın Mustafa Nacar, yönetimimizi ziyaret etti. Yönetim Kurulu Başkanımızın da bulunduğu
görüşmede iki kurum arasında karşılıklı fikir alışverişinde bulunulurken, aynı zamanda da güvenlik konusunda iş birliği ile
çalışılması kararlaştırıldı.
41
AKTUEL
42
İSTANBUL’UN
ARSA KRALLIĞI
ÇATALCA
İstanbul’un 39 ilçesinden biri olan Çatalca, belki de şehir merkezine en uzak olan kasabadır. Istranca dağlarının eteklerine
kurulan ilçe, Marmara Bölgesinin Trakya alt kısmındadır. Yıllardan beri sessiz, sakin ve mesire yeri olarak bilinen Çatalca,
aslında şehirleşme yolunda büyük adımlar atmıştır. Altyapısını
tamamlayıp ekonomisini geliştiren Çatalca artık yatırımcıların
dikkatini çekmektedir. İlçenin nüfusu ise adrese dayalı sistemde, çevredki köyleriyle beraber 90 bine ulaşmıştır. İstanbul merkezinin karmaşa ve keşmekeşinden bunalanlar artık
Çatalca’ya yerleşmeye başlıyorlar. Daha önceleri kendi halinde
olan ilçe artık yavaş yavaş göç almaya başlıyor. Hem ekonomik
nedenler, hem de ilçenin doğa ile iç içe olması bu hareketliliği
tetikliyor. İlçenin en büyük iş kaynağı ise çevresinde yer alan
fabrikalar. Tekstil ağırlıklı firmaların üretim tesislerinin bulunduğu Çatalca ve civarında, özellikle gençlere istihdam sağlanıyor. İlçedeki toplam fabrika sayısı 250-300 civarındadır. Özellikle Hadımköy beldesinde sanayileşme oranı oldukça yüksektir.
Bunun yanında 1998’de kurulan Avrupa Serbest Bölgesi de
bu istihdama katkı yapıyor. İlçeye bağlı olan köylerin fazlalığı
sayesinde tarımda üst düzeyde yapılıyor. Aynı zamanda ilçede
tarıma elverişli ovalar bulunması nedeniyle hububat, ayçiçeği
üretimi, ve süt sığırcılığı ; orman köylerinde ise yem üretimi,
hayvancılık ve orman ürünleri köylerin geçim kaynağını oluşturur. Çatalca’ya yakın köylerde, bacasız sanayi dediğimiz tekstil sanayisi, antrepo ve gıda üzerine yoğunlaşma yaşanmıştır.
Bu verimli ve geniş ovalar, Çatalca’nın adeta bir arsa krallığı
olarak tanımlanmasına yol açmıştır.
2000 yılı milat oldu
Marmara Bölgesi’nde 1999 yazında meydana gelen üzücü
depremden sonra, zemini çok sağlam olan Çatalca oldukça
prim yaptı. İlçe ve köylerindeki arazilerin fiyatları katlanarak
arttı. Arsalara özellikle dışarıdan gelenlerden yoğun bir ilgi
oluştu. Özellikle dışarıdan gelen kesim, arsa satın alıp villa ve
çiftlik tarzı lüks evler yapıp, arsanın kalan bölümüne bahçe
düzenlemesi ve yüzme havuzu yapıyorlar. İstanbul’da günden
güne çekilmez bir hal alan trafik çilesini ve kalmayan temiz havayı Çatalca’da bulduklarını söyleyen bu arsa sahipleri, sakin
bir yaşamla birlikte huzuru da Çatalca’da bulduklarını belirtiyorlar.
Doğalgaz geldi, fiyatlar yükseldi
İlçede 2005 yılında doğalgazın kullanılmaya başlanılmasıyla birlikte evlerin fiyatları artış gösterdi. Çatalca’da yeni konut alanlarının yapılmaması, ev rayiçlerinin yüksek olmasına en büyük sebeptir. İstanbul merkezine 60 km uzaklıktaki
Çatalca’ya E-5 karayolu ve TEM güzergahından da gelinebilir.
E-5 üzerinden Büyükçekme’den hemen sonra yol ayrımından
17 km içeriye sapılarak veya TEM otoyolunun Çatalca gişelerinden giriş yaparak 5 km’lik bir yolculukla bu şirin ilçeye ulaşabilirler. Otobüsle gelecekler için ise Yenibosna’dan her 15
dakikada bir Çatalca’ya karşılıklı otobüs seferleri yapılmakta ve
yolculuk 65 – 70 dakika sürmektedir. Ayrıca Çatalca’dan Trakya Bölge Ekspresi geçmektedir. Sirkeci’den Çerkezköy, Uzunköprü ve Edirne’ye giden tren yolculuğunun Sirkeci – Çatalca
arası 1 saat 15 dakika sürmektedir. Trenle Çatalca’dan 1 saatte
Çerkezköy’e, 1,5 saatte Çorlu’ya ulaşılabilir.
43
AKTUEL
Dubai
d|OQRUWDVLQGDNLYDKD
%LU\DQGDXoVX]EXFDNV×]o|OOHU
ELU\DQGDLVHPRGHUQELUKD\DW«
úüWH'XEDLEX
Dubai, Birleşik Arap Emirliklerini oluşturan 7 emirlikten birisi ama ülkenin en büyük emirliği, en gözde olanı ve tabiî
ki en turistik olanı. Dubai petrolü bulduktan sonra kendini
aşmış bir ülke, buranın güzelliklerini görünce bir zamanlar
çöl olduğunu ve bu ülkede aç susuz bedevilerin gezdiklerine inanmak biraz güç oluyor doğrusu! Şu anda her şey yer
değiştirmiş sanki; bedeviler yerini zengin iş adamlarına, develer yerini son model arabalara, çöller ise yerini yemyeşil
vadilere lüks villalara dünyada ilk ve tek yedi yıldızlı oteli
olan Burj El Arap Oteli’ne bırakmış. Ve Dubai aynı zamanda
hala bir inşaat bölgesi gibi, hala gelişmekte ve büyümekte.
Her yerde yükselen yeni projeler, birbirinden ilginç ve dünyadaki ilklerden olacak özelliklere sahip devasa yapıların
inşasına devam ediliyor.
Taksi ile şehrin dışına doğru gidildikçe, önünüz arkanız sağınız solunuz gökdelen. Ama harika golf alanları var : Montgomeri Golf Club.
Dubai’deki ilk günümde şehrin modern dokusundan uzaklaşıp görmek isteğim çöllere ulaşmak için bir tura katılmaya
44
karar verdim. Ferrari değil de deve sırtlarında nasıl yolculuk yaptıklarını, eğlenmek için yedi yıldızlı otelde değil de,
çöllerde, kumların üzerinde dansözler eşliğinde nasıl eğlendiklerini merak ettiğim için 4x4 Hummer jiplerle yapılan
“Çöl Safarisi” ne katılarak, Arap kültürünü daha yakından
öğrenmek Dubai’de geçirdiğim en güzel gün idi. Benden
önce Dubai Turu yapmış olan annem ve babam da zaten
yaptıkları çöldeki çılgın jip turunu çok sevip, bana da sakın
bu turu yapmadan dönme diye tembih etmişlerdi.. Ben de
onların sözünü dinleyerek başlıyorum Dubai’yi keşfetmeye.
Çölde safari, araçların gelip sizi evinizden yada belirttiğiniz
otelden almasıyla başlıyor. Çöle geldiğimizde araçların bakımı için duruluyor. Teknik elemanlar jiplerin lastiklerinin
havasını biraz sonra yapılacak kum tepelerine yolculuğuna
hazırlarken, isteyen develerle ufak bir yolculuğa da çıkabiliyor. Jip’ler 4 kişilik, benim olduğum araçta Hindistan’lı bir
aile ile beraberim. Tüm jipler aynı anda, grup halinde hızla
çöle giriyoruz. Kumullarin tepesine çıkıp iniyoruz, her an
takla atacakmış gibi hissediyorsunuz ama neyseki araçlar
sağlam, şöförler deneyimli. Çığlıklarla ilk turu bitiriyoruz.
Dinlenmek ve fotoğraf çekmek icin grup durduğunda, ben
bir board alarak, bu kez kum tepelerinden aşağı board üzerinde bırakıp, kum kayağı yapıyorum. Bu kez kontrol hummer
jipin şöföründe değil, bende. Kumların tadını tek başına çıkartmak daha da keyifli. Düşünce bile sıcacık, yumuşacık kumların
üzerindesiniz. Hatta bu keyfi yaşamak için sık sık kum tepelerin üzerine gönüllü olarak kendimi bırakıp, kumlarda çocuklar
gibi eğleniyorum. Jiplerle çöldeki ikinci turdan ve adrenalini
yine epey yükselttiksen sonra bu kez dinlenmek için önceden
hazırlanmış olan kamp yerine geliyoruz. Günbatımında yemek
yiyeceğimiz, kumların üzerinde dansözlerin oynayacağı, bedevi çadırları içinde keyif yapıp, yıldızları seyredeciğimiz yer
burası. Yemekten önce yanıma gelen bir arap kadının ellerine
bırakıyorum ellerimi ve geleneksel motiflerle ellerimi kına ile
süslerken onu keyifle izliyorum.
Ertesi gün Assawan SPA’ya gidip birgün önce jip ve deve sırtında gerilen kaslarımı bu gerginlikten kurtarmaya karar veriyorum. Yolda giderken suni bir ada yaratarak inşa edilen Palmiye
Adasını gördüm. 5 km lik bir alana yayılarak, hurma ağacı şeklinde tasarlanan ve “Dünyanın sekizinci harikası” olarak lanse
edilen Palmiye Adası, insan eliyle yaratılmış bir mimari harika
bence. Dünyanın en iyi oteli olarak bilinen ve Dubai’nin simgesi haline dönüşen Burj El Arap Hotel’i bile geride bırakacak,
1539 odalı yeni otel Atlantis Hotel okyanus kıyısındaki başka
bir harika. 65 bin balıkla yüzme şansı, otel odanızdaki cam
duvardan devasa akvaryumu izleme gibi birbirinden özel sebeplerden dolayı 100 yıldızlı otel ünvanını alan otel, görselliği
kadar fiyatlarıyla da dudak uçuklatıyor. (Gecelik konaklamanın
30bin ytl olduğunu söylüyorlar..)
Araplar petrolden kazandıkları parayı nereye harcayacaklarını iyi biliyorlar doğrusu, çünkü bu şehirde ilkler bitmiyor.
Dubai’de beni etkileyen projelerden başka biri de final yüksekliğini sadece 1 mimarın bildiği, şimdiden 688 metre yüksekliğe
erişerek diğer tüm rakiplerinin uzak ara önüne geçen Burj Dubai isimli kule oldu. Son yüksekliğinin ne olacağı sır gibi saklanmakta olan kulede oteller, ofisler, apartmanlar gibi birim-
lerle toplam 35.000 kişi ikamet edecekmiş.. bir başka rekoru
ise 76. kata yapılacak yüzme havuzu kıracakmış.. dünyanın en
yüksek yüzme havuzu ünvanıyla inşa edilen Burj Dubai ile ilgili
belkide en ilginç ayrıntı şu: Güneşli bir günde kulenin tepesinden tam 160 km ötedeki İranı görmek mümkünmüş.. Bir röportajda şeyhe sormuşlar “neden en uzun olmalı” diye. Çok net
bir cevap almışlar. “Aya çıkan ikinci ismi hatırlıyor musunuz?”
SINIRSIZ ALIŞVERİŞ
Dubai’de alışveriş olanakları için söylemek gereken ilk şey.
“Gönlünüzce alışveriş yapın” çünkü burada vergi uygulaması yok, burası alışveriş cenneti. Eğer teknoloji ve özellikle
bilgisayar tutkunuysanız, Dubai’de bulunan “Al Arn Center”
yani “Computer Plaza” aradığınız her şeyi bulmanızı sağlayabilecek bir yer.
Deira ise İstanbul’un tahta kalesi gibi bir yer. Dubai’den yaklaşık 15 dakikalık bir motor yolculuğu ile ulaşabileceğiniz
bu yerde, bütün dünyaya elektronik eşya dağıtımı buradan
yapıldığı için son model ürünleri burada bulabilmek mümkün. Ayrıca Deira’da sadece teknolojik aletler yok! Baharatçılar çarşısında değişik birçok baharat bulunuyor, Hintlilere
özel olan “Hint İpeği” satın alınabiliyor. Deira’ya gitmek için
yaptığım motor yolculuğu sayesinde, alışveriş keyfinin yanı
sıra Dubai’yi başka bir gözle denizin üzerinden seyretme fırsatını yakalıyorum.
Tüm alışveriş merkezleri arasında benim tekrar tekrar gitmekten bıkmadığım, aynı zamanda içinde bir de otel kompleksini barındıran yer Jumeirah Medinat idi. Suni gölde, kanallar arasında saltanat kayıkları ile dolaşırken sanki Arap
Yarımadasının Venedik’inde gezer gibiydim. Özellikle alışveriş yaptıktan sonra kara sular inmiş ayakları dinlendirmek
ve zil çalan mideleri susturmak için kanallar kenarındaki
göl manzaralı restorantlarda oturmak çok keyifli. Jumeirah
Medinat’ta denediğim değişik mekanlar arasında en çok
hoşuma giden ve yemeklerini beğendiğim yer
The Meat&Co oldu. Marka ürünleri ise aradığınız Mall of the
Emirates in içinde kendinizi kaybedip, içinde bir de kayak
merkezi barındıran alışveriş merkezinde yerel kıyafet içindeki arap kadın ve erkeklerini görebilirsiniz. Burada Harvey
Nichols’ın karşısında, Fas mutfağının mükemmel lezzetleri-
ni sunan Almaz by Momo’da mutlaka bir şeyler yiyin..dekor
harika, mezeleri şahane..yemezseniz bile kitsch bir şıklığı
olan bu mekanı mutlaka görün derim.
Yeni diyarlarda buluşmak dileği ile….
45
AKTUEL
BİZİM MAHALLE TOPLANTISI YAPILDI...
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ‘Bizim Mahalle Toplantıları’ kapsamında Atakent Mahallesi sakinlerini dinledi. Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda, vatandaşlar mahallesinde yaşadığı sorunları anlattı.
Başkan Aziz Yeniay, daha çağdaş ve yaşanabilir bir Küçükçekmece için her hafta bir mahalleyi geziyor, vatandaşların fikrini
alıyor. Başkan yardımcıları ve birim müdürleriyle birlikte toplantılara katılan Başkan Yeniay, son olarak Halkalı Kültür ve Sanat
Merkezi’nde Atakent mahallesi sakinleriyle bir araya geldi.
Her zaman olduğu gibi toplantının başında Küçükçekmece
Belediyesi’nin çevre, ulaşım, sağlık, spor, eğitim ve kültür sanat
alanındaki yatırımlarını içeren bir sunum yapan Başkan Aziz
Yeniay, Küçükçekmece’nin modern bir ilçeye dönüşmesi için
üç ayağı bulunan bir sistem oluşturduklarını söyledi. Öncelikle
modern, yaşanabilir, çağdaş bir kent inşa etmeye çalıştıklarını
belirten Başkan Aziz Yeniay, “Bununla birlikte bu kenti ayakta
tutacak kentliyi de inşa etmeye çalışıyoruz. O kentin olmazsa olmaz üçüncü ayağını da aş ve iş oluşturmaktadır. Adına 360 derece belediyecilik dediğimiz bütün bu çalışmalarımızın temeli bu
kenti tam anlamıyla medeni bir hale getirmektir” diye konuştu.
Halkalı ve Atakent mahallerinin ulaşımını rahatlatan yeni gümrük yolu, Türkiye’nin tekstilde dünyayla rekabet etmesi nokta-
46
sında kilit rol oynayacak Teknopark, Türkiye’nin en büyük gösteri merkezi olacak Küçükçekmece Arena, vatandaşın kendi
ürünlerini yetiştirebileceği hobi bahçeleri ve yeni hastanelerle
ilgili vatandaşlara bilgi veren Başkan Yeniay, “Hiçbir zaman bu
bizim işimiz değil demiyoruz. İmkanlarımız çerçevesinde elimizden gelenleri yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Sunumun ardından soru faslına geçilirken, mikrofonda söz alamayan vatandaşların şikayet ve önerileri daha sonra değerlendirilip cevaplandırılmak üzere belediye yetkililerince düzenlenen
sisteme aktarıldı. Mahallelilerin istekleri, site içi ve dışı ulaşım sorununa çözüm, kapalı spor salonu, MOBESE kameraları ve sinyalizasyon gibi konularda yoğunlaşırken Başkan Yeniay, tüm talepleri
not aldıklarını mümkün olan sürede çözüme kavuşturacaklarını
söyledi. Başkan Aziz Yeniay, Küçükçekmece Gölü’nü temizleme
çalışmalarında önemli adımlar atıldığını belirtirken, Nükleer Araştırma Merkezi’nde de dört yıldır faaliyet yapılmadığı için çok fazla
endişe duyulacak bir şey bulunmadığına vurgu yaptı.
AKTUEL
Türkiye’de
.DUD$YF×O×Ċ×
İnsanlık tarihinde önemli bir yer tutan avcılık,
Orta Asya ve Ön Asya’daki göçebe Türklerin
yaşamında büyük bir beslenme ve eğlence
kaynağı, aynı zamanda savaşa hazırlanma
aracıydı. Bir yandan yaşamsal gereksinimleri
karşılamak amacıyla yapılan avcılık, diğer yandan da varlığını sürdürebilmek için savaşmak
zorunda olan bir toplumun en önemli ön hazırlığını oluşturuyordu.
48
Eski Türkler, çocukları ve torunlarının ilk kez avlanmaları sırasında
“şeylan” (şölen) ya da “çeşn” denilen büyük ziyafetler düzenlerlerdi. Hanların verdiği bu ziyafetler çok görkemli olurdu.”Sigir” adı
verilen büyük genel avlar da Türklerin yaşantılarında önemlı bir
yer tutmaktaydı. Han, büyük ava gideceği zaman, avlanma ayı
kışın ilk aylarına rastlıyorsa ferman vererek, çevredeki konaklarda, obalarda ve ormanlarda bulunan askerlerin hazırlanmalarını
emrederdi. Bu ferman gereğince her on askerden birkaçı ava katılırdı. Türkler, avı av bölgesine çekmek ya da saklandığı yerden
çıkarmak amacıyla, günümüzde bile geçerli olan çeşitli yöntemler
kullanırlardı. Keçi kılından örülmüş mükemmel ağlar, büyük hayvanlar için hazırlanmış kafes ya da kapan gibi tuzaklar bulunurdu.
Bazı hayvanlar için çukurlar kazılır ve üzeri çalı çırpı ile örtülürdü.
Avcılık, önceleri dinsel bir nitelikte iken, sonraları ulusal bir gelenek hâlini almıştır. Türkler avcılığı savaşa hazırlayıcı bir çalışma ve
bir ön uygulama olarak kabul etmiş ve savaşlardan önce bir savaş
uygulaması olarak büyük sürgün avları düzenlemişlerdir. Zaman
zaman bu avlara bayanların da katıldığı türlü kaynaklardan ve
minyatürlerden öğrenilmektedir.
hazineye bir gelir sağlamak amacı güttüğünden, gelişigüzel yapılan avcılık sonucu bazı av hayvanı türleri yok olmuştur.
Etkisiz düzenlemelerle uzun süre kendi kaderiyle baş başa kalan
avcılık, ancak Cumhuriyet döneminde kurallara bağlanabilmiştir.
5 Mayıs 1937 tarih, 3167 sayılı Kara Avcılığı Yasası ile av mevsimleri, yasaklar, kısıtlamalar ve genel kurallar konusunda Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı “Merkez Av Komisyonu” oluşturulmuş ve
avcılık belirli bir disipline sokulmuştur.
Yasalara göre silâh taşıması yasak olmayanlara, harç karşılığında
“Av Tezkeresi” verilir. Av tezkeresine sahip olan herkes, kamuya
ait topraklarda avlanabilir. Av silâhlarının yapımı, alım satımı ve
bulundurulması konusunda 11 Eylül 1981’de 2521 sayılı yasa
çıkarılmıştır. Buna göre av silâhı yapımı ile ilgilenenlerin İç İşleri
Bakanlığından izin almaları ve bulundukları yerin en büyük mülkî
amirine bildirimde bulunmaları gerekir. Söz konusu yasaya aykırı
faaliyette bulunanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ağır para
cezası verilir. 23 Mart 1950 tarihli ve 5639 sayılı yasa ile avcılardan
alınan av vergisi kaldırılmıştır.
Avcılığın düzenli bir örgüt durumuna gelmesi Selçuklu dönemine
rastlar. Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah bu amaç için büyük çaba göstermiştir. Avcılık konusunda minyatürlerle süslenen
bir kitabı, ülkenin önde gelen avcılarından 300 kişilik bir kurula
hazırlatmıştır.
Osmanlı döneminde de avcılık aynı geleneksel özellikleriyle sürdürülmüştür. Padişahlar savaş zamanları dışında büyük av partileri düzenleyerek, gençlerin binicilik ve atıcılık gibi önemli spor
dallarında yetişmelerini sağlamışlardır. Bu partilerde “hassa avcıları” denilen seksoncu, sansoncu, sekban, zağarcı, şahinci, kuşbaz,
doğancı, çakırcı ve atmacacı gibi görevliler bulundurulmuştur.
Bunlar, sarayda av işlerine bakan aylıklı avcılar örgütüne üye kişilerdir. Padişahlara komşu ülkelerden armağan olarak avcı kuşlar
gönderilmesi de, Osmanlı padişahlarının ava olan ilgilerini göstermesi açısından önemlidir. Halk, padişah ve saray görevlilerine ait
olan “hassa avlakları” dışındaki arazilerde avlanmıştır. Bunlar, her
bölgede avcıların yapacakları av türüne göre “avlık” ya da “avluk”
adı verilen yerlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda avla ilgili ilk mevzuat 1586 yılında
Sultan III. Murat tarafından çıkarılan fermandır. Padişah bu fermanla ülkedeki tüm avcılardan ellerindeki kuşların saraya gönderilmesini istemiştir.
Bu dönemde avcılardan hassa alanlarında avlanabilmeleri için
“Hassa Avcı” olduklarına dair bir belge istenmiş, diğer avcılara
izin verilmemiştir. Hassa avcılığı Tanzimat’ın ilânı ile birlikte sona
ermiş, ancak avcılığın kesin kurallarla düzenlenmesi epey zaman
almıştır. Barutun, “Baruthanei Âmire” adlı kurum tarafından yapılması ve güvenilir bayiler tarafından satılması, patlayıcı maddelerin güvenli yerlerde korunması gibi düzenlemeler yapılmış, ancak
pek etkili olmamıştır. Avcılık, 1869-1877 yılları arasında yayımlanan ve günümüz hukuk anlayışı ile bağdaşmayan bazı garip kuralların yer aldığı “Mecellei Ahkâmı Adliye” ile de istenen düzene
sokulamamıştır. 1882 tarihli “Zabıtai Seydiî Berri ve Bahri Nizamnamesi” (Kara ve Deniz Avcılığı Zabıtası Tüzüğü) ile bazı önlemler
alınmıştır. Ancak bu düzenleme hayvanların korunmasından çok,
Türkiye’de kara avcılığı ile ilgili son yasal düzenleme, 1 Temmuz
2003’te yayımlanan 4915 sayılı Kara Avcılığı Yasası ile yapılmıştır.
Yasanın amacı şu şekilde açıklanmıştır:
“Sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetimi için av ve yaban hayvanlarının doğal yaşam ortamları ile birlikte korunmalarını, geliştirilmelerini, avlanmalarının kontrol altına alınmasını, avcılığın
düzenlenmesini, av kaynaklarının millî ekonomi açısından faydalı
olacak şekilde değerlendirilmesini ve ilgili kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile iş birliğini sağlamaktır. Bu yasa av ve yaban hayvanlarını ve yaşama ortamlarını, bunların korunmasını ve geliştirilmesini, av ve yaban hayatı yönetimini, avlakların kurulması, işletilmesi
ve işlettirilmesini, avcılığın, av turizminin, yaban hayvanlarının
üretiminin, ticaretinin düzenlenmesini, toplumun bilinçlendirilmesini, avcıların eğitimini, av ve yaban hayatına ilişkin suçları,
suçların takibini ve cezaları kapsar.”
Bu amacı gerçekleştirmek için koruma altına alınan av hayvanlarının tür ve sayısında, avlanabilenenlerin süre ve limitlerinde yeni
düzenlemeler yapılmıştır.
49
AKTUEL
R
A
L
N
A
T
A
S
EN ÇOK
4
D&R Kitap
3
2
Remzi Kita
1 – 12 Düet –
Nilüfer
2- Gold 201
1 – Serdar O
rtaç
3 - Beyaz – Eb
ru Gündeş
4 –Aşk ın Mas
um Çocuklar
ı – Funda Ara
5 - Söz-Müzi
r
k – Ümit Sayı
n
7 4
50
bevi
)
oğan Kitap
az Özdil (D
m
ıl
Y
)
–
rı
la
n
a
ın
v
n Yay
hir, Hay
Coelho (Ca
lo
1 – İsim, Şe
u
a
)
P
p
a
–
f
it
an K
2 – Eli
aneli (Doğ
iv
L
i
lf
ü
Z
ık
–
d
ıncıl )
3 – Serena
an (Alfa Yay
m
k
e
S
in
m
–
şlar – Mü
ve Ce m a a t
Beyinde Ba
llah Gülen
u
tt
e
i)
F
v
e
e
4 – Her Ş ey
d
ın
n
y
ri
Ya
kon Belgele
er (Destek
5 – Ergene
Nedim Şen
5
3
1
3
1 – İsim, Şehir, Hayv
an – Yılmaz Özdil (D
oğan Kitap)
2 – Elif – Paulo Coelh
o (Can Yayınları)
3 – Serenad – Zülfi
Livaneli (Doğan Kita
p)
4 – S*ktir Et – John
C.Park in (Arunas Ya
yın
cılık)
5 – Her Şey Beyinde
Başlar – Mümin Sekm
an (Alfa Yayıncılık)
D&R Müzik
4
2
İnkılap Kitabevi
r
1 - 12 Düet – Nilüfe
eş
nd
Gü
ru
2- Beyaz – Eb
ar Or taç
3- Gold 2011 – Serd
cukları – Funda Arar
4 - Aşkın Masum Ço
it Sayın
5 – Söz-Müzik – Üm
3
5
2
AKTUEL
Başarılı bir çocuk için
sevginizi gösterin
Anne-baba sevgisi ve şefkatine doyan çocukların, hem özgüven hem de okul başarısının daha yüksek olduğu bildirildi.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası AR-GE Kurulu Eğitim Uzmanları
tarafından hazırlanan “4. Eğitim Bileşenleri Araştırma Raporuna”
göre, anne baba sevgisi ve şefkatiyle doyan çocukların hem özgüveni, hem de okul başarısı daha yüksek oluyor. Çocuklarının
yetişmesi için anne-baba tarafından yapılan maddi fedakarlıklar,
çocukların mutlu ve başarılı olması için yeterli gelmiyor. Fiziksel
ve zihinsel durumu normal olan çocuklardaki başarısızlığın anne-babanın tutumundan ve aile fertleriyle olan ilişkilerinden ileri
geldiği vurgulanan rapora göre, huzurlu bir ev ortamı olmayan,
anne-baba ve kardeşleriyle paylaşma eksenli diyalog kuramayan,
sevgi ve hoşgörüye dayalı ilişkiler geliştiremeyen çocuklar, okul
hayatında da uyumsuz ve başarısız oluyor. Okulunu, özellikle
başarılı arkadaşlarını ve dolayısıyla ders çalışmayı da sevmiyor.
Hazırlanan raporda, çocuğun sevgi ve şefkate olan ihtiyacının
hayatının her aşamasında büyük rol oynadığı ve diğer maddi ihtiyaçlarından daha önemli olduğu vurgulanarak, anne ve babasının sevgi, şefkatine doyan bir çocuğun kendisini güven ve huzur
içinde hissedeceğine, başarılı ve mutlu bir birey olarak yetişeceğine işaret edildi.
Bu duygunun, çocuğun öğrenim hayatını olumlu yönde etkilemesinin yanında, istikrarlı arkadaşlıklar ve dostluklar kurma,
mutlu olacağı mesleği seçme, mesleğinde başarılı olma, hayattan
zevk alma, mutlu bir yuva kurma gibi yaşamın ileriki süreçlerinde
de etkisi olduğuna dikkat çekildi. Çocukların başarısızlığını etkileyen ailevi faktörler arasında, anne babaların çocukları arasında
ayrım yapmaktan, sevgi, şefkat ve ilgilerini eşit olarak gösterememekten de kaynaklandığı belirten raporda, “Kardeşler arasından
birinin diğerinden daha az sevildiğine şüphe duyulması, onun
psikolojik ve akademik gelişiminde çatışmalar ve gerilemeler
meydana getirebilmektedir. Bu yüzden okuldaki başarısı ve arkadaşlık ilişkileri de olumsuz yönde etkilenecektir. Anne baba tarafından kardeşler arasında mukayese yapılması ne kadar yanlışsa,
başarılı olan tanıdık diğer çocukları örnek göstererek kendi çocuğunun da öyle olmasını istemek o kadar hatalıdır. Bu yanlışlık maalesef birçok anne baba tarafından yapıla gelmektedir” denildi.
Araştırma raporunda, büyük kent okullarında daha yoğun olmakla birlikte öğrencilerin 23’te 1’inde görülen, “okul başarısında
düşüş, arkadaş ilişkilerinde sorunlar, sosyalleşmeye karşı ilgisizlik,
tahammülsüzlük, her şeye karşı çıkma, agresifleşme, madde kullanma eğilimi, öfke patlamaları” gibi negatif tepkilerin ülkemizde son yıllarda artış gösteren, “ayrılık, boşanma, göç, ekonomik
zorluklar, hastalıklar, sosyokültürel uyumsuzluklar, cinsi veya fiziki istismar, işsizlik, ekonomik sıkıntılar, ikinci evlilik gibi etkenler
yanında anne babanın; madde bağımlılığı, okur-yazar olmaması,
çocukluğunda yeterli sevgi görmemesi, çocuktan aşırı beklenti
içinde olması, suça bulaşma ve sabıkalı olması, işyerindeki sorunları, çocuğa dönük aşırı korumacılık ve aşırı kontrol, yeni bir kardeş
doğumu” gibi nedenlerle oluşan psikolojik sorunların çocuklara
52
doğrudan yansıtılması sonucunda oluştuğu belirtilirken, anne
babaya düşen görevin, negatif etkenleri en aza indirmek ve sorunları olabildiğince çocuklara yansıtmamak olduğu kaydedildi.
Çocuğun yetişmesinde ve hayata adım atmasında aile ortamında,
onları stres etkeninden mümkün olduğunca korumaya çalışmak
gerektiğinin altını çizen uzmanlar, çocuklarda oluşabilecek “depresyon, stres bozukluğu, tik bozuklukları, konuşma bozuklukları,
davranış değişiklikleri, reaktif bağlanma bozukluğu, dissosiyatif
bozukluklar, kaygı ve uyku bozuklukları” gibi psikiyatrik durumlara karşı anne babaların hekim yardımı alması gerektiğine dikkat
çekildi.
53
AKTUEL
56
Ellerinizi saçlarınıza fazlaca sürmek,
saçlarınızı yağlandırır...
Ellerinizi sık sık saçlarınıza götürmek ya da tik olarak saçlarınızla oynamak saçlarınıza zarar verir. Nasıl mı? Tabii ki
yağlandırarak. Ayrıca bu, pek de seksi bir görüntü değil. Ellerinizi saçınıza her götürdüğünüzde, çekiştirmeleriniz sonucu saç dipleriniz uyarılır ve yağ salgılanmaya başlar. Bu
yağ, gün içinde saçlarınıza her dokunduğunuzda zamanla
tüm saça yayılır ve maalesef siz de saçlarınızı toplamak zorunda kalırsınız. Bu durumda yapmanız gereken iki şey var:
Ellerinizi saçlarınızdan uzak tutmak ve bir süre saçınızı şampuanlama periyodunuzu uzatmak.
Kötü tarama yöntemleri
Saçlarınızı köklerden uçlara doğru mu tarıyorsunuz? Dikkat!
Bu yöntem saçlarınızı kırmaktan ve onlara zarar vermekten
başka bir ise yaramaz; ister saçlarınızı duş altında tarak yardımıyla açmaya çalışın, isterseniz banyo sonrası hafif nemli
haldeyken fırça yardımıyla. Yapmanız gereken hareket, uçlardan başlayarak saç açıldıkça köklere doğru ilerlemektir.
Çok taramak saçlarınızı yıpratır...
Saçınızı gün içinde fazla taramak, saçlarınızın şeklini bozacağı gibi onların yağlanmasına da neden olur. Hele de güzel
bukleleriniz varsa, emin olun bunlar bir süre sonra kırılıp
tiftik gibi görünmeye başlayacaktır. Ama hiç taramazsanız
da saçlarınız keçeleşir ve hava almadıkları için dökülmeye
başlayabilir. Peki bunun bir ortası yok mu? Tabii ki var. En
iyisi, saçlarınızı banyodan sonra ve sistematik olarak geceleri yatmadan önce taramak. Son olarak ekleyelim: Kıvırcık
saçların taranması çok güçtür, o nedenle mutlaka geniş uçlu
bir tarak kullanılmalı.
Kötü durulama, saçlarınızı matlaştırır...
Saçlarınızdaki azıcık bir şampuan kalıntısı, onların matlaşıp elektriklenmesine yeter de artar bile. Çözümse, saçınızı
durulamaya en az dört dakika ayırmanızdır, tabii ki saçınız
uzadıkça bu süre de artacaktır. Ve sonuç, parmaklarınızın
arasından kayıp giden yumuşacık ve parlak saçlar olacaktır.
Renk açıcıların yanlış kullanılması
saçlarınızın yapısını bozar...
Renk açıcılar alkol içerdiğinden, gereğinden fazla kullanılması, saçlarınızın kurumasına ve matlaşmasına yol açabilir.
Bu etkilerden kurtulmak için, ürünü saçınıza az miktarlarda
kademe kademe uygulamalısınız. İlk aşamada bir miktar uyguladıktan ve etkisinin az olduğunu gördükten sonra diğer
miktarı uygulayabilirsiniz.
Silikona maruz kalmak saçlarınızı
yapış yapış yapar...
Şampuanların, saç kremlerinin ve pek çok saç ürününün
içinde bulunan silikon, saça parlaklık ve yumuşaklık verir.
Ama mükemmel gibi görünse de, silikon aslında saça zamanla çok zarar verir. Bu ürün yüzünden saçlar susuz kalır,
cansızlaşan saçların yapısı ve doğal şekli bozulmaya başlar.
Bir diğer kötü haber de, silikon maddesinin saçlardan çok
zor temizlenmesidir. Alınabilecek en iyi önlem, içinde silikon bulundurmayan ürünler kullanmaya özen göstermektir. Silikona maruz kalmış saçlaraysa mutlaka detoks gerekir.
Bunun için çok fazla sayıda ürün olmadığından, önerimiz
Christophe Robin’in Antioksidan Lavanta Sütü.
Saç düzleştiriciler saçlarınızı kurutur...
Çok kullanışlı bir alet olduğunu yadsımıyoruz ama maalesef
fazla kullanılması, saçınıza önemli ölçüde zarar veriyor. Saç
düzleştiriciler her gün kullanıldıklarında saçınız yavaş yavaş
yanmaya başlar, zamanla kurur ve en sonunda matlaşıp kırılır. En etkili çözüm, düzleştiricileri daha az kullanmaktır;
mesela haftada en fazla iki kez gibi. Bununla birlikte fönün
zararı etkilerini önlemek için “termik” koruyucular da kullanabilirsiniz.
Saç kırıklarını kestirmemek saçlarınızı
güçsüzleştirir...
Kırılmış ve çatallaşan saçlar, saçınızın parlamasını engeller.
Kesilmeyen kırıklar zamanla daha da büyür; böylece saçlarınız zamanla güçsüzlesir ve matlaşır. Bir kez kırılmış saç teli
kendini bir daha asla toparlayamaz; o nedenle tek çözüm,
kırık olan yerden kesmektir. Burada iki seçeneğiniz var: Ya
saçınızı boyunu da kısaltarak kestirebilirsiniz ya da sadece
kırıkları aldırmaya yönelik bir kesim yaptırabilirsiniz. Ancak
unutmayın, ikinci seçenek için işinin ehli bir kuaföre ihtiyacınız var.
Hep aynı şampuanı kullanmak
saçlarınızı yorar...
Yüz kremleri söz konusu olduğunda, “Daima aynı markanın
aynı ürününü kullanın” deriz, fakat şampuanlar için durum
tam tersidir. Bir noktadan sonra, uzun süre kullanılan şampuanlar etki göstermemeye başlarlar. Normal olarak saç derisi hücreleri kendilerini her ay yeniler, fakat saç hücreleri
öyle değildir. O nedenle saç telleri şampuana alışır ve dolgun bir hale gelir. Yapılacak en iyi şey alternatif yaratmaktır,
mesela bir yıkamada boyalı saçlar için şampuan kullanırken,
bir diğer yıkamada hacim kazandırıcı bir şampuan kullanılabilir.
Islak saçla sokağa çıkmak saçlarınızı
kirletir...
Islak saçlar havadaki tüm kir ve tozları emer.
Saç derinizin ve tellerinin ıslaklığıyla birlikte saçınıza yapışan toz ve kir, saç derinizde iritasyonlara ve kepeğe neden olabilir. Hele de saçlarınız gürse, saç dipleriniz daha
da az hava alacağından bu etkilere fazlaca maruz kalabilir.
Carita’dan Tom Marcireau’ya, tavsiyelerinden ötürü teşekkür ederiz.
59
62

Benzer belgeler

14 ŞUBAT Efsaneleri... - Soyak Olympiakent Site Yönetimi

14 ŞUBAT Efsaneleri... - Soyak Olympiakent Site Yönetimi Sitemiz Soyak Olympiakent Dergisi 5187 Sayılı kanunun 7. maddesi gereğince T.C. KÜÇÜKÇEKMECE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’nı izni ile yayınlanmaktadır.

Detaylı