Zorlu Grubu, tüketicinin nabzını tutuyor

Transkript

Zorlu Grubu, tüketicinin nabzını tutuyor
1
Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır.
Üç ayda bir yayımlanır.
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
Zorlu Grubu, tüketicinin nabzını tutuyor
45
sunuş 01
Müşterimiz işimizin asıl patronudur
Z
orlu Grubu olarak, insana ve hayata değen her yerde tutku
ile var olan; insana ve hayata değer katan bir holding anlayışını temsil ediyoruz.
60 yılı geride bırakan köklü bir Grup olarak, bu anlayış etrafında ördüğümüz değerlerimizi dünyadaki son gelişmeleri takip
ederek sürekli bir biçimde geleceğe taşıyor; tüm paydaşlarımızın beklenti ve ihtiyaçlarını önceden anlayarak onlara en iyi
ürün ve hizmetleri sunmaya devam ediyoruz.
Bu kapsamda faaliyet gösterdiğimiz her alanda tüketici davranışlarındaki değişimleri de dikkatle takip ediyoruz. Uzman
ekiplerimizin yaptığı araştırmalar bize tüketici davranışlarındaki değişimi ölçme ve değerlendirme fırsatı verirken; tüketicilerimizin ihtiyacına ve beklentisine en uygun yeni ürün ve
hizmetler geliştirmemize zemin hazırlıyor.
Ülkemizin yarınlarına bir yatırım olarak gördüğümüz Zorlu
Enerji ile yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yenilenebilir kaynaklara odaklanarak, sürdürülebilir bir iş anlayışı
doğrultusunda tüketicilerin ve tüm paydaşlarımızın beklentilerine önem veriyoruz. Doğal Gaz dağıtım hizmeti sunduğumuz GAZDAŞ’da da tüketicilerin yaşamlarına konfor katacak
bir servis anlayışına imza atıyoruz.
İstanbul’a, İstanbul’a yakışır bir eser kazandırma hayaliyle
gerçekleştirdiğimiz Zorlu Center projemizde “Beşi Bir Yerde”
planımızı çok yakında tamamlıyoruz. Otel konseptimizin de
hayat bulmasıyla, tüketicilere yaşamlarının farklı noktalarından dokunacak olmanın heyecanını yaşıyoruz.
Grubumuzun kuvvetli bağlarını dokuyan Zorlu Tekstil ile tüketicilerimizin tasarım beklentilerini, kendi özgün çizgimizle
birleştiriyoruz. Dünyanın farklı ülkelerinde, geniş bir kültür
çeşitliliğine hitap ettiğimiz bu sektörde 2008 yılından bu yana
marka sağlığı izleme araştırması yapıyor ve pazardaki lider
konumumuzu güçlendirecek stratejiler geliştiriyoruz.
Bugün tüketici tercihlerini giderek daha çok etkileyen önemli unsurlardan biri de toplumsal sorumluluk. Tüketiciler artık
satın aldıkları ürün ve hizmetin doğaya zarar verip vermediğine ya da içinde bulunduğu topluma katkısına daha çok önem
veriyor. Zorlu Grubu olarak, yıllardır kurum kültürümüzün bir
parçası olarak yaşattığımız sürdürülebilirlik anlayışımız çerçevesinde tüm faaliyetlerimizin ekonomik, çevresel ve sosyal
etkilerini de göz önünde bulundurmaya özel bir önem veriyoruz. Farklı sektörlerde faaliyetlerini yürüten şirketlerimiz,
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin yol göstericiliğinde eğitim ve çevre başta olmak üzere birçok alanda
başarılı uygulamalara imza atmaya devam ediyorlar. İklim
değişikliğinin etkilerini azaltmak ve doğal kaynakları korumak amacıyla iş dünyasının işleyiş şeklini değiştirmek üzere
başlatılmış olan Karbon Saydamlık Projesi (CDP Projesi) kapsamında gönüllü olarak hazırlanan Zorlu Enerji Grubu 2013 yılı
Karbon Saydamlık Raporları bu projelerden sadece bir tanesi.
Yarım asrı aşkın süredir hizmet verdiğimiz müşterilerimizden gelen geri bildirimler, Zorlu Grubu olarak geleceğe daha
güvenli bakmamızı sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda bu güveni
daha da sağlamlaştırmak ve itibarımızı zirvede tutmak başlıca
hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Geleceğin teknolojisini ürettiğimiz Vestel’de, AR-GE departmanımızda geliştirdiğimiz, tüketici beklentilerinin de ötesine
geçen yenilikçi ürünlerle, Türkiye ve dünyanın Vestel teknolojisi ve tasarımı ile buluşmasını sağlıyoruz.
Bugüne kadar, bu konuda gösterdiğimiz başarıda en büyük
pay siz değerli çalışanlarımıza ait. Özverili çalışmalarınız ve
“asıl patron” olan müşterilerimize sağladığınız güven için hepinize teşekkür ediyorum.
Yapılan pek çok araştırma da gösteriyor ki, marka sadakatinin azaldığı ve müşteri deneyiminin daha fazla öne çıktığı bir
dönemden geçiyoruz. Bu dönemde, tüketicilerin sesine kulak
veren, anlık taleplerini iyi çözümleyen, buna uygun çözümler
getirebilen markalar bir adım öne çıkıyor.
Dünya genelinde 145’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren
Zorlu Grubu olarak biz de faaliyetlerimize “asıl patron müşteridir” anlayışıyla yön veriyoruz. İlk adımlarını 60 yıl önce attığımız Grubumuzda, içinden çıktığımız toprakların kültürünü
temel ilke olarak yaşatıyor ve günümüze miras kalan “müşteri
velinimettir” inancımızı daima koruyoruz.
Sevgi ve saygılarımla,
Ah­met ZOR­LU
02 içindekiler
03
Türkiye’de ve Dünyada Zorlu Dergisi, Zorlu Holding A.Ş. yayınıdır. Para ile satılmaz.
Katkıda Bulunanlar:
Metin Salt / Vestek Genel Müdürü
Metin Salt, 1990’da ODTÜ Elektrik ve Elektronik
Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital
Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı
şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen
Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını
yürüten Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme
A.Ş.’de genel müdür olarak görev yapıyor. ABD,
Avrupa ve Türkiye patent enstitüleri tarafından
verilen altı patenti bulunuyor.
Ayşegül Güngör / Minerva Eğitim Teknolojileri
A.Ş. Genel Müdürü
1989’da İstanbul Üniversitesi Ekonometri
Bölümü’nden lisans derecesi, 1991’de Ekonometri Bölümü’nden yüksek lisans derecesi
aldı. Bankacılık sektöründeki kariyerinin yanı
sıra 1995’te Marmara Üniversitesi Çağdaş
Bilimler Vakfı, Çağdaş İşletmecilik Sertifika
Programı’nda hazine ve sermaye piyasaları
konusunda dersler verdi. 2001’den bu yana
yönetici ortağı olduğu Minerva Eğitim ve Danışmanlık bünyesinde, çeşitli kurum ve kuruluşlara
eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyor.
14 Vestel, Türkiye’nin
“akıllı tercihi” olacak
20 Zorlu Enerji Grubu
Karbon Saydamlık
Raporlarını yayınladı
44 İsrail’in enerjisinin
yüzde 6’sı Zorlu Enerji’den
60 Zorlu Center PSM ilkleri
yaşatmaya devam ediyor
24 Evteks Fuarı’nda
Zorlu rüzgarı
28 Pierre Cardin sofra
koleksiyonu zarafetin
simgesi
04 Kapak / Zorlu Grubu, tüketicinin nabzını tutuyor
18 Linens çeşitlilikte, indirimde ve kampanyada öncü
22 Zorlu Center “Yaza Merhaba” dedi
26 Vestel mağazacılıkta çıtayı yükseltti
30 Zorlu Enerji Grubu sektörün en büyük fuarına katıldı
32 Zorlu Tekstil Grubu ödüle doymuyor
34 Geleceği tasarladılar, ödüllerini aldılar
35 Korteks iş birliğiyle Türkiye’de ilk hibrit
filament iplik üretildi
36 Ferrari’ye tüp takılır mı?
38 Zorlu Center’da çocukları yepyeni bir
oyun alanı bekliyor
40 Zorlu Enerji sektöre yön verenler arasında
46 Gökyüzünü “Taç”landırıyoruz
48 Blogger’lar Şef Eyüp Kemal Sevinç ile buluştu
49 Vestel, ödül yağmuruna tutuldu
50 “En İyi Çocuk Oyunu Ödülü” Kibritçi Kız’ın oldu
52 Takım olmak
54 İmaj ve iletişimde yeni işbirlikleri
55 Su yoksa hayat da yok
56 Sanatseverlere özel: “Genesis” ve “Black Hole”
57 Baharın coşkusu Zorlu Center AVM’de
58 Gönüllülükle fark yaratmak
59 Daha yaşanabilir bir dünya için...
64 Gaz alarm cihazları hayat kurtarıyor
65 Zorlu Enerji Grubu ile TOÇEV elele
66 Çocukların hayalleri gerçek oldu
68 İstanbul’da “Katedraller Zamanı”
72 Çocuk olmanın keyfi Zorlu Center AVM’de çıkar!
74 Kısa kısa
78 Gökyüzünün getirdikleri
80 Kültür sanat
82 English summaries
Zorlu Holding A.Ş. Adına Sahibi
Olgun Zorlu
İçerik Tasarım ve Uygulama Hizmetleri
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Yaprak Özer
indeks içerik-iletişim danışmanlık
Kore şehitleri Cad. Atılım İş Merkezi No: 28
K: 4 D: 4 34397 Zincirlikuyu-İstanbul
Tel: 0212 347 70 70 Faks: 0212 347 70 77
e-mail: [email protected]
web: www.indeksiletisim.com
Yayın Kurulu
Vedat Aydın, Lale İlalan, Necmi Kavuşturan
Yayın türü: Yerel, süreli, 3 aylık
Renk Ayrımı ve Basım
Üniform Basım Sanayi Turizm
Limited Şirketi
100. Yıl Mahallesi Matbaacılar
Sitesi No: 114 1. Cadde
Bağcılar / İstanbul
Tel: 0212 429 10 00 - 01 - 02
Faks: 0212 629 06 00
62 Egenin incileri:
Santorini&Mikonos
Dergi Yönetim Yeri
Zorlu Plaza, 34310 Avcılar - İstanbul
Telefon: 0212 456 20 00
Faks: 0212 422 00 49
e-posta: [email protected]
70 Bir ritm dünyası: Bendir
“Zorlu” Dergisi’nin içerik ve tasarımı İndeks İçerik İletişim Danışmanlık tarafından yaratılmış olup,
Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser olarak koruma altındadır. “Zorlu” Dergisi’nde
yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı ve “Zorlu” markası ve logosu Zorlu Holding A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse dahi, hak sahiplerinin yazılı izni olmaksızın ticari amaçlarla kullanılamaz.
Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve tavsiyelerini içermektedir, İndeks
İçerik İletişim Danışmanlık veya Zorlu Holding A.Ş., yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler
nedeniyle doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir.
04 kapak
05
Zorlu Grubu, tüketicinin
nabzını tutuyor
Tüketici kavramının değiştiği, marka sadakatinin azaldığı ve müşteri deneyiminin daha fazla öne çıktığı bu yeni
dönemde, tüketicinin sesine kulak veren markalar kazanıyor. Zorlu Grubu da tüketicisinin beklentilerini anlamak ve
çağrısına yanıt vermek için aralıksız çalışıyor. Profesyonel yöntemler, uzman iş ortakları, sayısız araştırma ile
Zorlu Grubu değişen tüketici eğilimlerini mercek altına alıyor.
T
üketici kimdir? Zorlu Grubu bu sorunun yanıtını tüketicilere daha iyi hizmet vermek için sürekli araştırıyor, profesyonellerden destek alıyor ve çeşitli pazar araştırmaları yapıyor. Günceli ve çağın gerektirdiklerini yakalayan Zorlu
Grubu için müşterilerinin yanı sıra iş ortakları ve çalışanları da
mutlu ve memnun edilmesi gereken tüketici grubuna giriyor.
Dün, müşteri ya da tüketici kavramı sadece ürünü satın alan
kişi iken; bugün tüketicilerin bilinçlenmesiyle birlikte, yalnızca ürünü satın alan kişi değil; sosyal medya puanı hesaplanan,
segmentasyonları oluşturulan ve bu segmentasyonlar doğrultusunda farklı hizmetler sunulan, birçok yönüyle takip edilmesi ve nabzı tutulması gereken bir kavram haline geldi. Zamanla
beraber tüketici alışkanlıkları da değişiklik gösteriyor. Burada
mühim olan bu değişim rüzgarına ayak uydurabilmek. Zorlu
Grubu marka bazında değişen ihtiyaçlara, yaptırdığı özel çalışmalarla tüketicinin nabzını yoklayarak cevap veriyor.
Kaybetmek kolay kazanmak zor
Tüketici karakteri daha da hızlanan modern yaşam kültürü
içinde yeniden şekillenirken tüketici tanımı da değişiyor, ülkeden ülkeye farklılıklar gösteriyor. Bugün şirketlerin en büyük
meselesi sıradanlıktan kurtulmak ve fark yaratmak! Aksi halde
küçük, büyük şirketlerin hepsi istisnasız yok olma tehlikesiyle
karşı karşıya. Çağımızda hız, tüketici eğilimlerinde önemli bir
faktör haline geldi. İhtiyaç hissinin oluşması, alternatiflerin belirlenmesi ve karşılaştırılması, konuyla ilgili online kaynaklardan bilgilerin derlenmesi çok hızlı bir şekilde oluyor. Bununla
beraber yerellik giderek daha fazla önem kazanmaya başladı.
Örneğin, Türk kültürü… Ortak değerlere odaklı ve kolektif olarak tanımlanabilir. Türk tüketicileriyle iletişim kurarken temel
kültürel kodların göz önünde bulundurulması önemlidir.
İnternet yönlendiriyor, araştırmalar yol gösteriyor
Elbette tüketiciyi yakalamanın yolları sadece bunlarla sınırlı değil. Çağımızın vazgeçilmezi internet faktörü asla gözardı
edilmemeli. İnternetin tüketiciyi çok hızlı değiştirdiği bir gerçek. Tüketiciler artık ürünleri sadece araştırmıyor, birbiriyle
karşılaştırıyor, en iyi fiyatlısını arıyor, diğer tüketicilerin tecrübelerini sorguluyor, daha sonra ise online alışveriş sitelerinden veya perakende satış noktalarından alıyorlar. Bu gerçekten yola çıkan Zorlu Grubu, tüketicilerinin ürünlerine daha
kolay erişilebilmesi için internet ve mobil cihaz kanallarını sık
ve fonksiyonel bir şekilde kullanıyor.
Sıradan olan, yok olmaya mahkum
Bugün şirketlerin en büyük sorunu, fark yaratamamak ve sıradanlaşarak yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmak. Hızlı
yaşam kültürü ve dijital dönüşüm ile birlikte marka sadakatinin azalması bu sorunu daha da büyük bir tehdit haline getiriyor. Yukarıda söz ettiğimiz araştırmaya katılan tüketicilerin
yüzde 68’i bir markayı terk etme sebebi olarak; “Diğerlerinden
farkı yok” seçeneğini işaretlemiş bulunuyor. Şüphesiz ki, her
marka veya şirket diğerlerinden farklıdır ama bir kere tüketicinin gözünde böyle bir olumsuz algı yaratıldığında bunun geri
dönüşü çok güçtür.
Peki ama tüketicinin ne istediği, ne beklediği nasıl anlaşılıyor?
Bugünkü pazar şartlarında sağlıklı büyümeyi hedefleyen firmalar, tüketiciyi anlamak ve tüketici ile sağlam temellere dayalı bir ilişki kurabilmek için tüketici davranış ve alışkanlıkları
araştırmalarını tercih ediyor. Tüketiciyi sıcağı sıcağına takip
eden firmalar, onlarla uzun ve dengeli bir ilişki kurarak başarının kapısını aralıyor. Tüketici eğilimlerini değerlendirmek için
çeşitli araştırmalar yapılıyor.
İtibar her şeyden önce gelir
Özellikle ekonomik kriz sırasında birçok dev şirketin yaşadığı
finansal sorunlar yüzünden değil ama müşterinin gözünde itibarını yitirdiği için yok olup gittiğini gördük. Marka bilinirliği,
itibar ve marka sadakati aslında birbiri ile yakın ilişki içinde
olan kavramlar olsa da itibar bunların en tepesinde yer alıyor.
Mobil, akıllı ve sosyal
Tüketici tanımı ülkeden ülkeye farklılıklar gösterse de bugünün tüketicisinin en belirgin özelliği marka sadakatinin yok
denecek kadar az olması… Bunun şirketler için en somut sonucu ise hızlı müşteri kaybı… Oysa eldeki müşterileri tutabilmek,
yeni müşteriler kazanmak kadar ve hatta daha da önemli. Customer Thermometer internet sitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre; gelecekteki karın yüzde 80’i bugün mevcut olan
müşterilerin yüzde 20’sinden gelecek. Özetle yeni ekonominin
kralı, şirket ya da markalar değil müşteriler olacak.
Akan Abdula
Managing Partner – Future Bright Araştırma Şirketi
Türkiye’de tüketici ile nasıl iletişim kurulur?
• Temel kültürel kodları göz önünde
bulundurun.
• Yerel trendler ve iç görülere ulaşın.
• Samimi olun.
• Tüketicinizin değerlerini anladığınızı reklam
dışı bağımsız platformlarda sürekli gösterin.
Güçlü bir sosyal sorumluluk platformu kurun.
• Müşteri ile önce ilişki kurun, sonra satın.
• Bireysel söylemlerden kaçının.
• Türkiye’de sadece merak uyandırmak yetmez, verdiğiniz bilgi
ile nasıl bir fayda sağlayacaklarını söyleyin.
Çünkü itibar yitirildiğinde bir marka ya da şirketi yeniden ayağa kaldırmak neredeyse imkansız hale geliyor. İtibarı sarsacak
şeylerin en başında ise müşteri güvenini kaybetmek geliyor.
Bunun en büyük sebeplerinden birinin şirketlerin şeffaf, dürüst ve açık iletişime dayanan yaklaşımların dışına çıkması olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin Amerika’da tüketicilerin yüzde
93’ü bir şirketin itibarı için dürüstlük ve açıklığın en önemli
unsur olduğunu ifade ediyorlar. Hal böyleyken müşterilerin
şirketlere güveni giderek azalıyor ve bu da itibar kaybına yol
açıyor. Yapılan araştırmalarda Avrupalı ve Amerikalı tüketicilerin yüzde 86’sı geçen beş yılda üreticilere olan güvenlerinin
gerilediğini söylüyor. Bu son derece tehlikeli durumun şirket
karlılıklarına da olumsuz yansıyacağı rahatlıkla söylenebilir.
Çünkü araştırmalar marka itibarındaki yüzde 5’lik bir artışın,
şirketin karlılığını yüzde 75 oranında artıracağını gösteriyor.
Önce şirket değil, önce toplum
Yeni ekonomide tüketici kavramını etkileyen en önemli unsurlardan biri de toplumsal farkındalık. Tüketici artık satın aldığı
ürün ve hizmetin doğaya zarar verip vermediğine ya da içinde bulunduğu topluma katkısına daha fazla bakıyor. Bazen
bir ürün ya da hizmeti fazla beğense bile sırf bu yüzden satın
almaktan vazgeçebiliyor. Edelman tarafından 2012 yılında yapılan Goodpurpose araştırmasına göre; insanların yüzde 87’si
artık şirketlerin kar ile toplumsal sorumluluğu birlikte düşünmesi gerektiğine inanıyor. Hiç şüphesiz bu duyarlılık şirketleri
de harekete geçiriyor ve onları da bu konuda sorumluluk almaya itiyor. Bunun sonuçlarını da somut olarak görebiliyoruz.
Artan sosyal sorumluluk projelerine, üretim aşamasında su
tüketimini azaltan ya da karbon salınımını düşüren uygulamalara artık daha sık rastlanıyor. Edelman tarafından yapılan
aynı araştırma bunu istatistiksel olarak da doğruluyor. Kar
ile birlikte toplumsal faydayı da dikkate alan şirketlerin oranı
2008’de yüzde 57 iken bu oran 2012’de yüzde 76’ya yükselmiş
bulunuyor. Bu doğrultuda farklı çalışmalara imza atan Zorlu
Grubu ise farklı sektörlerde pek çok farklı projeyi hayata geçiriyor.
Küresel tüketici eğilimleri
• Şirketlerin yüzde 60’ı müşteri deneyimini yüksek kardan daha fazla önemsiyor.
• İnsanların yüzde 50’si elektronik etkileşimin yüz yüze iletişimden
daha önemli olduğuna inanıyor.
• İnsanların yüzde 43’ü şikayetlerini online olarak yaptıklarında
kendilerini kısıtlanmamış hissettiklerini söylüyor.
• Google’da tüketici servisleri ile ilgili 281 milyon adet kayıt bulunuyor.
• Bir markanın bilinirliğinin yüzde 5 artması, şirket karlarını yüzde
25 ile yüzde 125 arasında değişen oranlarda artırıyor.
• Mevcut müşteriler yeni müşterilerden yüzde 33 daha fazla harcama yapıyor.
• Tüketicilerin yüzde 60-75’i, sonuçlar istedikleri gibi olmasa bile
açık ve şeffaf bir iletişim anlayışına sahip müşteri ilişkileri hizmeti aldıklarında, o markayı kullanmaya devam edeceklerini söylüyorlar.
• Şirketlerin yüzde 80’i müşteri deneyiminde iyi olduklarını söylese
de müşterilerinin sadece yüzde 8’i onlarla aynı fikre sahip.
• Gelişmekte olan ülkelerdeki tüketicilerin yüzde 83’ü ‘şirket sosyal
sorumluluklarını yerine getirirse ona daha çok güvenirim’ diyor.
Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 66’ya kadar düşüyor.
(Kaynak: Customer Thermometer&Edelman)
06 kapak
07
Tüketicilerin yüzde 60-75’i, sonuçlar istedikleri gibi olmasa bile açık ve şeffaf bir iletişim anlayışına sahip müşteri
ilişkileri hizmeti aldıklarında, o markayı kullanmaya devam edeceklerini söylüyorlar.
Barış Arda / Vestel Araştırma ve Stratejik Analiz Departmanı
- Araştırma ve Stratejik Satış Analizleri Yöneticisi
Akıllı alışveriş kavramı önemini koruyor
Vestel Araştırma ve Stratejik Analiz departmanı
olarak yaptığımız tüm pazarın durumunu üç ila
altı ay sonrasını tahminleyerek analiz ediyoruz.
Tüketicinin eğilimlerini gözlemlemeden analiz
yapmak ne yazık ki mümkün değil. Dolayısıyla
tüketici eğilimlerini gerek algı, gerek satın alma
davranışı açısından düzenli olarak periyodik
araştırmalarla takip ediyoruz.
Hız
Tüketici eğilimlerinde hız önemli bir faktör haline geldi. İhtiyaç
hissinin oluşması, alternatiflerin belirlenmesi ve karşılaştırılması,
konuyla ilgili online kaynaklardan bilgilerin derlenmesi çok hızlı bir
şekilde oluyor. Markalar artık her an, her türlü talebe karşılık verebiliyor olmalı, her türlü bilgi ve satış kanalında müşterisini karşılayabilmeli. Ayrıca fiyat zannedilen aksine önemini kaybetmiyor. Üst
sınıflar için bile “akıllı alışveriş” kavramının içine girerek önemini
koruyor.
Vestel 2013 tüketici araştırmasına göre:
• Buzdolabı kategorisinde görece daha ekonomik olan Çift Kapılı
Statik dolaplar ile Kombi NF’lara olan ilgi arttı.
• Çamaşır makinesi ürün grubunda kg. kapasiteleri arttı.
• Tv ürün grubunda ise ekran boyutlarının artması ile 3D ve Smart
Tv’lere olan ilgi çoğaldı.
İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve doğal kaynakları
korumak amacıyla iş dünyasının işleyiş şeklini değiştirmek
üzere başlatılmış olan Karbon Saydamlık Projesi (CDP Projesi) kapsamında gönüllü olarak hazırlanan Zorlu Enerji Grubu
2013 yılı Karbon Saydamlık Raporları bu projelerden sadece
bir tanesi. Zorlu Tekstil Grubu’nda TAÇ markası tarafından
bu yıl 12. kez düzenlenen ve artık gelenekselleşen “Bir De
Sen Tasarla Yarışması”na, Türkiye genelindeki üniversitelerin Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde öğrenim gören
lisans öğrencileri ile Eğitim Fakülteleri’nin Resim – İş Öğretmenliği Bölümü lisans öğrencileri katılıyor.
Ev tekstili sektörünün geleceği açısından oldukça önemli
olan bu proje kapsamında genç tasarımcı adayları özgürce
düşünüp yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı buluyorlar. Tasarım kavramının önemine de vurgu yapan yarışma; sanayi ve
eğitim işbirliğinin en uzun soluklu projelerinden biri olarak
da dikkat çekiyor. İlk üçe girenlere verilen para ödüllerinin yanı
sıra 6 adet Mehmet Zorlu Vakfı Özel Bursu da veriliyor.
Üniversite - sanayi işbirliğine verdiği önemi gerçekleştirdiği
projelerle ortaya koyan Vestel ise geçtiğimiz günlerde Orta
Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile “İyi Niyet Protokolü”
imzaladı. Zorlu Center PSM ise amatör ruhlu sanatçıların performanslarını ücretsiz sergileyebilecekleri Şehir Sahnesi ile
İstanbul’un kültür ve sanat hayatına yeni bir soluk getiriyor.
Benim değerlerimi dikkate al
Tüm bu projeler, etkinlik ve yarışmalar çağın getirisi olan
“değişim”i ve yenileşimi yakalayabilmek için gerçekleştiriliyor.
Çünkü değişim rüzgarı Türk tüketicisini de ister istemez etkiliyor. Elbette buna rağmen değişmeyen bazı şeyler de var.
ESOMAR “Ülke Kültürleri” analizinde Türkiye’yi “Kültür Duyarlı” ülkeler arasında sayıyor. Tüketici kimliği özü itibariyle
ait olduğu toplumsal sisteme dayanan Türkiye gibi ülkelerde,
yerel değerleri dikkate almadan başarılı olmak çok zor… Büyük markaları sevsek de onların içinde kendimizden bir şeyler
görmek ya da bulmak istiyoruz. Sözün özü, tüketici kendi hikayesini o marka ya da şirkette de bulmak istiyor. Bunun için
de empatiye dayalı bir iletişim bekliyor.
Araştırma sonuçları neler gösteriyor?
Zorlu Grubu farklı markaları için tüketici konusunu bu geniş
perspektiften ele alarak hareket ediyor. Tabii Grup markaları için yapılan profesyonel araştırmalar hız kesmeden devam
ediyor.
Zorlu Tekstil Grubu tarafından TAÇ markası için belirli zaman
dilimlerinde farklı araştırmalar yaptırılıyor. Yapılan araştırmaların genel ortalaması gösteriyor ki, TAÇ markası %97 marka
bilinirliğine sahip. Böylesine yüksek bir sonuç aslında satın
alma tercihlerinin ve markaya olan sadakat ile beğeninin de
yüksekliğine işaret ediyor. TAÇ bu skorla piyasadaki rakipleriyle arasına ciddi bir fark koymuş oluyor. Hedef kitlenin doğru
analizi ve tüketici ihtiyaçlarının yorumlanmasıyla yapılan çalışmalar da araştırma sonuçlarında etkisini gösteriyor. Bunlardan biri de TAÇ markasının reklam bilinirliğinin yüksek olması.
Markanın satın alım nedenlerinde kalite, dayanıklılık ve güven
araştırmalarda ön plana çıkıyor. Ayrıca ürünlerin deneme ve
tavsiye skorlarının yüksekliği ile favori marka olarak gösterilmesi, kullanıcıların tercihlerinin markasız ürünlerden markalı
ürünlere doğru kaydığını da göstermekte...
Zorlu Tekstil Grubu’nda gerek görüldükçe tüm markalar için
farklı araştırmalar yaptırılıyor. Reklam ve marka sağlığı araştırmaları, yeni ürün gamlarına yönelik araştırmalar ve gizli
müşteri araştırmaları bunlardan bazıları. Profesyonel ekiplerin yönettiği ve raporladığı araştırma süreçleri sonrasında
tüketicilerin istek, beğeni ve tercihleri periyodik olarak ölçümlenirken, yeni stratejiler de oluşturuluyor.
Zorlu Gayrimenkul’ün farklı tüketici kitlelerini
kucaklayan projesi
Son yıllarda tüketiciler, farklı ihtiyaçlarını karşılamak üzere bulundukları şehrin bambaşka köşelerine gitmektense,
her şeyi bir arada bulabilecekleri merkezlere yöneliyor.
Bu merkezlerden de trendleri yakalaması, geniş bir marka
yelpazesi sunması, konseptiyle farklılık yaratması ve en
önemlisi misafirlerine en iyi hizmeti sunması bekleniyor. İnternet ve özellikle sosyal medyanın hayatımızın her noktasına nüfuz ettiği hatta yönlendirdiği bu çağda, bilgiye ulaşmanın kolaylaşmasıyla bu yönelimlerin de artış gösterdiği
gözleniyor. Örneğin Türk sanatseverleri büyük ve görkemli
prodüksiyonları kendi ülkelerinde izlemek istiyor. Zorlu
Gayrimenkul, Zorlu Center projesini oluştururken ve hedeflerini belirlerken tüm bu değişen tüketici alışkanlıklarını ve
dinamiklerini göz önünde bulundurdu, lüks tutkunlarından
çocuklu ailelere, yabancı konuklardan sanatseverlere kadar
pek çok gruptan tüketiciyi hedefine koydu. Zorlu Center,
içinde barındırdığı Performans Sanatları Merkezi, alışveriş
merkezi, otel (Raffles İstanbul Zorlu Center), ofis ve rezidansları merkezde sunarak Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu
“karma kullanım” projesi olma özelliğini taşıyor.
Sahip olduğu konseptle Zorlu Center AVM İstanbul’un yeni
lezzet ve moda merkezine dönüştü. Zorlu Center’da, 2014’ün
üçüncü çeyreği ile birlikte hizmete girecek olan Raffles İstanbul Zorlu Center, “premium luxury” hizmet anlayışıyla kişiye
özel hizmet (butler) sunuyor. Diğer tarafta sanatseverler,
Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde, dünyanın en
ünlü gösterilerini, sanatçı ve gruplarını, klasik veya çağdaş
sanatın en iyi örneklerini ve farklı enstalasyonları da takip
ediyorlar.
Bununla beraber Zorlu Center Rezidansları; eski İstanbul,
Adalar ve Boğaziçi Köprüsü manzarasını seçkin ailelerle buluşturuyor. Zorlu Center Ofisleri ise iş hayatına yeni bir soluk
getiriyor. Tüm bu özellikleriyle Zorlu Center, A+, A, AB ve C
grubu da dahil olmak üzere her kesimden tüketicinin yolunun
kesiştiği bir yaşam alanına dönüşüyor.
Pazarlama araştırmaları günümüz iş
dünyasında en önemli bilgi kaynaklarından biri.
Ipsos ASI - İletişim Araştırmaları Direktörü
Yasemin Özen Gürelli, tüketici eğilimlerinin belirlenmesinde araştırmaların önemini vurguluyor: “Bu araştırmalar sayesinde
tüketicileri, faaliyet gösterdiğimiz pazarın
dinamiklerini ve rekabeti daha iyi anlıyor ve
stratejilerimize ışık tutacak bilgiye ulaşarak
yol haritamızı belirleyebiliyoruz. Bu da müşteri memnuniyeti
yolunda atılmış çok önemli bir adım anlamına geliyor. Hayatımızın her alanında hissettiğimiz bu hızlı değişim, marka yöneticilerinin de her zamankinden fazla hedef kitlelerin davranışlarının altında yatan gerçeği anlayarak, içgörü elde etmeye olan
ihtiyacını artırıyor. Bu ihtiyacı karşılayacak tek şey; iyi ellerden
Ali Levent Orhun
OPR Araştırma Hizmetleri
Hedef satış ise...
Markaların temel hedefi satış ve bundan doğan
pazar payı. Artık yerli firmalarda da orta-üst düzey yöneticilerin performans kriterleri arasında
pazar payı çok önemli bir yer tutuyor. Yöneticiler
bu hedefler doğrultusunda değerlendiriliyorlar.
Yapılan pazarlama çalışmalarının, harcanan reklam ve promosyon bütçelerinin karşılığının alınıp
alınmadığının en iyi göstergesi perakende panelleridir. Markanın
ve/veya rakibin yaptığı bir kampanyanın ne denli etkili olduğunun
ölçülmesi en sağlıklı şekilde perakende panelleri ile olabiliyor.
Ülkemizde hala araştırma ve raporlamaya verilen önem yeterli seviyelere ulaşmadı ne yazık ki. Zorlu Grubu ise bunun önemini anlayan
ve değer veren nadir kurumlardan. Data ve adet değerleri şirketlere
yol gösteren bir harita gibidir. Bunun en net örneğini Vestel TV grubunda görebiliyoruz. OPR; Zorlu Grubu’nda Vestel ile 2013 yılından
beri münhasır olarak çalışıyor. Vestel Tepe Yönetimi’nin “doğru”
data’ya olan inancı ve bundan hareket ederek datayı doğru okuyarak
aksiyon alması sonucu, pazar paylarında çok önemli başarılar elde
edildi. Tepe Yönetimin data’ya bu doğrultuda yaklaşımı, her kademede hissedilmekte; bu sayede fırsatları görüp doğru aksiyonlar alıyor. Örneğin TV grubunda Vestel Grup markalarının 2013 başlarında
yüzde 17 olan pazar payı, bugün yüzde 25’e ulaşmış durumda.
Teknoloji ürünlerinde tüketici eğilimleri hızlı değişiyor
OPR olarak biz teknoloji perakende panelleri yapıyoruz. Sayımını
yaptığımız ürün grupları arasında tüketici elektroniği, küçük, büyük
beyaz eşya, dijital fotoğraf makinaları ve bilgisayarlar bulunuyor.
Bu ürün gruplarını sadece toplam pazar olarak değil, ayrıca ayrı ayrı
kanallar altında da raporluyoruz. Yaptığımız araştırmalar sonucunda görüyoruz ki, internet tüketiciyi çok hızlı değiştiriyor. Tüketici
eğilimlerinde en hızlı değişim ise teknoloji ürünlerinde oluyor.
çıkmış, doğru kurgulanmış, datadan çok içgörüye yer verilmiş
bir pazar araştırmasından başkası değil. Müşteri memnuniyetine verilen önem, geçmiş yıllara göre artış gösterdi. Bunun en
önemli göstergesi araştırma taleplerinin “genel memnuniyet”
konularından daha özelleşmiş bir şekilde alt kırılımlara odaklanır olması.” Yasemin Özen Gürelli şöyle devam ediyor: “Müşteri
memnuniyeti konusuna verilen önemi, Ipsos Loyalty bünyesinde gerçekleştirilen araştırma sayısı ile örneklemlerin artışından
08 kapak
09
Yaşam tarzı, ürün ve markalarla ilgili geçmiş deneyim, çevreden gelen yönlendirmeler ve elbette pazarlama dünyasının
bize ilettiği mesajlar, tüketicileri harekete geçiren en temel güdülerdir.
Tüketicinin yaşamındaki “görünmez el”
Tüketiciye dokunan, insan kaynaklarını etkili yöneten anlayış; şirketler için marka ve yeni teknoloji geliştirme süreçlerinde
ve rekabette avantaj sağlamanın vazgeçilmezi. Enerji, tüketicinin kimliğinden bağımsız, insanların sürekli ilişkili olduğu ve
en yakından dokunduğu sektör olmakla birlikte, tüketiciye dokunan bu el adeta “görünmez”...
da net bir şekilde görebiliyoruz. Hizmet verilen her nokta artık
bir memnuniyet araştırması ile değerlendiriliyor.
recinde, gerek ise yaratılan reklamın potansiyelini belirlemek
üzere reklam ön testleri gerçekleştiriyorlar.
IPSOS ASI’nin
Zorlu Grubu için yaptığı çalışmalar
Sadece firmadan memnuniyet değil firmanın her iş alanı, her
iş adımı memnuniyet ile denetleniyor. Aslında sadece memnuniyet değil eğer firmanın koyduğu bir hedef varsa ve o iş
adımı bu hedefin altında kalmışsa, memnuniyetsizlik kaynağına odaklı araştırmalar da arttı. Her geçen gün artan teknoloji ve araştırmaya katkısı ile memnuniyet araştırmaları; belirli
bir dönemde, klasik bir soru formu ile yüzyüze veya telefonla
yapılan araştırmaların ötesine taşındı. Ipsos Loyalty olarak
memnuniyet araştırmaları feedback’leri sonrası markanın hizmet kültüründe aldığı aksiyonları ise geçmiş yıllara göre 1,5-2
kat oranla Gizli Müşteri araştırmaları ile test eder hale geldik.”
Böylelikle yayına çıkan reklamlardan maksimum performans
elde etmek amaçlanıyor. Ayrıca iletişim faaliyetlerinin etkinliğini 360 derece tespit etmek, marka üzerindeki yansımalarını belirlemek ve bu doğrultuda gelecekteki marka ve iletişim
stratejisini ortaya koymak adına her ay sahaya çıkılarak Marka
Sağlığı ve Reklam Etkinliği takibi yapılabiliyor.
• Zorlu Tekstil Grubu için perde ve nevresim kategorilerinde pazarın ve rakip markaların zaman içinde ne yöne gittiğini tespit etmek, değişimin yönünü saptamak amacıyla marka sağlığı izleme
araştırması yürütülüyor.
• Perde ve nevresim kategorileri için satış noktalarında tarama (census) çalışması gerçekleştirerek marka penetrasyonu ve raf payı
belirlendi. Satış noktalarının envanter bilgileri derlendi.
• Zorlu Center için yapım aşaması ve merkezin açılışından sonraki
süreçlerde algı ve konumlandırma araştırmaları yürütüldü.
• Vestel markası için 6 ülkede marka algısı ve bilinirlik araştırmaları
gerçekleştirildi.
Biz müşteri memnuniyetini, Gizli Müşteri araştırmaları ile
kombine kullanarak, hizmetteki açık noktaları ve yanlış
bir uygulama varsa bunun gerçek müşteriye negatif etki
etmeden bertaraf edilmesini sağlıyor ve bu çalışma şeklini
şiddetle tavsiye ediyoruz diyen Yasemin Özen Gürelli ekonomik, kültürel ve siyasi dinamiklerin eğilimleri belirlediğinden de bahsediyor. “Yaşam tarzı, ürün ve markalarla
ilgili geçmiş deneyim, çevreden gelen yönlendirmeler ve
elbette pazarlama dünyasının bize ilettiği mesajlar, tüketicileri harekete geçiren en temel güdülerdir. Bu faktörlerde
meydana gelecek değişimler tüketicinin satın alma davranışlarını etkiler. Tüketim eğilimleri yaşadığımız ülkenin
ekonomik, kültürel ve siyasi dinamiklerine bağlı olduğu gibi
psikolojik faktörler de davranışların değişmesinde önemli
ölçüde etki eder.”
Pazar araştırmaları tüketici eğilimlerini iki boyutta inceler:
Rasyonel (bilinçli) ve duygusal (bilinçdışı). Rasyonel boyut
daha geleneksel araştırma yöntemleri ile incelenirken, duygusal tepkiler son zamanlarda oldukça ilgi gören neuro pazarlama uygulamaları ile ölçümlenebiliyor. Yasemin Özen Gürelli
bazı araştırma modellerini özetliyor: İletişim Araştırmaları:
Firmaların büyük bir kısmı gerek reklam stratejisi belirleme sü-
Geleceği Tahmin ve Modelleme: Tüketici davranışını gelişmiş pazarlama modellemeleri ve istatistik yöntemleri ile
bütünleştiren, böylece olağanüstü doğrulukta talep tahmini
ve etkin ürün ve hizmet konfigürasyonu yapmayı sağlayan
kapsamlı pazar araştırma sistemi. Sunduğumuz hizmetler
ve sistemler arasında fiyat esnekliği ölçümü, rekabetin faaliyetlerinin simulasyonu, alternatif pazarlama planlarının
değerlendirilmesi ve karlılığı yüksek pazar bölümlerinin belirlenmesi sayılabilir.
Konsept Testleri ve Yeni Ürün Geliştirme: Yeni fikirleri toplantı
odasından çıktığı hali ile pazara sürmek pek çok marka için
riskli ve masraflıdır. Bu yüzen yeni bir fikir ya da ürüne yapılacak gerekli yatırımın geri dönüşünü sağlamayı garanti altına
almak için konsept ve yeni ürün geliştirme testleri gerçekleştirilir.
Alışverişçi Pazarlaması /Shopper Marketing: Tüketiciye yönelik geleneksel pazarlamanın yanı sıra “alışverişçi pazarlaması” da daha fazla önem kazanmış durumda. Alışverişçi pazarlaması tüketicileri alışveriş modundayken alışveriş süreci
sona erene kadar etkilemeye yönelik her türlü aksiyonu içeriyor. Pazarlama amacı doğrultusunda en etkili reyon dizilimi
hangisi?, Bu ürün kategorisinde alışverişçinin karar ağacı nasıl?, Mağazada nerede, hangi stantlar bulunmalı?, Mağazanın
hangi noktaları daha etkin? Rafta hangi görsel malzemelerin
kullanılması gerekiyor? gibi bir çok sorunun yanıtı alışverişçi
araştırmalarıyla ortaya çıkarılabiliyor.
Cihan Bozkuş / Vestel Araştırma ve Stratejik Analiz
Departmanı - Pazar Araştırma Sorumlusu
Strateji geliştirmek için veri kalitesi önemli
Vestel Pazar Araştırma ekibi olarak veri kalitesi
özellikle üzerinde durduğumuz bir kriter. Bunu
sağlamak için araştırmanın her aşamasında paydaşlarımızla iç içe süreci birlikte yönetiyoruz.
Doğruluğundan emin olamadığımız verilerin üzerine analiz yapıp strateji geliştiremeyiz. Stratejik
analiz ise bizim pazar araştırmalarında aradığımız
ikinci önemli nokta. Paydaşlarımızı seçerken, sektörümüzü ve pazarımızı bilen, konusunda uzman ekiplere sahip olan
firmaları seçiyoruz. Çünkü sadece “araştırma sonucu” satın almıyoruz. Araştırma firmasının bu bulguları Vestel’in pazardaki konumu ve
ihtiyaçları çerçevesinde yorumlayıp aksiyon önerilerine çevirebilmesini bekliyoruz. Farklı araştırma türlerinin müşterisi olduğumuz için,
farklı araştırma modüllerini kullanıyoruz. Tüketicinin gün geçtikçe
daha aktif olduğu, markaların pazarı geleneksel penetrasyon ve
distribüsyon stratejileriyle eskisi kadar çok yönlendiremediği, dolayısıyla üretim odaklı bakış açısının çöktüğü bir dönemdeyiz. Günümüz tüketicisinin en önemli özelliği, genç veya yaşlı olsun, sosyo-ekonomik statüsü düşük veya yüksek olsun, marka sadakatinin
düşük olması. Özellikle de sosyal medyanın etkisiyle, tüketici bir
ürüne veya markaya çok kolay alternatifler üretebildiği gibi, aynı
zamanda onları tekrar şekillendirebiliyor, yeni bir anlam kazandırabiliyor veya kendi ihtiyaçlarına göre dizayn edebiliyor. Örneğin
akıllı telefonları düşünelim. Herkeste Iphone olabilir, ama aslında
içindeki aplikasyonlara bakarsak, her Iphone aslında başka bir
Iphone’dur. Aynı şekilde, bir reklam veya bir PR etkinliği, sosyal
medyada ele alınış şekliyle bambaşka anlamlara bürünüp çok değişik yerlere çekilebiliyor. Biz buna “türetim” diyoruz. Aslında tüketirken, yeniden üretmiş oluyorlar.
G
örünmeyen, ancak her “iş”in arkasında ona güç veren
enerji, kuşkusuz tüm sektörlerin ana bileşeni. Bu nedenle, bireysel ve kurumsal tüm tüketicilerin dolaylı
ya da doğrudan yaşamının bir parçası. Yaşamın ana kaynağı
enerjiyi üreten, ticaretini yapan ve tedarik eden bir şirket olan
Zorlu Enerji, tüketicinin yaşamında temel bir konumda bulunduğuna inanıyor. Doğal gazdan, sudan, rüzgardan olmak üzere
neredeyse yeryüzünün tüm kaynaklarından elektrik üreterek
tüketiciyi aydınlatan, tedarikini sağladığı doğal gazla ısındıran
Zorlu Enerji, süreçlerin her aşamasında enerji-çevre-insan etkileşimine yüksek sorumluluk ve hassasiyetle yaklaşıyor.
Zorlu Elektrik ile müşteri profiline göre tarife
Zorlu Enerji Grubu, bünyesinde elektrik satışı gerçekleştiren
Zorlu Elektrik Enerjisi İthalat, İhracat ve Toptan Ticaret A.Ş ile
birlikte, serbest tüketiciler için artık daha “görünür” bir hale
geldi. Zorlu Elektrik, başta otomotiv ve ağır sanayi şirketleri,
organize sanayi bölgeleri, alışveriş merkezleri, hastaneler,
zincir mağazalar ve oteller olmak üzere farklı sektörlerden pek
çok kuruma elektrik satışı gerçekleştiriyor, müşteriye günün
her anında ulaşıyor. 2000’li yıllardan bu yana elektrik sektöründe başlayan özelleştirme kapsamındaki mevzuat değişikliklerinin yarattığı olumlu ivme devam ediyor. Bu düzenlemeler kapsamında son olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
(EPDK) serbest tüketici limitini, Ocak ayında 4 bin 500 kilovat
saate düşürdü. Bu değişiklikle birlikte aylık ortalama 135 TL ve
üzeri elektrik faturası ödeyen herkes, istediği elektrik tedarikçisinden elektriğini satın alabilme hakkına sahip oldu.
Serbest tüketici statüsünde bulunan kurum ve kişilerin, kendilerine uygun olan tarifeyi seçerek daha avantajlı fiyatlarla
elektrik enerjisi satın alabilmelerini sağlayan yeni düzenleme
ile ilgili olarak Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, “Tarifeleri
oluştururken özellikle tüketicilerin enerji kullanım profillerini
ve tüketim alışkanlıklarını göz önüne alıyor, maliyeti düşürecek çözümler sunmaya özen gösteriyoruz. Önümüzdeki günlerde sistem altyapısının tamamlanmasına paralel olarak yeni
uygulamalarımızı tüketicilerimize sunacağız” dedi.
İkamesi imkansız
Tüketicinin hayatında vazgeçilmez ve ikamesi mümkün olmayan elektriğin tedarik ve satışını gerçekleştiren Zorlu
Elektrik’in Ticaret ve Planlama Genel Müdür Yardımcısı İnanç
Salman, müşterilerin çağrı merkezi, internet sitesi gibi platformlardan ilettikleri her türlü öneri ve değerlendirmeyi analiz edip stratejilerine yön verdiklerini ifade etti. Zorlu Elektrik
beklentinin üzerinde olsa da tarifelerin belirli bir orana kadar
düşmesini rekabet açısından faydalı buluyor ve tüketiciye
dokunmak için alternatif kanalları araştırıyor. Son mevzuat
değişikliğiyle birlikte daha ulaşılabilir olan serbest tüketicilik
hakkında potansiyel müşterilerini çeşitli kanallardan bilgilendirirken onların ihtiyaç ve beklentilerini de dinlemeye özen
gösteriyor. Bu çerçevede 2014 yılı sonunda yapılması planlanan Pazar Araştırması ile de tüketicinin nabzını tutmayı ve
hızla gelişmekte olan bu sektörün önde gelen oyuncularından
biri olarak anılmayı sürdürmek istiyor.
Grup şirketleriyle zaman zaman hayata geçirilen işbirlikleri de
yine tüketicilere ekonomik anlamda avantajlar sağlıyor. Zorlu
Elektrik – Vestel LED işbirliğinde hazırlanan çifte avantaj paketi bunun en güzel örneklerinden... Kampanya kapsamında
aboneliğini Zorlu Elektrik’e taşıyan tüketiciler 1 fatura bedava
avantajını yaşarken, aydınlatmalarını da yüzde 80’e varan tasarruf sağlayan Vestel LED ürünlerinden seçerse benzersiz bir
fiyat avantajından yararlanmış oluyor. Sürdürülebilirlik bakış
açısını son tüketiciye kadar ulaştırma hedefini benimseyen
Zorlu Enerji, Grup şirketlerinin de bu yaklaşım çerçevesinde
faaliyetlerine yön vermesini sağlıyor. Türkiye’deki kurulu gücünün yüzde 42’si yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan
Zorlu Enerji Grup şirketlerinden Zorlu Elektrik, tüketicisini de
dünyamızın geleceğini ve doğal kaynakları koruyan yöntemlerle üretilen elektriği kullanmak konusunda teşvik ediyor.
Doğal gaz tüketici için konfor demek
Zorlu Enerji Grubu bünyesinde faaliyet gösteren GAZDAŞ ise
tüketicinin yaşamında kolay erişim, tasarruf, verim, temizlik
ve ekonomik olma gibi özellikleriyle vazgeçilmez bir yer edi-
nen doğal gazın Gaziantep ve Trakya bölgelerinde dağıtımını
üstleniyor. GAZDAŞ Genel Müdürü Fuat Celepci müşteri portföyünün de doğal gazın her yerde ve farklı kullanım imkanı yaratması nedeniyle çeşitlilik gösterdiğini ifade ediyor.
Potansiyel müşterilerinin konforlu hayata geçişini ekonomik
anlamda da kolaylaştırmak üzere çeşitli dönemlerde taksit
kampanyaları da düzenleyen GAZDAŞ, çeşitli bankalar ve
kredi kuruluşlarını da dahil ederek hazırladığı paket alternatiflerini tüketicilerin değerlendirmesine sunuyor. Tesisat dönüşümüne ihtiyaç duyan müşterileri için yetkili tesisatçı sistemini uygulayan GAZDAŞ, dönüşüm ve bakım hizmetlerinin
GAZDAŞ tarafından titizlikle seçilen ve denetlenen tesisatçılar
tarafından yapılması konusunda da müşterilerini düzenli olarak uyarıyor. Ayrıca doğal gazın en güvenli, en verimli ve en
ekonomik kullanımları için önemli tüyoları da belirli aralıklarla
yerel basın aracılığıyla müşterileri ile paylaşarak fayda sağlamayı amaçlıyor.
GAZDAŞ websitesi üzerinden mevcut ve potansiyel abonelere
gerekli bilgileri temin ederken 7/24 hizmet veren Çağrı Merkezi ve Acil Hattı ile de müşterilerine her zaman ulaşılabilir olduğunu kanıtlıyor. GAZDAŞ iletişim stratejisini her zaman hizmet
kalitesini ve müşteri memnuniyetini artırmak üzerine kuruyor.
10 kapak
11
Marka değeri,
müşteri hizmetleriyle yükselir
Güncel değişimler yeni ihtiyaçlar doğuruyor. Vestel de çağı yakalamak ve mevcut değişimlere ayak uydurmak için bir
dönüşüme gitti; iki yıl önce Müşteri Hizmetleri departmanını Genel Müdürlük düzeyine taşıdı. Bu süreci Vestel Müşteri
Hizmetleri Genel Müdürü Dr. A. Tarkan Tekcan değerlendiriyor.
Z
aman akıp giderken alışkanlıklar ve eğilimler de değişiyor. Hal böyle olunca tüketici davranışlarında da değişiklikler baş gösteriyor. Piyasada ayakta durabilmek,
tutunabilmek ve var olabilmek için yeni tüketici davranışlarına
uyum sağlamak ve değişikliklere kolayca adapte olabilmek
gerekiyor. Vestel de bunu yaptı, güncel gelişmelerle eşzamanlı olarak değişti! Vestel’deki değişim, marka değerine
verilen önemden dolayı yapılması gerekenlerin tanımlanması
ile başladı. 2012 yılının sonunda Vestel Müşteri Hizmetleri,
Genel Müdürlük seviyesine taşınarak, Vestel’de satış sonrası
hizmetlerde sektörde fark yaratmak adına yepyeni bir yapılanma süreci başlatıldı. Süreci Vestel Müşteri Hizmetleri Genel
Müdürü Dr. A. Tarkan Tekcan anlatıyor.
Müşteri hizmetleri biriminin 2012’de “Genel Müdürlük” olarak şekillendirilmesi sürecini anlatır mısınız? Neden bu dönüşüme gidildi?
Değişim, marka değerine verilen önemden dolayı yapılması
gerekenlerin tanımlanması ile başladı. Bir firmada müşteriye
verilen değerin en önemli göstergelerinden biri, “müşteri”
adının o firmanın organizasyon yapısında ilk olarak hangi
seviyede geçtiğidir. 2012 yılının sonunda Müşteri Hizmetleri,
Genel Müdürlük seviyesine taşınarak, Vestel’de satış sonrası hizmetlerde sektörde fark yaratmak adına yepyeni bir
yapılanma süreci başlatıldı. Öncelikle kapsamlı bir durum
analizi ile iyileştirme gereken alanları tespit ettik. Vestel satış sonrası hizmet kalitesini hak ettiği seviyeye taşımak için
yapısal çalışmalar gerçekleştirdik. Ardından da bu değişimin
ifade süreçlerini başlattık. Bu yapısal çalışmaların öne çıkanlarından bahsedecek olursak: Yurt geneline dağılmış yetkili
servislerimizin hizmet kalitesini istediğimiz noktaya getirebilmek için bir rol model oluşturmaya karar verdik ve Mer-
kez Servis oluşumuna başladık. Şu an geldiğimiz aşamada
Türkiye’yi kucaklayacak şekilde 15 ayrı ilde Merkez Servisimiz bulunmakta. Eğitimlere önem verildi. Bu anlamda ciddi,
ödüllü projeler yürütülüyor. Geçen yıla oranla iki kat daha
fazla eğitim gerçekleştirildi. Servis sahiplerimizin işletmecilik
alanındaki becerilerini geliştiren, üniversite ile ortak bir proje
yürütüyoruz. Yetkili servislerimize uygulamalar, yeni ürünler,
arıza bulma ve onarım teknikleri gibi anlık canlı yayınlar ve
günlük yerinde sınıf eğitimleri ile bilgilendirmelerin yanı sıra
4 ya da 5 haftayı alacak şekilde Manisa’da uzun dönemli uzmanlık eğitimleri gerçekleştirmeye başladık. Meslek Liseleri
ile yakın iletişim içinde bulunarak laboratuvar oluşturma,
okul sonrası meslek edindirme konularında çalışıyoruz. Yedek Parça depo alanımız yenilendi. Kapasitesi, işlevselliği ve
verimliliği artırıldı. Bu sayede ciddi bir performans artışı ile
%99 oranında 24 saat içinde talep karşılar duruma geldik.
Sahada, Genel Müdürlüğümüzdeki ekiplerimiz ve fabrikalarımız ile servisler arasında köprü oluşturması için Servis
Operasyon Uzmanları görevlendirildi. Türkiye’nin her yerine
kısa zamanda ulaşabilecek şekilde uzmanlarımız servis, bayi,
müşteri iletişiminde etkin rol oynuyorlar. Çağrı Merkezi’ni iki
ayrı fonksiyon olarak tanımladık: Müşteri taleplerini birinci seviyede karşılayan, doğru birimlere yönlendiren İletişim
Merkezi ve müşteri avukatları olarak adlandırdığımız ekip arkadaşlarımızdan oluşan; müşteri taleplerini başından sonuna
takip eden, çözümlenmesine ve müşteriden teşekkür almaya
odaklanmış, arka plandaki çalışmaları yürüten Çözüm Merkezi. Nisan 2013’te önce Çözüm Merkezi’ni, Ocak 2014 itibariyle
de İletişim Merkezi’ni Manisa’da kendi bünyemizde konumlandırdık. Yeni bir yapılanma olmamız ve İletişim & Çözüm
Merkezi’ni kendi içimizde konumlandırmamız bize hız, esneklik ve yetki kabiliyetleri sağladığı gibi aynı zamanda güçlü bir
motivasyon ve başarma azmi de getirdi. Müşteri Memnuniyeti
için önemli bir insan kaynağı yaratıldı. Şu an 500 kişiyi geçen
bir ekip ile Vestel müşterilerine satış sonrası hizmet sunulmakta. Bu rakam Ekim 2012’de 90 kişi idi.
Müşteri memnuniyeti ve müşteri sadakatinde iyileşme görüldü mü? Nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz?
Memnuniyet ve sadakat sürekli ölçüm içinde olduğumuz iki
faktör. Bunları müşterilerimize uyguladığımız anketler ile
değerlendiriyoruz. Çok ciddi iyileşmeler gördük. İletişim ve
Çözüm Merkezi’ne gelen teşekkür çağrıları ve mailleri bile
buradaki iyileşmeyi hissedilir şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca
üzerine düşmemiz gereken diğer bir faktör de algı. Memnuniyet ve sadakatte görülen iyileşmelerin, marka elçileri oluşturarak olumsuz algıyı yıktığını gözlemliyoruz. Bağımsız bir
kuruluş olan TMME tarafından yapılan ölçümlerde, algılanan
servis kalitesinin sektör ortalamasındaki artışı bir önceki
yıla göre % 8,5 iken, Vestel’in servis kalitesindeki müşteri
algısı ortalama % 20’lik bir artış gösterdi. Atılan her olumlu adımın yansımalarını fazlasıyla almaktayız. Kendimize bir
hedef koyduk: “Memnun etmek görevimiz, teşekkür almak
hedefimiz” dedik ve müşterilerimizin içten teşekkürlerini
alabilmek için fark yaratan çözümler sunmaya başladık. Alınan müşteri teşekkürlerinin bizdeki değeri ölçülemez. Bu sebeple aldığımız her olumsuz bildirimi analiz eden, kendimizi
süreçsel, organizasyonel ve sistemsel anlamda geliştirmeye
ve olumsuz geri bildirimleri teşekküre dönüştürmeye odaklanmış ekiplerimizle teşekkür hikayeleri yaratmanın peşinde
koşuyoruz. Teşekkürlerimizi bir memnuniyet ölçütü olarak
görüyoruz. Teşekkürler her geçen gün arttıkça ve dilden dile
dolaştıkça, Vestel markasına duyulan güvenin ve sadakatin
arttığına, bunun algıya da yansıyacağına inanıyoruz. Sımsıcak bir teşekkür ile bize geri bildirimde bulunan müşterilerimiz biliyoruz ki, artık bizim sadık müşterilerimiz. Her biri
artık gönüllü marka elçilerimiz…
Sizce “müşteri” nerede başlıyor, nerede bitiyor? Yoksa hiç
bitmeyen bir ilişkiden mi söz ediyoruz?
Müşteri kavramına hedef kitle bazında “potansiyel müşteri” ve
“kazanılmış müşteri” olmak üzere iki ayrı açıdan bakmak doğru olacaktır. Potansiyel müşterilere bire bir dokunamadığımız
için, iletişim kanallarıyla, kendilerine satış sonrası hizmet politikamızı en doğru şekilde yansıtabilmeyi ve Vestellenmeleri
için satın alma kararlarında etkili olabilmeyi hedefliyoruz. Bu
iletişim, farklı mecralarda müşterilerimiz Vestellenene kadar
devam ediyor. Vestel marka ürünleri tercih eden, kazanılmış
müşterimizin yeri bizde apayrı. Aslında müşteri, bizim için yalnızca ürünü satın alan kişi de değildir; ev halkından, evdeki
yardımcıya kadar o ürünü kullanan herkes bizim için müşteridir. Ürünlerimizi satın aldıkları andan itibaren müşterilerimize
özel olduklarını hissettirmeye çalışıyoruz. Hizmet kalitemiz ile
ürünlerimizin her zaman arkasında, müşterilerimizin de yanı
başındayız. Bunun için her vesile ile kendileriyle iletişime geçmeye çalışıyoruz. Belli ürünlerimizi satın almalarıyla birlikte
kendilerini arayarak, aramıza hoş geldiniz diyor ve özellikli ürünlerin kullanımıyla ilgili küçük ayrıntılar paylaşıyoruz,
doğum günlerinde kendilerini arayarak özel indirim fırsatları
sunuyoruz, aldıkları her hizmet sonrası memnuniyet ölçüm
anketleri uyguluyoruz. Bakım günleri düzenliyoruz. Müşterilerimiz ile kurduğumuz iletişim hiç bitmiyor. Müşteriye markanın ismini duyduğu ilk andan, kullandığı ürün ile bağını
koparana dek yaşadığı tüm deneyimlerinde bir bütünlük ve
sıcaklıkla aynı tonda iletişim kurmanız ve kesintisiz beklentilerini dinliyor, en uygun çözümleri üretebiliyor olmanız gerekiyor. Aslında ürünle bağını koparmış bir müşteri bile bizim
için müşteri olmaktan çıkmış değildir, bizim için yeni yaşatacağımız deneyimlerle geri kazanmayı ve tekrar Vestellenmesini amaçladığımız bir müşteridir. Yani aslında hiç bitmeyen bir
ilişkiden bahsediyoruz.
Uzun süredir müşteri hizmetleri ile ilgili alanda çalışıyorsunuz. Dün ile bugünü kıyasladığınızda müşteri ya da tüketici
kavramında en temel değişiklikler hangileri?
Müşteri profili, davranışları ve tercihleri gelişen dünyaya paralel sürekli değişkenlik gösteriyor. Müşteriler artık çok daha
bilinçli hareket ediyorlar. Tüketici haklarının bilincindeler, süreçleri sorguluyor ve hizmet anlamında fark yaratan markalara bağlılık gösteriyorlar. Müşteriler, ihtiyaç duydukları her an
Facebook, Twitter gibi sosyal medya siteleri de dahil olmak
üzere pek çok kanaldan hizmet taleplerini ulaştırabilmek ve
daha önce farklı bir kanaldan ulaşmış olsalar da aynı deneyimi
yaşamak ve süreci kaldığı noktadan kopukluk olmadan takip
edebilmek istiyorlar. Yani kanal bağımsız, tüm platformlarda
tek bir deneyim sunmanız gerekiyor. Artık sadece telefon kanalı yeterli kalmadığı gibi, farklı kanallar oluşturulsa da, bu
kanallar arasında yeterli entegrasyonun olmaması beklentinin
karşılanmamasına yol açıyor. Biz de bu bilinçle pek çok kanaldan müşterilerimizin bize ulaşabilmelerini ve her kanalda aynı
deneyimi yaşamalarını sağlıyoruz. Müşteriler artık taleplerini
en üst seviyedeki yetkiliye ulaştırabilme noktasında da daha
bilinçli ve istekliler. Bunun farkında olarak, sosyal medya kanalları, vestel.com.tr, canlı chat, telefon, e-mail gibi kanalların
yanı sıra direkt bana ulaşabilecekleri bir kanal yaratarak, [email protected] mail adresini oluşturduk. Benimle iletişim
kurabilmelerini sağladık. Bu adres üzerinden bizzat ben onlarla iletişime geçerek, taleplerindeki gelişmelerle ilgili bilgilendirmeler yapıyorum. Müşteri her zamanki gibi aldığı ürün ve
hizmette hız, kalite ve maliyet odaklı yaklaşımını sürdürüyor.
Tüm sektörlerde markalar arasındaki rekabetin ve firmaların
müşteri kaybetmemek adına kendilerine sunabilecekleri hizmetin farkındalar. Daha önceki yıllarda, talebini gerçekleştirebilmek için müşteri firmanın peşinde koşarken, şimdi ise
firmaların çok önem verdiği “müşteri efor skoru” diye bir kavram var. Dün, müşteri kavramı ürünü satın alan kişi iken; bu-
gün ise müşterinin çok daha bilinçlenmesiyle birlikte yalnızca
ürünü satın alan kişi değil, sosyal medya puanı hesaplanan,
segmentasyonları oluşturulan ve bu segmentasyonlar doğrultusunda farklı hizmetler sunulan, birçok farklı yönüyle takip
edilmesi ve nabzı tutulması gereken bir kavram haline geldi.
Dünle bugünü kıyasladığımızda müşteri kavramı arasındaki
en önemli fark bu sanırım.
Kalder İzmir Şubesi’nin bu yıl 15. kez düzenlediği “Mükemmelliği
Arayış Sempozyumu”nda, Vestel Müşteri Hizmetleri Eğitim ve Kalite
Müdürlüğü , “Yılın Başarılı Ekibi Proje Yarışmasında” 1. olarak
Büyük Ödülü almaya hak kazandı
Teşekkür filmlerinden de bahseder misiniz?
Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün teşekkür hikayelerinden oluşan bir film projesi mevcut. Bu proje müşteri deneyimleri ve
geri bildirimlerinden doğdu. İlk üç hikayemiz şu anda sosyal medyada, Youtube veya Facebook’tan izlenebilir. Yakında yenilerini de
paylaşacağız.
Filmlerden ilkinin hikayesi ise şöyle: İstanbul Avcılar’da bulunan
Zorlu Plaza’ya bir müşterimiz gelir ve yetkiliyle görüşmek ister.
Resepsiyon görevlisi nedenini sorunca, “Teşekkür etmeye geldim”
der. Resepsiyondaki arkadaşımız teşekkürü iletecek birimi tanımlayamayınca, müşterimiz geri döner ve iki ay sonra aynı neden ile
bu kez “bir şikayetim var” diyerek gelir. Yetkiliyle bu çabası sonucunda buluşunca da hikayesini anlatır: Müşterimizin Datça’da bir
yazlığı vardır. Televizyon ve set üstü uydu alıcısı satın alır. Osman
Bey Yetkili Servis olarak müşterimizin evine gider. Televizyonu duvara monte eder ama uydu alıcısını koyacak bir yer yoktur. Osman
Bey; “bir dakika der” müşterimize ve aracına atlayıp, Datça’nın çıkışındaki marangoza gider, raf kestirir, rafın duvar aparatlarını satın alır ve müşterimizin evine geri gelir. Hiçbir ücret almadan rafı
duvara monte edip, uydu alıcısını da üzerine yerleştirir. Sonrasında
bu memnuniyeti, yeni ürüne ve çevresinde yeni Vestel müşterilerine
dönüşür. Yaşadığı deneyimler müşterimize göre, servis hizmetinin
de ötesinde bir şeydir ve onun için Osman Bey’e teşekkürlerini iletmek için Zorlu Plaza’ya kadar gelmiştir…” Hikayenin devamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=OtolBtb-2CE
12 kapak
13
Yeni kral tüketici
Yeni tüketici kanunu ayıplı mallar, ayıplı hizmet, mesafeli sözleşmeler, tüketici kredileri, konut finansmanı sözleşmeleri
ve devre tatil sözleşmeleri başta olmak üzere birçok konuda önemli değişiklikler getiriyor.
6
502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28
Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Birçok sözleşmede tüketiciler lehine önemli değişiklikler yapan kanun
ile tüketici işleminin kapsamı da genişletildi. Böylece önceki
yasada yer almayan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet,
bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her
türlü sözleşme ve hukuki işlem yasa kapsamına alındı.
Ücret, komisyon ve masrafa çeki düzen
Yeni kanunla tüketicilerin en çok şikayet ettiği konuların başında gelen ücret, komisyon ve masraflara çeki düzen veriliyor. Bankalar ve kredi kullandıran diğer finansal kuruluşların
tüketiciden faiz dışında alacakları her türlü ücret, komisyon ve
masraf, Bakanlığın görüşü alınarak BBDK tarafından belirlenecek. Bu ücret ve masrafa ilişkin bilgiler, sözleşmeye ek olarak tüketicilere ayrı bir kağıt üzerinde yazılı şekilde verilecek,
böylece tüketici bu konuda bilgilenirken aynı zamanda farklı
bankalarla da karşılaştırma yaparak bilinçli bir şekilde işlem
yapabilecek.
Tek taraflı dayatmalara son
Yeni kanun ile birlikte sözleşmedeki haksız şartlara ilgili yeni
düzenlemeler de getirildi. Bu düzenleme ile tek taraflı olarak
sözleşmeye konulan, üzerinde pazarlık dahi edilmeden kabul
edilmek zorunda kalınan ve tüketicinin aleyhine olan sözleşme şartlarına karşı tüketicilerin korunması amaçlanıyor. Kanun haksız şartın tüketici açısından kesin olarak hükümsüz
sayılacağını ve bu konuda yaptırımlar ve tedbirlere başvurulacağını açık bir şekilde belirtiyor.
Ayıplı mala AB makyajı
Yasa ile birlikte Ayıplı Mal kavramı AB yönergelerine paralel
olarak yeniden tanımlandı. Eskiden 30 gün olan süre 6 aya
çıkarılırken tüketici lehine ispat kolaylığı getirildi. Ayıpların
teslim anında var olduğu ön kabulü ile hareket eden yasa,
malın ayıplı olmadığının ispatını da satıcıya bırakıyor. Tüketiciye ayıplı mal ile ilgili, satın alınan malı iade, ayıp oranından indirim isteme, satın alınan malın ücretsiz onarılması ya
da ayıpsız bir benzeri ürünle değiştirilmesi olmak üzere dört
seçenek sunuluyor. Konut, otomobil ve farklı ürünlere göre
ayıplı mal için satıcılara üç yıla kadar sorumluluk getiriliyor.
Kanun benzer uygulamaları Ayıplı Hizmet kavramı için de düzenliyor.
Taksitli satışa ince ayar
Yeni yasa ile finansal kiralama sözleşmeleri de taksitli satış
kapsamına alınırken cayma hakkı kavramı taksitli satışlarda
da uygulanmaya başladı. Buna göre; tüketici yedi gün içinde
herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitli satış sözleşmesinden cayma hakkına sahip oluyor.
Yasa, satıcıyı erken ödeme durumunda faiz ve komisyon indirimini yapmakla yükümlü tutarken temerrüt durumunu da belirli kurallara bağlıyor. Kanun, tüketicinin kalan borcun en az
onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksiti veya
kalan borcun en az dörtte birini oluşturan bir taksiti ödemede
temerrüde düşmesi şartını arıyor. Burada satıcının tüketiciye
en az 30 gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması
gerekiyor. Yasa Kampanyalı Satışları da bu başlık altında yönetmeliklerle yeniden düzenliyor.
Tüketici kredilerine çeki düzen
Yeni kanun ile birlikte tüketici kredisi sözleşmesinin tanımı AB
Yönergesine uygun olarak değiştirildi. Kredi verenin tüketiciye, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla
kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği bütün sözleşmeler tüketici kredisi olarak kabul edildi. Kanun ayrıca Kredi
kartlarına ilişkin sözleşmelerin, ödemenin üç aydan daha uzun
süre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ertelenmesi
veya taksitle ödeme imkanı sağlamaları halinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirileceği hükmünü de getiriyor.
Banka kartlarının da kredilendirilmiş olması halinde bu madde
hükümlerine tabi olacağı belirtiliyor. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olma şekil şartı açıkça belirtilirken aynı zamanda sözleşme öncesi bilgi formu ile tüketicinin bilgilendirilmesi
esası da getiriliyor. Kanun tüketicilere 14 günlük süre içinde
cayma hakkını kullanma imkanı verirken faiz oranı ile ilgili de
düzenlemede bulunuyor. Kanuna göre belirli süreli tüketici
kredisi sözleşmelerinde faiz oranının sabit olarak belirleneceği ve sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen bu oranın tüketici aleyhine değiştirilemeyeceği hüküm altına alınıyor.
ile ilgili sigorta yaptırılamayacağını da açık bir şekilde belirtiyor. Yeni kanun ayrıca bankalara aidatsız bir kredi kartı seçeneğinin tüketicilere sunulmasını da zorunlu kılıyor.
Belirli süreli kredi sözleşmesinin şartlarının tüketici aleyhine değiştirilemeyeceğini belirten Kanun, belirsiz süreli kredi
sözleşmelerinde faiz oranında değişiklik yapılması halinde,
bu değişikliğin yürürlüğe girmesinden 30 gün önce, tüketiciye
kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla yazılı olarak bildirilmesi zorunlu tutuyor. Ayrıca tüketicinin yazılı veya
kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi
Konut finansmanın erken ödeme avantajı
Kanun, Konut Finansmanı Sözleşmelerini ayrı bir başlık altında
düzenliyor. Sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğünün
bulunduğu yeni düzenleme temerrüt şartını diğer şartlarla birlikte tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödememesi
koşuluyla geçerli sayıyor. Burada da tüketiciye en az 30 gün
süre verilerek muacceliyet uyarısı yapılabileceği belirtiliyor.
Kanun erken ödeme ile ilgili olarak da tüketiciyi sevindirecek
bazı değişiklikler yapıyor. Buna göre eskiden erken ödeme
durumunda yüzde 2 olan tazminat yüzde 1’e iniyor. Konut finansmanı ile ilgili olarak bankaların açmak zorunda oldukları
hesaplardan masraf ve ücret talep etmesi de bu düzenleme ile
yasaklanıyor. Yeni kanun ile artık belediyelerden herhangi bir
inşaat ruhsatı almadan inşaat yapan firmalar maketten satış
yapamayacaklar.
Kapıdan satışa ve internete düzenleme
Yeni kanun hızlı büyüyen internet, telefon, katalog gibi yol-
larla yapılan mesafeli satışları da yeniden düzenliyor. Bu tür
satışlarda mesafeli sözleşme kurulmadan önce, tüketicinin
sözleşme şartları hakkında bilgilendirilmesi esası getiriliyor.
Satılan ürünlerin tüketiciye en geç 30 günde teslim edilmesi
zorunlu olurken cayma süresi de 7 günden 14 güne çıkmış bulunuyor. Kanun ile kapıdan satış yapan firmalara yetki belgesi
alma zorunluluğu getirilirken, bu yetki belgesi olmadan kapıdan satış yapan firmalara karşı tüketicilerin 14 günlük cayma
süresi ile sınırlı kalmayacakları belirtiliyor. Tüketici yetkisiz bir
satıcı ile bir sözleşme yaptıysa bu sözleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde cayma hakkını kullanabilecek.
14 haber
15
Vestel, Türkiye’nin
“akıllı tercihi” olacak
Kampanya ses getirmeye devam ediyor
Vestel, “Türkiye Vestelleniyor” iletişimiyle başladığı yolculuğa
Dünya Kupası Tatil Kampanyası, Turbo Soğutmalı Vestel Klima
ve Türkiye’nin ilk ve tek Vita Store teknolojisine sahip buzdolabı
Vestel Puzzle’ın sempatik reklam filmleriyle devam ediyor. Fırat
Mançuhan’ın yönettiği ve prodüksiyonunu da Traffic’in yaptığı üç reklam filmi, farklı unsurlarıyla dikkat çekiyor. “Türkiye Vestelleniyor”
iletişimi kapsamında yapılan bu reklam filmlerinin diğer uygulamaları pek yakında farklı mecralarda yayınlanacak.
Teknoloji Vestel City’den yola çıkıyor, Türkiye Vestelleniyor... Vestel, “Türkiye Vestelleniyor” sloganıyla 28 Nisan
2014’te hayata geçirdiği kampanyasını hız kesmeden sürdürüyor. Vestel, yeni reklam kampanyasının tüm filmlerinde,
Vestel City’den yola çıkıyor.
V
estel, marka kimliğinin genç, dinamik ve rekabetçi niteliklerini ön plana çıkaran yeni reklam kampanyasına
“Türkiye Vestelleniyor” sloganıyla start verdi. 28 Nisan
2014’te altı farklı teaser filmiyle başlayan kampanya, 2 Mayıs
2014’te yayına girerek beş farklı lansman filmiyle devam etti.
Vestel, yeni reklam kampanyasının tüm filmlerinde Avrupa’nın
tek lokasyonda üretim yapan en büyük endüstri kompleksi
Vestel City’den yola çıkıyor. Kampanya Dünya Kupası Tatil
Kampanyası, Turbo Soğutmalı Vestel Klima ve Vestel Puzzle’ın
sempatik reklam filmleriyle sürüyor.
1 milyon metrekareden geniş alana sahip Vestel City, dünyanın sayılı mega fabrikalarından biri. Teknolojinin geldiği son
nokta, Avrupa’nın tek lokasyonda üretim yapan en büyük
endüstri kompleksi Vestel City’de yerli tasarım ve üretimle
hayat buluyor, Türkiye’nin gururu oluyor. Vestel Şirketler
Çamlıhemşin’de çekildi
Vestel Puzzle buzdolabının sebze
ve meyvelerin iki kata kadar daha
uzun süre taze kalmasını sağlayan
Vita Store özelliğinin vurgulandığı
reklam filminde, Dünya Altın Burun
Yarışması’nda Dünyanın En Uzun Burunlu Adamı seçilen ve bu özelliğiyle
Guinness Rekorlar Kitabı’na giren
Mehmet Özyürek ve gelini rol alıyor.
Film, Mehmet Özyürek’in burnu sayesinde yiyeceklerin tazeliğini hemen
anlamasını ve bu konudaki hassasiyetini konu alıyor. Reklam filminde,
Mehmet Özyürek’in gelini, kayınpederinin bu hassasiyetine çözümü
Vestel Puzzle’da buluyor ve Vestel Puzzle’a sahip olmanın sağladığı
kolaylık ekrana taşınıyor. Rize Çamlıhemşin’in Ayder Yaylası’nda çekilen reklam filmi televizyon, radyo, sosyal medya ve online mecralarda eş zamanlı yer buldu.
Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, markanın Zorlu
Grubu’ndan aldığı güçle dünya devleriyle rekabet edecek
üretim ve tasarım gücüne ulaştığını ve bugün 145 ülkeye
teknoloji ihraç edildiğini vurguluyor. Vestellenmenin “akıllı
tercih” olduğunun altını çizen Erdoğan, “Vestel, tüm dünya
markalarıyla karşılaştırıldığında Türk tüketicisi için en ‘akıllı
tercih’. Dünya teknolojisini erişilebilir fiyatlarla Türkiye ile
buluşturuyoruz. Vestel’i yalnızca bir marka olarak değil, ailenin bir parçası olarak konumlandırıyoruz. Kadından erkeğe,
gençten çocuğa Türkiye’nin en prestijli teknoloji sağlayıcısı
olma hedefiyle çalışıyoruz” diyor.
Reklam stratejisinde domino etkisi
Yenilenen pazarlama vizyonu, değişen ihtiyaçlar ve sektör
dinamikleri doğrultusunda reklam ajansı değişikliğine giden
Vestel, yeni reklam stratejisini Concept Reklam Ajansı ile birlikte oluşturdu. Vestel Şirketler Grubu Satış ve Pazarlama Genel Müdürü Ergün Güler, Vestel’i Vestel yapan değerlere bağlı
kalarak tüketiciyi merkeze alan daha yenilikçi, daha yaratıcı
çalışmalara imza atacaklarını belirtiyor.
Yeni marka dilini tüm pazarlama faaliyetleri ile destekleyeceklerini de vurgulayan Güler, “Geleceğin teknolojisini üreten bir
marka olarak yapacağımız çalışmalarda teknoloji ve tasarımdaki gücümüzü ortaya koyan ve tüm tüketicilerimizi kapsayan
bir yaklaşımla ilerleyeceğiz. Reklam stratejimizde gittiğimiz
değişikliği domino etkisiyle bütün işlerimize yansıtacağız.
Gençlik ve dinamizme verdiğimiz değer, Vestel markasıyla yer
aldığımız her yerde hissedilecek” diyor.
Vestel çalışanları, Vestel reklamında
Güler, Vestel’in 28 Nisan 2014’te teaser filmlerle start verilen
yeni reklam kampanyasının şirketin 2013’te başlattığı gençleşme ve dinamikleşme hareketinin bir devamı olduğunu belirtiyor.
2013’te tüm mağazaların yenilendiğini, satış ve müşteri hizmetleri ekiplerine güncel eğitimler verildiğini anlatan Güler, müşteri
memnuniyetinin arttığını ifade ediyor. Bu olumlu gidişatın ciroya
da yansıdığını belirten Güler, her ürün kategorisinde pazar payının 2 ila 4 puan artırıldığını söylüyor. Güler “Vestel’in üretim gücünden ve National Geographic’in Mega Fabrikalar belgeseline
konu olan fabrikasından beslenen yeni marka stratejisini oluştururken, 15 bin kişilik Vestel ailesinin bu işin bir parçası olmasını
istedik. Çalışanlarımızın markayla kurduğu bağın tüketiciye yansıtılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Fabrika çekimlerindeki oyuncu arkadaşlarımızın tümü Vestel çalışanı” diyor.
“Bir Dünya Kupası Klasiği: Elveda!”
Kuşkusuz ki, futbolun çok sevildiği ülkemizde 2014 Dünya Kupası’nda
ekran başına kilitlenecek olan erkek sayısı bir hayli fazla olacak. Bu
dönemde erkeklerin kumandayı elinden bırakmayacağı gerçeğinden
yola çıkan film, “Bir Dünya Kupası Klasiği: Elveda!” mesajıyla açılıyor.
Televizyona ve kumandaya veda eden kadının hikayesi trajikomik bir
şekilde gözler önüne seriliyor. Aynı anda tam ekranda iki farklı yayını izleme imkanı sunan Sınırsız TV’nin eve gelişiyle sorun çözülüyor.
Erkek maçını, kadın da dizisini rahat rahat izliyor. Vestel, kampanya
kapsamında 50 şanslı çifte Dünya Kupası’nı kazanan ülkeye tatile gitme şansı da sunuyor.
Terleten sorulara Vestel Turbo Soğutmalı Klima
Turbo Soğutmalı Vestel Klimaların turbo hızında soğutma özelliğini
mizahi bir yolla ekranlara taşıyan bu reklam filmi de en az diğerleri
kadar dikkat çekti. Reklamda evli bir çiftin birbirine sorduğu ateş bastıran soruları ve sorular karşısında boncuk boncuk terledikleri anlar
gösteriliyor. Sorularla karşılaşan karakterler, bazen bir sirk cambazı
gibi ipin üstünde yürümeye çalışırken bazen de bir gösteri topunun
ucunda fırlatılmaya hazır bir halde buluyor kendilerini. Karakterler
Turbo Soğutma teknolojisine sahip Vestel Klimaları fark edince ateş
bastıran anlardan çıkıyor ve püfür püfür serinliyor.
16 haber
17
“Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir.
‘Türkiye Vestelleniyor’ kampanyası,
görsel çekicimiz “V” kullanımı ve
cıngılımız çok beğeniliyor. Bu unsurlar
sayesinde marka eşlemesi ve akılda
kalıcığımızın arttığını görüyoruz.”
Vestel tüketicileri, Vestel marka elçileri olacak
Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunç Berkman, Concept Reklam Ajansı ile gerçekleştirilen yeni
işbirliği hakkında Zorlu Dergi’nin sorularını yanıtladı. Bundan sonraki dönemde Türkiye’yi yansıtan ve duygulara
hitap eden bir iletişim stratejisinin uygulanacağını ifade etti.
Concept ile yaptığınız işbirliği sonrasında aldığınız geri bildirimler nelerdir?
Sürecin henüz çok başındayız; sağlıklı bir değerlendirme
yapmak için en azından bir senelik zaman gerekli. Ancak ilk
izlenimler her zaman önemlidir. Bayilerimizden, sektörden
ve iletişim profesyonellerinden bu konuda çok olumlu geri
bildirimler aldık. Kreatif çıtası yüksek işler yapacağımıza sadece biz değil, sektör de inanıyor. Şu aşamada en azından
iyi bir başlangıç yaptığımızı ve doğru bir yola çıktığımızı gözlemliyoruz.
Öncelikle neden robotlarla dolu bir dünyadan böyle bir frekansa geçtiğinizi açıklar mısınız?
Vestronlardan vazgeçelim diye yola çıkmadık. Vestronlar
son 5-6 yıldır marka imajına ve hatırlanmasına katkı sağladı. Araştırmalar, Vestronların zaman içinde reklamın hatırlanmasına destek verirken, ürünlerin de önüne geçtiğini ve
tüketicilerle yeteri kadar bağ kuramadığını gösteriyordu.
Tüketicilerimizle daha duygusal ve samimi bir bağ kurma hedefinin yanı sıra fabrikamızın gücünü de iletişime taşımak
istedik. Çünkü fabrikamız ve üretim gücümüz, markamızın
inandırıcılığını ve tüketici nezdindeki güvenini artıracak en
önemli değerlerimizden.
Yeni dönemde neler değişecek?
Özellikle 20-35 yaş grubu genç hedef kitleye erişime ağırlık verirken tüm yaş gruplarını kapsayacak, tüketiciyi merkeze alan
yenilikçi ve yaratıcı çalışmaları, bütünleşik pazarlama yaklaşımı ile hayata geçireceğiz. Ürünlerle tüketicinin arasında
duygusal bir bağ yaratacağız. Dijital Pazarlama gün geçtikçe
gücünü artıracak. Yaratıcılık konusunda çıtamız yükselecek.
Türkiye Vestelleniyor ana fikri altında Vestel ürünlerini kullanan tüketiciler, kendilerinin en akıllı ve doğru ürünü tercih
ettiklerini hissedip emin olacaklar. Herhangi bir Vestel ürünü
alan tüketicilerin “Türkiye Vestelleniyor” söylemi kapsamında
doğal marka elçileri olmalarını hedefleyeceğiz.
Türkiye Vestelleniyor fikri nasıl doğdu? Süreçten söz eder
misiniz?
Konkur briefi sırasında ajanslara kısa vadeli hedefler vermedik. 2018 yılı hedeflerimizi ortaya koyduk. Amacımız teknolojiyi dünya ile eş zamanda Türk insanına getiren Vestel’i tüketici gözünde hak ettiği yere getirmekti. Bunun için de strateji
bizim için önemliydi. Türkiye’de her evin Vestel’in teknolojisi,
ar-ge’si ve tasarım gücü ile yarattığı ürünlere sahip olmasını
istiyorduk. Böyle bir vizyonun sonucunda “Türkiye Vestelleniyor” fikri ortaya çıktı.
Ajans değişikliğine neden ihtiyaç duydunuz?
Markaya ait büyük resmi ve gelecek dönem ihtiyaçlarını ortaya
çıkarmak için şirket içinde fabrikalar, ar-ge, satış ve pazarlama
ekipleri ve servislerin sürece dahil olduğu grup çalışmaları yapıldı, üst yönetim ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirildi. Araştırmalar yeniden okundu. Ve Vestel markasının bir yenilenme
ihtiyacı olduğu ortaya çıktı.
Concept’in çektiği Dünya Kupası tatil kampanyası, Turbo Soğutmalı Vestel Klima ve Vestel Puzzle’ın sempatik reklam
filmleri kamuoyunda nasıl karşılandı?
Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir. “Türkiye Vestelleniyor”
kampanyası, görsel çekicimiz “V” kullanımı ve cıngılımız çok
beğeniliyor. Bu unsurlar sayesinde marka eşlemesi ve akılda kalıcığımızın arttığını görüyoruz. Yeni reklam filmlerimizin
hepsi fayda odaklı olarak samimi ve esprili bir dilde hazırlandı. Sıcak ve farklı bulunuyor.
Konkur sürecinden bahseder misiniz?
Üç aşamalı şeffaf bir konkur süreci planladık. Ekip arkadaşlarımla birlikte bize uygun olabilecek dokuz ajans belirledik.
İlk aşamada Vestel’i nasıl gördüklerini ve kendilerini bize anlatmalarını istedik. İkinci aşamaya altı ajans ile geçtik ve bu
aşamada onlarla paylaştığımız brief doğrultusunda strateji
sunmalarını istedik. Üçüncü aşamaya dört ajans ile geçtik ve
bu aşamada sundukları strateji doğrultusunda hem satış hem
de imaj kampanya kreatiflerini sunmalarını istedik.
Bundan sonraki çalışmalarınız neler olacak?
Sadece iletişimde değil, Vestel markasında birçok değişiklik
ve yenilik söz konusu. Satış noktalarındaki yeni açılımlarımız
devam ediyor. Geleneksel kanalın yanına Teknosa, Bimeks
gibi işbirlikleri ile kanal çeşitliğimiz artıyor. Bu sayede farklı
müşteri kitlerine ulaşmayı hedefliyoruz. 2012 sonunda başladığımız mağaza yenilemelerine devam ediyoruz . Servis teşkilatımız büyümeyi ve yeniden yapılanmayı sürdürüyor. Sürpizlerimiz devam edecek.
Concept ile yaptığınız işbirliği neleri kapsıyor?
Concept bizim stratejik iş ortağımız ve kreatif ajansımız. Kitlesel iletişime çıkan tüm işlerimiz Concept imzası taşıyacak.
Concept, markamızı gelecek yıllara birlikte taşıyacağımız,
stratejik fikir desteği alacağımız, bizi besleyecek iş ortağımız
olacak.
Vestel’le çalışmak hayalimizdi
Concept Reklam Ajansı Kurucu Başkanı Volkan İkiler, Zorlu Dergi’nin
sorularını yanıtladı. Sektörde 15 yıllık geçmişe sahip ajansı dengeli ve
tutarlı büyüyen, “challenge”ı seven bir yapı olarak tanımlayan İkiler,
Concept’in bugün 200’e yaklaşan ulusal ve uluslararası kreatif ve etkinlik ödülü ile Türkiye’nin ilk beş ajansı arasında yer aldığını söylüyor.
“Vestel City sadece Türkiye’de değil tüm dünyada itibarı yüksek bir
teknoloji üretim üssü” diyen İkiler, Vestel gibi sıradışı, ezber bozan,
yenilikçi ve “Challenger” firmalarla çalışmaktan mutluluk duyduklarını
belirtiyor.
Vestel’in konkur duyurusundan haberdar olunca ilk ne düşündünüz?
Neden Vestel?
Concept’in kendi pazarlama planı içerisinde senelik olarak revize edilen yeni iş kazanımı hedefleri bulunuyor. Son iki yıldır beyaz eşya,
elektronik ve küçük ev aletleri kategorisinde önde gelen bir marka
ile birlikte çalışmak öncelikli hedefler arasında yer alıyordu. Biz ajans
olarak “challenge” ifadesini çok severiz. Birlikte çalıştığımız veya çalışmak istediğimiz markaların en temel ortak özelliği “Challenger” olmalarıdır.
Ajansınızın çizgisi hakkında bilgi verir misiniz?
Concept’in en önemli varlık nedeni, hizmet verdiği tüm markaların “iş
ortağı” olarak, markaların iş hedeflerine ulaşmalarında kreatif çözüm
bulma sorumluluğunu üstlenen “güvenilir danışman”ları olabilmek.
Bu noktada Concept’in en önemli değerinin kurum kültürü, iklimi ve
dolayısı ile insan kaynakları olduğunu söylemek isterim. Son 3 yıldır
İnsan Kaynakları departmanı ile birlikte planlı yapılan tutarlı yatırımlarla çalışan ve müşteri memnuniyetini üst seviyelerde tutabilmek önemli
hedeflerden biri haline gelmiştir. Concept 5 yıllık projeksiyonda öncelikle şu gün itibarıyla birlikte yol aldığı iş ortaklarıyla birlikte sadece
reklam değil, hızla değişen pazarlama dünyasının gerektirdiği tüm
alanlarda aktif rol alarak büyümeye devam edecektir.
Sıradışı olup ezberi bozan, rehavete kapılmayıp sürekli kendisini yenilemeye çalışan, farklılaşmaya açık, cesaretle işe sarılan, güçlü ve
büyük olmasına rağmen aynı zamanda atak ve hızlı hareket kabiliyetine sahip olabilmeyi de başarabilen bu sektördeki bir numaralı marka
bizim için Vestel’di. Concept’in hayali, rüyası ve en çok çalışmak istediği markaydı Vestel. O yüzden konkur duyurusunu haber alınca çok
heyecanlandık.
Vestel’in yeni iletişim vizyonunu nasıl kurguladınız?
Vestel için en gerçek ve rekabetten en ayrışan tarafını tüm iletişimin
merkezine koyduk. Vestel City sadece Türkiye’de değil tüm dünyada
itibarı yüksek bir teknoloji üretim üssü. Bu üssün insan hayatına katkı
sağlayan, kolaylaştıran ve eğlenceli hale getiren teknolojilerin üretimindeki rolünü anlatmak istedik. Böylelikle, Vestel markasının teknoloji tasarlayan dinamik dev algısını yaratmaya çalıştık. Bu bizim için
çerçevesi çizilmiş çok net bir plan. Bu planı farklı ürün kategorilerine
ihtiyaç duyan hedef kitlelerin beklentilerine uygun içgörülerle önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz.
Ajansınızla Vestel’in yeni vizyonu, dinamik ve genç yapısı hangi noktalarda örtüşüyor?
Concept Reklam Ajansı dinamik yapısı sayesinde Vestel markası ile çok
güzel bir uyum yakaladı. Vestel markasının hedefleri aslında ajansımızın farklı iş yapma, içinde bulunduğu rekabet ve kategori gerçeklerine
uyum sağlayan fakat mutlaka bir farklılaşma noktası bulma konularında benzerlikler taşıyor.
Vestel’in yeni iletişim vizyonu için çalıştığınız süreç size neler öğretti? Vestel size bu süreçte neler kattı?
Vestel gibi dev bir markanın kendisine belirlediği yeni başarı hikayesinde sürecin en başından itibaren pazara dair en detaylı bilgiyi, rekabete dair en güncel haberleri, farklı kategorilerdeki tüketicilerine
dair en son tüketim ve yaşam trendlerini bilmemizi sağladı ve bu yeni
hikayenin bir parçası olmayı bize aşıladı.
18 haber
19
Linens çeşitlilikte, indirimde ve
kampanyada öncü
Linens, birbirinden şık ürünleri, katıldığı çok özel etkinlikler ve müşterileri mutlu eden özel kampanyalarla, ev ve banyo
tekstilinden duvar kağıdına tüketicilerin aradığı zarafeti sunuyor.
T
asarım gücünü ve deneyimini modanın son trendleriyle
birleştiren Linens, yepyeni kampanyaları, zengin ürün
çeşitliliğiyle dikkat çekmeye devam ediyor. İsim kampanyası, Linens alışveriş sitesinin 3. yaş günü şerefine yapılan
özel indirimler ve Shopping Fest’te gerçekleştirdiği özel kampanyalarla tüketicileri zarafetiyle buluşturan Linens, piyasaya
sunduğu farklı ürün gruplarıyla da öne çıkıyor.
2014 Yaz Koleksiyonu göz kamaştırıyor
Ev modasının öncüsü Linens’in 2014 Yaz koleksiyonu, perde
ve döşemelik, nevresim takımı, yatak örtüsü, mutfak tekstili,
havlu-bornoz seti, dekoratif aksesuar ve bebek ürünleriyle
dikkat çekiyor.
Koleksiyonda yer alan, baharın gelişi ile doğanın uyanışını anlatan Sweet Swish temasında, floral desenlerin yanı sıra Asya
stilinden de esintiler görmek mümkün. Doğallık ve dişiliğin ön
planda olduğu bu temada pembenin yanı sıra; gri, sarı, bej,
gold ve kahverengi öne çıkan renkler arasında.
Mysterious Match temasında ise Barok tarzı hakim. Çiçek desenlerinin yoğunlukta olduğu doğadan motiflerin yanı sıra, kilim, ikat ve etnik geometrik desenler de yer alıyor. Bu temada
gri, kahverengi ve turkuaz renkler sıkılıkla karşımıza çıkıyor.
Erken bir yaz teması olan Joyful Journey temasında, rengarenk
dokunuşları görmek mümkün. Floral ve geometrik baskıların
yanı sıra patchwork, ikat desenleri ve egzotik bitki motiflerine; açık yeşil, turkuaz, pembe, kırmızı, portakal rengi gibi
canlı renkler eşlik ediyor. Cheeky Chic temasının klasik, şık,
aydınlık ve modern bir tarzı mevcut. Sulu boya efektleri, di-
jital baskılar, üç boyutlu duvar kağıdı motifleri ve dantel desenleri göze çarpıyor. Kırmızı, neon, pembe, mavi ve oranj
renklerin hakim olduğu bu temada altın, gümüş ve inci beyaz
karşımıza çıkan renkler arasında.
Linens web sitesi üç yaşında!
Linens online alışveriş sitesinin üçüncü yaşına özel olarak hazırlanan kampanya tüketicilerden yoğun ilgi gördü. Kampanya
çerçevesinde 7-8-9 Haziran 2014 tarihlerine özel online alışveriş sitesinde satışa sunulan tüm ürünlerde yüzde 50 indirim
uygulandı.
İstanbul Shopping fest
Bu yıl ilk kez konsept günler düzenleyen Shopping Fest’e
14 Haziran 2014 tarihinde gerçekleştirilen “evini güzelleştir” gününde Linens, banyo ve yatak odası ürünlerinde farklı
oranlarda indirimler yaparak katılım gösterdi. İSF açılış ve
kapanışına özel olarak da yine farklı ürünlerde büyük indirimler uygulayan Linens, ev tekstilinde de yüzde 25 indirim
fırsatı sundu.
İsim Kampanyası
Linens’in ilgi çekici kampanyalarından bir diğeri ise “isim”
kampanyası oldu. Her hafta belirlenen isimlere göre ekstra
yüzde 10 indirim uygulayan Linens, bu sürpriziyle müşterilerini mutlu etmeyi sürdürdü.
Zevkle döşenmiş duvarlar...
Linens duvar kağıtları, her zevke hitap eden zengin ürün çeşitliliği ile evinizin havasını değiştiriyor. Perdeler ve mobilyalarla rahatça kombinlenen Linens duvar kağıtları, su bazlı
ve antibakteriyel özelliğe sahip. Evinde metalik etkiler ve
sofistike bir hava yaratmak isteyenler için farklı seçenekler
sunan Linens’in duvar kağıtları ile doğanın enerjisini evinize
taşıyabilirsiniz. Silinebilirlik özelliğine sahip, damask ve floral
desenlerin ağırlıklı olduğu Domus Parati&Limonta, geometrik
desenler ile estetik çizgilerin buluştuğu Hookedonwalls ve doğal doku görünümlü romantik ve country tarzı Wall Fashion ise
Linens’te bulabileceğiniz diğer duvar kağıdı çeşitleri arasında
yer alıyor. Bunların yanı sıra Lily Rose, Fancy Garden, Empreintes ve Eijffinger markalı duvar kağıtlarını da Linens mağazalarında bulmak mümkün.
20 haber
21
Zorlu Enerji Grubu Karbon
Saydamlık Raporlarını yayınladı
Karbon Saydamlık Projesi (CDP) gönüllüsü Zorlu Enerji Grubu 2013 yılı Karbon Saydamlık Raporlarını yayınladı.
www.cdp.net web adresinden erişilebilen raporlarda grubun sera gazı salımları, iklim değişikliği ile ilgili riskleri ve
bu risklere ilişkin yönetim stratejileri şeffaf bir şekilde paylaşılıyor.
B
ir enerji şirketi için sürdürülebilirlik kaçınılmazdır. Zira
şirketin devamlılığı kaynakların ve yerkürenin sürdürülebilirliğiyle doğrudan alakalıdır. Zorlu Enerji Grubu
da bu gerçeğin bilincinde bir kurum olarak çalışmalarını yürütüyor, yerküreye bıraktığı izleri şeffaf ve denetlenebilir şekilde
ortaya koyuyor.
İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve doğal kaynakları korumak amacıyla iş dünyasının işleyiş şeklini tüm aşamalarda
duyarlı hale getirmek üzere başlatılmış olan Karbon Saydamlık Projesi (CDP Projesi) gönüllüsü olan Zorlu Enerji Grubu’nun
2013 yılı Karbon Saydamlık Raporları yayınlandı.
2010 yılında enerji sektörünün ilk karbon saydamlık raporunu yayınlayan şirket olan Zorlu Enerji Grubu, önceki yıllarda
olduğu gibi bu yıl da Grup bünyesinde faaliyet gösteren Zorlu
Enerji Elektrik Üretim A.Ş. ve Zorlu Doğal Elektrik Üretim A.Ş.
şirketleri için raporlama yaptı. www.cdp.net web adresinden
online olarak erişilebilen raporlarda Zorlu Enerji Grubu, sera
gazı salımlarını, iklim değişikliği ile ilgili riskleri ve yönetim
Zorlu Enerji Grubu’nun Karbon Saydamlığı
alanında aldığı ödüller
• 2011 yılında ilk kez verilen “Karbon Saydamlık Liderliği” Ödülüne
layık görüldü.
• 2012 yılında saydamlık skoru ile Karbon Saydamlık Liderleri sıralamasında ilk beş arasında yer aldı.
• 2013 yılında Grup şirketlerinden Zorlu Doğal Elektrik, Karbon
Saydamlık Projesi platformunu kullanarak iklim değişikliği stratejilerini açıklayan şirketler arasında yapılan performans derecelendirmesinde, en yüksek ikinci grup olan B grubunda yer alarak,
“Türkiye’nin İklim Performans Liderleri Ödülü”nü almaya hak kazandı. Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş. ise Borsa İstanbul-100 (BIST
100)’e dahil olan ve raporlama yapan 4 enerji şirketinden en yüksek performans skorunu alan şirket oldu.
stratejilerini kamuoyu ile şeffaf bir biçimde paylaşıyor. Karbon Saydamlık Projesi, 2000 yılında, şirketlerin, yatırımcıların
ve hükümetlerin iklim değişikliği tehdidine karşı önlem almalarını sağlayacak bilgileri toplamak ve paylaşmak amacıyla
başlatıldı. CDP aracılığıyla sera gazı salımları ve iklim değişikliği stratejilerinin kamuoyuna ve yatırımcılara açıklanması sayesinde şirketler ve hükümetler, karbon emisyonlarını azaltma hedefleri koyarak performans iyileştirmesi yapabiliyorlar.
Bu veriler; kurumsal yatırımcılar, şirketler, kamu politikasını
yönlendirenler, resmi kurumlar ve akademisyenler de dahil
olmak üzere geniş bir kitle ile paylaşılıyor.
CDP, iklim değişiklikleri risklerinin şirketler tarafından nasıl
yönetildiğini küresel çapta raporlayan tek bağımsız uluslararası kuruluş olma özelliğini taşıyor. Örgüt, dünyada, 87 trilyon
dolar değerindeki varlığı yöneten 722 kurumsal yatırımcı adına hareket ediyor.
Karbon Saydamlık Projesi, 2000 yılında,
şirketlerin, yatırımcıların ve hükümetlerin
iklim değişikliği tehdidine karşı önlem
almalarını sağlayacak bilgileri toplamak ve
paylaşmak amacıyla başlatıldı.
22 haber
23
Zorlu Center “Yaza Merhaba” dedi
Şehrin kalbinin attığı noktada bir kent meydanı niteliği taşıyan, Zorlu Center’ın yanı başında bulunan Park Alanı,
14 Haziran tarihinde düzenlenen Yaza Merhaba Festivali ile İstanbullular’ın kullanımına açıldı.
Z
vam etti. Çağrı Pamukçu’nun müzik performansı ile çocukların
yanı sıra ailelerin de hoşça vakit geçirmesini sağlayan festival,
Ayçe Varlıer Project’in konseri ile dolu dolu geçen ilk gününü
noktaladı.
Çağlayan Sevinçer’in kukla gösterisi ile devam eden festivalin
ilk günü, 3-6 yaş ve 6-12 yaş grubuna özel animatörler, palyaço gösterileri, Ezo Sunal ile ritim atölyesi gibi etkinliklerle de-
Yaza Merhaba Festivali 15 Haziran’da ise Kubilay Tunçer ile
3-6 yaş grubuna yönelik interaktif oyunla devam etti. Pandomim gösterileri, beden perküsyonu gibi eğlenceli aktivitelere
sahne olan festivalin ikinci gününde sanatçı Meray Akmut, çocuklarla birlikte kozalak boyama etkinliği gerçekleştirdi. İkinci
gün konserlerinin açılışını yapan Atempo grubundan sonra
orlu Center, “Yaza Merhaba” festivaliyle İstanbullular’ı
yepyeni bir Park Alanı ile buluşturdu. Park Alanı, festivalin ilk günü blogger “Kokosh Anne” ev sahipliğinde
gerçekleşen harika bir etkinlikle açıldı. Amsterdam merkezli
bir tasarım ve mühendislik stüdyosu olan Carve firması tarafından yapılan çocuk oyun alanında çocuklar kadar aileleri de
çok eğlendi.
sahneyi, kıvrak ritimleri ve muhteşem performansı ile Bobani
Marko Markovic Orchestra devraldı.
Festivale katılan çocuklar ve aileleri, aktivitelerin yanı sıra
park alanında bulunan birbirinden ilginç ve eğlenceli oyun
alanlarının da tadını çıkardılar.
Kokosh Anne’nin yanı sıra ünlü bloggerlar “Duygu Şenyürek”
ve” Iconjane”; “hakanhepcan”, “zodyaklı” ve “niyans” gibi
Twitter’ın ünlü isimleri de katılımları ve paylaşımlarıyla festivale renk kattı.
Festivale katılan çocuklar ve aileleri, aktivitelerin yanı sıra park alanında bulunan birbirinden
ilginç ve eğlenceli oyun alanlarının da tadını çıkardılar.
24 haber
25
Evteks Fuarı’nda Zorlu rüzgarı
Zorlu Tekstil Grubu, EVTEKS 20. İstanbul Ev Tekstili Fuarı’nda Taç, Linens ve Valeron markalarının yeni koleksiyonlarını
ziyaretçilerin beğenisine sunarken, Korteks ve Kristal ile birlikte toplam üç ayrı stantta yoğun ilgiyle karşılaştı.
Z
orlu Tekstil Grubu, CNR Expo’da düzenlenen EVTEKS
20. İstanbul Ev Tekstili Fuarı’nda 7. salonda B02’ de yer
alan Zorlu Tekstil standında tekstil sektörünün önde
gelen markaları; Taç, Linens ve Valeron koleksiyonlarını fuar
ziyaretçileriyle buluşturdu.
Zorlu Tekstil standında dünyaca ünlü Taç markasının; havludan yatak örtüsüne, nevresimden perdeye en yeni ürünleri
sergilendi. Türkiye’nin ilk uluslararası ev tekstili mağazalar
zinciri Linens’in ise 2014 koleksiyonu öne çıkarken; öncelikle
Avrupa’da satışa sunularak yoğun ilgi gören, İstanbul Nişantaşı’ndaki mağazasını 2013 yılı başında açan, tasarımlarındaki iddiasıyla “ulaşılabilir lüks” kavramını yaşatan Valeron’un
2014 koleksiyonu da stanttaki yerini aldı.
Korteks iplikleri beğeni topladı
Dördüncü salonda C26 numaralı stantta sunulan Korteks ürünleri, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Daha çok melanj, natürel
görünümlü iplikler sergilendi. Cottonlike, Milpalike, Linenlike,
Tight Spot, yüksek kaynama çekmeli FDY ipliklerinin melanjları da stantta sergilenen ürünler arasındaydı.
2-A Salonu, 17 numaralı stantta yer alan Kristal de özellikle
Saten Grubu nevresim ve uyku setleri, kumaş kalitesi ve tuşesiyle olduğu kadar desen ve renkleriyle de ilgi çekti. Banyo
grubunda ise fuarda tanıtımı yapılan yeni “Havlu” kaliteleri ve
“Dantelli Aile Setleri” çok beğenildi.
Türkiye’de ev tekstili üreticilerinin teknik ve ticari bakımdan
global piyasalarda rüştünü ispat ettiğini belirten Zorlu Holding Tekstil Grubu Başkanı Vedat Aydın, “Kaliteli ve farklı
ürün arayanların ilk geldiği adres Türkiye’dir. Sektörün değerli
pırlantaları, özgün tasarımlı incileri ülkemizdedir. Fakat keşke
aynı kalitede fuar alanımız olsaydı da, bu pırlantaları el tezgahında sunuyor olmasaydık.” diye konuştu.
Zorlu Tekstil standında, tekstil sektörünün önde gelen markaları;
Taç, Linens ve Valeron koleksiyonları fuar ziyaretçileriyle buluştu.
26 haber
Vestel mağazacılıkta çıtayı yükseltti
Vestel kusursuz müşteri deneyimi yaşatmak için geliştirdiği yeni mağazacılık konseptini tüm şubelerinde hayata geçirdi.
Müşterileri misafir olarak kabul eden Vestel, her bir ürünün özelliklerini kendi ağzından anlattığı POP’ler aracılığıyla
misafirlerine ürünleri kıyaslama ve deneyimleme imkanı sunuyor. Sergilenen ürünler arasında bağlantı kurulması kolaylaşıyor.
V
estel, geleceğin teknolojisini yeni mağaza konseptiyle tüketicisine sunuyor. 2012 yılından beri mağazalarına büyük yatırım yapan Vestel, 2014 yılı itibariyle
Türkiye’de bulunan 1250 mağazasını yeniledi. Yeni sloganı
“Türkiye Vestelleniyor” doğrultusunda mağazalarını tüketiciyle buluşulan en önemli noktalardan biri olarak konumlayan
marka, gençleşme hareketini buralara da taşıdı.
Gençleşen ve dinamik bir yapıya bürünen mağazalarındaki değişimi “en iyi tüketici deneyimi” yaşatma hedefiyle başlattıklarını belirten Vestel Şirketler Grubu Satış ve Pazarlama Genel
Müdürü Ergün Güler, “2013 yılında satış noktalarımızın sayısını 950’den 1250’ye çıkardık ve mağazalarımızın tamamını yeni
mağaza konseptimize uygun hale getirdik. Tasarım ve teşhir
anlamında Vestel satış noktalarına dinamik bir hal kazandırdık. 2014’te satış noktalarımızın sayısını 1400’e yükseltmeyi
hedefliyoruz. Tüm projelerimizi Türkiye’nin lider perakende-
cisi olma isteği ve azmi ile hayata geçiriyoruz” ifadesine yer
verdi. Hem satış hem de müşteri hizmetleri ekiplerinin eğitimine odaklanarak satış öncesi, sırası ve sonrasındaki memnuniyeti artıran Vestel, bu çalışmalar sonucunda 2013 yılında her
ürün kategorisinde pazar payını 2 ila 4 puan arasında artırdı.
Mağazacılık anlayışının değişmesiyle ürün faydalarının daha
iyi sunulduğunu söyleyen Güler, tüm ürün gruplarında geniş
hacimli ve üstün teknolojiye sahip üst segment ürünlerin ön
plana çıkmaya başladığını belirtti.
“Mağazalarımıza gelen tüketiciler her şeyden önce bizim misafirimiz”
Yeni mağazacılık anlayışı doğrultusunda ev konseptinde hazırlanan Vestel mağazalarında, ürünler evin değişik odalarına
yerleştirilmiş olarak tüketicilerle buluşuyor. Bu sayede tüketiciler tüm ürünleri kendi kullanım alanları içinde deneyimleyebiliyor. Vestel mağazalarındaki tüm ürünler, POP’ler ara-
cılığıyla müşterilere kendi kendilerini anlatıyor. Ziyaretçiler
hangi ürünün hangi özelliğinin nasıl fayda sağlayacağını ve
onu diğer ürünlerden ayıran avantajlarını bu POP’ler sayesinde mağazada tüm detaylarıyla öğrenebiliyor. Tüketicilerin,
her ürün grubunda rahatlıkla kıyaslama yapılabilmesine uygun bir ortam mevcut. Vestel mağazalarına gelen tüketicileri
misafirleri olarak gördüklerini belirten Güler, “Misafirlerimize hem ürünlerin ev ortamında nasıl görüneceğini gösteriyor
hem de ürünlerle doğrudan temas edip onları deneyimlemelerini sağlıyoruz” dedi.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
450 m2’lik Zorlu Center mağazasında tasarım trendlerini tüketicilerle buluşturan Vestel, mağazacılıkta interaktif bir yapı
oluşturarak, ürünleri deneyimleme prensibi üzerinden ilerliyor. Zorlu Center mağazasında oluşturduğu deneyim ve yaşam
alanları ile tüketicilerine en iyi alışveriş deneyimini yaşatmayı
amaçlıyor.
K
28 haber
29
Pierre Cardin sofra koleksiyonu
zarafetin simgesi
Pierre Cardin sofra koleksiyonu, evlere kalite, zarafet ve şıklık getirmeye devam ediyor. Desen çeşitliliğiyle dikkat
çeken sofra koleksiyonu ince detayları bir arada sunarak sofralara yeni bir soluk getiriyor.
Z
üccaciye sektörüne başarılı bir giriş yapan Pierre Cardin, 2013’ten bu yana ürettiği sofra koleksiyonuyla
dikkat çekmeyi sürdürüyor. Yıllarca kullanılabilecek kaliteli malzemelerin özgün tasarım anlayışıyla buluştuğu sofra
koleksiyonunda en ince detaylar düşünüldü. Geniş bir ürün
gamına sahip koleksiyon; yemek takımları, kahvaltı takımları,
çatal-bıçak takımlarının yanı sıra cam sofra takımları ve masa
örtüleri ile tencere setlerinden oluşuyor.
Pierre Cardin sofra koleksiyonunda “Wedding”, “Gala”, “All
day” olmak üzere üç konsept yer alıyor. Wedding serisi, başta
çeyiz olmak üzere, uzun yemek davetleri, kutlamalar gibi özel
günlerde kullanılmak üzere tasarlandı. Gala, günlük kullanım
için kalite ve şıklıktan ödün vermezken; All day konseptli ürünler ise kahvaltı takımı gibi daha az parçalı ve günlük kullanıma
yönelik tasarımlardan oluşuyor.
Farklı zevklere hitap eden ve geniş ürün gamına sahip Pierre
Cardin sofra koleksiyonu, gelişmiş teknoloji ve yüksek kaliteli
ham madde kullanılarak üretiliyor. Pierre Cardin sofra grubu
koleksiyonu, eşsiz görünümlerini yıllar boyu koruyarak unutulmaz davetlere imza atıyor.
Zorlu Grubu’nun üretim ve pazarlamasını üstlendiği Pierre
Cardin sofra grubu ürünleri, Linens ve Taç mağazalarının yanı
sıra; Linens Online ve Taç Online alışveriş sitelerinde de satışa
sunuluyor.
Pierre Cardin sofra koleksiyonu,
ürün gamı zenginliğinin yanı sıra
gelişmiş teknoloji ve yüksek kaliteli
ham madde kullanımıyla da
dikkat çekiyor.
30 fuar
31
Zorlu Enerji Grubu sektörün
en büyük fuarına katıldı
Zorlu Enerji Grubu, ICCI 2014 Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’na katıldı. Fuarda özel standıyla
yüksek ilgi gören Zorlu Enerji Grubu, katılımcıların karbon ayak izini hesaplayarak, açığa çıkan emisyon karşılığında
yatırımlarının bulunduğu illere katılımcılar adına ağaç dikmeyi taahhüt etti.
17 ülkeden 161’i yabancı 189’u yerli, toplam 350 enerji şirketinin katıldığı fuar,
15 bin 621 kişi tarafından ziyaret edildi.
Z
orlu Enerji Grubu, 24 – 26 Nisan 2014 tarihleri arasında
bu yıl 20.’si düzenlenen ICCI 2014 Uluslararası Enerji ve
Çevre Fuarı ve Konferansı’nın katılımcıları arasında yer
aldı.
Açılışını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yaptığı
etkinlikte, dünya ve Türkiye enerji sektöründe yaşanan gelişmeler, enerji politikaları, yenilenebilir enerji, santral teknolojileri ve yatırım finansmanı gibi konular ele alındı.
17 ülkeden 161’i yabancı 189’u yerli, toplam 350 enerji şirketinin katıldığı etkinlik, 15 bin 621 kişi tarafından ziyaret edildi.
3 gün süren fuar boyunca Grubun farklı bölümlerinde görev
yapan Zorlu Enerji çalışanları kamu kurumlarının ve tedarikçi
firmaların temsilcilerini stantta ağırlayarak mesleki temaslarda bulundular ve bağlantılarını geliştirdiler.
İklim değişikliğine dikkat çekti
Karbon nötr özelliğine sahip standıyla öne çıkan Zorlu Enerji
Grubu, iklim değişikliğiyle mücadeleye dikkatleri çekti. Geliştirilen özel yazılım ile Zorlu Enerji Grubu’nun standını ziyaret
eden herkes, fuara ulaşım sırasında oluşturduğu karbon ayak
izini bizzat hesaplama imkanına sahip oldu. Standı ziyaret
eden Bakan Yıldız’ın da karbon ayak izi hesaplanırken, Yıldız,
sorumlu yaklaşımından dolayı Grubu tebrik etti. Fuar süresince yapılan hesaplamalar sonucunda ortaya çıkan emisyon
değeri karşılığında, Zorlu Enerji Grubu, yatırım yaptığı illerden
birine 641 fidan dikecek.
25 Nisan Cuma günü gerçekleştirilen “Yatırımcı Gözüyle Türkiye Enerji Sektörüne Bakış” başlıklı panelde konuşmacı olarak yer alan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak enerji sektörünü değerlendirdi ve katılımcılarla Zorlu Enerji Grubu’nun
yatırım yaklaşımını paylaştı. Türkiye ekonomisinde son 10
yılda yaşanan büyümeye paralel olarak enerji talebinde de
artış yaşandığını söyleyen Sinan Ak, “Ülke olarak artan enerji
talebini karşılayabilmek için hem kendi kaynaklarımızı kullanıyor hem de dışarıdan enerji ithal ediyoruz. Buna bağlı
olarak cari açık da büyümeye devam ediyor. Enerji ithalatını
düşürmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına daha çok yatırım yapılması, bunun için de özel sektör oyuncularının yapacağı yatırımları kolaylaştıracak adımların atılması önemli”
dedi.
Alanında Türkiye’nin en büyük oyuncusu
Zorlu Enerji Grubu olarak, yurt içi ve yurt dışında toplam
1087 megavatlık kurulu gücün yüzde 37’sini yenilenebilir
kaynaklardan karşıladıklarını söyleyen Sinan Ak, yenilenebilir enerji alanındaki faaliyetleri özellikle jeotermal enerji
üzerine yoğunlaştırdıklarını ifade etti.
Eylül 2013’te açılan Kızıldere II Jeotermal Santrali ile Zorlu
Enerji Grubu’nun Türkiye’nin enerji ithalatından kaynaklanan
cari açığının kapanmasında büyük rol oynayacağını belirten
Sinan Ak, “Jeotermal enerji konusunda Türkiye’nin en iyi bilgi birikimi ve donanımına sahip, en büyük oyuncusuyuz. Bu
alandaki hedefimiz ise; Türkiye’nin 2023 jeotermal hedefinin
yüzde 50’sini 2017 yılına kadar tek başımıza karşılamak… Bu
hedefimize ulaşmak üzere, yeni jeotermal projeleri üzerinde
çalışıyoruz” dedi.
Zorlu Enerji Grubu’nun yurt dışındaki yenilenebilir enerji yatırımlarına da değinen Sinan Ak, “Zorlu Enerji Grubu olarak;
Asya ve Orta Doğu’da enerji talebinin hızla artması ve yatırım
ihtiyacı bulunan pazarlardaki gelişim potansiyelinin değerlendirilmesi üzerine yurt dışı yatırımlarımızı sürdürmekteyiz.
Yüzde 100 hissesine sahip olduğumuz Zorlu Enerji Pakistan
tarafından, 151 milyon dolar yatırımla Jhimpir bölgesinde hayata geçirdiğimiz 56,4 MW gücündeki rüzgar santrali, Temmuz
2013 itibarıyla ticari elektrik satışına başladı. Pakistan’ın ilk
rüzgar santrali olma özelliğine sahip olan tesisin yılda 159
milyon kWh elektrik üretmesi planlanıyor” ifadesine yer verdi.
Karbon ayak izini ölçtü
Zorlu Enerji Grubu, ICCI 2014 Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve
Konferansı kapsamında fuar alanındaki standında, iklim değişikliği
ile mücadelenin önemine dikkat çekmek için özel bir uygulama yaptı. Geliştirilen özel yazılım ile Zorlu Enerji Grubu’nun standını ziyaret
eden herkes, fuara ulaşım için oluşturduğu karbon ayak izini bizzat
hesaplama imkanına sahip oldu. Hesaplama sonucunda ortaya çıkan
emisyon değeri karşılığında ise; Zorlu Enerji Grubu, yatırımlarının bulunduğu illere fidan dikecek.
32 haber
Zorlu Tekstil Grubu ödüle doymuyor
Zorluteks Tekstil ve Zorlu Dış Ticaret’in, 2013 süresince ihracatta gösterdikleri başarı ve sergiledikleri üstün performans
Zorlu Tekstil Grubu’na üç ödül getirdi.
Z
orlu Tekstil Grubu, 2013 boyunca Türkiye ekonomisine
sağladıkları katkı, ihracatta gösterdikleri üstün performans sebebiyle üç ödüle layık görüldü. Zorluteks Tekstil
ve Zorlu Dış Ticaret, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) tarafından düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül
Töreni’nde, en büyük ödül olan Platin Başarı Ödülü’nü alırken,
Zorlu Dış Ticaret’e bir ödül de Dünya Gazetesi ve DHL tarafından
düzenlenen özel bir etkinlikten geldi: Zorlu Dış Ticaret, İhracatın Yıldızları - İhracat Teşvik Ödüllerinde ikinciliğe layık görüldü.
Böylece Zorlu Tekstil Grubu’nun aldığı ödüller üçe yükseldi.
Artan performans ödülü getirdi
Dünya Gazetesi ve DHL Express işbirliğiyle, Akbank ve Vodafone sponsorluğunda, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da
katılımıyla 22 Nisan 2014’te düzenlenen İhracatın Yıldızları
– İhracatı Teşvik Ödülleri töreninde 2013’ün başarılı ihracat-
çıları ödüllendirildi. Zorlu Dış Ticaret, “İhracat Performans
Ödülleri” kapsamında ikincilik ödülüne layık görüldü.
YARINLAR iÇiN,
BUGÜNDEN
ÇALIŞIYORUZ!
Ödül yine Zorluteks İhracat Genel Müdür Yardımcısı Hakan
Gençtürk’e takdim edildi.
Zorlu Grubu’na iki “Platin” ödül
Gerçekleştirdikleri ihracat ile ülke ekonomisine büyük katkı
sağlayan hazır giyim, tekstil, deri ve halı sektörlerinde başarı
gösteren 133 firma, İTKİB’in düzenlediği “İhracatın Yıldızları
Gecesi”nde ödüllerini aldı. Zorluteks Tekstil ve Zorlu Dış Ticaret de 2013 yılında ihracatta yüksek performans gösteren
firmalar arasında yer alarak Platin ödüle layık görüldü. Her iki
kuruluş adına ödülü Zorluteks İhracat Genel Müdür Yardımcısı
Hakan Gençtürk teslim aldı.
16 Haziran 2014’te düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül törenine, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet
Büyükekşi, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İstanbul Tekstil ve
Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB)
Başkanı Mustafa Şenocak ile İstanbul Halı İhracatçıları Birliği
(İHİB) Başkanı Uğur Uysal’ın yanı sıra İTKİB çatısı altında yer
alan dört sektörden bin 500 davetli katıldı.
Temiz enerji kaynaklarıyla elektrik üretirken çocuklarımıza daha yaşanılır bir dünya bırakmak ve ülkemizin aydınlık geleceği için de
canla başla çalışıyoruz. 4 yılda 180 bine yakın çocuk ve gençle çok sayıda proje gerçekleştirdik. Atölye çalışmaları ve
hazırladığımız yayınlarla enerjinin tasarruflu kullanımını; doğal çevrenin, kültürel değerlerin nasıl korunacağını anlattık.
Çünkü biliyoruz ki aydınlık yarınların ve sağlıklı bir geleceğin en büyük teminatı çocuklarımız…
34 haber
35
Geleceği tasarladılar,
ödüllerini aldılar
Korteks işbirliğiyle Türkiye’de
ilk hibrit filament iplik üretildi
TAÇ tarafından 12. kez düzenlenen “Bir De Sen Tasarla Yarışması”nda dereceye girenler ödüllerine kavuştu. Zorlu
Center Performans Sanatları Merkezi’ndeki görkemli ödül törenine Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu,
Zorlu Ailesi üyeleri, Zorlu Holding ve Zorlu Tekstil Grubu yöneticileri, Bilgi Üniversitesi Next Academy Başkanı Levent
Erden ile çok sayıda davetli katıldı.
Korteks’in, Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü ve Thierry Diniz Otomotiv Sanayi ile geliştirdiği işbirliği
sonucunda, hibrit yapıda filament iplik üretimi gerçekleştirildi. Hibrit iplik, kumaşta yüzde 40 oranında esneklik
sağlıyor.
E
O
v tekstili sektörünün lider markası TAÇ’ın Türkiye Ev
Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) iş
birliği ile bu yıl 12. kez düzenlediği “Bir De Sen Tasarla
Yarışması” sonuçlandı. Türkiye genelindeki üniversitelerin Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde öğrenim gören lisans
öğrencileri ile Eğitim Fakülteleri’nin Resim – İş Öğretmenliği
Bölümü lisans öğrencilerinin katıldığı yarışmanın sonuçları, 7
Mayıs 2014’te Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde
düzenlenen törende açıklandı. Genç tasarımcılar, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Ailesi üyeleri
ve Zorlu Tekstil Grubu Yöneticilerinin yanı sıra Bilgi Üniversitesi Next Academy Başkanı Levent Erden, çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı törenle ödüllerini aldılar.
tomotiv sektörüne kumaş üreten Türkiye’deki firmalar artık, esnek özellikli hibrit yapıda filament ipliği
ve bundan elde edilecek inovatif kumaşları otomotiv
sektörüne sunabilecek.
Korteks ve Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tekstil Mühendisliği
Bölümü, üniversite ile sanayi iş birliklerinin en iyi örneklerinden birine imza atarak Thierry Diniz Otomotiv Sanayi ve
Ticaret AŞ.’nin de desteğiyle Türkiye’nin ilk esnek hibrit
yapıda filament ipliğinin geliştirilmesini sağladılar. Hibrit
iplik sayesinde kumaşların otomobil kapı panellerine ve kol-
Törende, yarışma kapsamında ilk üçe girenlere verilen para
ödüllerinin yanı sıra 6 adet Mehmet Zorlu Vakfı Özel Bursu ve
3 bin TL değerindeki TETSİAD Özel Ödülü de sahiplerini buldu.
Taç, Bir De Sen Tasarla Yarışması ile 12 yıldır kesintisiz olarak
sanayi ve eğitim işbirliğine katkıda bulunurken uluslararası
pazara sunulabilecek, ev tekstilinde moda yaratabilecek özgün tasarımları ortaya çıkarmayı ve ev tekstili sektöründe “tasarımcı” kimliğinin güçlenmesine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Finalistler Facebook’ta da yarıştı
Yarışma finalinin ardından ödül kazanan tasarımlar, www.facebook.
com/tacbirdesentasarla sayfası üzerinden bir kez de kendi aralarında yarıştı. Yarışmacılar, tasarımlarına ait görselleri, tasarımlarını anlattıkları videolarını Facebook’taki “TAÇ Bir De Sen Tasarla
Sayfası”na yüklediler. Tasarımlar, 15 gün boyunca Facebook kullanıcıları tarafından oylandı. En çok oyu alan tasarım 3 bin TL değerindeki Sosyal Medya Özel Ödülü’nü almaya hak kazandı
tuklara giydirilmesi çok daha kolay oluyor ve araçta konfor
sağlıyor.
Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü tarafından
iki yıl önce başlatılan Polyester ve Polibütilen tereftalat (PBT)
lifleri birleştirerek hibrit iplik üretilmesi hem tekstil hem de
otomotiv sektörünü sevindirdi. Korteks’in yanı sıra Uludağ
Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi ve Thierry
Diniz Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ. tarafından desteklenen
proje sayesinde otomotiv sektörü için yüzde 40’a varan oranda daha esnek ve yumuşak kumaş üretildi. Hibrit ipliklerin
üretim, boyama ve performans testlerine destek olan Zorlu
Tekstil Grubu Ür-Ge Grup Müdürü Mutlu Sezen esnekliğin
ihracat gerçekleştirdikleri otomotiv sektörüne kumaş üreten
firmalar tarafından aranan bir özellik olduğunu belirterek
şunları söyledi: “Filament iplikler ağırlıklı olarak ‘kontinü’
dediğimiz sonsuz liflerden oluşuyor. Bunlarda farklı iplikleri karıştırmanız zor. Farklı iplikleri karıştırabilmek için Ar-Ge
çalışması yapmamız gerekliydi. Üniversitemizden destek aldık. Esnemesi yüksek iplikle, normal esneme sağlayan iki
ipliği hava tekstürize prosesinden geçirerek kumaşta kullanıma uygun bir hale getirdik.”
36 köşe yazısı/metin salt
37
Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme A.Ş.
Genel Müdür
[email protected]
Ferrari’ye tüp takılır mı?
Tüketici eğilimleri değişiyor. Daha duyarlı yeni nesil tüketici Tesla elektrikli otomobili Ferrari’ye tercih ediyor.
Yeni nesilin yüksek statü göstergesi çevreye saygılı ürünler oldu.
F
errari marka bir araca LPG tüp takmak kolay değil.
Avrupa’da yaşayan bir Türk işadamı sayesinde bunu
herkes öğrendi. Türk tekstilcinin Ferrari marka arabasını götürdüğü tamirci LPG tankını nereye takacağını bilemedi. İşgüzar tamirci, İtalyan Ferrari’ye e-posta atıp ne yapacağını sorunca durum ortaya çıktı. Ferrari, tankı takacak yer
konusunda yardımcı olmadı. Hatta şirket yöneticileri Ferrari
markasının aşağılandığını düşünerek, 145 Bin Euro’luk etiket
fiyatını ödeyip aracı bizim vatandaştan geri aldılar. Ferrari
otomobilleri bütün dünyada zenginliğin, prestijin ve yüksek
sosyal statünün simgesi olarak bilinir. Porsche, Jaguar ve
Hummer araçları da öyle. Türkler hepsine LPG takmayı başardı. Bu sistemin %40’a kadar yakıt tasarrufu sağladığını
duyan milletimizin elinden kurtulan bir marka yoktur. Bir aklı
evvel Türkler mi? Hayır. Dünyada 20 milyona yakın araçta
LPG takılı olduğu sanılıyor. İngiliz Kraliyet Ailesi, araçlarında
uzun süredir LPG kullanıyor. Aslında amaç sadece tutumluluk değil. Bu sistem %30’a kadar daha az karbondioksit açığa çıkarıyor. Yani bayağı çevreci bir sistem diyebiliriz (tüp
patlamazsa). Özellikle İngiltere’de Kraliçe’nin çevreye verdiği önemi vurgulamak ve örnek olmak için makam araçlarının
LPG’ye dönüştürülmesini istediği biliniyor.
Artan örneklere baktıkça; on yıllık ekonomik krizin ortasında serpilen yeni neslin kendine, topluma ve çevreye daha
duyarlı olduğunu görebilirsiniz. Farklı değerleri önemseyen
yeni tüketici Tesla elektrikli otomobili emisyonu yüksek
Ferrari araçlara, ikinci el kumaştan üretilen Nudie kot pantolonları, çocuk işçileri kullanan kot markalarına tercih ediyor. 2014 yılında öne çıkmaya başlayan bu tüketici eğilimine
“YÜZ KIZARTMAYAN” (GUILT-FREE) deniyor. Türkçesini ben
uydurdum ama özüne uygun. Üretilirken ve kullanımı sırasında insana ve doğaya zarar vermemek kastediliyor. Kendini
bu akımın parçası olarak gören tüketici üç farklı alanda sorumluluk hissediyor: Kendine, topluma ve çevreye karşı.
Kendine önem veren, sağlık bilinci olan insanlar tüm tercihlerini yeniden değerlendiriyor. Daha sağlıklı yaşıyorlar.
Hayatlarında spora yer açıyorlar. Yağ, şeker, alkol tüketi-
giderim. Orada işler başka bir boyutta. İlk zamanlar fabrika
güvenliği, kurallar, yasaklar beni canımdan bezdirirdi. Sağlık, güvenlik, hatta düzen ve temizlik inanılmazdır. Binlerce
insanın canından, sağlığından sorumlu olmak bunları gerektiriyor. Orası başka bir yer, başka bir dünya. 7/24 çalışan bir
şehir gibi. Her yer insan, araç, makine, robot, bam, güm. Yine
de “bal dök yala”, tabii güvenlik izin verirse.
mini kısıyorlar. İlgili sektörlerdeki firmalar elbette bu duruma kayıtsız kalamıyor. Sağlıksız beslenmenin günah keçisi
olan fast-food firmalarından McDonalds ve Burger King “Yüz
Kızartıcı” sayılan patateslerini değiştirmek zorunda kaldı.
Burger King %40 daha az yağlı ve %30 daha düşük kalorili
kızarmış patates hazırlıyor. McDonalds Amerikan “Sağlıklı
Nesiller Birliği” ile anlaşma imzalayarak patates kızartmasına alternatif isteyenler için her zaman salata, sebze veya
meyve bulundurmaya söz verdi. Ama bu işi daha ciddiye
alanlar var. Los Angeles’da yeni açılan bir dondurma dükkanı, kullandığı elektriğin bir kısmını mekandaki bisikletlerden
sağlıyor. Bisiklet dinamoya bağlı, pedal çevirdikçe bedava
elektrik üretiyor. Doğal kaynak da tüketilmiyor, zararlı madde de açığa çıkmıyor, ter kokusunu saymazsak. Daha da ilginç olanı, müşterilerinden, dondurmadan aldıkları kaloriyi
yakmaları için bu bisikletlerde pedal çevirmeleri isteniyor.
“Bir taşla iki kuş”. İnsan kendi çıkarı için daha kolay motive
oluyor. Yoksa kimseye o pedalı çevirtemezsin.
Bazı tüketiciler kendini aşmış, topluma karşı da aynı sorumluluk bilincini taşıyor. Kullandığımız ürünlerin bazıları “Yüz
Kızartıcı” şartlarda üretiliyor. Bazen üretim ortamı sağlıksız,
bazen çalışanlar daha çocuk yaşta oluyor. Al birini vur ötekine.
Ülkemiz daha yeni Soma faciası ile sarsıldı. Üç yüzden fazla
işçi hayatını kaybetti. Sana, bana işçiydi. Ocağına ateş düşenler için onlar; baba, koca, kardeş, canından parçaydı. Bir
kez daha yönetici olarak çalışma ortamının önemini düşündüm. Ben ve ekibim bilgisayar başındayız. En büyük sağlık
sorunumuz bel ağrısı olur. Ama fabrika, maden, sokaklar öyle
değil. En kötü iki haftada bir Manisa’ya Vestel fabrikalarına
Zaten artık tüketici de soruyor. O malı nerede ve nasıl ürettin diyor. “Kimin eli değdi. Kimin kanı aktı bunun için” diyor.
Seyredenler bilir. 2006 yapımı, Leonardo DiCaprio filmi Kanlı Elmas’dan sonra toplumsal bir tepki oluşmuştu. İnsanlar
satın alacağı elmas yüzükte başkasının kanı olsun istemedi.
Elmas ticareti yapanlar temiz olduğu bilinen işletmelerin sertifikalarını vererek halkı ikna etmek için daha çok ter döktü.
Her kötü olay için DiCaprio film çekecek değil. Artık tüketici ve bu işe gönüllü kuruluşlar her ürünün arkasından gidip
sağlıksız üretim şartlarını araştırıyor. Geçtiğimiz yıllarda
Apple için birçok elektronik parça üreten Tayvanlı FoxConn
firmasında art arda intiharlar oldu. Tüketici birlikleri Apple’ı
ciddi şekilde baskı altına aldı. Mal alıp, üretim yaptırdığı
FoxConn gibi firmalarda çocuk işçi çalıştırılmasının ve köle
gibi çalışma koşullarının önüne geçmesini istedi. Ürünü almamakla tehdit etti. Başkan Tim Cook çok zor zamanlardan
geçti ve sonunda bu şartları kabul etti.
Apple gibi olayların yarattığı tepkiden sonra Hollandalı bir
grup bu tüketici bilincini görüp, yatırım yapmaya karar vermiş. FairPhone (Adil Telefon) adıyla azalan dünya kaynaklarına, çevreye ve tüketiciye saygılı bir ürün ortaya çıkarma
hedefi koymuşlar. Diğer tüm üreticilere nispet yapıyorlar.
Firma bırakın diyot, kapasitör, metal, lastik almayı; bunların yapıldığı kobalt gibi madenlerin bile nereden çıkarıldığı,
kimin çıkardığını, bu maden için savaş yapılıp yapılmadığını
araştırıyor. Her bir malzemeyi tek tek yerinden alıyor. GuoHong adlı Asyalı bir üretici ile çalışıyor. Fabrikada çalışan
işçilerin maaşlarına kadar kontrol ediyor. Hatta onların adına
bir emeklilik fonu başlatmış. Gözlemci bulundurup tüm üretim süreçlerini takip ediyor. Ama üretimi değil işçileri koru-
mak için. Fairphone “sosyal firma” olmayı ilk öncelik olarak
benimsemiş. Kar ediyor mu bilmiyorum. Ama umarım ayakta
kalır ve özellikle Uzakdoğu’da yaygın olan acımasız üretim
sistemini kendine getirir.
Günümüzde sosyal firma kavramı yükselişte. Tüketici ürünlerini aldığı firmanın, gelir elde ettiği toplumun sorunlarına
eğilmesini istiyor. Eğer firma küresel boyutta ise beklenti de
artıyor ve küresel sorunlarla ilgilenmesi isteniyor. Spor giyim
firması Nike aslında bir tasarım firması. Kendi uzman olduğu
konuda küresel değerlere saygı duyduğunu göstermek için
“MAKING” adlı bir akıllı telefon uygulaması yayınladı. Nike
diyor ki, “yıllardır yaptığımız her tasarımda ve kullandığımız
her hammaddede çevreyi önemsedik. Alın kendi gözlerinizle
görün”. Kullandıkları 75 bin hammaddenin çevreye ve insan
sağlığına olan etkisini oturup hesap etmişler. Her maddenin
bir puanı var. Bir Nike ürünü aldığınızda onun toplam “sorumluluk puanını” bu uygulama yardımıyla öğrenebiliyorsunuz. Fark yaratmak böyle bir şey.
Kozmetikte hayvanlar üzerinde yapılan deneyler her zaman
tepki çekmiştir. İngiltere’de “etik kozmetik alışveriş” sitesi
Guilt-free shop’da bunu önlemeye çalışıyor. Sitenin kurucusu Fiona Yorke bilinçli tüketicinin hayvanlara zarar vererek
üretilen ürünleri almak istemediğini, ancak ürünler hakkında
bilgi edinmekte zorlandığını fark etmiş. Siteyi bu amaçla kurduğunu, her tedarikçisi ile görüştüğünü ve her ürünün çevreye duyarlı olduğunu garanti ettiği söylüyor. Bu yaklaşımla
binlerce e-ticaret sitesi içerisinde öne çıkmayı başarmış.
Bence çevreye duyarlı “Yüz Kızartmayan” ürünler ve firmaların birincisi seçilse kütüğe plaketi Elon R. Musk çakardı.
Elon internet çağının yetiştirdiği en önemli girişimcilerden
ve elektrikli araç üreten Tesla Motors firmasının kurucularından biri. Petrol yakmayan Tesla araçları hem asaleti hem de
marifeti ile göz dolduruyor. 2008’de Elon’un fikir babalığını
yaptığı Tesla Roadster, New York Times tarafından dünyanın
en iyi 2. buluşu olarak değerlendirilmişti. Elon, lüks ve konforu, çevreye duyarlı elektrikli Roadster’a taşıyarak ezberleri
bozmuştu. Daha on yıllık bir geçmişi olan Tesla, bugün ikon
haline gelen elektrikli S modeli ile Kaliforniya’da Buick, Cadillac, Chrysler, Fiat, Jaguar, Land Rover, Lincoln, Mitsubishi,
Porsche and Volvo’dan daha çok satıyor. Helal olsun yapana
da alana da.
38 haber
39
Zorlu Center’da çocukları yepyeni
bir oyun alanı bekliyor
İstanbul’un şehir hayatına farklı bir soluk getiren Zorlu Center bu defa çocukları bambaşka bir dünyaya davet ediyor.
160 ülkede sıradışı projeler geliştiren WATG tarafından tasarlanan park alanı ve CARVE tarafından kurulan 4 bin
metrekarelik Çocuk Oyun Alanı miniklere fantastik bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Projede ayrı yaş gruplarına ait farklı oyun alanları bulunuyor. Çocuk alanında yaş grupları 3-6 ve 6-12 olarak
sınıflandırıldı. 3-6 yaş alanı ailelerin çocuklarını gözetim altında tutabilecekleri dinlenme alanına yakın olarak
konumlandırıldı. 6-12 yaş alanı ise çocukların içindeki maceracıyı ortaya çıkarmaları için gereken olanakları sunuyor.
Z
orlu Center, Türkiye’de bir ilki hayata geçirerek yalnızca
çocuklar için özel bir alan oluşturuyor. Meydan katındaki
Park Alanı’nın bünyesinde bulunan Çocuk Oyun Alanı’nda
miniklere özel sanatsal etkinliklerin yanı sıra her yaştan çocuk
için fantastik oyuncaklar yer alıyor. 12 bin metrekarelik açık
alanın 4 bin metrekaresi çocuklara ayrıldı. Sektöründe sıradışı
yapılara ve tasarımlara imza atan CARVE tarafından tasarlanan
Çocuk Oyun Alanı da halka açık olarak kullanılıyor.
Projede ayrı yaş gruplarına ait farklı oyun alanları bulunuyor.
Çocuk alanında yaş grupları 3-6 ve 6-12 olarak sınıflandırıldı.
3-6 yaş alanı ailelerin çocuklarını gözetim altında tutabilecekleri dinlenme alanına yakın konumlandırılmış; oyun alanına
giriş-çıkış tek bir noktadan yapılabiliyor. 6-12 yaş alanı ise
çocukların içindeki maceracı yönü ortaya çıkarmaları için gereken olanakları sunuyor.
Farklı bölümler, farklı duygular
Hollandalı CARVE firması tarafından tasarlanan Çocuk Oyun
Alanı çeşitli bölümlerden oluşuyor ve görünümü bakış açısına
göre değişiyor: Daha alçakta aydınlık ve renkli, giriş seviyesinde ise gitgide maceralı bir yapıya dönüşürken, yüksekte
ise doğal görünümlü oyun alanı halini alıyor. Bu eğilim içinde
oyun alanı farklı dünyalara bölünerek her bölümün karakteristik yapısı kendini gösteriyor. Ebeveynler oyun alanının yanındaki alanlarda dinlenirken, çocuklar güvenli bir şekilde kendi
başlarına oyun alanını keşfedebiliyorlar.
Çocuk oyun alanının giriş bölümü küçük çocuklara özel olarak
hazırlandı. Alan, üzerine çocukların tırmanabileceği yumuşak
tepeler ve aşağı kayıp etrafı keşfedebilecekleri fırsatlar sunuyor. Bu tepelerde küçük çocukların oynayabileceği farklı
oyun aletleri bulunuyor; trambolin, fırıldak, tırmanma ağları,
hamaklar ve kaydırak yer alıyor. Tepelerin dalgalı şekilleri
komşu su oyun alanının şeklini yansıtıyor. Ahşap direklerin
içerisinde aydınlatma unsurları mevcut. Oyun alanının kalbine
doğru hareket edildikçe, tepeler vadilere dönüşüyor ve bu bölüm içinde çocukların çok sevecekleri gizli bir dünya saklıyor.
Köprü, dev bir ağ yapısı ve aynı zamanda bir sürü çocuk tarafından kullanılabilecek aile kaydırağı da bulunuyor. Oyun alanı çocukları güven içerisinde tutan, doğal bir arazi tarafından
sarılıyor. Tırmanma ağı ve aile kaydırağı oyun alanının en göz
alıcı yerleri olarak öne çıkıyor ve her yaştan çocuğun maceracı
ve araştıran doğasını uyarıyor.
Disneyland Hotel’in yaratıcısından...
Çocukların hayal gücünü geliştirmeye hizmet edecek Çocuk Oyun
Alanı, sıradışı projeler geliştiren CARVE tarafından Zorlu Center için
özel olarak tasarlandı. Altı kıtada ve 160 ülkede projeler geliştiren
WATG ise büyük otel ve resort’ların iç ve dış tasarımlarını, peyzajlarını yapıyor ve aynı zamanda mimari proje ve planlama alanlarında
hizmet veriyor. WATG’in eğlence sektöründeki diğer projeleri arasında; Disneyland Paris Resort’daki Disneyland Hotel, Atlantis The Palm
(Dubai), Legoland (UK), Place of The Lost City (Güney Afrika), The Venetian Resort (Las Vegas), Lotte World (Tokyo) yer alıyor.
Şehrin ortasında doğa sporları
Parkta kurulan derin vadiler sıradağlar tarafından sarılı şekilde ve bitmeyen oyun alternatifleri sunuyor. Bu oyunlar aynı
zamanda çocukların şehrin tam ortasında doğa ve outdoor
sporlarıyla tanışmasına da imkan veriyor. Tırmanmaya, koşmaya, saklanmaya, kaymaya, saklambaç gibi birçok oyuna
katılmalarını sağlıyor. Duvarlar kişinin açısına göre şekil değiştiren dev bir tünel gibi hareket ediyor. Labirent sistemli tüneller, kaydıraklı duvarlar “kuş yuvası”, gözlem noktaları ve
dar patikalardan oluşan bu alanda dağın içine girildikten sonra tepeye ulaşmak için birçok yol bulunuyor. Vadi manzaralı
dev kaydırak tepe boyunca devam ederken oyun alanının iki
tarafını birleştiriyor. Dönen kaydırak sayesinde birkaç saniye
içerisinde tekrardan oyun alanının kalbine ulaşmak mümkün.
Parkta ayrıca iki adet kule bulunuyor. Bu kulelerin üzerinde
tüm oyun alanı gözüküyor. Üç katlı kule oyun alanının en yüksek bölgesinde yer alırken çok uzun bir kaydırak da içeriyor.
Kuş yuvaları, dağ manzarasının bir parçası ve kulelerin içerisine entegre edilmiş durumda. Gizli gözetleme tepeleri gibi işlev
görüyor ve çocuklar bunların üzerinden etrafa bakabiliyorlar.
İkinci dört katlı kule de aynı şekilde şeffaf ve içinde tırmanma,
saklanma aktivitelerine olanak sağlıyor.
40 haber
41
Zorlu Enerji sektöre
yön verenler arasında
Zorlu Enerji Grubu, enerji sektörüne yön verenlerin buluştuğu birçok etkinlikte yer aldı. Zorlu Enerji Genel Müdürü
Sinan Ak, ICCI 2014 Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı, İTÜ 24. Petrol ve Doğal gaz Semineri ve
Sergisi, Sürdürülebilir Finans Forumu ve 5. IICEC Uluslararası Enerji Forumu’nda sektörün dünü, bugünü ve yarınını
değerlendirdi.
Mark Onno Apelman’ın katıldığı panelde “Etkin sürdürülebilirlik politikalarının uygulanmasında finans ve reel sektör işbirliği” konusu değerlendirildi.
Z
orlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, enerji sektörüne
yön verenlerin buluştuğu birçok etkinlikte sektör temsilcileriyle görüşlerini paylaştı. Hükümet, özel sektör,
akademi, politika merkezleri ve düşünce kuruluşları temsilcilerinin, enerjinin siyasal, ekonomik, çevresel ve sosyal gündemini ve geleceğini tartıştığı birçok kongre, seminer ve forumda
konuşan Ak, artan enerji talebini sürdürülebilir ve bütünlüklü
bir yaklaşımla karşılamak gerektiğini vurguladı.
Bu etkinliklerden biri Zorlu Enerji Grubu olarak katılım gösterilen, 24-26 Nisan 2014 tarihleri arasında İstanbul Fuar
Merkezi’nde düzenlenen ICCI 2014 Uluslararası Enerji ve Çevre
Fuar ve Konferansı oldu. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak,
enerji sektöründeki gelişmeleri değerlendirerek, Zorlu Enerji
Grubu şirketlerinden Zorlu Elektrik’in elektrik ticareti alanındaki faaliyetleri ile serbest tüketicilere sağladığı avantajlar
hakkında bilgi verdi.
Özel sektör yatırımları kolaylaştırılmalı
Ak, ülke olarak artan enerji talebini karşılayabilmek için hem
kendi kaynaklarımızı kullandığımızı, hem de dışarıdan enerji
ithal ettiğimizi hatırlatarak, “Enerji ithalatını düşürmek için
yenilenebilir enerji kaynaklarına daha çok yatırım yapılması,
bunun için de özel sektör oyuncularının yapacağı yatırımları
kolaylaştıracak adımların atılması önemli. Özel sektör oyuncularının yapacağı yatırımlarla bir yandan enerjide dışa bağımlılığımız azalırken, bir yandan da cari açıkta gerileme söz konusu olacaktır. Bu anlamda, Türkiye’nin cari açığını düşürecek
en önemli unsurun özel sektör oyuncuları olduğunu söylemek
yanlış olmaz” dedi.
Zorlu Enerji Grubu’nun elektrik ticareti alanındaki faaliyetlerinden de bahseden Sinan Ak, Zorlu Elektrik’in değişen piyasa koşullarında bireylere ve kurumlara özel olarak hazırladığı
farklı tarifelerle, avantajlı ve ekonomik elektrik satın alabilme
fırsatını sunduğuna değindi.
Sürdürülebirlikte özel sektör-finans işbirliği
Sürdürülebilir politikaların uygulanmasında finans ve reel
sektörün işbirliğinin ele alındığı etkinliklerden bir diğeri ise İş
Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD), Birleşmiş
Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) ve Global
Compact Türkiye işbirliğiyle 16 Mayıs’ta Borsa İstanbul’da
gerçekleştirilen Sürdürülebilir Finans Forumu oldu. Zorlu
Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, TSKB Kurumsal Pazarlama
Müdürü Meltem Gürsoy, Garanti Bankası Proje ve Satın Alma
Finansmanı Birim Müdürü Emre Hatem, ING Bank Kurumsal
Kredi Değerlendirmelerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Sürdürülebilirliği sadece milli gelir artışı olarak tanımlamamak, çevresel ve toplumsal refah boyutlarıyla değerlendirmek
gerektiğine vurgu yapılan panelde konuşan Ak, finanse edilen
projelerde belirlenen sosyal ve çevresel gereksinimlerin karşılanması kriterini getiren Ekvator Prensipleri’ne uyduklarını,
finansman olanağı bulmakta sorun yaşamadıklarını vurguladı.
Ak, “Bankalar, şirketlerin daha yüksek standartlara uyum sağlamaya çaba göstermesi için projelerin sosyal ve çevresel etkileri konusunda zorlayıcılar. Projelerin finansmanında çevresel
etkilerinin yanı sıra sosyal etkilerinin de değerlendirilmesi
gerekiyor. Zorlu Enerji olarak, tüm projelerimizde uluslararası
Ekvator Prensiplerine uyuyoruz” dedi.
düzenlediği 5. Enerji Forumu oldu. “Küresel Enerji Yatırımları:
Zorluklar ve Fırsatlar” başlığı altında 13 Haziran’da İstanbul’da
gerçekleştirilen forumda, güncel siyasi gelişmelerle birlikte
Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu’daki petrol, doğal gaz ve elektrik
yatırımlarının geleceği değerlendirildi.
Dünyanın farklı coğrafyalarındaki enerji kaynaklarının bugünü
ve geleceğinin tartışıldığı konferans, sektörü bekleyen fırsat
ve risklerin küresel bir perspektifle tartışıldığı bir platform
yarattı. Sinan Ak’ın katıldığı panelin diğer konuşmacıları ise,
ALSTOM Türkiye Başkanı Adil Tekin, Akenerji Genel Müdürü
Ahmet Ümit Danışman, General Electric Türkiye Genel Müdürü
Canan Özsoy, Genel Energy Genel Müdürü Mehmet Sepil ve
RWE Türkiye CEO’su Ralph Jager oldu.
Uzun vadeli proje finansmanı konusunda finans kuruluşları
ile özel sektör kuruluşları işbirliği içinde çalışarak, maliyet,
çevre ve hukuki süreçlerin bütünsellik ve şeffaflık gözeterek
gerçekleştirilmesi gerektiğinin altı çizilirken, Sinan Ak, “Kredi
ve itibar riski anlamında kapsayıcı kriterleri gözden geçirerek,
Ekvator Prensipleri gibi uluslararası prensiplere uyumlu süreçler geliştiriyoruz. Pakistan’ın ilk rüzgar santrali olan yüzde
100 payımızın bulunduğu Rüzgar Santralimizin finansmanında
birlikte çalıştığımız uluslararası banka ve kuruluşlar, bu prensiplerin uygulanmasında yardımcı oldu” dedi.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak’ın konuşmacı olduğu
“Türkiye Enerji Yatırımları Görünümü” panelinde, enerji
sektörünün büyük oyuncuları, yatırımların yönünü belirleyen değişkenleri değerlendiler. Sinan Ak, elektrik piyasasının liberalleşmesi ile doğal gaz piyasasındaki gelişmelere
değindiği konuşmasında, “Elektrik piyasasında liberalleşmenin güçlenmesi tüm enerji sektörü için olumlu olacaktır.
Doğal gaz piyasası için ise çeşitlendirme, fiyatların düşmesi
önemli. Liberalleşmenin doğal gaz piyasasında güçlenmesi,
elektrik piyasası için de olumlu. Piyasayı kendi fiyat dengesini bulması için daha serbest bırakmamız gerek. Yeni yatırımların önünü açmak böyle mümkün” ifadesini kullandı.
Küresel enerji yatırımlarında fırsat ve zorluklar
Dünya enerji sektöründe söz sahibi ulusal ve uluslararası
temsilcilerin buluştuğu diğer etkinlik ise Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC)
Doğal gaz piyasasında fiyatlar düşmeli
Türkiye’nin enerji ve dolayısıyla ekonomi-politik gündemini
meşgul eden petrol, doğal gaz ve jeotermal enerji konularında
endüstri-üniversite ilişkilerini güçlendirmek için düzenlenen
İTÜ 24. Petrol ve Doğal gaz Semineri ve Sergisi de sektörün
kayda değer etkinliklerinden biri oldu. Seminerde “Doğal gaz
Piyasasına Genel Bakış” başlıklı bir sunum yapan Ak, “Özel
sektörün payı yüzde 20 civarında. Özel sektör, gazı BOTAŞ’a
göre daha ucuza alabiliyor. Fakat fiyatlar konusunda şeffaflık
eksikliği var. Türkiye’nin bulunduğu bölge bir doğal gaz cenneti. Buna karşın doğal gaz arz ve talebi henüz dengeye oturmadı. Fiyatların düşmesi gerek” dedi.
44 haber
45
İsrail’in enerjisinin yüzde 6’sı
Zorlu Enerji’den
Zorlu Enerji Grubu’nun 1,2 milyar dolar yatırım yaparak İsrailli ortakları ile Ashkelon’da kurduğu Dorad Doğal Gaz
Çevrim Santrali faaliyete geçti. 840 megavat kapasiteli santral İsrail’in enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 6’sını tek
başına karşılayacak.
Z
orlu Enerji Grubu’nun İsrail’de yüzde 25 ortaklıkla
kurduğu Dorad Doğal Gaz Çevrim Santrali, üretim ve
tedarik lisansı alarak ticari faaliyete başladı. Zorlu
Enerji Grubu’nun İsrailli ortakları ile 1,2 milyar dolar yatırım
ile Ashkelon’da kurduğu 840 megavat kapasiteli Dorad Doğal Gaz Çevrim Santrali, İsrail’in enerji ihtiyacının yaklaşık
yüzde 6’sını tek başına karşılayacak. Zorlu Enerji Grubu’nun
yüzde 25, Eilat-Ashkelon Pipeline Company’nin yüzde 37,5,
Edelcom’un yüzde 18,75 ve U. Dori Engineering Works’un
yüzde 18,75 pay ile ortak olduğu Dorad Enerji’nin gerçekleştirdiği üretim ve tedarik lisansına sahip santral, İsrail Enerji ve
Su Altyapıları Bakanlığı tarafından da destekleniyor. İsrail’de
özel sektör yatırımı ile kurulan en büyük enerji yatırımı olma
özelliğine sahip santral, aynı zamanda çevre duyarlılığı ve düşük elektrik maliyeti gözeten yapısıyla dikkat çekiyor.
Dorad Doğal Gaz Çevrim Santrali, 20 Mayıs 2014 itibarıyla İsrail Elektrik Kurumu aracılığıyla elektrik tedariki için üretime
başladı. Santralin üretim ve tedarik lisansının alınmasına ilişkin bir açıklama yapan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak,
“Dorad Doğal Gaz Çevrim Santralimiz, iki ülke arasındaki ticari
ilişkilerin en önemli sonuçlarından bir tanesi. Bu santral aynı
zamanda, İsrail’deki özel sektör yatırımı ile kurulan en büyük
santral olma özelliği taşıyor. Santralimizle, 13 bin megavatı
aşkın enerji kapasitesine sahip İsrail’in enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 6’sını şu anda tek başımıza karşılayabilecek durumdayız. Bu önemli başarının ardında, Zorlu Enerji Grubu’nun
imzasının olması bizim için oldukça gurur verici” dedi.
Santralin 12 gaz ve 2 buhar türbini ile elektrik ürettiği bilgisini
veren Sinan Ak, “Santralimizin üretim ve tedarik lisansına sahip
olması, İsrail’deki elektrik sektörünün rekabet ortamının gelişimi açısından çok önemli bir adım. Dorad Doğal Gaz Çevrim Sant-
Zorlu Enerji Grubu İsrail’de ortak olduğu toplam kurulu güçleri 175 megavat
olan Ashdod ve Ramat Negev santrallerinin de inşaatlarını
2014 yılı sonunda tamamlamayı hedefliyor.
840 megavat kapasite ile elektrik üretecek
Yapımı sırasında yaklaşık 700 kişinin 2 milyon adam/saat çalışması
ile 2,5 yıl gibi bir sürede tamamlanarak devreye alınan Dorad Doğal
Gaz Çevrim Santrali, 12 gaz ve 2 buhar türbini ile 840 megavat kapasite ile elektrik üretecek. Santralin ürettiği elektrik, İsrail’deki resmi
ve özel kurumlarla ülkenin ana müşterilerine satılacak. Dorad Doğal Gaz Çevrim Santrali’nin müşterileri arasında, İsrail Savunma Bakanlığı, Mekorot, İsrail Uzay Endüstrisi, Fattal Hotels, Keter Plastik,
Isrotel, Strauss, Osem, Tamares Hotels, the Cargal Group, Seven
Stars Mall, Bank Leumi ve Tnuva gibi önemli kuruluşlar bulunuyor.
rali, aynı zamanda elektrik maliyetlerinin düşürülmesi ve çevreci yapısı itibariyle İsrail Enerji ve Su Altyapıları Bakanlığı’nın da
destek verdiği bir tesis” açıklamasında bulundu.
Kapasite artırılacak
Zorlu Enerji Grubu’nun İsrail’de devam etmekte olan diğer
enerji yatırımlarına da değinen Sinan Ak, “Zorlu Enerji Grubu
olarak, İsrail’de ortak olduğumuz iki santralin inşaat çalışmaları da sürüyor. Dorad Doğal Gaz Çevrim Santrali’nin yanı
sıra yine ortağı olduğumuz toplam kurulu güçleri 175 megavat olan Ashdod ve Ramat Negev santrallerinin de inşaatlarını 2014 yılı sonunda tamamlamayı hedefliyoruz. İsrail’deki
bu yatırımlarımız da tamamlandığında, toplam 1015 megavat
kapasiteyle ülkenin enerjisinin yüzde 7’sini 25 yıl boyunca biz
sağlayacağız. Enerji sektöründeki fırsatları değerlendirerek,
bölgesel güç olma yolundaki hedefimize adım adım yaklaşıyoruz” ifadesini kullandı.
Lisansla ilgili görüşlerini bildiren Dorad Enerji CEO’su Eli Asulin
ise, “İsrail’deki en büyük özel sektör yatırımı olan bu projenin
inşası sürecine tanık olmaktan gurur duyduğumu vurgulamak
isterim. Bu yatırım, İsrail’deki elektrik sektörünün kurallarını
iyileştirerek değiştirecek bir özelliğe sahip” diye konuştu.
Dorad Doğal Gaz Çevrim Santrali
• İsrail’de özel sektörün en büyük enerji yatırımı
• Çevreye ve enerji verimliliğine duyarlı
• Yaklaşık 700 kişinin çalışmasıyla 2,5 yılda tamamlandı
46 haber
Gökyüzünü “Taç”landırıyoruz
Taç artık sadece ev tekstili modasını belirlemekle yetinmiyor; şimdi de gökyüzünü “Taç”landırıyor. Taç Wonderfly
markası adı altında özel olarak üretilen “Sky Illusion Uyku Koleksiyonu” Türk Hava Yolları’nın uzun menzilli uçuşlarında
Business Class yolcularına mükemmel bir uyku deneyimi sunuyor.
T
ürk Hava Yolları (THY), Business Class yolcularına daha
konforlu bir seyehat tecrübesi sunmak için Taç Wonderfly markası adı altında tasarlanan “Sky Illusion Uyku
Koleksiyonu”nu tercih ediyor. Sky Illusion Uyku Koleksiyonu,
yüzyıllardan beri süregelen bir Türk geleneği olan “bohça”dan
ilham alınarak tasarlandı. Özel bohça tasarımlı paketler içinde
yer alan koleksiyonda, koltuğa tamamen uyarlanabilen ebatlarda tasarlanmış uyku pedi, yumuşak saten kumaşıyla vücudu
kaplayan yorgan, uzun uçuş süresince baş ve boynu rahatlatan
uyku yastığı, otururken beli kavrayan visko dolgusu ile bel ergonomisine göre şekil alabilen bel yastığı ve yüzde 100 pamuklu, özel kapitone kumaştan üretilen terlik yolculara sunuluyor.
10 bin metrede Taç konforu
Sky Illusion’ın tanıtım toplantısında konuşan Zorlu Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu THY’ye Taç’ı tercih
ettikleri için teşekkür ederken, geçmişten günümüze Tekstil
yolculuğunu değerlendirdi.
Rahatlatıcı etkisiyle bilinen Aloe Vera özlerinin ve yumuşak
dokulu kumaşların bir araya getirilmesiyle üretilen koleksiyon
uçuş esnasında konforu artırıyor, rahatlık sağlıyor ve yolculara mükemmel bir uyku deneyimi yaşatıyor.
THY Genel Müdürü Temel Kotil ise “Sky Illusion” uyku setinin dinlendiriciliği ve konforunun yanı sıra Türk kültürünü de
yansıttığını belirtti. Kotil, “Bu setimizi kullanan yolcularımız
gerçekten uçuşun yorgunluğunu unutacak” diye konuştu.
Ahmet Zorlu, “Bugüne kadar evleri ‘Taç’landırırken, şimdi 10
bin metrede yatak odaları gibi yolcuların seyahat alanlarını
taçlandırmak gurur veriyor. Daha bundan 10 yıl önce ‘tekstil
yapılmaz’ denildiğinde, ‘Biz daha tekstile yeni başladık’ demiştim. Bugün dünyanın 50 ülkesine tekstil ürünü satıyoruz”
ifadesine yer verdi.
48 haber
49
Blogger’lar Şef Eyüp Kemal Sevinç
ile buluştu
Vestel’in sponsor olduğu Sapphire EKS Mutfak Atölyesi’nde düzenlenen “Hafif ve Leziz Beslenme Sırları” atölyesi,
Şef Eyüp Kemal Sevinç’in tarifleri ve blogger’ların katılımıyla gerçekleştirildi. Vestel’in yeni blender’ı Mix&Go ile birbirinden
hafif ve leziz içeceklerin hazırlandığı atölyede, yeni beslenme trendi “yemek yerine içecek” hakkında da tüyolar verildi.
Vestel Küçük Ev Aletleri Kategori
Müdürü İrem Ünal Karagözoğlu
V
estel, “Hafif ve Leziz Beslenme Sırları” atölyelerini
ünlü Şef Eyüp Kemal Sevinç’in ev sahipliğinde Sapphire EKS Mutfak Atölyesi’ne taşıdı. Şef Eyüp Kemal’in
yeni sağlıklı ve besleyici içecek tariflerini blogger’larla paylaştığı ve Vestel’in küçük ev aletleri serisinden Mix&Go’nun
tezgahta başrolü üstlendiği atölyenin ev sahipliğini, Vestel
Küçük Ev Aletleri Kategori Müdürü İrem Ünal Karagözoğlu
yaptı. Karagözoğlu sporun ve sağlıklı beslenmenin önemine
değinerek şu sözlere yer verdi: “Şehir hayatının stresine karşı insanların sağlıklı beslenmeye ve spora verdikleri önem de
giderek artıyor. Mix&Go, yoğun yaşam temposu içinde, sağlığını koruyan ve formuna özen gösterenlerin kısa sürede vazgeçilmezi oldu. Vestel küçük ev aletleri serisinin göz bebeği
Mix&Go sayesinde hem tek tuşla sağlıklı ve leziz içecekler
hazırlayabiliyor hem de taşıma kaplarıyla gittiğiniz her yere
hazırladığınız içecekleri götürebiliyorsunuz.”
Mix&Go trende ayak uyduruyor
Şef Eyüp Kemal Sevinç’in yönetiminde hafif ve lezzetli içeceklerini hazırlayan blogger’lar, atölyede “yemek yerine içecek” adı
verilen yeni trendin incelikleri hakkında da bilgi sahibi oldu.
“Önce koy karıştır, sonra al dolaştır” sloganıyla Vestel mağazalarındaki yerini alan Mix&Go blender’lar başta kadınlar
ve sporcular olmak üzere herkes tarafından büyük beğeniyle
karşılandı. Vestel’in Mix&Go blender’larının “yemek yerine
içecek” trendi için son derece uygun ürünler olduğunu söyleyen Sevinç, sağlıklı bir şekilde kilo verip formunu korumak
Vestel, ödül yağmuruna tutuldu
Vestel, Effie Türkiye 2014’ün Dayanıklı Eşyalar kategorisinde ödüle layık görüldü. Diğer ödüller ise Ege Üniversitesi
İşletme Kulübü’nden geldi. Vestel, toplamda dört ödülün sahibi oldu.
R
eklamcılar Derneği ve Reklamverenler Derneği tarafından düzenlenen Effie Türkiye Reklam Etkinliği
Yarışması’nda 30 farklı kategoride 291 kampanya yarıştı. Vestel, Sevgililer Günü’ne özel düzenlediği “14 Şubat’ta
Ne Alınmaz?” isimli kampanyasıyla Effie Türkiye 2014’ün Dayanıklı Eşyalar kategorisinde bronz ödülün sahibi oldu. Sevgililer Günü’nün romantik jestlerle anlamlandığını söyleyen
Vestel, bu özel günde tüketicilerine beni almayın diyen ilk
marka olmuştu. Vestel, 360 derece entegre kampanyası “14
Şubat’ta Ne Alınmaz?”ı 15 Şubat’ta başlattığı indirimle de desteklemişti.
Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Tunç Berkman, çok inandıkları ve heyecanla hayata geçirdikleri “14 Şubat’ta Ne Alınmaz?” kampanyasıyla Effie
Türkiye 2014’te ödüle layık görülmekten gurur duyduklarını
isteyen herkesin bu trende ayak uydurması gerektiğini belirtti. Şef Eyüp Kemal, hızlı şehir hayatı içinde sağlıklı beslenmek
isteyenlerin ilk tercihi olan “yemek yerine içecek” konseptini
uygulamanın Mix&Go’nun pratik kullanımıyla çok kolay olduğunu da sözlerine ekledi. Buz kırma özelliğiyle dikkat çeken
Vestel Mix&Go blender’lar bulaşık makinesinde yıkanabilir
karıştırma şişeleri ve paslanmaz çelik bıçaklarıyla da göz doldurdu.
Meyveli süt, ayran, smoothie ve buzlu kahve gibi içecekleri sadece tek tuşla pratik bir şekilde hazırlayabilen Mix&Go
blender’lar, turuncu, yeşil ve kırmızı renk seçenekleriyle tüm
mutfakları renklendiriyor.
belirtti. Berkman, “Sevgililer Günü’nde kalbimizin sesini dinledik. Hepimiz biliyoruz ki, bu tür özel günlerde kişiselleştirilmiş, romantik jestler karşımızdakini daha çok mutlu ediyor.
Biz de tüketicilerimizin mutlu olmasını isteyen bir markayız.
‘Sevgililer Günü’nde beni almayın’ gibi güçlü ve cesur bir çıkış
yaparak, hem tüketicilerin sevgisini hem de iletişim uzmanlarının takdirini kazandık” ifadesine yer verdi.
Ege Üniversitesi’nden üç ödül
Ege Üniversitesi İşletme Kulübü, her yıl 1000’den fazla öğrencinin katılımıyla gerçekleştirdiği anketler sonucunda Vestel’i
üç kategoride ödüle layık buldu. En İyi Sosyal Medya Kullanımı Yapan İkinci Firma, En İyi Marka Yönetimi Yapan Üçüncü
Firma ve Yılın En Çok Çalışılmak İstenen İkinci Firması ödüllerine layık görülen Vestel, gençler tarafından çok sevilen bir
marka olmaya devam ediyor.
50 haber
“En İyi Çocuk Oyunu Ödülü”
Kibritçi Kız’ın oldu
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun 30 bini aşkın seyirciyle buluşturduğu “Kibritçi Kız Müzikali”, tiyatro dünyasının köklü ve
prestijli ödüllerinden İsmet Küntay “En İyi Çocuk Oyunu Ödülü”ne layık görüldü. Sezon başından bu yana İstanbul,
Bursa ve Ankara’da çocuklarla buluşan “Kibritçi Kız Müzikali” toplam 45 kez sahnelendi.
C
M
Y
CM
Z
orlu Çocuk Tiyatrosu’nun sahnelediği ilgiyle izlenen “Kibritçi Kız Müzikali” 39.
İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri kapsamında “En İyi Çocuk Oyunu Ödülü”ne sahip
oldu. Ödül, “İsmet Küntay Seçici Kurulu”
üyeleri Hayati Asılyazıcı, Nilgün Serimoğlu,
Oya Gökberk, Şerif Köyan ve Nadide Küntay
tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu
verildi.
Prof. Dr. Hasan Erkek tarafından, Hans Christian Andersen’in
ünlü masalından sahneye uyarlanan müzikal, 30 binden fazla
seyirci tarafından beğeniyle izlendi. Müzikleri Nedim Yıldız’a,
koreografisi Aydın Teker’e, sahne ve ışık tasarımı Nurullah
Tuncer’e, ışık tasarımı ise Şirin Dağtekin Yenen’e ait olan
MY
oyun, pedagog Doç. Dr. Serap Erdoğan’ın danışmanlığında hazırlandı. Müzikal aynı zamanda,
genç ve dinamik oyuncu kadrosu ve ünlü konuk oyuncuları Sermet Erkin ve Muzaffer Özdemir ile dikkat çekti.
Dans, mim, jonklörlük ve resim sanatlarını bir
araya getiren, aynı zamanda sokak çocukları
konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen müzikal, alışılmışın dışında mutlu bir son ile bitiyor.
Çocuklara tiyatroyu tanıtmak ve sevdirmek amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi olarak 2003 yılında Mehmet Zorlu Vakfı
tarafından kurulan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, ödüle layık görülen
Kibritçi Kız Müzikali’ni gelecek sezon da sergileyecek.
CY
CMY
K
52 köşe yazısı/ayşegül güngör
53
Minerva Eğitim Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü
[email protected]
Takım olmak
Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için
Alexander Dumas
Hepimiz varlığımızı sürdürmek ve yaşamak için bir dünya kurmak zorundayız. Bu dünyada tek
başına olmamız mümkün değil. Her gün yaşama alanımızda birçok şey oluyor. İşimizi kaybediyoruz,
bazen sevdiklerimizi kaybediyoruz ama yaşama devam etmek için ne olursa olsun kendimizi ve kim
olduğumuzu kaybetmemiz gerekiyor. İçinde yaşadığımız ortam sürekli değişiyor, bu değişim bazen
bizim lehimize de olmuyor. Değişmeyen tek şey dünyanın ana dokusu içinde var olan insan ilişkileri.
Y
az aylarının gelmesiyle birlikte film seyretmeye ayır-
ternet çağı başlamıştır ve artık ilişkisel pazarlamanın yerini
nun kurallarını çok iyi bilen, kazanmak için her şeyi yapabile-
Sonunda kaderlerini belirleyecek son yarışmaya gelirler. Bu
Film bana felsefedeki önemli yaklaşımlardan kökleri Stoa
sayesinde insan oluyoruz. Teknoloji insan ilişkilerini öldür-
dığım zaman da arttı. Geçen hafta Vince Vaughn ile
internet almıştır. İçlerinden biri, ikisi adına Google’da tüm
cek kapasitede ve yetenekli gençlerdir. Daha onlar ne oldu-
yarışma bir satış projesidir. Bu projede daha önce Google
Okulu’na dayanan faydacı yaklaşımı bir kere daha hatırlattı.
müyor aslında onları daha da farklı bir şekilde kullanmamızı
Owen Wilson’ın başrollerini paylaştıkları “Genç Çırak-
yaz boyu sürecek bir staj sürecine katılmak için başvurur. Bu
ğunu anlamadan gruplar oluşturulur ve kendilerini başkaları
ile tanışmamış yerel bir işletmeyi Google ile tanıştırmaları
Nash’ın oyun teorisiyle neredeyse aynı olan faydacı yaklaşı-
sağlıyor. Bunun farkına varalım yeter. Filmi seyrettikten son-
lar (The İntership)” isimli filmi izledim. Basit bir sabun köpü-
staj süreci boyunca Google, katılımcıları gruplar halinde bir-
tarafından ‘kaybedenler klübü’ olarak tanımlanan gençler
gerekmektedir. Gençler bir yerel pizza lokantası seçerler,
ma göre, bireysel faydadan çok grubun birlikte sağlayacağı
ra kendime bu filmden neler öğrendim diye sordum. Değişim
ğü komedisi olan film altında çok derin bir anlam katmanı
biriyle yarıştıracak ve kazanan gruptaki herkesi işe alacaktır.
arasında bulurlar. Her grup 5 kişiden oluşmak zorundadır.
lokanta çok küçüktür ve büyümek istememektedir. İki arka-
fayda önemlidir. Bir şeyin iyi olması bir kişi için iyi olmasın-
üzerimize bir buldozer gibi gelirken altında kalmadan üstüne
barındırıyordu aslında. Film teknolojinin bilinen iş yaşamının
Bu yarışa katılmanın ilk şartı Skype üzerinden yapılan canlı
Dolayısıyla gruptaki diğer üç kişinin de bunlara ihtıyacı var-
daş yaşadıkları kişisel değişimi anlatarak ve gençlerin olağa-
dan çok o grup içindeki herkes için iyi olmasına bağlıdır.
çıkılabileceğini, eğitimin çok önemli olduğunu ama değişi-
kurallarını nasıl değiştirdiğini, eski bildiklerimizin nasıl bir
bir mülakata katılmaktır. İki arkadaş da daha önce interneti
dır. Grup lideri ise Google’da çalışan daha önce hiç liderlik
nüstü teknoloji bilgilerini kullanarak yerel pizzacının kendi
anda çöp haline geldiğini ve insanın ne olursa olsun değişe-
ve Skype’ı hiç kullanmamışlardır. Buna rağmen onlarla mü-
yapmamış bir kişidir ve ilk liderlik deneyimini bu grupla ya-
özünü kaybetmeden bir zincir haline gelmesini sağlarlar.
Hepimiz varlığımızı sürdürmek ve yaşamak için bir dünya
ve Y kuşağı diye bir ayrım yapmanın yanlış olduğunu, ortak
bileceğini çok güzel anlatıyordu.
kalat yapan kişinin satış ve iletişim ile ilgili sorularına doğru
şayacaktır.
Yerel pizzacıya değişen tüketici eğilimlerini fark ettirerek
kurmak zorundayız. Bu dünyada tek başına olmamız müm-
hedefler tanımlanırsa ve herkes bu hedefe ulaşacağına ina-
min ve değişme isteğinin eğitimden de önemli olduğunu, X
yeni pazarlara ulaşmasının yollarını anlatırlar. Bireysel ye-
kün değil. Her gün yaşama alanımızda birçok şey oluyor. İşi-
nırsa, farklı kuşakların bir çatışmadan çok değer yarattığı-
Filmin konusuna biraz değinmek isterim. Yaşları 40’a yakın
ile ilgili konulardan gelmiştir) Google’da staj yapmaya hak
İki arkadaş ilk yapmaları gerekenin, zeki ve akıllı olmaları-
teneklerinin farkına varan gençler kazanmak için birbirlerine
mizi kaybediyoruz, bazen sevdiklerimizi kaybediyoruz ama
nı, insan için eğer isterse öğrenmenin yaşı olmadığını, kısa
ve liseden beri yıllardır sıcak satış içinde olan iki arkadaş
kazanırlar.
na rağmen kendilerini kaybedenler külübünde gören bu dört
ihtiyaçları olduğunu fark ettiklerinde, kişisel bilinmezlerini
yaşama devam etmek için ne olursa olsun kendimizi ve kim
vadeli kazançların çok cazip olmasına rağmen asıl kazancın
kişiyi motive etmek ve aralarında güçlü bir bağ kurmak ol-
bir kenara bırakarak grup için en iyi olanı yapmaya diğer bir
olduğumuzu kaybetmemiz gerekiyor. İçinde yaşadığımız or-
uzun vadede ve emek harcanarak gerçekleştiğini, bilginin ve
yanıtlar vererek (şans eseri sorular satış ve müşteri ilişkileri
patronlarının şirketi satmasıyla birlikte kendilerini bir anda
işsiz bulurlar. Ne eğitimleri ne de teknoloji bilgileri vardır.
Google’ın merkezine gittiklerinde ise asıl gerçekle yüzleşir-
duğunu anlarlar, iletişim ve ikna tekniklerini kullanarak onla-
değişle kazanmaya odaklanırlar. Kişisel başarısızlıkla kar-
tam sürekli değişiyor, bu değişim bazen bizim lehimize de
bilmenin önemli olduğunu ama asıl önemli olanın o bilgiyi
İş aramaya başlarlar ama çok da başarılı olamazlar. Çünkü
ler birbirinden yetenekli ve Amerika’nın en iyi okullarında
rın bireysel motivasyonlarını yükselterek bir ekip olmalarını
şılaştıklarında grup olarak üstesinden gelirler ve sonunda
olmuyor. Değişmeyen tek şey dünyanın ana dokusu içinde
yerinde ve zamanında doğru kullanmak olduğunu, en önemli
dünya değişmiştir. Satış artık yüzyüze yapılmamaktadır. İn-
okuyan yüzlerce genç insanla yarışacaklardır. Rakipleri oyu-
sağlarlar. Bazı yarışmaları kazanır bazılarını ise kaybederler.
Google’a girmeyi hak kazanırlar.
var olan insan ilişkileri. Bizler bu insan ilişkileri ve iletişim
şeyin değişimi fark etmek olduğunu öğrendim.
54 haber
55
İmaj ve iletişimde yeni işbirlikleri
Su yoksa hayat da yok
Vestel iletişim alanında yepyeni işbirlikleriyle yoluna devam ediyor. Dijital pazarlama iletişimi için Project House ile
çalışmaya başlayan Vestel, yeni marka imajını ve reklamlarını da Concept’e emanet etti.
Dünyamızda su kaynakları giderek azalıyor, su stokları eksilen ve yeterince yenilenmeyen yeryüzü alarm veriyor.
Artık daha az tüketmek zorundayız. Ama nasıl? Günlük hayatımızda alacağımız basit önlemlerle su sarfiyatını
engelleyebiliriz. Üstelik bunu başarmak hiç de zor değil.
V
S
estel, yeni iletişim vizyonu doğrultusunda marka imajını yönetmek ve reklam kampanyalarını hayata geçirmek üzere Concept Reklam Ajansı ile anlaştı. Dijital
pazarlama çalışmaları için ise Havas Group’a bağlı Project
House’la çalışmaya başladı.
İnovasyon ve tasarım gücü
Geleceğin teknolojisini üreten Vestel, Concept’le yaptığı ilk
çalışmalarda inovasyon ve tasarımdaki gücünü ortaya koyan
ve gençlere hitap eden bir yaklaşımla ilerledi.
Vestel’in, inovatif ve genç marka imajını yansıtan yeni reklam
kampanyası “Türkiye Vestelleniyor”un tüm filmlerinde Concept Reklam Ajansı imzası bulunuyor. Bu filmlerden Dünya Kupası Tatil Kampanyası, Turbo Soğutmalı Vestel Klima ve Vestel
Puzzle Buzdolabı’nın sempatik reklam filmleri yayınlanmaya
başladıkları ilk günden itibaren çok dikkat çekti.
Vestel Şirketler Grubu Satış ve Pazarlama Genel Müdürü Ergün Güler yeni reklam ajansının seçimiyle ilgili şunları ifade
etti: “Bu bizim için basit bir ajans konkuru değildi. Geleceğin
teknolojisini üreten yenilikçi marka imajımızı en iyi anlatacak
iş ortağını belirleyeceğimiz heyecan verici bir süreçti. 9 ajansın
davet edildiği konkurda tüm ajansların stratejik yaklaşımlarını
ve çözüm önerilerini dinledikten sonra 5 ajanslık bir kısa liste
oluşturduk. Bu kısa listede yer alan Concept Reklam Ajansı,
gerek yaratıcılığı gerek dinamizmi gerekse heyecanıyla yola
birlikte devam edeceğimiz iş ortağımız oldu.” Vestel’in yenilenen pazarlama vizyonu doğrultusunda değişen ihtiyaçlarını
ve sektör dinamiklerini göz önüne alarak değişikliğe gittikleri-
Vestel’in yenilenen pazarlama vizyonu
doğrultusunda değişen ihtiyaçlarını ve
sektör dinamiklerini göz önüne alarak
farklı işbirliklerine gidildi.
ni belirten Güler, yeni dönemde de yine Vestel’in değerlerine
bağlı kalarak daha yenilikçi ve yaratıcı çalışmalara imza atacaklarını ifade etti.
Yeni strateji yeni ajans
Project House’la gerçekleştirilecek dijital pazarlama çalışmalarında ise Vestel markasının yine genç ve dinamik kimliğini
ön plana çıkaracaklarını belirten Güler, hayata geçirilen yeni
marka stratejisi doğrultusunda tüm dijital pazarlama çalışmalarında tek ajansla ilerleme kararı aldıklarını belirtti. Altı
ajansın davet edildiği iki aşamalı konkur sürecinin sonunda
Project House, yaratıcılığı, çalışma anlayışı ve yenilikçi bakış açısıyla Vestel’in marka kimliğine en yakın bulunan ajans
oldu. Vestel’in dijital pazarlama çalışmaları 1 Temmuz’dan itibaren Project House imzası taşıyacak.
u kaynaklarının tükenmesi dünyamızın son yıllarda
karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biri. Küresel
ısınma ve iklim değişikliği de ne yazık ki su kaynaklarının azalmasına neden oluyor. Bir yanda kuraklıkla mücadele
eden ülkeler, diğer yandan sellere maruz kalıyor. Kış aylarında son 10 yılların en düşük yağışını da, bahar aylarında büyük
çaplı sel felaketlerini de aynı dönemde yaşayabiliyoruz. Peki
ama elimizden hiçbir şey gelmiyor mu? Dünyada ve ülkemizde
su kaynakları giderek azalırken suyumuzu korumak için bizler de çok basit önlemler alabiliriz. Böylece su israfının önüne
geçerek daha az tüketir ve gelecek nesillere de yaşanası bir
dünya bırakabiliriz. Bunun için yapmamız gerekenler ise aslında oldukça basit:
1. Sebzelerinizi ve meyvelerinizi su dolu bir kapta yıkayın
Her gün sebzelerinizi ya da meyvelerinizi elde yıkamak yerine,
su dolu bir kapta yıkarsanız, çok daha az su tüketirsiniz. Dört
kişilik bir aile, bu yöntemle yılda ortalama 18 ton su kurtarabilir.
2. Bulaşıklarınızı elde değil makinede yıkayın
Dört kişilik bir ailenin günlük bulaşığını elde yıkarsanız, ortalama 84 - 126 litre su harcarsınız. Oysa bulaşık makinesi aynı
bulaşığı sadece 12 litre su ile yıkar. Bu da bir yılda ortalama 26
- 40 ton suyu kurtarmanız demektir.
3. Kişisel bakımınızı yaparken musluğu kapatın
Diş fırçalarken ya da tıraş olurken, kullanmadığımız halde açık
bıraktığımız su gideri, yılda kişi başı ortalama 12 tondur. Dört
kişilik bir ailede bu rakam ortalama 48 tondur.
4. Daha kısa süre duş alın
Beş dakikalık bir duş sırasında ortalama 60 lt su harcarsınız.
Dört kişilik bir ailenin her bir ferdi duş süresini 1 dakika azaltırsa yaklaşık 18 ton su kurtarırsınız.
5. Gereksiz yere sifon çekmeyin
Tuvaleti çöp olarak kullanmayın. Saç, mendil gibi atıkları tuvalete atmak yerine çöpe atın. Dört kişilik bir ailenin her bir
ferdi, günde bir kez sifonu amacı dışında çekerse yılda 16 ton
su harcamış olur.
6. Sifonda daha az su
1,5 litrelik bir pet şişeyi su ile doldurarak sifonunuzun içine yerleştirin. Sadece bu basit önlemle bile yılda 2 ton su kurtarabilirsiniz.
7. Duş başlığını değiştirin
Yeni çıkan, suyu daha iyi bir şekilde püskürten ekonomik duş
başlıklarından alın. Böylece suyu daha az açarak daha tazyikli
bir duş alabilirsiniz.
8. Muslukları tamir ettirin
Evdeki tüm muslukların su kaçırmadığından emin olun. Gere-
kirse tamir edin. Her saniye bir damla damlayan musluk, yılda
1 ton su harcar.
9. Su kaçaklarını engelleyin
Evinizdeki ya da apartmanınızdaki su borularını yenileriyle değiştirin ya da tamir ettirin. Eski tip borular tonlarca su harcar.
10. Çamaşır makinesini ekonomik kullanın
Bir çamaşır makinesi tek bir çalıştırmada 176 litre su harcar.
Makinenizi haftada bir kez bile az çalıştırsanız, yılda 9 ton
suyu kurtarırsınız.
56 haber
57
Sanatseverlere özel:
“Genesis” ve “Black Hole”
Baharın coşkusu
Zorlu Center AVM’de
Zorlu Center PSM Genesis ve Black Hole adlı iki yeni sergiyle İstanbullular’ı sanatla buluşturuyor. Plastik sanatların farklı
alanlarında çalışan Özcan Uzkur’a ait “Genesis” sergisi kimliksiz bedenlerle insanların dramını gözler önüne seriyor. Black
Hole ise Şakir Gökçebağ’ın kırık şemsiyelerden, iki gün süren yerleştirme çalışmasıyla oluşturduğu bir enstalasyon.
Zorlu Center AVM’de düzenlenen Bahar Festivali kapsamında Derya Baykal ve Şeyda Coşkun ile bahar sohbetinden,
bahar yürüyüşüne, Hıdırellez Bandosu’nun konserinden Çiçek Tasarım Atölyesi’ne dek birçok etkinlik gerçekleştirildi.
İstanbullular Zorlu Center AVM’de baharın tadını doyasıya çıkardılar.
Z
orlu Center Bahar Festivali’nde AVM misafirleriyle buluşan Derya Baykal ve Şeyda Coşkun bahar tazeliğinin ve
sağlıklı yaşamın ipuçlarını paylaştı. 3-11 Mayıs 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen Bahar Festivali’nde Derya Baykal zayıflamasının sırrını anlatırken Şeyda Coşkun da yaşam
tarzının kişinin bedenine etkisinden ve yürüyüşün faydalarından bahsetti. Söyleşide Derya Baykal ve Şeyda Coşkun AVM
misafirlerinin sorularını da yanıtladı. Renkli sohbetin ardından
Şeyda Coşkun uzun bir yürüyüş alanına sahip olan Zorlu Center
AVM’de misafirleriyle yürüyüş gerçekleştirdi.
Şakir Gökçebağ
İ
Black Hole enstalasyon çalışması
stanbul çağdaş sanat sahnesine yeni bir soluk getiren Zorlu Center PSM farklı sergi, enstalasyon ve sanatsal etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor. ‘Genesis’ sergisi ve
‘Black Hole’ yerleştirmesi de bu etkinliklerden. Galeri İlayda
işbirliğiyle gerçekleştirilen “Genesis” sergisinde Zorlu Center
PSM yine bir ilke imza atıyor. Özcan Uzkur’un bu sergisi insan
bedenlerini simgeleyen iki ve üç boyutlu çalışmalarından oluşuyor. Genesis, Uzkur’un 2012 yılında gerçekleştirdiği “Shithdeath” sergisinin devamı niteliğinde.
lan bedenler, temsil edilenin yalnızca insanlar değil, belki de
onun ötesinde, insanın parçalandıkça bütünleşmeye çalışan
vahşi doğası olduğuna işaret ediyor.
Sanatçı kimliksiz bedenlerle oluşturduğu iki ve üç boyutlu çalışmalarında birbirine savaş açmış insan bedenlerinden izler
yaratmış. Uzkur’un yapıtlarında, lif ve kan öne çıkarak, bir yandan bedeni oluşturmak üzere bir araya gelip bir yandan ondan
ayrılıyorlar. Parçalarından tekrar, tekrar inşa edilmeye çalışı-
Zorlu Center PSM’nin diğer bir sanatsal etkinliği ise sıradışı bir
enstalasyonu kapsıyor. Türkiye ve yurt dışında birçok sergide yer
alan ve uluslararası platformlarda pek çok ödül sahibi olan sanatçı Şakir Gökçebağ, 2 Haziran’da Zorlu Center PSM’deki ilk enstalasyonunu yapmak üzere Hamburg’dan İstanbul’a geldi. “Black
Birleştiği anda tekrar dağılmaya başlayan beden, belki de
kendi bedenine yabancılaştığını ve hiçbir zaman tam bir bütün
olamayacağını ifade ediyor. 6 Haziran - 3 Ağustos tarihleri arasında Zorlu Center PSM Galeri alanında sanatseverlerle buluşacak sergi, her gün 10.00 – 22.00 saatleri arasında gezilebilir.
Özcan Uzkur / Genesis sergisi
Hole-Kara Delik”, Şakir Gökçebağ’ın, alışıldık eşyalarla yaptığı
sıradışı yerleştirmelerinden biri. Bildik nesnelerden biri olan
şemsiye, büyük boyutlu bir yerleştirme olarak karşımıza çıkıyor.
Gündelik hayatta bizi rahatsız eden bozulmuş - parçalanmış şemsiyeler, bu sanat ürününde müzikal bir dışavuruma dönüşmüş.
Sanatçı, çoğunlukla gündelik hayatta kullandığımız objeleri
mekansal yerleştirmelerle kullanım alanlarından uzaklaştırıyor ve böylelikle objeler izleyicinin gözünde yeni, garip ve bazen de absürd şekil ve anlamlar kazanıyor.
Opera ve performans merkezlerindeki çalışmalarıyla bilinen ve
notaların yarattığı fırtınanın şemsiyelere yansıyışından esinlenerek Black Hole’u (Kara Delik) yaratan Gökçebağ’ın bu ürünü
6 ay boyunca Zorlu Center PSM Ana Fuaye’de görülebilecek.
Çiçekten heykeller...
İstanbul’un merkezinde baharın tazeliğini misafirlerine sunan
Zorlu Center AVM’de çiçeklerden bambaşka bir dünya yaratan
Lisan-ı Ezhar’ın çiçek heykelleri yer aldı. Çiçeklerle dikkat çekici enstalasyonlar yaratan Lisan-ı Ezhar markasıyla tanınan
Deniz Kulaçoğlu etkinlik kapsamında Çiçek Tasarım Atölyesi
de düzenledi.
Festivalin adına yakışan etkinlikler
Mevsimin tüm coşkusunu hissettiren Zorlu Center Bahar
Festivali’nde Hıdrellez ağacına dileklerini bağladılar ve bandosu eşliğinde eğlenceli vakit geçirdiler. Ünlü yaşam koçu
Şeyda Coşkun ziyeretçilerle birlikte gerçekleştirdiği yürüyüşün
ardından Hıdrellez ağacına dilek bağlamayı ihmal etmedi. Günün farklı saatlerinde canlı müzik eşliğinde keyifli anlar geçiren
Zorlu Center AVM ziyaretçileri Bahar Festivali’nin tadını çıkardılar. Ayrıca Zorlu Center Bahar Festivali kapsamında, 3-11 Mayıs
2014 tarihleri arasında Visa kredi kartları ile tek seferde 150
TL ve üzeri alışveriş yapan Zorlu Center AVM misafirleri, Zorlu
Center Cinemaximum’da iki kişilik sinema bileti kazandı.
Doğadan ilham alıyor
Tasarıma çocuk yaşlarından itibaren ilgi duyan ve aslen heykeltıraş
olan Deniz Kulaçoğlu 14 Şubat 2011’den bu yana Lisan-ı Ezhar markasıyla çiçek tasarımları yapıyor. Gelin çiçekleri, mekan süslemesi,
çiçekten heykeller, davetler ve çiçeğe dair akla gelebilecek her türlü
tasarımı yapan Lisan-ı Ezhar doğanın taklit edilemez sistemini ilham
alıyor. “Kilyos’ta yürüyüş yaparken rastladığım dev bir ağaç dalının
üstündeki yosun ve mercanlar başlı başına bir heykeldir benim için”
diyen Deniz Kulaçoğlu, Japonlar’ı ve Belçikalılar’ı çiçek tasarımı konusunda öncü kabul ediyor.
Zorlu Center AVM’de lifestyle, gurme, alışveriş, moda ve lüks temalarını çiçeklerle buluşturan Kulaçoğlu, 20 kişilik tasarım atölyesine
katılanların etkinlikten çok memnun ayrıldıklarını, hazırladıkları tasarımlarını yanlarında götürerek evlerine baharı taşıdıklarını söylüyor.
58 haber
59
Gönüllülükle fark yaratmak
Daha yaşanabilir bir dünya için...
Zorlu Enerji Grubu, Give&Gain Çalışan Gönüllülüğü Haftası etkinliklerinde 2 projeyle yer aldı. Kanserli Çocuklara Umut
Vakfı işbirliğiyle Bahar Hediyeleri projesini hayata geçirerek çocuklara moral veren Zorlu Enerji Grubu, yine gönüllülük
esasıyla, Trakya ve Gaziantep bölgelerinde 10 okulda 2181 ilkokul öğrencisine doğal gazın hayatımızdaki yerini anlatan
bilinçlendirme sunumları yaptı.
Zorlu Enerji Grubu’nun Bronz iş ortağı olduğu İstanbul Karbon Zirvesi 2014, bu alanda çalışmalar yapan ve liderlik eden
100’den fazla kurumu bir araya getirdi.
İ
İ
ngiltere merkezli, kar amacı gütmeyen kuruluş Business
in the Community (BITC)’nin Türkiye’deki iş ortakları
olan Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (KSS
Türkiye) ve Özel Sektör Gönüllüleri Derneği (ÖSGD) işbirliği ile birçok ülkeyle aynı anda ülkemizde de organize edilen
Give&Gain Çalışan Gönüllülüğü Haftası etkinlikleri 2-11 Mayıs
tarihleri arasında gerçekleştirildi. Etkinlikler özel sektörde geniş bir gönüllü kitlesi yaratmak için ön ayak olmayı, gönüllüğün önemi hakkında farkındalığı artırmayı, ilk defa gönüllülük
yapacak şirketlere gönüllülüğü tecrübe edebilecekleri bir alan
sağlamayı ve gönüllüleri motive etmeyi amaçlıyor.
Zorlu Enerji Grubu Genel Merkez gönüllüleri, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) işbirliğiyle Bahar Hediyeleri projesini
hayata geçirerek Şişli Etfal, Kanuni Sultan Süleyman, Çapa ve
Cerrahpaşa Tıp Fakülteleri onkoloji-hematoloji kliniklerinde
ve KAÇUV Aile Evi’nde kanser tedavisi gören toplam 115 çocuğa renkli iki saat yaşattılar. Gönüllüler, çocukların tedavilerini
sürdürdükleri servislerdeki uygun alanlarda neşeli ve öğretici
balon atölyesi ile çocuklara moral vermenin yanı sıra tedavi
sürecinde ihtiyaç duydukları bazı malzemelerden oluşan küçük hediyeler de verdiler.
Projelerde yer alan Zorlu Enerji Grubu Gönüllüleri
KAÇUV Bahar Hediyeleri
Ayda Duran, Aylin Erdem, Biricik Leyla Cezairli, Derya Atalay,
Ezgi Elitoğ, Ezgi Serin Aksu, Nurdan Serçe, Şeyda Korkmaz
Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Ekibi
Enerjimiz Çocuklar İçin
GAZDAŞ bünyesinde çalışmalar yapan gönüllülerimiz ise Enerjimiz Çocuklar İçin Projesi kapsamında devam ettirdikleri Yeşil
Ejderha- Çevre ve Doğal Gaz Sunumu ile Trakya ve Gaziantep
bölgelerinde 10 okulda 2181 ilkokul öğrencisine en temiz, en
ekonomik ve en çevreci yakıt olan doğal gazın hayatımızdaki
yerini anlatan bilinçlendirme sunumları yaptı. Gönüllülerimiz
çocukların ve öğretmenlerin yoğun ilgisiyle karşılandı.
Trakya Bölge: Zekeriya Yalçınöz, Olcay Gökkurt, Nabi Keten, Hakan
Özer, Aşkın Özkul, Levent Yıldırım, Emre Karakaya, Murat Demirel,
Eren Doğanü, Yavuz Küçükkoçan
Gaziantep Bölge: Metin Arslantürk, Ali Gül, Nakşiye İstanbulluoğlu
Çadırlı, Şahin Özpolat, Derya Güneş, Kemal Uzundal, Bekir Bulut,
Eyüp Demir, Mehmet Akif Deniz, Nesrin Gürbüz, Emre Baturu, Sevinç
Özlem Camcı, Ahmet Baydilli, Fatih Güneş, Koray Ziya Kara, Selime
Selin Akbaş Ünverdi, Ali Osman Küçük, Tayfun Özcan
stanbul Karbon Zirvesi 2014, Zorlu Enerji Grubu’nun
bronz iş ortaklığıyla İTÜ Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
3-5 Nisan 2014 tarihlerinde düzenlenen zirvede; son IPCC
(Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli) Raporu’nda iklim
değişikliğinin ciddi tehdit oluşturmaya başladığı tespitinden
yola çıkarak; hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde sera gazı emisyonlarının azaltılması, uluslararası düzeyde
ülkelerin alacağı yükümlülükler, karbon piyasalarına etkileri,
enerji kullanımının ilgili sektörlere yansıması ve bu bağlamdan hareketle en düşük maliyetli sera gazı azaltım sistemleri
tartışıldı.
İklim değişikliği konusunda çalışan ulusal ve uluslararası uzmanların katılımı ile gerçekleşen zirveyi yüzü aşkın kurum ve
bine yakın katılımcı takip etti. Zirve, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı, Ekonomi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile
EPDK ve SPK tarafından da desteklendi.
Daha yaşanabilir bir dünya için ortak sorumluluklarının farkında olan Zorlu Enerji Grubu sektöründe örnek olacak projelere bugün olduğu gibi gelecekte de devam edecek.
61
Be
Bea
the
nd
a
ty
au
st
am
Bl
ey
m
r
n su
Ma
Dis
n
Zorlu Center PSM ilkleri
yaşatmaya devam ediyor
Ce
60 haber
Sm
as
he
NY
Zor
lu
La
Vazgeçilmez merkez
İlkinde olduğu gibi yeni sezonda da çok alkış alacak bir programla sahnesini açacak olan Zorlu Center PSM Genel Müdürü
Ray Cullom önümüzdeki sezonda seyirci sayısını iki katından
fazlasına çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Ce
nt
er
P
lM
ne
Ge
y Cullom
rü Ra
üdü
Sahne sanatlarının en saygın toplulukları burada...
Zorlu Center PSM yeni sezonda ayrıca, 18–24 Ocak’ta dünyanın en sevilen operalarından Puccini’nin “La Bohème”ini
sahne sanatlarının en saygın kuruluşlarından Royal Opera’nın
global prodüksiyonu ile ağırlıyor. 12 – 14 Mart tarihlerinde ise
nadir olarak turneye çıkan dünyanın en önemli dans topluluklarından biri olarak adlandırılan “New York City Ballet”, aynı
gecede üç farklı koreograf ve dünyaca ünlü dört bestecinin
eserlerinden oluşan, dört farklı program ile PSM’ye konuk
olacak. Tüm bu gösterilerin yanı sıra ilk sezonundaki gibi, Fa-
let
al
om of the Op
Phant
era
SM
Komik ve çarpıcı çağdaş tiyatro örnekleri
Yeni sezon programı, yeni çağdaş tiyatro kategorisi ile 29 Kasım – 5 Aralık tarihleri arasında enerji dolu bir slap-stick komedyası “BLAM!”i izleyicilere sunacak. 24 – 30 Ocak tarihlerinde ise jonglörlüğü büyüleyici bir performansa dönüştüren
“Smashed” izleyicisini şaşırtmaya geliyor.
zıl Say ve Sezen Aksu gibi önemli sanatçıları da hayranlarıyla
buluşturacak. Türkiye’nin genç müzik yeteneklerinden oluşan,
Cem Mansur yönetimindeki Türkiye Gençlik Filarmoni Orksestrası da, 23 Eylül’de özel bir konserle PSM’de sahne alacak.
Geçtiğimiz yıl müzikal sezonunu Jersey Boys ile açan, dünyada yıllarca izleyici rekorları kıran CATS’i Türkiye’ye getiren ve
sezonu hafızalardan silinmeyecek Notre Dame de Paris ile kapatan Zorlu Center PSM bugüne kadar yaklaşık 100 bine yakın
izleyiciyi birbirinden güzel müzikallerle buluşturdu.
S
Z
orlu Center Performans Sanatları Merkezi (PSM), 201415 sezonunda da tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği müzikalleri, sanatçıları ve sahne performanslarını
izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor. 1 Eylül Dünya Barış
Günü’ne özel Yunan Türk Gençlik Orkestrası ile yeni sezona
göz kırpacak olan Zorlu Center PSM sahnesi, 4 Eylül’de dünyaca ünlü çellist Yo-Yo Ma ve 20’den fazla ülkenin seçkin sanatçı
ve bestecilerini bir araya getiren Silk Road Ensemble’ı ağılayacak. 9 – 19 Ekim tarihlerinde sezonun ilk baş yapıtına sahne
olan PSM, müzikal sezonunu ise Disney’den “Beauty and the
Beast” ile açıyor. 8 - 26 Nisan tarihleri arasındaysa yine bir
efsane geliyor: Cats ve Miss Saigon gibi ünlü müzikallerin bestecisi Sir Andrew Lloyd Weber’in ölümsüz eseri “The Phantom
of the Opera” izleyicileriyle PSM’de buluşacak.
CB
İlk sezonunda dünyaca ünlü müzikalleri ve pek çok performans sanatçısını
sahnesinde ağırlayan Zorlu Center PSM; yeni sezonunda da sanatseverlere ilkleri
yaşatmaya devam edecek.
dE
oa
R
ilk
nsem
ble with YOY
OM
A
h
Bo
e
em
d
62 gezi
63
Sibel Sözüer Zorlu - Vestel Ürün Pazarlama Sorumlusu
Ege’nin incileri: Santorini&Mikonos
Santorini ve Mikonos Kyklad adaları içinde belki de en popüler olanları. Eğlence tutkunları için Mikonos, romantizm
tutkunları için Santorini özel anlamlar taşıyor. Her ikisi de tipik Yunan adalarının izlerini taşıdığı için Ege’nin kalbinde
keyifli bir seyahat vaad ediyor.
E
ge denizine serpilmiş yüzlerce ada arasından en popüler olanlarının başında Santorini ve Mikonos geliyor.
Kyklad adalar grubunun bu iki adası volkanik yapıları
nedeniyle diğer takım adalarından farklı özelliklere sahip oldukları kadar beyaz badanalı köy evleri, yel değirmenleri ve
kiliseleriyle tipik Yunan adası özelliklerini de taşıyor. Eğlenceye düşkün gece kuşlarının ilk tercihi Mikonos iken romantizm
düşkünleri aradıklarını Santorini’nin kaldera manzaralı şık
otellerinde ve restoranlarında bulacaklardır.
Santorini
Adanın batısı muhteşem bir günbatımına sahip, kaldera manzaralı yamaç evleriyle bezeli Oia ve Fira gibi yerleşim yerleriyle
görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Volkanik bir ada
olmasına rağmen doğu sahilleri Kameri ve Perissa gibi harika
kumsallara sahip.
Adanın kalbi Fira’da atıyor. Fira’nın sarp kayalıklarına tutunmuş olan mavi-beyaz yamaç evler, birçok Santorini fotoğrafının vazgeçilmez öğelerini oluşturuyor. Kartpostallara konu
olan Agiou Mina Kilisesi ise Santori’nin simgesi haline gelmiş.
Fira evlerinin arasında kıvrılarak uzanan parke taşlı sokaklar,
kondisyonuna güvenen tüm turistler için benzersiz bir yürüyüş
yolu. Fira’dan limana teleferik kullanarak inebilir ya da 588
basamaklı bu yolu katır sırtında katederek farklı bir deneyim
yaşayabilirsiniz.
Ada ziyaretçileri tatillerini kuzeyde bulunan Oia kasabasının
restoranlarından birinde güneş kalderanın arkasından batarken yemek yemeden tamamlamamalı.
Mikonos
Avrupa’nın birçok kentinden gerek doğrudan gerekse Atina
aktarmalı uçuşların olduğu Mikonos’a diğer adaların birçoğundan düzenli feribot seferleri sayesinde kolayca ulaşılabilir.
Korunaklı limanı ve coğrafi konumu sayesinde Roma döne-
minden itibaren önemli bir liman kenti olan Mikonos, günümüzde turizm ve eğlence merkezi olarak öne çıkıyor. Belki de
Yunanistan’ın en gösterişli adası olan Mikonos, muhteşem
plajları ve her sokağında sizi şaşırtacak mekanlarıyla bu unvanı kesinlikle hak ediyor. Mikonos halkı tarafından rüzgardan
ve istilacılardan korunmak amacıyla dar ve dolambaçlı sokaklarla inşa edilmiş Mikonos kasabası (Hora), yön duygusuna
güvenen turistlere bile zor anlar yaşatabilir. Tavsiyemiz kendinizi bu sokakların büyüsüne teslim etmeniz ve hiç tahmin
edemeyeceğiniz yerlerde karşınıza çıkacak süprizlere açık ol-
manız. İster eğlence peşinde olun, ister huzur ve dinginlik
arayın, isterseniz su sporları meraklısı olun… Mikonos’un
birbirinden güzel plajlarından birinde aradığınızı mutlaka
bulacaksınız.
Adanın simgesel öğeleri olan ve günümüze kadar korunan yel
değirmenleri gün batımını izleyebileceğiniz yerlerin başında
geliyor. Deniz kıyısında, içiçe geçmiş evleriyle Venedik’i andıran “Küçük Venedik”, restoranları, barları ve tavernalarıyla
Mikonos’un en özel yerlerinden biri.
Mikonos turunuza adanın merkezinde bulunan ve turizmden
çok da etkilenmeyen Ano Mera kasabasını eklemenizi tavsiye
ederiz.
Doğanın yeşil güzelliklerinden neredeyse tamamen mahrum
kalmış bu kıraç adalar, insanın estetik anlayışının neler yaratabileceğinin en güzel örneklerinden sayılabilir.
Hem doyulmaz yöresel lezzetleri hem de Yunan konukseverliğini tecrübe edebileceğiniz birçok restoranı barındıran bu
adalarda, deniz ürünlerinin en güzel örneklerini enfes yöresel
şaraplar eşliğinde tadabilirsiniz. Akdeniz mutfağının seçkin
lezzetlerinin de sunulduğu bu restoranlarda Yunan mutfağında önemli bir yere sahip zeytinyağı ve özel ekmekler hemen
her yemek öncesinde ikram ediliyor.
Her sokağı bir açık hava galerisini andıran bu adalardan geri
döneceğiniz zaman, Antik Yunan’dan esinlenen modern sanatçıların elinde tekrar şekillenmiş nadide el yapımı eserler için
valizlerinizde mutlaka yer ayırın.
64 haber
65
Gaz alarm cihazları
hayat kurtarıyor
Zorlu Elektrik
internet sitesi
yayında!
GAZDAŞ tehlike anında hayat kurtarıcı olan gaz alarm cihazlarının güvenli
kullanımına dikkat çekiyor.
Serbest tüketicileri bilgilendirmeye
yönelik hazırlanan internet sitesi
www.zorluelektrik.com Haziran
ayında hayata geçirildi.
G
AZDAŞ, konut içi doğal gaz tesisatları ve cihazlarının
bulunduğu yerlerde; patlayıcı ortamlarda güvenli ve
kıvılcıma sebebiyet vermeyen, korumalı, standart CE
belgeli ve istenmeyen çevresel etkilere karşı daha uygun özellikteki gaz alarm cihazı kullanılmasını öneriyor. Söz konusu
gaz alarm cihazlarının, muhtemel gaz kaçağı durumunda gaz
akışının otomatik olarak kesilmesi için tesisatta selonoid vana ile irtibatlandırılmasının önemine dikkat çekiyor.
Gaz alarm cihazları, doğal gaz iç tesisatı ve
cihazlarından kaynaklanması muhtemel
gaz sızıntısı veya birikiminin oluşabileceği
yerlerde kullanılarak olası durumlarda gaz
akışını otomatik olarak keser, kapalı ortamdaki yanıcı ve patlayıcı gazları da algılayabilir. Konut ve benzeri yerlerde sabit
bir kurulumda sürekli elektriksel beslemeyle çalışarak, olası
tehlike durumlarında sesli ve ışıklı sinyal vererek uyarıda bulunurlar.
Bunlara dikkat!
• Alkol ve benzeri madde buharları, spreyler, çok yoğun sigara dumanı, çakmak gazı ve keskin kokulu temizlik maddeleri gaz alarm cihazlarını yanıltarak alarm vermesine sebep olabilir.
• Gaz alarm cihazının dışını temizlemek için sprey, cila, deterjan gibi
kimyasal maddeler yerine hafif nemli bir toz bezi kullanılmalı.
• Emniyet açısından gaz alarm cihazları açılmamalı ve devre dışı bırakılmamalı. Aksi halde elektrik şoku veya düzensiz çalışma meydana
gelerek cihaz bozulabilir.
Zorlu Elektrik’ten sektörlere
özel bilgilendirmeler
Z
orlu Elektrik, 3-6 Nisan tarihleri arasında CNR Expo Fuar
Merkezi’nde gerçekleştirilen IDEX Ağız-Diş Sağlığı Cihaz
ve Ekipmanları Fuarı’na katılarak elektrikte serbest tüketici
olma fırsatları hakkında sektör yetkililerini bilgilendirdi. Ağız
ve diş sağlığı endüstrisinde dünyanın en büyük üçüncü fuarı
olan IDEX’te yer alan standında, 2014 yılı kampanyası hakkında bilgi veren Zorlu Elektrik yetkilileri ziyaretçilere, elektrik
tedarikçilerini değiştirerek serbest tüketici olmaları halinde
kendilerine özel hazırlanacak avantajlı tarifeler sayesinde
uygun fiyatlarla elektrik kullanabilecekleri bilgisini aktardılar.
Zorlu Enerji Grubu ile TOÇEV elele
Zorlu Enerji Grubu’nun kurumsal sorumluluk çalışmaları kapsamında ilköğretim öğrencilerini enerji konusunda
bilinçlendirmek amacıyla TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) ile birlikte hazırlanan gösteri, 2012 yılından
bu yana öğrencilerle buluşuyor.
Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinden destek
Yeditepe Üniversitesi İşletme bölümü öğrencileri Sosyal Sorumluluk dersi kapsamında inceledikleri Enerjimiz Çocuklar İçin projesini
İSTEK VAKFI Semiha Şakir İlköğretim Okulu’nda gönüllü olarak uyguladılar.
Z
orlu Elektrik’in serbest tüketiciler için tasarlayıp geliştirdiği internet sitesi www.zorluelektrik.com Haziran 2014
itibarıyla yayına girdi. Kullanıcı dostu tasarımı sayesinde tüketicilerin aradıkları bilgiye kolayca erişebileceği sitede,
serbest tüketici potansiyeli taşıyan tüm müşterilerin hayatlarını
kolaylaştıracak pek çok bölüm yer alıyor.
Tüketiciler, Zorlu Elektrik internet sitesinde Avantaj Hesaplama
modülü sayesinde Zorlu Elektrik müşterisi olduklarında elde
edecekleri avantajı hesaplayabiliyor; Abonelik Formu’nu doldurarak kolay ve hızlıca başvuru yapabiliyorlar. Kampanyalar
sayfasından ise güncel kampanyaları takip ederek kendilerine
en uygun kampanyadan yararlanma fırsatı buluyorlar.
Zorlu Elektrik internet sitesinin Pratik Bilgiler bölümünü ziyaret
edenler bu bölümde, hem ev hem de işyerlerinde enerji tasarrufu sağlayabilecekleri değerli bilgilere ulaşabiliyorlar. Ziyaretçiler, Sıkça Sorulan Sorular bölümünde ise serbest tüketicilik,
fatura, sözleşme gibi konularda akıllarına takılan birçok soruya
cevap bulabiliyor.
Zorlu Enerji Kurumsal İletişim departmanı ile iletişime geçerek projeye nasıl dahil olabileceklerini araştıran öğrenciler, öncelikle yarım
gün süren bir eğitim alarak çocuklara nasıl yaklaşacaklarını, onların
ilgilerini çekecek şekilde konuyu nasıl aktaracaklarını Zorlu Enerji
Grubu gönüllülerinden öğrendiler. Özel Sektör Gönüllüler Derneği
Koordinatörü Başak Güçlü’nün de Yaratıcı Okuma eğitimi verdiği üniversiteliler, ilkokul 3. Sınıf öğrencilerine enerji verimliliği ve
yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bir sunum yapmak üzere
hazır hale geldi.
Z
orlu Enerji Grubu’nun kurumsal sorumluluk çalışmaları kapsamında ilköğretim öğrencilerine enerji konusunda bilinçlendirdiği ve 2012 yılından bu yana TOÇEV
(Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) ile birlikte hazırlanan enerji gösterisi, 2014 turnesini Mart-Haziran ayları
arasında gerçekleştirdi. Osmaniye, Denizli ve Manisa’da
sahnelenen interaktif oyun 3 ilde, 38 ilköğretim okulunda
13 bini aşkın çocukla buluştu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın
desteklediği, TOÇEV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu’nun sahnelediği, 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan
enerji konulu drama gösterisi; Osmaniye’de 5 bin öğrenciye, Denizli’de 3 bin 790 öğrenciye ve Manisa’da 4 bin 500
öğrenciye sergilendi.
Çevre ve iletişim uzmanları ile pedagoglardan destek alınarak
hazırlanan gösteri, tiyatro sanatçısı Hakan Bilgin’in danışmanlığıyla kurgulandı. TOÇEV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu’nun
genç tiyatrocuları Ceren Balkaya ve Erhan Temiz tarafından
sahnelenen gösteriyle çocuklara enerji kaynakları, fosil yakıtların dünyamıza etkileri ve yenilenebilir enerji kaynakları ile
enerjinin tasarruflu kullanımı anlatılıyor. İnteraktif olarak kur-
gulanan gösteriye çocukların katılımı sağlanarak, eğlenirken
öğrenmeleri amaçlanıyor. Gösterinin kahramanları “Mavi” ve
“Yeşil” doğanın renklerinden hazırlanan kostümleriyle çocuklara günlük hayatlarında nasıl çevre dostu bireyler olabileceklerine dair faydalı ipuçları veriyor.
Semiha Şakir İlköğretim Okulu’nda düzenlenen ilk iki buluşmada
enerji kaynakları ve yenilenebilir enerji konularında çocukları bilinçlendirecek sunumlar yapıldı. Üçüncü buluşmada ise Zorlu Enerji’nin
yayınladığı “Zorlu ile Karbon Ayak İzi” çocuk kitabını okuyarak
çocukların farkındalıklarını artırmak hedeflendi. Son buluşmada
TOÇEV’in sergilediği enerji dramasını izleyen çocuklar enerji konusunu farklı boyutlarıyla ele almış oldular. Bu proje ile Zorlu Enerji
Grubu ve Yeditepe Üniversitesi öğrencileri, sosyal sorumluluk alanında etkili bir üniversite – özel sektör işbirliği örneğine imza atmış
oldular.
66 haber
67
Çocukların hayalleri gerçek oldu
Proje çerçevesinde
tasarımcıların Disney
Prenseslerinden esinlenerek
hazırladığı 10 elbise Zorlu
Center PSM Sky Lounge’da
16 Nisan 2014’te Uğur
Batur’un yönettiği açık
arttırmayla satışa sunuldu.
Ünlü tasarımcıların hazırladıkları Disney Prenses temalı elbiseler, “Bir Dilek Tut Derneği, Make-A-Wish® Türkiye”
yararına Zorlu Center PSM Sky Lounge’da düzenlenen davette açık arttırmayla satışa sunuldu. Elde edilen gelir, hayati
tehlike taşıyan hastalıklarla mücadele eden 25 miniğin hayallerini gerçekleştirmek için kullanılacak.
Dilek Hanif
Marchesa
Dilek Hanif
Donna Karan
Cengiz Abazoğlu
Z
orlu Center AVM ve Disney Türkiye işbirliğiyle gerçekleştirilen “Disney Prenses: Modanın Sihri” Projesinde dünyaca ünlü Türk ve yabancı moda tasarımcıları,
Disney’in efsane masal prenseslerinden esinlenerek büyüleyici elbiseler tasarladı.
Proje çerçevesinde tasarımcıların Disney Prenseslerinden esinlenerek hazırladığı 10 elbise Zorlu Center PSM Sky
Lounge’da 16 Nisan 2014’te Uğur Batur’un yönettiği açık
arttırmayla satışa sunuldu. 10 özel elbisenin satışından elde
edilen gelirin tamamı, Bir Dilek Tut Derneği, Make-A-Wish®
Türkiye’ye bağışlandı.
Nefise Karatay, Zorlu Center AVM Genel Müdürü Hakan Tomar.
Organizasyonu seçkin bir davetli kitlesi izledi.
Elbiseler tekrar satışa sunuldu
Arzu Kaprol, Atıl Kutoğlu, Cengiz Abazoğlu, Dilek Hanif, Donna
Karan, Hakan Yıldırım, Zeynep Tosun, Jenny Packham, Marc-
Cengiz ve Berna Abazoğlu
Feryal Gülman
Nur Ziyaoğlu Aytekin, Hakan Tomar
Tuvana Büyükçınar
Sitare Akdilek
Arzu Kaprol
Revna Demirören
hesa ve Tuvana Büyükçınar tasarladığı elbiseler hayırseverler tarafından
satın alındı. İki hayırsever ise satın aldıkları elbiseleri bağışlayarak yeniden
satılmasını sağladılar.
Olgun-Berrin Zorlu, Ronit Gülcan, Feryal Gülman, Hande-Erdinç Acar, Işıl Reçber, Ayşe Kucuroğlu, Sitare Akdilek, Nesligül Aksoy, Roula Habbab, Tuvana
Savgı, Bahar Şer, Ceylan-Zuhal Pirinççioğlu, Naz Elmas gibi seçkin davetlilerin
katılımıyla düzenlenen özel gecede sunumları Nefise Karatay gerçekleştirdi.
Projeyle ilgili olarak Zorlu Center AVM Genel Müdürü Hakan Tomar, Disney
Türkiye Genel Müdürü Sinan Ceylan, Bir Dilek Tut Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Carol Hakko adına Jeff Hakko, Bir Dilek Tut Derneği Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Eda Aroyo çocukların hayallerini gerçeğe dönüştürmekten
mutluluk duyduklarını ifade ettiler. Elde edilen gelir, 3-18 yaş arası hayati tehlike taşıyan hastalıklar ile mücadele eden çocukların dileklerini gerçekleştirmek üzere kullanılacak.
Berrin ve Olgun Zorlu
Ayşe ve Suna Küçüroğlu
Ronit Gülcan
68 haber
69
İstanbul’da “Katedraller Zamanı”
Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, dünyaca ünlü Notre Dame de Paris Müzikali’ne sahne oldu. Müzik, dekor
ve oyunculuk performanslarıyla tüm dünyada çok özel bir hayran kitlesi bulunan Notre Dame de Paris müzikali Z Mag
dergisine konu oldu.
Z
orlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelenen Notre Dame de Paris Müzikali, Türk sanatseverlerinin beğenisini topladı. Dünyanın birçok şehrinde
sergilenen bu müzikal hem oyunculuk performansları hem
de şarkılarıyla İstanbul’dan gelip geçen unutulmaz gösteriler arasındaki yerini çoktan aldı. Z Mag dergisinden Aykun
Taşdöner ise bu efsanevi müzikalin oyuncularıyla bir röportaj
gerçekleştirdi. Hikayesini danslarıyla dile getiren Esmeralda
bu defa perdenin arkasında neler anlatıyordu? Paris sokakla-
rında yaşanan efsanevi aşkı İstanbul’a taşıyan bu ekibi Cem
Talu fotoğrafladı. Zorlu Dergisi olarak biz de bu keyifli röportajdan bir kesit derledik.
Dekor, katedralin ihtişamını simgeliyor
“... Île de la Cité’in üzerinde, hemen Seine Nehri’nin kıyısında
yer alan ihtişamlı Notre Dame bu kez Zorlu Center’daki Performans Sanatları Merkezi’nde kurulmuştu. Hem de ne sahne!
Katedralin bulutlara kadar uzanan taş duvarları, çatısındaki
Quasimodo’nun en yakın arkadaşları olan ‘gargoyl’ler, sokaklarda yankılanan Çingene ezgileri… Prodüksiyon ekibiyle
konuştuğumda dekorun aslında katedralin ihtişamlı duvarlarını simgelediğini öğreniyorum. Fotoğrafçımız Cem Talu ekibi
fotoğraflamaya devam ederken ben de oyuncularla sohbet
ediyorum.
rini tarif etmeye çekiniyorlar. Hep bir ağızdan onaylı verdikleri
karar şu; müzikal aşk hakkında, hayat da müzikal gibi akan bir
gösteri. Quasimodo’nun Belle’i söylediği sahneye gidiyorum
yeniden. Korkuları, yalnızlığı, Esmeralda’ya olan aşkı. Sahip
olduğu, hissettiği koşulsuz aşk… Günümüzde böyle hislerden
uzakta olmaksa beni daha fazla hırpalıyor sanki…”
Hayat da müzikal gibi akan bir gösteri
“Erkekler aşk hakkında konuşmaktan kaçınıyorlar ya da hisle-
Ve Esmeralda…
“Soluğu Fleur-de-Lys’i canlandıracak Myriam Brousseau’nun
yanında alıyorum. Brousseau; ‘Sahnede Esmeralda olarak
bulunduğumda Quasimodo’yla beraber Home in the Sky’ı
söylemekten zevk alıyorum ve Ave Maria. Parçanın inanılmaz güçlü bir yanı var. Bunun önemli bir nedeni de sahnede
bir başıma olmam’ diyor. Peki, bu kadar güçlü bir eseri, tüm
gözler onun üzerindeyken seslendirmeye çekinmiyor mu?
‘Hayır! Belki ilk seferinde bir korku hissetmiştim ama artık
değil. Belki size garip gelecek ama kendimi daha özgür hissediyorum.’
Sıra Quasimodo’da
“Ekibin dünya yıldızı oyuncusu Matt Laurent ile sohbet ediyoruz. İlk sorum elbette ki başarısı sonucunda Guiness Rekorlar
Kitabı’na giren Belle oluyor. ‘Belle söylenirken kurgu dışarıdan
muazzam görünüyor. Erkekler bir anda Esmeralda’ya karşı olan
aşklarını ilan etmeye başlıyorlar.’ Ayrıca Quasimodo ona ilk kez
aşık olduğu günleri anımsatıyor. İç karartan bir karaktere sahip
olsa da Quasimodo olmak onu eğlendiriyormuş. ‘Tüm zamanların en iyi Fransız müzikali’ diye de ekliyor. Ve perde…”
70 hobi
71
Yazar: Kıvanç Özvardar
Zorlu Enerji Grubu-Kurumsal İletişim, Kıdemli Uzman
Bir ritm dünyası: Bendir
Bulunduğumuz coğrafyadan elverişle, varlığımızın kodlarına işlemiştir müzik ve ritm duygusu.
Oralarda, bir yerlerde daha güzel hayatlar olduğuna inandıran bir yanı vardır müziğin;
ne düne, ne de bugüne değil, geniş zamana ait gibidir. Bir başkadır işte!
E
göre folklorik vurmalılar (Latin perküsyon aletleri, tabla, djembe gibi) ve modern ya da yaygın vurmalılar (davul seti/bateri ve
orkestrada kullanılan perküsyon aletleri) olarak ayrılıyor.
n “Ay, benim müzikle alakam yok” diyenimiz bile, uzaklardan da olsa kanını kaynatan bir ritm duyduğunda, ya
ellerini şıklatmaya başlar, ya kalemini masaya, bardağa
vurarak ona eşlik eder; hiçbir şey bulamazsa, dizlerini “dövmek, dövünmek” suretiyle müziğe katılır.
Geleneksel ritmlerin yanında Batılı enstrümanlar ve ritmler
de perküsyon çalışma odağının önemli bir araştırma konusu.
Yürütülen icra ve düzenleme çalışmalarında Doğulu ve Batılı
olarak kabul edilen enstrümanların çalım tekniklerinin birarada kullanıldığı belli sentez arayışlarına gidiliyor ve şarkıların
icrasında perküsyon ailesinin uçsuz olanaklarından yararlanılıyor.
Dövünmek demişken, doğu, batı, kuzey, güney nereden geliyor olursa olsun; coşkulu, hüzünlü, içinizdeki hangi tele dokunursa dokunsun ritm, sarsıcıdır. Müzikte ritm yapısını kurmak için kullanılan perküsyon sözcüğü Latince “percussio”
ve “percussus” terimlerinden geliyor. Percussus” “vurmak”
anlamına gelirken, “percussio”, müzikal anlamda “dövmek ve
çarpmak” demek. Yaşamın en “çarpıcı” olgularından birinin,
müzik ve ritmin kelime kökenlerinin de bu hissiyatı yansıtmasına şaşırmamak gerek.
Ritmi oluşturan perküsyon aletleri ise birçok enstrümana
göre halen basit formlarını koruyor. Antropolog ve tarihçilerin insan sesinden sonraki ilk müzik aleti olduğunu tahmin
ettiği vurmalıların, ilk örneklerini insanlar, eller, ayaklar,
sopa ve taşlarla çıkardıkları seslerle vermiş. Daha sonra tarımın gelişmesiyle birlikte bulunan yeni tekniklerle aynı enstrümandan farklı tonlar verebilen aletler üretilebilmiş. İçinde
bulunduğumuz coğrafyada en aşina olduğumuz seslerin birleştiricisi ritm, müziğin “akmasını” sağlayan ana unsurlardan biri. Sahiden de “ritm” sözcüğü eski Yunanca’da “akış”
anlamına geliyor.
İnsan sesinden sonraki ilk müzik enstrümanı olduğu tahmin edilen vurmalıların, insanlar ilk örneklerini eller, ayaklar, sopalar ve
taşlarla çıkardıkları sesler sonrası, tarımın gelişmesiyle birlikte
bulunan yeni tekniklerle aynı enstrümandan farklı tonlar verebilen perküsyon aletleri üretebilmişler. Burada bir dip not açalım:
Müzik öyle “yaşayan” bir varlık ki, “aynı enstrümandan farklı
tonlar” ifadesinin öznesini bir insan olarak düşünmek zor değil... Şöyle ki, büyük sosyoloji ve felsefe profesörü, aynı zamanda kompozitör ve müzikolog Theodor Adorno, müziğin içerisinde
ütopyayı barındırmasına olanak kılan şeyin, “dilden” bağımsız
olması ya da “kavramsız bir dil”olduğuna dikkat çekiyor. “Evrensel dil” dedikleri bu olsa gerek...
Müziğin baharatı
İnsanlık tarihinin insan sesinden sonra en eski sesi olan vurmalı
çalgıların çekiciliğine ve yarattığı duygusal yansımalara, klasik
müzikten tasavvufa, cazdan popüler müziğe, hip hoptan rock
müziğe müziğin belki de artık tanımlara sığdırması gereksiz
her türünde rastlıyoruz. Perküsyon aletlerindeki sınıflandırma
ise belirlenebilen frekanslılar (arp, mızıkalar, timpani, marimba
gibi) ve belirlenebilir frekanslı olmayanlar (davul, düdük, ziller,
darbuka) olarak yapılıyor. Perküsyon aletleri ise kökenlerine
Perküsyonun, “mütevazı tıngırdatmaların” ötesinde yer edindiği müzik türleri ise yalnızca folkla sınırlı değil. Son yıllarda
daha sık rastladığımız üzere piyano, saksafon ve kontrbasla
buluştuğu sakin kuzey cazından, en isyankar hip hop sözleri
arasına, şık ve ütülü kıyafetleri içindeki hanım hanımcık ya da
efendi klasik müzikle, salaş ve rahat giysileri içinde ayaklarını masanın üzerine atmış oturan rock ile kızgın ve kışkırtıcı
çocuk metal müziğin nağmeleri arasına kadar karışmadık yer
bırakmıyor. Birbirileriyle etkileşime giren müzik türlerinden
keyif verici ürünler çıkmasında ritmin içine alıcı, kapsayıcı,
özgürlük hissi veren özelliği, en önemli yardımcılardan biri.
Örneğin klasik caz triolarında başroldeki piyano, davulla kim
daha heyecan verici olacak acaba telaşında göz temasındayken, folk cazda her bir enstrüman, kendi mahalinde kendi
cumhuriyetini ilan eder gibidir. Alternatifinden melodiğine,
punk’ından senfoniğine rock müzikte de birçok müzik türünde olduğu gibi ritm, yemeğin baharatı gibi, melodiye adeta
tadını, lezzetini verir.
Eşlikçiden başrole
Bilgiler arasından, sizleri notalar arasında gezinmeye davet
ederek, biraz da çok eskilere dayanan perküsyon ilgimin son
yıllardaki yansıması olan; en hatırlanabilir formuyla, “tefin
büyüğü ve zilsizi” olarak bilinen bendirden bahsedelim. Bendir, başlıca vurmalı çalgılardan biri, zilsiz büyük tef, nakkare
ve kudümle birlikte kullanılıyor. Geleneksel formlarında derisinin iç yüzüne boydan boya gerilen kiriş sayesinde aynı anda
iki farklı tını çıkarabiliyor. Klasik Türk müziğinde ve özellikle
Mevlevi Türk tasavvuf musikisinde daire veya def adıyla bilinen vurmalı çalgının Mağrip ülkelerine özgü biçimi. Bu güçlü
ve içki enstrümanı öğrenmeye ise Boğaziçi Gösteri Sanatları
Topluluğu’nda (BGST) başladım. Gösteri sanatları alanında
avangard ve alternatif projelere zemin oluşturan, bu alanda
eğitim ve araştırma faaliyetleri yürüten topluluk, bünyesinde kurulan grupların en bilinenlerinden Kardeş Türküler’den
hatırlanabilir. BSGT Müzik Birimi’nde perküsyon çalışmaları
temel olarak iki başlık üzerinden yürütülüyor. İlki, perküsyoncuların teknik gelişiminin (bilek açma egzersizleri, iç metronomum oturmasına yönelik çalışmalar, ritmin matematiksel
olarak anlaşılabilmesi amacıyla yürütülen nota çalışmaları
vs) hedeflendiği teknik çalışma, diğeri ise geleneksel formları
tanımaya ve icra etmeye yönelik olarak yürütülen bireysel/
toplu formasyon çalışmalarını kapsıyor.
Perküsyon çalışmalarında temel olarak, vurmalı enstrümanları yalnızca “eşlikçi” olmaktan çıkarıp, bu enstrüman ailesi
içinde belli bir anlatım dili oluşturmak hedefleniyor. “Bendiri
bir elime alsam, mutlaka döktürürüm, hiç zorlanmam” diye
düşünürken, 3’lük, 5’lik, 7, 9, 10’luk, 4-2’lik, 5-3’lük ritmler
arasında kaybolmam, “düm ve tekin notası da mı varmış,
vurguyu nerede yapıyoruz? sorularıyla, parmakların her açısının, vuruşların her birinin şiddetine, her güne, hatta günün
her saatine ve farklı ruh hallerine göre başka sesler çıkaran,
çetrefili bol, fakat aynı ölçüde keyifli bir çalgı olduğunu öğrenmem uzun sürmedi. Bu anlatım dilini oluşturmak içinse,
teknik vuruşlar kadar önemli ve iz bırakanın duyguyu, akış
içinde hissetmek ve aktarmak olduğu gerçeğini deneyimlemem de...
Müzikte anlamlı bir dil geliştirmek için yol gösterciler de yok
değil. Yolumuzu bulmak için en önemli göstergeler ise icra
edilen, düzenlenen şarkının temasını, içinden geldiği kültürü
anlamaktan geçiyor. Parçanın içinde doğduğu, yenilendiği,
yani “parçası olduğu” kültürü tanımak, yalnızca kullanılacak
enstrüman ve salınımları belirlemek için değil, ruhunu hissetmek ve özgün bir tarz yakalamak için de değerli.
İnsanın ilk ses çıkarmaya başladığı günlere, varoluşunun
başlangıcına kadar uzanan eski hikayeyle, müzik ve ritmle
bir kesişim noktası bulmak, biraz Doğulu, biraz Batılı, ama
bütününde ne oralı ne buralı hepimizin belki de “iç sesi”.
Oralarda, bir yerlerde daha güzel hayatlar olduğuna inandıran bir yanı var müzik ve ritmin; rahatsız eder, sarsarken
taşları yerine oturtur. Yarendir, dosttur; ister neşeli, ister
esrik varın evine, kapısı açıktır. Bir diyardan bir diyara alır,
götürür, geri getirmez. Geri getirse de üstadlara bir selam
etmeden yeryüzüne dönmenize izin vermez. İpek gibi dokur
notaları ritm, notalardan hikayeler anlatır. Her dinleyişimde
“Onsuz ne yapardım?” diye düşündüren “ruh rendecisi” Tunuslu müzisyen Anouar Brahem’in söyleyişindeki gibi, “Bir
yandan göğe yükselir ve daha da fazla yer kaplarken, diğer
yandan da gelişmeye ve köklerini toprağın daha da derinliklerine gömmeye çalışan bir ağaçtan” alır ilhamını. müziksiz
ve ritmsiz nefes alamayanlar diyarından, yerçekiminin üzerinizdeki ağırlığı biraz daha arttığında, gözlerinizin feri söner gibi olduğunda, buraya sığınmanızı diler, hatırlatmak
isterim: Önce “ses” vardı... Yerçekiminin üzerinizdeki ağırlığı
biraz daha arttığında, gözlerinizin feri söner gibi olduğunda
ona sığınmanızı diler, hatırlatırım: Sözden önce ses vardı...
72 haber
73
Çocuk olmanın keyfi Zorlu Center
AVM’de çıkar!
Zorlu Center AVM’de her ay düzenlenen etkinlikler sayesinde minikler çocuk olmanın tadını ve eğlencesini doyasıya
yaşıyor. Küçük Prens’in 71. yaşı kutlaması kapsamında yapılan etkinliklerden kurulan Örümcek Adam platosuna, Disney
prenseslerinden ve Kaptan Amerika aktivitesine kadar “birçok” alternatif çocukları mutlu etmeye yetiyor.
Z
orlu Center AVM, çocuklar için en eğlenceli çekim merkezi olma iddiasını sürdürüyor. Gerçekleştirilen benzersiz etkinlikler sayesinde hem çocuklar hem de ebeveynler mutlu oluyor. Küçük Prens’in 71. yaşının kutlandığı
etkinlikler de bunlardan biriydi. Ayrıca, hem büyüklerin hem
de çocukların çok sevdiği kahramanlardan biri olan Örümcek
Adam da yine Zorlu Center AVM’de, hayranlarıyla buluştu. 23
Nisan döneminde ise çocuklara Disney’in sihirli dünyasının
kapılarını aralama fırsatı sunuldu.
Küçük Prens’in 71. Yılı Zorlu Center AVM’de
Tüm dünyada bir fenomen olarak bilinen “Küçük Prens” kitabının koleksiyonerler tarafından biriktirilen en özel versiyonları,
kitabın 71. yıl kutlamaları çerçevesinde Zorlu Center AVM’de
sergilendi. Etkinlikte Küçük Prens tutkunu Yıldıray Lise’nin sahip olduğu, kitaba dair 500 parçadan oluşan koleksiyonun en
özel 120 parçası Zorlu Center AVM’de ziyaretçileri ile buluştu.
Bu parçalar arasında dünyanın en küçük boyutlu Küçük Prens
kitapları, aynadan okunabilen tersten yazılmış versiyonlar,
Küçük Prens’in çeşitli dil ve lehçelerde örnekleri, cep telefonlarındaki kodlarla yazılmış kitap örnekleri ve 1953’ten bu yana
basılmış Türkçe özel nüshalar da yer adı. Düzenlenen etkinliklerde Küçük Prens, minik hayranları için olduğu kadar büyüklerin dünyasında da yeniden yer buldu. Sesli hikaye anlatımının yanı sıra AVM içerisinde ayrı bir bölüme fotoğraf çektirmek
için 3D özel tasarım objeler yerleştirildi. Etkinliğe katılan herkese isme özel “ilk gün zarfı”, Küçük Prens rozeti, Küçük Prens
bilekliği tüm katılımcılara hediye edildi. Etkinlik kapsamında
her gün boyama atölyesi ve sergi çalışmaları yapıldı.
Örümcek Adam platosunda adrenalin
Örümcek Adam’ın yeni macerasının anlatıldığı “İnanılmaz
Örümcek-Adam 2” filminin 25 Nisan 2014’te vizyona girmesinin ardından 28 Nisan -7 Mayıs tarihleri arasında Zorlu Center
AVM’de oyun aktivitesi gerçekleştirildi. Bu tarihler arasında
Zorlu Center AVM’ye gelen minik ziyaretçiler, Örümcek-Adam
filminin platosunu kurulduğu alandaki tırmanma duvarında
heyecanlı anlar yaşadı. Rise of Electro interaktif duvarı ile
yaratıcılıklarını konuşturan minikler, binaların üzerinde üç boyutlu fotoğraf çektirip, Örümcek-Adam dövmeleri yaptırdı. 3-4
Mayıs 2014’te ise minikler, Örümcek-Adam karakteri ile fotoğraf çektirerek flipbook kazanma şansı yakaladılar.
Disney Prensesleri ve Kaptan Amerika ile buluştular
Zorlu Center AVM’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bir
gün değil tam beş gün sürdü. 23-27 Nisan 2014 tarihlerinde kurulan Disney Prenses Şatosu, çocukları hayallerindeki prenseslere dönüştürdü. Müzikal dans gösterilerinin de yer aldığı etkinliğin yanında Kaptan Amerika da ziyaretçileri ağırladı. Çocuklar,
Kaptan Amerika temalı aktivite alanında yer alan çok özel oyuncaklar ile oynayıp üç boyutlu görseliyle fotoğraf çektirdiler.
74 kısa kısa
Ramazan’da Mercan
Dede ses getirecek
Z
orlu Center Performans Sanatları Merkezi (PSM), Ramazan
ayı boyunca da İstanbullular’ı müziğin büyülü dünyası ile
buluşturmaya devam edecek. Dünyaca ünlü Türk müzisyen
Mercan Dede, ayağının tozuyla İstanbul’a gelip; sanat yönetmenliğini yaptığı çok özel bir Ramazan projesiyle, farklı
tarzlardaki sanatçılarla beraber Zorlu Center PSM’de sahne
alacak. Projenin kapanış gecesinde Mercan Dede Ensemble’a,
büyüleyici sesleriyle dünya müziğinin en önemli vokal sanatçılarından Azam Ali ve Türk Halk Müziği’nin yıldızı Zara konuk
sanatçı olarak eşlik edecek.
75
Şampiyon Korteks
Ç
alışanlarının oluşturduğu Korteks Futbol Takımı, 10. BOSİAD Futbol Turnuvasının final maçında Martur Futbol Takımını 4-2 yenerek şampiyon oldu.
Keyifli ve son derece çekişmeli geçen turnuvada şampiyon
Korteks en centilmen takım kupasına da layık görüldü. Ayrıca
Korteks oyuncularından Ümit Canbaz turnuvada “En İyi Oyuncu” ve Korteks kalecisi Yasin Tatlı “En İyi Kaleci” seçilerek Kor-
teks taraftarını tekrar mutlu etti. Organize Sanayi Bölgesinde
faaliyet gösteren 36 firmanın katıldığı BOSİAD Futbol Turnuvasında Korteks’in son beş yıl içinde aldığı bu dördüncü şampiyonluk oyuncular ve taraftarlar kadar Korteks yönetimi ve
çalışanlar arasında da büyük sevinç yarattı. BOSİAD Yönetim
Kurulu, şampiyon Korteks Futbol Takımı yöneticileri ve sporcularına ödüllerini BOSİAD sosyal tesislerinde düzenlenen
yemekte takdim etti.
Zorlu Center AVM’de
Shopping Fest rüzgarı
İstanbul’un yeni alışveriş ve eğlence merkezi Zorlu Center
AVM’de yer alan mağazalar ve ziyaretçiler, İstanbul Shopping
Fest coşkusunu 7-29 Haziran 2014 tarihleri arasında birbirinden renkli etkinlikler, indirimler ve sürprizlerle yaşadı. AVM ziyaretçilerinin alışveriş zevkine renk katan zengin bir program
sunan Zorlu Center AVM’de, Serhan Aykaç piyanosuyla keyifli
bir müzik tecrübesi yaşatırken her hafta sonu trio müzik performansları sergilendi.
Ziyaretçilerin karikatürlerinin, sanatçılar tarafından ücretsiz
olarak resmedildiği etkinlik kapsamında minik ziyaretçiler de
unutulmadı; AVM’de çocuklara yönelik atölyeler ücretsiz olarak sunuldu.
Annelerin zihnini
okuyan kampanya
Zorlu Center’da
Michelin imzası
2
010 yılından beri dünyanın en iyi 50 restoranı arasında ilk
3’te yer alan “Osteria Francescana”nın dünyaca ünlü 3
Michelin Yıldızlı İtalyan şefi Massimo Bottura; İtalya dışındaki
ilk restoranını “Ristorante Italia di Massimo Bottura” adıyla
27 Mayıs’ta, Eataly İstanbul çatısı altında bağımsız bir restoran olarak açtı. Lezzet keşfi kadar unutulmaz bir deneyim
de yaşatan Ristorante Italia, menüsündeki tüm lezzetler gibi
sade ve elegan bir atmosferde misafirlerini ağırlıyor.
V
estel, Anneler Günü’ne özel “Çok Düşünen Anneler” kampanyası ile çok düşünen ama en sonunda hep çocuklarını
düşünen annelere sıcacık bir gülümseme hediye etti. Kampanya, televizyon, sinema, sosyal medya ve online mecralarda eş
zamanlı yer buldu. Vestel’in “Çok Düşünen Anneler” reklam
filmi, bir anne ile ona Vestel Sultan Semaver hediye eden bir
gencin hikayesini anlatıyor.
Reklam filmi annenin, hediyeyi görüp oğluna sarılmasına kadarki o kısacık sürede aklından geçen düşünceleri, endişeleri,
sevinçleri annenin düşünme hızında ardı ardına esprili bir şekilde ekrana taşıyor. Bir sahnedeki çay bardağı kulesi için 204
çay bardağı kullanılan reklam filmi, keyifli ve hızlı bir çekim
sürecinin ardından izleyiciyle buluştu.
Vestel ve ODTÜ, İyi Niyet
Protokolü’ne imza attı
Ü
niversite - sanayi işbirliğine verdiği önemi gerçekleştirdiği projelerle ortaya koyan Vestel, Orta Doğu Teknik
Üniversitesi (ODTÜ) ile ‘İyi Niyet Protokolü’ imzaladı.
ODTÜ - Vestel işbirliğini güçlendirmek, öğrencileri ve akademisyenleri sahayla, çalışanları ise akademik hayatla buluşturmak için 12 ODTÜ akademisyeni Manisa’da bulunan
1 milyon metrekareden geniş alana sahip fabrikası Vestel
City’de ağırlandı.
Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde gerçekleştirdiği 37
farklı etkinlik neticesinde hem öğrenci hem de akademisyenlerle iletişim kurma fırsatı yakalayan Vestel, ODTÜ’lü
akademisyenlerin fabrika ziyareti vesilesiyle de yöneticiler
ve akademisyenleri bir araya getirdi. Vestel yöneticileri ve
ODTÜ’lü akademisyenlerin katıldığı toplantılarda işbirliği
alanları ve proje çalışmaları üzerine görüşmeler gerçekleştirildi.
Projelerin sanayiye aktarımı çok önemli
ODTÜ ile imzalanan ‘İyi Niyet Protokolü’nün hem Vestel hem ODTÜ ailesi adına büyük önem taşıdığını belirten
Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan
şunları söyledi: “Bilim ve eğitim, rekabet gücümüzün ve
üretim stratejimizin merkezine koyduğumuz inovasyon ve
AR-GE’nin olmazsa olmazı. Bugüne kadar adımlarımızı bu
bilinçle attık. Management Trainee adını verdiğimiz Yeni
Mezun Programımız ve çalışanlarımızın kendi alanlarında
akademik eğitim almalarını sağlayan MBA programımız
başta olmak üzere, üniversite-sanayi işbirliğini hayata geçiren şirketlerden biriyiz. Biz şirket kültürü olarak, çalışanlarımızın daima kendilerini geliştirmeleri ve dinamik olmaları
için projeler gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra üniversite
öğrencilerinin, henüz öğrenciyken iş alanlarını tanımalarını, tecrübe kazanmalarını ve sektörden kişilerle bir araya
gelmelerini istiyoruz. ODTÜ-Vestel arası işbirliğini güçlendirmenin yanı sıra bu işbirliğinden çıkan projelerin sanayiye
aktarımı çok önemli. İlerleyen süreçte buna yönelik adımlar
atacağız.”
ODTÜ’lüler Vestel’de staj yapacak
Üniversite - sanayi birlikteliği neticesinde imzalanan ‘İyi Niyet Protokolü’ kapsamında, ODTÜ öğrencileri tez, proje konularında Vestel ile ortak çalışma ve Vestel’de staj yapma
imkanı bulacak. Her iki kurumda da ortaya çıkan projelerin
müşterek bir şekilde yapılması, projelere birlikte katılım
gibi maddelerin bulunduğu protokol, ODTÜ öğretim üyelerinin Vestel’deki danışmanlık çalışmalarını, iki kurumun
karşılıklı konferans, seminer ve tanıtım etkinlikleri gerçekleştirebilmesini içeriyor.
76 kısa kısa
77
Süregelen itibara “Takdir Beratı”
T
ürkiye İtibar Endeksi kapsamında bu yıl ilk defa “Türkiye
İtibar Endeksi Radarı”na üç yıl üst üste girme başarı gösteren kurumlara “Türkiye İtibar Endeksi Takdir Beratı” verildi.
Zorlu Holding, Türkiye İtibar Endeksi 2011, 2012 ve 2013 araştırmalarında Türkiye İtibar Endeksi Radarına girerek “Türkiye
İtibar Endeksi Takdir Beratı” almaya hak kazandı.
Türkiye’nin en itibarlı kurum ve markalarının yer aldığı Türkiye
İtibar Endeksi, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin akademik denetiminde İtibar Atölyesi adına uluslararası araştırma şirketi
XSights tarafından Türkiye çapında gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda belirleniyor.
Vestel Mobil İmsakiye uygulaması indirilmeye hazır
V
estel’in hayatı kolaylaştıran teknolojilerine bir yenisi daha
eklendi. Vestel Mobil İmsakiye uygulaması, bulunulan
şehre göre İftar ve İmsak vakitleri için kalan süreyi gösteriyor,
vakit geldiğinde hatırlatma yapıyor ve tüm namaz vakitlerinin
bilgisini veriyor. Android ve iOS uygulama mağazalarından
indirilebilen Vestel Mobil İmsakiye uygulaması eğlenceli Ramazan manilerinin yanı sıra her gün Ramazan sofrasını zenginleştirecek farklı yemek tarifleri de sunuyor.
Android
İOS
Vestel Takvim uygulaması hediye kazandırıyor
T
ürkiye’nin yıllık kültürel geleneği Vestel Takvim uygulaması artık mobilde, üstelik tek
bir yaprak dahi koparmadan ve hediyeli… Android, iOS ve Windows uygulama mağazalarından indirilebilen Vestel Takvim, içinde bilgilendirici ve eğlenceli içerikler barındıran bir
yıllık takvim uygulaması. Okunan ve paylaşılan içeriklerden puan kazanıp, Vestel’in hediye
dükkanından puana uygun ödüllere sahip olmak Vestel Takvim uygulamasının en eğlenceli
taraflarından biri. Uygulama, ön ve arka olmak üzere iki sayfadan oluşuyor ve kullanıcı
tarafından kişiselleştirilmeye imkan sağlıyor. Kullanıcı, kişisel tercih alanlarını kendisine
göre seçmediği durumda uygulama genel bilgiler sunuyor. Uygulamada, her güne özel yemek tarifi, tarihte bugün, püf noktası, haftanın ürünü, günün isimleri, günün fıkrası, günlük
burç yorumları, günün videosu, bulunulan şehire göre günlük namaz vakitleri ve yararlanılabilecek daha birçok eğlenceli ve bilgilendirici içerik yer alıyor.
Android
iOS
Windows
Zorlu Elektrik ve Vestel
Led ile çifte avantaj
Z
orlu Elektrik, Vestel Led
ile ortak bir proje başlatarak serbest tüketicilere
yönelik bir çifte avantaj paketi hazırladı. Paket serbest
tüketicilere Zorlu Elektrik’e
geçerek elektrik faturalarını
düşürme fırsatı sunarken,
Vestel Led ürünleri ile enerji tasarrufu yapma imkanı
da sağlıyor. Kampanya kapsamında serbest tüketiciler
Zorlu Elektrik’e 2 yıllık abonelik sözü vererek ilk üç faturasını
tamamen bedavaya getirebilecek veya 1 yıllık abonelikleri karşılığında yılda en az bir fatura daha az ödemiş olacaklar. Ayrıca aydınlatma sistemlerini Vestel Led ürünlerinden seçerek
toplamda yüzde 90’a varan enerji tasarrufu sağlayabilecekler.
Böylece tüketiciler, bu güçlü iş birliği sayesinde elektrik harcamalarını önemli miktarda azaltmış olacaklar.
GAZDAŞ’tan bağlantı
ve güvence bedeline
özel kampanya
T
rakya Bölgesi’nde birçok ilçe ve beldenin yanı sıra
Gaziantep, Nizip ve Kilis’te doğal gaz dağıtımı yapan
GAZDAŞ, müşterileri için avantajlı bir bahar-yaz kampanyasına imza attı. 18 Nisan tarihinde başlayan kampanya ile
evlerinde doğal gaz kullanmak isteyenler, abone bağlantı
bedelini ve güvence bedelini anlaşmalı kredi kartlarıyla 5
taksitte ödeme imkanına sahip oldular. Kampanya sadece
konutları kapsıyor.
“Altın Pusula”nın sahibi Vestel City
V
estel, National Geographic’in ünlü Mega Fabrikalar
belgeseline konu olan Manisa’daki üretim tesisi Vestel City’nin iletişimi ile Altın Pusula ödülü kazandı. Vestel,
Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından bu yıl 13.
defa düzenlenen Altın Pusula Ödülleri’nin Medya İlişkileri
kategorisinde ödül aldı.
Vestel, Manisa’daki üretim kompleksi Vestel City ile National Geographic Channel’ın dünyaca ünlü markalara yer
verdiği Mega Fabrikalar belgesel serisine giren dünyanın ilk
elektronik ve beyaz eşya firması; Türkiye’nin ise ilk markası
oldu. Belgeselin “Mega Fabrikalar: Vestel” bölümü izleyicilere, 1 milyon metrekarelik alanıyla Vestel City’nin kapılarını açtı.
Vestel’in dünyaca ünlü bu belgesel serisine konu olması Türkiye’de de büyük ses getirdi. Vestel, Mega Fabrika:
Vestel City belgeselinin ülke çapındaki etkili iletişimiyle 13.
Altın Pusula Ödülleri’nde Medya İlişkileri ödülüne layık görüldü.
Vestel Servis Akademi, yılın en başarılı ekibi seçildi 2014 Verimlilik
estel Müşteri Hizmetleri Servis Eğitim Müdürlüğü, TürProje Ödülü
V
kiye Kalite Derneği (KALDER) İzmir Şubesi’nin bu yıl
15.’si düzenlenen “Mükemmelliği Arayış Sempozyumu’nda
verilen ödüllerden “Yılın Başarılı Ekibi” kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu. Vestel Servis Akademi, “Müşteri
memnuniyeti sağlamak görevimiz, Teşekkür almak hedefimiz” vizyonuyla yola çıkarak, teknisyenlerin teknik yetkinliklerini, iletişim becerilerini geliştirmek, kurum bağlılığını
artırmak için Manisa’da ürün gruplarına özel 4-5 hafta sürecek Uzun Dönemli Uzmanlık Eğitim Programı Projesi ile
ödüle başvuru gerçekleştirmişti.
ICSC grubuna Zorlu Center AVM turu
1
957 yılında kurulan ve alışveriş merkezi endüstrisinin önde
gelen global kuruluşu Uluslararası Alışveriş Merkezleri
Derneği (International Council of Shopping Centers – ICSC)
her yıl Avrupa’nın farklı şehirlerinde gerçekleştirdiği Avrupa
Pazarlama Konferansı’nı bu yıl İstanbul’da düzenledi.
Konferans öncesinde 1-4 Nisan 2014 tarihlerinde Next Generation Grubu, Finlandiya Grubu ve ICSC Konferans katılımcılarından oluşan ekiplere Zorlu Center AVM tanıtım turu düzenlendi ve kendilerine ZC AVM tanıtım sunumu gerçekleştirildi.
Avrupa’nın farklı şehirlerinden gelen ICSC üyeleri ve belirlenen ülkenin konuklarıyla beraber yaklaşık 1000 kişinin katıldığı konferans yoğun ilgi gördü.
V
estel Elektronik Kalite Kontrol Bölümü “İşletmenin sunduğu ürün ve hizmetlerin kalitesini iyileştirmeye yönelik projeler” kapsamında yaptığı çalışmalarla, 2014 Verimlilik Proje
Üçüncülük Ödülüne layık görüldü.
Yapılan çalışmaların Kalite Kontrol Sorumlusu Murat Kılıçaslan
tarafından sunulduğu ödül töreni, Verimlilik Haftası sebebiyle gerçekleştirilen çalıştay öncesinde yapıldı. 2014 Verimlilik
Proje Üçüncülük Ödülü, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık tarafından Kalite Kontrol Müdürü Emre Uluer’e takdim
edildi. Verimlilik Ödülleri Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
tarafından her ölçekteki işletmelerin verimlilik artışlarını desteklemek ve bu alanda gerçekleştirilen projeleri teşvik etmek
amacıyla her yıl gerçekleştiriliyor.
78 gökyüzünün getirdikleri
79
Çalışma arkadaşlarınızın burcunu biliyor musunuz?
Profesyonel hayatta ekip çalışması yaparken bir araya geldiğiniz iş arkadaşlarınızı burçlarına göre analiz edip doğru yönlendirmeler
yapabilir ve verim alabilirsiniz.
K
oçlar ateşli ve rekabetçidir ama iyi yönlendirildiğinde çalışma ekibinizin motive edici unsuru olur! Güvenilir ve sadık boğalar çalışkandır ama egolarına dikkat etmek lazım!
İş arkadaşlarınızın hangi burçtan olduğunu biliyor musunuz? Bu
bilgi belki hem sizin hem de arkadaşlarınızın iş yaşamını kolaylaştıracak.
Koç: İş yaşamında rekabeti ve oyun oynamayı sever. Liderlik vasfı
olduğundan kariyerinde zirveye ulaşmak için elinden geleni yapar. Kendisine verilen inisiyatifi sonuna kadar kullanmaktan hoşlanır. Bir projeye hemen başlamak ve bir diğerine hemen geçmek
ister. Çok uzun yıllar çalışmaya eğilimlidir.
Boğa: Güvenilir, sadık ve anlaşılması kolay bir çalışandır. Pratik
yanı kuvvetlidir ve ayakları yere sağlam basar. Bir işe başlarken
zorluk çeker fakat en zor şartlara dahi metanetle dayanır. Estetik
kaygılarını ve artistik yaratıcılığını iş yaşamına yansıtmaktan çekinmez. İstikrarlı bir yapıya sahiptir.
İkizler: İletişim konusunda son derece yeteneklidir. Konsantrasyon zorluğu çeker ve pek çok şeyi aynı anda yapmak ister. Rutin
işlerden çok, hareketlilik gerektiren ve farklı konuları kapsayan
alanlarda başarılı olur. Bildiklerini aktarmayı ve geliştirmeyi çok
sever. Hızlı düşünür, çabuk uygulamaya geçer.
Yengeç: Hassas ve kırılgan yapısı iş hayatında ihtiyatlı adımlarla,
güvenli girişimlerde bulunmasına yol açar. İnsanların beşeri ihtiyaçlarına karşı oldukça duyarlı olması onun iyi bir lider-yönetici
olmasını sağlar. Sadakat ve sorumluluk duygusu her işi başarıyla
bitirmesinde önemli rol oynar.
Terazi: Adalet ve hak duygusu iş yaşamında da dikkat çeker.
İletişim yeteneği, doğal nezaketi ve diplomasi bilgisi sevilen biri
olmasını sağlar. Tartışma ve çekişmeden hoşlanmaz. Rakiplerini
stratejik biçimde manipüle eder. Kendini eksik gördüğü konularda tamamlayabilecek biriyle çalışmak ister.
Oğlak: Pratik, tutucu, ihtiyatlı… Çalışmayı, üretmeyi çok severler.
Dikkatli ve planlı adımlarla hedefine ulaşmakta tam bir ustadır.
Sabır ve dayanıklılık en büyük özellikleri arasındadır. Çalışırken
gözü hiçbir şey görmediği ve olup bitenin farkında olmadığı için
iş ortamında insani ilişkileri zayıf olabilir.
Aslan: Güvenli, enerjik ve gururludur, fark edilmeyi sever. Liderlik özelliği belirleyici karakteri olduğundan, takım çalışmalarında
genelde başı çeker. Onun içinde bulunduğu ekibin başarılı olmama gibi bir şansı yoktur! Adaletli ve bonkör yapısı iş ilişkilerinde
hakem rolü üstlenmesine neden olur. Akrep: Güçlü iradesi, gerçeklerden asla vazgeçmemesi, analitik
ve derin düşünebilmesiyle iş yaşamında önemli yerlere gelir. Sakin ve yardımsever yapılarının altında büyük bir hırs ve amaçlarına bağlılık yatar. Kimsenin fark etmediği boyutlarıyla bir işi ele
alırken sezgilerini de hesaba katar.
Kova: Para için değil, zevk için çalışır. Bu yüzden mutlaka sevdiği
bir işte çalışması gerekir. İnandığı ve istediği bir işi odaklandığında onu gerçekleştirmeden peşini bırakmaz. Zihinsel olarak
sürekli aktiftir ve çağının ilerisinde düşünür. Dayatma olmadığı
sürece yeniliklere açıktır.
Başak: Sonuca analizle ve parçalara ayırarak ulaşmayı, pratik çözümler üreterek insanlığa hizmet etmeyi sever. Zekâ seviyeleri
oldukça yüksektir ve asla ikinci iyiyle yetinemezler. Sorumluluklarını çok iyi kavrar, organizasyon yeteneği, detaycılığı ve yardımseverliğiyle iş yaşamında mutlaka dikkati çeker.
Yay: İyimser ve kolay uyum sağlayan yapısı ve çok yönlülüğü ile
etrafındakileri etkisi altına alır. İnandığı şeylere derinden bağlı
olduğu için ikna kabiliyeti de çok kuvvetlidir. Faydalı olabilmesi
için özgürlüğüne ihtiyacı vardır. Bilginin güç olduğuna inanır ve
donanımını sürekli geliştirir.
Balık: Sezgileri çok güçlü olduğu için farkında olmadan kolayca
öğrenir ve isteneni hemen yapar. Yaratıcılık ve tasarı gerektiren konularda başarılı olur. İnce düşünen ve insana değer veren yapısıyla çok sevilir fakat profesyonel yaşamda da oldukça
zorlanır.
KOÇ
TERAZİ
Bir Koç insanı ile yaşamanın çok kolay olduğu söylenemez bunu en iyi siz
Sosyalliğin zirvesindesiniz. Hayatınıza yeni arkadaşlar katılabilir. Bu ara-
bilebilirsiniz. O nedenle hayatı kendiniz için kolaylaştırın. Biraz tatil yapmak
da siz de yeni aşklar yaşayabilir, terfi alabilirsiniz. Geleceğe dair hayal-
sıkıntılarınızdan kurtulmanıza yardımcı olabilir. İşler yoluna giriyor, aşk ha-
lerinizin gerçekleşmesi için ihtiyacınız olan tüm enerjiye sahipsiniz. Bazı
yatınız da.
tanıdıklarınız size yardımcı olmak için can atıyor.
BOĞA
AKREP
İş hayatınızda daha sakin ve sabırlı olmanız gereken bir döneme giriyorsu-
Eğer bekarsanız, kendinizi yeni ve hep hayalini kurduğunuz bir ilişkinin
nuz. Devlet ile olan işlerinizde olumlu sonuçlar alırken gelecek planlarınızı
içinde bulabilirsiniz. İnadınızdan vazgeçip çevrenizdekilerin sözlerine
da buna göre şekillendirebilirsiniz. Yakın arkadaşlarınızla iyi geçinin unut-
kulak verin. İş hayatında yakaladığınız başarıyı özel hayatınızda da elde
mayın gerçek dostlar kolay bulunmuyor.
etmeniz an meselesi.
İKİZLER
YAY
Düne değil bugüne odaklanın; önceliğiniz gelecek planlarınız olsun. Geçmiş,
Seyahat ederek hayatın anlamını aramak tam size göre. Yapacağınız seya-
geçmişte kaldı. Eşiniz, çocuklarınız, sevgiliniz ya da aile büyüklerinizle keyif-
hatlerde yeni insanlar tanıyabilir, yeni girişimlerde bulunabilirsiniz. Miras
li zamanlar sizi bekliyor. Maceradan maceraya atılmak isteseniz de ayakları-
ya da aile işlerinizde yaşanacak olumlu gelişmeler maddi sorunlarınızı aş-
nızın yere basmasını seviyorsunuz.
manıza yardımcı olacak.
YENGEÇ
OĞLAK
İçinde bulunduğunuz romantik ruh hali sizi ve sevgilinizi bir süre daha mutlu
Sevilen, sayılan, herkesle iyi geçinen, ılımlı ve son derece uyumlu bir in-
edecek. Peki ya sonra? Artık gelecekle ilgili daha net planlar yapmalısınız.
sansınız. Ancak bazen gerçek düşüncelerinizi saklamak zorunda kalıyor-
Tutumluluğunuzun meyvelerini toplayabileceğiniz bir döneme giriyorsunuz.
sunuz. Bu da sizi yoruyor. Daha rahat olun, kaygılarınızdan kurtulun. Bek-
Yepyeni ve güzel yatırımlar yapabilirsiniz.
lentileriniz, hayalleriniz birer birer gerçek olurken şaşırmayın.
ASLAN
KOVA
Sağlık sorunlarını aştığınız, sevgilinizle yeni ufuklara yelken açacağınız gü-
Zekanızı kullanarak yeni projelere girişebilir, bu sayede terfi alabilirsiniz.
zel bir döneme giriyorsunuz. Hayatın güzel yönlerini doyasıya yaşamak için
Hatta maaşınızda sürpriz bir değişiklik dahi olabilir. Aşk hayatınızda du-
önünüzde hiçbir engel yok; bu şanslı dönemin kıymetini bilin ve hayallerinizi
rağan bir döneme giriyorsunuz ama yine de işler yolunda. Ailenize daha
gerçekleştirin.
fazla zaman ayırmalısınız.
BAŞAK
BALIK
tınızda olan biteni akışına bırakmalı ve sürecin tadını çıkarmalısınız. Parasal
çırabiliyorsunuz. Enerjinizi geçici, günlük hevesler için harcamayın. Hayal
konularda olumlu gelişmeler yaşamanız kaçınılmaz. Aile büyükleriniz ile ke-
dünyanızda yaşadıklarınız bazen canınızı sıksa da sahip olduğunuz duygu-
yifli anlar geçireceksiniz.
sallığı aşk hayatınızda değerlendirerek güzel bir ilişki kurabilirsiniz.
Devam eden bir ilişkiniz varsa yön değiştirebilir, ciddiyet kazanabilir. Haya-
Sabır, eli açıklık ve duyarlılık sizin özellikleriniz. Ancak bazen dozunu ka-
80 kültür-sanat
Biz Burada İyiyiz
Yazar: Barbaros Altuğ
Yayınevi: Can Yayınları
Biz Burada İyiyiz, üç genç
insanın kendi hikayelerini
bir başka şehirde Berlin’de, yaşamaya çalışmalarının öyküsü, kendi başlarına büyüyen
üç çocuğun hikâyesi… Anasız babasız ama
sokaklarda da değil; başka bir dünyanın olabileceğine dair bir umut hikâyesi. Yazar, şöyle
sesleniyor okurlarına: “İnsan yazdıkça kendi
içindeki kuyulara çekiliyor bilmeden; kazdıkça, derine indikçe siyahlaşıyor suları o kuyuların da. Yaşamın savrulup gitmiş zamanları
vardır. O zamanlar bazen bir şehrin öyküsüne
denk gelir ve onun içine karışıp gider. Şehirler
taşır artık o öyküleri...”
Depeche Mode
Delta Machine
Depeche Mode’un merakla beklenen 13.
stüdyo albümü “Delta Machine” İstanbul
Konseri öncesinde müzikseverlerle buluştu.
Santa Barbara, Kaliforniya ve New York’ta
kaydedilen Ben Hillier prodüktörlüğündeki
“Delta Machine” albümünün standart ve deluxe versiyonlarından sonra bu yaz 2 LP’den
oluşan versiyonu da Sony Music etiketiyle
yayınlandı.
81
Kürk Mantolu Madonna
Yaz
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Yazar: Kürşat Başar
Yayınevi: Everest Yayınları
İlk kitabıyla edebiyatımıza
benzersiz bir giriş yapan
Kürşat Başar, 11 yıl aradan sonra kaleme aldığı yeni romanı Yaz’la okurlarıyla buluşuyor.
Yakın tarihimizin kritik bir döneminde dünyaya gelen, birbiri ardına yaşadığı kayıplara
rağmen hayata tutunan bir gencin büyüme
serüvenini, yüzleşmelerini ve bir yaz mevsimi
yaşadığı sarsıcı aşkı, arka plana hızla yitip giden İstanbul’u yerleştirerek anlatıyor. Bir karşılaşmayla değişen hayatın ve her şartta, her
yerde insana devam etme, hatta yeniden, yeniden başlama gücü veren o ele gelmez sırrın
peşine takılarak...
“Her gün, daima öğleden
sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır,
fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde
durduğum ‘Kürk Mantolu Madonna’yı seyre
dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada
bekliyordum.” Kimi tutkuların peşinden gideriz sorgusuz, rehberimiz olur yaşam boyunca.
Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini
ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında
güçlü bir tutkunun resmini çiziyor.
Selim Tarım
Buika & Pink Martini
İstanbul’u coşturdu
Bir Nefes
Besteci, aranjör ve tulumcu Selim Tarım ilk
solo albümüyle Karadeniz müziği sevenleri
coşturuyor. Etnik müziğin Türkiye’deki en yeni
ve en başarılı temsilcilerinden Selim Tarım’ın
bu albümü, kendi bestelerinden oluşan dokuz
eser ve üç anonim parçadan oluşuyor. Albüm,
Karadeniz’in renkli ruhunu yansıtırken bölgesel ezgileri rock ve jazz müzik tınılarıyla buluşturuyor.
H
arbiye Açıkhava Tiyatrosu, aşkın tutkulu sesi Buika ile Fransız şansonlarından Küba müziğine dek renkli bir repertuara sahip Pink Martini’yi buluşturdu. Buika
ve Pink Martini birlikte gerçekleştirdikleri
“Get Happy” organizasyonlarının Avrupa
turnesi kapsamında Türkiye’de ilk defa
aynı gecede sahne aldılar. 15 Temmuz’da
gerçekleşen ve İstanbullular’ı coşturan bu
buluşma uzun yıllar akıllardan çıkmayacak
türdendi. Flamenko ile cazı bir araya getirerek, flamenkoyu farklı boyutlara taşıyan ve
dünya müziğine yepyeni bir tarz kazandıran
Buika, şarkılarını adeta dinleyicilerin her
birinin kulağına fısıldadı. Türkiye’de büyük
bir hayran kitlesine sahip, her albümleri ile
altın ve platin plak kazanan Pink Martini
ise değişmeyen muhteşem performansıyla
hayranlarına nefis bir müzik şöleni sundu.
500 Yıllık Osmanlı Mutfağı
Yazar: Marianna
Yerasimos
Yayınevi: Boyut Yayınevi
Osmanlı
Mutfağı...
İstanbul’da sarayda ve
saray çevresinde yaşayan, güzel yemeklerden
hoşlanan bir seçkinler grubu tarafından 15.
yüzyıldan itibaren biçimlendirilmiş bir yemek
kültürü... Bu kültür, kullanılan malzemeden
pişirme yöntemlerine, yemek çeşitlerinden
yemek yeme alışkanlıklarına, yemek öğünlerinden sofradaki görgü kurallarına ve mutfak
yapılarına kadar pek çok konuyu kapsıyor.
Kimi zaman 7. yüzyıl Orta Asya’sına, kimi zaman da 9. yüzyılın Bağdat’ına kadar uzanan
kitap, bu sayede okuyucularını zaman ve mekanlar içinde tarihi bir gezintiye de çıkarıyor.
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
1984
Yazar: George Orwell
Yayınevi: Can Yayınları
George Orwell’in kült kitabı
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört,
yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş
kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya
düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır.
Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde
tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik
olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz
Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil,
bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.
Yazar: Gary Small, Gigi Vorgan
Yayınevi: NTV Yayınları
Gerçek hikâyeler kurgudan
çok daha tuhaftır, Dr. Gary
Small da bunu gayet iyi biliyor. Psikiyatriyle
ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen 30 yıl içinde Dr. Small pek çok şey
görmüş. Şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve
kariyerinin en gizemli, ilginç ve tuhaf hastalarını anlatmaya hazır. Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren
mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. Etkileyici Dr. Small, sizleri Boston’un
kalabalık acil servis koridorlarından başlayıp
ülke elitlerinin kayak localarına dek uzayan
bir geziye çıkarıyor.
Yo-Yo Ma Zorlu Center PSM’de
sezonun ilk konuğu...
Fransa’da doğup Amerika’da büyüyen Çin
asıllı çellist Yo-Yo Ma ve adını tarihi İpek
Yolu’ndan alan, Asya ile Avrupa’nın etnik
kültürlerini müziğine taşıyan orkestrası Silk
Road Ensemble, bu Eylül ayında Zorlu Center PSM’de sahne alacak. Dünya premiyerini
gerçekleştireceği bestesi eşliğinde, kemençe virtüözü Kayhan Kalhor’un ve Kürtçe müziğin usta yorumcularından Aynur’un konuk
olacağı bu müthiş konser, 4 Eylül akşamı
saat 21.00’da Zorlu Center PSM’de izleyiciyle buluşacak.
2006 yılında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından “Barış Elçisi”
ilan edilen ve 2010 yılında Amerika’nın en
prestijli ödülü olan “Presidential Medal of
Freedom”ı Barack Obama’dan alan Yo-Yo
Ma’nın 1998 yılında kurduğu orkestrası Silk
Road Ensemble, farklı kültür ve gelenekleri
müziğiyle harmanlayarak izleyiciye sunuyor. Silk Road Ensemble’a kemençesi ile
eşlik eden Fars, Kürt ve Türk müziği ustası
Kayhan Kalhor’un “Layers of Loneliness”
isimli eserinin dünya premiyerinin de gerçekleşeceği konserin bu bölümüne, Kürt
etnik müziğinin usta yorumcusu Aynur da
sesiyle renk katacak.
Deliduman
Yazar: Emrah Serbes
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
On yedi yaşındaki Çağlar İyice konuşuyor. Kız kardeşi
Çiğdem’i, onu meşhur etme ümitlerini, belediye başkanı dayısını, yakın arkadaşı Mikrop
Cengiz’i, taşra muhabbetlerini, depresyonun
eşiğindeki annesini, eski sevgilisini, hiç unutamadığı dedesini, hatırlarken kahrettiği babasını
anlatıyor. Deliduman, dermansız ve güdük bir
ilçeden haykırmaya başlıyor, İstanbul’a uzanıyor. Emrah Serbes, zamanın ruhunu, yerinde
duramayanları, ağlamayı unutmak için yumruğunu sıkanları resmediyor. Deliduman, büyük
zamanın ve her zaman kenarda kalanların romanı.
Kemerlerinizi Bağlayın
Yönetmen: Ferzan Özpetek
Oyuncular: Francesco Arca,
Kasia Smutniak
Yapım: 2014
Tür: Dram
Elena’nın sakin ve düzenli yaşamında,
Antonio’ya aniden duyduğu ve karşılık gördüğü tutkunun sarsıntısıyla büyük bir fırtına kopar. Genç kadın bu yasak tutkuyu
yaşarken Giorgio ile iki yıllık ilişkisini sürdürmektedir. Antonio aslında Elena’nın en
yakın arkadaşının sevgilisidir ve onun tam
zıt karakterindeki bu genç adama saygı duymamaktadır.
Kırmızı Pazartesi
Yazar: Gabriel Garcia Marquez
Yayınevi: Can Yayınları
Kolombiyalı büyük yazar
Gabriel García Márquez’in
1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı
Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel
olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiya’da,
hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş
bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği
kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir
cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak
davranış biçimlerinin potresini de çiziyor.
Sadece Aşıklar Hayatta Kalır
Yönetmen: Jim Jarmusch
Oyuncular: Tilda Swinton, Tom
Hiddleston
Yapım: 2013
Tür: Dram
Sıradışı hikayenin baş kahramanları iki vampir, yüzyıllardır beraber olan Adam ve Eve.
Eski bir rock yıldızı olan Adam, Detroit’te inzivadadır. Eve ise Tanca’nın otantik havasında
kitaplarıyla yaşarken, bir gün gözlerini açar ve
sevgilisinin yanına gitmeye karar verir. Müzisyen Adam, yaşadığı toplumun ve insanlığın
aldığı halden dolayı depresif ve çok mutsuz
haldedir.
82 english summaries
83
Zorlu Group feels the consumer out
Vestel will be the “Smart Choice” of Turkey
In a period during which the concept of consumer changes, the brands may win only if they pay attention to the
consumer. Zorlu Group works continuously to attain this goal.
Losing is easy, winning is the actual deal!
Today, the greatest matter for the companies is getting rid of
simplicity and making difference. Otherwise, all the companies will face the danger of extinction.
Internet leads
It is a fact that Internet changes the consumer too fast.
Researches are guiding
Today, the firms aiming to grow straight prefer to search for
the consumer behaviors and habits.
Mobile, smart and social
The king of the new economy will be customers.
If you are stuck to being ordinary, you are condemned to go
obsolete
Today, the biggest problem of the companies is to fail making
a difference and to face the danger of being obsolete upon
being stuck within the confines of the ordinary.
Prestige comes first
The researches show that 5% increase in brand prestige will
raise the company profitability by 75%.
It is society that comes first, not the company
One of the biggest factors influencing the consumer concept
in the new economy is social awareness.
Pay attention to my values
The consumer wants to find their own story in a brand or company.
The consumer trends change quickly in the technology products
The quickest change in the consumer trends occurs in the
technology products.
Economic, cultural and political dynamics identify the trends
Market researches examine the consumer demands in two dimensions called rational and emotional .
Communication researches
Many of the firms conduct advertisement pre-tests to identify
the potential of the created advertisement, if necessary.
Predicting and modelling the future
We have a comprehensive market research system integrating
the consumer behaviors with the developed marketing modellings and statistics methods.
Concept and New Product Development Tests
To receive the recompense of the investments for new ideas,
concept and new product development tests are conducted.
Shopper Marketing
Shopper Marketing includes all kinds of actions for influencing the consumers until the shopping process ends.
Usage Attitude and Behavior Researches
The firms following the consumer closely establish a long and
balanced relationship with their consumers.
The concept of smart shopping maintains its importance
The consumer trends are followed regularly with periodic researches.
Speed
Speed has become an important factor in consumer trends.
Data quality is important for developing strategy
As being Vestel Market Research team, data quality is a criterion on which we put particular emphasis.
Brand value increases with the customer services
Current changes bring about new requirements. Thus, Vestel
made a transformation to adapt the current changes; It moved the Customer Services department to the General Management level two years ago. Dr. A. Tarkan Tekcan, Vestel
Customer Services General Manager reviews this process.
The habits and the trends are changing in the course of time.
Thus, consumer behaviors are changing accordingly. Being
able to hold on to the market depends on according with the
new consumer behaviors and being adapted to the changes
easily. That is what Vestel did! It was changed simultaneously with the current developments! The change at Vestel
started with the identification of the requirements because
of the importance of the brand value. At the end of 2012,
Vestel Customer Services was moved to the General Management level and then a new settlement process started to
make difference in the after-sale services at Vestel. Dr. A.
Tarkan Tekcan, General Manager of Vestel Customer Services explained this process. He stated that one of the most
important indications of the value given for customers in a
firm depends on the fact that in which level the name “customer” was included in the organization structure of that firm.
Vestel has preferred the change considering this fact and
now it has Central Services in 15 separate cities. Stating that
significant improvements have been observed in customer
satisfaction and customer loyalty, Tekcan revealed that the
secret for their success was their goal for receiving sincere
appreciation of the customers.Tekcan also expressed that a
significant human resources unit was created and the number of team members increased to more than 500 people. He
stated that they tried to make the customers feel they were
special from the moment they purchased Vestel products. He
also added that they always stood back of their products and
by the customers with their service quality.
The new king is the consumer
The new consumer law brings important changes to many
issues.
The Consumer Protection Law No. 6502 came into effect on
May 28th, 2014.
Charges, commissions and expenses are fixed
Charges, commissions and expenses are fixed with the new
law.
Unilateral impositions end
It is aimed to protect the consumers against the contract conditions which are unilaterally added.
Fine tune for installment selling
Financial leasing contracts are included in the installment selling.
Consumer credits are fixed
The definitions for consumer credit contracts are changed in
accordance with the EU directives.
Prepayment advantage for the housing finance
The law regulates the Housing Finance Contracts.
Regulation for door step and Internet sale
Internet, telephone and catalogue sales are rearranged.
Vestel is taking the road from the Vestel City in all the films of its new advertisement campaigns.
V
estel gave a start to its new advertisement campaign with
the slogan “Turkey is getting Vestel” on April 28.
Puzzle refrigerator was emphasized was shot in Ayder Plateu of
Çamlıhemşin, Rize.
The cutting-edge technology is aroused with the local design
and production in Vestel City, the biggest industry complex making production at a single location in Europe.
“A World Cup Classic: Farewell!”
The commercial film is opened with the message of “A World
Cup Classic: Farewell!”
Domino effect in the advertisement strategy
Vestel created its new advertisement strategy with Concept Advertising Agency. Ergün Güler, the General Manager of Vestel
Companies Group Marketing Department stated that they would
reflect the change in their advertisement strategy to all their businesses with the domino effect.
Vestel Turbo-Cooling Air Conditioner for Sweating Questions
The turbo speed cooling feature of Vestel Turbo-Cooling Air Conditioner is dealt in a humorous way.
Vestel consumers will be Vestel brand ambassadors
Tunç Berkman, the Deputy General Manager of Vestel Marketing
Department answered the questions of Zorlu Magazin expressing that Vestel consumers would be Vestel brand ambassadors.
Vestel employees appear in Vestel advertisement
Güler also stated that all the players in the factory shots were
Vestel Employees.
ign, Turbo-cooling Vestel Air-Conditioner, and Vestel Puzzle, the
first and only Vita Store technology refrigerator of Turkey.
Continues to influence
Vestel continues its journey with the World Cup holiday campa-
Shot in Çamlıhemşin
The commercial film in which the Vita Store technology of Vestel
Working with Vestel was our dream
Volkan İkiler, the Founding Chairman of Concept Advertising
Agency also answered the questions of Zorlu Magazin stating
that working with Vestel was their dream.
Zorlu wind in Evteks fair
While Zorlu Textile Group was presenting the new collections of Taç, Linens and Valeron brands to the tastes of the visitors in EVTEKS
20th Istanbul home textile fair, it attracted a great deal of attention from the visitors in totally three separate booths together with
Korteks and Kristal.
Z
orlu Textile Group brought the collections of the leading
brands of the textile industry such as Taç, Linens and Valeron together with the fair visitors at the Zorlu Textile booth
located in the 7th saloon No. B02 in the EVTEKS 20th Istanbul
Home Textile Fair organized at CNR Expo. In the Zorlu Textile
booth, the newest products of world-famous Taç brand ranging from towels to bedspreads, from duvet covers to curtains.
While 2014 collection of Linens, which is the first international
home textile chain stores in Turkey was coming to the fore,
the 2014 collection of Valeron, which attracted a great deal of
attention after being offered for sale in Europe, opened its Istanbul Nişantaşı store in the early 2013s, and kept the concept
of “achievable luxury” with its assertion in its designs took its
part at the booth.
Korteks yarns won recognition
The Korteks products which were offered in the fourth sa-
loon No. C26 booth attracted a great deal of attention of
the visitors. Melange yarns and natural looking yarns were
displayed more. Cottonlike, Milpalike, Linenlike, Tight Spot
and the melanges of high boiling pull-type FDY yarns were
among the products displayed in the booth. The Crystal, especially the Satin Group duvet cover and sleep set located in
2-A Saloon, No. 17 booth attracted attention with its patterns
and colors as much as its fabric quality and touching. In the
Bathroom group, the qualities of the new “Towels” and the
“Lace Family Sets” which were introduced to the fair were
admired much.
Stating that the home textile producers in Turkey proved
their adequacy in the global markets in technical and commercial terms, Vedat Aydın, Zorlu Holding Textile Group
Chairman said “The first address for the ones looking for
qualified and different products is Turkey”. The valuable
brilliants and unique design pearls of the industry are located in our country. However, I wish we had the same quality
fairground so as not to offer these brilliants on the hand
loom.
84 english summaries
Zorlu Energy Group joined the
largest fair of the industry
Zorlu Energy Group joined in the ICCI 2014
International Energy and Environment Fair
and Conference on April 24th-26th. Zorlu Energy
Group calculated the carbon footprint of the
participants.
Zorlu Center PSM is full of surprises again in the new season
Zorlu Center PSM will make the art lovers have their first experiences in the new season.
Z
orlu Center - Performance Arts Center (PSM) will host Silk
Road Ensemble with YoYo-Ma on September 4th. PSM will
open its musical season with “Beauty and the Beast” from
Disney on October 09th-19th. On April 8th - 26th, The Phantom
of the Opera will meet the audience.
Remarkable pieces from contemporary theatre, both funny
and outstanding
The new season program will introduce “BLAM!”, an energetic
slap-stick commedia on November 29th - December 5th. On January 26th – 30th, “Smashed” will surprise the audience.
September 23rd. Opening its musical season with Jersey Boys,
bringing CATS into Turkey and closing the season with Notre
Dame de Paris, Zorlu Center PSM brought nearly 100 thousand
audiences together with great musicals.
Indispensible center
Ray Cullom - Zorlu Center PSM General Manager also stated
that they aimed to double the number of audiences in the next
season.
C
I
n the event, the opening of which was honored by Taner
Yıldız, the Minister of Energy and Natural Resources, the
developments in Turkish and global energy industry, energy
policies, renewable energy, power plant technologies and
investment finance were discussed. The event in which totally
350 energy companies joined was visited by 15,621 people.
Climate changes were pointed out!
Standing out with its carbon neutral booth, Zorlu Energy group
pointed out the fight with climate change. During the fair, the
managers and the employers taking part in different units hosted
the representatives of the public institutions and supplier firms at
the booth and gave information about the group activities and the
electricity trade studies.
Sinan Ak, the General Manager of Zorlu Energy, who took place
in the panel called “A Glance to Turkey Energy Industry with the
Eye of an Investor”, which was held on April 25th, evaluated the
energy industry and made explanations about electricity trade.
The biggest player of Turkey in its field
Stating that 37% of the 1087 MW installed power was taken by the
renewable resources, Sinan Ak expressed that they focused the
energy activities especially on the geothermal energy.
At least one invoice is free per year
Sinan Ak also stated that the institutions and the people in the
“free consumer” status would be able to purchase electricity
energy with more advantageous prices, so they would save at least the amount of one invoice per year.
The most prestigious communities of the performing arts are
here...
Zorlu Center PSM will also host the “La Bohème” of Puccini
with the production of Royal Opera on January 18th–24th. On
March 12th – 14th, “New York City Ballet” will be the guest of
PSM. Besides them, PSM will bring Fazıl Say and Sezen Aksu
together with their fans. Also, the Turkish National Youth Philharmonic Orchestra managed by Cem Mansur will perform on
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Zorlu Textile Group is still hungry for awards
The success and the outstanding performance Zorluteks Textile and Zorlu Foreign Trade
displayed in export during 2013 brought three awards to Zorlu Textile Group.
Two Platinum Awards for Zorlu Group
133 firms making great contributions to the country’s economy with the export they performed and displaying success
in ready-made clothing, textile, leather and carpet industries
received their awards in “Stars of Export Night” organized by
ITKIB. Zorluteks Textile and Zorlu Foreign Trade received the
Platinum award taking part among the firms displaying high
performance in export in 2013. The award was delivered to Hakan Gençtürk, Zorlu Foreign Trade Export Regional Sales Manager on behalf of each institution. Mehmet Büyükekşi, President of Turkish Exporters Assembly (TIM), Hikmet Tanrıverdi,
President of Istanbul Ready-Wear and Apparel Exporters Association (IHKIB), İsmail Gülle, President of Istanbul Textile
and Raw Materials Exporters’Association (ITHIB), Mustafa
Şenocak, President of Istanbul Leather and Leather Products
Exporters’ Association (IDMIB), Uğur Uysal, President of Istanbul Carpet Exporters’ Association (IHIB) and 1500 invitees
from four industries within ITKIB joined in the Stars of Export
Award Ceremony organized on June 16, 2014.
Increasing performance brought award
In the Stars of Export - Export Encouragement Awards Ceremony, which was held on April 23, 2014 with the cooperation
of Dünya Newspaper and DHL Express, under the sponsorship
of Akbank and Vodafone and with the participation of Ali Babacan, the Deputy Prime Minister, the successful exporters of
2013 were awarded. Zorlu Foreign Trade received the second
prize in the scope of Stars of Export - Export Encouragement
Awards. The award was again presented to Hakan Gençtürk,
Zorlu Foreign Trade Export Regional Sales Manager.

Benzer belgeler

İndir - Zorlu Holding

İndir - Zorlu Holding “Zorlu” Dergisi’nin içerik ve tasarımı İndeks İçerik İletişim Danışmanlık tarafından yaratılmış olup, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser olarak koruma altındadır. “Zorlu” Dergisi’nde ya...

Detaylı

Yeni çağın bakış açısı: Fütürizm

Yeni çağın bakış açısı: Fütürizm Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüte...

Detaylı

Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüte...

Detaylı

haber - Zorlu Holding

haber - Zorlu Holding Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüte...

Detaylı

haber - Zorlu Holding

haber - Zorlu Holding Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüte...

Detaylı

Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir

Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüte...

Detaylı