Nisan 2011 - Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama

Transkript

Nisan 2011 - Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama
BİZİM AMERİKAMIZ
Ankara Üniversitesi Latin Amerika ÇalıĢmaları AraĢtırma ve Uygulama Merkezi
Nisan 2011 Sayı: 13
WIKILEAKS, İKİ ABD
LAMER’ĠN 8. BÜSTÜ AÇILDI
BÜYÜKELÇİSİNİN LATİN
Perulu yazar ve tarihçi El Inca Garcilaso de la Vega büstü-
AMERİKA’DAKİ
nün açılışı, Peru Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın
GÖREVLERİNDEN
Néstor Popolizio Bardales ve Ankara Üniversitesi Rektör Vekili
AYRILMASINA SEBEP
Sayın Prof. Dr. Nilgün Halloran tarafından yapıldı.
OLDU Sayfa 3-5 .
Sayfa 14-15.
FIDEL CASTRO KOMÜNĠST PARTĠ LĠDERLĠĞĠNDEN ĠSTĠFA ETTĠ
1965'ten beri Komünist Parti'nin Merkez Komite Genel
Sekreterliğini yürüten Kübalı önder Fidel Castro, parti yönetiminden ayrıldığını resmen bildirdi. Sayfa 6.
PERU’DA ĠLK TURUN GALĠBĠ
HUMALA OLDU
Peru'da yapılan iki turlu cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu Ollanta
Humala kazandı. Sayfa 17.
2
MERKEZİMİZDEN...
Değerli Dostlarımız,
Nisan ayında da her ay olduğu gibi yoğun bir tempoyla çalışmaya devam ettik. Gerek Merkezimizde devam eden yüksek lisans dersleri, gerek sonuna yaklaştıkça büyük bir heyecanla hız verdiğimiz araştırma projemiz ve nihayet Latin Amerikalı dostlarımızla yaptığımız etkinlikler itibariyle hareketli bir ay geçirdik.
Geçtiğimiz Mart ayında, kısa bir süre içerisinde Türkiye’de Büyükelçilik açacak olan Kolombiya’nın Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Patti Londoño Üniversitemizde verdiği bir konferans ile bizleri onurlandırmıştı. Bu ay ise Peru Dışişleri Bakanı Sayın Nestor Popolizio Bardales, son derece önemli bir Perulu
yazar ve tarihçi olan el Inca Garcilaso de la Vega (12 Nisan 1539-23 Nisan 1616) büstünün açılışında bizleri yalnız bırakmadı.
Merkezimizde gerçekleştirdiğimiz bir diğer faaliyet ise ünlü yazar Octavio Paz konulu konferans
oldu. TÖMER’de Okutman olarak görev yapan Sayın Çağlar Erteber tarafından verilen konferansın ilgiyle
takip edilmesi, bu tür paylaşımların devam ettirilmesi yönündeki kararlılığımızı bir kez daha pekiştirdi.
Bu ay ayrıca “XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti-Latin Amerika İlişkileri” konulu yeni projemizin hazırlıklarını tamamladığımız ve en kısa sürede projenin yürütülmesine başlayacağımızı da sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk projemiz olan “Bağımsızlıklarının 200. Yılında Latin Amerika – Osmanlı Devleti İlişkilerinin Başlangıcı”nın devamı niteliğinde olan bu yeni projemizin de ilk projemiz gibi ilgi uyandırması
beklentisi içindeyiz.
Saygılarımızla.
Prof. Dr. Mehmet Necati KUTLU
Merkez Müdürü
3
ABD BÜYÜKELÇĠSĠ EKVADOR’U TERK ETTĠ
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ekvador Büyükelçisi Heather Hodges, hükümet yetkililerine
WikiLeaks’te yayınlanan, Ekvador polis teşkilatı ile ilgili yolsuzluk iddiaları içeren belgeler ile ilgili açıklama yapmaması üzerine “persona non grata” ilan edildi ve 12 Nisan 2011 tarihinde başkent Quito’daki
görevini bırakarak ülkesine döndü. Üç yıldır Quito’da Amerika Büyükelçisi olarak bulunan Hodges’un görev süresi Temmuz ayında sona erecekti.
WikiLeaks tarafından filtrelenen ve İspanyol El País gazetesinde yayınlanan belgelere göre 20082009 yılları arasında Emniyet Genel Müdürü olarak görev yapan Jaime Hurtado’nun çeşitli yolsuzluklara
karıştığı ve Cumhurbaşkanı Rafael Correa’nın bu durumdan haberdar olduğu halde Hurtado’yu göreve getirdiği iddia ediliyor.
Büyükelçi Heather M. Hodges
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Lenin Moreno konuyla ilgili yaptığı açıklamada Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi’nin WikiLeaks’de yayınlanan belgeler ile ilgili görüşmek üzere Ekva Dışişleri Bakanlığı
tarafından çağrıldığını ancak büyükelçinin “kibirli” bir tavır takınarak hiçbir açıklamada bulunmamasından
dolayı “istenmeyen kişi” ilan edildiğini ve en kısa sürede ülkeyi terk etmesinin istendiğini ifade etti.
Bu gelişme üzerine, ABD Dışişleri Bakanlığı da misilleme de bulunarak, Ekvador Büyükelçisi’ni
istenmeyen kişi ilan etti ve büyükelçinin ülkeyi terk etmesini istedi.
4
Moreno, “itibar” ve “saygı” ile ilgili değerlerin yok sayılamayacağını kesin bir dille belirttikten sonra sözlerine “Biz Ekvadorlular olarak ABD Büyükelçiliği tarafından olanlarla ilgili içten bir açıklama yapılmasının çok önemli olduğunu düşündük ancak ne yazık ki böyle bir açıklama gerçekleşmedi” diye devam etti.
Ekvador Cumhurbaşkan Yardımcısı Lenin Moreno
Ekvador Adalet Mahkemesi’nin WikiLeaks’te yayınlanan haberler ile ilgili resmi bir soruşturma
başlattığı bidirilirken hakkındaki suçlamaları reddeden eski Ekvador Polis Teşkilatı Emniyet Genel Müdürü Jaime Hurtado “onurunu” savunma hakkı talep ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Lenin Moreno, Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin diğer milletlerin bağımsızlığına saygı göstermediğini ancak Ekvador’un “ özgür, bağımsız ve şerefli” bir ülke olduğunu
ifade etti.
Kaynak: www.eluniverso.com (09.04.2011)
Esra KILIÇ
5
WIKILEAKS BELGELERİ YÜZÜNDEN ABD’NİN MEKSİKA BÜYÜKELÇİSİ
GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ
Carlos Pascual
Ortaya çıkan son Wikileaks belgesinden dolayı, ABD’nin Meksika Büyükelçisi Carlos Pascual,
kendi rızasıyla görevinden ayrıldı. Belgede, Meksika güvenlik güçlerinin kendi iç çekişmelerinden ve
uyuşturucu kartelleriyle mücadeledesindeki verimsizliğinden şikâyet eden Pascual, belgelerin ortaya çıkmasının iki ülke arasındaki güçlü ilişkiyi bozmasını istemediğinden istifa ettiğini açıkladı. Meksika Devlet
Başkanı Felipe Calderón ise Amerika Büyükelçisi’nin kendi içişlerine karışmasından dolayı duyduğu
öfkeyi kamuoyuyla paylaştı. Meksika Meclis üyeleri de Felipe Calderón gibi Carlos Pascual’in istifasını
faydalı buldu. Bozulan ilişkilerin artık düzelemeyeceğini dile getiren üyeler, ABD’nin yeni bir Büyükelçi
atarken işbirliğine ve karşılıklı diyaloga önem vermesi gerektiğini vurguladılar.
Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderón, ABD elçisine artık güvenemeyeceklerini ve bu olayın
ABD ile ilişkilerin zedelenmesine neden olduğunu belirtti. Bu konuyla ilgili olarak Senatör Silvio Aureolea
ise, “Senato ve elçi arasındaki ilişki tamamen kopmuştur. Meksika’da bir deyiş vardır: Gerçek can yakmaz
ama rahatsız eder.”diyerek düşüncelerini ifade etti. Ayrıca Carlos Pascual, bu tür bir belge yüzünden işini
kaybeden ilk Amerikalı elçi oldu.
Kaynaklar:
www.elpais.com (04.03.2011)
www.milliyet.com.tr (21.03.2011)
www.prensa-latina.cu (21.03.2011)
www.elnuevoherald.com (24.03.2011)
Tuğçe ÇELİKER
6
FIDEL CASTRO KOMÜNĠST PARTĠ LĠDERLĠĞĠNDEN ĠSTĠFA ETTĠ
1965'ten beri Komünist Parti'nin Merkez Komite Genel Sekreterliğini yürüten Kübalı önder Fidel
Castro, parti yönetiminden ayrıldığını resmen bildirdi. Sağlık sorunları nedeniyle devlet başkanlığı yetkilerini 2006’da kardeşi Raul Castro’ya devreden ancak parti liderliği unvanını bugüne dek koruyan Fidel
Castro, istifasını Cubadebate.cu internet sitesinden duyurdu.
Fidel Castro istifasını açıklamadan önce toplanan Komünist Parti’nin VI. Kongresi’nde ise önemli
reformlara imza atıldı. Komünist Parti’nin “devrimin ellinci yılı” dolayısıyla on dört yıl aradan sonra düzenlediği kongrede, ülkenin ekonomik modelinin güncellenmesi üzerinde duruldu. Castro’nun istifasından
önce önerdiği "sosyalist modelin gözden geçirilmesine" yönelik üç yüz maddelik reform paketi, kongrede
bine yakın delege tarafından onaylandı. Castro'nun önerileri arasında, özel sektöre açılım, kamu sektöründe
istihdamın daraltılması, devletin yaptığı para yardımlarının azaltılması gibi maddeler de vardı.
Kongrede kabul edilen reformların en dikkat çekicisi ise halkın özel mülk alıp satmasına izin verilmesi oldu. Son elli yıldır Kübalılar, evlerini ya çocuklarına bırakabiliyordu ya da yolsuzluk yapılan bir
sistem çerçevesinde takas edebiliyorlardı. Bu yeni kararın ise nasıl uygulanacağı veya mülk satışlarının
nasıl olacağı henüz netlik kazanmış değil. Raul Castro bu konuda yaptığı açıklamada, konut alım satımına
izin verilmesi kararına rağmen mülkiyetin bazı ellerde toplanmasına izin verilmeyeceğini de belirtti.
Aralarında yabancı yatırımı teşvik etmek ve bir milyon istihdam yaratmanın da yer aldığı ekonomik
reformlar Küba’nın son on yıldır geçirdiği en büyük değişim olarak yorumlandı.
Castro, üst düzey siyasi görevlerin beş yıllık iki dönemle sınırlandırılması gerektiğini de sözlerine ekledi ve hükümetin sistematik olarak gençleştirilmesi sözünü verdi.
Sayfa 7
Görevini kardeşine bırakan Fidel Castro, Küba medyasında yayınlanan yazısında, değişiklikleri
onaylayarak, komünist sistemin yaşamasını garanti altına almak için geçmişin hatalarını düzeltecek
yeni bir kuşağa ihtiyaç olduğunu belirtti.
Kaynaklar: www.cubadebate.cu/reflexiones-fidel/2011/04/18/mi-ausencia-en-el-cc-fotos/ (18.04.2011)
www.sabah.com.tr (19.04.2011)
www.cumhuriyet.com.tr (19.04.2011)
www.haber3.com (19.04.2011)
http://dunya.milliyet.com.tr (20.04.2011)
Tuğçe ÇELĠKER
———————————————————————————————————————————
SALVADOR ALLENDE’NĠN MEZARI AÇILIYOR
Şili’de 1973 yılında General Augusto Pinochet yönetiminde darbe yapıldı. Dönemin, seçimle işbaşına gelen sosyalist Cumhurbaşkanı Salvador Allende darbecilere teslim olmak yerine başkanlık sarayında
silahla direnmeyi tercih etti ve direniş sırasında hayatını kaybetti.
Resmi açıklama Allende’nin teslim olmamak için intihar
ettiği şeklindeydi. Allende yanlıları ise o zamandan beri Cumhurbaşkanı’nın intihar etmediğini çatışmada öldürüldüğünü iddia
etti. Şimdi ise konu yargıya taşındı.
Salvador Allende’nin senatör kızı Isabel, devrik başkanın
ölümünü soruşturan federal yargıca başvurarak otopsi için babasının mezarının açılmasını istedi.
Başlatılacak soruşturma, Allende intihar mı etti yoksa
öldürüldü mü sorusuna yanıt arayacak.
Salvador Allende
Kaynaklar: http://www.trt.net.tr/haber
http://www.bbc.co.uk/mundo
(16.04.2011)
(17.04.2011)
Zeliha KANDEMĠR
8
ġĠLĠLĠ MADENCĠLER 1 MAYISTA TAKSĠM’DE
Şilili madenciler, iş kazalarına dikkat çekmek için DİSK'in davetlisi olarak, Taksim'deki 1 Mayıs
kutlamalarına katılacak.
Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü ülke genelinde birlikte kutlama kararı alan emek ve meslek
örgütlerinin kutlamalara yönelik hazırlıkları sürüyor. DİSK, 1 Mayıs kutlamaları için geniş kapsamlı hazırlıklar yürütüyor. Bu çerçevede, geçen yıllardaki gibi Taksim Meydanı'nda gerçekleştirilecek 1 Mayıs
kutlamaları yine uluslararası bir nitelik taşıyacak.
Bu yıl da Şilili madenciler, iş kazalarına dikkat çekmek için, DİSK'in davetlisi olarak İstanbul'da
olacak. Şili'de yaşanan maden kazası ve günlerce göçük altında kalan madencileri kurtarma çalışmaları
bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de dikkatle izlenmişti. Aynı dönemde Türkiye'de bir maden ocağında yaşanan grizu patlamasında da 25 işçi yaşamını yitirmişti. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün,
işçi sağlığı ve iş güvenliğinin, konfederasyonun temel mücadele alanları arasında yer aldığını söyledi.
Türkiye'de, madenler başta olmak üzere işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının giderek kötüleştiğini söyleyen Görgün, “Dünya genelinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında bir simge haline gelen Şilili
kardeşlerimizi ülkemizdeki 1 Mayıs kutlamalarında görmek bizim için onur olacaktır.” dedi. Yüksek risk
taşıyan, kuralsız ve denetimsiz çalışan, mühendislik bilim ve tekniğinden uzak, tamamen ilkel koşullarda
çalışan pek çok maden firmasının taşeron ya da redevans ilişkileri içinde üretim yaptığını ifade eden Görgün, bu tür işletmeler açısından iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının sadece maliyet kalemi olarak görüldüğünü ve maksimum karı elde etmek için en hızlı, en acımasız üretim süreçlerinin yaşama geçirilmesi konusunda hiç tereddüt duyulmadığını belirtti. Türkiye'de 2008'de 48 maden işçisinin iş kazası sonucu
yaşamını yitirdiğini, 2009'da bu sayının 92'ye, 2010'da ise 105'e yükseldiğine dikkat çeken Görgün, bu
yılın ilk üç ayında da 24 maden işçisinin madenlerde yaşanan iş kazalarında hayatını kaybettiğine işaret
etti ve sözlerine şöyle devam etti: “Şilili madencileri 1 Mayıs'a davet ederken amacımız Türkiye'deki iş
kazalarına dikkat çekebilmek. Özellikle ekonomik kriz nedeniyle iş güvenliği önlemlerinde kesintiler yapılmış, bu nedenle de ölümlere, yaralanmalara ve sakatlanmalara neden olan iş kazaları artmıştır. Şilili
madencilerin katılımı aynı zamanda işçi sınıfının uluslararası dayanışmasının önemli bir göstergesi olacaktır. Kendilerine şimdiden 'bienvenidos' (hoşgeldiniz) diyoruz. Anadolu'nun ve Güney Amerika'nın en
güzel halk türkülerini birlikte söylemeye hazırlanıyoruz.”
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr (18.04.2011)
Zeliha KANDEMĠR
9
MEKSĠKA BAġSAVCISI ARTURO CHAVEZ ĠSTĠFA ETTĠ
Dailies Reforma ve Milenio gazetelerinin internet sitelerinde yayınladıkları habere göre, Meksika Başsavcısı Arturo Chavez görevinden istifa etti. Bu istifanın dikkat çeken yanı ise Cumhurbaşkanı Felipe Calderón'un göreve başlamasından bu yana istifa eden ikinci başsavcı olması. Cumhurbaşkanı Calderón’un
Chavez'in yerine düşündüğü kişi ise, bu ayın başında 2011 Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü'nü alan kadın avukat Marisela Morales. Morales'in başsavcı olabilmesi için ise Senato'nun onayı gerekiyor.
Arturo Chavez
Haberde, Meksika Eski Başsavcısı Chavez'in, Felipe Calderón'un doğum yeri olan Michoacan'da
yolsuzlukla suçlanan yetkilileri yargılayamadığı söylentilerinin çıktığı bir dönemde istifa ettiğine de dikkat
çekiliyor.
Kaynaklar:
www.elarsenal.net (31.03.2011)
www.haberturk.com/dunya (01.04.2011)
www.ihlassondakika.com (01.04.2011)
www.zaman.com.tr (01.04.2011)
Tuğçe ÇELĠKER
YAYINA HAZIRLAYANLAR
Esra Kılıç
Cansu Candemir
Ġpek Süer
Tuğçe Çeliker
Zeliha Kandemir
Alper Çetin
Çağrı Bakar
GENEL YAYIN YÖNETMENĠ
Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu
EDĠTÖR
Uzman Öznur Seçkin
EDĠTÖR YARDIMCISI
Zeynep Çelikel
Bültenimize her ay
latinamerika.ankara.edu.tr
adresinden ulaĢabilirsiniz.
Latin Amerika’yla ilgili
yayımlanmasını istediğiniz
yazılarınızı aĢağıdaki
adrese yollayabilirsiniz:
[email protected]
10
ABD VE KOLOMBĠYA SERBEST BÖLGE ĠÇĠN MUTABAKATA VARDI
Juan Manuel Santos - Barack Obama
Juan Manuel Santos hükümeti sendikalıların ve Kolombiyalı işçilerin haklarını korumak için iş
kanunlarındaki değişiklikler konusunda Obama hükümeti ile işbirliği yapmaya yönelik gerekli adımları
attı.
Bu anlaşmanın geçerlilik kazanması için Amerikan Senato’sunun Serbest Bölge anlaşmasını
onaylaması bekleniyor. ABD başkanı Barack Obama, iki yönlü Serbest Bölge Anlaşması’ndaki pürüzlerin giderilmesi için Juan Manuel Santos’u Beyaz Saray’da ağırlayacak.
Serbest Bölge Anlaşması, ilk olarak 2006 yılında Gerorge Bush ve Alvaro Uribe arasında imzalanmış olmasına rağmen, Amerikan Senatosu’nda demokratların karşı çıkmaları yüzünden onaylanamamıştı.
Yapılan araştırmalara göre bu anlaşma ile birlikte ABD’nin ihracatının yaklaşık olarak bir milyar
dolar civarında artması öngörülüyor. Obama hükümeti, yönetimdeki ilk yıllarında ne Kolombiya ne Panama ne de Güney Kore ile ticari ilişkilerinde bir gelişme gösterememiş ve bu durum müttefik olan bu ülkelerde rahatsızlık yaratmıştı.
Kaynak: www.elespectador.com (04.06.2011)
Alper ÇETĠN
11
MICHEL MARTELLY HAITI’NIN YENĠ CUMHURBAġKANI SEÇĠLDĠ
Haiti'de 28 Kasım'da yapılan devlet başkanlığı seçiminin ilk turuna nazaran daha sakin geçen ikinci
tur, Martelly ile Manigat arasında geçmişti. Haiti Geçici Seçim Konseyi tarafından AFP'ye yapılan açıklamaya göre, 20 Mart'taki devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda oyların yüzde 67,57'sini alan Michel
Martelly, Haiti'nin yeni devlet başkanı seçilmiş, ilk sonuçlara göre, Haiti'nin eski devlet başkanlarından
Leslie Manigat'ın hukuk profesörü olan eşi Mirlande Manigat ise oyların yüzde 31,74'ünü alabilmişti. Sonuçların ardından başkent Port-au-Prince'te şiddet olayları görülmezken, Michel Martelly'nin taraftarları
zaferi sokaklarda kutlamış ve “Başkan Martelly'den başkasını tanımayız.” şeklinde sloganlar atarak dans
etmişlerdi.
Konsey, nihai sonuçları ise seçim kararlarının ilan edilmesinin gecikmesi üzerine öngörülen tarihten
birkaç gün sonra 20 Nisan'da açıkladı ve Michel Martelly resmen Haiti’nin yeni cumhurbaşkanı ilan edildi.
Sonuçların açıklanmasının ardından teşekkür konuşması yapan Martelly, "Ayrım yapmadan tüm Haitililerin başkanı olacağı ve güvenlik ve kalkınma alanlarında BM ile birlikte çalışacağı" sözünü verdi. Martelly,
"Bugünü özel bir gün yapalım. Bundan sonra kendimizi değil, toplumumuzu ve ülkeyi düşünelim ki, ileri
gidebilelim." şeklinde konuştu. 50 yaşındaki eski hip-hop şarkıcısı Martelly, "Hedefim Haiti'nin 21. yüzyılda modern bir ülke olabilmesi için gereken bütün reformları uygulamaya koymak olacak. Bu Haiti için yeni
bir gün" dedi.
Eski first lady Mirlande Manigat ise başkanlık hakkının gasp edildiğini öne sürdü. Birleşmiş Milletler, taraflara seçim sonuçlarına saygılı olmaları, bir usulsüzlük varsa itirazlarını Seçim Komisyonu’na iletmeleri çağrısında bulundu.
Birinci turda 70 aday adayı içinde yapılan elemede 19 aday seçime katılmış, ancak seçime hile karışmış ve Michel Martelly taraftarları seçimlere hile karıştığı gerekçesiyle 5 kişinin öldüğü büyük gösteriler
düzenlemişti. Haiti'nin hava ve kara yolları bir hafta trafiğe kapanmış ve başkentte hayat durmuştu. Michel
Martelly taraftarlarının oyların yeniden sayılması teklifi kabul edilmişti. Haiti'de BM yetkililerinin de içinde olduğu tarafsız gözlemciler tarafından oylar yeniden sayılmış ve seçime hile karıştığı kesinleşmişti.
12
ABD'nin, yeniden yapılanma sürecinden geçen Haiti'nin yanında olacağını bildirdi. ABD'nin başkenti
Washington'da, Haiti'nin yeni Devlet Başkanı Michel Martelly ile görüşen Clinton, Martelly'yi Cumhurbaşkanı seçilmesinden dolayı ABD Başkanı Barack Obama adına tebrik etti ve "ABD'nin Haiti halkının yeniden yapılanma sürecinde kat edeceği uzun yolda yanında olacağını" belirtti. Clinton, yeni cumhurbaşkanına
geçen yıl yaşanan deprem sonrası halen kamplarda yaşayan 650.000 kişi, bozuk yargı sistemi ve yaklaşan
kasırga sezonuyla ilgili görevleri olduğunu hatırlattı ve depremin yaralarını sarma çalışmalarında da
Martelly’e yardım sözü verdi.
Halka hitap eden Michel Martelly, ülkesini yeni bir çağa götüreceğini belirtip, “Değişiklik istediniz,
değişiklik için oy verdiniz.” dedi. Martelly, birçok politikacı iktidarda kalmak için tartışma yaratırken, kendisinin milleti için uzlaşma yoluna gideceğini ve ülkede güvenliği arttırmak için yeni bir ordu gücü oluşturmakta kararlı olduğunu ifade etti.
Nihai seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından ülkenin
farklı şehirlerinde olaylar çıktı, birçok araç kundaklandı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, yeni hükümetin ülkede hukuku güçlendireceğini, kamu sektörüne önem vereceğini, toplumun artan düş kırıklıklılarına umut olacağını belirtti.
Fransa Hükümeti ve Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Baş Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton, Geçici Seçim Konseyi tarafından ilan edilen cumhurbaşkanlığı nihai sonuçlarını olumlu bir şekilde karşıladıklarını ifade etti.
Martelly, 14 Mayıs'ta devlet başkanlığı görevini 2006 yılından beri ülkeyi yöneten Rene Preval'den
devralacak.
Kaynaklar:
http://www.haberler.com/ (05.04.2011)
http://www.sondakika.com/ (06.04.2011)
http://www.kanalb.com.tr/ (22.04.2011)
http://www.metropolehaiti.com/
http://www.haitielections2010.com/index.php
Cansu CANDEMĠR
13
LAMER’ĠN 8. BÜSTÜ
PERU DIġĠġLERĠ BAKAN YARDIMCISI TARAFINDAN AÇILDI
15 Nisan 2011 Günü Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde düzenlenen
Perulu yazar ve tarihçi El Inca Garcilaso de la Vega büstünün açılışı, Peru Cumhuriyeti Dışişleri Bakan
Yardımcısı Sayın Néstor Popolizio Bardales’in, Latin Amerikalı Büyükelçiler ve Ankara Üniversitesi Rektör Vekili Sayın Prof. Dr. Nilgün Halloran’ın katılımlarıyla gerçekleşti.
Merkez Müdürü Sayın Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu yaptığı konuşmada, Peru ve Türkiye’nin ortak noktalarından bahsetti ve her iki devletin de başka devletlerin topraklarında gözü olmayan, “Yurtta
sulh, cihanda sulh” ilkesine bağlı ülkeler olduklarını belirtti. El Inca Garcilaso de la Vega gibi önemli bir
yazar ve tarihçinin büstünün açılmasının çok önemli ve gurur verici bir olay olduğunu, alfabeleri olmayan
İnkalarla ilgili bilgilerin bizlere anılan yazar sayesinde ulaştığını ifade etti.
Prof. Dr. Kutlu’nun ardından konuşmasını yapan Peru Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Néstor
Popolizio Bardales, milliyetini kardeşlikle çerçevelemiş, Latin Amerikalı ve İspanyol melezi olma özelliğini gururla taşıyan ve Peru edebiyatının en büyük temsilcilerinden biri olan El Inca Garcilaso de la Vega’nın
büstünü açmak üzere Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde bulunmanın kendisi
için büyük bir onur olduğunu belirtti.
14.
Nobel ödüllü Perulu yazar Mario Vargas Llosa’nın “acı tatlı bir melankolinin ve hayatı korumak ya
da yeniden yaratmanın verdiği kaygının kışkırtmasıyla El Inca fatihlerin dili olan İspanyolcayı aldı, onu
önce kendinin, sonra herkesin dili yaptı ve evrenselleştirdi.” sözlerini de konuşmasına ekleyen Bardales,
Vega’nın, İnka medeniyeti hakkındaki bilgilerin günümüze ulaşmasını sağlayan yegâne yazılı kaynak olan
“Kraliyet Anlatıları” adlı eserinin Peru için ne denli önemli bir yapıt olduğunu da ifade etti.
Peru Dışişleri Bakan Yardımcısı Néstor Popolizio Bardales
Bardales, LAMER’in el Inca Garcilaso de la Vega’nın büstünü açarak Peru ile Türkiye arasındaki
ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunan çalışmalar yürütmesinden çok memnun olduğunu söyledi. Konuk
Dışişleri Bakan Yardımcısı kendisine yapılan içten karşılama için teşekkür ettiğini ve LAMER ile ülkelerindeki akademik birimler arasındaki işbirliğinin devam etmesini dilediğini de sözlerine ekledi.
Ġpek SÜER
15
ABD’NİN KÜBA’DA BULUNAN HAPİSHANESİ HAKKINDA
WIKILEAKS BELGELERİ ORTAYA ÇIKTI
11 Eylül saldırılarının ardından Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin dünyanın dört bir yanından
El Kaide üyesi olduğunu düşündüğü kişileri gözaltına alarak Küba’daki Guantanamo Hapishanesi’ne
götürmesiyle ilgili belgeler ortaya çıktı. Küba’daki hapishanede bulunan tutukluların hakkında bilgiler
içeren yedi yüzden fazla Wikileaks belgesi tutukların ifadelerini ve neden hapse atıldıklarını gözler önüne
seriyor. Belgeler, hapishanede tehlike arz etmeyen teröristlerin tutulmasından çok, tutuklulardan istihbarat
elde edilmesine odaklanıldığını gösteriyor. Wikileaks belgelerine göre şüpheliler üç kategoriye ayrılıyor.
İki yüz yirmisi tehlikeli, yüz ellisi başkaları hakkında bilgi almak üzere getirilenler, üç yüz sekseni ise az
tehlikeli olanlar şeklinde sınıflandırılıyor.
Guardian, New York Times, Telegraph ve Washington Post tarafından ele geçirilen, 2002-2009 yıllarını kapsayan ABD ordusuna ait dosyalarda, tutukluların içinde bulunduğu kötü koşullar da ortaya konuyor. Ayrıca belgelerde El Kaide'nin, Avrupa'da nükleer silahı olduğundan intihar girişimlerine kadar kamuoyundan gizlenen pek çok bilgi de gözler önüne seriliyor. ABD Başkanı Barack Obama’nın, Ocak 2009’da
Guantanamo’daki gözaltı merkezini bir yıl içinde kapatacağı sözünü vermesine rağmen orada halen yüz
yetmiş iki tutuklu bulunuyor.
Kaynaklar: http://haber.gazetevatan.com (25.04.2011)
http://www.hurriyet.com.tr (25.04.2011)
http://dunya.milliyet.com.tr (25.04.2011)
http://haber.gazetevatan.com (26.04.2011)
Tuğçe ÇELİKER
16
CUMHURBAġKANLIĞI SEÇĠMLERĠNDE ĠLK TURUN GALĠBĠ HUMALA
10 Nisan 2011 tarihinde Peru'da yapılan iki turlu cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu, sol görüşlü eski bir subay
olan Ollanta Humala kazandı.
Resmi seçim sonuçlarına göre, toplamda 4,643,064 oy
alan Gana Peru partisinin adayı Ollanta Humala oyların yüzde
31.720’sini aldı. Peru'nun eski devlet başkanlarından, halen
hapiste bulunan Alberto Fujimoro'nun kızı ve Humala'nın seçimdeki en güçlü rakibi Fuerza 2011 partisinden Keiko
Fujimoro ise yüzde 23.566 oy alarak ikinci sırayı aldı.
Seçime katılan ve üçüncü olan Alianza Por El Gran
Cambio partisi adayı eski Başbakan Pedro Pablo Kuczynski
oyların yüzde 18.524’ünü aldı. Peru Posible Partisi adayı eski
Cumhurbaşkanı Alejandro Toledo ise oyların ancak yüzde
15.641'ini alabildi.
Adayların ikisinin, 1. turda seçilmek için gerekli olan yüzde 50'inin üstünde oy alamaması durumunda, 5 Haziran'da cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun yapılması gerektiği duyurulmuştu. Bu
yüzden Humala ve Fujimori arasında 5 Haziran’da ikinci bir seçim daha olacak.
Kaynaklar:
http://www.elecciones2011.onpe.gob.pe/resultados2011/1ravuelta/
http://peruanista.wordpress.com(10.05.2011)
Ġpek SÜER
17
MEKSĠKA’DA YENĠ GÖÇMEN YASASI ONAYLANDI
Meksika Meclisi, göçmenlere saldırıların önüne geçmek ve devlet kurumları tarafından bu kişilerin
haklarına saygı duyulmasını sağlamak amacıyla yeni göçmen yasasının önünü açacak olan Senato kararını
30 Nisan 2011 tarihinde oybirliği ile onayladı.
Oturumda ayrıca Kamu Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak ve suç işlenmesini engelleme ile sınır bölgeleri, havaalanları
ve sınır kapılarını izleme yetkisi bulunacak olan sınır bölgesi polisi oluşumuna da onay verildi.
Bu yeni güvenlik organı gümrüklerde gerekli prosedürlerin izlenmesi yoluyla ülkeye silah, patlayıcı
madde, alkollü içecek ve ilaç karışımı yapmayı sağlayan maddelerin girişinin engellenmesinden sorumlu
olacak.
Sınır polisi ayrıca hem federal polisle işbirliği içinde belirli kontrol noktaları oluşturarak insan kaçakçılığı ve organ ticareti meselelerinin takibini de üstlenecek hem de insan haklarının korunması konusunda üst düzey bir çalışma içinde olacak.
Kökeni, milliyeti, cinsiyeti, etnik durumu, yaşı, göçmenlik durumu ne olursa olsun, yerli veya yabancı herkesin insan haklarına sınırsız bir saygı gösterilmesini öngören yeni yasa metni, yasallık, tarafsızlık, verimlilik, profosyonellik, dürüstlük ve insan haklarına saygı esaslarına dayanacak. 432 oyla kabul edilen yasa Ulusal Göçmen Enstitüsü’nün yapısını yeniden biçimlendirecek.
Rüşvetin önüne geçmek için Güven Kontrolü ve Değerlendirme Merkezi vasıtasıyla çalışanların
sertifikalandırılması ve yetkinleştirilmesi konusunda yapılanmalar sağlanacak. Bunun yanı sıra yabancılara
kötü muamelede bulunan memurlar için ağır yaptırımlar uygulanacak.
9 Aralık 2010’dan bu yana Meksika Parlamentosu tarafından incelenen, geçtiğimiz 22 Şubat’ta
Meksika Senatosu tarafından onaylanan yeni düzenleme, resmi olarak ilan edilmesi için Yürütme Kurulu’na gönderilecek.
Kaynak: www.telesurtv.net (30.04.2011)
Esra KILIÇ
18
GUATEMALA DIŞİŞLERİ BAKANI
KÜBA BAŞKAN YARDIMCISINI ZİYARET ETTİ
Küba Başkan Yardımcısı José Ramón Machado Ventura, Havana’da Guatemala Dışişleri
Bakanı Roger Haroldo Rodas’ı ağırladı. Latin Amerika’da ve Karayipler’de birlikte hareket etme isteğini
dile getirmek için Küba’ya giden Haroldo Rodas, bu gezinin her iki ülke için de karşılıklı destek ve işbirliği
anlamına geldiğini belirtti. Rodas yaptığı konuşmada , amacının karşılıklı güzel
bağlara sahip olduklarını göstermek, Karayipler ve Latin Amerika ile birlikte
dünyada neler olup bittiğini konuşmak olduğunu belirtti. Guatemala Dışişleri
Bakanı ayrıca sadece Karayipler ve Latin Amerika’da değil tüm dünyada önemli
bir rol oynayan Küba’nın, ülkesi için de önemli bir yere sahip olduğunu ve bu
nedenle de karşılıklı ilişkilere çok önem verdiklerini belirtti. İki ülke arasında
spor, eğitim ve sağlık alanlarında yapılan önemli iş birliği anlaşmalarıyla dostluk
ortamı pekiştirildi.
Rodas, üç günlük resmi ziyarette Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez ile de görüştü.
Görüşmede Rodriguez, son yıllarda iki ülke arasındaki başarılı ilişkilerin dayandığı temelden ve var olan
tarihi bağdan bahsetti.
Önümüzdeki mayıs ayında Guatemala’da resmen başlayacak
olan seçim süreci hakkında ise Rodas, seçimin sakin bir şekilde
yapılması temennisinde bulundu.
Kaynaklar:
www.noticias.emisorasunidas.com (24/03/2011)
www.prensa-latina.cu (24/03/2011)
www.tvcamaguey.co.cu/ (24/03/2011)
Tuğçe ÇELİKER
19
LAMER’DE ―OCTAVIO PAZ VE ġĠĠR‖
Merkezimiz etkinlikleri çerçevesinde
19 Nisan 2011 tarihinde Ankara Üniversitesi
TÖMER İspanyolca Bölümü okutmanlarından Çağlar Erteber tarafından “Octavio Paz
ve Şiir” konulu bir konferans verildi. Konferansa Ankara Üniversitesi Rektör Danışmanı
Prof. Dr. Esin Akı ve Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu’nun
yanı sıra birçok öğrenci ve konuk katıldı.
Octavio Paz üzerine lisans ve yüksek lisans hayatı boyunca okumalar ve araştırmalar yapan Erteber,
konuşmasına Meksikalı şair Octavio Paz’ın kısa özgeçmişi ve edebiyat hayatını yakından etkileyen olayların anlatımıyla başladı. Ardından, Paz’ın şiirinin özelliklerini dinleyiciyle paylaşan Erteber, özellikle Batı
ve Doğu felsefeleri arasındaki farklılıklara değinerek Paz’ın Batı’ya karşı Doğu felsefesini savunduğunu
vurguladı. Paz’ın şiirinde özellikle Japon şiir sanatlarını kullandığını verdiği örneklerle açıklayan
Erteber’in konuşması, Octavio Paz’ın şiirlerinden dizeler içeren bir sunumla noktalandı.
Konferans, Paz hakkında dinleyicilerden gelen soruların yanıtlanmasının ardından Çağlar Erteber’e
bir hatıra takdim edilmesiyle son buldu.
Çağrı BAKAR
20
HAĠTĠLĠ YAZARLAR QUEBEC ULUSLARARASI KĠTAP SALONU’NDA
Haitili yazarlar, 13-17 Nisan 2011 tarihlerinde Québec Uluslararası Kitap Salonu’nda “Çeşitlilik”
kapsamında gerçekleştirilecek olan etkinliklere katıldı.
Etkinlik, Mémoire d’encrier Yayınları, Haitili yazarlar Frankétienne, Gary Victor, Kettly Mars,
Michel Soukar, Jean Euphèle Milcé ve komedyen Garnel Innocent tarafından gerçekleştirildi.
“Çeşitlilik” platformu, Québec Uluslararası Kitap Salonu işbirliği ile Mémoire d’encrier Yayınları
tarafından başlatılan bir paylaşım ve dayanışma alanıdır. “Çeşitlilik” platformunun amacı, paylaşım, dayanışma ve kişilerarası diyalog üzerinde durmaktır.
Bu etkinliğin kitapların ötesinde bir amacı da, “birlikte yaşama fikrini
sağlamak için birlikte olma gerekliliği, dayanışma ve paylaşım kapsamında
dünyanın güzelliklerine çağrıda bulunarak değişim, etkileşim ve diyalogun
yaşanılabilir olduğu bir alan meydana getirmek”tir.
Etkinlik kapsamında ünlü sanatçı Frankétienne, tiyatro oyunu Melovivi’yi halka sunmuş; Michel
Soukar, Mémoire d’encrier Yayınları’ndan çıkan Cora Geffrard adlı romanını imzalamış; Jean-Euphèle
Milcé ise Coup de tête Québec Yayınları’ndan çıkan “Des Jardins Naissent” (Bahçeler Beliriyor) adlı eserini tanıtmıştır.
Alain Mabanckou (Congo), Tierno Monénembo (Guinée), Felwine Sarr (Sénégal), Yara ElGhadban, (Palestine) Liliana Lazar (Roumanie), Sofiane Hadjadj (Algérie), Suzanne Dracius (Martinique)
gibi farklı ülkelerden yazarlar ve sanatçılar da bu etkinlikte yerlerini almışlardır. Etkinlik, Naomi Fontaine,
21
Joséphine Bacon, Rita Mestokosho vb. yerli yazarlara da ev sahipliği yapmıştır.
Mémoire d’encrier Yayınları yazarı ve editörü Rodney Saint-Éloi: “Bu aktivite, bizim dünyaya bakış açımızı resmediyor. Paylaşım, cömertlik, aşk, dayanışma, dayanıklılık, şefkat gibi bazı yalın kavramları
gün ışığına çıkarıyoruz. Kitapların ötesinde, birlikte yaşama ve insan haysiyetini korumaya yönelik hedeflerimizden bahsediyoruz. İşte savaşımız budur.” şeklinde söz konusu etkinlik için düşüncelerini dile getirmiştir.
Kaynaklar:
http://www.alterpresse.org/ (11.04.2011)
http://www.silq.ca/
http://www.memoiredencrier.com/
http://coupsdetete.com/index.php?id=44
Cansu CANDEMĠR
———————————————————————————————————————————
ERNESTO SÁBATO HAYATINI KAYBETTĠ
Arjantin’deki son diktadörlük döneminde işlenen cinayetleri araştırması ile ilgili olarak
“cehennemlere kadar indim” sözlerinin sahibi ödüllü yazar Ernesto Sábato 99 yaşında bronşit nedeniyle
hayata gözlerini yumdu.
Oğlu Mario Sábato ailesi adına bir basın toplantısı düzenleyerek “Babam öleli birkaç saat oldu, biliyorum ki ailemizin yaşadığı acıyı hepiniz paylaşıyorsunuz. Gururla ve mutlulukla biliyoruz ki babam sadece bize ait değil, O’nu birçok insanla da paylaşıyoruz.” Sözlerine, babasının vasiyeti üzerine Defensores de
Santos Lugares’e defnedileceğini belirterek devam eden Mario, Ernesto Sábato’nun “öldüğümde beni oraya defin edinki o bölgenin sakinleri bu son yolculuğumda yanımda olsunlar ve bazen aksi bir adam
olsamda beni hep iyi bir komşu olarak hatırlasınlar istiyorum” dediğini belirtti.
22
Arjantin Dışişleri Bakanı Héctor Timerman Twitter hesabına “Ernesto Sábato’nun ölümünden dolayı çok üzgünüm, bize kitaplarını ve ülkesine yürekten bağlı bir adamın hatırasını bıraktı” şeklinde yazdı. İş
arkadaşı Elvira González Fraga Mitre radyo programına “Sábato 15 gündür bronşitti ve onun yaşındaki birisi için bu korkunç bir durumdu.” şeklinde yorumda bulundu.
Sábato 1983’te edebiyatı bir kenara bırakıp “Nunca Más” adlı askeri yönetim döneminde işlenen
suçları araştıran çalışmasına yoğunlaştı ve demokrasiye geri dönüldükten sonra yazdıkları yetkililerin yargılanabilmesi için örnek teşkil etti. Legion d’honneur madalyası, Medici de Italia ödülüne sahip yazar 1984
yılında Cervantes ödülünü de layık görülmüştür.
SÁBATO HAKKINDA:
Ernesto Sábato, 24 Haziran 1911 yılında Buenos Aires’in Rojas ilçesinde doğdu. 1930 yılında fizik
eğitimini yarıda bırakarak Komünist Gençlik’in sekreterliğine başladı. 1934’de Brüksel’de düzenlenen savaş ve faşizm karşıtı bir kongreden sonra komünizmden soğudu.
Arjantin’e döndüğünde, Matilde Kuminsky-Richter ile evlendi ve bu evlilikten tanınmış bir belgesel
yönetmeni olan Mario ile 1995 yılında trajik bir şekilde hayatını kaybeden politikacı Jorge Federico dünyaya geldi.
1945 yılında ilk kitabı olan “Uno y El Universo” ilk kez verilen Buenos Aires Edebiyat Ödülü’ne
layık görüldü. Yazar, genç Maria Iribame’nin ressam Juan Pablo Catel tarafından öldürülüşünü anlattığı
politik-psikolojik kısa öyküsü “El Tunel” ile Albert Camus ve Thomas Mann gibi önemli yazarların övgülerini kazanmıştır.
Kaynak: www.elpais.com (30.05.2011)
Alper ÇETĠN
23
TUNGURAHUA VOLKANI HAREKETE GEÇTĠ
Ekvador’da bulunan aktif yanardağlardan Tungurahua yeniden harekete geçti. Yanardağdaki hareketlenme Ulusal Teknik Okulu Jeofizik Enstitüsü’nün gözlem istasyonlarında 20 Nisan 2011 Çarşamba
günü saat 17.14’ten itibaren kaydedilmeye başlandı. Jeofizik Enstitüsü’nün internet sitesinden yaptığı açıklamaya göre volkandan çıkan kül ve dumanlar üç kilometre yüksekliğe ulaştı.
Dört ay aradan sonra yeniden aktif hale gelen yanardağ bölgede yaşayan halkı, özellikle de tarımla uğraşanları endişelendiriyor. Laurelpamba Topluluğu’ndan Rodrigo Aguilar, volkandan çevreye yayılan küllerin tarım üzerinde ciddi bir olumsuz etki yarattığını, bitki ve çiçeklerin yanmaya başladığını ve ayrıca beklenen düzeyde ürün elde edemediklerini ifade etti.
Ekvador Ulusal Risk Yönetimi Sekreterliği 26 Nisan akşamı volkanik hareketliliğin artması ihtimaline karşı tedbirli olmak adına yanardağa yakın yerleşim bölgelerinde alarma geçti. Ayrıca volkandan püsküren küllerin 12 metre yüksekliğe ulaşması nedeniyle yetkililer hava yollarında rotaları değiştirmek durumunda kaldı. Kurum Başkanı María del Pilar Cornejo de Grunauer, bölgede olası bir patlamadan etkilenebilecek vatandaşlara gerekli özenin gösterilmesi ve insani yardımın sağlanması için acil bir çözüm gerektiğini belirtti.
Başkent Quito’nun 135 kilometre güneyinde yer alan ve 5.016 metre yüksekliğindeki Tungurahua
volkanı ilk kez 1999’da aktif hale gelmişti. O zamandan bu yana aralıklarla faaliyete geçiyor.
Kaynak: www.eluniverso.com (21.04.2011, 30.04.2011)
Esra KILIÇ
24
DIGICEL VAKFI EĞĠTĠME DESTEK VERĠYOR
Digicel Vakfı, Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Gençlerin Kalkınmasını Sağlama
Girişimi (IDEJEN) ve Mühendislik Firması Kentz ile birlikte Delmas Bucağının 24. Bölgesinde yeni bir
okul yaptırarak çalışmalarına devam ediyor. Söz konusu Reformcu Karma Orta
Öğretim Okulu’nun 700 öğrenci kapasiteli olduğu ifade ediliyor. Şu ana kadar 11
okul yaptıran vakıf, bunun dışında 20 okulun inşasını ise halen sürdürüyor.
Bir sağlık bloğu ve 5 sınıftan oluşan bu yeni okul, Digicel Vakfı’nın eğitime ne derece önem verdiğini ve eğitime yönelik önceliklerini gösteriyor. Delmas Bucağının 24. Bölgesinde bulunan öğrencilerin
okula devamını sağlamak isteyen Vakıf, Haiti eğitim sistemini güçlendirmek için bu yıl 50 okul daha yaptırmayı hedefliyor.
Digicel Vakfı’nın müdiresi Josefa Gauthier yaptığı açıklamalarda Digicel Vakfı’nın Reformcu Karma Orta Öğretim Okulu’nu yeniden
inşa ederek modern inşaata uygun tamamen güvenilir binalarda, eksiksiz şartlarda öğrencilerin derslere başlamasını sağlayarak amaçlarına
sadık kalacaklarını, yüksek basınçlı ve parasismik kurallara uygun olarak inşa edilen bu binaların, öğrencilerin okula gelişini bir an önce sağlamak için açılıştan hemen sonra okul araç gereçleri ile donatıldığını
ifade etmiştir.
Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Haiti Misyonu Başkanı Carleene Dei ise,
“Digicel Vakfı ile ortaklaşa yapılan bu iş, Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) eğitimde
yenilikçi güncel yaklaşımları keşfetmesini sağlayacaktır. Sarf edilen bunca gayret, okulların inşası projelerinde, eğitimsel ve ekonomik ihtiyaçlara daha rahat yanıt verebilecek ve Haiti toplumu tarafından sıkça söz
edilen istihdam yaratma konularına da çare bulacaktır.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Bu projeler, Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen Gençlerin
Kalkınmasını Sağlama Girişimi (IDEJEN) sosyal programı bünyesinde okulların inşası için gençlerin istihdamını sağlayacaktır. Dahası, Gençlerin Kalkınmasını Sağlama Girişimi (IDEJEN), gençlerin inşaat şantiyelerinde çalışmasına katkıda bulunarak bir gelir kaynağı elde etmeleri için gençlere fırsatlar sunmuş olacaktır.
Kaynaklar:
http://www.haitilibre.com/ (02.04.2011)
Cansu CANDEMĠR
25
ġĠLĠLĠ ġAĠR GONZALO ROJAS HAYATINI KAYBETTĠ
Bir kömür madencisinin oğlu olarak 1917 yılında Santiago’nun güneyinde bulunan Lebu Limanı’nda dünyaya gelen ve 1973 askeri darbesi ardından sürgüne gitmek zorunda bırakılan Şilili şair
Gonzalo Rojas, 93 yaşında hayatını kaybetti.
Yazarın oğlu Gonzalo Rojas-May Ortiz, Rojas’ın iki ay önce felç geçirdiğini ve bu süre içinde
kendini toparlayamadığını söyledi. İspanyol diline verilen en önemli ödül olan Cervantes, Şili Ulusal
Edebiyat, İspanya Kralı tarafından verilen Queen Sofia, Octavio Paz ve Arjantin tarafından verilen Jose
Hernandez ödüllerini kazanan Rojas Laitn Amerika’nın en önemli yazarlarından biri olarak görülüyor.
Rojas The Misery of Man, Against Death, Dark, Transtierro, On Lightning ve From the Water
adlı kitaplarda şiirlerini yayımladı.
Kaynak: http://www.elnortero.cl
(25.04.2011)
http://www.taraf.com.tr
(25.04.2011)
Zeliha KANDEMĠR
26
PORTRE:
GABRIELA MISTRAL
(Vicuña 1889 – New york 1957)
1945 yılında Latin Amerika’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk kadın şair olan Gabriela Mistral 1889’da Şili’nin Vicuña şehrinde doğar. Asıl adı Lucila Godoy olan yazarın
babası öğretmendir ve kendisi de uzun yıllar ülkesinin çeşitli
yerlerinde eğitimci olarak görev alır.
Yazar, ilk kez, 1906’da tanıştığı nişanlısı Romelio
Ureta’nın ölümünden duyduğu üzüntünün etkisiyle 1914 yılında yazdığı “Ölüm Soneleri” (Los Sonetos de la Muerte) adlı
şiir kitabıyla tanınır. Bu soneler daha sonra 1922’de Hispanik Enstitüsü tarafından “Keder” (Desolación)
adı altında daha kapsamlı bir kitapta toplanır. Yazar, aynı yıl Meksika’da çocukların eğitimi konulu çalışmalara katılmak üzere Şili’den ayrılır.
Meksika’da kendi adını taşıyan bir okul kuran Mistral, “Çocuk Serenatları” (Rondas de Niños,1923)
ve “Kadınlar için Okumalar” (Lecturas para Mujeres,1924) adında kitaplar yayımlar ve ülkedeki çeşitli
halk kütüphanelerinin çalışmalarına katkıda bulunur.
Meksika’dan sonra Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ne giden şair 1926’da Birleşmiş Milletler Şili Temsilcisi olur. Aynı dönemde Bogota’da “Zaman” (Tiempo) dergisinin editörlüğünü yapar,
Madrit’te bir üniversitesi kongresinde ülkesini temsil eder ve Amerika’da Birleşik Devletler kültürünün
gelişimi üzerine bir dizi konferans verir. Şair 1945 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülür.
Şiirlerinde, başlarda modernist bir yaklaşımı benimseyen Mistral daha sonraları günlük, sade bir
dille ve ahengi yüksek, halk geleneğiyle bağlantılı bir sembolizmi kullandığı kendine özgü bir üslup oluşturur. Eserlerinde acı, başarısızlığa uğramış annelik, din ve sosyal eşitsizlik gibi temaları işler.
Yazarın eserleri arasında Antología (1957), Recados: contando a Chile (1957), Los Motivos de San
Francisco (1965), Poema de Chile (1967), Cartas de Amor de Gabriela Mistral (1978) y Gabriela Mistral en
el Repertorio Americano (1978) sayılabilir.
Esra KILIÇ

Benzer belgeler

Mart 2011 - Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi

Mart 2011 - Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Bütün bu gelişmelerin ardından 4 Nisan günü Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Arjantin’de verilen hükmü kınadığını açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Ermeni köken...

Detaylı