italya - Plazatur.com

Transkript

italya - Plazatur.com
1
2
İÇINDEKILER
İtalya
4
Tarihi Turistik Yerler
7
Venedik
11
Bologna
15
Floransa
17
Roma
20
Restorantlar
29
Konaklama
31
Seyahat Programı
32
İTALYA
Yüzölçümü: 301.338 Km2
Nüfusu: 60.067.554 (31 Ocak 2009 verileri)
Nüfus yoğunluğu: Km2’ye 199,3 kişi
Başkent: Roma (2.724.668)
Diğer önemli şehirleri: Milano, Napoli, Torino, Palermo,
Genova, Bologna, Floransa.
Etnik gruplar: İtalyan (%96,), Arnavut (%0,5), Faslı
(%0,4), Romen (%0,3),diğer (%2,3).
Resmi dil: İtalyanca
Din: Katolik (%90), Protestan (%1), Diğer (%9)
Para Birimi: Euro
Saat farkı: 1 saat geri (Türkiye’ye göre)
Cumhuriyet Bayramı: 2 Haziran (1946)
İtalya’nın Birleşmesi: 17 Mart 1861
Avrupa Birliğine giriş tarihi: 25 Mart 1957 (kurucu üye)
İnternet alan adı: it
Uluslararası arama kodu: 0039
Başbakan: Mario Monti
Cumhurbaşkanı: Giorgio Napolitano
Temel Ekonomik Göstergeler
GSYİH: 1.814.557 milyar dolar (2008)
GSYİH Büyüme Hızı: -1% (2008)
Kişi başına düşen milli gelir: 30.581 dolar (2008)
Enflasyon oranı: 3,6 % (2008)
İşsizlik oranı: 6,7 % (2008)
Sektörlere göre işgücü dağılımı: %66,5 hizmetler, %29,7
sanayi, %3,8 tarım
4
Coğrafya
İtalya, kuzeyde Fransa (488 km), İsviçre (740 km) ,
Avusturya (430 km) ve
Slovenya (232 km) ile sınırlı,
geri kalan bölümünde ise
denizlerle çevrili, Güney
Avrupa’da, Akdeniz’in ortasında bulunan kuzeyden
güneye 1.300 km. boyunca uzanan bir yarımadadır.
İtalya’da, en büyükleri Sicilya
(25.426 km2) ve Sardunya (23.813 km2) olan birçok
ada bulunmaktadır. Toplam sahil şeridi 7.600 km’dir. En
yüksek tepesi 4.810 metre ile Monte Bianco, en uzun
nehirleri Po (652 km), Adige (410 km) ve Tevere (405
km)’dir. Başlıca gölleri ise Garda Gölü (370 km2), Maggiore Gölü (170 km2), Como Gölü (146 km2)’dür.
İklim
Akdeniz ikliminin görüldüğü güney ve orta İtalya’da
yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık geçmektedir. Kuzeyde
ise karasal iklim görülmektedir, kışlar soğuk geçmektedir.
Yönetim Şekli
İtalya, yönetim olarak, 20 bölge, 107 vilayet ve 8100
belediyeye ayrılmış parlamenter bir cumhuriyettir. Cumhurbaşkanı devletin başıdır, parlamento tarafından seçilir ve 7 yıl görev yapar. Ulusal yasama yetkisi, 5 yılda bir
halk tarafından genel seçim ile belirlenen iki meclisten
oluşan (Temsilciler ve Senato) parlamentoya verilmiştir.
Yürütme yetkisi, bir meclis başkanı (parlamento tarafından seçilen ve cumhurbaşkanı tarafından atanan), bir
başkan yardımcısı ve 23 bakandan oluşan Hükümet’in
elindedir: yürütme aynı kurulun başkanı tarafından
yönetilen Bakanlar Kurulu tarafından gerçekleştirilir.
Yargıda en yüksek karar birimi Yargıtay’dır. Anayasa
Mahkemesi, yasalar ve İtalya Cumhuriyeti arasındaki
5
herhangi bir uyuşmazlığa ilişkin düşüncelerini belirtir.
Uluslararası bağlamda, İtalya, Avrupa Birliği, NATO ve
AET’nin kurucu üyelerindendir. Ayrıca, G–8 üyesidir.
Ekonomi
İtalya, 2008 yılında, 1.814.557 milyar dolar değerindeki gayri safi yurt içi hâsılası ile dünyanın en büyük
ekonomik güçlerinden biridir: 2008 yılında kişi başına
düşen gelir 30.581 dolar olarak gerçekleşmiştir. 2008
yılı enflasyon oranı %3,6 olmuştur. İtalyan sanayisinin
en gelişmiş sektörleri arasında mekanik, yapı, kimya ve
taşıt araçları sanayi başta gelir. Turizmin rolü de oldukça önemlidir. UNESCO, İtalya’nın, dünyanın en büyük
kültürel mirasına sahip olduğunu açıklamıştır. İtalya’nın
en önemli gücü diğer sanayileşmiş ülkelere oranla küçük
ve orta ölçekli firma sayısının fazlalığıdır: 4 milyondan
fazla firmanın %98’i 19 kişiden daha az çalışana sahiptir (firma başına ortalama 3,98 çalışan düşmektedir).
Büyük ölçekli firmalar daha çok Kuzey ve Orta İtalya’da
toplanırken güney daha çok tarım ve turizm alanında
faaliyet gösteren küçük işletmelerden oluşmaktadır.
İtalyan ekonomisinin bir diğer gücü ise “küme” olarak
adlandırılan ve aynı sektörde, her biri üretim aşamalarının başka bir dalında uzmanlaşmış birçok firmanın
sıkı ekonomik ilişkiler içerisinde bir arada bulunduğu
organizasyonlardır: bugün İtalya’da 200’den fazla küme
bulunmaktadır.
Ulaşım ve Altyapı
Karayolları uzunluğu: 484.688 km
Demiryolları uzunluğu: 19.459 km
Havaalanı sayısı: 133
Liman sayısı: 24
İtalya’nın konumu sayesinde kara, deniz ve hava ulaşım
ağı oldukça gelişmiştir. Yurtiçi ulaşımda özellikle hızlı
trenler tercih edilmektedir (www.trenitalia.it). İtalya’dan
dünyanın birçok şehrine farklı havayolu şirketleri ile
ulaşmak mümkün olduğu gibi Avrupa’nın önemli şehirlerine ekonomik uçuşlar (low cost) ve tren yoluyla
6
ulaşılabilir. İtalya’nın limanları da özellikle nakliye ve
lojistik bakımından oldukça gelişmiştir. Zaten ülkenin
tarihine bakıldığında ticaretinin gelişiminde limanların
rolü büyüktür. Başlıca limanları Ancona, Brindisi, Bari,
Cenova, Gioia Tauro, Livorno, Napoli, Salerno, Trieste,
Venedik’dir.
Ankara, İstanbul ve İzmir’den Münih ya da Franfurt
aracılığıyla Lufthansa havayolları ile İtalya’nın birçok
şehrine ulaşmak mümkündür. Ayrıca Türk Hava Yolları
ile İstanbul’dan Roma, Milano ve Venedik seferleri yapılmaktadır. Yine İstanbul’a Milano ve Roma’dan AllItalia’nın direk seferleri mevcuttur. Uçuş süresi yaklaşık iki
buçuk saattir.
Tarihi Turistik Yerler
Her noktasında farklı bir kültür ve tarih barındıran
İtalya’yı keşfetmek hem emek hem de zaman ister.
Güneyinde deniz, kum, güneşin tadını çıkarırken, Milano’da modaya doyacak; Venedik’te kanallar arasında
dolaşırken, Floransa’nın sokaklarında İtalyan yemeklerinin tadına doyamayacaksınız.
Sorrento
Limon ağaçlarıyla meşhur olan Sorrento‘da, limon çiçeklerinin kokusu eşliğinde dolaşmak, bölgeyi keşfetmek
bambaşka bir keyif. Ağaçların
altında yiyeceğiniz bir yemek
bile ruhunuzu dinginleştiriyor. Amalfi Kıyıları, İtalya’nın,
en güzel ve en popüler
bölgelerinden biri. Sorrento
hem kendi başına hem de
bölgede bir merkez olarak
çok popüler bir şehir. Dilersiniz burayı merkez olarak kullanıp
civardaki tüm ada ve kasabaları günübirlik gezebilirsiniz. Sorrento’dan Amalfi kıyısındaki tüm güzel kasabalara yarım saat
ya da bir saat içinde ulaşabiliyorsunuz. Bunların en önemlileri; Positano, Amalfi ve Ravello.
7
Venedik
Venedik denilince akla ilk
olarak, dillere destan kanalları, derin tarihi dokusunu
her köşe başında hissettiren
masalsı sokakları ve geniş
meydanları geliyor. Ancak
Venedik’in baştan çıkarıcılığı
tüm bunlarla sınırlı değil
elbette. Bu tarih, sanat ve
romantizm kokan şehri hakkını vererek keşfetmek gerekir. San Marco Kilisesi’ni, Doge Sarayı’nı ve Çan Kulesi’ni
gezin. Hepsi Venedik’in merkezi ve simgesi San Marco
meydanında yanyana bulunuyor.Cam sanatının merkezi
Murano Adası’na gidip, cam ustalarının bir nefesle nasıl
inanılmaz sanat eserleri yarattığını izleyebilirsiniz. Ve
tabi bir de gondol sefası yapın.
Milano
Moda dünyasının ve otomotiv sanayinin başkenti
Milano’ya tipik bir İtalyan
şehri demek hiç doğru
olmaz. Biraz Almanya’yı,
biraz Viyana’yı ve belki
biraz da diğer orta Avrupa
şehirlerini andıran Milano,
mimari tarzıyla olduğu
kadar kültürü ve asaletiyle de İtalya’nın geri kalanından bir bakışta ayrılıyor. Şehrin ruhuna aristokrat ve
ciddi bir hava hakim! Hıristiyanlığın en büyük üçüncü
katedrali olan Duomo di Milano güvercinleriyle ünlü bir
buluşma noktası. Yapımı tam 500 yıl süren bu katedral
Milano’nun en önemli sembollerinden. Bu katedrali gezmeden dönmeyin.
Como Gölü
Lombardiya kıyılarında “dolce vita” için ilk akla gelen
adres tabii ki Como Gölü. Dingin ve mavi suları, etrafını
8
saran yemyeşil Akdeniz bitki
örtüsüyle tüm görkemini
misafirlerinin önüne seriyor.
Roma Dönemi’nden beri
aristokrat ailelerin gözde
lokasyonu olan Como
Gölü’nün içinizi ısıtacak
Floransa
Birçoklarınca “Gerçek İtalya” şeklinde tasvir edilen
ve bir “açık hava heykel
müzesi” ni andıran Floransa’nın namını bilmeyen yoktur. İnsanın aklını başından
alan yüzlerce tarihi yapıyı,
Rönesans’ın canlı kanıtı niteliğindeki sanat eserlerini ve
şehri ikiye bölen Arno Nehri’nin büyüleyici güzelliğini
gördükten sonra Floransa’ya tekrar tekrar gelmek isteyeceksiniz.
Pienza
Güneşin “bal rengi” ışıkları
ile unutulmaz bir silüete
bürünen Toskana, İtalya’nın,
hatta dünyanın en karakteristik bölgelerinden biri
kuşkusuz! Uçsuz bucaksız
bağları, yeşilin onlarca
tonuyla; üç boyutlu bir resim etkisi uyandıran tepeleri
ve eşsiz mutfak kültürü ve Toskana, ziyaret eden herkesi kendine hayran bırakıyor. Bağları ve yemyeşil arazilere
sahip kırsal bölgeler kadar, Ortaçağ Mimarisi’nin tipik
örneklerini barındıran küçük Toskana kasabaları da
görülmeye değer. Bu kasabaların en güzellerinden biri
ise kesinlikle Pienza.
9
Capri
Akdeniz’in iltimas geçtiği
doğasının içinde yer alan
villaları, Antik Roma’dan kalan patikaları, dünyaca ünlü
kayalıkları ve mağaralarıyla
zengin bir görünüme sahip
olan Capri Adası’nın ışıl ışıl
sokaklarından zarif butiklerine doğru salınırken,
kendinizi güzel bir hikayenin
kahramanı gibi hissediyorsunuz. Eğer Capri Adası’nın bir
kartpostalı olsun isterseniz, bunu herhangi bir tepeye
çıkıp yapabilirsiniz...
Roma
Neredeyse “tarihin yazıldığı
yer” şeklinde tanımlanabilecek bir şehir Roma.
Sokaklarında gezerken,
bastığınız her taşın hikayesini düşündüren; modern
hayatın doğuşuna tanıklık
eden Roma, gezginleri
kendine aşık ediyor. Sokaklarında kaybolup, “galeteria” ve “trattoria”larında kendinizi bir gurme gibi
hissedeceğiniz; bir yandan tarihi eserler karşısında
büyülendiğiniz bu şehir, meraklılarını bekliyor.
Siena
Her şehrinde, her bölgesinde bambaşka bir boyuta
geçtiğiniz hissini veren
İtalya’nın mutlaka görülmesi gereken bölgesi hiç
tartışmasız Toskana! Hele
bir de yeme-içme ile aranız
iyiyse, İtalya’nın kuzeyinde
bulunan Toskana’da kendi-
10
nizi gerçek bir gurme gibi hissedebilirsiniz. İtalya kesinlikle, “pizza, pasta, Roma” üçgeninin ve klasik bir turist
deneyiminin ötesinde yaşanmayı hak eden bir coğrafya.
VENEDİK
Got’ların saldırısından kaçarak lagüne sığınan Veneto halkı tarafından 5. yüzyılda kuruldu. Zengin dükler
tarafından yönetilen Venedik’teki saraylar, kilise
ler, kütüphaneler, köprüler, 13. ve 18. yüzyıllar arasında,
suyun içine çakılan ahşap kazıklar üzerine inşa edildi.
Milyonlarca kazık üzerinde yüzyıllardır sapasağlam
duran Venedik, 1987 yılında UNESCO tarafından Dünya
Mirasları listesine kaydedilerek koruma altına alındı.Yaklaşık 118 adacık üzerine kurulmuş olan Venedik şehrinde
adaları birbirlerine bağlayan 170 kanal ve 400’e yakın
köprü bulunuyor. En dar yerinde 30 m en geniş yerinde
70 m eninde, derinliği 5 metreye varan Grand Kanal
(Canal Grande) 4 km kadar uzunluğuyla Venedik’in en
büyük, en güzel, en canlı “bulvarı”.Bu ana kanala çok
sayıda ikincil kanal açılıyor. Grand Kanal üzerinde 4
köprü bulunuyor. En ünlüsü ve en kalabalığı, üzerinden
turist grupları eksik olmayan Rialto Köprüsü. Scalzi
köprüsü ve Accademia Köprüsü’nün yapımına kadar
11
“Rialto Köprüsü” nün kanal
üzerindeki tek köprü olduğu
söyleniyor.Dördüncü köprü
daha yeni tarihli. Bir yerden bir
yere yürüyerek giderken Grand
Kanal’ın yalnızca bu 4 noktadan
karşı karşıya geçilebildiğini
dikkatle hatırlamak gerekiyor.
Üsküdar-Beşiktaş hattında çalışan
motorlara benzeyen teknelere
Vaporetto diyorlar. Adacıklar
arasındaki ulaşım Vaporettolarla
sağlanıyor. meşhur gondollar ise
daha çok sefa amaçlı kullanılıyor.
Araba sesi ve görüntüsü olmayan
bir şehirde olduğunuzu düşünün.
Binaların hepsinin görünümü
eski. Sokaklar en fazla iki kişinin yan yana geçebileceği
darlıkta. Çıkmaz bir sokağa girdiğinizde karşınıza bir
gondol çıkabiliyor!Şehrin her noktası koruma altında...
aslında ayak bastığınız her kara parçası bir adacık.
Şehrin her an kaybolabileceğiniz ama kaybolmanın da
çok keyifli olduğu sokaklarında kaybolursanız korkmayın, küçücük bir şehir ve en kötü ihtimalle her yerde
önünüze San Marco Meydanı’nı gösteren tabelalar çıkacaktır. Marco Polo Havaalanı (VCE) Venedik’in yaklaşık
8 km kuzeyinde yer almaktadır. Venedik’te ulaşım için
12
su otobüsleri (vaporetto) ve su taksilerinden
(water taxi) başka
bir şey kullanılamıyor.
Gondollar Net bir
rakam olmamakla
beraber ortalama 30
dakikalık bir gondol
turunun fiyatı 80-120
€ arasında değişiyor. Değişik ebatlardaki gondollara
maksimum altı kişi binebiliyoruz. Venedike araçlı ulaşım
Adadaki Roma Meydanı ve çevresi Venedike karayoluyla
ulaşım yapabileceğimiz son nokta.Venedik; Dominante”,
“Serenissima”, “Adriyatiğin Kraliçesi”, “Sular Şehri”,
“Maskelerin Şehri”, “Köprülerin Şehri”, “The Floating
City”, ve “Kanallar Şehri” olarak da bilinir. Luigi Barzini
The New York Times Gazetesi’nde Venedik’i “kuşkusuz
bir insan tarafından yapılan en güzel şehir” ayrıca Times
Online Gazetesi de “Avrupa’nın en romantik şehri”
olarak tanımlamışlardır. Venedik tarihi boyunca senfonik
müzik ve operanın gelişiminde önemli rol oynayan, aynı
zamanda Antonio Vivaldi’nin doğduğu şehirdir.
YEME-İÇME
İtalya’da, genellikle, üç farklı yerde yemek yiyebiliriz;
Klasik restoranlar, Ristorante, daha çok ev yemekleri ve
yöresel lezzetlerin bulunduğu Trattorialar ve fast food
tarzı yiyeceklerin sunulduğu Gastronomialar. İtalyanlar
öğle yemeklerinde daha çok trattoriaları tercih ediyorlar. Fast food tarzı yemek yapanlar hariç diğerleri saat
15.00-19.00 arası kapalı oluyor.Venedik oldukça pahallı
bir şehir. Bu pahallılık
her şeyde olduğu gibi
yiyecek içecekte de
kendini gösterecek.
Özellikle San Marco’ya
da Rialto gibi popüler
yerlerde bir şişe suya
2 hatta 2,5 € isterlerse
şaşırmayalım. Özellikle
13
Ombra de vin veya vini della casa denen geleneksel
ev yapımı şarapları tadabiliriz. spritz denen vermut ve
beyaz şarap karışımı bu aperatifi Portakalla servis edilen
içeceği deneyebiliriz. İtalya’da restoran ve kafeteryalarda Tavalo ve Banco uygulaması var. Bu daha çok
içeceklerle ilgili olsa da bazı yerlerde yiyecekler için de
geçerlidir. Eğer oturarak içersek (Tavalo) bankoda ya da
ayak üstü içmeye göre (Banco) %50 ila %100 arası fazla
bedel öderiz. Bu uygulamayı mutlaka soralım.
Gezilecek Yerler
Piazza San Marco (San Marco Meydanı)
Campanile di San Marco (Çan Kulesi)
Torre Dell Orologio (Saat Kulesi)
Basilica di San Marco (San Marco Bazilikası)
Musoe Marciano (Quadriga Atları, Pala D’oro Altar Panaso)
Palazzo Ducale (Dükler Sarayı)
Ponte dei Sospiri (Ahlar Köprüsü)
14
BOLOGNA
İtalya’nın kuzeyinde Emilia-Romagna bölgesinde yer
alan bir şehirdir. italya’nın kuzeydeki rüyası Bologna
tam bir açıkhava müzesi. Roma imparatorluğu’nun en
önemli kavşaklarından biri olan Bologna, tarih boyunca
kültürün en derin dokunuşlarıyla yaşamıştır. Binalarının
çoğunun kırmızı tuğlalı olmasından dolayı “kızıl şehir”
ismiyle de bilinir. 1088’de kurulan, Avrupa’nın en eskilerinden, mezunları arasında dante, erasmus ve kopernik gibi dehalar olan Bologna Üniversitesi buradadır.
Bolonez sosa ismini veren, Neptün Çeşmesi , San Vitale
Antik Kanalı, Podesta Sarayı gibi dünyaca ünlü yapıların
şehri olarak bilinen Bologna, gidenleri kendine aşık
etmesiyle ünlüdür. Kuvvetli endüstriyel geleneği, hayli
gelişmiş geniş sosyal hizmet alanı ve onun ülke içindeki
çok önemli transit ve demir yollarının çapraz noktada
bulunmasından kaynaklanmaktadır. Bologna’nin en güzel
kısmı neredeyse bütün şehri
Portik’lerin (portico) altindan
gezebilmenizdir. Portikli mimari insanlara kaldirimda yer
açması, yağmur ve güneşten
15
koruması ve estetik
katmasi açısından çok
güzeldir.Uzun olan Torre
degli asinelli (yaklaşık
1.5 metre yamuk), kısa
olan Torre garisenda
(3.5 metre yatık) iki
kuleyi arkanızda bırakıp
Via Francesco Rizzoli’den birkaç yüz metre
ilerlediğinizde şehrin
merkezi olan Piazza
Maggiore’ye ulaşıyorsunuz. Burada dünyanın
en büyük 5. bazilikası
olan San Petronio bazilikası ve şehir meclis
binası vardır.
Meydanın en ilgi çekici
unsuru ise; Fontana
del nettuno (neptun
çeşmesi). palazzo del podesta var. bunun içerisindeki
kemerler sesinizi karşı kemerin dibine kadar taşıyor.
San Petronio Bazilikası, dünyanın en büyük 5. bazilikası
içinde Hz. Muhammed’in bir canavar olarak resmedildiğini görebilirsiniz. Kilisenin ihtişamı değil ama
içerideki duvar resmi gerçekten ürkütücüdür. Aslında
Hz. Muhammed’in canavar olarak değil canavarın sağ
üst köşesinde zebani tarafından yenen kişi olarak resmedildiğidir. Yine de bu
freskler 2002 ve 2006
yıllarında kiliseye polis
tarafından engellenen
saldırılar düzenlenmesine yol açmıştır.
Piazza Maggiore’nin
doğusuna açılan sokaklar meyve-sebze ve
şarküteri alışverişi için
16
enfes lezzetler sunan dükkanlarla
dolu olan Quadrilatero bölgesidir.
Bologna’nın altından birçok kanal
akıyormuş. Eskiden ipek yapımı
ve buğday öğütmek için bu
kanallardan akan suyun yarattığı
enerji kullanılıyormuş. Via Piella
18 numaradaki küçük pencerenin
adı Venedik penceresi olarak adlandırılıyor ve baktığınızda
sanki Venedik’teymişsiniz gibi bir manzara çıkıyor karşınıza. Yamuk kulelerin hemen dibinde bir dondurmacı var ve
tüm İtalyan dondurmaları gibi dondurması çok güzel. adı;
Gelateria Gianni ancak oranın spesiyalitesi olan Ricotta
peynirli dondurması çok farklıdır ve şiddetle tavsiye edilir.
FLORANSA
Floransa; coğrafi olarak ülkenin yaklaşık tam ortasında,
Arno Irmağı ile ikiye ayrılmıştır, Toskananın yuvarlak
tepeleri ile çevrili olan Rönesans’ın doğduğu Dante,
Boccaccio, Leonardo da Vinci , Botticelli, Michelangelo, Galilei gibi sanat tarihinde geçen isimlerin yaşadığı
rönesans sanatı eserlerini yansıttığı; bunların da bir
çoğunun yeryüzündeki en görkemli sanat abidesi Uffizzi
Galerisinde bulunduğu, herşeyini medici ailesine borçlu bir şehirdir. Her zaman kuyrukların olduğu müzenin
17
12 Euro giriş ücreti vardır.
Domuz Heykelinde şansınızı
deneyin. Köprü çıkışındaki çarşıda Mercato Nuovo
Yeni Pazar önündeki domuz
heykeli ile ünlüdür. Bir dilek
tutarak domuzun ağzına
bozuk paranızı sürtün.Eğer
paranız bıraktığınızda yerdeki
deliklerden birine girerse; dileğiniz olacak demektir.Eğer
girmezse yeniden deneyebilirsiniz.
Manzara için Piazza Michelangelo olarak adlandırılan yer
Floransayı tepeden görebileceğiniz bir alandır. Turist
otobüslerinin mutlak uğrak
yeridir.Buraya gitmek için 12
yada 13 numaralı otobüse
binebilirsiniz.Hesaplı alışveriş için Coin Via Calzaiuoli 56
r ve Upim Piazza della Republica ya uğrayabilirsiniz.
Arno nehrinin üzerindeki Ponta Vecchio 1354 yılından
beri kuyumcu dükkanlarını barındırıyormuş. Eskiden burada kasaplar bulunuyormuş.İkinci dünya savaşında bile
bir çok yer bombalanırken bu köprüye dokunmamışlar;
18
bu sebeple en eskisi ve şu anda üzerinde yerleşim olan
dünyadaki birkaç köprüden biridir.Her yol; ya Arnoya’ya
ya da Duomo’ya çıkacağından kaybolmanız imkansızdır.
Şehirde metro yoktur, tarihi binaların kapıları ve sokak
lambaları çok ilginçtir.Büyük demir kapıların ardına bakın
açıksa girin. Her biri çok şık avlulara açılır. Dolaşırken
müzik yapan gruplarla karşılaşacaksınız.. Şehirde müzik
ve görsel sanatlar her yerde
karşınıza çıkacak. Piazza
della Signoriaya yürüyün, bu
meydan Floransa’nın oturma
odası ve heykel galerisidir.
Burada Neptün çeşmesi
Davud heykelinin kopyası ve
daha birçok büyüleyici heykel
ve Palazzo Vecchio bulunuyor. Meydanda bulunan kafe
Rivoire’da kahve molası verebilirsiniz. Dükkanlar saat
13.00’te kapanıp, saat 16.00 gibi açılıyor. Ünlü giyim
mağazalarının bulunduğu Via de Tornabuoni caddesini
gezebilir, dünyanın en büyük 4 katedrali Santa Maria del
Fiore Duomo Kilisesi gösterişli cephesi ve kulesiyle şehri
her yerden görebilirsiniz. Binanın üzerindeki detaylı işçilik çok güzeldir. Duomo Meydanı ve Katedral inanılmaz
kalabalık yerlerdir. Burada çantalarınıza dikkat etmeniz
gerekiyor.
Republic meydanı Floransa’nın en eski ve tercih edilen
restoranlarının bulunduğu
yerdir. Restorantlar aynı zamanda kafe, masa ve iskemlelerini önlerindeki teraslara
sıralıyorlar. Burada; Tiramisulu dondurma yiyebilirsiniz. İçinde tiramisu parçaları olan
bu tadı Gelaterialardan birinde oturup, yiyebilirsiniz.
Özellikle, sert ve nefis limon aromalı özel likör limoncelloyu tavsiye ediyoruz.
19
ROMA
Roma’daki ihtiyaçlarınız ; 3 gün geçerli olacak ve tüm
toplu taşıma araçlarında geçerli otobüs, minibüs, küçük
elektrikli otobüsler, metro ve tramvayda kullanılabilen bir
ulaşım kartı, 3 gün geçerli olacak, gireceğiniz ilk 2 müzeye
bedava girebileceğiniz kart, sonrakilere ise; indirimli şekilde girmenizi sağlayan bir müze giriş kartı, Roma haritası,
güncel etkinlik ve haberleri içeren ufak bir Roma rehberi.
Yani ilk etapta ihtiyacınız olabilecek herşey. Bu paketin
ücreti yaklaşık 25 €’dur. Kolezyum Coloseo ve Borghese
Galerisinin girişleri 20 €’yu aşıyor.Yani ilk 2 girişi bu
20
müzelere yaparsanız kendini direk amorti eden bir paket. Turunuza sorun eğer Kolezyum, Roma Forum gibi
müzelerin ve çeşitli yerlerin girişi turunuza dahil değilse;
mutlaka alın. Çünkü zaten; Kolezyum ve Roma Forumuna Roma Pass kadar para vereceksiniz.Kartı alırsanız bir
de 3 gün ulaşımınız bedavaya gelecek. Aynı zamanda
diğer müze ve mekanlara indirimli gireceksiniz.
Şehir turunu 110 Open denen Kırmızı ya da Yeşil olan
üstü açık otobüslere binerek yapın. Ayrıca; ArcheoBus denilen ve adından da anlaşıldığı gibi şehrin daha
çok arkeolojik eserlerini dolaştıran tura da katılmanız
mümkün. Ben her noktayı gezmek açısından 110 Open’ı
tavsiye ediyorum. Ayrıca termini İstasyonu çevresinden
başlayan tur otobüsleriyle iki rengin de nerdeyse aynı
yollardan gittiği bu otobüsler, şehirde gezebileceğiniz
nerdeyse bütün noktaları geziyor. Bu tur yaklaşık kişi
başı 15€’dur. 24 saat boyunca istediğiniz durakta inip,
yaklaşık yarım saat sonra gelen diğer otobüse aldığınız
bileti göstererek binip devam edebiliyorsunuz.. Hem de
gezerken kulaklıkla geçtiği yerler hakkında bilgi alarak.
Elinizdeki haritadan da takip edebileceğiniz bu gezi
yaklaşık 2 saat sürüyor.
1.Gün
Otobüs ile Şehir Turu - Piazza Navona - Pantheon Campo de Fiori - S.Maria Maggiore.
2. Gün
Kolezyum Colosseo - Arch of Constantine - Palatino Roman Forumu Foro Romano - Piazza Venezzia - Aşk
Çeşmesi Fontana de Trevi - İspanyol Merdivenleri Spagna Hard Rock Cafe.
3. Gün
St.Pietros Basilica - Tombs of the Saints – Kubbe Cupola - Vatikan Müzesi Museo Vaticano - Castel SantAngelo
- Galleria Borghese - Roma Hayvanat Bahçesi - Roma
Modern Sanatlar Müzesi.
1 GÜN
Gezi sırasında Piazza Navona da inip, Pantheona
21
yürüyüş yapın. Pantheon
eski bir pagan tapınağıdır.
Daha sonra bir Hristiyan kilisesine dönüştürülmüştür.
Görünüşü kasvetli bir
tapınak şeklindedir. Burdan
yeniden otobüsten indiğiniz yere yürüyüp bu
sefer Piazza Navona yakınlarındaki Campo de Fioriye
yürüyün. Şehrin en canlı,
kalabalık mekanlarından
birisi burasıdır. Bir yemek
molası vermeyi de tercih
edebilirsiniz. Buarada
gezmeden sonra indiğiniz
yerde bekleyerek bir sonraki otobüse binip şehir
turuna devam edebilirsiniz.
Unutmayın saat 3 ile 7 arası, ayaküstü yerler dışında
nerdeyse heryer kapalı oluyor. Orada 2 olmadan oturmalı ya da 6.30 – 7.00’yi beklemelisiniz.Termini bölgesine geldiğinizde yine yürüyüş mesafesinde olduğunuz
S.Maria Maggiore Kilisesi’ni görebilirsiniz. Burası Roma’daki en büyük kiliselerdendir. Tavanlarındaki altın
işlemeler ve desenler oldukça etkileyicidir. Burayı da
gezdikten sonra, zaten bazı duraklarda inip yeniden
bineceğinizi düşünürsek, birinci günü Pantheon, Piazza
Navona, Campode Fiori, ve S.Maria Maggiore ve genel
bir şehir turu ile de sonlandırabiliriz.
2 GÜN
Şehrin merkezindeki Kolezyum Colosseo, Palatino ve
Roman Forumundan Foro Romano eserler kalıntılar
birbirine çok yakın bir bölgede bulunuyor.
Roma Pasınız ile en yakın Mavi Metro hattından
Kolezyumun hemen önünde inmeniz mümkündür. Eğer
Termini bölgesindeyseniz, bu bölgeden şehirdeki iki
22
metro hattına da biniş yapabilirsiniz. Eğer başka noktadaysanız, termini iki hattın buluşuğu tek nokta olduğundan burdan geçiş yapabilirsiniz.Kolezyum’da Roma
Pas sahiplerinin bilet sırasını beklemelerine gerek yok.
Uzun bilet sırası yanından, sıranın başına kadar yürüyün.
Biletle insanların geçiş yaptığı noktanın hemen yanında,
2 adet Roma Pas geçiş noktası göreceksiniz. Buradan
Roma Pasınızı turnikeye okutarak rahat bir şekilde geçiş
yapabilirsiniz. Ancak burdan sonra gezeceğiniz; Palatino
ile Kolezyum biletleri bir sayılıyor.
Kolezyum oldukça büyüleci bir yerdir. Dışarıdan
gördüğünüz heybeti
içeride daha da etkileyici hale geliyor. Arenanın
altındaki aslanlar ve
gladyatörlerin hazırlandığı
bölmeler, yüksek tribün
kısımları ve 50bin kişilik
kapasitesi ile M.S 80 yılında böyle bir yapının tamamlanması insanı gerçekten etkiliyor. Guided tour yapan
rehberleri etrafta görebilirsiniz. Buraya girmeden biriyle
anlaşırsanız adam başı 5€ gibi makul bir rakama size
her noktayı anlatır. Kolezyumun iç, dış, üst ve alt katlarını da gezdikten sonra iç kısımlarda bulunabilecek
sergileri de kaçırmayın
Kolezyum’un hemen önünde, girerken de görmüş olduğunuz Konstantin Takı Arch of Constantine M.S 4.yy’da
yapılmıştır. Oradan sonra Konstantin Takın’a metrodan
çıktığınız noktadan bakarken sağ tarafınızda kalan
antik yola giriyorsunuz. Roman Forumu ve Palatinoya
giden yol burasıdır. Palatino Romalı yönetici ve kralların
yaşadığı bölgeye verilen addır. Burada, devlet binaları,
hamamlar ve diğer kalıntıları görmek mümkündür.
Nispeten diğer noktalara göre tepeden seyreden bir
konumu vardır. Çok huzurlu ve güzel bir yerdir. Yolun
sonunda solunuzda kalacak olan Palatinoya girmek için
Roma Pasınızı bilet gişesine gösterip, bedava bir bilet
23
daha alabilirsiniz. Kolezyum gibi Roma Pasınız için özel
bir geçiş gişesi yoktur. Bu kalıntılar ile ilgili detaylı bilgi
için yine oradaki rehberli turlardan ya da sesli rehber
cihazlarından faydalanabilirisiniz.
Burdan çıkışta Roma Forumuna gelmiş olacaksınız.
Roman Forumu eski Roma halkının yaşadığı bölgedir.
Burda da yine heybetli bina, sütun ve halkın işlerini
gördüğü bilimum kalıntıları görebilirsiniz. Buranın girişi
ücretsizdir.Yorucu bir merdiven ile Forumdan çıkabilirsiniz.Çıktığınız konumdan Piazza Veneziaya doğru
yürüyün ya da bir otobüse binin. Bu yürüyüş sırasında
ve Piazza Venezia çevresinde güzel restorant ve kafelere rastlayacaksınız. Güzel bir pizza yiyebilir, yanında ev
şarabı vino de casa, üstüne de sert bir espresso ya da
isteğinize göre bol sütlü bir capuccino dahi içebilirsiniz.
Piazza Venezziada
gördüğünüz anıt, Italya’nın ilk kralı Vittorio
Emanuele II’ye aittir.
Burda aynı zamanda
1.Dünya Savaşında
ölen meçhul 11 askerin
mezarı da vardır. Bu
yüzden buraya ‘‘Unknown Soldier’’ Bilinmeyen Asker de deniyor.
Roma’nın Fontana de
Trevi Aşk Çeşmesi’ne
giderken geçeceğiniz
daracık sokaklar ilginizi
çekebilir. Bir otobüs ile
de buraya gidebilirsiniz.
Del Curso Caddesinden
birçok otobüs geçmektedir. En son 1998 yılında restore edilen çeşmeye para
atmak bir gelenektir. Günde yaklaşık 3000 €’luk bozuk paranın atıldığı Aşk Çeşmesine, arkanızı dönerek
dileğinizi dileyip arkanıza bakmadan paranızı atmanız
gerekiyor. Belediye, her akşam bu paraları topluyor ve
fakirlere yardım için kullanılıyor.
Aşk çeşmesinden sonra; Spagna’ya gidiyoruz. Bir
metro durağı mevcut ama bence yine yürümeyi tercih edin. Yolda bir kafede kısa bir mola verebilirsiniz.
Piazza Spagna’yı fıskıyesi ile beraber göreceksiniz.
138 basamaktan oluşan
ve 1723 yılında yapılan
bu merdivenler, Avrupa’da yapılmış en uzun
merdivenlerdir. Ortamın
hareketi ve canlılığının
tadını çıkarmak ve birkaç
fotoğraf çekmek için
basamaklarda kendinize
bir yer bulun. Dikkat edin;
burası Roma’nın en fazla hırsızlık olayları olan yerlerinden birisidir, bu yüzden cüzdanlarınıza dikkat ediniz...
Merdivenleri inerken tam karşıda gördüğünüz sokak
Roma’da görebileceğiniz bütün ünlü markaları içinde
barındırıyor. Gucci ile başlayan Prada ile devam eden
sokakta alışveriş yaparken fiyatların yüksek olduğunu
unutmayın. Roma’da Hard Rock Cafe Via Vittorio Veneto No 62 , İspanyol Merdivenlerinden sonra yürüme
mesafesinde 1 metro durağı Spagna durağından binip
Barberini durağında inebilirsiniz.
3 GÜN
Vatikan kendi başına özerk bir ülkedir.
Dünyanın en küçük
ülkesidir. Yaklaşık 1000
kişi nüfusu Kırmızı Metro
Hattını kullanarak Ottaviano-S.Pietro durağına kadar gidebilirsiniz.
Buradan indikten sonra
zaten herkesin gittiği yönde yani; Via Ottavianodan Via
Porta Angelicaya doğru yürümeye başlayın. Yol üstünde
sağ tarafta göreceğiniz Vatikan Müzesine daha sonra
girmenizi öneriyorum. Şimdi; Vatikan’daki St.Pietro’s
Basilica’ya gidin. Basilica, kişiler için özel yapılmış ya da
onların adı verilmiş dini mekanlara kilise, manastır gibi
verilen adlardır.
Meydana geldiğinizde, karşınızda koca kubbe cupola,
papa gelecek. Üstünden beyaz duman tüttürdükleri
ve çevrede azizlerin heykelleri olacak. Kubbeye doğru
ilerleyin. Giriş sırası biraz çok olabilir, bir çok giriş hattı
var ve yaklaşık 15-20 dakikada sıra geliyor. Vatikana kısa
şort ve mini etekle girmek yasak. 1. St.Pietros Manastırı
içi; Hristiyan tarihinin en şaşalı Manastırlarından muazzam bir eserdir. Oldukça etkileyicidir. Burdan Basilicaya
geçişi bulun ve orayı da ziyaret
edin. Eski Papaların kıyafetleri,
taçları, haçları vs. burda sergileniyor. Giriş 6€’dur. Roma Pas
geçmiyor. Burdan çıkınca Tombs
of the Saints kısmına girip St.Pietrodan beri gelmiş geçmiş tüm
papaların mezarlarının bulunduğu
kısmı gezebilirsiniz. Dizaynı Michelangelo tarafından yapılmıştır.
Cupola Kubbe’ye çıkmak için 2
yol var. Asansor+350 basamak 8
€’dur.Tüm yolu yürüyerek çıkmak
5 €’dur.
Asansörün çıkabileceği maksimum noktadan sonra
herkesin yürümesi gereken bölüm başlıyor. Oradaki
avluda bir miktar soluklanır, çeşmeden su içebilirsiniz
çünkü; oradan sonraki 350 basamak oldukça yorucudur.
Basık ortamlara karşı fobisi olanlar, kalp krizi riski,
hamilelik durumu olanlara bu kısım kesinlikle tavsiye edilmiyor. Bir insanın geçebileceği darlıkta, mistik
merdivenlerden geçecek ve kubbenin eğimli kısmına
denk geldiğiniz sıralarda duvarın yan şekilde olması ile
oldukça değişik bir deneyim yaşayacaksınız. Vatikan
Bahçelerinin tasarımına mutlaka dikkat edin. Ayrıca 360
derece Roma ayaklarınızın altında olacak. St.Pietronun
bahçesinde biraz daha gezindikten sonra Vatikan Müzesini ziyaret edebilirsiniz. Yine her tarafın altınlarla kaplı
olduğu, Hiristiyanlık ve hristiyanlığın tarihine dair birçok
eserin bulunduğu bir müzedir.
Vatikanın ihtişamlı ortamından çıktıktan sonra, sırada,
Castel Sant Angelo var.
Haritada farketmenizin çok
kolay olduğu, şehir turu
yaparken de gördüğünüz
bu silindirik bina, ilk zamanlarda M.S 2.yy civarında
Roma İmparatoru Hadrian
ve ailesinin mozolesi olarak yaptırılmış ancak daha sonra M.S 4.yy civarında uzun yıllar kale ve bir süre de hapishane olarak kullanılmıştır. Kalenin tepesine bir melek
indiği rivayetlerinden sonra, adı Castel Sant Angelo
olarak değiştirildiği söyleniyor. İçinde Rafaelin yaptığı
bir melek heykeli mevcuttur. Aynı zamanda bu kalenin
tam önündeki Roma’nın tek büyük yolu araç trafiğine
kapalıdır. Ponte Sant Angelodaki heykeller de öncelerinde Rafael tarafından yapılmış heykellerle doludur.
Daha sonra heykeller Bernini’ye zamanın Papası tarafından yeniden yaptırılmıştır. Kalenin içindeki kafede bir
kahve molası vermenizi tavsiye ederim. Romada Collesium dışındaki tüm müzeler gibi Pazartesi kapalı olduğunu hatırlatmakta fayda var.Müzenin bulunduğu dev
park bölgesinin (Villa Borghese) içinde gezinti yapabilir,
sürmesi biraz zor olan iki kişilik komik bisikletlerden
kiralayarak biraz gezinebilirsiniz. Aynı zamanda burda
National Geographic sponsorluğunda kurulmuş bir hayvanat bahçesi vardır ve oldukça keyifli bir yerdir. Girecekseniz; mutlaka bikaç € daha fazla ödeyip sürüngen
evine de girmelisiniz. Burada gerçek timsahlara kafes
olmadan yukarıdan birkaç metre yaklaşmak mümkün.
Yeme – İçme
Burada bol bol pizza ve makarna yiyebilir, şarap ve
kahve içebilirsiniz. Üstüne, nefis tatlılar ve mutlaka Roma dondurması yemelisiniz.Sokaklarda birçok
Pizzaria göreceksiniz; fiyat olarak birbirlerine çok
yakındırlar. 7 € olan bir pizza lüks bir yerde yaklaşık 12
€’dur. Yani; çok bir fark yoktur. Girişteki menülerden ne
yiyebileceğinize ve fiyatlara bakabilirsiniz. Bazen turist
menüleri çok güzel olabiliyor. Termini bölgesi dışında
Via Nationale’i kesen sokaklarda, Campo De Fioride ve
Piazza Navonada da birçok yere rastlamak mümkündür.
Trastevere denen şehrin
en lüks bölgesinde de
yemek yiyebilirsiniz. Burası
gece hayatı ile de ünlüdür.
Pizzaları ince hamurdur ve
özenli hazırlanmıştır.
27
Makarna için özellikle
Termini bölgesinde Via
Amadeo’daki Pastaritoyu
tavsiye ediyorum. İstediğiniz şekilde makarnayı
seçip, üstüne hangi sosu
alacağınızı da belirleyip,
nefis bir porsiyon makarna
yiyebilirsiniz.
Şarap olarak Toscana bölgesinin üzümlerini Chianti en
ünlü deneyebileceğiniz gibi, Merlot, Cabernot Sauvignon şarapları çok iyi fiyata içebilirsiniz. Ev şarabı
almanızı tavsiye ediyoruz. Vino de Casa yaklaşık yarım
litresini 3-5 € gibi makul bir fiyata içebileceğiniz bu
şaraplar kolay içimli ve güzel şaraplardır.
İtalya’da bol bol kahve içmeyi
de unutmayın. Özellikle Cappucinoları nerde içerseniz
için inanılmaz güzel köpüklü
ve aromalı oluyor. Espresso
için sadece Cafe demeniz yeterli. Cafelerdeki menülerde
görünce şaşırmayın. Tavola
ve Banco şeklinde iki fiyat
göreceksiniz. Bunların birisi oturup içerseniz istenen ücret;
yani ‘‘Tavalo’’dur, diğeri ise barda içer gibi ayakta hemen
hızlıca bir kahve atıp devam etmek üzere olan ücret ‘‘Banco’’dur. Miktarlarında herhangi bir değişiklik yoktur. Tavola
yaklaşık %50 daha pahalı ama verip dinlenmeye değerdir.
Dondurmacıları, Roma’nın
birçok noktasında göreceksiniz..Bunların en ünlüsü
‘‘Blue Ice Campo de Fioride,
Trasteverede Piazza S.Mariada, Piazza Farnessada’’ ve
daha birçok noktada Blue Ice
şubelerini bulabilirsiniz.
28
RESTAURANTLAR
İtalya seyahatimiz esnasında alacağımız yemekleri,
restaurant bilgisi ve menüleri aşağıda bulabilirsiniz:
19 MART 2015 VENEDIK ÖĞLE YEMEĞI,
RISTORANTE ROSSOPOMODORO
Web Adresi : www.rossopomodoro.it
Lasagna,
Limon ve Kapari soslu
tavuk,
Şeftalili tatlı veya tiramisu,
1’2 su,
19 MART 2015 BOLOGNA
AKŞAM YEMEĞI,
ALLA ROCCA HOTEL
Web Adresi: www.allarocca.com
First Course,
Pennette pasta with vegetables,
Main Course,
Chicken Breast au gratin
with Cherry tomatoes and
spinach,
Dessert,
Lemon sorbet,
20 MART 2015 AKŞAM
YEMEĞI,
CANTINA BENTIVOGLIO
Web Adresi:
www.cantinabentivoglio.it
Sebzeli Bologna Usulu ev
makarnası,
Bezelyeli Dana Köfte,
Orman meyveli Panna
Cotta,
1 içecek ve 1 kahve.
29
21 MART FLORANSA
ÖĞLE YEMEĞI,
RISTORANTE RUBACONTE
Web Adresi:
www.ristoranterubaconte.it
Kabaklı Risotto,
Livorno Usulü Balık ve
patates,
Çikolatalı Puding ve su
21 MART ROMA AKŞAM YEMEĞI
IL POMODORINO
Web Adresi:
www.ilpomodorino.org
Menü bilgisi gelecek
22 MART ÖĞLE YEMEĞI
ROMA
RE CAFE
Web Adresi: www.pizzare.it
Suppli Kızarmış Mozarella, Patates kriket ve domates
,Bruschetta,
Ortaya karışık Pizza,
Orataya karışık Salata,
Krem Karamel.
30
Konaklama
19 Mart Perşembe
Bologna Alla Rocca Hotel
Adres: Via Matteotti, 76 40053 Bazzano-Bologna (BO) ITALIA
21 Mart Cumartesi
Nh Collection Via Veneto Roma
Adres:Vittorio Veneto / Villa Borghese Corso
d’Italia, 1. 00198 Roma, Italy.
31
1 GÜN
02:00
Btso binası önünde buluşma,
02:30
İstanbul için hareket,
07:55
TK 1867 ile Venedik’e uçuş,
09.25
Venedik havaalanına varış,
10.30 Havaalanı hareket,
11.00
Piazzale Roma Venedik otobüs alanı,
11.30 12.30 Rialto Köprüsü ve gondol gezisi,
13.00
Öğle yemeği ,
14.00
San Marko meydanı ve çevre gezisi,
17.00
Bologna’ya hareket,
19.30
Alla rocca otele varış ve check in işlemleri,
20.30
Akşam yemeği ( otelde ) ve serbest zaman.
2 GÜN
08.30
09.30
10.30
16.30
19.30
Otelimizde kahvaltı ,
Transfer ile fuar alanına gidiş ,
Fuar alanına varış ve tüm gün fuar ziyareti ,
Fuar alanından hareket kısa bir bologna turu , (eğik kuleler vb) ve otelimize dönüş,
Akşam yemeği ve serbest zaman.
32
3 GÜN
05:30
06.00
09.30
12.30
13.30
15.00
19.30
20.30
Otelımızden çıkış işlemleri,
Floransa için hareket ,
Floransa’ya varış floransa turu başlangıcı,
Floransa’da öğle yemeği ,
Floransa turunun devamı ,
Floransa’dan ayrılış ve roma’ya hareket ,
Nh Collection Via Venetto otele varış ve check in
işlemleri ,
Akşam yemeği ve serbest zaman.
4 GÜN
09.00
10.00
13.00
16.00
17.00
18.55
22.35
23.30
02.30
Otelimizde kahvaltı ve çıkış işlemleri ,
Roma şehir turunun başlangıcı ,
Roma’da öğle yemeği ,
Şehir turunun bitişi ve de havalimanına hareket ,
Havalimanına varış ve check in işlemleri ,
TK 1864 ile istanbul a uçuş ,
İstanbul atatürk havalimanına varış ,
Bursa’ya hareket ,
Btso önüne varış.
33
34

Benzer belgeler

2029 Temmuz 2012 tarihleri arası Yunanistan İtalya Gezi

2029 Temmuz 2012 tarihleri arası Yunanistan İtalya Gezi İmformation ofisinden harita alıp yürüyerek şehri turlamaya başladık. Turizm haritasında yer alan her yere yürüyerek gittik. San Giovanni Battista Vaftizhanesi, Santa Maria del Fiore Katedrali, San...

Detaylı