ı. sanayi şurası demir çelik sanayii raporu

Transkript

ı. sanayi şurası demir çelik sanayii raporu
T.C. S AN AYİ VE TİCARET BAKANLIĞI
I. SANAYİ ŞURASI
DEMİR ÇELİK SANAYİİ
RAPORU
1 - 4 EYLÜL 19*7
ANKARA
T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI
ODC:
YER:
YIL:
CLT:
KSM:
KOP:
OEM:
89-1289
S9-2171
KÜTÜPHANESİ
I. SANAYİ ŞURASI
DEMİR ÇELİK SANAYİİ
RAPORU
1 - 4 EYLÜL, 1987
ANKARA
İÇİNDEKİLER
BÖLÜM I : DEMİR-ÇELİK SANAYİİ KOMİSYON RAPORU
BÖLÜM II : PANELİSTLERİN KONUŞMALARI
BÖLÜM m : OTURUMDA YAPILAN GÖRÜŞMELER
BÖLÜM IV : NİHAİ RAPOR
- V-
BÖLÜM
I
DEMİR - ÇEKİL SANAYİİ
KOMİSYON RAPORU
T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI
DEMİR—ÇELİK SANAYİİ *Nİ
y ö n l e n d ir m e k o m is y o n u r a p o r u
1 -4 E Y L Ü L , 1987
ANKARA
-IX-
DEMİR—ÇELİK SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ÇALIŞMALARI
KRONOLOJİSİ
TARİH
GELİŞMELER
12.12.1986
Sayın Bakanımız H.Cahit ARAL'ın başkanlığmda Demir - Çelik Sanayi sektöründe faaliyet göste­
ren firma yetkilileri ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Konferans Salonunda ilk toplantı yapılmış ve beş
ayn araştırma komisyonu teşkil edilerek bunların
üyeleri belirlenmiştir.
Aym gün öğleden sonra yapılan komisyon top­
lantılarında Başkan ve Raportörler seçilerek, ça­
lışma yeri ve yöntemi tesbit edilmiş ve gruplar
alt komisyonlara ayrılmıştır.
7 - 30.1.1987
Oluşturulan beş ayn komisyon Ocak ayı içerisinde
İstanbul ve Ankara'da ayn ayn toplanarak çalış­
malarına başlamıştır.
17 -18.2.1987
Komisyonlar yine ayn ayn toplanarak çalışmaları­
na devam etmiştir.
2 -3 0 3 .1 9 8 7
Komisyonlar Mart ayı içerisinde ayrı ayrı son ola­
rak toplanmış ve genel değerlendirme toplantısı­
na sunulmak üzere hazırlanan komisyon raporları­
na son şeklini vermiştir.
-X 20.4.1987
Sayın Bakanımızın başkanlığında genel bir değer­
lendirme toplantısı yapılmış ve hazırlanan komis­
yon raporları sözcüler tarafından okunmuştur.
Daha sonra Demir-Çelik komisyonunun gruplan
kendi konularında hazırlamış oldukları raporların
redaksiyon komitesi tarafından tek ve genel bir ra­
por haline dönüştürülmesine karar verilerek bu ko­
mitenin üyeleri tespit edilmiştir.
1.5.1987
Redaksiyon komitesi Türkiye Demir Çelik işlet­
meleri Genel Müdürlük binasında toplanarak çalış­
malara başlamış ve hazırlanan rapor son şeklini
almıştır.
s'i l:
’İ
-X I-
Demir-Çelik ve Demir dışı metaller sanayi yönlendirme planı ile ilgili
olarak 12.12.1986 günü saat 10.00'da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Konfe­
rans salonunda Sayın Bakanımızın Başkanlığında yapılan toplantıya katı­
lan şahıslar ve temsil ettikleri kuruluşların listesi aşağıya çıkarılmıştır.
ADI VE SOYADI
TEMSİL EDİLEN KURULUŞ
1 —Engin Örüç
Devlet Planlama Teşkilatı
2 —Rasm Gültekin
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
3 —Derviş öztûrk
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
4 —Servet Buyuran
Tübitak, Marmara Araştırma Enstitüsü
5 —Fuat înalakdere
Ankara Üniversitesi
6 —Ergin Kısakûrek
İstanbul Teknik Üniversitesi
7 —Veli Aytekin
İstanbul Teknik Üniversitesi
8 —Necdet Gökmen
Maliye ve Gümrük Bakanlığı
9 —Münevver Kılıç kaya
Maliye ve Gümrük Bakanlığı
10 —Ruşen Gezici
Marmara Üniversitesi
11 —Ekrem Özgen
Türk Standartlan Enstitüsü
12 —Şakir Bor
O.D.T.Ü.
13 —N ad Sevinç
O.D.T.Ü.
14 —Alpay Ankara
O.D.T.Ü.
15 —Sabri Altıntaş
Boğaziçi Üniversitesi
16 —AB Durmaz
Gazi Üniversitesi
17 —Kandemir Çilingiroğlu
Türkiye Odalar Birliği
18 —Ertuğrul Öztûrk
Milli Prodüktivite Merkezi
19 -H a lil Erkan
DESİYAB
20 —Ayşegül Kayman
Karadeniz Bakır İşletmeleri
22 —Neıgiz Ünlü
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi
23 —Yıldırım Öztûrk
Türkiye Demir Çelik işletmeleri
-X II-
ADI VE SOYADI
TEMSİL EDİLEN KURULUŞ
24 - Medet Ablak
Türkiye Demir Çelik İşletmeleri
25 —Mustafa Taşlan
..
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları
T.A.Ş.
26 - Haldun Uluğ
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları
T.A.Ş.
27 —Latif Anbarlı
Asil Çelik San. ve Tic. A.Ş.
28 —FeyzuDah Efe
M.K.E.K.
29 —Bekir Çelik
M.K.E.K.
30 —Yavuz Yücel
M.K.E.K.
31 —Hamdi Kargın
M.K.E.K.
32 —Dr. özel İnanç
Etibank
33 —Vedat Altmok
Etibank
34 —Fehmi Bağcıoğulları
Etibank
35 —Ahmet Bilgin Ünver
Etibank
36 —Resul Tatlı
Sivas-Deçeko
37 —Mehmet Yantaç
Svas-Deçeko
38 —HJFahri Has
M.T.A.
39 —Hüsnü Baltacıoğlu
Kumaş
40 —Sabri Akdemir
Koç Holding A.Ş.
41 —İsmet Izgül
Eges A.Ş.
42 —Metin Başaran
Ferro Döküm San. Tıc. A.Ş.
43 —Hüseyin Kıvılcım
İzdaş
44 —Sadun özdede
Çelik San. A.Ş.
45 —Fehamettin Acarer
lçdaş A.Ş.
46 - Ayşe Al
Rabak A.Ş.
47 —Burhan İkizer
Doğu Çelik San.A.Ş.
48 —Hami Kartay
özel Sektör Demir Çelik Üreticileri
Demeği
ADI VE SOYADI
TEMSİL EDİLEN KURULUŞ
49 —Cemal Yıldırım
özel Sektör Demir Çelik Üreticeleri
Demeği
50 —Nazım Çapraz
Karabük Haddeciler Demeği Başkam
51 —Hüdayi Demir
Uygar Motor A.Ş.
52 —Ataman İlgaz
Metaş
54 —Yıldırım Turna
Metaş
55 —Necip Yüksel
Borusan
56 —Müfit Şumnü
Çelik Halat
57 —Mete Nakipoğlu
Döktaş, Dökümcüler Demeği
58 - Mithat Ural
Emaş A.Ş.
59 —Muharrem Altunbağ
Erbosan A.Ş.
60 —İbrahim Yardımcı
Erbosan A.Ş.
61 —Pınar Aran
Parsan A.Ş.
62 —Turhan Onur
Parsan A.Ş.
63 - Ahmet Baysal
İzsal Döküm San. A.Ş.
64 —Gürsel Yardımcı
. Sır Metal A.Ş.
65 - Hamit Gözaydm
Ümran Spiral Kaynaklı Boru San. A.Ş.
66 —Abdullah Erkunt
Erkunt San.A.Ş.
67 —Behçet Arkun
Çolakoğhı Metalürji A.Ş.
68 —Ersan Karagözlü
Pınar Döküm San. Ve Tîc. A.Ş.
69 —Şakir Oktar
Ergün Kablo ve Bakır San. A.Ş.
70 —Nurettin Özdemir
KAle Radyatör Kayalar Bakır
71 —H .Ahmet Alev
Sarkuysan Elektrolik San. Ve Tîc. A.Ş.
72 —Uğur Şahin
Böhler Kaynak Elekrotlan
73 —Memduh Üretmen
Ark Çelik San. ve Tîc. Ltd. Şti.
74 —C.Çetin Oğuz
OERIİKON A.Ş.
75 —Selim Razan
OERIİKON A.Ş.
-X IV -
ADI VE SOYADI
TEMSİL EDİLEN KURULUŞ
76 —Erdinç Tahı
Ergenekon Çelik San. ve He. A.Ş.
77 —Nevzat Kutlar
Elba
78 —Şahin Türkaslan
Yücel Boru
79 —Faruk özertem
Yücel Boru
80 —Fikret İnce
Ekindim' Demir Çelik San. A.Ş.
81 —Olgun Altıntaş
Türk Deınir Döküm Fab. A.Ş.
82 —Erdal Cingöz
Bant Boru ve San. He. A.Ş.
83 - Recep Yazıcı
Diler Demir Çelik
84 —Temel Kaya
Kayalar Bakır Alaşımları A.Ş.
85 —Çetin Şaman
Maktel Mak. ve TeL San. A.Ş.
-XV-
İÇlNDEKlLER
I-
HIH -
GiRİŞ
DEMlR VE ÇELİK SANAYİİNİN ÖNEMİ
DÜNYA DEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİSİNİN HALİ HAZIR­
DAKİ DURUMU
IV -
TÜRKİYE DEMİR ÇELİK İŞLETMELERİ
A —Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları
B —İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları
V-
ELEKTRİK ARK OCAKLARI (ASİL ÇELİK A.Ş. DAHİL)
V I - HADDEHANELER
V H - EREGLİ DEMİR ÇELİK FABRİKALARI T.A.Ş.
V in -
DİKİŞSİZ BORULAR (M.K.EJC.ÇELİK BORU FABRİKASI)
I X - DİKİŞLİ BORULAR
X - PİK VE ÇEIİK DÖKÜM SANAYİİ
XI - DÖVME SANAYİİ
X n - TÜRKİYE DEMİR ÇELİK SANAYİİ KURULUŞLARI HAK­
KINDA ÖZET BİLGİLER
-
1
-
I —G I R I Ş
1. Bu raporun hazırlanmasındaki amaç çelik ürünü ile dünya pazarlarına
girerken Türkiye Demir Çelik Endüstrisi hakkında mümkün olduğu kadar
detaylı bilgi hazırlayarak, Demir çelik politikasının tesbitine ve bu en­
düstride ne gibi bir yenilemeye gidilmesine ve pazar durumuna göre na­
sıl bir yol izlenmesi gerektiğine ışık tutmaktır.
2. Gelişmiş ülkelerin halen uygulamakta olduğu demir ve çelik politi­
kası çerçevesinde, şimdiden alınacak Ye alınması gereken tedbirlerin be­
lirlenmesi, mevcut problemler ile endüstrinin ileride karşı karşıya kalaca­
ğı problemlere göre bir hedefin tesbiti gerekmektedir. Ayrıca deıııirçelik ürünü için bugünkü pazar durumu-un analizi ile özellikle dış pazar­
lardaki şansının ne olduğu, ileride nasıl olabileceği, bu pazarlara girme
imkanları yanında iç tüketimdeki pazara hakim olunabilmesi için ne gibi
tedbirlerin alınması gerektiği çok iyi bilinmelidir.
3. Dünya demir çelik politikası yanında çevremizde proje halinde olan
demir ve çelik tesisleri ve muhtemel devreye girme tarihleri ile bunla­
rın Türkiye demir ve çelik endüstrisine yapacağı etkiler gözden uzak tu ­
tulmamalıdır. Bütün bu gelişmeler göz önüne alındığında Türkiye Demir
ve Çelik sanayiinin gerek AET İçinde gerekse dünya pazarlarında rekabet
edebilecek duruma getirilmesi hususunda Devletçe izlenmesi gereken po­
litikaya yardımcı olmak ve çelik endüstrimizi ayakta tutmak hedefi
güdülmefidir.
4. Bütün dünyada demir ve çelik kapasitelerinin fazla oluşu AET ülke­
lerinde kapasite fazlalığına karşı tüketimin 1995’e kadar son derece
yavaş artacağının tahmin edilmesi, özellikle yeni kurulması planlanan
-2 demir ve çelik tesisleri, Türkiye açısından çok ciddi tedbirlerin alınma­
sını gerektirmektedir.
Gerek demir çelik kuruluşları gerekse devlet yetkililileri konuya ciddi
bir şekilde eğilerek sanayimizin en önemli ana girdisini sağlayan ve geliş­
mişliğin bir göstergesi olan bu sanayi dalında neler yapılabileceğini dü­
şünürken, iç tüketimde de takip edilecek politikalara göre hangi rakam­
lara ulaşabileceğinin tesbiti veya yıllık kalkınma hedeflerini daha gerçek­
çi tesbit ederek tüketimin hangi noktalara erişeceğini görmesi önemlidir.
Diğer taraftan devletin konuya eğilmesi bu sektörün ayakta kalmasını
sağlayıcı tedbirler almalıdır, geçici tedbirler devamlı aynı konuyu günde­
me getirecektir.
Sektörün hedefi belirlenerek, bu sektörün yaşaması için gerekli tedbir­
leri alması, teknolojik gelişmeler takip edilerek ve ekonomik belirsizlik­
ler dikkate ahnarak, biri diğerine zarar vermeden üretimlerini sürdürme­
leri imkanı araştırılmalıdır.
S. Dünya pazarlarının tüketim kapasitelerinin yine dünya çelik üretim
kapasitesinin altmda olması çelik sektöründeki krizin ana sebeplerinden
biri olduğu bilinmektedir. Özellikle demir perde ülkelerinde maliyet un­
surunun olmayışı piyasaya ucuz ürün sürmeleri maliyet kar unsurunu dü­
şünerek piyasaya mal arzeden demokratik ülkelerin çelik sektörünü zor
durumda bırakabilmektedir. Bununla beraber devletin demir çelik tüke­
timinin yoğun olduğu sektörlerin gelişmesini sağlıyacaktır.
1987 yılı içinde yapılacak olan SANAYİ ŞURASI’na esas olarak hazırla­
nan bu rapordaki görüşler çerçevesinde Türk Demir ve Çelik Endüstri-
-3 sine gerekli desteğin sağlanarak ileride kendi kendini yenileyecek ve
kuracak seviyeye ulaşması temennimizdir.
Saygılarımızla,
- 5 DEMİR VE ÇELİK SANAYİİNİN ÖNEMİ
Genel olarak sanayinin ham maddesi olan yassı mamiiller, uzun mamüller, çubuk ve profillerin yanı sıra özel çelikleri üreten demir ve çelik
endüstrisi küçük, orta ve diğer yan sanayinin doğup gelişmesine, sanat­
kâr kitlesinin çabuk yetişmesini sağlıyarak ekonominin işlemesini ve ge­
lişmesini sağlaması yönünde gerek sanayinin, gerekse ekonominin temel
taşı olarak görev yapmaktadır.
Demir ve Çelik sektörü diğer sektörlere göre oldukça ayrıcalık gösteren
bir sanayi koludur ve çoğu sektörün itici gücü durumundadır. Ekonomik
kalkınma ile demir çeHk tüketimi arasındaki yakın ilişki gerek gelişmiş
ve gerekse gelişmekte olan ülkelerin bu sanayi kolunu kurmaya ve
geliştirmeye yöneltmiştir.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yapılan araştırmalarda, bu sektör
ülkelerin kalkınmasında önemli bir yer işgal ettiği hususunda fikir birliği
mevcuttur ve günümüzde ekonomik gelişme göstergeleri arasında ülkele­
rin kişi başına demir çelik tüketimi de yer almakta ve bu göstergelerle
sektörün ekonomik kalkınmadaki önemi en somut bir biçimde belgelen­
mektedir.
Ekonomik faaliyetlerin canlandığı inşaat ve imalat sanayinin hızlı bir ge­
lişme gösterdiği dönemlerde demir-çelik tüketimi yanında üretim çeşit ve
kalitelerinde de önemli gelişme görülmektedir.
Sanayileşme sürecinin ilk aşamalarında alt yapı yatırımlarının artmasıyla
inşaat ve imalat sanayilerinin giderek önem kazanması karşısında uzun
hadde ürünleri olarak tanımlanan ve inşaat sektörünün temel girdileri ara­
sında yer alan düz ve nervürlü tip beton çelikleri ile muhtelif profillere
-6 olan talepte süratli bir artış meydana gelmektedir. Diğer iş kollarının iti­
ci gücü durumunda olan bu sektör üretimine olan talep artışı ülke ekono­
misinde önemli bir canlılık meydana getirmektedir.
Ülkelerin kalkınmasında çok büyük bir etkinliği olan Demir-Çelik sek­
törü; tüm sanayi işkoDannın ihtiyacı olan pik demiri ve her türlü çelik
malzemenin üretimini üstlenmiş olup, gerek ülke kalkınmasında ve gerek­
se sanayileşmede hemen hemen bütün çelik sektörünün ülkelerin savun­
masında da ayn bir etkinliği bulunmaktadır.
Her ülke gerek dışardan gelecek saldırılara karşı kendisini müdafaa edebil­
mek ve gerekse iç güvenliği sağlayabilmek amacıyla yeterli bir ordu kur­
mak ve savunma teşkilatının her türlü ihtiyaçlarını temin etmek mecbu­
riyetindedir. Bu nedenle ülkeler yıllık bütçelerinin önemli bir bölümünü
savunma hizmetlerine ayırmaktadırlar.
Asya ve Avrupa kıtaları arasında bir köprü durumunda olan ülkemizin
çok geniş bir sahil şeridi ile kara sınırına sahip bulunması yanında stra­
tejik bir önemi haiz olan boğazlar ve ülkemizin jeopolitik konumu ne­
deniyle diğer ülkelere kıyasen daha güçlü ve büyük bir savunma gücüne
ihtiyacı vardır. Kara ve Hava Kuvvetlerimizin yanında yurdumuzun üç
tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle Deniz Kuvvetlerine de
ayn bir önem vermemiz, dolayısıyla güçlü bir donanmaya sahip bulun­
mamız gerekmektedir.
Ülkemizin savunmasıyla görevli Silahlı Kuvvetlerimizin savunma görevi­
ni en iyi şekilde yapabilmesi, ordumuzun modem .silahlarla donatılmasıy­
la ve gerekli Askeri tesislere sahip bulunmamızla mümkündü:. Ülke sa­
vunmasında ihtiyaç duyulan alt yapı tesislerinin yapımı ile her türlü si­
-7 lah ve cephane, diğer araç ve gereçlerin imali için gerekli olan malzeme­
ler incelendiğinde birinci sırayı demir ve demir esaslı malzemelerin işgal
etmekte olduğu görülecektir.
Silahh kuvvetlerimizin ihtiyacı için faaliyet gösteren tesislere ilaveten
ülkemizde güçlü bir savunma sanayiinin kurulmasına başlanmış olup bu
amaçla yapılacak' tesisler ve bu tesislerde üretilecek modern silahların
ve askeri amaçlı araç ve gereçlerin imalinde önemli oranda demir ve çe­
lik mamullerine ihtiyaç duyulacağı tabiidir. Savunma gücümüzün silah­
larla donatılması ile ilgili faaliyetler demir ve çelik mamullerine olan tale­
bi d a h a da artıracağından demir çelik sektörü gerek ülke kalkınmasın­
daki ve gerekse sanayileşmedeki önemini savunmamızda da muhafaza edecektir.
-9 -
DÜNYA DEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİSİNİN HALl HAZIRDAKİ
DURUMU
1.2 n d Dünya savaşından sonra girişilen kalkınma hamleleri 1946 da 112
milyon ton/yd olan demir ve çelik üretimini 1970 yılında 600 milyon
tona 1980’de 752 milyon ton ve 1985 te ise 773 milyon ingot eşdeğeri
çelik üretilmiştir. Demir ve çelik ticareti üretiminin % 19-20 sini oluş­
turmuştur.
1950 de dünya üretimi içindeki payı % 2,5 olan Japonya 1970 te % 16'ya
yükselmiş ve ihracatımda 32 kat artırmıştır. 1960-1975 arası AET ül­
kelerinde kapasite 2 misB artarken Japonya'da 7 kat artmıştır. 19701981 arası Japonya % 15 üretimle yerini korurken AET'nin payı % 23
ten % 15'e, A.B.D. % 21 den % 16 ya inmiştir. Doğu Avrupa ülkeleri
% 16 dan % 29'a çıkarmışlardır. Diğer grup ise payım % 14 ten % 23’e
çıkarmıştır.
'2. 1980 de kumlu kapasitesini 220 milyon tona çıkaran AET ülkeleri
(12) tüketimleri 110 milyon ton civarında seyretmektedir. Gerek 3 rcü
dünya ülkelerinin çefik tesislerini kurması, gerekse çelik kalitesinin geliş­
mesi, çeBk yerine plastik, afimünyum gibi malzemenin ikamesi gibi etki­
ler dışında eneıji maliyetinin yükselmesi demir Ye çelik sektörünün
krize girmesine neden olmuştur. 1980 yılında 168 milyon ton olan hadde
kapasitesini 1986 yılında 30 milyon ton aşağı çekmeyi planlayan AET
ülkelerinde çelik 1985 yılında 120 milyon ton olmuş bunun 1984 te
78,8 milyon ton, 1985 tede 86 milyon tonu continü castiııg ile dökül­
müştür.
AET ülkeleri 1984 yılında 40,8 milyon ton ithalat 64,619 milyon ton ili-
-10racat yapmışlardır. Net ihracat 24,5 milyon tondur.
3. Maliyetin aşağı çekilmesi ve ekonomik olmayan fazla kapasitenin ka­
patılması için başlayan modernizasyon ve rasyonalizasyon çalışmaları
ile yapısal değişiklik programlan çerçevesinde eneıji tasarrufu, iş gücü
tasarrufu, kaliteli mamul gibi hedefleri olan modernizasyon ve yenileme
yatırımları 1985 yılında 9 ülke için 3.680 milyon U.S. J5 olmuştur. Ha­
len AET ülkelerinde çelik işletmelerinin büyük bir kısmı zarar etmek­
tedir. Bu zararları 1986 ya kadar devletçe karşılanan işletmelere 1986
dan sonra yardım yapılmaması karar altına alınmıştır.
Yabrmlar büyük ölçede % 75 Continü casting döküme ve kontinü hadde
haddehanelere yapılmaktadır. Geri kalan kısım diğer tesislere yönelik­
tir. Gaye Dünya piyasalarında kıyasıya fiyat kıran ülkelere karşı rekabet
şansı kazanmaktır. 1980 de fiatı 400 U.S.$ /ton olan çubuk demir 1985
yılında tonu 250 U.S.$ düşmüş, hatta 1984 yılı 7 n d ayında 210 dolara
kadar inmiştir. Ülkelerin iç pazarında normal kâr maıjı ile satılırken
ihraç edilen demir çelik mamülleri büyük ölçüde devlet desteği görmüş­
tür. Hem destekleme yükünden kurtulmak hem de demir ve çelik endüst­
rilerini yaşatmak isteyen ülkeler yatırımı büyük ölçüde destekleyerek
özellikle yüksek fırınlarda sağlanan yüksek kapasite ve teknolojik geliş­
tirme ile mayi maden elde edilmesinde ülkelere göre % 25-11 civarında
enerji tasarrufu sağlanmıştır. Aynı şekilde çekilhanelerde konvertere
dönüş ve çeşitli geliştirmeler sayesinde kontinü kasting gibi çeşitli ebat­
lara mayi çeliğin dökülebilmesi ve sıcak şaıjı veya ara ısıtmalı haddehane­
lerin başlanması gibi geliştirmeler çelikhaneletde % 30 un üstünde ener­
ji tasarrufu gerçekleştirmiştir. Son yıllarda elektrik ark ocakları olduk­
ça rağbet görerek bazı ülkelerde İspanya ve İtalya gibi % 50 çelik üretim
pay mı bu usulle elde etmektedirler.
-II 4. Halen Dünya demir ve çelik ticareti bir darboğazda görülmektedir.
1970-1980 arası Japonya üretiminin yaklaşık % 30 unu ihraç etmiştir.
İthalat % 1 civarında olmuştur. Diğer taraftan Amerika üretiminin % 20
si kadar ithalat 2-3'ü kadar ihracat yapmaktadır.
Dünya demir ve çelik ticareti genel olarak üretimin % 20 civarında sey­
retmiştir. 1985 yılında toplam üretimin % 21, yani 125 milyon tonla
rekor kmmş bulunmaktadır. Ancak 1986 yılı tekrar edeceği şüphelidir.
Dünya ticaretinin 1975 te % 85 elinde tutan oecd ülkelerinin payı 1985
te % 74'e düşmüştür. Bunun yerini 3 ncü dünya ülkeleri veya kalkınmak­
ta olan ülkeler almıştır. 1981 yılında OCED ülkelerinden kalkınmakta
olan ülkelere ihracat 36,4 milyon ton iken 1985 yılında OCED ülkelerin­
den kalkınnıakta olan ülkelere ihracat 36,4 milyon ton iken 1985 te 29,3
milyon ton olmuştur. Pazar payı % 41,3 ten % 33,5 düşmüştür. Aynı şe­
kilde Çin ve Kuzey Kore'ye ihracat 1981 de 2,7 milyon ton iken 1985
te 1 4 $ milyon tona, pazar hissesini ise % 7,7 den % 24'e yükseltmiştir.
OECD ülkelerinin kendi aralarında gerçekleştirdikleri çelik ticareti ise
1981 de 34,5 milyon ton iken 1985 te 37,5 milyon tona yükselmiştir.
4.1. AET ülkelerinin (9) ihracatı 1982 ani düşüş gösterirken son 3 yılda
yükselmeye devam etmiş 1985 yılında maksimum seviyesine çıkmıştır.
AET ithalatı son üç yılda çok az değişkenlik göstermiştir. 1975 ten beri
AET pazarı % 11,5 ile % 13 arasında değişmiştir. Aynı süredeki net ihra­
catı (İhrac-ithal) ise 26 milyon ton ile 17.7 milyon ton arasında değiş­
miştir. En düşük seviyesine 1983 yılında ulaşmıştır. 1985 te ise net tica­
ret 23.9 milyon ton olmuştur.
5. Endüstrinin ihtiyaç duyduğu hammadde gerek cevher olarak, gerekse
eneği kaynağı olarak büyük ticarete sahne olurken, ark ocaklarında kul­
-12lanılan hurda ve sünger demirde demir ye çelik ticaretine katkıda bulun­
maktadır. Halen 11 milyon ton olan sünger demir üretimi gelişmekte olan ülkelerde tabi gaza dayalı tesislerde üretilmektedir. Demir ve Çelik
hurdası ise, en büyük ihracatçı ülke 9 milyon ton He A.B.D. dir. OCED
ülkelerinde toplam hurda ihracatı 24 milyon tonun üzerinde olup genel
olarak İngiltere, Almanya, Fransa başta gelen ihracatçı ülkelerdir.
5.1 1984 yılında AET ülkelerinde üretilen 47.6 milyon ton kokun 44
milyon tonu Yüksek fırınlarda tüketilmiştir. Ortalama kok tüketimi 520
kg/ton nayi madendir. Kok ticareti 6.7 milyon ton kadar olup Fransa ve
İngiltere 4 milyon tonu almaktadırlar.
5.2. Demir cevheri çok az olan AET ülkeleri (9) dışardan 123 milyon ton
yüksek tenörlü cevher ithal etmektedirler. Birbirlerine sattıktan ticaret
hacmi ise 15 milyon tondur.
6. 3 ncü dünya ülkelerinde demir ve çelik endüstrisinin durumu çok deği­
şik bir tablo çizmektedir. Bazı ülkelerdeki gelişme çok yüksek olmasına
karşı diğer ülkelerde gelişme çok yavaştır. Latin Amerika'da 1978 de
çelik üretimi 2 4 3 milyon ton iken 1984 de 33.4 milyon tona çıkmıştır.
Gelişme % 5.2 dir. Afrikada çelik üretimi değişmemiş yılda 9 milyon ton
civarında seyretmiştir. Orta Doğu’da 1978 de 2.24 milyon ton olan
üretim 1984 te 3.66 milyon tona çıkmıştır. Artış % 8,5 tir. Güney doğu
Asya'da 20 milyon ton olan üretim 31,7 milyon tona çıkmış yılda % 7.7
lik bk artış olmuştur. Aynı bölgenin tüketimleri 1978-1984 yıllan ara­
sında Latin Amerika'da % 2,7 gerilemiş, Afrika'da yılda % 3,7 gerilemiş,
Orta Doğu'da yılda % 4,7 gelişme göstermiş, Güney Doğu Asya'da ise
yılda % 6 lik bir artış kaydetmiştir.
-13Aynı bökelerdeki ticaret Latin Amerika'da 6,7 milyon ton ithalat var­
ken 1984 te 5,27 milyon ton ingot eşdeğeri çelik ihracatı olmuştur.
Afrika ithalatı 4,5 milyon tonla aynı kalırken, Orta Doğu ithalatı 14,5
den 15,6 milyon tona çıkmıştır. Güney Doğu Asya ülkelerinde ithalat
14,26 milyon tondan 9,88 milyon tona düşmüştür. Güney Kore 1978
de 1.68 milyon ton ithalat yaparken 1984 te 4.24 milyon ton çelik ihraç
etmiştir. Aym bölgelerde 1990 yılında çelik kapasitesi yılda Latin Ame­
rika’da % 2,7 Afrika'da % 1, Orta Doğu'da % 19,8 Güney Doğu Asya'da
% 4,9 luk bir gelişme gösterecektir. Toplanı 141 milyon ton çelik kapasi­
tesi olacak bu bölgelerdeki üretimin 110 milyon ton olacağı beklenmek­
tedir.
7. Gerek AET ülkeleri Gerekse OECD ülkeleri Demir ve çelik endüstri­
sinin krize girmesi nedeniyle, girişilen Modernizasyon ve rasyonalizasyon çalışmaları ile işgücünde büyük kısuıülar yapılmış ve işçilik için çe­
şitli tedbirler alınmıştır. İşçilerin sosyal problemlerim halletmek için,
1 —Erken emeklilik
2 —Yeniden yerleşme yardımı
3 —İşletmelere çeşitli yardımlar (İşçilerin sosyal problemleri için)
4 —Yeni bir işe girmesi için eğitim yardımı, gibi yardımlar yapılmakta­
dır.
8. Doların değer kaybetmesi buna karşı diğer endüstriyel ülke paraları­
nın değer kazanması çelik endüstrilerimde etkileyeceği muhakkaktır.
Amerika çelik endüstrisinin canlanarak üretimini 74 milyon ton dan
- 14(1986) 90 milyon tona çıkarması beklenmektedir. Böyle bir gelişmenin
dünya ticaretim etkileyeceği ye. bazı ülkelerin demir ve çelik endüstrile­
rinin zor duşumda kalacağı beklenebilir.
1 — AET Ülkelerinde Demir ve Çelik Endüstrisinde Uygulanan Politika­
lar ve bugünkü durum.
I.0 Demir ve Çelik Endüstrisi diğer endüstrilerin ham maddesini temin
etmesi He, ekonominin lokomotifi görünümünde olup, ülkelerin kalkın­
ma programında önçelikle ele alman ve ülke endüstrisinin gelişmesini sağ­
layan temel endüstridir.
II. Dünya savaşından sonra dünyanın yeniden iman için girişilen ekono­
mik savaşta öncelikle ele alman demir ve çelik sanayi yatırımları ve de­
mir çeliğe olan talep artışı ülkeleri kendi iç ihtiyaçları dışında ihracat
kapasitesi yaratmada yanşa girmelerine sebep olmuş ve 1946 yılında 112
milyon ton olan çelik üretimi 1970 yılında 600 milyon tona yükselmiş­
tir. İhracat ise aynı yılda 114 milyon tona yükselerek üretimin % 19'unu
oluşturm uştur/ * )
1.1. Bu arada doğal kaynaklan olmadığı için Demir ve Çelik sanayileri
olmayan ülkelerde bu sanayi kurulup hızla gelişmiştir. Bu ülkeler arasın­
da İtalya, Hollanda, Japonya sayılabilir. Demir ve Çelik pazarlarına giren
G.Kore, Brezilya, Doğu Bloku ülkeleri paylarım artırmayı başarmışlar­
dır. Japonya'da sektörün verimliliğinin yüksek ve maliyetin düşük oluşu
bu pazara büyük bir rekabet hacmiyle girmesini kolaylaştırmıştır. 1950
yılında Japonya'nın çefik üretim payı % 2,5 iken 1970 de % 16 ya yük­
selmiştir. İhracatı ise 32 kat artmıştır. 1970-1985 arası dünya üretiminde
(1) AC. 8/R.3.St 86
-15Japonya'nm payı % 15 olarak yerini korurken AET Ülkelerinin payı %
23 ten % 15'e, A.B.D.’nin payı % 21 den % 16'ya inmiştir. Diğer taraf­
tan Doğu Bloku ülkelerinin payı % 23 ten % 29'a. diğer grubun ise % 14
den % 23'e yükselmiştir.
1.2.1974 Yılından sonra tüm dünyada hakim olan ekonomik durgunluk
nedeniyle, Devletler kendi demir ve çelik sanayilerini korumak, meydana
gelecek istihdam sorununu asgariye indirmek amacı ile devlet desteği
yanşuıa girmişlerdir. Bu dönemden her firma asrgari zararla kurtulmak
için devamlı fiat düşürmeye yönelmiş ve fiat kavgasına neden olmuşlar­
dır. Alman tedbirler bu kargaşayı önleyemeyince AET Ülkeleri 1976
yılında EUROFER (Çelik üreticileri karteli) kurmuştur. Kartelin amacı
üretimi kısıtlamak, fiatlan belli bir seviyenin üstüne çıkarak üyelerinin
üretiminin devamını sağlamaktı. 1980 yılında 204 milyon ton çelik üre­
tim kapasitesi olan AET (10 ülkeleri aldıkları tedbirlerle 1986 yılında ka­
pasiteyi 165,5 milyon tona düşürmüşler vc 1985 yılında üretimleri 120
milyon ton olmuştur.
Üretimlerini kısarak ve tesislerini modernize ederek dünya piyasalarında
rekabet edebilecek tesislerin yaşamalarını hedef alan Ortak Pazar ülke­
leri, mümkün olduğu kadar demir ve çelik ticaretini kendi aralarında yap­
maya özen göstermektedirler. Kapasite ayarlamanın esası uzun sürede
rekabet gücüne erişerek üretimini devam ettirmesi ve devletten destek­
leme yardımı istememektedir. Üretimini devlet desteğiyle sürdüren ve
bu durumdan kurtulması zayıf olan tesislerin kapatılması yoluna gidil­
miştir. Komisyonca öngörülen hadde mamüllcrinde kapasite düşürme
1980-1986 yılında Tablo 1 de görülmektedir. 1986 da 141 milyon ton
yıl üretim kapasitesine düşürülen haddehanelerde % 60 civarında yassı
mamül kapasitesi mevcuttur. Kapasite düşürme % 16 dır.
Sıcak çekilmiş hadde mamullerinde üretim kapasiteleri (2)
(000) Ton
Tablo: 1
% Kısıntı
1980
1986
ALMANYA
53.117
47.107
% 11,3
BELÇİKA
16.028
12.923
% 19,4
941
875
FRANSA
26.869
21.558
% 10,8
İNGİLTERE
22.840
18.340
% 19,7
İTALYA
36.294
30.460
% 16,1
LÜXEMBURG
5.215
4.255
% 18,4
HOLLANDA
7.297
6.347
% 13
168.601
141.864
DANİMARKA
(2) SC(84)35/EC
%7
-% 15,9
- 17 Yukarıdaki tabloda öngörülen kapasite düşürmenin dışında 1986 yılında
Ortak pazar ülkelerinde kapasite düşürme miktarı 30 milyon tonu bula­
cağı tahmin edilmektedir. 1991 yılma kadar 12 milyon ton kapasite in­
dirimi komisyonca teklif e d ilm iştir.^
13. AET Ülkeleri elektrik ark ocağı üretimi 1984 yılında 31.474 ton
1985 te 30.750 tondur. Konverterde elde edilen çelik ise 1984 te 88.575
ton. 1985 te de 89.777 ton olmuştur, her iki yılda 120 milyon ton olan
çelik üretiminin + % 0,4 artış olmuştur. 1984 yılında % 65, 1985 yılında
% 71 ve Continü casting makinasında dökülmüştür. AET (100 ülkelerinde
tüketim hacmi 1985 te 105 milyon civarında olup 1984 te ithalatı 33
milyon ton ihracatı 47,5 milyon ton 1985 de ise ithalatın 39 milyon ton
olmasına karşılık ihracat 61.7 milyon ton olmuştur. Bunun yanında
1985 yılında OECD ithalatı 77.8 milyon ton ihracatı ise 117.6 milyon
ton olarak bir yıl öncesine göre % 17 daha fazladır.(^)
1.4. Tablo 2 ve ilgili diyağram sanayi ülkelerinde yapılan hadde ürünleri­
nin miktarları verilmektedir. Tablodan da izleneceği gibi yuvarlak mamüllerin üretim içindeki payı % 10 civarında seyretmektedir. Profiller
ise değişken olmakla birlikte Lüxemburg'ta % 54, Ispanya'da % 49,
İngiltere'de % 30, İtalya'da % 41, ile önemli payı bulunmaktadır. Yassı
mamüller genel olarak yüksek üretim payına sahiptir.
(3) SC/WP/86/41
-
18
-
1984-1986 y ı l l a r ı n d a AET Ü lk elerin d e K a p a s ıte - Ü r e tis - îü k e tia ve t i c a r e t hacaa
Tablo -.3
ALUANİA
C. Ç elik
ü r e ti n !
T üketin
51.6
39.4
3 5 .6
11.140
13.370
48.9
40.5
11.577
20.154
47.3
28.8
13.8
35.3
3 6 .6
-
-
1 7.1
13.3
26.6
-
-
-
37.3
36.3
35.8
24.1
1 6.9
1 7 .1
2 4.6
6.931
6.580
9.138
27,0
6.029
7.683
23.7
24.4
6.189
8 .038
15.2
24.5
1 6 .0
3 .6 5 1
4.162
24.1
23.2
15.7
-
15.3
1 6 .2
3.874
-
4.929
-
1934
8
5 .7
4 .4
3.717
5 .150
1985
1986
8
5.5
4 .4
4.063
5 .191
8
-
4.5
_
4 .5
4 .1
4*2
3.491
3.480
Y ılla r
K apasite
1984
1985
1986
1984
FRANSA
1985
1986
1984
İTALÎA
ÎHGİLT2RE
HOLLANDA
(M ilyon to n o la ra k )
1985
1986
1984
1935
1986
2 4 .0
1984
1985
1986
22 .1
'
İth a l
İh ra ç
9.442
-
-
_
22 .0
15.3
14.6
1 9.0
-
19.5
20.1
20 .0
13.5
14.2
-
7 .6
. 2.205
6.590
İSPANYA
1984
1985
1986
7 .5
1 .4 3 4
7.791
6.3
6.2
2.3
5 .4
DİĞERLERİ
1984
1985
1936
2 .4
5.7
BE3EI&C
6.4
7 .9
5 .4
-
12.586
12.634
-
-
3.657
3.256
-
_
1.525
1.298
-
-1 9 -
TaT>lo : 3
T ılla r
Ü .S.A .
CAİIAIU.
D lfea BA2I
AV3CPA
I fl.K r.‘
JAPAÎ
K apasite
(H ilyon to n olarak)
Ç olik
Ü re tin !
Tüket la
İh ra ç
İth a l
1984
122.7
83.94
113.8
30.28
1 .3
I9S5
121.2
80.1
113.1
28.1
1.1
1986
U 7 .5
79.0
103.0
2 4 .0
1 .3
1964
ısa
14.70
14.2
2.48
3 .94
1985
18.7
14.7
14.6
2 .9
4 .1
1936
18.7
14.1
14.2
-
1.0
50.8
36.80
33.4
16.22
1985
49.1
38.2
33.4
16.9
IO80
¿9.1
2A.1
2 5.0
—
1984
156^0
105.6
85.8
5.20
41.5
1985
154.6
105.3
85. I
3 .8
40.8
5.0
37.5
1984
23.82
26.2
1 .3
1Ç86
151.0
98.0
81.5
AffSTHALİA İKD
1984
7 .0
6.6
7 .3
1.77
1.31
HSi ZEALAKD
1985
7-1
6.8
6.8
1 .7
2.0
1986
7 .9
7 .0
7 .2
-
1984
533.0
367.7
366.0
68.63
111.98
1985
520.3
365.6
358.4
66,7
117.7
509.7
353.6
353.3
.
QSCJ>
1986
1
4 4 .4
DAZI AVmjPA ÜLKELERİNDE HADDE MAMULLERİ ÜRETİMİNİN ÜRETİM CİNSİNE GÖRE DAÖILIMI
(1985 y ı l ı iğ in )
Tablo « 2
'T oplam hadde Ü re tim in in d a ğ ılım ı
PROFİLLER
(B ln to n )
YASSI MAMUL
YUVARLAKLAR
Top.Had
mamulü, Yuvarlak
Ü retim i
lire tim .
% payı
DİĞERLERİ
Toplam
Ç e lik
Ü retim i
Toplam
Ü retim
llad.mam.
Ü re tim i
F.ALMANYA
40.987
35.962
5.111
0.1 4
20.390
0 .57
3.438
0.1 0
7.593
0 .2 1
İTALYA
24.061
17.840
7.415
0 .41
5.580
0.31
2.256
0 .12
2.581
0.14
FRANSA
18.300
17.324
2.882
0 .1 6
9.877
0.57
2.262
0.13
2.208
0.13
İNGİLTERE
15.722
12.818
3.905
0 .3 0
5.062
0.3 9
1.213
0.09
1.998
0.16
İSPANYA
14.082
11.331
5.621
0.49
3.627
0.32
1.287
0.11
796
0.07
BELÇİKA
10.603
9.321
714
0.07
6.658
0 .7 1
475
0.05
1.475
0.15
HOLLANDA
5.518
4.868
262
0.05
2.672
0.55
228
0.04
1.701
0.35
lUxeuburg
3.945
3.735
2.034
0 .54
699
0.19
311
0.08
490
0 .13
-
209
0.35
23
0.04
.
Top.Had.
Ü retim le
de %
Payı
PORTEKİZ
665 ■
597
36 5
0 .6 1
DANİMARKA
528
511
169
0.3 3
4.951
4.829
575
TÜRKİYE
4) SC/WP(86) ,ECE RAPORU
4) S to a l m arket 1984 DECD Y ayını
Iron and o to o l m duotry
0 .12
Ü retim
Top.Had
Jrotimdc Ü retim
İ> p ay ı
Top.Had.
Üretimde
% payı
342
0.67
1
0 .0 0
-
-
1.556
0 .30
2.680
0,54
18
0.0 4
DAZI AVRUPA/ ÜLKEU'KIIIDI: hadde mı.:Uuûiiıl U uuTiulııtu
URETlli CİHSLEtlİNE GÜİlE *l)2DE OLAilAK DAÖII.IUI
P r o f i l Üret im i
ji!
Yatısı
l ı '.n o u l
0,1 3
0 , 1 -»
0,15
0,16
0,13
Q,10
o,T3
0, 1ü
0,54
0,00
0,09
0,04
0,32
0,19
0,31
'l
İri 0,57
.»■t
0,57
0 ,4 1
i
P .14
it a l v a
t
i
FIUIİÎÎA
S
i *
î'-i
0439
0,71
■
0,49
0,16
ft'yi
i
i
&r
0,55
■■İT'
i
0,31
0,54
o,'30
0,12
0,07
İIK İİL T K U E
İSPANYA
Î>i;j/;1KA
m
O-,05
İİOL u MIDA
İ,U au .ü İ.UÎ(U
Aı i u . i Yü
-1 1
0,3i
0,05
ra
D iü o rlo ri
0,03
0,07
0,21
□
Y u v n r luk U ro t.
Urot.
-2 2 -
1934-1935 YTLLAH. Ç3.İS CSTCii
FB0S28E CCSS ÎASZEKI (OOP) TCK
U> Çeliği.
E le k trik
a rk o c a ğ ı
Contihii
C asting
Toplaç
çel&c
1984 1985
1985
1964 1985 1984 1985 1984
30294 32208 39389 40497
B a tı Almanya 31731 33031 7657 7477
904 765 - 5597 6412 11304 10558
10401 9820
B elçika '
528
528
- ■ 545 528
545
545
D anlrarka
16808
15166
127C8
18933
3657
15278
15135
F ransa
jm
11350 11367 12676 12531 17602 18794 24039 23898
İ ta ly a
_
_
3945
1044 1118 3987
3598 3945
LttxanburK
5517
2220 2154 5739
206 213
Hollanda
5533 5304
821
772 821
772
- - 772 821
Yunanistan
.
202
_
166
166 ?°?
202
166
İrla n d a
4826 4?38 7858 8620 15214 15766
I m rllta re
10295 11185
AET TOPLAMI 88575 88777 31474 30748 76806 86025 {120085 120567
6666 8084 13497 141931
8106 8734
tsuanva
5391 5459
671
685
227
231
295 300
P o rte k iz
390
371
4890
3258 4290
3087
1465 1747
TUrkiye
2375 2623
I
4353 4870 4660
477 455 • 4336
Avuaturva ' , 4393 4205
2485 2355 2632 2513
445
. F inlandiya
415
2217 2073
930
404
526
172
915
404
Hdrraç
423
492
3680
4813
2388
2426
4705
tsv a c
3744
2425
2279
— _
987
972
967
972 987
972
İ s v iç re
BATI AVH.TDP.- 17537 17682 14579 15460 21739 23552 32566 | 33662
avruea «OF. 106112 İ0T459 46053 46208 1C0545 109577 15265l|i5422!
Kanada
3833 4084 5647 ^6384 14566İ 14638
10375 10534
_
83943) 79243
33266
28458 , U.S.A.
47920
. Japonya
76358 74776 29228 30503 94097 95940 105‘586jl0527‘
1700 1860 6207 1 6491
A vusturalva
234 228
6063 6263
_
_
_
_
Vcenl zellanâı
250 230
250 1 23c
CECD TOPLAMI 247093
İ!Q3056 23523S l 363242} 36011 C
--------- *---
-23-
TÜRKlYE DEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİSİNİN AET KARŞISINDA
DURUMU ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER VE ENDÜSTRİNİN
ÖNEMİ
1.0 Demir ve Çelik Endüstrisi sanayiinin ham maddesi olan çeşitli şekil
ve kalitede çelikleri üreterek küçük, orta ve diğer yan sanayinin doğup
gelişmesine, sanatkâr kitlesinin çabuk yetişmesini sağlayarak ekonomi­
nin işlemesini ve gelişmesini sağlaması yönünden, gerek sanayinin, gerek­
se ekonominin temel taşı olarak görev yapmaktadır.
Sanayileşme sürecinin ilk aşamalarında alt yapı yatırımlarının artmasıyla,
inşaat ve imalat sanayilerinin önem kazanması demir çeliğe olan talebide önemli ölçüde artırmaktadır. Bu ise ülke ekonomisine önemli bir can­
lılık getirmektedir.
1.1. Ülkemizin ilk entegre demir ve çelik fabrikaları olan 600 bin ton yıl
çelik üretim kapasiteli Karabük tesisleri ile I n d kademe tevsia tının ta­
mamlanmasıyla kapasitesi yılda 2.2 milyon tona yükseltilen İskenderun
tesisleri ve 2.500 bin ton çelik üretim kapasitesi olan özel sektör ark
ocaklan endüstrinin uzun hadde mamulleri kapasitesi seviyesini 5.3
milyon tona çıkarmaktadır. Halen kuruluşu devam eden 3 ayrı ark ocak­
lı tesislerin kapasitesi 1.450 bin ton çeliktir ve bir yıl sonunda bitmesi
beklenmektedir.
1.2.1995 yılında fert başına minimum 206 kg ^
ham çelik tüketimi
beklenirken diğer bir deyişle 12.6 milyon ton çelik tüketimi olacağı dü­
şünülürse, artış % 100 ün üstünde kabul edilmiştir.
(1) SANKUR Cilt 1 Özet
ÇELİK ÜRETİİJ KAPASİTELERİ
ENTEGRE TESİSLER
KAPASİTE
.1986 ÜRETİMİ
1 .8 0 0
1.50Ş
600
608
İSKENDERUN
2 .2 0 0
1 .4 1 6
ARK OCAKLI TESİSLER
2 .5 7 0
2 .3 8 7
EREGLİ
!
KARABÜK
7 .1 7 0
...... I . "
'
5 .9
20
........................................
HADDEHANE KAPASİTELERİ
ENTEGRE TESİSLER •
EREGLİ
KAPASİTE
1985 ÜRETİMİ
2 .5 0 0
1 .642
530
514
İSKENDERUN
2 .0 2 0
1 .3 7 4
ARK OCAKLI TESİSLER
1 .5 0 0
ÜZEL HADDEHANELER
2 .0 0 0
KARABÜK
8 .5 5 0
(1 ) SANKUR Cilt 1 özet
•
■
■ -
- 25 Demir ve çelik endüstrisinin gelişmesi, kalkınma hızı ve sanayileşme ile
bağımlıdır. Demir çelik sanayinin diğer sanayi dallarını etkileme oram
başka sektörlere nazaran daha yüksektir. Bu sebeple Deıııir çelik sana­
yine ülkenin geleceği için büyük önem verilmelidir.
Halen bu endüstrinin çözümlenmesi gereken sorunları vardır, özellikle
% 100 bir artış beklediğimiz önümüzdeki on yıl demir çeliğin temel so­
runlarına çözüm getirmek, gelişmesini ve rekabet gücünü artırmak ka­
çınılmaz gözükmektedir.
1 3 . Demir ve çelik endüstrimiz genelde ülke ihtiyacını karşılamak ve
döviz israfını mümkün olduğunca engellemek için kurulmuş vc bu gün­
kü durumuna gelmiştir. Bu gün bile yurt dışı rekabet ciddi olarak çok az
kişi tarafından düşünülebilmektedir. Ancak Ortak pazara katılma fikri
oklukça eski ve herkesçe kabul edilmiş durumdadır.
Ortak pazarda ve dünya pazarlarında rekabet edecek güçte' bir çelik en­
düstrisinin sahibi olmak sanayileşme ve ülke ekonomisi için kaçınılmaz
bir gerçektir. Ülke sanayisinin temel girdilerinden en önemlisini üreten
endüstri hem fiat hemde kalite olarak ürününü geliştirmek zorundadır,
böyiece diğer sanayi dalları bu temel üzerinde yükselmek ve milletler ara­
sı pazarda ilerlemek şansına sahip olabilirler.
2. Demir ve Çelik Endüstrisinin Sorunları:
2.1 Bu endüstri dalında oklukça büyük yatırım gerektiren sorunlar vardır.
a) Finansman sorunları
b) Teknolojik sorunlar
-26c) Nakliye sorunu (Mamul madde ve haim madde olarak)
d) Kalifiye personel sorunu
e) Eneği sorunu
Yukarda sıralanan sorunlar sadece Demir ve çelik endüstrisi ile ilgili ol­
mayıp ülke yapısıyla ciddi şekilde ilgilidir, ülkemizde elektrik fiatlan
gerek Ortak pazar ülkelerine, gerekse gelişmiş ülkelere göre daha pa­
halıdır, ve son yıllarda fiatlar çok artış göstermiştir. Enerji yoğun bir sek­
tö r olan demir ve çelik mamüDekmi maliyet girdisi olarak son derece et­
kilemektedir. Hatoı sayılır miktarda fuel-oü tüketen bu sektörün ithal
Şatlardan değilde yurt içi satış fîatlanyla fuel-ofl almasa maliyetleri
önemli ölçüde etkilemektedir. Yurt i^i nakliye fiatlarmm yüksek oluşu
gerek ham madde gerekse mamul madde olarak maliyete büyük şarjlar
getirdiği bunun dışında özellikle DJ).? Yollan taşımasının stmrh olması,
bu sektörde bugünkü sıkmtdan ileride daha büyük boyutlara varacağmı
göstermektedir. Sadece bununla da kalmayıp gelişmeyi yavaşlatacak
en önemli engellerden biri sayılabilir.
2.2. Demir ve çelik sektörü daima kalifiye personele ihtiyaç duymuştur.
Şimdiye kadar ilk kurulan tesis olan Karabük'ten bu ihtiyaç karşılan­
mış bilahare diğer entegre tesislerin kurulması ile kaynak artmış görül­
mekle birlikte işçilik düzeyinde bu tesislerde kalifiye personel yönün­
den açık oldukça fazladır.
Son 8 yıldır bu sektörde özellikle entegre tesislerde, işçi ve mühendis ah­
ım durdurulmuştur. Bu ise genç işçi sayısını ve mühendis sayısını olduk­
ça etkilemekte yaş ortalaması 3 0 4 0 arasına kaymaktadır. Genç işçi
ve mühendis sayısının azalması gerek eleman yetiştirmede gerekse iş bölü­
mü yönünden sakıncalıdır.
-27-
2 3 . Tesislerimiz genel olarak dünya pazarlarının talep ettiği özellikteki
çeliklerin bir kaç çedi dışında çelik üretecek ne teknolojiye nede
tecrübeye sahiptirler. Üretim teknolojisinin ise günün koşullarına uygun
hale getirilmesi oldukça pahalıdır. Son derece hızlı bir şekilde gelişen
demir ve çelik üretim teknolojisi yetmişli yıllardan önce planlanan ve
buna göre kurulan tesislerin demode hale gelmesine neden olmuştur.
Bunun sebebi sadece kapasite veya üretim şekli değildir. Değişen tekno­
lojiyle birlikte
a) Kapasite
b) Enerji harfiyaü
c) Verimlilik
d) KaEteB örün
e) Otomasyon
gibi hedeflere yönelik teknolojik gelişmeleri beraberinde getiren yeni
tesisler büyük kapasiteli Yüksek Fırınlar (5000 m^) modem oksijen
konverterleri, kontinü kasting makinalannda dökülen kütük, blum ve
slab ile ara «atmalı tav fırınlarından kontinü haddehanelere beslenerek
eneıjide büyük boyutlara varan tasarruflar sağlanırken, mükemmel bir
kalite kontrol sistemi ile dilenen kalitede çelik üretimide gerçekleştirilmektedir. Tabiki bunun sebebi teknoloji ve bu teknolojiyi çok iyi tanı­
yan ve uygulayan personel olmalıdır.
2.4. Bu dev tesislerin yanında dünya çelik üretiminin % 25 düzeyine çı­
kan bazı ülkelerde % 50'yi aşan çelik üretimi devamlı geliştirilmekte olan
ark ocaklarında üretilmektedir. Bu tesisler mini-mili olarak anılmakta ve
hemen hemen ber ülkede bu tesislerin üretime devam ettiği ve devamlı
kurulduğu bilinmektedir. Ne varki ark ocaklarında olan gelişme eıitegrc
-28tesislerden daha süratli olmaktadır. Gerek kapasite gerekse enerji tasar­
rufu yönünden büyük gelişmelere sahne olan ark ocağı teknolojisi ile Tür­
kiye'de üretilen çelik miktarının % 30'unu üretmektedir. Yakın gelecek­
te bu payın % 50 olacağı beklenmektedir. Türkiye Demir ve Çelik endüst­
risinin sahip olduğu kapasite ve teknoloji 1965 öncesine aittir. Son 20
yılın teknolojik gelişmelerim uygulaması için büyük ölçüde finansman
ihtiyacı vardır. Elde edeceği finansman kredisinin düşük faizli olmasıda
aynca mamül maliyeti yönünden önemlidir.
En pahalı bir yatırım olduğu bilinen demir ve çelik yatırımında 1 ton ka­
pasite yaratmak için gelişmekte olan ülkelerde lib y a ’da 2.600 S.$, Bre­
zilya'da 1.700 yaratmak için gelişmekte olan ülkelerde Libya'da 2.600
S. JS, Brezilya'da 1.700 U.S. $, mal olmuştur. Ortalama 2.000 U.S. $
kabul edilen 1 ton kapasite yatırım miktarı şayet var olan bir tesisin im­
kânlarından yararlanmak üzere kurulduğu takdirde (Y.F, Çefikhane,
Haddehane) 800 U.S. $ . bulmaktadır. Normal elektrik ark ocaklarında
alt yapı ve hadde diğer imkânlarla birlikte yöre ve ülkeye göre değiş­
mekle beraber 600 U.S. $ ton kapasite civarında tahmin edilmektedir.
2.5. Bütün bu yatırımları yapması veya demir çelik endüstrimizin arzu
edilen modem seviyesine getirilmesi oldukça hatırı sayılır finansmana ih­
tiyacı olduğunu göstermektedir. Sadece eldeki tesisler değil kurulacak
olan tesisleride dünya pazarmda rekabet edecek güçte kurmak gerektiği
göz önüne alınması doğaldır.
Dünya demir çelik endüstrisi olmayaıi bir ülke sanayisinin gelişmesi çok
zor bir olaydır. Bu endüstriyi yaşatmak zorunda olduğumuz bir gerçek­
tir, işte bu düşünce ile konuyu ele alırsak demir çelik endüstrisi dalına;
-29a) Gerekli finansmanın sağlanması
b) Alt yapı sorunun halledilmesi
c) Enerji fiyatlarının Ortak Pazar ülkeleri seviyesine çekilmesi
d) Ham maddenin tek elden sağlanması için bir birliğin teşekkülü
2.6. Avrupa ülkelerinde geçmişteki demir ve çelik sektörünü dahilde des­
tekleme politikaları, makina ve elektrik makinalan sanayileri, sanayi dal­
larına ucuz hammadde temini ile rekabet güçlerini artırmaktı. 1974
öncesi demir ve çelik ürünleri oldukça iyi kâr maıjlan ile dış piyasalara
satılmaktaydı. Özel durumlar dışında milletler arası ticarette demir çe­
lik ticareti ülkelere hiç bir desteğe gerek olmadan hatırı sayılır döviz
girdisi sağlamaktaydı. 1974 sonrası yıllarda gerek enerji girdi fîadarındaki
artışlar, gerek gelişmekte olan ülke çelik sanayilerinin kurulması gerekse
çelik kalitesinin geliştirilmesi otomobil boylarının küçülmesi, çelik yeri­
ne afimünyum ve plastik gibi çelik dışı maddelerin kullanılması dünya
çeBk tüketim hacmi ile beraber çelik piyasasını büyük ölçüde etkileyerek
krize girmesine neden olmuştur. 1995 yılına kadar yılda % 0,4-0,8 ara­
sında artış beklenen dünya çelik üretiminde payı olan ülkeler ne pahası­
na olursa olsun milli çelik işletmelerini korumak ve geliştirmek için hiç
bir fedekarhktan kaçınmamaktadırlar. Son 10 yılda Avrupa ülkelerinin
D.Ç. kuruluşlarına yaptığı çeşitli yardımın 120 milyon mark olduğu tah­
min edilmektedir .(2)
(2) Dr Willy Korf 5 Aralık 1986 tarihli seminer yazısı
‘*5r
-30-
UZUM HADDE MAMÜLLERİ
V
1. G İR iş
T*:'"
1.1 - Sektörün Tanımı ve Sınırlanması:
^ t V
'
i
«I i
'
.
■
•
i
; v-
İngot, blum ve kütükleri haddelemek suretiyle, blum, kütük, demiryolu
malzemesi, orta ve ağır profil, hafif profil, fümaşin ve çeşitli yuvarlak
- i'*
. 1 ''!*) T
•
*
,
i
-
-
çubuk istihsali yapan haddahanelerdir..
- *'t '
' ' â*• '*
1 2 - Ana mallar:
Blumlar-kütükler kontinü döküm hafinde veya ingottan sıcak haddeleme
suretiyle, külçe döküm mahsulü olan dikdörtgen veya kare kesifli malze­
melerdir. Bir kenan 140mmnn özerinde olanlar blum, 140 mm veküçük
olanlar kütük olarak isimlendirilirler. Genelde sektör için yanm ma­
mul malzemelerdir.
1 3 - Demir yolu malzemeleri:
Her nevi raylar, demir travers^selet ve diğer yol bağlantısı elemanlandır.
1.4 - Orta ve Ağır profiller:
Yüksekliği 80 mm (hariç) üstünde olan I ve U profiller, uzun kenan 80
mm (hariç) üstünde olan köşebentler, maden direği profilleri ve benzer­
leridir. Ayrıca 60 mm'den büyük kesitli çubuklar ve platinalar da bu gru­
ba dahil edilmişlerdir.
-31 1.5 -Hafif Profiller
3 u sanayii dalma tanımlanan bilumum kütüklerin sıcak haddele n mesiy le
imal edilen ve yüksekliği 80 mm (dahi)den az olan I ve U şeklindeki pro­
filler uzun kenarı 80 mm (dahil) altında olan köşebentler, yüksekliği en
çok 50 mm olan T profilleri ve muhtelif kesitlerdeki profillerdir.
1.6 - Fîlmaşinler:
Bu sanayi dahnda tanımlanan her türlü kütüklerin sıcak haddelenmesi
suretiyle asgari 5,5 mm çapında ve kangal sarılmış malzemelerdir.
1 .7 -Yuvarlaklar
Bu sanayi dahnda tanımlanan bilimum kütüklerin sıcak haddelenmesiyle
imal edilen ve genellikle 12 mm uzunluğundaki ve en çok 60 mm çapın­
da yuvarlak malzemelerdir.
Köşeli çubuklarla lamalar bu gruba dahil edilmiştir.
2 - MEVCUT DURUM ve YAKIN GEÇMİŞTEKİ GELİŞMELER:
2.1. Türkiye'de Entegre Demir-ÇeEk Tesisleri:
Türkiye'de entegre tesislerde demir-çelik, üretimi, 1939'da üretimde ge­
çen Karabük Demir-Çelik Fabrikaları ile birlikte olmuştur. Bunu takiben
Ereğli Demir-Çelik Fabrikaları 1965 yılında üretime geçmiştir, ikinci
plan döneminde ise İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları işletmeye
alınmak üzere planlanmıştır. 1974'te birinci Yüksek fırın ateşlenerek iş­
-32letmeye alınmış, ikind yüksek finn 1979 yılı başında ve üçüncü Yüksek
fınn da Eylül 1985'de devreye alınmışlardır.
Türkiye Demir Çelik işletmeterinde 1985 yılında uzun hadde mamulleri
üretimine yönelik toplam ham demir kapasitesi 3.050.000 ton/yıl olan
6 yüksek fınn mevcuttur. Bu tesislerde, entegre olarak 6 adet S.M. ocağı,
3 adet BOF ocağı ile üretim yapan toplam ham çelik kapasitesi 2.800.
000 ton/yıDık çelikhaneler mevcuttur.
2.2. Ark Ocaklı Entegre Tesisler:
Türkiye'de ilk kurulan Makina Kimya ark ocaklı çelikhanesidir. Bugün
60 bin ton üreten çehkhaneyi Metaş 1956 da ve bugün diğerleri izle­
m iştir.. Bugün özel çelik dışında 2.572.000 tona ulaşan ark ocakları
kapasitesine ilave olarak İzmir Demir ve Çelik Tesisleri Habaş ve Ekinci­
ler olmak üzere 1.200.000 tonluk bir kapasite daha katılacaktır. Çok yakm bir gelecekte 4 milyon ton ark ocaklan kapasitesinden bahsetmek
yanlış olmayacaktır.
ı
3 - DEMİR VE ÇELİK M AL. GRUPLARINDA İTHALAT VE
İHRACAT
3.1.- Demir ve Çelik mamullerinde devamlı ithalatçı ülke durumunda
olan Türkiye, 1981 den itibaren ihracata başlamıştır. 1983 yılında düşüş
gösteren ithalat 1984 yılında tekrar artmaya başlamıştır. Yaklaşık olarak
(hurda dışında) 3 misli bir artış olmuş, 1985 ise bir yıl öncesine göre 2,
3, 4 katı artış göstermiştir. Blum ve kütük ithalatının 1.381 bin tona
ulaşması, yarı mamul ithalatındaki artışın Türkiye'de haddelemede fazla
kapasitenin varlığı ile izah edilebilir.
-33Sektörde ilk altı ayda da ithalat geçen yıla göre daha düşük uzun ve yan
madde olmakla beraber, yassı mamullere kayması 1985 yılına göre itha­
lat geçen yıDci düzeyinin altında kalacak ancak uzun mamullerde ve kü­
tük ve blumüde ithalat seviyesi çok düşük olacağı tahmin edilmektedir.
3.2. Demir ve Çelik sektöründe son dört yıldır görülen gelişme ile 1985
yılında yuvarlaklarda 1.054 bin tona, profillerde 340 bin tona blum ve
kütükte 529 bin tona yükselmiştir. 1985 yılında devam eden ihracat faa­
liyeti dalıa ziyade yan mamule yönelmiştir. Ancak ihracat 1986 yılında
da geçen yılda yapılan ihracat seviyesini koruyacağı tahmin edilmektedir.
Yurt içi inşaat sektöründeki gelişme ihracat çabalarını büyük ölçüde gevşetmiştir. Geçen yılın ithalatı ile ihracatı gözönüne alındığında 1986
ydmda Çelik üretimimizin artışının neticeleri daha iyi görülmektedir.
Üretim artışı 300 bin ton çelik İskenderun Müessesesinde, 200-250
bin ton özel sektörde olacağı kabul edilmektedir.
Ek. I - KARABÜK DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI
İlk olarak 1935 yıllarında Sümerbank'ın D.Ç. Sanayini kurması ile gö­
revlendirilmesinden sonra 1938 Mart’mda montajına başlanmış, 1939
da YJFJar devreye alınmıştır. 1940 yılında haddehane ve Çelikhane ile
tan entegre hale getirilen kuruluş 1961’de kurulan 3.Y.F. ile 300.000
Ton/yıl kapasiteden 600.000 ton/yıl kapasiteye yükselmiştir.
Başlangıçta 32.900.000 TL.sına mal olan işletmeler eklenen süper fos­
fat, sülfirik asit ve yan tesislerle birlikte 50 milyon TL'sına mal olmuş­
tur.
Karabük Demir çelik entegre tesislerinin bugünkü kapasite özeti aş;ı:!da verilmiştir.
A - KOK FABRİKALARI
( 3 bataryadan oluşmaktadır)
I. BATARYA
Fırın sayısı (Adet)
44
Koklaşma süresi (Sa.)
20
Alış kapasitesi (ton)
19
Faydalı hacmi (m**)
24
Günlük şarj (Ton)
Günlük üretim (Ton)
Günlük itme sayısı
1003
762
53
r a . BATARYA
56
63
18
20
19
24
19
24
1501
1436
1141
1092
75
56
B - YÜKSEK FIRINLAR
Sin ter vc Pik döküın tesisleri bu işletmeye dahil edilmiştir.
1 —Yüksek fırınlar
Hazne çapı (m)
Hazne kesiti (m ^)
1 Nolu
2 Nolu
Y.Fırın
Y.Fırın
4.572
16.4
4.572
16.4
Faydalı hacım (m^)
Yıllık üretim (Ton)
150.000
150.000
-362 - Sinter tesisleri :
Yeni Sinter
Makinası
II. Sinter
Emiş alanı (m^)
90
60
Malzeme kalınlığı
25
25
Saatlik kapasite (ton)
150
78
Yıllık kapasite
890
450
Ekonomik ömrünü doldurmuş olan I nolu sinter makinaşının sökülerek
yerine 90 m ^ lik yeni bir sinter makinasının yapılması ile ilgili yatırıma
ait imalat ve montaj işleri devam etmektedir.
C - ÇELÎKHANE
6 Adet 150 ton/döküm kapasiteli siemens martin ocağı ile 2 adet 600
tonluk mikser bulunmaktadır.
Günlük üretim
325 ton/gün Ocak
Yıllık Üretim
600.000 Ton
Dök. Süre
11 Sa. (Ortalama)
Döküm ağırlığı
150 ton
D - HADDEHANE
34" Blok haddesi
:75 Ton/saat
28" DUo kütük hnd.
: 45 Ton/saat
28" Düo Profil had.
: 45 Ton/saat
28" Trio haddeler
: 25 Ton/saat
16" hadde
: 8 Ton/saat
12" hadde
: 5 Ton/saat
Kon t ünü haddehane
: 95 Ton/saat
Toplam net niamul
Toplanı mamul (satılan
blum kütük dahil)
575.000 Ton/yıl
243.000 Ton/yıl
202.000 Ton/yıl
100.000 Ton/yıl
45.000 Ton/yıl
45.000 Ton/yü
300.000 Ton/yıl
465.000 Ton/yü
530.000 Ton/yıl
i
l
*
KARABÜK DEKtR VE ÇELİK ÎAERÎKAMRI ÜP.ETÎU DURUCU VE KAPASİTE KULLANIM ORAIİLARI ( Bin to n ve 5 O larc
İ İ) 8 4
.
K o p asito
ü re tin
1 9 ö 5
KAPASİTE
KOK ^ABRÎîCALAKI
(KOK+KOK TOZU)
YÜKSEK jjlEIHUR
( S ıv ı D enir)
ÇELÎ3üiAHE( Ç elik in fio t)
' 28" Duo KUtlik Iîdd.
20''r)uo P r o f i l "
23"T rio H addoler
10 l ı k h ad d e le r
12 l i k
: KontinU
SAîrÇA
" ( İ p ta l)
"
VERİL31 TOPLAU
İLAI.~ E .‘mAmIULu
(B I ud ve KUtUli d ah il}
980
600
( 90Ö)
600
515
243
202
100
45
45
300
530
.
K a p a s ite
*
. . .
19 8 6
K ap a site
ü re tin
*
. 664,7
6 7,8
567,9
57,9
5 4 6 ,4
55,3
723,6
73 ,9
521,0
8 6 ,3
5 3 3 ,8
8 9 ,0
5 5 0 ,6
91 ,8
654,5
109,1
548,3
9 1 ,5
5 0 1 ,1
8 3 ,5
5 18,9
06,5
600,3
1 0 1 ,4
482.2
232,5
178.3
65,3
46,2
9 3 .6
4 42.9
2 1 9 ,8
1 5 5 ,6
.6 1 ,3
35 ,6
8 6 ,0
452.5
2 2 3 ,4
1 6 9 .6
5 6 .6
27 ,2
28 .6
8 7 .9
9 1 .9
8 4 ,0
56 ,6
60.4
63,6
520,1
1 0 1 ,0
256,9
199,6
80 ,0
49,0
106,6
1 0 9 ,1
2 6 8 ,1
8 9 .4
314,0
104,7
4 6 1 ,6
0 7 ,1
514.4
9 7 ,1
90.5
7 7.5
61,3
36 ,5
95.7
88 ,5
6 5.8
102,7
8 1 ,1
286.3
9 5,4
279.9
7 9 ,1
8 4 ,7
9 3 ,0
471,7
8 9 ,0
452,3
8 5 ,3
‘
3 8 ,1
9 8 ,9
8 0 ,0
38-
11ADDEHÂHELEF.
34"31ok haddesi
Ü retici
1 5 3 «*
K ap asite
ü re tim
-39III - ÇELÎKHANE
Mayi maüen %
1982
1983
1984
198S
67,9
65,4
66,8
68,9
Hurda %
18,2
16,9
153
13,0
Hurda mik.
107.807
123.824
92.664
79.590
Cevher %
12,0
13,0
14,0
15,0
ÇeHkhanede yapılması gerekli görülen modernizasyon çalışmalarına pa­
ralel olarak ilk safhada siemens-Martin ocaklarına 02 üflenerek 4 ocak­
tan 600 ton/Yıl çelik almak için korf firmasıyla anlaşma yapılmıştır.
Aynı projenin bir parçası olan O j üretme fabrikasının kurulması husu­
sunda LİNDE firması ile anlaşmaya varılmış ve çalışmalar sürdürülmek­
tedir.
IV - HADDEHANELER
Karabük haddehaneleri genel olarak eski olup yeniden ele alınarak günün
koşullarına uygun olacak, modernizasyon çalışmalarının yapılması gerek­
lidir. Bu günkü durumu ile çelikhane üretimini İşleyemeyecek olan had­
dehanelerin vakit geçirilmeden ele alınması gerekmektedir.
İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI:
1967 yılında III D.Ç. tesislerinin kurulmasına karar verilmiş, proje uy­
gulamasına 1970 yılında yapılan bir anlaşma ile başlanmış ve 1975 yı­
lından itibaren kademe kademe yapımı tamamlanan üniteler işletmeye
alınmışlardır. I. Kademe tevsiatına 1977 de başlanan tesislerin, bugün
için % 99 luk bölümü tamamlanarak işletmeye alınmış ve ISDEMİR'iıı
üretim kapasitesi 2,2 milyon tona yükseltilmiştir.
Başlangıçta 2 bataryadan oluşan fabrikaya 1985 de 3. batarya 1986 da 4. batarya ilave edil­
miştir.
I. BAT.
2. BAT.
3. BAT.
4. Bfi
FIRIN SAYISI (E.T)
69
69
69
69
KOKLAŞMA SÜRESİ (SA)
16,3
16,3
18,1
18,1
ALIŞ KAPASİTESİ (TON)
19
19
19,5
19,5
FAYDALI HACMİ (m3 )
27
27
27,3
27,3
GÜNLÜK ŞARJ (TON)
1930
1930
1802
1802
GÜNLÜK ÜRETİM (TON)
1467
1467
1370
1370
102
102
92
92
GÜNLÜK İTME SAYISI (AD)
B - YÜKSEK FIRINLAR:
1 - Yüksek fırınlar 3 ııolu Yüksek fırın 1985 yılında işletmeye alınmıştır.
I. Nolu Y.F.
2 Nolıı Y.F.
8.2
8.2
HAZNE KESİT (m2 )
52.8
52.8
FAYDALI HACMİ (m3)
1386
1386
YILLIK ÜRETİM (TON)
550.000
550.000
HAZNE ÇAPI (m)
2 —Sinter Tesisleri
1. SINTER 2.SİNTER 3.SİNTER 4.SİNTER
2
Emiş alanı (m )
75
Malzeme kalınhğı (cm)
75
75
25
75
25
25
25
Saatlik kapasite (ton)
97.5
97.5
97.5
97.5
Günlük kapasite (ton)
1875
1875
1875
1875
Biı* makinası döküm kapasitesi 140 ton / saat dir.
C - ÇELİKHANE:
3 adet 130 ton/Döküm kapasiteli BOF ile 1200 tonluk 2 adet mikser
bulunmaktadır.
6.030 TON
GÜNLÜK ÜRETİM
YILLIK ÜRETİM
DÖK.DÖK.SÜRE
2.200.000 TON
52 Dk.
DÖKÜM AĞIRLIĞI
130 TON
KontinS döküm kesitleri: 265x340 mm, 260x206,200x200
D-HADDEHANELER:
Kontinü kütük haddehanesi
1.510.000. Ton/Yıl
Kontinü Hafif Prof.
500.000 Ton/Yd
Kontinü Çubuk haddehanesi
500.000 Ton/Yıl
Kontinü Orta Profil haddehanesi
700.000 Ton/Yıl
İSKENDERUN DEHtR VE ÇELİK FABRİKALARI ÜRETİM DMUMU VK KAPASİTE KULLANIM 0RA1ILARI (DİH TOM Vli
OLARAK)
-- ------ !--
Y I L L I K
K A V A S IT E
1
9
8
U r o t l c
¿
3
K a p a s i t e
9
0
K u [ V J S iU ‘
( J r a t l ı .ı
K O K
(K O K /K O K
(S ı v ı
9
1
<5
0
K a p u o it o
Vi
6
K a p a o i t o
U r q t l o
—
2 ------
9 7 7 . 6
9 0 , 9
1 . 1 7 6 , 1
7 0 , 4
1 . 2 3 4 , 2
8 9 8 , 2
8 3 , û
6 1 , 7
7 2 , 7
9 0 0 . 7
0 2 ,6
1 . 2 2 2 , 3
4 9 . 0
1 . 5 9 9 , 5
6 5 . 3
8 0 0 , 0
5 6 , 2
0 3 1 ,"2
0 3 , 1
1 . 1 0 2 ,0
5 0 . 1
1 . 4 1 6 , 0
6 4 . 4
5 <j2 , 2
6 7 , 7
5 3 1 , 1
5 5 ,'7
1 . 0 16,- 15
1 . 5 1 0 .0 0 0
5 0 0 .0 0 0
2 7 5 , 7
0 3 , 5
TOttU)
i 'i n m
y ü k s e k
Û
t o v o i
2 . 0 0 0 .0 0 0
F A B R İ K A L A R I
9
U r o t i .:ı
‘S
îi
1 .
I
i
2 . -1 5 0 . 0 0 0
u n
d o ro ir ,
pili
ıla h ll)
2 . 2 0 0 .0 0 0
Ç K L İ K U A H E
'
(K o p .D ü k .B l u m )
2 . 0 2 0 .0 0 0
IIA D D İ iH A K H L E Î l
K o h t l n U
icU tü li
I C o n t .Ç v > b u U
p r o f i l
K o n .
lt o fif
l l .i l .
T o l
K o n .O r t a
ü a t i
vo
lıu d d o h .
:;a
vo
Ç u l j u ’. t
p r o l 'l l
vi'.h
1 1. H .
.;i
t o r u n
K iltU k
d a h i l )
i m
llA PU İi
i.lA ı .H JL 'J
(U l v im
vo
B lum
ü A T IK A ıl
1 1 . 11 .
■ f’ u î i I E
5 0 0 .0 0 0
1 7 6 , 0
5 0 , 9
7 9 , 6
9 0 6 , 5
0 3 , 3
3 3 7 . 1
1 0 2 ,2
3 7 6 , 7
7 5 . 3
3 7 7 , 0 3
75,- 1
2 7 0 . 1
9 2 , 7
3 1 6 , 9
6 3 . 4
2 3 9 ,7 4
5 0
5 » , 0
0 , 4
7 6 0 ,-}
7 0 0 .0 0 0
1 2 0 .0 0 0
3 2 0 .0 0 0
4 0 1 , 2
_ i l t
2 -1 , 2
6 6 6 , 9
0 7 7 , 4
. ? ı 9
. i i ü .
4 0 , 9
1 5 7
1
{ x ) 2 , 2 raUyün ton Vo lik to p a ailo ain o to v o lc i 1905 y ı l ı oonu.rfa
tornanlar-mr/tır
, 't
3 7 9
7 0 7 , 2 0
r> . 7 0
7 0 1 , 3 ü
ı
ü
H
E
19 8 4
I
E
19 8 5
R
1
1
19 8 6
596.841
1 .4 9 0 .1 5 2
2 .3 8 3 .0 0 0
692.786
641.430
1 .7 2 0 .0 2 4
2 .6 6 0 .0 0 0
111.279
113.197
127.447
5 .503
' 400.2X8
2.068
25. ¡338
441.002
517.000
575.500
17.691
8 .814
1 2.891
51.616
161.797
707.259
TOPLAM
1 85.500
529.034
KARABÜK
452.250
461.578
514.422
666.876
666.768
İSKENDERUN
ÖZEL SEKTÖR
İSKENDERUN
ÖZEL SEKTÖR
TOPLAM
KARABÜK
TOPLAM NET
L
295.982
TOPLAM
DDY MALZKUESt
İhroç+KUtUk
Ü
267.190
KARABÜK
PROFİL
1
296.OO7
İCARADÜK
FlLtiAŞİNLER +
YUVARLAK
T
İSKENDERUN
ÖZEL SEKTÖR
ÖZEL SEKTÖR
1 .9 8 4 .0 6 5
877.368
2 . 454.70U
TOPLAM
3 .1 0 3 .1 9 1
3 .7 9 3 .6 5 4
İSKEIIDERUN
■
■
-4 5 -
ARX OCAKlt tıS ıS L ci; Vî KArAS.TH
aüLLAIİImJ
K a p a site k u lla r. 13 o ra ru f i i l i U ro tiL in k u ru lu k a p a s ite y e or:!.;ı o la ra k
ta a iz la c a iş tır.
!•«
A3K OCAKLI T2SİSLEF.DE XA:
A.■_îr :z ve 1984-1935-■19S6 ÜRETİaLKHÎ
K urulu
1994 yılı
Ü re tic i
K ap a site
Bin t o r ./ v ı l S in Ton
1 . EEÎAŞ I s .S îe t.F a b .T .A .Ş .
2 . ÇOLAKOĞLU a e t.A .Ş .
400,0
1 2 0 ,0
323,3
• 327,5
67,8
4* BlıfjjiJfR 0?5t Ç e .S a a .A .Ş .
4 5 ,0
3 8 ,8
5 . KB0BA3 ÇELİŞ
63,3
6 . İST.UETELURJI ve Ç e .S .A .Ş .
4 8 ,7
2 0 ,6
7 . ÇEJÜÜAŞ Ç, S .T ic .A .Ş .
43 ,5
3 6 ,0
8 . SEIDC-KUU H E T .S .Îic .A .Ş .
3 5 ,0
•
452,8
3 . İÇDAŞ l a t . Ç e l . E e . l . S . A . Ş .
9 . ÇUKUROVA Ç .E n.A .Ş.
1 0 . ARK ÇELİK S .T ic .A .Ş .
1 1 . BİI£R D e .Ç s .E a s .T ic .A .Ş .
S
1S85 y ı l ı
ü re tic i
S
Bin ton
8 2 ,1
310,5
7 2 ,3 ' • 391,8
8 4 ,6
5 6 ,5
8 6 ,2
4 1 ,7
2 6 1 ,7
• 5 34,3
7 6 ,9
6 0 ,0
7 0 ,5
9 2 ,7
9 4 ,8
2 2 ,2
5 1 ,0
2 6 ,7
4 7 ,4
7 4 ,2
5 9 ,2
2 4 ,7
2 4 ,8
1 .2 0 0 ,0
? ,8
3 6 8 ,4
22,3
3 6 ,8
21 .3
1 0 ,9
3 1 ,1
4 5 ,1
2 2 ,4
9 1 0 ,2
24,5
1 9 ,4
7 9 ,2
62 ,4
9 0 ,0
6 0 ,1
6 6,8
7 7 ,1
5 1 ,c
2 3 ,4
6 3 ,8
1 1 8 ,8
1 2 . ORPAŞ ile .S a n .T ic .A .Ş .
2 .5 7 2 ,5
1 .3 1 8 ,7
451,3
1 8 ,9
3 1 ,8
7 5 .0
1 .5 2 0 ,0
HOT: A s i l ç e l i k ü r e tim i g e a e l l i k l e k a l i t e l i ö z e l ç e l i k l e r d i r .
DEVREYE GİRECEK TESİSLE VE KAPASİTELERİ
1 - î z a l r Demir Ç e lik
7 7 ,6
’8 6 ,5
1936 i ı l ı
Ü r e tir i.
Lirs ton
450
2 - Habeş
600
3 - E k in c ile r
400
8 3 ,3
9 2 ,5
5 0 ,0
7 3 ,8
2 .3 4 9 ,2
-4 6 -
DCNVA HAK ÇELİK ÖRETlMt (Milyon ton)
2«ft.t?0HYA
j.n .s.A .
4 .3 in
6.ÎTAL17.
7.-jz^zıv;.\
B» FRAKSA
Ç.POI-OKtA
lO.ÇEKDSIOVAJCYA
HJİNGİLTERT
12*CSSEY KORT
^•&ilbiUı
14.R0MA3TA,
15.İSPACTA
16.H233İSS.Uİ
17.3SİÇ j c \
1S. gSL~Y ECIÎ3
19.30Z3T K0B3 (2)
20.D0ÖU İT.":bv|
ZL.ZBZSm
,22.ArJSîRALîa
23.TG3KÎYE
24.33ÜA2D.I
1936
150. C
9S.3
72.3
51.5
37.1
22.9
21.2
17.9
17.4 1
15.5 Z
14.3
1 4 .o
14.1
i3 .a 2
12.0
11.9
9 .7
9 .1
9 .0 5
7 .9 S
7 .1
6.7
6 .0 .
5.3
1335
154.5
105.2
30.1
45.7
40.5
23.S
20.5
12.2
l? ji
.154.2
105.5
33.9
43.3
. 39.4
24.1
13.4
ı?.o
ır.s
15. r
15.0
15.7
13.5
14.S
13.3
14. :
14.2
11.5
10.7
a. 5
8 .4
7.9
7.3
15.1
13.0
14.7
İZ. 4
13.5
10.5
11.3
7.7
6.1
7.2
6.9
4.2
5 .0
4.7
4.9
3.8
4.1
5 .0
4.^
4.4
3.6
ıs .s
2.9
2.5
15.2
3.3
2.3
2.9
2.3
2.4
12.9
719.1
710.2
653.7
6. q
5.0
5.5
5.3
5 .2 E
4.7
4.3
4.5
5.1 ’
4.8
3.8 2
3.6
ac.ıiinszacso
11
3.7
1-5
3.2
3.9
4.0
■».T
2.3
2.5
2 .9 2
34.-rî;na2D..X'.
2.6
35.DÎÖSH ÜLK2LZH 17.5
ÎO .IIK
714.2
11.9
12.S
12.6.
13.0
10.2
10.2
7.2
6.5
7 .6
7 .5
6.3
4.3
5.7
25.YUGOSLAVYA
2S.ÎAYVAE
27:iSV3Ç
28.ATCSKB24
29 . 1SCAHİST
32.ARJA3TÎIÎ
33.3 ülsaeİ s? a;î
1933
152.5
97.5
73.2
40.0
• 35.7
21.S
li.7
17.5
13.::
ü .O
15.0
4.7
2.9
2.9
2.5
'•T
3.8
4.5
1932
1V7.2
S9.5
37.7
37.2
35.9
24.0
13.0
lc .4
l '. r
15.0
12.2
11.3
11.9
13.1
13.£
11.0
10.0
3 .3
5.3
7 .2
7 .1
6.4
3.2
4.4
3 .3 '
4.2
3.9
4.3
— 3.7
3.5
2.3
2.9
2.o
1=11
143.5
121.7
i - . s. ı
<1.5
24.3
13.2
21.2
1-3 .7
1=. •
15.5
ı o .s
14.3
13.3
12.9
ıo.s
12.4
9 .0
5.5
7 .5
7 .6
7 .6
2 .4
5.5
İÎCG
147.9
111.4
101.5
37.1
43.3
i S/e : '
3 .2
-1 1 .3
_2"7 . T
26.5
15.3
22.2
İ S .3
»*■“*• aV
11.23 .5
-1 2 .7
-3 5 .7
-7 * .S
-1 1 ."
15.9
13.2
12.6
9.5
12.4
9 .1
5.S
7 .3
7 .2
7 .6
2.5
-1 1 .4
4 .4
_
*
y= ■
e *ı
4.0
3 .6
3 .2
•3.8
3 .4
4 .2
4.6
3 .8
4.6
’ .0
4.7
3.Ş
3.8
2 .0
2.4
13.0
2.5
2.5
2 .4
12.7
13.0
6İ5.4
707.3
715.4
2 .7
2 .6
35.3
•>
mV
2.5
31.4
70.1
24.3
-2 1 .6
- 0.3
55.2
7 .4
- 0,3
-1 2 .1
134.9
0 .2
45.0
53.2
0 1 .2 - 6 .1
- 0.5
-1 9 .7
7.5-"
2 :.
12.
3 .1
34 .6
-0 .3
UZUN MAMÜL ÜRETEN TESİSLERDE SIVI ÇELİK VE HADDELEME
KAPASİTE DURUMU
(1986 Yılı İtibariyle)
KARABÜK
Sıvı Çelik
Net Hadde mamulü
Kapasitesi
kapasiteleri
600
530
İSKENDERUN
2.200
2.020
ELEKTRİKLİ ARK OCAKLARI
2.572
1.500
-
2.000
5.372
6.050
ÖZEL HADDELEMELER
TOPLAM
1986 YILI İTİBARİYLE NET HADDE MAMULÜ KAPASİTELERİ
(Haddehane itibariyle)
ANAMALLAR
(Kütük-Blum hariç)
KARABÜK
Bin ton
İSKENDERUN
ÖZEL SEKTÖR
TOPLAM
Bin ton
Bin ton
Bin ton
FILMAŞINLER
YUVARLAKLAR
255
750
2100
3105
HAFİF PROFİL
95
135
335
565
ORTA VE AĞIR PROFİL
95
700
DEMİR YOLU MALZEMELERİ
17,5
795
- 49 -
2 - MODERNİZASYON VE RASYONALİZASYON ÇALIŞMALARI
2.1. Bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi AET ülkelerinde Modernizas­
yon ve yeni yapılaşma çalışmaları 1969 yılında başlamış ve hızla artarak
1975-1976 yıllarında yılda 5.600 milyon U.S. $ 'nna yükselmiştir. Bu
tarihten sonra yatırımlarda duraklama ba;!amış ve 1981 yılında AET
(9) un yaptığı yatınm 2.540 milyon U.S. £ , 1982 de 2.604 Milyon U.S.
$ (Iron and Steli Industıy, 1982 OECD) olmuştur. 1983 de planlanan
yatınm diğer yıllara nazaran daha yüksek olmasına rağmen gerçekleşme
2.541 milyon U.S.JÎ olmuştur. Japonya'daki demir ve çelik endüstrisi­
nin % 90'i kontinü kasting ile elde edilmesine ve modern haddehanelere
sahip olduğu bilindiği halde yatınmlann çok yüksek seyretmesi. Avrupa
ve AET ülkelerini yatın ma daha fazla ağırlık vermeleri gerektiği yönün­
den zorlamaya başlamıştır. 1984 ve 1985'te yatırımlarını 2.820 milyon
U.S. J5 ve 3.684,4 milyon sürdürmektedirler. Digagram I de yatınmlann
aniden yükselmeye başLıdığı izlenebilmektedir. Ortak pazann oluştuğu
ve 1969 lu yıllarda ciddi olarak demir ve çelik endüstrisine eğilen Batı
Avrupa ülkeleri önce topluluk içinde yaşayabilmek için sanayilerini ye­
nileme ve modemize etme yoluna getnıiştir. Daha sonra, topluluk ara­
sı rekabet bir tarafa bırakılarak Dünya pazarlan hedef alınmıştır. Zira
AET ülkeleri büyük ihracat kapasiteleri ile halen topluluk dışına önem­
li ölçüde ihracat yapmaktadırlar. (Tablo 5)
2.2. AET ülkelerinde komisyonca yapılan ve çelik komisyonuna bildiri­
len rakamlara göre, demir ve çelik sektörü (koklaşabilir kömür dahil)
hedeflenen sıkıntısı çektiği belirtilen (5) rapora göre büyük bir hızla kon­
tinü kasting çelik döküme yatınm yapan AET’de I9SI dc 468.4 milyon
(5) SC (S4 j S5/EC
-50ECU, 1982 de 581,5 ECU, 1983 te ise düşen yatınm 1984 te 390 U.S.$
ve 1985 te 482 U.S.$ olmuştur Bu arada kontinü kasting çeliğin yekûn
üretim içindeki payı % 60'ın üstüne çıkmıştır. 1983 yılından itibaren yatmmlarda bir düşme bekleyen uzmanlar tam bir yanılgıya düşmüşler­
dir. Zira yatırımlarda hızlı bir artış olmuştur, özellikle Federal Almanya
yatırımlarında 1984'e göre % 54 lük bir artış görülmektedir.
2.3. Primer haddehanelere yapılan yatınmlann 1979 da toplam yatırı­
mın % 14'ü iken 1982 de % 4'e düşmüştür. Uzun hadde mamülü üreten
haddehanelere yapılan yatırım 1981 de toplam yatırımın % 34'ü iken
1982 de % 29 düşmüştür. Toplam haddehanelere yapılan yatınm 1985
te % 45’e ulaşmıştır. Yassı mamuller haddehanelerine yapılan yatınm
1982 de 479 BCU olmuş, 1985 yılında yassı mamuller için yapılan yatı­
nım toplam olarak 967,3 Milyon U.S.$ dolarına ulaşmıştır. Kaplama te­
sislerine yapılan yatınm 1981 de % 68 artış göstermiş, 1982 de % 60
artışa karşılık 1983 te % 100 lük bir artış planlanmıştır. (6) Halbuki
kaplama saçta fada kapasite olduğu hususu komisyonca ikaz edilmesine
rağmen yatuım devam etmektedir.
2.4. Tablo 4 de demir ve çelik endüstrisinde yapılan yekûn yatırımın
üretilen beher ton/çeliğe isabet eden miktan 1982-1985 arası verilmiştir.
Buradan da görüleceği gibi 1 ton üretim için devam eden yatınm miktan
dolar olarak Japonya'da oldukça yüksek görülmektedir. A ET de en yük­
sek yatınmı gerçekleştiren Almanya olmuştur. Ingiltere'de yatınnılar bir
durgunluk devresine girmiş görülmektedir. Belçika, Hollanda ve Ispan­
ya'da ise 1985 yılı yatuımlan ton çelik için 27 dolann üzerinde olmuş-
(6) SC(84)35/EC
- 51 tor. Ancak bu rakamlardaki güvenirlik tartışılabilir. Zira bazı ölkeler üre­
timi, bazı ülkeler üretimi, bazı ülkeler kapasiteyi baz olarak almışlardır.
OECD Ülkelerinde yeni yatırım ve tesis kapatma olarak merkeze bildirim
yapan ülkelere göre,
Yatırım yapılan tesisler
Kapatılan tesisler
1980
1981
1982
1983
1984
1985
63
44
25
14
15
50
7
23
43
36
10
55
1985 yılında kapatılan tesislerden, İ5'i Ispanya'ya 21 adedi Belçika'ya
ait ohıp aynı şekilde yeni yatırımların 11 adedi Ispanya’da 10 adedi
Belçika'da gerçekleştirilmiştir.
-5 2 -
OECD ÜLKELERİ İLE BAŞLICA ÇELİX ÜRETİCİSİ ÜLKELERDE
1 TON ÇELİK ÜRETİMİ İÇİII YAPILAN GERÇEK YATIHI a HAHCAÜALARI
(U .S .? / TOM)
ta b lo : 4
Y ı l l ı k y a t ı rım
m ik ta r ı %
19 8 2
19 8 3
19 8 4
19 8 5
ALüAîfYA
19 ,9
16,7
1B,6
26,8
929,2
1 .4 3 7 ,0
BELÇİKA
32 ,9
• 3 1 ,0
15,8
27,3
2 26,4
3 82,4
FHAHSA
21,8
30,7
27,3
2 6,6
558,1
663,9
İTALYA
26,3
22,9
13,4
21,8
408,6
689,1
LÜXEUBURG
20,5
10 ,9
0 ,9
11,5
45,3
60,3
HOLLAHDA
23,5
3 3 ,2
22,7
2 7 ,6
1 65,9
2 01,8
İNGİLTERE
1 7 ,0
16 ,9
13,5
•H , 4
3 7 7 ,1
237,9
ORTALAMA
2 3 ,1
22,3
13,7
2 3 ,1
. 9 ,1
6,3
9,6
2 1 ,6
4 6 ,6
100,5
» ,5
1 0 ,1
21,5
2 7,9
2 9 0 ,0
3 9 6 ,0
-
18 ,6
13,2
- 3 7 ,7
72,0.
9 5 ,0
3 0 ,7
19,0
26,9
1 7 ,4
ÜLKE
AVUSTURYA
İSPANYA
PİNLAHDİYA
NORVEÇ
L9 8 4
19 8 5
PORTEKİZ
-
1 6 ,1
4,5
45,6
3 4 ,8
3 0 ,6
İSVEÇ
3 3 ,6
20,9
27,2
26,2
1 0 3 ,0
1 2 6 ,0
KASADA
41,7
1 2 ,3
11,7
34,0
1 76,0
4S8,0
AKERİKA
62,4
.42,1
28,9
2 1 ,1
2 .4 3 2 ,0
JATOKYA
38,5
38,5
29,3
23,3
2 .6 6 9 ,0
AVUSTRALYA
33,2
11,8
15,5
23,7
9 6 ,0
..t .
I
2 .9 8 3 ,0
1 5 4 ,1
-5 3 -
AVSIPA
ÜLKELER!
1960-1935
YATIŞIM
Y ılla r ı
HARC A MAL A
31
GRAFİĞİ
arası)
Mi iy o n
K a p n u lc o
(M ily o n
Ton)
(
-54-
E - KARABÜK’TE YAPILAN YATIRIMLAR
a) ÜRETİM AÇISINDAN
Karabük'te eski yıllara göre azalan üretimi artırmak için, Ünite birimle­
rinde tevsiat ve modernizasyon çalışmaları başlamış olup, halen devam
etmektedir.
I. KOK FABRİKALARI
I - KOK FABRİKALARI
1 — 1952 yılında işletmeye alınmış ve ekonomik ömrünü doldurmuş
ve üretim verimliliğini yitirmiş bulunan 2 nolu kok bataryası sökülerek
yerine 532.000 ton/yıl kuru kömür şaıj kapasiteli 2 nolu kok fabrikası
kunılmuş ve 28.12.1985 tarihinde ön ısıtmaya alman bataryalar Nisan
1986 sonunda işletmeye alınmıştır. 1987 yılı başmda 1 nolu kok fabri­
kası 4 aylık yenileme bakımına alınmıştır.
2 — 1985 yılında Zonguldak TTK kömürleri yıkama tesislerinde alınan
önlemlerle koklaşabilir kömür külü % 12 düşürülmüş buna ilave olarak
ithal kömüıie harmanlama yaparak kok külü önemli ölçüde düşürülmüş­
tür. (% 11,21)
1982
Maden kömühinde kül:
1983
15.83 14,88
1984
1985
14,36 13,1
1986 (9 aylık)
12,02
- 55 II - YÜKSEK FIRINLAR
1 — Ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan 35 m^ lik 1 nolu sinter ma
kinastntn sökülerek, yerine 90 m^ lik yeni bir sinter makinasının yapıl­
ması ile ilgili yatırıma ait imalat ve montaj işleri devam etmektedir.
1982
1983
1984
1985
1986 (9 aylık)
23,32 21,99
21,11
17,77
15,09
2 -KOKTAKİ KÜL:
Kok mukavemeti M - 40: % 69 dan % 76-78'e çıkmış
Cevher kalitesi yükseltilerek alkali miktarı: 16-17 kg/TMM den 7-9 kg/
TMM'e indirilmiştir.
Yüksek finnlarda spesifik kok tüketiminin azaltılması ve üretimin artınlması için Y.F. haya sıcaklığının 110°C ye yükselmesi amacıyla Y.F.
Sobalarının modernizasyonu ile ilgili çalışmalar uygulama safhasuıa ko­
nulmuş ve bir bölümü tamamlanarak devreye alınmış olan bu proje üe
ilgili yatırım faaliyetleri devanı etmektedir.
Divriği'de kurulan cevher konsantrasyon ve peüetleme tesisleri devreye
alınarak üretime başlamış ve ac 64 Fe tenörlü sinterlik konsantre ve % 66
Fe tenörlü Pelet üretilerek Yüksek Fmnlarda kullanılmaya başlanmıştır.
Alınan sonuçlar memnuniyet vericidir.
-566 - T.D.Ç.I. OLARAK ÜRETİMLER (Tablo V)
Tablolardan izleneceği gibi Türkiye genelinde olan gelişmeye paralel
olarak T.D.Ç.I. deki gelişme önemli olduğu kadar bu sanayi dalında hatı­
rı
sayılır
kalifiye personelin yetişmekte olduğunu da göstermesi yönün­
den olumlu bir seviyeye kabul edilebilir.
Demir ve çelik tesislerimizde 1985 te mayi ham demir üretimi bir yıl
öncesine göre % 22,7 lik artışa 1.771 bin ton olarak gerçekleşmiş, 1986
yılında ise bu üretim artışı % 27 olmuş ve üretim gerçekleşmesi 2.55 bin
tona çıkmıştır.
Çelik Blum ve ingot üretimi 1985'te 21.7 lik artışla 1.622 bin ton olur­
ken, 1986 yılmda çelik üretimindeki artış % 25 ile 2.024 bin tona ulaş­
mıştır. Kütük dahil hadde ürünlerindeki artış 1985 te % 16 hk artış gös­
terirken (1.399.000 ton) 1986 yılında yıllık üretim artışı % 41 ile 1.888
bin tona ulaşmıştır. (Ek tablo)
7 - ÜRETİM ÇEŞİTLERİMİZ
T.D.Ç.I. olarak üretimlerimiz genelde uzun hadde ürünü olarak nitelendi­
rilen, tellik fümaşin, fümaşin, çeşitli ebatlarda düz ve nervürlü yuvarlak
inşaat çelikleri ve sanayi çelikleri, çeşitli ebat ve boyda köşebentler,
Profiller, raylar bulunmaktadır.
Bunlar ürünlerimiz olup aynca mühendislik hizmetleri veren büro, çelik
konstrüksiyon atölyesi ve montaj müdürlüğünden oluşan tecrübeli ekibi­
miz mevcuttur.
-578 - YATIRIMLAR
8.1. — Karabük Müessesesemizdeki Yüksek finnlann üretiminin arttırıl­
ması ile ilgili projeye ait dış alım konusu malzemeler temin edilmiş,
yurt içi ihaleler tamamlanmış olup inşaat ve montaj faaliyetleri programa
göre devam etmektedir.
—Yüksek fırınlarda spesifik kok tüketiminin azaltılması ve üretimin art­
tırılması için Y.F. hava sıcaklığının 1100 C°'ye yükseltilmesi amacıyla
Yüksek Fınn sobalarının modernizasyonu ile ilgili çalışmalar uygulama
safhasına konulmuş ve bir bölümü tamamlanarak devreye alınmış olan
bu proje ile ilgüi yatınm faaliyetleri devam etmektedir.
—Ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan 35 km " lik 1 nolu sınter makııusuun sökülerek yerine 90 m2 lik yeni bir sinter m akmasının yapılması
fle ilgili yatırama ait imalat ve montaj işleri devam etmektedir.
(YUVARLAK)
Almanya Belçika Feanaa Ifunonla LUxoab. llo lla n İspan ya P ortokj İ t a l y a
1.1 .1 9 6 3
T00 I 016
AVRUPA ÜLKÜLERİ İÇ PİYASA FİYATLARI ( U .S .? OLARAK)
27S
260
302
353
312
330
353
291
317
520
361
249
270
245
263
264
516
293
270
245
207
310
271
367
1 .1 .1 9 0 4
251
245
235
1,1 .1 9 8 5
219
210
213
247
-
-
-
-
2B3
260
"
“
357
-
304
1 .7.1985
229
226
1 .1 .1 9 8 6
286
280
Danİma AİT OJÎT Amurlit Türkiye
-
310
2.47
516
308
276
_
_
255
_'
... ÏVJL-.
296
-
-
306
-
PROFİL
Alınûiya D olgilu Fronça Yunnain Ubcomb, Lollahd lupanya .’o rtoltly İ ta ly a
1 .1.1903
1.1 .1 9 0 4
1.1.15)05
1.7.1905
1.1 .1 9 0 6
332
276
313
266
396
-
267
«
396
M1
234
241
264
244
274
_
-
346
-
365
300
-
-
-
405
300
4CM
311
299
293
325
2f>6
254
303
200
_
355
300
*
Jn u iu ar AKT OUT Amoriku [ l’Urklyi
-
375
527
4«J
2U5
A7P
. .JÍ5
_
2G4
_45Ü
347
275
-
333.
352
-
366
(FİLMAŞÎN)
Almanyt BolçiJea F ra n sa Yunanla LUxem%. U o llan İspanya P o rto k i İ ta l y a Denimar AET OET Amerika TUrkiyo
1 .1 .1 9 0 3
391
332
325
360
333
337
405
370
323
-
364
493
390
1 .1 .1 9 3 4
330
237
297
324
-
341
349
319
263
-
313
447
307
1 .1.1935
294
276
270
266
-
297
372
304
228
-
288
447
333
1.7.1935
307
293
-
276
-
311
347
322
-
-
309
-
304
346
322
378
332
1 .1.1906
265
352
353
347
344
Notı 1 - lllko p a r a l a r ı n ı n v e r ile n t a r i h l o r d e k i TL k a r * i l ı k l a r i U.S.A . d o la rın a ç e v r i l e r ok. bulunan d o g o r la r d ir .
2 - Kaynak : 10 Ekim 1906 t a r i h l i
SC/ffl?(06)41, I S I 1904
OfiCD
- 61 -
— 1939 yılında kurulan ve sık sık arızalanan kuvvet santralının üretim
kapasitesinin 25 MVVa çıkarılması ve soğutma şebekesi tevsii ve ıslahı
ile ilgili yatırım faaliyetleri devam etmektedir.
- Ekonomik ömrünü doldurmuş ve üretim verimliliğini yitirmiş bulu­
nan 3 ve 4 ncü bataryalardan oluşan 2 nolu kok bataryası sökülerek ye­
rine 532.000 ton/yıl kum kömür şarj kapasiteli 2 nolu kok fabrikası kuralmuş ve 28.12.1985 tarihinde ön ısıtmaya alınan bataryaları Nisan
1986 sonunda işletmeye alınmıştır.
—Ekonomik ömrünü doldurmuş ve teknolojisi oldukça eski olan ilgener
jeneratörünün tristörlü sisteme dönüştürülmesi ile ilgili montaj işlerinin
tamamına yakın bölümü bitirilmiş olup bu konudaki çalışmalar devam
etmektedir.
8.2. - İskenderun müessesesemizin kapasitesinin 2,2 milyon ton/yıl çeBk blum üretimine çıkarılması ile ilgili I. Kademe tevsiata ait ünitelerden
hemen hemen tamamına yakın bir bölümü tamamlanarak kademeli ola­
rak işletmeye alınmıştır. 3 nolu kok bataryasının ön ısıtma işlemine de­
vam edilmekte olup ihtiyaç durumuna göre batarya işletmeye alınacak­
tır. 55 MW gücündeki yedek türbo jeneratöre ait çalışmalar devam et­
mektedir.
- İSDEMlR tesislerinin kapasitesinin 4 milyon tona çıkarılması ile ilgili
olarak S.S.C. Birliğince hazırlanan fizibilite raporu ile ilgili değerlendir­
me çalışmaları sürdürülmektedir.
-628.3 - YAPILMASI GEREKLİ GÖRÜLEN VE ANLAŞMA
SAFHASINDA OLAN YATIRIMLAR
8.3.1. KARABÜK DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI:
— Çelikhanede yapılması gerekli görülen modernizasyon çalışmalarına
paralel olarak ilk safhada Siemens Martín ocaklarına O j üflenerek 4 ocak­
tan 600.000 ton/yıl çelik almak için korf firmasıyla anlaşma yapdmıştir.
— Aynı projenin bir parçası olan O2 üretme fabrikasının kurulması hu­
şunda LİNDE firmasıyla anlaşmaya varılmıştır.
— Yüksek fırınların kapasitelerinin 900 bin ton/yıla çıkarılması yatı­
rımları 1987 yılı sonunda tamamlanması beklenmektedir. Elde edilecek
mayi maddenin çelikhanede ingota tahvili ve bu ingot miktarının hadde­
hanelerden geçirilmesinin büyük yatırımlar gerektirdiği bilinmektedir.
AET ülkeleri ile rekabet edecek düzeye getirilmesi için çelikhanenin LD
sitemine dönüştürülmesi ve devamlı olan haddehanelerin modemize edi­
lerek en ucuz üretime gidilmesi kaçınılmazdır. Aksi olduğu takdirde eko­
nomik tesis kapasitesinin 4 milyon ton/yıl (Entgere tesislerde) olarak ka­
bul edildiği zamanımızda 50 yıllık tesislerimizin rekabet şansı çok az
olacaktır.
— Bu konudaki düşünceler eski yıllara dayanmasına rağmen, yatırımların
bilinen sıkıntılar nedeniyle gecikmesi aleyhte bir faktör olmuştur. Bü­
tün bu olumsuzluklara nazaran gerekli modernizasyon yapılıp tesisten
alınan mayi maddenin % 85 i çelik blum ve kütüğe çevrilerek ekonomik
haddeleme imkânlanna kavuşması için gerekli yatırımlar yapılırsa Kara­
bük D.Ç. fabrikalarımızın rekabet edebileceği kanatindeyiz.
- 63 3.2 - İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI:
İskenderun fabrikalarımızda çeşitli firmalarca ve ayn konularda yaptırı­
lan inceleme neticelerine göre tesislerin kapasitesinde çalışabilmesi ve
eneıji girdilerinin düşürülmesi çeşitli modernizasyon yenileme, organi­
zasyon ve eğitim konulan ele alınmasını gerektirmektedir.
En büyük modernizasyon yatırımının çelikhane ve haddehanede olacağı
için bu konulann AET'ye girmeye hazırlandığımız bu dönemde süratle
gerçekleştirilmesi için gerekli ödeneklerin tefrik edilmesi hususunda
garanti edilerek demir çelik Genel Müdürlüğünün ilgili firmalarla anlaşma
yapması yönünde yüreklendirilmelidir.
Teşvikler-Modemizasyon yatırımları
1 — 1970 Ii yıllarda düşünülen ve daha sonra karar verilen modernizas­
yon çalışmaları finansman im kanlan nisbetinde ele alınmıştır.
Karabük tesislerimizde modernizasyon çalışma lan ilk önce Yüksek fınn
şarç malzemeleri, kırma, eleme, harmanlama ve stoklama tesislerinin
ihalesiyle başlamıştır. Bunu yüksek fırınlarda blast hava sıcaklığının
600 C° den 1100 C° 'ye çıkarmak için yüksek fırınlara üflenen sıcak
havanın elde edildiği sobalann modemize edilmesi izlenmiştir. Şaıj
malzemesinin iyileştirilmesi, kireç taşı kırma eleme ve harmanlama te­
sisleri fle beraber modernizasyon yatınm lan bittikten sonra yüksek
fırınların kapasitesi 600.000 t on/yıl dan 900.000 ton/yıla çıkacaktır.
Kullanılacak malzeme kalitesinin daha iyi olması halinde ise üretim kapa­
sitesinin üzerinde gerçekleşecektir. 300.000 tonluk artışın 200.000 tonu
sobalann modernizasyonuyla artacak olan hava sıcaklığından sağlan-
-64-
maktadır.
2 —Bir n olu Sinter tesisinin yenilenmesi
Karabük tesislerinde biri 35 m^ ve 60 m^ alanı olan mevcut iki sinter
7
makinasmın 1 nolu 35 m alanı olan ilk sinter makinası yıkılarak yerme
90 m^ alanlı modem bir sinter makinası kurulması kararlaştırılmış ve
yeni kurulacak tesisin 1987 sonuna kadar bitmesi için çalışmalar hızla
sürdürülmekte dır. Tesis devreye girince toplam sinter üretim kapasitesi
1.300.000 ton/yıl olacaktır.
3 - 2 Nolu kok fabrikasının yenilenmesi
42 fırını olan 2 nolu kok fabrikası eskiliği nedeniyle yıkılarak yerine 56
fmniı yeni kok fabrikası yapılmıştır. Eski fabrikanın yıllık kapasitesi
450.000 ton idi. Yeni fabrikanın yıllık kok üretimi 530.000 ton olacak­
tır.
4 —Termik santral
Halen mevcut 10 MW lık termik santralın yerine 25 MW hk yeni bir ter­
mik santral kurularak elektrik eneıjisi ihtiyacı tamamen buradan karşı­
lanacaktır. TEK ten satın ahnan eneıji oldukça azalacaktır. Ayrıca türbo,
körükler ve buhar kazanlanda yenilenecektir.
5 —Çelikhanede yapılacak modernizasyon
Çelikhanede halen 6 adet Siemens-Martin ocağı ile çelik elde edilmekte­
dir ve çelik üretim kapasitesi 600.000 ton yıldır. Çelikhanede ilk önce
-65 çok kolay ve kısa zamanda yapılacak bir sistemle (KORF) oksijen üfle­
nerek 4 finndan 600.000 ton/yıl çelik elde edilecek ve ilende finans­
man ihtiyacı karşılandığında E.O.F. konverteri ve kontünü kasting makinası tesis edilerek çelik kapasitesi 900.000 ton/yıla çıkarılacaktır.
Direk kütük dökümü yapılacağından çelik kaybı ingota göre çok daha
az olacaktır.
6 —Haddehanelerin modernizasyonu
Mevcut haddehanelerden sadece kontünü haddehaneyi ve ağır profil had­
dehanesi olarak çalışan 28" trio haddehaneye ilave olarak bir haddehane
kurmak ancak burada yapılacak modernizasyon çalışmaları finansman
ihtiyacının karşılanmasına bağlıdır.
Bu yatırımlardan beklenen eneıji tasarrufu
Demir ve çelik sektörü eneıji yoğun bir sektör olarak bilinmektedir.
Karabük tesislerimizde enerjinin maliyet içindeki payı % 60 civarında
seyretmektedir. (Her türlü enerji) Bu yüzden Karabük tesislerinde yapıl­
makta dan modernizasyon çok önemlidir. En büyük enerji tasarrufu
yüksek finnlarda olacağı beklenmektedir.Şöyle ki 1 ve 2 nolu fırınların
hava sıcaklığının 500-600 C° den 3 nolu fırın m ise 800 C° den 1100
C° ye çıkması ile, 1 ve 2 nolu fırınlarda harcanan kok miktarını 1100
kg/ton mayi hanı demir den 700 kg/ton mayi, 3 nolu fırında ise 800 kg/
tonton mayi maden olan kok sarfiyatını 600 kg/ton mayi maden merte­
besine düşürerek ortalama olarak 1 ton mayi madende 277 kg kok tasarnıfiı sağhyanık 1.800.000 koal eneıji tasarrufu elde edilecektir. Bunun
parasal karşılığı kok satış fiatımıza göre 27.500 TL kalori bazı üzerinden
ise 22.500 TL 1 ton mayi maliyetinden tasarruf sağlanmadadır.
-«6-
: t " .....
.r'9 / •;* ••■ ••' * 'i''' ‘
■i:'!;i*il 'rıi 'ı i’ 1>'-' ’A* Y" ••■■';
'
Çeİikhânede yapılacak olan oksijjen üfleme tesisi Oe kazanılacak eneıji
y-'S -3ı
J ü"
^'SO fİOÎ* ;
'• ' »İİVV  /.:• V ' : ■
oldukça çaıpıcı görülmekle beraber üretim artışı getirmediğinden geçici
kafeul edüîniştir. Bu modernizasyon yatınım sadece eneıjiye yönelik
o ld u ğ u ndan,
manupulasyon imkanlan yeterli olmamaktadır.
4 Siemens Martin ocağma tatbik edilecek oksijen üfleme tesisi, oldukça
az bir yatmm gerektirmektedir. Oksijen üflemeyle 1.061.500 kcal/ton
■^1 —1" ı " £Î 1*/
f ‘ **-*r
' *1*^/
i ^ ^ p>! f. ,»* * f ~
^
i
j
çelik olan eneıji sarfiyatı 312.123 kcal/ton çeliğe düşecektir. Beklenen
eneıji'tasarrufu 720.0ÖÖ Kcal/ton çeliktir Buradan tasarruf edilen enerİli - l i y r j i . .f ^ i 4 } ^ İ U a L
haddehanelerde kok gazı sıkıntısı olAıayicaktır ve üretim artacaktır.
Çeİikhânede elde edilen eneıji tasarrufunun parasal karşılığı fuel-oil
eşdeğer üzerinden 9.000 TL/ton olmaktadır.
İskenderun müessesemizin kapasiteSihin 2,2 milyon ton/yıl çelik blum
dretimine çıkarılması de ilgili I. 'kademe tevsiata ait ünitelerin hemen
hertıen tamamına yalan bir bölümü tamamlanarak kademeli olarak iş­
letmeye alınmıştır. 4 nolu kok bataryasının ön ısıtma işlemine devam
edilmekte olup ihtiyaç: dürumuna göte batarya İşletmeye alınacaktır.
55 MW gücündeki yedek türbo jenaratöre ait çalışm alar devam etmekte­
dir.
—ISDEMİR tesislerinin kapasitesinin 4 milyon tona çıkarılması fle ilgili
olarak S.S.C. Biriiğince hazııianan fizibilite raporu ife ilgili değerlendirme
çalışmalari sürdürülmektedir.
-67YAPILMAS1 GEREKLİ GÖRÜLEN VE ANLAŞMA SAFHASINDA
OLAN YATIRIMLAR KARABÜK DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI:
— Çelikhanede yapılması gerekli görülen modernizasyon çalışmalarına
paralel olarak ilk safhada Siemens Martín ocaklanna 0 ¿ üflenerek 4 ocak­
tan 600.000 ton/yıl çelik almak için korf firmasıyla anlaşma yapılmış­
tır.
— Aynı projenin bir parçası olan O2 üretme fabrikasının kurulması hu­
susunda LINDE firmasıyla anlaşmaya varılmıştır.
— Yüksek ûnnlann kapasitelerinin 900 bin ton/yıla çıkarılması yatırım­
ları 1987 yılı sonunda tamamlanması beklenmektedir. Elde edilecek mayi
madenin çelikhanede ingota tahvili ve bu ingot miktarının haddehane­
lerden geçirilmesinin büyük yatırımlar gerektirdiği bilinmektedir. AET
ülkeleri fle rekabet edecek düzeye getirilmesi için çelikhanenin LD sis­
temine dönüştürülmesi ve devamlı olan haddehanelerin modemize edile­
rek en ucuz üretime gidilmesi kaçınılmazdır. Aksi olduğu taktirde
ekonomik tesis kapasitesinin 4 milyon ton/yıl (Entegre tesislerde olarak
kabul edildiği zamanımızda 50 yıllık tesislerimizin rekabet şansı çok az
olacaktır.
—Bu konudaki düşünceler eski yıllara dayanmasına rağmen, yatırımların
bilinen sıkıntılar nedeniyle gecikmesi aleyhte bir faktör olmuştur. Bütün
bu olumsuzluklara nazaran gerekli modernizasyon yapılıp tesisten alı­
nan mayi madenin % 85 çelik blum ve kütüğe çevrilerek ekonomik
haddeleme imkanlarına kavuşması için gerekli yatırımlar yapılırsa Kara­
bük D.Ç. fabrikalarımızın rekabet edebileceği kanaatindeyiz.
-68ISKENDERUN DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI:
İskenderun fabrikalanmızda çeşitli firmalarda ve ayn konularda yap­
tırılan inceleme neticelerine göre tesislerin kapasitesinde çalışabilmesi ve
eneği girdilerinin düşürülmesi çeşitli modernizasyon yenileme, organizas­
yon ve eğitim konulan ele alınmasını gerektirmektedir.
En büyük modernizasyon yatmmımn çelikhane ve haddehanede olacağı
için bu konuların AET’ye girmeye hazırlandığımız bu dönemde süratle
gerçekleştirilmesi için gerekli ödeneklerin tefrik edilmesi hususunda ga­
ranti edilerek demir çelik Genel Müdürlüğünün ilgili firmalarla anlaşma
yapması yönünde yüıeklendirilmelidir. Halen çubuk haddehanesinin 600.
000 ton/yıl üretim yapması için gerekli değişiklik yapılması için teşvik
almıştır.
SORUNLAR:
Karabük demir ve çelik fabrika lan 50 yıllık geçmişe sahip olduğundan
teknolojisi, tesis kapasiteleri ve ulaşım imkânlan günün koşullan ile bağ­
daşmamaktadır. Günümüzde kurulan demir ve çelik fabrikalan büyük ka­
pasiteli ve liman tesislerine sahip rekabet gücü oldukça yüksek tesisler
olarak kurulmaktadır.
Karabük fabrikalarının gerek kapasite düşüklüğü gerekse nakliye zorluklan bu fabrikalarımızın ileride rekabet şansım ortadan kaldıracaktır.
Bu durumu 15 yıl önce gören yönetim, gerekli girişimlerde bulunarak
tesisleri yenilemek ve kapasite artışı sağlamak için Yüksek fınniann
modernize edilerek 900.000 tona çıkarılması, çelikhanenin oksijen
konverterinin kontünü kasting makinasının kurularak modem çelikhane
- 69
halen getirilmesi düşünülmüştür. Haleıı Yüksek fırın modernizasyonu
devam etmekte ve 1987 yılında bitmesi gerekmektedir. Ancak finans­
man imkanlarının kısıtlı olması çelikhanede düşünülen modernizasyona
imkan vermemektedir. Bu tesislerimize rekabet etme şansı vermek için
bir an önce çelikhane modernize edilmeli ve nakliyat yönünden mamul
ve hammaddesini deniz yoluyla sevk edecek ve temin edecek bir liman
tesisinin inşa edilmesi gerekmektedir. (Liman olarak Filyos ve filyos
yöresi düşünülmektedir).
Çelikhane modernizasyonu ve yeterli büyüklükte bir limanın inşa edil­
mesi halinde elde mevcut imkânlarla Karabük tesisleri piyasada rekabet
şansını elde edecek dolayısıyla mevcut hizmet kapasitesinide artırarak
sürdürecektir.
İskenderun Demir ve Çelik fabrikalarında kapasite yönünden üretimi
engelleyen sorunların başında demir cevheri ve taşkömürü gibi kaliteli
hammadde ile uygun evsaf refrakter malzeme ve bol yedek parça ile kali­
teli işleme malzemesinin zamanında ve yeterli miktarda temini hususu
gelmektedir.
Tesislerde kapasite değerlerinde üretim yapılabilmesi için bakım onanın
sürelerini kısalücı kaliteli ve prodüktif mamül üretimine yönelik olmak
üzere entegre üretim zincirinde darboğaz teşkil eden ünitelerde ve özel­
likle çelikhanede gelişen teknolojiye uygun yenileme ve modernizasyona
gerek duyulmaktadır.
Ayrıca işletme şartları yönünden emek yoğun çalışma gerektiren iş­
yerlerinde kalifiye personel eksikliği ile yeterli ve stabil enerji temini
hususu da önemli sorunlar arasında bulunmaktadır.
-704. DEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİSİNDE KULLANILAN
ENERJİ KAYNAĞI VE ENERJİ KULLANIMI
4.1. Yapılan tahminlere göte 1980-1990 arasında, Batı Avrupa'da % 30,
Doğu Avrupa'da % 23, Sovyetler Birliğinde % 41, Kuzey Amerika'da
% 13, ve AET ülkelerinde ise % 24 dolaylarında enerji üretim artışı ola­
cağı varsayılmıştır. En fazla gelişmenin nükleer enerjide olacağı, bunu
da kömür ve hidro eneğinin takip edeceği beklenmektedir. Nitekim 1990
lı yıllarda en önemli eneği kaynağının kömür olacağı kabul edilmekte ve
AET ülkelerinde tüketilen toplam enerji içinde kömürün payının % 32
ve petrolün payının % 25 civarında olacağı tahmin edilmektedir.
4.2. Enerji krizleri sonrasında artan fiatlar (Tablo: 7) dünyanın dikkatini
eneıji tasarrufuna, atık eneıjilerin değerlendirilmesine ve petrolden müm­
kün olduğunca uzaklaşma çabasına yönelmiştir. Son 10 yılda, eneıji
kullanımında alınan tedbirlerle demir ve çelik sektöründe kullanılan ener­
jinin değişimi (Tablo: 8) de görülmektedir.
4.2. Eneıji krizleri sonrasında artan fiatlar (Tablo: 7) dünyanın dikkatini
eneıji tasarrufuna, atık eneıjilerin değerlendirilmesine ve petrolden müm­
kün olduğunca uzaklaşma çabasına yönelmiştir. Son 10 yılda, eneıji
kullanımında alınan tedbirlerle demir ve çelik sektöründe kullanılan ener­
jinin değişimi (Tablo: 8) de görülmektedir.
4.3. Halen Avrupa ve Dünya'da demir çelik endüstrisinde kullanılan ener­
jinin azaltılması doğrultusunda aşağıdaki sahalarda çalışmalar devam et­
mektedir.
- 71 1 — Üretimin optimize edilmesi
2-
Endüstride kullanılan eneğinin, çeşitli eneıji kaynaklarına adapte
edilebilecek şekilde flexible hale getirilmesi.
3 —Daha az ve daha ucuz enerji kullanacak prosesin geliştirilmesi,
4 —Kontinü döküm metoduyla üretilen çelik nisbetinin artırılması,
5 — Çok büyük olmayan yatırımlarla geri kazandan enerjilerin arttırıl­
ması.
6 — Yüksek fırınlara, yaygın halde bulunması ve ucuz olması nedeniyle
koklaşmayan kömürün pülverize edilerek enjekte edilmesi, sinteriemedc
pahalı eneıji yerine kömür kullanılması,
7 — Metalluıjide kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi suretiyle, ham
madde ve enerji tüketimi randımanlarının artırılması, prodüktivitenin ar­
tırılması önemli tasarruf yollan olarak belirmektedir.
Enerji tasarrufu konusundaki tedbirler çeşitli çelik üretim prosesleri ve
safhalanna göre incelenecek olursa;
4.4. Sinteriemede enerji Tüketimi:
Yüksek fırınlarda eneıji sarfiyatının azaltılması ile etkili ve verimli iş­
letmecilik için demir cevherinin sinterlennıesi ilk adımdır. Son 10 yılda
bütün ülkeler için sinter üretim oranı son derece artmış, % 71,7 den
% 89,5 lara çıkmıştır. Bazı ülkelerde bu oranın % 95 în üzerine çıktığı
-72-
görülmektedir.
*ıl ‘ .‘ı '.'„VVI'V. -# ■ t:
-'O
4.5. Yüksek finnlarda enerji Tüketimi:
Demir çelik metalürjisinde en fazla eneği tüketilen safha, Yüksek ûnnda
:
... : ıs»!U,î;yH'O; ■>,.
^ .
’
sıvı ham demir üretim safhasıdır.
Yüksek finnlarda enerji sarfının azaltılması için, demir cevherinin kali­
tesinin düzeltilmesi, kimyasal kompozisyon ortalamasuun korunması,
sinterde ve parça cevherde tane ebadının fazla değişmemesi, sin ter bazikliği ve mukavemetinin arttırılması, zengin cevher kullanılması gerek­
mektedir. Bunların dışında blast hava sıcaklığının yükseltilmesi yüksek
İran hacminin arttırılması, gibi tedbirieri de tasarruf tedbirleri arasmda
saymak gerekmektedir.
1970-1980 yıllan arasmda 1 ton mayi maden üretimi için tüketilen ener­
ji miktarlarında, Lfixembmg’ta % 25, Almanya'da % 23,6, Fransa'da
% 12,9 Polonya’da % İ l,9, Japonya’da %11,1 tasarruf sağlanmıştır.
4.6 Çelik üretiminde Enerji Tüketimi:
Dünyada teknolojik değişiklikler, tesis dizaynı ve kontrol teknikleri
eneıjinin iyi yönetilmesi, yapısal değişiklikler sonucu çelik üretiminde
enerji tüketiminin sürekli olarak düştüğü görülmektedir. Eneği girdilerin­
de İngiltere'de % 32, Almanya'da % 31, Polanya'da % 26 düşme gerçekfeştiıümiştir.
-734.7 Oksijen Konverterierinde eneıji tüketimi:
Son 30 yılda oksijen konverterierinde üretilen çelik miktarı hızla artarak
toplam çelik üretiminin % 60'ına yükselmiştir. Bugün bu proseste oksije­
nin ve katkı maddelerinin çeşitli şekillerde üflenmesi sonucu değişik me-
todlar uygulanmaktadır. Tüketilen eneıjiler de bu metodlara göre değiş­
mektedir.
4.8. Elektrik ark ocaklarında enerji tüketimi:
1960-1980 arasında elektrik ark ocaklarında üretilen çelik nisbeti ikinıisline çıkmıştır. İtalya'da toplam çelik üretiminin % 531ü, İngiltere'de %
34 ü Japonya'da % 24 a ark ocaklarında üretilmektedir. Ülkemizde bu
oran % 30 larda seyretmekte ise de yeni tesislerin devreye girmesiyle %
40'a varacağı tahmin edilmektedir. Son yıllarda büyük ve güçlü trafolar
kullanılması, hurda ön ısıtma, dipten dökünı alma ve dökümden döküme
(Tap to tap time) sürelerini düşürme prodüktiviteyi artırma yönündeki
çalışmalar sonucunda elektrik ark ocaklarında enerji tüketimi 650
Kwh/ton çelik ten 400 Kwh/ton çeliğe düşürülebilmiştir.
-7 4 -
AllA ENERJİ KAYMAĞI OLAII YAKIT, f İATUMHIH '¿IJ.LARÂ GÖRE DECİŞHEGİ
( 2 / V a r il p e t r o l eşd eğ e ri o la ra k )
PETROL
uAZ
(T ab lo : 7)
KÖEÜR
1970
2.0 0
2.25
3 .6 0
1971.
2 .2 0 .
2.29
4.48
1972
2.95
2.45
4.82
1973
4.1 8
2.75
5.9 5
1974
1 0 .5 0
3.70
9 .2 1
1975
1 1 .8 0 ’
5.85
12.15
1976
12.75
7.02
11.67
1977
1 3.60
9.07
1 1 .8 7
1978
13.75
10.82
1 2 ;3 0
1979
1 9 .3 0
13.75
1 3 .6 2
1980
3 2 .5 0
23.99
13.13
§
ECE/STEEL/41
-7 5 -
Ç e lik Ü re tic in d e S p e s i f ik e n e r j i ti ik s ti n i
( Ü lk e l e r e g ö r e )
—
D ire k t e n e r j i m ik tara (G j/îo n )
Ülke
ısso
1970
D eğ işin
5
BELÇİKA
0 .7 0 0
1.065
+52.1
çekosîovakya
4.327
2.533
-3 2 .2
PKAXSA
2 . 4&o
2.033
- 1 7 .4
P.ALIOIfYA
2.4SS
2.024
- 2 2 .3
İTALYA
4.105
3.957
- 2 .6
1.117
0 .9 7 0
- 1 3 .2
HOLLANDA
0.747
0.840
+ 12.4
POLONYA
5 .8 3
4.3 1
-2 6 .1
ÎSVBÇ
5 .1 2 2
4.25
- 1 7 .0
RUSYA
3 .8 1 5
3.190
- 1 6 .4
ÎHGÎLTERS
5 .1 1 1
3.49
-3 1 .7
J aponya
1.7 5
2.12
+ 2 1.1
j LUX2MBVTRG
-
•SİNTER-ENEftıiî—KULLANIMI- (KGAI/TOH)
1 9 8 3
.
19 6 4
19 8 5
19 3 6
6 A y la t
KARABÜK
613029
673.467
683.061
. 958.035
(t .P . Qa 21+S lektrik+ K ok)
İSKENDERUN
928.282
978.855
822.850
. 780.327
- (Kok g azı+ E lektrlk+ K ok)
I
SİNTER ETEETRÎK EHERJİSİ (KWh/TON)
19 0 3
19 0 4
19 8 5
1986
6 a v lık
KARABÜK
3 9 ,1
3 7,6
37,5
47,39
İSKEIIDEHUN
63,9
‘ 68,9
59,7
63,45
en® Ji W Lhiam n (kcal/toh)
1
1
I 'i a y i
Î
Ç o lilc
>•1
llaíM o
<J
¡■’ a y i
K a d o n
M tu niilü
K a d o n
9
0
2
I
O
9
3
I
*ui
H o t
H n d d o
:
H íunüXCl
tlíto rji
9
O
6 .2 9 4 .9 3 6
I . 6 O7 .0 5 1
1 . 6 2 3 .1 0 0
I . 5 0 2 .9 0 6
I . 5 0 5 .6 3 6
I . 4 4 I .0 0 9
I . I I 3 . I 3 7
1 .0 6 6 .6 0 9
I . 0 5 2 .6 6 0
9 7 9 .2 4 1
1 . 1 2 2 .1 1 4
5 . 5 0 2 .4 3 9
5 .4 6 5 .3 5 2
5 . 5 9 1 .7 9 4
5 .1 0 3 .7 0 S
7 0 1 .0 3 3
O2 9 .4 7 7
7 4 6 .3 6 3
7 0 Ö .4 1 4
0 5 0 .7 2 5
I . 7 O 5 .5 0 0
I . 7 4 4 .7 5 3
I . 7 5 0 .3 9 0
I .O 7 7 . 0 3 1
Y .L - '.Q n s v t K o l :
c M i + ^ o l - o l l + K ü l n u v f K o l c + K l o l c l .r í k
5 .O 4 7 . 6 OO
d a h i l d i r .
E in - líJÍS Í
1
1 9
íí
,c»
K rulan
Ç o l i k
íj
¡l a t i d o
r .o y i
Cí
K m au lu
liadon
6
0
6 . 5 1 7 . 9 QS
ELÎ3C1HİK
!■',a y i
9
5
6 . 4 O I .9 OO
I . 7 0 0 . 9 2 -1
lio n a p lu r in a
1
I
7 .1 1 4 .2 2 2
Ç o l i k
_
'¡i
4
7 . 2 0 7 .5 0 9
r>
<j
O
9
0
2
■
I
9
O
3
1
9
0
4
1 9
0
5
_
9
0
6
9 „ü y li]L .
5 6 ,6
4 9 ,3
5 9 ,0
5 6 ,9
4 5 ,0 0
4 4 ,9
4 5 ,6
3 7 ,0
3 7 ,4
3 3 ,0 6
1 4 1 ,0
1 3 6 ,0
1 4 5 ,0
1 3 3 ,3
1 2 1 ,3 1
2 4 ,4
2 3 ,2
2 0 ,0
2 3 ,8
2 6 ,3 3
7 1 ,9
6 0 ,1
6 6 ,9
6 3 ,5
5 6 ,3 4
1 7 4 ,0
1 6 9 ,5
1 6 3 ,0
1 7 1 ,5
1 4 7 ,2 4
Vi
Ç o l i k
V ,
w
i-l
lío t :
1
It t u l d o
M an u lu
IL u M o lia n c y a
¿ r ^ o n
to p liun
o lolclrílc
o n o r j i a i d l r .
__
-78-
4.9. Siemens Martin ocaklarında eneği tüketimi
AET'de 1983 yılında bu metod tamamen terkedilmiştir. Bazı ülkelerde
az da olsa devam etmektedir. Ancak hurda kullanımı artırılarak ve oksi­
jen üflenerek modemize edilmiş, prodüktivite arttırılmış, eneıji tüketimi
1 ton çelik için % 50-75 oranında azaltılmıştır.
4.10 Haddehane üretimlerinde eneıji tüketimi:
Modem çelik işletmelerinde haddehaneler, demir ve çelik üretiminde tü­
ketilen eneğinin yaklaşık % 20 sini tüketmektedirler. Son 10 yılda had­
dehanelerde eneıji tüketimi açısından kayda değer gelişme olmamış­
tır. Ancak büyük ve kontinü haddehaneler kurulması ve otomasyona gi­
dilmesi ile tasarruf sağlanmaya çalışılmaktadır.
5. DÜNYA DEMİR ÇELİK TİCARETİ
5.1. Dünya Demir ve Çelik Talebi, ekonomik gelişmenin bir göstergesi
durumuna gelmiştir. Ancak 1970 ti yıllarda petrol krizleri ile birlikte ge­
len ekonomik durgunluklara parelel olarak, özellikle gemi yapım, motor
ve inşaat sanayilerinin durgunluğu, otomotiv sanayinde daha küçük oto­
lara yönelinmiş demir çelik kalite çeşitlerinin artması ile kullanılan bi­
rim ağırlığın düşmesi ile bazı alanlarda aliminyum ve plastiğin çeliğin
yerini alması gibi nedenler arz ve talep dengesini olumsuz yönde etkile­
miştir. Bir çok ülke ihracatı geliştirecek şekilde yerli tüketimlerinin üze­
rinde bir üretime yönelmişlerdir. Bu durum bazı ülkeleri özellikle etkile­
miştir. örneğin A.B.D. en büyük ithalatçı haline gelerek, üretimin % 20
si kadar ithalat % 2-3'ü kadar ihracat yaparken, Japonya üretiminin % 30
unu ihraç etmiş ve ithalatımda % 1 den aşağıya düşürmüştür.
5.2. Dünya Demir ve Çelik ticareti pazar gruplarının oluşması ile etkilen­
diği gibi, ekonomik krizlerle daha çok etkilenmektedir. Ancak bütün olunısuz gelişmelere rağmen çelik ticareti 1970 te ingot olarak üretimin
% 19 unu 1981 de % 24 ünü 1985 te % 23'ü kadar olmuştur. OECD ül­
kelerinin ihracattaki payı düşerken kalkınmakta olan ülkelerin payı yük­
selmektedir. Son üç yılda (Tablo: 9) OECD ihracatı % 74 civarında sabit
görülmektedir. Aynı şekilde kalkınmakta olan ülkelerin ihracatı % olarak
yerini korumuştur. Coınecon ülkelerinde bir değişiklik olmamıştır. 1985
yılı demir ve çelik ticaretinde hadde mamulü olarak 125 milyon tonla
rekor seviyeye ulaşmıştır.
Dünya ihracat rakamlarına bakıldığında
(Tablo: 9)
1975-1977
OECD (%)
85
1980-1982 1983
74
73,5
74
17
17,5
5,5
13,0
18
COMECON (%)
9,5
8,5
8
87
1985
78,5
OECD dışı ülkeler (%)
Toplam hadde mamülü
1984
100,2
9,5
8,5
107,2 118,7
125,0
5.3. Buna karşılık son üç yılda kalkınmakta olan ülkelerin ithalatında bir
düşme ve Comecon ülkelerinde de, Çin Halk Cumhuriyeti nde yüksek
talep gelişmesi nedeniyle ithalatta yükselme görülmektedir.
İTHALAT DEĞİŞİMLERİ
1984/1983
OCED
Kalkınmakta olan ülkeler—
Sovyetler, Doğu Avrupa
Çin ve Kuzey Kore
+ 11,5
3,7
+ 0,6
+ 3,4
(Tablo: 10)
1985/1984
- 1,3
+ 1,3
+ 1,3
+ 6,8
,
g
- OECD ülkelerinin dış ticaretine de göz atıldığında;
(Tablo
' Kalkınmakta olan
ülkeler
İthalat
İhracat
’ Çiû. ve Ku ¿ey Kore
ihracat
.
:
11)
Doğu Avrupa ülkeleri 1OECD.
İthalat
İhracat
İthalat
D ah ili Tic
2 ,7
7 ,9
4 ,7
3 4 ,5
1981
3 6 ,4
4 ,3
-
1982
3 3 ,6
6 ,0
-
3 ,6
0 ,4
4 ,6
3 0 ,8
1983
3 0 ,7
8 ,0
-
8 ,5
9 ,3
4 ,8
3 0 ,0
1984
2 8 ,2
9 ,7
-
1 0 ,5
9 ,9
6 ,1
3 8 ,6
1985
2 9 ,3
9 ,3
-
1 4 ,8
1 0 ,9
5,5:
3 7 ,5
-82a) Son yıllarda kalkınmakta olan ülkelere ihracatın düştüğü açıkça görül­
mekte ve dahada düşeceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, kaybedilen
bu pazar Ortadoğu ve bazı Asya ülkelerine kaydırılmaya çalışılmaktadır.
b) Doğu Avrupa ülkeleri ile hem ithalat ve hem de ihracatta az da olsa
gelişme olduğu anlaşılmaktadır. OECD dahili ticareti önemini yükselerek
korumaktadır.
c) OECD ülkelerinin Çin’e ihracatlarının 1984-1985 yıllarında yeniden
tırmanışa geçtiği ancak Çin pazarında Doğu Avrupa ve Kalkınmakta olan ülkelerin paylarının daha büyük gelişme göstererek (1984 te % 3 iken,
1985 te % 8 ’e) yükselmiştir.
d) EEC ülkelerinden ABD'ye ithalat 1981-1983 boyunca artma göster­
memekle birlikte son iki yılda yine tırmanarak 8 milyon ton olarak itha­
latçı görünümünü muhafaza etmiş, ancak 1985'ten beri Japonya ve Kal­
kınmakta olan ülkelerin payı 6,2 milyon tona yükselmiştir. A.B.D. 'nin
ihracatı ise düşmeye devam etmiştir. (6,9 milyon ton)
1987 yılı başında dolann değer kaybetmesi ile özellikle Yen ve Mark'in
değer kazanması gibi nedenler Amerika Demir ve çelik sanayinde bir çal­
kalanmaya sebep olacağı ve 1988 yılında Amerikanın çelik üretiminin
Tekrar 90 milyon tona yükseleceği tahmin edilmektedir. Tabiki bu geliş­
me AET ülkeleri ile Japonya'yı büyük ölçüde etkileyecektir.
e) Japonya'da son yılda kalkınmakta olan ülkelere ihracatın düşmeye
başlamış olmasına rağmen, Çin ve ABD'ye yaptığı ihracat ile en büyük
ihracatçı ülke olma özelliğini devam ettirmektedir.
- 83 O AET Ülkelerinin ihracatı 1982 yılında ani bir düşme göstermiş ancak
son 3 yılda Çin'e ve diğer Doğu ve Batı Avrupa ülkelerine yapılan ihracat
nedeniyle yeniden yükselmeye başlamıştır. İthalat toplamı ise son 3
yılda çok az değişiklik göstermiştir. Ancak Batı Avrupa ülkelerinden it­
halat artarken Doğu Avrupa ve Diğer OECD ülkelerinden yapılan ithalat
düşmektedir.
6 - DEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİSİNDE HAM MADDE İHTİYACI
6.1 Elektrik ark ocaklarında üretilen çelik miktarı oldukça iyi bir geliş­
me göstermiştir. 1975 te 106,8 milyon ton olan ve toplam üretimin %
16.7 sini oluşturan ark ocakları çeliği 1980 yılında % 22 nin üzerine çı­
karak 157.4 milyon tona ulaşmıştır. 5 yılda yaklaşık 51 milyon ton ar­
tış kaydetmiştir. 1985 yılında toplam üretimin % 24.8'i ark ocaklarında
üretilmiştir. Ortak pazar ülkelerinde 1975'te % 18.65 olan oran 1980
de 22.6 ya, 1985 te % 25'e yükselmiştir. İtalya'da 1975 te üretimin
% 42,6 sı ark ocaklarında elde edilirken 1980 de % 52,7 si, halen de bu
oran devam etmektedir. Ispanya'da ark ocaklarından yapılan üretim top­
lam çelik üretiminin % 61'ini oluşturmaktadır. U.S.A.da 1975 te 20.6
milyon ton olan elektrikle üretim miktarı 1981 de 31 milyon tona yük­
selmiştir. 1984 yılında 28.5 milyon tona düşmüştür. Elektrik ark ocaklan
çeliği Doğu Avrupa ülkelerinde de yükselme göstermiştir. 1981 de 25
milyon ton olan çelik miktarı 1985 te 26.7 milyon tona çıknuştır. Elek­
trik ark ocaklarının ihtiyacı olan hurda halen yeterli seviyede olmamakla
beraber en büyük hurda ihracatçısı durumunda olan U.S.A.da iç kesim­
lerdeki hurdanın ihraç imkanı bulunamamaktadır. Amerika dışında, İn­
giltere, Almanya, Fransa, hurda ihraç etmektedirler.
-Tabii 12'de ülkelere göre hurda ihtiyacı, ihracatı ve ithalatı, görülmekte-
-84-
dlr.
6.2 Son yıllarda büyük oranda Midıex Arması tarafindan kurulan sünger
demir tesislerinde 1985 yılında 6 milyon ton sünger demir üretilmiştir.
Halihazırda faaliyet halinde olan tesislerin kapasitesi 16 milyon tonun
üzerindedir. 1985'te 11 milyon ton sünger demir üretim gerçekleştir­
mişlerdir. Halen Dünya’da devreden hurdanın büyük bölümü endüstrileş­
miş ülkelerden çıkmaktadır. Ancak hurda kalitesi son derece büyük önem
taşıdığından özellikle kaliteli çelik üreten tesislerde gemi hurdası, hadde­
hane hurdası ve eski tesis hurdası kullanılabilmekte ve bunun yanında
sünger demir kullanılmaktadır. Halen planlanmış ve bazısı kurulma saf­
hasında olan 8 milyon ton toplam kapasiteli 10 tesis vardır.
6.3 Batı Avrupa ülkelerinde yeterli miktarda maden kömürü mevcuttur.
Rezerv olarak dünya rezervinin % 11,9^1 Batı Avrupa ülkelerinde bulun­
maktadır. AET Ülkelerinin çelik endüstrisinde kullanılan kok kömürü
toplamı 1983 te 42.594 ton bunun 38.5 milyon tonu Yüksek finnlarda
kullanılmıştır.
1984 yılında 46,6 milyon ton kok kömürünün 44 milyon tonu yüksek fı­
rınlarda tüketilmiştir. 1 ton mayi maden için Almanya'da 530 kg kok,
İngiltere'de 550 kg kok, İtalya'da 45 kg kok, Fransa'da 510 kg kok,
Lüksemburg'ta 565 kg kok'un kullanıldığı görülmektedir. Ancak kullanı­
lan ilave enerji ile kok muktan yükselip alçalmaktadır. AET ülkeleri ara­
sında metalluıjik kok ticareti yapılmaktadır. En büyük alıcı Fransa ve
Ingiltere 2 milyon ton/yıldır. Kok ticaret hacni6,7 milyon ton kadardu\
6.4 Demir cevheri kaynaklan çok yetersiz olan Avnıpa ülkelerinde en-
-85 dûstri büyük ölçüde ithal cevhere dayanmaktadır. 1984 yılında 9 AET
ülkesinin ithal ettiği demir cevheri 123 milyon ton olup buna karşılık
15 milyon ton kendi aralarında ihracat vardır.
Demir çelik sektöıûnde net ithalatçılar tablosu incelendiğinde 1984'de
32,5 Mt ile ABD'nin, 10.1 Mt ile Çin, 5,0 Mt ile Suudi Arabistan'ın bü­
yük ithalatçılar olduğu göıûlnıektetfir. Son yıllarda Türkiye'de yavaş
yavaş ABD ve Çin'e ihracat başlamış bulunmaktadır. Ümit verici pazarlar
olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ayrıca Hindistan ve Pakistan itha­
latlarından da pay kapabilme yönünde gayret gösterilmesinde yarar bu­
lunmaktadır.
-8 6 -
TA3L0 X III :
Sıra
1984 YILIMDA ANA İHRACAT VE İTHALATÇILAR
i(
. Toplam ihracat
1
l
3
A
S
Japonya?tederaii «umanya f■
;
ftelcika-LükseaburB
Fransa :
ı
Icalva
7
Ispanya
Brezilva
Kore
Ho Handa
Ingiltere
Çekeslovakya
Dogu Almanya
Kanada
Avusturya
İsveç
Roınanva
Polanyi.
Tayvan
Güney Atrika
8.
9
10
11
12
13
14
İS
16
17
18
19
20
Sıra
1
2
3
4
3
o
7
31.9
13,J
I> . 7
11.2
7,8
7.5
6 .3
6>
5 .9
5.1
4,1
3.Û
3 .6
3.5
3.2
2.6
2,8
2.3
1.6
1 .?
Net İhracat
. (İhracat-İthalat)
Japonra
8elclka-Lüxeıabure
Federal Alaanya
Brezilya
Ispanya
Çekoslovakya
Fransa
8 Kore
9 Avusturya
1U Konanya
11 Italyt
İZ Güney Acrika
27.9
9 .2
7.2
6,3
5.5
3 .0
3 .0
2.9
2.2
' 2.1
2.0
1.3
Sıra
1
l
3
&
5
6
7
9
10
11
12
!İ3
14
15
16
17
18
19
20
Sıra
Toplan İthalat
Amerika
Bacı Alnânya
S.S .U .Ö .İt)
Cin
Fransa
Italva
Suudi Arabistan(E) .
Dogu Aloanya
Japonya
Hollanda
Ingiltere
Belçika-Lii.rseaburg
Kore
Türkiye
Kanada
Sineapur
İsviçre
İsveç
Hindistan(E)
Hong Kong (E)
23.4
11.1
UM
10.1
8,2
5.3
5 ,0
4 .5
4.Û
3.8
3 .6
3 .5
i ,o
2.2
2.1
2.1
2,0
2.0
2.0
2.0
Net İthalat
(tthalat- İhracat)
1
22.5
7
10.1
Aaerika
Çin
3
Suudi Arabistan (E)
t
S .S .C .B .(E )
Hindistan
3
6
Malezya
7
Iran ÎE)
8
Singapur
9
Taylar.d
ıû Hong Kong (E)
'i l ­■Endonezva (E)
li Pakistan
5 .0
3 ,4
1.9
-1.9
1.7
1.6
1.6
1,6
1.5
ıp
-8 7 lıa o ıo
B2LÇİKA
19SO
1531
i h t i y a ç d u y u la n d ı ş h u rd a 1 .3 3 0
ith a l
¿35
1 .4 5 7
552
îh ra c
AICJ3YA
İ2ALÎA
solluda
Japohya
ffiffîİK
1 4 . 2b5
İ 4 .1 0 7 j
1 .2 3 9 d .1 .2 3 2 d 1 .7 5 5 d
1 .6 1 1
d
2 .3 5 7
3 .2 6 3
3 .4 0 7
|
1 5 .5 7 6
1 5 .3 5 2 İ
5.43G
5 .7 7 7
10
İ h t i y a ç d uy u lan , d ı ş h u rd a
.
ith a l
6 .2 9 5
6 .3 3 2
6 .3 3 4
307
407
461
İh raç
3 .3 5 5 j 3 .2 3 3 ! 3 .o e 2
3 .2 2 7
4 .1 0 5
3 .9 6 1
İ h t i y a ç d u y u la n d ı ş h u rd a
763 j
733 İ 1 .3 1 1 c
İth a l
153 ;
237 j
221
1 .1 9 4 i 1 .2 5 2 ; 1 .1 7 9
1 .3 3 3 c 1 .4 3 5 c 1 .3 5 0 c
478
536
364
1 .5 2 2 1 .6 7 9
1 .S 3 5
İ h t i y a ç d u y u la r, d ı ş h u rd a _ 7 .2 6 6 | 6 .3 0 4 , 3 .5 3 2
9 .6 6 9
4 .7 4 2
9 .7 9 5
5 .0 1 8
1 0 .6 7 7
4 .0 2 6 ; 3 .9 9 2 : 4 .7 6 2
1
4
1
1 .5 0 5
İth a l
-
i
-
i
ı
1 .2 1 4 ! 1 .4 6 4 ;
İth a l
75 i
246 !
529
1 .1 9 5
450
16 !
14 j
13
21
839
22
6 .1 4 6
885
22
İh raç
,
İ h t i y a ç d u y u la n d ı 9 h u rd a
5 .0 7 5 : 5 .0 3 5
26!
16
7 .4 6 2
7 .6 7 2
7 .0 5 5
37
11
34
50
2 .6 0 7 | 3 .4 3 5
3 .0 7 3
3 .7 9 4
4 .3 1 6
4 .5 2 0
1 .6 4 9
1 .6 7 2
1 .4 9 0
7 36
İth a l.
İ h t i y a ç d u y u la a d ı ş h u rd a
306
4o4
1 .2 3 3
1 .3 3 7
İth a l
424
394
S37
1 .0 4 5
İh raç
11
9
493
5 .3 9 6
1 .5 7 0
o82
774
32.C 62 3 3 .3 3 7
3 5 .1 0 3
3 6 .6 9 2
2 .0 2 5
3 .9 0 5
4 .0 1 3
3 .2 5 4
175
115
146
156
İ h t i y a ç d u y u la r. ¿ -Ş h u rd a ¿ 1 .5 7 1 4 1 .3 3 1 i 3 3 .1 9 3 4 2 .2 7 4
510
430 b 531 o
=05
îth a l
6 .3 2 2
1 0 .1 3 1 5 .£ 2 0 i 5 .1 7 2
İh raç
1
.5
3
5
i
2 .C 35
İ h t i y a ç d u y u la r, d ı ş h u rd a 1 .C 7 5 | 1 .2 5 3
4 5 .3 0 3
İ h t i y a ç d u y u la n d ı ş h u rd a 2 7 .7 3 5 2 5 .3 0 7
2 .9 3 5 1 .7 9 1
îth a l
İth a l
15-3
3 4 5 ,3 I
İh ra ç
SC/SP/85-22
SC/3P/8Ğ-41
1 3 .1 9 3 113.577
19
İh raç
İSSİKA
559
13
İh ra ç
IfllEHBURG
1935
23 !
17
1
;
4 .5 3 4 i 4 .7 6 3 , 6 , 27o
I
499 |
jSO j
276
İ h t i y a ç d u y u la a d ı ş h u rd a
Ü&LTERE
1334
4 .1 2 4 a 3 .1 3 9 a 3 . 4 2 i a 3 .0 3 3 a
887 1 .0 4 5
1 .5 7 2
1 .4 9 0
493
532
735
774
e i
İh r a ç . .
İSVEÇ
1953
12.977
I
i h t i y a ç s u y u l a a ¿ a ş h u rd a 1 4 . a? 3 1 2 .6 5 3 1 1 5 .2 5 7 1 4 .2 7 5
1
i
îth a l
7 .4 1 0 ! 5 .5 6 0 ■ 5 .5 7 1 4 .4 4 6
ih ra ç
ÎS?ASXA
-ren
1932
i h t i y a ç d u y u la n d ı ş h u rd a 1 0 .8 9 3 1 0 .3 9 4
İth a l
1 .5 0 5 1 .3 7 7
İh ra ç
3 .0 7 3 3.4G 3
İh ra ç
FHAÜSA
526
:
S2EEL SCAîİSSÎK 1SS5 5CK -JH0:' A
1C7
525
7 -5 3 k 1 ' ; 7
1
i
S ,1
524 b
554 b
3 .6 1 7
3 .9 5 1
2 .5 1 9
1 .1 9 3
3
A
-88-
Demir cevheri için, dünyada arz talep dengesinin ise aşağıdaki şekilde oluşacağı tahmin edilmiştir:
Arz(Mt)
Talep (Mt)
1980
895
805
1985
930
910-950
1990
1.000
1.000-1.050
Topluluk cevher talebinin 1985'te 140-150 Mt civarında olacağı, üreti­
minin ise 28,2 Mt'a düşeceği tahmin edilmiştir. Dolayısıyla 115-125
Mt demir cevheri ithal edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.
Toplulukta hurda yeterliliği incelendiğinde 1985'te toplam 42,3 Mt hur­
da gerekeceği buna karşılık 41,8 Mt hurdanın Topluluk ülkelerinde ya­
ratılacağı
dolayısıyla arz talep dengesinin hemen hemen sağlanacağı
tahminleri Tablo XXI'de görülmektedir.
- 8 9 -
TABLO X X I
:
HURDA G E R E K S İ N İ M İ
VE KAYN AĞ I.
(M ilyon/ton)
1974
1976
1 97 5
1977
1978
1 5 3 ,5
- 1 23,5
1 32 ,2
1 2 4 ,4
131 ,0
1 2 0 ,8
Hurda T ü k e t i m i
6 4 ,7
5 4.1
5 7,7
5 5,0
5 9,1
5 9 ,4
Donen H urda
3 1,0
26.1
25,9
2 4,9
24,9
1 5,0
Satın A l m a n H u r d a
33,7
28,0
3 1,8
30,1
2 4,8
4 0,5
1 ,6
1 ,6
1 ,5
1 ,4
1 .3
1 ,2
2 ,2
1 ,8
1 ,7
1 ,6
Ham Ç e l i k Ü r e t i n i
Dökün H a n e l e r d e T ü k e t i n
Yüksek F ı r ı n l a r d a T ü k e t i m
1
1
1 .4
3 3 ,1
0 ,6
I
1
3 5 ,0
1985
Toplam G e r e k s i n i n
3 7,5
31,4
Yeni Hu rd a
1 5.2
13,9
1 4,0
Ana Hu rd a
2 1.2
17,0
2 7 ,8
Toplam îç K a y n a k l a r
3 6,4
30,9
37,5
4 2 ,3
4 1 ,8
-------------------!
İç K a y n a k l a r d a n K a r ş ı l a n a ­
1 ,1
0 ,5
mayan m ik t a r
KAYNAK:
General
03 J . S t e e l
1985,
COM ( 8 3 )
239 Fir.al
19801i yıllarda Topluluk çelik endüstrisi Japonya ile kıyaslandığında 1
ton mamul için toplulukta % 8 oranında fazla ham çelik, % 28 daha fazla
eneıji ve iki misli iş göçü saati gerekmektedir.
0 ,5
-90-
DÜNYA DEMİR ÇELİK FİYATLARI
Demir çelik sektöründe görülen fiyatlandırma politikası, özellikle 80'li
yıllardan itibaren ilginç değişimler göstermiştir.
1970 ü yılların ortalarından itibaren, 1973 petrol krizinin de nispi etki­
si sonucu 3. Dünya ülkelerinde demir çelik sektöründe görülen hamle,
Avrupa'da kurulu demir çelik sektörü düzenini de her bakımdan olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle arz-talep arasında görülen dengesizlikler,
firmaların maliyetleri altında satış yapmaya zorlanmaları gibi ciddi
değişimler kendini göstermeye başlamıştır.
Dünya Şatlandırma politikasının oluşumunda da; kotaların konması,
1
muhtelif fiat listelerinin tesbit edilmesi, haksız rekabeti önleyici-ticari
esnekliği koruyucu önlemlerin alınması gibi bir takıp disipline edici ku­
ralların konması yoluna gidilmiştir. Tüm bu çabalara rağmen, geçen
i
5-6 yıllık süre içinde çeşitli ürünler itibariyle dünya ihraç fiyatlarında
muhtelif dalgalanmalar olduğu görülmektedir. (Ek. ihraç ve iç piyasa
fiat tabi olan ve diyagramı)
Dünya ülkelerinde demir-çelik ürünleri ihraç fiaü 1980 başlarında global
olarak 336 $ / ton civarında seyrederken bu rakam 1983 sonlanna doğru
210 $/ton civanna kadar düşmüştür. (126 $ / ton) daha sonra ihraç fi­
yatlarında hafif bir yükselme olmuştur. İhraç fiyatlan tablolarından bu
yükselmenin bilhassa 1984 yılı ortalannda meydana geldiği görülmekte<fir.
ı
Ülkelerin ihraç ve iç piyasa fiyatlan arasındaki ilişkiye bakıldığında,
1983 yılı başlannda dolar bazında iç. fiyatların ihraç fiyatlanndan yak-
- 91 laşık 100-125 S/ton daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bu fark 1984
yılı ortalarında 50-60 $ /to n seviyesine kadar inmekle bilahare yine yük­
selmeye başlayarak 1986 yılı başlarında 75-80 £ / ton civarına çıktığı
görülmektedir.
ta.
S*
5
Tİ
&•
0ITı
C\l
tr\
tA O
jc\ 1 rr1 rO lT\
!oj
CM CM
CM
o-cjCM
VO
CO
8 ^
VO - H
d $
'ö i
£ 3
0 o
<■ CM
CM
1 I
O o
rO m
<M
O
<i •*«. 04
■rl
I
o B roO
•rl
a
e a CM
ta.
CM
O
ro
C\l
I
o
CM
CM
O LfN LTV
tn
n
cm
CM CM
CM
I 1
ıTv O
lT\
CM CM
CM CM
ı— I
CM
I I
ır\ o
rH rH
CNİ
*3
+>
o
S
tr\
vo
CM
CM
<
O
uı
CM
I I
8
orO
CM
CM
d•H
+9>
VO
CO
CTv
H
CM
o\
H
VO
CO
—
m m
O O
CM
<D
CM
O IPv
CM
CM
cr\
ı—
4
mI
CO
G\
r-4
lA
CO
H•
O
H•
cD
rH
VO
CO
CT\
VO
-92-
Demir Çelik ürünlerinden Profil, yuvarlak + Filmaşin'in 1984-1986
yıllarında ithalat, ihracat ve iç piyasa fiyatları Dolar/ton cinsinden
aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir.
Türkiye'de Profil iç piyasa, ihracat ve ithalat fiyatları $/ton cinsinden
1984
1985
1986
İç piyasa
417
386
353
İhracat
275
293
276
İthalat
248
245
284
Türkiye'de yuvarlak+Filmaşin iç piyasa ihracat ve ithalat fiatlan
)S/ ton cinsinden
1984
1985
1986
İç piyasa
390
343
303
İhracat
250
280
255
İthalat
241
235
289
Avrupa ülkelerinde Profil iç piyasa ve ihraç fiyatları $ / ton cinsinden
1983
1984
1985
1986
İç piyasa
367
276
248
333
İhracat
240
220
215
250
-9 3 AVRUPA
ÜLKELERİN DE
PROFİL
İÇ
PİYASA
VF.
İHRAÇ FİYATLARI
$ > / 1
on
4 00
367
ISO
333
100
.710
250
-€45-
7Í0
z
k,
"C D I
I
ISO
i
ijh ¡
220
İİM
!
İÜ
i
(7
2 )5
V~\
i
ii
h
i[
I;
lili
I
-il
100
.
<)
M,¡¡T
jiiiü:
59
m
sm\
u
ir
:üi:;
/
Zl
1S S 5
TS 63
iç Piyasa fiah
t-=
i - / /
A
İ h r a ç
fıoh
1985
I
S
ene
-9 4 T Ü R K t Y E 'D E YUVARLAK + FİLMAŞİN İÇ P İ Y A S A ,
İTHAL F İA TL A R I
(8
/
İHRAÇ ve
TOS)
J
f
1
.-|
E 1S S 1 S
Iç Piyaca f iy a t ı
İhracaat f i a t ı
İthalat fiatı
E ene
T Ü R K İ Y E ' DE
PROFtL
İÇ P İ Y A S A ,
İHRAÇ vo
İTHAL
HATLARI
DEMİR CEVHERİ TEMİNİ (Bin ton)
KARA
Y I L
BÜK
İthal
Yurt içi
İ S K E N D E R U N
.Toplam
Yurt içi
'
Toplam
Ichal
|
T O P L
Yurt içi
A M (T .D .C .1.1
!
İthal
Toplam
3.331
'
1984
1.129
72
1.201
1.898
232
2.130
‘
3.027
304
198S
930
115
1.045
575
2.575
j
2.930
690
3.620
j
1986
i . 115
190
1.305
2.000
2.200
528
2.708
j
|
3.315
718
4.033
;
1
!
■
i
!
1
l
i
1
j
i
t
i
i
j
TAŞ KÖMÜRÜ TEMİNİ
KAK \ 11 U K
ırıc
lthnl
889
769
776
148
248
889
917
1.024
m
1S KKNDE RUN
Toplanı
lthnl
199
i 63
! 223
iI
i
1.079
1.657
1.793
1.278
1.720
2.018
T 0 1* I. I\ M (T.I).Ç.l.)
|
TTK
İthal
' Toplum |
1.088
832
999
1.079
1.805
2.041
i
i
2.167
2.637
3.042
-9 7
19114
19BS
i9Bfı
Toplnm
(ilin ton)
.
1
i
1
TU! K E T I
H I E R
1 9
.
8
4
1 .0 6 1 .0 0 0
1 9
0
5
1 .0 9 0 .2 1 7
1
9
0
&
1 .1 4 5 .2 3 9
a
PS Ul
IfAIlMillK
'*3 £>'
:>) ui
a o
+Wi-:ilT}KIMIfl
1 .0 ^ 4 .7 5 5
? .1 ? b .í x T >
?.7-‘ 0 . ~ 0 1
T O V L A ¡.i
2 .9 5 5 .3 3 5
3 .4 1 7 .9 0 2
3 .09î. 740
»
KAÍUEÍJK
9 1 6 .8 5 0
7 4 2 .4 3 4
9 ¿ 7 .9 6 5
Ü> 3
< :0
H *4
tr.K!?í!DRP.im
1 .2 6 6 .2 9 9
1 .6 4 4 .9 0 6
1 .5 9 3 .6 6 4
'i’OPT.AM
2 .1 0 3 .1 5 7
2 .3 0 7 .3 ^ 0
2 .5 & 1 .& 3 3
KARAJiUK
6 2 5 .8 0 7
6 0 9 .6 1 3
4 7 0 .3 9 7
rriKEiïDïïniJII
7 7 9 .2 1 9
9 5 2 .2 8 3
1 - 0 / . 9 .7 .V )
1 .4 0 5 .0 2 6
1 . ¡> 6 1 .8 9 6
1 .5 2 0 .1 6 2
6 3 .3 6 2
6 2 .0 1 1
6 3 .7 5 9
S A T IIJ A L U I A N
l i b . 611
1 1 2 .2 5 5
1 1 3 .1 1 4
TOPLAM
1 0 0 .4 7 3
1 7 4 .2 6 6
1 7 6 .0 7 3
3 4 7 .9 4 1
4 7 2 .1 1 6
6 2 4 .5 1 3
2 6 2 .j60
2 9 1 .9 6 1
2 3 9 .0 1 7
6 1 0 .3 0 0
7 6 4 .0 7 7
8 6 4 .3 3 0
4 6 .7 0 7
5 1 .5 4 1
4 8 .0 2 5
1 7 4 .0 0 7
2 1 5 .3 7 1
2 5 2 .5 0 9
2 2 1 .5 9 4
2 6 6 .9 1 2
' 3 0 0 .. 6 1 4
2 .5 0 6
2 .3 4 3
2 .6 3 0
' 1 4 .5 2 6
1 4 .6 4 0
1 5 .2 0 6
5 .4 2 9
•a o .6 6 7
TOPUM
S
'J R E T Í L E M
¡c a r a b U k
Ui
•l-í
«
Î3K E IID E R U H
U R K T IL IS H
•SA TIH
[i •
A LIH A II
t o h .a m
İCAHAUIK
ISK EİID G RUII
m
s , s
D h Ch
TOJ’ M . U
f-%o a:
Î T IIA L
YERLİ
s
«
íj
05
ISK EIÍD EIIUH
JZEL
1
3EK TÚ R
ÍARADÍJK
S
S
ISK EIIDEIIUH
1«J Z E L
SEKTÖR
İTHAL
i
3 .9 3 9
Y ERLİ
2 4 .2 2 6 ,5
3 3 .3 9 -
İTHAL
4 1 .1 0 1
5 3 .6 1 2
YERLİ
1 5 5 .4 9 9
1 5 1 .9 6 3
•35.'520-
9 2 .6 0 4
7 9 .5 9 0
O '? . 0 - 7
1 3 3 .0 6 1
1 7 6 .2 0 1
2 1 7 .5 7 1
1 .5 1 6 .0 0 0
1 .7 4 0 .0 0 0
........ ..
J
- 99 -
MALÎYETLER
Uzun ürünler sektörünün maliyet yapısına bakıldığında toplam maliyet­
lerin % 60-70 ini ham madde ve yardımcı malzemeler, özellikle yoğun
kullanım nedeniyle ark ocaklarında % 15-20 sini eneğinin oluşturduğu
görülmektedir.
Ham madde ve yardımcı malzemeler arasında maden kömürü, demir cev­
heri, hurda, ferro alyaj ve refrakter sayılabilmektedir. Bunların bir kısmı
ülkemizde ihtiyaca cevep verebilecek kalite ve düzeyde olmadığından bir
kısmı ise (bazı refrakter malzemeler ve bazı ferro alyajlar) ülkemizde
üretilmediğinden ihtiyacın büyük bir kısmını dış ülkelerden ithal edil­
mektedir. Bu malzemelerin ithalinde % 2 ve daha sonralanda % 4 fon uy­
gulanmaktadır. Bu da maliyetleri artıncı etkendir. Navlun, sigorta ve
diğer giderlerde etki edince maliyetlerde yükselmeler görülmektedir.
Maliyetler içinde büyük yer tutan hurda da FOB bedeline göre % 16 ar­
tışlar söz konusu olup, maliyetler olumsuz yolda etkilenirken, bazı mal­
zemelerde FOB bedelinin 2.05 misli maliyetier oluşmaktadır.
Ham madde ve yardımcı malzemelerin yanısıra bilhassa ark ocaklı işlet­
melerde maliyeti etkileyen önemli etmenlerden birisinde eneıji girdileridir. Türkiye'de elektrik eneıjisi fiatlan diğer ülkelerle karşılaştırıldı­
ğında fıatlann oldukça yüksek düzeyde bulunduğu ve bu ülkelerde elek­
trik fiyatları sübvanse edilirken ülkemizdeki sık sık yapılan fiat düzen­
lemeleri maliyetlerin artmasına yol açmaktadır. Maliyetlerin azaltıla­
bilmesi için enerji tasarrufuna yönelik yatırımlar yapılmakta ve önlemfer alınmaktadır. Bunun sonucu olarakda eneıjide önemli tasarruflar
- 100 —
sağlanmıştır. Hanı ve yardımcı malzemeler, enerjinin yanısıra maliyet­
leri olumsuz yönde etkileyen hususlardır.
II. ithalat ve İhracat
Türkiye'de 1980 yılı sonrasında ekonomik politika değişiklikleri nede­
niyle, yüksek faiz oranlan, sürekli kur ayarlamaları sonucu, yerli ve it­
hal maliyetlerin artması, iç piyasada demir çelik ürünleri talep durgun­
luğu yaratmış, bu zamana kadar uzun ürünlerde talep, üretimin üzerinde
gelişirken 1981 ve sonrasında talep, üretimin bir hayli gerisinde kalmış­
tır. Uzun ürünlerde Üretim fazlalığı dolayısıyla bu dönem ihracata yö­
nelilmiş, ithalat ise ihracata göre oldukça düşük seviyelerde kalmıştır.
a) İthalat:
Tablo XI’den de görüleceği gibi uzun ürünler toplamında ithalat miktarı
ihracatın, 1984’de % 28’i, 1985 *de % 27’si 1986 da ise % 14’fı mertebe­
lerinde kalmıştır. Bulum kütük ithalatında ise ihracat miktarı ithalatın
1984'de % 19*u; 1985 de % 3 8 i seviyesine yükselmiş, 1986 yılında ihra­
cat ithalatı önemli ölçüde aşmıştır.
Bilindiği üzere 1984 yılı başmda kütük ithalatı için % 1 gümrük vergisi
demir çelik mamulleri içinde % 10 gümrük vergisi alınmakta ve ancak
'Müsade alınarak” ithalat gerçekleştirilebilmekte idi.
Demir çelik ithalatı miktar olarak kontrol altında idi. Ancak 10 Mayıs
1984*te yayınlanan bir tebliğ üe, ödenen gümrük veıgisine ilaveten, kü­
tüklerde 15 %/ton ve çubuklarda 15 JS/ton fon almak şartıyla "müsadeye
tabi mallar" listesinden çıkarılmışlardır. Yine aynı yılın 20 Haziranında
- 101 -
ise fon miktarı 1 g /ton gibi neredeyse sıfır düzeyine indirilmiştir. Böylece
bu tarihten itibaren bu malzemeler serbestçe ithal edilebilir duruma gel­
miş ve demir çelik ithalatı da kontrol edilemez olmuştur.
Nitekim bu durum aşağıdaki tablodan açıkça görülebilmektedir.
19S3 (ton)
Uzan ürünler toplam ithalatı
BIum+ Kütük ithalatı
1984 (ton)
74.889
329.940
185.569
929.512
İthalatın kontrol edilemediği 1984 yılında, uzun ürünler ithalatı % 341,
Mum + kütük ithalatında % 401 oranında artış göstermiştir.
Bu fonlar 1985 yılının ikinci yansından itibaren yükseltilmeye başlan­
mış ve 22 .8.1985 te kütükte % 20 S/ton, mamullerde de 35 $/ton'a
çıkartılarak ithalatın maliyeti yükseltilmiştir. Bu durum 1986 yılı itha­
latında ve birim maliyetinde açıkça görülmektedir.
Geçtiğimiz yıllarda Doğu bloku ülkelerinde de uzun mamullerde talep
duıgunluğu ve üretim fazlalığı yaşandığından bu ülkeler son derece dü­
şük fîatlarla dünya pazarlarına girmişler ve doping yapmışlardır. Nitekim
AET ülkeleri bir çok ülkeyle ticaretini tamamen serbestleştirir veya bel­
li bir miktar ithalat üzeri için fiata ilişkin kısıtlamalar getirirken, Doğu
bloku ülkelerine karşı miktaısal kısıtlamalar uygulamaktadır. Bu açı<bn Doğu Bloku ülkelerinden gelecek düşük fıath rekabet baskısından
korunabilmek için tedbirler alınması gerekmektedir. Geçtiğimiz iki
buçuk yılda filmaşin ve yuvarlak ithalatımızın ^ 39'u, profil ithalatımı­
zın 7C81 Doğu bloku ülkelerinden karşılanmıştır.
TABLO XI x UZUN ÜRÜNLERDE ANA MALLAR İTİBARÎYLE İTHALAT DURUMU
MiktarsTon
Tutar ı Bin fi
1986
M iktar
T u ta r
Ana M a lla r
19 8 4
M iktar*
T u ta r
F ilm aşin + Y uvarlak
184.093
44.443
192.506
45.249
7 7 .9 8 9 ,6
2 1 .4 7 4 ,1
H a f if ve O rt-A ğ ır
P ro f*
92.234
22.912
159.593
39.153
96. 880,6
2 9 .2 5 7 ,2
DDY M alzemesi
53.613
18.414
22.419
6.703
12.605(x)
Uzun ü r ü n le r Toplamı 329.940
85.769
374,518
182o693
1 .3 8 1 .5 7 0
Blum+Kütük
(x ) 6 a y l ı k
929.512
19 8 5
- M ik tar ' - T u ta r
91.105 187.475,2
2 .9 2 3 U )
5 3 .6 5 4 ,3
282.903 533.713,3 105.5 5 1 ,4
TABLO» X I I DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE HAM MADDE İTHAIıATI
•>
19 8 4
Miktar
P ik demir
4 2 .8 3 1 ,4
Forro-Alyaj
52 . 298,9
Hurda
Granüller
Siingor Domir
Covhor
Kömür
1 «039 . 448,9
510,7
1 .1 7 9 ,5
304.000
1 . 079.000
-
Tutar
6 .7 1 5 ,2 1 3 9.225,9
1 9 .8 6
t
5 8 .2 2 4 ,8
Tutar
2 1 .8 2 3 ,4
2 6 .8 8 7 ,0
126.531,3 1147.622,5 130.999,8
215,7
t Ton
t Bin fi
19 8 5
Miktar
25 . 291,2
M U ttar
Tutar
119,1
715,8 . 5 0 .9 1 6 ,8
53 , 9i
6 .6 6 8 ,2
-
690.000
-
-
1805.000
-
Miktar
Tutar
116.419
62.665,3
1798.986
1 6 .1 5 2 ,2
2 9 .047,02
184.261,2
70,1
4 5 ,6
562 ,3
404,4
695.913 ,
1 8 .3 6 9 ,6
1789.489
1 0 1.685,8
Domir vo Çolil
Döküntüleri vt
ogya hurdalar]
701 . 768,8
83*754,1 1044.808,9 118.1.67,4
1724.197,1
H 8 . I 67.4 -
Rulo sao vo
taslakları
244 . 665,5
60.7 9 3 ,5
300.997.6
7 1 .3 6 5 ,4
154.453,6
3 4 .7 5 0 ,4
Geniş Levha
35.841,5
8 .9 7 9 ,0
2 .4 3 9 ,4
506,6
2 .4 7 8 ,5
745,4
- 105 -
Bu ülkelerin uzun mamullerimiz için iyi bir pazar oluşturmasının yanın­
da, sadece iki ülkeye bu derece bağımlı olmanın riskleri göz önünde tu­
tulduğunda ihracatın diğer ülkelere de kaydırılması şeklinde pazarın ge­
nişletilmesi büyük önem taşımaktadır. İleriye dönük ihracat tahminleri
yapılabilmesi açısından dünya çelik talebi tahminlerinin incelenmesinde
yarar vardır. Aşağıdaki tablolardan görüleceği gibi gelecek 10 yılda dün­
ya çelik talebinin çok yavaş, yılda ortalama % 1 artacağı tahmin edil­
mektedir. Halbuki kalkınan ülkelerde bu oran % 7 dir. Dolayısıyla bu sa­
nayi kolunda gelecek on yılda bütün savaşın kalkınmakta olan ülkelerde­
ki talep artışından pay kapmakta olacağı anlaşılmaktadır.
- 104-
b —İhracat
Ekonomik istikrar politikaları çerçevesinde teşvik kapsamına alman De­
mir çelik sanayiinde mevcut teşvik araçları arasında ihracata vergi ia­
desi destekleme ve fíat istikrar fonundan yapılan ödemeler ve düşük fa­
izli ihracat kredisi sayılabilir.
Demir çelik sektöründe ihracata vergi iadesi oranlan 1981 yılında 1984
Nisan ayına kadar % 27,5 düzeyinde tutulmuştur. Bu tarihten sonra ih­
racat vergi iadesi yeniden düzenlenmiş ve bir yıl içerisinde 2 milyon $
kadar olan ihracat için % 17.5, 2-10 milyon JS arası için % 23,5; 10-30
milyon $ arası için % 29,5; 30 Milyon JS'm aşılması halinde tüm ihracat
için % 27,5 oranlan uygulanmıştır. Ancak, ihracat vergi iadesi oranı­
nın 1.4.1984 ve 1.9.1984 tarihinden itibaren sırayla % 80 ve % 551nin
ve 27.7.1985 tarihinden itibaren ihracatın 30 milyon $ aşması halinde
% 60'mm ödenmesine karar verilmiştir, öteyandan 26.12.1985 tarihinde
alınan yeni bir kararla ihracatta veıgi iadesi oranlarının 1986 yılında gide­
rek düşürülmesi ve 1.1.1987 tarihinde 30 milyon $ aşan ihracatın % 40'ı
olarak belirlenmesi kabul edilmiştir.
Demir çelik sanayindeki teşvik araçlarının gelişimi ile birlikte bu dönem­
de Türkiye'nin toplam ihracatında demir-çelik sanayii sanayii ihracatı­
nın payı 1982’de % 3.4, 1983’te % 3.8, 1984’te % 4.9 iken 1985’te %
7.6’ya yükselmiş bulunmaktadır. Demir-çelik ürünleri ihraca tının önemli
bir bölümünü uzun hadde ürünleri oluşturmaktadır. Nitekim uzun ürün­
ler toplamında ihracatın 1984'ten itibaren, Yılda ortalama % 12,5 art­
tığı görülmektedir. Blum-kütük ihracatı ise 1984-1986 arasında 5.45 misli
artmıştır.
TABLO t X III
UZUN ÜRÜNLERDE ANA RALLAR'İTİBARİYLE İHRACAT DURUMU
1 9
8 4
1 9
8
1 9
5
8
6
M iktar
T u tar
M iktar
T u tar
K ik tar
T u tar
Kilm aş im-Yuvarlak
732.674,6
183.111,3
1.043.218,6
292.519,5
997.280,3
239.841,2
H a fif vo O rt.A ftır P rof
343.170,1
94.417,9
340.663,0
99.776,0
305.698,2
82.450,1
24,3
18,6
45,4
28,0
1.175.869,0
277.547,8
1.383.927,0
392.323,5
178.042,1
33.886,1
531.236,9
138.859,6
724.744,9
56.472,0
33.164,7
53.401,4
34.843,1
45.486,2
27.949,9
138.228,1
44.181.6
93.427,8
26.061,9
129.321,2
32.736,2
S aclar
88.405,4
31.027,0
409.942,3
142.980,9
241.975,2
83.733,2
T o llo r
10.003,8
4.418,2
11.594,3
4.257,5
8.725,5
3.822.1
3.545,3
2.077,1
14.158,9
4.936,7
21.629,6
9.121.7
DDY Malzoaoai
Rulo ve Sao Ta n la k la rı
H a li ta l i vo Yüknek
Karbonlu oovhor
322.291,3
145.038
-
Korro A ly a jla r
1.302.978,5
106
Dlum+KütUk
-
Uzun Urilnlor toplamı
-
DÜNYA ÇELİK TALEBİ
Y ıllık artış
Ortalama
1977-1983
1985
1995
$
Sanayileşmiş ülkeler
353
332
308
Kuzoy Amerika
136
122
105
Japonya
112
101
97
Diğer Sanayiloşmiş ülkeler
34
38
36
Kalkınan ülkeler
96
101
137
+ 3 .6
COMECAN
208
211
200
- 0 .5
Dünya Toplamı
705
723
760
+ 0 .5
- 0 .7
- 108 —
BAZI ÜLKELERDE KİŞİ BAŞINA DB4İR ÇELİK ÜRETİM VS TÜÜ2TİHİ
ÜLKELER
A.B.D.
K işi Başınk Üretim(kg)
K işi 'başına tü k e tin (k g )
356
370
S o v y etlsr B i r l i ğ i
562
562
Çekoslovakya
975
692
Japonya
883
709
F ransa
349
314
İta ly a
425
433
İspanya
348
196
Romanya
602
501
Meksika
96
93
B u lg a rista n
310
315
Yugoslavya
183
233
H in d istan
14
18
B re z ily a
138
75
Türkive
89
98
YURT İÇİ TALEP
Uzur ürünler sektöründe tesisler çok sayıda ve entegre tesislerden 10-15
işçi çalıştıran küçük özel haddehanelere kadar geniş bir sahaya dağıl­
mış olduğundan, çeşitli kaynaklarda rastlanan kapasite ve tahmin de­
ğerleri birbirinden çok farkh olmaktadır. Bunlar arasında yapılan irdele­
me ile en muhtemel olan değerler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Yakın
gelecekte DDY malzemesi dışın da kalan diğer ana mallar talebinin
kurulu kapasiteler altında kalacağı tahmin edilmektedir.
UZUN ÜRÜNLERDE ANA. MALLAR İTİBARİYLE KAPASİTE-TALEP PROJEKSİYONU
_____________________________________________________
(OOO Ton)
..........
19 9 0
19 8 7
Talep
FİLMAŞİNLER
490
261
590
330
6 .5
8 .5
YUVARLAKLAR
2.360
2.050
3.355
2.675
1 2 .5
9 .3
HAFİF PROFİLLER
495
363
690
484
12 .0
1 0 .0
ORTA-AÖIR-PROFİLLER
785
177
785
231
-
1 0 .0
35
35
35
47
-
1 0 .0
4.165
2.886
5.455
3.767
9 .4
9.3
ANA MALLAR
DDY MALZEMESİ
UZUN ÜRÜNLER TOPLAMI
KAYNAK : T .D .Ç .İ . Raporları
Kapasite
Y ıllık Artış Oranı $
Kapasite
Talep
Kapasite
Talep
- 110 —
FİYAT DURUMU:
Demir çelik sektörü fiyatları açısından 1980 öncesi ve sonrasında önemli
politika değişikliklerine uğramıştır. 1980 öncesinde, iç piyasadaki tale­
bin artması sonucu, iç fiatlann yükselmesini önlemek üzere, bir yandan
üretimi artırıcı çalışmalar yapılırken diğer taraftan döviz rezervlerinin
imkân verdiği ölçüde, damga resminin kaldırılması gümrük vergi oranla­
rının düşürülmesi ile, ithalat da teşvik edilmiştir. Ancak diğer yandan
kamu kesiminin ürettiği ürünlerin fiyatları büyük ölçüde sübvanse edilip,
piyasa fiyatlarının ithal fiyatlara yakın tutulmasıyla, tüketici lehine, bir
fiyat politikası izlenmiştir.
1980 yılı sonrasında ise, alınan ekonomik istikrar tedbirleri, yüksek faiz
oranlan ve maliyet baskılan, iç talebi önemli ölçüde etkilemiştir. Bu ara­
da ihracata yönelik politikalarada önem verilmiştir. Ancak aynı dönemde
demir-çelik ürünlerinin de müsadeye tabi mallar listesinden çıkarılarak
serbes ithalata geçilmesiyle iç maliyet ve fiyatların çok altında fiyatlarla
ithalatı söz konusu olmuştur.
TÜRKİYE'DE İÇ' PİYASA İHRAÇ VE İTHALAT FİYATLARI
(# Ton)
1984
1985
1986
YUVARLAK+PİLMAŞİBLER
-İç piyasa fiatı
390
343
303
İhraoat Fiatı
250
2Û0
255
İthalat Fiatı
241
235
289
PROFİLLER
-İç piyasa fiyatı
417
386
353
İhracat Fiatı
275
293
27*
İthalat fiatı
248
245
284
Not»
$
ortalama satış kuıu
1984 için 368.32
1985 için 324.84
,
1986 için 644*32 TL alınmışt
- 112 —
7 - 3 NCÜ DÜNYA ÜLKELERİNDE DEMİR VE ÇELİK SANAYİNİN
DURUMU
7.1. 3 ncü Dünya ülkeleri ve Kalkınmakta olan ülkelerde dyebileceğimiz tabloda görülen ülkelerden Latin Amerika ülkelerinin 1978 yılındaki
üretimleri 24.3 milyon ton iken 1984 yalında 33.4 milyon tona çıkmıştır.
Yıllık gelişme 5,2 Afrika ülkelerinde üretimden bir değişiklik olmamıştır.
Yılda 9 Milyon ton civarında seyretmiştir. Orta Doğu 'da 1978 de 2,24
milyon ton olan çelik üretimi 1984 te 3.66 milyon ton olmuştur. Artış
yılda 8,5 tir. Güney Doğu Asya'da durum daha değişiktir. Üretim 1978
yılında 20 Milyon ton iken 1984 te 31.7 milyon tona yükselerek yılda
7.7 lik bir artış göstermiştir.
7.2. Ancak bu ülkelerde tüketim üretime göre artmamıştır. 1978 yılında
Latin Amerika ülkelerinde çelik tüketimi 32.2 milyon ton iken 1984
yılında 27.3 milyon tona düşmüştür. Yıllık gerileme 2,7 dir. Afrika'da
yine tüketim 1978 de 14.4 milyon ton iken 1984 yılmda 11.5 milyon
tona düşmüştür. Gerileme yılda % 3,7 dir. Orta Doğu'da tüketimde 1978
yılında 16.28 milyon ton iken 1984 te 21.67 milyon tona çıkarak yılda
% 4.7 gelişme göstermiştir. Güney Doğu Asya'da ise 1978 de 35,8 mil­
yon ton olan tüketim 1984 yılında 50.8 milyon tona çıkarak yılda % 6
lık bir gelişme göstermiştir.
7.3. Aynı bölgelerde ticaret tersine dönerek özellikle Latin .Amerika ül­
kelerinde 1978 de 6.7 milyon ton ithalat varken 1984 yılında 5,27
milyon ton ingot, eşdeğerinde çelik ihraç edilmiştir. Afrika ithalatı aynı
kalırken (4,5 milyon ton) Orta Doğu ülkelerinin ithalatı yılda 14 milyon
ton dan 15.6 milyon tona çıkmıştır. Güney Doğu Asya ülkelerinde çelik
ithalatı 1978 de 14.26 milyon tondan 1984 yılında 9,88 milyon tona
— 113 —
düşmüştür. Güney Kore'nin 1.68 milyon ton çelik ithal ederken 1984
yılında 4.24 milyon ton çelik ihracatçısı durumuna gelmesi Taiwan'in
kendine yeterli hale gelmesi, ithalatı düşürmüştür.
7.4. Tabloda 3 ncü Dünya Ülkelerinin ve bölge itibariyle çelik kapasitesi
ve 1990 projeksiyonu görülmektedir. Latin Amerika ülkelerinde 1985
yılında 49.7 mOyon ton olan Çelik üretim kapasitesi 1990 yılında 56.9
milyon tona çıkacaktır. Yıllık gelişme % 2,7 dir. Afrikada ise 15.7
milyon tondan 1990 yılında 16.2 milyontona çıkarak yılda % 1 lik bir ar­
tış gösterecektir. Orta D oğu’da büyük bir gelişme beklenmektedir. 1985
te 5.1 milyon ton olan kapasite 1990 yılında 11.9 milyon tona yüksel­
mesi beklenmektedir. Yıllık gelişme % 19,3 tür. Güney Doğu Asya'da
ise 1985 yılında 43,8 milyon ton olan üretim kapasitesi 1990 yılında
55.7 milyon tona çıkarak % 4,9 Iuk bir gelişme gösterecektir. Gelişme
Kore, Taiwan ve Hindistan'da beklenmektedir. Bu ülkelerde kurulu ka­
pasite 1990 'da 141 milyon ton olmasına karşılık 110 milyon ton üretim
yapılabileceği tahmin edilmektedir.
—114—
OECD DIŞI ÜîiGLER DEUİR ÇELİK KAPASİîcLüEÎ
___________ _______________________ *________________ (T a b lo :13)
Y ıllı k G elişcıe
£
İ l k tahmin
1990/198?
1990
1935
L a tin Amerika Toplamı
B re z ily a
Helis ik a
A rja n tin
V enezüella
D iğ e r le r i
A frik a Toplamı
Güney A frik a
C ezay ir
U i^erya
Ziobabya
D iğ e r le r i
O rta Doğu Toplamı
iü ö ır
İra n
Suudi A ra b is ta n
Libya
13.7
5 .6
1 3.4
6.2
3 .9
0 .8
5 .2
1 .1
5 .1
1 .1
0 .7
0 .0
0 .8
1 .8
0 .0
56.9
11.3
5 .4
5.2
1 .1
Ç ili
Kolombiya
Je ru
2 .7
27.9
56.7
2 7.6
49.7
23.6
C.7
0 .8
1 .6
0 .7
0 .3
15.7
11.0
1 .9
16.5
1 1 .0
2 .1
2 .1
3 .4
0 .0
0 .0
16.2
3 .5
1 .0
1 0 .7
0 .0
2 .1
1 .8
1 1 .6
0 .0
1 .1
1 .0
1 .9
1 .0
1 .0
0 .0
0 .5
0 .5
O.o
0 .0
5 .1
1 .6
12 .3
2 .9
1 1.9
2 .8
19.3
1 2.6
1 .0
5 .5
0 .9
5 .5
0 .8
40.6
0 .9
0 .0
1 .1
1 .3
-
1 .5
51.8
1 .2
1 6.9
2 0 .0
7 .3
4 .0
7 .6
6 .9
0 .0
0 .0
1 .6
1 .7
Giiaey Doğu Asya Top.
Kore
43.8
13.8
55.7
H in d is ta n
16.2
Tayvan
Endonezya
6.3
1 9 .7
8 .8
F ilip in le r
2.5
o .s
2 .5
0 .6
2 .5
0 .6
Ualezya
1 .1
P a k is ta n
1 .5
0 .7
1 .1
1 .6
1 .1
1 .3
0 .7
0 .7
1 .3
0 .0
1 .1
141.4
1 .1
0 .0
136.6
4 .J
D iğ e r le r i
T ayland
D iğ e r le r i
OECD D ış ı Ü lk e le r <j 0 j>.
SCA î?/S?/8
1986
1 .1
H 4 .3
1 9 .6
4 .9
0 .0
0 .0
-1 1 5 o ir r -
j
_ L a tia ¿ a crit-a
......... ... '
rrcai^-» “
_ArJantiw
__
? > a e ^ ifliu
;iii
t o V ^ a b i r a ____
F ent
•* ::
r.r-c
• ¡.; /. rJ * . T ". -
!
>:»;«
1
!
1
Î
J
°-i5
1tZitz
l * . J •»1
.¿ « a s b R
K u r ie r !
• l y .y «
- .1 2
'
7 .v J
-
î .2 * .
4 .1 ? j
- i.37
{
* .* ,0
c .iö
c . c i 1
'¿ .i i
!
¿ .5 0 !
Cr ta SoTfl»
3-*. ,>*
r i.> ; 'i h o r *
i ‘\ ; - I
3*9. . 2- * i
2 .Ö
2.03
Ô.5?
0 .5 7
l . - ’2
l.l<
’C .^4
0.7 5
*.¿5
* .¿ 7 '
l .c ;
2 .3 3 j
2.; 3
!
r . 50
l .l i ~
W .- j
j
7 .1 0
i .'O
j
!-• ;
j U .f l j
n .iîl .? 0
3.-»>
?.> 0
•‘'.éO
l.r s
o . 50
? .? $
« il. 0
Ease* Eacf
* -•:.»?
i t
5 ^ 5
l .J i
c .j i 'l
3 .: V
j
b .j i
1
b .r o
3.“
Î .5 3
J .~ '
1
J .7 5
1
3 . CO
3 .1
23. ? i
1.9S
$ .o e
7 .¿ 3
S .2 5
2 1.¿7
1 .5*
e.35
7.91
- - .1
7 .3
-II. /
“¿2.7
f . .T
. ^
K la ila ta n
Tayran
ij.ö s
axefieqn
F lllp in le r
’ .5 i _
.3- 5*
I . jo '
1 ./7
_
5- o’
3 .n
~ 3 .* 5
1 .3 3
S S :
ÏL
OECD a z ; z 0 i x £ i 2a
tO F U S I
A rrv e *
S q»t *
. Y o lo tm
Howanja
C«fc93lovafc7a
.P o ^ u A lm n y a
S ic a rlsta q
B a lA o r ia ta o
I n e n tiitk
5 0 .5 0
2 1 1 .7 4
1 1 4 .6 2
1 3 0 .^ 3
1 0 7 .4 0
2 0 ? .4 2
2C 3.1?
1 4 9 .9 2 .
1 ^ .4 3
1 1 .x *
2 0 1 .7 7
1 4 8 .2 1
li.4 3
Û .M
1 1 .1 3
9 .5 2
3 .5 r
3 .0 1
5".ïô
2 1 0 .2 3 2 1 0 .b2 j
1 5 6 .1 6 1 5 0 . ^
1 4 .3 7
H -H
1 0 .Dè
1 1 .5 2
1 C .«
1 1 .0 9
IC . ¿7
¿ .3 5
3 .2 3
3 .5 1
3 . U h 2 .? 0
s . rs
O .î»
1 5 2 . 33.
Ü lk «l«îri
Çlll
2 0 7 .CCI
l - » .2 &
I « .«
1 2 .1 2
lO .b l
il.5 3
1 1 .4 3
1 0 .1 1
4 .0 3
2 .4 4
o .ii
!?•< ?
1 2 . *5
IC . 70 ‘
9 .3 1 .
3 .W
2 .7 0 ]
Ô .Û
4-3.3 S
5- % liî
4 2 .7 1
i l . î? j 4 3 . 2 S
W /J e r l f r i
5 .= 5
?> sarx o ls iy -.a
C li a lo r
1 0 * .1 7 1 1 1 .3 0
1 1 .1 5 1 1 .2 5
9 . ce
9 .7 5
3 .5 3 “ ‘3 . n
2 .7 5
2 .9 3
O.ÂC
on?
0 .3 1
5 .5 5
j ?_
2 .0
U l . 71
-
u .o
O .o
4 .0
O .d
t * .l
3 .?
3 .^
Ï .3 ’
t. H
4 3 .1 2
4 3 .3 0
5 9 . QC
ô H .0 7
5 .f i
3 ? .i C
¿ 2 .3 2
5 2 .5 4
5 0 .2 0
5 .3
5 .7 2
5 . SO
6 .2 é
£ .# T
7 .3
S-C5
j _
_
; _
. 7 | £ i,
^
l. *
i.?
illS tslsr
1 ^
'
'
! *
"*'i”
'
- ______ !-------------!------------
‘
- - --
--------” 7 7 -------— —
-, _ .. .
1
!
’
*»
5 .^ 7
5 .Ô ?
«9.¿4
50.Jf<
4i-tL ili^L
j?r<o
7
0 .8 9
10.33”
1^.70* U . 05 Ü.75
4 .5 5 _
5.36 5l<5 AJ.l
.3.97
CCa«y Doga A»ye
0ïC2
*- 71 i rj.
1 .■ • - / 1
j
4 .? 7 _ j “ T .I j “
7 .g a
]
l i p
1
1
1
î.- îi
ï . 1)
j
: u i \ j ? L i - ü ï ‘3.^ ~l '¿Jf
_2.ßJ j.;-$r r* 4.33
7.51
?,22
Iran
“ k .- //
2o
2.!»9
l .x »
0 . 47
1 .Î 0
0 .3 5
! .> •
iv
C.*7
2.7>
2.U?
v--. .'3
l.J tJ
C. *7
■ 2 .0
15.38 1 Z0.7?
1 . » 1 '2 .C 5
l i . 2 3 j. 1 ^ . 4 1
i .2 i I
!
1
I
}-3, > ;
3 * . .■3 1 J - . 3 :
11.
i U ./ 2
’ ï > . i?*i
2 . -it j
-0
3.
I V>5
0 . ••7
v. «
0 . >1 ■ r . v7
0 . •a
__ ?..
A irlia
C«U7\ r
its ’
- 116 —
8 - DEMİR ÇELİK SANAYİ İŞÇİ VE İŞGÜCÜ POLİTİKASI
8.1. Demir ve çelik endüstrisindeki kriz yeniden yapılaşmayı gerektirmiş
bu da tesis kapama ve modernizasyon proğramlan ile iş gücü üzerinde
oldukça etkin bir azalma gerektirmiştir.
8.2 İş gücünün azaltılması büyük ölçüde Sosyal problemleri de beraberin­
de getireceğinden, bazı önlemlerin alınması gerekmiştir. Önlemler ge­
nel çerçevede;
a) Erken emeklilik
b) Yeniden eğitilerek diğer sanayide iş verilmesi
c) Parasal yardım, iş kredisi, olarak belirlenmiştir.
8.3. Son 12 yılda gerek AET ülkelerinde gerekse OECD Ülkelerinde,
Demir ve çelik Endüstrisinde oldukça önemli iş gücü indirimleri olmuş­
tur. Tablo 14 de görüldüğü gibi AET ülkelerinde 1974 yılında 800,4
bin (dan demir ve çelik işçi sayısı 1980 de 646,3 bine, 1985 yılında da
437 bine düşmüştür. Son bir yıldaki düşme % 6,1986/1974 arasında ise
düşüş % 45* olmuştur. Bu azalma OECD ülkelerinde ortalama % 40 dır.
En fazla A.B.D. de % 54,5 işçi azalması olmuştur.
Türkiye'de ise işçi sayısında indirime gidilmemiş ancak işe yeni işçi ahmı
durdurulmuştur. Bu tutum iş gücünde kendiliğinden azalmayı sağlamış­
tır.
-1 1 7 -
ülkeler bazında
ÜLKELER
Belçika/
Lüxeaıbur£
Danitaarka
İrlanda
Fransa
ıMaanya
Yunanistan
îtalya
Hollanda
İngiltere
EEC (10)
Avusturya
Finlandiya
Norveç
Portekiz
İspanya
İsveç
İsviçre
danada
U.S.A.
\vusturalya
Japonya
Toplan
1974
86.6
3.5
155.7
230.6
. S.7
93.8
23.8
197.7
800.4
4S.2
8.1
7.3
5.0
85.4
51.C
5.2
52.5
521.4
43.2
323.9
1955.6
dc=ir ç elik sektörü
19Sû
63.¿
}
3.2 J
1932
i$
1984
Tablo:
19S5
56.5
51.4
48.0
2.3
2.3
87.1
114.0 1 96.8
201.0 113Í.2
156. 5
4.2
S.7 1 7.0
IGi.C ! 93.9
81.7
18.7
i 21.0 ! 20.5
13-.0 ! 81.9
62.3
1 6-6.3 İ 540.1 464.2
39.3 1 37.4
34.9
1Q.6
9.0
10.3
.
m
4.0
5.0
6.7
6. 7
7.1
69.2
76.5
5;. S
-32.1
37.4
42.6
3.0
3.9 i 3.4
..
53.2 ! 40.3
428.4 1 325.1 268.1
30.5
44.5 1 40.4
i 271.0 i 268.5 264.8
1234
İ1637.S U391
The Steel narket 1986 OECD
gücü
14
Değişme Z
1985/ 1905/
1934
1974
-7
-45
2.3
0
-34
S0. 7
152.0
4.2
7i.1
İS.9
60.7
437.9
34.1
8.3
3.9
6.5
—j
-3
C
-13
+:
-3
-6
-2
-S
-3
-3
31.6
2.6
-2
-16
-48
-34
-52
-24
¡ -i l
1 -69
! -45
i -29
İ +2 ;
1
1
+30 i
i
! -33
1 -50
237.5
29.9
259.4
1166
-11.5
-2
-2
-5.5
-54.5
-31
-20
-40.5
ORETÎM VE VERİMLİLİK (Yılda işçi başına ton olarak)
URETİM(İNCOT)
kakakük
İSÇİ SAYISIr
İŞ CÜCÜ VERÎMLİLİC1
URETİMCBLUM)
İsken der u n
tSCl «AYISI
İŞ COCU VERİMLİLİĞİ
ÜRETİM
I 9 8 A
19 8 5
19 8 6
501.112
518.900
608.328
7.207
6.866
6.303
70
76
97
831.235
1.012.753
1.416.059
12.248
12.107
11.855
68
91
119
L.414.900
1.666.600
ark
İSÇİ SAYISI
5.832
'
OCAKLARI
İS ClICU VERİMLİLİĞİ
Not: Knrulıük ve İskenderun'da,
285,8
işçi, sayılarına; Esas işletmeler^
yardımcı işletmeler, çelik
Konst. At.nin Z 30'u.Mak. Ac.nin Z 7 0 'i , Dökümhanenin Z 7 0 'i dahil edilmiştir.
—119—
1933 Y IL I
REFRAKTER TÜKETİMİ
YURT İ Ç İ
SA SOT T U C L A
YÜK.
AL.
1 9 .4 7 0
TUCLA
-
ALCMİÎ.'ALI G R A F İ T
K A C S E Z ÎT T L O L A
KROM M A Ğ NEZİT
T L 'C L A
KAT. H A C S E Z l T T U C L A
(to n )
YU?.T D I Ş I
TOPLAM
1 .0 0 0
20.47Ü
311
311
-
9SS
93S
69
4 00
469
116
¿00
516
2 .0 1 3
5.116
ZİRKON TU C L A
-
66
66
KORUNT T U C L A
-
5-
5i
S İL İKA T U C L A
-
HAF.
-
11*
l 1’
ŞA>OT
İZOLE T U C .
ŞAİ«T ÖRGÜ H A R C I
TÜK. AL.
ALM.
ESASLI
BAĞLAMA
CAST
KİLİ
SİKTER MACKEZİT
ÇEKEL TOPLAM:
ÇELİK ÜRETİMİ:
PÜS.
84
26
426
1-183
300
1.483
947
500
1.447
-
364
¿00
ÖSCÜ H A R C I
SİLİKAT CASTA3LE
BAZİK
3 .C 9 6
364
2.hSe
-
2.486
4.435
-
4 .435
32.202
1.102.762 Ton.
6.607
38.827
-1 2 0 -
1986 YILI REFRAKTER TÜKETİMİ (Ton)
ŞAMOT TUĞLA
YÜK.AL.TUĞLA
ALÜMİNA GRAFİT+CRAFlT+ICARBON
TOPLAM
YURT İÇİ
YURT DIŞI
17.285
1.500
18.785
2.433
1.600
4.033
-
1.955
1.955
MACNEZİT TUĞLA
100
515
615
KROM MACNEZİT TUĞLA
200
365
565
KAT. MAĞNEZtT TUĞLA
5.189
-
1.520
6.709
31
31
ZİRKON TUĞLA
KORCNT TUĞLA
-
19
19
SİLİKA TUĞLA
HAF. ŞAMOT İZOLE TUĞ.
-
95
95
-
152
152
ŞAMOT ÖRGÜ HARCI
ı 600
191
791
965
200
850
1.165
YÜK. AL. ÖRGÜ HARCI
ALM. SİLİKAT CASTABLE
BAZİK ESASLI CAST +PÜSKÜRT.
1.708
10
BAĞLAMA KİLİ
1.487
SİNTER MAĞNEZİT
5.401
150
DÖKÜM TOZU +SİLİSYUM KAKBÜR
GENEL TOPLAM:
35.528
ÇELlT ÜRETİMİ : 1.416.059
1 n o .lu yüksek f ı r ı n komple örüloüştür
2 n o .lu yüksek f ı r ı n ı n gövdesi tam ir e d ilta iş tir .
752
2.558
762
1.487
-
5.401
-
922
1.072
10.667
46.195
-121-
1937 YILI REFRAKTER TÜKETt«î (ton)
YL~RT İ Ç '
VI'RT D IŞ I
TOPLAM
ŞA.MOT TUCLA
14.000
400
14.400
YÜK. AL. TUCLA
14.000
2.380
16.380
ALCMİSA GRAFİT
-
503
508
KACNEZÎT TUCLA
81
700
731
KROM JÎACSEZİT TUCLA
500
218
718
KAT. MAĞSEZtT TUCLA
6.596
1.932
8.52S
ZİBX0ü TüCLA
-
40
40
KORUİT TUCLA
-
24
24
S İL İKA TüCLA
-
120
120
HA?. ŞAMOT İZOLE TlC.
193
193
ŞAMJT ÖRGÜ HARCI
1-000
-
1.000
TÜK. AL. ÖRCC EARCI
1-180
300
1.480
ALM. SİLİKAT CASTA3LE
2-200
342
2.542
65
500
BAZİK ESASLI ÇAST. PlîS .
BACLAMA KİL t
1 -8C0
SÎNTER MAÛSEZÎT
6 -SC0
DÖKÜM TOZU+SILİSYUM
968
1.800
6.S00
362
1.000
48.5S7
9-057
1.362
KARBÜR
CDÎEL TOPLAM
ÇELİT ÜRETİMİ
:
HESAPLAR
: 19S6 yılındaki f i i l i t ü k e t il
1.E00.0CÛ
57.644
-1 2 2 -
1988 YILI REFRAKTER TÜKETİMİ (ton)
YURT DIŞI
TOPLAM
ŞAMOT TUĞLA
17.400
200
17.600
YÜK. AL. TUCLA
15.000
2.908
17.908
-
1.400
1.400
700
946
YORT İÇİ
ALÜMİNA GRAFİT+ GRAFİT+ KARBON
MACNEZİT
246
tu Cla
858
KROM MAĞNEZİT TUCLA.
858
2.350
10.350
'ZİRKON .TUCLA
-
50
50
KORUNT TUCLA
-
30
30
S İLİKA TUCLA
-
140
140
8.000
KAT. MAÖJEZİT TUC.
HAF. ŞAMOT İZOLE TUC.
220
-
220
1.210
ŞAMOT ÖRGU AÖACI
1.210
YÜK. AL. ORGU HARCI
1.600
200
1.800
ALM. SİLİKAT ACSTABLE
2.700
380
3.080
200
1.000
BAZİK ESASLI CAST. BÜSK.
BACLAMA KİLİ
2.200
SİNTER MAÜSEZİT
8.300
DÖKÜM TOZU+ SİLÎSYUM + KARBUR
GENEL TOPLAM
:
ÇELİK ÜRETİM
:
2.200.000
1.200
-
2.200
-
8.300
500
1.150
1.650
58.434
10.508
68.942
TOS
2 No.lu Yüksek Fırın komple yenilenecektir.
—123—
1989 YILI REFRAKTER TÜKETİMİ (ton)
YURT İÇİ
YURT DIŞI
TOPLAM
ŞAHOT TUĞLA
17.400
200
17.600
ÎÜX. AL. TUĞLA
15.000
2.908
17.908
ALÜMİNA CRAFİT
246
HAĞSEZİT TUĞLA
KROM HAĞÎİEZİT TUĞLA
85S
8.000
KAT. KAĞKEZİT TUĞ.
616
616
700
946
-
85S
2.350
10.350
-
50
50
KOKUNT TUĞLA
-
30
30
SİLİKA TUĞLA
-
ZİRKON TUĞLA
HAF. ŞAMOT İZOLE TUĞ.
ŞAMOT ÖRCÜ HARCI
140
140
220
-
220
1J210
-
1.210
YAK. AL. ÖRCÜ. EARCI
1.600
200
1. EDO
H A . SİLİKAT
2.700
380
3.080
200
i . 000
1.200
CASTASLE
BAZİK ESASLI CAST, PÜSKÜRT.
2.200
BAĞLAMA KİLİ
8.300
S İSTER HAĞHEZİT
DÖKÜM T0ZU+SlLİSYUM+ KA53ÜR
CEHEL TOPLAM
ÇELİK ÜRETİKİ
:
:
2 .2 0 0 .0 0 0 TOH
-
2.200
-
8.300
500
1.150
1.650
54.434
9.724
68.158
-1 2 4 -
1990 YILI REFRAKTER TÜKETİMİ (Ton)
YURT İÇİ
YURT İÇİ
TOPLAM
ŞAMOT TL'GLA
17.400
200
17.600
YÜK. AL. TUĞLA
15.000
2.908
17.908
616
616
700
946
2.350
10.350
50
50
ALÜMİNA GRAFİT
MACNEZİT TUĞLA
246
KROM MACNEZİT TUCLA
858
KAT. MACNEZİT. TUĞ.
8.000
ZİRKON TUCLA
858
KORUNT TUĞLA
30
30
S İLİKA TUĞLA
140
140
220
220
ŞAMOT ÖRGÜ HARCI
1.210
1.210
YÜK. AL. ÖRGÜ HARCI
1.600
200
1.800
ALM. SİLİKAT CASTABLE
2.700
380
3.080
200
1.000
1.200
HAF. ŞAMOT İZOLE TUC.
BAZİK ESASLI CAST. PÜSKÜRT.
BAĞLAMA KİLİ
2.200
SİNTER MACNEZİT
8.300
DÖKÜM TOZU +SİLİSYUM+ KARBÜR
GENEL TOPLAM
ÇELİK ÜRETİMİ
2.200.000 Ton.
2.200
8.300
500
1.150
1.650
58.434
9.724
68.158
KATRANLI DOLAMİT FABRİKASI ÜRETİM PROGRAMI
Sinter Mağnezit
Tuğla Üretimi Ton
Yıl
Tüketimi Ton
1985
3700
4100
1986
2700
4300
1987
6000
6600
1988
7500
8000
1989
7500
8000
1990
7500
8000
-126-
Tl'RKİYE
DEMİR
VE Ç E L İ K
İŞLETMELERt Y IL L A R A
HEDEFLERİ
KARABÜK
GÖRE
ÜRETİM
(TON)
İSDEMİR
GENEL MÜDÜRLÜK
1.500.000
1.720.000
2.100.000
2.000.000
2.100.000
2.030.000
2.320.000
2.900.000
2.900.000
3.300.000
1.500.000
1.775.000
2.000.000
2.330.000
2.450.000
2.100.000
2.375.000
2.750.000
3.180.000
3.350.000
!
I
KOK+KOK TOZU
MAYİ MADEN
1985
1986
1987
1988
1989
600.000
600.000
600.000
850.000
900.000 -
1985
1986
1987
1988
1989
160.000
200.000
220.000
300.000
380.000
150.000
175.000
230.000
270.000
390.000
310.000
375.000
450.000
570.000
770.000
|
1985
1986
1987
1988
1989
510.000
600.000
600.000
600.000
600.000
1.350.000
1.600.000
1.800.000
2.200.000
2.200.000
1.860.000
2.200.000
2.400.000
2.800.000
2.800.000
(
|
1986
P İK
ÇELİK
BLUM + İNGOT
530.000
600.000
800.000
900.000
1.200.000
!
1
;
!
1985
1986
1987
1988
1989
1985
440.000
1.000.000
1.440.000
1986
450.000
1.150.000
1.600.000
NET HADDE
1987
530.000
1.600.000
2.130.000
1988
530.000
1.700.000
2.230.000
1989
530.000
1.700.000
2.230.000
1
NOT: ÜRETİM HEDEFLERİ KAPASİTEYE GÖRE HAZIRLANMIŞTIR. ŞARTLARA GÖRE
SAPMALAR OLABİLİR.
1992 YILINDA ÇELİK ÜRETİMİ KARABÜK 900.OCC TON İSDEMÎR 2.200.000 TON
TOPLA.'! : 3.100.000 TON
i
i
i
i
1986
ÜNJtlELER
ŞAMOT TUCLA
im al
VERİ,t
JCAKLAR 24 1 2 . 0 0 9
■iISKER60.000
J5H
uzuz
¡utraAKTER MALZEME TÜKSTİM TABLOSU
ŞAMOT HARCI
YERLİ. İTHAL
64.290
‘-
MACNE7.İT TUÖLA MACNE7.tT HARCI .
.
YERLİ
İTHAL YERLİ İTİ1Al.
YERLİ
2517.081
2303.44;
131.115
i
1
TUCLA
İTHAL
DÜŞÜNCELER
2210.864
*
229.039
18.500
608327.890
-
’O T A L A R
4 224.16!)
¿20.789
41'». 540
l ' Ol ’ l . A M
f 096.177
¿20.709
4 79.»10
[ ' AV
ÇUKU
,'AV FIR.
2:1(1,7.10
21.000
177.727
UiIKUMHAHF.I.I'.K
44.1!>0
14.2110
HAKlNA
»ır.ı-ıı
l'AHRLKAS
ykri.kr
I' 0 i’ t. A M
1.050
1.050 520010.000 •
654*524. 100
42. IV)1)
500'
1İ1.762
3(035.000
6620. 1.89
1. 550
15,000.000
10.400
1.750
yj.7d(>
(i. 100
') 141. 17 220.7119 1110. 36)
TO1M.AM(YERI.1-IT o i.) ,j3(, .970
(130. 360
•1.H00
25112.711, 229.019 1.11.615 1(1. 500 2519. 93 1211. 914
201 1. (126
178116. 116
Tablotla yatı nın mal r.i’iiK:lct‘İ. p.iJ.Htcri Imemİ :j(, i v
4731.845
150. U5
7691.7(16
10192.310
a:tıı:ı. toh.am.
;
160.461
17.266
54.050
rt-SİT KAIIRIKA.Sl
230 3.4 4: 2210.8 64
21.000
YlİKSHK 1-I KINLAR V.1.462
40. /:>(!
10.500
54. 1.(0
:>i5.9o<
TC)I'[.AH 1162.161
131.115
1
1(14.600
. 1 0 4 6 . 460
1UMUI 1'ABRtKASl
2 5 1 7 . « İ R 2 2 9 . 0 39
-
1
198 5 Y I L I REFRAKTER MALZEME TÜKETİM TABLOSU
ÜNİTELER
ŞAMOT HARCI
ŞAMOT TUĞLA
YEKLİ
YERLİ
İni AL
OCAKLAR 1884.525
MİKSER­
LER
İTHAL
74.097
37.764
MACNEZİT TUCLA
YERLİ
İTHAL
YF.RLİ
İTHAL
111.100
2228.728
4,000
MACNEZİT HARCI
MAC-KROM TUĞU
YERLİ
İTHAL
YILLIK ÜRE­
TİM
2310.99C 1975.862
250.387
518913.- TOt
25.500
POTALAR 3995.407 188.375 442.551
TOPLAM
5917.696 188.375 520.648
2228.728 250.387 111.100
25.500
2310.996 1975.862
TAV
ÇUKUR
1172.252
255.020
TAV
FIR.
491.186
79.320
18.000
51.444
TOPLAM
1663.338
334.340
18.000
200.830
VUKSEK FIRINLAR
520.525
56.450
)ÜKİİMIIANELER
394.454
43.340
62.587
5.000
'
550614.200
24.500
600
34.987
40763.9555.596
1.000
MAKİNA FABRİKASI
28.155
4.500
DİĞER YEKLER
47.482
2.750
T 0 f |, \ M______ 8634.237 188.375 968.028
TOPI.AM(YEKLİ-İT.
2.363
8822. 612
968.028
17000.• 5.400
2276.628 250.387 U 1.800
2527. 015
ŞAMOT: 9790.640
CKNKI. TOrLAM.
100
n
a
7. 1 K
16981.793
T a h t ın la
yatırını
m a 1 zcm <* 1 1*r i
t' i lm ı» m i *jt i r .
137.300
: 7191 .153
1.800
25.500
2548.61?
1978.221
4526. 838
-
ASİT FABRİKASI
2.363 488001.300
128
liOKU F/VBKİ KASI
149.386
1987
Y IL I RJtNtAKTSR MALZEME TÜKETİMİ
ÜNİTELER
ŞAMOT 11j Cl a
yi; m. 1
1CAKLAR
m ı AL.
2160
'
İIİKERJJtt
1,000
200
400
rOl’LAM
f>l(.(l
260
460
2150
20
2310
2150
150
l'AV KİK.
400
70
25
15
TOI'I.AM
1550
300
.25'
185
ki ium.AH
<)')(!
K.ır: 40(1
S.un: 100(
VI
5'
,v; ît KAMI İKASI
15
5
HAKİHA KA1IUİKAS1
MI
l> 1. A M
9200
TOI'l.AM(Vi:ilIJ-lTI
CENK!. TOI'I.AM.
5
50
/,()
5
'}
yuki .kr
J No.lıı YI
IU'Vİz. yiipıl
470
60
Vt\IUUKASI.
0
120
240
230
45
T
2450
2310
10
16f>0
«90
10920
DÜŞÜNCELER
20
230
5
450
DİiM'.K
120
10
2450
5
•OTALAIl
l)»KtİMHAtmı.i’.R
IIÖUII
MAÖNKZlT TUCLA
MACNF.7.IT HARCI
MAfi-KHOM TUÖLA
YERLİ
İTHAL
YERLİ
İTHAL
YERLİ
İTHAL
60
60
l’AV ÇUKU . 1151)
YtlKSKK.
ŞAMOT llARCI
1111AL
.YEKLİ..
475
2530
2'.0
7600
12205
19885
20
145
2770
1365
125
2535
2150
4685
198.8 YILI REFRAKTER MALZEME TÜKETİMİ
ÜNİTELER
ŞAMOT ruCLA
İTHAL
VERLt
ŞAMOT HARCI
İTllAL
YERLİ
)CAKLAR
2150
65
•UÄKKRJER
60
5
•OTALAR
4100
TOPLAM
6310
205
490
205
410
70
TOPLAM
1535
290
560
55
YÜKSEK FIRINLAR
DÖKÜMHANELER
400
45
HORU FAİIRİKASI
55
5
ASİT FABRİKASI
20
MAKİNA FABRİKASI
25
5
UİCKR YEKLER
55
10
120
230
2500
2300
2190
2300
2190
20
240
120
20
155
25
35
190
2S »
■■
40
5
’
40
•
5
8960
205 ’
5
905
9165
2570
905
240
125
2810
10070
fıKNEL TOPLAM.
10
220
•AV FIR.
TOPLAM(YERLİ- İTII, L)
2500
420 .
i'AV ÇUKU i. 1125
T OPLAM
MAÖNEZİT TUĞLA MAÖNEZİT HARCI
MAÖ-KROM TUÖLA
DÜŞÜNCELER
YERLİ
İTHAL YERLİ
İTHAL
YERLİ
İTHAL
145
7675
17745
20
2530
2190
4720
1989 Y I L I RIFRAKTBR HALZBME TUKBTtMt
ÜN İTELER
şamot t;ijCl a
ŞAMOT HARCI
İTHAL
MAÖNIÎZÎT TUöLA
MAÖNE7.İT HARCI
MAfl-KROM T U C l - A
YERLİ
İTHAL
YERLİ
İTHAL
YERLİ
İTHAL
ÎCAKLAR
2 00
65
2400
II S K İ - R -
£R
60
5
’O T A L A R
I ' OI ' L A M
TAV
ÇUKU
:a v
i- i r
.
TOPLAM
YI5RJ.I
İTHAL
YKHÜ
'.ISO
210
415
641. 0
210
485
1 (15
350
55
14 0 0
240
POKİİMIIAHKI.KR
l i i ı uı ı
a
kak
D
İkasi
40
10
kaih iİkasi
10
5
10
5
I ’. i a
Dlı'KH
T
45
r
1k a s
kam k
so
Yt: Hl.fCK
1.
A M
1C)!’ I . A M( yı : ki .
!-
, " l' )
2330
2250
30
3 0 '•
1 90
2 N o . 1 u YF.
!‘L*V İ/ YlU) V.l1»
150
.
40
5
45
5
1 1 4 'i
( » 10
150
1030
10310
240
2480
1 35
71, M5
19025
20
1'
2 7 20
ııv.o
: ; i : n i -: i . t o p l a m .
20
1 30
10
9 16 S
İTİ
240
2250
20
:ıo
(10
I SO
i- a h r
:, i t
S ; ı nı : I MS
2330
1 60
K m - : 100
l'[ KIHI.AK
130
2 30
2400.
. 1050
HSO
Yt l K S'KK
10
DÜŞÜNCELER
5
2560
2250
4810
1990 Y I U
REFRAKTBR MALZEME TÜKETİMİ
ÜNİTELER
ŞAMOT ’UÇLA
YERLİ
1
ŞAMOT HARCI
İTHAL
YERLİ
)CAKLAR
2250
70
HISKER£K
60
5
'OTALAR
4100
205
410
TOPLAM
6410
205
485
rAV ÇUKU <. 1100
TOPLAM
50
1500
250
550
DÖKÜMHANELER
415
50
«OKU FABRİKASI
50
5
ASİT FABRİKASI
25
5
MAKİNA FABRİKASI
25
5
DlûER YE RLEK
45
10
9020
T0PI.AM(YIÎRM-İTI1; ■L)
115
2350
230
2350
2250
20
240
20
115
2340
2250
150
30
30
30
180
205
45
2430
865
92 25
5
45
5
865
120
240
7635
17 725
20
140
2670
10000
r.KKF.I. TOPLAM.
10
2350
55
YÜKSEK FIRINLAR
T 0 P L A M
MAÖNBZÎT TUÖLA
MAÖNEZİT HARCI
MAĞ-KROM TUÖLA
YERLİ
İTHAL
İTHAL
YERLİ
YERLİ
İTHAL
200
400
rAV FIR.
İTHAL
2575
2250
4825
DÜŞÜNCELER
------1990 Y IL I REPRAKTKR MALZEME TÜKETİMİ
Oh tte i,e r
ŞAMOT TlJfiLA
YKR1.I
I
1CAKI.AR
11.ski; k.KR
İTHAL
ŞAMOT HARCI
YFIRLİ
2250
70
60
5
•OTAI.AR
/. 100
205
/. 10
1'Ori.AM
6 4 10
205
4 85
l‘AV ÇUKU .1100
400
50
TOİM.AM
1500
250
r>r.o
DİİKİİMHAHF.l.F.U
415
50
HORU FA ItR İKASI
50
5
ASI T I'AIIK IKA'IT
25
5
HAK IIIA l-A!t KI CA.'İ
r>
5
d IC kk
4 r>
toplam .
10
2350
İt h a l
115
2350
MAİÎ-KROM TtfttLA
YERLİ
İTHAL
2350
2250
20
230
115
2 /»O
20
2340
2250
150
30
30
30 ,
180
5
45
45
5
205
865
9225
2430
865
240
120
2670
1 7725
20
140
76.15
10090
nı:tjı:ı.
MAÖNR7.İT KARCI
YERLİ
10
yozo
TOI,I.AM(YKKLl-tTI 1/ 10
İTHAL
55
YlİKÎÎKU n R1MI.AU
T 0 P 1. A M
MACNE7.İT TUflLA
YERLİ
200
['AV FIR.
yi: ki.i: k
İTHAL
2575
2250
4825
DÜŞÜNCKLF.R
- 134 —
FAYDALANILAN KAYNAKLAR
1 - AC. 8/R g St 86
2 —SC (84) 35/EC
3 - SC/WP/86/4I (EEC Rapora)
4 - SC/WP/86
5 - Steel Market 1984 - OECD Yayını
6 —Sankur Cilt 1 özet
7 —Dr Willy korf (5 Aralık 1986 seminer tebliği)
8 - S C (84) (8 5 )/E C
9 - SC (84) 35 / EC
10 - Ekim 1986 tarihli SC/WP (86) 41, ISI 1984 OECD
11 - ECE/STEEL/4
12 —Steel Times Nisan 1987
13 - SC/WP/85-22-SC/WP/84-41 Steel İstatistik for EUROPA
14 —Generol OBJ. Steel 1985, Com (83) 239 Final
15 - 10 Ekim 1986 Tarihli SC/WP (86) 41, Metal Bulletin 1985-1986
16 —T.D.Ç.I. Raporları
17 - SC/WP86/8 1986
18 —l.l.S.Î. 1985 Istastik kitabı
19 - The Steel Market 1986 OECD
20 —D.I.E. Başkanlığı
21 —Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
1 - UZUN ÜRÜNLER ALT GRUBU
2 — Elekrik Ark Ocakian Raporu
(Vasıflı ve ö z e l Çelik Ürünler grubu dahil)
- 137 -
A - SEKTÖRÜMÜZÜN SANAYİDEKİ ÖNEMİ
I — Ülke kalkınmasında,
II — Sanayileşmede
III — Savunmada
B - GENEL DEĞERLENDİRME
I — Mevcut Durumunuz.
a —Firmanızın 1985, 1986 İthalat Miktarı ve Değeri,
b —Firmamzuı 1985, 1986 ihracat Miktar ve Değeri,
c —Firmanızın kapasite miktan,
d —Firmanızın üretim çeşitleri,
e —Firmanızın 1985 - 1986 fiili üretim miktan
II — Dünyadaki durum (kendi üretim konunuzdaki)
a —Gelişmiş ülkelerde
b —Gelişmekte olan ülkelerde
C - SEKTÖRÜNÜZÜN SANAYİ SORUNLARI
I — Yatınm ve teşvik
a - Yeni Yatınmlar teşviği
b - Mecut tesisler teşviği
c - Ana girdilerin teşviği,
NOT: Firmanızın görüşü
II — ithalat ve İhracat
a —Girdi s orunla n
1. Yerli hammaddeler
2. ithal hammaddelerinin gümrük ve fonlan
b - Liberasyon karşısında sektörünüzün durumu
c —İhracat sorunlarınız.
- 138 —
III — Teknolojik Faktörler
a —Teknoloji
’
b —Yabana Sermaye
c —Lisans - Royalty - Kno-How.
IV — Araştırma Geliştirme Faaliyetleriniz.
a —Üniversiteye —Sanayi İşbirliği,
b —Firma bazındaki araştırma geliştirme,
c —Kalite kontrolü ve standartlan
d —Eğitim
V — Çevre sorunlarınız ve Iş Güvenliği Konusundaki Firmanızın
Durumu.
D - UYGULAMA VE İŞBİRLİĞİ
a —Bakanlık bünyesinde yapılacak çalışmalar,
b — Kamu Kuruluşları, Üniversiteler ve özel Sektör temsilci­
leri ile müştereken yapılacak Komisyon çalışmalan.
E - SONUÇ VE ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRTİLMESİ.
- 139 —
A. DEMİR - ÇELİK SANAYİİNİN ÖNEMİ
Demir-Çelik sanayii bir ülkenin ekonom ik kalkınmasının en önemli be­
lirleyicisi olarak kabul edilmektedir. Nitekim, deırir- çelik üretim ve tüke­
tim büyüklükleri sanayileşmenin Günümüz ekonomik gelişme gösterge­
leri arasında ülkelerin kişi başına düşen demir-çelik tüketimi de yer al­
makta ve bu sektörün ekonom ik kalkınma açısından önemi en somut bi­
çimiyle ortaya çıkmaktadır.
Genel olarak ekonom ik kalkınmanın ilk aşamalarında üretimin tarıma da­
yanması, demir-çelik üretim ve tüketim düzeyinin düşük olmasına vol aç­
maktadır. ikinci aşamada ise alt yapı yatırımlarının hızlanması ile, demirçelik üretim ve tüketimi artmaktadır. Bundan sonraki aşamalarda metal
endüstrisinin gelişm esiyle birlikte demir-çelik tüketimi en yüksek seviye­
ye çıkmakta ve ülke ekonom isindeki gelişmişlik istikrarını gösteren bir
unsur olmaktadır. Ekonomik kalkınma sürecinin son aşamasında ise,
alt yapı sorunlarının çözümlendiği ve kitle tüketimi aşamasına girildiği
ve bunun sonucu olarak demir-çelik tüketiminin artış hızının yavaşla­
yarak, gelişmiş ülkelerde bu sektörün nispi öneminin azaldığı görül­
mektedir. Türkiye gibi hızb gelişen ülkelerde ise nispi önemin arttığı
açıkça görülmektedir.
Bilindiği üzere bir ülkede, bir sanayinin ekonomik önemi sektörler ara­
sı ilişkiler çerçevesinde, sektörler arası ilişkiler ise. ileri ve geriye doğru
bağlantı katsayılarıyla acıklanmaktadır. Herhangi bir sektörün kendisine
girdi veren sektörlerle ilişkisi, geriye doğru bağlantılar, bu sektörün üret­
tiği mallan girdi olarak kullanan sektörlerle ilişkisi ise ileriye doğru
bağlantılar biçiminde tanımlanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, Türki­
ye'de demir-çelik sektörü ileri doğru bağlantı katsa} ısında 2., geriye doğ­
- 140 —
ru bağlantı katsayısında ise 3. sırada yer alarak, Türk ekonomisinde ki­
lit sektör olma özelliğini taşımaktadır.
Özel olarak Türkiye Demir Çelik Sanayiinin durumuna bakılacak olursa,
bu sanayinin 1928 yılında Makina Kimya'nın Kırıkkale tesisleri ile baş­
ladığı ve 1939'da Karabük ile ilk önemli entegre tesisin kurulduğu gö­
rülür. Takib eden yıllarda Erdemir ve İskenderun gibi entegre tesislerin,
1950'lerden itibaren de özel sektöre ait tesislerin kurulması ile demirçelik sanayii, özellikle 1980-1985 döneminde yılda % 18,6 lık artışlarla
1985 yılında 4,9 milyon ton üretim seviyesine ulaşmıştır. Böylelikle Tür­
kiye'de ilk defa olarak 1985'de sıvı çelik üretim-tüketim dengesi sağlan­
mıştır. Ancak toplam üretim miktarlarındaki bu artışa rağmen, kişi ba­
şına çelik üretim ve tüketim değerlerine bakıldığında, 1985 yılında bu
rakamların sırasıyla 98 kg/kişi, 99 kg/kişi olduğu görülmektedir.
Halbuki gelişmiş ülkelerde kişi başma demir çelik tüketimi ortalama 300350 kg seviyelerin de d r. Bu bakımdan Türkiye'de demir çelik üretimi ve
tüketiminin arttırılması gerekmektedir.
Konuyu GSYİH açısından bakıldığında, demir çelik endüstrisinin bunun
içindeki payının, aşağıda görüldüğü üzere, önemli boyutlarda olduğu gö­
rülmektedir.
Yıllar
% Payı
1963
1,29
1967
1,73
1972
3,17
1975
3,43
1983
3,62
- 141 -
Gittikçe artarak 1983 yılında rc 3,62'ye ulaşmış olan payının demir çe­
lik sektörünün bağlantılı olduğu diğer sektörler de düşünüldüğünde, bu
orandan daha da büyük olduğu açıkça görülmektedir.
- 142-
B. GENEL DEĞERLENDİRME
I. Mevcut Durum
a. Sektörün 1985-1986 ithalatı
Firma Adı
1985
1986
İthalat
ithalat
Tutan
Tutan
Ark Çelik
Asil Çelik
2.811.000 J5
Çemtaş
Çolakoğlu
12. 120.000
15.383.000 $
766.000 JS
43.750.000 $
51.200.000 $
2.746.797.821 TL
1.920.826.616 TL
Çukurova
Diler
Elektrofer
İçdaş
971.134.993 TL
3.369.548 $
İstanbul Metalürji
Kroman
1.052.605.000 TL
M.K.E.K.
Metaş
1.124.000
2.195.060.000 TL
$
30.268.000 $
Orpaş
Seldöküm
Tablo I : Sektördeki Firmalara Ait İthalat Tablosu
Kaynak: Firma Raporlan
*1 (9 aylık değer)
*2 (11 aylık değer)
28.918.000 $ *2
- 143 b. Sektörün 1985-1986 İhracatı
Firma Adı
1985
1986
İhracat
İhracat
Tutarı
Tutarı
Ark Çelik
Asil Çelik
Çemtaş
347.249 JS
1.197.763 $
48.350.000 3
74.750.000 $
Elektro fer
Yoktur
Yoktor
Içdaş
Yoktur
Yoktur
Yoktur
Yoktur
24.106.000 S
26.804.000 3
Çolakoğlu
Çukurova
Diler
İstanbul Metalürji
Kronıan
M.K.E.K.
Metaş
Orpaş
Seldöküm
Tablo II : Sektördeki Firmalara Ait İhracat Tablosu
Kaynak : Firma Raporları
-1 4 4 c. Sektörün 1986-1987 Kapasite Durumu
1987
1986
Firma Adı
Kapasite (ton)
Kapasite (ton)
Ark Çelik
25.000
28.930
Asfl Çelik
150.000
150.000
Üretimi durdurdu.
Cevat Koçak
10.000
Çemtaş
36.000
36.000
540.000
550.000
1.000.000
1,200.000
Çolakoğlu
Çukurova
Demsan
10.000
—
Diler
—
62.424
Ekinciler
—
450.000*
Elektrofer
43.030
50.000
Elektro metal
10.000
—
—
600.000*
Habaş
120.000
144.000*
İstanbul Metalürji
25.000
36.000
İzmir Demir Çelik
—
400.000
Kaliteli Çelik
10.000
—
Kroman
91.570
91.570
M.K.E.K.
60.000
60.000
450.000
550.000*
110.000
161.000
lçdaş
Metaş
Orpaş (Tuber, Metan)
Seldöküm
14.000
Sense
10.000
TOPLAM
2.714.600
Tablo IH : Sektördeki Firmalara Ait Kapasite Tablosu.
Kaynak : Forma Raporları
* Yatırımları tamamlandığında.
28.977
—
4.598.901
- 145 -
d. Üretim Çeşitleri
Ark Çelik
Asil Çelik
Karbonlu, düşük, orta ve yüksek alaşımlı
çelikler
Çemtaş
Karbon çeliği (yuvarlak, profil, lama)
Çolakoğlu
Kütük+ Filmaşin
Çükurova Kütük
Diler
Ekinciler
Elektrofer
Kütük+Yuvarlak (karbonlu çelik)
Habaş
Kütük (karbonlu çelik)
Içdaş
İstanbul Mat.
İzmir Demir Çl.
Kroman
Kütük (karbonlu çelik)
M.K.E.K.
Karbonlu, düşük, orta ve yüksek alaşımlı
çelikler
Kütük+ Yuvarlak+ Filmaşin
Metaş
Orpaş
Seldöküm
Tablo IV : Sektördeki Firmaların Üretim Çeşitleri
Kaynak
: Firma Raporları
- 146-
e. Üretim Miktarları
1985
Firma Adı
1986
Üretim (ton)
Üretim (ton)
Ark Çelik
18.892
23.458
Asil Çelik
146.511
148.492
21.340
24.801
Çolakoğlu
391.829
534.336
Çukurova
451.288
910.207
31.785
63.800
Çemtaş
Diler
—
—
Ekinciler
50.055
41.667
Elektrofer
—
—
Habaş
lçdaş
84.600
92.559
İstanbul Metalürji
22.244
24.710
—
İzmir Demir Çelik
—
Kroman
49.126
75.889
M.K.E.K.
63.000
40.000
310.480
261.702
Orpaş (Tuber, Metan)
75.006
118.842
Seldöküm
10.900
22.434
TOPLAM
1.718.668
2.391.285
Metaş
i
TABLO V : Sektördeki Firmalara Ait Üretim Tablosu
Kaynak
: Firma Raporları.
- 147 -
II. Dünyadaki Durıım
Dünya demir-çelik sanayiine bakıldığında, dikkat
çeken hareketlerin,
gelişmiş ülkeler ile gelişm ekte olan ülkeler grupları üzerinde yoğunlaştığı­
nı görürüz.
a. Gelişmiş Ülkelerde Durum
Bu grupta ABD. AET Ülkeleri, Japonya ve dünyanın diğer sanayileşmiş
ülkeleri telakki edilmektedir. Bu ülkeler grubu sıvı çelik üretiminin seyri
de ilginç bir durum arzetmektedir. Örneğin 1975'de 391,2 Mt ile dünya
toplamının % 61 'ini üreten bu ülkelerde üretim temposu 1980 başına ka­
dar artış göstermiş, ancak bu yıldan itibaren hızlı bir düşüş gözlenmiştir.
1982'de en düşük miktar olan 338,3 Mt ile dünya üretiminde Çc 5 2 ’ve dü­
şen gelişmiş ülkeler payı, 1985'de 373,3 Mt üretmelerine rağmen % 'si
değişmemiştir. (Tablo VI)
TABLO VI*
Dünya Hem Cel lk Ü retim i
C1 9 7 5 - 1 9 8 5 )
(m ily on m e t r ik
ı ---- ^
..................
1981
1982
1983
ten 3
1Ş84
1985
1975
1976
1977
1978
»79
1960
A.B.D.
105,8
116,1
213,7
124,3
123,7
101,5 109,6
57,7
76,8
83,9
79,2
AET(0n'lar Grubu)
126,4
134,7
126,7
133,4
141,1
128,7 126,4 111,4
ITO, 5
120,2
120,8
Japonya
102,3
391,2
107,4
102,İ
420,5
111,4
32,5
Merkezi Planlı Ekonomiler 219,7
37,2
222,7
43,6
48,0
232,2
243,2
54,3
249,7
111,4 101,7 99,5
406,9 401,9 338,3
56,8 58,1 60,2
97,2
415,5
102,4
399,7
SanayUegnl? Ülkeler
Gelişmekte Olan Ülkeler
EUnya Toplara.
64 3 /
Kaynak:
675,5
675,5
716,7
442^5
746,5
252,4 247,6 246,7
255,5
105,6 105,3
375,7| 373,3
75,2
70,
264,4 268,9
716,2 707,6 645,2
663,7
710; 1
343,8
63,4
717,4
I n t e r n a t i o n a l Iron end Steel I n s t i t u t e » W orld
S t e e l İn F l n u r e e » ç e ş i t l i « a y ı l a r ı
- 149 -
Gelişmiş ülkelerde sıvı çelik tüketimi de geııe 1979'a kadar artma gös­
terirken, daha sonra düşmeye başlamıştır. 1979'da dünya çelik tüketimi­
nin % 5 2 'sini karşılayan bu ülkelerde tüketim oranı 1983'de % 4 6 'ya
düşmüş, 1985'de ise tüketim miktarı 331,7 Vit’a çıkmışsa da oran d eğiş­
memiştir. (Tablo VII).
^ c
ra ro
C XI
o -
10
ra t?)
C -ı
L
o ın
V tl
C L
M ZJ
P CD
u;
a •-<
> u.
<-> c
ın —<
CD
Çelik
Tüketimi
Çİ9 7 8 - . 1 9 8 5 3
[71 h
-h 0
ej
JC P
h uı
r—i
10 XI
LH
L
O
İ
C
CD
C •h eı
L
i) 3
u
C
—1 +j
OJ ti)
c
fi
H
h
L
B tl H
t) ti
■P V
L7ı
m uj h
VII:
Dünya
e
T) "O C
c c ra
O
M
.Y
TASLO
(D H
L
C CH
0 O N
1 l ra
ra
c
>.
ra
i:
M
£
- 150 —
Adı geçen ülkeler grubunda tüketimin 1995 yılı için 308 Mt civarında
olacağı ve yıllık düşüşün % 0,7 dolayında seyredeceği tahmin edilmekte­
dir. Dünya genelindeki tüketim payı da % 44'lere düşecektir (Tablo VIII).
TABLO VIII: Dünya Çelik Tüketim Projeksiyonu
(milyon ton)
1977Yıllık Artış %
1983
Ort.
1985
1985
(1985-1995)
- 0 ,7
Sanayileşmiş Ülkeler
353
332
308
—Kuzey Amerika
136
122
105
-A E T
112
101
97
—Japonya
71
74
70
—Diğer Sanayileşmiş Ülkeler
34
35
36
Kalkınan Ülkeler
96
101
137
+ 3,6
COMECON
208
211
200
- 0 ,5
DÜNYA TOPLAMI
705
723
760
+ 0,5
Kaynak: İktisadi Kalkınma Vakfı
- 151 -
Bu ülkelerde proseslere göre üretim dağılımı 1985 yılı itibariyle % 29,4
EAO (109,7 Mt) yöntem i, % 68,4 BOF (255,3 M t) yöntem i ve % 2,1
S-M (7,8 Mt) yöntem i şeklindedir, (Tablo IX)
TABLO IX: Dünya Ham Çelik Üretiminin Proseslere Göre Dağılımı
(1985)
ElekOksijen
trikli
Siemens
Konver-Ark Ocak- Martin
terleri(%) lan (%)
(%)
Diğer
Yöntemler
(%)
Toplam
(%)
AET Ülkeleri
7 4 ,9
25,1
-
-
100,0
Diğer Avrupa
Ülkeleri
5 2 ,7
41,8
5,5
-
100,0
Avrupa Toplamı
6 9 ,7
29,0
1,3
—
100,0
Sanayileşmiş
Ülkeler Toplamı
6 8 ,4
29,4
2,1
—
100,0
Gelişmekte Olan
Ülkeler
66,5
29,9
3,5
0,1
100,0
Doğu Bloku
Ülkeleri
3 3 ,9
13,5
52,4
0.2
100,0
Dünya Toplamı
56,3
24,8
18,8
0,1
100,0
Kaynak:
International Iron and Steel Institute, Uorld Steel in Figures
1986, s. 6'dan yararlanılarak hazırlanmıştır.
- 152 b. Gelişmekte Olan Ülkelerde Durum
Gelişmekte olan ülkelerde sıvı çelik üretiminde, gelişmiş ülkelerdeki gi­
bi dalgalanmalar görülmemekte olup, sıvı çelik üretimi sürekli bir artış
göstermiştir. 1975-1985 döneminde dünya üretimindeki paylan % 5'den
% 10'a yükselmiştir. (Tablo VI).
Tüketim değerleri ise 198 l'e kadar artış göstermiş (106,2 Mt, dünya ge­
nelinde payı % 15), daha sonra düşmüş ve 1985 yılında ise 102,7 Mt ile
% 14 tüketim payına sahip olmuştur. (Tablo VII)
1995 yılına ait projeksiyonlarda ise, gelişmekte olan ülkelerin tüketimi
1985'e göre yılda % 3 artarak 137 Mt'a ulaşacak ve dünya tüketimindeki
payı % 18 lere çıkabilecektir. (Tablo V pi)
Bu ülkeler grubunda proseslere göre üretim dağılımı da 1985 yılı itibariy­
le % 29,9 (EAO) (22,5 Mt) yöntemi % 66,5 80F (50 Mt) yöntemi,
% 3,5 S-M (2,6 Mt) yöntemi ve % 0,1 diğer (0,08) yöntemler şeklindedir.
(Tablo IX)
- 153 -
C. SEKTÖRÜN SANAYİ SORUNLARI
I. Yatının ve Teşvik
Asil Çelik
1987 ortalanna doğru işletmeye alınacak olan pota fınnı, vakumda gaz
alma projeleri yürütülmektedir.
M.K.E.K.
1985 yılında 1 adet elektrikle, curuf altında ergitme tesisi kurulmuş.
Çemtaş
1985'de Kontinü Döküm Tesisi kurulmuş ve torna tezgâhı alınmıştır.
Yatırını için 2.811.000 $ harcanmıştır.
1986'da ise sürgülü nozul, doğrultma tezgâhı ve laboratuar cihazları için
766.000 3 harcanmıştır.
Içdaş
Kapasite arttınmına yönelik yatırımlar tamamlandığında 1987 yılı
içinde üretimin % 20 artacağı tahmin edilmektedir.
Metaş
1985 yılında 2 3 7 .8 4 1 .0 0 0 TL kapasite arttınmına yönelik, 1986 yılında
ise 798.798.000 TL yatırım harcaması sözkonusudur.
- 154Çolakoğlu
1985 yılında 4 milyar TL yatının yapılarak, kapasite 200.000 ton/yıl
arttırılmıştır.
Çukurova
1985 yılında 17.806.588.000 TL yatırım harcaması yapılmıştır 1986
yılı için 3,5 milyar TL'lık yatırım plânlanmıştır.
Asil Çelik
1985 yılında 121 Milyon TL modernizasyon projelerine yönelik yatırım
harcaması yapılmıştır.
b. Mevcut Tesisler Teşviği
Türkiye'de 1982-1986 nrnsındn demir-çelik sektörüne verilen teşvik belgeleri incelendiğinde de,
aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır:
TABLO X : SEKTÖRE SAĞLANAN TEŞVİKLER
1986
1982
Belge Sayısı
Toplam Yatırım*
1983
1984
1985
(8 ayhk)
8
19
18
51
24
5.160
25.749
17.391
89.593
176.334
420
4.396
829
20.788
23.340
1.178
1.157
486
2.352
2.507
(Milyon TL)
İşi. Sermayesi
Sağlanan istihdam
* Yassı MumuUcrtdc içermektedir.
KAYNAK: ö zel Sektör Demir Çelik Üreticileri Derneği.
- 156c. Ana Girdilerin Teşviği
Hammadde ve yardımcı malzemelerin yanısıra, özellikle ark ocaklı iş­
letmelerde maliyeti etkileyen önemli etmenlerden birisi de eneıji gider­
leridir.
Türkiye'de elektrik enerjisi fiatlan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında,
fiatların oldukça yüksek düzeyde bulunduğu ve bu ülkelerde elektrik
fiatlan yaygın bir biçimde sûbvanse edilirken, ülkemizde sık sık yapıl­
mış olan büyük oranlı düzenlemelerle maliyetlerin artmasına yol açıl­
dığı görülmüştür.
örneğin, AET ülkelerinde, yüksek elektrik tüketen gruplara doğru git­
tikçe ucuzlayan tarfilerin uygulandığı ve
Paris'te
% 62
Milano'da
% 63
Duseldorf da
% 44
Roterdam'da
% 45
Brüksel'de
%50
Luxemburg'da
% 61
Leeds'de
% 35
Dublin'de
% 50
Kopenhang'da
% 16
Atina'da
% 40
Madrid'de
%41
Lizbon'da
%43
oıanlanna varan ucuzluklann sözkonusu olduğu görülmektedir. Türki-
- 157 —
ye'de ise böyle bir kademelendimıe olmadığı gibi, yüksek değerlerde elektrik tüketen sanayicilere Türkiye’de uygulanan tarife, Kopenhang
hariç tüm diğer AET ülkelerine göre daha yüksektir.
Kaynak: İKV 29 Kasım 1986
Maliyetleri bir ölçüde de olsa azaltabilmek üzere, eneıji tasarrufuna yöne­
lik yatırımlar yapdmış, önlemler alınmış ve ton başına eneıji sarfiyatlannda önemli ölçüde tasarruflar sağlanmıştır. Buna rağmen enerji fiatianran yüksek olması nedeniyle, enerjinin toplam maliyetler içindeki
payı yıllar itibariyle büyük artışlar göstermiştir.
Ham ve yardımcı malzemeler ve eneıjinin yanısıra maliyetleri olumsuz
yönde etkileyen bir diğer husus da yüksek faiz politikaları nedeniyle
ortaya çıkan fînans giderleridir. Yabancı ülkelerde faiz giderleri 3,5-24
S/ton arasında iken, Türkiye'de 43 g /to n mertebelerine çıkmaktadır.
1980 sonrası ortaya çıkan bu duruma ilâveten, aynı dönemde ithalatı
yurt içi üretime rakip hale getiren politikalar ile demir-çelik sanayii
önemli sıkıntılar içine girmiştir.
II. İthalat ve İhracat
Türkiye'de 1980 yılı sonrasında ekonomik politika değişiklikleri nede­
niyle, yüksek faiz oranları, sürekli kur ayarlamaları sonucu, yerli ve it­
hal girdi maliyetlerin artması, iç piyasada demir çelik ürünleri talep dur­
gunluğu yaıjıtmış, bu zamana kadar uzun ürünlerde talep, üretimin üze­
rinde çelişirken 1981 ve sonrasında talep, üretimin bir hayli gerisinde kal­
mıştır. Uzun ürünlerde üretim fazlalığı dolayısıyla bu dönem ihracata yönelinmiş, ithalat ise ihracata göre oldukça düşük seviyelerde kalmıştır.
- 158 —
b) İthalat:
Tablo XI'den de görüleceği gibi uzun ürünler toplamında ithalat m iktan
ihracatın, 1984'de % 29’i, 1985'de % 27'si; 1986 ilk 6 ayında ise % 13'ü
mertebelerinde kalmıştır. Blum kütük ithalatında ise ihracat miktan it­
halatın 1984'de % 19'u; 1985'de % 38 Useviyesine yükselmiş, 1986
ilk 6 ayında ise ihracat ithalatı önemli ölçüde aşmıştır.
AET Ülkelerinden yapılan ithalat incelendiğinde, bu miktarlann uzun
ürünler toplam ithalatının 1984'de % 24'ü, 1985'de % 23fa, 1986'nın ilk
6 ajanda ise % 29 ti olduğu anlaşılmaktadır. Bu dönemde İspanya AET
ülkesi olmadığından hesaplara dahil edilmemiştir.
b. İhracat
Demir-çelik sanayimdeki teşvik araçlarının gelişimi ile birlikte bu dö­
nemde Türkiye’nin toplam ihracatında demir-çelik sanayii ihracatının
payı 1982'de % 3,4 1983'de % 3,8 1984'de % 4,9 iken, 1985'de % 7,6'ya
yükselmiş bulunmaktadır. Demir-çelik ürünleri ihracatının önemli bir bö­
lümünü uzun hadde ürünleri oluşturmaktadır. Nitekim uzun ürünler top­
lamında ihracat 1984-1985 arasında % 17,7 artmış, 1986 yılının ilk altı
ayında da 1985'deki seviyesini korumuştur. Blum-kütük ihracatı ise
1984-1986 (ilk altı aya göre tahmin) arasında 5,45 misli artmıştır. (Ba­
lanız Tablo XII).
ı
TABLO XI: UZUN ÜRÜNLERDE ANA MAMLAR İTİBARİYLE İTHALAT
DURUMU
Miktar: Ton
Tutar: Bin £
1984
YILLAR
ANA
MALLAR
1985
1986 (6 aylık)
Miktar
Tutar
Miktar
Tutar
Miktar
Filmaşin+Yuvarlaklar
184.093
44.443
192.506
45.249
28.145
8.146
Hafif ve Ort-Ağır Prof.
92.234
22.912
159.593
39.153
48.035
13.670
DDY Malzemesi
53.613
18.414
22.419
6.703
12.605
2.923
Uzun Ürünler Toplamı
329.940
85.769
374.518
91.105
88.785
24.739
Blıı m+ Kütük
929.512
182.693
1.381.570
282.903
300.750
56.019
Kaynak: Metaş Bilgi Bankası (İGM Verileri)
Tutar
TABLO XII: DEMÎR-ÇELÎK SEKTÖRÜNDE HAMMADDE İTHALATI
Miktan: Ton
Tutar: Bin $
YILLAR
HAM
MADDELER
1984
1985
1986(6 aylık)
Miktar
Tutar
Miktar
Tutar
Miktar
Pik Demir
42.831,4
6,715,2
139,225,9
21,823,4
60.745,6
8.758,7
Ferro Alyaj
52.298,9
25.291,2
58.224,8
26.887,0
31,788,7
15,302,0
1.039.448,9 126.531,3
215,7
510,7
1.147.622,5
789.804,2
83.159,4
119,1
130.999,8
53,9
45,6
50.916,8
6,668,2
70,1
562,3
Hurda
Grandiler
Sünger Demir
1.179,5
Cevher*
304.000
Kömür*
1.079.000
715,8
690.000
—
1.805.000
Kaynak: METAŞ Bilgi Bankası (IGM Verileri)
*) TOÇt Değerleridir, lsdemir ve Karabük'e aittir.)
—
—
462.000
852.000
Tutar
404,4
—
_
TABLO XIII: UZUN ÜRÜNLERDE ANA MALLAR İTİBARİYLE İHRACAT DURUMU
Miktar: Ton
Tutar: Bin $
1984
YILLAR
ANA
Miktar
1985
Miktar
Tutar
1986 (6 aylık)
Tutar
Miktar
292.519.5
440.592,3
112.372,9
231.888,9
63.597,6
Tutar
MALLAR
Filmaşin+Yuvarlak
732.674,6
Hafif ve Ort. Ağır Prof.
343.170,1
94.417,9
340.663,0
99.776,0
43,3
18,6
45,4
28,0
277.547,8 1.383.927,0
392.323.5
672.581,2
176.370,5
128.859.6
485.107,1
99.787,3
DDY Malzemesi
Uzun ü r ü n le r Toplamı
Blum Kütük
1.175.869,0
178.042,1
183.111,3 1.043.218,6
33.866,1
KAYNAK: METAŞ Bilgi Bankası (İGM Verileri)
531.236,9
- 162c. İthal Hammaddelerin Gümrük ve Fonları
1987 ithal maliyetlerini etkileyecek bir dizi karar Ekim 1986’dan beri aİmmaktadu-. Başhcalan:
— R.G. 13.12.1986-19310; Destekleme ve fiyat istikrar fonuna kesilen
miktar CİF bedel üzerinden % 4'e çıkanldı. Bu kararın. Gümrük Tarife
cetvelinde, (veya kararname Qe) vergilerden muaf olan emteaya uygu­
lanmaması da karar altına alındı. (Sözkonusu mallar: Hurda, Grafit
H ektrod ve Ferroalyajlardır.)
- R.G. 17.12.1986-19314: Soğuk tandik şhalakalan (68.07.29) De sürgü
sistemi refrakterieri (69.03.59) gümrükten muaf tutuldu. Kararname her
ne kadar sistemi meydana getiren tür refrakter malzemeleri kapsıyor ise
de, G.T.l.P. No'stı 69.03.59. olarak belirtilmiştir. Sistemin ana refrakteri olan, plâkalar ise içindeki yüksek manyezit miktarı nedeniyle 69.03.
32 G.T.l.P. ile işlem görmektedir.
Böylece sistem ana ünitesini oluşturan meblağ olarak en büyük tutar ka­
lemi muafiyet uygulaması kapsamına girmemektedir. Kararname değişik­
liğinin ruhuna ve amacına ters düşen bu durumun bir yazım ve yorum
hatasından kaynaklanmakta olduğu düşünülmektedir.
- 163 -
Şu anda sektörde uygulanan vergi ve fon
Desteklem
Gümrük
V eıgisi
Toplu
Fiat
Belediye
Damga
Konut
İstikrar
Hissesi
Resmi
Fonu
Fonu
Hurda
SiMn
$ 4 .-/t
FeSi
$ 4 .-/t
Elektro d
0,40
0,06
0,06
0,04
(Kapak Pota)
0,10
0,006
0,06
0,04
Harç
0,10
0,015
0,06
0,04
0,08
0,012
0,06
0,04
Balar Kalıp
Tuğla
Süıgü
(Nozul)
Sürgü
(Plaka)
Halen ithal hurdada gümrük vergisi ve fon olmamakla birlikte, gerek AET
ülkeleri ve gerekse diğer Dünya ülkelerinde örnekleri görülen şekilde hur­
da taşımasında bazı devlet sübvansiyonlarının getirilmesi ton başına 1015 dolara varan navlun giderlerinin bir ölçüde azaltılması, maliyetleri önemli ölçüde aşağıya çekebilecektir.
Buna ilâve olarak, büyük yekun tutan hurda ödemeleri kabul kredili ya­
pıldığında büyük kur farkları getirmektedir. Kur garantili ithalat olması
firmaları büyük ölçüde rahatlatacaktır.
- 164■' '
'-’ i-
•
d. Liberasyon Karşsmda Sektörün Durumu
Dış ticarette Müm, kütük, fllmaşin, yuvarlaklar ve sıcak çekilmiş (had­
delenmiş) proiUIerde -Iibetasyona ^gidBmesi haBnde, Türkiye'de uzun
ürünler sektöründeki maliyetlerle ihracatta dünya fiyadan ile ve sanayi­
de ithalatla rekabet etmek mümkün değildir.
Nitekim dünyada da durum birçok ülke için aynen geçerlidir. örneğin,
AET’de fümaşin iç fiyadan 1986'de 350 £/ton mertebelerinde iken
ihraç fiyatlarını zonınhı olarak 260 $/ton mertebelerine indirmişlerdir.
Aradaki fark, demir çefik sanayiinin ekonomi, kalkınma ve savunma
açısından önemine dayanılarak çeşitli dolaylı/dolaysız sübvansiyonlarla
kapatılmakta dır. Hakse rekabete yol açması nedeni üe büyük itiraz­
lara neden (dan yardımların 1986'dan itibaren belirli amaçlara yönelik
olması kabul edildiyse de, AET ülkelerinde sanayide elektrikte % 40 a
varan sübvansiyonlar, taşımacılık ve istihdamda çeşitli şekilde dolaylı
sübvansiyonlar uygulanmaya devam edilmektedir.
ITT. Teknolojik Faktörler
a. Teknoloji
Petrol krizleri ile başlayan ginfi maliyet artışları ve talep durgunluğu
nedeni ile bütün dünyada elektrik ark ocakları tesislerinde üretim mali­
yetlerini düşürücü, verimliliği arttırıcı ve kaliteyi geliştirici yönde aşağı­
da belirtilen yatıranlar başlatılmıştın
—Su soğutmalı gövde ve kapak panelleri,
—özel oksijen-yakıt brülöıieri,
- 165 -
—Pota ve tandişlerde kayıcı sürgü sistemi,
—Hurda ön ısıtma,
—Soğuk tandiş,
—Kontinü döküm makinalan.
—EAO'da elektronik elektrod kontrol sistemleri,
—EAO'da oksijen tüketiminin arttırılması,
—Curufsuz döküm alma sistemleri,
—Pota ocağı,
— Köpüklü curufla çalışma,
b. Yabancı Sermaye
Demir çelik endüstrisi önemli ölçüde sermaye yoğun bir endüsrisi olup,
yeni bir entegre tesis yatınım 2000-2500 $ /to n gibi çok yüksek yatının
maliyetine sahiptir. Bunun yanısıra modernizasyon yatırımlan ise 250350 £ /to n seviyelerinde modernizasyon yatırımlan ise 250-350 $/ton
seviyelerinde gerçekleştirilebilmektedir. Türkiye'de yeterli ölçüde kay­
nak birikimi sağlanamadığından ve kaynak sağlanmasının zorluklan
da göz önünde bulundurulduğunda yabancı sermaye gelişini kolaylaş­
tırmakta yanır vardır.
IV. Araştırma Geliştirme Faaliyetleri
Dünya çelik ticaretinin ve talebinin durgun olduğu günümüz şartlannda,
Türkiye demir çelik endüstrisinin maliyet ve kalite açısından rekabet
gücünün arttırılabilmesi için gerekli ve son derece önemli olan araştımıageliştirme faaliyetleri konusundaki çaüşmalann destek sektörler komis­
yonunda ele alınması kanaatimizce daha doğru olacaktır.
- 166a. Üniversite-Sanayi İşbirliği
Türkiye'de firma + üniversite işbirliği bütün iyi niyet ve gayretlere rağ­
men etkili bir şekilde sûrdürülememiştir: Bunun için ölke çapında Demir
Çelik Birliğinin kurulması, bu Birlikte araşürma-geliştirme birimi ve bil­
gi bankaları oluşturulması, bu Birliğin aynı zamanda üniversite, TÜBİ­
TAK ve sanayi ilişkilerinde arakesit oluşturması düşünülebilir.
b. Sektörde Araştırma Geliştirme
Sektörde bir iki firma dışında araştırma geliştirme birimi olan kuruluş
yoktur.
c. Kalite Kontrol ve Standartlar
Sektörde T.S.E., DİN ve ASTIM standartlanna uygun üretim yapılmak­
tadır.
d Eğitim
Metalugi Mühendisliği eğitimi Türkiye'de henüz oldukça yeni (fir. Sanat
okullarında bilindiği kadarı ile döküm konusunda mahdut sayıda eleman
yetiştirilmekte olup, sanayinin ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Bu sana­
yinin özellikle yoğun olduğu, İstanbul, İzmir, İskenderun, Karabük böl­
gelerinde uygulama üe bağlantılı sanat okuUan gibi eğitim birimleri kurulmasmda yarar vardır.
- 167 —
V. Çevre Sorunları ve İş Güvenliği Konusunda Sektörün Durumu
Sektörde çalışan elemanları karşılaşabilecekleri kaza ve tehlikelerden konımak, düzenli, huzurlu, güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla
yasa ve tüzüklerin emir hükümlerince işyerlerinin işçi sağlığı ve işgüvenliği konularında alması gereken tedbirler alınmaktadır.
Çtevre sağlığı ile ilişkin olarak, duman emme ve toz tutma sistemleri bazı
tesislerde kurulmuş olup, bazılarında ise yatırımları plânlanmaktadır.
-1 6 8 -
E. SONUÇ VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
1. Sm Çelik Üretiminin önemi
Türkiye hin gelecek yıllar için, demir-çelik sanayiinde ve bunun içinde
ağ ırlıklı yeri olan uzun ürünler sektörünce sıvı çelik üretimine mi, yoksa
ithalata dayalı haddeciliğe mi ağırlık vermesi hususunda bir karara
varması sözkonusudur.
Bilinen bir gerçektir ki, demir-çelik bir ülkenin kalkınmasında lokomo­
tif sektör olma özelliğini taşır. Bu özelliğin özünde yatan espri ise, sm
çelik üretimi ile haddeciliğin ve dolayısıyla kişi başına üretim-tüketim
ilişkisinin optimal bir denge içinde yürütülmesidir. Nitekim gelişmiş Ba­
tı Dünyası ülkelerine baktığımızda, kişi başına sm çelik üretim-tüketim
rakamlarının birbirine yakm olarak seyrettiklerini görürüz.
Sm çelik üretimi yerine ithalata dayalı haddecilliğe ağırlık verilmesi,
Tüıkiye’nin bu sektörde sanayileşmeden ziyade ticarete yönelmesini kö­
rükler ki, böyle temeli zayıf bir sektörel yapı ülke ekonomisi için bir­
takım handikapları da beraberinde getirir. Bir kere, dışa bağımlı kalmak
ve .dünya demir-çelik piyasasında ortaya çıkabilecek oluırouz gelişmeler­
den doğrudan ve ağır bir şekilde etkilenmek bakımından stratejik bir ri­
ziko sözkonusudur. Sonra, sm çelik üretimini ihmal etmekle, bu sektö­
rün ekonomide yaratacağı katma değerden ve sektörler arası ileri-geri
bağlar sebebiyle itici güç olma özelliğinden ülke ekonomisinin mahrum
kalması sözkonusudur.
O
halde Türkiye’nin geleceğe yönelik kalkınma süreci içinde, lokomo­
tif sektör olan demir-çelikte ticaret değil sanayii seçmesi önemli ve isa-
- 169-
befli bir karar olacaktır.
2. Yakm Geleceğe Yönelik kapasite Değerlendirmeleri
Tûıkıye önümüzdeki yıllarda uzun ürünler sektöründe sıvı çelik üretim ka­
pasitesini arttırma yönünde birtakım yaptırımları başlatmış ya da plân­
lanmış durumdadır. Ne varki, kapasite arttinmı hususunda izlenen veya
izlenecek yolda çok dikkatli olunması gerektiği kabul edilen bir gerçek­
tir.
Gerek dış pazarlarda rakip olma durumu, gerekse ileride muhtemel bir
AET entegrasyonu sebebiyle, AET ülkelerinin bu sektörde yaşadıkları
tecrübelere bakarak, Türkiye'nin ileriye yönelik demir-çelik politikasını
oluşturma şansı vardır.
AET ülkelerinin ülkelerinin 19701i yılların başından itibaren demirçelik sektöründe yeni kapasiteler yaratılmasına yönelik yoğun yatırım­
lara girişimleri, 1980 başlarında maksimum kapasiteye ulaşmaları, maruz
kaldıkları petrol krizlerinden doğrudan ve dolaylı olarak etkilenmeleri,
dış pazarların daralması hususunda (üştükleri hesap ve tahmin hataları
gjbi nedenlerle sektör olarak ciddi bir kriz dönemi yaşadıkları bilinen bir
gerçektir. Kriz henüz atlatılmış da değildir. Bunun için bir dizi önlem­
ler alınmış, uygulanmış ve halen de uygulamalar belli ölçüde sürdürül­
mektedir.
Türkiye sıvı çelik üretim kapasitesini arttınrken, Topluluk ülkelerinin
ve özellikle Topluluğa 1986 başında dahil olan Ispanya'nın geçtikleri
badireli yollara girmemeye özen göstermeli, bu ülkelerin krizden kurtul­
mada ağırlık verdikleri yapısal düzenleme ve modernizasyon gibi uygu­
- 170 —
lamaları kendi sektörel yapısına adapte ederek kapasite hesap ve plân­
lamalarını yapmalıdır.
Uzun Ölünler sektöründe yakın geleceğe yönelik kapasite ve üretim tah­
minleri incelendiğinde 1980 başlarından itibaren süre gelen tüketime göre
üretim fazlalığının 1990'lı yılların başmda da devam edeceği anlaşıl­
maktadır. Geçen üç yıl (1984-1986) içinde ortaya çıkan uzun hadde ma­
mulleri fazlalığının, yılda yaklaşık 1,4 Mt'luk ihracat ile dengelendiği
görülmektedir. Nitekim 1985'de üretim 3,3 Mt, tüketim 2,4 Mt, ihracat
1,4 Mt ve ithalat 0,4 Mt olmuş, üretim+ ithalat = tüketim+ihracat den­
gesi 0,1 Mt'luk bir toleransla sağlanmış bulunmaktadır.
Son üç yılın ihracat ve ithalat rakamlarına bakarak 1990 yılına kadar ih­
racat ve ithalatın optimal bir görüşle gene aynı seviyeleri koruyacağı
kabul edilebilir. İhracatın artacağı varsayımına bağlı olarak kapasite arttinmına gidilmesi, AET ülkelerinde yaşanan çelik krizinin ana nedenle­
rinden birisi olduğu görüldüğünden, son derece mahzurlu bir yaklaşım
olarak düşünülmektedir. Kaldı ki, Türkiye'nin özellikle uzun ürünler ih­
racatında yönelik olduğu Ortadoğu pazarında, bu ülkelerin kendi çelik
tesislerini kuruyor olma lan yolunda edinilen bilgilerle, muhtemel bir
daralma sözkonusudur. Diğer taraftan yapılan tahminlere göre 1990
yılında uzun ürünler hadde mamulü üretimi 4,7 Mt, tüketimi ise 3,8 Mt
olarak öngörülmektedir. Bu durumda 1990 yılı için üretim + ithalat =
tüketim + ihracat dengesi gene 0,1 toleransla sağlanmış olacaktır. O tel­
de, yakın gelecekte uzun ürünler sektöründe yeni kapasite yaratıcı yatı­
ranlara gidilmesi gerekli görülmemektedir. Ancak bu konudaki tahminle­
rin her altı ayda bir gözden geçirilerek yeni stratejilerin tespitinde büyük
yarar vardır.
- 17 1 -
V. Beş Yıllık Plan bitim inde, 1989 yılında 7,5 M t/yıl sıvı çelik üretimi
ve kişi başına 140 kg'lık üretim miktarına ulaşılacağı öngörülmüştür.
VI. Beş Yıllık Plan sonunda ise, 1994'de 10-11 Mt/yıl sıvı çelik üretimi
ile fert başına 160-190 kg'lık üretim seviyesine çıkılacağı planlanmış­
tır.
1986 sonu itibariyle 1,7 Mt'u yassı, 5 ,4 Mt’u uzun ürünler olmak üzere,
toplam sıvı çelik kapasitesi 7,1 M t’a ulaşmıştır. 1990 yılına kadar prog­
ramlanmış olan yatırımların da devreye alınması ile ilâve gelecek olan
1,9 M tluk kapasite artışı sonunda toplam 9,0 M'luk kapasiteye çıkıla­
caktır. Tüketim tahminlerinde çıkabilecek yanılgılara bağlı olarak, tüke­
timin beklenilenden daha hızlı artması durumunda, üretim açığının,
yeni yatırımlara göre daha ucuz olan modernizasyon yatırımları ile karşı­
lanması yoluna gidilmesi daha uygun görülmektedir. Bilindiği üzere, demir*çelik endüstrisinde yeni bir yatarım, hale bu bir entegre tesis yatırımı
ise, bugünkü değerlerle 2000-2500 $ /to n gibi çok yüksek kapasite yatı­
nın m aliyetine sahiptir. Türkiye gibi kalkınmakta olan bir ülkenin ise,
bu tür bir yatırıma yönelm ek yerine öncelikle, mevcut tesislerindeki atıl kapasiteye modernizasyon yatm m lan ile işlerlik kazandırmasının
çok daha ekonom ik olacağı açıktır. Bugünkü şartlrrda, modernizasyon
yatırımı ile kapasitesini arttırma imkanı olan tesisler, 200.000 ton/yıl
ile Metaş, tahminen 200.000 t on/yıl ile Çukurova ve 600.000 ton/yıl
ile İsdemir'dir. Bunların da gerçekleştirilmesi halinde toplam sıvı çelik
kapasitesi 10 M t’a ulaşabilecektir.
Konuya, yassı ve uzun ürünler sektör paylan açısından bakıldığında,
Türkiye'de vassı ürün aleyhine bir dengesizlik olduğu görülmektedir.
Şöyleki, AET ülkelerinde toplam üretimin 9c 28'i profil ve % 10'u yu ­
varlak ve 9c 45 i yassı iken, Türkiye de % 12^i profil, 9c 3 2 'si yassı ve
- 172 —
% 56'sı yuvarlak olm uştur.. Ayrıca halen Türkiye'de, yassı tüketimin
% 25'inin ithalatla karşılandığı düşünülürse, yapılacak olan yatırımların
uzun ürünlere değil, yassı ütünlere yönelik olması gerekliliği açıkça
görülmektedir. Halen yassı mevcut kapasitesi 1,7 Mt olup, net üretimi
3 Mt'a çıkaracak olan modernizasyon veya yeni yatırım çalışmaları baş­
latılmış bulunmaktadır. Yassı kapasitesindeki 1,6 M tluk ilâvenin gerçek­
leşmesi durumunda toplam sıvı çelik kapasitesi 11,6 Mt/yıl.a ulaşmış
olacaktır. Böylece 1990 yılında kişi başına sm çelik üretiminin 165-185
kg. dolaylarında olabileceği, altıncı beş yıllık planda öngörülen bu hedef­
lere beşinci beş yıllık plan dönemi sonunda ulaşılmasının mümkün ola­
bileceği görülmektedir.
3. Fiyatlar —Maliyetler
Avrupa ülkelerinde demir ve çelik ürünleri ihraç fiyatları, 1980 başların­
da, global olarak 336 jS/ton civarında seyrederken arz-talep dengesizliği
sonucu bu rakam 1983 sonlarına doğru 210 $/ton civarına kadar düşmüş­
tür. Türkiye'de iç Fiyatlar dolar bazında incelendiğinde seneler itibariy­
le bir düşüş olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla sektörde kaynak kaybı
söz konusu olup, modernizasyon için gerekli yatınm imkânları daral­
maktadır.
Bunun yanıstra iç piyasa fiyatlarının düşüklüğünün bir nedeni de arztalep dengesinin kurulamamış, üretimin tüketimin üzerinde kalmış olma­
sıdır. Diğer taraftan 1980 yılından bu yana eneıji ve diğer girdi fiyatları
büyük oranlarda artış gösterirken, istikrar politikalan nedeniyle demir
çelik fiyatiamun suni olatak düşük tutulması sonucu verimli çalışan fir­
malarda bile büyük finansman zorlukları yaşanmasına neden olmuştur.
- 173 -
Türkiye'de uzmı ürünler sektöründe önemli paya sahip olan ark ocaklaı
işletmelerdeki maliyetlerde enerjinin payının % 15-20, finansman gider­
lerin ise % 15'ler civamıda olduğu, halbuki bazı yabancı ülkelerde elekt­
rik payının % 7-9, finansman giderleri payının ise % 3-10 arasında d eğ iş­
tiği görülmektedir.
Demir çelik sanayiinin ülke kalkınmasında ve savunmasındaki önemi
nedeniyle ülkeler ne pahasına olursa olsun bu sanayii desteklem ektedir­
ler. Nitekim AET ülkeleri örneğinden de bilindiği gibi, bu sanayide elek­
triğe % 40'a varan indirimler uygulanmıştır. Bunun dışında selektif kre­
di uygulamalarıyla bu sektörün Gnansal yükü de hafifletilm eye çalışıl­
mıştır.
Türkiye'de entegre tesisler ve firmalar eneıji maliyetlerini düşürmek üze­
re önemli çalışmalar ve yatırımlar yapmışlar, eneıji tüketimlerini azalt­
mışlardır. Ancak buna rağmen enerjinin maliyetler içindeki payının art­
ması engellenememiştir.
Avrupa ülkelerindeki bir diğer uygulama yüksek miktarlarda elektrik
enerjisi tüketenlere destek sağlamak amacıyla, kademelendirmeye gidil­
miş olması ve en düşük kademe ile en yüksek kademe arasında % 6 0 ’a
varan farklar yaratılmış olmasıdır.
Türkiye demir çelik sanayiinin gelişebilmesi ihracat yapabilmesi ve AET
yc girişte ezilmemesi, rekabet edebilmesi açısından sanayiinin özellikle
bu iki konuda korunması şarttır.
- 174-
4. Dış Ticaret
1980 yılı sonrasında, ekonomik politika değişiklikleri nedeniyle, yüksek
faiz oranlan ve sürekli kur ayarlamaları sonucu maliyetler artmış, ve bu
durum iç piyasada demir çelik ürünlerinde bir talep durgunluğuna ne­
den olmuştur. Böylece bu zamana kadar uzun ürünlerde talep, üretimin
üzerinde seyrederken, bu tarihten sonra üretim fazlalığı sözkonusu ol­
muş ve ihracata yönelinmiştir.
a. İthalat
1984 yılına kadar gümrük vergisi ile, demir-çelik mamulleri ve kütük "Mü­
saadeye Tabi Mallar" listesinde idi. Ancak, 1984 yılı içerisinde, fon öde­
mek koşulu ile "Müsaadeye Tabi Mallar" listesinden çıkartılması ve yine
aynı yıl içinde, konulan bu fonların çok düşük seviyeye indirilmesi ile
bu malzemeler serbestçe ithal edilebilir duruma gelmiş ve bu durum
zaten talep durgunluğu ve gittikçe artan maliyetlerle başedemez hale ge­
len yerliüreticOeri çok büyük sıkıntıya sokmuştur.
Daha sonra bu probleme çözüm getirebilmek amacıyla 1985'in ikinci ya­
nsından itibaren fonlar artbnlmaya başlanmış ve 22.8.1985'te de kütük­
te 20 fi/ton, mamullerde de 35 ¿S/ton'a çıkartılmıştır.
Fonların etkileri ithalat miktarlarında açıkça kendini göstermektedir.
Türk Demir-Çelik Sanayiinin öldürücü yaralar almasına neden olan ithalat
serbestliğinin, iç maliyetlerin rekabet edebileceği düzeyde fonlarla kont­
rol altına alınması, bu sanayiinin hayatiyeti için büyük önem taşımakta­
dır. Böylece yaşadı klan talep durgunluğu nedeniyle, damping yaparak
- 175 —
son derece düşük fiatlarla Türkiye Doğu Bloku ülkelerinden gelecek ma­
mul ve kütükler karşısında yerli sanayimiz korunmalıdır.
Yerli sanayii sıkıntıya düşüren bir diğer konu da, gerek iç piyasada talebe
cevap verebilecek miktar ve kalitede malzeme temininin olm ayışı ve
gerekse, bazı maizamelerin iç piyasada olmaması nedeniyle, eklenen çe­
şitli vergiler, fonlardır. 1986 yılı sonunda alınan kararlarla, gümrüklü
ithalatta alınan desteklem e ve fíat istikrar fonunun % 2'den % 4 'e ve
Damga Resminin de % 4 ’ten % 6 ’ya çıkarılması zaten yüksek olan ithal
maliyetlerini daha da arttıracak ve maliyetlerin daha da artmasına neden
olacaktır.
b. ihracat
Uzun ürünlerde sözkonusu olan arz fazlalığının ihracata yönlendirilmesi
amacıyla, bu sanayi de teşvik kapsamına alınmış ve aralannda ihracatta
Vergi ladesi, İhracat Kredisi, Uzaklık fonu bulunan teşvik araçları ile
ihracat teşvik edilm iştir. Dış piyasada da talep durgunluğu nedeniyle
artan rekabet ve ülkelerin ton başına 100 $ 'a varan çeşitli teşvikler ve
sübvansiyonlarla pazarlara düşük fiatla girmeleri, ihracatı gittikçe zorlaş­
tırdığından, teşvik araçlarının önemi daha da artmıştır.
Bu durumda pazarlardan pay kapmanın zaten zorlaştığı, bu dönemde,
ihracatta vergi iadesi oranlarının da düşnrülmesi, 1986 yılı için hedefle­
nen ihracat miktarının altında kalınmasına yol açmıştır. İhracat teşvik­
lerinin rekabet gücünü arttırıcı yönde etkinliğinin korunması gerekmek­
tedir.
İhracatımızın hangi ülkelere yöneleceği konusunda bir incelemede, İran
- 176 —
ve Irak'ııı son yıllarda iyi bir pazar olmasına karşılık, sadece bu ülkelere
bağımlı olmanın riskleri gözönüne alındığında, yeni ihracat pazarlarının
araştırılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. AET ülkelerinde zaten uzun
ürünlerde arz fazlahhğının sözkonusu olması ve Doğu Bioku ülkelerinin
da talep eksikliklerini kendi aralarında halletmeleri nedeniyle bu iki pa­
zara girebilmek oldukça güçtür. Buna karşılık, ABD, Çin Ümit verici
görünmekte olup, zaten yavaş yavaş bu ülkelere ihracata başlanmış bubulunmaktadır. Ayrıca Hindistan ve Pakistan pazarlarından da pay ala­
bilmek mümkün görülmektedir.
UZUN ÜRÜNLER ALT GRUBU
3 — Haddehaneler raporu
- 179 —
KARABÜK’TE DEMlR ÇELİK ÜRETlMl VE SORUNLARI
Karabük yurdumuzun flk ağır sanayi şehri olup bünyesinde elli yıla ya­
kın süredir hem kamuya, hem özel sektöre ait demir çelik tesislerini mu­
hafaza eden ve demir çelik endüstrisinin yurt çapında yayılmasının reh­
berliğini yapan bir beldedir.
Ancak 1950'ii yıllarda Türkiye'nin tüm demir ve çelik üretimi Karabük1
te yapılırken 1980'li yıllara kadar bu üretim Marmara, Ege ve Akdeniz
bölgelerine yayılarak gelişmiş 1986 yılında yaklaşık kamu ve özel sek­
tör olarak 6.500.000 tona ulaşmıştır. Doğal olarak bu artışla birlikte
Karabük'te de bir kapasite artırımı olmuştur. Yalnız Karabük'teki kapasi­
te artırımı Kamu sektörü olan Türkiye Demir Çelik İşletmelerinde yıllık
5 5 0 .0 0 0 ton civarına ulaşmış buna makabil Karabük'te bulunan özel sek­
tör haddehanelerindeki haddeleme kapasitesi 6 0 0 .0 0 0 tonun üzerine çık ­
mıştır.
ö z e l sektör haddeleme tesislerini kısaca özetlem ek gerekirse bunlar T.D.
Ç. işletmeleri Karabük fabrikalarının birer yan sanayi olarak 1950'li
yıllarda kurulmaya başlamışlar, 1960'lı yıllarda gelişm e kaydetmişler ve
bütün hammadde ihtiyaçları bu yıllarda T.D.Ç. İşletmelerince tahsis şek­
linde karşılanmış olup yalnızca yurt içine üretim ve pazarlama yaparak
iştigal etmişlerdir. Ancak Türkiye'de planlı kalkınma dönemine geçil­
dikten sonra Karabük demir çelik işletmelerinin kontini haddeleme tesisIerininde üretime başlamasıyla, hammadde ihtiyaçları olan kütük demiri­
nin tamamım T.D.Ç. İşletmelerinden
a la m a z
hale gelmişlerdir. Böylece
imalatlarından bir daralma görülmüş 1970’Ii yıllarda demir çelik üretimi­
ne artan ihtiyaç karşısında ilgili bakanlıklarca, T.D.Ç. işletm elerine kü­
tük ithalatı yaptırılmış, ayrıca özel sektör hadde sanayicilerine de kütük
- 180 —
ithal hakla tanınmış eksik hammadde ihtiyaçları bu yolla giderilmiştir.
Yalnız bu yıllarda hepimizin bildiği gibi demir çelik üretiminde yurt içinde yayılmacılık başlamış ve bununla birlikte muhtelif bölgelerde ka­
muya ait demir çelik tesisleri fle özel sektör izabe tesisleri ve hadde­
haneleri kurulmuştur. Artık T.D.Ç. İşletmelerinden kütük temin edeme­
yen Karabük özel sektör hadde tesislerinin sıkıntılı dönemi başlamıştır.
Zira hammadde temininde güçlüklerinin yanında maliyet açısından nak­
liye en büyük sorun olarak karabükkün karşısına çıkmıştır. Bu dönemde
(1976-1977 yıllarında) T.D.Ç. işletmeleri özel sektör haddehanelerine
iç piyasadaki aşın talebi cevaplayabilmek ve fiat artışlarını önleyebil­
mek için fason yuvarlak demiri yaptırmıştır.
Yalnız 1979 yılı başlarında gerek hammadde, gerek iktisadi sebepler do­
layısıyla kırize girmiş tesislerde üretim durmuştur. 1982 yılında Türki­
ye'nin demir çelik ihracatına başlamasıyla demir çelik kültürünün, tekno­
lojisinin en yüksek potansiyelde olduğu karabûk ilk ihracata imalatı ger­
çekleştirmiştir. Bu sayade kilitlemek üzere olan sektörde faaliyet yeni­
den başlamıştır, özel sektör haddehaneleri derhal ilave teknik imkanlarla
donatılarak 1983-1984-1985-1986 yıllarında yaklaşık her yıl için 50.
000 tonun üzerinde ihracata imalatı gerçekleştirip, 1986 yılında iç ve
dış piyasaya 500.000 tonun üzerinde fiili üretim kapasitesiyle 50006000 arası istihdam gücüne erişmiştir. Ancak üretim çeşitlerinde de de­
ğişme olmuş, eskiden yalnız yuvarlak inşaat demiri üretilen tesislerde
1981 yılından sonra hem nevi hafif profil, köşebent, lama, kare, nervürlü inşaat çelikleri de üretilerek gerek ihracata ve gerekse iç piyasaya da
cevap verilmektedir.
„Yalnız özel sektördeki bu gelişmelerin yanında Karabük Demir Çelik
- 181 Fabrikasının genel müdürlüğü Ankara'ya alınmış, Karabük demir çelik
Müessese olmuş ve üretim kapasitesinde bir değişm e meydana gelm em iş­
tir. Kamu iktisadi teşebbüsü olan Demir çelik fabrikalarında 1985
yılında başlatılan tevsiat ile kapasite artınmı amaçlanmıştır. Ancak 1987
yılı başlarına kadar kok fabrikaları yenilenm iş, kuvvet santralı yenilen­
miş yüksek ûn n lan n gaz ihtiyacı giderilerek ham demir üretiminde iler­
leme olmuştur. Ş u anda 5 5 0 .000 tonluk üretimin 1.000.000 tona ulaş­
ması için yapılan tevsiatlarda sonuca varılabilmesi açısından acilen çelikhane tevsiatmın yapılıp kapasitesi artırılmalıdır. Ve ilave 4 0 0 .0 0 0 ton ka­
pasite artırımında ağırlık yan mamul olan kütük demire verilmelidir.
Yukandan beri kısaca ana hatlan ile değindiğim iz Karabük’teki çelik üre­
timine, karabük ulaşım açısından coğrafi durumunu da özetleyerek de­
vam edersek;
Karabük; Zonguldak ve Ankara'ya demir yolu ile bağlantısı mevcuttur.
Bartın, Zonguldak ile karayolu bağlantısı vardır. Ancak Zonguldak kara­
yolu bağlantısı (2 0 0 Kilometredir) deniz yolu ulaşımı şu anda ancak dar
imkanlar ve yabancı bandıralı gemilerin alınmadığı Bartın limanından
yapılmaya çalışmaktadır. Ancak bu limanada 5.000 tonluk gemilerin üs­
tünde gemi irenıemektedir. Zonguldak limanından hem limanın kapasite­
sinin yetersizliği, hem m evcut karayolunun 2 0 0 km. civannda uzak oluşu
dolayısıyla ekonom ik olmayıp yaralanılamamaktadır.
Kısaca bu konuyuda özetledikten sonra Karabük'teki Demir çelik sektö­
rünün gerek kamu ve gerekse özel sektör olarak yurt içi ve yurt dışı tale­
bin karşılanmasında, karşı karşıya bulunduğu acil çözüm gerektiren sonınlannı sıralamak ve bilahere de bunların çözümlerinin naşı! olabileceği­
ni özel sektör haddehaneleri adına beyan etm ek istiyoruz.
- 182Başüca Sorunlarımız:
1 —Hammadde teminindeki güçlükler
2 —Ulaşım ve navlun sorunları
3 —Enerji sorunları
4 —Üretim fiat ve pazarlama sorunları
Ana sorunlan bu dört katagoride ele ılırsak bunların açıklamasını ve çö­
züm yollarım da sıralıyalım.
1 —Hammadde teminindeki göçtükler:
En büyük sorunumuz bu olmakta(kr. Zira Karabük demir çelik müesse­
se« Türkiye'deki her sanayi dalma katkısı 3e damgasını vurmuş, imala­
tında pay almış iken, en son canh örneği kendi dalında İskenderun D.Ç.
fah riy alan m kurup yılda yaklaşık 2.500.000 tona yakm üretime kavuş­
turmuşken, kendi Karabük fabrikalarında halen 550.000 ton dvannda
demir çelik ve pik üretmektedir. Bu Kaıabük’ü ı ilk en büyük ağır sanayi
şehri oluşu açısından üzücüdür. Zira Karabük'deki özel sektör tesisleri
Karabük demir çelik fabrikalarından kütük demir temin edebilmek ama­
cıyla kurulmuş ancak bu imkanı hiç kalmadığından, diğer bölgelere gö­
re rekabet gücünü kaybetmiştir. Konuyu 1986 yıh olarak rakamlandınrsak, 1986 yılında özel sektör haddehanelerinin ekteki üretim cetvellerin­
de görüldüğü gi>i 1985 yıh fiili toplam imalatı 435.578 ton iken Karabük
demir çelik fabrikalarından aldığı kütük demir toplamı 40.000 tondur ki
bu rakam fiili imalatın % 10 gibi çok küçük bir miktan dır. Karabük'de
35 in üzerinde ve ha* birinin yatırım gücü milyarları aşmış özel sektör
demirçelik tesislerinin hammadde ihtiyacını giderebilmeleri için acilen;
- 183 -
Karabük demir çelik fabrikalarında çelikhane tevsiatı tamamlanmalı,
yüksek fırınlarda elde etfilipte çeliğ e dönüştürülemediğinden düşük kapa­
site ile yapılan üretim tesviaün tamamlanması neticesinde ilk etapta yılda
200.000 ton gibi arttırılarak 1.0 0 0 .0 0 0 tona ulaşılmalı ve bu ilave üretim
yan mamul olan kütük bazında gerçekleştirilip özel sektöre hammadde
temininde katkıda bulunulmalıdır. Bu kütük Karabük'teki özel sektör
tesislerine hammadde olan direkt satılabileceği gibi tercihan demirçelik
işletmelerinden yapılan talebin karşılanması için istenilen cinste fason
üretimi için verilerek T.D.Ç. İşletmelerinin ihtiyacı olan demirler üretti­
rilip, yine T.D.Ç. fabrikalarınca satışa sunulabilmelidir. Böyle koondineli
bir çalışma neticesinde hem dış, hem de iç piyasanın ihtiyacı demir çe­
lik mamulleri tem in edilmiş olup, hem de milyarian geçen yatırım mali­
yetli bu tesisler ve 6 .000 kişiyi kapsıyan istihdam gücü atıl kalmaktan
kurtarılmalıdır.
Taböd bu tevsiat ve kapasite artınını bugün teşebbüs edilse bir iki yılı bu­
lur tamamlanması, bu zaman zarfında özel sektörün hammadde ihtiyaç­
larım karşılamak için kısmen ithalat kısmen de İskenderun D.Ç. fiabrikalarından kütük demiri getirtilebilir. Bu işlemlerin T.D.Ç.ÎJice yapılma­
sı ve getirdiği kütükleri Karabük özel sektör haddelerinde fason yaptı­
rarak satışının demirçelik yapmasa önümüzdeki sezonda inşaat demirine
karşı yoğun olacak iş talebin karşılanması ve fiat istikrarının sağlanması
açısından daha verimli olur kanaatindeyiz.
Bunun dışında Füyos limanının yapılmasıyla Füyos Karabük araşma yani
Zonguldak vilayeti hudutları içine verilecek demirçelik teşvikleri ile Ka­
rabük'te ki özel sektör haddehanelerininde iştiraki bulunan yıllık 300.
000 ile 500.000 ton kapasiteli bir izabe tesislerinin Filyos-Karabük ara­
sına kurulması için gerekli teşvik verilmeli ve bu yatırımın yurdumuz
- 184 —
içinde çok büyük faydalan olacağı bilinmelidir.
2 —Ulaşım sorunları:
Karabük'ün en önemli sorunlarından birisi de ulaşımdır. Karabük'e Kara­
yolu dışında belirli bir ulaşımı yoktur denilebilir. Zira denizyolu ulaşımı
sınırlıdır. Bir tek 5000 tonluk gemilerin üzerinde geminin yanaşamadığı
küçük kapasiteli barün limanı vardır. Büyük tonajh gemiler girememekte
aynca Barün limanı yabana bandıralı gemilere yasaktır. Limanda diğer
tahmil tahliye sistemeleri çok eksiktir. Bu yüzden Zonguldak'm Kara­
bük'ün hatta civarımızda bulunan Kastamonu, Çankırı, Bolu gibi vilayet­
lerimizin bile direkt yararlanabileceği bir limana acilen ihtiyaç vardır.
Bu liman için en müsait yer Füyos'tur. Fiyos'a yapılacak bir 25.00030.000 tonluk kapasiteli liman başlangıçta bir dalgakıran iskele yapımı
dahil sorunların çözümünde kesin netice olacaktır. Zira Fflyos'tan Kara­
bük'e karayohı ile ulaşım yaklaşık 80 km. olup halen füyos Yenice ara­
sı ulaşıma açık Yenice-Karabük arasındaki yol yapımı ise devam etmek­
tedir. Ancak bu çalışmalar çok yavaş ve yetersiz Derlemektedir. Bu yol
ivedilikle açılmalı ve kurulacak Filyos Kınanma Karabük karayolu ile bağ­
lanmış olmalıdır. Zira konuyu hammadde teminindeki maliyet açısın­
dan kamu ve özel sektörle ilgili olarak özetlersek;
a) İsken dem n-Karabük karayolu kütük demir nakliyesi bugün için tondan
12.000-13.000 TL. civarındadır. Halbuki bu nakliye deniz yolu ile yapı­
labilse bu rakam % 50 düşecektir.
b) ithal yolu ile yurt dışından temin edilen kütükler için ise Türkiye'nin
diğer limanlan ile navlun aynı fiat olacağından hiç fark olmayıp Kara­
bük'teki tesisler, İstanbul -İzmir-îskenderun'a göre aynı rekabet gücüne
kavuşmuş olacaktır.
- 185 -
c) Mamulun nakli açısından da bilhassa ihracatta toplu nakliyeden de­
niz yolu kullanılacaktır. Böylece satış maliyetleri düşecektir. Ayrıca
toplu taşıma ile iş çabuklaştırılacaklar.
Bu durum D.Ç.I. Karabük tesisleri içinde aynen geçerli olup T.D.Ç. iş ­
letmelerinin kârlılık ve verimini artırmada en büyük etken olacaktır.
Zaten bu konuda üst düzeyde çalışmaların olduğu, fizibilite safhasında
bulunulduğunu öğrenmiş durumdayız. Bunun aciliyetinin biran önce
ilgilililere iletilerek liman inşaasına geçilmesinin temini gerekmektedir.
Filyos limanı yapılıncaya kadar Bartın limanından daha geniş çapta
yarariandınlmalı eğer mümkünse yabancı bandıralı gemilerin bu limana
girmesi temin e ilm elid ir.
3 —Enerji sorunları:
Sektörümüzde en büyük girdi maliyeti açısından, nakliyeden sonra ener­
ji olmaktadır. Bunu iki bölümde incelersek a) Elektrik tüketimi b) Yakıt
tüketimi.
a) Elektrik tüketimi açısından:
Bu yönden sektörümüzün talebi 1986 yılında Demir Çelik izabe tesis­
lerine tanınan elektrik zamlarının uygulanmaması avantajı mutlaka aynı
sektör içinde bulunan haddeleme tesislerimize de yansıtılmalıdır. Bilhas­
sa ihracata dönük çalışan sektörümüzde ihracatın üretim safhasında des­
teklenmesi açısından hükümetimizin amaçlarına da uygun bir uygulama
olup maliyetlerimizdeki ağır külfet kısmede olsa hafifletilmelidir.
- 186 —
b) Yalat tüketimi açısından
Tesislerimizde yakıt olarak Fuel Od tüketilmektedir. Fuel Oil'deki son
7,8 sene içindeki fiat artışları çok yüksek olup imalat maliyetlerimizi
alt üst etmiştir. Bütün teknik imkanlar kullanılarak tesislerimizde tavla­
mada kullanılan Fuel Oü asgariye indirildiği halde Kg. maliyetlerimizde
% 24.lük bir yeri halen korumaktadır. Yaklaşık İO.TL/Kg. civarındadır.
Yine bu konuda da hükümetimizce sanayinin desteklenmesi konusu için­
de yakıt subvansesi uygulamasına bir an önce başlanılmamalıdır.
4 —Üretim Fiat Pazarlama Sorana:
a) Üretim:
Tesislerimizde üretim ancak bir mardiya olarak gerçekleştirümektedir.
Halbuki hammadde ve diğer soranlarımız çözümlendiğinde iki ve üç vardiye üretim mümkün olacaktır. Üretim cinsleri olarak çok çeşitli demir
ve çelik mümkündür. Yukarıda da saydığımız gibi belli başlı üretim çe­
şitleri.
a) 6 m/m fi demirden 40 m/m fi demire kadar çabuk demir üretimi
b) 6 m/m fi arası nervüriü inşaat çelikleri
c) 10 m/m - 50 m/m arası kare demirleri
d) 16x3 ila 50x3araa sömefer
e) 20x5 ila 50x5 arası silmeler
f) 20x5 ila 100x10 arası lamalar
g) 20x20 ila 100x100 arası köşebentler
h) 6,5 U ve I fle 140 I, U arası profil demirler
ı) 19 Kg. mâ kadar raylar, selefler, menot lokmalan ve sair demir yolu
malzemeleri.
- 187 —
b) Fiat:
En önemli sorunlarımızdan biride fiattır. Zira maliyet girdilerimiz hergün
katlanarak arttığı halde kamu sektörünün demir çelik tesislerindeki kü­
tük demir ile mamul arasındaki maıj gün geçtik çe düşm ekte ve tesisleri­
miz fiat konusunda çalışamayacak duruma gelmektedir. Şöyle ki bu gün
T.D.Ç. İşletmeleri Karabük fabrikalarında kütük demir ton başına 182.
000 TL.dır. mamul demir satış fiaü ise 213.000 TL.dır. aradaki maıj
31.000. TL/Ton'da bu görünüşte aynen özel sektöre yansıyor sanılmak-
tadff. Halbuki bizim özel sektör hadde tesislerindeki hali hazır m a lı­
mız 19.000-2.000 TL/Ton' civarındadır. Çünkü biz hammaddemiz olan
kütük demiri karabük demir çelik fabrikalarından alamamaktayız.
İskenderun'dan alabildiğimiz zamanlar ton başma kütük fiatı: 182.000
TL dır. İskendenın-Karabük kütük nakliyesi 12.000-13.000 TL olmakta­
dır. Böylece kütüğün Karabükteki tesislerimize girdisi 195.000 TLjton
olmaktadır. Karabük demir çelik fabrikalarının mamul satış fiatlan 213.
000-225.000 TL/Ton olduğuna göre özel sektör hadde sanayide tanınan
maıj 213.000-195.000 - 18.000 TL/ton olmaktadır. Halbuki tesislerimi­
zin 1986 yılı içindeki imalat maliyeti tonda 32.000 TL. civarındadır.
Bu şartlarda bu tesislerimizin ayakta kalması bile mucizedir. Aynı şekil­
de özel sektör izabe sanayinden aldığımız kütük demirlerinde tonu 195.
000 TL civarında tesislerimize mal obnaktacbr. Bu durum karşısında açıkca görüldüğü üzere nakliyedeıı doğa n problemimiz demir çelik resmi
fiatlaın tesbitinde nazari dikkate alınmamaktadır. Acilen talebimiz bu
sektörün yaşaması ve gelişebilmesi için resmi fiat tesbitlerinde kütük de­
nir ile mamul mal arasındaki maıjın açılarak piyasadaki diğer demir çe­
lik haddeleme sanayinde sağlıklı çalışmasına katkıda bulunulmalıda.
-1 8 8 Zira kamu sektöründe üretilen kütüklerin satışından ayrıca kar edildiği
için kamuya ait demir-çelik tesislerindeki mevcut kütük ila mamul ara­
sındaki marj yeterli görülebilir, fakat özel sektörün hammadde temin
imkanı sınırlı olduğundan dönem dönem sektörümüz çalışmamaktadır.
Zira özel sektör izabe sanayi de kamu sektörü kütük fiatları artı lskenderun-Karabük kütük nakliyesini göz önünde bulundurarak kütük demir
satış lan yapmaktadırlar.
Kısaca yukarıdan bu tarafa değindiğimiz soranlarımızın acilen çözümlen­
mesinin memleket ekonomimize de büyük yararlar sağlayacağından ile­
riye dönük demir çelik ihracatlarımızın da arttırılabilmesi ve dünya pa­
zarlarında bu sektörde de yerimizi ahp koruyabilmemiz açısından kesin
yaran olacağı inancı içinde durumumuza tensiplerinize arz ederiz.
Saygılanmızla,
NOT: Türkiye'de kurucu hadde tesisleri kapasitesi dikkate alındığında;
ham maddemiz olan Kütük Demir üretimi; mevcut haddeleme kapasitesi­
nin altında olduğunda kütük demir ihracı, tesislerimizi atıl kapasite ile
bırakmakta olup, bunun yerine mamül ihracının planlanm ası gerektiği
kanısındayız.
- 189 —
Bu sebeple tütük demir ihracına verilen teşvikin kaldırılmasını talep et­
mekteyiz. Zira bu durumun iç piyasada fiat artışlarını önleyici rolü ola­
cağım ve istahdama yararlı olacaktır.
e .A ? .'ı
•:
." C r
D c ı £ c '§ i C _ _ ı i i j Z ı ğ »
Özel haddehaneler olarak halen ark ocaklı tesislere uygulanan ve uygu­
lanacak olan teşriklerden yararlandırılmamız, gerektiği inancındayız.
KARABÜK'TEKİ HADDE TESİSLERİNİN KAPASİTE VE İMALAT İLE İLOİLİ TABLOSUDUR
S.NO/ PİRMA ADI
/
1 . K aptan D . ç . L t d . ş t i .
2. v e r g i l i D .ç .A .ş .
3 . çağ Ç e lik
4 . E k in c ile r A.Ş.
5 . İ s m a il Y ıld ız L t d . ? t i .
6. OUvon D .ç.A .ş.
7 . Nomtaş A .ş.
0 . Ç ı k ır ç ıo a iu A .ş.
9 ,. Aktar H a d d e c ilik
10. Mota H a d d e .K o li.ş ti.
ı ı . Y e ş ily u r t A.ş.
1 2 . Azmet H ad.A .ş.
13. M elih S anı han
14.. noan A .Ş.
15. ç e lo a n ta ş A.Ş.
16.. M ustafa Saka V a r i s i .
1 7. tf z ç e lik L td .Ş ti ..
18. U çel M d .A .ş .
1 9 . Yamanlar L td C Ş ti,
20.. D om irtopçu A .ş.
21. U e şb a şla r K o l i . ş t i .
22. Candan L t d . ş t i .
23. P ak iş A .Ş.
24. ç e b i l e r P r o f i l S a n .^ .ş
25. K U rokçiler l t d . ş t i .
26.. I ş ı k Ç e lik A .Ş.
27. K zorrA .Ş.
28. U zm etal L t d . ş t i .
Emaa H a d .K o l i.ş ti.
2İ
30. İbrahim Sözen V ra.
31. B aşaran H a d .sa n .A .ş.
32.
33.
KAPASİTE 71985 YILI ÜRETİM CtN.MİKTARt/tlIRACAT
33.704Ton
42.224 Ton 9
44.304 • KÖşb.T flf
3 4.274 •
31.510 r
17.563 • 1 5.014 Ton
16.000 ■ NervUrlU tf
28.298 ■ 7.827 m
8.422 • 9
10.400 • J ö ş e b e n t
10.629 » 7.756 •
33.280
19.293 ■ 16.873 N
16.640 * K öşebent
26.218 • 25.882 ■
16.640 * 9
23.476 ■ 21.716 •
6.000 m
13.104 n 9
3 .095 ■ 2.062 •
■
14.800 • 9
1 7 .0 3 6 • 3000
23.088 • 9
1 7.326 ■ 2.085 m
4.593 * Lama-jf
871 ■
3.200 * Lama-j/
4 .6 4 3 * 3.900 •
29.536 * fttş e b e n t
3 0.200 *110.900 M
14.968 «
23.331 * 17.672 m
15.138 *
1 .3 8 5 *
995 •
13.104 * K öşebent 9
1 7.083 ■ 12.443 w
16.752 • 9
1 0.857 •
26.000 • 9
1 5.000
10.400 • K öşebent
21.322 ■ 17.057 «
5.200 • Lama
6 .0 0 0 ■ 6.000 »
13.317 * N ervU rlU -?
1 9.150 ■ 17.214 •
12.600
1 2 .0 9 6 ' 11.861 •
9
10.400 " 9
7 ,368 ■ 5.603 M
24.330 * Lama-?
10.229 * 8 .800 •
32.469 ' 9
21.836 " 20.605 II
16.640 ■ 9
3 .1 9 5 • 1 .576 «
13.104 • 9 - P r o f i l
9 .0 0 4 " « .o o a «
■
25.584
8 .000 " K öşeb«nt-L am a-N er.2B .330 * 28.350
542.237 Ton
Y a n c ı. D .Ç .S an.T ic.A Ş . 74.200 ■
Yo.lbulanlar D ışTic.
25.000 "
L td .ş ti.
:437 Ton
/ELEKTRİK
2*957.500 KW
3*336*000 KH
1*346.160 •
2 .9 1 4 .1 9 2 «
610.106 •
1 .4 6 7 .1 7 0
1 .1 2 4 .3 0 0 «
2 .0 1 3 .6 0 0 ■
170.966
1.452*500
1 .5 2 1 .2 3 0
92.080
191*433
1 .2 6 0 .0 0 0
1*423*200
160.000
924.460
1 ,4 9 0 .0 0 0
1 .6 0 0 .0 0 0
1*670*250
238*500
968*880
686.600
333*000
513*961
1.706*118
448*500
576.500
M
1*173.398
■
•
•
•
tt
9
9
a
M
•
•
W
•
•
■
■
•
■
N
•
/rtTKL PİL /İSTİHDAM /
1 .4 7 4 .2 6 4 Kg. 70
2 .1 7 1 .0 0 0 •
82
872.652 ■ 48
1 .1 6 3 .0 0 0 *
47
5 60.610 ■
38
1 .0 8 7 .0 0 0 ■
75
1 .3 5 1 .0 0 0 '
58
1 .1 4 8 .0 0 0 ■
77
192.106
768.000
883.926
85 .7 8 0
2 49.000
1 .2 2 0 .0 0 0
1 .1 0 5 .5 0 6
114.000
807.376
48 4 .0 0 0
6 40.324
1 .0 4 3 .7 1 0
270.000
1 .1 8 3 .3 9 8
7 60.964
381.992
600.602
975.230
4 08.716
4 5 0 .9 2 i.
1 .3 9 0 .2 0 4
■
•
■
■
•
*
•
*
»
*
■
•
■
*
*
'
■
•
■
»
•
34
41
66
10
28
80
85
35
35
47
49
55
33
65
34
34
47
* 51
44
42
—
44
4 7 2 .9 3 2 Ton
108.348 "50.802 Ton 3 .3 0 5 .2 6 6 KW 2 .1 1 6 .0 0 0 Kg 105
20.457 -1 8 .0 0 0 ■
60
'601. D 37 Ton
DomlrÇ»)lWi3ıdtlçcUur
YASSI ÜRÜNLER ALT GRUBU
T.C. SANAYİ
ve
TİCARET BAKANLIĞI
1987 SANAYİ ŞU R A SI'N A HAZIRLIK ÇALIŞM ALARINA ESAS
DEMİR ÇELİK SANAYİ: YASSI ÜRÜNLER RAPORU
(ERDEMİR)
OCAK - 1987
- 195 -
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖNSÖZ .................................................................................................
, 97
I-
S O N U Ç ...............................................................................................
199
H-
DEMIR-ÇELİK SANAYİ'NlN Ö N E M İ......................................
215
A. ÜLKE KALKINMASINDA
B. SANAYİLEŞM EDE
C. SAVUNMADA
m -
GENEL DEĞERLENDİRM E......................................................
219
A. MEVCUT DURUM
a) Genelde ve Yassı Mamul olarak Türk Denıir-Çelik
Sanayiinin Gelişimi
b) Sektörün ithalattaki Payı
c) Sektörün İhracattaki Payı
d) Sektörün Yassı Mamul Olarak ithalat ve ihracat
Durumu
e) Sektörün Gayri Safî Müli Hasıladaki Payı
f)
Sektörün imalat Sanayii'ndeki Payı
B. DÜNYADAKİ D U R U M ............................................................
a)
Dünya Ham Çelik Üretimi ve Tüketimi
b) Dünya Çelik Ticareti
c)
Dünya Demir-Çelik Sanayiinde İç ve Dış Fiyatların
Gelişimi
234
- 196-
d) 1986 Sonrası Dünya Demir Çelik Sanayii’nin Görünümü
IV -
DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI..................... 256
A. YATIRIM ve TEŞVİK
256
B. İTHALAT ve İHRACAT
262
a) Girdi Sorunları
1 —Yerli Hammaddeler
2 — İthal Hammaddelerin Gümrük ve Fonları
b) Liberasyon Karşısında Demir-Çelik Sanayii'nin
Korunması
c) Yassı Mamul İhracatında karşılaşılan sorunlar
C. TEKNOLOJİK FAKTÖRLER..........................................267
a) Teknoloji
b) Yabancı Semıaye
c) Lisans-Royalty-Know-How
D. ARAŞTIRMA GELİŞTİRME FAALİYETLERİ........... .276 f
a) Üniversite-Sanayi İşbirliği
b) Firma Bazında Araştırma Geliştirme
c) Erdemir’de Kalite-Kontrol ve Soranları
d) Eğitim
e) Çevre Sorunları ve İş Güvenliği
- 197 —
ÖNSÖZ
Uzon vadeli sanayii stratejimizi tesbit etmek ve sanayii sektörlerimizi
yönlendirmek amacı ile 1987 yılında yapılacak Sanayii Şurası’na esas
olmak üzere Demir-Çelik ve Demir Dışı Metaller Sanayii ile ilgili çalışma
12/12/1986 günü Sanayii ve Ticaret Bakanlığı Koordinatörlüğü'nde baş­
latılmıştır.
Aynı gün yapılan toplantılar neticesinde söz konusu çalışma ile ilgili
5 Grup oluşturulmuştur.
1. Uzun ve Yassı Ürünler Grubu
2. Dikişsiz ve Diğer Borular Grubu (Dikişli, Spiral)
3. Vasıflı, ö z e l Çelik, Dövme Döküm Grubu
4. Demir Dışı Metaller (Aluminyum, Bakır, Çinko, Kurşun v.b) Grubu
5. Hammadde ve Yardımcı Malzeme, Refirakter, Tabii Gaz, Hurda Araş­
tırma ve Geliştirme, Eğitim Grubu
Bilahare, Grup'ta yer alan vasıflı ve özel çelik Birinci Grub'a dahil ol­
muştur.
Bu rapor Birinci Gnıb'un Yassı Ürünler Komisyonu'nun raporu olup,
bu raporda; genelde ve ayrıca yassı mamul olarak Tür Demir-Çelik Sanay ii’nin, Dünya Demir-Çelik Sanayii karşısındaki durumu incelenmeye
çalışılmış, Türk Demir-Çelik Sanayiinin bugünkü sorunları çözüm öne­
rileriyle birlikte dUe getirilmiş, önümüzdeki yıllarda Dünya Demir-Çelik
Sanayii nde vaki olacak muhtemel gelişmeler karşısında Türk DemirÇelik Sanayii'nde alınması gerekli tedbirler belirtilmiştir.
Saygılarımızla,
YASSI ÜRÜNLER GRUBU
- 199 —
I - SONUÇ
DemirÇelik Sanayii Dünya ekonomik konjonktüründen en çabuk etki­
lenen sektör olma özelliğini taşımaktadır. Nitekim, II. Dünya Savaşından
sonra teknolojik gelişmelerin de etkisiyle dünya ham çelik üretimi 1946'
dan 1 9 7 4 e kadarö misli artm ış ve 112 milyon ton'dan 709 milyon ton ’a
yükselmiştir. 1 9 5 0 ’lerden sonra Avrupa ve diğer ülkelerde ekonomik
politikalarda kilit sanayi olarak ele aünan demir çelik sanayiine doğru­
dan ve dolaylı müdahaleye başlanmıştır. 1973 yılından itibaren ise pet­
rol krizine bağlı olarak gerileme dönemine girilmiş ve 1980'li yıllarda
önemli bir gelişme göstermemiştir. Ancak, gelişmiş ülkeler bu kesimin
stratejik ve ekonomik önemini dikkate alarak, sektörün içerisinde bulun­
duğu olumsuz konjonktür koşullanm etkilemeyi ve değiştirmeyi amaç­
layan bazı önemli politikaları yürürlüğe koymuş bulunmaktadır. Girdi
fiyatlarındaki hızlı artışlar karşısında uluslararası rekabetin yoğunlaştığı
ve dünya ticaretinin daraldığı bu dönemde sektörün doğrudan ve dolaylı
sübvansiyonu, ihracat teşviklerinin arttırılması, iç fiyatların bu sektöriin varlığım sürdürecek düzeylerde tutulması gibi önemli yeni korumacı
politikalar 1980 sonrası döneminin en dikkat çekici konulan arasında yer
almaktadır. Nitekim günümüzde demir-çelik sektöründe makro hedefler
yeniden ve ülke ekonomilerinin ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenmek­
te; daha çok üretmek yerine daha düşük maliyetle üretimin nasıl yapıla­
bileceği sorusuna yanıt aranmakta ve kaliteli çelik üretimine ağırlık veren
projeler yürürlüğe konulmaktadır. Öte yandan, dünyanın hemen tüm ül­
kelerinde üretim maliyetleri yüksek, enerji olanakları kısıtlı, yer seçimi
uygun olmayan ve eski teknolojilerle üretim yapan tesislerin kapandığı
veya faaliyetlerini durdurduğu, bazı tesislerin ise özellikle elektronik sa­
nayiinin gelişmesi karşısında modernizasyon yatırımlarım yöneldikleri
ve böylece günümüzde durgunluğa rağmen teknolojik gelişmelerin hız­
landığı dikkate ç e k me k : xlir.
-2 0 0 Nitekim, 1950'lerde Dünya Demir-Çelik üretim teknolojisi % 80 SiemensMartin ve % 10 dolaylarında Bessemer-Thomas yöntemine dayalı iken,
günümüzde büyük değişiklik göstermiş ve üretimin % 56'sı oksijen konverterieriyle, % 25'i elektrikli aık ocaklarıyla gerçekleştirilirken, Sie­
mens-Martin tekniğinin payı % 20lere düşmüş bulanmaktadır. 1985
yılı itibariyle dünya çelik üretiminin proseslere göre dağılımı Tablo -1 'de
yer almaktadır.
İ
-2 0 1 -
TA8L0 - 1
DÜKYA HAH ÇELlK ÜRETİMİNİN PROSESLERE GÖRE DAĞIL İHI (19B5)
ÖLKE GRUPLARI
O ksijen
iConverte rle rı
İSİ
E lek trik li Açık
D iğer
Ark
Yönteoıler Tep lam
Cfc^daO c a k la rı (Cfen Hssrt
(5 )
İS)
(!)
(5 )
AET Ü lk e le r i
74,9
25,1
-
-
100,0
D iğer Avrupa Ü lk e le r i
52,7
4 1 ,8
5 ,5
...
100,0
Avrupa T o p la s ı
69,7
2 9 ,0
1 ,3
-
100,0
S a n a y ile ş m iş Ü lk e le r
T oplanı
68,5
2 9 ,4
2 ,1
-
100,0
G elişm ek te O lan Ü lk e le r
66,5
2 9 ,9
3 ,5
0 ,1
100,0
Doğu Blofcu Ü lk e le r i
33 ,9
13,5
5 2 ,4
0 ,2
100,0
Dünya T o p la s ı
56,3
24 ,8
18 ,8
0,1
103,0
Kaynak : I n t e r n a t i o n a l ir e n 4 S te e l I n s t i t u t e ,
-
^
_
World S te e l in F ig u re s 1986, s .f i'd a n y a r a r la n ıla r a k h a z ı r l a n m ı ş t ı r .
Dünya petrol krizi öncesi dönemde, Demir-Çelik Sanayiinde sürekli ve
düzenli bir yatırım eğilimi gözlenmiştir. Bu dönemde, başta Japonya
ve AET ülkeleri olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerde de büyük kapasite
artışları gerçekleştirilmiştir. Petrol krizi Oe birlikte Demir-Çelik tüketi­
minin gidererek azalmaşj. ^lişıtıiş ülkelerde atıl kapasite sorunlarının
artmasma yol açmış ve Düny ıDemir-Çelik Sanayiinin yapısında önemli
değişmeler ortaya çıkmıştır.______________
nomiler (Doğu Bloku ülkeleri)! ve§eli< mekte olan ¿ökelere kayması
sonucu, başta ABD ve AET Ülkeleri obfcak üzrev talepteki daralmalar
i
karşısında kapasite kullanım~ oıâidart düşörülmflştör. 1979^ yılında AET
’de yürüıiüğe giren 'Dafignon P b n ı" 3 e 6ye ülkelerin çelik- üretimi be­
lirli kotalar çerçevesinde kısıtlanmış ve firetimin âzaltılma&yla fiye;ülkeler arasında ortaya çıkabâecekİ olâsı bir fiyat rekabeti engellenmek; istenmiş tir.
70'ini kotaya bağlı kılmış ve Demir-Çelik sektörünün üye ülkelerce des­
teklenmesi konusunda temel ilkeleri belirlemiştir. Konsey'in bu karar­
lan Dünya Demir-Çelik sektörü açısından da önemli sayılmaktadır.
Nitekim faiz indirimi, borç ertelemeleri, vergi muafiyeti ve indirimi,
eneıji giderlerinin sübvansiyonu, demiryolu taşımacılığında ucuz tari­
feler gibi doğrudan ve dolaylı yardımlar, sadece AET ülkelerinde değil,
diğer sanayileşmiş ülkelerde de benimsenmiş ve giderek yaygınlaşmış­
tır. 1981-1983 yıllan arasında AET de bu sübvansiyonların tutan ton ba-
- 203 -
şına $ 90-130 arasında, yüksek sayılabilecek bir düzeyde gerçekleşmiş­
tir.
AETnin Demiı^Çelik Sanayiine yönelik doğrudan ve dolaylı sübvansiyon
uygulaması ve ulusal çelik üretiminin giderek azalması karşısında ABD
çelik üreticüeri, A ET den yapılacak ucuz ithalat konusunda önlem alın­
masını istemişler ve ABD'de yeni gümrük vergi oranlan belirlenmiştir.
Aynca ABD, ithal edilen çeliğin fiyatını belirleyen ve "Tetik Fiyatı
(Trigger Price)" olarak tanımlanan fiyattan daha aşağı olmak üzere it­
halatın gerçekleşmesi halinde, bunu "Damping" olarak kabul edeceğini
ve "Anti-Damping Soruşturması" açacağını duyurmuştur. Böylelikle
ABD yönetimi, iç piyasayı dış rekabetten korumak ve ithalatın etkinli­
ğini azaltmak istemektedir. Ancak, trigger price mekanizması haksız ti­
careti tam önleyememiş ve 1980’de revize edilerek yeniden yürürlüğe
konulmuştur.
AET ve ABD gibi olumsuz dünya konjonktüründen etkilenen Japonya'da
da kapasite kullanım oranı düşmüş ve üretim giderek kısıtlanmaya baş­
lanmıştır. Bu gelişmeye paralel olarak Japonya'nın ham çelik üretimi
1983 yılında son 15 yılın en düşük değerine inmiştir. 1984 ve 1985
yıllarındaki gelişmeler de önemli görülmemektedir. Genellikle yüksek
verimlilik ve düşük maliyet avantajlarından yararlanan Japonya nın son
yıllarda artan eneıji maliyetlerinin yanısıra, ucuz işgücüne sahip Güney
Kore ve Taiwan'ın ve çok zengin hammadde kaynaklan bulunan Brezil­
ya'nın yoğun rekabetiyle karşılaştığı bilinmektedir, ö te yandan, ABD ve
AETnin korumacı politikalan da Japon pazarının giderek daralmasına
neden olmaktadır.
Bunun dışında Dünya Ülkelerinde araştırma ve geliştirme çalışmalarına
-2 0 4 olan ilgi, alaka ve destek büyük olmaktadır. Demir Çelik Endüstrisi'ndeki
güç finansman koşullarına rağmen, araştırma ve geliştirme konularındaki
ça lışm alar
durmamış bilakis, hükümet desteği ite birlikte artarak bugüne
kadar devam etmiştir. Bu çalışmaların iki ana hedefi;
— Üretim de tasarruf ve verimin geliştirilmesi ile maliyetin düşürülmesi
ve kalitenin iyileştirilmesi.
— Çeliğin yerine geçebilecek malzemelere karşı, (Aliminyu m, plastik
v^) ekonomik ve teknik olarak üstün geliştirilmiş çelik kaliteleri ile iç
ve dış piyasada durgunlaşmış göıünen çelik tüketiminin canlandırılması,
olmuştur.
Detaya indiğimizde Araştırma ve Geliştirme çahşmalarının genellikle
aşağıdaki konularda yoğunlaş tığını görüyoruz.
1 — Yüksek Fırınlarda kok yerine kömür enjeksiyonu tatbik ederek pa­
halı olan metaHuıjik kalitedeki kömüre olan bağımlılığı, dolayısiyle pahah bir yatırım olan kok fabrikalarına karşı ihtiyacı azaltmak,
2 —Sürekli döküm makina performanslarına yönelik araştırmalar; döküm
hızını arttırmak, dökümde toleransların geliştirilerek daha çok kalitenin
dökülebilmesini sağlamak, daha az masraflı makinalar geliştirmek. (Yatay
Sürekli Döküm Makinalan gibi)
3 - Hurdanın alternatifi olabilecek malzemeler üzerinde araştırmalarda
bulunmak. Bilindiği üzere demir çelik üretiminde, sürekli döküm m akma­
larının sayısının her geçen gür artmasıyla verimlilik artmakta, dolayısiyIe sistemden geri dönen hurda miktarı azalmaktadır. Hurda kaynaklarının
- 205 yetersizliği ve kalite düşüklüğü gibi nedenlerden hurdanın, önümüzdeki
yıllarda bir sorun olarak karşımıza çıkacağı izlenimini vermektedir. Bu
sebep AET ülkelerinde hurdanın alternatifi olabilecek malzemeler üzerin­
deki araştırmaları önem verilmektedir.
4 — önümüzdeki dönemlerde araştırmalarda birinci önceliği alacak bir
konu da, Sürekli Dökümler-Haddehane entegrasyonudur. Bunun yanı sıra
haddehane ölçü toleranslarının ve ürün kalitesinin daha da geliştirilmesi
konularında çalışmalar beklenmektedir.
Buraya kadar Düya Demir-Çelik Sanayii yapısını ve bu sanayiide birkaç
senedir uygulanan politikaları kısaca incelemeye çalıştık. Şimdi birazda
Türkiye’ye dönüp, Türkiye'de Demir Çelik Sanayii ne durumdadır?
Hedef Nedir? Türk Demir Çelik Sanayiinin arzu edilen seviyeye gelme­
sinde karşılaşılan problemler ve bunların çözümleri nelerdir? Sorularını
çok kısa olarak cevaplamaya çalışalım.
Buraya kadar kısaca açıklamaya çalıştığımız Dünya ile ilgili Demir ÇeEk alanında bu genel göriintûden sonra, özellikle rakamlar açısından ilk
bakışta ne kadar şevk kinci izlenim edinilirse edinilsin, belirtmek gerekir
ki, Türk Demir-Çelik sanayii belirli kuruluş aşamalarını başanyla geride
bırakmıştır.
luridye Demir-Çelik Sanayii 1980'den bu yana olağanüstü bir gelişme
göstermiştir. 1940'Iarda Karabük'te devreye giren ilk Demir-Çelik Fabrikalan ile sıvı çelik üretiminin başladığı kabul edilirse, 1940 dan 1980 e
kadar sıvı çelik üretimi sıfırdan 2.535 milyon (ton/yıl) sıvı çelik değerine
yükselmiş buna mukabil 1980'den 1986 ya kadar sıvı çelik üretimi 4.900
milyon (ton/yıl) olarak 6 yıl içersinde 2.0 katı artmış veya 1980'den
-2 0 6 1986'ya kadar her yıl % 14.6'lık bir artış göstermiştir. Şu halde denile­
bilir ki Türkiye Demir-Çelik Sanayiinde üretim miktarı olarak 1940'dan
1980'e kadar 40 yıl içersinde aldığı mesafeden daha büyük bir mesafeyi
1980'den 1986'ya kadar 6 yıl içersinde almıştır. Ve böylece Türkiye,
sıvı çelik üretiminde 1980’de dünyada 33. derecede iken 1986'da 23.
sıraya yükselerek İsveç, Avusturya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerini sıvı
çelik üretim miktarında geride bırakmıştır. Yalnız burada altı çizilmesi
gereken husus, sıvı çelik üretim miktandır. teknoloji, üretimde kalite
farklılığı değildir.
1987 yılında Türkiye Demir Çelik Sanayii, 6.2 milyon (ton/yıl) sm çelik
üretecektir. DPT'nin 1987 yılı programında öngörülen sayı ise 5.9 milyon
(ton/yıl'dur). Türkiye sıvı çelik üretiminin takriben % 65 itentegre demirçelik fabrikalarından, % 35 ilişe ark ocaklı tesislerden gelmektedir.
Türkiye'de 1985 yılı değerlerine göre fert başına düşen sıvı çelik miktarı
111 kg/kişi, yıl) dvanndadır. (TabIo-2) ileri ülkelerdeki fert
başına
dü­
şen 300 ile 500 (kg/kişi, yıl) değerleri üe mukayese edildiğinde Tilki­
ye'nin oldukça gerilerde olduğu görülür.
- 207AET VE BAZI ÜLKELERDE KİŞİ BAŞINA GÖRÜNEN
TÜKETİH O.RAn/
ÜLKELER
Be İçi ka-Lukseısburg
(Kg Sıvı
Ç e lik /K işi)
1980
1984
1985
32-î
570
350
Al Cin ya
549
489
İtalya
<58
350
1985/^8 J
(t )
1985/84
(t)
8
- 39
522
- 5
7
355
-22
1
D a n ju r k a
3-İ4
333
Hollanda
32S
29S
255
-10
Prar.sa
373
276
263
-29
-
5
İngiltere
2A~
256
251
2
-
2
Yunanistan
237
215
İspanya
239
171
Portekiz
122
118
73
105
Suudi Arabistan
430
795
Çekoslavakya
729
700
726
0
Japonya
675
619
6 11
- 9
Rusya
565
575
576
Kanada
541
525
517
- 4
Doğu Almanya
533
495
507
- 13
A .B .D .
508
480
456
-10
-
5
Finlandiya
445
444
404
- 9
-
9
İsveç
497
439
439
Kuveyt
547
375
Libya
139
100
(-28)
Tunus
36
El
( 125)
Iran
SC
75
45
52
TÜRKİYE
Çin
Irak
T ü k e t ir
=
G5r'j.-.en
(2 )
IISÎ 'Steel Szı
(*1
P iTar.zez
iç :-.c e i:
e d i l e l i :
ğ:r::e-
Ü r ezi a
; i s t i c a l
+
11 1
9
-22
!
3)
6
52
(85)
4
-
7
0
2
-
2
2
0
-12
(-31 )
(-1 7 )
10
26
57
(-75)
i ~ =5 "
Ç i s e l e r ir.
c e Ş :j
e : : -
167
İ th a la t - İ h r a c a t
YearbDcV
c e |e r ie r
0
(4)
37
150
( I )
<- 3)
cer.
19 5 5
f a y d a 1 ¿r. 1 1 - ı ş ı ı r .
t î k e : i -
c e ; e r le r :
i r l e r i d : r .
er'.ar:.-.-
z: r e
:
f i l i - - ; ş : : r .
re.-
-2 0 8 -
V. Beş yıllık Kalkınma Planında 1989 yılında TürkiyeVıin 7.5 milyon
(ton/yıl) sıvı çelik üretmesi planlanmış ohıp fert başına döşen avı çelik
miktarı 140 (kg/kişi, yıl) değerine yükseltilecektir.
VI. Beş Yıllık plan dönemi sonunda 1994'de sıvı çelik üretiminin 10 ila
11 milyon (ton/yıl) veya fert başına 160 Ha 190 (kg/kişi, yıl) değerierine
çıkarılması, VII. Beş Yııllık Plan Dönemi sonunda 1999'da, ise sıvı
çelik üretiminin 15 ila 18 milyon (ton/yü) veya fert başına 230 ila 270
(kg/kişi/yıl) değerlerine çıkarılması düşünülebilir.
Türk Demir Çelik Sanayii, mevcut üretim kapasitesini gayet iyi kulla­
narak kısa zamanda büyük mesafe almıştır. Ancak yakında AET Demir
Çelik Sanayii’nin ayrılmaz bir parçası olacak olan Türk Demir Çelik
Sanayiinin; AET ile bütünleşebilmesi AET ye kolay uyum sağhyabümesi,
AET üe birlikte Dünya Demir Çelik Sanayii ile rekabet edebilmesi için
aşağıda ana başlıklanyla sunulmaya çalışılan bazı sorunlarım çözmesi
gerekmektedir.
a) Her şeye rağmen Türkiye Dünya ülkeleri içeısinde çelik tüketimi olarak fert başına oldukça düşük tüketim (111 kg/kişi yıl) miktarına sahip
ülke durumundadır. Ek-Tablo 2’de de görüleceği üzere dünya ortalamala­
rının da oldukça altodadır. Şu halde öncelikle yapılması gereken husus
Türkiye'nin fert başma tüketimini dünya ülkeleri düzeyinde olmasa bile
en az 200 kg'ın üzerine çıkartacak yatırımlara derhal başlanılması karar­
larının alınmasını sağlanmalıdır.
b) Diğer taraftan Türk Demir Çelik Sanayiinin sın çelik üretiminin yapı­
sına bakıldığında üretilen yassı mamul oranının takriben % 27 civarında
olduğu görülür. Halbuki bu oran Türkiye tüketiminde % 40-45, ileri ül­
- 209-
kelerde ise 9c 60 düzeyindedir. Aynca Türkiye'nin yassı mamul olarak
dış ticaretine uakıldığınüa itujlaı fazlalığı görülmektedir.
Bu da Türkiye’de ihtiyaca yetecek kadar yassı mamul üretilmediğini or­
taya koymaktadr. Diğer bir deyişle mamul türleri açısından bir dengesiz­
lik söz konusudur. Türkiye’de yegane yassı mamul üreten ERDEMİR,
Türkiye'nin ihtiyacının şu anda takriben
75'ini karşılayabilmekte ve
bu oran giderek düşmektedir. Şu halde acilen yapılması gereken, Türki­
ye’nin gerekli kaynaklarım seferber ederek 1.6 Milyon (Ton/Yıl) yassı
mamul üreten ERDEMİR'i darboğaz giderici modernizasyon yatırımları
ile bir an önce 3 Milyon (Ton/Yıl) nihai mamul üretecek seviyeye getir­
mek olmalıdır. Aynca Erdemir'e ilaveten 6.0 Milyon ton yıl kapasiteli
yeni bir yassı mamul üretim tesisi kurulmalıdır. Böylece Türkiye'nin yas­
sı mamul kapasitesi 9 milyon ton/yıl'a erişecektirki bu da Türkiye'nin
2000 yıllarındaki yassı mamul ihtiyacıdır.
Her ne kadar Erdemir kapasitesini arttırma zorunluluğunda ise de 1983
yılından beri hiç bir zaman tüm yatırımlarında öncelikle kapasite artışım
hedeflememiştir. Bunun yanında mamiyetleri düşürücü, verim artışı,
enerji tasarrufu sağlayıcı ve kaliteyi arttıncı yatırımlar daima öncelik ta­
şımıştır. Tüm bu yatırımlarda en son teknolojileri bünyesine adapte et­
meye özen göstermiştir. Halihazırda 2 senedir devam etmekte olaıı Ta­
mamlama Yatırımları ve bu sene başlanılan I. Yüksek Flrın Yenileme ça­
lışmaları bunlara örnek olarak gösterilebilir. Her ikiside kaliteyi artı­
rıcı. maliyetleri düşürücü ve modernizasyona yönelik yatırımlardır. Er­
demir üretimini 3 milyon tona çıkaracak yeni yatırımlarla ilgili fizibili­
te etüdlerini vaptırmış olup, finansman sorununu çözme aşamasındadır.
-2 1 0 Bu soruna çözdâğü taktirde özetle şu yatırımları planlamaktadır.
—Çefikhane Tesislerinin Modernizasyonu
—İki Slab Dököm Tesisinin ilavesi
—I. Şerit Haddenin Modernizasyonu
—IH. Slab Fmnı
—Modem bir III. Asideme Hattı
—Bobin Hazırlama Hattı
Görüldüğü gibi tüm yatıranlar kapasite artışının yanında; kaliteyi ve veri­
mi arttırıcı, maliyetleri düşürcü ve modernizasyona yönelik yatıranlardır.
c) Türk Demir Çefik Sanayiinin dolayısıyle ERDEMlR'in karşılaştığı en
büyük soranlardan bir tanesi de kalite sorunudur. Tesisinin eskimesi ve
yeni teknolojinin finansman zorlukları nedeniyle anında adapte edile­
memesi bu sorunu her geçen gün biraz daha büyütmektedir. Bu da Türk
Demir Çelik Sanayimin gerek içerde gerekse dışarda rekabet şansını bü­
yük ölçüde menfi yönde etkilemektedir.
Avrupa'da ve Dünya Demir Çefik Sanayiinde ileri birçok ülkede kullanı­
lan Deri teknoloji ürünü sistemleri, ve uygulamaları takip eden Erdemir;
Türkiye'nin tek yassı mamul üreten kuruhışu olmasının bilinci ile yatırım
programlarında bunları gözönüne almakta Finansman koşullarına görede
bünyesine adapte etmektedir. Kaliteyi arttırıcı mahiyette 3 sistem halen
alım safhasında olup, 11 tanesinde yukarıda sözü edilen Kapasite Arttı­
ranı ve Modernizasyon (KAM) projesinde yer almaktadır. Bu proje kap­
samında yer alan bu kalemlerin toplam tahmini maliyeti 100 milyon $
'dır.
d) Buraya kadar özetlemeye çalışılan sorunlar her ne kadar önemliysedc,
bunların çözümüyle direkt ilişkisi olan finansman sorunu bugün için Türk
Demir Çelik Sanayiinin dolayısiyle ERDEMİR’in bir numaralı sorunudur.
Türk Demir ÇeBk Sanayiinin ilk 3 maddedeki sorunlarının çözümündeki
başarısı finansman konusundaki başarısına bağüdır. Türkiye bu konuda
en büyük desteği dış finansman kuruluşlarından beklemektedir. Sağla­
nacak uzun vadeli, düşük faizli kredilerle Türk Demir Çelik Sanayii arzu
ettiği yere kısa zamanda ulaşabilecektir.
Bu dört ana sorunun dışında aşağıda başlıklar halinde verilen sorunlarda
gerekli önem verilmelidir.
— Sektörün ana girdileri olan demir cevheri, koklaşabilir taş kömürü,
hurda ve sünger demir, elektrik eneıjisi konularındaki sorunlara karşı bir­
likte hareket edilerek çözümler aranması,
—Araştırma, geliştirme, kalite kontrol, mühendislik, eğitim konularının
özerine dahaçok eğiliıımesi,
— Kalifiye işgücü yetiştirilmesi, kaliteli mühendis ve üst düzey yöneticiler
yetiştirilmesi,
— İleri teknoloji üreten ülkeler ile, çeşitli dış kuruluşlarla işbirliğine
önem verilmesi,
— Demir-Çelik tesisleri arasındaki koordinasyonu ve bilgi transferini ge­
liştirecek Demir-Çelik Birliği kurulması çalışmalarının sonuçlandırılması,
— Demir-Çelik
ih r a c a t u ıd a k i
teşvik tedbirlerinin dün\
•.■jgulaıııala-
-2 1 2 ra paralel bir duruma ve yeterli düzeye getirilmesi, sektörün dünya pazar­
larındaki rekabet gücünün artırılması,
Dünyadaki uygulamalara paralel olarak (ABD
ve AET'deki gibi)
yerli endüstriyi korumak amacı ile, özellikle Batı ülkelerinde olduğu gibi
ülkemizde de Demir-Çelik ürünleri ithalatında ekonomik göstergeler ve
talep dikkate alınarak türlere göre kısıtlama yapılması,
— Çağdaş teknolojiye uygıin modem anlamda entegre bir kalite kontrol
sistemi ve Türkiye Kalite Kontrol Birliği Kurulması,
—Türkiye Demir-Çelik Teknoloji Araştırma Merkezi kurularak yeni tek­
nolojiler üretilerek sanayiye aktarılması.
Son olarak 6-7 Kasım 1986 tarihinde Paris'te OECD merkezinde, OECD
çelik komitesinde ABD delegasyonu tarafından Deri sürülen "OECD
ülkelerinin Demir Çelik Fabrikaları kurulması için diğer ülkelere uygun
şartlı ihracat kredisi açmamaları" görüşü hakkında bir kaç şey söylemek
istiyoruz.
Her ne kadar saym delege OECD üyesi bazı ülkelerin, uygun şartlı ihracat
kredisi sağlayarak OECD üyesi olmayan ülkelere Demir-Çelik tesisi ihraç
ettiklerini, bu durumun ise 200 Milyon Ton civarında bir fazla kapasiteye
sahip bulunan dünya Demir-Çelik Sektöründe yeni üretim krizlerine yol
açtığım ileri sürmüşsede; Türkiye gibi bazı ülkelerin bu sınırlamanın dı­
şında tutulmasının daha adaletli bir davranış olacağı kanısındayız.
Sebebine gelince; biraz evvel de değinildiği üzere Türkiye OECD ülke­
leri içerisinde fert başına en düşük tüketime sahip bir ülke olmanın yanın­
da yasa mamul olarakta ithalat fazlalığı olan bir ülkedir. Bunun yanında
yukarıda işret edilen, çözümünde mutlaka finansman kaynaklarına ihti­
yaç duyulan birtakım soruıılan vardır. Aynca AETnin bir üyesi olmayı
aızu etmekte olup yakın gelecekte bu arzunun gerçekleşmesi mümkün
gözükmektedir. Bu durumda böyle bir karamı Türkiye'ye uygulanması
adeletü bir davranış olmayacaktır. Türkiye tam bu görüşün aksine AET'ye bu geçiş döneminde AET'den bir takım kolaylıklar ve destekler bek­
lemektedir.
Bu kolaylık ve destekleri şöylece özetliyebiliriz.
—7 Ağustos 1981'de üye devletler tarafından, yapılacak olan yardımlar­
da yapısal düzenleme programlarına uygunluk ve kapasite indirimi koşu­
lu aranmaa kararlaştırılmış olup, Türkiye'ye yapılacak yardımlarda kapa­
site indirimi koşulunun aranmaması gerekmektedir. Çünkü yukarıda
da izah edildiği gibi Türkiye fert başına en düşük tüketime sahip ülke
dominonda olup, bunu en az 200 kg'ın üzerine çıkartma zorunluluğun­
dadır. Bun sağlarken de maalesef kapasitesini arttırmaktan başka alter­
natifi yoktur.
—Avrupa Topluluğu içerisinde uygulanan çelik türlerine göre ihtisaslaş­
ma Türkiye'nin de bilhassa yassı mamul açısından lehinedir. Dolayısıyle
Türkiye de bu olayın içersinde olmalı, rekabet şaııa olan sıcak ve levha
gibi mamulleri üretip, ihraç edebilmeli, bunun yanında vasıflı ve çok
özellik arz eden mamulleri de ithal ederek karşılamalıdır.
—AET Topluluğu içerisinde 1980-1985 yıllan arasında Demir-Çelik Sa­
nayiinde görülen çeşitli yardımlara benzer yardımlardan Türkiye'de fay­
dalanmalıdır. Verimliliği arttırıcı,, kaliteyi geliştirici, maliyetleri düşürücü
-2 1 4 -
yatmm projeleri ile, çevre korunması, Araştırma-Geliştirme ve EGitim
Git» konularda Türkiye'ye uzun vadeli faizsiz veya piyasa fiyatnun altın­
da bir faiz He kredi verilmelidir.
-215 -
II - DEMİR ÇELİK SANAYİİNİN ÖNEMİ
Bir ülkede kalkınmanın ve sanayileşmenin Demir-Çelik üretimi ile yakın
ilişkisi olduğu bilinmektedir.
Bu nedenle gönümüzde ülkeler tüm sanayinin temel dayanağı olan DemirÇeSk Sanayiini kurmak ve geliştirmek arzusundadırlar. Zira yerli DemirÇelik Sanayii olmaksızın gelişmekte olan ülkeler genel ekonomilerini iyileştiremezler.
Ekonomik kalkınma, sanayileşme, aynı zamanda toplumsal ve kültirei
bir değişim sürecidir. Bu anlamda, Demir-Çelik Sanayiinin gelişimi üre­
timin en önemli unsuru olan insanın çevresiyle ilişkilerini etkilemekte
ve insan ilişkilerinde değişime yol açmaktadır.
Demir-Çelik sektörünün ekonomi içindeki önemi, yaratılan katma değe­
rin gayri safi yurtiçi hasıla içindeki oranının yüksek oluşundandır.
A - ÜLKE KALKINMASINDA
Demir-Çelik ve genel ekonomik göstergeler arasında geleneksel olarak ku­
rulu bağlantılar çeliğin ulusal ekonomi içendeki önemini vurgulamak
için çok sık kullanılır. Ekonomik kalkınma ile çelik tüketimi arasındaki
klasik bağlantı özellikle gelişmekte olan ülkelerde geçerlidir. Ekonomik
sistemlerinde hepsinde ortak olarak çelik tüketiminin gelişimi beş aşama­
da olmaktadır.
Ök aşamada, ülkenin ilk sanayii alanlarının tarıma davalı gıda, tekstil,
madencilik ve bazı hafif sanayiler olması nedeni ile çelik ü;.-. -
t
d'.’Ş!**-
- 216 tûr. Ikind aşama alt yapı yatmfrnfanınn gelişme dönemidir. Bn dönemde
şar tan çelik talebi genellikle yerli üretimle sağlanamaz, açık dış alım
yolu ile kapatılır. Uçflncö aşamada metal işleme sanayileri, gemi yapımı
vb. gelişmelerle tüketim hızla artar ve yerli Demir-Çtelik Sanayiinin geliş­
tirilmesi de hız kazanır. Bu aşamada çelik tüketimi diğer ekonomik gös­
tergelere göre daha hızlı artış gösterir. Dördüncü aşamada ise gelişmiş
ülkelerde olduğu gibi Çelik tüketimi artış h m belli bir istikrar kazanır ve
son aşamada çelik tüketimi azalma eğfhm gösterir.
Demir-Çelik sektörünün ekonomik kalkınma açısından yakanda belirti­
len Önemi ile bn sektörün üretim ve tüketim büyüklükleri, sanayflişmenin
ve gelişmişliğin temel göstergeleri araşma girmiş btilmımaktadtr. Nitekim
günümüzde ekonomik gelişme göetergbleri arasında ülkelerin kişi başına
Demir-Çelik tüketimi de yer almakta ve ba sektörün ekonomik kalkınma
açısından önemi en somut biçimiyle gösterilmiş olmaktadır.
Ülke kalkmmrai sürecinde Demir-Çelik mamnfierinin tüketim onudan
da değişmektedir. Yapılan çalışmalar Seri ülkelerde yassı mamul tüketim
oranının toplam üretimin % 60-65'i dolayında olduğunu göstermektedir.
Ülkemizde ise bu oran üretimde % 30, tüketimde ise % 40-45 dolayında­
dır.
Bu da ekonomik kalkınmanın sağlıklı olarak başarriabâmesi için önem
verilmesi gereken hususun yassı mamul üretimini arttırmak olduğunu
göstermektedir.
B - SANAYİLEŞMEDE
Gelişmekte olan ülkelerde Demtr-Çefik sektörünün ekonomik büyüme ve
kalkınmaya olan katkısının artmasını bu sektörün diğer sektörlerle olan
-217-
flişkfleri çerçevesinde açıklamak gerekir.;
Sektörlerarası ilişkiler açısından Demir-Çelik sektörü ekonomiyi etkile­
me ve yönlendirme gücüne en fazla sahip olan sektörler arasında yer al­
maktadır. Nitekim, gelişm iş ve gelişm ekte olan ülkelerde yapılan çoğu araşûrmalarda, Demir-Çelik Sanayiinin ileri ve geri bağ etkisinin yüksek
olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bulgulardan hareketle çoğu iktisatçılar
önceliğin bu sektörü verilmesiyle ekonom ik kalkınmanın lıızlandmlabileceğini önemle belirtmişlerdir.
Demir-Çelik sektörü yapısı itibarı ile ülke kalkınmasında itici rol oyna­
yan temel sektörlerden biridir. Özellikle inşaat ve yatırım mallan ve o to ­
motiv sektörlerinin temel girdilerini üreten Demir-Çelik Sanayii gerek
hammadde girdileri, gerekse nihai ürünler ile sektörler arasında büyük öl­
çüde bir mal transferi ve ticaret hacmi yaratmaktadır.
Demir-Çelik sektörünün bazı yan mamul ve yan ürünlerinin de diğer sek­
törlerin sanayi koüannın işletilmesinde önemi bü}rüktür. Yoğun sermaye
gerektiren demir çelik tesislerinde yatırılan sermayenin önemli kısmı ağır
sanayi yapı ve malzemesine harcandığından bu sektör büyük sanayilerin
sermaye
yoğun
maüannın alıcısıdır. Öte \randan sanayüeşme ile birlikte
gelişen Demir-Çelik sektörü büyük ölçüde yeni alt yapı ihtiyacı yarat­
maktadır. Taşınması gereken hammadde malzeme ve ürünlerinin büyük
miktarlarda olması nedeniyle bu sanayi alt yapıya çok bağü kalmaktadır.
Binalar, bina ekipman ve donanimlan ile enerji, haberleşme, su ve benzer
sistemlerin dağıtım şebekelerinin yapımında, ağır makina, tanın aletleri
gemi, otomotiv, traktör, madeni eşya, ev aletleri ve benzer ürün üreten
sanayilerde Demir-Çeliğin yeri tartışılamaz. Bazı yan mamul ve yan ürün-
-2 1 8 lerin de diğer sanayi kollarının işletilmesinde önemi büyüktür, örneğin
kok yan ürünleri kimya sanayii, curuf çimento ve izolasyon sanayileri
için gerekli olan maddelerdir.
Demir-Çelik sektörü yukarıda belirtilen üst sanayilelerin olduğu gibi alt
sanayilerin de kurulması ve hareketlenmesini sağlamak ta tır. Çünkü
hammadde, refrakter malzeme, hadde emrdaneleri, özel ağır ekipman ve
teçhizatları, ferro alaşımlar, özel katkı maddeleri, yağlar, çeşitli yedek
parça vs. nin önemli tüketicisi olan Demir-Çelik endüstrisinin bu işlet­
melerin kuruluşlarında ve yaşamlarında katkısı büyüktür.
Görüldüğü gibi, diğer sektörlere bağlılığı yüksek ve bu nedenle sanayileş­
me ve ekonomik kalkınmada itici ve süıekleyici gücü son derece fazla ci­
lan Demir-Çelik endüstrisi Türkiye açısından büyük önem taşımaktadır.
C - SAVUNMADA
Bir ülkenin savunması genel ekonomik kalkınma ve sanayileşmeden ayn
düşünülemez. Ekonomik kalkınma hızlandıkça ve sanayi geliştikçe ülke
savunması da dışa bağımlı olmaktan o derece kurtulacaktır.
Nitekim son yıllarda artan ekonomik kalkınma ve sanayileşme hamleleleri doğrultusunda yerli Savunma Sanayiinin geliştirilmesi ve güçlendiril­
mesi çabalan hız kazanmıştır. Bu amaçla oluşturulan Savunma Sanayi
Destekleme Fonu'nda yatırımların finansmanı için gerekli mali kaynak­
lar yaratılmaktadır.
Ülkenin savunma sanayiinin kurulması ve geliştirilmesinde Demir-Çelik
ürünleri de çok önemli paya sahiptir. Her çeşit zırhlı araç yapımında yas-
- 219-
a Demir-Çelik uriinlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Silah sanayiinde vasıflı
çelikler vazgeçilemez önem e sahiptir. Harp gemilerinin, denizaltılar™
yapımı tamamen yassı Demir-Çelik ürünlerine bağlıdır.
Halen Erdemir savunma sanayiine yönelik üretim için ordumuzun çeşitli
talepleri doğrultusunda da üretim yapmaktadır. Gelecekte artacak yassı
ürün talepleri de sürdürülen modernizasyon çalışmaları sonucu büyük öl­
çüde karşılanabilecektir.
Demir-Çelik döküm sanayii de savunma sanayii için büyük önem
taşı­
maktadır.
m - GENEL DEĞERLENDİRME
?
f
A - MEVCUT DURUM
a) Genelde ve Yassı Mamul olarak Türk Demir-Çelik Sanayiinin Gelişimi
Ülkemizde Demir-Çelik endüstrisinin gelişimi 1925'lerde başlamaktadır,
önce askeri amaçlarla kurulan Kırıkkale Fabrikasının ardından ilk en­
tegre tesis olarak 1939'de Karabük Demir Çelik Tesisleri üretime geç­
miştir. Diğer entegre tesislerden Erdemir I965'de, Isdemir'de 1975'de
üretime başlamışlardır. Bu üç entegre tesisin yanı sıra özel sektöre
ait elektrik ark ocağına sahip 50 dolayında tesis vardır. Bunların toplam
kapasitesi yaklaşık 2,7 milyon ton dolayındadır. Üç entegre tesisin top­
lam kapasitesi de 4,6 m ilyon tondur. Bövlece ülkenin yıllık sıvı çelik
üretim kapasitesi 7,3 m ilyon tona ulaşmıştır. (TABLO — 3)
- 220 -
Demir-Çelik sektörü özellikle 1980'den bu yana büyük bir gelişme gös­
termiştir. 1980'den 1985'e sıvı çelik üretimi iki kat artarak 4,9 milyon
ton/yıl düzeyine yükselmiştir. Ve böylece ülkemiz sıvı çelik üretiminde
dünya sıralamasında 23. sıraya çıkmıştır. Ancak kişi başına düşen sıvı
çelik miktarı hesaplandığında bu değerin 1985 verilerine göre 111 kg/ki­
şi olduğu görülmektedir. Bu değer ileri ülkelerin değerlerine göre olduk­
ça düşüktür. Bu ülkelerde 300-500 kg/kişi seviyelerine ulaşılmıştır.
V. Beş Yıllık Kalkınma Planında talep tahminleri doğrultusunda kişi
başına tüketimin 1983 yılındaki 90 kg/kişi seviyesinden 1989 yılında
140 kg/kişi'ye yükseltilmesi hedef alınmıştır.
Bilindiği üzere Erdemir 1965 yılında kurulmuş olup Türkiye'nin yassı
mamul üreten tek fabrikasıdır. Kuruluşundaki yıllık 268 bin ton yassı
mamul ve 100 bin ton blum olan üretim hacmini çeşitli tevsiat ve moder­
nizasyon çalışmalarıyla artırarak 1.800.000 ton sıvı çelik veya 1.600.
000 ton nihai ürün düzeyine çıkartmıştır. (TABLO - 4)
TAOIO- 3
TÜRKİYE 'D r S IV I ÇELİK UflE T tMt (1000 Ton/Y ıl)
Kumjuu;
rrsIstN
ADi-Ycnl
TAllltlt
ır; lş
KAI ' AT i l l I M
M im iM
1979
19011
190 1
1902
i9nj
1904
1905
19116
! Mtlcın 1 r - 1 n U n r u l n r u n
1975
2200
435
420
375
460
562
031
1102
146(1
T rilrm l r - K d z . r .r o Q li
1965
moo
091
092
920
1106
1469
15)0
1514
1510
K n r . D . f,'. - K n r n h O k
19)9
600
502
565
5511
540
547
501
519
4f . n o
1900
1077
105)
2106
257(1
2062
) 1) 5
>51111
910
l 11V i m j r n
loüinlnr
loplumı
6 0
19117
1200
-
-
-
105
307
)60
451
1,01 nkof ) 1u - K n r n r 1 l
1970
450
190
217
244
271)
)0)
327
)92
5 V.
Mr l n * j - 1 zm i r
1961
350
146
176
2)5
2 42
270
)2I1
310
2 62
Ç ı ı k u r n v ı ı - 1 /m 1 r
110
26
25
26
60
50
60
50
1 V»
Çol ık-lluriin
1979
130
-
47
49
71
101
96
147
147
1n t « n h ı ı 1
1970
.75
•)0
5)
69
75
60
71
91
64
f l r p r n j - 1 nt n n b u 1
A*ı M
t
İH l n r
Ik
MKf.-Kırıkknln
75
-
-
-
-
-
-
50
62
42
3)
50
5)
55
59
66
' lO
Kromıın-Kornol l
1960
60
35
3)
)4
)7
49
40
60
7 iı
1 1i ' k t r i * r r r - K o c n o 1 1
w n
50
20
29
)5
)4
36
)0
42
M)
Çnmt n*j ~! î ur nn
1972
35
17
4
20
2(1
27
26
21
•>•,
[ ?ıt ¡ mt uı l Mnt n t u r J t - 1 fi t
19 70
25
12
1.1
27
21
20
21
27
11
Ark
Çp İ l k - 1 n t « f i l m i
1969
25
10
1)
111
15
21
19
19
?'ı
Sri
Diikiim-lntnnbul
1 97 9
14
2)
n i ^ n r lf*r 1
Ark
Ocnklnrı
înplnm
-
-
-
-
1)
0
11
41
30
“
~
-
-
30
2760
501
6511
706
: 10115
1)4)
1466
175(1
2 VI I
7)60
2409
25)5
26)9
) 191
392 1
4 12(1
Mi ır .
5'»> 1
**
Tnplnmı
î (ı rki yi ?
Sıvı
Ço 1 il< O r a t l m l
.
•
TADLO - 4
E R D E M İ R 1İN Y A TIRIM SAFHALARI SONU ¿ R E T İ M KAPASİTELERİ
YATIRIMLAR
SICAK
S IV I
MADEN
ÇELİK
(TON)
(TON)
YASSI MAMUL (TON)
s ic
Ak
SOCUK
TOPLAM
440.000
470.000
270.000
100.000
370.000
ARA TEVSİAT (1972)
700.000
020.000
310.000
240.000
550.000
l.KADEME TEVSİAT (1970)
1.350.000
1.500.000
737.000
363.000
1.100.000
11.KADEHE TEVSİAT (1903)
1.750.000
1.000.000
950.000
550.000
1.500.000
1.023.000
1.000.000
1.000.000
600.000
1.600.000
2.230.000
2.400.000
1.7*0.000
1.174.000
2.914.000
5.900.000
6.600.000
3.217.000
2 . 6 7 7 . 0 0 0
5.894.000
-
İLK KURULUŞ(1965)
I
KAPASİTE ARTIRIM VE
I MODERNİZASYON '(1907-1990)
I I I . KADEME TEVSİAl
'
I
-
YATIRIMLARI(1906)
222
...... ...... .... *......" T *"1'
TAMAMLAMA
Erdemir, sıvj çelik kapasitesini toıı'a. niiıai mamul kapasitesini dervj3.0
milyon ton'a çıkartacak yeni yatırımlarla ilgili fizibilite etüdlerini yapmış
olup finansman sorununu çözm e aşamasındadır.
Erdemir 1985 yılında 1.556.000 ton. 1986 yılında da 1.642.000 ton ni­
hai mamul üretmiştir. Erdemir'iıı üretim çeşitleri Levha, Sıcak, Soğuk ve
Teneke'dir. Erdemir'in nihai mamul üretim kapasitesi ile yıllara göre fiili
üretim değerleri üretim çeşitlerine göre TABLO - 5'de gösterilmiştir.
b) Sektörün İthalattaki Payı
1982-1985 döneminde Demir-Çelik ürünleri ithalatı, ihracatta olduğu
gibi sürekli artma eğilimi göstenniş ve 1985 yılında ithalat 997,1 milyon
$'a ulaşmıştır. (TABLO - 6) Demir-Çelik ithalatının toplam ithalat içer­
sindeki payı 1982'de Te 5,6, 19S3'te
6,2 1984'te ^ 7,1 ve 1985’te
% 8,8 olarak gerçekleşm iştir. Aynı dönem içerisinde ihracatın ithalatı
karşılaması oranının da yükselmiş olması önemli bir gelişmedir. Örneğin
Demir-Çelik'te ihracatın ithalatı karşılama oraru 1 9 8 2 ’de fi- 60,5, 1983'te
% 60,9 1984’te Te 6 8 :4 ve 19S5'te °c- 86,9 olarak hesaplanabilir. Buna
göre ihracattaki önemli gelişmelere rağmen Demir-Çelik dış ticareti açı­
sından ithalat lehine olan açığın devam ettiği belirtilebilir.
-2 2 4 -
TABLO
C R O C M t f t 't N H İ H A t W
U
O RtTİM KAPASİTESİ* İLE T Ü M »
UVIIA
LEVHA İKMAL (L ,IK X )
(3 )
(* )
COf PROJESİ
TNW Um
rATiBm_A*ı 1. AOİM
SM USİ
SOttASI
90
90
*«0
4*0
**0
TOPUM
570
570
570
(1 )
(1 )
HRP
(O
(1 )
1995
19C*
102,9
1C9.5
u m
202,9
2*9.5
149,S
227,*
30« ,9
279.0
54,2
90,a
12«,2
u a ,3
*2,1
<7,7
3*.3
*2,7
•5.«
i
RPyftfO
-
-
500
*3,1
41,7
33,C
. 14,7'
ş
M
R, RD
100
1*0
180
**•*
27,0
*0,7
24,2
M
*00
*49,5
5*5,9
5*7,9
177,1
«29,1.
«37,7
>99,6
(2 )
360
*5*
CH
190
27*
O tt
300
TOPLAM.
TOCKE
S oŞ uk K ı d d c h m
ve
llaal
(2 )
110*
*
27*
215,0
255,9
215,2
2*4,9
300
X »
toc.ı
117,3
105, A
121,0
*50.
57*
57*
521,1
371,2
329,i
100
100
« ^
2>
1.7C0
T c ı i ı l e r i/ı ı M I
l e v * a , HRU vm H R P S r e t a e k M a ç ı y l a
*2t
(2 )
TOPU*
COCL TOPLAM
(2 )
27*
(2 )
(2 )
(D *
(2 )
( 1)
T99ft
»*r0
(1 )
:
(1000 T C K A İU
(D
RULODAN LEVHA
(LH-UÖOC)
HRU
19*3
55,1
90 .
(D
<D
r ftll O K T l U O l t
D*CTtM MİKTARI
KAPASİTt (1000 TCN/Tn.)
ş b o tK i
DURLH
C K
100
1.700
I . tc I I .
S ıcak
M m
.. .
\
. » >
M ,«
91,9
92,7
95,5
1202,7
5 t 0 ,i
1555,9
16*2,0
K a tlır iA in
ta p ]«
k a p a s it e le ri
UO.COO Ton'dur. Rulodan
k u l l a n ı l a n b u h a t l a r ı n k a p a s i t e l e r i , k i l o d a n Le vh a s a tır ın d a t e p l a * a l a r a k
«e rils i^tir.
T o p l a « ftlh a l a m j l
O r e t i a k a p a e i t e a İ A İ b e l i r l e y i c i a c i l O T a u r , Ş e r i t H a d d e l e r in a ır a k f e r i t G r e t l s k a p a s i t e s i d i r .
b u k a p a s ite d e l e r i
11« b irlik te
v er s a y ia ı d i k k a t e
alınarak
S o Ş ı A Had d e h an a v e l k s a l
h a z ı r l a n d ı ğ ı n d a n , XXX w
T e s i s l e r i n d e k i G r e tİ a h a t l a r ı n ı n ta a k ^ M i i t c
do layısıyla
I C C t a r a f ı n d a n h a z ı r l a n a n C IM
B nç6rQ ln 3ftü r.
*
(4 )
y ıllık b ir
TaM M İaM
(c a p a c it y
sıcak sa njl O retia k a p a a it e lc ri_flili û r e t i» » i f t a r l a ­
!a p r o * e w n t and H o d e rn iza tio n } P r o je a i’ n i n ,
I . .A d ı a o larak l a la la n d l r ile n
İlk s j a » e ~ r e t i n a l a r ı n ı n
1 9 8 7 M is a n *ın d a b i t a e s i pla n la n m a k ta d ır.
J ( « M â
193? y ı l ı m a b a?l»aası
y a t ı r s a d B n e a İn d e n s o n r a 1 9 9 1 y ı l ı n d a Dr e t i » « ç e ç s e s i p l a n l w m ; t ı r .
y a tırım ların ın
Tesis,
k u llan ılacağ ı
r ı n d a n d3yC3< g i b i ç S r û n o c k t e d l r .
O )
:j
9e r ; e k l « ? t : r i L = « s i
clijp
- 225-
D E M İ R - Ç E L İ K
Ü S 'J V - i S l
İ T H A L A T !
( 1 5 3 2 - 1 5 5 6 )
TA8L0-6
C9 : n
HADCe
PİK
?
¡9 3 :
İSM İ
5 ., 5 2 i
DEM İR
F EfiR O
1 9 .. 3 3 9
A L Y A 3
z
T
i :
. 6 ' 1 .. 0
£
«. _ . 1 5 - ,
6 . 7 1 5 . 2
2 5 ,. 2 9 1
1 9 8 6 '
:9 B 5
.2
1 3 5 .. 5 3 1 , 3
1 1 3 . 5 8 6 ,
£ 3 .. ¿ 7 7
KURDA
1 9 3 4
* 9 5 3
S '
1 1 .. 9 7 9 . 6
2 1 .. E 2 3
2 6 . c ;
, :
■■
1 6 .. 9 - ' , 6
z
9 : .. ¿ 6 6 , 7
1 3 1 ..
,
2 5 9
1 9 7 ;! w
2 1 5 . 7
c
GRANÜ LLER
5 7 , 9
SÜNGER
3 = 0
7 3 1 , 5
6 .. 6 6 3 .. 2
¿ 9 9 , 2
,s
£ 5 7 ,
B LU H- KÜ TÜ K- LEVHA
3 9 ., : = 7
,3
.. 5 5 5 . 6
c
3 2 9 . 7 7 0 ,• '
1 1 5 .. 6 3 2 , 9
SAÇ
2 7 .. 6 7 2
• -
D E M İR
T A S L A K L A R I
G ENİŞ
L E V H A L A R
ÇUBUKLAR
Ş ER İTLER
1 5 . 2 3 0 ,? “
,1
,î
5 .. 8 1 7
,9
DÖKÜH
3 .. ¿ - 5 • =
DE M İR - Ç ELİK
TOPLAM
(*)
B O R U L A R
1 . 2 4 6 .r ■
5 2
. 7 4 7 .. 1
> ■ ;.
1 .
5 6
. 3 5 i , 9
6 6 , 5
¿ 9
4 9 5 .. 3 9 1
,5
5 7 2
. 3 0 5
=
! '
İlk 7 a y l ı k v e r i l e r d i r .
KAYMAK: H a z in e ve D ı ş T ic a r e t K i s t e ş a r l ı ğ ı
■*-¿ 7- J .^
✓
9 .. c " G , •
,5
1 B . ¿ 1 3 , 7
4 0
. 6 9 0 , i
7 6 3
. 6 5 0 , i
s j
1 6 6 ., 1 5 2 ,, v
,. 9
6 .. 7 0 3 ,, 0
. -
1 .. 9 5 9 , 5
t>5 .. 7 5 3 . E
5 .. 7 4 3 , 5
2 .. 5 2 3 , 3
E . 7 5 9 , 9
3 ,
9 9 7
. .
6 : .. 6 6 0 , 3
£ / ,.1 = 1
5 5 ,. i
16
■
. L.
r°
¿ 1 1
¿ 1 .. ¿ 3 3 , 9
,, 6
. 5 1 1
i ,S
,0
5 .=
i .. 4 2 1 , 2
5 0 2 , 2
7 7 .. 9 0 7
>*■*
¿ 5 .. 2 - 3 ,, s
E S .. 5 3 2 , 0
. 5 5 5
/ i .
: 6
,3
61
5 3 .
3 i .,5 0 i
/■r “t c
7 3 . — w i. :! '
£ .E
.6
5 7 .. 7 6 3
BOR U L A H
e .. 8 7 9 , 1
• 3
RAYLAR
Ç E L İ K L E R
. 7 5 3 :, 5
S . = 7 9 ,
7 5 0
A L A Ş I H I
£ 3 .. 7 9 3 , 6
, 0
, 6 5 2
2 3 1
5 3 . 7 0 3 ,, 2
8 .. 9 2 1
1 2 i ., 5 1 6 ,8
TELLER
. 2 : 3 ,
,3
,11 1
SAÇLAR
1 0 6
1 ., ¿ 6 4
2 7
PR O F İLLE R
Z
, S ,y
i
. 3
6 / . 2 E 4 , 5
5 4 4
. 7 0 5 , 9
-2 2 6 c) Sektörün İhracattaki Payı
Aşağıdaki tablonun incelenmesinden anlaşılacağı özere, ülkemizde De­
mir-Çelik ürünleri ihracatı 1982-1985 döneminde yaklaşık 3 kat artmış
864,0 milyon $'a ulaşmıştır. (TABLO -7 ). Bu gelişmeye pararel olarak
toplam ihracat içerisinde Demir-Çelik Sanayii ihracatının payı 1982'de
% 3,4, 1983'de %3,8, 1984’te % 4,9 iken, 1985'de % 7,6' ya yükselmiş
bulunmaktadır. Demir-Çelik ürünleri ihracatının önemli bir bölümü uzun
hadde ürünlerine aittir. Bu grup içerisinde filmaşinler, yuvarlak ve hafif
profiller dikkate içekmektedir. Son yıllarda inşaat sektöründeki dur­
gunluk ve dış taleplerin bu ürünler üzerinde yoğunlaşması uzun hadde
ürünler ihracatının artmasına neden olmaktadır. Ülkemizde Demir-Çelik
ürünleri ihracatı İran, Irak, Ubya ve Mısır gibi Ortadoğu, İspanya, Japon­
ya ve Afrika ülkelerine yapılmaktadır. Bunun dışında belirli dönemlerde
Batı Almanya, İsviçre ve ABD'den gelen talepler de karşılanmaktadır.
d) Sektörün Yassı Mamul Olarak ithalat ve ihracat Dunımu:
Erdemir çok az miktarda nihai mamul ile bunun yanında yan mamul ola­
rak slab hammadde olarak da demir cevheri ve taş kömürü ithal etmek­
tedir. Bu kalemlerle ilgili toplam ithalatı 1986 yılında 134.875.303 ABD
dolan olmuştur. Erdemir'in ihracatı ise 1981 yılında 8.556 ton iken her
sene artan bir hızla devam ederek 1986 yılında 212.000 ton mertebesine
ulaşmıştır. Döviz girdiside bu artışa paralel bir şekilde devamlı artarak
2.349.421 ABD jS'ından 55.172.823 ABD’ $ 'na yükselmiştir. Erdemir'in
yıllar itibariyle ithalat ve ihracatı Tablo 8 ve 9 da gösterilmiştir.
OEHtR-ÇatK &RÜM.EKİ İHRACATI (1992-1986)
TA8L0-7
*
HACOe İSMİ
(B lN S )
1982
1983
1984
1985
/♦
1986' '
PİK DEMİR
fERRO ALYAJ
BLUH-KÜIÜK-LEVHA
SAÇ TASLAKLARI
ÇUBUKLAR
J
PROFİLLER
ŞERİTLER
SAÇLAR
Ta L E R
ALAŞIM. I ÇELİKLER
DOKOK BORULAR
CEXR-ÇE1İK BORUJR
RAYLAR
413,5
23.089,9
371,6
17.765,0
137.990,5
53.418,9
-1 9 0 ,6
8 .0 31 ,8
4.19&.9
1.609,9
451,2
53.831,3
“*»“
1.748,4
6.495,2
17.833,9 ;
33.164,7
11.363.1
35-321,9 _
44-181,6
22.140,8
118.054,2
183.111,3
97.32^,5
94.417,9
1.436,8
2.184,5
19.811,6
31.027,1
708,0 2.506,0
2.077,1
1.986,1
57,5
27,9
56.435,3
. 85.266,5
18,6
:
143.-6
34.843,2
129.827,3,
26.091,9
292.519,5
99.775,9
9 .6 47 ,8
142.988,9
2 .575,8
4 .9 3 «,6
1>,9
120.492,6
_
27,9
3.967,8
14.511,8
115.877,5
8 .595,8
68.108,3
72.349,9
3.099,0
57.432,0
1.781,6
4 .876,0
14,4
40.273,8
24,6
TOPLAM
301.362,6
348.902,4
863.985,8
391.032,2
(* ) İlk 7 aylık verilerdir.
KAYNAK: Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
519.810,8
1980 - 1986 YILLARI ARASINDAKİ HAMMADDE, YARI MAMUL VE MAMÖ İTHALATI
D E M İR
M İK T A R
Y IL
,
(T o n )
M İK T A R
TUTARI
(T o n )
( A .B .D .? )
K Ö M Ü RÜ
TUTARI
( A .B .D .? )
SLAB
3 0 6 .2 2 6 .2 9 6
I3.t9a.iai.34
« J 4 .6 iJ .8 9 6
2 4 .» 9 0 .0 1 3 .9 3
2 6 6 .2 6 7 .9 9 7
1 7 .* 3 » .6 2 1 .« »
3 3 .2 3 » .1 1 »
2 6 .3 7 4 .» 6 3 .1 4
3 3 S .6 1 4 .S 0 »
3 9 .3 6 » .3 6 » .3 1
1 0 » .3 » 6 .» 2 7
1 .1 2 9 .7 6 3 .0 0 «
1.08*.769. Jil
2 3 .3 2 0 .3 6 4 .M
m
. 3 7 9 .3 7 3
6 0 .0 2 » .3 1 2 .0 1
9 1 .6 9 0 .7 6 3
ım
1 .6 9 6 . 4 0 3 . V .0
1 6 .5 9 2 .7 2 6 .2 5
4 6 9 .6 1 1 9 .1 1 9
6 7 .* 0 3 .» 2 1 .4 0
lîfl!*
1 .,1 9 9 .6 7 3 .< 9 0
2 7 .0 6 9 .< 0 1 .1 9
3 6 9 .7 3 0 .0 6 9
3 0 .9 1 » .7 3 » .2 9
1 .6 9 3 .0 7 6 .0 9 0
3 3 .1 6 1 .6 2 7 .3 3
7 7 4 .7 9 9 .9 3 6
3 » .» 3 3 .2 2 » .2 9
l«86
ıoruut
l.OOJ.7‘0.106
m ı
1902
1963
___— -
----------- -
I90.İ07.6M.73 4.196.937.3*2
"
( A .B .D .? )
(T o n )
2 3 .4 1 4 .7 0 3 .0 »
SA Ç
TUTARI
M İK T A R
1 . 0 1 ? .6 0 8 ,1 6 «
1950
•
TAŞ
CEVHERİ
9 .3 0 3 .< 1 7 .» 3
3 3 .0 6 7 .2 9 »
M İK T A R
(T o n )
1 4 .0 » 9 .S « O
ve
T ENEKE
TUTARI
( A .B .D .? )
6 .7 3 3 .3 0 1 .6 0
TABLO:
T
0
P
L
B
A M
M İK T A R
TUTARI
(T o n )
( A .B .D .? )
1 .3 6 9 .7 7 2 .0 1 »
S S .S 7 4 . 0 0 3 .» 3
-
1 .3 1 » .1 3 9 .7 0 9
3 2 . 9 0 4 . 1 » 6 . 34
-
1 .7 9 6 .7 6 4 .6 2 3
1 9. 6 9 » .2 1 9 .3 1
-
1 .9 1 0 .0 2 9 .
2 9 1 .1 4 4 .5 9 0
1 1 .9 4 4 .« t « . 3«
-
2 .9 3 7 .2 4 7 .2 6 9
2 7 7 .2 1 6 .2 9 6
» 2 .3 4 7 .9 7 1 .0 3
-
2 ,6 6 .» 6 1 .» 3 3
1 2 0 .3 3 2 .1 3 3 .6 7
» 3 .1 » » .6 6 » .3 3
-
2 .1 9 2 .0 0 8 .3 6 4
1 3 4 .» 7 3 .3 0 3 .1 3
1 0 .2 2 9 .3 3 0 .9 2
1
6 3 1 .3 3 1 .7 0 0
231.399.613.69 1.336.036.2»»
».»»3.132.13
223.2»«.310.1»
1 4 .l » 9 .3 t O
6.733.301.60
»»»
16.47».»03.726
7 0 .6 9 6 .» 7 9 .» 0
» 3 .« 4 3 .0 7 6 .1 7
1 3 4 ,2 4 1 .( 6 9 .0 6
32.149.034.03
Cni),muh.
-229
T M lO ı
rt
3
-
r
=
i
r
r
»
=
e
s
=
I
5
1
=
S
;
J
a
£
=
E
;
■
u
m
■
r
;
0’
=
«
c
o
►
5
9K
te
«tup
5
3
«
«
•
•4
-
V
*K
<
ê
2
<
m
•
-
*;
<
b-
5
*-
*
O
m
*.
«
;
S C
KM
ñ
K
L.
K
K
at
K
•
o' n
*
t+
o ¿ *
« «.
e
■»
5
•
s
>
«
X
«
«
L»
o
0
:
V
*-«
1
K-l
°
2
**
=
=
•
-»
—
o
o
*
i•¿ X
2
;
Z
•
*
*•
t
1
y»n
e
s
2
f
«
t) I fc « y a va
»t I\w«*M ** U .
!
e
e
K
T*
—
j
1
t
PC
»
c
!
i
i
! ?
1 E
i
X 1
H
<
v
İ
*
1i
S
u
•f
i
1
>
1
z ;
•r
u
X
<
u
X
i
h
i:
»
S
i
!
i
ï
£
1
►
Í
X
t 1
Í
.
' -■ j
I
£
' Ş
I £
h
K
dL
1
»t » :
1 *
<
s
£
, ;
£
u*
I
1 ^
? I £
c
" İ
! “
; ;
İ =
1 1 2
! £
X
!
k. « *
> ■; t
« ' r-
Ï J
7
P
—
~
o
-
r
1
i z
:
*!
É
5
i
:
?
p
1.111,X I
I
-
i
£
«
c
3
-
M ll »»'*y*n
s
£
o
«
s
K
•
(IrOnfln
e«.
£
at
•«
—
O
z
o
K
o
•4Uı ll|t
*
M
B
*
«
l h »»9
s
r
X
Í
•
«
.
a
m
e
"-y
-
«
■5
<
»
-
m
I
OrOfl
«J
o
■
•
K
1
<
>
j
r : >
«.
X
r ""
*
1_
¡
t
! t
î f k'.
1
.»•, )nn<jl
»\lllnik
mi
=
•
z
«
X.
«
<
;
yapıt»*«
1
;
-
-
lhr>«M i
-
2
J
5
yan
-
»ut*rınd»
K
I
î
YILLAR İTİBARIYLA TÜRKİYE'NİN DEM1R-ÇELİK YASSI MAMULLERİNİN
İTHALAT VE İHRACAT MİKTARLARI
(1000 TON/YÎL)
1982
1983
1984
1985
MAMUL
LEVHALAR
SICAK ÇEK.SAÇ
8 1 ,3
SOCUK ÇEK.SAÇ
İTHALAT
İHRACAT
İTHALAT
İHRACAT
4 ,1
4 .6
7 2,5
197,0
76,2
2 28,0
160,0
223,4
1,2
182,3
8 ,0
17,1
14,1
15,3
to
o
İHRACAT
GURUBU
133,0
{49,1
İTHALAT
İHRACAT |
1986(T)
İTHALAT
İHRACAT j İTHALAT
6 5 ,5
115,0
9 3 ,0
130,0
100,0
255,0
179,0
370,0
180,0
450,0
2 32,0
111,0
304,0
130,0
350,9
37,5
2 2 ,0
129,0
9 1 ,0
140,0
120,0
5 ,7
2 04,1
10,2
250,0
11,6
250,0
100,0
503,8
409 *6
584,7
784,0
869,0
fl3f'«0
1120,0
t
KAPLAMA SAÇ
DİKİŞLİ HORLtA
TOPLAM
O
73
VE TENEKE
193,3
443,6
Not: D aftarlo r DPT'nln y a y ın la d ığ ı y ı l l ı k i c r a p ro g ra m la rın d a n a l ı n m ı ş t ı r .
(T)
Tahm ini d a f la r lo r d lr .
- 231 -
Tablo - 10'un incelenmesinden de görüleceği gibi konuya Türkiye gene­
linde yassı mamul olarak baktığımızda Türkiye'de ithalat fazlalığı görül­
mektedir. Bu da Türkiye'nin yegane yassı mamul üreten kuruluşu olan
Erdemir’in ihtiyacı karşılayamamasmdan kaynaklanmaktadır. Erdemir
kapasitesini yeterli düzeyde arttırmadığı müddetçe bu açığın önümüzde­
ki yıllarda daha da büyümesi süpriz olmıyacaktır.
e) Sektörün Gayri Safi Milli Hasıladaki Payı:
Gelişmiş ekonomilerde Demir-Çelik sektörünün ürün ve yan ürünlerinin
gayri safî değeri, gayri safi milli hasılanın % 2-5 oranını bulmaktadır.
Hızh gelişen ülkelerde bu oran pc 6,S'e kadar çıkabilmektedir. Demir-Çefik ürünleri kullanmak sureti ile meydana getirilen bütün ürün ve yapılanıl
gayri safi değeri de düşünüldüğünde bu oranın gayri safı milli hasıladaki
payı % 20Ter düzeyine çıktığı görülmektedir.
Demir-Çelik endüstrisinin ekonomi içindeki yeri ve öneminin önemli bir
göstergesi bu endüstride yaratılan değerler toplamının Gayri Safi Yurt
İçi Hasıla (GSYlH) içindeki payıdır, ülkemizde bu pay yıllara göre
şöyfedir:
Yıl
%
1963
1J 9
1967
1,73
1972
3,17
1975
3,43
1983
3,62
-232-
Gayn Safî Milli Hasıla (GSMH) ve Demir-Çelik tüketimi o rtalam a artış
hızma ait bazı değerler şöyledir:
1973-1977
GSMH
1980
1982
6,6
-1,1
+ 4,4
16,6
-0,8
+ ı ,ı
Demir-Çelik
Tüketimi
Görüldüğü gibi Demir-Çelik endüstrisindeki gelişme ile genel kalkınma,
endüstrileşme belirli bir bütünlük içindedir,
f) Sektörün İmalat Sanayimdeki Fayı
Ülkemizde de Demir-Çelik endüstrisindeki büyüme hm ile imalat endüst­
risindeki büyüme hızı arasında bir paralellik gözlenmektedir ve DemirÇelik tüketimindeki artış doğrultusunda imalat endüstrisinde planlı
dönemdeki artış, 1960 öncesine göre daha hızlıdır.
1983 sonu itibariyle İmalat Sanayii katma değerinin % 6,3'û, ithalatının
% 13'ü, ihracatının % 9,6'sı Demir-Çelik sanayiine ait bulunmakta ve bu
sektörde yaklaşık 55.000 kişi istihdam edilmektedir. Türkiye'de 10 ve
daha yukarı işçi çalıştıran kuruluşlara ilişkin istatistiki bilgilerden hare­
ketle, 1979-1983 döneminde Demir-Çelik sektörünün temel göstergeleri
TABLO-11'de yer almaktadır.
'
.
OCMlR
ÇEUK SfKtOflg UMEL GOSTCRCCURI (1979-1903)( ,)
TABLO - 11
İŞYCRI
SA YISI
YULAR
1979
19B0
1901
1903
.
CtRDt
(000.000 t)
ÇIKTI
(ooo.ooo n)
KAİMA DT.CER
( 000 .0 00 a )
katma d c C c r/
ÇALIJAN SAY ISI(1)
A
5
39.630
19.447,6
40.597,6
21.150,0
53.36«,6
(1
319
19.99^
• 27.997,3
39.021,1
11.023,8
55.141,0
A
5
36.727
4 9 . 309,Z
BB.03B.2
39.529,2
1 0 7 .6 2 9 ,0
I)
325
14.925
5 0. 1 1 1 , 3
70.071,3
19.959,9
7 0 .^ 6 4 ,1
A
5
37.270
58.354,9
117.000,9
59.533,2
1 5 9 .7 3 4 ,9
D
1902
;
(ALIŞANLAR
ORTALAMASI
(ADCI)
A
.
322
17.107
83.906,9
111.430,4
2T7.523.5
160.090,3
5
36.140
104.769,4
150.705,3
46.015,9
1 2 7 .2 9 0 ,6
205.261,2
50.293,5
263.002,6
B
311
19.117
154.967,7
A
6
36.224
155.004,B
199.237,3
H
160
17.B19
207.425,3
273.101,8
|
A* Km u
B* O ııl
•
(*) 10 «• daha yukarı lyçJ ç a l ı ş t ı r a n k u ru lu ş la r ı kapaamsktadır.
KAYNAK I OIC, 190) lürk ly » l a t a t i a t i k Y ıll ı D ı 'n d m h a ı ı l a r a a ı ş t ı r .
43.352,5
119.670,9
65.756,5
3 6 9 ,0 2 4 ,6
-2 3 4 B - DÜNYADAKİ ÖURUM
a) Dünya Ham Çelik Üretimi ve Tüketimi
Demir-Çelik Sanayii Dünya ekonbmik konjonktüründen en çabuk etkilenen sektör olma özeliğini taşımaktadır. Nhekim, Ü. Dünya Savaşından
sonra teknolojik gelişmelerin de etkisiyle dünya ham çefik üretimi 1946'
dan 1974’e kadar 6 misli artmış ve 112 milyon ton'dan709 milyon ton'a
yükselmiştir. 1950lerden sonra Avıtıpa ve diğer üikeferde ekonomik po­
litikalarda kilit sanayi (OİaTak ele alman Demir-ÇeBk Sanayiine doğrudan
ve dolaylı müdahaleye başlanmıştır. 1973 yılmdan itibaren ise petrol
krizine bağh olarak gerileme dönemine girilmiş ve 1980Ti yıllarda önem­
li bir gelişme göstermemiştir.
'
Dünya petrol krizi öncesi dönemde, Denûr-ÇeBk Sanayiinde sürekli ve
düzenli bir yatonn eğilimi gözlenmiştir. Bu dönende, başta Japonya
ve AET ülkeleri olmak üzere, gelişmekte olan ülkeler de büyük kapasite
artışları gerçekleştirilmiştir. Petrol krizi ite birlikte Demir-ÇeBk tüketimi­
nin giderek azalması, gelişmiş ülkelerde atıl kapasite sorunlarının artma­
sına yol açmlş ve Dünya Demir-ÇeKk Sanayiinin yapısında önemli değiş­
meler ortaya gıkmış tır.
öncelikle ABD'de Dertrir-Çefik Sanayii yatırından mevcut tesislerin mo­
dernizasyonuna yönelirken, AET, Japonya ve bazı gelişmekte olan ülke­
lerde tevsi ve yeni yatırımlara yönelmeler dikkati çekmiştir. Ancak,
dünya çelik ticaretinin ABD ve AET'den, Japonya, Merkezi Planlı Eko­
nomiler (Doğu Bloku Ülkeleri) ve gelişmekte olan ülkelere kayması so­
nucu, başta ABD ve AET Ülkeleri olmak üzere, talepteki daralmalar kar­
şısında kapasite kullanım oranlan düşürülmüştür.
- 235 -
AET ve ABD gibi olumsuz dünya konjonktüründen etkilenen Japonya'da
kapasite kullanım oranı düşmüş ve üretim giderek kısıtlanmaya başlan­
mıştır. Bu gelişmeye paralel olarak Japonya'rnn ham çelik üretimi 1983
yıhnda son 15 yılın en düşük değerine inmiştir. 1984 ve 1985 yıllarında­
ki gelişmeler de önemli görülmemektedir. Genellikle yüksek verim lilik
ve düşük maliyet avantajlarından yararlanan Japonya'nın son yıllarda ar­
tan eneıji maliyetlerinin yaraşıra, ucuz işgücüne sahip Güney Kore ve
Tahran'm ve çok zengin hammadde kaynaklan bulunan Brezilya'rnn yo­
ğun rekabetiyle karşılaştığı bilinmektedir, ö te yandan, ABD ve AETnin
konımaa poEtikalan da Japon pazarının giderek daralmasına neden ol­
maktadır.
Önemli Demir-Çelik üreticisi ülkelerde ortaya çıkan ve yukarıda özetle­
nen gelişmeler içerisinde olduğu belirtilebilir. Şölyle ki; gününüzde Demir-ÇeSk Sanayiinin önemli ülkelerinden Japonya'nın dünya üretiminde­
ki pay 1950'de % 2,5 iken, 1970.de % 16'ya yükselmiş ve ihracatı da
32 kat artmıştır. 1960-1975 yıllan arasında üretim kapasitesi AET Ül­
kelerinde 2 kat artarken Japonya'da 7 kat artmıştır, öteki önemli çelik
itetidsi rılfr<»Wdpn ABD'ne bakıldığında, 1959'dan sonra ABD'nin dün­
ya Demir-Çelik pazarında rakip olmaktan vazgeçmiş okluğu, miktar sımriam ag
olmaksızın ve düşük ihraç fiyatları De yapılan satışlar sonucu
bir açık pazar görünümünü aldığı belirtilebilir. ABD'nin 1975 yıhnda
çeSk üretimi 105,8 milyon ton'dan 79,2 milyon tona düşmüş bulunmak­
tadır
DÜNYA HAM ÇELİK ÜRETİMİ (İ975-1985)
TABLO-12
ABD
AET
(Milyon Metrik Ton)
1975
1976
1977
1978
1979
1980
105,8
126,4
116,1
113,7
124,3
123,7
134,7
126,7
133,4
141,1
102,3
107,4
102,4
102,1
391,2
415,5
399,7
32,5
?>2
1981
1982
1983
1984
15-5
101,5
109,6
57,7
76,8
83,9
75.2
128,7
126,4
111,4
109,5
120,2
12C,S
111,4
111,4
101,7
99,5
420,5
442,5
406,9
401,9
338,3
97,2
3A3,8
105,6 ■105.3
375,7- 373.3
43 ,6 . 48,0
•54,3
-56,8
58,1
60,2
63,4
70,0
75.2
247,6
246,7
255,5
264,4
26c. 9
707,6 •645,2
663,7
710,1
717.1
•(Orj'lsr Grubu)
Japonya
S»-wyiİ0çmlf
ülkeler
Gelişmkte
Olan-
-
ülkeler
fakB2İ
Planlı
Ekonomiler
219,7
222,7 •232,2
248,2
24?,7. 252,4
Dünya
Toplanı
643,4
675,5
716,7
746,5
675,5
716,2
KAYNAK i International Iron & Steel Institute, World Steel in Figures
çeşitli sayıları
-2 3 ? -
TABLO - 12'nin flgi çekici bir sonucu, ABD'nin ham çelik üretiminin
1975'e gör % 25 oranında azalarak 1985'te 79'2 milyon ton'a düşmesi,
bana karşılık gelişmekte olan ülkelerin üretimlerinin aynı dönemde 2,3
katı artış göstermesidir. Ham çelik üretimi açısından yapısal değişikliğin
genelde sanayileşmiş ülke ekonomileri aleyhine ortaya çıktığı anlaşıl­
maktadır. Nitekim Tablo - 13'ünde incelenmesinden görüleceği gibi 11
yıllık dönemde Dünya üretimi içerisinde % 119 olan ABD'nin payı % 11
e, % 22 olan AET ülkelerinin payı % 17'ye, / 17'ye, % 17 olan Japonya'­
nın payı % 15'e düşerken, gelişmekte olan ülkelerin payı % 5’ten % 12'ye
tc Merkezi Planlı Ekonomilerin payı ise % 30’dan % 37'ye yükselmiş
bulanmaktadır.
1974 ve 1985
YILLARI İTİBARİYLE DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ
ÜLKELER VE TOPLUI UKLAR BAZINDA PAYLAŞIMI
TABLO - 13
DÜNYA TOPLAMI
1974
1985
704
717
Paylaşım
MT ( S )
MT ( % )
AET
155 (22)
120 (17)
AMERİKA
132 (19)
79 (11)
JAPONYA
117 (17)
105 (15)
TOPLAM
404 (58)
303 (43)
COMECON ÜLKELERİ*
210 (30)
268 (37)
Sanayileşmekte olan
Küçük ülkeler
54 (7)
-
60 ( 8)
Gelişmekte olan ülkeler
36 (5)
MT (Metrik Ton)
* Merkezi Planlı Ekonomilere Sahip ülkeler.
-
86 (12)
- 239 -
Diğer taraftan aşağıda Tablo-14'den de görüleceği gibi bazı ülke ve toplu­
lukların 1974 ve 1985 yılı üretimlerini göz önüne aldığımızda AET,
Amerika ve Japonya'nın üretimlerinde sırasıyla 7c 23' % 4 0 ve 7c 10
azalmalar görülürken Comecoıı. Sanayileşmekte olan küçük ülkeler ve
gelişmekte olan ülkelerinde üretimlerinde sırasıyla
c :c
28.
7 c
11 ve rf
138'e varan artışlar gözlenmektedir.
ÜRETİM DEĞİŞİKLİĞİ 1974, 1985
TABLO - 1 4
.AET
AMERİKA
JAPONYA
10 %
TOPL.AM
25 <5
COMECON ÜLKELERİ*
28
SANAYİLEŞMEKTE OLAN
KÜÇÜK ÜLKELER
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER
* Merkezi Planlı E k o n o m ile re Salıip Ülkeler
13S
-240-
Dünya çelik tüketimi ise, 1979 yılına kadar artma eğilimini sürdürür­
ken daha sonra önemli azalmalar göstermiş ve 1985 yılında 722,6 milyon
ton'a gerilemiştir. Çelik tüketimindeki bu gelişme 1979-1980 yıllarında
yeniden ortaya çıkan ikinci petrol krizi ve bunun neden olduğu ekono­
mik durgunluk ile açıklanmaktadır. Ayrıca, Dünya ÇeBk tüketiminin bü­
yük ölçüde sanayileşmiş ülkeler tarafından belirlenmesi, bu alandaki ge­
rilemenin söz konusu ülkelerden kaynaklandığına da işaret etmektedir.
Nitekim Dünya Çelik üretiminin yaklaşık % 52’sini gerçekleştiren sana­
yileşmiş ülkelerin Dünya tüketimi içerisindeki payı da % 50 dolaylarında
bulunmaktadır. Dünya Çelik tüketiminin gelişimi Tablo - 15'de yer al­
maktadır.
V
DÜNYA ÇUİK İÜKEİİMI (1970-190M
(M ilyon H atrlk Ton Ham Ç e lik C yda^crll)
TAOtO - 15
1980
1981
142,i
118,4
120,2
113,9
10B.2
99,1
<57,9
7U, >
7«, 8
374,1
393,i
92,4
1970
1979
ADO
145,2
AET (O n'1ar
105,1
'
C r u b u )
Japonya
Sa n a yile fn lg Ü lkeler
Çelişmekte Olnn Ü lkeler
1902
1903
1904
1985
92,1
96,0
114,6
t0ff,7
V
90,0
93,4
93.7
72,3
.i
70,0
66,3
73,9
73,9
364,9
350,6
307,4
304,7
338,9
331,7
96,7
103,8
106,2
90,1
92,0
97,4
102,7
260,5
262,3
25.9,1
251,2 '
252,7
260,0
270,2
288,4
. 727,0
732, 6
727,8
716,n
650,2
665,5
714,7
722,6
CKlnyn üret İmi
716,7
746,5
716,2
707.6
6^5,2
665.7
710,1
717,4
Üretim TUkatlm 0<mıjiBİ
-10,3
-6,1
-11,6
-0,4
-13,0
-1,0
-4,6
-5.2
Herken 1 P la n lı Ckonomller
DOnya Tüketimi
KAYNAK i
Iron A fıtcel Cr*jlnc«rlng (A r a lık 1905)
İro o
& Steel
In n tltu t* ,
W<ırld S t c o l
Jn
vb
Internotiorınl
flg u rr»
191 )6'd a n h n n r l o r » ı g t ı r .
-242-
Gelişmekte olan ülkeler ve Merkezi Planlı Ekonomiler, çelik tüketimi en
hızlı artan iki grubu oluşturmaktadır. Merkezi Planlı Ekonomilerin çelik
tüketimi açısından hızlı bir gelişme içerisinde bulundukları anlaşılmak­
ta ve gelişmiş ülkelerin oyum noktasına ulaşmalarına karşın bu gruptaki
ülkelerin sanayileşme çabalan sürmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise
çelik tüketimi artmaktla beraber, tüketimde Demir-Çelik ürünlerinin bile­
şimi de değişiklik göstermekle beraber, tüketimde Demir-Çelik ürünleri­
nin bileşimi de değişiklik göstermektedir. Nitekim, bu ülkelerde yurt­
içi talep, uzun hadde ürünlerinden yassı ürünlere doğru bir gelişme içe­
risinde bulunmaktadır.
Dünya Demir-Çelik sektörü hızlı teknolojik gelişmeleriyle, kalkınma yarı­
şında önde gelen sektörlerden biri olarak kabul edilmekte ye uluslararası
gelişmişlik ölçüleri arasında bu sektörün üretim ve tüketimi dikkate alın­
maktadır. Dünya ülkeleri arasında kişi başına Demir-Çelik üretim ve tütekimi Tablo-16'da sunulmaktadır.
SEÇİLMİŞ BAZI ÜLKELERDE KİŞİ BAŞINA DEMİR-ÇEUK
ÜRETİM VE TÜKETİM! (1985)
TABLO -1 6
ÜLKELER
KIŞI BAŞINA
ÜRETİM (Kg)
KIŞI BAŞINA
TÜKETİM (Kg)
356
562
975
370
562
692
JAPONYA
FRANSA
İTALYA
İSPANYA
ROMANYA
MEKSİKA
BULGARİSTAN
YUGOSLAVYA
HİNDİSTAN
BREZİLYA
TÜRKİYE
KAYNAK: METAŞ Bilgi Bankası
883
349
425
348
602
96
310
183
14
138
89
709
314
433
196
501
93
315
233
18
75
98
243
ABD
SOVYETLER BİRLİĞİ
ÇOKESLAVAKYA
-244-
Tablo'16'nın tetkikinden anlaşılacağı üzere, kişi başına Demir-Çelik üre­
tim ve tüketimi açısından gelişmiş ülkelerin ulaştıkları düzey ile Türkiye'­
nin kişi başına üretim ve tüketim verileri arasında çok büyük ve önemli
farklılık bulunmaktadır. Ülkemizde 1972 yılında 55 kg, 1978'de 81 kg.
olan Demir-Çelik tüketiminin 1985 yılında 98 kg'a yükselmiş olması ger­
çeği bile, ekonomik kalkınmanın hızlandırılması ve gelişmiş ülkelerle
bu alanda mevcut farkın bir ölçüde kapatılabilmesi için Demir-Çelik üre­
timinin hızla arttırılması gereğini ortaya koymaktadır.
b) Dünya Çelik Ticareti
Üretim ve tüketimde ortaya çıkan yapısal değişmeler, Dünya Demir-Çe­
lik ticaretini de etkilemiş bulunmaktadır. Bu değişmenin nedenleri ara­
sında üretimde meydana gelebilecek azalmaları önlemek için devlet des­
teğinin hemen tüm ülkelerde önemli boyutlara ulaşması, ihracatın teş­
viklerle ve sağlanan çeşitli sübvansiyonlarla sürdürülme eğilimlerinin art­
ması, düşük tüketime rağmen mevcut tesislerini yaşatmaya çalışan ül­
kelerin yapısal önlemler ve "Yeniden Yapılanma Projeleri" ile "Rasyo­
nelleştirme" ve "Modernizasyon" çalışmalarına yönelmeleri sayılabilir,
ö te yandan geMşmekte olan ülkeler ise çeşitli nedenlerle giderek artan
bir oranda Dünya ticaretine katılma çabaları içerisindedirler. Nitekim
hammadde kaynaklarının sağladığı üstünlüklerle, bilinçli olarak ihracata
yönelmekte ve uluslararası alanda gelişmiş ülkelerin yurtiçi fiyatlarının
çok altında belirlenen sübvanse edilmiş ihraç fiyatlarıyla rekabet etmeye
çalışmaktadırlar. Buna karşılık bazı gelişmiş ülkeler ise, bir taraftan De­
mir-Çelik tesislerinin ihtiyacı olan hurda, cevher, kömür ve diğer yardım­
cı malzemenin ithali için gereken dövizi ihracat yaparak karşılamak is­
temekte ve diğer yandan yeni ve büyük ölçekli tesislerin yol açtığı kapa­
site fazlasını ihracat yaparak eritme yoluna gitmektedirler. Bu gelişmele-
- 245 -
rin ışığında Dünya çelik ticaretinin I9S4 yılında, 1970 yılına göre ^ 75
artarak 157,9 milyon metrik to n ’u ulaşmış olduğu ve çelik ihracatuıııı
Dünya çelik üretimi içerisindeki payuıın ise % 2 7 'ye yükseldiği Tablo17'den anlaşılmaktadır.
D ÜNYA ÇELİK TİCARETİ
(1970-1984)
TABLO-17__________________________________ (Milyon Metrik Ton)
YILLAR
TİCARET
İHRACAT
HACMİ
PAYI
(5)_______
1970
90,4
19,6
1971
96,5
21,3
1972
102,3
20,8
1973
..113,4
20,8
1974
130,5
23,7
1975
114,2
22,5
1976
126,2
23,7
1977
127,2
23,7
1978
138,5
24,3
1979
142,5
23,9
1980
140,5
24,3
1981
142,5
24,8
1982
134,6
25,5
1983 '
144,3
26,4
1984
157,9
26,6
KAYNAK : I n t e r n a t io n a l Iron & S t e e l I n s t i t u t e ,
World S t e e l in F ig u r e s 1 9 8 6 , s . 13
-246-
Dünya Demir-Çelik ticaretindeki gelişmeler içerisinde Demir-Çelik it­
halatı, ulusal sanayilerin etkinlik derecesine, üretimin yetersizliğine, dün­
ya fiyatlarına ve Demir-Çelik sanayilerinin maliyet yapısına bağlı bulun­
maktadır. Son yıllarda bu sektörün yaşadığı kriz nedeniyle dünya ithala­
tında en önemli gelişmeler; ABD, Batı Almanya, Sovyetler Birliği, Fran­
sa ve İtalya gibi, üretimin yaklaşık % 45'ini oluşturan ülkelerin başlıca
ithalatçı ülke durumuna gelmeleri ve gelişmekte olan ülkelerin dünya it­
halatı içerisindeki payının giderek artması olarak belirtilebilir. Ayrıca it­
halatın ülkelerarası coğrafi yakınlık ve ikili anlaşmalar çerçevesinde yü­
rütüldüğü, bu durumun Japonya ve Merkezi Planlı Ekonomiler açısından
daha belirgin bir görünüm taşıdığı anlaşılmaktadır. Nitekim Kuzey Ame­
rika, Asya ve Ortadoğu Ülkeleri ithalatının büyük bir bölümü Japonya'­
dan, Merkezi Planlı Ekonomiler ithalatının önemli bir kısmı yine kendi
gruplarından yapılmaktadır.
1965-1977 döneminde hızlı bir artış eğilimi gösteren ve 1977-1979
döneminde duraklama aşamasına giren Dünya Demir-Çelik ihracatı ise
oldukça yavaş bir gelişme içerisindedir, özellikle 1980’li yıllarda ihracat­
ta görülen en önemli değişiklik gelişmekte olan ülkelerin henüz gelişmüş ülkelerin pazarını etkileyecek düzeyde olmasa bile, dünya ihracatı
içerisindeki paylarım art tırmalandır. Gelişmekte olan ülkelerin yoğun
çabalarına rağmen Demir-Çelik ihracatında Japonya, Batı Almanya, Bel­
çika, (Lüksembuıg, Fransa, İtalya ve Sovyetler Birliği, 1984 yılı itibariyle
toplam dünya ihracatının % 75’ini gerçekleştirmektedirler. Öte yandan
dünya ihracatının mal bazında incelenmesinden de anlaşılacağı üzere
(Tablo - 18), yassı ürünler ihracatının önemli bir paya sahip olmalı saç­
lar gibi ürünlerde ihracatın arttığı, buna karşılık profil ihracatının dünya
ihracatı içerisindeki nisbi öneminin azaldığı görülmektedir.
-2 4 7 -
TABLO -13 KAL BAZIMA CÖ.fTA ÇEI.İK İHRACATI (i?SO - 15E5)
( « i l j c n = e t r i k to n )
15S0
ü r ü k l s ?.
15S1
1922
1533
1934
1535
5 ,8
7 ,3
8 ,4
. 6 ,3
''6 ,1
5 ,2
1 .2
1 ,2
0 ,5
0 ,9
1 ,2
' 1 .2
S ı c a k Ç e k l is i ? - Ç - b - il ar
1 1 ,7
1 1 ,0
1 1 ,2
1 1 ,4
1 3 ,0
1 3 ,6
P ro filler
1 0 ,1
1 0 ,5
5 ,0
9 ,0
e ,6
8 ,5
6 ,5
5 ,3
4 ,4
5 ,4
6 ,1 .
7 ,1
1 ,9
1 ,7
1 ,3
1 ,3
1 ,5
1 ,5 -
S, 8
9 ,4
8 ,5
5 ,5
S ı c a k Ç e k l i s i ? R u lo Te S a ç l a r
1 4 .1
1 3 ,8
S o ğ u k Ç e k l i s i ? Rulo- Ve S a ç l a r
1 5 ,1
1 5 ,0
G a lv a n iz k a p la s a lı sa çlar.
4 ,1
Ten ekeler.
Ü rü n ler
D esiry o lu R a j l a n
F ilsajin le r
je r itle r
L ev ha lar
D iğ e r k a p l s s a l ı sa ç la r
Ç e lik b orular
Teller
'
'
9 ,9
1 0 ,1
03
Sıcak ç e k i l a i?
1 6 ,1
1 5 ,5
1 5 ,7
■■1«,1
1 1 ,1
1 6 ,6
1 6 .6
< r3
4 ,2
5 ,1
. 5 ,5
5 ,5
3 ,7
3 ,2
3 ,1
3 ,0
3 ,0
3 ,0
..ı » 4
1 ,3
1 ,3
1 ,6
2 ,0
1 ,9
1 5 ,2
1 8 ,3
1 3 ,0
1 4 ,6
1 3 ,1
1 3 ,6
2 ,0
2 ,0
1 ,8
Soğuk ç e k i l o i ?
je ritle r
0 .7
Soğuk ç e k i l n i ?
çubuklar
0 ,7
Dörne » e E c k ü a P a rç a la r
0 .6
1 = 5 ,7
TOPUM
Ü
M
:
.
1 ,8
j
W
Tan
'
1 ,7
-
2 ,0 -
|
1 ,9
1 ,9
V
1 ,0
' 0 ,7
0 .7
0 ,7
1 ,0
1 ,0
C-,2
0 ,3
0 ,1
- 0 ,2
0 ,2
9 5 ,6
5?, 2
1 1 3 ,9
1 1 7 ,2
1 0 5 ,5
'
|
I n t e r . u C i c . ı a l irer, sr.l S î e e i ¿ r .s l i V - S c , V : r '. . S :? ? ', ir.
F i g u r e s 1 5 3 5 '¿a.-: j z r s r l z r .ı l z r c k h a = : r l a : s = ; ? t ı r .
-248-
c) DOnya Demir-Çelik Sanayiinde İç ve Diş Fiyatlara Gelişimi
Demir-Çelik betim ve tüketiminde karşılaşılan önemli sorunlar bu sek­
törlerde yeni arayış lan hızlandırırken, iç ve dış fiyatların gelişimi açısın­
dan yoğun bir rekabet ortamı yaratılmış bulunmaktadır. Yurtiçi fiyat­
lar, başta sektörün üretim ma&yeüeri yeralmak üzere ülkenin vergi poli­
tikaları ve finansman olanaklarına bağlı olarak gelişme göstermektedir.
Dış fiyatlar (ihraç fiyatları ise, üretim teknolojisinin sağladığı avantajlar
çerçevesinde ve düşük maliyet koşullan altında, ülkelerin genel ekono­
mik politikaları doğrultusunda ve özellikle gelişmiş ülkelerde devletin
yoğun desteğinin sağlandığı bir rekabet ortamında belirlenmektedir.
Dış fiyatların oluşumunda ulaşım kolaylıkları ve ülkelerarası yakınlık
derecesinin dışında karşılıklı anlaşmalar da etkili olmakta ve bu sayılan
nedenlerle, arz-talep dengesine de bağlı olarak genellikle dış fiyat-iç
fiyat farklılıkları oluşmaktadır.
ö te yandan, Demir-Çelik sanayilerinin başlıca girdileri olan demir cevhe­
ri hurda, kömür, eneıji ve yardıma malzeme fiyatlarının son yıllarda
önemli artışlar göstermesi nedeniyle, hammadde ve yardım a malzeme
temininde güçlüklerle karşılaşılan ülkelerde üretim maliyetlerini kontrol
etmek, giderek önemli bir sorun olmaktadır. Bu önemli sorun karşısında
gelişmiş ülkelerde dış fiyatlar, yaygın sübvansiyon politikalarıyla iç fi­
yatlardan % 20- % 100 oranında düşük tutulmaktadır. Nitekim, Dünya
Demir-Çelik Sanayiine ilişkin üretici fiyat indeksi üe yardım a malzeme
ve yalat maliyeti indeksinin sunulduğu Tablo-19 dan da anlaşılacağı
üzere, üretim maliyetlerinin baskı giderek belirginleşmekkedir. Bu çer­
çeve içerisinde 1980-1985 döneminde maliyet indeksi % 40,5 artarken,
üretici fiyatlan indeksi bu artışın gerisinde kalmıştır. (Tablo -19).
DEMİR ÇELİK ÜRÜNLERİNDE ÜRETİCİ FİYATLARI VE MALİYET
İNDEKSLERİNİN GELİŞİMİ (1981-1985)
(1980 = 100)
TABLO-19
1981
1982
1 98 3
1984
1985
n) Dnmir-Çclik
100,8
110,1
110,6
115,2
122,8
b) Çelik Oorulnr
103,8
118,9
108,5
113,1
123,0
c) S d jk çdcilnür; rulo ve Kıçlar
101,7
116,0
116,3
115,7
123,2
d) Di^ur ürünler
106,1
113,2
116,1
125,2
136,6
105,2
113,3
122,1
132,2
160,5
I. ÜRETİCİ FİYATLARI İNDEKSİ
İNDEKSİ
KAYNAK : METAŞ Bilgi Bankası
249-
II. MALZEME VE YAKIT FİYATLARI
-250Uluslararas düzeyde yassı hadde ürünleri ihraç fiyatlan 1973 yılından
günümüze kadar geçen süre içerisinde arz-talep dalgalanm alarına büyük
bağımlılık göstermiştir. 1973 yılında ağır levha, sıcak ve soğuk çekilmiş
ruloların artması ile birlikte 1974 yılında yaklaşık 2 katı arrak 300 jS/ton
ortalamasına ulaşmıştır. Bu yükseliş, yassı ürünlere olan talebi önemli
ölçüde etkilerken, 1975-1977 yıllan arasında 3k petrol şokunun yolaçtığı etkilerin kısmen giderildiği dönemde söz konusu ürünlerin ihraç
fiyatlan bu kez 230 $/ton'lara kadar düşmüştür. 1979 yılından sonra ise,
azalan talebe rağmen petrol fiyatlarının yol açtığı maliyetler nedeniyle,
fiyatların yeniden artma eğilmi gösterdiği ve 1982 yılında 360 $/ton do­
laylarına ulaştığı gözlenmiştir. 1983 yılında ağır levha ihraç fiyatlan 275
$ / t o n , sıcak ve soğuk çekilmiş rulo ihraç fiyatlan ise 330-315 $/ton i-
ken, 1986 yılının ilk 9 ayı sonu itibariyle, ağır levha fiyatlarının aynı dü­
zeyi koruduğu, buna karşılık sıcak ve soğuk çekilmiş rulo fiyatlarının
290-320 $/ton düzeyine çıktığı anlaşılmaktadır.
d) 1986 Sonrası Dünya Demir-Çelik Sanayiinin Görünümü
Dünya Demir-Çelik Sanayiinin son yıllarda içerisinde bulunduğu olum­
suz koşullar ile ilgili olarak ileri sürülen görüşleri başlıca iki grupta top­
lamak mümkündür. Bunlardan birincisinde, bu sektördeki mevcut dur­
gunluğun konjontürel bir nitelik taşıdığı, çeşitli ülkelerin son yıllarda elektronik, petrol, kimya ve savunma sanayilerine öncelik taradıkları ve
bunların ekonomik durgunluğun sona ermesi ile tekrar Demir-Çelik Sana­
yilerine yönelecekleri görüşüne yer verilmektedir. İkinci görüş ise, yapı­
salcı bir yaklaşımla, gelişmiş ülkelerde bu sanayi dalının önemini kay­
betmek üzere olduğu, gelişmiş ülkelerde sektörün ürünlerine olan talep
düşerken kapasite fazlası sorunlarının yaygınlaştığını ileri sürmekte ve
sektörün geleceği açısından karamsar bir tabloya işaret etmektedir.
- 251 -
ö te yandan, gelişm iş ülkelerin son yıllarda Demir-Çelik teknolojilerinin
bir kısmını gelişmekte olan ülkelere transfer etm e eğilimlerinin artması
ve yeniden yapılanma arayışları içerisine girmeleri, yapısalcı yaklaşımın
daha gerçekçi olarak benimsendiği izlenimini uyandırmaktadır.
1990 yılına ilişkin Dünya Demir-Çelik projeksiyonları. Birleşmiş millet­
ler Sınai Kalkınma Örgütü çerçevesinde gelişm ekte olan ülkeler için ve
AET Komisyonu tarafından da Topluluk üyesi ülkeler için hazırlanmıştır.
Dünya için UNCTAD'ın 'r 4,2'lik büyüme hızı ve
4 talep genişlemesi
varsayımları altında düzenlenen düşük büyüme projeksiyonlarında, geliş­
mekte olan ülkelerin kapasitelerinin 140 milyon to n a ulaşacağı ve
75
kapasite kullanımı ile üretim-tüketim dengesindeki açığın daha da büyü­
yerek 38 milyon ton'a yükseleceği belirtilmektedir.
ö te yandan % 6,3 büyüme hızı ve
6 r5 talep genişlemesi varsayımlarına
yer verilen normal büyüme projeksiyonunda ise, bu açığın 40 ,4 milyon
ton'u ulaşacağı ifade edilm ekte ve böylelikle her iki projeksiyonda ge­
lişmekte olan ülkelerin üretim açığı ile karşılaşacakları tahmin edilmek­
tedir. Gelişmekte olan ülkelerin bu durumu karşısında önümüzdeki yıl­
lar içerisinde dünya ticaretinden pay alma çabalarının hızlanacağı ve re­
kabetin yoğunlaşacağı söylenebilir. Nitekim, Tablo - 20 de görüleceği üzere 1985-1995 döneminde Dünya çelik talebinin artış hızının geliş­
mekte olan ülkelerde yüksek olma beklentileri bu görüşü doğrulamakta­
dır.
' DÜNYA ÇELİK TALEBİ
TABLO - 20
19774983
Oet.
-
Sanayileşmiş ülkeler
- Kuzey Amerika
-A ET
- Japonya
-D iğer Sanayileşmiş Ülkeler
Kalkınan Ülkeler
COMECON
DÜNYA TOPLAMI
1985 V
.
-- -— .
’-i
353
136
112
71
34
96
208
705
KAYNAK: İktisadi Kalkınma Vakflı
■
*2
33İ .
122
101
71
. 3S '
101
211
723 ?
(Mflypn/T«ı)
- 253 -
Avrupa Topluluğunda Demir-çelik Sanayiindeki krize karşı, 5 yıl süren
uygulamadan sonra, kriz atlatılmış gibi gözükse de, serbest rekabet or­
tamına geçilmesi için uzun bir süreye daha ihtiyaç olacağı gözükmekte­
dir.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün, Dünya ekonom ik büyüme hızını olumlu
yönde etkilemesi beklenmekle birlikte, bunun Demir-Çelik sektörüne ay­
nı ölçüde yansımayacağı tahmin edilmektedir.
AETnin 1986 Mart ayında yayınlanan raporu'na göre, 1985'te % 2,2
olan Gayri Safî Topluluk iç i Hasıla, 1 9 8 6 ’da 7c 2,8 olacaktır. Ancak, bu
Şartlarda bile Avrupa Demir-Çelik sanayiindeki durgunluk sürecektir.
Tahminlere göre 1 9 8 0 ’de AET'de 49'u BOF, 236'sı EAO olan 305
ÇeEk fabrikası, 1988'de 39'u BOF, 175'i EAO olan 214 fabrikaya d üşe­
cek ve 1982 yılına göre Batı Almanya kapasitesinin % 7 2 ’sini, Fransa ve
İngiltere'de % 90-97'sini kullanıyor olacaktır.
Diğer taraftan, aynı dönem de, talebe göre arz'ın daha fazla olması, bir­
çok firmanın başabaş noktasının altında çalışmasını gerektirecektir.
Çefik endüstrisinde başabaş noktası 7c 8 0 lerd e iken, 1986'da en iyi ihti­
malle % 7 0 lerde olacaktır.
Bu durumda, gerek başabaş noktasının altında çalışılması, gerekse ihra­
cat pazarındaki rekabet koşullan, Avrupa Çelik Sanayiinin yaşamım
tehdit etm eye devam edecektir.
31 Aralık 1985 hem Demir-Çelik Sanayiine verilen yardımların ve hem
de pazar kontrollanmn son bulacağı tarih olmakla birlikte her ikisi için
bu süre 1986 sonuna kadar uzait!:nışür. Bu tar t-n sonra tüm yatırım
-254-
yardımlan (bölgesel olanlar da dahil) ve işletme zararlarını kapatmaya
yönelik yardımların sona ermesi amaçlanmaktadır. 1986'dan sonra de­
vam edebilecek olan yardımlar:
—Araştırma-Gefiştirme,
—Çevre Koruma, ve
—Komisyonca kontrol altında tutulacak kapasite yardımları,
olarak belirlenmekle bir Ekte, AET Ülkeleri.-de diğer yardım türlerinin
de bir müddet daha devam edeceği yönünde genel bir eğilim mevcut­
tur. Nitekim İtalya, devlet yardımının 18 ay daha devamım talep etmiş­
tir. Hasırlanan rapora göre AET tarafından çefik pazarının liberalleştiril­
mesi, İtalya Firmalarının yeni den yapılanma sürecinin ortasında olduk­
tan bir döneme gelmiştir. ABD ise Avrupa'da devlet desteği olmaksızın
Demir-Çelik ünitesi kurulamadığına işaret ederek, sübvansiyonların ömür
boyu devam edeceğini ileri sürmektedir.
özetle, Demir-Çelik Sanayiinin yapısının yeni duruma uydurulması ge­
rekmekte olup, gerçekçi bir strateji, Demir-Çelik Sanayii ürünlerini girdi
olarak kullanan sanayilerin gelişimine göre talep analizine ve ekonomik
verimliliğin artmasına katkıda bulunacak faktörlerin incelenmesine
dayanmalıdır.
Bu doğrultuda alınması gerekli önlemler ise şu yönde yoğunlaşmaktadır;
—Verimliliği arttırmak,
—Modernizasyon ve rasyonalizasyon,
—Katma değeri daha yüksek ürünlerin üretilmeleri,
—Sıkıntıdaki tesislerin kapatılması,
- 255 -
ve buna ek olarak belirli bir süre için pazar kontrollaruıuı sürmesi gerek­
mektedir.
1990 yıllarında, ancak, yapısal düzenlemesini tamamlamış pazar deği­
şimlerine ayak uydurabilen, katma değeri yüksek mamuller üretebilen
tesislere yaşam şansı görülmektedir. Bu hedeflerin sağlanmasında en
önemli hususlardan biri de kaliteli iş idaresinin sağlanmasıdır.
-256IV - DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI
A - YATIRIM VE TEŞVİK
Demir-Çelik sektöründe uygulanan teşviklerin iyileştirilmesi ve bu konu­
daki uygulamaların kolaylaştırılması amacı ile mevcut Teşvik Tedbirleri
(Erdemir ağırlıklı olarak) özetlenmeye çalışılmıştır.
Geçmiş Yıllardaki Uygulama
1971 yıllarından itibaren yatırım indiriminden faydalanmak üzere alı­
nan Yatırım İndirimi Belgesi daha sonraki yıllarda Teşvik Belgesi ve mü­
teakiben uygulama belgeleri verilmeye başlanmıştır.
Erdemir'in 1. ve 2 kamedeme tevsileri için alman Teşvik Belgeleri gümrük
muafiyeti, yatırım indirimi ve faiz farkı iadeleri gibi teşviklerinden fay­
dalandırılmış tamamlama yatırımı için alman Teşvik Belgesinde ise fa­
iz farkı yerini Kaynak Kullanımı Destekleme Primi almıştır.
Yürürlükteki Teşvik Belgeleri
Halen devam etmekte olan Tamamlama Yatırımları ile 1. Yüksek Fırın
Modernizasyonu için ahnan Teşvik Belgeleri yürürlükte olup aşağıdaki
teşviklerden yararlanılmaktadır.
—% 100 gümrük muafiyeti
—Yatırım indirimi % 40
—Kaynak kullanımım destekleme primi % 7
— Teşvik primi (Tamamlama Yaturınılan için % 6 ,1 . Yüksek Fırın % 15
- 257 -
Uygulana cak tır.)
1987 Yılı Teşvikleri
1987 yılı programının uygulanması, koordinasyonu ve izlenmesine dair
Bakanlar Kurulunun 86 11103 saydı kararın eki olan "Yatırımların ve
Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin Teşviki ve Yönlendirilmesi" ne ait esaslar
ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından yayınlanan bu konu ile
ilgili 87/1 No'lu tebliğ esasları çerçevesinde sağlanan teşvikler aşağıda­
dır.
— Gümrük Muafiyeti
—Yatının İndirimi
—Ücretlerin Vergilendirilmesinde indirim (kalkınma öncelikli yörelerde)
—Yatırım Finansman Fonundan Yararlanma
—Bina İnşaat Harcı İstisnası (2589 sayılı kanun)
—Vergi Resim ve Harç İstisnası
—Döviz Tahsisi
— Konut İnşaatında ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde Yapılacak Ya-
tmmlarda Vergi,, Resim ve Harç istisna ve Muaflıkları
—Kaynak Kullanımı Destekleme Primi
—Katma Değer Vergisi Ertelemesi
—Teşvik Primi
—Yatırım Mah im alatçısı Teşvik Kredisi
—Rıhtım Resmi Muafiyeti
Teşvik Belgesi Alınması
Y u k a n d a belirtilen teşviklerden faydalanabilmesi için Teşvik Belgesi a-
-258-
hnmaa zorunludur.
Kalkınma planına uygun ve memleket ekonomisi için faydalı olduğu
DPT'nca kabul edilen yatırımlar için Teşvik Belgesi verilir ve bu belgede
yukarıda sayılan teşviklerden yazılı olanlar faydalanır.
Yatırımların Teşvik Belgesine bağlanabilme» için yatırım tutannm nor­
mal bölgelerde 120 milyonun altında olmaması ve teşvik edilmeyen yatı­
rım konulan içinde yer almaması gerekir.
Şirketimizin iştigal konusuna giren Hadde Yatıranlarında 400.000 Ton/
Yıl altındaki yassı mamul ile 2000 m^ Yüksek Fmn Kapasitesinin altın­
daki Demir Çelik Yatmmlan teşvik edilmeyen konular içinde belirtil­
mekte ancak mevcut tesisler ile QgiŞ tevsi, modernizasyon ve kalite
düzeltme yatmmlan teşviklerden yararlanmaktadır.
Müracaat Usulleri
Teşvik Belgesi almak için yatırımcılar bir milyarın altındaki yatırımlar
için iki nüsha Teşvik Formu ve toplam sabit yatıran tutan bir milyar
Türk i imanın üzerindeki yatırım konulan için iki nüsha fizibilite etüdü
agagniaki belgelerle birlikte Devlet Planlama Teşkilatına müracaat edi­
lir.
Eklenmesi Gereken Belgeler:
— İthal ve yerli makina ve teçhizatı ihtiva eden iki nüsha global üste
—fîfiınrfiiclfı toplam yatırım tutarının binde bir'i oranında teminatın Mer-
- 259 -
kez Bankasına yatırıldığına dair makbuzun iki kopyası ( On milyonu geç­
mez.)
- Makina ve teçhizatla ilgili proforma fatura ve katologlar. Yatırım mev­
cut şirket tarafından yapılacaksa
- Son üç yıla ait tasdikli bilanço, kar ve zarar cetvelleri
- Ana sözleşmenin bulunduğu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi
- Kapasite raporu
Yararianılan Teşvikler özeti ve öneriler
G&mük Muafiyeti
Teşvik belgesinde belirtilmiş nispette gümrük muafiyeti için global lis­
tede beErtOen ithal malzeme ve teçhizatın ithalinde, firma yetkililerince
imzalanmış çeki listesi verilir ve CİF tutarının % 5 'i TC. Merkez Bankası
nezdindeki ihracatı teşvik fonuna yatırılır.
Tamamlama ve 1. Yüksek Fırın Modernizasyonu yatırımlarında gümrük
muafiyeti % 100'dür. İthal malı makina ve teçhizata ait yedek parça,
FOB teçhizat bedelinin % 5'ni geçemez.
Teşvik Pirimi
Global listeden yerli olarak temin edilen makina ve teçhizata yerli imal
olduğu tevşik edilmek kaydıyla 1985'te
6, 1986 için 5-c 15 ve 1987
yılında alınacak Teşvik Belgelen için ^ ' ¿Ö'olüp' bPT nin talimatı ile
TC. Merkez Bankasından ödenir.
Yatının indınmı
Teşvik belgesinde belirtilen nispette her yıl yapılan harcama toplamına
uygulanır ve hıılıman miktaf küfflriiİaî' verj^m âtrahiftdanindirilir. Bu
indirim için aynca Maliye ve Gümrük Bakanlığından Yatmm İndirimi
Belgesi alınması zorünlu&ir. ‘ ^
*
•'
* -*'
İndirim nispeti normal belgeler ve Şirketimiz için % 40’dü\
öneri
Bu nispet artırılabilir. Çünkü kalkınmada öncelikli yörelerle bazı sektör­
ler için % 60-100arası nispet kabul edilmiş bulunmaktadır, özellikle yas­
sı mamul içindalıa bir nispet önerilebilir.
■"■•i"' '
■i >,M,
5-
X
Kaynak Kullammtnda Destekleme Primi ‘
Teşvik Belgesi kapsamında bulunan yaünmlaım kredi öz kaynak aynım
yapılinaksızın gerçekleşen tasni) özerinden normal bölgeler ve Şirketimiz
için % 7 destekfeftie primi ödenir.
Bu nispet birinci derecede kalkınmada öncelikli yörelerde % 20 ikinci de­
recedeki yörelerde % 10, RO-RO gemisi gibi yatırımlarda % lS'dir.
- 261 -
öneri
% 7 nispetinin yükseltilmesi
Katma Değer Vergisi Ertelenmesi
Devlet Planlama Teşkilatınca verilen teşvik belgeleri kapsamındaki yatı­
rım mallan ithalinde ödenmesi gereken KDV, bu verginin fiilen indirilme­
sinin mümkün olacağı tarihe kadar ertelenir.
Bu konuda problem olmamakla birlikte her ithalde teminat karşılığı it­
hal yapılmaktadır.
Bu teminatların uzun süre (3-5 yıl gibi) gümrükte kalacağı düşünülür­
se b an k a la ra ödenen komisyon miktan çoğalmaktadır.
öneri
Banka teminatı yerine Şirketimizce verilecek bir taahhütname ile bu
problem çözülebilir.
Bina İnşaat Harcı
Bu teşvikten yararlanmak için belge alınmasına gerek olmayıp 2464 sa­
ydı kanunda değişiklik yapan 2589 sayılı kanuna göre bina inşaat har­
cından faydalanılmaktadır.
- 262-
B - İTHALAT VE İHRACAT
a) Gikdi Sorunlan
1 —YerS Hanunaddeler
Erdemir bugünkü üretim seviyesinde yaklaşık 1.400.000 ton kömür,
2.400.000 ton demirE hammadde kollanmakta ohıp, her ikisininde yak­
laşık % 40'ı yerli % 60'ı yurt dışı, kaynaklardan temin edilmektedir.
Yurt dışı oranının yerfi orana göre büyük olması, yurt içi kaynaklardan
istenilen evsaf, kalite ve miktarda üretim elde edilememesinden kaynak­
lanmaktadır.
Yerli k a y n a k la rd a n programlanan hammaddelerin fabrikalarımıza getiri­
lebilmesi için aşağıda maddeler hafinde sıralanan hususlarda tedbirlerin
alınması gerekmektedir.
i) Fabrikalarımızın yerli maden kömürü ihtiyacı T.TJC. marifetiyle çalış­
tırılan ve Kdz. Ereğli.den Kurucaşüe'ye kadar uzanan bölgeden temin edilmektedir. Bölgede Zonguldak havzasından üretilen kömürler metalurjik özellikte kok yapmaya müsait olmakla birlikte bugün için bölgenin
diğer bölümlerinden üretilen kömürler yan koklaşabilir özellikte bulun­
maktadır. T.T.K. tarafından üretilen koklaşabilir kömifflerin % 50'ye
yakın kısmı Demir-Çelik dışı kuruluşlara tahsis edilmektedir. Zongul­
dak havzasında üretilen kömürlerin tamamının Demir-Çelik Kuruluşlanna
tahsis edilmesi ayrıca kül ve rutubet nisbetlerinin % 11 mertebesinde ve
uygun stabilité değerleri verebilecek evsafta kömür üretilmesi gerekmek­
tedir.
- 263 -
Bunun yanında Zonguldak kömür yükleme limanının daha büyük tonoajb gemilerin yüklenebilecek şekilde tevsi edilmesi gerekmektedir.
ii) Fabrikalarımız için tedarik edilen yerli kaynaklı demir cevherlerinin
bir kısmı T.D.ÇJ. marifetiyle çalıştırılan maden işletmelerinden temin
edilmektedir.
Direkt şaıjlık mevcut rezervlere, ilave rezervler kazandırmak için etüd
çatışmalarına ağırlık verilmeli ve düşük tenörlü mevcut rezervlerden ya­
rarlanma imkanları araştırılmalıdır.
Maden işletmelerinde üretilen demir cevherleri TCDD yükleme istasyon­
larına veya yükleme iskele/limanlarına karayolu vasıtasıyla taşınmaktadır.
Bu yollar genelde dar, virajlı, eğimleri fazla ve uzunlukları 10-100 km.
arasında değişen toprak yo Dardır. Bugün için maden yollarının bakım,
onarım ve inşaasmı üstlenmiş herhangi bir kuruluş bulunmamakta olup
maden işletmelerindeki üretim kapasitelerinin artması bu yolların bir an
evvel İslahı ve yapılmasına bağlı bulunmaktadır.
Üretilen demir cevherlerinin limanlara veya fabrikalara intikali için
TCDD taşıma kapasitesi artırılmalı ve sevk istasyonlarında modem yük­
leme tesisleri kurulmalıdır. Ayrıca istasyonlarda yüklenen vagonların sü­
ratle liman ve fabrikalara intikalini sağlayacak cer gücüde yeterli düzeye
getirilmeEdir.
TCDD taşıma kapasitelerinin artırılması çalışmalarına paralel olarak Sam­
sun ve İskenderun limanlarında ihtiyacı karşılayabilecek vagon boşalt­
ma cevher stoklama ve gemi yükleme tesisleri yapılmalıdır. Ayrıca Erdemir tahliye limanı da artacak kapasiteye cevap verebilecek hale getiril-
-264melidir.
İÜ) Fabrikalamnızın artacak kapasitesi muvacehesinde hammadde ve ma­
mul sevkiyatı bakımından Ereğü-Dözce karayolunun dar boğaz oluştura­
cağı tahmin edilnıekte olup bu nedenle Kdz. Ereğli-Karasu-Adapazarı
demiryolu bağlantısı sağlanmalıdır. Böylece Erdemir'in demir yolu ile
tüm yurt bağlantısı gerçekleşecek, mamul maddenin çeşidi bölgelere şev­
ki yanında demir cevherinin ve yardımcı hammaddelerin kısmen demir
yolu ile fabrikalarımıza getirilmesi sağlanmış olacaktır.
Yukarıda ana hatlanyla efe ahnan hususların daha detaylı hale getirilmesi
istendiği takdirde bu hususun, gerçekleşebilmesi için T.D.Ç i . Genel Mü­
dürlüğü ile Şirketimiz ilgili elemanlarının iştirakiyle bir alt komisyon oluşturulmahdır.
2 —İthal Hammaddelerin Gümrük ve Fonları
İthal hammaddelerin gümrük ve fonları hakkındaki bilgi ek Tabto-21'de
verilmiştir.
b) liberasyon Karşısında Demir-Çelik Sanayii'nin Korunması
Gelişmekte olan ülkelerde çelik talebi genellikle üretimden fazladır.
Ancak ülkemizde özellikle son yıllarda Demir-Çelik arz-taleb dengesinde
arz lehine fazlalık veya stok oluştuğu gözlenmektedir. Gereğinden faz­
la ithalat yapılması sureti ile yerli Demir Çelik Sanayii sıkıntıya düşürü­
lebilir. Bu yüzden ithalatta Fon uygulaması devam etmelidir.
Ayrıca bütün Dünya Ülkeleri kendi Demir-Çelik Sanayiilerini; üretim gir-
2
O
*n
1
a
9
a?s
S
T
09
3
n
a
*
3
i
►
—
9
M
an
va
< O
• •
r l
l
L5
1
-I
>
r
x
>
z
x
>
a
an
X
z
“53
i
'
aûmrük
c mo
X
x i
“ü
a
2 %
va r g ll a r l |
a h*
»- <
• t*
*»• *m
c»X
T|
S?
Z4.12.190S
o
3
a o
a 3
< r
DE5ThXl-EM E VE
FİY A T İS T İK H /jR
FOKU
* *
ı- 3
f C I F E E S E İ-İN :
tarlh ln dakl
r t
r -ı
ci
• 30
haoen
D
nlapatlar
tr
c.
rdnu
(C İ F B E D E L İN
a—c
►
•T. 1•<
GUKP.UK
>
r
x
>
x
x
>
a
o
p»
r
ra
a
KAYNAK FOKU
(FD B B E O E U İh
rt
i-A
»O
3
3~<a co
>
31
X3 c31
Ü>I~
•«
KONUT FÜ SU
B E L E D İY E H İ S
S E S İ CGOMaÛC
Y E R G İS İN İN
X
S 15J
ç?
D
<
m
3
O
r
n
a
r
n
“A
o
z
J“
>
3
O
a:
a
dikkat»
DAMGA RESMİ
n3m
[ C İ F E E O E L İN ]
3
C
X
gUavarllınlf«İr.
KOV
( C İ F VE O İĞ E F
VEP.Gİ L E B İN
TOPLAM INDAN)
S 91-
O
m
H
<
m
r
TflOtO
alınarak
H IK T IM [ C İ F
VE OİĞEH
V EH G İLEH İN
KDV HAHİÇ
TOFLAHINOAN]
- 266-
dilerinin ucuz ve sübvansiyonla futlarla (Sektöre ucuz eneıji sağlanması
gibi) teminine imkan vermek ve kotalar veya telafi edici vergiler yolu ite
ithalatı kontrol altına almaya çalışmaktadır.
Daha önceki bölümlerde de bahsedildiği üzere, Demir-Çelik Sanayiinde
gelişmekte olan ülkelerin birim üretim maliyeti ve kalite açısında reka­
bet edebilmeleri, teknolojinin ilerlemesine mümkün olduğunca ayak uy­
dum labümeleri ile ilgilidir Bu açıdan modernizasyon programlan uygu­
lamada desteklenmelidir.
Teknolojinin takibi ise, sermaye birikimi ile alakalı olup gerektiğinde
Sektörün kredi talebinde Devlet yardımı sağlanmalıdır.
Liberasyon karşısında Demir-ÇeHk Sanayii'ne uygulanabilecek bir başka
tedbir de; öncelikle finansman ve sermaye birikimini temin ve pazarda
yer alabilmek am aa ile ihracatta giderek azalan sübvansiyon uygulaması
olabilir.
c) Yassı Mamul İhracatında Karşılaşılan Sorunlar.
İh ra c a tta
karşılaşılan en önemli sıkıntı; İhracat ve Teşviklerle ilgili mev­
zuatın (Ek kararlar, Yönetmelikler ve Tebliğler) devam değişmesi ve/ve­
ya iptali ihracatın takibini güçleştirmektedir. Teşvik avantajlarının
o r an ların ın
sık sık değişmesi ve mevcut siparişlere uygulanması için ye­
terli zaman bırakılması da sorun teşüd etmektedir.
- 267 -
C - TEKNOLOJİK FAKTÖRLER
a) Teknoloji
Denûr-Çelflc Sektörü ölçek ve verimlilik ilişkilerinin çok önem taşıdığı
bir sanayi koludur. Çünkü ölçek, belirli ekonomiler sağlamakta, maliyet­
ler düşmekte ve verimlilik artmaktadır.
Bu nedenle Demir-Çelik Sektöründe yapılacak yatırım çalışmalarında op­
timum ölçek sorunu önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır, ölçek
y* firetim tekniği açısından soruna yaklaşıldığında birim üretim giderleri­
nin en aza indirilebileceği bir düzey oldukça önemlidir.
Üretim yapısının aslında üretim teknolojisinin bir göstergesi olduğu göz
Önünde tutulursa, firma ölçeği, işgücü ve sermaye yoğunluğu ve bunların
bir sonucu olan verimlilik alt düzeyde yapısal değişimin birer göstergesi
olarak efe alınabilir.
tîretiın teknolojisi başta işgücü ve sermaye olmak üzere girdilerin kullaoSm düzeyini belirler. Bu nedenle üretim ölçeği de teknolojisinin bir gös­
tergesidir.
Gelişmekte 0]an ülkelerin ekonomik sorunların en önemlilerinden biri­
side; Teknolojik GErilik'tir. Bu ülkeler için zorunlu sayılabilecek teknoloji transferi ise, teknolojik gerilik sorunu çözülmedikçe ve yeni teknolo­
jiler üretilmedikçe yetersiz kalmaktadır.
öte yandan teknoloji üretimi, sermaye birikiminin seviyesi ile ilgili bir
süreçtir. Bu açıdan, sermaye birikimi ;:n yetersizliği nedeni ile geri tek-
- 268-
nolojikri kullanmak durumunda kalan ülkeler, aym nedenle sermaye birikimide temin edememektedirler, işletmeler ise, eğer iç piyasaya yönelik
üretimde bulunuyorlarsa, pazarm küçüklüğü sebebiyle yeni teknolojilere
gerek duymamaktadırlar.
Bu açıdan gelişmekte olan ülkelerde, yeni pazarlara yani ihracata yönelik
teşvikin, yanısıra, yeni teknolojilerin üretilmesinin de teşviki önem
kazanmaktadır. Netice olarak, teknolojik ilerleme firmaların boyutunu
aşıp ekonominin tümüne yansıyacaktır.
özellikle gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında önemli bir role sahip
olan Demir-Çelik Sanayiinde teknoloji ve know-how bilhassa verimlilik
ve kalite açısından büyük önem taşımaktadır.
D emir-Çelik Sanayiinde etkin ve sürekli bir büyüme için teknolojik geliş­
menin sağlanması zorunludur. M odan çelik sanayii yüksek teknolojiye
çok duyarlı bir hale gelmiştir. Çelik üretiminde daima daha kaliteli çe­
liğe bir yönelim vardır. Sürekli olarak daha yüksek pennormansh ve daha
ucuz çelik üretimi arzulanmaktadır.
;Gelişmekte olan ülkelerde çelik talebi genellikle üretimden fazladır.
Çelik ithali sınırlı olan döviz kaynaklarım zorlar. Buna rağmen, gelişmek­
te olan ülkelerdeki birçok tesis düşük kapasitede çalışmakta; etkin ve ve­
rimli bir üretim gerçekleştirilememektedir. Bu ülkelerde tecrübe, bilgi
birikimi ve teknolojik deneyim yetersizdir. Arzu edilen üretim ve kalite
düzeylerine ulaşamamanın en önemli nedeni gerekli teknolojik bilginin
olmayışıdır.
Bütün bu hususları gözönünde bulunduran Erdemir Demir ÇelİK Sek­
- 269-
töründeki gelişmeleri, yenilikleri çok yakından izlemekte, nıali olanaklar
çerçevesinde de en son teknolojileri bünyesine adapte etme çabşmalan
içindedir. Bu amaçla ilgili yayınlar izlenmekte, yurtiçi ve yurtdışı semi­
nerlere katıbnmakta, yeni teknolojileri uygulayan fabrikalara gidilip in­
celemeler yapılmaktadır.
Bu çalışmalar sayesinde Erdemir kapasite ve verimliliğinin yükseltilmesi
amaa için yapılan yatırımlarda Erdemir elemanlarının etkin rol alabilme­
si mümkün olmuştur. Yatırımların başlangıcından sonuna kadar kendi
elemanlarını görevlendirmektedir. Böylece:
a) Yeni tesisler ülke ve yöre şartlarına daha uygun hale getirilmiş; perfor­
mans yükseltilmiştir.
b) Yerli malzeme ve ekipman kullanımı her yeni safhada daha fazla oran­
larda olmak üzere artırılm ış; tesis maliyeti düşürülmüştür.
c) İşletme ve bakım işlerini yürütecek personel daha etkin olarak yetiş­
tirilmiştir.
Türkiye'de yassı mamul çelik üretimi sadece entegre bir kuruluş olan Er­
demir tarafından yapılmaktadır. Ana üniteler Kok Fabrikaları, Yüksek
Fmnlar, Çelikhane, Sürekli Döküm, Sıcak ve Soğuk Haddehanelerdir.
Üretim yöntemi olaıak yeni teknolojiler seçilmiş olmakla birlikte, mev­
cut tesislere en son tekniklerin uygulanmasına imkanlar dahilinde özen
gösterilmektedir. Yeni teknoljilerin kullanılması kalite ve maliyet açısın­
dan önemli olmaktadır. Eski teknolojiye sahip Amerikan çelik fabrika!an yanında, AET ülkelerindede rekabet gücü kayıbı nedeniyle üretim dü­
şüşleri mevcuttur.
-2 7 0 Amerika, Japonya ve AET Ülkelerindeki entegre tesislerde kalite ve tek­
nolojik yönden gerekli olan ve tesbit edilebilen sistemeler 28 kalem ola­
rak aşağıda topluca belirtilmiştir.
1 —Sıcak madende Desülfürizasyon
2 —Sıcak Maden Curufunu Sıyırma
3 —Konvertör Curufunu Tutma
4 —Sub-Lance Sistemi
5 —Birleştirilmiş (Combined) üfleme Sistemi
6 —Elektronik Otomatik İlave Sistemleri
7 —Proses Kompütürizasyonu
8 —Potada Kükürt Giderme
9 —Pota Metalürjisi
10 Vakum Degazing Sistemi
11 —Büyük Hacimli Tandişler
12 - Otomatik Kahp SEviye Kontrolü
13 —Sürekfi Döküm Slab Muayenesi
14 - Sürekfi Döküm Test Lab.
15 —otomatik Slab Markalama Makinası
16 —Slab Yüzey Temizleme Makinası
17 —Slab Fırınlan Hot-Skid Sistemi
18 - Sıcak Band Crown Kontrol Cihazı
19 _ Sıcak Band Genişlik ölçme Cihazı
20 —Hidrolik Otomatik Kalınlık Kontrolü
21 —Hot Leveler sistemi
22 —Bobin Hazırlama Hattı (Sıcak Rulo)
23 —Skin Pass Hattı
24 —Soğuk Haddelemede Shapemeter
25 - HNXTavlama Atmosferi
- 271 -
26 —Bobin Hazırlama Hattı (Soğuk Rulo)
27 —Teneke Hattı Stroskop Kontrolü
28 —Asitleme Loop-Car Sistemi
Avrupa’da ve Dünya Demir Çelik Sanayiinde ileri birçûk ülkede kullanı­
lan, yukarda listesi verilen bu ileri teknoloji ürünü sistemleri ve uygulama­
ları takip eden Erdemir: Türkiye'nin tek yassı mamul üreten kuruluşu ol­
masının bilinci ile yatmm programlarında bunları gözönüne almaktadır.
Söz konusu 28 sistemden 3 tanesi halen alım safhasında olup, 11 tanesi
ise yakın gelecekte uygulanması düşünülen Kapasite Artırımı ve Modemizassyonu (KM) Projesi'nde yer almaktadır. Bu proje dahilinde yer alan bu
kalemlerin toplam tahmini maliyeti 99 Milyon Dolar'dır. Şimdiye kadar
hiç bir projede yer almayan diğer 14 sisteminde tahmini yatırım maliyeti
90 Milyon Dolar civarındadır.
Tablo'22 de yukarda sözkonusu edilen teknoloji ve kaliteye yönelik,
Erderair’de gözönüne alman veya şimdiye kadar hiçbir projede yer al­
mayan sistemler listelenmiştir.
b) Yabana Sermaye
Gelişmekte olan ülkelerin sanayi alanındaki gelişmelere, teknolojik yeni­
liklere adapte olabilmesini sağlayabilen faktörlerden birisi de yabana
sermayedir.
Nitekim, Erdemir’in ilk kuruluşunda da yabancı sermayenin önemli bir
rolü vardır. Şirketin ilk teşekkülünde l.OOO.OOO.-TL’lik sermayenin %
22,5'u Koppers Assodates’e aitti. Sermayenin 600.000.000,-TL’ye çıka-
KALİTE VE TEKNOLOJİK YüfCEN ERDEHİR'DE GÖ2ÖNÖNE ALINAN
VEYA HİÇBİR PROJEDE YER ALMAYAN
‘
■SİSTEH.ER
A
ALIM SAFHASINDA OLAN YÂTIRIHAR
1
POTA METALÜRJİSİ .
2
OTOMATİK KALIP SEVİYE KONTROLÜ
3
OTOMATİK SLAB MARKALAMA HAK.
B
KAH PROJESİNDE OLAN YATIRIMLAR .
1
*
•' **
SICAK MADENDE DESÖLFÜRlZASVÖN
2
3
4
5
;
.
. SICAK MADEN CÜRUFUNU SIYIRMA
KONVERTÖR CURUFUNÜ TUTHA
- SU8-LANCE SİSTEMİ
.
"
*BİRLEŞTİRİLMİŞ ÖFLEIC SİSTEMİ’
6
PROSES KOMPÖTERİZASYONU
7
TANOİŞ HACMİNİN GENİŞLETİLMESİ
8
CROHN KONTROLLÜ X-RAY CİHAZI
9
HİDROLİK OTOMATİK KALINLIK KONT.
10
BOBİN HAZIRLAMA HATTI .
11
EŞİTLEME LOOP-£A^ SİSTEMİ
•
-
TAGLO - 22 (Devam)
HİÇBİR PROJEDE YER ALMAYAN KALEMLER
E LEKT R O N İ K ALAŞIM İLAVE SİSTEHİ
POTADA KÜKÜRT GİDERHE
_ -VAKUM DEGAZİNG SİSTEHİ.
SÜREKLİ D ÖKÜH SLAB MUAYENESİ
• SÜREKLİ DÖKÜH TEST LA3.
SLAB YÜZEY TEMİZLEME KAKİNASIHOT SKİD SİSTEHİ
SICAK ŞERİT GENİŞLİK ÖLÇME CİHAZI
HOT LEVELER SİSTEHİ
SKİN P ASS HATTI
SOĞUK HADOELEHEDE SHAPEhCTER
HN ' TAVLAMA ATMOSFERİ
SOĞUK BOBİN HAZIRLAMA HATTI
TENEKE STROSKOP KONTROLÜ
-2 7 4 rılmasndan sonra bu pay % 16,5 olmuştur. Daha sonra Koppers hissele­
rini devrederek ortaklıktan ayrılmıştır. Bugün Erdemir'de yabana serma­
yenin payı yok denebilecek seviyededir.
Genel olarak yabana sermayenin şu kıymetleri ifade ettiği bilinmektedir.
1) Yabana para şeklinde sermaye
2) Makina, teçihzat, alet ve bu mahiyetteki mallar, makina akşamı ve
malzeme ile sair lüzumlu mallar
3) lisans, patent, marka, know-how ve teknik yardım anlaşmalarından
doğan ödemeler
4) Y abana sermaye gelirleri ve özel dış kredilerin anapara ve Caiz ödeme­
leri
5) Yurt dışında yerleşik kişi ve kuruluşların Türk Parası Kıymetini Koru­
ma Mevzuatı çerçevesinde bloke edilen paralan
Yurt dışında yerleşik kişi ve kuruluşların, Türkiye'de yatırım yapmaları,
ticari faaliyette bulunmaları, ortaklığa katılmaları, hisse almaları, şube
açmaları ve irtibat bürosu kurmaları:
—Memleketin iktisadi kalkınmasına yararlı olması
—Türk özel sektörüne açık bulunan bir faaliyet sahasında çalışması
—Tekel ve özel imtiyaz ifade etmemesi
kaydıyla serbesttir.
- 275 -
Bilindiği gibi Demir-Çelik sektörü sermaye yoğun bir sektördür. Olduk­
ça düşük kâr maıjları ile çalışmaktadır. Ayrıca, genel olarak tüm dünyayı
etkileyen bir çelik krizi henüz devam etmektedir. A.B.D.'de ve AET Ül­
kelerinde kapatılan birçok Demir-Çelik fabrikası bulunmaktadır.
Bu şartlarda yabancı sermayenin ülkemizde Demir-Çelik sektörüne yatı­
rını yapmak için arzulu olamayacağı görülmektedir.
c) Lisan, Royalty, Know-How
Yeni teknolojilerin transferinde lisans, royalty ve know-how anlaşmaları
da önemli rol oynamaktadır. Know-how ve teknoloji transferi için bir­
çok mekanizmalar bulunmaktadır.
Anahtar teslimi mukaveleler çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Zira
bu tür mukavelelerin teknoloji transferi için en uygun olduğu görüşü
vardır. Ancak Demir-Çelik sanayiinde bu uygulamanın en uygun yol
ohıp olmadığı konusunda tartışılabilir.
Burada göz önüne alınması gerekli iki husus vardır:
— Son derece modem bir çelik fabrikasının anahtar teslimi yaptırılması
ile optimum işletmecilik için gerekli teknolojik know-how otomatik ola­
rak ekle edilemeyecektir.
— Bir tesisi çalıştmlabilmek için gerekli bütün teknolojik bilgi know­
how olarak satın alınamaz.
-2 7 6 Teknolojik bilginin elde edilmesi uzun bir süreçtir. Çelik İmalat teknolo­
jisinin gelişmekte olan ülkelerce özfimsenmesi gerektiği gibi, bu bilgi ve
teknolojinin verimliliği ve kaliteyi iyileştirmek için geliştirümeside ge­
reklidir. Bu noktada, araştırma ve geliştirme çalışmalarının önemi de or­
taya çıkmaktadır.
Yeni yatırımlarda Erdemir personelinin etkin rol alması yeni teknoloji­
lerin özümlenerek kazanılması balonundan önemli faydalar sağlanmış­
tır.
Liman tesisleri, malzeme maniplasyon üniteleri, kok ve tali mahsuller
(benzutoluol, amonyum sülfat gübresi v.s) üretim fabrikaları, kireç fab­
rikaları oksijen, azot, hidrojen argon gazlarının üretimi, kuvvet santralı
v.s gibi pek çok değişik teknolojileri bünyesinde bulunduran Erdemir'de
sağlanmış bilgi birikimi, yurt içinde ve gelişmemiş veya gelişmekte olan
ülkelerde mühendislik ve müşavirlik hizmeti yapabilecek seviyeye ulaş­
mıştır.
D. ARAŞTIRMA GELtŞTERME FAALİYETLERİ
a) Üniversite —Sanayi İşbirliği
Türkiye'de AR-GE faaliyetleri çeşitli sanayi dallarında yeni yeni önem
kazanmaya başlamıştır, kuruluş veya gelişme aşamasındadır denilebilir.
Bu aşamada araç-gereç, teknik ve teorik bilgi ve araştırma tecrübesinin
eksikliği kaçınılmazdır. Üniversitelerde ise bu potansiyel mevcuttur.
Son zamanlarda üniversiteterinıiz sanayi problemlerine yönelik, pratikte
tatbikatına olanak bulunabilecek araştımıalarada girmektedirler. Fakat
tatbikat, sanayi k u ru lu ş la rın d a n alınan te k n ik bilgi veya m alzem e tem ini
şeklinde o lm a k ta , a ra ştırm a ça lışm a la rı g en e iç e kap an ık olarak sürdürül­
mektedir.
Sanayi k u ru lu şların d ak i A R -G E fa aliy etle rin i d estek lem ek ve tecrübeli
araştırına p ersoneli y e tiş m e s in e y a rd ım c ı o lm ak am acıyla gerek b u sanayi
kuruluşlarının üniversitelere g ö tü rd ü ğ ü a ra ş tırm a k o n u la n gerekse üniver­
sitelerimizin b u san ay i d a lla n ile ilgili y a p m a y ı p lan lad ık tan araştırm alar­
da m üşterek bir ç a lışm a y a gidilm esi, üniversite bünyesinde veya sanayi
kanı hışımda sürdürülecek a ra ş tırm a fa aliy etle rin d e h er iki g ru p ta n ele­
manın birlik te çalışm ası san a y i d a lla rın d a k i A R -G E çalışm alarının geliş­
mesine ve araş t ı n a p erso n elin tecrü b e k az an m asın a y ard ım c ı olacak, a y ­
nı zamanda k o n u n p ra tik y ö n ü d e d a h a g e rç e k ç i olarak ele alınabilece­
ğinden çalışm an ın b a ş a n o ra n ı a rta c a k tır.
Devletin sanayi k u ru lu ş la rın d a k i A R -G E faaliy etlerin e d esteğ i ise:
«) Teknoloji y ö n ü n d en ilerlem iş d ev letler tara fın d an y ap ılan araç-gereç
Yadımından üniversite ve d e v le t k u ru lu ş la n yan ın d a d iğ e r sanayi k u ru -
b ş b n n m d a y ararlan m asın ı sa ğ la y a ra k y o k lu ğ u çekilen araştırm a m er­
kezlerinin ku ru lm asın a y a rd ım c ı o lm ak .
b) UNIDO ve b en zeri e ğ itim k u ru lu ş la rın ın e ğ itim prog ram ların d an sana­
yi k u ru lu ş la rın ın A R -G E e lem a n la rın ı d a y a rarlan d ıra rak b u k u ru lu şlard a
tecrübeli AR-GE p erso n eli y e tişm e sin e y a rd ım c ı olm ak.
b) Firma Bazında A ra ştırm a G e iştirm e
PBot tesisleri içeren a ra ş tırm a m erk e zin in olm am ası ve k ad ro ların eksik­
-2 7 8 liği nedeniyle araştırma ve geliştirme çalışmaları arzu edilen seviyede
olmamaktır.
Erdemir AR-GE olarak çatışmalarımız eldeki mevcut teknik eleman,
literatür, laboratuvar imkanı veya işletmede yapılabilen kısıtlı çalışmalar
ile yürütülmektedir. Bu çalışmalar şu ana başlıklar altında toplanabilir.
—Ham Madde Araş tırmalan:
Yüksek fınn baca tozu ve tortusu, Amasra kömürü, Kurucaşik kireçtaşı
ve dolamitleri, Kireç fabrikası artık toz kireçlerinin değerlendirilmesi
gibi.
—Proses ve Malzeme AR-GE Çalışmalan
• Ünitelere ait çeşitli malzemenin döküm, ısıl işlem ve kaynak problem­
leri veya malzeme seçimleri.
• n . Sıcak Haddehanede üretilen rulolarda görülen kırmızı oksidin gide­
rilmesi.
• Soğuk Haddehane tav fırınlarında koruyucu atmosfer olarak NX ve
HNX gazmın kullanılması şartlarının tesbiti.
• Yüksek fırın taban betonunun ısı karşısında dayan ç değişiminin ince­
lenmesi.
• Soğuk haddelenmiş bobinlerde tavlama sonrası görülen beyaz lekeyi
meydana getiren sebeplerin incelenmesi.
- 279 • Konverterde Mn. PS dağılımının araştırılması.
• Ingot kalıplarının içerisine melas püskürtülmesi.
• Kalsine toz kireç kullanımının sinter prosesine etkileri gibi.
—Enerji Tasarrufu Çalışmaları
• Ayhk ve yıllık enerji raporla n
• Kok fırını işletme şartlarının enerji tüketimi yönünden incelenmesi.
• Tav ûnnlan işletme şartlarının enerji tüketimine etkisinin incelenmesi.
• Yüksek fırınlara katran enjeksiyonunun yüksek fırın ve tüm tesis bazın­
da eneıji tüketimine olan etkilerinin araştırılması gibi.
c) Erdemir’de Kalite Kontrol ve Sorunlar
Türkiye'de tek yassı mamul çelik üreticisi olan Erdemir'de Entegre Kali­
te kontrol Sistemi uygulanmaktadır. Şirketimizin kuruluşundan beri uy­
gulana gelen bu sistem siparişlerin teknik değerlendirilmesi, müşteri
gereksinimlerinin tesbiti, imalat ve kaleti spesifikasyonlannın hazırlan­
ması ve kontrolü, nflıai mamul muayene ve testi, satış sonrası teknik
hizmetler gibi ana fonksiyonları içermektedir. Ancak her alanda olduğu
gibi yassı mamul çelik üretimindeki kalite kontrol teknolojisinde de
bazı sorunlar mevcuttur. Günümüzdeki çelik üretiminde yüksek teknolo­
ji yoğunluk kazanmakta ve ancak böylelikle müşteri gereksinimleri olan
- 2 8 0-
kalite elde edilebilmektedir. Niteldin nisbeten eski teknolojiye sahip fab­
rikaların gpderdc kapanmasında pazarlardaki rekabet gücünü kaybetmestndendk. Erdemir bu teknolojileri takip ederek bünyesine uygulamaya
imkanları ölçüsünde çalışmakla beraber yeterli olmamaktadır. Bu konuda
kaliteyi geliştiren yeni yatırımlara ihtiyaç vardır.
Kalite Kontrol Teknolojisinde bilgi aktaranı ve kalifiye insan gücü yetiş­
tirilmesi açısındanda diğer gelişmiş ökelerle daha sıkı temas ve işbirliği­
ne gidilmelidir, özellikle yeni üretilen ve piyasaya sürülen çeSk ürünleri­
nin imalat teknolojisi ve sistemi konusunda bOgi ve tecrübe edinme, ay­
nı sistemlerin Erdemir'de uygulanabilmesi süresini kısaltacak verimlilik
ve kaliteyi yükseltecektir.
Diğer taraftan Türkiye'de bir Ulusal Kalite Kontrol Birliği kurulması di­
ğer Ülkelerle olan teknik işbirliğini kolaylaştıracak ve toplumda kalite
bilimcinin gelişmesine yardım a olacaktır.
Sonuç olarak kalite konusundaki sorunları 3 ana başlık altında topla­
mak mümkündür.
—Kaliteyi Geliştirici Yatmmlar.
— Gelişmiş Ülkelerle daha sıkı temas ve teknolojik bilgi alış verişine,
— T ürkiye 'd e kalite bilincinin gelişmesi ve diğer ökelerle daha sıkı işbir­
liği için, Türkiye Kalite Kontrol Birliğinin kurulmasına ihtiyaç vardır.
- 281 -
d) Eğitim
Son yıüaıdü ülkemizde bir çok alanda görülen gelişmelerin yanında özel­
ikle demir-çelik sanayi ve metaluıji sektörünü geliştirme gayretleri yo­
ğunluk kazanmıştır.
Gerek mevcut tesisleri daha verimli çalıştırma çabalan gerekse yapıl­
makta olan çeşitli tevsiat ve modernizasyon çalışmaları, bu alanda ye­
tişmiş kalifiye elemana olan ihtiyacı arttırmaktadır.
Korutuşundan buyana şirketimizde eğitim faaliyetlerine büyük önem
verilmekte sürekli gelişen teknolojinin gereksinimleri ve mevcut personel
ife muhtelif eğitim kuruluşlarından mezun olduktan sonra istihdam edi­
len yeni personelin nitelikleri arasındaki uyumsuzlukların giderilmesine
Çalışılmaktadır.
Nitekim Sanayiin eğitim esaslarına göre hazırlanarak kendi imkanlarımız­
la yürütülen eğitimler yanında, şirket personeli yurt içinde açılan muhtei f kurslara da gönderilmektedir. Muhtelif eğitim kuruluşlan ve üniversiteferden öğreticiler temin edilmek suretiyle Ereğli'deki tesislerimizde
gerek teknik ve gerekse idare personelimizin yetişmesine gelişmesine yö­
nelik kurs ve seminerler düzenlenmektedir.
Şirketimiz aynı zamanda personelinin yurt dışında eğitimini, inceleme
ve araştırmalarda bulunmasını sağlamaya da çalışmaktadır.
Şirketimiz işgücü yetiştirilmesinde, sanayii-okul işbirliği faaliyetlerinden
olmak üzere yurdumuzun muhtelif bölgelerinde kurulu üniversite öğren­
cileri ife mahalli Endüstri Meslek Liseleri ve Meslek Yüksek Okul Öğren-
-2 8 2 dlerine de hem yaz stajı hem de atelye çalışması imkanları sağlamakta­
dır. Bu şekilde her yd yaklaşık 70.000-80.000 saat eğitim gerçekleştirilmektedir.
Mevcut eğitim tesislerinin haiz okluğu kapasite öe her yıl ortalama 170.
000 saat eğitim gerçekleştirilmekte, her yıl Erdemir çalışanlarının yak­
laşık % 70'i idari ve teknik konulanla eğitimlerden geçirilmektedir.
Gerek Şirketimizi ve Gerekse ülkemizi tanıtmak bakımından önemli di­
ğer bir eğitim faaliyeti ise hemen her yıl tekrarlanan Birleşmiş Milletler
Kalkınma Teşkilatı ile müştereken organize edilen üç ay süreli yabana
teknik elemanlar fabrika-içi grup eğitimi programlandır. Gelişmekte olan
muhtelif ülkelerden teknik ele manian şirketimiz tesislerinde eğitilmekte­
dirler. 1983 yılından bu yana şirketimiz tesislerinde gerçekleştirilen ulus­
lararası eğitim programlan vasıtasıyla çoğunluğu mühendis seviyesinde
122 teknik eleman demir-çefik ve yassı mamul üretimi konusunda eğitil­
miş bulunulmaktadır.
İşgücünün yetiştirilmesi ve geliştirilmesi için endüstriyel eğitim faaliyet­
lerinin kaçınılmaz olduğu görüşünden hareketle şirketimize Ereğli'de bir
"Eğitim ve İşgücü Geliştirme Merkezi"nin kurulması kararlaştırmıştır.
Söz konusu tesislerin proje çahşmalan başlatılmış ve uluslararası kuru­
luşlardan m ali destek sağlamak üzere ilgili Bakanlıklar nezdinde girişim­
lerde bulunulmuştur. Söz konusu merkez detaylı işgücü, eğitim ihtiyaç­
larının tesbiti ve analizi çalışmalarını yürütecek, diğer eğitim kuruluş­
tan, üniversiteler ve sanayi kuruluşlan ile işbirliği yaparak uygun eğitim
programları ile teknik ve idare personelin bilgi ve becerilerini geliştirme­
ye çalışacaktır.
- 283 -
Aynca, merkez uluslararası bir kuruluş hüviyetine haiz olacğından Gefişmekte Olan Ülkelerde eğitim hizmetleri verecek, ikili anlaşmalar ile
İslam Ülkeleri Birliği üyesi diğer ülkelere deneyimlerini aktarmak ve
eğiticilerini eğitmek suretiyle benzer eğitim tesislerinin kurulması/geliş­
tirilmesi için yardımcı olacaktır.
Eğitim merkezi hizmete girdiğinde sadece şirketimizin değil ülkemizde
eğitim imkan ve kapasitesi geliştirilmiş olacak bunun yanında Gelişmek­
te Olan Ülkelere insangücü yetiştirilmesi bakımından olan katkımız da
o ölçüde artacaktır.
e. Çevre Sorunları ve İş Güvenliği
Genel olarak üretim ve karlılık açısından en istikrarlı üretim yolunun,
teknik emniyet kural ve kaidelerine önem verilerek yapılabilen üretim
olduğu fikri henüz tamamiyle oluşmuş bir ilke haline gelmemiştir. Burda, kaza, malzeme haşan ve iş kazalarında kaybedilen toplam görünen
ve/veya görünmeyen maliyet kalemlerinin tam olarak belirlenememesi
ile bunların irdelenememesinin payıdavardır. Genelde ülkemizdebu konu­
larda bir alt yapı oluşmuş değildir. (Trafik, standardizasyon, eğitim,
teknoloji, sistemler, v.b.)
ülkemiz Demir Çelik Sanayiinde üretimde gerek duyulan her cins koru­
yucu malzeme evsafa uygun obrak yerli piyasadan temin edilememekte­
dir. Bu malzemeler hakkında Türkiye genelinde TSE Statüsü içinde bir
değerlendirme yapılamayışı ve bu konularda belli bir standartın olmayı­
şı son derece önemli bir konudur.
Yukarda söz konusu edilen sorunlar, sanayide çevre ve iş güvenliği açı­
-2 84 sından kullanılan ölçüm, tespit ve test dhazlan içinde geçerlidir. (Parlayıca-Patlayıa gaz/hava katışan oranlan tespit dhazı, gaz tesbit ve
ölçüm detektörleri ve tüpleri, ışık seviye öIçerleri-Lu-meter-, gürültü öl­
çerler
v js . )
Nadir olarak bu cihazlardan çok az bir kısmı yurtiçinde üreti-
leböiyorsada dışardan temin edilenlerle mukayese edilemiyecek nitelik­
tedirler.
Demir-Çelik Sanayi gibi metaluıjik ve izabe işleri ağır basan sanayi ke­
simin koruyucu malzeme talebini özel şartlar gerektirdiğinden, malze­
menin koruyuculuk vasfı arttıkça birim maliyetleri, oldukça yüksek ol­
maktadır. Aym şekilde ölçüm ve kontrol dhazlan da pahalıdır. Dışar­
dan döviz ödenerek temin edilen bu malzemeleri istenilen nitlikte ürete­
bilecek sektörler teşvik edilmelidir.
Sanayi de çevre ve iş güvenliği için bir diğer önemli faktörde bireylerin
ve kuruluşların, kişisel tedbir ye korunma h alam ın dan konuya yaklaşım­
larıdır. ö te yandan Teknik Emniyet, iş güvenliği, çevre ve sağlık şartlan
ile bunların kâr/zarar açısından ekonomik ölçeklerdeki değerleri, bir iki
yüksek okul haricinde ders olarak eğitim ve öğretim kurumlanna girmiş
değilken, kuruluşlarda Teknik Emniyet Uzmanı Mühendis, Müfettişi ve­
ya teknisyeni gibi kadroların istihdam edildiği ve önleyid unsurlar gibi
görüldüğü ortadadır. Dolayısı ile bu konuda bir eğitim sorunu söz konu­
sudur. Bu da basmyaym organlan ve üniversiteler aracılığı ile çözüm lennebilir.
Bir diğer önemli sorun ise; benzer iş kollan arasında (Demir Çelik Sanayi,
Entegre Tesisleri ve diğerleri gibi) çevre ve iş güvenliği sorunlarının, bel­
li bir istatistik normlar şeklinde tartışılmaması; karşılaşılan güçlükler,
kara önleme yöntemleri, alınmış tedbirler vs.'nin ortaya konulamamasıdır.
- 285 -
ERDEMİR bakımından ise, teknik emniyet ve çevre sağlığı açısından, ge­
rekli bilgi seviyelerine ulaşılmaya çalışılmış, en azından geçirilen acı de­
neylerle ve yurtiçi yurtdışı örnek ve önerilerden istifade ile bir noktaya
ulaşılmış ve bunlar iyi değerlendirilmiştir. Gerek İşçi sağlığı, gerekse
işyeri, iş ve çevre güvenliği bakımından mesafe katedilmiştir.
Son Tamamlama Yatırımları bünyesinde yer alan tüm tesislerde, baca ve
sistemde toz tutma ve filtre tesisattan yapılmış, aydınlatma sorunu bü­
yük ölçüde çözülmüş, yollar geçitler ve prosesten gelebilecek tehlikeler
düzene sokulmuş eğitimler yaygınlaştırılmıştır. Ömek olarak; büyük bir
yatırım olan Sinter Fabrikası toz tutma sistemi ile fabrikadaki toz sorunu
halledilmiştir. Aynca Asit Rejenerasyon sistemi sayesinde artık su için­
deki asi tin denize kaçması önlenmiştir.
DEMİR-ÇELİK SANAYİİ
YÖNLENDİRME PLAN VE ÇALIŞMALARI
m - DİKİŞSİZ VE DİKİŞLİ BORULAR GRUBU
SANAYİİ VE TİCARET BAKANLIĞI
NİSAN - 1987
- 289 -
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
I. DİKİŞSİZ BORULAR ALT GRUBU RAPORU.......................... 291
n . DİKİŞLİ BORULAR ALT GRUBU RAPORU............................
DİKİŞSİZ BORULAR ALT GRUBU RAPORU
T.C. SANAYİ V E TİCARET BAKANLIĞI
1987 SANAYİ ŞURASI'NA HAZIRLIK ÇALIŞMALARINA ESAS
DİKİŞSİZ Ç E IİK BORU RAPORU
(MKEK)
- 295 -
İÇİNDEKİLER
Sayfa
I. Dikişsiz çelik boru üretiminin sanayideki önemi ....................297
a) Ülke kalkınmasında ve sanayileşmede
297
b) Savunmada
D. ÇeEk Boru Sanayii'nin Dünyada ve Ülkemizdeki
298
Mevcut D u ru m u ............................................................................298
a) Dünyada çelik borular ............................................................ 298
b) Dünyada dikişsiz çelik b o ru la r...............................................^01
c) Ülkemizde dikişsiz çelik borular .......................................... 305
İH. Dikişsiz Boru Sektörünün sanayi s o ru n la rı............................... 316
a) Yatmm ve Teşvik
b) ithalat ve ihracat
IV. Sonuç............................................................................................. 317
V. öneriler
318
- 297 -
I. DİKİŞSİZ ÇELİK BORU ÜRETİMİNİN SA N A Y l’DEKl ÖNEMİ
a) Ülke kalkınmasında ve sanayileşm ede;
Çağımızda
dünya ülkelerinin kalkınma göstergelerinin
başında ge­
len demir çelik üretiminiin içinde yer alan ve % 10 gibi önemli sayılabile­
cek bir yer tutan çelik boruların yansına yakın kısmını oluşturan dikiş­
siz çelik borular ülkemiz kalkınmasında kullanım açısından özellikle pet­
rol sanayii, eneıji ve kimya sektöründe ağırlığını ortaya koymaktadır.
Fabrikamız ise kapasite ve m-etim maliyetlerinden dolayı bu ihtiyacın
bir kısmına hitap etm ektedir. Sıvı çelik üretim kapasitesi 9 milyon tona
yöcseltilmesi planlanan Türkiye'de bunun asgari 2 0 0 .0 0 0 tonunu dikişsiz
boruya dönüşebileceği dünya demir-çelik istatistiklerinden görülmekte­
dir. Yıllık ithalat miktarlarınca da doğrulanan bu tez ile mevcut talep po­
tansiyeli, bu konudaki politikalan etkileyecek yeni bir dikişsiz boru fab­
rikasının kurulmasını yeni planlama dönem inde düşündürebilir.
b) Savunmada;
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Ülke savunma sanayi içinde önemli
bir yer ahr. Kurumun yapısal entegrasyonu içinde Çelik Çekme Boru
Fabrikasında Kurumun ürettiği harp sanayi mamulleri silah ve mühimatın
mermi kovan, bomba gövdesi, tank paleti profilleri gibi bazı yan mamul­
lerini boru veya profil olarak üretmektedir.
Kara Kuvvetlerinin ana tamir kademelerinde Deniz Kuvvetlerinin ise gemi
imal ve bakımında kullandığı mekanik, iletini ve kazan borulannın büyük
kısmı Çelik Çekme Boru Fabrikasınca karşılanmaktadır. Kırıkkale'de
kurulu tesis uçak sanayiince kullanılacak alaşımlı kaliteli çelik b
profilleri üretebilecek prosese sahiptir.
- ı
v:
-2 9 8 -
II - ÇELİK BORU SANAYİÎ’NÎN DÜNYADA VE
ÜLKEMİZDEKİ MEVCUT DURUMU
A —Dünyada Çelik Borular
ÇeEk borular inşaat, maden, eneıji ve kimya sektörleriyle belirli diğer
imalat sanayine de önemli bir girdi teşkil ederler. Tarım ve Ulaştırma gibi
sektörlerde verimli fonksiyonları için yine borulara bağımlıdır.
Dünyanın belli başlı çelik boru üretim bölgeleri üretimleri itibariyle Av­
rupa Merkezi Planh Ekonomi Topluluğu (CPEE = Doğu Avrupa), Batı
Avrupa, Japonya, ve Kuzey Amerika şeklinde sıralanmaktadır. Doğu Av­
rupa hemen hemen Batı Avrupanm iki katı, Japonya'da tek başına Batı
Avrupa ülkelerinin toplamı kadar ve Kuzey Amerikanında iki misli iffetim
yapmaktadır. Tablo 1
T.ıblo:
1
Böl.30
rîo\ ik
Doru
N ro tlui
1979
Kuzey A m eri ka
Batı Avrupa
Japonya
CPES Ulk-;.Wi
1979- 1983
I98Ö
(x lO O O
19Ö1
ton,
in d o k o
1979- lO û )
1982
1983
12,654
5,786
3,937
8,906
9,791
100
110
142
65
44
13,636
13,861
15,366
1 4, 1 2 0
11,180
100
102
113
104
82
1 2 ,0/16
12,280
13,097
12, 189
9,737
100
102
109
101
81
i!3, 57 5
23,529
23,535
23,105
0 iIc
■
(Do'Ju Bloku)
100
100 ,
100
98
Lntin A m c r i ’-a
849
908 1
1 ,0 10
984
100
107
119
116
M
ü / S a d o c o d i k İ 7Dİz b o r u l a r
Kaynak *
Artnual B u l i o t i n o f S t o e l S t a t l n t l o n
f o r E u r o p c , Vp l . X I ,
1983,
-300-
1979'dan 1983’e kadar Batı Avrupa ve Japonya üretimi % 20 azalmış
Amerika'nın ise yandan fazla düşmüştür. Doğu Avrupa ise yıllık üretimi­
ni 23 milyon ton civann'a sürdürmüştür.
1980 yılın'a çelik boruların toplam imalat mallan ihracatı içindeki payı
Batı Avrupada % 1.4, Kuzey Amerika'da % 0.8 Japonya'da ise % 5.6 ol­
muştur.
Batı Avrupa ve Japonya üretimlerinin yandan fazlasını ihraç etmektedir.
Kuzey Amerika'nın ihracatı ise % 10 dolayındadır. Avrupa Merkezi Plan­
lı Ekonomileri ise dünya ticareti içinde üretimlerinin % 1-2'si kadar ihra­
cat payıyla yer almaktadır. Latin Amerika ülkelerinin ise ihracat oranı
göreceli şekilde yüksek olup, toplam üretimlerinin dörtde biri seviyesinderi, Tablo 2.
Tablo 2 . Toplan ü r e t i p va ih ra c a t içinde ç e lik b o ru la rın p a y ı, I 98O
(H ilyon U.S.D olar ve i olarak)
İh ra c a t De*cri
ü r e tin Değeri
Ü re tin
B31 ge
Ç elik Boru i
ü r e ti n
Ç elik Bom
i
K eey ^m erika
6^ 3.018
6.668
1.1
111.758
943
0.8
B a tı Avrupa
978.570
9-469
1.0
393-013
5.552
1 .4
Japonya
302.925
8.369
2.8
75.124
4-292
5.6
0.3
16.219
t a t i n A cerika
g / Toplan
180.185
620
242 •
iaH cki GSTUı
'JS Polar/Ten d e'eri ile
çf
Sadece diki^cir. borul-ır
Kaynak! T ablo 1.1 a n i U nited Sationr. C o ^ v iity T rıd c S l a t i s t i o a .
1-5
- 301 -
Tablo 3. Miktar özerinden ihraç edilen boruların toplam üretime oranı
(1979-1982)
Bölge
1979
1980
1981
1982
Kuzey Amerika
0.12
0.08
0.07
0.11
Batı Avrupa
0.51
0 .4 8
0.55
0.55
Japonya
0.50
0.51
0.41
0.55
Doğu Avrupa
0.01
0.0 2
0.02
0.01
Latin Amerika
0.20
0.18
0.24
0.25
* Sadece dikişsiz borular
B — Dünyada Dikişsiz Çelik Borular
1960 ortalarından 80Ti senelerin başlarına kadar dünya ticaret akışların­
da önemli değişm eler gözlenm iştir. Uluslararası ticarete katılan boru
miktan dört kat artarken nispeten büy ük paylan olan ülkeler Batı Avrupa,
Japonya ve Doğu Asya'nın yeni im alatçı ülkeleri olmuştur.
Bunların arasında da sadece Japonya miktar yönünden Dünya ihracat
pazarlan içindeki payını büyük ölçüde artırmıştır. Batı Avrupa 1965'de
dünya ihracatının 2/3'ü olan payını 19S2'de % 5 0 ’nin altuıa düşürmüş,
Kuzey Amerika ise % 10'dan önemsiz sayılabilecek
4'e inmiştir. Mer­
kezi Planlı Avrupa ülkelerinin katılımı ise oldukça mütevazı seviyede
kalmaktadır. Bak Tablo 4.
-3 02 Tabio 4. Fiziki miktar Özerinde % olarak bölgelere göre Dünya dikişsiz
boru ihracatları 1965 -1982
İhraç Eden Bölge 1965
1970
1975
1981
1980
1982
Kuzey Amerika
10
9
15
6
6
4
Kuzey Avrupa
64
55
48
39
45
45
Güney Avrupa
1
1
1
4
3
3
18
28
30
44
39
38
Doğu Avrupa
2
4
2
3
3
2
Latin Amerika
3
2
1
2
3
3
Doğu Asya
—
—
1
1
1
4
Diğer
2
1
2
1
—
1
100
100
100
100
100
100
2.168
3,251
5,440 6,792
8,778
7,970
Japonya
Dünya
1.000 ton
Kaynak: UNSO Commodity Trade Statistíce (IS/SEC).
Tablo 4'deki miktarların değerlerine bakıldığında, (Tablo 5) fazla deği­
şiklik olmamakla birlikte bazı enteresan gelişmeler gözlenebilmektedir.
Batı Avrupa yine en büyük düşüklüğü göstermekte Japonya ise değer
olarak miktardan fazla kazanç artışı sağlayabilmektedir. Bu durum Ja­
ponya'nın borularım daha iyi (yüksek) fiyatla satabildiğim göstermekte­
dir. Aym şekilde Kuzey Amerika'da dünya pazarlarında payım miktar
olarak azaltmış olmaya rağmen daha yüksek değer olarak miktardan iyi
- 303 -
sonuçlar elde etm iştir. Güney Avrupa ise miktar yönünden sağladığı
durumu parasal yönde elde edemem iştir. Bu durum daha ucuz mamul­
lere yönelmenin veya önemli ölçüde fiyat kırmanın sonucudur. Bu hu­
sus Doğu Avrupa ülkelerince de dünya pazarlarında takip edilen strateji ol­
muştur. Zira değer olarak paylan miktar olarak paylarından da düşüktür.
Tablo 5. İhracat değeri üzerinden ^ olarak bölgelere göre Dünya dikiş­
siz Boru ihracatları 1965 - 19S2
İhraç Eden Bölge
1965
1970
1975
1980
1981
1982
Kuzey Amerika
15
12
18
9
9
7
Kuzey Avrupa
61
62
48
44
41
41
Güney Avrupa
1
1
1
3
2
2
18
20
29
40
43
43
Doğu Avrupa
2
3
1
2
1
1
Latin Amerika
2
1
1
2
3
3
—
—
1
1
1
3
1
1
I
—
—
—
100
100
100
100
100
100
657
1.014
6,455
9,377
9J19
Japonya
Doğu Asya
Diğer
Dünya
Cari milyon
Dolar
5,496
-3 0 4 -
Dikişsiz Boru Bölgesel Ticaret Akımı:
Kuzey Amerika ticareti hem ihracat hem ithalat şeklindedir. Dünya bo­
ru ihracatının dörtte biri Kuzey Amerika’ya yapılmakta ve burası ihracat­
çılar için önemli bir pazar teşkil etmektediir. Bu yüzden özellikle A.B.D.
çelik endüstrisi koruyucu önlemler aramaktadır. Gelişmiş ülkeler arasın­
da sadece Kuzey Amerika gelişmekte olan ülkelerdeki -özellikle Güney
Amerika- pazarlara bağımlıdır.
Avrupa ticareti de iki yönlüdür, ancak Avrupa Kuzey Amerika ve özellik­
le S.S.C.B.'deki dev gaz dağıtım boru hat projeleri nedeniyle CPEE'de
önemli pazarlar bulabilmektedir. Japonya da aynı şekilde Kuzey Ameri­
ka ve CPEE'ye ihracat yapmakta, ilaveten Güney Amerika ve Petrol üre­
ten Batı Asya ülkelerinde de pazar sahibi olmaktadır.
Gelişmekte olan ülkeler arasında başlıca Latin Amerika ve Güney ve Do­
ğu Asya'nın yeni üretici ülkeleri kendi coğrafi bölgeleri dışında pazar
bulabilmektedir.
Batı Avrupalı çelik boru üreticileri dünya pazarına başlıca ihraç edici
olmaya .devam edecektir. Buna rağmen katı rekabet koşullan yüzünden
bazı pazarlardaki paylan azalabilir. Batı Avrupanın Doğu blokuna ihra­
catı daha çok ikili ticari anlaşmalar ile fiyat ve kalite rekabetine bağlı
olarak sürecektir.
Japonya Dünyanın önde gelen çelik boru -özellikle dikişsiz- ihracatçısı
konusunu dalıa birçok sene koruyacağa benzer, ancak kuşkusuz bazı pa­
zarlardan çekilecek hatta kendi iç pazarımda dış kaynaklara açmak zo­
runda kalabilecektir. Bu durumun özellikle dikişli borularda görüleceği
- 305 -
beklenmektedir.
özellikle Doğu ve Güneydoğu Asyadaki hızla endüstrileşmekte olan ül­
keler dünya pazarı ve özellikle gelişm ekte olan ülkelerdeki paylarını ar­
tıracaktır.
Amerikadaki boru pazarının 1984-1985'deki seviyesini sürdüreceği bek­
lenmektedir. En kötümser tahminle bile iki önemli kullanıcı olan konstriiksiyon ve petrol ve gaz endüstrisinin son yıllardan daha fazla tüketeceği
tahmin edilmektedir. Dünya ihracatının dörtte birini ithal eden Kuzey
Amerika fiyat ve kalite yönünden haklı nam kazanan Batı Avrupa ve Ja­
pon üreticilerine pazar olmaya devam edecektir.
C —Ülkemizde Dikişsiz Çelik Borular
1) Sektörün Tanımı ve Sınıflanması;
Dikişsiz çelik borular sanayi sektörü, imalat sanayi alt sektörü Demir
ÇeBk Sanayii bölümünde yer alan mallardandır. MKEK Çelik Çekme
Boru Fabrikası Türkiye'de bu sektörde üretim yapan tek tesisdir.
2) Mevcut durum ve Yakın G eçm işteki Gelişmeler;
2-a) Çelik Çekme Boru Fabrikası sermayesinin tamamı Devlete ait bir
Kamu iktisadi teşekkülü olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Ge­
nel Müdürlüğüne bağlıdır. 1974 yılında işletm eye alman fabrikada 25.4244.5 mm arasındaki çaplarda 2-25 mm arasındaki et kalınlıklarında nor­
mal karbon ve düşük alaşımlı çelik malzemelerden boru üretilmektedir.
450.000 m 2 'lik alan üzerinde 35 dönüm kapalı sahası olan fabrikada
-3 0 6 422 işçi çalışmaktadır. Yıllık kapasite 15.000 tondur. Ana teçhizat İn­
giliz Davy-United (sonra Loewy) finnasmdanalınmış ve fabrikanın kurul­
masında 25 sene vadeli faizsiz İngiliz Hükümeti kredisi k u lla n ılm ış tır
Fabrikada üretim ekstrüzyon yöntemiyle yapılmaktadır. Aynca çeliğin
ekstrüzyonunu mümkün hale getiren camla yağlama tekniği için Fransız
Cefilac (sonra Cefivel) firmasından know-how satın alınmıştır. Fabrika­
da üretilen borular isteğe göre TSE, DİN, astm ve API standartlarında
olmaktadır.
1983 yılında' MKEK'ya bağb olarak İzmir Aliağa'da bir çelik fabrikasıy­
la entegre Dikişsiz boru fabrikasının kurulması için etüdler hazırlanmış
ancak yatırıma başlanamamıştır.
2 b ) Kapasite ve Kullanımı:
Mevcut kapasite 15.500 ton olmakla birlikte şimdiye kadar ancak 8.220
tona ulaşılabilmiştir. Gerek tek üretici olmak dolayısıyla üretim aralığına
giren tüm ebatlarda arz etme zorunluğu, gerekse yeterli sipariş temin edilemeyip az miktarlardaki taleplere dahi cevap verilmeye çalışıldığından
kapasite kullanımı düşmektedir. Son yıllardaki kapasite kullanımı aşağı­
da verilmiştir.
KAPASİTE 15.500 ton/yıl
Yıllar
77
Kapasite 37.8
Kullanımı
%
78
79
80
39.7
42.6
45.5
81
82
83
84
85
49.0 42.0
24.5
53.6
53.5
(Altı ay) _
- 307 -
Belirli ebadlarda büyük miktarlarda siparişler elde edilerek çok ak takım
değiştirmeden çalışılması halinde mevcut kapasiteye büyük ölçüde yak­
laşab ilecektir.
Dikişsiz çelik boru konusuyla ilgili yeni bir yatırım çalışması halihazırda
mevcut değildir.
2.c) Üretim:
1) Üretim Yöntemi ve Teknoloji
Dikişsiz çelik boru üretimi ana hatları ile üç kademede gerçekleşir.
a) Taslak malzemenin delinmesi,
Bu safhada, boruyu meydana getirecek malzeme yuvarlaksı olduğu gibi
değüse önce yuvarlatıldaktan sonra delinir.
b) Boru üretimi
Bu safhada delinm iş malzeme presleme veya haddeleme yöntemleriyle
bonı haline getirilir.
c) Ebad değişim i, kalibrasyon.
İkinci safhada üretilen boru aynı ölçüde kullanılmayacaksa diğer ebadlara genişletilir veya küçültülür.
Bu üretimler için üretilecek borunun evsafına göre çeşitli haddeleme yön­
temleri geliştirilerek kullanılmaktadır. Teknolojinin esasmı bu haddeleme
yöntemi teşkil ettiğinden prosesler buna göre adlandırılmaktadır. Başlıca
üretim yöntemleri üretilen boru çaplarına göre aşağıda verilmiştir.
-308-
Mekanik ekstrüzyon presi
130 mm çapa kadar
Kontinö hadde (Mandrel mili)
125 mm çapa kadar
Hidrolik ekstrüzyon presi
250 mm çapa kadar
Assel haddesi
250 mm çapa kadar
Daimine (MPM) haddesi
350 mm çapa kadar
Tapalı hadde (Steifel Mili)
400 mm çapa kadar
Pilger haddesi
700 mm çapa kadar
Boru üreten dünyanın en büyük firmaları genellikle kendi geliştirdikleri
yöntemlerle çalışmaktadırlar. Bu firmalar aym zamanda bu yöntemler
için gerekli makina donatımının yapım teknolojisine de sahiptirler.
MKEK Çelik Çekme Boru Fabrikasında Ekstrüzyon yöntemi uygulan­
maktadır. Bu yöntem de üretim sırasında çelik ekstrüzyonunu mümkün
kılan camla yağlama (Ugine-Sejoumet) prosesi kullanılmaktadır. 108-273
mm arasındaki çaplı borular doğrudan ekstrüzyonla, 25-100 mm arasın­
daki çaplı borularda ekstrüze edilen borunun çekme haddesinde (SRM)
redüksiyonuyla elde edilirler.
Ekstrüzyon yöntemi daha ziyade diğer yöntemlerle işlenmesi zor ala­
şımlı ve paslanmaz çelik boru için tercih edilen bir metoddur. Yatırım
maliyeti düşük, takını değiştirme zamanı kısadır. Ancak büyük tonajda
seri üretime elverişli olmaması, boy ve çap yönünden birim malzeme ağır­
lığı sınırlı olması ve diğerlerine nazaran pahalı bir yöntem olmasıda dez­
avantajdır.
2) Üretim miktarları;
Dış Çapının
1980
1981
25.4
HH.9
1469
1881
101.6
139.7
1200
788
159
168.3
1250
3133
177.8
244.5
2841
1760
6760
7562
TOPLAM
Birim, t o n
Yıllar
1982
1983
1984
1985
1920
2198
1858
2554
1999
1092
2113
1511
1250
219
1723
1997
1370
292
2514
2228
6512
3801
8308
8291
3) Maliyetler
Yıllar ltabariyle Üretim Sinai Maliyetleri ve Ham Madde D Jşçilik Genel İmal Gider Paylan
ve Ticari Maliyetler (TL/Kg)
1980
1981
1982
1983
1984
1985
Sinai Maliyet
89.68
135.06
185.16
332.22
314.77
498.88
Ticari maliyet
97.79
İ46.95
189.14
273.04
337.90
S20.96
deki Hammadde Pa­
yı %
47.07
45.40
46.95
35.26
47.24
47.18
Direkt İşçilik Payı % 2.25
2.50
2.28
2.34
2.15
1.96
52.10
50.77
62.40
50.61
50.86
Sınai Maliyet İçin­
Genel Üret. Gider
Payı%
50.68
2.d) Dış Ticaret
ithalat
Kaplamalı
Miktar
Kaplaması/. Dikişsiz, llorıı İthalatı
Değer 1000
Ton
1985
1984
Kaplaması/.
Kaplamalı
1986 (Ocak-Mayıs)
Miktar
Ikğcr
Miktar
Değer
Miktar
Değer
35139
25022
4998
4086
92552
44647
651
611
23663
18403
9338
5232
Kaynak 22 I\yliil 1986 tarihli Dünya Gazetesi
—312 —
İthalat konusunda kesin verilere sahip olunmakla birlikte özellikle Doğu
Avrupa ülkelerinden olmak üzere Batı Avrupa ve Güney Amerika ülkele­
rinden yılda 100.000 ton civarında dikişsiz boru ithal edildiği tahmin edilmektedir. Sadece TPAO'nun yıllık tüketimi 30.000 ton civarındadır.
Ayrıca Petrol rafineleri ve Termik santrallar için çok büyük miktarlarda
dikişsiz bonı kredi paketi içinde tesisle birlikte yurda girmektedir. Han­
gi kuruluşlarca gerçekleştirildiği hususlarında bilgi alınamayan ancak
son yıllarda özellikle Bulgaristan ve Romanya olmak üzere Doğu blokundan yapıldığı öğrenilen kalitesiz bonı ithalatının olumsuz etkileri zaman
içinde beklenmektedir. Bu tür boruların toplam ithalatın % 50'sini oluş­
turduğu ifade edilmektedir.
b —İhracat.
Çelik Çekme Boru Fabrikası henüz gerçekleştirmemiş olmakla birlikte
ihraç etme çabalarını sürdürmektedir. Birkaç firma fabrika mamullerini
mütevazi miktarda ihraç etmiştir.
2. e) Yurt iç i Talep.
Yurt içi kullanımı açısından yılda 100.000 ton civannda talep olduğu dü­
şünülmektedir. Tesis yatırımları genellikle anahtar teslimi yapıldığından,
kredi bünyesinde gelerek bu tesislerde kullanılan dikişsiz boru miktarı
tesbit edilememektedir. Yurt içi talebin oluşmasında en büyük payı olan
ye bu konudaki gerçekçi rakamları verebilen TPAO'nun talep tahminleri
ekte verilmiştir.
Ayrıca D.P.T. İktisadi Planlama Dairesince Nisan 1982'de handan an
raporda 1982-1985 yıllan yurt içi talep tahminleri aşağıdaki gibidir.
o
TUBÍNO
IIAT BOntJSU
n
l'l
t*
*1
c5
Ml
f*
s
ro
►<*
( J\
(1\
VJ*
n \n
/«
f\>
o *r*
s
r\>
M
». I\
V />
\ •>
< )
/■
*
Vf>
\
« ;>
O
V l\
i*
M
t
M
U>
u
l'l
/%
»-•
' o
1 ./
M %
V»*
M
f\>
<)
f\J
v/1
»-*
1%
V.J1
». n
O
f\>
ts>
M
.. __
I8a*
* -J
V71
f\)
VO
o
\/l
r\>
o
L*<*
4
52
o
ti
Kr
w
o
cíe-
Ï►
U1
£
B
—314 —
DPT —İPD'ce Yapılan Dikişsiz Çelik Boru Talep Tahmini
Yıllar:
Miktar (Ton):
% Artış:
1982
39000
31
Î983
52000
31
1984
68000
31
1985
89000
31
1986
96000
8,25
1987
104000
8,25
1988
113000
8,25
1989
122000
8,25
1990
133000
8,25
1991
146000
8,25
1992
155000
8,25
1993
168000
8,25
1994
182000
8,25
1995
197000
8,25
2.f) Fiyat Durumu:
Son yıllara ait Çelik Çekme Boru fabrikası yurt içi fiyattan aşağıda veril­
miştir.
Yıllar
Ortalama Satış
Fiyatı (TL/Kg)
1981
1982
1983
1984
1985
233.20
255.50
249.34
237.10
392.25
— 315 —
2.g) İstihdam
MKEK Çelik Çekme Boru fabrikasının istihdam durumu şövlcdir.
Memur
114
Yüksek tahsil
Orta tahsil
işçi
Toplam
422
=
Teknik
33
İdari
17
Teknik
3
İdari
61
Düz
246
Vasıflı
176
536 kişi
2Jı) Ülkemizin konusunda çalışan tek fabrikası olan MKE Çelik Çekme
Boru Fabrikası üretim kademeleri dahilinde olan yaklaşık yurt içi talebi
olan 100.-00 ton/yıl miktarındaki dikişsiz boru ihtiyacının ancak kendi­
sinden talep edilen 8-10 bin tonluk bir miktarına cevap vermek durumun­
da kalmakta bakiye miktar ise fabrikamızdan talep edilmeden yurt dışın­
dan değişik yollarla temin edilmektedir.
Fabrika üretim kapasitesi dahilinde olan özellikle TPO tarafından kulla­
nılan petrol sondaj, ve petrol üretiminde kullanılan Casing (Muhafaza)
ile Tubing (üretim) boruları ile hat borusu üretimi için geniş imkanlara
sahip olup, üretim alanuıı dahada genişletm e çalışmaları sürdürülmekte­
dir.
- 316 III. DİKİŞSİZ BORU SEKTÖRÜNÜN SANAYİ SORUNLARI
a —Yatırım ve Teşvik;
Çelik Çekme Boru Fabrikası mevcut durumda ucuz hammadde ve ener­
ji girdisi temin edemediğinden kaynaklanan bir pahalılıkla üretim yaptığı
için mevcut kapasitesini bile dolduracak sipariş sağlanamamakta bu se­
bepten dolayıda yeni bir yatırım girişiminde bulunulamamaktadır.
b —İthalat ve İhracat;
Çelik Çekme Boru Fabrikası üretim girdilerinden halihazırda ithal yolu
ile temin edilen kalemler miktar ve parasal açıdan çok az yer tutmakta­
dır. Bu malzemelerden ancak bir kısım tezgah takım ve yedek parçalan,
bazı kimyevi maddeler yurt dışından temin edilmektedir.
Girdi temininde parasal ve kalite açısından sonra olarak önemli yer tu ­
tan iki kalem üretimimiz boruların hammaddesi çelik blumlar ve başta
elektrik olmak üzere eneıji girdileridir.
Çelik blumların temin kaynaklan MKEK Çelik Fabrikası, İskenderun
Demir Çelik İşletmeleri ve Asil Çeliktir. Bunlardan Asil Çelik tarafından
temin edilen bhımlar, gerek malzeme kalitesinden doğan verimliliği ge­
rekse, tedarik süresinin kısa olmasından kaynaklanan olumlu özellikleri
ile fabrika üretimine en uygun malzemeler olmakla birlikte, fiyatlarının
yüksek olması cihetiyle mecbur kalmadıkça başvurulmayan bir kaynak
olmaktadır, işdemir ise fiyat yönünden nisbeten diğerlerine göre uygun
olmakla birlikte tedarik süresi ve kalite açısından bir kısım sorunlar or­
taya çıkarmakta ve umulan zamanda ve yeterli miktarda temin edile-
- 317 memektedir.
Çelik Çekme Boru Fabrikası, üretim maliyetlerinin, yüksek olmasından
dolayı rekabete girerek ihracat yapabilecek fiyatlarda pazarlara mal sürç­
mediğinden, halihazırda ihracat şansına sahip değildir.
IV. SONUÇ
MKE Kurumu Çelik Çekme Boru Fabrikası Türkiye'de dikişsiz boru üre­
ten ilk ve tek kuruluştur. Teknolojinin yurda kazandırılmasında çok
önemli bir görev üstlenmiştir ve mevcut imkanlarla bu görevin sürdürül­
mesine özen göstermektedir. Sanayileşme sürecinde Demir Çelik sektö­
rünün önemi tartışdamaz bir konu olmaktadır. Dünya çelik üretiminin
yaklaşık % 10’nun m uhtelif standartlara bağlı olarak çelik boru üretimin­
de tüketildiği ve bunun içinde dikişsiz borunun 7c 40-50 payı olduğu göz
önünde bulundurulduğunda bu sektörün ne pahasına olursa olsun korun­
ması gerektiği ortaya çıkar.
Çelik çekme boru fabrikası bu günkü koşullarda Doğu Blokun’dan blum
fiyatına ithal edilen kalitesi düşük borular hariç, kalite sertifikası olan
menşei belirli Batı Avrupa malları ile fiyat ve kalite yönünden ancak re­
kabet edebilmekte fakat buna rağmen mevcut tesis imkanlarını zorlalanık dünyada ilk sıralarda yer alan standart kuruluşlarının öngördüğü kali­
tede boru üretimini sağlayabilmektedir. Fabrika: teknik sorunlarda danış­
ma, kısa terminle teslim at, düşük sipariş avansı, akreditif beklememe gibi
hususlar itibare alındığında tercih görebilmektedir.
Petrol fiyatlarınuı aşırı düşmesi sonucu krize giren ve çeşitli ülkelerde
önemli sübvansiyonlarla desteklenen dünya çelik ve dolayısıyla dikişsiz
-318boru endüstrileri karşısında gümrük indirimlerinin uygulanması yurdu­
muzda sektörün kurucu olan MKEK Çelik Çekme Boru Fabrikası'nı
olumsuz yönde etkiliyecek, standartların gerektirdiği yeterli kalitede de
-hammaddenin bir kısım destekler ile ucuz olarak temin edilmesi sağlan­
madan yapılacak böyle bir girişim, dikişsiz çelik boru teknolojisinin ül­
kemizde yerleşmesine engel olacaktır.
V. ÖNERİLER
Çelik Çekme Boru Fabrikası içinde bulunduğu sipariş temin edememe
ve verimsiz çalışma git i olumsuz şartların ortadan kaldırılabilmesi için
aşağıda belirtilen önerilerin dikkate alınmasının yaradı olacaktır.
1. isdemir tarafından sürekli döküm yöntemiyle üretilen çelik blumların
malzeme kalitesinin artırılması ve fiziki ölçü uygunluğu sağlanması
açısından aynca bir haddeleme işleminden geçirilerek gerekli miktar ve
terminlerde fabrikamıza verilmesi sağlanmalıdır.
2. TPO'nun ihtiyacı olan kalemlerden üretim kapasitemiz dahilinde olan
Casing ve Tubing tipi sondaj ve üretim borularını Çelik Çekme Boru Fabrikasmdca karşılanması sağlanmalıdır.
3. Yurt dışından ithal edilen borularda ekonomimize kalitesiz boru en­
jeksiyonunu önlemek üzere uluslararası muayene firmalarınca kontrol
edilmesi ve standartlara uygun kalite sertifikasına haiz olması sorumlulu­
ğunun getirilmesi sağlanmalıdır.
DİKİŞLİ BORULAR ALT GRUBU RAPORU
- 321 -
SEKTÖRÜN SANAYİDEKİ ÖNEMİ
Demir çelik üretim ve tüketimi ülke sanayileşmesinin ve kalkınmışlık
derecesinin bir göstergesidir. Sanayileşme artıkça demir çeliğin içerisin­
deki yassı mamul miktarı artacaktır. Kaynaklı boru, yassı mamul içeri­
sinde en büyük paya sahiptir. Bu bakımdan boru sektörü ekonominin
lokomotifi olan inşaat ve sanayi faaliyetleri içerisinde çok önemli bir
paya sahiptir.
MEVCUT DURUM
Dünya demir çelik üretiminin - yıllara göre miktarı değişmekle birliktetakriben % 12'si muhtelif boru imalatuıa gitmektedir. İmalatın
60'ı
dikişli, % 40'ı dikişsiz olarak yapılmaktadır. Son yıllarda teknolojik ge­
lişmeler dikişli borunun payını arttırmış, dikişsiz boru kullanma sahala­
rında, dikişli boruya daha fazla kullanma imkânı doğm uştur. Dikişli bo­
rularda dünyadaki genel üretim payı sırasıyla aşağıdaki gibidir.
%25.9
SSCB
%20.9
Japonya
% 11.7
ABD
%73
Batı .Almanya
% 6.6
Kanada
%6S
İtalya
%U
Türkiye
Bakiye
Diğer Ülkeler
-322Dikişsiz borularda ise;
% 26.3
SSCB
% 15.5
ABD
% 15.4
Japonya
% 8.4
Bab Almanya
% 3.9
İtalya
Görüldüğü gibi dünya boru üretim kapasitesinin % 80'i altı büyük ülke ta­
rafından gerçekleştirilmektedir.
Türkiye'de boru üretimi 1958 yılında başlamış ve hızla gelişerek çoğun­
luğu Marmara bölgesinde olmak üzere muhtelif kapasitede boru fabrika­
ları kurulmuştur.
Yurtiçi boru üretim tesisleri; biri MKEK'nun dikişsiz boru fabrikası ol­
mak üzere 20'yi aşkındır. Dikişli boru üretimi yapan müesseseler arasında
Mannesmann/Sümerbank, Borusan, Yücel Boru ve Ümran Spiral 100.000
tonun üzerinde kapasiteye sahiptir. Diğer müesseseler 100,000 tonun
altında kapasiteleri temsil etmektedirler. Mannesmann/Sümerbank, Bo­
rusan, Yücel boru birlikte, spiral dışında, toplam dikişli boru kapasite­
sinin % 70'inden fazlasına sahiptirler. MKEK Çelik Çekme Boru Fabrik asm m kapasitesi 15,000 tondur.
Bugün için gerçekleştirilmiş bulunan kurulu kapasite ülke ihtiyacının
üzerine çıkmıştır. Yurtiçi talebi karşıladıktan başka ihracat da yapılmış
olmasına rağmen halâ atıl kapasite kalmaktadır.
- 323 -
ithalat
Dikişli boru sektöründe, AET 'de dahil olmak üzere yurt dışından ithalat
söz konusu değildir. MKEK'nun karşılayabildiği (rc 10'u geçm eyen)
üretim dışında bütün dikişsiz boru ithal ile karşılanmaktadır. Son üç
yılın dikişsiz boru ithal miktar ve değerleri aşağıda takdim edilmiştir.
Miktar:
Ton
Değer: 0 0 0 S
1984
Kaplamasız
Kaplamalı
1985
1986 (Ocak-Mayıs)
Miktar
Değer
Miktar
Değer
Miktar
Değer
35139
25022
4998
4086
92552
44647
651
611
23663
18403
933S
5232
Dikişsiz borunun ithal menşei kullanıldığı yatırım projesinin teçhizat
ve kredi yönlerinden bağlı bulunduğu ülke veya ülkelerle ilişkili olmakta­
dır. Bu tip projeler dikişsiz boruyu bir paket olarak projelerin beraberin­
de getirmektedirler (rafineri, petrokimya tesisleri, boru hatları gibi).
İhracat
Son yıllarda dikişli boru ihracatında devamlı bir artış izlenmiştir. Yıllar
itibariyle 7 3 .1 8 faslından yapılmış bulunan ihracatın ton ve dolar tutarla­
rı aşağıda takdim edilm iştir.
Miktar - ton
Değer - $
1982
114,076
56,955,966.-
1983
133,590
56,435,344.-
1984
204,476
85,281,180.-
1985
282,119
120,432,587.-
1986 (Ocak-Temmuz)
101,853
40,273,834.-
İhracat ağırlıkla İran, Irak, Suriye, Kuzey Afrika ülkeleri, Amerika ve
AET ülkelerine yapılmaktadır. Petrol gelirlerinin düşmesi sebebiyle İran
ve Irak; bir koruyucu tedbir olarak % 17.8 telâfi edici vergi koymuş b u ­
lunması sebebiyle ABD'ye ihracat 1986'da azalmıştır. AET ülkelerine
yapılan ihracatta artma temayülü vardır.
Kapasite
Elde edilen bilgilere göre müesseselerin kapasite, mülkiyet yapılan, coğ­
rafi konumlan aşağıda liste halinde verilmiştir.
Kurulu
Kurulu
Müessese
Kapasite Mülkiyet
Olduğu Yer
Borusan Gemlik Boru
250,000
Gemlik, Bursa
Özel
Tesisleri A.Ş.
Mannesmann /Sümerbank
120,000 Kamu/Y.O. İzmit
Boru End. T.A.Ş.
Borusan Boru Sanayii A.Ş.
83.000 Özel
Sefaköy, İstanbul
Yücel Boru ve Profil End.A.Ş.
98.000 Özel
Çayırova, İst.
111,000 Özel
Çayırova, 1st.
♦Borutaş Çayırova Boru
San. ve Tic. A.Ş.
*Ümran Spiral Kaynaklı
86.000
Özel
Ümraniye, İst.
Profil Boru Sanayii A .Ş .
4 1 .000
Öze!
Kartal. İstanbul
*Erbosan Erriyes Boru San.
45.000
Özel
Kayseri
Bosaş Boru ve Profil San.A.Ş.
4 0 .000
Öze!
Trabzon
Erbotaş
10.000
Öze!
Ereğli
Depaş Denizli Boru ve
4 5 .000
Öze!
Denizli
Erdem Boru
10.000
Özel
Ereğli
Gabosan Gaziantep Boru
40.000
Özel
Gaziantep
11.000
Özel
Çobançeşnıe. İst
Oto Profil Boru End. Kail. Şti.
10.000
Özel
Topkapı. İstanbul
Beşgen Boru Profil San. A .Ş.
10,000
Özel
Çayırova, İst.
Ostar Boru ve Profil San.A.Ş.
20.000
Özel
Kartay. İstanbul
Kamu
Ankara
Doru San. A .Ş .
ve Tîc. A .Ş .
Profil San. A .Ş.
San. ve T ıc. A .Ş.
Tözün Çelik Boru ve Profil
San. ve Tıc. A .Ş .
Ankara Sular İdaresi
6.000
Spiral Boru Tesisi
Emek Spiral Boru
20.000
Özel
Ankara
Habaş Spiral Boru
20.000
Özel
Aliağa. İzmir
Dikişli Boru Toplam
Kapasite
1.136.000 ton
Dikişsiz Boru Fabrikalan
MKEK Çelik Çekme Boru
Fabrikası
15.000
Kamu
Kırıkkale
Not: * işaretli müesseseler tevsii yatırım içerisindedirler.
Muhtemelen önümüzdeki üç yıl içensin;?-.- -00-500 bin tonluk bir ilâve
kapasite beklenmektedir.
-3 2 6 ; ■ VJ. --
Üretim Çeşitleri
•»•■ir.
.7 r ; ! . , ?
i
'.SfLUt -
1
Sektörde 3/4" -12-3/4" ananda su ve gaz boruları, ağır inşaat profilleri,
sfyah' dişii manşonlu vp galv^rçizli ¿borular uluslararası normlara göre,
uzunlamşsuıa dikişli kaynakh olarak imal edihpejctedir.
Sanayi borusu imal edilen tesislerde 4.76 - 120 mm çapn?^ her türlü
kalite ve standartdaki borular genel maksatlar için imal edilmektedir.
Mamuller, buzdolabı soğutma borusu, otomotiv şektörü ve bütün inşaat
sektörü gibi yaygm kullanım alanlarına hitap etmektedir.
Üretim Miktarları
Son beş senenin ana mamul cinsleri itibariyle gerçekleştirilen üretim mik­
tarları aşağıdaki tabloda yıllar itibariyle bin ton olarak verilmiştir.
1981
1982
1983
1984
1985
1986
Su ve Gaz, borusu
170.1
187.0
205.7
222.3
248.9
273.8
Sanayi Borusu
124.8
133.9
144.6
156.2
168.7
182.2
11.0
12.3
15.4
17.3
19.4
Alçak Basınç Kazan Borusu
305.9
Çelik Çekme Horu
7.5
333.2
6.5
3.8
8.3
•
8.3
Ytıkardaki tablodan görüleccği ü/.crc fiili üretim kurulu kapasitenin çok altındadır.
364.1
393.9
434.9
-328SEKTÖRÜN SANAYİ SORUNLARI
1. Yatırım ve Teşvik
a) Yeni Yatırımlar
1958 yılında başlamış olan boru üretimi sanayii daima teşvik edilmiş ve
neticede yakın ihracat pazarlarına kapasite ayırmış olmasına rağmen yurt
içi talebin üzerinde bir imkâna erişmiştir. Bu sebeple son iki sene teşvik
edilen sanayiler listesinden çıkartılmış, 1987'de tekrar dahil edilmiştir.
Kanaatimizce önümüzdeki beş yıl içerisinde yeni yatırımların teşvik edi­
lerek devreye girmesine ihtiyaç yoktur. Her yeni yatırım mevcutların
kapasite kullanım oranını düşürecek ve kendisinin optimum kapasiteye
ulaşma süresin uzatacaktır.
Ü
b) Mevcut Tesislerin Teşviği
Darboğaz giderici ve kalite ıslahı maksadıyla, ve ihracat pazarlarından is­
tenen bazı ilâve talepleri karşılamak üzere mevcut tesislerde yapılacak
ek yatırımlar teşvik edilmektedir. Prensip itibariyle bu teşviklerin büyük
kapasite yaratıp yaratmadığına bakılmalıdır.
»i
c) Ana Gidilerin Teşviği
Hammalzeme girdilerinden sonra en önemli masraf elektrik gideridir.
Masrafların içerisindeki elektrik yüzdesi uygulanan enerji fiyat politikası
sebebiyle daimi artmaktadır. Bu bakımdan sektöre daha uygun fiyat şart­
larıyla elektrik temin edilmesi ilâve teşvik olarak düşünülmelidir.
- 329 -
II. İthalat ve İhracat
a) Girdi Sorunları
Yerli Hammaddeler: Ana hammalzeme olan sıcak ve soğuk çekm e bant
fle çinko, sermayesinin tamamı devlete ait bulunan ERDEMİR ve ÇİNKUR tarafından üretilmektedir. ERDEMİR'in sıcak malzemede eriştiği
fiyat seviyeleri uluslararası fiatlarla rekabet edecek duruma gebniştir.
Soğuk malzemelerde ERDEMİR mamulü hem pahalıdır hem de miktar
itibariyle ülke ve sektörün ihtiyacını karşılayamamaktadır. Her iki mamul
cinsinde de bazı kalite sorunları maalesef halâ devam etmektedir. Bu ba­
kımdan dengeleyici ve açık kapatıcı ithalat devanılı teşrik edilmelidir.
Mamulün içerisindeki hammalzeme payı rc 70'in üzerinde olduğu için
ERDEMİR'in izlediği politikalar sektörü doğrudan ilgilendirmektedir.
Bazı hallerde m onopol oluşu uygulamaya çalışılan liberal ekonom i içeresinde bazı aksaklıklara meydan vermektedir. Örneğin; yüksek sipariş
peşinatları, teslimat aksamalaruıda sorumluluğu kabul etmemesi gibi
hususlar sektörü zaman zaman güç duruma düşürmektedir. ERDEMİR’in
uygulayacağı fiyat politikası piyasada mal darlığına sebep olmamak, iki­
li fiyatın teşekkülüne meydan vermemek bakımlarından çok önemlidir.
ÇÎNKUR’un ürettiği çinkoda bir kalite sorunu mevcut değildir. Fiyat­
lar daima uluslararası seviyenin üzerindedir. Miktar kifayetsizliği vardır.
İthalat teşvik edilmelidir.
İthal Hammaddelerinin Gümrük ve Fonları:
Hammalzemelerde bugün
uygulanan 5c 1 gümrük haddi ve 20 - dolar fon ile oluşan ithal maliyet­
leri, ERDEMİR'e nazaran soğuklarda 15.-TL. kg. sıcaklarda ise 50 TL/kg
üzerinde seyretmektedir. Bu farkların kaldırılması mal darlığına sebep
olmamak ve ikili fiyata meydan vermemek bakımından faydalı olacak­
-330tır. Dünya fiyatları ve Türk parasının değeri nazarı dikkate alınarak bu
husus devamlı gözönünde bulundurulmalıdır.
Çinkodan alınan gümrük daima ÇİNKUR'u koruyacak şekilde tayin edil­
mektedir. Oysa üretim kapasitesi, yönetimi, teknolojisi, cevher durumu
itibariyle ÇlNKUR kurulduğu günden itibaren sağlıksız bir çalışma sey­
ri göstermektedir. Böyle bir müessesenin esas meselelerini halletmeden,
onu korumak maksadıyla ithalat rejimini ayarlamak devamlı ve sağlıklı
çözüme ulaşdmasını güçleştirmektedir.
Soğuk ve sıcak malzemelerde ithalat tam libere edilmiştir; çinkoda ise
halâ müsaade belgesine ihtiyaç varda*.
b) Liberasyon Karşısında Sektörün Durumu
Uygulamnmakta olan liberal ekonomi çerçevesinde boru sektörü ham
malzemesini daha rahat sağlayabilmek imkânına kavuşmuştur. Maalesef
cari kredi faizleri pazar ekonomisinin hüküm sürdüğü ülkelerdeki seviye­
nin çok üzerinde olması bütün sanayi için olduğu gibi boru sektörü için
de halâ önemli bir problemdir. Elektrik gideri nisbi bir pahalılık unsuru­
dur. Bunun haricindeki giderler dünya şartlarıyla rekabet edebilecek se­
viyededir. Ayrıca üretim kapasitesinin ihtiyacın çok üzerinde olması iç
ve dış pazarda yoğun rekabeti beraberinde getirmektedir. Nitekim son
yıllarda sektördeki fiyat artış yüzdeleri genel trendin daima altında kal­
mıştır.
Doğu Bloku ve bazı uzakdoğu ülkelerinden düşük kaliteli ve damping
fiyatla boruların liberal ekonomi çerçevesinde ülkeye ithal edilmesi müm­
kündür. Memnuniyetle belirtilmelidir ki, şimdiye kadar Sanayi ve Ticaret
Bakankğı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı bu konuda çok hassas
ve tedbirli davranarak sektörün güç duruma düşürülmesine imkân verme­
- 331 miştir. Maamafih, dikişsiz boru olarak ikinci kalite inal ithalatı büyük öl­
çüde devam etm ektedir. Bu ithalat içerisinde az da olsa kaynaklı boru sa­
hasını etkileyecek bazı tonajların bulunduğu tahmin edilmektedir.
Yukardaki izah edilm eğe çalışılan kalite ve menşe dışında standart kay­
naklı boru ithalatıyla sektör bugünkü düzeyde rekabet şansına sahip­
tir.
c) İhracat sorunları
Açık olarak bilindiği üzere demir çelik sektörü son on yıldır hemen he­
men bütün ülkelerde en kritik -yıllarını yaşamaktadır. Genel batlarıyla
üretim kapasitesi dünya talebinin çok üzerindedir. Büyük demir çelik üre­
ticisi ülkeler ortalama Te 70 kapasite kullanarak çalışmaktadırlar. Yeni
üretim imkânları gelişm ekte olan ülkeler de peyderpey devreye girmekte­
dirler. Daha uzun seneler talep arzın altında kalmaya devam edecektir.
Bu sebeplerden dolayı borunun da dahil olduğu toplam demir çelik sek­
törü her ülkede teşvik görmekte, desteklenm ekte vc subvanse edilm ekte­
dir. Bu şartlarda boru sektörü ihracatını devamlı arttırarak büyük başarı
göstermiştir.
1985 yılı ihracatı 2 8 2 .0 0 0 ton miktar ve 1 20.000.000 - dolar değerle re­
kor seviyeye çıkm ıştır. 1986 yılı ihracatı - kesin bilgiler elde olmamakla
birlikte - miktar olarak aynı olacağı fakat daha düşük fiyatlı boruların
ihraç edilmesi seb^bivle decerde 100 milyon dolar ci\annda kalacağı
tahmin edilmektedir.
İhracatı olumsuz etkileyen aşağıdaki üç gelişine yaşanmaktadır.
(1)
Amerika T ü r k iy e ’d e n ihraç edilen borulara telâfi edici ve/veya an-
-332tidumping vergileri koymuştur. Asgari telâfi edid vergi % 17,8'dir. Sek­
tör ve devlet kesimi müzekereler sırasmda bu verginin konmasuu önleye­
medikleri gibi uygun miktar ve şekilde, Türkiye için kotalar tesbitinde
de başardı olamamıştır. Bugün Amerika'da oluşan pazar şartlarına göre
mezkur vergiler ödenmek suretiyle satış yapılmasına devam edilmektedir.
Ancak, erişilen seviyeler mevcut kapasite ile mukayese edilmeyecek
kadar düşüktür.
(2) Amerika'ya yapılan ihracatta telâfi edici verginin ödenmeye devam
edilmesine rağmen DPT yeni uygulamaya koyduğu ihracatı teşvik karar­
larıyla Amerika'ya boru ihracatında uygulanmakta olan bütün teşvikleri
kaldırmıştır. Bu tasarrufun Amerika tarafından uygulanmakta olan vergi­
lerin kaldırılmasını temine matuf okluğu açıktır. Ne var ki Amerika
yönetiminde usulüne uygun yapılmış bir müracaat halinde bile konulmuş
bulunan verginin kaldırılması 1-1.5 seneden evvel mümkün olmam ak taşdır. Bu bakımdan doğru ve iyi niyetle alındığından şüphe edilmeyen tek
taraflı olarak teşviklerin kaldırılması karan, pratikte bu sektörü doğrudan
zarara sokacak ve yeni yeni kazanılmaya başlanan bir pazardan kısa za­
manda çekilmesine sebep olacaktır. Bu olumsuz gelişmeye meydan ver­
meyecek protik çarelerin derhal uygulamaya konulacağı ümid edilmekteşdir.
ABD'ye boru ihracatının, ihracat duvarının hesabında nazarı dikkate
alınmaması sektöre ilâve bir külfet yaratmıştır.
(3) Petrol üreticisi komşu ülkeler gelirlerinin azalması sebebiyle 1986'da
alımlanm azaltmışlardır. 1987'de nisbi bir düzelme beklenmekte ise de
alışılm ış
seviyelere çıkması zaman alacaktır.
- 333 III. Teknolojik Faktörler
a) Teknoloji
Boru kaynak teknolojisi ülkemizde dünyadaki mevcut cnsoıı şekliyle
kullanılmaktadır. Tesislerin önemlileri ölçek ve teçhizat bakımlarından
dan gelişm iş ülkelerle bir düzeydedirler. Çok büyük yatırıma ihtiyaç gös­
termeyen bazı tamamlama, ambalaj ve markalama sistemlerinin eksiklik­
lerinden söz edilebilir. Ürerimdeki ihracat payı arttıkça bunlar da peyder­
pey tamamlanmaktadır.
b) Yabancı Sermaye
Yalnız Mannesmann Sümerbank müessesesinde Maıınesmann'ın yabana
ortaklığı mevcuttur. Bunun dışında sektörde yabana sermaye mevcut
değildir.
c) Mannesnıann’dan
yukarda
bahsedilen müesseseye dolaylı olarak
"know-how" temin edilmektedir. Bunun dışında her müessese ihtiyacı
olduğu şart ve dönem de problemlerini halletmek üzere bilgi satınabnması gitmektedir. Devamlı lisans ve royalty uygulaması bu sektörde mev­
cut değildir.
IV. Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri
a) Üniversite Sanayi işbirliği
Maalesef bütün sanayi dallarında olduğu gibi boru sektöründe de sanayi
üniversite işbirliğinden bahsetmek mümkün değildir. Şimdiye kadar
-3 3 4 yapılan bütün temennilere rağmen taraflar ortaya iyi örnekler koymak­
ta başarılı olamamışlardır. Kanaatimizce sektörün yoğun rekabet dolayı­
sıyla gizlilik endişesi, üniversitelerin konuya teorik ve yukardan bakışı
işbirliğinin gerçekleşmemesinde en büyük amil olmuştur. Bir tarafta
sanayi problemleriyle birlikte yaşamağa çalışırken, diğer tarafta üniver­
siteler eleman, teçhizat ve bilgi güçlerini yeteri kadar pazarlayamamışlardır.
b) Firma Bazmdaki Araştırma, Geliştirme
Sektördeki bazı firmalar 30 seneyi bulan faaliyetleriyle memlekette boru
konusunda bilgi birikimini temin etmişlerdir. Oluşturdukları mühen­
dislik kadrosu ve kurdukları nıakina fabrikaları ile kaynaklı boru imala­
tında birçok problemi çözecek ve önemli üretim tesislerini imal edecek
esviyeye erişmişlerdir. Nitekim sektör, komşu ülkelere komple boru
üretim tesisi teslimat imkânlarını aramaktadır.
c) Kalite Kontrolü ve Standardlar
Boru sektörünün bütün üretim tesislerinde kaynaklı boru teknolojisinin
gerektirdiği kalite kontrol sistemlerini en so.ı şekliyle kullanılmaktadır.
Bu usuller uluslararası kontrol müesseselerince düzenli kontrollar yapıl­
maktadır. Üretim tesislerinde kalite kontrolü için gerekli bütün teçhizat
ve eleman mevcut olduğu gibi kalite kontrol metodlan, elemanları, ça­
lışma şekli ve organizasyonu bir "kalite kontrol el kitabı" şeklinde sistematize edilmiştir.
Bu uygulamalar sonucubaşta TSE olmak özere DİN, BS, ASTM ve diğer
normlara uygun imalatların yapılmasında bir problem mevcut değildir.
- 335 d) Eğitir»
Sektörde genellikle üretim tesislerinde, işy e rin d e eğ itim e özel önem veril­
m ektedir. Her k a d e m e d e m ü h en d is te m in in d e ve işyerinde eğ itim inde
herhangi bir p ro b lem m evcut d eğildir. M aalesef aynı iyimserliği işçi ile
mühendis arasında görev y ap a c a k tek n isy en k ad ro su için söylem ek m üm ­
kün değildir. M em lek e tim izde u y g u lan an eğitim sistemi, ücret politikası
ve sosyal tarifler bu sınıfın bir kısm ını o rta d a n k aldırm ış, önemli bir b ö lü ­
münü vasıfsız m ühendis haline g etirm iş, bir kısm ını da vasıflı işçi sınıfına
yak laştırm ıştır. Son yıllardaki sanat enstitüsü eğitim sistem indeki d e ğ i­
şiklikler ve sanayi ile işbirliği ve k u ru lm a sı düşünülen teknik okullar bu
kon u d ak i zaafı istikbalde g iderecek im k â n l a r olarak gözükm ektedir.
V. Çevre Sorunları ve İş Güvenliği
K u rulu şlar çevreyi k irle tm e m e ğ e azam i itn a gö sterm ek te d ir. Hava ve su
kirliliğini ö n le m e k üzere, s e k t ö r kendisini son çık an ilgili yönetm eliklere
u y d u rm a k üzere faaliyetler içerisin dedir.
lşgüvenliği k o n u s u n d a Ç alışm a B akanlığının tebliğ ve kurallarına, toplu
sözleşm e gereklerine u v g u n önlem lerin tam am ı alınm ış ve tatbikatı etkin
kurullarla devamlı
k o n t r o l altın d a tu tu lm a k ta d ır . Müesseselerdeki iş
kazası yüzdeleri T ürkiye o rta la m a la rın ın altınd adır.
UYG ULAM A VE İŞ B İR L İĞ İ
Bakanlık b ünyesinde yapılm ış bütün çalışm alara şim diye kadar sektör
en üst seviyede katılmavı ve eldeki im k ân larıy la katkıda bulunm ayı bir
m em leket görevi bilm iştir. Bu b a k ım d a n b a ş ta bakanlıklar olmak üzere
-3 36 'r ■
.
kamu kuruluştan, üniversiteler ve özel sektör temsilcileri ile müştereken
yapılacak komisyon çalışmalarına sektör her zaman katılacaktır.
SONpÇVE AlJWACAKÎÖNl3feRttM
1. Maalesef ülkemizde t6mel çalışmaların yapılmasmda eleman, zaman
ve kaynak İsrafil mevcutttır. Benzer çalışmalar DPT, Sanayi Bakanhğı,
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Odalar Birliği, Sanayi odaları, Üniver­
siteler ve diğer öze! sektör kuruluştan tarafından muhtelif vesilelerle sık
sık yapılmaktadır. Çalışmaların muhtevası, hedefleri, stratejiâ ve malu­
matların doğruluk derecesi çok farklıdır.
2. Demir çelik sektörü lokomotif sektördür. Bütün dünyada olduğu gibi
desteklenmeli ve teşvik görmelidir. Anpak, bu teşvikler yanlış ve sağlık5■;
■■
sız kurulmuş ve ekonomiye yük olan tesisler lehine abartılmamahdır.
3. Yeni boru üretim tesislerinin kurulması teşvik edilmeden, mevcutların
modernizasyon ve darboğaz yatınmlan desteklenmelidir.
4. Sağlıklı ham malzeme temini yakından izlenmeli, malzeme darlığı,
ikili fiyat ve spekülasyona meydan vermeyecek şekilde ERDEMİR fi­
yattan ile ithalat dengelenmelidir.
5. İhracat teşvikleri ülke, pazar ve rekabet bazında devamlı olarak uygu­
lanmalı ve kurulu kapasitenin mümkün olan azami yüzdede çalıştırılma­
sına gayret gösterilmelidir.
6. Birinci maddedeki bahsedilen mükerrerlik önlendikten sonra sektör
yetkililerinden müteşekkil daimi bir özel ihtisas komisyonunun kurul­
ması ve Bakanlığa yardımcı olması faydalı olacaktır.
DEMİR - ÇELİK SANAYİİ
YÖNLENDİRME PLAN ÇALIŞMALARI
II - PlK ÇELİK DÖKÜM,
DÖVMECİLER GRUBU
SANAYİİ VE TİCARET BAKANLIĞI
NİSAN - 1987
1 - PİK VE ÇELİK DÖKÜM GRUBU RAPORU
DEMİR - ÇELİK SANAYİİ
1 - DEMİR VE ÇELİK DÖKÜM SEKTÖRÜ
YÖNLENDİRME PLAN KOMİSYON RAPORU
Mart, 1987 - İSTANBUL
-343-
İÇİNDEKILER
Sayfa No
1. PlK VE ÇELİK DÖKÜM GRUBU RAPORU
273
2. DÖVMEÖLER GRUBU RAPORU
297
— 345 -
DEMİR - ÇELİK SANAYİİ
DEMİR VE ÇELİK DÖKÜM SEKTÖRÜ
YÖNLENDİRME PLAN KOMİSYON RAPORU
A. SEKTÖRÜN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI:
Demir ve Çelik Döküm Sanayii. Endüksiyon, Ark ve Kupol Fırınlarında
ergitilen çeşitli pik. demir, çelik hurdası ve ferro alaşımların kalıplama
tesislerinde hazırlanmış kum veya metal kalıplar içerisinde şekillendirilmesini ve şekillendirilen parçalan gerektiğinde özel ısıl işlemler uygula­
yarak değişik mekanik özelliklerin kazandırılmasını ve böylece tüm sana­
yii koBannm pik döküm, çelik döküm, sfero döküm ve temper döküm
türünde ara malı flıtiyaçdarmm karşılanmasını kapsar.
B. SEKTÖRÜN ÖNEMİ:
B. 1. Ülke Kalkınmasında
Ülkemizin gelişmesinin ve ekonomik kalkınmasının motoru durumunda­
ki bir çok sanayiinin temel parçalarım üretmekte olan Demir ve Çelik
Döküm Sanayii, bu özelliğinden dolayı gelişmiş ve gelişmekte olan ülke­
lerde olduğu gibi, ülkemizde de bir yan sanayii değil ana sanayii sektörü
niteliğini taşımaktadır.
B. 2. Sanayileşmede
Ülke gelişmesinde Demir-Çelik Döküm Sektörü, temel üretim sektörü olaıak önemli bir yer tutmaktadır. Makina imalatının temel taşı olması dolayısiyle, sanayileşmede döküm sek torun im etkinliği özellikle çok fazla­
dır. Bu etkinliği, sektöriin hizmet verdiği sanayii gruplarının belirtildiği
Tablo I ve muhteEf sektörlerin döküm parça tüketimlerinin belirtildiği
Tablo O incelendiğinde daha iyi görülmektedir.
-3 4 6 -
Tajblo 1
Demir — Çelik Döküm Sektörünün Hizmet Verdiği Sanayii Gruplan
Hizmet Verilen Sektör
Üretilen
Parça
Gruplan
1. Otomotiv ve Tarım Afet Makina San.
Motor Bloğu ve parçalan,
aktarma organ lan parçala­
rı, şasi akşamlan, dişli
kutulan ve difransiyel ko­
vanları, porya ve fren ak­
şamlan, çatal ve mafsal­
lar.
2. İnşaat ve Hafriyat Makinalan Sanayii
Yürüyüş takımlan, aşınma­
ya dayanıklı parçalar, bo­
ru ekleme parçalan, sıhhi
tesisat, ısınma üniteleri ve
kazan parçalan, kanalizas­
yon tesisat ve akşamlan.
3. Demir ve Çelik Sanayi
Sıcağa ve aşınmaya daya­
nıklı parçalar. Hadde mer­
daneleri, genel makina ve
tesisat parçalan.
4. Çimento, Tuğla, Toprak Refrakter,
Seramik Sanayi
Sıcağa dayanıklı ızgara ve
plakalar, aşınmaya daya-
- 347 -
nıklı fırın, konkasör ve de­
ğirmen astarlan, bilya ve
silpeps kalıplan ve genel
makina parçalan.
5. Maden ve Cevher Hazırlama Sanayii
Aşınmaya
ve korozyona
dayanıklı parçalar, kırma
ve öğütme makinalan par­
çalan. vagonet tekerlek ve
akşamlan.
6. Kimya, Petro-Kimya ve Kâğıt Sanayii
Paslanmaya, korozyona ve
basınca dayanıklı pompa
ve vana gövde elemanlan.
Aynı özellikte boru ekle­
me parçalan.
Kesme ve
parçalama bıçaklan.
7. Genel Ulaşım Sanayi
Lokomotif, dingil ve m o­
tor akşamlan, vagon par­
çaları, gemiler için zincir­
ler ve ankorlar. gemi mo­
tor ve akşamlan.
8. Genel Makina imalat Sanayii
Tezgâh gövdeleri ve ele­
manlan.
gövdeleri,
elektrik
motor
volan,
kasnak
dişli, hidrolik silindir ve
pistonlar.
■
-3489. Enaji Tesisleri ve Enerju Nakil Sanayii
Yüksek gerilim nakil ele­
manları, izalatör kepleri,
enerji santralleri, tüketim
malzemeleri.
10. Dayanıklı Tüketim Mallan Sanayii
Motor, şaşi ve ekleme par­
çalan, gövde ve muhafazalan, ısınma araçlan.
11. Savunma Sanayii
Askeri araç parçalan, gemi
sanayii, özel alaşımlı top
ve silah namlulan, hassas
döküm silah parçalan,
tank yürüyüş takınılan.
12. Basınçlı döküm Boru lan İmalat Sanayii
Her türlü pik ve sfero
borular.
Tablo 2
Demir-Çelik Döküm Sanayiinin Toplam Üretiminin Diğer Sanayii Sek­
törlerine Dağdımı
SEKTÖR
TÜKETİM MİKTARI
1. Otomotiv ve Tarım Alet Makina Sanayii
1 3 -1 6
2. inşaat ve Hafriyat Makinalan Sanayi
35 - 39
3. Demir ve Çelik Sanayi
7 -9
- 349 -
4. Çimento, Tuğla. Toprak, Refrakter. Seramik,
Canı Sanayii
3 -4
5. Maden ve Cevher Hazırlama Sanayii
2 -3
6. Kimya, Petro Kimya. Kâğıt Sanayii
I -2
7. Genel Ulaşım Sanayii
5 -6
8. Genel Makina İmalat Sanayii
9. Eneıji Nakil Tesisleri ve Eneıji Nakil Sanayii
10. Dayanıklı Tüketim Mallan Üretim Sanayii
11. Savunma Sanayii ve Diğerleri
12 -1 5
1 -2
1 1 -1 4
1- 2
B. 3. Savunma Sanayiinde
Sanayiinin itici gücü olan ve makina imalat sanayinin temel taşı olan bu
sektör, savunma Sanayiinin de şüphesiz vazgeçilmez parçasıdır. Kara
Kuvvetlerinin kullandığı muhtelif zırhlı araçların, örneğin bir M 48
A5 tankının grillerinin, ön ve arka kapaklarının, yürüyüş takımlannın,
askeri vasıtaların çok sayıdaki parçalarının, gemi sanayii parçalannm,
özel alaşımlı top ve silah namlularının, hassas dökümle hazırlanan silah
parçalarının ve keza Uçak Sanayiinin ufak ve hassas döküm parçalarının
bu sektörce karşılandığı düşünüldüğünde dökümün savunmadaki önemi
daha da açıklık kazanır.
-350C. GENEL DEĞRERLENDlRME:
C. 1. Mevcut Durum
C. 1. a) Sektör Bazında Faaliyet Gösteren Firma TesbitJeri:
Ülkemizde pik, çelik, sfero ve temper döküm olarak faaliyet göstermek­
te olan kuruluşlar şöyle sıralanabilir:
1. Çeşitli Devlet Teşekkülleri bünyesinde bulunan ve fabrika niteliğin­
deki kuruluşlar.
2. Sermaye şirketi yapısında ve fabrika niteliğinde olan özel sektör
kuruluşları (100-300 kişi çalışan)
3. Aile işletmeleri yapısında olan küçük pik dökümü yapan kuruluşlar
«ı
(takriben 10-15 kişi çalışan)
4. Şahıs atelyeleri olup, 3-5 kişi çahşan çok küçük pik atelyeleri.
1985 yılı verilerine göre özel ve kamu kuruluşu durumundaki büyük
dökümhanelerin adedi Tablo 3'de gösterilmiştir.
- 351
Tablo 3
Üretim Cinslerine Göre Kamu ve Özel Kuruluşlar (Büyük Kuruluşlar)
Üretim Cinsi
Özel Sektör
Kamu Sektörü
Toplam Kuruluş
Sayısı
Pik Döküm
37
9
46
Çelik Döküm
30
6
36
Sfero Döküm
7
—
7
Temper Döküm
4
—
4
Tablo 3'de belirtilenlerin haricinde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana,
Bursa, Adapazarı, Konya gibi büyük şehirlerde dem ekleşm iş, küçük şe­
hirlerde dernekleşmemiş takriben 1500-2000 civarında pik döküm aîelyesi bulunmaktadır. Sadece İstanbul Pik Dökümcüler Derneğine kayıtlı
670 küçük dökümhane tesbit edilmiştir.
Bu konuda 1976 yılında Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A .Ş . Araştırma
Müdürlüğünce yapılan envanter etüdünde geniş bilgi bulunmaktadır.
Ancak, takriben 500 civarında bulunan pik dökümhanesinde yılda 215.
000 ton pik döküm üretilirken, bakiye 2 .000 dökümhanede 160.000 ton/
yıl döküm üretilmektedir. Bunlar yılda 100 ton civarında üretim yapan
çok küçük atelyelerdir.
Sektörümüz gerek teknolojik yapısı, gerekse mevcut kapasitesi) ic. çok
-3 5 2 özel dökümler hariç, yurt içi talebini kaliteli bir şek finde karşılayabile­
cek durumdadır.
C.l.b) Sektörün ithalattaki Payı
Türkiye 1985 yılında 30.000 ton civarında dökümden mamul nihai
ürün ithal ettiği tahmin edilmektedir. Bu ithalatın sektörlere göre dağılı­
mı Tablo 4'de verilmiştir.
Tablo 4
Sektörlere Göre Döküm Parça İthalatı
İthalat
Sektör
(Ton/Yıl)
Fiat
($ USAfTon)
Toplam Fiat
(3 USA)
12300
1.200.-
15.000.000.-
2. Makina ve imalat
7500
1.200.-
9.000.000.-
3. Basınçlı Boru
7.500
1.200.-
9.000.000.-
4. Çelik
1.000
1.200.-
1.200.000.-
500
1.200.-
600.000.-
1.500
1.200.-
1.800.000.-
1. Otomotiv
S. inşaat
6. Diğerleri
TOPLAM
36.600.000.-
- 353 -
Mamul ithalatının sektördeki küçüklüğü, Demir-Çelik Döküm Sektörünün
ülke ihtiyaçlarını karşılandığının bir işaretidir. İthal edilen parçalar ge­
nelde işlenmiş haldeki çok özel tezgâh ve otomotiv parçaları ile iç piya­
sada karşılanmayan basınçlı borulardır.
Sektörün hammadde ithalatı ile ilgili bilgiler ise Tablo 5'dc verilmiştir.
Tablo 5
Hammadde İthalatı
Fiat
($ USA/Ton)
Toplam Fiat
(S USA)
Hammadde İsmi
(Ton/Yıl)
1. Pik (Hematit)
110.000
136.-
14.850.000.-
2. Ferro Alaşımlar
35.000
800.-
28.000.000.-
3. Kok Kömürü
46.000
160.-
7.360.000.-
4. Sfero Piki
15.000
200.-
3.000.000.-
5. Hurda Pik
10.000
90.-
900.000.-
6. Diğerleri
TOPLAM
5.411.000.59.521.000.-
Mamul ve hammadde ithalatı toplamı 96.121.000.- S USA dır. 1985
yılmda ülkemizin toplam ithalatı 11.344.000.000.- S olduğuna göre dö­
küm sektörünün bundaki payı yaklaşık binde 9 dur.
-354C.l.c) Sektörün ihracattaki Payı
Ülkemiz Demir ve Çelik Döküm Sanayiinin sahip olduğu teknolojik tec­
rübe ve bilgi birikimi birçok Avrupa ülkeleri ile kıyaslanabilecek durum­
dadır. Üretim ve kalite kontrol üniteleri yanında bazı ilâve ve yenileme
yatırunları ile önemli bir kapasite artırımı gösteren ülkemiz, son onbeş
yıda Avrupa ülkelerine kendini kabul ettirmiştir. Ayrıca son yıllarda
komşu ülkeler ile olan yakınlaşma sonucu bu ülke pazarlarına da Türk
döküm parçalan girmeye başlamıştır, işgücü avantajımız ve ihracat bilin­
cindeki genel gelişmeler, Demir-Çelik Döküm Sektörünün ülkemiz öde­
meler dengesine önemli katkılarda bulunacak sektör hüviyetinde alabile­
ceğini göstermektedir. Tablo 6'da 1985 yılı ihracat rakamları geçmiş yıl­
larla kıyaslandığında bu görüşü kuvvetlendirmektedir.
Tablo 6
İhracat
Fiat
Toplam Fiat
Sektör
(Ton/Yıl)
1. İnşaat Sanayii
6.000 (Ortadoğu)
1.250.-
7.500.000.-
2. Makina İmdat San.
4.000 (Ortadoğu)
1.500.-
6 .000.000.-
3. Otomotiv Sanayii
3.000 (Avrupa AET)
4. Çelik Sanayii
2.000 (AET)
TOPLAM
15.000
($ USA/Ton)
8000.2.000.-
($ USA)
2.400.000.4.000.000.-
19.900.000.-
— 355 —
Tablo 6'da görülen 20 milyon Dolarlık ihracat doğrudan döküm parça
ihracatı olup, bu miktar ihraç edilen makina ve otom obil üzerindeki dö­
küm parçalarla daha büyük rakamlara ulaşır.
1985 yılında ülkemiz toplanı ihracatı S milyar Dolar mertebesinde oldu­
ğundan, Türkiye ihracatında döküm sektörünün pavı binde 2.5 olmuştur.
C .l.d) Sektörün Gayri Safı Milli Hasıladaki Pavı
Döküm sektörünün 19S5 yılı ülkemiz gayri safi milli hasılasındaki payı
Tablo 7 ’de verilmiştir.
Tablo 7
Döküm Sektörünün Gayri Safi Hasıladaki Payı
Üretim
Üretim Miktarı (Ton Yıl)
1. Pik Döküm
375.000
Fiat
Toplam
(S Ton)
( SUSA)
900.-
337.500.000.-
2. Çelik Döküm
60.000
1.000.-
102.200.000.-
3. Sfero Döküm
14.000
1.450.-
26.100.000.-
4. Temper Döküm
11.000
1.600.-
22.400.000.-
TOPLAM
460.000
4S8.200.000.-
Fert başına gayri safı milli hasılanın 1.060.- S USA olduğu ülkemizde
gayri safi milli hasıla 55 milyar Dolar olup, döküm sektörünün bundaki
payı binde 9 ’dur.
- 356C.l.e) Sektörün imalat Sanayimdeki Payı
Döküm sektörünün 1985 yılı imalat sanayimdeki payı aşağıdaki şekil­
de irdelenmiştir.
İmalat sanayii ile ilgili olarak;
a) Türkiye ihracatı 5.993 milyar Dolar,
b) Türkiye ithalatı 7 3 4 2 milyar Dolar.
—Döküm Sektörünün İhracat ve İthalatı:
a) İhracatı: 20 milyon Dolar,
b) Ham ve yardıma madde ithalatı: 59 milyon Dolar’dır.
—Döküm ihracatının imalat sanayii ihracatındaki payı
:% 0 3 3
—Döküm ham ve yardım a madde ithalatının imalat sanayii
ithalatındaki payı
Tablo 8'de ise ülkemizin 1985 yılı döküm talebi verilmiştir.
: % 0,80
Tablo 8
Türkiye'nin 1985 Yılı Genel Döküm Talebi
Sektör
Talebi (Ton/Y ıl)
1. Makina İmalat Sanayii
150.000
2. İnşaat Sanayii
141.000
3. Otomotiv Sanayii
7 3 .0 0 0
4. Diğer Sanayiiler
6 7 .0 0 0
S. Çelik Sanayii
3 6 .0 0 0
6. Basınçlı Boru Sanayii
8 .000
TOPLAM
4 7 5 .0 0 0
Tablo 8'de görüleceği üzere Demir-Çelik Döküm Sanayii büyük oranda
imalat ye inşaat sanayiine çalışmaktadır.
G2. Dünyadaki Durum
C.2.a) Gelişmiş Ülkelerde
Gelişmiş ülkelerde 19701i yıUann sonlarına doğru duraklama ve gerile­
me dönemine giren Avrupa döküm sektörü, 1979 yılında g e ç id bir iyi
leşine gösterm iş, ancak daha sonra 1984'e kadar sürekli gerilemiştir. Bu
dönemde, dökümhane sayısında Te 12 toplam istihdamda S 16, toplam fi­
letimde % 11 düşme olm uştur. Bu yüzden talepteki azalma üretid fir­
maları kıyasıya bir rekabete sokm uş, bunun neticesinde fiatlar düşmüş
-358ve kapasite kullanımı % 50'lerin altına inmiştir. Daha sonra 1984'ten
itibaren genel olarak düzelmeye başlayan Avrupa ekonomisine paralel olarak döküm talebi de artmaya başlamıştır. Fakat çevre kirliliği, işçi üc­
retlerinin yüksekliği, mevcut birçok döküm tesisinin demode, eski ve
dolayısıyle verimsiz olması talebin karşılanmasını engellemiştir. Bu yüz­
den gelişmekte olan ülkelerden ithalat yapılarak talep karşılanmaktadır.
Avrupa'da, özellikte İngiltere'de döküm tesislerinin büyük çoğunluğu es­
kidir. Yine, büyük bir kısmı mekanize olmamış emek-yoğun tesislerdir.
Almanya'daki durum İngiltere'den biraz daha farklı olmakla beraber,
1978 yılında mevcut 620 dökümhaneden bazdan kapanarak, bugün bu.
miktar 560'a düşmüştür.
Bilgi için Avrupa ülkelerinin 1985 yılı talebi Tablo 9'da verilmiştir.
Tablo 9
Döküm Cinsine Göre Gelişmiş Avrupa Ülkelerindeki 1985 Yılı
Talep Durumu
Döküm Cinsi
Talep (Ton/Yıl)
Pik
5.740.000
Sfero
3.130.000
Çelik
1.040.000
Temper
TOPLAM
522.000
10.432.000
-
359 -
Tablo 10
Gelişmiş Avrupa Ülkelerindeki I9S5 Yılı Döküm Talebinin Sektörlere
Dağılımı
Sektör
Talep (Ton/Yıl)
3.650.000
Otomotiv Sanayii
522.000
İnşaat Sanayii
r r 35)
(S
5)
3.130.000
(S 29)
Çtelik Sanayii
940.000
9)
Basınçlı Boru Sanayii
730.000
(% 6)
1.469.000
(Ce 13)
Makina İmalat Sanayii
Diğer Sanayiiler
TOPLAM
10.432.000
Gelişmiş ülkelerde döküm sektörünün sorunları özetle aşağıda belirtil­
miştir.
1. Çevre kirliliği ve bunun karşılığındaki müeyyidelerin ağırlığı.
2. Çalışma şartlarının ağırlığı ve işçiliğin artmadı,
3. Sosyal hayat düzeyinin artmasından ötürü bu tip işlerde eleman çalış­
tırma zorlukları,
4. Gelişen elektronik çağa geçiş zorunluluğu,
-3 6 0 5. Üniversal dökümhanelerin emek-yoğun çalışması,
6. İhtisaslaşma güçlüğü (istek duyulmaması) v.s.
Bu ve buna benzer sebeplerden, bu sektör geBşmiş ülkelerde yavaş ya­
vaş terkedilmektedir.
C.2.b) Gelişmekte Olan Ülkelerde
Yukanda izah edildiği üzere, katma değeri çok yüksek olan döküm sana­
yii, gelişmiş ülkelerde terkedümekte olup, bu sektör, gelişmekte olan
ülkeler için büyük bir potansiyel arzetmektedir. Nitekim, geçen on yıl
içinde İspanya, İtalya gibi ülkeler, bu sektörde büyük hamleler yapmış­
lardır. Şimdi bu ülkelerin yerleri Arjantin, Brezilya, Güney Kore, Hindis­
tan gibi kalkınma çabası içindeki ülkeler almaktadır.
Türkiye'yi ha'7 olduğu teknolojisi ve bilgi birikini bakımlarından bu ülke­
ler arasına koyabiliriz. Ancak, bu ülkeler ile rekabete girildiğinde, bu ne- ,
denle k âr marjı düşeceği için, kaliteyi a rtın a yatırımları gprçddeştirmek zo­
runlu olacaktır. Bunun için sektörümüz teşviklerle desteklenmelidir.
- 361 -
D. DEMİR VE ÇELİK DÖKÜM SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI:
D .l. Yatırım ve Teşvik
D .l -a) Yeni Yatırımların Teşviği
Yeni yatırımlar için konulan tek vardiyada 2.000 ton yıl ergitinı kapasi­
tesi şartı özel hallerde kâfi değildir. Çünkü sektördeki tonaj sınırlandır­
ması normal pik, sfero ve temper dökümhaneleri için az iken alaşımlı ve
hassas döküm yapan tesisler için yüksektir, bu tip dökümhaneler zaten
çok ufak parçalarla çalışmaktadır. Bunlarda kilo fiyatından ziyade, adet
fiyatı önemlidir veya bazen çok kısıtlama teşvik imkânlarını zorlamak­
tadır. Aynı zamanda döküm ve alaşım türünün de belirtilmesinde fayda
▼ardır. Keza, kurulacak kuruluşların öz kaynaklan kuvvetli olanların teş­
viki cihetine gidilmeEdir. A ka halde yüksek faizli kredi imkânlan ile bu
yatırımların başlangıçta ayakta durmaları çok zor olacaktır.
D .l Jj) Mevcut Tesislerin Teşviği
Döküm fabrikalarında kullanılan makina ve teçhizatlar çok çabuk yıp­
ranmakta ve kısa sürede yenilenmeleri gerekmektedir. Diğer taraftan,
maliyeti düşürücü ve enerji tasarrufu sağlayıcı bazı teknolojik yenilikler
de diğer ülkelerde devamlı olarak uygulamaya konulmaktadır. Bu iki hu­
sus dikkâte alındığında, gerek atıl kapasitelerin oluşmasını önlemek, ge­
rekse bazı ilâve ve değişiklikler iie yeni kapasiteler yaratmak ve maliyeti
düşürerek Dünya ülkeleri ile rekabet edebilmek için döküm fabrikalarının
sık a k modernizasyon ve darboğaz giderici yatırımlar yapmak mecburi­
yetleri vardır. Bu nedenle mevcut dökünı tesislerinin bu tür yatırımları­
nın; •
-3 6 2 1. Teşvik tedbirleri ile desteklenmesine devam edilmesi,
2. Kalite kontrol cihazları yatmmlannda ise, 120.000.000.- TLJık yatı­
rım tutan alt sınırının uygulanmaması,
sektörün gelişmesi için çok önemli olacaktır.
D.2. ithalat ve İhracat
D.2a) Girdi Sonınlan
D.2.a.a. Yerli Hammaddeleri:
Ekonomik kalkınmanın motoru dunumdaki Ur çok sanayi sektörünün
temel parçalarını üreten döküm sanayiinin en önemli problemini ham­
madde ve yardımcı işletme malzemelerin temininde karşılaşılan zorluk­
lar teşkil etmektedir. Bu malzemelerin en önemli bölümü Devlet kuruluş­
larından teinin edilmekte, bir kısmı ithalata bağlı bulunmakta, bir kısmı
ise özel kuruluşlardan sağlanmaktadır. Bu üç kaynakta devamlı olarak
veya zaman zaman karşılaşılan sorunlar döküm sanayiimizin ülkeye ola­
bilecek katkılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu malzemeler ile ilgi­
li durumları şu şekilde özetleyebiliriz.
PİK
Demir ve Çelik Döküm Sanayinde çelik döküm dışında faaliyet gösteren
tüm kuruluşlann temel girdisi olan pikleri:
Hematit pikleri grubu,
Çelik pikleri grubu,
- 363 -
Temper piki,
Yüksek fosforlu d ö k ü m p ik i.
Sfero döküm piki,
olarak 5 ana grupta toplamak mümkündür.
Bunlardan çok d ü şük m an g an ez ve kükürt m uhtevası g erek tiren sfero d ö ­
küm pikinin T ü rk iye D em ir ve Ç elik İşle tm e le rin d e üretim i m üm kün d e ­
ğildir ve bugüne k a d a r o ld u ğ u gibi ith a l edilm esi gereklidir.
Diğer p ik lerin üretim i ise. T ürkiye D em ir ve Ç elik İşletm elerin in sahip
olduğu k ap a site ve te k n ik im k â n la r y ö n ü n d en bir sorun d eğ ild ir. Buna
rağmen, Demir ve Ç elik D öküm S anayii bu h a y a ti ih tiy a cın ı aşağıda beErtilen iki n e d e n d e n d o la y ı g e re k tiğ i şek ild e tem in e d e m e m ek ted ir.
1. Karabük ve İskenderun gibi e n te g re D em ir-Ç elik tesislerinde pik d em ir,
bu tesislerin kendi n ih ai ü rü n lerin d e kuD anılm ak üzere ve b u n a uygun ni­
telikte üretilmekte, d ö k ü m san a y iin in ih tiy a cı ikinci p lâ n d a k alm ak tad ır.
2. Dökümhanelere pik üretmek görevi verilmiş olan İskenderun tesislerin­
de ise, kullanılan demir cevherinden kaynaklandığı belirtilen kalite ve
kimyasal terkip değişkenliği vukuu bulmakta, bu nedenle de üretilen
pikler kaliteli ve normlara uygun döküm yapmaya tam elverişli olama­
maktadır.
Diğer taraftan, bu tesislerdeki pik üreten yüksek fırınların kapasitelerinin
büyüklüğü ürün tipi d e ğ iştir ilm e sin i zorIaştırm3Kta. hatta küçûmsenmcyecek miktarda ara kalite norm d ış ı inal üretimine neden olmaktadır.
Demir ve Çelik D öküm Sanayiinin pik tem in indeki aksamalarını gider­
-3 6 4 mek, kapasite kararlılığını sağlayarak ihracatını arttırmak ve ülkemizde
bulunan bir sanayi ham maddesini ithal ederek gereksiz döviz kaybına ne­
den olmamak için en uygun çözüm Karabük tesislerinde bulunan küçük
kapasiteli yüksek fırınlardan birisinin döküm sanayiine istenen özellikte
pik üretmek üzere tahsis edilmesi olacaktır.
Demir ve Çelik Döküm Sanayiimizin bugün gereksiz yere ithal etmek
mecburiyetinde kaklığı, hematit, temper ve fosforlu döküm pikleri ile,
hematit pikine fosfor ilâvesi için ithal ettiği ferro fosfor'a gereksiz yere
ödediği döviz miktan yılda takriben 8-10 milyon Dolar'ı bulmaktadır.
Bu şekildeki ithalat giderlerini yok etmek ve ihraç edilebilir döküm mik­
tarım artırarak, döküm sanayiinin dış ödemeler dengemize katkısını faz­
lalaştırmak için bu sorunun belirtilen veya buna benzer bir tarzda acilen
çözümlenmesi şarttır.
METALURJİK KOK KÖMÜRÜ
Demir ve Çelik Döküm Sanayiinde pikten sonra en önemli girdilerden
biri olan metalurjik kok kömürü sadece entegre demir bakımdan gerekli
olan bazı özellikleri taşıyan metahııjik kok kömürü kullanılabildiği tak ­
dirde kupol foronlannda pike göre % 12-15 civarında normal kok sar­
fiyatı olmaktadır. Havagazı üretimi sırasında elde edilen ve metalurjik
kok olmayan gazhane koklan kullanıldığı takdirde ise, bu değer % 35-45
gibi inanılmaz rakamlara ulaşmaktadır. Döküm sanayiinde yıllık m etalur­
jik kok ihtiyacının 80-85.000 ton olduğu dikkate alınır ise, bu şekilde
ziyan olan kok kömürünün ve bunun neden olduğu üretim ve işçilik ka­
yıplarının önemsenmeyecek büyüklükte olduğu ortaya çıkar.
- 365 -
Entegre demir ve çelik tesislerinde üretilmekte olan nıetaiurjik kok'un:
a) Büyük kısmının birinci plânda bu tesislerin kendi ihtiyaçları için kul­
lanılmakta olması,
b) Yanlış bir uygulama olarak ülkemizde ısınmada da önemli miktarda
kullanılmakta obııası,
c) Demir çelik tesislerinin kok üretim kapasitelerinin ve taş kömürü te­
min imkânlarının genelde yetersiz kalması, nedenleri ile döküm sanayii
bugünkü kok ihtiyacınm büyük kısmını gazhanelerden ve ithalattan temin
etmek zorunda kalmaktadır. Bu ise, maliyetlerin artmasma ve üretimin
aksamasına neden olmaktadır. Bu problemin çözümü için ise, entegre
tesislerde üretilen metaluıjik kok kömürlerinden Demir ve Çelik Döküm
Sanayiine mutlaka tahsisat ayrılmalı ve bu maddenin ısıtmada kullanıl­
masına belirli bir program dahilinde son verilmelidir.
FERRO KROM
Etibank nıüessesesnce yüksek karbonlu ferro krom Elazığ da, düşük kar­
bonlusu ise, Antalya'da üretilmektedir. En büyük problem fiyatlaruı çok
değişmesidir. Bu durum zaten maddi sıkıntı içinde çalışan sektörü daha
fazla finansman sıkıntısına sokmaktadır.
FERRO SİLİSYUM
Kısmen deneme üretimi olarak gerçekleştirilen Etibank Antaha FerroKrom Tesislerinin üretimi, gerek kalite, gerek miktar, gerekse fiyatları
yüzünden şimdilik yetersizdir.
-3 6 6 ALAŞIMU ÇEIİK HURDASI
Demir-Çelik Döküm fabrikaları için paslanmaz çelik hurdalar önemli
bir hammadde grubu oluşturmaktadır. Çünkü, SAE-430 ve SAE-304
grubu, hurdalardan kazanılacak krom ve nikel alaşımlı çelik dökümün
maliyetini aşağıya çekmekte, bu durum, aynı zamanda döviz tasarrufu
sağlamaktadır. Dolayısiyle, bu cins hurdaların ihracatı durdurulmalıdır.
D.g.a.b. İthal Hammaddelerin Gümrük ve Fonları:
İthal edilecek hammaddelerin gümrük vergileri ve fonları genellikle sek­
törü teşvik edici olarak düzenlenmelidir. Bunların Gümrük Tarffe Numa­
ralarına daha açıklık getirilmeli, üzerlerindeki gümrük ve fonlar kaldırıl­
malıdır. Böylece, hizmet götürülen dahili sanayie daha düşük maliyetlerle
servis verilerek, bu sanayiDerin ihracat imkânları desteklenmiş olacak­
tır.
D.2.b) liberasyon Karşısında Demir-Çelik Döküm Sektörünün
Korunması
Dünya ülkeleri ile şartlar eşit olduğu müddetçe döküm sektörü liberas­
yondan çekinmemektedir. Diğer taraftan, ham ve yardımcı maddeler,
dış ülke fiyatlarından temin edileceğinden, maliyetlerde bir miktar dü­
şüş de olacaktır. Bütün bunlara rağmen, genelinde prodüktivitesi düşük
olan tesislere sahip ülkemizde tam liberasyona kademeli olarak 10 yılda
geçilmesi uygun olacaktır.
- 367 D.2.c) İhracat Sorunları
Demir ve Çelik Döküm Sanayii’mizin salıip olduğu ihracat imkanlarını
değerlendirerek ülkemiz dış ödemeler dengesine yeterli katkılarda bulu­
nabilmesi iç in ;
- Döküm üretimindeki katma değerin yüksekliği dikkâte alınarak, d ö­
küm ihracatındaki vergi iadesinin Avrupa ülkeleri ile rekabet edebilecek
seviyelere yükseltilmesi,
- İhracatı teşvik tedbirlerinin kararlı, güvenilir ve uzun vadeli olmasının
temini,
- Ucari bilgi akışındaki yetersizlikleri gidermek ve ihracatçıya dünya
piyasası hakkında kısa sürede ve devamlı bilgi sağlayacak bir omganizasyon kurulması,
- Gerçek ve başarılı ihracatçıların ihracat kredisi taleplerine işlerlik ve
çabukluk kazandırılması,
- Türkiye Demir ve Çelik İşletmeieri'nin küçük yüksek fırınlarının biri­
nin hematit piki üretiminin döküm fabrikalannn tahsis edilmesinin temini
ve yeterli pik sağlanıncaya kadar pik ithalinde gümrük vergisinin kaldırıl­
masının sağlanması.
- Döküm fabrikaları için yeterli miktarda metaluıjik kok sağlanması.
- Döküm modellerinde geçici ithal süresinin mutlaka iki seneye çıkartıl­
ması,
-3 6 8 —TSE tarafından bölgesel kalite kontrol merkezleri kurulması,
- İhracat sigortası uygulanması ve Dış Ticaret Ateşeliklerimizin ihracat
konusunda bilgili eleman ve yeterli haberleşme araçları ile teçhiz edile­
rek, ihracat olayındaki katkılarının artırılması,
gibi hususların süratle yerine getirilmesi şarttır.
D.3. Teknolojik Faktörler
D.3.a) Teknoloji
Dökümde kullanılan ergitme, kalıplama, maça, ısıl işlem ve bitirme
(finishing) sistemlerinde sürekli teknolojik yenilikler olmaktadır. Ergit­
mede sıcak havalı ve oksibürülörlü kupol ocaklarıyla endüksiyon ocakları
son derece yenilikler arzetmektedir. Düşük ve hat frekanslı ocaklar yeri­
ne, yüksek frekanslı ocaklar geEşndş, kondansatör gruplan yerine sadece
tek kondansatör kutusu kullanılmaya başlanmıştır. İç soğutma sistem­
lerinde kullanılan büyük ve hantal gruplar yerine ufak alfa-laval sistem­
leri geliştirilmiştir. Bütün bunlara rağmen döküm sektöründe esas tekno­
lojik gelişmeler maça ve kalıplama sistemlerinde olmuştur, örneğin,
düşey kalıplama, yüksek basınçla kalıplama, hava şoku ile kalıplama,
maddelerle çeşitlendirilen ve sertleştirilen maça yapım işleri son derece
ilerlemiştir. Isıl işlem fırınlan olarak da tam kontrollü, faz diyagramlanna göre programlanan ve atmosfer kontrollü fırınlar devreye girmiştir.
Aynca iş bitirme (finishing) sistemlerinde son derece ileri teknolojiler
kullanılmaya başlanmış, özel evsaflı temizleme, kesme taşlan ve lazer
ışınlan ile kesme sistemleri ortaya konmuştur.
- 369 -
Sektördeki kuruluşlar genel olarak teknolojik durumları itibariyle iki
gruba ayrılabilir. Bunlar:
1. Üretimleri fabrika düzeyinde faaliyet gösteren ve sürekli, teknolojinin
gerektirdiği modern makina ve teçhizata sahip olan gelişmiş ülkelerdeki
rakipleri ile rekabet edebilecek kuruluşlar.
2. Üretim için gerekli ünitelere sahip olan, fakat kalite ve üretim miktar­
ları yönünden dışa açılm aya müsait olmayan kurulşlar.
özellikle ikinci gruptaki kuruluşların teknoloji yönünden güçlendirilmesi
gerekmektedir. Aksi halde bu kuruluşlar ileride çok zor şartlarla karşı­
laşabilirler.
B3J>) Yabancı Sermaye
Döküm sektörü gelişm iş ülkelerde cazibesini kaybetmekte olduğundan,
yabana sermayenin bu konuda çok istekli olması beklenemez. Bununla
beraber, yabancı serm aye, emek-yoğun sektörümüzde teknolojik gelişmesini tamamlamış kuruluşlar için oldukça gerekli olacaktır. Bu durunı
özellikle dış ihracat garantisi getireceğinden, döküm fabrikaları için çok
avantajlıdır.
D 3.c) Lisans, R oyalty, Know-How
Dış temasları artırarak gelişm iş ülkelerden teknoloji transferi şarttır.
Şu anda gelişm iş ülkelerin teknolojik imkânlarını \akalanamamız an­
cak böyle mümkün olabilecektir.
-3 7 0 D. 4. Araştırma Geliştirme Faaliyetleri
D.4.a) Universite-Sanayi İşbirliği
Sektörümüzde mevcut dökümhanelerin bazdan eriştiği teknolojik seviye­
si, bilgi birikimi, yetişmiş insan gücü potansiyeli ile kendi tesislerim mo­
dernize edecek, hatta yenilerini kurabilecek seviyeye gelmişlerdir. Bazılan ise sadece yerli pazara üretim yapmakta ve eski teknoloji ile hizmet
vermektedirler ve bunların yaşama şansı azdır. İleride, ortak pazara gir­
diğimizde, en son teknolojik gelişmeleri takip etmeyen, maliyetlerini dü­
şürmeyen, kalitelerini düzeltmeyen ve yaptığı programı gerçekleştirme­
yen dökümhaneler yaşayamayacaklardır. Bu bakımdan araştırma, geliş­
tirme çalışmalarıyla teknolojilerini geliştirme çabasında bulunan şirket­
lerin bu çabalan teşvik edilmelidir.
Bu konuda uzun çalışmalar olmasına ve iki taraf da istekli olmasına rağ­
men, bugüne kadar henüz somut birşey ortaya konulamamıştır. Zaman
zaman sempozyumlar ve konferanslar düzenlenmiş, bundan öteye tat­
biki birşey yapılamamıştır. Bir noktadan gelişmiş ülkelerdeki tatbikata
başlamamış gerekmektedir. Bunun için bizde de üniversite öğretim
görevlileri firmaların araştırma laboratuarında çalışmalıdırlar. Böylece sa­
nayi problemleri üniversite içinde günlük hayatta tartışılarak çözülecek
ve yetişen yeni nesil bir takını tatbiki bilgilerle donatılmış olararak sa­
nayie geçecektir. Buradaki laboratuarlardan kasıt, sadece teknik değil,
aynı zamanda idrai ve ekonomik laboratuarlarda:. Böylece kaliteyi düzen­
leyecek, girdi maliyetlerini azaltacak her türlü işde en prodüktif çalışma­
nın sağlanması beklenir. Aksi halde, bugün olduğu gibi, üniversitelerimiz
sanayinin gerisinde kalacak, sanayii de bir takım problemlerini günlük
çözümlerle geçiştirecek ve ilerleme sağlanamayacaktır.
D. 4.b) Firma Bazındaki Araştırma-Geliştinne
S ektörüm üzde a ra ştırm a -g e liştirm e n in y ap ılab ilece ğ i la b aratu arla r m ev­
c u ttu r; Ö rn e ğ in , k a lite y ö n ü n d e n d ü n y a s ta n d a rtla rın ı tu tfu ra b ile n fa b ­
rikalarda b ir k im y asal analiz la b a ra tu a rı (y a ş analiz ve sp ek tra l analiz
im k ân ları), b ir fizik sel analiz la b o ra tu a rı (k u m test cihazları, m etalo g rafi,
m ekanik te s t cih az ları, u ltra so n ik te st a le tle ri vs.), bir idare analiz la b o ­
ratu arı (bilg isay ar ve siste m analizleri ) m e v c u ttu r.
Y ukarıda say ılan a ra ştırm a -g e liştirm e la b o ra tu a rla rı b ak ım ın d an sözkonusu te ş k ilâ tın b u s e k tö rd e k i fa b rik a la rın ^ 3 5 'in d e tam . ^ 5 S !iııde y e ­
terli, % 7 'sin d e y e te rsiz o ld u ğ u te sb it e d ilm iş tir.
Bazı firm alar ç o k m o d e rn a ra ş tırm a g e re ç le riy le d o n a tılm ış , fa k at a ra ş ­
tırma iç in y e te rli e le m a n
a y ır a m a m ış la r d ır .
B u k o n u d a y u k a rıd a izah
edildiği gibi ü n iversite ö ğ re tim üyelerinin d ev rey e girm eleri uygun o la ­
caktır.
D.4.c) K alite K o n tro lü ve S ta n d a rtla r
Ü lkem izde d ö k ü m fa b rik a la rın ın b a z ıla rın d a 5 0 yıla yakm bir tecrübe ve
bilgi birk im i v ard ır. A n c ak , dö k ü m sanayii henüz aralarında organize
olarak bu b irik im i d e ğ e rle n d ire c e k d ü zey e gelip, ihtisas g ru p ların a a y ­
rılm am ışlard ır. K alite k o n tro l d e n e tim i bu yüzden ç o k zo r o lm ak tad ır.
Ş u an d a d ö k ü m s ta n d a r tla n o lara k T .S .E . s ta n d a r tla n kullanılm akla b e ­
rab er, ek sik k a ld ığ ı d u ru m la rd a D IN -A STM -A ISI-A FN O R -B S s ta n d a r t­
lan ara n a b ilm e k te d ir.
-3 7 2 D.4.d) Eğitim
Emek-yoğun bir üretim şekli olan Demir ve Çelik Döküm Sanayii ülke­
mizde henüz yeni sayılabileceğinden işçilik kadrosunda çeşitli kademele­
ri kapsayan belirgin bir kalifiye işçi seviyesine gelinememiştir. Özellikle
teknisyen seviyesinde eleman temininde büyük sıkıntılar çekilmektedir.
Sektörde önemli ölçüde kalifiye olmayan işgücü kullanımı da olmakla
birlikte, üretim ünitelerinin bazı kısımlarında yetişmiş kadro kullanım
mecburiyeti vardır. Bu nedenle, Endüstri Meslek Liselerinin konu ile il­
gili öğretimlerinin daha yaygınlaştırılması düzeylerinin yükseltilmesi,
hatta bu konuda Üniversite-Sanayi işbirliğine girilmesi temin edilmelidir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesince faaliyet göstermekte olan Sınai
Eğitim ve Geliştirme Merkezi'nin bu konularda daha üst seviyeli çalış­
malar takdirle izlenmektedir. Ancak, bu çalışmalar eksikliği duyul­
makta olan teknisyen seviyeli eleman temin sıkıntılarına bir çözüm ola­
mamaktadır.
D.S. Çevre Sorunları ve İş Güvenliği
Döküm sektörü genel olarak, en az çevre sokunu yaratan-bir sektördür.
Ergitmede hemen hemen çevre fle. ilgili hiçbir problem oluşmaz. Katkı
bir atık madde olan kalıplama kumundan başka, atık maddesi yoktur.
Bu da kamyonlar ile taşınarak uygun yerlere götürülebüir.
İş güvenliği yönünden de büyük kaza ve yaralanmalar olmamaktadır.
Çünkü kullanılan her tezgâh son derece emniyetlidir. Buna rağmen, bü­
tün dökümhanelerde emniyet tedbirleri ve iş güvenliği yönünden alın­
ması gereken önlemler vardır. Bakanlık olarak daha ziyade bu konuda
- 373 eğitici filmler ile seminerler düzenlenmelidir.
E. UYGULAMA VE İŞBİRLİĞİ:
Her sektörde olduğu gibi sektörümüz ile ilgili kuruluşları da genel olarak
4 grupta toplamak mümkündür.
a. İlgili Bakanlık,
b. Kamuya mensup döküm fabrikaları ve döküm sektörüne hammadde
üreten kamu kuruluşları.
c. Özel sektör döküm fabrikaları.
d. Üniversite ve araştırma kurumlan.
Sektörün gelişebilmesi için bu 4 gruba mensup çeşitli birim ve kuruluşla­
rın ülke gerçeklerine ve ihtiyaçlarına göre müşterek çalışmalar içerisine
girmeleri şarttır. Bu çalışmalar Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yönlen­
diriciliğinde yapılmalı ve çalışmalarda alınan kararlann bağlayıcılığından
Bakanlık sorumlu olmalıdır. Mamulleri döküm sektörüne* hammadde ve
yardımcı madde olarak kullanılan kamu kuruluşlarının yıllık programla­
rında döküm sektörfnün ihtiyaçlarının da dikkate alınması Bakanlıkça
sağlanmalı, üniversite ve araştırma kuramlarının da endüstrinin problem­
lerine eğilebilecek şeküde organize olmalan için gerekli çalışmalar ya­
pılmalıdır. Bu çalışmalar için yukanda belirtilen 4 grup kuruluşun tem­
silcilerinden oluşacak bir komisyon kurulmalı, bu komisyonun kısa, or­
ta ve uzun vadeli tedbirler olarak hazırlayacağı önerilerin gerçekleştiril­
mesi mutlaka sağlanmalıdır.
-3 7 4 F. SONUÇ VE ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ:
Ülkemizin sanayileşme hedefi döküm parça üretiminin Batı Avrupa'nın
gelişmiş ülkelerinde görülen seviyelere çıkmasını gerektirmektedir. Bu
husus, mevcut fert başına 7 kg olan yıllık üretimin, 2000 yılında 40 kg
seviyesine çıkmasını ve toplam üretimin de 2.800.000 ton/yıl olmasını
öngörmektedir. Bu hedef hangi seviyede gerçekleşirse gerçekleşsin dö­
küm sanayiimizin yapısı belirli unsurlara göre yeniden düzenlenmelidir.
AET üyeliğinin hedeflendiği ve liberal ekonominin uygulandığı ortam­
da bundan böyle maliyet üzerindeki önemli etkenler üretim hacimleri
ve üretim tesislerinin verimliliği olacak, ucuz işçilik unsuru geri plânda
kalacaktır. Bugün bQe, kısmen geçerli olan bu husus, üretim teknoloji­
sinin gelişmelerine paralel olarak önemini yitirecektir. Bu bakımdan ül­
kemiz döküm sektörünün tesis teknolojisi olarak geri kalmaması, en mo­
dem metodlan uygulaması ve dış pazarlara girmek üzere üretim hacim­
lerini geniş tutabilmek gerekmektedir. Bunun için aşağıdaki hususlar
önerilmektedir.
1. Döküm sektörü genellikle diğer sanayi dallan için yan mamul üreten
konumu nedeniyle ileriye dönük .strateji plânlamasında özellikle demir,
çelik, tarım makin alan, otomotiv, genel m akina.ait yapı ve dayanıklı
tüketim mamulleri sanayilerinin plânlamaları ile birlikte mütalâa edilme­
lidir.
Bu sanayi dallarında öngörülen gelişmeler, döküm sanayiinin de para­
lel olarak gelişmesini mutlaka gerektirmektedir. Mevcut tesislerin gerek
kapasite artırma, gerek darboğaz giderme, gerekse kalite artırma yatınmlanna, tesisin hangi bölgede olduğuna ve bu miktarına bakılmaksızın her
türlü teşvik uygulanmalıdır.
— 375 -
2. Dökümü bir ara mamul olarak kullanan sektörlerin standart dışı d ö­
küm mamulü kullanmaları önlenmelidir. Bu husus . ülkemiz döküm tale­
binin büyük bir bölümünü karşılayan ve bu üretimi sanat olarak uygula­
yan kesimin biran önce müesseseleşmesini sağlamak yönünden faydalı
olacaktır.
3. Sektörün kullandığı ham ve yardımcı malzemelerle makina yedek
parçalarından, ithalatta gümrük vergileriyle fonların alınmaması rekabet
göcüııü artıracaktır.
4. Gerek kalite, gerekse sıhhi nedenlerle asbest ve diğer maddelerden üre­
tilen boruların yerini almakta olan sfero döküm boru imalatına biran ön ­
ce başlanılması için gerekli önlem alınmalıdır. Sfero döküm boru kul­
lanıcılarının resmi kuruluşlar olması sebebiyle konunun bir kamu kurulu­
şunca ele alınmasında fayda görülmektedir.
5. Teşvik almış yatırımların Merkez Bankası reeskont yatırım kredilerin­
den istifade etm esine işlerlik kazandırılmasının temini gerekmektedir.
6. Kalite ve miktar yönlerinden yeterli seviyede ve uluslararası fiyatlarla hematit ve temper piki üretimi için tedbir alınması, bu sağlanıncaya i'sdar pik ithalinde gümrük vergisi alınmamasının temini yerinde olacak­
tır.
7. Keza, otom otiv ve makina sanayiinde talebi süratle artmakta olan
sfero dökümün ana hammaddesi ve ülkemizde üretilme} en özel sfero
döküm piki ithalinden gümrük vergisi kaldırılması verinde bir karar ola­
caktır .
-3768. Toptap elektrik tüketicisi durumunda olan bu sektörün çok önemli
bir maliyet kalemini teşkil eden elektrik eneıjisimn de sektörün yüksek
katma değeri dikkâte alınarak tercihli bir fiyat ile döküm sanayiine veril­
mesinin temini gereklidir.
9. Çelik döküm fabrikalarının ana hammaddelerinden olan ve Avrupa
ülkelerince ihracına müsaade edilmeyen paslanma* saç hurdalarının,
hurdacılar tarafından Avrupa'ya ihraç edilmelerinin önlenmesi gerek­
mektedir.
10. Kaliteli pik döküm üretebilmek için gerekli olan metalınjik kokun
Türkiye Demir ve Çelik İşletmelerince yeterince üretilmesi veya bu kuru­
luşça toplu olarak ithal edilip döküm sektörüne satılması gerekir.
11. Yükte ağır bir madde olması nedeni ile döküm parça ihracatında
navlun önemli bir maliyet unsuru olmaktadır. Bu nedenle döküm parça
ihracatında mevcut vergi iadesine ilâve olarak ton başına selektif fon
uygulanarak bu mahzurun giderilmesi yerinde olacaktır.
12. Döküm modellerinin muvakkat ithal süresinin iki seneye çıkartılma­
sı ve muvakkat ithal işlemlerinin süratlendirilmesin! sağlayacak tedbir­
ler alınması gerekmektedir.
13. İhracat teşviklerinin, üretimlerin katma değerleri ana faktör olarak
dikkate alınmak sureti ile uygulanmasının temini ve Avrupa ülkeleri ile
rekabet edebilmeyi sağlayacak nitelikte: ve sektörel ayırım yapılmaksızın
tesbit edilecek yeni teşviklerin uygulanmasının sağlanması yerinde ola­
caktır.
14. Ü retim in ö zelliği n ed e n i ile ç o k ç a b u k y ıp ran a n döküm fabrikası ınakina te ç h iz a t ve y e d e k p a rç a la rın ın vergisiz olarak tem in edilebilm elerine
im kân sağlanm ası g erek lid ir.
15. A yrıca, genel o la ra k , b u ra d a zik re d ilm ey e n ve d iğ e r ülkelerde u y g u ­
lanan tüm k o ru m a te d b irle rin e k arşı ülk em izd e d e b en z er k o ru m a te d b ir­
lerinin alınm ası g erek lid ir.
16. M esleki e ğ itim e d a h a fa z b önem verilerek d ö k ü m h an ele rd e ç a lışa ­
cak bilim sel y ö n ü y a p ın d a p ratik bilgisi de olan eiem anlarm y e tiş tiril­
mesi hususu ü zerin d e ö ze n le d u ru lm alıd ır.
17. Ü niversite-Sanayi işb irliğ i o rtam ı o lu ş tu ru la ra k dö k ü m teknolojisinin
geliştirilm esi y ö n ü n d e araştırm a-g eliştirm e ç a lışm a la rın a önem verilm eli­
dir.
DÖVM EdLER GRUBU RAPORU
-381 -
DEMİR ÇELİK SANAYİİ YÖNLENDİRME TOPLANTILAR!
DÖVME SANAYİİ RAPORU
A - SEKTÖRÜN TÜRKİYE SANAYİ İNDEKİ YERİ
I - ÜLKE KALKINMASINDA VE SANAYİİNDE:
Kalkmmarmzda ve dış ticaretimizde paymı ve önemini arttıran sanayi­
mizde, makina sanayiimiz en inzfc gelişen bölümdür. Kurula kapasite ve
teknoloji olarak gefişea makina sanayiimiz özûıterine gelişmiş Batı ü l­
kelerine ihraca yöneldiği için kafite ve maliyete daha çok önem vermek
dnnnnaadadbr.
Yüksek teknoloji gerektiren sanayiinin önemli bölümü de dövme sanayii­
dir. Dövme sanayimiz yort içi taleple beraber, gefişmtş ülkelere ihracat
yapacak şekilde gelişmektedir. Bu sebeple ifte kalkınmasında önemi böyflrtür.
Makina sanayimdeki tezgah, cihaz ve aletlerin kendileri ve önemli par­
çaları ile üretilen ve tüketiciye satılan araç ve cihazların parçalan dövme
olarak imal edilmektedir. Pens, somun a nah tarlan, kerpeten, makas gibi
el aletleri, dizel ve benzin motorlarının krank ve kam milleri, biyel kol­
i s i ve dişlileri, traktör, kamyon, otobüs, otomobil gibi araçların dingil,
aksön, arka aks ve dişileri, inşaat makinalan yürüyüş takım lan ve ak­
tarma organları, lokomotif ve vagon tekerlek ve akslan, gemi şaftlan,
taran aletlerinin dövme parçalan, her tülü makina ve teçhizatın dövme
parçalan.
Görüldüğü gibi dövme parçalar makina sanayiinde önemli kısımlardır.
-3 8 2 Sanaiileşmemiz için ciddi bir dövme sanayiine ihtiyacımız vardır.
II - SAVUNMA SANAYİİMİZDE:
Savaş araçları olan kasatura, tabanca, tüfek, top, havan ve roketlerin
önemli kısımları dövme çelik, bazen diğer dövme malzemelerdir. Tank,
zırhlı araç, askeri binek aracı, otobüs ve kamyonların motor ve aktarma
oıganlan, şasi ve kaportalarında dövme çelik önemli yer tutar. Uçak ve
harp gemilerinde motor, şaft ve gövdelerinde dövme çelik, aliminyum ve
diğer malzemeler kullanılır. Top ve havan mermileri dövme çeliktir.
Görüldüğü gibi dövme çelik harp sanayiinde önemli yer işgal ettiğinden,
Kırıkkale'deki Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunda çelik ve pirinç
fabrikaları gerekli çelik ve pirinci üretmek için ilk kuruluşta tesis edilir­
ken, onlara paralel Mühimmat ve Çelik Fabrikalarının dövme atölyeleri
de kurulmuştur.
Savunma Sanayii Fonu kurulurken de Türkiye'nin dövme sanayiinin ge­
lişmesine destek olunacağı mutlaka dikkate alınmıştır.
B - GENEL DEĞERLENDİRME
1 - DÖVME SANAYİİNİN TÜRKİYE'DEKİ BUGÜNKÜ DURUMU:
Dünyada ilk çelik Anadolu'da üretilmiştir. İlk üretilen çelik ile de dövüle•
rek kesici araç yapılmıştır. Dövmecilik Anadolu'da Anadolu medeniye­
ti kadar eskidir. Hititlerin, Selçukluların ve Osmanhlann harp, tarım, sa­
nayi ve ev eşyaları ihtiyacı bakır, pirinç, bronz ve çelikten dövme olarak
-383 sağlanmıştır. Ancak Yetıiçağ'm sonlarında Avrupa sanayileşmeye başlar­
ken, Osmanlılar bu geçişi yapamadığı için demir çefik sanayii gelişemiyip , gerilemiştir.
Bakır ve pirinç dövmeciliği yakın zamana kadar ev eşyaları imalinde,
atelyöfer düzeyinde devam etmiştir. Alimin yum. porselen ve plastik mad­
delerin yaygınlaşmasından soıua bakır dövmeciliği hediyelik eşya imaline
inhisar etmiştir.
Pirinç dövmeciliği ECA ve AYGAZ gibi firmaların fabrikalarında sıhhi
tesisat, vana vs. malzemeler ima finde vardır.
Türkiye'de afiminyum dövme sanayii henüz yoktur. Ancak zırhlı araç
ve uçak sanayiinin kurulmasına paralel kurulabilir.
Bu raporun esasını çelik dövme sanayii teşkil edecektir. Dövme sanayiini
2 ana bölümde incelersek:
1) SERBEST DÖVME:
Bu dövmecilikte tek kuruluş MKE Kırıkkale Çefik Fabrikasıdır. Gemi
şaftları,demiryohj vagon dingili, top namluları ve makina sanayiinin bü­
yük milleri döndür ve yıllık kapasitesi 2 vardiyada 17.000 Ton'dur.
2) KALIPTA DÖVME:
Türkiye'de en yaygın dövmeciliktir. Açık kalıpta dövmecilik şeklinde
olan bir tesis vardff. Bu tesis de MKE Çefik Fabrikasının bandaj atölye­
-384sidir. D.DemiryolIan’nın vagon tekerleği bandajlamu üretmektedir ve
yıllık kapasitesi 3000 ton/2 vardiyadır.
Kapalı kalıpta dövmecilik yapan 11 büyük kuruluşun yanında, bir iki
küçük presle çalışan İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'da birçok atölye
vardır. Bunlar 0,5-5 Kg. aarasmda parçalan döverler. Sayılarım ve kapasi­
telerini tesbit etmek mümkün olamamıştır.
Büyük 11 kuruluş ve iller aşağıda verilmiştir.
1 —PARSAN Makina Parçalan Sanayi A .Ş...................
İSTANBUL
2 —OMTAŞ Otomotiv Transmisyon Aksam San.
T ıc.A .Ş...................................................................... KOCAELİ
3 - ÇEUK SANAYİİ A.Ş ............................................. KOCAELİ
4 - MKE ÇELİK FABRİKASI....................................... ANKARA
5 - MKE MÜHİMMAT FABRİKASI............................ ANKARA
6 —ÇİMSATAŞ Çukurova İnşaat Makinalan
San. Tic. A .Ş............................................................. MERSİN
7 - KANCA El AleÜeri San. Tİc. A .Ş...............................İZMİR
8 - İZELTAŞ İzmir El Aletleri Tıc. San. San. A .Ş___ _İZMİR
9 —ALTAŞ El Aletleri Dövme Çelik San. A .Ş............. ..İSTANBUL
10 —ARMASAN Armatür ve Makina San. A .Ş.................BİLECİK
11 - DDY SİVAS FABRİKASI....................................... SİVAS
-385PARSAN . OMTAŞ, ÇEUK SANAYİİ: KANCA, ÇİMSATAŞ ve MKE
ÇeEk Fabrikasının kapak kalıp dövme atölyesinin tezgahlarından önemli­
lerinin toptamaı aşağıda verilmektedir.
Kapasite Ton/Yıl
Sn
No:
Tezgah Cinsi
Adet
2 Vardiyada
1
Karşı vuruşlu şahmerdan
9
20.755
2
Kalıpta dövme çekiçleri
18
18.425
3
Maxi presler
8
29.455
4
IfidroEk akıtma presleri
1
4.600
5
Yatay presler
3
7.940
6
Friksiyon presleri
4
43
81.175
Bu preslere montajı devam eden iki büyük karşı vuruşlu şahmerdan ile
mekanik ve friksiyon presler de eklenmiştir.
Gerekli bilgi sağlanamadığı için MKE Mühimmat Fabrikası, DDY Sivas
Fabrikası ve Armasan’m tezgah ve kapasiteleri verilememektedir. MKE
Mühimmat ve DDY Sivas Fabrikaları kendi ihtiyaçlarını dövdükleri için,
Armasan ise küçüc olduğa için üzerinde durulmamıştır.
KANCA, İZELTAŞ ve ALTAŞ el aletleri dövmektedir ve bu üç fabri­
kanın 2 vardiyada kapasiteleri toplana 5.700 Ton'dur.
-3 8 6 D.Demir YoDannın en önemli dövme parça ihtiyacı lokomotif ve vagon
tekerlekleridir. Tekerlekler monoblok olarak genellikle Doğu Almanya,
Macaristan, Romanya ve Ispanya'dan ithal edilmekte, önemli derecede
kalite ve zamanında teslim edilememe problemlerine sebep olmaktadır.
Aşman tekerleklerin bandajlan MKE Çelik Fabrikasında kısmen üretil­
mektedir.
Sağlanabilen bilgilerle 1985 ve 1986 yıllan üretim, ihracat ve işletme
malzemesi ve mamul ithal bilgileri aşağıda verilmiştir.
Gümrüklerde yeterli detay tasnifli bilgiler olmadığından ve ithalat ve ihra­
catla ilgili istatistikler DİE 'ce de toplanmadığından, arzu edilen değer­
leri verememekteyiz.
ÜRETİM TON (•)
İHRACAT FOB«
FİRMA
198S
1986
1985
1986
PARSAN
12370
11920
2624100
2581700
OMTAŞ
6000
5570
265000
ÇELİK SAN.
5960
7460
135260
2095
2385
1273000
MKJE ÇELİK FB
ÇİMSATAŞ
ARMASAN
KANCA
İZELTAŞ
ALTAŞ
DDY SİVAS
(*)
Dövmede kullanılan miktardır.
119S00
İŞLETME MAL.
MAMUL
İTHALAT
198S
76.000 S
20 MU. TL.
4406350 M
1500 T.
İTHALAT $
1986
1985
1.430.000$
30 MU. TL.
2795270 M
1500 T.
1986
-
1040220 1629839
-388Görüldüğü gibi Türkiye'de yalnız 6 dövme fabrikasının kapalı kalıpta döv­
me kapasitesi 2 vardiyada 81.175 Ton ilçen, İ985'de dövmede kollanılan
çelik 32.500 Ton'dur. 6 fabrikanın dışındaki fabrika ve atölyelerin kapa­
siteleri ile 3*vardiya imkanı da eklenirse, boş kapasitenin büyüklüğü gö•n ..
rülür.
Yurt içi pazarın küçüklüğü yanında, mevcut tezgahların y eteri güçte ol­
mamaları, eski olmaları ve yeterli teknolojiye sahip olamamamız ve niha­
yet yurt dışı pazarlara son 2-3 yıldır açılmamız kapasite kullanmamızı
çok sınırlıyor.
....
Çelik sanayiimiz kullandığı dövme çeliklerini gemilikle Asil ÇeBk'den,
kısmen MKE Çelik Fabrikası ite Kroman'dan sağlamaktadır. MKE Çe­
lik Fb. dövrne atölyeleri ile Mühimmat Fabrikası dövme çeliklerini MKE
Çelik Fabrikası kendisi üretmektedir.
Kanca, İzeltaş ve Altaş 24 mm. 0 'd en küçük çubukları Te saçlan Asil
ÇeHk üretmediği için ithal etmektedir.
Asil Çelik 150.000 Ton kapasitesi ve modem teknolojisi ve tesisleri He
dövme çelik ihtiyacımızı karşılayacak durumdadır. Ancak kuruluşun­
daki büyük yatırım dış borçlarının kur farkları ve elektkik fiyatlarının
yüksekliği sebebiyle, çelik satış fiyatları Bati fiyatlarına nazaran yüksek
olmaktadır. Asü Çelik bu yıllarda haklı olarak ihracat^ yönelmiştir, bu
sebeple de yurt içi teslimatları toplu halde yapmakta ve dövme çilerin bü­
yük stoklarla çalışmalarına sebep olmaktadır.
Genellikle dövme fabrikaları kullandıkları dövme çeliklerinin % 1,5-2
’si kadar kalıplık çefik kullanırlar. Bir basit hesabe göre Türkiye'nin 1985
-3 8 9 ve 1986 yıllan kalıphk çeEk talebi 500-600 Ton olmuştur. MKE iıariç
diğer fabrikalar ihtiyaçlarını ithal etmişlerdir. Küçük dövme atölyeleri dc
hurda kalıp çeliği kullanmışlardır.
MKE Çelik Fabrikasının yeni kurduğu ESU Tesisi ile yılda 500 Ton
kaliphk çeEk MKE’den sağlanabilecektir. Satış fiyatının makul düzeyde
olacağım ümit etmekteyiz.
.Asil Çelik de vakum usulu ile kabpük çeEk üretme çalışmalarını yapmak­
tadır.
Dövme fabrikaları dövme çefiklerini 73.07.11 ve 12 hadde mahsulu blum
ve kütükler, 73.10.23 sıcak haddelenmiş veya çekilmiş 10-20 mm. yuvar­
lak çubuklar, 73.15.13 yüksek karbonlu blum ve kütükler, 73.15.56
alaşımlı blum ve kütükler olarak kullanmaktadırlar.
Kalıphk çelikleri de 73.07.21 ve 28 dövme mahsulu blum ve kütükler,
73.15.11 yüksek karbonlu dövülmüş blum ve kütükler, 73.15.53 alaşımlı
dövülmüş bulum ve kütükler olarak ithal etmektedir. 73.07.21 ve 28'lerin
gümrük vergisi
17,6, 73.15.11 ve 53'ün gümrüğü ^ 24’dür. Yerli üretim
olduğuna göre gümrüklerin indirilmesi, yerE satış fiyatlarının makul se­
viyeye inmesi bakımından iyi olur.
Dövme çeliklerinde ise. gümrük vergüeri 73.07.11 ve 12'de ^ 17,6 73.10.23'de ^ 35 - 73.12.11 ve 13'lerde % 24 - 73.15.53 ve 56'Iarda
% 24’dür. Bunların dahi indirilmesinde yarar vardır.
Dövme sanayiinde ithal edilen dövme taslaklarındaki gümrük ve fonları
incelemekte de yarar vardır. Batılı geEşmiş ülkelerin dahi son 4-5 yılda
-3 9 0 çeşitli gümrük, fon ve kotalarla sanayiilerini korudukları, bu yıllarda
gelişmekte olan ve boş kapasitesi buluanan ihracata yönelmesi gereken
dövme sanayiimizi bizim de korumamız gereklidir.
G .T . 1 .H.
KCNU
G üm rük* V .
N o rm a l
AET
F c n - g x C IF
aletler i.kerpeten,pensler
aletler i.zımbalar
75
aletler i ,r!iğarleri
40
»20
%20
%20
40
40
40
- ;
X20
8 2 .0 3 .3 1
9 2 .0 3 .3 2
8 2 .0 3 .3 3
8 2 .0 3 .3 4
8 2 .0 3 .3 9
El
El
El
El
El
8 2 .0 4 .1 0
8 2 .0 4 .3 5
8 2 .0 4 .4 5
M e n g e n e le r
Ç e k iç le r
T o r n a v id a l a r
aletleri .tenekcci makası
aletleriıScnun anahtarları
e4 . 2 2 . 9 1 - 9 2 - 9 9 l_ o d e r v e V i n ç l e r i n
a ksam ve p a r ç a l a r ı
8 4 .2 3 .3 5
P a l e t l i İ ş inak i n a l a r ı a k sa m
ve p a r ç a l a r ı
8 4 .2 3 .6 5
S o n d a j ve d e lm e m a k i n a l a r ı n
sk sa m ve p a r ç a l a r ı
8 7 .0 6 .9 5
T r a k t ö r l e r e a i t ş a s i a k sa m
8 7 .0 6 .9 6
O iğ e r k a ra n a k il v a s ıt a la r ın a
a i t ş a s i akşam ı
7 3 .0 7 .5 0
K a r b o n ç e l i ğ i d övm e t a s l a k l a r ı
7 3 .1 5 .İS
Y ü k s e k k a r b o n l u ç e l i k dövm e
t a s la k
7 3 .1 5 .5 9
A l a ş ı m l ı ç e l i k dövm e t a s l a k l a r ı
75
40 ;
40
.10
9
-
5
4
C l)
5
5
A
CD
10.
.4 ,5
■; 9
1 9 ,8
24
it h a l
2 S/ K g .'
C2)
-
fl
it
it
11
1f
«1
11
it
11
II
ff
1»
M ü sa a d e !i
II
11
-2 4
C l ) Y ü r ü y ü ş t a k ı m v o a k ş a m ın d a F o n 1 £ / K g .
( 2 ] Y a l n ı z k a m y o n ş a n z ım a n v s d i n g i l l e r i n d e
B e j im i
L ib e re
Fen 2 S/Kg.
-3 9 1 DÖVME SANAYİİNDE ÜRETİM ÇEŞİTLERİ:
Ç eik dövmeciliğindeki « etim çeşitlerinin başhcalan şunlardır;
Serbest dövmecilikte: Genel şaftları, demiryolu vagon dingilleri, top vc
tüfek namluları.
Açık kalıpta dövmecilikte: Demiryolu vagon tekerleği bandajlan.
Kapalı kalıpta dövme dük te: Otomotiv sanayiinde dingiller, aksönler,
arka akslar, muylular, dişfi taslaktan, çatallar, kardan parçalan, kollar,
demiryollarında vagon kancalan, seleler, mo no blok vc bandajlar,
İçten yanmalı motorlarda: kam ve kranklar, biyeller, enjektör kütükleri,
rfişE t « f a l r b n
İç Makinalarmda: Yürüyüş takımlarında bakla, makara, cep ve istikamet
tekerlekleri. Petrol, maden ve su sondaj defid kafalan.
Bu dövmelerin ağrhklan 0,5-200 Kg. arasında değişmektedir. Demiryolu
vagon tekerleklerin j ğıriıkhn 500 Kg'a kadar yükselmektedir.
0,5-500 Kg. arasında ağırlıktaki ham dövmeler için giyotin makas, şerit
ve disk testereler, şahmerdan, havalı çekiçler, hidrolik ve mekanik ve
friksiyonln presler, çapak alma presleri, yatay presler ve silindirik hadde
presler, kafibrasyon presler, çeşitli ısıl işlem fırınlan, endüksiyon
ve
ma-
-392zotiu fuel oil ve tabii gazlı tav fırınlan, kumlama ve çapak alma cihazları
ile kalite kontrol cihaz, tezgah ve laboratuarları kullanılmaktadır.
D - DÜNYADA DÖVME SANAYİİNİN DURUMU:
Gelişmiş ülkelerde çefik, titanyum, afiminyum ve özel alaşımlarla yapılan
dövme parçalarında toleranslar daraltılırken, ebatlar küçültülmektedir.
Ancak dövme sanayii ses ve aşın titreşim yaratmaları sebebiyle, çevre so­
ru nlan yaratmaktadır. Mezkün yerlerdeki dövme hanelerin kapatılması is­
tenirken, büyük şahmerdan ve preslerin çalışmalarına izin verilmiyor.
Dövmehanelerde çalışma şartlarının sıcaklık, darbe, ses, gaz, parçaların
ağırlığı gibi sebeplerle kötü olması işçi bulmakta zorluklar doğurmakta­
dır. Zor bulunan işçiler daha yüksek ücret istemektedir. Gelişmiş ülkeler
dövmehanelerde kendi işçilerini çalıştırmamakta ve yabana işçi istih­
dam etmektedir.
ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler dövmehanelerini modemize ederek
büyütmek yerine, dövme parçalan gelişmekte olan ülkelerden satın al­
mayı tercih etmektedirler. Bu ülkeler bu yıllarda Brezilya, Meksika, Hin­
distan, Doğu Avrupa ülkelerine yönelmiş bulunuyorlar.
Almanya çok sayıda dövme parça isteyen otomotiv ve iş makinalan par­
çalan için büyük yatınmlar ile çok az, o da nezaretçi, ayara ve bakımcı
işçi kullanan modem tezgah hatlan tesis etmektedir. Böylece çevre
sorunlarını çözen pahalı yatırımlara gidebilmektedir. Az sayıda dövülen
orta ve büyük ağırlıktaki ham dövmeleri Doğu Avrupa ülkelerinden satın
almaktadır.
-393C - DÖVME SANAYİİMİZİN SORUNLARI
I - YATIRIMLAR VE TEŞVİKLER:
Batılı ülkelerin dövme parçalan giderde gelişmekte olan ülkelerden alma
temayülleri bizim için şaıtsdr. Ancak hızla teknolojimizi ve yatırımlarımı­
zı geliştirmeliyiz.
Yatıranlarda $ 40 öz sermaye, % 60 kredi sisteminde kredi faizlerinin
çok yüçsek olması yatnunedan ürkütmektedir. Yatırımlarda teşviklerin
arttmfanaa yansıda formaStelerin azaltılması ve fakat selek tif teşvik ve­
rilirken gereğinden fazla firmaya teşvik verilerek, mevcut atıl kapasite
büyütülme meüdir. (1970ü yıllarda otomotiv sanayii ile ark ocaklı çelik
tesisler ve haddehanelerde yaşanan o b y gün).
Dövme tesislerinde mevcutların genişletilmesi ve yenilerinin yaratılmasın­
da yabancı sermayenin bulanması yararlı ve gereklidir. Dövme tesisleri
üretiminin % SO'den fazlasmı ihraç ederse ekonomimize yararlı olur. Bu
ise Batı Ülkelerinde geniş çapta dövme parça kullanan ve bugüne kadar
Batıdan satm alan firmalarla ortaklık kurmamızı gerektirir. Böylece hem
yeni teknolojileri ve hem de pazarlan kazanıra. Yabana ortakların geti­
recekleri sermaye ve dış krediler de ayrı birer avantajdır. Hükümetler,
yabana sermayeleri, teknoloji ve pazar getirmeleri şartı ile davet edid
teşvik tedbirlerini arttmnabdır. Yabancıları inandırıcı ortam yaratılma­
lıdır.
Yatırımlarda kullanılan tezgah ve cihazların çok önemli kısmı hem kendi
teknolojimizle ve hem de alacağımız teknoloji ve akşamlarla Türkiye'de
imal edilebilir. Bu husus da teşvik edilmelidir.
-3 9 6 Ham dövme parçalarla işlenmiş parçaların ithalinin fibere edilmesine kar­
şı değiliz. Liberasyon dövme sanayiine canlılık ve daha bilinçli ve dikkat­
li çalışma mecburiyetini getirir. Bu da sağlıklı gelişmenin önemli bir şar­
tıdır. Ancak hükümetin dövme sanayiimizin sağlıklı gelişmesi için ithal­
de fonları ve ihraçta da teşvikleri çok dikkatli ve dengeli kullanması ge­
reklidir. Türkiye'de, Batı ve Doğu bloku ülkelerindeki dövme sanayii ve
mamulleri piyasasını ve tutumlarım dikkatle izleyip, tedbirlerini zama­
nında almaşım beklemekteyiz.
Döme sanayii mamullerimizin Batılı Ülkelere ihracında kalite ve maliyet
sorunlarımız vadır. Kalitemizi düzeltmemiz ciddi yatırımlara ve teknolo­
jiye olan ihtiyacımızı; maliyet sorunları da çelik, elektrik, mazot tedarik
fiyatlarının makul olması ihtiyacımızı ortaya getirirken, geniş pazar ih­
tiyacı en önemli faktör olmaktadır.
İhracatta teşvik tedbirleri ile ABD'nin koyduğu telafi edici gümrüklerini
kaldırması ve hükümetimizin ABD için de teşvik vermesi gereklidir.
Bugün ABD'ne yapılan ham dövmelerde teşviklerden yararlanamıyoruz.
ffl - DÖVME SANAYİİNDE TEKNOLOJİK FAKTÖRLER:
Dövme sanayiimizin teknolojik düzeyi, Türkiye'nin yurt içi talep çeşitle­
ri ve her çeşitteki yıllık talep miktarı ile ele alınarak incelendiğinde,
ABD, Batı ve Doğu Avrupa dövme sanayii ile yanı düzeydedir. ABD ve
Batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi büyük sayılarda üretilen dövme par­
çalar için büyük yatırımlarla kurulan seri dövme yapan dövme fabrika­
larımız yoktur. Bu fabrikalarda teknolojik üstünlük değil yatırım ve tez­
gah üstünlükleri vardır.
- 397 -
Ancak şu hususu belirtelim ki Türkiye sanayii ve hizmet sektöründe topyekün görülen; yatırım, eğitim ve iş disiplini yetersizliğinden meydana
gelen verimsiz çalışm a, devamlı olarak aynı kalitede mal üretememek ve
rekabet edecek m aliyette mal üretememek sorunumuz dövme sanayiimizde de vardır.
Çare:
1 — Aynı konuda üretim yapan çok sayıda ve küçük kapasitede değil,
az sayıda büyük kapasitede tesislere sahip olmak, DPT her müracaatı değü, gerekli büyüklük ve sayıdaki tesisleri teşvik etm eli, çok sayıda küçük
tesisleri önlemelidir.
2 — Tesisler en ince, basit teferruatı ile kurulup, en yüksek düzeyde ve­
rimli çalışacak teçhizat ve cihazlara sahip olmalıdır. Aksi halde yalnız
ana makinalarla kurulan tesislerde yatırımın % 90-95 yapıldığı halde,
kapasitenin % 5 0-60 kullanılabiliyor ve mamulleri yeterli kalitede olma­
yıp, ıskarta oram yüksek oluyor.
3 - Eğitime ve iş disiplinine azami dikkat ve gayret gösterilmelidir, i ş ­
veren, işç i kuruluşları ve hükümet arasında bu konuda tavizsiz, ciddi
bir işbirliğine gidilmelidir.
4 — Kalite ve kalitede devamlılık sağlanmalıdır.
5 — Maliyetlerin düşürülmesinde sanayi ve hükümet işbirliği yapılmalıdır.
Dövme sanayiinin yurt iç i müşterileri çok çeşitte ve her çeşitte az sayı­
da küçük sanayi kuruluşlarıdır. Bunlar ABD, Avrupa, Japonya'ya kadar
-398birçok ülke ve firmadan teknik yardım ve parça satın aldığından, çok çe­
şitli standartda mamul istemektedir. Bu da dövmehanelerin lieıgün kalıp
değiştirip, kalıplan birkaç yılda amorti etmelerine sebep oluyor, aynca
personelin ihtisaslaşmasını güçleştirerek, verimliliği azaltıyor.
Türkiye'deki dövme sanayiinde yabana sermaye yoktur. Batılı yabana
sermayeye ihtiyaç vardır. Yabana sermayenin getirilebilmesi için gerekli
tedbirler alınmalıdır.
IV - ARAŞTIRMA - GELİŞTİRME FAALİYETLERİMİZ:
Dövme sanayiinde, Batılı dövme sanayiileri ile lisans, know-how ve tek­
nik yardım anlaşmalan ve işbirliği yapmalan yararlıdır. Bu konuda Çe­
lik Sanayii, Omtaş, Parsan, Altaş, MKE gibi kuruluşların teknik yardım
işbirlikleri vardır. Bu işbirlikleri ihracat konularım da kapsasa Türk döv­
me sanayii için daha yararlı olur.
Dövme sanayii teknik personeli, tedarik ve satış elemanları ve idarecile­
rinin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ziyaretler yapmalan uluslar­
arası dövme kuruluşlarına üye olup, toplantılarına katılmalarında yararlar
vardır.
Dövme sanayiinde de her sanayide olduğu gibi yalnız teknik yardım al­
mak (lisans, know-how) yeterli değildir. Kendi şartlarımıza göre teknolo­
jimiz geliştirmek için araştırma, geliştirmelere önem vermeliyiz. Üniversite-sanayi işbirliği gereklidir. Ancak halen AR-GE'ye gerekli önemi ver­
diğimizi ve üniversite-sanayi işbirliği olduğunu söyleyemeyiz.
Uluslararası dövme parçalan rekabeti ile yerli ana sanayiiierini mem-
- 399 -
nan etmek için kaliteli mal üretimine gerekli önemi vermeliyiz. Ancak bu
şekilde dövme sanayiimiz gelişebilir. Dövme sanayiimizin
mizin kalite konusunda bilinçlenm ekte olduğum uzu ve
ve müşterileri­
yatırımlara ve
eğitime önem verdiğimizi söyleyebiliriz. Bu konudaki çalışmalarımızı
hızlandırmamız gereklidir.
Dövmecilikle ilgili Türk standatlannuı sayılarını arttırmak ve seviyelerini
ABD ve AET standartlan düzeyine çıkarmamız gereğine inanıyoruz.
Her konuda olduğu gibi eğitim herşeyin başuıdadır. Üniversitelerimiz­
deki öğrenci ve öğretmenlerin dövm e sanayii ile daha yakın ilişkiler için ­
de olması, yanında, Endüstri meslek liselerinde, özellikle Ankara, İstan­
bul, İzmit, İzmir dolaylarmda metalürji konularına daha çok ağırlık ver­
meliyiz.
Ancak dövmehaııede bizzat çalışan işçilerim iz genelde ilk ve ortaokul
mezunlarıdırlar. Bunların genel eğitim ve meslek bilgilerine sahip obna-
lanııa, dolay ısı ile işb aşı eğitim lerine ço k önem vermeliyiz.
Sanayii kuruluşlarında başarı
tişmelerine bağlıdır. Bunların
öncelikle postabaşı ve formenlerin iyi y e ­
eğitim kuruluşları yoktur. Süratle bu eği­
tim kuruluşları açılmalıdır.
V - ÇEVRE SORUNLARI VE İŞ GÜVEN LİGİ:
Dövme sanayiinde kullanılan elektrik enerjisi ve mazotun çevre kirlili­
ğine kötü etkisi yoktur. Enerji tasarrufu nedeni ile sanayiciler rekaperatörler kullanmakta, mazotu en iyi şekilde yakmak zorunluluğundadır-
lar ve gerekli tedbirleri alıyorlar.
-4 0 0 Pres ve şahmerdanların titreşim ve sesleri ise genellikle bina içinde kal­
makta, havalı çekiçlere susturucu konulmaktadır. DarbeIi şahmerdanlar­
da titreşimi söndürücü temeller kullanılmaktadır.
Çapak alına yerlerindeki işçiler kulaklık ve gözlük, dövmehanedekiler
de gerekli yer ve zamanlarda başlık, kulaklık, gözlük ve önlük kullanmak­
tadırlar.
Dövmehanelerde zararlı gazlar yoktur.
Ağır parçaların işlenmesinde monoray, maniplatör, konveyörler ve forkliftler kullanılmaktadır.
Genelde sanayii kuruluşlarının çevrelerinde bir yeşil şerit bırakılması,
önce şehir planlarına konulmalı ve sonra uygulanmalıdır. Bu yeşil şerit­
ler sanayiinin ses, titreşim, gaz ve duman gibi az da olsa zararlı etkilerin­
den nıezkün sahaları korurken, çevre halkı için bir dinlenme alanları ola­
caktır. Mevcut sanayi kuruluşlarının kendi etraflarında münhasıran yeşil
şerit olarak kullanmak kaydı ile istimlek yapabilme hakkı verilmelidir.
İstimlak işlemlerinde belediyeler sanayii kuruluşlarına yardımcı olmalı­
dır.
TÜRKİYE DEMİR ÇELİK SANAYİİ KURULUŞLARI HAKKINDA
ÖZET BİLGİLER
TÜRKİYE'DE
TESİSİN
SIVI
ÇELİK
ÜRETİMİ
njTTG r t ü l s
K U R U L U Ş " ---1kapasitesi
TARİHİ
I
(1 0 0 0 T/Y)
AD1-YER1
lr.denıi r- t s k c n d c r u n
1975
E r d o m i r - K d z . Tro^l.'i
19G5
Ko r . D . ç •: r K a rc Y ü k
Entenrc Tesisler
1939
:
Toplamı
,1982
Cukurova-1zm 1r
' .
(1000
Ton/yıl)
19 79
1 980
2200
4 35
420
375
1000
0 91
0 92
920
582
nvo'o
565
TÖ7T
558
1053
600
46üU
1 200
■
-
-
190 2
1981
-
'
1 983
460
56 2
1106
14G9
54 0'
547
r n n ; “ " 25 78
■ 185
307
Ç o l a k o Q l u - K o c a el i
1970
4 50
1 90
217
24 4
278
303
Me'ıas-İzmir
19 G1
350
146
1 76
235
24 2
278
110
26
25
26
60
50
Orpns-lstanbul
Asil
C p 1 i k - 0 u r sa
1 ç d a d - 1 r, t a n b u 1
1 979
130
-
47
45
71
1 01
19 70
75
34
38
53
69
75
-
-
-
-
D i 1 p r C e 1 1k
75
-
MK E - K ı rı k k a 1 o
62
42
33
50
53
55
1960
60
35
33
34
39
40
1960
50.
20
29
35
34
3û
4
20
20
27
Kcoman
-Kocaeli
Elck trof er- K o c a c l i
Çemtas-Bursa
1972
35
17
İstanbul
1970
25
12
13
22
21
20
1969
25
10
13
18
15
21
-
-
Ark
Sol
M e t a l u r j 1 - 1s t .
C c l i k - İstanbul
D ö k ü m - 1stanbul
1 979
-
D i l) o r 1 o r i
Ark.Ocakları
Toplam
14
Toplamı
Türkiye
Sıvı
Ccli k üretimi
-
-
2 76 0
7 36 0
24 8 9
-
'
41
58 1
6 58
2 5 35_
13 4 3
7 î!G
26 3 9
13
3191
392 1
(2)
T Ü R K İ Y E ' D E 'SIVI Ç^LtK ÜRETİMİ (1 000 Ton/y,il)
TESİSİN
KURULUŞ
TARİHİ
ADl-YERt
ısoemır-ıSKenaerun
1965
<b
1939
.Ü.C.-Karabük
înteore
Tesisler
îukurova-lımlr
, 1982
.
Hetâı-liinlr
"
■1 9 6 1
■,»
Çelik-Bursa.
' 1979
.
■
1970
tçda$*iıtanbuJ
’
•
031
600
501
519
4600
2862
3135
ME-Kırıkkale
i.
,350
n
327
'
o - -
.130 •
368
''
■ 1986
"•""I102 “ • "1468 "
1514
450?
•i
1985
1530
75
Ç e l 1k
1984
1800
1200
1 970 v^'
)rpa»-lst*nbu1!
511er
•
Toplamı
îolakoSlu-Kocaol1
U M
umu
: ıs/ö
İ r d e m l r J C d z .Ereği 1
p
1986 T E S İ S 1
KAPASİTESİ
( 1 0 0 0 T/Yi
;
.
328
• •60
• 96
.‘
68’
' 1510
610'
(Ocak-Htzfran)
■: 1 9 B 7 ( 6 A y 1 ı k )
---- 8 5 B ------------ —
794
282
3888
1932
451
910
51 5
392
» *ı • •
3.10
535
309
2 62 ;
109
5 0 ..
119 •
71
147
147
87
•71
93
48
.75
-
50
• 64
37
62
59 .
'66
1966
40
60
23
(roman-Kocaeli
48
60
74
35
îlektrofer-Koeael1
1960
50
38
42
;omtaj-Oursa
1972
35
26
İstanbul
1970
25
21
21
22
31
17
25
19
19
24
14
8
11
12
13
-
38
Metalürjil-ist.
\rk
Çel1k-lst.nbul
1969
Sel
Döküm-Ist-'nbuı
1979
.
Mflerlorf
^rk
Ocakları
Toplam
Toplnmı
Türkiye
Sıvı
Ccllk
üretimi
•
•
50
25
25
15
23
•
7
2760
1466
1750
2397
• 1323
7360
4328
4 885
5985
3255
¡YILLAR
MAMUL
'
1982
GURUBU
İHRACAT
LEVHALAR
SICAK
ÇF.K S A Ç
SOĞUK
ÇEK
İ T İ B A R I Y L A T Ü R K İ Y E ’N İ N O E M I R - C F L 1K I A S S I
I T HAL.AT V E İ H R A C A T M İ K T A R L A R I
(1000 TON/YIL)
'
İTHALAT
1985
1980
1983
İHRACAT.İTHALAT
İHRACAT
MAMULLERİNİN
İTHALAT
HRACAT
1986
!THALAT
İHRACAT
(T)
j
İTHALAT
!
j
-
65.5
115.0
93.0
130.0
ICO
228 .0
160.0
2 5 5 .0
179.0
3 7 0 .0
180.0
0 5 0 .0
1 0 2 .3
8.0
2 3 2 .0
111,0
3 0 0 .0
. 130.0
3 5 0 .0
22.0
129,0
91 .0
100 .0
120.0
11.6
2 5 0 .0
100.0
830.0
1 1 2 0 .0
-i .1
0.6
72.5
ili .3
197.0
1 76.2
-
2 2 3. 0
1 .2
1
KAPLAMA
Vl
SA C
SAÇ
T l NF.KF.
17.1
30.1
15.3
37.5 .
D İ K İSI.!
p,OKULAR
TOPLAM
11 0
0 .
195.3
2.0
003.6
'1 3 3 ? 0
2 0 9 .1
5.7
503.8
2 0 0 .1
10.2
250.0
009.6
50 0 .7
7 8 0 .0
8 6 9 .6
406
SEKTtJROE
KAPASİTE
KULLANIMI
tapasıtelISöbJ rah.öretin(1936J Capasite Kul-|
lanın oranı? |
000 t o n /yıl) [000 ton)
Karabük
600
612
101
tsdemir
2.300
1.415
63
2.800
1.993
71
2.554
2.306
90
Uzun O rünlerde Türkiy e
Toplanı(Sıvı Çelik)
5.354
4.299
80
Entegre
toplam
Tesisler
Ark Ocaklı
toplam
Tesisler
SEKTÖRDEKİ
YATIRIM
1983
"•
(000
He tas
TUTARLARI
1985
1984
TL)
(•00
28.835
TL)
(000
TL)
237.841
668.300
Çolakoğlu •
2.500.000
5.000.000
4.000.000
Çukurova
1 .567.083
4.086.644
17.806.588
Asil
Çelik
Toplaa
Türkiye
Toplamı
740.000
121.000
4.095.918
10.494.944
22.165.429
14.187.000
36.724.000
-
SEKTÖRE
1982
SAĞLANAN
1983
TEŞVİKLER
1984
1985
(8
iölge s a y ı s ı
8
1986
aylık)
24
19
18
51
5.160
25.749
17.391
89.593
176.334
420
4.396
829
20.788
23.340
1 .178
1.157
486
2.352
2.507
ropl . y a t ı rıra*
[Milyon
TL)
isi .SfeHr ta ye si
[Milyon
TL)
Sağlanan
tstihdara(Ki$i)
40 7
(»Si.
)e«ir-Çelik
Örün’
,eri
IJADOE İSMİ
19S2
1 984
1 983
s)
1 386
1 9S5
413.5
1 .748.4
6 .495.2
143.6
1 3 .4 1 1 . 6
23 . 0 3 9 . 9
1 7 .833.9
33 . 1 5 4 . 7
3i . 8 4 3 .2
2 7 .9 4 9 . 9
145. 599.1
]lK O E M İR
p R R O ALYAJ
( B :n
i h r a c a t ı (1 9 2 2 - î 9 3 6 )*
371 .6
1 1 .353.1
35 . 3 2 1 . 9
129 .8 27.3
1 7 . 7 5 5 .0
22.140.8
44 . 1 8 1 .6
25 . 0 9 1 . 9
3 2 . 7 35 .2
1 37 . 9 9 0 . 5
118.054.2
153 .111.3
53 . 4 1 8 . 9
97 . 3 2 6 . 5
190.6
.Ja ç l a r
İTEttER
JjtASIKLI C E L Î K L E R
JLUH-KOTOK-LEVHA
jMC T A S L A K L A R I
küSUKLAR
JROF İ L L E R
ŞERİTLER
l&JKÛH B O R U L A R
292 .513.5
23 9. 8 4 1.2
.417.9
9 3 .775.9
£ 2 4 5 0 .1
1 .4 3 5 . 8
2 .184.5
9 .647.8
4
290.5
S . 03 1 . 8
1 9 . 8 1 1 .5
31 . 0 2 7 . 1
1 4 J .983.9
83
733.2
4 .195.9
703.C
1 .609.9
4 5 1 .2
*ΣMtît-ÇELIK B 0 R U L A R S 3 . 83 1 .3
0
2 . 5 0 5 .0
2.575.8
3 8 2 2.1
1 . 9 3 5 .1
2 .077.1
A . 9 3 6 .6
57.5
27.9
17.9
ç 121.7
A *O - .D
56 . 4 3 5 .3
85 . 2 6 5 . 5
1 20 . 4 9 2 . 6
İ S .6
27.9
348.902.2
51 9 . 5 0 0 . 3
86 3 .883.9
__
jİAYLAR
*ÎOPLAM
3 0 1 . 3 6 1 ,1
Jeair-Celik Oriinleri
p î K DEHIR
1 thalat
(1 9 3 2 - 1 9 8 5 ) +
72
6 5 S .7
£ 4 9.2
715
d
3sS
’n
S)
9 .9 2 1 . 8
10.571.0
6 .715.2
21 . 8 2 3 . 4
16
092.2
lT ERRO A L Y A J
19 . 3 3 9 . 3
2 0 . 1 54 . 6
25 . 2 9 1 . 2
26 .8 3 7 .1
23
0 4 7 .0
pRCA
88 .477.4
113.586.7
1 3 5 . 5 3 1 .3
ı 31 . 0 2 9 . 8
184
2 5 1 .2
215.7
53.9
'ç r a n o l l e r
2 5 9 .4
'
197.8
76.5
697.2
731 .8
5 . 6 6 3 .2
Jb l u h - k o t o k - l e v h a
39 . 0 8 7 . 3
126.208.8
231 . 5 5 5 . 6
3 2 9 . 7 7 0 .9
152
693.9
J
27 . 6 7 2 . 2
.-53. 70 3 .2
6 j .753.6
71 . 3 5 5 .4
34
750.4
JoHGER DEMİR
aC
3 6 0 .8
TASLAKLARI
•
8 3 5 .3
|g £H1S L E V H A L A R
1 .454.3
1 . 7 5 3 .9
8 . 8 79 .1
5 C c .o
754.4
■
hJBUKLAR
8 . 9 2 1 .0
8.879.4
34 . 9 0 4 . 6
4 5 .243.8
2 i 4 74.0
27 . 6 5 2 . 3
15.230.4
22 . 9 1 1 . 5
3 9 .153.2
5 .1 1 1 . 1
1 . 2 4 6 .7
1 . 42 1 .2
2 .749.6
2 3 2 5 7 .2
■
3 808.0
PROFİLLER
S
e r tt l e r
pACLAR
124 .916.8
<¡2 . 74 7 .1
55 . 3 5 4 .9
166 .152.9
1 58
083.3
‘
îeller
250.6
61 .3
502.2
411.9
12
205.6
73.402.9
88 . 5 3 2 . G
8 7 . 16 1 .7
4.218.8
1D .413.7
6 .703.0
3 6 9 3 .9
66.5
27 3 2 7 . 7
1 -•;>
532.5
i
04 5 . 7
|
jALAŞIHLi
çelikler
İr a y l a r
5 .817.9
3 .449.6
7.8
BOR'JL A R 7 7 .9 0 7 .0
49.555.6
4 C .5 50.':
3 .1 1 0 . 8
C C .416.9
4 3 8 .3 9 1 .9
572.323.2
773 . 5 1 0 . 5
5 9 4 . 2 i .1
•İo K O M B O R U L A R
Io e k i r - c e l i k
İOPLAH
5 7 .783'. ı
1 C 2 160.6
408
TCRK1YE
SIVI
ÇELİK
ORETEH
KURULUŞLARIN
YltLAR
01
1987
Çukurova
PLANLANAN
1988
KAPASİTELERİ(TON)
1989
1.200.000
1.200.000
1.200.000
550.000
550.000
550.000
400.000
400.000
400.000
400.000
400.000
400.000
05 H a b a ş
400.000
400.000
400.000
06 E k i n c i l e r
450.000
450.000
450.000
150.000
150.000
02 Ç o l a k o ğ l u
03 M e t a s
04t İ z m i r
Demir
07 S i v a s
S . A . Ş.
Derair-Çelik
08 A s i l
09
Çelik
-
Çelik
!çda$
400.000
15D.000
120.000
120.000
120.000
3.670.000
3.670.000
4.070.000
161.000
161.000
161.000
91.500
91.500
91.500
12 D i l e r
62.424
62.424
62.424
13.M . K . E . ( K ı r ı k k a l e )
60.000
60.000
60.000
ARA
TOPLAM
10 T u b e r
Tl
(Orpaş)
Kroman
14 E l e k t r o f o r
50.000
50.000
50.000
.30J000
30.000
30.000
28.930
28.930
28.930
36.000
36.000
36.000
18 S e l d S k ü B
28.977
28.977
28.977
19 M e t a n _
10.000
10.000
10.000
10.000
10.000
10.000
10.000
10.000
10,000
10.000
10.000
10.000
23 B e m s a n
10.000
10.000
10.000
24 S e n s a
10.000
10.000
10.000
608.831
608.831
608.831
4.278.831
4.278.831
4.678.831
600.000
600.000
900.000
2.200.000
2.200.000
2.200.000
1 .700.000
1 .700.000
3.500.000
T O P L A M I 4 .500.000
4 .500.000
6.600.000
8.778.831
8.778,831
11.278.831
15 Ç-emtaş
16 A r k
Çelik
17.İstanbul
20 K a l i t e l i
21
Metalürji
Çelik
Elektrometal
22 C e v a t
ARA
Koçak
TOPLAM
ARK OCAKLARI
01
Karabük
02
İskenderun'
TOPLAMI
03 E r d e m i r
ENTEGRE
GEKEL
TESİSLER
TOPLAM
'
409
Türk
Demir-Çelik
Sektöründeki
Kapasite-Oretim-îstihdan
Sektördeki
Kapasite
üretin
Orstim
İsçi
(1987)
(1985)
(1935)
Sayısv
K u r u l u s 1 a r .ton
A r k Çelifc
A si l
Çelik
Kurul us 1a r ı n
Durumu
ton
ter.
{ 1 5 3 5)
29. . 0 0 0
18,. 8 9 2
23,.4 5 8
141
1 50, . 0 0 0
1-15 .51 1
14 8 . 45 2
913
30. , 0 0 0
21 ,. 34 0
24 . 5 0 1
309
550.. 0 0 0
391 . 8 2 9
5 34 .3 35
840
1 . 2 0 0 ,. 0 0 0
4 5 1 ,. 2 3 3
9 i 0 .207
600
Dil e r
63. . 0 0 0
31 ,. 7 S 5
6 3 ,. 8 0 0
14 1
Elektrofor
50 .000
41 . 6 5 7
50 . 0 5 5
283
1 2 0 ,. 0 0 0
84 . 6 3 0
92 . 5 5 9
230
3 5 .. 0 0 0
2 2 .24 4
24 .7 10
13c
91 .. 5 0 0
60, . 0 0 0
7 3 .847
219
-He ta s
550,. 0 0 0
31 0 .480
261 . 7 0 2
942
Orpaş
1 6 1 .. 0 0 0
75 ,. 0 0 5
113 .842
654
30. , 0 0 0
1 0 . 900
22 .434
90
Çesıtas
Çolakoğlu
-Çukurova
tçdas
İstanbul
Metalürji
Kroman
Sel d ö k ü m
0 . S .0 .Ç . 0 . D . ' n e
kuruluşlar
üye
toplamı
H.K.E.K.
Ark O c a k l a r ı
3. 0 6 0 . 5 0 0
1 .6 6 6 . 0 0 0
2.349. 203
60.000
66.000
3 8 .6 0 0
T o p l a m 3 .120.500
1,732.000
2 . 3 5 7 .803
700.000
519.000
610 .000
Ka ra b ü k
İskenderun
2 .2 0 0 . 0 0 0
1 .1 0 2 . 0 0 0
1.415. 000
Ereği i
1 .8 0 0 . 0 0 0
1 .514.000
1 . 5 1 4 . 0 00
Entegre
5.521
5 .521
10.413
15.401
8 .1 1 ]
tesisler
toplanı
4 .7 0 0 . 0 0 0
3.135.000
3.539. 9 0 0
33.925
Türkiye
7. 7 6 0 . 5 0 0
4 . 8 5 7 .0 0 D 5 . 9 2 5 . 8 0 3
35.452
toplamı
H 0 T :H a b a s
Şubat
1 9 S 7 1d e
6 0 0 . 0 00
M a y ı s 1 9 8 7 'd e 4 0 0 . 0 0 0
Ekinciler'de
ton
ton
k a p a s i te
kapasite
yatırır, ha l e ~ d e v a n
ile,
İOC
i 1 s ü r e t i - e g e c “ist
et n e k t -2d i r .
410
TÜRKİYE'DE
YIL
KIŞI
BAŞINA
TOPLAM TOKETIM
.
(1000 Ton)
ÇELİK
TOKETÎM!
Kişi
-
BASINA
(Kg.)
1948
216.1
10.8
1951
307.5
14.4
1954
416.8
17.8
392.9
15.5
530.9
19.1
1963
764.8
25.7
1966
1311.2
41.0
1969
1705.4
49.6
1972.
1977.3
53.2
1973
2060.2
54.0
.197 4
2934.6
75.1
1977
4115.0
98.0
1978
3548.0
83.0
1979
3092.0
71.0
1980
3211.0
72.0
1981
3286.0
72.0
1982
3290.0
71.0
1983
4310.0
9 1 .0
4750.0 .
98.0
4900.0
99.0
5326-0
■///•o
1957
-
1960
_ 1984
1985
\$$b
■4 4 * 9
? o 4 4 .o
TOKETIH
T ü r k i y e ' d e t o p l a m ve kişi
başına
demir çelik
ü r e t im ve t ü k e t i m i n i n
gel i ş i m i (1 977-1 985 )
Y ı l l a r 0 r e t im
Artış
(O O O t o n )
(%)
1977
2 88 2
-
1978
2 98 0
1979
Oram
K i şi
Başına
Oretim(Kq)
Tüket im Artış
(O O O T o n )
Oranı
U)
Kişi
T ü k e t im ( K g )
98
69
411 5
3.4
70
3548
-13 .8
83
2489
-16,4
62
3092
-12.9
71
1980
2535
1 .8
62
3211
3 .8
72
*981
26 2 0
3.4
60
3286
2 .3
72
1982
3182
2 T. 5
69
3 29 0
0.1
71
1983
3940
23.8
80
431 0
31 .0
91
1984
4 331
9.9
89
4 7 50
10.2
98
1985
4 89 3
13.0
98
4900
3.2
99
.
-
Başına
EK 3
ÖZEL SEKTÖR DEMİR-ÇEIİK ÜRETİCİLERİ DERNEĞİNE ÜYE KURULUŞLARIN
1986 YILI İHRACATLARI
1. ÇUKUROVA ÇELİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.
Miktar (ton)
İran
Mısır
Çin
Yunanistan
Hindistan
Ekvator
S.Arabistan
Ürdün
Malta
TOPLAM
75.000
46.000
19.998.1
16.000
90.844.7
10.000
15.000
65.499.9
800
339.142.7
Değer ($)
412
Ülke
6.090.000 (30.000 ton)
6.173.250 (32.000 ton)
3.599.658
2.930.000
14.327.046
1.830.000
3.135.000
12.418.924
160.800
50.664.678
n
2. ÇOLAKOGLU METALÜRJİ A .Ş .
Ülke
Miktar (ton)
Çin, İran, A.B.D.
ve Cezayir
2 7 7.672
3. MET A Ş İZMİR METALÜRJİ FABRİKASI A .Ş .
Ülke
Miktar (ton)
Irak
12.096
Yunanistan
100
A.B.D.
Çin
4.863
3 7 .900
TOPLAM
54.959
D e ğ e r ($ )
4 5 .0 4 1 .0 0 0
Değer ($ )
3.400.000
27.300
1.292.000
8.5 4 0 .0 0 0
13.259.300
4. ÇEMTAŞ ÇELİK MAKİNA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ülke
Belçika
Miktar (ton)
1355
5. ASİL ÇELİK SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.
Ülke
Almanya
İngiltere
İran
Irak
İtalya
Bulgaristan
S.Arabistan
S.S.C.B.
İsviçre
İspanya
TOPLAM
Miktar (ton)
9.285
1.757
3.095
265
1.085
3.270
34
210
58
34
19.093
Değer (3)
574.725
Değer ($)
414
2.745.527.1
607.044.39
1.207.171.25
136.070.10
383.094.98
1.079.133.28
25.525.25
78.795.15
18.043.03
14.408.30
6.294.542.83
415
Ek 3.1
tJZEL
S E K T Ö R
D E M ! R - Ç E L
K U R U L U Ş L A R I N
1 9 3 6
Ü R E T İ C İ L E R İ
Ölke
K u r u .l u î
A.S.D.
1 . Ç U K U R O V A
2 . Ç O L A K O û L U
3 . A S İ L
tK
Y I L I N D A K İ
-
Ç E U K
H U R D A
H i k t a r ( T o n )
G e ç e r
6 9 7 . 8 5 3 . 2 7
7 2 . 3 2 1 . 5 / 5
H o 11 a n d a
3 4
l n g i
2 6 . 1 0 7 . 0 0
1 t e r e
. 5 0 0 . 0 0
2 . 9 1 6 . 5 5 0
2 . 8 5 9 . 0 0 0
753.460.00
7 S . 0 9 7 . 1 2 5
A.B.D. '
4 4 0 . 8 7 5 . 0 0
3 2 . 8 2 1 . 0 0 0
! n g il
11.999.00
5.5.C.5.
21.569.00
1 . 9 6 0 . 6 1 0
.. 5 6 . 9 2 3 . 0 0
5 . 2 4 7 . 5 2 2
’
i n g i l t e r e
H o l
1
4 4 . 6 3 7 . 0 0
4.514.219
4 G . 3 6 2
4.208.24 3
. 0 0
■25-:450.00
2.684.289
" 22.612.00
2.331.854
anda
A. 3. 0 .
‘
9 3 . 9 7 7
2 . 0 9 2 . 9 3 5
î s v i c r e
T O P L A M
1 .1
. 23.35S.Q0
t e r e
O Y l
( S )
T O P L A M
A . B . D .
4 . H E T A Ş
D E R N E Ğ İ ' N E
İ T H A L A T I
Lübnan
8.570.00
870.225
TOPLAM
141 .631 . 00
14.608.870
5.5.C.B.
13.000.00
1 .300.00
(3 a ğ 1 a n t ı )
2 0 . 000. 00
A.B.D.
5 . K R O M A N
A v r u p a
01
k .
T O P L A M ’
6 . İ S T A N B U L
-
M E T A L Ü R J İ
1 2 . 0 0 0 . 6 0
3 2 . 0 0 0 . 0 0
Y e r l i
7 . t Ç D A Ş
Y e r l i
8.ÇEHTAŞ
1 9 8 5
9 . S E L D D K O K
Y e r l i
h u r d a
k u l l a r m a k t a
h u r d a
k u l
y ı l ı n d a
h u r d a
d ı r .
1 a n n a k t a d i r .
h u r d a
i t h a l
e t r a e n ı $
k u l l a n m a k t a d ı r .
İ O. - O RP AS
Y e r l i
h u r d a
k u l
1 a n m a k ta d i r .
1 1 . E L E K T R ü F E R
Y e r l i
h u r d a
k u l
1 a r .t n a k t a d i r .
t i
r .
—416 —
ORONLERE
GÖRE
DONYA
ÇELİK
(Mityon
İHRACATI
(1979 -1984)
ton)
1982
1983
6 .1
5.2
5.8
7.3
1.2
0.9
0.9
1.2
12.5
11.0
11.2
11.4
13.0
9.8
10.5
9.0
9.0
8.6
6.3
5.3
4.4
5.4
6.1
1.9
1.7
1.3
1.3
1.5
9.4
9.4
8.5
8.5
9.9
15.2
13.8
11.8
16.1
15.6
taslakları
16.5
15.0
14.1
11.1
16.6
Galvanizi i s a c l a r
4.6
4.3
4.2
5.1
5.5
3.1
3.2
3.1
3.0
3.0
-
1.3
1.3
1 .3
1.6
2.0
0.2
0.2
0.2
0 .1
Çelik t u p l a r v e t e ç h i z a t
15.5
18.8
18.0
14.6
18.1
2.2
2.0
1.9
1.9
2.2
: 0.7
0.7
0.7
0.7
1.0
-
0. 1
-
. 0.2
0.2
0 .2
0.1
107.9
106.5
96.6
99.2
Ingotlar ve yarı
ürünler
Demiryolu malzemeleri
Çubuklar,
sıcak
1979
1981
5.6
1.0
1984
mamul
haddelen­
miş
Köşebentler .hadde
'»ürünleri
ve k e sitler
Tel Ç u b u k l a r
Sıcak h a d d e l e n m i ş
şeritler
Levhalar
Sıcak ç e k i l m i ş
ve s a c
iS o ğ u k ç e k i l m i ş
*ve s a c
sac
taslakları "
sac
•S i y a h l a ş t ı r ı l m ı ş
.levhalar v e
tenekeler
,0İğer k a p l a n m ı ş
saclar
Miller (çekilmiş
ve
dvvülmüs)
0.1 '
Soğuk h a d d e l e n m i ş
şeritler
Nihai
çubuklar,
dökmeler
‘
Dövmeler
TOPLAM
so'ğuk
0.1
0.2
113.9
Bu rakamlar AET ve COMECON ülkelerinin ticaretini kapsamaktadır, ve
Ingot, yan mamul ürünler, sıcak ve soğuk haddelenmiş nihai ürünler,
borular, tefler ve dökme ve dövmeleri gibi çefik sanyi ürünlerinin genel
tanımlarına dayanmaktadır. Yukarıdaki rakamlar, Batılı ülkeler toplam
çelik ihracatının yaklaşık % 85'ini gerçekleştiren 14 ülkeyi kapsamakta­
dır.
417
ÇELİK
(Milyon
toket
:i“t ( 1 9 7 9 - 1 9 S 5 )
ton h a a ç e l i k
1979
Japonya
AET
Diğer Batı A v r u p a
ABD
Sanayiiesnis Ö l k e l e r T o p l a m
1 983
1932
1 53 4
1S35
78.5
72.3
70.0
66 .3
73.9
73.9
108.2
9 9.1
91 .6
90.0
93.4
93.7
30.9
3 2. 1
3 D .6
30 .9
30.0
31 .3
30.2
142.6
118.4
1 28.2
92.1
96 .0 1 1 4 . 6
103.7
11.3
13.1
13.6
5. 3
5.3
5.7
4 .9
6.5
5.3
6.9
6.7
3 0 7 .4 3 04 .7 3 3 8 . 9
331 .7
7.3
Okyanusya
1 581
73.5
5.5
G.Afrika
1 980
113.9
14.9
Kanada
esdeğ e r i )
393.6
13.3
1 4 .4 ,. 1 0 . 5
6 .4
£ .5
7.2
7 .4
3 6 4 .9 3 5 3 .6
32.5
36 .8
3 5.4
30.0
23.7
28.1
23 . 7
9 .4
10.7
13.4
9.0
9.8
8.9
10.5
Orta Doğu
16.7
15.9
15.7
17.3
14.3
1 3.4
1 4 .D
A s ya(Uaponya ,Çin v e
K.Kore h a r i ç )
33.1
40.4
41 .7
41.3
45.0
47.2
c 3 .2
Latin A a e r i k a
A fr i ka(G.Af rika
hariç)
S an a yi i e j a e k t e o l a n ü l k e l e r
. toplanı
Batılı Ö l k e l e r t o p l a m
-SSC8 ve D . A v r u p a
Çin »e K . K o r e
Herkezi P l a n l a n m ı ş
‘•ülkeler t o p l a m
Düny'a top l am ı
Tahsis e d i l m e y e n
97 .5 10 2 .7
9 2 .3
93.1
95.7 10 3. 8 105.2
4 9 0 . 3 4 6 8 .7 46 4 . 8 4 0 5 .5 3 5 7 .5 4 3 6 .5 ¿ 3 4 .2
211 .3 2 0 9 .S 2 0 5 .9 2 0 4 .5 2 1 1 . 0
213.7
215.0
57.0
£4 .5
7 3 .4
50.9
49.5
' 262.3
259 .1
45.4
43 .1
Ekononili
75 2 .6 7 27 .8
- 6 . 1 - 11 .6
251 .2 2 5 2 .7 2 5 3 . 0
715.0
2 87 .2 2 3 3 .4
6 53 .2 6 6 5 . 5
714.7
7 2 2 .6
-1 .3
-4.5
-5.2
-S 4 - 13 . -3
OOHTA H A M Ç E L İ K
0RET1K1
7 i £ : 5 7 7 1 6 I z .;' 07.5
£54.2
£53.7
7 1 0. 1
717.4
418
AET
VE B A Z I
O L K E L E R D E KİŞİ
6F.SINA G Ö R Ü N E N
T O K E T 1 M O R A N I { 1 ) (Kg Sıvı
ÖLKELER
1980
îe lçika L ü k s .
.
Celik/Kisi)
1984
1985
1985/80*
(S )
1985/84
(5)
i
!
324
570
3S0
8
-30
tl n a n y a
549
489
522
- 5
7
İtalya
458
350
355
-22
1
)animarka
* 344
333
iol l a n d a
328
295
295
-10
0
:r a n s a
373
. 276
263
-29
- 5
Ingiltere
247
256
-51
2
- 2
funanistan
207
215
I s p a ny a
239
.171
’
ortekiz
122
118
73
105
430
795
Î4)
187
(M
Suudi A r a b i s t a n
3)
cg
t
rORKtYE
(-
9
(3 )
1 11
52
6
(85)
Çekoslovakya
729
.700
726
0
4
Ja ponya
675
•..619
6TÎ
-9
- 1
lusya
565
575
576
2
0
Canada
5 41
525
517
-4
- 2
Joğu Al H a n y a
583
495
507
-13.
l.B.D.'
508’
480 .
456
-10
-i 5
445
444
' 404
- 9
- 9
. 497
439
439
-12
0
:i n l a n d i y a
İsveç
'
- -
Cu ve yt
547
375
.ibya
139
100
(-28)
Tunus
36
■81
(125)
Ihan
90
;in
45
52
150'
37
Irak.
(1 j G ö r ü n e n
(2)1 ISI
(- 31
(-17)
75
57
26
10
(-75
Tüketim=0retin+ttha1at-ihracat
‘S t e e l
(*)Parantez
'
2
Statistical
içindeki
tenin e d i l e m e d i ğ i n d e n
N0T:1984 yılı
Yearbook
değerler
198S*den
Ülkelerin
1984/80
1985
faydalanılaııstır.
tüketin değerleri
değişimleridir.
tüketin değerlerine göre sıralanmıştır.
- 419-
UZUN HADDE MAMULU ÜRETEN ÖZEL KURULUŞLARIN
KAPASİTELERİ (TON/YIL)
Çolakoğhı Metaluıji A .Ş.
İstanbul
350.000
Diler Demir Çelik Eııd. ve Tic. A.Ş.
İstanbul
150.000
Demirsan A.Ş.
İstanbul
70.000
Cebitaş A.Ş.
İstanbul
150.000
Ctermatal A.Ş.
İstanbul
150.000
Sardemir A.Ş.
İstanbul
60.000
Eyupoğlu A.Ş.
İstanbul
60.000
Marmara Demir Çelik A.Ş.
İstanbul
60.000
Demsan A.Ş. (Faaliyette değil)
İstanbul
40.000
Ferro Çelik A.Ş.
İstanbul
60.000
Celpaş A.Ş.
İstanbul
100.000
Efektrofer A.Ş.
İstanbul
50.000
Çayırova A.Ş.
İstanbul
60.000
Topustor Çelik A.Ş. (Faaliyete değil)
İstanbul
50.000
TORTASTOR Çelik A.Ş. (Faaliyette değil)
İstanbul
50.000
Fer Demir A.Ş. (Faaliyette değil
İstanbul
ro.ooo
Desan A.Ş. (Faaliyette değil
İstanbul
11.000
Koçtaş A.Ş.
İstanbul
100.000
Ahmet Kamil Elialtıoğlu
İstanbul
30.000
Kardemir A.Ş.
İstanbul
150.000
Yenigayret A.Ş.
İstanbul
60.000
Memduh Üreten
İstanbul
40.000
İktisadi A.Ş. (Faaliyette değil)
İstanbul
10.000
Ramas A.Ş. (Faaliyette değil)
İstanbul
40.000
Hisar Demir A.Ş.
İstanbul
40.000
Detal A.Ş.
İstanbul
60.000
-4 2 0 Hısımlar A.Ş.
İstanbul
30.000
Sim Çelik v K
İstanbul
30.000
Kayar Had.
İstanbul
s a o o o
Sel Demir A.Ş.
İstanbul
40.000
özafe DEMİR A.Ş.
İstanbul
40.000
Hayır İş A.Ş.
İstanbul
40.000
Fırat Had. (Faaliyette değil)
İstanbul
30.000
Cevat •Koçak
-r
%5(Faaliyette değil)
İstanbul
40.000
Akın Sanayi A.Ş. (Faaliyette değil)
İstanbul
40.000
özeke Demir San. A.Ş. (Faaliyette değil)
İstanbul
30.000
Aker A.Ş.
İstanbul
30.000
Has Demir A.Ş. (Faaliyette değil)
İstanbul
30.000
Anadolu Çelik San. (Faaliyette değil)
İstanbul
30.000
Anadolu Çelik A.Ş.
İstanbul
40.000
2.541.000
Ara Toplam (1)
Sürtaş
İzmir
100.000
Metaş
İzmir
350.000
İzmir Demir Çefik
İzmir
350.000
lisan
İzmir
60.000
Ekinciler A.Ş.
İzmir
40.000
Ege Metal
İzmir
150.000
1.050.000
Ara toplam (2)
Sözkesen Koli. Şti.
Denizli
8,000
Koçak Demir Çeknıe
Denizli
6.000
Güven Demir Had.
Denizli
3.000
Demirhan
Denizli
2.000
- 421 -
özcanlar
Denizli
Ara toplam (3)
Antdemir
2.000
21.000
Antalya
Ara toplam (4)
100.000
100.000
Pakiş A .Ş .
Karabük
60.000
Cebfler
Karabük
40.000
Güven Had. A .Ş .
Karabük
60.000
Kaptan Had.
Karabük
60.000
İhsan Kes
Karabük
40.000
Standart Had.
Karabük
30.000
Yolbulanlar
Karabük
40.000
Çelsentaş
Karabük
60.000
Mehmet Işık
Karabük
30.000
Besbaşlar Had.
Karabük
40.000
Ahmet Başaran
Karabük
50.000
Hkindler A .Ş .
Karabük
60.000
Azmet Had.
Karabük
40.000
Vergili A .Ş.
Karabük
100.000
Camcılar Had: (Faaliyette değil)
Karabük
60.000
İsmail Yıldız
Karabük
20.000
VEıgili
Karabük
60.000
Demir Topuz
Karabük
50.000
Ali Çıkrıkçı
Karabük
50.000
Üçel Had.
Karabük
50.000
Nomtaş A .Ş .
Karabük
40.000
Karabük
Karabük
Karabük
Karabük
Karabük
Karabük
Karabük
İCarabdc
Karabük
Devece Had.
i
-** v i 1
1 ’
i
*.
AhmetYaı^an
Yeşilyurt Had.
İbrahim Sözer
. t .......... ■
60.000
20.000
20.000
50.000
50,000
50.000
40.000
‘60.000
30.000
‘KTÎ ■■■.
,.ı
1.450.000
' " ’- j . O i t
"
■
■?■
'
Üstün Çelik
?c
Yılsan
Ara toplam (6)
? ' s ' f'S
:
Ankara
Ankara
100.000
40.000
140.000
‘ ••;‘■
t
Adana
0 0 i
Î00.000
Ali toplam (7)
Meran
Yofbtdanlar A.Ş.
u'-C'.o;»
Ara toplam (8)
Ekinciler A.Ş.
Pay Metal A.Ş.
Diğotei
100.000
*
100.000
100.000
İskenderun
İskenderun
İskenderun
150.000
100.000
1301000
- 423 Ara toplanı (9)
Gürcan A.Ş.
380.000
Maraş
40.000
Ara toplam (10)
Aslantunç
Kayseri
Ara toplam (11)
HADDE MAMULU ÜRETEN ÖZEL KURULUŞLAR
TOPLAMI : 5.962.000
40.000
40.000
40.000
-424-
U£Ufl%ADDE MAMULÜ ÜRETEN DEVLET KURULUŞLARI HADDEHANE
KAPASİTELERİ
_________________________________ 'i' 1
_______
Oİ-OtfKARABÜKDEMİR ÇELİK FABRİKALARI
.01 34 Blok Haddesi
515.000Ton/yıl
'ÎK^DnaKûtakHaddeâ
243.000Ton/yd
.03 Dua profil Haddeâ
202.000Ton/yd
.04 28 Trio Haddeler
10.000Ton/yd
.0516 Hadde
45.000 Ton/yd
.0612 Hadde
45İ000Ton/yd
.07 Kontinû Haddehane
300.000 Ton/yıl
02.00 İSKENDERUN DEMİR ÇELİKFABRİKALARI
.01 850/700/500mm Kontinfi KBtüc Haddehanesi
1500.000 Ton/yd
.02 250mm Koetini Hafif Profil Haddehanesi
500.000 Ton/yd
.03 250 mm Kontinü Tel Çabuk Haddehanesi
500.000 Ton/yd
.04 700 mm Orta Profil ye Yapı Haddehane»
700.000 Ton/yd
03.00 MİLE.
.01
Fabrikası
30.000 Ton/yıl
B Ö L Ü M II
I. SANAYİ ŞURASI
DEMlR ÇELİK SANAYİİ
OTURUMUNDA PANELİSTLERİN
KONUŞMALARI
-427-
PANELİSTLER
Dr. Ali Ihsan AKTAY
Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri
Genel Müdürü
Tûmer ÖZENÇ
Ereğli Demir Çelik Fab. A.Ş.
Genel Müdürü
Prof. Dr. Vefi AYTEKİN
İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya
ve Metahırji Fakültesi öğretim Üyesi
ArifONAT
özel Sektör Demir Çelik Üreticileri
Demeği Başkanı
Tuıhan ONUR
PARSAN A.Ş.
Murahhas Azası
-429-
Dr. AB Ihsan AKTAY T.D.Ç.1. Genel Müdürü
Saym Bakanım, Sayın Delegeler, Meslektaşlarım ve Basın Mensuplan,
Demir ve çelik sektörü, diğer sanayi dallarından oldukça ayrıcalık göste­
ren ve diğer sektörlerin hammaddesini üretmesi ile bu sektörlerin itici
gücü o fana özelliğinden, kalkınma hamlesine girişen ülkelerin hemen
hepsi önce demir ve çelik tesislerine sahip olmak istemişlerdir. Ayrıca
ekonomik kalkınma ile demir çelik tüketimi arasındaki yakınlık, ülkele­
ri bu sanayi dalım kurmaya, şayet sahipseler daha modem tesis haline
getirmek ve daha kaliteli üretim elde etmek için devamlı araştırma ve
geliştirmeye yöneltmişlerdir.
Demir ve çelik endüstrisinin ülkemiz ekonomisi açısından önemi çok
önceden benimsenmiş ve ilk entegre demir ve çelik tesislerimizin temeli
3 Nisan 1937 de Karabük'te atılmıştır.
Sanayileşme hızma paralel olarak artan çeşitli hadde çelik ihtiyacı
1965 yılında Ereğli Demir ve Çelik işletmelerinin, 1975 yılında İskende­
run demir ve çelik işletmelerinin işletmeye alınmasıyla devam etm iştir.
Bu arada özel girişimciler tarafından başlatılan Metaş, Çolakoğlu, tzdaş,
Çukurova, Habaş vs. demir ve çelik metalürji sanayii ile çelik sanayiinde,
özel sektörler de önemli bir paya sahip olmaya başlamışlardır.
Türkiye'de demir çelik sektöründe optimal büyüklük, verimlilik, eneıji
tasarrufu, kalite ve maliyet sorunlarının çözümünde dünyadaki gelişme­
lerin izlenmesi, araştırılması, yeni ve geliştirilmiş özgül teknolojilerin
uygulanması bu sektörün geleceği yönünden önem taşımaktadır.
-4 3 0 -
Nitekim 1980 yılına kadar 2.5 milyon/ton çelik üretimi yapan ve dünya
sıralamasında ,33'ncü olan Türkiye bu tarihten sonra yürürlüğe konulan
ekonomik istikrar ve teşvik tedbirleri ile hızlı artmaya başlamış bunun
sonucu 1986 yılında önemi küçümsenmeyecek sıhhatli artışlarla 6.0
milyon/ton düzeyine ulaşarak 23'ncü sıraya yükselmiştir.
Uluslararası demir çelik enstitüsünün (IISI) yayınlamış olduğu en son
Ocak 1987 istatistiklerinde Türkiye son altı yıl çelik artış oram bakımın­
dan negatif seyreden pek çok ülkenin yanısıra ABD, Sovyetler Birliği,
Japonya, Batı Almanya, Fransa, G.Kore gibi ülkeleri geride bırakarak
üretim artış oranı % + 20.3 değerine ulaşarak birinci sıraya yükselmiştir.
Dünya Demir Çelik Sanayiinde bir süredir yaşanan krize rağmen, Türki­
ye'de üretim artışı büyük başarı olarak kabul edilme&dir.
1986 yılında Türkiye'de toplam olarak 5.921.000 ton sm çelik üretil­
miştir. Bunun 2.025.000 tonu 1985 yılına göre % 24.9 bir artışla Türki­
ye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından fiili olarak ger­
çekleştirilmiştir.
özel sektör 1986 yılında 6.000.000 ton çeliğin % 37 sini üreterek önem­
li bir yere gelmiştir. 6.000.000 tonluk üretimin % 49.4 oksijen konverterlerinde, % 403 elektrik ark fırınlarında, % 10 ise siemens martin fırın­
lan ile elde edilmiştir. Bu dağdım 1986 yılında IISI üyesi 30 ülkede şöyledir: Üretilen 624.209.000 ton çeliğin % 56.1 bazik oksijen konverterlerinde, % 25.6 sı elektrik ark fırınlarında ve % 18,3 Siemens Martin
ocaklarında üretilmiştir. Görülüyorki bizdeki dağılımda bir dengesizlik
vardır. Türkiye'deki üretimin % 74.3 kontüni döküm olarak yapılmıştır.
Bu rakam AET ortalamasının üzerindedir.
-431 -
5. Beş Yıllık Kalkınma Planında 1989 yılında 7.5 miyon ton sıvı çelik
üretilmesi planlanmıştır. Demir Çefik üretiminde kişi başına düşen çelik
miktarının 100 kilolardan 300 kg. seviyesine çıkarılabilmesi için, çelik
üretimini arttırıcı köklü ve kalıa önlemlerin alınmasına zaruret vardır.
1987 yılında 1.1 milyon tonluk ark ocağı kapasitesinin devreye gireceği
düşünülürse, ark ocaklı özel sektör kuruluşlarının 1987 yılında 3.5 mil­
yon tonluk bir
s iy i
üretimi gerçekleştirmeleri beklenmektedir. 1987
yılı programı Türkiye demir ve çelik işletmeleri için sıvı ham demir
2.650.000 ton, çeEk üretimi ise 2.360.000 ton olup diğer çelik üretici­
lerle Türkiye'deki 1987 yılı çelik üretimi 7.5 milyon tona ulaşacak ve
1989 yılındaki çeSk üretim hedefine bu yıl sonunda erişilmiş olacaktır.
Bu sonuç yeterli mi? Hbetteki hayır.
6. Beş Yıllık Kalkınma dönemi sonunda bu üretimin daha da artacağı
beklenmektedir. Dış piyasaya satışımız da ihracatı teşvik tedbirleri ile
üretimimizle paralel olarak artışlar göstermiştir. Demir çeEk ürünleri it­
halatı 1985 yılında 1.415.200 ton iken 1986 yılında % 68 artışla 2.383.
700 tona erişmiştir. Bunun sağladığı döviz girişi 600 milyon dolar sevi­
yesine ulaşmıştır. TDÇİ'nin 1982 deki ihracatı 233 bin ton iken 1986
da bu rakam 434 bin tona erişmiş ve TDÇİ 79.6 milyon (% 13) dolar dö­
viz girişi sağlamıştır.
Tüm bu üretim ve ihracat değerleri dikkate alındığında son yıllarda ül­
kemiz demir çefik sektörünün üretim ve ihracatında olumlu bir gelişme­
nin yaşandığını söyliyebiliriz. Gerek dış pazarlarda rekabet durumu
gerekse ilerde muhtemel bir AET entegrasyonu dolayısıyla, AET ülkele­
rinde bu sektörde yaşanmış deneyimleride göz önime alınarak ülkemizde
-432 ileriye dönük kalıcı bir Demir çelik politikası oluşturulması zarureti
ortaya çıkacaktır. Tabiatıyla bu politikayı oluştururken demir çelik sek­
törünün sektörel özelliği ile bu sanayi kolunun ekonomik kararlara olan
duyarlılığıda önemle göz önünde tutulmalıdır.
Bu yüzeye yükselmek büyük kapitallerin devreye girmesi, eski tesislerin
modernize edilmesi ve üretim seviyelerinin yükseltilmesindeki yoğun ça­
lışmalar sonucu olmuştur.
Dünya çelik pazarında elde ettiğimiz yeri muhafaza etmek ve çelik ihra­
catımızı arttırmak istiyorsak, maliyetlerimizi düşürüp çelik kalitesini yük­
seltmek, üretimimizi artırmak zorundayız. Bunun yapılabilmesi ancak
tesislerimizi günün teknolojik seviyesine çıkarmak için gerekli yatırımla­
rın yapılmasına bağlıdır.
TDÇt gerek iç gerekse dış piyasada rekabet gücü fazla olan tesisleri sa­
hip olmak ve bu piyasalarda etkili olmak için şu hususların yapılmasını
hedeflemiştir.
1. Ulaşımda unit train esaslarını getirmek ve nakliye problemini çöz­
mek,
2. Hammadde kalitesini yükseltmek: Bunun için düşük küllü kömür yük­
sek tenörlü demir cevheri, flux sinter pelet, self flux pellet kullanmak do­
layısıyla üretim maliyeti kontrol etmek.
3. Yüksek fırın şaıj sistemlerini modernize etmek
4. Çelik üretim zamanını yarıya indirip üretimi % 100 arttırmak (döküm
sayısını yükseltmek)
- 433 -
5. Sürekli döküm oranım arttırmak ve sürekli döküm hızlarını yükselt­
mek,
6. Pota metaluıji tekniğini adapte etmek, geliştirmek ve kaliteli çelik üre­
tim yapmak,
7. Haddehane blok finiş hızlarım arttırmak,
8. Sıcak haddehane sistemlerini gerçekleştirmek,
9. SPC (Statistikal Proces control) teknolojisi adapte etmek,
10.Komputer kontrollü üretime girmek,
11. Refrakter sarfiyatlarının azalmasının üzerinde çalışmalar yapmak (25
kg/ton-15-10)
12. Eneıji tasarrufu için gerekli tedbirleri almak ve bilgili yatırımlar yap­
mak.
13. Maşta program + öncelik sırası + Market analiz + Yatarım formülüne
kullanılarak üretim yapmak.
14. Eğitim programlarını süratle geliştirmek, tesislerin randımanlı çalış­
m asın sağlamak.
- 434 Tumer ÖZENÇ (Ereğli Demir-Çelik Fabrikalan Genel Müdürü)
Demir-Çelik Sanayii Dünya ekonomik konjonktüründen en çabuk etki­
lenen sektör olma özelliğini taşımaktadır. Nitekim, II. Dünya Savaşından
sonra teknolojik gelişmelerin de etkisiyle, dünya ham çelik üretimi 1946'
dan 1974’e kadar 6 misli artmış ve 112 milyon ton'dan 709 Milyon ton'a
yükselmiştir. 1950lerden sonra Avrupa ve diğer ülkelerde, ekonomik po­
litikalarda kilit sanayi olarak ele alman demir çelik sanayiine doğrudan
ve dolaylı müdahaleye başlanmıştır. 1973 yılından itibaren ise, petrol
krizine bağlı olarak gerileme dönemine girilmiş ve 1980'li yıllarda önem­
li bir gelişme göstermemiştir. Ancak, gelişmiş ülkeler bu kesimin stra­
tejik ve ekonomik önemini dikkate alarak, sektörün içerisinde bulun­
duğu olumsuz konjonktür koşullarım etkilemeyi ve değiştirmeyi amaç­
layan bazı önemli politikaları yürürlüğe koymuş bulunmaktadır. Girdi
fiyatlarındaki hızlı artışlar karşısında uluslararası rekabetin yoğunlaştı­
ğı ve dünya ticaretinin daraldığı bu dönemde sektörün doğrudan ve do­
laylı sübvansiyonu, ihracat teşviklerinin artırılması, iç fiyatların bu sek­
törün varlığını sürdürecek düzeylerde tutulması gibi önemli yeni koruma­
cı politikalar, 1980 sonrası döneminin en dikkat çekid konulan arasmda
yer almaktadır. Nitekim günümüzde demir-çelik setöründe makro hedef­
ler, yeniden ve ülke ekonomilerinin ihtiyaçtan doğrultusunda düzenlen­
mekte; daha çok üretmek yerine daha düşük maliyetle üretimin nasd
yapılabileceği sorusuna yanıt aranmakta ve kaliteli çelik üretimine ağır­
lık veren projler yürürlüğe konulmaktadır, ö te yandan, dünyanın hemen
tüm ülkelerinde üretim maliyetleri yüksek, enerji olanaktan kısıtlı, yer
seçimi uygun olmayan ve eski teknolojilerle üretim yapan tesislerin ka­
pandığı veya faaliyetlerini durdurduğu, bazı tesislerin ise özellikle elek­
tronik sanayiinin gelişmesi karşısında modernizasyon yatırımlarına yö­
neldikleri ve böylece günümüzde durgunluğa rağmen teknolojik geliş­
- 435 -
melerin hızlandığı dikkate çekmektedir. Hükümetlerin desteği ile bugüne
kadar artarak devam eden araştırma geliştirme çalışmalarının iki ana he­
defi;
— Üretimde tasarruf ve verimin geliştirilmesi ile maliyetin düşürülmesi ve
kaletinin iyileştirilmesi,
— Çeliğin yerine geçebilecek malzemelere karşı, (Alüminyum, plastik
vs.) ekonomik ve teknik olarak üstün, geliştirilmiş çelik kaliteleri ile iç
ve dış piyasada durgunlaşmış görünen çelik tüketiminin canlandırılması
olmuştur.
Detaya inildiğinde, dünyadaki araştırma ve geliştirme çalışmalarının ge­
nellikle aşağıdaki konularda yoğunlaştığı görülmektedir:
1 — Yüksek fırınlarda kok yerine kömür enjeksiyonu tatbik ederek paha­
lı olan metaluıjik kalitedeki kömüre olan bağımlılığı, dolayısıyla pahalı
bir yatırım olan kok fabrikalarına ihtiyacı azaltmak, Katran enjeksiyonu,
ondan sonra ikinci kademe olarak da kömür enjeksiyonu ile dünyada be­
nimsenmiş olan hususa, Erdemir olarak girmek istiyoruz,
2 —Sürekli döküm makina performanslarını yükseltmek amacıyla; d ö k ü m
hızını artırmak dökümde toleranslan geliştirerek daha çok kalitenin
dökülebilmesini sağlamak, daha az masraflı makinalar geliştirmek (Yatay
Sürekli Döküm Makinalan gibi).
3 — Kaynakların yetersizliği ve kalite düşüklüğü gibi nedenlerden, önü­
müzdeki yıllarda karşımıza bir sorun olarak çıkarabilecek olan hurdanın
alternatifi olabilecek malzemeler üzerinde araştırmalarda bulunmak.
-4 3 6 önümüzdeki dönemlerde, araştırmalarda birinci önceliği alacak bir konu
da, Sürekli Dökümler-Haddehane entegrasyondur. Bunun yanı sıra had­
dehane ölçü toleranslarının ve ürün kalitesinin daha da geliştirilmesi ko­
nularında çalışmalar beklenmektedir.
Bugün dünyada Japonya, Almanya gibi hem endüstride hem de demir-çelik sektöründe ileri olan ülkelerde bu konuda oldukça önemli adımlar
atılmıştır. Dünyada direkt olarak 3-5 cm kalınlığında, sürekli döküm vası­
tasıyla bobin şeklinde sanla bilen, hadde mamülü direkt sıcak haddehane­
ye verilebilecek ve aradaki tavlamayaı da ortadan kaldırabilecek nitelik­
te üretimi son derece ucuzlaştıracak bir çalışma içerisine girilmiştir.
Hatta bu konuda pilot tesis kurmak suretiyle üretime de başlandığı bi­
linmektedir. Daha önce sürekli döküm de minimum kalınlığı 20 cm'ye
kadar dökülen slepten sonra tav finn+ haddehane kurma çalışmalan da
olmuştur. Fakat, bu büyük bir revizyondur. Direkt olarak kontünü sacı
dökmek ve bunu rulo olarak sarmak veya sarmadan arkasına netegre
olmuş olan haddehanede yassı mamul haline çevirmek suretiyle üretim
süreci son derece kısalarak üretim maliyetleri de azalmış olacaktır. Fakat
başlangıçta bu prosesin zorluğu malzeminin çok ince olması sebebiyle
direkt dökülme ve sarılma sırasında boyuna çatlaklar meydana gelmesiy­
di. Artık bu konuda başardı çalışmalar yapılmaktadır.
Buraya kadar kısaca açıklamaya çalıştığımız Dünya demir çefik sanayii'nin bu genel görüntüünden sonra, şimdi biraz da Türkiye'deki demirçeBk sanayii'nin gelişmesini inceliyelim.
Türkiye Demir-Çelik Sanayii 1980'den bu yana olağanüstü gelişme gös­
termiştir. 1940larda Karabük'te devreye giren ilk Demir-Çelik FabrikaIan fle sm çelik üretiminin başladığı kabul edilirse, 1940'dan 1980'e
-4 3 7 kadar, sıvı çefik üretimi sıfırdan 2.535 milyon (Ton/yıl) değerine yüksel­
miş buna mukabil 1980'den 1986'ya kadar 4.900 Milyon (Ton/yıl)
olarak 6 yıl içerisinde 2.0 katı artmıştır. Diğer bir ifade ile 1980'den
1986‘ya kadar her yıl % 14'6'Iık bir artış göstermiştir. Şu halde denile­
bilir ki Türkiye; Demir-Çelik Sanayii'nde üretim miktarı olarak, 1940'dan
1980'e kadar 40 yd içerisinde aldığı mesafeden daha büyük bir mesafeyi
1980'den 1986’ya kadar 6 yd içerisinde almıştır. Ve böylece Türkiye,
şnn çelik üretiminde 1980'de dünyada 33. derecede iken 1986'da 23.
sıraya yükselerek İsveç, Avusturya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerini sıvı
çelik üretim miktarında geride bırakmıştır. Yalnız burada altı çizilmesi
gereken husus, sm çelik üretim miktarıdır; teknoloji, üretimde kalite
farklılığı değildir.
1987 yılında Türkiye Demir-Çelik Sanayii, 6.2 milyon (Ton/yıl) sıvı çe­
lik üretecektir. 1988-1989 yıllarında ise 7.5 milyonluk bir üretim hedefi
olacaktır. Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı sonunda, hedefin 10-11
milyon tona, 1999 yılında ise 15-18 milyon tona ulaşacağı tahmin edil­
mektedir. Türkiye sm çelik üretiminin takriben % 65'i entegre demir
çefik fabrikalarından, % 35'i ise ark ocaklı tesislerden gelmektedir.
Türkiye'de 1985 yılı değerlerine göre fert başına düşen
s iy i
çelik miktarı
111 (kg./Kişi.YıI) civarındadır, ileri ülkelerdeki fert başına düşen 300
ila 500 (kg./Kişi. Yıl) değerleri ile mukayese edildiğinde Türkiye'nin ol­
dukça gerilerde olduğu görülür. (Fert başına düşen sıvı çelik miktarı Çe­
koslovakya’da 726 kg. Japonya'da 611 kg. S.S.C.B.'de 576 kg, Doğu Al­
manya'da 507 kg, Ispanya'da 187 kg, Ingiltere'de 251 kg.) Bu nedenle
Türkiye'deki kişi başına çelik tüketiminin, kademeli olarak arttırılarak,
2000 yılında yaklaşık 270 kg/yıl düzeyine ulaştırılması hedeflenmelidir.
-4 3 8 Törk Denılr-Çefik Sanayii, mevcut üretim kapasitesini gayet iyi kullana­
rak kısa zamanda büyük mesafe almıştır. Ancak yakında AET Demir-Çelik Sanayii'nin; AET ite bütünleşebilmesi, AET'ye kolay uyum sağlaya­
bilmesi, AET ile birlikte Dünya Demir Çelik Sanayi ile birlikte rekabet
edebilmesi için aşağıda ana başlıklarıyla sunulmaya çalışan bazı sorunla­
rını çözmesi gerekmektedir;
a) Yukarıda da açıklandığı gibi, Türkiye’deki kişi başına çelik tüketimi,
111 kg/yıl değeri ile dünya ortalamalarının oldukça altındadır. Şu hal­
de, öncelikte yapılması gereken husus Türkiye'nin kişi başına çelik tüke­
timini dünya ülkeleri düzeyinde olması bile en az 200 kg'ın üzerine çıkar­
tacak yatırımlara derhal başlanması kararlarının alınmasını sağlamakta­
dır.
b) Diğer taraftan Türk Demir-Çelik Sanayii'nin sm. çelik üretiminin yapı­
sına bakıldığında, üretilen yassı mamul oranının takriben % 27 civarında
olduğu görülür. Halbuki bu oran Türkiye tüketimine % 4 0 4 5 , ileri ülke­
lerde ise % 60 düzeyindedir. Ayrıca Türkiye'nin yassı mamul olarak dış
ticaretine bakıldığında ithalat fazlalığı görülmektedir. Bu da Türkiye'de
ihtiyaca yetecek kadar yassı mamul üretilmediğini ortaya koymaktadır.
Diğer bir deyişle mamul türleri açısından bir dengesizlik söz konusudur.
Türkiye'de yegane yassı mamul üreten ERDEMİR, Türkiye'nin ihtiyacı­
nın şu anda takriben % 75'ini karşılayabilmekte ve bu oran giderek düş­
mektedir. Şu halde acilen yapılması gereken, Türkiye'nin gerekli kaynak­
larını seferber ederek, 1,6 Milyon (Ton/yıl) yassı mamul üreten ERDEMİR'i darboğaz giderici modernizasyon yatırımları ile bir an önce 3 Mil­
yon (Ton/yıl) nihai mamul üretecek seviyeye getirmek olmalıdır. Aynca
ERDEMİ R'e ilaveten 6.0 Milyon Ton/yıl kapasiteli yeni bir yassı mamul
iffetim tesisi kurulmalıdır. Böylece Türkiye'nin yassı mamul kapasitesi
-4 3 9 9 Milyon Ton/yd'a erişecektir ki bu da Türkiye'nin 2000 yıllarındaki
yassı mamul ihtiyacıdır.
c) Türk Demir-Çelik Sanayii'nin dolayısıyle ERDEMİR'in karşılaştığı
en büyük sorunlardan bir tanesi de kalite sorunudur. Tesislerin eskimesi
ve yeni teknolojinin, finansman zorlukları nedeniyle anında adapte edil­
memesi bu sorunu her geçen gün biraz daha büyütmektedir. Bu da Türk
Demir-Çelik Sanayii’nin gerek içerde gerekse dışarda rekabet şansını
büyük ölçüde menfi yönde etkilemektedir.
d) Buraya kadar özetlemeye çalışılan sorunlar her ne kadar önemliy­
se de, bunların çözümüyle direkt ilişkisi olan finansman sorunu bugün
için Türk Demir-Çelik Sanayii’nin dolayısıyla ERDEMİ R'in bir numa­
ralı sorunudur. Türk demir-Çelik Sanayii'nin ilk 3 madde deki sorunları­
nın çözümündeki başarısı, finansman konusundaki başarısına bağlıdır.
Türkiye bu konuda en büyük desteği dış finansman kuruluşlarından bek­
lemektedir. Sağlanacak uzun vadeli, düşük faizli kredilerle Türk DemirÇefik Sanayii arzu ettiği yere kısa zamanda ulaşabilecektir.
Bu dört ana sorunun dışında aşağıda başlıklar halinde verilen sorunlara
da gerekli önem verilmelidir.
— Sektörün ana girdileri olan demir cevheri, koklaşabilir taş kömürü,
hurda ve sünger demir, elektrik eneıjisi konularındaki sorunlara karşı bir­
likte hareket edilerek çözümler aranması,
—Araştırma, geliştirme, kalite kontrol, mühendislik, konularının üzerine
daha çok eğilinmesi,
-4 4 0 — Kalifiye işgücü yetiştirilmesi, kaliteli mühendis ve üst düzey yönetici­
ler yetiştirilmesi,
—İleri teknoloji üreten ülkeler ve çeşitli dış kuruluşlarla işbirliğine önem
verilmesi,
— Demir-Çelik tesisleri arasındaki koordinasyonu ve bilgi transferini ge­
liştirecek Demir-Çelik Birliği kurulması çalışmalarının sonuçlandırılma­
sı,
Demir-Çelik ihracatındaki teşvik tedbirlerinin dünyadaki uygulamalara
paralel bir duruma ve yeterli düzeye getirilmesi, sektörün dünya pazarla­
rındaki rekabet gücünün artırılması,
— Dünyadaki uygulamalara paralel olarak (ABD ve AETdeki gibi) yerli
endüstriyi korumak amacı ile, özellikle Batı ülkelerinde olduğu gibi ülke­
mizde de Demir-Çelik ürünleri ithalatında ekonomik göstergeler ve talep
dikkate alınarak türlere göre kısıtlama yapılması,
— Çağdaş teknolojiye uygun, modem anlamda entegre bir kalite kontrol
sistemi ve Türkiye Kalite Kontrol Birliği kurulması,
— Türkiye Demir-Çelik Teknoloji Araştırma Merkezi kurularak, yeni tek­
nolojiler üretilmesi ve bu teknolojilerin sanayii'e akkatılması.
Bu arada Erdemir'in geçmişteki üretimleri ve Eylül 1987 tarihine kadar
yapılanları kısaca arz etmek istiyorum.
Ereğli Demir-Çelik tesisleri 15 Mayıs 1963'te üretime geçti. Kurulu ka-
-441 pasiteâ 440 bin ton/yıl sıcak madde ve bundan elde edilecek 470 bin ton
sıvı çelik idi. Nihai mamul olarak da bu sıvı çelikten 110 bin ton boru
ve 268 bin ton yassı mamul üretmek özere, 378 bin ton olarak öngörül­
müştü.
1969 yılında başlayan ara tevsiat 1979 yılında tamamlandı. Sıcak maden
kapasitesi 700 bin tona, sıvı çelik kapasitesi de 820 bin tona çıktı. Yassı
mamul kapasitesi de 550 bin ton oldu.
1972 yılında fiilen başlayan Birinci Kademe Tevsiatı 1978 yılma kadar
sürmüştür. Bu tevsiatla sıcak maden kapasitesi 1 milyon 350 bin tona, sı­
vı çeBk kapasitesi 1,5 milyon tona, yassı mamul kapasitesi 1 milyon 100
tona çıkarılmıştır. Bu üretimin % 33'ü soğuk mamul, geri kalanı sıcak
mamuldür.
İkinci kademe tevsiata ise, hedef kapasite 2 milyon tona çıkmakla bera­
ber, üretilen mamulun kapasitesine, bazı darboğazların giderilmesi konu­
larına ehemmiyet verilmiş olup, tevsiat proje cari fiyatlarla 85.8 milyon
dış ve 98.7 milyon dolar iç para harcanarak gerçekleştirilmiştir.
ikinci kademe tevsiatından sonra, 2 milyon ton sıvı çeliği fiilen gerçek­
leştirmek üzere tamamlama yatırımlarına girişilmiştir. Tamamlama yatı­
rımlarının dış harcamaları tutan 27.7 milyon dolardır.
Bu projede potada çelik antm a, işlemi, sıcak haddehanelere bazı ilave­
ler, kömür harmanlama tesisinin kurulması, sinter fabrikasının ıslah edil­
mesi gibi çalışmalar bulunmaktadır. Bu ıslahat sonunda sinter fabrika­
sının kapasitesi 1 milyon 250 bin tona çıkanlmıştır. Bir üçüncü kireç
fabrikasının kurulması, çelikhane çalışmalarının kalitesinin artmasına
-4 4 2 büyûk yardım a olmuştur. Aynca tandem hadde ilaveleri yapılmıştır.
Yani soğuk haddehane ürünü 370 bin ton iken 625 bin tona ulaşmıştır.
Erdemir tesislerinde kompitürizasyona büyük önem verilmektedir. İki
yıl içerisinde 1,5 millyar ilralık yaünm yapılmıştır. Aynca 10 sene sü­
recek bir tevsiat çalışması yapılmakta olup, (Her kademisi-üç kademede
tamamlanacak-üçer yıl sürecek) 10 milyon dolar tutarında kompitürizasyon yatanım yapılması düşünülmektedir. Bu yatırımlarla yapılmak ve
gerçekleştirilmek istenen projeler şunlardır:
1 — Limanların tevsi edilmesi: Ereğli Demir-Çelik Fabrikalarının limanlan 4,5 milyon ton yükleme boşaltma kapasitesi He Türkiye'nin ikinci önemli limanı haline gelmiştir. Ereğli'de kullanılan hammaddelerin (kö­
mür, demir cevheri) % 60'ı yurt dışmdan ithal edilmekte olduğundan bü­
yük tonajlı gemilerle nakliyeyi sağlamak (Bugün 60 bin tonluk gemilerle)
ve nakliye maliyetleri son derece düşürmeyi hedeflemekteyiz.
2 — Çelik üretim tesislerinde yenilemeler yapılacaktır. En son modem
teknolojiye uygun olarak sürekli döküm tesisi kurulacaktır. Sonra sıcak
haddehanenin modernizasyonuna gidilecektir. Bu haddehane aslında
450 bin ton kapasiteli levha üretebilen,.slab çekflebilen bir haddehane­
dir. Fakat bugün Türkiye'de dahi müşterisi 100 bin tonu geçmemekte­
dir. Dolayısıyla tam kapasite kullanma imkanı, gerek ürettiği malze­
menin kalitesi, gerek toleranslan itibariyle mümkün değildir. Bu tevsiat
sonunda, o haddehanenin kapasitesi, dünyada herhangi bir ülkeye ihraç
edebileceğimiz kalitede, 750 bin ton levha miktanna yükselecektir ve
bu büyük bir yenilik olacaktır.
3 — Son olarak, iki numaralı sıcak haddehaneye bir üçüncüsü slab fırını
ilave edilecektir. Ve sıcak haddehane iki'nin yenilenmesi ise hemen ikin-
-443d adımda gerçekleştirilecektir. Şimdiye kadar Asitleme Fabrikasına
(DKP sac üreten hat, sülfirik asitle çalışmaktadır.) Klorik asitle çahşan
asitleme hattı üave edilecektir. (Bir bobin hazırlama tesisi, oksijen fab­
rikası, üretim kontrolü sistemleri, yardımcı sistemler, entegreler v.s)
Projenin toplam tu ta n 864 milyon dolar; bunun ilk kademe tutan 270
milyon dolar; dış krediye ihtiyacı 165 milyon dolardır. Dünya Bankasıy­
la bu konuda temaslanmız vardır. Fakat OECE'nin Paris'te yapılan son
toplantısında, Amerikalı delegenin bir şansızlık eseri olarak kendi üye
ülkelerine veya dışandaki ülkelere, OECD ülkelerinin kapasite artırıcı
konularda kullanmak üzere kredi vennemesini tavsiye etmesi ve bu konu­
lardaki çalışmalar neticesinde Dünya Bankasuıdan kredi alma işi tehlike­
ye girmiştir. Diğer kaynaklar bulundu. 165 milyonu en kısa zamanda te­
min etmek suretiyle yatırımımız devam edecektir.
Bu projenin gerçekleşmesinden sonra, Ereğli Demir Çelik Fabrikalarının
kapasitesi 2,4 milyon ton sıvı çeliğe ve mamul üretim olarak da 3 milyon
tona yükselecektir. Aynca Erdemir'in kapasitesinin 3 milyon tona ulaş­
tıktan sonra, 6 milyon tonluk ikind fabrikanın kurulması-Türkiye'nin
herhangi bir yerinde önerisine başlangıç safhasında katılmıyoruz. Zaten
Erdemir olarak tevsiat çalışmalarının devamı vardır. Bundan sonraki ka­
deme, 2000 senelerinde yine paralel olarak tamamlanmak üzere, 6.4
milyon ton y a sı mamul üretim meselesinin hedeflenmesidir. Ereğli De­
mir Çelik Fabrikalarında, hem denizden doldurulmuş, hem de eskiden
mevcut yeni tesisler yapılabilecek yerler mevcuttur. Buraya kurulacak
olan fabrika ve hatta Erdemir'deki 20 idare mekanizma ve oradaki bil­
gi birikimi bakımından, 9 milyon tonluk üretimi zaten orada gerçekleş­
tirmek mümkündür. Tabii burada darboğaz, liman tevsi edilince cevherin
getirilmesi darboğaz olmaktan çıkmaktadır. Sadece Erdemir'in demiryo­
lu ile Zonguldak'a ve Arifiye'ye bağlanma konulan vardır. (Ulaştırma
-4 4 4 Bakanlığmdan vizesi abndı) Bunlar bağlanacak olursa nakliye hafifle­
yecektir. Çünkü, bugünlerde nakliye ağırlıklı olarak karayolundan ya­
pılmaktadır. Fakat Karadeniz'in bu bölümünde yollar bu ağırlıklı taşı­
maya müsait değildir, öyleyse ulaşımda demiryolu ve denizyoluna ağır­
lık verilmelidir. O zaman Erdemir'in üretiminin başlangıçta 9 milyon to­
na çıkarılması mümkündür. Bugün 7800 kişiyle 1,6 milyon ton üretim
gerçekleştiren Ereğli Demir Çelik Fabrikaları, bundan sonra çok daha
büyük rakamları, kişi başına düşen üretim olarak, çok daha rantabl şe­
kilde üretebilme imkanına kavuşacaktır.
1987 yılı üretim hedefimiz 1 milyon 750 bin ton civarında olacaktır.
1984'te 1 milyon 510 bin ton, 1985'de 1 milyon 555 bin ton, 1986
'da 1 milyon 644 bin ton olmuştur. Fabrika dışında bir yeşil saha ve
fabrikayı yenileme projemizi 1.5 yıl önce başlattık ve 4 sene içerisinde
tamamlayacağız. Bugün ileri teknolojiye sahip Japonya, Batı Almanya gi­
bi ülkelerdeki fabrikalar kadar, hatta onlardan daha yeşil bir Ereğli De­
mir Çelik Tesislerine kavuşmuş olacağız.
Teşekkür ederim.
-4 4 5 Prof. Dr. Veli Aytekin
ITÜ Kiraya ve Metalürji Fakültesi Öğretim Üyesi
1987 yılında, Türkiye’nin kalkınma planında gösterilen demir-çelik üre­
tim miktarlarının toplam değeri 2 trilyon TL mertebesinde olup, bu üre­
tim seviyesini aşmasıda söz konusudur. 1986 yılında 39.2 trilyon olan
gayri safî milli hasıla içerisinde bu değer % 5 kadar bir oranı temsil et­
mektedir. Gayri safî milli hasılanın % 5'ini teşkik eden demir çelik sanayi
ürünleri üzerinde çok dikkatle durulacak önemli bir konudur.
Temel sanayii, denge unsuru ve diğer teknolojili sanayilerin kurulması
için, önceden ele alınıp belirli bir seviyeye getirilmesi gereken bir sanayi
oluşu nedeniyle önemlidir. Bu seviye yılda kişi başına düşen üretim mik­
tarım 300 kg civarına yükseltmek olmalıdır. 300 kg/yıl dan sonra Avrupa
ve Amerika gibi 700 kg/yıl seviyesine çıkılması arzu edilmektedir. Fa­
kat demir-çeliğin dünya ülkeleri arasındaki durumu artık yüksek teknolo­
jiye dayanmaktadır. Esasen zamanla bu miktarın daha da az seviyede,
çok ileri bir teknolojik gelişmenin endikasyonu, göstergesi olarak adde­
dilmesi gerekmektedir. Yani her zaman teknoloji geliştikçe miktar art­
maz, daha kaliteli ürünler, alternatif ürünler ve daha verimli kullanış gibi
hususlar karşısında ciro belli oranda ikinci plana düşebilir. Onun için ka­
ramsarlığa kapılmamak gerekir.
Türkiye'de son yıllarda demir-çelik ürünleri ihracatımızda büyük bir ye­
kun tutmaktadır. 1986 yılı demir çelik ithalatımız (Hurda dahil) 2,6
milyon tondur. Bunun içerisinde 1 milyon tondan biraz fazla kütük ve
yan mamül madde vardır.
-446 Demir çefik sektörünü gelişme özelliği arz eden bu geçit döneminde iş
sahalarım küçültmeyerek, onu bu seviyede de takdirle karşıhyarak des­
teklemek gerekmektedir.
Dünya'da 1970 yılında çelik kapasitesi 1 milyar tonu aşarken 750 mil­
yon ton olan üretim 100 milyon tondan fazla bir gerileme ile 600 milyon
tonlara indi, önümüzdeki 2000 senesi için öngörülen miktar 750 mil­
yon tondur. Halbuki 1970 terde, 1985 yılı için düşünelen kapasite 1
milyar tondu. Böyle aşın bir kapasite ile dünyada fazla bir arzediş ve
büyük bir rekabet, buna mukabil eneıji v.s. bakımuıdan bir sürü engeller
ortaya çıktı. Bu ortam içerisinde, 1980 lerden itibaren, Türkiye'de demir-çelik sanayii hızlı bir gelişme ile devam etti. Dünyanın bu güç duru­
mu karşısında bir miktar yan mamul ithal ederek hurdayı, hatta demir
cevherini de % 40 oranında ithal ederek ekonomik düzeni gerçekleştir­
mek, bu dövizi sağlamak ve sanayii bugünkü kapasitelerle ulaştırmak bü­
yük bir başarıdır.
Dışa açık olmak, sanayi gelişmesinde bir denge özelliği taşır. Bununla
birlikte devamlı olarak çok titizlikle dünya piyasası içinde hammadde
pazarlama, proje geliştirme ve finansman sağlanması gibi konulara çok
sıkı sarılması, izlenmesi ve memleketin bir bütün halinde bu konularda
e k alınıp en iyi alternatiflerin tesbit edilmesi gereği vardır.
Türkiye V. Beş Yıllık plana göre, plan sonunda, kişi .başına demir-çelik
üretimini 140 kg/yıla çıkarırken, dünya ortalaması 200 kg/yıl dan 150160 kg/yıla düşecektir.
1994 yılı Beşinci Beş Yıllık Planın sonu, A ltına Beş Yıllık Planın başlan­
gıcıdır. 11-12 milyon ton üretimle kişi başına düşen üretimi 190*200
-4 4 7 kg/yıla çıkarabiliriz.
2000 yılı için 2 türlü düşünce vardır.
1 — Demir çelik üretimini 15 milyon tona çıkarak, kişi başına düşen üre­
timi 220 kg/yıla ulaştırmak.
2 — Yada 18 milyon tona çıkararak, kişi başına düşen üretimi 270 kg/yıla ulaştırmak.
Kişi başına düşen demir-çelik üretimi 220-270 kg/yıla çıkarma husus­
larında, çok büyük güçlükler ve gerçekleştirmede biraz imkansızlıklar
▼ardır. Aynca kişi başına düşen üretimi artırırken bunun yassı ve kaliteli
çeHk cinsleri itibariyle iyi dengelenmesi lazımdır. Yassı çeliğin payının
% 35 değil, demir çelik ürünleri içerisinde % 50-60 lara yükselmesi gerek­
mektedir. Halbuki yassı çelik yatırmana özel sektör giremediği için yega­
ne sorumluluk Ereğli Demir-Çelik fabrikalarına yüklenmektedir. Enteg­
re olmayan tesis arasında içerikte büyük fark vardır. Bu bakımdan yassı
ürünler yine bir özellik taşımaktadır. Esasen yassı mamülü en fazla boru
sanayiinin yassı ürünlerde yatırım yapması bekleniliyordu. En azından
1,2-2 milyon ton civarında ki bant ihtiyaçlarını hedefleyen yatırıma
yönelebilirlerdi. 1990-1995 yıllarında önce 3 milyon tona, sonra 4.5-5
milyon tona çıkması Ereğli Demir-çelik fabrikaları için büyük meseledir.
Aynca 4 milyon tonluk yeni tesisin Ereğli'de veya ayrı yerde kurulması
konusunu düşünmek gerekmektedir. Yani toplam 9 milyon ton uzun
uriinler, 8 milyon ton yassı ürünlerin gerçekleşmesi, uzun ürün için çok
kolay, yassı ürün için çok güç bir problemdir.
-448Son yıllarda uzun örün bazında özel sektör tarafından
yapılan
büyük
hamleler takdirle karşılanmaktadır. MKEK üretimi 60 bin ton/yılda ka­
tarken, Karabük Demir çelik fabrikaları seviyesinde gelişen 3-5 tane özel
sektör fabrikalarımız vardır. Hurdanın dünya piyasasında 20-25 milyon
ton serbest dolaşan bir borsası olup, bunun içerisinden Türkiye'nin her
zaman 4-5 milyon ton seviyede miktarı alabilmesi büyük bir problemdir.
Ayrıca hurdanın tesislerde hazırlanmasının güçlükleride vardır. Bununla
birlikte, özel sektörün mini çelik endüstrisi denilen kontünü-Ark ocağıhaddehane tesisleri helezonunun teşvik edilmesini ve mevcut gelişme
azminde olanların desteklenmesi çok yerinde ve zorunludur. Bu arada
2 milyon ton kapasitesindeki haddehanelerin desteklenmesi, düşük üre­
timlerin artırılması ve dünya serbest piyasasında bunların hayatiyetinin
sağlanması çalışanların iş sahasinın iş yerlerinin kapanmaması yönünden
gereklidir.
Hurda güçlüğü karşısında, alternatif olarak sünger demir projesi 1960'lardan beri devam etmektedir. Dünya'da 1958 yılında başlayan sünger de­
mir denemesi giderek artmamış, 720 milyon ton dünya üretimi içerisinde
12-15 milyon tonda kalmıştır.
Aşel metodu dediğimiz Meksika'da ve tabi gaz ham petrolü bol olan
memleketlerde yan ürünleri kullanarak gelişen tesislerde Midreks denilen
tipi vardır. Bu iki tip tecrübe safhasında, kendi ekonomikliğini ispatla­
mıştır. Hem kullandığı cevher veya paletin çok yüksek tenörlü zengin
cinsten oluşu ve hem de tabi gaz veya diğer yakıtları, sıvı yakıt itibariyle
zengin, bol olan, ekonomik olan ülkelerde gelişme ortamı bulmuş olma­
ları, bunların yaygınlaşmasını zorlaştırıyor. Sünger demir konusunda
zaman zaman Kırıkkale'de ufak deneyler yapıldı. Dünya gidişatında geri
kalmamak için yeni projeler denenmelidir.
-4 4 9 Ark ocaklı tesislerin önemli problemlerinden ikisi de enerji fiatları ve
kalite sorunudur. Enerji fiatı çok yüksektir. Bütün dünyada yapılan des­
teklemeler, fiat düşüklükleri, destek mahiyetinde yapılan indirimler,
eneıji fiatında çok yüksektir. Bizde ise bunun yanında tabii maliyeti
çok etkilemektedir. Tabiatıyla eneıji tasarrufu gibi hususlara gidibııesi
söz konusudur
özel çeliklerde kaliteye biraz daha önem verilmesi gerekmektedir. Esa­
sen aynı durum, eski fabrika olduğu için Karabük Demir Çelik Fabrika­
larında da vardır. Türkiye'de mevcut olan standartlara uyması gerekir.
Kaliteli çelik konusunda bilhassa Asil Çelik, Metaş ve diğer tesislerin
kalite ve araştırmaya daha fazla önem vermesi gerekmektedir.
Üniversite-Sanayi işbirliği:
Türkiye'de yılda toplam kontenjan 80-100’ü geçen Metalürji Mühendisi
mezun olmaktadır. Fakat sistemdeki bazı noksanlar, eleman noksanlık­
ları, öğretim üyesi noksanlığı laboratuvarların yeni gelişmesi nedeniyle
öğretim istenilen nitelikte olamamaktadır. Fakat üniversite ile sanayi iliş­
kileri bütün gayretlere rağmen her defasında çok söz edildiği halde, ye­
terli bir iletişim ve aynı zamanda işbirliği teessüs edilememiştir. Araş­
tırma geliştirme masraflarının önceden Maliye Bakanlığının onayını al­
madan üniversiteler ve tanuımış araştırma kuruluşlarıyla anlaşarak ele
alınmış vc yapılmış olması proje çalışmalarını teşvik edecektir. Demir
Çelik ve metalürji sanayii ile üniversite arasındaki ilişkilerde bu konunun
işler vaziyette ohııası çok yararlı olacaktır.
ı ı ı ı ı ı ı ı ı mı
-4 5 0 ARİF ONAT (özel Sektör Demir Çelik Üreticileri Derneği Başkanı)
Saym Bakanım, Sayın Müsteşar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının saygıde­
ğer yetkilileri:
Birinci Sanayi Şurasının kıymetli delegeleri, saym misafirler, saym basm
mensuplan, ben özel sektör demir çelik üreticileri demeği başkanı ola­
rak, daha ziyade özel sektördeki hadiseyi, gelişmişliği ve hızın devam
etmesi için alınması lazım gelen tedbirleri, gerekçelerine de mümkün ol­
duğunca belirterek arz etmek istiyorum.
Benden evvel kıymetli konuşmacılar, Türkiye'nin kişi başına tüketimi,
gelişmiş ülkeler seviyesinden oldukça aşağıda olduğunu, hiç olmazsa
ilk hedef, İlk merhale için 200 ya da 300 kilogram kişi/yıl mertebesine
ulaşmak gerektiğini ifade ettiler. Ben de bu görüşe gönülden katılıyorum.
Belki, çok yüksek 600-700 değerleri bugün için konuşulmamak gerekir;
ama her halükarda esasen Beş Yıllık planlar da bu istikamettedir, bir
merhale olarak 200 kilogramın üstüne çıkmak lazımdır, öyleyse yeni ka­
pasiteler tesis edilecektir. Mevcut kapasiteler tevsi edilecektir. Yeni kapa­
site, yeni tüketim olmadan gelişmez. Tüketilmesi zor bir malın, üretilme­
sinden yana olmak sanırım mümkün .değildir, öyleyse, tüketimi de arz
edilen üretim seviyesini mümkün kılacak derecelere çıkarmak lazımdır.
Bunu nasıl yapacağız? Evvela iç tüketimi yatırımlarımızı hızlandırmak
suretiyfe belli seviyelere getireceğiz. Artı, ihracatımızı, bu yoldaki ihra­
catımızı artıracağız, böylece ürettiğimiz ürünü içte ve dışta tüketir ola­
cağız. Hadiseye böyle bakımca, ihracat konusunda Türkiye'nin rekabet
şansının ne olduğu, bu rekabet piyasasında rakiplerimizin nasıl bir des­
tekler manzumesi içerisinde olduğu ve rekabetin gereğince teessüs
edebilmesi için, rakiplerimizin desteklerine bizlerin de sahip olmamız
-451 -
gereği açıkça ortaya çıkar. Bir yaklaşım rakamı verebilmek için, şunu
söylemek istiyorum: Bizim tetkiklerimizde, özellikle AET ülkeleri İçe­
risinde, ihracat desteklerinin yaklaşık olarak toplam 100 ila 200 dolar
mertebesinde olduğu, Türkiye'de ise bu değerin 65-70 dolar/ton merte­
besinde kaldığı ifade olunabilir.
Şimdi, öyle bir rekabet piyasasında, evvela rakiplerimiz düzeyinde sana­
yi maliyeti konusunda çeliğin yapısındaki mevcut direkt ve endirekt gi­
derlerin miktarsa! olarak, acaba rakiplerimiz mertebesinde miyiz diye bir
bakmakta yarar vardır. Türkiye'de özel sektör demir çelik üretimi, bilin­
diği gibi tümüyle ark ocağı sanayiine dayanır. Ark ocağı sanayii ise, özel­
likle son 10 senede çok büyük teknolojik yeniliklere muhatap olmuştur.
Hala da bu yenilikler hızla devam ediyor. Türk demir çelik özel sektörü
genç bir m odem teknolojinin teçhizatını haizdirler. Eskileri ise, süratle
kendilerini bu yeni teknolojik cihazlarla teçhiz etmişlerdir. Şöyle bir
değerlendirme yapılabilir:
Bundan 10 sene evvel, bir ark ocağından bir günde normal olarak 8,
ultra alfa ocaklardan 10-11 döküm almak normal idi. Bugün 20'nin altın­
daki döküm sayıları, söz konusu olm uyor. Türkiye'de bu bakımdan
kendini büyük çapta tesislerin kapasite itibariyle hemen fc 80'i civarında­
ki tesisler bu modern tesise sahiptirler. Donelere baktığımız zaman,
Avrupa ortalamalarıyla Türk özel sektör demir çelik sanayiinin sarf d o­
neleri mukayese edilebilir, bazen daha ivi, bazaıı ona yakuı bazan da çok
az altında görülüyor. Ş ö y le ki, bugün makul bir rakam olarak kilovat
saat eneıji ile 1 ton çelik üretilmesi öngörülüyor. Türkiye'de de bu d e­
ğerler vardır. İstisnai olarak 150 Kilo vat/saatlere inen dünyada parmakla
sayılabilecek çok az değişik türde çalışan fabrikalar da vardır. Ama,
Türk demir çelik sanayiinde de spot rakamlar olarak bu değerler elde
-452edilmiştir. Bunun yanında, fevalatj miktarlar, bunun yanında refrakter
miktarlan, elektrot miktarları ton başına düşen miktarlar, Avrupa orta­
lamalarıyla eşdeğerdedir. Ancak, Mitarsal yapıdaki bu eşdeğerliği görüp
memnun olduktan sonra, maliyet yapısının parasal değerlerine baktığı­
mız zaman, hadisenin böyle olmadığını hemen görüyoruz. Bizim maliyet­
lerimiz yüksek. Acaba neden yüksek? Muhterem dinleyenlerim,.ciddi bir
etüdde iki rakam göze batar. Bunlardan birisi, elektrik gideri, bir diğeri
sınai maliyet dışında mütaala ettiğimiz fakat, satış maliyeti içinde olması
zaruri bulunan finans gideri. Elektrik meselesi 22 ülke dikkate alınarak
Japonya kullanıyor çelikte. Onuıı hemen arkasında Türkiye var. Yani 22
ülkeden 20 sinde elektrik enerjisi Türkiyeden ucuzdur. Bizim rakibimiz
de genelde bu 20 ülkedir. Amerika Birleşik Devletlerinde de daha ucuz,
yalnız bizim tesbitlerimizde Japonya en yüksek değerdedir. Tabii ben
Türk lirası değeriyle söylüyorum.
Kaldı ki, bunlar bizim tesbit edebildiklerimizdir. Genelde bir temaül
olarak, ark ocağı gibi çok yüksek toplamda enerji tüketen muş temer le,
eneıji satanlar özel mukavelelerle birbirlerine bağlanıyorlar. Bu değerler,
bizim tesbit ettiğimiz açıkta, sanayie tatbik edilen tarifeler değerleridir.
Bunun da üstünde, elektrikte handikapımız olduğunu kayden tesbit
mümkündür.
ikinci önemli faktör, biraz evvel de değindim, finans yapısındaki fak­
tördür. Bizim tetkiklerimizde, demir-çelik sanayii, ancak satış m a liy e ti
içerisinde, ancak % 5 ve ona yakın alt değerleri finans gideri olarak ab­
sorbe edebilir. Yüzde 5 olduğu zaman, uzmanlar bunun bir san ışık oldu­
ğunu hemen teyakkuza geçmek gerektiğim ifade ediyorlar. Tabii ki öz
kaynakla yakın ilgisi olan finans gideri, müesseseden müesseseye değiş­
mekle beraber, Türkiye'de bu değer, şu anda ortalama olarak 12 ila 16
- 453 -
arasında değişiyor. Bu. bizim demir-çelik ihracatında dış pazarlarda zor­
layan bir faktördür. Çünkü rakiplerimiz senevi yüzde 8 ’le 10'Ia kredi kul­
lanırken, bizkr % 35'Ie 60'Ia bazen 7 0 ’le kredi kullanıyoruz. Ama, Tür­
kiye Demir çelik ihraç etmek durumundadır. Buna inanarak söylüyorum,
gereği kadar ihracat yapamazsa, gereği kadar kapasite artıramaz. O se­
beple Türk Demir-çelik ihracatını Türkiye'nin ihracat politikalarının olu ş­
turulmasında ağırlıklı bir sektör olarak ele almak lazımdır.
Şimdi hadiseyi böyle ortaya koyunca, ne yapılabilir, nasıl yapılabilir
sualleri elbette hemen akla geliyor. Şunu tekrar vurgulamak istiyorum.
Son derece önemli addediyorum. 100 ile 120 dolar sübvansiyonu cebine
koymuş bir rakiple 65 ila 70 dolar bir avantajı elinde bulunduran Türk
demir çelik ihracatçısı, uzun vadede yenilgiye uğrar. O itibarla rakip­
lerimiz neler yapıyor, hangi safhada yapıyor ne miktarda yapıyor, hangi
usuDe yapıyor? Ciddi bir tetkike tabi tutulduktan, sonra, Türkiye'nin
de bu yollan, bu usulleri tatbik etmesi lazım. Aslında rakiplere direkt
sorarsanız, "Biz sünvansiyon almıyoruz" diyorlar. Çünkü, Türkiye ihra­
catını direkt sübvanse ediyor, rakipler ise kamufle ederek, gizli tutarak
elektrikten, vergiden, kıdem tazminatından, araştırma giderinden, faiz
sübvansiyonundan, görünmeyen sanki bir genel tatbikatmış gibi tutarak
yürütüyorlar. Böyle olunca, bir ülkeye mal sattığınız zaman, Türkiye'nin
mah sübvansiyonlu, öylese telafi edici vergiye tabi tutmak lazımdır, me­
selesi ortaya çıkıyor. Rakibimizin malı ise, sübvansiyonlu değil öyleyse
ona telafi edici vergi gerekmez. Şimdi bir ülkeye gidiyorsunuz, rakibiniz
telafi edici vergi yok, sizin için telafi edici vergi var. Öyleyse meseleyi
temelinden değiştirmek lazımdır, ihracat şarttır, ihracat teşviki şarttır,
ama ihracat teşviki bugünkü enstrümanlarla değil, tamamen imalat safha­
sından başlayan başka yollarla olmak lazımdır.
-4 5 4 Bu iki ana kalemin dışında küçük küçük ama toplandığı zaman büyük
meseleler de var. Bir misal vermek istiyorum, devletimiz ithalatta démi­
nât alıyor, bu teminatın m iktan % 7'dir. Tabii demir çelikte akseptans
kredisi ile çalışmak da lazımdır. Akseptans kredileri genelde 6 aylık olu­
yor. Muamelesi bitinceye kadar da 7 ay, demek ki % 7 teminat 7 ay
faize tabidir. Şöyle bir ayda yüzde 5'ten hesap edersek, yüzde 35, yani
takriben üçte 1.7'nin üçte biri 2 plüs. Yüzde 50 ithalatla çalışmam aşa­
ğı yukarı ark ocağında ifade edilebilen ortalama bir nlsbettir. öyleyse,
yüzde 7 dediğimiz ithalat teminatının maliyete etkisi yüzde l'd ir. Zaten
yüzde 4. yüzde 3 maıjla çalışan, karlılığı ancak bu nisbederle. ölçülen
bir sanayide, sınai maliyetteki yalnız bir kalen ithalat teminatından
doğan yüzde 1 fazlalık, önemli bir rakamdır 200 bin lira/ton diye bir ma­
liyeti, şöyle hemen bir yaklaşım rakamı olarak kabul edilse, demek ki,
2 lira, 2000 lira kiloda 2 lira bu ithalat teminatından geliyor. Asimda ra­
kiplerimizde böyle bir şey yok. Şimdi, 500 bin ton üretim yapan bir fab­
rika için, ithalat teminatının faiz gideri 1 milyar liradır. Bunun yanında
elektrik depozitosunun faizi de 600 ila 800 milyon tutabilir. Aynı büyük­
lükte bir fabrika için. Binaneleyh, bütün bunlar biraz sonra önerilerimde
ağırlık tutmaya çalışacağım bir demir çelik komisyonu oluşturularak,
Türk Demir-çelik sanayiinin teknolojik bakımdan rekabet gücüne eriş­
mesine mukabil, fiiliyatta rekabette handikaplar olduğu noktalar, açık­
lıkla tesbit ve gereklerine tevessül edilmek lazımdır.
AETde bir zamanlar dünya 750 milyon ton istihsal ederken, sonra bu
650 milyon tonlara kadar düştü. Ama tedbirler alındı ve şu anda yine
720-730 milyon tonlar mertebelerine ulaşıldı. Şimdi, bu tedbirlerden,
AET içerisinde özellikle sübvansiyonlar, yeni yatırımlar, üretimler, üre­
tim çeşitlendirmeleri ve çeşitli konularda karar alıp uygulama yetkisine
sahip bir Davinyon Komisyonu oluştu. O zamanki başkanın ismiyle a­
- 455 —
nıldı. Acaba, Türkiye'de benzer bir kom isyon neden yok? Sualin cevabını
bendeniz naçizane 6 senedir arıyorum, bulamadım. Kaldı ki beni kö-tumserlikle lütfen .ithametmeyim , eskiden tüm demir çelik derdi, sorum/
luluğu ve çözümü Sanayi Bakanlığının idi, daha etkin olsun diye seneler­
ce bir kom isyon önerdik. Şu anda kom isyon yok , üstelik otoritede de
-bendenize göre, yanılm ış olabilirim, kabalığıma bağışlayın- bir saffa
demeyeceğim de, dublikasyon var en azından. Sanayii Bakanlığının şu
anda demir çelik grubu, bilebildiğim kadarıyla Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarhğına intikal etti. Ş u anda belki dosyalar bile yok. Ama Sanayi
Bakanlığımızuı kumandasında bir -demir çelik kom isyonunun, etkili bir
demir çelik kom isyonun gün geçirilmeden kurulmasını fevkalade hayati
ve zaruri görüyorum. Sözlerimi, Türk Demir çelik sanayiinin rekabette
handikapı olmaması için ağırlıklı tuttuğum demir-çelik kom isyonunun
kurulmasının yam başmda, şu tedbirlerin de alınmasını kaçınılmaz görü­
yorum;
1. Yeni teknoloji ve modernizasyon yatırımları çok büyük boyutlarda
teşvike tabi tutulmalıdır. Bizde, şu anda bu teşvik yüzde 3 0 , bu gümrük
muafiyeti şeklindedir.
Bu yüzden 3 0 mutlaka yüzde 60'lar mertebesine çıkarılmalıdır. Aslında
bugün modernizasyon yatırımları özel sektör için çok büyük meblağlar
gerektiriyor. Sermayeyi katlamayı gerektiren meblağlar gerekiyor. Bu
itibarla, normalin üstünde teknolojik yatırım, modernizasyon yatırımı bir
teşvik görmelidir.
2. özellikle, uzun hadde mamullerinde kamu müesseseleri ile üretilen
maDann satış fiyatları gerçek satış maliyeti dikkate aluıarak hesaplanma­
lı ve öyle tesbit edilmelidir. Aksi takdirde, ikili fiyat haksız kazanç, hak­
-456-
sız rekabet önlenemez.
3. Demir çelik üretimi için yapılan hammadde ve yardımcı madde itha­
latı, gümrük, fon, ithalat teminatı, damga resmi gibi ithalatı phalaılaştıran unsurlardan anndınlmahdır.
4. Yan mamul, blum ve kütük ve mamul ithalatı ekonomik yollarla
yerli ürün kullanmadaki teşvikleri belirgin bir şekilde imalat safhasında
artırarak, Türk imalatçısına, ithalatla rekabet etme güçö kazandırarak,
ekonomik yollarla kontrol altında tutulmalıdır.
Demir çelik sanayiine mutlaka özel elektrik tarifesi tatbik olunmak
gerekir. Kredi faizleri, selektif bir uygulama ile mutlaka düşürülmek
lazımdır.
İhracat teşvikleri esastan değiştirilmeli, üretim safhasında teşvik esas olmalı; madde ve memleket bazında, esnek yeni yollar aranıp bulunmalı ve
rakiplerimiz ölçüsünde teşvik yapılmalıdır.
- 457 -
TURHAN ONUR (PARSAN Anonim Şirketi Murahhas Azası)
Sayın Bakanım, bakanlığın değerli mensuplan ve değerli delegeler;
Sözlerime kalkınan Türkiye'de en önemli yeri işgal eden sanayinin sokunlarını görüşmek üzere, birinci Sanayi Şurasının toplanmasını temin
eden Sayın Cahit Aral'a ve onun arkadaşlarına da teşekkür ederek baş­
lamak istiyorum.
Bundan evvelki konuşmacılar ve özet raporu takdim eden arkadaşla­
rımızın verdiği bilgiler ile Türkiye Demir çelik sanayiinin yurt ekono­
misinde, gayri safi milli hasıla içerisinde, ihracatta yerinin ne kadar
önemli ve büyük büyük olduğunu gördük. Yine Türkiye Demir-Çelik
Sanayiinin 2000 li yıllara doğru bugün 7.5 milyon ton civannda olan
çelik üretim kapasitesinin 15 m ilyon tonlara çıkacağını gördük.
Ve şu hususu tesbit ettik ki; Türkiye çok büyük yatınmlar yapmak du­
rumundadır. Ve bu yatırımların önemli bir kısmı da, istesek de, istemesek
de dış kredilerle olacaktır. Yani yatırımlarda teknoloji kadar ve ondan
önemli finansman sorunu vardır. O halde, bu kadar önemli yatınm lan
yaparken, çok dikkatli olmamız gerekmektedir. Türkiye, bu yatınm lan
hangi konuda yapacaktır? Önümüzde iki yol var;
1 —Elektrik ark ocaklan
2 —Entegre tesisler
Yine iki yol var;
1 — Uzun mamuller
- 458 2 —Yassı Mamuller
Bunların dışında bir kısım daha var;
Makina sanayinde, dövme sanayiinde önemli yer işgal eden vasıflı çelik.
Ark ocaklı tesislerde, çok önemli iki ana girdi elektrik ve hurda. Türkiye
elektrik konuşundayakın geçmişte önemli sıkıntılar çekmiştir. Bu yıl­
larda büyük sıkıntılarımız yoksa da, bunun olacağına bakmamahyız.
Elektrik enerjisi yatırımları da, hem teknoloji hem de yatmm bakımın­
dan önemlidir ve ileri ki yıllarda yine bu konuda sıkıntılarımız olabilir.
Ve yine elektriği de dikkatle harcamamız gerekir. Çünkü, ucuz değildir.
O halde, ark ocaklarında istediğiniz kadar ocak yapıp, istediğiniz kadar
elektriği de sübvansiyonlu olarak alacağımızı düşünmeyelim. Hükümet­
ler arzu edebilirler; ama imkanları dikkate alalım.
İkinci hammadde, girdi hurda, Dünya'da hurdanın da sının var. O halde,
ithal hurdayı da ithal fuel oille eneği şeklinde ark ocaklı tesislerin aşın
derecede büyüyemeyecekkrinin, bu artacak 7.5 milyon sm çeliğin çok
önemli bir kısmınm entegre tesisler olacağını şimdiden kabul edelim.
Yine yassı mamul üretim ve tüketimimizinde hızla artacağı ortada ve Erdemir tevsiatlanna yatının finansmanı bulduğu oranda devam etmek
azminde. Erdemir'in elindeki m aster planı, Ereğli Demir Çelik FabrikaIarı bünyesinde çok daha ekonomik yatırımlarla üretim kapasitesinin bu­
günkünün 3 misli, 4 misli değere varabilecek durumdadır. Ancak o ka­
dar çok önemli bir hammaddenin ilerki yıllarda bir tek nottada, ekono­
mik bakımdan yararlı olmakla beraber, işçi sorunları bakımından bazı sakmcalan olabileceği düşüncesiyle 1990'lann sonlarına doğru, Türkiye’nin
- 459 -
bir başka köşesinde, hem uzun mamul, hem de yassı mamul çalışan bir
entegre tesisinde düşünülmesinde fayda vardır. Çünkü, bu günkü İsken­
derun Demir-Çelik fabrikalarından sonra, esasen bir uzun mamul entegre
tesisi gerekmektedir. İskenderun Demir-Çelik fabrikaları mevcut 3 yük­
sek fırını ile, eğer batılı teknolojilerle modernize edilirse, üretim kapasi­
tesinin 4 milyon tona çıkacağı inancındayım. Karabük demir çelik fab­
rikaları, sıvı demir üretimi modernizasyonu yapmaktadır. Ancak, şu
bir gerçektir ki, çelikhanelir ve haddehaneleri fiziki olarak eskimiştir.
Şahsi kanaatim çelikhane ve haddehanelere hiçbir yatırım yapamaması,
Karabük'ün ileriki yıllarda Türkiye'nin ihtiyacı olan pik demiri üretmeyi
de, yine Türkiye şehir ve kasabalarının içme sularında kullanılacak pik
boru, özel pik boru üretimine yönelmesi, oradaki şeklin korunması ba­
kımından ve Türk ekonomisi bakımından daha yararlı olacaktır.
Yatırımlarımızda sosyal yönle beraber, uluslararası rekabete de dikkat et­
memizde büyük yarar vardır. Entegre tesislerin en önemli girdisi, koklaşa­
bilir kömür ve cevherdir. Her ikisi de Türkiye'de vardır. Ama dünyanuı en
iyi kalitesi değildir. Cevherlerimiz büyük miktarlarda, bir tek noktada
toplanmamıştır. Bir Brezilya'daki bir Güney Afrika'daki bir Avustralya'­
daki gibi toplu değildir. Fakat bizim gibi dağınık ve daha kötü kalitede
kömür ve cevheri olan ülkeler, bu imkanları geliştirmişler ve bu da
ihraç edecekleri, çıkaracaktan kömür ve cevhere göre teknolojilerini de
geliştirmişlerdir. Türkiye artık yılda 7-8 milyon ton sra çeliği bugün üre­
ten, ileride 15 milyon ton çelik üretecek bir ülke olarak, teknolojilerini
de geliştirmek durumundadır ve bunu yapabilecek güçtedir de.
O halde kendimize güvenerek kendi cevher ve kömürlerimizi kullanarak
kendi demir-çelik sanayimizi kurmamız gerekir. Bu bakımdan, Maden
Teknik Arama Enstütüsünün çok çeşitli ve geniş görevleri yanında, demir
-460ve kömüre gerekli ağırlığı veremediğine, maddi imkanlann da sebep ol­
duğu, maddi imkanları sebebiyle veremediğini bilmekteyiz. Artık demirçelik sanayileri Maden Tetkik Arama'nm kısıtlı imkanlarıyla bulduğu ma­
denlere bel bağlamaktan vazgeçmeli, özel sektör yabana sermaye ile
beraber kömür ve cevher aramadan başlayıp; bunları çıkarmak, zengin­
leştirmek ve daha sonra bunlara uygun teknolojiyi geliştirecek bir yola
gitmek gerekmektedir.
Birinci Sanayi Şurasında küçük sorunlar, yılın sorunlarından ziyade,
uzun vadeli sorunlara eğilmemiz gerektiği inanandayım.
Bugünlerde, hükümetlerin üzerinde durduğu çok önemli bir konu da, ya­
bana sermaye ile işbirliğidir. O konuda da, mutlaka yabana sermaye ile
işbirliği yapılmalıdır. Bunun geçmişte güzel bir ömeğide Ereğli Demir
Çelik Fabrikalarıdır. Diğer bir konu da Karabük Demir-Çelik Fabrikalannuıda, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları ibi özel bir statüye sahip olması,
oradaki personelin çok daha verimli çalışması ve teknolojik gelişmeler ile
ticari olaylan-bugün çok daha önemlidir-daha yalandan izlemek bakımın­
dan gereklidir ve bu özellikler özel kanunla organize edilen Türkiye
Demir Çelik Fabrikalarının hisseleri de Ereğli Demir Çelik Fabrikaları gi­
bi yurt içindevatandaşlara satılabilir.
Sözümün burasına geldiğimde, şu hususu belirtemeden geçemeyeceğim;
Milletler dinamiktir, şartlara göre kendilerini adapte etmek durumunda­
dır. Bunun böyle olduğunu geçmiş siyasi hayatlarımızda hep gördük.
Kanaatimca, Türkiye'de sanayiinin hammaddesi olarak çelik, petrokim­
ya, alümünyum, bakır gibi önemli hammaddeler büyük yer tutacaktır.
Bunların yurt içerisinde yeraltı zenginkklerinden başlayarak çıkarılıp
işlenmesini kapsayan tüm ağır sanayinin bir bakanlık bünyesinde toplan­
- 461 -
masını düşünme zamanı gelmiştir zannediyorum. Ancak bu bakanlıkla­
rın eski, bundan yıllarca evvelki Sanayi Bakanlığı gibi o yıbn şartlarına
göre döviz tahsisleri yapan bir bakanlık, veyahut da, detaylarda uğraşan
bir bakanlık değil. Türk ağır sanayiini, yeraltı zenginliklerinden başla­
yıp ihracata kadar özel sektör ağırlıklı olarak koordine eden yol gösterici
olan ve uluslararası rekabet içerisinde destekleyen bir bakanlık olmasının
yararına inanmaktayım.
Buraya kadar demir-çelik konusunda genel konuşma yaptım. Ben bir
dövme fabrikasında görevliyim. Bir nezme de, sözlerimi tamamlarken
dövme, hatta döküm fabrikalarının sorunlarına değinmek istiyorum. Bun­
lar detaylı olmayacaktır. Maalesef otomotiv sanayii çok küçük birçok
ünitelerden meydana gelmektedir ve biz yan sanayi olarak bunları besler­
ken, bunlara mal verirken, her gün kılık değiştirmek mecburiyetinde
kahrız. Çünkü aldıkları parça miktarı o kadar azdır ki, her birinin aylık,
iki aylık ihtiyaçlarını karşılamak için, kalıp değiştiririz, bu ise verimlili­
ğimizi çok düşürür, maliyetimizi çok artırır. Bizlerin gelişebilmesi ancak
geniş çapta ihracat yapmamızla mümkündür. İhracattaki teşvikler genel
olarak dikkate alındığında yetmemektedir. Ve bugün Batı Avrupa ya döv­
me ihraç etmek şansımız vardır. Teknolojimiz kabul edilmiştir. Kalite­
miz en titiz Batılı firmalarca kabul edilmiştir. Ancak, karşımızda büyük
rakiplerimiz Doğu Bloku, onların daha evvel alıştıkları Polonya, Çekoslo­
vakya, Macaristan gibi ülkelerdir. O ülkeler de bildiğiniz gibi fiyat mef­
humu bizden farklıdır. Hükümetimiz bu yılbaşında dövmede 75 dolar
ton başına bir teşvik tandığı, ancak bu miktar özellikle işlenmiş parçalar­
da da aynı teşvik tanındı, bu miktar yeterli değildir. Bu konudaki teşvik­
lerin art mim asma da büyük ihtiyaç vardır.
BÖLÜM III
I. SANAYİ ŞURASI
DEMlR-ÇELtK SANAYİİ
OTURUMUNDA YAPILAN
GÖRÜŞMELER
PANELDEN SONRAKİ AÇIK OTURUM
I. SANAYİ ŞURASI DEMİR—ÇELİK SANAYİİ OTURUMUNA
KATKIDA BULUNAN KONUŞMACILAR
-467 -
BAKAN — Sanayi Şurası Türkiye'de önemli bir hadiseyi teşkil ediyor.
Bu müspet düşüncenin bir hizmet anlayışı olduğunu inanıyorum. Türki­
ye'mizin muasır milletler seviyesine ulaşmasının en büyi& belirgin bir
noktasını teşkil ediyor. Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının açılışını
yaptığı, Sanayi ve Ticaret Bakanımızın konuşma yaptığı ve Türkiye'mi­
zin Sanayinin belkemiği olan, zirvesindeki insanlarımızın teşkil ettiği ve
Türkiye'nin dört bucağından gelmiş hür teşebbüs camiasının mevcut bu­
lunduğu böyle bir toplantının vücuda gelişini TRT bir haber niteliğinde
halkımıza aksettirmediği için, kendilerine teesüflerimi ifade etmek isti­
yorum. Bu şura bir resmiyet arz ettiği için bunun da zapta geçirilmesini
istirham ediyorum.
Sabahleyin Demir-Çelik ve demir dışı metaller sanayii oturumunun açı­
lışında ben de ilk defa bu konuya temas etmiştim, belirtmiştim. Dinle­
yen arkadaşlarım olmuştur ve maalesef fevkalade üzüntü ile karşıladığı­
mızı, hiçbir politikanın burada yapılmadığım memleketin sanayisinin
kaderine ait hususlarm görüşüldüğü hepimizce malumdur. Maalesef öyle
takdir etmiş ve yapmışlar. Fevkalade bizi de üzdü ve ben de burada tees­
sür ve teesüflerimi beyan ettim.
Şimdi konuşmak ve soru sormak isteyenlere söz veriyorum.
AHMET ARKAN — Sayın Bakanım değerli panelistlerin ifadelerinden
gözlediğimiz kadarıyla, Türkiye’de demir-çelik ürünlerinde arz talep den­
gesi henüz kurulamamış durumda. Bunu rakamlarla belirttiler. İhracat
hepimizi gururlandırıyor, ancak demir-çelik ürünlerinin özellikle yassı
mamullerin içeride sanayici bu ölçüde sıkın tısım çekerken, biz Ereğli
Demir-Çelik'ten -ki toplam kapasiteleri zaten talebimizin yüzde 75'ini
karşılayabilir durumda, yüzde 30 lan, talebimizin yüzde 30 lannı Ereğli
-468 Demir-çelik verirken, sanayici olarak, o arada biraz da haksız kazançlar
elde ederken acaba ihracatta katma değerleri ne ölçüde ki, sınai mamul
ihracatı yapmaya çalışan sanayici yerine, hammedde ihracatının teşvi­
kini arz ediyorlar, önce arz Talep dengesi kurulmalı daha sonra onların
ihracatından bir sanayici olarak tabi gurur duyacağız. İthal ediyorlar,
libere ekonomi bunu sağlıyor diyor. Sanayici sac getirebilir diyor. Bugün
yassı mamulde kaliteli sacın ithal maliyeti, Ereğli Demir-Çelik fiyatların­
dan % 25-30 daha pahalıya mal oluyor. Artı kısa sürede kaliteli yassı
mamul ithal etmek şansı sanayicinin yoktur. Ancak, çok değişik kalite
ve kalınlıkta malzeme gerikiyor Türkiye'ye.
Lütfen bu katma değer oranlarım açıklasınlar. Sınai mamülün ihracı mı,
■yoksa hammaddenin ihracı mı ekonomimizin geleceği açısından önem
arz etmektedir?
Bunu sormak istedim.
BAKAN — Şimdi ben sayın Genel Müdüre söz vereceğim. Ancak, ben
hemen burada bir hususa temas etmek istiyorum, Hükümet politikası ola­
rak evvela tabiatıyla bir müessesenin muayyen ihraç kapısı varsa, o ka­
pıyı da kapamasını arzu etmiyoruz. Ama, diyeceksiniz ki, kesinlikle buna
ihtiyacımız var. Ben, gördüğüm kadarıyla, fuarı gezdim, bana şikayet
eden müesseler oldu, etmeyenler oldu, istedikleri kalibrasyonda sac ala­
madıklarını ondan dolayı, -hatta Makina Kimya Endüstrisi Genel Müdürü­
müz buradaysa-silahın parçalarını yaparken sacların aynı kalınlıkta olma­
dığım ifade etmiştir ve şöyle oluyor: O ihraç eder, siz onun yerine daha
hassas sacı ithal etmiş olursunuz. Yalnız, biliyorsunuz saçta biz gümrük
vergisini sıfır yaptık fonu da kaldırdık. Bundan iki ay evvel, üç ay evvel,
biliyorsunuz Mayısta ben o kararı aldırttım. Ama şimdi rakamlar ez­
-469
-
bere hatırımda değil. Sayın Genel Müdürümüz bilirler.
Yani ben şöyle söyleyeyim, bunda haklısınız, nazari olarak Ereğli Demir
Çelik fabrikaları Türkiye'nin ihtiyacı varken ihracat yapması fevkalade
sakıncalı görülüyor. Ama biraz ihracat yapmasında da fayda vardır,
kalitesi yönünden zaruret vardır. Yani, kendisini geliştirmesi yönünden
zaruret vardır. Aynı zamanda, bir pazarı elden kaçırması yönünden zaru­
ret yardır.
Hepimiz sanayiden gelmişiz, senin bir kapın kapandı mı bir daha o kapı­
yı açmak için dört defa gidiyorsun. Ama az da olsa devanı ediyorsan hiç­
bir zorluğun yok, istendiği zaman hemen veriyorsun.
Bu bilgilerden sonra soruyu cevaplandırmak için Genel Müdür'e söz veri­
yorum.
TÜMER ÖZENÇ — Zannediyorum zaten anahatları itibariyle soruya ce­
vap lütfettiniz. Ama ben de dilim döndüğü kadar Sayın soru sahibinin so­
rusunu cevaplandırmaya çalışayım.
Hadise tabii soruluş şeklindeki kadar çok basit değil, bu üretim metodlanndan başlamak suretiyle birçok konuyu ilgilendiren bir husus. Biliyor•sunuz, Ereğli Demir-Çelik Fabrikalarında biz sıcak mamul, soğuk ma­
mul ve teneke üretiriz. Ve bunun da namütenahi kendi içerisinde kalite
çeşitleri var. Gerek fiziksel ebat özellikleri arz eden, gerekse malzemenin
bizzatihi kalitesi itibariyle metalüıjisi itibariyle özellikle arz eden birta­
kım mamuller var.
Şimdi, biraz geriye giderek soruyu biraz daha kolay yanıtlıyabilmek için,
-4 7 0 zaten konuşmanın başında da söyledim, konular o kadar tefemıatk ki,
dışarıdan gözüktüğü gibi ne öyle basit, ne de 10 dakika içerisinde her
şeyi anlatabilmek mümkün.
Biliyorsunuz, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları bundan evvel konuşmamda
kapasitelerini arz ettim. İhracat yapmaz idi. İhracatına ilk defa 1981
senesinde 8 bin tonla başladı. Bunun da sebebi, o sıralarda soğuk mamul
de içerisinde dahil olmak üzere, ihracat yapabileceği bir atıl kapasitesi
vardı. Bu kapasite ise, geçtiğimiz 6 aya kadar sıcak mamullerde de biz­
zat vardı. Biz, 1981 senesinde 8 bin tonla ihracata başladıktan sonra,
hem sayın bakanımın buyurdukları gibi, pazarda boks ettik, birçok paza­
rı kazanmaya çalıştık. Evvela Ortadoğu pazarmda, sonra gelişmiş ülkele­
re doğru kalitemizle birlikte, biraz arvesiv davranmak suretiyle hükümeti­
mizin de programına ve ihracat yapma arzusuna uygun olarak yaptık,
temaslar yaptık ve bugünkü duruma geldik. O zamanlar biz soğuk mamul
ve teneke de ihraç ettik. Fakat, aradan geçen zamanda bir baktık ki, te­
neke talebi gittikçe artmakta ve bizim kapasitemizin üstüne çıkmakta
Türkiye'de. Tabii bunun üzerine evvela teneke ihracatını sonra da akabin­
de soğuk mamul ihracatını durdurduk. Ama, yine sabah verdiğun bilgi­
lere dayanarak söylüyorum, şu sırada soğuk mamul piyasada oldukça
bol, bir miktar ithal edildi, ama fazla değil aslında. Genellikle bizim hem
kaliteyi hem miktarı, kapasitemizi artırmamızla ilgili bir şey. Ama, sı­
caklarda bir sıkıntı var, onun sebebini de arz edeceğim. Dolayısıyla bu
sıralarda veyahut önümüzdeki senenin ilk altı aymda belki bir miktar da­
ha soğuk ihraç edebiliriz.
Şimdi, bunun detayına girmeden, bir kere ihraç ettiğimiz miktarın çok
büyük olmadığını hemen arz edeyim. Birinci senede 8 bin tonla başlayan,
sonra 75 bin tonlara, sonraki sene 109 bin tona, sonra 151 tona, sonra
-
4 1
"
-
2 0 0 bin t ona ul aşan bir i hrac at ı mı / var. Ş i m d i i m il yon 6 0 0 ila 7 0 0 bin
t o n üreten bir f ab ri kanı n, 200 bin t o nl u k bir i hracatının olması, k e n d i ­
sini dı ş paz arl ar da k a b u l ettirmesi y ö n ü n d en , -yine sayın baka nın b u y u r ­
du kl arı g i b i eh em mi y et l i o l d uğ u gibi, b a ş k a bir ç o k faydaları da var.
Ş i m d i , biz s o ğ u k l a r d u r d u r d u k dedi m. Sıcak b a k ı m ı n d a n , mesela g e ç e n
seneki, 19S6 senesini n ikinci y ans ında, bi li yor sun uz biz al tı şar aylık si pa­
rişler alıyoruz. Ç o k iyi hat ırl ıyorum, g eç e n senenin ilk y a n sı n d a, da ha
d o ğ r u s u Mart a y la r ın d a, 1 9 8 6' m n ikinci y ans ı için sipariş aldığımız z a ­
m a n , bi zam sıcak m a m u l üretim topl am kapa si te mi z 9 0 0 bin t o n d u r .
6 25 bi n t o n ci varı nda sipariş aldık. Ve ben. b öyl e mi syo ner gibi, tek t ek
müşt eri leri mi zl e t e m a s ed erek, ş un u s öy le di m: " Y a h u b u b akı m sizin
yerli m a m u l ü n üzdür. B u n u alın kullanın, eğe r bi zden bir şi kayet ini z varsa
o n u söyl eyi n, biz k en d i m i z i size uyd ura lı m gerek kalite, gerek e ba t y ö ­
n ü n d e n . gerek s evki vat y ö n ün d en , gerek müş teri ni n t a t m i n olmasını il­
gilendi ren h er türlü k o n u y ön ün de n. F a k a t o z ama n, ş öyl e bir nasihat
al dı m b en , tabiri cizse, " Dedi ler ki. e k o n o m i şimdi serbest, ithalat da
var. İ h r ac a t da var. B e n d ı ş a n d a n ç o k u c u z b u l u y o r u m . Kendi arzu e t t i ­
ği m malı da b u l u y o r u m . Dolayısıyla sen de şimdi çı rpı nacaks ın, fazla
mal ın varsa i h r a ç edeceksi n, böyl e denge k u r u l a c a k " o n u n i çi n, biraz
evvel soru s oran Sayın K o nu ş ma c ın ı n ar z-ta' ep dengesi hususu aslında
k u r u l m u ş t u r . Arz t al ep dengesinde b il iyo rs unu z ithalat, ihracat da vardır.
Dolayısıyla, b a k t ı m h a k ik at e n ç o k haklı idi. Tabii b e ni m d ü şün ce md e
ç o k b a ş k a ş eyl er vardı. İns an evvela i hracatın güçlüklerini de göz önüne
alırsanız, evvela m a l ı m bir iç pazarda orurtm.r-'a çalışır: bu mü mk ü n o l ­
m a y ı n c a biz biraz evvel arz et ti ğim gibi, son ;k;-aç senede 200 bin tonlara
varan i hr ac a t h e d e f i n e ul aştık. Ş imdi , bu ra d a bir de şu hususu 3rz e t m e k
i s t i y o r u m : Bizim i h r a ç et t iğ imi z mallar, aslında b o r u i malatına yar ayan
sıcak m a m u l l e r i çer isi nde , ç o k daha basit üretilen miktarlardır. Ben size
ş i m d e bir şey s ö yl e y e c e ğ i m , belki h ay ret edeceksiniz, bu sıralarda, yani
-4 7 2 ;1987’nın ilk yansındaki büyük talep artması, -aslında 1987'nin ikinci
»yansından bir talep patlaması oldu Türkiye'de. Bunun da ben gerçek ta­
lep patlaması olduğunu zannetmiyorum. Onun sebeplerini de arz edece­
ğim, mesele tabii bizim bu sıcak mamul üretiminde bu kapasite boşluğu­
muz nereye satabiliriz haliyle başlamıştı, ve üretim programımızda da,
- -tabii şu hadiseyi de düşünmek lazım, siz diyorsunuz ki, "yüzde 30 larda
' benim talebimi karşılarken" Biz bazı mamullerde talebin yüzde 100'ünü
" karşılıyoruz, bunu bilmiyorsunuz. Siz tabii kendi ihtiyacınızla ilgili ola­
nını söylüyorsunuz. -Şimdi, bizim bir bekap sistemimiz ve fabrikamda
üretebildiğimiz bir program sitemimiz var. Onda, her bir kalitenin ürete­
bileceği miktarlarvardır, bundan sonraki siparişleri de zaten öyle ala­
cağız. Bu tabii talep eden müşterinin kimi mamulün yüzde 80'i, kimi
mamulün yüzde 90'ı, kimi mamulün yüzde 10'u, kimi mamulün yüzde
'30'u karşılanabilmektedir. Dolyısıyla mesela, çok özellik arz eden ma­
mullerin belki bundan daha aşağı miktarlarda, bilhassa çok önemli pro­
jeler gerektirdiği zaman imal edilip verilmektedir. Çünkü, çok özellik
arz eden, bilhassa az miktarlarda talep edilen ve sipariş verilen malzeme­
lerin üretimi, ayrıca maliyeti yüksek olan bir olaydır ve de belli bir miktan aşmadıkça ve belli bir bekap sistemini doldurmadıkça, zaten fabri­
kanın da kapasitesini düşürmek anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bizim
burada yapmış olduğumuz, bizim üretim program sistemimize göre, iç
piyasada satabüdiğimizi iç piyasaya satmak, bunlardan artan miktarları
dışarıya satmak,
Bugün, bizim üretim programımızı incelediğiniz zaman, şu kalemi de
görebilirsiniz; Biz orda her'ay, aşağı yukan 15-20 bin ton üretimle ilgili
sipariş olmadığı için, ticari kalitede stoka üretim denileli bir rakam var­
dır. Siz şimdi diyeceksiniz ki, iç piyasada bu kadar ihtiyaç varken, siz
müşterisi yok diye stoka niye mal üretiyorsunuz işte o yine bizim bekap
- 473 -
sistemimize göre sistem içerisinde boşluğu kalan, lüzumsuz yere merdane
değiştirip de boş kalmasını istemediğimiz üretimden ibarettir. Biz yaptı­
ğımız üretimi ya ihraç ederiz veya yine piyasaya iç piyasaya sunduğumuz'da olur. Belki geçm iş zamanlarda duymuşsunuzdur. Biz baı müşteri­
lerimize deriz ki, "sizin istediğiniz bu tip maldan yok; ama ona yakın ola­
rak şurada üretmiş olduğumuz bu mal var isterseniz veya geçm işten olan
borçlarımızla ilgili olarak bunlardan alınız” diye tekliflerde de bulunu­
ruz. Talebin
75'ini karşılamamıza rağmen ihracat belki yine yapacağız.
Teşekkür ederim.
-4 7 4 MİTHAT URAL —(Emaş A.Ş. Genel Müdürü)
Efendim, bizim bugünkü oturumda demir-çelik sektörü, geçmişi, 2000'
lere uzanan geleceğiyle gayet güzel ve detaylı bir şekilde takdim edildi.
İftihar edilecek bügiler ve rakamlar aldık. Çok memnunuz.
Ancak döküm sektörü, bugünkü oturumda sadece Sayın Turhan Onur ta­
rafından ismen yer aldı, bu şurada. Bunu bir eksiklik olarak görüyoruz.
Efendim, böyle güzel şuraya, oturuma bu eksikliğin gölge düşürmemesi
için söz aldım.
Şimdi demir ve çelik döküm sektörü, Türkiye'deki tüm demir çelik üre­
timi içinde, tonaj olarak gerçi % 6-7 gibi bir değer ifade ediyor. Ancak
üerttiği malın değiri bakımından % 25'Iik bir paya sahip. Bu kadar büyük
paya sahip olan bu sektörün böyle bir oturumda, bunun da problemleri­
nin dile getirilmemesini yadırgadık.
Birinci konumuz, ark ocaklarında kullanılan elektrik 500 kw saat ton
olarak belirtilen efektirk tüketimi, döküm fabrikalarında yani endüksi­
yon ocaklarıyla çalışan ve ark ocağı da bulunan döküm fabrikaları var,
bunlar da bu değer 2.500 kwh/ton başma bir değerdir. Yani biz toplu
elektrik tüketimi bakımından en başta gelen bir sektörüz. Dolayısıyla
ucuz elektrik bahis konusu edildiği zaman, sadece ark ocağı olarak isim­
lenmemesi, döküm sanayininde, demir çelik sanayinin bir parçası olarak
dikkate alınıp ark ve endüksiyon ocağı olarak dikkate alınmasını, kayıt­
lara geçmesini istiyoruz.
Saym Fethi Ağalar'm söylediği çok güzel bir tabir var, biz paketlenmiş
elektrik satıyoruz diyor alümünyum sektöründe. Döküm sektörü ise pa­
ketlenmiş işçilik ve elektrik satıyor. Yani Türkiye için çok daha önem ­
li olan bir satışı yapıyor, baket içerisinde o var.
ikinci konumuz, ana hammaddemiz olan piktir. Bildiğiniz gibi demirçelik işletm elerince üretiliyor bazı kalemleri, fakat miktar olarak yetersiz
olduğu, sayın yetkililer tarafından da ifade ediliyor. Bunun bir kısmını
biz halen ithal ediyoruz, mecburen ithal ediyoruz, yapacağımız ihracat­
larda kullandığımız pikleri ithal ediyoruz, bunlarda ise 7 11 gümrük ver­
gisi var. Bu tüm rekabet şansımızı yok ediyor. Bununla ilgili Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığına yaptığımız müracatlar var, ithalat genel müdür­
lüğünce çok olumlu görüşler belirtildi; ama böyle bir Şurada da bunu
dile getirmek istiyorum.
Üçüncü konumuz ise, bu yapılan ihracatlarda uygulanan fonların, dövnıeya uygulanması yanında niçin döküme de uygulanmıyor. Dökümün döv­
meden ne farkı var. Bakır sektöründen de dövme sektöründen de. alü­
minyum sektöründen de çok daha fazla üretim değeri olan bir sektörüz.
BAKAN — Bir eksik daha var, hiç paslanmaz çelikten bahsedilmedi. Ya­
ni, maalesef paslanmaz çelik için bir hedef seçm eyecekm iyiz; Türkiye
paslanmaz çelikte nereye gidecektir? Sayın panelistlerden de benim so­
rum bu olacaktır.
Yalnız pik'te % 10'la rekabet için, gümrük vergisini biz ithalatta uygulu­
yoruz. 4 dolar da fon var. Yani bunun kalkmasuıı istiyorsunuz. Yalnız
buna itiraz eden arkadaşlarımız, diğer taraftan sanayiden de müracat
geldi de, o yüzden daha fazla düşüremedik. Yani o meseleyi burada ç ö ­
zelim, yanlış yazmayalım. Yani diğer söylediğiniz hususlar tamamen
-4 7 6 doğrudur. İştirak ediyorum, onlan aynen raporlarımızda da var, biz de
burada tekrar ediyoruz. Endüksiyon ocağı ark ocağı gibi düşünülmelidir.
Burada da tıpkı dövme mamülleri gibi vergi iadesinden, 75 dolardan is­
tifade edebilmelidir. Diğeri ise, pikin ithal gümrük vergisinin açığa dü­
şürülmesi. Bir de aynı zamanda da, döküm de dövme gibi aynı muamele­
ye tabu tutulmalıdır diyorsunuz.
Teşekkfr ederim.
— 477 —
OTURUM BAŞKANLIĞINA YAZILI OLARAK VERİLEN GÖRÜŞ
VE ÖNERİLER
Prof. Dr. Mehmet Palamutoğhı
Erdyes Üniversitesi Rektör Yrd. Ve Müh. Fak. Dekan V.
Sorum ve merakım şudur; Türkiye'nin Oeriki yıllarda (20001i yıllarda)
15xM10 ton/yılın üzerinde Demir-ÇeEk üretim kapasitesine eriştiğinde
bunu, hali hazır kurulu tesisleri tevsi etmek suretiyle mi yoksa yeni ve
entegre tesisler (örneğin Divriği dvanna demir çelik tesisi gibi) kurarak
mı gerçekleştireceği konusunda bilgi istirham ediyorum.
İbrahim Hatipoğlu
Hakkari H e. Ve San. Odası Yönetim Kurulu Başkam
Sanayi şurası divan başkanlığına,
Saym Bakanım, Demir-Çelik mamulleri ile diğer metaller yanında FerroKroma hiç değinilmedi. Sanayi sektöründe önemli bir yeri olan Ferro
Krom başh başına bir sanayi dalıdır. Ayrıca yurdumuzun Doğu Ana­
dolu Bölgesinde bulunan bu zengin maden hammaddesi olan Krom başta
Elazığ ve Hakkari olmak üzere bol miktarda bulunmaktadır. Bu madeni
işletenlere bakanlık gereken teşvik ve destekleme fonu ile maddi yardım
yapılarak çalıştırılması sağlanmalıdır. MTA bu yörede başta krom yatak­
ları olmak üzere asfaltit ve diğer kömürleri kapatarak (Demir ve kurşun
dahil) ne kendisi işletmekte, ne de kapatıldığı için vatandaş işletebil­
mektedir. Bakanlık olarak gerekli önlem ve işlemlerin yapılmasını, doğu
-4 7 8 ve güneydoğu bökesinde her çeşit yatırıma daha fazla teşvik primi
verilmesi ve doğu ve güneydoğu bölgesinde görev yapanlarda yine fazla
bir ödeneğin ödenerek kalkınmanın hızlandırılmasını arz ve teklif ediyo­
rum.
Süleyman Karaman
Konya Ticaret Odası Yönetim Kukulu Üyesi
Yetişen Çelik ve Disk Tar. Mak. San.
Başkanlık Divanına
1 — Ereğli Demir-Çelik fabrikaları sipariş formu tek yönlü yazılmıştır.
2 — 1988 yılı için 6 aylık iken 3 aylık mal siparişinden baz fiatdan he­
saplanarak % 12 den % 18’e çıkmıştır. Bu meblağın 1. taksidi 24.8.1987
tarihinde yatmıştır. 2’n d taksidi 24.11.1987 tarihinde, 3. taksidi 24.12.
1987 de yatacaktır. Bu siparişlerin hangi ayda teslim edileceği kesin bel­
li değildir. Bu depozitlerin teminat olarak yatırılması, sanayiciyi yük­
sek £aizfe borç para almaya itmektedir. Ereğli Demir Çelik'te depozit
olarak yatmaktadır. Bunun teminat mektubuna çevrilmesini talep edi­
yorum.
Siparişlerin belirlenen ayda verilmesi, verilmediği anda ikinci elden temi­
nine gidilmesi, imal edilecek makina fiatını etkiler, tarım ve yan sanayii
flatlan artar, pahalılık meydana gelir.
Sipariş formunda ebadı, kalınlığı ve kalitesi yazıh olan yassı mamul alın­
dığında farklılıklar çıkmakta, imalatı etkileyecek hassas kalıp ve presler
-4 7 9 arıza yapmaktadır. (Örnek: 4 mm ise 4.30-4.40-4.45 mm çışmakta) Bun­
ları bildirdiğimiz zaman eksper en erken 1 ayda gelmekte, yerinde kont­
rolde ölçerek yazmış olduğu yazının kopyesini möesseseye vermiyor,
azami 15-20 gün sonra verip itiraz hakkını kaldırıyor.
Spariş vermiş olunan malın 15 gün içinde çekmek özere şayet çekilmez­
se derhal ton'da 2500 TL ardiye uygulanmakta, bu 15 gimde yatırmış ol­
duğu depozit o mal karşılığı irad kaydetmekte, ama o m ah imal etme­
mişse hiçbir hak talep edemez ve verilinceye kadar beklenmektedir.
Bu nedenlerle yassı mamulde kurulacak fabrikanın ayn bir yerde olma­
sında fayda vardır. Sanayicinin kapasite raporu ibraz etmesi mecbur olup,
tüccarla da ikisi arasında hiçbir fark gözetilmemektedir.
Kapasitemizde belirtilen miktar ve zamanda verilmesini titizlikle talep
ederken stokların senelik değil aylık hatta haftalık olması önemlidir.
Şahamettin Eroğlu
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Gerek çimento sanayii, gerekse demir çelik fabrikalarımızda kullanılan
maden kömürünün yurt dışından ithal edildiğini kitaptan öğreniyoruz.
Halbuki TTK'nün Zonguldak'taki stoklarında koklaşır cinsten olan ma­
den kömürlerinin mevcudiyeti bir havli kabarık bir durum arzetmektedir.
Ülkemizde had safhaya gelmiş işsizliğin bulunduğu bir gerçektir. Buna
rağmen bu gibi müesseslerimizin maliyet mefhumu mülahazasıyla yurt
dışından kömür ithal etmekte, kömür üretim müesseselerimizin üretimle­
rini satamamakta atıl duruma düşeceği dolayısıyla had safhada olan iş­
sizliği daha da körükleyeceği bir vakıadır. Acaba ithal yolunu seçen, özel-
-480llkle Demir-Çelik Sanayiimizin bu yolu tercihindeki politika nedir?
Doç. Dr. Halis ölmez
Ondokuz Mayıs Üniversitesi SAMSUN
1 — Türkiye'nin son yıllarda atılım yaparak 6 milyon ton çelik üretimi
ile 23. sıraya yükseldiği ve buhran sanayileşmiş ülkelerden daha yüksek
olduğu iftiharla ifade edilmiştir. Bu konuda ileri ülkelerin, aşm eneıji
tüketerek insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkileri bulunan ağır en­
düstriden vazgeçerek hafif (Temiz) endüstriye ağırlık verdiğini ve ağır
endüstri ürünlerini gelişmekte olan ülkelerden satın alma yoluna gittikleride dikkate alınmalıdır.
2 — Yüksek fırın cüruflarının sınai değerlendirilmesi konusu kesinlikle
ihmal edilmemelidir. Bu konuda sanayi-üniversite işbirliği mutlaka kurul­
malıdır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde, sanayiinin temel prob­
lemlerinin çözümünde kullanılabilecek bir destekleme fonu kurulmalıdır.
Panelistlerin bir kısmı ve raportör, bazı sektörlerde sübvansiyonu savun­
makta ve gümrük duvarlarının gerekliliğini ileri sürmektedirler. Blister
Bakırda olduğu gibi 2000 yılma kadar Avrupa Topluluğu'na siyasi ve kül­
türel sahada olduğu gibi ekonomik sahada da entegre olma başvurusunda
bulunduğuna göre, sübvansiyonsuz ve gümrüksüz yaşayacak Türk Sanayii
kurulabilmelidir. Aksi takdirde AT politikası gözden geçirilmelidir.
-481 Dr. Mehmet Hilmi GÜLER
(ERDEMİR YÖN. KUR. ÜYESİ)
Efendim, özellikle demir-çelik sektörü ile ilgili olarak benim sormak ye­
rine bir önerim olacak.
Bilindiği gibi Ortak Pazara girişin arefesinde bulunan ve dünya çelik üre­
timinde ilk 20'ye girmek için büyük mücadele veren ülkemiz için eksikli­
ği büyük olan bir konu var. O da bir Demir ve Çelik Enstitüsüdür.
Bugün Türkiye'de dağınık da olsa önemli bir eleman, tecrübe ve bilgi bi­
rikimi vardır. Bu birikime rağmen çeşitli kuruluşlar zaman zaman israfa
sebep olan mükerrer araştırmalar, incelemeler yapmaktadır. Mesela böy­
le bir enstitü kurulmsa:
— Düzensz sayılabilecek gerek yerli ve gerekse ithal kömür ve cevher re^ jiminin üretim, tüketim satm alma sistemlerini belli bir düzene sokacak
çalışmalar yapabilir; başta self-fluxing peHet üzere, cevher ve kömür ha­
zırlama, Yüksek FInn ve Çelik hane girdileri ile yan mamul ürünlerin özel­
likleri ve verimi üzerinde dddi projelere girilebilir,
— Daha önceleri yapılıp da "raflara kaldırılmış" fakat halen önemini ko­
ruyan bazı projeler ve çalışmalar incelenip değerlendirilebilir.
— Böyle bir Enstitü, kuruluşlar arası rakam ve done birliği sağlayacak,
dddi bir merkez görevi görebilir. Böylece kalitatif çalışmalar yerine kantitaif bilgilere dayanan daha ekonomik verimli bir ortam sağlanabilir.
-482 - Bu sektörle ilgili olarak ithalat konusu olan bazı kalemlerin gümrük ve
standartlarla ilgili tarife ve spesifikasyonlanna daha gerçekçi çözümler
getirebilir.
— Böyle bir merkezle bazı projeler için yerli imkanlarla yatırım, fizibi­
lite, üretim... gibi mühendislik hizmetleri ve araştırma geliştirme çalış­
maları yapılabilir. Böylece gerek bilgi ve tecrübede ve gerekse yatırımlar­
da verimi ve kaliteyi esas alan gerekli "kritik küde,,ye erişilmiş olur.
Böyle bir enstitünün finansmanı, kurulacak bir fonla sağlanabilir. Bazı
tipik çalışma sahaları ile öneminden kısaca bahsettiğim böyle bir ensti­
tü veya merkezin bir an önce kurulmasını dikkatlerinize sunarım.
BÖLÜM IV
I. SANAYİ ŞURASI
DEMİR—ÇELİK SANAYİİ
NİHAİ RAPORU
-485 -
L SANAYİ ŞURASI DEMİR-ÇELİK SANAYİİ OTURUMU NİHAİ
RAPORU
Birinci sanayi şurası "Demir-Çelik Sanayii" oturumunda, Başkanlık di­
vanı, Panelist ve konuşmacılar taralından ifade edilen hedef ve önerileri
kapsayan sonuç raporu takdim edilmektedir.
Şuranın bilgi ve onayına arz olunur.
1 — Demir-Çelik sektöründe yeni teknolojiler seçilmeli, modernizasyon,
otomasyon ve işletmede tasarruf zihniyetinin geliştirilmesi ve yüksek
fırınlarda katran ve kömür enjeksiyonu konusuna önem verilmesi,
2 — Türkiye'de çelik tüketiminin kişi başına 2 0 0 3 0 0 kg olacak şekilde
hedeflenmesi ve gerekli tedbirlerin buna göre alınması,
3 — Türkiye'deki Demir ÇeHk üretiminde yassı mamul payının arttırıl­
ması hususunda alt yapı çalışmalarının zaman geçirilmeden yapılması,
4 —Standart ve kalitede gerekli hassasiyetin gösterilmesi,
5 —İleri teknolojiye sahip firmalarla ilişki kurularak, teknolojilerin trans­
fer edilmesi,
6 —İhraca ün teşvik edilmesi ve ithalatta çok dikkatli davranılması,
7 — Hedef olarak alınacak yeni kapasitelerin beklenen tüketimle ve ih­
racatla dengelenmesi ile yeni yatırımların süratlendirilmesi,
-4868 — Eğitim, Kalite kontrol ve Araştırma-Geliştirmeye gerekli önemin
verilerek, Üniversite Oe işbirliği yapılması, lisans üstü eğitim yapan ele­
manların pratiklerini art tırmalan için fabrikalarda gerekli imkanın ha­
zırlanması,
9 — İhracatı koruyucu teşvik tedbirleri yerine endirekt teşvikler konul­
ması (Elektrik, nakliyat, vergi, faiz nisbeti düşürülerek).
10 — Demir Çelik tesislerinin kurulması hususundaki teşvik, kapasite,
tüketim ilişkisinin dikkate alınması,
11 — Ark ocaklı tesislerde elektrik enerjisi fiyatlarının düşük olması yö­
nünde özel politika izlenmesi,
12 — Bir komisyon kurularak ihracat konusunda DJP.T., Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı üe Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na özel tavsiyelerde
bulunulması,
13 — Ereğli Demir Çelik Fabrikalarının kapasite arttırma tevsiatma pa­
ralel olarak ayn bir yerde uzun ve yassı mamul üretecek tesislerin kurul­
ması için çalışmaların yapılması,
14 — Devlet sektörü fiyatlarının adil bir rekabeti doğuracak bir şekilde
ayarlanması,
15 —İhracatı pahalandıran unsurların kaldırılması,
16 — M.T.A.’nm cevher araştırmasına bağlı bulunmaksızın, cevher ve
kömür aramalarına süratle başlanılması ve zenginleştirme tesisleri kurul­
ması,
-487 17 — Devlet müessesekrinin tekamülü yönünden yabana ve yabana
teknoloji alacak şekilde özel statüye sahip olmalan, (Örneğin; Ereğli
Demir Çelik T A .Ş .)
18 — Dövme çelik mamüiüne verilen teşviklerin katma değer dikkate alı­
narak hesaplanması, yan mamul ile işlenmiş mamule verilen fonların
aynı olmaması,
19 —Pik ve ÇeEk Döküm mamullerinde
a) Elektrik ark ocaklarına tanınan elektrik fiyatlarının dökümhane ark
ocaklannada uygulanması,
c) Çelik dövme parçalarına uygulanan ihraç fonlarının döküm parçaları­
nın ihracatına uygulanması,
c) Pik ithalatında gümrük fonlarının kaldırılması,
20 — Ayrıca eskiden beri çalışmaları süren Demir ve Çelik Birliğinin ku­
rulması ve resmiyet kazanması hususunda çalışmaların hızlandırılması
talep edilmiştir.

Benzer belgeler