Dergiyi İndir - Santigrat Dergisi

Transkript

Dergiyi İndir - Santigrat Dergisi
DAIKIN TÜRKİYE YAYINIDIR / PUBLISHED BY DAIKIN TURKEY
santi̇grat
NİSAN/APRIL l MAYIS/MAY l HAZİRAN/JUNE 2016 SAYI/ISSUE 32
TESTAŞ AYDIN’DA
DAIKIN PLAZA YAPACAK
TESTAŞ BUILDS A DAIKIN PLAZA IN AYDIN
UYGUN KLİMA SEÇİMİNİN
PÜF NOKTALARI
TIPS FOR CHOOSING
THE RIGHT AIR CONDITIONER
NEF MERTER 13 PROJESİ
DE KALİTEYİ SEÇTİ
NEF MERTER 13 PROJECT
PREFERRED QUALITY
DAIKIN SOLUTION PLAZA FUHA İSTANBUL
SEKTÖRÜN BULUŞMA NOKTASI OLDU
DAIKIN SOLUTION PLAZA FUHA ISTANBUL
BECAME THE SECTORAL HUB
ÖNSÖZ/FOREWORD
Yılmadan çalışıyoruz!
Hem ülkemiz hem de dünyamız zor günlerden geçiyor.
Biliyorum ki hepimizin içi acıyor. Her yeni güne endişeyle
uyanmak bizi derinden sarsıyor olsa da hayat devam ediyor.
Kendimizi bu kaosa kaptırmamamız gerekiyor. Böyle zor
zamanlarda tutunacak ve güç alacak dallarımız olmalı…
Olmalı ki yarına dimdik çıkabilelim. İşimiz, en büyük
gücümüz…
Dünyada sadece siyasi gerginlikler değil, ekonomik
sıkıntılar da büyük oranda hayatı etkiliyor. Artık bir
“göçmen” ekonomisinden söz ediyoruz. Dünyanın en
büyük üretim hacimlerinden birine sahip olan Çin, yüzde
6.8 rakamı ile son 25 yılın en düşük büyüme oranını gördü.
Buna karşın 2015 yılında dünya yüzde 3, Türkiye yüzde
4 civarında büyüdü. Bu oranlara göre Çin’in büyümesi
yüksek gibi görünüyor; ancak dünya çapındaki yatırımcıları
rahatsız edecek kadar da küçük bir büyüme anlamına
geliyor.
Global ekonomi her şeyin birbirine bağlı olduğu bir düzen.
Bütün dünya “FED faizi artıracak mı?” diye nefesini
tutup bekliyor. Merkez Bankaları, döviz piyasaları buna
kilitleniyor. Sonra bir de petrol ve altın var… Her birindeki
değişim yeni bir gelişme ve pozisyon anlamına geliyor.
Bu da şirketlerin her daim yedek bir planları olması
gerekliliğini beraberinde getiriyor.
Türkiye ve dünyadaki durum bizi daha çok çalışmaya ve
üretmeye itiyor. Çünkü şirketimizin hamurunda Japon
kültürü var. Japonlar, tarihlerinde yaşadıkları yıkımlardan
hep daha güçlü olarak çıktılar. Bunun temelinde inanç
ve çalışkanlıkları yatıyor. Biz de daha güzel bir geleceğe
inanarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Dolayısıyla tüm
bu değişkenlere ve zorluklara rağmen hedeflerimize adım
adım ulaşıyoruz.
Bu olumsuzluklara karşın ihracatımızı 4 yılda 4 kat arttırdık
ve önümüzdeki 3 yılda da 3 kat arttırmayı planlıyoruz.
Ayrıca dünyanın en büyük ve kapsamlı iklimlendirme
deneyimleme merkezi Daikin Solution Plaza fuha İstanbul,
üniversite ve sektörün buluşma noktası olma yolunda
ilerliyor. Hala ziyaret etmediyseniz büyük bir deneyim
kaçırdığınızı söylemeliyim.
Detaylarını dergimiz sayfalarında okuyacağınız
şirketimizden haberlerin yanı sıra eğitici ve eğlenceli
birçok konu da sizi bekliyor. Siz iş ortaklarımızın fikirleri
bizim için çok önemli, lütfen dergimizde yer alan konular
hakkındaki fikirlerinizi bizimle paylaşın.
Doğanın uyandığı, her şeyin canlandığı ilkbahar aylarının
güzel günlerin müjdecisi olmasını diliyorum...
Working heartily as ever!
Our nation and the world are going through very hard times.
I know that we all hurt so bad deep down in our hearts. As
staggering it may be to start every day in worries, life still
goes on. We need to refrain from getting carried away in this
chaos. We need branches to hold on to and to find strength at
times like these… So we can survive stronger than ever. Our
jobs are primary sources of power…
All around the world, economic woes have as great an impact
as the political ones. Now we are talking about an “immigrants” economy. China, which has one of the largest production volumes in the world, realized the lowest growth rate of
the last quarter century with 6,8 percent. On the other hand,
the world has grown by 3 percent, and Turkey by 4 percent in
2015. Given the facts, China’s growth may look substantial;
still, it is small enough to disturb global investors.
In global economy, everything is interdependent. The entire
world is waiting anxiously “whether the FED will raise the interests. Central Banks, exchange markets are focused on the
target. Then come oil and gold… A change in each signifies a
new development and a new position. As a result, companies
require a B plan at all times.
The status in Turkey and the world prompts us to workd
and produce harder. Because the Japanese culture is in our
corporate blood. The Japanese have always survived ravages
stronger than ever. Faith and hardwork lie at the bottom of it.
Likewise, we continue toward our goals with a strong faith in
better times to come. Therefore, we realize them one by one
despite all the variables and hardships.
In spite of all the negativities, we have quadrupled our export
within four years, and we are aiming to triple it in the next
three years. In the meantime, Daikin Solution Plaza fuha
Istanbul, the world’s biggest and the most extensive climatization experience center is becoming a meeting hub for the
universities and the sector. If you haven’t visited it, you are
missing a lot.
In addition to news from Daikin, the details of which are
available in the following pages, a variety of enlightening and
entertaining issues abound. The thoughts and comments or
our business partners mean a lot, so please feel free to share
your feedback.
May the refreshing and invigorating season of spring bring
us the herald of good times…
İyi okumalar
Enjoy your read
HASAN ÖNDER
DAIKIN TÜRKİYE CEO
HASAN ÖNDER
Daikin Turkey CEO
3
İÇİNDEKİLER/CONTENTS
TESTAŞ’IN KURUCUSU TUNCAY TOSUN 2016
YILINDA ATILIM YAPMAYA KARARLI. AYDIN KENTİNE
HİZMET VEREN TESTAŞ, BU YIL İÇİNDE KURULMASI
PLANLANAN DAIKIN PLAZA İLE KENTTEKİ DAHA
BÜYÜK ÖLÇEKLİ İŞLERİ DE ÜSTLENECEK…
TUNCAY TOSUN, THE FOUNDER OF TESTAŞ, IS
DETERMINED TO REALIZE A SPURT IN 2016.
SERVING CUSTOMERS IN AYDIN, TESTAŞ WILL
UNDERTAKE EVEN LARGER SCALE PROJECTS IN
THE CITY WITH THE NEW DAIKIN PLAZA THAT IS
PROJECTED TO BE LAUNCHED.
10
KLİMA MEVSİMİ GELİYOR. EN İYİSİ ŞİMDİDEN KLİMA ALMANIN
İNCELİKLERİNE GÖZ ATIN… DAIKIN TÜRKİYE CEO’SU HASAN
ÖNDER’DEN İPUÇLARI…
THE AIR CONDITIONING SEASON IS RIGHT AROUND THE
CORNER. IT’S A GOOD IDEA TO CHECK OUT THE HINTS ABOUT
AIR CONDITIONER SHOPPING WITH DAIKIN TURKEY CEO HASAN
ÖNDER…
22
TÜRKİYE PAZARINDAKİ BAŞARISINI SINIRLARIN
DIŞINA TAŞIMA HEDEFİNE YOĞUNLAŞAN DAIKIN,
ARADAN GEÇEN 4 YILLIK SÜREDE İHRACATINI 4 KAT
ARTIRMAYI BAŞARDI.
FOCUSING ON THE MISSION OF CARRYING ITS
ACHIEVEMENTS IN THE TURKISH MARKET TO THE
INTERNATIONAL ARENA, DAIKIN QUADRUPLED ITS
EXPORTS WITHIN FOUR YEARS.
16
MİMAR SİNAN’I TANIMAYAN YOK! O SADECE OSMANLI’YA DEĞİL,
DÜNYAYA MAL OLMUŞ BİR MİMAR… ESERLERİNİ VE YAŞAMINI
HATIRLATALIM İSTEDİK.
EVERYBODY KNOWS SINAN THE ARCHITECT! HIS REPUTATION
WAS ACKNOWLEDGED NOT ONLY BY OTTOMANS, BUT THE
ENTIRE WORLD.
4
14
u
ESKİDEN DOKTOR VEYA MÜHENDİS OLUP, HAYATI GARANTİYE ALMAK EN BÜYÜK
HEDEFTİ. GÜNÜMÜZDE İSE ADINI TELAFFUZ ETMEKTE BİLE ZORLANACAĞIMIZ
YENİ MESLEKLER GÖZDE…
IN THE PAST, BECOMING A DOCTOR OR AN ENGINEER WAS THE GUARANTEE FOR A
SECURE LIFE. TODAY, WE CAN BARELY PRONOUNCE THE NAMES OF THE TRENDING
PROFESSIONS. 26
u
YENİ NESİL KLİMALARDA ÇEVRE DOSTU R32 SOĞUTUCU AKIŞKAN KULLANIMINI
YAYGINLAŞTIRMAYA ÇALIŞAN DAIKIN, BU KONUDAKİ ÇALIŞMALARI İLE JAPONYA
ÇEVRE BAKANLIĞI TARAFINDAN ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ.
u
WORKING TO EXPAND THE USE OF ECO-FRIENDLY R32 REFRIGERANT IN NEW GENERATION
AIR CONDITONERS, DAIKIN IS GRANTED AN AWARD BY THE JAPANESE MINISTRY OF
ENVIRONMENT FOR ITS EFFORTS. 34
YAŞAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ AMA MANEVİ KAZANIMLAR DA İŞ YAŞAMINDA
ÖNEMLİ. EĞER, İŞİNİZİN BİR CENDEREYE DÖNÜŞMESİNİ İSTEMİYORSANIZ, BAZI
NOKTALARA DİKKAT ETMENİZ GEREKİYOR.
WE ARE WORKING TO EARN OUR LIVING, STILL, MORAL GAINS ARE NEVERTHELESS
CRUCIAL FOR OUR PROFESSIONAL LIVES. IF YOU WANT TO PREVENT YOUR PROFESSION
TO BECOME A MANGLE, THERE ARE SOME POINTS YOU SHOULD TAKE CARE OF… 40
u
u
DAIKIN SAKURA PROGRAMI’YLA İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNE KATILAN 8 KADIN
GİRİŞİMCİ, ARALIK 2015’DE DÜZENLENEN ETKİNLİKLERLE YENİ İŞYERLERİNİ
TANITTI.
EIGHT WOMEN ENTREPRENEURS GAINED BY DAIKIN SAKURA PROGRAM TO THE
CLIMATIZATION SECTOR INTRODUCED THEIR NEW BUSINESSES THROUGH THE EVENTS
REALIZED IN DECEMBER 2015. 46
İSTANBUL’UN SEÇKİN PROJELERİNDEN NEF MERTER 13, İKLİMLENDİRME
TERCİHİNİ VERİMLİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÇÖZÜMLERDEN YANA YAPTI.
THE ELECT PROJECT NEF MERTER 13 IN ISTANBUL PREFERRED EFFICIENT AND HIGH
TECHNOLOGY SOLUTIONS OF CLIMATIZATION. 48
OSMANLI VE JAPON KÜLTÜRÜNDE BENZER BİRÇOK NOKTANIN VARLIĞINI GEÇEN
SAYIMIZDA ELE ALMIŞTIK. BU SAYIMIZDA KONUYA DEVAM EDİYORUZ… BU
BENZERLİKLER SİZİ DE ŞAŞIRTACAK!
u
u
u
SANTİGRAT
NİSAN/APRIL l MAYIS/MAY l HAZİRAN/JUNE
2016 SAYI/ISSUE 32
Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri
San. Tic. A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi
On Behalf of Daikin Air Conditioning Ind. Trade Inc.
Hasan Önder
Yönetim Yeri
Küçükbakkalköy Mahallesi, Kay›fldağ› Caddesi,
Allianz Tower No:1 34750 ‹stanbul
Telefon : 0216 453 27 00 (Pbx)
Faks : 0216 671 06 00
www.santigrat.com.tr [email protected]
Yazıişleri Müdürü (Sorumlu)
Editor in Chief (Managing)
Şule Şentarlı
Kreatif Direktör/Creative Director
Belma Kuyucu
Editör (Kurumsal) Editor (Corporate)
Hülya Dinçer
Editör (İçerik) Editor (Content)
Lale Erol Ulutaş
Çeviri/Translation
Gökçe Aktuğ
IN OUR LATEST ISSUE, WE HAVE TAKEN A LOOK AT THE SIMILARITIES BETWEEN THE
OTTOMAN AND THE JAPANESE CULTURES. THESE SIMILARITIES WHICH ARE CONTINUED IN
THIS ISSUE ARE ASTOUNDING… 50
Fotoğraf/Photography
Deniz Açıksöz
DAIKIN’İN, SEKTÖRÜNDE BİR İLKE İMZA ATARAK İSTANBUL’DA AÇTIĞI AVRUPA’NIN
İLK DENEYİMLEME MERKEZİ FUHA İSTANBUL, BİREYSEL KULLANICILARDAN
TİCARİ YATIRIMCILARA, ÖĞRENCİLERDEN AKADEMİSYENLERE KADAR YÜZLERCE
ZİYARETÇİYİ AĞIRLAMAYA DEVAM EDİYOR.
Katkıda Bulunanlar/Contributors
Cihan Demirşevk, Ebru Damran D.
Nuran Savaş,
DAIKIN’S TRAILBLAZING EXPERIENCE CENTER FUHA ISTANBUL, THE FIRST OF ITS KIND IN
EUROPE, CONTINUES TO WELCOME HUNDREDS OF VISITORS FROM INDIVIDUAL USERS TO
COMMERCIAL INVESTORS, STUDENTS TO ACADEMICIANS… 58
KUDÜS’ÜN TARİHİ ÇOK ESKİLERE UZANIYOR. NEREDEYSE HER TAŞININ BİR
HİKAYESİNİN OLDUĞU, 3 DİNİN VAZGEÇİLMEZİ KUDÜS’Ü, BİR DE EROL ÇALI’NIN
KALEMİNDEN OKUYUN…
THE HISTORY OF JERUSALEM DATES FAR BACK… READ THE STORY OF THE HOLY CITY
OF A THOUSAND TALES AND OF THREE RELIGIONS FROM THE VIEW OF EROL ÇALI… 62
DAIKIN İLE YAŞAM MEKAN BULUŞMALARI’NIN İLKİNDE KONUŞAN MİMAR EMRE
GÜRSOY, İNOVATİF VE DÜŞÜK MALİYETLİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇÖZÜMLERİ İLE
TEKNOLOJİYİ ENTEGRE EDEN ÇÖZÜMLERİN ÖNEMİ ÜZERİNDE DURDU.
SPEAKING AT THE FIRST OF THE YAfiAM&MEKAN (LIFE AND SPACE) UNIONS WITH DAIKIN,
ARCHITECT EMRE GÜLSOY EMPHASIZED THE IMPORTANCE OF BLENDING INNOVATIVE AND
LOW-COST ENERGY EFFICIENCY SOLUTIONS WITH TECHNOLOGY. 66
Bu yayının her hakkı saklıdır. Bu dergide legal olarak yayımlanan
yazı, makale, fotoğraf, çizgi roman ve illüstrasyonların
sorumlulukları sahiplerine ait olup, copyright hakları
Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’ye aittir.
Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’den yazılı izin
alınmaksızın herhangi bir ortamda çoğaltılması, basılması, referans
gösterilmesi ve yayımlanması yasaktır.
All rights reserved. The legal responsibility for all the articles,
images and illustrations published in this magazine belong to
their owners, whereas their copyrights to
Daikin Air Conditioning Systems Ind.
Trade Inc. Reproduction in whole or part without the written
permission of Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc.
is strictly prohibited.
5
EKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ
TEKNOLOJİ TECHNOLOGY
TEKNOLOJİ TECHNOLOGY
HNOLOGY
EKNOLOJİ T E KNO LOJ İ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTE
Geleceğin uçan solar gemileri/Flying solar ships of the future
Futuristic Air Cruiseship adında üstü
şeffaf tasarlanmış ve enerjisini güneş
panellerinden alan uçak, adeta uçan
bir gemi gibi. Uzun yolculuklarda yolcuların rahat bir yolculuk yapması için
adeta biçilmiş kaftan. Şimdilik sadece
sosyal medyada dolaşan görselleri
biliyoruz ama Solar Impulse (sadece
güneş enerjisi ile çalışan uçak) dünya
turuna başladığına göre, bu tasarım
“Neden olmasın?” dedirtiyor.
The plane Futuristic Air Cruiseship
with a transparent roof which uses
solar energy is literally a flying
ship, providing perfect comfort
for long distance journeys. For
the time being, our knowledge is
limited to the images circulated
through the social media, however,
with Solar Impulse already on a
world tour, the design implies all
kinds of possibilities.
Google’dan kansere savaş!
Google fights against cancer!
Google, kanser teşhisi koyabilecek akıllı hapın ardından bu kez
de kanser, kalp krizi gibi rahatsızlıklara teşhis koyabilen bileklik
üretimine hazırlanıyor. Çalışmayı
yürüten Andrew Conrad, bilekliğin
nanopartiküller yardımıyla vücutta
hastalık taraması yapacağını ve
erken teşhis imkanı sağlayabileceğini öne sürüyor.
Sharp RoboHon aslında bir telefon
Sharp RoboHon is no less than a telephone
Shortly after the smart pill that
diagnoses cancer, Google is working on a wristband that detects
cancer, heart attack, etc. Andrew
Conrad of the research team
states that the wristband scans
illnesses with the help of nanoparticles, enabling an early diagnosis.
6
Sharp, yeni bir akıllı telefon modeli geliştirdi. İnsansı robot görünümüne
sahip yeni akıllı telefonun adı RoboHon. Bu küçük ve sevimli insansı robot yürüyebilmek, konuşabilmek ve dans edebilmek gibi çeşitli hareketlere sahip olmanın yanı sıra arkasında yer alan 2 inç’lik ekranı sayesinde
bir akıllı telefon olarak da kullanılabiliyor. İnsanları yüzlerinden ve
seslerinden tanıyabilen çok fonksiyonlu robot, kafa bölümünde yer alan
projektör ile görüntü yansıtabilme özelliğine de sahip.
Sharp developed a new smart phone in the form of a human robot called
as RoboHon. The tiny and cute human robot can walk, talk, dance and be
used as a smart phone with its 2 inch monitor at the back. Able to recognize human faces and voices, the multi-functional robot can also project
images via its projector in the head.
İ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJ
TECHNOLOGYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY
EKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ
Yaprak pil olursa...
When leaves become batteries...
Maryland Üniversitesi’ndeki bilim insanları, pillerin önemli bileşenlerinin
yerine yaprak kullanmayı başardılar!
Doğaya zararlı pilleri imha edemediğimiz bilinen bir gerçek. Sebebi ise
kadmiyum, kobalt ve kurşun gibi ağır
metallerin havada ayrışıp serbest
kalması. Bu nedenle bilim insanları
daha sürdürülebilir materyallerle
pil geliştirme kararı aldı. İlk deneme
ağaç lifiyle oldu. Şimdi sıra yaprakta. Araştırma sonuçlandığında yaprak piller hayatımızda yer alabilecek.
Bırak kıyafetin önce kendini ısıtsın/ Clothes with self-heating
Diyelim, hava sıcak diye üzerinize bir
şey almadan evden çıktınız ve akşama doğru bir serinlik bastırdı. Ama
gömleğinizdeki “ısıtma” özelliği devreye girerek sizi üşümekten kurtardı.
Nasıl senaryo ama? MIT çalışan bilim
insanları işte tam da bunu başardılar!
İcat ettikleri bir polimer sayesinde
güneş ışınlarından gelen ısı kimyasal
bir reaksiyon olarak “depolanıyor” ve bu
depolanan enerji yine kimyasal bir reaksiyonla dışarı çıkıyor. Yani giysiniz önce
kendisini sonra da sizi ısıtabiliyor.
Say you have left home with no spare clothes, confiding in the
warm air, but it turned cold towards the evening. No problem, as
your shirt’s “heating” feature is turned on to warm you up. What
a cool scenario! Scientists from MIT made this real, though! The
recent invention of a kind of polymer stores the heat from the sun
as a chemical reaction, and the stored energy is emitted in the form
of another chemical reaction. Eventually, you cloth first heats itself,
and then warms you up.
Edison bile buna şaşırır/ Edison would be surprised
Maryland University scientists
managed to use leaves in place
of major battery components!
It is known for fact that ecodamaging batteries cannot be
destroyed in the nature due to the
liberation of heavy metals such as
cadmium, cobalt and lead in the
air. Accordingly, scientists decided
to develop batteries using more
sustainable materials. The first
trial was conducted by using wood
fibers. Now it is the turn for the
leaves. After the conclusion of the
study, we will be acquainted with
leaf batteries.
Bilim insanları ateş böceğinin
elektriksiz olarak ürettiği doğal
ışığın, nanoteknoloji yardımıyla 20-30 kat daha verimli
kullanılmasına olanak sağlayan
yeni bir sistem geliştirdi. Yeni
sistemle üretilen kızıl ötesi
ışık, normal ışıktan daha uzun
dalga boyuna sahip. Işık, gece
görüşlü gözlükler, teleskoplar,
kameralar ve tıbbi görüntülemede kullanılabilme potansiyeli
taşıyor. Yani artık elektriksiz
ışık üretilebiliyor!
Scientists developed a new system which enables 20 to 30
times more efficient use of the natural light of the firefly using
nanotechnology. The ultrared light generated with the new system
has a higher wavelength than the normal light. The light has the
potential to be used in night-vision glasses, telescopes, cameras
and medical screening purposes. In other words, electric-free light
generation is now possible!
7
TECHNO
EKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ
TEKNOLOJİ TECHNOLOGY
TEKNOLOJİ TECHNOLOGY
HNOLOGY
EKNOLOJİ T E KNO LOJ İ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTE
Bu bebek arabası bir harika!/The coolest stroller ever!
Smartbe öncelikle sürücüsüz bir bebek arabası. Ebeveyn ile arasına bir takip mesafesi bırakıyor ama onun
izinden ayrılmıyor. Üzerinde bulunan sensörler sayesinde yoldaki engelleri ve ebeveynin nereye gittiğini
algılayabiliyor. Akıllı saat ve telefonlara bağlanabilen Smartbe, bebeğe özel iklimlendirme bile sağlıyor. Üst
kısmında yer alan kamera ile bebeğin durumunu kontrol edebilme olanağı da sunan araba, bonus olarak bebek
için müzik çalıyor.
Smartbe is a self-moving stroller. It
requires a space between itself and
the parent, and follows their trail.
Thanks to its sensors, it can detect
anything from the obstacles on the
road to where the parent is headed.
Smartbe can be connected with
smart watches and phones, even
addresses special climatization
needs of the baby. With the camera
available on top, the stroller enables
baby monitoring. And the music
played for the baby is the bonus!
Sürücüsüz otobüs yollarda.../Driverless bus hits the roads
Sürücüsüz otomobil
fikri çok da yabancı değil.
Şimdi sırada sürücüsüz
otobüs fikrine alışmak
var ve hatta Hollandalılar
tanıştılar bile. Sürücüsüz halk otobüsü için
tasarlanan Wepod adı
verilen mini otobüsler
Hollanda’da trafiğe çıktı.
Şoföre ihtiyacı olmayan
200 metre sürüşünü başarıyla tamamlayan Wepod’lar şimdilik saatte
8 kilometre hızla gidiyor. Her bir sefer için 6 yolcuyu taşıma kapasitesine sahip Wepod için tasarımcıları, bunun daha bir başlangıç
olduğunu ve ileride daha da geliştireceklerini söylüyor.
The concept of a driverless car is no longer a fantasy. Now it’s time
to get used to the idea of a driverless bus; in fact, the Dutch have
already met it. The mini buses named Wepod designed as driverless
public buses have hit the road in the Netherlands. Driverless Wepods
have completed the 200 meter drive successfully at a speed of 8
kmph. The Wepod has a capacity to carry six passengers at a time,
but the designers say this is just a beginning and the model will be
further developed.
8
Instagram’da dizi keyfi
Enjoying series on Instagram
Fotoğraf ve kısa videolarımızı
paylaştığımız Instagram, yepyeni
bir konsepte imzasını attı. Sosyal
medya platformu, Shield 5 adlı ilk
orijinal video dizisini yayınlamaya
başladı. 15 saniyelik bölümlerden
oluşan dizi, toplamda 28 bölümden
oluşuyor. 15 saniyelik kısacık video
formatı ile izlenen dizi toplamda
7 dakikada tamamlandı ve bir ilke
imza attı.
Instagram, the popular platform
for image and short video sharing,
initiates a brand new concept. The
social media platform started to
broadcast the first original video series named Shield 5. The series consist of 28 episodes of 15 seconds
each. With its nutshell video format
of 15 seconds, the series blazed
a new trail with its total length of
seven minutes.
İ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJ
TECHNOLOGYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY
EKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ
Sürdürülebilir ambalajlamada bir ilk/A trailblazer in sustainable packing
Cappy, Tetra Pak işbirliğiyle içecek sektöründe bir ilki hayata geçiriyor.
Cappy, ürünlerini FSC Orman Yönetim Konseyi tarafından sertifikalandırılmış
ormanlarda yetiştirilen ağaçlardan üretilen karton kutularda, meyve suyu
severler ile buluşturuyor. FSC, ağaçların hasadının ormanın biyolojik çeşitliliğine, üretkenliğine ve ekolojik süreçlere zarar vermeyecek şekilde yapılmasını
sağlayan sürdürülebilir yöntemleri destekliyor.
Cappy is breaking new grounds in the beverage sector in cooperation with TetraPak. In this respect, Cappy
products will be served in cardboard boxes produced from trees cultivated in FSC Forrest Management Council
certified forrests. FSC supports sustainable managements that enable tree harvests that bringing no harm to the
biological diversity, productivity, and the ecologic processes of forrests.
Kök hücreyle katarakt tedavisi /Treating cataract with stem cells
Çin’de kök hücre ile tedavide bir çığır açıldı. Çinli bilim insanları kataraktlı çocukları başarılı bir şekilde tedavi ettiler. Katarakt tedavisinde,
gözün tekrar görebilmesi için normalde yapay bir mercek yerleştirilmesi gerekiyor. Ancak Çinli doktorlar, gözdeki kök hücreleri harekete
geçirerek yeni bir göz merceği oluşmasını sağladılar. Katarakt, küçük
bir neşter darbesiyle göz merceğinden çıkarılıyor, göz merceği kapsülü
olarak bilinen dış yüzey korunuyor. Bu yapıya normalde hasarı onaran,
göz merceği epitelyal kök hücreleri yerleştiriliyor ve mercek yeniden
oluşturuluyor. Bu yöntemin tavşanlar ve maymunların ardından denenen 12 çocukta da başarılı olduğu belirtiliyor.
A new epoch in treatment has been marked by stem cells in China. Chinese scientists conducted a successful
treatment of children with cataract. In treating cataract, a normal sight is obtained through an artificial lens
in the eye. Instead, Chinese doctors created a new lens by activating the stem cells inside the eyes. With this
method, cataract is displanted using a scalpel, while the outer space known as the lens capsule is preserved. In
this structure, lens epithelial stem cells which normally treat the damage are placed, hereby reforming the lens.
After multiple trials on rabbits and monkeys, the method has been successful on twelve child patients.
Galler’de enerji tarlası kuruluyor!/Energy field in the Wales!
Uzmanlar sürekli olarak alternatif enerji kaynakları üzerinde araştırmalar yapıyor. Bu sefer
çalışmalarını deniz altında gerçekleştirecekler.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından birisini
kullanmak adına çalışma başlatan Galler, dünyanın en büyük gelgit enerjisi tarlasını kurmaya
karar verdi. ‘Deltastream’ adı verilen proje
rüzgar türbini mantığıyla çalışıyor. Sabitleme
sistemi sayesinde türbinler gelgite karşı dayanıklılık gösteriyor, aynı zamanda gelgitten ortaya çıkan gücü elektriğe çevirebiliyor. Gelgit
enerjisi sayesinde ilerde yaklaşık 10 bin evin
elektrik ihtiyacının karşılanacağı düşünülüyor.
Scientists are continuously
working on alternative energy
resources. The last of these
researchers will be conducted
underwater. Initiating a project
to use renewable energy
resources, Wales decided to
found the world’s largest tide
energy field. The project ‘Deltastream’ is based on the wind
turbine principle. Thanks to the fixation system, the turbines
are tide-resistant, and can produce electricity from the power
generated by the tides. By using the tides, about ten thousand
households are expected to be provided electricity.
9
TECHNO
DAIKIN
KLİMA ALMAYI DÜŞÜNENLERE TAVSİYELER
TIPS FOR AIR CONDITIONER SHOPPING
KLİMA ALANLAR VE ALMAYI DÜŞÜNENLERİN SAYISI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR. DAIKIN TÜRKİYE
CEO’SU HASAN ÖNDER, KLİMA SEÇİMİ VE KULLANIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN
NOKTALARA DİKKAT ÇEKTİ. KLİMA ALIRKEN KALİTEDEN TAVİZ VERİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ
VURGULAYAN ÖNDER, BUNUN YANI SIRA DOĞRU KULLANIMIN SAĞLIK VE ENERJİ TASARRUFU
AÇISINDAN ÖNEMLİ OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKTİ.
10
THE NUMBER OF PEOPLE WHO HAVE PURCHASED OR ARE PLANNING TO PURCHASE AN AIR
CONDITIONER INCREASES EVERY DAY. DAIKIN TURKEY CEO HASAN ÖNDER HIGHLIGHTED
THE BULLETPOINTS OF SELECTING AND USING AIR CONDITIONERS. REMARKING THAT NO
CONCESSIONS SHOULD BE MADE WHILE BUYING AN AIR CONDITIONER, ÖNDER EMPHASIZED
THE IMPORTANCE OF CORRECT USE IN TERMS OF HEALTH
n Yaz sıcaklarıyla birlikte klima satışları artış gösteriyor. Hem
ısınma hem de serinleme fonksiyonları nedeniyle pek çok kişi
klima alma planları yapıyor. Gelecek yıllara doğru bir yatırım
yapmak isteyenler, bütçesine ve beklentilerine en uygun klimayı bulabilmek için internet ve kataloglardan on binlerce arama
yapıyor.
KALİTEYE ÖNEM
Klima alırken ve kullanırken dikkat edilmesi gereken konular
hakkında bilgi veren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, ‘Bu işin
birinci kuralı kaliteden ödün vermemektir’ uyarısı yaptı. Konfor
ve tasarruftan taviz vermeden serinlemenin mümkün olduğunu
vurgulayan Önder, “İlk kez klima alıyorsanız, fiyatı elbette sizi
etkileyecektir. Ancak kullanmaya başladıktan sonra tasarımı,
performansı, enerji tasarrufu, sessiz çalışması gibi özellikler de
çok önemli olacak” hatırlatmasında bulundu. Klimadan tam verim
alabilmek için klimanın kurulacağı alanın metrekaresi, izolasyon
durumu, cephesi, camların durumu gibi konulara dikkat edilmesi
gerektiğini vurgulayan Önder, montaj öncesinde keşfe gelecek
uzmanların bunlara çözüm sunabileceğini kaydetti.
n Air conditioner sales increase in the intense summer heat.
Many are planning to buy an air conditioner to meet their heating
and cooling needs. Ten thousands of searches are conducted
on internet and catalogues to find the best air conditioner that
would meet the desired budget and expectations to make a wise
investment for the long term.
QUALITY MATTERS
Informing on the bulletpoints of buying and using air conditioners, Daikin Turkey CEO Hasan Önder warned against
‘compromising from quality’. Noting that cooling does not
necessitate a compromise from comfort or saving, Önder
reminded: “If you are to buy your first air conditioner, the
price will have a higher impact on you. But after starting to
use it, other qualities including design, performance, energy
saving and silence will matter.” In order to get full efficiency,
Önder remarked the importance of minding the surface area
of the intended location, the state of isolation, the facade, the
windows, etc, and said that experts can offer solutions during
the exposure visit.
11
KLİMANIN AYARI
Klima kullanımında, dışarıda “hava ne
kadar sıcaksa”, içeride “o kadar soğuk”
ayarlaması yapılmasının sık karşılaşılan
bir hata olduğuna dikkat çeken Önder,
“Doğrusu yaz boyunca klimanızı, 25°C’nin
altında ve dış ortam sıcaklığından
maksimum 6°C daha düşük bir sıcaklığa ayarlamanızdır. Dışarda hissedilen
sıcaklık oranı 35°C’nin üzerinde iken
klimanızı 18°C’ye ayarlarsanız ‘soğuk
şok’ stresi yaşayabilirsiniz” dedi. Bu yolla
“hem sağlık hem de bütçe”nin korunmuş
olacağını vurgulayan Önder, klimaların
programlama özelliklerini kullanarak
ortamın önceden uygun serinliğe getirilebileceğini, böylece “oda bir an önce
soğusun” aceleciliğine gerek kalmayacağını da belirtti.
AIR CONDITIONER SETTING
Önder warned against
the common mistake
of “higher” the outdoor
temperature, “cooler”
the indoor setting: “The
right thing is to set your
air conditioner to a
temperature below 25°C,
and a maximum of 6°C
lower than the outdoor
temperature. If you set your
air conditioner temperature
to 18°C when the outdoor
temperature felt is above
35°C, you are prone to ‘cold
shock’ stress.” This way,
Önder said, it is possible
to save the health and the
budget, and added: “By
using the programming
features, you can adjust
the indoor temperature
to the appropriate level in
advance, leaving no need
to the hurry of cooling the
room down.
12
KLİMA HASTA ETMEZ
AIR CONDITIONERS DO NOT MAKE SICK
Klimacıların, “klima hasta etmez, yanlış kullanım hasta
eder” sözünü hatırlatan Önder, aşırı sıcaklık farkının yanında, periyodik bakım ve doğru kullanımın da hastalıklardan
koruduğunu vurguladı. Bakım yapılan ve gereken değerlerde
kullanılan klimaların alerji, soğuk algınlığı gibi hastalıklara
yol açmayacağını vurgulayan Önder, alerji ve enfeksiyon
risklerini minimize edebilen, astım ve bronşit gibi rahatsızlıkları olan kişiler için geliştirilen modelleri bulunduğunu
sözlerine ekledi.
Quoting the famous phrase “Air conditioners do not
make you sick, wrong use does,” Önder mentioned
that refraining from an excessive difference of
temperature, periodic maintenance and correct use
spare you from illnesses. Properly maintained and
appropriately used air conditoners do not lead to
allergies or the flu, he said that certain models are
developed to minimize the risks of allergy, infection,
asthma and bronchitis.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Günümüzde önemi giderek daha da artan enerji verimliliği konusuna
değinen Önder, “Bu konuda yapmanız gereken tek şey; A enerji sınıfı ya
da inverter teknolojisine sahip bir cihazı tercih etmek. Bu sayede hem
faturalarınız kabarmaz hem de klimanız düşük enerji sarfiyatı yaptığı
için çevrenin korunmasına katkıda bulunursunuz” önerisinde bulundu.
Enerji verimliliği konusunda doğru kullanımın önemini bir kez daha
vurgulayan Önder, klima kullanımında 1°C’lik farkla yüzde 5 ile yüzde
10 arasında enerji tasarrufu sağlanabileceğine dikkat çekti.
ENERGY EFFICIENCY
Önder also highlighted the importance of energy efficiency:
“All you need to do is to choose an air conditioner from the
A energy class or with the inverter technology. Therefore
you can save your bills from piling up, and contribute
to environmental protection by saving less energy.”
Emphasizing the importance of correct air conditioner use
for the sake of energy efficiency, he remarked that with only
1°C difference, energy can be saved from 5 to 10 percent.
BAKIMIN ÖNEMİ
Klimalarda bakımın önemine dikkat
çeken Önder, “Bakım yaptırmak için
cihazın arızalanmasını beklemeyin.
Periyodik bakımı yapılmayan klimalar düşük kapasitede çalışacağından
hem boşu boşuna elektrik faturası
ödemenize hem de istediğiniz verimi
almamanıza neden olur. Klimanızın
sağlık ve hijyen açısından da verimli
çalışması önemlidir” diye konuştu.
IMPORTANCE OF MAINTENANCE
Önder noted the importance of
air conditioner maintenance: “Do
not wait until a breakdown for
maintenance. Poorly maintained air
conditioners work in poor capacity,
making you pay higher electric
bills and acquire less efficiency.
Efficiency is also crucial for health
and hygiene.”
13
DAIKIN
DAIKIN TÜRKİYE İHRACATINI
4 YILDA 4 KAT ARTIRDI
DAIKIN TURKEY QUADRUPLED
ITS EXPORTS WITHIN FOUR YEARS
İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN LİDER MARKASI
DAIKIN, TÜRKİYE’Yİ İHRACAT VE LOJİSTİK
ÜSSÜ YAPMA HEDEFİ DOĞRULTUSUNDA EMİN
ADIMLARLA İLERLİYOR. TÜRKİYE PAZARINDAKİ
BAŞARISINI SINIRLARIN DIŞINA TAŞIMA
HEDEFİNE YOĞUNLAŞAN DAIKIN, ARADAN
GEÇEN 4 YILLIK SÜREDE İHRACATINI 4 KAT
ARTIRMAYI BAŞARDI.
DAIKIN, THE LEADING BRAND OF THE AIR
CONDITIONING SECTOR, CONTINUES STEP
BY STEP TOWARDS ITS MISSION OF MAKING
TURKEY THE EXPORT AND LOGISTIC BASE.
FOCUSING ON REPLICATING ITS SUCCESS
ON THE TURKISH MARKET BEYOND THE
BORDERS, DAIKIN QUADRUPLED ITS
EXPORTS WITHIN ONLY FOUR YEAR
n Türkiye pazarında faaliyet göstermeye başladığı Temmuz 2011
yılında 15 milyon dolar ihracat yapan Daikin, 2015 yılında bu rakamı 4 kat artırarak yaklaşık 60 milyon dolara çıkardı. Tüm dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılara karşın, ihracat yaptığı ülkelere
yenilerini ekleyen Daikin Türkiye, iç pazarın yanı sıra ihracata da
odaklanarak başta Avrupa ülkeleri olmak üzere CIS ülkelerinden
Afrika pazarına kadar geniş bir coğrafyada büyüme kararı aldı.
Daikin Türkiye, Hendek Üretim Tesisleri’nde kurulan Daikin Split
Klima Üretim Tesisi’nde ürettiği klimaları yılda 90-100 bin adet
olmak üzere tüm Daikin Group ülkelerine ihraç ediyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde mevcut ihracat rakamını 3’e katlamayı planlayan
Daikin Türkiye, ihracatın ciro içindeki payını yüzde 10’lardan
yüzde 25’lere çıkarma hedefi doğrultusunda çalışmalarına hız
verdi.
n Signing under 15 million dollars of export in July 2011, the year
of its entrance in the Turkish market, Daikin quadrupled the
number by reaching 60 million dollars in 2015. Despite the global
economic challenges, Daikin Turkey managed to expand the countries of export in line with the target of growing through export
to the European, CIS and African countries aside the domestic
market. Annually, Daikin Turkey exports 90-100 thousand air
conditioners produced in the Daikin Split Air Conditioner Production Facility which was established inside the Hendek Production
Facilities into all Daikin Group countries. Aiming to triple its
current export budget within three years, Daikin Turkey forced
the pace to increase the export rate in the total turnover from 10
to 25 percent.
İHRACATIN YÜZDE 60’I CIS ÜLKELERİNE
Sakarya Hendek Fabrikası’nda üretilen Daikin ve Airfel markalı
ürünler ile CIS ülkelerinin yanı sıra bu yıl Avrupa pazarında da
iyi bir çıkış yakaladıklarına dikkat çeken Daikin Türkiye Genel
Müdür Yardımcısı Tuna Gülenç, şu bilgileri verdi: “Daikin Türkiye
olarak, Airfel’in satın alınmasıyla birlikte Daikin Europe’un distribütörlerinin yönetiminde olan CIS bölgesi olarak adlandırılan
Azerbaycan, Özbekistan, Gürcistan, Türkmenistan, Kazakistan,
Kırgızistan ve Ermenistan ülkelerinin yönetimi doğrudan Daikin
14
60 PERCENT OF EXPORTS INTO THE CIS COUNTRIES
Remarking the breakout in the European market as well as the CIS
countries with the Daikin and Airfel brands produced in Sakarya
Hendek Facilities, Daikin Turkey Vice General Manager Tuna
Gülenç shared the following information: “With the acquisition of
Airfel, Daikin Turkey has taken over the management of the CIS
countries including Azerbeijan, Uzbekistan, Georgia, Turkmenstan, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Armenia, which were formerly
affiliates of Daikin Europe distributors. In addition to the heating
products, we started the export of the entire Daikin products ran-
Türkiye’ye bağlandı. CIS bölgesine ısıtma ürünlerinin yanı sıra
tüm Daikin ürün gamının da ihracatını gerçekleştirmeye başladık.
Daikin Türkiye olarak CIS ülkelerini devraldıktan sonra agresif
bir büyüme gerçekleştirerek satışları 8 katına çıkardık. Şu anda
ihracatımızın yüzde 60’ını CIS ülkelerine gerçekleştiriyoruz ve
geriye dönük baktığımızda bu pazarlarda son 4 yılda yaklaşık yüzde
800’lük bir artış sağladığımızı görüyoruz. Daikin Türkiye olarak,
CIS ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracatı 2011 yılında 4 milyon
dolar seviyesinde iken bu yıl yaklaşık 30 milyon dolara çıkarmayı
başardık. Bunun için bu ülkelerde güçlü bir yapılanmaya gittik ve
bu süre içinde 8 yeni distribütörü bünyemize kattık. Bunun yanı
sıra kendi bünyemizde güçlü bir ihracat ekibi oluşturduk. Satıştan
pazarlamaya, proje departmanımızdan satış sonrası hizmetler
departmanımıza kadar bütün birimlerimizle Daikin markasının
hizmet kalitesi anlayışını bu ülkelere yansıttık. Alt ve üst yapı
çalışmalarının devam ettiği CIS ülkelerinde proje odaklı çalışmalara
ağırlık vermekle birlikte, bireysel kullanıcıya yönelik olarak da 6
showroom açılışı yaptık. Tüm bu çalışmaların karşılığı olarak da
ihracat rakamlarımız artarken, hedeflerimizi de büyüttük.”
ÇİN, DAIKIN’İN İHRACAT PAZARI
CIS ülkelerinde yaşanan bu başarıyı başka ülkelere de taşımaya başladıklarına dikkat çeken Gülenç, “Geçen yıl Hendek’te ürettiğimiz
klimaları Avrupa ülkelerine ihraç etmeyi başardık. Bu yıl toplam
ihracatımız içinde Avrupa’nın payı yüzde 20’ye ulaştı. Bu yıl benzer
bir başarıyı kombi ile ısıtma alanında da yakalamayı hedefliyoruz”
dedi. Bunun yanı sıra Ortadoğu ve Afrika pazarlarına da ihracat yapmaya başladıklarını belirten Gülenç, Çin’e ihracat yaptıklarına da
dikkat çekerek şunları söyledi: “İthalatçı ülke olarak bilinen Çin’e
ısıtma cihazları ihraç ediyoruz. Şu anda toplam ihracatımızın yüzde
5’ini Çin’e yapıyoruz. Önümüzdeki yıl için hedefimiz ise Çin’e 10 bin
adet kombi satmak.”
ge into the CIS region. As Daikin Turkey, we have signed under
an aggressive growth through increasing our sales by eight
times after taking over the CIS countries. In the meantime, 60
percent of our exports are conducted with the CIS countries;
and looking back to the past, we see an 800 percent growth in
these markets within the last four years. On behalf of Daikin
Turkey, we have managed to raise our exports to the CIS countries up to 30 million dollars from 4 million dollars since 2011.
In this respect, we have realized a strong restructuring process
in these nations and included eight new distributors. Furthermore, we have established a robust export team. From sales to
marketing, project department to post-sales department, we
have externalized Daikin’s service quality in these countries.
While we kept focusing on project works in the CIS nations
where infra and superstructure works are in process, we have
opened six nex showrooms for the individual customer. As a
result of all our efforts, we have increased our export rates and
aimed for the sky.”
CHINA IS IN DAIKIN’S EXPORT MARKET
Stating that the achievements in the CIS countries have begun
to be carried on other markets, Gülenç said: “We exported our
air conditioners produced last year in Hendek into European nations. This year, Europe enjoyed a share of 20 percent
among our total export numbers. And we are aiming for the
same level of success in the heating sector in the present year.”
Recalling the exports conducted to the Middle Eastern and
African markets, Gülenç continued: “We have been exporting
heating devices to China, which is known as an exporting
country. At present, about 5 percent of our total exports are
made into China. In the coming year, we are aiming to sell ten
thousand combi boilers to China.”
15
M‹MAR‹/ARCHITECTURAL
YAZI/ Article : CİHAN DEMİRŞEVK
YÜZYILLIK SERÜVEN:
MİMAR SİNAN
A CENTENNIAL ADVENTURE: SINAN THE ARCHITECT
16
17
99 YILLIK BİR ÖMRE 350’DEN FAZLA
ESER SIĞDIRAN MİMAR SİNAN’IN
MEZİYETLERİNİN SIRRI YALNIZCA
İŞİNE DUYDUĞU SAYGI, DETAYCILIĞI,
YETENEKLERİ DEĞİLDİ. O SABRIYLA
İLMEK İLMEK İŞLEDİ TÜM ANADOLU VE
RUMELİ’Yİ... SİNAN’I VE ŞAHESERLERİNİ
ANLAMAK İÇİN İLLA Kİ BİR SANAT
TARİHİ UZMANI OLMANIZA GEREK YOK.
GÖNÜL PENCERENİZİ AÇIN VE SİNAN’IN
SERÜVENİNE KAPTIRIN KENDİNİZİ YETER.
THE MERITS OF SINAN THE ARCHITECT, WHO
FILLED HIS 99 YEARS OF LIFE WITH OVER 350
MASTERPIECES, WAS NOT LIMITED TO HIS
RESPECT FOR HIS WORK, HIS METICULOUSNESS,
OR HIS TALENTS. HE CASTED ON THE ENTIRE
ANATOLIA AND ROUMELIE WITH HIS PATIENCE…
YOU NEED NOT BE A PROFESSIONAL ART
HISTORIAN TO APPRECIATE SINAN AND HIS
MASTERWORKS. ALL YOU NEED IS TO OPEN YOUR
HEART AND LEAVE YOURSELF TO BE CARRIED
AWAY WITH SINAN’S ADVENTURE...
n Mimar Sinan, bir ömre 84 cami, 52 mescit, 56 medrese, 36
saray,7 Darül-kurra, 48 hamam, 20 türbe, 17 imaret, 3 hastane,
5 suyolu, 8 köprü, 20 kervansaray ve 8 mahzen olmak üzere
350’den fazla eser sığdırdı. Yaşadığı 16’ıncı yüzyılda inşaa ettiği
eserlerle Osmanlı mimarisinin altın çağına damgasını vurdu.
2010 yılında da yapıtları UNESCO Dünya Mirası kapsamında “İnsanoğlunun yaratıcı dehasının şaheserleri” arasında yerini aldı.
Ustanın hikayesi Kayseri’de başladı. Kayseri’de doğan ve asıl
adı Sinaneddin Yusuf olan Sinan, 1511’de Yavuz Sultan Selim
zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirildi. Yeniçeri ocağına
alındı. İstanbul’a adım atmasıyla değişti kaderi. Çocukluğunda
su yolları, kemerler yapma hevesi, çalıştığı han, çeşme ve türbe
inşaatlarında bir tutkuya dönüştü. Devrinin mahir ustalarından
incelikleri öğrendi. Seferlerde orduyu aşılması güç sulardan
karşıya geçirdi, en geniş kubbeli camileri imar ederken, restorasyon çalışmalarına titizlikle yön verdi. Bu konudaki en büyük
çabalarını Ayasofya için sundu. 1573’te Ayasofya’nın kubbesini
onardı, çevresine takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bu günlere
kadar ayakta kalmasına imkan tanıdı.
Tam 3 padişaha tanıklık etti Mimar Sinan. Özellikle de Kanuni
Sultan Süleyman Han zamanında büyük başarılara imza attı.
18
n Sinan the Architect fitted eighty-four mosques, fifty-two masjids,
thirty-six palaces, seven madrasas, forty-eight baths, twenty tombs,
seventeen imarets (Ottoman charity institutions), three hospitals,
five aquaducts, eight bridges, twenty caravanserais, and eight
cisterns, which exceed a total of 350 masterworks in a lifetime.
With his masterpieces, he has left his mark in the golden age of the
Ottoman architecture during the 16th century. In 2010, his works
were included in the UNESCO World Heritage as “the masterpieces
of the creative genius of the mankind”.
The story of the master began in Kayseri. Born with the name
Sinaneddin Yusuf in Kayseri, Sinan was brought to Istanbul as a
devshirmeh (Christian male children who were conscripted to be
brought up for the janissaries) in 1511, during the reign of Yavuz
Sultan Selim. He was conscripted to the Guild of the Janissaries.
His life changed entirely with his arrival in Istanbul. His childish
ambition to build aquaducts and arches evolved into a passion
during the construction works for inns, fountains and tombs he had
worked in. He had learned all the tricks of the trade from his great
masters. And he took the armies over untrespassable rivers during
campaigns, built mosques with the greatest domes, lead restoration
works. He has devoted his greatest efforts for Haghia Sophia. In
Onun dönemindeki eserleriyle Türk-Müslüman Yapı
Tarihi’ne şekil verdi, yapıtlarının güzelliği ve sağlamlığıyla
tüm dünyayı etkiledi. Bir taraftan mimari diğer taraftan
mühendislik dehası eserler ortaya çıkaran Sinan’ın başarısının sırrı yalnızca işine duyduğu saygı, yetenekleri değildi, en önemlisi sabrıydı. Salt bir caminin temeli zemine
sağlam otursun diye padişahtan azar işitmeyi göze alarak 6
yıl temelinin kurumasını bekledi. Mimar Sinan’ı kuşkusuz
en iyi bir mimar anlatır. Kendisinin eserlerini inceleyen ve
birçoğunu da restore eden Mimar Abdülkadir Akpınar büyük usta için şunları söylüyor: “Karşılaştığım bir özellikten
dolayı gözlerime inanamadım. Sinan’ın eserlerinde en
ufak bir çıktı ve desen dahi tesadüf değil. Renklere bile bir
fonksiyon yüklenmiş. Çünkü yapıyı her şeyi ile bir bütün
olarak ele almış. Bütün ölçülerini ebced hesabına göre yapmış ve bir ana temayı temel almış. Ölçülerini asal sayıya
göre yapmış ve onun katlarını baz almış. Yapıları hislerine
göre değil, matematiksel olarak oluşturmuş. Bugünün
teknolojisi bile Sinan’ın yapmış olduğu bazı uygulamaları
çözemiyor. Küresel ve piramidal uygulamalarının bir başka benzeri daha yok. Ama bunların hepsi estetik sağladığı
gibi yapının sağlamlığını da pekiştirmiştir.”
1573, he repaired its dome, surrounded it by reinforced walls, helping the
building survive until present.
Sinan the Architect has served three sultans. He gave his greatest
masterpieces during the reign of Suleyman the Magnificent. With these
works, he has shaped the Turkish-Islamic Architecture, amazed the world
with the beauty and strength of his constructions. Building masterpieces of
engineering and architecture, Sinan’s success extended beyond his respect
for his work and his talents; most of all, they were due to his patience. He
has taken chances to arouse the wreath of the sultan and waited for six
years for the foundation of a mosque to settle for extra reinforcement.
It would take an architect to tell about Sinan in the best possible way.
Studying Sinan’s works and restoring many of them, Architect Abdülkadir
Akpınar comments on the great master: “I could not believe my eyes when
I realized a specific feature. Not a single bump or motif is incidental in
Sinan’s works. Even the colours undertake a specific function. Sinan
considered every structure as a compound entity. He has calculated every
single detail in abjad, and constructed the structure around a principal
theme. He has based the measures on prime numbers, and used their
multiples. He has formed the structures using mathematics instead of
his senses. Even the modern technology is insufficient to solve some of
his calculations. His spherical and pyramidal applications cannot be
replicated. And they have all warranted esthetics and reinforcement.”
O, BÜYÜK BİR MÜHENDİS
3 kıtada birden hüküm süren dev bir imparatorluğun neredeyse bütün imar işleriyle uğraşan Mimar Sinan, birçok köklü sorunu çözmekle kalmayıp Türk-Müslüman yapı tarihinde çağ açıp çağ kapatmayı
başardı. “İmar” işiyle uğraştığı için de “mimar” ismiyle anılagelen
Sinan, yaklaşık 99 yıl süren ömründe başarılı pek çok yapıta imza attı. Bu
eserlerin neredeyse tamamı kendi
alanlarında kendi zamanlarının en
iyisi olmaya layık eserler. Aradan
asırlar geçmesine rağmen Sinan’ın
yapıtları teker teker incelendiğinde
hala çok önemli bulgulara ulaşılıyor. Özellikle çağının teknolojisi
düşünüldüğünde, bu yapıların bu
denli kısa sürelerde nasıl ortaya
koyulduğu şaşırtıcı. Basit gibi gözükse de Mimar Sinan’ın İstanbul’da
inşa ettiği su kemerleri, son yıllarda
yaşanan su baskınlarında, suyun
denize tahliyesine imkan verdiği için hiçbir şekilde sıkıntı yaratmazken sonrasında yapılan üstelik aynı mekanda bulunan kemerler, su
baskınlarında ulaşımı kilitliyor ve insan sağlığını tehlikeye atıyor. Bu
ve benzeri yapıtlar da, Sinan’ın yalnızca bir mimar değil iyi bir inşaat
mühendisi olduğunu kanıtlıyor.
A GREAT ENGINEER
Responsible for all the major construction works of a colossal
empire which reigned on three continents, Sinan the Architect
managed to solve many deep rooted problems and upgraded
the Turkish-Islamic architecture into a new era. Always
recalled as “the architect”,
Sinan signed under hundreds
of masterpieces in his 99 years
of life. Almost all of these works
were the best of their age.
Despite the centuries that have
gone by, Sinan’s works are still
providing important findings
upon careful investigation.
Considering the technology of
his time, the construction time
required to build these projects are intriguing. Simple as
they may seem, his aquaducts
in Istanbul have presented no
problems during the recent floods for providing discharge into
the sea, while more recent counterparts in the same region do
cause traffic jams and hazard human health. Such works are
the proof that Sinan is not only a great architect, but a great
engineer as well.
19
3 ESER 3 ŞAHESER
Mimar Sinan’ın özellikle 3 büyük eseri dikkat çekiyor. İlki,
çıraklık eseri olarak da bilinen İstanbul’daki Şehzade Camii ve
Külliyesi. Süleymaniye Camii ise uzmanlara göre, İstanbul’daki
en muhteşem eseri. Dünya gözüyle mutlaka gezilmesi görülmesi
gereken bu eser kendi söyleyişiyle kalfalık döneminde, 1550-1557
yılları arasında inşa edildi. Mimar Sinan’ın en büyük eseri ise, 86
yaşında yaptığı ve “Ustalık eserim” diye altını çizdiği Edirne’deki
Selimiye Camii (1575). Tek parçalı kubbesinin nasıl yapıldığı hala
uzmanlar tarafından tartışılıyor. Sinan’ın kubbeyi o genişliğe
oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4
ana işleminden farklı 5’inci bir işlem oluşturarak çözdüğü söyleniyor. Gelişmiş bir raylı sistem mekanizması üzerine oturtulmuş
minareler ise her yöne yaklaşık 5 derece yatabiliyor. 3 şerefesine
3 ayrı merdivenden çıkılan minarelerde, 3 kişi aynı anda çıksa
bile birbirlerini görmüyorlar. Sütunların başlarına yerleştirilen
içi boş küplerse o zaman mikrofon sistemi olmadığından sesin
camii içinde rahatlıkla yankılanmasını sağlıyor. Rivayete göre,
içerisinde bulunan 8 sütun, cennetin 8 kapısını simgeliyor.
Kubbenin büyüklüğü İslam’ın birliğini ve büyüklüğünü, 5 pencere
katı İslam’ın 5 şartını, 12 küçük sütün 12’nci padişah tarafından
yapıldığını, minarelerdeki 12 şerefe namazın 12 şartını, 2 minarede bulunan 3’erden 6 yol imanın şartlarını temsil ediyor. Selimiye
Camii son zamanların değimiyle “Ölmeden önce görülmesi”
gereken muhteşem bir şaheser.
Erzurum’dan Bosna Hersek’e, Anadolu ve Rumeli’de Mimar
Sinan’ın izine rastlamak mümkün. Ancak içlerinde en şanslı şehir
elbette ki İstanbul. Kafanızı nereye çevirseniz Koca Sinan’ın
imzasıyla karşılaşmanız mümkün.
20
3 WORKS 3 MASTERPIECES
Three masterpieces of Sinan particularly attract attention. The
first is the Şehzade (Prince’s) Mosque and Social Complex, also
known as his apprenticeship work, in Istanbul. Suleymaniye Mosque is regarded as his greatest masterwork in Istanbul. This absolute must-see was built in1550-1557, his so called journeyman’s
period. Sinan’s greatest work is his “Masterpiece” of Selimiye
Mosque in Edirne, built in 1575 when he was 86 years old. How the
monolithic dome has been constructed still remains a mystery. In
order to place the dome on such a wide dimension, he must have
formed a fifth calculation beyond the four main mathematical calculations using an equation of 13 unknowns. Seated on an advanced railing mechanism, the minarets can bend up to five degress in
every direction. Three people can climb up to these minarets’ three
balconies through three seperate stairs and can still not meet one
other. The hollow spheres placed on top of the columns help the
sound to echo around the mosque, as there were no microphones at
that time. Rumour has it, that the eight columns inside represent
the eight doors to heaven. The massiveness of the dome symbolize
the unity and greatness of Islam, the five windows signify the five
rules of Islam, the twelve small coloumns represent that the builder
is the 12th emperor, the twelve minaret balconies stand for the 12
pillars of prayers, and the six paths in the two minarets represent
the pillars of faith. As the popular saying goes, Selimiye Mosque is
a masterpiece “which must be visited in a lifetime”.
From Erzurum to Bosna-Herzegovina, Anatolia and Roumelie, Sinan the Architect’s traces are everywhere… Surely Istanbul enjoys
the lion’s share. Everywhere you look, you can encounter one of
Great Sinan’s masterpieces.
İSTANBUL’DA SİNAN’IN İZİNDE...
Mimar Sinan’ın peşine Eminönü’de takılabiliriz. 100’ü aşkın
depremle karşılaşan ve duvarlarında en ufak çatlak dahi olmayan
Süleymaniye, 450 yıldır tüm heybetiyle ayakta! Gücün sınırlarını
hatırlatan bu eserden biraz ötede restorasyonunda ustanın tuzu
bulunan Ayasofya çıkar karşımıza. Biraz ileride İznik çinileriyle
göz kamaştıran Rüstem Paşa Camii’nde kollarını açar Sinan… Sıra
Edirnekapı’da! Mihrimah Sultan Camii’nde Koca Sinan aşkını 236
optik kırılmalı pencereden gönlünün penceresine yansıtır. Biraz
gayretle Kadırga’daki Sokollu Mehmet Camii’ye mutlaka uğranmalı! Sinan’ın Hicaz dönüşü yanında getirdiği Kâbe’nin Hacer-ül
Esved taşından kopmuş parçaları burada yer alıyor. Yolumuz
uzun; Şehzade, Cihangir, Molla Çelebi Cami, Kılıç Ali, Azapkapı
ve Sokollu... Liste uzayıp gidiyor... İlla ki, sanat tarihi uzmanı
olmanıza gerek yok Sinan’ı anlamak için. Gönül pencerenizi açın
ve Sinan’ın serüvenine kaptırın kendinizi yeter...
FOLLOWING THE TRAILS OF SİNAN IN ISTANBUL…
We can trail along after Sinan in Eminönü. Surviving more than a
hundred eathquakes without a single crack in its walls, Süleymaniye still stands after 450 years in dignity! A little further away from
this masterpiece of dominance rises Haghia Sophia, of which he
has conducted the restoration. Right along the way he salutes you
in the Rüstem Pasha Mosque with ravishing Iznik tiles. It is now the
turn of Edirnekapi! In the Mihrimah Sultan Mosque, Sinan opens
his heart through the stained glasses of 236 optical refractions.
With a little bit of effort, one shoul head for the Sokollu Mehmet
Mosque in Kadırga. The mosque houses the relics of the Black Stone
brought from the Ka’bah on his return from Hicaz. We still have a
long way to go; Şehzade, Cihangir, Molla Çelebi, Kılıç Ali, Azapkapı
and Sokollu Mosques... The list goes on and on... You need not be
an expert in art to appreciate Sinan. Just open your heart and
leave yourself to be carried away in his adventure…
21
RÖPORTAJ/INTERVIEW
“2016’DA AYDIN’DA DAIKIN PLAZA YAPACAĞIZ”
“IN 2016, WE WILL OPEN DAIKIN PLAZA AYDIN”
TESTAŞ’IN KURUCUSU TUNCAY TOSUN
2016 YILINDA ATILIM YAPARAK ŞİRKETİNİ
DAHA DA BÜYÜTMEYE KARARLI. HALEN
24 KİŞİLİK EKİBİYLE AYDIN KENTİNE
HİZMET VEREN TESTAŞ, BU YIL İÇİNDE
KURULMASI PLANLANAN DAIKIN PLAZA İLE
KENTTEKİ DAHA BÜYÜK ÖLÇEKLİ İŞLERİ DE
ÜSTLENECEK…
22
TUNCAY TOSUN, THE FOUNDER OF TESTAŞ,
IS DETERMINED TO FURTHER GROW HIS
COMPANY THROUGH A SPURT IN 2016.
SERVING IN AYDIN WITH A TEAM OF 24,
TESTAŞ WILL BE TAKING UNDER BIGGER
SCALE PROJECTS IN THE TOWN WITH DAIKIN
PLAZA, WHICH IS PROJECTED TO BE LAUNCHED
WITHIN THIS YEAR.
n Aydın’da hizmet veren Testaş, 20 yıl önce Tuncay Tosun tarafından kurularak iklimlendirme sektörüne kazandırılmış. Henüz öğrencilik yıllarında sektörün önemini gören ve geleceğini buna göre
planlayan Tuncay Tosun, başarılı girişimleriyle bugün 24 kişiye
istihdam sağlıyor. Daikin ile tanışıklığı Airfel A.Ş. dönemine kadar
uzanan Testaş şirketinin sahibi Tuncay Tosun, bu yıl içinde önemli
yatırımlarla büyümesini sürdürmeyi hedefliyor. Tuncay Tosun,
dergimiz Santigrat için sorularımızı yanıtladı:
n Serving customers in Aydın, Testaş has been founded and gained to
the air conditioning sector by Tuncay Tosun two decades ago. Having
noticed the future of the sector in his college years and planned his
future in accordance, Tuncay Tosun employs 24 people through his
successful entrepreneurship. Tuncay Tosun of Testaş has been working
with Daikin ever since the time of Airfel Inc. And he is determined to
maintain this growth through major investments within this year.
Tuncay Tosun answered Santigrat’s questions…
Bize şirketiniz Testaş’ı anlatır mısınız?
Testaş’ı 1996 yılının ilk ayında Aydın’da hizmete açtım. Okul yıllarımda bir fabrikada staj yaparken orada öğrendiklerim sektöre
girme kararı almama neden olmuştu. Daha o zamanlar ısıtma-soğutma, HVAC ve endüstriyel sistemlerin insanlar için son derece
önem taşıdığını gözlemlemiş, geleceğimi de bu şekilde yönlendirmenin iyi olacağını düşünmüştüm. Sektöre bu şekilde adım attım
ve çalışma hayatım boyunca da hep aynı sektörde kaldım. Daikin
ile tanışıncaya kadar farklı markalarla çalıştım ama artık ben de
Daikin Ailesi’ndenim.
Şirketinizin büyümesi nasıl oldu? Hangi dinamiklerle iş yapıyorsunuz?
Gelişen piyasa hacmi ile birlikte şirketimizin de büyümesi kaçınılmazdı. Ben de piyasanın ihtiyaçlarını iyi gözlemleyip, büyüme
hedeflerimi buna göre biçimlendirdim. Bunun sonucunda başarılı
işlere imza atarak bugünlere geldik. İşini seven, inovasyona açık,
dinamik bir yapıya sahip ve ekip ruhu ile çalışan bir iş yeridir
Testaş. Halen 24 kişilik ekibimiz ile piyasada varlığımızı ve etkinliğimizi sürdürüyoruz. Her zaman bir öncekinden daha iyi iş çıkarmak için daima hazırız. Biz ilk günkü heyecanımızı halen koruyan
bir şirketiz. Bunun da başarının önemli bir ayağını oluşturduğunu
düşünüyorum.
Daikin ile nasıl tanıştınız ve işbirliğine gittiniz? Daha önce
marka hakkında ne gibi bilgileriniz vardı?
Önceki yıllarda partner olduğumuz şirket ile çalışırken hedeflerimizi büyütemiyorduk. Fakat büyümemiz gerekiyordu. Bu nedenle
şirketim adına bir karar aldım ve bize büyüme imkanı sağlayacak
Airfel A.Ş. ile çalışmaya başladım. Airfel A.Ş.’nin Daikin tarafından
satın alınmasıyla da memnuniyetle yolumuza bu marka ile devam
ettik. Çünkü bir dünya markası olan Daikin’in Türkiye’ye gelişinin
bizim için çok daha iyi bir platform sağlayacağını biliyordum. O
yüzden de beraberliğimizi sürdürmekten çekinmedim. Daha önce
Daikin markasının gücü, kalitesi, geniş ürün gamı ve satış ağına
ilişkin bilgilerim vardı. Güçlü olduğu tarafları biliyordum. Daikin
ile işbirliği yapmak benim için olumlu bir karar oldu.
Daikin ürünlerinin piyasa algısı hakkındaki izlenimlerinizden
söz eder misiniz?
Piyasada Daikin ürünleri kaliteli, uzun ömürlü, teknik olarak
yenilikçi olarak biliniyor. Yani çok iyi bir marka algısı var. Testaş
Could you tell us about your company, Testaş?
Testaş was founded in 1996 in Aydın. During my internship
in a factory in my college years, I have made up my mind to
enter in the sector by what I had learned. Even then, I figured
out how important heating-cooling, HVAC and industrial
systems were for the people, and decided to plan my future
in accordance. Thus have I taken steps in the sector and
persevered ever since. I have worked with several brands until I
met Daikin, but now I am one of the family.
How has the company grown? What are the dynamics of your
working environment?
It was indispensable that our company should grow with the
expanding market volume. I made a thorough observation of
the market needs and shaped my growth plans accordingly.
As a result, we have realized successful projects until present.
Testaş is an innovative, dynamic enterprise which is devoted to
its profession and has a team spirit. At present, we are active
in the sector with a team of 24. We are always ready to perform
better than ever. We have always maintained the enthusiasm
of our very first day, which I believe is a crucial element in our
success.
How did you meet and collaborate with Daikin? What did you
know about the brand before?
In previous years, we failed to grow our targets with our former
partner company. Yet we needed to grow. So I made a decision
on behalf of my company and started to collaborate with
Airfel Inc., which would provide us the opportunity to grow.
When Airfel Inc. was acquired by Daikin, we continued our
collaboration with pleasure. I was certain that the entrance
of a global brand such as Daikin in Turkey would provide us
with a better platform. So I did not hesitate to move further.
I had an idea about the power, quality , wide product range
and network of the Daikin brand. I knew about its strengths.
Collaborating with Daikin has been very fruitful for me.
What can you tell about the market’s perception of the Daikin
products?
In the market, Daikin has a positive brand reputation of
high quality, long-lasting, technically innovative products.
As Testaş, we have considered the brand and innovations
23
olarak, Daikin marka ve yeniliklerinin
bize de katkı sağlayacağını düşündük ve
işbirliğimizi sürdürdük. Daikin’in Türkiye’ye
girmesi hem pazarın gelişimine hem de biz
sektördekilere katkı sağladı.
Daikin ürün gamını nasıl buluyorsunuz?
Daikin ürün gamı piyasanın ihtiyaçlarını
karşılayacak nitelikte. Üstelik bunlar rekabetçi ürünler. Daikin başka markalarda olmayan ürün ve yenilikleriyle fark yaratıyor,
elimizi güçlendiriyor.
Daikin Akademi eğitim çalışmalarına
katıldınız mı?
Daikin Akademi’nin başarılı bir girişim olduğunu ve çalışmaların iyi gittiğini düşünüyorum. Bence bayi ve servis gelişiminde güzel
katkılar sağlıyor.
Daikin Türkiye’nin size hangi alanlarda
daha çok yardımcı olmasını istersiniz?
Daikin Türkiye’nin marka olarak elbette ki
of Daikin would also contribute us
and maintained our collaboration.
Daikin’s entrance in the Turkish market
contributed not only in the market’s
growth, but also to the sector players
like us.
How do you assess Daikin’s product
range?
Daikin’s product range is extensive
enough to meet the market’s needs.
Besides, they are all competitive products.
Daikin makes a statement in the market
and strengthens our hand with unique
products and innovations that no other
brand has.
Have you taken part in the Daikin
Academy trainings?
I regard Daikin Academy as a successful
enterprise; the projects are going well. I
believe they have good contributions in the
dealer and service improvement.
What are the fields you would like more
assistance from Daikin Turkey?
Daikin Turkey has certainly many
contributions in our brand. Plus, they
provide us support through innovative
products. Our communication with Daikin
24
bize katkısı var. Bunun yanı sıra yenilikçi
ürünlerle de destek sağlamış oluyor. Daikin
ile iletişimimiz gayet iyi ve sağlıklı devam
ediyor. Daikin’in yeni ve yaygın reklam
çalışmaları yapması gerektiğini düşünüyorum, sanırım yeni sezonda buna ilişkin
hareketlenme olacaktır. Bunun dışında bayi
gelişimi konusunda da destek bekliyorum,
bence sektördeki diğer şirketler de aynı
beklenti içinde.
Daikin Türkiye’nin sosyal sorumluluk
projelerini takip ediyor musunuz?
Daikin Türkiye birçok sosyal sorumluluk
projesine imza atan bir şirket. Bu anlamda
üzerine düşeni yapıyor. Ayrıca sponsorluk
olarak da iyi kararlar alıyor. Ama reklam
konusunda daha iyi çalışmalar yapabilir,
daha aktif olabilir. Yerel reklamlara da önem
verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Solution Plaza fuha bir süredir hizmet
veriyor, ziyaret ettiniz mi?
Solution Plaza’ya işlerimizin yoğunluğu
nedeniyle henüz gidemedik. Fakat Japonya’daki benzerini ziyaret etmiştik. Orada
gördüklerimiz çok etkileyici ve muhteşemdi.
2016 yılı hedefleriniz neler? Yeni yatırımlar ya da büyüme düşünüyor musunuz?
2015 yılı şirketimiz için iyi bir yıl oldu.
Hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebilirim.
2016 yılı için büyümeye yönelik projelerimiz
var. İlk etapta ana yol üzerinde bir Daikin
Plaza yapmayı, bütün organizasyonumuzu oraya taşımayı düşünüyoruz. Ve yeni
projelerle büyümeyi hedefliyoruz. Sektörün
VRV ve multi olarak büyüme göstereceğini;
bireysel sistemlerde ise enerji verimliliği iyi
olan cihazların tercih edileceğini düşünüyorum. Şirketimin çalışmalarını ve adımlarını
bu öngörü çerçevesinde şekillendirmeyi
planlıyorum.
is strong and efficient. I think Daikin
could benefit from new and extensive
commercial projects. I think there will be
a lot of action in the coming season. In
addition, I would expect support in the
dealership development, I think other
companies in the sector share the same
expectation.
Are you keeping track of Daikin Turkey’s
social responsibility projects?
Daikin Turkey engages in numerous social
responsibility projects, it certainly does
its part. Furthermore, good decisions
are taken in terms of sponsorships. But
it could do better, could be more active
in the field of advertisements. I think
more importance should be paid to local
commercials.
Solution Plaza fuha has been active for a
while… Have you paid here a visit?
Due to our busy schedule, we could not
yet visit the Solution Plaza. But we have
seen the counterpart in Japan. What we
have experienced there was extremely
impressive and amazing.
What are your plans for 2016? Do you
have new investment or growth plans?
2015 has been a good year for our
company. I can say that we have reached
our goals. For 2016, we have plans for
growth. For starters, we are planning to
open a Daikin Plaza on the main street
and carry all our organization here.
And we are planning to grow through
new projects. I expect that the sector will
grow through VRVs and multi systems. In
individual systems, I believe devices with
high energy efficiency will be preferred.
I am planning to shape my corporate
projects and take the steps accordingly.
KAR‹YER/CAREER
YAZI/ Article : C‹HAN DEM‹RŞEVK
GELECEĞİN GÖZDE MESLEKLERİ
THE POPULAR JOBS OF THE FUTURE
GELECEĞE DAHA GÜVENLİ İLERLEMENİN YOLU; DOĞRU MESLEĞİ SEÇEBİLMEKTEN GEÇİYOR. PEKİ,
YAKIN GELECEKTE HANGİ MESLEKLER DÜNYAYI SIRTLAYACAK? HANGİ MESLEK KOLLARINA DAHA
FAZLA YATIRIM OLACAK? ŞİMDİDEN GELECEĞİNİ ÇİZMEK İSTEYENLER İÇİN; YAKIN YÜZYILIN 10
POPÜLER MESLEĞİNİ SİZİN İÇİN DERLEDİK…
26
THE SAFEST WAY THAT LEADS TO FUTURE PASSES THROUGH CHOOSING THE RIGHT
OCCUPATION. SO, WHICH PROFESSIONS WILL HAVE THE MOST TO SAY IN NEAR FUTURE?
WHAT WILL BE THE BRANCHES THAT WILL HAVE THE HIGHEST SHARE OF INVESTMENT? FOR
THOSE WHO WOULD LIKE TO PLAN AHEAD, HERE ARE THE TOP 10 JOBS WHICH ARE LIKELY TO
DECLARE THEIR DOMINION IN NEAR FUTURE…
n Zaman çok hızlı akıyor; yaşam tarzlarımız, ilgilerimiz ve ekonomik sistemlerimiz buna bağlı olarak hızla değişiyor. Hayata
ayak uydurmak için, yeni iş kollarını ve meslekleri yeniden
geleceğin gözüyle okumak gerekiyor. Birazdan okuyacağınız
mesleklerin bazıları, şu an halihazırdaki iş kollarının biraz daha
gelişmişi. Bazıları ise size şaşırtıcı, hatta biraz ütopik gelebilir.
Şimdi, hayal gücümüzün sınırlarını biraz zorlayarak, gelecek
yüzyılın gözde mesleklerine göz atalım...
ELEKTRONİK HABERLEŞME MÜHENDİSLİĞİ
Yüzyılımızda iletişim sektöründeki gelişmeler, sınırları ortadan
kaldırdı. Fiber-optik haberleşme sistemleri, uydu sistemleri, internet, cep telefonları ve yer tespiti yapan cihazlar artık
hayatımızda büyük yer kaplıyor. Yakın gelecekte, teknolojiye
bağlı olarak bu sistemlerin artacağını söylemek yanlış olmaz.
Üstelik bütün bu cihazların kesintisiz üretim yapabilmesi, bakım/
onarımlarının gerçekleştirilmesi için de elektronik haberleşme
mühendislerine olan ihtiyaç giderek artacak…
n Time is moving so fast; our lifestyles, interests and economical
systems alter accordingly. To keep the pace, it is essential to
understand new jobs and professions from a futuristic point of
view. Some of the professions listed below are nothing but a more
updated version of their present counterparts. Other may seem
a little odd, even utopical. Now, let us try to go beyond the limits
of our imagination and take a look at the popular jobs of the next
century…
ELECTRONIC COMMUNICATION ENGINEER
In our century, advances in the communication sector eliminated
the borders. Fiber-optic communication systems, satellite systems, internet, mobile phones and navigational tools hold a huge
place in our lives. In near future, it would not be a prophecy to
claim that these technology-dependent systems will enhance even
further. Besides, the need for electronic communication engineers
will be even greater for these devices to operate and to be maintained without interruptions.
27
PSİKOLOG
Teknolojinin ilerlemesiyle gündelik yaşam giderek daha fazla karmaşıklaşıyor. Sanal dünya
insanları birbirinden uzaklaştırırken, sosyal diyaloglara da ket vuruyor. Bu da, bireylerde
güvensizlik ve yalnızlık duygusuna yol açıyor. Kuşaklararası anlayış farkını da eklediğimizde
çatışmaların, iletişimsizliğin ve kişilik problemlerinin çığ gibi büyüdüğü “modern” toplumlar
ortaya çıkıyor. İşte burada devreye psikologlar giriyor. Psikoloji bilimi gelecekte değerini daha
da artıracağa benziyor.
BİYOTEKNOLOJİ UZMANLIĞI
PSYCHOLOGIST
Son yıllarda biyoteknoloji ve
genetik mühendisliği tekniklerinde sağlanan gelişmeler 21’inci
yüzyılın “biyoloji çağı” olacağı
görüşünü yaygınlaştırıyor. Öyle
ki, işin uzmanlarının vücudun gen
haritasını çıkararak kişiye özel
tedaviler geliştireceği ve bu haritalar sayesinde, hastalıklara daha
oluşmadan çareler bulabilecekleri
ön görülüyor. Ayrıca özellikle
günümüzde GDO’lu besinlerin
zararları, tarım ve hayvancılıkta
istenilen özelliklerdeki ürünlerin elde edilmesi ya da mikrop
ve böceklere karşı dirençli bitki
çeşitlerinin oluşturulması gibi pek
çok alanda yine genetik mühendislerine ihtiyaç duyulacak.
With the development of technology, daily lives are becoming more and more chaotic. The
virtual world seperates people more and more from each other, while inhibiting social
dialogues at the same time, leading to problems of security and solitude in individuals. With
the perceptional conflict of generations added, modern societies of disputes, communication
failures and personality defects arise. Here come the psychologists in the scene. The science of
psychology will seem to become even more valuable in the future.
BIOTECHNOLOGY SPECIALIST
In recent years, advances in
the fields of biotechnology and
genetical engineering techniques
support the claim that the
21st century will be “the age of
biology”. In fact, scientists are
expected to map the genetic
bodies and develop personilized
treatments, even find solutions
before the conditions arise. In
addition, genetic engineers will
be in high demand to develop
solutions against the harms of
GDO foods, to obtain products
of desired specification in
agriculture and stockbreeding,
or to develop microbe and bug
resistant vegetations.
28
İNTERNET ARKEOLOJİSİ
Geleceğin en enteresan mesleklerinden biri
internet arkeologluğu olacak. Bilgi çokluğu
ve daha da önemlisi bilgi kirliliği bugünün
önemli problemlerinden biri. Gelecekte
bu çöp havuzunun iyice büyüyeceği düşünülürse, neredeyse hiç bir veriye ulaşamaz hale geleceğimiz öngörülüyor. İşte bu
noktada internet arkeologlarının iş tanımı
ortaya çıkıyor. İhtiyacımız olan bilgiyi, gereksiz bilgi yığınlarının içinden, hasar vermeden, ince bir işçilikle çıkarıp sunan araştırmacılara internet arkeologu deniliyor.
that this pile of garbage will become
even bigger in the future, it is estimated
that almost no piece of data will be
accessible at some point. Here comes the
notion of internet archeology. Internet
archeologists are the researchers who
find and provide the piece of data in
need among the pile of unnecessary
information elaborately, without giving it
any harm.
INTERNET ARCHEOLOGIST
Internet archeology will be one of the
most interesting jobs of the future. The
abundance of information, and more
importantly, disinformation is one of
the major problems today. Considering
29
YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ
Bilgisayar sistemlerinin yazılım tasarımlarını hazırlayan, bunları sisteme entegre edip,
uygulamalarını yapan; bilişim ve ağ sistemlerinin çalışması sırasında karşılaşılan aksaklıkların giderilmesini sağlayan yazılım
mühendisliği; son yıllarda popüler meslekler
arasında yerini aldı. Ancak teknolojinin hızıyla orantılı olarak yazılım mühendislerine
gelecekte daha fazla ihtiyaç olacağı ön görülüyor. Yalnızca yazılım değil, bilgi depolan-
ması ve hızlı bir şekilde paylaşılması noktasında teknolojideki gelişmelerin izlenmesi,
donanım ve yazılımların güncel verilerine
ulaşılması anlamında da mühendisler, diğer
mesleklerin bir adım önüne çıkacaklar.
SOFTWARE ENGINEER
Software engineers developing, integrating and applicating
software designs for computer systems, as well as recovering failures
which might arise during the operation of computer and network
systems have become a popular
profession in the recent years. In
line with the speed of technological
advances, they will be more and
more in demand in the future. And
they will step up ahead of other
branches considering the data
storage, rapid sharing, tracking of
techonologival advances, accessing updated software data, as well
as software itself.
ULUSLARARASI TİCARET UZMANLIĞI
21’inci yüzyıl bilgi çağında, tüm dünyada
rekabet küreselleşti, mesafeler kısaldı;
ülkelerarası paylaşımlar arttı. Çin’den
Amerika’ya, İngiltere’den Yeni Zelanda’ya
ticaret yapmak artık çok kolay. Şu an
zaten gözde meslekler arasında bulunan
uluslararası ticarete ve bu konudaki uzmanlara gelecekte çok daha fazla ihtiyaç
duyulacak. Uluslararası gelişmeleri takip
eden, küresel rekabeti analiz etme yeteneğine sahip olan ve hedefleri doğrultusunda
ilerleyen ticaret uzmanları geleceğin
aranılan kişileri olacak.
INTERNATIONAL TRADE SPECIALIST
In the 21st century known as the age of
information, competition is globalized,
distances became near, national
interactions increased further. It is no
longer a deal to engage in trade between
30
China and the USA, England and New
Zealand. Today’s popular occupation
of international commerce and its
specialists will be even more in demand
in the future. Trade specialists who
follow international agenda closely,
have an analytic eye to evaluate global
competition, and move in line with their
targets will be the wanted people in the
future.
İNTERNET EMLAKÇILIĞI
2000’li yılların başında hemen hemen herkes web adlarını kar amaçlı
satın alıp, popülerliğine göre satışa
sunuyordu. Daha çok da markaların isimlerini alarak fahiş fiyatlara
satmayı planlıyorlardı. Ancak bu işe
gönül verenler beklenen ilgiyi göremeyince, bu iş kolu da rafa kalkmış
oldu. İnternet kurallarının zamanla
oturması ve gelişmesiyle birlikte daha
da önemlisi bazı alan adlarının iyi
fiyatlarla gittiği duyuldukça (insure.
com: 16 milyon dolar; business.com:
7,5 milyon dolar; toys.com 5,1 milyon
dolara alıcı buldu) “domain” yani alan
adı satın alma, isim üretme ve satma
işinin oldukça popülerleşeceğine dair
inanç güçleniyor.
INTERNET REALTOR
In the early 2000’s, almost
everyone purchased web
site addreses to sell them
for profit in due course.
Brand names were more in
demand for they could be
sold in astonishing prices.
When the devotees were
heartbroken for the lack
of desired demand, this
business line vanished.
With the settlement
and development of the
internet rules, and more
importantly, when its
became known that some
domain names were sold
in good prices (insure.
com was sold for 16 million
dollars, business.com
for 7,5 million dollars,
toys.com for 5,1 million
dollars), it is estmated that
acquisition, generation
and selling of domain
names are still believed to
become more popular.
MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ
MECHATRONICS ENGINEER
Tüketim yüzyılında insanoğlu hep daha fazlasının, daha iyisinin
peşinde. Hal böyle olunca teknolojiden beklenti had safhaya
ulaşıyor. Teknolojik ürünler ise yaşamı kolaylaştırıyor ama daha
karmaşık bir yapıya kavuşuyor. Bir ürünün tasarımından kullanım aşamasına kadar gelebilmesi, disiplinlerarası bir çalışma
gerektiriyor. O nedenle makine, elektrik, elektronik disiplinlerinin birlikte sunulduğu mekatronik mühendisliği, geleceğin parlak
meslekleri arasında gösteriliyor.
In the century of consumption, humanity is after the more
and the better. Given the circumstances, the expectations
from technology is beyond the limits. Technological products
ease the life, but confuse it at the same time. The journey of
a product from the designing to the final phase require an
interdisciplinary work. This is why the mechatronics, which
combine machines, electric, electronics are regarded as one of
the most popular branches of the future.
31
SOSYAL MEDYA VE SOSYAL AĞLAR İLETİŞİM UZMANLIĞI
SOCIAL MEDIA AND SOCIAL NETWORK SPECIALIST
Son yıllarda en popüler meslekler arasında yerini alan sosyal
medya uzmanlığı gittikçe ivme kazanıyor. Markaların konumlanması ve rakipleriyle rekabet edebilmesi için dinamik, aktif ve
verimli bir şekilde sosyal medyayı kullanması gerekliliğiyle ortaya çıkan uzmanlara, sanal alemde temsil edildiğimiz mecraların
artmasıyla daha çok ihtiyaç duyulacak.
The job definition of social media specialists became very popular
in recent years, and the trend still goes up. For the positioning
and competitiveness of brands, the field has to be used as
dynamically, actively and efficiently as possible. So the specialists
will be more in demand as more brands will be represented in the
virtual world.
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ
Hammadde üretimi, malzemenin sentezlenmesi ve işlenmesi, ürün tasarımı, üretimi
ve ömrünü tamamlamış malzemelerin geri
kazanımını kapsayan tüm aşamalar, metalurji
ve malzeme mühendislerinin imzasını taşır.
Özellikle stratejik malzemelerin üretiminde
(bio-teknoloji, yarıiletken teknolojiler, elektro seramikler, sensörler, bor ve türevleri gibi
yeni enerji kaynakları, elektronik malzemeler, foto-iyonik malzemeler, nükleer malzemeler ve teknolojiler, polimerik ve seramik
esaslı membran teknolojileri gibi) çok büyük
öneme sahip olan bu meslek dalı, gelecekte
daha büyük bir önem arz edecek. Kimya, makine, inşaat, uzay-uçak, elektrik-elektronik,
çevre ve tıp alanlarına yayılmış çok disiplinli
bir bilim ve teknoloji dalı olarak gelişmesini
sürdüren metalurji ve malzeme mühendisliği
aynı zamanda verimlilik, enerji ve hammadde
üçlüsü ile uyum içinde olan üretim süreçlerinin sektöre kazandırılmasında önemli rol
oynuyor.
32
METALLURGY AND MATERIAL ENGINEER
All phases regarding the raw material
production, synthesizing and refining of
materials, product design, production
and recycling bear the sign of metallurgy
and material engineering. Especially
in the production of strategic materials
(biotechnology, semi conductor
technologies, electro ceramics, sensors,
new energy resources such as boron and
the like, electronic equipments, photoionic material, nuclear material and
technologies, polimeric and ceramic based
membrane technologies, etc), this is a
profession of huge importance at present
and even more so in the future. Continuing
its development as an interdisciplinary
field of science combining chemistry,
machinery, construction, aeronautics,
electric-electronics, environment and
medicine, metallurgy and material
engineering also plays an important part
in the gaining of production stages in
harmony with the efficiency, energy and
raw materials to the sector.
DAIKIN
DAIKIN, JAPONYA ÇEVRE BAKANLIĞI TARAFINDAN
ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ
DAIKIN IS GRANTED AWARD BY
THE JAPANESE MINISTRY OF ENVIRONMENT
İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN LOKOMOTİF
ŞİRKETİ DAIKIN, KÜRESEL ISINMAYA
KARŞI GELİŞTİRDİĞİ ÇEVRECİ ÇÖZÜM
VE UYGULAMALARI İLE DE SEKTÖRÜNE
ÖNCÜLÜK EDİYOR. SON OLARAK YENİ NESİL
KLİMALARDA ÇEVRE DOSTU R32 SOĞUTUCU
AKIŞKAN KULLANIMINI YAYGINLAŞTIRMAYA
ÇALIŞAN DAIKIN, BU KONUDAKİ ÇALIŞMALARI
İLE JAPONYA ÇEVRE BAKANLIĞI TARAFINDAN
ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ.
34
DAIKIN, THE PIONEERING BRAND OF THE AIR
CONDITIONING SECTOR, LEADS THE INDUSTRY
WITH ITS ENVIRONMENTALIST SOLUTIONS
AND APPLICATIONS DEVELOPED AGAINST
GLOBAL WARMING. WORKING RECENTLY
TO EXPAND THE USE OF ECO-FRIENDLY
R32 REFRIGERAT IN NEW GENERATION AIR
CONDITIONERS, DAIKIN IS GRANTED AN
AWARD BY THE JAPANESE MINISTRY OF
ENVIRONMENT FOR ITS EFFORTS.
n İklimlendirme sektöründe enerji verimliliğini
en üst düzeyde tutan ve büyük ölçüde tasarruf
sağlayan teknolojiler geliştiren Daikin, iklimlendirme sistemlerinde küresel ısınmanın etkilerini
en aza indirmek için yürüttüğü çalışmalar ile de
sektörüne yön veriyor. Küresel ısınma ile mücadele
konusunda önemli çalışmalar yürüten Daikin,
daha yüksek verimlilik değerlerine sahip çevre
dostu R32 soğutucu akışkan kullanımına yönelik
başarılı çalışmaları, bu konuda geliştirdiği cihaz ve
çözümler ile Japonya Çevre Bakanlığı tarafından
ödüllendirildi.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda
mücadeleyi sağlamaya yönelik Uluslararası Kyoto
Protokolü’nün imzalanmasının ardından, 1998
yılından bu yana Japonya’da her yıl iklim değişikliği konusunda gözle görülür başarılar elde eden
kişilere ya da kurumlara verilen bu ödül, Daikin
için olduğu kadar iklimlendirme sektörü açısından
da büyük bir anlam taşıyor.
Daikin’e bu ödülü getiren R32 gazı, şu an split
klimalarda kullanılan R410A soğutucu akışkanına göre daha fazla enerji verimliliği sağlıyor.
Böylelikle enerji verimliliğini en üst düzeye çıkaran
ve küresel ısınmanın etkilerini en aza indiren bu
çevre dostu gaz, aynı zamanda tüketici dostu da.
R32 soğutucu akışkan kullanılan klimalar, yüksek
enerji verimliliği değerleri ile kullanıcılarının daha
az elektrik faturası ödemesini sağlıyor.
Daikin, Japonya’nın yanı sıra Avrupa’nın ve
Türkiye’nin de ilk R32 soğutucu akışkanını içeren
cihazlarını piyasaya sunarak bu alandaki öncülüğünü sürdürüyor. Çevre dostu soğutucu akışkan R32,
halen Türkiye’de Daikin’in yeni nesil Emura II ve
Ururu Sarara gibi modellerinde yer alıyor.
n Giving utmost importance to
energy efficiency in climatization and developing energy saving
technologies for this respect, Daikin
leads the sector with the efforts paid
to minimize the impacts of global
warming in air conditioning systems.
Within the concept of global warming
fighting efforts, Daikin is granted
award by the Japanese Ministry
of Environment for the successful projects to promote the use of
eco-friendly R32 refrigerat, and the
devices and solutions designed for
that matter.
The award is being granted to significant achievements in the field of global warming since the signing of the
International Kyoto Protocole, which
aims to promote fighting against
global warming and climate change,
and has a special meaning for Daikin
and the industry in general.
The R32 gas, which has brought
Daikin the prize, gains higher energy
efficiency that the R410A refrigerant,
which is currently in use for split conditioners. Taking energy efficiency to
the maximum while minimizing the
impacts of global warming, the ecofriendly gas brings also consumerfriendly benefits. The air conditioners which use R32 refrigerant result
in lesser electric bills thanks to their
high energy efficiency levels.
Daikin continues to lead the industry
by introducing the first devices using
the R32 refrigerant in Europe and
Turkey after Japan. The eco-friendly
refrigerant R32 is currently being
used in Daikin’s Emura II and Ururu
Sarara models in Turkey.
35
DAIKIN
DAIKIN’İN YENİ NESİL SOĞUTUCU GAZ R32 İLE ÇALIŞAN KLİMASI
URURU SARARA II, KIŞ AYLARININ DA GÖZDESİ OLDU
DAIKIN’S NEW GENERATION AIR CONDITIONER URURU SARARA
WITH REFRIGERANT R32 IS THE WINTER’S FAVORITE
DÜNYANIN NEM ORANINI AYARLAYABİLEN
İLK KLİMASI URURU SARARA, YENİ NESİL
ÇEVRECİ GAZ R32 İLE ÇALIŞAN URURU
SARARA II MODELİ İLE KESİNTİSİZ
KONFOR SUNUYOR. URURU SARARA II,
FISILTIDAN SESSİZ ÇALIŞMA ÖZELLİĞİNİN
YANI SIRA SIFIR ODP’YE (OZON TÜKETME
POTANSİYELİ) SAHİP R32 SOĞUTUCU
AKIŞKANI İLE ÇEVRECİ DEĞERLERİ DE BİR
ÜST NOKTAYA TAŞIYOR.
36
URURU SARARA, THE WORLD’S FIRST AIR
CONDITIONER WITH ADJUSTABLE HUMIDITY
LEVEL, OFFERS UNINTERRUPTED COMFORT
WITH THE NEW MODEL URURU SARARA II WHICH
USES NEW GENERATION ECOLOGICAL GAS R32.
IN ADDITION TO ITS ULTRA SILENT OPERATION
FEATURE, URURU SARARA II CARRIES THE
ECOLOGICAL VALUES TO A HIGHER LEVEL WITH
THE R32 REFRIGERANT WITH ZERO ODP (OZONE
DEPLETION POTENTIAL).
n Geliştirdiği düşük emisyonlu ve yüksek enerji
tasarruflu ürünleriyle sektörüne öncülük eden
Daikin, nem alıp verme özelliği bulunan Ururu
Sarara ile klima alanında yeni bir dönem başlattı.
Daikin şimdi Ururu Sarara II ile bu devrimi devam
ettiriyor. Önceki gibi soğutma alanında olduğu
kadar ısıtma alanında da iddialı olan Ururu Sarara II
4 mevsim iklimlendirme özellikleriyle göze çarpıyor.
Ururu Sarara II mevcut üstün özelliklerinin yanı sıra en üst düzeye
çıkan verimlilik değerleri ile de benzerlerinden ayrışıyor. Sahip
olduğu “SEER: A+++” ve “SCOP: A+++” dereceleriyle piyasadaki en
yüksek enerji verimliliğine ulaşan Ururu Sarara II, R32 soğutucu
akışkanı sayesinde kullanıcılarına en düşük çevresel etkiyi sunuyor. Yalnızca 19 desibel (dB) ile sınıfının en düşük ses düzeyine
sahip olan Ururu Sarara’nın yanında fısıltıyla dahi konuşmak
mümkün oluyor. Tasarımı ile de fark yaratan Ururu Sarara, aynı
zamanda tasarım, kullanılan malzeme ve işçiliği sayesinde 2013
yılı “Red Dot Tasarım Ödülü”nün sahibi.
Nem verme, nem alma, soğutma, ısıtma, hava temizleme, yüzde
100 taze hava besleme özellikleriyle en komple iç ünite çözümü
sunan Ururu Sarara II, Daikin’e özel “flash streamer” teknolojisi ile otomatik filtre temizleme özelliğine sahip. Aynı zamanda
“Coanda Etkisi” sayesinde gelişmiş hava üfleme özelliği bulunan
Ururu Sarara II, alt ve üstten olmak üzere çift hava giriş sistemiyle, piyasada çift hava girişli tek ürün olarak öne çıkıyor. Bu
sayede verimlilik artarken, ses seviyesi düşerek (çünkü daha geniş
alandan hava emiliyor), homojen hava dağılımı sağlanıyor.
Sessizliği ve çevre dostu özellikleriyle salon ve yatak odalarında
kullanım için ideal olan Ururu Sarara II, astım hastaları başta
olmak üzere, dış ortam havası kuru olan yerlerde yaşayanlar ve
fizyolojik yapısı kuru havaya uygun olmayanlar için ekstra konfor
sunuyor.
Çevreye olan bağlılığının bir parçası olarak daha düşük çevresel
etkiye sahip sistemler geliştirmeyi amaçlayan Daikin, bu yıl satışa
sunduğu yenilenmiş Ururu Sarara modeli ile hem sektör hem de
klima kullanıcıları açısından yeni bir dönemi de başlatmış oldu.
Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, sezonsal verimlilik kriterlerine geçiş sürecinde olduğu gibi bu konuda da sektöre öncülük
yaptıklarına dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Daikin hem
Avrupa’da hem de Türkiye’de sezonsal verimliliğin öncülüğünü
yaparak AB’nin 20/20/20 hedeflerine büyük katkı sağladı. Şimdi
de Daikin, cihazlarında düşük küresel ısınma potansiyeline sahip
R32 soğutucu akışkanını kullanarak AB’nin Yeni 40/27/27 hedeflerine ulaşılmasına büyük yararı olacaktır. Ururu Sarara ürünlerinde de kullanılmış olan R32 doğa soğutucu akışkanı, kullanıcı
açısından önemli çok önemli faydalar sağlayacak. Daha çevre
dostu bir soğutucu akışkan olan R32, diğer (şu an split klimalarda
kullanılan R410A) soğutucu akışkanlara göre daha fazla enerji
verimliliği sağlıyor. Bu da tüketicinin daha az elektrik faturası
ödemesini sağlayacak.”
n Leading the sector
with its low emission and
high energy saving products, Daikin blazed a
new trail with the humidifying Ururu Sarara in
the world of air conditioners. Now, the revolution continues with the new Ururu Sarara II. Making a statement once again
in heating as well as cooling, Ururu Sarara II attracts with its
climatization features in all seasons.
Ururu Sarara differs from its counterparts with the ultimate
efficiency rates in addition to its present features. Boasting
the highest energy efficiency levels with its “SEER: A+++” and
“SCOP: A+++” values, Ururu Sarara III presents users the lowest
environmental impacts with the R32 refrigerant. Thanks to the
lowest volume level in its class with only 19 decibels (dB), Ururu
Sarara II permits talking in murmurs. Ururu Sarara makes its
statement with its design, materials used and the craftmanship,
which have brought it the 2013 “Red Dot Design Award”.
Offering a complete indoor unit solution with its humidifying,
dehumidifying, cooling, heating, air cleaning and 100 percent
air supplying features, Ururu Sarara II also has the automatical
filter cleaning feature with Daikin’s special “flash streamer”
technology. Equipped with the “Coanda Impact”s air blow feature, Ururu Sarara II shines out as the only product with double
air inflow in the market. This increases the efficiency and decreases the volume (as the air is absorbed through a wider space),
enabling a more homogeneous air diffusion.
Ideal for use in living rooms and bedrooms with its silence and
eco-friendly features, Ururu Sarara II presents extra comfort for
asthma patients, habitants of locations with dry air, and those
with unsuited physiologies for dry air.
Aiming for the development of systems with lower environmental impact as part of its ecological dedication, Daikin started
a brand new era with its renewed Ururu Sarara model for the
sector and for all air conditioner users.
Drawing attention that the sector is being pioneered in this
transition phase of the seasonal efficiency criteria, Daikin
Turkey CEO Hasan Önder said: “Daikin has made a great
contribution in EU’s 20/20/20 objectives by pioneering the
seasonal efficiency in Europe and in Turkey. Now, by using the
R32 refrigerant with low global warming potential in its devices,
it will continue to contribute in EU’s New 40/27/27 objectives.
The ecological R32 refrigerant used in Ururu Sarara devices will
bring huge benefits in terms of the user. The eco-friendly refrigerant R32 generates higher energy efficiency in comparison with
the R410A refrigerants, which are being used in various split air
conditioner models. And this will help the customer pay less for
the electric bills.”
37
URURU SARARA’NIN ÖZELLİKLERİ
• Çevre dostu ve daha verimli soğutucu akışkan gazı R32 ile çalışan
dünyanın ilk kliması
• Piyasadaki en yüksek enerji verimliliği. SEER: A+++, SCOP: A+++
(Bütün kapasiteler için)
• En komple iç ünite çözümü. Nem verme, nem alma, soğutma,
ısıtma, hava temizleme, havalandırma
• Daikin’e özel Flash Streamer teknolojisi
• Otomatik filtre temizleme. (Kendi kendini temizleyen filtre)
• 3 bölgeli akıllı göz.
• Çift hava girişi. (Alttan ve üstten)
• En düşük ses seviyesi. Fısıltıdan düşük ses seviyesi, 19 dB(A)’e
kadar inebilir.
• Uzun mesafeli hava üfleme (Coanda Etkisi)
• 2013 Red Dot Tasarım Ödülü’nün sahibi.
SPECIFICATIONS OF URURU SARARA
• The world’s first air conditioner using the eco-friendly
and more efficient refrigerant gas R32.
• The highest energy efficiency rate in the market. SEER:
A+++, SCOP: A+++ (For all capacities)
• The most complex indoor unit solution. Humidifying,
dehumidifying, cooling, heating, air cleaning, ventilation
• Daikin’s Special Flash Streamer technology
• Automatic filter cleaning (Autocleaning filter)
• Triple zone smart eye
• Double air intake (From the top and the bottom)
• Lowest volume level. Lower than whisper,
as far as 19 dB(A).
• Long distance air blow (Coanda Impact)
• 2013 Red Dot Design Award winner.
URURU SARARA’DA KULLANILAN R32 SOĞUTUCU
AKIŞKANI’NIN ÖZELLİKLERİ
• Ozon tabakasına zarar vermez. ODP (Ozon Tüketme Potansiyeli)
değeri 0.
• GWP değeri (Küresel Isınma Potansiyeli ) halen klimalarda
kullanılan R410A’nın GWP değerinin yalnızca 3’te biri (GWP=675). • R410A’ya göre daha az soğutucu akışkan kullanımı mümkün.
• R410A ile kıyaslandığında daha yüksek enerji verimliliği.
• Daha kompakt tasarım mümkün.
• Tek bileşenli bir akışkan olduğu için geri dönüşümü ve yeniden
kullanımı kolay.
• Gelişmekte olan ülkeler için daha ekonomik.
FEATURES OF R32 REFRIGERANT USED IN
URURU SARARA
• Harmless for the ozone layer.
ODP (Ozone Depletion Potential) value is 0.
• GWP value (Global Warming Potential) is only 1/3 of
R410A GWP, which is currently used in air conditioners
(GWP=675). • Able of lesser use than the refrigerant R410A.
• Higher efficiency than the R410A.
• Availability of more compact design.
• Easier recycling and reuse as a unary liquid.
• A more economic option for developing countries.
38
YAŞAM / LIFE
YAZI / Article:
LALE EROL ULUTAŞ
40
İŞİM OLMADAN ASLA
NOT WITHOUT MY JOB
HEPİMİZ HAYATIMIZIN BELLİ DÖNEMLERİNDE
YAPTIĞIMIZ İŞTEN SIKILIYORUZ. MASAMIZI,
ÜZERİNDE YIĞILI DOSYALARLA BİRLİKTE
BIRAKIP KAÇMAK ŞAHANE BİR FİKİRMİŞ GİBİ
GELİYOR. BU BIRAKIP GİTME ARZUSU BAZEN
ÖYLE DELİCESİNE BÜYÜYOR Kİ, SADECE İŞİ
DEĞİL ŞEHRİ BİLE TERK EDEREK HAYATIMIZA
SESSİZ SAKİN BİR KASABADA DEVAM ETMEYİ
TEK HAYALİMİZ HALİNE GETİRİYORUZ.
WE ALL GET TIRED. OF OUR JOBS FROM TIME
TO TIME… SOMETIMES IT SEEMS AS A GREAT
IDEA TO LEAVE OUR DESK UNDER THE LOAD
OF ALL THESE FILES AND RUN. THE CRAVING
TO LET GO MAY REACH TO A CRAZY EXTENT
THAT AT TIMES WE DREAM NOTHING ELSE
BUT LEAVING THE CITY AS WELL AS THE
JOB BEHIND TO LIVE IN A SMALL AND QUIET
TOWN.
n Her şeyi bir kenara bırakıp, daha sakin bir yaşamı seçme isteği
özellikle yoğun çalışanların aklının bir köşesinde döner durur.
Bu şekilde düşünen birkaç arkadaşımız da varsa eğer, buluşmalarımızın en önemli konusunu iş hayatına dair şikayetler oluşturuyor. Fakat tüm bu yakınmalara rağmen, iş hayatına tamamen
sırtını dönenlerin sayısı parmakla gösterilebilecek kadar az. Peki,
neden çalışıyoruz? Cevabı basit gibi görünüyor; paraya ihtiyacımız var. Oysa çalışma sebebimizi sadece maddi ihtiyaçlarımız
oluşturmuyor. Çalışma yaşamı üzerine yapılan birçok istatistiksel
çalışmanın verileri ofislere sadece para kazanmak için gitmediğimizi, çok farklı manevi ihtiyaçlarımızı da tatmin etmek için orada
olduğumuzu ortaya koyuyor. Kendimize çalışma nedenimizi sorduğumuzda, dışarıdaki gürültüye kulağımızı kapayarak, sadece
içimizdeki sese kulak verdiğimizde tek sebebin para olmadığını
görebiliriz. Mesela, takdir görmeyi istiyor olabiliriz ya da sosyal
statü ve unvan bizim için önemli olabilir.
Konuyla ilgili olarak 2009 yılında McKinsey Quarterly tarafından
bin 50 çalışan arasında yapılan anketin sonuçlarına göre iş yaşamındaki motivasyonu parasal kazanımlar kadar manevi kazanımlar oluşturuyor. Üst yöneticinin takdiri, sorumluluk üstlenme,
kuruma aidiyet gibi başlıklar parasal kazanımların bile önüne geçebiliyor. Ne kadar şikayetçi olsak da çalışmadan, üretmeden bir
eksiğiz sanki. Madem çalışmadan olmuyor, o zaman bizi sıkan, iş
hayatımızı tatsızlaştıran detayların peşine düşmeli belki de.
n Leaving everything behind for the sake of a slower life is a
common desire pondered frequently by heavy workers. And
if we have a couple of friends to share this goal, most of our
conversations concentrate on complaints about our professional
lives. Despite all these remonstrances, those who can actually
turn their back on the business life does not exceed a few. So, why
do we work at all? The answer seems quite simple: we need money.
Yet our material needs are hardly the sole reason for our working
motivation. The results of endless statistical researches on
business life prove that we do not go to the office only for money,
but to satisfy various inner needs as well. When we ask ourselves
why we work, shutting our ears to the external noises to focus on
our inner voice, we can see that money is not the only reason. It
might be that we are in need of appreciation, or social status and
titles might mean us a lot…
According to the results of a survey conducted in 2009 by
McKinsey Quarterly with the participation of a thousand and
fifty workers, our professional motivation consist of immaterial
benefits as much as material ones. The appreciation of the top
managers, taking responsibility, corporate belonging may
even leave material gains behind. No matter how much we may
complain, we feel in loss of something when we do not work
and produce. Given the case, it might be wiser to look for the
exhausting details which take the joy out of our professional lives.
41
İŞİM VE BEN
Günümüzde çalışma hayatına
atılan birçok kişi hayalindeki ya da eğitimini aldığı işi
değil de bulduğu işi yapmak
zorunda kalıyor maalesef.
Donanım, kişilik ve iş arasındaki uyumsuzluk beraberinde
mutsuzluğu ve başarısızlığı da
getiriyor. Örneğin kişiliği son
derece sosyal, organizasyon
yeteneği güçlü ve bir de üzerine
iletişim eğitimi almış birinin
muhasebe departmanında çok
mutsuz olacağı elbette çok açık.
Dolayısıyla işe gösterilen uyum,
heves ve tutku, ofisteki mutluluk
açısından çok değerli. Yapılan
iş, kişinin yetkinliklerini ortaya
koyabildiği ölçüde tatmin edici
olabilir. Yaptığımız işi bu açıdan
da değerlendirmek, sıkıntımızın
kaynağı için bir de buraya bakmakta fayda var. Sadece işimizi
değiştirmek tüm sorunlarımızı
çözebilir.
ME AND MY JOB
In our day, most of the people who start their careers have to work in another field than
what they have studied for. The discrepancy between the knowledge, personality and
profession is accompanied by unhappiness and failure. It is obvious how unhappy a
highly social personality with exceptional organizational skills and a communication
degree would be working in the accounting department. Therefore, the harmony,
passion and desire expressed for the job is crucial for professional happiness. The
work can only be satisfying to the extent that the person can display their strong suits.
It seems essential to assess our work in this respect to search for the reason of our
problem. Changing our job might solve all our existing problems.
42
ZAMAN YÖNETİMİ
Zamansızlık sadece ofislerde çalışanların değil tüm insanlığın sorunu
artık. Ev kadınları bile günlük programlarını saati saatine gerçekleştirmek için zaman baskısı altındalar.
Teknoloji bize sonsuz nimetlerini
sunarken bizden de hızlı olmamızı
talep ediyor. Bu talebe cevap verebilmek için gösterilen çaba gerilime,
ofiste mutsuzluğa neden oluyor. Ofis
hastalığı da denilen boyun ve sırt
ağrıları giderek yaygınlaşıyor. Zaman
yönetimi işte tam da bu noktada çok
önemli. Zamanı iyi yönetmek gerekli
hızı sağladığı gibi, ayrıca kendimize ait boş alanlar yaratmamıza da
olanak veriyor. Hayatımızın her
alanında ihtiyaç duyacağımız zaman
yönetimi kavramı, üzerine sayfalarca
yazı yazılabilecek kadar önemli bir
konu. Fakat çok kısaca üzerinden
geçecek olursak, zaman yönetiminin
en kritik kurallarından biri planlı olmak; çünkü plansızlık en önemli zaman tuzaklarından biri. Planlı olmak
öncelikleri belirleyip, işleri önemine
göre sıralamakla başlıyor. Ve hazırlanan plan dahilinde işe başlanıldığında gereksiz ertelemelerden kaçınmak
gerekiyor. Başka şeylerle oyalanmak,
araya görüşme ya da toplantı almak
planlamayı daha başından etkisiz
hale getirir. Bu yüzden başkalarından
gelen birtakım taleplere olabildiğince
“hayır” demeyi bilmemiz gerekiyor.
Dikkatli bir gözlemci, ofiste çok fazla
vakit geçiren bir çalışanın iş yükünden çok plansızlık nedeniyle işlerini
yetiştiremediğini rahatlıkla görebilir.
Bu arada, gün içinde yapılan gereksiz
uzun telefon görüşmeleri, uzun kahve-sigara molaları da zamanı öldüren
eylemler arasında.
Özetle, zamanı iyi yönetmek demek
ofisten vaktinde çıkmak ve kendine
alan açmak demek. Gerilimsiz omuzlar da cabası.
TIME MANAGEMENT
Lack of time is no longer limited to a bunch of
office workers, but is a problem shared by all
mankind. Even housewives experience time
pressure to overcome their daily schedules.
Technology may have brought innumerable
benefits to our lives, but also demands that
we act rapidly. The effort given to meet this
demand causes tension and misery in the
office. Neck and back pains, which are also
known as office illnesses, are becoming ever
more widespread. Time management is
crucial at this point. Managing time wisely
provides sufficient speed, even enables us
spare times to enjoy as we please.
Essential in every aspect of our lives, the
concept of time management is as broad
a subject which can take pages to explain.
In short, the most critical aspect of time
management can be summarized to
programming, as lack of it is known to be a
major time trap. Programming begins with
determining priorities and listing them
according to their importance. Unnecessary
postponings should be avoided once things
get started in line with the program. Idling
around less important stuff, intervening
with meetings or interviews counteract the
program right from the beginning. That’s
why we need to learn to say “no” to certain
demands that might come up. A careful
observer can easily see that a hardworking
office employee fails to have things get done
not because of heavy workload, but because
of lack of programming. In the meantime,
unnecessarily long phone conversations and
long coffee-cigarette breaks throughout the
days are also big time-killers.
In a nutshell, time management means
leaving the office in time and sparing yourself
some space, not to mention the tension-free
shoulders…
43
HOBİLER ANTİDEPRESAN GİBİDİR
İş hayatı çok önemli dedik, ancak işimiz
hayatımızın tek motivasyonu olmamalı. İş
dışında da üretebileceğimiz, yeteneklerimizi
ortaya çıkarabileceğimiz mecralar yaratmalıyız. Ayrıca farklı alanlarda üretiyor
olmanın işimize de yaratıcılık katacağı
muhakkak.
Hobi edinmek için günümüzde olanaklar
sınırsız. Birçok kurumun çalışanlara özel
akşam saatlerinde gerçekleştirdiği seminerler ve kurslar mevcut; fotoğrafçılık, yaratıcı
yazarlık, mutfak sanatları, yoga, sinema
atölyeleri, senaristlik, drama, müzik, resim,
el sanatları gibi. Bugün hobiniz olan bir şey,
kim bilir belki yarın, emeklilik yıllarında
yeni işiniz olur.
HOBBIES ARE ANTIDEPRESSSANTS
We have said that professional life is very
important, however it should not be our only
life motivation. We need to find fields where
we can produce and manifest our abilities
outside work. In addition, being productive
in various fields will surely gain our work
creativity.
At present, there are endless opportunities
to acquire a hobby. Many corporations
organize evening seminars and courses
for their employees on photography,
creative writing, kitchen art, yoga, cinema
workshops, scriptwriting, drama, music,
painting, handcrafts and so on… Your hobby
today might even turn out to be your new
profession in your retirement years!
44
İŞ ARKADAŞLARIYLA SOSYALLEŞME
Günümüzün büyük bir bölümünü ailemizden çok iş arkadaşlarımızla geçiriyoruz. Onlarla kurduğumuz ilişki ofisteki mutluluk
ve huzurumuzun köşe taşlarından biri. Hepsini aynı yoğunlukta
sevmeyebiliriz ama ilişkimizi hoş bir arkadaşlık tadında tutmayı
becerebilirsek çalışma ortamımız da o derece hoş olur. İş dışında
birlikte yapılan aktiviteler ofis arkadaşlarımızı daha yakından tanımak için bulunmaz fırsatlar içeriyor. İş ortamında işlerin yarattığı baskıyla, sonrasında pişmanlık duyabileceğimiz tavırlar içine
girebiliyoruz. Bu yüzden hiç hoşlanmadığınız bir ekip arkadaşınızın aslında dışarıda çok şeker biri olduğuna tanıklık edebilirsiniz.
Birlikte yenilen bir yemek, içilen bir kahve, izlenen bir film ekip
arasındaki dayanışmayı ve empatiyi artırır. İş arkadaşlarınızla
dışarıda sosyalleşin, iş ortamınız daha keyifli olsun.
SONUÇ OLARAK…
İş yaşamı sadece maddi
gereksinimlerimizi karşılamak için değil, hayatımızı, ruhumuzu, beynimizi
beslemek için, sosyalleşmek
için de bir ihtiyaç. Yapılan
bir çok araştırma gösteriyor
ki, insanların çok büyük bir
yüzdesi, -ne kadar şikayetçi
olsa da- iş hayatı olmadan
bunalıma girebiliyor. Kaldı ki
şikayetçi olmak da bir ihtiyaç
ve yaşamsal bir motivasyon. Fakat bir iki dokunuşla
kendimizi ve iş yaşamımızı
yeniden şekillendirebilme
ihtimalimiz bir hayli yüksek. Bu yüzden iş hayatını
tamamen sonlandırıp, hatta
şehri terk ederek küçük bir
kasabaya yerleşme hayaline
takılıp kalmak yerine, daha
üretken, daha yaratıcı ve
daha mutlu bir birey olmanın
peşine düşmek gerekiyor.
Şehri geride bırakıp, sakin
bir kasabanın rutini içinde
mutlu olmayı başarabilmek
hele de bir metropol insanı
için sanıldığı kadar kolay
değil. Bunu da bir kenara
yazmakta fayda var.
SOCIALIZING WITH COLLEAGUES
We spend a large part of our day apart from our family and share
it with our colleagues. Our friendship with them is one of the
cornerstones of happiness and peace in the office. We may not
them all equally, but the more we manage to sustain a pleasant
relationship, the merrier our working environment will be. Social
activities out of the office bring in priceless opportunities to get to
know our colleagues better. In the working environment, the pressure
can sometimes lead us to manners which we might feel sorry for in the
future. So you can even realize that a colleague you are not so fond
of can turn out to be a very nice person outside. A collective dinner,
a coffee shared, or a movie increase solidarity and empathy inside
the team. So, socialize with your colleagues for a merrier working
environment.
CONSEQUENTLY…
Professional life does not only fulfill our material needs, but also a means to nourish our lives, souls and
brains, and for socializing. As proven by many studies, a large sum of people -regardless of how much they
might be complaining- are prone for depression without a business life. After all, complaining is also a
need and a vital motivation. And we have the power to reform ourselves and our work lives with a couple
of touches. So, instead of dreaming of leaving the business and the city to settle in a small town, we need
to find ways of becoming more productive, more creative and a happier person. And it should also be
noted that it is not so easy to leave the city for good and be happy in the slow routine of a small town for the
metropolitan people, after all...
45
DAIKIN
DAIKIN SAKURA PROGRAMI’NIN
İLK KADIN GİRİŞİMCİLERİ BAYİLERİNİ TANITTI
THE FIRST WOMEN ENTREPRENEURS OF DAIKIN SAKURA PROGRAM
INTRODUCE THEIR DEALERSHIPS
KOSGEB, KALDER VE DAIKIN İŞBİRLİĞİ
İLE KADIN GİRİŞİMCİLERİ DESTEKLEYEN
DAIKIN SAKURA PROGRAMI’NIN İLK
GİRİŞİMCİLERİ 2015 YILININ İLK AYLARINDA
İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDEKİ
YERLERİNİ ALMAYA BAŞLAMIŞTI.
BU YIL AÇILIŞI YAPILAN 8 BAYİ İLE
İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNE KATILAN 8
GENÇ KADIN GİRİŞİMCİ, ARALIK AYINDA
DÜZENLENEN ETKİNLİKLER İLE YENİ
İŞYERLERİNİ TANITTI.
THE FIRST ENTREPRENEURS OF THE DAIKIN
SAKURA PROGRAM, REALIZED BY THE
COOPERATION OF KOSGEB, KALDER AND DAIKIN
TO SUPPORT WOMEN ENTREPRENEURS, BEGAN
TO TAKE TO THE STAGE IN THE CLIMATIZATION
SECTOR IN EARLY 2015. WITH THE OPENING
OF EIGHT DEALERSHIPS THIS YEAR, 8 WOMEN
ENTREPRENEURS WHO HAVE TAKEN PART IN
THE CLIMATIZATION SECTOR INTRODUCED
THEIR NEW BUSINESSES THROUGH AN EVENT IN
DECEMBER.
n KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı), KalDer (Türkiye Kalite Derneği)
ve iklimlendirme sektörünün öncü markalarından Daikin’in kadın
girişimcilere destek olabilmek amacıyla 2014 yılında başlattıkları Daikin Sakura Programı kapsamında 8 kadın girişimci 2015
yılının ilk aylarında bayilerini açarak iş hayatına atıldı. İklimlendirme sektörüne katılan bu 8 kadın girişimci, Daikin’in desteğiyle
mağazalarında Daikin teknolojisi ve hizmetlerini tanıtmak için
çeşitli etkinlikler yaptı.
İlki 19 Aralık tarihinde
İstanbul Göktürk’te bulunan
Karma İklimlendirme’de
başlayan bu etkinlikler, 23
Aralık’ta İstanbul Erenköy’de
bulunan Melcon Mühendislik ve Ankara Öveçler’deki
Zeta Mühendislik’te yapılan
etkinliklerle devam etti. 24
Aralık’ta İstanbul Çekmeköy’deki A2 İklimlendirme
ve Ankara Çankaya’daki Pak
46
n Eight women entrepreneurs supported by the Daikin Sakura
Program, which was initiated in 2014 by KOSGEB (Small and Medium Industry Development Organization), KalDer (Turkish Quality Association) and the leading brand of the climatization sector
Daikin started their businesses in the early months of 2015. With
the support given by Daikin, the eight women entrepreneurs who
took their part in the climatization sector realized various events
to promote the Daikin technology and services in their stores.
The first event took place on December 19 at Karma Air Conditioning in Istanbul Göktürk, and
was continued on December
23 at Melcon Engineering
in Istanbul Erenköy and at
Zeta Engineering in Ankara
Öveçler; on December 24 at A2
Air Conditioning in Istanbul
Çekmeköy and at Pak Air Conditioning in Ankara Çankaya;
and ended on December 25 at
Koneva Engineering in Istanbul Kosuyolu and at Sakura
İklimlendirme’de yapılan etkinlikler 25 Aralık’ta İstanbul
Koşuyolu’ndaki Koneva Mühendislik ve Ankara Çankaya’daki Sakura Mühendislik’te yapılan etkinliklerle son
buldu. Kadın girişimcilerin kendi bayilerinde yapmış
oldukları bu etkinliklere Daikin yöneticilerinin katılımının
yanı sıra bölge halkı da yoğun ilgi gösterdi.
Art arda açılan bayiler ve gerçekleştirilen etkinliklerle,
eğitim ve işyeri desteği sağlayarak üniversite mezunu
girişimci kadınlara fırsat sunan ve 3 yılda 100 kadın girişimciyi iklimlendirme sektörüne kazandırmayı amaçlayan
Daikin Sakura Programı hedeflerine adım adım yaklaşıyor.
2015 yılında programa seçilen ve eğitimleri hala devam
etmekte olan 14 kadın girişimci de 2016 yılında yaşadıkları
illerde kendi işyerlerini açarak iklimlendirme sektöründeki yerlerini almaya başlayacak.
Engineering in Ankara Çankaya. The events took place in
the women entrepreneurs’ own dealerships with the participation of Daikin executives and local residents.
With the mission of providing business opportunities
for college graduate women entrepreneurs by giving
educational and professional support, Daikin Sakura
Program runs up towards its goals step by step with the
opening of new dealerships and launches. The 14 women
entrepreneurs who were elected for the program in 2015
and are still in their training process will be opening their
own businesses and joining the sector in their hometowns
as of 2016.
47
DAIKIN PROJE/DAIKIN PROJECT
NEF MERTER 13’ÜN
İKLİMLENDİRME ÇÖZÜMLERİ DE DAIKIN’DEN
NEF MERTER 13’S AIR CONDITIONING SOLUTIONS ARE MET BY DAIKIN
İSTANBUL’UN SEÇKİN PROJELERİNDEN NEF MERTER 13,
İKLİMLENDİRME TERCİHİNİ VERİMLİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ
ÇÖZÜMLERDEN YANA YAPTI. İSTANBUL’UN EN GÖZDE YERLEŞİM
MERKEZLERİNDEN BAKIRKÖY, BAHÇELİEVLER VE ZEYTİNBURNU
ÜÇGENİNİN TAM ORTASINDA YER ALAN NEF MERTER 13, TÜM
ALANLARDA TEK BİR DIŞ ÜNİTEDEN ISITMA, SOĞUTMA VE
HAVALANDIRMA HİZMETİ VEREBİLEN DAIKIN VRV SİSTEMLER’İ
TERCİH ETTİ.
48
NEF MERTER 13,
AN OUTSTANDING
PROJECT IN ISTANBUL,
OPTED FOR HIGHLY
EFFICIENT AND
HIGH TECHNOLOGY
AIR CONDITIONING
SOLUTIONS. LOCATED
IN THE TRIANGLE
OF BAKIRKÖY,
BAHÇELİEVLER AND
ZEYTiNBURNU, WHICH
IS ONE OF THE MOST
POPULAR RESIDENTIAL
AREAS OF ISTANBUL,
NEF MERTER 13
CHOSE DAIKIN VRV
SYSTEMS THAT
PROVIDE HEATING,
COOLING AND AIR
CONDITIONING
SERVICES IN ALL AREAS
FROM A SINGLE UNIT.
n İklimlendirme tercihlerini Daikin’den yana yapan iklimlendirme
konusunda geleceğin yüksek verim ve enerji tasarrufu sağlayacak gayrimenkul projelerine NEF Merter 13 de katıldı. İstanbul’un yeni yaşam
konsepti olarak anılan NEF Merter 13 projesinde Daikin’in verimli ve
yüksek teknolojili VRV Heat Pump ve Heat Recovery dış üniteler, VRV iç
üniteler, Duvar Tipi şık iç üniteleri kullanıldı.
Timur Holding markası olan NEF İnşaat tarafından yaklaşık 4 bin şirketin faaliyet gösterdiği ve günde 1.3 milyon insanın giriş yaptığı Merter’de
hayata geçirilen NEF Merter 13 projesi, İstanbul’un en işlek ulaşım hattı
olan E5’in tam bitişiğinde yer alıyor. 15 ve 16 katlı 5 konut bloğundan
oluşan projede, blokların ortasında iç avlu şeklinde bir peyzaj alanı yer
alırken dış cephelerde ise mağazalar bulunuyor. ADDON+ Architects
tarafından tasarlanan projede 11 bin metrekarelik bir arsa üzerinde 673
konut, 168 home-office ve 37 mağaza yer alıyor.
NEF İnşaat’ın daha önceki konut projelerinde sağladığı başarılı çözümlerden, kullanılan cihazların kalitesinden ve yurt genelinde geniş servis
ağından dolayı NEF Merter 13 projesinde de Daikin ürünleri tercih edildi.
Daikin’in mucidi olduğu ekolojik, yeşil, çevre dostu binaların en büyük
destekçisi ve bugün pek çok gayrimenkul projesinin tercih ettiği ürün
haline gelmiş olan VRV teknolojisi, termal konforu 4 mevsim en üst
düzeyde sağlayacak şekilde tasarlanıyor, tasarruf oranı ve çevre duyarlılığı ile de benzerlerinden ayrışıyor. Daikin VRV sistemlerinin en büyük
tercih sebeplerinin başında, eş zamanlı ısıtma ve soğutma yaparken,
daha kolay montaj ve daha düşük karbon salımı gibi özellikleri yer alıyor.
n NEF Merter 13 joined in the real estate projects that prefer Daikin
for its solutions which provide high efficiency and energy saving in air
conditioning. Referred as the new life concept of Istanbul, NEF Merter 13
project used Daikin’s efficient and high technology VRV Heat Pump and
Heat Recovery outdoor units, VRV indoor units, and elegant Wall Type
indoor units.
Realized by NEF Construction, which is a Timur Holding brand, the NEF
Merter 13 project rises by Istanbul’s busiest highway E5, in the district of
Merter where about four thousand companies operate and 1,3 millions of
people arriving every day. Consisting of five residential blocks of fifteen
and sixteen storeys, the project is composed of blocks surrounding a
shared landscape in the form of an inner court, and shops on the exterior.
Designed by ADDON+ Architects, the project incorporates 673 residences,
168 home offices and 37 stores on a surface area of elevent thousand
squaremeters.
For NEF Merter 13 project, Daikin devices were selected for their previous
achievements in former residential projects, their quality and the wide
domestic service network.
The hugely popular VRV technology which is developed by Daikin to
support ecological, green and environmentalist buildings is designed to
provide maximum comfort during four seasons, and is distinguished for
its saving level and environmental sensitivity. The main features of Daikin
VRV systems include primary benefits such as simultaneous heating and
cooling, easy installment and lower carbon emission.
49
KÜLTÜR / CULTURE
YAZI / Article: ASLIHAN IŞIN
50
İKİ BÜYÜK İMPARATORLUĞUN
BENZER İZLERİ
COMMON TRACES SHARED BY TWO GREAT EMPIRES
OSMANLI VE JAPON İMPARATORLUKLARI,
ÇOK UZUN YILLAR GENİŞ COĞRAFYALARA
HÜKMETMİŞ, İNİŞ ÇIKIŞLARLA DOLU
FARKLI DÖNEMLERE TANIKLIK ETMİŞLER.
SANAT, YAŞAM VE KÜLTÜR BAKIMINDAN
ARALARINDAKİ BENZERLİKLER BAŞLANGIÇTA
İLGİNÇ GELSE DE, ASLINDA ÇOĞU,
İMPARATORLUK İHTİŞAMINDAN GELEN VE
BU YAŞAMDAN ETKİLENEN BAKIŞ AÇISININ
BEKLENEN SONUÇLARI.
KAFTAN VE KİMONO
Basit tanımıyla, uzun, süslü ve astarsız elbise anlamına gelen kaftan,
Osmanlı döneminde cübbe üzerine giyilen geleneksel bir giyecek.
Malzemelerinin çeşitliliği, giyildiği
yer ve giyenlere göre farklı isimler
alan kaftanın ne kadar değerli olduğu
renk, şerit ve düğmelerine bağlı
olarak değişir. Pamuk ya da ipekten
yapılan kaftanlar çoğu zaman bir kuşakla bağlanır, ancak önü açık olarak
kullanıldıkları olur.
Kimono, Japonlara özgü en önemli
geleneksel öğelerden biri; onların
‘giysi’ anlamına gelen kültürel ve özel
giyeceklerine verilen isim. Bileğe
kadar uzanan, özel bir kuşakla bağlanan kimonoların boyları gibi kolları
da uzun ve geniştir. Tek beden olarak
dikilen kimonolar, tek bir kumaş topundan üretilirler ve elde dikilirler.
Kendisi ve kolları uzun, önden
kapanarak özel bir kuşakla bağlanan
kimono ve kaftan, karakteristik özellikleriyle geleneksel giysiler arasında, Osmanlı ve Japon kültürlerinin
dünyada en iyi bilinen örnekleridir.
FOR CENTURIES, OTTOMAN AND JAPANESE
EMPIRES HAVE DOMINATED EXTENSIVE
TERRITORIES AND WITNESSED VARIOUS
ERAS CHARACTERIZED BY UPS AND DOWNS.
THESE SIMILARITIES IN ART, LIFESTYLE
AND CULTURE MAY SEEM PECULIAR AT
FIRST SIGHT, HOWEVER, THESE CAN
ONLY BE EXPECTED CONSIDERING THEIR
IMPERIAL GLORY AND THE CONSEQUENTIAL
PERSPECTIVES.
KAFTAN VS KIMONO
In simple terms, kaftan is the name given to the long, ornamented, unlined dress, and was the
traditional Ottoman costume worn on top of frocks. The value of the kaftan, which was named
according to the variety of materials, the places where it was worn, and by whom it was worn, was
decided depending on its colours, piping or buttons. Kaftans made of cotton or silk were girdled,
but were occasionally used without belts as well.
Kimono, one of the traditional symbols of Japan, was the name given to their ceremonial costumes
and can be translated as merely ‘dress’. The ankle-length kimonos with full wrist-length sleeves are
also girdled. They come in a single size and are manufactured from a single roll of fabric.
Kaftan and kimono, both girdled and long dresses with long sleeves, are characteristic and
traditional costumes of Ottoman and Japanese cultures, and are renowned worldwide.
51
Dürdane Ünver, Şeyh Galip III. Selim ile Aynalı Kavak Kasrı'nda, minyatür, guaj.
UKİYO-E VE MİNYATÜR
Samuraylardan yazıya, müzikten tiyatroya, Japon gelenekleri ve yaşamını içine alan
Ukiyo-e, yazı gibi kullanılan bir resim ve baskı
sanatıdır. Japonya’da Edo döneminde ortaya
çıkan Ukiyo-e, bir sanat dalı olarak kendi
başına taşıdığı değerin yanı sıra, Japon tarihine
ışık tutması bakımından da büyük önem taşır.
“Yüzen dünyanın imgeleri” anlamına gelen
Ukiyo-e konularını gündelik yaşamdan alır ve
sanatçıları anonimdir.
İnce işçiliğin küçük boyutlu resimlere yansımasıyla ortaya çıkan minyatür, Osmanlı’da bir
resim sanatıdır; daha çok kağıt, fildişi ve benzeri malzemeler üzerine uygulanır. Kitapları
resimlemek amacıyla yapıldığı için boyutları
küçük tutulan minyatür, tezhip bezemelerle
çevrelenir. İnce işçiliği nedeniyle yavru kedilerin tüylerinden yapılan ‘tüykalem’ kullanılarak
yapılır.
Sanatçıları anonim olan Ukiyo-e ile sanatçının
imzasını atmadan ortaya çıkardığı minyatürler, en parlak dönemlerinde bile mütevazılığı
elden bırakmayan ince işçiliğin ürünü sanatlardır.
UKIYO-E VS MINIATURE
Involving a wide range of concepts from the
samurai to script, music, theater, Japanese
customs and lifestyle, Ukiyo-e is a painting
and printing art that has the function of script.
Ukiyo-e appeared during the Edo period of
Japan; in addition to its artistic value, it is
also very important for shedding light to the
Japanese history. It can be translated as “the
images of a world afloat”, with themes based on
daily life and anonymous artists.
Miniature is the fruit of delicate handcraft in
the form of small images, and is an Ottoman
painting art mostly applied on paper, ivory and
similar materials. The sizes are small as the
main motive is decorating the books, encircled
by illuminated manuscripts. Because of the
exquisite craftmanship required, it is applied by
‘quill pens’ made of kitten hair.
Both made by anonymous artists, Ukiyo-e
and miniature are two forms of exquisite art,
respresenting humbleness even in the times of
glory.
52
SAKURA VE LALE
Renklerini gökkuşağından
alan ince zevkin deseni
lale, Osmanlı sanatının
incelikli motiflerinin
ilham kaynağı… Özellikle
16’ncı yüzyılda güzellik
ve aşk simgesine dönüşen
lale, form olarak dokuma,
çini, halı ve mücevher
gibi pek çok alanda
kullanılır. 17’nci yüzyılda
Bağdat seferinden dönen
Hoca Hasan Efendi’nin
İran’dan getirdiği 7
çeşit lale, bu dönemde
Çiçek Encümen-i Daniş,
yani Çiçek Akademisi
kurulmasına sebep olur.
18’inci yüzyıl başında lale
döneme adını verir; Lale
Devri’nde artık 2 bin çeşit
lale vardır.
Japonların ünlü sakura
ağaçları, nisan ayında açan çiçekleriyle
Japonya’yı pembe-beyaza
boyar. Kiraz çiçeği anlamına gelen sakura, formuyla sanata ilham kaynağı olan, adına festivaller
düzenlenen ve sadece 10
gün çiçekli kalan narin bir
ağaçtır; ancak açtığında
ülkeyi çiçeğe boğar. En
güzel ve olgun zamanında
solmadan dökülen sakura,
Japonlar için çok anlamlıdır; zira, genç ve güzelken
bile ömrün bitebileceği
mesajını verir.
Hem bahçeleri, hem
festivallere konu olan
prestijleri, hem de desen
olarak bir kültürü anlatma
güçleriyle sakura ve lale
birbirlerine anlam açısından çok benzerler.
SAKURA VS TULIP
Tulip, the fruit of an exquisite taste inspired by the colours of the rainbow has been the muse for delicate
details of the Ottoman art. Regarded as a symbol of beauty and love in the 16th century, the tulip form has
been used in various fields such as textile, china, carpets and jewelries. In the 17th century, seven tulip
species delivered by Hoja Hasan Efendi from Iran on his return from the Baghdad expedition paved the way
of the foundation of Flower Academy. In the beginning of the 18th century, tulip has named the era, with two
thousand species embellishing the so-called Tulip Period.
In the month of April, the celebrated sakura trees of the Japanese colour up the country in pink and white with
their lovely blossoms. These cherry blossoms serve as an artistic inspiration with their form, and even name
festivals despite their short life span of only ten days. But when they bloom, the sight is beyond impressive.
Defloring in its best without any signs of withering, sakura has a special meaning for the Japanese and
signifies that life could end even if you are young and pretty.
With their gardens, ceremonial prestige and power to symbolize a whole culture, sakura and tulip have a lot
in common.
53
ÇAY SEREMONİSİ VE KAHVE KÜLTÜRÜ
Japonlar çayı ‘insan sağlığı için en etkili ilaç ve uzun
ve sağlıklı ömrün gizemi olarak tanımlar ve sadece
bir içecek olarak benimsemenin ötesinde kültürlerinin parçası haline getirirler. Zira, Zen inancının da
etkisiyle Japonya’da çay içmek dini bir tören, derin
anlamlar taşıyan ölçülü bir ritüel olur. Avrupalılar çayı
ve seremonisini bir sanat olarak doruğa ulaştığı zaman
tanırlar.
Kahve, Osmanlı’da çok önemlidir; başlangıçta esnaf ve
mahalle kahvehanelerinde ortaya çıkan kahve kültürü,
evlere girer. Kahvenin pişirilmesi ve sunulması bir usul
ve adap gerektirir; nasıl içileceğinden, hangi tepside
ve fincanlarda ikram edileceğine kadar her şey bir
geleneğin ürünüdür.
Japonların çay seremonisi ile Osmanlı kahve kültürü
tutkulu birer alışkanlığın ürünüdür. Çay seremonisinde
ve kahve kültüründe misafirlik çok önemlidir ve her
ikisi de bir adaba uygun olarak ikram edilerek içilirler.
TEA CEREMONY VS COFFEE CULTURE
For the Japanese, tea is the best cure for human health and the
mystery behind a long and sane life. Beyond a mere beverage, it is
acknowledged as a cultural icon. As a matter of fact, and with the
influences of the Zen faith, drinking tea is a ritual and a religious
ceremony with deep meanings. Europeans have come to know
the tea after it has reached its peak as a form of art. Coffee had a
very important place in the Ottomans. In the beginning, it became
54
popular in the local coffee stores, afterwards it has entered in
homes. Brewing and serving coffee requires a certain style and
custom. Every detail of coffee, from serving to drinking, takes
places in line with tradition.
The Japanese tea ceremony and the Ottoman coffee culture
are both fruits of a passionate addiction. In both ceremonies,
hospitality is crucial, and bot hare served and enjoyed in good
manners.
Dürdane Ünver, Göldeki balıklar ve sakura, kağıt oyma ve guaj.
ORİGAMİ VE KAT’I
Kısaca, Japon kağıt katlama sanatı olan origami, ‘katlanmış kağıt’ anlamına gelir; tam
olarak bilinmemekle birlikte 2 bin yıl önce
doğan, hiçbir yapıştırıcı ve makas kullanmadan sadece kağıdı katlayarak çeşitli figürler
oluşturma tekniğinden oluşan bu sanat için
ebadı, ağırlığı özel kağıtlar kullanılır.
Sözlük anlamı ‘kesmek’ olan ve kağıdın oyulmasıyla elde edilen bir süsleme sanatı olarak
bilinen kat’ı, Osmanlı çatısı altında en parlak
dönemini Kanuni Sultan Süleyman devrinde
yaşar. Cilt kapaklarında ve el yazması eserlerde sıkça rastlanan kat’ı, zengin kompozisyonlar ve ince işçiliğin ürünüdür.
İnce zevkin ve zengin işçiliğin ürünü olan
origami ve kat’ı, dönemlerinin en popüler
geleneksel sanatlarıdır; her iki sanat dalında
da malzeme olarak kağıt kullanılır.
ORIGAMI VS KAT’I
The Japanese paper folding art origami literally means
‘folded paper’. The birth of origami is not exactly
known, but dates back to two thousand years ago. With
this special technique, various figures can be formed by
simply folding, a.k.a. without using scissors or glue, and
using a special paper of a certain size and weight.
Meaning ‘to cut’ and known as a paper carving art,
kat’ı enjoyed its golden age during the reign of Sultan
Suleiman during the Ottoman times. Frequently
used on volume covers and handwritings, kat’ı is
characterized by rich compositions and a delicate
craftmanship.
Both formed by an exquisite taste and handcraft,
origami and kat’ı are the most popular arts of their
ages, made of just paper.
55
DAIKIN
KULLANDIKÇA KAZANDIRAN DAIKIN ALTHERMA
SAVING THROUGH USING WITH DAIKIN ALTHERMA
İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNE KATTIĞI ÇEVRECİ
ÜRÜN VE ÇÖZÜMLERLE RAKİPLERİNDEN
AYRIŞAN DAIKIN’IN, EUROVENT VE EHPA
(AVRUPA ISI POMPASI BİRLİĞİ) KALİTE
SERTİFİKALI ALTHERMA ISI POMPALARI
KULLANDIKÇA KAZANDIRIYOR. AVRUPA’DA
OLDUĞU GİBİ TÜRKİYE’DE DE BÜYÜK İLGİ GÖREN
DAIKIN ALTHERMA, KULLANICILARININ ISINMA
VE SICAK SU İHTİYAÇLARINA EKONOMİK, ÇEVRE
DOSTU VE KONFORLU BİR ÇÖZÜM SUNUYOR.
STANDING OUT AMONG THE RIVALS WITH
ECO-FRIENDLY CLIMATIZATION PRODUCTS
AND SOLUTIONS, DAIKIN EUROVENT AND
EHPA (EUROPEAN HEAT PUMP ASSOCIATION)
CERTIFIED ALTHERMA HEAT PUMPS
SAVE BY USING. HIGHLY POPULAR IN
TURKEY AS IN EUROPE, DAIKIN ALTHERMA
PROVIDES ECONOMIC, ECO-FRIENDLY AND
COMFORTABLE SOLUTIONS TO ALL HEATING
AND COOLING NEEDS.
n İklimlendirme sektörünün lider markası Daikin’in Eurovent Sertifikası ve Avrupa Isı Pompası Birliği’nce verilen EHPA Kalite Sertifikasına sahip Altherma ısı pompaları Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de
de büyük ilgi görüyor. Pahalı fosil yakıtlar tüketen geleneksel ısıtma
sistemlerine göre çok daha az enerji ile daha yüksek verim sağlayan
Daikin Altherma, kullanıcılarına önemli bir maliyet avantajı sunuyor.
Avrupa’nın en çok satan ısı pompası olan Daikin Altherma, yeni ve
yenilenmekte olan tüm yaşam alanlarında tercih ediliyor.
n The leading air conditioning brand Daikin’s Eurovent and
European Heat Pump Association’s EHPA Quality certified Altherma
heat pumps attract massive attention in Turkey as in Europe.
Enabling higher energy efficiency by consuming much lower energy
than the traditional heating systems consuming expensive fossil fuels,
Daikin Altherma brings users a substantial cost benefit. Renowned
as the best selling heat pump around Europe, Daikin Altherma is
preferred in all new and renewed living spaces.
56
ISI POMPALARINDA TEKNOLOJİ LİDERİ
Isı pompası pazarının lideri Daikin’in sunduğu yenilikçi ve çevreci
ürünlerin üst düzeydeki tüm standartlarını taşıyan Daikin Altherma, fosil yakıtlara veya elektriğe dayalı klasik bir ısıtma sistemine
göre 5 kat daha verimli çalışıyor. Dış havadaki ısıyı kullanarak
daha az enerji sarf eden Daikin Altherma, kullandığı her 1 kW’lık
enerjiye karşılık en az 5 kW’lık ısı üretiyor. Kurulum ve bakım ihtiyacı düşük olan Daikin Altherma, inverter kompresör teknolojisi
ile yüksek enerji tasarrufu sağlıyor.
Hem dış hem de iç ünitesi ile kompakt
bir tasarıma sahip olan Daikin Altherma,
ısıyı havadan alıyor. Herhangi bir yerin
kazılmasına veya sondaja gerek olmadan
kurulumu gerçekleşen Daikin Altherma,
dumansız ve alevsiz çalışıyor.
Üretilen ısının yüzde 80’ini yenilenebilir
kaynaktan (hava) sağlayan Daikin Altherma, düşük karbondioksit (CO2) emisyonu
ile çevreci bir çözüm sunuyor. Tek bir
merkezden yönetilebilen Daikin Altherma,
bu özelliği ile konutların yanı sıra otel,
spor merkezi, SPA, hastane, kütüphane ve
okul gibi mekanlarda da tercih ediliyor.
bir ürünü olan Altherma, -25°C’ye varan zorlu iklim koşullarında
dahi verimli bir şekilde ısı transferi yapabilme özelliğine sahip.
Radyatörlere, yerden ısıtma sistemlerine ve fan coil ünitelerine
bağlanabilen Daikin Altherma, düşük maliyeti ile yeni ve yenilenmekte olan yaşam alanları için iyi bir yatırım olarak görülüyor.
Ekonomik, çevre dostu ve konforlu çözümler sunan Daikin Altherma ısı pompaları, kış aylarında kullanıcılarının ısınma ve sıcak su
ihtiyaçlarını karşılarken, sıcak yaz günlerinde de soğutma yaparak
dört mevsim kesintisiz konfor sunuyor.
4 MEVSİM KESİNTİSİZ KONFOR
Konforlu sistemler üretirken enerji tüketimi, ürün geri çevrimi ve atık azaltma
konularına önem veren Daikin felsefesinin
THE HEAT PUMP WITH THE LEADING TECHNOLOGY
Bearing the high standards of innovative and eco-friendly products
offered by Daikin, the leader of the heat pump industry, Daikin
Altherma works at quintuple efficiency with respect to traditional
heating systems working at fossil fuel or electricity. With less
energy consumption through use of ourdoor temperature, Daikin
Altherma generates a minimum of 5 kW heat per 1 kW energy consumed. Requiring minimum installment and maintenance, Daikin
Altherma brings high energy saving thanks to its inverter compressor technology.
Daikin Altherma has a compact indoor and outdoor unit design,
and absorbs heat from the air. With easy installment features that
does not necessitate any digging or drilling, Daikin Altherma is
smogless and flameless.
Acquiring 80 percent of the heat produced from a renewable
source (air), Daikin Altherma offers an environmentalist alterna-
tive with low carbondioxide (CO2) emission. Managed from a single
center, Daikin Altherma is also popular in public areas such as
hotels, gyms, SPAs, hospitals, libraries and schools.
UNINTERRUPTED COMFORT IN ALL SEASONS
Altherma is the fruit of Daikin philosophy, which places emphasis
on energy consumption, product recycling and waste reduction
while producing comfortable systems, and has the feature of enabling efficient heat transfer under severe climate conditions at as
low as -25°C degrees. It can be installed at radiators, floor heating
systems, and fan coil units, and is considered a good investment for
new and renewed living spaces.
Offering economic, eco-friendly and comfortable solutions, Daikin
Altherma heat pumps meed the heating and hot water needs during winter months and provide cooling in hot summer days, hereby
enabling uninterrupted comfort in all seasons.
57
DAIKIN
DAIKIN SOLUTION PLAZA FUHA İSTANBUL
İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN BULUŞMA NOKTASI OLDU
DAIKIN SOLUTION PLAZA FUHA ISTANBUL
IS THE NEW HUB FOR CLIMATIZATION SECTOR
İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN İNOVATİF
ŞİRKETİ DAIKIN’İN, SEKTÖRÜNDE BİR İLKE İMZA
ATARAK İSTANBUL’DA AÇTIĞI AVRUPA’NIN
İLK DENEYİMLEME MERKEZİ FUHA İSTANBUL,
AÇILDIĞI GÜNDEN BU YANA BİREYSEL
KULLANICILARDAN TİCARİ YATIRIMCILARA,
ÖĞRENCİLERDEN AKADEMİSYENLERE KADAR
YÜZLERCE ZİYARETÇİYİ AĞIRLADI.
58
THE INNOVATIVE AIR CONDITIONING BRAND
DAIKIN’S GROUNDBREAKING EXPERIENCE
CENTER FUHA ISTANBUL, WHICH IS THE FIRST
OF ITS KIND IN EUROPE, HAS WELCOMED
HUNDREDS OF VISITORS RANGING FROM
INDIVIDUAL USERS TO COMMERCIAL
INVESTORS, STUDENTS TO ACADEMICIANS EVER
SINCE ITS LAUNCH.
n Yenilikçi ürünleri ve uygulamalarıyla iklimlendirme sektörünün
öncü şirketi olan Daikin’in, İstanbul’da açılışını yaptığı, Avrupa’nın
ilk, dünyanın ise en büyük ve kapsamlı iklimlendirme deneyimleme
merkezi Daikin Solution Plaza fuha İstanbul, ziyaretçilerine eşsiz
bir deneyim sunmaya devam ediyor. Bireysel çözümlerden ticari
sistemlere kadar her türlü iklimlendirme teknolojisini deneyimleme
imkanı sunan fuha İstanbul, aynı zamanda sektör profesyonellerinin
buluşma noktası haline geldi.
Açılışını yaptığı günden beri bireysel kullanıcılardan ticari yatırımcılara, öğrencilerden akademisyenlere kadar yüzlerce ziyaretçiyi fuha
İstanbul’da ağırlayan Daikin, şu ana kadar 500’e yakın öğrenciye
sektörle ilgili büyük bir deneyim yaşattı. Ayrıca İSİB (İklimlendirme
Sektörü İhracatçılar Birliği) toplantılarına da ev sahipliği yaparak
iklimlendirme sektörünün yeni merkezi olma yolunda ilerleyen fuha
İstanbul, Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği (MTMD) aylık yönetim kurulu toplantısına da ev sahipliği yaptı.
n Launched in Istanbul by the air conditioning leader Daikin,
leading the sector with an innovative product range and
applications, Europe’s first and the world’s biggest and most
extensive climatization experience center Daikin Solution Plaza
fuha Istanbul continues to take its visitors on an unforgettable
experience. Presenting all aspects of the climatization technology
from individual solutions to commercial systems, fuha Istanbul has
become the meeting point for sector professionals.
Ever since the launch, Daikin has welcomed hundreds of visitors
from individual users to commercial investors, students to
academicians in fuha Istanbul, taking five hundreds of students
on an unforgettable experience ever since. By hosting the ISIB
(Climatization Sector Exporters Union) meetings and the monthly
board meeting of the MTMD (Mechanical Installation Contractors
Association), fuha Istanbul has become the new hub for the
climatization industry.
59
ÖĞRENCİLER İŞİN PRATİĞİNİ FUHA’DA ÖĞRENİYOR
Fuha İstanbul açıldığından bugüne kadar 500’e yakın öğrencinin
iklimlendirme sektörüyle ilgili olarak merak ettikleri her sorunun cevabını vermeyi başardı. Merkezi ziyaret eden gençler fuha İstanbul’da
ısıtma, soğutma, havalandırma, enerji verimliliği ve yeni iklimlendirme teknolojilerine yönelik tüm uygulamaları bizzat deneyimleyerek
tanıma fırsatı buldu. Üniversitelerin Makine Mühendisliği bölümü
öğrencilerinden İnşaat Mühendisliği bölümü öğrencilerine kadar pek
çok öğrenciyi merkezde ağırlayan Daikin, ayrıca liselerin iklimlendirme ve soğutma teknolojileri bölümü öğrencilerinin de teori derslerini
merkezde pratiğe taşımalarını sağladı.
GETTING PRACTICE IN FUHA
Ever since its opening, fuha Istanbul provided answers to all kinds
of questions of about five hundred students about the climatization
sector. The young visitors of fuha Istanbul enjoyed the chance of
getting to know all kinds of applications regarding heating, cooling,
ventilation, energy efficiency and new climatization technologies
through first hand experience.
Welcoming numerous college students from Mechanical Engineering
to Construction Engineering departments, Daikin carries the
theoretical courses of climatization and cooling technologies
students into practice.
İSİB ÜYELERİ TASARIM YARIŞMASI İÇİN FUHA’DA
İklimlendirme Sektörü İhracatçılar Birliği’nin (İSİB) her yıl düzenlediği “İklimlendirme Sanayi Ürün ve Mühendislik Tasarımı Yarışması”nın
jüri ön değerlendirme toplantısı için sektörün önde gelen isimleri fuha
İstanbul’da bir araya geldi. Toplantı öncesi merkezi gezen İSİB üyeleri,
fuha İstanbul’un özellikle öğrenciler için yol gösterici ve ilham verici
olabileceği değerlendirmelerinde bulundu.
ISIB MEMBERS UNITE FOR DESIGN CONTEST AT FUHA
Organized annually by Climatization Sector Exporters Union (ISIB),
“Climatization Industry Product and Engineering Design Contest”
brought leading members of the sector together for the preliminary
meeting at fuha Istanbul. Visiting the center prior to the meeting, ISIB
members stated that fuha Istanbul could be extremely leading and
inspiring especially for students.
60
OLAĞAN TOPLANTILAR FUHA’YA TAŞINIYOR
Geçtiğimiz aylarda olağan genel kurul toplantılarını fuha’da gerçekleştiren İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği’den (İSKİD)
sonra İSİB de, Ocak ayında yönetim kurulu toplantısını Daikin’in eşsiz
deneyim merkezine taşıdı. Toplantı sonrası düzenlenen fuha turu
ile yönetim kurulu üyelerine iklimlendirme teknolojileri tanıtılarak
inovatif bir deneyim sunuldu.
Fuha İstanbul’un sadece Türkiye için değil Avrupa için de bir merkez
olacağını belirten Daikin CEO’su Hasan Önder fuha İstanbul ile ilgili
görüşlerini şöyle dile getirdi: “Daikin Solution Plaza fuha İstanbul ile
birlikte, hem bir hayalimizi gerçekleştirdik hem de Türkiye adına pek
çok açıdan gurur duyabileceğimiz bir merkezi de hizmete açmış olduk.
Bu merkezimiz Türkiye’nin yanı sıra bölgemize ve Avrupa’ya da hizmet
verecek. Bu yıldan itibaren fuha İstanbul’da Avrupa’dan şirketler ve
yöneticilerini de ağırlamaya başlayacağız.”
İSKİD KOMİSYON TOPLATILARI FUHA’DA YAPILDI
İSKİD MİSK (Merkezi İklimlendirme Sistemleri Komisyonu), İSKİD
ÜSİB (Üniversite Sanayi İşbirliği ve Burs Komisyonu) ve İSKİD, Split ve
Değişken Soğutkan Debili Klimalar Komisyonu (SDDK) aylık toplantıları fuha İstanbul’da yapıldı. İSKİD, SDDK (Split ve Değişken Soğutkan
Debili Klimalar Komisyonu) aylık toplantısına Arçelik, Arçelik-LG,
Samsung, Alarko-Carrier, İSKİD, Mitsubishi Electric, BSH, Abkay Grup
(Fujitsu), Form (Mitsubishi Heavy), Baymak, Viessmann, Kuruluk
Mühendislik, Bosh TT, JCI (Johnson Control), ELDAY, Panasonic ve
Daikin temsilcileri (Andaç Yakut, Serkan Özkan) katıldı. Her komisyon
toplantısının ardından katılıcımlar iklimlendirme sektörünün inovatif
merkezini gezdi.
İklimlendirme temelli bütün bilgilerin en yalın ve en detaylı bir biçimde ziyaretçilere ulaştırıldığını söyleyen Daikin Solution Plaza fuha İstanbul Müdürü Uğur Sertan ayrıca şu bilgileri verdi: “Uzman rehberler
eşliğinde yapılan Daikin Solution Plaza fuha İstanbul turlarında inverter teknolojisinden yenilenebilir enerji sistemlerine, ses seviyesinden
akıllı göz teknolojisine iklimlendirme cihazlarının inovatif çözümleri
aktarılıyor. İklimlendirme konusunda merak edilen her türlü soruya
deneyler ile cevap veren Daikin Solution Plaza fuha İstanbul’u internet
sitesi üzerinden randevu alarak gezmek mümkün.”
REGULAR MEETINGS ARE TRANSFERRED TO FUHA
After ISKID (Air Conditioning and Refrigeration Manufacturers’
Association) Annual Meetings which took place at fuha in recent
months, ISIB too realized their January board meeting in Daikin’s
unique experience center. With a fuha tour following the meeting,
board members were taken on an innovative experience with the
presentation of climatization technologies.
Remarking that fuha Istanbul will be the hub for Europe after
Turkey, Daikin CEO Hasan Önder expressed his opinions on fuha
Istanbul: “With Daikin Solution Plaza fuha Istanbul, we have made
another dream come true by launching a center of pride on behalf
of Turkey. The center will serve not only in Turkey, but to Europe
in general. From this year on, we are going to welcome European
companies and executives at fuha Istanbul.”
ISKID COMMITTEE MEETINGS TOOK PLACE AT FUHA
ISKID MISK (Central Climatization Systems Commission),
ISKID ÜSIB (University Industry Cooperation and Scholarship
Commission), and ISKID SDDK (Split and Variable Flow Air
Conditioners Commission) monthly meetings were all conducted
at fuha Istanbul. The ISKID SDDK (Split and Variable Flow Air
Conditioners Commission) monthly meeting was attended by
Arçelik, Arçelik-LG, Samsung, Alarko-Carrier, ISKID, Mitsubishi
Electric, BSH, Abkay Grup (Fujitsu), Form (Mitsubishi Heavy),
Baymak, Viessmann, Kuruluk Engineering, Bosh TT, JCI (Johnson
Control), ELDAY, Panasonic and Daikin representants Andaç Yakut
and Serkan Özkan. After each commission meeting, participants
visited the innovative climatization center.
Remarking that all principal climatization data are communicated
in a simple yet detailed fashion, Daikin Solution Plaza fuha Istanbul
Manager Uğur Sertan gave the following information: “In guided
Daikin Solution Plaza fuha Istanbul tours, innovative climatization
solutions from inverter technologies to renewable energy systems,
and voice systems to smart eye technology are communicated.
Responding every climatization question through experiments,
Daikin Solution Plaza fuha Istanbul can be visited upon booking
online.”
61
TARİH/HISTORY
HAZIRLAYAN/ Article: EROL ÇALI
Araştırmacı- Yazar / Researcher Writer
JARUSSELAM… SELAM DİYARI… KUDÜS
JERUSALEM… THE LAND OF GREETINGS… AL-QUDS…
KUDÜS’ÜN TARİHİ ÇOK ESKİLERE UZANIYOR.
BELKİ DE BU YÜZDEN ORADAKİ HER TAŞIN
BİR HİKAYESİ VAR. 3 DİNİN VAZGEÇİLMEZİ
OLAN KUDÜS, HÜNNAP AĞACINA BENZETİLİR.
SİVRİ DİKENLERE SAHİP OLAN HÜNNAP
AĞACININ LEZZETLİ MEYVELERİNE ULAŞMAYI
BİLMEK HÜNER İSTER. KUDÜS GÜZELDİR,
MUKADDESTİR. KUDÜS’ÜN LEZZETİNE,
HAZZINA VARMAK İÇİN KUDÜS’ÜN
KUTSALLARINI İYİ BİLMEK GEREKİR…
THE HISTORY OF JERUSALEM DATES BACK TO
ANCIENT TIMES. MAYBE THAT IS THE REASON
FOR THE STORY OF EVERY SINGLE STONE
THERE IS… THE SINE QUA NON FOR THREE
RELIGIONS, JERUSALEM IS ASSOCIATED WITH
THE JUJUBE TREE. THE SHARP THORNS OF THE
JUJUBE TREE KEEP ITS ZESTY FRUITS FROM
REACH. JERUSALEM IS BEAUTIFUL, AND HOLY.
TO SAVOUR AND APPRECIATE JERUSALEM,
ONE HAS TO KNOW HER BLESSINGS…
n Kudüs’ü önemli kılan hem dini hem
coğrafi özellikleridir. Mısır ve Mezopotamya medeniyetleri arasında sürekli el
değiştiren bu şehir adeta bir sınır karakolu
gibiydi. Ürdün ve Arabistan yolunun
kontrol merkeziydi. Coğrafi cazibesi de
göz önüne alınacak olursa, deprem, yangın
ve savaşlardaki yıkımlara rağmen Arap
Yarımadası’nın en çok göç alan şehri olmuştu. Kudüs sokaklarında gezerken kah
2 bin yıllık taşa, kah yepyeni bir kaldırım
taşına basmanız işten bile değildir.
Yahudi ve Hristiyan kaynaklarına göre
Hz. Adem yaratılırken, çamuru ve toprağı
Kudüs’ten ödünç olarak alınmış. Hz.
Adem, ödünç alınan toprağı iade etmek
için Mekke’den gelip, Kudüs’te vefat etmiştir. Nuh Tufanı’ndan sonra Hz. Nuh ve ona
iman edenlerin bindiği gemi, Cudi Dağı’na
oturmuş, haber getirmesi için gemiden
gönderilen güvercin Zeytin Dağı’na gelmiş
ve buradan aldığı zeytin dalını gemiye
götürmüştür. Kudüs’ü asıl önemli kılan
şey Mısır’da aradığı huzuru bulamayan
Hz.İbrahim’in bu şehre göç etmesidir.
Hz. İbrahim M.Ö. 1650 yıllarında Kudüs’e
geldiğinde bu topraklara Hyksuslar
(Hiksos) hakimdi. Kendine varis olacak
evlat müjdesini Kudüs’te alan Hz. İbrahim,
ömrünün son anlarını da bu topraklarda tamamlamıştı. Hz. İbrahim’in huzur
bulduğu Kudüs, o dönemde Hiksosların
egemenliğindeydi.
n What makes Jerusalem important is
her religious and geographic features.
Passing continuously around Egypt and
Mesopotamia, the city was literally a border
post. She was the center of command on the
roads to Jordan and Arabia. Considering
as well her geographic charm, she had
become the immigrants’ magnet in the
Arabian Peninsula, despite the ravages
of earthquakes, fires and wars. Strolling
around the streets of Jerusalem, it is
possible to step on cobble stones as old as
two thousand years next to those that are
brand new… According to the Jewish and
Christian sources, during the creation of
Adam, the mud and the earth was borrowed
from Jerusalem. In order to return them,
Adam came to Jerusalem from Mecca and
died here. Following the Flood, the ship of
Noah and his followers ran aground on the
Mountain Cudi, the dove that was released
from the vessel to bring back news arrived
on the Mount of Olives and returned the
olive branch it has taken back to the ship.
What makes Jerusalem so important was the
migration of Abraham, who failed to find the
peace he was after in Egypt. When Abraham
arrived Jerusalem in 1650 BC, it was the
Hyksos who ruled the land. Heralded
the good news about an heir to come in
Jerusalem, Abraham ended his life also here.
Jerusalem, the land where he had found
peace, was in the hands of the Hyksos.
62
HİKSOSLAR ORTA ASYA KABİLESİYDİ
Hiksos, Mısır dilinde Yabancı Hakimler
anlamına gelir. Mısır’ın kuzeyini işgal eden
Çoban Krallar veya Yabancı Ülkelerin Hakimleri dedikleri Hiksoslar, tipik bir Asya
kavmidir. M.Ö. 17’nci yüzyılda Mısır’da
hüküm süren Hiksos kralının Girit’e
gönderdiği bir vazonun kapağında kendi
adı olan “Khan/Khayan” ismi geçer ki, bu
da Türkçe’deki ‘han’ ve ‘kağan’ı çağrıştırır.
Mısır’a at ve atlı arabayı ilk getirenler Hiksoslardır. Hz. Yusuf, Hiksoslar döneminde
başkent Avaris (veya Memphis)’te hem
peygamberlik, hem de Maliye Bakanlığı
yapmıştır.
Kudüs her dönem dini merkez olma
özelliği taşır. İsrailoğulları, Hz. Yusuf’un
Mısır’da üst düzey görevlere gelmesi ile
Kudüs’ten Mısır’a göç etti. Ama daha
sonra firavunların zulmüne maruz kalınca,
Hz. Musa döneminde Mısır’dan kaçıp,
Kızıldeniz’i geçerek Ürdün’ün Medyen bölgesine kadar ilerlediler. Filistin topraklarına ve özellikle Kudüs’e Hz.Yuşa dönemin-
de ulaşabildirler.
Hz. Yuşa’dan sonra Filistin’de İsrailoğulları egemenliğinde “Hakimler ve Krallar
Devri” başladı. İlahi çizgiden ayrılan
İsrailoğulları çeşitli saldırılara maruz
kaldı. Ameliki Kralı Calut (Golyat), İsrailoğullarına saldırmış, onlara ağır bir yenilgi
yaşatmış, kutsal kitapları olan Tevrat’ı
dahi almıştı. Bu ağır yenilgiyle rehbersiz ve
lidersiz kalan İsrailoğulları, lider göndermesi için Allah’a dua ettiler. Duaları kabul
oldu ve Allah onlara lider Talut’u gönderdi.
THE HYKSOS, A CENTRAL ASIAN TRIBE
In Egyptian language, Hyksos means
Foreign Rulers. The Hyksos, the so-called
Shepherd Kings or the Rulers of Foreign
Lands, were a typical Asian tribe who
have occupied the northern Egypt. Ruling
in Egypt during the 17th century BC, the
Hyksos king had his name “Khan/Khayan”
inscribed on a vase that was sent to Crete,
recalling the word khan. It was again the
Hyksos who had first introduced Eygpt with
horses and chariots. Joseph had been a
prophet and the Ministry of Finance in the
capital city Avaris (or Memphis) during the
reign of the Hyksos.
Jerusalem has always been renowned as a
religious center. The sons of Israel migrated
from Jerusalem to Egypt when Joseph has
taken to top offices. However later on, being
persecuted by the pharaohs, they have
fled from Egypt, passed the Red Sea, and
advanced into Jordan. They have reached
the land of Palestine and Jerusalem during
the time of Joshua.
After Joshua, “the Period of Judges and
Kings” began under the rule of Israelites in
Palestine. Straying from the holy trail, the
Israelites have been subject to numerous
attacks. The Amalekite King Goliath
attacked the Israelites, exposed them to a
major defeat, even took their holy Torah.
Down with no guide or no leader after the
heavy defeat, Israelites prayed to God to
send them a leader. Their prayers were
accepted, and Talut was sent. Leading
Israelites, Talut advanced on the Amalekites
63
İsraioğullarının başına geçen Talut, 80 bin kişilik ordusuyla Ameliklerin üzerine yürüdü. İsrailoğulları arasında homurtular yükseliyor, “Biz
hata ettik, Talut’a güvenip, bile bile ölüme geldik” diyenler çıkıyordu. Bu söylenti ve moral bozucu ifadeleri duyan Talut, ordu içinde
savaşmak istemeyen bozguncuların ayrılmasını istedi. Calut, Talut’un
ordusunun beklediğinden çok daha az olduğunu görünce bunu gurur
meselesi yaptı ve şöyle bir teklifte bulundu: “En kahramanınız kimse
gönderin, onunla ben dövüşeyim. Dövüşü kim kazanırsa savaşı da
onun tarafı kazanmış olsun”. Bunun üzerine Talut, Ameliki Kralı Calut
ile savaşıp, onu öldürecek kişiyi hem kendi kızıyla evlendireceğini
hem de yüksek bir mevkiye getireceğini söyledi. Beytlahim’de çobanlık
yaparak geçimini sağlayan 20 yaşındaki delikanlı Hz. Davud, bu
göreve talip oldu ve Calut’u tek bir taş darbesi ile öldürdü. Liderlerinin
öldürüldüğünü gören Ameliki ordusu kaçmaya başladı. İsrailoğulları
büyük bir zafer kazandı. Talut sözünü tuttu ama bir süre sonra Hz.
Davud’ın bir anda itibar ve makam sahibi olmasını çekemez hale geldi.
Hz. Davud’un gözünün tahtında olduğuna inanmaya başladı. Talut’un
bu tutumundan rahatsız olan Hz. Davud şehri terk etti.
Talut ve oğulları Amelikilerle yaptıkları sonraki savaşta öldüler.
Böylece İsrailoğulları yine başsız kaldı. Halk Hz. Davud’un tekrar başa
geçmesini istedi ve Hz. Davud tarihteki ilk Birleşik İsrail Kralı oldu.
Kendinden sonra iktidara gelen oğlu Hz.Süleyman, İsrailoğullarına
tarihin en büyük devletini kurdu.
with his army of eighty thousand soldiers. It was muttered
among the Israelites; “We were such fools to confide in Talut,
for we have deliberately come to our death.” Hearing the
murmurs and disheartening comments, Talut asked the
mischief makers who were unwilling to fight to leave. Seeing
a much smaller army accompanying Talut, Goliath took it
as a matter of pride, and made a proposal: “Send me the
bravest hero among you, and let me fight him. Whoever it shall
be to win the fight, his side shall be the winner.” Thereupon
Talut declared that he would marry the one to fight with the
Amalekite King Goliath to his own daughter, and would assign
him an eminent post. David, a twenty year old shepherd from
Bethlehem, applied for the mission, and killed Goliath with
a single strike of stone. Seeing their leaders dead, Amalekite
army started to flee. And Israelites won a major victory. Talut
stood by his word, but after a while, could not bear David’s
prestige or status. He started to believe that David had set
his eyes on his throne. Disturbed by Talut’s manners, David
has left the town. Talut and his sons died in the next war with
the Amalekites, leaving Israelites once again leaderless. The
people wanted David to take control once again, making him
the first King of United Israel in history. After his decease, his
son Suleiman established the biggest nation Israelites ever had
BEYT’İL MAKDİS NEDEN YAPILDI?
Rivayete göre, Kudüs fethedilip, Birleşik İsrail Krallığı’nın merkezi olunca, Hz.
Davud, Hz. Musa’n›n Tevrat tabletlerini ve Hz. Harun’un emanetlerinin bulunduğu, kutsal Ahd-i Atik Sandığı’nı saklayacağı bir mabede ihtiyaç duydu.
Kudüs’te yaşayan biri evli biri bekar 2 çiftçi kardeş vardı. Hasat zamanı bu 2
kardeş buğdaylarını aralarında pay edip, depolarına koydu. Bekar olan kardeş,
ağabeyi evli olduğu için onun daha çok buğdaya ihtiyacı olduğunu düşünüp,
kendi deposundan ağabeyinin deposuna buğday aktardı. Ağabey ise eşine, “Biz,
çok şükür evlendik, evimizi kurduk. Ama kardeşim daha bekar ve onun benden
daha çok ihtiyacı var” diyerek kendi deposundan bir miktar buğdayı kardeşinin
deposuna taşdı.
WHY WAS AL-AQSA BUILT?
Legend has it, when Jerusalem was conquered and became the capital of the
United Kingdom of Israel, David felt the need of a sanctuary to preserve the Old
Testament, comprising the cuneiforms of Torah and the relics of Harun.
In Jerusalem lived two farmer brothers, one married and the other was celibate.
In the time of harvest, they have shared their wheat and stored them in granaries.
Considering that his married brother would need more wheat than himself, the
celibate transfered some of his wheat to his brother’s granary. Meanwhile his
brother told thus to his wife, “Thank God we have married, founded our home. But
my brother is still single and he needs more than us,” and carried some of their
wheat to his brother’s place.
64
Kudüs’ü belki de ‘Cennetin Krallığı’ yapan ruh işte buydu. Bir gece 2
kardeş ellerinde buğday tenekesi ile karşılaştılar. Depolarındaki buğdayın neden eksilmediğini anlayıp, birbirlerine sevgiyle sarıldılar. Bu
samimi hallerinden razı olan Allah, kendi adına yapılacak mabedin,
bu kardeşlerin arsasına inşa edilmesini emretti. Hz. Davud, inşaata
başladı ama bittiğini görmeye ömrü yetmedi.
Kabe’den sonra, yeryüzünün en mukaddes mescidini yaptırmak,
Hz. Süleyman’a nasip oldu. Mabedin tamamlanması 7 yıl sürdü. Hz.
Süleyman’ın 40 yıllık saltanatı, İsrailoğulları için huzur ve güven
dönemiydi. 80 yıl süren bu parlak dönem, Hz. Süleyman’ın vefatından
sonra bozulmaya başladı ve İsrailoğulları bölündü. Kuzeyde (Nablus)
İsrail ve Güneyde (Urşelam) Yehuda kuruldu. Kudüs, Yehuda’nın
başkenti oldu. Beyt’il Makdis hem mabet, hem de devletin hükümet
merkezi oldu.
This was the spirit that has built Jerusalem, and made it the “Kingdom
of Heaven”. One night, the two brothers met with wheat canisters in
their hands. Perceiving why the grain never gets less, they embraced
each other affectionately. Satisfied with their cordiality, God ordered
the temple to his name to be built on the land of the brothers. David
started the construction, but did not live to see it finished. Building
the world’s biggest temple after Qabah has been vouchsafed for
Suleiman. The construction works took seven years. The forty years
of Suleiman’s reign had been a period pf peace and security for the
Israelites. The golden age of eighty tears started to wither with the
decease of Suleiman, and finally Israelites were seperated. Israel was
founded in the North (Nablus), and Judas was founded in the South
(Urshalam). Jerusalem became the capital of Judas. Al-aqsa became a
temple and the government center of the new state.
ÜÇ KUTSAL DİNDE KUDÜS’ÜN ÖNEMİ
Yahudi teoloji tarihinde Kudüs’ü kutsal yapan unsurlardan biri Beyt’il
Makdis diğeri ise Asurluların kuşatmayı bilinmeyen bir sebepten
dolayı aniden kaldırıp, bölgeyi terk etmeleridir. Yahudi inancına göre
Allah ve melekler bu kuşatmaya izin vermemişlerdir. Bu olaydan sonra
Kudüs’ün kutsal olduğuna dair efsane dilden dile dolaşmaya başladı.
Hristiyan kaynaklara göre Hz. Meryem ve Hz. İsa’nın bu topraklarda
doğması ve ölmesi, şehri mukaddes kılar. Müslümanlara göre kutsal
olmasının sebebi ise Hz. İbrahim ve birçok peygamberin burada yaşaması ile Hz. Muhammed’in Mi’rac hadisesinin Kudüs’te gerçekleşmesidir. Osmanlılar bu özelliğinden dolayı, Kudüs’ün giriş kapısına “Le
ilahe illallah, İbrahim halilullah” yazmışlardı.
THE IMPORTANCE OF JERUSALEM IN THREE HOLY FAITHS
In the history of Jewish theology, what makes Jerusalem
important are Al-aqsa and the mysterious case when Asyrians
had left the siege and the land for some unknown reason.
According to Jewish faith, the God and his angels did not permit
the siege. After the incident, legend got about that Jerusalem was
holy. According to Christian sources, the land is sacred for the
sake of Mary and Jesus, who were born and died here. And for
the Muslims, the reason is that Abraham and many others have
lived here, and the ascension of Mohammad took place here. For
that matter, the Ottomans had written “Le ilahe illallah, İbrahim
halilullah”on the Gates of Jerusalem.
65
DAIKIN
DAIKIN İLE YAŞAM MEKAN BULUŞMALARI’NIN
İLKİ GERÇEKLEŞTİ
DAIKIN YAŞAM&MEKAN (lıfe and space )UNIONS TOOK PLACE
FOR THE FIRST TIME
DAIKIN İLE YAŞAM MEKAN BULUŞMALARI’NIN
İLKİNDE KONUŞAN MİMAR EMRE GÜRSOY,
İNOVATİF VE DÜŞÜK MALİYETLİ ENERJİ
VERİMLİLİĞİ ÇÖZÜMLERİ İLE TEKNOLOJİYİ
ENTEGRE EDEN ÇÖZÜMLERİN ÖNEMİNİ
VURGULARKEN, BİNALARDA ‘TEKRAR
KULLANIM’ KONUSUNA DA DİKKAT ÇEKTİ.
GÜRSOY, “YAPILANI YIKMADAN GERİ
DÖNÜŞTÜREBİLECEĞİMİZ, GELECEK NESİLLERE
BIRAKABİLECEĞİMİZ BİNALAR YAPMAMIZ LAZIM.
BİNALARI TEKRAR KULLANALIM, YIKILACAK
BİNA YAPMAYALIM” DEDİ.
SPEAKING AT THE LIFE&SPACE UNIONS
WITH DAIKIN, ARCHITECT EMRE GÜRSOY
EMPHASIZED THE IMPORTANCE OF
TECHNOLOGICAL SOLUTIONS INTEGRATED
WITH INNOVATIVE AND LOW COST ENERGY
EFFICIENCY SOLUTIONS, AND DREW ATTENTION
TO ‘RECYCLING’ IN BUILDINGS. GÜRSOY SAID:
“WE NEED TO CONSTRUCT BUILDINGS THAT CAN
BE RECYCLED WITHOUT BEING DEMOLISHED,
THAT WILL SURVIVE UNTIL FUTURE
GENERATIONS. LET US REUSE BUILDINGS,
INSTEAD OF BUILDING TO DESTROY.”
n İklimlendirme sektörünün inovatif şirketi Daikin ile Yaşam Mekan
Buluşmaları’nın ilki; Avrupa’nın ilk, dünyanın ise en büyük iklimlendirme deneyim merkezi Daikin Solution Plaza fuha İstanbul’da
gerçekleşti. Mimaride inovatif çalışmaların ve geleceğin mimarisinin
konuşulduğu ‘Mimar Gözüyle Geleceğimiz’ başlığı altında, 9 Şubat
2016’da düzenlenen Daikin ile Yaşam Mekan Buluşmaları’nın ilk
konuşmacısı olan Mimar Emre Gürsoy, mimaride geri dönüşümün
önemi, uzun ömürlü binalar ve enerji verimliliği gibi konulara dikkat
çekti. “Aynı hataları devam ettirdiğimiz takdirde dünya geçmişe doğru evrilmeyecek. Dünyamız hiçbir zaman geçmişteki haline dönmeyecek” diyen Gürsoy, “Dünyada yaşanan çevresel problemlerin asıl
kaynağı yaptığımız tasarımlar” diyerek yapılaşma faktörüne vurgu
yaptı. Enerjinin yüzde 47’sinin yaşadığımız binalarda tüketildiğini
hatırlatan Gürsoy, “Daha kesin ve keskin çözümler geliştirmenin vakti geldi” dedi ve önerilerini şöyle sıraladı: “İnovatif çözümlerle enerji
tüketimini azaltalım. Elektriğe bağlı olmayan yapılar kurgulayalım.
Binaları nasıl ısıtıp, nasıl soğutup, nasıl aydınlatacağımıza ilişkin
pasif tasarımlar yapalım. Yeni bina projelerinde enerji verimliliğindeki güçlü gelişmeleri kabul ettirmek için kuvvetli bir çabanın yanı
sıra, enerji verimli binaların büyük ölçekli bir pazara yayılması ile
sonuçlanacak süreç ve iş stratejilerine ihtiyacımız var.”
n The first of the Yaşam Mekan (Life&Space) Unions with Daikin,
the innovative brand of the air conditioning sector, took place at
Daikin Solution Plaza fuha Istanbul, Europe’s first and the world’s
biggest climatization experience center. Under the head of ‘Our
Future Through An Architect’s Perspective” on innovative works
in architecture and the architecture of the future, Architect Emre
Gürsoy was the first speaker of Life&Space Unions with Daikin and
highlighted the importance of recycling in architecture, buildings
with long life span, and energy efficiency.
“The world will not evolve towards the future as long as we keep
repeating the same mistakes. The earth will never go back to how it
was,” said Gürsoy and emphasized the importance of structuring by
saying, “The main reason behind the environmental problems are
our designs.” Reminding that forty-seven percent of the energy are
consumed in our buildings, Gürsoy said that it is time to come up
with more drastic and radical solutions, and shared his suggestions:
“Let us reduce energy consumption through innovative solutions.
Let us design electric-free buildings. Let us search for passive ways of
heating, cooling and lighting the buildings. In the new construction
projects, we need a process and business strategies that would result
in expanding energy efficient buildings into a wide-scale market in
66
Bu açıdan inovatif ve düşük maliyetli enerji
verimliliği çözümleri ve teknolojilerinin en
uygun birleşiminin seçimi ve entegrasyonunun gerektiğini dile getiren Gürsoy, binalarda ‘tekrar kullanım’ konusuna da değindi.
Gürsoy, tekrar kullanım ve tamiratın daha
az maliyet ve daha az enerji gerektirdiğine
dikkat çekti. Bu doğrultuda bölünebilir-parçalanabilir binalar tasarlanmasının tamiratı, bakımı, tekrar kullanımı daha kolay hale
getireceğini vurgulayan Gürsoy, bu konuda
mimarların sorumluluğuna da dikkat çekti.
Tüm konfor beklentilerini karşılarken,
estetikten ödün vermeden geri dönüşümü
de gözeten binalar yapılması gerektiğini
anlatan Gürsoy, şöyle konuştu: “Atıkların
geri dönüşerek sağlıklı bir şekilde yeni
kaynak oluşturmasına izin veren tasarımlar
yapmalıyız. Mimaride geri dönüşüm ile
tekrar kullanım paralel kavramlardır. Yapılanı yıkmadan geri dönüştürebileceğimiz,
gelecek nesillere bırakabileceğimiz binalar
yapmamız lazım. Binaları tekrar kullanalım,
yıkılacak bina yapmayalım.”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Daikin
Türkiye CEO’su Hasan Önder, Yaşam
Mekan Buluşmaları’nın amacını şu sözlerle
açıkladı: “Daikin; dünya çapında en iyi
iklimlendirme çözümlerini sunmayı ve bu
çözümlerle birlikte sektöre farklılık katacak
inovasyonlar yaratmayı amaçlayan bir
şirket… Bugün bu merkezde olmamızın ve
Yaşam Mekan Buluşmaları’nı gerçekleştirmemizin temelinde de inovasyon yatıyor.
Yaşam Mekan Buluşmaları’nı düzenlememizin ana nedenini de bu oluşturuyor… Bu
buluşmalarımızda; dünyada şu an geliştirilen yenilikleri ve bu yeniliklerin geleceğimizi nasıl şekillendireceğine dair öngörüleri
saygıdeğer mimarlarımızdan, mühendislerimizden, yenilikçi yöneticilerden dinleme
fırsatı bulacağız…”
Basın mensuplarının yanı sıra üniversite
öğrencilerinin ve sektör yöneticilerinin
yoğun ilgi gösterdiği toplantının ardından, katılımcılar rehberler eşliğinde fuha
İstanbul’u gezerek iklimlendirme araçlarını
deneyimleme fırsatı buldu.
addition to a hard period of work to establish
radical advances in energy efficiency.”
Gürsoy remarked the need for selection and
integration of the most feasible combination
of innovative and low cost energy efficiency
solutions in this respect, and mentioned the
‘recycling’ issue in buildings. Emphasizing
that recycling and repairment requires
lower cost and energy, he also stressed that
designing divisible buildings would reduce
the cost and effort of repair, maintenance,
and reuse, and reminded the responbility of
architects in that regard. He underlined the
need of constructing recyclable buildings that
does not compromise comfort or aesthetics,
and continued: “We need to create designs
that would help building new resources
in a proper way through recycling. In
architecture, recycling and reuse are parallel
concepts. We have to build constructions
which we can recycle and leave to the future
generations. Let us reuse buildings instead of
building to destroy.”
Making the event’s opening speech, Daikin
Turkey CEO Hasan Önder explained the
prospect of Life&Space Unions in these
words: “Daikin aims to present the best
climatization solutions in the global scale,
and to lead innovations that would make a
difference in the sector. This is the primary
motivation of our existence today in this
very center for the Life&Space Unions. In
these unions, we will have the chance to hear
about the ongoing improvements, how they
will shape our future, and related provisions
of respected architects, engineers, and
innovative executives.”
After the meeting, which drew huge attention
from press members, college students and
sectoral directors, participants attended a
guided visit around fuha Istanbul and had the
chance to experience climatization devices.
67
OTOMOBİL/AUTOMOBILE
YAZI/ Article : CİHAN DEMİRŞEVK
OTOMOTİV DÜNYASININ
DEDE-TORUNLARI
GRANDFATHERS AND GRANDSONS OF THE AUTOMOTIVE
n Bazı otomobiller asla yaşlanmaz, asla eskimez… Bir klasik
olarak müzelerde yerini alır. Otomobil şirketleri de efsane
olan bu modellerin yeni tasarımlarını üreterek ölmelerine izin
vermez. Günün gelişen teknolojileri ile yeniden tasarlanan
efsaneler, dedeleri gibi kendi dönemlerinin en beğenilen
araçları arasında yerlerini alır. Elbette bazıları dedelerini
aratır şekilde tasarlansa da efsanelerin birebir aynısı ve devamı olanlar çoğunlukta. Bu modellerin en bilinenleri; Dodge
Challenger, Mustang, Bettle ve Corvette olarak sıralanıyor
ama devamı da var…
68
n Some cars never get aged, never become old… They just
take their places in the museums as classics. And automobile
companies never let them die by continuing to produce new
versions of these legendary models. Renovated with the advanced
technology, these legends become the new icons of their period just
like their grandfathers did. Certainly some become only shadows
of their grandparents with their designs, but mostly they are the
exact replicas and sequels of the former legends. The best known
of these include Dodge Challenger, Mustang, Beetle and Corvette;
but there is more…
OTOMOTİV DÜNYASINDA ÖYLE MODELLER
VAR Kİ, NE ÜRETİCİ NE DE TÜKETİCİ
VAZGEÇEBİLİYOR. HAL BÖYLE OLUNCA 1950
MODEL BİR OTOMOBİLİN AYNI ÇİZGİLERLE
YENİ TEKNOLOJİYE GÖRE TASARLANMIŞ
MODELLERİNİ YOLLARDA GÖREBİLİYORUZ . İŞTE
EFSANE OLMUŞ OTOMOBİLLERİN TORUNLARI...
VOLKSWAGEN BEETLE
Beetle has made a name in history as the world’s bestselling automobile. Having sold 21,5 millions worldwide, Bettle’s production
began in 1938 and continued without intervention until 2003. The
production took place in Germany until 1974. And until the end
of 2003, it was conducted in Mexica and Brasil. After the halting
of production in 2003, the new version was introduced under the
name New Beetle. While the first generation was designed as an
affordable public car, the second generation of Beetle has a totally
different price policy.
THE WORLD OF AUTOMOTIVES BOASTS SUCH
MODELS THAT NEITHER THE PRODUCER
NOR THE CUSTOMER CAN GET ENOUGH OF…
GIVEN THE CASE, UPDATED VERSIONS OF 1950
MODELS KEEP APPEARING ON THE ROADS
WITH THE NEW TECHNOLOGY. HERE ARE THE
GRANDSONS OF LEGENDARY AUTOMOBILES…
VOLKSWAGEN BEETLE
Beetle has made a name in history as the world’s bestselling
automobile. Having sold 21,5 millions worldwide, Bettle’s
production began in 1938 and continued without intervention
until 2003. The production took place in Germany until 1974.
And until the end of 2003, it was conducted in Mexica and
Brasil. After the halting of production in 2003, the new version
was introduced under the name New Beetle. While the first
generation was designed as an affordable public car, the second
generation of Beetle has a totally different price policy.
69
DODGE CHALLENGER
1958-59 yıllarında Dodge Silver Challenger olarak
üretilen Dodge Challenger’ın ana hatları 1970-74 yılları arasında üretilen ilk jenerasyonuyla ortaya çıktı.
2’nci nesilde bir aile arabasına dönüşen Challenger,
2008’de üretime başlanılan 3’üncü nesil ile yeniden
doğdu. Eski günlerindeki popülaritesine kavuştu. 6.2
litre, 707 beygir gücü ile 0’dan 100 kilometreye sadece 3.9 saniyede çıkabilen Challenger tam bir kaplan!
DODGE CHALLENGER
Produced in 1958-59 as Dodge Silver Challenger, Dodge Challenger’s
main features were created in the first generation that was produced
in 1970-74. Having transformed into a sedan with its second
generation, Challenger was reborn with the third generation which
got into production in 2008 and regained its former popularity.
Reaching from 0 to 100 kilometers with 6,2 liters and 707
horsepower in only 3,9 seconds, Challenger is a total tiger!
CHEVROLET CORVETTE
Corvette’in kökleri 1953 yılına kadar uzanıyor. GM’in dizayn ekibi Avrupa
üretimi spor otomobiller ile rekabet edebilecek bir otomobil üretmeyi
hedefliyordu. İşte bu düşünce Amerikan spor otomobillerinin sembolü
olacak Corvette’in doğmasına neden oldu. 1953 yılında tamamı el yapımı
olan Corvette, sadece 300 adet üretilmişti. Ancak ilerleyen zamanlarda
beklenen patlamayı yapamayan Corvette’in tasarım ekibinin başına bir
Avrupalı yarışçı olan Zora Arkus-Duntov gelince işler değişti. 60’lı yılların
başında uluslararası yarışlardaki üstün performansı Corvette’in efsaneler
arasına girmesini sağladı. Yıllar içinde sürekli yenilenen Corvette, 2014
yılına geldiğinde C7 modeliyle nam-ı diğer canavar olarak yollardaki
yerini aldı.
70
CHEVROLET CORVETTE
Corvette’s roots date as back as 1953. The GM design team aimed to
come up with an automobile that could compete with the European
sportscars. From the idea was born Corvette, the symbolic sportscar
of the United States. The first Corvette was manufactured in 1953 with
only 300 models as entirely handmade. Failing to make the anticipated
breakthrough in the coming years, Corvette’s design team’s faith
has changed with the arrival of the European racer Zora ArkusDuntov. Corvette’s outstanding performance during the early 60’s in
international races carried it into the league of legends. Refurbished
incessantly in time, Corvette reappeared on the roads in 2014 with the
new C7, a.k.a. the monster.
FORD MUSTANG
Neredeyse her Amerikan filminde bir tane
Mustang olur. Amerikan rüyasının önemli
temsilcisi olan Mustang, güçlü ve yakıt canavarı Amerikan klasiklerinin başında geliyor.
9 Mart 1964’de üretimine başlanan Mustang,
ilk kez Sean Connery’nin oynadığı James
Bond Altın Parmak filminde boy gösterdi. Son
model otomobillerin James Bond filmlerinde
vazgeçilmez olmasının temelleri de Mustang ile atıldı. İlk çıktığı günden beri Ford
tarafından güncellenen Mustang’in 6’ncı nesili
2015 yılında otomotik vites seçeneği ile geldi.
Ayrıca Ford Mustang 2015 ile birlikte Avrupalı
tüketicilerin beğenisine de sunuldu. Amerikan
otomobilseverler için her gün kullandıkları ya
da gördükleri Mustang Avrupalı tüketici için
hayal olmaktan çıktı.
FORD MUSTANG
Almost all American movies feature at
least one Mustang. The iconic symbol of the
American dream, Mustang is the number one
classic and robust American fuel monster.
Went into production on March 9, 1964,
Mustang made its screen debut in James
Bond Goldfinger with Sean Connery, laying
the foundations of top model cars starring
de facto in James Bond movies. Continuously
renovated ever since its launch, Mustang’s
6th generation came up with the automatic
gear option in 2015. Furthermore, it was
introduced to the European customers with
Ford Mustang the very same year. Thus the
casual sweetheart of the American car-lovers
turned into reality for the Europeans as well.
71
MINI COOPER
Mini, 1959’da üretilmeye başlandı ve 1960’larda kült bir
otomobil oldu.1950’li yıllardan 1999 yılına kadar yaklaşık 40
yıl boyunca ufak tefek değişikliklerle aynı model olarak üretimde kaldı. Mini ilk başta Austin ve Morris markaları altında
satıldı. 3 büyük güncellemesi bulunan arabanın hatchback ile
birlikte station wagon, sedan, kamyonet, Van ve Moke adlı
buggy modelleri de üretildi. Ayrıca sportif modelleri olan
Mini Cooper ve Cooper S, başarılı birer ralli otomobilleri
olarak 1964, 1965 ve 1967 Monte Carlo rallilerini kazandı.
1999 yılında yapılan bir ankete göre Ford Model T’den sonra
20’nci yüzyılın en etkileyici otomobili seçildi. Aracın orijinali
1960’larda bir İngiliz ikonu olarak kabul edilir. Mini, BMW
grubuna ait bir alt marka. 2001 yılında, BMW bünyesinde geliştirilmiş tamamen yeni 2’nci jenerasyonu piyasaya
sunuldu ve bu model, retro tasarım alanında günümüzdeki en
başarılı uygulamalardan biri oldu. Markanın en yeni 3’üncü
jenerasyon modelleri ise 2006 yılının sonlarında dünya
basınına tanıtıldı.
MINI COOPER
Mini’s production begain in 1959 and it has
already become a cult in the 1960’s. The model
kept its look with very small adjustments for
almost four decades, from the 1950’s until 1999.
In the beginning, Mini was a flanker brand
under Austin and Morris. The car has undergone
three major renovations, and came up as station
72
wagon, sedan, pick-up, and buggies named as
Van and Moke, as well as hatchback. Boasting
also sportive models, Mini Cooper and Cooper
S won the 1964, 1965 and 1967 Monte Carlo
rallis as brilliant ralli cars. According to a
survey conducted in 1999, it was chosen as the
most impressive automobile of the 20th century
following Ford Model T. Its original version was
considered a British icon during the 1960’s.
Mini is a sub-brand of the BMW group. In
2001, its second generation entirely developed
by BMW was introduced, and the model has
become one of the most successful applications
of Retro design in the modern times. The third
generation models of the brand were introduced
to the global press at the end of 2006.
MERCEDES “GULLWING” 300 SL
Mercedes 300 SL, 1952-53 yıllarında yarış otomobili, 1955-63
yıllarında ise spor otomobil olarak
üretildi. ‘Martı kanatları’ ile döneminin en hızlı spor otomobili oldu.
Almanların hızlı olması için araç
kapılarını yukarı doğru açması
yeni bir akımı ve bir efsaneyi doğurmuştu. Mercedes, 2010 yılına
geldiğinde aynı isimle olmasa da
SLS AMG modeliyle martı kanatlı
efsaneye selam göndermeyi unutmadı. Yeni nesil ‘martı kanat’ta 6.3
litrelik bir V8 motor bulunuyor.
Süper otomobil 0’dan 100 km’ye
yalnızca 3.9 saniyede çıkıyor ve
azami hızı elektronik olarak 317
km/s ile sınırlandırılmış. SLS
AMG’nin kombine yakıt tüketimi
ise 100 km’de 13.2 litre.
MERCEDES “GULLWING” 300 SL
Mercedes 300 SL was produced
as a race car in 1952-53 and as
a sportscar during 1955-63. It
was the fastest sportscar of its
period with the ‘gull wings’. The
overhead doors intended to add
extra speed led the way to a new
trend and a new legend. In 2010,
Mercedes paid tribute to the gull
winged legend with its SLS AMG.
The new generation ‘gull wing’
comes with a V8 engine of 6,3
liters. The super car reaches
0 to 100 km in only 3,9 seconds
and the maximum speed limit is
317 kmph. The fuel consumption
of the SLS AMG is 13,2 liters per
100 kilometers.
73
EKONOMİ/ECONOMY
YAZI/ Article : FİGEN ÖZAVCI
Meksa Yatırım Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı
Meksa Investment Securities Vice General Manager
KISA YOLDAN
PARA KAZANMA YÖNTEMLERİ
WAYS TO MAKE A QUICK BUCK
n “İktisat Tarihi” adlı bir seminer ilanı gördüğünüzde aklınızdan ilk
geçen cümle büyük ihtimalle “Aman ya, ne kadar da sıkıcı bir seminer”
şeklinde olacaktır. Ama söz konusu seminerin adı “Kısa Yoldan Para
Kazanma Yöntemleri” olursa, gözleriniz parlayarak, “Mutlaka vakit
bulup, bu seminere gitmeliyim” düşüncesi beyninizi kuşatacaktır.
74
n When you see an ad to a seminar titled “The History of Economics”, the first thought that pops in your mind would probably be
“Gosh, how boring!” But if the seminar is entitled as “Ways to Make
A Quick Buck”, your eyes would beam and you would probably engage in thoughts as “I must find the time to go to this seminar”.
Bizim mesleğimiz okul sıralarında oldukça sıkıcı ama hayatın
akışında gerçekten zevkli olduğu anlaşılan ender mesleklerden
biridir…
Geçtiğimiz günlerde konuşmacı olarak katılmam gereken bir
seminer davetiyesini görünce okul sırasında katıldığım ve çok da
sıkıcı bulduğum konferansları hatırladım. Bu nedenle vereceğim
konferansın yalın ve bir o kadar işimizin eğlenceli kısmını anlatır
nitelikte olmasına dikkat ettim…
Bu sayıdaki yazımı da seminerde verdiğim örnekler üzerinden
yazmayı tercih ettim.
Seminere katılanlar ekonominin çeşitli alanlarından üniversite
öğrencileriydi. İlk olarak, “Bir şirket neden halka arz edilir? Halka
arz nedir?” sorusuyla girizgah yaptım. Oldukça anlamsız, boş
gözlerle yüzüme baktılar… Aslında bunu bekliyordum, hemen bir
örnekle açıklamak istedim: “Vitrini olmayan bir mağazadan alışveriş yaptınız mı?” diye sordum. Çoğunluğu buna “Hayır” diye yanıt
verdi. Zaten vitrini olmayan
mağaza mı olur gibisinden
laflar ettiler. Ben devam ettim:
“Türkiye büyük bir mağazadır.
Borsa İstanbul platformu yani
BİST ise halka arz edilen şirketlerin dünyaya tanıtıldığı bir
vitrindir. Şirketler finansman
sağlamak, likidite sağlamak,
borsa platformu sayesinde
dünyanın diğer ucuna ulaşıp,
kendilerini tanıtmak, prestij
kazanmak, yeni ortak ve yatırımcılara ulaşmak, belli bir
denetim sürecinden geçtikleri
için daha şeffaf, daha güvenilir olmak için halka açılırlar… Borsa
İstanbul’da halka açılmak şirketler için avantajlı bir durumdur.
Aynı şekilde halka arzlarda şirket hissesi alarak şirkete finansman
sağlayan yatırımcı için de caziptir. Çünkü yatırımcı büyük bir para
ayırmadan küçük birikimleriyle gelecek gördüğü büyük bir şirkete
herhangi bir prosedürle uğraşmaksızın ortak olma hakkına sahip
olur. Diyelim ki; bugün enerji sektörünün gelecek vaat ettiğine dair
düşüncesi olan yatırımcı küçük birikimiyle platform üzerinden bir
şirkete ortak oluyor. Aynı gün eşi, ‘Canım enerji ne ki; demir-çelik
sektörü geleceğin sektörü, yanlış şirkete ortak olmuşsun’ diyerek
ayar veriyor. Eşinin ikna edici yorumuna hak veren pişman koca bu
durumda ne yapabilir? Tabii ki, Borsa İstanbul’da aynı gün enerji
hisselerinin satışını gerçekleştirerek bu ortaklıktan vazgeçebilir
ve eşinin tavsiye ettiği şirketin hisselerini alarak yeni ortaklığını
gerçekleştirebilir. Elbette bu çift, istikrarlı kar eden ve kar payı
ödeyen şirketlerin getirisinin son yıllarda faiz getirisini aştığını
bildiklerinden hisse senedi almayı tercih etmiştir.
Ours is one of those rare professions that are quite boring in the college, but truly engaging in the real life.
Recently, when I received an invitation to a seminar which I was
expected to attend as a speaker, I recalled those seminars which I have
attended while studying and found extremely dreary. So I made sure
that my speech would be simple and focused on the fun facts of our job.
And I chose to write this column about the cases I have cited in the
seminar.
The participants of the seminar were college students from various
fields of economics. I started with the question: “Why is a company
offered to the public? What is, after all, public offering?” I was looked
at with vacant, meaningless eyes… In fact, this was what I was expecting, I attempted to explain with an example: “Have you ever shopped
in a store with no showcase?” I asked. Most of them answered “No”.
They made comments like what kind of a store has no showcase. I went
on: “Turkey is a megastore. And BIST (Istanbul Stock Exchange) is a
showcase where companies offered to public are
promoted to the world.
Companies make public
offering to obtain finances,
liquidity, to reach the
other side of the world
through the stock exchange
platform to promote themselves, to gain prestige, to
attract new partners and
investors, to gain transparency and reliability
through the assessment
period… Being offered to
public in Istanbul Stock Exchange is to their advantage. Likewise, it is
to the advantage of the investor who provides finances to the company
by acquiring shares. This way, the investor has the right to take a
share in a promising big-scale company without having to engage
in any procedures and without making huge expenses, using only
their small investments. Let’s say that an investor, who has faith in
the promising future of today’s energy sector, becomes a partner to a
company through the platform, using his small sum. On the same day,
his wife criticises him, saying: “What is energy? The future belongs to
the iron-steel industry. You have taken part in the wrong company.”
Granting right to his wife’s convincing speech, what could this poor
husband do? He could certainly sell his shares the very same day in Istanbul Stock Exchange, and make a new partnership by acquiring the
shares of the company recommended by his wife. Surely our couple has
chosen to buy stocks as they are aware that the returns of companies
with steady revenues and steady dividends have exceeded the return
of interest in the recent years.
75
Bu vazgeçme ve yeni ortaklık edinme için
yapılan alım satım işlemleri sırasında hisse
senetlerinde fiyat hareketi oluşur. Sıklıkla
duyduğumuz ‘Borsazede’, ‘Borsada battı’
tarzında söylemlerin temelinde insanların ortak olduğu şirketin dönemsel olarak
ödediği kar paylarını beklemek yerine, kar
etmeden satış yapma, hisse değişimini karsız
yapmaları gibi etkenler vardır. Kredi çekerek
hisse senedi almak, şirketlerin bilançolarına
dikkat etmeden yatırım yapmak gibi detaylar
da hüsrana yol açabilir. En iyisi bir uzmana
danışarak bu alanda karlı yatırım yapma
arayışına girmektir. Ayrıca şirketler (orta
büyüklükteki işletmeler) halka arz edilme
haricinde, banka kredisi kullanarak, özel
sektör tahvili çıkararak veya yurtdışından
ortak bularak kendisine finansman sağlama
şansına sahiptir. Dünyanın büyük bir alışveriş
merkezi, Türkiye’nin de orta katlarda dikkat
çekmeye çalışan bir mağaza olduğunu düşünürsek; vitrinin dikkat çekici olmasının ne
kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış
oluruz sanırım.”
DOLAR NİYE ÇIKAR?
Öğrencilerin ilgisi gittikçe artıyordu. Paritelerden devam edelim istedim ve öğrencilere sordum: “Dolar kuru yükseldiğinde ne
anlıyoruz veya ne anlamamız gerekiyor?”
Yine bir sessizlik oldu ve ben devam ettim:
“Euro/Dolar, Euro/TL gibi Dolar/TL de bir
paritedir. Bir parite yükseldiğinde örneğin
Dolar/TL paritesi 1 TL’den 2 TL’ye yükseldiğinde TL değer kaybediyor, ABD doları
değer kazanıyor deriz… Böyle bir durumda
şu 3 seçenekten biri gerçekleşiyor demektir.
1-Türkiye’de enteresan bir gelişme yok ise
ABD ekonomisinde mutlaka iyiye giden bir
durum vardır.
2-ABD ekonomisinde bir iyileşme yok ise
Türkiye’de bir önceki güne göre kötüye
giden bir durum olduğu anlaşılmalıdır.
3-ABD ekonomisinde iyiye giden bir durum
vardır. Türkiye’de ise siyasi, jeopolitik riskler
bir anda ortaya çıkmış ve bunlar ekonomi
üzerinde negatif etkiler oluşturmuştur. Son
76
These purchases and sales to waive and make new partnerships result in a price change
in stocks. The frequently heard comments as “Stock Exchange victims” or “decadents”
are based on facts regarding people selling without waiting to drive profits or annual
dividends from their partner companies, or exchanging stocks with no profit. Buying stocks
through loans, investing without paying attention to companies’ balance sheets can also
cause frustration. The best thing to do would be to consult in an advisor before making any
engagements. Furthermore, apart from public offering, medium-scaled enterprises can also
obtain finances through bank loans, corporate bonds, or finding international partners.
Considering that the world is a giant shopping mall, and Turkey is a store which is trying
to ignite attention in the middle floors, we can see how important it is to have an attractive
showcase.”
dönemlerde yaşadığımız durum tam da
böyledir. Dolar kuru tarihi zirve yaparak flaş
haber olarak gazete manşetlerine taşınmıştır.
Peki, bir ekonomi dışarıdan gelen dalgalardan etkilenmeden ekonomisini idare edebilir mi? Dış finansmana ihtiyaç duymadan?
Yani faiz olmadan yaşamak mümkün değil
mi? Tabii ki mümkün… Faiz paranın kirasıdır. Eviniz varsa başka bir eve kira ödemezsiniz. Dolayısıyla paranız var ise kimseden
borç almaya ihtiyacınız yoktur. ”
Öğrencilerin kafasında bilgiler oturmaya
başlamıştı. Sessizlik yerini sorulara bıraktı.
Konferansın sonuna doğru güzel bir soru
geldi: “Herkeste faiz düşük bizde niye
yüksek?” Bunu da açıklayıp, onlara veda
edebilirdim artık. “Aylığı 2 bin TL olan birine 20 bin TL borç verirken, onun borcunu
geriye nasıl ödeyeceğini düşünürsün. Bu
maaşla hem ihtiyaçlarını karşılaması hem
de sana olan borcunu ödemesinin en iyi
tahminle 2 yılı bulacağına ilişkin gerçekçi bir
tahminde bulunursun. Ama sen elindeki bu
20 bin TL ile bir araba almayı planlıyordun.
Bu 2 yıl içinde ya araba fiyatları artar da
sen bu işten zarar edersen? Ya da arkadaşın
borcunu ödeyemezse? Bu gibi negatif veriler
varken, arkadaşın seni borç vermeye nasıl
ikna edecek? Mesela 20 bin TL borcunu
23 bin TL veya daha fazla olarak ödemeyi
teklif edebilir. Oysa ki, 10 bin TL maaşı olan
biri 20 bin TL borç istediğinde çok fazla
düşünmeden borç verirsin. Çünkü o kişi,
yüksek maaşından dolayı bu borcu sana
hızlıca ödeyebilir. Ayrıca gerektiği durumlarda sen de bu kişiden borç isteyebilirsin,
çünkü geliri yüksek biri… Özetle faiz oranı
kişi, şirket, ülkenin dışarıdan ne kadar riskli
göründüğü ile doğru orantılı olarak yükselir
veya düşer. ”
Benim için çok keyifli olan bir seminer bu
şekilde sona ermişti. Öğrenciler de ben de
memnun bir şekilde ayrıldık. Umarım sizin
için de faydalı olmuştur.
WHY DOES DOLLAR RISE?
The interest of the students kept rising.
I wanted to continue with the parities
and called in a question: “What is or
should be understood by the increase
in the dollar currency?” Once again,
silence prevailed, so I continued: “Like
euro/dollar or euro/TRY, dollar/TRY is
also a parity. When a parity rises, say
the dollar/TRY parity rises from 1 TRY
to 2 TRY, TRY loses value, whereas USD
gains it. Given the case, one of these three
scenarios must have become real:
1- If there is no particular case going on
in Turkey, there should be something
good going on in the US economy.
2- If there is no improvement in the US
economy, a downhill trend in Turkey
should be acknowledged.
3- There is something going well in the
US economy. In Turkey, certain political
or geopolitical risks must have suddenly
aroused and have caused negative
impacts on the economy. This is the
exact case we have been experiencing
recently. The dollar currency has reached
a historical peak and hit the headlines as
breaking news.
So, could an economy be managed
without the impacts of the outside forces?
Without the need of foreign financing? Is
it not possible to live without interests?
Sure it is… Interest is the rent for money.
If you own a house, you need not pay rent
for another one. So, if you have money,
you need not borrow from anyone.
The information shared with the students
started to sink in. The silence was
replaced with questions. A particularly
good question was asked towards the
end of the conference: “Why is it that the
interest is low everywhere else while it
is high by us?” I could answer this final
one and say goodbye. “When you lend
20 thousand liras to someone with 2000
TRY salary, you consider how they will
pay back. Your realistic estimate would
be that it would take at least two years
for them to meet their needs and pay your
loan back with this amount of money. But
you were planning to buy a car with the
20 thousand liras you had. What if the
car prices increase and you lose money
in the following couple of years? What if
your friend fails to pay you back? Given
these negative data, how will your friend
convince you to lend them money? They
can offer to pay 23 thousand liras or
more for the 20 thousand liras borrowed.
On the other hand, you accept to lend
with no further consideration when
someone with 10 thousand liras of salary
asks for 20 thousand liras, as they can
easily pay you back. And when necessary,
you can as well ask them for money, as
their income is high. In short, the interest
rate rises or falls in positive correlation
with the risk status of the person,
company or state.”
A very pleasant seminar has thus ended
for me. Both I and the students have left
satisfied. I hope you feel satisfied as well.
77
DAIKIN
DAIKIN, KÜRESEL ISINMA KURULTAYI’NDA…
DAIKIN IN THE GLOBAL WARMING CONGRESS
EKONOMİ GAZETECİLERİ DERNEĞİ
TARAFINDAN DÜZENLENEN
8’İNCİ KÜRESEL ISINMA KURULTAYI KOMİTE
TOPLANTISI, ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ
EV SAHİPLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİ. YOĞUN
KATILIMIN OLDUĞU TOPLANTIDA DAIKIN
YETKİLİLERİ, ÖZEL SEKTÖR TEMSİLCİLERİ,
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE
AKADEMİSYENLER HAZIR BULUNDU.
78
ORGANIZED BY THE ECONOMIC
JOURNALISTS ASSOCIATION, THE 8TH
GLOBAL WARMING CONGRESS COMMITTEE
MEETING WAS HOSTED BY THE ENERGY
EFFICIENCY ASSOCIATION. THE MEETING
TOOK PLACE WITH A KEEN PARTICIPATION,
INCLUDING DAIKIN EXECUTIVES, PRIVATE
SECTOR AGENTS, NON GOVERNMENTAL
ORGANIZATIONS, AND ACADEMICIANS.
n Yaptığı açılış konuşmasında toplantıya gösterilen ilgiden oldukça
memnun olduğunu belirten EGD Başkanı Celal Toprak, “9 yıl önce
‘Küresel Isınma Kurultayı’ yapacağız dediğimizde herkes olumsuz
görüş bildirmiş, kimsenin bununla ilgilenmeyeceğini, küresel ısınmanın kimsenin umurunda olmadığını söyleyerek bizi de umutsuzluğa
sürüklemişlerdi. Ancak gerek kurumların gerekse kişilerin konuya olan
ilgisi her yıl biraz daha arttı ve ‘Ne yapabiliriz?’ sorusu sorulur oldu.
Bir araya gelen ve ne yapabiliriz diye soran farklı sektör temsilcilerinin
bugün burada olması ise konuya olan ilginin en güzel göstergesidir
bence” dedi.
n Expressing his gratitude for the active participation to the meeting,
Economic Journalists Association President Celal Toprak said in his
opening speech: “When we referred to a ‘Global Warming Congress’
nine years ago, everyone expressed their negative opinions, claiming
that noone would be interested in global warming and leading us to
desparation. However, the interest of institutions as well as individuals
increased with every day, and the question ‘What can be done?’ come
to be asked more frequently. The presence of representants of various
sectors here today, asking what can be done, is the highest evidence to the
attention on the subject.”
ENERJİ HANIM PROJESİ’NİN BAŞARISI
Paris-COP 21 İklim Değişikliği Müzakereleri ve Karbon Ekonomisi Süreçleri sunumu ile devam eden toplantıda, Enerji Verimliliği Derneği Paris-COP
21 toplantısında tüm dünya ile paylaşılan Enerji Hanım Projesi’ni ve projeye gösterilen ilgiyi katılımcılara anlattı. Diğer taraftan dernek uzmanları
tarafından, Paris COP 21 zirve sonuçları, karbon ekonomisi ve gerek sanayi gerekse ekonomik olarak Türkiye’yi bekleyen süreçler konusunda bilgi
verildi. Paris-COP21 İklim Değişikliği Zirvesi sonuçlarına ilişkin diğer sivil
toplum kuruluşları ve akademisyenlerin de görüşlerinin alındığı toplantı
EGD Küresel Isınma Kurultayı 2016 program önerileri ile son buldu.
THE SUCCESS OF LADY ENERGY PROJECT
The meeting continued with the Paris-COP 21 Climate Change Discussions
and the presentation on Carbon Emission Processes, as well as the Lady
Energy Project which was introduced to the world. In addition, the results
of the Paris COP 21 summit, carbon economy, and the processes awaiting
Turkey in terms of the industry and the economy were also shared.
Following the opinions shared by non-governmental organizations and
academicians regarding the Paris-COP21 Climate Change Summit, the
Economic Journalists Association Global Warming Congress 2016 ended
with program proposals.
79
DAIKIN HABERLER/DAIKIN NEWS
CEO’NUN PROGRAMI YOĞUN
The busy schedule of ceo
Her fırsatta iş dünyasıyla, sektör yetkilileriyle ve geleceğin profesyonelleri olacak
öğrencilerle bir araya gelen Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, Mart ayında
gerçekleşen 2 etkinlikte tecrübelerini paylaştı. Farklı sektörlerden iş dünyasının
profesyonellerini bir araya getiren Yönetim ve Liderlik Zirvesi, 16 Mart’ta Conrad Istanbul Bosphorus’ta gerçekleşti. “Bütünsel Yönetim Yaklaşımı” panelinin
konuşmacısı olan Önder, “Bir şirketin hem bir lidere hem de yöneticilere ihtiyacı
vardır…. Girişimci liderlik anlayışı, bunları bir araya getirebilir ama bu özellikler
aynı kişide toplanmadığı zaman yapılacak en iyi iş, doğru takımı kurmaktır. Doğru
takım; hepsi aynı yetenek ve becerilere sahip insanlardan oluşmaz, aksine farklı
alanlarda uzmanlıkları olan insanları tıpkı bir orkestra gibi bir araya getirir”
diyerek liderin birleştirici rolüne vurgu yaptı.
17 Mart günü de Erzurum Teknik Üniversitesi Kariyer Planlama-Uygulama ve
Araştırma Merkezi’nin düzenlediği Kariyer Zirvesi’nde üniversite öğrencileriyle
bir araya gelen Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, girişimci liderlik hikayesini
paylaştı. Önder, Türkiye’nin çeşitli illerinde öğrencilerle bir araya gelerek başarı
ipuçlarını vermeye devam edecek.
Meeting the business world, sector agents and the future professionals, a.k.a. students whenever possible, Daikin Turkey CEO Hasan
Önder shared his experiences in two events in March. Bringing professionals from various sectors together, the Management and
Leadership Summit was held on March 16 at Conrad Istanbul Bosphorus. Speaking in the “Holistic Management Approach” pannel, Önder
emphasized the integrative aspect of a leader: “Companies need a leader and managers. Enterprising leadership concept may bring them
together, but when these qualities are not met in a single person, the best approach would be to make the right team. The right team does
not consist people with the same set of talents or skills; on the contrary, it blends people with different expertises together.”
Meeting college students at the Career Summit organized by Erzurum Technical University Career Planning, Administration and Research
Center on March 17, Daikin Turkey CEO Hasan Önder communicated his story as an entrepreneur. Önder will be coming together with
students from all around Turkey to share hints for success.
Güvenl‹ sürüş eğ‹t‹mler‹m‹z ödül get‹rd‹
Award for our drive safety trainings
Daikin Türkiye bünyesinde şirket aracı
kullanan 155 çalışan kapsamlı bir güvenli
sürüş eğitiminden geçti. Online testler ile
analizleri yapılan sürücüler risk profillerine
göre 3 saatlik teorik ve yarım saatlik pratik
sürüş eğitimlerini tamamladı. Bu çalışmalar
sonuçsuz kalmadı ve Daikin Türkiye’ye bu
alanda bir ödül kazandırdı. Ekonomist Dergisi
ve Leaseplan ana sponsorluğunda gerçekleşen
“Yılın Filo Yöneticisi Ödülleri”nde ikincilik
Daikin Türkiye’nin oldu… Arkadaşlarımızın
başarılarının devamı diliyoruz. Unutmayın,
güvenli sürüş hayat kurtarır!
80
155 employees driving Daikin Turkey
company cars attended an extensive
drive safety training. The drivers were
analyzed via online tests, and completed
three hours of theoretical training and
half hour of practice. The efforts did not
go unnoticed and brought Daikin Turkey
an award. The second prize in the “The
Fleet Managers of the Year”, which was
sponsored by Ekonomist Magazine and
Leaseplan, was granted to Daikin Turkey.
We wish our friends further success. Keep
in mind, driving safely saves lives!
Enerjİ Verİmlİlİğİ Haftası verİmlİ geçtİ
Energy Efficiency Week was indeed efficient
14-16 Ocak tarihlerinde WOW
Convention Center’da gerçekleşen
Enerji Verimliliği Haftası çerçevesinde düzenlenen 7’nci Enerji
Verimliliği Forumu’nda sektörün
önemli isimleri bir araya geldi.
Forum kapsamında, “Binalarda
Enerji Verimliliği Uygulama Teknikleri ve Teknolojileri” oturumuna Daikin Türkiye Genel Müdür
Yardımcısı Zeki Özen de konuşmacı olarak katıldı. İklimlendirme
Meclis Başkanı Salih Zeki Poyraz’ın
moderatörlüğünde gerçekleşen
oturumda, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın yanı sıra sektörün
önde gelen derneklerinin yöneticileri de yer aldı.
Leading names of the industry came together
for the 7th Energy Efficiency Forum which took
place within the scope of the Energy Efficiency
Week at WOW Convention Center between 14-16
January. Daikin Turkey Vice General Manager
Zeki Özen made a speech at the “Energy Ef-
ficiency Implementation Techniques and Technologies in Buildings” in the forum. Moderated
by Climatization Assembly Speaker Salih Zeki
Poyraz, the session brought together executives
from the Ministry of Environment and Urbanization and leading associations of the sector.
Yapı Malzemelerİ Çalıştayı’nda sunum
Presentation at the Building Materials Workshop
İMMİB (Istanbul Minerals and Metal Exporters’ Associations) Building Materials Committee realized
a Building Materials Workshop on 19-21 February in Antalya. The workshop was attended by some
100 participants including executives from the building materials industry, exporters’ associations,
the Ministry of Economics and sectoral societies. Realized in Antalya Sungate Hotel and moderated
by Tınaz Titiz, the workshop welcomed 10 groups of 10 members, who detected 10 main issues and
developed solutions. Daikin Turkey Vice General Manager Zeki Özen contributed in the workshop with a
presentation.
İMMİB (İstanbul Maden
ve Metaller İhracatçı
Birlikleri), Yapı
Malzemeleri komitesi
tarafından 19-21 Şubat
tarihlerinde Antalya’da
Yapı Malzemeleri
Çalıştayı gerçekleştirildi.
Yapı malzemeleri, ilgili
ihracatçı birlikleri,
Ekonomi Bakanlığı
yetkilileri ve sektör
derneklerinin yer aldığı
çalıştaya yaklaşık 100
kişi katıldı. Antalya
Sungate Hotel’de yapılan
çalıştayda 10’ar kişilik
10 grup, Tınaz Titiz’in
moderatörlüğünde 10 ana
konu tespit ederek bunlara
çözümler üretti. Daikin
Türkiye Genel Müdür
Yardımcısı Zeki Özen de
yaptığı sunum ile çalıştaya
katkıda bulundu.
81
Daikin Grubu, ABD’l‹ ş‹rket‹ bünyes‹ne kattı
Daikin Group acquired the US company
Daikin Industries acquired Flanders Holding LLC, the leading air filter producer of the US, for 430 million dollars. Flanders is engaged in the production of medical products, food processors and industrial
cleanroom devices. These functional and value added products are sold in many parts of the world.
Flanders boasts a vast product range extending from commercial to domestic types, and a wide national
sales network. After the acquisition, the annual sales of Daikin Group in the filtering category is estimated to reach 100 billion yens.
İSKİD BowlIng Turnuvası’nın ‹lk‹ gerçekleşt‹
The First İSKİD Bowling Tournament took place
Bu yıl ilki düzenlenen İSKİD Bowling Turnuvası, 17 Şubat 2016 tarihinde Cevahir
AVM Atlantis Bowling Salonu’nda gerçekleştirildi. Firma çalışanları ve ailelerinin katıldığı 100 kişilik organizasyonda Cenk, Daikin, Danfoss, Ercan Teknik,
Form Grup, İmco, Makro Teknik, Niba, Systemair HSK ve Trox firmaları yarıştı.
Şirketlerin 5’er kişilik takımlar halinde mücadele ettiği turnuvaya bundan sonraki yıllarda daha yüksek bir katılım bekleniyor.
Organized for the first time this year, İSKİD Bowling Tournament took place on
17 February 2016 at Cevahir Mall Atlantis Bowling Hall. The organization was
participated by 100 employees and family members, and entertained a list of
competitor companies including Cenk, Daikin, Danfoss, Ercan Teknik, Form Grup,
İmco, Makro Teknik, Niba, Systemair HSK and Trox. The companies attended the
competition with teams of 5 players. The tournament is expected to attract higher
participation in the coming years.
82
Daikin Industries, ABD’nin
lider hava filtresi üreticisi
Flanders Holdings LLC
şirketini 430 milyon dolara
satın aldı. Flanders, başta
tıbbi ürün, gıda işleme ve
endüstriyel temiz odalarda
kullanılan üretimlerde
bulunuyor. Son derece
işlevsel ve katma değeri
yüksek olan bu ürünler
dünyanın pek çok tarafında
satılıyor. Flanders’in ticari
kullanımdan konut tipine
uzanan geniş bir ürün gamına
ve de geniş bir ulusal satış
ağına sahip olduğu biliniyor.
Bu satın almadan sonra,
Daikin Grubu’nun filtreleme
alanındaki yıllık satışının
100 milyar yen düzeyinde
gerçekleşmesi bekleniyor.
Daikin ödüle doymuyor
Daikin still hungry for prizes
Daikin Industries, Ltd. RobecoSAM Sustainability Awards 2016 kapsamında Bronze
Class ödülünün sahibi oldu. Sosyal sorumluluk alanında yapılan global yatırımları
değerlendiren bir araştırma enstitüsü
olan İsviçreli RobecoSAM, aynı zamanda
Daikin’i “Industry Mover” (sektöre yön
veren) olarak seçti. Bu unvan, yıl içinde
sürdürülebilirlik alanında sektöre en çok
katkı yapan şirketlere veriliyor.
Daikin Industries, Ltd. was awarded
the Bronze Class prize in RobecoSAM
Sustainability Awards 2016. The Swiss
RobecoSAM, a research institute to assess
global investments in the field of social
responsibility, named Daikin as the
“Industry Mover”. The title is granted to the
best contributors in sustainability.
DAIKIN
DAIKIN BİLARDOMAX LİGİ’NİN
BU YILKİ ŞAMPİYONU TORBJÖRN BLOMDAHL
THIS YEAR’S DAIKIN BILARDOMAX LEAGUE
CHAMPION IS TORBJÖRN BLOMDAHL
DÜNYACA ÜNLÜ BİLARDOCULARIN VE TÜRK
BİLARDO MİLLİ TAKIMI OYUNCULARININ
KATILDIĞI DAIKIN BİLARDOMAX LİGİ
FİNALLERİ NEFES KESEN MAÇLARIN
ARDINDAN TAMAMLANDI. KUPAYI İSE İKİNCİ
KEZ TORBJÖRN BLOMDAHL KAZANDI.
THE FINAL GAMES OF DAIKIN BILARDOMAX
LEAGUE TOOK PLACE WITH BREATHTAKING
PLAYS, SPICED UP BY WORLD-FAMOUS POOL
PLAYERS AND TURKISH NATIONAL BILLIARDS
TEAM. THE WINNER OF THE CUP WAS ONCE
AGAIN TORBJÖRN BLOMDAHL.
n İklimlendirme sektörünün öncü kuruluşu Daikin’in sponsorluğunda düzenlenen Daikin BilardoMax Ligi, aylar süren mücadelelerin ardından dünya yıldızlarının şovlarıyla renk kattığı final
maçlarıyla sona erdi. Bilardo Federasyon Başkanı Ersan Ercan ve
Daikin yöneticilerinin katıldığı Daikin BilardoMax Ligi final maçları yoğun ilgi gördü.
Bu yıl 14’üncü kez yapılan ve toplam 154 sporcuyla başlayan Daikin
BilardoMax Ligi finallerine 24 sporcu katılmaya hak kazandı. Yoğun rekabetle geçen lig
maçlarının ardından düzenlenen
finalde, ünlü bilardocular Tayfun
Taşdemir, Murat Naci Çoklu,
Adnan Yüksel, Can Çapak ve
Hakan İncekara’nın maçları heyecanla izlendi. Daikin BilardoMax
Ligi’ne ikinci kez katılan 2015
Genel Klasman Dünya Şampiyonu
Torbjörn Blomdahl, bu yıl kupayı
kazanan isim oldu.
Daikin BilardoMax Ligi’ne bugüne
kadar sırasıyla, dünyanın kabul ettiği en büyük bilardo sporcuları
ve şampiyonları Torbjörn Blomdahl, Flippos Kasidokostas, Daniel
Sanchez, Frederic Caudron ve Dick Jaspers da katıldı.
Daikin BilardoMax Ligi Direktörü İlhan Aydın, “Daikin BilardoMax
Ligi ile bilardo sporunun daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı
ve amatör sporcularımızı desteklemeyi amaçlıyoruz. Bu amacımız doğrultusunda bu yıl da başarılı bir turnuva gerçekleştirdik.
Bundan sonra da dünyaca ünlü ve amatör bilardocuları bir araya
getirerek bilardo sporuna hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi.
n Sponsored by the air conditioning pioneer Daikin, Daikin
BilardoMax League ended after challenging months with the final
games that were spiced up by the shows of world stars. The final
games of Daikin BilardoMax League which was participated by
Ersan Ercan, the President of the Billiard Federation, and Daikin
executives attracted huge interest.
Organized for the 14th time with the participation of 154 athletes,
Daikin BilardoMax League final games took place with 24 players. After challenging league
games, the final games brought
famous pool players including
Tayfun Taşdemir, Murat Naci
Çoklu, Adnan Yüksel, Can Çapak
and Hakan İncekara together. In
his second year of participation
in Daikin BilardoMax League,
2015 General Classification
World Champion Torbjörn
Blomdahl won this year’s cup.
Until this year, Daikin BilardoMax League welcomed world-renowned pool players and champions including Torbjörn Blomdahl, Flippos Kasidokostas, Daniel
Sanchez, Frederic Caudron and Dick Jaspers respectively.
Daikin BilardoMax League Director İlhan Aydın said: “We are
aiming to introduce the sport of billiard to wider audiences and
to promote amateur athletes with Daikin BilardoMax League. In
this respect, we have organized another successful tournament
this year. From now on, we are going to bring world-famous and
amateur pool players together to serve the game of billiard.”
83
DAIKIN
GALATASARAY TAÇSPOR TESİSLERİ DAIKIN PARK
VOLEYBOL SALONU AÇILDI
GALATASARAY TAÇSPOR FACILITIES DAIKIN PARK
VOLLEYBALL COURT HAS BEEN OPENED
GALATASARAY VOLEYBOL TAKIMLARININ
KULLANACAĞI ATAŞEHIR’DEKİ
TAÇSPOR TESİSLERİ DAIKIN PARK
VOLEYBOL SALONU’NUN AÇILIŞ TÖRENİ
GERÇEKLEŞTİRİLDİ. AÇILIŞ TÖRENİNDE
GALATASARAY SPOR KULÜBÜ BAŞKANI
DURSUN AYDIN ÖZBEK, TÜRKİYE VOLEYBOL
FEDERASYONU BAŞKANI ÖZKAN MUTLUGİL,
İKİNCİ BAŞKAN CENGİZ ÖZYALÇIN, BAŞKAN
YARDIMCISI NASUHİ SEZGİN, YÖNETİM
KURULU ÜYELERI URAL AKÜZÜM, ALİ YÜCE,
BURÇİN ASLAN VE SELİM ARDA ÜÇER, KULÜP
İDARİ DİREKTÖRÜ MUSTAFA TURGUN DA
HAZIR BULUNDU.
84
THE OPENING CEREMONY FOR
GALATASARAY VOLLEYBALL TEAMS’
TAÇSPOR FACILITIES DAIKIN PARK
VOLLEYBALL COURT IN ATAŞEHİR HAS
TAKEN PLACE. IN THE CEREMONY,
GALATASARAY ATHLETICS CLUB
PRESIDENT DURSUN AYDIN ÖZBEK, TURKEY
VOLLEYBALL FEDERATION PRESIDENT
ÖZKAN SEZGİN, SECONDARY PRESIDENT
CENGİZ ÖZYALÇIN, VICE PRESIDENT NASUHİ
SEZGİN, BOARD MEMBERS URAL AKÜZÜM,
ALİ YÜCE, BURÇİN ASLAN AND SELİM ARDA
ÜÇER, CLUB MANAGING DIRECTOR MUSTAFA
TURGUN WERE PRESENT.
n Açılış töreninde bir konuşma yapan Başkan
Dursun Aydın Özbek, “Taçspor Kulübü çok köklü
bir kurum. Galatasaray ile birleşmesiyle de ortaya
güzel bir meyve çıktı. Bu tesis, spor okullarımıza
ve voleybol A takımlarımıza hizmet verecek”
ifadesini kullandı.
Türk voleybolunun hizmetine yeni bir tesis
katılmasından duyduğu memnuniyeti dile
getiren TVF Başkanı Özkan Mutlugil, “Bizim için
çok sevindirici bir gün. Burada çok önemli bir
iş birliği var. Bu tesis Türk sporu ve voleybolu
adına çok efektif bir şekilde kullanılacak. Ayrıca
Galatasaray’dan bir de ricam var. Galatasaray
Voleybol Okulları’nın tüm Türkiye’ye yayılmasını
istiyoruz. Çünkü voleybola başlangıç yaşını 6’ya
çekme hedefimiz var” dedi.
Galatasaray Kulübü Voleybol Şubesinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yüce ise, “Bu tesiste
şampiyon sporcu ve takımların yetiştirilmesine
devam edilecek. A takımlarımız ve altyapımız burada çalışmalarını sürdürecek” şeklinde konuştu.
Galatasaray Taçspor Tesisleri Daikin Park Voleybol Salonu’nun açılış kurdelesi Başkan Dursun
Özbek, TVF Başkanı Özkan Mutlugil ve Galatasaray Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Yüce ve Ural
Aküzüm tarafından kesildi.
Başkan Özbek, saha içinde Galatasaray Daikin
Bayan Voleybol Takımı ve Galatasaray HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımı ile birlikte fotoğraf
çektirdi.
Daha önce maçlarını ve antrenmanlarını Burhan
Felek Voleybol Salonu’nda yapan Galatasaray
voleybol takımları, artık sadece Ataşehir’de bulunan Galatasaray Taçspor Tesisleri Daikin Park
Voleybol Salonu’nu kullanacak.
n Holding a speech in the opening
ceremony, President Dursun Aydın
Özbek said: “Taçspor Athletics is a deepseated club. And after its merging
with Galatasaray, a precious result
has come to being. The premises will
be serving our athletic schools, and
our A league volleyball teams.”
Emphasizing the pleasure of a new facility to be gained in the service of the
Turkish volleyball, Turkish Volleyball
Federation President Özkan Mutlugil
said: “This is a very happy day for us.
Here is the fruit of a major cooperation. The premises will be used in the
most effective way in behalf of Turkish
athletics and volleyball. I have but
one request to ask of Galatasaray. We
wish the expansion of Galatasaray
Volleyball Schools all around Turkey,
in line with our mission of promoting
the starting age in volleyball to as low
as six.”
Galatasaray Board Member Responsible for the Volleyball Branch Ali
Yüce also shared his feelings: “In these
facilities, many future champions and
teams will continue to be trained. Our
A teams and youth setups will also be
trained here.”
The ribbon for Galatasaray Taçspor
Facilities Daikin Park Volleyball Court
has been cut by President Dursun
Özbek, TVF President Özkan Mutlugil
and Galatasaray Board Members Ali
Yüce and Ural Aküzüm.
President Özbek had photos taken
with Galatasaray Daikin Women’s
Volleyball Team and Galatasaray
HDI Insurance Men’s Volleyball team
inside the court.
From now on, Galatasaray Volleyball
teams will resume their trainings in
Galatasaray Taçspor Facilities Daikin
Park Volleyball Court in Ataşehir instead of Burhan Felek Volleyball Court.
85
MÜZİK sinema fair agenda MÜZİK
agenda
kitap sinema ajanda kitap kitap sinema ajan
ajanda k i t ap
inema b o o k F U A R MUSIC cinema b o o k F U A R müzik cinema b ook F
MÜZİK sinema
agenda
kitap sinema
fair
Bu yıl 19 oldu!/Celebrating the 19th year!
Sertifikalı organik buluşması/Certified organics unite
Türkiye’yi ulusal ve uluslararası alanda temsil eden tek
sertifikalı organik ürünler fuarı olan ‘Ekoloji İzmir’in bu yıl
7’incisi düzenleniyor. İZFAŞ’ın düzenlediği fuar 27-30 Nisan
2016 tarihleri arasında Fuar İzmir’de gerçekleşecek. Organik
üreticilerine, ithalat ve ihracatçılarına ve de tüketicilerine
duyurulur.
Turkey’s one and only certified organic products fair ‘Ecology
İzmir’ is ready to represent the country in the national and the
international arena for the seventh time. Realized by İZFAŞ,
the fair will be held on 27-30 April 2016 at İzmir Expo to
bring organic producers, exporters, importers and consumers
together.
Ankara’da düzenlenen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri festivali bu yıl 19’uncu
yaşını kutluyor. Festivale yönetmeni ya da
yönetmenlerinden en az birisi kadın olan filmler katılabiliyor. 5 Mayıs’ta başlayacak festival
12 Mayıs’a kadar devam edecek.
The Flying Broom International Women’s Film
Festival of Ankara celebrates its 19th year.
Welcoming only the films directed or codirected by a woman, the festival will start on
May 5th and continue until May 12th.
Aşk için müzik zamanı/Music for love
44’üncü İstanbul Müzik
Festivali, 1-24 Haziran
tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivalin teması,
Shakespeare’in “Eğer Müzik
Aşkın Gıdasıysa, Durmadan
Çalınız” dizelerinden esinlenmiş. Festival bu yıl 17 farklı
mekanda dinleyicilerle buluşacak. Hafta sonu konserlerinin
yanı sıra bu yıl ‘Müzik Rotası’
başlıklı Beyoğlu’nun tarihi
mekânlarında gerçekleştirilecek konserlerle yeni bir
etkinliğe yer veriyor.
The 44th Istanbul Music Festival will take place between the 1st and the 24th of June. The festival’s theme takes
inspiration from the Shakespeare sonnet “If music be the food of love, play on”. The festival will meet the audience
at seventeen different locations this year. In addition to weekend concerts, the festival will be boasting a new line of
events entitled ‘the Musical Route’ with the concerts that will take place in the historical buildings of Beyoğlu.
86
MÜZİK sinema
F U A Rfair MÜZİK sinema agenda fair cinema boo
K sinema fair agenda
kitap sinema ajanda
nda k i t ap
cinema b o o k kita p MUSICag
ki t a p
U A R MUSIC MUSIC cinema bo ok MUSIC kitap sinema ajanda F U A R sinema
Avrasya’nın öncüsü/The pioneer of Eurasia
Isıtma, soğutma ve iklimlendirme sektörü hedeflerini yalnızca hızla büyüyen
yurtiçi pazara göre değil, uluslararası
pazarları da dikkate alarak belirliyor.
4-7 Mayıs 2016’da Yeşilköy İstanbul
Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan
ve Avrasya’nın en önemli ısıtma, soğutma ve havalandırma buluşması olan
ISK-SODEX 2016 Fuarı küresel pazar
açısından büyük önem taşıyor.
The projections of the heating, cooling and air conditioning sector are determined with respect to the international
market as well as the rapidly expanding local market. Eurasia’s biggest heating, cooling and air conditioning
convention ISK-SODEX 2016 that will be realized at Istanbul Congress Center has a significant place for the
global market.
Oscar geçti, gözler Altın Lale’de
Oscar is past, it’s time for the Golden Tulip!
35’inci Uluslararası İstanbul
Film Festivali
7-17 Nisan
tarihleri arasında İstanbul’da
gerçekleştirilecek. Festivalin Altın Lale Uluslararası Yarışma
Jüri Başkanlığı’nı yönetmen Pablo Trapero,
Altın Lale Ulusal Yarışma Jüri Başkanlığı’nı ise
oyuncu Müjde Ar üstleniyor. ‘Altın Lale’ ödüllerinin yanı sıra sinemaya gönül veren emekçilere de sinema onur ödülleri verilecek. Türkiye
sinema tarihine ‘en sevilen kötü kadın’ olarak
geçen oyuncu Suzan Avcı da bu kapsamda ödül
alacak.
The 35th International Istanbul Film Festival
will be taking place between 7-17 April in
Istanbul. Pablo Trapero and Müjde Ar will be
the respective foremen of the Golden Tulip
International Contest and the Golden Tulip
National Contest in the festival. Alongside ‘the
Golden Tulip’, veterans of the cinema will be
awarded with honorary prizes. Having made a
name in the history of Turkish cinema as ‘the
most popular evil woman’, Suzan Avcı will be
honoured in respect.
Geri dönüşüm fuarı/ The fair of recycling
REW İstanbul 12’nci Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre
Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı 28-30 Nisan 2016
tarihlerinde İstanbul Beylikdüzü Tüyap İstanbul Fuar ve
Kongre Merkezi’nde kapılarını açacak. Fuarı ziyaret eden
sektör profesyonelleri katı atık, su ve atık su, gaz ve yeşil
enerji alanlarında çözüm üreten birçok firmanın çalışmalarını inceleme fırsatı bulacak. Fuarda Türkiye’nin yanı sıra
Balkanlar, BDT Ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu’nun önemli
şirketleri yer alacak.
REW Istanbul 12th International Recycling, Environmental
Technologies and Waste Management Fair will take place
between 28-30 April 2016 at Beylikdüzü Tüyap Istanbul
Fair and Congress Center. The sector professionals will
have the chance to examine the solutions offered by
dozens of companies to deal with solid waste, water and
waste water, gas and green energy. In the fair, major
companies from the Balkans, the CAC Nations, Africa and
the Middle East will be present alongside Turkey.
87
MÜZİK sinema fair agenda MÜZİK
agenda
kitap sinema ajanda kitap kitap sinema ajan
ajanda k i t ap
inema b o o k F U A R MUSIC cinema b o o k F U A R müzik cinema b ook F
MÜZİK sinema
agenda
kitap sinema
fair
Otomobil, motosiklet veya bisiklet meraklıları buraya!
Automobile, motorcycle and bicycle fans, unite!
Genç Günler Festivali’ni kaçırmayın
Don’t miss the Young Days Festival!
Otomotiv sektörü Mayıs ayında Bursa’daki büyük bulaşmaya
hazırlanıyor. Sektör profesyonellerinin yanı sıra otomobil
meraklılarının da büyük ilgisini çeken Bursa Autoshow 9’ncu
Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları
Fuarı 10-15 Mayıs tarihleri arasında Bursa Osmangazi Tüyap
Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açacak.
İBB Şehir Tiyatroları, 9-19 Mayıs 2016
tarihleri arasında gerçekleştireceği 32’nci
Genç Günler Festivali’nde, sahnelerini genç
kuşağın sanatçılarına ve sanatçı adaylarına
açıyor. Bu yıl 32’ncisi düzenlenen ‘Genç
Günler’de geleneksel tiyatrodan çağdaş
tiyatroya uzanan geniş bir yelpazede performanslar yer alacak. Ücretsiz olan tiyatro
gösterilerinin yanı sıra atölyeler, söyleşiler
ve açık hava etkinlikleri de programda yer
alacak.
The automotive industry is counting down for the big Bursa
union in May. Attracting attention of the sector professionals
and automobile aficionados, Bursa Autoshow 9th Automobile,
Commercial Vehicles, Motorcycle, Bicycle and Accessories Fair
will take place on 10-15 May at Bursa Osmangazi Tüyap Fair
and Congress Center.
İBB City
Theaters
opens their
stages for
the new
generation
actors and
actresses in the 32nd Young Days Festival
which will take place through 9-19 May
2016. Celebrating its 32nd anniversary,
‘Young Days’ features performances on
a wide range from traditional theater to
contemporary. All performances are free of
charge and are accompanied by workshops,
interviews and outdoor events.
Kiev’deki fuar kaçmaz/A great fair in Kiev
18’nci Aqua-Therm
2016 uluslararası
ısıtma-soğutma
fuarı 17-20 Mayıs
tarihleri arasında
Ukrayna’da izlenebilir. Fuarda ısıtma,
havalandırma, klima,
su temini, çevre
teknolojileri, sıhhi
tesisat, yenilenebilir
enerji, yüzme havuzu
ile ilgili faaliyet gösteren şirketler yer
alıyor.
88
The 18th Aqua-Therm 2016 International Heating and Cooling Fair will take place
on 17-20 May in Ukraine. The fair will bring together companies from the heating, air
conditioning, ventilation, water supply, environmental technologies, sanitary systems,
renewable energy, swimming pool industries.
MÜZİK sinema
F U A Rfair MÜZİK sinema agenda fair cinema boo
K sinema fair agenda
kitap sinema ajanda
nda k i t ap
cinema b o o k kita p MUSICag
ki t a p
U A R MUSIC MUSIC cinema bo ok MUSIC kitap sinema ajanda F U A R sinema
Ağlanacak halimize gülelim mi?/Should we laugh while we should lament?
2 perdelik kara komedi “Yetersiz
Bakiye” 02 Mayıs 2016 tarihinde
saat 20.30’da İstanbul KKM Gönül
Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi’nde
tiyatro severlerle buluşacak.
Günümüzde sadece tüketen
ve tüketmeyi alışkanlık edinmiş
insanların asıl değerlerden nasıl
koptuklarını anlatan bu öykü bir kara
mizah örneği...
Two-act dark satire “Insufficient
Balance” is waiting for theater
lovers at Istanbul KKM Gönül Ülkü
and Gazanfer Özcan Stage, on 2
May 2016 at 8:30 pm. The story
of the modern day people who are
mad about consumption and their
deviation from the principal values is
a good example of dark humour.
Doğa ve sürdürülebilirlik üzerine bir sergi/An exhibition on nature and sustainability
Istanbul Modern welcomed 2016 with an exhibition which pays tribute to nature
and raises environmental awareness: “Till It’s Gone”. The exhibit presents a selection
of artists who undertake conceptual research on nature and focus on ecological
issues in their artistic practices. Reflecting artists’ perspective of nature and their
intricate relationships with the concept of sustainability, the works bring to bear
diverse interpretations and insights pertaining to the interaction between human
beings and the ecosystem. The exhibition can be visited until 5 June.
İstanbul Modern, 2016
yılını doğayı yücelten
ve çevresel farkındalığı
gündeme getiren bir
sergiyle karşıladı: “Yok
Olmadan”. Sergi,
doğayla ilgili kavramsal
araştırmalar yapan
ve ekolojik meseleleri
sanatsal pratiğinin
temeline alan
sanatçılardan bir seçki
sunuyor. Sanatçıların
doğaya bakışlarını
ve ‘sürdürülebilirlik’
kavramıyla çetrefilli
ilişkilerini yansıtan
çalışmalar, insanın
ekosistem ile etkileşimine
dair farklı yorum ve
öngörüler içeriyor.
Sergi 5 Haziran’a kadar
görülebilir…
89
MÜZİK sinema fair agenda MÜZİK
agenda
kitap sinema ajanda kitap kitap sinema ajanda
ajanda k i t ap
inema b o o k F U A R MUSIC cinema b o o k F U A R müzik cinema b o o k
MÜZİK sinema
agenda
kitap sinema
fair
ISH China 2016 fuarı Pekin’de/ISH China 2016 Fair in Beijing
Büyüme oranlarıyla dünya ekonomisinin gidişini belirleyen
Çin’de ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme fuarı var.
Pekin’de 30 Mayıs-1 Haziran arasında konuklarını ağırlayacak olan fuara dünyanın en önemli sektör temsilcileri
katılıyor. Tesisattan vanaya, klima ünitesinden aksesuarlarına, güneş enerji sistemlerinden su arıtma sistemlerine,
soğutma ekipmanlarından ısı pompa sistemlerine kadar
her şey bu fuarda olacak.
Dominating the global economy with her growth
rates, China is hosting a heating, air conditioning and
ventilation fair. The fair will welcome major sector
representatives in Beijing through 30 May and 1 June
with a wide range of products from plumbing to walves,
air conditioners to accessories, solar energy systems to
water treatment systems, cooling equipments to heat
pump systems…
Kültürel oluşumların kişisel öyküleri/ Personal tales on cultural entities
İstanbul Modern’de başlayan bahar atölyeleri sanat meraklılarının büyük
ilgisini çekiyor. Seminerin
adı ‘Sanatçıların dünyasını anlamak’. 5 hafta sürecek olan ve 19 Nisan’da
başlayan etkinlik her salı
19.30-21.30 arasında
gerçekleşecek. Seminer,
katılımcılarını Türkiye’deki çağdaş sanat ortamının gelişmesine tanıklık
etmiş sanatçıların yaşam
öyküleri üzerinden günümüzü anlamaya davet
ediyor.
90
The spring sessions for Istanbul Modern’s workshops attract great interest of art
aficionados. Starting on April 19, the seminar ‘Understanding the World of Artists’
will last for five weeks and is going to take place between 7:30-9:30 pm. The seminar
invites participants to acknowledge the modern times through the lives of artists who
have witnessed the formation of the Turkish contemporary art scene.

Benzer belgeler