Psikiyatrik Rehabilitasyon Bülteni-1

Transkript

Psikiyatrik Rehabilitasyon Bülteni-1
PSİKİYATRİK REHABİLİTASYON BÜLTENİ
İzmit Psikiyatrik Rehabilitasyon Derneği desteğiyle çıkarılmıştır.
Yıl: 1, Sayı: 1, Mart 2005, Kocaeli
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD.
PSİKİYATRİK REHABİLİTASYON BİRİMİ
GÜNDÜZ HASTANESİ UYGULAMASI
Bir ilk denemenin değerlendirmesi
Doç. Dr. Mustafa Yıldız, Psikiyatrik Rehabilitasyon Sorumlusu
Psikiyatrik Rehabilitasyon felsefesinin yerleşmesi ve kurumsallaşması için bir ilk adım
sayılabilecek olan Gündüz Hastanesi deneyimi bundan sonraki çalışmalara ilham ve ivme
vermesi için burada paylaşılacaktır. Aslında psikiyatrik rehabilitasyon düşüncesi ve gündüz
hastanesi uygulaması Türkiyede Bakırköy ve Ankara Üniversitesi Psikiyatri Kliniklerinde
denenmiştir. Bakırköy deneyimi 80’li yıllarda kalırken Ankara Üniversitesi Gündüz Hastanesi
halen faaliyettedir. Yine de psikiyatrik rehabilitasyonu psikiyatri kliniği ile toplum arasında
Gündüz Hastanesi ve çalışma alanları modeliyle ilk kez gerçekleştiren Kocaeli Üniversitesi
Psikiyatri Kliniğidir diyebiliriz.
Gündüz hastanesi kavramı, gece yatılı bölümü olmadan hastaların sadece gündüz tedavi
edilmesini sağlayan kurum anlamını taşımaktadır. Yani burada birinci derecede hastanın
psikiyatrik tedavisi hedeflenmektedir. Bir ayrıcalıkla; psikiyatrik tedavi ilaç tedavisini olduğu
kadar ruhsal ve toplumsal tedavileri de içermektedir. Psikiyatrik hastalıklar bağlamında
gündüz hastanesinin görevi rahatsızlığı kliniğe yatmasına gerek kalmayacak derecede olan
hastaların tedavisini, klinikte yatarak tedavi görmüş olan hastaların idame tedavilerini ve
genel olarak da ayaktan hasta tedavisini yürütmektir.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniğine bağlı olarak kurulan Gündüz
Hastanesi (GH) yukarıda sayılan görevleri yanı sıra Psikiyatrik Rehabilitasyon hizmetlerinin
yürütülmesi için de iyi bir araç olmuştur. Şimdi bu işlevin nasıl gerçekleştiğini görelim:
Şizofreni ve benzeri ağır ruhsal hastalıklar hastaların ruhsal yetilerini kaybetmelerine
neden olabilir. Yeti kaybı olmuş olan hastalar eski işlevselliklerine dönebilmeleri, bağımsız
ve toplumsal bir birey olabilmeleri için rehabilitasyon çalışmalarına gereksinim duyarlar.
Aynen bacağından ameliyet olan ya da beyin hastalığı geçirmiş bir bireyin fizik tedavi ve
rehabilitasyona gereksinim duyması gibi. Eğer bacak ameliyatla düzeltilmişse daha iyi işlev
görmesi için fiziksel egzersizler yapılması ya da eğer ameliyatla alınmışsa bireyin yürüme
işlevini sürdürebilmesi için protez takılması gibi tedavi yaklaşımları rehabilitasyon
çalışmalarıdır. Ruhsal hastalıklarda da benzeri yardımlara gereksinimleri olan hastalar vardır.
Akılla ilgili hastalıklar sonucunda bazı hastaların toplumsal yetileri azalmakta ve aile ilişkileri
bozulmaktadır. Hastalar kendilerini daha kötü bir yaşama doğru sürükleyen yalıtıma
yönelmektedir. Ya da hastalığın şiddetli belirtileri çevresindeki insanları hastadan
uzaklaştırmaktadır. Böylesi hastaların yalnız bırakılmaları asla düşünülemez ve uygun
görülebilecek davranışlardan değildir. Peki ne yapılacaktır bu hastalar için? Ya depo
hastaneler? Evet depo hastaneler diye nitelenen büyük hacimli akıl hastaneleri hastaların
toplumdan uzaklaştırılmasını ve toplumu onların olası zararlı etkilerinden korumayı
1
başarmıştır. Ama hastaların işlevsellikleri ve yaşam kaliteleri üzerinde olumlu bir etki
yapmamıştır.
İster hastane içinde isterse toplum içerisinde yaşasın ruhsal yeti yitimi olan hastaların
gereksindikleri en önemli şey psikiyatrik rehabilitasyondur. Ülkemizde ihtiyacı olan
hastaların ulaşabilecekleri psikiyatrik rehabilitasyon (PR) hizmetleri ise malesef henüz
yoktur. Son yıllardaki dernek çabaları ve bizim çabalarımız umulur ki ülke genelinde yayılsın
ve kurumsallaşsın. Ancak unutulmaması gereken çok önemli bir nokta; hizmete gereksinim
var, yıllardır bu böyle, peki neden yapılamıyor sorusunun yanıtının PR hizmetlerini yapacak
bir kadronun yetişmemiş olmasında yatıyor olmasıdır. PR ancak eğitimli ve deneyimli bir
kadro ile gerçekleşebilir.
Kısıtlı olanaklar ve kadro ile Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. neyi
başarmıştır sorusunun yanıtı PR’un ülkemiz koşullarında gerçekleşip gerçekleşemeyeceğinin
de yanıtı olacaktır.
Sorumlu bir öğretim üyesi denetiminde PR üç ayak üzerinde yürütülmüştür.
Rehabilitasyon için önemsenen ilk koşul olan tedavinin sağlanması için poliklinik hizmetleri
yürütülmüştür. Poliklinik çalışmasında araştırma görevlisi hastaların değerlendirme ve
tedavilerini düzenlerken tedavi hemşiresi de hastaların tedavileri konusunda hasta ve ailelerin
bilgilendirilmesi ve tedavi takibini üstlenmiştir. Çoğu hastanın tedavileri depo iğne yapılması
şeklinde tedavi hemşiresi tarafından gerçekleştirilmiştir. PR’da ikinci önemli alan hasta ve
ailelerin hastalık ve sonuçları ile ilgili eğitim almaları ve başetme yöntemleri öğrenmeleridir.
Bu işlem eğitim hemşiresi tarafından gerçekleştirilmiştir. Tedavisi yürütülen, ruhsal ve
toplumsal beceri eğitimi almış olan hastalar uygun yönlendirmelerle rehabilitasyon hemşiresi
denetiminde iş ve uğraş çalışmalarına katılmışlardır. Uğraş ve iş çalışmaları hastaların
kendilerini gerçekleştirmeleri, bir iş üzerinde meşgul olmaları açısından tedaviye son derece
katkı sağlamışlardır.
Hangi hastanın hangi programa gereksinimi olduğunu anlamak için haftalık ekip
toplantıları yapıldı. Hastaları ve aileleri değerlendiren farklı çalışmacıların aynı hasta ile ilgili
ortak görüşleri doğrultusunda programa yerleştirme yapıldı. Programlar ilerlerken ortaya
çıkan sorunlar yine ekip toplantılarında ele alınarak ortak çözümler üretildi. Ekip üyelerinin
eğitimi ve ortak dili kullanmalarını sağlamak için yine haftalık eğitim saatleri düzenlendi.
Bir yıllık bir çalışmanın sonucunda toplam 226 hasta GH programından yararlanmıştır.
Psikiyatrik Rehabilitasyona katılan hasta sayısı ise 57 olmuştur. Poliklinik değerlendirme
sayısı 1208 olurken eğitim ve iş-uğraş tedavisine katılım sayısı 1586 olmuştur.
Bir yıllık bir PR deneyimini kısıtlı olanaklarla da olsa başarılı sonuçlar verebileceğini
göstermesi bakımından paylaşılmaya değer bulduk. Burada çalışan ve izleyen diğer
arkadaşların ve rehabilitasyondan yarralanan üyelerimizin yazılarını da okuyacaksınız.
Yeni ümitlerin yeşereceği yeni olanaklara ve yeni çalışmalara doğru ...
2
RUHSAL ve TOPLUMSAL BECERİ EĞİTİMİ PROGRAMI UYGULAMASI
GÜNDÜZ HASTANESİ 2004-2005
Ayla Erol, Psikiyatrik Eğitim Hemşiresi
Mart-2004 yılında açılan birimimizde ilaç tedavisinde olan şizofreni hastalarına ruhsal ve
toplumsal beceri eğitimi programı uygulanmıştır.
Programın amacı
•
Hastalarla tedavi işbirliğini geliştirmek
•
Aile ya da yakın çevreden kişileri tedavi ilişkisi içine almak
•
Hastalara toplumsal beceri kazandırmak
•
Hastalık anlayışını geliştirmek
•
Hastalığa ikincil sorunları azaltmak ya da önlemek
•
İnatçı belirtilerle başa çıkmayı ve onlarla yaşamayı öğretmek
•
Alevlenme ya da yineleme oranını azaltmak
•
Hastaların kişiler arası ilişkilerini geliştirmek
•
Bir bütün olarak yaşam kalitesini artırmaktır.
Ortalama 6-8 ay süren eğitim programımızı bitiren hastalar destek seanslarıyla eğitimlerini
sürdürmektedirler. Ayrıca eğitim programına katılan hastaların aileleri de aile eğitim
programına alınmışlardır.
Bir yıl içerisinde üç grup halinde 22 hastamıza eğitim programı uygulanmıştır. Şu anda 7
hastamızın devam ettiği eğitim programı sürdürülmektedir. Ayrıca 30 hastamız da destek
seanslarına devam etmektedir.
Ruhsal ve toplumsal beceri eğitimi (RTBE) uygulamasında ele alınan beceri alanları
şunlardır:
•
İletişim becerileri.
•
Sorun çözme becerileri.
•
Psikoz ve şizofreniyi anlamak.
•
İlaç tedavisini ve yan etkilerini anlamak.
•
İnatçı belirtilerle başetmeyi öğrenmek.
•
Uyarıcı işaretleri tanımak.
•
Alkol ve madde kötüye kullanımını önlemek.
•
Faydasız tedavi arayışlarından kaçınmak.
•
Stresle başetmeyi öğrenmek.
•
Özgüveni artırmak.
•
Arkadaşlık ve dostluk ilişkilerini geliştirmek.
•
Toplumsal faaliyetlere katılmak.
•
Destek oturumları.
3
Genel olarak yürüttüğüm eğitim programıyla ilgili gözlemlerimi aktarmak istiyorum.
İnatçı belirtileri olan hastalarımız daha once hiç bilmedikleri bu belirtilerle ilgili olarak
aydınlanmış bir şekilde onlarla kolayca başa çıkabiliyorlar. Evden hiç çıkmayan, hastaneye
yalnız gelemeyen hastalarımızdan bazıları işe girdi, çalışıyorlar. Hastaneye yalnız gelemeyen
hastamız hiç kalmadı. Önceleri anne, baba ya da eşleriyle gelenler birkaç oturum sonunda
yalnız gelmeye başlıyorlar. Programın başlangıcında hijyeni bozuk olan hastaların süreç
içerisinde öz bakımlarına çok dikkat ettikleri gözlendi. Tedaviye uyumları büyük oranda
sağlandı. İşe girip çalışma istekleri yoğunlaştı. Büyük çoğunluğu iş ve işçi bulma kurumuna
başvurdu. 9 hastamız halen çalışmaktadır. Arkadaşlık ilişkilerinde çok belirgin düzelmeler
gözlendi. Hastane dışında görüşüp birlikte sosyal faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Ailelerden
aldığımız geri bildirimlerde evde daha uyumlu oldukları özellikle kardeşleriyle ilişkilerinde
düzelmeler olduğu aktarılmıştır.
Göz teması kurmayan, çok çekingen davranan, kendiliğinden konuşmaya katılmayan,
sorulara çok kısa yanıtlar veren bazı hastalarımızda şaşırtıcı değişiklikler olmuştur. Bu
tabloyla gelen bir hastamız şimdi okuluna devam etmekte ve çalışmaktadır; çok neşeli ve
arkadaşlarıyla iyi bir iletişimi vardır. Hastalıklarıyla ilgili iç görü kazanmaları, hastalık
belirtilerini daha iyi anlamalarını ve baş etmelerini sağlamıştır. Şiddet ve süresi az olmakla
birlikte varsanıları süren bir hastamız, varsanılarını rahatlıkla anlatmakta ve gözlerini başka
bir yere çevirince görüntülerin kaybolduğunu söylemektedir. Kulağına sesler gelen bir
hastamız ‘Bu sesler rahatsız edici. Ama bunlar dışardan gelmiyor, beynimde oluşuyor ve bu
nedenle kimseyi suçlamıyorum’ demektedir. Bunlar hastalıklarını bilmenin ve kabullenmenin
onlarla başa çıkmakta ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır.
Birbirlerine yardım etme çabalarının çok yoğun olduğunu gözlemledik. Özellikle
kendilerinden daha kötü durumda olduğunu düşündükleri arkadaşlarına karşı çok sabırlı ve
anlayışlı davranmaktadırlar. Hastaların toplumsal faaliyetlerinde çok belirgin bir artış
olmuştur. Sinema, tiyatro, konser, spor, dernek çalışmaları gibi faaliyetlerde
bulunmaktadırlar. Kurslara ve meslek edinme programlarına devam eden hastalarımız
bulunmaktadır. Uzun süredir tedavi görmesine rağmen varsanıları geçmeyen bir hastamız bu
rahatsız edici duruma karşın eğitim programını bitirmiştir. Şu anda hiç söz etmediği
varsanılarını anlatmakta, onları umursamadığını belirtmekte ve bir meslek edinme programına
devam etmektedir.
Eğitim programına devam etmeyen, yarım bırakan, hastalığı alevlenen hastalarımız da
oldu. Programa aldığımız 22 hastamızdan 3’ü yeniden hastalanmış ve hastaneye
yatırılmışlardır. Bunlar ve hastanemizin yeni kurulmuş olmasının getirmiş olduğu eksiklikleri
ve olumsuzlukları yaşadık. Ama bu bir yıllık çalışmanın sonuçlarını kişisel olarak anlamlı ve
başarılı buluyorum.
4
İŞ-UĞRAŞ REHABİLİTASYONU UYGULAMALARI
(GÜNDÜZ HASTANESİ, 41 HAFTA - 139 OTURUM)
Reyhan Elçim, Psikiyatrik Rehabilitasyon Hemşiresi
Gündüz hastanesi iş-uğraş rehabilitasyon programına takip ve tadavisini sürdürdüğümüz
ve polikliniğimize başvuran bütün hasta ve hasta yakınlarının aile görüşmeleriyle başlandı.
Aile görüşmelerinde 106 aile ve hastaya aşağıdaki bilgi formu ve ölçekler uygulandı:
* Ailelerin hastalık hakkındaki bilgi ve inanışları değerlendirme formu
* Aile ve diğer kaynakları değerlendirme formu
* Sosyal uyum işlevselliği ölçeği (SUİÖ)
* Sosyal işlevsellik ölçeği (SİÖ)
Uygulanan form ve ölçeklerin ışığında hastanın aile desteği; ailenin hastalığın doğası,
seyri, tedavisi ve baş etme yöntemleriyle ilgili bilgisi, inançları ve eğitimi; hastanın ilgi
alanları, hobileri; ailenin sahip olduğu kaynaklar, ekonomik koşulları, sosyal güvenliği; SİÖ
ve SUİÖ ile hastanın toplumsal uyumu ve toplumsal işlevselliği saptanıp haftalık ekip
toplantılarında değerlendirilerek her hasta için uygun rehabilitasyon programı saptanmaya
çalışıldı.
Hasta grup eğitimine veya grup eğitimiyle paralel olarak ilgi alanlarına göre iş-uğraş
programına yönlendirildi. İş-uğraş programı takı tasarım, resim, ahşap boyama, tiyatro-drama,
galoş üretimi, seralar ve tarım alanlarında çalışma olmak üzere 6 alanda oluşturuldu. Halk
Eğitim Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı, Şehir Tiyatrolarıyla yapılan
görüşmeler ve protokoller doğrultusunda bu alanlarda öğreticiler yönlendirildi. Öğreticiler
Gündüz Hastanesi rehabilitasyon programı ve amaçları doğrultusunda bilgilendirilip program
başlatıldı.
Birinci dönemde (14 hafta ve 57 oturum) devam eden uygulamada I. Oturum 3 hasta ile
başladı. II. Oturum 9, III. Oturum 15, sonrasında 29 hastanın katılımıyla devam edildi. 29
hastanın %70’i programın sonuna kadar devamlılık sağlarken, %15’i programın ilgi ve
hobilerini içeren alanlarına yöneldi. Hastaların %10’u ise programa ekonomik koşulları ve
farklı illerden gelmeleri nedeniyle kısmi ya da aralıklı olarak katıldı. %5’i hastalık
tablosundaki alevlenmeler, ataklar ya da fiziksel hastalıkları nedeniyle servis yatışı olduğu
için devamlılığı sağlayamadı.
İkinci dönemde resim, müzik, tiyatro-drama, galoş üretimi, sera ve tarım çalışması yapıldı.
Bu programlara toplam 18 hasta katıldı. 27 haftadır süren program için şimdiye kadar 82
oturum yapıldı. Çalışmalar halen sürmektedir. Programdan ayrılan hasta şimdiye kadar
olmadı.
Uygulamanın sonunda iki sergi düzenlenip (İnterteks Fuar Alanı ve Gündüz Hastanesi
toplantı salonu) hastaların kendi üretimlerini sergilemeleri ve satışa sunmaları sağlandı (800
YTL gelir elde edildi). Hastalara sera ve tarım alanlarında sorumluluk verildi. Üretilen
mevsimlik çiçekler ve sebzelerin satışından (Büyükşehir Belediyesi, Saraybahçe Belediyesi)
2,000 YTL gelir elde edildi. Sera ve tarım alanlarında çalışan hastalarımıza küçük ücretler
ödendi.
Grup eğitimi ve Rehabilitasyon programına devam eden hastaların yeni beceriler
kazandığı, sosyalleştikleri, işe yaramama duygularının azaldığı, grup içi iş bölümü
yapabildikleri, geleceğe yönelik amaçlar belirledikleri, içgörülerinin arttığı, hastalıklarıyla
ilgili (tedavisi, ilaç yan etkileri, hastalığın seyri, başetme yöntemleri) bilgilerinin arttığı
gözlendi.
5
Bu programın yürütülmesi sırasında hastaların sosyal güvenlik şemsiyelerinin olmayışı,
farklı sosyal güvencelere sahip olmaları, kurumlar arası yasal işlemler, kötü ekonomik
koşullar, hasta ailelerinin eğitim, kültür düzeyleri ve inançları, rehabilitasyon programına
uyumu ve devamlılığı olumlu ve olumsuz etkileyen faktörler olarak saptandı.
Hastanın ailesi ve çevresel kaynaklarının etkilerinin yanı sıra Rehabilitasyon biriminin
yeterli kadroya (sosyal çalışmacı), araca sahip olmayışı Rehabilitasyon programını hastaya
ulaştırma, dahil etme, sürdürme, çevresel şartlarını, yaşam koşullarını, yerinde görme ve
izlemeyi zorlaştıran ve hastanın programdan kopmasına neden olan olumsuz etkenlerdendi.
Psikiyatrik Rehabilitasyon uygulama biriminin kaynaklarının, ekibinin ve donanımlarının
programın uygulanmasında ve devamlılığında etkili olduğu gözlenmiştir. Hasta takibinde
hasta ve ailelerin çevresel şartlarını, yaşam koşullarını yerinde izlemek, değerlendirmek için
araç ve sosyal çalışmacının gerekliliği, hastalarımızın ürettiği ürünlerin satışı ve sergilenmesi
için KOÜ Tıp Fakültesinde bir stand ayrılması ve orada ürünlerin değerlendirilmesi
hastalarımızın toplumsallaşması için uygun görülen plânlamalardandır.
Rehabilitasyon hizmet kalitesinin arttırılması ortak çalışmalarımızla olumsuzlukların
ortadan kaldırılması veya en aza indirgenmesiyle sağlanmaya çalışılmaktadır.
6
TEDAVİ HİZMETLERİ UYGULAMALARI
Suna Candan, Psikiyatrik Tedavi Hemşiresi
Gündüz Hastanesi Psikiyatri Psikoz polikliniği 1 Mart 2004 tarihinde çalışmaya
başlamıştır. Bu tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde 226 psikoz hastası polikliniğimize
başvurmuştur. Polikliniğe ilk kez gelen her hastanın doktor görüşmesine tedavi hemşiresi de
katılmaktadır. Bunda amaç tedavi hemşiresi, hastayı daha iyi tanıyıp tedavisi konusunda hasta
ve ailesine destek olmasıdır. Tedavi hemşiresi doktor görüşmesinden sonar hasta ve ailesini
hastanın kullanacağı ilaçlar konusunda bilgilendirip düzenli ilaç kulanması konusunda
yardımcı olmaktadır. Hasta, ilaçları kısa süre kullanıp iyileşeceğini düşünerek, bir süre sonra
ilacı kullanmayı bırakıp tekrar hastalanabilir. Tedavi hemşiresi, devamlı ilaç kullanması
konusunda örnekler vererek, hastalığın ilk günlerini hatırlatarak hastayı düzenli tedaviye ikna
etmeye çalışır.
Gündüz hastanesinde tedavi hemşiresi psikoz hastalarını hemşire gözlem formu ile takip
etmektedir. Hemşire gözlem formunda hastanın adı-soyadı, polikliniğe ilk geliş tarihi ve takip
tarihleri, telefonu, adresi, hastanın tanısı, sağlık kurumu, kullandığı ilaçlar, bildirilen ilaç yan
etkileri, hastanın kilosu, tansiyonu, nabzı ve ateş ölçümleri yer alır. İlaç değişikliği yapıldığı
zaman tedavi hemşiresi tarafından ilaç etki ve yan etkileri hakkında hasta ve ailesi
bilgilendirilir. Hasta eğer enjeksiyon kullanıyorsa enjeksiyon takip formu hastaya verilir. Bu
formda enjeksiyonun adı, periyotları ve her enjeksiyonun sırası, tarihi ve enjeksiyonu yapan
kişinin adı-soyadı (imzası) yer almaktadır.
Bu takipler sırasında en sık karşılaşılan sorunlar;
•
Hastaların devamlı ilaç kullanmak istememeleri,
•
Hastanın ve ailenin hastalığa inanmaması ve hastası ile bağdaştıramaması,
•
Kullanılan ilaçların yan etkilerinden dolayı ilaçların kullanımının kesilmesi.
•
Bazen hastalarımız kontrollere gelmek istemezler. Bu durumda kendisi ya da ailesi
aranarak nedeni öğrenilmeye çalışılıp tekrar kontrole gelmesi için ikna edilip yeni bir
randevu ayarlanır.
•
Hastalarımızın kullandıkları ilaçlardan dolayı kilo sorunları olabilmektedir. Bu
durumda diyetisyenle konuşulup kişiye özgü diyet programı verilmektedir.
Bu takiplerde ilaç yan etkisi olduğunda önceden bilgilendirdiğimizden dolayı hemen
Gündüz Hastanesine telefon ederek ya da gelerek tedavi hemşiresi ile görüşmesini
öneriyoruz. Tedavi hemşiresi doktor ile görüşerek tedavisini yeniden düzenler.
7
REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARINDA HASTALARIN İZLENİMLERİ
Dilek Eren, Uludağ Üniv. Psikoloji Öğrencisi (Gündüz Hastanesi Stajyeri)
9 erkek, 2 bayan, yaş ortalaması 27.5, hastalık süresi ortalama 9.5 yıl, Gündüz Hastanesine devam
süresi ortalama 11.2 ay olan hastalarla yapılan görüşmelerin sonuçları:
Hastalığınız hakkında neler biliyorsunuz?
SD (27yş, 13 yıllık hasta): Şizofreni bir beyin hastalığı ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.
Oluşumunda genetik faktörler ve çevre faktörü etkilidir.
MD (44yş, 26 yıllık hasta): Şizofreni bir beyin hastalığıdır. Beyindeki dopamin ve serotonin
salgılarının dengesizliğinden kaynaklanan bir hastalıktır ve ilaçla tedavi edilebilir. İlaç tedavisinin
yanında psikoterapi de iyileşmeyi hızlandırıcı bir faktördür.
EA (26yş, 7 yıllık hasta): Hastalığım şizofrenidir. Olmayan şeyleri görme ve duyma gibi belirtileri
vardır.
SK (21yş, 2 yıllık hasta): Hastalığımın adı Paranoid şizofreni. Belirtileri; nedensiz gülme, şüphe
duyma, halüsinasyon göme... gibi.
YT (28yş, 4 yıllık hasta): Hastalığım bir psikoz hastalığı olan Paranoid şizofreni. Şüphe ve korku
duyma gibi belirtileri var.
SB (22yş, 4 yıllık hasta): Hastalığım kronik psikotik bozukluk. Uzun süre sürecek bir hastalık fakat
ömür boyu değil. Belirtileri yerinde duramama ve bilinçsiz konuşma.
BA (29yş, 6 yıllık hasta): Kronik şizofreni bir beyin hastalığıdır. Belirtileri; halüsinasyonlar ve
sanrılardır.
GB (18yş, 3 yıllık hasta): Hastalığım psikolojik bozukluk. Belirtileri ise konuşma bozukluğu, hayal
görme, sinirlilik ve huzursuzluk.
MAK (26yş, 10 yıllık hasta): Psikotik şizofreni bir beyin hastalığıdır, sıkıntı ve nedensiz gülme gibi
belirtileri vardır.
NHK (35yş, 10 yıllık hasta): Psikolojik bir rahatsızlık olan sizofreni bir beyin hastalığıdır.
Olmayan sesler duyma ve görüntüler görme gibi belirtileri vardır.
YŞ (28yş, 10 yıllık hasta): Şizofreni bir beyin hastalığı ve ilaçla tedavi edilebiliyor. Doktor
kontrolünde olmak gerekiyor. Hastalığın oluşmasına genetik faktörler neden oluyor.
Burası ile ilgili izlenimleriniz neler?
SD: Gündüz hastanesi sosyalleşmemi ve bilinçlenmemi sağladı. Terapi eğitimleriyle kendimi çok
iyi hissediyorum. Hastanedeki herkesin bana karşı olan olumlu davranışları beni çok mutlu ediyor.
MD: Hastane Türkiye' de bir ilk. Psikoterapinin faydalarını görmemizi sağlıyor.
EA: Burası gelişmiş bir hastane. Faaliyetler sayesinde sosyalleşiyoruz. Galoş üretimi, takı yapımı
gibi aktivitelerle meslek edinme imkanı buluyoruz.
SK: Hastane ortamı çok güzel. Arkadaşlıklar kurmamı sağlıyor. Futbol oynayarak spor yapma
imkanı buluyorum. Galoş üretimi el becerilerimi geliştirmemi sağlıyor.
YT: Diğer hastaları görerek aşama kaydettiğimi hissediyorum. Burası özgüvenimin artmasını
sağlıyor. Bu hastanede bana değer verildiğini hissediyorum, kimse tarafından dışlanmıyorum. Kendimi
evimde ailemle birlikteymiş gibi hissediyorum.
SB: Hastanede dışarıda olduğu gibi hasta muamelesi görmüyoruz. "O yapamaz hasta" gibi
cümlelerle karşılaşmıyorum. Yapılan faaliyetler ve tedaviler kendimi çok iyi hissetmemi sağlıyor.
Birçok kişi ile tanışarak sosyalleştiğimi düşünüyorum.
BA: Gündüz Hastanesi Türkiye'de bir ilk. Tedaviler ve terapiler çok faydalı. Hasta olsun olmasın
herkes en azından senede bir gün buraya gelmeli.
8
GB: Gündüz Hastanesi sağlığımın düzelmesine çok fayda sağladı.
MAK: Galoş yapmak ve futbol oynamak stres atmamı sağlıyor. Terapilerden sonra kendimi çok
daha iyi hissediyorum.
NHK: Galoş üretimi, tiyatro çalışmaları ve resim gibi aktiviteler sosyalleşmemi ve yeni arkadaşlar
edinmemi sağlıyor.
YŞ: Burası sayesinde insanlarla iletişimimin güçlendiğini ve sosyal biri olduğumu hissediyorum. İş
hayatı öncesi yapmamız gereken konular hakkında bilgi ediniyorum. Ahşap boyama, takı yapımı ve
galoş üretimiyle el becerilerim gelişti.
Buradan ne gibi faydalar gördüğünüzü düşünüyorsunuz?
SD: Annemle aramdaki sürtüşmeler bitti. Eğitim terapilerinde hem benimle hem de annemle
görüşmeler yapıldı, bu da aramızdaki ilişkiyi güçlendirdi. Paranoyalarım azaldı. Resim ve ahşap
boyama dersleriyle kendimi daha iyi hissediyorum.
MD: Gündüz hastanesi sosyal, uyumlu bir insan olmamı sağladı. Tarım alanında çalışma imkanı
buldum böylece bel ağrılarım iyileşti.
EA: Sanrılarım azaldı artık hayata farklı açılardan bakabiliyorum. Hastalıkla yaşamayı öğrendim.
SK: Buraya geldikten sonra nedensiz gülmelerim, halüsinasyon görmem ve duyduğum sesler geçti.
YT: Burada iletişim becerilerini öğrendim. Artık insanlarla daha rahat konuşuyorum. Dışarıdaki
insanlara karşı kuşku duyarken hastanedeki insanlara rahatlıkla güvenebiliyorum. Eskiden intihar
etmeyi düşünüyordum şu an ise yaşama isteği duyuyorum. Artık kendimi kontrol edebiliyorum,
kolaylıkla adapte olabiliyorum, hastanede sosyalleşiyorum, monoton hayattan kurtuluyorum. Hastalık
ile ilgili bilinçleniyorum ve hastalıkla yaşamayı öğreniyorum. Ayrıca bu çamlıkların arasında çok temiz
hava alabiliyorum.
SB: Buraya geldikten sonra konuşmam hızlandı, davranışlarım değişti, durgunluğum sıkıntım
azaldı. Futbol oynayarak spor yapma imkanı buldum.
BA: Suçluluk duygusu yaşamam, içe kapanıklılığım ve dinsel içerikli sohbetlerim artık kalmadı.
Artık şüphe ve uyarıcı işaretler duymuyorum. Korkularım bitti.
GB: Burası sayesinde birçok dost, arkadaş edindim. Sosyalleştim hatta birçok kız arkadaşım oldu.
Kendime güvenim arttı.
MAK: Burada birçok yeni insanla tanıştım. Kendimi eskisine göre daha mutlu hissediyorum.
NHK: Buraya geldikten sonra titremelerim geçti, eskiden ayakta duramıyordum çabuk
yoruluyordum, artık daha fazla dayanabiliyorum. Dilim daha az dolaşıyor, kendimi oldukça iyi
hissediyorum.
YŞ: Burada yeni arkadaşlarım oldu. Birçok hobi edindim; tiyatro, takı yapımı, resim gibi. Artık
sosyal bir insan olduğumu hissediyorum. Öfkem, alınganlığım, uykusuzluğum ve huzursuzluğum geçti.
Artık vaktimi faydalı şeyler yaparak geçiriyorum.
Hastanede daha başka neler yapılabilir?
SD: Toplu geziler düzenlenebilir, sinemaya, tiyatroya gidebiliriz. Hastalığı topluma
anlatabileceğimiz konferanslar düzenlenebilir. İnsanlar bilinçlendirilirse erken teşhis imkanı
sağlanabilir. Müzik kursu açılarak ses eğitimi verilebilir.
MD: Bilgisayar kursları açılarak, internet kullanımı öğretilebilir. Dergi çıkartılabilir.
EA: Hastanede üretilen şeyler sergilenebilir. Bağlama, gitar ve satranç kursları açılabilir. Masa
tenisi getirilebilir.
SK: Herşeyden çok memnunum, başka bir isteğim yok.
YT: Folklor çalışmaları yapılarak daha fazla kaynaşma sağlanabilir. Hep birlikte pikniğe
gidebiliriz. Hastalıkla ilgili dışarıdaki insanları bilgilendirecek çalışmalar yapılabilir.
SB: Satranç ve seramik kursları açılabilir. Buz patenine gidebiliriz. Mesleki eğitimimizin gelişmesi
için ingilizce ve bilgisayar öğretilebilir. Doktorlar hastalarla daha çok ilgilenip daha fazla bilgi
verebilir.
9
BA: Hastane basın yolu ile tanıtılabilir. Konferanslar düzenlenerek insanların bilinçlenmesi
sağlanabilir. Yardım toplanacak faaliyetlerde bulunulabilir.
GB: Yüzme, basketbol ve bilgisayar kursları açılabilir.
MAK: Müziğe ilgim olduğu için notaları öğrenebileceğim bir müzik kursu açılmasını istiyorum.
NHK: Sinema günleri yapılabilir. Hediyeler dağıtılabilir. Müzik ve dans kursları açılabilir.
YŞ: Saz ve gitar dersleri verilebilir.
Hastane dışında zamanını nasıl değerlendiriyorsun? Bir işte çalışıyor musun?
SD: Açık öğretimde halkla ilişkiler okuyorum. Ulusal eğitim derneğinde sekreter olarak
çalışıyorum, işimden çok memnunum. Çalışmam kendime olan güvenimi arttırdı, para kazanmanın
mutluluğunu yaşıyorum. Evde bol bol müzik dinliyorum, dans ediyorum, şarkı sözü ve şiir yazıyorum.
MD: Bizim Bahçe Derneğinde sekreterlik yapıyorum. Dernekte takı işleri yapıyoruz. Jimnastik ve
futbol gibi spor faaliyetleri düzenliyoruz. Bazen arkadaşlarımla kağıt oynuyorum.
EA: Eskişehir Anadolu Üniversitesinde iletişim okudum, şu anda da Kocaeli İşletmede okuyorum.
Aynı zamanda pazarcılık yapıyorum. Satranç ve bağlama dersi veriyorum. CHP'ye üyeyim. Bilgisayar
operatörüyüm. İngilizce ve Japonca kurslarına gidiyorum.
SK: Salı günleri Bizim Bahçe derneğine gidiyorum ve orada futbol oynuyorum. Çarşamba günleri
Gündüz Hastanesine gelerek eğitim terapilerine katılıyorum. Diğer günlerde de muhasebede
çalışıyorum, işimden oldukça memnunum.
YT: Gündüz Hastanesinin kütüphanesinde çalışıyorum. Diğer zamanlarda kahveye giderek
arkadaşlarımla vakit geçiriyorum.
SB: Kahveye ve internet kafeye gidiyorum. Akrabalarımı ziyaret ediyorum. Daha önce kahvede ve
beyaz eşya mağazasında vakit geçirmek için çalıştım. Şu sıralarda da İstanbul'a gidip heyet raporu
alarak iş başvurusunda bulunmayı planlıyorum.
BA: Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ikinci sınıftan ayrıldım ama yine sınava girerek
okumayı planlıyorum. Halkla ilişkiler gibi sosyal olabileceğim bir işte çalışmayı düşünüyorum. Evde
müzik dinliyorum, film izliyorum, babamla alışverişe çıkıyorum ve yürüyüş yapıyorum.
GB: Playstation oynuyorum. Arkadaşlarımla çarşıya gidiyorum. Kafede garsonluk yapıyordum
bıraktım şimdi yeni bir iş arıyorum.
MAK: Hastanede tanıştığım arkadaşım T. ile birlikte yürüyüşe çıkıyorum. Bol bol müzik
dinliyorum, gazete okuyorum, alışveriş yapıyorum, şarkı söylüyorum. İlerde bir kaset çıkartmak
istiyorum. Eskiden matbaada çalışıyordum şimdi bazen kahvede çalışıyorum, sürekli çalışabileceğim
bir iş arıyorum.
NHK: Film izliyorum, müzik dinliyorum, futbol, voleybol maçlarını izliyorum. Gündüz
Hastanesinde tanıştığım arkadaşım B. ile yürüyüş yapıyorum. Karate ve tekvandoya ilgim var. Resim
yapıyorum. Ayak işi gibi bir işte çalışmak istiyorum.
YŞ: Dantel yapıp, satıyorum. Alışveriş yapıyorum. Televizyon izliyorum, gazete, dergi okuyorum,
akrabalarımı ziyaret ediyorum; böylece sıkılmıyorum.
10
TÜRKİYE’DE ŞİZOFRENİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPAN
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ-I
Arzu Gideroğlu, KOÜ Hemşirelik Öğrencisi (Gündüz Hastanesi Stajyeri)
Toplumda şizofreninin görülme oranı binde bir gibi yaygın olduğuna göre Türkiye’deki
şizofrenili hasta ve hasta yakınlarını desteklemeye yönelik kurulan sivil toplum örgütlerini tanımak
yararlı olur düşüncesiyle bu alanda kurulmuş derneklerle ilgili araştırmayı yaptım. Dernekleri ve
faaliyetlerini kısaca tanıyalım:
Kuruluş tarihleri ve üye sayıları
İstanbul Şizofreni Dostları Derneği, 1996, 600; İzmir Şizofreni Dayanışma Derneği, 1997, 350;
Ankara Şizofreni Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği, 1998, 250; Manisa Şizofreni Yaşam
Derneği, 2000, 72; İzmit Bizim Bahçe Şizofreni Yakınları Dayanışma Derneği, 2002, 76.
Dernekler profesyoneller (psikiyatrist, hemşire, psikolog..), hasta, hasta yakınları ve gönüllüler
tarafından kurulmuştur.
Kuruluş amaçları
•
Şizofreniden etkilenen hasta ve hasta yakınlarını bir araya getirerek dayanışmayı
sağlamak.
•
Toplumu bilinçlendirerek hasta ve hasta yakınlarına stigmaya (damgalama) karşı
verdikleri mücadelede destek olmak.
•
Hastalıktan etkilenen bireylerin duygu ve deneyimlerini paylaşmalarını sağlamak.
•
Kamuoyu ve yazılı/görsel basındaki yanlış inanışları giderebilmek için doğru bilgileri
sunmak.
•
Yürürlükteki yasalarda şizofreni ve benzeri psikiyatrik bozukluklara ilişkin maddelerin
çağdaş düzeye getirilmesine, sosyal haklar ve iş bulmayla ilgili sorunların aşılmasına
yönelik kamuoyu oluşturmak.
•
Şizofreni hastalarının diğer bireylerle iletişimini sağlamak, sorumluluklar vermek,
hayattan zevk almalarını sağlayarak onları toplumsal yaşama geri döndürmek.
Yürütülen faaliyetler
İstanbul Şizofreni Dostları Derneği
•
Grup Tedavileri (Gönüllü doktor ve sağlık uzmanları tarafından verilmektedir). Hasta
üyelere yönelik grup terapileri: Ruhsal Toplumsal Beceri Eğitimi altında bir program
yürütülmektedir. Bu program hastaların becerilerini geliştirerek yaşam kalitelerini en üst
düzeye ulaştırmayı hedeflemektedir. Ailelere yönelik grup terapileri: Hasta ile birlikte
yaşayan aile bireylerini hastalık ve hastalık süreci hakkında bilgilendirerek tedavi
süresince işbirliği içinde olmayı amaçlamaktadır.
•
Damgalama ve ayrımcılıkla ilgili çalışmalar. Basında çıkan yanlış ve olumsuz haberlerin
önlenmesiyle ilgili çalışmalar yürütülmektedir.
•
Yasal konularda hasta ve aileleri bilgilendirmek.
•
Toplumsal becerileri geliştirme çalışmaları. Çeşitli sosyal faaliyetler düzenlenerek (halk
oyunları, müzik, resim, yabancı dil eğitimi vb.) hayattan zevk almalarını sağlamak.
•
Yaşam kalitelerini yükseltmek. Yaşam kalitelerini yükseltmek için piknik, tatil, sinema,
tiyatro ve sergilere geziler düzenlenmektedir.
•
Toplantılar düzenlemek. Üniversite ve okullarda hastalık hakkında bilgilendirme
toplantıları düzenlenmektedir.
11
İzmir Şizofreni Dayanışma Derneği
•
Her ayın ilk haftası bütün üyelerin katıldığı ve günün konusu ile ilgili uzman bir
konuşmacının olduğu konferanslar düzenlenmek.
•
Haftanın her Salı günü aileler toplanarak hastalığın gelişmesi sürecinde yaşadıkları
sorunlardan bahsedilmektedir.
•
Haftanın belirli günlerinde uğraşı çalışmaları yapılmaktadır. (kumaş boyama, ahşap
boyama, resim, takı vb.) Dernekte üretilen bu ürünlerin satılması için belediye tarafından
bir yer temin edilmiştir.
•
Hafta sonlarında Devlet Senfoni Orkestrasının klasik müzik ve senfoni konserlerine grup
olarak katılım sağlanıyor.
Ankara Şizofreni Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği
•
Psikologlar tarafından hastalara Ruhsal Toplumsal Beceri Eğitimi verilmektedir.
•
Hasta yakınlarına aile eğitimi verilmektedir.
•
Film günleri düzenlenmektedir. Ayrıca dernek üyelerinin sinemadan ayda bir ücretsiz
yararlanmaları için üyelik sağlanmıştır.
•
Özel günlerde kutlamalar yapılmaktadır. (Doğumgünü kutlamaları, yılbaşı kutlamaları)
•
Yağlı boya, karakalem ve desen çalışmaları, ahşap boyama takı tasarımı ve fotoğraf
çalışmalarının yanı sıra şiir, müzik dinletileri düzenlenmektedir.
•
Üyelerin Çağdaş Sanat Merkezinde düzenlenen diksiyon, resim ve edebiyat kurslarına
ücretsiz katılımları sağlanmıştır.
•
Üç ayda bir Şizofreni Yazıları ve Bilinçaltından Notlar dergileri çıkarılmaktadır.
Dergilerde profesyonellerin yazılarının dışında hastaların deneyimleri de
yayınlanmaktadır.
•
Masa tenisi takımı oluşturulmuştur.
•
Web sitesini yenileme çalışmaları devam etmektedir. (Web sitesinde şizofreni ile ilgili
Türkçe ve İngilizce bilgiler, chat odası, forumlar ve online radyo yayınları olacaktır)
•
Yaşam evi projesi geliştirilmektedir. Projeyi gerçekleştirmek amacıyla ulusal ve
uluslararası yardım kuruluşlarına gerekli başvurular yapılmıştır. (Yaşam Evi projesi
kapsamında hastaların sosyalleşmesini sağlamak amacıyla atölyeler, seminer odaları, spor
salonları, kütüphane, sinema salonları, bahçe vb. alanların olması planlanmaktadır.
Manisa Şizofreni Yaşam Derneği
•
On beş günde bir hasta grupları ile hastaların rehabilitasyonu amacıyla uzman doktorlar
tarafından eğitim ve sosyal beceri çalışmaları yapılmaktadır.
•
Uzman doktorlar tarafından liselerde eğitim çalışmaları düzenlenmektedir. (Hastalık
hakkında bilgi, teşhisin kolaylaştırılması, hastalığa karşı önyargı ve damgalama
konusunda bilgi verilmektedir)
•
Derneğin tanıtımı ve maddi destek amacıyla kermesler düzenlenmektedir.
•
Diğer illerdeki
katılınmaktadır.
derneklerin
düzenledikleri
faaliyetlere
olanaklar
ölçüsünde
İzmit Bizim Bahçe Şizofreni Yakınları Dayanışma Derneği
•
Önceki dönemlerde grup rehabilitasyon ve bireysel rehabilitasyon çalışmaları
yürütülmüştür. Grup rehabilitasyon programı bir psikolog ve gönüllü çalışanlar tarafından
yürütülmüş. İçeriğinde çay saatleri, destek terapisi, yemek saati, oyun ve çay saati, uğraşı
12
terapisi, spor saati, günü değerlendirme toplantısı ve dernek çalışanlarının değerlendirme
toplantıları düzenlenmiştir. Bireysel rehabilitasyon programında hastaya bir anket formu
uygulanarak hastanın özel ilgileri, yetenekleri, eğilimleri, gelecekle ilgili plan ve istekleri
sorgulanarak rehabilitasyonu yürüten ekibin tasarladığı programla hastanın kendi geleceği
ile ilgili hedeflerinin ortak noktada buluşturulduğu bireysel program uygulanmıştır.
•
Dernekte haftanın bir günü hasta üyeler tarafından futbol maçları düzenlenmektedir.
•
Haftada bir gün takı tasarımı çalışması yapılmaktadır.
Derneklerin ortak hedefleri
•
Aynı amaçlarla kurulmuş olan diğer derneklerle bir federasyon çatısı altında toplanarak,
daha güçlü ve etkin bir yapıya ulaşmak.
•
Toplumda yanlış inanç ve bilgilenmeler sonucu oluşmuş olan önyargıyı ortadan kaldırarak
insanların hastalığa daha bilinçli bir şekilde yaklaşmalarını sağlamak.
•
Amaçlar doğrultusunda geniş katılımlı çalışmalar yaparak şizofreni ve diğer psikiyatrik
hastalıklarla ilgili sorunların çözümünü sağlamak.
•
Rehabilitasyon merkezi kurmak (Hastaların tedavilerinin düzenleneceği, uğraşı
çalışmalarının yapıldığı, meslek edindirme ve çalışma hayatına hazırlama sürecini içeren
tarımsal /sanatsal üretimlerinin yapıldığı sosyal ve spor etkinliklerinin düzenlendiği bir
alan oluşturmak.
•
Çalışacak duruma gelen hastaların kendilerine uygun bir işe yerleştirilmesi için zemin
oluşturmak.
13
SAMET BIYIK İLE RÖPORTAJ
Ender AYKUL
Gündüz hastanesi hakkında düşünceleriniz?
Güzel bir yer, arkadaşlarla iyi anlaşıyoruz. Tedavi ve mesleki faaliyetlere katılıyorum. Galoş, resim,
spor v.b. faaliyetlerin olması buranın çok özel bir hastane olduğunu göstermektedir. Bu kurum
hayalimde canlandırdığım bir hastahaneydi.
Hastalığınız hakkında neler düşünüyorsunuz?
Hastalığım bir beyin hastalığı. Hastalığımı yavaş yavaş yeniyorum. İlaç bırakma ihtimalim var. Doktor
her seansta beni daha iyi buluyor.
Sizi Gündüz Hastahanesi’ne kim yönlendirdi?
Gazeteden öğrendim ve babam buraya getirdi. Daha sonra Prof. Dr. Emin Önder ile irtibata geçtik ve
ondan sonra kaydımı yaptırdım.
Burayı neden seçtiniz?
Kendimi geliştirmek amacıyla, bilgimi daha artırmak amacıyla ve topluma adapte olmak için seçtim.
Öz geçmişinizi anlatırmısınız?
28.11.1983’te Adapazarı’nda doğdum. Eğitimime Karasu Namık Kemal İlkokulunda başladım. 2.
sınıfta Karasudan ayrıldım, ilkokulu Adapazarı Ahmet Akkoç İlkokulunda tamamladım. Orta bölümü
Orhangazi İlköğretim Okulunda tamamladım. Lise’yi Ferizli Şehit Hakan Bayram Lisesinde okumaya
başladım. 2 yıl üst üste kalarak tasdikname aldım. 2001 yılında hastalandım ve şu an Gündüz
Hastahanesi’ne devam etmekteyim.
Gündüz hastahanesinin ne zaman açıldığını biliyor musunuz? Hastahaneye ne zamandır geliyorsunuz?
Hastahane 2004 Mart ayından beri faaliyette, Marttan itibaren geliyorum
Tedavinizden memnun musunuz?
Memnunum. Burada zamanım iyi geçiyor. Tedavi yararlı oldu.
Gündüz Hastahanesinde nasıl hastalar olmalı?
Kendini idare edebilecek kişiler olmalı. İdare edemeyenlere yardım edilmelidir.
İlaç yan etkisi yaşıyormusunuz?
Yan etki yaşmamaktayım.
Sağlığınızda iyileşme var mı?
Evet iyileşme var. Tedavim devam ediyor.
Hastalığınızın adını biliyormusunuz?
Psikoz Epilepsi
Hastalığınızla ilgili bilgi verirmisiniz?
Depresyon ruhsal çöküntü, içe kapanma, yerinde duramama v.b.
Gündüz Hastahanesi ile ilgili önerileriniz var mı?
Devletin yardım etmesi, mesleki eğitim kurslarının verilmesi, Bilgisayar, İngilizce, heykel sanatı v.b.
eğitimin ellerinden geldiği kadarıyla kalkındırılmasını istiyoruz.
14
EĞİTİCİ YARDIMCISI OLARAK HİSSETTİKLERİM
Tülün Liman, Psikiyatri Hemşiresi
KOÜ Tıp Fakültesi hastanesinde 5 yıl GKDC Hemşiresi olarak çalıştım. Son 1 yıldır psikiyatri
servisinde çalışıyorum. Psikiyatri servisine başladığım dönemde gündüz hastanesi diye bir yerin
açılacacağını ve neler planlandığını öğrendiğimde çok heyacanlanmıştım. Hemen Gündüz hastanesine
gidip Doç.Dr. Mustafa Yıldız’a gönüllü olarak eğitim gruplarına katılıp katılamayacağımı sordum.
Hocam gruplara düzenli gelmem gerektiğini, belirli bir süre gelip sonra bırakmamın hastaları olumsuz
etkileyeceğini, sürekliliğin önemini belirttikten sonra kabul etti.
Sonrası düzenli olarak haftanın 2 günü Ruhsal ve Toplumsal Beceri Eğitimi gruplarında eğitici
Ayla hemşirenin yanında eğitici yardımcısı olarak katılmaya başladım Gruplarla şizofrenili hastalara
hastalıkları anlatılıp, nasıl baş edecekleri anlatılıyor ve toplumsal işlevselliklerini artırmak
amaçlanıyordu. Gözlemlediğim kadarıyla hastaların en sevdikleri kısım konu bitiminde yapılan rol
oynamalardı. Hastalar doktor, hemşire, eczacı ya da konu ile ilgili bilgiye sahip uzman oluyor,
eğiticiler ise hasta oluyordu. Rol oynama ile hem konu tekrarlanmış oluyor hem de iletişim becerileri
geliştirilmiş oluyodu. Daha öncesinde şizofreni hastalığı ile ilgili yazılar okumuştum, zamanla
bilgilerimin ne kadar yetersiz olduğunu gördüm. Bilgim arttıkça çevremdeki insanların bu hastalığa
karşı yanlış tutumlarını ve önyargılarını kırmaya çalıştım. Şunu artık biliyorum ki tek başımıza
önyargıları kırmak mümkün değil. Ama gündüz hastanelerinin çoğalması ve dernekler aracılığıyla
sesin daha uzak yerlere duyurulması mümkündür.
Şizofreni uzun süren bir hastalık… Şizofrenili hastaların bu süreyi en iyi biçimde geçirmeleri için
hepimize, başta aileleri olarak, arkadaşları ve toplum olarak daha fazla emek, sabır ve sevgi vermek
gerekiyor sanırım.
Gruplarda grup eğiticisi hemşire Ayla Erol’un söylediği bir söz vardı. Bir gün gelecek, belki
bulunacak tek bir ilaç bu hastalığı iyileştirecek, bizler o güne kadar umudumuzu yitirmemeliyiz.
Gelecekten umutluyum ve umutluyuz hepimiz.
15
AİLEME
İlk göz ağrındım senin annem
Ne ümitlerle büyütürken hiç aklına gelir miydi?
Var iken yok oluşum
Emeklerin yok oldu da derdini mi söyleyemedin
Gözlerinden hep yaş geldi
Sözlerin hep keşke oldu
Yüreğin yanarken bana moral verdin
Emeğinin karşılığını alacaksın emin olabilirsin.
Yapımızın gereği olsa gerek
Seninle evde iki yabancı gibiydik baba
Sözle söyleyemesek de
Birbirimizin canı ciğeriydik.
Hep sessiz kaldın içine attın
Sakınırdın çoğu zaman beni
Çok istiyordun beyaz gelinlik giymemi
Gözlerin hep buğulu dolu dolu bakıyor
Kim bilir yüreğin nasıl acıyor
Dalıyorsun uzaklara
Biliyorum yüreğin dayanmıyor
Zaman verin bana
Geçmişi bıraktım gelecek ışık bana
İlaçlarımı aldım yepyeni bir sayfa açtım
Artık söyleyebiliyorum DÜNYA ben de varım.
E.P.
16
HAYALLERİM VE BEN
Küçük bir kız çocuğuyum
Ellerimde oyuncaklar
Eteklerim desenli desenli
Ben saklambacı severim
Top oynamayı kırlarda koşmayı severim
Hayallerim var gelecek için
Umut dolu sevinç dolu
Ölümden ayrılıktan bahsetmeyin
Ben yaşamak istiyorum
Sevmek sevilmek istiyorum
Neşelidir yüreğim pırıltı saçar gözlerim
Hep sıcaktır benim sözlerim
İçimden gelen sesi dinlerim
Şeker, çikolata bile sevindirir beni
Ben hayata küsmeyeceğim
Sevinçlerimi öldürmeyeceğim
Yüreğimdeki sevgiyle sevineceğim
Çocuk olmak ne güzel
Genç olmak ne güzel
Yaşamak hepsinden güzel
İnsan olmak daha da güzel
Sevgiye açık yüreğim
Ben sevdikçe güzelleşeceğim
Attığım her adımı
Sevgi yoluna dökeceğim.
S.D.
17
ŞİZOFRENİ MARŞI
BİZ ŞİZOFRENİLİYİZ
BİZ DEĞERLİYİZ
BİZ İNSANIZ
BİZ DE VARIZ
İNSANLIKTIR YOK BAŞKA DERDİMİZ
İSTEDİĞİMİZ İNSANLIK
BİZ BÖYLE İNANDIK
HAYATI ÇOK SEVERİZ
YAŞAMAK ÇOK GÜZEL DERİZ
GÖKYÜZÜ, ORMAN, DENİZ
OLMALIDIR TERTEMİZ
BİZE DİYORLAR DELİ
DİYENLERE NE DEMELİ
UZATIN BİZE İNSANLIK ELİ
İNSANLAR BİRBİRİNİ SEVMELİ
HERŞEY SEVGİ ÜSTÜNE
ELLER EL ÜSTÜNE
DEMEYİN BİZE DERDİNİZ NE
DERDİMİZ İNSANLIK ÜSTÜNE
MURAT YILMAZ
18
KOÜTF PSİKİYATRİ AD.
“İKİNCİ EVİMİZ” GÜNDÜZ HASTANESİ
Prof..Dr.Emin ÖNDER
Şizofreni gibi kronik ruhsal hastalıklar kişilerin yaşam kalitesini bozmakta, yeti yitimine, mesleki
ve sosyal işlevselliklerinde önemli bozulmalara neden olmaktadır. Bu nedenle Gündüz hastanelerinin
önemi ortaya çıkmaktadır.
KOÜTF Psikiyatri AD.’a bağlı “İkinci Evimiz” Gündüz hastanesi oluşturma girişimleri bu
yöndeki eksiklikleri giderebilmek için başlatıldı. Ülke gerçeklerine uygunluğu açısından özellikle
tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin bir arada verilmesi amaçlandı. Bu anlayış ışığında Lilly İlaç
Endüstrisinin katkılarıyla kurulan Gündüz hastanesi hastalara hizmet vermeye başladı.
Kısaca “İkinci Evimiz” Gündüz hastanesini sadece ayaktan tedavilerin yapıldığı bir poliklinik
değil ruhsal, psikososyal ve uğraşı tedavilerinin düzenlendiği ve eğitim programlarının sunulduğu bir
kurum olarak değerlendirmek gerekir.Bu sayede hastaların tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden
yararlanarak klinik olarak düzelmeleri söz konusu olabilecektir.
İkinci Evimiz, hastaların iyilik hallerinin sürdürülmesine yardımcı olmayı, üretkenliklerini
arttırmayı, bağımsız yaşayabileceği özellikler kazandırmayı belki de en önemlisi hastaların toplum
dışına itilmesiyle ilgili toplum tutumunu değiştirmeyi amaç edinmiştir.Bu kurumda uğraşı,eğlence, aile
tedavilerinin yanı sıra ilaç tedavisi ve psikoeğitim ağırlıklı olarak yer almaktadır. Uğraşı tedavileri ile
hastaların seramik, galoş üretimi, bilgisayar kullanımı ve bijuteri alanında üretebilme yetilerinin
geliştirilmesi söz konusu olacaktır. Ailenin yükünün paylaşılma çabalarını da eklemekte yarar vardır.
Sonuç olarak İkinci Evimiz hastaların ulaşım beslanme, eğlenme, dinlenme ve çalışma gibi
gereksinimlerini karşılaması ve hastaların yetenekleri ve beceri düzeyleri saptanarak hizmetin
yürütülmesi amaçlanmaktadır.
19

Benzer belgeler

Psikiyatrik Rehabilitasyon - Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Psikiyatrik Rehabilitasyon - Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi yürütülmesi için de iyi bir araç olmuştur. Şimdi bu işlevin nasıl gerçekleştiğini görelim: Şizofreni ve benzeri ağır ruhsal hastalıklar hastaların ruhsal yetilerini kaybetmelerine neden olabilir. Y...

Detaylı