Uyanı ¸s!

Transkript

Uyanı ¸s!
Uyanış!
YARATILIŞIN
BİLİNMEYEN
ÖYKÜSÜ
MART 2014
Uyanış!
BU SAYIDA
DAHA FAZLASI İÇİN
www.jw.org
KAPAK KONUSU
GENÇLER
Yaratılışın Bilinmeyen Öyküsü
4-7. SAYFALAR
Gençlerin sorduğu onlarca soruya
Kutsal Kitaptan cevap bulabilirsiniz.
Örneğin:
“Hiç Kimseyle Arkadaşlık
Kuramıyorum. Ne Yapabilirim?”
“Erteleme Huyumdan Nasıl
Vazgeçebilirim?”
“O Benim İçin Uygun Biri mi?”
Ayrıca şu videoyu farklı dillerde
izleyebilirsiniz: “Yaşıtların Ne Diyor?
Cinsel Taciz.”
(KUTSAL KİTABIN ÖĞRETTİKLERİ > GENÇLER
kısmına bakın)
ÇOCUKLAR
3 DÜNYAYA BAKIŞ
8 KUTSAL KİTABIN GÖRÜŞÜ
Para
10 ÜLKELER VE İNSANLAR
El Salvador’a Bir Ziyaret
12 Gözyaşlarının Gizemi
14 AİLELER İÇİN YARDIM
Evliliğiniz Sizi Hayal Kırıklığına Uğrattığında
16 TASARIM ÜRÜNÜ MÜ?
Yılanın Derisi
Vol. 25, No. 3 / Monthly / TURKISH
Her Sayının Ortalama Tirajı: 99 Dilde 44.748.000 Adet
˘
¨ ¨ ¨
Bu yayın parayla satılmaz. Gonull
˘ u bagışlarla desteklenen,
¨
dunya çapındaki Kutsal Kitap egitim programının bir kısmıdır.
¨
Aksi belirtilmedikçe, ayet alıntıları Kutsal Kitap – Yeni Dunya Çevirisi’ndendir.
Awake! (ISSN 0005-237X)
Druck und Verlag: Wachtturm Bibel– und Traktat-Gesellschaft der Zeugen Jehovas, e. V., Selters/Taunus.
Verantwortliche Redaktion: Ramon Templeton, Selters/Taunus.
˘
¨
Bu yayının Turkçesinin hazırlanmasından Yehova’nın Şahitlerini Destekleme Dernegi sorumludur.
5 2014 Watch Tower Bible and Tract Society of Pennsylvania. Printed in Germany.
Resimli Kutsal Kitap hikâyelerini
sitemizden okuyabilirsiniz. Bu
etkinlik sayfalarını kullanarak
çocuğunuzun Kutsal Kitapta adı
geçen kişileri daha yakından
tanımasını ve ahlaksal ilkeleri
öğrenmesini sağlayabilirsiniz.
(KUTSAL KİTABIN ÖĞRETTİKLERİ > ÇOCUKLAR
kısmına bakın)
¨
Daha fazla bilgi almak ya da hiçbir ucret
¨
odemeden Kutsal Kitabı incelemek ister misiniz?
www.jw.org˘ sitesini ziyaret edebilir
ya da aşagıdaki adrese yazabilirsiniz.
˙
¨ ˙
˙
˙
¨
YEHOVA’NIN ŞAHITLERI: PK 23 Ferikoy 34378 Istanbul-TURKIYE.
Tel. 0 212 249 04 17. Adreslerin tam listesi için şu siteye bakın:
www.jw.org/tr/iletişim
Deprem enkazı: © Alberto Saiz/AP/Corbis;
naylon torba: © Mark Caney; Ecoscene/CORBIS
DÜNYAYA BAKIŞ
İSPANYA
Bazı bilim insanları İspanya’nın güneyindeki
Lorca kentinde meydana gelen 2011 depremini
insanların tetiklemiş olabileceğini düşünüyor.
Bu depremde 9 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.
Yerbilimciler, sulama amacıyla büyük miktarda
yeraltı suyu çıkarılan bölge ile bu deprem
arasında bir bağlantı olduğunu keşfetti.
MORİTANYA
Deniz ve kara canlılarını korumak amacıyla plastik torbaların kullanımı, imalatı ve ithalatı yasaklandı. Çünkü çoğu
canlı bu torbaları yutunca ölüyor. Hükümet, plastik torbalar yerine geri dönüşümlü ürünlerin kullanılmasını teşvik
ediyor.
DÜNYA
Sigorta şirketleri hava koşullarından kaynaklanan afetler için bir yılda ortalama 50 milyar dolar ödedi. Bu miktar, enflasyon dikkate alındığında 1980’lerden beri her
on yılda ikiye katlanarak artmaya devam ediyor.
ÇİN
Çinli turistler uluslararası seyahatlerde 2012 yılında toplam 102 milyar
dolar harcadı. BM Dünya Turizm Örgütü’ne göre Çin, uluslararası turizmde en çok harcama yapan ülke olarak ilk kez birinci sıraya yerleşti.
Böylece Almanya ve ABD’yi geride
bırakmış oldu. Almanya’dan dünyanın farklı yerlerine seyahat eden turistler 84 milyar, ABD’li turistler ise
83 milyar dolar harcamıştı.
JAPONYA
Japonya’da, yaklaşık 68.000
okuyucusu olan (yaş ortalaması 23) İngiliz tıp dergisi BMJ’de
bir araştırma yayımlandı. Araştırmacılara göre, 1920 ila
1945 yıllarında doğmuş ve 20
yaşından önce sigaraya başlamış kadınlar, hiç sigara içmemiş kadınlara göre ortalama on yıl daha az yaşıyor,
erkekler ise sekiz yıl daha az
yaşıyor.
3
KAPAK KONUSU
YARATILIŞIN
YARATANI OLMAYAN
BİR YARATICI
BİLİNMEYEN ÖYKÜSÜ
Kutsal Kitaptaki yaratılış kaydı,
her şeyi yaratan Mutlak Güce Sahip Yüce bir Varlık’tan söz eder. O
kimdir ve nasıl bir varlıktır? Kutsal
Kitap, O’nun başlıca dinlerde ve
yaygın inanışlarda anlatılan tanrılardan oldukça farklı olduğunu
gösterir. O her şeyin Yaratıcısıdır,
ancak insanların çoğu O’nu pek
tanımaz.
ÜNYA çapında birçok kişi Kutsal
Kitabın evrenin başlangıcı hakkında söylediklerini okumuş veya
duymuştur. 3.500 yıllık bu kayıt şu
sözlerle başlar: “Başlangıçta Tanrı
gökleri ve yeri yarattı.”
Ancak insanlar, yaratılışçıların ve
din adamlarının Kutsal Kitaptaki asıl
yaratılış kaydını bambaşka hikâyelere dönüştürdüğünün farkında değil.
Bu yorumlar bilimsel gerçeklere tamamen zıttır. Kutsal Kitapta böyle
hikâyeler bulunmamasına rağmen,
din adamları insanların Kutsal Kitabı mitolojik hikâyelerin anlatıldığı
bir kitap olarak görmesine ve ciddiye almamasına sebep oluyor.
Bugün çoğu insan yaratılışın
gerçek öyküsünü bilmiyor. Bu üzücü bir durumdur, çünkü Kutsal Kitap evrenin başlangıcıyla ilgili aslında çok mantıklı ve güvenilir
bir açıklama sunar. Üstelik bu
açıklama bilimsel keşiflerle de
uyum içindedir. Kutsal Kitaptan yeryüzünün gerçek öyküsünü öğrenmek sizi şaşırtabilir!
D
Tanrı bir Kişidir. O kişiliği olmayan, evrende amaçsızca dolanan gizemli bir güç değildir. O’nun
düşünceleri, duyguları ve amaçları
vardır.
Tanrı’nın gücü ve hikmeti sınırsızdır. Bunu düşününce doğada, özellikle de canlılarda görülen
karmaşık tasarımın nedeni anlaşılabilir.
Var olan her maddeyi Tanrı
yaratmıştır. Bu nedenle Tanrı Kendi yarattığı elementlerden oluşmuş olamaz. O, fiziksel değil, ruhi
bir varlıktır.
Tanrı’nın varlığı zamanla sınırlı
değildir. O her zaman vardı ve
sonsuza dek var olacaktır. Dolayısıyla O’nu kimse yaratmamıştır.
Tanrı’nın özel bir ismi vardır.
Kutsal Kitapta binlerce kez geçen
bu isim Yehova’dır.
Yehova Tanrı insanları sever ve
onlarla ilgilenir.
TANRI’NIN EVRENİ YARATMASI
NE KADAR SÜRDÜ?
TANRI EVRİM YÖNTEMİNİ
KULLANDI MI?
Kutsal Kitapta geçen “Tanrı gökleri ve
yeri yarattı” sözleri çok genel bir ifadedir.
Bu cümle evren yaratılırken ne kadar zaman geçtiğini ya da Tanrı’nın ona şekil verirken hangi yöntemleri kullandığını açıklamaz. Peki, yaratılışçıların savunduğu gibi
Tanrı’nın evreni 24’er saatlik altı günde
yarattığı inancı hakkında ne denebilir? Birçok bilim insanının kabul etmediği bu görüş, Kutsal Kitap kaydıyla ilgili büyük bir
yanlış anlamadan kaynaklanır. Peki bu konuda Kutsal Kitap ne söyler?
Kutsal Kitaba inanmayan birçok kişi,
canlıların cansız kimyasal maddelerden
geldiği ve bilinmeyen tesadüfi süreçlerden geçerek oluştuğu teorisini benimsemiştir. Onlar kendi kendini kopyalayan
bakteriye benzer bir canlının, yavaş yavaş
bugün var olan türlere dönüştüğüne inanır. Bu görüş, akıllara durgunluk verecek
kadar karmaşık yapıda olan insanın aslında bir bakteriden evrimleştiğini ima eder.
Evrim teorisi, Kutsal Kitabın Tanrı’nın
Sözü olduğuna inanan birçok kişi tarafından da benimsenmiştir. Bu kişiler Tanrı’nın yeryüzündeki yaşamı başlattığına,
fakat sonra evrim sürecini sadece gözlemlediğine, hatta yönlendirdiğine inanır.
Oysa Kutsal Kitap böyle söylemez.
Kutsal Kitap yaratma günlerinin
24 saat süren günler olduğu görüşünü
desteklemez.
Kutsal Kitapta “gün” sözcüğü çoğunlukla farklı uzunluklardaki dönemler için kullanılır. Bazen de uzunluğu belli olmayan
dönemlere atfeder. Kutsal Yazıların Başlangıç kitabında bulunan yaratılış kaydı
buna bir örnektir.
Kutsal Kitap kaydında geçen altı yaratma gününün her biri binlerce yıl sürmüş
olabilir.
Birinci yaratma günü başlamadan önce
Tanrı Yerkürenin de içinde bulunduğu evreni zaten yaratmıştı, ancak yerde hiçbir canlı yaşamıyordu.
Yehova Tanrı’nın yeryüzünü insanların
yaşaması için hazırladığı altı yaratma gününün uzun dönemler olduğu anlaşılıyor.
Kutsal Kitaba göre, bitkilerin ve hayvanların tüm temel türlerini, ayrıca benlik
bilincine, sevgi, hikmet ve adalet yetilerine sahip ilk kusursuz erkek ve kadını yaratan Yehova Tanrı’dır.
Tanrı’nın yarattığı hayvan ve bitki cinsleri bazı değişimlere uğramış ve aynı cins
içinde çeşitlilikler oluşmuştur. Çoğu durumda bu değişim sonucu oluşan canlılar
birbirinden oldukça farklıdır.
Kutsal Kitaptaki yaratılış kaydı, bir cins
içinde oluşan çeşitlilikler hakkında yapılmış bilimsel incelemelerle çelişmez.
Kutsal Kitaptaki yaratılış kaydı evrenin
yaşıyla ilgili kabul edilen bilimsel görüşlerle çelişmez.
Uyanış! Mart 2014 5
YARATILIŞIN
ZAMAN ÇİZELGESİ
BİRİNCİ GÜN
BAŞLANGIÇ
Gökler ve gezegenimiz
yaratıldı
(Başlangıç 1:1).
KARANLIK
Yeryüzü şekillenmemişti, ıssız ve karanlıktı
(Başlangıç 1:2).
Kutsal Kitap yaratma
günlerinin 24 saat süren
günler olduğu görüşünü
desteklemez
Büyük ihtimalle atmosferden ışık süzülmeye başladı. O sırada yeryüzünde
yaşayan biri olsaydı ışık
kaynaklarını göremezdi,
fakat geceyle gündüzü
ayırt edebilirdi
(Başlangıç 1:3-5).
İKİNCİ GÜN
Yeryüzü suyla ve kalın
bir buhar tabakasıyla
kaplıydı, sonra bunlar
birbirinden ayrıldı. Böylece sularla kaplı olan
yer ile buhar katmanı
arasında bir boşluk
oluştu. Kutsal Kitap bu
boşluğu “suların arasında bir kubbe” olarak
tarif eder ve “gök” diye
adlandırır
(Başlangıç 1:6-8).
ALTINCI GÜN
DÖRDÜNCÜ GÜN
ÜÇÜNCÜ GÜN
Yeryüzünden güneş ve
ay görülmeye başladı
(Başlangıç 1:14-19).
Yerin yüzeyindeki sular
alçaldı ve kuru toprak
ortaya çıktı. Gökyüzü berraklaştı ve daha fazla gün
ışığı toprağa ulaştı. Topraktan bazı bitkiler çıkmaya
başladı, üçüncü gün ve
sonraki yaratma günlerinde de yeni bitki cinsleri
oluşmaya devam etti
(Başlangıç 1:9-13).
BEŞİNCİ GÜN
Tanrı sular altındaki
canlıları ve gökte uçan
hayvanları sürüler halinde yarattı. Bunlar
kendi cinsine göre çoğalma yetisine sahipti
(Başlangıç 1:20-23).
Karada yaşayan büyük
ve küçük hayvanlar
yaratıldı. Altıncı günün
sonunda Tanrı, en muhteşem eseri olan ilk
insan çiftini yarattı
(Başlangıç 1:24-31).
Kutsal Kitaptaki yaratılış kaydı,
bir cins içinde oluşan çeşitliliklerle
ilgili yapılmış bilimsel
incelemelerle çelişmez
YARATILAN ŞEYLER YOLUYLA
ALGILANAN YARATICI
1800’lü yılların ortalarında İngiliz biyolog Alfred Russel Wallace doğal seçilimle gerçekleşen
evrim kuramı konusunda Charles Darwin’le fikir birliğine vardı. Bu tanınmış evrimcinin bile
şunları belirttiği söylenir: “Gören gözlere ve derin düşünen bir zihne sahip kişiler için en küçük
hücrelerde, kanda, tüm yeryüzünde ve yıldızlarla
dolu evrenin her yerinde . . . , akıllı ve bilinçli bir
yönlendirmenin, yani bir Zekâ’nın varlığı bellidir.”
Wallace’tan yaklaşık iki bin yıl önce Kutsal Kitap şu gerçeği dile getirmişti: “[Tanrı’nın] görünmez nitelikleri, sonsuz gücü ve Tanrılığı, dünyanın yaratılışından bu yana açıkça görülüyor,
yaratılan şeyler yoluyla algılanabiliyor” (Romalılar 1:20). Siz de zaman zaman küçük çimenler-
den sayısız gök cisimlerine kadar doğada var
olan canlıların karmaşık yapısı hakkında derin
düşünüyor musunuz? Gerçekten de, yaratılan
şeyleri inceleyerek Yaratıcıyı algılayabilirsiniz.
Fakat şunları merak ediyor olabilirsiniz: ‘Eğer
her şeyi yaratan sevgi dolu bir Tanrı varsa, acılara neden izin veriyor? Yeryüzünde yarattığı
canlıları terk mi etti? Gelecekte bizi neler bekliyor?’ Kutsal Kitap bilinmeyen başka birçok öyküyü bize anlatır. Bunlar insan fikirleri ve yaygın dinsel öğretiler yüzünden birçokları için
saklı kalan hakikatlerdir. Bu derginin yayımcıları olan Yehova’nın Şahitleri Kutsal Kitaptaki değişmeyen hakikatleri öğrenmenize, Yaratıcımız
ve O’nun yarattığı insanların geleceği hakkında
daha çok bilgi almanıza seve seve yardım edebilir.
Uyanış! Mart 2014 7
KUTSAL KİTABIN GÖRÜŞÜ | PARA
PARA
Para bütün kötülüklerin kaynağı mıdır?
İNSANLAR NE DİYOR? Para tüm kötülüklerin anasıdır.
“Her türlü zararlı
şeyin bir kökü de
para sevgisidir”
(1. Timoteos 6:10).
KUTSAL KİTAP NE DİYOR? Kutsal Kitaba göre “her türlü
zararlı şeyin” bir nedeni para değil, para sevgisidir. Zengin bir
Kral olan Süleyman Kutsal Kitapta, para sevgisinin insana zarar
veren üç etkisine dikkat çekmişti. Kaygı: “Zenginin malının çokluğu onu uyutmaz” (Vaiz 5:12). Doyumsuzluk: “Gümüşe düşkün
olan gümüşe, servete düşkün olan da kazanca doymaz” (Vaiz
5:10). Kanunları çiğneme eğilimi: ‘Zengin olmak için acele eden
masum kalamaz’ (Özdeyişler 28:20).
Kutsal Kitapla ilgili başka sorularınıza cevap almak için www.jw.org adresine bakabilirsiniz
Para hangi amaca hizmet eder?
İNSANLAR NE DİYOR? Para sizi mutlu eder ve korur.
KUTSAL KİTAP NE DİYOR? Paranın mutluluk ve güvenlik getirdiği şeklindeki yaygın düşünce “zenginliğin aldatıcı gücü”nün bir
sonucudur (Markos 4:19). Öte yandan paranın birçok ihtiyacımızı
karşıladığı da doğrudur (Vaiz 10:19). Örneğin, para hayatınızı devam ettirebilmeniz için yiyecek ve ilaç gibi ihtiyaçlarınızı satın
almanızı sağlar (2. Selanikliler 3:12).
‘Para bir korunaktır’
(Vaiz 7:12).
Ayrıca ailenizin geçimini sağlamanıza da yardımcı olur. Kutsal
Kitap şöyle der: “Bir kişi bakmakla yükümlü olduğu kimselerin,
özellikle de kendi ev halkının ihtiyaçlarını karşılamazsa, imanı
inkâr etmiş olur” (1. Timoteos 5:8).
Paranızı nasıl akıllıca kullanabilirsiniz?
KUTSAL KİTAP NE DİYOR? Paranızı Tanrı’nın onayladığı şekilde
kullanın (Luka 16:9). Harcama yaparken kontrollü ve dürüst davranın (İbraniler 13:18). Kazandığınızdan daha çok para harcayıp
sıkıntıya düşmemek için, “para sevgisinden uzak bir yaşam sürün” (İbraniler 13:5).
‘Önce oturup masrafı
hesap edin’ (Luka 14:28).
Kutsal Kitap borç almayı mahkûm etmese de şöyle uyarır:
‘Borç alan verenin kulu olur’ (Özdeyişler 22:7). Düşünmeden
alışveriş etmeyin, çünkü ‘aceleciler er geç yoksulluğa düşer’ (Özdeyişler 21:5). Bunun yerine, sizin açınızdan önemli olan harcamalar için ‘maddi gücünüze göre kenara bir miktar [para] ayırın’
(1. Korintoslular 16:2).
Tanrı’nın Sözünde şu teşviki buluruz: “Vermeyi alışkanlık edinin”
(Luka 6:38). Yaratıcıyı memnun etmek isteyen kişilerin cömert
olmaları yerindedir, çünkü “Tanrı sevinçle vereni sever” (2. Korintoslular 9:7). Dolayısıyla ‘iyilik yapmayı ve elinizdekileri paylaşmayı unutmayın, çünkü böyle kurbanlar Tanrı’yı hoşnut eder’
(İbraniler 13:16).
Uyanış! Mart 2014 9
ÜLKELER VE İNSANLAR
El Salvador’a Bir Ziyaret
AKLAŞIK 500 yıl önce İspanyollar bugünkü El Salvador topraklarına geldiğinde, orada yaşayan bir kabile bu bölgeye “Mücevher Diyarı” anlamına gelen Cuzcatlán ismini vermişti. Bugün El Salvador’da yaşayan
insanların çoğu, yerli kabilelerin ve Avrupa’dan göç edenlerin torunlarıdır.
Salvadorlular çalışkan ve sıcakkanlı insanlar olarak tanınır. Ayrıca kibar ve saygılıdırlar. İnsanlar bir sohbete
başlamadan önce veya bir dükkâna girerken “Buenos
días” (günaydın) ya da “Buenas tardes” (iyi günler) diyerek birbirlerini kibarca selamlar. Hatta kırsal bölgelerdeki
ve küçük kasabalardaki Salvadorlular, yoldan geçen birini
görmezden gelmeyi ve selam vermemeyi kabalık olarak
görür.
Salvadorluların en sevdiği yemeklerden biri pupusa’dır.
Pupusa, mısır ya da pirinç unundan yapılan, arasına peynir ve fasulye, bazen de domuz eti ve başka malzemeler
konan bir tortilla ekmeğidir. Pupusa genellikle domates
sosu ve curtido ile servis edilir. Curtido ise lahana, havuç, soğan ve baharatlı sirkeyle yapılan bir salatadır. Bazı
insanlar bu yemeği yerken çatal bıçak kullansa da pupusa genellikle elle yenir.
Y
Suchitoto
EL
SALVADOR
SAN SALVADOR
İlopango Gölü
Kahve üretiminin
El Salvador tarihinde
önemli bir yeri vardır
Pupusa El Salvador’da
en sevilen yemeklerden
biridir
Los Tercios Şelalesi,
Suchitoto
BİLİYOR MUYDUNUZ? El Salvador “Yanardağ Ülkesi”
olarak adlandırılır. Burada bazıları hâlâ aktif olan
20’den fazla yanardağ vardır. Los Tercios Şelalesi
volkanik hareketler sonucu oluşmuş altıgen kaya
sütunlarının üzerinden akar.
El Salvador’da 38.000’den fazla Yehova’nın Şahidi
ve yaklaşık 700 cemaat vardır. Şahitler İspanyolca,
İngilizce ve Salvador İşaret Dili konuşan 43.000
kişiye Kutsal Kitabı öğretiyor.
KISA BİLGİ
Nüfus: 6.267.000
Başkent: San Salvador
Resmi dil: İspanyolca
İklim: Kıyılardaki ve iç kısımdaki
ovalar çok sıcak, dağlık kesimler
daha ılıman
Fiziki yapı: Çoğunlukla dağlıktır,
merkezde bir ova bulunur
BİLGİNİZİ ÖLÇÜN
Doğru mu? Yanlış mı?
A. El Salvador Orta Amerika’nın en küçük ülkesidir.
B. El Salvador Orta Amerika’nın en yoğun nüfuslu ülkesidir.
C. El Salvador yemeklerinin çoğu oldukça acıdır.
D. Kahve üretiminin El Salvador tarihinde önemli bir yeri
vardır.
Cevaplar: A, B ve D doğru; C yanlış. El Salvador’u ziyaret
eden insanların çoğu yemeklerin fazla acı olmadığını
düşünür.
İlopango Gölü: © Travel Pix/Alamy; kahve toplayan kadın: Cortesía CORSATUR
İlopango Gölü’nün ardında
görülen yanardağ
Uyanış! Mart 2014 11
Gözyaşlarının Gizemi
ÖZYAŞLARIMIZ doğduğumuz günden
itibaren bize eşlik eder. Bebekler ağlayarak fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının
karşılanmasını ister. Dolayısıyla bir uzmanın da dediği gibi, ağlamak bebekler için
“göbek bağının” yerine geçer. Peki büyüdüğümüzde, başka yollarla iletişim kurabileceğimiz halde neden hâlâ ağlamaya devam ediyoruz?
Duygusal nedenli gözyaşına birçok
şey yol açabilir. Keder, hayal kırıklığı, fiziksel ya da duygusal acı nedeniyle gözyaşı
G
Araştırmalar kadınların yüzde 85’inin
ve erkeklerin yüzde 73’ünün ağladıktan
sonra kendini daha iyi hissettiğini ortaya
koyuyor
dökebiliriz. Mutluluk, rahatlama ve başarı ise sevinç gözyaşları dökmemize neden
olur. Ağlamak bulaşıcı da olabilir. María
şöyle diyor: “Nedeni ne olursa olsun birini
ağlarken gördüğümde benim de gözlerim
doluyor.” Bir film ya da kitaptaki hayali bir
senaryo bile ağlamanıza yol açabilir.
Ağlamak söz söylemeden iletişim kurmanın etkili bir yoludur. Bir kitap bu konuda şöyle diyor: “Bu kadar kısa bir sürede bu kadar çok şey anlatmanın başka bir
yolu yok gibidir” (Adult Crying). Ayrıca gözyaşları başkalarını da etkiler. Örneğin çoğumuz üzüntüden ağlayan birini görmezden gelemeyiz çünkü bu gözyaşları bize, o
kişinin acı çektiğini söyler. Biz de, ağlayan
kişiyi rahatlatmak ya da ona yardım etmek için harekete geçebiliriz.
Bazı uzmanlar ağlamanın duyguların
dışa vurulması açısından yararlı olduğuna
inanır ve gözyaşlarını devamlı olarak
bastırmanın sağlığa zarar vereceğini belirtir. Bazıları ise ağlamanın fiziksel ve
psikolojik yararlarının bilimsel olarak kanıtlanmadığını ileri sürer. Bununla birlikte,
araştırmalar kadınların yüzde 85’inin ve
erkeklerin yüzde 73’ünün ağladıktan sonra kendini daha iyi hissettiğini ortaya koyuyor. Noemí şöyle diyor: “Bazen içimden
ağlamak geliyor. Ağladıktan sonra, derin
bir nefes alıp olaylara daha net ve daha
doğru bir açıdan bakabiliyorum.”
Fakat bu rahatlama hissi sadece gözyaşlarımıza bağlı değildir. Ağladığımızda
Üç Tür Gözyaşı
BİLİYOR MUYDUNUZ? Yeni doğan
bebekler ağladıklarında genellikle
gözyaşı dökmezler. Gözlerinde yeterince sıvı bulunsa da gözyaşları ancak birkaç hafta sonra gözyaşı kanalları tam olarak gelişince akmaya
başlar.
başkalarının buna nasıl tepki göstereceği
de önemlidir. Örneğin, başkaları bizi teselli eder ya da yardımcı olursa, kendimizi
rahatlamış hissederiz. Ancak gözyaşı dökmemiz hoş karşılanmazsa kendimizi mahcup ve dışlanmış hissederiz.
Aslında, ağlamakla ilgili bazı
noktalar gizemini hâlâ koruyor. Ancak
şunu biliyoruz ki, gözyaşlarımız merak
uyandıran duygusal tepkilerden biridir ve
sevgi dolu Yaratıcımızın bize verdiği bir
armağandır.
Bazal Gözyaşı. Gözü korumak ve kayganlaştırmak amacıyla gözyaşı bezlerinden sık
sık berrak bir sıvı salgılanır.
Bu, görme gücümüzü de artırır. Gözümüzü her kırptığımızda bu sıvı göze yayılır.
Refleks Gözyaşı. Gözlerimize rahatsız edici herhangi
bir parçacık ya da toz girdiğinde gözlerimiz sulanır. Esnemek ya da gülmek gibi davranışlar da refleks gözyaşlarına
yol açabilir.
Duygusal Nedenli Gözyaşı.
Yoğun duygular yaşadığımızda
gözlerimizden insana özgü bir
gözyaşı boşalır. Bu gözyaşı refleks gözyaşına göre yüzde 24
daha fazla protein içerir.
Uyanış! Mart 2014 13
AİLELER İÇİN YARDIM | EVLİLİK
Evliliğiniz Sizi
Hayal
Kırıklığına
Uğrattığında
ZORLUK
Evlenmeden önce belki
de eşinizle birçok ortak noktanız olduğunu düşünüyordunuz.
Oysa şimdi, yaşadığınız hayal
kırıklığı nedeniyle birbirinizden
iyice uzaklaştınız ve kendinizi
mutlu bir yuvadan çok hapiste
gibi hissediyorsunuz.
Yine de eşinizle ilişkinizi düzeltmeniz mümkün. Fakat öncelikle hayal kırıklığına uğramanızın olası nedenlerine
bakalım.
SORUNA YOL AÇAN NEDENLER
Hayatın gerçekleriyle yüzleşmek. Günlük işler, çocuk
yetiştirmek ve yakın akrabalarla yaşanan gerginlikler zamanla evlilikteki mutluluğu azaltabilir. Ayrıca maddi sıkıntılar ya da kronik hastalığı olan bir aile üyesine bakmak gibi beklenmedik sorunlar da evliliğe zarar verebilir.
Başa çıkılamaz gibi görünen farklılıklar. Çiftler çıkma
döneminde, aralarındaki farklılıkları görmezden gelmeye eğilimlidir. Fakat evlendikten sonra erkek ve kadın
iletişim kurmak, bütçe yapmak ve sorunları çözmek gibi
alanlarda birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını görürler. Bir zamanlar sizi pek rahatsız etmeyen farklılıklar
şimdi dayanılmaz hale gelmiş olabilir.
Duygusal yönden eşinizden uzaklaşmanız. Zamanla
hoş olmayan söz ve davranışların çoğalması ve çözülmemiş anlaşmazlıkların birikmesi, kocanın ya da kadının kabuğuna çekilmesine, hatta başkasıyla duygusal bir
bağ kurmasına yol açabilir.
Beklentilerinizin gerçekçi olmaması. ‘O benim için yaratılmış.’ Bazı insanlar bu fikre kapılarak gözü kapalı
evleniyor. Bu her ne kadar romantik bir düşünce olsa da,
bir felakete yol açabilir. Sorunlar çıkınca “kusursuz eş”
düşüncesinin bir hayalden ibaret olduğu anlaşılır ve iki
taraf da evlenmekle hata yaptıklarını düşünmeye başlar.
Ailelere yardımcı olabilecek başka makaleler için www.jw.org adresine bakabilirsiniz.
SİZ NE YAPABİLİRSİNİZ?
Eşinizin iyi niteliklerine odaklanın. Şunu deneyin: Eşinizin üç olumlu niteliğini not edin ve bunu yanınızda taşıyın. Örneğin bu listeyi küçük bir düğün fotoğrafınızın arkasına ya da cep telefonunuza kaydedebilirsiniz. Eşinizle
neden evlendiğinizi hatırlamak için sık sık bu listeye bakın. Onun olumlu niteliklerine odaklanırsanız aranızdaki
barış korunacak ve farklılıklarınızı kabullenmeniz daha
kolay olacak. Kutsal Kitaptaki ilke: Romalılar 14:19.
Birlikte vakit geçirmek için plan yapın. Evlenmeden
önce birlikte bir şeyler yapmak için mutlaka vakit ayırıyordunuz. Biriyle çıkmak yeni ve heyecan verici bir deneyim olduğundan, bunu tesadüfe bırakmıyordunuz. Şimdi
de aynısını deneyebilirsiniz. İlk günlerinizdeki gibi eşinizle baş başa zaman geçirmek için plan yapın. Bunu yapmak sizi birbirinize yaklaştırır ve beklenmedik sorunlarla
başa çıkmanıza yardım edebilir. Kutsal Kitaptaki ilke:
Özdeyişler 5:18.
Duygularınızı dile getirin. Eğer eşiniz söz ya da davranışlarıyla sizi incittiyse, bunu görmezden gelmeyi deneyebilir misiniz? Eğer bunu yapamıyorsanız, eşinize susarak
tavır koymayın. Bu meseleyi bir an önce, mümkünse hemen o gün sakin şekilde konuşun. Kutsal Kitaptaki ilke:
Efesoslular 4:26.
Kendi duygularınızla eşinizin niyetlerini karıştırmayın.
Muhtemelen ikiniz de birbirinizi kırma niyetinde değilsiniz. Eşinizi bu konuda ikna etmek için, yaptığınız herhangi bir hata varsa ondan samimiyetle özür dileyin. Sonra
da birbirinizin duygularını incitmekten kaçınmak için neler yapabileceğinizi konuşun. Kutsal Kitaptaki şu ilkeyi
uygulayın: “Birbirinize karşı iyi ve şefkatli davranın; . . . .
birbirinizi gönülden bağışlayın” (Efesoslular 4:32).
Beklentileriniz konusunda gerçekçi olun. Kutsal Kitap
evlenenlerin “birtakım sıkıntılar” yaşayacağını söyler
(1. Korintoslular 7:28). Siz de sıkıntılar yaşadığınızda hemen evliliğinizin bir hata olduğu sonucuna varmayın. Bunun yerine anlaşmazlıkları çözmek için eşinizle işbirliği
yapın, “birbirinize katlanmaya ve birbirinizi gönülden bağışlamaya devam edin” (Koloseliler 3:13).
TEMEL AYETLER
“Barışa katkıda bulunan şeylerin
peşinde olalım”
(Romalılar 14:19).
“Gençliğini paylaştığın karınla
mutlu ol” (Özdeyişler 5:18).
“Öfkeniz gün batmadan dinsin”
(Efesoslular 4:26).
EVLİLİK ANDINIZA UYGUN
YAŞAYIN
Evlenirken genellikle eşler
birbirine iyi günde ve kötü günde
birlikte olmaya söz verir. Siz
verdiğiniz bu sözü hatırlıyor
musunuz? Kendinize şöyle
sorun: ‘Verdiğim söze uygun
yaşıyor muyum?’ Bu konuda
eşinizin eksikliklerine
odaklanmayın. Siz kendi adınıza
bir söz verdiniz. Eğer her ikiniz
de verdiğiniz söze uygun
yaşarsanız, bunun getireceği
nimetleri birlikte tadacaksınız.
Eğer eşiniz söz ya
da davranışlarıyla
sizi incittiyse, bunu
görmezden gelmeyi
deneyebilir misiniz?
Uyanış! Mart 2014 15
TASARIM ÜRÜNÜ MÜ?
Yılanın Derisi
© Chua Wee Boo/age fotostock
Y
ILANLAR sürüngen hayvanlar olduklarından sürtünmelere dayanıklı bir deriye ihtiyaçları vardır. Bazı yılan türleri sert
ve pütürlü ağaç gövdelerine tırmanır, bazı
türler de sert kumlara oyuk açarak ilerler.
Yılanın derisini sürtünmelere karşı bu kadar dayanıklı kılan nedir?
yapı, onun hem sürtünerek ilerlemesini
sağlar, hem de keskin taşların üzerinden
geçerken basıncın eşit oranda yayılmasını
sağlar. Böylece deri olabildiğince az zarar
görür. Yılanlar derilerini ancak 2-3 ayda
bir değiştirdiğinden, derilerinin dayanıklı
olması onlar için yaşamsaldır.
Şunu düşünün: Yılan derisinin kalınlığı
ve yapısı türlere göre değişir. Bununla birlikte tüm yılanların ortak bir özelliği vardır:
Derilerinin dış tabakası serttir ve içe doğru giderek yumuşar. Peki bunun yılana nasıl bir yararı var? Araştırmacı Marie-Christin Klein şunları diyor: “Sert tabakadan
içe doğru yumuşayan bu deri, darbelerden kaynaklanan basıncı geniş bir alana
yayabilir.” Yılanın derisindeki bu eşsiz
Yılan derisindeki bu özellikler tıp alanında kullanılabilir; örneğin vücuda yerleştirilen protez ve cihazların kaymaya ve
yıpranmaya karşı ekstra dayanıklı olması
sağlanabilir. Ayrıca yılanın deri yapısı örnek alınarak üretilen taşıyıcı bant mekanizmalarında, çevreye zararlı yağlara
daha az ihtiyaç duyulabilir.
Sitemizde Kutsal
Kitabı yaklaşık
50 dilde
okuyabilirsiniz
www.jw.org
sitesini ziyaret
edin veya kodu
okutun
g14 03-TK
131203
Bu dergiyi ve
önceki sayılarını
ücretsiz olarak
indirebilirsiniz
Ne dersiniz? Sizce yılanın derisi evrimle mi oluştu? Yoksa tasarlandı mı?

Benzer belgeler

Uyanı ¸s!

Uyanı ¸s! Aksi belirtilmedikçe, ayet alıntıları Kutsal Kitap – Yeni Dunya Çevirisi’ndendir. Awake! (ISSN 0005-237X) Druck und Verlag: Wachtturm Bibel– und Traktat-Gesellschaft der Zeugen Jehovas, e. V., Se...

Detaylı

ozc ¨ u kules ˙ ı

ozc ¨ u kules ˙ ı Vol. 25, No. 3 / Monthly / TURKISH Her Sayının Ortalama Tirajı: 99 Dilde 44.748.000 Adet

Detaylı

ozc ¨ u kules ˙ ı

ozc ¨ u kules ˙ ı Vol. 25, No. 3 / Monthly / TURKISH Her Sayının Ortalama Tirajı: 99 Dilde 44.748.000 Adet

Detaylı